\
Küçük ilânlar
I gene 31 — No. 11079 — Fiati: her yerde 10 kuruştur.
SALI 16 Ağustos 1949
ŞA lVf
Elbise temizleme d Direş!
SÜRATLE TESLİM
Sahibi: Necmeddin Sadak — Yan işlerini fiilen İdare eden: C. Bildik — Akşam Matbaa»
Avrupa konseyine Seçilmemiz
Suriyenin dış politikasında1 nönü Tire ve Tor
Yaz;
llalıde Edib - ADIVAR
değişiklik olmıyacak
balıyı ziyaret etti
Savın Nadir Nadi bu meseleyi AvrupalI olmak» başlığı altında. Cumhuriyette ((13 ağustos cumartesi) çok dikkate değer bir makalede 6le aldı. Gazetelerin bu RÜn-terde sahifelerini işgal eden parti mücadeleleri ve iktidar etrafında çekışmiye inhisar eden yazıları arasında, partili partisiz bütün münevverleri alâkadar edebilecek herhangi mevzu düşünülme tte değdiğinde herkesin ittifak edeceğine emin olabiliriz.
Avrupa konseyine seçilmemizin. itibarımızı arttıracağına veya eksilteceğine inananlardan değilim. Fakat bunun gerek kendi milletimize, gerek insaniyete karşı bize yüklettiği mânevi ve maddî mesuliyeti idrak etmek hiç şüphesiz bizim için hayati bir meseledir. Fakat en evvel hepimizin- AvrupalI olmak., tâbirinin neler ifade ettiğini, kendi anlayışımıza Röre sarahatle ifade etmek mecburiyetinde olduğumuza, inanı yorum Çünkü . c AvrupalI olmak» yirminci asır içinde, bilhassa iki büyük dünya harbi arasında, ve ikincisinin sebepleri araun-,da artık coğrafî tarafını 4 kaybetmiştir diyebiliriz. Yâni Garb medeniyetinin ırer-kez ve ortası telâkki edilen Avrupa ve Avrupalılık çok garip hattâ tehlikeli ve bütün insaniyeti tehdit edeli mariz cepheler göstermiştir. Çünkü. Gothe ve muasırlarının. Avrupalılığa yâni garb medeniyetinin esas zihniyetine getirdiği kıymetlerden uzaklaşmış bir Hitler Alman vasi; modem çağın eşiğinde. yâni Rönesans ta dün yaya fikir ve sanatta o kadar kıymetler vermiş olan İtalyanın. bir Mussolini rejimi açtığını unutmamak lâ zım gelir. Bunlar, ve bunların Balkanlarda ve İspanyadaki muhtelif kopyalan biç Şüphesiz kılık kıyafet, teknik ve teşkilât kabiliyeti bakımından hep insaniyete model olacak yeni bir Avrupa medeniyeti kurmakta olduk-
la rina inanmışlardı. Fakat bütün bu kılık, bu zevahir, bu teknik metodlar, garb medeniyetinin kökünü koparmak ruhunu öldürmek eski Asyanuı en kötü taraflarını hortlatmak için kullanılmıştı. Bir hayli zaman, emirlerini dar ağacı gölgesi, yakası açılmadık ve eski Asvaya rahmet okutacak işkence mekanizm asiyle bu nevi Avrupalılığı kendine model telâkki eden rejimler tesis edenler olduğunu pekâlâ biliyoruz.
İşte bundan dolayıdır kl, Avrupalılığı veyahut Garb medeniyetini bu vasıtalarla ne yaratmak ne de yaşatmak mümkün olmadığını, genç veya ihtiyar bütün mü nevverlerin ve hocaların hal ka ve çocuklara aşılaması elzemdir.Bilhassa, adına demokrasi dediğimiz, fakat artık mazideki demokrasilere tamamen uymıvan bir reû-min kökleri eğer aşağıda mevcut değilse, bunu birden bire, zorla ve korku ile bir millete matedemeyiz. Sayın Nâdir Nadirle ayrıldığımız tek nokta, «AvrupalI olmak-dediği sevin, birden bire Cumhuriyetin inkılâpları ile ortaya çıkmış olduğu iddiasıdır. Bu inkılâpların e-saslannı canla ve başla müdafaayı bugün hepimiz vatan borcu biliyoruz. Ve hepimize istikbale biraz emniyet ve ümitle baktıran nokta bunların köklerinin, (kıyafetleri, eski de olsa) bünyemizde az çok mevcut olması kanaatidir. Bir zamanlar dinî hislerle, içtimai yardımları emsalsiz bir teşkilât içine alan bir millet aynı şeyi insani saiklerle yapabilir. Fakat ister İçtimaî ister diğer sahalarda, vaktiyle garb medeniyetinin temellerini (modası geçmiş kıyafet içinde dahi olsa) atmış olan bir millet yarın bunları zamana uygun bir kadro ve teşkilât içinde pekâlâ yapabilir.
En geride kalmış olduğumuz siyasî Garblılık veya
(Arkası sahife !; sütun 1 de)
Yeni Başbakan ve Dışişleri Bakanı “Türkiye ile dostluğumuz eskisi gibi kalacak, hattâ daha ziyade gelişecek,, diyorlar
Şam'da hiik ûmet dairesi önünde zırhlı otomobiller
Hindistanın istiklâl bayramı
Dünkiı kokteylde bulunanlardan bir grup
Hindistan büyük elçiliği. Hin-ı Hindistan büyük elçisi Diwan (Ustan istiklâlinin ikinci yıldö- Chaman Lall, memleket hak-num il münasebetile, dün Park kında izahat vermiş ve broşür-Otelde bir kokteyl vermiştir. İler dağıtmıştır.
Türk - Avusturya ticaret odası
Dünkü toplantıda Avusturya elçisi nutuk söylüyor LYausı ikinci «ahifemlzdeJ
Şam 15 (Hususi muhabirini izden» — fcJon hükümet darbesinden sonra suriyenin dış politikasının baştan btaja değişeceğine dair bazı şayialar çıkmıştı. Yeni kabinenin teşekkül etmesi üzerine Başbakan Haşini Atasi’yt ve Dışişleri Bakanı Nâzım KuLsl'yt ziyaretle bu hususta ne düşündüklerini sordum. Başbakan şu sözleri söyledi:
«— Suriyenin dış siyasetinde hiçbir değişiklik olnıı-yacaktır. Türkiye en yakın dostumuzdur ve dostumuz olarak kalacaktır. Son hâdiseler iki memleket arasındaki dostluğu azaltmıyacak, bilâkis arttıracaktır.»
Dışişleri Bakanı Nâzım Kutsi de şu demeçte bulundu:
«— Son değişiklik tamamen dahilî meselelerin neticesidir, bunun dış siyasetle bir alâkası yoktur. Yeni kabine eskiden beri takib edilen dış politikaya devam edecektir. Türkiye ile olan dostluk siyaseti tamamen baki kalacak, hattâ bu siyasete daha kuvvetle devam edilecektir.»
Suriye elçisinin demeci
Memleketine dönmek üzere olan Suriye elçisi de şu demeçte bulunmuştur: «Son hâdiselerin Türkiye - Suriye münasebetlerine tesiri olmıyacaktır. Türkiye İle dostluğumuz derindir ve bu dostluk baki kalacaktır.»
Yeni kabine
Şam 15 — Surlyede yeni kabine şu suretle teşekkül etti:
Başbakan! Hâşlm el Atasl, Devlet Bakanı Adil Azma Devlet Bakanı: Fcthullah Sek-kal; Maliye: Eski Başbakan Hant Azm; içişleri: Rüştü Kâhya; Dışişleri! Nâzım Kutsi; Milli Savunma: Abdullah Atfa; Milli İktisat: Fevzi Atasl; Bayındırlık: Muhiddin Cablrl; Adalet: Sami Kabbara (gezetecl ve Suriye eski Cumhurbaşkanı Suphi Berekâtın hususi kâtibi).
Muhtelif tefsirler
Londra 15 — Surlyede son hükümet darbesini yapan Albay Sami HınavI yeni hükümetin kurulmasını mütaakıp iktidarı devretmiş ve Silâhlı kuvvetler başkomutanı olmuştur. Albay HınavI: «Ordu bundan böyle siyasi hayata müdahale etmt-yecektlr» demiştir.
Zalm'e İlk günlerde gösterilen bağlılığın ortadan kalkmasına sebep, eline geçen fazla iktidarı fena kullaıunaaı, gurura kapıl-
Ycni Başbakan Haşini Ataş ması, daimi şüphe içinde bulunmasıdır. Zaim eti yakın arkadaşlarından bir kısmını muhakemesi! hapsettirmlştlr. Suriye ordusunun büyük kuvvet olması için muhteşem plânlar hazırlamıştır. Bu plânlar ağır vergileri icab ettirmiş ve askerleri de tatmin etmemiştir.
Tlmes'ln siyasi muharriri diyor ki: «Zaim'İn düşündüğü ıslahat mutaassıp muhiti telâşa düşürmüş, fazla milliyetperver görünmemesi de milliyetçiler arasında fena tesir yapmıştır. Mamafih istikbal İçin tasarladığı ıslahat yeni bir Suriye doğmasını temin edecekti. Dış st-yasett de sulhperverane İdi.»
Tlmes'ln Şam muhabiri de darbeden evvel gönderdiği bir mektupta. Surlyede ilk defa olarak müfrit milliyetçi olmıyan, yabancılara dost bir hükümetin İş başına geldiğini yazıyordu.
Daily Telegraph’ın siyasi muharriri. bugünkü hükümetle Zaim hükümeti arasında bir fark görmüyor ve diyor iri:
«HınavI son hükümet darbesini sadece şahst ihtiraslarını tatmin etmek İçin yapmıştır. Orta Doğuda İngiliz ve Fransızların kurdukları muvazenenin temin edilememesi teessüf edilecek bir şeydir.»
Suriyenin eski Cumhurbaşkanı Şükrü Kuvvetli el’an îsviçre-dedlr. Surlyeye davet edildiği tahakkuk etmemiştir.
Ankaradaki mütalâa
Ankara 16 (Akşam) — Sıırl-yede vuku bulan hâdiseler Ankara mahfillerinin alâkasını çekmekte devam etmektedir. Dun temas cltlğLm bazı şahsi-
yetler bu hususta henüz fikir vermenin erken olduğunu soy-lemekteler; yalnız Albay Hına-vî'nln verdiği demeçte, Zalm'ln dış siyasetini şiddetle tenkld etmesi üzerine dikkati çekmektedirler. Hâdiseler memleketimizde ciddi bir alâka ile takib edilmektedir.
Gl. Kâzım Orbay
Şamda bulamakta olan Kâzım Orbay'ın bir parça rahatsız olduğu ve otelinden çıkmadığı bildiriliyor.
Son hâdisede ölenler
Kahire 15 (A.A.) — Mısır basınına göre, şamda hükümet darbesine iştirak eden subaylar İle Hüsnü Zaim'in şahsi muhafızları arasında, vuku bulan müsademede ölenlerin sayısı 20 ye yakındır.
El Assas gazetesi tarafından teyld edildiğine göre, idamdan sonra Hüsnü Zaim İle Muhsin el Barazi’nln naışlan hiçbir merasim yapılmadan defnedll-miştlr.
Mareşal iyileşiyor
Gençlik adına bir heyet kendisini ziyaret etti
Teşvikiye Sağlık evinde yatmakta olan mareşal Fevzi Çak-Diak’ın sıhhati, giın geçtikçe düzelmektedir. Gençlik adına üniversite talebe birliğinden üç kişilik bir heyet, dün mareşali ziyaret ederek kendisine âcil şifalar temennisinde bulunmuştur.
Dün akşam Teşvikiye Sağlık evinden aşağıdaki tebliğ neşredilmiştir:
«Bugün ilk defa olarak kısa bir müddet koltuk üzerinde o-turtuimuştur. Ahvali umumiyetti gayet İyidir. Ateş ve nabız normal seyrindedlr.
Mareşal Fevzi Çakmağın sıhhi durumu hakkında bu sabah Teşvikiye Sağlık Yurdu sahibi doktor İbrahim Asman bize şunları söyledi:
«— Mareşalin sıhhi durumu memnunluk verici bir şehllde İyiliğe doğru gitmektedir. Ateşi yoktur. Vaziyeti tamamen normaldir. Hattâ bugün kendisini yavaş yavaş kaldırıp geadlrme-ğv dahi başladık.»
Siyasî partilerin emniyet ve kanun içinde çalışmaları lüzumundan bahsetti
İzmir 15 — Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, bugün Tireyi ziyaret etti. Halka hitaben söylediği nutukta, seçim günü, birbirlerinin haberi olmadan, reylerini istedikleri gibi sandıklara atmalarını ve gene birbirlerine dost kalmalarını İstemiş, vatan daşlaruı, hiç bir sebep ve telkin İle birbirlerine düşman olmıya taklarını apaçık gösterdiklerini belirterek demiştir kl:
■— Hükümette kuvvet, vatandaşta birbirine hürmet esasını kabul eden sağlam anlayış, buh ran safhasını selâmet yoluna döndürmek İçin kâfi gelmiştir. Demokratik rejimin hastalık devrinin sonlarındayız Ya geçiriyoruz, ya geçirmemiz çok yakındır. Büyük vatandaş kütlesinin tesiri altında siyasi parti ler, haksızlıktan behemehal sakınacaklardır. Haksız yola girmişlerse geriye döneceklerdir. Siyasi haklarının kullanılmasın da, kanunun teminatı İçinde bulunarak, vatandaş beklenmedik hiç bir ihtimâlden endişe duymıyacaktır. Memleketin, asayişini muhafaza etmek İçin hükümet hiç bir tecavüz önünde
tereddüt etmemek vazifesin-
dedir. Siyasî partilerin emniyetli l ve kanun İçinde çalışmalanQ hiç bir ârızaya uğraıtııyacağın-p da vatandaşlar tamamtle müs-ç^ terlh olsunlar.,
İnönü, vatandaşların İçinde Q bulunduğumuz buhranı atta-m ak için hükümetin, nizamı q muhafaza edecek kadar kuvvetli olduğunu, vatandaş kütle- (2 terinin birbirlerine düşman ol- (|) mıyacaklarını. kendi partilerini > idare edenlere şüphe götürmi- Q) yecek bir surette anlatmaları lüzumu üzerinde durmuştur. 4^
Torbalıda >»
Cumhurbaşkanı. Tireden oto—O rayla Torbalıya, oradan da
mobllle Pepeköy belediye binasına gitmiştir. Halktan bazıları, burada lekçeler vermişlerdir,
belediye balkonundan halka tap etmiş, halk blrbirlle dost kalarak vatanın iyiliği yolunda yürüyeceklerini gösterirse, siyasî hayatımızın temiz bir istikamette feyizle ilerleyeceğini söylemiştir.
Bundan sonra Çamlığa gidilmiştir. İnönü geceyi Çamlıkta geçirecek ve yarın sabah Aydına gidecektir.
Slalin’le bir görüşme
Amerikanın Moskova Büyük Elçisi Stalin’i ziyaret etti
Moskova 16 (AP.) — Birleşik Amerikanın Moskova büyük elçisi Alan Kirk dün akşam mareşal St&lln tarafından kabul edilmiştir. Bu görüşme Amerikan büyük elçiliği tarafından «nezaket ziyareti, olarak vasıflandırılmıştır.
Bildirildiğine göre. Kirk'den az bir zaman evvel Moskovaya varmış olan yeni Ingiliz büyük elçisi Slr David Kelly de Staliıı İle görüşmüştür.
Bu görüşme, Kirk tarafından yapılan bir İstek üzerine vaki olmuştur Ve bu bir seneden beri Stallnln bir yabancı diplomat veya temsilci ile yaptığı ilk mülakattır Stalln son görüşmesi geçen senenin 23 ağustosunda Amerikan büyük elçisi Smith'i Fransız ve İngiliz
elçilerinin huzuruyla kabul ettiği vakit vuku bulmuştur kİ. bu sırada dörtlerin toplantıları yapılmakta idi.
Kirk, Kremllne giderken kendisine sefaret müşteşarı ve baş kâtibi refakat etmekte IdL ‘Moskova radyosunun Londra-dan dinlenen bir yayımına göre, bu görüşmede Sovyet Dışişleri Bakanı Vişinski de hazır bulunmuştur.)
Kirk, Kremlin’den m ü te be 3-sim bir çehre ile ayrılmış ve «Bu akşam söyliyecek bir şeyim yoktur: bununla beraber, salı günü (bugün) bir demeç vermem muhtemeldir, demiştir
Vaşingtona gönderilecek mesaj ı hazırlayıp yolladıktan son ra Kirk, resmi ikametgâhına git m iştir.
Demiryol malzemesi münakaşası
Gazetenizin 10 ağustos 1049 tarihli nüshasının birinci sayfası altıncı sütununda (Demir-yol malzemesi münakaşası) baş lığı altında çıkan yazıda şahsıma taallûk eden beyanat bulunduğundan Matbuat Kanunu hükümlerine dayanarak bu hususta aşağıdaki cevabi yazımın ayni sayfa ve sütunlarında dere ve neşrini rica ederim:
1 — Devlet Demiryolları ve Limanlan genel müdürlüğünce. Amerlkadan 20 bin ton kadar ray ve köprü malzemesi alınması İçin açılmış olan münakaşaya en mühim Amerikan çelik firmaları iştirak etmişler ve An-karaya mümessillerini göndermişlerdi. Verilen teklifler o zaman başkanlığımda bulunan ve genel müdürlüğün muhtelif dairelerine mensup çok kıymetli mühendis ve mütehassıslarından müteşekkil bulunan dokuz kişilik bLr komisyon tarafından İncelenmiş ve en müsait teklif veren bir Amerikan firmasına ihalesine karar verilmişti.
Bu karar tasdik edilmediğinden genel müdürlükçe şartna-(ArkaM iiştiMü Mbtfede)
EHXZX13X1
Ekmek meselesi
Ekmek meselesini nasıl boyuna tekrarlamıyalım ki, yalnız İstanbulun ve Türki-yenin değil, dünyanın belli başlı dâvalarından biridir.
Farkcdiyor musunuz? Piyasada beyaz francala bal bol bulunmuyor. Halbuki, a-radığtnız kadar «gayrı kanuni» ekmek vardır.
[«Hastalara, zayıflara mah Sus francala bulunsun! ■ mevzuu apayrı bir mesele... Fakat.-]
Ticaret Bakanının bir İstanbul otelinde kaş çatıp ses yükseltmesi üzerine kaçak francala ortadan çekiliverdi.
Bu hâdise düşündürüyor ki; şayet meş’üm İkinci tıarb sıralarmda başta bulunanlar, — halkın bidayette riayet ettiği — nizamlara karşı az çok hürmetkar olsalardı.* meselâ kendi resimleri ziyafet sofralarında memnu gıdalar önünde bîperva çıkmasaydı ; balık böyle baştan kokmazdı.
Bir iki gayret dalı a. Belki de mânevi düzelmelere erişiriz. . Maddîler, mânevilere bağlıdır.
aksam
16 Ağustos 194$
Sahife 2

İstanbul sergisi
Avnıpanın bîr çok büyült şehirleri isimlerini zaman uman sergileriyle, panayırlariyie bütün dünyaya duyururlar. İstanbulun böyle bir şansı nedense olmamış; İzmir dalıa talihli çıkmıştır. İzmir sergisi milletlerarası olduğu zaman da, millî olduğu zaman da Hadektl içinde küçük bir (“™" harrk.lmr sebep oluyor. Bir çok vatandaşlar tan»" "Tuar dolayrşyle. görmüşlerdir. İsiaııbulda ise bit bir dev.r(le guael brr serg. yapılamadı. Galatasaray lisesinde birkaç deki açılan yerli mallar sergileri Mahmutpasa çarşısının Bevoglnna la-sınmasından başka bir şey >iade etmemiştir. Oraıla ne sanayiimiz gösterilebildi, ne de revkimir.
İstanbul, belki tarihinde ilk deta olarak bu sene ad di bîr sergiye hazırlanıyor. 1 Ekim 1949 dıı açılacak o-lan bu sergiye .eiddi. sıfatını önceden vermek mümkündür, çünkü İstanbul ilk defa olarak sergi açmaya mahsus bir binaya kavuşmuştur. Ilarbıyede inşaatı tamamlanan Sergi Sarayı saldığı raman tanrı medılen . numaralı parkın içinde kurulaeak sanayi pavyontan. A-çık Hava Tiyatrosu, l.una Parkı ve geleeek olan sirki ile Istanbulda ahenk olmadığım»* b»r hava yaratacak ve belki birçok vatandaşlar için bu «İstanbullu ziyaret fırsatı:) sayılacaktır. Sergi Sarayı binasının içinde açılacak olan belediyecilik sergisinde vatandaşlara İstanbulun tarihini canlı bir halde göstermek için hazırlıklar yapıldığım da bu sabah öğrendim.
İstanbulun gittikçe monotonlaşan hayatını senede bir ay canlandırmak ve bu güzel şehri bir kere daha cazip kılmak için parlak İstanbul sergileri kaçırılma* fırsatlardır. Bu sergilerin, b«r türlü yurumiyen turizm dâvasını bile yürümiye zorlaması ihtimal dahilindedir.
Şevket RADO
Milli Piyango çekildi
Kazanan numaralan neşrediyoruz
Hukuk müşaviri bulundu
Avrupa Konseyine seçilmemiz
(Baş tarafı I inci sahifede)
Avrupalılık da 19 uncu asırdan beri aramızda bazan fikir ve kısa devirlerle şekil olarak da yaşamıştır. Bu fikrin şehitleri ve millet hür olsun diye kendileri zindanda veya menfada binbir mih net ve hasret içinde çürüyenlerin bulunmasıdır ki Cumhuriyet inkılâplarını, (diğer Sark milletlerine nis-beteny kolaylıkla bize nasip etmiştir. Fakat... Talih bu devri, bazı AvrupalI milletlerin »Tek şef, tek parti» diye sokaklarda bangır bangır bağırdığı devirde nasip etti. Aramızda pek az insan, halkı bir kukla alayı, idaresi tek şef ve avenesi elinde kurulup harekete getirilen muazzam diktatörlüklerin mağlûp olabilmesi ihtimaline inandı.
Şurasını ‘belirtmek icap eder ki. her devirde, her mil letin, bilhassa bizim gibi cok mühim ve muhataralı intikal devri içinde vaşıyanlar için, kafalı, iradeli ve bilgili liderlere ihtiyaç vardır.Bun-lara kıymet verelim, hürmet edelim, fakat bir daha dek rcf. tek parti» zihniyetine kapılmı yalım. Bu zihniyetin nihavet «İlâh! kudreti haiz kıralivet». «Yeryüzünde Allahın gölgesi saltanat», i-nancınm alafranga bir ifadesinden başka bir şey olmadığını unutmıyalun.
Savın Nadir Nadi, bu mev zuun cok taraflı ve düşündürücü olduğunu söylediği zaman da tamamen haklıdır. Bunları matbuatımızda münakaşa etmek zaman* gelmiş hattâ biraz da geçmektedir. Bu mevzuun sonsuz tarafları arasında — bana geliyor ki — başta gelen bazı ana meseleleri vardır. Meselâ 1950 de hangi parti iktidara gelirse gelsin, bil hassa, hükümet mekanizma sının, (bazan hayırlı tarafları da olsa) iktidar partisi tarafından şu veva bu maksatla felce uğratılmaması, daima anayasa hükümlerine tâbi olması, herkesin ö-nünde müsavi olması lâzım gelen kanun cihazının iyi işlemesini temin için şimdiden ne yanacaklarını bilmek çok isterdik. Fakat frizler gibi günlük siyasetle alâkası olmayanlar için, yâni millet İçin gelecek hükümetin ve İktidarın maarif siyasetini sarahatle bilmek en hayatî bir meseledir. İnanıyorum ki ne yaparsak yapalım. maarif siyasetimize bam başka bir veçhe vermezsek, »AvrupalI olmak» daima birim için bir kılık kıyafet ve gösteriş ve yapmacık hudutlarını pek az aşacaktır.
Halide Edib - Adıvnr
Şehir Meclisi, fevkalâde toplantıya çağrıldı
İstanbul şehir meclisinin fevkalâde olarak içtimaa davet e-dllmesl takarrür etmiştir. Mee-fesin pazarteri günü toplanması muhtemeldir.
Türk - Avusturya ticaret odası
İlk toplantı dün yapıldı
Turklyede bulunan Türk ve Avusturya iş adanvJ.tr İyi e ilgili diğer zevat a teşebbüsle -lyle kurulan «Türk - Avusturya Ticaret Odası» mn açılış töreni ve ilk toplantısı dün saat 15.30 da merkez, olarak seçilen Tütüncüler Birliğinde yanılmıştır. Toplantıya şehrimi! ticaret âleminin tanınmış sımaları ve Avusturya Büyük Elçisi ekselans Clemcns Wildner iştirak etmişlerdir. Başkanlığa İş bankası İstanbul şubesi müdürü Halis Kaynar, kâtipliğe de Celâl Umur seçildikten sonra Avusturya Büyük Elçisi, önce Almanca, sonra da gayet fasih bir Türkçe ile aşağıdaki nutku söylemiştir:
«— 32 yıl önce güzel memleketinizde bir ataşe olarak Avusturya - Macaristan sefarethanesinde bulunmuştum. O za-mandanberi Türklyenln her vakit dostu oldum. Şimdi yeniden buraya Avusturya sefiri olarak gelmekle, memleketlerimiz arasındaki ticarî münasebetlerde yeniden sıkı bir İşbirliği tesisine çalışacağım. İşte Türk - Avusturya Ticaret Odası bu yolda atılmış bir adamdır Bu suretle Avusturya ve Türk tüccarları daha sıkı çalışabileceklerdir. İleride de daha büyük gelişmeler kaydedilebilir. Meselâ. Türk tüccarları Avusturyaya, AvusturyalIlar da Türkiyeye, İzmir fuarı gibi sergilere de gelebilirler. Yeni Odaya başarılar dilerim.»
Bundan sonra İdare heyeti .seçimi yapılmış, asli üyeliklere Halis Kaynar, Glazer,, Celâl Ilın ur, Grünberg, Ali İşbay; yedek üyeliklere İsmet Akkoyuniu, Dr, Fark, Dr. Zeki Toygar: murakıplığa da İbrahim Güngören seçilmişler, sonra Ticaret Bakanlığı ile Avusturya Ticaret Odasına birer telgraf çekilmesine karar verilerek toplantı sona ermiş tir,
Veliefendi hâdisesi tahkikatı
Veliefendi koşu yerindeki son hâdise dolay isiyle yakma ve yıkma işlerinden sanık olarak tevkif edilmiş bulunan 20 kişi haklımdaki hazırlık evrakı ü-çûncü sorgu yargıçlığına verilmiştir. Üçüncü sorgu yargıçlığı dün bu mevkuflardan bir kısmını çeza evinden getirterek sorgularını yapmış ve tekrar cezaevine İade etmiştir.
Sanıkların sorgulan bittikten sonra şahitlerin sorgularına geçilecek, bunlar da ikmal edildikten sonradır kİ sanıklar ilk tahkikat kararnamesiyle ağır ceza mahkemesine sevkedlle-ceklerdlr.
Bundan başka, Veliefendi hâdisesinin hile ve desise kısmı hakkında soruşturmalar yapan savcı yardımcısı Yavuz Fındık-gll dün, Atçılık Cemiyeti mümessilleriyle hekem heyetinden bir kısmını ve bu mevzu üzerinde yazı yazmış olan iki gazeteciyi daha dinlemiştir. Soruşturmalara bu cihetten de davam olunmaktadır.
Milli Piyangonun 15 ağustos 949 çekilişi dün Ankarada saat 13,30 da yapılmıştır.
100 bin lira karanan numara 109234
50 hin lira kazanan numara 153567
II bin lira karanan numaralar! 146092 339489 431893
5 bin Hra kazanan numaralar 022920 024358 070756 165197 250994 311707 353089 365078 399060 498443
2 bin lira karanan numaralar 025026 0-29971 037315 042311 054027 055663 059500 060280 086675 092141 098139 103842 123699 129303 130938 144503 149156 169347 206420 219183 240923 246146 269238 271532 275159 277178 300759 359686 361800 385470 411496 412301 416512 417818 424117 439287 441450 454246 466189 473799'
1.000 lira kazanan numaralar
000793 007075 011209 018297 024957 027087 037307 044019 071098 075516 087246 088376 106675 112020 129604 129624 130118 135407 142292 143382 148183 149453 151066 154530 157202 161359 189326 191G03 204598 205968 211568 217482 217676 217985 222076 227401 235625 245662 246568 253538 258674 260795 270090 271111 271560 271910 276771 270925 277540 280130 285186 297529 298222 299254 321975 324172 328303 331996 345078 345998 348807 356830 359654 370258 376496 388047 391427 392072 393377 403129 432085 449842 450094 458385 459001 470775 488090 493487 496502 496702
500 lira karanan numaralar
005145 005157 005433 006097 007861 009138 013862 015120 016972 029726 046441 048548 048937 649481 061628 066792
071030 075374 08Ö&21 083013 088405 090903 095985 090294 103363 >04104 110888 112658 132062 139444 139939 140800 143383 145395 148471 150025 157517 159727 163065 103406 169432 171252 174769 170538 177006 177820 182884 189873 201114 211366 212680 213177 225131 220412 231116 240374 245700 248657 250462 251092 252261 253247 261882 260708 27097» 274005 282162: 288904 297604 299542 302706 305096 306287 308438 310955 313168 319099 320529 332930 344622 344862 362856 364067 364407 382510 384511 385164 386066 386311 386328 388938 393685 394244 399075 403495 404426 405087 405538 405834 415900 429798 444160 444728 449787 449805 449837 451321 451742 4592J4 461981 466922 467118 467408 474682 439270 479985 484445 486627 488581 496374
200 lira, kazananlar Son üç rakamdı (530) Ue nihayet bulan 500 numara.
JO0 lira kazananlar
Son üç rakamı (467, 890) la nihayet bulan 1000 numara.
56 lira kazananlar
Son lld rakamı (35) le nihayet bulan 5000 numara.
10 lira kazananlar
Son iki rakamı (03, 81) le nihayet bulan 10.000 nurama.
5 lira kazananlar
Son rakamı (6) ile nihayet bulan 50.000 numara.
Bu çekilişin 100 bin liralık büyük ikramiyesini kazanan bilet Esluşehirde; 50 bin lira kazanan bilet Ankarada; 10 biner lira kazanan biletler İzmir, Söke, Aydın ve Akçaabatta; 5 biner Hra kazanan biletlerin dördü Ankara, üçü İstanbul, 1-kisl Malatya, diğerleri Denizli, Tokat, Keskin, Burhaniye'de satılmıştır.
Hava şehitleri
Dün merasimle defnedildi
Ankara 15 — Bir uçak kazası neticesinde şehit düşen kıymetli hava kurmayı Binbaşı Semih Yörük arslan, Yüzbaşı İrfan Doğan ve makinist gedikli çavuş Ahmet Kavurmacının cenazeleri. bugün törenle kaldırılmış ve ebediyete terkedilmiştir.
TöTende Başbakan, Devlet Bakanı ve Dışişleri Bakan vekili Cemil Salt Barlas, milletvekilleri. Genelkurmay ikinci başkanı, kâra, hava ve deniz kuvvetleri kumandanları, İngiltere büyük elçiliği mensuplan, Amerikan Yardım heyeti hava kısmı baştan vekili. Amerikan Yardım heyeti mensuplan, askeri ve mülki erkân hazır bulunmuşlardır.
Cenaze namazı Hacı bayram camisinde kılınmış; şehitler çıradan Cebeciye götürülerek şehitliğe defnedllmişlerdir.
Ankara 18 (Akşam) — Uçak kazasında Türk havacılariyle birlikte yanarak ölen İngiliz hava ataşesi tuğgeneral ile muavinleri İki yarbay ve bir de çavuşun cenaze törenleri de bugün yapılmaktadır. Cenaze töreninde bulunmak üzere Kıb-nstaki hava kuvvetleri komutam hava komodoru Russe! dün akşam hususi bir uçakla şehrimize gelmiştir.
Feci kaza dolayıslyle hâdise yerinde ve uçak enkaza üzerinde tetkik at yapan hava albayı Enver Akoftlu Ue mühendis Fuat Uluğ ve Amerikalı pflol mühendis Keen’den mürekkep heyet vaka yerinden dönerek alâkalı makamlara raporlarım vermişlerdir.
İngiliz hava filosu gelmiyor
İngiltere büyük elçiliğinden bildirildiğine göre İngiliz hava ataşesi tuğgenaral Bartholo-new. muavinleri albay Maud. albay Bernard, çavuş Whltword ve Türk askerî nçağmın pilot ve mürettebatının ölümleri İle neticelenen feci uçak kazası dolayıslyle Türklyeye gelmesi mukarrer olan Kıbrıslakl İngiliz hava kuvvetlerine mensup Vampire filosunun ziyareti geri bırakılmıştır.
Randevu evinde cinayet
Bir sabıkalı bir kadını ağır yaraladı
Geçenlerde Sedat İsminde bir polisin bir şoförü öldürdüğü randevucu Ayşe Nimetin evinde, dûn gece yeni bir cinayet işlenmiştir. Bu seferki cinayet. Ayşe Nimetin Kalyoncuklluğundakl e-vinde vukua gelmiştir.
Vakit gece yansını geçmiş bulunduğu bir saatte, Ayşe Nimetin evine gelen Hikmet Kı-zılkaya adında bir genç randevucu kadın kendisinden bir miktar para istemiştir.
Ayşe Nimetin eski tanıdıklarından olan Hikmet, arasıra bu kadından para almakta olmasına rağmen bu sefer menfi bir cevapla karşılaşmıştır. Hikmet, para İstemekte ısrar edince, evde bulunan sabıkalılardan Cihat isminde biri ortaya çıkmış ve ev sahibi ile Hikmet arasındaki münakaşaya iştirak etmiş, o da haraç verilemlyeceğini Hikmete söylemiştir.
Hikmet Kızılkaya, Cihadın bu müdahalesine sinirlenerek ağzına geleni söylemeğe başlamış, bu sefer, Cihat, yanında bulundurduğu bıçağını çekerek Hikmetin üzerine atılnuş, muhtelif yerinden yaralamıştır.
Evde bulunan kadınlı erkekli kafilenin feryat ve İstimdadına yetişen polisler Hikmet Kızıl-kayayı, söz söyliyemiyecek bir halde Beyoğlu hastanesine kaldırmışlar, Cihadı da kanlı bıçağı Ue birlikte yakalamışlardır. Taliki kata nöbetçi savcı Selâm! el koymuştur.
Milletvekili sayısı azaltılmıyor
Ankara 15 (A.A.) — Bazı gazetelerde yeni seçim kanunundaki bir rakamın yanlış İzah e-dfldlği görülmüştür. 40 000 seçmene bir milletvekili seçmek u-sulü. yeni değildir. Halen yürürlükte olan kanunda da aynı e-sas vardır. Vaktile kadınlara seç menlik hakkı tanınmadığı raman miktar 20 binden 40 bine çıkarılmıştır. Yeni tasan, bu nis petl aynen muhafaza ettiği için, milletvekili sayısının şimdikine nazaran yarıya İndiği de doğru değildir. ,
Gelirken yolda Bileciğe inmiş
Ulaştırma Bakanlığı hukuk müşaviri Ziya Mcrif, evvelki gece An karadan yataklı ekspresle İstanbul» müteveccihen hareket etmiş, fakat tren Haydarpaşa gelince Ziya Merîçtn eşyasının yerinde olduğu, kendisinin meydanda bulnmadığt görülmüştür.
Ziya Meriçln yataklı vagonun kompartımanındaki eşyası muhafaza altına alınarak bir taraftan şehrimiz Emniyet müdürlüğü. diğer taraftan Ulaştırma Bakanlığı da haberdar edilmiş ve İcap eden soruşturmalara girişilmiştir.
Yapılan tahkikatta. Ziya Meriç in, Ankaracl an hareketinden sonra vagon restorana geçtiği, gece yarısına doğru kompartımanına çekilmek üzere ayrıldığı, restoran garsonuna da sabahleyin Pendlğe gelindiği zaman kahvaltısının hazırlanarak haber verilmesini tembih ettiği, fakat sabahleyin bütün a-raştırmalara rağmen ortalarda gözükmediği anlaşılmıştır.
Bu vaziyete nazaran İlk İş olarak Ankara - İstanbul arasında İd vilâyet merkezlerine telefon ve telgrafla keyfiyet bildirilerek Ziya Meriçln aranması İstenmiştir.
Bu gaybubet dolayıslyle muhtelif ihtimaller hatıra gelmiştir. Fakat Blieclkten gece gelen bir telgraf kendisinin Bileciğe indiğini ve dün tekrar Istan bul a hareket ettiğini bildirmiştir.
Çorum vapuru faciası
İlmî heyet raporunu hazırladı
[ Bir çok ölü ve yaralı kaybına mal olan «Çorum» vapuru yangını doJayıslle, bu yangının çıkış sebebin! tesbit için uzun müddettir çalışmakta olan altı kişilik İlmi heyet, raporunu hasırlamış ve dün. bu facia tahkikatını İdare etmiş olan savcı yardımcısı Tarık Onana vermiştir.
Savcılık gerek bu rapor, gerek «Çorum» vapurunun o seferine ait ordino, konşimento vesalr evrak üzerinde tetkikler yapmış olan diğer ehli vukaf raporuna ve şahitlerin şehadetlerlne dayanarak hazırladığı bir İddianame İle, bu hâdisede suçlu görülen eşhası sorgu hâkimi huzuruna sevkedeccktir. Tedbirsizlik ve dikkatsizlikle ölüme sebebiyet suçu ile hâkim huzuruna çıkarılacak bu sanıklar hakkında tevkif karan verilip ve-rilmiyeceğl hâkimin kararma bağlı bulunmaktadır.
Ankara vapuru geldi
Denizyolları idaresinin ■ Ankara:, vapuru dun saat 15 de Batı Akdeniz hatta seferinden dönmüştür. Gemi burada bir müddet revizyona tâbi tutulacağı için bu cuma günü onun yerine «Trabzon» vapuru sefere çıkacaktır.
«Ankara» vapuru dün 177 yolcu getirmiştir. Bunlar arasında geçenlerde İtalya ve Fran şada gezintiye giden 70 öğretmen vardır. Ayrıca milli eğitim bakanlığının daveti üzerine Paris Üniversitesi Hukuk Fakültesinden gelen Hubert Decauz ve Bernard Decaııx adında ikiz iki Fransız öğrenci de vardır. Bu gençler Türkiyede üç hafta kalıp gezecekler, sonra Suriye ve Lübııanda da bir hafta gezip Fransaya döneceklerdir.
Vapurla gelenler arasında Seyhan milletvekili Makbule Dıblanla İzmir milletvekili Lâtife Çeyrekbaşı da bulunmaktadır. İki milletvekili Pariste 10-13 temmuz arasında toplanan miheLlürarası verem mücadelesi
birliğinin kongresinde, sonra da Anüsler dam da toplanan milletlerarası kadınlar anlaşmasının kongresinde Türkiyeyl temsil etmişler ve her iki teşkilâta da Türkiye asil üyeliğe şeçll-1 mistir.
Vali Yalovada
Van ve belediye başkanı Dr. Lütfi Kınlar. bir müddet istirahat etmek üzere Yalova ya gitmiştir. Tstanbula cumartesi günü dönecektir.
=Güniiıı Meseleleri
Suriyedeki son hükümet darbesi
Suriyedehî yeni hükümet darbesi her tarafta büyiik hayret uyandırdı. Hayrete sebep, orduya dayanan Hüsnü Zaim’in mevkii çok kuvvetli görünürken, gecen hükümet darbesinde kendisiyle birlikte hareket etmiş olan ordu erkânı tarafından devrilmesi ve yok edilmesidir Es ki arkadaşları Hüsnü Zaim'den neden dolayı yüz çevirdiler?... Bu hususta kati bir şey söylemek henüz mümkün olmamakla beraber bir kac sebep göstermeli mümkündür:
]__Hüsnü Zaim vaitlerinı tutmamış, halkı mem-
nun edememiştir, kadınlara seçim hakkı verilmesi, lâik hükümet kurmak diişünccsimuteassıplan, yeni vergiler konması, idare makinesinin ıslah edilememesi halk tabakasını kendisinden uzaklaştırniiştır.
2 — Irak ve Ürdün'e karşı takındığı tavır, bu memleketlerin zararına olarak hudutlarını genişletmek temayülü, Irak ve Ürdün taraftarlarını kendisine düşman etmiştir. Suriyede bunların miktarı mühim bir yekûn tutmaktadır.
3 — Hüsnü Zaimin daima Mareşal elbisesiyle, nişanlar takarak gezmesi birçoklarının gözüne balmış, türlü tiirlü şayialar çıkmasına sebep olmuştur.
Bunları ve Hüsnü Zainı'in diktatörlük temayülünü gören eski arkadaşları kendisinden yüz çevirmişler, son hükümet darbesini hazırlamışlardır. Bunlar diktatörlüğe nihayet vererek eski demokratik rejimi tekrar kurmak için harekete geçmişlerdir. Filhakika ilk iş olarak Suriyede eski partilerin tekrar çalışmasına ve kapatılan gazetelerin akmasına müsaade etmişlerdir. Hükümet darbesini yapanlar yeni kabine kurulur, meclis toplanmağa başlar başlamaz orta dan çekileceklerini söyliıy ollar.
Son hâdisenin Suriyen in dış politikası üzerinde tesir yapacağını iddia edenler vardır. Böyle bir şey olsa bile Türkiye - Suriye münasebetlerinin değişmlyecetinî tahmin edebiliriz. İki memleket arasında sıkı dostluk mevcut olması Hüsnü Zaim’in siyaseti değil, coğrafi ve İktisadî vaziyetin icabıdır. Bunun için iş başına kim gelirse gelsin Türkiye - Suriye iyi komşuluk münasebetleri devam edecektir. — E. T.
Savaronanm Yeni Alman halatı hükümeti
Yakıcı bir mayi dökülerek kesilmek istenmiş
Kanlıca koyunda bulunan Savarona yatını rıhtıma bağlı-yan halat, henüz aydınlanmı-yaa sebepler dolayıslyle üstüne yakıcı ve kesici bir mayi dökülmek suretiyle kesilmek lale n iniştir.
Alâkalı makamlar, meselenin üzerinde ehemmiyetle durmakla ve tahkikatı derinleştirmektedirler. Alalatın üstüne dökülen İlâcın mahiyet! de ayrıca tetkik ediliyor.
İlâç yerine süblüme içmiş
Karagiimrûk nüfus memurunun karısı Nilüfer. İlâç yerine yanlışlıkla sübilme İçerek ölmüştür. Hâdise tahkikatına savcılık el koymuş, cesedi muayene eden adalet doktora morga kal dinim asın a lüzum göstermiştir.
BORSA
fatanbcl lartMUU» li.yi**! flallfi - Ç K K L E H
LonCr» 1 Sterlin 1138M
NewVork !« Dolar “3^5
Brüksel 100 Belçika V. •***’
Prag IW Çekotlovsk Er- «®
Stokndm ıoo Uveç Kr. nssso
Lbbon K» Eskudes 11 W»
ESHAM VE TAHVİLAT
M>25
Sn»
%. a FAİZLİ TAHVİLLEH
1333 Ercan! 193S İkramlr-lU MÜH Müdalaa cn Demiryolu IV Demiryolu V
ANADOLU DEMİRYOLU GRUP D
Tahviller 1-Z 11*
flissti senetleri l w «5.—
Mümessil «enet 5H 50
ŞİRKET HİSSELERİ
SARRAFLARDA ALTIM
Gulden TUrh llrt
Klllce
Heşa»
Kabineyi Adenauer kuracak
Londra 16 (R.) — Batı Al-m an yad a yapılan secimden en çok saylav çıkaran Hltist'yjn demokrat partiöl başkanı Adenauer muhtelit bir kabule kurmak için sağ cenah partileri liderlerini toplantıya çağırmıştır. Adenauer hükümet kurabilirse müttefiklerin fabrika sökme siyasetine karşı mücadeleyi şiddetlendirecek tir.
Londra mahfillerine göre yeni Alman hükûmeLLnln vazifesi batı Avrupa ile iktisadi işbirliğini kurmak olacaktır.
Celâl Bayar
Ege bölgesinde bir seyahate çıkacak
İzmir 16 (Akşam 1 — Demokrat P. Genel Başkanı Celâl Bayar, yanında idare kurulu âzasından beşi olduğu holde eylül ortalarına doğru Ege bölgesinde geniş bir seyahate çıkacaktır. Bayar ve arkadaşları evvelâ ö-d em işe gidecek, oradan Manisa, Balıkesir ve Kütahyaya geçeceklerdir.
Bir trende yangın başlangıcı
Bu sabah saat 8 de Sirkeciden hareketle Floryaya varan trende. lokomotifin bacasından sıçrayan kıvılcımlar, makineye bitişik bulunan üçüncü mevki vagonlardan birinin tutuşmas.na sebep olmuş, bu suretle çıkan yangın, İtfaiyenin müdahalesini icap ettirmiştir.
Vagonun üst kısmı bir miktar yandıktan sonra ateş söndürülmüştür,
Nuhun gemisi aranacak
Ankara 15 — Bakanlar Kurulu. bugün şehrimize gelen Başbakan Şamscddln Günaltayın başkanlığında toplanmıştır. îç-timada, muhtelif işler arasında Nuhuıı gemisini aramak İçin A-merikah heyet tarafından istenen müsaade meselesi de görüşülmüştür. Bakanlar Kuruhı Dr. Smith ve arkadaşlarına a-rama müsaadesi verilmesini kabul etmiştir. Karar, kendilerine derhal bildirilecektir.
-------T A K V I M------------------
Şevval Î1 — Tlııır 103 }
t nisa» Gu ûgle İkinci Ah v» I
E. 8 08 1 42 12 00 9 00 5,1 1
Mareşal Zaim’in uyandırdığı memnuniyetsizliğin ilk izleri
Sergi hazırlıkları
Sabah Gazeteleri Ne Diyor?
tdam edilen Mareşal Za-im in Suriycdc hüküm sürdüğü sıralarda, Türk gazeteciler heyeti ile benim de Şama davet edildiğimi devamlı okuyucularıma hatıriıyacak hırdır. Zaim, Türk dostuydu zevcesi Tiirktü ve hem keııdi, hem muhitindekile-rin çoğu — öz tâbirleriyle — «yarım kan» Türktüler. Bununla iftihar ettiklerini de gizlemiyorlardı.
Hükümet darbesi yapmasına rağmen iktidar mevkiine kansız geçen Türklükle ilgili Zaim'in böyle feci bir akıbete uğrayışına Türk efkârı elbette teessüf etmiştir.
Aynı zamanda şu fikirler zihinde beliriyor ki; ordu si-
Istanbulun 500 yıllık tarihi sergide canlandırılacak
. 1 ekimde aşılacak olan İstan-
! bul sergisinin hazırlıktan hara! retle devam ediyor. Yeni »ergi . sarayı binasının içi İstanbul . şehrine ait kısımları İhtiva ede. cek, sarayın geniş bahçesinde ■ ise sanayi müesseseiertnin papyonları İnşa olunacaktır.
. Bina içinde yapılacak İstan-. bul sergisinde îstanbulun Fatih > tarafından alınmasından itibaren geçen 5Ö0 yıla yakın tarihi , asır asır ve her asrın hususiyet, leriyle canlandırılacaktır. Serginin en geniş kısmı. İstanbul belediyesiyle diğer dairelerin yasete karışınca, gittikçe ar-,şimdiye kadar yaptıkları ve tan bir şiddet doğar. Şimdi, bundan sonra İstanbullular İçin Suriye haberleri sırasında, yapacaktan şeylere tahsis edll-allıaylar, yarbaylardan son- mlşttr.
ra. daha kiiçük rütbeli SU-I Bir ay devam edecek olan bavların isimleri geçmeğe serginin muhtelif eğlenceleri başladı. Politika, bu! Aşa- ihtiva etmesine de gayret edll-ğıya doğru sirayet oluyor, mektedir. Bu hususta ecnebi Netekim bizde de. Meşruti- memleketlerdeki firma ve mû-yet inkılâbındaki kurtarıcı esseselerle de temasa geçllmiş-miidahalelerin aksülâmeli o- tir. Bu arada büyük bir sirk de [arak. 31 Martta, mürteci vücuda getirilecektir.
Partilerimiz ve demokrasi kaideleri
Nâdir Nadi CUMHURİYET teki yazısında bizdeki parti anlayışının beniîz batıkların anladığı mânada olmadığım ve »ahular mücadelesinden çıkıp fikir mücadelesi haline gelmediğini belirttikten sonra »öyle demektedir:
Demokrasi, vatandaşları ancak çeşitli düşünceler etrafında gruplandırdığı zaman mânaiı bir rejimdir. Siyasi mücadele, şahıslar arasında değil, bu düşünceler arasında geçecektir. Birinci şekil ister istemez sen - ben kavgasına yol açar. Bunun sonucu da vatandaşları birbirine düşman etmek, cemiyeti parçalamak. devleti zayıf düşürmektir. Doğru olan ikinci şekildir. Fikirleri şahıslardan ayırmak ve yalnız prensipler üzerinde tartışarak aksiyon şartlarını bulmak ve gerçekleştirmek hürriyet rejiminin hem hikmeti vücudu, hem de gayesidir. Çeşitli siyasi kanaatlerden yalnız birinLn hakikati temsil ettiğini iddia etmek güçtür. İnsan oğluna alt her dâvada görüldüğü gibi politika alanında hemen her Ideo-

Vurun Kahpeye filmi
Hailde Edip Adıvar'ın «Vurun Kahpeye» romanından ilham alınarak hazırlanan Vurun Kahpeye İtimi Edlnburgh sanat ve filim festivali İçin Londra basın ataşeliğimiz tarafından istenilmiş ve Edlnburga gönderilmiştir.
Geçen sene memleketimizde incelemeler yapmış olan Fransız edibi Phllpps Suppault'un isteği üzerine filim, oradan da Parlse gönderilerek Unesconun emrine verilecektir.
Biz Surivcdeyken, zahiri bir sükûn vardı:
— Zaim, nc becerikli bir ihtilâlci imiş ki, tereyağından kıl çeker gibi her müşkülü hal ve fasletti. — deniyordu; ve memleket, yavaş yavaş normal hayata ka vi'^uyor gibiydi.
Mektuplarımda da yer yer belirttiğim gibi, artık devlet reisi, cankurtaran klakson lariyle öten otomobiller içinde. ahaliyi dağıtarak gitmez olmuştu. Halk tarafından se vildiği fikri uyanmıştı. Hakikaten de halkın büyük bir kısmı, tavırları, giyinişi, ko-nuşuşu gösterişli olan bu lidere şimdilik inanmış gibiydiler, O, çok vaitlerde bulu-nuvordu. Vaitlerin tahakkuku bekleniyordu. Bilhassa; «Kırtasiyede kolaylık — Suiistimallerle mücadele — İmar — İktisadın (devletçilik) esasına uygun tanzimi — dış siyasette Suriyenin müstakil şahsiyeti ve Mısır grııpu dostluğu — Büyük devletler arasında bir muvazene; fakat Fransaya hususî bir mevki veriş.» takip ettiği yo! buydu.
Maliye ve iktisatçılar, daha biz oradayken: «Becere-miyecek, iktisat anlayışı onda ve adamlarında eksiktir!» dtışüncesindeydiler. Ve »ş adamları, elbette ki. devletçiliğe benzeyen bir gidişi hoş görmüyorlardı. Sanırım, bir güdümlü iktisat, dış ticarette daima açık veren Suriye ve Lübnan için zaruridir. Zaim. bunu tahakkuk ettirecekti; lâkin bu muğlâk bir devletçiliği başarmanın — hele haricî tesirler varken— ne kadar güç olduğunu kendi tecrübemizle de biliyoruz.
Dış siyaseti de, kendisine pek çok düşmanlar yaratmış olacaktır elbette. Biz Şam-dayken, bütün ecnebi meha-fil: «Büyük kuvvetlerden birine aşikâr şekilde tutun-maksızın vâdedilen bunca i-rmr ve iktisat işlerini başarmak mümkün olamaz. Maddi imkân bulamaz. Küçük devletler için, siyaset oyun-lariyle bitaraflık kabil değildir.» kanaatindeydiler. Za-imin gidişini dünyanın gidişiyle telif edemiyorlardı.
Zaim, vâdettiği basit kırtasiye ve iltimassızlık usullerini de kuramamıştı. Eski nazırlardan biri, ecnebi olmanıza rağmen, bize dert dört yüz dirhem bir dikta-yaııdı: | törlüğü devam ettirmek
— Umduğumuzun tam mümkün müdür? Galiba de-tersine vaziyetler doğdu. — ğildir. Diktatörlük, müsait deıli. Zaim .işleri o derece dünya şartları ortasında, ok-merkezîleştirdi ki, normal kg dlört yüz dirlıem olama-şartlarLa küçük bir memuri- yınca da, ihtişamı işte böv-yete tâyin edilmesi gereken le, sabaha karşı saat iıç bu-evsafı uygun bir gence: çukla dört buçuk arasına (Tavsiye mektubu getirmez- sönebiliyor. Bu son tecrübe, sen olamaz!) demişler. Be- beşeriyet ölcüsünd>'dir. niın tavsiye mektubum bile!
lojinln az çok haklı bir tarafı bulunabilir. Bunların normal mücadelesi, cemiyet İçinde kendiliğinden bir sentez yaratır. Milli İrade de işte böylece tecelli eder. Fakat bu yolun tutulabilmesi İçin İlkönce iptidai demokrasi kaidelerine memleketimizde gerçekleşme imkânı sağlanmalıdır. Ondan sonra. çeşitU sosyal dâvalar etrafında açıkça cephe almalarını alyasl partUörimiz-den Mlyeblliriz,
*
Revizyon
Bertmeni E. Tala SON PO3-TA'daki fıkrasında Ankara vapurunun süratinin JO milden 15 mile düştüğü ve bir revizyona tâbi tutulacağı haberine temas ederek şunları yazmaktadır :
Evet, sizin de benim de anlı-y ocağımız «Ankara* vapuru gözden geçirilecek, sakatlıkları ne ve nerede ise aranacak, tamiri kabilse edilecek, ondan sonra da tekrar işletmeye verilecektir.
Peki amma bu bir değil, iki değil, beş değil. Devlet Denizyollarının dış hatlara olsun, iç hatlara olsun getirttiği gemilerden onda dokuzu, az veya çok, cılk çıkıyor.
MUAMELE VERGİSİ
Halbuki bu tekneleri ısmarlamak, satın almak, yerinde muayene »e tecrübeleri (ıl yapmak, tesellüm etmek üzere mütehassıs heyetler gönderiyoruz. Bu heyetler oralarda ne yapıyorlar? Ya bu İçin ehli değiller, yahut da vazifelerini hakkkiyle İfa etmiyorlar.
*
Akıntıya kürek
Sodan G. Sora* VATAN'daU fıkrasında İMÖ nüfus sayımmın kfemuıUı tasnifinin »erekli kartonların ithal edilmemesi yürtndea henüz yapılamadığına temaa ederek şöyle demektedir:
Şu halde nüfuz sayımını bir sürü masraflara girerek beş senede bir yapmamışa ne lüzum var?
Tasnif kartonlarını ithal İmkânlarını buluncaya veya 3ü-merbankımız bu işe yarayabilecek kartonlar imal edeblllnceye kadar nüfus sayımını hiç olmazsa on senede bir yapsak az para mı tasarruf ederiz?
1945 sayımı tasnifinin henüz yarıda olması ve diğer yarısı tasnif edilinceye kadar 1955 sayım yılına ulaşacağımız keyfiyeti karşısında, bu düşüncemizde haksız mıyız?
Streptomisin
600 gram, 23 veya 24 kuruş
Belediye ekmekler hakkmdaki kararı tekrar değiştiriyor
Mkl'hl'TOiıl
Namazda gözü yok ki!
Belediye, ekmekler hakkında-ki kararını tekrar değiştirmeğe karar vermiş re bu hususta hazırladığı teklin dün daimi encümene şevktim iştir. Bu yeni teklifte fırıncıların arzuları da kısmen gözönünde tutulmuştur. Fırıncılar 510 gram çıkarılan francalaların el oyaladığı İçla. vezninin arttırılmasını istemişlerdi. Esasen buhranın devam ettiği cumartesi ve pazar günü ile dün fırıncıların 510 gram yerine 1020 gramlık ekmek çıkarmalarına göz yumulmuştur.
Belediyenin yeni teklifi, ekmeklerin yine francala olarak Çıkarılması, vezninin de 510 yerine &oo gram olmasıdır. Fiatl-nln de 23 veya 24 kuruş olması | teklifte zikredilmektedir. Teklif
İstanbul Adliye sarayının projesini tetkik ettirmek üzere İsveçten iki mimar davet etmişiz. Adamcağızlar kalkıp tayyare ile İstanbııla gelmişler, fakat Yeşilköy hava meydanında kendileriyle alâkadar olacak kimseyi bulamamışlar.
tslanbulda oturacak lan oteli ötekine berikine sorarak bulup yerleşen bu davetli misafirler iki gün sonra kendileriyle konuşan bir gazeteci arkadaşa dert yanmışlar:
•— Şu saate kadar bizi hiç kimse aramadı. İki günden beri buradayız. Ancak bugiin Prof. Bonnard'a ras-ladık da bu sayede Adliye sarayının yapılacağı yeri görebildik.»
Adliye sarayının yılan tıi-kâyesi malûm. Saray kurmak kolay is mi? Hoş. kurmağa da niyetleri yok ya Her sene bir bahane île l>ı iş geri bırakılıyor, fsveçl mimarlara da bu sebeple al dınş eden olmamıştır, halde davet ettiler, sonra unuttular.
Hani, adamın bîrine muşlar:
— Acaba mu? Duydun
Öbürü omuz silkmiş:
— Namazda gözüm yok k ezanda kulağım olsun!

Gönül eğlendirmek!
Amerikalı balıkçılık mu tehassısı îstanbuta bir âlei getirmiş. Bu âlet, denizi» derinliğini ve oralardaki ba lık yuvalarını gösteriyor
Created by free version öf 2PDF
Demiryol malzemesi
(Boş tarafı 1 inci şahtfede) manin tebdili ve ezelimle ray uzunluklarının 15 metreden 12 metreye indirilmesi suretiyle eksiltmenin yenilenmesi cihetine gidildi. Bu ikinci eksiltme üzerine evvelki firmalarla beraber diğer bazı firmalar da tekliflerde bulundular ve başkanlığını yaptı' ğım komisyonumuz yenJ şart-( nameye göre verilen yeni teklif-I leri tekrar inceledikten sonra en müsait teklifte bulunan mühim bir Amerikan firmasına i- ________________ B
.haleyi karar altına almıştır. İki muş. Marmarada tecrübes | ihale bedelleri arasında görülen I fark hakikî olmayıp zahiridir [ve şartname değişmesinin tabii ıbir neticesidir.
2 — Traverslere gelince: Ray-
larla beraber ayni zamanda ay- deki âletle balıkların yuva-
Takas suretiyle yeniden şehrimize 40 kilo streptomisin gelmiştir. Bunların fialleri. daha önce dövizle gelenlerden daha pahalıdır. Ayrıca 300 kilo strep-; tomlsln daha sipariş edilmiştir.]
Diğer taraftan memleketimizde bu ilâcın lüzumlu lüzumsuz I kullanılmasından şikâyet edil- j mektedir. Esasen başka memleketlerde de vaziyetin böyle! olduğu anlaşılması üzerine îtal-j yada son defa toplanana millet; lerarası sağlık kongresinde me-,_________________. .. _ _ _
sele bahis mevzuu edilmiş ve bu n bir ej;slitniL> mevzuu olmuşsa larını bulduk ve hepsini top-hususta müşterek bir bevanna- ,ı,. «___________________ı______ Iıvm rlıorıua cıknrrlık Son-
mele vergisine tâbi tutulacak
Defterdarlıkta muamele vergisi üzerinde İncelemelerde bulunan komisyonun çalışmalarının daha bir ay devam edeceği tahmin edilmektedir.
Komisyonda sık sık haretiı münakaşalar olmakla beraber
Kan verme istasyonları
Sağlık ve sosyal yardım ( .
kakanlığının birisi Haydarpa- i çalışmaların büyük bir inkişaf şa numune hastanesinde, diğeri ---ı——
eski Beyoğlu hastanesinde birer kan verme İstasyonu açmağa karar verdiğini yazmıştık. Bakanlık bu yeni müesseselerin kurulması İçin gereken tahsisatı göndermiştir. Ayrıca Haydarpaşa İstasyonunu İdare edecek mütehassıs doktoru da tâyin etmiştir. Doktor Ekrem Perk ismindeki bu mütehassıs şehrimize gelmiştir.
I
Maltepe sigara fabrikası
Verilen malûmata göre tekel idaresinin Maltepede yaptıracağı büyük sigara fabrikasının projeleri tamamlanmıştır. Fabrikanın maklnalarından mühim bir kısmı Amerikadan peyderpey gelmekte olup binanın kaba inşaat kısmı pek yakında pazarlıkla eksiltmeye konacaktır. Binanın son detay plânları da gelince ihalesi yapılacaktır.
fcâfi gelmedi. Bizzat Zaiın-den tâyin emri aldık. Devlet böyle yürür mü ?
Mamafih, halk, hâlâ ümit vardı; çok şeyler bekliyordu. Bilhassa, Zaim. Lübnanda seviliyordu. Fakat iktisat ve idare işlerini ellerinde tutanlarda bir çatıkkaş ,bir memnuniyetsizlik, hazarı da istihza belirmişti. İleri geri konuşurlarken;
(f— Henüz hafiyeleriniz pek çok değil...» dedim.
v— Olajak... p da ola-jak...
Bu muhavereyi seyahat mektuplarımda yazmıştım; intişar etmiştir.
Zaim, diktatörlükte yeni olduğundan, hafiye teşkilâ-
! «ssumı, ıjaııjc 5a-
tını henüz iyi kurumadan suikaste uğradı. Demek ordunun içinde de, — iktisat ve idare âlemindeki gibi — muhalifleri belirip kuvvet-lenmş. Haberini vaktiyle alamadı. Gafil avlandı.
Acaba dünyanın bu gidişinde, kafiyesiyle, canavar düdüklü otomobilleriyle, sa-(ir zaruri teşrifatiyle okka
l kaydettiği söylenmektedir.
. komisyonda çarpışan muhte-. lif tezler vardır. En aşırı tez , İzmir Ticaret odasının teklifleri-ı lir. İzmirliler muamele vergisi. nitı tamamen kaldırılııınsını . teklif etmekte iseler de Hazlne-: ye senede 230 milyon lira vari-[ dat temin eden bu vergiden ^vazgeçilmesi asla vaıit değildir. . İstanbul sanayi birliği muamele vergisinin ham madde üzerinden alınması tezini Heri sürmektedir. Ekonomi Bakanlığı ise verginin ilk istihsal safhasından alınmasını teklif etmek-tcdlr. Meselâ saııuyl birliği ver' ginin pamuktan alınmasını, Ba-1 kanlık ise iplikten aluunasım ' istemektedir.
Fakat bu tezlerin her IkLsi dc kabule şayan görülmemiştir, Zl-1 ra muamele vergisi esas itıbari-1 le bir İstihlâk vergisidir ve Is' tihiâke en yakın sainadan alınması lâzımdır. Ord, Prof. Neu-mark da bu nokta üzerinde durarak bir çok modern muamele ı vergilerinde olduğu gibi bizde de muamele vergisinin istihlâke en 1 yakın safhadan alınması tezini ' ileri sürmüştür.
Bu teze göre verginin toptan ’ ticaretten alınması lâzımdır. Fa' kat bizde toptancı ile peraken-] deciyi tam olarak ayırd etmenin imkânsızlığı karşısında bu tezden dc sarfınazar edilmiştir. Komisyon, bu vaziyet karşı] sında hesap uzmanı Alı Alaybe-yln tezi üzerinde durarak bu; günkü muamele vergisinin esas-‘ larını muhafaza etmek şartiyle mevcut İtiraz ve şikâyetleri izale etmek yoluna gitmeğe Ittl-. fakla karar vermiştir,
! Meriyette bulunan muamele vergisinin en çok tenkid edilen
I tarafı imalâthanelerle küçük ve , büyük sanayi arasında bir mu! vazenesizlik yaratmasıdır.
Büyük sanayi muamele vergisinden şikâyetçidir, çünkü muamele vergisine tâbi olmıyan ku-, çük imalâthaneler oüyük sana, yİ ile geniş mikyasta rekabet etmektedir.
Küçük sanayi muamele vergi-, sinden gayri memnundur; çün-, kü muamele vergisi küçük sa-ııayıin inkişafına set çekmekte-. dlr
Komisyon bu hususlar nnza-ra alarak mevcut muvazeneslz-ligi önlemek gayesik bir kısım küçük imalâthanelerin de muamele vergisine tâbi I utulmasına karar vermiştir. Fakat hangi imalâthaneler vergiye tâbi tutulacak ve hangileri vergiden muaf tutulacaktır?
| Bütün imalâthanelerin vergi-(Vâ-Nû) jye tâbi tutulmaları unkâtısız-
Komîsyona başkanlık eden
İstanbul defterdarı Mehmet
İnmen
yapılmış, muvaffakiyetli netice vermiş.
Peki amma bu muvaffakiyetli tecrübe neticesinin neticesi ne olacak? Elînıiz-
layıp dışarıya çıkardık. Sonra? . Tuttuğumuz balıklan tekrar denize dökerek gönül eğlendirmek için mi yapacağız bu işleri?
Seneler senesidir sürüp giden Şikâyetlere, vaitlere rağ-.................. r,-.,.,—„ .j,. rnen hâlâ İstanbul balıklıa-Beyannamede a^tan 50nra geı,eı müdürlükçe1 nesini ıslah edemedik. Şim-”...................devam diük balığın yuvasını ara-
edilerek bir karara bağlanan bu >nağa ihtiyaç yok, buğun İŞ benim vazife devrimde ol- ^eJ1£i,eri gelip
mamıştır. Buna göre arada şu ~ ~ ’
hususla müşterek bir beyanna- du A„,,rikan lltmalar,„ln tekme tanzim edilerek butun ntem 11(leri torbute fenn-, ,esalr tekellerin saflık te.jkUaUarma bjklmdaı, tetkikler yapılması gönderilmiştir. Bu şmda meın-1 uzamg> cihetle rar.itilen ayrıl-leketlmlee de nonderılen bu be-. a,Slm kMar komUyon
yannamenln tercüme edilerek t>„,,naan a„nan net|ce bet. saSlık mensuplarına ve bilhassa hlngl bif kabu| n mua.
doktorlara sönderilmesl ka- gbrn,emi,tlr B,n lyr,_
rarlaştırılmıştır. P"”“----—(»- 1
streptomisinin kati zaruret ol- tetkik ve’muhabereye” madıkça kullanılmaması belir- .................
tılmekte ve bu ilâctn henüz tıp âleminde tam tecrübe safhasını geçirmediği doktorlara hatır la tılmak tadır.
dir. Çünkü bunların hepsini kontrol etmek imkânı yoktur. İmalâthanelerin bir kısmının da bünyeleri vergiye tâbi tutulmaya müsait değildir, çünkü defler tutmaları imkânı yoktur.
Komisyon bu vaziyet karşısında imalâthaneleri ikiye ayırmayı zaruri görmüştür. Böylece bir kısım imalâthaneler muamele vergisinden muaf tutulacaklardır. Bunlar inkişaf etmek imkânlarına malik olmayan ve bünyeleri itibariyle büyük sanayi haline inkılâp etmeleri varit ohnıyan imalâthanelerdir. Bundan başka bir takım imalâthaneler de tadat suretile muamele vergisinden muaf tutulacaklardır, Bunlar da büyük sanayi He aralarında zıddiyet olmayan imalâthanelerdir.
Bunların haricindeki İmalâthaneler vergiye tâbi tutulacaklardır.
Komisyon hâlen İmalâthaneleri ayıracak kıstasları tâyin etmeğe çalışmaktadır. Bu kıstas' tâyin edilirken bütün sanayi şubelerinin temsilcileri komisyona çağırılarak dinlenecektir.
Vergiye tâbi tutulacak olan zümreler bu şekilde tâyin edildikten sonra komsıyon vergi nispetleri üzerinde çalışmalara bağlıyacaktır. Komisyonun ancak eylül sonlarına doğru bir neticeye varabileceği tahmin edilmektedir.
Komisyonun hazırlıyacağı rapor Maliye Bakanlığı tarafından neşredilerek umumi efkâra arzcdilecektir. Bunu müteakip, Bakanlıkla kurulacak olan ikinci bir komisyon gerek bu rapora. gerek ileri sürülen lenkidle-re istinat ederek vergi tasarısını hazırlayacaktır.
Talebenin İtalya seyahati
Türkiye Milli Talebe Federas- . _
yonu Başkanlığından: İtalya-1 hakka dayanarak kendi arzu ve daki Comitato Accademico Re-' müracaatımla olmuştur. ’ lazioni Estero isimli teşekkülün sekiz küsûı davetiyle ‘ Roma.
Venedik hirlerlnde __— ------
marl eserleri tetkik etmek üze-! devremin hesabını her zaman re bir seyahat programı hazır- verebilecek bir durumda lamış ve geleceğimizi bu teşek- lunmakta ve bunula İftihar et-küle bildirmiş bulunuyorduk, mekteyim.
Fakat maliye bakanlığının döviz Devlet Demiryolları M»İşeme permisi vermemesi karşısında Dairesi Başkanlığından emekli seyahatimiz tahakkuk edeme-' Tank Kışmbay
mişUr. Halbuki seyahate iştirak
edecek kafilenin büyük bir kıs- ÖLÜM
mini İstanbul Teknik tlniversl-| Merkez Bankası İstanbul Şulesi Mimarlık Fakültesi talebe- Müdürü Fahreddin Ulaş, leri ile güzel sanatlar Akademi-, Havagazı İdaresi memurlarından sİ talebeleri teşkil ediyordu. Ve Furuzaıı Yalkın, Avukat Sühey-bu arkadaşların dış memleket-' |â Davran ve TeknİK üniversite terdeki seyahatleri için üniver-;talebesinden Erdoğan Talkın ın site bütçelerinde tahsisat bile babaları İstanbul Hukuk Fakül-mevcuttur. I leşi Doçentlerinden Bülent Dav-
Diğcr taraftan Türk talebe' raıı'ın kayın pederi. İstanbul kafilesinin İtalyaya gitmesine Elektrik İdaresi. Kadıköy Sen-mukabil Italyan talebeleri de jozef Fransız Lisesi ve Yataklı Türkiyeye geleceklerdi. Bu ba- (Vagonların Doktoru Kadıköy kımdan mütekabiliyet dayanan seyahatimizde
mamıştır. Buna göre arada şu lanmıza giren balıklardan veya bu sebeple bir fark olduğu faydalanmasını yolundaki beyanat hakikate ta- dp ft,ndan sonrl tnamen aykırı mahiyettedir.
3 — Emekliye ayrılmaklığım ötedenberi beklediğim yeni tekaüt kanununun bahşettiği
'■; ’ ' ı öğrenelim
de ondan sonra yuvaların dibine, köşesine el atalım.
Yirmi senelik vazife ha-Napoli, yatımın bütün safhaları beni
İtalyada
Cenova, ve Floransa ,
tarihi ve mi-’ retle sona erdirdiğim
Üzücü haber
Florya plâjlarınn belediyeye intikali için kurulan komisyon, plaj kiracılariyle anlaşmağa muvaffak olmuş.
Milano, tanıyanlarca malûmdur. Daima Anlaşma gereğince plajlar» a je- dünMûkle ıt., ntııglm ve o su-. d,vrala„k „ bu„.
.. i 1 r.ı'l.ı CAns rrt I h-1 i .V, ... _ 1 . _
dan sonra kendisi işletecek-
Plâj meraklıları hesabına üzüldüm doğrusu. Yaz bo-
bu-,
, uzunıum uogrusu. ıaz oo-I yunca halkın gidip kum ve deniz banyosu yaptığı bir Florya plajı vardı, nihayet onu da kaybediyoruz desenize .
Belediye şimdiye kadar hangi işi ele alınış da yüze göze bulaştırmadan, gırtlağına kadar zarara girmeden işletebilmiş?
Cemal Refik
Belediye hesap işleri müdürlüğündeki kurslar
Belediyede bLr müddetten be-
esasına muhitinin tanıdığı ve sevdiği rl hesap İşleri müdürlüğü mebizini Dr. ÖMER SEYFEODİN YALKIN'mur namzetleri için kurslar a-J çılmaktadır. Bu kurslarda der* okutan belediye memurlarının mesai saatleri İçinde ders verdiklerinden İş sahiplerinin kapı önlerinde uzun müddet beklemeğe mecbur oldukları İteri sürülmekte ve kursların lâğvı veya mahzurlarının İzalesi İstenmektedir. Dün bu hususta kendisiyle görüştüğümüz alâkalı bir zat şu izahatı vermiştir:
— Bu kurslara dair 3888 sayılı bir kaııun vardır. Bunun hü-
Ifln herhangi bir dovla kaybı dünkü 15 A pasarlesl sj. myuuubahU deju. MUU durum ü Wr toB1 Mltertode
lchjmizedlr. . Ifücceten vefat etmiştir.
Döviz talebimizin reddine se- cenazesi bugün öğle namazım bep olarak, bu tip seyahatler lmüteaklp Kadlköyüllde Osman-Içln döviz müsaadesi verilmedi-; aga camünden kaldırılarak Ka-ğl gösteriliyordu. Hakikaten racaahmet.te Şehitlikteki alte memleketimizde deviz darlığı- . kabr|Star>ına defnedilecektir, nın şiddetle hissedildiği şu sı- Allah rahmet eylesin, ralarda her döviz müsaadesi üzerinde büyük bir titizlikle du- ‘bir teessüre düşürmüştür, çünkü rulması lüzumuna kaniiz ve bu yapılacak seyahat, nıimar, mü-mevzuda göstermemiz İcap eden hendls, ressam ve dekoratör ar-feragatl müdrikiz. î" * ' _______‘ *T/’_
hassasiyetin her döviz müsaa- lacağı kadar döviz kaybını desi talebinde gösterildiğine 1- ............... “
nanmanuz lâzımdır. Muallimler Yardımlaşma Birliğine döviz verildiği halde yüksek tahsil ta-lunmaktadır. Yakında faaliyete İzbelerinin seyahati için yapılan geçecek olan müessese îstanbu- döviz talebinin reddedilmesi bi-la da yoğurt gönderecektir. |zı tatmin etmediği kadar büyük
* Yakacıkta yeni ve modem bir yogurthane tesis edilmektedir. Burası fenni bir nıüesscse-nin bütün tesisatını havi bu-
Yalnız bu kadaşlarımız için çok faydalı o- (kümleri gereğince hareket et-
. . . .x„._ ......—j mu-. inekteyiz. Buradan her sene yü-
cip değildi. Bu seyahatimizin ze yakın genç yetişiyor. Kursun mümkün olamaması, bizi, meni tahsisatı da bu scnekl bütçede leketler arasında kabul edilmiş 6 bin liradır. Kursta ders veren bulunan talebe mübadelesi an- öğretmenin dairedeki işlerinin Ilışmasını tahakkuk ettirmek durmaması ve hele iş sahlple-yolunda tereddüde sürüklemiş- rinln bekletilmemesi için ted-llr. | birler alınmıştır.
Değişen Amerika
Mahkeme Koridorlarında
İstanbul icra daireleri
Yazılı delillere dayanarak süratle neticeye varmak sisteminden uzaklaşmamız, icra muamelâtım ağırlaştırmaktadır
Bugünkü Amerika birinci dünya harbinden sonrakine hiç benzemiyor, infirat siyasetinin kabil olmadığını herkes anlamıştır
Kargalar gibi gırrak, gırrak ötmekten canım yandı!
Yanın: Avukat Reşat KAVN AR
Adüyenin karaciğeri, tera daireleridir. Karaciğerin büzülmesiyle uzviyette dermansızlık, hal sizlik müşahede edilir, İstihsal kabiliyeti azalır ve daha bin türlü dertler mahlûku nasıl perişan bir durama sevkeder ise. Adliye için de Tcranm bozulması aynı neticeleri yaratır, İstediğiniz kadar mahkemeler çalışsınlar. verdikleri hüküm, icra Be yerine getirilmemizse, bütün emeklere heba olmuş nazariyle bakılır.
Bu bakımdan dünyanın her köşesinde, icra işleri daimi bir dikkat ve alâke ile beslenmekte ve bütün hukukçuların nazarları bu mekanizmanın üstüne tek sil edilmektedir. Bizim (tera ve İflâs kanunumuz' diğer kanunlar gibi Batıdan alınmıştır. İçtimai bünyemizin müşahedesinden ve tekâmül safhalarından haberdar değildir. Borcunu kas ten ödeiheyen hukuki deyimle. mûlemeırıt sayılan borçluyu eski hukuk kaideleri hapsederdi. Bugünkü kanunlar bunu tec viz etmezler.. Hangisi daha doğ radur. Mütemerride hapis cezası mı yoksa marazı bir müsamaha takıp ederek bugün karşılaştığımız tün türlü hilekârlıklar mı cemiyet için hayırlıdır? Bunu bilen yoktur.. Bu me seleleri çözmeğe terıcmül edecek profesörlerimiz de henüz yetişmemiştir.
Her ne İse. derdimiz bugünkü icra kanuniyle ilgilidir. Yürürlükte bulunan icra kanununun dayandığı sistem, yazılı ve riYafan tetkik ederek İşi hemen hemen birinci daha olmazsa 1-ktıci ve üçüncü celsede bitirmek bedelini takip etmektedir. Modern bir sistemdir ve her nıo dem hukuk sisteminin yaptığı giM. hak mefhumuna ve hakkın tezahürüne aslfi imkân ver-miyen şahit dinleme keyfiyetine »ricasını çevirmiştir.
Yazılı Adiller ile iş görüldüğü için, süratle neticeye erişilmekte ve Kırtasiyecilik asgari haddine düşürülmektedir Btz bu kanunu Latbik ederken bilhassa ilk senelerde, İcrada sürat mefhumu açıkça görülmekle ve kırtasiyecilik hemen hemen çok az oir manzara arzet-mekte idi.
Fakat her geçen günde sürat bataeıe. dinamizm kırtasiyeciliğe doğra tanavvül etmeğe başladı. Ne olmuştu’ Acaba İcranın başında çalışanların değişmezi Ur aksaklık mı yaratıyordu? . Buna müspet cevap verilemez. Bize güre, ongunku icra reisinin, zamanının bir kısmını icra dairelerinde geçirerek vatanda-ştn hukukunun tebellürüne emek harcaması, avukatları ve 1-şi takip edenleri yakından takip ederek aksaklıkları realist Dlr çalışma ile hemen önlemesi etiz önüne alınırsa, bugünkü personel dünkünden, evsaf bakımından şüphesiz daha ileridir. İcra yargıçlarını teşkil eden ze vatın bazı fuzuli sertliklerin e göz yumarsak, iffet, İstikamet ve bilgi bakımından Adliyecin vüz akıdırlar..
Personel hakkında söylenecek süz olmadığına göre, bu cihaza ânz. olan bataet ve kırtasiyecilik nereden doğmakladır?, İcra ferimizde batacl mevcuttur. Çünkü mankemelerde olduğu gibi icra murafaalarında da bir çok celseler gelip geçmektedir.
Kırıariyecdık vardır. Bu gün tera yargıçtan sahlfeler dolusu kararlar yazmairtnrin- Şu hale göre mahkemeler İle icra mercileri arasında işleme bakımından hemen hemen fark kalmamış gibidir. Mahkemeler için 15 ferde ağırlığı bir hadde kadar noâzur görebiliriz. Çünkü hukuk ■sulu muhakemeleri kanunu duruşmaları bir takım şekillere bağlamıştır.
İcra mercileri İse hiç bir şekil İle bağlı değildirler. Yay. 1)1 vesikaları görecekler duruşmaya lüzum görmeksizin, görseler tefle bir, liri celsede neticeye yanlatalı tir
Beden İstanbul İcra dairelerinde işler süratle yürümemektedir?.. Yürüyemez,.. Çünkü mahkemeler için yapılan hukuk tenin muhakemeleri kanunun şekilperesuik ruhu İcraya da girmiş bulunmaktadır. Türlü
İntihalarla, -cra mercilerine şahit dinletme yollan açılmış ve icra yargıçtan mahkeme karar ’\n gibi sahtfelerie kararlar yazmışlar, mahkemelerdeki kırtasiyecilik. icra mercilerinde de kendini göstermiştir. Her ne kadar icra kanunu istihkak dâvalarında şahit dinlemeği kabul etmişse de bu açılan kapıdan diğer şahit dinleme oevavlan girmiş ve bugünkü manzara tahaşşüt etmiştir.
Şehadel müessesesl hukukşl-naslarca o kadar tahribe mâruz Valmış bulunmakladır ki, mahkemelerde bile değerini a-zalünış ve medeni memleketler hukukunda şehadet vatandaş hakkına müessir olmaktan ilga ir tutulmuş ve bu prensip! yargıtay İçtihatları da beslemiş terdir. Bizde ise, Batının a*lâ sokmadığı İcra takip hukukuna bile şehadet müessesestnln burnunu hâkim kılmak meşru sürülüyor. İcra mcrcH ancak yanlı vesikalarla meseleleri süratle çözer. Bir tarafın şahidini diğer tarafın da şahitlerini celselere* dlnliyerek on günde halli mümkün işleri bir yılda dahi halledemez ise icradan beklenen değer zâta müncer olur
İcra, mercileri, istihkak dâvaları hariç şahit dinleme içtihat 1 arına kapılarını açarlarsa icra merciinin adını değiştirerek (İcra mahkemesi» demek daha doğru olur.
Tecrübe ve müşahedelerim ce mİ yet bayatımızda bana bit 1-tiyadımmn maalesef kökleştiğini biriz surette gösterm ekedir. Biz natırisn aldığımız her müessese ye şalvar giydirmek itiya-dındayız. Batıda vesikaya dayanarak işleri «ı kısa zamanda ikmal eden tera İflâs Kanuna da aynı akıbete uğrıyor Garb-da da bu kanun tatbik ediliyor. Ancak, orada yazılı detil üzerinden iş görülerek muameleler son süratle bitiriliyor ve bedele hemen varılıyor.
Bizde ise İçtihatlar yaratmağa çalışılarak ne halde bulunduğunu büLur. milletin bildiği şehadet müessesesi, hiç girmemesi gereken icra hukukuna sokuluyor.
İşte. icra işlerindeki bataetin âmillerinden oirisi budur. Diğer İtrini de fırsat düşünce yazacağız.
Rejad KAYNAK
t>ı muhtemeldi».
Yazan: 5'rvyorklu Prof. I1ANS KOF1N
Hanım teyze dört kişiyi bir çırpıda haklayıvenniş. Üçü kadın, biri erkekmiş.
— Döverim elbette, diyor Onlardan benim çektiklerimi Allah bilir. Kafalarına çatır çatır bastonları vurdukça ayak cıyak batırmağa başladılra. Oooh, ellerime sağlık. Bağırsınlar da akıllan başlarına gelsin, edepsizlerin. Zannedersin ki bu dünyada yaşamak yalnu onlara mahsusmuş. Neden öyle oluyormuş yani? Ben insan değil miyim sanki? Nah, işte ağzım, işte boğazım. Şuracıkta da karnım var.
Ağzını bir karış açıp dilini çenesine sarkıttı, sonra yutkunarak ilâve etti:
— Dişlerimi de görüyorsunuz ya, kırk bir buçuk maşallah, -nci gibi. Allah razı olsun damadımdan. Senelerce midemin ağrısından çektiklerimi ben bilirim. İki lokma yemek yesem, gidip kamımın şuracığına top güllesi gibi saplanıyor. Eritebilirsen, erit. Derken efendim, bir sancı. Ondan sonra gelsin karbonat. Karnımın içerisi eczaneye dönmüştü Yutmadığım ilâç mı kalırdı ki? Hele o kara kargalar gibi gırrrak gırrraaak ötmekten medet Allah.
Onlar kim oluyorlarmış ki bana ekmek versinler? O yattıkça Allah sizlere ömür versin, rahmetli efendiden beş on kuruş aylığım var. Damadım da her ay bsş on kuruş gönderiyor, namerde muhtaç olmadan geçinip gidiyorum.
— Şu ekmek mcsele.-inl anhvamadım.
— O nasıl lâkırdı? Sen çarşıdan hiç mi ekmek almadın? Fırınların kepazeliğini görmedin mi? Hangisine gitsen, kapının önü mahşer veri olmuş. Bin bir ayak bir kaba giriyor. Elimde pa-racığımla bekliye bekliye dizlerime kara su indi, kollarımı uza ta uzata omuzlarım söküldü. Ya açlıktan başımın fırıl fırıl dönmesi? Cenabı Hak kimseyi açlıkla terbiye etmesin, âmin. Az kalıyordu kî oracığa pat diye düşüp bayılayım. Anan yahşi, baban yahşi, ne müm kün ekmek almak. Tam elimi uzattığım sırada dirsekleriyle, omuzlariyle vurarak beni geriye atıyorlar, bir de bakıyorum ki kaldırımdan aşağıya inmişim. Uzun sözün kısası, o gün ekmek almadan arkama baka baka eve döndüm, makama haşlayıp kamımı doyurdum. Amma velâkin ben bu acın
militarizm doğa- Iplân ne pakı uzun uzun mûna-de kuvvetli bir kaşa bile edilmedi. Amerikan
tekrar bir ı bilirdi. Bir de kuvvetli — barb makinesi İle birleşmiş ve disiplin altına alınmış bir milleti emrinde bulundurmakta olan (Stalln) İn arzusu meydanda idi. Stalin. Lenintn 1919 da-kl ümitlerini gerçekleştirecek kabiliyette idi. Harbin ve dahili mücadelelerin zayıf düşürdüğü Avrupa ve Asya kıtaları bolşevlk nazariye ve hâkimiyeti altında dünya ihtilâli İçin otrleştirile-billrdi Stalln sayesinde 1919 -1920 sahnesi tekerrür etmedi. Slalln farkında ohnıyarak ve ar zusu hilâfına medeni Batı dünyası düşünüşlerinde bir inkılâp yarattı ve Batı dünyasının birleşmesini hazırladı.
Hitler ve nasyonal sosyalizm tecrübesi olmamış olsaydl gerek Batı dünya» gerek oatının liderliğini deruhte etmekte olan Amerika bu dersten belki zamanında istifade edemiyecektl. A-merikanuı liderliği ele alışı İktisadi veya askeri kudretine hnmledilmeyip gözönünde duran misalden daha az zamanda daha acele ders almağı bilmekliğinden ve hareketlerde tereddüt ve teenninin elde bırakılmaması gibi anane ve nazari şüphelerin Amerikada mevcut bulunmamasından Heri gelmekledir.
Üç veya dört sene evvel hayati ad ve telâkki edilebilecek Batı hürriyetinin müdafaası İçin kov veıli bir uluslararası birlik kurulması fikrinin gerçekleşmesinde Amerikanın açık ve azimli hareketinin hissesi bulunduğu muhakkaktır.
2 sene içinde alınan tedbirler
Son iki sene içinde Amerika yekdiğerini takiben şu tedbirleri ittihaz etmişti: Yunanistan ve Turkiyeye yardım; Marsh ali plânı; Atlantik paklı; Batı Av-rupaya silâh yardımı; Batı birliği müşterek manevralarına A-tn er ikan askeri birliklerinin iş Lirak ettirilmesi.
Zahirde bati görünen fakat hakikatle nefesi kesecek kadar seri tempo ile Batının kültürlü memleketleri arasında sıkı bir askeri; iktisadi, siyasi ve kültürel bir işbirliği meydana gelmektedir Amerikalılar bu hareketlerinde bir kısım suiniyet erbabının zannettikleri gibi Waffstreet ve Amerikan sermayedarlarının menfaatlerini dü-şünmeylp stratejik emniyetin sa! anmasını — harbin öııünc müşterek
194ü haziranı Batı medeniyeti tarihinde mühıın olan bu ay içinde bazı Fransız Te İngiliz şahsiyetleri hür insanlar cemiyetinin devamı için hlr Fransız - İngiliz İttihadı kurulması llk-rlnl ortaya atmışlardı. İngiliz hükümeti tarafından resmi teklif olarak İler! sürülmüş bu fikir o esnalarda mühim bir buhran arifesinde bulunmakta olan Fransız hükümeti tarafından reddedilmiş olsaydı Batı dünyasının hayatiyet ve teşkilâtı bugün muhikka kİ daha sağlam ve İstikrarlı bir hale gelmiş bulunacakta.
1949 haziranı — Amerikan senatosu İmi ay içinde Atlantik pakı ın> tasdik e(.miştir Senato Atlantik paku devletlerine yapılacak silâh yardımı meselesi nl münakaşa edecek ise de sonunda kabul edecektir. Bundan dokuz sene evvel İngiltere He Fransanın birleşmesi gibi atılacak InJulâbimsı bir hatve için bu memleketler efkârı hazırlan mış değildi. Fakat bugünkü Amerika böyle bir teklif İçin hazır bir haldedir. Son iki üç seneden beri ve bilhassa Trumanın Yunanistan ve Turkiyeye yardım yapılması hakkında teklif yaptığı mart 3947 ayından beri Amerikan umumi efkârı Çok geniş ve çok şey vadeden! bir tahavvul geçirmiş lir. Ameri ka son senelerde şayanı hayret bir hayatiyet Te geçirilmiş tec-. riıbrterden ders alma kabiliyeti
1 gûslerdt Kendileri haddızatın-da pek az hareketli ve dalma tereddüt ve şüphe içinde olan AvrupalIların pek çoğu Ameri -kah a vukua gelen bu değişikliğin hedef ve şumulunu ihata edememişlerdir.
1939 da bir avuç Amerikalı Ai matıları hart) yolu üzerinde tevkif ve liberal medeniyetin ida-mei hayatını temin inaksa dile Batı Avrupa ile askeri bîr ittifak yapmağı teklif etmişti. Bu adamların önüne taştan bir muhalefet duvarı çekildi. Bir kısım Amerikalılarla Avrupalılar Bati medeniyetinin bir teh-' dide maruz bulunmakta olduğunu kabul etmediklerinden tehdi dİ önleyecek tedbirler alınmasına da lüzum görmüyorlardı. 1919 da derin görüşlü devlet a- j , danu Claemanceau'nun lalebet- , ‘ tiği gibi birinci cihan harbi sonunda Birleşik Amerika. Brl-ianya ve Fransa arasında bir Atlantik paktı akdolunmuş olsa , idi ikinci dünya savaşının ön- ;_______
lenrni? olacağı kuvvetle muhle- g^nmek için — ve meldi- medeniyetin — hürriyetin kuv-
1945 senesinde 1919 senesi- ve denmesi için — kurtanlnıası-nin bir defa daha tekrar edilmesi tr)1 ilkesi aşikâr olarak be- dırlar. Bu lirdi. Galip demokrasiler tekrar
hali infirada çekilmek ve ulus- ligi vardır. 1948 kasım ayı se-lar arası münasebetler için ka- çimleri her ikisi de az çok fark-dim nizama avdet etmek arzu- larla hemen hemen aynı slyase-aunda idiler Yani kendi nasyo- U takip edeceklerinden Truma-uailzmlerini devam ettirmek is- nın veya Dewey in kazanması Uyurlardı. Bu takdirde üçüncü bakımından mühim olmayıp trı-diinya savaşının patlaması, Ba- gıtiz düşmanlığı politikası mürev ti medeniyetinin zevali ve hür insan cemiyetinin tehdide
milleti mültahit ve terakkiperverdir, Nüfuzlu bazı çevreler Atlantik paktını Atlantik birliği haline sokmağa çalışıyorlar. Ba ti Avrupa milletleri için mevcudiyetlerinin idamesi bakımından böyle bir birlik çok lüzumlu olduğu halde bu İş için Amerika onlardan fazla gayret ve hüsnüniyet göstermektedir
Dewey’în kanaati
Kolej talebeliği zamanında Avrupayı bisikletle dolaşmış olan Cumhuriyetçilerin Cumhurbaşkanı namzedi Dewey o zamandan beri Avrupaya gelmemişti. Bu sene Avrupayı ikinci defa olarak ziyaret eden mumaileyh avdetini müteakip 19 temmuzda lradettiği bir nutukta aynı zamanda demokratların fikrini açıklayan Cumhuriyetçi partinin kanaatlerini şu şekilde belirtmişti:
«Serbes bir Batı Avrupa olmaksızın bl2im Birleşik Amer!-koda pek az zaman sonra mahdut yaşama imkânlarına mauk, metrük bir sulh adası haline gel inekliğimiz muhtemeldir... Hür dünyada yeni siyasi birliğin er kısa zamanda meydana getirilmesine İhtiyacımız vardır»,
Dewey şimali Amerika ile sıkı işbirliği olacak bir Avrupa birliğine lüzum göstermektedir. O, bu işin Rus taktık manevraları ile daha fazla geciktirilmesine tahammülü o İmi yan bir iş olduğunu bilmektedir.
(Truman) da (Dewey) de ne büyük adam, ne de lider olarak doğmuş insanlardır. Ve demokrasinin asıl kuvveti de bunda yani kahramanlı liderler ve dahi devlet adamlara malik olmasa da yürüyebUmeslndedir. (Truman) da (Dewey) de vasat bir Amerikalıdırlar. Hattâ Tru-mana tipik bir kasabalı Ameri kan da diyebiliriz. İşte Truman gibi bir adamla onun rakibi (Dewey) in Balı Avrupanm serbes milletlerde Amerikanın birlikte çalışması lüzumunu takdir etmeleri Amerikanın infirat. halt ve kendi milli çerçevesinden çıkmasını İcap ettirecek yeni bir devrin hulul ettiğini göstermekledir. Bu adamların Amerikaya bir kaç şene evvel asla hâtıra getirllemlyecek yeni bir İstikamet vermek Elemeleri Amerikan zihniyetinde vukua gelen tahavvüıün çok derin ve esaslı olduğunu göstermektedir.
Çeviren: B. AKSEL
— Karga gibi ne diye Ötüyordun, teyze hanım?
— Deli misin, oğlum? Benim gibi avuç avuç karbonatlan yut da bak, sen de öter misin, ötmez misin? Gırrraaak dedikçe yüreğim sökülüp ağzıma gelir, ondan sonra tekrar yerine giderdi. Desturun, geyir babam, geyir. Uzatmı yalım, çok sıkıntılar çektim ben. Allah ömrünü uzun eylesin, damadım imdadıma yetişti, ağzıma diş taktırdı da rahata kavuştum. Evvel Allahın izniyle, şimdi taş parçasını bile yesem, değirmen taşı gibi öğütürüm. Ne ağn var. ne sancı. Karbonatı bırakınca karga gibi ötmekten de kurtuldum.
— Geçmiş olsun .teyze hanım. Şu zavallıları ne diye dövdün?
— Aaa. o kadar üzerime varma, sinirlenirim vallahi. Ben insan değil miyim, ayol? Bu dünyada ekmek ye-miyecek iniyim ben? Yerai-yecektim de çocukcağız ne diye avuçlar dolusu para döktü de bu dişleri ağzımın içine yelreştirdi? Ekmeksiz insan olur mu?
— Onlar sana ekmek vermediler mi?
— Akimı başına al da doğru lâf et, efendi oğlum.1
bırakır mıyım? Yarın sîz görürsünüz, dedim. Şu yaptıklarınızı burnunuzdan fitil fitil getirmezsem bana da Hotozlu Ruhiye hanına demesinler. Ertesi gün öğle vakti besmele çekip bastonu elime aldım, doğruca fırının önüne vardım. Gene kalabalık birbirini kırıyor. «Çekilin bakayım geriye!., dedim, aldırış eden olmadı. Fırının kapağı açılıp ekmeğin kokusu gelmeğe başlayınca ben de bastonu kaldiılp işe giriştim. Önüme biri mi geçiyor. çat kafasına. Yanımdan biri mi itiyor, pat omuzuna.
— Bir gün evvel de seni itenler bunlar mıydı?
— Ne bileyim ben? Ahularına damga vurmadım va.
— Demek baston sayesinde ekmek alabildin?
— Yok, oğlum, yok. O şirretlerin yaygaralarından göz açabildim mi ki ekmek alayım? Hangisine vursak çığlığı basıyor. Haydi efendim, polisler yapıştılar yakama. Ekmeği alamadım amma şunlara hadlerini bildirdim va. Hâkim efendiye de nakledeceğim bu işleri.
Mübaşir seslendi, hanım teyze telâşla koştu.
Ce, Re.

meldi.
Emekli subayların kongremi
Emekli Subaylar Gene! Merkezinden:
26, 27, 2* ağustos günlerinde Tepe baş Şehir Tiyatrosu Komedi kısmında olağanüstü bir kongre yapılacağından asli üyelerle bölge ve şubelerden gönderilecek delegelerin yukarıda zikredilen günlerde saal 10 da hazar bulunmaları rica olun ur.
Gündem: 1 — Emekli Sandığı Yönetim Kuruluna üye seçilmek; 2 — Dernek merkezinin İstanbul veya Ankara olması; 3— Derneğin ünvanmın Eski muhariyler birliği adına tebdili hakkında Ankara bölgesi teklifinin müzakeresi; 4 — Sivil emeklilerin demeğe alınması teklifinin müzakeresi; 5 — Derneğin hayır cemiyetleri a-rasma girebilmesi İçin tüzüğe madde ilavesi; 6 — Emek!! Sandığı kanunu haklımdaki mütalâaların müzakeresi.
nı gözönünde bulundurmakta meseleler üzerinde bütün Amerikalılar da fikir bir-
KONSERLER
MUSİKİ TOPLANTISI
Kadıköy H«lk«vindanz
Vlyanayo e itmek Ouıe latanbulOa bulunan Ankara Devlet Operası aı-UrUerinUen dramatik «obrano Bayan Sem ılıa Eerksoy ta rai imlan 16/8/9*6 Salı i'Onü aaat 21 de evimiz salonunda bir müzik toplantın yapılacaktır Giriş serbeerttlr.
Devlet Demir ve Denizyolları idaresinde dikkate değer iki vaziyet
VİCİ Şikagolu albay Mc' Carniek ile Huşlara mütemayil Wallace' maruz kalması ihtimalleri tek- İn temamen hezimete uğradık-
rar kuvvetle doğmuş oluyordu. İnglllere ve Fransayl Amerika-ya karşı ve Amerikayı da İngiltere ve Fransa aleyhine kullanacağını ümit eden Hus Komünizminin dinamikliği sayesinde Batı memleketlerinin
lar ını belirtmesi bakımından mühimdir.
Amerikalılar gerek Marshall plânının gerek Atlantik paklı siyasetinin Tatmanın 5 haziranda iradettiğl nutkunda belirttiği gibi milletler tarihinde
»«sjonallsm uu sslıs seleme- wtu Wr ^,„,t oWneuBU b)l-a; iaia j.tt— yi- u— , .
--------------------— —( ’ inektedirler ve bu tabiat! j(ıbu-
Al m a riyasının yıkılma.») ve o-jnun yerine demokratik bir cum huriyetin kaim oluşu Alman tehlikesinin artık kalkmış olduğu zehabını uyandırmıştı O la-rihte başında dahili dertler bulunan Rus komünizminin önıi-ne bir de an ti komünist devlet-terden mürekkep bir duvar çe-.. .obuj-u. w„r kilmiş olduğundan ou taraftan
riy« ccpb(aind« vüift gnr»n b aii!da endişe edilmiyordu. Dünya, Fuat Erden harbin lptMİwmd.-ı(' va-1 «iyrU. L*t»nbur(l»ki rorUjroelrre. Mı-«ır »««ermin ııasıl imurLarıdıgıruı, Su-1 riye muharebelerine ₺u arada çıkan , 1 ıhlrUHara dair «Parta'U-n Tih aanra-mna. b»p>liJı Mr er«T yumıllı. «Ak-SAMıda letrika ve kitap fckllrule neyi edilen bu eser ikinci defa olarak ban İm ıstır.
Birine! düny» harbinde Suriye CT-J>-heundekl harekatı ede^l bir Cs'ırpta
(lın de laulıtinl muiııtaıa çimekledir. Bu fürel «wı karUtnuıl e hararetle la*&ıye e der il
YENİ YAYIN^g
di. Durum 1919 dakine hiç ben-
zememekte idi. 1919 da Kayzer rtl'edir“İti“bu’ sly^se? Jtaerikâk-
lan ceıbetmektedir. Truman verdiği demeçle:
«Bizim barış ve refah ha âkındaki ümitlerimizin tahakkuku dünya serbes milletleri arastadaki birlik zihniyetinin İnkişafına bağlıdır. Dünyada hiç bir milletin tek başına yaşıyamıyarağını kati şekilde öğrenmiş bulunuyoruz. Müşterek çalıştıkları
Doktor İhya Salibin torunu vefat etti
Tanınmış doktorlarımızdan İhya Salih in torunu, deniz üsteğmeni Fikret Özbrğin oğlu İhya Özbek kısa bir hastalığı müteakip hakkın rahmetine kavuşmuştur.
Cenazesi, pazar günü Cağal-oğlundaki evinden kaldırılarak Lâleli camiinde namazı kılındıktan sonra Merkezefendidekl aile makberesine tevdi kıl inmiştir. Tanrıdan yavruya rahmet, ailesine sabırlar dileriz.
Doktor İhya Salih ve ailesi, matemlerine iştirak nezaketinde bulunan dostlarına vasıtamızla teşekkürlerini bildirmektedirler.
• [demokrasiler için emniyetli bir ı manzara arze t inekte olduğun-j’dan bunlar 1919 da kendi mllii 3.'gayelerini takibe devam etmekte beyls görmemişlerdi.
1945 ten sonraki zamanda İse-demokrasiler için tehlike aşikâr di. 1933 tecrübesinin gösterdiği gibi demokrasiler arasında İkilik belirir ve Alma a terviç edilen ve demckralık
takdirde dünyanın hür mületie-rtnin mağlûp edllemtyeceklerinJ de keza öğrenmiş bulunuyoruz.* demişti. Demeçteki fikirler yalnız Truman ve demokrat. partisinin benimsediği likirier değildir. Amerikan hükümeti siyasi ve askeri taahhütler tahmil eylemekte okın Marsh alı plânı ve Atlan tik paktına karşı kuvvetli itirazlar yükseleceğini tahmin etmişti. Beklenilen
silâhlanması
ise mağlûp
AJmany.ıdaıitirazlar yapılmadığı gibi ne
Bir müessese müdürlüğü için bayan aranıyor
Beyoğlunda büyük bir müessese müdürlüğünü yapacak yabancı lisan bilir bir bayan aranıyor. «Akşam» gazetesinde D. N. rumuzuna mektupla müracaat edilmesi.
Biri demiryollan banliyö trenleri diğeri denlzyollannın-şehir hattı vapurlarının vaziyetidir:
Demiryolları idaresi 45 bin personelden 15 binini emekliye sevk ve&air suretle tasarruf elde etmİ4- Bu sebepte 8-9 vagondan mürekkep banliyö trenlerini de İki kondüktör kontrol vazifelerini tamam yapamıyor, ve çok zaman Haydarpagaya gelişte bir çek yolcuların biletleri elinde kalıyor.
Sabahleyin işlerine giden memur, esnaf ve işçi zümresi hemen 23 numaralı Pendik -Haydarpaşa treninin daim! yol cusudur. Akşam trenleri de bunun aynidir. Memur azlığı yüzünden kısmen kontrolsuz giden bu trenlerde demiryolları idaresinin personel tasarrufundan ne derece faydalandığına bu bir misal teşkil eder.
¥
Denizyolları idarestne gelince Sabahlan Kadıköyünden 6.50 de hareket eden vapur, Haydarpaşaya da uğrayarak her gün 6,30 da gelen 9 numaralı Erzurum - Diyarbakır ve 23 numaralı yukarıda yazdığımız banliyö yolcularını da alır.
Evvelce bu 9 numaralı posta katan yolcuları İçin 6.45 de Raydarpasadan hareket ettirl-len vapur yaz tarifesinde yine tasarruf nıaksadlyle lağvedilmiştir. Şimdi hem Kadıköy halkını ve hem Je posta ve banliyö yolcularını alarak &aat
7 de Haydarpaşadan hareket eden bu vapur istiap haddind(-n fazla yolcu taşımakta ve bilhassa posta yolcularının bavul, yatak, sepet gibi eşyaları (ia vapurda her gün bir huzursuzluk yaratmakta hamallarla yolcular arasında daimî bir münakaşa mevzuuna yol açmaktadır. Bu vaziyete karşı memurlar ve denizyolları idaresi seyirci kalmaktadır.
Ekseriya bu seferi Burgaz vapuru yapmaktadır. Kadıköyûn-den iâakal 300 ve banliyöden yine asgari 400, yine postadan 200 kadar yolcu bir hayli de yük İle yapılan bu sefer hakkında denizyolları idaresinin dikkatini çekmek yerinde bir İkaz olur kanaatindeyiz. Tek vapurla Kadıköy - Haydarpaşa seferlerindeki yolcu izdihamı da Ltiap haddini aşkındır.
l!tlll!4Alifr>l:nMİ
l«Mr» MUU Tol«>« rad«r»»v«-BU C«wl Sakr«t»ıUğl*d«a — HalvB tey.-ıhatfne İştirak etmek &xere evvet-cc müracaat «ilen arkadaşların 1« AgbBtns 19*9 Salı eilnü aaar n la Telmık Üniversite Talebe Bir lifi Lüksünde yapılacak toplantıya «*;-«(>*-ri ehemmiyetle rica olunur.
6x9 boyunda bir ag-randisör aranıyor. Satmak istiyenlerin gazetemiz idaresine müracaattan Telefon No, 20681.
r Gazeteler, Gazeteciler
İsmail Müştak beg
Miloviç’i yerin dibine batıran bir yazı!
Kıbrıslı öğretmenler
İlâç ithali
Harb zenginlerini müdafaa eden makalenin sebep olduğu dedikodular
İsmail Müştak beyin son resimlerinden biri
Yarın Ordu vapuru ile İzmire gidecekler
Şehrimizde bulunan Kıbnsb Türk öğretmenler dün üniversiteyi Süleymanlye camiini, doğum evini. Mimar Binanın türbesini gezmişler ve öğle yemeklerini Beyazıt ük okulunda yemişlerdir.
Misafir öğretmenler, öğleden sonra Sultanahmeddeki Sanat okulunu, Fındıklıdaki İnönü ilk okulunu. Barbaros türbesi ve anıtı ile deniz müzesini, deniz ticaret okulunu. Yıldız bahçesini ve sarayını görüdkten sonra saat 17 de Barbaros okulunda milli eğitim müdürü Murat Uraz tarafından şereflerine verilen çayda bulunmuşlardır. Bu çaya İstanbul ilkokulları öğretmenleri de iştirak etmişlerdir
Misafirler bugün şehri gezmeğe devam edecekler ve yarın Ordu vapuru 11 îzmlre hareket edeceklerdir. Bu akşam saat
25 bin »terling 50 bine çıkarıldı
Sağlık ve sosyal yardım bakanlığının. Ingii ter eden İthal edilecek ilâçlar ve röntken fi-limleri için tahriş ettiği 25 bin sterlingi, 50 bin sterlingc çıkardığını yazmıştık-
Dün sağlık müdürlüğü, bu husustaki bakanlık kararını şehrimizdeki alâkalı firmalara tebliğ etmiştir. Bıı tebligatta İnglltereden ithal edilecek strep temisin, penisilin, ensülin ve röntken filmiyle birlikte tıbbi lâboratuvarların iptidaî maddeleriyle hayati ehemmiyeti haiz müstahzaratın da ithali için 50 bin sterling tahsis edildiğini ve bu paradan istifade etmek isti-yenlerfln 15 gün içinde bakanlığa müracaat etmelerini dirmlştir.
18,30 da öğretmenler şerefine Taksim lisesinde bâr toplan ti yapılacaktır.
Ekspres yolcularının katlandıkları eziyet...
2 liraya isim satanlar da var!
1915 senesinde Di ran Kelek-yan efendi ayrıldıktan sonra (Sabah) gazetesi başmuharrlr-slz kalmıştı. Samih Rlfat bey bir müddetler bu vazifeyi yaptı. Sonra: «Ben bu İşe uzun müddet devam edemem, bir başmuharrir butun» decU. Hariciye Nezaretinin eski Umuru siyasîye müdürü Salih beye müracaat edildi. Bir zamanlar gaza ‘illerde mütercimlik, muharrirlik yapmıştı; meslekin yabancısı değildi. Başmuharrirliği kabul etti, İşe başladı.
Salih bey hoşsohbet, çok zeki ▼e zarif bir zattL Çok okumuş, kültürlü İdi- İyi- makaleler yasıyordu. Fakat bir sene kadar zaman geçince o da itizar ettL
— Anadolu hattı boyunda oturuyorum. Sıcak havalarda serin ağaç gölgesini bırakarak matbaaya kadar gelmek yoruyor. Kışın İse ılık odadan çık--T mak istemiyorum. Gerçi makaleyi bir adamla göndermek ku-bil. Fakat bir başmuharrir her gün matbaaya uğramalı. muharrirlerle temas etmeli, variyeti yakından görmeli. Ben artık bunu yapamıyacağım; dedi.
Salih bey den sonra Ahmet Emin başmuharrir oldu. Ta-nin’in harb muhabiri sıfatlyle harb cephelerini gezmiş, gönderdiği mektuplar büyük alâka uyandırmıştı. Sabah'a gelince, plânlı bir çalışma ile işe başladık. Sabah‘ın satışı mütemadiyen arttı.
Bu vaziyet karşısında bir giin kendi hesabımıza bir gazete çıkarmağı düşündük. Ahmet Z-mln, Mehmet Asım'ın da bu tertibe girmesini teklif ettL Hemen anlaşma oldu. Vakit gazetesinin neşri kararlaştırıldı. Fakat hazırlık yapılırken, küçük bir şekil ihtilâfı yüzünden. Sabahla kalmağı tercih ettim. Abmc-t Emin ayrıldı. Sabah gene başmuharrirsiz kaldı.
Müştak bey başmuharrir
Bu defa belki yeni başmuharrir aramıyarak İşi idare edecektik. Fakat şuradan buradan: «İsmail Müştak beyi alsa-nıza.» yolunda tavsiyeler başladı, Müştak bey hakikaten değerli bir muharrirdi. Fakat Â* yanda başkâtipti, imza&lyle yazı yazamazdı. «Zarar yok, imzasız yazar» dediler. Yeni bir rakip çıkacağı sırada kuvvetli bir başmuharririn faydalı olacağını düşünerek kendisiyle anlaştık. Müştak bey her gün matbaaya uğrtyirak makalesini yazacaktı.
İlk geldiği gün gazetenin variyeti hakkında görüştük. İstihbarat kadrosunu kuvvetlendirmekten bahsedildi, şiddetle itiraz etti:
— Boş yere masrafa lüzum yok. Ben her gün telefonla Talât'a Cavid'e, diğer Nazırlara ne var, ne yok sorarım; mühim habelreri yazarım.
Dedi. İdare memuru Aieksan elendi, buna pek memnun oldu. Müştak bey gittikten sonra şu sözleri söyledi:
— Gördün mü başmuharriri’... Sadrazamla. Nazırlarla içli dışlı. Telefon ederek havadis alır mı alır!
Aieksan efendi kadar şiddetti olmamakla oeraber ben de limitli idim.
Sazdan sonra başmakale!
Müştak bey birkaç gün Etle-1
rek muntazaman makalesini yazdı. Fakat, mühim değil, a-lelâde bir haber bile vermedi. Birkaç gün sonra başmuharrir görünmedi. Makalesini gece yansına doğru telefonla yazdır-dırmış. O zamanlar matbaada geceleri musahhih Mithat kalırdı. Mithat, vaktiyle Cavlt, Cahit beylerle birlikte çalışmış eski bir gazeteci idi. Dalma neşeli. zarif bir adamdı. Müştak bey, sızıltı olmaması için, yüklediği vazifeye mukabil Mithata telefonla bir musiki ziyafeti çektirmiş, o da ses çıkarmamış Sonraları bu âdet olmuş. Makalesini yazdıracağı zaman evvelâ Mithata telefonla bir ut taksimi, güzel birkaç şarkı dinletir, sonra İşe girişirmiş.
Mithat ehli dildi. Her akşam tashih yaparken bir küçük şişeyi devirirdi. Bu arada, telefonla da olsa, güzel bir taksim, tatlı bir kadın sesi dinlemek hoşuna gidiyor. İtiraz etmeden makaleyi yazıyordu.
Makale yerine musahabe
Müştak bey, bir gün gazeteye makale yerine bir musahabe gönderdi. Bu bir tiyatro tenkidi İdi. İsmail Müştak, çardaş'ı oynıyan meşhur Mlloviç'l yerin dibine batırıyordu,. Miloviç, o zaman İstanbula gelen Viyana operetinin başyıldızı idi. Çok tatlı bir sesi vardı. Gençti, güzeldi. Harb zenginleri kendisini el üstünde taşıyorlardı. Bu sebeple yapılan tenkid çok dikkati çekti.
Müştak bey, tenkidinde piyesi, artistin sanat kudretini’ bir tarafa bırakarak şahsını ele almışta. Sahnede laubali hareket etmesini, birbiri arkası sıra birkaç bardak kırmasını halka hürmetsizlik addediyor:
— Miloviç Viyanada bunu yapabilirini idi?... diye soruyordu.
Avusturya sefaretinin Schro-ker adında bir matbuat ataşesi vardı. Yazıyı tercüme ettirip Miloviçe takdim etmiş, Miloviç okyunca yerinden sıçramış .. Herkesin o kadar hürmet etliği bir sanatkârı bu kadar ağır surette tenkid eden muharrir kimdi? Bunu anlamak, muharriri görmek İstiyordu. 8chroker vasıtasiyle kendisini, bir akşam yemeğe davet etti. Görüşlüler ve ahbab oldular. İsmail Müştak, harb zenginlerinin birlikte yemek yiyebilmek İçin avuç dölünü para sarfettikleri meşhur artistle, cebinden beş para çıkmadan bu suretle güzel bir akşam geçirmşU!,..
Politikada baş muharrirlik
Müştak beyin Sabah başmuharrirliği esnasında kayda şayan bir hâdise harb zenginlerini müdafaa eder yolda bir başmakale yazmasıdır, Bu makale o zaman birçok dedikodulara sebeb olmuş, Ahmet Emln.ln Vaklt'te bir mukabelesini davet etmişti.
Müştak bey, mütarekeye kadar Sabah başmuharrirliğinde kaldı. Mütarekeden sonra Ayandaki vazifesiyle meşgul oldu. Âyan lâğvedilince tekrar gazeteciliğe dönerek iptida Ta-nin’de çalıştı, sonra İstiklâli çıkardı, bir müddet de Politika gazetesinde başmuharrirlik yaptı. Mebus seçilince gazetecilikten kati surette ayrıldı.
Enis Tahsin TİL
İkl asırdan fazla bir zaman-danberidir. yalnız sahil ticaretine inhisar eden Hint firmalarının gemileri, Hindistanın istiklâle kavuşmasiyle bütün sularda ve bütün dünya limanlarında görülmeğe başlamıştır. Hükümetin yardımlyle, Hint denizcilik kumpanyaları, gemilerini yüksek bir standartla İşletmeğe başladılar. Bunun neticesi olarak dünyanın her limanında Hint bayrağı dalgalanıyor. Hint gemileri, Hindistan-dan Avrupaya ve kuzey Ame-rikaya muntazam seferler yapmaktadırlar.
Hindisiandan, doğu istikametindeki seferlerin hemen hemen hepsi Hint gemileri ile yapılmakladır. Son zamanlarda Hindistan hükümeti, Kaııada-dan beheri 7200 teni il atol uk iki gemi satın almıştır. Bunlara 8S. WEST BENGAL ve SS. BOMBAY isimleri konulmuştur. Bu gemiler şimdi. HindıstanJa Avustralya arasında yapılmakta olan ticaret seferlerini temin etmektedirler. Bu gemiler, hâlen hükümet hesabına işletilmekte İse de, ilk gemicilik kor-porasyorıu bu gemiler çektir.
Hindistan ettikleri bir corln ile Colombo arasıdır. 1948 ıe tini de gözden kaçırmanı ıştır, senesi temmuz ayında, B T. S. Bu ticareti doğrudan doğruya N. kumpanyası Hindistan hü-Jve nıüı______________________„___________,
kümelin* müracaable, sene so- (hasretmiştir. Bn maksatla 6 sundan itibaren gemilerini bu gemi satın alınması için bir pro servisten çekeceğini bildirmiş-Ije hükümete sunulmuş bulunıı-tir. Bunun üzerine, ’ Madras hükümeti desteklenmekte olan Messrs. A- , gemilerin Hint ir, Steamer and General Agen- j uygun olabilmesi için bıı gemide» Ltd. Madras, kumpanyası- , |er ya İngiltere veya Japonyada na yardımda bulunarak, bu inşa ettirileceklerdir, kumpanyanın servise bir gemi Yelkenli gemiler de sahil U-tahsis edebilmesini imkân da- cüretinde ehemmiyetli bir rol hitine sokmuştur. Kumpanya, oynamaktadır. Bu husus için tek sınıflı bir yolctı-yük gemi- J de hükümet bir komite tâyin sini Londradakl ticaret komis- etmiş bulunuyor. Bu komitenin yonu tarafından temin etmiş vazifesi yelkenli gemilerin Hint ve 9 şubat tarihinde genel vali kara sularında yapacakları se-servlsl işletmeye açmıştır. Bunu ferleri daha verimli yapmak 1-taklben servislerde bazı deği- çin nelerin yapılması lâzım gel-şiklUüer vukubulmağa başla- dlğinl bildirmesi olacaktır, yınca hükümet ticaret bakan- j Kolayca anlaşılacağı veçhile, lığına bağlı olarak bir deniz- mrmleket emrinde çalışan gemi yollan genel müdürlüğü ibda-‘adedi arttıkça, yetişmiş kaptan, sini düşündü ve 3 haziran 1949 telsizci, makinist vesaire ihtlya-tarlhinde genel müdür vazife- cı da o nispette artmaktadır, sine başlamıştır. Tabiatile şim- Bunu karşılamak İçin de I e-dlllk. nizamnameleri hazırla- kim 1948 tarihinde Bombayda mak ve takip edeceği yolun plâ-1 «Post-Sea Nautical and Enginini çizmekle meşgul olacaktır.1 neerlng College» İsminde bir Esas hatlar hazır olduktan son- kolej açılmıştır.
ra onlan tatbik sahasına koy-1 Denizci olanların refahı da mak çok kolay bir iş olacaktır, unutulmuş değildir. Bu İşle meş
Muntazam ve kuvveti! bir ti-[çul olan bir müdüriyet dahi İh-careti bahriye, hiç şüphe yok id, bir memleketin milli İktisadiyatında çok büyük bir rol oynar. Meselâ Hindistan İhraç mallarım yabancı memleketlere kendi gemilerine yükllyerek yollamak suretiyle, dövizden hissedilir derecede istifade etmektedir Son iki sene zarfında bu sistemi takip etmek suretiyle. Hindistan 5 000.000 dolar kâr etmiştir. Mamafih bu vaziyet da- — ha da geliştirilebilir. Diğer ta- zetleri oteli açılmıştır. Bir dlğe-raftan, Hindistan eğer ihraca-'ri de yakında Kalkütada açıla-tmı bu suretle yapmamış olsa çaktır. Kalkütadakl bundan da-idi, Amerikadan getirttiği buğ-1 ha büyük olacak ve 1000 kişi daylar İçin ödediği 4JOO.OOO do-i alabilecektir.
lora ilâveten - ki bu navlun parasıdır - bir de 5 milyon dolar ihracat için ödiyecek-ti.
Ticaret bakam Neogy. 1 haziran tarihinde yapmış olduğu konuşmasında ihracat müşavere konseyine, mümkün olduğu kadar Hint gemileriyle ihracat yapmaları tavsiyesinde bulundu. Bu şekilde hareket edildiği takdirde memleket bütçesinde döviz bakımından bir muvazene hâsıl etmenin mümkün olabileceğini tüccarlara anlattı. Diğer taraftan da. bu sayede Hint gemileri günden güne çoğalacak ve beynelmilel serer yollarında bütün Hint mallan yalnız Hint gemileriyle sevke-dllecektir. Nitekim 1949 senesi mart ayında, bu variyetin farkına varan Hollanda gemicileri, Hindistan-İngiltere-Avrupa seferlerini kaybelm?k korkusu İle Londrada bir konferans aktet-nıişlerdi. Haylice çetin münakaşalardan sonra, dünyanın bu kısmında kendilerine bir hak tanınacağı vâdedilerek konferans 6 mayıs taıihnide sona ermiştir. Görülüyor ki, Hintlilerin gayreti boşa gitmemektedir.
Hindistan hükümeti bir taraftan yabancı memleketlere gemilerinin sefer seferler tertip ederken kendi diğer yol da, Tutl- sahillerinde yapılan deniz tica-
kurulur kurulmaz onlara devredile-
•| Yazan : Cemaleddin Bildik
Ekspres biletleri nasıl alınır ?— Motörlüye binmek için ne yapmalıdır? —Yer numarası olmayan katarlarda nasıl yer tutulur? — Yürütülen liste — Polisin aradığı adam — Vapur yerine biraz da vagon ve lokomotif...
Farzedin ki bugün
Ankara veya Eskişehirde oturan bir akrabanızdan, tüccarsanız iş yaptığınız ticarethaneden .izinli olarak gelmiş bir memur veya müstahdemseniz müdürünüzden, yahut da patronunuzdan bir telgraf aldınız ve yine farzedin ki bu telgrafta akşam ekspresile behemehal hareket etmeniz bildiriliyor. Bir nişan veya düğün için bu şekilde bir telgraf almak pekâlâ mümkün olabileceği gibi kendisinden ümit kesilen bir hastanızın son arzusunun yerine getirilmesi için de acele çağrılmış olmanız ihtimal dahilindedir. Keseniz, bir otomobil tutarak hemen hareket etmenizi mümkün kılacak derecede dolu 1 değilse olduğunuz yerde kalır, ekspresin hareketine tamam 6 saat 10 dakika gibi uzun bir zaman olduğu halde hiç bir şey yapamaz, dizlerinizi döge döğe, çırpma çırpına yerinizde sayar, kıpırdayamazsınız. Çünkü saat 18.10 da hareket edecek o eks-| presin biletini almanız için tamam 13 saat evvel harekete geçmeniz lâzımdı .
Anlatayım ..
Bugün behemehal 18.10 eks-
saat 12 de dan 26 yolcuya bilet verileceği anlaşılıyor. Bu kadar erken geldiğim halde listede ancak 21 inci olabildim! Benden sonra gelenler de İsimlerini yazdılar. 26 dan sonraya kalanlar İse gözlerini uğuştura uğuştura Paramızla trene binemiyoruz-diye diye gitiler.
— Eh! dedim. Listeye ismimi kondurdum ya mesele yok. Artık gider, bir kahvede oturur, 9 da tekrar gelerek gişeden rahatça biletimi alırım.
Listeye ismini yazmış bir Ankara yolcusu beni İkaz etti:
■— Gitme birader, gitme,!... Açıkgözün biri gelir de yür ütü verirse yolundan sın...»
— Ya bilet ismini sorar, hüviyetini görm isterse?
«— Gri ceketli adamın tığına göre buna lüzum müy ormuş...»
— Şu hald? o adam bu işin kurdu ve havadan para kazananı...
■— Halinden ben de öyle anladım...»
Bir kaç saat içinde
10 lira
Allah Allah... Bıı
Lünhasıran Hint gemilerine An kara ya yahut da Es-
hükümet.1 yor. Bu gemilerin beheri 5 000 tarafından' tonluk olacaktır. Mamafih bu ihtiyaçlarına
ruj uıaıı mı ıııuuuııjrı utun ııı-das edilmiş Ur, Bu müdüriyet 1946 senesinde yeni baştan derlenmiş ve zamanın ihtiyaçlarına Cevap verebilecek bir duruma sokulmuştur. Her Hint limanında gemiciler İçin bir istirahat ve eğlence yeri mevcuttur.
Diğer taraftan köy ve uzak şehirlerden gemilerde İş aramağa gelen kimselerin sefil bir hale düşmemeleri İçin de Bombay-da 500 kişilik bir denizci nam-

kişehire hareket etmek İstiyorsanız sabahleyin saat beşte yatağınızdan fırlayarak Haydarpaşa garının yolunu tutacaksınız. şayet Haydarpaşa uzak geldi ise, muamele her İki yerde de aynı olduğuna göre, Sirkeci çarına da gidebilirsiniz. Orada hareket dairesinin penceresi dışında bir liste vardır. O listeye İsminizi yazacak, bilet yişesl saat dokuzda açıldığına göre dört saat orada bir aşağı bir yukarı fur döneceksiniz. Hele kışlan büsbütün fecaat!
«Üsteye ismimi yazdım ya. saat dokuzda açılacak gişeye gelir. ismim okununca biletimi alınma diyemezsiniz. Çünkü o listenin bekçiliğini de bizzat siz yapmazsanız her hangi bir soysuzun açıkgözlülüğü uğruna biletinizi alamamanız ve yolunuzdan kalmanız ihtimali kuvvetlidir.
Gördüklerim ve dinlediklerim
14/8/1949 pazar günü 18.10 da Haydarpaşadan hareket edecek ekspresle Eskişehir e gidecek bir yolcum vardı. Cumartesi günü Devlet Demiryollarına telefon edip alâkalılardan sordum:
— Pazar ekspresinin biletini bugünden veriyor musunuz ?
•— Hayır! dediler. Ekspresin bileti günü gününe verilir, fiaat altıda gara gidin ve Hare ket deire&jndekl listeye yolcunuzun ismini yazın . Sonra da saat dokuzda gişe açılınca biletinizi ; alın.»
Saat beşte yutaktan fırlayıp : fl da soluğu Sirkeci garında al- i dun Hareket dairesinin pencc- i resi önünde bir liste var. 28 ya kadar yukarıdan numara yazıldığına göre
1 den aşağı bura-
listeyi kalır-
da mı
«— Var ya... Geçen yolcusu olan bîri gelmiş. Bakmış ki liste dolu, kaldırmış o kâğıdı bir başka kâğıdla liste yapmış. Hem de kendi yolcularının isimlerini en başa yazarak... Sonra memur, işin bir dalaveraya getirildiğini çakmış anıma neylersin... Doldurulan listedeki İsimlere biletlerini vermiş, Hk listeöe İsimleri çılanlar da «ha ismimiz okunacak .ha okundu» diye bekleşip durmuşlar!... O hâdiseden sonra yolcuların gözü açılmış. Şimdi bir kenâra çekilip listenin beçkillğini yapıyorlar...» I
gün 8
Havadan para kazananlar
Şöyle bir etrafıma baktım. Bir de ne göreyim ki uykusuzluktan gözleri kızarmış, benizleri sararmış 15 - 20 kişi listenin etrafında fır döniip beçkl-lik ediyor...
— Bu kadar bekçi varken ben beklemesem dc olur, deyip gişenin açılma saati olan 9 da gelmek üzere oradan ayrıldım.
Döndüğüm zaman liste yerinden kaldırılmış, bilet gişesine verilmişti. Tam dokuzda gişe açıldı. Baştan itibaren taLmleri okunanlar paralarını verip yer numaralarını da ihtiva eden biletlerini almağa başladılar. Tam bu sırada gelen bir eczacı ahbabım :
— Geç kaldım. Üsteye yetişemedim. Bugün Ankaraya gitmek mecburiyetindeyim... Ne yapsam ? diyerek kıvranırken gri ceketli, buruşuk siyah pan-taJonlıı. şapkasız, kahveci çırağı tipinde bir adam, eczacının kulağına bir şeyler fısıldadı. Ahbabımın yuzii gülmüştü.
— Hayrola? dedim, temin ettin galiba?...
— Sus Allah aşkına...
Kulağına yaklaşarak .safahatı anlatmasını rica ettim.
«— işte şu gri ceketi! adam yok mu? dedi. 13 numaraya «Bakir» diye bir isim yazmış... İki lira verdiğim takdirde o biletin alma hakkını bana bırakacağını söyledi. Çaresiz razı oldum. Çünkü işim miihim...»
— Verdin mİ iki lirayı?
o— Tabii...»
Bileti

Eczacı ahbabım biletini alarak oradan uzaklaştıktan sonra, sıram gelinceye kadar, gri ceketli adamı göz hapsi içinde tuttum. Listede 26 ncıdan sonraya düştükleri için bilet alamama endişesi ile kıvranan daha dört yolcuya sokulmuş, onlarla da mntaoık kalmış ve listeye gelişi güzel yazdığı beş isimden dördünü de on'ara satmıştı. Satmıştı diyorum, çünkü az evvel bilet alamıya-caklarmdan dolayı suratları asık, bir aşağı bir yukarı hiddetli adımlarla gezinen bu yolcuların ,gri ceketli İle bir iki fiskostan sonra biletlerini rahatça aiıverdlkleri görülüyordu. Gri ceketli erkenden gelmiş. Üsteye yazdığı beş ismi ikişer liradan satarak kısa günün kârı J0 lirayı cebine koymuşu! P1 Tabii bu suretle de erkenden gelip oraya isimlerini yazanlar yollarından kalmıştı! İşte bu kötü...
Ankarada bıı listeyi polis ya-* zıyormuş. Burada neden ser-bes bırakıyorlar Devlet Demiryolları da bu İşi polise bırakabilir, diyeceksiniz amma neden? Devlet Demiryolları ellerinde paracıklan ile seyahat etmek istiyen halka bizzat kendi idaresindeki memurları ile kolaylık göstermeğe mecbur değil midir? Erkenci memurlarından birine liste yazma işini havale edivertr, tamam... O zaman ne liste yırtılır, yerine bir başkası yazılarak konur, ne o listenin bekçiliği yolcuya yükletilir, ne de bir odam gelip listeyi gelişi güzel satılık isimlerle doldurabilir...
Motörlü ve diğer katarlar
Motorinde de variyet tamamen başka... Pazar ve çarşamba günleri olmak üzere Haydarpaşadan An karaya baltada iki defa motörlü tren gidiyor Bunun biletleri İse bir hafta evvelinden tamamen satılmış, bitmiş oluyor Şöyle kİ: Pazar günü motorlu tren Haydarpaşa -dan hareket etti mİ o anda gelecek pazarın biletleri satılıyor Çarşambanın kiler de aynen böyle...
[*1 Gri ceketli adam hakkında istasyon polisine ihbarda bulunulmuştur. Polis bu »daim I aramaktadır.
Hollyvvood’da yeni bir Rita
Hayworth: Corinne Calvet
Aslen Fransız olan genç artistin Rita'darı daha güzel ve canlı olduğu söyleniyor
Sağda Rİl* Hayu'orlh. solda Corinne Calvet
Rita Hayworth Amerika’da çok sevilmiş bir yıldızdı. Ağa han'ın oğlu AH han ile evleilr-rek filim çevirmeği bırakınca yerini tutacak bir artist atanmasına başlandı, öyle bir yıldız ki hem Ritaya benzesin, hem de onun kadar canıı ve hareketli olsun.
Yapılan araştırmalar sonunda İki sene evvel Avrupadan Amerika’ya gitmiş olan Corinr.e
Calvet seçildi.
Corinne, Rita Hayworth kadar. belki de ondan güzeldir Son derece canlı ve hareketlidir. Binaenaleyh aranılan bu evsafı haizdir.
Corinne Calvet aslen Fransız dır. Asıl adı Corinne Dlbos'tur. Daha pek küçükken sinema artisti olmağı aklına koymuştu. Bir parça büyüdüğü, çalışabile-
cek bir yaşa geldiği zaman stüd yolara müracaat etti, flgiirau olarak çalışmağa başladı. Fakat güzelliği, zekâsı derhal diK-kati çekti, kendisine ufak tefek roller verildi. İlk rolü 1946 da Paris'te çevirdiği Petrus fillmin-dedlr. Bundan sonra diğer bazı fillmlerde gene ikinci derecede roller yaptı.
Bu sırada Paramount şirketi kendisini Hoilywood'a davet
Yüzme meraklısı yıldızlar
Onbeş sene evvel Hollyıvoodun çok şevden iki yduızı vardı: daire Dodd ve Adrienne Ames. îkl genç yıldız birçok filim çevirdi, hepsinde muvaffak oldu. Fakat gıinün birinde filim çevirmeği bırakarak sahne başladılar. Ciaire ile tekrar filim
ar’.lfitllgl yapmağa Şimdi bir gazete Adı ienne Amelin
çevireceklerinden bahsediyor, iki artistin, ikisi de güzellikleri ve sevlmliliklerile meşhurdu. Fakat verilen n «ber doğru ise ve on beş sene sonra tekrar filim çevirmeğe başlarlarsa gene muvaffak olup olmıyacakları bilinemez.
Adrienne Ames ve Ciaire dodd bir zamanlar Hollywoodun yüz-
me şampiyonları İdi. İkisi de balık gibi yüzerdl. Adrlenne'ln evinde güzel bir yüzme havuzu vardı. Boş ıam anlarını bu havuzda yüzmekle geçirirler, misafirlerini de havuzun kenarındaki rahat kolluklarda kabul ederlerdi.
Yukarıdaki resimde artlsler havuz başında görülyorlar.
i
j rt bırakılmışı ir.
Konuşması musiki tesiri yapan genç bir yıldız
Gloria de Haven çok güzel ve son derece zekîdir. Şimdi en (fözde artistlerdendir

Hollywood'ta son zamanlarda parlıyan genç yıldızlardan biri de Glorla de Haven'dir. Glorla çok güzel, son derece zeki bir kızdır. Gözlerinde daimî bir ışık vardır. Sesi son derece tatlıdır. konuşması âdeta musiki gibidir,
Artist 1925 senesi temmuzunda doğmuştur. Annesi ve babası tanınmış sahne artistlerinden idi. Daha pek küçük İken sahneye çıkmak, filim çevirmek arzusu göstermeğe başladı. 12 yaşında İken tiyatro dersi almağa başladı. Birkaç sene İçinde o kadar muvaffakiyet gösterdi ki filim direktörlerinden David O Selznick’ln dikkatini çekti. Selzniek o sıralarda Tom Sawyer filimi için çok genç, güzel ve zeki bir kız arıyor, Aradığını bir türlü bulamıyordu. Ümldlni kesmek üzere iken Gloire'yl gördü. Genç kızın altın sarısı saçları, zekâ ışığı neşreden koyu mavi gözleri, halindeki klbarlk dikkatini çekli ve kendeslne derhal teklifte bulundu. Glorla bu suretle İlk [defa filim çevirdi,
Fakat yıldızlar sırasına geçmek İçin uzunca bir müddet --------.------X.----..... Hattâ bir aralık ümidini keserek ana ve babasının yanına döndü. Bu sırada aile dostlarından sahne vazıı George Cukor kendisine «Suzan an God» fillmlnde rol verdi. Frederlc March, Joan Crawlord ve Rita Hayworth’un çevirdikleri bu filimdeki rolünde çok muvaffak oldu, bundan sonra her gün bir narça daha ilerledi ve yıldızlar sırasına geçti.
Artist 1945 te evlenmiştir,, bir çocuğu vardır.
elti. Artist 947 de Amerika'ya gitti. Burada iyi karşılandı, fa-1 kat uzun müddet işsiz kaldı. Be- I recek bu sıratla John Bronfield , - . ,.
. i beklemeğe mecbur oldu, adında Amerikalı Mr aktör lblr mllt kescr
kendisini sevdi, evlendiler. Artist Fransa'ya dönmeği düşünürken Hollywood'da kaldı.
Evlilik artist İçin bir tılsırr. vazifesini gördü. Gazeteler birden bire bu artistle meşgul olmağa başladılar. Life mecmuası mis Calvet hakkında uzun bir yazı yazdı. Her taraftan yeni teklifler yağmağa başladı. Şimdi herkes Calvet’yl yeni blı Rita Hayvorth olarak kabul c-diyor.
Ingilterede yeni filimler
Stüdyolarda hararetli bir çalışma var
* Tanınmış sinema yıldızı Gingcr Rogers kocasından ayrılmak İçin mahkemeye başvurmuştur. 37 yaşında olan artist 1943 de evlenmişti.
Boşanma sebebi fena mua-
mele ve mânevi işkencedir.
Ingiliz stüdyolaruıda hara-1 retli bir çalışma vardır. Kış için bir çok filimler hazırlanıyor. | Bugünlerde İugllterenin en meşhur yıldızlarından biri 18 yaşındaki sarışın Saliy Ann Hovres'dir. «Stop Press Girl» filmini bitirdiği gün, «Sparken-broke» adlı eserdeki dramatik rolünü çalışmağa başlamıştır. Yeni filim Charles Morgan’ın romanından mülhemdir. Sally Ann bu filimde «Sparkenbroke. un bedbaht genç karısı rolünü oynamaktadır.
Miss Howes, Denli tun stüdyolarında çalışan kadın yıldız ve aktrislerin en İnce bellisidir. Bu itibarla yeni dar korseli stildeki elbiseler kendisine çok uygun gelmektedir. Gök mavisi organ tinden siyah ve kırmızı benekli yazlık robunun ense dekoltesi gayet açık, etek çok uzun ve belde takriben 18 santim genişlikte kırmızı ipek bir korse-ke-mer vardır. Bu kemerin rengi Bally Ann'ııı kırmızı sandallarına uygundur.
Dekolte modası
4 İvor Novello'nun beyaz perdeye adapte edilen ilk müzikli piyesi «The Danclng Years» dır. Filmin kahramanı bestekâr rolünü Dennis Pilce oynamaktadır. Ayni filimde Patrlcia Da-Inton ve ChrLstlne Norden de baş kadın rollerini almışlardır.
Uzun boylu, parlak sarı saç ve yeşil gözlü, göz kamaştırıcı bir kadın olan Chrlstln Norden. gerek sahnede ve gerek sokakta __________
gayet güzel giyinmektedir. Lon-j dekolte clrada iken umumiyetle koyu ______________ ______________
renkte klâsik bir tayyörle ele1 sıcaklar yüzünden Hollywood'da geçirebildiği en eksantrik âtllde derhal kabul edilmiştir. Gün-ve renkte şapkalar giyer. jdüz elbiseleri de süvare elbisesi
IIulJywöodun son, modası çok i ‘ ’ elbisedir. Fransa'dan koyu çıkmış olan bu moda, şiddetli
gibi dekoltedir. Omuzlar, göğsün büyük bir kısmı ve sırtın yansı meydandadır.
Hollywood’da yenilik göğsün sol tarafına boyalı bir go2 resmi yaptırılmasıdır. Bu göz ar-
| değildir.
|nü dönecektir.
I ıceşa»
Avrupaya gelenler
Hollywood*dan Avrupaya yıldız akını var
Son aylar zarfında Hollyvruod dan Avrupaya bir artsit akını vardır. Bunların çoğu tatil zamanını geçirmek ve istirahat etmek için gelmişlerdir. Son gelenler Myrna Loy ve Eddle Can-tor’dur. Bunlar şimdi Paris tehirler. Bir müddet sonra (Can-nes) e gideceklerdir.
HoUyvood’un tanınmış yıldızlarından bir çuğu şimdi Can-nes'dedir. Bazıları buradakL hayatı çok beğenerek tamamen Cannes’de yerleşmişlerdir. Norma Shearer bunlar arasındadır.
Yeni evlerini satan artistler
Los Angeles — Filim artistlerinden Evelyn Keys İle kocası John Huston kendilerine 50.000 liraya mal olan yeni evlerini 40.000 liraya satmışlardır. Bu karara sebep de bay Huştanım eve girer girmez aksırmağa başlamasıdır. Hollywood doktorları bunun sebebini henüz anlıyamamışlarsa da ağaçlarda bulunan bazı hayvanların sebep olması ihtimalini kabul ediyorlar.
tistln gözü gibi olmalıdır. Tanınmış bir1 fotoğraf acentesi tarafından gönderilen yukarıdaki resim soıı modaya uygun o-larâk gezen genç bir artisti gösteriyor.
16 Ağustos 1949
AKŞAM
Sahlfe 7
J.
Fakir >o/ ör j
Ekspres yolcuları
(Baştarafı 5 inci sahifede)
ya götürdüğüm adama ait ola-
Moris, İlk defa olarak yılba-P
şını fakirane geçirecekti. Son cak. Gözlerini dört aç, cüzdanı zamanlarda hayalı kazanmak kaybet m iyesin.
kolay bir şey değildi. Arife günü Moris, cüzdanı oğluna ver-olduğu halde gündelik masraf- dikten sonra bir iskemlenin ü-lanm bile çıkaramamıştı. 1____________ _________________
Caddenin kenarında müşteri de hasta karısını görmeğe kuv-beklerken otomobilinin yanında’vetl kalmamıştı, kendisi gibi fakir bir şoför ar- * Kurduğu bütün o . kadaşı gelip durdu ve Morise lar birdenbire sönmüştü-işlerinin nasıl gittiğini sordu. - -- - - ■ ■ ----
Moris:
— Sorma dostum, dehşetli
kesat var. Masrafları çıkaramadıktan başka evde bir hastam da var. .
— Hasla oln kim?
— Karım! Nem rarsa hepsini . doktorlara ve İlâçlara, verdim. Eğer müşteri bulamazsam, bu akşam çocuklarıma kuru ekmek bile götüreni iveceğim. Ben kendim I değil, onları düşünüyorum. Çıldırmak işten değil!
O sırada cadde sinemalardan çıkan halk ile doldu. Moris, talihli çıktı. Biraz sonra bir kaç müşteri ile arabasını hareket ettirdi. Arka arkaya birkaç sc-, fer yaptı. Günlük masraflarını çıkardıktan başka çocuklarına küçük bir hediye alabilecek parayı da temin etli. Fakat çarşıya gitmezden evvel evine koştu, Kapıyı kendisine açan tannı endişe ile sordu:
— Doktor ne demiş kızım!
— Baba, doktor İçeridedir. Konuşmak için seni bekliyor,
Moris .metanetle odaya girdi Doktor Mortsi görünce, bitişik odaya götürerek söze başladı:
— Senden saklamıyacağım. Karının sayfiyede hava tebdiline ve iyi beslenmeğe İhtiyacı1
c«k. crozıernu ı.. ..
kaybe tm iyesin»
, Moris, cüzdanı oğluna
.dikten sonra bir iskemlenin u-zerine çöktü. Yan odaya geçip
Karısı içio parlak hülya-~ Zavallı şoför feci bir gece geçirdi. Bütün gece kendisini kâbuslar bastı. Birdenbire korku lle yatağından fırlayarak ayağa kalktı. Rüyasında, hasta karısının, boğazına sarılarak:
— Canavar herif! Sana ne yaptım da beni Azrailin elinde bırakıyorsun, diye haykırdığına dair bir rüya görmüştü.
Moris öğle üzeri, otomobil! ile işe gitmeğe hazırlanırken arabanın yıkamasını bitirmiş olan oğlu Jak .yabancı bir erkekle I odaya girdL Meçhul şahıs şoföre sordu:
| — Dün beni Ruvoil caddesine
götüren şoför siz misiniz?
Moris. şaşkın şaşkın cevap verdi:
| — Para cüzdanınızı mı arıyorsunuz? Derhal karakola tes-1 Um ettim.
— Bunu biliyorum. Bana yaptığın iyilikten ve beni intihardan kurtardığından dolayı teşekküre geldim. Çünkü çantadaki parala benim değildi. Muhasebecisi bulunduğum hastaneye aittir. Bu paralan .bugün teslim edecektim. Beni kurtardın. Söyle sana ne İyilikte bulu-bllirim?
' Moris. nc diyeceğini şaşırmış-v*r, | ti. Yabancı adamın kendisine
Moris, doktorun bu sözlerine söylediği sözlerden aklında yalan bir teslimiyetle başını iğdi nLZ «hastane» kelimesi kaJmış-vc cevap vermedi. Doktor çıkıp t>- Şoför merakla sordu: gittiği halde, zavallı Moris, o-' danın ortasında hâlâ sessiz ve _ _ ___
düşünceli duruyordu. Bu, ne yorsun?
uğursuz yılbaşı idi. Fakirliği, _ çünkü kanm iglr hasta. sefaleti yetlşmiyormuş gibi üs- dır. Doktor kendisini kurtar-tclik de karısı hastalanmıştı. jÇİIj tebdili havaya götür-
Şoförün, otomobil içinde oy- meml ve İyi beslememi tembih nayan iki küçük çocuğu, kaygısız bir eda fle birdenbire odaya girdiler ve ellerinde tuttukları oir şeyi göstererek:
— Babacığım, baknız otomobilin içinde ne bulduk, diye se-vtaoyrlardı.
Çocukların ellerinde salladıkları nesne bir para cüzdanı idi. Moris .para çantasını çocukla-1
— Doktor musunuz, mösyö?
— Hayır, fakat niçin soru-
etti.
Meçhul şahıs, cevap vermeden para cüzdanını açtı, İçinden bir kaç panknot çıkarıp şoföre uzattL
Moris paralan alırken hay-rtele sordu:
— Bütün bu paralar benim mİ mösyö?
, — Hepsi şenindir. Kann da
rm ellerinden alarak açınca iyi olacaklar. Öğleden sonra gözleri birdenbire k---------Ç** ■ • ■ ..................
Cönkü, çanta büyük bir servet teşkil edecek kadar banknot desteleri lle dolu İdi.
Moris bu paralan görünce kendi kendine:
— Karim, bu paralarla sayfiyeye gidecek ve İyi beslenecekj diye düşündü.
Muhayyilesi işlemeğe başladı. Çocuklarına elbiseler, türlü türlü oyuncaklar, çerezler .yemişler çikolatalar; karısına da iyileştiği zaman giyinmek İçin pahalı İpekli bir robla bir manto alacaktı. Büyük Tann kendisine acnnıştı. Bütün bu düşünceleri kafasından geçirirken birdenbire irkildi :
— Hayır, hayır, ben hırsız o-iamam Haram para yiyemem. alnıma böyle bir leke sürçmem, diyerek büyük oğlunu yanın* çağırdı :
— Jak. dedi, çabuk polis karakoluna git ve şu para cüzdanını teslim et. Otomobilin içinde bulduğunu söyle. Her halde Ruvoil mddesinde 18 numara-
Yer numarası olmıyan diğer katarlarda da yolculuk büsbütün meşakkatli... Katar perona alınarak açıldı mı yallah bir hücum! Kendinizi İyi ayarlamış ve bir an evvel trene atıp da yer tutabildlntae ne âlâ! Aksi takdirde koridorlarda bavullar üstünde yolculuk ettiğinizin resmidir.
Bütün bu eziyetli yolculukların önüne geçmek İçin tek çare. İhtiyaca göre katarlar ve seferTcr tanzim etmektir. Şayet buna elde mevcut lokomotif ve vagonlar kâfi gelmiyorsa bir az da vapur yerine vagon ve loko-tif getirmenin yollarını bulmak icabeder. Görülüyor kİ harb içindeki darİLk, (şu kadar vagon ve lokomotif-getirildi» denmesine rağmen devam etmekte ve halk hâlâ yolculukta rahata kav uşam amale tad ır.
Cşmateddin BİLDİK
Bulana bol mükâfat
10/8/949 çarşamba günü akşamı Harbiye Lle Tepebaşı arasında tramvay veya otomobilde bir kadın el çantası unutulmuştur. Bulanlar Taksim bahçesi karşısında Talko şirketine getirdiği tekdirde bol mükâfat verilecek Lir,
GOLDEN Çikolatalarının
Satış Deposu Balıkpazan caddesinde Kanaat Hanı yanında açılmıştır. Fabrika fiyatına toptan ve perakende satılır. Telefon: 23738
kamaştı, hasta otomobili gelecek, kendl-k sini alıp hastaneye götürecektir. Neye İhtiyacı varsa hepsini bulacaktır.
Moris. dayanamıyarak retçtnln ellerine sarıldı, rinden sevinç göz yaşlan akarak öpmeğe başladı:
— Ey Allahım, sen büyüksün.
orada
Bu dünyada hiç bir kulunu sıkıntıda bırakmaz, imdadına koşarsın. diyerek Tanrıya şükrettikten sonra karısının yanına koştu ve boynuna sarılarak: :
— Karıcığım müjde! İyi olacaksın, dedi.
Hastane muhasebecisinin ziyaretini ve sözlerini birer birer anlattı.
Çeviren: A. HİLALİ
DEVLET DEMİRYOLLARI İLÂNLARI
Kat Küt alınacak
Devlct Demiryolları Haydarpaşa Satmalına Komisyonundan:
1 — Muhtelif No. d* ceman ?00 kutu kat kîit açık eksiltme ile satın alınacaktır
2 _ Muhammen bedeli 1120 Ura olup muvakkat teminatı 84 Uradır.
3 — Buna ait şartname komisyondan parasız olarak dağıtılmaktadır.
4 -— Eksiltme 31. Ağustos. 949 çarşamba günü saat 10,30 da
Haydarpaşa gar binası dahilindeki Haydarpaşa satın alına komisyonunda yapılacağından arzu edenlerin vaktinde komisyonda hazır bulunmaları. 11842
GİZLİ POLİS
(İNGİLİZ CASUSU ASHENDEN)
Yazan; Somerset Mauglıam Tercüme eden: Vâ ■ Nû Aşk ve macera romanı
- .Tpfyilra No. 1 9 __
Kartlar, bunu üç kere arka arkaya haber vermşitl ve ben dikkat etmemiştim. Hiç bir şeyin farkına varmamışım gibi davrandım. Göğsüme yaslanıyordu. Anlattıklarım onu korkutuyordu. İsimler sayıyor; fa-lancaın ve falancanm bu İşe karışıp karışmadığını anlamak İstiyordu, ve ben de sorduğu bütün suallere cevaplar yeriyordum Aldanıp aldanmadığım hususunda emin olmak istiyordum.
Hararetli öpüşmeler arasında, blribirinln arkası sıra, benden en. kûciik tafsilâtı birer birer kopardı, aldı. Artık şüpheye zerre kadar mahal kalmamıştı. Sizi şimdi karşımda gördüğüm kadar eminim: Bu kadın Wr
casusta! Sihriyle beni byyü-1 emesi İçin devlet reisinden
emir almıştı. Şimdi İse, benim bütün sırlarım onun sırlan halindeydi. Hayatlarım» onun elindeydi. Eğer bu odadan canlı çıkacak olursa, yirmi dört saate kalmaz, hepimiz kurşuna dirilecektik. Halbuki ben onu seviyordum. Ah. nasıl seviyordum. Kelimeler, kalbimin ne türlü yandığını anlatmağa kâfi halini aldı. Öyle bir lâtif ıstırap halin aldı, öyle bir lâtif ıstırap kİ, bütün hazlann fevkine çıkıyordu. Dinlerdeki azizler, hu-şua kapılırlarken işte böyle bir İlâhî ıstıraba düşerlermiş.
Artık bu kadının benden canlı ayrılmaması icabettiğlnl|
anlamıştım. Cesaretini kırılmasın diye korkuyordum.
— Uykum geldiğini hissediyorum! — dedi.
«— Uyu. kumrum benim! — dedim.
Alma de mi Coraaon,
«— Alma de mİ Corazan — diye mırıldandı. (Kainimin ruhu) — son sözler! bu oldu.
«Kirpikleri kapandı. Çok geçmeden, göğsümün üzernde, göğsümün hafif hafif ve muntazam soluduğunu duydum. Uyuduğuna kanaat getirdim.
«Anlıyorsunuz ya: Onu seviyordum. Iztırap çekmesine asla razı olamazdım. Bu kadın bir hafiye idi. evet. Fakat onu öyle seviyordum ki, başına gelecek felâketin leh jetinden onu himaye etmek istiyordum.
Gariptir ki, ondan nefret dc etmiyordum. Nefret etmek lâzımdı; kendimi zorluyor, muvaffak otamıyordum. Ancak, ruhumun karanlıklara gömüldüğünü duyuyordum. Zavallı yavrucak! Zavallı yavrucak'! Merhametten ağlamağa başla-;
Öğretmen Alınacak
Türkiye Demir ve Çelik Fabrikaları Müessesesinden
KARABÜK
Müessesemiz özel Ortaokuluna Öğretmen vasıflarını haiz, Türkçe, Tarih, Resim ve bir de Fransızca Öğretmeni alınacaktır.
İsteklilerin anılan dersleri tıkııtmı.Va yetkili olduklarını belirtir belgeleriyle birlikte en geç 25.Ş.49 tarihine kadar miicssesemize baş vurmalan ilân olunur. (11831)
Ankara Belediye Başkanlığından
1 — Otobüs idaresi İçin alınacak 10 adet 42-47 modeli maa şanjuman 95 ilk komple Fort motöhi 15 gun süre ve kapalı zarf usulü ile eksiltmeye konulmuştur.
2 — Muhammen oedeli (22,000 ı liradır.
3 - Teminatı (1650) liradır.
4 — Teminat otobüs İdaresi veznesine yatırtlacaklır-
5 — Şartnamesi her gün Tutanak ve Muamelât Müdürlüğü kaleminde görülebilir.
6 — İhalesi 26 8/949 cnm> günü saat 10,30 da belediyede toplanan encümende yapılacaktır.
7 — İsteklilerin 2490 sayılı kanunun 32ncl ma ddesi sarahati veçile hazırlı yacak lan teklif mektuplarını belli günde saat 15,30 a kadar encümen başkanlığına makbuz karşı İt -ğında vermeleri ve ihalede hazır bulunmaları lâzımdır.
(114891
Bir iç hastalıkları, bir röntgen, bir bakteriyolog ve bir kadın hastalıkları uzmanı ile bir eczacı kalfası alınacak Demir ve Çelik Fabrikası Müessesesinden:
Karabük
Müessesemiz sağlık koruma servisine bir iç hastalıkları, bir röntgen, bir Bakteriyolog ve bir kadın hastalıkları uzmanı ile bir de eczacı kalfası alınacaktır.
İsteklilerin aşağıdaki yazılı belge asıl veya tastikll örneklerini bağlıyacakları dilekçeleriyle en geç 5/9 949 tarihine kadar müessesemize baş vurmaları ilân olunur. (115521
1 — Nüfus cüzdanı
2 — Terhis tezkeresi
3 — Hizmet belgesi
4 — öğrenim ve ihUsu belgeleri
5 — iyi huy kâğıdı.
Gemi Çıkarma İlânı Kocaeli defterdarlığından Geminin Adı Batık bulunduğu mevkii Geçici teminatı
I Devlet Denizyolları ve Limanları
işletme Gene! Müdürlüğü llâmlan
Amerikadan satın alman gemilerin filomuza iltihakı münasebetiyle Karadeniz batkında aşağıda yazılı olduğu üzere, umumi olarak program değişikliği yapılacaktır.
A — Hopa sürat postası, 9/ağustostan itibaren İztenbuidan her salı sabahı saat 3.00 de kalkarak gidişte ve dönüşte Samsun. Ordu, Giresun, Trabzon. Rize ve Hopa iskelelerine uğrayacaktır. tik sefer IsttanaenB/ağustosta yapılacaktır.
B — Hopa aralık postalan, 11/ağustostan itibaren îrianbul-dan perşembe ve pazar günleri sabah saat 3.00 de kalkacaklar; gidişte ve dönüşte tekmil İskelelere uğrayacaklardır
C — İnebolu sürat postası, 10,'ağustostan itibaren her çarşamba sabahı saat 3,00 de kalkarak gidişte Zonguldak. İnebolu, Abana; dönüşte İnebolu, Cide ve Zonguldak iskelelerine uğrayacaktır.
D — İnebolu aralık postası 13/ağustostan.\|elbarcn her cumartesi sabahı saat 3,00 de kalkarak Abanaya kadar mutad İnebolu hattı iskelelerine uğrayacaktır.
E — Yukarıda yazılı postalarla hayvan nakli yasaktır.
F — Hayvan nakliyatı İstanbuldan ber çarşamba saat 3.00 de kalkacak olan yük postaıarl yle yapılacaktır.
Yük postalarına da güverte yolcusu alınmayacaktır.
Daha fazla malûmat almak için acentelerimize müracaat olunması rica olunur. (1113ü)
¥
İzmir Postaları
Amerikadan satın alman gemilerin Filoya İltihakı münasebetiyle İzmir hattında da yeni program tatbikatına başlanacaktır. Buna nazaran:
1 — 18 Ağustos 1949 tarihinden itibaren (Ordu) vapurile haftada İki sürat postası yapılacaktır. Bu pastalar İstanbuldan Perşembe ve Pazartesi günleri saat 15 de kalkarak Cuma ve Salı günleri saat 10 da İzmir'e varacaklardır. Dönüşte ise îz-mirden Cuma ve Çarşamba günleri saat 15 te hareketle Cumartesi ve Perşembe günleri saat 10 da İstanbul’a geleceklerdir.
2 — Birinci maddede yazılı sürat postalarına ilâveten her hafta Cumartesi günleri bir de aralık postası yapılacaktır. Bu posta İstanbul'dan saat 11 de kalkacaktır. Gidişte ve dönüşle Gelibolu ve çanakktUeye uğrayacaktır.
3 — İzmir hattında yeni programların tatbikatına başlanması münasebetlle İstanbul’dan 17 Ağustos 1949 Çarşamba günü İzmir'e kalkması icabeden Etriısk vapurunun seferi 20 Ağustos 1949 Cumartesiye alınmıştır.
Etrüsk vapuru için bilet alan yolculardan arzu edenler fark fiyat vermek suretlle biletlerini 18 Ağustosta kalkacak (Ordu) vapuruna tebdil edebilirler.______________ 111432»
Kanaviçe ve Çuval ithalâtçılarna ilân
İstanbul Ticaret ve sanayi odası Başkanlığından
Hindislandan yeni temin olunan (Jüt) ün ilgililer arasında taksimini gösterir Cetvelin İhzarı için, eski senelerde ne miktar jüt getirdiklerini belirten müsblt evrakın alâkalı İthal firmalarınca 22/ağustos/949 pazartesi günü akşamına kadar odamız meslek heyetleri raportörlüğüne gösterilerek kayıt ettirilmesi rica olunur. 11975
P. T. T. işletme Genel Müdürlüğünden:
1 — P.T.T. memuru yetiştirmek maksadlyie İstanbulda bulunan P.T.T. meslek okuluna bu yıl da müsabaka ile öğrenci alınacaktır,

1 — Orhaniye
2 — Reşit paşa
3 — Giresun
4 — Marmara
İzmit tersane çekek yerinde Seymen civarı batık burnunda
> > > »
5 — Değirmendere
Romork, > » » >
6 — Aydın Reis Gölcük Subay mahfeli önünde
7 — Beyyat Romork. > » » »
1 — Yukarıda İsim ve bulundukları mevkii
2500 Lira
BÖOO *
2500 >
2500 »
500
1000 »
500 >
yazılı 7 adet
batık gemi enkazının çıkarma işi ayn ayn arttırmaya çıkarıl-
mış Ur.
2 — Sataş 24-8-949 çarşamba günü saat 15 de defterdarlık tâki komisyonda yapılacaktır.
3 __ Gemileri çıkarmaya istekli olanların geminin ismini,
verecekleri narine hissesi miktarını, ve çıkarma müddetini gösterir teklif mektubu ile birlikte ve her geminin hizasında gösterilen geçici teminata alt makbuzu belirli gün ve saatta komisyona tevdi etmeleri.
4 — Gemilerden çıkarılacak enkazdan en çok hazine hissesi verene ihale yapılacaktır
5 — Gemilerin çıkarma işinde müteahhit tarafından çalıştırılacak işçilerin Türk ve güvenilir kişiler olduğuna dair bel ge vermeleri şarttır.
8 — Gemileri çıkarma işi kendi vasıta ve adamlariyle yapı la çaktır.
7 — Çıkarılacak enkazın bütün masrafları, vergileri ve gümrük resmi müteahhide alt olacaktır.
8 — Çıkarılacak enkazdan hazîneye verilmesi kabul edilecek miktarı müteahhit tarafından ayrılması, tartılarak gösterilecek yere konulmak şartiyle teslimi müteahhide aittir.
9 — Verilen teklif mektuplarına göre bir batığa muhtelif
İstekli bulunduğu takdirde ayni gün ve saatte aralarında karşılıklı açık arttırma yapılacak ve ençok hazine hissesi verene İhalesi yapılacaktır. (113991
2 — Okul liseye muadil, parasız yatılı ve tahsil müddeti uç yıldır.
3 — Kayıt ve kabul şartları;
A — Türk olmak
B — Orta okulu bitirmiş olmak,
C — Okumağa bir yıldan fazla ara vermemiş bulun mak .
D — 15 yaşını bitirmiş 18 yaşını geçmemiş olmak
E — Sağlık durumu İdare tarafından verilecek matbu sağlık fişlerine müsteniden resmi sağlık ku.utlarından alacakları raporla saplanmış olmak.
F — Kimlik cüzdanında yaşı küçültülmüş olmamak,
4 — Müsabaka imtihanları Istan bulda Meslek okulunda Ankara. Afyon. Eskişehir, İzmir. Sivas. Edirne. Diyarbakır, Konya, Samsun, Trabzon. Çankırı, Van, Erzurum, Seyhan, Balıkesir P.TT. bölge başmüdürlüklerinde ve 25 26. 37 ağustos 1949 tarihlerinde Türkçe. Matematik, Coğrafya demlerinden yazılı olarak yapılacaktır.
5 — Yakarıdaki şartlan taşıyan İsteklilerin bulundukla* ı yerin Bölge Başmüdürlüklerine 24 Ağustosa kadar bir dilekçe ile müracaatları ve dilekçelerine aşağıdaki vesikaları bağları ısları gerektir.
A — Nüfus hüviyet cüzdanı veya tasdikli sureti,
8 — Devlet orta oku! diploması veya tasdikli sureti veyahut mezuniyet yılını bildiren resimli ve mühürlü vesika
C — Aşı kâğıdı,
D — Sağlık raporu. E — 8 »det vesikalık fotoğraf.
6 — Okulu bitirenler beş sene müddetle P.T.T. tdareüoe hizmete mecburdurlar.
7 _ Müsabaka imtihanlar nda kazananların okula alına-
bilmeleri için bu hususu kabul ettiklerini gösterir nümunes'me uygun ve noterlikçe düzenlenmiş bir taahhütnameyi okul İdaresine vermeleri gerektir, 12005
mıştım. Sol kolıunu, hafifçe altına doğru kaydırdım. Sağ kolum serbes kalmıştı. Elimi kaldırdım Ah. yarabbl! Nc de güzel şeydi! Başını hafifçe çevirdim Kar gibi gerdanı göründü. Hançerimi birden bire gırtlağına sapladım üyanmak-sızın, uykudan doğruca ölüme geçti.
Sustu.
Somurtuk bakışlariyle. sırtları dönük dört iskambile baktı.
— Bu hâdiseler, iskambillerde haber verilmişU. Niçin zamanında dinlemedim? Bu İskambillerden nefret ediyorum. Kaldırınız şunları şuradan?
Haşin bir el hareketiyle, bütün desteyi elinin tersiyle sürdü.
— Ben, «libre - penseur» bir insanım, öyleyken ruhuna kilisede dua okutturuyorum! — dedi.
Geriye yaslandı. Sarma bir sigara yaptı. Sonra dumanını sindire sindlre çekil ve omuzlarını kaldırdı.
- Albay R, sizin bir muharrir olduğunuzu söylemişti. Ne-
ler yazıyorsunuz?
— Hikâyeler.
— Polis hikâyeleri mİ?
— Hayır.
— Niçin yazmıyorsunuz? Ben yalnız polis hikâyeleri okurum. Sizin yerinizde olsaydım, ancak polis hikâyesi yazardım.
— Büyük hayal sahibi olmak lâzım. Bir seferinde o çeşit bir roman uydurdum. Fakat cinayet öyle mükemmel tertiplenmiş kl. kaalüi bulmam mümkün cilam adı. Fakat polis romanlarının ananesi öyle ki, sonunda muta.) aka kaatil bulunmalı ve adalete teslim edilmeli.
Muhavere bu vadide uzayacağa benziyordu Achendcn mevzuu değiştirdi MeksikalIdan ayrılacatı ve LaKlbedecekleri hattı hareket henüz İyice tâyin edilmemişti. MeksikalI Brindi-zi’ye. kendisi ise Nıpollye gidecekti. Liman yanında bulunan, müşterileri seyyar tüccarlar ve mütevazı turlsller otan İkinci sınıfa Blfast oteline İnmeği düşünüyordu. Odasının mimara' sııu genera le bildiğe çekti.
îcae ] tün
bında general kapıcıya fnlan sormak külfetine katlanmaksı-cın doğruca oraya çıkacaktı.
İlk istasyonda büfeye uğradı; bir 2arI istedi. Generale, kendi el yazısiyle postrestant adresini yazdırdı. Ashenden, bir kâğıda odasının numarasını yazıp postaya verecekti.
Mekstkah omuz silkti.
— Fikrimce bütün bu tedbirler gülünç. Tehlike yoktur. Ama ne olursa olsun, sizin başınıza belâ getirmlyeceğime emin olabilirsiniz.
— Bu gibi işler, benim İtiyat ettiğim İşler arasında değil. Albay R. ııin verdiği emirler dahilinde hareket etmeği, bilmemem İcabeden şeyler öğrenmemeği tercih ederim.
— Âlâ! Esasen hâdiselerin icabı ben vahim şeyler yapmak mecburiyetinde kalırsam, ve talihim yaver olmazsa, yakalanırsam siyasi nıvekut muamelesi göreceğim. Yakında İtalya, müttefikler safında harbe girecektir. Ben de ounun üzerine serbes bırakılvcağım. Biı-bu noktaları önceden mü-
lâhaza ettim. Fnkat Allahaşkı-na. şaşkınlık alâmeti göstermeyiniz. Kendinizi Times nehri kenarlarında plnknlğe gitmiş farzedin,
Ashenden, Napoli treninde kendini yalnız bulunca, yüreği ferahlayarak geniş bir nefes aldı. MeksikalI, bahsi geçen ConsLantlne Andreadl'yl Bren-diri Umanında yakalayacaktı. Şayet anlattıklarının yarısı olsun doğru İse. Rum casusun derisi, bundan sonra ancak ta-bahate yarar, yanında gizli evrak olan bu adamı hayalinde belirtmeğe uğraşıyordu. Adam, şu anda kendisini bckUyen tehlikeden bihaber, İonıan denişinde fışır fışır geliyor. Tuzağa dıışccek. Neylersin ki. harb bu... Harbin, beyaz eldivenleri kirlenmeden yupılucagmı sananlara, «Mecnun!» denir.
III
Napoliye gelir gelmez, Ashenden, odasının numarasını bir kağıt üzerine yazdı: MeksikalIya gönderdi. Albay R. nin (Arkası var)
Snhlfe R
AKŞAM
16 Ağustos 1949
Tasfiye halinde
Karadeniz Orman İşletme T.A. Şirketinden
1 - Tasfiye halindeki şirketimizin Ulus İlçesine bağlı Iskalan mevkiindeki kereste fabrikasında mevcut, maklnalar, alâtlar ve fabrika binasının enkazı mülkiyeti ve ayni yerdeki ev, fırın ve ahır toptan veya ayrı ayrı 10/9/049 tarihinde cumartesi giinü saat 10 da şirket merkezi olan İstanbulda Bahçe-kapı 4 cii Vakıf han 4 cü katta tasfiye memurları tarafından açık arttırma İle satüacaktsr.
2 - Talipler maklnaları mahallinde görebilirler ve istedikleri izahatı Batlında Sabri durmandan alabilirler.
3 - Müzayedeye gireceklerin muhammen bedel üzerinden %10 teminat yatırmaları lâzımdır.
Asgari kıymet
4â lik I adet lokomobil....................... 4000TL.
35 lik 1 adet lokomobil ....-................. 3000.- >
80 lik 1 adet Katrak iki arabası pervanelerde beraber .................................................3500.-
60 lik 1 adet Katrak iki arabası pervaneleriyle beraber ..................................................3000.- .
1 adet Avrupa devvar daire destercsl tezgâhı 750.- »
1 adet Devvar asma daire testeresi .....300.- ■
1 adet şerit testeresi tezgâhı (Küçük) .750.- »
1 adet Dinamo ...................... 1000 - •
3 parça lfl metre 95 ilk mil ...............500 - ■
Muhtelif kasnaklar miller (kilosu) . 25 kr.
1 adet destere bileme tezgâhı Avrupa ...... 500 - TJL.
1 adet destece çap verme tezgâhı Avrupa 500- ■
Fabrika binası çatı ve üzerindeki saçlar ve mülkiyeti .............. 3000.- »
9 odalı bir ev üzeri Marsilya tipi kiremitle örtülü ............... 1500- •
Ahır ve fırın.................. 500.- ■
Bartında yalı mevkiinde bir arsa 750 - ■
Dışişleri Bakanlığından tebliğ edilmiştir:
Amerikan askeri hükümetinin batı Almanyadaki emlâk işlerine bakan Property Divlsion idaresi 30 haziran 1949 tarihinde lâğvedilmiş bulunduğundan, mülklerinin serbest bırakılması için şimdiye kadar .Property Control and. Ezternal As-seU Branch of OMGUS Property DIvLsion. İle muhabere etmiş olan vatandaşlarımızın bundan böyle Münih teki «Hauptbüro Itır Vermögenskontrolle und Wicdergutmachung in der U. S. Zone-11 Thiersch Str.-» veya mallarının, bulunduğu eyaletteki adresleri aşağıda gösterilen makamlarla doğrudan doğruya muhabere etmeleri lâzım gelmektedir:
Bavyera için: Bayerischos Landesamt fûr Vcrmögensverıval-tung. Müncheu, Prinzreganten flatz 16
Hesso için: Landesemt für Vermögenskontrolle und Wicder-gutmarktung, Wıesbaden. Biebricher, Allee 142.
Württemberg-Baden İçin: Finanzministerinen, Vorvallung für gesperrte Vermögen, Stuttgart S. Hensteigerstr. 46.
Bremen için: Oberflnanzpracsident İm Lande Bremen, Amt für Vermögenskontrolle, Bremen, Hana der Beiches.
Bahis konusu mülk talipleri hâlen mallarım serbest bıraktırarak bunları kendilerince tâyiln edilmiş olan vekillerin, idaresine tevdi eylemişler veya zamanında müracaat etmedikleri 1-çin bu emlâk yetkili Alman mahkemelerince, bu husustaki askeri hükümet kararına uyularak yedieminlere verilmişse, bu takdirde ilgililerin mallarına alt hususlarda doğrudan doğruya vekilleri veya anılan yedieminlerle muhabere etmeleri gerekmektedir.
Cari işler mey anında olnuyan konularla, üzerine askeri tıükü metin dikkat nazarı çekilmek istenilen şikâyetler için ise aşağıda yazılı adrese müracaat olunabilecektir.
-OMGUS Office of Uıe Ecouomics Advlsor. Property group, APO 742, U. S. Army. Berlin».
İlgililerin Ittılaına arzolunur. 11966
SÜMERBANK”
Bursa Merinos 'Yünlü
Sanayii Müessesesinden
Müessesemiz Ticaret Servisine iki memur alınacaktır. A — Şartlar:
1 — Memurin kanununun 4 üncü maddesinde yazılı vasıflan taşımak,
8 — Ticaret muhaberelerini idare edecek ve yazı makinesi kullanabilecek bilgi ve meleke sahibi olmak.
3 — İngilizce okuyup yazabilmek, konuşmak. lercemc vapmalc.
4 — En az ilse mezunu olmak.
B — İşe alınma.
1 — Lisan, Ticaret muhaberatı ve daktilografi imtihanlarında başarmak.
2 — İmtihanlarda knzananiara 3659 sayılı kanunun 10 uncu maddesine göre aylık ücret verilecektir.
3 — İsteklilerin, Memurin kanununun 4 üncü maddesine göre, hazırlayacakları evrak, bir dilekçe ve İki vesikalık yeni çekilmiş fotoğrafla en «eç 25 Ağustos 1949 tarihinde Müessesemiz Müdürlüğünde bulundurmaları.
4 — İmtihan çünlerl ayrıca bildirilecektir,_
Yapı işleri ilânı
Tekel Manisa Başmüdürlüğünden
1 — Akhisar Tekel idare blnaslyle mamulat ve içki ambarının tâdil ve ikmal işlerinin 4/8/849 gününde İcrası mukarrer kapalı zarr eksiltmesi, istekli zuhur etmediğinden 2490 saydı kanunun 40 cı maddesi gereğince bir ay müddetle uzatılarak 2.9.049 gününe bırakılmıştır.
2 — Eksiltmeye konulan lş: Akhisar tekel İdare binası ve ambarının tahkimi İle elektrik sıhhi tesisat ve muamelât rafları.
3 — Keşif bedeli tutarı 44640,80 lira muvakkat teminat akçesi 3348,06 Uradır.
4 — Eksiltme kapalı zarf usuliyle 2. eylül 949 cuma günü saat onda Manisa tekel başmüdürlüğünde toplanacak komisyon tarafından yapılacaktır.
5 — Eksiltme şartnamesiyle keşif evrakı ve diğer belgeler Manisa, İstanbul. Ankara ve İzmir tekel başmüdürlüklerinde görülebilir.
8 — Eksiltmeye girebilmek için İsteklilerin bu İşe benzer en az bir kalemde otuz bin liralık inşaatı kusursuz bir surette başardığına dair alt olduğu daireden alınmış ehliyet vesikasını eksiltme gününden üç gün evvel yukarıda sözü geçen başmüdürlüklere ibraz ederek yeterlik vesikaları ve bu vesikayı 2490 «ayılı kanunun 33 cü maddesi mucibince eksiltme komisyonuna eksiltmeden bir sacy. evvel tevdi etmeleri icap eder, 11048
GEZİNTİLERİNİZİ KAT KAT NEŞELENDİRİR
OT T A Q OTOMOBİL ticareti taş.
* ** * Beyoğlu, İstiklâl Caddesi 239^
Nişantaşı Çınar Caddesi — Özel
Yatılı [ | Yatışız
Şişli Terakki Lisesi Ana. ilk, orta ve tbe sınıflarına öğrenci kaydına başlanmıştır.
Müracaat saatleri her giin 9 dan 17 ye kadardır. Az sayıda boş yerimiz vardır._
Kız |T'Mm 8°5*’| Erkek
Kızılay Derneği
Genel Merkezînden
204 düzüne 13 X 18, 396 düşüne 18 X 24, 426 düzüne
24 X 30 ve «18 düzüne de 30 X 40 ebadında
Röntgen Filmi Satın Alınacaktır
Filmlerin taze olması şarttır. Türk parasijde yapılacak teklifler tercih edilir.
Tekliflerin 5/eylûl/pazartesl gününe kadar Genel Merkezimizde bulundurulması ilân olunur.
VAPURLAR
STEVENSON LINE
NEWYORK
25-30 ağustosa doğru İZMİR'd e beklenen
SOUTHWiND vapuru Bahrein ve Bandarchahpour limanları için eşyal ticariye yükliycceklerin emrine amade olacaktır.
Fazla tafsilât İçin. DAB-KOVtç ve Şsı. na müracaat olunması.
Telefon: İstanbul, 44708-7 B Telefon: İzmir, 4212
ADRiATiCA S. A. N:
YAKINDA HAREKET EDECEK VAPURLAR:
Tİrenien denizi için muntazam posta:
Vapuru 21 Ağustos Pazar günü saat 10 da DİANA Galata rıhtımından kalkarak, yolcu ve eşyayi I ticariye alarak
PİKE, NAl’ÛLl - MARSİLYA ve CENOVA’ya Ticari posta:
Vapuru 23 Ağustosa doğru PİRE CARSOI NAPOLİ - MARSİLYA ve CENOVA’ya gide-
| sektir.
MALTA
Vapuru 25 Ağustosa doğru, ilrek CENOVA’ya hareket îdecekUr.
T. CANIPANELLA
Adriyatik ticaret postası:
I flDCFl AİJ Vapuru 20 Ağustosta VENEDİK ve TRİYES-LUntUHİ’l TEye hareket edecektir
(ITO A MTA Vapuru 23 Ağustosta SELANİK - T RİYESTE U 1 H.RI1 1 U ve vENEDTK'e hareket edecektir.
Fazla tafsilât İçin Galatada Mumhanede
AD R i ATİ C A S. A. N.
■^■Umumi acentalığına müracaat Tel: 44877 - 44878
ZAYİ — Devlet Denizyollarından almış olduğum kinıilk kartımı kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur. Sicil No. 4420
Fethi öngöreni!
ZAYİ — 1947 - 48 Ders yılında İktisat fakültesinden aldığım şebekemi kaybettim. Mezun, olduğumdan hükmü yoktur.
No, 2811
Biirhan Bikçora
Ankara Belediye Başkanlığından
1 — Toptancı halinde yaptırılacak 20 dükkân İşi 15 gün süre ve kapalı zarf usulüyle eksiltmeye konulmuştur.
2 — Muhammen keşif bedeli (49990) Hra (70> kuruştur.
3 — Teminat (3949) Hra (00) kuruştur.
4 — Teminat Belediye veznesine yatırılacaktır,
5 — Şartname ve keşif cetveli ve sair evrak her gün Belediye Tutanak ve muamelât müdürlüğü kaleminde görülebilir.
6 — İhalesi 31/8/949 çarşamba gün üsaat 16.30 da Belediyede toplanan Encümende yapılacaktır.
7 — Bu Lşe girmek isteyenlerin Y. mühendis Y, mimar, mühendis veya mimar olmaları ve bu işin teknik önemindeki bir İŞİ bilfiil inşa veya idare etmiş veya denetlemiş bulunmaları veya bu şeraiti haiz bir fen adamı ile ortak olarak ihaleye iştirak etmeleri ve İhaleden üç gün evvel (tatil gunierl hariç) Fen İşlerine müracaatla yeterlik belgesi alarak teklif mektubuna eklemeleri şarttır.
8 — İsteklilerin 2490 sayılı kanunun 32 net maddesi sa-
rahati veçhile hazırlayacakları teklif mektupl arını Delil günde saat 15,30 a kadar encümen başkanlığına makbuz karşılığında vermeleri lâzımdır. (11769)
°/o 6 Faizli Birinci Teıtp 1949 istikrazı ikramiye» °/o 41/2 Faizli Birinci Tertip 1949 istikrazı Tahvilleri satışa çıkarıldı
1OO Lira itibarî değerli bir tahvil 95 liradır.
Bu tahviller de, diğer Devlet îç İstikraz tahvillerinin bütün imtiyaz ve muaflıklarını haizdir, faizli tahviller her yılın 20 Şubat ve 20 Ağustos tarihlerinde bol ta iz ödenir.
İkramiyen tahvillere 20 Ağustosta ödenecek faizden başka 20 Şubat ve 20 Ağustos tarihlerinde:
Adet
3 1
:--ı 2
(1
12
II)
1
İkramiye dağıtılır.
bir verği ve resim alınmaz. Satışlara 20 Ağustos 1949 Cumartesi günü son verilecektir,
Satış yerleri: Bütün Bankalar
EN Mükemmel »e Külfetsiz Iradı Devlet Tahvilleri Getirir. 11 320
Miktar Lira
10.000
3.000
1.00(1
500
250
337
Faiz ve ikramiyelerden hic
T. C.
ZİRAAT BANKASI
Yurdumuzun dört Köşesinde yayılmış bulunan say m müşterilerini memnun edebilmek için onlara belli bit yerde, belli bir evi. arsayı değil istedikleri yerde.
İstedikleri
E V İ
ARSAYI
TARLAYI
Bezendikleri EŞYAYI
Edinmek imkânlarını sağlamağı düşünmüş,
1949 İKRAMİYE TUTARINI
300.000 liraya
YÜKSELTMİŞTİR.
4 Çekişilin her birinde
25000,
10.000,
5.000 liralık
İkramiyelerden başka 1000 Hra İle 50 lira ar&sukda muhtelif miktarda 458 ikramiye vardır.
Çekilişler : 28 Şubat. 30 Mayıs, 31 Ağustos. 30 Aralık ikramiyelerden faydalanmak için keşide yapılacak ayın ü-çüne kadar vadesiz tasarruf hesabında 100 lirası bulunmak ve bu miktarı çekiliş tarihine kadar devamlı şekilde muhafaza etmek kâfidir. Aynı müddet rar!imla hesaplarında 100 liradan fazla bir bakiyeyi muhafaza edenler her 500 _ lira için ayrı bir kur’a numarası alırlar.
Devlet Orman işletmesi Ankara Merkez Müdürlüğünden:

1 — Söğiitözü orman fidanlığında mevcut binalarda yapılacak tadilât ve su tesisleri şartnamede görülecek esaslar dairesinde kapalı zarf usuliyle eksiltmeye konmuştur.
2 — Eksiltme 24/8/949 tarihine rastlıyan çarşamba günü saat 15 de Ankara - Yenişehir Karanfil sokağında merkez orman işletme müdürlüğü binasında toplanacak komisyonca yapılacaktır .
3 — İnşaat ve su tesisatı keşif bedeli 28194 Ura M kuruş olup geçici teminatı 2114 Ura 56 kuruştur.
4 _Bu İşe ait eksiltme evrakı Ankarada merkeı orman
işletme müdürlüğünde ve tstanbulda Sirkecide Liman handa İstanbul işletmelerinde görülür.
5 — İsteklilerin kanunî belgeleriyle bu değerde iş yaptıklarına alt vesikalarını göstermeleri şarttır.
9 — İsteklilerin teklif mektuplarını İhaleden bir saat evveline kadar merkez işletmesine vermiş bulunmaları ve postadaki gecikmelerin kabul olunmıyacağı.
7 — Şartnamede esaslı değişiklikler yapılmıştır. İsteklilerin dikkat nazarını çekeriz, 11792
jîstanbul Vakıf] ar Müdürlüğü İlânları |
Yenicami Hünkâr mahfili altındaki şerbethanenin todllen tamiri açık arttırma suretile yaptırılacaktır;
Keşif bedeli 10835 lira ve muvakkat teminatı 813 liradır; ihalesi 24'8/949 çarşamba günü saat 15 te vakıflar başmüdürlüğündeki komisyonda yapılacaktır. Eksiltme şartnamesi ve buna bağlı kâğıtlar Ankarada vakıflar genel müdürlüğünde tstanbulda vakıflar başmüdürlüğünde görülebilir. İsteklilerin bu İşi özelliği dolayısile 1949 yılı için vakıflar genel müdürlüğünden alınmış yeterlik belgelerini göstermeleri şarttır;
Talip olanların yukarıda yazılı belgelerile birlikte adı geçen günde komisyona müracaatları ilân olunur, (11535)

Comments (0)