c
Sene 32 — No, 11MJT — her verde M kuruştur.
8AU 15 Kfunm 1049
| Kiiçiik ilânlar
k___________________
Sahibi: Necmeddln Sadak — Yan talerini fiilen İdare eden: C. Bildik — Akşam Matbaa»

Arnavutluğa karşı taarruz başlıyor
Bu memleketteki Sovyet teknisyenleri acele Arnavutluktan ayrılıyorlar
Enver Hocaya karşı Yugoslavya ile Yananiftamn birlikte harekete geçecekleri anlaşılıyor. Arnavutluğun Tito tarafına geçmesi, böylelikle demirperdede ikinci gediğin açılman bekleniyor
Tütün kongresi
Yarınki toplantıda görüşülecek meseleler
Ankara 16 (Telefonla» — T0-tün kongresi yarın Ekonomi v* Ticaret Bakanlığında toplanacaktır. Kongre saat 10 da Ekonomi w Ticaret Bakanı Vedat DlcleH*nin bir nutku ile açılacak w bunu müteakip çalama re müzakerelerin usulü teabtt edilecektir.
Milletlerin Garip Adetler i
Fidji adalarında düğün ve evlilik hayatı
Londra 15 (Nafen) — Buraya gelen raporlara göre, Arnavutluğun önümüzdeki bir ay i-ştaıde demirperdeden ayrılmazı ve Tito tarafına geçmesi beklenmektedir. Böylelikle demirperdede İkinci gediğni açılacağına işaret eden raporlar Arnavutluk dahilinde dahilî harbin de patlak vermek iirere olduğunu belirtmektedir.
Diğer taraftan Ingiliz gazetelerinin Viyana şehrindeki mu bahirleri de Kosova bölgesinde Arnavut azınlığına Tlto’nun gayet iyi muamele ettiğini va bunların Enver Hocayı devirmek için hazırlandıklarım bildirmektedirler. Anlaşıldığına göre. Enver Hocaya karşı girişilecek çete taarruzlarında şu iki yol takip edilecektir:
1 — Yugoslavyadakl Arnavut azınlıkları ile Arnavutluktaki Yugoslav azınlıklar: süratle harekete geçeceklerdir,
2 — Yunan Utandaki Arnavut azınlıktan ile Arnavut topraklarındaki Yunan şzmlıklan da birinci grupla beraber harekete geçecektir.
Demirperdede bu ikinci gediğin açılın ası ve Enver Hoca 1-daresinln devrilmesi için Yugoe lavya Ue Yunanistan m birlikte harekete geçecekleri de anlaşıl-
Sövtertr harita
(Arkan «ahlfe 3; rotun t da)
Şeker istihsali
Şimdiye kadar 80 bin tonu buldu
Ankara W (Telefonla) — Al-pullu yeter fabrikacının ganlş-tetilmeat hakkında ortaya ablan fikir gittikçe kuvvetlenmektedir Ancak henüz nihai bir ka rar* varılmış değildir.
Diğer taraftan şeker faVrtka-tenmn kampanya çalışmaları memnunluk verici Mr seytr takip etmektedir Bugüne kurtar 00 bin ton şeker Utlhsal edilmiştir. Omum! intiba bu yılın mahsulün On geçen yıldan aşa ftı olmayacağı merkezindedir
Bfr kadınla evlenen onun kız kardeşleriyle de evlenmiş sayılırI — Evliliğin ilk günü balık avı — Ateş koşusu — Büyü inancı
Ingiltere - Amerika bir sulh plânı teklif ettiler
Ftdji adasından btr erkek yalnn evlendiği kalınla değil, bunun bütün ka kardeşleriyle evlenmiş sayılırdı. Erkek öldüğü takdirde, kadınlar Ölen erkeğin kardeşinin zevceleri olurdu. Bu âdet, bugün serbesçe evlenmek kabul olunduğu halde, ada halkında o kadar kökleşmiştir ki, halkın yüzde otuzu hâlâ buna riayet ediyor.
Evlenme merasimleri köyün eşrafının mevkiine göre yapılır, meselâ bir kabile reisi evleniyorsa merasim daha mükellef olur ve eski Adetler tamamen canlanır. Böyle gayet mükellef bir düğün Rewa kabilesinin reisiyle Ba-u prensesinin evlenmeleri dolayuiyle yapılmıştır.
Düğünde içki âlemleri, danslar v« ziyafetler günlerce sürer, tepeleme domu» ve kaplumğa etleri halk tarafından yenir; birçok eşya ve emlâk düğün he ■ diyesi olarak verilir. Bu hediyeler ‘ ’Tka ş^ınft rillHr «y# -hut daha kıymetlileri mukabilinde tebdil olunur.
Gelinin dini memnuiyctler -den kurtulmasını temlnen, yıkanma merasimi yapılır. Dti ■
Kava içkisi hazırlanıyor-
Created by free version of 2PDF
maktadır.
Muhabirlerin hatırlattıklarına göre. Yunan orduları başkomutanı general Papagos bundan bir İki ay evvel Arnavutluğa bir ültimatom verilmesini istemişti. Fakat o sıralarda Tl-tonun nasıl hareket edeceği bilinmediği içlıı batilılar böyle bir harekete taraftar görülememişlerdi. Çimdi ise vaziyet sarihtir ve Tito cephe almış bulunmaktadır.
Arnavutluğun komin formdan ayrı bulunması ve peyk memleketler ile hem hudut olmamışı kendisini gayet müşkül nlr duruma sokmuştur Enver Hoca şu anda hiç kimseden yardım göremiyecek bir vaziyettedir ve dahilî harb çıktığı takdirde yıkılmaya mahkûmdur.
Daily Telegraph gazetesinin Viyana muhabiri de yalnız Ma-kedonyada bulunan Yugoslav birliklerinin Arnavut ordusunun üç misli olduğunu kaydetmekte, fakat Tltonun Enver Hocaya karşı doğrudan doğruya taarruza geçmlyeceğinl ve çeteler vasıtaslle Tirana diktatörünü yıkacağını İlâve etmektedir.
İlgili çevrelerde belirtildiğine göre, bir vakitler Budapeşte-den tayyarelerle Arnavut liman la rina gelmiş olan Sovyet teknisyenleri şimdi süratle memleketi terketmektedlrler. Adriyatik denizinde kurdukları söylenen denizaltı üssünde de hiç bîr faaliyet görülmemektedir. Bir vakitler Baltık limanlan ila Ad riya tik teki Arnavut limanlan arasında mekik dokumuş olan Sovyet gemileri de artık görünmez olmuştur Bütün bu emâreler Arnavutlukta pek yakında bir İsyan çıkacağını, Enver Hocanın devrileceğini re böylelikle demirperde de ikinci gangın açılacağını göstermektedir.
Dişişleri Bakanlığında emekliye ayrılanlar
Ankara 15 (Telefonla) _ D'ş-işlerl Bakanlığından 22 kişi hizmet sürelerini doldurdukların dan emekliye ayrılmış ve ilste tfudiica sunulmuştur.
ğün merasiminin üçüncü günü, güveyin evine tür kayık getirilir, gelin, bütün cariye ve hizmetçileriyle beraber kayıkta yer |
atar. Halk tarafından bu kayık nehre taşınır ve suya bırakıiuL Bcytreller nehir konarında M merasimi görürler; kayık akıntıya karşı seyreder ve bir müddet su üstünde kayıkta kalan gelin, bu surette dini bütün memnulyrtlerdeo temizlenmiş (Artan 4 üneü sahifede)
Birleşmiş Milletler siyasî komisyonunda dün hararetli tartışmalar oldu
Vtşinskl Amerika ve tngillerenin harbe hazırlandıklarını iddia etti, Amerikan
Pren»e» Elizabeth Maltaya geliyor
La Valette-Malta 14 (AA.) -Prenses Elizabeth. bu ayın 10 anda Malta adasına gelecektir.
Nev-York 1$ (R) — Birleşmiş Mîlletler siyasi komitesinin dünkü toplantısında dünya barışı mevzuu etrafında hararetti münakaşalar olmuştur. Münakaşalara sebep Rusya tarafm-dan teklif edilen beş devlet paktıdır. Rusya barışı temin etınek üzere Amerika, İngiltere, Fransa. Sovyeller ve çin arasında görüşmeler yapılmasını ileri sürmüştür
Amerika v« İngiltere buna karşı mukabil bir plân teklif etmişlerdir. Bu plâna göre barış Bovyetlerln ileri sürdüğü gibi bir kaç devlet arasında yapılacak görüşme ve pazarlıkla değil. Birleşmiş Mille iler Kurulu vasıtaslle temin edilebilir. Barışı temin etmek için de vetonun kullanılmasında daha iti-tıalı hareket edilmezi, atom e-nerj Lslnin millet leraraı kontrol* tâbi tutulması lâzımdır. Plânın bir maddesine göre sulh için demir perdenin kalaınlmaaı şarttu*.
Dünkü toplantıda Sovyet Dışişleri Bakanı Vlşlnsld ve Amerikan delegesi Warren Austin tarafından hararetli nutuklar söylenmiştir. Vlşlnslcl Bovyet-lerin sulh istediğinden bahsetmiş vb sonra demiştir kİ: «İngiltere vb Amerika bilâkis harbe hazırlanıyorlar, bu gaye ile üsler kuruyorlar, tecavüzl paktlar yapıyorlar. Bunlar inkâr edilemez. İngiltere ve Amerika bfttı Almanyayı Rusyaya karşı bir sıçrama tahtası olarak hazırlıyorlar *
Amerikan delegesi bu nutka verdiği cevapta Birleşmiş Milletler Kurulunun Vlşinskl'nln bu gibi parlak sözlerine hazır-lanmş bulunduğunu sözde sulh-çu olan Sovyet teklifinin dikenlerle dolu bir zeytin dalından İbaret bulunduğunu söylemiş ve demiştir kİ: cSovyetlerLn sözleri'
delegesi buna cevap verdi
Amerikan delegesi Warreo Austin
hakkında bîr fikir edinmek içtn saldırmazlık paktı İmza ettikleri FlnlAndiya ve Baltık memleketlerinin haline bakmak yeter. 10 sene zarfında naztlerle pakt yapmaktan başlayarak Polon-yaya bir Sovyet Mareşalini Savunma Bakanı alarak göndermek suretiyle sulh aleyhinde harekette bulunmuşlardır.»
Amerikan baş delegeM. Rusların Polonya, Bulgaristan v* Romanyadakl seçimlerde yaptıklarım anlatmış. Mançurya-daki İsyanlardan, Kore'nin par çalanmAmndao, Yunanla tandaki çete harbinden, Türkiye û-zerine yapılmış olan tazyikten ve Çekoslovak yada hürriyetin imhasından bahsederek, bunların hep Ruslar tarafından girişilmiş hareketler olduğunu hatırlatmıştır.
Gl. Ander» ne diyor?
Edlnburgh 14 (AA.) — Hurt esnasında İtalyadakt Polonya ordusu komutanı olan general
Anderz dün. akşam beyanatta bulunarak Sovyet ruareşad Ito-kosovsky’ntn Polonya Savunma
getirilmesinin Sovyetlertn harbe hazırlandıklarının yem bir delilini teşkil etmekle olduğunu söylemiştir.
Bir İngiliz gazetesinin mütalâası
Londra İS (R) — Yorkshlre Post gazetesi VişlnskJ'nin Birleşmiş Milletler siyasi komisyonundaki demecinden bahisle diyor ki : «Sovyet Dışişleri Baka-nıntn bu nutku evvelce söylediklerine benziyor. Aklı selim sahibi hiç kimse İngiltere ve Amerikanın harbe ılık ettighıe inanamaz Sovyetlerın atom sl-iâhlannın kullanılmasının yanak edilmesi tekilli bugünkü şekli İle İyi karşıları a m as Fakat bu teklif bir yana atılmamalıdır. •
Mareşal Rokosovskl’nln Polonya Savunma Bakanlığına tâyini Sovyetlerln Avrupamn kendi kontroUarı altındaki kısmında istikrar sağlamak istediklerini gösteriyor Bu böyle l» Sovyet nüfuz sahasını tâyin hususunda bir antaşma mümkün olabilir >
tki aözlü soru önergesi
Ankara 15 (Telefonla) — Çorum milletvekili doktor Cemal Kaşaneıoğlu. İstanbul Milletvekili Celâl Bayar’ın 28 ekim M0 tarihli gazetelerde yayınlanan seçim hakkındakl beyanatına dair İçişleri re Adalet Bakardık hırından, Mardin milletvekili Mehmet Kâmil Bora’nın iskân kanununu değiştiren 5098 sayılı kanununun geçici 2 nel maddesine bazı fıkralar eklenmesi hakkındakl 5420 sayılı kanunun uygulanmasına dair Maliye Ba-
Dolmuşlara güçlük değil, kolaylık göstermeli
Prof. Nihat Reşat Belger Fransa’dan döndü
Fransa hükümeti sayın profesöre Lejion (i’Honneur nişanını verdi
lı akanlığı ve başkomuteokğıııaj^niftordte-
kanlığından izahat inleyen birer sfladh soru önermişini Büyük Millet Meclisi başkaüliguu var-
Fahri müfettişin raporundan:
Kadıköy belediyesi, Üskü-darla Kadıköy arasında i^H-yeıı dolmuşlar için adam başına 75 kuruş tesbit ettiği halde, çarşı iskelesi yanında daimî sekiz on otomobil beklemekte. durmaksızın Kadı-köyünden Üsldidara 25 kuruşa (Evet, yirmi beş kuruşa) yolcu taşımaktadırlar. Hem bu otomobiller iş buluyor, hem halk kolaylık görüyor.
Fakat dolmuşların Kadıköy iskelesinden hareket etmelerine — tâzibi insan bilâ faidc — usulünce imkân verilmiyor
Üsküdar belediyesinin dolmuşlara müşkülât çıkarmak hususunda Kadıköy beledi-yes i ntn rekorunu kırmasına imkân vermemeli. Rutin Ü«-kiidarın yeni knymakamın-dan rica ederi».
Kadıköyde — velev İskeleye uzak — sfibit ve muayyen bir dolmuş yeri mevcut olmadığı halde (tstanbulun diğer kazalarında bu yerler pek çoktur) üskudardaki görünmez kuvvetler, dol-musçıılann »erbes çalışabilmelerine marti oluyorlar. Doirmzy yapılamıyor. Üsldi-dardan Kadıköyüne âdeta hırsızlama dolmuş arabası kaldırılmaktadır.
Gerek dolmuş şoförleri, gerek Üsküdar - Kadıköy halkı, bu aksaklığın giderilmesini iki taraf belediyesinden rica ediyor.
Dileği yerinde sayam ve tavassuiıımuM ricamızı biz tda ekleri*.
Prof. Nihat Reşat Belger’in Paristeki temasları — idil Biret hakkındakl ihtisasları
Kıymetli heknnJeiiin.Lad.eii Pr Prof. Dr. Reşat Belger Franaa-ya yaptığı bLr seyahatten yurda dönmüş bulunuyor. Memleketimizdeki şöhreti derecesinde yabana diyarlarda da tanınmış olan bu say ıh hekimimi? Pariste 21 ekim ve onu takip eden günlerde «Hastaneler Cemiyeti» nin yüzüncü yıldönümünü kutlama merasimlerinde hazır bulundu. Bu münasebetle verdiği bir kaç nutukta Pariste geçirdiği talebelik yıllarında tanıdığı ve birlikte çalıştığı meşhur hekimlerden bahsederek geniş btr ilgi topladı, ilmi kıymeti ve Fransızcaya derin vukufu orada hazır bulunan bütiin milletler arası kıymetteki hekimler üzerinde derin bir tesir yarattı.
Bu münasebetle yazılar nekreden Fransız gazeteleri ayrıca bayan Bdgerin de kibarlık ve sarafettnl uzun usun övdüler.
Prof. Dr, Nihat Reşat Belger, geçen sene şehrimizde toplanan m illeti e rar ası beşinci mukayeseli patoloji kongresinde başkanlık edip kongreye iştirak eden bütün delegeler üzerinde çok müspet bir tesir bıraktığından bütün bu hususları gözö-niindo bulunduran Fransız hükümeti. hekimimizin Pariste bulunduğu sırada kendisini •LÇgton d'Honneur* nişanının •Officier» rütbesiyle taltif etmiştir.
Muhterem profesörü dün bu münsaebetle ziyaret edip Fran-sadaki törenler hakkında laa-
Pref. Nihat Reşat Belgcr
hat vermesini rica ettik Tevazu ile anlattı:
(— Geçen mayız ayında ta-lanbulda toplanan milletlerarası mukayeseli beşinci patoloji kongresindeki başkanlığım ve Fransamn en yüksek tıp cemiyeti olan «Hastaneler Cemiyeti» nin tesisinin yüzüncü yıldönümünü kutlamak üzere Pariste bulunarak muhtelif bir çok ûs-Ladlaria temasım ve verdiğim nutuklar takdir edildi Yüz yılı tesit merasimi bitince Paris tıp fakültesinde fakülte dekanı Prof. Binct tarafından Fransız hükümeti adına bahis mevzuu •üşün verildi •
(Arkası sahife 2; sütun S (La)
sahife 2

Meclis istizah
15 Rafflh T549
Hediye kitap
Jçinde btılnnduğıımuz hafta, aynı yirmisine kadar Idünyanın her tarafında çocuk kitabı haftasıdır. Böyle bir haftanın kıymetini takdir eden milletler gittikçe çoğalıyor. Üç yıldan beri biz de aralarına katıldık, Eminönü Halkevinde üç yıldır 13 - 20 kasım arası çocuk kitapları sergisi açıyoruz. Mektepterde çocuklara öğretmenler kitaptan, kitap sevgisinden bahsediyor. E-minönü Halkcvindeki sergi çocuklara gezdiriliyor.
Başka memleketlerde bu halta çocuklara bol bol la-Cap hediye etuıek de âdetmiş. Biz henüz i*in « tarafına gelemedik. Çünkü sergi yapmak kolaydır. Öğretmenlerin çocuklara kitaptan bahsetmeleri kolaydır. Sergi gez m ek kolaydır. Bunlar bir tamimle oluverir. Fakat anaların, babaların bu hafta çocuklarına kitap hediye etmeleri, ömürlerinde hiç yapmadıkları şeyi hep birden yapmaları kolay değildir. Çünkü bu bâr alışkanlık işidir- Bayramda çocuğa şeker ahi gibi kitap haftasında çocuğa kitap almak ancak kitap hediye etmek bir âdet haline geldiği zaman olabilir.
Bizde neden çocuğa oyuncak, şeker, çikolata hediye etmek âdettir de kitap hediye etmek âdet değildir? Eskiden mekteplerde sınıf birincilerine İritap hediye edilirmiş. Zamanla o da kalkmış. Neden?
Dostum Vedad Nedim Tör’le beraber Doğan Kardeş yayınlarım hazırlarken bir gün bu sualleri biribıri-mize sorduk. Her halde çocuklara hediye edilecek kadar güzel kitaplarımız çoktan beri yoktur da onun için! Dedik. Bir güzel kitaplar servini kurduk. Eflâtun Cem Güneyin «Açıl sofram açıl* adlı Keloğlan masalını Avrupa ve Amerika çocuk kitapları ayarında, renkli ve ciltli olarak bastık. Güzel oldu ama dünyanın her tarafındaki güzel çocuk kitaptan gibi pahalı oldu. Fakat tahta bir oyuncak kamyondan pahalı değil ve ondan 50 defa güzeL Senede çocuğuna bunun gibi altı kitap hediye etmek isteyen ana-babanın günde 7,5 ku ruş vermesi lâzım! Şimdi biz öyle ana-böbayı anyorui. İnşallah vardır.
Şevket RADO
takririni reddetti
Cumhuriyet Halk Partisi aleyhte, muhaliflerin hepsi lehte rey verdi
C. H. P. Grup toplantılan
Toplantılar bundan böyle gizli olacak
Ankara 14 — C. H. P. Meclis Grupu İdare beyeü toplantılarının bundan böyle gizil yapılmasını uygun bulmuş, bugünkü İçtimaa başkanlık eden, Faik Ahmet Barutçu., idare heyetinin bu teklifini Grup Umumi heyetine bildirmiştir. Bununla beraber, lüzum görülürse açık toplantı da yapılabilecektir. Eski tarza avdet İçin ileri sürülen sebepler arasında, bu toplanı ılann bir aile mahremiyeti mahiyetinde oluşu da vardır. Bilhassa seçimler arifesinde'te-sanüdün muhalazası batanımdan da Grup konuşmalarının dışarıya sızmaması lüzumu hatırlatılmıştır.
Barutçunun teklifi çoğunluğun temayülüne uygun gelmiş, hattâ aralarında Ekrem Oranla. Raslh Kaplan ve Haşit Fırat'ın bulunduğu söylenen bas mil İri vekillerinin «bravo» çektikleri de İşitilnıiştlr.
Süklüce faciasının mesulleri
Eü'incedeki General Nuri Kil-: ligi] f. “ikasında vukua gelen feci tafılâk hâdisesinin İdari bakımdan tahkikat rai yapan Mirki'.e müfettişi Emin Koçak, rapa-Isrını İçişleri Bakanhğı De Vi'âyete vermiştir. Vilâyete verilen rapor, Memurin Muhake-mat heyetine havale edilmiştir. Bugün toplanacak olan heyet. Mülkiye müfettişi tarafından İdarî mesuliyetleri görülen altı memur hakkında gereken karan v recektir. Bu memurlar a-rasında o zamanki Belediye Fen müdürlüğü Makine şubesi müdür ve mcmuriariyle Hasköy Nahiye müdürü ve diğer hart zevat vardır. Muhakemat heyeti, bımjar hakkında lüzumu muhakeme karan verdiği takdirde. d uruşmaJan, haklarında takı hata geçilmiş olan fabrika müdürü ve diğer sanıklarla birlikte yapılacak tır -
Okullarda tanm dersleri başladı Maarif Şûr&sının karariyle Orta okullarda bu yıldan itibaren Tarım dersleri okutuluraı-_ tır. Milli Eğitim Bakanlığı Tanm derslerinin müfredat programlarını yayınladığından Orta okullarda bu derslerin okutulmasına başlanmıştır. Tarun demlerinin henüz hazırlanmamış olan kitaplarını da müfredat proğramı mucibince tanınmış Ziraat mütehassısı rc öğ-Lûtn Beriberin başkan lığında nütehaşsLs muallim arka-'^rlıun ıçlardır- Bu kitap-b-i-'ınlmıona baçlanmış-lekelimizde tik defa o-
»etmenlerden muharrir
Arif —
altı ı da-î t önn tır. şj ___________________
tarak bir Ulm heyeti La rafından pra!;1: ve teknik bakımdan müş terek b!r eser vücuda getirilmiş oluyor.
Gülhane askeri
tıp tatbikat okulu
Okulun İstanbula nakli için hazırlıklara başlandı
Ankara 14 — Gülhane askeri tıp tatbikat okulu İstanbula nakledilecektir. Hazırlıklara baş lanmıştır-
Okulun Ankaradakl tesisleri Ankara üniversitesi tıp fakülte -sine bırakılacak, yalnız elemanları İstanbula gideceklerdir.
Bu münasebetle Gülhane askeri tatbikat okulunda ve tıp fakültesinde hizmet görenlerin hangi tarafı tercih edecekleri sorulmuştur.
İstiyenler İstanbula gidecekler. Ankarayı tercih edenler ü-nl vergile tap fakültesinde hoca olarak kalacaklardır.
Acheson dönüyor
c Almanya ile yakınlaşma aklıselime dayanmalıdır» diyor
Nevyork 16 İR.) — Amerikan Dışişleri Bakanı Aeheson bugün Amerikaya dönüyor. Bakan Almanya He bir yakınlaşmaya taraftar olduğunu söylemiş, fakat şunları ilâve etmiştir'. «13u anlaşma aklıselime dayanmalı-, dır. Hissiyat İle hareket etmek tehlikelKMrj
Schuman’ın demeci
Paris 16 (TL) — Fransız Dışişleri Bakan» flç-hııman Parlste yapüon üçler bahisle Alman yanın yeniden RİİâhlanmjLoıntn veya Al lan tik paktan a girmesinin asla görüşülmediğini söylemiştir.
Diğer taraftan Gl. de Gaulle dûn yapılan toplantıda söylediği nutkunda demiştir ki: «İngiltere ve Amerika yanlış yol tuttular Fransa ve Almanya s-ralanndaki meseleleri kendileri görüşerek halletmelidirler.
Dev'et inşaat işleri
Bu işlerin bir elde tutulması için kanun tasarısı hazırlandı
ı kûmet rrw»famtan asını kayıtsız
1 şartsız kendisine muti sanıyor. Milletle urtih^jı ediyorlar-
Cevat Dursunoğiu, oturduğu yerden:
— Sen onu affedersin I dedi.
Soru sahibi bundan sonra Başbakanın şark seyahatinde dinden, kutsiyetten, imandan , bahse iliğini hatırlatarak, bunun bir din propagandası ve suç olmadığını, hattâ Millet Partisinin propagandasını yap-Lığı için kendisine teşekkür etmek lâzım geldiğini kaydetti re dedi ki:
— Bunun İki sebebi vardır. Bir defa sağcılık ve solculuk hakkındakl kanunun uyandırdığı. tepkileri bertaraf etmek İstemiştir. Diğer bir sebebi ise siyasîdir. Fakat bunun burada i-zahında manzur vardır. Gizil celse yapın. Burada açıkhyayun.
Soru sahibi C. H. P. Genel sekreterliği yazısını bir İstilâm olarak vasıflandırdı ve sözlerini şöyle bitirdi:
— Bu hareket adliyenin istiklâline zarar verir, İtimadı sarsar. Bizzat Adalet Bakanının şahsını rencide eder. Yazıktır, adUlyenılzl bu hale düşürmlye-llm.
Tekrar söz alan Adalet Bakanı dedi ki:
— Adliyeciler İçinde kimisi mesleğe yeni başlamış, kimisi tekaüd olma yaşına gelmiş 2700 den fazla değerli elemanımız vardır ve bunlar hiçbir suretle bir tezkerenin tesiri altında kalacak kimseler değildir. Tamamen müstakil hareket ederler ve öyle de hiıküm verirler. Osman Nuri Koni'nin İddiası bilâkis onları rencide eder. Fakat bu, Sultan Hamlt devrinin â-dellerine alışmış olanlar tarafından yapılabilir bir iddiadır.
Osman Nuri Koni, tekrar kürsüye gelerek,' Adalet Bakanının ciddi bir muhalefete tahammül edemediğini söyledi. Bakan bu- ' na cevap vererek ciddi muhalefeti böyle anlamadığını, hâkim- ■ İtrin hür ve müstakil olmaları hususunda fikirlerine elliğini söyledi.
Bundan sorjra Ahmet kılıç’ın İnönünûn Eeg hakkındakl sorusu 22 bırakıldı- Tahtatalıç, buna itiraz ederek, Başbakanın burada olmayışı yüzünden sorunun geri bırakıldığını, Başbakanın hasır bulunduğunu Büyüyerek cevap vermesini istedi. Başkan, hükümetin tehir talebi olduğuna söyledi.
Sedat Pek'ln, avukatların da mal beyanına tabi tutulmaları İcab edip Çürüyeceği hakkında-ki tefsir talebi geri alındı.
Meclis çarşamba günü saat 15 te (dpianacaktır.
Arık Ara M — Büyük Millet Medlsi bugün «ant Lfi te Rai» Karadçnirfn başkanlığında töp-lonnuş, Cunıhıırbaşkanmm sa-TMfffîr nutkuna dair Millet Partilinden 3 milletvekilinin verdiği gensoru önergesi oya konulmuştur.
Muhalefet taralında olanlar gensorunun açılması hakkında oy verdiler. Halk Partililer ise. lattsnasız aleyhe oy verdiklerinden, gensorunun açılması teklifi kabul edilmedi.
Bundan sonra Osman Nuri Könl tarafından verilen ve C. H. P, Genel seker terliğinin Başbakanlığa yazdığı bir tezkereyi hahls mevzuu eden önergesi o-kundu. Önerge sahibi soruya bizzat Başbakanın cevap vermesini İsrarla İstedi. Fakat aynı zamanda sorunun Adalet Bakanlığına la tevcih edilmesi sebebiyle önerge okunduktan sonra. Adalet Bakanı söz alarak sorulan an maddeyi aıraslyle cevaplandırdı:
— C. H. P. Genel •ekreterllgi btr makam değil. Dernekler kanununa göre kurulmuş bir siyasi partinin organıdır. Hükümete ve Adalet Bakanlığına e-mlr vermek salâhiyeti olmadığı gayet bedlhldlr. Anayasanın 82 nel maddesi Türk vatandaşlarına kendilerini şahsan veya bir tane işi olarak alâkalandıran hususlarda yetMU makamlara haber vermek ve şikâyet etmek hakkını tanımıştır. Yetkili makamlar tetkikler yapacaklar ve gerekirse yazılı olarak cevap vereceklerdir, C. H. P. Genel sekreterliğinin yaptığı da budar ve kendisine cevap verilmiştir.
ı Bakan, bundan sonra bir biriyle bağlı mûtaatap sorulan da 82 nel maddeye istinatla cevaplandırarak demiştir ta:
— Halk Partisi Genel sıkre-terlığinin işlenen bL suçtan hükümeti haberdar etmesi suç sayılmaz. Kaldı kİ siyasi pârti-ı ntn hükümetini İkaz etmesi va-zlfel erindendir.
Bakan, yapılan muameleler hakkında istenirse, Meclis huzurunda izahat da Vereceğini bildirdi.
Ahmet Tahtatalıç, bulunduğu yerden:
— Halk Partili milletvekilleri haktan da yapılması müsaadeye bağlı takibat İçin Bakanlıktan İzin İstenmiş midir? diye sordu Bakan «Eğer böyle bir şey biliyorlarsa ve yapılmamışsa haber versinler, adalet mercilerin! harekete getirmeğe hazırım» dedi
Soru sahibinin demeci
Bundan sonra kürsüye gelen soru sahibi Osman Nuri Könl, Bakanın cevaplarını. Anayasanın 8 inci m .arifi esini» uygun bulmayarak dedi ta: t— C. H. p. Genel sekreterliği emir verir gibi İstilâm yapmıştır. Anayasanın bu madde-siyle bu hâdiseyi İzah etmek; m iimlrnn ripgtlrllr Eencpn mad- I de şahsa alt hususların cevap- | l.ıjıdmlmıunnı âmirdir İhbar 1-re salahiyetli adalet mercilerine ’ yapılır. Bu makam Başbakanlık değildir. Adalet Bakanı Cum- ' huriyet Halk PartLsl Genel sek-, re terliğine Başbakanlık vasıta- ( toplantısından, siyle verdiği cevapla adalet kuvvetlerini tesir altında bırakmak istemiştir. Bu hareketiyle'bazı zaUar*a görüşmüştür. Bu Cumhuriyet Halk Partisi itlya-' n'~ " ”
işblrâlî
Tahta-nutku kasıma
Vali Ankara ya gitti
Vali ve belediye başkanı doktor Fahrettin Kerim Gökay’ dün akşamki trenle Ankaraya gitmiştir. Vali, Ankarada bir kaç ! gün kalacak ve bu müddet zar-I fında şehrimizdeki mesken 1 buhranı, gecekondu meselesi, hayat pahalılığı mevzuları ü-zerinde alâkalı makamlarla görüşecektir.
Vali, hareketinden evvel belediyenin İhtiyaçları etrafında
Cumhuriyet Halk Partls! itlya- profesör Cemil Topuzlu
datı sakimel kadlmeye Ittibacn Ue de görüşen vali, şehrin iml-adüyeyl tesir altında bırakmak n meselelerinde notlar almış-Is tem ektedir. (Salonda «Türkçe . ^r-konuş vatandaş» zeslerü. ..........««»..mu............
Osman Nari Könl devamla: | A,|„ı„ı •
— Halk Partisi kendisini lâ- **(13101 Bat 13111/081 rüsel, iâyuhtl addediyor. Hû-1 (Etikete dıkutı
Tütün kongresi
'-Baş tarafı 1 inci aahifedt)
Kongreye iştirak edecek olan müstahsil, tüccar ve alâkalılar şehrimizde toplanmışlardır- Ayna, kongreye Bakanlıklar tem, riclllerile alâkalı bankaların da blrtr mümessili katılacaktır. Kongrede tütün piyasası tur» a-çıiış tarihin! tesMt etmece yarayacak Ekonomi ve Ticaret Ba-' kanlığı tarsfmdan hazrri anan ' rapor okunacak ve bu hususta teşkil edilecek komiteler mütalâalarım bUdlrtllrt'er. sonra müzakeresine gnçUecetaır.
Sayın Doktor ve Eczacıların Nazan Dikkatine
Ankara 16 (Telefonla) — Bayındırlık Bakanlığı devlet bütçesinden yaptırılmakta olan bütün yapı işlerinin tek elde toplanmalını sağlamak maksa-dlyle btr kanun tasarısı hazırlamış ve bu tasan Meclise sev-kedilmek üzere son şeklini almıştır.
Tasan, esas İtibariyle İnşaat İşlerinin Bayuıdırbk Bakanlığı Yapı ve İmar İşleri Reisliğinde toplanmazını hedef tutmaktadır. Aynca bu işler İçin lüzumlu elemanların da diğer Bakanlık kadrolarından temini derpiş edilmiştir. Tasarının kanunlyet kes be Lrn esinden sonra hem kadrolarda, hem masarflarda tasarruf imkânı temin edilecektir.
Gelecek hafta yapılacak toplantıda görüşülecek başlıca meseleler
Zeytincilik kongresi
Dün Ankarada toplantılarına başladı
Orta Doğu memleketlerindeki Amerikan elçilerinin gelecek hafta şehrimizde yapacakları konferans geniş bir İlgi uyandırmıştır. Şehrimizde bulunan Amerikanın Ankara Büyükelçisi Wadsworth dün Vali ve Belediye reisi Ord* Prof. Dr Fahrettin Kerim Gökay'ı ziyaret e-derek toplantı hakkında izahat vermiştir. Bundan başka yine dün uçakla İrandan gelip İs-tanbuldan geçen «Yirminci asır fonu* idarecilerinden Mbjc Th-ornburgla Büyükelçi Walds-w arttı arasında Yeşilköyde, bu meyalla jjgjİİ olduğu tahmin e-dllen uzun bir görüşme cereyan »imletir
Şehrimiz siyasi çevrelerinde dolaşan söylentilere göre konferansın esas mevzuu Orta Doğuya nüfuz, etmeğe çalışan Sovyet propagandasına karşı kullanılacak Amerikan taktiğinin tesb itidir- Bu arada bilhassa radyo programlan. İran üzerindeki Sovyet baskım, Arap ve Isralldeki Sovyet propagandası meselelerinin İnceleneceği ve
Ankara 15 — Türkiye birinci zeytincilik kongresi dün saat 14 fe Ticaret ve Ekonomi Bakanlığı konferans salonunda a- tarafı 1 ine» sahifede)
çildi Bu münasebetle bir hlta-l Kıymetli profesörün Parlste bede bulunan Tarım Bakanı i bulunduğu sırada küçük piya-Cavit Oral. geri tanmış oianjnist ve «dâhi sanatkâr» olarak zeytinciliği kalkındırmak İçin! vasıflandırılan îdil Blretlc de bu toplantının yapıldığını an-! görüşmek fırsatını bulduğunu lattj. duymuştuk. Kendisinden bu
Bakan Marmara, Akdeniz ve! hususla da malûmat rica ettl-Ege sahilleriyle güney doğu ve tasmen Karadeniz sahillerinde geniş zeytinlikler bulunduğunu, tahminen 300 bin hektarlık a-raziyi kaplayan ve 30 milyon mahsul veren. 50 milyon da yaban! olan zeytin ağacı mevcut olduğunu, fakat buna rağmen P”*- Dr- Behçet Sabit Erduran Türkiyenin dünya zeytinciliğin-{ zevcesiyle Parlste musiki de ancak altıncı sırada bulun- 1,015,1 cden ve parlak bir istik-' duğunu, yıllık vasathnlztn sey-1 031 ’âadeden taa 12 yaşındaki Un olarak 230-240 bin ton zeytin j Ayla Erdurûn- P*01- Kâzım İs-yağı olarak 40-50 bin ton ve ma!l Türkan, ben ve eşim davet yıllık yağ lhracatımnsa 7 bin edilmiştik. Orada İdili İlk defa ton olduğunu söyledi Bakan bil! durumun lsâhı İçin çalışılana-j ğmı belirtti. Kongre bugün de devam edecektir.
Denizyollarının Milletvekillerine dış» hatlarda yaptığı tenzilât
Denizyolları idaresinin, dış hatlarda milletvekillerine yaptığı tenzilât miktarı yüzde kırk beş nlsbctlnl bulmuştur. Geçen hazirandanberi tatbik edilmekte olan tarifeye göre İstanbul Marsilya vapur yo-lculuğu normal tarifede »il lira olduğu halde milletvekili erin den mevki farta gözetilmeksizin ancak 475 lira alınmaktadır.
Bu suretle milletvekilleri dış seferlerde de en yüksek tenzilât nlz betine sahip bulunmaktadırlar.
Büyük bir orman yangını
Adana 14 — Dün Oananiye kazasının Hormutluk mıntakazanda büyük bir orman yangını çıkmıştır. Yangın sahasına derhal Jandarma ve halktan söndürme ekipleri gönderilmiş ve bu iş kısmen başarılmıştır.
Yangının bugün tekrar ve büyük ölçüde başladığı haber almmış ve daha çok sayıda ekip gönderilmiştir. 4&00 dönüm kadar olduğu tahmin edilen yangın sahasındaki zarar ve ziyanın büyük olduğu söylenmektedir
SCHERıNG CORPORATION OF AMERICA Bloomfield, New Jersey
Aîi'"“ n* «â-UhantUn mImW[eu b„lunnı:üıUto
PKAN O NE (ampul) 5 mgr.hlc PRANONE (ampul) 10 mgr-llk PBANONE-C (tablet) 5 mgr.hk PRANONE-C (tablet) 10 mgr.lık
OBONOL-B OLEOSVM (% 2) 5 cc llk 3^,,, OKONOI. B OLEOSVM (» 20) 5 cc.lik ampul ORBTON (ampul) 10 mgr.ltk
- ■ - OBETON (ampul) 25 mgrJık.
rmfellpl-B (ampul, forte) 5 mprik OBETON-M (tablet) 10 mgrlık rrofotoLDH (tablet, forte) 0i mırrJlkPRIor>AX (tablet) 0 50 mgr —- $ark ticaret kollektif şirketi____________________________________
Truman doktrininin dördüncü maddesi diye adlandırılan «geri lra imiş memleketlere yardım» mevzuunun da ehemmiyetle ele alınacağı belirtilmektedir.
Diğer tarftan aynı konferansta, Balkanlarda vukubulabile-cek her hangi bir değişiklik muvacehesinde takip edilecek olan hattı hareketin de tâyin edileceği söylenmektedir.
Bir kaç gün sürecek olan konferansa İştirak edecek olan A-merikan elçileri şu memleketlerden gelecektir: Mısır iran.l ı Irak, Ürdün. Suudi Aral,, >nQ Lübnan, Buriye„ İsrail, Y uj ı -p nistan. Türkiye.
Times muhabiri ne diyor?
Londra 15 (R) — Times gaze- q tesinln İstanbul muhabiri Orta'JT Doğudaki Amerikan elçilerinin u_ gelecek hafta İstantralda yapa- 0) cakları toplantıdan bahsederek > bundan maksat Orta Doğu me-(D seleleri hakkında Amerikan Dış- (D İşleri Bakanlığını tenvir etır - iat olduğunu söylüyor.
CXJ
o
Prof. Nihat Reşat
ğüniz zaman göze çarpacak derecede heyecanlandı:
— Ben İdili ilk defa Parlste bu yaz tanıdım. Birgün bu sevgili yavrunun ebeveyninin. Pas-sl’de oturduğu apartımana Paris başkonsolosumuz ve zevcesi,
,1 tanıyıp piyano başında gördüm. J Bu yavrunun müstesna tayme-t.in! memlekette,^e işitmiş, fa-ı kat doğrusunu söylemek lâzım gelirse bu sözlerde bir parça mübalâğa payı bulunduğunu zannetmiştim. Fakat bu hârikayı dinlemeğe; boşladıktan biraz sonra sanatının, kudretinip azameti önünde derin bir hayranlık duydum. Çocuğun bu yaşta değil, hattâ olgun biç çağda bile bu kabiliyeti göstermesi hayretlere şayandır
Çalıştaki suhulet ve kudret
BORSA
Ç E X L £ B
Mapanı*
7 W
OM
M.12 50
&1.Û3
14»
;im. r ıCaegjaj
AHAUOLU DEMİRYOLU GHOPU rahvffler !-3
■o (D (0 ve stil, en olgun virtüozları İn-le kıskandıracak kadar şaşüa-Jr cak bir mükemmeliyet gösteri-*»* ' yordu. Çaldığı parçaların hepsi klâsik ve güçtü. Mozarltan bîr konçerto, Bach'dan bir, İki pre-lüd çaldıktan sonra kendisi tarafından bestelenen oSüleytna-nîye çflmiş1nriı»n übnmlnr» «Fil» ve «Şimendifer» parçalarını da çaldı. Bu eserlerindeki muvaffakiyetinin derecesini ikinci toplantıda musiki üsladları tarafından dinlediğim zaman bende hâsıl ettiği derin heyecan ve takdirin ne kadar doğru olduğunu anladım.
İ‘ Aradan iki hafta kadar geçtikten sonra ben küçük bir toplantı tertip etıitn, İdilin oturduğu apartımıına yakın bir sokakta hocalık eden bir müzisyenin salonunda bululmak ü-zerc İdili ebevenylle beraber, konsolosumuzu ve zevcesini. Prof. Dr. Behçet Sabit Erdura-nın zevcesini, çok musiki meraklısı olduğunu bana öteden beri söyleyen ve ruemleketimiz-ce mâruf olan Atinanm meşhur doktorlarından Prof. Benslz ve zevcesini, ayrıca Partsin tanınmış müzisyenlerinden bir kaç zatı ve salonunu büyük bir nezâketle emrimize -bırakan madaram güzide ve maâfelştnas bir kaç dostunu çağırdu». İdil, misafirleri kendisine mahsus bir çekicL incelik «e neşeli bir çehreyle karşılayıp piyanoya oturdu. Yavrucağın ayaklan pedallara bile yetişmiyordu. Derhal İstenilen parçalan .çalmağa başladı Ayni zamanda, dinll-yenlerln kendisine çevrilen bakışlarında derin bir hayret ve hayranlık ifadesi okunuyordu. Davetlilerin hemen hepsi, parmaklarını dudaklarının önüne koyarak, akıllarının alamadığı bu mucize kabiliyet önünde â-deta donup kalmışlardı. Sevgili dilin çaldığı parçalar arasında geçen küçük fasılalardan İstifade ederek hazır bulunan musikişinaslara sordum:
«— Yanlış çaldığa var mı?.
«— Yanlış mı? Hayır, ne münasebet; bilâkis bu dâhinin çalışını hârikalar hârikası olarak buluyoruz^
Toplantı bu hayranlık havası İçinde devam elti ve İdilden sonra kimse piyanoya dokunmak cesaretini gösteremedi. O-rada duyduğum sevinç, heyecan ve gururu ömrümde pek az hissettim. Simdi bayan Boulanper tarafından çalıştırılan bu müstesna çocuk, hakikaten bir milli ğurur ve şereftir.
Şahap BALCJOÛLU
Meclis Başkam Saraçoğlu izin aldı Ankara 14 — Büyük Millet Meclisinin bugünkü oturumunda, İçlerinde Büyük MUlet Mec-lisi Başkanı Şükrü Saracoğlu-nun da bulunduğu bazı mille t-veklllcrlne mazeretlerine veya TShatsizlıklanna binaen, İzlr. verilmesi kararlaştırıldı, bir yıl içinde iki aydan fazla iziu alan Rize milletvekili Haşan Cavm n tahsisatının . lenmeaine de karar verilmiştir.
15 Kasım 1940
A K S'A R


Hıfzt Tevfik
Ağabeylerimiz vaziyetindeki kıymetli münevverler, yaprak dökümüne uğramış gibi birikirlerinin ardından gidiyorlar,
I iliş Behir, Nafi Atuf Kan su, İbrahim Alâeddiıı Göv-sa. simdi de Hıfzı Tevfik
Profesör Kilner
Dün uçakla İstanbula geldi
Oxford Üniversitesi fakültesi plâstik cerrahi profe-.»u u - jsörii doktor Kilner. dün saat 13
■~Birib7rie“rinî‘tekii'’ ‘ettiler de uf,akla fimize gelmiştir. Öiiımün bu insafsızlığı kar- Misafir, hava alanında sağlık ştsinda ürpertiler duyma-, bakanlığı neşriyat müdürü ve inak kabil değil. Çiinkii 0-' diğer alâkalılar tarafından kar-tuz sene evvel; bıyıkları ye-[ Silinmiştir. Profesör, son yıl-ııi terlemiş bîr şaîr-muhar- larda cerrahide gittikçe gelişen rir olarak mesleğe başladı-'doğuştan veya yangın veya ka-ğını vakit, ismi geçen bu ’ ..............
meslekdaşlar. bizden hemen biraz evvel — (mektep hesabiyle bir sınıf evvel) — edebiyatta kendilerini göstermeğe başlamış «En genç-ler»di.
Tecelliye bakınız ki. İbra- o hım Aiaedılinin boş bıraktı- ’ ğı sütunu Hıfzı Tevfik işgali etmişti. O da birkaç gün ne , ı Şir vazifesini gördükten — ( hele ne müessir bir ruh teza-' ( hürüdür: — dinin, dindarlı-': ğın lüzumundan bir kıığıı ı_______
şarkısı gibi bahsettikten paşa sonra —; İbrahim Alâeddin 1 iis ta d la aynı şerefli mertebe.ve erişti: Yedek yazılarının intişarı, ölümünü takip etti.
Yalıya Kemalin ve hepimizin korktuğumuz -Ölmeden evvel ölür kişi» felaketine uğramadı. Tam aksi bir mazhariyete nail oldu. Vefat haberiyle aynı giin zar-
Tıp
zalar neticesinde husule gelen insan organlarındaki bızukluk ve noksanlarla hareketsizliklerin tashih ameliyatlarıyla et aşılamaları hakkında memleketimizde 13 konferans verecektir. Konferansların beşi tslan-, bulda, beşi Ankarada, üçü de izmirde olacaktır.
Profesör bilhassa memleketimizde çok tesadüf edilen tavşan dudağı, kurt ağzı ve yanıklardan mütevellit şekil bozuklukları üzerinde duracaktır Bu konferanslar şehrimizde Cerrah paja ve Gureba hastanelerinde. Ankarada Nümııne ve Gül-| hane. İzmir de İse Memleket ve [Behçet Uz hastanelerinde verilecektir- Konferans tarihleri bildirilecektir.
Sabah Gaz eteleri Ne Diyor?

Bahir* a
Kaçek inşaat
Körebe oyunu!
Eksik olmasınlar, alâkalı makamlar tahkikata devam ediyorlarmış. Mevzu malûm, hayat pahalılığı derdi.
Verilen malûmat ;ı göra bıı defa mazot üzerinde in' edeme yapmışlar, mazot ft-atl pahalı olduğu için nakliye ücretlerinin yükseldiğini ve bu yüzden hayat p-ılıa-lılığının arttığını tesbit etmişler.
Sonra ne olmuş9 Orası meçhul. Öteden beri bu işler üzerinde inceleme yaptıklarını gazetelerde okuduğumuz şu «alâkalı makaın-lar>.ın. Zümrüdü anka kuşundan farkı yok- Alâkalı makamlar nerededir, o makamlarda kimler oturur?
Memlekette hayat pahalılığının mevcudiyeti kabul ediliyor. zaman zanıau bu mevzu efe alınıp muhtelif cepheleri üzerinde tetkikat U-yapılıyor, pahahlığm sebep* O leri bulunup meydana çıka- û_ nlıyor, fakat işin sonu gel- (XI miyor. Alâkalı denilen makamların vazifeleri yalnız O hayat pahalılığının sebeplerini araştırmaktan ibaret O midir? Sürekli tetkikler ne- — ticesinde meydana çıkarılan sebeplerin izalesine çalı- mak o makamların salâhiyet* haricinde midir, yoksa buna imkân mı bulamıyor!;'> ? Ça resi bulunamıyorsa c ssyın makamlar tahkikat, t etki-kat gaileleriyle ne diye lıem _q kendilerini yoruyorlar, Iıtın beyhude vakit geçiriyorlar’ "O
Hakikatte hayat pahaiılı- js ğı sebeplerini meydana çt-karmak için uzun uzadıya 0 inceleme yapmağa lü/unı * yok, bunların hepsi göz önünde, Bu defa yeni bulunmuş bir sebep diye ortaya atılan mazot meselesi de hayat pahalılığının başlıca âmillerinden biridir, fakat iddia edildiği gibi yeni birşey değildir.
Memleketimizde nakliyat işleri Devlet Denizyolları ve Demiryolları idarelerinin elinde. Kömür ocaklarını da devlet işletiyor ve kömür istihsalini pahalıya matettiği için vapur ve tren tarifeleri
yatımızda bir takım ananelerin ve İyi usullerin yerleşmesini sagiıyablUr; lMün bugün bizim muhtaç olduğumuz muhalefet, hükümet faaliyetini tenkid yo-llyle düzeltip tâdil edecek hareketlerdir. Hükümet kendisi d? bütün yaptıklarının isabetli olduğunu iddia edemez, İçeriden görülemlyen aksaklıklar belld dışarıdan daha iyi görülür. Ve muhalefetin hikmeti vücudu da bu aksaklıkları görmektir- Böyle avantajlı bir mevkide olanların enerjilerini ana meseleler ve günün memleket dâvalarına teksif etmelerini İstemek yersiz bir temenni değildir.
Kendi mensub olduğu zümresini dahi tenkid etmede mahzur görmiyen. hattâ bunu bir vazife bilen bu nâçiz kalemin muhalefet hakkındakl bu dileklerini — tenkide tahammüllerinin derecesi henüz ölçülememlş olan — muhalefet mahfillerinin hoş göreceklerini — demokrasi dâvamız hesabına — kuvvetle ümld etmekteyim »

Bir akıncı keşfettim!
Ahmet Emin Yalman, VA-TAN’da hu başlıkla yazdığı makalede, Kayseriye yaptığı seyahatten bahisle diyor ki:
«Hayalimden acıklı bir levha silinmiyordu: Kuraklık yüzünden köylerini terkederek binlerce kişiden ibaret kafileler halinde Çukıırovaya akan zavallı vatandaşların sefaleti ve ıstırabı...
Bu vatandaşlara hükümet kırkar lira veya ona muadil kıymette yiyecek tevzi etmiştir. Fakat sıkıntı iki günlük değildir- Bu kırk lira ile bütün bir aile ebedi »urette geçinenler, hayvanına yem bulamaz. Vatandaşlar boyunlarını bü başlamış olan parlâmento ha- kerek diyorl.tr kİ:
Amerikan diplomatlarının toplantısı CUMHURİYET, bn başlıklı yazısında, Amerikan diplomatlarının İstanbulda yapacakları toplantıdan bahisle diyor kİ: •Konferansın Orta * Şark t a huzur ve emniyetin sağlanmasına yardım etmesi beklenir ^Konferansın varacağı neticeler bir raporla Amerika Dışişleri Bakanlığına bildirileceği ve hu rapor iurelinln. Amerika müdafaa şeflerine de sunulacağı, çünkü Amerika askerî mahfillerinin Orta Şarka karşı ânî bir tecavüz ihtimalinden endişe ettikleri ve hiçbir şeyi tesadüfe bırakmak İstemedikleri, yabancı kaynakların istihbarları arasındadır. Bu da konferansın ele aldığı meseleleri âzami ciddiyetle Incellyeceğini gösterir.»
★ Muhalefetin rolü
B. Felek CUMHURİYET'te yazdığı makalede diyor ki:
«Memleketin ciddi surette derpiş etmosi gereken bir takım meseleleri var. Meselâ: Para dâvası.
Bugün Türk parasının düşü-rülmlyeceği söylenmiş olmasına rağmen, Türk parasının duru-
| mu Mecliste açıkça görüşüİme-— . , ' ” , . . ' mlştir. Muhalefet bu meseleye
rıyasada durçrun’uk dair olan
son haddini buldu
Piyasada alışveriş durgunluğu
■at naoerıvıc aynı gun zaı- son haddini bulmuştur. Bllh&s-fıııda, gazetede imzalı yazı- sa Para darlığından bir çok mii-çıkmış bulunması, her cevherlerle altınların satılmağa .............. ■ başlandığı haber verilmektedir.
Son para âyarl anmasından sonra ithal edilecek mallar ucuza geleceğinden tüccarlar ellerindeki emtiayı çıkarmak arzusunda iseler de gayretleri boşa gitmektedir.
sının , .
muharririn dileyeceği bir â-kıbetlir.
Çok iyi ahlâkta, çok sevimli ve dost olan Hıfzı Tevhit in olumu, hem eğitim mesleğindeki, hem de matbuat mesleğindeki arkadaşlarını çok müteessir etmiştir.
»örüşünü izhar etmemiştir Bunun yanı başında bizim için çok mühim bir dâva olan tediye muvazenesi meselesi vardır. Muhalefetin buna dair de bir hareketini, teşebbüsünü öğrenmiş değiliz.
Bunlara mukabil. Meclis açılır açılmaz, usulü müzakere münakaşaları ve proccdure na-zariyeler İçine dalmış görünmektedir. Gerçi bu nazariyele-rin faydası yok değildir; henüz
— Sadaka itemiyoruz. Zengin tor malijutâmüı otdugu zaman devletin ba* sıkıda idi Bizden yanlım istedi. Wnmızı yoğumuzu kendi eMmlzle ambarlara taşıdık, hamallığını da' kendimiz yaptık. Çimdi sıkıntı' nöbeti bizim,., Aym alâkayı e&rmlyecek mlyta?
Kızılay acaba İşe sarılmış mıdır? Hükümet ne yapıyor? Ku-. rakhk kurban,'an çok şükür bir bollu senesine kavuşan Çukur-' ovalılardan nasıl muamele görüyorlar? Bunları İyice anlamağa ihtiyaç duymuyor musunuz? Büyük Millet Meclisinde birbirini takib eden dedikodu ve çene yarışı mahiyetinde takrir ve münakaşalar yerine böyle mevzulara sarılan milletvekilleri görseniz, acaba daha fazla memnun olmaz mısınız?»
*
Cumhur Reisinin nutku dolayısile YENİ SABAH ba başlıklı m»-kalesinde diyor M:
«Cumhurbaşkanı ne dereceye kadar bir parti odamı gibi hareket edebilir veya etmelidir? Hangi hududun ötesine aşmalıdır? îzmlr seyahatlerindeki demeçlerinde belli sının aşarak partizanlık yapmışlar mıdır? Yoksa idari ve siyasi mesuliyetleri iktidardaki hükümet ve kabineye yiikllyerek sadece Devlet Reisliğinin Icab ettirdiği söz ve jestlerde mİ bulunmuşlardır? Hattâ 12 Temmuz be-yanamesi. Anayasamızın çerçevesi İçine ne dereceye kadar sığar veya sığmaz? Bütün bu sualler ve Istifhamlann açıkça ve güneş altında Mecliste konuşulması ve çeşitli partilerin bu husustaki fikirlerinin anlaşılması hiç de fena olmazdı ve hâlâ da olmaz.
Belediye esaslı bir mücadeleye girişti
Belediye, kaçak inşaatla esaslı şekilde mücadeleye karar vermiştir. Bu arada kaymakamlara hem yanlı, hem sözlü emirler verilerek yeniden gece kondu inşasına asla müsaade edilmemesi İstenmiş ve bu .şekilde başlayan inşaatın derhal yıktırılması emri verilmiştir. Kaymakamlar kendi bölgelerinde gerek şahsen gerekse , mevcut elemanlariyle tef. işler y apmaktadırlar.
Diğer taraftan belediye. Sürp Agopta İnşa edilen biiyük sinema meselesiyle de meşgul olmuştur. Neticede bu sinemanın arsası kendisine alt olmayan bir yerde inşa edilmekle kalmayıp ayni zamanda inşaat ruhsatiyesi de alınmadığı anlaşılmıştır. tki bakımdan da kanun ve nizamlara aykırı olan bu büyük İnşaat hayli ilerlemiş bir haldedir Buna rağmen durdurulmuştur.
Belediyenin imâr planına göre bu sahada bir İtfaiye merkezi yapılacaktır. Arsa da Ermeni vakfına aittir. Belediye, bu sahayı İstimlâke karar vermiştir. Sinemanın da yıktırılması icap etmekte ve esasen buna karar verilmiş bulunmaktadır. Sinemayı yaptıranların son ümidi, belediye burayı istimlâk ederken üzerinde yan kalmış bir inşaatı da istimlâk edeceğinden arsaya konulacak kıymetten sinema sahiplerine de masraflarına mukabil hUsc isabet edeceğidir
bir
Hıfzı Tevfik Gönensoy
Seyahat notları:
2 o > o
P
Bundan otuz sene kadar evvel Hıfzı Tevfikle beraber, müşterek bîr «Düşman taarruzu. >na uğramıştık. Bu taarruz benîm hayatımda e-sasJı bir değişikliğin olmasına sebebiyet vermiş t.
O devrin modasına uyarak. hece - aruz münakaşaları yapan genç sairler olduğumuz için, sohbetini arıya-rak. Hıfzı Tevljk’i Kalamış-taki evinde ziyaret etmiştim. Fuad Paşa arsasının yanından dalyan tarafına doğru yürüyorduk. Fenerbahçe hattı etrafında, istilâ ordularının Meeusi Hintli askerleri kamp kurmuşlardı. Atalarında bir dudağı yerde, bir dudağı gökte Afrikalılar da vardı.
Biz heceden bahsederken, ansızın suratımıza doğru yaman bir kamçı savruldu, îr-ki'dik, yumruklarımızı sıkıp insiyaki bir şekilde karşı hü-ouma hazırlandık ki, dev Cüsseli bir istilâcı çavuşun, kolunda bir yerli haspa, meydan okur vaziyette karşımızda durduğunu gördük. Külhan bey tâbiriyle «Kuşak sarkıtmış» bulunuyordu:
Biz en ufak bir aksülâmel gösterdiğimiz takdirde, kadına caka olsun diye, bütün rengi bozuklan üzerimize ^aldırtacaktı. Ve onlar, pusuda gibi bekliyorlardı.
Coşkunluğun yerine şuur hükmetti, Ne yapacağımızı bilemeden durduk ve ben ne yapacağımı, ertesi gün tâyin ettim;
İstanbulun artık oturula-mıyacak bir yer haline geldiğine, üç edebiyatçı arkadaşımla beraber «Yeni Dünya» vapuruna binerek terki dârü diyâr etmenin yegâne çıkar yol olduğuna kanaat getirdim.
Hıfzı Tevfik'le ne zaman buluşsak o netameli hâtıradan bahsetmeği âdet edinmiştik- Hıfzı Tevfik'iıı dc şahsiyet ve seciyesinde o kırbaç şakırtısının çok müessir Olduğunu farkettim.
Memleketini, hürriyetini, mücadeleyi seven, bir edebiyatçı, hoca adamdı.
Allah rahmet eylesin.
’ (Vâ-Nû)
VEFA LİSESİNİ BİTİRENLER DERMEĞİ BAŞKANLIĞINDAN:, Demeğimiz olağanüstü kongre-■1 26 kasım 1949 cumartesi günü | vaat 15.30 da Edlmekapı Vefa Kulubü lokalinde yapılacağın- | dan Vefalıların teşrifleri rica o-fiunur.
GÜNDEM: 1 - •-■-
maddesinin tâdili, 2 — Yönetim namazını müteakip Şişil camii kurulu münhal üyelikleri seçl- şerifinden kaldırılarak Şişli asri mı. jmezarlığına defnedilecektir.
Roma yolunda...
Müthiş bir ai!e faciası
Kızıl vakaları
Sağlık müdürlüğü okullarda önleyici tedbirler aldı
O
Değerli edib ve mütefekkirin cenazesi ihtifalle kaldırıldı
Ölümünü dünkü nüshamızda teessürle haber verdiğimiz değerli edlb ve muharrir Hıfzı Tevfik Gönensoy'un cenazesi dün öğle vakti Teşvikiye camiinden kaldırılmış ve Feriköy kabristanındaki ebedi iştira-hatgâhına tevdi edilmiştir.
Hıfzı Tevfik Gönensoy, bin-terce talebe yetiştirmiş, mü te-vazl, hoşsohbet bir İnsandı. Tanıştığı herkese kendini sevdir-mlşti. Bu sebeple cenazesini ender görülen kalabalık bir kütle takip etmiştir. Cenazede bulu-[ nanlar arasında başta vali ve belediye başkanı Prof. Fahrettin, Kerim Gökay olmak üzere üniversite rektörleri, profesörleri,'
Yine uçakla Roma yolunda- lerinin henüz uzun deniz yotcu-yıın. Sislice bir yağmur havası hıklarına çıkmağa başlamadık-içinde bıraktığımız güzel Islan- lan bir zamanda Hollandadan buldan dört motorlu dev Ban- kalkıp Cenubi Afrlkaya kadar
Karısını, kaynanamını, kayınpederini, DUlian aort moıorıu ac-v tsan-[ tcaııtıp benuoı jurısayu sa.ua» , •■U-- J--
deirante uçagryle süratle uzak-'giden ve Cape burnundan Hint ' omştiyu oldurdu, laşıyoruz. Şu satırları yazdığım Denizine doğru açıldıktan son-1 - ■ • - » •
sırada mazgal cereden sızan ışığı, yüzümün ağustos güneşi ta kavuruyor.
Hava meydanına gelirken al-dıgım sabah gazetelerini karış-
şeklindeki pen-jrn'bir daha görünmeyen kadır-kuvvetli güneş çaya verilen İsimdir. Efsaneye bir tarafım bir göre uçan HollandalI, denizde kuvvetiyle âde- seyretmekten galiba bıkmış olacak. semaya u
' mama:
tik ve ortaokullarda bazı kızıl vakaları tesblt edilmiştir. Bunun üzerine sağlık ve sosyal yardım müdürlüğü önleyici tedbirler almış, hasta çocukların tedavisine başlanmış ve bu hastalıkların görüldüğü okullar1 ucuzlatılanııyor.
‘fenni temizliğe tâbi tutulmuş- Mazot meselesi de ayrı bir Konya (Aksam! — Ilgının tur. Diğer taraftan bu has- dâva. Esaslı membalardan _ Saltık köyünde emsaline az lalıgm diğer öğrencilere de «!• aldığımız malûmata naza-Muvermlştlr. ‘ ras,anan korkunç bir cinayet gayetini önlemek için sağlık ran- mazotun toııu Amcri-
kişiyi yaraladı
2
mamafih Hint Denizlerinde ge- genmiş, bir damat ailesinden müdürlüğü trıpanfravin İsmin- kada 32 lira. İskenderiye’de zen Hollanda kadırgalarına sık dört ki5|Vi bir anda '»banca ile deki İlâçtan hazırlatarak okul- 44 ,ira 68 kuru$- Napolide ■ 9*—-«t. —— *** * * ı. V*. ..... ,. ,, . ., , -. I : i.. i i w 11,1 trlolrr, r«» —o 1 o - (— — • ■ ... . __ • .1 lî lirtk Irnmc
tırıyorum. Artık blrak d« kabak, SŞrbnUrma,. Görülüyor kl, tadı verir >,'« olan İktidar seterlere çıkan öyyarele-
Muhaleiet 8ih. düellosuna bak-, J mıyorum bile... Uçakta insan ciddi merzutarla alâkadar ola-,tün bl"'laT dert» derin
mıyor. harıt aarlt acyler dahatl Wh>(lörüyor .Bugünün tayyare
jho,» gidiyor, meşe» bol resim-
111 magazin çcerııu gazetelerimiz hl'"“ ut.—, u—
daha ziyade rağbette. Derken [oldukça sisli ve bulutlu bir 2*. mıntakaya giriyontz. Hafif yol- ...... " *
.cıoıvn Lcavuııcıı, g>avACAV»«CL»,[ tlktr alemine menaup WhSly«t-;1“,’»r’“,t“ar
! lisan Tr'a L’vam.vı,, hiAatftM
ler. şairler, muharrirler, pek çok güzide zevat göze çarpıyordu. Cenaze, eski ve yeni talebelerin ellen üzerinde Osmanbeye kadar t ışınmış, orada cenaze arabasına geçirilmiştir.
Cenazeye pek çok çelenk gön-derilmiştl. Milli Eğitim Bakanı Tahsin Banguoğlu da büyük bir çelenk göndermişti
Hıfzı Tevfik Gönensoy cuma akşamı goce yarısına kadar çalışmış, gece yarısı yalağına | girmiş, sabahleyin kendisini ebedi uykuya dalmış bulmuşlardır. |
Henüz 57 yaşında otan bu olgun fikir adamının ölümü mem leket İçin büyük kayıptır Ailesi erkânına tekrar başsağlığı lerlz.
I
di-
I
Yunanistandaki İngiliz kıtaları Atina 14 (AA.) — Yunanls-tanda bulunan İngiliz kıtaları tedricen Kıbrıs'a gönderilmektedir.
uu.ı un ınuu uuaııva ı;> aeıcı ıtaçcan nazırlatarak okul- ,,,“ uo »“‘«»ı
öldürmüş, İki kişiyi de yarala- |aıa göndermeğe başlamıştır. Bu 46 ,ira 6? kuruş, mistir. I ilâç önleyici tedbir olarak bü- Akdenizdeki yı
Bu köyden İbrahim Balkan a- tiııı çocuklara kullandırılacak- manlarda !>u kail rimd» htr «ah us e-eclmsizlik vii- tır. t,Ian UlHltOt bitin
1 re de milli efsanelerin isimleri-
nln verilmesi âdet olmuş. Bü-, dında bir şahıs geçimsizlik yü- tır. .............. ' 1 ■ 1 zünden karısını, kayınpederini, kayınvalidesini ve İmdada gelen komşu kızını öldürmüş, 1-kinci karısını ve ör annesini yaralamıştır. Canavar adam yakalanmıştır. ;
'bidir. Amerikalıların dedikleri: İLı a s mail worid, yani ne kü-cüsseli kuşlar sayesinde hakikati ifade etmektedir.
Karilerin şikâyeti

1 detlenlyor. Trakyamızin baştan başa sürülü hendesl şekilli tarlaları gözden kayboluyor, etra-
I fımızda siyahça bulutlar u-■ çuşuyor. İşte pilot kamarasının i kapısının üstündeki ışık da | yandı: Fasten seat beits, yani 1 emniyet kemerlerinizi bağlayı-[ n»! |
| Uçaklarda, hava fırtınalı olduğu zaman, iniş ve kalkışlarda olduğu gibi bağlanmak lâzım. Hava yolculuğunda hamdolsun, yolculuklar gibi fırtınalar da uzun sürmüyor, beş on dakika i kadar sallandıktan sonra yine güneşe ve sükûnete kavuşuyoruz. Beş on daklkaJır. Tevratını mütalâaya dalmış olan komşum. Musevi yolcu. kitabını memnuniyetle kapadı ve yine Amerikan mecmualarının eft-zip resimleriyle başbaşa kaldı. İhlar ışığı söndü, ov sahibemiz kovuğundan çıktı, artık keme-
, , , ............. »Mil IIU'-I» j-vıvMiauııtk Attıaı ı
rl„M direr. İ5,-k H, muanıele
0LOM
Devlet Denizyolları veznedarlığından emekli Ali Dermanın eşi. Hakkı Derman ve Vedat Dermanın anneleri, Hatice Der-
* manın kayınvaldesl, Refik Yıl- koşan beyazlara ' dirim Tellloğlunun yengesi
MEBRURE DERMAN
'müptelâ olduğu hastalıktan
I kurtulamıyarak 14711/1949 pazartesi akşamı Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 15/
— Tiizüğiin bir ! 11/949 bugünkü salı günü öğle
Geçen seyahatimde Yeşilköy hava meydanındaki lâüball manzaradan ve yepyeni binanın bakımsız halinden şikâyet etmiş, havayolları idaresinin nazarı dikkatini celbetin İştim. Bu sefer memnuniyetle gördüm ki, meydan binasına epeyce . çeki düzen verilmiş, duvarların ' arasından ışık sızan çatlaklan sıvanmıştır. Mamafih bu bina 1 o kadar berbat bir binadır kl, no yapsanız şirin göstermeğe ’ imkân yoktur. Yeşilköy nıeyda-1 nında, biiyük pistlerin ikmalini 1 ınıiteakip yapılacak İnşaatın 1 plânları üzerinde çok titiz ol-, malı ve binaları bu modern Göçmenlere Yardim 1 meydana lâyık bir şekilde plânlayıp inşa etmeliyiz 1 Yeşilköyde, ikinci bir mem-’ nıınlyet vesilesi gümrük servis- ğiı ’ terimizdeki
Dil bilen çok nazik
Yunan opera artistinin resitali
Cumartesi günü A t in adan
şehrimize gelen Atina operası
, birinci dansözü Tatiana Varon-| tl ayni gün Ankaraya gitmiş olup bugün orada Uk resitalini verecektri. Bu resitalde temin edilecek hasılatın yarısı fakir Yunan çocuklarına, diğer yarısı da Türk emekli artistlerine verilecektir. Bayan 5 arontl gelecek hafta çarşamba günü de Istanbulda bir resital verecektir.
Demeğinin çayı •Göçmenlere Yardım Deme-ı tarafından cemiyet gayele-mükemmellyettir. rlne yardım maksodiyle hasılat muayene sağlamak için tertiplenen danslı memurları yerli ve ecnebi bü- çay pazar günü Konak Oteli tün hava yolcularına karşı bü- .salonlarında verilmiştir. Sınır, “ü!: ;!» e- 1ar dışından memlekete gelen
Brezilya havayollarının Cons- diyor Hassasiyetle yaptıkları göçmen ve mültecilere rehber-lallatlon tipindeki uçaklarına vazifelerini nezaket havası için- İlk edip onların kısa zamanda Bandelrante diyorlar Bu keli- de başarıyorlar. Bilhassa ecne- müstahsil hale gelmelerini sağlamayı hedef güden derneğin bu tpoiantısı samimi bir hava içinde geçmiştir.
menin ne mînaya geldiğini , binin memleketimizi'' ilk ve son merak ettim Ufak tefek, esmer temasının böyle bir hava içinde tenli, İri siyah gözlü. Rlyolu ev geçmesi memleket hesabına se-sahibeslnden aldığım malûma- vinllecek bir şeydir, ta nazaran dört yüz sene evvel ellerinde silâh Brezilyada at koşturan ve sergüzeşt peşinde
Bandelrante i derlermiş, bunlar hiçbir şeyden | yılmayan, gözüpek ve hayata ■ metelik vermeyen İmanlarmış, bugün Brezilyada bunlar birer efsane gibi yaşamakta imişler Geçen seyahatimde bilmem anlattım mt. Hollanda havayolları İdaresi de uçaklarına »Uçan HollandalI* İsmini veriyor. Uçan HollandalI yine uzun I seneler evvel, Hollanda deııizcL-
Yekta TEK SEL
Thibaud bu akşam ' radyoda konser veriyor
İstanbul Radyo müdürlüğü, flûrmonl derneği delâleti ile incin leke t İm ize gelecek sanatkârların radyoda konser vermelerini temin etmiştir. İlk olarak bu akşam saat 7 40 da piyanist Fllips ve 8.20 de de tanınmış keman üstadı Thibaud, birer konser vereceklerdir.
Vazifesine nihayet verlıen 29,5 senelik memur
tl Tarım Müdürlüğünde hususi idare ayniyat mutemedi Cemil Arkan vekâlet emrine alınmıştır. Kendisinden aldığımız bir mektupta kanunen mükellef bulunmadığı işleri yapmamasının buna sebep olduğu bildirilerek lıülâsa-ten deniliyor kİ:
■Belediye Hukuk İşleri müdürlüğü, umumi muvazeneye dahil işleri imza ile mükellef olmadığına dair kararını bildirdiği halde bu nazarı dikkate alınmamış. 29 buçuk senelik emektar bir memur mevcut ve mahtuz haklan tanınmayarak kapı dışarı edilmiştir. Mağduriyetimin devamına mahal b ırakd-nı atsızın tekrar bir vazifeye tâyin edilerek hak ve adaletin yerine getirilmesi lâzımdır»
Şikâyetin tetkik edilmesini ve mağduriyetine mahal vcrllmcmselni temenni ederiz.
Akdenizdeki yabancı limanlarda bu kadar ucuz satılan mazot bitim memlekete girince âdeta mahiyet değiştiriyor, paha biçilmez bir meta haline geliyor.
Malûm olduğu ütere Denizyolları idaresinin Ameri-kadan satın aldığı gemiler mazotla işliyor. Devlet, dış hatlarda vabaııcı firmalarla rekabet endişesiyle gümrük resminden fedakârlığı göze alarak mazota yalnız kâr t-lâve ediyor ve idareye tonunu 9? liradan veriyor.
İç hatlarda ise ton basına 78 lira giimrük resmi ilâvesiyle mazot, fiati 170 lirava fırlıyor. Bir ton mazotu 170 liraya alan idare, yurt içi seferlerinde nakliye ücretlerini alabildiğine yükseltiyor ve bu yükseliş pek tabii olarak piyasava aksediyor.
Şu vaziyet karşısında, alâkalı devlet makamlarının hayat pahalılığı üzerinde tetkikat yapmağa kalkışmaları körebe oyunu değil de nedir? Açık hakikatlere karsı gözlerini bağla, el yordu-miyle hayat pahalılığı mücadelesine giriş!
Cemal Refik
Salıpazartnda yapılacak rıhtım ve antrepolar
Balıpazan bölgesinde yapıla-, . . _
cak 280 metrelik yeni rıhtım karada yapılacaktır İkramiye antrepo ve nu-kanik tesisat bu kazanan numaralar Ankara rad hafta İçinde eksLllmeye çıkan-İ ' ’ ‘... " “' " ’ "
lacaktır. On bin tonluk iki geminin rıhtıma yanaşmasına müsait olan bu tesisat saatte bin ton yük boşaltacak kabiliyette olacaktır.
Millî piyango bugün çekiliyor
Milli Piyangonun 15 Kasım çekilişi bugün saat 13,30 da An-
Bakırköy Akıl Hastanesi operatöıü Haydarpaşa Numune hastanesi operatörlüğüne tâyin edilen Bakırköy akıl hastanesi operatörü HâmL Dhek’in yerine Sinop hastanesi başhekimi ve operatörü doktor Samlh Olcay tâyin edilmiştir. Operatör Şamili Olcay şehrimize gelmiş ve bu sabahtan itibaren yeni vazifesine başlamıştır_
Köylüye toprak
Ankara 14 — Bugüne kadar G8Ö3 topraksız aileye 3 milyon, 449 bin. 267 lira değerinde 633 bin 878 dönüm toprak tevzi e-dilmlştlr. Ayrıca yeni topraklan [ dirilmiş olan bu ailelerin müstahsil durumuna geçebilmeleri
I
I
yoslyle bu gece 2 3de yayınlanacaktır.
Bugiin saat 13,30 dan sonra _
yurdumuzun hiç bir tarafındı için kendilerine 2 milyon, 433 bu çekilişe ait bilet satışı yapıl- bin, 445 liralık da kredi sajjlan-mıyacaklır. mistir.
Banife 4
Herif sıçanı salıverince aklım başımdan gitti!
’Mnın üstünde bir kaşıntı baş tadı. Geriye çekiyorum, olmuyor; ileriye uzatıyorum, olmuyor. Tın m t irim tırmalıyor ayaklarımı. Sen olsan ! sinirlenmez misin? İki defa döndüm, «Terbiyesizliği bırak. herif. Ben senin zannettiğin kadınlardan değilim»
- dedim Sinemanın içinde fe-1 nalık çıkmasını istemedim : amma herif edep sizi eşince
■ canıma tak dedi. Yaptığı elverin i yormuş pibi yüzüme
, karşı; «Terbiyesiz sensin. Ne istiyorsun benden, edepsiz kan?ı> demez mi! Sen ol da çantayı suratına indirme ba kalım.
— Ayaklarını ne diye tır-
■ malıyor? Sarkıntılığın böy-lesini duymamıştım.
— Tırmalamasından vaz seçtim, ya o sıçan? Ööo, nasıl da eline almış o pis miradan9
— Ne sıçam. teyze hanım?
— Lâfa bak. Sıçan bilm?r misin sen? Basbayağı sıçan işte.
— Adamın elinde miydi sıçan?
— Ne bileyim ben? Elleri kırılsın İnşallah. Elinde mi aetirdi, cebinden mi çıkardı. farkına varamadım ki. Evvelâ elleriyle iki aynamı tırmaladı, ondan 9onra da desturun, sıçanı salıverdi. KÂfiroğlu kâfir vızır vmr dizime doğru tırmanınca ak lım başımdan gitti, tepinerek feryadı bastım. Sıçandan hem korkarım, hem iğrenirim. Entarimin etc&inef dokunsa bir daha sırtıma Eiymem o entariyi.
— Sıçanı o adamın salıverdiğini ne biliyorsun? Gözünle Efördün mü?
— Aptal ğibi konuşmasa-na. Sen de a heriften yana çıkıyorsun öyle mi?
— Hâşâ, ben o adamı tanımam ki. Fakat su sıçan meselesine aklım ermedi-
— Sende akıl yok ki böyle şeyleri an livasın. Ben tepinirken bacaklarımın arasından. sıçan karınca herif kahir? havı bastı. Bu isi kendisi yapmasa ^ıler mî? Mundar hayvanı bacağıma salıverip sinemayı burnumdan getirdikten sonra bir de kahkaha atıyor kâftroğlu kâfir. Amma velâkîn. ben de onun £ül meşini burnundan getirdim. Baksana, burnunun deliklerine oamıık tıkamış serseri. O '"an t avı sana vursay-dtm düşer de bayılırdın vallahi.
i Mahkeme acildi, burnu lr*muklu adamla konıışa-madik.
Hanım teyze parmaklarının uciyle gözlerinin alt kapaklarını bastırarak aklarını belertti;
— İyi bak su gözlerime, tnsan gözüne benzemiyor mu?
— Benziyor, teyze hanım.
Tıpkı insan sözün.
— Öyle ise benim bir şey seyretmeğe hakkım yok mu?
— Ne demek? Elbette hak km var. Gönlünün üflediğini seyredersin tabiî.
— Rahatlık veriyorlar mı kİ seyredeyim? Kırk yılın başında bir sinemaya gittim. burnumdan çeldi.
— Ne oldu? Filimi beğenmedin mi?
— Filimi gördüm mü kİ beğeneyim?
— Neden göremedin?
— Git de şu sersem herife sor, bana kas di ne İmiş?
— Bir şey mi yaptı sana?
— Daha ne yapacak ayol? Bacağınım halini görsen şuracıkta senin de yüreğinin bası sızlar. Neler çektiğimi ben bilirim. Perdenin üzerinde padişahın odalığı kırı-U kınla oynarken ağzımın suyu aktı. Ne de güzel oynuyor kah be!
İçini çekerek rör sürdü:
— Hev gidi günler hey! Bir zamanlar ben de bilirdim bu oyunları. Zilli def şıngırdarken çifte telliye kalktığım zaman seyredenlerin ağızlan bir kan? açık kalırdı. Leblebici oyununda da elimi tutan yoktu ha. Amma velâkîn, sinemadaki padişahın odahğmı da pek beğendim. Eğri oturup doğru konuşmak lâzım, güzel oynuyor kadın. Onu seyrederken gençliğim güzlerimin önüne geldi, bt-men kalkıp karınm karşısına geçeyaz-dlBL
— Sinemada çifte telli mi o mı varaktın, terce hanım?
— Terbiyesize bak hela
Ben köçek miyim ki sinemalarda elâlcmin karşısına geçip de cifte telli oymyayım?
— Estağfurullah, öyle bir şey söylemedim. Sinemadaki kadının oyunu hoşuna gitmiş de...
— Elbette gider. Oyundan anladığım için oynayanın da kıymetini bilirim ben. Gelgeldim. karının oyununu ağız tadiylc seyredemedim ki. Bacaklarım tırmalanınca ak lım b?cundan eâttL
— Kim tinr.aladı bacak-
larım?
— C:t de su serseri heri-, fe sor, dedim u.
— Vavyy! Dtmek o adam sinemedi el sarkuıtj'uğj yap-, ti sana övle mi?
Dişlerini gıcırdatarak karşıdaki adama bakıp başını salladı:
— Ben adamın boynun ölçüsünü vermesini de bilirim. Çantamın demirli tarafını çevirmemle beraber caaat diye suratına indirdiğim sibi burnundan kan boşandı serserinin. Aklı sıra beni sokak yosması zannetti galiba. Perdedeki kannın o-, vununa nasıl da dalmıştım alacağımdan eskisinin hükmü Eski gönlerimi hatuhvarak yoktur, onu seyrederken ayaklan-

'Mahkeme Koridorlarında
illetlerin Garip Adetleri
Fidji adalarında düğün
Bir kadınla evlenen onun kız kardeşleriyle de evlenmiş sayılır! — Evliliğin ilk günü balık avı — Ateş koşusu
(Baş tarafı 1 inci saM(ede)
15 Kasım 1949
Bugün matinelerden itibaren İki Sinemada birden
Türkçe nüshası (Orijinal kopya)
2 inci Dünya savaşında: Hakiki casuslar karşı karşıya Casuslar nasıl yetiştirilir - Neler öğrenir ve neler yapaı ve korkunç Macera ve hakiki sahneleri ile
CASUSLAR ÇARPIŞIYOR
Ce. Re.
Elen Güzel Sanatlar Opereti Bugün
S ti M E R de
Matine saat 1G da BENİ SEVİYOR MU?
SEVMİYOR MU? Akşam saat 21 de ZORLA KAZANOVA
ZAYİ — 383035 saydı kömür ordinomu zayi ettim- Yenisini
addolunur ve bu olayı mütaakıp yeni etine gelir ve bu suretle evlilik hayalına glr(r.
Evlendikleri İlk gün güveyle gelinin yalnız olarak balık avlamaya çıkmaları ilk evlilik â-de tindendir.
Fidji adalı erkekler anasının sülâlesine çok yakınlık gösterirler. Bu erkekler sülâleden her arzu ettikleri.il lsttyebDirier.
Fidji ada-^ı sakinleri her ne kadar Hıristiyanlığı kabul etmişlerse de. bu halk arasında, inanç, ata âdetlerinin tatbiki ve ruhların seyri bugünkü zaman-1 tara kadar aynen kabul ve bazı âdetler eskiri gibi tatbik olunmaktadır. Bunların İnancfha göre, ölenin ruhu göklere seyrederken yolda birçok maceralar geçirir, ruh baran gayet ağır imtihanlardan geçmeğe mecbur kalır. Seyreden ruhu yolda birçok azap beklerdi. Korkaklar. İki uzun dişti cadı tarafından kovalanır re Cennete atlrya-mazdı. Eğer gayri tabii bir şekilde ölmüş ise, dünyaya geri dönebilir ve kusurlarının affını dileyebilirdi- Yahut bilumum imtihanlar geçirilir, bu suretle unutulanlar aratma katılır ve taallökatından ayrılma dolayı-siylc hasıl olan aeıiar üstünden alınırdı.
Ateş koşusu
Bega adasında ateş koşusu diye bîr merasim vardır. İçi d Tiz tahminen 8-7 metre genişliğinde bir çukur, bir kat taş ve odunla odlduruiur ve odunlar yakılır. Tahminen 12 saat kadar yandıktan sonra kül bakiyeleri toplanır ve ateş gibi kızarmış taşlar dağıtılır, 12 ilâ 14 delikanlı öne çıkarlar ve bu taş lar üzerinde yavaşça yürürler ve bir dakika bu suretle çukurun içinde dururlar.
Bu olay bittikten sonra, yapraklar ve sebzeler bu taşlar üzerine konur yemek pişirilir ve bir ziyafet verilir. Bu suretle bu merasim de son bulur- Kızartılmış domuzlar bu gibi merasimde en esas yemeği teşkil ederler.
Bu merasimi bizzat gören ble seyyah, taşların hararetini şu suretle tasvir etmektedir: Mendilimi taşlar üzerine attım, birkaç saniye zarfında kavruldu. Bir termometre ile harareti üstten ölçtüm, J 30 derece hararet gösterdi-
Bunun üzerine bu merasime katılıp taşlar ürerinden çıplak
ayakla dolaşanların bacak ve kanlığında yapılacaktır, ayaklarını muayene ettim. Hat- | 4 — Taliplerin belirli gün
| ta merasime başlamadan evvel liralık teminat makbuzları İle Avukat Mithat Belker her hangi bir macun sürülüp 5 — Komisyon İhaleyi yapıp
Büyü inancı
(18 Rue ma d ele tacı Baş rollerde:
JAMES CAGNEY — ANNA BELİ A
Dikkat: Bu film, bu güne kadar yapılan en hakiki Sûperfilm.
sürülmediğine de baktım. Bu muazzam hararete rağmen bacaklarının kıllarının bile kavrul madiğini tesbit ettim. Bu fevkalâdeliğin her halde bu halkın deniz kenarındaki pek sıcak olan kayalıklar üzerinde yürümeğe »uçmalarından İleri geldiği kanaatindeyim. Bunlar kendilerini bir gizil mezhepten addederler ve bu merasime başlamadan evvel birçok sargıları bellerine sarmak ve boyunlarına güzel çiçeklerden mamul çelenkler takarak başlarlar.
rinde hâlâ daha vard yüye son derece inanırlar. Bir Fidji adalı büyülendiğine İnanır ve öleceğini zannederse, hasırı üstüne yatar, mukabil bir çare bulmadığı takdirde, ölümü bekler. Aynı şekilde bir «Lepna> taşı elinde olanın her istediğine her hangi bir hastalığı verebileceğine veyahut bu taşla büyü yapabileceğine de İnanılmaktadır.
Fidji adalarında epey zaman evvel yamyamlık vardı, İnsan eli hususi tahta tepsiler üzerinde İkram olunur ve hususi bir tahtadan mamul çatalla yenirdi. Mamatih adada artık yamyamlık kalmamıştır.
Büyü inancı
Büyü İnancı bu ada sakinle-
Devlet Orman İşletmesi Düzce Müdürlüğünden
1 __ İşletmemiz kereste fabrikası istif yerinde mevcut 28093
adet karştlığı 480,483 metreküp köknar kerestesi • parti ve 585 adet karşılığı 7.125 metreküp Iskarta çam kerestesi İle 919 kilo yumurta talaşı birer parti halinde açık arttırmaya konulmuştur.
2 — Açık arttırma 28/11/949 pazartesi günü saat 15 de Düzce işletme müdürlüğü binasında toplanacak komisyon huzurunda yapılacaktır
3 — Açık arttırmaya konulan köknar kerestelerinin beher metreküpü 1Ö5 ve Iskarta çam kerestelerinin beher metreküpü 75 lira, yumurta talaşlarının beher kilosu 30 kuruştur. Her parti için %7.5 hesabiyle geçici teminat alınır.
4 — Bu satışa alt şartname ve eb'at listeleri orman gene! müdürlüğü, İstanbul. Ankara, Bolu, Adapazarı ve işletmemiz müdürlüklerinde görülebilir.
5 — İsteklilerin belli gün ve saatte geçici teminat akçeleriyle birlikte komisyona müracaattan. 18152
Beşiktaş Bekçi İşleri Komisyonu Başkanlığından
1 — Beşiktaş ilçesi gece bekçileri İçin 61 adet koyu renkte muşamba pazarlık suretiyle alınacaktır.
2 — Bu İşe alt şartname her gün Bekçi işleri komisyonunda görülebilir.
3 — İhalesi 25.11949 cuma
I
I
günü saat 15 de Komisyon baş-
ve saatte birer numune ve 330 hazır bulunmaları, yapmamakta serbesür. 18230
-41
— Surda istediğiniz kadar kalabilirsiniz dostlusu. Hattâ isterseniz tize otomobilimi de gönderebilirim.
Artan, yal varıcı bakışlarla Jorjun yüzüne bakıyordu Beyaz saçlı adam:
— Artan, dedi, yarın bana telefon et. Gelecek hafta için bir şey tasarlarız.
Anan m yüzü birdenbire neşe ile parladı.
— Ne zaman mösyö Jorj? Ne ■aman? Hangi saatte telefon edeyim?
— Üçe doğru Artan. O saatte muhakkak büroda bulunurum. Bonsuvar Moris Sizi tanıdığıma memnunum. — Kille omuzuna vurdu. — Gürel çocuk. Sinema artisti olmalı İdi
Artanı göstererek İlâve etti:
— Siz de nasihat ediniz, bu kızcağız delilikten vaz geçsin,
Bir müddet sonra Moris İle Arlan lokantadan çıktılar. Ari an, Morisin koluna girdi. sis İçinde yavaş yavaş yolların* devam ettiler Artan pek düşüneni idi.
Moris: «o Ananı sevmiyor
sevse, Arjantlne gitmesini böyle hararetle tavsiye etmezdi» diye düşündü.
Anan:
— Nasıl buldun? dedi, sevimli bir adam değil mİ? Hem de çok alçak gönülilü. Halbuki lirik muhitte çok mühim bir şahsiyet. Operanın en mühim uzuvlarından bir! Ne kadar samimiyetle konuştuğunu gördün,, Halbuki beni tanıması daha ye- . ni sayılır. Benimle alâkadar o-iuyor, bana nasihatler veriyor,' öyle de müşfik an e bakıyor kil Sana da ne kadar sempati geçlerdi görmedin mi? O. öyle olur Olmaz kimselerle konuşmaz Senin İçin sinema artistliğin! münasip gördü. Hakikaten iyi bir fikir doğrum. Bu hususta sana yardım edeceğine eminim.
Uzaktan süzmek İçin Morisin kolunu çekil, bir kaç adım geri çekildi, gülerek;
— Evet, dedi, hakikaten güzel bir çocuksun.
hk defa görmüş gibi söylüyordu. Evet Moris, gürel oir çocuktu. onu seviyordu. Bununla beraber Arlanın nazarında gençliğin ve güzelliğin o kadar büyük bir kıymeti yoktu. EJh
yJSatın alınmış kalb
YAZAN 1UCIANA PEVFRELLb- ÇEVİREN- İ/AZM DERİM,
yaşında, kır saçlı, s'vri burunlu bir adamı, Morlsten bin defa daha cazip buluyordu- Muris düşündü: «Arlanır, bu kaprisi de geçecek. Meşelerin en mühim ciheti onunla bir an evvel evlenebilmektir. Kadınlar bi' kocaya sahip ölmek hususunda çok hassastırlar.»
Arian:
— Hava ne kadar güzel değil mi? dedi. Hiç de soğuk yok . Hattâ sis bile dağıldı Bir yere gidip de bir şey içsek’
— Arian, zaten çok içtik Mademki bu adama bu kadar emniyetin var, neden nasihatlerini tutmuyorsun? Eğer senin Operaya alınmana cn ufak bir ili t imal bulunacağına emin olsa, Arjantlne gitmene bu kadar ısrar etmezdi. Ve yahut da böyle tar seyahat® hakkında
hayırlı ve semereli olacağına kanaati var, iklnsinden biri:
Arian, birdenbire köpürdü:
— Daha düne kadar bana bağırıyor ve gitmekten beni menediyordun!
— çünkü deli ve egoist İdim. Bu akşamki muhavere, gözlerimi açtı- Böyle bir fırsatı sana kaçırtmağa cidden hakkım yok. Kabul etmelisin.
Morise, müthiş bir bakış fırlattı:
— Ne kadar da çabuk değişiyorsun!
— Yanılıyorsun sevgilim, anladım kl gitmek hakkında hayırlı olacak. Zaten sana, yalnız başına gitmene müsaade edemem demiştim. Bu menhus boşanma muamelesi ne de olsa bir ay İçinde katileşecek Şimdiye kadar (cık bile bekledik. Bu ak-
şamdan tezi yok, Adrlaya yazacağım- Eğer tekrar barştnz diye işi uzatıyorsa ümidini kessin.
— Bırak, zavallı kadıncağızın rahatım bozma!
İlk defa olarak Arian bir merhamet eseri gösteriyordu. Moris cevap verdi:
— Mesele onun rahatını bozmak değil, tahammül edilmez bir vaziyete nihayet vermektir. Ondan tamamen serbes kalırsam senin İçin iyi olur.
Eve varmışlardı-birlikte merdivenden çıkıyorlardı.
Arlan:
— Anlayamıyorum doğrusu, dedi, o zavallı kadıncağız sende ne buldu- Azimkar değilsin, kararsızsın, her danika fikrini değiştiriyor ıııj-, Muris iuzoı.
demir
Created by free version of 2PDF
Denizcilere ilân
Askerî Posta 14530 K. dan:
224 No. lı Admirallı Marmara denizi hantu. ii da
Khane (Oun Factoryj denilen mevkide, her haftan.n salı günleri zevalden gurup vaktine kadar kıyıdan denize doğru (kıble) cihetine Ordu silâhlarının deneme atışları yapılacak-
Tehelikeli saha. T=28 derece 54.4 dakika + A=40 derece 58 dakika 45 saniye + mevkii İle T=28 derece 54.5 dakika +A—40 derece 43 dakika 45 saniye -+- mevkileri arasındaki hattın genişliğine birer mil Doğu ve Batısındaki ve uzunluğuna 15 millik mıntaka İçldedlr.
Atışlara T=28 derece 55 dakika +JL=40 derece 53 dakika 45 saniye + mevkiine arsıulusal tehlike (B) İşaretinin toka edilmeslle başlanacak ve bu İşaret atış nihayetine Kadar Loka bulundurulacaktır.
Denemeleri yapılacak silâhların, fazla yan inhirafı ve sekme yapmaları İhtimalinden dolayı, atışların devamı müdde-tlnce ve tehlike lşaıetinin tokası müddeünce bilcümle meraki b ta bu tehlikeli sahadan uzakta bulunmaları ehemmiyetle Uâ Dolunur. 3748 — 1417Ö
1 — Müessesemiz İçin hususi şartnamede yazılı evsafta alınacak bin metre (Linoleum) muşamba kapalı zarf usulde 10/11/949 tarihinden itibaren 15 gün müddetle eksiltmeye konulmuştur.
2 — îhale 29/11/949 salı günü saat 11 de Postahane caddesinde Ankara Kurumlar saymanlığı binasında toplanacak komisyon tarafından yapılacaktır.
3 — İşbu muşambaların muhammen bedeli (22000) lira re geçici teminatı (1850) liradır.
4 — Bu İşe alt teklif zarflarının kapalı ve mühürlü olarak 2490 sayılı kanunun hükümleri dairesinde 33/11/949 pazartesi günü saat 17 ye kadar Etimesgut Numune Sağlık Merkezi Başkâtipliğine ve ihale günü ihale saatinden bir saat evveline kadar Ankara Kurumlar saymanlığında toplanacak komisyon başkanlığına makbuz mukabilinde teslimi lâzımdır.
Postada vaki gecikmeler kabul edilmez,
5 — Hususi şartnamenin İş saatlerinde BaştaDibliğlmizde
ve Ankara Sağlık ve Sosyal Yardım Müdürlüğünde görülebileceği ilân olunur. (15930)
— Her dakika fikrini değiştiren asıl sensin. Arjantlne gitmek İçin ortalığı velveleye veriyordun. Şimdi umurunda değil. Delinin birisin vesselâm.
Morla, sakin olmağa, ber şeyi anlamamazlıktan gelmeğe, şüphesini belli etmemeğe karar vermişti Halbuki stüdyoya girince bağıra bağıra sözüne devam etti:
— O aptal herifle flört etmeği kafana soktun, halbuki o sana metelik vermiyor. Sesinle bile alâkadar olmak İstemiyor, Seni ortadan ka&irmak için Anıerikaya gitmeni tavsiye ediyor.
Arlan cevap vermiyor, ağzını açmıyordu. Hiddetle soyundu, yatağına girdi.
Morisin uykusu yoklu Zaten Ariana karşı içinde başhyan şüpheler, huzurunu bozmuş, uykusunu kaçırmıştı. Oturdu. Adriaya uzun bir mektup yazdı, boşanma muamelesinin bir an evvel neticelendirilmesine delâlet etmesini rica etli. Mektubu bitirdikten sonra o da ya-yağına girdi fakaf bütün gece uyuyamadı. Sabah şafak so-,
künce, gidip mektubu postaya verdi, uçakla gönderdi.
Ertesi günü telgrafla şu cevabı aldı;
«Muamelenin seri e bitmesi için senin de bulunmak lâzam. Perşembe günü avukatımla seni Romada beklerim.»
İki saat sonra da telgrafla bir para havalesi geldi Arian buna çok güldü.
— Tekrar seninle barışacağını, yeniden sana sahip olacağını ümit ediyor.
Moris de:
— Gitmiyeceğim. ded!.
Arian, Morisl okşadı:
— Hem niçin onunla barışmıyorsun, anlayamıyorum. Hiç bir kadın seni'onun kadar sevemez,
— Arian. rica ederim
— Şaka söyledim. Kızma. Fakat gitmelisin Moris. Sen gidince bu mahut mestle de biter. Gitmelisin sevgilim... Gitmeli-
Bu tavsiyeyi belki bin def» tekrarladı, sonunda Moris gitmeğe karar verdi Trene atladı, balyanın yolunu tuttu
(Arkası var)
Gazeteler» Gazeteciler ]
40 yıl evvel gazetecilere verilen kartlar
Talebe federasyonu kongresi
3 kilo ağırlığında gazete!
Bu kartlar polise hitaben açık bir bono gibi idi. Elinde kartı olanlar her yere girip çıkabilirlerdi
Bakanlar Kurulunun 8 şubat 1M7 tarih ve 3/5381 saydı ka-rarnamcsile kabul r edilmiş bir basın kartı yönetmeliği vardır. Buna göre esas mesleği gazetecilik olan ve iki senedenberi gazetecilikle meşgul bulunan kimseler sarı kart verilir. Yönetmeliğin 12 nci maddesi mucibince san kart, hâmillerine şu kolaylıkları sağlar:
«A — Basın kartı taşıyanlar bunları göstererek Devlet veya Belediyelerce veya bunların a-dma iş yapan muesseselerce gerek şehir içinde, gerekse şehirler arasında İşletilen belli tarifeli taşıtlarda İşletme idarelerinin haiz bulundukları yetkilere dayanarak İndirmeli veya parasız olarak seyahat kolaylıklarından faydalanabilirler.
B — Resmi makamlarca İdare edilip girilmesi ücrete bağlı bulunan konferans, müze, galeri, sergi, stadyum ve hipodromlarla bunlara benzer yerlere parasız olarak girerler.
C — Kart taşıyanların kanunî veya İdari sebeplerle gizli yürütülen bir tahkike veya işleme sahne olmıyan her türlü hâdise ve toplantı yerlerine ser beşçe girip çkm alarma irin verilir
D — Basın kartlarını taşıyanlar özel mahiyette olmıyan her türlü törenlere davetli sıfatlle kabul olunurlar ve görevlerini en kolay görebilecekleri yeri alırlar Ancak basın kartını taşıyanlardan kaç kişinin bu gibi törenlere girebileceğini ilgili daireler veya kurumlar tesbit etmeğe yetkilidirler Davetiye gönderilmiş olması gireceklerin saysının tahdit edildiğini gösterir.?
Kolaylık neden ibaret?
On ikinci maddenin saydığı bu kolaylıklar yüzünden san kart almak İçin müracaat edenler pek çoktur. Fakat hakikatte bütün kolaylık tramvaylara bedava binmekten ve trenlerde tenzilâtlı tarife ile seyahat edebilmekten ibarettir. Yönetmeliğin sarih hükümlerine rağmen Belediye Meclisi otobüslerde parasız seyahat hakkını tanımamış, bu muafiyeti kaldırmıştır. Keza geçende spor maçlarını takip etmek İçin stadyuma giden spor muharriri erile fotoğrafçıların içeriye girmesine müsaade edilmemek istenmiş, bu yüzden bir çok münakaşalar olmuştur
Gazetecilerin çoğa işinin başından pek az ayrılır, pek az seyahat eder- Müze, galeri, sergi, stadyum gibi yerlere gidenler de azdır Yönetmeliğe göre san kartı taşıyanlar öze) mahiyette olmıyan her türlü törenlerde bulunabilirler. Ancak davetiye gönderilirse buraya kart hâmillerinin hepsi giremez kaydiyic bu da tahdit edilmiştir. Bütün bunlar göz önüne alınırsa sarı
lüzum görmeden, kartı veriyordu Her gazete için muayyen miktarda kart tâyin edilmişti. Bu sebeple ancak fiilen çalışanlar kart alabiliyor, makale İle veya sair suretle neşriyata yardım edenler bundan istifade f edemiyorlardı. Kart ancak guû-1 delik gazete muharrirlerine tahsis edilmişti. mecmualar i bundan faydalanamıyorlardı.
Hudutsuz kolaylık
Emniyeti umumiye müdürlüğü tarafından resimli olarak
verilen kartuı temin ettiği ko-layhklar hudutsuzdu- Kart âdeta emniyet memurlarına hitaben açık bir bono gibi idi Bunu hâmil olanlar her yere girip çıkmağa salahiyetli idiler. Emniyet memurları herhangi bir hâdiseyi tahkik etmek için müracaat edildiği zaman malûmat vermekle ve her hususta gazetecilere yardım etmekle mükelleftiler. Kartların temin ettiği büyük kolaylığı bir misalle anlatalım:
1910 senesinde evvelâ Bulgar kıralı Ferdinand. bunu müteakip Sırp kıralı Piyer İs Um bulu ziyaret etmişti. Beşinci Mehmet bunları sirkeci istasyonunda karşılamış, şelflerine Hürriyeti Ebediye tepesinde birer geçit resmi yapılmıştı. Elimizdeki kart ile. ayrıca davetiyeye lüzum görülmeden. Sirkeci istasyonuna girdik, beşinci Mehme-dln yanma kadar yaklaşarak İstikbal resmini, bütün teferruatı He gördük. İki hükümdarın, baş mabeyne i Lûtfi Sknavi beyin tercümanlığı İle. neler konuştuklarını dinledik.
Hürriyeti Ebediye tepesindeki geçit resmine davet edilenler Şişliden bir parça İleride arabalarından iniyor ve uzunca bir mesafeyi yaya olarak katettikten sonra resmi geçit sahasında hazırlanmış olan çadırlara kadar gidiyorlardı- Yalnız misafir hükümdar, Padişah. Şehzadeler. Nazırlar, bir de gazeteciler çadırlara kadar araba He gitmişlerdi Gazetecilerin bindikleri araba diğer davetlilerin İndikleri yere geldiği zaman emniyeti umumiye | müdürlüğünün kartı gösterilir gösterilmez polisler: cBuyrun. geçin!» diyorlardı. Gazeteciler resmi geçit sahasında da çadırlar arasında serbesçe geziyorlar hükümdarların yakınlarına kadar sokuluyorlardı.
Bu kolaylık Balkan harbînde (Bıîyük Kabine* adı verilen eski devir ricalinden mürekkep Kabine İş başına gelinceye kadar devam etti. Büyük Kabine
kartın temin ettiği bütün faydanın İstanbul tramvaylarında parasız seyahat etmekten İbare t olduğu anlaşılır.
40 sene evvel
Halbuki bundan tamam kırk sene evvel gazetecilere verilen kartlar bunlara, bilhassa vazifelerini iyi yapabilmeleri hususunda. çok büyük kolaylıklar temin ediyordu. Bu kartlar matbuat müdürlüğünün İşarı üzerine emniyeti umumiye müdürlüğü tarafından veriliyordu. 1909 senesinde matbuat müdürü olan Fazlı Necip bey. emniyeti Umumiye müdürü miralay Galip beyle (sonraları askeri temyiz divani başkanı olan orgeneral Galip paşa) anlaşarak bu kart usulünü temin etmişti Eski bir gazeteci olan Fazlı Ne- ’ cip bey, gazetecilerin vazifeleri- | nl hakkiyle yapabilmeleri için ; herkesten kolaylık görmeleri lâzım geldiğine kantdi- Miralay Galip bey de bu kanaate İştirak ediyordu.
Kart almak için gazete idaresi tarafından matbuat müdürlüğüne müracaat ediliyor, Matbuat müdürü de müracaatı Emniyeti Umumiye müdürlüğüne | bildiriyordu. Müdürlük bu 1 işar üzerine, ayrıca tahkikata ,
Cumartesi ve pazar günleri toplanacak
Türkiye Milli Talebe Federasyonu büyük kongresi 10 ve 20 kasım cumartesi vç pazar günleri Ankarada toplanacaktır. Bu kongreye hâlen federasyonun asli âzası bulunan İstanbul Teknik Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, Ankara Üniversitesi talebe birlikleri ve Ankara yüksek tahsil talebe blrHği iştirak edecektir. Bu kon grede büyük federasyon nizamnamesinin tâdili mevzuu görüşülecektir
Yüksek ticaret okulu talebe cemiyeti ile Balıkesir Necati e-ğillm enstitüsü talebeleri de kongreye delege gönderecekler-dlr. İstanbul Yüksek Okullarını birleştirecek İstanbul yüksek okulları talebe birliğinin de kuruluş hazırlıkları ikmal edilmek üzeredir. Bu yeni birlik saye-, sinde de güzel sanallar akademisi, İstanbul teknik okulu, yüksek denizcilik okulu ve yüksek ticaret okulu talebe cemiyetlerinin de fedrasyona katılabilmesi kabil olacaktır.
Fbdersayon merkezinin bundan böyle bulunacağı vilâyet de kati olarak bu kongrede konuşulacaktır.
Hâlen memleketimizde Tür-klye millî talebe federasyonunun dâvetllsl ve misafiri bulu-i nan İtalya dı$ münasebetler akademik komitesi başkanı Sı-mon Glorgio ve arkadaşları da | kongreye müşahit olarak iştirak edeceklerdir.
Yeni bir patlayıcı madde
Bu madde Berlinin Sovyet kesiminde yapılıyor
Berlin 14 (AA.) — İngiliz müsaadesi altında çıkan Telegraf gazetesinin bugün bildirdiğine göre, Berlinin kenar mahallelerinde bulunan Erkner kimya fabrikalarında ve Sovyetlerin murakabesi altında atom bombalan imalinde kullanılan çok yüksek patlayıcı kudretle bir madde yapılmaktadır -
Gazete bu maddenin «Car-bozol» olduğunu yazdıktan sonra, istihsalin Sovyetler Birliğinden gönderilen mütehassıslar tarafından yapıldığını bildirmektedir.
her tarafı gazetecilere kapadı. Bugün hâlâ, san karta, san kart yönetmeliğine rağmen kırk sene evvelki kolaylıklan arıyoruz-
Enis Tahsin TİL
Halk tipi otomobil
carusada yapılan 2 beygirlik motörle mücehhez halk tipi otomobil. Saatle 45 kilometre süratle gidebilen bu uUuuobli 225 bin ir anğa iki bin liraya U&ılinak ladır.
Amerikada bir gazetenin fevkalâde nüshan
New - York 14 (NafCn) — Geçenlerde Tcksas eyâletinin Star Telegram gazetesi 100 üncü şenel devriyesi münasebetiyle 480 sahifelik özel bir nüsha çıkarmıştır. Muhabirlerin bildirdiklerine göre bu gazetenin intişarı bu bölgenin bütün teşkilâtını allak bullak ve bir nevi seferberlik mecbur kılmıştır *
nüsha basmak için gazete 190 ton kâğıt kullanmşıtır. Her nüs ha 3 kilo ağırlığında İdi. Mevcut posta sandıklan bu ebadda bir gazeteyi alamadığından yeni sandıklar getirtilmiş. 4C0 kamyon kiralanmış ve ayrıca diğer posta merkezlerinden 1500 memur bu bölgeye celbedllmiş-1 tir. Posta İdaresi ancak bu sayede «Star Telegram» ın bu özel nüshasını dnğıtabllmlştlr.
posta etmiş ilânım 230.000 özel
İSTANBUL RADYOSU
Aksam programı
18.57 Açılı» ve Program.
10.00 Haberler
15.15 Hafif melodiler (Pl.h
1520 Radyo senfoni orkestram konseri. İdare eden- Cemal Ret İt Rey.
19.50 Çeşitli hafif melodiler (PJ.l.
20,10 Konuşma: Jaeques Thlbaud hakkında.
30,İS 7acqUW Thlbaud resitali. Piyanoda refakat eden: Ma r inu» Fltpae - W. A. Mozart. Sonat No. lû Si bemol majör.
30,« Konu ima: Gelir vergisi İX«Wan. 21.00 Opera aryaları (Pl) .
21.15 Fasıl «S8b4 faslı».
21.30 Dans müıl«l (Pl.l.
22.00 Mcmtcket havalan ata ve saa birliğinden beraber ve tek türküler söyleyenler: Asise Törem Azız Senses. Fahri MalatyalI. Cemil Cankat Havın Seheri. Çalanlar: Avnl özbenll, Bayram Aracı. Yahya Beyoğlu, Necati Bakıra.
22.45 Haberler.
23.00 Dans müziği (Pl.l. 23 20 Program ve Kapantı.
ANKARA RADYOSU
Aktara programı
18,00 M. S. ayan ve Radyo aaldiı orkestrası.
18.30 Küm» sazlardan saz eserleri ve
oyun havalan. .
».00 M. S. ayart ve Haberler.
10.15 Ceçmlste BugUn-
15.20 Yurtlan ■Sesler.
39.50 Beethoven - Do Mayür piyano sonatı, Beethoven - Do Majör Honda.
20.15 Badya Gazetesi.
30.30 Serbca saat.
30.33 İncesaz (Bayatı faslı).
21.15 Temsil 22.00 Scrbes saat
22.15 Konuşma.
22.30 Dans müziği (Fi l.
2Z.45 M. S. oyarı ve Haberler
23.00 Kapama.
fana «MI «« bqia programı
130 M. S. ayarı.
7,31 Marslar (T'l l.
7.45 H.ıVerlcc v# hara raporu.
SOO Şarkılar (Pl -
4,13 Müzik: (Pl.).
8,35 Günün pronıamı.
S,30 Hafif orkMtra raertarl (P> )-
9.00 Kaparug.
>2.2» Açılış ve prucram.
12.30 M. S, ayan ve »arkUar.
13,00 Haberler.
13,15 Salon orkestraları çalıyor iFt)
13.30 atta Ganrtcal .
13.4& Gitar «oluları. (PL).
14.00 Aksara programı, hava rajorıı ve kapanış,
İşçiler, su ve şarkı dinliyorlar
Zonguldaktan notlar
işçilere parasız saz, sinema ve tiyatro...
«Ereğli kömürleri işJ«önest. nde 26 bini devamlı, 14 bini de münavebeli şekilde çalışan 40 bin işçi bulunduğunu kaydetmiş, işçilerin sosyal durumları İle günlük kazançlarını ve kendilerine sağlanan diğer istifadeleri bundan evvelki yazıda belirtmeğe çalışmıştım.
işçinin sosyal hayatına verilen ehemmiyet üzerinde biraz daha durmanın faydalı olacağını düşünerek sIzL bugün Üzül mez mıntakasında işçiler için tertip edilen bir saz konserine götürmek, konser, tiyatro, sinema vesaire gibi hareketler programı ile meşgul olan kültür servisi şefi Oı-Tnan Şen ile de tanıştırmak istiyorum.
Üzulmez'e giderken, benim uzun yıllar İzmir'de kaldığımı bilen mihmandarını yüksek mühendis Niyazi Durusoy:
Teşekkür
Çok sevgili eşim Münevver Gürdi’nin 3rll 1949 günü saat 15,40 da pist haricinde yanımda ve seyirciler arasında bir planör kanadının zalim darbesi neticesinde feci ölümü vesfierile şahsıma ve çoraklanma (cigraf ve mektupla ve bizzat taziyede bulunmak suretile acılarımızı paylaşan vefakâr dost ve yakınlanma en derin muhabbet ve teşekkürlerimin İblâğına muhterem gazetenizle vasıta olmanızı hürmetlerimle dilerim.
İstanbul 3»lıw MyaftoM*
iîu ukşanı »sat ÎO de l|H4|U|pl!l|’ DRAM KISMİ
W ı BtR KOMİaUI GELDİ İMLMnff, Yazan: J. B PriesUcy Ifllllu TurKced: Prof, irfan |HlDffllffl|“ Şahin baş
Türkçesi: Hakkı Bigeç
Matineler: Cumac tesl pazar 15 te
— Bakalım kültür şefimizi îz- I — Tanıyorsunuz, öyle mi? mir'den tanıyacak mısınız? (11- — Tanıyorum amma «Osman
yerek, Osman Şen’ln İzmir'i! Şen» olarak değil «Köse Osman» olduğunu söylemişti. İsmini de diye tanıyorum. İzmir’de bulunduğum zamanlar, merhum 1 Fethi Okyar tarafından kurulan. Serbes fırkanın en hararetli devresinde «Küse Osman> ı îz-mir ve havalisinde tanımıysa yoktu.
Kendisi ile el sıkışırken ilâve ediyor:
— Fakat şimdi, yalnız Köse Osman değil, ayn- zamanda da Topal Osmonım ben' diyordu.
Yürüyüşünde hakikaten bir aksaklık olduğunu görünce:
— Geçmiş olsun1 dedim. Çıban falan mı?
— Ne çıbanı bc birader? Kamyondan düştüm, lopa] oldum.
'Yazan;
Cemaleddin BİLDİK
verdiği halde, aradan epeyce uzun bir zaman geçtiği için hâ-t rrlayamam iştim.
Yalnız köse değil, aynı zamanda da topal
Üzulmez’e geldiğimiz vakit, o akşam konser bu bölgede verileceğinden Osman Şen de orada idi. Daha karşıdan görür görmez kendisini tanımış ve mihmandarıma, kültür şeflerini uzaktan ben göstermiştim.
■•■■«■IISISIBSSS>«■«■■■■■SISsss«İSI
MEYECAW AİÜ VE MACERA RGMAN! »
.- NAİ/M VMM ♦ fesim : AYUMIHYM —i
lEVfCAAl If-INPS BfKieUtC!.1/
ievea paoaa BAtfeMV öavn ıwRr
■ I Simdi o miıuelnCLT.e
PAVLA. i’ltitffOllî-/ VâgOBM- MOKAAtgOHV TUAÜUft BASA A t» Sabaha poç-bv •'MAHUtOff k* mîpa o-
ÛAL+KDA.KI li/AtAHtH SMPÜĞİ/HV PİfBPİf.
C ipıadan ı. -
IMtaHIİiİ > 1
Kül) Kİ İF Ant*! l'lRSk
JUIAMAN IfABAIIATLİJİH
Created by free version of 2PDF
Sahlfe 8
AKŞAM
kocasından niçin
SHİRLEY TEMPLE
EtPlKODULAffl
ve kocası John, Ağar
Bir rivayete göre kocası kendini içk ye verdiğinden, bir rivayete göre ise başkasını sevdiğinden!
Hollivuftaıı geçen hafta gelen telgraflar, tanınmış sinema artisti Shlrley Temple’ln kocası John Ağar dan ayrılmak İçin mahkemeye boş vurduğunu bildirdi. Bu haber her tarafta büyük bir merak ve alâka uyandırdı. Merak ve alâkanın iki sebebi vardır: 1 — Shirley çok sevilmiş bir sinema artistidir. Çocukken çevirdiği filimler yüzünden, herkes ona bir parça kendi evlâdı gibi bakıyor. Bu bakımdan onun mes-ud olamaması ve kocasından ayrılmak İstemesi kendisini tanıyan herkesi müteessir etmiştir. 2 — Shlrley 1945 senesinde, 18 yaşına basmadan evvel John Ağar' la evlenmişti. O zamandan beri karı koca arasında hiçbir hadise olmamıştı- İkisinin de birbirini çok sevdikleri biliniyordu.
Shirley, geçen sene eylülde yorlarmış. bir kız çocuk dünyaya getirmiş,' Bu İddiaya derhal şu cevap bu hâdiseye aile .cağında büyük veriliyor: Kathryn'in söyledik-memnunluk uyandırmıştı-Dört' ‘ ' *...........“ ~“'J a‘“
seneden beri sızıltısız yaşıyan karı kocanın arası birdenbire, neden açıldı0 Geçimsizliğe dair hiçbir şey duyulmamışken blr-den bire neden ayrılma* istiyorlar? Herkes bun'ara merak ediyor.
Boşanma hakkında ne Shlrley, ne de A^ar bir şey söylemiyorlar. Fakat ortalıkta birçok rivayetler doıaşıyor. Rivayetler-i den biri şudu:: John Ağar temiz kalbli, yakışıklı bir gençtir. Shirley ile bir aşk izdivacı yap mıştır. Karı koca t çok sevmiş ve iki sene pek me-sut yaşamıştır. Fakat 1947 de’, Simdi ayrılırken çirkin şeyler beri iş değişmiştir. Buna sebep T"*'n
Johnün kenuisini içkiye ver-mesldlr. Artist iptida aıasn-ı
Shirley, kocası vc çocuğu (köşede Shirley on seıw «vval bobogi İUı
birkaç kadeh derken, sonra her akşam içmega başlamış, tam bir alkolik olmuştur Bir kere kafası dumanlanınca Sihirle y’e çok fena muamele ettiği söyleniyor. Zavallı Shlrley'clk buna bir iki sene tahammül etmiş, fakat daha fazla katlanamıyarak boşanmaya mecbur olmuş.
Bu, Shirley'ln taraftarlarının İddiasıdır. Agar’ın taraftarları ise, büsbütün başka( bir lisan kullanıyorlar. Bunlara bakılırsa boşanmanın sebebi şudur-Shlrley iki seneden beri Johnny Johnston adında bir şarkıcıyı sevlyormuş- Bunlar ara-sıra birlikte görülüvorlarmış. Johnst-ton'un karısı olan sinema yıldızlarından Kathryn Grayson bu yüzden Shlrley ile kavga etmiş; aynı zamanda kocası ile do arası açılmış: fakat sonra barışmışlar. şimdi pek iyi geçlnl-
leri tamamen uydurmadır ve kendi vaziyetini gizlemek içindir. Filhakika Kathryn, Joe Kirkıvood adında bir aktörle sevişmektedir. Shlrley'e çatması bu muaşakasını gizlemek, kendlslrp mağdur vaziyette göstermek İçinmiş,
Bu rivayetler ne derece doğrudur bilinmiyor Yalnız anlaşılan bir nokta vardır kİ o da Hollivut'ta çok kirli hâdiseler olduğudur.
Shirley, kendisiyle görüşen bir , gazeteciye şunları söylemiştir: birbirlerini ' «John He bir aşk izdivacı yaptık, dört sene birlikle yaşadık
söylemek-Pislemiyorum. John, hakikaten iyi kabil bir gençtir. Fakat içki onu herbad etti, da-
Shiriey'in sevdiği söylenen Johnston ve karısı Kathryn Grayson
Yıkılın yuva: Shirley
ha fazla tahammül etmekliğime İmkân kalmadı. Mamafih ben boşanma isteğinde sarhoşluktan bahsetmedim, sadece anlaşamadığımızı söyledim. Bu suretle dostça ayrılacağımızı ü-ınid ediyorum.»
Ethel Barrymore
70 yaşında
Artist 57 senedenberi film çeviriyor
Hollywood’un eski artistlerinden Ethel Barrymore geçende yetmiş yaşma basmıştır. Artist 13 yaşında iken filim çevirmeğe başlamıştır. Şu halde 57 senedenberi stüdyolarda çalışıyor demektir.
Ethel ilk olarak »Rakipler» adlı İllimde rol almıştır. Bundan sonra bir çok fillmlerde t-kinci derecede rol yapmıştır. Ük muvaffakiyeti 21 yaşında iken çevirdiği «Hors bahriyelileri» filmi ile başlamıştır.
Ethel artist bir aileye mensuptur. Büyükannesi John. Drew 75 sene sahnede çalışmıştır-Kardeşleri Llonel ve bir kaç sene evvel ölen John Hollywood’-un belli başlı artlstlerindendlr.
Ethel Hollywööd’un spor otoritelerinden. biridir. Hemen her maçta bulunur ve yaptığı ten-kldlere ■ çok kıymet verilir. Son olarak çevirdiği «Büyük günahkâr» ve «Gece yarısı pusesi» filimler! çok beğenilmiştir. Artist şimdi her tarafa gidemediğinden yatak odasına, yatağının yanına bir radyo almıştır. Burada her türlü merasimi, bilhassa balolara dair verilen malûmatı dikkatle takip eder. Ho-llywood’da Pasiflğe bakan mavi pancurlu bir köşkü, Nevyork'da da nehre bakan bir evi vavdu*. Bu evler tanınmış artistlerin ve muharriierta toplantı merkezidir
Françoise Rpsey Hollywood’a gitti
Tanınmış Fransız artisti Françoise Rosey Paris ten Holl-ywood’a hareket etmiştir- Orada «Eylül» adlı filimde baş rollerden birini yapacaktır, Filmi j Wllliam Dieterle İdare edecektir, Diğer arltetter -Rran Fontnin ve Joseph Cotten’dir. Filimde Fransız artisti bir İtalyan kadın piyanisti rolünü yapacaktır.
Elizabeth Taylor her gece başka bir gençle görüliiyoı
Annesi: “Kızım çok maymun iştahlı, hoppa ama bu yaş icabıdır, zamanıa uslanacaktır,, diyor
Created by free version of 2PDF
Lana Turne r'in Teneke kıralı Bob Toplng'le evlenip uslu bir ev kadını olduğu günden beri, onun sosyetede bos bıraktığı yeri genç yıldız Ellzabeth Taylor doldurmuşa benziyor. Ellzabeth henüz 17 - 18 yaşında olmasına rağmen, ı-rken olgunlaşan muhteşem güzelliği ile genç ihtiyar, kadın erkek herkesin başını döndürüyor Gür siyah saçları, İri mavi gözleri, dolgun vücudu dillerdi’ dolaşmağa başladı.
İşin en fena tarafı ou güzellik ve şöhret küçük Llz'in de başını döndürdü (Ellzebeth'e dostlan Llz derler.) Genç kız havai ve uçan ikinci bir Lana Turner olup çıkıverdi.
Bir İki ufak tefek flörtten sonra futbolcu Glenn Davls'e vuruldu. Olen’den başka kimseyle gezmemeğe. kendini başka kLmseye öptürmemeğg başladı. HatbA Glenn’ln kendisine hediye ettiğini altından ufak toptan başka, diğe arkadaşlarının hediyelerini ona buna dağıttı. Fakat bu sıralarda Glenn Korea -da İdi. Nihayet sevgilisine kavuşmak için Holllvut’a döndtL O zaman İki sevdalı büyük aşk zannettikleri şeyin bir hayal olduğuma anladılar
GAenn'den ayrılan Lfx artık her gece bir başka kavalye de* ıçiştirtyor, çözüne kestirdiği gençlerle bir iki hafta — baz an daha az — flört ettikten sonra.
★ İki senedenberi stüdyolardan uzak kalmış olan James Cagney yakında yeniden filim çevirmeğe başlıyacaktır.
A- «Atom» adı verilen Carmen Mlranda’ya bir rakip çıkmıştır. Bu Ttlda Thamar'dır. Genç artist son derece hareketli bir filim çevirmeğe hazırlanıyor.
Elicabeth Taylor
derhal kendine yeni bir sevgili aramağa başlıyor
Nihayet şimdi de Wllllma Pawley Jr isimli, çok yakışıklı bir gençle nişanlandı. Anıma ne Holllvut’lular, ne de Llz’ln annesi bu nişanın uzun süreceğine inanmıyorlar. Ellzabeth Taylor'un anesl nişan hakkında
Genç bir Fransız yıldızı
Fransada genç bir yıldız dikkati çekmektedir Slmo.ıe Re-nant adındaki bu artist sahnede çok muvaffak olduğu gibi çevirdiği fllimlerde de büyük muvaffakiyet kazanmıştır- Artist yakında yeni bir filim çevirmeğe bavlıyacak'ir.
şöyle diyor:
e— Kızım pek maymun iştahlı ve hoppa amma, bu yaş İcabıdır Nasıl olsa zamanla usla-nacak.»
Son olaras Robert Taylor’la bir rilim çeviren Llz’ln Antlıony Adverse filminde mühim bir rol alacağı söyleniyor.
15 Kasım 1949
AKŞAM
Sanıre 7
Zonguldaktan notlar

benl sevkeden «tur
Jorj — Hayır. Keti! Kabahatli benim! Senin saadetini, daha doğrusu, saadetimizi ben yıktım. yavrum!
Ket! _ Hayır, haya JorJ. tenin hiç bir kabahatin yok Erkeksin. evime soktuğum o şıdd( kadına vuruldun. Bu münasebetini sezdiğimin farkına varınca pişman oldun amma artık İş lşden geçmişti
JorJ — Beni affetmek İçin (nna ne kadar yalvardığımı ha-Urhyor mumu Keti? Niçin beni affetmedin? Niçin aynldık!
Ket! — Sana söyledim. El â-ı.-min akrabalarımın, ahbaplarımın teşvik ve telkinleri başımı döndürdü, şimdi heplslnden nefret ediyorum. Artık hiç birisinin yüzünü görmek İstemem. Şeytan görsün onları... Onlar, kıskançlık damarlarımı kamçılayarak beni senden ayrılmağa şevkettiler. Onlar, başkalarının kalbi ve hissi ya tiyle oynamağı bilirler. Onlar, şimdi evlerin- anlatırken de: de rahat ve mesut yaşadıkları -=•*«■— —
halde ben gece gündüz ağla- slıall yardımı öe
Temeli kolandan bir bayan, mikrofon önünde şarkı ekayer
I
İst. Lv. Amirliği İlânları
Görüp işittiklerim
Yazan:
Ali Fuad TÜRKGELDİ
İkinci meşrutiyet devrinin ilk günlerinden İtibaren en karışık hâdiselerine şahit olmuş ve uzun yıllar Sultan Reşat İle Vahidettinin mabeyn başkâtipliğini yapmış ve bu İtibarla devletin vc sarayın esrarına vukuf peyda etmiş olan sadaret müsteşarı merhum ALİ FUAT TÜRKGEDİ'nin «Görüp İşittiklerim» adını taşıyan ve OsmanlI İmparatorluğunun son günlerindeki hâdiseleri ve odev-rin devlet adamlarında görülen ruh haletlerini çok güzel tasvir eden hâtıraları Türk tarih kurumu tarafından 315 sahifellk 1 büyük bir cilt halinde neşredilmiştir.
I Eserin müellifi merhum Ali ■Fuat beyin kendisini tanyanlar-ca malûm olan yüksek meziyetleri, muhterem şahsiyeti bu hâ-liralara ayrıca bir kıymet izafe etmektedir. Türk tarih! ve bilhassa son meşrutiyet devrinin hâdlselerlle alâkadar olanların bu eserde çok değerli bir malûmat hâzinesi bulacaklarına I şüphe yoktur.
| Bu mühim eseri milli kütûp-I' hanemize kazandıran Türk Tarih Kurumu, merhumun diğer eserlerinin de kurum tarafından satm alındığını ve bunların da sırasUe basılacaklarını müjdelemektedir.
, Eser bahsi geçen otuz altı devlet ricalinin resimleri metin dışı olarak ilâve edilmiştir.
Her kütüphanede bulunması lâzım olan bu eseri okuyueula-(nmıaı tavsiye etmeyi zait bulu-raz-
Jorj: Kırk ya^annda. şık, esmer ve yakışıklı bir erkek .
Keti: İnce ve şeffaf tenli, kara közlü güzel bir kadın tipi-
UorJ pastam salonunda, dlp-dekl boş masaya giderken dalgınlıkla «*d karışı Kettye çarpar.)
Keti - Bu ne güzel tesadüf,
Jorj! Ben de şimdi seni düşünüyordum
Jorj (üzgün bfr sesle) — Doğ-
ru ma söylüyorsun?
Keti - Samimi} etimden şüphe mİ ediyorsun? Biraz evvel doktor Pole rasladım. Hani geçen sene kendisiyle Betan kaplıcalarında tanışmış idik?
Jorj — Ha... Şimdi hatırla-
dım. Kendisi nasıl?
Keti — 8enl sordu. Ayrılmış olduğumuzu bilmiyordu. Kendisine söyleyince donakaldı
Jorj — Ayrıldığımızı öğrenenler hep şaşırıp kaldılar (Derin bir ah çekerek) Sen nasılsın Keti? Vaktini nasıl geçiriyor-
Keti — Şöyle böyle— Münzevi bir hayat sürüyorum. >
Jorj — (Şefkatle) Şekerim, makla vakit geçiriyorum. _
yalnız kalma, «akılırsın? 1 Jorj - Ben de senin gibiyim Marshall yardımından bckllyo-
Ketl — Yalnız kalmağı ter- meleğimi işimden çıkar çıkmaz mm! demekten geri kalmadı.
elh ederim. Ahbaplıklara, ya- lokantada yemeğimi yediğim 1
Tenliklere hiç hevesim yok. E! doğruca gidip odamda İmâleme. felâketimi niçin göate- P&nır, biraz kitap okumağa çareyim? Kimsenin tesellisine, Mınm. Fakat ne yapsam nafllal yapmacıktan teessürüne Ihtlya- Gözlerim, resmine takılır, hfln-eım yok. (Jorjur. gözleri içine gûr hüngür ağlamağa başlarım, bakarak) Seni görmem, kalbi-' fîJk(>r dolu kadehini dibine karne ferahlık rcrptl dar İçen*) Bu kadar inat ve
Jorj - Aradığı fırsatı yaka-' esrarla benden ayrılmak lstedl-Inynrakı Şu masada oturalım zamanlar, bunun böyle olacağını hS tır Ve hayalinden hiç geçirmemiş mİ İdin ? I
Keti — Sensiz yaşayamıya-cağımı ne zaman anladım biliyor musun? Mahkeme, boşan- mek kedini. Kültür şefi Osman mamıza karar verdiği gün...
Jorj - Ben de öyle... şimdi _ Bûtûn bölgeleri aylık ola-ne yapacağız? programladık' diyor. Hiç
Ke^L üolu bir sesle) ^tr bölge işçisi eğltncesJz bıra-
kılmıyor.
I Sahnede dört okuyucu bayan bll en büyük işlet- Bir yılda 82 hasta yatırılarak
İle saz takımını teşkil eden altı meslnde onlnnn yalaklan, ye- tedavi edilmiş, 154 000 hasta da ou erkek vardı,
I — Sunlar, maaşla mi çalışı-
JorJ — Şartını söylemeden yorJaj-,
kabul ediyorum. | _ Tatats dtPllı 18 kl_
Ket! — Hayır hayır . Şunu de maa5İ, bilmelisin id bundan sonra bana ne yapsan ağzımı açıp da sana bir söz söylcmiyeceğim, , Bundan dolayıdır kİ bir daha
var amma, halat çekme daha revaçta. .. Hatırımda kaldığına göre, yalnız spor hareketlerinin masrafı, sporculara İkramiyeler de verildiğinden, 83 bin lira tutuyor.
(Baş tarafı 5 nci salı dede)
•Şen» soyadını kendine uyduranlardan İlk defa biri ile karşılaşıyordum Çünkü Osman, köseliği kadar da «şen» dir. Hemen her sözünü bir hikâye . ve fıkra İle bağlar, nüktesiz du- Okutulan talebe ve ramaz!... Neteklm topallığın» . .
. | sosyal yardım
— Bütün cksiklerlnıta Mor- Kültür servisinin faaliyet çer--j giderildiğine çeveal hakkında izahat veren göre ben de bacağımın tamirini Osman Şen diyor kİ : .. . .. _____j__ ı_..ıı^.' _ Yıllık masraf 113 bin lirayı
buluyor amma bununla az iş nü (başarılıyor? İşletmede 1375 ço-cufc okutuluyor. Bunların pele-' rlnlerl. elbiseleri, ayakkabıları, çamaşırları ve bütün mektep levazımah parası* veriliyor. > ' İlkokuldan başka, meslek kurs-' lan var. 8C mevcutlu bir sanat okulu var, sinemanın idaresi ve film getirtme var Bunların hepsi para İle oluyor.
' Bir taraftan tc-rr^ll devam e-1 diyor, diğer taraftan da kültür (
' şefi Osman Şen'in yanında. '
sosyal yardımlar mevzuunda Kuyu İşlerinde çalışanlarda ' rakama İstinat eden malûmat, romatizmalılara çok taslandığı 1 alıyorum Muhatabım baş mü-, w veremin de arttığı yolundaki hendls Niyaz! Dunvoyun söyle-; İddiaları İler! sürerek malûmat dlğine göre sosyal yardımlar ‘ İstiyorum. Bu tddlalan. »menfi grupu müdürlüğünün tahsisatı ruhluların propagandaları »di-17 milyon küsûr bln lira imiş, jje vasıflandırarak 1948 lstatls-26 bln İşçinin bilfiil çalıştığı tiklerinden rakamlar veriliyor:
Konserde
Sahnesi de mükemmel büyük bir salona girdik. Bin kadar İşçi salonu doldurduğu halde en ilhak bir aksınk ve öksürük bile çıknuyor! Hepsi de gözlerini sahneye dikmiş, kulaklarını okuyucu bayanın şarkısına vermiş oturuyor.
26 bin İşçinin hepsini sazdan, varyeteden, monolog ve kome-1 dlden hattâ sinemadan fayda-hundırmak için naşı' bir porg-"" ramla hareket edildiğini öğren-
ını?
TGenç kadın, tasdik maka- geçirmemiş mİ İdin ? muıda başını eğer. Dipteki ma- ” *“
raHa yanyana otururlar. Jorj, gelen garsona Ikl likör ısmarlar ve sözüne devam eder.)
— Keti, dedi, sana bir çok defalar telefon etmeği düşündüm amma...
Keti — Niçin telefon etme- Ne arzu edersen?
din? I JorJ — Hayatımızı blrleştlre-
JorJ — Darılırsın, rahatsız e- dm mİ? derim diye cesaret edemedim. KeU — ««bul. . Fakat
Keti — Beni rahatsız mı ede- şartla...
çektin. Bunu nereden anladm?
Jorj — (Teessürle! Aramızdaki rabıta kesildikten sonra mevcudiyetimi ne diye sana ha-tjrlp.taynn? Yeni bir hayat kurabilmen için sana balta olmamalıyım- , _
KC! - Yeni bir hayat mı ku- bana ihanet etmemelisin, rayım? Böyle bir şey. artık be- _ nlm için mümkün değil. Şuna kanaat getirdim kî...
Jorj — Bu nasıl lâf
Otuzuna bile basmadın.
Keti — Yaşın ne kıymeti var nl erecek her hangi bir hare-sanki? Hayatım, senin mevcu- ketini öğrenmeğe teşebbüs et- u ......................................
diyetinle doludur. Evimde siga- mlyeceğim. Ya sen? Eminim M, da gördüğümüz erkekler de, ora tablasından çiçek vazolarına sen de bana sezdirmemek Içhı kuyucu bayanlar da temsil ko-kadar herşey. bana seni hatır- elinden geleni İhmal efanlyt- )una dahil İmişler... Bazdan İstiyor. Eskiden »sesi tttreye- eekzto. 'sonra hepsini, değişik kıy&fct-
rek) ortada hiç bir sebep yok- Jorj — Bu nasıl lâflar yav- teriyle temsilde muhtelir roller ken, sırf benim sesimi duymak ram? Böyle bir İhtimal artık almış olarak seyrettik. Siyah veyahut gönlümü okşayacak bir mevcut değil Kalbin müsterih tüllere bürünmüş yan çıplak sos söylemek İçin ıidde bir bana olsun. Mr bayan varyeteye çıkınca sa-
teiefon _ ■ — _______
Benim İçin bütün bu hatıraları Yaşayabilmek İçin hayatın tatil unutmağa İmkân var mı? yalanlarına inanmak lâzım.
Jorj — (Heyecanlı) Rica ede- J«İ — Evimize dönmezde
rim Keti, kendini yeis Ve tees- parka kadar ozansak, ne — Kültür «emsinin yıllık tuyor’
sure kaptırma Bak gözlerin dersin? Hem eski hâtıralarımla masrafı 1Ö0 bin lira tutuyor — Senede lamam 6 006.000 lira...
— hâç masrafı?
— Yılda 412 bln lira...
— Sağlık teşkilâtı masrafı?
| — Yılda 1525 000 lira... Çün-
— Tabii... Güreş meraklıla- kü ayrı ayn yerlerde 10-20
bir bandomua

Ketl?
var.
— Sazcılar ve ‘‘ maaş alırlar? 1 — ISO liradan
dar maaş alırlar ..
lor] — Temin ediyorum. ^*.1.,, oe„m„kctl
bir nokta Renden başka bir kadının bir nnzan (nkitatiml çekti: Ekserl-daha yüzüne bakmıyacağun. yet> HfcdkJerdcn ziyade halk Keti - And İçmeğe kalkışma! türkülerini alfaşılyor... Artık tecrübe sahibi oldum. Be-
bandocular ne
meşinde onlnnn yalaklan, ye- v>x.u.>.v, ------
meMerl. elbiseleri, ayakkabıları, 'ayakta tedavi görmüş!...
hattâ çamaşırlarının yıkanma- 154.000 rakamını yüksek bulları. hastalarını tedavi İçin dls- dum. Fakat sonra J6 bin. işçl-nanserlerle hastanenin İdame- nln bir senenin 363 günü ile si, İlâç vesaire hep paraya mü te- çarparak 9 milyon küsur bin vakkıf şeyler... ' ..................
44 ton sabun!
3W brayn ka-
Temsil kolu
Meğer az evvel saz takımın- ailesine ı.MO00Q liralık dağılıyor.
Be? fırının bütün bölge işçilerine hani hani ekmek çıkardığını söyledikleri raman rakamlar üzerinde biraz daha durmaktan kendimi alamadım
26 bin İşçiden evlerine gidip gelenleri de bulunduğundan bütün bölgede 119 bina, 320 koğuş var ve yatak sayısı da rafı da büyük olacaktı tabii .. 20184 .
dönmezden Osman Şen'e sordum: I — Amelenin yemekleri ne tu-
ıııurır uuı umut., jnjı
_ bir bayan varyeteye çıkınca sa-
ettiğlnl hatırlıyorum. Keti — Hakkın var. aslanımı lan alkıştan çınlıyordu...
Bu muazzam teşkil fi tın mas-
gözlerin dersin ? Hem eekl hâtıralarımla masrafı yaşla dolu. Sık sık sokağa çık. canlandırır, hem de taze hava mu?... gez. âleme karış! Teselli bular- tenefftİB ederek
Keti — (Hıçkırıklarını zapte-demlyerek) El âlem beni hiç alâkadar etmez. Âlemden fenalıktan başka bir şey görmedim. Hayatımı, saadetimi yıkmağa
S7&x12 metre tulünde tak slrut yapılması açık eksiltme ile 24 kasım 949 günü saat 15 de Erzincan AsHnAl Ko.da İhale e-dllecektlr. Keşif bedeli 26.930 lira 05 kuruş olup teminatı 2019 lira 82 kuruştur. Çimento verilecektir. Taliplerin belli vakitte komisyona müracaatları. 4301 — 15830

1 — Kapalı zarf usulü 11c 50 Ton mercimek satın alınacaktır. 300(10 lira olup geçici temipatı 2250 Uradır.
2 — Kapalı zarfla eksiltmesi 28 kasım 949 günü saat 15 de îsl. Harblyede Lv. A. Sat. Al. Kom. da yapılacaktır Şartnamesi ber gün komisyonda görülebilir.'
3 — Teklif mektuplarının İhale saatinden bir saat evveline
kadar Komisyona verilmesi. 4233 — 15659
*
il Tahmin edilen bedeli 6431.25 Ura olan 8S.75 metre 245 mm, boyunda 380 adet kazan borusu 28/kasım/94» günü saat 10 da Harblyede L’ Amirliği Sat. Al. komisyonunda açık eksiltme ile satın alınacaktır.
2> Geçici teminatı 48235 lira olup şartnamesi komisyonda görülür. 4363-15977
¥
1 — Komisyonda mevcut şartnamesi dahilinde 300 metre siyah demir boru pazarlıkla satm alınacaktır.
2 — Tahmin edilen bedeli 2040 Uta olup kesin t^mlnaıı 363
lira olnp pazarlığı M/kasım/949 günü (11.45) de îst. Lv. A. Sat. Al Ko. da yapılacaktır. 4431-16211
¥
1) Keşif bedeli 4999 Ura 03 kuruş olan hamam onanmı pazar-hklka yaptırılacaktır. Kesin teminatı 750 liradır.
2) Pazarlığı 16/Kasım/949 günü saat (15.30) da Harblyede Lv. A. Sat. Al. Kom. da yapılacaktır. Keşif ve şartnamesi komisyonda görülür
3) Bu 'işe gireceklerin ihale gününden bir gün evvel İs. ve Dmy. okulu İnşaat kurulundan giriş belgesi atmaları.
¥ 4393-16134
1 —) 30 adet masa imali pazarlıkla yap kırılacaktır. Keşif tutan 1800 Ura olup kesin teminatı 270 liradır
2 —) Pazarlığı 17 Kasım 949 günü saat 9,30 da Harblyede
Lv, A. Sat. Al. Kom. da yapılacaktır- Resim ve şartnamesi komisyonda görülür. (4457 - 16251 >
Created by free version of 2PDF
rakamını elde edince bu kadar yüksek rakama baliğ olan bir senelik müracaat sahibi karşı— çamaşırlarının yıkanması mndft l54 bln ^amı fcendlll-
da İş mİ? diyecek oldum. gjnden Möç3lüverd|. şayttnı
Karsıma bir rakam diktiler. mertınünlyet O|an Wr clhct de âdeta şaşırdım. Bir senede 44Jpj fc| romatlzma nl Vert.m ton sabun hârcanıyormuşl Artık diğer masrafları bir düşünün.
— Yalnız diyorlar senede işçi erzak
ğlnden küçülüverdl. memnuniyet olan bir ı jşıı kİ romatizma az.
de binde 8 I aşmıyor.
İşçinin sağlık durumunda bu iyi neticenin, küretil ve bol gıda verme, münavebeli çalışma sistemi tatbik olunması De elde edildiği belirtiliyor.
Mahkûmlar
Üzülmez bölgesinde işçi temsil salonundan çıkarken elbisesinin yansı kahverengi, yarısı lâcivert şayaktan bir delikanlı gösterdiler. Meğer bu delikanlı Mersinde bir katil vakası İşlemiş, mahkûmiyetini zonguidakta. iş esası üzerine kurulan hapishanede geçiriyormuş ... Verilen İzahata göre, hapishane mevcudundan yüzlerce i mahkûm kömür ocaklarında ve İşletmenin diğer işlerinde çalışarak hem para kazanıyor, hem de mahkûmiyet müddetini dol-duru yarlarmış.
Yarın da, bu hapishaneye gl-

boşandıktan — Biraz daha çıkın! dedi.
sonra çektiğimiz acı ve ıstırap - Yüz on üç bin lira ,.
lan biraz dindiririz | — Kültür servisinde spor da
Keti — Memnuniyetle şekerim! var mı?
IKolkola vererek pastamdan - Ti„ . —_112_ ________................. .v . „v
çıİcarlar ve park yoluna tutar- nmız pek çok! Hattâ federas- yatak arasında 6 dL'panser. 30. d®1’1 mahhflnı,nr,a konuşuruz, lar-J Çeviren: A. HİLÂLİ yana bile dahildirler. Futbol de yataklı bir hastane mevcut... | Cemslcâdin BİLGİM
jvıunu t-uuu- »uuji. çvr: nuvıo ıcucnui- ynuın arasınoa o aırpanser. 30.
Çeviren: A. HİLÂLİ yana bile dahildirler. Futbol de yataklı bir hastane mevcut... |
Biı Aşk Gecesi
I Yazan: Karen Bramson Tercinde eden: Vâ - Nû
----Tefrika Mo. 30 .
— Demek, bu hâdisenin bir intihar olmadığına katiyen e-■Mnslnlz?
— Katiyen emin mİ?... İnsan, böyle şeylere nasıl emin olur? — diye doktor, yüreğinde mât-hlç bir pişmanlık vc heyecanla cevap verdi. - Ben, yarayı sadece şüpheli buldum Mesele bundan İbaret! Rapor vermemeği vicdan borcu saydım.
— Çok müessif, çok müessif... İnsan böyle işlere burnunu ■okmamaiı. Çünkü neticenin ne olacağı malûm değildir
Tekrar kapıya doğru yürüdü.
— Allaha ısmarladık, azizim.
Râcbard, profesörün koluna yapıştı.
— Belki de bütün ümitler öl-memiçtir, hocam? Ne dersiniz?.. Go t .!, ()£:) Hem, cidden hakkınız var: Ihın akşam böyle ima.-. (Uziikleri niçin yapsın, oii.mryoı uru f Duşunmuş- f
tam U... Ab. ne demeğe öyle düşündüm... Maalesef, maalesef, aldanmışım... Her halde, bu İhtarınızdan dolayı irise çok teşekkür ederim Vaktinde haber vermek rttfunda bolundunuz l (Birdenbire endişelendi:! İDşaüah. fırsatı kaçırmamı-şnûdır. Ben hemen şimdi Tıbbı adliye giderek raporumu vereyim mi?
Profesör Slmony cevap verdi:
— Pekâlâ... Siz. Adli tıbba gidin- Ben de kendimce teşebbüse girişerek sizin profesörlüğünüzün »«ninlnl hazırlayayım... Böylece... Umarım kİ...
A
Hemen o akşam gömülme ruhsatiyesi verildi
Bu neticeyi öğrenil öğrenmez, eski baro reisi, Jacques'a telefon elti.
— Artık endişe etme, evlâdını! — dedi — Her müşkülün
ûmlt ettiğim şekilde önlendiğini Ran» haber vermekle bahtiyarım...
Jacques, alçak serle cevap verdi:
— Mersi, hocam... ( Okudar heyecanlıydı U, konuş anlıyordu.) Vallahi utanıyorum...
ihtiyar avukat:
— Saçmalama, saçamlamai... — dedi. — Sen, bana mukadderattan bahsettin... Eh. ne yapalım. bunun da böyle oluşuna mukadderat de. tşin İçinden cık!... Bu cins dostlara sahib olmak gerçi nahoş şey amma, neylersin, d den bir şey gelmiyor
Jactıues:
— Bütün kalbimle teşekkür ederim... - diye sözünü bitirdi.
Heyecanı o kadnr büyüktü ki. sevinç ve şükranla elleri titriyor, telefonu kapatamıyordu.
Kurtulmuştur
Şu dünya yüzünde hâlâ yüksek ruhlu İnsanlar var... işte bu ihtiyar da onlardan biri ..
şimdi jamruec gene Antol-nette'l düşünmeğe başladı. Metresi, gömülme ruhsatiyesinin verildiğini âğreıımUtir. Ruhnıı ne kadar fcrahlamıştır. O da i
o kadar sarsıldı, üzüldü kİ: zavallı kadın! şimdi, tehlikesizce Jacques gidebilir, sevgilisini ziyaret edebilir. Daha sonraki ziyaretlerini İleri atmak 1çtn vesileler bulabilir.
İhtiyar uşağı Françols’nın tıkattığı pardesüsiınü aldı. Uşağın gözleri, efendisinin yüzünde bir sürü muammaların cevaplarını arıyor. Uşak, bütün gazeteleri okumuştu- Akşam gazeteleri. Martelln ölümünü, müphem cümlelerle ifade ediyoriardr gûya heyecan uyandırıcı süı prizler varmış da onlara hazırlık yapıyor gibiydiler... Uşak, gazeteleri her açışta kalbi heyecanla titremişti.
Mahciıbana, clendlsine sor -du:
— Bu akşam.., Daha İyisiniz dlr İnşallah...
— Tabiî canım... Tabii, tabl-1... - diyerek, Jncğues, neşeliymiş gibi görünmeğe çalıştı.
Genç avukat, öldürdüı>ü arkadaşı Martel'ln villâsına yaklaştığı zaman feoaiaşti. Merdivenleri çıkıp da. parmağını sahanlıktaki düğmeye deldirme-
ğe hazırlandığı sırada tereddüd etti.
Bu eve girmek?,.. O salonda oturmak... O salonda ki...
Mümkün olsa da buralara bir daha yaklaşması... Bu hâtıraları zihninden büsbütün sllgbif-se,„
Hattâ mum kür; olsa da bir daha Antoinette'i görmese ..
Fakat mümkün değil... Görecek. görmeli, öyle İcab ediyor Ona karşı vazifeleri var... Ağır vazifeleri var... Kadın şimdi, onun yüzünden, hayatta yapyalnızdı. Mamafih, çocuğu da olduğundan, tamamlyle yalnız değildi.
Kapıyı çalmağa karar verdi.
Antoinette'i görünce, Jaeques. ona karşı olan arkının artık lanı amiple söndüğünü kati şekilde anladı .2u kadına dikkatle ve hayretle batlı. Matemlilik hiç de yakışmamış. Erkek, Wk defadır kİ. sev itilişinin yüzûr.rio zekâ ışıltısı olmactiğım gördü. Ağlamaktan şişen göz kapakları. ona sekâdan mahrumiyet 1-faderi veriyordu.
Şimdi Jacuues, arkadaşının ölümüne sebeb «-1’lv bu
kadına kızıyor. Ondan nefret
ir
60,000 liralık 08 Ağ Mı Kızak mahfesi kapalı zarfla 30 11/ 949 günü saat 11 de Ankara M. s. b. Sa. Al Ko. da İhalesi yapılacaktır. Beheri 80 lira olup teminatı 4250 liradır Şartnamesi İst. Lv. Â de görülür v« 300 kuruşa satılır. Taliplerin kanuni vesikalarile tekUf mektuplarını İhale saatinden bir saat evveline kadar komisyona vermeleri. (4451 - 16252ı

4 Kalem toz boya pazarlıkla 23/11/949 günü saat 11,30 da Ankara M. S. B Sa Al. Ko. da satın alınacaktır. Tutarı 6805 lira olup kesin teminatı 1020.80 Uradır. Her iki kalemin yarısı verilmek şarüle İki ayrı partiye bölünür' Şartnamesi İst Lv. A. görülür Taliplerin belli vakitte komisyona müracaatları.
Cinsi Miktar: Kg Fi atı
Kilo Kuruş
Kanarya sarısı tos boyu
Siyah toz boya
Yeşil » »
Zencefre kırmızı tos boya
1000 1!
1000 1!
1500 r
500 2Î (4449 - 16254»
HOLANDA
Bahçe ve ÇiçeK Meraklılarına
Soğanlarımızın çeşit» azalmaktadır.
L. BANAT - Liman İlan No. 8 Sirkeci
bile ediyor. Şimdi onun nazarında, Martelln hayatı, bu ka-dınınklnden çok daha mühimdi
Fakat düşünceleri aynı istikamette gelişmiyordu. Zavallı kadının bu öldürme hâdisesinde bir suçu olmadığını da kabul etmek zorunda kalıj’ordu Anlolnette, boğulmuş bir neşe hnykınşiyle, sevgilisinin boynuna alladı. Jacques, bu manzara ve temas karşısında büyük irkilme duydu.
— Jocducsf Jacques! Artık tehlikeden kurtuldun... Allaha bin kere hamdolsun! - diye minici andı.
Genç avukatın ruhu, bu okşayışlara, bu heyecanlara lâkayd kaleli. Ne hlssU kadın bu! Kendisini ne demeğe bu odaya alıyor? Aym oda... Cinayet odası... Ftııiü bir patavatsızlık!
Solgun gri halı üzerinde, göz lorl, İster İstemez, kan lekesinin İzini aradı. Hizmetkârlar, siliniş, temizlemiş olacakluT. Fakat, gene de. daha genişlemiş pembemsi bir iz göze çarpıyor.
Anlolnette devam etti:
(Arkası var)
LÂLE ZCJMBÖ NAKGIS
Aydın ikinci Asliye Hukuk Mor kemesin den: 948/512
Aydın Maliye Hazînesine İzafeten Vekil! avukat Rlfat Aydın tarafından Aydın Veyispaşa mahallealnden Hazan Balnı A-çıkalm, sabık mahkeme Başkâtibi Mehmet Lütfü karısı Melek. ve İstanbul Lâleli koska cad desi Seyhun apartunanı 38 No. da semin katta oturan Şevket Açıkahn aleyhlerine açılan alacak dâvasının yapılmakta olaa yargılamasında:
Davalılardan Şevket Açıkah-nın gösterilen ikametgâhında bulunmadığından tebligatının Dönen yapıldığı bzlde duruşmaya gelmediği ve bir vekil göndermemiş olduğundan gıyap kararının Ilânen yapılmasına m^h kemece karar altına alınmış bulunduğundan 30 11 949 günü saat 9 da yapılacak duru^nıada ha zır bulunması veya bir vekil gön dermesi gelmediği ve bir vekil göndermediği takdirde gıyaben duruşma yapılacağı gıyap kararma kaim olmak üzere tinn olunur. IU2S5
•ıMft R
AKSAM
15 Kasım 1949
l
P)«LA. cj«a* KAZcekA^
M(2 'Xvd.|tA^ Z/İaMK ₺w
t »JN 6$RfiM
Ankara Sular İdaresinden
İdare İhtiyacı lçla (H adet kamyonet satın alınacaktır.
Hâlen ellerinde bulunup da satmak isteyenlerin Uân tarihinden itibaren (15) gün İçinde Yenişehir Kızılay karşısındaki İdareye baş vurmaları, yahut teklif göndermeleri Hân oio-nur. 18223
Yalnız Iskoçyadan halis İskoç
Viskisi gelebilir
aVOHNNBÜ
WK-.feK.ER
1820 oe DOĞDU HÂLA DİNÇTİR Johnnie Walker halli ve en alâ l«koÇ Viskisidir.
Created by free version of 2PDF
TÜRKİYE GARANTİ
ANKASI A. 0. nııı
önümüzdeki yıl içinde sayın müfterilerine sağlıyacağı çeşitli ve zengin menfaatlerin tafsilâtını yakında bu sütunlarda okuyacaksınız!
1950 ikramiye Plânı Mevduat Sahiplerini Memnun Edecek SürprizlerleDoludur!
f'

NEVROZİN
— ÎSTÂN B U L —
EMNİYET SANDIĞI
T(akal ^anel Müdürlüğü liaralaurl ~|
Malzeme Alım Şubesinden
Kırıklık, Baş ve Bel ağrılarına karşı GRİP vakalarile w.- Sinir ağrılarına
t NEVROZİN Sür atle tesir eder
Fatih Ajansı
17 Kasım Perşembe günü açılarak muhterem halkımızın hizmetlerini ifaya başlıyacaktır.
Adres: Saraçhane Tramvay durağında.
(15991)
Ctari
Miktarı
Güvenme Parası
Tarihi
İHALB günü
25.11M0
9.12.949
18.11.949
22.11.949
25.11.949
10
10
10
10.30
10.30
SUR’AT MENSUCAT
Türk Anonim Şirketinden:
Şirketimizin levkalâde umunu heyet toplantısı 5. Aralık 1940 pazartesi günü saat 10 da İstanbul. Bomontİ, Silâhşor caddesi, Fırın sokak 39/41 numarada kâin şirket merkezinde aktolunacağından. tâyin olunan gün ve saatte sayın hissedarların şirket merkezinde hazır bulunmaları ve toplantı gününden malik oldukları hisse senetlerini şirkete ibraz ve tevdi ederek duhuliye varakaları almaları rica olunur.
B U ZN A M E :
Anonim ortaklığımıza ait bilumum gayritnenkuller İte bfl-cüınle, makine, tesisat ve menkulatın toptan satışı, bu hususta gereken kanuni ve usııli muamelelerin ifası sadedinde idare meclisine salâhiyet verilmesi hakkında karar İttihazı.
Buçel Türk Anonim Şirketi Konkordato Komiserliğinden:
Ayvansarayda Abdiilvedut caddesinde 121 numaralı Çeltik ve Bulgur fabrikasını ticari ikametgâh ittihaz eden (Bu-çel Türk Anonim Şirketi) nin, alacaklılarına konkordato tekli! etmek üzere mühlet verilmesi yolundaki İsteği İstanbul İcra Yargıç İlgınca, uygun görülmüş ve icra ve İflâs Kanununun 287 inci maddesi gereğince İki aylık mühlet verilmesine Te Konkordato komLseri tâyin olunmama 7/11/949 tarihinde karar verilmiş ve keyfiyet İlân edilmiş olduğundan adı geçen, şirkette alacağı olanların işbu Uân tarihinden itibaren yirmi gün İçinde, Sirkeci. Meydancık. Büyük Kmacı-yan (Türkiye Kredi) hanında birinci katta kâin yazıhaneme tatil günleri dışında her gün müracaatla alacaklarını bildirmeleri ve mftsbtt kâğıtlarımı da birlikte getirmeleri lüzuma ve hilâfında hareket edenlerin konkordato müzakeresine kabul edllmiveceklerl mezkûr kanunun 292 inci mad-deri hükmün* uyularak ilân olunur
Sirkecide, Meydancıkta, Büyük Kınacıyan (Türkiye Kredi) hanında birinci katta mukim, adı geçen şirket konkordato komi seri Avukat Enver Erbll
Kırmızı Ofset mürekkebi
Lito yaldız verniği
Muhtelif d es tere
Kalın kinfip
Beyaz sabun (nam ve hesaba) Yangın malzemesi
1 — Yukarıda cins ve miktarı yazılı malzeme pazarlıkla satın alınacaktır.
3 — Pazarlık hizalarında gösterilen gün ve saatlerde Kabataş Genel Müdürlüğü malzeme alım şubesindeki komisyonda yapılacaktır.
3 — artnameleri her gün sözü geçen şubede görülebilir.
4 — İsteklilerin belirli gün ve saatte hizalarında gösterilen güvenme paralan ve kanuni vesaikle birlikte mezkûr komisyona müracaatları ilân olunur.
5 — İdare Süsmen veya tamamen veya kısım kısım ayrı ayrı taliplere ihalede serbesür.
18122
I İstanbul Levazım Amirliği ilânları
1
Aşağıda cins ve miktarı yazılı maddelerin açık eksiltmeleri hizalarında yazılı gün. saat ve mahallerdekl As. 8a Al Ko. da yapılacaktır. Taliplerin belli gün ve saatlerde alt oldukları komisyonlara müracaatları. Ctnri Miktarı Tutan Teminat»
Kilo Lira Lira
İhale Gün Saat ve mahalli
T.C. Ziraat Bankası
Öksürenlere KATRAN HAKKI EKO
Elektrik malze- 49 kalem »W meri Odun Katır satışı Beygir satışı
11 T, Kapı Da vu (.paşa 135
50,000 »00
5 adet)
18 adet)
11 Hadımköy 1030 Hadımköy
İLİ
113
(4435 - 4437 - 16353)
İstanbul Şubesinden
Turidye Cumhuriyeti Ziraat Bankası Tahmis Emtia deposunda mevcut cins ve miktan aşağıda yazılı balya tamir malzemesi 28 kasını 1949 tarihine müsadif pazartesi günü saat 1430 da açık arttırma sureüie satılığa çıkarılmıştır.
Mezkûr malzemeyi görmek İsteyenlerin her gün öğleden sonra saat 14 de Ziraat Bankası Tahmis Emtia deposuna müracaatları, satın, almaya isteklilerin 150.— lira muvakkat temi hat akçesini Bankamıza yatırmaları veya bu miktarda Banka mektubunu tevdi etmeleri suretiyle açık arttırmaya girmeleri ve fazla izahat ve tafsilât almak isteyenlerin Ziraat Bankan İstanbul Şubesine (Esham ve Emtia servisine) müracaatları 1-l&n olunur. 16737
Cinai
Mi k t an
Kaput beri
Çenber
Çenber tokası İnce kınap Boş harar
Boş çuval
298 kilo 150 Oram
150 » 500 »
4 » 750 »
21 » 550 •
1295 adet
3 >
v.
Cafer Fahri Oikmenin
iyi bir irad
6 katlı, boş teslim satılık apartmıan ikametgâh, depo, imalâthane ▼a işler için otvertşii. Galatasaray yeni çarşı Çiçekçi sokak No. 44 Telefon: 20970.
1/1/946 tarihinde Denizli İsmet İnönü Lisesi X A sınıfından aldığım tastlknameyi zayi ettim. Yenisini alacağımdan. eakirinln hükmü, yoktur-
448 M«Mt rakeva
Türkiye Garanti Bankası
SARIYER AJANSI
Pek yakında sayın müşterilerinin hbsnıetine giriyor.
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Dekanlığından
Fakültemizde, Devletler Umumi Hukuku kürsüsünde bir asistanlık açıktır. Bu asistanlığa istekli olanların:
Memurlar kanununun 4 üncü maddesinin A.B,C,Q,V,Z fıkralarında yazılı şartlardan başka:
1 __ Hukuk Lisans diplomasını almış olmaları,
g __ tngiHar.fl. Fransızca bilim dillerinden enaz birini bil-
meleri ve memurlar kanununun 4 üncü maddesinin yukarıda zikredilen fıkralarında yazılı şartlan müsbit belgelerle ve Hu kuk lisans dlplomasUe beraber, hangi yabancı dilleri bildiğini açıklayan bir dilekçe ile Um tarihinden 15 gün zarfında Dekanlığa müracaat etmeleri lüzumu İlân olunur.
Yabancı dil imtihanları İstanbul Hukuk Fakültesinde yapılacaktır. 18231

Comments (0)