BUGÜN 3 İNCİ SAYFADA
AKŞAM
Hususi Mektupla rina göre
Namık Kemal ve Abdulhak Hamil
iki büyuıc Türk mütefekkirinin birbirlerine gönderdikleri mektuplar tahlil edilerek hazırlanan ve uzun yılların emek mahsulü olan eser pek yakında yayınlanacaktır.
ı - ■isi
Sen» 32 — No 11138 — FiatI: her yerde 10 kuruştur,
PAZARTESİ 17 Ekim 1949
Sahibi: Necmeddin Sadak — Yazı İslerini fiilen tdare eden: C. BU dik — Aksam Matbaası
C. H. Partisi adayları seçimi kazandı
Kıymetli bir madalya
Osman Gazinin türbesinden çalındı
İstanbul valiliği hakkında
İstanbul vilâyetinde iştirak nisbeti resmî rakamlara göre yüzde 19,25 tir. D. Parti ise iştirakin yüzde 10 u geçmediği iddiasında
12 İlde açık bulunan 14 milletvekilliği için yapılan ara seçimleri bitmiş, ve her yerde C H P namzetleri kaz anmiftardır tstanbula alt netice gece yarısından sonra belli olmuştur Buna göre, İstanbul Milletvekilliklerine seçilen Cumhuriyet Halk Partisinin adayları Atıf Ödül 83364, Ekrem Amaç 83318 oy almışlardır. Müstakil aday Rauf Orbay ire 1155 oy »itmiş tır.
İstanbul ilçelerinde iştirak nispeti
Toplanan malûmata göre, İlçelerde oyların dağılışı ve seçime iştlrâk nispeti şoyledir:
Adalar: Seçmen sayısı 5879 oya iştirak 1637, nispet yüzde 29,14 ödü! 1529, Amaç 1539. Ortay 103.
Bakırköy: Seçmen sayısı 17743, oya İştirak 5258, nispet yüzde 30 10 Ödül 5IM5. Amaç 4977. Orbay 244.
Beşiktaş: Seçmen sayın 40623. oya iullrâk 5555. nispet yüzde 13.50. Ödül 4622, Amaç 4852, Orbay 805.
Beykoz: Seçmen sayısı 16594. oyu iştirak 3548. nispet, yüzde 22. Ödül 3383. Amaç 3385, Or-bay 150.
Beyoğlu: Seçmen sayısı 145653. oya iştirak 14056, nispet yüzde 9.6. Ödül 12087, Amaç 11843, Or-bay 2012.
Eminönü: Seçmen sayısı 63462. oya Iştlrâk 11891. nispet yüzde 17,16. Ödül 9317. Amaç 9223, Ör-

SON DAKİKA
Istanbulda seçimin katı neticeleri
570.597 seçmenden 109,837 si oyunu kullandı
h seçim kurula ba sabah saat 8 de Belediyede toplanana rak şehrimizde yapılan seçimin kati neticelerini tesbit etmiştir. |
Silivriden bu sabah alınan bir telgraftan Silivride 8.113 seçmenin seçime iştirak ettiği. Atıf ödülün 6.096, Ekrem Amaç'tn 6.057. Rauf Orbay'm 51 oy aldığı, seçime iştirak nis-betlnln de % 49,2 olduğu anlaşılmıştır.
Çala İcada 8.682 kişi seçime iştirak etmiş. Atıf ÖdiH 8.619. Ekrem Amaç 8.619, Rauf Ortay 57 oy almıştır. İştirak nisbeti % 473 dir. i
Şilede 2.813 kişi reyim kullanmış, Atıf Ödül 2.537, Qc-krem Amaç 2561, Rauf Orbay 208 oy almıştır. İştirak nisbeti % 342 Air.
Vilâyet seçim kurulunun son dakikada tesbit ettiğine göre Istanbulda 570.597 seçmen bulunduğu halde dün 109.837 seçmen oyana kullanmıştır Seçime İştirak ni«h*l, % 19.25 dîr. Atıf Ödül 100.015, Ekrem Amaç 100.472, Kauf Orbay da 8.89S oy almışlardır.
Seçim neticeleri derhal telgrafla İçişleri Bakanlığına bildirilmiştir. Yeni milletvekillerinin mazbataları bugün kendilerine tevdi edileoektlr.
Bursa 16 — Osman Gari 1İ0 oğlu Orhun Oazinin türbesi eskiden «Gümüşlü Kiinbet» adı altında bir arada bulunurken bu türbe Sultan Aziz zamanında vukua gelen zelzele ve yangında yanmış, bilâhare türbeler ayn ayn olarak yapılmıştır. Sultan Aziz cedlnin türbesi tamir edildikten sonra Bursaya gelmiş ve sandukasına, altın üzerine konmuş yakutlarla murassa muazzam bir madalya takmıştır.
Bu madalya bir kasa İçinde muhafaza edilirdi. Kasa bir heyet muvacehesinde açılmış ve bu kıymetli madalya içinde bulunmamıştır. Çalındığı zan edilen bu madalya hakkında tahkikat yapılmaktadır.
Soğuk harbde bitaraf kalacak
Yeni vali, bir haftaya kadar tâyin^
Q Û_
CM
edilecek, Bakanlar Kurulunda bugün görüşmelere başlanacak
İstanbul Vali ve Belediye Reisi Dr. Lûtfi Kırdarın Manisa Milletvekili seçilmesi üzerine, İstanbul Valiliğine kimin tâyin edileceği yeniden günün meselesi olmuştur. Başbakan ve İçişleri Bakanı şehrlmlEde bulundukları sırada tstanbula yeni vali tâyini meselesinin ancak Lûtfi Kırdaruı Manisa Milletvekili seçilmesinden sonra bahis mevzuu olacağını Heri sürerek, bu meseleye dair hiçbir şey söylememişlerdi.
Lûtfi Kırdarın ManLsadan milletvekili seçilmesi üzerine bu .sabah Başbakan Şemseddin
Günaltay’ı Ankaradan telefonla arıyarak bu mevzuda hükûme-tin ne düşündüğünü sorduk. Hindistan I Başbakan bize şu cevabı verdi: - «— tstanbula vali seçmek İç-
işleri Bakanlığının salâhiyeti dahilindedir. Bakanlık düşünül ve yeni valiyi İnha eder. Biz de ancak İnha yapıldıktan sonra i. Seçimler
«— Lûtfi Kırdarın Manteadao milletvekili seçilmesi üzerine, İstanbula bir vali tâyin edilmesi günün bir işidir. Fakat saydığınız isimler üzerinde mukarrer hiçbir şey yoktur Bu, ancak Bakanlar Kurulunun, bu-
ittedir.

bay 1424.
Eyüp: Seçmen sayısı 18113, oya ıştiâk 5658, nispet yüzde 31 ödül 5543, Amaç 5539. Orbay 117
Fatih: Seçmen sayısı 112826. oya iştirak 21265. nispet yüzde 18,8 Ödül 19976. Amaç 19965,
Istanbulda İsrail konsoloshanesi açıldı
New-York 16 (A.A.) — Bugün
New-York’a gelen
Başbakanı, La Guardift hava alanında kendisini karşılayan basın temsilcilerine soğuk harbde Hlndistanın ne Amerikan ve ne de Rus blokuna girmeye nl- — yeti olmadığını bildirmiş ve' meseleyi görüşürüz. (bu mesele hiç bir şekilde ba- daha dün yapılmıştır. Bu İtibar-his mevzuu değildir» demiştir. |1- ;;
Nehru, Hlndlstanm hareket nl valiyi lntıa etmemiştir. Biz tarzını taahhütler değil hâdise- v,a,i L^v,n edileceğin!
llarİH 4(k*r)I>«Ct- "
m iştir.
Başbakan Nehru, bundan sonra Başkan Truman’ı Hinci Istan a davet etmekle bahtiyar olgunu bildirmiştir.
la İçişleri Bakanlığı henüz ye-
Komünistler bir İngiliz gemisini ihtarsız topa tuttular
Orbay 1285.
Kadıköy: Seçmen sayısı 38423. oya işür&k 5127. nispet yüzde 14.9 Ödül 3405. Amaç 3522. Orbay 324,
Üsküdar: Seçmen sayısı 37558, oya iştirak 7’69, nispet yüzde 19 Ödül 6531. Amaç 6291, Orbay 1028
Merkez ilçeleri seçmen tutan: 513 213: Iştlrâk sayur. 84,135: ni»nct 18,38.
Mülhak Üçeler:
Kartal: Seçmen sayısı 9366. oya lştlrâk 2959, nispet yüzde 31.38 ödül 2802, Amaç 2802. Orbay 147.
Yalova: Seçmen mayısı 9074. oya iştirak 5140. nispet yüzde 566 Ödül 5023. Amaç 5035, Orbay 76
C.H.P. müfettişi Sadi Irmağın beyanatı
Dün gece geç vakit seçim ne-
Yabudi mebuslarından Elınaleh Türk -Yahudi dostluğundan bahsetti
İsrail konsoloshanesinin açılış töreninden bir enstantane
Cemil Sait Barlas Paris’e gidiyor
Ankara 17 — Devlet Bakanı Cemil Salt Barlas bugün İzmlr-den Parise hareket edecektir Barlas, 19 devletin iştirak ettiği Avrupa gnıpu toplantısında memleketinizi temsil edecektir
Tel-Aviv mektupları
Muhabirimizin ilk mektubu bugiin 1 üncü sahifemizdedir
iiuvura
Bu korkudan styrdaiım
tlcesi anlaşıldıktan sonra C.H. P İstanbul müfettişi Sadi Irmak basma beyanatta bulunmuş ve ezcümle demiştir kİ:
— Bir parti olarak birinci de-dererede seçimin milleti tatmin etmesine ve ancak ondan sonra kazanmağa kjymet verdik. Şukranla Büyüyebilirim U maksat hasıl olmuştur. Hiç bir yerden kayda değer bir şikâyete muttali olmadık.
Seçim çalışmalarımızda şahsiyattan uzak bir zihniyetle ve sadece fikirlere karşı kendi fikirlerimizi İfade etmekle yetiştik.
(Arkası sahife 2 sütun 6 da>
Şehrimizdeki İsrail konsolosluğu dün saat 12 de Taksimde Sıraselviler caddesinde açılmıştır
Konsolosluğun açılışı münasebetiyle dün erken saatlerden itibaren konsolosluk binasının önünü büyük bir kalabalık kaplamış ve saat 12 ye doğru cadde geçilmez bir hal almıştır. Nihayet tam öğle vakti binanın penceresine İsrail bayrağı çekilmiş ve Taksim meydanından Belçika konsolosluğuna kadar caddeyi dolduran on bine yakın Musevi dakikalarca bayrağı aJ-kışlamış tır
Taksimdeki binaya İsrail bayrağı çekilirken
Yeni Tefrikamız bugün başladı
AŞK GECESİ
Kare» Bramsı n un bu ince romanına 6 ncı sabimizde başladık, Tere» m e eden: (Vâ - Nû>.
Bu merasimi müteakip konsoloshanede Dîr toplantı tertip edilmiş ve şehrimizde bulunan İsrail mebuslarından Abrahara Eltnaleh kısa bit nutukla kon-
{AriMUM «alule t nitae • tai
Rir amele meselesiyle karşı karşı yayız. Bir köylü meselesiyle karşı karşıyayız. Bir fıkaralar meselesiyle karşı karşıyayız. Bir gecekondu meselesiyle karsı kar-şıyayız.
Hulâsa edersek medeni dünyayı alâkadar eden bir tek mevzu vardır: Sefaletin ortadan kaldırılması, yahut hafifletilmesi.
Falca t ne zaman muvafakat partisi muhitlerinde bu Fikirler ileri sürülse, bir endişe uyanıyor: «Aman muhalefet ne der? Komünist damgasını basmasınlar?»
Ve karşı tarafta da aynı endişe: «Secimler yaklaşıyor, komünist demesinler?*
Matbuatta da keza aynı endişe: «Nene gerek, biz hacılardan bahsedelim. Bu insani mevzulara dokunursak komünist demesinler?»
Bu vaziyet karşısında şu zaruret anlaşılıyor ki, millî hayatımızı nizama sokmak için her şeyden evvel komünistin tarifini yapıp tasnif etmek ve bunun haricindeki korkulardan sıyrılmak, açık konuşmak, açık yazmak, açık mücadele etmek icab ediyor. Zira bakisi lûfıgiiıaf oluyor.
henüz bilmlvoruzA
— Tâyin ne zaman katileşebilir?
(— Bir hafta zarfında tstan-bula kimin tâyin edileceği anlaşılacaktır.»
— Haşim *şcan. Avni Doğan, Halûk Nihat Pepeyi, Gafur Soylu. Behçet fz gibi İsimler son günlerde sık sık üeri sürülüyor Bu İsimler hakkında ne düşünüyorsunuz?
«— Bunlar hakkında da henüz bir şey söyliyemem.»
Kendisine telefonla müracaat ettiğimiz İçişleri Bakanı Emin Erlşlrgil de şunları söylemiştir:
(— Seçim dün akşam bitmiş ve Lûtfi Kırdarın Manisa Mit letveklJI seçildiği ancak bugün öğrenilmiştir. Bu İtibarla İstan-bula kimin tâyin edileceği mevzuu üzerinde bugün Bakanlar Kurulunda görüşmelere başlanacaktır.»
İstanbul Valiliği İçin bir takım isimler üzerinde durulduğu, bu arada Haşim tşean, Avnl Doğan, Behçet üz. Halûk Nihat Pepeyi ve Gafur Soyludan da bahsedildiğini söyliyerek hangi İsim üzerinde daha polip bir ihtimal İle durulabileceğinl de sorduk. Bakan bu sualimizi de şöyle cevaplandırdı:
Hong Kong 17 (Nafen) — Pasifik bölgesindeki bütün Amerikan garnizonlarını teftiş etmekte olan Amerikan genel kurmay baştanlarından general Collins’ln yakında Hong Konga gelmesi beklenmektedir.
Amerikan generali son ota-rak Japonyodakl Amerikan kıtalarını teftiş etmiş ve orada general Mac Art hur ile görülmelerde bulunmuştur.
Hong Kong'da Amerikan go-(Arkası sabife 2 sütun 1 del
kıralı Pariste
Evvelce de yazdığımız gibi gözlerinden rahatsız bulunan Efgan kıralı Mehmet Zahir Han tedavi İçin Parlse gitmiştir. Yııkarık! klişe kıral, uçaktan İndikten sonra hava meydanında görülüyor.
Fenerbahçe Vefa ile berabere kaldı
Vefa kalecisi bir gole mâni oluyor (Yazısı ikinci sahlfemizdeL
AHŞAM
J7 Fkfm 104Ö
ııııç ç
, Sahile 2
Merhametten maraz...
Fenerbahçe Vefa ile berabere kaldı
Talebe tursları
Nevyorkta sokağa tükürenden İki yüz dolar para cezası alındığını öğrendiğini zaman hayret ettim-iki yiiz dolar bizim paratnızln beş altı yüz lira tutar- Bu para ile orada az kullanılmış bir otomobil almak mümkündür. Demek ki doların alim kuvvetiyle bizim paranın alım kuvveti ayarlanacak olursa sokağa tükürene bizim beş altı bin lira para cezası kesmemiz icab ediyor.
Aklımızdan bile geçmez, eczacılarımız cok merhametlidirler. Hele para cezası bahsinde sanki suçlunun mahkûm olacağı para cezasını kendileri ödeyeceklermiş gibi, bir türlü kıyamazlar.
Haydi, sokaklarımız henüz tükürülmiyecek hale gelmedi, diyelim. Fakat umumiyetle belediye suçlarına karşı cezalarımız pek hatiftir. Son zamanlarda bir sürü neşriyat oldu. Esnafın artık para cezasına aldırmadığı, hattâ muhtemel para cezası m, sattığı hileli malın maliyetine ilâve ederek külfeti alıcıya yüklediği görüldü de belediye cezalan biraz arttırıldı.
Ama bu cezalar da işlenen suç karşısında hiçtir- Yiyecek maddelerine hile katarak vatandaşı aldatan veya onun sağlığını leh di d eden, bunu da farkında olmadan değil, bilerek, düşünerek, göz göre göre yapan hile-kâr elli lira, yüz lira para cezasından korkar mı? Bu cc-zavı beş bin liraya, on bin liraya çıkarmanın mahzuru nedir? Aldatılana acımıyoruz da aldatana mı acıyoruz? Zavallı olan o mu. öteki mi?
Umumiyetle piyasanın hastalığı merhametten hasıl olmuş bir marazdır. Suçluya karşı merhameti kesmek lâzım. Şevket RADO
Maç golsüz geçti. Kasımpaşa Beykozu 3-0 yendi
Ayda verilen 100 liranın arttırılması imkânsız
Rus limanlarına giden müttefik gemiler
Iran büyük elcisi Er. Gasınıın beyanatı
İki memleket münasebetlerinde siyasî sahada olduğu gibi İktisadî sahada da hakikî bir ahenk mevcuttur
İran Büyük Elçisi basın temsilcileri ile bir arada
İran Büyük Elçiliği basın a- (münasebetler! yalnız siyasi ve iaşesi Dr Reza Ispahany. dün. " • ' ‘
akşam üzeri İran konsoloshane" rinde. Büyük Elçi Dr. Gasım Gani'yl İstanbul gazetecilerine tanıştırmak için bir toplantı tertip etmiştir. Basın ataşesinin davetlisi olan gazeteciler Büyük Elçiye takdim edilmiş, toplantı samimî bir hava İçinde devam etmiştir.
Gazetecilere beyanatta bulunan Büyük Elçi ezcümle demiştir ki'
»— İran ve Türkiye münasebetleri. her zaman dostluk, hakiki samimiyet ve İyi komşuluk «sallarına müstenittir.
Geçenlerde İran ve Türkiye mümessilleri arasında cereyan eden görüşmeleri müteakip Im-Et1 arifin transit arılaşması da göstermiştir ki memleketlerimiz tadır.ı
Amerikan
kurmay reisi
Sıkı bir kordon altına alınmakta ve tayfaların halkla temaslarına mâni olunmaktadır
Teknik Üniversite Talebe Blr-Hğl Başkanı -aükerrem Taşçıog-. I lu'nun başkanlığında, talebeleri İlgilendiren meseleleri goriiş-’ mek üzere, Ankaraya giden heyet İstanbula dönmüştür, Kcr-’ dişiyle burs meselesini konuşan J heyete, Milli Eğitim Bakanı Tab sn Banguofilu. bugünkü bütçe şartları içinde ancak ayda 1QO lira burs veri leb ileceğini ve bu-1 nun bir santim dahi arttınla-bilnıcslne imkân olmadığın» soy içmiştir.
İşletmeler Bakanı Münir BH-. sel, Makine, Elektrik Fakülteleri talebelerinin, tatil devrelerinde İşletmeler Bakanlığına bağlı fabrikalarda tatbikat yapabll-, meleri İçin gerekli imkânları Lemin edeceğini vadetmlştir. tiler Bankası ve Sümer Bank talebeye daha müsait şartlarla tahsili sağlıyacak burs verdiği İçin, heyet, bu müesseselerln aldıkları burslu talebenin sayısının arttinlmasıhı istemiştir. Milli Eğitini Bakanı, bu müesse-selerln verdlkîert bursların da bundan böyle tek elden İdare e-dlleceğlnl ve muhtelif teşekküller tarafından verilen bursların tamamen Milli Eğitim Bakanlığına devredileceğini bildirmiştir.
İstanbul Sergisindeki Sümer Bank paviyonunun Birliğe lokal verilmesi, İçindeki dekor sabit olarak muhafaza cdUmek İstenildiğinden, imkânsız görül-Fenerlllere gol yapma imkânı müştûr Buna, rağmen sergide vermiyordu. 40 mcı dakikada I hâlen . satış mağazası olarak Şükrü kaleye girmekte olan to- 1 kullanılmaktı olan kısmın Bir- , pu gürel bir atılışla kornere ! Uğe verilmesi muvafık görül-atti. Korner neticesiz... Oyun da böylece 0-0 berabere sona erdi.
Vefa: Çükrü — Salâhadtlln, Mustafa — Melih, Galip, Zeki — Rahmi, Aziz. İsmet. Emel, Bülent.
Oyuna Vefalılar başladılar. Karşılıklı hücumlar arasında geçen İlk on beş dakika İçinde her iki taraf da muhakkak bi-
Lig maçlarının ikinci hafta şıiaşnıalanna dûn İnönü stadında devanı edilmiştir. Günün ilk maçını yapan Knnmpaşaiı* Jar Beykozlulara karşı çok haklı bîr galebe kazandılar. Kasımpaşa on biri cidden enerjik ve sistemli bir oyun çıkararak seyircilerin takdirini kasandılar. 'rer gol fırsatı kaçırdılar
. . _. (23 üncü dakikada Lefterln
çok güzel bir şütünü Vefa kalecisi fcdak&r bir atılışla kurtardı. Her an heyecanı artan ve birbirlerini karşılıklı hücumlarla tehdit eden İki takım ilk devreyi golsüz bitİrdiler.
İkinci devreye Vefalılar Bölendi santrfor, İsmeti solaçığa alarak çıktılar. İlk anlarda Fenerliler İşi sıkı ve acele tutarak gol almağa uğraşıyorlardı.
10 uncu dakikada anî bir Vefa hücumunda Aziz bomboş Fener kalesinin iki metre İlerisinden topu havaya dikerek a-vuta attı.
Yavaş yavaş oyuna hâkim ol-I mağa başlıyan Vefalılardan İsmet 25 inci dakikada üç Fenerli oyuncu Do birlikte Fener on sekizi İçinde yuvarlandılar durdular.
JUVUVlııı
İçlerinde Cihat, İsmet, Saba- I had din. Salim, Necml. Hüsnü gibi favûlsılz oynadıkları zaman, temayüs eden oyuncular bulunan Kasımpaşa on biri karşısında Beykoz on biri bir buçuk saat zarfında bocaladı durdu.
Beykoz kalecisi ikinci golde kabahatli idi. Fikri asabına hâkim olamadı. Mustafa ve safi iç Orhan İlk defa yer aldıkları Beykoz takımındaki yerlerini yadırgamadılar. Mamafih Beykoz hücum hattı oldukça şanssızdı.
Fenerbahçe - Vefn maçı baştan sonuna kadar heyeeanlı oldu. Zaman zaman her iki takım da muhakkak gol fırsatları kaçırdılar. Fakat Vefalıların ka-çırdıklan gol fırsatları rakiplerine nazaran daha esaslı idi. A-zizln boş Fener kalesi üstünden havaya diktiği şüt, affedllmlye-cek bir harekzttir.
Fenerbahçe takımında başta Lefter olmak üzere Murat ve Erdal güzel oynadılar. Vefa takımında da Galip arkadaşları arasında bilhassa temayüz etti. Kalecileri Şükrü blokajlarında oldukça zayıf, fakat topu taklb etmesi ve kurtarışları güzeldi îklncl hafta nihayetinde pu-van durumu hayli enteresan bir şekil oldı. Lig liderliğini Beşiktaşlılar muhafaza etmektedirler. Kasımpaşalılar geçen hafta beraber kaldıkları Galntasaray-dan bir gol fazla attıklarından, İkinci, Galatasaray üçuncüdüt. Fenerbahçe ve vefa aynı pu-vanla dördüncü ve beşinci; Is-lanbulsporla Beykoz da aynı pu vanla altıncı ve yedincldlrler. Emniyet de sonuncudur.
Dünkü iki maçın hakemleri İçinde Samlh, kale önünde olan hatalara karşı fazla müsamahalı davrandı. Hüsameddin İse, oyunda tam bir otorite tesis etti.
Kasımpaşa 3
Beykoz 0
Günün İlk karşılaşmasını Hü-sameddin Böke’nln hakemll-| ğinde Kasımpaşa İle Beykoz

30 uncu dakikadan İtibaren Fenerliler oyuna adamakıllı hakim oldular. Fakat Vefa müdafaasında büha&sa Galip Ue Şükrünün çok güzel oyunları
muştur.
Halûk SAN
Puan durumu
O. G. B. M . A ;Y F
Beşiktaş 2 2 Q 0 8:1 6
Kasımpaşa 2 1 1 0 4:1 5
Galatasaray 2 1 1 0 3:1 5
Fenerbahçe 3 0 2 0 1:1 4
Vefa
2 0 2 0 0:0 4
İstanbulspor 2 0 1 ı 1:4 3
I Londra 17 (Nafen) — Sovyet limanlarına uğramakla olan müttefik gemilerinin tam bir abloka altına alındıkları bildirilmektedir. Geçenlerde Ark-hangel ile Onega limanlarına yük taşıyan İngiliz gemilerinin bağlı bulundukları rıhtım silâhlı Sovyet müfrezeleri tarafından kordon altına alınmış ve İngiliz tayfalarının Ruslar İle konuşmamaları için her türlü tedbire başvurulmuştur.
Gemi tayfalarının anlattıklarına göre. Sovyet İdarecileri Batıdan gelenlerin Ruslara bir söz söylemelerinden bile korkmaktadırlar. Gemilerin hamulesini boşaltmakta olan Rus hamalları ara sıra İngiliz tayfaları İle konuşmuşlar ve her
seferinde de süngülü Rus nöbetçileri znükalcmelerl yanda kestirmiş ve hamalı başka bir rıhtıma göndertmlştlr. Diğer taraftan biraz İngilizce bilen bir Rus kızının tayfalar He uzun uzadıya konuştuğu görüldüğünden polisler bu kızı tevkif etmişlerdir.
Öğrenildiğine göre bu Rus kızının suçu «fazla samimiyeti o-larak tesbit edilmiştir.
Diğer taraftan Rus limanlarına uğrayan Norveç gemileri -. ne karşı da aynı tarzda mua- — mele edUdlğl bildirilmektedir. LJ İlgili çevrelerde belirtildiğine û-göre, Rus halkı üzerindeki bas- C\l kı arttıkça Sovyet vatandaşla-rının Balalılar ile temaslarının tam olarak kesilmesine büyük C
O ■f»
bir dikkat edilmektedir.
C.H. Partisi seçimi kazandı >
beynelmilel sahalarda tam bir anlaşmaya İnhisar etmekle kalmamış, belki İktisadi meselelerde de aramızda hakiki bir a-hengin mevcut bulunduğu tahakkuk etmiştir. | .
İki memleket dostluğunu bir yaptılar. İki Lakım sahaya şu-kat daha kuvvetlendirmek ' şekilde çıktılar: hususunda majeste Şahlnşah hazretleri He ekselâns Cumhurbaşkanının ibraz buyurdukları hususi alâkayı ve tahakkuku İçin vazifelilere gerekH taUma-b vermelerin) görmekle fevkalâde bahtiyarım ve şuna kaniim ki İki memleket arasındaki münasebetler gün geçtikçe daha sam İm ileşeçek tir.
İranın diğer memleketlerle o-lan münasebetleri dahi dostluk, iyi komşuluk ve tam bir anlaşma esaslarına dayanmak-
Beykoz
Celâl Bayat’ın açtığı hakaret dâvası
Emet — Demokrat Parti başkanı Celâl Bayar, madde tasrihi suretiyle hakaret ve isnattan dolayı, ticaretle meşgul Ali Sağkal adında bir şahsa karşı dâva açmıştır. Bu husustaki dâva dilekçesi, Kütahya avukatlarından Süleyman Sururî Nasuhoğlu tarafından. Emet adllyeslne tevdi edilmiştir.
Dâva mevzuu, bir konuşma esnasında AJI Sağkalın, Celâl Bayar hakkında:
— Tayyare hırsızı, demiş masıdır.
I
Emniyet
2 0 1 1 0:3 3
ol-
IBaş tarafı 1 nci szhifede) nerali ile İngiliz kuvvetleri baş komutanı general >VHliam Slim arasında yapılacak görüşmelerde Uzak Doğuda komünist kuvvetlere karşı müşterek bir cephenin kurulup kurulmıyaca-ğı meselesine temas edileceği zannedilmektedir.
General Col) İnsin Hong Kong'dakl İngiliz kuvvetlerinin manevralarında hazır bulunacağı da bildirilmektedir.
ç»n komünist kuvvetlerinin yaklaşmış oldukları Hong Kong - Çin hudutlarında şimdi st-çme kuvvetlerden mürekkep 4Ü.000 kişilik bir İngiliz tümeninin nöbet beklemekte olduğu da ilâve edilmektedir. Şimdiye kadar bu hudutlarda her hangi bir hâdisenin vuku bulduğuna oair bir haber alınmamıştır.
Topa tutulan İngiliz gemisi
Hong - Konç 16 (AA,) — (Afpı: Dün, Amoy yakınlarında. Çin komünist ta-fif.--»— .— .
— - uıun(ıu(
Uz ourıUııra.’ı Anlıul vapuru bu iniştir,
dıköy ilçesinde yüzde altı, onda sekiz, Yalova ilçesinde yüzde beş, Sarıyer İlçesinde yüzde altı, onda sekiz, Adalar İlçesin- _Q de yüzde on, Kartal ilçesinde _ yüzde on. Çatalca İlçesinde hj» köyler hariç yüzde on altıdır, -w Çatalca ilçesi köyleriyle Şile ve J0 Silivri ilçelerinden henüz bir malûmat gelmemiştir.
Yukarıda yazılı İlçelerdeki nisbeti ere göre, İsta nbul da u-mumi olarak seçime iştirak his beti yüzde sekiz, onda yedi olarak kabul olunabilir.
Bu pek düşük iştirak nisbeti balkımızın hürriyet ve hâkimiyetini elde etmek hususundaki büyük azminin açık bir ifadesidir. Kurulumuz dâva etrafında gösterdiği büyük birlik ve şuurdan dolayı sayın İstanbul halkına teşekkür ve minnettarlıklarını sunmayı bir vazife bilir.
Lûtfi Kırdar Manisadan seçildi Manisa 16 — Bugün burada yapılan seçim netlce6L-.de Cumhuriyet Halk Partisi adayı olan İstanbul Valisi ve Belediye Başkanı Dr. Lûtfi Kırdar. rakipsiz olarak Manisa Millet vekilliğine seçUm İştir. İşt I rak nlspe tinin 45 - 50 arasında olduğu anlaşılmıştır.
(Baştarafı ]. inci sahlfcdc)
İştirak nisbeti seçimin bir a-ra seçimi oluşuna rakip partilerin girmemesine göre pek düşük sayılamaz.
Sayın R. Orbayın tahminlerden daha az rey almış olmaları gösteriyor İd programlı ve teş-kllâttlı partiye dayanmadan siyasî hayata girmek çok güç olduğu bir devirde bulunuyoruz.
Muhtelrem İst. halkı partimize karşj gösterdiği teveccühe müteşekkirim. Umumi seçimlerde daha fazla_muvaffak olmamın ona dahi geniş hürmetler yapmakla mümkün olacağını yapmakla müdrik bulunuyoruz.»
Sadi Irmak, İstanbulda İştirak nîsbetinln yüzde onu geçmediği hakkında D. P. İddialarına da cevap vererek D. Partinin 800 sandığa müşahit göndermeğe muvaffak olduğunu ve bu müşahitlerin bütün gün sandık başlarında kaldıklarını sanmadığını ve sandıklan dolaşan arkadaşların böyle müşahitlere rastlamadıklarını söylemiştir.
D. Partinin tebliği
İstanbul Ilemk (iratlarının tebliği:
Demokrat Parti İstanbul D idare kurulundan dün gece şu tebliğ neşredilmiştir:
Partimiz teşkilâtı 16/10/1949 tarihine rastlayan pazar günü yapılan kısmi seçimi vilâyetimiz dahilinde dikkatle takibetmlş-tlr. Teşkilâtımızdan verilen malumata göre, seçime İştirak nisbeti Beyoğlu Hçesinde yüzde beş, onda iki, Beşiktaş ilçesinde yüzde altı, onda iki, Beykoz İlçesinde yüzde on bir, onda altı, Bakırköy İlçesinde yüzde on bir, Eminönü ilçesinde | yüzde altı, Eyüp Uçesinde yüzde sekiz buçuk, Üsküdar İlçesinde yüzde on, Fatih İlçesinde yüzde sekiz, onda sekiz, Ka-

S? O
Bu sabah Sendijiyl'e konuşan bir muharririmize Vali ve Belediye Başkanı Dr. Lûtfl Kırdar. henüz Manisadan netice hakkında resmi hiçbir haber almadığını, bu itibarla tstanbuîd.an ne zaman aynla:ağın> kestirmediğini söylemiştir.
Öğrendiğimize göre. Lûtfl Kırdar, ki 3ç gün sonra şehrimizden ayrılarak Manisaya gidecektir.
Bursa seçimi
Bursa 16 t A. A.ı — Açık milletvekillikleri için bugün yapılan seçimlerde Bursadan C H; P, a-dayı Muhlis Er kine n 127,343 oyla seçilmiştir. Seçime iştirak nispeti yüzde 60 tır.
Amasyada zelzele
Amasya 16 (AA.) — Bugün saat 12,15 te üç saniye süren orta şiddette bir deprem olmuştur. Hasar yoktur. ,
mültecileri
Kasımpaşa: Abdullah - Ali. Cihat - Murtaza, Sabahaddin.' İsmet - Hüsnü, Necini, Niyazi, Burhan. Salim.
Beykoz: Orhan - Mehmet.
Nureddin - Fikri. R-efet, Enver -İdris. Orhan. Mustafa, Fehmi, Gazanfer.
Oyuna Kasımpaşalılar başladılar. tik anlarda maç karşılıklı hücumlar arasında oynanırken, 10 uncu dakikadan itibaren hâkimiyet ibresi KasunpaşaJılara dönmeğe başladı. 20 nel dakikadan itibaren de Kasımpaşaîılar, oyunda tam bir baskı kurmakta güçlük çekmediler.
Kasımpaşa hücum hattı nihayet bu baskılarının semeresini 35 İnçi dakikada Neemlnin yaptığı golle elde ettiler. Devre , de böylece 1-0 Kasımpaşalıla-ı nn lehinde bitti.
i İkinci devreye Beykozlular başladüar. bk anlarda beraberliği temin etmek İçin çalışıyon-lardı. Fakat 10 dakika kadar sûren bu Beykuz hücumlarından kendilerini kurtarmağa mu vaffak olan Kasunpaşalılar on dördüncü dakikada Neemlnin gürel bir şütiyle ikinci, 26 neı dakikada sağaçıklan Hüsnünün bir volesiyle iiçünçü gollerini de kazandılar. Bu üç gulden sonra Beykoz takımı tamamiyle bozuldu. Oyunun sonlanna doğru kasti bir harekette bulunan Bcykozlu Fikriyi hakem oyundan çıkardı. Maçta böylece 3-0 Kasım paşanın Beykoz* galebesiyle sona erdi
Fenerbahçe 0
Vefa O
Gönün ikinci maçını Sam İh Duruzoyun hakemliğinde Feri eh bahçe İle Vefa yaptılar
İki takım dahada şu şekilde dizilmişlerdi:
»enerbahçe: Erdal — Murat, Ahmet — Kâmil, Samlm, Ail — Erol, Lefter. Cemal, Müzdat. Hûltt.

Sergiyi gezenler
Dün İstanbul sergisini saat 10 dan 16.30 a kadar 24.714 kişi' gezmiştir. Evvelki gün saat 10 den 24 e kadar sergiyi gezenle-* rin sayısı 20.177 İdi. Bu rakam- I lara nakil vasıtalarından bilet alarak sergi gişelerine uğramayanlar dahil değildir.
Ülkü evleniyor
Atatürk'ün küçük Ülküsü, şimdi büyümüş ve üsteğmen Fethi Doğançay İle geçenlerde nişan İnmiştir. Nikâh törenleri 21.10.949 cuma günü saat 17 de Beyoğlu Evlenme dairelinde İcra edilecektir.
Askerî liselerin son sınıflarından çıkarılanlar
Ankara 17 (Akşam) — Milli Eğilim Bakanlığı İmtihanlardaki başarısızlıklarından dolayı askeri liselerin son sınıflarından çıkarılan öğrencilerden sivil liselere nakledileceklerin sınıf geçme durumları hakkında yeni bir karar almıştır. Bu karara göre, bu kabil öğrencilerin sınıf geçme durumları genel İmtihan yönetimllğine göre incelenecektir. Bunların sınıf durum-lan birinci ve İkinci kanaat notlar iyi e sözlü imtihan notları göz önünde bulunduruularak tesbit edilecektir. Tasdiknamesinde bu notlan ayn ayrı gösterilmemiş olanlar hakkında o-kuHanndan tamamlayıcı bilgi istenecektir.
Birleşmiş Mîlletler Orta Doğu komisyonu Bağdatta
sabah güçlükle Hong - Kong U-manına girebilmiştir.
Anhui’nln kaptanı gemisine, önceden hiç bir ihtarda bulunulmadan, komünist sahil bataryaları tarafından ateş açıldığını tasrih etmiştir. İngiliz vapuruna yirmi kadar gülle atılmıştır.
Top ateşi pir çeyrek Baat kadar sürmüş, fiç gülle İsabet etmiştir. Kaptan, milliyetçi sahil bataryalnriyle milllyetçt bir
kuvvetleri harb getnlnslnln top ateşine
■Kinn tona tutulan tngl- mukabele ettiklerini de aöyie-
Nakledilen öğretmenler mesel eti
Kadıköy öğretmenleri Yardımlaşma Derneği dün saat 16 da Kadıköy Halkevlnde toplanmıştır. İdare kurulu seçimini müteakip Muallimler Birliğinden öğretmen Nureddin kürsüye gelerek nakledilen 152 öğretmen hakkında bir konuşma yapmıştır. Konuşmada Bakanlığın bir öğretmenin bir yerden başka yere nakJInl 33 senedir yalnız ceza maksadlyle yaptığını. ilk defa bu sefer böyle bir harekete geçildiğini söylemiş ve gerek ferden, gerekse toplu halde B M. M. ne ve Devlet Şurasına başvurulması gerektiğini belirtmiştir. Müteakiben bu kararın Bakanlık nezdlnde protesto edilmesine karar verilmiş ve bir telgraf çekilmiştir.
Bağdad 15 (Ap) — Birleşmiş Milletlerin Orta Doğu İktisadî ı Müşahede Komisyonu reisi Co-, don Clapp, ou komisyonun altı ı üyesi dûn buraya gelmişlerdir. , Kendileri Arap mültecileri meselesinin halli hususunda i tüh o sı İcabeden tedablr hakkında temaslarda bulunacaklardır.
Irak b&şoakanı Ali Salt, Clapp He bir saatten fazla sü-1 ren bir konuşma yapmıştır
Komisyon Rağdad veya -İrakta teftişlerde bulunmıyacak yal nız Bağdad hükümeti He, mülteciler meselesini münakaşa e-decektlr.
İhtiyaç içinde bulunan Yahudilere yardım
Paris 15 (Ap) — Amerikan Birleşik Tevziat Bürosu, İhtiyaç içinde bulunan YahudHcre yardım yapmak için teşkil edilmiş olan teşekkül, 1950 senesi İçin 45 milyon dolar ihtiyaçları oldu ğunu belirtmiştir.
Birleşik Amerikalı YahudHer-den müzaheret gören bu teşekkül, bu rakkamın evvelce yapılmış olan tahminlerden 10 milyon dolar aşağı olduğunu beyan etmiştir.
îrarı şahmın Amerika yı ziyareti
Washlngton 15 (AA.) (Afp) — İran Şahı kasım ayının 16 sında Washlngtona geldiği zaman emrine eski Milli Savunma Bakanı James Forrestann İkametgâhı verilecektir.
Dışişleri Bakanlığı Ameriknyı ziyaret edecek yüksek şahsiyetlerin ikametine tahsis etmek ü-zere Forrestal’ın köşkünü kiraladığını bildi rm ektedir.
İsrail konsoloshanesi açıldı
(Baş tarafı 1 nel sahifede) ı konuştuklarını beyan etmiştir, soloshanenln açıldığını bildirerek şöyle demiştir:
(— İsrail hükümetinin Türkl- I yede İlk konsoloshanesini açmakla şeref duyuyorum. Asırlar boyunca devam eden Türk - İsrail dostluğu herkesin malumudur. Bu İki devlet arasındaki dostluğu tebarüz ettirmeği kendime bir vazife addediyorum. ,
İsrail devleti büyük fedakârlıklarla kurulmuştur. Bu uğurda ölenleri anarım.
Türk - İsrail dostluğunun e-h emmiye tl gün geç lükçe artacak ve anlaşılacaktır Yaşasın, Türkiye. yaşasın İsrail.»
Abraham Elmalehln açış nutkundan sonra bir kokteyl verU-nıiştlr. Abraham Elmaleh şehrimizde 1Q gün kadar kaklıktan sonra İzm! re, oradan da Anka-
ıraya gidecek ve Türkiye hakkında bir etüd hazırlayacaktır
1910 da Türkiyeye gelerek bk sene Hahambaşı N ahum 'un hususi kâtipliğini ve Musevi mektebinin müdürlüğünü yapan Abraham, Elmaleh de Türkçeyi iyi konuşmaktadır.
Fransızcadan ve Arapçadan İbranlceye, İbrankeden de Fransız ve Arap çaya da lügallar yapmıştır. Abraham Elma leh aynı zamanda Kudüs belediyesi reis muavinidir.
Yeni açılan konsolosluk, »ki devlet arasındaki ticari İşlerden başka muhaceret İşleri ile de meşgul olacaktır Konsoloshanede bir de basın bürosu açılması düşünülmektedir.
İstanbul konsolosluğuna tâyljı edilen viskonsül Vlctor Eliachar da İsrail hükümetinin Türk iyeye elçi göndermesinden sonra münasebetlerin daha fazla gelişeceğini beyan etmiştir.
Abraham Elmaleh kendisiyle konuşan bir muharririmize ts-railde Türkiyeye karşı yakın bir alâka duyulduğunu, İsrail Başba kanı Ben Gıırlon, Dışişleri Bakanı Moşe Şaret ve Ulaştırma Bakam Davit Remez'in İstanbul kup Kadri Knraosmanoğlu bu Hukuk fakültesinden mezun ol-duklarıru ve gayet iyi Türkçe |
Tahran sefirimiz rtimatnamesîni verdi
Tahran 16 (A.A.I — (Alp): Türkiye yeni büyük elçisi Yn-
sabah Şuha Itlniûthanifstııl takdim etmiştir.
17 EkV.ı 1947
AKSAM
Sahile S
XkSAM^AKŞAMg|
Yeni bir kanun
Gecekondu semtlerindeki hâdiseler cemiyetimize büyük bir ihtardır. Üzerinde düşünmeliyiz. Akılsız ispinozlar gibi düşünmekten de bıktık. Arlık incelemiyelîm. İncelemenin aksi nedir? Ka-lınlamak mı? Şu iş» kaba hatlariyle düşünelim.
Ve kaba hakikat şu merkezde: Devlet ölçüsünde, belediye ölçüsünde, kaç ölçümüz varsa hepsinde, tıkara halkı ihmal ediyoruz. Sanki bütün ceht ve gayretimiz, cam değil, malı korumaktır. Çünkü sermayenin sa’y a-leyhîne himayesi, zenginin fakir aleyhine korunması ancak bu demektir.
tasarısı
İş kazaları, meslek hastalıkları ve analık sigortası
Kaba sözler Halûk, fakat gerçek!
Millî olan, sermayeden ziyade sa ydır. Çünkii, sermaye. milletin ancak muayyen ve mümtaz bir kısmında var. Çalışma kabiliyeti ise her insana hastır. Malûmu ilâm kabilinden bu hakikatleri tekrarlayıp durmak belki abes amma, anlayıp mucibince amel etmemek büsbütün abes.
İmdi, gelelim Cumhuriyet devrinde fakir fıkara için yaptıklarımıza; Devlet ölçüsünde, belediyeler ölçüsünde, sermayeye ve zenginlere gösterdiğimiz lûtuflara nazaran fakir fıkaraya yapabildiklerimiz devede kulaktır. Meclislerimizde onla-ruı hakkını müdafaa etmeği prensip edinen kaç alâkadar var? Neşriyatın yüzde kaçı, kanun, nizam ve kaidelerimizin yüzde kaçı insan sa’yi-ni himaye ediyor? Halbuki bu memlekette teraküm etmiş bir sermaye zaten yok, zaten devâsaâ değil. Devâsâ) olan halkın çalışma ve yaratma zekâsıdır, mesaisidir. Onu enbaşta himaye etmeli ki, bir millî varlık hasıl olsun. Birinci Umumi Harbi kaybeden Almanların, insan mesaisini bir numaralı sermaye diye kabul ettikleri ve dünyanın karşısına ona dayanarak çıktıkları bir tarihî hakikattir.
Gecekondular etrafında cereyan eden hâdiseler, bîr türlü tedavi edemediğimiz ve etmeği akıldun dahi geçirmediğimiz içtimai bir hastalığın arazıdır, Biz bu kabil ârazla karşılaştıkça, musallat sineklerin hücumuna uğramışız gibi, onları başımızdan defetmek ve gaflet uykumuza devam etmek istiyoruz. Halbuki hastalıklar mevcuttur. Araz o yüzdendir.
Hastalıklar:
Çalışan sınıfın geliriyle gideri birbirini tutmamasıdıı-
Çalışan sınıfın, en basit hakikî sınıi'i teşkilâta malik olmamasıdır. Ve kendi kendini müdafaa edememesidir.
Böyle, «Çalışan sınıfın» dîye devam ederek uzun bir cetvel tanzim etmek mümkün. Ancak, biz, son gecekondu hâdiseleri üzerine belirtelim ki, çalışan sınıfın ve umumiyetle en fakir insanlarımızın mesken mevzuu, kuşbakışı olarak dahi ele a-lınmamıştır. Bu da tanzim edilecek cetvelin ilk maddesi olmak gerek. .
Bir insan bir şehre geldiği zaman her şeyden evvel başını sokacak delik arar. İçtimai hayatımızda işçi sınıfı dünyaya geldi. Bu sermayesizlerin başlarını sokacak delikleri yoktur. Çocuğa nasıl kundak ve beşik hazırlanırsa, devletçi veya hususi sermayedar rejimimizin de çalıştıracağı insanlara öyle bir barınak hazırlanması i-cab ederdi. Devletçilik, fabrika kurduğu muhitlerde, hu mevzuu az çok ele aldı. Fakat şimdi, alabildiğine propagandası yapılan «serbes teşebbüs» namı altındaki «hususî sermaye», bu konuyu asla dikkate almıyor. İspatı da meselâ şu kazlıçeş-ıne'dir.
t’c beş arkadaş bir araya geliyoruz, derde deva diye şöyle fikirler ileri sürmek nuiınkiin oluyor: Belediyeler. bu gibi kesif fabrika muhitlerinde, işçilere bazı arsa-
Sabah Gazeteleri Ne Diyor ?
İntihap daireleri
CUMHURİYETin başmakalesinde intihap daireleri taksimatının adaletsiz alduğu, bunun neticesi olarak meselâ Istan hıılda bir adayın seçilebilmesi için baran 225 binden fazla rey toplaması icabettiği halde, Bingilide 25 bin rey alanın seçilebilirliği belirtildikten sonra şöyle denmektedir:
Bugünkü kitle halindeki seçimlerde İsabetsizlik ve haksızlık
Ankara 18 (Akşam) — İş kâ-zalarlyle meslek hastalıkları ve analık sigortası kanununun bazı maddelerinin değiştirilmesine ait bir tasarı hazırlanmıştır. Kanunda yapılan değişikliklerin belli başlıları şöyle hülâsa edilebilir;
1 — Mevcut kanunda yazdı meslek hastalıkları tarifi bir çok tereddütlere yol açtığından bu hastalıkların dana açık olarak tıbbî İfade ile belirtilmesine zaruret görülmüş ve meslek hastalıkları bir işin bizatihi mahiyetten ve hususundan doğan ve bilinen koruyucu vasıtalarla sakınılması kabil olmıyan hastalıklar tarzında tarif edilmiştir.
2 — Sağlık yardımına muhtaç sigortalının tedavisinin başka bir mahalde yaptırılmasında 1 lur. Bundan başka kısmi seçim-mecburiyet görüldüğü hallerde , lerde de masraf daha az ve se-kendisinin gidip gelme yol paralarından başka yanında refakati ğereken kimselerin zarurî masraflarının da karşılanması düşünülmüştür.
3 — ihtiyarlık sigortasında olduğu gibi İş kazası, meslek hastalıkları ve analık sigortalan primlerinin de aylık olarak tahsili, iş verenlere bazı kolaylıklar sağlayacağından sigortalılara ö-denen aylık ücret tutarlarının primlerin hesabında esas alınması uygun görülmüştür.
4 — Yalnız kazadan önce olmayarak meslek hastalığının anlaşılmasından önce de sigortalı tarafından evlât edinilmiş veya tanınmış yahut nesebi düze Kilmiş çocukların gelir hakkından faydalanmalarım sağlayacak hükümler konulmuştur.
Dünyada vaziyet böyle değildir. İntihap daireleri küçüktür. Hattâ bazı yerlerde 7-8 bin reyle kazanılabilen birer saodalyadır. Bizde İşi bu derece küçültmek mümkün olmasa bile biiyük vilâyetleri hiç değilse ikişer. Üçer sandalyalık seçim çevrelerine ayırmak lâzımdır. Bu her bakımdan faydalıdır, Bir kere seçmen daha az adam seçeceği İçin namzedi daha tanır. Sonra naamet daha rey toplayacağı İçin daha çalışır. Daha sonra mebus
mak memleketin her yerinde aynı nisbette güç veya kolay o-
iyi
az iyi 01-
çim daha kolay olur.
Üniversite
Güz devresi imtihan* ları devam ediyor
göze batacak derecededir.
*
Rauf Orbay ve Esat Çağa
Ahmet Emin Yalman VATAN-linki başmakalesinde Çağa'nın Rauf Orbay’ın zetliğint desteklememesi kında şöyle demekledir:
Esat
hak-
fedakârlık namzetll-öyle bir ki. İs-şahsi
Rauf Orbay gibL, Demokratlarca daima umumi bir hürmet ve sevgi ile karşılanan bir tarihi şahsiyetin, bir diye Milletvekilliği ğini kabul edişi siyasi gelişmedir
tanbul il başkanının ifadelerine mevzu teşkil edemezdi. .Partinin buna karşı muayyen bir vaziyet almak ihtiyacını duyması ve hassasiyet göstermesi beklenirdi. Karar menfi bile otsa ve Demokrat Parti seçime iştirak etmemek ve etmemeği teşvik etmek fikrini kendince doğru bile görse, hâdise, bambaşka bir lisanla umumi efkâra arzedllir ve memleket ölçüleriyle hâdiselere
bakan vatandaşların ve bizzat insaf sahibi Demokrat Partililerin nazarında bu kadar berbat bir İmtLhan geçirilmezdi.
*
Seçim neticeleri
Cibad Baban TASVİRdcki yazısında C. H. P. namzetlerinin çok düşük bir iştirak nöbetiyle Milletvekili seçildiklerini belirttikten sonra şöyle diyor.
Böyle olunca, ara seçimlerde mebus olan Halkçı vatandaşlara bir vazife düşüyor. Böyle bir zayıf n İs be t ile mebusluğu kabul etmemek, kaybedecekleri şey, nihayet bir senelik Milletvekilliğidir. Bu da uğrunda fedakârlık edllmlyecek bir şeydir. Zira, bugünkü şekli ile Milletvekilliğini benim semenin kendi itibarları üzerinde açacağı rahneyi ancak istifa suretiyle gösterecekleri feragat ve fedakârlık ve hakbllirlik örtebilir.
Hiç şüphe yok. vicdan azabı duymadan «Biz İstanbulu temsil ediyoruz» diyebilmek için, şartların bundan çok daha başka olması lâzımdır.
Hava yolları
Halkı tâzip eden bir tedbir
Kış tarifesinin tatbikine dünden itibaren başlandı
Devlet Havayollarında kış tarifesine dünden itibaren başlanmıştır. Yeni tarife, bozuk havalarda İniş imkânı güçleşen meydanlara yapılan seferler kaldırılmıştır, Böylece Ankara -Samsun. Ankara - Antalya -Afyon - Gaziantep - ürfa - Diyarbakır hatlarının faaliyetine son verilmiştir. Diğer seferler devam edecektir
Bir sendika sekreteri kayboldu
Bakırköy mensucat
İşçileri

«Beylik yasak biı hatta sürer» diye bir ata sözü vardır. Fakat tramvaylar yürürken atlama vasağ. bu sefer nasılsa süreklice oldu. Tedbir mükemmel Dileriz ki gevşetilmesin, aynı titizlikle devam edilsin.
Esas itibariyle şehrin her tarafında atlama yasağıma tatbiki faydalı olmakla beraber. İstiklâl caddesinde tramvaydan atlayıp da yakalananlar bir nevi gadre uğruyorlar. Gûya seyrü feri intizama koymak, caddede tıkanıklığın öniine geçmek gayretiyle Taksim - Te-pebası arasındaki tramvay durağı kaldın Idı, Tramvay Taksimden aldığı yolcuyu
Ayan meclisi kurmağa lüzum var mı, yok mıı?
Şükrü Baban “Ayan Meclisi kurmaklansa Cumhurbaşkanının salâhiyetleri genişletilmelidir„diyor
Bizde Âyan meclisine lüzum olup olmadığı hakkında muhtelif fLkirleri neşretmlştik. Bugün de Prof. Şükrü Baban in bu mevzudaki düşüncelerini neşrediyoruz.
Değerli profesör şöyle demektedir;
c— Âyan meclisini zaman ve cemiyete göre mütalâa etmek lâzımdır. Bugün dünyanın muhtelif memleketlerinde muhtelif idare şekilleri vardır. Meselâ kimisi kıralhkla. kimisi tek meclisle kimisi de çift meclisle idare edilmektedir, idareleri aynı olduğu halde işleyiş bakımından birbirine benzemi-yen bir çok devletler vardır.
Üniversitenin muhtelif fakültelerinde güz devresi İmtihanları devam etmektedir. Bu imtihanlar bütün fakültelerde 28] Bundan başka inkılâplarda ida-ekim.de sona erecektir. Diğer taraftan üniversitenin muhtelit fakültelerine yeni öğrenci kaydı evvelki gün sona ermiştir. Üniversite rektörlüğü, yeni öğrencilerin sayısını dekanlıklardan sormuştur. Henüz netice belli olmamışsa da bu sene yazılanların sayısının geçen1 yıllardan daha az olduğu söylenmektedir.
Yüksek tahsil talebe federasyonları toplantısı
Dünya yüksek tahsil talebe federasyonları, önümüzdeki ay başında Brükselde umumî bir toplantı yapacaklardır. Bu toplantıya iştirak Türkiye legeleri hareket lerlmlz, be birliği federasyonları mi kongresinin Istanbulda ya-1 pılmasmı teklif edeceklerdir., Bu teklifin kabul olunacağı tahmin edilmektedir.

Dekorasyon Emanet Servisi
Yeniden faaliyete geçen servis, mobil* yaları da kabul ediyor
S!1, üi ‘t? Tepebas,na kadar EÖtiirü-
olrl» .enllor» ».lr=IH(. araSm(|a
işi olanlar Tepebaşmdan geriye döniip yürüyerek uzıınÜ-bir mesafe katetmek mec-Q bünyelinde kalıyorlar. Q_
Durakların kaldırılmasty-^j le caddede izdihamın önütıe^_ gecilebildi mi? Asla. Dolmuş O otomobilleri vava kaldırımı-nın kenarına sürtünerek a- q ğır ağır gidiyorlar ve boyunca müşteri, avlıyorlar ™ Öndeki otomobil yolcıı al- 0 mak için durunca gerideki- > ler de birbiri ardına sırala-nıp kalıyorlar, bu suretle 0 tramvay yolu tıkanıyor Sev-»f-rüsefer memuru ihtar düdii-ğü çalıp otomobil hareket edinciye kadar hayli zaman geçiyor ve bu duraklamalar "D ilerlemeler mütemadiyen te-kerrür ediyor. Kaldırılan iki 0 durakta tramvayın geçire- 0 ceği tevakkuf müddeti ninJr birkaç misli zaman bu su-'—* retle kaybedilmiş oluyor. Binaenaleyh. durak kaldırma tedbiri seyrüsefer bakımından hiçbir fayda temin etmemiş. bilâkis halkı sıkıntıya düşürmüştür.
Istanbulda halkın en xi-yade istifade ettiği nakil vasıtası tramvaydır. İstiklâl caddesi boyunca birçok müesseseler sıralanmıştır, hem-şeriler çeşitli reşitli ihtiyaçlarını buralardan teinin e-derler. Önümüz kış. fırtına mevsimi başlıyor. Yağmur sepkenleri, kar tipileri altında Tepebaşı ile Taksim arasında yürümenin azabını a-lâkadarların takdir edemeyişleri cidden gariptir.
O civarda birkaç mektebe giden yollar da geni stiklal caddesi üzerindedir. Bu mek teplere devam eden çocuklar j tehlikeyi göze alıp tramvay* j dan atlıyabilirlerdi. fakat ( i şimdi atlama yasağı vüzün-_) don bunu da yapamıyorlar. Kışın fırtnalı havalarda elleri çantalı çocukların Taksimden veya Tepebaşmdan titreşerek yürümeleri, insanı okumaktan da. bilgiden de usandıracak bir işkence değil midir?
Halkın istirahatını temin etmekle mükellef bir idarenin seyrüsefer intizamı bahanesiyle ve hiçbiı fayda sağlamıyan bir kararla lıem-şerileri tâzib etmesi belediyecilik mefhumiyle telifi kabil olmıyan bir harekettir. Alâkadarların hu münasebetsiz kararda ısrar etmiye-eeklerinî umarız.
Cemal Refik
taksitle
] cirlo anlaşarak işçilere
' kumaş almış, taksitleri topla-) I yıp tacire göndermeğe de idare heyet! sekreteri Necati Uçar ı memur etmiştir. Necati Uçar, işçilerden topladığı 700 lirayı tacire götürmek üzere bir hafta evvel ayrıldığı fabrikaya uğramamış. evine de gitmemiştir. Necati Uçar'ın kaybolduğu zabıta ve savcılığa da bildirilmiştir __________
Radyo dinlerken kavga
Konya (Akşam) — Bozkırın Ahırlı bucağına bağlı Akkisse okulunda garip bir cinayet işlenmiştir.
Gece okula radyo dinlemeye giden köy delikanlıları, radyovu dinlemeye başlamışlardır. Bunlardan İsmail Bedircan'm okul ■penceresinin, camını kazaen kırması üzerine, öğretmen Ya-kup An ile kavgaya başlamışlardır. Birbirlerine kama ve bı-çakla yapılan hücumda her iki i si de yaralanmıştır. Kavga sıra-| sın da kasığına bir taş İsabet eden Ahmet Bedircan derhal öl ] müştür. Sanıklar yakalanarak adalete verilmiştir.
aldığı-maga-faaliye-
Memnuniyetle haber miza göre, Dekorasyon zası, bir müddet evvel tini tatil ettiği Emanet Servisini yeniden halkın hizmetine koymuştur.
Faaliyette bulunduğu uzun yıllar zarfında yalnız eski Türk parçalariyie gümüş, objedar ve tablo gibi eşyaları kabul ederek satış fiatlerinl değerlendiren Emanet Servisi, mobilyaları da aynı kalagoriye ithal etmekle bu defaki çalışma sahasını büsbütün genişletmiş bulunmaktadır.
Bazı zaruretler Lcabı olarak eşyalarını satmak ve onları yok bahasına elden çıkarmak mecburiyetinde kalan aileleri, (fırsat düşkünü alıcılar elinden koruyan) Emanet Servisinin, bu defaki teşebbüsünde de muvaffak ve halka faydalı olacağına şüphe etmiyoruz.
Teknik
üniversitede
Bu sabah törenle derslere başlandı
İstanbul Teknik Üniversitesinde yeni ders yılı bugün açılmıştır. Bu münasebetle Üniversitenin spor salonunda büyük bir tören tertiplenmiştir. Merasim saat 10,30 da talebenin hep beraber okuduğu İstiklâl mar- | şiyle başlamış ve bunu mütaa- I kıp Rektör Ord. Prof. Y. Miıh, | Hulkl E rem, bir senelik çalış- I malan, talebe randımanını ve üniversitenin inkişafını İzah e- I den bir konuşma yapmıştır. Rektörden sonra Talebe Birliği Başkanı Mükerrem Taşçıoğlu bir nutuk vermiştir. Bunu mfı-taakıp Ord. Prof. Salih Murat Uzdilek, «Teknik ve bugünkü cemiyetimiz» mevzuunda senenin İlk akademik dersini vermiştir. Davetlilere üniversitenin kütüphanesinde bir kokteyl parti verilmiştir.
Teknik Üniversite Talebe Birliği de yeni ders yıh dolayısiyle, bu akşam saat a de Taksim Belediye Gazinosunda bir şeref gecesi toplantısı tertiplemiş ve bu toplantıya ger..liğe maddeten ve manen müzahereti dokunan zevatı davet etmiştir.
re şekilleri üzerinde esaslı, tesirler hâsıl ederler. Meselâ Fransada kurulan üçüncü ve dördüncü Cumhuriyet idarelerindeki Ayan meclisleri birbiri-1 ne benzemezler.
Kısaca Âyan meclisi i edilsin veya edilmesin mühim | bir fayda temin edeceğini zannetmiyor um. Çünkü şekil üzerinde durmanın bir şey ifade etmiyeceglne kaniim. Yani daha açık söyliyeylm. Bir memlekette kabul edilen idare şekli ister tek meclisli veya çift meclisli olsun. İsterse krallık olsun, maksat cemiyet ihtiyaçlarını her bakımdan karşılamaktır. Bütün l§ fiiliyata da-ı yanır. Yoksa İdare şekline değil-
ı Fakat sakın burası yanlış anlaşılmasın. İş idare şekline I bağlı değildir demekle yam-1 yaralar gibi yaşıyalım da bizi 1 kabile reisi İdare etsin demek (İstemiyorum. Muhakkak ki kabul edilen idare şeklinin de cemiyet hesabına bir faydası olur. Fakat yukarıda da söylediğim gibi fiiliyatın cemiyet

edecek olan
talebe federasyon de-, ayın 25 inde uçakla] edeceklerdir. Delegeie-I müteakip dünya taie-'
müşterek helalar ve müşterek mutfaklar olsa ve binada yemekhaneler, hamamlar bulunsa; çalışan sunıfın âcil mesken ihtiyacı ilk hamlede imlenir; hattâ fabrikaları bile bu teşebbüse iştirak etirmek mümkündür. Malzemeye ambar düşünüyorlar, işçiye de ev düşünsünler. Şehrin şimdiki feci gecekondu manzarası, bir dereceye kadar bu şekilde halledileceğinden, bu maksada belediye ne kadar fedakarlıkta bulunsa ziyan değil, kâr eder. Bir kısım devlet ve belediye arsalarını satışa çıkararak elde edilecek paralarla sırf çalışan sermayesizlere mahsus böyle ucuz meskenler yapılması da akla geliyor.
Akla böyle daha birçok çareler geliyor amma elverir
---------—Ulûa- İtici Ulllllld IIILII. lar tahsis etse. Buralara tek ki bu mevzuda akıl yormalı, oda bir aileye verilmek üze-
„. ---------— . Yoksa akla daha başka
re ve çok çocuklu ailelere iki. şeyler gelecek.
~J~ ı . Kazlıçeşme hâdiseleri ak-
oda verilmek üzere blok ev-| _________________________
ler yaptırılsa, odalarda mus- la bunları getiriyor, evet, luklar olsa, koridorlarda] (Vâ - Nû)
Batı Akdeniz ve Do-
| üzerindeki rolü ve blnnetice_____________________ _________
“>"* '"V"’1 çok I ğu Güney Akdeniz
mıhım Ayan, meclisinin sağlıyacağı 3 _
• en büyük fayda mecliste İstik -
■ rar temin etmek olduğuna gö-t re zaten bu yetki Cumhuriyetin deniz ve Doğu — Güney Akde-. ilânından sonra B. M. M. nin'niz hatları için de kış tarife-kabul ettiği bir kanunla Reisi- lerl hazırlamıştır. Buna göre
I cumhura verilmişti. Fakat ne Batı Akdenizde kış programına ; Atatürk ne de İnönü bu yetki- ] 18 kasımda başlanacak ve üç : yİ tam mânasile kullanmamış-'haftada bir sefer yapılacaktır. . iardır. Bence bir Ayan meclisi Doğu—Güney haltındaysa kış . kurulacağına bu yetki Reisi-) programına 27 kasımda başla-cumhura daha kuvve llendirile- nacak ve dört haftada bir sefer . rek verilmelidir. Bu hepsinden yapılacaktır.
evlâdır.» _ — .
seferleri
Denizyolları İdaresi Batl-Ak-
Dünya ağır sıklet boks şampiyonluğu San Franclsko 15 (AA) — (Afp) : Ezzard Charles, Pat Va lenUnoyu sekizinci ravunddu nakarat ederek ağır sıklet dünya boks şampiyonu unvanını muhafaza etmeğe muvaffak olmuştur.
Çorum vapurunun tamiri
Bundan bir müddet önce 31 vatandaşın ölümüyle neticelenen faciadan sonra tamire alınan «Çorum» vapurunun ambar ve diğer kısımları tûmir ve tâdil edilmiştir. Vapur yakında sefere çıkacaktır.
At yarışlarında kışlık mantol r
Fran.ıada en büyük at yarışı olan Arc de Trlunıphç yarışı geçen hafta yapıldı. Büyük terziler bu münasebetle kışltk modellerini, bilhassa mantoları teşhir etliler. Yukarıda bu mantolarla gezen mankenler görülüyor.
Spiritizma ile tedavi
Mefluç bir adam yürümeğe başladı
Londra 16 (Nafen) — Splrl-lizma ile felce uğramış bir harb malûlü tedavi edilmiştir. Muhabirlerin bi Idlrd iki k erine göre, John Finney isminde olan bu. şahıs uzun bir spiritizma seansından sonra tekerlekli arabasından fırlamış ve yürümeye başlamıştır. John Fhuıey derhal bir İş arayacağını ve kendisine bağlanmış olan maaştan vazgeçtiğini bildrim iştir.
Yalnız ilgili makamlar tedavisinin ilmi bir şekilde teshiline kadar maaşın verilmesine devam edileceğini söylemişlerdir. Spiritizma seansından sonra kendisini muayene eden doktorlar harb malûlüne bir müddet istirahat etmesini tavsiye etmişlerdir. f
Ayaspaşa’da otobüs durağı
Belediye tarafından alınan yeni karar üzerine İ.E.T.T. otobüsleri yarın sabahtan itibarca Ayaspaşada inşa edilmekte olan yeni Şehir Tiyatrosu binası İnşaatı önünde duracaklardır, Böylece hem Gümiişsuy undan Taksime çıkan otobüsler orada duracak, hem de Unkapanı yoluyla Taksime çıkan otobüsler âbideye gelince İstanbul Kulü-I bü tarafına sapıp meydandan ! dönecekler ve yeni durakta dur doktan sonra geçip Taksim durağına Gaklardır.
Yeni durak Taksime yakın olduğu için, şimdi Taksim plân-tonluğu önünde bulunan otobüs ' durağı da biraz ileriye alınmıştır.
tribün önünden vara-
btanbul vapuru Doğu Akdeniz seferine çıktı
İstanbul vapuru diln saat 18 da doğu güney Akdeniz seferine | çıkmıştır.
AKSAM
17 Ekim 1949
r Gazete'er, Gazeteciler J
Übeydullah efendi
Tel - Aviv Mektupları
Türkiye - İsrail
Evvel zaman içinde..
Biraz da dedikodu
Son yetmiş senenin en kalender en neşeli gazetecisi
siyasî münasebetleri
Paris’te bir tesadüf ve bir akşam yemeği— Regtoran’da kadmuı anlattıkları
Hiç kızmayan bir adam — Mebusan Meclisinde bir sözü — Misafir gittiği geceler — Amerika’da ketenhelvacılığı — Bir vapur seyahati
Son yetmiş senenin en kalender. en neşeli gazetecisi hiç şüphesiz Übeyduüah efendidir. Übtydullah efendi gazetecilikle alâkası oltnıyan birçok işe girip çıkmıştır Fakat gazeteciliği dalma hakikî meslek saymış ve ölünceye kadar Babıâli caddesi ile münasebeti kesmem İştir
Übeydullah efendi için biç bir zaman kızmayan, daima neşesini muhafaza edeu adam denilebilir. Onu uzaklan, yakından tanıyanlar hiddetlendiğini asla görmemişlerdir. En ziyade Sinirlenmesi i âzını gelen vaziyetlerde bile soğukkanlılığını, hatla neşesini muhafaza ederdi. Bunun en biriz misali Meşrutiyetin ilânından bir müddet sonra Mebusun Meclisinde görülmüştür. Aydın mebusluğuna seçilmiş olan Übeydullah efendi bir mesele hakkında fikrini söylemek üzere kürsüye çıktığı zaman sözlerinden memnun olmıyan muhalif partiye mensup bir mebus: «Jurnalci•> diye bağırmıştı. Jurnalcilik o «manlar en büyük hakaret, en ağır İlhamdı. Bu itham kar-«unda kim olsa köpürür, kıyameti koparırdı. Ü bey dullan efendi kızmadı, şu cevabı verdi:

- A -


İsrail Dışişleri bakanlığı Türkiye dairesi
müdürü S. Dinar’la bir mülâkat
TelAviv (Hususi muhabir im laden) — İsrail devle tinin bugünkü vaziyeti ve Türkiye ile münasebeti hakkında umumi bir fikir edinmek üzere, Hariciye Bakanlğı. Türkiye dairesi müdürü bay Sabetay Dinar’ı ziyaret etlim
Gayet »kİ ve o nispette bilgili bir devlet adamı olan Dl-benl makamında
sevdiği dostlan arasında taksim etmişti. Haftanın muayyen gecelerinde bu dostlarına misafir olur, evinde ancak bir İki gece kalırdı. Misafir gittiği semtteki bütün tanıdıkları o akşam tJbeydull.-ılı efendinin bnluduğu evde toplanırlar, saatlerce onu dinlerlerdi.
Hayatı
Übeydullah efendi İzmirlidir. | 1857 senesinde doğdu. 1837 de 80 yaşında vefat etti. Hatlpoğlu ailesine mensuptur. Medresede okuyarak icazet aldıktan sonra doktor olmağa karar vermiş ve Tıbbiye mektebine girmişti. O zamanlar Tıbbiye mektebi istibdada karşı gtali mücadelenin merfcesi gibi idi. Hür fikirler buradan etrafa yayılırdı. Ü-beydullah efendi de hûrriyet-pcrverlcrin arasına katıldı. Muzır sayılan ezerleri okuyor, istibdat aleyhinde yazılar yazı-
da faaliyeti yüzünden tevkif ve ncfyedlldi. Fakat menfasından kaçmağa muvaffak oldu. İptida Fransa’ya, oradan İngiltere’ye gitti. Fiili gazetecilik hayata burada başlar. Av-rupadakl bürriyetperv erlerle birlikte gazeteler çıkardı, şiddetli yazılar yazdı. Bir taraftan da Franraca ve İngilizce
Enis Tahsin T İL
(Arkası 5 inci sahifede)
başkenti Telâvlvden. otobüsle 2-3 dakikalık mesafede bulunan «Klrya* hükümet mahallesinde bulunan Hariciye Bakanlğmda Türkiye d müdürlüğü, birkaç odaya
ış. personelin çalış kovanını andınsak La dır. Yirmi dakika kadar süren ziyaretim esnasında, ou servisin aksamadan çalıştığının farkına vardım. Kendisini işinden alıkoymamak için derhal suallerime başladım.
— Türkiye İle İsrail arasındaki. siyasi münasebetlerin gelişmesi, hakkında ne düşünüyorsunuz?
— «Sulhsever İsrail hükümeti; Yakın Şarkın en kuvvetli ve istikrarlı devleti olan, Türkiye Cumhuriyeti ile, esasen mevcut olan siyasi münasebet-lertn gelişmesini çok arzu et~ mektedlr. Türkiye Cumhuriyetinin. İsrail hükümetini filen . tanıdığı n dan beri siyasi sahada, iki dost memleket arasında, kayda değer İnkişaflar olmamıştır. İsrail hükümeti önayak olarak, birkaç gün evvel Türkiye hükümetine müreaatla. siyasi münasebetlerinin gelişmesini. arzu ettiğini bildirmiştir. İsrail'in Türkiye’de, şimdilik başkonsıil vekili payesiyle bir temsilcisi vardır.»
İsrail'in İktisadi vaziyetine temas eden Dinar; ezcümle şöyle demiştir:
— «Harbden yeni çıkmış olan İsrail devleti, tarihte misli gö- ' rûlmemlş, bir muhacereti sinesine çekmektedir. 16 ay zarfında İsrail’in nüfusu yüzde M nispetinde arttığı göz önünde bulundurulursa, bunun, memleketin iktisadiyatına, ne kadar büyük bir tesir İcra ettiği tasavvur edilebilir.
İsralin devamlı surette kuvvetli. bir orduyu silâh altında.

Her hakkı mahfuzdur
1
Semih Mümtaz S.
Bugün Matinelerden itibaren
Sinemasında
bize
bulundurmasında, Türkiye İle bârlz bir benzerliğin mevcudiyetini görürüz.
İthalât bankasının
sağladığı 100 milyon dolarlık istikran. sanayi ve ziraat sahasındaki, kalkınmamıza müessir bir yardım teşkil etmiştir. Hükümet, iktisadi buhrana karşı koymak amaclyle, hayatı ucuzlatmak, ithalâtın tahdidi, istihsal A tın ve ihracatın arttırılması, gibi, tedbirler almış bulunmaktadır.»
Kudüs meselesi
Kudüs meselesine temas eden bay Dinar:
— «Mukaddes yerlerin, dedi;
»'■' 1
BUGÜN Matinelerden İtibaren PEK nemasında
tar oflama-
beynelmilelleştirilmesine tar olan hükümetimiz, miyle Yahudilerle meskûn, ve Kudilsün, beynelmilel bir rejim altına girmesine muarızdır Ku-düsiin beynelmllelleşterilmeai-ne taraftar olan bazı büyük devletler, bu şehrin ölüm - kalım mücadelesi esnasında, ta-mamiyle lâkayıt kalmışlardı. Şu halde müdahaleleri yersiz olarak vasıflandırılabilir.»
Muhatabımın, yüzündeki hatları değişti; hiddetini belli ettirmemek İçin, evirip çevirdiği sigara kutusunu, masasının sağ köşesinde duran «Ali Şeydi» nln Türkçe lügatinin üzerine yerleştirlverdl.
Son olarak dünya efkârını alâkalandırmış olan, İsrail parlâmentosundaki İntihar hâdisesi hakkında, beni tenvir etmesini rica ettim. Bay Dinar; bu hâdise hakkında mütemmim malûmatı olmamakla beraber; hâdisenin, müsellâh bir mecnunun, devlet adamlan huzurunda intihar etmek isteyişinden, ibaret olduğunu, ve bunun sabit olduğunu, ve bunda siyasi bir fiilin, katiyen mevzuu bahis olamıyacağına işaret etti.
Artık, mülakatım bitmişti. Muhatabıma teşekkür ederek ayrıldım. Hükümet mahallesinin, silâhlı muhafızları arasından ayrılarak Telâvlve çıkan tozlu şoseye dalıp, kalabalığa karıştım.
Muhterem karilerini, size biraz da başımdan ve gözümün önünden geçen tuhaflıklardan bahsedeceğim. Peşin olarak rica ederim, İzim ve cisim vermemekteki inadımı affediniz. Çünkü derdim vakıalardır. Alinin Velinin vakası değildir. Sonra da gördüklerim yalnız benim gördüklerim ve bana mahsus görüşler değildir. Herkesin yapabileceği ve görebileceği hâdiselerdir. Binaenaleyh bunlarda bir şahsın rolü I yoktur. Olsa olsa o şahsın veya şahısların içine girdikleri vakıalara karışmakta nasibi vardır! O kadar! Tekrar ediyorum teim tasrih etmlyeceğlm demekteki sebep de bundan ibaretttlr.
dikkatimden pek kaçmıyor.
Her ne hal İse enfes Fransız yemeklerini yedikten ve Allah atfetsin Fransız şaraplarını içtikten sonra kendilerinden ayrıldım ve bir baltayı geçirmeksizin gittim bir de hazım kartı bıraktım.
Pariste idim
Günün birinde senelerce Pariste ikamet ve heme-ân keştü gıizar etmekliğime rağmen, bir gün olsun uzaktan bile tesadüf etmediğim; hattâ laminl olsun senelerce duymadığım bir efendiye rasgeldlm. Aman siz burada mısınız? demişim. O da bana aynı suali sordu. Hem de adresimi sordu. Henüz apartımanın önünde idim, gösterdim. O da bana adresini yazdı, verdi; fakat tereddütle verdi Ayrıldık. Gidip onu aramadım. O da beni aramadı. Paris bu ya? Unuttum gitti. Aylar sonra bu adama bir daha tesadüf ettim. Yanında kendinden yaşlı olduğu gözüken bir kadın vardı. Beni takdim etti.
R. packer

RİTA HAYWORTH’un meşhur «Gilda» filmindeki arkadaşı. ve yine beraber çevirdikleri «Carrnen» filminin Don Jose'sl Amerikanın en gözde erkek yıldızı
GLENH FORD
JANIS CARTNER
ve
BARRY SULLTVAN
tarafından harikulade bir surette yaratılan
Vahşi Arzular
En büyük heyecanlar — En hissi maceralar ve en müthiş sahnelerle gangsterler arasına düşen, yolunu şaşırmış bir gencin korkunç hayata.
CİNAYET SAATİ

(JOHNNY O"CLOCK) başlıca yaratacıları;
DİCK POWELL — ELEVYN KEYES
- 12 -
— Sahi mi? Demek beraber seyahat edeceğiz öyle mİ?
— Tabii, senenin altı yedi ayını dışarıda geçiririz. Neresi boşunuza giderse oraya gider otururuz. Arasıra işle de meşgul olmak fena olmaz. Hem senin, hem de benim için iyi oiar.
İlk ateş geri gelmiş, yine Ad-rianın içini yakmağa başlamıştı Aynı ateşin Marizin gözlerini, yüzünü yaktığı görülüyordu.
— Bu bir hile, bir tuzak 01-masın Adria? Bilirsin, vazifelerini yapsınlar diye çocuklara bir çok şeyler v&dedlllr de...
Adrla. bu zalim kelimelerin minimini kavramak Mle İstemedi.
— Senin gibi ben de buradan uzaklaşmak istiyorum. Buradan ben de nefret etmeğe, soğumağa başladım.
— Evlenir evlenme* Parlse gidebilecek miyiz? Parts... Şimdi. eski neşe kalmamış, diyorlar. Fakat ben zannetmiyorum Yalandır? Biliyor musun? Londra annemin memleketi
Eğer fazla paran varsa daha uzaklara, birbiri erinin gözünü çıkarmaktan başka bir şey dû-şünmlyen şu melfuı medeni dünyanın dışına gideriz. Meselâ Afrikay*. Pasifik adalarına gideriz Çok uzaklara gider, İki vahşi gibi yaşarız, ne demin?
Adria güldü:
— Evet, param var, bu dediklerini yapacak kadar param var.
Moris valinin yanma yaklaştı; ellerini tuttu. Yüzü neşe saçıyor, götleri parıldıyordu
— Ben ve sen... Dünyada yalnız ben ve sen. BlUyor musun ne fevkalâde bâr şeydir? Tatilde İki çocuk gibi! Çünkü sen de taz çocuğu gibisin. Hiç tatil yapmamış, yapmamaktan İhtiyarlamış bir ta* çocuğu. Kabyettiğtn bütün gençliği ben sana İade edeceğim.
— Demek... Teklifim setü fcnrirutmadl?
— Korkmak mı?
öyle kuvvetli güldü kİ bütün eti uyandırabilirdi
— Kendimi hiç btr zaman şimdiki kadar cesur hissetmeden I Buradan ■■aklaşmak.
(İFTİRA - Framed) İngilizce orijinal nüsha. En kuvvetli heyecanlarla.. En korkunç maceralarla senenin muazzam süperfilmL
İşte HAKİKİ MÜZİK- HAKİKİ SEVİMLİLİK-. Nihayet; HAKİKİ GÜZELLİK»
Altın sesli bülbül Deanna Durbin’in
EDMOND O'BRİEN — DON TAYLOR — JEFFREY LYNN
İle beraber en son ve en mükemmel yarattıktan
BİR ÇİÇEK UÇ BÖCEK

Bir akşam yemeği
Bir üçüncü tesadüfümde ve İkincisinden belki de bir sene sonra idi; her ikisi ısrar ettiler. beni bir akşam yemeğine çağırdılar. Kadın; ellerimle size Fransız yemekleri pişireceğim dedi durdu. Bu nezakete nezaketle mukabele zorunda kal-d-im, verdikleri adresteki apar-tımana gittim. Kabul suretinden ve aralarındaki konuşmalardan büsbütün anladım ki beraber yaşıyorlar. Ancak İki saat devam eden bu birleşmede kadın bana muttasıl arkadaşının ailesinden ve memleketindeki susundan busundan bahisle beni âdeta istintak ediyordu. îç yüzünü ve bu adamın halini ve şanını pek bilmediğim ve kendisini ancak ahbaptan aşağıda kalan bir aşinalıkta tanıdığım İçin gerçi müspet cevaplar veremiyordum amma e-fendlnin güya 50 senelik dostummuş gibi hareketi de nazarı
IM—“
Restoranda tesadüf
Patisteki Opera Komiğin kapısına girilen meydan kenarında iki eski Fransız kahvehanen vardır. Ve bunlardan biri fevkalâde nefis et yemekleri yap-LL mukla meşguldür ve meşhur-Q dur. Nedense bir aralık bu vere fi dadandım. Ve bir iki defasında davetlisi olduğum kadını por-M— düm. yapayalnız oturuyordu, O mahzun bir tavrı vardı. Yanma C sokuldum, hatırını ve arkadaşı- O nı sordum; çeldldim gittim. Yem eğimi yedim Bir başka defasında gene k3dın orada idi, mal bulmuş mağribi gibi sevinir bir çehre gösterdi, beni yanına çağırdı. Doğrudan doğruya şunları söylemeğe başladı: «Bu satır-1 larda fazla yerim olmadığı için hulâsa ediyorum) ... Kocamdan _Q ayrılmıştım, kensiyle bir tesadüfle tanıştım. Peşimi bırakma- q dı. Hoşuma .la geldi bildiğiniz gibi beraber yasamağa başladık.
Beş on param da vardı. Memle- 2_ ketinde serveti olduğundan; o hisselerini ayırarak Fransaya getirtmekle uğraştığından; fakat kendi hükümetine muhalefet ettiği cihetle müşkülâta uğrayıp fazla uğraşmaya, avukatlara para yetiştirmeğe mecbur kaldı ğından bahseder ve ar aşıra ağlar oldu. Avanslar vermeğe başladım «e işi uzarsa dahi beraber haşni neşir oluruz hülyasına düştüm. Bu sıralarda beni İhmal etmeğe başlıyordu. Titizlendim, rahatsız oldum, onu da rahatsız ztmeğe koyuldum. Nihayet bankadaki paramı ve bazı eshamın mukabilini sor.a erdirdiğim gün bana şunu açıkça söyledi: (İşim uzuyor. Sana gazetesiyle ve kan kocanın işleriyle • meşgul olacağım (!) ve daha ziyade rahatsızlık çektirmekten de çekiniyorum. Tesadüfen tanıdığım bir kadının
(Arkan 7 nci sablfede)
İstanbul Baladlyaal Şehir Tiyatro**» Bu akşam saat 20 de KOMEDİ KISMİ
N E M O
BANKASI
L. Vemeoil Türkçesl: Fehmi Bal taş, LAY
2 0 >
0 P
(For the love of Mary)
Musiki ve serafet harikası
Yarın Akşam SSOIMER Sinemasında başlıyor. DEANNA DURBİN'in bu filmde tegannl edeceği 12 şarkı arasında Lc Barbler de Seville ve meşhur On the MOONLtairr şarkılarını da dinllyecekslnte.
Yerlerinizi evvelden aldırmış,
Viyana Varyete - Revü trupu.
Bugiin saat 18 de Tenzilâtlı Matine ■■■■I 21 de VEDA SUARESİ
($Satın alınmış kalb
YAZAN llk/ANA P£V£l?£m*Ç£VİI?EN AlAZffl D£RSMİ ,
dünyayı görmek, hoşuma giden şeyi yapmak, büyük projeler karmak, endişesi* yaşamak...
Adriadan bahsetmiyordu... Güya bu programda o yokmuş gibi. Ellerinin kollarau sıktığını hissetti. O saman Adrlaya dönerek:
— Göreceksin, sana ne fevkalâde bir hayat yaşatacağım. Dünyanın en deli, en neşeli adamlarını tanıtacağım, Hiç tecrübe etmediğin hisleri sende yaşatacağım. Bilmediğin şeyleri öğreteceğim.
O mu? ETet, onu bu hayaliyle bırakmalı.
Heyecana kapıknuti. sarhoşa benziyordu:
— Ben de zannediyorum ki sen beni bu menhus yerde esir gibi tutmak İstiyorsun. Söyle Adrta. re*ml bir nişan mera-
simi yapmıyalım e mİ? Buradan kalkar gideri*. Nereye gittiğimizi bilmezler. Kim bilir birim için ne söylerler? Bu deliler nereye kaçtı? Şampanyan yok mu? Viski? İçecek bir W?
— Biliyorsun kİ yok. Kaçıp gittikten sonra içecek bir şey bulundurmuyorum.
— Canım, şu dolapta eski bir konyak olacak. İkimize birer yudumluk var. Aynı kadehte İçeceğiz. Miizlk, müzik, Allah aşkına madam müzik.
Radyoya yaklaştı, düğmeyi çevirdi. Adria vazgeçirmek istedi: ’
— Sevgilim Mariannayı u-yandıracaksm. Korkacak, koşup buraya gelecek.
— Canım o menhus, sağır kaplumbağama biri. İnersi oy
natırız. Bak, d İnle I Dans müziği. Bütün dünyada... Londra-do, Nevyorkta, Pariste.., Herkes dans ediyor. Boogie -Woogic'nln modası geçti. Şimdi Onky - Tonky oynanıyor. Bu dansı benimle yapmak lûtfun-da bulunur musunuz?
— Fakat bu bir vals, Moris. Eski bir vals. Bunun mânası nedir, biliyor musun?
— Hayır, bilmiyorum doğrusu.
— Dünyada romantizm öl-memiştir, aşk dinlemiştir, rüyalar ölmemiştlr. Atom bombalarına, pilotsuz uçaklara rağmen ölmemiştlr. Görüyor musun? Bu nağme bâlâ dünyaya yayılıyor. Bu da erkeklerle kadınların birbirlerini sevmekten vazgeçmemiş olduklarına işarettir. Sevişmek...
mânası nedir biliyor musun?
Kadına sarılmış oda içinde dans ediyordu. «Bunun mânası nedir biliyor musun?» diye sorduğu zaman gözlerini kaldırdı, yüzüne baktı. Yavaşça belinden tuttu, kaldırdı, ayaklan yerden kesildi, o gece gibi ağzından öptü.
tel radto Touloee... Mesda-mes, mesriear. bonne mut.
Tulos, Paris. Londra, Nev-york... Artık hapishane yok... Hudut yok... Paran varsa dünya emrinin altında.
Hum malt hazırlıklar Elbiseler, şapkalar, valizler, hafif gece pijamaları, terlikler, kremler. Aşk dünyasındaki büyük seyahati İçin götürülecek her şey. Etraftakiler keder içinde. Adriayı heyecanlandıran bir şey var. Cesaretinden emin; dedikoduları. nasihatleri istihfaf ile karşılıyor.
Moris:
— Bak, dedi, saadetimize bLr türlü tahammül edemiyorlar.
Adria içt para dolu büyükçe bir zarfı Morlse uzattı. O da alıp cebine attı.
— Şehre inip en güzel smokini satın alacağım. Senelerdir bu elbiseye hasretim. Smokin, erkeğe en yakışan medeniyet elbisesidir, dedL
Adria. Morls’in sevincini görünce İçinden; «Allah bana bol para versin, onu dalma böyle mesut göreyim. Paranın aynı zamanda güzel ve iyi bir şeye de yaradığını anlamalıdır. Belki bunu da öğrenebilecek » öğrenmesini ümit ediyordu.
Hazırlıklar hummalı bir surette ilerliyor. Hizmetçi Mar-ianna durmadan ağlıyor. İhtimal yalnız kalınca çok sıkılacak da ondan.
Adria:
— Ağlama, Mariarına, dedi, tekrar buraya döneceğiz İlel-ebed gideceğimiz yerde kalacak değiliz ya. İşim burada
— Yok yok. Eskisi gibi olmi-yacak madam.
— O bitti, bitti.
— Canun biten ne?
— Siz madam, siz, Mahvol-blr İServetinin Akıbetinden titriyor- 'dunuz.
Bunun j 1ar.
(Arkası var)
Createdbyfreeversiön öf2PDF
Şeftir Tiyatrona fmmedt kısmında ■
NEMO BANKASI
G us ta ve Lcbröche İsminde bir açıkgöz, İki üç sene zarfında gazete müvezziliğlnden banka müdürlüğüne kadar yükseliyor. Yükselmek İçin de her türlü vicdansızlık ve ahlâksızlığı İka ediyor.
Bu komedide Louls Ve metili iki cihan harbleri arasında esen çılgınlık rüzgârının tesirlerinden birini, sözde iş adamlarının baş döndürücü süratle en yüksek mevkilere nasıl eriştikle rlni göetermektedir. Mamafih bu komedi VerneuH’ln en İyi eserlerinden sayılamaz. Bu gayet velûd müellifin şöhretini temin eden bir çok başka komedileri vardır ki bundan kat kat üstündür.
Paris bulvar tiyatrolarında oynanan modern bir komedinin selclk tablo İhtiva etmesi bence blı kusurdur Zira umumî plânın zaafını gösterir. Jean. Anoullh gibi genç ve parlak müellifler komedilerini bir çok tablo üzerine inşa ediyorlarsa da, bu eserler. Verneullkller gibi. Bulvar tiyatrolarında değil de daha edebi, daha »spe-ciallse. sahnelerde aynanmak-tadır.
Diğer taraftan Nemo Bankasında hiç bir beklenilmedik hâdise He karşılaşılmıyor. Bu da seyircilerin alâkasını gevşetmektedir.
Stavlskl, Mmc Hanau, Oustric vcsalr mali rezaletlerden İlham alınarak vücuda getirilmiş olan bu komedinin «kahraman* ı. Lebreclıc'in muazzam sanatkâr Vlctor Bouchcr'ye göre yazılmış bir rol Olduğu aşikâr Müellif bize bu Lebrtche'i, her türlü vicdansızlığı, ahlâksızlığına
(Baş tarafı 4 üncü sahlfede)
Macera hevesi
Übeydullah efendi İyice betle edilirse onda daimi surette macera hevesi olduğu görülür. Genç İken bu hevesin şevkiyle, yeni dünyayı görmek İstedi. Cebinde pek az para bulunduğu halde kalktı, Amerika’ya gitti.
Übeydullah efendinin Amerika'daki hayatı bütiın macera
rağmen sevimli gösteriyor. Bu-1 Bankası’nın temsilleri 8 de baş-
nu da Charlotte'e olan hakiki layıp 11,30 da bitiyor. Demek romanlarını gölgede bırakacak aşklyle temin ediyor. Mamafih' oluyor ki temsil üç buçuk saat kadar meraklıdır. Üstad orada bin bir İşe girmiştir. Bunların başında keterıhelvacılık ve soğan ticareti gelir Übeydullah efendi yemek, çay pişirmesini çok İyi bilirdi. Her türlü tatlı ve ketenhelvası da yapardı. Amerika'ya gidince keten hel-vasinin rağbet göreceğini kestirdi Ve memleketten hicret etmiş bir arkadaş bularak helvacılığa başldı. Helvayı üstat yapıyor, arkadaşı satıyordu, : Keten helvacılık İyi kâr bira-I Rıyordu, epeyce paralan top, lanmışlı. Übeydullah efendi bu-ûu görünce Amerika'yı gezip tanımak İstedi. Aarkad aşını da k kandırdı, helvacılığa bir miid-. det /İsıla verdiler. Birlikte göl-1er havalisine gittiler. Buradan Kanada'ya geçmek. Kana-da1?! da görmek niyetinde İdl-1er. Gölde İşliyen vapurlar İçin ’ bilet aldılar. Übeydullah efen’ dİ erkenden vapura binerek güvertede İyi bir yer buldu. Ar' kadagı yiyecek tedarikine çıktı. ' Bu sırada hareket zamanı geldi, vapur İskeleden ayrıldı.
5 Bütün para arkadaşında idi; ' yanında yiyecek namına hiç bir şey yoktu. Çıktığı yerde beş ’ parası» ne yapacaktı? Başka’ sı olsa bu vaziyet karşısında 1 son derece üzülür, sinirlenirdi. *,O, bu güç vaziyeti de mutat ’ soğuk kanlıl,iğiyle karşılcLı, ken-’ dİ kendine «Allah kerimdir, elbette bir çaresini halk eder.
1 dedi, etrafın güzel manzarası -’ m seyretmeğe başladı.
1 Übeydullah efendinin vapur-’ dakl macerasını ikinci bir yazıda anlatacağız.
aşıuyıe muruıjuı. raauıaııu. bu aşk, bir karikatürcü kaleminden çıkma, acayip, çirkin. İhtiyar, delişmen bir kadın olan madam Nemo ile, emellerinin tahakkuku için sıkı rabıtalar peyda etmesine de mâni değildir.
Esasen böyle hafif komedilerde derin caractere tahlilleri aramak doğru olmaz. Her komedide derin. İnce komedi tahinleri olsa, her komedi müellifi bir Moliöre olurdu...
Şu halde Verneull'ln şahıslarını birer kukla olarak kabul etmeliyiz, tnsanlar kuklalardan hoşlanırlar; yeter kİ banlar dertlerini unu tturab ilecek, kendilerini avutabilecek, eğlendirecek, güldürecek kabiliyette olsunlar. Bu kuklaları canlandırmak vazifesi de aktörlere terettüp eder.
Vlctor Boucheryi Nemo bankasının Gustave Lebrüehe rolünde görmedim. Fakat ne derecede mükemmel olabileceğini pek âlâ tahmin ediyorum, Onda Fransızların «brûler» les planches» dedikleri sahneyi âdeta tutuşturmak kabiliyeti vardı.
«Sahneyi tutuşturabflecek» kıvılcımları, müspet ve menfi cereyanları hasıl etmek İçin her şeyden evvel — bu gibi komedilerde— mükâlemelerde. hareketlerde siirat lâzımdır Bu gibi komediler Pariste saat 9 da başlar ve 11,30 da. nihayet 11,45 te, son metroların hareketinden evvel, biten yani temsil takriben iki buçuk saat sürer. Halbuki blzdekl Nemo
devam ediyor. Çok!.. Piyes ilmin değil, oyun temposu ağır. Arada sükûtLar, boşluklar var.
Pek sevimli Vasfi ile Vlctor Boucher arasında bir mukayese yapmak insafsızlık olur. Mamafih Vasfinln, zeki, kurnaz Gustave Lebreche rolünde, her zaman canlandırdığı razlasile saf, hattâ oldukça aptal rollerindeki kadar muvaffak olamadığını kaydetmeden geçemlye-ceğim. Sonra Lebrtche. kademe kademe yükseldikçe, gerek hal ve tavrında, gerek konuşuşun-da bir çok tahavvül arzetme-liydl. Gittikçe artan emniyeti son tabloda âdeta dünyaya meydan okuyan bîr küstahlık derecesine kadar çıkmalıydı. Sattığı gazeteyi çalıp başkasına satan müvendle, Başvekile telefon edip Nâzırları değiştirmesini emreden son derece nüfuz ve kudret sahibi adam arasında muazzam farkların bulunması lâzım değil midir? Diğer taraftan pek kıymetli Vu-flnln bine gösterdiği Lebröche Fransızlıktan çok uzak, -mahalli. bir tipti.
Esasen Mahmut Morali, Reşit Gürzap ve Reşit Barandan başka diğer sanatkârların hemen hepsi «mahallî. kalmaktan kurtulamamışlardı; Kadri ö-gelman müstesnalar arasındadır.
LamoLs, şaşkınlığa kurban giden dürüst bir adam mıdır? Pek malûm degıı. Mamafih müellif, son tabloda, kura azlı -(Arkası t nei sah i fede)
Ekran BeşH REY

YAZAN* ADA SAIVİ - NAZIM DEg5AN-g£SIM; AVHAN
Sahifc 0
Doğum ağrıları bile bu kadar yakmamıştı canımı!
içmede^ ağızsız dilsiz yafli-vacağım. Benimki can değil mi? Şu dünyada üzüm yem ivecek miyim? Allaha şükürler olsun, cebimde param var. Canım ne isterse onu alır, yerim tabii.
— Afi vat olsun, lıanım teyze. Üzümü...
Hiddetle sözü kesti-
— Kesme lâkırdımı. Bıraktılar mı ki afiyetle yiyeyim? Pazarda çavuş üzümlerini Körünce ağzımın suyu aktı. Platini sordum, otuz kuruş istedi herif. Ne günlere kaldık. Üzüm dediğin nedir ki otuz kuruş olsun? (O nasıl söz. ayol? Bir kilo üzüme otuz kuruş verilir mi?» dedim. Herif bu sözüme a-humasın mı! Sen ağzının lamışsın. Bir defa elini uza- tadını bilmiyorsun, hanım, tırsa kolay kolay geriye çek-1 Böyle üzümü otuz kuruşa dez.
— Ağzımın içinde cazzzzz demesiyle beraber lıooop diye hopladım, tekrar yere duştum.
— Hayrola, teyze harımı. Hoppala bebek oyunu mu oynuyorsun?
— Sus, münasebetsiz zevce k. Oyun oynıyacak halim mi var benim? Üç gün evvel suratımı Korseydin ödün kopardı. Neler geldi başıma, biliyor musun?
— Geçmiş olsun, teyze hanım. Diş mi çektirdin yoksa?
— Az kaldı ölüyordum ayol. Azrail kapıya kadar geldi de geriye döndü.
— Bir kere daha geçmiş olsun, hanım teyzeciğim- Az-railin insaflı zamanına ras-
Mahkeme Koridorlarında
DİKKAT — ipotek isleyenlere tavassut eder. Emlâk, arazı alım sat» mı Ue vekâlet İslerini kabul eden herkesin İtimadını karanmış olan Suhulet Emlâk Zarif Üıalp Beyoğlu Büyükpurmakkapı köşebajı No, 4. Telefon 42396 TU —5
Fabrika, depo KELEPİR SATILIK VATKA
)a mtlaait ve bos tealim etmek «zere İMALÂTHANEM «L |»|(r vaziyette ■vruTmu; leciaal ucuz Ciatle utılıklır Her gün »aat ikiden lonca höyük ço-r-ıpçı Han 15 e mpracaBI M» —

ACELE SATILIK — PMII1 .lulalM MUecddet 150 ralli > HER TÜRLÜ İŞLERDE ÇAL1SAB1- ’J" «’*» No W d
LECEK — Askerlikle tiguri olmıyan |T»!• Mr lise mezunu acele İş arıyor. Akşamda Becerikli ıllmutuna yazılması
899
TVRKÇEYE VAKİT - Ticaretle lec rUball ALMAN BAT Fransızca. İngilizce »e bilhassa Almanca muhaberat Hinde asgari Jtk> TJ,. aylıklı Vazife aramaktadır. Yatım 1U(» ve eksik de çalışılır. Posta kutusu IMS. Galata.
925 -
BİR KASİYER BAYANIN 1 bon servisi var. Umumi bir mağazada çalışmak İstemektedir. Y SEFA Rumuzuna ________________IU9------1
buldun da beğenmiyor mü-Ağzından yel alsın. Ben sun? Başka yerde kırka da ölseydim sırça saraylarım alamazsın» diyerek azarla-sana mı kalacaktı? | mağa başladı. Benim de ka-
— Öfkelenme, hanım tey-, fam kızdı; o Ağzınım tadını ze Allah göstermesin, Azra- senden daha iyi bilirim ben ile pek sokulmağa gelmez. | Canımın çektiği şeyden pa-
— Ben sokulmuyorum ya. ra esirgemem. İşte, senin 1-nadına şu üzümden alacağım. Ver bakalım vanm kilo» dedim, on beş kuruşu verdim. Ne valan söyliyeyim, sahiden de güzel üzümdü. Eve giderken dayanamadım. kese kâğıttan iki tane alıp ağzıma attım. Vay vay vay' üzüm müsün, zehir misin, be mübarek? Cazzz demesiyle beraber ağzım ateşler gibi yandı, kavruldu.
— Üzümün içinde ateş mi varmış?
— Oğlum, beni sıkboğaz etme de anlatayım. Üzümün içinde ateşin ne işi var? Zaten ne olduğunu ben de an-lıyamadım ki. Canımın acı-sivle hemen iki parmağımı ağzıma soktum, üzümleri çıkardım. Bir de ne göreyim? Üzümün üzerinde koskoca bir eşek ansı.
— Vayyy!... Dilini eşek ansı soktu öyle mi, teyze ha-mm?
— Dansı senin başına. Senin dilini de soksun da aklın başına gelsin inşallah. Her ne ise, böyle lâflarla oyalama beni Simdi hâkim bey cağınrsa iftardım yarıda kalır-
— Hâkim beyle zı® i?in var. hanım teyze? Eşek arı- , sim dâva mı ettin yoksa? ' — Zevzeğe bak hele. Arının dâvası olur mu . Herif benden şekvacı oldu da onun için geldim.
— Senden niçin şikâyet ediyor? Bir şey mi yaptın? ______________________________
— Aptala bak hele. Eşek | batilik röntgen makinalari ansı ağzımın içini çazir ca-ı— Sıçmana Wefe markalı teşhia v« te zır sokacak da ben duracak [•*“»' makinalan ul« vaziyette bulu-mıvdım? Arıyı mahsus koy- "’”1‘'’Ü"' "
. •'.... . . ... araaında (Telefon aotjoi dan şimır.
o» -—
kendisi geliyor- Suratım ne hale geldi, bilsen Cazzz demeciyle beraber ağzımın içine bir mangal dolusu ateş döküLdü, yanaklarım Hüd dağı gibi şisti. cNe oldun?» diye soruyorlar. Konuşmak ne mümkün ki cevap vereyim. Dilim eski pabuca döndü, kımıldatamıyorum ki lâf söyliyeyim. Lâkırdılar gırtlağıma kadar geliyor, orada düğümlenip kalıyor Sıkıntıdan patır patır patlıyorum. Dayanılır mı buna? Cenabı Allah insanı konuşmak için yaratmış. Konuşmıvan insanın odundan farkı kalır mı? Ağzım şişince ben de hâşa huzurdan, meşe odununa döndüm. Vur baltayı, at sobaya
— Estağfurullah teyzecl-ğim. Meşe odununa hiç benzemiyorsun sen
— Bilmediğin lâflara karışma. Bugünkü hatime ne ( bakıyorsun? Üc gün evvel görmeliydin beni. Tıpkı tıpkısına meşe odunuvdum. t-nanmazsan git de komşula-
ra. sor.
— Haydi öyle olsun, teyze hanım. Meşe odunu olduğuna inandım Gelelim şu cazırtıya. Ağzın neden cazzz dedi. Kıvılcım mı sıçradı? ,
— Yok oğlum, yok. Benîm ağım ocak mı ki içinde kıvılcımlar, alevler olsun? Zevzekliği bırak da doğru konuş. Ağzımın içinde neler olduğunu sorsana bir kere.
— Soruyorum ya, teyze hanım. Deminden beri onu soruyorum, sen cevap vermiyorsun, öeni azarlıyorsun.
— Elbette azarlarım. Adam gibi konuşmasını öğren. Ağzımın sızılarını sen
I
I
ayol?
dıı üzümün içine. Hani, pahalı, dedim va, onun için dilimi arıya sokturup da hın-
S 000 LİRAYA BÜTÜN KONFORU İLE VİLLÂ — Üç od» nol. bnnyo ve Mire kâglr ev inşaatı İki ayda t eti İm. Taksim Kristal gazinosu arkasında Milli Emlâklş 02777 933 - — İ
SATILIK KÂRGİR EV — Beyoğlu-nun en iyi yerinde 215 lira kira getirir Aportıman ggklindc takvim edilmiş allı kal, on yedi odu ve bir mobilya a tel y esi olan kArgır ev satılıktır. Taliplerin 42398 telefonla mürura-sileri rica olunur. 778
FRaNSİZCAYI iyi bilen bir daktiloya ihtiyaç vardır tekliflerin P. K. İMİ Galataya gönderilmesi 917 —
BAYAN KASİYER ARANIYOR — Galataoarayda tatlıcılıkta çalışmak ia taycalar her gün aaat 9 dan 21 e kadar (oın ye telefon etmeleri.
»M —
AYDA J0 LİRA ÜCRETLE — Biz m üearsımnln islerine yardım edecek 18 yaşında küçük bir bayana ihtiyaç vardır. Sultanhamam. Dlkrarıyan han N > -t____________________HV -- 2
BİR GENÇ ARANIYOR — Temizlik ve ambaUJ İğlerinde çalışmak llzere okunu yazması olan 10-17 yaslarında bir genç aranıyor. Saat 15-17 arasında müracaat. Cagaloglu. HinıaycicUal sokağı No. 4 Ukıı Yayınevi 9» —
ALl.n s\l I WEŞYA)|
İNŞAAT YAPTIRACAKLARA -Her nevi İnşaat, tamirat, ıfldllât teminatlı olarak yapılır. Paraca âzami kolaylık gösterilir. Telefon; 40064, Galata Perşembe pazarı Anlan han kat: 2/6. 723 - 23
KİRALIK BÜYÜK BİNA - Yurd. pansiyon ve resmi daire İçin elverişli. Her gUn öğleye kadar içindekilere müracaaL Çargıkapı Hiisevinağa Cami sokak No. 10 HM
ACELE SATrLIK - SUlcymaniyc Ayşekadın hamam sokak İT numaralı üç kal altı oda. geniş solalı ahşap bir bina bahçesiyle birlikte satılıktır Her gün saat on beye kadar içindekilere mUracaat edilmesi. 910 — 2
AN KARADA YEN t ŞEHİRDE - Ba kanlıklara bir dakika mseaiedc Ele İç i ka sefarethanesi arkasında, konforlu, kaloriferli be* oda. bir holü havi, yani dörrnnıi] musambah mükemmel da ireyl mal rahibi tslanbulda Ayarpa-9*. Takılın. Nişantaşı. Teşvikiye. $14 11 semtlerinin birinde o tartları havi bir apartınıan dairesi ile mübadele at m»k inliyor Taliplerin Ahkamda Ye ııigehirde Olgunlar sokniında Tan Ap. « No. Iı daireye müracaatları
011 —
ACELE SATILIK 7 ODALI EV -Moktuan 7000. — lira. Kuzguncukta Babaııakkaş sokak No. 21. İçindekilere müracaat. 916 — 1
yerler vo bit daire aportUMU Wr«-lllrtır. M0r*M9l: Telefon: 31 023 - - 1
KİRALIK 4 ODALI APARTIMAM DAİRESİ — Bebek tnelrah sokak 64 No banyolu ve fevkalade manzaralı Müracaat İçindekilere Ve 44884 No telefon 8*» - »
İŞLER VAZIYETTE — Btiıun mal-larlyle devren satılık kadın fantan matoraaı İcabında matou. da devro-lunur Isllklâl cad Yetilçam aok No XI Ar »irıemajının yanuıda. İralı>t için Şenimin 11 Asmaaltı Kalçın sok. No M ya müracaat. Saat İS - 13 arasında. 592 — 1
ELEKTRİK TERKOSULU YENİ YAPI — üç odah aparltman katı kiralıktır. At İkalı Samvağası caddesi Ix>diM sokak No. 13 e müracaat 887
ACELE SATILIK KIRAATHANE -Konforlu ve bi 18rdolu ve suyu buluna üst katında Uç oda bir mutfak bir banyosu otan BUyükdere Aynalı kıraathane No. 347. İçinde Zeki Koç'a 17 • 1» aran müracaat 883 - ,ı
TAM TEŞEKKÜLLÜ — isler vaziyette bir imalâthane ehven tiatle satılıktır. Malûmat edinmek için sabahları b W ar«ı 49050 numaray» telefon edilmesi. 882
ACELE RAT1LIK APARTIMAN -Beyoğlunda beı katlı. Müracaat Kadıköy Mühürdar caddesi No. 1 Apuıto'la mücacaai 881 — ■
SATILIK BOŞ EV — Öç katta 7 Oda 2 mutfak bahçeli güzel manzaralı ayrıca kira bölüklü Teşvikiye mahallesi Fırın sokak No. >1 İçindeki sahibine. 979 — t
KİRALIK — Eren köyünde - Cadde-boalananda Asfalt, tramvay, vapura bl rdaklka büyük çamlı, bahçeli yaza kı$a elverişli şıto demeğe müstahak koçk aenetık kiralıktır Öğleye kadar Telefon 52 IS3. 875
FATİHTE — AhjCip ya|lı boyalı tam konforlu ev azimet dolayızlyle acele Milliktir. Lâleli Ordu cad. No. 330 Senlî Emlâk «77
SATILIK BOŞ TESLİM EV _ Beyoğlu Tarlabaçı Çukur »okak No. (51) terkos, havasazı. elektrik, hamam, kuyu, sarnıç, bej oda. &Ç kat, kAgir, ayri bölük, mutulak. ân arka güneşli Flatlc uyuşulur Aynı eve müracaat 932 - — 1
PARASINA KÂRLI IŞ v» GELİR ARIYANLARA — Camlıca civarında acele satılık . Taj ocafiı. evi ahırı, elli bin tüfila. kiremitleriyle dört dünüm arazi onıkı bin liraya. Müracaat Galata Mıımhanc 25 numara Faik E-1er telefon 42432. 931 —
EMSALSİZ FIRSAT - Borç yüzünden kalabalık iyi mevkide tuhafiye dükkânı ehven «artlarla devren sa tılıktır. Müracaat Üsküdar Hâkimiyeti Milliye caddesi 101 Alâeddin'e. 930 — 2
ACELE DEVREN DÜKKÂN — A-Mmrt dolayulyl* l»lcr vasiyetle acele Devren aslilik dükkân MOrscasc M( sır çarçıaı No. 31. Baharatçı Mustafa Aktun. 929 - — 1
ACELE SATILIK EV — 4 oda altında 1 bakkal dükkânı bulunan ev a cele satılıktır Adres: Tarlabaçı Macar cad. No. 81 Müracaat; Yani postane cad No M SİRKECİ 9tw —
KELEPİR KASAP DÜKKÂNI — A zımet dolayıaiyle Taksim semtinde U
ler vasiye İte et kıyma motiJrü. buz dolabı, fayanslı lerkoslu dükkân ehven Halle devren satılıktır. İsteklilerin Kadıköy Moda caddesi üzerlik ao-kak No 20 TUıflig manifatura mağa-tsısma. Mi - — 2
SATILIK BOŞ EV — Kadıköy Yoğurtçu parkı 90. bahçesiyle 255 mî. 6 oda. 3 hol. nezareti mükemmel iSoöu Ura. Her «ün saat 10 - 12 arası aynı caddede 102 numstaya müracaat 875
UCUZ SATILACAK — Yeni kapı da üç tarafı yol etrafı duvarla çevrili 550 metre karelik bir yer satılıktır. Denişe çok yakındır, içinde 250 metre kareli (3,20 yüksekliği olan) betonarme bir kavı ve bunun ürerinde 60 metre karelik binası Suyu, elektriği mevcuttur. Fabrika. İmalâthane olabilir. Tuğlacılara. Şarapçılara her türlü İş erbabına bulunma/ bir fır-aattır 21065 Telefona.
KİRALIK DAİRE - Heyo|lu, Hamalbaşı cad. Ingiliz Sefareti karlısında Hilmi Bey apartımanının 1 No n dairesi kiralıktır. 10-13 arımı telefon. 52 306 e müracaat 940 — >
ACELE DEVREN KİRALIK ATÖLYE — Karaköyde trilarc elektrik cereyan! ve 4 !i beygirlik ruhsatı olan 70 - oo metre karelik mahal Müracaat 24131 Telefon 8«8 -
BOŞ TESLİM KAGİR EV — Halıcı-ğlu Kumbarahanc caddesi asfaltı illerindeki 75 numaralı. 4 Odalı elektrikli. ter kotlu, hamamlı, bahçeli ve kuyulu kâgir ev. on bin liraya boş teslim acele satılıktır isteyenlerin İçindekilere müracaatları. 951—2
AZİMET DOLAYI BİTLE KIRKLIK EV — Talu im Tarlabayı SclııtmuhUr Allınbakkal sokak No. 12. Üs oda. bir konforludur. İçindekiler»
r H M. ye.
MATEMATİK — Deıslerl. Lise ortaokul talebelerine müsait şartlarla evlerde ders verilir. Âli Sözcrman Psngaltı TUrkbeyi sokak Bozkurt Ap. 119/1, Tel 94133. W - Yİ
İNGİLİZCE — Amerlkada okumuş ve Amerikan mekteplerinde İngilizce öğretmiş bir genç üç ayda Usan öğretir. Aksam «D S.» rumuzuna mO-racaat.15 —
KİRALIK GARAJ - Ş|4|| tramvay caddesinde kâglr gayet mazbut, dür ayak, atelye. mağaza, acenta. depo olabilir. Beyoğlu Mis sokak 25 İbrahim__________ ______________95^-2
SATILIK EV - Büyükderede kâfir altı oda konforlu bahçeli. BeyoSlunda mükemmel iradlı aparlıman. BüyUk-derede sahilde gcni$ arsa. Beyoğlu Mis sokak Î5 İbrahim. 952 — 2
ACELE SATILIK MOTORLU ATELYE — Bütün tezgâh bilyalıdır Hâlen teşbih yapılmaktadır. Tadilât ile oyuncakçılık. madeni eçya cilâcılığı, ince ağaç torna iğleri yapılabilir Müracaat; Marpuççıılar. Sabuncu han caddesi No. 75 kebapçı Salâhaddin.
955 —
ACELE SATILIK KONAK — Akaa-rayda 14 odalı bir konak büyük bahçesiyle birlikte yirmi sekiz bin liradan satılıktır. Müracaat Aksaray Cerrahpaşa caddesi No 44 9M - 3
MOBİLYALI KİRALIK VİLLÂ -Bostancı, Küçükyalıda. fevkalâde bahçe ve manzaralı, gayet konforlu müstakil villâ kiralıktır Müracaat: Tel: 32218. 957—2
Created by free version of 2PDF
FRANSIZCA. İNGİLİZCEYİ — En kıza zamanda öğreten yüksek tecrübeli. ciddi bayan hususi ders verir. Uygun şartlar. Galata. Okçumuaa 112 dükkâna «Madam S» namına yazıl-
KEMAN VEYA MANDOLİN - ög renmek is t İyen, İlkokul veya ortaokul çağındaki gençlere, evlerinde çok ehven «artlarla ve en Icısa. en teknik metotlarla, okul derslerine zarar ver-mıyecek bir tarzda ders vcrlir. Ak-«am'da R. 1. rümuzuna 9C4 —
LONDRALI İNGİLİZ MADAM —
İngilizce dersleri verir Mrs wuuıie
inudll cad Tünel Yordun Apt Na. 1
946 — S
AZİMET POLAYİSIYLE DEVREN batilik — çagAioîlunda matbaacılığa. klişeciliğe ve her 14e elverişli bir dükkân üzerinde üç odası yie. Cagal-oğlu yokuşu 19,-31 e müracaat.
9B0 — 2
SERMAYELİ ORTAK ARANIYOR — Her hangi kozançlı 15 için 5000 Ura sermaye koyarını. Ben de çalışırım. SulUnlıamant Aair efendi cad Dilsiz zade han No. M Fadıl Turgay,
MI —
BÜYVK ÇEKMECE- Hükümet cad dcaindc. Cumhuriyet atanı yanında, denize 5 dakika mesafede numuaraJı 2 kat bahçeli, yaz ve kış için ton derece kullanışlı I No. lu ev satılıktır. Müracaat Kadıköy Kuşdili telefon Cad. 127 dc Hüseyin ERTAN'a.
935
AZİMET DO LAYI SİYLE — Çift ka zançlı bütün İçindeki malı ve demirbaş eşyasivie birlikte (5500ı liraya devren satılık bakakliye. Kurtuluş Sinemköv Sah'tn So. No 49 Bolluk bakkaliyesi 96Z — 2
ÜÇ AYDA İNGİLİZCE. FRANSIZCA— Ehliyetli öğretmen tarafından modern mctodla evlerde öğretilir ve her neyi tercümeler yapılır. Akşam'da S. S. rümusuna müracaat. 954 — 1
OTOMOBİLİMİ SATIYORUM -B M. W. Spor. Yem lâstikler Radyo ~ .. . Tervia lalsayonunda
her saat görülebilir — Galip Ar can.
915 - - I
çekmedin, ben çektim. Do-' cini aldı benden. Sen olsan cihangirde doç ser
ğum ağrıları bile bu kadar durur musun? Hemen geri-yakmamıştı canımı. Kör o-'ye döndüm: «Seni utanmaz lasıca nasıl da girdi ağzımın alçak seni!» dıyerekten kese içine? i kâğıdını kafasına çarptım,
— Ağzına ne girdi, teyze ondan sonra da üzerine atı-
hanım? İlip...
— Herifin yaptıklarından Mübaşir seslendi, hanım haberin yok ki ağzıma gire- teyzenin sözü yarıda kaldı, ni bilesin. Zannedersin ki ben bu dünyada yemeden,
ACELE SATILIK TAKSİ — 948 model A. id tipi yeni bir Austin satılıktır Utcyenlcrin Sirkeci Viyana kıraathanesinde garson Süleyman» mtlra-racanüart. 955—2
t
PİYASA MEVKİİNDE — İğler vaziyetle müstahzarı da bulunan bir ınlnllât lâborotuvarı devren acele şahlıktır. Müracaat: AKSAM gazetesinde «Lâboratuvar» rumuzuna. 9J4-- *
Ce. Re.
---------------------------
Biı Aşk Gecesi
Yazan: Karen Bramson Tercüme eden: Vâ - Nû L TPfrikflKn 1 J
I
Genç kadın, odada asabi asabi dolaşıyor Saat dokuz oldu Kocası hâiâ niçin gitmiyor? Luclen'in seyahate çıkarken istasyona böyle son dakikada gitmek âdeti değildir, Yoksu fikrini mi değiştirdi? Birdenbire plânını değiştirirse, o zaman An-toinette ne yapacak?
Genç kadiri, dehşetle donup kaklı. O takdirde...
Nasıl haber verebilir?
Vaziyeti öğrenmek için ne yapmalı acaba? Antolnalte, kocasının kapıcına mı vursun? Geciktiğini ona İhtar mı etsin? Vereceği cevaba göre vaziyeti anlar.
H tyır! Böyle yaptığı takdirde adamın şüphesi uyanır,
Anlolnette, titredi Kocası zaten şüphelenmiyor mu? Akşam yeııu-einl yedikleri sırada suratı
asıktı. Sesi nkhoştu, fazla haşindi.
Hayır, hayır I Fazla vehme kapılıyor .Zaten daima endişeli bir kadındır. Nasıl olur da koca--iı şüpheye kapılır? Bu meseleyi dünyada hiç kimse bilmiyor kİ... Bu sim, sırf ikisi biliyor. Beelkl de Luclen'in sesi her zamankinden daha nâhoş değildi de, kendisine öyle gelmiştir.
Fakat kuşları ne kadar çatıklı, Bakışları ne kadar sabitti. Ve parmaklar!yle durmaksızın ekmeği ufaladı, ufaladı; sofra örtüsünün üzerinde küçücük top-cuklar yaptı,
Kendi kendini her ne kadar teskine uğraşıyorsa da yine de endişeli...
Birdenbire, |ç| rahatlamış gibi rahat bir nefes aldı Luclen’ in bu akşam fevkalâde neşesiz olduğunun belki de başka sebe-
bi var. Bunu ne demeğe düşünmedi? Yine o gün zarfında Öğleden sonra mahkemenin verdiği bir kararla Luclen. müthiş darbe yemiş oluyordu. Zaten, eina-jret mahkemesinde ne zaman bir müdafaada bulunsa, avukat Luclen, daima heyecana kapılır. işte demek ki. bu akşam sinirli oluşunun sebebi bu. . Muhakkak ki bul Genç kadın, muhakeme safhalarını dinlemişti; hüküm okunduğu sırada, kocasının hiddetten sarardığını görmüştü. Halbuki Jacques'ın «Muzaffer bir tebessümle» gülümsediğini görmüştü.
Bu düşüncelerle içi rahatlayarak piyanosunun başına geçti: Tosca’yı çalmağa başladL
Şayet, kocası içeri girip de ona bu geceyi nasıl geçireceğini sorarsa ne cevap verecek? Operaya gideceğini mi söylesin? Luclen Jşlerl İçin akşamları evden çıkıp gittikçe, ekseriya Antol-nette operaya gideceğini söylerdi.
Hayır, bu sefer öyle olamaz Operaya gidiyor gibi görünmek İçin daha evvel hazırlanıp çık-
TAKSİM - OSMANBEY ARASIN- ___________________________________
DA — Üç odalı bir apartınıan dairesi VOLKAN EMLÂK — Taksim arka aranmak tadır. Kiraya vermek Isllyea- sokaklarda garaja, oto tamirlerine yo-lerln adres ve kira miktarını Akaâtıl- iar iki dkkân (17.0001 liraya acele sa-Ga la ta. Veli da U. D) rUfflUZuna bildirmeleri. I itliktir. Talimhane Şehltmuhtar 23.
U« - » 904 I 971—2
ması icabederdi, Şimdi. Luclen. karısının evde kalacağını öğrenince hayret edecek. Çünkü, Antoinettc'Ln yalnız oturmak âdeti değildir. ,
Evlendiklerinden beridir kİ Jlk defa olarak kocası, taşradan bir İş için çağrılıp yirmi dört saat onu yalnız bırakıyor. Oenç kadın geceyi dışarda geçirmeğe cesaret edemez. Hattâ, Luclen evde bulunmasa bile hizmetçiler var. Kocası dönünce onlara sualler sorabilir.
Buna cesaret edemez, dşardtt gecelemek çok tehlikelidir. Jac-ques'in hakkı var. kendi buraya Antolnette’ln evine gelmeli. Ancak bu suretle geceyi başbaşa geçirebilirler.
Ne yapmalı da hizmetçiler hiç bir şey İşitmesinler? Bereket erken yatmak huylarıdır. Mad-mazel de yukarıdan, çocuğun yanından asla ayrılma?..
Aman Allahım Aman Allahım! Bütün bir geceyi Jacques’ la beraber geçirmek .. Hayatında Uk defa olarak genç kadın, saadetten çıldırma raddelerine geliyordu. Butûu gün vucudu
hümma İçinde yanmıştı. Ne konuştuğunu, ne yaptığını bil-memiştl. Sade bunu, beraber geçirecekleri birinci geceyL düşünmüştü.
Lâkin Lucien'e ne demeli? Evde yalnız kalışını izah için na sil bir sebep bulmalı? Kızı Suzy' nln nezleye yakalanışı mı? çocuğun yanında kalmak üzere evden uzaklaşamıyacağını mı söylesin? Kocası buna Inantnı-yacaktır. Doktor, kızcağızın harareti olmadığını haber vermişti; madmazel de işte yukarıda bekliyor. Luclen, kızının anneden ziyade nıadnıazelle kalmayı berclh ettiğini de biliyor Çocuk bunu gizlemiyordu.
Acaba niçin bu böyle? Genç kadın, kızına karşı dalma şefkatli ve muhabbeti! davranmıyor muydu?
Doğrusu lâzımsa, her zaman değil. Bilhassa bir scnedenberl, belki İki senedenberi...
Hakikati niçin itiraf etmemeli? O da evlâdına karşı eski muhabbeti beslemiyor.
Yarabbi, çocukların iirsiI müthiş bir insiyakları vardır1 İhata
edemedikleri mevzuları sinirleriyle ezerler. Etraflarım çeviren bütün hisleri kavrarlar. Suzy küçükken Antoinette. onu pek derin bir muhabbetle sevmişti. Şimdi niçin daha az seviyor? Acaba umumi kaide böyle mİ? Bir kadın kalbinde hem evlâdının. hem yabancı bir erkeğin aşkı aynı kuvvette yaşayamaz mı?
Mantıken bunlar arasında bir tezat olmamak lâzım. Çünkü iki aşk birbirine benzemiyor, öyleyse Antoinette'in kalbi, iri mavi gözlü, zeki ve sevimli o ipek saçlı kızın karasında niçin bir nevi soğuyuş hissediyor? Bunu kendi de anlayamamaktadır Fakat, bunun böyle olduğu muhakkak. önüne geçmek de elinde değil, çok üzülecek bir hal, . Kendi de çok. çok üzülüyor. Hislerini gizlemeğe kalkması beyhude oldu. Çocuk, galiba hakikati olduğu gibi anladı,
şimdi düşünüyor, düşünüyor da çocuğun hislerinde ne zaman ve nasıl bir değişiklik olduğunu anlıyor. Bir gün Luclen'le şiddetli bir kavgaya tutuşmuşlar, çocuğun dinlediğini de maalesef
unutmuşlardı, Antoinette, Suzy* yİ bir koltuğun arkasında çehre soluk, kendisine düşünceli ve düşmanca gözlerle kabar vaziyette keşfetmişti. Bu sözler, tıpkı. Lucien'in hiddetlendiği zamanki gözleriydi,
Genç anne, evlâdının bu bakışları karşısında bir darbe yemişti. Kalbinde bir soğuyuş hissedip. Bu çocuk babasına taraftar kesildi.» diye düşünmüştü, »Beni tenkid ediyor, babasını benden fazla seviyor. Onun da karakteri babasmklne berud-yecek,»
O andan İtibaren. Antoinette, kızını artık babaya kaptırdığım anlamıştı. İstikbalde İkisiyle birden mücadele etmek zorunda kalacaktı. Kızı, onun karşısında insafsız bir hâkim gibi dikilecek.
Anne olmanın verdiği saadeti artık kaybetmişti. Kızını her ö-püşüııde şöyle düşünüyordu; Ey benim küçük ve korkunç düşmanım! Bir gün bana müthiş fenalıklar yapacMcsın.
(Arkası var)
I \


I
I
i
»
i ı
I
i
t / i
i
t
f
I
17 Ekim 1949
AKSAM
tiyatro
(Baş tarafı 5 inci sahil »de) ğın. dalaverenin dürüstlüğe galebe çaldığım göstermek İçin Larnols'ye dürüstlüğü temsil ettiriyor. Haydi Larnols'nln kasadan on bin frank çalmasını bir şaşkınlık eseri olarak kabul edelim, ya son tabloda gelip şantaj yapmasına ne demeli?-Yukarıda da söyledim ya. bu ‘ gibi komedilerin şahıslan birer 1 kukladan başka bir şey değildirler. Buna rağmen Mahmut Morali, uhteslae düşen kuklaya derin akisler uyandıran beşeri bir ruh vermeğe muvaffak oldu. Bu saytHİc İkinci plânda bulunan bir rol ön safa çıkmış olda
Nem o rolünde Reşit Gürzap da, her zaman ve her piyeste olduğu gibi, mükemmeldi. Bir banka memurundan fazla bir rahibi andırdığı halde Reşit Baran da pek hoştu. Cbarlotte rolünde Perihan Yanal, güneşli bir bahar günü kadar güzel, neşeli ve cana yakındı, Ferlhanı seyretmek ve dinlemekle insanın içi açılıyor, Refik Kemal Arduman da çok İyi İdi. Muzaffer Aslan, Halûk Sancı, Kadri ögelman, Necml Oy, Şakir Ar-seven, Mustafa Savaşkan. Me-lâhat İçli. Nureddin Işılay ufak rolleri paylaşmışlardı. Hepsini ayn ayn tebrik etmek lâzım Samiye Hün'ü İlk defa olarak bir karikatür rolde görüyorum. Kendisini bol bol alkışladım. Biraz daha mübalâğa, biraz daha delişmenlik, biraz daha «lantaisie» ile Samiye, madam Nemo rolüne daha parlak renkler verebilir.
Nemo Bankasında, komedi tiyatromuzun en başta gelen, en kıymetli sanatkârları arasında bulunan Mehmet Karaca ile Yaşar Özsoy'dan daha fazla istifade edilmediğine seyircilerle beraber üzüldüm; tabii kendi hesabımıza...
Nemo Bankası nın dekorlan-nı beğendiğimi sûyliyemcm. Hele dördüncü tablonun dekorunu' Bu dekor bir odadır; G us La ve Lebrecheln madam Ncmo’ya sevişmek için kabul etçiği oda. aşk yuvası!.. Bir demir karyola, iki eski koltuk, köşede bir konsol, üzerinde bir leğen ve bir ibrik, karyolanın, ayak ucuna asılı bir havlu — hele bu havlu, âdeta müstehcen oluyor! — Baş ucunda bir «komodin»!.. Bütün bu eşyalar bir «aşk yuvası# nın değil de önünden geçtiğimiz Sirkecinin fakir bir otel odasının eşyaları olmalı!.. Diğer dekorlar da aynı derecede zevksiz ve perişan!» Çok yazık!
Çok yazık, çünkü Nemo Bankası hoş bir komedidir. Mütercimleri Lutfl Ay İle Fehmi Bal-daş’ı bize güzel, temiz, akıcı, her türlü hatadan masun bir Türkçe dinlemek imkânını verdikleri İçin ayrıca tebrik etmek isterim.
Ekrem Reşit REY
f-

KADIN ÇAMAŞIRLARI ve BETAZİŞ
En son Paris modellerini iletirdi.
Şişli Halaskar Otzi Cad. Sırmalı Apt. 382/7 T*l: 11)8
Maliye Müfettiş Muavinliği Müsabaka imtihanı Maliye Teftiş Kurulu Başkanlığından
1 — 36 lira maaşlı Maliye müfettiş muavinliği için 14 Ka-94» Pazartesi günü Ankara ve İstanbul'da Maliye Teftiş kurulunda, müsabaka imtihanı yapılacaktır.
1 _ Taliplerde aranılan şartlar aşağıda gösterlfanlşttr:
a> Memurin kanununun 4 üncü maddesinde M7*h evsafı haiz olmak,
b) İmtihan açıldığı senenin Ocak ayının başlangıcında 30 yaşını İkmal etmemiş bulunmak,
c) Siyasal Bilgiler Okulu, Hukuk ve İktisat Fakülteleri ve Yüksek Ticaret mektebinden (veya bunlara muadil ecnebi okullarından), pek iyi ve iyi derecelerde mezun olmak,
d) Yapılacak tahkikat neticesinde karakter itibariJe müfettiş olabilecek vasıflan haiz olduğu anlaşılmak,
2 _ İmtihana talip olanlar 26 Ekim İM® tarihine kadar Maliye Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığına bir dilekçe İle müracaat edeceklerdir. Dilekçeye talibin sarih adresi yasılacak ve aşağıdaki vesikalar eklenecektir:
a) Nüfus zindanının aslı veya tasdikli sureti,
b) Kendi el yazm İle hal tercümesi,
e> Askerliğini yaptığını veya imtihan tarihinden itibaren bir sene tecil edilmiş olduğunu gösterir resmî vesika, (bu vesikayı getiremlyenler lmtlhanakabul edilirler İse de tâyinleri, nııı askerlik hikmetini tamamladıktan sonra, kadro imkânlarına göre yapılır.)
d) Okul diploması veya tasdiknamesi,
e) Sağlam ve yolculuk zahmetlerine mütehammil olduğuna dair tam teşekküllü bir hastaneden alınacak sıhhi heyet raporu,
3 _ Taliplerden aranılan şartlan haiz olanlar tahriri ve şifahi olmak üzere iki imtihana tâbi tutulacaklardır. Tahriri imtihan Ankara ve İstanbul da, bundan muvaffak olanların şifahi İmtihanı Ankarada yapılacaktır.
n — İmtihan programı aşağıda gösterilmiştir:
1 — Maliye1
a) Bütçe,
b) Vergi nazariyelert,
c) İstikraz.
2 — İktisat:
a) İstihsal, inkısam, tedavül ve istihlâk bahisleri,
b) İktisadi meslekler,
3 — Matematik (Geometri ve Aritmetik)
4 __ Ticari ve Sınai muhasebe usuilerile Devlet m uh ast-be-
li atkında nazari ve tatbiki malûmat.
5 — Hukuk: -
a) İdare Hukuku.
b> Ceza Hukuku ve Ceza mahkemeleri usulü kanununun esasları ve tahkikata müteallik hükümleri,
c) Medeni kanun, Borçlar kanunu,
dı kra ve İflâs ve Ticaret Kanunlarının Mâliyeyi alâkadar eden hükümleri,
6 — Ecnebi Usan;
Almanca, Fransızca, İngilizce lisanlarından, biri (teadül kanununun hususi maddesine göre komisyon huzurunda lisan İmtihanı verenler ayrıca imtihana tâbi tutulmazlar.)
m _ İmtihan neticesinde müfettiş muavinliğine alınanlar üç sene sonra yapılacak ehliyet İmtihanında muvaffak olurlarsa Maliye Müfettişliğine tâyin edilecekler ve tetklkat İçin bir sene ecnebi memleketlere gönderileceklerdir. (12277)


si
Elektrik tesisatı yaptırılacak ve su Motopompları,Değirmen motora satın alınacak iller bankasından
1 — Niğde İline bağlı Dertnkuyu kasabası İçin şartnamesine uygun olmak üzere su motopompları, değirmen motorii, değirmen taşı ve 1 adet 40-45 beygirlik dizel grubu satın alınacak ve alçak gerilim şebekesi yaptırılacaktır.
2 — Bu İşlerin keşif bedeli 72.577.26 liradır.
1 — Geçle! teminat 4170.- Uradır.
4 — Zarflar makbuz mukabilinde en geç 17/Kasım/949 perşembe günü saat 17 ye kadar bankamıza teslim edilmelidir.
i — Kapalı teklif zarflan, 18/Kas un/949 cuma günü saat 15 de toplanacak bankamız satmalına komisyonu tarafından a-çılacaktar.
I — Postada vâki gecikmeler nazarı itlbare alınmıyacaktır.
7 — Bu İşe alt şartname (5.-) lira mukabilinde bankamız muhasebe müdürlüğünden temin edilebilir.
• — Bu İşe ait biletimle devlet ve belediye vergi »e resimleri, noter ve harç masrafları işi alana ait olacaktır.
• —- Teminat mektubu mukabilinde avans verilemez.
10 — Banka ihaleyi yapıp yapmamakta veya dilediğine vermekte serbesttir 14291
GİZLİ POLİS
(INGİLİZ CASUSU ASHENDEN)
Yazan: Somerset Maueham Tercüme eden: Vâ - Nû
Afk ve macera romanı
. Tefrika No. 72 -
Amerikalı gevşedi:
— Pek rttftfkânnn, EMÜHahf
nm ne halde bulanma aiaca-Genç kadın, çıktı.
Ashenden, »du:
— Söyleyin bakayım, ştmdî Rtralar hakkında ne dUşönyor-rantjz?
■ - İllallAh, ın&ıııih! Tolstoy •**0 da nefret ettim. Dosto-levsky’den de, Çekov'dan da Tur ğenlev den de. întclllgensla’dan da nefret ettim. Muvazeneli İnsanlara karşı hasret duyuyorum, öyle İnsanlar kl beş dakikada bir fikir değiştirmesinler. Bunca lâftan ve bu komediden u-sandm,
Onu da bir lala kat şeytanı hükmü altına almıştı.
Ar benden, mukabele etmek
tere hazırianjyc®du kİ, bir gü-rtftt Oe aösfl İreri!dİ. Davulun terin* atılan Ur avuç kuru
Harringtou, «ordu:
— Nedir bu. yahu?
— Mitralyûder Her halde nehrin öte tarafın dadır.
Harringlon, garip bir ifade takındı. Gülüyordu, fakat yüzü sararmışta. Bu sürpriz hiç de uovklul okşamıyor Hoş, Aahen-denln de zevkini okşamıyor.
— Bvst ortak buradan ipt kırmanın zamanı. Dünyada yalnız başıma olsaydım pek ehemmiyeti yoktu ama, karım rar. çocuklarım var. Ulun zamandır. haberlerini alamadığından endişeye başladım. (Buutu. ı Karımı tanıdaydınız, çok isterdim — diye söze başladı. — Fevkalâde bir zevcedir, hiç kusuru yoktur.
Evlendlğimlzdenberi asla, asla birbirimizden ayrılmadık. Bu uğursuz seyahata çıkmadan evvel, üç günden fazla birbirimizden ayn yaşamadık.
Anastasla, geri döndü. Çamaşırcının adresini keşfetmiş:
— Eğer Ule gitmek niyetindeyseniz, buradan yaya kırk dakik* uzakta. Gidecekseniz, derhal gidelim.
— Peşiniz «ra geliyorum.
Ashenden. tavsiyede bolundu:
— Dikkat ediniz, yollar emniyetli değildir.
Anastasla, bay Harrlgton'a baktı
— Bana çamaşırlarım lâzım, Dalll ah! Eğer çamaşırlarımı burada bırakırsam, içim rahat elmlyeeektlr. Karım da ömrünün sonuna kadar bunu başıma kakacak.
— öyleyse naydı bakalım, yola çıkalım.
Yalnız kalınsa, Ashenden. gayet muğlak slfralar kullanarak mevcut karmakarışık vaziyeti âmirlerine bildirmek üzere blr rapor hazırladı. Aynı zamanda talimat İstiyordu. Bu, mihaniki bir vazifeydi ama çok İşgal ediyordu. Çünkü, azıcık bir dikkatsizlik bütün bir cümlenin mânasını altüst edebilirdi
Devlet Denizyolları ve Limanlan işletme Gene 1 Müdürlüğü İlânları
18/Ekim/949 - 24^Ekim949 «dahil tarihleri zarfında aşfeğıda isimleri yazılı hatlarımıza kalkacak vapurların isimlerde kalkış gün ve saatleri ve yanaşacaktan rıhtımlar
KARADENİZ HATTI — Çarşamba 5.00 de «Dumiupı-nar». perşembe 5.00 de «Tan» ve pazar 5.00 de «Cumhuriyet». Galata rıhtımından kalkar.
İNRBOLD HATH
MUDANYA HATTI
BANDIRMA HATTI
KARABİGA HATTI
ÇANAKKALE HATTI
İMROZ HATTI
AYVALIK HATTI
İZMİR HATTI
— Cuma 4.00 de «Anafarta». Sirkeci rıhtımından kalkar.
— Salı, perşembe. Cumartesi ve pazar 9.00 da «Sus» Galata rıhtımından kalkar.
— Çarşamba 20.00 de «Konya», «Mersin», Tophane rıhtımından. Cuma 8.15 de «Sus». Galata rıhtımından, Cumartesi 20.00 de «Konya# - «Saadet», Tophane rıhtımından. Pazartesi 8.15 de «Sus» Galata rıhtımından, Akşam 20.00 de «Konya ve «Saadet». Tophane rıhtımından kalkar.
— Salı ve Cuma 19.00 da «Seyyar». Tophane rıhtımından kalkar.
— Pazar 18.00 de «Üigen». Sirkeci rıhtımından kalkar.
— Çarşamba 18.00 de «Ülgen». Sirkeci rıhtımından kalkar.
— Çarşamba 9.00 da «Bursa» ve Cuma 17.00 de «Mersin». Sirkeci rıhtımından kalkar.
— Çarşamba 11.00 de «Trabzon», Cumartesi 14,00 de «Kadeş», Galata rıhtımından kalkar.
TELEFONLAR:
Deniz hatları İşletme müdürlüğü: «44678» Santraldan .81» İstanbul Başacentalığı; «44896»
NOT: Görülen lüzum üzerine 18 Ekini Salı akşamı İskenderun postasına hareket etmesi İcabeden Erzurum vapuru yalnız bu sefere mahsus olmak Ü2ere İstanbuklan 25 Ekim Sah akşamı saat 17 de kaldınlacaktkır.
Sayın Yolculara ilân olunur. (14848)
Fl A N
Evvel zaman içinde
(Baş tarafı 4 üncü sahifede» pek tabii ve fakat mahrem olarak kadınla dostça yaşıyacağız. Şu halde sana müsamaha ve teâml (görmemezlik) düşer. Aman dikkat edelim) dedi, geceleri de gelmemeğe başladı. Ve beni bu kahveye gelerek ondan yemek param almak için hemen her gün boylere süründürüyor. Sonra da gelmiyor. İşte ben hu faale düştüm. Ve variyeti tdze açıkça söylüyorum, bana İnanırın,
Çok geçmedi biçare kadının haklı okluğuna nen de inanmıştım. (Devamı var)
S. M. S.
NOT: Bu vebandan »on r ak i kadının başlarına geleni ayrıca yasacağım. Semih
BahJfe ?
Eminönü As. Şubesinden:
1425 saydı kanun gereğince 949 yılı İçin harp malûlleri üe şehit yetimleri tütün ikramiyelerinin kayıtlara uygun ve sıhhatli olabilmesi İçin her yıl olduğu gibi bu yit da 4277 sayılı talimatın 6. cı maddesine göre şubemizin esas defterlerinde kayıtlı malûl subay ve erlerle şehit yetimlerinin aşağıda yanlı günlerde müracaatları İlân olunur.
Müracaat günleri
Malûl subaylar : 16-23/Eklm/949
Malul erler : 23/10/940 dan •5/11/949
Şehit yetimleri : 5-18/11/949
3952 - 14804
DEVLET DEMİRYOLLARI
I________________İLANLARI________________
Gres yağı alınacak
Devlet Demiryolları Haydarpaşa Satınalma Kfr misyonundan :
1 — 7500 kilo Gres yağı açık eksiltme ile satın alınacaktır.
2 — Muhammen bedeli 6000 lira olup muvakkat teminata 450 liradır,
3 — Buna ait şartname komisyondan parasız olarak dağıtılmaktadır,
4 — Eksiltme 2 Kasım 1949 Çarşamba günü saat 10,30 da
Haydarpaşa Gar binası dahilindeki Haydarpaşa Satmalına komisyonunda yapılacağından arzu edenlerin vaktinde komisyonda hazır bulunmaları. (14491)
İLAN
Bakırköy As. Şubesinden:
Şubede kayıtlı Harp malulü Subay ve erlerle şehit yetimlerinin 9(9 yoklamalarına 1 Ekimde başlanmış ve 15 Kasım 949 da bitecektir, şubemizde kayıtlı olan Subay ve erlerin nüfus ve ikramiye cüzdanları ve malûllyet raporları ve şehit yetimlerinin nüf» ve ikramiye cüzdanları ile sağ ve dul olduğuna dair mahalle veyaköy muhtarlarından alacaktan fotoğraflı ilmühaberle birlikte şubeye müracaat etmeleri ilân olunur. (3951 — 14809)
Kapı birdenbire açıldı,
Anastasla, saçları karmakarışık, nefes nefese içeri daldı. Şapkasını kaybetmiş. Gözleri dışarı uğramıştı. Fevkalâde perişandı:
— Harrlngtan?... Burada değil mİ? — diye haykırdı.
— Hayır.
— Odasında da yok mu?
— Bilmiyorum. Niçin?... Ne oluyor?,,. Gidip bakalım. Sizinle beraber dönmedi mİ?
Harrlngtonun odasına gidip kapıyı vurdular. Cevap yok! İçeriye girmek tecrübesinde bulundular. kapı kapalıydı.
Ashendenln odasına döndüler. Anastasla. kendini bir İskemleye bıraktı:
— Bana biraz su veriniz, ne olursunuz. — dedi. — Boğulacak gibi oluyorum Koşmak mecburiyetinde kaldım. (Suyu İçti ve vücudunu bir titreyiş kapladı ) Ah, başına bir felâket gelmiş olmasa! Asla kendimi affetml-yeccğlm. Çamaşırlarını buldu Orada yalnız bir ihtiyar kadın vardı, bizim eşyavı aJıp götürmemize karşı durmak istemişti, biz zorladık. Çamaşırlara dokunulmamış bile. Haninglonun ne derece hiddetlendiğini tasav vur edersiniz. Dün akşam ça-
maşırları teslim etmeği vadet-mİşler, halbuki paket açılmamış bile. Burasının Rusya olduğunu söyledim, zenciler memleketinde nizamın daha İyi olacağını İddiaya kalkıştı Mümkün mertebe tehlikesiz saydığımız arka sokaklardan geçtik. Bir köşe başında, toplandıklarını gördüm. 3irl nutuk söylüyordu.
«— Gidip dinleyelim » diye teklif ettim.
■— Gel Dalilah, bu işlere karışmayalım.» dedi.
(— Eh. pekâlâ siz dönün, ben dinlenmek istiyorum » dedim.
«Yolda koşarak yürüdüm, o da peşimden geldi Nutuk söyleyen bir talebenin etrafına 11:1. üç yüz kişi toplanmıştı. Amele ler ona küfür yağdırıyorlardı. Kavgalı münakaşalara bayılırını. Yaklaştım. Birdenbire silâh Sesleri duyduk. Ne olduğunu anlamamıza vakit kalmaksızın, zırhlı bir otomonilin var kuvvetiyle üzerimize geldiğini gördük. Dıınnaksizu) ateş eden askerlerle doluydu. Niçin ateş ettiklerini bilemiyorum Ya kevf için yahut da sarhoş olduk 'an için... Hepimiz tavşanlar cl’ıl dağıldık. HW""u nelıis m»v-zuuydu. O kama salık ortadır la
Dışişleri Bakanlığından
Dışişleri Bakanlığına, talimatnamesi ve 3656 sayılı kanunun hükümleri gereğince, müsabaka İle 10 memur alınacaktır.
Müsabaka imtihanı 15 Kasım 949 Salı günü saat (lOj da Dışişleri Bakanlığında yapılacaktır.
Müsabakaya iştirak İçin taliplerin memurin kanununun 4 .cü maddeslndekilerden başka aşağıda yazılı evsafı haiz olmaları lâzımdır.
Hukuk, Siyasal Bilgiler Okulunun Siyasi şubesi ve iktisat Fakültesile Fakülte derecesindeki Yüksek ticâret mektepleri veya hariciye mesleğile alâkası bulunan diğer Yüksek mekteplerden ve bunlara mümasil Ecnebi yüksek mekteplerinin birinden mezun olmak ve yaşı 30 u geçmemiş bulunmak.
Müsabaka imtihanı şeyledir:
1 — Türkçe- ve Fransızcadan tahrir vç terceme (Eleme) (Esas yabancı dil olarak Fransızca yerine İngilizce de kabul edilecektir. Ancak, bu takdirde namzedin, asgari terceme kabiliyetini haiz olacak derecede Fransızca bilmesi şarttır.)
2 — Medeni Hukuk. Devletler ümuml Hukuku. Devletler Hususi Hukuku. İktisat. Maliye ve Siyasi Tarih (1648 den zamanımıza kadar) (Tahriri ve şifahi).
3 __Üssü mizanı doldurmak şartile alınacak adede göre
en fazla numara alanlar sıraslle müsabakayı kazanmış olacaklardır. (Müsavat halinde Fransızcadan başka tercihan İngilizceye veya diğer bir yabancı dile vukuf rûchan sebebidir.)
Taliplerin mektep diplomaları, askerlik vesikaları, 4X6 eb'adında 6 fotoğraf, iyi durum ve sağlık kâğıtlarile hüviyet cüzdanları veya suretlerini bir dilekçe ile 12 Kasım 949 günü akşamına kadar Bakanlık Zat İşleri dairesi sicil şubesine tevdi etmeleri lâzımdır (Bu tarihten sonraki müracaat kabul edilmez). (14865)
Harrington’u kaybettim. Nasıl olmuş da buraya gelmemiş? Acaba bir felâkete mİ uğradı?
Ashenden, susuyordu.
Nihayet:
- Haydi gidip bakalım. — dedi. — Şu meşum çamaşırlar mevzuunda ne demeğe Israr etti?
— Anlıyorum, hislerini 1yi an lıyorum.
Ashenden, hiddetle!
— İş te bu da bir teselli! gidelim. — diye löyledl.
Paltosunu ve şapkasını giydi. Aşağı indiler. Otel, pek garip bir şekilde ooşmuş hissini veriyordu. Dışarı çıktılar. Tramvaylar işlemiyor. Fevkattabii bir şey varmış jibl muazzam şehir sükut İrinde. Dükkânlar kapalıydı. Bozan, bir otomobil, ha-çeri semavi lıışer gibi hızla geçip gidiyor. Yoldan tek tük yürüyenler, dehşet içindeler... Şaşkın bir nalkın dolaştığı en kalabalık yollardan hızla yürü-, diller. Yıpranmış elbiseli ihtiyat askerler. küçük küçük gruplar halinde sokağın ortasından gl-diyorlardı. Hiç rimse konuşmuyordu. Bütün hu insıh’ar çobanlarını ariyan koy unlara ben zlyordu.
Nihayet, Ashenden’le Anas-tasia, de mân bahsedilen sokağa i geldiler. Fakat buraya öbür ucundan girdLler. Sokak boştu. | Bir çok camlar param parça ol-1 muştu. Askerlerin kalabalık üzerine ateş ettikleri noktada, yerde bir çok kırık dökük vardı. Kitaplar, bir erkek şapkası, bir kadın jantası, bir sebet duruyordu. Anastasla. Ashendenİn kolunu tuttu. Başı dizlerine doğru kıvrılmış, olr kadın, kaldırım üzerinde otunu vaziyette ölmüş. Daha uzakta sarmaş dolaş düşmüş İki erkek ölüsü vardı. şüphesiz, yaralılar daha ■saklara sürüklenmek İmkânım bulmuşlardı; yahut da dostlan onları götürmüştü
Mr. Harrinston’u da buldular. Melon şapkası bir su akıntısında yuvarlanıyordu. Amerikalı, bir kan gölünün ortasına yüz üstü kapanmıştı. Saçsız başı güneşte ışıldıyordu. Çamur, sl-[ yah Jaketlnc bulaşmıştı Fakat I elleri, içinde dört gömlek. İki ! don .bir pijama ve dört yakalık I bulunan paketine saıılmıştt. Mr. Harrington, mallarım bırakmamıştı.
SON
Created by free version of 2PDF
F'ilılfe 8
AKŞAM
RADYO
İSTANBUL RADYOSU
Alrriıın proSrtuTı»
18.58 Atılış ve Program.
ıg(» şarkılar ve türküler fPL) 19 30 Halk türküleri ve oyun havaları. çalan ve söyleyen: Ayni ör.bcnli I — Sax 1İC bir borlnk KW.lntnesl. 2 — Aflır zeybek ■ Muzaffer Snrısöıen), 3 — Se-pvlciofttu (Kastamonu jcybcSU. 4 — O sarı rehberin mc boynuna (Giresun türküsü).
19.45 Hafif orkestra eserleri (PLİ »M Büyük orkestra eserleri: 1> Mnnnlcc Ravcl (R.ıps(xUe Re-pasneleı «alan: Stokovald id*-restnde Philaıjelpbia orkeilre^ lı I’eter Çnykovski, «3 Ne. m aüıUndan tem vo varyasyonları talan: Landon Ronsld l-dars-slnde Londra senfoni. ortaMrooa fPL)
»45 Şarkılar ve türküler (PW
1100 Halk türküleri İPİ.)
a 15 Fasıl «Rast faslı» Peyrev - Çayını eellfıdın - Vuslatından gayrı el çektim - Habıglthı yare girdim - Yok mu cana * Taksim -Bilse bir kere o sulı - N1 bansın dİ deden - Celse o şuh meclise -Sar semaisi
»J0 Konuşma ve miı?,lk: Frederic Chopln'ln Ölümünün 100 lineti yıldbnümit münascbeyiyle^ konuşan: Nadir Nadt. Frederie Chopın ın eserlerinden mürekkep bir pro£ramaa çalanlar: Cemal Reşit Bey. Ömer Refik Valtakay» Ferdi şutter.
MIS Haberler
23 ,w Dans mtizıgı (İ?1J ’i Program w Kapama
İNKARA RADYOSU
AMKİ PROGRAM
İîaa Açılq ve Program
18 “9 M S. ayan ve Dana milliği tPLI
18 » KiMiuşma.
M4S Hafif Melodiler (Pl ) İS DO M S. ayan ve Haberler.
19.15 CeçtniSlc bugün.
10.30 Orkestra eserleri (P1.|
19 45 Tarihi Türk müelgi.
30.15 Radyo gazetesi.
30.30 Şerhe» saat
»35 Chopm programı 1190 Oncu
olUın yıldönümü dalnyıaiyle
1 — tâUzık: Piyano soloları
(Fuat Tûrkayı, aı Balad. No. 2 Fa Majör - b) Ninni - el Noktanı. Do Diyez - di Mazurka, Do Diyez. 2 — Müzik: Radyo ıcnfoıü orkestrası (Set. Ferit Alnari. al Polonez, Op. 40 No. 1 - b» Noktan Op. 1S No, 1 -el Masurka. Op. 50 No. 3 -dı Taran iri. öp. 43 3 — Ka-
ituyma. Chopin'ln hayat ve sanatına bir bakış. (Holü Bedii Yönetken >. 4 — Müzik: Dünya piyanistlerinin parmaklariyie Chopln (Cortot. Brallomky. Keıılnen Koesaisky). 5 — Konuşma; Chopin yıldönümünün dünyada akisleri (Afif Obay). S — Müzik: Piyano soloları (Ha-roldl Von Gocrtz). a) Polonez. Do Siyer Minör - b) Prvlüd. Rc Bemol Majör - el 3 Etüd - d) lmpromptu - el Ballad. La Bemol Majör
M 15 MS. ayarı. Haberler. 3300 Program ve Kapanı;.
Yarın sabah v» ö$lo proçranı 1» 5L S. ayan.
T3İ Marşlar (P )
T.İ5 Haberler ve Hava raporu. 8.00 Türküler (Fİ.)
8 15 Müzik; 10 dakika gitar (PIJ s 25 Günün pragramr.
s-io operet müzikleri (P1.I
830 Tangolar CPI.)
9 09 Kapanış
1228 Açılış ve Program.
1230 M. S. ayarı, şarkı ve ilirkiUcr. lJtnı Haberler.
13.15 Müzik: $en parçalar (Pi l 1330 öğle gazetesi.
U45 Müzik; Vata Festival orkoctranı IPİJ
14Ü0 oksam programı, hava raporu
17 Ekim 1949
Created by free version of 2PDF
ItaloMediterraneaıı
LİNE Ltd.
TRIESTE
Limanımızda beklenen
Alfonso Pellegnno
Vapuru doğru
Tır(ly®sfc@
; için yüklemektedir.
Türkiye için umumi Acentalar» :
LEVANT EKSPRESS T.LJJ. Galata. Anadolu Sigorta Han. Tel: 44791-44792
DENTOL
OİS MACUNUNU
KULLANIMIZ
Gaziantep - Kilis yolunun 35 4- 660 - 54 -l- S00 Km. leri arasında yapılacak {25586.17) lira keşif bedelli şosa esaslı onanını açık eksiltmeye konulmuştur. Geçici teminatı 1918 lira 96 kuruştur. İhale 1 Kııuım 949 salı günü saat 10 da Gaziantep daimi komisyonunda yapılacaktır.
İsteklilerin belli gün re saatte siciline kayıtlı bulundukları ticaret odası vesikası ve ihaleden en m 3 gün evvel (tatil günleri hariç) Gaziantep bayındırlık Md. den alacakları yeterlik belgesiyle komisyon başkanlığına müracaatları. 14786
P>AA- 4«AZceUAİuVV
(€ «IvVİ^CaA. /yCkAA-O- İaa.
1UNĞ$RRM

İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanlığından
PedagojL kürsüsü için bir asistan alınacaktır. Yabancı dil imtihanı 3,11.949 perşembe giinü saat 10 da Fakültede yapılacak ve ayrıca adaylar pedagojiden de İmtihan geçireceklerdir.
İsteklilerin hangt yabancı dJU bildiklerini açıklayan bir dilekçe ile en geç 31.10.949 pazartesi gününe kadar Dekanlığa müracaat etmeleri ve aşafıda yazılı belgeleri getirmeleri lâzımdır.
1 — Memurin kanununun 4, cü maddesintnA, B, C, H. V. Z fıkralarında yazılı şartlan haiz olduğunu gösterir belgeler,
2 — Görev alacağı bilim dalı İle İlgili bir yüksek öğrenim
diploması. 14869
İFYONKARAHİSAR MADEN SUYU
Omhokbhhhhm Sağlık kaynağadır.
Dışişleri Bakanlığından
Romanya göçmenlerinden İbrahim Rifat, t. izzet, ü. Z. Sadık ve Fatma Z. AbU adlarındaki soydaşlarımızın kendilerine alt bazı işler için şahsen veya adreslerini en sarih şekilde bildirmek suretile yazı rte Dışişleri Bakanlığına bir an evvel müracaatları lüzumu tebliğ olunur. tlütöd)
RADYO LİN
baban - öğle - akşam
Her yemekten sonra dişlerinizi RADYOLİN
Diş macunu ile fırçalayınız.
SULFADERME
YARA MERHEMİ
Yaro, Yanı , Çatlak, Çıban ve Deri üslü mikroplu, hastalıklarını ı'yi eder. ____ H.ER ECZANEDE BULUNUR____________________
EMNİYET SANDIĞI
n ın
Vadeli ve vadesiz tasarruf hesaplan ikramiyesinin 1949 yılı dördüncü çekilişi Tasarruf Haftasına rastlayan 12 Aralıktarihindedir. Buı çekilişin ikramiye tutarı:
20.000 Liradır.
60 tane çeşitli ikramiyeyi ihtiva eden bu çekilişe iştirak edip talihliler araşma katılmak için 15 Kasım tarihine kadar 50 lira yatırmak kâfidir.
Fazla malûmat için CağWo£lundaki merkezimizle, Ankara, Bursa, Eminönü, Beşiktaş ve Kadıköy şubelerimiz emrin izdedir. (14548)
D@kfe©rlar.a ““
Tabi. OPTALİDON Tabi. AMİNOCARDOL
v RRI f ARGAİ * SARİDON
BELLARGAL TONİQ(TE ROCHE
» VETONA C SİROLtN »
’AKSiM Eczanesine gelmiştir.
Muhtelif Eb’atta 200 Adet Kırılmaz Cam Alınacaktır
i. E. T, T. isletmelerinden
1 — Muhammen bedeli 3935 lira olan yukarıda yazılı malzeme 20/10/949 perşembe günü saat 10 da pazarlığa vazedilecektir,
2 — Muvakkat teminat 295 lira olup bu işe ait şartnameler Metrohan Levazımından tedarik edilebilir. (14569>
Arap zamkı alınacak
Maliye Bakanlığından:
18 ekim IV49 salı günü saat 10 da İstanbulda Beglktoşta Devlet Kâğıt deposunda yapılacak açık eksiltme ile 3500 kilo kilo Arap zamkı alınacaktır.
İsteklilerin 472,5 lira geçici teminatları ve numuneleriyle birlikte Depo âmiri iğin e müracaatları. 14278)

Comments (0)