U oı BUGÜN
8 İNCİ SAYFADA
AKŞAM pötiifc ilânlar
gene 82____No. 11137 — Fiati: her verde 10 kuruştur.
PAZAR 16 Ekim 1949
Sahibi: Necmeddln Sadnk — Yazı işlerini fiilen idare eden: C. Bildik — Aksam Matbaan
12 ilde seçim yapılıyor
Bu sabah sandık başları bazı semlerde oldukça hareketli bazı semtlerde ise tenha idi
Ekrem Amaç “Ben daha fazla alâka olacağını umuyordum, fakat maalesef geremedim,, diyor
On İki ilde açık bulunan 14 ■bilet vekilliği İçin seçimlere bu ■aban başlanmıştır. Evvelce de yazdıgımts gibi. bugün Bursa, Kastamonu, Tokat, Mersin, Er-■incan. ürfa. Bitlis, Muş, Kara ve ManLsadan birer, Mardin ve tstanbuldan da ikişer milletvekili seçilecektir. Cumhuriyec Halk Partisin den başka hiçbir parti seçimlere iştirak etmemektedir.
İstanbul için Cumhuriyet Halk Partisi tarafından Atıf Ödül ve Ekrem Amaç aday gösterilmişler, eski Başbakanlardan Rauf Orbay da üniversiteli gençlerden 1000 kadarının imzaladıkları mazbatadan sonra müstakil a-daylıgı kabul etmiştir
Bu sabah şehrimizde 688 mahalle oy sandıkları konmuş ve oyların atılmasına 8 den İtibaren başlanmıştır. Oy atımı saat 18 e kadar (l?vam edecek ve sandıklar açılarak oylar 11 tasnif komisyonları tarafından sayılacaktır. İstanbul, bugün seçim yapılan illerimiz arasında en geniş ve dağınığı bulunduğundan, kati neticenin ancak gece yarısına doğru anlaşılacağı tahmin edilmektedir. Diğer İllerde netice akşam üzeri belli olacaktır.
Sandık başlarında Bu sabahki durum
Bu sabah sandık başlarını dolaşan muharrirlerimizin gazetemizin intişar saatine kadar tesbit ettikleri durum şudur:
Fatih, Aksaray. Lâleli, Baye-zit, Beşiktaş semtlerindeki sandık başlarında ancak saat dokuz buçuğa doğru tek tük seçmenler görülmüştür.
Beyoğlunda: Burada da vaziyet aynıdır. Ayaspaşada Kamarot sokağındaki sandığa saat ona kadar altı seçmen oyuna atmıştır. Taksimde Baki Üs-kfrdarlmın. garajındaki sandığa da yine saat ona kadar 20 kişi. Ağacamlsl bahçesindeki sandığa 30 seçmen oy atmıştır.
Bebekte: Burada iki sandık vardır. Bunlardan biri okulda, diğeri garajdadır Gtı-ajdakl 38 numaralı sandığa 1000 den fazla seçmenin oy atması lâzım gelmekte İse de saat ona kadar ancak 14 kişi oyunu kullanmıştır.
Okuldaki sandığa 803 seçmenin oy atması Icab etmektedir. Bu sandığa da saat ona kadar 20 sermen oy atmış bulunmaktadır
Bebekteki sandık başlarında Rauf Orbaya alt pualalar görülmektedir.
Neticeyi nasıl tahmin ettiğini öğrenmek Istlyen muharririmize Rauf Orbay, bu sabah: e— Halkın iradesine mutavaat edeceğim tabiidir.» demiş ve fazla bir şey söylemesinin doğru olmadığını işaret etmiştir.
Ekrem Amaç ne diyor?
C. H P. namzedi Ekrem Amaç aaal 9 3û da Beşlktaştakl 2 numaralı sandıkta onuncu olarak reyini kullanmıştır. Ekrem Amaç seçimin cereyanı hakkında bir arkadaşımıza demiştir ki:
— Reyimi kullandığım sandıkta sekiz yüz küsur kişi rey verecekti Saat 0.30 a kadar benimle on kl.şi reyini kullanmış Ben daha fazla alâka olacağını umuyordum Fakat maalsef göremedim.
Bununla beraber biz vaziyet-
Yukarıda Lâleli, aşağıda Dişçi Mektebi sandıklarında rey verenler
ten eminiz. Teşkilâtımız var, kuvvetli propagandamız var. Biıtün parti mensupları hareket halindedir Biz bu kısmi seçimle önümüzdeki büyük seçimin tecrübesini yapıyoruz. Şimdilik vaziyet normaldir. Belki öğleden sonra sayın Rauf Orbay’ın lehinde vaziyet değişebilir Bu seçimdir. Neticeden evvel bir şey söylenemez.
Savcılığın tertibatı
Bugünkü ara seçimleri dola-yısiyle C. Savcılığı tertibat almıştır. Dün, Savcı İhsan Kök-nelin makamında Savcılık başyardımcısı Ilicabl Dinç, savc. yardımcılarından Süreyya Soysal, Beyoğlu savcısı Nutret Her-guner, Sarıyer savcısı Fahri Kazan, BeyKoz savcısı Mahmut Kemal, Kadıköy savcısı Burha-neddln toplanmışlar ve ceza kanunu hükümleriyle Seçim kanunu ahkâmı dairesinde seçim esnasında vukuu melhuz her hangi bir hâdisede Adliyenln derhal işe el koyması Icab edeceği mevzuu üzerinde bir görüşme yapmışlardır. Bu İş için savcılık emrine motörlû polisler verilmiştir. Her hangi bir yerde vuku bularak her hangi bit hâdiseye samı gidip el koyacaktır.
Rauf Orbay ve Sadi Irmak ne ^vorlar?
Cumhuriyet Halk Partisinin
İstanbul bölgesi müfettişi Sadi Irmak, seçime iştirak nispeti hakkındakl tahminlerini öğren-
( Arkası sahife 2 sütun 6 da)
Avrupa para bölgesi
Dört devlet arasında görüşmelere başlandı
Paris 16 (R) — Franşa. Belçika, Holanda ve Lüksemburg bir Avrupa para bölgesi kurmak İçin görüşmelere başlamışlardır. Bu bölgeye dahil bir memleketin parası diğer memleketlerde değiştirilecektir.
Düşüncenin sterlinin kıymetten düşürülmesine karşı misilleme hareketi olduğu yalanlanıyor. Resmi makamlar «para meselesinde İngiltere He Fransa arasında samimi anlaşmaya engel yoktur» diyor.
Rajk ve arkadaşları asıldılar
Londra 16 — Budapeşte'den gelen haberlere göre eski Macar Dışişleri Bakanı Rajk ile Macar komünist partisi genel -sekreteri Szonyi ve muavini Szolal dün asılmışlardır.
İyi İmtihan verelim!
Başta tayın cumhurbaşkanı olmak üzere hükümet ve parti erkânı fırsat düştükçe seçimlerin dürüst olması lüzumu üzerinde ısrarla durmuşlardır. Yakında çıkacak olan seçim kanununun mahiyeti ve hazırlanma tarzı da bu hususta hiçbir tereddüde mahal bırakmamaktadır.
Variyet böyle olunca bugün tstanbulda yapılacak seçimin tamamiyle dürüst cereyan etmesini istemek hakkı*
mızdır. Bu itibarla kanun icabı bu seçimi idareye memur kurullardan, varifedar idare âmirlerinden ve bütün vatandaşlardan bu noktayı ehemmiyetle gözönünde tutmalarını ve bu prensipten asla ayrılmamalarını istiyoruz.
Bugünkü seçim neticesinde bağımsız olarak adaylığını koyan, ömrü vatan hizmetinde geçmiş Rauf Orbay gibi müstesna bir şahsiyet kazanacak olursa, bu hâdise Cumhuriyet Halk Partisini küçük düşürmek şöyle dursun, bilâkis bu partinin halk arasında itibarını yükseltir, insaflı bütün vatandaşların sempatisini kazandırır. Şu halde :
Creâtecf by freeversldnöf A5F
Fransız buhranı
Moch görüşmelerini henüz bitirmedi

Sulh mahkemelerinde 300 lira
Dâvalar uzayıp duruyor, bunun da sebebini Asliye mahkemelerinin pek mahmul oluşuyla izah ediyorlar-
Asliye mahkemelerinin yii künü hafifletecek sulh mah kemeleri vardır. Küçiik dâvalar, basit şekilde burada ha! ve fasledilir. Bir şartla ki, dâva, 300 liralıktan yukarı olmasın.
Lâkin, kanun vâzımm bu 300 lirayı tasrih edişi, ucuz luk devrine göredir. O zamandan bu zamana — resmi istatistikler dahi itiraf e-tliyor ki — paranın kıymeti altı kere düştü. Maazallah, İngiliz lirasına yeniden ayar lansaydık, kıymet onda birine biie inerdi.
Sulh mahkemeleri, 2 bin hattâ 3 bin liraya kadar olan dâvalara bakacak şekilde bir kanun tâdili olursa, halkın işleri çok kolaylaşacaktır.
Adliye mensuplarından bir çoklarından da aynı fikirde olduklarını tahkik ettik- Meclis açılınca böyle bir ek madde dileriz.
Parts 18 (R) — Fransa hâlâ hükümetsizdir. Kabineyi kurmağa memur edilen sosyalist Moch görüşmelerim henüz bl-tlrememlştir. Moch'an bugün bir neticeye varması ümit ediliyor. Mamafih haJH lâzım olan İktisadi siyasete ait bir çok meseleler vardır.
---------1 Tel-Aviv mektupları ---------■—
İsrail hükümetindeki muhabirimiz muntazaman mektup gönderecek ---------■ —
«Türkiye ile İsrail hükümeti arasında siyasi münasebetin tesisine karar verildiğini yazmıştık. Siyasi münasebetin tesisi her sabada temasın artmasın a sebebolacaktır. Bunu düşünerek yeni hükümetin merkezinde bir muhabir temin ettik. Muhabirimin bize muntazaman mektuplar gönderecek ve Yakın Şarkta yeni bir âmil olan bu memleket ahvali hakkında haberler verecektir.
Muhabirimizin ilk mektubu yarınki nüshamızdadır.
Komünistler Hong Kong hududuna geldiler
Asker ve sivil pek çok Çinli Hong Kong’a iltica etti
.Londra 18 (R> — Komünist kıtalar dün sabah saat altıda Kanton’a girmişlerdir. Şehirde sükûnet hüküm sürüyor. Komünistler Güney Doğuya doğru Uerliyerek İngiliz müstemlekesi Hong Kong hududuna varmışlardır. Hong Kong’a asker. sivil bir çok mülteci gelmiştir. Askerler silâhlan alınarak kabul edilmişlerdir.
Komünist Çin kuvvetleri, kırmızı üzerinde beş san yıldız bulunan bir bayrak taşıyorlar. Hong Kong'takj İngiliz kıtaları uyanık bulunuyorlar.
Komünistlerin İngiliz ma-kamlarlle normal münasebet tesis edecekleri, hattâ ticareti arttıracakları zannediliyor, Şang Kay Şek itibarı kaybetti
Nevyork 16 — Milliyetçi Çin kuvvetlerinin tam mağlûbiyete uğradıkları ve Şang Kay şek hükümetinin tamamen yıkılmasının yakın olduğu bildiriliyor. Bu mağlûbiyete sebep milliyetçi hükümetin kötü İdaresi
ve zamanında Kuzey Çin'i tab-11ye ederek Oenuba çekilmeme* sidir.
Şang Kay Şek 20 sene evvdi kazandığı şeref ve itibarı tamamen kaybetmiştir.
Suriye seçimi
10 gün geri bırakıldı
Şam 16 — S ur İyede 5 kasımda yapılacak olan seçim 15 kasıma bırakılmıştır. Buna sebep seçim listelerinin henüz tamamlanmamış olmasıdır
Mareşal Çakmak sarılıktan rahatsız
Uzun müddettenberi Teşvikiye Sağlıkevinde yatan ve bir ameliyat geçirmiş olan Mareşal Fevzi Çakmak sarılıktan rahatsızdır. Mareşale evvelki gün bir konsültasyon yapılmıştır.
Yarın öaşiııyomg
AŞK GECESİ
j Karen Bramson'un bu eseri, ezelî aşkın en ı
1 modem tahlilîdir.
) Terciime eden: (Vâ ■ Nû)
------
Şark kahvesi dün açıldı
Maçka'da, Taşlılc’ta inşa edilen Şark kahvesinin açılış resmi dün yapılmıştır. Vali re Belediye balkan» lir. Lütfi Kırdar bir nutuktan sonra korde la yı kesmiş, davetliler kaiıveji gezmişlerdir.
AHŞAM
Î6 ’Tn’P’ ^19
Sahile 2
Dün yapılan lig maçlarında
Yine gecekondular
Bir sosyal siyasetimiûn olmayışı bizi zaman saman türlü müşküllere sokuyor. Son gecekondu hâdiseleri bunlardan biridir-
Bir çok şehirlerimizde olduğu gibi İstanbulda da harbin başından beri kendisini şiddetle hissettiren bir mesken buhranı vardır. Kiralar Milli Korunma kanunî-ie zahiren yükselmemiş, fakat zaman zaman türlü vesilelerle oturdukları evlerden çıkan kiracılar eski ölçülerle kiralık ev bulamamışlardır. Mahkeme karariyle boşaltılan evlerden çıkanların sokaklarda kaldığını gözle gor mek kabildi. Bu gibilerin elinden hiçbir makam tutmamış. cemiyet bunlara zımnen: «Başının çaresini ara!» demiştir.
istanbulda ve diğer şehirlerde gecekondular böyle doğdıı. Basının çaresini aramak mecburiyetinde kalan fakir vatandaş bula bula ancak bu çarevi buldu. Gitti, başkasının nrsasına bir kulübe vapta. içine girip sığındı-
Bu türlü hareketin mevcut kanunlara avkın olduğu ntı da her makam biliyordu.Kim.se ses çıkarmadı. Ve yi ne zımnen «Varsın yapsın!■> dendi.
Şimdi şikâyetler resmi muamele görmüş, alâkalı makamlar eldeki kanunların tatbik edilmesi zarureti karşısında gecekonduların yıkılmasına karar vermiştir. Yaptığı kulübede senelerdir oturan, ötesine berisine ilâ veler yaparak onu ıslah etraiye çalışan vatandaş şimdi kulübesinin vıkıldığını görüyor. Sonra?
Fakir vatandaş yine açıktadır. Bari (Bu kulübeyi yıkıyoruz, sen şurada barınacaksın» deyip ona bir imkân gösterilse! Hayır, o da yok. Nerede barınsın bu in-»onlar: niçin sectkondu ,apmalanna müsaade edilmişti: neden barınacak bir yer gösterilmeden kulübeleri yıkılıyor? Anlamak kabil değil. Şevket RADO
Beşiktaş 3 - i. Spor 0
G. Saray 2 - Emniyet 0
Bugün Beykoz Kasımpaşa ile, F. Bahçe de Vefa ile karşılaşıyorlar
Yeni bir harb nasıl
başlayacak?
rayla Emniyet şu kadrloarla oynadılar:
Galatasaray: Samlm - Naci, Ruhi - Musa, Bülent, Doğan -îsfendiyar. Varolan. Gündüz, Muzaffer, Hanı,
Emniyet: Mehmet - Muammer, Âdil - Vecdi. Celâl, Cahit -8abahaddln, Süreyya, Necdet. İbrahim, Şükrü.
Oyuna Emniyetliler başladılar. İlk anlarda İşi acele tutan GalatasaraylIlar, Emniyet kalesi önünde oynamağa başladılar. İlk 15 dakika İçinde Galatasaray hücum hattı talihsizlik yüzünden üç muhakkak gol fırsatı kaçırdı.
Nihayet 18 inci dakikada sağdan yapılan bir Galatasaray hü cumunda topu yakalıyım Gündüzün bir volesi takımına İlk golü kazandırdı.
Devrenin sonlarına doğru Em olan oyuncu idi. .Samim her za- niyet takımı, rakibinin yan saman kİ gibi idi. , hasında oynadıysa da hücum
Emniyet takımı gerek geçen hatlarının beceriksizliği yüzûn-hafta Beşiktaş karşısında ve den bir netice alamadı ve devre gerek dün Galatasaray karşı- de boylece GalaLasaruyın 1-0 sında çıkardığı oyunlarla ligin *-•***
İstanbul İlginin birine! kümesinin İkine hafta karşılaşmalarına dün İnönü stadında devam edilmiştir.
Galatasaray takımı her hafta biraz daha İyileşmekte ve daha kıvamlı bir hale gelmektedir. Mevsim başından beri sahada görünnıiyen emektar oyuncu, usta futbolcu Musa, takımındaki yerini almıştı. Muzafferin de bayram maçlarındaki sakatlığı geçmiş, o da oynuyordu. Bülent, her zamanki yerinde, fakat antrenmansız. Naci sağ bekte eskisi gibi bir setti. İslen diyar ve Gündüz İse her gün biraz daha forma girerek takımlarına müfld olmaktadırlar. Halil çok istidatlı bir oyuncu olmasına rağmen, lig maçlarında bu ilk oyununda muvaffak oldu denemez. Varujaıı da öyle İdi. Doğan İse takımda en çok formunda1
ssda çıkaruiği ûyünâûîîü î(ğ»n üstünlüğü İle bitti
en zayıf taktını hissin! veriyor] İkinci devrede Galatasaraylı' . - ... — ... iar gene hâkim oynamağa baş-
Gl. P rad'eye göre Vasington üzerine yapılacak atom hücumu ile...
Washington 15 (AA) — Amerikan genel kurmay başkanı Omar Bradley bugün âyan ü-yelrrinc gelecek harbin Was-hing-ton üzerine yapılacak bir atom hücumu ile başlıyabiiece-jnni hatırlatarak İkazda bulun-' muriur. Gizil bir toplantıda bu1 beyanatta bulunan genel kurmay balkanının Rusyadakl a-iom infilâkı haberinin bu ihtimali doğurduğunu söylemiş olduğu ayan üyelerinden öğrenilmiştir.
Omar Bradley. on Mr Atlantik paktı memleketi için başkan Trunuıjı’ın islediği 1 milyar 314 (rJO.OüO dolarlık yardımın derhal tahsisini istemiştir
Âyan üyelerinin bildirdiğine göre, Bradley, Rusya'nın şimdiki halde silâh altında 1*75 muharip tümene rahip olduğunu ve harbin başlaması İle bir kaç ay irinde 502 tümeni cepheye sürebilecek durumda olduğunu bildlrmHUr. Bradley. şimdiki halde Rus hava kuvvetlerinin İ000 uçağa malik bulunduğunu açıklamıştır.
Şiüıh yardımı plânına muarız olan bazı ayan üyeleri, atoma dair yapılan beyanatı ele al-
du. İçlerinde Celâl, Cahit, Sü-. I"1-1 t>cı,c uaıuuı ujmuuaga uu^-reyya ve İbrahim gibi müstalt İndılar. 8 İnci dakikada Varı-fııtbolcular var. Fakat bunların ‘ ’ ....
yanında Mehmet ve Muammer gibi oldukça eski oyuncular tec- kuvvetli bir şütle Galatasaraya rübeleri sayesinde oynuyorlardı, ikinci golü Je kazandırdı. Oyu-
Beşiktaş İse Istanbulsponı ilk nun mütebaki kısmı zevksiz ve devrede hücum hattannın çı- heyecansız bir şekilde geçti, kardığı fevkalâde güzel oyun GalatasaraylIlar ıkl gollük ga-
Jan'dan yerinde bir pas alan Gündüz, hızla sürüp çektiği çok
■uuuiei levmuaac guzeı oyun . uıuduıonidjuıaı ı₺ı guuuii gu-mışlarsa da. Bradley, atom il- sayesinde attığı uç güzel golle lebeyi kâfi görür bir tarzda oy-
1 âblarının müttefik silâhlanma plânına tesir edemlycceğinl, Amerika Birleşik devletlerinin Avrupaya silâh göndermeğe devam etmesi lâzım geldiğin! söy-1en»İştir, lendln oyunları sayesinde
Bradley tarafından âyan mec anlarda dâvayı takımları lehine r> «ı. t a C
lirine Rus silâhlı kuvvetlerlnel kazanmaktadırlar. | * (»*• Opor
dair verilen malûmat birincil Beşiktaş takımı İşi acele tu- Günün ikinci maçın! Feridun nnıf harb tümenleri nazarı İti- tup canlı oyunlariyle kazan- hakemliğinde Beşiktaş'a
bare alınarak ortaya atılmış'dığı galebeyi iki hattadır, i- Ltanbulspor şu kadrolarla oy-rakamiardır. kinci devrere ellerinde tutma-, na^I1*r:
Ayan dışişleri komitesi son fra muvaffak oluyor, zamanlarda Rusların beş mll-‘ Dün *
cadılar Bu arada iki taraf kalecilerinin güzel bir Ud kurtan-yı bilhassa nazarı dikkati eel-belti. Oyun da boylere 2 - O Ga-
kazandı. Beşiktaş takımında darmadağın bir müdafaa hattına mukabil, cuk güzel oynı-yan ve atlatan bir hücum hattı . _ ------- ____-
mevcut Bilhassa şükrü ve Bü- la t.asa rayın Emniyete galebesiy-ilk le sona erdi.
ı Beşiktaş - îst. Spor
ı Günün ikinci maçın*. Feridun
_________________________________________________f___ Beşiktaş: Mehmet - Yavuz, --------------------------------------- tstanbulspor takımı, Yan* ~ Nusret, Ali İhsan, Hü-yon askeri silâh altında tuttuk-1 Şükrü ve Bölendin güzel oyunu - Süleyman, Kemal, Bu-
larını bildirmişti. Âyan üyesi yüzünden birbirinden güzel ye- , Fahreddln. Şükrü demokrat öeorge Mahon şlm- üç Sol neticesinde İlk' tstanbulspor; Erdoğan - Sa-
dlkl halde Amerikan hava kuv- devrede bozuldular ve gellşlgü* •”». Kenan - Hidayet. Kâmil, vetierinl teşkil eden ve 46 gru- “* oynadılar. Fakat İkinci dev- Nevruz - Faruk, Aydemir .Sapa ayrılan 14.000 tayyarennl 58 «teftişti. îstanhulspor sanıd Mm. Ömer Metin vnıpa çıkarılmasını istemiştir (**"*«”*! ktanbuispor tak! -1 Oyuna tstanbulsporlular baş-
Cumhuriyetçi lider Kennelh 1 mı d^Idl ^kan 45 da- banlan itiba-
Wheery de Batilı devletlerin Wkayı Siya»feyazlı kale önün- ren Beşiktaş hucum hattının
Batı Avrupa da herhangi bir rol oynayabilmeler! İçin kuvvetlerini çok arttırılması ve çok müessir silâhlarla teçhiz edilmesi lâzım geldiğini bildirmiş ve dört senelik bir müddet İçinde 20 000,000,000 dolar sarfedil-mesî lâam geldiğini söylemiştir
Mersin limanı
İmar ve Kalkınma bankası heyeti tetkikler yapacak
Adana 15 (AA.) — Milletlerarası İmar ve kalkınma bankasının Tûrklyedeki heyeti başkanı Mr. Mason, yanında liman işleri azmanı Mr. Johnson. Kroper şirketi temsilcisi Mr. Trauls ve Uman inşaat dairesi başkam, elektrik etüd işleri genel müdür yardımcısı olduğu halde bugün uçakla şehrimize gelmişlerdir.
Banka heyeti başkan ve uzmanlan geceyi şehrimizde geçirecek ve yarın sabahtan itibaren bölgede İskenderun, Mersin liman işleri üzerinde tetkiklerde bulunacak ve carlarla görüşecektir.
tüc-
Erzurumda bir tren bir trezine çarptı Tercan 1& ı A A ) _ Dun Erzurum'dan hareket eden marşandiz treni Tercan İle Kerç istasyonları arasındaki büyük rampayı çıkamadığı İçin geriye doğru giderken arkadan gelen bir trezine çarpmışta. Daha önce katarın hızla geri geldiğini gören trezindeki İşçiler kendilerini yolun dışına atıp kurtulmuşlarsa da müsademe neticesi parçalanan trezinenin enkazı bir kaç vagonun yaldan çıkmasına ve birisinin de parçalanmasına sebep olmuştur. Bir kaç koyun ölmüştür. İnsanca zayiat yoktur. Katar hayli uğraşmalardan sonra geç vakit yoluna devam edebilmiştir.
Teknik üniversitede derslere yarın başlanıyor
İstanbul Teknik Üniversitesinde yeni ders yılma yarın başlanacaktır, Bu münasebetle saat 10.30 da Üniversite konferans salonunda bir tören yapılacaktır.
Talebe Birliğinin yapacağı toplantı Teknik Üniversite Talebe birliği, yeni ders yılı münasebetiyle Taksim Belediye gazinosunda bir toplantı tertiplemiştir. Pazartesi günü akşam saat 8 de yapılacak bu toplantıya rektörler, dekanlar ve gençliğe maddeten ve nıânen müzahereti dokunanlar İle mühendislik ve teknik sahamızın yakın tarihinde büyük hizmetleri dokunan zevat davet edilmiştir.
Meçhul hastalıkların esrarı çözüldü
Dr- Selyeye göre mahiyeti meçhul hastalıklar, tazyikten ileri gelmektedir. Kortizon hormonile romatizmadan mütevellit mafsal iltihapları tedavi ediliyor
Montreal 15 (AA) — Tıpıtifade ederek değişmeğe karşı âleminin flkrince, Montreal koymak maksâdiyle mücadele Üniversitesinden Dr. Hans Sel- eder. Tazyik çok uzun zaman ye nin, hastalıklar hakkında Idevam ederse, mukavemet za-
ileri sürdüğü nazariye «mahiyeti meçhul» hastalıkların esrarını çözmektedir. Dr. Hans Selye'nln yakın mesai arkadaşları bu na-zarlyenin «Pasteur'den sonra ortaya atılan en mühim ilmi nazariye» olduğu kanaatinde-dlrier.
Profesör Selye esaslı araştırmalarında vardığı neticeyi açık-layıncaya kadar tıp ilmi hastalıkları ikiye ayriyordu:
Zatürree, tifo ve lnfluenza gibi bulaşıcı hastalıklar, bir de habis olmıyan urlarla, kanser gibi habis urların dahil bulunduğu ve uzviyette yeni teşekküllerle mü taraf ık hastalıklar.
Her cins romatizma, yüksek kan tazyiği, mafsal ve böbrek hastalıkları, sadece «mahiyeti meçhul hastalıklar» diye tanınıyordu. Hâlen 42 yaşında olan Selye. Montreal Üniversitesinde tecrübi tababet ve cerrahi enstitüsünün binasında ileri sürdüğü nazariyesi üzerinde 13 sene çalışmıştır.
Selye'nln nazariyesi şu kaziyeye İstinat etmektedir: «Mahiyeti meçhul» hastalıklar tazyikten mütevellittir.
Selye'nln kanaatince bu uzviyet fiziki, kimyevi veya sinire bağlı bir muhit değişikliği İle karşılaşırsa daima bir usu] dahilinde hareket eder. Yine Sel-ye'ye göre bu usulün üç safhası vardır.
İlk önce muhil değişikliği kati surette tesir eder.. İkinci safhada, tazyikte bir muvazene hası] oluncaya kadar, uzviyet, nıuarı arsızını tamamen örtmelindeki bütün İmkânlardan is-Idan kaldırdığını ispat etmişti*.
yıllar, müdafaa kabiliyeti azalır ve hastalık inkişaf eder Sel ye' nin takip ettiği mantık silsilesine göre üçüncü safha işle budur.
Viyana'lı profesörün araştırmaları, bu usulün, beyindeki bazı teşekküllerle böbrek üstü *“ bezi faaliyetlerlnih tahrikine O bağlı bulunduğunu ve aşırı bir û-
CXI diye tanılan hastalıklara sf be-bJyet verebileceğim göstermiş- O lir C
Selye nazariyc-sini hayvanlar O üzerinde tatbik etmiştir. Labo- "— ratuvarda farelerle domuzlar üzerinde yaptığı tecrübelerde tazyikin gürültüsünün veya fazla parlak ışığın, mafsal iltihabına benzer, mafsal şişkinimle-rlne sebebiyet verdiğini tesbit k,— etmiştir. Tecrübelerin yapılma-sini müteakip -O
sek kan tazyiki, damar kireçlen- "0 m esi ve böbrek haftalıktan be- 0
15
Sı İye bu nazariyesinl ilk olarak 1946 senesinde yedi ilmi * gazetede birden yayınlamış tir. Ondan sonra Selye'nln araştır* malarına başkaları da iştirak etmiştir.
şikago'da Mayer kliniğinden Dr. Philip 8. Hench. kortizon (cortlsone) hormonunun enjeksiyonla mafsal iltihaplarının muvaffakiyetle tecavi edildiğini sene bidayetinde açıklamıştır.
Hench. uygun miktarda verildiği takdirde kortizonun, romatizmaya bağlı mafsâl hastalıktan arazını tamamen cria-
2 o > o P
o
Bugünkü seçim
gazeteciler. bazı sualler
Zonguldak maden teknisyen okulu Ankara 16 (Akşam> _ Zonguldak maden teknisyen okulu
- 1! *50 öğretim yılı başın-dan İtibaren yüksek dereceli Wr teknik oktıitt haline getirilmiş. başçavuş kısmı da lâfve-tfjimi'Mr.
Zonguldak erkek sanat enstitüsünde bir madencilik şubesi açılmıştır.

G>uliano sıkıştırılıyor
»oma 18 (Nafenı — Sicilya -dan gelen hu beri »re göre, mühim ölçüde takviye almış olan polis vazifeleri SicilyalI haydut Ciul5an(»*yu yakından sıkıştırmağa başlamıştır. Blcilyalı haydudun şimdi müşkül bir duruma düştüğü ve yakınlarından birçoklarını kaybettiği bildirilmektedir.
Muhabirlerin bildirdiklerine Köre. Oiullano'ya karşı yeni bir • baılun hazır! anmaktadır. Bu baskın sonunda SicilyalI haydudun ele geçirilmesi beklenmektedir.
M. Johnston Atina’ya gitti
Bir kaç gündenberi memleketimizde bulunan Marshall plânı halk müşavere heyeti üyesi Mr Erle Jhonstan dün uçakla An-karadan şehrimize gelmiş ve öğle yemeğini Birleşik Amerika Büçük Elçisi Mr Wadsvorth ile birlikle yemiştir.
Mr. Erte Johnston şehrimizde bir müddet istirahat ettikten sonra saat 16 da uçakla Atinaya hareket etmiştir.
de oynadı. Bu arada üç muhak- basta» kendini göstermekte ge-kak gol kaçırdı. Bunların İçin- clhmeöl. Beşiktaş for hattında de Salimin k.ılecl ile karşı kar- bilhassa Şükrü ile Bölendin çok pya kalıp da atamadığı gol güzel oyunu her an Istan bııls-fstanbulspor hücım hattının poru tehlikeli durumlara düşü-hem şanssızlığına, ve hem de rebUİrdi, Neteklrn 18 İnci daö-beceriksizllgne en güzel bir mi- ,L kada Şükrü bir favül atışından saldi. -- --- - -...............-
Hakemlere gelince: Galata-, raı-
saray - Emniyet maçında Sıılhi I 26 ncı dakikada temadi eden Garan, kararlarında ve düdük Beşiktaş baskısı semeresini ver-çalışlannda pek mübalâğalı. di. Bülent, Pah reddinden aldığı hareket ediyordu. Bele yan ha- ' bir pası fevkalâde güzel bir vole kemlerinin lüzumlu lüzu--------* 11" A*-,n ♦«+■>•»*•* ı»~— v».
ve daha doğrusu nizamsız rak sallayışları yüzünden çok hatalara düştü
Beşiktaş - İstanbulspor çında da Feridun Kılıç, hataya düştü Yan hakemleri yüzünden hayli zor durumlarda kaldı. Bu tenkidlcrden sonra
faydalanarak Beşlktaşa ilk golü kazandırdı.
lüzumsuz ikinci defa fstanbuJspor ka-bay- ' leşine sokmağa muvaffak oldu. bir_ Bu Ud golden sonra tstanbul-lspor takımı tam mânaslyle bozuldu ve sahadan silindi.
41 inci dakikada fini bir Beşiktaş hücumunda Bülent üçüncü golü de Beşiktaş takımı na kazandırdı ve İlk devre de
nıa-ayıu
Görünmez bir kaza
Dün akşam saat 19 da Petrol ofisinin 816 numaralı kamyonu Feyzipaşa caddesini takiben Fatihe geldiği «ırada durak mahalJinde duran bir taksiye çarpmamak İçin direksiyonu sola doğru kırmıştır. Bunun üzerine kamyon Fatih kapalı durak mahallinin bekleme turnikesine bindirmiştir Turnike harap olmuştur. Bir tesadüf eseri durakta kimse olmadığından insanca zayiat yoktur,
maçların cereyan tarzına gele • boylece 3-0 İstanbulsporlularm , llm. I aleyhine bitil
Galatasaray —
, LKnırııiiiruiR vır uyun çıauı-
E m niyet dılar. Beşiktaş takımını baskı Günün İlk maçını Sulhl Ga- altına alacak kadar güzel oyna-ranın hakemliğinde Galatasa- dılar. Fakat hücum hatlarının
İkinci devrede Lstanbulsporlu-lar beklenmedik bir oyun çıkar-
beceriksizliği ve şanssızlığı yüzünden ilk devrede yedikleri üç golü telâfi edemediler. Bu devre stada gelen bir seyirci. Beşik-laştan ziyade Istan bulsporu oyu nun galibi olarak görürdü.
T nel dakknda Aydemir boş Beşiktaş kalesine topu atamadı. 19 uncu dakikada bütün Beşiktaş müdafaasını atlatıp kaleci Mehmctle karşı karşıya kalan Salim, beceriksiz bir vuruşla topu Beşiktaş kalecisinin eline teslim etik 24 üncü dakikada Faruftun çok güzel bir şütü Beşiktaş kalesini yalıyarak avut oldu, tstanbutsporlular da ikinci devrede gösterdikleri çok yüksek oyun ve yakaladıkları fırsatlarla hiç olmazsa beraberlikte bitecek bir maçı 3-0 mag-lûb olarak sona erdirdiler.
Halûk SAN
Ankaradaki maç
Ankara 15 — Bugünkü Ug maçlarında Demirsporla Hava-gücü karşılaşmış, Demlrspur, maçı 3 - 0 kazanmıştır
(Baş tarafı 1 inci sahifrde) mek lstiyen gazetecilere: «Orta derecede bir İştirak bekliyorum ve neticeden ümitliyim» cevabını vermiştir.
Diğer taraftan Rauf Orbay'a da
sormuşlar, fakat Raut Orbny şimdilik bir şev söylemeği ye reis bulduğunu İleri sürerek:
«— İntihaptan sonra konuşmak muvafık olur.» demiştir.
Seçim sandıklarını kontrol r Din bi id İril meşin i ettirip ettirmiyeceği sualine de Rauf Orbay şu cevabı vermiştir:
(— Bu. benim için imkânsız bir iştir. Bu sebeple bugün hususi ziyaretlerde boluna cağım > Diğer illerde »eçım
Manisa İ6 — Bu sabah sandıklar yerlerine konmuş ve Ma-nisadan açık bulunan 1 millet-1 vekilliği İçin seçim başlamıştır. ; Tek aday. Cumhuriyet Halk Par : tisi tarafından gösterilen Istan- I bul Valisi ve Belediye Başkanı ı LÛtfi Kırdardır. I
İzmir 15 — Demokrat Parti- ı nln Manisa Milletvekili Muam- 1 mer Al akan t, bugün Salihli De- 1
BORSA
mokrat Parti binasında bir Konuşma yaparak yarnıki • bugünkü» seçimlerden bahisle, hükümetin tarafsız ka - 'ağı hakkmdaki teminamr.a rağmen kaymakamlarla nahiye müdürlerinin seçim oropap anda sına giriştiklerini -söylemiştir.
Muammer Alakan t, İçişleri Bakanına bir telgraf yol Uyarak Alaşehir kaymakamı hakkında tahkikat yapılmasını ve ncuee-Istemısür
Akhisar D P mahfillerinden verilen malûmat da Akhisar kaymakamının köy ve kır bekçilerine sivil elbise giydirerek sandık başına gönderdiği ve intihaba iştirak edeceklerin adedini yükseltmeğe çalıştığı merkezindedir.
Tokat’ta
Tokat 15 — Yarın yapılacak ara seçimde Tokat, için Cumhuriyet Halk Par'.lstninkinden baş ka aday yoktur. Demokrat Parti. secime katılmamakla beraber. iştirak adedinin düşük olmasını temin için bütün teskl-lâtiyle çalışmaktadır Bu sebeple iki parti arasında gene bir seçim mücadelesi devam edtp , gitmektedir.
Dr. Mustafa Kendinin Rauf Orbay’a tel grafı
Millet Partisi kurucularından Dr. Mustafa Kentli, dün Ranf Ortay 'a aşağıdaki telgrafı çek-

20 50 S? 311 30 91) 30.5» ______________________ ___B,____, „__
1990 iniştir:
, «Seçim neticesi ne olursa ol-»so sun, zatı devletlerinizi tekrar politika hayatına dönmüş görmekle çok bahtiyarım. Bu kararınızın demokrasimizin gelişmesinde büyük neticeler vereçei’tru zannediyorum. Başarılar diler, saygılarımı teyld çderim.» Patrik C.H.P. aday*
mıını
% ■ rAİZLİ TABVtLLEB
Kalktnmn t Kalkmmn II Kalkınma HI îne BUkıarı l tHB İstikrazı D İtHl Demiryolu VI
% S FAİZLİ TAHVtLLEB
-SPORCULAR-Adalet Mensucat Fabrikası FUTBOLCULARININ
imal etfkhvt Etiketli
Battaniye ve kumaşlar
İstanbul Sergisinde de «atilmaktadır

ışn Ergani 25M 1933 ikrarruyeM 31L Mitli Müılafü 19.80 Demiryolu IV 08 25 Demiryolu V 99 W> 1M9 Urr »5 70 ’ ♦ U M0 tahvili »5.75 lan için dua edecek Evvelce Valiye verdiğL ziyafete mukabele olmak üzere dün Lııtfl Kırdar tarafındım Rum Ortodoks Patriği Athenagoras şerefine Emirgândaki koruluk köşkünde bir ziyafet verilmişti" Bu ziyafetle Par tikten maada Sensinod meclisi üyeleriyle Belediye Daimî Encümeni üyel ri hazır bulunmuşlardır. Patrik
ŞİHKET HISSELEBİ
Mctku Bankası İLB — İ3 üu.hası »1M T. Tkaıct Ekmluuı 5.10 Aralan Çimento 17.10
SARHAfl-AHDA ALTIN
ziyafette hazır bulunan İstanbul milletvekili adayı Ekrem Amaçla Atıf ödül'ün secimi ka.An-
fiahJfe 9
Balıklı verem
hastahanesi
edilen
düşün-
Pâkistan
En güzel göğüs müsabakası
Paviyonlardan birinin inşası tamamlandı
I numaralı meselemiz
olanlarda da olunmuştur, ve diğer çö-
le arara hayırlı
mettedir.
Ayrıca vilâyetler, kendi bütçelerine tahsisat koymak suretiyle bu ilâçtan satın almaktadırlar. Bu suretle önümüzdeki sene bütün memlekette tek haşerenin kalmıyacağı umulmaktadır.
Valinin Rum Patriğine ziyafeti Vah ve belediye başkanı Dr. Lûtfl Kırdar dün saat 13 de E-mirgân köşkünde Patrik Athe-nagoras ve Sinod meclisi üyelerine bir öğle yemeği vermiştir.
Yemekte, belediye daimi komisyonu üyeleriyle emniyet mü dürü Cemal Goktan davetli olarak hazır bulunmuşlardır.
Son yağmurlar dolayıstyle İnşaatı bir müddet akasayan Balık lı daa yeni verem hastanesine tekrar başlanmıştır Şimdiye kadar 1 paviyon tamamiyle ikmal edilmiş, diğerinin de sıvaları kalmıştır. Geri kalan 3 papyonun dam kısmının örtülmesine başlanmıştır.
Bu suretle önümüzdeki ay sonunda beş paviyon halinde 300 yataklı yeni verem hastanesinin faaliyete geçeceği tahmin edilmektedir. Yeni hastanenin tefriş ve şıhhi malzemesi hazırlanmış tu-.
Çocuk ishali
Değiştirilen dört hastane başhekimi
Bu sebeple bakanlığın harekete geçmesi İcap eder.»
Türkiye
Dostluk Cemiyeti
Bugünkü seçim
TASVİRDE Cihad Baban, bugünkü seçimin çürük temel ■zerine kurulduğundan bahisle diyor ki;
Evvelâ. Halkçılar kendi ekiplerini kazandırmak için, gay-
lshale tutulan 1 çocuktan yalnız öldü
sene ÇO-hakkında göndermiş-, yaz ayları-
ve hareketlere karşı bir tahammülsüzlük gösteren, umumi efkarda ve hattâ bizzat demokrat vatandaşların arasında hüküm süren arzu ve İhtiyaçlara göz yumarak bir tek dar fikre saplanan ve Rauf Orbay gibi dünya ve memleket ölçüsünde bir milli kıymetin nihayet siyasT sahnede vazife kabul etmesinin demokrasi ve memleketin yüksek menfaatleri bakımından temin edeceği neticeleri hiçe sayan bir siyasi parti iyi bir imtihan geçirmiş sayılamaz.
Çok şükür kİ Esat çağa'nın sözleri şahsîdir ve Demokrat Partinin bilhassa Rauf Orbaym çok umumi bir ferahlık yaratan beyanatını nasıl karşıladığına dair ortalıkta henüz menfî sayılacak bir belirti yoktur. Esat Çağa tarafından şalisi surette yapılan feci gafı tamir için partice tedbir alınacağını hâlâ umuyoruz.
Yeni hır siyasî parti kuruldu
Kuru üzüm alımı
Tekel idaresi İzmir, Kayseri. Ürgüp, Gaziantep, Adana vfl Konya havalisinde kuru üzüm mübaym^ma başlamış bulunmakladır
Dün İstanbul piyasasına ya- mahiyettedir, yılan bir haber piyasayı karıştırmıştır. Buna göre Ticaret ve Ekonomi Bakanlığı sterlin devalüasyonundan sonra sat ış bakımından müteessir olan ihraç mallarımızın bir listesini hazırlamak için teşebbüse geçmiştir. Bu haber üzerine muh-
Büyuk bir Amerikan ticarethanesi yün örme bluzlar İçin en mükemmel seğüs müsabakası açmıştır. Müsabakaya 200 genç kız işin ak etmiş. Birinciliği Georgia Lee kazanarak sMie Snreater ııMD, unvanını kazanmış, bir kupa alnıışlı.'. Yutanda genç Jcu, giydiği yjn ceketle görülüyor.
Şehrımzldekl 4 hastane baştabibinin değiştirildiğini yazmıştık. Eski başhekimler kendi hastanelerine mütehassıs olarak tâyin edilmişlerdi Ortada dolaşan dedikodulara göre eski başhekimlerden bazıları, kendi hastanelerine mütehassıs verilmelerini uygun bulmamışlar ve başka müesseseler? nakledilmelerini tstemışlerdiı.
Sağlık Müdürlüğü, bu vilâyetimizde tesbit cuk ishali hastalığı bakanlığa bir rapor tir. Bu rapora göre nın devamı m üd d etince vilâyetimizde bir yaşma kadar çocuklar arasında 978, 5 yaşına kadar 856 İshalli tesblt Bunların tedavisi cukların korunması için vilâyetimizde 16 kilo 835 cram Sul-faguvanll parasız olarak dağı-tdmıştır.
Yekûnu 1834 olan ishalli çocuklar arasında yalnız biri ölmüştür. Bu suretle vefiyat nispeti binde yarımdır.
Şehrimizde Türkiye — Pakistan Dostluk Cemiyeti namlyle bir demek kurulmuştur. Cemiyet neşrettiği beyannamede İki memleket arasında fikir ve talebe mübadelesine, seyahatler tertibine, konferanslar vermeğe, iki milleti birbirine tanıtarak aradaki kardeşlik hislerini daha ziyade kaynaştırmağa çalışacağını belirtmektedir.
lislnl devlet riyaseti İle. aktif politlkacılı-arada gitmiyeceğine bir kimse olarak ta-Beyannamesinden de
Bakanlığın ihraç mallarının bir listesini hazırlamakta bulunduğu şayiası bu fırlayışa sebep oldu
'j (— Fil vâki Bakanlığın böyle ı bir teşebbüsü lüzumlu ve ha-ı yırlıdır. Ancak son olarak fın-. dik için takas karan alınması üzerine şimdi ayni şekilde bir çok mallar için de bu yolda karar alınacağı rivayetleri çıkmıştır. Bu şüpheli şöylalar üzerine hem fiatler fırlamış hem de bakanlığın teşebbüsü yanlış bir tefsire uğramıştır. Bu itibarla Bakanağın yeniden ve başka herhangi bir madde hakkında' takas kararı alınmıyacagmı ilân etmesi lâzımdır Aksi halde du*
Adliyede bir tâyin
İstanbul savcılığı basın bürosu şefi ve savcı yardımcılarından Yavuz Fmd-kgil birinci U-j caret mahkemesi âzalıgıns tâ- . yln edilmiştir. Şimdiye kadar
her çalışan aile- hukukun ceza sahasında çalış-|™m bozulacaktır Mes-elâ ayçl-l 11 ti lâzımdır, işin ı raı, buiunan Yavuz Fındıkgile ^hıin fiatı son devalüasyon^ mümkündür de|yenl hukuk da öa. dan ünce 30-31 kuru- iken şim-
. Tasarrufların ,şarıIar dileriz. j di 36 buçuk, kelen tohumunun
• t ....................... riatl lk*n 53 »yç(rieğl ya-
Velıefendı at( ğınm fiatı da 1«2 iken 170 ku-
kumarhazlar hadisesi gibi bir defaya
- 1 • • - - - - - - - olmuştur. Daha da bir cok
______ ________ dedikoduları a-!mBnsnn Hatlerl yûkselmekte-ı olsa bir içtimai ramnda o derece büyüttük dlr- Halbukl bugün birikiş fı-, de bu Kazlıceşme meselesine atlerin ihracat bakımından hâdise, iste bu gel ilaheden ehemmiyeti vermi (düşmesi lâzımdır Nl' -im altın ’ ’- ■> * flatleri de nispeten düşmüştür
Yani paramız kuvvetlenmiştir.! Demek ki Ihrıç mallarımızın Hallerinin de düşmesi lâzımdır Bu itibarla görülen yükselişler tamamen anormal ve spekülatif
bu rıyor, içindekinin yansını bi le ağız tadıyte içemiyor.
Sayın Tekel Bakanından rica etlerim, yeni bir seyahatte yine stanbula volu düşerse, Tekel mamullerinin şu ufak tefek fahnkasyon hataları üzerinde incelemelerini lütfen biraz derinleştirsin
Cemal Refik
Son kırk sekli saat içinde İstanbul fukarası, ne seçim batta ne geçim yalnız bir tek menü ile meşguldür. Atom bombası değil. Kan ton’un düsınesi değil, Mareşal Tito değil, General olan Hinnaal değil.
İstanbul fukarası, başını sokacak delik meselesi ile alâkadardır. Bütün Türkiye-nîn de, münevver gayri mü nevver, zengin, fakir bu mev xu ile uğraşması icabeder.
İstanbul halkı. Fatihin 500 sene evvel bize şehit kanlan dökerek hediye ettiği bu şeh rin kapılarında, tam o topraklar üzerinde bizim kötü idaremiz yüzünden iskân ve imar işini oeceremememiz yüzünden gecekondular kur mağa mecbur kalmıştır. San ki kabahat o Ahmetlerde, o Mehmetlerde, o Ayşelerde, o Fatmalarda imiş gibi, üzerlerine diğer Ahmetlerden, diğer Mehmetlerden mürekkep jandarma, polis teşkilatın: gönderiyoruz.
Gazete muhabirleri, sözle rine itimat -mîilen arkadaşlar. bize feci tablolar resmet me'-t?: İsyan arifesi gibi bir hal. Bir yatıda ellerini ceplerine sokmuş, yumruklarını sıkan ve dişlerini gıcırdatan gecekonducular; öbür yanda silâh çatmış jandar-ma’ar... Ve gecekonducular anlatıyorlannış:
— Uyuyan çocuğun salın 1 carmı kopardılar. Olduğu gibi sokağa fırlattılar.
— Şu veremli hastayı çuvallarına sarıp kapı dışarı ettiler.
— Şu beli bükük ihtiyarı tekmelediler.
— İhtiyar bir kadın ka-
pısına yapışmıştı, elini kurmak için öyle tartakladılar ki kemiği kırıldı. Kolu boynunda asılı .. .
Bu haberleri gazetede o-kuvan şefkatli vatandaşları- milyonlarca too ilâç elde edil-mız. hangi içtimai sınıf ve tabakada ulurlarsa olsunlar yürekleri sızlıyor; sevgili memleketimizde böyle facia lar olmasını katiyen istemiyorlar. Bunların doğuracağı münaferetfen her akıllı adam büyük ürküntüler duyuyor.
Yatıştırıcı sebep olarak şu mı göstermektedirler:
— Gecekonducuların hep smc birden aynı felâket gelecek değildi. Bu yıkılan 12 ev. eşhasa ait tapulu arsalara yapıldığından ancak on lar yıktırılmaya başlanmıştı. Fakat bütün gecekonducularda bir müşterek şuur, bir müşterek müdafaa hissi hâsıl olduğundan 5000 evin halkı birden harekete geçti. Çoluk, çocuk, ihtiyar, genç, erkek, kadın kendilerini âdeta cansiparane ileri attı-, lar.
Bu gecekonducuların gös terdikleri müşterek ve feragatli şuuru, milletçe hepimiz. hepimize karşı göstermeliyiz. Zenginlerimiz de fakirlerimize karşı göstermeli. Başına tehlike gelmi-yecekler ve evinden atılmayacaklar da yarın evlerinden atılacaklara karşı göstermeli. Ve şu mesken buhranını kati şekilde halletme iıyiz Bunu şehirler ölçüsün de bir numaralı milli dâva saymalıyız. Bu mevzu halledilmedikçe hiç bir resmi bina va temel taşı atılmamalı... Kehribara henziven mutena taslardan hiç bir Maliye Tahsil Şubesi yapılmamalı. Binbir odalı Adliye sarayları bile böyle bir içtimai adaletsizlik varken fazladır. Vatandaş bu halde iken 12 bin liralık ziyafetler haramdır. Scvahatlcr haramdır, ziyaretler haramdır, sefahtler haramdır.
Bu topraklar üzerinde liberal yahut devletçi hangi rejimin usulüyle olursa olsun, evvelâ 1... __
ye bir dam altı lâzımdır. İşin garibi, bu ............. '
yapmıyoruz, kıi'iırıi ile ou
Geçenlerde yarışlarında ----------------------------- — ----
bir taşkınlık vapti; onu içti- mahsus bir taşkınlığı siyasi/”5 m"i hâdise diye pek büyüt- muhitlerin dedikoduları a-tük. O, ols ................*-------- .. ..
ist'-riklikti
İçtimai '______________
cekondu hâdisesidir: ve bu- yoruz: bu derdin devasını ana memleketin idaresini ve ramıyoruz. Her çalışan va--servetini ellerinde tutanlar, tandasa bir vuva temini ih«İleriyie. kiiciimscmeîe- mevzuunu, rpvnamcnin ilk ri'’» sebebi*'et vermelerdir, maddesine koymuyoruz-
Ne gaflettir ki, Veliefendiı (Vâ-Nû)
israfları
Selin Raçıb Emeç SON POStada -Balo ve ziyafet israflan . başlıklı makalesinde diyor ki:
Halimizi bir gözönüne getirerek olursak; yorganımızın boyumuza pek kısa geldiğini ve vaziyetimizin de Sultanahmette el açıp Ay&sofyada cömertlik gösteren kimseden pek le farklı olmadığını, bir defa daha, hatırlamış oluruz. Bu sebeple Cumhuriyet balosunun bu sene verilmemesini kim akla getirmişse. bu memleket İçin hakikaten büyük bir iyiliği m üş oluyor.
Onun bu ikazın m bLr bağlanması her cihetle olacaktır. Bankalarının tasarruf/1? hatlarda olmak üzere 2721 kin bel kayışlarının deliklerini «fer yapılmış. 24782 yolcu 216 zaman alman birer miktar ge- ton p?J'a taşınmış 1.048.595 Uta ri aldıklarını gördüğümüz şu hasılat sağlanmıştır, anlarda el kasesinden deve Bu J11 6 ayhfc de’Te >Çtode ı kurban- etmek huyundan vaz- 56 sı dış hatlarda ol-
geçmrt: yüzyüze gelmiş bulun- mak û*" 3305 sefcr y»püarak [duğumuz kaçınılmaz bir neti- î-®®7.539 lira hasılat elde edilendir. bunu, böyle bilmemiz lâ- anlatir.
z imdir. - - - ■
Vilâyetimizde ilk öğretim inkişafı
Milli Eğitim müdürlüğü vilâyetimizdeki ilkokulların faali-, yeti bakında valiliğe bir rapor, ' vermiştir. Raporda mecburi o' lan ilk öğretimin istisnasız tat- ! 1 biki hususunda alınan tedbirler i bildirilmektedir.
| Bu arada raporda son senekler zarfında çocukların ve okul-
■ ların artış sayısı hakkında da 1 malumat verilmektedir. Buna (göre İstanbulda 1923 de 240 ilk okul varken 938 de okul sayısı •431 e yükselmiştir. Son on yılda 49 okul faziasiyle geçen ders yılında İstanbulda 430 okulda öğretim yapılmıştır. Öğrencilerin sayısı daha fazla artmıştır İstanbulda 923 de 26417 ilkokul öğrencisi varken 948-949 ders yılında 78741 öğrenci devam etmiştir.
Ufak tefek kafalar!
Bakan geldi. Bakan inceleme yaptı. Bakan direktil verdi, Bakan gitti İstanbul gazetelerinin bir veya bîr kaç Bakandan bahsetmedikleri gün yok, Geliyorlar, görüyorlar. inceliyorlar. direk-I tif veriyorlar ve dönüp gidi-| yorlar. Her hareketlerini gazete sütunlarında adım adım ■ takip ediyoruz, bu gelişlerin, incelemelerin, direk emerin I müspet neticelerini araştı-i nyoruz ve ekserisinde uın-iki yaşından' duğumuzu bulamıyoruz.
”**ii şu gayretlerin, emeklerin semeresi niçin görülmüyor, sürekli incelemelere istinat eden direktifler neden müessir olamıyor?
Mu vaffakıyetsizliğin illetini teşhis için sayın Bakanlar kadar inceleme yapma?.w lüzum vok.maraz meydanda. Göz boyama hastalığı bünye mizde müzminleşmiş. Bakan LJL .Ankaradan hareket eder et mez İstanbulda faaliyet bas A lıyor. Bakanın gezip görmesi Ç\| muhtemel olan yerlerde bir^ telâş. Dosyalar ııizamlanı- O yor. belli başlı sua'lerin bas makalıp cevaplan hazırlanı- q yor. bürolar» muvakkat bir--çeki düzen veriliyor. Bay Ba ₺_ kan İstanbula muvasalatın 0 da, makamını ilgilendiren > dairelerin en yüksek âmir- q lerinin odasında oturup u-mttmi işler üzerinde şifahî rahat alıyor, dosya, defter tomarları um istif mtraamı-1 na da bir göz atıyor ve belli 1 başlı suallerin basma kalıp jj* ■ cevaplarını dinledikten son 1 ra intihalarını gazetecilere (0 anlatıyor: (D
I (— Bakanlığımı ilgilendi-
• ren çeşitli mevzular üzerin-'*-' de inceleme yaptım, gördük
• terimden çok memnun ol-d t ini, ufak tefek aksaklıkların düzeltilmesi için gereken direktifleri »-erdim.»
Ve biz, işte bu gayretlerden semere oekliyorıra.
Ufak tefek denilen aksak-ı tıklardan bir tanesini misal olarak ele alalım:
i bayın tekel Bananı sık . sık İstanbula geliyor, tetkiklerde bulunuyor- Kendin ; den evvelki sayın Bakanlar . da aynı şekilde hareket eder : lerdi.
Bugün memlekette Tekel mamulatından en çok istihlâk edilen sey sigaradır. Birinci nevi. Bafra maden, bu yük kulüp gibi harcı âlem sigaralar öteden beri sürekli şikâyet mevzuudur ve öteden beri Bav Bakanlar bu bo . zukluğun fabrikasyon hata: sı olduğunu, ıslahına çalışı. lacağını tekrarlarlaı , Kabahatin, beceriksizli- ğin. kayıtsızlığın üzerine ba-I sit bir hata perdesi örtülü-1 yor ve bu da makinenin omu zuna yükletiliyor. Hataların ufak tefek olduğunu kendi-‘ leri söylüyorlar amma sene-‘ 1er senesidir devamlı vaitle* ‘ re ve sonsuz direktiflere rağ 1 men o küçücük şeylerin w-lahına imkân bulunamıyor. ’ Sigaralar bozuk, yanmı-1 yor, islemiyor, yumuşatmak ‘ için biraz örseleyince ortasından varılıyor. Bu bir fab i riJSasyon hatası olarak ka-’ bul edilemez, çünkü hatalı’ lar arasında bazan iyi sigaralar da zuhur ediyor. Fabrikanın bazan iyi. bazan fe-. na işlediği iddia edilemiye-1 ceğine göre, kabahat makinede değil. >igara kalitesi. nin düşüklü gündedir. Kâ-1 ğıtlann içine, ufalanıp kül 1 huliııe gelmiş ve rutubetlen-’■ dirilmiş tütünler tıka basa dolduruluyor, sigaralar bu { yüzden yanmıyor, işlemiyor, yırtılıyor. Bu kadar ayıp elvermiyor muş gibi kendi memleketimizin mahsulü o lan ve dışarıda kolav kolay müşteri bulamadığımız tütünü Tekel İdaresi kendi
Şehrimizde yeni bir siyasi parti kurulmuştur. Bu partinin ismi Toprak-Emlâk ve serbest teşebbüs partisidir. Parti, fev-' kalâde sebepler vesile edilerek çıkarlıan milli korunma kanu- ( nunun harbin nihayete erme-Isine rağmen hâlâ yürürlükte kalmasından şikâyet ederek ' hatasızlıklara meydân verildi-, | ğlnl iddia etmekte ve mülk sa-__________ ___
tüplerinin de bu siyasete karşı halkımıza ateş pahasına sakaklarını korumık zorunda tiyor. Halk, yirmi sigaralık kaldıklarını ilâve etmektedir bir pakete otur beş kuruş ve Partinin kuruluş maksadı ‘ ‘
iddialarla anlatılmaktadır.
Kızılay maden suyu I
Ankara 16 i Akşam! — Kızılay maden suyunun modern o-tomatlk cihazlarla doldurulması ve piyasaya arzedilmesl için bir müddettenberi yapılan hazırlıklar İlerlemiştir. Hâlen günde 12 - 15 bin şişe doldurulmaktadır. Bu miktar İstanbul ve Ankara gibi iki büyük şehrin İhtiyacına ancak kâfi gelmektedir. Fransaya sipariş edilen otomatik cihazların memleketimize getirilerek faaliyete le,H malların flatierınde yeni-geçmesini müteakip yıkama, deh yükselmeler kaydedilmiştir, doldurma ve kapsülleme işleri Bu hususta ilgililer şöyle de-daha süratli ve sıhhi bir şekil- sektedirler: de yapılacak, sekiz saatte 500, bin şişe doldurmak mümkün olacaktır. Bu suretle dahili is-, t Ih lâk tamamen karşılanacağı gibi müteaddit müracaatlar yapmış olan YaJejn Şark memleketlerine ihracat yapmak da imkân dahiline girmiş olacaktır.
XKŞ AftfaforAKŞAM,
Sabah Gazeteleri Ne Diyor
Panire 4
AKSAM
16 Ekim 1349
MÜZİK
Italyan operası ve Toscanini
İyi ve güzel filmlerin reklâma ihtiyacı yoktur. İşte. TURHAN BEY - ARTURO dr CORDOVA ve LUCİLLE BRI'NElt tarafından harikulade bir tanıla yaratılaı
nan operanın bestecisi Giacomo Puccini sevincinden ve heyecanından ağlamaya başlamış, çünkü eserini yaratırken onu böyle düşünmüş, böyle tasavvur etmiş, ideal İfadesine kavuşan eserin yaratıcıda uyandırdığı heyecan.. Halbuki Manon Lts-caut yasılıp sahneye konalı otuz yıl olmuştu.
Sahne eserinin müzik kuvvetlerini tam a m ile eline geçirdikten sonra Toscanini mizansenle İlgilendi. Eski usul rejisörleri bu İşin başından attı. Ve müziğe lâyık bir reji İçin mücadeleye geçti Tosconinl'nin bıkıp usanmayan, yılmayan e-nerjlsi sayesinde dekorlar değişti; sahnenin ışıklandırılması
Sanat sahasında mükemmelliğe. kolaylığa ve duruluğa insanlığın yetiştirdiği dehâların yüksek İfadelerinde Taslıyoruz. Baeh'ın bir fugue’ûnü yakından tetkik ederseniz bunun başka türlü yazılamıyacağını tasdik etmek zorunda kalırsı nız Dante'nln bir şarkısını okursan» daha mükemmel söylen em iy ereğin e İnanırsınız.
Rembrnndt’ın bir tablosu, Mlc-hel . Ange’ın bir heykeli sizde dalma aynı tesiri yaratır: Sa delik içinde mükemmeUlk tesiri.
İşte tıpkı bunun gibi, Tosca-nlnl'nln bir provasında hazır bulunursanız onun eseri İfade ediş tarzının ve müzisyenlere . verdiği öğütlerin sadece mantı- yepyeni bir şekil aldı; sahneye ki olduğunu müşahede edersi- [ ve drama alt diğer hususlarda nız. Fakat şef kürsüsüne çık- terakkiler kavdedildl: ve bunun mak sırası size gelince bu du rıı mantıktan sizde eser maz. bu basit gördüğünüz şey- retlne kavuştu, lerin yavaş yavaş sizden uzak-taşlığını hissedersiniz. Ve sar-felt iğiniz âzami gayret daha değersiz bir neticeye varmak İçindir.
Taşran ini orkestra idaresini eline aldığı günden beri kolaylığa ve basma kalıplığa düşman kesilmiş bir santakârdır. O zamanlar Italyadn müzik ve tiyatro sanatı çok ihmal edilmişti. Sadece güze! sesli bir kaç sanatkârı bir araya toplayıp sahneye çıkarmakla eserin temsili başarılmış saydırdı. Ses sanatı ber şeye hâkimdi. Aralarında değerlileri de bulunan orkestra şefleri sadece tempo vurmakla iktifa ederler ve sahne eserine orkestra eşliğini sağlamakla vazifelerini yaptıklarına kanaat getirirlerdi. Orkestralar hemen umumiyeti e pek orta halliydi. İhtiyarlamış ve artık sesten mahrum bir ses sanatkârının rejisör olması da usuldendi Toscanini, idare ettiği orkestralarda tensikat yapmakla İşe başladı. İmpresario-larla ve tiyatro İdarecüerile Toscanini arasındaki kavgalar pek meşhurdur. O. sanat mevzuunda şakaya gelmezdi: pek merhametsizdi, ilk provadan sonra sanat bakımından kifayetsiz olan hattâ diğerlerini bozan orkestra üyelerinden üçte birine hattâ yansına yol verdiği olurdu. Sanatını İyi bilen bir şef. orkestrasında bu-' lunan bu «Uyuz keçi» terden mutlaka zarar görmüştür. Ve ani işin tuhafı, en inatçı olanlar da bu gibilerdir. Toscanini, bunları kapı dışarı ettL
Toscanlnl kendi vaziyetini de tehlikeye koyarak orkestra ele-manim temizledikten sonra ses sanatkârlarına döndü. Bunlar, o günün repertuarını teşkil eden operalarda her türlü ser-bes hareketi kendilerine mubah gören, bestecinin eserine, sanat eserinin metnine karşı en basit saygıyı bile esirgeyen ve bunun km geleneği bahane diye öne süren kimselerdi.
Pek eski oimıyan şu hikâyeyi anlatırlar; Scala tiyotreıgun- İH lûrlû lıuvval JUclan ve kudret de da Manca U«.ut (emaU M1U- ?
__ dınr, kuvvetlendirir, (ulandırır. Ta-yormuş. Eseri idare eden Tos- Taahhütlü BOnderUw|hnden flatl bir canini.. Temsilde hazır bulu- liradır, İstanbul Divanyolu No. İM

Paris’e ilk Türk elçisi olarak giden Morali Ali efendi — Paris kadınları nezdindeki muvaffakiyeti
KAZANOVANIN AŞK MACERALARI
-şaheseri de bu filmlerdendir. Çünkü her seansta her üç sinema salonları hıncahınç dolmaktadır.
orijinal kopyası Türkçe kopyası
SARAY İNCİ ve ŞARK
V
Aşkın Uyan ettirdiği bir kalbin.
bir erkeğe bağlanan İki kalbin hicranından yaratılan film Bugün LÂLE - ELHAMRA Sinemalarında •RENKLİ*
GÖNÜL FIRTINASI
«DESERT Ft’RYı LİZABETH 8COTT - BI'RT LANCASTER - JOHN HODİAK
in gözlerden gönüle akan en güzel timleri Bugün 11 de Halk matinesi, ber yer 50 kuruş,
ziyafetlerin masrafı 25 frangı bulmuştu. Aylık Ansiklopedi Ali efendinin Paris hayatını şu suretle anlatıyor:
«ParLste ikametgâh olarak ona Monako prensinin binasını tahsis etmişlerdi. Bu bina esasen pek fevkalâde ve mükellef idi, aynca da onun şerefine süslenmişti. O, duvarlardaki çıp lak kadın resimlerini, hiç de yadırgamıyordu. Parise geldiğinin üçüncü günü Hariciye Nazırı Talleyrand la görüştü.
Ali Efendi artık Paris içinde ve dışında gezmelere başlamıştı Parisliler onun çubuk içişini, namaz kılışını seyrediyordu İşvekâr kadınlara karşı nezaket gösteriyor, dondurmalar, şerbetler İkram ediyordu.
Asıl mesele, Directoire'ın kendisini kabul şekli idi. Bu merasim için konuşmalar yapılıp meselelerde mutabık kalındı. Ali Efendi, n gün saat döıjtte debdebeli bir alayla Luxem-bourg sarayına gidiyor maiyeti erkânından biri de sırmalı kumaşa sanlı bir çekmece içinde padişahın mektubunu götürüyordu. (Arkası
Aylık Ansiklopedi ekim nüshasında Babıâli tarafından Fa rls’e ilk daimi elçi olarak gönderilen Morali Esseyit Ali efendi hakkında «AH Namık» imza-slle dikkate şayan bir makale neşrctmlştLr. Makalede Ali e- 1 'fendinin Paris’e nasd gittiği, orada geçirdiği hayat anlatılıyor.
Türkiye'nin Paris'e bir elçi göndermesini temin eden Fransız diplomatı Raymond de Ver-ninac de Saint Maur dur. Ver-nlnaç de Saint Muur 1762 de cabors şehrinde doğmuş, iyi tahsil ve teroiye görmüştü. GençUğlnde şiirler yazmış, sonra muhtelif vazifelerde bulunmuş, 1792 de Stokholm’e elçi olarak gönderilmişti Burada J sene kaldı. 1795 te Paris’e döndü ve İstanbul'a eiçi tâyin edildi.
Elçi kalabalık bir maiyet halkı He yola çıktı. 2« nisan 1796 te İstanbul’a geldi. îstan-bula gelir gelmez gösterdiği yeniliklerle derhal dikkati çekti. Vemlnac Padişahı İlk ziyaretinde önünde bir bando muzt-ka ve bir müfreze Fransız askeri bulundurmuş, arabası bunları takip etmişti. Fransız askerleri tüfeklerinin ucuna süngü takmışlardı. Elçi bu muhteşem alay He saraya gitti.
O zaman Türkiye tahtını işgal eden Üçüncü Selim idi. Üçüncü Selim Fransızlan Çök seven İleri fikirli bir hükümdardı. Fransız elçisini hakiki bir dost gibi karşıladı.
Verinlnaç Fransada yayılma-| ğa başlayan İhtilâlci fikirlere I larafdardL istibdadın, hattâ I kır allığın aleyhinde idi. Padişahın kendisine Citoyen (va-r ' t&ndaşi olarak hitap etmesini! j istedi. Fakat bu kelimenin mu- “ kabili bulunamadığından Üçüncü Selim elçiye hitap ederken •Citoyen» kelimesini kullandı.
Hçl İstanbul'da ilk defa ola, rak Fransızca bir gazete neşretti Burada yerleşmiş olan Fransızlan bir araya toplayan bir klüp kurdu kİ bu, tstanbul-da kurulan İlk klüp sayılmaktadır. Elçi klübü siyasî maksatta, Fransızlar arasında Cumhuriyet fikirlerini yaymak için kurmuştu. Fakat klûbün içtimai sahada da tesir! oldu.
Verainac de Saint Maur İs*' tanbul'da TÛrklerden bir çoğu Be dost olmuştu. Morali AD efendi bunlardan biri İdi. Tur-klyenln o zamana kadar Parls-te daimi bir elçisi yoktu. İcap ettikçe elçi gönderilir, fakat vazifesini bitiren elçi geri dönerdi. Verainac Babıalıyl Fra asaya daimi bir elç' göndermeğe razı etti re elçilik İçin Morali AH efendinin çok muvafık olacağını söyledi. Moralı'nın elçi-

çık- terakkiler kaydedildi; ve bunun sonunda Milânodaki Scala tl-lud-'yatrosu dünya ölçüsündeki şöh-

üanbul BtUdİTMl Sahil Tiyatro»» I
Bu akşam saat 20 de
DRAM KISMİ F A U S T
Yazan : Goetbe Tûrkçesl: Seniha Bedri
Goknil
KOMEDİ KISMI
N E M O BANKASI Yazan : L, Verneuil Türkçesl: Fehmi Bal taş, LAY
Paıar günleri 15 de Matine PUMtMİ akşamlan Dram Kırmınd*
Salı akşamları Komeıl Kur.ımda temsil voktur
a

YENİ YAYINA
— 11 —
— Adria... Adria... Neden korkuyorsun? Niçin bana böyle bakıyorsun? Benim. Ben, Moris.
Adria birdenbire ayağa kalktı, kaçmak ister gibi bir hareketle bulundu.
Ne yapmak istediğini bilmiyordu Belki de gidip saçlarını düzeltmek, Morisln sevdiği elbiseyi giymek, biraz boyanmak, üstüne çeki düzen vermek ls-Uyordu.
— Adria... Adria... Nereye koşuyorsun? Nereye kaçıyorsun? Ben buradayım. Beni görmüyor musun?
Mor isin yanına döndü O, yerindin kımıldamanuşlı, âdeta Adria yı bekliyor gibi idi. Yavaşça eğildi, yüzünü elleri arağına aldı, yüzüne dikkatle bakla Morisln gözleriul, gülüşünü, zaçlarını seyrettikçe neşenin yavaş yavaş kalbinde doğduğunu, kanının ve hayatının damla damla geri geldiğini, damarlarında bu damlaların yavaş ve «ırak akışını hissetti.
— Moris... Morislm., Ruhum.. Yavrum... Nerede idin? Neler yaptın? Nasıl yaşadın?
— Hakikaten beni düşünüyor muydum? Benim için üzüntüde miydin? O halde beni neden koğdun?
— Ben koğmadım kİ. Sen kaçmak İstedin, gltün.
— çünkü benden nefret etU-llğini görüyordum. Sen halkın dilinden korkuyordun.
— Evet doğru. Halkın dedikodusundan korkuyordum Mo-ris. Korkum yalnız bu idi.
Kadını şiddetle kendine doğru çekti, bırakmadı. İçlnJ çekerek:
— Halkın dedikodusundan korkma, dedi, halk fenadır, onun içlıı ona kıymet vermemeH, ondan nefret etmeli. Halk, senin zannettiğinden daha kötüdür.
Adria başıyla hayır dedi, bir taraftan da onun yumuşak saçlarını okşuyordu. Moris devam etti:
— Evet kötü. Sana metelik vermiyor. Neşene kızıyor, kederine seviniyor.
— Hayır, doğru değil, doğru değil.
Biraz durakladıkları sonra »ordu:
— Moris, neden döndün?
Paris'te iken Ali Efendi
iTgl tasvip edilerek kendisi yola çıkarıldı.
Ali efendinin elçiliği I Şimdi Morali Ali efendinin i Paris elçiliğine gelelim. AH efendi 1790 senesi iptidalarında bir vapurla yola çıktı. 18 kişilik I maiyeti İle birlikte 12 günde I Marsilya’ya vardı. Burada 36 gün karanltne bekledikten son-■ ra yola çıktı. Fevkalâde izzetü ikram içinde Paris’e vasıl oldu. Yolda yapılan şenliklerin
GİLDA şaheserinin RİTA HAYVVORTHan yanında unutulmaz yaratıcısı G L E N N FORD bu defa Gllda mevzuundan daha kuvvetli ve essir tip canlandırmıştır.
VAHŞİ ARZULAR
veya yüksek inşaat mühendisi iki asistan alınacaktır. _Q
2 — Demlryol işletmesi kürsüsüne bir asistan alınacaktır. -q İsteklilerin yönetmeliğin 3 eü maddesindeki şartlan haiz ol- qj duklanna dair belgeleriyle dil imtihanının yapılacağı 3.11 949 tarihli perşembe günü sabahına kadar dekanlığa yazılı müracaatta bulunmaları ilân olunur. 14822
Q
« ncı sahifede)
Ali Efendi Paris'te iken kadı nlann Türk sar ıklat ını tak-liden çıkardıkları modalar
İstanbul üniversitesi Edebiyat
Pedagoji kürsüsü için bir asistan alınacaktır. Yabancı dil İmtihanı 3.11.948 perşembe günü saat 10 da Fakültede yapılacak ve ayrıca adaylar pedagojiden de İmtihan geçireceklerdir.
isteki ilerin hangi yabancı dili bildiklerini açıklayan bir dilekçe ile en geç 31.10.949 pazartesi gününe kadar Dekanlığa müracaat etmeleri ve aşağıda yazılı belgeleri getirmeleri lalımdır.
1 __ Memurin kanununun 4. cü maddesininA, B. C. H, V. 2
fıkralarında yazık şartlan haiz olduğunu gösterir belgeler,
2 — Görev alacağı bilim dalı He ilgili bir yüksek öğrenim
diploması. 14*69.
y.m olluelerd» Hlluraı '/ £ .4 »S SİRltlSl H(İti

SU 7. AN ŞİMŞEK
En büyük heyecanlar - En hissi maceralar ve en müthiş sahnelerle. Gangsterler arasına düşen yolunu şaşırmış bir gen gencin korkunç hayatı
CİNAYET
ATEŞ ATAMAN
nikahlandılar.
15.10.1949
V, r1

(JOHNNY CCLOCKl Başlıca yaratıcıları: DİCK POVELL - EVELYN KEYES
Sayın İstanbul Halkına Büyük Müjde!
Bu Çarşamba matinelerden itibaren
ALEMDAR ve MiLLî’de
Bu hafta İPEK Sinemasında büyük rağbet kazanan mevsimin en büyük yerli filmi
KANLI DÖŞEK
Rejisör: Baha Gelen be vi
Müzik: Sadi Işılay
Oynıyanlar: Orhan Arıburnu - inci Körmükçü Orhan Boran
n alınmış kalb
LUCIANA PEVttELlI* ÇEVİEEN NAZIM KUSM

l.l.lll.J.LiJI j IhMilI
JMMMF 'vl'l II?; 1*4
.£ Eminönü Halkevinden: Halktvi-mizde açılacak Fransızca, İngilizce Al manca ve StCnograli kursları kayıtların» başLannuıtır. Dersler Masun ayı babında bağlıyacaktır. Her der» İçin ayda maktuan bej Hra ücret alınacaktır.
İM ekliler İn 1 Kasım 1949 tarihine kadar saat 11 den sonra bir foloŞ-latla Halkevi Bürosuna müracaat ey İçmeleri ilân olunur.
+ Kilb InUlOz darntği kuruldu — Merkezi An karada olmak üzere tKılıs Kültür Derneği) adiyle bir Cemiyet kurulmuş ve İlk toplantısını Ankara Halkevi salonunda yaparak Yönelim. Kurulunu seçmiştir.
Şehirlerinin ve hemşehrilerinin yük »çimesini. Kilisli yüksek tahsil Öğrencilerin. ihtiyaçlarını temin ve aralarında kirlik ve beraberlik yaratmak gibi gayelere hizmet edecek olan Dernek. faaliyete geçtnlj bulunmaktadır.
Ondan artık korkusu yoktu. Avdeti, ona esrarengiz bir kuvvet vermişti. Herkesle, hattâ Morisle mücadeleye hazır olduğunu hissediyordu.
Moris güldü:
— Doğrusunu İstersen bilmiyorum. Hiç de dönmek niyetinde değildim. Avare avare dolaşırken ayaklarm beni buraya sürükledi, Belki de, acaba benslz öldün mü diye mark ettim de geldim.
— ölmek kolay değil Moris. Niçin döndüğünü ben biliyorum, çünkü biliyorsun kİ benim gibi seni seven hayatta bir kimse yok.
Moris güldü, fakut bakışları fena! aşmıştı.
— Mademki benden iyi biliyorsun, şu halde neye sordun?
— çünkü hiç emin olmadığım
bir şeyi öğrenmek İstiyorum Moris. Burada, yanımda kalacak mısın?
Bu sual onu korkutmuş gibi birdenbire ayağa kalktı ve:
— Bu, tamamen senin elindedir. Adria, dedi.
Onunla beraber Adria da a-yaga kalktı, ellerini kolları ü-zcrlne koydu ve kendisine bakmağa İcbar etti. Neşeden sarhoş gibi idi.
— Bana bak Moris, Bana bir şey söylemeden knikıp gittikten sonra çok ıstırap çektim. Hep keder içinde, endişe içinde, her gün seni kaybetmek, eve dönüp de seni bulamamak korkusu İle yaşamağa tahammül edemem.
Moris dikkatle ona bakıyor, dinliyordu.
Adria devam etti:
— Bir de gülünç mevkie düş-
mek istemiyorum. Halka ehemmiyet verdiğim yok. Halk İyi o-labillr. fena olabilir, bunu bir tarafa bırakalım. Fakat ben halk ile. halk arasında yaşamağa mecburum, Korkmadan, utanmadan halkın yüzüne baka-bllmeliylm. Yanımda kalacaksan, dalma yanımda olmalısın.
Parmaklarlyle Morisin kolunu sıktı. Gencin yüzü ciddHeşmlştL
— Daima yanında bulunmak. Bundan ne demek istiyorsun? O zaman halk susacak mı? bilakis.
— Fakat kocam olduğun zaman, halk artık bir şey söylemeğe cesaret edemez. — Güldü, genç yüzde beliren korku vc dehşeti görmemek için yüzünü çevirdi — Senin için olsa olsa, parasına tamaen evlendi diyecekler. Fakat ben bilirim ki bu
doğru değil. Zaten halkın dedikodusundan sana ne? Fena olduklarını biliyorsun. Kulak asmak zahmetine bile değmez.
Birdenbire onu oracıkta bıraktı; camlı balkona gitti, yanan başını parmaklığa dayadı. Bahçedeki çiçeklere, yeşilliğe baktı, fakat bir şey görmüyordu, «istiyorum ki benim olsun, her zaman benim. Artık kaybetmek istemem. Onunla beraber yaşamak nedir şimdi anlıyorum.» Morisin o dakikada ne yaptığını bilmiyordu. Heyecanlı bir sesle:
— Sana dedi, bir çok şeyler öğretmek istiyorum: Halkı sevmek. İşi sevmek. Hayatın güzelliğine. iyiliğine inanmak.
— Ya, demek bunun İçin mİ benimle evlenmek İstiyorsun?
Söyleyişinde mühehzi, tahkl-rikâmiz bir edâ vardı. Adria birdenbire yüzünü çevirdi, dikkatle ona baktı. Bakışı bir müddet onu teshir eder gibloldu.
— Peki, ya ben istemezsem Adria?
Herşey yuvarlandı, parçalandı, söndü. Demek herşeye teşebbüs etmekten, bu lehlikeU kozu oynamaktan bir fayda çıkmamıştı. Yüzüne hakaret ve islih-'
za İle bakan küstah bir çocuğun karşısında zavallı, zayif bir kadın haline yeniden düşmüştü.
— öyleyse hemen defol git. Çok mustarip oldum. Daha fazla ıstırap istemem.
Kalbi süratle çarpmağa başladı. »Gidecek gibi yaparsa arkasından koşar, ona asılırım, bırakmam. Hayır, bu derece kendimi küçük düşûrem«n. Gitmek isterse gitsin. Yerimden kımıl dam amali, bir tek lâkırdı söylemem eliyim.»
— Adria, iriliyorsun. Beni hiç kimse esir gibi elinde tutamaz. Burada,, bu bat-akhklı kasabada, senin o menhus makinelerinin gürültüleri arasında her zaman yaşayacağımı nasü düşünebDi-yorsun?
Demek kİ onu korkutan yalnız bu mu? Tekrar yaşamağa ve teneffüs etmeğe başladı. İçinden gelen bir sevinçle konuştu;
— Sana, her zaman, burada kalacağımızı söyleyen var mı? Param çok, dünyayı da dolaşmış, görmüş değilim. Seninle beraber görmekten haz duyacağım. çünkü yolum bir türlü kımıldayamıyorum. Mahçup. utangaç bir kadınım. Arkası var)

Turı»m Konular.
Thomas Cook
Endonezya da
ıç savaş
Cook müessesesinin faaliyeti ve vesika toplamak işine verdiği ehemmiyet
Hattâ, neffedlleceği adanın ismini öğrenir, öğrenmez bu ada hakkında kâfi malûmat elde etmek maksadlle Paristen kitap ve vesikalar istediğini de tarihler kaydetmektedir. Moltke zamanında Alman ordusu genel kurmayının da mükemmel bir dokümantasyona malik olduğunu kitaplar yazmaktadır.
İngilizlerlo de dokümantasyon işine çok ehemmiyet verdikleri bilinmektedir. Doküman tasyon ve İstatistik servisleri resmi dairelerin veya hususi müessesclerin başında bulunanları alacakları mühim kararlar hakkında tenvir edecek yegâne müracaat kaynağı ve vasıtası
İktisadî yardım
vaffakıyetle devam ettirilmesi l ve genişletilmesi hususlarında dokümantasyon İşinin hayati rol oynadığını takdir ederek bu ı servise gereken ehemmiyeti ver mek hiiner ve marifetin! gös-
Dünya turizm teşkilâtını kuran Thomas CoOk’un hayatından. Cook müesscse&inden geçen yazımızda bahsetmişti*- Bu gün bu müessesenin faaliyetine îr b;ın malumat vereceğiz. 1898 de Alman Lmparatoru VHhelmın Kudüs ve Suriye seyahati de bu firma tarafından tertip ve temin edilmiştir.
Ingiliz - Boer harbinde cenubi Afrikadata bütün yabancıların ingiltereye ve oradan memleketlerine kadar ııakilleri işi de gene bu firma tarafından deruhte edilmiştir. Bu saydıklarımız gibi milletlerarası çapta daha bir çok nıûhlm işleri muvaffakiyetle neticelendirmiş
olan mezkûr firmaya gösterilen olduğundan modem teşkilâtla itimadı hiç de yersiz saymamak mücehhez daire ve müesseseler yr rinde bir mütalâa olur. An- ce bu servislere büyük ehemml-gio - Saksonlar. Cook acente- yet atfedilir.
lerince seyahatlerini ilgilendi- yürütülmek istenilen her ren hususlara dair kendilerine hangi bir teşebbüsün, bir teşM-yapılan tavsiyelere uymağı â- lâtm veya bir işletmenin mu-detâ dinî bir vazife saydıklarını — — ------
söyliyeeek olursak bn sözü mübalağaya hamletmemek lâzım-gelir.
Çünkü Cook acenteleri müşterileri gittiler! memleketlerde fırsat düştükçe bu firmaya olan1 terdiği içindir kİ Cook müesse-
jçuıuur bj nıuesse- jsu rar aun, EiKOnomiK rkO-
itimatlannı açıklamaktan çe- [sesinin dünyaya şâmil turistik, inilenin toplantısında oy birli-kinnıezler. 'Umumiyet ItibarOe faaliyetini uzun senelerdenberl ğı ile kabul edilmiştir; şimdi 59 bu firmanın miışterilerine tel- tam başarı İle idame ettirdiğine. milletten müteşekkii Genel Kurul tarafından tasdik edilmesi HusnS Sadık DüRüKALİ icabetmektedlr.
kin ettiği itimat ve emniyet do- şahit oluyoruz, layısiledlr ki. ilâca ihtiyacı o-lan bir kimsenin eczaneye git-
mesi ne kadar tabii ise, seyaha- j te çıkmak Istiyenlerin ilk hatırlarına gelen şe> de Cook firmasına müracaat lüzumunu duymasıdır.
Her ne kadar Amerikan Ekspres, çit, Putnlk Karna*. Pel-tur. İbuz, Ferecailah gibi bir çok seyahat müesseselerinın de bazı yabancı memleketlerde a-cen (eleri veya acentelikleri mev cut ise de faaliyet sahaları Cook ve Vaganll firmaları kadar geniş değildir. Esasen bu son iki büyük firma Turistik sahalarda Lam bir İş birliği yapmakta olduklarından milletierarsi seyyahları veya yolcuları bütün seyahatleri devammca kontrol-ları altında bulundurmak im-, kân ve vasıtalarına maliktirler.1 Bu da. seyyahlar ve yolcular lehine kaydedilecek mühim bir avantaj sayılmaktadır.
Dokümantasyon servisinin hükümetlere, resmi dairelere veya hususi teşebbüslere çok mühim faydalar temin ettiğine dair tarihte de misaller eksik değildir. General Annibal in İs- ' panyadan İLalyaya yapacağı harb hareketini hazırlamak için harekete geçmeden çok önce Seçeceği memleketlerin ahalisi, hususiyetleri, ekonomik vaziyetleri hakkında çok esaslı malûmat topladığını ve bu sayede harb harekelini muvaffakiyet-•e devam ettirdiğini tarihler yazar. Napoleon Bonapartın da Dokümantasyon meselesine çok ehemmiyet verdiğini ve yapacağı harb hareketleri için evvel1 emirde en ufak tefcrrüyatına varıncaya kadar harekâta ait malûmatı topladığı malûmdur.
Avrupa güzellik kıraliçesi
Palermo’da yapılan seçimde Fransız güzellik kıraliçesi Matmazel Jullette Figueras'ın Avrupa güzellik kıraliçesi seçildiğini yazmıştık. Yukarıda yeni kıra ilçe, elinde kazandığı kupa bulunduğu halde görülüyor.
Fransadan Güney kutbuna yeni bir heyet gönderilmiştir Heyet Brest’tcn «Commandant Charcot» vapiırîyle hareket etmiştir Kutup havalisinde hır sene kalacaktır. Yukarıda vapur Umandan ayrılırken görülüyor.
Avustralyadan hükümet kuvvetleri için uçak satın almıyor
Montreal 1*. (AP) — Rango-on'dakl Endonezya hava yolları İdaresinin haraket müdürü Lad Moore, Montreal'de. Endo-n eşyadata asilerle mücadelesin de hükümet kuvvetlerinin lstl-ladesi İçin, uçak satın almaktadır. Moore, "tam bir dahili harbin devam etmekte olduğu no" söylemiştir.
Moore ’un bildirdiğine göre, âsiler, son harbte müttefikler tarafından Burmalılann Japon larla mücadele etmeleri İçin kendilerine vermiş oldukları silâhlan kullanmaktadırlar.
Muazzam bir şimşek
Ontario eyâleti halkını dehşet içinde bıraktı
Geri memleketlere yardım projesi oy birliğiyle kabul edildi
Lake Success 15 (Ap) — Birlenmiş Milletler dün. gelişmemiş memleketlerin İktisadî kalkınmalarını temin için yeni bir program hazırlamış ve âza dev letlerin gönüllü olarak yardım etmelerini talep etmiştir.
Bu programın büyük kısmı. Başkan Tr umanın «Dördüncü nokta» İsmi altında anılan prog ramına istinat etmektedir.
Bu karar dün. Ekonomik Ko-
Toronto 15 (AA.) (A£p) —
Muazzam bir elektrik kısa devresinin neşredebileceği mavim trak şerareye benziyen göz kamaştırıcı bir şimşek Ontario e-yaletl bölgesinde halta dehşet İçinde bırakarak gökyüzünü geniş mikyasta aydınlatmıştır. Bu hâdise henüz ne Ottowa ilim çev releri ne de askeri mahfiller ta rafından izah edilememiştir.
Askeri çevreler ordunun bu bölgede tatbikat veya Tecrübede bulunmadığını belirtmektedirler. Toronto üniversitesinin bir âlimi pek büyük bir ateş parça sının veya parlak bir göktaşının geçmesinden şüphe etmektedir, fakat Dominyon rasathanesi uzmanları bu hâdise hakkında izahat vermek İçin daha geniş tafsilât beklemektedirler
Avusluryada sansür
Müttefik Konseyi bir anlaşmaya varamadı
Viyana 15, (AP) — Müttefik konseyi, dün yine Avusturyadan sansürün kaldırılması hususunda bir anlaşmaya varmaya muvaffak olamamıştır.
Amerikan temsilcileri tarafın dan, telefon, posta, telgraf, fL llm, radyo vs. eğlence vasıtalarına tatbik edilmekte bulunan sansürün kaldırılması zımnında yapılan teklifi. Rus delegeleri reddetmişlerdir.
Huşlar tarafından yapılan bir mukabil teklifi de Batıklar kabul imkânını bulamamışlardır: çünkü bu teklif Rusların sansü rünıî devam ettirecek ve Batı-Iılannklni kaldıracaktır
Guatemalada seylâp
Şimdiye kadar 30 kişi öldü
Guatemala 15 (Ap) — Son 36 saat zarfında yağan şftldetlı yağmurlar büyük hasara sebebiyet vermiş ve Atlantik İle Pasifik sahilleri arasındaki münakalenin kesilmesine âmil olmuştur. Bas.'n tarafından veri-i len rakkâmlıra göre. 30 kişiden fazla ölü vardır, bunların ekserisi kerpiç duvarların enkazı altında kalarak ölmüşlerdir.
Esclullanta şehrinde, sokaklarda doksan santim kalınlığın da bir tabaka teşkil eden bir ça mur deresi akmaktadır, yüzlerce aile evsiz kalmıştır
Guatemalanın en mühim şehirlerinden ulan San Jose tahliye edilmiştir.
Rasathane yağmurun üç gün I daha devam edeceğini bildirmektedir.
İstanbul un fethinin 500 üncü yıldönümü hazırlıkları arasında göze çarpan yegâne faaliyeti, Fatih'in Çlniilköşk’ünde görüyoruz. Fatih Sultan Mehmedin 1477 de bir spor mahfeli olarak yaptırdığı bu köşkün beş yüzüncü yıldönümünde «Fatih müzesi» halinde açümfLsı için aşağı yukarı 750 bin liranın sarfedllmesi göze alınmıştır. Evvelki yıldanberi bugüne kadar 250 bin lira harcanmış, bu sene için de 200 bin liranın sarfına izin alınmıştır. Gelecek sene alınacak 2 - 3 yüz bin liralık tahBlsatla köşk, hali aslîsine getirilmiş ve müze olarak açılmış olacaktır.
Köşkün hail aslisine ifrağı hususunda göz önünde tutulan en mühim nokta, bundan 74 yıl evvel müze müdürü olan mösyö Defye İle Motrano adında bir RomanyalI mimarin bilgisizliklerine kurban olan binayı. 472 yıl evvel ne şekilde yapılmış ise o hale sokmak İçin teşkil edilen bir mimari heyetin fikir ve mütalâaları alınmak suretiyle İnşaatı devam ettirmektir .
Teşkil edilen heyeti gözden geçirecek olursak. İşe verilen ehemmiyet kendiliğinden tebellür der. Müze müdürü Tahsin Öz'ün de danll olduğu bu mîma ri heyet şu zevattan mürekkeptir: Güzel Sanatlar akademisin den profesör Sedat Eldem, Arif Hikmet Holtay, Sim Bilen, Tek nik Üniversiteden Mimari fakültesi dekanı Mukbil Gökmen, profesör Emin Onat, serbes mimarlardan Zeki Sayar, Milli Eğitim Bakanlığı mimarlarından Sedat Çetlntaş, Maclt Kural, Topkapı sarayı müzesi mimarlarından Mustafa Ayaşh-oğlu, bayan Cahlde Tamer ve Kâmıran...
Bu mimarî heyet evvelki gün, Çinliiköşkte devam eden işleri bir kere daha gözden geçirdi. Bu arada ben de bulurdum ve
■Yazan;
Cemaleddin BİLDİK
köşkün 74 yıl evvel Defye ve Motra.no tarafından nasıl berbat edildiğini yatanen görmek fırsatını elde ettim.
îstanbulun en kıymetli köşklerinden biri olan binanın bir çok pencereleri taş ve tuğlalarla örülerek kapanmış, çinileri sökülmüş, kapılar ve bacalar tıkanmış, çatıya kiremit serilerek güzelim kubbe örtülmüş, alt kat muhtelif istikametlerden oyula-
Kürede yangın
Belediye binası, raat Bankası şubesi ve bir kaç dükkân yandı
Zi-
Küre 15 (AA.) _ Dün gece saat 23.45 te başhyan yangın, belediye binası ve belediyeye a-lt Ziraat Bankası şubesi, bir lokanta, bir şekerci dükkânı ve diğer iki küçük dükkân tamamen, iki dükkân da kısmen yan diktan sonra halkın, İmdada gelen inebolu ve Kastamonu itfaiyelerinin gayretli çalışmalarından sonra saat âJo da söndürülmüştür.
Belediyenin gayretleri ile eşyaların büyük bir kısmı kurtarılmış olup Insancâ zayiat yoktur. Hâdiseye savcılık el koymuştur.
Fatihin Çiniliköşkû eski hale getiriliyor
1875 de bilgisizler elinde kalan köşk mahvolmuştu. Fetih yıldönümünde bu kıymetli eseri müze halinde kazanacağız.
Çalı altında harap vaziyette çıkarılan köşkün kubbesi şimdi altta görüldüğü veçhile hali aslisine getirilmiştir
rak bir köstebek yuvasına çev-’rilmiş. giriş kapısı ve merdiven kaldırılarak ayrı kapılarla kömürlük haline getirilmiş!... Daha neler de neler Hülâsa bina, bilgisizler elinde mahvolmuş!...
Bundan 40 sene evve) merhum Hamdi beyin zamanında, müzede kâtip olarak İşe başlayan bugünkü müze müdürü Tahsin öz, Çinili köşkü bu halde gördükçe İçi sızlar, tamirle hali aslisine getirilmesi zamanının gelip gelmlyeceglnl düşünürmüş... Şu güzel tesadüfe batanız kİ Çinili köşk. Tahsin tAr kası 7 nci sabifede)
(W%1SUSARSAN KABAHATLİSİN]
■ ^An-ADASAIVİ »ffWffl:NAZIM DEPSAN «PES/A4; AYHAN J
-» HEYECANLI AŞK VE MACERA ROMANI
OdlIllC o
AKŞAM
16 Ekim 1949
P-hlfr fl
HER AKŞAM BİR HİKAYE
İhtilâf bitti
Mahkeme Koridorlarında
Dük Dötsokantik ile Markiz Doşosenly arasında bir bahçe yüzünden çıkan dâva, yıllardan beri uzayıp gidiyordu. Bu dâvayı menfaat ve hile değil, ego-tlzm yüzünden devam ettiriyorlardı. İki taraf da dâvayı kaybetmekten korktuklarından kazanabilmek ümidile hileye başvurmağı karar verdiler. Dük, ricat eder gibi görünerek Markiz İle evlenmeğe talip oldu. Markiz de nezaket icabı teklifi kabul etti. Bu suretle bahçe müşterek mal olacak ve bu pürüzlü ihtilâf ortadan kalkacaktı.
Avukatlardan başka bütün dost ve tanıdıkların muvafık gördüğü nişan merasiminden sonra iki alâkadar pişman ol dular ve düğünü mümkün mertebe geri bırakmağa başladılar. Markiz sayfiyede oturuyordu. Dük Lse sık sık nişanlısına mektup göndereceği vâdlle acele işlerini bahane ederek şehre nakletti.
pl-blr bir
Dük. kolluğunda oturup poşunu İçerken hizmetçi mektup getirip verdi. Zarfa göz atıp kadın yazıslyle yazıl-
mış olduğunu görünce güliim-slyerek yeğeni Kleanta uzattı.
— Yine sana iş çıktı sevgili yeğenim.
Kleant, amcasından 30 yaş daha genç sarışın mavi gözlü yakışıklı ve gürbüz bir gençti. Markizin mektubunu, amcasının elinden alarak, rahatla okumak İçin bir kenara çekildi. Mektubun münderecatından neşe ve zindelik taşıyor ve Markizin kırışık alnına rağmen Kitininin genç ve dinç kaldığını
gösteriyordu. Markiz, mektupta den donakaldı. Karşısında du-bin bir şeyden, kırlardan, or-1 ran kadın, başını kaldırmış, mantardan, aşktan şairane bir. gözlerinin parlak, cildinin terü lisanla bahsediyordu taze ve pembe olduğunu gör-
Kleant, her cümleyi okuduk- müştü. ça, içinde derin bir haz ve lez-set duyuyor ve bu fikirlerin
T
Markiz gülümsiyerek cevap verdi:
— Mademki ona âşık oklun, kırk yaş daha büyük olsaydın onunla evlenebilirdin yeğenim!
Doris, mektubu bitirdikten sonra pencerenin kenarında oturarak derin hülyalara daldı.
Nihayet Dük ile Markizin evlenme en nü yaklaştı. Bir sabah Dük, Markize ziyaretine gidece-ğifil resmen bildirdi ve kendisini beklemesini rica etki Fakat birdenbire romatizma ağrıları tuttuğu için yeğeni Kleantı yanına çağırdı.
— Kleant dedi. Ben gldemi-yeeeğim. Sen Markizin şatosuna gider ve nişanlımdan benim namıma özür dilersin.
Delikanlı hiç itiraz etmlyerek derhal yola çıktı. Tuhaf şey! Markizin mektuplarını okuduğu ve kendisine cevap yazdığı zamanlar gibi kalbi hızlı hızlı çarpıyor, içinden:
— Amcamın birdenbire hastalanması çok iyi oldu. Artık bu komediye bir son vermek lâzım. Markizin ak saçlarını, buruşuk yüzünü görünce eminim kİ. onun hakkında beslediğim boş hülyalardan vazgeçeceğim.
Delikanlı, Markizin bahçesine girince, uzaktan koyu renk elbise giymiş bir kadın zilüetl gördü, fakat bu kadının beli bükük ve ayakları titrek olmadığının farkına vardı. Fakat maalesef başını yere eğmiş ve gözlerini çakıl taşlarına dikmiş olduğu için yüzünü göremiyordu.
Kleant, biraz ötede durup ihtiyar Markiz sandığı kadına bakarken, birdenbire hayretin-
Bahtım mısın ey mâh ki uyanmazsın sen?
Mısır aleyhine bir dâva
nrvrrm
Ziyaretin muayyen saati gel-ancak genç ve cevval bir kadı- dlgi halde. Dük görünmeyince, nm kaleminden çıkabileceği .Markiz meraka düştü ve yerin-hüiyosma kapılıyordu Halbuki den kalkarak bahçeye nâzır delikanlı pek âlâ biliyordu kİ. mermer terasa çıktı. Yeğeni bu mektubu yazan, sacları a- ( Doris in bahçede bir erkek ile garmış, ihtiyarlığının eşiğine görüştüğünü görünce;
basmış bir kadındı.. | _ Doris. kim bilir, bu çirkin
Duk. yeğeninin bu alâkasını moruğa neler söylüyor diye dü-görünce ona takıldı: | şündü. Mülakat uzadıkça me-
— Markizin mektuplarına ce- rakı da arttı, mermer merdt-v*p vermek vazifesin! üzerine —■*— ‘----------•-
almakla beni ağır bir yükten kurtarıyor ve bana büyük bir hizmette bulunuyorsun. Keşke 1 Markize ait bütün hususlarda beninı yerime geçe bil sen. temennisinde bulundu.
venden İnerek bahçede yürümeğe başladı. Tam o esnada d» Dük bahçenin kaplamdan İçeri girdi. Dük İle Marktı hayretle bakıştılar ve gözleri M bahçenin aynı tarafına diktiler.
Kleant ile Doris. bir tahta kanapede yanyana oturarak tatlı tatlı konuşuyorlardı. De 11-
değildi. Gülmek, eğlenmek kolaydı. Hele kadınlı âlemlerde kah kah asız bir saniye bile geçirmezdik.
— Yasa, eski çapkınlar-dansuuz demek?
Mâna iı bir röz işareti yaptı:
— Vaktiyle hepsini yaptık, efendi oğlum Şimdiki genç-cok bunlar da gülüyorlar iere baktıkça acıyorum. Az amma gülmeleri bile zoraki. Nerede bizim zamanın gülüşleri?
Yine mânidar bir tebessümle göz kırparak ilâve etti:
— Mamafih, halime bakıp da aldanma, unumu elemiş, eleğimi duvara asmış zan-| netme ha. Hâlâ gülerim beti, amca İhtiyar olsam da gönlüm tazedir. İhtiyarlığa hiç gelemem.
— Sormak ayıp olmasın amma yaş kaç amca bey?
— Sen söyle bakalım, ne kadar tahmin edersin beni?
— Bilmem ki elliyi doldurdunuz mu?
— Vay kerata vav' Sen de yamansın ha. Yas üzerindeki lâfından belli ki hatunlarla aran iyi. Aferin, böyle olmalı. Fakat bana kavuk sallamağa hic lüzum yok. Kadın değilim ki yaşımı küçülteyim. tki av evvel altmışı doldurdum.
— Maşallah amca bey. Yaşınızı hiç göstermiyorsunuz.
— Göstermem tabit. Neşeli adamım dedim ya. Yüz elli yasıma da gelsem gene boy leyim ben Amma o kadar yaşamayı da pek istemem. Bunaklık fena şeydir. Kurt kocayınca köpelkerin maskarası olur, derler.
— Estağfrullah, amca bey, Kurt ne kadar kocasa gene kurttur. Hele sizin gibi eski kurtlar hic kocamazlar.
— Zeki çocuksun vesse-lâm. Zayıf tarafımdan yakalamasını biliyorsun. Eski günlerin hâtıraları pek hoşuma gider.
— Allah Afiyet evrsin, amca bey, şu delikanlı ile ara-
Ceza mahkemeleri koridorunda temi» giyimli, orta boylu, tıknaa, güler yüklü bir satın yanına yaklaştık. I Selâmımıza gülümseyerek mukabele etti ve sordu:
— Sizin de mi dâvanız var. baylar?
Bizim kasketli delikanlı fırsatı kaçırmadı:
— Bu koridorlara bin bir çeşit insan gelir, amca bey. Biz de arasıra onları görmek için uğrarız, Sizin mahkemede işiniz var galiba. Şahitlik filân mı?
Ama bey sağ eliyle göbe ğini uyuşturarak delikanlıyı süzdü:
— Demek bizi de seyretmeğe geldin öyle mi, köftehor?
— Estağfurullah, bey. Sizin seyredilecek neyiniz var ki?
— Vapurdaki hâdiseyi duymuş gibi görünüyorsun.
— Hâşaa, haberim yok. Vapurda hâdise mi oldu?
— Görüyorsun ya. bııra lara kadar geldik O işler olmasaydı mahkemeye gelir miydim ben?
— Dâvacı mısınız?
— Orası karışık. İkimiz de birbirimizden şikâyetçiyiz.
— Şikâyetçinin biri kim?
— Nah, karşıda duran şu somurtken yüzlü delikanlı. Bak şunun haline. Suratına dokunan sinek bin parça olur. Genç adama böyle asık ( surat yakışır mı? Onun şimdi gülüp eğlencek, hayattan zevk alacak zamanı Fakat ne yazık kİ gençliğin kıymetini bilmiyor- Ben onun yaşında iken kahkahalarım yedi mahalleyi çınla tirdi. Hoş .şimdi de gülmekten geri kalmadım ya. Nc olacak, evlâdım? Dünyada kaç günlük ömrümüz var ki? İnsan dediğin bir geliyor, bir gidiyor. Nasıl olsa dünyaya ağlayarak geliyoruz, gidinceye kadar gülelim bâri. Çatık kaştan hiç hohlanmam. Sen nasılsın bakalım, gülmekten hoşlanır mısın?
— Eh. fırsat buldukça
gülmeğe çalışıyoruz, amca bey. / ______________ . __________
benim de hoşuma gitmez, karşj bir terbiyesizlik mİ Amma velakin, her zaman yaptı? gülmek elden gelmiyor. Za-' ' man kötü, malûm ya. ...... .uaıw «
— Hakkın var. etendi oi- ’ ğjnçükten"hâberiVok”
UtT, QU ULUAU1I11 UV UlU Ağlamış suratlı insan nızdaki mesele nedir? Size l de hoşuma jntme?.. iraraı hir tArhivMİzlilr mi
Fransa tarafından adalet divanında açıldı
La Hayc 15 (AA) (Reuterl — Fransa. Milletlerarası Adalet Divanında Mısır aükûmetl aleyhine bir dâva açmıştır. Dâva Filistin harbi dolayıslyk Fransız vatandaşlarının ve Fransanın himayesinde bulunan bazı kim ■elerin 1948 de toplama kamplarına sevkedilmiş olmalarından doğmuştur.
Fransa. Divandan Mısır hükümeti tarafından Fransız vatandaşlarının ve himaye edilen diğer kimselerin şahıslarına, haklarına ve menfaatlerine kar şı alınan tedbirlerin milletlerarası hukuk prensiplerine ve 1937 Montreuz anlaşmasına ay kıtı olduğunun tesbltlnl istemektedir.
Fransa aynı zamanda bu ted birlere mâruz kalanlar için taz minat istemektedir, şikâyetname Mısır hükümetine tebliğ e-dllmlştlr.
UM
1100 ma
1339
18.45
İKİ ELÇİ
Markiz, şatosunun salonunda bîr koltuğa gömülerek enfiyesi- Jcan’1 8eı*ç kıza: ni çekerken bir kac adım ötede — Seni sevlyourm Doris dl-16 yaşında güzel bir kız, hara- yor, genç kız da kızararak: retle yazıp duruyor, ikide blr| — Ben de seni Kleant eeva-güzel gözlerini tavana dikerek bini veriyordu. Delikanlı de-llham arıyordu. Markiz, genç vamla: kızın bu hummalı faaliyetini - -
görünce kendini tutamıyarak ■ordu:
— Sevgili yeğenim Doris, bu kadar şeyleri nereden bulup da Dök’e yazıyorsun?.
— Fakat teyzeclğim! Onun
■ana yazdıklarına henüz cevap veremedim ki.., Bu kadar güzel genç kum belini sardı, dudak-mektuplar yazabilmek için size lan birdenbire birleşti, ikisi de dehletil âşık olması lâzım. E- çok heyecanlı idiler. Kalblerl tninim kİ Dük’üp yanında sonsuz bir saadetle dolmuştu, mesut Olacaksınız. Cevval bir Bir kaç dakika sessiz sedasız zekâsı ve şefkatli bir kalbi durdular. BLraz ötede duran Ih-var. 1 tiyar Dük ile Markiz, bir söz*
— Bırak şu aptal herifi. Sözüm yabana cenc amma ------------------- --- "I K'CJIV'*»'w«« -lovrıı JW- Ya-lum. Bu zamanda ben bile kadını horul horul
zorlukla gülüyorum. Bizim ( uyutan adama genç demeğe
------- , u , uuaı« auaıııa ncııı,
gençliğimizde dünya böyle ağzım varmıyor Kadın de-
— Ne kadar da güzelsin meleğim!
— Sana öyle geliyor. Çünkü beni seviyorsun-
— Seni daima seveceğim Do-risciğlm
— Ben de öyle Kleant!
Delikanlı, kolunu uzatarak
. niten mahlûk daima neşelidir, etrafındakilerin de neşeli olmasını ister. Hiç bir kadın somurtkan erkekten hoşlanmaz. Hele ben... Kadın olmadığım ‘ '
suratlı erkeğe vermem.
— Delikanlı uyuttu kadını?
.1 — Kadın dedimse yaşlı
i başlı bir şey zannetme- On «a. ...... u. u w I sekiz, on dokuz yaşlarında Dük Ue Markta bir dah. M- bir Güze] m| te.
kırlıktan »m aynı .Sudan: | bir w Vapurda bil
— şükür sana Allahım! ?e- sersemle beraber geldiler, reflmiı te İzzeti nefsimiz ko ' ‘ ...
rundu. _____________________
tüldük diye sevinçle haykırdı- istiyor amma berikinde hiç lar. _ niyet yok. Ağzını bir karış.
Çeviren: A. HİLÂLİ açıp mütemadiyen esniyor.1
bakı-ağzını
söylemeden yeğenlerine yorlardı. Nihayet Dük açtı:
— Bu çocuklar bizim çil ar imizdir. Onları sek.
— Hakkın var Dük! Bundan daha münasip bir izdivaç olamaz. Senelerce bizi hasım vaziyetine sokan bahçeyi de onlara verelim.
miras-evlendir
halde asık selâm bile
vapurda mı
benim karşıma oturdular. Evlenmekten de kur- Kızcağız konuşmak, gülmek
kızın sözlerini kısa kısa cevaplarla kesiyor. En nihayet kızcağazın da canına tak dedi, başını kanapenin kenarına dayayıp uyuklamağa başladı. Sen olsan tahammül edebilir misin buna? Delikanlıya baktım: «Beyefendi oğlum, sen nasıl delikanlısın? Su kızcağıza niçin uyutuyorsun? Uykuda geçen saatlere yazık değil mi? Bu gençlik her zaman ele geçmez. Fırsatı kaçırma, tatlı tatlı konuşunuz da hoşça vakit geçiriniz» diyecek oldum .fakat delikanlının asık suratından cesaretim kırıldığı için bir şey söyleyeme-dlm. Fakat bir müddet sonra benim de tahammülüm kalmadı, kıza karşı şu beyti söylemekten kendimi alamadım:
«Bahtın mıyım, olmam ne için maili hâb,»
«Bahtım mısın ey mâh kî uyanmazsın sen?»
— Eeey, kıza lâf attınız öyle mi?
— Çacukiuğu bırak, bey efendi oğlum. Evlâdım yerindeki kıza bert nasıl lâf a-tanm? Gûya hoş sohbettik edeyim de delikanlı biraz gülsün, kızı da uyandırıp konuşsun diye yaptım bunu. Fakat delikanlıda bu zarafeti anlayacak kabi'ivet yok ki. Dik dik yüzüme baktı: «Kime söylüyorsun bu sözleri?» diye kafa tutmağa başladı Ben aşağıdan aldım; «Fena bir maksatla söylemiyorum, bey oğlum. Şu hanım kızın canı sıkıldı, uykuya daldı da üzüldüm ben. Sizinle aramızda sohbet mevzuu açılsın da lâf atalım, diyordum. Biz konuşurken hanım kız da uyanır tabiî» dedim Sen misin söyleyen! «Vay. sen kim oluyorsun da benim nişanlımın uykusuna karışıyorsun?» diyerek yerinden fırlayıp benim üzerime atıldı Ondan ötesini tahmin edersin tabii. Neticede ikimiz de birbirimizden dâvacı olarak mahkemeye geldik.
Mahkeme açıldı, delikanlı İle konuşamadık.
Ce. Re.
GİZLİ POLİS
(Ingiliz casusu ashenden)
Yazan: Somerset Maughatn Tercüme eden: Vâ • Nû
Ask ve macera romanı
AnastftSİa, isterik bir şekilde gülmeğe başladı. Erkek, ona. hayretle baktı:
— Kuzum, ne oluyorsunuz ? -diye sordu.
Anastaslanın kahkahaları çok geçmeden hıçkırık halini aldı Oöe yaşları yanaklarından ■üzülüyordu.
Ashenden, İzahat verdi:
— Bolşevikler hükümeti devirdiler. Bütün Bakanlar hapl-se girdi. İydamlar boşladı. Da-lllah kendi adının da kara listede bulunduğunu söylüyor. Dün size imzayı veren nâzır. herhalde İmzasının beş para eânlycceğlni blllyormuştur. Kon türabınızın hükmü şimdi sıfır. Bolşevikler, ilk fırsatta Almanya ile sulh imza edecekler.
Aııastasla, soğukkanlılığını1
toplamıştı:
— Derhal Rusya’dan derhal ayrılınız, Harrington! Artık: burası ecnebinin oturabileceği yer değil. Bir kaç saat daha gecikirseniz, buradan, hareket e-dlp edeni iyeceğlnlzl Allah bilir. Harrlgton’un gözleri muhatapları (İlerinde şaşkınlıkla dolaşıyor:
— Vay! — dedi — Vay! Demek bu nâzır benimle alay etti?
Ashenden, omuz silkti:
— O ciheti nasıl tâyin edelim? İhtimal kİ, bu nâzır dün elli milyon dolarlık bir mukaveleyi imzaladıktan sonra, bugün iydam edilmek üzere duvarın önüne dikilmeği enteresan bulmuştur. Anastasla'nın hakkj var, Harrlgton! İsveç’e hareket edecek ilk trene atla-'
yın.
— Peki siz?
— Beni burada hiç bir şey alâkadar etmiyor artık. Beni buraya bağlayan bir kuvvet kalmadı. Emir istemek için telgraf çektim, cevabını alır almaz yola çıkacağım. Bolşevikler bizden daha tedbirli davrandılar; birlikte çalıştığımız adamlar postlarını kurtarmak için bütün bildiklerini bülbiil gibi söyllyeceklerdlr.
Anastasla, somurtuk bir tarz da nahoş bir haber verdi:
— Boris Petrovlç bu sabah kurşuna dLzildi.
İkisi de başını yere eğen Harrigton’a baktılar. Amerikalı, şu yeis halinde, patlamış bir balon gibi sönmekteydi.
Fakat çok geçmeden doğruldu; hattâ Anastasla'ya gülümsedi. Ashenden. bu adamın ifadesindeki tatlılığı ve cazibeyi gözden kaçırmadı:
— Eğer bolşevikler sizin peşinizde İse, niçin benimle beraber gelmeyesiniz, Dalilah? Ben size itina ederim Her türlü alâkayı gösteririm. Eğer Amerika'ya paşiıu wa geUraenU.
karımın size elden gelen yardımda bulunacağına eminim.
Anastasla, gülerek dedi kİ:
— Peşinize bir Rus mültecisi takarak Amerlkaya giderseniz, sayın bayan Harrlgton'un ne surat takınacağın» şimdiden kestiriyorum. Umduğunuzdan daha fazla izahat vermek zorunda kalırsınız, zannederim. Hayır efendim, ben memleketimden ayrılmayacağım.
— Fakat ya tehlikede beniz?
— Ben Rusum. Benim yerim Rusyadadır. Ancak yapacağım hizmet kalmadığı zaman buradan ayrılabilirim.
Harrlgton, büyük bir sükûnla:
— Ne yaman palavra. Dall-lahl - dedi.
Anastasla'nın heyecanını görünce kısa kesti.
Genç kadın, asabiyetle sıçradı; sonra Amerikalıya müstehzi bir nazarla baktı:
— Ben DaUlah İsem siz de Bamson. Evet, Bamson! Doğruyu söylemek lâzım, gelirse, biz artık korkunç bir safhaya girmiş bulunuyoruz. Acaba başımıza neler gelecek, orasını Al-
(Baş İArafı 4 üncü sahifede)
O gun bütün Parla ayaklanmıştı. Luıembourg sarayı bayraklar ve çiçekleri» donanmıştı.
> Rıhtım ve her tarjrf halk Ue dolu idi, aakor halkı güç z&pte-' dobüijKMda. Hariciye Naan ra-sıtasiyla erküna takdim edildi ; ve Üçüncü Selim İn mektubunu . Dlrectoire Reisine verdi- Karşılıklı nutuklarla merasim sona erdi. Ali Efendinin ikametgâhına avdeti de halkın soşkuıı tezahürüne vesile oldu
Morali Esseylt Ali Efendi tamam bir uy Barisin dikkatin) i çekti. Sarığı, çubuğu, yürüyüşü. söyleyişi herkesin merakını çekiyordu. O kadar ki, dışarı çıkmadığı günler bile, kendisini pencerede veya perde arkacında görmek için toplaşıyorlardı Kadınların tecessüsü
Bu tecessüslerde en ziyade 1-terl gidenler kadınlardı. Piyasaya hemen sarık modeli şapka ve alaturka elbise şeklileri eik-i I tı. Eski klâilk modalar atıli|Q odalık ve sultan kıyafetleri dası yayılcü JZ.
Esasen bu devir, Paris kadınlarının en serbes devri idi. Ba-Q zı kadınların ince bir tül fistan İle sokaklarda gezdikleri bile^ vaki İdi, İşte bu devirde Aiı2 Erendi, bu kadınların pek göz-j» desl İdi. Tiyatro, balo eğlence yerleri onsuz olamıyordu. Âdeta> o bir kıral gibi idi Her kadın 0-. □un için can atıyor, heı balo ve S? lertib edilen her şenlik heyeti E onun bu toplantıya şerci verme'*-sini rica ediyordu, Ali Efendi*** sayfiyeye çıkıp birkaç gün Pa-^ riste görünmese avdeti dört gö^O le bekleniyor, gazetelerde yarı- (D lar yazılıyordu. "çg
Ali Efendinin kadınlar nes-gj dindeki bu muvaffakiyetleri*— harikulade idi. Gazeteler onutKJ bu muvaffakiyetlerinden, bedeni kuvvetindeki fevkalâdelikten uzun uzadıya bahsediyor ve hususiyetine kadar anlatıyorlardı Birçok kocalar kadınlarının Ali Efendiye karşı havailiklerine göz yumuyorlardı Ali Efendiye takdim edilen kadınlar, ertesi günü isimlerini gazetelerle neşrettirerek övünüyorlardı O devrin -en müstesna kadınlarından Madame Talienne artık tamamen Türk modası giyiniyor «e Ali Efendinin yanında çubuğunun dumanlarını hazla yutmıya çalışarak gözüne giriyor, diğer yüksek kadınlar da bu kabil komplimanlarla onu avlamtya çalışıyordu.
Ali Efendi. Parisin erkek çapkınlan için bir felâket olmuştu. O. Parlste ıeş yıl kaldı, fakat ikbal devri bu müddet içinde pek kısa bir zaman teşkil eder Çünkü Napoleon Bonaparle'm İtalyadan m uza If eren dönüşünden sonra ordu ile Mısıra gidişi Ali Efendiyi tatlı rüyasından uyandırmıştır. Çünkü ona dost görünerek kendisini oyalıysa Talleyrand. FransaYa müstemleke istiyordu ve ilk parça olarak Mısır'ı seçmişti.»
Vernlnac de Salnt Maur'a gelince. Fransız elçisi Istanbul-da bir sene kaldı. Fransa'ya avdetinde Rhone valisi, sonra îsvlçreye sefir oldu, 1865 de Cumhuriyetçi hissiyatından dolayı geri çağırıld: 132? de vefatına kadar vazife kabul et-medl. eser yazmakla meşgul oldu.
II
İSTANBUL RADYOSU SABAH PROGRAMI Açılış ve program Haber lor. Şarkılar ve lUrkUkr (Pl.) Dana müziği (Pl.) çeşitli orkentra esarieri.
Frünml (Rw Marie» operetin den »lekalyon, çalan: Harmann Flnck orkestrası 11 Edward E1-. «ur ( Boy yer a dansı No. 1» Op. » Çalan Beste kir idaresinde Berlin filarmonik orkestrası. 3> Johannes Brahma »Macar dan-at No 1» çalan Mflihelm Furt-WBChgler İdaresinde Berlin fl-lArmonik orkestran (PI ı
I Saz eserleri, çalanlar Hakkı Derman. Şerit içil. Salâhnddln Pınar. İsmail Sen çalar ı —
Nevcaor peşrevi (Yusuf pata). 2 — Nlkrit »ar. vemaUt (Refik I Feraanl. 3 — Harmandalı zeybek
U.lİŞarkılat , Sadiye İçli, çalanlar ....
Derman Şerir İçli. SalAhndditl Pınar. İsmail Sençalar 1 —
Nedir ol şuh'l Izllgna aKaretgar semai» IHaşIm hey», 1 — On dÖTdü ayın, gel güzelim «Karcıdır şarkı» ıŞerif kili. 3 — Ey cerhi sitemkâr «Hicaz şarkı» (Medeni Aziz efendi), « — Af-feyle suçum «Hicaz şarkı» (Şevki beyi. $ — Demirciler demir döğer .Rumeli türküsü», « — Bülbüller düğün eyler «TÜrkUr H 50 Dans müziği (Pl i 19.00 Program ve Kapanış,
um
(Pi.ı
ye türküler, okuyan .................. Hakkı
tOrkOfc
M M Müzik Opera aryaları fPI.)
II 1C Müzik: Puan «Feralınkk» Pe|-r*v - Meyleder bu hüanüne -Söylrtme (W» - Titrer yüreğim - Bir Kbepte gUcenmlealn - Tak «ün • eöz yaslarımız - Ruhumda bahar açtı - $atı*ne jltaJer -Azerbaycan oyun hava» îı 50 Müzik Halk türküleri (Pl.) HM Müzik Oda müziği programı: Arrnakl. TRİO «Re minör» ptya no. keman »e viyolonsel İçin ça “ Te-
lan! ar: gıleen Joyce. Henry mlatıka. Antonı sala (Pl.) 22 2S Müzik Dans mürljb (p| j a.4S Haberler
n.oo Müzik: o*ns mürit» (Pl.) B.» Program ve Kapanıl
ANKARA RADYOSU
BD AKŞAMKİ PROGRAM
17 58 Açılı» ve proer»m. 1IW M s ayarı, 18 00 Müzik: ince saz: Karcığar Faslı ve Küçckçeler. 19 00 M. S. Ayarı ve haberler. 19.IS Geçmljte bugün. 19 90 Müzik Eğlence Yerlerinde Bir Gezinti, 19şo Mü»k Akşamın Karma Mtlzlil (Pl > 90.15 Pazar gazetesi. 30 SO Müzik: Mirafir Saati. Şarkılar: Necdet Cici. Şarkılar: Gönül Söyler. Piyano soloları: Yüksel Dural SI.İS Mü sik: Keman soloları (Enver Kopel-mnnl 31M Müzik: Yakın Tarihten Sesli HSlıralor, (Kafir Samı. Hüseyin. Kemal. Ajir. Leml Atlı ve Bitnen Şen’ln okuyuşlarından K«zel ve jar-kılar) Canlandıran: Sadi Hojses. 23 00 Konuşma: Spor saati (Günün haberleri! 22.15 Kaleden kaleye (Futbol hl-kâyelarll 2225 Müzik Dans mU:i£i (Pl > 2215 M. S. Ayarı ve haberler 23.M program ve kapama.
P'iultUl Hbıb
130 M S. Ayan. 7Jİ Müzik: Hafif parçalar (Pi l 1.4S Haberler ve hava raporu, »oo Müzik şarkılar ıpıj »,ıs Müzik: Film müzikleri (Pl I 825 Günün programı. 8.30 Müzik- Ceiitll mu zik (Pl.) 900 Kapaniâ.
1228 Açılış Ve program. 12 30 M, S Ayarı. 19.30 Müzik. Karışık şarkılar. 13 00 Haberler, 13.15 Müzik: Salon or-
E. T. keslralarından melodllgr (Pl.) 1330
Öğle gazetesi, 13.45 Müzik - Piano de caz parçaları fPl.) 14.00 Hava raporu. Aksam programı ve kapanış. ,
lah bilir? Fakat ne olarsa olsun bu badirelere İştirak etmek İstiyorum. Hiç bir şey bahasına, bu tarihi ânın bir dakikasını feda etmem. Seyredeceğim.
Bay Harrlgton. başını salladı:
— Merak dedikleri şey sizin cinsin dalma mahvını sebep olmuştur.
Ashenden, tavsiyede bulundu:
— Haydi gidin paketlerinizi hazırlayın. Harrlgton! Sizi gara kadar teşyi ederiz. Kim bilir tren nasıl ağız ağıza dolu olacak.
— Münasiptir, hareket edeceğim. Doğrusu gittiğimden dolayı da üziintil duymuyorum. Buraya geldiğlmdenbcri doğra dürüst bir gün yemek yemedim. Hattâ, havsalamın almı-yacağı bazı şeyler de yaptım: Kahvemi sade İçtim Arada sırada elime kara bir ekmek parçası geçlrdirrıse de üzerine sürecek yağ bıflamadım. Başıma gelen belâları anlattığım zaman, bayan Harrlgton sözlerime lnannuyacaktır. Rusya denen bu memleketin belâsı teşkilâtlan mahrum oluşudur.
Böyle söylenerekten gitti. Ashenden'le Anastasla, vaziyeti mütalâa ettiler. Ashenden, devâsâ plânlarının mahvoluşu karşısında soğukkanlılığını güç muhafaza ediyordu. Anastasia ise. gayet heyecanlı, başlayan bu inkılâbın ne neticelere varacağına dair bin bir tahmin yürütüyordu. Hayalâta meyyal olan Slav karihası bir senaryonun arzettiği bin bir İhtimali mütalâa ediyor gibiydi.
Birdenbire kapıya tekrar vuruldu. Ash-’ndenin «Giriniz, demesine vakit kalmadan Har-rlgton, odanın ortasına atıldı:
— Bu oteldeki servis rezalet, yahu! Tam on beş dakikadır zile basıyorum, ehemmiyet veren yok.
Anastasia. haykırdı:
— Ne servisi, yahu, arlık mü-essesede garson kalmadı.
— peki çamaşırlarını? Çamaşırlarımı dün akşam getireceklerdi! Ashenden. araya girdi:
— Zannederim azizim, bu hususta küçük bir matem tutmanız icabedeeoktlr.
— Şaka mı ediyorsunuz? Dör gömlek, iki «lan, bir pliama. dört yakalık bu; Mendillerle çorap-
ları odamdaki lavaboda kendim yıkamıştım. Çamaşırlarımı almadan bu urelden aynlmam
— Saçmalamayın! tşte h3ber veriyorum, hemen hareket etmelisiniz. Son fırsatı kaçırmamalısınız. Eğer, gidip alacak bir adam yoksa, bu uğursuz çamaşırlarla uğraşmayın
— Asla olamaz, efendim. Ken dim gidip ararım Pis Bolşevik-lere. canım çamaşırlarımı hediye edecek değilim Dört gömleğimde yepyeniydi. Hayır, efendim! Çamaşırlarımı ele geçirmeksizin şu Rusyadan ayrılmanı.
Anastasla. gözlerini bir an ye re iğdi; sonra gülümsiyerek başını kaldırdı. Şarklı hâletl ru biyesiyle, karşısındakine hareketinin beyhudeliğini anlatmak istiyordu. Harrlgton’un zihninde ise. bu gömlekler bir sembol kıymetin deydi.
Genç kadın:
— Eli. durun bakayım. Ben aşağı ineyim, çamaşırcıya gönderecek birini bulabilir mlyls? Belki de beraber gidip bakarız. Kendi eşyanızı kendiniz getirirsiniz.
(Arkası var)
18 Ekim 1049
A K 9 A M
Sahlfg 1
*
Fatihin Çiniliköşkü
(BaıUrafı 5 ine» »taifede) Gz'ûn himmetiyle eski haline getirilmektedir. Kendisi:
(— îstanbulda, sara/ parçalarından bir çok köşkler vardır. Bunların en güzeli de şüphesiz Boğaza ve Ma rmaraya nazır Cilan Hazine binası ile Halice nazır bulunan Çinili köşktür. Şimdi bu güzel köşkü Fatihin yaptırdığı şekle getirerek İsttnhula bir eser kazandırmış olmanın sevinci içindeyim.> diyor ki yerden göğe kadar hakkı var ...
Bir ölüyü diriltmek kadar zor olan çinili köşkün hali aslisine ifrağı faaliyetine yukarıda da iyaret ettiğim gibi hızla devam olunmaktadır, önümüzdeki sene eonuna kadar binanın bütün tamir işleri bitecek, 1952 de köşkün od alan, Fatihe ait kıymetli eşyalarla tezyin edilecektir.
Tahsin Öz'ün söylediğine göre Fatih, bu köşkü bir spor köşkü olarak yaptırmıştır. Köşkün ö-mı ve yanları o zaman boş olduğundan bu arazide cirit oyunları ve ok atma talimleri yapılırmış...
Köşk de binası ile başlı başına bir müze halini alacağına göre etrafının o zamanki ok ve drit meydanı haline getirilmesi iktiza etmektedir. Fakat bunun için evvelâ, köşkün karşısındaki arkeoloji müzesini yıkmak lâzım gelmektedir kİ çok masraflı bir iş...
Tahsin öz'den bu hususta ne fikirde olduğunu öğrenmek izledim:
— salâhiyet ve fırsatı bulsam bu binayı yıkarak Çinili köşkü bütün azamet ve haşmeti ile meydana çıkarırım diyor ve bunun bir zaruret halinde olduğuna da İşaret ediyor.
Çinili köşk, fetih yıldönümünde «Fatih müzesiı olarak açılacak ve Fatihe ait eşyalardan başka, bu binanın bilgisizler elinde ne hale geldiği ile yeni vaziyetini gösteren fotoğraflar karşısında hayretler İçinde kalacağız.
O mal eridin BİLDİK
• • • •
Sudu azalan Anneler ü zül meyinle r,
>
KİNİNLİ
GRİPİN
Sıcak ve Rütubetll
M«V»l«r04
KİNİNLİ GRİPİN almayı unutmayınız.
Cönkü:
KİNİNLİ GRİPİN
Baş, Diş. Romatizma, Acfaie ve Sinir ağrılarırıi keser.
NEZLE ve GRİP oaştangıcının da önüne geçer.
r.Zekâi Muammer
TUNÇMAN •
Kakleriyaloji Laboratuarı Her nevi tahliller ve taze aşılar yapılır Yeni adrese dikkat: Dlvanyolu 103 kat 2. Tel: 22037
SATILIK KAMYON ■■
Yeni sayılacak kadar temiz kullanılmış ve binde on beşe rektiflye edilmek suretiyle yenilenmiş İstanbul plâkalı 946 modeUl dört buçuk tonluk takviyeli Studebeyker kamyonu acele satılıktır. Müracaat: Kadıköy Pazaryoln 111/1 numaralı tütüncü dükkânına müracaat edilmesi ilân
Çuval satılacaktır
Toprak mahsul-ı lerî ofisi İstanbul bölge müdürlü-
• günden
z 1 — Ofisimiz işinden Iskat e-
( dilmiş Fındıklı çuval deposun-
,r da mevcut 20.000 adet hububat
j, çuvalı adetle «2 partide». 20 000
/ adet kepek çuvalı adetle «2 par
p tide». 10.000 adet kepek çuvalı ft kilo Uç ve 10 000 adet hububat çuvalı kilo ile açık arttırma «u retlyle satılacaktır.
2 — Arttırma 28 10.940 çarşam ba günü saat 15 de Ofis bina-
£ H ıf r.ı f a
9

S t
unda toplanacak olan hususi komisyon önünde yapılacaktır
3 - Teminat 10.000 adetlik hububat çuvalı için 1500 Ura. 10 000 adetlik hububat çuvalı i-çln 1500 lira, 10.000 adetlik kepek çuvalı için 750 Ura 10.000 adetlik kepek çuvalı için 750 lira, 10000 kiloluk kepek çuvalı için 600 Hra, 10.000 kiloluk hubu bal çuvalı İçin «00 liradır.
4 — isteklilerin teminatla n •le birlikte belirli gün ve saatte knminyana baş vurmaları Ifi-
5 — Bu işe ait şartlaşma ta-“™’ malzeme servisinde görü Jebilir
KIZILAY GENEL MERKEZİNDEN Beheri 200.000 ünitelik 10.000 Şişe Penisilin «itin alınacağı hakkındakl ilânlarımız üzerine gelen teklifler maksadı temin etmemiştir. Yukardaki ünite ve miktarda krlstalizc Penisilin Potasyum (O) satmak isteyenlerin kapalı teklif mektuplarını 21 Ekim 949 akşamına kadar Genel Merkezimizde bulundurmaları ve teklif mektuplarına 1000 liralık teminat mek-


TÜRKİYE İMAR BANKASI K U RU t, ÜŞÜ : 1 9 2 8 İ MEVDUATTAN: | Vadelilere yüzde 6 Tasarrufa yüzde 4,5 FAİZ VERİR. Vadeli tevdiat faizleri aylık olarak ödenir. Yenlpostane arkasında Aşirefendi cad. İmar han No. 35/37
Maliye Bakanlığından 1 — Balıkesir ilinin Bandırma ilçesindeki Manyas gölünün 10 senelik balık avlama hakkile % 12 saydiye resminin, bu gölde (2961871 Hra (20) kuruş keşif bedelli İnşaat ve tesisat mültezim tarafından yaptırılmak ve sürenin hi tamında nedelslz olarak Hazîneye terk ve teslim edilmek şartiyle müşteri nam ve hesabına kapalı zarfla 10,10.1949 tarihinde yapılan arttırmasında İki tali d tarafından verilen teklif mektuplarının birinci zarfı İçinde teminata alt belgeler çıkmadığından İkinci zarflar açılmıyarak İşin bir ay zarfında ve müşteri nam ve hesabına pazarlığa bırakılmasına karar verilmiştir. 2 — 10 senelik muhammen bedeli, yapılacak İnşaat ve tesisat bedeli de dahil olmak üzere (350000) lira olup geçici teminatı (17750) Hradır. 3 — Pazarlığı 24.10.1949 tarihine müsadif pazartesi gıı nö saat 16 da Maliye Bakanlığı M11H Emlâk Genel Müdürlüğü dairesinde müteşekkil komisyonda yapılacaktır. 4 — İstekliler, bu İşe alt şartname, Droje ve keşif ev- rakını Maliye Bakanlığı Milli Emlâk Genel Müdürlüğünde ve yalnız şartname ve projelerini İstanbul, Balıkesir Defterdarlıklarında bedelsiz olarak görebilirler. 14749
Otobüs Durağı i. E. T. T. Umum Müdürlüğünden Belediye emriyle ve W. Ekim. 1949 pazartesi gününden İtibaren : 1 — Ayaspaşada Şehir Tiyatrosu önüne bir otobüs durağı konuta üştür, istiklâl caddesini takiben Taksime çıkan otobüsler tribün önünden geçerek Harbiye istikametine gideceklerdir. 2 — Taksim plân tonluğu ilerindeki otobüs durağı İnönü gc-slsl dnüne atamıştır Keyfiyet sayın halka Uân olunur. 14795
Elektrik Malzemasi Alınacak Edremit Belediye Başkanlığından Şehrimizin ikinci kısım şebekesi İçin açık eksiltme Ue elektrik maİBemesi alınacaktır. 1 — Mohammr-n bedel 5974 Hra 60 kuruştur. 1 — Eksiltme 24.10 949 pazartesi saat 10 da encümen huzurunda yapılacaktır 1 - Malzeme listesini görmek istiyenlerin Galata Büyük Tünel Han altında 9 numarada Hakkı Oürsuya müracaatları İlân ofcmur. Ha21
Ağaçlı linyitlerinden
Silâhtar kömür depomuzda deniz vasıtalarına kömür vermek için iskele olarak kullanılmak üzere bir duba veya şata ihtiyaç vardır. Ellerinde hazır olarak bu gibi vasıtaları bulunup da satmak veya kiralamak Istiyenlerle vasıtanın bulundu ğu yeri, bir Krokisini, istedklerl bedeli bildirir bir mektupla «EUbank İstanbul Şubesi Müdürlüğüne» müracaatları. Banka satın almak hususunda hiç bir taahhüde girmez 14606
Tekel Kayseri Başmüdürlüğünden.
1 _ 32959 lira 15 kuruş keşif bedelli Yerköy idare ve ambar binası sıva, doğrama ve döşeme ile tesisatlardan İbaret İkmal inşaatı kapalı zarf usulü ile yeniden eksiltmeye konulmuştur.
2 — Şartname vesair evrak 1 Hra 65 kuruş bedel mukabilinde alınabilir.
3 — Eksiltme 21. Ekim 949 cuma günü saat on beşte kapalı zart usulü ne başmüdürlükte müteşekkil komisyon tarafından yapılacaktır.
4 — Teklif mektuptan muayyen günde saat on dörde kadar makbuz mukabili komisyon başkanlığına verilmiş olmalıdır.
5 _ Muvakkat teminat 2471 Hra 94 kuruştur.
6 _ Postada gecikmeler kabul edilmez.
7 _ İsteklilerin tekel gene! müdürlüğü inşaat şubesinden
bu İş için müddeti zarfında alınmış ehliyet vesikası ibraz etmeleri lâzımdır.
8 — Daha fazla İzahat almak ve keşif evrakını görmek istl-
yenlerin tekel genel müdürlüğü inşaat şubesine Ankara ve Kayseri başmüdürlüklerine müracaatları. 14740
İLAN
Eminönü As. Şubesinden:
1425 sayılı kanun gereğince 949 yılı için harp malûlleri İle şehit yetimleri tütün İkramiyelerinin kayıtlara uygun ve sıhhatli olabilmesi için her yıl olduğu gibi bu yıl da 4277 sayılı talimatın 6. et maddesine göre şubemizin esas defterlerinde kayıtlı malûl subay ve erlerle şehit yetimlerinin aşağıda yazılı günlerde müracaatları İlân olunur.
Müracaat günleri
Malûl subaylar r 16-22/Eklm 949
Malûl erler : 23/10/949 dan 5 11/949
Şehit yetimleri : 5-16/11/949
3952 - 14804
Makiye Bakanlığından:
I — 35 lira maaşlı Hesap Dimini Muavinliği İçir. 7/11/1949 pazartesi günü müsabaka imtihanı yapıl acaktur.
Aranan şartlar şunlardır:
a) Memurin Kanununun 4 üncü maddesinde yazılı evsafı haiz olmak,
b) 1949yılı Ocak ayının başında 35 yaşını doldurmamış bulunmak,
c) Siyasal Bilgiler Okulunu, Hukuk ve İktisat Fakültelerinden birini. Yüksek İktisat ve Ticaret Okulunu veya bunlara eşitliği Milli Eğitim Bakanlığınca kabul olunan yabancı bir okulu bitirmiş olmak
d) Yapılacak soruşturma netice sinde Hesap Uzmanlığının gerektirdiği nitelikte bulunduğu anlaşılmak,
e) Yolculuk zahmetlerine katlanmağa sağlık durumları elverişli] bulunmak,
II — İmtihana calip olanlar en geç 20 Ekim 1949 akşamına kadar Maliye Bakanlığı Hesap Uzmanlan Kurulu Başkanlığına dilekçe ile müracaat edeceklerdir
Bu dilekçeye şu kâğıtlar bağlanacaktır:
a) Nüfus cüzdanının aslı ve ya noterlikçe onanmış sureti.
b) Kendi el yazış ile hal tercümesi özeti, açık iş ve ev adresi.
e) Fili askerliğini yaptığına veya müeccel olduğuna dair resmi belge veya noterlikçe onanmış sureti,
«.Bu vesikayı gctırmiyenler imtihanlara kabul edilirlerse rte, tâyinleri, fiili hizmetlerini tamamladıktan sonra ve kadro müsaadesine göre yapılır.»
d) Okul şahadetnamesi veya tasdiknamesinin aslı veya noterlikçe onanmış sureti,
e) Sağlam ve yolculuğa mütehammil olduğuna dair fotoğraflı resmi rapor
HI — Taliplerde» aranılana şartlan haiz oranlar yazılı ve sözlü olmak üzere İki imtihana tabi tutulacaklardır Yazın imtihan Ankara'da Htsap Uzmanlan Kurulu Başkanlığında ve İstanbul'da Hesap Uzmanlan Bürosunda ve bunda muvaffak olanların sözlü İmtihanı Ankara'da Hesap Uzmaıııan Kurulu Başkanlığında yapılacaktır.
IV — Yazılı ve sözlü imtihanlar aşağıdaki ders çnmlarına giren mevzulardan yapılır.
1 — Maliye (Maliye ilmi ve Türk İyede cari başlıca vergi kanun lannın esasları)
2 — Muhasebe (Ticaret muhasebesi, bilanço ve ticari hesap).
3 — İktisat (Umumi İktisat ve İşletme îktisad»)
4 — Hukıık (Ttcaret Hukuku. Medeni Hukuk, Borç'ar Hukuku, İcra ve İflâs Hukuku).
5 — Lisan (İngıi/Zce. Almanca. Fransızca, İtalyanca lisanlarından birinden yazdırılacak bir mevzuun TÜCkçeye çevrilmesi).
Millî Eğitim Bakanlığınca yapılan Usan Imtinanma gitmek suretile belge almış olanlar aynca sonuncu zruptar. imtihan edilmezler.
V — İmtihan neticesinde Hesap Uzmanı Muavinliğine alınanlar üç sene sonra yapılacak yeterlik imtihanında muvaffak olurlarsa. Hesap Uzmanlığına tâyin edileceklerdir
VI — Durumları 3656 sayılı teadül Kanununa göre 35 lira maaş almağa müsait bulunmayanlara mezkûr kanun hükümleri dairesinde alabilecekleri maaş verilecektir.
VH — İmtihana girebilmek İçin İkinci maddede yazdı belgelerin 20 Ekim 1949 tarihine kadar eksiksiz gönderilmiş olması şarttır. .
imtihana girme şartlarım haiz olanlara yazı de tebligat yapılır. ı12623)
Created by free version of 2PDF
İst. Lv. Amirliği ilânları
1) Tahmin edilen bedeli 2215.50 Hra olan 795 adet yatak He 1200 adet yastığın yüzlerinin tamir edilerek pamuklan atılıp tekrar doldurulması İşi 17/EMm/940 günü saat 14,30 da Harbiye Lv. Amirliği Sat. AJ. Komisyonunda kapalı zarfla ihale e-dllec ektir.
2) Kesin teminatı 166.20 Hra olup şartnamesi komisyonda görülür.
3) Teklif mektuplarının ihale saatinden bir saat evvel ve-
3755-14179
W
3830 kilo yaş üzüm pazarlıkla 17/10/949 günü saat 10 da Rami Topçular As. Sa. Al. Ko. da satın alınacaktır. Tutan 2499 lira olup teminatı 375 Hradır.
Taliplerin belli vakitte komisyona müracaatları
3092-14853
Patates Alınacak
Ereğli Kömürleri işletmesi Genel Küdürtüğünden
Kapalı zarfla 200 ton patates satın alınacaktır ŞARTNAME:
Zonguldak ta: Ereğli Kömürleri İşletmesi Ticaret gru-pu müdürlüğünden.
Ankarada: Etibank Genel müdürlüğünden.
Îstanbulda: Etibank İstanbul Şubesi Müdürlüğünden.
Samsun, Fatsa, Ordu, Adapazarı ve Abana Ticaret Odası Başkanlıklarından, alınabilir.
EksLltmc 2 Kasım 949 Çarşamba günü saat 16 da yapı İlıcağından numunelerle birlikte teklif mektubunu havi zarf ların en geç eksiltme günü saat 15 şe kadar işletmemiz Başça tipliğine verilmiş olması lâzımdır.
Eksiltmeye gireceklerin Istlyeceklerl fiatJ % 7,5 ğu nöbetinde teminat akçesi vermeleri şarttır.
Postada vukubulacak gecikmeler nazarı İtibara alınmaz İşletme idaresi İhaleyi dilediğine kısmen veya tamamen yapıp yapmamakta serbeatlr.14797
fl — Ofis ihaleyi yapıp yapmamakta serbestli- 14780
An karada 317-21 sicil numaralı sınıf 8 hesap memuru bay Mustafa adına yazılı D sınıfı birlik 10739 numaralı bankamız hisse senedi kaybedilmiş olduğundan artık hükmü kalmamış-1
Yerine başka numaralı yeni şenel verileceği bildirilir. 148281
Satılık Kürkler
Gri astragan (Mantol re-nsırd arjente (Kap), renard blue. Müracaat: Nişan taş ıağl karşısı Emek
Kayıp Hisse Senedi Türkiye Cumhuriyet Merkez bankasından
Bilecik Valiliğinden
Kapalı zarf usuliyle eksiltme ilânı
1 — Eksiltmeye konulan İş: 10.10.949 tarihinde İstekli çıkmayan 33208 lira 46 kuruş keşif bedelli Bilecik merkez hükümet konağı onarım ı.
2 — Keşif, şartname ve sair evrakı İstekliler her gün tl defterdarlığında ve Bayındırlık müdürlüğünde göreblUrler.
3 _ Eksiltme 2710949 tarihine raslıyan perşembe günü saat 16 de defterdarlık dairesinde teşekkül edecek komisyon ta rafından ve kapan zarf usuliyle yapılacaktır.
4 — Geçici teminat 2491 Hradır.
5 — İstekliler teklif mektuplarını ve 2490 sayılı kanun hükümleri gereğince ihzar etmeleri lânmgelen vesikalarını zarflı-yarak ihale saatinden bir saatonce Komisyon Başkanlığına vermeleri lâzımdır.
6 _ Teklif mektuplarının postada gecikmeleri nazarı İtibara alınmaz. 14817
Açık eksiltme ilânı
İstanbul Bayındırlık Müdürlüğün d*»" t
1 — Süleymanlyc Doğumevi kalorifer tesisatı tevsi İşleri açık eksiltmeye çıkarılmıştır.
Keşif bedeli (18.000) liradır.
Eksiltme 26.10.949 tarihinde çarşamba günü saat 15 te İstanbul Bayındırlık Müdürlüğünde toplanacak komisyon tarafından yapılacaktır.
2 _ Bu İşe alt evrak şunlardır: Mukavele, eksiltme Bayındırlık işleri, genel, hususi ve renni şartnameleri, proje keşif hülâsasiyie uuna müteferri diğer evrak dairesinde göruleceKt ir.
3 — Eksiltmeye İştirak etmek için taliplerin (1350) liralık
muvakkat teminat yatırdığına dair makbuz ibraz etmesi «e (949) yılında Ticaret Odasında kayıtlı bulunduğuna dair belgeyi hâmil olması, eksiltme gününden, tatil günleri hariç. (3) gün evvel vilâyet makamına müracaat ederek ehliyet vesikam alması ve yukarıda ikinci maddede yazılan evrakı gorünp eksiltme şartnamesinde yazılı kayda göre kabul ettiğine dair imzalaması şarttır. (14371ı
Tekel Ankara Başmüdürlüğünden
1) Mukavelesinin feshi dolayıslyle Kaleelk tekel idare ve ambar binası İnşaatının bakiye İşleri müteahhit namı hesabına kapalı zarf usuliyle eksiltmeye çıkarılmıştır.
2) işin keşli bedeli 83075,41 Hra olup geçici güven akçesi 5403,77 liradır.
3) Eksiltme 17.J0.949 pazartesi güoü saat 15-30 da Ankarada Tekel Başmüdürlük binasında yapılacaktır.
4) Bu işe alt proje, keşif evrakı ve şartnameler her gün Ankara başmüdürlüğü muhasebesi İle îstanbulda Tekel Genel Müdürlüğü inşaat şubesinde görülebilir. Bu İşe ait şartname vesalr evrakın 4 Hra 15 kuruş mukabilinde Ankaradan temini de mümkündür.
5) Taliplerin eksiltmeye girebilmeleri için eksiltme gününden en az (tatil günleri hariç) üç gün evvel Ankara başmüdür lüğüne bir İstida İle müracaat ederek bu İşe benzer 60.000 liralık İş yaptığına dair vesika İbraz suretiyle yeterlik belgeleri almaları lâzımdır.
8) İsteklilerin mühürlü flat teklif mektuplarını kanuni vesikalarla güvenme parası makbuzu veya banka teminat mektuplarını İhtiva edecek olan kapalı zarflarını eksiltme saatinden bir saat evveline kadar adı geçen başmüdürlüğe makbuz mukabilinde vermeleri ilân olunur.
7) Postada vukua gelecek gecikmeler kabul edilmez. 14395
İLAN
Baku’köy As. Şubesinden:
Şubede kayıtlı Harp malûlü Subay ve erlerle şehit yetimlerinin 949 yoklamalarına 1 Ekimde başlanmış ve 15 Kasım 949 da bitecektir. Şubemizde kayıtlı olan Sub .j ,ve erlerin nüfus ve ikramiye cüzdanları ve maluliyet raporlun ve şehit yetimlerinin nüfus ve ikramiye cüzdanları ite sağ ve dul olduğuna dair mahalle veyakoy mırhtnrlarındnn atacakları fotoğraflı İlmühaberle birlikte şubeye milrncaat etmeleri llûtı olunur. (3lwl — 11309)
oaırııç q
f • 'te fl
AKŞAM
16 Ekun 1849
AKŞAM [spor|
Fenerbahçe mi, yoksa Vefamı kazanacak?
Haftanın dedikodusu
Galatasaray klübün-de ikilik değil, birlik var —Basketbolcular kalyadan dördüncü olarak döndüler
Amerikada futbol
mevsimi başladı
Fenerlilerin takımlarında değişiklik yapmaları lehlerinde olur. Küçük bir lâkaydî maçı onlara kaybettirebilir
Fenerbahçe ile bugün torlu bir maç yapacak olan Vefa takımı
Fenerbahçe takımında bugün oynamaları beklenen, oyunculardan bir kaç sima Lef te» Ahmet Erol
Bazı kimseler Galatasaray klübü idare heyeti arasında, geçen hafta oynanan ve 1 - 1 berabere biten Kasımpaşa maçından sonra lkMlk çıktığını İddia edip durmaktadırlar. Halbuki Galatasaray İdare heyeti bugün seçildiği günden daha mütehhld bir halde bulunmaktadır. Hele futbol İşi erile katiyen alâkadar olmamaktadır.
Futbol üe; Mehmet Leblebi, Gündüz Kılıç, Semih Türk Doğandan müteşekkil bir komite meşgul oluyor. Takımın futbol antrenmanı Ue Leblebi Mehmet ile Gündüz uğraşmakta. Semih atletlerle birlikte futbolculara yalnız atletizm antrenmanı ve kültür fizik yaptırmaktadır.
Geçen hafta takımda yer aJ-mıyan oyunculardan Muzaffer ve Muhtar sakat bulunduklarından. Erdoğan imtihanları olduğundan, Musa da antrenmanı eksik olduğu İçin kendi ar-zuslle oynamamışlardır. Adnan ise hâlen İstanbulda bulunmı-yor.
Necmiye gelince: Geçen mevsimin sonunda yapılan Q. P. Rengers ve Charlton İngiliz profesyonal takımlarının maçlarında. çıkardığı sert oyunlardan dolayı futbol teknik komitesi tarafından takımda yer verilmemektedir. Bu karar GalatasaraylIlar arasında olduğu kadar spor umumi efkârı tarafından da çok İyi karşılanmıştır. Hattâ bir çok kimseler bu kararın bir çok büyük klüplere örnek teşkil etmesini temenni etmektedirler.
Başkan Truman başlama töreninde bulundu ve kale intihabı için parayı kendisi havaya attı
bizzat parayı atmıştır. YukarıU klişede Başkan Truman havaya attığı parayı, iki takım oyuncu- j larlyle beraber, gözleriyle takip
Birleşik Amerikada futbol mevsimi, bizzat Başkan Truman tarafından açılmıştır. Başkan Truman kale intihabı İçiu
Haftanın notları
Created by free version of 2PDF
ederken görülüyor. Arkasında görülen beyaz kasketliler, maçı seyretmeğe gelen askerlerdir
Lig maçları sürprizlerle başlamış bulunuyor. Büyük kulüp* ferimizin gerilemesi, buna mukabil küçük kulüplerimizin ilerlemesi şeklinde tebarüz eden bu Olaya sürpriz demek bilmem doğru mudur’... Küçük kulüpleri adamakıllı çalışmış ve hazırlanmış bir vaziyette gördüm. Mamafih mevsim baş* olduğu için büyük kulüpler hesabına bir avantaj payı bırakmak lanındır. Çünkü her sene başlangıçta bu şekilde sürprize benzeyen neticeler alınmakta, fakat zaman geçtikçe büyük kulüpler toplanarak vaziyetlerini düzeltmeğe ve sene sonunda şampiyonluk üç büyük kulüp arasında paylaşılmaktadır. Fut-bolumüzün yükselmesi İçin bu büyüklerin arasına bir İki tane küçük kulübün karışmasını can ve gönülden istememize rağmen maalesef bu vmennllerlmlz hakikat sahasına giremiyor. Bu bakımdan geçen haftaki karşılaşmalarda küçük kulüpleri iyi ve hazırlanmış şekilde görünce bundan sevincimiz arttı. Temenni edelim kİ bu başarıları tamadi etsin. Bundan faydalanacak yine Türk futboludur.
Geçen haftaki karşılaşmalar bize büyük kulüplerimizin e«kl kudretlerinde olmadığını gösterdi. Aralarında Beşiktaş biraz göz doldurur vaziyette oynayabildi. Fenerbahçcde Fikretlc Salâhaddlnin yokluğu adamakıllı belit oluyordu. Takımda bir insicam yoklu Hepsi gelişi güzel çalıştılar. Hücum hattının sağ tarafı tamamen meflûçtu. Haf hattı aksıyordu. Galatasa-raya gelince onu tamamen bozuk bulduk. Bilmem ama bu lig maçlarında genç oyuncularla geçen senek! dereceyi kolaylıkla tutacaklarını zannetmiyorum. ötedenberi takımların gençleştirilin mİ ve spor ateşi sönmeğe yut tutmuş nisbeten İhtiyarlamış •vutıcuH- «» yerine gençlerin yeuşiirilmesi lehinde.
Yazan: Sazi TEZCAN ' neşriyat yaptırımız halde Gata-tasarayın bu sefer yaptığı gibi takımın yandan fazlaşma genç oyuncular İkame etmesine muarız buluruııaittayız. Çünkü birdenbire bu kadar fazla eleman değişikliği o tak.ma yerleşmiş bulunan sisteme çok fazla tesir yapar ve bunun neticesi menfi şekilde tecelli eder kİ takımın gençleştirilmesindeki gaye tabii bu değildir. Böyle olmakla beraber Sarı - Kırmızılılann bu teşebbüslerinde muvaffak olmasını samimiyetle temenni ederiz.
Futbol ajanlığının tesblt ettiği haftalık programa göre buğun İnönü stadında saat 13 te Kasımpaşa - Beykoz, saat 15 te Fenerbahçe - Vefa takımları karşılaşacaktır.
Günün mühim karşılaşması Fenerbahçe tle Vefa arasında cereyan edecektir. Yeşil - Be-yazlılar geçen hafta Beykozla berabere kaldılar ama pek fena oynadıkları İddia edilemez. Bilhassa İkinci haftaym tamamen Beykoz kalesi önünde oynamaları nefeslerinin yerinde olduğuna delâlet eder. Bu beraberliğin daha fazla şansızlıklarından ileri geldiğini de ileri sürebiliriz. Bu bakımdan Fenerbahçe bugün karşısında çetin bir rakip bulacaktır. San - Lâclvertlllerin yukarıda da İzah ettiğimiz gibi tslanbulapor maçını muvaffakiyetli atlattığını İddia edemeyiz. Geri müdafaa hatları vazifesini yaptığı halde haf hatları aksamakta idi. Hücum hattının sağ kanadı işlemedi. Ellerinde müteaddit oyuncu bulunan Fenerlilerin bir değişiklik yapması her halde lehlerine olur. Vefayı kazanmak İçin ts-tanbulspor maçından fazla e-nerjl sarfetmek mecburiyetindedirler. Ufak bir lâkaydl maçı . kaybettirebilir .
Türk atletleri
Avrupa şampiyonasına iştirak edecek
Önümüzdeki yaz (20 ağustos 1950) Belçlkada Brüksel şehrinde Avrupa atletizm şampiyonası yapılacaktır. Bütün Avrupa milletleri bu nüsabakalara şimdiden hazırlanmaktadırlar. Bu meyanda Fransız federasyon j milli şampiyona gününü 23 temmuz olarak tesblt etmiştir. Gelecek senekl bu müsabakalara bizim çocukların iştirak edip etmiyeceğinl bilmiyoruz.
Bizde atletizmi canlandırmak ve gelişmesini sağlamak İçin bu gibi büyük bayramlara Türk sporcularının da iştirakini temin etmek zarureti vardır. Avrupa şampiyonasına Türk atletlerinden Osman, Cahit, Zlrman. Sanalp. Balcı ve Batman gibi sivrilmiş bir kafLle göndermell-yte- ________________
Mısırlı ve Fransız atletler Atina'da!.
Mısırlı atletlerden mürekkep bir grup on beş gün evvel Atl-naya giderek muhtelif müsabakalara girmişlerdir Bir ay evvel Mısırlı atletler tslanbuldakl müsahakalara davet edildikleri halde bazı mazeretler ileri sürerek gelmemişlerdi.
Akdeniz atletizm müsabakalarına davet ettiğimiz halde Islan bula gelmeyen Fransız atletlerinin en güzidelerinden bir grup Yunanlıların yaptıkları davet üzerine Atlnaya giderek şereflerine tertip edilen atletizm müsabakalarına iştirak etmiş-t İcrdlr.
kalyadan dönen basketbolcul arımız
Basketbolcular hafta içinde Italyada yaptıkları maçlarda yenip ve yenilip avdet ettiler. Hepsi Yugoslavyaya yenilmek yüzünden dördüncü olmanın verdiği teessür İçindedirler.
Hareket ettikleri gün yazdığım bir yazıda takımın çalışma tarzındaki bozt hataların ttal-yada fena neticeler vereceğini okuyucularıma bildirmiştim. Hakikaten Türk milli takımının en son Yugoslav milli takımlle yaptığı milli maçta bu hatalar kendini göstermiş ve Hüseylnin Yugosiavlar tarafından İyi ınarke edilmesi takımımızın yenilmesini ve dolayısile dördüncü olmasını intaç etmiştir.
İnşallah basketbol İle yeni yeni alâkadar olmağa başlayan ve İtalyada tecrübesizliği yüzünden bir çok aksaklıklara sebebiyet veren spor oyunları federasyonu başkan vekili önümüzdeki hataları alı*.
temaslarda bu gibi önllyecek tedbirleri
Arsenal’ın turnesi
Bu yaz Brezilyaya giderek müteaddit maçlar yapan Arsenal takımı üç maçta yüz elli bin Türk lirası hasdftt yapmıştır.
Meşhur İngiliz profesyonel takımı Arsenal bu kasımda Pa-rlste Racing takımı İle karşılaşacaktır. Bu maçın geliri Fransız harb malûl'erl yardım kuruluna verilecektir.
Bugünkü Maçlar
İnönü stadında:
13
Beykoz - Kasımpaşa, Hakem: Ilüsameddln Böke.
Fenerbahçe - Vefa. Samih Durusoy.
Şeref stadında:
10.30 Defterdar - Elektrik.
12.30 Eyüp - Un kap anı.
Vefa stadında:
10.30 Siıleymanlye - Sarıyer.
12.30 Davutpaşa - Kara-gümrilk.
Göğsümüzü sevinç ve iftiharla şişiren başarı
Bir Fransız gazetesi ordu takımımızın Holan-dalılara galip gelmesini nasıl tahlil ediyor?
Ordu takımımızın Fransada Lüle şehrinde Hollanda takımı ile yaptığı müsabaka hakkında La demlere Ifcure namındaki bir Belçika gazetesinde çıkan ve cidden enteresan bulduğumuz İçin bu yazıyı okuyucularımıza sunuyoruz. M.C. imzasını taşıyan bu yazı evvelâ Fransız ve Belçika ordu takımları karşılaşmasının kısa bir kritiğini yapıyor. Bu kritik arasında şu satırları okuyoruz: cMaç oldukça hâdfcelj geçti, tkl taraf oyuncuları, sinirlerine hâkim olamadılar Bizimkiler mağlûp vaziyette bile favullü oynamamakta ısrar ettiler. Oyunun bu şekli almasında Fransız yan hakeminin kötü idaresi az çok müessir oldu. Kazanmak, bir hünerdir. Fakat kaybetmesini bilmek de hakiki bir sportmenliktir.»
Aynı yazarın bizim maça tahsis ettiği sütunda şu mütalâa ne büyük zevk ve heyecanla okuyoruz:
cZevksiz ve hâdisell geçen birinci maçtan sonra sıra Türk ve Hollanda takımlarının oyu-H nuna geldi. Bu maçın galibi olarak hepimiz HollandalIlara büyük bir şans vermiştik. Çünkü Türkler hakkında hiç bir bilgimiz yoktu. Türk oyuncuları maçtan evvel tribünlere çiçekler serperek İlk sempatiyi kazandılar. Hakemin başlama düdüğü ile beraber ümit etmediğimiz ve görmediğimiz Türk oyununu seyre daldık.
Aman yarabbl! Ne seri ve ne tatlı oyunl Bu kadar zevkli oynayan bir takımı görmek. İnsanı ne kadar coşturuyor. HollandalIlar daha İlk dakikalarda ortadan silinmiş gibi idiler. Türkler Merkezi Avrupa sltse-mlni andıran bir oyun oynuyorlar, Fakat onlardan daha nazik ve daha dürüst! Tribünler alkış ve heyecan içinde çalkanıyor. Herkes TUrklerln bu
Yazan: Âdil GİRAY
güzel gösterisi karşısında cidden hayret İçindedir Hollanda takımı on gol farkla mağlûp olsaydı hiç şaşmıyacaktık.
Türk muhacimlerinin kale yakınlarında topla fazla oynamaları sayıların artmasına mâni oldu. Kaleye üç metre kadar sokulduktan zamanlarda bile paslaşmaya devam etmeleri Türk futbolcularının tek kusurları olarak göze çarptı. Fakat futbolu bu kadar cazip oynayan bir takım İçin bu kusuru bağışlamak da bir zevk oluyor. Çok İnce ve çok seri oynayan Türkler. h asımlarını marke etmiyorlar ve şarj yapmayı hiç düşünmüyorlar. Onların yegâne gayeleri topu kontrol ve sevketmektlr.
Maç esnasında Türklerin disiplin olgunluğu, söz ve hareketlerle oyunun zevkim kaçırmamaları halkın gözünden kaçmamıştır. Demek bu kadar hassas, bu kadar ince ve bu derece dürüst futbol oynanabilirmiş!...
Tiirkler bunu bize bilfiil İspat ettiler. Hakemin kararlarına Türk futbolcularının gösterdikleri hürmet ve itaat, bir numune sayılacak olgunlukta İdi. Türk takımı bize hakiki bir futbol ziyafeti çekti.
Eğer Türkiyede bütün maçla» bu tempoda oyuamyorsa oradaki seyirciler hakikaten dünyanın en mesut insanlarıdır. Her şeyi bilirim İddiasında bulunan biz Belçikalılar ve komşumuz Fransizlar minareler diyarında böyle bir futbol oynandığını şimdiye kad*x nasıl haber alamadık?
Senelerdeuberi maçlar seyrederiz. Bugüne kadar Türk futbolu kadar cazip, temiz ve ccn-lllmen bir takun görmedik dersek mübalâğa etmiş sayılma-
birer virtuosedırlâr. Türkleri Belçlkada oynarken görmek çok hoş olacaktır.
— Biz çok futbol gördük...
Diyerek böbürlenenler her halde Türkleri gördükten sonra fikirlerini değiştireceklerdir.
Bu kadar temiz ve dürüst oynayan Türkler karşısında HollandalIlar da efendice bir maç çıkardılar. Onlar da Türk oyununun cazibesine kapılmış gibi idiler.»
Belçikalı yazarın mütalâalarını aynen naklettik.
Ordu takımımızın bu eşsiz başarısı bütün Türk sporcularına bir örnek olmalıdır. Memleket sporu adına onlara teşekkür etmek hepimizin borcudur. Var olsunlar ve dalma bu temiz yolda yürümeğe devam etsinler.
On sene boykot alan atlet!..
1937 senesinde Norveç dlks atma rekorunu (51,57) metrelik bir atışla kıran Sorlie harbden sonra cenubi Amerikada yerleşmiştir.
yız. Türk oyuncuları, hakiki, ventUşur.
ArjanUnde girdiği bir çok müsabakalardaki başarısı ile cenubi Amerikanın en iyi atleti olarak gösterilmeğe başlanmıştır.
Arjantin federasyonu kendisine lisans vererek kolaylıklar göstermiştir. Fakat geçenlerde Norveç federasyonu Arjantin federasyonuna müracaat ederek Serilenin İşgal zamanında Almanlarla İşbLrilğl yaptığı İçin on sene müddetle bütün müsabakalardan menedildiğüıl bildirmiştir. Bu müracaat Üzerine Arjantin federasyonu da derhal (Sorlie) ye verilen lisans! geri almış ve ınüsab&kalâru iştirakten kendisini menetmeğe karar
16

Comments (0)