Montrc de priciııon
40 Pdikron kapianıa su geçmez ve otomatiktir.
Türkiye mümessili
II. Akili- Bohçekopi No. 6
AKŞAM
Sene 32 — No. 11168 — Fiat!: her yerde 10 kuruştur.
ÇARŞAMBA. M Kasım 1949
Doğu Almanya-da üçler idaresi
Rusya, büyük ehemmiyet verdiği Doğu Almanyanın idaresini üç kişiye tevdi etti
Londra 16 (Nafen) — Sovyet Jtusyanın Doğu Almanyaya artan bir önem vermeğe başladığı görülmektedir. Esasen demir perde üzerinde bulunan memleketlerle daha fazla meşgul olan Kremlinln Yugoslavyayı tanıamlyle kaybettikten sonra fimdi bütün dikkatini Almanya üzerinde topladığı anlaşılmaktadır. ilgili çevrelerde belirtildiğine göre, Moskova hükümetinin bu tarzdaki hareketi açık denizlere çıkmak hususundaki hı raiyle yakından ilgili bulunmaktadır. Bütün bu hadiseler de Rıısyanın Doğu Alman -yayı iyice kendi blokuna ithal etmek hususundaki plânlarını açıklamaktadır.
Rusya, Doğu Almanyamn İdaresinde o kadar titiz davranmaktadır kİ, buraya kendine sadık komünist Almanlar değil, fakat tek bir Sovyet idarecisi
bile getirmekten çekinmiş ve yeni bir Trlumvlnı tesis etmeğe karar vermiştir.
Şerlindeki muhabirlerin belirttiklerine göre, Kremlin tarafından Doğu Almanyaya gönderilen Sovyet golayterleri devamlı surette değiştirilmiş ve bunlar arasında şiddetli bir rekabetin mevcud olduğu görülmüştür. tik önce M m kovamın büyük elçisi olarak tam salâhiyetle gelen Vlâdimlr Semi-nov'un Doğu Almanyayı idare edeceği sanılmıştı. Fakat sonraları Scmlnov, kendi yerine göz diktiğini sandığı Albay Tulpa-nov'u azlettirmiş, fakat biraz sonra da kendLsI Almanyayı tek başına idare etmek salâhiyetini kaybetmiştir. Bundan bir müddet önce Kremlin tarafından hususi surette vazifelendirilen Orgeneral Chuikov'un ortay*
çıkması ve Semlnov İle birlikte çalışmağa başlaması, Rusyanın Doğu Almanyaya verdiği ehemmiyeti bir kere daha İspat etmiştir.
Bazı çevrelerde ısrarla dolaşan şayialara göre, Polonyadan sonra Doğu Almanyada da ban beklenmedik değişikliklere şa-hld olunmasına intizar edilmektedir, Doğu Almanyayı İdare edecek olan Sovyet Trlumvi-rasının şu vazifeleri ellerinde bulunduracakları söylenmektedir: «Oregori Pushkin: İçişleri Bakanı salâhiyeti; Orgeneral Chuikov: Milli Savunma Bakam salâhiyeti; 3eminov: Dışişleri Bakanı salâhiyeti
Zannedildiğine göre, bidayette bu üç şahıs Doğu Alnıany* hükümetinin gayriresml üç Bakanı atfaüyle vazife görecekler ve Pusbkln'in İdaresi altında çalışacaklardır.
" AKŞAM
F
- KUÇL/K İLANLARI
BUCÜN 6INÇISAYFAP/
Sahibi: Hecmedrttn Sadak — Yazı işlerini fiilen idare eden: C. Birdik — Aksam Matbaası
Valinin beyanatı
İstanbulun a&ayîyi we geçim durumu
Ankara 14 (Akşamı _ Burada bulunan İstanbul Valisi w Belediye Başkam Dr. Prof. Fah-reddin Kerim, kendisiyle konuşan gazetecilere. An karayı vali mfatiyle Uk defa ziyaret ettiğini. İstanbulda asayiş meselesinin tamam lyle halledildiğini, devlet ve hükümet otoritesini temsil eden polis ve Jandarmanın uyanık ve her dakika vazife başında bulunduğunu, gecenin geç saatlerinde vatandaşın rahatça evine gitmekte olduğunu söylemiştir.
Vali, ayrıca tstanbulda geçim durumunu kolaylaştırmak için Ticaret ve Ekonomi Bakanlığının piyasada aldığı tedbirlerin iyi neticeler verdiğini, yağ tiat-lertnln kiloda 1 Ura düştüğünü ve bu tedbirlerin alınmasına devam edileceğini bildirmiştir.
Suriye seçimleri
Sükun içinde cereyan ediyor, netice bu gece anlaşılacak
Tıp fakültesi tekrar Haydarpaşaya dönebilir mi?
Haydarpaşaya nakletmek fikri yeniden ortaya atıldı
Prof. Cemil Topuzlu “Eiiyük masraflar yaparak şehrin ortasında yeni bir site Kurmaktansa fakülteyi Haydarpaşada ihya etmek en makûl hal çaresidir, diyor
İstanbul sergisi
îstanbuldan giden heyet Başbakanla görüştü
Ankara 19 (Akşam) — İstanbul belediyesinin iki temsilcisi ile Ticaret odasından İhsan İpekçi vç Sanayi birliğinden Ziya İnanlcur, gelecek sene haziranda açılacak olan İstanbul sergisinin milletlerarası mahiyette tertibi için şehrimizde bazı temaslar yapmaktadırlar. Heyet dün Başbakan tarafından kabul edilmiştir.
Üyelerden biri dün bu hususta şunları söylemiştir:
(— İstanbul sergisinin milletlerarası bir mahiyet alması bir çok bakımlardan faydalar sağlayacak, fakat hiç bir suretle İzmir fuarını darbelemlyecektir-Şimdiden yapılan müracaatlara bakarak bu neticeyi çıkarıyoruz. Bu itibarla İzmir fuarına karşı gösterilen ilginin azalması tıiç bir suretle bahis mevzuu olmıyacaktır^
Seçimde adlî teminat için mühim birtakrir
Ahmet Remzi Yüregir takririnde, hükümetin Meclis kararını hiçe sayarak adlî teminatı niçin kabul ettiğini soruyor
Anayasa tadilâtı hakkında da izahat istiyor
Ankara 15 — Seyhan Milletvekili Ahmet Remzi Yüregir tarafından, Cumhuriyet Halk Partisi meclis grup una seçim kanunu tasarısı İle ilgili bir takrir verllm iştir
Takrir sahibi, halkın oyunu ser beşçe kullanabileceği bir seçim İçin gereken kanunların çı karılması lüzumuna candan taraftar olduğunu kaydettikten sonra, hükümetin parti grupu-nu hiçe sayarak emrivakilerle prensip kararlan aldığından bahsetmekte ve şöyle demektedir:
(— Daha bir buçuk yıl Önce Meclisten geçen bir seçim kanunu tadilinin gerek grupta. (je
(Arkam nahife 1; süton 9 da»
Ahmet Remsi Yüregir
Şam 16 (Muhabirimiz Bakir Çeçen bildiriyor) — Surlyede dün başlayan umumi seçimler, «ükünla devam ediyor. Bir kaç âdi cerh vakarından başka bir hâdise olmamıştır. Seçim faaliyeti bilhassa Hama, Humus ve Halep şehirlerinde fazla hararetlidir. Her hangi bir tazyik ve müdahale olmamıştır. Dün akşama kadar seçime iştirak nispeti yüzde otuzu bulmuştu, iştiraki arttırmak için Suriye -Lübnan hududu iki gün müddetle kapatıldı.
Seçimlerin muteber olması İçin yüzde altmış nispetinde iştiraki temin için bugün do seçimlere devam ediliyor. Nisap temin edilemezse 23 kasım çarşamba günü seçime devam olunacaktır. Neticenin gece yanal anlaşılması bekleniyor.
İran Sahi Amerikaya hareket etti
Londra, 16 (Radyo) Iran Şahı üç hafta sürecek, resmi hlr ziyaret için uçakla Amerikaya hareket etmiştir. Şah resmi ziyaretten sonra kısa bir müddet İstirahat edecektir.
ilHİİİ4:(A4"İ3İ3
Halk Partisi ve münevverler
Bugün Tıp Fakültesinin ancak temi vardır. Bu fakülte, bu -tün teşkilâtını, hiç değilse büyük kısmını İçine alabilecek bir binaya sahip değildir. Öğrenciler, Şişli çocuk has tanesi ie Bakırköy akıl hastanesi aracındaki geniş sahada bir hastaneden çıkıp diğerinde başlayan derse yetişmekten bitâb hale geliyorlar. Fakültemizin dağınık vaziyotten kurtarılarak gelişmesini sağlayacak müsait bir yere yerleştirilmesi zamanı çoktan getrniştir.
Yeni tıp binasının inşaat için milyonların harcanması zarureti, para mevcut olsa bile İnşaat için uzun bir zaman daha beklemek lüzumu tıp fakültesinin tekrar Haydarpaşaya dönmesi fikrinin ortaya a-tılmasina sebep olmuştur- Fakültenin 16 yıl evvel taşındığı Hay darp aşari ak i eski yerine dönmesinde fayda olup olmadığını araştırmağa karar verdik.
Tanınmış doktorlarımızın bu husustaki düşüncelerini bu sütunlarda okuyacaksınız
îlk olarak Tıp Fakültesinin en kıdemli reisi, yani dekanı profesör Cemil Topuzlu Ue gö-

İsrail
elçisi
Eliphan Şasson Ankara elçiliğine tâyin edileli
Telûvlv 15 (AA) — (Afp): İsrail Dışişleri Bakanlığı Orta Doğu şubesi müdürü Eliphan Şasson. tsraliln Türkiye elçUt-ğine tâyin edilmiştir. Şasson Ue müsteşarı, İsrail Vaşlngton elçiliği eski müsteşarı Uriol Held Ue beraber aralık ayına doğru Ankaraya gidecektir
Türkiye-Suriye millî maçı
Millî takım oyuncuları Ankaraya gittiler. Millî maçı
Umu akşamki trenle Atık araya giden futbolcular
i Yazası ı kinci saiüfemlzdaj
Çalışma Bakanı, Halk Partisinin remzinin bazı karikatüristler tarafından «Şişman karınlı ve katmer katmer en seli, abtıs bir adam» suretinde tasvir edilmesini tenkid etti.
Ve Çalışma Bakanlığı, fikir işçilerinin de kol işçileri gibi bir takım haklara sahip olmaları için gayret aarfet-mektedir.
Eğer böyle kanunlar çıkarsa; eğer kol işçileri de, fikir işçileri de içtimai garantiye — lâfsan değil, hakikatte — kavuşurlarsa, ressamlar, muharrirler ve diğer münevverler, kendilerine refah ve içtimai emniyet verecek olan bir partiyi elbette daha «arif, daha güler yüzlii, daha sevimH bulacaklar ve bu tahassüslerini türlü tiirHl eserlerinde ifade de samimi olacaklardır.
İktidarı elde tutmak fırsatını bulan bir partinin kendini sevimli göstermek için türlü çareleri vardır. Birinci çare, memleketin münevver zümresini bugünkü gibi .Leyleğin attığı yaven» halinde bzratmamaktır.
Prof. Cemil Topuzlu
rüştük. Profesör Cemil Topuzlu vaktiyle tıp fakültesinin Istan bula nakline bilhassa itiraz etmişti. Muhterem doktor düşüncesini bize şb suretle anlattı:
— Meşrutiyetin ilânından evvel İstanbulda biri Haydarpaşada Mektebi Tıbbıyel Askeriye. öteki de Kadırgada Mektebi Tıbbiye! Mülkiye adıyla biri
nazırlık, bir de müdürlükle idare olunan,, fakat bütün vesait ve teçhizattan mahrum iki Up mektebi vardı.
Meşrutiyetten sonra
Meşrutiyet ilân edilince btz-ler, yani o zamanki tıp hocalarından bazıları Süleyman Nu-man, Asat Derviş ve Ziya Nuri paşalarla el ele vererek iki mektebi birleştirdik. Bu suretle Haydarpaşadakı askeri tıbbiye mektebinde Uk tıp fakültesini muhtar bir İdare olarak kurduk. Arkadaşlar, yani muallimler meclisi beni reis, yani fakülte dekanı intihap ettiler.
Müteakiben hiç durmadan çalışmağa başladık. Yaptığımız müessir teşebbüslerle kopardığımız ve geniş salâhiyetle sarfına mezun olduğumuz yüz bin altın liraya ydkm bir para lie Haydarpaşada şimdiki bina dahilinde modern lâboraturar-lar, teşrihhane ve anfl tarzında konferans salonları teste ettik. Bundan başka o zamana kadar hiçbir yerde mev«n bn-hmmayan kalorifer tesisatım da İlk defa olarak burada yap-t intak.
(Arkası 5 İnci
Created by free version of 2PDF
Esat Durusoy aleyhinde bir ihbar
Cerrahpaşa Başhekimi D. P. tl baş kanının ihbar t hakkında ne diyor?
Demokrat Parti İstanbul İl Başkanı avukat Esat Çağa dün, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığına teahhütlü olarak bir mektup göndermiştir. Esat Çağa. bu mektubunda, Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul D Başkanı Dr. Esat Durusoy1un, I aynı zamanda da Devlet me-
muru olduğunu ve Cerrahpaşa hastanesi Başhekimi bulunduğundan partide çalışamıyaca-ğını bildirmektedir.
Esat Çağa, bu lhban, partisi namına değil şahsı namına bir vatandaş sıfatile yaptığını dün kcndlslle konuşan gazetecilere
söylemiştir.
Taksim âbidesine çelenk
Pakistan M «atamanbu- Birliği partisi başkanı âbideye çelenk
koyduktan sonra
İM gtlndenberl şehrtmtzde mısalir bulunan PâHstan Müa-iûrııanlar Birliği Partisi başkanı Halik - uz - Zaman, beraberinde Pâktatan Büyük Elçisi ekselâns Mlan Beşlr Ahmet, Pâkia-tan boam ataşesi ve elçilik mensuplan olduğu halde, dün saat 16 da Taksim Cumhuriyet anıtına bir çelenk koymuştur.
Milletleringaripâılelleri
Bu meraklı yazı serisine dördüncü sahifemizde devam ediyoruz
Bu husustaki mütalâası öğrenilmek istenen Esat Durusoy da demiştir ki:
■— Bu zatın şimdiye kadar ileri sürdüğünü dolma cevaplandırdık ve kendisini tskât ettik. Bu def* ortaya attığı İddiaya karşı bir şey söyüyecek değilim. Bağlık Bakanlığının mütalâasını beklemek en doğru hareket olacak Maamaflh akla geliyor ki, benim durumumda muallel bir şey varı* bu zatın şimdiye kadar yaptığı muhtelif ikazlardan sonra alâkalılar elbette bonB »Çekil bu işten!» derlerdi. Her ne İse. bakalım netice ne olacak? »
22 hariciye memuru tekaüt edildi
Ankara 16 — Dış Bakanlığında 30 yılını doldurmuş olan 22 memur tekaüde şevke-d i İm iş Ur.
Tekaüt edilenler arasında eski Sofya sefiri Vasfl Menteş, eski Peşte sefiri Agâh, Kopenhag sefiri Kemal Aziz merkezde daire reislerinden Fikret Şefik Özdoğancı, Behçet, Rüştü Demlrel, büyük elçilik müa-tesarianndan Pertev Buboşc başkonsoloslardan İnayetuUab Cemal vardır.
A KS AF
K^-r.rr, in'T
Sahife 1
Hıı Tefikm arkasından
n„(hrd>ğı derin teessür süt yetijen sn kolay koiay ye" doidurulanuyacak bir kıymetin birdenbire sonuvemıe-sînden doğmuştur.
Hıfzı Tevfik sadece kıymetli bir edebiyatçı, snğiaıu bir edebî kültürün ince zevkli bir örneği, maarif meselelerimizi çok iyi büen, fikir münakaşasından ve doğru bellediği yolda mücadeleden yılmaz bir fikir adamı de-ğüdi,- hepsinden daha fazla olarak çok kıymetli bir edebiyat öğreticisi, edebiyatı genç nesillere sevdirmesini, güzele, fikrin ve sözün güzeline gönül bağlatmasını çok iyi bilen nâdir yetiştiricilerimizden biri idi.
Ne yazık ki, liselerde bu türlü edebiyat hocalnn-nın sayısı günden güne aralıyor. On bes yirmi sene evveline kadar lise edebiyat hocalığına edebiyattan gelmek bir anane idi. Büyük lisderin edebiyat hocaları ya şöhretli bir muharrir ya şöhretli bir şair veya onlann en yakın fikir ve zevk arkadaşı olarak tanınmış kimselerdi. Edebiyata tanınmışların önünde başlamak kadar edebiyatı sevdirmeye yanyan fırsat otamaz.
Hıfzı Tevfik işte o tiirJii hocalardan biri idi ve en son görüşmemizde edebiyat hocası olarak çok yalnız, kaldığından, artık mekteplerde edebiyat ögretilmediğinden, edebiyatın sevdirilmediğinden acı acı şikâyet etmişti.
Edebiyattan hoşlannuyan bir neslin gelmesi ihtimaliyle nasıl ürperdiğini o güngönnüş ve kendisini daha çok sevmiştim. Ölümü bizi ne kadar üzse yeridir._______
Şevket RADO
Milli piyango çekildi
Dünkü çekilişte ikramiye kazanan numaralar
Millî Piyangonun 15 Kasım 1949 çekilişi dûn Ankarada saat 13.3(1 da yapılmıştır- İkramiye kazanan numaralar şunlardır:
36380a
20.000 lira kazanan:
304983
10.000 lira ibiianaBİar: 107042 207475 219094 330211 384796
5,000 l»ra *n»ı»wnlw
012217 048504 060556 160701
193031 275260 205873 369179 389340 440381
4.Ö0C lira kazananlar: 075137 111904 112165 196483 215106 220769 232233 284959 290960 292753 303199 341776 363672 357491 424157 449892 457209 48659G 486707 496590
1,000 lira karananlar: 006041 006818 029558 030M3 032915 036400 044438 053700 046498 071033 071184 074876 076991 078690 079307 097408 097955 098221 102328 111984 118925 122191 125135 157165 158043 181843 162807 164637 176454 186676 189054 194562 195362 196732 199674 212175 214965 217624 219074 219707 227255 227828 231974 237045 241533 248997 25U77 253229 260902 264147 278763 284109 285162 316672 332932 333554 344186 352293 360323 371612 377573 382996 338700 401399 404168 407630 412190 414392 423845 428978 429702 432538 433306 434291 457845 462742 465492 478680 479864 482195
509 lira kazananlar: Son dört rakamı (0237, 1495,. 3014, 6215) le nihayet bulan numaralar.
Sabah Gazeteleri Ne Diyor ?
Türkiye - Suriye
3,000 lira kazananları
004010 006996 022468 032181 049117 053821 004064 128107 144112 144960 149B46 153575 161976 198894 202730 220645 230217 248512 254480 290814 320775 325578 337372 344708 353042 373328 383135 473Ş23 482395 498955
200 lira kazananlar: Son üç rakamı (776) ile nihayet bulan numaralar.
100 lira kazananlar:
Son üç rakamı (225, 485) nihayet bulan numaralar.
le
56 lira kazananlar:
Son üç rakamı (060, 426, 4G5. 928) le nihayet bulan numaralar.
«11263 050208 050503 059038 65927T 059614 084615 0S8472 1049)0 118300 129654 140354 14ÖÖ32 149282 173498 180188 182093 186351 216364 223225 239G17 24440S 251223 258084 276-37 284995 286543 288608 351563 354956 368394 375786 3Ç*377 409067 414662 419485 431G3G 432335 445861 497439
10 lira İta TB mı »i ta T -
Son İki rakamı (15, 50, 86. 92, 99) la nihayet bulan numaralar.
Bu çekilişin İOO.ÛÛÛ liralık büyük ikramiyesini kazanan bilet Kocaellde, 50,000 lira kazanan biletler İstanbul ve Tirede, 20 bin lira kazanan biletler İstanbul ve Keskinde satılmıştır.
Sütlüce
Atom
1 adası
sığınağı
Vilâyet idare heyeti dört kişinin muhakemesine karar verdi
Geçen sene Sütlücedeki fabrikada Vllkll bulan feci patlnmn-nm mesuliyeti hakkında yapılan idari tahkikat sona ermiş ve 500 sahildik rapor Vilâyet IdaTe heyetine verilmiştir. Vilâyet 1-darc heyeti dün toplanarak saatlerce raporu müzekere etmiş ve neticede, raporda isnJ geçen on kişiden dördü hakkında ]ü-nmu muhakeme karan vermiştir- Haklarında lüzumu muhakeme karan verilenler, Belediye Elektrik şubesi müdürü Eriuğ-HıJ Eısat, Belediye Makine sanayii işleri, müdürü Hurşit Çağlar, İmalztnaneler şefi Şevki Paker, Haako.v eski Nahiye müdürü AH Rıza Erman'dır.
Ba dört şahıs, takaydüeri sebebiyle ölüme sebebiyet vermek auçryK yargılsnacaklardır.
Haklarında men‘i muhakeme kararı verilen diğer alfa şahıs arasında. Belediye Fen işleri mfıdûrü Nuri de bulunmaktadır.
Bir Şikaço gazetesi sığınak yapıyor
Şikago 15 (AA.) — şikagonun büyük gazetelerinden infiratçı «Chicago Tribüne» ün sahibi albay Robert Mac Cormlck, gazetesinde çalışanlarla, içinde
Eskimiş kanunların înadıı
Cumhriyet, «Eskimiş kanun-tarrn inadın başlıklı başyazısında- deJİArncsi lâznn gelen kanun farın bâlâ mevcut olduğundan bahisle diyor ki:
Böyle değiştirilmesi, ıslah edil meni üzerinde hâl d «İcmaı ümmet» dediğimiz umumi efkârın ittifakı olan kanunların dahi hâlâ değişmemesi evvelâ birim harekete geçmek hususunda ötedenberl müsellem olan ağırlığımızdan, sonra da kanunların bugünkü şekil De maişeti alâkalı olan unsurların mukavemetinden ileri gelmektedir. Bizce, hükümetin, hattâ Meclisin bu yolda atacağı ciddi bir adım vardır. O da haklarında tatbikat bakımından teknik ve idari şikâyet ve tenkldler Beri sürülmüş vesikaları hemen ele alıp — muayyen bir müddet1 zarfında — İncelemek ve değişmesi zaruri görülen hükümleri ayıklamak üzere kanunların. nevine ve ihtisasa göre muhtelif hazırlık komisyonları kurmaktır Bunun da bizce en güzel ve tabi) yeri Damştaydır.
Değişmesi lüzumunda İttifak edilen vesikaları artık tutmakta fayda yoktur. Bu eski ve ölü vesikaların lnadma nihayet ver sek yeridir.
★ Dedikodu tufanı Ahmet Emin Yalman. «Vatan»
ita yukanki başlıkla yazdığı makalede diyor İd:
Her parti boyuna konuşuyor, fakat millet diliyle, rejim diliyle, İnsanlık diliyle değil, kendine mahsus bir dille söz söylüyor. Böyle bir dille kavga edilir, kelimelere birer ok mahiyeti vererek kalblere çaplanır, fakat millet için hayırlı olacak anlaşmalara varılamaz
Aksine olarak, ümitsizlik, alâkasızlık, enini yetildik gitgide ruhları sarıyor... Bunlar hiç de İyi alâmetler sayılamaz.
Kendimizi bırakıp böyle bir çıkmaz yolda yürümeğe baklamız yoktur, Kendi tarihimize, kendi İstikbalimize bütün insanlığa karşı otan mühim vazifelerimizi unutamayız- Türk milletinin müşterek bir millet Uranı ve müşterek bir rejim lisanı kullanarak ve milli gaye ve prensiplerde anlaşarak, dünyanın bu mühim köşesinde temin edeceği huzur ve İstikrar; Cihanda sulh ve emniyetin en mühim bir köprübaşısı olabilir. Halbuki tereddi yaratan dedikoduların ve ihtirasların gitgide tufan haline gelmesine meydan bırakırsak, bizim için de dünya İçin de tehlike muhakkaktır
Bakalım bu gidişin üzüntüsü-
ta da gensoru hikâyesi scrlev-lıalı makalesinde Millet Partisine mensup Milletvekillinden Alunel Tabiakdıç He İki arkadaşı tarafından n-rilmh olan istizah takririnin reddinden bahisle diyor ki:
Devlet baştanının irat eylediği böyle bir nutku takiben bir gensoru açılması, ne unun mevkiine, ne de şahsına karşı bir saygısızlık addolunamaz, Cumhuriyetle idare olunan bir mem lekette en üst kademeden en alt kam edeye kadar olan bütün dereceleri işgal edenler, Lstlsna-hz olarak; cemiyet içindeki yetkisi He mütenasip bir müraka-be ye tâbidir.
Bu sebeple, bütün dünya demokrasilerinin basit bir formalite olarak derpiş ve kabul eylediği bu gibi mıiraklplik haklanın yarattığı tartışmaları lüzumundan fazla büyütmekte bir mâna yoktur. Hele bu gibi hâdiseleri; bazı makamlara şirin görünmek maksadiyle, onlara, haileengiz bir mahiyet izafe etmekten, İtina ile kaçınılmak ta fayda vardır. Çünkü bu gibi hareketler, belki bugün şahsen bizim, hnrıl aıım izin ithaline blf verile olabilirler amma milletçe topumuzun kuyusunu kazarlar.
millî maçı
20 kasımda Ankarada yapılacak Türkiye - Suriye milli maçı için İstanbul bölgesinden millî takımımız kadrosuna seçilmiş otan 12 futbolcu dûn akşamki ekspresle Anka raya hareket etmiştir.
Milli takım oyuncuları Anka-rada Belrti Otelinde kalacaklardır.
Türkiye - Suriye maçını idare edecek beynelmilel İtalyan hakemlerinden Gamba, Ermano ve Julde cuma günü bir İtalyan uçağı yle şehrimize gelecekler ve o akşamki ekspreste Ankaraya gideceklerdir.
Son yapılan tekaütlükler
Sinan Tekelioğlu bir sual takriri verdi
nü duyan müstakiller dedikodu Ba bakandan millî mbrakabe tufanına karşı bir Nuh gemisi ***"
kurabilecekler mİ?

Gensoru hikâyesi
Selim Bagıp Emeç «Sön Fos-
bahsinde hiç bir kimsenin dlğe-rllnp üstünlüğü nlmamnhrtrr t-lerlemekte ve hür yaşamakta davam etmek lstiyen cemiyetler için bu murakabeye boyun eğmekten başka bir çare yoktur.
Şehir tiyatrosu
Yol ve su idareleri
Mukaveleyi imzala-mı yan artistler kimlerdir?
Meclîse mühim bir kanun tasarısı verildi
Ankaraya talebe akını
Ankaraüa pazar günfi yapılacak Türkiye - Suriye milli futbol maçı dotayıslyle tstanbul-dan Ankaraya büyük bir talebe tehacümü başlamıştır.
Güzel Sanatlar Akademisi, Tekûlkokul. Tıp laküetesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi öğrencileri bugünden itibaren kafileler halinde Ankaraya hare-ketmeğe bağlıyacaklardır.
İstanbu 1dan Ankaraya gide -
cek Teknik Üniversiteliler İçin Ankarada Futbol Federasyonu başkanlığına 400 bUet ayırtıl-mıştır.
Teknik Üniversiteliler, cuma günü A-nlrnra.fia Vali Avrıl DO-ğon'ı ziyaret edecekler ve Atatürk'ün muvakkat kabrine ve ulus meydanındaki anıta birer çelenk koyacaklardır. Teknik Üniversite kafilesiyle birlikte basketbol takımı da gitmektedir. Basketbol takımı cumartesi ve pazar günleri Siyasal Bilgiler Okulu, Harb Okulu ve Teknik Üniversite basketbol takımlarının iştirakiyle yapılacak otan Mülkiye kupası dostluk maçlarına katılacaktır.
Türk - İspanyol boks maçları
Türkiye - İspanya boks maçları dolayıslyle memleketimize gelecek Ispanyol boksörleri 22 veya 23 kasımda Madridden hareket edecekler ve ertesi gün memleketimize gelmiş olacaklardır.
16 boksörden mürekkep Türk boks ekipl Galatasaray Kliıbü lokalinde sıkı İdmanlara başlamıştır.
Türk - Alman
anlaşması
En ziyade müsaadeye mazhar millet esasına dayanıyor
Acheson
Vaşingtonda
Created by free version of 2PDF
Paris ve Almanyada-ki temaslarından memnun döndüğünü söylüyor
Frankfurt 15 (AA) — «United Press»:
Resmen bildirildiğine göre. Batı Almanya Jle Türkiye «en ziyade müsaadeye mazhar millet» esasına dayanan bir anlaşma 1 m «aiam ı şl arri ır Muahede, her iki memleketin birbirinin limanlarına gelip giden gemilerine ve bunların mürettebatına alt maddeleri ihtiva etmek tedir. Bu anlaşma İçin İlk teklif 4 ağustosta Alman Ekonomi idaresi tarafından Türkiyeye verilmişti- Türk hükümetinin muvafakat cevabı 14 kasımda verilmiş Ve Türkiye namına baş konsolos Orhan Günden tarafından Alman hükümetine tevdi edilmiştir-
Vaşinğton 15 (AA) — «Alp»: Avrupaya yaptığı seyahatten dönen Dışişleri Bakam Dean Acheson, Birleşik Amerika. İngiltere ve Fransa Dışişleri Bakanlanma Patiste yaptıkları konferansın tam bir ahenk 1-çinde cereyan ettiğini ve 3 devlet adamı arasında anlaşmaya varıldığını söylemiştir.
Demecine devam eden Acheson, Bonn'da federal Alman hii kûmetî idarecileri He yaptığı görüşmelerin tam mânası İle memnuniyet verici olduğunu söylemiştir.
Birleşik Amerika Dışişleri Bakanı. Batı Avrupadaki seyahatinden umumi surette memnun kaldığını belirtmiştir.
Ankara 15 — Bugü n Meclisin
İlgili encümenlerine bir kanun tasarısı verilmiştir. Bu tasarıya göre bir lkrisadi işletme tarzında müstakil bir yol idaresi kurulacak ve Maliye Bakanlığı yolla uzaktan yakından alâkalı gelir kaynaklarını sırf yola, yol bakunına ve işletmesine tah
'■İs edilmek üzere bir yeni 1da-kad tosuna reye verecektir.
Ayni esaslar dairesinde bir
Ankara 15 — İnanılır bir kaynaktan öğrendiğime göre, Seyhan milletvekili Sinan Tekelioğ-lu son tekaütlükler hakkında Meclise bir sual takriri vermiştir. Tekelioğlu bu takririnde bu güne kadar her vekâletten teka üde sevkedilenierin kaç İrişi olduğunu. bu tekaüde şevketine muamelesinde münasptet kaide- , terinin nazarı itibara alınıp a-lınmadiğim sormaktadır, . ..... _______ _____
İddia edildiğine göre, 39 uncu İe mukaveleyi kabul etmişler- sular idareBi kurulması da ka-maddeye dayanılarak yapılan dir. Bunların maaşları eskiye rarlaştrılmışta.Buna alt lâyiha tekaütlüklerin çoğunda haksız-! nazaran çok arttırıldığı gibi 30 da yakında Meclise verilecektir, lıklar olmuştur. senelik hizmet mürldelûıi dol- Beyhan nehri sahasında Ameri-
Hükûmetin bu hususta vere- ( durdukları takdirde 30.009 lira kada Tennesee nehri sahası ör-ceğl İzahat çok şayanı dikkat ‘da ikramiye alacaklardır. Yeni nek olmak üzere baraj, kurut-olacaktır. Bilhassa Sinan Teke- kadroya göre 600 - 70o lira ma, sulama, »Mbit istihsali ve lloğlunnn, isim ve hâdise zlk- maaş alacak olanlardan — kİ suni gübre imalât, şeklindeki rederek geniş tenkidlerde bulu- bunlar ekseriyetle film ve dub- çalışmalar bu İdarenin nacağı sanılmaktadır.
C.H.P. haysiyet divanı seçimi
Ankara 15 — CİLP. Meclis Grupu Genel Kurulu bugün Trabzon Milletvekili Faik Ahmet Barutçu'nun başkanlığında açık olarak toplandı.
Haysiyet dlvam için ikinci defa yapılan seçim sonunda Sabit Sağıroğlu (Erzincan), Atıf Akgüç (Bursa), Rahmi Kökten (.İzmir), Cemil Uybaclın (Tekirdağ), Dr. Saim Ali Dilenire (Rize) Reşit Özsoy (Kay-Beri) ve Kor, GL Kemal Doğan (KIrklareli) nln kanandıktan anlaşıldı. Gündemde görüşülecek başka konu olmadığından oturuma son verilçü-
ild çocuğunu boğan vicdansız ana
Lice 15 (AA) — İlçenin Dra-
tahrtr heyeti ve matbaa maJti-|kog köyünden Hüseylnln karısı neleri dc bulunan 36 katlı bü-ı kocasından ayrılmak ve
yük binadaki diğer kiracılar İçin atom bombasına karşı derhal sığınaklar inşasına başlamak kararında olduğunu bildirmiştir.
Atom ışınlarına karşı gazete kâğıdı kullanılacak ve hemen İnşasına başlanacak olan sığınağın her tarafı gazetenin stok ve İhtiyat kâğıtlariyie kaplana-, çaktır. (
Mac Cormick plânlanın Wr atom bliglnlne sunarak tasvibini aldığını ilâve etmiştir.
Tamirde bulunan gemiler
Tırhan. Rize, Malatya, Necat, Tan ve Pendik vapurlan Haliç gemi tezgâhlarmrin^ Karadeniz, Tarsus, Kare, Çoruh, Ödemi®, Tiınç, Ülev vapurları da ittin ye doklarında tamirde 1 bulunuyorlar.
edilen Şehri yalnız
Şehir Meclisince kabul talimatnameye tevfikan, Tiyatrosu artistlerinin Şehir Tiyatrosunda vazife görmeyi kabul edip ctmiyecekleri hakkında kendilerine verilen mühlet dûn akşam saat altıda' sona ermiştir.
Bin liralık maaş giren eski sanatkârlar tamam!-
l»(ım.ıı uun ve uuu- vnııynnlal uu ıaarenm II» varH-
lâi işlerinde çalışmaktadırlar — resini teşkil edecektir. Bu saye-I Talât, Sami. Hâdt Müfit, Sua-'de Adana, Mersin ve Tarsus 1H Neşet, Nevin A likaya dün elektriği teinin edilecek. ISO bin
akşam geç vakte kadar müra- hektar arazi sulanacak, kurut-1 caatta bulunmamışlardır. Bu- ,1113 yoliyle kıymetli arazi elde 1 nunlft beraber ilgililer bunların, edilecek, ve geniş suni 1 bu yüksek maaşı torkedip ti- "■
- yatroyu bırakacaklarına ihti-
• mal vermemektedirler. Arada
Cahide Sonkunun Irml de
> geçmektedir. Cahidenin Muh-1 sin Ertuğrul’u İstaabula davet
> için Ankaraya gittiği söylen-. 1 mektedlr.
Şehir Tiyatrosu müdürlüğü
bugün taltanatoamcnin tatbl- — — -------—
kine memur komisyonu toplan- İnönü, bugün öğleden ev-
liya davet ederek mukavele rel* hususî sermaye İle kalkm-akdini kabul «tenlerle etmlyen- ma mevzuunu incelemek üzere terin isimlerini bildirecektir. j memleketlinizde bulunan Dünya Bankasından Mr. Johnson‘n Ankarada bulunan Vah re kabul etmiştir. Bu kabulde Eko-Beledlye Başkanı Fahreddin noml ve Ticaret Bakanı Vedat Kerim Gökay'ın Muhsin Er- D'cleU de hazır bulunmuştur. ! tuğnıl'u İstanbula davet ede-
wfti de rivayetler arasındadır. I
Son durum Fızerine Şehir Ti-, yatrorunun bir kapanma tehlikesi İçinde bulur •’.uğuna İşaret edilmekte İse de saJâhlyettar
gübre fabrikaları kurulacakta. Bu pro je 120 milyon liraya maiolaçuk-lır ki, Milletlerarası imar Bankası bu paranın İkrazını esas itlbarüe kabul etmiştir.
Dünya bankası
temsilcin
Ankara 15 — Cumhurbaşkanı
uuııu, Kocasından ayrılmak ve
. âşıkı İle birlikte yaşamak İçin,
dört gün evvel doğurmuş olduğu ______
ikiz iki erkete çocuğunu, yüzleri- bir -zat. bunun katiyen tun ne kalın birer örtü örtmek su- olmadığını kadroda mukavele-rctiyle boğmuş ve bundan sonra X* Imzalamıyanlann yerlerini babasının evine kaçmışta. Kaa- I dolduracak artistler mevcut hususi
babasının evine kaçmışta. Kaa-1 dolduracak artistler ili ananın yakalanması için olduğunu söylemiştir, savcılık İşe ej koymuştur. ______ . _____
Afyon müstahsili memleketlerin toplantısı
Ankara 15 (Telefonla) _ Bir-
Seçimde adli teminat
(Baş tarafa 1 inci sshifede) ret Meclis komisyonlarında ve nihayet umumi heyette ım111, devamlı ve tartışmalı müzakerelerinde adli teminat hususunda aksi bir karûra varılıp tadil böylecç çıktıktan sonra hükümetin daha dün sayılacak bir samandaki tartışmaları ve kararlan hiçe sayarak meseleyi parti grupuna getirmeğe lüzum bile görmeden kendi başına adil teminat prensiplnl kabul ve ilan etmesi grupıın mütalâa ve kararından kendisini müstağni gördüğünün bir delili «ayılmaz mı?»
Yiiregjr, bu sorulan vesUeslie geçen mayısta grupa verdiği bir takrire karşı izahattan İmtina edildiğinden de şikâyet etmektedir. Bıı mevzudakl nokta! naran şöyle diri
«Başbakanın Anayasa tadili hakkındaki müteaddit beyanları ile bu defa ilân olunan yeni seçim kanununun prensip kararı hakkında gerek seçmenlerimizle, gerekse memleketin diğer taraflarındaki ynrddaşlarla görüşüp temas ederken bu iki hayati konu üzerinde bir çok suallere maruz kaldık. Fakat
Tuna anlaşması ve Batı devletleri
Vaşington 15 (AA.I — «Alp»: Bugiin Dışişleri Bakanlığının bildirdiğine göre. Birleşik Amerika. İngiltere ve Fransa. Rusya ile 5 Doğu Avrupa devletine bunlar tarafmd an Tnnadaki
seyrüseferi kontrol etmek maksadı ile kurulmuş olan yeni komisyonu tanımayacakların* bil dlrmlşlftrHir-
'eııar .-umaru ( ıcıeıonıııj — Mir- . . ....
ıvete- delefl» muadele komUyooo h. '...
İngiltere’de seçim
Londra 15 (AA) — Dün akşam parlamento çevrelerinde umumiyetle hükümetin genel seçimlerin şubat ortasında veya martın başında yapılmasına karar vereceği tahmin edilmekteydi.
Bununla beraber söylentilere rağmen parlamentoyu fesh ve temmuz sonu olan kanuni müddetin hitamından önce seçimlere tevessülün ancak başbakan olmak aıfatiyle tamamen Att-lee'ye bağlı bulunduğunu hatırlatmak faydalıdır.
.___memen aa-
” k u>on(31 ha önceden her hangi bir açık-
afyon müstahsili memleketlerin Iamft „ «yd^taJJa mXr _ tes» önümüzdeki 0]^^. Bundan ötürü soru-1 pazartesi günü şeiırimlz ziraat ıa— ^.,.n g. , . . . .
f-.w.ı»«.ı 1 J A , lara vermek için müşkül
Iak«lte« »tanlarında toplana-çaktır. Bu toplantıya afyon müs ( tahsili memleketlerden Türkl-1,
Ankara, İstanbul —___________________________
Londra telefon servisi ye' Tuc°s,ayya. irap ve Hindis-I İstanbul _ Londra ve Anka- U" hökûmeUeri ^‘lmiştir.
1 Tarsus vapurunun türbin makinesi amuromm MarMnden M. ra _ Lmdra ton
dlrudiğıne göre Tarsus vapuru-; lannın teminine çalışan PTT nun Cenova'ya gönderilen tür- idaresinin bu çahşmalan btrk:-bin makinesinin tamiri bitmek güne kadar bitecektir. Verilen malûmata göre Londrayla ya-Cenova'ya uğnyacak olan.pılan tecrübe konuşmaları bu
tokara vapuru 25 kasımda hafta «onunda Mteeek ve önü- ^„u -..««oen «rrennu.eıne türbini limanımıza getirecektir müzrieki haftn , a « ogr.nuuıgıne
Makinen K«u-eceKt.ır. mum eki hafta içinde de Anka- göre bir Ingiliz Parlâmento he-
™ Londra,1, ,en TnCMlnraı». rimdiki du-
X Atlir ■n,ı™kHr
urıop TC11UCK
»lonlarmd» toplan», dramlara dü.tül
1 tnnlanlruo «Fr>nn ' . . . _
ı Ahmet Remzi Yûregir bu suallerin ve istizahların devamda olduğunu tekrarla Başbakandan gerek Anayasa tadili, gerekse adli teminat mevzularında İzahat İstemektedir.
Yugoslavyaya bir
Ingiliz parlamento heyeti gidecek
Londra 14 (AA) — İyi haber atan çevrelerden öğrenildiğine
Aslanlar arasında bir kavga
Nea-York 15 (Nafen) — Dûn Allamada bir hayvan sirkinde bir hâdise cim uçtur Seyirciler, 10 aslanın bir dişi astan yüzünden kavgaya başladıklarını gci-
■alaaab !□ u _______ _ r, utcıt alil- uaşiauLKlarin 1 EO-
felecek- Bıı konuşmalar Sof.va ve Beig- lakta uçakla bu memlekete gi- rünce yerlerinden kıpırda-ı m-1' irad üzerinden yapılacakta. .decektir- pacak kadar korkmujlardır. f
Üniversite öğretim üyeleri Yapı Kooperatifi
Dün toplanan İstanbul Üniversitesi senatosu, bazı öğretim, üyeleri tarafından verilen bir takriri müzakere etmiştir. Bu takrirde üniversite mensuplan için bir yapı kooperatifi kurma zamanının geldiği beyan edilmekte İdi. Senato, takririn esasını kabul etmiş, için bir komisyon teşkil mişUr. Sabık rektör Ord. Sıddık Sami Onar, Ord. Ebbifilft Mardin. Ord. Kessler, Prof. Ahmet Aii ken ve Dr. Orhan müteşekkil olan komisyon hafta toplanacaktık.
tahakkuku eyle-Prof.
Prof. Prof-Öze-
Tuna'dan bu
H Kasım 1949
Zonguldaktan notlar
Pastörize süt
fabrikası
Bnhlfe S
Beyaz getı’li “şık,, adam
Orta okul ve liseler
Geçen gün havalar pik güzeldi. Beyaz getrTi, kamış bastonlu, yakası karanfilli yaşlı bir zat. tren kompartımanına girdi- Pardesiisüniin ipek astar tarafını dışarı katlamıştı, elinde kanarya sarısı eldivenler vnrdı. Bir tekini giymiş ve yarı yarıya tersine katlamış; öbürünü avucuna alınıştı.
Gayet ciddî, vakurdu; eski sefir tiplerindendi. Yirmi beş otuz sene evvel, bu zat, dünyanın hangi memleketine giderse «itsin; «şık tip» sayılırdı.
Halbuki, kompartımanda oturan gençler, gülüşerek onu biribirlerine âdeta kar naval kaçkını gibi gösterdiler. Orta yaşlılar bile, bıyık altından giilümsiyerek, kim bilir ne hâtıraları tepreşerek dirsekleriyle biriVirlerini dürttüler.
Onu, seyyar bir kıyafet müzesi sevreder gibi seyrettik.
Biri:
— Bu mevsimde beyaz getr olur nu? — diye ten-kidde bulundu.
Fakat çeyrek asır evvelki şıklık esaslarına göre, pek bu mevsimde, havalar güzel giderken bu kılıkta sokağa çıkmak olurdu. «Erbabınca» pek de makbul bir şeydi- O tarihlerde İtibarı İH illi Bankasında memurdum. Musiki âleminin fanınmış siması Suphi Ziya Bey, umumî kâtibi mizdi. Yılın dokuz ayında çıkarmadığı (daha doğrusu birini çıkarıp öbürünü taktığı) çifter çifte beyaz getr’lerile devrimizin en şık ve gençlerce örnek edinilmeğe lâyık sayılan simalardandı.
İşte trendeki bu meçhul zat da aynı neslin inatçı ve değişmez bir mümessili olacak .. Hep o minval üzere de gidiyor.
Zannederim; insan, mu-hili tarafından yadırganmamak için, kılık kıyafetini bes on senede bir rövizyon'a tabi tutmak zorundadır. Yirmi beş otuz yaşlarındaki ortalama nesil ne giyiyor? Tıpkısını takhd elbette doğru olmaz; gençliğin, gençlik icabı büründüğü bir şekil ve şemail vardır. Ellisini aşmış bir zat, tıpkı onlar gibi dal dal. renk renk gömleklerde köprü ortasında yürüyemez: o da gülünç olur.
Lâkin, devrin bütün nesiller üzerinde bir telkini, ilhamı olacaktır elbette. Ona uynııyanlar, geçen nesilde, dik yakalıklariyle, jaket «-taylariyle, gümüşi saplı baston lariyle, ince uzun ayak-kahılariyle kendilerine gülümsetiyorlardı. İlerde de, ipek gömleğiyle, lâcivert kostiimiyle, fantezi fötr'ile, gıcır gıcır iskarpinleriyle — âdeta kendisine bir sınıfı hususiyet ve imtiyaz yaratarak — sabahleyin çamurlu yollardan işine giden bir «şık» da kendisinin arzu etmediği şekilde âleminden ayrılmış olacaktır.
Milyonerler memleketi A-merikada iyice dolaşıp Tür-kiyeye dönenlerin anlattıklarına göre, kılıklarda bir standardizasyon hâsıl olmuştur. Milyarder de. amele de, aşağı yukarı aynı kıyafette ortaya çıkıyor. Umumiyetle giyilen İkinci U-nıumi harb çeşnisinde boz, hâki, bej üniformamsı kılıklar .. Ancak geceden geceye, davetten davete eski mânasına yaklaşan bir şıklıkla insanlar kendilerini gösteriyorlar...
İlerde bir gün «beyaz getr’ li sabık şık adam ın mevkiine düşmemek için, insan, kendi gençliğinin modasına bağlanıp kalmamağı, asrın kılığına bürünmeği -zihninin bir tarafına yazmalı. Kendi kendini de bu bakımdan kontrol etmeli. Öylesi iyidir zannındayım.
Yeni müfredat programlarının tatbikine başlandı
Bu sene ortaokullarla liselerde yeni müfredat programlan tatbik edilmektedir. Evvelâ haf talik ders saatleri bu sene 29 dan 32 ye çıkarılmıştır. Yeni programlara uygun kitapların henüz hazırlanmamış olması ve bakanlığın ortaokullarla liselere elde mevcut eski müfredata göre hazırlanmış kitapların satın alınmasını bildirmesi tedrisatı güçleştirmektedir. Yeni müfredatta hayil değişiklikler olduğundan okutulan yeni ders bahisler! umumiyetle eski kitaplarda mevcut değildir. Sonra bakanlık İlse ve ortaokullarda öğrencilerin derslerde not tutmalarını da yasak etmişti. Şimdi öğrenciler hem not tutamamakta. hem de ellerinde. verilen dersleri okuyacak bir kitaba sahip bulunamamaktadırlar.
Yeni müfredat programına göre bilhassa ortaok ularda tarih. coğrafya, fizik ve matematik derslerinde esaslı değişiklikler yapılmıştır. Matematik derslerine ticaret bilgisi ilâve edilmiştir- Tabiat bilgisi derslerine de tarım bilgisi adiyle yeni bahisler İlâve edilmiştir. Elde mevcut kitaplar bunları ihtiva etmemektedir. Alâkalılardan öğrendiğimize göre yeni müfredata uygun kitaplar ancak. gelecek yıl öğrencilere satılabilecektir.
Diğer taraftan yeni müfredat okularda öğretim ve eğitim işlerinde de oldukça yenilikler getirmiştir. Yeni program dershanelerin, kuru ders takririnin yapıldığı yerler değil, tamamen birer iş ve faaliyet yeri haline gelmesini istemektedir. Faka* şehrimizde bu sene 12 sİ ortaokul. üçü de İlse olmak üzere 15 okulun lâğvedilmesi ve buralardaki öğrencilerin mevcut okullara yığılması sınıfları en az 70-80 mevcutlu ders salonları haline getirmiştir, öğretmenler bu şartlar altında müfredat programının ^feklerinin yerine getirilemlyeceğlnl söylemektedirler. Yeni program pratik bilgilere de ehemmiyet vermekte ve deneyler üzerinde ehemmiyetle durulmasını öğretmenlerden istemektedir Her okulda müteaddit lâboratuvarların, iş atölyelerinin mutlak surette açılmasını İsteyen ve her okul- ‘ da bir tatbikat bahçesi, oyun, alanları, meteoroloji İstasyonu, kitaplık ve fazla, olarak kıs o-kufl&rında da birer mutfak kurulmasını emreden yeni müfredatın bu isteklerinin yerine getirilmesine hentls başlanmamıştır.
İstasyon ve iskele
Kömür işçileri arasında çalışan mahkûmlar
Adam öldüren bir mahkûm vatandaşlara, tabanca ve bıçak taşımamalarını tavsiye ediyor — Memleketlerine 2-3 bin lira ile dönen mahkûmlar da var — Kız kaçıranlar ne diyorlar?
I
Ay başından itibaren bir örnek elbise giyecekler

(Vâ-NÛ)
Belediye. Haydarpaşa İstasyonu ile. Köprünün Kadıköy ve Adalar İskelelerinde çalışan hamallara bir örnek elbiseler giydirmeğe, şapkalariyle göğüslerine kolay okunacak şekilde numaralar konulmasına karar vererek alâkalılara gereken tebligatı yapmıştır.
Bu tebligat üzerine yükçüler cemiyeti, 75 lakım elbise sipariş etmiştir. Bunlar ay sonuna kadar teslim edilecek ve önümüzdeki ay başından itibaren bu mmtakalarda çalışan hamallar yeknesak bir kıyafete sahip olacaklardır
Yükçüler Cemiyeti, belediyenin bu arzusunu bazı şartlarla kabul etmiştir. Cemiyete göre, istasyon ve iskelelerde hiçbir kayda tâbi olmayan bir takım İşsiz kimseler de hamallık etmektedirler. Evvelâ bunlar, polis tarafından cemiyet mensubu hamalların çalıştığı yerlerden uzaklaştırılmalıdırlar. Belediye, cemiyetin arzusunu cm-
Müzmin dert
Kuruluş ve işletme sermayesine iştirak edecekler
Zonguldakta, İş esası üzerine kurulan hapishaneyi gezerek, mahkûmlarla konuşuyoruz. Berberi, terzisi, banyo daireleri, yemekhaneleri ve muntazam karyolalı yatakhaneleriyle bir leyli okulu andıran bu hapishaneye gelebilmek İçin evvelâ mahkûmiyetin altıda birini mıntakaiarındakl cezaevlerinde hüsnühal ile geçirmiş olmak şart...
Hapishane müdürü, aynı zamanda da savcı muavini B. Nail tnal’ın söylediğine göre, hüsnühal sahibi mahkûmu, hapishaneden çıktığı vakit cemiyete yararlı, Iş sahibi ve paralı bir insan olarak iade etmek, iş esası üzerine kurulan hapishanelerin gayesini teşkil etmektedir.
İ m rai ı, Keçiborlu, Tunçbilek. Değlrmisaz, Dalaman. Ankara. İsparta, Kayseri, Ergani ve Somada da aynı esas üzerinde kurulmuş hapishanelerin cemiyet hayatına hizmetinden bahseden müdür B. Nail İnal:
(— Buradan çıkan mahkûmlar İçinde, decll, 2000 - 2500 lira para biriktirerek gidenler de vardır. Bu parayı kendilerine sermaye edinerek iş güç sahibi oluyorlar ve cemiyet hayatında faydalı birer İnsan haline geliyorlar.»
Duvardaki tabelâdan tesblt ettiğime göre. hapLıhar.enln 1537 mevcudu var. Bunlardan 961 1 kömür ocaklarının bulunduğu Üzülmez. 576 sı da Kozlu mm takalarında 120 - 300 kuruş arasında, İşe göre değişen yevmiyelerle çalışmaktadırlar Parasız yemek yiyorlar ve diğer İşçilere gösterilen bütün kolaylıklardan İstifade ediyorlar. Her tarafta serbes dolaşıyorlarsa da yalnız yukarıdan aşağıya doğru yansı lâcivert, yanst kahve rengi kumaştan elbise giyiyorlar, kazandıkları paralarını da ancak hapishaneden çıkarlarken topluca atıp gidiyorlar,
Bahçeye tecavüz ve alacak!
Yazan
Cemaleddln BİLDİK
H»[»islıanede mahkum tarta konuşurken
için vatandaşlarıma ederim, tabanca, bıçak
Bunun
tavsiye ....... ...... ....
taşımasınlar. İnsanın bir gün ona uyacağı tutuyor, sonu iyi olmuyor.
— Kaç seneye mahkumsun?
— On seneye mahkûmum 25 ay Adapazarı hapishanesinde yatırıldıktan sonra buraya naklolundum.
Kız kaçıranlar
Karyolasında yan gelmiş vaziyette mektup yazan bir kanlı görüyoruz.
— Adın ne. delikanlı?
— Cemal Yazıcı-
Belediyede, pastörize süt fabrikası kurmak için hazırlıklar ilerliyor. Fabrikanın kuruluş ve işletme sermayesine OsmanlI, Zi raal ve İş bankalarylle belediye, hususi sermayedarlar ve sağmalcılar iştirak edeceklerdir.
Belediyenin İştirak nispeti ' henüz kararlaştırılmamışsa da umumi meclis belediyenin bu kuruluşa muayyen bir nispette iştirakini kabul etmiştir. Alâkalılara göre belediyenin sermayeye yüzde 15 nispetinde iştiraki uygun olacaktır. Beş milyon liraya tesis edileceği hesaplanan fabrikaya belediye, 750 bin Ura kadar para koyacaktır.
Pastörize fabrikanın tesisi için şehir meclisi âzalariyle belediye İktisat işleri müdürlüğü mensuplarından ve banka mümessillerinden müteşekkil bir heyet kurulmuştur. Vali ve belediye başkanı Ankaradon dönünce bu heyet Uk toplantısını yapacak ve gereken İşleri plânlattı racaktır Ayni zamanda fabrika kuruluncaya kadar İşleri İdare ve takip edecek bir kurucu heyet de intihap olunacak tır.
Diğer taraftan belediye, sağlık ve sosyal yardım bakanlığına da bir tezkere yazarak gıda maddeleri nizamnamesine, pastörize fabrika kurulduktan ve kâfi derecede süt İstihsale başlandıktan sonra şehirde pastörize edilmemiş süt satışının yanılmaması hakkında bir madde ilâve edilmesi istenmiştir. Bakanlığın. belediyenin bu arzusunu memnuniyetle karşılayacağı söylenmektedir.
Geçenlerde Avrupa Ekonomik İşbirliği Konseyine iştirak eden Devlet Bu kanı B. Cemil Sait Barla», l’aria-ten dönüşünde gazeteci arkadaşlarla konuşmuş. Konseyin faaliyeti etrafında izahat vermiş.
İntihalarını anlatırken bilhassa istihsalin arttırılması mevzuu üzerinde elıcm* miyetle duran sayın Bari» şöyle diyor:
«— Ekonomik istiklâlimizi ve Avrupa camiasında hakiki yerimizi işgal etmek için iki şey lâzımdır: Biri ucu* ve bol istihsal, diğer: ise, şahsımıza güç gelse de ve her ne pahasına olursa olsun ihracat. Memleket dâvasının esası bundan ibarettir..,
B. Barlasın titizli kir iiz-e-rindc durduğu bol istihsal ■. meselesi memleketin bugün-ku dâvası değil, tâ Osm.inil LJ İm para torluğu devrinden be û_ ri dile dolanıp ele almamı- CXI yan müzmin bir derdimi*-dir. Çocukluğumuzda m ek- O tepte hocalarımızdan daim* c O $2 (D >
(D
Yatakhaneye çıkarken bahçede Uk karşılaştığım İri yan bir mahkûmu selâmlıyorum:
— Merhaba!
Sert bir duruştan ve vazlvet alıştan sonra sağ elini midesinin üstüne '»asarak cevap veriyor:
— Aleyküm selâm bayım...
— Kaç seneye mahkûmsun?
— 12 sene hapla, L500 lira
tazminat... ■
— Suçun nef
_ Katil. .
— Nerelisin?
— 8afran bol uluyum bayur» Adım da Ahmet Karagözdür
— Kimi ve ne sebepten ötürü öldürdün?
— öldürmek istememiştim amma oldu Dİr kere... Fakat son pişmanlık fayda vermiyor ba-
I yım. Onun yerine ben ölseydlm daha İyi olurdu amma kısmet böyle tmlş... ölenin adı tsmalı Baş'tır. Bahçeme tecavüz etmişti. Bin bir ricalarıma, yalvarma loruna aldırış etmedi. Nihayet bir gün kapıştık. Alt alta üst Üste kavgada bıçak çekti bana... Ben de çektim, fakat o yaralandı. 19 gün sonra da öldü. Allah da bilir, kul da bilir, öldürmek kastım yoktu amma ne edersin...
— Pişman mısın?
— Tahmin edenılyeceğinl? derecede pişmanım. Fakat çıkan can bir daha yerine dön-dürülemlyor kİ...
Dört sene merkez cezaevinde ı kalan bu maııkümun hüsnühal sahibi olduğu tebeyjrün elmiş ve iş esası üzerine kurulan bu hapishaneye getirilmiş.
Yanında bizi dlnllyen d aşın a sordum:
— Adın ne?
— Mehmet Avat.
— Kimi öldürdün?
— Kocaellnin Karasu köyünden Ali öaltirk’O. Alacağımı İstemiştim, vermedi ve sonra, da
arka-
★ Şehrimizde bulunan 4 u-mıımî mağazaya alt eşyaların - - -----------------------------------
tahmil ve tahliyesi arttırma. n yet nı^dür|üğüne bildirmiştir. İle müteahhitlere verilmekte- ı dir Yükçüler Cemiyeti beledi-. Dün sabahki sis yeye müracaat ederek bu »ene Dün sabah limanı sis kapla-bu İşlerin kendilerine verilme- nıış ve bu vaziyet saat dokuza Bine tavassut edilmesini i _ ______________________________________ ______
mistir Belediye bunu tavassut şclılr hatları seferlerinde her-'Tabanca ile vurdum. O zaman edecektir. j hangi bir aksama olmamıştır. ' insan, kendine hâkim olamıyor.
......' ......uvmu.» miriışt-ırn, vçuııeuı vc sumu. un. iste- kadar devam etmiştir. Mamafih' inkâr elti. Kızdım, kavga ettik, assııt seli ir hatları seferlerinde her- 1 Toham ıı,» vurritın» n yaman
Hapishane müdürü savcı muavini Nail İnal
— Yazıcı olduğun zaten elinde kalem kâğıt, mektup yazmandan da Delil... Sevgiline mi yazıyorsun?
Slvasın Sıışehrlnde ailesi olduğunu, mektubu ağıbeylsine yazdığını anlattıktan .:onra soruyorum :
— Suçun ne İdi?
Kızara bozara cevap veriyor.
— Kız kaçırmak...
— İstediğin kızı vermediler, sen de kaçırdın öyle mi?
Başını önüne eğerek konuşuyor:
— Yer yüzünde başka kız mı yoklu acaba bilmem kİ... Kaçırmaz olsaydım...
— Kaç yaşındasın?
— 20... Fakat vakayı 18 yaşında iken yaptım.
— Kaçırdığın kıs kaç yaşında idi?
— Nüfus kaydına göre KJ yaşında idi amma, değildi bayım... 10 yaşında kıs o derece gelişkin olamazdı...
— Kaç seneye mahkûm oldun?
____ Yedi buçuk seneye mahkûm oldum İki yılını Şebtnka-rahlsarda geçirdim. Burada 140 kuruş yevmiye ile kömür uca gında çalışıyorum.
İsmail pehlivan
Diğer yatakta ensesi kalın, geniş omuzlu bir delikanlıyı işaret ettiler:
— Pehllvandırl dediler. Geie-
lı birkaç gün oldu, henüz işe verilmedi. Fakat verilecek.
— Söylel bakalım pehlivan!
Senin suçun ne?...
— Benimki de öyle.
— Kız kaçırmak mı?
O da başını önüne eğerek ce-
vap veriyordu. Sordum:
— Nerelisin? Kaç yaşındasın** ________________________
— Baiıkeslrm SusıŞırlık kaza- fmdan 1732 de ölen ve 18 İnci sındanım. 22 yaşındayım. Beş sene on aya mahkûm oldur* 13 ayını Balıkesir cezaevinde geçirdikten soiıra buraya gönderildim.
— Pişmansın her haıde?
— Gönül ferman dinlemez derler ya, pek doğru bir söz Seviyordum kızı! İsledim, verire-diter, kaçırdım. Fakat bakın şu işe şimdi? Dört sene c ' daha mahkûm kalacağım- Bir. daha kız kaçırmak mı. tövbeler I olsun... «Amasyanın bardan; biri olmazsa biri daa». Neme ge- r rek bundan sonra kız kaçırmak...
— İyi amma, adını öğreneme-
dik.
— İsmail (»zer Pehlivan dendi mİ. Balıkesir havalisinde beni tanımıyan yoktur.
Babasına tokat atılmasına tahammül edememiş ’•
Kapıdan çıkarken bir delikanlı İle daha konuştum: Karsın Kağızman kazasından Lkçltı Eren... Öldürdüğü adamın Mehmet adında olduğunu, fakat soyadını bilmediğini söyliyerek.
— 15 seneye mahkûmum, diyor Sebebi de Mehmedin babamı tokatlamasıdır Kendimi zapfedemiyerek bıçak kullandım ve öldürdüm onu. Çok pişmanım amma ne çare... Alın yazın bu...
Konuştuklarımdan ekserisi kaatlldl. Fakat onların ne bakışlarında. ne tavırlarında insanı ürperten korkunçluk yoktu- Bu hapishane onlar İçin aynı zamanda bir okul da oluyo*. Okuyup yazma bllmlyenletc mecburi surette okuma yazma öğretiliyor, aylık konferanslara devam ettiriliyorlar. îyl halleri sayesinde hepsinin de mahkûmiyetleri yarıya İnecek, ceplerinde paradklan İle memleketlerine dönecekler. Fakat en kötü tarafı şu kİ. şeytana uyup da kaçan oldu mu bu gibilerin hem biriken paralan verilmiyor, hem de mahkûmiyetlerine bit misil zammedilerek merkez cezaevlerine naklediliyorlar. Bunu bildikleri için bütün mahkûmlar, dünyanın en halim selim İnsanları olmuşlar
Cemaleddln İSILDIK
Levni Çelebi için merasim
Güzel Sanatlar Akademisi Türk minyatürü atölyesi tara-
şu nakaratı dinlerdik:
«— Çok geri kalmış bîr milletiz. Dürfş iğnemize va-nncıya her şeyimizi dışarıdan satın alıyoruz. Zinatt* de ilerliyemedik. çifeî hâki tarlasını kara sapanla sürüyor» .
Cumhuriyet devrinde M-rar kımıldandık ve ilk hant- _Q lede yerli sanayiimizin in* _ kişafını hedef tuttuk. Gayö» S? miz, dikiş iğnesine viırııu ıyg kadar her şeyimizi kendi C0 memleketimizde yapmaktı* O Bu işi devlet ele aldı, başlan- - -gıçta geniş bir faaliyet sahası açtı. Yurdun muhtelif bok gederinde çeşitli fabrikalar kuruldu; nutukiu temel alma merasimi, şampanyalı kordelâ kesme törenleri yapıldı. Bugün fabrikalarıma işliyor, bir çok şeyler yapıyorlar anıma dikiş İğnesine vanııcıya kadar her şeyimi* kalite ve maliyet bakımından ecnebi rekabetinin tazyiki altında eziliyor, ithalât tahdidi ve ağır gümrük resmi gibi himaye tedbirleri bile müessir olamıyor.
Sebep?., işe ters taraftan başladık, ihracattan evvel ithalât mevzuunu ele aldık, gûya kendi yağımızla kavrulmak hevesine kapıldık ve beceremedik.
Ziraat sahasındaki durumumuzu izaha hacet vok, altınımızı satıp dışarıdan buğday almasaydık bugün aç kalacaktık. Hâlâ çiftçilerimizden bir çoğunun elinde, kırk vıl evvel istihfafla baktığımız kara sapan çalışıyor, dört damla yağmur, bir kac gün kuraklık nıezru-atımızı mahvediyor.
Ucuz ve bol istihsali zira-
asırda hakiki Türk resim eko-iü nü yaratan Edirneli ressam Levni Abdül’Celil Çelebi için bir sıra toplantılar, sergiler ve Ih-i tifaller tertip olunacağı haber alınmıştır. Hâlen mevcut olmı-yan mezarını talebesi ve Top-J* kapı sarayı müzesi müdürlüğü ’’ yeniden yaptırmaktadır.
- , Mezarına dikilmek üzere ta-r hasırlanmaktadır.
D/ Eserlerindeki İmza süslerle bezenmiş olan bu mezarına dikileceği zaman Güzel Sanatlar Akademisi talebesi bir ihtifal yapacaktır.
Milli eğitim bakanlığı mezkûr atölye öğretmeni profesör Süheyl Unvcr'in ressam Levni, hayatı ve eserleri kitabını yayınlamıştır Önümüzdeki ay satt-şa arzulu nacaktır. 1950 Sanat ___________ _________
Takvimine bakanlık 8 resmini at ve maden sahalarında a-koyuyor. Ayrıca İngilizce olarak 14 renkli minyatürü İle bir eser yayınlanması İçin basın ve yayın umum müdürlüğünden teşebbüse geçilecektir. PT.T u-muın müdürlüğü Levni resimlerinden bir seri pul bastırmayı ve dünya pul meraklılarına da büyük sanatkârımın tanıtmayı karar altına almıştır. A-
i tölycce ayni zamanda İstanbul ve Ankara radyolarınd birer konuşma yapılması için müracaat edilecektir.
bir
ve
taş
İlk hayvan mezarlığını kuran veteriner tekaüt edildi
Türkıyede Uk defa hayvan mezarlıklarını fesli ederek İzni lı te bir hayvan mezarlığı kurmakla işe başlıya» Dr. veteriner Ziya Tan 45 yıl müddetle muhtelif vilâyetlerde veterinerlik sahasında çalışıp son olarak İstanbul gümrükler ve sürek nıııayene mevkileri veteriner başmüdürlüğü vazifesinde bulunduktan sonra şimdi yaş haddi doiayıslyle emekliye ayrılmıştır.
Bir resim sergisi açıldı
Ressam Leylâ Oaııısıı Sarp-lürk'iln resim sergisi evvelki akşam saat 17.30 da Taksimdeki Fransız konsolosluğu galerisinde açılmıştır. 46 tablodan mürekkep ve canlı renklerle siislû olan bu sergi 25 kasım cu-BCUC1 muuu.u ma gününe kadar her gün saat fiâdi Hüsman dün sabahki ek-.14-*» arasında serbestçe gezl-Bpraaie şehrimin dönmüştür. | tebilecektir
Tekel Genel Müdürü Ank aradan geldi
Bir kaç gtindenberl Ankarada bulanan tekel genel müdürü
U
ramamız lâzım gelirken biz tamamiylc aksi istikamete yöneldik, toprak servetlerimize göz yumup kendimizi tamamiyle sanavi gayretkeşliğine kaptırdık. Bunda kolayca muvaffak olamıva-cağımız tabiî idi, zira daha işe başlarken, arazisinin coğ rafı durumu zireate elverişli olmadığı için ezelden beri sanayiinin inkişafına çalışan memleketlerle boy ölçüşmeğe kalktık. O zamanlar fabrika gayretlerinin yanında sulama ve kanal açma işlerine de biraz yer verseydik bugiin ucuz ve bol istihsal hedefine kolayca ulaşabilirdik.
Bav Barlas, her ne pahasına olursa olsun ihracatımızı arttırmanın da esaslı dâvalarımızın başında geldiğini belirtiyor.
Evet, öyle olması icap eder amma bugün gözümüzü kapayıp ihraç edeceğimiz şeyler nedir? Kasaplık hayvan ihracına el atıyoruz, kendimiz et buhranından bunalıyoruz. Dışarıya zeytinyağı, peynir, sade yağ satalım diyoruz, henüz lâfını ederken yurt irinde bunların fiatlen birdenbire fırlıyor, kendimiz yiyemediğimiz gibi yabancılar da pahalı diye almıyorlar.
Görülüyor ki bu İşlerin «Her ne pahasına olursa olsun» zihniyetiyle yürümesine imkân yoktur, evvelâ I-Şİn esasını düzenlemek, ondan sonra bol keseden altf verişe girişmek zaruridir.
Cemal Refik
Kasım 1949
Sahife 4
A K 9 A M
L\»
Milletlerin Garip Adetleri
Kazıklar üzerinde, ağaç dalları arasındaki köyler
Melânezya halkının kıyafeti-Tamamen çıp
lak gezenler - Dövme merakı - Köy odaları
RADYO
İSTANBUL RABYOSG
18,İT Açılış ve proMmm. jprıo HjberJer. , 1».15 Hatif melodjl ifa» istinbül Kon

İJJÜGİ W MATİNELERDEN İTİBAREN
ALEMDAR “ MİLLÎ
SİNEMALARINDA
birde»

JJU5 Hafif melodiler ıPL
l'«û IrUnbUl K*n»erve-.uv»r: Türk JnUBlkH 1TT4 l.r>CU kowdi İdare eden Ali Hıra Smı!«l «Hlcaıkâr faslı».
30,00 SdfaafMVU hafif melodiler. Çalan- SflfcrO Sorıpıtıor (S»fcwf«l), Urgan Ouı (Piyano>
30,15 C®slUl hatif mUltlk (PLİ.
»,45 -M(lzlk-. Clstude Det)usu. «La Mer ■ Denli» Çalan: SetJ Ktıne-vitaki idarelinde Boston Senfoni OrK (P1.I.
■_1» Şarkılar re türküler. Okuyhn Ekrem Konkur. Çalanlar: Kemal Miyaj-l Seylıun. Necati Tok-yay. ¥or*o Boneonoo. H0anü TUzOner.
9.45 Operada bir saat «Guiseppc Vcdl - Alda» tSpnl vc «W. A. Mozart - Dle zauberfliite - Sinirli jflül* (Ba»UnMtC>- HamU-yan; Feridun AJhifta-
22,AS Hsberler
23.00 Dana müzlkl (Pl.l-
23.30 Program vc kapanlS.
ANKARA RADIOSU
Akvam program
ARSLAN LAPINA
PENÇESİNDE^
■ ı c H E ıY mm
I 0 I fi A I f I D i L


I
Şarkılar ve türküler.
Radyo Mlon «rkKtrası. Öğle Gazetesi.
Radyo salon orkrrtraaı. Akçam proCrnııU. bava Kapan ıg-
Melânezya, Okyanus denizin-da bir sıra adaların ismidir; bu adalar güney doğuya ve kuzey batiya doğru uzanarak Avus-tralyan m etrafında bir kavis halindedir- Bu kaza parçaları diğer yazılarımızda bahsettiğimiz Fidıi adaları ile başlarlar, vc yukarıdaki adalarla bahsi geçen cihete doğru devam ederler. Bu adalar Yeni Kaleden ya, Lopaltit, Yeni Hebrir, Banks. Salonıon adalarından mürekkeptir. Bundan maada eski Alman müstemlekeleri olan Bis-mai'k Lakım adalarlyle Adnııral »daları ve oundan gayn Okyanusya nın en büyük adalarından Yeni Gine adaları vardır. Melânezyalılar diğer adalar halkından vücur.ca farklı değilseler de. bu ada sakinleri tamamen kara renkli olmalan Ue temayüz ederler. Melânezya ismi de «Kara insanlı ada» mânasına gelmektedir. Buna rağmen, bu ada halkının rengi tamameD kara olmayıp muhtelif derecelerde koyu kahve rengindedir. Bu renk bura halfanda, hattâ göz kapaklarının içinde bile görünmektedir. Bilhassa ihtiyarlanın göz kapaklarının İçi kahve rangi bir esmerlik taşır.
Melânezyalılar oldukça uzun
boylu insanlardır Vasati boyla- Çeviren: 1
n 162 santimden aşağı değildir. ■ _ |
vücut âza Lan çok battal, bol kı- I Hamı EEKEM | nrcLk saçlı ioce ve uzun kalalı- | ı
ılırlar. Bu ıdarıuı t>aU tarafla- * nndaki topraklarda oturanlar dişlerinden mamul uzun küpe-bühassa Yeni Gine adalarında ler »e kolyeler, inciler veyahut Papua tipi denilen tipik bir nevi insan yaşar. Bunlar uzun ve ince boylu, esmer renkli, uzun ve kartal varı ve hazan hattâ kuş gagalarına müşabih burun ve ince simalariyle tanınırlar.
***

Senenin en büyük tarihî filmi
KONSERLER
KONSERVATUAR 2030 KONSERİ Konservatuar Uralmdas senenin İlk koro konseri sengin bir proeram-la Dnümüzdeki 21 karım r.azarUNİ tfünü saat 16J0 da Seldi Dram tiyatrocunda rerilecckUr.
130 Korlal'in wtlrak edeceği re kıymetli «aııatkârjmıı Muhlddın So-dak'm İdaresindeki bu konsere ayrıca sanntkir viyolonist Âli Sezin de solist olarak ijtırak etmektedir.
Prodrarada: Hjydtr, Kodally, A. MendeUbon. Brahms'ın earrlcrüıdca başka halk türküleri dc vardır ,
B.ismyMH Şehir Tlr&tzm ] Bu sıkşam saat ÎO de ;
DRAM KISMİ BİR KOMİSER GELDİ i Yazan: J. B Priestley Türkçesi: Prof. îrfan Şahinbaş
Türkçesi: Hakkı Bigeç KOMEDİ KISMİ
BEBEK
Yazaa: Maurice Braddel, Anita Kart
MARMARA îinemasında
Bugün: Matinelerden itibaren
Bu sene Melek sinemasında büyük muvaffakiyetler kazanan şahane bir aşkın şahane romanı.
AŞKSIZ YILLAR


Kıyafet
ika-göre
MelâneEyahJann giyimi, met ettikleri mm takalara muhteliftir. Birçok yerlerde erkekler tamamer «plak gezerle: veyahut Mr kalça örUirü taşırlar- Bîican dı b'ra’rtznnm araşma sardıkları bh bezle t"iasüi Azalırını örterler vc bellerindeki bir kus*kla bunu taşırlar.
Kadınlar ise yapraklardan veyahut liflerden, otlardan yapı'-mış bir nevi eteklik taşırlar. Pek az olarak da tenasül icemeti veyahut kalçalık taşıdıklarına tesadüf olunmaktadır. Yalnız ban mıntakalarda kadınlar tamamen çtplaz dolaşırlar, bilhassa evlenme çağına gelince çıplak dolaşanlar daha fâzla görülür,
Melânstyalıiar ziynet eşyasına bilhassa, ehemmiyet verirler, bu vücutiartua doğruca yapılan şekillerle değil, saçlanna taktıkları tüy süslerle olur. Kopek
kurutulmuş meyvalardan yapılan tezyinat pek makbuldür. Bilhassa kadınlar için muhtelif boyda ve envai çeşit küpeler, burun halka ve süsleri, kemerler, bilezikler bacaklara takılmak üzere halkalar şayanı dikkattir. Banlar muhtelif ağaç veyahut nebat liflerinden Örülür veyahut ağaç ve midye kabuklarından 5-nal olunurlar.
Bu diyarda muhtelif kabileler ar.unnda sanat bakımından çok zıt görüşler belirmekte:! ir. Ban kabileler, pek basit olduktan halde, güzel sanat bakımından fevkalâde kabUlyct gör (ermektedirler. Bununla beraber bu eser için lüzumlu fotoğrafları elde etmek hususunda çektiğimiz müşkülleri de bh yandan anlatmağı yerinde buluyoruz. Tamamen çıplak dolaşan bu insanların resimlerini — her ne kadar eserimiz ilmi ise de — alırken, hiç olmazsa tenasül âzalannı kapattırmakta çektiğimiz müşkülât burada bahsetmeğe çok değer. Kadınlar kemer ve kalçalarını örttükleri anda birbirine bakarak alabildiğine kahkahalar at makta ve resim çekmemizi bu
suretle güçleştirmekle idiler. Bazı bu gibi vakalarda ancak filimizde mevcut boncuk ve sai-reyi dağıtarak fotoğraf çekmemize imkân kalıyordu. Bazı defa kara kutuya kendilerini öldürecek bir «ilâh veyahut 6İhir-İiyecek bir cisim olarak şaşkın şaşkın bakarlardı.
Dövme merakı
Bu adalarda düğme yapılmadı hâiâ daha vardır. Bazı adalarda kadın ve erkek, ve bazılarında ise yalnız kadınlarda doğme yapılır. Kadın ve erkeklerde döğme yapılması sureliyle vücut tezyinatı, buluğa erme işaretidir. Bilhassa kadınlarda bazı mıntakajarda doğme kabile İşareti, bazı mıntakalarda ise erkeklerde, bir düşmanı öidür-her hangi bir için
*
İstanbul Filarmoni Derneği
1949-50 mevsimi abonman
Senfonik Konser ŞEF:
CEMAL REŞİT REY
Solist: Keman üstadı
THiBAUD
Genel istek üzerine MOZART FESTİVALİ (Konçerto La ve Re No. 4)
17 kasım perçem- - ■■■ — «
be saat 18-30 da KONİ I Biletler gişede t-r V Ai satıbyor. I1
I — /
Bu Akşam ŞARK Sinemasında KAMMAZOF™^ —
&
RAKIM 185
Ma tineier: Cumar tesi pazar 15 te Paxariwl ataamterı lemHl volttur
Elen Güzel Sanallar Opereti
Bu Akşam
S Ü M F- R de
Saat 2ıl de
ATİNA APAŞLARI
Kadıköy HALE sinemasında
Bugün matinelere £n itibaren
«Atlas» Sinemasında büyük takdirler karanan
Senenin en müsstesna filmlerinden
Baş Rollerde: Sanıma dünyâsının en sevilmiş
2 büyük yıldızı
GREER GARSON — HALTER PİDGEON
Aynca: Talihim olsaydı
CİNAYET SAATİ

Bü AKŞAM
mek veyahut kahramanlık gösterenler bir takdir işaretidir.
Vücutta kesik yaralarından1 ileri gelen iz'.er dahi bir nevi tezyinattır ve bazan da hangi I kabile efradından oldukları bu İzlerle belli edilir.
Livenla sakinleri id Polinez-yahlarla aynı ırktandırlar, burun uçlarını Keserek süslenmeyi tercih ederler. Burun ucunun ve , kulakların delinmesi bu ad ı sakinlerinde gerek erkek ve gerekse kadında pek sevilmektedir. Bu açılan deliklere zamanla muhtelif boy ve tipte halkalar ve sair tezyinat takılır. Me -1 (Arkası 7 nci sshifed«>

I
m d ■»— ■ ■■■ ■ w- zevkli dans ve şariasr. Göz ka-VMI |n" I ^ra İC maştıncı bir ihtişam ve gürellik ■ W ■ bm ma ■ % şen ve mükemmel bir mevzu.
SİNEMASINDA
İçte:
ELLİ PÂ^VO - FOSCO @!ACHETT8
Sabırsızlıkla beklenen ve dâhi muharrir DOSTOYIEVSKl'nın bütün lisanlara çevrilen büyük eseri------------- Yurt - Film M
İLK ARZULAR
RENKLİ (LUKURY LİNER I Baş Rollerde:
loan Powell-George BrentLauntz Meiclıîor

Milli Eğ. Basımevi Müdürlüğünden
Bamnevimiz için açık eksiltme yolu ile 750 kilo demet ipi satın alınacaktır. Demet ipinin bir kilosunun muhammen bedeli «2S0» kuruş. %7.5 muvakkat pey. akçesi «140» lira 62 kuruştur.
Eksiltme 21 11.9-49 pazartesi günü saat 15 de Basımevimizin Ayasofyadakl merkez binasında icra edilecektir.
İsteklilerin belirtilen gün ve saatte komisyona baş vurmaları. Şartname bedelsiz olarak müdürlükten İstenilir. 15821
Görenier ve dinli yenler İçin hakiki bîr ziyafet, tiâve olarak: FOX Dünya Haberleri. Numaralı koltuklar erkenden aldınlmalıdır-
İstanbul Deniz Komutanlığından
35 hamule tonu İstiabında 4 taka satın aldırılacağından gerek hazır mevcuttan ve gerekse yeniden yapmak sureliyle vermeğe İstekli olacakların eviaf, fiat ve teslim müddetini gösterir teklif mektuplarını en geç 2Ö. kasım. 549 tarihine kadar komuLânlığımıra vermeleri. 16276
- 42 —
Opera tiyatrosu civarında kalabalık bir kah renin İçinde çok keskin bir küt ve rutubet kokusu vardı- İçeriye giren müşterilerden bir çuğunun kapalı şemsiyelerinden yere şıpır şjpır su damlıyordu.
Soluk yüzlü bir kız umuma malısus telefon kulübesinin ö-nünde sırasını bekUyordu, epey geride idi. Nihayet sırası geldi. Numarayı çevirmek üzere makineye parmağını dokundurduğu zaman Arlanın kalbi hızlı hızlı vurmağa başladı. Numarayı çevirdi, bekledi. Bir müddet sonra hiddetli bir erkek sefil LşJttl:
— Allo
— Lütfen müdüriyeti veriniz
— Kiminle konuşmak Istiyor-
— Mösyö George Darrieıuı Be. Çok mühim bir iş için.
Bekledi: İntizar içinde, azap içinde geçen o dakikalar Artana bir asır kadar uzun göründü.
Bu defa bir kadın sesi:
— Burası Opera müdürlüğü. Kimi istiyorsunuz?
— Mösyö Jorj Darrieuxyu-Ben kâti besiyim.
Hiç korkmadan, tereddüt etmeden bu yalanı söyledi. Sonra korktu, kalbi çarpmağa başladı. Hattâ bir aralık telefonu bırakıp kaçmak istedi. Fakat o sevgili ses kulağında çınlayınca müsekfan bir İçki içmiş gibi derhal sükûnet buldu.
— Kim konuşuyor ?
— Ben. mösyö Jorj,
Arlan:
— Affedersiniz, bir yalan uydurmağa mecbur oldum. Fakat sizinle mutlaka konuşmak İstiyorum
Mikrofonda sabırlı, fakat ciddi bir ses çınladı:
— Arlan, size çok defalar beni stüdyoda aramayınız deme- | dim mi?.
Arlanın cesareti yeniden ruhunda eriyiverdi- Sadaka İst iyen bir kızın dehşete kapılmış halini aldı.
— Evet, bülyorum. beni affediniz. Fakat sizi mutlaka görmeliyim.
— Çok meşgulüm, Artan.
— Bir dakika, yalnız bir dakika nröyö Jorj İstediğiniz yere gelirim. Şimdi olmuş, sonra
" " " A
Satın alınmış kalb
YAZAN11/CIAKA P£VfPfiti-ÇEVİREN-VAZW DEBSM ,
olmuş ehemmiyeti yok. Hattâ akşam bile olabilir.
Sükut. Muhatabının ağzından çıkacak cevabı helecanla bekledi.
— Hayr, Arian, Hakikaten bugün olamaz Bir sürü randevularım var. Hiç coş vaktim yok.
— Şu halde yarın olsun. Bir lâhza sizi görmek benim için kâfi. Sizinle çok mühim bir şey görüşeceğim.
— Yarın yola çıkıyorum Arlan.
— Allahım... Allahım...
Az kalsın afelıyacaktı- Kulübenin önünde sıra bekliyen ihtiyar sabırsızlandı:
— Matmazel konnşmaruz daha bitmedi mi? Nezaket göstererek size sıramı verdim bunu suiistimal cUinûL
Arlan. Işftmenıezllkten geldi. Merhamet ister gibi bir jest yaptı.
— Ben de buradan ayrılacağınız içindir ki sizi bir lâhza-cık görmek istiyorum.
Adam güldü, sinirli sinirli konuşmasına devam etti:
— Canım Amerlkaya gidiyor değilim ya! Nihayet on beş güne kadar dönmüş olacağım Dönüşte görüşürüz.
O, en. büyük bir lâkaydi ile bu oıı beş günü hesapbya-billr. On beş gün. Ebediyet kadar uzundur. Arlan buua dayanamaz. On beş gun içinde Moris dönmüş olacak ve bütün imkânlar mahvolacak. Tam şimdi serbesken Jorj neden gidiyor? Son görüştükleri Jorj neden onu öptü?
tenha kahvede toajbaja öyle
Biz zaman io
hoş vakit geçirmişlerdi M... Jorj o kadar sempatik, o kadar tatlı vc müşfik idi ki... Âdeta bir çocuk gibi sevinç içinde idi.
Acaba o gün Arlan bir pot mu kırdı ki onu görmek İstemiyor? Belki ona karşı kendisini çok zayıf, fazla alâkalı gösterdi de ondan-
— Mösyö Jorj rica ederim, beni bu derece üzmeyiniz. Bakınız, evde yalnızım Her akşam her gece sizi bekllyeceğlm. Bîr dakikacık olsun gelip bana Allaha ısmarladık demeniz- lâzım.
Mösyö Jorj biraz daha sinirlendi:
— Artan, pekâlâ biliyorsunuz ki evinize gelmem İsrar etmeyiniz, benden böyle bir delilik istemeyiniz. Biraz muhakemeli olunua.
— Fakat mösyö Jorj, siz döndüğünüz zaman artık ben bu-lunnuyacağun, beni artık bula* mıyacaksınız-
Adam güldü:
— Allah, Allah neden? Yoksa ölmek niyetinde m isin İt? Zannederim daha çok gençsiniz.
— ölmek mi? Hayır. Buradan ayrılacak, başka memlekete gideceğim. Belki mukaveleyi kabul ederek Arjantlne gideceğim.
— Sizin içtn çok hayırlı olurdu-
— Rica ederim, mösyö Jorj. bu kadar zalim olmayınız. Demek nazarınızda hiç bir kıymetim yok. öyle mİ?
Bu defa cidden ağlamağa başladı-
— Haydi Arian çocuk olma. Telefonda fazla kalamam. İşlerim var.
Muhavere kesildi. Arlan, saltana sallana o menhus makineden ayrıldı. Etrafını görmüyordu. Herkes hayretle ona bakıyor. burnundan düşen göz yaşlarına bakarak gülüyordu. Kahveyi dolaştı, dışan çıktı Fakat nereye gideceğini bilmiyordu,
«Neden beni sevmiyor? Ona;
ne yaptım kİ benden uzaklaşmak istiyor? Gencim, güzelim. Fevkalâde güzel olduğumu Wdll sabahtan akşama kadar söyler durur. Vücudum da r-arif Vû-dunıu görse belki beni sevecek-Onun kollarında hiç olmaksa bir saat kadar durmak im kimi m harı Hamalıyım Aptal değilim. Üstelik bir de güzel sesim var. O müzikten hoşlanıyor Sesimi lşitse her halde beğenecek... Fakat belki de- bana karşı alâkasız değil. Hiç şüphesiz alâkasız değildir. Hiç bir erkek, kendisine mutavaat eden güze! bîr kızı reddedemez... O gün kahvede buluştuğumuz zaman bana, karşı ne kadar nâzik, ne kadar zarif görünmüş, samimiyetten elimi öpmüştü. Bana âşık olmaktan korkuyor. Hakikat bu-Beni çok sevmekten korkuyor. Fakat ısrar elsem, ona bîr tuzak kursa, m...»
Hem yürüyor, hem de zihninden banlan geçiriyordo.
Eve dönmemeğe Opera meydanında durarak mösyö Jcrjun çıkmasını beklemeğe karar verdi.
i Arkası var’
F
-----\
târihten Sayfalar
Akdenizde balıkçılık
r
L
Bugünden,
Dünden

OsmanlI sarayının bazı âdetleri
Tcmmuzda Roma’da bir toplantı yapılıyor
Hay dar paşanın eski üçüzleri
Eski Türkler renkler İçinde kırmızıyı severlerdi Osmanlı imparatorluğunun ilk devirlerinde muhtelif birlik bayrakları [1] çadırlar, çizmeler vesair harb teçhizatının mühim bir kısmı kırmızı idi-
Harb. zafer ve şenlik rengi olan kırtnıya mukabil, siyah da matem rengi olarak kullanılıyordu. osmanh Padişahlarının çofcu seleflerinin ölümlerinde tahta, siyah libas ve serpuş İle oturmuşlardı.
Y&vuz Selim'ln vefatı üzerine 30 eylül 1520 de İstanbula gelen Kanunî Süleyman ertesi gün siyah elbise giymiş oidufu halde Divan odasına çıkmıştı.
Bundan kırk altı sene sonra Kanuni Sultan Süleyman'ın sefer esnasında ölümü ordusunu büyük bir yeise düşürmüştü. Padişahın vefat haberi alındığı vakit «bütün ordu mateme girmiş, vükelâ ve ekâblr başlarına siyah örtüler sarmışlar, solaklar ■ergoçlarını çıkarıp başlarına mavi peştamallar koymuşlar, çavuşlar, çaşnlgerler. bütün a-ğui&r kaba elbiseler giymşiler di.) (21
Kanuni’nin oğlu H. Selim de cenazeyi matem elbisesiyle istikbal etti- Üstündeki siyah libas atlastandı- Başına yine o renkte çuhadan bir kavuk giymişti.
Padişahların yalnız seleflerinin değil, yakınlarının, oğullarının ölümlerinde matem tuttukları olurdu. II. Bayezit oğlu şehzade Alemşah’m vefatiyle çok sarsılmıştı. Olum haberi âdet olduğu üzere siyah kâğıt filerine beyaz harflerle yazılmıştı.
Padişah (başından kavuğunu yere altı, dairelerinin ha Ularım tersine çevirtti Üç gün her türlü m mikayı menetti- Fıkaraya yedi bin akçe dağıttırdı.) (31
O.snıazılı sarayında ölümlerin siyah libaslarla matemlerini tutmak âdeti sonraıOn terkedil-
Yazan
I Halûk Y.
Şehsuvaroğlu
her sene Selânlkte hamam takımları) yaptırılırdı.
Hamama girecekleri vakit kurnanın önüne kırmızı bir puşlde serilir vc Padişahlar onun üstünde yıkanırlardı. Takunyaları, hamamın kapıları û-rerl gümüş çivili kırmızı çuhalarla kaplı olurdu.
Hiç bir yerde mermere basmazlardı- Girdikleri yerlerde mermerin üstü muhakkak kırmızı bir puşlde ile örtülürdü
Padişahlar biniş Ve göç esnasında selâmlıklarda kırmızı renkli güneşlikler, mimliler kullanırlardı. i», asırda bindikleri arabnlarm körükleri kırmızı çuhadan olur, kayıklarının köşklerine kırmızı perdeler asılır. kayık örtüleri kırmızıdan imal edilir, köşksüz kayıklarla tB-nezzühlerlnde üstlerine kırmızı renkte şemsiye tutulurdu. İstanbul sularında Padişahtan başka kimse kırmızı renkte şemsiye kullanamazdı.
Sayfiyelere gidişlerinde (Has ekmek konulmak üzere bermutat üç çifte kırmızı heybe ve üç çifte kırmızı kilim) alınırdı. Gidilen yerlerde kullanılan takımların muhafazaları örtüleri hep kırmızı renkte olurdu
Verilen ihsanlar kırmızı atlas keselere konulur- fermanlar gene atlas kırmızı keselerle gönderillrdl.
Sultan düğünlerinde de çeyizin mühim bir kısmını kırmızı
Sultan düğünlerinde de çeyizin üstüne serilen örtüler kir-
mızı çuhadan olurdu. Çeyiz sandıkları üstü kirmiş kadife ve gümüşlü çiçeklerle kaplı, İçleri de atlas döşeli bulunurdu.
Sultanların çeyizlerinde yatak takımları ekseriyetle kırmızı renkte olur, ve gelin elbiselerinden biri de muhakkak kırının olarak yapılırdı.
Yıldız sarayında hazırlanan çeyizi İçinde yatak takımları kırmızı aetantilyon kumaş üzerine sırma işleme ve sıvama İnci ve pırlanta kaplıydı Gelin elbisesi de gene al üzerine sırma, inci ve pırlanta işlemeliydi
Küçük hemşiresi Fehlme »Hitanın aynı Lşlcme ve kaplamada olan yatak takımlan al renginde İdi.
Sultanlar seyre çıktıkları vakit de yanlarına üstü gümüş tezylnatlı kırmızı kadife çantalar alırlardı. Bu çantalara kırda lâzım olacak takımlar konulurdu.
Ev eşyasında da kırmızı makbul bir renktl. Tatba İşçiliğinde, kumaşlarda tatlı renkli bir kırmızı kullanılır ve bu zemini altın yaldızlı nakışlar süslerdi Bu kırmızıya Türk kırmızısı ve altın yaldıza da Osmanlı yaldızı deniliyordu-
di Yeniçeri bölüklerinin her birine ait çeşitli bayraklar vardı- Bunların ekserisi kırmızı renkli olurdu. Meselâ dördüncü bölüğün bayrağı kırmızı araba tekerleği, sekisine! bölüğün kırmızı şekerpare, dokuzuncu bölüğün kırmızı çifte çember, on birinci bötiiğün kırmızı tek selvi alâmetti idi.
(2, 3| Ilanımer tarihi.
[4] Ordinaryüs profesör İsmail Hakkı L'nmçsrşuU OsmanlI Tarihi cilt 2.
Tıp fakültesi tekrar Hay-darpaşaya dönebilir mi?
inişti. Son Osmanlı Padişahları bu şekilde giyinmekten teşe'üm ederlerdi- Matem elbisesinden en fazla çekinen hükümdar n. Abülhamld'dL Devrinde bu suretle matem tutulmasına hiç müsaade etmezdi
Buna rağmen Yıldızda siyah re onun yerini tutmak üzere kahve rengi elbiselerle matara kıyafetine giren sultanlar da görüldü-
V. Murat öldüğü vakit yeisinden çok sarsılan kızlarından Fehinıe sultanı Padişah İkinci musahibi ile her gün Yıldıza aldırır ve kendisini tiyatro ile oyalamaya çalışırdı- Fehime sultan amcasının davetlilerine siyah matem elbiseleriyle giyinmişti. II. Abdiiıhamit yeğenine münasip bir lisanla •Kızım siyah giyme bizim dinimizde matem yoktur, siyahı hınstlyanlar giyeri demişti.
Abdulmecldin kadarından Seniha sultan da sevgili biraderi V. Muradın ölümünden sonra başına kahverengi bir hotoz giymeyi âdet edinir, iş ti. Gene II Abdülhamidin hemşirelerinden Cemile sultan, zevci Mahmut paşanın Tail'tc öldürülmesi üzerine Yıldıza daima kahverengi elbiselerle gitmişti-
Nadir ve elemli günlerin kıyafeti olan siyah renkli kumaşlara mukabil krnıızı rekn OsmanlI sarayının ananevi bir alâmeti halindeydi. Padişah ve sultan elbiselerinde görülen bu renge türlü eşyada da taşlanırdı.
Osmaıılı Padişahlarının elbiseleri Bursa ve Üsküdar kadifelerinden. kumaşlarından, Ankara soflarından, daha sonraları da Avrupa ipeklilerinden, çuhalarından imal edilirdi.
Bert radon - dola, Brokiye Rumeli seferleri esnasında H. Sultan Muradı Yenipazarda görmüştü. Yanında kırk elli adam ile önünde on iki solak bulunan Padişahın üzerinde zer-duna postundan bir kürk ve kırmızı tüylü kadifeden bir ceket, başında da kırmızı bir börk vardı) 14]
Sonraları da muhtelif Padişahların kırmıza yahut kırmızılı elbiseler giydikleri görülmüştü. II Mahmut kıyafet inkılâbından sonra kırmızı çuha manto ve bazan da mor harmaniye giymişti.
Padişahların ihtiyaçlar olan muhtelif eşya imparatorluğun ayrı ayrı yerlerinden gelirdi. Bu arada (Nefsi Padişahı İçin be-
Wnshlngton 15 (A.A ) —
Birleşmiş Milletler İaşe ve tarım teşkilâtının 21 kasımda I Vaşinglonda yapacağı toplantıda teşkilâta dahil olan hükümetlere, merkezi Romada olmak üzere bir .Akdeniz balıkçılık genel konseyi» kurulması teklif edilecektir.
Konseyin gayesi denizlerdeki gıda kaynaklarının geliştirilmesi ve rasyonel bir şekilde kullanılması İçin üye hükümetleri tedbirler almağa teşvik olacaktır.
Temmuz ayında İaşe ve tarım 1 teşkilâtı direktörü E. Dodd Akdeniz bölgesi memleketlerini konseyin teşekkülünü incelemek üzere eylülde toplantıya davet etmişti.
Bu toplantıda Türkiye, Fran- I sa, Yunanistan. İtalya, Lübnan, Ingiltere ve Yugoslavya temsilcileriyle Birleşik Amerika, papalık, Ispanya vp milletlerarası deniz araştırma konseyinden müşahitler hazır bulunmuşlardır.
Bir tren kazası
2
Hoiandadan gelen altı kardeşler — Bizim çocukluğumuzda Hay dm paşaya vc Kadıköy ii ne işliyen vapurlar— (İhsan) la (Neveser) —(Halep), (Bağdat), (Basra) nam iiçüalcrin sökün edişi — Hut boyu sakinlerindeki sevinç — Araba vapuru şekline sokulan zavallı (Bağdat)...
Şehir hatlarımız İçin HoKan- 1 at, hattâ üç çeyrek denizde bo-dada inşa ettirilen, peyderpey
I gelerek işlemeğe başliyan altı kardeşleri, yani Yalova, Büyük-
1 ada, Biiyükdere. Haydarpaşa, ı Rumelihisarı, Anadoluhison va-| pul larını bir aralık gazeteler . diline doladı:
I Yok yürük değilmişler: yok' yalpa yapıyorlarmış; yok içe-rislnln hava menfezleri klfa- I yelsizıniş; yanaşırken kalaba- « hk yana birikince c taraf suya gQQ derununu. yağ
egiliyormuş. | limpaian yerine elektrik am-
Biparlşlerl sırasında, Deniz- pulicrinin aydınlaUniMile meş-, yolları idaresinin o zamanki u- hurdu. 11 dakikada yolu aşar. .' mum müdürü. 13 mil gidecekle- Haydarpaşa larikhler rini, daha fazla süratin Boğaz kahrolurlardı.
' içinde lflzumsuzlulhınu, kıyıda-' B(r fcaç yıl sonra kİ yalılara ve sandallara zararı Uernlr7oUan şirketi, dokunacağını söylemişti. | hath Bağdada kadar
Bu kanaatin doğru veya yan- ( Haydarpaşayn dnlgnk
çalarlardı.
Gel zaman git zaman Kadı-köyiülero gün doğdu, Klrnbillr hangi diyardan ıskartaya çıkarılan (Ferah) salın alındı. Bermutad, yandan çarhhydı. Makinesinin tek silindiri, ilk ve
VMeıv | ^Sermet kuhtar ALliSj 1 1 ' I
Yazan:
— Üçü de tamamen cş, hau. bir batından doğma kardeş, beyinleri kar gibi Martılara mâ-nend uçuyorlar; Sivlrya 15 mil kattedlyorlarnıış. Üç adet oluşlarının hikmeti dc buymuş: İkisi karşılıklı and şüd edecek, biri münavebe ile tathir ve tamir görüp makinelerinin, kazank nnm, karinelerin vaziyeti mütevallyen muhafaza edilecekmiş ..
gıptadan
vagon parçalandı, bazı yolcular yaralandı
Created by free version of 2PDF
imtiyazlar koparmağa, banliyö — Limanda mrrr. kibl bahri-a müşterileri İçin, kumpanyanın ye kesreti!. Fazla L-.yıap erine-ı-1 del âlet İle Tunadald gemi tez-Jerl. haza nekerde kaza hudü-ti, gâhlarının birine, gene yandan süne sebebiyet vereceği müiâ-r- çarhiı lk! vapur ısmarlandı, hazasiyle seri seyir eylemeleri k (İhsanı ve (Neveser). İlki mennedllmlş’ denirdi-İL umumî harbde batmış. Iklnd-ıi^ Sabahları öğleye yakın dai-hâlâ emeğinde berdevamdır relere aztmctte. akşamları köşk Aynı zamanda. Şirketin dİ- îere avdette, salona, yan ka-l_ rektörü Hûgnen, tren güzergâ-, naraya kurnlan pe :.lann. bBy hında sayfiyeleri bulunan ekâ- efendilerin keyifli keyifli yâ--,‘bire cemile gösterdi; ıHalep».1 renUglnl göreydirüz:
_ Hazretin (yanlHügncnt in sahibi feraset ve dirayet bir zat olduğu | muhakkak ve müsellemdir I — MüşarünJeyhleu razı olsun. bizlerl n un ve hoşnut etti
— Kerimelerinin mürüvvetini anı karlp görür inşail&dı!
Kaşları çatık, kara Karadenl» de gemileri batmışçasına somurtan zevat dn var. Onlarda da başka hutalık'
— Vakıa işbu sefinelerin e?.-[ beri cihet mükemmelliğine ' amenna: fakat gidip gelişlerde
Dûn sabah Pendik İstasyonunda bir tren kazası olmuş-Pendikten 8 03 geçe hareket c-decek olan banliyö treninin lokomotifi katan bağlamak üzere —’■ —■ “Y .7”7* ısın dp Rükün ettiler H-unbure' 77 ,"
«X S”Z “E
Su S? voltu vagonu1 leri fuzu11 B°5-una ^E1 1,1 pınlti4'a'' GeUDÜk elb‘-
fîi Jr dumanlan «alıyor nedir, ba- BCJİn' dTan-
parçaiannuş, diğer vagonlarda- / ... lor nibivdiier
M yolculardan banları muhtelif caıun 5in yerlerinden berelenmişler ve da,rna ls,erc bu,an,k b,r halde-, tarifede gecikme olmuştur. İplikler kapatılsa, gö®e batan
1 kirliliğin önüne geçilir mİ aca- >
ba?
(Baş tarafı t inci sa hilede) | Eski askeri tıbblyesl binası haricinde tedricen beş yüz ya-lafta çıkarılmak üzere 250 ya-' taklık şimdiki Haydarpaşa Numune hastanesi binasını inşa ettirmeğe başladık.
O esnada eski tıp fakültesi binasının yaramı işgal etmekte bulunan tıbbiye! askeriye mektebini başka yere taşımak ve Haydarpaşa askerî hastanesiyle birlikle mektep civarında ciheti askeriyeye alt Baytar mektebini vç Haydarpaşa askerî hastanesiyle bu sahada bulunan sair bütün binaları ve yine aynca tıp yatılı yurdu İttihaz edilmek üzere Selimiye kışlasının tıp fakültesine terkedllmesl İçin o zaman harbiye nâzın olan (sonradan sadrazam) Ali Rıza paşadan söz aldım.
YIot «etap rr,arındı ppk geniş arazi elimizde bulundu- edileme? tundu, »etap w ,oWItol ta |darl
mr,narlarına . kan,at kaleyi,6, „to,,rflan „ u ,
umtn ten, - »Pkrt.-
tampda ■nni(»lrl>r mittik. İ|te Jrttad>,1XM> «d- 1BM„ Mect|I Wvük m„. pm ,11,1 balta, bu b.nalarrtar. te, hlnajl *
.. Buyaup^u yatul dleer WKta Ubolltu,„ ü '“‘T“ I ” buunulertp btr arart, b„.
tu halde 12W yataktan (»al. las,mdır
bir hastane ve bir çok lâbo-ratu varlarla birlikte büyük bir tıp fakültesi sitesi kurmak ilse re idik.
Derse gelmeyenler r'akat bazı hocalar, her nedense, derslerine ya vaktinde gelmiyorlar veyahut günlerce mektebin semtine uğramıyorlardı. Bunun üzerine Muallimler Meclisi kararlyle devam et-miyen muallimlerin maaşlarından kıstelyevm yaptırmağa mecbur oldum. O zaman hepsi yola geldi ama bana da husumet göstermeğe başladılar.
Ve ayni zamanda - bunu islemediğim İçin buna rağmen -fakülteyi istanbula taşımak için uğraşmağa başladılar. Zamanın maarif n&zırını da iknâ . . . .
ettiler Nakil keyfiyeti tabak-1 söylemiştim, kuk edince ben de bllmecburl- Hattâ o sıralarda üniversiteye fakülte reisliğinden, y_2 — ----------
dekanlıktan çekildim.
Araya birinci umumi harb girdi. Bir müddet bu keşmekeş devam etti. Zannedersem 1824 senesinde doktor Neş’et Ömer bey merhum deltan olunca fakül Lenln İstanbul» naklinden vaz- v—, ......
geçilmiş ve hattâ diğer hasta- merhum rektör Cemil Bilse!, tıp nelerin inşaatına başlanmıştı- fakültesinin lâborntuvar ve has Bu suretle fakültenin Hay-, tanelerinin muhtelif semtlerde
darpaşada kalması hemen hemen. takarrür etmiş ve bu hal herkesi memnun etmişti.
İstanbula nakil
Fakat ne yazık ki 1833 senesinde maarif vekili olan merhum doktor Reşid Galip bey, tıp fakültesini bir hamlede İstanbul» taşıttı ve o zamandan beri - yesriı ve yurdun kalıp göçebe halinde bulunan fakültenin bu perişan hali yüzünden - Türk tababetinin terakkisine büyük bir darbe vuruldu, ı — Tip fakültesinin Haydar-paşadan İstanbul» kaldırılmasını niçin istemiyordunuz?
— Tip fakültesi, gerek sinesinde taşıdığı i&boratuvarlar, hastaneler, teşrihhaneler gibi sair bir çok müesseseler ve te-ışckkiiller. gerek tedrisatın te-nevvüü bakımından herhangi mukayese
* BEYOĞLU HALKEVİFDCN Halkr\ ,mlzde İncilisem» Edebiyat Şubesi Açılacaktır.
Râlcn devam eden Fransızca, piyano. Keman. Belci Ve Türk musflti-«ınln bütün kurlarına öğrenci kaydedilmeli ledlr iler etin İki fotoğraflı Halkevi bOroeuna rnCracaal.
Bizim çocukluğumuzda Hay-. darpaşaya idare! Mahsusanın 11 numaralı pinponuyla 21 mı-numaralı. İki başlı tontonu: Kadı köyüne İse 4 ve 5 numaralı yatalaklar gidip gelir. yarım sa-
I Salonlarında fındık i. nefti kadife kaplı kanapeier; yan kamaralarında maroken minderler, keten Örtüler. Güvertede, mevklslz yerlerde bile elektrik fanoslan obdc-shanelert tertemiz: duvarlarında koca aynalar, nakıştı çiniler, musluklarında sarıl şarıl su...
Artık herkes mvhıç içinde: gelsin meth ve senaları:
Bu suretle tip sitesi meydana gelince tıp talebesi, birbirlerine uzak mesafedeki bulunan fakültenin muhtelif kırımlarına gidip gelmek suretiyle vakit kaybetmekten kurtulurlar.
Bizim o zaman Hay d arp aşa -da kurduğumuz tıp fakültesi bu şartlan haizdi. Binaenaleyh müessesenin esaslı kısmı mevcut olduğundan hattâ bugün bile bir kaç milyon lira sarfe-derek lüzumlu tâdiller, İlâveler yapmak suretiyle tıp sitesini Haydarpaşoda kurmak çok faydalıdır.
Merhum Reşid Galip beyin hükmü karşısında hatırlarsınız kİ. ben fakültenin İstanbul» nakline kati surette İtiraz etmiş ve bir cinayet işlendiğini
yani mlzi ıslaha memur İsviçreli profesör Mnlş bile tıp fakültesinin ı Haydarpaşadan nakline taraf-I tar bulunmadığı fikrini müda-i faa etmişti.
• Yine pek İyi hatırlıyorum o I sene İstanbul üniversitesinin a-çili? merasimi münasebetiyle
f UMMAM IfABAllâTLİflîn
tNAHMVlfSM * HesîmsMHkNIİjyAH—'
Bir fmparatonçe mı? Hayır Roman Kahramanı
Cumartesi günü çıkıyor. Bu kadar beklediniz biraz daha sabrediniz. Rafet Zalmler Ya yın evi: IST ANBUL k ............... i
ve birbirlerine çok uzak yerlerde ve ayrı ayn binalarda bulunmasından şikâyet etmişti.
?unu da ilâve edeyim kİ tıp sitesi yeniden Haydarpaşada kurulursa civardaki binaların ve arazinin hepsinden - İstimlâk parası verilmeksizin - İstifade edilerek talebe yıırdian tesis e-dlllr ve Haydarpaşa iskelesinden başka Selimiydeki Kavak İskelesine de vapur yanaştırmak suretiyle fakülteye tahsis edilir.
Bugünkü vaziyet
Ben bugün de hâlâ eski fikirde ısrar ediyorum Büyük masraflar yaparak şehrin ortasında yeni bir site kurmaktansa fakülteyi Haydarpaşada ihyâ etmek en mııkffl hal çaresidir. Hem de bugün Haydarpaşa, şehir harici bile sayılmaz; nakliye vasıtaları İle şehrin her yerine pek yakındır.
Bunlnrın bir faydası da şehrin fakülte tarafından İşgal edilen hastanelerine kavuşmam, diğer taraftan da Haydarp&şa-da fakülte tedrisatı için i(W0-1500 yataklık bir hastane do leek e Loıesldir.
16 Kasım IM9
Sahlfe 9
Mahkeme Koridorlarında
Parmağında yüzüğü gör meyince öfkem kabardı!
Koridor penceresinin ö-|.yormuş, -nünde şımarık bir afacan İm cini iğiyle topuklarını yere vurarak etrafına bakman gene bayana yaklaştık. Uzun boylu, kumral, cana yakın bir şey. Yaşını ben diyeyim yirmiyi geçkin, siz deyiniz on sekize yeni basmış.
Bizim kasketli delikanlı biı müddet karşıdan dikiz ettikten sonra yılışarak sokuldu:
— Mahkemede İşiniz mi var. hanım abla?
Omuz silkerek öfkeli öfke-
li baktı:
— Neden sordun? Hâkim misin sen?
— Hayır, merak ettim de... .
— İşim olmasa buraya gelir miyim? Davacıyım tabii. Her şeyi anlatacağım hâkim beye.
— Vah. vah, üzüldüm doğrusu. Dâvanız mühim ga liba. Kimden şikâyetçisiniz?
— Görmüyor musun şu serseriyi? Aklı sıra beni e-navi zannetti amma palavraları çabuk meydana çıktı.
— Demek size palavra attı?
— Attı amma kim yutar? İki ay aldandım, nihayet her şeyi anladım.
— O delikanlı İle alâkanız nedir? Gönül meselesi mi?
Cali bir istihfafla dudak büktü:
— Öyle serserilerin doksan tanesi gelse gene gönül vermem ben. Aylarca arkam da dolaştı, yalvardı, zenginliğinden. beni sevdiğinden bahsetti, ben de lâf olsun diye konuştum.
— Hımmm-.. Demek alâkanız konuşmaktan ibaret?
— Nişanlandık, sözde evlenecektik.
— Eeey ?. Evlenmeyi de lâf olsun diye mi yapacaktın?
— Yalvarmasına dayanamadım naapim?
— Peki, sonra ne oldu?
— Sonrası böyle işte. Beni kandırmağa kalktı amma yutmadım. «Babam çok zengin. Bana istediğim kadar para veriyor. Evlendiğim zaman bir de apartıman yaptırıp bana bağışhyacakı» diye bir sürü lâflar ediyordu. Meğerse hepsi yalanmış. Babası kundura tamircisi imiş, kendisi tıic bir İş yapmazmış. Her giin başka bir elbise giyinmesine aldanmıştı m. Halbuki onları da arkadaşlarından emanet alı-
' — Nişanlandığınız zaman
bunları bilmiyor muydun?
— Ne bileyim ben? Kandırdı, diyorum ya.
— Delikanlının yalanı meydana çıkınca kavga ettiniz öyle mi?
— Yalanı yalnız bunlar olsaydı gene ses çıkarmıya-çaktım amma hıyanetliğini de yakaladım.
— Vayyy... Senin üzerine gül kokladı öyle mi?
Gözleri nemlendi, sesi titrekleşti:
— Akşam üstii elimle yakaladım sokakta Şırfıntının birini koluna takmış, konuşarak gidiyordu. Birdenbire ben karşısına çıkınca şaşırdı, evvelâ savuşmak istedi amma bırakır mıyım yakasını? Nihayet yanındaki kahbenin Kulağına bir şeyler söyleyip savdı^oü-ra bana sokulup masal okumağa başladı. Gûya o kadın sütkardeşi imiş, doktora götürmüş de oradan dönüyor -larmış. Bu masalları anlatırken parmağına baktım ki nişan, yüzüğü yok. ıSüt kardeşinden nisan yüzüğünü ne diye saklıyorsun?» dedim, kekelemeğe başladı. «Ondan saklamadım, elimi yıkarken düşmesin diye cebime koymuştum, tekrar takmayı unutmuşum» diye yalan atıyor bana.
— Peki amma siz nişanlanmadan evvel aileleriniz tahkikat yapmadılar mı? Delikanlının babasının eskici olduğunu nasıl öğrenemedin?
— Ben anneme bu işi hiç açmadım ki. Şevki de kendi aramızda nişan yapmıştık.
— Hımmm... Kendi kendinize gelin güvey oldunuz öyle mi? Peki, şu yüzük meselesinin sonunu anlat bakalım.
— Nesini anlatayım? Mah kemelik olduk işte.
— Dâvanız nedir? Kavga mı ettiniz?
— Tabii kavga ederim. Yü zük meselesinden büsbütün öfkelendim, yüzüne tükürdüm. bir de tokat vurdum. Terbiyesiz serseri sokak ortasında utanmadan üzerime atıldı, yumruklamağa başladı beni. Dükkâncılar ye-tismeseydi öldürecekti. Hâkim beye bunların hepsini anlatacağım.
Mahkeme acildi, delikanlı ile konuşamadık.
Ce. Re.
I
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi
A K 4 A M
ESZEOO3
16,000 KİLOMETREDE — Deri dö-.rıncli rengi siyah Hunocr marka Süper Snayp otomobil satılıktır. Telefon 20881 253 -
BİR BAYAN İŞ ARIYOR — Ofla okulun aon sınıfından tasdiknamen, c«ld Mkkçeyi yalnız okumsaını bilen, çok taMet. itimat edilir bir İnsan Akşamda C. C. rümıutuna
210
OTOMOBİL ŞOFÖRÜYÜM - Hu muide veya herhangi bir müessesede şalıçmafc istiyorum, tş sahiplerinin H lumuzuna mUracnatlerİnl rica ederim
MES UL muhasip - Kuvvetli ecnebi lisanına vakit şirke" İki. Inbııka-lar veya müesscselcrrlc kanuni mevzuatla muhasebe kurar vc idare eder Akşam'da AZ rurmıru He müracaat, 29-1 —
ABESLİĞİMİ YAPMIŞ Makine mühendisiyim Münasip bir ly aramaktayım. İsteklilerin Akşamda TE r Umusuna müracaatları 307 — ı
LİSE MEZUNUYUM — Askerliğimi yaptım. Her hangi bir mı! Jrkatle is aramaktayım Icrin AkSaftıda M, R V.
SATILIK TAKSİ OTOMOBİLİ — Çok temzı kullanılmış. Argo saatli 946 model (Plımut) satılıktır Sabahları sekize kadar Taksim Çankaya garajında sahibine müracaat 30i — 1
KAHVEHANE imi .kazancı iyi bir kaiı met dolayıslyle devren verilecektir. Meslekten anlayanla ortaklık da yapılır. Akaaray Atatürk bulvarı Doğu Icıı salhanesine müracaat 2»2 — «
AKSARAY — Valide cami sok M , >. 7 oda her katta yüz DUmars
mutlak elektrik t*rko« hâVUga» W- l nıç Milliktir M Oraca» t Çemberli la» . Vezir han caddesi No :> Halk Lokan- ı tası 314 — 3 1
TRİKOTAJ MAKİNESİ AR1YO-RUM — Dublcd yahut Diamond markalı d - 10 No. 80 Ct. işler vaziyette. Müracâat Akşamda «Trikotaj, rtlmu-zuna yahut 42901 e telefon.
315 — 1
SATILIK YENl 3 KAMYON — İngiliz Ordu tipi saç kaıoserlli. çift dl-leranslyclli tabrıka tonajı t tonluk ıFORDSONl marka .1 adet kamyon çok ehven Halle satılıktır Müracaat: İstanbul. Bahçekapı. Tos barı S inci kat. 73 numnrada Galitı Atılgan, Telefon: 244». 3i» — 1
SATILIK LAKE YATAK ODA Ta-K1MI — Kullanılmış İyi variyette. çok kıymetli dört parçadır. Görtııek İStl-yenelr Taka un Abdülltakhümil caddesi 20/6 Uygur
16 arası mü
DİŞ TABİBİ ARAMIYOR
veya bayan bir Şıg tabibine UlUyat vardır. Sirkeci Parla delinde Haşan Fehmi Krdogann I - 15 arsamda müracaatları. Parla oteli telefon tfrHS
303 —3
SATILIK VİLLÂ — BoslânCIdâ. asfalta ve denize nâzır. İki katlı, bahçeli, tam konforlu bir villâ satılıktır.
Tel: 42351 256 ----I
tahsİlât İşlerinde çauşa-CAI BAY VEYA BAYAN ARANIYOR — Çarşıkapı Lekeciler sokak Cençer ban No. 1?. 312 —
DİPLOMALI BİR BAŞ HEMŞİRE — Acele lâzımdır Şişli Cerrahi Kliniği husuaf hastanesi baş hekimliğine her «ün 2 de müracaat Telefon 80093.
313 — 2
MÖBLELİ MÜSTAKİL BİR ODA 100 LİRAYA KİRALIKTIR - Her gün saat 13 - 14 arasında Sııasclviler bU-JOrcu sokak 4 numaralı binanın ll»l katına müracaat. 257 - — S
GENÇ BAYAN ALINACAK — Te-’ letona bakmak üzere bir bayana yazıhanede ı* verilecektir. Adres saat 12 İle 10 arası »189 No ya telefon edilmesi. .120 —
ÇOCUK BAKICISI ARANIYOR — 6 yajında erkek çocuk için tercihan lisan bilen bayan aranıyor B O. P. kutusu 254 e yazı imajı. 328 — 2
3 A l.l/VV SXT1 VMEŞYAlI
GAYET KIYMETLİ — Acele Batilik astragan manto Şişli Bomontl havuzlu babç* »kasında 3S/2 numaraya müracaat M9 - — I
Dekanlığından
Fakültemizde, Devletler Umumi Hukuku kürsüsünde asistanlık ayıktır. Bu asistanlığa İstekli olanların:
Memurlar kanununun 4 üncü maddesinin A,B,CJ3,V,Z fıkra- __________________________w ‘
lannda yazılı şartlardan başka; satojk almak piyano - Me.-
1 — Hukuk Lisans diplomasını almış olmaları, hur marta:. yepyeni > pcdaUı
2 — İngilizce, Fransızca bilim dillerinden enaı birini bil- raE taD* «etniriçi Bcyoiiu Galataaa-meieri ve memurlar kanununun 4 üncü maddesinin yukarıda
zikredilen fıkralarında yanlı şartlan müsblt belgelerle ve Hu M p*tar * a» — 3
kuk lisans diplomaslle beraber, hangi yabancı dilleri bildiğini ---------------------------
açıklayan bir dilekçe İle lân tarihinden 15 gün zarfında De-1 elbisesi -
kanlığa müracaat etmeleri lûıumu ilân olunur. n«gfc ________k kirıhkur Beyog-
Yabancı dil imtihanları, tstanbul Hukuk Fateülteılnde ye- hı. l*uöaj cadde* w n« T.k«n» Pa-Pll»çaktır. 10231 ' lu 1. kMa müracaat. 305 — 2
bir
Bir Aşk
Yazan: Karen Bramson t- T..r,;vn
— Bu geceyi nasıl ulırapla geçirdiğimi tasavvur edemezsin.
— Edemez olur muyum? Ederim elbette, ederim. Antoinette-çigim... Benim geçirdiğim gece de pek hoş değildi, emin ol.
Kadın, erkeğe büsbütün sokuldu-
— Artık yanımdasın ya. . Bedbahtlık hissetmiyorum. Endişem şendin. Jacquesi Aklımda fikrimde hep şendin.
— Ben mi?
Genç avukat kaşlarını çattı:
(— Kadınlar ne acayip mahlûklar... Vicdan azabı nedir, pek bilmezler!» diye düşündü.
Yüksek sesle sordu:
— Peki onu? Onu düşünmedin mi?
Antoinetleln İfadesi sertleşti:
— Evet, onu da düşündüm. Ha.ln yüzünü asî» unutamadım. Elinde tabancayla beni nasıl
■(
Gecesi
Tercüme ölen: Vâ - Nû
No. 31 -
kovaladı, durdu. Boşayacak yerde, beni öldürmek istedi- Evet, bunlar: düşündüm! (Tekrar Jacııues’a sokuldu.) Sense, beni kurtarmak için hayatını tehlikeye soktun.
Jacdues, asabiyetle:
— Çok rica ederim, bu bahsi konuşmıyalım! - dedi.
Antolnette'ln takındığı tavır,, onu büsbütün soğutuyordu. Bu nunla beraber, kadını duyduğu kötü hislerden dolayı kabahatli göstermek de mümkün değildi. Kendisini öldürmek İçin işkencelere uğratan Luclen’den elbette nefret edecekti. Bu hissi gayet tabiiydi.
Kadın ısrar etti:
— Yok. hayır! Buniaıdan sana bahsetmem lâzım. . Çünkü, dün geceden beri seni daha faz la seviyorum.
TaUı tatlı mırıldanıp devanı etti:
SATILIK A PAH Tl MAN — UHMt deniz görür senelik geliri 6600 lir* 6 kaili bir dairesi boş. Müracaat- Yeni-caml maliye tahsil şefi.Cimle Reşat SEZER. 258 —
PROIE. İNŞAAT — Plin, betonarme hesabı, mühendis tarafından tasdikli porjeler. Tek katlı 50. İki katlı 75. üç katlı binalar da 100 Liraya yapılır, inşaat yaptıracaklar* tcdl-yalta kılaylık gösterilir Çemberlitaş Garanti bankası lUtıl 00,'1.
797 —2
KADIKÖYÜNÜN MERKEZİ YERİMDE — 1 büyük 1 küçük odalı,
banyolu kâglr ev havagazı, elektrik, terkos. boş teslim 13 500 liraya satılıktır. Altı yolda kahvede İbrahim'e.
298 — ;
ACELE SATILIK — Gala ta da denir kenarında ev ve dükkân. Müracaat: Kasımpaşa Bahriye caddesi Foto Ahmet Yalçip. Telefon' (1092
1009 LİRAYA SATILIK ARKA — Depo, baraj, Çili apartıman inşasına elverişli 431 metre kare Ba yezit dva-rında cadde Üzerinde arca 6 000 liraya çalılıktır Ömer Ahit han kat 4. No. 10 a müracaat. Telefon: 42359
313 —
ARSA — Tcfvikiyenin imar för-mÜ8 muhitinde dört kal jp.ıriıman irtçuın* mûaaâdell. deniz ■ötür, oeklz metre yOtlU entMİâlz bir aru aatı-Iıklır. *4423 telefona müracaat,
ISO — 1
AZİMET DOLAYISİYLE — Beyog lunun iyi bir ver İnde k-ıtları ayrılmış aıınrlıman seklinde allı kal kâgir bina acele onlılıhur Taliplerlr 4239a ya ■rlefunla mtıraeaai. 201 — ®
KİRALIK EV — ArbV’iıtkfryUnUn İyi mevkili yelinde alu odalı, konforlu mUatakil ev kiralıktır Müracaat: Telefon 33*92. 378 —
İNŞAAT YAPTIRACAKLARA -Her nevi inşaat, tamirat. tSdll«t teminatlı olarak yapılır. Paraca Dram) kolaylık gösterilir. Telefon: 40864. Galata Perşembe oazarı Atılan han kal: 2/6 723 — a
KİRALIK KAT — Kadıköy Cevizlik Emmbey sokalı » numaralı bahçe isindeki apartımanın bol güneyli, hava dar Uç oda ve mutfaktan ibaret müstakil ait kot dairesi #0 liraya kiralıktır. Aynı apartımanın UçUneU katina müracaat 204 — o
KİRALIK MÖBLELİ ODA — Kadıköy Kumlukta takeJcye ıkl dakika mt selede müstakil ve konforludur. T-o-ranı denize ve Matmaraya hakimdir Müracaat: Mühürdarbagı sok No. 1 Tel 80«41 364 -
İNŞAAT YAPTIRACAKLARA — (TEVDEM proje ve inşaat Evline danışmaları menfaatleri İcabıdır Adres Mühendis Tevflk Demire Igll. Kadıköy iskele - MuvakkıUıarıe caddesi 49/1 Tel. 69841 M5
ACELE DEVREN SATILIK DÜKKÂN - Kırtasiye ve tütüncü dükkânı yolculuk dolaytsıyle »anlıktır. Müracaat: Çemberlitsş Evkaf aokak Akın Berberine 207 — 1
KISIKLI — NamazgAh civarında iki boslan kuyulu anri ahırlan hizmetçi odalı otıbej dönüm arazı aatıiıktır. Kırıklıda emekli bahriyeli Ali Deniz ALPA müracaat 362 - - 1
KİRALIK KAT — Muayenehane olmaya el veriş», telefonlu. Uç oda bir hol. Cagaloglu Himayeietfal sok No 8 (Halk Partici Merkez binası bitişiği) İçindekilere müracaat. Tel 4+635, 239
ARSASI OLANLARA - Üç bin 11-tanız var mı. İki, üç odalı eve oahip olabilirsiniz. Tediyatta Azam) kolaylık Beyojlu Konal atoll arkası M/l Kİ
BEŞİKTAŞTA — Çarşıya yakın B-cete satılık iki katlı küçük Ap. Tuz-baba yolu üzerinde No. 91. 247
SATILIK BİNA — Çapada karako-yıınlu sokanında 30 numaralı Uç katlı altı oda büyilk daraçalı ve her katı taksimatlı İçinde elektrik mevcut ve londra caddesine 50 metre meşalede bahçeli tam kûrgir ve çok kullanışlı yeni bina ehven flatla ooş olarak acele satılıktır, isteklilerin içindekilere müracaatları. Z75
EMLAK SERVİS — Emlâk alım, satım. i,t»9tek, vekâletle mülk idaresi, bılümum emlâk İşlerini süratle yapar. Pergembepazarı Aslan han kat. Î/S. Telefon: 40884 2Û8 — 1
EMLÂK SERVİS — Nişan taşında be s kat. beşer, altışar odalı, bir katı bos. bahçeli. 11009 Ura irattı. vergiden muaf. Millik apartıman. Telefon: 40884. 390 — 1
EMLÂK SERVİS — Beyoğlunda 3209 Ura iraUı, beş katlı, ikişer odalı. 400S lira ipotekli. 23000 llrıya acele satılık apartıman. Telefon. 40884 3M — t
EMLÂK SERVİS — BeyogUınun SairnlgAr ve Emlâk caddelerinde inşaata müsaadeli. 10 >; 25. vc 9.59 j.; 28 mî ebadlarındakl arsalar »altlıktır. Telefatı «0884. 301 — 1
ACELE SATILIR APARTIMAN — iyi manzaralı 6 kat 3 eı odalı Ayaz-pas-ının İyi yerinde Müraraa Fan-Sallıda Pângaltı Pasaj Neşet Kaya 05075. 322 —
BMiA'bk» MtanUll (ınnan sokak No. 14 «y oda ttd «ota. bir h«1 OK- IfBmVnya İki da kıtal 0*üdar Sullsniat* Myük Yvta^a-p Yont Dünya »o*ta* M No. da Muzaffer CoşgiBc pazartesi, cuma günleri Sfh-ye kadar
SATILIK EV — Çubukluda Rıfat Paşa sokak No. 14, 9 oda, hamam, mutfak, çamaşırlık, maı bahçe ehven . flitle aatılık ev. Müracaat. Kanlıca
lam ıs Ukde sokak No. 6. İçindekilere Hisar caddesi 80 No boy İbrahim, müracaat. 280 —1 »jg — «
BATİLIK EY — Fencibahçede Ka-
KİRALIK APARTIMAN - Mazbut 4 Oda. on. arkada Bûfiaza natır balkon, terkos. ayrıca balıçe. tramvay durağına yakuı. Arnavutköy Akıntı-burnu Boyalıköşk Sok No. 7/1.
327 —
SATILIK BÜYÜK BİNA — Otel han pansiyona müsait manzara hava tl oda 4 dükkân çarşı kapı Hüseyin-aga Camı sokak M No. .ya.
319 — S
ÜSKÜDAR — ZeyncpkânUl ÇlDİU Hamam sokak 34 sayılı büyük bahçeli elektrik terkos havagaziı banyolu dört oda kâgir ev acele Milliktir-İçindekilere müracaat. 3IB — 2
EKnmCl
LİSE VE ORTAOKULLARIM - Her »uırfı Ue olgunluk Imtinanlarına gireceklere matematik ve Hzik deralcri verilir. Mektupla müracaat Kadıköy Halidaga Cad. Ne «I A.N
1«1 — 23
23
İSTANBUL CİVARINDA - («-*.11-de. ruhsatnamesi alınmış, hâlan imlemekle olan Linyit küm (İr ocağına sermayedar ortak aranmaktadır Be-yogin Balo S. 3/1 Haydar a. Tel: «01* ne
DEVBEDILEaEK
Created by free version of 2PDF
FIRSAT — Scalktajın iglek caddesinde. bakkaliye malı ve demirbaş ejyasiylc pazarlıksız SöOU Uraya acele devren satılıktır. Müracaat Hasfırın caddesi No
T.C. Ziraat Bankası İstanbul Şubesinden
Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası Tahmis Emtia deposunda mevcut cins ve miktarı aşağıda yazılı baiya tamir malzemesi 28 kasım 1949 tarihine müsadif pazartesi gün a saat 14-30 da açık arttırma suretlle satılığa çıkarılmıştır.
Mezkûr malzemeyi görmek isteyenlerin her gün öğleden sonra saat 14 de Ziraat Bankası Tahmis Emtia deposuna müracaatları, satın almaya isteklilerin 150.— lira muvakkat temi nat akçesini Bankamıza yatırmaları veya bu miktarda Banka mektubunu tevdi etmeleri suretiyle açık arttırmaya girmeleri ve fazla İzahat ve tafsilât almak isteyenlerin Ziraat Bankası İstanbul Şubesine (Esham ve Emtia servisine) müracaatları 1-lftn olunur. 10231
Cinai
Miktarı
Kaput besi
Çenber
Çenber tokası İnce kınap Boş harar
Bos çuval
296
150
4
31 1290
3
kilo 150 Oram
> 500 »
» 750 »
» 550 »
adet
»
Beşiktaş Bekçi İşleri Komisyonu Başkanlığından
1 — Beşiktaş ilçesi gece bekçileri İçin 01 adet koyu renkte muşamba oazarhk suretiyle alınacaktır.
2 — Bu işe ait şartname her gün Bekçi işleri komisyonunda görülebilir.
3 — İhalesi 25 11M8 cuma kanlığında yapılacaktır.
4 — Taliplerin belirli gün liralık teminat makbuzları ile
5 — Komisyon İhaleyi yapıp
günü saat 15 de Kooıtayon baş-
re saatte birer numune ve 330 hazır bulunmaları, yapmamakta «erbeştir, 14330
— Şimdi hürüm artık JacçueB! Hürüm, hürüm!. Bunu da uzun uzun düşündüm... Bunu düşünmekten kendimi alıkoyamadım
Otatort yarı kapalı, gûya ru-bunun derinliklerini göstermemek İstiyormuş gibi, âşkına baktı. Bu bakışlarının mânası şuydn;
(— şimdi artık benimsln... Ebediyen benimsin!»
Jocques, bu bakışların tıpkısını başka kadınlarda da görmüştü... Görür görmez, aceleyle kaçmıştı Lâkin -bu sefer, zincirlenmiş bulunuyordu.
Dtedenberl, Lucien’in sözleri, kutaklannda uğulduyor. duruyordu:
(— ödenecek bir borç vari>
Şimdi artık genç avukat kendi kendine sorup duruyor:
«— Acaba f.uclen, öteki dünyadan, bu alacağını bize nasıl ödetecek?»
Adaletin takibatından yakayı sıyırmış bulunuyordu D içer hangi bir vasıta vardı; Luclen neyi keşfedecekti de alacağını ödetecekti? Antolnelte vasıta-siyle mi? İhtimal, kolları arasında sıkmak mecburiyetir.de kalaoağı bu kaduıa karşı yüre-
ğinde bLr kin duymağa başlayacaktı, Çünkü Anlolnette on* «ebediyen» bağlı olduğunu, işte böyle, tdda edip duracaktı... Vazifesi dolayıslyle ,o da, artık bu kadından ayrilamtyacaâtı... Of, ne vazife! Ne vicdan azabil. Aslı aranırsa, Jacques, sevgilisinin kendine karşı hissettiği bu yapışkan aşktan tlksinlerl daha şimdiden duymağa başlamıştı.
Kollarını boynundan çözerek:
— Bana çocuktan bahset bakalım! — dedi.
Antoinette'ln gözleri, endişe ile dodu.
— Hali hiç de iyi değil! — dedi- — Çok ateşi var. Doktor, nenin nesi olduğunu pek anlayamıyor-
— Sana ...Şeyden.. Babasından bahsetti mi?
Antoinette. başını hüzünle salladı.
— Biraz evvel .çok ağladı. Sanırım; tahmin, etmiş bulunuyor, fakat sual sormuyor. Bereket versin, matemi, benim sandığımdan pek daha hafif oldu.
— Çocuğu. oyalansın diye, yanına alarak bir köye filân gitmelisin. Yahut da. başka çocuk-
ların bulundukları bir deniz kıyısına filân... Beraber oynasınlar. böylelikle Susy artık babasını fazla düşünmesin!
— Çocuğumu alıp gitmek mi? Senden ayrılmak mı?... Hayır, hayır! asla... Artık dünyada yegâne istediğim şey. senin yanında kalmaktır. Sen de bu hissimi anlamalı, bana hak vermelisin-
— Peki ama, bu söylediklerimi yapman, çocuğun maddi ve mânevi sıhhatine pek yarayacak
Antoinette, tereddüde düştü. Kızı için her fedakârlığı, her fedakârlığı yapmağa hazırdı, yalnız buna değil!... Jacques‘tan ayrılamazdı, şimdi artık saadetini tatmak hakkına sahipti. Saadetini tadacaktı!
— Susy arkadaşlarlyle oynamağı hiç bir zaman sevmemiş-lir kİ onu yabancı çocukların yanına götüreyim... — dedi. — Esasen sıhhati yerinde değlise. onu burada daha iyi tedavi edebilirim. ,
Jacques, düşündü:
(— Seven bir kadın ne yaman zalim egoist olur!»
Antoinette sordu:
— Gidip çocuğa bir bakalım.
istermlsin? Pek memnun olur Seni ne kadar sevdiğini de bizzat görmüş olacaksın Biraz neşelenmesi için şaka yapmağa gayret et
Eyvah! Şimdi de çocukla karşılaşmak azabı!... Babasını bu derece seven o çocukla şakalaşmak felâketi!
Jacques, dolambaçlı bir yolda ilerliyor gibiydi. Her köşe başında, karşısına yeni bir işkence âleti çıkıyordu.
— Pekâlâ! Oloip bakalım! — dedi.
Çocuk, küçücük karyolasında yatıyordu. Yanaklarında ıkl kırmızı leke, balmumu gibi sapsarı idi. Düşünceli gözlerini tavana dikmişti. Oûya tavanın açılmasını, yukarlardan bazı şeylerin görünmesini istiyordu
Jocışues İçeri girince kız, ona döndü, gülümsedi; elini uzam
— Yanımda otur amca!... Gitmiyeceksin, yanımda oturacaksın. değil mİ?... — diye,, izahı güç bir heyecanla yalvarmağa başladı. — Sana bir şey söylemek istiyorum
Avukatın yüreği burkuldu. Çocuk alev gibi yanan avtı- ları içine, onun eUerüıl almıştı.
Antoinette, şefkati* sordu:
— Annenin yanında kalmasını İstemiyor musun çocuğum
— İstemez olur muyum? İsterim elbette? İsterim... Takat amcama gtall bir şey söyüyeoe-ğim de...
Antoinette, âşıkına baktı. B*-kışiarlyle:
(— çocuğun arzusunu yerine getirelim. Ne diyeceğine dikkat et la demek istiyordu
Sahte bir neşeyle evlâdına:
— Ben de gidip bâri sana oir şeker getireyim... Çünkü seQ çok cici bebek oldun t
Dışarı çıktı
Annesi kapıyı dışardan kapayınca küçük kız, yatağında doğ ruldu.
Birdenbire Jacquesa soruverdi:
— Amcal... Doğrusunu soyte Babam oldfl mil? . Öğrenmek istiyorum, benden saklama... Söyle, amca!
— Aman, evlâdım!
— Matmazelime de sordum, cevap vermedi. Uşak Joaeph yemek getirmişti, ona da sordum, bir şey demedi. Ben babamdan bahsettikçe annemin ağladığını (Arkası var)
16 Kasım 1949
'___________ Sahile 7
K^îi *a> toZİ Bl’an,'!n'
____________________(Baş tarafı 5 bir miktar deııiı
SER AKŞAM
BIK HİKAYE
I nci salıifcde) bir miktar deniz havası teneffüsü ile delerimizi tasfiye cdl-yorduk. Kızkulcsi, Boğaz met-
— Bunu nereden Mllyorsun l»u. Üsküdar tahmert Bbl cen-
— Bilmiyorum bil tahmin net Asâ caniplere; Marmnraya,
yürütüyorum. ı Hayırsız adalara. Keşiş dağla-
Çocuklar, çay makasından nna atfl nazarla tefrlhl fuat kalktılar. Arturun büyük oğlu eyliyorduk. Bu vapurlar. Ala-Patrlk biraz sonra elinde be- manyadan getlrtemez olaydı ol yaz zemin üzerinde siyah ka-j herifi nâşerif. Acelemiz ne e-rell bir kaşkol tutarak cdiyz' 'I'1
dündü:
— Baba, şu kaşkolü mantoda buldum. Her seninki değil
Karısı kaşkolü görür görmez, sapsarı kesilerek:
— Demek! gördüğüm rtiya, meğer hakikat İmiş sözlerini mırıldandı Artur, baygın yerlere serildi.
O gün öğleden sonra polisler, kendisini tevkif ederek cinayeti İtiraf ettirdiler. Mücrimiyeti-nl meydana çıkaran delil de BenskIyi boğmak İçin kullandığı kaşkol oldu- Maktulün uşağı kaşkolü görünce efendisinin ortağı Artura alt olduğunu derhal tesbit etti. Esasen şirketin defterlerinde yapılan tetkikler, Cinayetin sebep ve saikl hakkında da hiç bir tereddüt bırakmadı. KaatH Artur şirketin parasından on milyon dolar zimmetine geçirmişti.
Cinayet madam Arturun rüyasında gördüğü şekilde İşlenmişti. KaatH tabii İdama mahkûm oldu ve İdam hükmü de Alkatraz hapishanesinin avlusunda yerine getirildi.
Çeviren: A. HİLÂLİ
Artur o gccc evine geç dön-( — Belki de dün gece intihar müştü. İçeri girdikten sonra etmiştir, doğruca banyo od ısına girerek üstünü başını tetkike koyuldu: Nihayet bu tetkikten memnun kalarak elini yüzünü güzelce yıkadıktan sonra yatağına girdi. Bereket versin kansı uyumuştu. Ertesi sabah Artur ile karışı ve ; üç çocukları kahvaltı için yemek salonunda toplanmışlardı. Arturun karısı, 3İtcmll bir eda ile kocasına:
— Dün akşam gene geç kaldın dedi.
— Saat on ikiye doğru kancığım.
Büyük oğlu Patrik söze karış-
11
— Hayır baba, bire doğru gelmiş olacaksın. Çünkü ben o saatte sinemadan döndüm.
Artur sert bir tavırla oğlu-
nun sözünü kesti;
_ Herhalde yanılmış olacaksın, dedikten sonra kansı Do-rotiye hitap etti:
— Bardağıma biraz daha çay
koysana...
Karısı, Ar tur un bardağına çay koyduktan sonra söze başladı:
_ B ilsen seni görmek İçin bu eabah ne kadar sabırsızlanıyordum. Şunu bil İdi gece çok uyumadım, dehşetli bir rüya gördüm.
Artur:
— Rüyaların beni alâkadar etmez. Beni bırak da çayımı rahat içeyim, diyerek karısı nı tersledi:
— Fakat gördüğüm rüya sana aittir. Seni astıklarını rüyamda gördüm.
Karısının bu sözü üzerine Ar-lurun elinden çay fincanı kaydı. Artur, karısına korkulu gözlerle bakıyordu Bir iki defa yutkunduktan sonra:
— Anlat bakayım şu gördüğün rüyayı, dedi.
Karısı anlatmağa başladı:
— Bu gece işlediğin bir cinayet için seni astıklarını rüyamda gördüm. Rüyamın ne kadar açık olduğunu tasavvur edemezsin. Herşeyl, cellâdı ve 1-uam sehpasını, boynuna geçirdikleri ilmeği gördüm.
Öldürdüğün adam da kimdir bilir misin? Ortağın Benskin!
Artur, yumruğunu, masanın üzerine vurarak karısını susturdu:
sonra kendini toplıyarak:
— Mabadinl anlat da güleyim bari, dedi.
— Benskin İle büroda yalnız kaldığınızı rüyamda gördüm. Bor. ra otomobile beraber bindiniz. o seni bu tarafa doğru getirdi Gelirken yolda İşleriniz hakkında münakaşa ediyordunuz. Bir aralık Benskinİn garajına girdiniz. Sen aşağı indin. Arka kapıyı açarak palton He kaşkolünü aldm. Paltonu giydin Fakat kaşkolünü elinde! tutuyordun. Benskin de motoru; durdurdliktan sonra aşağı İndi. Sen arkasında duruyordun, bir' an kaşkolünü Bensklnln boğazına dohyarak var kuvvetinle aktığını gördüm. Benskin can-ee yere serildi Sonra bir ur-j gan buldun. Onu garajın tavanındaki kalaslardan birine geçirdikten sonra bir ilmek yaparak ortağının boğazına geçirdin ve cesedi yukarı çekerek «allandırdın. Polisin, hâdisenin intihar olduğunu sanacağını tahmin ediyordun Fakat aldanmışsın. Çünkü BenskIy! boğduğun kendi kaşkolünü boynun da unutmuşsun.
— Bunlar boş sözler Dorotll Çunkii ikimizin de kaşkolleri aynıdır-.
Doroti:
— Hayır, hayır! Birbirine ben «erler amma aynı değildir. Seninki beyaz zemin üzerinde mavi kareli, Benskinlnki de ayni zemin üzerinde siyah karelidir. Hatan işte buruda... Ortağını kendi kaşkolünle astın. Sonra çığlıklar, feryatlar duydum. Ve biran ortağının kaşkolünü senin boynuna dolanmış gördüm. İlmeği mütemadiyen daralıyor ve seni boğuyordu Sonra nanl İdam edildiğini do gürdüm.
— Bunlar mânâsız sözler! Hakikat şu kİ dtın gece Benskin De beraber döndük. Yazıhanede aramızda şiddetli bir münakaşa cereyan etti. Çünkü mühim bir suiistimalini meydana çıkardım. Kendisine çok sert sözler söyledim Sonra da pişman ofdnrn. Benskin çok sinirli İdi.
Artur biran durdu sonra ilâ-
ve ettir
Sütmaima Komisyonundan:
-145 Takım gümrük muhafaza memuru elbisesi dikimi açık eksiltmeye konulmuştur Muhammen bedeli 8900 lira, muvakkat teminatı 667 liru 50 kuruştur. Şartname her gün komisyonumuzda görülebilir Eksiltme 18 Kasım 949 günü saat 14,30 eladır. İsteklilerin. Galata Rıhtım caddesi Çinllinhtım hanı 2 nci kattaki komisyonumuza müracaatları. (15645)
TÜRK TİCARET BANKASI A. $.
Umum Müdürlüğünden
Merkez ve Şubelerinde 10® lira ve daha fazla
Mevduatı Olanlar İçin
odaya1 fendim? Tizlreftar olanın pâ-yine dâmen dolaşır
P°rt( Mahdum ve damad beyler, kam kayıuyan gençler vapurlara dolar dolmaz, orta salonun nihayetinde sağ ve sol köşeleri kaparlardı. Sebebi, küpeştenin yanından muhadderat kamarasına yürüyen hanımları, pencere önünde yakından seyretmek. Orası pek dolup da dışan çıkan tazelere İşaretler, işmarlar geçmek.
Milletlerin garip âdetleri
(Baş tarafı 4 üncü sa hilede) selâ midye kabuklan, çiçek, otlar ve saire bu tezyinatı teşkil eder. Burun ve kulak deliklerine takılan muhtelif tezyinat eşyaslyle bu âzalardakl dellkleı o derece büyürdü ki, hazan her hangi bir dslm takılmayınca sarkık bir et parçası manzarasını verir Te bu omuzlara kadar uzar. Fakat her hangi bir cisim takıldığında etrafı et parçaslyle çevrilmiş bir gözlük camını andırır.
Bazı adalarda kafa taslan dahi deforme edilir. Yeni Pomc-ranyada çocuklar dünyaya geldikleri anda kafa taslan el He sıkılarak İnce ve uzun bir şekil verilir.
Melânezyalılarm evleri
Melânezyalıiann ikametgâh -lan muhtelif tiptedir. An kovanına benzlyen tip kulübeler, iki katlı evler vardır. Deniz kenarlarında, açık denizde olmamak şartlyle bataklıklarda veyahut fena havaya karşı korunmuş o-lan koylarda, evler denize çakılmış kazıklar üzerinde kurulur ve bunların topluluğu bir köy kadar olur. Deniz üzerinde inşaatın sebepleri, düşman hücumlarından veyahut vahşi hayvanlardan korunmaktır.
Deniz üstünde kurulan kulübelerde ikamet, sırf gecelere mahsustur. Çünkü gündüzün bütün hayat üstü kapalı olarak İnşa olunmuş olan çatı üstünde geçer; bu kulübelerin içi tabii pek basittir, kulübelerin İçinin bölmeler, duvar veyahut hasırlarla aynim a® pek nadirdir, bütün aile efrada, domuzlar, köpekler ve diğer hayvanat hep birden aynı mahalde, ve hepsi de yerde, her hangi bir döşek olmadan yatar, kalkarlar
Yeni Gine adalarında tahta yastık kullandır. Bu tahta yastık daha ziyade ensenin dayanması İçin yapılmış bir destektir.
Deniz kenarında kazıklar ü-eerindc kurulan kulübelere mu-kabll, gene vahşi hayvanlardan ve düşman hücumundan korunmak İçta ağaçlar üzerinde de kulübeler kurular. Bunlarda hayat geceleri kulübe İçinde, gündüzleri İse ağacın dibinde geçer Bu kulübelere ağaç dallarından mamul btr nevi iplerle çıkıl tr.
MelAnezya, her ne kadar tabiat ve insanları bakımından vahşi btr diyar Ut de, en şayanı dikkat btr taraf, kültürlü memleketlere misal olacak derecede her köyün bir toplantı binası, yani köy odası olmasıdır. Bu gösterişli binaya Zenciler son derece kıymet verirler, vo bol oymalarla burasını süslerler; bu binada bekârlar yatar kalkar, köyün erkekleri de burada toplantılar yaparlar. Kalkan, maske ve tamtamlar burada saklanır. Köy odası, âda halkının malıdır ve halk bütün yarliğiyle bıı odanın güzelliği İçin çalışır.
(Halep) İle (Basra) — nazar değmesin — bugün de faaliyette maşallah! (Bağdat) araba vapuru şekline sokulmuş; direği, teknesinin üst kısmı kaldı- . nlmış. kaptan köşkünün üçte biri, çarh davlunbazlan kalmıştı. Bıidır. ilk yazda kaç kere Galalata rıhtımında gözüme 1-Uşti- Adalara yük alıp duruyor:
Beygirler koşulu, tenteli sepet arabaları; atlar, eşekler; ev eşyasından denkler, sandıklar, bavullar, şezlonglar; hamalların taşıdığı piyano, buzdolabı. battal radyo, gramofon. ..
Yine eski kılığına girdi mİ, işini de değiştirdi mİ bilmem? Zavallıcığı o haliyle görünce â-deta garipsedim. Gençliğinde gayet şık, kıl pır anğa, kadınların baştacı bir delikanlı iken yaşlanınca yakadan atılan, züğürtleyip, eski moda kostümlerinden mahrum, mintan ve pantolonla ekmek parasını çıkarayım diye hamallık etmeğe kalkışan bir eski dosta rastlamış gibi oldum. İnan olsun ü-züldiim, yüreğim sızladı.
Ankara Beled ye Başkanlığından
1 — Asfalt yolların tamirinde kullanılmak üzere alınacak olan (48) ton bitüm on beş gün şiire ve kapalı zarf usulHe eksiltmeye konulmuştur.
2 — Muhammen beden (18720) on seki?, bin yedi yüz ylr-Ilradır.
3 — Teminatı (1404) bin dört yüz dört Uradır.
4 — Teminat Belediye veznesine yatırılacaktır.
5 — Şartnamesi her gün tutanak müdürlüğü kaleminde görülebilir.
6 — İhalesi 30/11/949 Çarşamba günü saat 16 da Belediyede toplanan komisyonda yapılacaktır.
7 — Bundan evvelki şartnamede bitûmlerin 24 kiloluk fıçılarile teslim edileceğine dair konulan kayıt görülen lüzuma binaen kaldırılmıştır.
8 — Bu işe girmek İsteyenlerin 2490 sayılı kanunun 32 cl maddesi gereğince hazırlayacakları teklif mektuplarını belli günde saat on beşe kadar komisyon başkanlığına makbuz karşılığında vermeleri ve İhalede hazır bulunmaları lâzımdır
(15963)

Açık Arttırma ile Hurda Eşya Satışı
İstanbul Ziraat Okulu Müdürlüğünden:
Okulumuzda bakır, yangın tulumbası, elektrik motörü, o-tobüs karoserisl ve bir adet kamyonet açık arttırma lle satılacak tır.
1 — Batar kısmın tahmini bedeli 240 lira olup geçici teminatı 18 liradır.
2 — Elektrik motörü tahmini flatl 1006 Ura olup geçle! teminatı 75 Uradır,
3 — Yangın tulumbasının tahmini flatl 60 Hra olup geçici teminatı 450 kuruştur.
4 — Otobüs karoserisi vekomyonetin tahmini flatl 750 lira olup geçici teminatı 57 liradır.
5 — İhale 26.11.949 cumartesi saat 11 de Halkalıdaki Oku) binasında yapılacaktır. İsteklilerin ihaleden bir gün evvel geçici teminatlarını İstanbul Yüksek okullar saymanlığına yatırmaları ve İhale günü makbuzları Halkalıdaki okulda İbraz etmeleri şarttır.
6 — Hurdalar okulda ve şartnameler İse Istan bu 1da yüksek
okullar saymanlığında her gün görülebilir 16145
İstanbul Sular İdaresinden


İdare ihtiyacı İçin 4 ton 15 m? m İlk kurşun boru satın alınacaktır.
Şartnamesi Satmalma servisinden alınabilir.
İsteklilerin teklif bedellerinin %75 gu nlshetinde teminat makbuzları İle birlikte şartnamen dairesinde haaırlayacaklan kapalı mektuplarım 21.11.949 pazartesi günü, saat 12 ye kadar muamelât, dairesine vermeleri. 16278
r
1 tst. Lv. Amirliği ilânları
1) Tahmin edilen bedeli 3600 lira olan evsaf ve şartnamesi dahilinde 4000 kilo Arap sabunu 17/Kosım/İ949 günü saat 10,30 da Harbiye Lv. Amirliği Sat. AL Komisyonunda açık eksiltme İle satın alınacaktır.
2) Geçici teminatı 270 lira olup şartnamesi komisyonda görülür. 4221-15661
A
1) Tnmarnına tahmin edile n bedeli 1873.20 lira olan 25 kalem tersim malzemesi 22 Kasım 949 günü saat (1530) da Harbiye Lv. Amirliği Sal. Al. Komisyonunda açık eksiltme Lle satın almaoaklır.
2) Geçici teminatı 140.50 lira olup şartnamesi komisyonda
görülür. (4241 - 15657)
İstanbul 1 ei İcra Memurlu-! gundan : 948/1378 |
Borcun temini İçin mahcuz; Olup açık arttırma ile «atışı1 mukarrer 1000 lira kıymetinde (ArutLn) marka aitı lâstik II 946 model kullanılmış yük kamyonu satışa konularak 25/11/949 cuma günü saat 10 da Orta köy tramvay caddesi tramvay durak yeri meydan yerinde alenen satılacaktır. Satış tutarı tahmin olunan kıymetin %75 İni bulmadığı takdirde 2 a satışa bırakılarak 26/11/943 cumartesi günü ayni saatte ve ayol yerde en fazla arttırana peşin para İle icra ve iflâs kanununun 112 İlâ 122 cl mrl. hükümlerince r-*-'—*“
İlân olunur. 948/1378 dosya ile 6918

Kapalı zarfla aşağıda cins m mintan yazılı 4 kalem sıhhî malzeme 28-11-949 günü saat 11 de Ankara M.S.B.Sa.Al,Ko,da satın alınacaktır. Tutan 1520 Lira olup teminatı 564 liradır. Şartnamesi İst. Lv Ade görülür. Taliplerin kanuni veslkalarile teklif mektuplarını ihale saatinden bir Miat evveline kadar komisyona vermeleri.
Cinsi
10. C-C.lik Rekor şırngası Tere »be tüpü
M»ü tlnasyön tüpü Pıcsipltasyon tüpü
Mlfctan
500 8000 3000 rooo
Fiat! Tutan
1200
13
11
15
4359 - 15978
8000 1040 no
150

1 —) 30 adet masa İmali pazarlıkla
tutarı 1800 Ura olup kesin teminatı 270
2 —> Pazarlığı 17 Kasım 9 19 günü saat 9.30 da Harblyede
Lv. A, Sat. Al. Kom. da yapılacaktır Resim ve şartnamesi komisyonda görülür. (4457 - 16251)
yaptırılacak tır. Keşif

Beher adedi 850 kuruştan 150.000 adet 10 C. C. Bk boş ampul »Çık eksiltme He 3/Aralık943 günü saat 1130 da Ankara M.
** s B. Sa. AJ. Ko. da satın alınacaktır. Tutan 12,750 Hra olup teminatı 967 liradır. Şartnamesi îst. Lv. A. de görülür. Taliplerin beUl vakitte komisyona müracaatlar*. 4466-10288 ¥
Aşağıda cins ve mlkdan yazılı maddelerin pazarlıkla eksiltmeleri hizalarında yazılı gün, saat ve mahallerdckl As 8a. AJ. Ko. da yapılacaktır. Taliplerin belli gün ve sn .itlerde alt oldukları komisyonlara müracatlan.
Mil Udun Tu tan
Kilo Lira
Cinsi
Arpa
Saman
Sığır eti
Mutfak inşaat malzemesi 12 kalem
Teminatı Lira
104.000
730
18 Kasım 949 11 Hadım koy 112
12.600 17 > .15 PolaUı.
54,68 18 » »11 TKapı Davutpaşa-
4459 — 4461 — 16289
Gayrimenkul Satış ilânı
İstanbul Defterdarlığından
Mevki mahaDeri Sokağı Kapı Ne. n Cinsi_ übau Tamamının vergi kivmeli
Beyoğlu Bülbül Duvarcı Âdem 71 Ahşap hane Tamamı 1340 lira
Yukarda yazılı gayrimenkul, Ali Malık Onuk'un Kulckapı şubesine elan kazanç vergisi borcundan dolayı tahsili emval kanunu hükümleri dairesinde satılacaktır.
1 nci arttırma ve geçici İhalesi 7/12/949 çarşamba günü saat 14.30 da, 2 nel arttırma ve herin ihaleni de 17/12/949 cumartesi günü saat 1050 da Beyoğlu kazası idare kurulunda (Beyoğlu kaymakamlığı-Altıncı daire) İcra kılınacaktır.
Taliplerin poy akçelerini malsandıklanna yatırarak alındılarıle birlikte belli gün ve saatlerde hasır bulunmaları ilân olunur- 16303
10 Kasım 1949 da Noter huzuriylc yapılan
İKRAMİTE ÇEKİLİŞİNE ait neticeleri bildiriyoruz.
amiye miktarı Mahalli Hesap No-
5.000.— Ankara 1475
1.000.— Ankara 2709
50 — Ankara 2697
50 — Ankara 942
50.— Ankara 1634
500.— Adana 6107
50.— Adana 29
50.— Adana 5119
50 — Adana 137
50.— Adana 76
1.000 Adapazarı 5564
50 — Adapazarı 784
50.— Adapazarı 5297
500.— Bolu 1139
100.— Bolu 1044
50.— Bolu 973
50.— Bolu 891
500— Bursa 771
50.— Bursa 5532
50 — Bursa 739
50.— Bursa 671
500.— Eskişehir 1495
100.— Eskişehir 1585
100.— Eskişehir 5870
50.— Eskişehir 5699
50.— Eskişehir 857
50.— Eskişehir 1708
50.— Eskişehir 1552
50.— Eskişehir 1041
50.— Eskişehir 5631
10.000.— İstanbul 8165
500.— İstanbul 7135
50.— İstanbul 4581
50.— İstanbul 9001
50.— İstanbul 3454
1.000.— îznıir 1012
100.— İzmir 1025
100— İzmir 5174
50.— İzmir 1233
50.— İzmir 395
50.— İzmir 890
50.— İzmir 5197
50.— İzmir 936
100.— İzmit 1300
50 — İzmit 1277
50.— İzmit 1015
1000.— Samanpazan 351
100.— Snmanpazan 230
50.— Samanpazan 5105
50.— Sam anpazan 247
500.— Osmanbev 661
100.— Osmanbey 5205
50.— Osman bev 584
50.— Osmanbev 179
50.— Osmanbey 282
100.— iAleli 73
100.— Lâleli 165
50 — Lâleli 201
50.— Lâleli 20
50.— Lâleli 140
50 — Lâleli 163
50.— Lâleli 252
Elâzığ Yollar 8 ci Bölge Müdürlüğünden
1 — Tekrar eksiltmeye konulan Elâzığ İlinde Elftzığ-Keban-Ağın yolunda Arapkir çayı üzerinde Ağın köprüsü inşaatı içidir.
Keşif tutan 86414 seksen beş bin dört yüz on dört liradır.
2 — Eksiltme 30.11.949 çarşamba günü saat 15.3® da Elâ-kığda mülga genel müfettişlik binasında yollar 8. İnci bölge müdürlüğü binasında toplanacak eksiltme komisyonunca kapalı zarf usuliyle yapılacaktır.
3 — Eksiltme şartnamesi ve buna bağlı kâğıtlar malsandı-ğma yatırılacak, 4-27 dört yüz yirmi yedi kuruşa ait makbuz karşılığında Elâzığ yollar 8. el bölge müdürlüğünden alınacaktır.
4 — Eksiltmeye girebUmek için isteklilerin usulüne göre 5520.70 beştin beş yüz yirmi lira yetmiş kuruşluk geçici teminatı vermeleri ve 1949 yılı ticaret odası belgesi ibraz, etmeleri lâzımdır.
5 — isteklilerin bu işin teknik öneminde bir işi iyi bir suretle başarmış veya idare ve denetlemiş olduklarını ispat İçin bölge müdürlüğünden alacakları tanınma beyannamelerini doldurmalari ve bu beyannameler! «tatil günleri hariç» eksiltme gününden en az dört gün evvel bölge vesika komisyonuna vermeleri.
Ve yine eksiltme gününden en az «tatil günleri hariç» üç gün evvel yazı Hç Elâzığ valiliğine müracaat ederek bu İş için yeterlik belgesi almaları lâzımdır.
8 — Isteklll-rm eksiltme şartnamesinin 4. cü maddesinin H fıkrası ve 34 eü maddesindeki İzahat dairesinde leksiltme evrakının her parçasına elli kuruşluk pul yapıştırarak İmza etmeleri ve bu evrakı zarflarına koymaları» hazınlyacaklan yüklenme mektuplanıiı İkinci maddede belirtilen günde saat 14,30 za kadar alındı karşılğında eksiltme komisyonu başkanlığına vermeleri şarttır.
Postada vuku bulacak gecikmeler kabul edilmez. 1922®
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Satmalına Komisyonu Başkanlığından
Mlktun Tahmin bedeli İlk teminatı Cinsi Takımı Lira Kr. Lira Kr
Elbise 41 2665 00 199 8»
1 — Müdürlüğümüz teşkilâtında çalışan odacıların İhtiyacı olan yukarıda cins, miktar ve tahmin bedel! He İlk teminatı yazılı elbise açık eksillmeye konulmuştur.
2 — Eksiltme ve ihale 28/11/949 pazartesi günü saat 15 de Müdürlüğümüz Hesap ve Levazım İşleri Kmlrllğl odasında toplanacak komisyonda yapılacaktır.
3 — Mühürlü numunesi İle şartnamesi her gün iş saatlerinde Hesap ve Levazım İşleri kaleminde görüleblhr.
4 — İsteklilerin muayyen gün ve saatte teminat makbuzu ve diğer vesikaiariîe birlikte komisyonda bulu um an İn lâzımdır.
(İ60I0J
Created by free version of 2PDF
RnTîIfe 8
16 Kasım 1949
r* —ea
KİNİNLİ
GRİPİN
Sıcak ve Rütubetli KİNİNLİ GRİPİN atmayı unutmayınu.
Çünkü t
KİNİNLİ GRİPİN
Bas. D Is. Romatizma. AdaM ve sinir aflrılarvH kese/. NEZLE ve ORİP başlangıcının da önüne gtscac Hn İM «■ fa ffafa «, Mp
SULFADERME
YARA MERHEMİ
YARA. YANIK. ÇATLAK ve ÇIBANA KARŞI
ksbb Aradığınız bütün vasıflan üzerinde meh toplıyaıı 3 müstesna tip
Luxor Otomatik Pikabı
Peşin fiatına Taksitle Satış
İstanbul ve taşradaki acentalanmızda aynı zamanda başlamıştır. İzahat ve katalog için: Türkiye Umumi Acentaaı

f ADRIATICS
SCC. PE« AZ. Dİ IMAVIGAZIONE- VENEZIA
YAKINDA HAREKET EDECEK VAPURIAR
Muntazam seri posta
Vapuru 18 Kasımda limanımıza gelecek ve> W Kasımda sabah saat İÜ da yolcu ve eşyayı ticariye alarak
PİRE — NAPOLİ — MARSİLYA ve CENOVA'J* hareket edecektir,
DİANA
Ticasi battı
I fin F n A N Vapuru 17 Kasımda limanımıza gelecek L UftLU M n ve 20 Kuğunda eşyayı ticariye alarak
TRİESTE ve VENEDİK'e hareket edecektir
C* n Q f| Vapuru 18 Kasımda limanımıza gelecek A n d U ve eşyayı uCrtye alarak 19 Kasımda
KÖSTENCIFye hareket edecektir
R fi V i P fi Vapuru 30 Kasımda Umanımıza gelecek (J V I U U ve e^yujn ticariye alarak 23 Kasımda
TRİESTE ve VENEDİK'e hareket edecektir,
Fazla tafsilât İçin umumi acentalığı olan:
ADRiATiCA S. A. di NAViGAZiONE
ye müracaat. Galata, Munıhane, Telefon: 44877 - 44818
Türkiye Kızılay Derneği
İstanbul Deposundan:
Yed PMtaiı&ne karşısı Mimar Vedat caddesi Kızılay hanında kâin depo direktölüğünde mevcut numuneleri av-saftnda ve şartnamelerine göre 1050 kilo beyaz talk, 1060 kilo nişasta ve 210 kilo levha jelatin. 25/11/94B cuma günü ;aat 14 de açık eksiltme suretiyle satın alınacaktır, Derneğimiz arttırma ve eksiltme kanununa tâbi değildir.
Yurttaş —
BALIK YİYİNİZ
Ucuz ve kuvvetli gıdadır.
BALIKÇILAR CEMİYETİ
(s>
Parlak ziya veren, iktltailı ve çok sağlam, uzun ömürlü Aşıra ampullerim tercih ediniz
AJI^A
Işık ampullerini
her yerde arayınız, '—
EME
ARŞtMtDtŞ MÜESSESESI T. A. Ş.
TÜRKİYE İMAR BANKASI
K U RU L D$ü : 192 8
MEVDUATTAN:
Vadelilere yüzde 6 Tasarrufa yüzde 4,5 FAİZ VERİR.
Vadeli tevdiat faizleri aylık olarak ödenir.
Yenipostane arkasında Aşirerendi cad, imar han No. 35/37
ilân:
KAUÇUK SANAYİ ve TİCARETİ TÜRK ANONİM ORTAKLIĞI’nın Istanbulda Eyüpte bulunan lâstik fabrikasında imal ettiği vGİSLAVEDfl markalı lâstikler sağlamlığı, zarafet ve rahatlığı, her türlü evsaf üstünlüğü ile bütün Türkiyemiz-de 17 seneden beri şöhret kazanmıştır. Bütün Avrupa ve Türkiyede tescil ettirilmiş bulunan «GlSLAVEDa isini, marka alâmeti farikalarının bu geniş şöhretten istifade gayesile zaman zaman taklit edildiği ve ismin çok küçük ve aldatıcı farklarla kullanılmak suretile lâstik imal edilerek satış a arz edildiği görülmekte ve müesseseınizce bu haller karşısında kanunî yollara tevessül edileceği şüphesiz bulunmaktadır.
Toptancı ve perakendeci tüccarlarla sayın halkımızın aldatılmak suretile zarara uğramalarına meydan vermemek gayesile vaziyetin açıklanmasına lüzum görüldüğünü ilân ederiz,
KAUÇUK SANAYİ ve TİCARETİ T.A.O. İstanbul - Eyüp
ÜT ALO MEDİTERRANEAN
LİNE LML TRİESTE
MERSİN'dc bulunan
Stadium Vapuru
PİRE ve TRİESTE için yüklemektedir
Türkiye Umum Acetıtaları LEVANT EKSPRES TL?.
Anadolu Sigorta Han, O«-Lâto. Telefon: 44791 - 44792
Bir alacağın temini İçin haczedilen. iyi cins lk| düve bir tosun 31/11/949 pazartesi günü saat 10 da Üsküdar Bağlarbaş* at pazarında aatıLacktu--
Teklif edilen bedel muhammen kıymetin %75 ini bulmadığı takdirde İkine! arttırması 25-11-949 cuma günü ayni yer ve saatte yapılarak en yüksek teklifte bulunana satılacaktır.
Alıcıların satış günlerinde ayni yer ve saatte yapılacak arttırmaya iştirakleri Hân olunur. (88161
ZAYÎ — Pasomu kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
Adres: Şişli Hemşire Laborant okulu son sınıf talebesi Fatma Özgür
Snvertden Bayın V... yazıyor : ‘İtiraf etmek lârrmua ben de milyonlarca kadının yaptığı gibi birçok A'em ktdlandım. ■Fakat hiçbir netice eldo edemedim. Nihayet Takafon’un fiündüt te rfece kremlerini tecrübe ettim, ve görülmemiş semereler elde ettiaı. O kadar değiştim ki, yepyeni bir yüriim olduğunu (Jöriiyorum. Bu harikulâdo malice beni o kadar memnun etti ki, ■. minnettarlığımı bildirmek için bu mektubumu site yatmayı bir borç telâkki e t fim». Tokalon kremlerinle fevkalade tesirlerini ispat eden bu kabil binlerce tnektup ve Şahadetnamelerin • aşıtları tamamen _ frmrinîre amadedir. Tokalon kreminin harikulade tesirini » ispat ediyorlar. Zaten neticeler site garanti edilmiştir. Alut takdirde paramı iade edilecektir Akşamlan yatarken terkibindi) «Bioccl» denilen ve cildi sayanı fıayret .bir şekilde besteme!: suretile bütün buruşuklukları izale «fen pembe renkteki Tokalon kremini Icullanjntr.
30 kasım keşidesinin zengin ikramiyeleri sizi bekliyor. Bankamızda (100) liralık bir hesabı olanlar bu keşideye iştirak ederler-
T. GARANTİ BANKASI A. 0.
llrolofc Dr. ■**■*■ ^
Derman
j
I
I
Beyoğlu, İstiklâl Cad 193 Hacı Bekir üstü 2 den 5 ya kadar Tel. 4448G
NEVRîSAL pertev
Created by free version of 2PDF
GRİP, ROMATİZMA ve BAŞ AORTLARINA karşı
SAYIN HALKIMIZA
EKSEL5Y0R
GİYİIYIEVİ
Galata Karaköy muhallebicisi .üstünde
ERKEK, KADIN ve ÇOCUKLARA MAHSUS
İNGİLİZ ŞANJAN TRENÇ-KOT ve GABARDİN PAR-DESÜLEKI gelmiştir.
Su geçmez sağlam trençkot tip
35 Liradan itibaren
İngiliz muşambalarını satışa boşladığını muhterem halkımıza bildiririz-
Umumi Mağazalar T. A. Ş.
İstanbul Şubesi Müdüriyetinden:
Ciball Unkapam Kalafatyeri depolarımıza bir sene sarfında girecek ve çıkacak tüccar! emteanın giriş ve çıkış İşleri ayrı ayrı açık eksiltmeye konulmuştur. Taliplerin 1900 liralık temlnt&larlle 18/11/949 tarihinde saat 14 te

Comments (0)