r Yarın----------------------------------------- a w y A M r r Hususi Mektuplarına göre
S_ S**^ V !jk " ' Namık Kemal ve Abdiilhak Hamil
K • GM^ I■ ' L fJ I Wr H IU buyü* Turfe müt* ^kirinin birbirlerine
■ JL JHk, JfL JHk jlL W JL KİMİ derdikleri mektuplar tahlil edilerek hazırla™ ~ r nRn ve uzun yılların emek mahsulü olan eser
pek yakında yayınlanacaktır.
Sene 32 — No. H13S — »er Terde 10 kuruştur. CUMARTESİ İS Ekim 1949 Sahibi: Neomeddln Sadak - Yaa İslerin: lülen İdare eden: C. Budlk - Aksam
Demokrat Parti Rauf Orbayı desteklemiyor
Sadi İrmak: “Durum aydınlaşmıştır. Demokrasi rejiminde tek ve hakiki
hakem kanundur,, diyor
Ara seçimleri yann yapılacak-tir. Bütün hazırlıklar tamamlanmış, namzedler anlatılmıştır. Rauf Orbay'ın namzedHgi seçim faaliyetini hızlandırmıştır Dün İstanbul gazetecileri Demokrat Parti İstanbul İl başkanı Esat Çağa yı ziyaret etmişler ve Rauf Orbay'ın namzedligl hakkında kendisine şu suali som tuşlardır;
«— Rauf Orbay’ın gençlik taraflıdan adaylığı istenmiş ve kendisi de bunu kabul etmiştir Bu durum karşısında Demokrat Parti ne düşünmektedir. Hiç olmazsa tarafsız vatandaşları Orbay lehine oy vermeğe davet eder mahiyette bir beyanname neşredilmesi düşünülmekte midir?»
Esat Çağa, su cevab' vermiştir:
Rauf Orbayın namzetliği hakkında D. Partinin görüşünü
açıklayan Parti U başkanı Esat Cağa, gazetecilere beyanatta bulunuyor
*— D. p seçime girmemekle bir kuvvet denemesi yapmamaktadır. Normal bir seçimde mütekabilen vol açıktır. Fakat bugün vaziyet böyle değildir Birliğin devamı ancak seçime girmemekle temin olunabilir. Rauf Orbay'ın namzedtlğlnl koy ması - ve onun desteklenmesini talep etmek bu birliğin parçalanmasını mucib olabilir. Rauf Orbay'ın namzedllği kabul edişi ve bllfraz seçimde kazanışı veya kazandtnlması iktidarın eline İki mühhn silâh verebilir: Birincisi mevcut seçim kanununun dürüst bir seçimi sağlayabileceğine dair iddia hakkı, saniyen bu hal, seçimlere iştirak etmemek hususunda muhalif ve müstakil vatandaşların vermiş oldukları prensip kararlyle gösterdikleri vahdeti bozabilir.»
Sadi Irmağın demeci
C. H. Partisi müfettişi Prof. Dr Sadi Irmak yarınki seçim hakkında partinin görüşünü şöyle ifade etmiştir:
(— Durum aydınlanmıştır Halk Partisi adaylarının güdecekleri tez milletçe bilinen parti programıdır. Parli olarak milletimize faydalı olduğuna inandığımız programın kazanması için çalışmamız tabiidir. Neticeyi aziz hemşerilerimlzln saygı lie kabul edeceğimiz kararlan tâyin edecektir.
Bizim temennimiz vatandaşlarımızın 3eçlm haklarını geniş ölçüde kullanmaları ve seçimle ilgili bütün tarafların kanunun metin ve ruhuna uymaya tam bir İtina göstermeleridir.
C. H P. tstanbul müfettişi doktor Badi İrmak, dûn kalabalık bir parti toplantısında seçim mevzuu üzerinde etraflı bir konuşma yapmıştır.
Irmak, sözlerine şöyle başlamıştır:
Halk Partisinin dâvası, şahıslar dâvası değil, bir program dâvasıdır. Bütün çalışmalarımız İnanılmış bir programın kazanması hedefine yönelmektedir
Sadi Irmak, demokratik bir parlâmentoda tarafsız hakem rolü hakkında Heri sürülen fikirleri ele almış ve demiştir ki-
Demokrasi rejiminde tek ve hakiki hakem kanundur.
Seçimlerin mürakabeslz olduğu hakkındald iddia mesned-slzdlr. çün'-tii. bu kanun seçim sandıklan başında partilerin ve müstakil aday temsilcilerinin birblrln kon’rol etmesi esasını vazetmiştir.
Müstakil ve birleşik Libya devleti koruluyor
Yeni devlet 1952 senesine kadar istiklâline kavuşmuş olacak
Trablusgarp şehrinden bir görünüş
Londra 15 (Radyo) — İtalyan müstemlekelerinin mukadderatını inceleyen Birleşmiş Milletler komisyonu tâli komitesi, Libya hakkında şu karan vermiştir:
1 — Libya, birleşik Ve bağımsız bir devlet olacak ve 1052 ocak ayında İstiklâline kavuşacaktır.
2 — Müstakil Libya devletini teşkil edecek olan üç ana bölgenin yani Trablusgarp, Blngazl ve Fizan'ın temsilcileri mili! bir meetis halinde toplanarak Anayasayı hazırlayacaktır.
3 — Libya devleti kurulduktan sonra Birleşmiş Milletler teşkilâtına alınacaktır
4 — Şimdi o bölgeleri idare eden devletler, hükümet dairelerinin kurulması hakkında gereken yardımlarda bulunacaklardır.
5 — Birleşmiş Milletler tarafından tâyin edilecek bir vali ile bir istişare konseyi, Ltbya-nın bağımsızlığa kavuşmasına nezaret edeceklerdir,
Sovyetler. Libya İstişare konseyinin Ingiltere, Amerika, Fransa. İtalya. Mısır ve Pâkis-Lan delegeleriyle yerli temsilcilerden mürekkep olmasına şiddetle itiraz etmişlerdir ve Rusya nm da bu konseye alınmasını İstemişlerdir. Talepleri kabul edilmemiştir-
Eric Johnstonun flnkarada beyanatı Türkiyenin ziraî verimini o /o 50 arttırmak mümkündür
Asıl mesele kanunlara saygıdır kİ, biz parti olarak bütün men .suplarımızla İşte bu noktaya en büyük önemi vermekteyiz. Şahsiyetten uzak bir zlh-j
Ankara 14 — şehrimizde bulunan MarshaLI plânı halk müşavere heyeti üyesi Erle Johns-ton bugün saat 11 de Russell
niyetle programımızın zaferine Oûrr’un evinde bir basın top-çalışıyoruz, | lantısı yaparak Amerikanın
lArkası Hbife 2 sütun 4 del yabancı memleketlere yaptığı
İhracat mallarımız İngiliz lirasının kıymeti indirildikten sonra vaziyetleri nasıl?
Ankara 15 {Akşam) — Ticaret ve Ekonomi Bakanlığnd* teşkil olunan bir komite İngiliz lirasında yapılan son ayarlamayı müteakip İhraç mallarımız fiatlerlnde meydana gelen tahavvillü tetkik etmektedir.
Bildirildiğine göre İhraç mallarımız, büyük bir tehlike ile karşı karşıya değildir. Tütün, krom, üzüm gibi bazı maddelerin müşterisi daha ziyade A-m er ika olduğundan bu maddeler İçin her hangi bir tehlike mevcut değildir. Geçen sene 64 - 67 kuruştan satılan üzüm bu sene 70 - 72 kuruştan satılmaktadır.
İkinci dünya iıarbindenberi Almanya, İlk defa olarak üzüm müşterimiz arasına girmiştir.
Yağlı tohumlar fiatlnde ufak bir indirme yapılması suretiyle mevcut istihsali tamamen satmak kabil olacaktır.
Yeni ihracat rejimine uyularak yalnız fındık ve incir takası yapılmaktadır. Gelecek sene bu maddeler için takastan vazgeçileceği bildirilmektedir.
Pamuk ve bakliyat flütlerinde de bazı indirmeler yapmak suretiyle normal nlr ihracat yapılacağı tahmin edilmektedir.
Adlîye teftiş heyeti reisliği
Ankara 15 (Akşam) — Adalet Bakanlığı teftiş kurul başkanlığına 150 lira maaşla terfian adalet başmüfettişi Faik Uras tâyin edilmiştir.
Kazlıçeşmedeki müessif hâdise
12 gecekondunun yıktırılmasına teşebaüs edilmesinden dolayı biri ağır 11 kişi yaralandı
Yukarıda: Gecekondular sakinleri muharririmize dert atatıyorlar. Aşağıda: Taşlarla camlan kınlan belediye kamyonu
Kazlıçeşme gecekondu mahallesinde dün müessif cir hâdise olmuş ve belediyenin 12 gecekonduyu yıktırmak istemesinden dolayı heyecanlanan gecekondu sakinleri ile alâkalılar
arasında vukua gelen mücadele sonunda blrL ağır olmak üzere 10 kişi yaralanmıştır. Ağır yaralı hastaneye kaldırılmıştır.
(Arkası sahife 3 sütun 6 da)
PAHDİT NEHRU’HUH AMERİKAYI ZiYARtîİ
Amerikanın Asya siyaseti görüşüldüğü sırada ehemmiyet kesbediyor New-York 15 (Nafen): Nafen ajansının özel muhabirinden: Birleşik Amerika hükümetinin Asyada takip edeceği siyaseti müzakere ettiği şu sırada Hindistan Başbakanı Pandit Nehru' nun Vaşington'a yaptığı ziyarete büyük bir önem atfedilmektedir. İlgili çevrelerde belirtildiğine göre Birleşik Amerika hükümeti Asyada takip edeceği siyaseti henüz kati biı şekilde kararlaştırmamıştır. Zannedildiğine göre (komünist aleyhta-
■ -ti jrjı Orada oturma! — nerede oturayım?
Hindistan Başbakanı
Pandit Nehru
yardımların Amerikalılar İçin büyük bir yük teşkil ettiğini belirttikten sonra, bu yükün hafifletilmesi İçin Türkiyenin de alraate ehemmiyet vermesi ıuzumu hakkında şöyle demletir:
uVU* sahile * «U« l «H
Ekser meslekdaşlar işi din darlığa vurdular: biz de misali İslâm tarihinden alalım:
Hasreti Ömer'e sormuşlar:
— Niçin ıtyu yamıyorsun? —Cevap vermiş;
— Uykum kaçıyor. Çünkü bozuk bir köprüden bir sürü geçerken bir koyunun bacağı kırılmış. Allah hesabını benden soracak.
Demokrat bir Cumhuriyetin lâik ve devletçi rejiminde yalnız Allah değil, kullar da idarecilere sorar:
— Şu cemiyetin nizamını Ceminle mükellef olanlar! Hiç uykunuz kaçmıyor mu? İskân işleri çıkmaza erirmiş, memleketimizde bu kış arifesinde fakir fukaranın damı başlarına yıkılıyor! Başa geçmişsiniz. Hayatı tanzimle mükellefsiniz, tanzim ediniz.
Orada oturma fakat nerede otur? Türk vatandaşına gökle toprak ortasında btr mekân göstermek kaheder.
Mekânı tedarik imkânını olsun göateriuü. biuajrı öyte

n» bir siyasetle (komünist ol-mıyan» bir siyaset takip edilmesine taraftar olanlar arasında görüşmeler cereyan etmektedir.
Bu çevrelerde ehemmiyetle kaydedildiğine göre, batı için kaybedilmiş olan çinin yerini Asyada şimdi Hindistan doldurabilecektir. Komünizm karşısında bu memleketin kuvvetli Mr kale vazifesini göreceği tahmin edilmektedir.
Muhabirlere göre HhuRstanm İki müşkülü bulunmaktadır: 1 — İktisadi vaziyet, 2 — Keşmir meselesi.
r-------------------------
Bugünkü Maçlar
Beşiktaş -1. Spor G. Saray -Emniyet
Maçları hakkında tahmin yasımız üçüncü sa-hifrmiBde.
Kanton düştü
Komünistler muhare* beşiz şehre girdiler
Londra 15 (Radyo) —Komünist kuvvetleri. Kanton şehrine mukavemete uğramadan gin-ı rnljlcrair. j±-
Kantonun diğer Çin şehirlas” rlyle karadan, denizden ve hsP-vadan münakalâtı tamamiyCN kesilmiştir. Kantondan en hareket eden bir İngiliz vapurP Hongkonga birçok mülteci ge-C tirmlştlr. Gelenler, şehrin tejO kurşun bile atılmadan Kotnu(0 nistlere teslim olduğunu beyaı* etmişlerdir.
0 >
0 P
■o
0 ra
2 O
Londra 15 (Nafen) — Prag şehrinden alman son haberlere göre, siyasi tasfiye esnasında yakalanıp esir kamplarına sürülen papazların adedi 200 ft geçmektedir. Komünistlerin kilise üzerindeki kontrolünü tanımı yan bütün papazların kamplara gönderilmekte olduklari bildirilmektedir.
Diğer taraftan Çekoslovakya» daU resmi komünist İdarecileri kütle halinde tevkifler yapıldığını kabul ete,ektedirler J?A yakında Prag şehrinde Buda-peşte'dekinl andırır btr muhakemenin başlamasına Lntlzağ edilmektedir.
Tiirk parasının kıymeti neden düşürülmedi?
Ingiliz lirasının kıymetinin indirilmesi karşısında başlıca ihraç maddelerimizin vaziyeti
Türk parasınla dûşürülme-meslnde ne gibi mülâhazaların hâkim olduğunu dün ve evvelki gün belirtmiştik. Bugün de başlıca ihraç maddelerimizin devalüasyon karşısında vaziyetlerini hülâsa ediyoruz:
Birinci grup maddeler:
X — Tütün: Devalüasyon yapan memleketlerden yegâne rakibimiz Yunanistandır. Yunanistan rekoltesi harbden evvelkinin yansı kadardır. Şark tütün piyasasına da Yunanistan değil, Türkiye hâkimdir.
Vlrjlnla tütünleri dolar kıtlığı yüzünden fazla alıcı bulamamaktadır. Binaenaleyh tütün son devalüasyondan zarar görmlyecektir.
2 — Üzüm: En büyük müşterimiz tngll te redir İngiliz kredilerinin Türk paresiyle ödenen ve malla transfer edilen mürettebatı tnglllzlert üzüm almaya teşvik edici mahiyettedir, İzmir piyasası har hangi bir korku geçirmemektedir.
3 — Krom: En büyük müşterimiz Amer İkadır. Devalüasyondan müteessir olması varid değildir.
4 — Afyon: Devalüasyondan müteessir olınıyacaktır.
5 — Balık: Devalüasyondan müteessir oLmıyacaktır.
6 — Bakır: Devalüasyondan sonra İngiltere de flatierl yükseltmiştir. Tesire maruz kalını-yacaktir.
ikinci grup maddeler:
1 — Pamuk: Rekolte 85 bin ton civarındadır. Rakibimiz dolar memleketleridir, Mısır pamuğu hem kalite ve hem flat bakımından bizden yüksek olduğundan rakip sayılamaz. Hindistan pamuğu düşük kalitededir.
Mallarımızın satılacağı tahmin edilmektedir.
2 — Canlı hayvanlar: Rakibimiz sayılabilecek olan Yugoslavya, Romanya ve Bulgaristan devalüasyon yapmamıştır.
3 — Yumurta: Dahili İstihlâk maddesidir. Başlıca alıcımız Yu nanlstana tiraj hakkı tanınması lehte kaydolunacak btr faktördür.
4 — Ay çiçeği: Avrupa bu maddeye muhtaçtır. İstihsalimiz geniştir. Fiat sukutlarına tahammül edilir.
5 — ÇJğlt: Bu maddenin pamukla birlikte mütalâası gerekir.
# — Küspe: En büyük alıcımız Çekoslovakya devalüasyon yapmamıştır.
T — Palamut hülâsası: Devalüasyon yapan memleketlere ihracımız azdır.
Üçüncü grup maddeler
1 — Keten tohumu: Rekolte 37.500 tondur. En büyük aiiçsiniz Yunanistandır. Devalüasyon sıkıntı tevlid edebilir,
2 — 3usam: Yağlı tohumlar
[Artası sahife ! sütun 3 del
( Ofsüır güm AKŞAlM’ria
AŞK GECESİ
\ Fransız edebiyatıma bu şaheserini okuyunuz. Yazan: Karen »ramson. tercüme eden: Vâ - NO
Sahile 3
4 K S 4 M
15 Ekim 1949
Hafta Sonu Notlan
Sabah Gazeteleri Ne Diyor?
Marşda terakki
Bir arkadaşım »Janttı: kızı bu sene İlk defa olarak mektebe gitmiş. Akşam eve gelmiş. Babası da mektepte ne olduğunu sormuş. Çocuk, oyun oynadıklarını. çizgi çizdiklerini bir aralık sınıfla öğretmenin «Kim marş biliyorsa parmağım kaldırsınlı demesi üzerine küçük bir kızın parmağını havaya kaldırdığını söylemiş.
— Peki sonra ne olmuş?
Kızcağız parmağını havaya kaldırınca öğretmen «Bildiğin marşı yüksek sesle söyle de hepimiz dinliydim!» deyince çocuk «Üskûdara giderken aldı da bir yağmur» şarkısına başlamaz mı?
Hikâyeye epey güldük. Bizim marş bilgisizliğimiz ilk-meklebin birinci sındında başlar ve öylece devam eder. Bir zaman da. saltanatın son günlerinde Avusturyaya giden bir Türk heyeti orada marş diye «Hamsi koydum tavaya» şarkısını söylemek mecburiyetinde kalmış. Anlatır dururlar.
AnlcaTa radyosu bu İhtiyacı karşılamak için dört beş sene evvel «Bir marş öğreniyoruz» adiyle yarım saat ihdas etmişti. Hem o saat çabuk kayboldu: he m de kimin marş öğrendiği anlaşılamadı.
O zamandan beri terakki şudur galiba: Marş vadisinde •Hamsi koydum tavaya» dan Üskûdara giderken aldı da bir yağmur...» a geçmişiz!
gelen yolcular burada yürüyüş temposunun birdenbire ağırlaştığını söylerler. Biz, işimiz yokmuş gibi, ağır ağır yürüyoruz. Her halde vapura çabuk yetişmek için Köprüde hızlı yürümeğe kalkışınış-sınızdır, Knç kişiye çarpıyorsunuz? Acaba yavaş yürümemiz marş bilmediğimizden midir?
«Bize hızlı tempolu marşlar lâzım!» diyeceğim ama korkuyorum. Sokaklarda biraz hızlı yürümeye kalkarsak «Yollar tıkanıyor!» diye seyrüsefer idaresi İstanbulluları yürümekten menedebilir!
Ah... $u yolcular olmasa!
Yürümeğe dair
Marş deyince insanın aklına yürümek geliyor Avnıpadan t»tan bula
u kadar mantıksız şey olur mu?» demeyiniz. •İstiklâl caddesi tıkanıyor!» diye yolcuların o cadde üstünde tramvaydan inmeleri yasak edilmedi mi? Bey oğlundan alış veriş edecekler, Bahkpazarına gidecekler ya Taksimde, yahut da Tepe-başında tramvaydan İnmek zorunda bırakılmıştır.
İşin garibi. Taksimden Balıkpazarına tramvayla gelemezsiniz de, otomobille pekâlâ gelebilirsiniz. Tramvayın bu caddede durması yasak edilmiş, otomobilin durması yasak edilememiştir.
Siz yaya kaldığınıza yanın! öyle sanıyorum kİ seyrüsefer idaresi yayalar olmasa Istanbulun seyrüsefer işlerinin çok yolunda gideceğine kanidir.
•Sokaklarda hızlı yürüyelim!» demekten onun için korkuyorum.
Şevket RADO
Rauf Orbay ve
C. H. P.
Felek CVMNVRİYETteki fıkrasında Rauf Orbayın siyasi hayata dönmesinin memnunluk . verici bir hâdise olduğunu, fakat namzetliğini geç ilân elmiş olmasının kazanması imkânlarına tesir edeceğini kaydetlik-I ten sonra, C.ll.P. nin sermen | nitesine Orbayın dahil edilmesi için arlık çok geç kalındığını, fakat C.ll.P. adaylarından birinin namzetlikten feragat etmesinin çok iyi bir jest utacağını İleri sürerek şöyle demekledir:
Böyle bir Jest yananın hesabına cidden çok şerefli, hattâ bir mebusluk kazancından daha kıymetli olur. Lâkin siyasî hayata atılmış olanlardan böyle feragat beklemek haksızlık olur. Ne partilerimiz, ne politl-kncılarımı? henüz bu olgunluğa gelmiş değildirler ve gelmeleri İçin demokrasideki ömrümüz henüz kâfi değildir.
*
Seçim tasarısı
Nihat Erim D. P. nin cevabı hakkında ne diyor?
Gölcük 14 — Burada bir konuşma yapan Başbakan yardımcısı Nihat Erim, Demokrat Parti tarafından seçim tasarısını inceleyen ilim heyetine verilen cevaptan bahsederek demiştir ki:
•— Bu cevap, Demokrat Partinin menfi yoldan dönerek müspet yola girdiğini göstermektedir. Bu cevap, memleketimiz siyasî hayatında yeni bir safhanın açılmasına işaret teşkil ederse bundan en büyük «vinci şahsen ben duyacağım D. Partinin ilim heyetine verdiği cevabın muhtevası üzerinde durmuyorum Zira seçim kanunu hakkmdakl görüşümüz çok açıktır Muhalefet! tatmin etmek, ona emniyet vermek İçin en geniş anlayış zihniyetini göstereceğimizi ilân etmek- j ten kaçınmadık. Bunun için cevabın muhtevası üzerinde «hırttı ıvacağım Ben huzurunuzda sadece D. Partinin menfi tenkidlerden İbaret bulunan politikayı terkederek müspet işbirliği metodunu artık kabul eder görünmesindeki mânaya1 fraret etmek istiyorum. îşte bl-] zJm üç senedir bıkıp usanmadan tekrar ettiğimiz ve tahakkukunu arzu eylediğimiz temenni bu idi. Ben şahsen milli husumet ve şiddet poUtikaslJe çarpınmayı nasıl vazife saydım-ra müspet yolda işbirliği politikasını da bütün varlığımla alkışlamağı aynı derecede e-bemmlyetll bir vazife sayarım ı
Suriye maçı
20 kasımda Ankara* da icra edilecek
Ankara 14 'AA) — Bilindiği gib Jules Rinıet dünya kupası futbol turnuvasının birinci eleme turunda Türkiye 30 ekimde An karada Suriye He karşılaşacakta. Bize verilen malûmata göre Suriye futbol federasyonu beden terbiyesi genel müdürlüğüne müracaat etmiş ve 5 kasım 1849 da âuriyede yapılacak seçimler d ola pisiyle maç tarihinin 20 kasıma tehirini rica etmiştir.
Beden terbiyesi genel müdürlüğü talebi prensip itibariyle kabul ettiğini ve durumdan beynelmilel federasyonu haberdar edip muvafakat İstediğini cevaben Suriye futbol federasyonuna bildirmiştir. '
Futbol maçlarında bahsi müşterek yasak i Bundan bir müddet evvel, at l yarışlarında olduğu gibi futbolda da müşterek bahis şeklinde kumar tertibine teşebbüs edilmişti. Futbolumuzda yeni tereddiler yaratacak olan bu teşebbüs karşısında aklı başında olan herkes büyük bir üzüntü duymaktaydı. Fakat nihayet alâkalıların buna müsaade etmedikleri haber alınmıştır. Haber sporla alâkalı muhitlerde büyük bir sevinçle karşılanmıştır.

Vali, sergiyi gazetecilere gezdirdi
Vali ve Belediye Reisi ve 1040 İstanbul sergisi tertip komitesi başkanı Dr. Lûtfl Kırdar, dün akşam şehrimiz basın mensuplarını toplu halde sergiyi ziyarete davet etmiştir.
Gazeteciler saat 20 de serginin şeref holünde toplanmışlar ve Vnll İle beraber bütün pavyonları ayrı ayrı gezmişlerdir. Bir saat fcadıır süren bu gezmeden sonra birlikte Taksim Gazinosuna gidilmiş Ve hazr-İaııt'n büfede gazeteciler izaz cvh'rn'Hir. Toplantı, geç vakte kat-î'r samimi ve neşeli bir ha-

den mesut adam yoktur. Nor- »ter de sarftylemiş bulunmu-mal İnsanlık kudretinin üstün-(yor. Âdeta. Halk Partili hükû-. dc ahlâki meziyetlere sahip ol* (met adamlarının tekrarladık la-duğuna inandığım Hüseyin Ra-. n meşhur cümleleri, sakız çiy-uf Orbay, inziva köşesini ter-.p,hl tekrnrhvor ketmeğe ve siyaset sahnesine çıkmağa nihayet razı olmuştur. | İşin güzel tarafı: bu hâdisenin dostlarının rica ve ısrarı üzeri-1 ne değil, bilhassa Üniversite ( gençliğinin harekete geçerek kendisinden bir memleket hizmeti istemesi üzerine vaki ol-makidir.

Rauf Orbay ve Tasvir
Cihad Baban TASVİR'deki başmakalesinde Rauf Ortayın namzetliğini destekleyerek şöyle demektedir:
Prensiplerinde ve fikirlerindeki ısrar ve sebat lie tanınmış olan ve kararlarında İnhiraf kabul etmlyen Rauf Orbayın, siyasi hayata girmesi, elbet memlekette bir takım yeni hareketlerin doğmasını da İntaç edecektir.
'ner gibi, tekrarlıyor
Bu ağız, gaye ve ideal birliği olduktan ve Orbay tıpkı şem-şeddin Günaltay gibi konuş-Luktan sonra neden Milletvekilini namzetliğini Halk Partisi adına koymamıştır? Bu müstakil adaylık külfeti ve bir hezimet ile karşılaşmak zahmeti ve üzüntüsü netten? Neden? Gençlik ümit ve kuvvetini kendisinde bulmaktan başka çare
*

*
Rauf Orbay ve Son Posta
Selim Rapp Emeç SON FOS-TAıia Rauf Orbayın nıilletveki-1 U namzetliğini kabul el meşini hayretle karşılayarak şöyle demektedir:
Sayın Rauf Orbay dostlarının' sırasile kabul etmek ıztırarında kaldığı adaylık meselesini mazur göstermek İçin meslhane bir beyanatta bulundu, şayet seçilecek olursa millet ve memleket emrinde dirlik, düzenlik kurmaya çalışacağım vâdedl-yor. Kendisine muvaffakiyet temenni ederiz. Fakat bundan son derece şüpheli bulunduğumuz İçin, peşin olarak kötiîm-scrilğlmlai açıklamaktan da kendimizi alamıyoruz. Haydi
Ortayı desteklemiyor
(Boş tarafı 1 inci sahlfede) İçinde en ziyade tazyik* maruz kalacağı tahmin olunan bir maddedir. Fakat dahilde kullanılabilir.
3 — Deri: Fiat sukutuna ta hammül edebilir.
4 — İncir; Bu yıl rekolte düşüktür. Kalite İyi değildir. İhracat biraz sıkıntı çekebDlr.
5 — Mercimek: Fiat tazyıkı-na maruz kalabilir.
6 — Nohut: Rekolte 59 bin
ton civarındadır. Flatler yüksektir. sukuta tahammül edebilir.
7 — Fasulye: Rekolte azdır, hailde doğmuştur. Babası, Ferik
Flatlerinılz yüksektir. . x—
tahammül edebilir.
8 - Bakla: Rekolte 31 bin ton civarındadır. Fiat! tazyıka maruzsa da mütehammildir.
9 — Kereste: Başlıca müşterimiz Mısır ve FlUstlndir Flatler tazyıka maruzdur,
10 — Palamut: Bu m?ddc Macaristan, Çekoslovakya vc Yugoslavyaya satılabilir.
11 — Ceviz: Flatler düşebi-1
lir. Fakat bu düşiişü saymak lâzımdır.
12 — Barsak: Başlıca alıcımız Almanya ve /----------’
t1^Zun geld,ei haWe f!at. veıun ını. aırasue Nalla veku-yuksek İği buna mâni olmuştur. Uği, Meclis ikinci reisliği ve tc-Fiatierin düşmesi normaldir.
(Baştarafı ı. inci sahifede)
Rauf Orbay’ın hal tercümesi üniversite gençliği tarafından tstanbuldhn müstakillen namzetliği konulan eski Başbakanlardan Rauf Orbay, memlekete büyük hizmetlerde bulunmuş İstiklâl Mücadelesine katılmış, donanmada ram bırakmış devlet rlcalimlzJendiı.
> 1881 senesinde İstanbulda Cl-
Sukuta Amiral, ayan âzasından Mehmet Muzaffer Paşadır Trabius-"* ' ’ garb Askeri Rüştiyesinde ve Heybeli Deniz Mektebinde okuyarak subay çıkmış, torpito. kru vazor ve en son tngllterede İnşasına başlanan Sultan Osman zııhlı sı komu tanhlkannda,
Bahriye kurmay reisliğinde. İzzet Paşa kabinesinde Bahriye Nazırlığında bulunmuştur.
İlk şöhreti Balkan Harbinde normal Hamldiye kruvazörü kumandaa I i iğiyle başlamıştır Son OsmanlI Mebusap Meclisinde ve Birinci Amerika ol- Millet Meclisinde Sivas millet* ■“"ı Hat vekili idi. Sıraslle Nalla Vekil-
Dördüncii grup:
Fındık ve tiftik; Devalüasyon yapılmadığı halde dahi bir problem teşkil eden bu iki madde, hususi tedbirler ittihazını zaruri kılacak bir mahiyet arze önektedir.
Eric Johnston
(Baş tarafı 1 inçi sabifrde)
«— Türklyede büyük ıdral İmkânlar mevcuttur. Büyük . mikyasta ziraate açılmamış arazi mevcuttur ve bana bildirildiğine göre hail hazırdaki ziraat verimini yüzde 50 nispi»- 1917 senesinde Breatlltofsk
tinde arttırmak İmkânı vardır. 3Uib konferansında bahriye nin
Biz size ziraat sahasında daha verimli olabilmek İçin yar-
50 bin liralık dolandırıcılık davası
Savcılık ve ikinci ağır ceza mahkemesi, jir sinemanın sahibi Nlko Çankopulos’u elli bin liralık bir dolandırıcılık suçuyla yargılanmak üzere asliye ikinci ceza mahıkemesine sevkedümlş-Ur,
Bir şirket kurulacağı bahanesiyle Va.-ıll İsminde diğer bir sİ- ı nemacıdan alınan bu para, şirketin kurulmam asma rağmen Nlko'da kalınca suç dolandırıcılık mahiyetini almış ve dûn duruşması yapılmıştır.
Bu oturumda iki film müesse- ■ sesi sahibi İle olr sinemacı şahit : olarak dinlenmişler ve hâdiseyi I anlatmışlardır.
Mahkeme, gelmeyen İki sinemacı şahltln çağrı İman- İçin du- 1 rtışmayı başka güne bırakmış.
Sanık Vecihi, gösterilen kanlı elbiselerin . kendisine ve Kadriyeye ait
olduğunu söyledi
Bolu 14 — Göynük ormanlarında Kadri ye Dalgıcı öldürmekten sanık Ankara belediyesi memurlarından Vecihi, Rüs-lem ve şoför Hadi'nln duruşmalarına bııgün dc ağıt cezada devam edilmiştir. Evvelâ Şahit Abdi Argın dinlendi. Mahkeme başkanı sordu:
— Rüstem senin yanında, Kadriyeyi ben öldürdüm! diye konuşmuş, ne dersin?
I — Böyle bir şey duymadım, yalnız Vecihi muhavere esnasında Rüsteme: «Neye böyle ı yaptın?» diyordu amma bun-Idan ne kaydettiğini bilmiyorum.
Diğer şahitler de dlnlendik-ten sonra elbiselerdeki kan lekelerinin muayenesine alt tıbbı adilden gelen rapor okundu. Bu raporda Veclhlnin elbisesiyle Kadriyenin mantosundaki kanın insan kanı olduğu blldl-
Kazlıçeşmedeki
Bayan Bride
Ve deniz albayı Huste ile eşi ve emir subayları konserveden zehrilendi
Tarsus 14 (A A ) — Muhabirimiz Rıfat Özsavct telefonla bildiriyor:
Dün Kayserlden otomobille
rUiyordu. Rapor okunduktan sonra ortaya bir torba İçinde Veclhlnin vaka esnasında üstünde bulunan beyaz çizgili lâcivert ceket ve pantalon, bir atlet, fanliâ ve mavi bir gömlekle Kadriyeye alt lâcivert ve eskice manto ve topuklan parçalanmış bir çift kısa konçla çorap getirildi. Bunlar da sanık Vecihiyc gösterilerek kime alt olduğu soruldu.
Vecihi gayet sakin bir tavırla: |_L
— Bana ve tabi! Kadriyeye Q alt, cevabını verdi. q_
Evvelce yazılan talimatlara cevap gelmediği anlaşıldı. Mahkeme heyeti, talimatların talebinde bulunan Hadinln İsteğinin reddine ve duruşmanın 16/11'949 çarşamba saat 15 e bırakıldığına verildiğini bildirdi.
(Baş tarafı 1 inci rahifede)
İhtilâf mevzuu arsa
Yaptığımız tahkikata göre hâdise şu şekilde cereyan etmiştir’ Marika adındaki bir kadına ait olan bir arsada İki seneden beri muhtelif gecekondular yapılmıştır.
Marika ilk zamanlarda bunları yıktırmaya teşebbüs etmişse de bilâhare bu işle uğraşmaktan vazgeçmiş ve 8 - 10 ay evvel bu arsayı Makbule Ergaç adındaki bir kadına satmıştır. Makbule Erg aç da daimi encümenden karar alarak arsasında bulunan gecekonduların yıktırılması için teşebbüse geçmiştir.
Bahis mevzuu olan arsada 12
Adanaya hareket eden Amerika tane gecekondu mevcuttur. Bu askeri yardım heyetJ kara gru- ‘ gecekondularda oturan aüeler
ı ra Vekilleri heyeti reisliği yapmıştır. 1926 senesine kadar ts-
l tanbu) milletvekili idi. 1942 senesinde Londra Büyük Elçiliğine tâyin edilmiş J944 temni'l, . .
zunda bu vazfeoon istifa ede- oldukça iyileştiklerini söyledl-rek siyasetten çekilmiştir. 1er. Biraz sonra İçel valisi, ya-
Rauf Orbay. 1908 senesinde nında sıhhat müdürü olduğu Sisam da başhyan isyanı Peyki halde hastalan ziyaret etti ve Şevket torpito ve kruvazöriyle , hatırlarını sordu.
bastırmağa memur edilmiş, t- —
talyan harbinde Trablusgarba __ ..
silâh ve cepane götürmeğe ça- «Saatli Bürhaneddin hşmıştır. Balkan Harbinde Ka- 1 radentz ve Akdenlzde yapılan deniz savaşlarına Hamldiye kru vazörü komutanı sıfatlyle iştirak etmiştir.
1917 sene.dnde
pu başkanı general Mc. Bride'in [şunlardır: Behlre Evrensel 4 eşi Mrs. Mc. Bride. deniz alba- nüfus. Hayri Düventaş 8 nü-yı Huste, eşi Mrs. Huste ve'fus. Mahmut Alaca! 5 kişi, generalin emir subayı teğmen ' Memduh Babacan 4 kişi. Nafize Nur Sahlr Sılan ve şoförleri, Pozantinin 162 nci kilometresinde öğleyin yedikleri konservelerden zehirlenmişler ve bin müşkülâtla Tarsus un Taşovası köyü civarına gelerek yol üstüne yatmışlardır. Hâdiseyi gö-ıten Mc. Bride'İn eski şoförü (Tarsuslu Fethi bunları alarak
Tarsusa getirmiş ve Amerikan kolejtne yatırmıştır.
Tarsus kaymakamı, C. savcısı, hükümet doktoru ve diğer 5 doktor, hastalarla yakından meşgul olmuşlar ve muhakkak bir ölümden kurtarmışlardır, 1
Sabahleyin, hastalan Anadolu ajansı namına ziyaret ettim ve teker teker hallerini sordum. Hepsi teşekkür ettiler ve
rahhasımız sıfatlyle bulunmuştur.
dun etmeyi ümit ediyoruz. Zi- o r n L »
raat şimdi steln en önemli İh Rauf O^ay in nam-zedlik mazbatası
Gençlik tarafından fstanbuldan milletvekilliğine namzetliği

racaat mevzuunuzdur ve ziraat bütün askeri operasyonların esasını teşkil eder. „ _
John s ton bundan sonra Ame- konulan Rauf Orbaya alt maı-rlkanm Türklyeye yaptığı yar- batanın, altındaki imzalar okudun» temas ederek şunları soy-1 nakli olmadığı ve lmzalıyanla-lemiştlr: ........................
nn adresi yazılmadığı ileri sü-Amerika. Türklyeye sade- rÜlerek, Seçim Kurulu Başkanı tarafından kabul edilmek istenmediği ve gençlerin ısrarı üzerine nihayet kabul edildiği yazılmıştı. öğrendiğimize göre bu haberin aslı ve esası yoktur. Rauf Orbaya alt namzetlik maz batası derhal kabul edilmiştir
ce iktisadi Jşblrliğ* çerçevesi dahilinde yardım etmekle kalmıyor. Tnıman doktrini çerçevesi dahilinde askeri bir yarı dun yapıyor. Bu askeri yardım da nüfus başına yapılan en geniş yardımlardan biridir.
Belki sizi alâkadar eder. Amer ikanın Türklyeye yaptığı yardımın nispetini anlamak için İki sene Türklyeye yapılan yardımlar aynı sene Türkiye bütçesinin yarısına tekabül eden bir nispette olmuştur.»
Erle Johnston, öğleden sonra beraberlerinde İktisadi İşbirliği İdaresi Türkiye İcra Komitesi
ziraat uzmanı Hugh Rlchwine ve Tarım Bakanlığı uzmanlan olduğu halde bugün Ankara civarında Zlr nahiyesinin çoğlu köyüne gitmiştir.
Ankara 14 — Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, bugün Öğleden evvel Mr. Erle Johnston’u. Mr. Rusaell Dorr refakat'“ü‘ kabul
cevap gelmıyen O tekidine, tahliye _ »" o gunû S2 karar 0 >
— 0
müessif hâdise

Tahliye işinin uzaması dolayı--O siyle bir hayli vakit geçtiğinden -Q evvelki gün ancak Behlre Er- 0 tenselin gecekondum yıkıl»-'fg bilmiş ve amellyenln devamı Q) ertesi güne talik edilmiştir. S-
Fakat bu yıktırma teşebbüsü bütün Kazlıçeşme mıntakasın-da oturan gecekondu sakinlerini harekete geçirmiş ve kendilerinin de ileride aynı akıbete uğramaları İhtimalini göz önüne alan Kazlıçeşmeliler her ne olursa olsun ertesi gün bu gecekonduların yıktırılmasına mâni olmaya karar verin çilerdir.
Gece bütün mahalle jandaima nezaretinde bırakılmış, tahliye olunan evlerin sakinleri de geceyi Kızılay çadtriaınida geçirmişlerdir.
mahkûm oldu
Beş sene evvel Beşiktaşta bir evde yalnız başına oturan ve tanınmış zenginlerden olan Mehmet Telli adında bir İhtiyarı öldürdükten sonra Kahire-' ye kaçan ve orada yakalanarak şehrimize getirilen Burhaned-din Ünsal adındaki gencin birinci ağır ceza mahkemesinde yapılan muahekemesl dün bitmiş ve otuz sene müddetle ağır hapse konulması kararlaşın ıştır.
Ankara vapuru
Denizyolları İdaresinin »Ankara» vapuru 185 yolcu ve elli ton yükle dûn saat 12 de Batı Akdeniz Hattı seferine çıkmıştır.
İngiliz plâstik cerrahiye profesörü gelecek
Ankara 14 (AA.) — Haber aldığımıza göre OKİort üniversitesi plâstik cerrahi profesörü Dr. Killer bir aya kadar mem-leke timize gelmiş olacaktır. Prof Dr Killer Hâriciyede ftç hafta kalacak ve İstanbul He İzmir'de plâstik cerrahi konulan üzerinde dörder konferans
Gecekonducuların mukavemeti Nihayet dün sabah saat 9 sıralarında iki belediye kamyonu, İçleri kazma, kürek ve 40 «uı(u V LKU.UC 0 kadar belediye amelesi ile dolu
kişi, Recep 5 kişi, Mesude 2 ki- [olduğu halde Kazlıçeşmeye gel-şi. Fikriye Batır 10 kişi Yani,“W Kamyonlar gecekondu .............. -- ‘' bu mahallesine girmeye teşebbüs etmişlerse de, sabahın erken saatinden itibaren yol ağızlarında toplanmış olan kadın, erkek. çoluk, çocuk, binlerce gecekondu sakini kamyonları mahalleye sokmamak İçin harekete geçmşilerdlr.
Bunun üzerine kamyonlardan biri vaziyetin vahametini İdrâk ederek zorla girmek teşebbüsünden vazgeçmiş ve bir kenara çekilmiştir. Fakat 657 plâkalı diğer kamyon zorla girmek İçin kalabalığın üzerine doğru harekete geçmiştir,
Bu vaziyet gergin âsablıiar üzerinde çok menfi bir tesir yaratmış ve zaten heyecan içinde bulunan gecekonducular ellerine geçirdikleri taşlarla kamyona hücum etmeye başlamışlardır.
Bunun üzerine kamyonda bulunan ameleler kamyonu terk-ederek kaçışmaya başlamışlar-(sa da şoför mahallinde bnlu-nan bir şahıs şoföre arabayı sürmesini emretmiş ve kanıyon ileri geri hareket ederken kamyonun arkasında bulunan Hakkı Tufan adında 18 yaşındaki bir genç arka tekerleklerin altında kalmıştır.
Bu esnada bayılanlar ve yaralanan kimseler de olmuştur.
Hakkı Tufan güç halle kamyonun tekerlekleri arasından çıkartılmış ve derhal Balıklı Rum hastanesine kaldırılmıştır. Variyet vahamet arzetmek-tedlr.
Hâdisenin bu şekli almasından sonra, Jandarmaların müdahalesiyle kalabalık dağıtılmışsa da dün yıkma amelıye-sine devam edilememiştir.
Hâdiseye savcılık el koymuştur,
Şaban 3 kişi. Galip 3 kişi. Mehmet Orakçı 5 kişi. Nazmiye Kural 6 kişi, Halide Kenar 3
yekûn itibariyle 58 - 60 kişi evlerde barınmaktadırlar.
Yıktırılmağa teşebbüs edilen Gecekondular
Daimi encümenden karar
lin diktan sonra bu evlerin yı-
a-
kılması karlarşı tır ilmiş ve evvelki gün ilk İş olarak, jandarma nezaretinde bu gecekonduların tahliyesine girişilmiştir.
Fakat tahliye am e üyesi büyük güçlüklere sebep olmuş ve birçok ailelerin gecekonduları terke tmemelerl yüzünden evler ancak zorla boşaltılabUmişUr.
BORSA
20 50
ESHAM VE TAHVİLÂT
% T faizli tahviller
Sivas • Erzurum I
İMİ Oemlryolu n 20 30
İMİ Demiryolu 1 20.90
Sıva» . Erzurum 2-1 W 60
İMİ Demiryolu tn 19 90
Milli Mfldafan 19 65
M110 Müdalaa n 20.00
M.lll Mûdafna III 30.50
Milli MOdalu İV 20 65
% « FAİZLİ TAHVİLLER
Kalkınma 1 M.S0
Knlkınmn 11 9«SO
Kalkınma in 96 75
MS brUkran t 95.70
MS l'rtlkT.Ml n 96 65
İMİ Demiryolu Vl 96 60
% S FAİZLİ TAHVtLLEH
23 50
1933 tkraml yeli 3035
MIJU Müdafaa 19 110
Demiryolu IV 96 25
Demiryolu V 99.40
HM9 Ikr, «70
4 * U M» tahvili 9575
% «J FAİZLİ TAHVİLLER
ANADOLU DEMİRYOLU GROPU
Tahviller bi ua -
Hlsr-c senetleri L (Kİ 60.00
Mümessil senet «9.70
şİnicin Hîssrı.mi
Merkez Bankası UT.—
ly Bankan MM '
T. Ticaret Bankam S 10
Arıdan Çlmenlo İT. 10
■A®aAFLARDA ALTIN
Askerî yardım rnalzemesi geldi
______ , İstanbul 14 (A.A.) — Exton «anılar , ve Gocmonn adlı İki Aıı.ıeıT-
43 ro ! kan şilebi bugün Derinceye gelerek, getirdikleri askeri vs
X
15 Eltim İM»
AKŞAM
Sahlfe 8
\KŞAMaferAKŞAMg|
Gecekonduları yıkarlarken
Halledilmesi hem çok güç. hem çok kolay bir mevzu karşısında bulunuyoruz.
Bugünkü "»etelerde tafsilâtını elbette okumuş oldu ğunuz gibi, gecekondu mahallelerinde facialar vukua geldi, öteki beriki beylik arsalara da, fertlere ait tapulu arsalara da usulsüz binalar kondurmuş beylikler neyse ama vatandaşlara ait topraklar üzerine gecekondu yapılması büvük bir anarşiye vol açar sayıldığından ve şahsi mülkiyeti hercümerç irine sokacağından ilk partide bu kabil on iki binanın yıktırılmasına karar verilmiş.
Esbabı miişeddide de var-Bazı açık gözler, kendi oturmalarına mahsus değil, sat mak için, kiraya veımek için gecekondu vapt:nr olmuşlar. Binaenaleyh, gecekondulara karsı bir taarruz.
Bu mülâhazalarla: «Yıktırılması. . emrini vermek ve tatbikine girişmek pek kolaydır. Fekat bu işi diğer bir cepheden düşünürsek, fetvayı vermek de. tatbikatına geçmek de pek güç. Çünkü bu bir hayat memat meselesidir

Dünkü hâdiseler, mevzuu, hafiften almaması gerektiğini yalnız belediyemize vc hükümetimize değil, cari re jimimize de pek düşündürücü '■eklide ihtar etti.
Anlayan beri gelsin!
*
Tanıdıkla? dan bir genç ar kadaş. şehrin ortasında kendine mütevazı bir bekâr odası aradı. Bir aydan beri taharriyattadır. 100 liraya. 125 liraya tahammülfersa delikler arzedip duruyorlar. Gerçi, arkadaşımın gözü, — işi icabı — merkez semtlerde. Fakat kıyıya, köşeye, kenar mahallelere razı otsa 50 - 40. diyelim ki 30 liradan aşağı tek oda bulması kabil değildir.
Bunca bina yapılmasına rağmen iskân durumu bu merkezde.
Ya hele çok çocuklu fakir ailelerin bütün kapılar yüzlerine duvardır. Malsahibi, biricik evlâdını baş göz edecekmiş gibi eşiğini aşuıdı-ran kiracı biçarelerini, şöyle bir tepeden tırnağa süzüyor:
— Siz kimlerdensiniz? Kac cocuğıınuz var? — diye geçmişini, geleceğini tahkik ediyor.

Alnının teri ile, kolunun gücü ile hem geçinmek, hem de çoluk çocuk geçindirmek torunda bulunan fabrikalar muhiti sâküıleri, bu şartlar altında gecekondu yapıp bir iskan hercumerci hasıl etmekten gayri bîr çıkar yol bulamamışlardır.
Hükümet kudretini, belediye idaresini ve sermaye hâ ki m i ve t ini ellerinde tutanlar kimlerse, fakir sınıfın bilhas sa fabrika işçilerinin ticaret müstahdemlerinin, küçük memurların ve hademenin bir kıyıcıkta yerleşerek otur masını temin vazifesiyle mü kelleftirler. Bu vazifeyi yapamadıkları için onlaruı me stiliyetlerini, şu yıkılan on iki evin ve yıkılacak diğer ge cekonduların sahipleri ve ki racılan mı çekecek?
Hükümet ve belediye, fev-tettiğimiz son imkân yıllan içinde 70 milyon liralık Süper - Meclis binasından başlayınız, neler yapmadı? ts-tanbul şehrinin ilerude zengin ve muteber zevatla iskân edilecek dağlarını, bayırlarını muhteşem yollarla, yeşil sahalarla (ve tenkid etmiyoruz:) Sergi Spor Saıaylariy-le, Açıkhava tiyatrolariyle bezendirdi.
Tenkid ettiğimiz: Bu arada fakir halkın yalnız iaşe teşkilâtı bakımından değil, iskân bakımından da tama-iniyle ihml edilmiş olmsıdır. Mevcut yardımlar, ancak or ta sınıfın üst tabakasına götedir:
— Arsa göster, üç, beş bin lira da para ver. sana borçla bir pv yapmak imkânını bulalım.
İskân vaziyeti eıı bozuk, en fakir, en muhtaç, çok çocuklu, az maaş ve gündelikli vat:• adaşlarımız, geı ekondıı-lar-ı sergiiz-stine terkedil-di; l’a/>' in »OÛ üncü yıldö-
Tarifelere riayet
Belediye bunu temine karar verdi
Belediye, tarife İle çalışan gazino. lokanta, pastane ve benzeri yerlerde rarite haricinde sa tış yapılmamasını temine karar vermiştir .Bu arada kasap ve kömürcüler £ibl sattıkları şeylerin üstüne «oydukları etiketten umumiyetle fazla para alan esnafın da bu yolsuz hareketlerine de mâni olunacaktır. Bu maksatla şenrlmzide tarifeye tâbi müesseseler, semtleri İtibariyle tasnif edilmekte ve bunları daimi şekilde kontrol etmek için kaymakam, nahiye müdürü, hükümet ve belediye doktur! lan belediye müfettiş ve mura-‘ kıpları tâyin edilmektedir. Bu suretle belediye, nizamlarına rl ayeli temin edintiye kadar yolsuzluk yapanlarla mücadele edı lecektir. Beş .nisll arttırılan nak di cezaların kâfi derecede mües sir olacağından şüphe edilmiyor.
Şehrimizde belediyenin kontrolüne tâbi 2500 kahvehane.
800 içkisiz lokanta, 500 içkili lokanta, 150 muhallebici, 80 pastane. 90 hamam vardıı
Odunun çekisine 50 kuruş zam yapıldı Belediye depolarında sattırılan odunun çekisine 50 kuruş zam yapılmıştır. Bu da Devlet Demiryollarının nakliye ücretlerine yaptığı zamdan ileri gelmektedir. Bu suretle en İyi evsafta kesilmiş odunun çekisi 10, en ucuzu da 12 liraya yükselmiştir. Mangal kömürüne zam yapılmamıştır. Yine kitosu 17.5 kuruşa sat tini acaktır
Belediyede alâkalıların söylediklerine göre çekisi 16 liraya satılan odunlar serbes piyasada 18 lirayadır.
Tekel umum müdürü
Tekel genel müdürü Hadi Hüs man bir haftadanberi Ankara-da bulunmaktadır. Umum müdürün tekelde bu vazifeye geldiği giındenberi ilk defa Anka-raya gittiğini belirten İlgililer bu temasları ehemmiyetle mütalâa etmektedirler.
3 seneye mahkûm Nihat Tunçer tevkif edildi
Milli korunma mahkemesince ihtikâr suçundan dolayı 3 sene ağır hapse. 1000 lira para ce-
zasına mahkum edilmiş bulunan eski maliye müfettişlerinden Nihat Tıınçer adında biri hakkındakl hüküm katiyet keşfettiğinden iki seneye yakın bir zamandan bert aranmakta İdi Nihat Tunçer. dün bir iş takip etmek üzere adiiyeye geldiği sırada, savcılık emrindeki polis memurlarından Kamber Topçuoğiu taraftndan tanınmış ve hüviyeti tesbit edilmek üzere ilâmat savcılığına götürülerek dosyası bulunmuştur.
Nihat Tunçer. jandarmaya teslim edilerek Üsküdar cezaevine gönderilmiştir.
nümiine üç sene kala, güzel İstanbulumuzun Fatih ordusu kahramanlariyle çiğ nenmiş ve şehitlerinin kan-lariyle toprağı yoğrulmuş bölgesini feci birer gecekondu semti haline getir d* k-Başşehrimiz Ankaraya da, 70 milyonluk Süper - Meclis binası ortasından şöyle bir çepeçevre bakınız, hâkim manzara gecekondu manzarasıdır.
Bu sene lig maçlarına anfornı bir vaziyette başlayan Siyah Beyaz lılar
Bugünkü mühim maçlar
Umumî Mecliste
Tevekkül miskinliği
Yaya kaldırımlarında biriken kar ve buzları kimler temizliyecek
Şehir Meclisi dün saat 15 Sırrı

Beşiktaş I. Sporla bugün karşılaşıyor
Bu maç çok çetin olacak, Galatasarayın da Emniyet karsısında zorluk çekeceği tahmin ediliyor
Geçen hafta Fenere karşı muvaffakiyetli bir mat yapan İstanbulspor Lakımı
Llg maçlarının İkinci hafta karşılaşmalarına buğun İnönü stadında devam edilecek, saat 13 te Galatasaray - Emniyet, saat 15 te de Beşiktaş - lalar-j bu Is pot takımları karşılaşacaktır, Geçen haftaki maçların karanlığa kaldığı göz önünde tutularak futbol tertip komitesi kararlyle maçlar yatım saat evvele alınmıştır.
Bu senekl maçların büyük bir alâka çektiği geçen haftaki karşılaşmalarda anlaşılmıştır. Bilhassa pazar günü İnönü stadına 14 bine yakın seyirci gelmiş ve 17 bin lira hasılât elde edilmiştir. Halbuki geçen senenin birinci hafta maçları 5 bin lirayı ancak bulabiliyordu, Bu vaziyet dolayıslyle bu senekl maç kırın büyük hasılat getireceği ve kulüplerin gün geçtikçe kabaran bütçelerini lig maçlarının getireceği para İle kapatabilecekleri alâkadarlar tarafından ileri sürülmekte ve bu hal kulup idarecilerini faziasiyle memnun bırakmaktadır.

Yazıma haşlarken «Çok kolay bir mevzun demiştim. Bunun kolaylığı bundan sonra tıpkj Süper - Meclis hinasma davrandığımız gibi, tıpkı Bayıldım bayırına paralan bayıldığımız gibi şu fakir fukaranın meskeni işini, fabrikalar bölgesinde olsun, büyük bir romantizmle halle çalışmaktır. Bahçeli ve küçük evlerden vaz geçtik, maliyeti arsa vc yapı ha kımmdan ucuza gelecek bir odalı, iki odalı blok binalara halkımızı yerleştirebilmeli-yiz. Civara çocuk bahçesi, ye saire vapar.ık eksiği tamamlarız.

Kıs geliyor.
Bu karda kışta yıkmağı değil, yapmayı düşünmemiz birinci vazifemiz olmalıdır
Yazan: Şazi l'EZCAN
ra mağlûbiyetlerini biı hafta İçinde beş maç yapmaktan ileri
Bugünkü maçların tahminine gelince: Beşiktaş!» İstanbulspo-run karşılaşmasında zevkli bir ' futbol seyredeceğimizi ummaktayım Geçen hafta Fenerbahçe karşısında enerjik fakat o nispette centilmence bir oyun çıkaran genç îstanbulsporlularır. bugün Beştktaşın karşısında da aynı tempo ile çalışacaklarını kestirmek güç değildir Bilhassa geçen haftaki beraberliğin maneviyatları üzerinde yaptığı tesiri de hesaba katarsak S'yaiı Beyazlılara liglerde İlk ciddi, tehlikeyi geçirteceklerdir. İs-tanbulsporlular c oynuyorlar, Lu LIC> ataıuc »uı> Boıut gibi Türk sporuna büyük emeği geçmiş bir arkadaşın bu takımı ciddi surette çalıştırmasından İleri gelse gerektir. J,|g-lere başarılı başladılar. Te men- 1 nl ederiz ki arkası gelsin I
Beşiktaş takımını bu mevsim
Ekıgün y«.ptlacalc lig maçları
Galatasaray - Emniyet Hakemi: Sulhi Garao. Beşiktaş - İsıanbulapor Hakemi Feridun Kılıç.
şeref stadında:
13
15
13 Anadolu - A Hisar
15 Sümerspor - Taksim
Vefa stadında:
13 Adalet - Demirspor
15 Beyoğlu - Beylerbeyi
Karadeniz hattında
Kış tarifesi yarından itibaren yürürlüğe giriyor
Denizyolları İdaresi. Karadeniz hattında kut tarifesinin tatbikine yarından İtibaren başlayacaktır. Buna göre İstanbul-dan her hafta pazar ve porşem-be günleri saat beşte Hopa a-İs- ra,l*{ poşuları. °n beş günde bir cidden güzel «a’1 Sinleri saat beşte de Hopa Bu her halde Kurt, surat Palaları kalkacaktır.
Diğer taraftan yine yarın sabahtan itibaren Mudanya hattında kış tarifesinin tatbikine başlanacak ve bundan sonra Mudanya postalan tstanbuldan pazar, salı, perşembe, cumartesi günleri saat dokuzda kalka-
(Vâ-NÛ) |W bulduk. Ankarada Demlrspo- çaktır.
Dikkat ediyorum, son zamanlarda talihe fazlaca bel bağlar olduk. Mütemadiyen ağırlaşan vaşatua şartlarının çalışma gücümüz üzerin d «ki yıpratıcı, kinci tesiri ce miyet bünyesinde kötii sar-smtüar yapıyor Âdeta hayat mücadelesinde muvaffa kiyet imkânlarını kör talihin sarsak ellerine bırakıp ı uyuşturucu bir tevekkül havasına kendimizi kapmış koyvermiş gıbiviz-
Cemiyet içinde yorucu «.«' yinin semeresiyle dinlenebilecek derecede bir havai seviyesine y ükse l?mi yeni er ço ğaldıkca ruhlar üzerine cıd lanıp mücadele enerjisini kı ran, meskenete doğru -ü-rükliyen tevekkül havası mn tazyiki artıvor. Bu ağır hav-kının bezginliği faai'vel sev kini kırıyor, çalışmadan. ■.oLL ruimadan kazanmak hııbur*) sının miskinliği dimağ ta n.fi vücutları atalete sevkedi-‘tç\| ve bu atalet, ticari sahada.! da istismar vasıtası .duvır O
Gazetelerde çıkan hususi E v.« resmi banka ilânlarına ba,O kıyorum, bir çoğu pivango.'JÖ ikramiye reklâmlarivle do- Js lu. Müşterileri arasında kıı-ra çekiyorlar; arsa. köşk, a» partıman, para ikram edî- 0 yorlar.
Son günlerde bazı radyo acentalan (la aynı yolu tııt-g^* tular, piyangolu, ikramı veli* radyo satışı ilânları gazete"^ sıılıınkırjnda sık sık göre çarpmağa başladı. GiınunçJ birinde bakkal, maııav, kon (D duracı esnafı da piyangolu^? alış verişe kalkışırlarsa hap** ret etmiyelim. öyle ya, siyasî partiler bile bu sakîm usule baş vururken berikiler niçin yapmasınlar?
Ticari sahada açıkça bir istismar vasıtası haline gelen kör talih meskenetinin içtimai bünyemizde açt«gı daha derin yaralar ilgililerin dikkat nazarlarına ilişiyor mu. bilmem.Istanbulda-ki kahvehane bolluğuna dik kat buyurulsun. Dört bucak ta dükkânlar, imalâthaneler kapanıyor, yerlerinde kahve haneler açılıyor. Günün her saatinde hensi de kapı ardına kadar dolu ve her masada tavla, iskambil oyunu
İlk zamanlarda bir fincan kahvesine, bir bardak çayına başlıyan oyun partileri yavaş yavaş mahiyet değiştiriyor: elli kuruş vüz kuruş, iki bucukluk beş lira derken, paralan masa altın dan teati edilen birer kumar partisi oluyor. Kumarın gûya rahat, eğlenceli kazancı, is havarinin yorucu ve az semereli çalışmasına tercih ediliyor, kânnı arttırmak ve zararını kurtarmak hırsivle saatler, günler masa başlarında geçiriliyor.
Bu nahoş tezahürlerin cö cılklarımız üzerindeki tesirini de kiiçümsemiyelim. Cemiyetin umumi nizamını sarsan, ahlâk bağlarını koparan kötü itivatlar yavrucakların körpe dimağlarına da tırnak saplıyor, onlan da küçük yaşta miskinliğe ve netice itibariyle çirkin ipti-lâlara sürüklüyor Mahalle aralarında kuytu köşelere kümelenip kumar oymvan on, on iki yaşlarında çocuk gruplarının hali yürekler acısı.

te Enver îaturun başkanlığında toplanmıştır. Diinkii toplantıda ilk olarak geçen oturum da meclise -unulan teklifler okunmuş ve bunlar alâkalı komisyonlara tevdi edilmiştir. Bun dan sonra dükkân ve evlerin önündeki yaya kaikırımlara bl-irken kar ve buzların ev ve dükkân sahipleri veya kiracıları tarafından temizlenmesi hakkında, belediye zabıtası talimatnamesine bir madde İlâvesi kararlaştırılmıştır. Daha sonra Eyüp - Rami bucağı dahilinde bir pazar kurulması da kabul edilmiştir. Meclis önümüzdeki sah günü imar karma komisyonunun raporlarını müzakere edecektir. Meclis toplantıları 26 ekime kadar devam edecektir
Et meselesi
Bu sene de tanzim «atışları yapılacak
Kış yaklaştığı için Belediye, şehrin et ihtiyatiyle meşgul ol mağa başlamıştır Bu maksatla piyasada ve mezbahada yaptırılan tetkiklerin neticesi bir raporla blldlrlmlştlr. Raporda şehrin hali hazır et vaziyetinin müsait Olduğu, perakende olarak 180 den 280 kuruşa kadar et satıldığı jildirilmektedir. Ayı nea şehir civarında bir aylık I İhtiyacı karşılıyacak derecede ı camı, kasaplık hayvan olduğu | da anlaşılmıştır.
Bu rapor ızerLne belediye, et satışlarının bir ay daha bu şe-ı kilde devam edeceğini tahmin ermekte ve >ndan sonra havaların bozmasiyle bağlıyacak pa hatıl iğin önüne geçmek İçin şimdiden ledotrler alınması için alâkalı makamlarla temas edi leeektlr.
Bu sene şehrimizde yine et tanzim satışları yapılacaktır. Bu ış Toprak Mahsulleri Ofisi- ' ne rerllmişti. Ofstn istihsal böl' geıe rinde kasaplık hayvan mubayaasına başlandığı öğrenilmiştir

gelmiş bir keyfiyet olarak kabul etmek lâzımdır. Fener ve Gala-tasarayın az sayı farklaryile kazandığı Suriyelileri 9 golle mağlûp etmeleri dc buna kuvv»-u! delildir. Geçen hafta âmnlyct karşısındaki 5-1 İlk galefeıerl hücum haltının randımanlı çalıştığını gösterir. Siyah Boyacıların çalışmalarını gevşetmefik-leri takdirde bu mevsim İyi bir netice sağlayacakları ileri sürülebilir.
Günün birinci maçında Galatasaray Emniyetle çelin bir karşılaşma yapacaktır. Ligler başlamadan yaptığı hususi maçlarda bu senekl kadrosunun zayıf olduğu anlaşılan Galata-saraym geçen haftaki ilk maçında da vaziyeti pek düzeltemediği görüldü. Bu bakımdan enerlk oynayan Emniyet karşısında kazanmak için çok güçlük çekeceği tahmin edilebilir.
Gelir vergisi kursan
Baro, avukat stajyerlerine gelir vergisi kursları açıyor
İstanbul Barosu, kendi teşebbüsüyle avukat stajyerlerine mahsus olmak üzere her hafta cuma günleri saat 17 de İstanbul Ucaret ve sanayi odası salonunda gelir vergisi kursları açmağa karar vermiştir. Bu kurslara önümüzdeki cuma gününden itibaren başlanacaktır.
Diğer taraftan ticaret ve sanayi odasının da kendi üyelerine bir yardım olmak üzere bundan bir müddet önce ayni mevzuda açtığı kurs muvaffakiyetle devam etmekle ve çok rağbet görmektedir. Odanın mali müşaviri Osman Fikret Arkun ta-
Izmirden eylülde yapılan ihracat
Eylül ayında İzinliden muhte ' lif dış ülkelere 17.383 ton İhracat yapılmıştır. Bunıın para kıy metl 20.016.519 liradır Bu rakam içinde 5.981 004 liralık ü-ziim, 1.656.732 liralık incir. 8671.242 liralık tütün dahildir.
İhracat devletler İtibariyle şöyledir:
ALnıanyaya 4.350.983 liralık. Amerika ya 4.969 950 liralık. Fransaya 1.505,395. İngiltereye 1.920.844 liralık. Macaristana 2,014-200 liralık, Yunanlstana 1 030 275 liralık ihracat yapıl-nuytır.
Verem Savaş Derneğinin faaliyeti
Verem Savaş Demeği faaliyetini gittikçe arttırmaktadır. Şen rlmizde tedari İçin müracaat e-deıı veremlilerin sayısı da devamlı surette arttığından bu müessese her müracaat eden hastayı yardımsız bırakmamağa gayret etmektedir Müessese nin elindeki seyyar röntgen cihazı bu sone Üniversite öğrencilerinin de fllim’erlni almağa bağlıyacaktır.
Verem Savaş Demeğinin hâlen mevcut /artığı 2 milyon Lirayı geçmektedir. Senelik bütçesi 350 bin liradır Demek bu gelirini halktan, müesseselerden ve hükümetten içmişlerdir.
Cemal Refik
Denizde fırtına devam ediyor
Bir kaç gündenberi Karâde-nizde hüküm süren yıldız poyraz fırtınası dün de devam etmiştir. Bu sebeple Biiyükderede biriken beş şilep ve kırk motör belediyeden. y[ne Boğazdan çıkamayıp fek-
gördüğü yardımlardan ve verem mücadele pullarının satışından temin ediyor.
İstanbul Belediyesi, Derneğe her sene 50 bin lira yardım etmekte İdi. Son çıkan kanunla bu seneden itibaren belediyeye devredilen eğlence vergisinin yüzde onu bu Demeğe ayrılmıştır. Bu hisse senede 300 bin liraya yakın oir varidat sağlıya-çaktır.
Tuz mütehassısı tetkiklerini bitirdi Tekel İdaresinin Amerikadan getirttiği tuz mütehassısı Wolf Anadolunun muhtelif bölgelerindeki tuzlalarda yaptLğı tetkikleri bitirerek şehrimize dönmüştür. Amerikalı mütehassıs bilhassa Çamaltı tuzlasında meşgul olmuş ve yurtta tuz İstihsalinin arttırılması mevzuunda hazırladığı raporu bakan-dlye kadar kurumlar kanunu-‘ lığa vermiştir. Kendisi bir nıüd-nun İzahı yapılmış olup artık det de genel müdürlükte çalışa-ıısul kanununa geçilmiştir. j caktu:.
rafından verilen bu kursta şlm-
OdlLilt O
Sah I te 4 _______
Ayan meclisi kurmağa lüzum var mı, yok mu?
AKŞAM
Avukat Reşat Kaynar ayanın çok lüzumlu müessese olduğunu söylüyor
Yaptığınız anket, memlekete tayda getirmesi bakımından za manındadır. Bu haltımdan meni milliyetle cevap veriyorum, İ-nandığmı temel şart şudur.
Bir memlekette hürriyetin var lığı. devleti teşkil eden üç kuvvetin, tamamen birbirlerinden müstakil bulunmalariyle tabak kuk eder.
Otokrat İdarelerinin rom görünür vasfı bu üç kuvvetin vahdetidir. Yâni kanun yapan, icra ve tatbik eden her üç kuvvet diktatörün otoritesine tâbi kılınmıştır. Diktatör, kanunu yap tınr, icra eder ve mahkemelerin verdiği hükümlere müdahale e-dercic kaza! kuvveti de gasbeder Diktatör, bozan bir fert olduğu gibi bir meclisin de diktatörlük ettiği tarihi bir vâkıadır.
Hürriyet mefhumunun bir memlekette tahakkuku, her üç kuvvetin denk bir halde yürümesine bağlıdır. Kanun yapan, kanunu İcra eden ve kanunu tat blk eden kuvvetler arşımda ne kadar büyük ve engin bir ahenk sağlanırsa, o nlsbette ferdin hür rtyeU ue nizam mefhumu beraberce yürür. Bu kuvvetler arşımdaki denkliğin bozulması nis betinde, ya ferdi hürriyet daralır yahut nizam fikri anarşiye doğru kayar.
Yukarıdan beri söylediklerim, âmme hukukunda klâsik bir ha le gelen kaideler hattâ mütea-rifelerdlr. Bu noktalardan hareket ederek ayan meclisinin memleket İdaresindeki zaruretini yukarıdaki çerçeveler dahilinde mütalâa edebiliriz.
Yirmi beş yıllık kan unlarımı-vın adedi altı bLni bulmaktadır. Size şunu hatırlatmak İsterim ki, Başvekâlet arşivinde Tanzimat devrinin kanun ve tall-
Avukat Reşad Kaynar
matlarını tetkik etmek isterseniz size üç defter verirler. Koca İmparatorluk Tanzimat devrinde bu üç defterlik nizamat İle idare edildi.
Yirmi beş yılda kanunun altı bini bulması, normal sayılamaz. Kanaatime göre, bunun sebebi Millet Meclisinin yine teşrii bir mahiyeti bulunan diğer bir müessese ile beraber çalışmaması ve millet meclisinden geçen kanunların daha tecrübeli, daha vukuflu bir meclisin süzgecine arsedllme mealdir.
Ayanın sadece bu faydası, onun memleketimiz İçin ne kadar zaruri ve vücudu elzem bLr müessese olduğunu açıkça göstermektedir. Ayana, kuvvetlerin muvazenesi prensiplerinde verilecek vazife ve salâhiyetler onun ikinci faydasını teşkil eder.
Ayanın mutlaka tesisi bir temel şart sayıldıktan sonra onun sel ahiye t ve vazifelerini tâyin devresi gelecektir kİ, an ketiniz bu kadar şümûllü olmadığından bu bahse girmiyorum.

YENİ
SES OPERETİ
ANAFOR
Telif operet 3 perde
Yazan: Beliğ Sel önü — Müzik : Yavuz Eneren
Matineler : çarşamba - cumartesi - pazar saat 15 de Suvareler her akşam 21 de - Pazartesi tatil hbmI
BUGÜN
Kadıköy OPERA Sinemasında
2 büyük film birden
1 AŞK KELEBEKLERİ
(Centennlal Summer)
TAMAMEN RENKLİ
Baş rollerde :Comel Wilde — Unda DarneTI — Jeanne Crain — Wllllam Eythe
2 - Deniş İçinde
(The navy Comes Through)
Oynayanlar : Pat (TBrien — George Marphy
— 1O —
«Vücutça bir ıstırabım var diyecekler. Bir şey anlamıyorlar»
Üçüncü günü Eletıiyi çağırttı. Üstüne biraz çeki düzen verdi, yanaklarına biraz boya sürdü,
Eleninln odaya girdiğini görünce kalbi heyecanla çarptı Onun da gözleri Morlsinklne benziyordu.
— Madam Adria şimdi nasılsınız?
— Biraz daha lyiyta. teşekkür ederim. Zannederim romatizma ateşi. İnsanı çok hırpalar değil mİ?
Eleninln ellerini, elleri arasına aldı;
— Bu senin kardeşin ne oldu, kuzum? Hakikaten sizde değil mİ? Eicnl bana hakikati söyle. Ehemmiyet vermlyeceğim.
— Hayır bizde değil. Babam, onu görmek bile istemiyor. Nereye gittiğini Allah bilir Merak etmeyiniz madam, Mor İsin bir şeyden korkusu yok. O beceriklidir, işin içinden çıkar.
- Fakat parası yoklu, Ol-derken de buradan yanma bir
Ingilterede umumî seçim gelecek sene yapılacak
Başbakan şu sırada yapılacak bir seçimin millî gayretlere zarar verebileceğine kani
Muhafazakârlar bunun bozuk İktisadî vaziyeti daha ziyade bozacağını söylüyorlar
Londra 14 -- Başbakan Altlee dün akşam ticaret odasında mühim bir nutuk söylemiştir. Başbakan nutkunda seçimin mutad zamanı olan gelecek sene yapılacağını, bu sene seçime gidiimlyeceğlnl söylemiştir. Att-lec'ye göre şu sırada yapılacak bir seçim milli gayretlere zarar verecek bir hava yaratabilir.
Başbakan İngiliz parasının kıymetinin düşürülmesi suretiyle yapılan hareket Vaşlngton' da müzakere edilen hususların tatbikine imkân bırakmazsa bunun mücs&if bir vaziyet yara” tacağını söylemi; ve demiştir M:
•Bu müzakereler geniş bir ölçüde yapılmış ve tediye muvazenesi İngiliz. AmcrLka ve Kanada hükümetleri tarafından bunun halli yolunda alınan kararlar gibi müşkül meseleler üzerinde daha derin bir anlaşmaya varılmasını mümkün kılmıştır.
Para rayicinin düşürülmesi hiçbir zaman bir hal çaresi olarak gözonündc tutulmamıştır. Devalüasyon sadece durumumuzu düzeltecek ve ihracatımızı çoğaltacak esaslı bir âmildir. Bu meyanda tngllteredc alınacak bazı tedbirler vardır. Bunlar şimdilik tetkik edilmektedir. Netice bir kaç güne kadar mem lekele bildirilecektir.
Avrupa işbirliği teşkilâtı üyesi olması İtibariyle İngiltere, ithalâtı tahdit eden bir çok tedbirleri kaldırmak suretiyle diğer üyelere yol göstermiştir. Başka memleketlerin de bizim gibi hareket edeceklerini gösteren İşaretler belirmektedir.
"X
Eşsiz bir şaheserin Son 2 günü ASLANLARIN PENÇESİNDE Tarihi ve muazzam SÜFERFİLM
ATLAS Sinemasında
Altlee bir toplantıda nutuk söylüyor
Ümidlerimlz boşa çıktığı takdirde. hareketçinizi tekrar gözden geçireceğiz. Fakat biz, İthalâta mâni olacak engellerin zuhur etmlyeceğinl sanıyoruz.
Muhafazakârların vaziyeti
Londra 14 (A A.) — Muhafazakâr parti, işçi partisini seçimleri yenilemeyi reddetmesi üzerine, memleketin esasen devalüasyonla bozulan iktisadi vaziyetini daha da bozmakla itti-ham etmektedir.
L
Muhafazakârların parlâmento grupıı başkanı Lord Woolton halkın karanlıkta olduğunu ve bu vaziyetin ticaıet ve sanayie zarar verdiğini söylemiştir.
Diğer taraftan armatörlerin senelik yemeğinde konuşan Attlee, seçimler hakkındaki haberlerin halkı asıl vazifesi olan İstihsali arttırmak gayretinden uzaklaştıracağını söylemiştir. Başbakan devalüasyonun kati bir hal tarzı olmayıp bir devâ olduğunu sözlerine ilâve etmiştir.
Kadıköy SÜREYYA Sinemasında
Bugün yılın iki müstesna filmi birden :
1 — CEZARİR DANSÖZÜ
YVONNE de CAR 1,0
2 — j H A N E T
I MERLE OBERON — CHARLES KORVİN
Sinema âleminin nadir yaratılan İncisi
Müziğin hayat verdiği bir gönü) kıyameti
Öllüm Meloâllsii cHUMORESQUE»
JOAN ÇKAWFORD — JOHN GARFİELD’in İhtiras, inkisar, ümllslzaşktan yarattıkları muazzam film.
A R sinemasında üçüncü zafer haftasını kutluyor

İmparatorluk hanedanlarını birbirine katan ihtirasla dolu bir aşk macerasının esrarlı perdesi nihayet açıldı... Kanlı hükümdarların tarihi şaşırtan yalanlan, genç bir muharrl-rin gayreti sayesinde açığa vuruldu.
MAYERLiNG ESRARI
Başlıca : JEAN MARAtS - DOMİNİQUE BLANCHAR
Sevenlerin, sevilenlerin, aşkın ümit ve acılarını bilenlerin filmi.
Türkçe sözlü nüshası FEK Orijinal nüshası MELEK nemalarında |
-
____________________15 Ekim 1949
C. H. Partisinin İstanbul Milletvekili namzetleri
Atıf Ödül ve Ekrem Amaç’ın hal tercümeleri
Ekrem Amaç Atıf Odiil
Istan bulda münhal iki milletvekilliği için yarın seçim yapııa çaktır. Cumhuriyet Halk Partisi bu seçim için iki namzet gös termlştlr. Atıf Ödül ve Ekrem Amaç.
Atıf Ödül 1314 f 18981 de Lüle-burgazda doğmuştur Mülkiye mektebinden diploma almış, hukuk fakültesinde mezuniyet imtihanlarını vertrüştiı. Lüleburgaz asliye hukuk mahkemesi hâkimliğinde iki sene bulunduktan sonra avukatlık maksa-dlle hâkimlikten istifa etmiştir. Almanca bilir, biraz Fransızca anlar.
1933 yılında partiye girmiş, 1935 - 1937 yıllarında Eminönü merkez bucağı ve 1938 - 1941 yıllarında Eminönü ilçe idare kurulları üyeliklerinde 1942 yılında Eminönü ilçe başkanlığında, 1945 - 1946 yılında vilâyet idare heyeti azası ve başkanlığında bulunmuş, 1947 yılında parti divan üyeliğine seçilmiştir.
Halen İstanbul umumi meclisi birinci başkan vekilidir.
Avukat Ekrem Amaç, 10/3/ 1330 tarihinde Munlsada doğmuştur. Merhum avukat Feyzul lahın oğludur. Evlidir. Üç çocuk babasıdır. İstanbul üniversitesi hukuk rakülteslnden ve Ankara Maliye meslek mektebinden mezundur
İçişleri ve Maliye Bakanlıklarında çeşitli vazifelerde bulunmuş bu aradaJstanbulda. Beykoz malmüdürlüğü. muamele ve istihlâk vergileri tahakkuk şefliği, resen takdir komisyonu baş kanlığı, belediye muvazene müdürlüğü. Gar depolan müdürlüğü gibi vazifeleri muvaffakiyetle ifa ve fevkalâde mesaisinden ötürü müteaddit takdirname ve iki aylık maaş rüsbetin-de nakdi İkramiye İle mükâfatlandırılmıştır.
1946 seçimlerinde İstanbul ge nel meclis »iyeliğine ve şehir meclisince de 3 yıldanberl daimi encümen azaiığma seçilmiş bulunmaktadır.
Yüksek denizcilik okulunda ve polis okulunda (hukuk bilgileri) derslerini okutmaktadır. Bu dersle ilgili bir kitabından başka, İçişleri Bakanlığında yetkili üç arkadaşı Ue müşterek olarak (yürürlükteki tüzüklerimiz) adında 3 büyük ciltlik eseri yayınlanmıştır.
Cumhuriyet Halk Partisinde. Beşiktaş ilce başkanlığı, İstanbul 11 idare kurulu üyeliği, büyük kurultay delegeliği ve kurultay başkanlık divanı kâtipliği vazifelerini görmüş, ayrıca İstanbul il ve belediyesini tem-sllen Anka ra da çeşitli kongre v« toplantılara iştirak etmiştir.
Beden Terbiyesi ve Gençlik teşekkülleriyle de yakın İlgisi olan Ekrem Amaç, ayni zamanda İki yıldanbert Beşiktaş Jimnastik kulübü ikinci başkanlığım ifa etmektedir.
NAZİKB BATVK İte \
Operatör
Dr. ADİL YANDAŞ
Evlendiler
Created by free version of 2PDF
Evlenme Töreni
General Ömer Köprülü kızı Ayten Ue topçu üsteğmeni Sulh! Şen’ln dün Kadıköy evlenme memurluğu salonunda saat 14 de seçkin davetli huzurunda nikâh törenleri yapılmıştır. Saadetler temenni ederiz.
Teşekkür
Oğlum Yorgı'nin müptelâ olduğu boğmaca hastalığını hüsnü suretle tedavi eden Şişli Et-fal hastanesi Dr. Ahmet Özeş'in ve hemşire Vasfiye Özkan'ın insani hizmetlerinden dolayı sonsuz teşekkürlerimi arz ile gazetenizle iblâğını rica ederim.
Babası Panayot
Doğum
Ahmet Lütfü Karaosmanoğlu Ue Muallâ Karaosmanoğlu'nun 13/10/949 tarihinde tamirde bir kızları dünyaya gelmiştir.
Küçük Nimet Suad’e uzun ömürler dUer. ana ve babasını tebrik ederiz.
İstanbul B«I»dlye*l Ş*htr Tiyatrosu Bu akşam saat 20 de DRAM KISMI F A L’ S T Yazan: Öoethe Türkçesi: Seniha Bedri Göknll
KOMEDİ KISMI
N E MO BANKASI Yazan : L. Vemeuil Türkçesi: Fehmi Baltaş, LAY
Pazar günleri 15 dr Matine
şey almamış.
— Üzülmeyiniz, madam Adria, Yaşamanın çaresini bulur. Bundan daha kötüsünü geçlrdL
Demek kİ hemşiresi de sevmiyor. Alâka gösterdiği yok.
— Ne yaptım da gitti, bir türlü anlayamıyorum, öyle nazik davranmıştım kİ...
— Kendinizi üzmeyiniz madam. Hiç bir şey onun umurunda değil, sizi temin ederim. Yalnız bir kusuru var. bir yerde uzun müddet durmaz.
— Şu halde bedbaht bir çocuk demek.
— Başkalarını bedbaht eder, hakikat budur.
Böyle cümleleri İşitmek, müthiş bir şey. Fakat ne de olla ondan bahsedebiliyordu. Onun için o sahte hasta odasına girmek müsaadesi yalnız Elentye verilmişti. Onunla beraber Mo-risin gözleri. Mor İsın sesi de odaya giriyordu.
Elenl bir gün:
— Madam Adria, dedi, artık yavaş yavaş İyileşiyorsunuz. Krizler tamamen geçecek. Kendinizi böyle bırakmanız hiç de doğru değil. Fabrikaya gelmezseniz İşler kötüleşecek. Bir klm-
, "N
ISatın alınmış kalb
YA2ANLUCIANA PfVfPftibÇEYİKN WAZfıH DEBİM.
senin aleyhinde konuşmaktan Allah beni korusun. Müdürümüz Montl iyi bir adam Fakat dizginleri eline oırakmak doğru bir hareket değil Bazı İptidai madde siparişlerini, büyük bir komisyon mukabilinde başka bir ticarethaneye verdiğini emin bir yerden işittim. Bu aldığı mallar da kalite itibariyle her zaman muamele yaptığmız tlcarcthane-nlnklndcn çok daha aşağı. Yarın kalkıp geliniz. Burada o-turmaklan, kötü körü düşüncelere dalmaktan bir fayda çıkar mı? Kalkmak, hareket etmek lâzım.
— Peki yarın geleceğim
İçinden ağlamak geliyordu. Sıkılmadan itirafla buludu:
— İçimdeki fenalığı hiç kimse anlayamaz. İçimde bir kap-
lan dolaşıyor, her dakika Içtml kemiriyor Elenl.
— Herkesin başına gelen bir şey. Bu da geçer.
— Böndeki başka bir şey. Ben yaşlı bir kadınım. Benden geçmiyor Bütün hayatımı altüst edecek.
— Yok canım, aldırmayınız.
Ertesi sabah her zamanki saatte kalktı. İçinde her şeye, güneşe, halka, hayata, İşe karşı bir nefret vardı. Mutat kahvaltısını yaptı, sırtına aleift-de bir elbise geçirdi. Hizmetçiye:
— Baat birde küçük odada yemeğimi hazırla, dedi.
öteki od alan, onun dokunduğu nıubilyelerl, eşyayı, oturduğu koltuklan görmke İstemiyordu.
Asık bir suratla büroya gitti.
Masası önüne oturdu, evrakı, faturaları kontrol etti. Kâğıttan asabiyetle birer birer elinden geçiriyor, bir şey anlamıyordu. Aldı hep başka taraflarda idi. -çişlerden bana ne? Morlsl kaybettim. Bir daha bu-lanııyacağım.»
İşini bitirdikten sonra evin yolunu tuttu. Gene eczacının karısına, öğretmen bayana ras geldi. Hep aynı mütccessis bakışlarla onu süzüyorlardı. «Daha ne istiyorsunuz? size hayatımı verdim, o da yetmiyor mu?»
Bir gün, ıkl gün. öç gün. Keder sönmedi. Kaderin bu cilvesine boyun eğmeğe hazırlandı. Dört, beş, altı gün. Dünya yürüyor, güneş doğuyor, batıyor; yıldızlar gölde parlamakta devam ediyor; makineler işliyor.
Böylece bir ay geçti. Adria, şimdi, sıcak bir yaz gecesinde, evinde yapyalnız. Keder dalgalan, hâtıralar dalgaları gelip gidiyor.
Bahçeye bakan pencere kapalı, çünkü Marlanna hırsızlardan korkuyor. Mevsim yaz, rüzgâr sıcak esiyor. Fakat Ad-rlanın İçi titriyor. Şömine sönmüş, hiç bir kıvılcım artık onu yakamaz. Adria. elleriyle yüzünü kapadı ve ağladı. Ağlarken şu sözler ağzından döküldü: «Her şey bitti... Her şey bitti.»
Bahçede bir ayak sesi. Gece zifiri karanlık. Ortalıkta çıt yok. «Marlannanın beklediği hırsızlar bu defa da gebnlye-cekier.» İçinden bunu söyledi, fakat, ayakta, korkudan donmuş bir halde. Bir gürültü daha. Bahçe kapısını biri açmak İstiyor. Biraz sonra gürültü kesildi. Evde yalnız olduğu için her hangi bir kimse kolaylıkla içeri girebilir, onu öldürebilirdi. Bağırsa bile sesini biç kimse İşltemezdl.
Hayır bu defa hayal değil. Bahçe tarafından hafif, fakat emin adımlarla biri ilerliyor,
Evin etrafını dolaşan, hiç bir şeyden korkusu olmıyan biri var.
Kalbi: «Morlstir... Moristir.» diye haykrdı. «Bu abdal Ma-riannanın yüziindeD bütün kapılan, pencereleri kapalı bulacak. Geri dönecek ve bir daha gelmiyecek...»
Bu deli düşünce, korkudan donmuş kanını kaynattı, ona hareket kuvveti verdi, öteki odaya koştu; bahçeye nazır camlı kapıyı açmağa uğraştı; o narin ve titrek eler! bu İşi beceremedi. Hiddetinden çamları sarstı.
Tam kapının önünde bir gölge belirdiği zaman, sarsımının, şiddetinden kapı açıldı.
— Mor Is... Morlsl
Kendisini kolları arasına atlı. Adrlanın bu hali Morıse, birdenbire açılan bir gül hissini verdi, şefkatten gelen merhametin ne olduğunu bir defa olsun o zaman anladı.
İlk akşamki gibi onu belinden yakalayıp kaldırdı, eve girdi. Ya vaşça koltuğa bıraktı, ve ilk akşamki gibi önüne diz çoktii. Gülüyordu.
(Arkası var)
Jarihten Sayfalar
Boğaziçinde yıkılan yalılar
Bogaziçlnln eski devirlerinden kalmış yalılar gittikçe eksiliyor. Son zamanlarda İkisi daha yıkıldı.
Anadoluhisannda senelerdir, boyasız, geniş cephesiyle saçakları rüzgârlarla dağılmış, etekleri suya eğilmiş Yaslnciza-(te yalısını yıkılacak endişesiyle seyretmiştik, şimdi yansı kesilmiş, mimarisi, devri ve hâtıraları yok olup gitmiş.
19. asrın birinci yansında Şeyhülislâm Yasincİ2ade Ab-düevehhap komşuları Şerif paşazade Av-nl bey. Ataullah efendi, Valide hanı kâtibi Derviş efendi, Fodla kâtibi Mehmet efendiydi. Yalıdan Hisara doğru ilk gelen sahilhaneden sonra Anadoluhisan hamamı İskele ve kahve dükkânı geli- ' yordu.
n. Mahmut bir ramazan cu- ı masında öğle namazından sonra Göksuya gelmiş ve Şcyhül- [ İslâm Abdûlvehhap efendiyi çağırtarak kendisine bir (Tasviri hümayun) nişanı ihsan etmişti. Bu hareket. Padişahın tasvirine yapılan alaylara ve ’ dini merasimlere kızan softala-m cesurane bir cevaptı.
Yaslnclzade yalısı. Şeyhülislâmın şen ve kederli hâtırala-riyle doldu. Büyük iftarların, servet ve debdebelerin, eski İstanbul hayatına ait merasimlerin birbirinden ferahlı bayramların. üstünden bazı hastalıklarla. ölümlerle acı günler de gelip geçti Ve bir gün 1249 senesi ramazanının Kadir ge- I cesinde Şeyhülislâm efendi bu 1
efendinin
f Tasan ' \
Halûk Y.
ı Şehsuvaroğlu
yalı

Kanton boşaltıldı
Yakaya çiçek satanlar
Paşa limanındaki yalı 19. a-sır mimarimizin sağlam ve büyük örneklerinden birisiydi. Bey zl salonları, sıva üzerine yapılmış manzara resimleri demir ka pıları olan geniş divanlaanesile yalı, eski günlerin ferahlık ve azametini hissettirirdi.
Buraya komünist kuvvetlerinin girmesi bekleniyor
Deniz kenarında rıhtım üzerinde olan sahllhanenln arka tarafında içine bir yolla gidilen mutfak bulunuyordu. Büyük mutfağın arkasında ve sokak üstünde uşaklar dairesi vardı. Sokağın diğer tarafında. Balta-Limanj camisi karşısında yalıya alt büyük arabalık ve ahır inşa edilmişti.
Yalının zarif kısımlarından Dirisi de dere üzerindeki köşktü. Dere temaşası için yapılan bu köşk bir odadan ibaretti ve tam derenin kenarına kurulmuştu.
19. asrın birinci yarısında bu ggy Hüseyin. Avni paşa telâş yerlerde sırasiyle şu yalılar ja Sılacını kuşanıp beş çlftesHe bulunuyordu: (Köprü başında (ortaköye doğru yol alırdı. Siman Siminin yalısı, yanın- I
da Tülbentçi Haçador yalısı ya- Paşa limanı sahılhanesînde nmda Ocak bazkrgânı Yaşu Abd.üJâzi2İn öiümüaü fLSildaşan Yahudinin yalısı, üst kısmında ■ kadınlar bir kaç gün sonra paşalarının katline saçlarını yolmuşlar. uzun koridorları büyük divanhaneleri âhlariyle doldurmuşlardı.
Bina, önünden geçtikçe insana 1876 mayısının heyecanlı günlerini düşündürürdü. Baa akşamlan, pencereleri altında har müzakerelerinin fısıltılarını duyacakmış gibi olurduk. Ve vaka gecesi bir pencere aralığından karakol fl İkasın a korkuyla uzanan paşa başlarını hayal ederdik.
Sonra bir sabah ferlyeden ka din çığlıkları geniş cepheli Serasker yalısının camlarım sar-
Hanımoğlu Siminin menzili, yanında sarraf Tingıroğlu Klr-’ kor yalısı, Kirkorun damadı O-sepin yalısı, Osepln diğer yahşi, sarraf Hüdaverdioğlu yalı-a.) ve diğer bazı ekalliyet sa-hilhanelerinden sonra keresteci, kahveci dükkânları bulunuyor ve bunları Türklerin yalılan taklbediyordn. [21
Boğazıçinin daha evvel yıkılan güzel binalarından birisi de, Arnavutköyüyle Bebek arasındaki Köçeoğlu yalısıdır.
Yalı eskiden bir Sadrâzamı-cfiinue aeyuuıısıanı eıenuı ou ... _ ,,
. - . . t. . . , miza aitken sonra Koçeoğulla- ,
yalıda gözlerini hayata kapadı. , „ „ , I
nna geçmişti Bu yalının selâmlık kısmı daha evvel yıkılmıştı. 19. asır yalı mimarimizin güzel örneklerinden olan harem kısmı da 1941 de yıktırıldı.
| Yalının ön cephesinde iki bû
Cenazesi Hisardan alınıp İstanbula geçirildi ve namazı kalabalık bir cemaatle Fatih eamislnde kılındı. Padişah da o sabah Çtrağan sarayından erkence Fatihe gitmiş ve cemaat arasına girerek eski Şey- , hülklâmmın namazım kümışU.
Abdûlvehhap efendinin tezkl-^~“"“ ”*
— .. .. ... iizprindp narmnklılch hlr lent
Bir akşam vakti, kafes arkasından hayranlıkla seyrettikleri kılıcını şakırdatarak bahçeyi dolanan yakışıklı şehzade yaverinin (3) B »yezitteki Mthat pa şa konağında paşalarını öldürmeye gittiğin! nasıl bilslnlerdl. Kimbllir sonra ona senelerce ne tükenmez linetler okumuşlardı.
Çerkeş Haşan vakasını takip eden senelerde Paşa liimaru 1 yalısı Serasker ailesi tarafından terkcdildi. Burada bir müddet bir sultanzade ve sonra da bir şehzade oturdular.
Harap yalı son yıllarında tütün deposu hizmetini görüyordu.
Kanton 14 (AP) — Milliyetçi Çin garnizonu dün akşam Kantonu tahliye etmiştir. Bütün bu sahada mukavemet kalmamıştır. Halk, komünist kuvvetlerin bugün herhangi bir saatte şehre girmesini beklemektedirler. Milliyetçi kuvvetlerin büyük bir kısmı, batı istikametinde çekilmiştir.
Yahudi azınlıklar
Tel - Aviv 14 (AP) — İsrail başbakanı Ben Gourion, dün a-çık havada yapılan bir toplantıda verdiği bir nutukta, «Bazı memleketlerde yaşamakta olan Yahudi azınlıklarının hâlâ kötü muameleye mâruz kaldıklarını» İddia etmiş ve kuvvetlenen Yahudi devleti ve buna yapılmakta olan devamlı muhaceretlerin bu meselenin esaslı ve yegâne çaresini teşkil ettiğini sözlerine ilâve etmiştir.
Ben Gourion bunların hangi memleketler olduğunu kaydetmemiş olmakla beraber, kendisinin bazı Arap memleketlerine vey3 bazı Doğu Bloku memleketlerine telmlhde bulunduğu tahmin edilmektedir.
63 yaşında olan başbakan kendisinin başkanı olduğu sosyalist İşçi partisi (Mapai) nln genç âzalarından 15 000 kişinin katıldığı bir toplantıda söz almıştır.
Kutup bölgesi
Rus gemileri bu bölgede keşifler yapmış
Abdûlvehhap efendinin tevki- | ««t™*» SMÜ4 bir tas avlu Te resinde n. Muhmuduo da mü- "“rl"de P"™__nkl,k'2 “5
teessir bir sesle iyi şehadette ■ -*-
bulunduğu görülmüştü.
Sultan Mahmut bir yaz günü ziyaretine gittiği ve eliyle ; nişanını verdiği Şeyhülislâmını FatJh camisi avlısunda bütün ı geçmiş günleriyle hatırlıyor ve bu ölümden büyük bir acı duyuyordu. [11
(1) Atâ tarihinde U. Mahmu-dun teessürü belirtilmektedir.
kU ediyordu. Yalının İçinde mü ıteaddit mermer şömineler, bazı oda duvarlarında sıva üzerine yapılmış manzara resimleri bulunuyordu.
Bir kaç salonundaki tavanlar binanın en dikkate şayan kusun ! Jarmdandı. Bu tavanlardan bir [tanesi Topkapı sarayı müzesln-ce satın alınmış ve sarayın e-ğerler dairesi binasının İnşaatında kullanılmıştır,
Yalının bahçesinde bugün es ki binadan ve müştemilâtından hiç bir eser kalmamıştır. Yalnız
Yaslnclzade yalısında bir gün Mizancı Murat bey yerleşti. Yazı hayatının bir kısmı bu yalıda geçli. Bu binada II. Abdül-hamit devrine karşı kâh ümide, kâh ye'se kapıldı. Ve bir gün
yeni Padişahla görüşmek üzere orta yerde dört duvar halinde mabeyne davet edildiği vakit hamam dairesi durmaktadır, bu yalının iskelesinden bir ka- !Bu yalıya veliaht Murad Efendi yığa binerek Beşiktaşa geçti. ’ ‘
O gün genç tarihçi eski Şeyhülislâm yalısına ümitle dönmüş, fakat daha sonra bedbin bir havayla buradan ve memleketten çıkıp gitmişti.
Rumeli kıyısında eski Bal talim anı sarayından sonra gelen Koca Reşit paşaoğlu Paris sefiri Cemil paşa yalısı da bu yaz İçinde tamamen yıkıldı.
Yalı iki katlıydı. Bir Fransız mimarı tarafından Abdülmecit devrinde yapılmıştı. İçindeki şömineler Fransadan getirtilmişti. Verese, binayı birinci dünya harbi içinde Habip beye
(2) II. Mahmut devrine ait bir bostancıbaşı risalesi.
(3) Daha evvel Yusuf İzzed-din Efendinin yaveri elan Çerkeş Haşan.
25 yıl evvel İstanbula gelerek bu işi ihdas ettiğini söyleyen madam hayatının enteresan taraflarını anlatıyor
Geceleri barlarla çalgılı gazino ve şaz salonlarında dolaşan «yakaya çiçek!» satıcılarından [•] bahsederken, bir madamın hayatını hayli enteresan bulduğuma İşaret etmiştim. Fec> addettiği bir âkibetin kendisini çiçek satıcılığına sürüklediğini anlatan bu yaşlı madam, emir kulu halinde çalışanların İşlerinden çıkarıldıkları zaman yelse kapılmamaları lâzım geldiğini söyllyerek diyor kİ:
«— Haksız yere işinden çıkarılan bir insanla, yine haksız yere kocası tarafından terkedl-len bir kadının veya karısı kaçan bir kocanın, bu hâdiselerden sonraki hayatları Behemehal evvelkinden daha İyi oluyor. İçyüzlerine vakıf olduğum bir çok tanıdrıklarımın hayatlarından. sonra şöyle bir neticeye vardım ki onların iyi gibi gördüğümüz hayatlarını, daha iyiye çevirmek için Allah sarsıyor.»
Halinden hiç ummadığım tarzda konuşan madama, fikrini biraz daha açıklayabilmesi fırsatını vermek için:
— Yani, dedim, hayatı sarsılan herkes, daha iyi bir hayata mı kavuşur,
(— Yook! dedi. Herkes değil...
Sadece haksız yere hayatı sarsılanlar... Meselâ, bir karı kocadan erkek, başka bir kadına âşık olur, karısını beğenmemeğe başlar, bahaneler yaratır ve ondan ayrılır. Bu takdirde kadının hayatı evvelkinden iyiye döner, erkek İse evvelki hayatını arayacak bir hayat içine düşer. İşte. haksız yere işinden çıkarılan bir kimse de tıpkı böyledir. O, daha iyi İş bulur, daha fazla para kazanır. Fakat o işçiye yol veren patron, daha kötü bir işçiye düşerek evvelkini arar...»
Boşandıktan sonra
Bir ecnebi memlekette, İçtimaî mevki sahibi bir zenginle evli olan madam, kendi hayatından bahsederek diyor ki:
■— Gayet iyi idik. Birbirimizi
Created by free version of 2PDF
duğunu da söyleyen madam, çiçekçiliğe nasıl başladınız? sualimi şöyle cevaplandırdı:
(— İstanbula geldiğimin haftası İdi. Çalgılı gazinolardan birine gitmiştim. Orada oturduğum iki saat zarfında bir çiçekçi gelip de. çiftlere çiçek satmadı. Halbukl İngilterede ve Fra asada bu. pek revaçta bir iştir ve hayli de kazanç bırakır. Ertesi gün. Çiçek pazarına giderek bir sepet menekşe aldım. Onları u-fak ufak demetler haline getirerek şık bir sepet İçine yerleştirdim ve barlardan birine tiridim. Sepetteki 3(i - 70 demet menekşe yarım saat içimip saiı-lıvermesln mİ? Bir demet menekşeye 10, 20, 50 kuruş verenler vardı. Hattâ pek hovardalar da bir Ura vermişti Bundan jirml beş yıl evvelki bir lira ne iıuazzam para İdi?.. Eve dön-Öüğüm zaman topladığım »aralan saydım. Tamam 30 hra... Çok para idi bu... İş bana •‘atlı geldi ve devam ettim Fakat beni görenlerden olr kaç kişi daha türedi. Bu yiizden kazancım ilk günkü halini muhafaza edemedi. Diyebilirin ki Lstan-bulda barları ve saz salonlarını dolaşarak çiçek sat.aa İşini bım-
(Arkası 7 nci salıilede)
seviyorduk... Fakat dört senelik evlilik hayatımızdan sonra kocam her nasılsa bir bar artistine gönlünü kaptırdı ve bu. evimizin temelini kökünden sarstı. Boşandıktan sonra mü-esseselerden birine daktilo olarak yerleştim. Dört beş ay sonra patronum, tanıdıklarından birinin tavsiye ettiği güzel, anıma cidden güzel bir kızı elde etmek gayesiyle, bana yol vererek yerime aldı. Hayatta bana yakın olan bir halamdan başka kimsem yoktu. Bir gün bavulumu hazırladım ve istanbula geldin» Aşağı yukarı yirmi beş seneden beri İstanbul'dayım ve ilk baş vurduğum İşimde sebatla durmaktayım.»
— Çiçek salmaktan başka bir işiniz var mı?
(— Hayır! dedi. Sadece çiçek alır, onları sap sap ayırır ufak demetler yapar ve satarım. E-min olunuz ki şimdi, bundan evvelki evliliğimi de, daktiloluğu mu da aramıyorum. Huzuı • kalb içinde çalışıyor, kazanı?» ' ve geçinip gidiyorum.»
Çiçekçiliğe nasıl başlamış?
İşin çok defa aramakla değkj tesadüfle bulunduğuna kant ol-
New - York 14 (A.A.) — United Press muhabirlerine göre. Amiral Richard Byrd, Rusların güney kutbu civarında «Küçük Amerikaya» bir ziyaret yaptıkları hususunda kati malûmata sahip bulunduğunu söylemiştir. Ruslar gemilerle gelmişler ve kuvvetli uçaklar da kullanmışlardır.
Bu malûmatın kaynağını açığa vurmak İstem iyen amiral, son gelen raporların bu bölgelerde uranium madenlerinin keşfedilmiş olması ihtimalinden bahsettiğini söylemiştir.
1*1 Akşatn’ın 8 ekim 1949 tarihli nıishasındadır.
IP^ftSUSARSATC KABAHATLİSİNİ
UgffilSİfy YAZAN: ADA SALVİ NAZIM DEgŞAN-g£S(M: AYHAN J
nln gittiği ve Jön Türklerle bazı gizli konuşmaların burada ya pıldığı söylenir.
İçinde siyasi tarihimizi alâkadar eden vakaların geçtiği ya hut mimari bakımından ehemmiyetli olan binaların pek çoğunu muhafaza edemedik. İstanbul içinde her sene onlardan birinin veya bir kaçının ek sildiğini üzüntüyle görüyoruz.
Bîr kaç sene evvel Üsküdar Paşa limanında Serasker Hüse yln Avni Paşa yalısı da yıkılıp gitmişti. Yalının ilk sahibi Reşit Paşa isminde bir zattı. Bina sonradan Avni paşaya intikal çerken başında fes olarak görülüyor.

Yeni Zelanda güzellik kraliçesi Mary Woodward„ dünya güzellik kırailçeliği müsabakasına lştirâk etmek üzere Yeni Ze-lândadan Avrupaya gelmiştir. Yukarıda vapurla Mısırdan ge-
Bir kadın bir batında dört çocuk doğurdu
Sault Ste. Marle (Ontarlo) 14 (AP) — Eski bir KanadalI askerin eşi bayan Oswald Kargrea-ves bir batında hepsi kız olmak üzere dört çocuk doğurmuştur. Bayan Kragreaves'ln bundan evvelki bir İzdivacından 6 yaşında bir oğlu ve dört yaşında bir kızı vardır.
Dört çocuk şimdi, hava âleti İçindedirler, doğum yirmi dakika sürmüştür. Doğumu yapmış olan doktor, çocukların yaşamalarının kuvvetle muhtemel olduğunu bildirmiştir.
Adi iyede bir terfi
İstanbul Savcı Muavinlerinden olup üç buçuk scnedcnbcri selâhiycllc İmralı Yeni Ceza evi Müdürlüğünü yapan İbrahim Saffet Omay terfian Adalet Bakanlığı Ceza ve TevlJf evleri Umum Müdür Muavinliğine ta yln edilmiştir. Kendisine yen', vazifesinde de m uvafiakiyctieT dileriz.
Hol anda Parlâmentosu açılarak müzakerelere başlamıştır. Yukarıda lnrallçe açış nutkunu okurken görülüyor. Yanında zevci Prens Bernard hııiunmakindir,
BteLiKre ma/s saionu/m doğruğiderlep^v PAOLA İLE KARS'I A$TIL At? MELEZ P/Z VALYARlR Slgl SA er/ A» OL A DA UAEfc &£■ PA$ GA
RET/YLE CE^AP vere»
demek dönse a. beraber- da >blnız benikMİP

I
ARŞ A M
İS Ekim 1949
Sahlfe 8
HER AKŞAM BİR HİKÂYE
SON DİIEK*^
Mahkeme Koridorlarında
BULMACA
gittt, fakirlik yükünü anuta-rundon kaktırıp atamadım Fakat çektiğim sefalet *e mahrumiyetlere rağmen aşkıma abo-dllaatl ve bâr gece kendimin koi-larunnn arasında unutuverdik.
Tonl bu hazin macerasını gilç lükle anlattıktan sonra kuvvet toplamak İçin durakladı, gözlerinden iki yaş damlası »ytf I yanaklarından aşağı süzüldllk-■ tan sonra ilâve etti: r. — Haftalar, aylar, ıstırap ve •endişe içinde geçiyor, fakat aşkımız gevşemek, zayıflamak şöy jo dursun günden güne kuvvet buluyordu. Bir gün aşkımızın .mahsulü, nur topu gibi bir kız
Ateşler işinde yatan hasta, karyolada Korlukta d o ğrtada. Gözlerini «edişe Bb dostu M-tora dikerek sordu:
— Söyle bana doktor! K*ç günlük tanım daha kaldı.
Doktor hastaya ne cevap vereceğini şaşırdı, fakat hac lanın niyazkâr bakıştan karşısında te reddüde düştıi. Hasta arkadaşt ı nın saatleri sayılı olduğuna biliyordu. Fakat bunu ona ■önlemeğe, muztarip ruhunun son ümidini de söndürmeğe hakkı yoktu. Doktorun tereddüdün! gören basta. aynı boğuk seaJe:
— Daha ne kadar ya sıyacağı
mı bilmeliyim dedi. ;--------> —— — o-»- «•— —
Sesi, o kadar yalvarır gibi ve. «Boyaya geldi. Sevgilimin çek-oayıf, bakışları o kadar acındı- «P ıstırap ve İşkenceyi sana ncı ve elemli İdi kİ doktor, has “ '
taya yalan söylemek kudretini kendinde bu lamı yarak feri sön muş gözlerine uzun uzun baktı, mümkün mertebe tatlı ve cesaret verir gibi bir sesle:
— Korkma dostum. Cesaret! Ben ne zaman öleceğini nasıl bileyim. Bunu ancak Allah bilir, Hiç bir zaman Allahtan ü-tnit kesilmez.
Dünyada var ?
Döne dolaşa peri padişahının sarayına geldim!
Cepte taşınan ocak
Su geçmez balık çantası
Balık amatörleri için ideal bir çanladır, cLumlte* tâbir olunan plâstik bir maddeden yapılmıştır. Suyu geçirmediği gibi balık kokusunu da sindirmez.
ı nasıl anlatayım? İşlediği güna-ı hm ağabeysinln kulağına akset , mesi ihtimalinden duyduğu mahcubiyet ve korkuları nasıl söyllyeyim?
Kızımızın nasip ve şerefi uğruna gizilce evlenmeğe karar verdiğimiz gün. üzüntü ve ıstıraplarımız da biraz hafifledi, ü mitlerimiz yeniden doğdu. Fa___-............................... 1 kat bu saadetimiz, pek kısa sür Hasta, ümitsiz bir sesle »özü- dil, pençeleri altında tavrandı-nü kesti:.2110 menhus hastalık yakama
— Doktor bana doğrusunu soy yapıştı. Sevgili karım, dönüşüme! ölmek üzere .......
anlıyorum. Daha kaç gün ya- , şıyacağun?
Doktor fevkalbeşer bir gay-
retle:
— Bir kaç saatlik ömriin kal
dı. cevabını verdi.
Hasta, bu cevap üzerine, tek rar yatağına serildi, titrek elleriyle yorganının kenarını tuttu. başının ucunda dolaşan Az rallden korkuyormuş gibi götlerini kapadı.
Doktor bu merhamtesizce ce- 1 vabından utanarak hastanın a ' teş İçinde yanan alnını eliyle hafif hafif okşamağa başladı.
— Tonl. dinle beni! Sen daha çok yaşılacaksın. Ben sana yalan söyledim, dedi.
Hasta, gözlerini yarı açta ve sönük bir sesle:
— Şimdi yalan söyledin doktor! Ben öleceğimi anlıyorum.
Doktor Tonl'nln bu sözüne ce vap vermedi, yalnız esld dost ve arkadaşına merhametli na- , namussuz seni diye haykırarak zarlarla baktı. Daha bir kaç ay hastaya vurmak için kolunu yu evvel Tonl. dinç, gürbüz ve sıh karıya kaldırdı. Fakat Teninin hat dolu bir gençti. Tatlı ve cü- gözlerinin feri söndüğünü gö-retkâr hülyalar kurarak hayat 'rûnce eli havada kaldı. Zavallı tan kâm alıyordu. Fakat az bir!ölmüştü.
zaman evvel vereme yakalan-1 Doktor, arkadaşının, gözleri mış. bu şifa bilmez ve gaddar önünde yatan ölüsü karşısında hastalığın pençesinde yatağa hiddetinin eridiğini hissetti. Ut serilmiş, o gündenberi bir daha reyen elini uzatarak Tonl’nln kalkamamıştı Kuvvetli bünyesi hastalıkla aylarca mücadele et' U, Fakat sonunda mağlûp olarak olum döşeğine düştü. Tonl, şimdi son saatinin geldiğini biliyordu. Hasta yaşla dolu gözlerini doktora dikti.
— Beni boş ümitlerle avutma ğa kalkışma dostum! Ben ölü- rıklara boğuldu.
yçrum. Yanıma gel dfcsanasöy-ı Çeviren: A. HİLALİ
liyeceklerimi .dikkatLe dinle?, Herkes bön ölürken, arkamda benim için ağiıyacak ve bana acıyacak kimsem bulunmadığını sanıyor. Halbuki, kendisine taptığım güzel bir kız beni seviyor. dört seneden beri. ıztırap ve korku ile dolu dört yıldan be ri sevişiyoruz O zengin bir aile kızıydı. Halbuki ben f3klr bir gençtim. Kızın babası ölmüştü. Annesinden desti izdivacını isteyebilecek bLr servet sahibi ol m ak için köpekler gibi çalıştım. Heyhat, bütün emeklerim boşa
bulunduğumu bekliyor. Halbuki ben hastane köşelerinde kimsesiz can veriyorum.
1 Doktor, can çekişen arkadaş-na merak ve alâkayla sordu:
— Bu kız kimdir, adı nedir? Nerede oturuyor?
— Şimdi bu suallerine cevap vereceğim. Fakat evvelemirde senden ne İstediğimi dinle. Dile ğim şu: O zavallı kadını çocuğu He beraber yanına almak onu hl ııı a ye ve teselli etmek... Yemin et bu son arzumu yerine getireceğine... Yemin et bakayım...
— And içiyorum Tonl! Fakat bu kız kim?
Hasta, elini pijamasının cebine götürdü. İçinden bir fotoğraf çıkararak verdi. Doktor, fotoğrafa bir göz atar atmaz, çeh resi vahşlyane bir İfade aldı, gözlerinden hiddet kıvılcımları fışkırdı, boğuk bir sesle:
— Demek o kadın hemşirem Nelli İmiş ha! Seni alçak, seni
■ açık kalan gözlerini kapadı. E-ğllerek hâlA sıcaklığını muhafaza eden ölüyü, alnından öp' Lükten sonra hıçkırıklar arasın a.:
| — Yemin ediyorum, zavallı
[dostum' NelU'yl ve çocuğunu hl rnaye edeceğim, diyerek htçkı-
Hu ay, kazanç vergilerinin ikinci ve son taksit ayıdır. Ay sonuna kadar her mükellef mensup bulunduğrı Maliye şubesine müracaat ederek vercib'ini ödemelidir. Vaktinde ödemiyenler-den ayrıca yüzde on ceza alınır.
Okuyucularımızı ikaz ederiz.
Kırlarda, sayfiyede çok İşe yarayan bir ocaktır. Petrol ile yanar, tehlikesizdir. Ocağın ambalajı hem mahfaza, hem de mesnet vazifesini görmektedir.
Fotoğraf
âleminde
Amatörler de böyle güzel resim çekebilirler. Resmini gördüğünüz. İtalyan sinema yıldızlarından Marta Deniştir. Fotoğraf Süper >»an filim ve Speedgraphic makine He çekilmiştir. Diyafram: 5:ö. sürat: Saniyenin 1/400 ü. Güneşte,
Ampullü sigara tablası
Büyük lokantalarda servis kolaylığı olmak üzere masaların üzerinde, resmini gördüğünüz ampullü sigara tablaları bulundurulmaktadır, Ampulün üstünde «servis için düğmeye basınız» İbaresi yazılıdır. Müşteri, ampulün üzerinde görülen düğmeye basınca ampul yanmakta
GİZLİ POLİS
(Ingiliz casusu ashenden)
Yazan: Somerset Maucrham Tercüme eden: Vâ • Nû
Aşk ve macera romanı
Tefrika No. 70 -
— İnsan dazlak olunca böy-ı le konuşması kolaydır Fakat bu kafada giderseniz Rus askerlerinin bu günlerde size bir oyun oynamalını bekleyin.
Ashenden sordu:
— Peki, kocakarı nr oldu?
— Askerler uzaklaştılar. Ben de onun yanfna sokuldum.
— Sepetle mı?
— Evet, Mr. Harrington, sepete ganimet gibi sarılmıştı. Kadın, başından kanlar akarak yerde yatıyordu. Çektik, arabanın içine aklık. Adresini söyll-yebilecelc hale gelince evine göiurdük. çok kan kaybediyordu. Dindin- bilmek için epey uğraştık.
Anaalaula. Amerikalıya garip bir nazarla baktı Ashenden. A-merıkalımn kızardığını tarkelti..
— Daha ne haberler var, bakalım?
— Yarayı bağlamak için bağ bulamadık. Çünkü Harrlngton'-un mendili iyice bulanmıştı. Benim de kolayca verebileceğim bir tek çamaşırım vardı. Hemen şeyimi çıkardım.
Harrington sözü kesti:
— Neyinizi çıkardığınızı tasrih etmenize lüzum yok. Ben evli bir insanım ve kadınların o bahsettiğinizi kullandıklarının farkındayım- Lâkin elftlem İçinde o kelimeyi söylemek İcap etmez.
Anastasla, gülmekten kırılıyordu.
— Haydi, sarılıp beni öpünüz, Harrington! Akü takdirde söylerim,
Harrington tereddüt etti.
Lâstikten yapılmış bir oyuncaktır. Resimde görüldüğü gibi suyun İçine daldırılmakta ve bLr lâstik puar ile batıp çıkması idare edilmektedir.
Hanım teyze mantosunun göğsünü kavuşturup gözlerini süzdü:
— Salyangozları gördükçe ağzımın sulan akıyor vallahi Kaplumbağalara da bayılırım.
— Hayrola, teze hanım. Salyangoz mu yiyorsun sen?
Yüzünü buruşturup başını çevirdi, bir tükürük attı:
— Hay Allah cezanı versin senin. O nasıl lâkırdı ayol? Ööoo... Yenir miymiş o pis şey? Tunu, yüreğim ka bardı.
— Ne kızıyorsun. teyze hanım? Salyangozlara ağzımın suyu akıyor, dedin ya.
— Dedimse o mundarları yemek İçin söylemedim ya. Ev meselesi üzerine lâf ediyorum ben. Salyangozlarla Kaplumbağalar Cenabı Hak kın bahtiyar kulları. Başlarında ev gailesi yok. kira kapılarında ömür tüketmiyorlar. Evceğizlerini sırtlarında gezdiriyorlar Nerede akşam, orada sabah. Bir de benim halimi sor bakalım.
— Kiralık ev mi arıyorsun, teyze hanım?
— Aramak da lâf mı, evlâdım? Bir aydan beri İstanbul kazan oldu, biz kepçe. Damadım bir tarafta, ben bir tarafta vızır vızır dolaşıyoruz, çalmadığımız kapı kalmıyor. İstanbulda ev yok değil, çok var amma hepsi bizim işimize elvermiyor ki, Mal sahiplerinin burunları Kafdağmdan su içiyor. En aşağı yüz yirmi Lira kira, bir senelik de peşin Gel de yanaş bakalım Benim okadar param olsa kira kapılarında dolaşacağıma bir apartman satın alırım da yan gePp keyfime bakarım. Amma ve-lâkin, dünkü evden pek hoşlandım. Derli toplu, kutu pfi-bi bir apartıman Kapıdan girer girmez gözüm gönlüm açıldı, yüreğime ferahlık gel di, hemencecik Kuşum konu verdi.
— Eh, geçmiş olsun, tey ze hanım. Döne do'.asa nihayet gönlüne göre bir ev bu’-dun demek. Güle güle otur.
Kaşları çatıldı:
— Dur. aceleyi bırak e-' fendi oğlum. Ne telâş ediyorsun bu kadar?
— Ben telâş etn.iyorum.' teyze hanım sen iv' bir ev bulmuşsun da ona seviniyorum.
— Birdenbire sevinme Öyle. Telâşı bırak da lâkırdının sonunu dinle. Evvelâ benden sana nasihat olsun, nc yaparsan yap, şu dünyada başını soka-ak bir çatı kurmanın çaresine bak Kiraya para dayanmıyor, et evlerinde ömrü tükeniyor insanın. Ev dediğin kendi malın olmalı. Salyangoza neden heves ettiğimi şimdi anladır, mı?
— Aliah razı olsun, senin
sayende bunu da öğrendim hanım teyze. Gelelim şu_____________ „______ ______ _..r
ev meselesine. Beğendiğin' getirdim>■ dedim. Adam dik eve ne zaman tasınıvorsıır.’’ dik yüzümüze bakıp da: «Si-
1 J 3 4 ö « 7 B
Soldan nata: I — laUnbul sokaklarında cok rastlanan bir ku*. Z — Yok etme - E>kl Mısırlıların bir mabudu. 3 — Tortular. 4 — Tersi iskambilde bir klgıl. 5 — Temi kurutulmuş ekmek. 8 — Tersi Skılr yavrusu - Değnek, 1 — Gır harlin okunuru . Tersi okur, 8 — Miralay. 0 — Taşkın su • Tersi bir nevi yapışkan. 10 — Bağına «K» gelrlse bir mevsim -Tersi bir kadın ismi
beğenmiştin
Allah göstermesin, teyze hanım. Senin...
— Kes sesini, patlatma beni. Ne söylüyordum?
— Beğendiğin evi anlatı yordun.
— Hay, ceddine rahmet Zihnim karışınca ağzımın içindeki lâkırdıyı unutuyorum ben. Ev üzerine konuşuyorduk değil mi? Nereye gelmiştik?
— Evi çok
ya.
— Beğenmez olur mu yum, efendi oğlum? Öyle bir kira evinde safa sürmeden ölürsem gözüm açık giderim. Ferah mı, ferah. Rahat mı, rahat. Ev değil, peri padişahının köşkü.
— Niçin tutmadın ya? Orası da pahalı mı geldi?
— Patlamasana anlatıyorum iste. O evi nasıl bul dun, diye .sor bakalım bara. Dolaşa dolaşa dizlerimin bağı çözüldü, ayaklarıma kara sular indi. «Allahım, sen beni bu azaptan kurtar» derken bir de baktım ki saray gibi bir evin önüne gelmişim. Pencerelerinin camları bile takılmış, içeride ustalar boya yapıyorlar. Kapıya yak laşırken karsıdan bir adam geldi; «Ne arıyorsun, valde hanım?» diye sordu. Derdimi anlattım: «şu evi pek beğendim amma kiraya verecekler mi acaba’» dedim Adam dikkatli dikkatli yüzüme baktıktan sonra: «Valde hanım, burasını kardeşimle ortak yaptırdım. Kiraya vereceğiz. istersen ge\ içerisini de gezdireyim» dedi. Evin içini gezince bir daha çıkasım gelmedi, kapıdan nasıl çıktığımı ben bilirini. Dışarı da adamla pazarlığa giriştik, peşin para istemeden ay da altmış Hra kiraya razı oldu. Bendekl sevinci görmeliydin. «Aman, efendi oğlum. Ben bu evi tuttum, sak'u başkasına verm iyesiniz.> dedim. Adam; «Yook. valde ha mm. Benim sözüm sözdü l. İşte, evim burası. İki gün sonra bovası da, badanası da bitecek, o zaman eşyanızı alır, gelirsiniz. Fakat diin vanın bin bir türlü hali var Senin sözüne inanıyorum amma evde kardeşin» de oı-tak bunun için şimdi biraz pey ver ki kardeşimi de inan dırayun» dedi. Çantamda elli lira vardı, hemen çıkarıp verdim. Ertesi gün de gidip kontratı yapacaktık Oradan ayrılıp bizim eve koştum, bu işleri kızıma anlattım. «Aman, anneciğim, şu evi bir de ben göreyim, aksam damadına berıber anlatalım», dedi. Biraz dinlendikten son ra kızımı da alıp yeni eve götürdüm. Bu sefer kapının önünde başka bir adama rasladık. Temiz pak giyinmiş, efendiden bir adam. Bizi görünce: «Ne istiyorsunuz, hanımlar?» diye sordu «Biz bu evin kiracısıyız Kızım da görmek istedi, alıp
..................... ■ öfkeli öfkeli içini çekti. , zin yanlışınız var, hanımlar, ve bunu gören garson derhal o — Eğer sasiD yanılıp da Burası kiralık değil. Ben bu masaya koşmaktadır Bu suret- benim kocam olsaydın, alim evi kendim için yaptırdım, le garsonu yüksek sesle çağır- aliah dünyayı senin başına kendimiz oturacağız»! de-, mağa lüzum yoktur...1 zindan ederdim mez mi- Bu lâkırdıları du-l
Lehde ve »leylideki vaziyetleri zihnen tartıyordu. Anaatasia’nın kararında kati olduğunu gördü,
— Eh, pekâlâ, öyle olsun... Üs talik benim öpmemin size ne zevk verebileceğini düşünürüm.
Boynuna sarıldı, iki yanağını öptü. Kadın, tek kelime söyle-ıneksizin iki göz iki çeşme ağla mağa başladı. Hıçkırarak:
— Ne iyi adam! Sizin saçma fakat harikulade bir insan olduğunuzu görüyorum, Harrington! dedi.
İngiliz muharriri Amerikalının şaşkınlığına uğramadığını hayretle gördü, ihtiyar Harring ton, Rus kızına baktı, baflfçz onun omuzunu okşadı.
— Hele hele... Biraz sükûn bulun! Demek sarsıldım*. Hâlâ titriyorsunuz. Eğer omuzlanma bu kadar çok gözyaşı dökerseniz romatizmaya yakalanacağım.
Boğazı tıkanmış: Ashenden, bu komik dokunaklı sahne karşısında gülüp duruyordu. Kadın çekilip gittikten sonra Mr. Harrington düşünceli bir hal aldı.
— Bu Ruslar ne acayip şeyleri Dalilah ne yaptı, biliyor musunuz’’ Arabada, o kalabalıkla ayağa kalktı, donunu çı-
kardı. Donu yırttı, yarısını bana emanet verdi, öbür yarısıyle de yarayı bağladı. Hayatımda asla bu derece mahcup düşmedim.
— Kuzum bu kıza niçin Dall-lah diyorsunuz?
— Çok meziyetleri olan bir kadındır. Kocası kendisine hiç de lâyık olmadığı bir muamelede bulunmuş, üzüldüm. Lâkin Ruslar çok romantik İnsanlardır; sakın benim ona karşı beslediğim sempatiyi başka şekilde yormasın. Esasen bayan Har-rlngtona karşı beslediğim sadakat hislerini biliyor. Karımın dediklerine İnanmak lâzım gelirse, ben kadınların hoşuna giden bir erkekmişim.
Muharrir:
— Herhalde, Rusya, size uygun bir memleket değil! dedi. Sizin yerinizde olsam derhal buradan kaçardım.
— tmkânı yok. Şartlarım kabul edildi. Gelecek hafta İmzalan atacağız. İmzalar atılır alılmaz bavulları hazırlarım.
Ashenden sordu:
— Attığınız İmzalar, acaba kirlettiğiniz kağıda değecek mİ?
Planı nihayet hazırlanmıştı.
Tam yirmi dört saat çalışıp vaziyeti şeflerine anlatan şifreli bir telgraf tanzim etti. İcap eden paralan ona vâadettller; fakat Rusyadak.1 muvakkat hükümet hiç değilse üç ay müddetle iktidarda kalmadığı takdirde bir netice hâsıl olamıya-caktı.
Kış yaklaşıyordu Yiyecek azalıyordu, Ordu İsyan ediyordu. Halk, sulh hasreti çekiyordu Avrupa otelinin holünde, Ashenden. her akşam profesör Z. ile, kendine sadık çekleri, ne yapması İcap etliğine dair münakaşalarda bulunuyordu. Arkadaşlar. uzak bir semtte oturan Anastasla’nın evinde toplanıyorlardı. Projeler hazırlanıyordu. Ashenden, nutuklar söylüyor. vâadlerde bulunuyor, etrafı iknâ ediyordu, Kiminin tereddüdünü. kiminin cik kafalılığını mağlûp etmesi gerekti. Hakiki sadıklarla şarlatanları birbirinden ayırd etmek de pek güçtü. Lâf ebeliği eden. İş görmeyen gevezeler onu bıktırıyor, usandırıyordu Diğer taraftan bu gizil toplantılar yüzünden ihanete uğrayıp bhi'keye sürüklenmek ihtimali de vardı
•.........................>»
ytınca beynim verinden oy-^ nadı, öbür adamla vaptıfu'O nuz pazarlığı elli 1in da pey (D verdiğimi anlattım. Adam ’çg «Bu iste bir dalavere olmuş 0 galiba. Benim kardeşim de^-vok. evim de icralık değil.ü Seni dolandırmışlar, hanım. Git de paravı verdiğin adamı bul., decıı. Arkasını dönüp savuştu.
— Eeeeyy ,. Öbür adamı buldunuz mu bari’
— Ne gezer. bev efendi oğlum? El oğlu paran aldıktan sonra bir daha benim karsıma gelir mi? «Aman, bu işleri kocana duyurma-sakur, diye kızıma sıkı sıkı tenbih ettim. Allah selâmet versin, bizim damadın eli sıkıdır. Elli lirayı kaptırdığımı duyarsa başımıza kıyametleri koparır. Ona duyurmadım henfi yakalattırayım da parayı ğerive alayım diyerek buraya koştum. Derdimi hâkim beye anlatacağım. Hükümetin kolu uzundur. Arasınlar, bulsunlar o adamı.
— Sen vanlış çelmişsin, teyze hanım. O işi hâkim değil, polis vapsr Sen evvelâ karakola ğit de bunları orada anlat, senden para alan adamı yakalasınlar.
Melûl mahzun baktı:
— Hâkim bev yakalıya-maz mı o adamı’ Ben karakollara düşünce para meselesini damadım duvarsa çok fena olur. Ne yapsak acaba? Ben bu işi bir defa hâkim beye danışmak istiyordum.
Bizim kasketli delikanb uzun uzun izahat verdi, evvelâ karakola gitmesi lâzım geldiğini anlattı. Hanım tey ze biraz düşündükten sonra alnını uyuşturarak ğitti.
Ce. Re.
Vakit dardı. Bolşeviklerin faaliyeti zihinleri karıştırıyordu. Kerensky. ürkütülmüş bir tavuk gibi şuraya, buraya baş vuruyordu.
Nihayet haile gelip çattL 7 kasım 1917 gecesi, Kerensky'nln nazırlarını tavklf ettiler. Halk, kalabalığı kışlık saraya hûrya etti. Lenln'ln ve TroçkLtı'ln kurduğu diktatörlük başlıyordu. O sabah, Anostasia. erkenden As-henden’e geldi, Ingiliz muharrir bir telgraf hazırladı. Bütün gece Smotay'de, sonra da kışlık sa rayda uykusuz durmuştu. Artık mukavemet edemiyordu. Rus kızının halleengiz bakışları, perişan hail, onu tesir altında bıraktı.
Anas tasla:
■— Biliyor musunuz? — diye sordu.
İngiliz başını eğdi ve tasdik işareti yaptı.
— Her İş bitti. Kerensky kaçlı. Mukavemet tecrübesinde bile bulunmadılar. (K12 fena halde kızdı! Ne namussuz, tabansız şeylermiş! — diye haykırdı.
O sırada kapı vuruldu.
Kadın kapıya, ani bir korku ile baktı.
— Bolşeviklerin koskoca bir şüpheliler listesi var. Pek çok adamı idam edecekleri — dedl. Llstelcrlnde benim adım var. belki sizinki de vardır.
Ashenden zoraki bir tebessümü dudaklarında muhafaza etmeğe çalışarak:
— Şayed gelen onlarsa. kapının tokmagmı çevirmekten gayri müşkülleri kalmadı! — dedi. Ve seslendi:
— Giriniz!
Kapı açıldı. Bay Harrington, her zamankinden daha zarif, daha temiz, daha itin Alı. eşikte belirdi. Anastasla’yı görünce şapkasını çıkardı.
____ Vay, siz inisiniz Dalitah? Çıkıyordum Size soyllyfrceklertm vardı zaten— Dün akşam sizi de bulmağa uğraştım. Ashen-den, fakat muvaffak olamadım. Akşam yemeğinde yoktunuz.
— Hayır yoktum Kantine gitmiştim.
— Beni tebrik edebUirshılz— İmzaları aldım, tş, çantada kek ilktir...
Amerikalı iş adamının galip bir dögüi horozu ğibi hali vardı.
(Arkası var)
15 Ekim 1949
Ingilterede hekimi yetiştirme tarzı Millî sıhhat servisi doktor ihtiyacını arttırmıştır
sertifikalar imzalıya m az.
Tabla tiyle öğrencilerden bir çoklan mm timi tıp eğitimlerini ıimnni etmeden önce, mesleğin hangi branşında çalışacaklarını hararlaştırmış ve ihtisaslarını bu yolda yapmışlardır. Bu gün saha geniş olup, hekimliğin genel pratiği ancak »aile doktora» olmak isüyenleri cezbet-mektedir. İhtisas yapmak isti-yenlerin. bu alanda elzem olan daha yüksek standartlara ulaşabilmek için, eğitimlerini derinleştirmeleri lâzımdır.
Umum! sıhhat servisinde çalışmak tasavvurunda olan öğrencinin umumi sıhhat branşın da ihtisas yapması lâzımdır. Öğrenci genel pratl siy enliği tercih edecek olursa yeni mezunlar evvelâ bir müddet için tecrübeli bir genel pratlsiyen hekimin yanında asistan olarak çalışabilirler.
Yakaya çiçek satanlar
(Baştarafj 5 tocl sahifede) dan 25 yıl evvel ben ihdas ettim.»
— İşler şimdi nasıl gidiyor?
(— Fena değil .. Hayatımdan memnunum. Geceleri 10 - 12 lira arasında para kazanıyorum. Kimseye muhtaç olmadan geçinip gidiyorum. Tekrar söyleyebilirim ki ne zengin koca ile evliliğim zamanını, ne de daktiloluğumu arıyorum Kafam sakin, gönlüm huzur İdinde geçinip gidiyorum.»
Kimlere hangi çiçekler satılır?
Yakaya çiçek takmanın, çiçeğe göre bir mânası olduğunu söyleyen madamdan sordum:
— Dolaştınız gazino ve barlarda müşterilerin çiçek alip almıyacaklarını nasıl anlıyorsunuz?
«— Gayet basit, dedi. Yanında kadın olan her müşteri çiçek alır. Fakat müşteri «nünden boş dönmemek için onun giyinişine, oturuşuna, hattâ yaşlarına da dikkat etmek lâzım... İhtiyar çiftler çiçek almazlar. Lâkin genç çiftlerden bir çoklan kendilerine uğrayan çiçekçiyi boş çevirmezler. Hele o çiftler henüz sevişmeğe başlayanlardan ise mutlaka çiçek alırlar.»
— Bu gibi yerlerde en fazla rağbet edilen çiçek hangisidir?
•— En ziyade çam saplarına muntazam şekilde dizilmiş yaseminler satılıyor. Bundan sonra da karanfil geliyor. Menekşe, en az satılan çiçeklerdendir.»
Madamla, saz salonlarından birinde konuşuyordum. Karşı masada oturan bir çifti göstererek bunların mutlaka çiçek alacaklarını söyledi ve:
(— İspat da edebilirim.» diyerek gitti. Yanlarına yaklaşınca hafif bir reverans yaptı ve sapından tuttuğu bir çift karanfili masa üstüne bıraktı.
Erkek çantasından çıkardığı parayı madamın avucuna koyarken madam, gözünü kırparak (Alacaklar dememiş mİ idim» mânasında İşaret veriyordu.
Cemaleddin BİLDİK
Londradan yazHıyor: Milli Sıhhat servisinin tatbike konu-luşu İngUtcredekl tıbbi servislerin idaresine geniş ölçüde tesir etmekle beraber, İngiliz hekimlerinin yetiştirilme tara ve yüksek standartlarına hiç bir suretle dokunmamış tır Hakikatle memleketteki tıp okulları biç bir devirde bugünkü kadar kalabalık olmamış, zira servisin gözönünde tuttuğu hedeflere u-laşâbilmek için doktorlar sayısının geniş ölçüde artmasının elzem olduğu idrak edilmiştir.
İngilteredc şimdi hekimlik e-gitâml 5 yıl sürmektedir. Bu. asgari bir müddet olup, bazı o-kullar hattâ daha uzun bir e-(rflim devresi kabulünü istemesi tedlr. Geçenleîde İngiliz tıp cemiyetinin bir komisyonu, öğrenciye tıbbm umumi eğitimini öğretmeyi gözün önde tutan 4 yıllık daha kısa bir devrenin kabul edilmesinin ve ayrıca tıbbın seçmek tasavvurunda olduğu branşında İki yıl veya daha faz la bir müddetle İhtisas yapmasının daha iyi olup olmıyacağı-m incelemiştir- Bu takdirde, he kime, yalnız ihtisas yapmış olduğu branşta çalışmasına müsaade edilecek demektir.
Komisyon ou tarzdaki bir e-ğitim kursunu uygun görmemiş Ur Öğrencinin, ubbın genel a-lant dalılllnda yetiştirilmesine devamı lehinde bir kanaate var, iniştir.
Şimdiki halde erkek ve kız öğrenciler, tn eğitimine 17 yaşlarını tamaraiyle doldurmadan başlıyabilmektedlrler. Asgarî yas haddi 17 yıl 9 aydır Öğrencinin bir tıp okuluna kaydolmadan önce gerek umumi tahsil ve gerek simya, fizik ve bt-olojiden birer im t Ihar vermiş olması şarttır Öğr°ncllerden ek serisi, bu imtihanları henüz eski okullarında İken verirler. Tıp eğitiminin İlk iki yılı, «Preklinlk konular» adı verilen bilgilerin tedrisine, anatomi, hktolljJ, fizyoloji vesaireye hasredilir. Kur sun geriye baları 3 yılı, hastanelerdeki klinik çalışmalara ayrılır.
Büyük Britanyada. belcim lisansı veren 23 eğitim müessesçi mevcuttur. 1858 ve 1886 tıbbi kanunlar gereğince, bu mü-esseselerden derece veya diploma ihraz edenler doktorluk sanatını İcra edebilirler Lisans veren bu müesseselerden 18 1 ü-nlversltedlr. Ayrıca 5 teşekkül daha vardır. Londra hekimler taraliyet koleji ve İngiltere cerrahlar kıraliyet kolejinden müteşekkil bir imtihan heyeti olan İnciliz karma heyeti. İngiltere eczacılar cemiyeti, İskoçya karma heyeti, İrlanda karma heyeti ve İrlanda eczacılar birliği. Bu 5 teşekkül sadece İmtihan heyetleridir. Eğitim ödevleri yoktur.
Tasdikli Tıp Okulları
Fiili eğitim tasdikli bir tıp o-kuiunda verilmektedir Büyük Britanyada 4.1 tasdikli okul mev cuttur. Londrada 13 hastane tıp okulu ve ayrıca tıbbi eğitim sağ -iıyan 17 üniversite vardır. Ancak bu okulların hepsinin programı bütün ııp eğitimini sağlamamaktadır. Bu itibarla bl röğ-rencl, tıp eğitimine, yalnız «P C. N.» konulan öğreten bir okulda başlamışsa, sonradan kendi ■ ânl klinik konular tedris eden bir müesseseye naklettirin elidir.
Tıp eğitiminin umumi masrafı. İntihap edilen ve ücretlerin değişmekte olduğu okul veya üniversiteye, öğrencinin bur-aiye olup olmamasına veya evin den uzakta oturup oturmamasına bağlıdır. Bununla beraber, okul ücreti, kitap ve lâtillerde makul masraflar dahil bu 5 yıllık eğitim umumi masrafının 1000 ilk 2000 sterllng arasında yapılabileceği hesaplanmıştır.
İngiliz tıp okullarının hemen hemen hepsinde (kllnik memur lugu» adı verilen bir sistem de takip edilmektedir, öğrenci, muhleıır klinik işlerle ödevlen-diriimekie ve her bir ödev devresinde hastanede muayyen pratik İşler görmektedir.
6, ö ve halta 7 yıllık eğitimini bitiren öğrenci son bl rimti-hana tâbi tutulur ve bunu verecek olursa, adı Büyük Britanya genel tıp konseyi tarafından tutulan kayıtlara hekim sıfatl-le geçer. Adı bu kayıtlara geç-1 meyen hiç kimse Büyük Britan-yada kanunen hekim sayılmaz, reva re>m: I
RADYO
İSTANBUL RADYOSU
Aktam proîrım
1X54 Açılış ve p merim.
13.0» Haberler.
13J0 Dan» snûsigt (PL) jjjO Şarkılar ve türküler İPİ.).
13.45 Varyete müziği (PL).
14.00 Saz eserleri. Çalanlar: Hakkı Derman. Sertf İÇİL SalflhaddİD Pınnr, tozaU Şen çalar. J — Bayat! peşrevi (Tamburi CesaJJ Bey). I — BaynU MS semaisi. 3 — Zeybek.
M.LS Sar kılar ve türküler. Okuyan: MuaUâ Yakar. Çatanlar; Hakkı Derman. Seril IçlJ. Salfihaddın Pınar. İsmail Şcnçalar. 1 — Bir g«nlürae bir hali perişanınla baktım .Kast» (TatyaS Ef *. 3 — Hatırımdan çıkmar «la «Rıurt sarin» (Hacı Aril Bey). 3 — Günden Eüne efzun oluyor «Suzinak» (M. Seril Bey). 4 — Derdi hicrinle «İrak garla» (Ziya Bey). 5 — Varsın gönül a?-kınla «Nişaburek garkı» (Lemı Atlı), 6 — Bahçeye İndim kİ gülleri derem «Uıgak türkü».
H.M Dan* mlUJAL İPİ.).
iax® Program ve kapan»».
lîM Açılıg ve program.
13.00 Haberler.
1150 Dam müıl£ı (Pl.l.
l».4O Şarkılar ve türküler, Okuyan: Akile Artun. Çalanlar: Sadi Ipl-ay, loeddln ökte. Yorga Boranca. Fikret KırUut. 1 — Seni hükmü ezel «Nihavent i&ır semai. (L Hakkı Bey). 3 —Süzüp ■üzüp «Nihavent jarta» (Rahmi Bey), 3 — Yok mu cani «Rant garkı» tlctni Atlı Bey), 4 — Ver saki «Mahur garkı» (Helik Fcrsanh 5 — Sine) susanıma «Hicaz şarkı» |Lhb lAUı). 0 — Av şar güzeli «Hicaz türkü». '■ — Erkılct tüzeli «Hicaz türkü».
İÖ.15 Halil orkestra eterleri (Pl). »JS Charlle Barnett orkestrasından dana mürit I (PL).
20.46 Çeşitli orkestra eserleri: 1) C. Y. HaerideJ «Largo», çalan: WeL5mann idaresinde senfonik orkestaa, 2) J. S. Baciı «Mİ bemol minör prclOd». Çalan: Sto-kovski idaresinde Phltadelphta orkestrası, 3) Ludtvins van Beethoven «Mende» ve Men-delssohn «Bahar şarta». Çalan: Merck Wcbcr orkestran. 4) Paganlnl «Romance». Çalan: AJ-bert Sandîcr orkestra». 5) Jo-hann Ştrauss Vals: Ses ve sen». Çalan: Harry Horllck orkestrası (Pl).
21.05 Konuşma.
21,15 Fasıl «Şet «araban» Peşrev — Nedeni ki sinel o! gül ruhun — Ateşi aşkınla senin — Gam »cni terk eylemez — Bade! vuslat İçilsin — Taksim — Ey gönce açıl — Gözmüden .gani (imden >— Bahçelerde ajlama — Saz ee-
2130 Dans müziği (PL).
2X00 Halk türküleri (Pl ).
zz.10 Kabare müziği (Pl.).
Mü» Şarkılar ve türküler (Pl.).
22.45 Haberler.
23,00 Dans müziği (Pl.)
23J0 Profrram ve kapanı».
ANKARA RADYOSU
BU AKŞAMKİ PROGRAM
İT.00 Çocuk saati.
1B.00 Dans müziği İPİ.)
1820 Sarktlar.
13 CC M. S. *yan ve Haberin.
IV4$ Geçmişte bu^ün.
19.30 Yurttan sesler.
1950 Müzik (PL)
20.15 Radyo gazclesf.
2030 Scrbcs âoat.
20J5 İnce saz (HlcazkJr).
2140 Şarkılar, türküler.
22X0 Konuşma: Ankar.ıda bu hafin.
2X15 MÛzlk: (Pl)
22.45 M. S. ayarı ve Haberler.
ZJ Ö0 Dans mür.ifl (Pli
2340 Program ve Kapanı».
Mahkeme, tapu, icra ve noter ilânları Bedelleri hususi şahı», tar tararından ödene o mahkeme. İcra tapu re noter ilânları gibi resmi ilânlar eskiden olduğu tri-bl doğrudan doğruya «akşam, idaresi tarafintan kabul edilmektedir
■■ AÇIK ARTTIRMA Yarınki pazar sabah saat 10 da Şişil Osmanbey Şair Nigâr sokağında 66 No. h Kitapçı apartımanı 6 No. lı dairesinde ev eşyası satılacaktır. Mavon kaplamalı bronz işlenmiş vitrini! büfe, Dresuar yemek masa ve 6 adet sandalya, kadife kaplı kanape 2 koltuk. hasır takımı, ceviz kaplamalı dolap, komodin ve karyola, nikel karyola, sigara ve salon masaları Asr îport manto, elektrikli halı süpürgesi, yağlı boya resimleri, Möble gramofon, etajer, tül perdeler, tabak takımı, çay takımlan, vazolar, biblolar, Acem ve Anadolu halılar ve seccade-ler ve saire lüzumlu eşyalar.
Lokman Hekim
(Dr, SAPIZ CEMAL)
Dahiliye Mütehassısı
Divanyolu No. 1(14 Muayene saatleri Pazar hariç her gün 2.5 - 5 Tel: 23398
ZAYİ — Çocuklarımın maaşı için çıkartmış olduğum mûhii-rûmu zayi ettim. Yenisini çıkaracağımdan eskisinin hükmü yoktur.
Münevver Bakar
ZAYİ — 3339 plâka. 12088 sl-| cll, 10639 sıhnlye fiş numaralı * kamyonun ehliyet ve karne ve- | sikalarını kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
Ahmet oğlu İhsan Bilge
Çocuk lıekimi doktor
Ahmet Akkoyunlu
Taksim - rallin hane
Palas, Telefon: 82627
ZAYİ — Nüfus cüzdanımı zayi ettim. Yenisini çıkaracağımdan eskisinin hükmü yoktur.
Silivri Ortaköy
338 doğumlu it Gülm
AKSAM
Eski İngiliz Başbakanı Churchill’in Colonlst II adlı alı 10 eylülde yapılan bir yarışta birinciliği kazanmıştır. Yukarıda Chur-chlli yarış atanı okşarken görülüyor.
ycrLİ eT döşeyenlere büyük miijdc. ^^^BUYIİK MÜZAYEDE İLE EMSALSİZ SATIŞ
16 ekim 1949 pazar günü saat 10 Osmanbeyde Halâskâr-gori caddesi Osmanbey apartımanırun 6 No. lı dairesinde (OsmanlI Bankasının üstü) bulunan ve Selim Venturaya alt çok kıymetli eşya harikulâde yemek ve yatak oda takımları, Gümüş çatal bıçak takımlan, murano avizeler, ha rikulâde kristal takımlan, SLnger marka dikiş maklnası, buz dolap vs. vs. açık arttırma İle satılacaktır. En son model stilize (Chlppendale) tekmili oyma lup ağacı koltuklan ile beraber 11 parçadan İbaret emsalsiz yemek oda takımı. Marelpapel ağacı son model stilize tekmili oyma kapitone karyolası ve şlfonyer İle 8 parçadan İbaret harikulade yemek oda takına. Üstleri Avrupa kumaş kaplı (Kor-bey) 5 parçadan ibaret salon takımı plâstik - flört örtüleri beraber. Makaralı tekmili kristal çay ve bar arabası. Bakara kristalinden pay tabaklan, yemişlikler, vazolar, 11- i kör takımlan, su takımı, böl koktyl takımı. Palllard markalı teşmili oyma möble Bar-pikap Avrupa gümüşü 194 par çadan İbaret 12 kişilik komple çatal bıçak takımı
Şehrimizin en büyük beyaz eşya atelyeslne hususi suret- 1 te ısmarlanmış tül ve perdeler, 2 adet kristofl Louis XV stilinde şamdan sofra ve çay takımlan, maden tepsiler, kristal yağdanlıklar, Vienna tekmili Bonapartın harp resimleri İle garni çay takımı, duvar tabaklan, aplikler, elbise dolapları, sedef tabureler, hiç kullanılmamış kadar yeni 7 ayak Nor-| ge marka buzdolabı. (Paris malscn Blanç) dan alınmış elişi , çay, sofra yatak örtüleri. Slnger Markalı yeni halde möble dikiş maklnası. oda muşambası, mutfak takımları, havagazı ocağı, portmanto, oyun masası, emaye odun sobası, Bovyo takımı veranda koltuklar, yatak ve yorganlar, Sandrik mar- . kalı beyaz maden 126 parça çatal bıçak takımı. Aga markalı Ö lâmba radyo, halı ve seccadeler, fazla tafsilât almak için : Saray (Maksut k31e) su terazi sok. No. 18 Tel: 43424 ve Epok Mobilya evine müracaat. Kallavi sok. No. 9
Llon mağazasının yanı ■
Deni^ci'ere il^n
Askeri Posta 14530 K. dan:
224 No. 11 AdnüraİLi Marmara denizi haritasında demir Khane (Gun Factory) denilen mevkide, her haftan.□ salı günleri zevalden gurup vaktine kadar kıyıdan denize doğru (kıble) cihetine Ordu silâhlarının deneme atışları yapılacaktır.
Teheiikell saha. T=28 derece 54,4 dakika + A-«ı derece 58 dakika 45 saniye + mevkii İle T_28 derece 54.5 dakika -|-A_40 derece 43 dakika 45 saniye + mevkileri arasındaki hattın genişliğine birer mil Doğu ve Batısındaki ve uzunluğuna 15 millik mıntaka içidedir.
Atışlara T=28 derece 55 dakika -|-A=40 derece 58 dakika 45 saniye 4- mevkiine arsıulusal tehlike (B) işaretinin toka edilmesUe başlanacak ve bu İşaret atış nihayetine kadar toka bulundurulacaktır.
Denemeleri yapılacak silâhların, fazla yan İnhirafı ve sekme yapmaları ihtimalinden dolayı, atışların devamı müdde-llnce ve tehlike işaretinin tokası müddeLInce bilcümle me-rakibln bu tehlikeli sahadan uzakta bulunmaları ehemmiyet-le ilâ nolunur. 3748 — 14176
Ankara Belediye Başkanlığından
1 — Asfuit yoilaru) tamirinde kullanılmak üzere Fen müdürlüğü için (50) elli ton Bitüm satın alınması kapalı zart usuliyle eksiltme ve ihaleye konulmuştur.
2 — Eksiltme 17 ekim 943 pazartesi gfıaü saat (16) da Belediye binasında encümende yapılacaktır.
3 — Muhammen bedeli (18 750) on sekiz bin yedi yüz elli lira olup geçici teminatı (1.406 25) bin dört yüz altı Ura yirmi beş kuruştur. Teminat belediye veznesine yatırılacaktır.
4 — İdari ve fenni şartnameler Tutanak ve muamelât müdürlüğünde görülür
5 — Tek'lf mektuplarının 2490 sayılı kanunur. 32 inci mad-
desindeki tariflere göre hazırlanması ve eksiltme saatinden olr saat evveline kadar Başkanlığa verilmiş olması lâzımdır. Postada olacak gecikmelâi kabul edilmez. (14234»
DEVLET DEMİRYOLLARI ___________________tLÂNLARI__________________________ falast alınacak
D. Dm. Yollan «. İşklmc Salı nalına Komisyonundan:
1 — Aşağıda mevki, miktar ve muhammen bedelleri hizalarında gösterilen iki yerden alınacak balast kapalı zarfla eksiltmeye konulmuştur.
2 — ihaleleri sırasiyle 31/Eklm.'949 pazartesi günü saat 15. de İzmir - Alsancak’da 8. İşletme binasında toplanacak komisyonca yapılacaktır.
3 — İsteklilerin kanunun tâyin ettiği mutad vesikalarla son ticaret odası vesikasını ve bu gibi işleri muvaffakiyetle başardığına dair bonservislerini havi tarlfatı kanuniye dairesin- • de hazırlayacakları teklif mektııplannı geçici inanca makbuz-' lariyle birlikte muayyen saatten bir saat evveline kadar ilmühaber mukabilinde komisyon başkanlığına vermeleri veya bu saatten evvel ele geçecek şekilde iadeli taahhütlü olarak posta ile göndermeleri lâzımdır. Vâki olacak gecikmelerden komisyonumuz mesuliyet kabul etmez.
4 - Bu husustaki şartlaşma ve sözleşme projeleri komisyonumuz kaleminde görülebilir. (14894) ,

Sıra Mevkii No. Mlk- M3 M. Bedeli Lr. Kr Geç. inanca Lr. Kr.
1 Îzmir-Alaşehlr hattı Kim.
77 + 300 deki Çobatıisa
ocağı 4000 24920 «0 1869 00
2 İzmir - Dinar haltında
Sağlılt, Selçuk ve Kim. 79
arası ocaklardan alına-
cak ocak ve toplama ba-
lastı
Bahir* t
Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Dekanlığından:
(A) öğrenci yazılma işleri
1 — Fakültemize yazılmak isteyenlerden aşağıdaki’ şartlardan biri aranır:
a) Devlet olgunluk İmtihanını vermiş olmak. (Türk liselerine eşitliği Milli Eğitim Bakanlığınca onanmış bulunan Sabancı memleketler liselerinde geçirilmiş olan İmtihanlar olgunluk muadili sayılır.»
b) Bir fakülteden veya öğrenimi olgunluğa dayanan yüksek bir okuldan diploma almış olmak.
2 — Fakültemize yazılmak isteyenlerin getirmek mecburiyetinde oldukları belgeler şunlarddır:
a) Fakülte Dekanlığına bir dilekçe;
b) Tahsil durumunun, birinci maddede yazılı olan şartlardan birine uyduğunu gösterir belgeler;
c) Nüfus kâğıdı veya tasdikli örneği;
d) Sağlık ve aşı raporu; ;
e) Kar tonsuz 4,5 y8 büyüklüğünde 6 fotoğraf
f) Beyanname. (Bu beyanname fakülteden alır.ır ve doldurulup pullandıktan sonra, aday tarafından imza edilir.)
3 — Yazılma harcı olan on liranın, fakülteden alınacak bir tahsil müzekkeresiyle üniversite saymanlığına yatırılması ve makbuzun getirilmesi gerekir. «Yazılma harcı» makbuzu fakul te İdaresine gösterilmeden öğrencinin yazılma işlemi sonuçlanmış sayılmaz
4 — Fakülteye yazılmak Isüyzn öğrenci sayısı belirli mikdan aştığı takdirde adaylar arasından bitirme ve olgunluk derecelerine göre seçme yapılır.
5 — Fakülteye yazılma süresi 15. eylül sabahından 31 ekim akşamına kadardır. Bu müddet geçirildikten sonra hiç bir suretle kayıt muamelesi yapılmaz.
(B) Kayıt Yenileme işleri
Eski öğrenciler kayıt müddeti İçinde fakültemize başvurarak kayıtlannı yenilemek sorundadırlar. Kayıt yenileme dekanlığa hitaben yazılan bir dilekçe ilede yapılabilir.
Derslerin başlamasından İtibaren bir ay İçinde kayıtlarını yenllemlyenlerin kayıtları silinir. (12915ı
Lokomobilli elektrik tesisatı yaptırılacak
iller Bankasından
1 — Erzurum hine bağlı Aşkale kasabası elektrik santralına tesis edilmek üzere 1 adet 65-75 beygirlik lokomubll grubu satın alınacak, ve alçak gerilim şebekesi yaptırıl araktır.
2 — İşin keşif bedeli 96,095.73 Liradır.
3 — Geçici teminat 6.055. — Liradır.
4 _ Zarflar makbuz mukabilinde en geç 15 Aralık 1949
perşembe günü saat 17 ye kadar Bankamıza teslim edilmelidir
5 — Kapalı teklif zarflan, 16 Aralık 1940 cuma günü saat 15 de toplanacak Bankamız Satınalma komisyonu tarafından açılacaktır.
6 — Postada vatd gecikmeler nazan itibara alınmıyacak-tar.
7 — Bu işe ait şartname (5—) lira mukabilinde Bankamız Muhasebe müdürlüğünden temin edilebilir.
8 — Bu ise alt bilcümle Devlet ve Belediye vergi ve resimleri, noter ve harç masrafları ve bunlann zamları işi alana ait olacaktır.
9 — Teminat mektubu mukabilinde avans verilemez.
10 — Banka İhaleyi yapıp yapmamakta veya dilediğine
verme kte ser oes tir____________________________13660
İstanbul - Halıcıoglu istihkâm ve Demiryol
Gd. Okulu Komutanlığından:
1 — 1949 - 950 Öğretim yılı İçin İs. ve Dmy. Gd. Erbaş O-kuluna aşağıda yazıl) şartlan taşıyan öğrenciler alınacaktır. Bunun İçin İstanbulda bulunanların doğruca okula, tstanbul-dan, dışarda bulunanların da bulundukları yerdeki Askerlik şubelerine baş vurmaları lâzımdır.
2 — ffayıt ve kabul işlerine 15 Ekim 949 tarihinde başlanarak 15 Kasım 949 günü son verilecektir. İsteklilerden kamp görmlyenler tekemmül ettirilmiş evrakları ile hemen müracaat edeceklerdir.
3 — Giriş şartlan:
A — Türk Uyrukluğundan olmak,
B — Ortaokulu Bitirmiş olup okul diploması veya ait olduğu okulun, vereceği tastikname,
C ___ 18 yaşını tornalamış ve 23 yaşından büyük olmamak,
4 — Lüzumlu evrak:
a - Okula istekli olduğunu belirtir dilekçe.
b — Nüfus cüzdanı veya lastikli nüfus cüzdanı sureti.
c___Bir seneyi geçmemiş aşı şahadetnamesi,
d — Kendisinin, ailesinin velisinin ahlâk durumlarını gösteren hüsnühal mazbatası,
f — Gd. Erbaş Okuluna kabul olunduğu takdirde Okulun tabi olduğu kanun, nizam, talimat ve emirlere kayıtsız ve şartsız riayet edeceğine dair noterlikçe musaddak taahhüt senedi.
g — Tam teşekküllü sıhhi kurulu olan Askeri hastahane-lerden As. okula girebilir diye sağlam raporu almak,
h - İsteklilerin okula girinceye kadar yol vesalr her türlü masrafları kendilerine aittir. (14181)
Created by free version of 2PDF
Yol yapımı
Bayındırlık Bakanlığından:
1 — Eksiltmeye konulan iş: Akhisar - Gördes yolunun 0(000 -62 + 000 kilometreleri arası yol yapımı olup keşif bedeli (992,612,23) dokuz yÜ2 doksan iki bin altı yüz on iki lira yirmi üç kuruştur.
2 - Eksiltme günü: 24.10 1049 tarihine raslıyan Pazartesi gönü saat 16 da Ankarada Bayındırlık Bakanlığı binası içinde Şose ve Köprüler Reisliği Eksiltme Komisyonunca kapalı zarf usuliyle yapılacaktır.
3 Eksiltme evrakı: Vezneye yatırılacak (49-65) kırk dokuz lira altmış beş kunış bedele ait makbuz karşılığında şose ve Köprüler Reisliği Mali İşler servisinden .ılınabilir.
4 — Eksiltmeye girebilmek İçin: İsteklilerin 1949 yılma alt Ticaret Odası belgesi İte usulü dairesinde (13454.491 kırk üç bin dört yüz eili dört lira kırı dokuz kuruşluk geçici teminat vermeleri ve lıu iş gibi önemi haiz bir işi yi surette başarmış veya idare ve deneteımlş olduklarını İspata yarar belgeleriyle birlikte ekst' me gününden en az ıiç gün önce (tatil) günleri hariç) yazı İle Bayındırlık Bakanlığına müracaat ederek bu İş İçin yıierlik oelgesl almaları
5 — İsteklilerin eksiltme şartlaşmasının 34 cü maddisinde verilen izahat çerçevesinde (eksiltme evrakının her patçasına ellişer kuruşluk pul yapıştırarak ounları imzalayıp zarflarına kaymaları) hazırlıyacaklan yükleme mektuplarını eksiltme günü saat 15 e kadar makbuz karşılığında Komisyon Reisliğine vermeleri lâz>mdır.
Postada r-lacak gecikmeler kabul edilmez.
Keyfiyet ilân olunur. (143501
Snhlfe 8
AKŞAM
15 Ekini 1949
KALAMIŞ’TA
BİR DAİRESİ DÖŞELİ
APARTMAN
( TAMAMI )
(3&$ic(esvruL
EKİM
AKŞAMINA KADAR
İŞTİRAK ETMEKTE ACELE EDİNİZ
EMLAK BANKASI
MEVROZlN
YEDEK IfiNE ,e PARÇALARI
MEVCUTTUR
ÇALIŞTIRILMASI KOLA> AŞINMAYA MUKAVİM EN MÜKEMMEL EL MAKİNASI
A k- T’A'Ç!rtc,RET
/TX1V 1 /nkky ve MÜMESSİLLİK «. •. Ş-
Kenarca Han No. 6 Sultanla amam, tstanoui
e—Türkiye Kızılay —
Derneği Genel Merkezinden:
1 Türkiye Kızılay derneği 1949 yıb kongresi, 26 kasım 1949 Cuma günü saat 10 da. Ankarada Yenişehirdeki Kızılay binasında toplanacaktır.
KONGRE GÜNDEMİ :
1 — Kongrenin başkan ve başkan vekilleri le kâtiplerinin seçilmesi. —
2 — Anatüzüğün (40) ÜlCl maddesi (a) fıkrası gereğince, biri hesap ve diğeri dilekler için 7 -şer kişilik iki komisyon seçilmesi,
3 — Bu komisyonların verecekleri raporlar üzerine, 1.1.948 tarihinden 31.12.1948 tarihine kadar yapılan işler hakkında. Genel Merkez kurulu raporu ile bllânço ve kesin hesaplarının ve denetleme komisyonu raporunun incelenmesi ve kabulü halinde Genel Merkez kurulunun ibrasL.
4 — 1950 yılı bütçesinin onanması,
5 — Analüzügün 44 üncü maddesi gereğince genel Mertek kurulundan kıdem sıra siyle çekilecek beş üyenin yerlerine beş ası] üye ve beş yedek üye seçilmesi,
8 — Denetleme komisyonu üyelerinin ve yedeklerinin ac-çilmesi.
7 — Genel merkez kuruLu tarafından sapılan tekliflerin görüşülmesi.
Gaziantep ilinden
Gaziantep . Kilis yolunun 35 + 860 - 54 -1- 500 Km. lerl arasında yapılacak (25586.171 lira keşif bedelli şosa esaslı ona-runı açık eksiltmeye konulmuştur. Geçici teminatı 1918 lira 98 kuruştur, îhale 1 Kasım 049 salı günü saat 10 da Gaziantep daimi komisyonunda yapılacaktır.
İsteklilerin belit gün ve saatle siciline kayıtlı bulundukları Llcuret odası vesikası ve İhaleden en az 3 gün evvel (tatil günleri hariç) Gaziantep bayındırlık Md. den alacakları yeterlik belgesiyle komisyon başkanlığına müracaatları. 14785
Kırıklık, Baş ve Bel ağrılarına karşı GRİP vakalarile Sinir ağrılarına NEVROZIN
Sür*atle tesir eder
TELE
Orijinal Alman
FUNKEN
Yeni Makine ve yedek kovanlarımız gelmiştir.
Radyoları gelmiştir
Türkiye unıunı Mümessili :
SERVER ATAMAN
Yeni adres: Tepebaşı 87 ■ekbhhkbbbİ Telefon : 42168H
İLAN
Bakırköy As, Şubesinden:
Şubede kayıtlı Harp malûlü Subay ve erlerle şehit yetimlerinin 949 yoklamalarına 1 Ekimde başlanmış ve 15 Kasım 949 da bitecektir. Şubemizde kayıtlı olan Subay ve erlerin nüfus ve ikramiye cüzdanları ve maluliyet raporları ve ' şehit yetimlerinin nüfus ve ikramiye cüzdanları ile sağ ve dul olduğuna dair mahalle veyaköy muhtarlarından alacakları I fotoğraflı ilmühaberle birlikte şubeye müracaat etmeleri ilân I olunur. (3951 — 14809)
BELAR _
{ (Sinir Kolonyası)
I Bir şaheserdir. Hayat L verir.
I Başlıca eczanelerdedir.
a|KH DOKTOR
Emir Necip At a kam Kadın - Dofcum Hastalıkları ve ameli yatlan mütehassısa Beyoğlu. İstiklâl Cad. 403. kati. Muayene: 1640-19
AİLE MUTFAĞI
Tur in g MüdlriyeLi on beş Ekim 1940 tarihinden itibaren saym müşterilerine evlere hususi yemek tevzft ihdas edildiğini müjdeler.
Fazla tafsilat için TU-RİNG Oteline müracaat edilmesi.
Tepebaşı No. 111 Tel: 42535
Satılık Kürkler
Gri astragan (Manto) re-nard arjente (Kap), renard btue. Müracaat: Nişini t Valikonağı karşısı Emek Apt, kapıcısına,
1
İLAN
Eminönü As. Şubesinden:
1425 sayılı kanun gereğince 9-19 yılı için harp malûlleri İle şehit yetimleri tütün lİcram Iyelerinin kayıtlara uygun ve sıhhatli olabilmesi için her yıl olduğu gibi bu yıl da 4277 sayılı talimatın 8. cı maddesine göre şubemizin esas defterlerinde kayıtlı malûl aubay ve erlerle şehit yetimlerinin aşağıda yazılı günlerde müracaatları ilân olunur.
Müracaat günleri
Malûl subaylar : 16-22/Eklm/949
Malûl erler : 23/10/940 dan 5/11/94»
Şehit yetimleri : 5-18/11/949
3952 - 14804
Güzel Sanatlar Akademisi Öğrencilerine
1949 - 1950 öğretim yılının İlk günü münasebetiyle 17 E-klm 949 tarihine rastlıyan pazartesi günü saat 9 da Yıldızdaki Yüksek Mimarlık Bölümümüzün konferans salonunda bir açılış töreni yapılacaktır. Bütün öğrencilerin belli gün ve saati* tesbit edilen yerde bulunmaları lüzumu ilân olunur.
(14781)

Devlet Denizyolları ve Limanlan işletme Genel Müdürlüğü İlânları
16.eklm.lM9 tarihinden İtibaren Mudanya hattı kış program-inanın tatbikine başlanacağından badema Mudanya postalan tsUnbuldan pazar, salı, perşembe ve cumartesi günleri saat 9.00 da kalkacaklardır.
Sayın yolculara İlân olunur. (14726)

Karadeniz hattında kış programlarının tatbikına 18 ekim 1949 Pazar sabahı istanbuldan kalkacak postadan itibaren başlanacaktır. Buna nazaran Istanbuldan ner hafta Pazar, Perşembe saat 5,00 te Hopa aralık postaları, çarşamba saat 5,00 te yük postaları, on beş günde bir Salı günleri saat 5.00 te de Hopa sürat postalan kalkacaktır.
Saym yolcuların fazla malûmat almak üzere baş acentahtımıza mtıracai ütmeleri saygı ile rica olunur. (14725)
Türkiye Kızılay
Derneği Genel Merkezinden
A»ağıda boy ve martıları >azı1'
Röntgen Filimleri
için evvelce yaptığıma Hânlar üzerine gelen teklif mektup-lan maksadı temin etmemiştir.
Bedeli Türk par&slyle ödenmek üzere ve derneğimize teslim tarihinden itibaren en az bir sene tatbik müddetli olmak şar tiyle satmak Lstlyenlerln kapalı teklif mektuplarını 21/Ekim/1949 akşamına kadar Genel Merkezimizde bulundurmaları rica olunur.
Boyu Miktarı
13 X 18 204 Düzüne
18 K24 396 »
24 X 30* 426 b
30 X 40 618 >
Created by free version of 2PDF
AMERİKAN KÜRK
HÜSEYİN YANARDAĞ
Her nevi kürk mantolar hazır ve ısmarlama Lutr. Şapal, Çekiç marka Astragan ve Kastor Beyoğlu: İstiklâl Cad. No.390/4 ■■B ıTünel civan) ■■■■
Türkiye Kömür Satış ve Tevzi Mücssesesi İstanbul Şubesinden
A® AÇLI KÖMÜRLERİ
DEPODA MLŞİERI VASITASINA TESLİM
TONU 25 LİRADIR
Perakende Satış Yerleri: Müessese Merkezi
Galata Yeniyolou şatonu kat 3
Kozlucahan satış servisi Eminönü » ►
FatLh > »
Kadıköy ► *
Üsküdar » »
DİKKAT :
No, 1
Galata rıhtım caddesi. Halkevi şerefefendl sokak Büyük Karaman cad No. 8/66 Bahariye İleri sokak No. 16 Toptaşı cad. Kefçedede mektebi sokak No. 14
TOPTAN SATIŞLA»:
Müessese merkezinden yapılır ve bu satışlar yalnız »-lâhtarağa deposundan deniz ve kara vasıtalarına tahmil suretiyle teslim edilir. 14J14
MÜESSESE DEPOLARINDA BULUNUR.

Comments (0)