AKŞAM
Hergiin
8 sahif e
L
Sene 30 — No. 10565 — Fiat! her yerde 10 kuruştur.
16 lar konferansı Bugün toplanıyor
Dış Bakanımız, Bidault ile Batı Paktını görüştü
Bevinin bugün konferansta söyliyeceği nutka olağan üstü ehemmiyet veriliyor
Londra IS (R) — 16 lar Koaferaa-u, bugün öğleden sonra Paris te toplanacaktır. Konferans* büyük ehemmiyet verilmektedir. Bütün hazırlıklar bitmiştir, Ingiliz Dış Bakanı Ba-vln Parlse gitmiştir.
Konferansın muvaffakiyet imkânları hakkında ne düşündüğü sorulan Bevln, İyimser olduğunu ve her ş*y yolunda gittiği takdirde, çarşambaya Beşler antlaşmasınla :mra edileceğini söylemiştir.
İyimser sözlerine rağmen. Berin, düşünceli görünüyor, yüzü gülmüyordu. Bakan 13 lar Konferansının genel heyet halinde toplanmasının Avrupa devletleri arasında daha geniş bir iş birliğin» yol açacağından ümlt-vır olduğunu İlâve etmiştir.
b. B. ç. nla siyasi muharriri, bu konferans hakkında şöyle demektedir;
«Delegeler tarafından teşkil edilecek otan özel komisyona geniş salâhiyetler verilmesini İngiliz delegasyonu Lsüyecektlr. Bu komisyonda her ineni lekelin temsilcileri bulunacaktır. Birle« ( Amerika hükümetinin bu korale yon nesdfnde bir elçisi bulunacaktır, Birleşik Amerika ayrıca bir temsilci daka gönderecektr.»
Balı paktına iştirak meselesi incelendi
Parts 1* (AA) — Anadlu ajansının öz.'i haberi: Batı Avrupa paktını Im-raianuş ölen devletlerin ünümüzdeki Çarşamba günü Brüksel de imzalanacak. olan anlaşmaya muhtemel lştlrlk lerl meselesi, TQrk Dışişleri Bakanı Necmoddln Ssdak'ın bu sabah M. Bl-deulfya yapmış olduğu slyarat sırasında bahis mevzuu edilmiştir. Be görüşme yarım saat devam etmiştir. M. Bidault, Türk Dışişleri Bakanından hemen sonra Yunan Dışişleri Bakanı M. Çaldarlsl d» kabd etmiş ve kendisiyle aynı meeeleyî tetkik et-
miştir. Türk ve Yunan Dışişleri Bakanlan yarın açılacak otan 14 lar Konferansında al açıklan durum bakında görüşmek üzere öğleden sonra buluşmuşlardır. M. ÇaJdarLs daha sonra aynı e*hu llzarlnd» kalyan Dışişleri Bakanı Kont Bforaa. Ue de görüşmüştür.
Brüksel müzakereleri-sırasın da. da Batı Avrupa paktına katılmamış olan devletlerin bu pakta lşttrkkl meselesi İle Yunanistan ve Tür Üyenin de İştiraki meselen esasen İncelenmiş bulunmaktaydı. Fakat Beneluz memleketleri buna muhalefet etmişlerdir. Bu memleketlerden birisinin hâlen Pır İste bulunan ı-mıllolsl Frence Presse ajansı muhabirine bu hususta şu beyanatta bulunmuştur:
«Holande, Belçika ve Lilksembur-gun Fransra - îngll'.ı teklifi karşısında kaldıkları zaman takınmış oldukları durum realist bir zihniyetin neticesidir Biz bu Batı Birliğinin hakiki bir mahiyet taşımasını arzu ediyoruz. Bunun İçindir kİ. Dunkerque anlaşması formülü son d-reee müphem olduğundan. bunun terkedilmeslnl ta-tab ettik, iktisadi bakımdan İhtiyatta hareket etmek Icab ettiği mOlâhasa-smciayıs. Komşularımızla dorhal mûı pot bir eeor tahakkuk ettlreblllrts. rekat blsdan daha uşak olan ve tioa-rl mübadelelerimizin daha es önemli bulunduğu devletler için, beş devlet arasındaki pakttan aide edilecek neticelere İntizar edilmesi fikrlndeyia Bu anllsşmsye mümkün mertebe fasla devletin katılması muhakkak kİ şayanı temennidir Fakat kanaati-miwe çok sürati! hareket etmek fena bir usuldür.»
Brükeelde varılan antlaşmanın metal henüz yayınlanmamışsa da Bati Birliğine yeni üyelerin katılması İçin antlaşmayı imsakyan memleketlerden her b trişin İn buna taraftar olması gerektiği vannedilmektedlr.
AmerikaniR bize verdiği hombarılıman uçakları
A-26 tipindeki hu uçaklar. Amerikan uçaklarının en iyilerindendir
Amerikan Habelrer bürosundan. bildirildiğine göre, Amerikanın biz» vereceği hafif bombardıman uçakları havanın muhalefeti yüzünden bugün «elmlyetektir.
Ankara 14 (AA.) — Amerika Türkiye yardım heyetinden bildirilmiştir: Amerikan yerdim plâr.ı gereğince Tûrklyeyı teslim edilecek olan İlk Amerikan uçakları «İnvsder» tipinde A-28 uçaklannıbn mutelcktp bir truptan müteşekkil olacaktır. 3u1 uçaklar pazartesi günü grup halin-1 de İstanbul ve Ankara ürerinde uçuıj-Ur yapacaklardır.
Bj tıabrr, Amerikan Türkiye yardım heyrtlntn haricilik grupü başka*.! tarafından bildirilmiştir Uçak-I tar . a»bah sMg in.3« i»e 11 s ası İstanbul üzerinde ve öğleytn Mat U-30 da da Ankara üzerinde uçmaları beklenmektir Uçakların İstanbul ve Ankva Üzerinde Um olarak hangi
İyilerinden olarak tanınmıştır ve har bin başında İnşa edilmiş olan hafif bombarıman uçaktan ve bu uçakların başarıları esas tutularak Amerikan mühendisleri tarafından geliştirilmişlerdir. Bu tip uçuklar, Ametkan hava kuvvetleri tarafından Avrupa, Akdeniz ve PMİflktekl savaş meydanları da dahil olmak ûzers bütün harekât sa-
halarında kullanılmışlardır Bu tip •ıçakladan bir çok bakımlardan fajr-datamlabilmektedir. Uçaklar, yabancı çıtalara hücum için olduğu kadar Mf) kiloluk bomba Itırın atışında da kul-landmıktadır Uçakta 50 kellbcrllk 18 makineli tüfek v*r«lr.
Amerikan hava kuvvetleri Aiman-yada «bin in asılması re Peşi tik savaşları sırasında da Ley te Adasının VA Us',11ta şehrinin ete genirİlmesi için ordu İle s>kı bir İşbirliği halinde t Arkası sohije 2; sütun I de.) I
Yeni tefrikamız
Türle Tıbblyealnln 121 İnci yıldönümü dun sabah saat İd da ÜnlVer-■Itenin yeni konferans salonunda ibrenle kutlanmıştır. Vali ve Bci’d ye başkanı, profesörler, doçentler ve şth Timizin maruf tıp adanılariyl» Tıbüi-yeltier türende hav.tr bulunmuşlardır, istiklâl marşını mütaakip Prof. Nihal Reşat, Prof. Akil Muhtar Özden, Dr Tevfta Remzi Kortıncıgil birer nutuk irad etmişlerdir. Bundan sonra da iki genç Tıbbiyeli duygularını anlatmışlardır.
Nutukları fnütaaktp, CumhurbDt-kanı İnönü. Barbakan Ilaaan Saka, Celâl Baysr; Hitml Uran ve Reşat Şent-teddlndcn grJen tebrik telgrafları alkışlar arasında okunmuş ve toplantı son* ermiştir.
Gcc» d» biri Taksim gazinosunda, diğeri Marmara lokalinde olmak iı-ıere İki tıaîo verilmiştir.
tSafl • de bulunacakları hava »art is-
Hrı 'Mâlidir Hava şart
Eli! _ 3 nLnan yüzünden sen dskfltn-
dt h «çııçtardsn Vil^e .llme-l ihtb
mal» mevcuttur Bu tskd >-d». ııçsfclar
Türk ye ibnırlıme yapnefl!
hav* •artlarının tatfİMİt olduğu bi ■
cama A-? >v bırakıl ac-ıkla 6 tinindeki ba uçnkl ’r Amerikan!
tomhsM-man uça kfanrun enj
Karanlık yol
Aşk ve Macera Romanı
Müellifi:
hi’hal Karamağaralt fakında AKŞAlİ’da başlıyor
PAZARTESİ 15 Mert 1B48
Bevin’in bugün mühim bir demeçte bulunması bekleniyor
Paris 14 (AA) — Reutac muhabiri bildiriyor:
Yana Parlat» açılacak olan İS lar Konferansında Ingiltere Dışişleri Bakanı Bevinin siyasi tankımdan Olağanüstü ehemmiyetli bir demeçte bulunması beklenmektedir.
Avrupa memleketleri temsilcileri Bevinin beyanatını görülmemiş bir ilgi Ue beklemektedir.
Paris siyasi çeneleri gündeme alınacak en mühim meseleler arasında Alznanyanin Bati Avrupa İçin hazırlanmış olan iktisadi plâna İthal e-dllmc-ainln birine! plânı İşgal edeceğini sanmaktadırlar.
16 lordan bu yolda yapılacak teklifleri desteklemeleri istenecektir. Bilindiği gibi bu taklitler Almanya hakkında Büyük Britanya. Fransa, Amerika arasında bir Batı Birliğine dair Brükselde cereyan eden görüşmelerde teablt edilmiştir.
Marahail plânının neticeleriyle m eş gul olmak üzer» n memleket daimi teşkilâtı tarafından «Affedilecek faa-
( Artar fl scMfe 2; sütun f de)
Ksratepeden doğan ak ışık
Yasan:
Hglîds Edib - ADIVAR
Bugün 5 İnci z&hlfemtzd»1
Filistinin taksimi
Amerika ile İngiltere Arapların teklif edecekleri yeni plânı memnunlukla karşılıyac aklar
Kahire 15 (AP) — Associated Press muhabirinin Bağd attan bildirdiğine göre, İngiltere İle Amerikanın. Filistinin taksini plânı karşısında uğranılan güçlüğü göı önünde bulundurarak, Arap devletleri tarafından hazırlanacak herhangi yeni bir plânı memnuniyetle gözden geçirmeye hazırdırlar.
Londra 14 (A.A.) — Kudüsten alınan bir habere göre, Haganah kuvvetleri dün gece, Lâmbula’nın güneyinde ve Suriye hududuna 7 kilometre mesafede bir Arap köyünü basarak 17 Arabi öldürmüşlerdir.
Geceleyin Kudüıte İki şiddetli infilâk işltilmlştr.
Bağdat 15 (AP) — Associated Press muhabirine dün resmi bir şeklide bildirildiğine göre, bütün Arap memleketlerinin Dışişleri Bakanlan. «Filistin meselesini gözden geçirmek ve taksim plânının yerine geçecek mahiyette yen! bir plân hazırlamak» üzere, bugün Beyrut ta toplanacaklardır.
Bu toplantı Lübnan’ın Was-hington elçisi Dr. Malik tarafından teklif edilmiştir. Dr. Malik, Filistin meselesi Güvenlik Konseyinde görüşülmeye başlanmadan evvel Arap devletlerinin bu mevzuda bir plân hanriıyarak Konseye vermelerinin faydalı olacağını bildirmiştir.
Ardahanla Erzurumda kar yarım metre
Ardahan 14 (AA) — Üç günden beri yağan kar 50 aaût İme breyi geçmiştir. Kan** ve civar ilçelere giden yollar kapanmıştır.
Eminim 14 (A.A.) — Dün geceden itibaren fos ıtaJ arla yağmaya beşleyen kar bit gece hızını uttirmiftır. Kar halen devam etmektedir. Bu kış en çok yağan kar bu olmuş ve yüksekliği yarım metreyi geçmiştir. Mülhakat İle mCnaksle kesilmiştir.
Tıbbiyeliler bayramı
Üniversitenin yeni konferans salonunda büyiik bir törenle kutlandı
Nutuk söyllyen profesör Afeti Muhtar He törende bulunan tıbbiyeliler
İzmir’de ve Konya’da
İzmir IS — Tıbbiyeliler bayramı dün Halkevlnde parlak törenle kutlanmış; İkinci mıntaka Etibb* Odası başkanı Dr. Celâl Yarken tarafından, günün ehemmiyatlnl belirten bir nutuk söylenmiştir. Bunu mötaakıp söz a lan hatipler Türk hekimliği üzerinde İlgi çeken konuşmalar yapmışlardır. Gere d» Fuar gazinosunda büyük bir balo verilmiştir,
Kim’'a 15 — Tıp bayramı milnsse-sebetiyje Konya Etıbba Odası tarafından bu gece bir suvare tertib edilmiştir. Şehrimizdeki doktorların ve İleri gelen kimselerin bulundukları bu suvare istiklâl marşljrta açılmış; bundan s nra Oda Başkanı Dr. Itakln Amil Egemen. Türklyede tıp hayatının kısa bir tarihçesini yapmıştır.
Suvare. sabaha kadar neşe İçinde geçmiştir.
AKŞAM’m
Küçiik ilânları en verimli, en ucuz vasıtadır.
Sahibi' Necmeddln Sadak — Yaa işlerini fiilen İdare eden: C. Bildik — Akşam Matbaası
---------------------------------- -
Demokrat Partideki ihtilâf Emin Sazak bugün demeçte bulunacak .------------------------------------
Eskişehir Milletvekili “Heyeti idareye yeni adamlar gelir, Köprülü ile Adnan Menderese yol verilir, olur biter,, diyor Q Yeni bir parti kurutacağı haktındaki rivayetler devam etemketdlr. Bu ı*ylaiarta Uflll olarak Eskişehir milletvekili Emin Bazağın bugün, Gazeteciler cemiyetine gelerek bir beyanname okuayacağı da söylenmektedir. Emin Başak, bu söylentinin ne dereceye kadar doğru olduğunu öğrenmek lstlyen gazetecilere dtin Fuat Köprülü ita Adnan Menedersten bahsetmiş ve ihtilâfın hallinin ço* ha «i t olduğunu söyleyerek demiştir kİ:
(— Heyeti İdareye yeni adamlar gelir. Köprülü İle Adnan Menderese yo! verilir, olur biter. Yoksa bu işte büyültülecek bir şey yokl Yana tbu-gün) Gazeteciler cemiyetinde yapacağım açıklamadan sonra beni de tutup atabllltar, o başka... Ben halis bir demokrat olarak bu yaşlı halinde könrgeye gelir, her şeyi tekrar anlatırım. Olmazsa mebusluktan da çe-
(Arkası sahile 2; sütun 5 te) Emin Sazak
Taîebenin yemek grevi
Yüksek öğretmen okulu talebesi verilen yemekleri fena diye yememişler
Yüksek ÖğTeünen Okulu talebesi; şimdiye kadar yedikler! yemeklerin kalltMlmn bozukluğu hakkında Hareye yaptıkları muhtelif şikâyetlerin nazarı dikkat» alınmadığını gördüklerinden, bu hareket tarzım protesto mAksadlyle dün öğle yemeklerini yememişlerdir, Bu hareketin sebeplerini ve talebenin isteklerini bildirmek ü-?.«• seçilen talebe temsilcileriyle İdare arasındaki temaslar sonunda, İdarenin, talebeyi tatmin edici cevaplar vermemesi dolayutyle. talebe, dün akşam yemeğin! de yememiştir. Vaziyetten haberdar edilen alâkalı üst
Mrfragt sahtfe 2; sütun 1 de)
Fin - Rus ittifak paktı
Fin Kabinesi temsilcilerine vereceği talimatı tesbit etti
Londra 15 (R) — Helsiflklden ftelcn haberlere göre, Fin Kabinesi dün akşam özel surette toplanmış ve İki saat görülmelerin# devam etmiştir. Moskovava hareket edecek olan heyete verilecek direktiflerin hazırlanmış oldug^ı zannedilmektedir.
Paris 15 CR) — Helslnkldcn gelen haberlere göre. Fin halkı Sovyet Rusya ile askerî bir pakt antlaşmasının İmza edilmesin» karşı cephe almaktadır. Halkın esasını teşkil eden köylü sınıfı da böyle bir antlaşma aleyhinde cephe almaktadır.
Günter Geçerken:
Ekonomi tarihinde 1948
Cumhurrelslmic Raman bölgesinden Ankaraya dönüşünde neşeliydi ve bu neşeslle bütün milletin petrol bulunmasından dolayı kapıldığı neşeyi ifade ediyordu. Bizimkin o kıymetli unsurun ta yakınında ve en feyizli kaynakları hududunda ‘petrolsüz kalmak petrolü hariçten getirtmek pek hazin değil miydi? Bilhassa İki noktayı düşündükçe üzülüyorduk: Musul gibi eskiden beri malûm bir hazîneyi başkalarına bırakmak mecburiyetinde kalmamızı ve Arabistan gibi sonradan malûm olan diğer bir hâzinenin vaktlle İmparatorluğumuz dahilinde, elimizde bulunmasını Ana-dolunun petrolden mahrum bir saha olabilmesini de aklımıza kabul et tiremi yorduk. Zira Bakû burnumuzun dl bindeydi; Kerkük havalisi bir kaç karış ötemizde... Petrol nasıl oluyor da etrafımızda boşup taşıyor, muazzam borularla denizlere kadar götürülüyor. komşularımıza feyiz veriyordu da tam bizim topraklarımıza İsabet eden bölgede kuruyordu?
Hole yıllardan beri çalışmalarımızın neticesiz kalmasından duyduğumuz keder pek derindi. Hatırladıkça ve petrol lâfı geçtikçe hassasiyetimiz derecesine göre canımız sıkılıyor, içimiz burkuluyordu. tşte o sebeptendir kİ bu 1948 yılının mart ayı Türkl-venln belli başlı tarihlerinden biri olmuştur; bol petrol a kavuşmamız suretile de yamun en çok anılan tarihlerinden olması mümkündür. Artık dünya ekonomik haritalarına bakarken aziz yurdumuzun bir veva bîr kaç noktasında petrol sembolü olan o hoş İşareti görmek ne kadar zevkli! Şimdiye kadar bu haritalarda büyük bir eksiklik müşahede ediyor, Asyanın muhtelif yerlerine dikilmiş petrol alümetü yerler arasında Anadolumuzun işaretlenmemesinden hüzün duyuyorduk. Nihayet petrol kendini gösterdi; büyük bir ihtimalle Raman ve Adana dünyanın mühim petrol sahalarından biridir, bütün yurdun ihtiyacını karşıladıktan başka bir ihraç malı, servet kaynağı da olacaktır.
Yeter ki ne derece zengin çıkarsa çıksın bunu — öbür fab- ■ rika ve tesislerimizde yaptığımız gibi — lüzumsuz İsrarlara, lükse ve şimdiden İhtiyaç hissedilmeyen masraflara boğmıyalım; kâşaneler kurmağa kalloşmıyalım. Ağır başlı, hesaplı çalışalım. «Ne olduk*’» delisine ciönmtyerek süsten öne» feragate yer verelim Yabancılar bizi yine gösteriş merakile tenkld fırsatını bulamasınlar.
Rctlk rfalid KARAY
Sahlfe 1 , _
SÖZÜN GELİŞ) — Sağlam yürek devri
Bir vb. t andasın »oyadi «GdatUalan» İmiş; mahkemeye £>«-?" vurmuş, «S?.ğl*ımyûrek» olarak değiştirmiş. Tmİ «oyadını gam -lerde halka Hân eden vatandaşımı* bu değlalkllS* nedan !tt-«unı gördüğünü bildirmiyor ama ortada herhalde ehenunfreül bir sebep vardır. Zaten »ebep ehemmiyetli olmasa mahkeme o gtl-■el soyadının değiştirilin erin e kolay kolay ra» Nmaartı
Ben öyle »anıyorum M, »oyadı kanunu, saman, damar-
larında kendi kanını taşıyacak taşanlara en mtlnarip iunl seçmeye çalışan bu İyi kalbU vatan d aşımı* gönül almayı Wr variyet rlbl torunlarına hediye etmek, bu güzel huyu, kulakta küpe gibi kimlerinin yanına takmak istem İştir Fakat gönül almak Tadilinde on »endik tecrübe ümit tanrı olsa gerektir. Yataıs memleketimizde değil, bütün dünyada hayat şartlan değişmiştir Araya, yedi sene »üren korkunç bir harb girmiş, evler ocaklar yıkılmış, hayat pahaUlaşmış. geçim Borlaşmış, gönüller alabildiğine tanımıştır. Earbden evvel gönül almak cok kolaydı. Dilencinin, yolda elini uzatıp sizden ekmek, paran olarak ancak on par* İstediği, 54 kuruşluk basmalarla yoksul sevindirdi tiniz, eski pal tonu.su md ece bir «teşekkür ederim» mukabilinde isteyene baftışladîğnııa, 50 kuruşun kibrit artmaktan başlayıp sonra büyüyecek Mr ticarete İlk sermaye teşkil ettiği yıllarda, ulak bir merhamet gösterişli» bütün bir mahalle halkının gönlünü fethedebüirdtal* Halbuki bugün çogumus başkasının gönlünü almaya kalksak yıkılır, gönlü alınmaya muhtaç bir hale düşeriz.
Uzun yıllar «Gön (Halan» soyadını taşıyası İyi vatandaşımı» da her halde, vaşama şartlaruım gittikçe zorlaşması yüzünden adında bir devriklik ranmak torunlarım müşkül durumdan kurtarmak istemiştir. Artık gönül almak güçtür daha da güçleşecektir. Bunu istediği halde yapamıyana bir cBağlam yürek» lâzımdır. Şevket Rado
HT^POR Wi Fenerbahçe, Ankara muhtelitini 5-2 yendi
Galatasaray 5 — 1. Spor muhteliti 2, Vefa S — Beyoğlııspor 1
16 lar konferansı bugün toplanıyor (Baş tarafı 1 inci sahifede) (Baş tarafı 1 inci tahifeâe)
Kyet ihtimal ki Fransız temdi heyeti tarafından. tngUtaler'.e görtgtûktea sonra. teabît edilecektir.
Portekts'ta, İspanyanın d* M»r-»hali plânın» İthal edilmesini teklif edeceği sanılmaktadır, trlanda tem-■V heyetine mensup hır »at öün akşam Portekizln böyle bir niyet basitliğini ve bu yolda bir teklif yapıldığı takdirde, triand* heyetinin bunun a-leyh'.ne rey vrrmlyeeeğlnl bildirmiştir.
Diğer taraftan öğrenildiğine £öre. 16 ivdan çegu ispanyanın Marshail plânına iştir âk ettirilmesin* tnuarıa-du. ______ ____
Ankara’da kanser hastanesi kurulacak
Ankara 15 (Telefonla) — Ankara’da bir kanser hastanesi kurulmasına karar verilmiştir. Bu hususta şimdiden çalışmalara başlanmıştır.
Doğum sancısı çektirmeyen bir ilâç
Londra 14 (A.AJ — Yeni buluıımvH •lan Trilene adında bir uyuşturucu madde sayesinde İnglltcrede annelar çocuktan™ ağrım doğurmaktadırlar. Bu yeni ilâç, dolma kaleme benzer bir tüp İşinde doğuracak kadın* kok-latıklığı zaman kedin doğum sancısı çekmemektedir, tâç ayni samanda slelftde nevralji ağrılarına, kesik, sıyrık, yanık ve apse açma acılarına karşı da müessirdir. Fabrikalarda yaralanıp ta doktor veya hasta arabası bckliyen işçilerin iri irapların! dindirmek İçin bu 11 İç tan faydalanılmaktadır. Trilene, hastayı tamamen bayıltmamakta. yalnız derin bir dalgınlığa benzer bir hal vermektedir.
Londra'da bir doğumevinin hekimleri bu keşfin büyük bir terakki sağladığını ve bulunan İlâcın tesirinden aslâ çûphe edilemeyeceğini söylemişlerdir.
Amerikanın bize verdiği uçaklar (Baş tarafı 1 inci sahijede) bu uçaklar geniş ölçüde kullanıl iniştir. Bu tip uçaklar iki motörls mü-•ehhes olup saatte SCO kfloometredau tasla bir süratle uçmaktadırlar. Uçağın »Mtörleri İS alUndirU olup 2 bin b*ygir kuvve ündedir.
Pşağrn mürettebatı üç kişiden İba-rsstSr tart pilot, diğeri topçu, üçlln-oâ*â A» radyo operatörü topçudur, tensin smntiflina karşı muafiyet »ağlayan depolan ve kurşun İşlemeyen camları vardır.
Talebenin yemek grevi
(Baş tarafı 1 inci sahil ede) ■erciler hâdiseyi incelemektedir.
Bu variyet hakkında bu sabah ken «Ulyla «3r üslüğüm üs, Yüksek öğretmen Okulu müdürü B. Cemal Arttta:
— Dün pazardı. Filhakika böyle bir »ey olmuş. Ben de bu sabah gelince muttali oldum ve hâdisenin cereyan şeklini vs ubeplerl&l tahkik» başlamış bulunuyorum., demiştir.
Aydın — Narininin Yamalak köyünde yapılan bir düğünde bir cinayet olmuş, eceli gelen, bir delikanlı mütemadi tecavii» ettiği düğün dayısı (idareci ve teşrifatçı) tarafından bıçaklanarak öldürülmüştür.
Aslen Denİ2.llrJjı İncili köyünden olan Necip Çetin davetli bu-luduğu düğüne gelmek üzer» köye yaklaşırken tabancaslyl» ateş ederek işaret vermişse de kendirini karşılayan olmamıştır. '
Bundan tarnn Necip, köy kahvesine girmiş, düğün dayısının kim olduğunu sormuştur. Kahve de bulunan Sarayköylfl Mustafa Çınar:
— Benim, hoş geldin, buyurun gidelim.
Demişse de Necip tabancasını çekerek ve küfür ederek Mustafa nm göğsüne dayamış, yakanr.» Yapışmış, basmı hedef tutarak bir el ateş etmiş. Mustafa tabanca namlusunu eliyle İterek kurtulmuştur.
Bundan büsbütün kızan Nf-c1d, Muatafayı »ürükHyerek karanlık Mr yere götürmüş, orada, da küfür ve hakaret ederek bir el daha ateş etmiş, Mustafa yine kurşundan kurtulmuş, Necibin devam eden tecavüzü karşısında bıçağını çekerek üç yerinden yaralamak suretfle ölümüne scbefcolmuştur.
Şehrimiz ağırceza mahkemesinde yargılanan Mustafa Çınar, nefsini korumak için bu suçu İşlediği sabit olduğundan hakkında ademi takip karan verilerek salıverilmiştir.
Yeni yolcu gemilerimizin tamiri bitmek üzere
Ankara 14 — Amerikan tezgâhlarında tamir edilmekte olan 0 yolcu gemimizin tamirleri sona ermek üzeredir. Bu gemilerden birisi lüks yolcu gemisidir. Ve içinde 6 aydan fazla devamlı seyahat edebilecek tertibat vardır. Bu geminin hariç hatlarda kullanılması düşünülmektedir.
Hollânda tezgâhlarında yapılan 6 yolcu gemisinin de İnşaatı İlerlemektedir. Bu gemilerin ne zaman festan edileceği hakkında henüz bir malûmat yoktur.
Şehir haltı gemileri temizleniyor
Devlet Dsnteyollan Idsresl Çchlr hatları işletmesi tarafından şehir hat hırında çalışan bütün gemiler »ırayla ve zaman umun temnlzlenlp İlaçlanmaktadır. Verilen malûmata göre bir müddetten bari ve bilhassa «flrt hastalık tahllkeşi gür önünde bulundurularak arttırılan bu gayretler sayesinde bu çenülerA* her hangi bir tehlikeli duruma meydan verihnrmij-tlr.
Sön günlerde yeniden 3« şehir hattı gemİMl lemlrlenmlçtlr.
Jinkur* 14 — Ankara karma takı-
ugunde cinayet
Düğün teşrifatçısını öldürmek isteyen öldürüldü
mı Ue bir m*» yapmak ûsere »*hrlıfil-M »elmiş olan Fantrbohç* takımı bugün 10 bin» yaklaşan bir aaylrcl kalabalığı önllnd* kArşılaşmarau yapmıştır.
But 16 te II Mayu stadyumu hm-oahınç dolmuş bulunuyordu. Bahaya evvela Fenerbahçeliler çıktılar r* sürekli alkışlar arasında her Feaarli oyuncu sahanın muhtelif köşelerin* dağılarak *ll*rlndo getirdikleri sanlı lâcivertti çiçekleri tribünlere atarak, güzel bir Jestle halkı selâmladı! ar. Bu hareketleri halkın coşkun sevgi gAs-t« tilerin e verile oldu.
Bunu mütaatap yeşil beyaa form a-tartyto Ankara karmam sahaya pikti. Ve alkışlar arasında balta selâmladı.
Takımlar yu sureti* teşkil edllmiy-terdl:
Fenerbahçe; Brdri - Murat; Hilmi -8a'İh ad din; Banılın; Müsdat - Fik-nt; Bral; Ahmet; Leftar; Halil
Ankara karması: Mehmet - Fethi; fcvket - Mehmet; Mecdl MusaTier -Bülent; Haşan: AJ1; Mustafa; Abdullah.
Baai 16.10 da hakem Siya Oman'ın LdarMlnda oyun badadı. İlk hücumu Fenerliler yaptılar. Bindin giriş kapısı taralındaki kaleye d Oje a Fener Utlunu rtagâr» karşı oynuyordu. îlk dakikalar deneme atantarlyl* geçil; fakat altıncı dakikada sağdan İnkişaf eden bir Ankara hücumunda santrfor Ali, çizgi üstünden lal bir şeririşle topu Fener kalesi önüne attı. Yetişen solacık kaleci Erdal'ın müdahalesine rağmen topu Fener ağlarına takti. Karışık bir poılsyond* r* ânl olarak yapılan bu gol, bütün Fener taraftar-Larım hayret lçind* bırakmıştı. Fakat Banlâclvertiiler tempolsnnı boımadtn yaraş yavaş Ankara kelerini tehdide başladılar. Neteklm 2b İn c! dakikada »ağdan bir frikik kaşanan Fenerbahçeliler, Küçük Flkretln bomba gibi bir şötfyle beraberliği temin. ettiler. Oyun bundan eonra daha heyecanlı bir »aftıaya girdi. Feneri Her daha deril toplu »kınlarla hücum etmekte, karma takımın hücumları Is* İyi yer tutan Fener müdafaası karşısında tarıhn.ık t aydı, Bu arada Fenerliler bir ve Kırma ta tam da iki gol fırsatı kaçırdılar, tkl tarafın da bari» b& fistöniftk gösteremediği devre bu ıtırctî» 1 - 1 beraber* olarak Mttl.
İkinci devre
tklncl devreye çıkarken her iki takan ban değişiklikler yaptılar, AnkaralIlar sağ açığa Bilendin yerine Ham diyi ve santrfor Alinlnjerlne Bülen-dl aldılar. Fenerbahçe de Müzdsdın ytrine sol hala Kâmil*1 almıştı.
Oyuna çok aûratll başlıyan Fenerliler daha B inci dakikada solaçıklari Haildin bir inişiyle ikinci gollerini çıkardılar. 13 nd dakikada gene Ha Ut, Defterden aldığı bir topa İyi kullanarak renerin üçüncü golünü d* kaydetti. üst üste olan bu gollerden sonra Karma takım hücumlannı arttırdı ve Fener kalesi üst üst* tehlllt* geçirmeğe başladı. Nihayet 1T nel dakikada BOİl» Mliatafanın yerin* geçen Fikret, 18 dışından mükemmel bir jüt le günün en güzel golünü yaparak Karma takımın ikinci golünü kaydetti. Bu golden sonra AnkaralIlar Fener yarı sahan İçinde bir müddet tutunabildiler» de netice olnmadılar. Bu arada Fener santrforu Ahmet üst üste İki fırsat kaçırdı. Oyunun bitmesine 15 dakika kala Fenerbahçeliler duruma hâkim oldular. Ve ustaca hareketleriyle Karma takım kalesini tehdide başladılar. Nihayet bu baskı neticesini verdi ve Ahmet üst üst» çıkardığı İki golle takımını 5 - 2 variyete getirdi. Pek az sonra da oyun bu netice İle Fenerbahçelilerin galibiyetiyle sona erdL
Galatasaray 5 - 1. Spor Beykoz muhteliti 2
Bcjlktaşm Atinaya, Fcnorbahçcnln d» Ankaraya gitmesiyle, GalatasaraylIlar haftayı boş geçirmemek için İa-tanbulspor - Beykoz karmoslyle bir dostluk maçı yaptılar.
Saat 10 da hakem Sulhl G&ranın İdaresinde her iki takım sahada şu şekilde yer aldılar:
Galatasaray: Erdoğan - Fâzıl; Salim - Musa; Bülent; Doğan - OaMfi-fer; Naci; Muhtar; M. Ali; Robert.
Karma: Orhan (Beykoz) - Ragıp
(Beykoz); Kenan dal».) - Fikri (B«-kos); ötn«r tlstai; Hiron (lata) -rttact (lata); M. Ah (Beykos); Ömer dals ı; İbrahim (Lata.); Fşr«t (lata).
ilk be» dakika karşılıklı »kınlarla g*çtl. Ağır ağır hücumlarını tamim «tmeğ» başhyan Sankırmırılılar bu arada mühim bir fırsatı kaçırdılar.
Nllıayat gl nel dakikada Doğanın geriden verdiği pam iyi kullanan Muhtar Uk golü atmağa muvaffak olda.
14 üncü dakikada gene Muhtar ikinci Galatasaray golünü d> attı. Va bundan sonra sakatlanarak, tatamd» yerini Mollvy »idi.
43 üncü dakikada Muhtelitten M Ali u»aklardan fevkalâde bir şOtla takımının tik golünü attı. Devre do I -1 OaifttAsarayın gateberiylo »ona (a.
Takımını bira* dafştirersk sahaya çıkan Oalatasaray. 4 üncü dakikada Alt kı tuı dr‘m ayağıyla I âncü golünü atta.
Bu golden sonra daim! baskı kurma ğa muvaffak olan aalatasarayh-lar 37 nel dakikada 4 üncü goDerlnl attılar. 43 not dakikada da Muhtelitten Fikret takımının 3 nd ve am go-ünü atlı. Son dakikada aalalMaray bir penaltıyı gole çevirerek sahadan 6-1 galip ayrıldı.
Vefa 3 - Beyoğlu 1
Dün Vefa da, kendi »abasında B«-joğlusporla btr dortlpk meçi JApt’-ilk denede çok güzel oynıyan Vefalılar birbiri ardından I gol atarak devreyi 1-0 galip bitirdiler, tklnal devrede Vefalılar gen* baskılarına devam ettiler; fakat Beyoğuspor müdafaasını geçmeğe muvaffak olamadılar.
Maçın sonların» doğra Beyoğlu-gporlu Yafe »ıkı btr jütle takımmm şeref sayısını atmağa muvaffak olda r* maç 1-1 Vefanın galibiyetiyle bitti.
Beşiktaş Atina • Pir© muhtelitini 2-1 yendi Atin* 16 — Beşiktaş, son maçını dün Atina - Pfr» muhteütlyte yapmış t» 1 - 1 galip gelmiştir.
Beşiktaş, btrlntt devreyi 1-ü mağlûp olarak bitirmiş, tklncl devrede Hikmet İle Şükrünün atoklan İki gol Siyah beyavhlann galibiyetini temin etmiştir.
Yeni memurini muhake-mat kanunu tasarısı Ankara 18 (Telefonla) — içişleri Bakanlığı Memurin Muhakemat kanununu yeni baştan değiştiren bir «Memurların vazifelerinden doğan suçlan hakkında tatbik ohmacak takip v« tahkik usullerin* dair kanun» tos&ruu hasjrlam tetir. Bu kRnun da Bakanlar Kurulunun tetkikin» verilmiştir. Tatarının birinci maddecine göre. İntihap auretiyl* v* yahut oalâ-hlyettar makam ve heyetler tarafından tâyini» bir âmm» hizmeti İfa veya âmme htemettnd® daim! veya muvakkat vuife alanlar hakkında bu kanun hükümleri tatbik edilecektir.
Mematların vazifeden doğan vey» vazife sırasında İşlenen suçlanndan dolayı haklarında n» »eklide tahkikler yapılacağı da tasarının üçüncü maddesinde gösterilmiştir. Bu kanunun tatbikatı şuasında sarahat ol-mıyan halterdo ceza usulü kanunu hükümleri cart olacaktır.
Bulgar Başbakanı Dımit-rof Moskova’ya gitti
Londlra 15 (A.P.) — Bulgar Başbakanı Dimltrofuû başkânisamdaki bir heyet bugün Sofyadarı Mtoskovaya hareket etmiştir. '
Moskova radyosunun verdiği bu haberde, riyazetin maksadı bildirilmemiştir.
İtalya’da seçim arifesinde bulunan gizli silâhlar
Londra 15 (R) — İtalyada »eçlra hazırlıklarına devam edilmektedir.
Polis »ilâh depolarını ele geçirmek için faaliyetine hız vermlçtlr. Dün Cenovada de geçirilen giril bir depoda 400 el bombası, 25,000 fişek ve B5 makineli tüfek ele geçirmiştir.
Floransa şehrinde de bir »ilâh de- . pomı bulunmuştur.
Siyasî gerginlik artıyor
On altı devletin lştirflkiyl* Avrupanın kalkmmıuını görüşecek olan konferans bugün Parlat» toplanıyor. Bu mtaMabctla bütün dünyanın gÖ-:-:û Fransa başehrln» çevrilmiştir. Konferansın arlfealnde Amerikan Ayan Meclisi Avranaya yardım tanrısını büyük çoğunlukla kabul etti. Mümessiller MeclMnln d» bu hafta lçtnd* kabul etmesi ve taamıma, tahmin edildiğinden evvel yürürlüğe girmesi bekleniyor. Bu hâdise konferansa «erilen ehemmiyeti bir kat daha arttırmaktadır.
Farta konferansı v» Amerikan Ayan Meclisinin yardım taaazi&lOl kabul etmesi şüphesiz çok mühim hâdlMİerdtr. Fakat bu İki hâdisenin bugünkü riynri gerginliği ortadan kaldırman MkKnmlyor. Dünya durumu çok vahimdir, yarınm n* getireceğini Lima* Mlmlycr. Hsrb tehlikesinden hey tarafta »çıkça bahsedilmeğe başlanmıştır. Amerikada. başta eski Dı» işleri Bakara Byrne» olmak User* birçok tanınmış hükümet »damlan «Vasiyet çok kötüdür. Bugünkü bMuhğuma kâfi değildir, bunun İçin hı-rnrhkh bulunalım» diyorlar. Gelen haberler* batalirsa bu yolda teşebbüsler başlamıştır. Amerikalılar, Çekoslovakya v* Flnlftndlya vakayünden »onra İç meselelorl, hattâ Cumhurbaşkanı seçimi mücadelesini ikinci plâna bırakmışlardır. çimdi herkes Avrupa meseleleri n yeni bir harb tehlikesiyle meşgul oluyor.
Bu arada beş ddvet rtagiltere, Fransa, Belçika; Rolanda Te Llik-semburg) arasında Bati bloku W Brûksel'do yapılan müzakerelerin mu-vairakıyetl» n*t! eden meal bir derec* iyimserlik uyandırmıştır, Amerikalılar bunu Avrupa Birliğin* doğru atılmış Mr adım cayıyorlar ve «şimdi Almanya meaeİMi de «ftratl» haDedüm elidir» diyorlar. Beş devlet arasında Almanya meşeleri hakkında esasta IhtlIPJlar vardı. Brüksel anlaşmaslyle bu İhtilâf ortadan kalktığı ve bir anlaşma »mini bulunduğu anlatılıyor. Amerikan gazeteleri Bati blokunu Sovyet Rusyanın Doğu blotama cevap addediyorlar.
Dün g«l»n telpraHar, Bati blok» İçin yapılım tmlnşmanuı ertesi gil-nfi Fıansada grevlerin başladığın* bildiriyor. Komünistlerin bu defa U-muml grevden !m birbiri ardızıra grevler çAnrsrık htlkûmeti güç vaziyete düşürmek İstedikleri İddia ediliyor. Franaıa metfunları variyetin nazik ol-duğuDu eaklamam tıkla beraber, bu defa da bir şnre bulunur iğ Jnı umuyorlar.
Hülâsa *tmek lâznn gelirse, denllenbillr ki dünya vaziyeti zi'tikçe daha tnrhranh devreye girmektadlr. Amerika bunu takdir ederek harekete geçmiş, ilk 1» olarak Avrapaya yardım tasarısı knbul edilmiştir Bunu fiske ■ ri haıtriıklan arttırma teşebbüsünün taklb etmesi bekleniyor.
Demokrat partideki ihtilâf
Demokrat Parti
Grupunını '•ev^bı
Ankara 16 (Telefonla) . — Dünkü gaıetelert» Demokrat Pjrtt şenel marketinden salâhiyet 11 bir zata atfen bası mütalâalar çıkmıştı. Derr s -rat parti Meclis gruprandan yine U-lâhlyetil bir zat d* bu münasebetle demiştir kî:
«— Merkezden yetkili b!r zat fara-nndan yapıldığı »öylenen beyanat Taklalara uymamaktadır. Hftdfssıun inkişafı bu ctttGll yakın bit s m'Uda’ meydana koyacaktır. Orapun bir tatil devrerinde toplamnanna mftnt r.e tüzükte bir hüküm, ne de parlfturen-totar hayatında tir te.ımtH mevcct-tur. Bugünkü şartlar alttads lüznm gösterilen bu toplantının tahakkuku İm grupun hayatiyetine. Parti ve memleket menfaatleri ksTştsittrtnltt hassasiytt v* azlntirârlıftma bir delil-(flr. Demokrat Parti Mertte grupu. bir ■' km tu artta ete şiarın lü yaptıktan elb! şahsi görüşler ortaya atmak ve nün» ylşîer terttbetmek yoluna gitmeyerek mahra yukarıda IşaTrt olunan tr.ak-sattarta karartennı alırken Partiyi bütün müesseselerile ayakta tu'nrak isteyen Mr ekseriyetin mevcut olduğunu da partililere ve wnnnıl effcûra anetmek İstemiştir. Bsyet bu yetkili zat, son nflmaylşleria kahra mu .I '.-nndan birisi İse elbette bu topla .tının hacmi t» ciddî tnftnAS'.nı taırün-c* anlamıyarik ve tahrif yolunda devam »decektlr. Zira İşledikleri hataların başka türlü müdafıt-Mi mümkün degücür, Oraptaki mflzskert'l erden ve alman kararlardan dolayı mil letvefcdDertnt yeni bir tahdit Be baskı altına almak İstemek bu sözcünün Ira fasında, ruhunda demokrasi anlayışının ne dereceye kadar yer ettiğini göstermesi ltlborUe ibretle kayde şayandır.*
Konya’da bir hâdise
Konya 14 (Akşam) — Ceaa evindo 20, 25 ve 30 seneye mahkûm öç «uçlu dün gece hapishaneden çıkarak umııml evlere gitmişler ve hâdiseloı çıkarmışlardır. Mahkûmlar polisler tarafından yakalanarak tekrar ceta evine götürülmüşlerdir. Hâdise etrafında tahkikat yapılıyor.
wıwmmmımıııııımıııt«t'.ım ÖLÜM
Sanatkâr udi Morko Çolakoğlu'nun sevgili eşi bayan
KATİNA ÇOLAKOÛIU
Pazar »rccâl T»t»t »tmUUr.
CanaMal 1Ö/8/Ü48 bugUntl) Pazartesi günü AmavuUöy Dubaracı sokak 10 No. lu »şind*n kaldırılıp Arnavut-köy Rum kilisesinde dini tören! yapıldıktan »onra Şişil Rum mezarlığın* defnedilecektir. Bütün Uostlannın bu türen» gelmelerin! rica ederiz.
Merhumeye Allahtan mnşnrrt ve kıymetli sanatkârımı’n da başsağlığı dileri».
(Baş Ivafı 1 inci »ahifede) kilit, köşemde otururum. 3b M De yaptık, hlg bir şeyd» gözüm yok.»
Bütün GoKtecller cemlyotİLde neler aöyUyeceğl »arulibMi (İşerine Kmln Sızak şu cevabı vermiştir:
e— Yarın semiyttte bulunun, öğrenirsiniz. Ben konuşmasını pek bilmem, belki çok Uort b*Ikl d» hafif konnşururr.. Zaten konuşmayı da pek tstemlyord'rm. Cihat kon d irdi. Fada bir »ay söylerim d» İyi olma*. Bunun İçin notlan Bahadıra verdim. Cihat düzeltip tap* *d*cek. alalar* da orada dağıtılacak, n(ır.ıan yozanunıoj Dünkü toplantı
Demokrat Partinin İstanbul Merke-rind» dün bir toplantı yapılmış, 11. İlçe, Bucrk v* OcAk İdare kuruDan boşknlaril» üyeleri bu toplantıda hasır bohmmnşlartfcr.
Toplantıda hasar butunun tarda n rlkret Karakoyunlu bir konuşma yaparak İhtilâfın »000 hra tutan ödenek camlannm cebe atılmasından çıkmadığım, dalı* Mkf bir nuurf.il «tduğunn »öyl emiştir.
Bundan aonra Kenan ön»r mea»leşin* geçilmiş ve bam ifşaatta bulu-nulmugtor. D. P. nın Kartal Oçeri başkanı Haşan Akyüz de bir konuşma yzparak Kenan önerin bundan • ay evvel yeni btr parti kurma tcşe-bbÜEÜ-ne geçtiğlrd söylem!» tb demiştir ki!
(— Doku» ay evvel bir gün Parti merkezine gelmiştim. Kerten Öner, odasında Osman Huri Künly» bir şeyler okuyordu. Bunlar şimdi riyaal hâtırat diye neşerettiğl notlardı, «fien yabana değilsin, gel. dinle» dedi. Bu notlarda, genel merkataılri. Hürriyet Mlaakım tahakkuk ettlrmedtği için itham edByordu. Bunları, tiranı geldirt saman neşrederini söyledi. Kenan Öner, Hürriyet Mlsakmin şiddet kullanılarak tahakkuk ettirilmesi taraftan idi. Ona göre mebuslar, Meclisi derhal terketmeli v* memlekette mu-azıam bir ihtilâl hareket! başlamalıydı.
B!s müddet »onro, yani bundan 8 ay eTvel ben! evine çağırdı; gittim. Er-velül gönlümü aldı: usun utun konuştu. Sonra birden mevzuu çevirerek dedi kİ: «Benim bir tasavvurum vur: Bir parti kurmak ürereylm. Adı «Radikal Demokat Partisi» olacaktır. Kartalda geniş bir nüfuzun var. Sen! de mflesslsler arasına »Imak istiyorum. Sen İsteyince Kartalda so ocağı hu partiye bflÇlıyablürslnt İyi düşün.» Ben! Iknn* çatıştı, Ağır konuştum, îşte arkadaşlar, onun bozgunculuğu, daha P ay evvel başlamıştı.!
Fuat Arna da heysîyet divanına verilmiş
Ankara 15 — Dün pazar olmasın» rağmen Demokrat Partisi gen»1 merkezinde büyük bir faaliyet vardı Teş-knâttan gelen heyetlerle toplantılar yapıtmış, son olaylar üzerinde görüşülmüştür.
Haber aldıRıffüûa göre Demokrat Partinin eski müfettişlerinden Fuat Arna, Demokrat Parti aleyhindeki tnhrtkAt ve faaliyetinden doiavı Haysiyet dlVAnıtuı verilmiştir.
15 Mart 1543
AKŞAM
Bahlfe S
AKSAMDAN AKŞAMA
Büyük lâf edenleri küçük bir cin çarptı
Demokrat Parti ortaya niçin çıktı? Cumhuriyet rejiminin talihi boyu- a karşılaş lığınuz nıiL'küllerccn tizi kurtarmak için rJacak.» Manfti-atı bovle ica-beder.. çeyrek asırdır ne gibi nıazhınveUere eristiysek onlan bcniınalyccektl; aksadığımla tarafları düzeltecekti
Peki, karşılaştığımız müşkül-1 İler? Aksak, taraflarımız? Nelerdi?
Bitiyorum; bazılarının. âdetidir: Pek şatafath konuşurlar, fen yüksek merhumlan sıralamakla İşe başlarlar. O nevi mukaddesat elbette millî mevcudiyetin temelidir. Daha büyük hürriyete de muhtaçtık, tam müsavata da.. Fakat Demokrat Partinin zuhur ettiği sıralarda halkı «n ziyade mustarip eden şeyler, pahalıhk gibi, içtimai emniyetsizlik gibi çok dişe ve cana dokunan mevzu lardı.
Bu gibi mevzular, «küçük İş» j sav:'di. Onlara tenezzül edilmedi, Ağza hep azametle nazarî lokmalar alındı. Halbuki büyük partilerin faaliyetlerde bulunduğu memleketlerde hep boyla küçücük İmiş gibi görünen meseleler ele alınıyor; basitten mürekkebe doğru gidiliyor. Bizim, muhalefet, bıınnn aksini yapmak İstemiştir: En mürekkepten başlayıp gûya Fransız büyük İnkılâbının naza-rlyelerini rövizyona tâbi tutmağa Savaşmıştır.
Heyhat; kaali başka hali büsbütün başka oldu. Bu tezada düştüğünden kendi de tökezleyip «ödenekler» bahsinde sürçtil.
Hakikaten de. dünya kelâmı etmez Şeyh efendiler gibi hep büyük iâilara iltifat buyururken, ödenekler bahsinde sandığa kırmızı oy alıp paralara «gelsin!» demek. — (şimdiye kadar bu hususla yapılan tenkidler! ben de tekrariamıyayım) — bilhassa şunu gösteriyor: Meğer geçim parası denen küçük İşler zema-ner.ln en büyük dâvasıymış. O kii.ük işler, onlara tenezzül et-miverilerden intikamını acı acı aldı. Ocaklarını sarstı.
Bugünün en büyük dâvaları bunlardır; cevap isteriz:
«— Ticaret odası, beş kişilik bir aileye, geçinme parası olarak iyda 344 lira lâzımdır diyor. Biz gazeteciler ise bu kadar paranın beş kişiye kâfi gelmlyeceğlnl defalarla İspat ettik. Velev kâfi olsun. Kaç memur, kaç İşçi, kaç pıünevver meslek sahibi vergiler Çıktıktan sonra, ailesi İçin, helâl tarafından bu kadar parayı ka-■anabttiyor?» ■
işte basitten mürekkebe doğru Edilmek istenirse, cemiyetimizin metindeki ilk sual bu olmak lâğım gelir. Netekim, kendileri de 803 Ura helâl para ile geçin enledikleri için, milletin beğenmediği kırmızı oy oyununu oynadılar. Bu oy oyunu onları cin gibi çarpû
. i Bundan sonra, muazzam kelâmları bırakarak, bu basitten mürekkebe dâvayı hal için uğraşmalı. Çünkü sıhhat, İçtimaî adalet,, ah.15k. namus, fazilet, parti programı ilh illi bütün rnaddl ve mânevi, şahsi ve tunu-juî, millî ve beynelmilel meselelerimiz bu muammanın çözümü sırasında birer birer sökün eder, gelir.
«Olmak veya olmamak» İşi. hep bu basit hesaba bağlıdır:
— J44 lirayı net olarak kaza-namıyanlar İstanbul şehrinde ve bu ’.ehir kadar pahalı olan diğer şehirlerimizde çoğunluk olduğuna göre, bu havsalaya sığmaz rakam münasebetsizliğini dfl-reltTiek tçln nitmell?
fVd - Nû)
üniversiteler federasyonu
Federasyonun statüsü hazırlandı
İstanbul ve Ankara OnlversJtelerUe Teknik ûnlverste «Türkiye Onlveral-telert milli federaskonu» adile birleşmektedir. Federasyonun kurulması İçin gereken hazırlıklar bitmiştir. Anka roda yapılan görüşmelere İştirak etmek Özere bir hatta evvel Ank&raya giden şehrimi* üniversitelerini temsil eden heyet dün şehrimi*» dönmüştür. Heyet B. Rükneddln Tözllnı'ün başkanlığında B. Ziya Kay* He B. Orhan Anman‘dan müteşekkildir.
Üç üniversitenin birleşmesiyle kurulmakta olan federasyonun «enatoau hatırlanmaktadır. Senatoda federasyonun kuruluş maksadı şöyle belirtilmektedir; «Türkiye üniversiteleri milli federasyonu ismlle vücuda getirilen teşekkül, Tûrklyı üniversiteleri gençliğini bir kül halinde tolpayarak aralarındaki milli ve ilmi te-anMO arttırmak, mümasil dılny* talebe teşekkülleri! e temaslar temin ederek Türklyeyt ve Türkiye üniversite gençliğini dünyaya taratmak federasyonu vücuda getiren birliklerin müşterek ç*yo ve menfaatlerini gerçekleştirmek için çalışmaktadır.
Hazırlanan senato, her üç üniversitenin genel kurullarında gör üşülerek kabul edl’dlkten sonra içişleri Bakanlığından vo Bakanlar Kurulundan geçtikten «on-a yürürlüğe girecektir,
İstanbul üniversitesi genel kurulu bu maksûtla İS martta toplanacaktır. Ankara üniversitesi genel kurulu İm 24 martta, Teknik üniversite lse20-33 martta İçtim* edeceklerdir.
Mili! Eğitim Bakanlığı federasyonun kurulması hususunda mtesherette bulunmaktadır.
Dünya geçinenin milletlerarası talebe federasyonu her yıl Paris'te toplanmaktadır. Memleketimizdeki üniversiteler federasyonu vücuda nollnce Paris'te yapılan toplantının bu sene İstanbul'da^yapılması için teşebbüste bulunulacaktır. Toplantılar e ğu «tosta olacaktır.
Osmaniye köyünde bir ev yandı
Dün gece Bakırköyde Osmaniye köyünde bir yangın olmuştur. Bu köyün Aksu caddesinde İbrahim» alt üç odalı ve üç numaralı ovtn bir odası dökümhane şekline sokulmuş olup burada döküm İşleri yapılmaktadır. Dökümhanedeki mazot varilinden ocağa giden bir borunun musluğunun patlamasile ateşe yakın olan varil birdenbire ateş almış ve kısa bir zamanda her tarafı ateşler sarmıştır. Jandarma tarafından haberdar edilen itfaiye bir müddet sonra hâdise yerine gelmiş, tamamen yandıktan sonra, etrafa sirayetine meydan vermeden ateşi söndürebilmlştir.
(JskUdar tramvaylarına dadanan yankesici yakalandı
Zabıt*, bir müddettenberi Ü3küd*r tramvaylarına dadanan bir yankesiciyi taklpl* meşgul bul ımuyordu. Nihayet dün sabah, bu takibat sırasında,, Üsküdar Kadıköy tramvayına binan Patı çobanyan adında bir kadının, yanma yaklaşan sabıkalılardan OrhaniD, kadının mantosu cebindeki çantasını aşırmakta olduğu görülerek cürmü meşhut halinde yakalanmış ve derhal Üsküdar adlîyealne teslim o-lunmuştur. Meşhut suçlar kanununa göre mahkemeye verilen Orhan hakkında tevkif müzekkeresi kesilmiş ve ceaa evin» gönderilmiştir,
20 kanun tasarıai hazırlandı
Ankara 14 (Telefonla) — Memleketin daha çok İç hayatını alâkadar eden 20 kadar kanun tasarısı hemen tamamen hazırlanmış bulunmaktadır. Bu tasanlar, Meclisin önümüzdeki çalışma devresi içinde ele alınacak ve süratle görüşülecektir. Bu arada İçişler! Bakanlığında hususi bir komisyon tarafından hazırlanan Milletvekili seçim kanunu tasarısı da son şeklini almış olduğundan kuvvetli bîr İhtimale göre Bakanlar Kurulunun pazartesi günkü toplantısında görüşülecektir ___________
A Kumkâpl Bucak müdürü Bay Zihni ra Saraç îsh.ık mahallesi muhtarı B. Münir Kök nenle birlikte Esirci K»maleddln Cami sokağına dün gece giderek mahallinde in&elcms yap mıjlardrr. Bu sokaR* Mr elektrik fenerinin konulması 1 Onuna tesblt odl-Icrek •ıbıt tanzim edilmiştir, thtly&ç üstesinin derhal yapılarak Üştü V«v-lere gön-JerHmeri ksrarİBştınlmıştıf.
îki otomobil çarpıştı
Şoför Vehbi Şimşek'! n İdaresindeki bir cankurtaran otomobili lie şoför Refat Üstünün kullandığı "03! nu marılt taksi, Lâleli tramvay durağında yekdiğerifle çırpışmışlar; her ikini de hesara uğramıştır. JLJdlse hakkında lâzım gelen tahkikat yapılmaktadır, ■
K&Jlı durmasından ölüm
Belediye civarında Mahmudiye ol telinin bir odacında dört aydır mlsa-Üreten yıtmakU olan Ahmet Fuat {.iminde birinin evvelki gün odasın-dar ıfç çıkmaması nazarı dikkat! eel-Pfrtr.Jı. rabüı haberdar edilmiş, oda-fa grfllnce FtıacUn cesediyle karşıla-Alf.ujtır, Vak-.dan «aveıiüc malûmatlar edilmiş; muayeneyi yapan adalet ook’ara AlUmûft kalb durmazındı a; tuk.ıı geldiğini teshil ederek «ömlil-O&ılnt İzin vmntıtlr.
Futbol merakı =3— tstanbulda 8 kişiden bir kişi futbol meraklısı
Futbol merakının gittikçe artmasını gençliğin yucut gelişme»! bakımından tehlikeli bulanlar vardır. Yorucu bir spor olan futbol, uzun bir beden terbiyesi devri geçirildikten, vücut tam inkişafını bulduktan sonra oynanmalıdır
Geçen pazar günü saat beşe doğru Fındıklıda bir Bebek - Eminönü Iram vayı gördüm. Öylesine dolmuştu si, tekerleklerin yanındaki tahtalara salkım salkım dizilen insanlardan başka, iki arka vagonun çatısı üzerinde de en aşağı yirmişer yolcu vardı. Tramvay, dört tarafından anların sardığı bir peteği, andırıyordu ve izdihamı mübalâğa etmeye İmkân kalmamış tL
«Bu insanlar nereden geliyor?» demeye vakit* kalmadan yolcuların «Fenerbahçe» şerefine üç defa bağırmalarından anlaşıldı kİ bunlar Cutobl meraklılarıdır ve sevgili klüpleri Feerbahçe, Bparta takımını Şeref stadında mağlüb etmiştir.
Ne sevinç! Ne heyecan. Delikanlı-lar. tıpkı stadyumda olduğu gibi, hâlâ, hiçbir lüzum yokken ve yeri de değLlkea boyunlarındaki damarları şişirip kırpkırmıaı kesilerek arazları çıktığı kadar «Yaşşal» diye bağırıyor; tramvayın damındakller birbirlerinin karasına yumruklar İndiriyorlardı. Bu nasıl sevinç tezahürüdür anlamadım gitti. Tramvay, şayanı dikkat bir müşahede mevzuunu ağır ağır şehrin ortasın* doğru götürliyordu.
Merak mı, hastalık mı?
İstanbul halkında, bilhassa gençlikte futbol merakı o dereca yayılmış kİ, geçen gün bir yerde söylüyorlardı, halkın mühim maçları rahat i3hat seyredebilmesi İçin 100 bin kişilik bir stadyum* İhtiyaç varmış. 80 binliği dar gelirmiş.
Bu bahiste, İstanbul Ansiklopedisi müellifi Reşad Ekrem Koçu'nun yaptığı şayanı dikkat bir hesap var: 100 bin kişilik futbol meraklım üzerinde durarak dedi ki:
— İstanbul şehrinin nlihısu 800.000 kadardır. Şehrlmhsdo lûO.Ö&O kişilik bir stadyuma İhtiyaç olduğuna göre sekiz klşld« bir kişi futbol meraklısı demektir. Çu hesap da gösteriyor ki futboleoluk birde merale olmaktan çıkmış; hastalık haline gelmiştir. Ruh hekimlerinin dikkatini çekmemiz 1cab ediyor.
Ve ilâve etti:
— Zaten bb-deU hastalık değil de hakiki merak olsaydı, seki* kişide bir kişi kendin! canü. gönülden futbola verdiğine göre futbol takımlarımız dünya futbol taktmlan arasında e-hemmlyetll bir yer alır; dünya birinciliğine doğru giderdik. Halbuki sordum aoruşturdum: Dünya şöyle'
Otel lavabolarında sabun bulundurulacak
Be 1 adiye Zabıta talimatnamesinde bszı hükümler değiştirilmiştir. Bu a-rada talimatnamenin yatacak, yıkanacak vo temizlenecek yerlere alt 218 Jncl maddesinin 17 nel fıkrası da | değiştirilmiştir.
Yeni hükme göre otellerde umuma mahsus olan l&vabolarda bundan sonra sabun bulundurmak mecburiyeti konulmuştur. Belediye bu yeni hükmü alâkalılara tebliğ etmiştir.
İsimleri okunamıyan gemiler
Bir müddettenberi birçok gemilerin İsimlerinin dahi okunamaz balo geldiği görülmüştür. Liman baskanh-gı tarafından yayınlanan yeni bir tamimde bu cins gemilerin İsimlerin! en kıs* zaman d* belirli şekilde yazmaları, aksi halde her hangi bir yanlış muamele ve tâyine yol açacak bu gemiler hakkında felmsls «emllerl İlgilendiren kanuni mu amelelerin tatbik edllaceft bildirilmektedir.
+ Kumlca.pi Bucak müdürü Bay Zihni, yanında Belediye zabıtası komiseri va diğer alâkalı memurlar vs Saraç îshak mahallesi ihtiyar heyet! âdâlarından Bav Tabir Sungu ve ban şahısların hazır bulundukları b!r heyet, mahalleye bağlı tbrnhlmpaşa yokuşunda bir Imalâtahnnede İnceleme yapmışlardır Makinelerin yüzde 40 amperi* çalıştığı vakit elrafmdaJd evlere zarar vermiyeceğl kanan ti. hanı] olmuş ve mOcMMoye bu hususla tebligat yapılmıştır.
dursun, Avrupada bile derecemiz yokmuş. Gelin de ıtz meseleyi halledin bakalım I»
Hekimlere göre
Futbol merakının gittikçe artmasından, gençliğin vücut gelişmesi İtibariyle endişelenenler yok değildir. Çocuklarımız spor namına yalnız futbol oynuyorlar. Top peşinde koşmak, mahalle aralarında yedi sekiz yaşındaki çocuklardan. İtibaren başlamaktadır. Futbol, uzun «üren bir beden terbiyesi devresi geçirildikten, vücudun bütün uzuvları tabii inkişaflarını bulduktan «onra oynanacak oyunlardandır. Böyle bir hazırlık yapılmadan bilhassa küçük yaşta futbola başlanırsa vücut muvazenesini kaybeder, kemikler erken katılaşır ve tabii Istl-kamelterinde büyümezler. Futbol yıl-dızlanmızdan çoğunun eğri ve nispetsiz dereceed kalın bacaklı, ekseriya kısa boylu olmaları bununla İzah «-dilebilir, çünkü hiçbir spor yapmadan doğrudan doğruya futbola başlamışlarda-. Daha vahimi, futbol, ufak bir fasıla ile bir buçuk saat koşmayı icab ettiren yorucu bir spor olduğu İçin, en çok kalb üzerine tesir etmektedir. Futbolcularunız arasında kalb-lerl büyümüş olanlar nadir değildir.
Nefes kabiliyeti noksan olmadıkça
Merak ne kadar artarsa artsın, aynı sebeplerle bizde futbolttn tam bir İnkişaf gösteremlyeceğ! de iddia edilmektedir. Küçük yaştan itibaren vücudu muntazam‘çalıştırarak bilhassa ciğerleri kuvvetlendirici sporlar yaparak tam inkişaf etmiş bir bünye İle futbola başlanmadığı İçin futbolcularımızın nefes kabiliyetleri dalma noksandır. Ecnebi takımların bizim takımlarımız* daim* nefes kabiliyetleriyle üstün oldukları görülmektedir. Maçın ilk bir saati geçince bizim futbolcu lanmış koşamaa oluyorlar. Yorgun bir vücutla en büyük enerjiyi sarfederek yırtınmak İm vücut İçin, hele kalb İçin büyük «arardır.
Oeçenlerde İstanbul Oüreş Klübün-de kısa bir konuşma yapan Jimnastik üstadı Selim Sim Tarcan da. futbola başlamadan ferdi »por harekelterlyla vücudu geliştirmenin lüzumuna işaret ederek futbol merakının bugünkü şeklinden şikâyet etmiş: hattâ gençliğin sağlığı bakımından bir tehlike Olduğunu gizi em emişti. Alâkalıların bu mevzu üzerinde ehemmiyetle durmaları İcab ediyor.
ferkef Ra do
Bostancı tramvay hattı
Kadıköy ve Havalisi Halk Tramvayları mlldürlüğttndgn:
Akşam gazetesinin 28.2.04B tarihli nüshasında «Bostancı hattının hah» başlığıyl» intişar eden yazı incelenmiştir.
Tramvay şebekesinin Feneryolun-dan Bostancıdaki fevkani geçit köprüsüne kadar olan travers ve balast üzerine döşelidirJBu oylun, çenelerden beri esaslı bir tâmir görmediği hususundaki Heri sürülen iddia varit değildir. Yolun hususiyeti göz önünde bulundurularak devamlı kontrol* tabı tutulmakta ve çürflmeğe yüs tutmuş olan traversler her jnl yenileriyle tebdil olunmaktadır. Aynı ameliye bu yıl d* zamanında yapılacaktır.
Yolun İki tarafına Naflaca açılmış olan kanal ve menfezler dar olduğundan, fazla yağışlı günlerde husule gelen «ellenil kanallardan tasması ve menfezlerin tıkanması neticesi olarak hattın münbat kısımlarını su basmaktadır. Bu gibi hallerde yol ekipler! tarafından gereken tedbirler a-hnmaktadır.
Bu sebeple yolun bir müddet su altında kalmam toprağı yumuşattığından, tramvaylar geçerken hafif esneme yapmakta ve toprak kurur kurumaz mahzur kendiliğinden «ali olmaktadır. Yol hâlen tehlikeli bir vaziyette değildir.
A Bu yıl İçinde Oedlkpaşada Mimar Hayreddin mahallerine bağlı Ballpa-»a yokuşunun ve Bayreltte Mimar Rcmaleddin mahallesinde İki sokağın tâmir! karar!aştmlmıştır. Saraç tabak mahallerinde sokak »âmiri gel»-oek yıl* bırakılmıştı».
Suriye hududunda
İSTANBUL HAYATI
Pamuklu tevziatı
Çapulcu bir grup bir köyilmUze «aldırdı
Ankara 14 (Telefonla) — Cenup hududundan Ankaray* gelen haberlere göre: Burlyede havaların kurak gitmeli yüzünden aşlrclterin «ınırlan-mısa doğru göç ettikleri görülmüştür. Bu arada ban çapulculuk »akalan d* olmaktadır.
Bir İki gün önce bu aşiretlerden ayrılan bir grup ürîa İline bağlı hudut üzerindeki Dele» köyümüze saldırmışlardır. Köy halkı çapulculara karşı koymuş, bu sırada bir kljl ölmüş. iki kişi yaralanmıştır. Çapulcu grupu aynı köyden 200 kadar koyun alarak Burlyeye kaçırmışta-.
Tütün satışı
Frankfurt’ta çok aşağı fiat teklif edilmiş
Ankara 14 (Telefonla) — İngiliz -Amerikan işgali altındaki Frankfurt-ta cereyan etmekte otan müzakerelerde tfltönlerLmlze verilen çok aiiağt flat ve tarafların takındıkları tavır. Anfcarada hiçbir surette ciddi telâkki edilmek istenilmemektedir. Ehemmiyetle bellrtlldlğnte göre, müzakelerta başlamasından daha çok önee bu kabil haberler, esasen şehrimize gelmekteydi.
Alman ticaret piyasasının Türk tütünlerine kapanması, bilhassa memleketimiz İçin mühim ticari akisler doğuracaktır. Ticaret Bakanltğı hâlen müzakerelerde bulunan heyetimize buvtlnlerde yen! talimat gönderecektir.
Yeni emeklilik kanunu
Ankara 14 (Telefonla) — Yeni •-m eklilik tasarısı «on şeklini aldığından, Başbakanlığa verilmiştir.
Harcırah kanun tasamı da son şeklini almak üzeredir.
AKİSLER
Ingiltere ile ticaretimiz
Balık, peynir gibi ban mahsullerimize dış piyasalardan sterlin mukabilinde ve uygun Hallerle gelmekte olan taleplerin kabulünü kolaylaştırmak için hükümetçe yeni kararlar alınacağı söyleniyor.
İngiltere ile aramızdaki ticari münasebetlerin geçirmekte olduğu durgunluktan müteessir olan piyasamızda bu haberin mahiyetini ve yapacağı tesirin derecesini Öğrenmek istedik. Fikir ve mütalâalarının isabettne güvendiğimiz yetkili kimselerin verdikleri malûmata göre, bazı ihraç maddelerimizin sterlinle «ah^tna yol açmak üzere alınması düşünülen tedbir, yapılacak ihracat bedeli üzerinden yüzde yirmi nispetinde bir prim almaktır. Yani bu gibi maddelerin sattyından gelecek her sterlin için Merkez bankasınca resmi kur olan 1128 kuruş ödenecek fakat ihracatçıdan kendisine verilen paranın yüzde yirmisi nispetinde bîr prim alınacak ve bu primlerle ayn bir fon tesis edilecektir; ancak bu yüzde yirmiler de bfrl-kecek paraların nasıl kullanılacağı henüz malûm değildir.
Kuvvetli ve zayıf dövizlerin aynı raytç üzerinden muamele görmesi yüzünden dış ticaretimizde hasıl olan tıkantklığı bir dereceye kadar giderebilmesi için bu tedbirin, ıngllterede Türklyeye yapılacak ithalâtı arttırmağı sağ-lıyacak tamamlayıcı bir diğer tedbire bağlanması; yani bu primlerin tamamüe ithalâta tahsis edilmesi zaruri görülmektedir.
Yine aynı mahfillerin iddialarına göre, böylelikle hem dolarlı piyasalara kıyasen İngiliz mallarında görülen ne satmalına kapılarını kapayan yüzde 20 - 30 nispetindeki pahalılık ortadan kaldırılmış hem do ihracat mahsullerimizin iç piyasa ficilerinin dünya fiatleri seviyesine göre ayarlanması kolaylaştmlmış Olur.
İngütercden getirilecek matların ucuzlamasma da yardımı dokunacak bu mâkul mütalâalara Balâhlyetli makamların dikkatini çekmeği vazife bildik. — B
Başlandığı günden beri bu iş düzene konulamadı, kargaşalık içinde silrüp gidiyor.
Harb yıllarında dışarıdan mal gelmiyor, İçeride kalanlar da karaborsa depolarına tıkıldığı için halk basma, bez bulamıyordu. Bu vaziyet karşısında Devlet, halkın sıkıntısını kısmen hafifletmek raaksRdlle Sümerbank dokumalarından bir kısmını ucuz fiatl» satışa çıkardı. Daha o günden karışıklık başladı, Yerli Mallar Pazarlan muhtekir, sahtekâr sürülerinin hücumuna uğradı mallar karaborsacılar tarafından ka
pışıldı, hakikî İhtiyaç ve istihkak sahiplerinin ellerine bir şey geçmedi.
Gûya bunu düzenlemek gayre-tile vesikalı satış tedbirine başvuruldu, ekmek karnelerinin üzerindeki harflerle ve memurların
ana kameleriie tevziata girişildi. Bu sefer de karne karaborsacılığı.. baş kaldırdı. İstihkak ve İhtiyaç}^ sahipleri yine lâyıldle IstlfadeLrt edemediler, mallar kara nazara^ İntikal etti.
Vesika şeklinin de İstenilen ln-^ tlzamı sağlıya madiği anlaşılınca yeni bir tedbir olarak, bu mensu- £ çatın her semtte mutemet bayi-— !er vasıtaslle halka tevzii karar- P 1 as tırıldı. Bu tedbir de umulan (D neticeyi maalesef veremedi; hlle-^ kfirlıklann, sahtekâr]ıkların, şi- (D k&vctlerln önüne gecIlemedJ. (D
Harb bitti, dışarıdan her nevfrt mal bol bol geldi; depolar. ma->% gazalar doldu. Fakat fiatler hâ--Q lâ ateş pahasına. Bugünkü havatrQ şartlan İçinde geçim sıkıntısı çeken ve yekûnu büyük bir kütle’g teşkil eden halk, yüksek flatlefl) basma, bez alamadığı İçin SÜ-*t merbank mamûlfttı pamuktulanrM yine mutemet bayiler vasıtaslle ve gayri muayyen fasılttrlarla tevziine devam ediliyor ve kargaşalık hâlâ eski haille sürüp gidi-
yor.
Şimdiye kadar kazalarda en büyük mülkiye âmirlerinin kontrolü altında yapılan tevzi işi bu sefer Belediyelere devredilmiş. Bu değişiklikten beklenen fayda nedir, bilmiyorum. Bilinen hakikat şudur kİ. Belediye etile de, vilâyet kanallle de, Bakanlık müdahalesine de yapılsa, bugünkü şartlar altında bütün gayretler bevhııdedlr, tevzi İşinin intizama sokulmasına İmkân yoktur.
Evvelâ, dağıtılacak mensucatın miktan üzerinde sabit bir rakam verilemiyor. Meselâ son tevzi kararında nüfus başına 4 metre pamuklu verileceği, tevziatın. senede dört defa yapılacağı bildiriliyor, daha sonra; «bu sene Sümerbank fabrikalarının istihsali arttığı için tevziat 4 metreden Ö metreye çıkarılacaktır. Bu miktarın ne zamandan itibaren arttırılacağı bilâhare bildirilecektir» deniliyor.
Tamimler, emirler bu şekilde verlledursun, bayilerde İş tamamlı e değişiyor. Bazı semtte nüfus başına üç metre, bazı yerde ev başına beş metre dağıtılıyor; kimi bayi bir buçuk metreden fazla vermiyor, kimisi hiç satmıyor. İstihkak sahiplerini atlatanlar da var.
Kadıncağız elinde nüfus kâğıt* larile müracaat ediyor. Dükkâncı güler yüzle:
— Şimdi çok İşim var. Biraz sonra geliniz.
Diyerek savıyor. İkinci müracaatta yine güler yüzle:
— Bu sefer verilenlerin cinsi çok fena. Bir kaç gün beklerseniz daha İyileri gelecek.
Masallle atlatıyor. Bir kaç gün' sonra gidince de:
— ±yl mal vermediler, kötü mallar da tükendi.
Deyip başından atıyor. Ondan sonra İşin yoksa Belediye, kaymakamlık kapılarında dolaşl Şu kadar basit bir İşi bile beceremiyoruz vesselâm.
Cemal Refik
Mut ilçesinde iiç bin metrelik toprak kaydı
Adana 13 — Mut İlçesinin Mal-hoca köyünün batı tarafından üç bin metre karelik bir arazi parçası kaymış ve üzerinde bulunan dört şahsa alt evler, bahçeleri ve bağlan olduğu gibi kayarak kullanılmaz bir hale gelmiştir. Can kayıbı yoksa da, açıkta kalan aileler Mut kaymakamlığına müracaatla hiç bir şeylerinin kalmadığını söylemiş ve yardım talebinde bulunmuştur,
gahife 4
▲ K 0 A M
• Yarı askerî, yârı siyasî •
Prag’dan sonra ne olacak?
İkine) Dünya harbinden galiba dört »ene evvel, yani 1M5 ta hayali kuvvetli vo alyanl bilgisi ful* bir în-gUl* «Prag'ı» mahvol uçu» dtya bir kitap yasmıştı. Kitabın dayandığı te» (o İdi:
• Rltler günün birinde Çekoslovakya ya taarruz edecektir. Çünkü bu memleket Almanyaya nanran çok ti çöktür. Halbuki bu İnsanlar uaur, vatanperver ve İstik İkilerini her şey» tercih eden kimselerdir. Bononda hnrb paUıyacak. Berllne bu kadar yakıtı olan bu gürel şehir de hara kuvvetlerinin çok İlerlemiş kudreti kargısında insanlariyle birlikte mahvolup gidecektir.»
Kitabın muharriri her noktayı çak gürci hesab etmişti. Yftlnı* hub onun dûründflSü gibi 1938 do değil. 1W9 4a patladı. İlk barah olan şehir Prag delil. Varşova oldu. Bunun sebebi de işi» normal mecrasında gitmemesi, araya, başka faktörlerin girmesidir. Garplı Müttefikler, yani İngiltere ve Hansa harbin patlamışını lıtamlyea Musso’jr.inln, de yırdı raiyle Künlçh ■nlaşmasını yaptılar ve Bitlerin İsteklerinden mâkul gibi görluenim yerine getirmek için Prag'a gider, yolu açtılar. Bu suretle harbi önllyeceklerini zannettiler. Bu gürel niyete ve Hlticrln verdiği söze rağmen, Prag. 1033 de Almanlar tarafından (yani muharririn tahmin ettlfci tamanda ve takat harbsl»> işgal edillnc», bütün Garp Aleminin ve halik dünyanın gözü atıldı. HlUerln hakiki niyeti meydana çıktı, güven kalmadı. Folonyaya garanti verildi ve nihayet hub patladı.
Bngün aynen Prag'ın 1P38 de Almanlar tarafından işgal edildiği ia-mandakl durumda bulnnuyaru». 1943 senesi başlarında Amerikalıların zırhlı orduları Cenubi Almanya ve Bavyerayı İşgal «dip Çek hududuna geldikleri vakit Kızılordu bu şehirden henüz çok uzaktaydı. Amerikan sırhJı birlikleri 4i saat tartında v* Çeklerin de yardimljle bu şehri pekâlâ işgal edebilirlerdi. Fakat son yapılan İfşaattan anlıyoruz kİ Kıulordu Başko-mutanliÂ'.nın ricası üzerine. Amerikalılar bu hareketten vazgeçiyorlar vs Prag'ı Kuşlara buakıycrlar. Yani İkinci Milntcb vaki oluyor. .
Buna rağmen ve Çeklerin hürriyete, istik 1AÜ erine, demokrasiye bağlılıkları söphe tötOrmea derecede dünyaca bilinirken, malûm ve hayâsızca tertiplerle bu İstekler boğulup Prag »e bütün memleket komünist azınlığın eline geçince, dünyada İlk uyanan fikir sudur:
Bütün mûsaadekârlıktar» vs 1yi ni-yeLlere rağmen. Ruslarla anlaşmanın imkânı yoktur. Onlar ancak kuvvetle önlenebilir.
Dikkat edilirse. Pıagın İkine! işgalinden sonra Sovyetler aleyhinde söylenen «özlerin, a!inen tertiplerin gizillik kr'nrımııyhr. Zira bolştvikler ar-
Yazun: M, ŞEVKt YAZMAN tak daiDll, ispatlı surette v» «amniya-U NİİAUmalI* maddesindtn bütün dünya mehktmesinM mahlrtm edilmiştir.
Bu mahkftmlyettM) sonra na atacak? Bütün gayretler demir rardenin dıjmda kalan merataketierin birleşmesi yolundadır. Brüksel konferans bu birleşmeyi beş devlet yani tngtt-tere, Fransa, Belçika, Hol anda va Ldkaetnburg arasında sağlamakladır. Bu bej devletin potansiyeli, Sovy etlerin peykleriyle beraber. Garba kara İlerlemesini durduran»; su var ki bey devlet antlaşması bir çekirdektir. Bunun sıralında daha başka Asaletler vs miUetiar d» toplanacaklardır. Parlsta va gûya yalnı» Marshıll plânını konuşmak İçin toplanan konferansla. dİ S ar Avrupa memleketlerinin hep Dylşlari Bakarları tarafından temsili tesadüf deŞUdlr. Burada Bkan-dlnavya memleketleri gibi Rusyaya hudut ve küçük devletler hariç, diğer memleketlerin Brüksel antlaşmasına katıimtılan veya hu katılmaya hazır-Isıtmaları Çok muhtemeldir.
ftiraf etmeli M, böyle bir birleşme dahi Avrupnyı kazastı ve bel Asır Sovyet taama ra hattâ istilâsından tamamen kurtaranla». Çünkü Sovyet Rusya. Atmpanın göbeğtndedir vs bugün MO milyondan fazla bir nüfusu kayıta» v« şortu» atnrina Amade tutmaktadır.
O halda, Parlsta hazırlanacak bo Garbi Avrupa birleşmesini Amerikanın de fitlen desteklemesi kab edecektir. Bugün Amerika da beliren cereyan da bu yoldadır.
Ancak bı» çeşit bîr toplanma. birleşme v» destekleme siyaseti ve dünyanın çeri kalan taamının Garbi Avrupa birleşmesine müzahir olmasıdır M, Bovyetleri evvelâ taarru» fikrinden caydırabilir, sonra da Almanlarm delilik! erini tekrar ettikleri takdir d», nazil erin Akıbetine uğramalarını kat! suretle önlerine koymuş olur.
İsin bu kısmı kolaylıkla tahakkuk sde«k gibi görünüyor. Çünkü milletler birinci Prag işgalinden ders almışa benzemektedirler. Birinci Prag-dan sonra Alman*,-aya karşı bu cephe birliği en inanmış Bovyetlerln o vaklt-kl İki yüzlü siyasetine bel bağlanuya-rnk bütün Avrupa blrleşebllmlj olsaydı, Rltler taarruzunun başlamasına İmkân yoktu. *
Bugün bu noktayı hem Avrupa w hem Amerika takdir etmişe benıiyor inşallah bu sefer aldanmıyacagı». Aksi halde, yalnız harb değil dünya-nm ve Garp medeniyetinin sonu Ja gelmiş demektir.
Konferans
EmnönA Halkevi 7 ne! yıl mûsta-takli konferanslarının 17 nota Ord. Prof, Dr. Ali Fuat Başftil tarafından 19 mart 1948 pazartesi günü saat 1R.1B t» tHüriyetin değeri) mevzuunda verilecektir. Giriş şerbettir.
..............MSI....I......
Evvel zaman içinde
• •■■•■■ m ıııaı ■■ »■■ ■■■■«•■ ••• ■■■••■■■ ■■■uta •■■■■■ ■■
Çifte saraylar
Defterdar burnundaki Saray — Bir düğün — İki ahşap saray — Çifte köşkler
«ÎJrtibM hakkı mahfaedur»
SEMİH MÜMTAZ S.
15 Mart 1918
Ortaköyla Kuruçeşme ajasında
bir akıntı vardır. Adına Defterdar burnu derlsr. Oracıklarda kAlo ulacür bir camii şerifin ünlerine tesadüf ader. Bu burunda tA Bultan Setimi »ait» devrinde bile bir saray varmış va Padişahın hemşiresi ikamet edermiş. Hattâ bira» sonra başka suitanler da erada. oturmuşlar, yazlan gectnnljler. Rivayet sahih İse Sultan Mahmudu stıninln kertraezl Âdile nütaa da Kaptanı derya Mehmet Ak paşa Ue bu saray da evlenmiş Sarayı hümayundan bu aarsya gdl-mlş. şöyle de bir hikâyesi vardır. Bir kuşlu saltanat kayıgile gelin alayı gelirken damMı hureti şetriyul Mehmet AH peşnyı bereyi İstikbal rıhtıma getirmişler. Ytatarce m.rey k*yığı kuşlu kayını sarmış v» nhtıma ysAigtırmışlar. Dsulün icabı «uHanın hemen kayıktan çıkmaması olduğu için Adil» sultan da bu kaideye ila-yel etmiş, yarinden kıraüdanvnnı?. Bu d* usuldenmlş bir ha s t tutarlarını?, dakikaları ıs yor İsımı;.
Klpençe divan duran Mehmet AH paşa dtfll dakikaların yarım saatin seçtiğini hlSMtmbjs* de yapacak bir şev bulamamla Muttasıl temennah ederek sultanın teşrifini tanıcnnl •dermiş. 8n da kâr etmemiş. Nihayet yanı basında, tutulun saati bir vurmuş yare düşürmüş ra yüksek sesle: «Sultan «fendimizin teşrifleri vakti geldi. Eşref saattir, Ka.çıntny&lım> nidasında bulun mı? sultan dn kayıktan çıkmış İoltuga yirmi», tlâhl-lerie s»rayına dojtrıı yürümüş.
Dötön başlamış, eğlenceler, ziyafetler günlerce rtlrmûş şehir de donanmış. Adile sultanın şercine tartı muhabbeti nhbmdaM oast hfidlse-elvle başlamış tir ve' Mehmet AH paşa ölünceye kadar sultan kocasın» rAm olmuştur Ponre da onu vefatın» kadar bir An için olsun unu t.-nam w durmuştur.
hattâ çok yaşlılar bu söneli yed en naşl çok hem pek çok mahzun olmuşlardı Eskiyi beğtnmı» yıkanı amma yeniyi yaparken zevksizliklere bakan» diyenler de duyulmuştu. Hulâsa Çifte-«araylon kimse beğenmemişti. Hele gidenler bilenler söylerler ha remde ol «un »etamlıktn olsu» m e Oha İler çok çirkindi, ç ün kıl bodrum katuıdun lçe-X53 r!w» crlrlllrrt! Onuk nnzHcn. .
riye girilirdi. Ancak dehrin padişahının kışlarına açıhnış saraylar oldu klan için içerilerine çnk giriltrdl. Mlsafirsla kaldık lan gün olmazdı. I 3cl:lve Kütsn çok nazikti. Asta1 azameti yoktu. «Bendeniz* diye ko-' nuşurdıı. Sonra da tatlı ve güler yüzlü konuşurdu. O kadar da mahçup İdi t! eteğini öpmekte ısrar edildikçe Adeta kmuırdı. Sade İdi de. Üata-tiıtsıa giyinirdi. En kıymetli elmasta-ra msllk oldufu halde takıp takıştır- 1 mazdt.
Bubisi gibi müzikten hoştan irdi, Kocası kadar saza meftun olmamakta beraber biç An a de£ll(ll. Birçok şarkı bilir »ever ve çatardı. Misafirlerine sazlarla ikram ettirirdi. Semih İdi de. Ondan alırlardı BİtfUrdL Esvap alırlardı. Para alır tardı. Elmas alırlardı. Ayhk alırtşjdj, hiç sesin’ Çıkarma» verirdi Ve hamdoirun, kimin paresnı kimden sakUvtıcalŞı hc-Ifl! olsun drr(M Sarayındo tıkara »ofrntan vardı, QrtaWy Tıka-asından blrçr*u yemek yerlerdi. Ha’tA evlerine yemek götürürlerdi.
Yarın akşam SÜMER Sinemasında
Esrar ve dehşet... Tehlikeli kadın... Meçhul bir silâh patlaması... Büyük bir zabıta dramı... Fırsat Eeklryen örümcek gibi pusuda bir kaatll... gibi heyecanlı, har.ketll ve kuvvetli sahnelerle dolu ,
İKİ YÜZLÜ KATİL
(Tlıe Web) Emralsta filin# boşlıyor. Baş Rollerde Flî.A RMYHS — Fn«((V!D O PRİF-' - Wtl^.1 f ' •
Frae ve kılavuz alınacak
Millî Eğitim Bakanlığından t
Teknik öğretim Okulları İhtiyacı !ç!n eğe ve talavua lafm alınacaktır.
Şartnamesin! pörmek ve teklifte bulunmak istlyenlerin Ankara’da Evkaf Apartmanı kat 4 de Ticaret öğretim Müdürlüğüne ve İstanbul’da Tophane Aksam Erkek Sanat Okuluna başvurmaları vç teklif mektuplarını en geç 30 Nisan 1M8 tarihine kadar Bakanlığımla göndermeleri. (3090)
Hedmü inşa
Ben çocuktum İkinci Bultan Ha midin kızlan Gael Osman paşanın efoi-larlyle evlendirildikleri m man, nerede evlendiklerini biliyorum amma, naşı! evlendiklerini aşla hatırlamıyorum. Çünkü elimden tutnJup düğünlere götürülecek yaşta bile de-güdlm, (... Bana her zaman ağabey diyen ablamın kuhklan çınlann...). Yalnız Defterdar burnundaki ahşap sarayı harken derhahr ediyorum. Deniıa çok yatan Geniş. Kafesti ve saçaklı v» cumbalı hattA bezi yerlerinde direkli bir sr.hflmray idi. Büyük kus Zekiye sultan evlendikten bir haytl »cne »on re bu harap, takat emsal! nadir kAşancyl Padişah yıktr-rarak yerine iki saray yapılmasını ve İlk kızına tahsisini yalısı oracıklarda bulunan Bahriye Nazırı Haşan paşaya emretmişti. Canım sarayı yıktılar ve yan yana Urt ahşr.p bina İnşa ettiler. İsimlerine d* Çlftesareylrr dediler. Yıkılan sarayla yapılan blna-larm arasında ummanlar arnmndaM farklar kader »ronlııklar tardı. Giden üren nefise! atlkadnn biriydi Örtenler bfldlftimtz büyük konaklar gibiydi.
O »man benden büyük yaşiriar.
Çifte köşkler
Ç.fte-.'jaylano birer de köşkü var de fuhuşları sertti, takat mevkileri birbirinden güzeldi. Dünyayı görürlerdi. Hele bülbülleri dlnliyenieri meslcdcndL Bir saz Aleminde İdi ben Zekiye fultanın köşkünde Cemil beyin (tamburi) kemençesloden şevka ve belki teede gelen bülbüllerin çır-pıııdklannı görmüştüm. HİÇ unıı'-msın mükemmel dcmlyecc^lm mübarek hlr taksimden sonra Cemil boy şu şarkıyı çalmıştı. Sesi güzel beylerimizden biri de okumuştu:
fTtıfaa ntecHji dşıfcan nteyhaned» tfesefrr par didet metlanede AArf hüsnün rüntma pepranneds Vcşeler var dfdef mestondr.
Bıı köşklerden biri bugün Şifa Yurdudur, diğeri nedir bilmiyorum Y'lnız kayıkhanelerin (tldni *(Uı bir pili! olduklarını rördüm. Üst tarafı toz toprak olmuşlar, yıkı’mışlar. satıl Tıklar.
rBir de AmnvutkÜyOnd- Çlftea-rayhr rardt ve fklncf Sultan Mnh-mudun torunları otururlardı. Buralara dntr bildiklerimi ayrıca yazacağım).
Cinai Eb'adı mdtin.
Karayon (toş Ifıstlfil 7Wx.2O 290 adet
> İç lâstiği ■ 350 ■
Kamyon dış lâstiği 7WxlÖ KM) »
■ iç lâstiği ■ 100 »
■ dış tastı# sas.jo 60 »
■ iç lüstlğl » 50 ■
1 — Lâstikler hem yollarda «Aküyate «Iverlşll Te a^ır işlerde Inılla-nılnn. tiplerden olacaktır. .
I — tsUklller teklif edecekleri lâstiklerin evsaf ve fiatlerlul en ee« 20 mart 192® cumartesi günü saat 13 e kadar Orman Genel Müdürlüsüne bildirmeleri, garttır.
4 — Pererhk 29 mart 1M8 perşembe günü saat 15 de otsun genel müdürlümü işletmeler Mlınalma komisyonunda yapılacaktır Taliplerin pa-»arlık günü »a»t 14 de kadar teklif edecekleri tutar bedel ÜMrindnı % 7.5 geçici teminat akçelerini Devlet orman işletmesi Ankara merkaa müdürlüğü verneslne yatırarak alacakları mtkbuıla pazarlık saatinde kanüsynnda hasır bulunmaları lâzımdır.
5 — Bu İşe alt şartDome her «tün-!« saatlerind» erm«n renH ırû^A»-İflSü İle merkez orman işletmesi müdürlüğünde ve İstanbul orman başmü handJsUglBde gaıülebUtr-
. 6 — Komisyonun teklif edilecek lAsîiklerden en iyi evsafta otenlarını tercihte va İhaleyi yapıp yapmamakta serbesf olduğu flAa okura- W03>
s w s.
MEVLÛDA DAVET
çok sevgili annemiz
ZEHRA MEDENİYE HANIM ruhuna ithaf için vefatının kırkıncı günü olan 10 Mart Dilt salı e ünü ÖJle namazından sonra Teşvikiye camiinde Mevlût ve Hatim duası yapılacaktır. Akraba ve dcMtlanmiEin gelmelerini rica ederi».
Kıskın Avmayiş BUfrner,
Efoaylü Suat
İstanbul Bayındırlık Müdürlüğünden
1 — İstanbul Gümrükleri Başmiraüriueû binası onanım acık eksiltmeye çıkarılmıştır. -
Keşif bedeli 24S97 lira 72 kuruştur. Eksiltme 30.3/84& lırlhiadç salı günü saat 13 de İstanbul Bayutdırllk müdürlüsünde toplanacak komisyon tarafından yapılacaktır.
j — Bu lşa alt evrak şunlardır: Mukavele, EksUtn», Bayındırlık işkrl genel hususi ve fenni şarta meleri proje keşti hulâsasil» buna ruiiıeicrl ’ dtger evrak dairesinde görülecektir.
3 — Eksiltmeye iştirak etmek için tallplelrn .1874» Ura «83. kunışlıü; muvakkat teminat yatırdığına dair makbuz ibra etmesi ve 84fi yılında ticaret odasında kavdı bulunduğuna dair belgeyi hamil alması ı-ksiltınt gününden tatil günleri hariç «3» «ün evvel vilâyet makamına müracaat ederek ehliyet vesikası alman va yutanda Ikinri maddede yanlan evrak! görüp eksiltme şartnamesinde yanlı kayda, göre kabul ettiğine dair İmzalaması şarttır. (3762)
İstanbul Belediyesi şehir Tiyatrosu
Saat 20 de
KAŞ YAPAYIM. DERKEN
Komedi Kısmı
MAKStM’de
Muammer Karaca Overetf HANGİSİ Revü operet- Saat 2030 da Telefon: 42SCT3
$
Aşk ve macera romanı
Yazan: CEMAL REFtK Tefrika No. öl
— Yazıhane karşıda. Pattan da İçeride. Sen d» git, öbür kadınlarla beraber canıekAnuı önünde b«Ue. Uzun ol ur san patron çağırır İçeriye.
Mağazanın kasvetli manzarası, karşunndakl adamın vaziyeti Fahri-yeyl hayal sukutuna u^raiııuıtı. Evvelâ dönüp gitmek istedi. Fakat kısa bir düşünmeden »onra kendi kendine; «Bir defa da marazanın eahlblle ko-nuşııraa.n ne zarar ederim? Böyle yerlere alışık olmadığım için yadırgıyorum. Madem ki geçinmek için ça-iışmega mecburum, böyle şeylere alışmam lâzım.»
Adamın gösterdiği yere gitti. Ca-mekfinın Önünde genç, orta yaşlı; kimisi tuvaletli, boyalı, kJmlsi babayani kıyafetinde altı kadın ayakta bekliyorlardı, Fahriyeyi görünce, kafileye yeni bir rakibin katılmasından mütevellit memnun lyetriallklcrlul
gizlemeğe lüzum görmeksizin haşin bakışlarla »üzmeğe baştadüar. İçlerinden biri çatık kaşta:
— Boşuna geldiniz, hanım! Buraya bir tek memur alacaktar. Herkesten evvel ben müracaat etlim. Bize sıra gelmez kİ.
Kuıi dudaklı, cilâlı tırnaklı, lâcivert dirmelt genç bir kadın öbürünün «özünü kesti:
— Böyle şey ler »ıra İle değildi e, hanımcığımı Herkesten evvel 1«1-mokten ne çıkar? Mal »ahiblnin gönlü kJml çekerse onu alır.
Camekânın kuşesine omuzunu dayamış zayıf, »oluk benizli kadın da söze kc.nştı:
— İki saatten beri dik Uly ar um burada. Evde üç tana öksüz çocuk beni bekliyor. Çamaşır yıkayacak takatim kalmadı artık. Bkaz yorulup terledim pil. soğuk alıyorum, ukfiü-
rük zatça yakamı hiç bırakmıyor. Bir lokma kuru ekmek parası için helak oluyorum. Halime acır da şuraya alırlarsa belki biraz rahat ederim, diye geldim.
Göğsünü yırla re asına tazyik eden »Örekli bir öksürükten soma arzına kapadığı mendlUrJ. kaditleşmiş par-mnklannın arasında nuncıklıyarolc lniltlll bir sesle İlâve etti:
— Böyle olacak kadın detildim. Bir zamanlar benim evimde de çifte hizmetçiler vardı.
— Geçmiş günleri bırak şimdi, hanımcığım.! Herkes de kendine göre iyi günler görmüştür elbet. Bi» anamızın karnından işçi olarak doğmadık ya. Alnunızın yazısı neyse onu çekiyoruz. Mafiaznıûn sahibi nerede acaba? Daha çok btkliyecek miyiz buralarda?
Bu esnada İçeride peyda olan ablak, çopur yüzlü, İr! yarı adam şfj kapaklı gözlerin! kırpıştırarak came-kâna yaklaştı, dışarıdaki kadınları birer birer dikkatle süzdükten sonra kapıyı aralayıp Falırlyeye işaret etti:
— İçeriye gel bakalım, .aya.nl
Fahrlje ürkek aûıiDİıırla karadan girerken kadınlar arasın'ta bomuc-1 donmalar başladı:
— Aaa, nasıl iş bu? Saatlerden beri biz burada beklerken hepimizden sonra gelen kadını niçin çağırdıî
— Bu dünya böyledrl İşte. «Güı:. uğursuzundur* derler, bilme» misin hanımcığım? Zaten o şırfıntıyı görür görmez ne mal olduüunu anlamıştım ben. Kurnaz karı, kendin! ağır başlı bir matah gibi göstermek içltı ritaünü gözünü bile boyamamış. Dışarıda kim bilir nasıl boyanıp da kaltiınmlarda tortfayor, «örtük?
— Çok doğru söyledin, bayan-ctğıml Biz burada aptal gibi beklerken o bir bakışta mağaza sahibinin zlluılnt çeliverdi.
— O holde biz ne bokllyorua?
— Daha evvel ben »ize; (Bu İşler sıraya bakmaz. Malaza ' sahibinin gönlü kimi çekerse onu alır hizmetine» demedim miydi?
Camekânlı bölmolnln içinden geçtikleri odada patron koltuğa gömüldü, yanındaki sandalyeyL bira» daha knedlne doğru çekil:
— Buyur, bayan! Otur da konuşa.-hm.
Fahriye, yavaşça:
-- Teşekkür ederim, dedi. Mılsaa-! d: l.uyurun, ayakta durayım.
( Adara, kıllı, kalın, parmağını masa
.' 1 T"1.'!—-------------------!—■
lâmbasının düğmesine basıp yaktıktan »onra abajuru Fahrlyenln yüzüne çevirdi, başını uzatıp gözlerini dikti:
— Olursan ttaha iyi olurdu. Fakat mademki İstemiyorsunuz, ısrar etrnt-yeyina. şöyte bakalım, küçük hanım, kaç Hra aylık istiyorsun?
Fahriye, kamaşan gözlerini oftuş-tururken patron sırıtıp yutkunarak seyrediyordu. Genç kadın yan tarata çeklHpp kendini keskin ışık huzmesinden kurtarmak Jstiyor, herifin kıllı parmaklan arasında abajur, vapur projektörü gibi mütemadiyen onun üzerin a çevrlHyor.
— Söylesene, küçük hanunl Ayda kaç Ura istersin?
Fahriye, Mtblyetten titrekleşeli sesle cevap verdi;
— Orasını ben bilmem k1. Verilecek ücreti si» evvelden tâyin «tmlşslniMlr tabii.
— Biz, adamına göre para veriri», küçük hanım! Sana vereceğim, ücret başkalarınınki gibi olmaz ki.
— Anlıyamadıın efendini. Bana vereceğin!» ücret nedeu ayrı otsun? Mağazanızdaki vazlfeyL necCrebJecek miyim bakalım?
— Çizin becereceğinizden eminini.
küçük hanım! Para tarafından seni memnun edersem, İş bakımın-lun da sen beni memnun edersin tabâ. No İse, lâkırdıyı uzatnuyalım.
Göğsünü masanın kenarına dayayıp boynunu bira» daha uzam. Horlar gibi soludukça sıcak nefesler! Fahriyenin yüzüne çarpıyordu Yılışarak başım solladı.
— Toparlak hesap ayda MO lira versem nasıl? işinden meınnıu» Kalırsam her ay arttırırım paranı.
Fahriye hayretle adamın yüaüca baktı. Bu kadar parayı hamından, hayalinden geçirmemi ili. Evlenmeden evvel otftrduklan mahalledeki komşu kiztarmirv fabrikalarda 150. 200 kuruş yevmiye Ue Mbahtan okşama kadar çalıştıklarını MHyordü. Mafcasada, kasa başında rahat rahat oturan bir memura ayda 200 Ura nasıl verilir?
— İşiniz o kadar aihr mı efend m?
Adam, dipleri küflü dıştermi ışıldattı:
— Merak etme! Eenln gibi bir küçük hanıma ağır İş wrlr miyim? Evde be? yaşında bir çocuğum var Anasını iki ay evvol boşadım...
(Arkası var)
Karatepeden doğan ak ışık
Bu ikinci, şimdiye kadar çözül-memlştb fakat KaratepedeM kl-tapede, aynı ramanda bilinen Fenike yanslle beraber bulunması. topraklannnzda baş altı asırlık karanlık bir tarih devrinin anahtarım etimize vermiştir-
NMMMMMMI
Topraklarımı-* güzeldir, zengindir, re nasıl üstünde doğdukla ebedi uykumuzu altında uyumak izlediğimiz tek doğum va ölüm yurdudur.
Bu toprakların altında, eski, tarihe, daha doğrusu tarihten evvele giden üstüste yerleşen bir Blc« medeniyet tabakası vardır. Bilhassa tarihten önce olan tarafı müzeleri ve arkeoloji Alemini çek alâkadar etmiş ve etmekte devam edecektir. Erid ve y«d-herhangi medeniyetin, akideleri, «araylart mabedleri ve halkın yaşadığı bütün günlük mimari ( •serleri na kadar mühim olursa . olsun, bu göçmüş ve geçmiş İn- ' «.niyetin ruhu ve kafası daha çok mühimdir. Buna ulaşabilmek ' İçin ya alarmı okuyabilmek ve | mânasını anlamak gerektir.
Eski medeniyeti yaratan insan 1 camiaları fle Iruanivetln bütün zaman için müşterek olacağı ta- 1 raflar ancak bu yazılan okuduk- J tan ve mânalarını anladıktan 1 «OTira bira malûm olabilir. Bunu : nasıl yapabiliriz?
Herhangi eski bir medeniyet 1 yaz sının hiyeroglifleri yanında bildiğimiz diğer etki bir dilde bir tercümesi olduğu zaman. İşte, Napolyonla beraber Msıır «eterine âlim SLfatlle iştirak etmiş olan Champolllon, Rozette. tap üzerinde, bir tarafı Mısır hiyeroglifi ve bir tarafında, aynı metnin Yu-nan casmı bulup okuduğu mm an mazinin karanlık bir noktasını aydınlatmıştır ve o devrin bir kısmı insRuİRrinın sadece maskeni erini değil ayni zamanda kafalarının içini insaniyete göstermiştir.
Bizim fakültede. Ön Asya dilleri şubesinin do topraklarımızın üstünde vaktlle .yaşamış fakat şimdi altına göçmüş ve kapanmış medeniyet re İnsan camiaların m üstündeki esrar perdesini kaldır-nukla meşgul olduğunu bilirdim. Bu şubenin başı Prof. Bossert’ln yetiştirmiş olduğu, ve isimleri Garpta tanınmağa namvat ahir raman kılıklı fakat gözleri awel ramana çevrilmiş gençlerin otuz İki asrı kafalarnda taşımaları pek hoşuma giderdi Son zamanda profesörlerilo beraber Karate-pede rimdiye kadar karanlıkta kalan eski bir medeniyeti aydınla Ilıklarını haber alınca, ilim sa-hasında Türidyemlze ön safta bir yer verebileceklerini mesaîleri sona erdiği zaman dünya çapında alâka uyandıracaklarım an-layınrı işi daha ciddî tuttum. Prof. Eossert’den ve kazılarına iştirak eden genç tedris üyelerinden bunun mahiyeti hakkmda bir müiAkat aldım, neticesini yazıyorum:
194® da Prof. Bossert ve asis-tnr.> H. Çambel, Adananın şimalinde kİ dağlık nuntataıda, Ceyhan nehrinin üstünde. Karatepe1 mevkiinde yeni bir harabe bul-murirrdı. 1947 yılında Profesör' bu d»1 fa doçenti Bahadır Alkımla beraber buraya gelmiş, Türk tarih kurumu ve müzelerde Edebiyat fakültesine beraber bu kan-nm müsraftna iştirak etmişler ve nr ı erinde çok mühim bîr keşif ortaya atmışlardır.
Bu keşif, toprak altından, sûrları va İki sarayı lje meydana çıkarılan bir Eti başkentidir. Bu
Bu te t lük v® kazıya şimdi en geç ntaan ba*md* başlanmak lâzım gtküğl anlaşılıyor; çûakil: a) Çukurova «elleri daha şimdiden buralarda bu asarları basmağa başlanıl# olabilir; b) Adanada beynelmilel paıan cian bir antika toplayıcı teşkilâtı vardır. Bunlar Karatepedo açıkta olan bu eserin banlarını — oradaki bekçiye rağmen — çalıp B ariya yo~ 111a haıiea «ütebilirler, a) Yaylâ meralini almaş, oraya davar, dava rt «gır «ûrülert «erkede ve bu da bir tehlike trakü eder, d) Kara tepedeki kala büyük bir yangın netlceainda har&bolmue-
, Şu günlerda ck nk telefonla tavuk haatalıkJarımn. İmânlara geçip geçmedikleri «örülüyor. Halta meraktan kurtarmak için - bu ysuyı yaayorum. Hayvanlar-1 da olan mikrobik, tufeyli va İdi hastahtaann hepsi kürcw hayvanlarında da OİUT. Bu hastalıklardan mikrobu,virüsü bulaşıcı olan hastalıklar tavuktan tavuğa kolaylıkla geçer va p«k çabuk ’ bütün tavuklar arasında yayılır.
Hepsi Öldürücüdür. Yüzde 75 -: DO telefıd verdirirler. Tavukların mikrobik, vlrtlalü hastalıklardan, tavuk kolerası, vebası, piliçlerini beyaz İshali ve tavuk çiçeği bunların hiç birisi İnsanlara geçmea-Ybİtui kümes hayvanlarının hepsinde hattâ yabani kuşlarda blla
• görülen (verem) in insanlara 1 geçtiği pek ender olarak gürül-' mtlştür.
Tavuklarda veremin Amflİ (mi-cobacterlum tubarculoşls avlum) denilen mikroptur. Veremli bir tavuğun etinin veyahut karaciğerinin yen mealle İnsanlara veremin geçmek İhtimali yok gibidir. Bugün bizde aramazda yayılmış olan hakiki veremin bulaşması İçin bugün o kadar kolaylık ve ' vasıtalar var dır ki bunlar arasın -'l da tavuk vereminin İnsanlara g«-\ cecefel akla bile gelmemelidir.
Valıuz mikrobik, vîrüslü hasta-, Iıklı kümes hayvanlarının «il eri-. n!n yenmesinden büyük fenalıklar görülür. Çünkü bu bulaşık hasta-> lıklara tutulan tavukların «tle-[ rinde hastalık neticesi bir çok toksinler, zehirler hasıl olur İd . bunların yenmesi fenadır.
Sonra bu hastalıklara tutulan tavukların etlerinde gıda kuwe-' tl hiç kalmaz. Yenmesinde hiç ' bir fayda yoktur. Hattâ Amerl-’ kada mikrob! rirûsl hastalık! ar-ı dan kurtulmuş olan tavukların ı etleri yine müsadere olunmakta-. diri ar. Halkı bu gibi zarar vere-' cpk şeylerden muhafaza edlyor-
■ lar. Bu mlkrobl hastalıklar İd -: 18 gün içinde ölürlerse de bazı-
■ lan meselâ tavuk koleramın öyle ştddetM şekli vardır M akşamdan kümese sağlam giren tavuğun sabahleyin ölüsü bulunur. 3-4 saat içinde hayvanı öldürür. Böyle yıldırım çarpmış gibi vakalarda ölen tavukların etleri
• İyi yağlı görülebilir. Ne kadar iyi
7 -rülCıv e görülsün değil hasta-
kanlan bir Eti başkentidir, sarayların duvarlarında — bir tarafında henüz şimdiye kadar görülmemiş ve çözülmemiş bir E!l hiyeroglifi, ve karşı tarafında eski Fenike dilinde malûm olan bir Fenike yazısı bulunmuştur. Buntarm, yani, biilnmlyen Eti hlverogiîfi İle bilinen Fenike ya-nunın yanyana görülmesi İlk defa vaki olmuştur, Bundan dolayı bunu Champolllon'un keşfi kadaf mühim telâkki edebiliriz. Yine bundan dolayıdır ki, bir kavli meşakkatli ve uzun emekle meydnna çıkacak, ve «ydmîana «ak olan tarih köşesini görümta Elbi konim ak ve süratle meydan p. ekartmak mectmrtyetlTiâerit . ^uıeo tuı aeifrU ^.y-
Bunu hem kendimize karşı hem hktan «en. hastalığa tutulup da 2* •'ı'7*p bor«' JTUâ Burada bu canlı kerilen tavuklann et-yeni muhafazası ve «çete lerî katiyen yenmemelldîr. Ta-
-“——1231 Tv- vuklarda. bulaşık hastalıkların bütün alâkalı çjktığırn ve ölmeğe başladığını i dikkatini çek- görenlerin bazılar; kesin
n- harekete geçmek meselesi -ftr tünde duruyor. ^koL
Hlm mflttSflmtmm dikkatini çekmeyi borç biliyorum Çünkü: ’
Hltitlcrde vaktlie iki yazı vardı: (1) çivi yanm (Cunâiform) dur ve Hitit imparator!uğur.im devrine aittir Bu okunmuş’u. (3) Hlyerogîtf Eti yansıdır kİ bu. milâttan «vrel 12 nel He 7 ncî «sır arasında, Hitit İmparatorluğun rçp İnhitatından sonra, prenslikler zamanında kullanılmıştı
irörenJtrln banlan kesip yemece bajTarlar ve b&a lingafsLriar da konulan kordona rağmen hasta ve hMtabga bulaşmı# otan tavukları hemen tavukçulara «atarlar. Bu veçhile veyahut HUnndyerek tavukçu dOkklrCanna telan ve kafeslerde beslenen tavuklarda haftalık başlar başlamaz tavukçu da zarar etmemek İçin kesip kesip satmağa başlar.
tu, bundan dolayı bazalt blokların üstündeki yanlar araen çat-lamtğa ve satıhları ayrılmağa başlamıştır.
Hülâsa, gerçi Edebiyat fakültesinin bunu dikkate alması, İhmalinin ne büyük kayıp ve İlim dünyasında lehimize olnuyan bir dedikodu yaratacağını bilmesi kadar tabii bir şey otamaz. Bundan dolayı, tedris aylarında bazı üyelerin aynlmasuun mahzurunun, bu keşfi elimizden kaçırmamız İhtimali karşısında bir hiç olduğunu da Edebiyat f akili t od kadar an Uyacak bir makam tasavvur edilemez. Fakat eğer bütçe be kimm dan yani maddi çaresizlikten hemen yapılması taam gelen bu tetkik geç katabilir. Acaba bu defa da müzeler, kurullar, hattâ Bakanlık harekete geçip bu keşti elimizden kaçınnanuza mâni olamazlar mı? Ben olp.cak-Irınna inanırım; çünkü aksi takdirde, fakültemizin toprak altındaki medeniyet, hars ve dlllerie meşgul otan bir Ön Asya şubesi kurmanın hiç bir mânası kalmaz.
HaHde Edfb - Adırar
yozan.*
Halide Edtb - ADI VAR
Tavuk hastalıkları insanlara geçer mi?
Yaaant Proj. Cafer Fahri Dikmen
Tavukçu ve tavuk satan kasap dükkânları evvelce gelmiş olan bulaşık bir hastalıktan fennen, bulaşmış ve iyice dezenfekte edilmemiş olduğundan Bağlam gelen tavuklar da hasta olurlar. Lite bu gibi fenalıkların önüne geçilmesi için tavukçu ve kasap d tılrkânl arında kesilmiş olarak satılacak olan kümes hayvanlarının Avrupa ve Amcrlkada olduğu gibi bizde de büyük şehirlerde mezbahada kesilmesi lüzumunu evvelce yazmıştık. Bizde bu hal devam ettikçe ne yapmalıdır?
Kesilmiş tavuk alacak olanlar tavuğun şişirilmiş olmadığına bakmalı. Şişirilmiş tavuklar elle bataldağı zaman tavuğun derisinin altındaki hava şişkinlikleri anlaşılır. En ziyade zayıf olup olmadıklarına bakmalıdır. Hastalıklı tavukların etleri erimiş gibidir. Rengi de değişmiştir. Mavimtırak koyu bir renkte olur. Fakat zafiyet- derecesini ve mahiyetin! anlamak kolay bir şey değildir. Zafiyet eebebi ve hastalığın mahiyeti ancak bekteriyeri muayenesi] e anlaşılabilir. Yalnız kesilmiş tavuk alanlara flatine bakmayıp yağlı ve etli tavuk alması kalıyor. Şurası bilinmelidir kİ hastalık olmadığı bilindiği halde ucus zayıf tavuk elmadan ise pahalı «emli tavuk almak daha kârlıdır.
Canlı tavuk alıp evinde kesecek olanlar da kümes hayvanlarında hastalık nişaneleri en çok tavuğun başmda görüldüğümden alacakları tarakların önce başlarına bakmalıdır.
Sağlam bir tavuk veya horozun İbik ve sakalının rengi keskin tarmıa iken her türlü hastalıklara tutulanlarda ibik ve «akalın rengi solmuş olması hayvanın zayıf olduğunu, çok koyu âdeta s', vahim tırak olması da tavuğun a’eşl! bir hastalığa tutulduğunu gösterir. Banlan da ibik ve «kaim üzerin de zarım tırak lekelerin görülmesi ve «tk (ık nefes alması ve içi sürmesi hasta’ık emaresi olduğundan bu gibi tavukları aîmamaîrdır. Ağız tadile iyi bir piliç veya tavuk vemek Jateyen-lere yapılarak yegâne t&vrfye şu-dun
Resimde görüldüğü gfbf ufak bit beri kafesi yaptırmabdır. Bu kafesi bahçenin bir köşesine bahçesi ohnıyaniar ev’ertnin bodrumuna veya münasip bir yerine koymalıdır Alınan piliç veya ta-'mıkîar kafesin üstündeki kapağı rokan kaldırılarak tavuk içine konulur. Ka ferin önündeki par-
Yeni bir dünya harbi başlarsa nasıl gelişecek?
Tanınmış bir Çekoslovak Kurmay subayı mevcut ihtimalleri tetkik ediyor
ÇekMİor»kyRiua PtrU «Içlliğl «*ki ol*n va harb yıilarınoa Lon&t. va CfzayUOafcl Fransız genel kurmayında çalı+an yarbay Mlksha, gelecek harbin nerede va ntcnl olaca-•'.oa dair dikkate «ayı>n bir nmkala neşretmiştir. Yarbay Mîkshe muktedir bir kurmay aubayı olarak tanınmıştır. İkinci dünya harbînin «m lafhaımda Framaya yapılacak çıkarma hareketinin plAnlrırını hazırlı-yanlar arasında modern harb 4c*dt-lcrine dair birkaç eseri V® cHlllörln stratejik hataları» adlı bir kitabı vardır. Bu kitap her tarafta, büyük alfika tryandırnuştır. Yarbay makalesinde diyor kİ!
Dofiu v« Batı devletleri arasındaki gerginliğin derecesini ve bunan yenL bir dflnya harbine «ebabolablleceğlnl herkes bilir. Bunun İçin bu ciheti tetkik edecek değiliz. Biz daha ziyada ıtratejik unsurları lncellyecegiz ve dünyanın Del büyük kuvveti, Sovyetlerle Anglosakson bloku arasînda muhtemel bir harbin nasıl cereyan edeceğini izaha çalışacağız,
Avrupa, mütemadiyen artan gerginlikle iki nt bloka ayrılmaktadır. Norveç, İsveç, Danimarka, Belçika v« Fransa An glos aksonların «tratejlk sahasına dahildir. Dünyanın dt^er taraftarında, Orta Doğuda, Hlndls-tand'a, Çin de İM blokun «lyas! ve rtra-tellk. mevkileri vardır. Bu arada Ja-ponyanm. Amerikanın yanında bulunmasına pek «aşmamak lhnmdır. tkl grapun «tratejik membnlan tetkik edilince «u neticeye varılır:
1 — Muhtemel b& haTbde blT taraftan «n büyük kara, diğer taraftan denli ve hava kuwet!erl harekete geçecektir.
I — Coğrafi durum İtibariyle Sovyet Rusya gerek Avrupada. gerek As-yada diğer devletlerden uzakta, çok münferit bU haldedir. Rüryanın büyük hara faaliyet tahıl annda ve başlıca Okyanuslarda kaü bir şekilde harekete geçmesini temin edecek ne hata, ne deniş Galeri, ne de deniz yolları vardır.
I — Rusya harekâtı Ballık D( Pasifik arasındaki sahaya, kendi toprağına İnhisar ettirmek mecburiyetinde İken Angioaaksonlar New-Yorktan Banfrancisco’ya, Kaplan Londraya kadar dıy ulaştırma sahalarını gerek deniz, gerek hava bakımından, hiç bir güçlüğe uğramadan, kontrol edebilecek! erdir.
4 — Rusya büyük İnsan kütlelerine malik olacaktır. Anglosaktor.lann ise büyük btr teknik, sınai vb ticari Ostünlüga olacaktır.
I — Muhtelif memleketlerin sempatisi iki gruptan birine teveccüh •decektlr. Anglosaksonlann orta ve doğu Avrupada pek çok taraftarları olacaktır. Fakat Çin’de, Hindistan'da, hatta Orta Doğuda komünist ideali bilhassa kuvvetli olacaktır.
Yeni bir harb 1 «ahada cereyan edecektir: Avrupada, Orta Doğuda. Ulak Doğuda_ Kutuplar ha valizi gittikçe artan stratejik btr ehemmiyet kazanacaktır, fakat buralarda büyük orduların harekette bulunman muhtemel değildir. Kutup havallslndakl muharebe daha ziyade Asya Ua Amerika arasında uçar bombalar düello-
maklıklann aralığından tavuk başını çıkararak önündeki kaptan yemini yer ve auyuntt. İçer Bu besi kafesinin altı ıskaralı olduğundan tavuğun pislikleri altına konulan kabın içine dökülür. Her gün bu kap temiz!cnine hiç bir koku duyuluuuu
Kafesa konulan pille v«ya tavuk yem olarak ekmek içi, «ofra döküntüsü vesaire ile braler.lle-blUrsa de fazla olarak kmlmış m Bir veyahut mısır unundan ya-pur.51 lÂpa verilirse 10 - 15 nihayet yirmi günde gayet «emiş eti gevrek, lezzetli ve besleyici btr tavuk elde edilmiş olur.
Çayet bu müddet sarfında be-riya konulan hayvanlarda iştah-«riık veya başka bir hastalık görülürse kafesten çıkarmadı, ra sebebinJ ararç abdır. Bir tavuğun v» herhangi bir hayvanın «tinin lezzeti ve besleyici olman yedirilen gıdaya tâbi olduğunu bilenler bu usulü yapmalıdırlar. Eskiden da yemek için kesecekleri tavukUn bir küf» altin* h«pra dorek 10 - 15 gün «qmM htriı dürten sonra keserlerdi.
susa hizmet edecek üsler temini İçin olacaktır.
Sovyetlerle Angl'Miksonlar başlıca Orta Doğuda karalamaklardır. Fakat A.t upamn tzas harb den uzak kalmasına İmkAn yoktur. En iyi münakale yollan Avrupadadır ve bunludan İstifade eden ordular harbi kazanabileceklerdir. Binaenaleyh Av-rupadakl harekât, Orta Doğu ve U2ak Doğu harekâtı bir derece ayrı bir mahiyet alabilecektir.
Modern «UAhlar, atom bombası, uçar bombalar, harbin ıtratejlk gelişmeğini değlştlrrnlyecektir. Avrupa-dakl askeri harekât Doğuyu Batıdan ayıran hat üzerinde, yani aşağı yukarı Lübek - Trleata hattında cereyan •decekttr. Bu harekâtın geltameal hfikinnrfn. İki İhtimal vardır:
1 — Doğudan yapılacak taarruzun üatünlûğü. Bu takdirde Batı Avrupa-nın İstilâya uğrayacağım kabul etmek lâzımdır.
t — Batidan yapılacak taarruzun üstünlüğü. Bu takdirde de fırtına Doğuya. yani orta Avrupaya ve Rus steplerine doğru esecektir.
Bugünkü duruma göre birinci ihtimal daha kuvvetlidir. Aimanyadaki lçgal kuvvetleri Doğudan gelecek akını durduramıyacak kadar rajnftır. Bati Avrupa devletleri orduları da bu tehlikeye müessir surette karjı koyamazlar. 200-350 tümeni İleri sürerek Almanların meşhur fichlleffen plânını veya bunun başka bir «eklini tatbik edecek olan Kızılordu hızb bLr yürüyüşle Atlantik kıyılarına ve Fransız - İspanyol hududundaki Pirene dağlarına varabilir. Fakat böyle bir hareketin stratejik hedefi ne olabilir? Görünüşe göre Akdenlzin kapılarından Obelüttar±‘ı ele geçirmek.
Mamafih «unu göz ününde tutmak itnmAr kl tzptınya yarım adabının coğrafi variyeti orada bir «İmsek harbi yapılmasına, yani bu memleketin çabuk geçilmesine müsait değildir. Diğer taraftan Batı Avrupa'nın re ispanyanın ele geçlTlkhesl ancak mü-teamz kuzey Afrika sahilleri, bilhassa Futa yerleştiği raman faydalı olabileceğini unutmamak lâzımdır.
Batı Avrupadek! hareket nasıl ge-h«lrse g*Hy»in Kıztiordunun Elbc
nehrinden Pirene dağlarına, yahut Csbelüttank'a kadar İlerlemesi sağ büyük bir tehlikeye maruz bıraka. O saman Skandfnnvya teh-dltkâr bir çıkıntı tenkil eder. Binaenaleyh böyle bîr hareketin İsveç ve Norveç ei« geçirilmezden evvel yapılıp yapılamıyacağını düşünmek 11-
Itamanh Kullardanım böyle bir hareketini tahdldeden diğer bir yer vardır: InglUs adaları. îklnal dünya harbi «öeterdl ki İngiltere kontrol altına »lınmadıkça. Avrupamn tatil âsi emniyet varta! «tadildir. Hareklt bu safhaya glrinoe Ancioaakıcn âleminin teknik üstünlüğü büyük ehomml-yet kazanır. Gerçi. Sovyet kum and an-hfiı çok büyük bir kara ordusuna malik olacaktır. Fakat denlriarde r« havalarda «eri variyette buloDacakör. Bkandlnavye'yı tega! ederr.eıse îugil-Mr^t tatilâ fcMmall. Hltiarln Calâir-
Yukanda Sovyet taarruz istikametleri, aşağıda Anglo - Sttksontİ^Û rm müdafaa hattı ve taarruz istikametlerini gösterir harita -n
yo vardığı zamana nispetle ciolta olacaktır. Daha açık «uratta söylemek(0 lâzım gelirse denlleb.lir kj d»»:!:.-..eroffi Ve havalara hâkim olan Aılglos..:.
lar karşısında Sov yeti erin Skapatlo -* Torendjem - Calais müessesçi.ndo muvaffak olması ihtimali yoktur.
Esasen' ikinci dünya lıarbl açık surette İspat etti kl milletler arası bir harbde Batı Avrupamn el£ geçirilmesi slratellk bakımdan kail bir merhale olamaz.
Gelecek harbde, Bati Avrupa 1ie Orta Doğu harekâtı bir bütün teşkil edecektir. Orta Doğuda harekât sahası Karadeniz!? Hazar denizi arasındaki havaili olacaktır. Bu cephede taarruzun stratejik lıedefli Akdenlzin Süveyş kapışım kapamak ve bu denizin İkinci kapısı olan CubelûUacıkl kontrol etmeğe çalışmak olacaktır. Diğer hedefler Akdenizde üçüncü kilit noktası olan Boğazlar ve B».5ra körfezidir. Bu körfeze İnilmesi Hindistan İstikametinde derin bir İlerleme olacaktır. Sovyeticrin Orta Doğuda taklbedeblleceklcrl biricik strateji olan bu hareket şu neticeleri verebilir:
1 — Anglosakson müdafaası. Ce-belüttarık ve Süveyş'in kaybındın, eonra Dakar - Cibuti hattına k.' j. ır sürülebilecektir.
»2 — AnglosaksonKrın, İtalya, Yunanistan, Malta ve kuzey Afrlkn kıyıları gibi. Akdeniz'de muhafaza edebilecekleri birkaç istinat noktası, ayrı düşmeleri yüzünden yavaş bir boğulmaya malıkûm alacaktır
1 — İngiliz imparatorluğunun Cc-belüttank İle Süveyş arasındaki eo mühim münakale yolunun kesilmesi Anglosaksonları, Afrikayı dolaşarak, çok daha uzun bir yol takibetmeğe mecbur edecektir.
»*•
Uzak Doğuda Sovyet strateilslnKt gelişme şekil dalıa Hz vnzlhtir. Rusya, denizde ve havalarda geri olduğundan, Vll&dlvostok’tan Hint Okyanusuna ve Avustralya'ya doğru bir ta-arnu düşünemez. Esasen böyle bir hareket İçin her şeyden evvel Japon adalarının işgali lâzımdır. Çünkü yanın fialr-e şeklinde olan bu adalar Sibirya, Mançurl Ve Kore'deki denil vb hava üslerinin harekâtını tahdit eder, Kızılordunun Mançurt’dcn baş-lıyarak geniş Çin topraklarına doğru Heri hareketi, strateji bakımından kati bir hareket sayılamaz.
Bütün bunlardan çıkan netice şudur: Bir kara devleti olan Sövyeâ Rusya için biricik imkân kuvvelerini Akdenlze doğru sevketmektlr. Mühim hava ve deniz kuvvetinden mahrum olan Rusya üç kıtayı. Avrupa, Afrika re Asya'yı alâknlandıran bir Btiratejl tatbik edebilir. Böyle bir hareket dünya harbine son verebilir mW ■Dnutmıyalun kl Angîo S>' n kuvvetler! Kuzey Afrika'yı, O'.ı..y 1 Amerika’yı, İngiliz adalarını, Güney Afrika'yı, Avustralya'yı ve lkt'udcn büyük ehemmiyeti olan diğer topraklan ellerinde tutabilecek ve asla sar-■ılmamış bulunacaktır. Bu kuvv iler için Avrupa'ya dönmek imkânı m5Y-eut riidakûr.
(Arkası 6 ncı sahlfedc)
Bahife 6
İS Mart 1048
Koruk
AKŞAM
Yeni bir dünya harbi başlarsa nasıl gelişecek?
Sabaha karşı şiddetle çalınan telefon zül, Londra’nın en meşhur polis hatiyesl Fred SmlrU’l uykusundan uyandırdı. Telefonun öbür uöundan İnce bir kadın sesi:
— Ben Mis Grey Egerton’um. Bize derhal geliniz, evimizde müthiş bir hâdise oldu. Bir saat evvel kıs karde-Blm Lady Dudloy birdenbire öldü.
Bir saat sonra hafiye, Dudleyln konağına vardı. Mis EgeTton sararmış bir çehre ile hafiyeyi, küçük salona alarak hâdiseyi anlattı:
—Vaka, gece yarısını beş geçe cereyan etti. Hemşirem Lady Dııdley uzun zamandan beri kalbinden rahatsızdı. Kocasından şüpheleniyorum. Fakat elimde hiç bir delil yoktur. O, her fenalığa mttsteit bir adamdır. Hemşireme az nu ıstırap çektirdi Karşıta evde oturan bir kadınla münasebettedir. Kimya He de meşguldür. Belki de karısından kurtulmak İçin zehir kullanmıştır.
Mis Egcton bu izahatı verdikten sonra Lord Dudley’ln iki doktorla beraber bulunduğu büyük salona hafl-yejrl götürdü.
Doktorlardan' biri Mis Egerton'* hl-tabederek:
— Hemşirenizin nişim muayene ettim. Fikrimce sekteden ölmüştür. Zıten kalbi çok zayıftı.
L?rd da baldırına dönerek sert bir K-ild:
— Umarım ki. artık cesedin morga kaldırılmasında ısrar etmezsiniz. dedi*
Hafiye, hâdisenin cereyan ettiği odayı görmek istedi. Mis Egerton İle Lerd Dııdley haflyeyl Lady'nln öda-«ına götürdüler.
Ölü Lady DudJey, hâlâ yatağında duruyordu Başının ucuda Hiç şişele* rlle dolu bir masa vnrdt. Hafiye masanın çekmesini açmak istedi. Fakat kilidi! Mi. Anahtarı bulmak 1ç!n etrafına bakındı tse de bulamadı, sonra cev?di dikkatle muayene etti, ölü kadının sağ eli parmaklarından birinin tırnağının kınk olduğunu gürdü. Bü ehemmiyetsiz tafsilat. hafiyeye ölüm hâdisesini hayalinde canlandırmasına yardım etti. Lady Dudleyln el! gerili kalmıştı. İhtlmşl kİ çıngırak tül ne basmak veya llâe almak için elin! uzatmış ve parmağını masaya şiddetle vurduğu için tırnağı kırılmıştı. Hafiye odada bulunanlara dönerek sordu:
— Şu kapıdan nereye gidil tr?
— Hastabakıcının odasınaI
— Ya sağdaki kapı?
Lord Dudlev. bu suale cevap verdi:
— Bir salona... O salonun bitişiğinde de benim odam bulunuyor.
Hafiye tekrar «ordu:
— Hastabakıcıyı sorguya çekebil İt miyim?
Bira» sonra, hastabakıcı, haflyeys izahat verdi:
— Uykuda iken bir sesi* uyandım. Ne olduğunu görmek İçin yarimden fırladım. Maalesef ışık yanmadı. Elek tr1k cereyanı kesilmişti. Bütün bunlar, ancak bir kaç saniye sürdü. L*£y* nln yanma vardığım zaman arlık hayat eseri göstermiyordu. Elektrik dü| meşini çevirdim. Bu defa ışıklar yandı
Hafiye, hâdise odasın* bir fgö» attıktan sonra dışan çıktı. Mis Egerton haflyejrl takibettt. Hafiye 11* haşhaşa kalınca merakla sordu:
— Ne netlyec* vardınız
— Daha bir karar veremedim, şimdiye kadar şüpheli bir şey görmedim. ,Yalnız enişteniz Loıd Dudley hakkında bana biraz İzahat verir misiniz?
Konuşma, btr kaç dakika sürdü.
Sonunda hafiye ayağa kalkarak Mis Egerton’*:
— Hemşirenizin odasında btr araştırma yapmalıyım, dedi ve döşemenin bir kenarında, ölünün yattığı karyolanın yanında duran mask çekmesinin anahtarını buldu. Çekmeyi açınca içinde gördüğü şeylerden şaşırıp kaldı. Sonra Mis Egerton’* dönerek:
— Şimdi eniştenizin karşıta evde oturan metresine (ödiyorum. Belki yeni btr malûmat elde ederiz.
Sabah* karşı Lord Dııdley tevkif edildi. Hafiye da Lord Dudley’ln müe-rlmlyetlnl nasıl meydana çıkardığını etrafındakiler» şöyle anlattı:
— Lady’nln, çekmesinde bir tabanca bulundurmak âdeti İdi. Kocası kasten onu blrdenbtra korkutmak süratli e öldürmüş, fakat zevcesinin silâha davranmamasını temin için tabancanın bulunduğu çekmeyi daha evvel bir fırsatını bularak kilitlemiş v* anahtan da bir kenara atmıştı. Lord gece yarısı, yüzünü siyah btr maske İle örttükten sonra hasta kanamın odasın* girdi, onu ansızın uyandırdı. Lady, birdenbire karşısında maskeli bir şahıs görünce, tabancasını almak İçin elini çekmeye uzattı. Fakat çekme kilitli olduğu için onu açmağa uğraşırken bir parmağının tırnağını kırdı v» fazla heyecandan sekteden öldü.
Karşıta evde evvelâ Lordun metresini, sonra kendisini sorguya çektim -İkl.M de vakayı anlattığım şekilde itiraf ettiler. M1s Egerton. enişteniz, kır kardeşinizin tauıtilldtr. Fakat onu silâh veya zehirle değil, heyecanla öldürmüştür. Bakalım, avukattan kendisini mahkemede nam! müdafaa edecekler?
Ceulren: .4. Hilâli
Bir işçi yaralandı
Bultanhamamında bir batar fabrikasında çalışan Hamlt adında bir işçi, büyük bir batar balyasının bacakları üzerine düşmesiyle yaratanmış ve tedavi edilmek üzere hastaneye kaldırılmıştır__________________
BULMACA
(Baş tarafı 5 tnd s ahi]ede)
Bun* karşı Rusya İngiltere’yi, yahut Birleşik Amerika'yı İstilâ etmeği düşünebilir ml? Meselenin anahtarı buradadır,
•••
Anglo 0akson stratejisinin gelişmesi Sovyetlerlû evvelâ Bati Avrupa’yı ve Orta Doğuyu İstilâ etmelerine bağlıdır. Kızıl ordu Batıda Cebe-lültarık’a, Doğuda Süveyş'e kadar giderse Anglosakson kuvvetlerinin evvelâ Akdeniz havzasını. Bati Avrupa’yı vs Orta Doğuda kaybedilen yerleri, yani Mısır ve Irak’ı geri almaları lâzımdır.
Uzak Doğuda vaziyet büsbütün başka bir şekil alacaktır. Çünktl burada Amerikalıların Japoayadas! üslerini kaybetmeleri mümkün görünmüyor.
Anglo Saksonlar Avrupa ve Orta Doğuda kaybettikleri yerleri tekrar geri alırlarsa stratejileri şu şekilde gcllşoeektlr: Anglo Bakson kuvvetleri. Baltık He Karadeniz arısında, evvelâ Tuna havzasını ele geçirmek 1s-tiyeceklerdlr. Kızıtardu Bavyera ve Avusturya alplarında yerleşebilirse cephesi çok kısalacaktır. Kız'lordu Tun* havzasını kaybederse vaziyet çok değişecektir. Bu takdirde Almanların 1941 - 1944 seneleri arasındaki stratejilerinin tekerrürünü göreceği* Ynnl taarruz eden kuvvetler Knrade-rlrden Ballık denizine kadar olan suhada harekette bulunacaklardır.
Taarruz başlıca 3 İstikamette yapılacaktır: 1 — Ballık memleketlerine (Estonya, Letonya. Lltvany*) ve Lenlngrada; 2 — Varşova ve Mosfco-veya; 8 — Klyef, Odesa ve Done( havzasına doğru.
Anglosaksonların bu vaziyette ta-klbedeceklerl strateji İle Almanların stratejlst arasında fark olacaktır, çünkü Anglosaksonlar Ballık sahillerine asker çıkarabileceklerdir.
••e
Orta Doğuda Batum - Tebriz - Kft-bll hattından taarruza geçecek olan Anglosakson kuvvetlerinin başlıca hedefleri şunlar olacaktır:
1 — Kafkas yollyle Ukraynaya girmek ve Tuna havzasından hareket eden kuvvetlerle Doneç havzasında birleşmek. Bu iki hareket, Karadenizli! çember İçine alınması demektir.
8 — Haz er deniziyle Aral gölü ara- , aınd» ilerlemek. Bundan maksat Aşa-. ğı Volga v âdisini Ve Ural’in İlerisindeki sanayi mıntakalarını ele geçirmek tir,
I — Türkistanın ve Kırgız steplerinin IstUâsı. Bunun hedefi do Batı Sibirya (Omsk ve lrkutak havalisi) n! ele geçirmektir. Paslflkten gelen kuvvetler. Orta Doğudan hareket özdenlerle bu eahada blrleşeblltrler.
Uzak Doğuya gelince: Angtoaak-sonlar Japon adalarından ve Orta Çin den harekete geçebilirler. Burada başlıca muharebeler Mançurl’d» olacak Anglosakson kuvvetleri bundan sonra Amur nehri Sibirya hattı boyunca trkutsk'a kadar iletllyebllir-ler.
Gelecek bir harbin başlıca stratejik hatları budur. öldürücü silâhlar bu harbe İkinci Dünya harbinden daha müthiş bir mahiyet verecektir. Yeni bir harb Avrupa medeniyetinin yıkılmasına muhakkak sebeb olacaktır.
Dünyanın bütün ümidi bir sulh koferansına bağlanmıştır. Fakat böyle bir konferans İyi netice verse bile sonunda sUAhlı bir sulh olacaktır. Böyle bir sulh da iktisadi ve siyasi İstikrara İmkân bırakmıyncak: Avru-panın canlanmasını güçleştirecektir. Diğer taraftan unutmamalıdır ki her silâhlı sulh d'VTesl yeni ihtilâflara aebeb olur.
Şu halde Avrupa yeni bir harbden korunma yolunu nasıl temin edebilir? Avrupayı felâketten kurtarabilecek biricik »ey, AvrupalIların birleşmesidir.
İskenderun itfaiyesi ıalah edilmelidir
İskenderun (Akşam) — Burada bir depoda çıkan yangın hakkında telgrafla bilgiler vermiştim, tkl milyon Hra zararla biten yangından ıstırapla bahsediyoruz. Antakya İtfaiyesi yetişmese İdi, İskenderun’un Akıbeti ne olacaktı? Bu yangın acı, hem çok acı bir ihtardır. Her şeyden önce, İskenderun belediyesi, her türlü modern vasıtadan mahrum bulunan İskenderun İtfaiyesine dört elle sarılmalı re bunu ıslah etmelidir.
50 adet kontrol saati alınacak
Eminönü Bekçi Komisyonundan:
«10000» lira tnuhnmmen bedelle 50 adet kontrol saati aaıtn alınacaktır
18 Mart 948 günü saat 15 de Kaymakamlık binam içinde ihalesi yapılacaktır.
İsteklilerin ihale gününden önce şartnameyi kaymakamlık bekçi bürosunda görebileceklerdir. (25201
MAHKEME KORİDORLARINDA! j
Tabeîâ görünce öfkelenirim ben I
odanın pancerMlnl açtım, geriye po-
Soldan sağa m yırtandan aşağtpa: l — Şamarlamak
3 — Hüküm ve nüfus U*.
3 — Kınlp ayrılmak.
4 — Fasıla - Bir âranın - Başına
«K» gelirse mahrut olur.
I — Ok atım.
8 — Defedildiler .
7 — Madeni ip - Telefon nidası -
Yama.
8 — Bir çiçek * üye.
B — Saha - Rezalet yapan.
10 — Kokulu bir ot * Burç. GEÇEN BULMACACIN HALLİ Soldan sağa ve yukarıdan aşağıya: 1 — Mahrumiyet. 2 — Ara, Tapam.
3 — Hastalar, 4 — Tonik,’ K*. S — Utanıyorum, 6 — Maliye, Ema, 7 — İpako, Avam, 8 — Yar, Revara, • — Ba, Kumar, 10 — Tıkamamalı.
Gümrük Muhafaza Genel Komutanlığı İstanbul Levazım Amirliği Satınalma Komisyonu
Başkanlığından:
2000 tane er kiliminin alımı kapalı zarfla eksiltmeye konulmuştur Kapalı zarf eksiltmesi 29 mart 948 günü saat 15 dedir. Muhammen bedeli 19000 Hra muvakkat teminatı 1435 liradır.
Şartname ve nümune kilim her gün komisyonda görülebHir. isteklilerin teklif mektuplarını en geç eksiltme günü saat 14 de kadar Galata Mumhan» caddesi No. 54 deki komisyon başkanlığına vermeleri veya göndermeleri. (2235)
Millî Eğitim Bakanlığından:
Teknik öğretim okulları ihtiyacı için alınacak olan ve teklif almak maksadıyla, 1947, 1948 yılında Ankara ve İstanbul gazetelerinde ilân edilen, matbaa makineleri, elektrik malzemesi ölçü âletleri, galvano malzemesi. Teknik kültür filmler, motör atelyeıi tezgâhlan, röntgen, fa-radlgalvani ve dlyaterml âletlerine alt tekliflerin en geç 30 Mart 1946 tarihine kadar Bakanlığımıza gelmiş olma sı ve bu tarihten sonra yapılacak tekliflerin nazan itibara alınmryacağı. (2781)
Doktor Mlltlyadl efendi dâvacı. Tamla giyinmiş, ellisini geçkin bl; a*L Alnında ine* bir kanlı yar* çizgisi var, sol gözünün etrafı da morarmış. Koridorda selâmımıza nâzik bir adâ İla mukabele etti
— Geçmiş olsun, bayım. YÜzUnüM, gözünüz» ne oldu?
Gülümsedi:
— Affedersiniz efendim, cevabım bir sı kaba olacak anım* kusura b*k mayınıı, beni bir katır tepti.
— Vah vahi Arabanın yanına nu solculdunuz?
— öyle katır değl, efendim. İki ayaklı katır tepti beni.
— Yafta... Öylesi de var demek.
Parmağıyla İşaret etti:
— Karşıda polisin yanında otuarm görüyorsunuz ya.
— Evet, o mu tepti sizi?
— As kaldı, kafamı gözümü parçalıyordu edebsl» herif.
— Sebep nedLr?
— Tabelâ meselesi... Hiç yoktan başım derde girdi.
— Demek o adam sırtında tabelâ götürürken siz» çarptı.
— Hayır, kendi tabelâmı benim başıma vurdu. Ben doktorum. Mahalle arasında btr muayenehan* açtım.
— Yeni mİ açtınız, muayenehaneyi.
— Eskiden -doktorluk yapmıyordum, başka işler yapıyordum. Yani ecza alışverişiyle meşguldüm. Yaşım tlerle-ylnca o işler beni yormağa başladı. Mademki ellmd* doktorluk gibi bir meslek var. ne diye bundan istifade etmiyorum? Bir muayenehane açarım, orada oturup rahatça para kazanırım, dedim, mahalle arasında bir ev buldum, orada muayenehanemi açtım. Sokak kapısının yanına da tabelâmı astım. Günden güne müşterilerim çoğalıyor, kazancım yoluna giriyordu.
— 9u adam da müşteri olarak m* geldi yoksa?
— Hayır efendtm. Bir sabah muayenehaneme gittim, baktım kl kapının yanında tabelâm yok. «Bizim tabelâ ne olmuş? Çaldılar mı acaba» diye düşünerek etrafa bakınırken ne görsem beğenirsiniz?
— Beğenilecek bir şey mi gördünüz?
— Efendim, muayenehanemin karşısında eski bir mezar vardır. Antika mı imiş, neymiş, ben de bilmiyorum. Baktım kİ birim tabelâ mezar taşının üzerinde asılı duruyor. Hiddetimden ne yapacağımı şaşırdım. Mtı.ıyeneha-.neye gelen hastalar kapıda tabelâyı görmeyince belki de ben oradan çıktım zannedecekler, geriye dönecekler. Yo, btr de tabelâyı nı?e«T taşının üzerinde görürlerse benim halim ne olur? «Demek kl bu doktor» gelen hastalar mezarlığı boyluyoria r. demezler ml?
— İşte bu fena. Bir defa insanın adı çıkarsa bir daha düzelmez de
— Ya. efendim. Hemen koşup tabelâyı mezar taşının üstünden aldım, silerim titreyerek getirip gene kapının yanma astım.
— Bu sefer adamakılh çlvileseydln bâri.
— Çiviledim »fendim. Tabelânın kenarlarına dört tane çivi çaktım Er' tesl sabah muayenehane?» girince gene aynı şeyle karşılaşmayayım mı? Bizim tabelâ mezar taşının üstünde duruyor, Usatmiyalım efendim. Üç gün üstüste bu münasebetsizlik de* vam etti, benim de canıma tak dedi. «Dur bakalım, bana bu düşmanlığı klın yapıyor? Bekleyeyim de şunu ya kalayayım» diye karar verdim. Dün akşam hastalarım dağıldıktan sonra lâmbaları söndürdüm, kapı yanındaki
kilip beklemeğe başladım.
on bir» doğru bir tıkırtı duydum. p«n çareden başımı luatınoa baktım k) bir adam benim tabelâyı sökmağa çalışıyor. Hemen dışarıya fırladım. Bal çıkıncaya kadar herif tabelâyı sökmüş. Mezarlığa doğru giderken koşuş yakaladım; «Niçin bu tabelâyı söktün? Hadi bakalım, karakola gWec*-ceğiz» dedim. Herifin ağa rota kokuyordu. «Sen bana karışamazsın. Yakamı bırak» dlys üzerim* atıldı. Küfür ederek tabelâyı kafama, gözüme vurmağa başladı. GürültûmüM bekçiler geldiler, herifi yakaladılar.
— Tabelâyı niçin aöküyormuş acaba? Siz* düşmanlığı neymiş?
— Düşmanlık değil, edepsizlik, efe» dlm. Tabelâ görüne* sinirleniyormı*ş da onun için sökmüş. Lâf mıdır Bu?
Maznun Hayriy* sorduk:
— Yayırota ahbap. Ne diye aöktün doktorun tabelâsını?
Çatık kasla homurdandı:
— Sökerim, bcyabl. Orada babnmın tabelâsı da olsa sökerim. Ahdettim bir defa. Börümden dönmem ben.
— Zorun nedir? Dokotrun tabelâsının ıu.na ne zararı var?
— Doktorla benim alışverişim yok. bey kardeşim. Ben tadelâya öfkeleniyorum. Bizim evin yolu oradan geçer. Doktorun durduğu yerde ejldden bir terzi kan rardı. Kapının üstüne kocaman bir tabelâ asmıştı. Rüzgârlı bir gecede meyhaneden çıktım, oradan geçerken tabelâ yerinden kopun da kafama düşmez ml? As kaldı öbta dünyayı bövhıyordum. O gece ağrımdan yemin ç.ktı; «Ulan! Bir daha ben bu kapının üstünde tabelâ bırakırsam »nam avratun olsu» dedim. Hor ge«« tabelâsını söke söke en nihayet tor-
’zlyi kaçırdım oradan. Gel gelelim, bd I sefer de doktor çıktı başıma. Geca
"lg»r.-» oradan geçerken tabelâyı gö-
.T...
•tajo» öfkelendim, yeminim d* hatı-
-trr.ı geldi, Tabelâyı söktüm amma kırmağa kıyamadım. Süslü bîr şeydi.
«Yazıktır, şunu kınuvayım amma n» yapayım?» diye düşünürken kanplaid mezarlık aklımı başıma ,’ettrd «Hah.
şimdi buldum. Doktor tabelâsı ancak buraya yakışır» diyerek götürüp mezar ta-nna astım tabelâyı. Fena mi yanmışım, bcyabl? Ağzımdan yemin
çıktı bir defa.
Mahkeme açıldı, Hayrl öfkeff Öfkeli söylenerek salona doğru yürtldü.
Ce. Re.
VİRAiy KULE
Aşk ve mr.cera romani
Yazan: John D. Carr
— Tefrika
Elimdeki mektupları kendisin* göstermedikçe udisinden bir mttlâkat plaıruyacag nj bülyordum. Halbuki ağabeyim Jl. ı’ln bu işler® karıştırılmasını da ut. itiyordum... Işl* bunun İçin..
— ... işte bunun için profesör Rl-gaud’yu !:ondlr.!ıo hasretmek çaresini BJ'adnuz -e buldunuz?
Genç I; •;
— Evet — diye cevap verdi,
Mlles:
— şinıJJ meseleyi anladım! — dedi.
— Sizin mahut fotoğraf karşısında pil.:.Ijrımiş gibi durduğunuzu gördüğüm vakit, kendi kendime dlişiln-düm: «Acaba bay Mfles’a bütün bll-îdık! - imi sbyl.’yeyim ml?» Mademki bir kütüphaneci arıyordunuz, Fay Se-tmıi.ı anlaşmanızı niçin tavsiye etini ' .>? Çüııkii o kız, benim nazarım-' büyük uir felâket kurbanıydı.
T&rcilms edtn: Vd - Nd NO. 42 11 " — —
Bğer kendisin* muav»n*t adarMuta iyi olur dedim. Lâkin v*slk* göstar-modlğlm takdlrd» b*u* inaonuya-caktınm.
— Niçin bana daha »nvl İliç birşey söylemedlnic?
Barbara, başuu sallayarak:
— Bilmiyorum. — dedi. — Fikrimi »çına bulursunu diye çekinmiş olacağım. Fayla çok alâkadar olduğunuzun farkına varmıştım. Herke* tarafından mücrim câarak dam galan -(lığı için bu damgayı üaerlndsn *L1»-mlyecek dly* korkuyordum.
. — B.ıhsettİğiniz mektuplarda Bro-oke cinayetine dair telmihler var mı?
— Hayır, yalnız sonuncusunda v*r. Genç kız, heyecanı halinden belli olarak, elini çantasına soktu, İne* hatla yazılmış dört sahlfellk btr mektup çıkardı,
— Alın, bakın. — dedi. — Başında Rarry, oyununda muvaffak oMnftu
için öğtlnüyor. Sonra ifadesini değiştiriyor. Çünkü babasının öllısü bulun muş. 3qd kısmı okuyun.
Harfler, Mlles'ln gözleri önünde dansedtyordu.
eJimr Pek feci Mr hûdİM oldu. Babamı öldürdüler. Rigaud ile ben ken-dtitnl kulenin tepeetrıde bınkmiitık. Oraya tekrar güt iğimle ta man, babamı bir meçle gönderi daUnml» bulduk. Su mektubun hemen postaya ve rilmesi Ideıtn. Kurum kar deri m. sana son ramanda paMİtklannu sakın ye-oetelUt edip şuna buna anlatma. Eğer Fay, babam kendiline para verdi diye kızıp bu cinapeU ifledi ise. aleyhindeki dedikoduları çıkarmağa benim vesile olduğumu öfren metinler. Afcri takdlrd* pek çok kimse ateyftims dö-n*r. Senin sükûtuna gOoenif/orum Aman kanteşfm. ağetnı srin fut.
«Aeete j/aedtm, durura baAma. Götlerinden öperim.
flarrv
Bu mektubun satırları arasında na-munruzluk akıyordu. O kadar kl Mllee, vicdanının derinliklerinde bu Hnrry keratasına kargı müthiş bir kin duydu. Demek Harry Brook* ha-
kiki bir canavarmış I
Korkudan ve utançtan helâk olmuş bir kızcağıza nişanlısının utanmazca ettiği eza ve cefalar zavallıyı öyle Üzdü kİ, evvelce bir İki kere Fay Se-ton'dan şüphe eder glbt olduğu için kendi kendinden utandı.
Coşkunlukla âdet» haykırdı:
— Fay 8eton mücrim değil... Onun hlş bir kabahati yok- Biçarenin şimdi kendi nefsine karşı duyduğu hislerin n* şekilde olduğunu tahmin ediyorum... Kendi kendinin lânetle damgalanmış olduğunu düşün üyoîdur.
— Bunun böyle olduğunu tahmin etmenizin sebebi nedir?
— Tahmin değil, kati bir kanaat. Fay Beton feleğin çemberine tersinden yakalandığına, ondan asla kur-tulamıyacağına, talihinin gülmlyeoe* ğlne eımln. Greywood‘da dün gece cereyan eden hâdisenin mahiyetini anlayamıyorum. Ancak Fay Beton'un bu İste parmağı olmadığını gözüm kapalı biliyorum. Bn İrenden çıkar çıkmaz...
Mlles durdu.
Küçük yolculukları sırasında İlk defa olarak hangi İstasyona geldiklerine dikimi »tnıamlStL
Barbarat
AKŞAM
Abone bedeli
TUrldye Ec
Senelik 2800 kuruş 5400 kuruş
6 aylık 1500 » 2900 »
3 aylık 800 » 1600 »
1 aylık 300 » —
Adres tebdili için elli kuruşluk pul gönderilmelidir. Aksi takdir de adres değlştuilmez
Telefonlarımız; Başmuharrir 20585 Ya» İlleri 20785 — t(iar* 30881 Müdür; 20497
Cemazlyelevvel 4 — Kasım 129
İmsak Gü. Öğle İkindi Ak Yatıl
E. 10.18 11,57 «.07 0.29 12,00 1.51
V. 434 6.12 12,28 15.44 18,16 19.46
İtlarehane: Babıail elvan Cemal Nadir sokağı No. 18
— Mll&s! — diye haykırdı.
'Lâkin kapıları kapatmışlardı bile... ZU çalmağa başlamıştı, tstasyonda İri harflerle Camden Town kelimelerini okudular. Mavi zemin üzerinde beyaz y*zı İle bu kelimeler, sollarından aktı, geçti.
Mlles, yerinden sıçradı.' Kapıyı açmak üzere çabaladı Yolculardan biri:
— Geclktlnl» efendim, bu istasyonda İnemezsiniz artık! — diye, nezaketle haber verdi.
AvustralyalI asker uyandı, Folla, yerinden kalktı. Mlles, hâlâ kapıyı açmağa çabalıyordu. Ama, nafile...
Uzaktan, Fay Seton’u. plâtformda gördü. Mantosunun önü açık, kızıl ■taçlan üzerinde siyah bir bere, dalgın ve perişan, hızlı hızlı yürüyor...
XVI
Bolser meydanının kadir ımlanni yağmur ıslatıyordu. Şehir sanki ahalisi tarafından terkedilmiş gibi bomboştu. Ortalıkta bir kedi bile görünmüyor. Mlles, Barbara’nın kolun* girmiş, kısmen onun şemsiyesi altına sığınmış; yolda hıztı hızh yürüyordu.
Kız, arkadaşını teselli için:
— On dakikadan farla zoman kaybetmiş değillzl — dedi.
— öyle ama, on dakika İçinde pek
çok hâdiseler cereyan edebilir.
5 numaralı ev, sokağın öbür tarafında... Mlles, tokmağı vurmak İçin elini uzattığı sırada, zemin katının bir penceresinden bir kadın baş» uzandı. Yeıjl gelenleri süzdükten sonra. İtimatsızlık değil de hayret İfadesiyle baktı, a
MUes:
— Bayan Fay Seton'u arıyonıı. — dedi.
Kadın, geri döndü- Arkasında bulunan bir şeye tekme atar gibi bir hareket yaptıktan sonra cevap verdi:
— Birinci kattadır. Ön cepheye bakan soldaki odadadır.
— Doğrudan doğruya girebilir miyiz?
— Tabii değil ml ya?
Mlles:
— Merali — dedi.
Kadın, ciddi ciddi bûşlyls «>İtn verdi. Pencerede sessizce kayboldu.
Merdivenlerden çıkarken, MUes’ln hançereslne bir küf kokusu doldu. Ortalık öyle karanlıktı kİ me’dlven-lerl güçlükle s.'çiyorlferdı. Merdivenin ta üst
(drkast var)
ftJMUSAK WKAl İÇİN
I
Zeytinbumu Frbr ikasından
Çimento alacak sayın müşterilere
Mücbir sebepler dolayulyle, 1946 senesi knalAt kampanya* vaktinde başUyamamişı olduğundan, Zeytinbumu fabrikamı»
16 Mart 1948 Salı sabahından 31 Mart 1948 Çarşamba akşamına kadar denizden ve karodan çimento t«llm edememek «orunda kalmıştır.
Bundan dolayı. Sayın M üş terli erimişini
1. — lfl Mart Salı sabahından, 81 Mart Orgamba ıW«ıııııı« kadar deniz ve kara nakil vasıtası
göndermemeleri,
2. — Vasıtalarını hangi gün göndereceklerinin teebiM için yeniden gün almak üzere atideki
cedvelde yazılı tarihlerde Balatada. Şirke» Marketine elltrindekl btiynıklariyle beraber müracaat etmeleri, rica olunur.
Günü bu tarihte gelmiş olanlar
Salatada Şirket merkezine bu tarihte müracaat etmelidirler
16 Mart ve daha evvel 25 Mart Perşembe
17 _ 18 — 1» — 20 Mart 26 Mart (>ıma
22 — 23 — 24 — 25 Mart 29 Mart Pazartesi
26 — 27 — 29 — 30 — 31 Mart SO Mart Salı
1— 2— 3— 5— 8 Nisan 31 Mart Çarşamba
7—8— 9 — 10 — 12 Nisan 1 Nisan Perşembe
13 — 14 — 15 — 16 — 17 Nisan 2 Nisan Cuma
19 —20 — 21 — 22 —23 Nisan 5 Nisan Pazartesi
24 20 — 27 — 23 — 29 — 30 Nisan 6 Nisan Sah
TICARRT SERVtSi ■1 u
Tekel Genel Müdürlüğü i lânları 1
Malzeme Alım Şubesinden t
ihale
Cinsi Mlkdan Güvenme parsa Tarihi Oflna Saat*
Tanen alkol inamı hesaba» 2500 kilo 1000 lira 33/3/948 Salı 9.30
Kauçuk hamuru yaptırılması takriben 4150 » 2200 b • • 10
Kacayln kola 5000 » 450 » B 10.13
MethU alkol 1000 » 30 b » 10.30
Pafta lokması »muhtelif ölçüde» , 06 adet 280 > 28 3 944 Oum* 10.30
Zamkı Arabi 20 tön UM B » » İl
Emaye tank 3 «de» 3230 » 9Z4/HB • 10
j ÇABUK w TEMİZ TRAŞ EDER
Sadeyağ alınacak
1 — Yukarıda cins ve mlkdan yazılı malzeme pazarlıkla satmalınacaktır.
2 — Pazarlık hizalarında gösterilen gün va saatlerde Kabalaştı Oenel Alım Şubesindeki komisyonda yapılacaktır.
3 — Şartname ve nümuneleri her gün sözü geçen şubede görülebilir.
4 — İsteklilerin belirli gün ve saatte hizalarında gösterilen güvenme paralarile birlikte mezkûr komisyona müracaatları Hân olunur.
5 — İdare kısmen veya tamamen veya kısım kısım ihalede serbesttir.
(3108)
—■ 1 KIZILAY DIltM.Ci
BEYOĞLU İLÇESİ
Eşya Pöyamıg©syı
Mili! Piyango Bayileri İle P.T.T. Merkezlerinde ve Piyangonun bütün İkramiyelerinden Otomobillerinde satılmakta olan KIZILAY DERNEĞİ Eşya Piyangosunun zenginliğin® dikkatinizi çekeriz.
Lira Adet
25000 1 Köşk, yapı ve Kredi yaptırdığı binalardan İtfaiye karşısında Bankasînîn Göztepe’de
13500 1 F R A Z E R marka otomobil
10000 1 Pontiac marka otomobil
1500 1 Pırlanta yüzük
500 1 Çamaşır makinesi
60C 1 Oda takımı
250 1 Elektrik süpürgesi
2000 2 Buz dolabı
3000 10 Dikiş makinesi
300 3 Altın bilezik
6600 15 Kol. cep, masa saati
1500 8 Halı seccade
300 2 Erkek ve kadın kostümlüğü
Ve bunlardan başka deha
3000 parça muhtelif kıymette eşya
Bir lira He bir köşk, bir otomobil, bir buz dolabı sahibi olmak mümkündür. Ke.lda 11 Nisan 1948 dedir. Daha vakit vardır diye döşünmo-ylnlz. Çlmdlden biletlerimizin yarısına yakın miktarının satılmış olduğunu söyleyebiliriz.
tlçe şubesi telefon numarası 43813
Takip bürosu tel elan numarası 83444
SATILIK FABRİKA
Sanayi nuııtakssıııda 80 beygir Kuvvetinde İşler vaziyetle elektrik mo-törlerl, telefonu, yazıhanesi bulunan her türlü sanayie müsait tetkosu. Jcuyu sarnıcı bulunan fabrika binası satılıktır.
Taliplerin 49483 numaralı telefondan İzahat istemeleri.
ŞARDON MAKİNESİ
FAALİYETE GEÇMİŞTİR.
2,40 eninde 36 silindiril Amerlkadan getirilen son sistem muazzam şardon makinesi, dokuma fabrikalarının kumaşlarını ucuz fiyatla tüylendirmektedlr.
Kasımnasa - Havuz Kapısı Karsısında 81 '4. Telefon: 42642
TABLET
REOSİL
BRONŞU vs **
ÖKSÜRÜĞÜ W
KESER £>
HER ECZANEDE BULUNUR
Cinsi
Röntgen filmi 13X18 » » 18X24
> b 24X30
» b 30X40
Dış filmi
itizar banyosu Tesblt banyosu
Röntgen Filmi
Ankara Numune Hastanesi Baştabipliğinden: Muvakkat tamlnah
Lira kuruş İhale gün d
Düzüne miktarı
71
150
384
4sa
120
100
200
Muhammen
Flatl
Lira kurna
270 — 1135 35 31/3-948 çarşamba günü saat 14,30 da
945 — » ■ • > »
4414 75 » » b » »
8538 32 ■ b » b a
150 —• b B » ■ •
320 — » b » b b
500 — B B B B B
15133 07
1 — Ankara Nümune Hastanesi 1913 yılı İhtiyacı olan Röntgen Flîml ve banyo eczan kapalı sar? usullle ek siltmeye konulmuştur,
2 — Taliplerin kanun tarlfatı d.kesinde hasır)ayacakları mühürlü teklife mektuplarını belli olan saatten bir saat evveline kadar hastanede müteşekkil komisyona evrmeleri.
3 — Şartnameler her gün hastanede ve İstanbul Sağlık Müdürlüğünde görülebilir.
3093
PEUGEOT Otomohillen a. 0
ı
(PARtS)
Size sağlamlık, konfor, emniyet ve İktisat bakımından en ilstün ve tercih edilen en Heri tekniği havi otomobillerini takdim eder.
Satış ve teşhir mağazamızı ziyaret edLnlz...
Adres: VİKTOR ve EDVAR ŞAŞATI
Cumhuriyet Caddesi No. 123 Taksim Garajı Karşısında.
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi
Dekanlığından:
Fakülte İhtiyacı için (Fakiılte Dekan katipliğinde görülebilecek mevcut şartnamesi mucibince bir adet yangın tulumbası açık eksiltme İle satın alınacaktır.
Satmağa İstekli olanların tahmin bedeli 0500 liranın % 7.5 İlk teminatı olun 487 lira 50 kuruşun Üniversite Saymanlık Müdürlüsüne yatırdıklarına dair olan makbuzla ve kanuni belgeleri İle birlikte 30 3 048 salı günü caat 10 da Fakülte satınalnıa komisyonuna başvurmaları. 3231
İstanbul Belediyesinden:
Büyükadada Karanfil mahallesinde Adliye sokağının arkasında yeni açılan, sokağa (Adalı Aval) İsminin verilmesi Genel Meclisin 28.2.948 T. 11 toplantısında uygun görülmüştür.
' sayın halka ve alâkalılara bildirilir.
3150
TOMRUK NAKLİ
Sürr.erbank Sellüioz Sanayii
Müesesesi Müdürlüğünden :
MüessescmLzln Mudurnu Devlet orman işletmesinin Çayköy deposundan mubayaa ettiği takriben 3200 ın3 tomruğu. bulundukları m m t atadan Akyazı mevkiinde gösterilecek depo mahalline kadar nakli va bunda muntazam istif İşleri 22. 3. 048 pazartesi günü saat 15 de eksiltme suretiyle müteahhide verilecektir.
Taliplerin beher mS İçin flat tekliflerini havi zarflarını TL. 3000 İliç blıı’ Uralık muvakkat teminat akçeleriyle birlikte 23 mart 1948 pazartesi günü saat 13 ye kadar tznıltta müessese müdürlüğüne tevdi etmeleri Hân olunur.
Bu İşe alt şartname miiesscscmlı muhaberat servisinden va latan-bulda Yeni postahane karşısı Aralık sokak Aralık handaki büromuı-dan DİU bedel lstealleblllr. _
Müessescmlı arttırma ve eksiltme kanununa tiM olmadığı gibi lh>-ieyl icrada tamamen serbesttir.
SERBEST ÇİMENTO
«TİTAN» Yunan TAZE MAL
Flyatlnrımız ehvendir.
Müracaat: Galata, Perşembe pazarı sahilinde eski Yagkapan Arap
Kayyımı 1G'18. Telefon: .............
Toprak Mahsulleri Ofisi İstanbul Bölge
M ii dür lüğünden :
1 — İdaremizin taht! tasarrufunda bulunan bu kerre eatıça çıkarılman
kararlaştırılan aşağıda İl ve İ İçel erile tahmin bedelleri ve muvakkat teminat miktarları yapılı olan ambarlar 1.4 1918 tarihine müsadif perşembe günü saat 15 te açık arttırma İle İstanbul Bölge Müdürlüğü binasında satışa çıkarılacaktır. .
2 — Taliplerin ambarları görmek vo İstedikleri takdirde mahalli Ziraat bankalarına ve fazla İzahat almak vesatış şartnamelerini okumak İsteyenle rtn de mahalli Ziraat bnnkalarlla bölge müdürlüğümüze müracaat etmeleri.
3 — Satışa İştirak edecekler muvakkat teminatlarını bir saat evveline kadar mahalli Ziraat bankalarına vey* nıildlirlltğü veznesine yatırmış olmaları lAaımdır.
Muvakkat teminat
Mu ham men bedel I______Miktarı
43.7611.00 3 282 00
10.859.60 799.47
27.456.00 2.059.30
28.440.00 2.133.00
İstanbul Sular idaresinden:
Muhtelif cins ve eb'atta font bujakla ve saire dcJktOrülecektlr. şartnamesi Levazım dairesinden alınabilir ve ııümuneleri görülebilir.
I İsteklilerin teklif bedellerinin % 7,5 u nisbetlnde bir teminatla beraber tekllflerlnt 5 Nhan pazartesi saat 12ye kadar Beyoğlu İstlklAl caddesi
l İdare Merkezinde Muamelat dairesine vermeleri. 3155
Havagazı Fabrikamızda
MONTAJ YAPTIRILACAKTIR ANKARA ELEKTRİK VE HAVAGAZI İSLETME MÜESSESESİNDEN:
1 — Havagazı fabrikamız» alt demir İnşaat malzemesinin boru fer-şlyatırun ve makinelerin montaj işi, teklif verme usulü İle yaptırılacaktır.
3 — İşin muhammen bedeli 30.000 lira olup geçtel teminat 2250 liradır.
3 — Şartname bedelsiz olarak Müessese aüm satım şubesince verilecektir.
4 — tlglllJerden en az 50.00 Ollralık bu gibi montaj İşlerini yapmış Olduklarına dair bir ehliyet belgesi istenecektir. Bu belgehln Mücsae-sece kabul çartl şartnamede gösterilmiştir.
5 - Hallilerin tekliflerini 20. 3. 948 tarihine kadar umum müdürlüğe vermeleri İlân olunur
satış‘saatinden
İstanbul Bölge
3949
Evsaf
100 tonluk Amb. Büro binası Ahşap ambar
Mahalli
Bolu ambarı
Bolu daire binası Gerede
Mudurnu
Sayın Doktor ve Eczacılara:
öksürük ve gıcığı kesen tanınmış
ANTİTU Hapları
Bol miktarda piyasaya çıkarılmıştır,
Miiderrisoğlu
FİATİ 70 Kl'ş.
Etibank Genel Müdürlüğünden:
Bankamız merkezinde çalıştırılmak üzere İngilizce bilir daktilograf alınacak ve ehliyetine göre ücret verilecektir.
imtihan 5 nisan pazartesi günü yapılacağından isteklilerin tahsil ve hizmet durumlarını bildirir dilekçe ile genel müdürlüğümüze mtiracaatlcri.
Comments (0)