SPOR
AKŞAM
RAGIP SARICA
İstanbul Üniversitesi İdare Hukuku profesörü
İDARİ KAZA
Cilt: 1 Kitabı ÇIKTI, 928 nahife 1392 Kuru# HAK KİTABEVT - Beyazıt, İstanbul. Evvelce forma halinde alanlar, k İtaplarını 25 Temmuz tarihinden İtibaren HAK KİTABEVt'nden ta-l mamlıyablllt'ler
Sene 31 — No. 11050 Fiatl: her yerde 10 kuruştur.
CUMARTESİ 16 Temmilî 1919
Sahibi: Necmeddin Sadak — Yası İşlerini fiilen idare eden: C. BLldlk — Akşam Matbaası
Amerikan yardımı hakkında
Dışişleri Bakanı N. Sadak’ın beyanatı
Gazetelerde çıkan 50 milyon yardım haberi, Ame-rikadan istediğimiz 112 milyon dolar ile alâkalı
değildir. Bu 50 milyon dolar, askerî yardım içindir
Bir muharririmiz bu sabah, şehrimizde bulunan Dışişleri Bakanı Necmeddin Sadak ile konuşmuş ve şu suali sormuştur.
— 1949 - 1950 yılı Marshall yardımı için Aınerlkadan 112 milyon dolar kredi İstedik. Halbuki Türkiye ve Yunanistan» 5ü milyon dolar tahsis edildiği hakkında bazı gazetelerde haberler çıkmış ve buna dair makaleler yazılmıştı- Bu hususta malûmat verir misiniz?
Necmeddin Sadak, cevaben şu beyanatta bulunmuştur:
c— Marshall yordun plânından Türkly'enln talebine karşılık Paristekl Avrupa ekonomik işbirliği teşkiâltının ve Amerl-kadski E. ç. A. idaresinin ne vereceği henüz malûm değildir. Zannediyorum ki projelerimiz tetkik edilmektedir. Gazetelerde çıkan 50 milyon dolar tahsisat haberinin bu mesele ile hiç bir alâkası yoktur. Gazetelerde çıkan bir kısa telgrafta balıso-lunan bu 50 milyon dolar. Marshall plânı İle değil, Tfaki-. ye ve Yunanistana yo pilin akta dır. Bu hususta emdiğimiz resmi I halatı muhakemelere sevket-olian askeri yardımla alâkadar-| malûmata göra umumi bir ye-I inektedir.»

Dışişleri Bakanı Necmeddin Sadak
küna bağlanmış olan askeri yardım tahsisatının Kongreden çıkması, Atlantik paktı müzakereleri dolayısiyle. bir müddet gecikeceği için Türkiye ve Yu-nanlstana 1 tenınnız 1949 da verilmesi Icabeden İkinci yıl askeri yardımının geclkmemest İçin verilecek bir yılliK tahsisata mahsuben şimdilik 50 milyon dolar tediye edilmesi ka-rarlaşmıştır Amerikan Senatosu, tahsisat encümeni, Marshall plânı da dahil olmak üzere bütün harici yardım tahsisatından yüzde 10 nispetinde tenzilât yapmış olduğu İçin Amerika hükümetinin istediği bu 50 mliyon dolar 45 milyona indirilmiştir.
□örüyorsunuz ki bu 50 milyon dolar tahsisatın Marshall yardım plim ile alâkası yoktur va temmuzda başlaması lâzını gelen yeni askeri yardımın gecikmemesi için mahsuben verilmiş bir paradır. Bu şekilde gelen bazı kısa ve müphem ajans haberleri gazeteci arkadaşlarımı
Topçu okulunun atış tatbikatı
Polatlıda yapılan tatbikatta İnönü ve generaller hazır bulundular
Geçenlerde Şilede yapılan zırhlı birlikler manevralarından bîr görünüş
Ankara 15 (AA.) — Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, lopçu o-kulunun 1948 - 1949 eğitim yılının sona ermesi münasebetiyle bugün PolatlI'da yapılan atış tatbikatında genelkurmay başkanı orgeneral Oünnan’la beraber bulunmuştur. Milli Savunma Bakanı Hüsnü Çakır rahatsız bulunuyordu.
Cumhurbaşkanı, okul komutanı, öğretici ve öğrencileri tebrik etmiş, yeni malzemeden ve son harbin öğrettiği derslerden İstifade olunarak yapılan tatbikat hakkında umumi ve teknik görüşlerini anlatmıştır-Tatbikatı amerlkalı albay Deshazo idare ediyordu. Cum-(Arkası sabite 1-, siitun 1 de)
Truman.ın nezdindekı gizli içlimam sebebi
Giritte Amerikan filosu çıkarma
manevrası yapıyor
Bugün tam teçhizattı deniz piyadesinin iştir akil e Giritte yapılıyor
Kahire 15 (AA.) — (United Presse United Pre&s'ln Akdeniz’ de bir yerde bulunan altıncı Amerikan filosuna refakat eden özel muhabiri bildiriyor:
Tam teçhlzatlı Amerikan deniz piyade erleri yarın Oirld adasına bir çıkarma hareketi yapacaklardır Bu erler doğu Akdenlzde yapılan bu kabil bir harekekâta İlk defa iştirak etmektedirler. Amiral Forrest Shcrman’ın komutasındaki Akdeniz filosu tarafından yapılan bu taktik talimlerinin başlıca mevzuunu, sekzlncl deniz piyade taburu er ve subaylarının âııi hücumları teşkil etmektedir.
Amiral Sherman, deniz piyade erlerinin yapacakları çıkarma hareketinin Yunan milli kuvvetleri tarafından komünist çetecilere karşı yapılan savaşlarla hiç bir ilgisi bulunmadığını tasrih etmiştir.
Amerikan harb gemileri manevralardan sonra, 27 temmuz-
27 temmuzda İstanbulu ziyaret edecek Amerikan filosu komutanı Vls Amiral Sbernıan
da tstanbula hareket edeceklerdir.
Celâl Bayar Türk ocağına üye yazıldı
Büyük su isleri
Amerikalı mütehassıs raporunu hazırlıyor
Ankara 16 (Akşam) — Yurdumuzda girişilecek büyük su İşlerinin finansman yolları İle su işleri teşkilâtına verilmesi uygun olacak cephe hakkında tetkik ve tavsiyelerde bulunmak üzere Bayındırlık Bakanlığı tarafından celbedllmiş olan Amerikalı uzman Savace tavsiyelerine alt raporunu hazırlamaktadır. Raporun tamamlanmasını müteakip hazırlanacak olan kanun tasarısı Büyük Millet Meclisinin önümüzdeki devresine yetiştirilecektir.
Başbakanlık müsteşar muavinliği
Ankara 16 (Akşam) — Malîye tetkik kurulu başkanı Halil A-yan’ın, Başbakanlık müsteşar muavinliğine tâyin edlleceğL haber alınmıştır.
Prenses Faize bu sabah geldi
Atom bombası için lüzumlu uranyumun başka memleketlere sevk edilmesi görüşüldü
Beylerbeyinde Ayaşlı köşkünde bir buçuk ay kadar kalacağını söylüyor
Muamele vergisi
Vergiden muaf hububat ve bakliyat
Ankara 18 (Akşam) — Maliye Bakanlığı, 5410 saydı kanunla halk ihtiyacı olarak öğütülen hububat ve bakliyatın muamele vergLsinden muaf tutulması hakkında teşkilâtına bir tamim göndermiştir. Bu tamime göre münhasıran halkın kencil İhtiyacı İçin getirdiği hububat ve bakliyatı İmal eden yel veya su ile İşleyen ve motorlu ise muharrik kuvveti 4^ beygir gücünü geçmeyen değirmenler 4/6/949 tadilinden itibaren muamele vergLsinden muaf tutulacaktır.
Atlantik paktı
Washington 15 fAA.ı — (U-nlted Preşs): Ayan Meclisi, An-laniik paktının tulümüzdeki, çarşamba günü oya konulmasına karar vermiştir.
Mısır Kıralı Faruğun kız kardeşi prenses Faize, beraberinde zevci prens M. Ali Abdurraut bey olduğu halde bu sabah Mısır bandıralı Hldiv İsmail vapuru ile şehrimize gelmiştir. Prenses, şehrimizde 45 gün kadar kalarak İstirahat edecek ve bu arada Bursaya da gidecektir.
Prenses ve prens bir çok dostları ve akrabaları İle Mısır sefaret erkânı, vllâyte namına da porotokol müdürü Nazif Bo-lilkbaşı tarafından karşılanmışlardır.
Diğer taraftan ,emln kaynaklardan verilen, malûmata göre, prenses Falzenln kız kardeşi vo hâlen İsmail Şirin beyle evli bulunan eski İran Kıraliçesl prenses Fevzlye de yakında ablasına mülâki olmak üzere şehrimize gelecektir.
Prenses ile konuşma
Vapur, Haydarpaşa açıklarında İken motörle vapura girerek prensesle konuşan bir arkadaşımıza prenses Faize şunları söylemiştir:
(— İstanbula ikinci defadır geliyorum. Güzel şehrinizde bir buçuk ,ay kadar kalacağımı ümit etmekteyim. Beylerbeyinde bayan Ayaşlının yalısında kalacağız. Bursaya da gitmeği ve birkaç günümüzü orada geçirmeği düşünüyoruz. îstanbul-dan Mısıra döneceğiz.»
Prenses, açık fıstıki renkto bir tayör giymişti, Başında bir beyaz şapka vardı. Prenses Faize 24 yaşlarında kadardır Prensesin kocası AH Abdürra-uf bey Türkiye ve Pilevne muharebesine İştirak eden meşhur Topal Rauf paşanın torunudur. Abdürrauf bey lise tahsilini İstanbulda, Amerikan kollejinde yaptıktan sonra Bey-ruta ve bilâhare Amerlkaya gitmiş. Hanvard üniversitesinde edebiyat ve arkeoloji tahsil etmiştir,
Prenses Faize ile AbdürrMif
IVashlngton 15 (A.A.) — (United. Press): Başşehrin iyi haber alan oazı mahfillerindeki kanaate göre Başkan dün akşam Amerikanın en ileri gelen siyasi, askerî şahsiyetleri Ue parlâmento ileri gelenleri ve İlim adamlarından 15 kadart Ue 3 saat devam eden gizli bir toplantı yapmış ve toplantıda a-tonı bombası imali İçin lüzumlu iptidai maddelerin başlıca kaynaklarının İstikbalini tehlikeye koyacak bazı hâdiseleri önlemek İçLn gereken gayretler incelenmiştir. Saat 10 da Başkan kabine üyeleri Ue görüşmüştür. Bu toplantı sonunda Başkan yardımcısı Barkley, atanı enerjisi hakkındokl gizil toplantının da bahis konusu edildiğini bildirmiştir. Gizil toplantıya lştl-râk edenlerin her hangi bir demeçte bulunmaktan imtina etmelerine rağmen yetkUl bir
kaynak hükümetin atom enerjisi meselesinde Kanada ve İngiltere İle yapılacak İşbirliği bahsinde her hangi bir anlaşmazlık çıkması tehlikesinden fevkalâde endişe etmekte olduğunu bildirmiştir. Kanadadakt büyük Ayı gölü civarında bulunan Uranyum madenleri kıymeti 3.500.01)0.000 dolar olan Amerika atom sanayii için lüzumlu iki büyük kaynaktan hl-' rldlr, İkinci kaynak da Belçika Kongosunda bulunandır Bazı mahfillerde düşünüldüğüne göre İnglllzlerln batı birliği vası-taslyle Belçlkayı tazyik ederek Aınerlkaya gönderilecek uranyumdan bir kısmını kendUerlne çekebilecekleri düşüncesi varit olabilir. Bununla beraber şimdilik uranyum kaynaklarının başka bir memlekete tahsis û-dlleblleceğlnl gösteren bir alâmet bulunmamaktadır.
Celâl Kayarın Türkocağıntlakl dünkü ziyareti
Demokrat Parti Genel Başkanı Celâl Bayar, diin şehrimizde açılan Türkocağını ziyaret etmiş ve Hamdullah Suphi Tanrıöver ile arkadaşları tarafından karşılanarak bir saat kadar hasbihalde bulunmuş ve Türkocağındaki eskil
kaydın» yenilemiştir, çelil Bayar, Türkocağındân ayrılma î-dan evvel Hamdullah Suphi ma şahsi hâtıra defterini imzalamış ve şunları yazmıştır;
«İnkılâp arkadaşım Hamdullah Suphi Tannöverin pelidinde geçirdiğim değerli zamanın [hâtırası olarak.»

Bu sabah gelen prenses Faize dlr ve çocukları yoktur.
Aynı vapurla şehrimize 21 A-merikah turist kafilesi da gelmiştir,
Cemil Sait Barlas geliyor
Geçen ay Partate cereyan etmiş olan Avrupa iktisadi İşbirliği konferansına İştirak eden ve Türkiye’ye avdetinden evvel tallya'yı ziyaret etmekte olan Türkiye Devtet Bakanı Demli Sait Barlas bugün yaptığı demeçte, Türkiye'nin refaha kavuşması için Akdeniz memleketlerinde İktisadî kalkınmanın elzem olduğunu söylemiştir.
Cemil Salt Barlas bugün Fom-pel şehri harabelerini ziyaret etmiştir. Bakan bu akşam saat 18 da Ankara vapuru ile tstan-
Valiler ve kaymakamlar arasındaki tayinler
Yüksek tasdikten çıkan tayin listesi
Çekmece yolundaki kaza
Allahım, yeter!
bey 1045 senesinde evlenmişler-1 bül-a hareket etmiştir.
Ankara 15 — İçişleri Bakanlığındaki tâyin ve naklilere dair liste bu akşam yüksek tasdikten çıkmıştır. Merkesz teşkilâtında. vali ve kaymakamlar arasında yapılan değişiklikleri tesbtt eden bu kararnameye göre:
Valiler arasında
Eskişehir valisi Danlş Yurdakul Zonguldağa, Malatya valini Ahmet Kınık Esklşehlre, İstanbul belediye başkan yardımcısı Sait Koçak Malatya, Elâzığ valisi Reşit Demlrtaş Çanakkale, Mardin valisi Hikmet KÜmbetlloğlu Elâzığ, Erzincan valisi Recal Türeli Çorum, Gaziantep vaiLsL Ratf Tek Tekirdağ, Kocaeli valisi Fazlı Güleç Edirne, İstanbul belediya başkan yardımcılarından Muhtar
Acar Sinop, İstanbul emniyet müdürü İsmail Hakkı Baykal Antalya, mülkiye müfettişi Nihat Danışman Bolu, mülkiye müfettişi Cemal Babaç Çoruh, Tunçell valisi Edip Kavuz Kırşehir, İçişleri Bakanlığı tetkik kurulu müşavirlerinden Hasbi Orhon. Tunçell, mülkiye müfettişi İbrahim Tevfik Kutlar Niğde, Siirt valisi Turgut Başkaya Ağrı, Ankara vali muavini Şevket Ozanalp Burdur, Marûş valisi Nuri Alay KIrklareli, Giresun valisi Orhan Sami Güvenç Çankırı, Yozgat valisi Osman Şahlnbaş Giresun valiliklerine tâyin edilmişi erdir.
Merkez valileri
Kararnamede Tesblt edildiğine göre üç vali merkezde, mer-(Arkası sablfc 2; sütun 5.te)
Evvelki gün 40 Teknik Üniversite talebesini taşıyan kamyonun Büyükçekmcce yolunda devrildiğini ve 29 . öğrencinin yaralandığım yazmıştık.
Kaza, kamyon frenlerinin sağlam olmamasından ve şoförün yokuşu İnerken gazı kes-(
Bizim Ankara radyosunun bilhassa alaturka musikisi kısmında hep aynı havalar tekrarlanıp duruyor. Sanki çalınacak başka parçalar yokmuş gibi!
Şu dakikada öğle yayımını dinliyoruz. Bir iki gün evvel dinlediğimiz: «Allahım yeter» şarkısı gene sunuluyor.
Bunu dinleyen bir arkadaş çalıştığı masadan seslendi:
— Evet, cidden Allahım yeter!... _____________
Sümerbank mamullerinde tenzilât Sümerbank iplik ve dokuma fabrikaları yünlü ve pamuklu mamulleri üzerinde yüzde on beş nispetinde tenzilât yapılması kararlaştırılmış ve bu husustaki karar dünden itibaren yürürlüğe girmiştir.
meşinden vııkubulmuşfcur.
Memnuniyetle öğrendiğim126 göre yaralı öğrencilerin sıhhi durumu iyidir. Yukarıki klişemiz, hastanede yatan İki öğrenciyi gösteriyor.
A K Ş A M
16 Temmuz 1.949
Bahlfe î
Hafta Sonu Notları
Nuhun Gemisi
FÜTÜN halta yağmur yağdı ve bütün hafta gazele-lcj- Nuhun gemisinden bahsettiler. Amerikalı birkaç meraklı Nuh'un gemisini Ağn dağının tepesinde aramak sevdasına düşmüştür. Bu hantal gemiyi araştırmak için her tarafa müracaat ederek müsaade İsteyip dururlarken dün heyetlerin birdenbire is-tanbula geldiği haber verildi. Kimlerin müsaade edeceği kendilerine söylendiği halde onlara başvurmadan Istan-bula dönüvermişler.
Şimdi herkes soruyor: Heyet acaba Nuh'un gemisini araştırmaktan neden vazgeçti?
Bunu bilmek zor bir şey değildir sanıyorum: Bîr hattadır Türklyeye o kadar çok yağmur yağdı kİ Nuh’un gemisi Ağrı dağının tepesinde İse bu müddet zarfında mutlaka aşağı İnmiş, hattâ denize çıkmıştır bile. Heyet Nuh’ un gemisini herhalde denizde aramak üzere çarçabuk îstanbula dönmüş olacaktır.
tikal etmiş elacaklar. Sonunda kadınların galip geleceğine şüphe mİ var?
Nihat Erimin
Manisadaki nutku
Valiler ve
kaymakamlar
Kadın yüzünden
DÜNYADA çıkan kavgalardan bir çoğunun «kadın yüzünden» olduğunu iddia ederler. Hattâ harblerin bile. Meselâ Hitler unutuldu, Ev a Braun'dan hâlâ bahsediliyor. Musscliniyi hatırlayan yok; Clara Petaçcl hâlâ günün mevzuudur ve İki diktatörü harbe kışkırtanların bunlar olduğu söyleniyor.
Bütün kavgalar kadın yüzünden mİ çıkar, bilmiyorum, fakat aşağıdaki kavga muhakkak ki kadın yüzün-dendtr :
•Tahrandan A. P. ajansı bildiriyor: Dün gece kadınlara oy hakkı verilmesine dair bir takririn müzakeresi sırasında İran parlâmentosunda arbede kopmuştur. İslâm teşekküllerinin menfaatlerini temsil eden 3 mebus, takrir sahibine çullanmışlar, müteakiben umumi bir kavga kopmuş, düzûnelerle mebus sille tokat birbirlerine girmişlerdir. Kamına tekme yiyen bir mebus yaralanmıştır.»
Kavganın bu kadarla kaldığını sanmıyorum. Şimdi dnğûşler herhalde evlere in-
Şairlerin söyledikleri
GENÇ şairlerin nasıl söyledikleri ve belki de neler söyledikleri mühimdir derler. Kaynak dergisinin son sayısını aldım, İçi baştan başa şiir dolu. Bakın şairler neler söylüyorlar.
Karun Alp gülün, gül koktuğunu, yaseminin de yasemin koktuğunu haber veriyor. Halbuki İnsanların sevgilileri bazan lâvanta, bazan ter. bazan da kir kokarmış; kendi sevgisi İse yeşil koku-yormıış!
Bedri Gider pederinin Sakarya köyünde imam olduğunu, kardeşi İle kain, biraderinin de Savaştepede talebelik ettiğini haber veriyor.
Şair İsmail GönülaLeskl bir bilmeceyi tashih etmektedir. Hani «çarşıdan alınmaz, mendile konmaz, undan tatlı bir şey olmaz. Nedir o bil» derler de bilemediniz mİ «uyku» olduğunu söylerler ya, İsmail Gönülal » Değil beyimi Sevda» diyor.
Muammer Karabağlı : Senin mi bu kafa? Bu kafa karıncalanmış; Öyle şeyler düşünüyorsun ki. Bilmem hangi zamandan kalmış? diyor ve bu kafanın değişmesi İcap ettiğini, çiçek açmış ağaç dalı gibi poyraza göğüs Vermek zaruri olduğunu söylüyor.
Fuat Ofşln «Kimimizin kazına sapı, kimimizin kürek sapio olduğumuzu haber veriyor.
Cahit Ahruk ömründe cüzdan yüzü görmemiş bir a-damdan bahsetmektedir. U-faklıklarla cepleri delinmiş. Çeyreklerden Illâllah demiş, papellere hasret çekiyormuş!
Hüsnü Yurdusev başka sevdada: Hâki ceketi varmış. Bir külot pantolon, bir çif de siyah çizme alacak, karışma çizmelerini çektirecekmiş.
Şiirde söyleme taranın değil, söylenen sözün ehemmiyetli olduğu iddia edile dururken genç şairlerimiz işte bun! an söylüyorlar. Bana söylenmeseler de olur gibi geliyor. Bilmem yanılıyor muyum?
Şevket RADO
Başbakan yardımcısı ile Millî Eğitim bakanı bugün Balıkesir-den Bursaya gidecekler
Manisa 15 — Devlet Bakanı Başbakan yardımcısı Nihat E-rlm ile M1Uİ Eğitim Bakanı Tahsin Banguoğlu bugün îzmir-den şehrimize gelmişlerdir.
Muradiye bucağında vali, askeri komutan, belediye başkanı, C. H. P. 11 ve ilçe başkan ve Üye-leriye Milli eğitim mensupları tarafından karşılanan Bakanlar doğruca vilâyet makamına gitmişlerdir.
Devlet Bakanı Başbakan yardımcısı Nihat Erim, belediye ve Cumhuriyet Halk partisini ziyaret ettLkten sonra Halkevinl dolduran ManisalIlarla bir konuşma yaparak ezcümele demiştir ki:
Arkadaşlar,
Beni Manlsaya gelmiş saymayın, sonbaharda ayrıca Manisa İçin gelirim. Bu benim İçin bir zevk olacaktır. Binadan sulama tesislerine, yoldan meydanlara kadar herşeyi yeniden ve baştan yapmak leabetmektedlr. Dünya vaziyetinin ağırlığı devam ediyor. On yıldan beri harbe girmeden onun külfeti altındayız. Bu yük hafiflerse önümüzdeki yıllarda memleketimiz İktisadî ve zirai kalkınma yolunda çok büyük hamleler yapmak İmkânını bulacaktır. Harb başladığından beri diğer saha-1 ardak hamleler yavaşlamışın' Fakat ilk öğretim sahasındaki hamle hızla devam etmekte d ir Geçtiğimiz illerde öğretim hususunda alâkalı memur ve vatandaşların önem verdiğini gördük bazı yerlerde Üniversite fakülteleri istenildiği dahi oldu. Hepiniz bilirsiniz ki kalkınma için halkımızın bilhassa köylünün okur yazar hale gelmesi lâzımdır. Son on yıl zarfında mektep çağmdakilerin yüzde, 53 i'ı okuyor. Bıı miktarı arttıracağız- Ben kaniim ki nasıl bugünkü Türkiye 25 sene evvelkine nazaran çok ileri İse 25 yıl sonrayı görecek olanlar da o zamanki Türkiyeyi şimdikinden bir iki asır ileri gitmiş göreceklerdir.
İnönü kıs enstitüsünde toplanan öğretmenlerle kısa bir konuşma yapan Milli Eğitim Bakanı, buradan geçerken arkadaşlarla konuşmayı faydalı bulduğunu, başka bir zaman da daha uzun konuşmalar yapacağını söyilyçrek «İşlerimiz çok geniş bir Ölçü almıştır. Hususiyle bizim memleketimizde maarif devlete aittir Her İşi devlet yapar. Okul açar, öğretmen sağlar. Devletçe bütün külte fileri üzerimize almış bulnuyorux,
Devlet bütçesinin darlığından, az para İle çok iş görmek zorun-1 dayız. Darlıktan meyus olmıya-l lım. Gün gelecek bütün okulla-1 nmtz güzel binalara kavuşacak, öğretmenlerimizi terfih edeceğiz. Bize teslim edilen nesil cehaletten kurtaracağız. Evvelce muayyen yerlerde muayyen zümreler İçin okul açılırdı. Bizim devrimizde ise bütün milleti okutmak zorundayız.
25 senelik Cumhuriyet devrinde maarifi 25 defa genişletmiş bulunuyoruz. Bugün yurdumuzda 47 bin öğretmen vardır. E izim de bir teşkilâtımız olmalı. Birliklerinize müzahir olunur.
Bakan olmam dolayısiyîe size yardım etmeyi vaad ediyorum. Teşkilâtlanmaya çalışınız» demiş ve öğretmenlere başarılar dilemiştir.
Bu temas ve görüşmelerden sonra Devlet Bakanı Başbakan yardımcısı Nihat Erimle Mîllî
(Baş tarafı 1 inci saitede) kez valisi olarak Tçişieri Bakanlığı emrinde çalışacaklardır. Dört vali de mülkiye müfettişliğine tâyin edilmiştir. Bunları da bildiriyorum:
Edime valisi Rûkneddîn Na-suhoğlu, Tekirdağ valisi Burhan Teken, Kırşehir valisi Cavit Kl-nay, 5442 sayılı iller İdaresi kanununun 6 öd maddesine uyularak merkez valisi olarak İçişleri Bakanlığına alınmışlardır.
5430 sayılı memurin kanununa ek kanunun ikine! maddesi gereğince Kars valisi Esat Onat. Van valisi Nureddln Aymiksa, Ağrı valisi Memduh Payzin ve KırkLarell valisi Kanıran çuh-ruh. mülkiye müfettişi olarak merkeze nakledilmişlerdir
Mülkiye müfettişi Fuat Ka-Idıoğlu, aldığı maaşla Kütahya valiliğinde, mülkiye müfettişi Muzaffer Koçakçıuğlu Muğla valiliğinde çalışacaklardır.
Niğde valisi Yahya Eryetkln (özlük İşleri genel müdürlüğüne, özlük İşleri genci müdürü Ali Seyfi Türemen de Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı üyeliğine tâyin edilmişlerdir.
Vali vekilleri
3097 saydı kanun gereğince vali vekilliklerine de şu tâyinler yapılmıştır: İstanbul vali, muavini İhsan Ecemlş Gaziantep vali vekilliğine, mülkiye müfettişi Abdülkadir Sezer Tokat vali vekilliğine, mülkiye müfettişi Ahmet Koçak Erzincan vali vekilliğine. Mardin vali muavini Feyzi Tugay Mardin vali vekilliğine. Söke kaymakamı Hıfzı Tuğ Rize vali vekilliğine, Uşak kaymakamı Niyazi Dolukay Van vali vekilliğine, ödemiş kaymakamı Eşref Ergut İçel vali vekilliğine, Biga kaymakamı Bekir Suphi Aktan Muş vali vekilliğine, Bartın kayma-
Iran ordusu modern bir hale getiriliyor
Tahran hükümeti her sene Amerika ve Avrupa harb akademilerine 50 subay gönderecek
Tahran 15 (A.A.) — (United Press): Iran, ordusunu ve hava kuvvetlerini modernleştirmeğe hazırlanıyor. Harbiye Bakanı mareşal Ahmedl, her sene Amerika ve Avrupa harb akademilerine 50 subay" gönderilmek için meclise bir kanun tasarısı vermiştir.
Bu kanun tasarısının gerekçesinde şöyle denilmektedir:
«İran subaylarının gruplar halinde muntazaman Avrupa ve Amerika'daki askerî miiessese-lere tahsillerini bitirmek üzere gönderilmeleri muvafık olur Amerika ve Avrupa Harbiye mekteplerinde ve diğer teknik okullarda îranlı öğrenciler İçin yer ayrılmış bulunuyor.
Iran ordusu Amerika'dan pek çok silâh ve teçhizat almış buluyor. Bunları, Amerika tarafından İran'a açılan kredi sayesinde bu memleket fazla harb malzemesi stokundan elde etmiştir- Bu sllfih ve teçhizat İran'a on milyon dolara satılmış ise de, hakiki kıymetleri yüz milyon dolardan fazladır.
Iran ordusunun bir sözcüsü İle bir Amerikan diplomatının United Press muhabirine »eylediklerine göre, bütün silâhlar
milletlerarası güvenliğin korunmasında ve İran’a karşı dışarıdan yönelilecek bir tecavüze karşı Iran hudutlarını savunmakta kuiianıiacaklır.
İran, Amerlkadûn sllfih alacağını bildirdiği vakit Sovyet basını ve radyoları hemen Iran hükümetinin memleketi, emperyalistlere sattığını lifin etmişlerdi. Diğer taraftan Sovyet hükümeti de İran’ın Sovyeller Birliğine karşı bir üs olmak ü-zere bulunduğunu beyan etmişti.
Bovyetlerln bu beyanları ve demeçleri İran hükümeti üyeleri üzerinde hiç bir tesir yapmamışa benziyor. Iran ordusunun üniformaları değiştirilmiştir. şimdi Amertkalarınklne benziyor.
Iran ordusundan yüksek bir subay United Presss muhabirine demiştir kİ:
Hiç şüphe yok kİ, subaylarımızı Amerika'ya va Avrupaya göndereceğimizden dolayı şimal komşularımızın tehditlerine maruz kalacağız. Fakat onların oynuna filet olamayız. Bilhassa dünyada gerginliğin arttığı şu sıralarda modern bir ordumuz olması lâzımdır.
Amerikan
Kibrisin
askerî bütçesi
mukadderatı
Eğitim Bakanı Tahsin Bangu- kam‘ Yurdaknl Kocaeli
oğlu Akhlsara gitmek üzere şehrimizden ayrılmışlardır.
Balhkesir 15 — Devlet Bakanı
Başbakan yardımcın Nihat E-rlm İle Milli Eğitim Bakanı Tahsin Baguoğlu bugün saat 21 de şehrimize gelmişlerdir.
Devlet Bakanı Başbakan yardımcısı Nihat Erim yarın saat 10 da Cumhuriyet Halk partisinde partililerle bir konuşma yapacak ve öğleden sonra Millî Eğitim Bakanı He birlikte Bursaya gideceklerdir.
Topçu okulunun atış tatbikatı
(Baş tarafı birinci sahifede)
hurbaşkanı. Deshazo’nun yarbay Johnson'un ve diğer Amerikalı yardımcılarının İzahlarını ve usullerini takdir ve teşekkürle öğmüştür. Cumhurbaşkanı muharebe tecrübelerinden geniş surette bahsederek beyanatta bulunmuştur. Bunların hülâsası, topçu tesiri ve piyade hareketi arasındaki irtibatın ehemmiyeti ve muharebe meydanında topçu ateşinin kolaylıkla her hedefe karşı kullanılmasının kıymeti ürerinde duruyordu, Alış okulunun bu esaslı noktalarda gösterdiği muvaffakiyetleri Cumhurbaşkanı bilhassa belirtmiştir.
Atış okulu programının son maddesi. Cumhurbaşkanının verece^ bir vazifenin halli idi. Cumhurbaşknının bu maddeye göre arazi üzerinde bir topçu yüzbaşısına verdiği vazife ve bunun neticesi olan bir topçu taburunun hakiki atışları, muvaffakiyetle idare olunmuş ve Cumhurbaşkanı büyük memnuniyet İfade etmlştlr-
Alıs okulu, misafirlerini, ordu gazinosunda pek neyli bir suretle ağırlamıştır. Tatbikatta hazır bulunmuş olan Amerika askeri heyeti başkanı sıfaUyle büyük elçi Mr. Wadsworth, general Mc. Bride ve Ankara'da geçici bulunan koordinatör Mr. Anschuelz trende Cumhurbaşkanının misafiri olarak beraber Ankara'ya dönmüşlerdir. Ankara’dan tatbikat yerine gitmiş olan orgeneraller de gerek tatbikat sırasında, gerek Ankara'ya dönüşte Cumburbaşita-niyle beraber bulunmuşlardır.
Kuzey Yunanistan da harekât sahası
Atina 16 (AP.) — Yunan genel kurmay başkanı general Papagos Yunan gazetelerine dün gönderdiği bir mektubunda, bütün Yunanlı gazetecilerin kuzey Yunanistandakl harekât sahasına girmelerini yasak etliğini bildirmiştir.
Emir bu yasağın mahallî gazeteci ve muhabirlere alt olduğunu tasrih etmektedir-
Konya hapishanesinde kanlı kavga
Konya 16 (Akşam) — Buğun sabahleyin Konya cezaevinde yedi mahkûm arasında çıkan kanlı bir kavgada Mehmet Erdoğmuş öldürülmüş, başka bir mahkûm da ağır yaralanmıştır.
Türk Ticaret bankasının Lâleli şubesi açıldı
Türk Ticaret Bankasının Lâleli ajansı bugün saat 10.3ü da törenle açılmış ve çalışmaya başlamıştır. Törende banka İdare kurulu başkan ve üyeleri genel müdür, İstanbul şubesi müdürü, şehrimizin ileri gelen tüccarları, yakın mensuplan ve kalabalık bir davetli kitlesi hazır bulunmuştur.
Türkiye’ye yardım
Köprülünün bir maka'esi
Kongrenin tatilinden evvel kabul edilecek
Vaşlngton 15 (A_A.) — iktisadi işbirliği idaresinin bildirdiğine göre, 1048-49 tahslsatuı-dan bütün memleketler İçin yeniden ayrılan 25.862.000 daların 417.000 L maden makineleri malzemesi satan alması için Türkiye ye verilmiştir .
Vaşlngtondan bildirildiğine göre Türkiye ve Yunanlslana yapılacak 320 milyon dolarlık yeni Amerikan yardımı, kongrenin tatilinden evvel tasvip ve kabul olunacaktır. Yeni yardım kredisinin müstacellyerie kabulünde, Yunanistandaki A-merlkan askeri heyeti başkanı general Van Floot’un son defa Vaşlngtonu ziyaretinde yetkili Amerikan makamlarına verdiği malûmat ve izahattın önemli bir rol oynamış olduğu ayraca belirtilmektedir.
Mrkale sahibi iktidar te^hiç c’hnazma mı giriyor diye soruyor?
vah vekilliğine, mülkiye müfettişi Rifat BInyol Kars vali vekilliğine. emniyet genel müdürlüğü muavinlerinden İhsan Sabri Çağlayangil Yozgat vali vekilliğine, mülkiye müfettiş* Nureddin özcöbek Maraş vali vekilliğine tâyin edilmişlerdir.
Kaymakamlar arasındaki nakilleri de aynen bildiriyorum: İçişleri Bakanlığı mahalli idareler genel müdürlüğü şube j müdürlerinden Mehmet Ali Çeltik Fatih kaymakamlığına, Fatih kaymakamı Agâh Erozan Tekirdağ vali muavinliğine, Beşiktaş kaymakamı Turgut Bey-go Kırklareli vali muavinliğine, Sarıyer kaymakamı Avni Molıı Edime vali muavinliğine, Bakırköy kaymakamı Arif Dündar Aydm vali muavinliğine, Beykoz kaymakamı Ekrem Serencan Bakırköy kaymakamlığına, emniyet genel müdürlüğü şube müdürlerinden Arif özgen Kadıköy kamyakamhğuıa, Afyon vali muavini Ali Rıza Aear An-ı talya bükü işleri müdürlüğüne.
15 milyar 900 mliyon dolar tesbit edilen bütçe kısılacak
Rum Baş Piskoposu adanın Yunanistan’a ilhakını istiyor
tVashıngton 15 (AJt.) — (Atp) Birleşik Amerika fiyan Meclisi, silâhlı kuvvetler bütçesini on beş milyar dokuz yüz milyon dolar olarak tesbit eden ve temsilciler meclisi tarafından kabul edilen kanun tasarısını hâlen ele almış bulunmakla ve tahsisat miktarını büyük ölçüde kısmaya hazırlanmadadır.
Ayan meçlisi bütçe komisyonunun bu sabahki toplantısı akabinde, adının açıklanmamasını isteyen komisyon üyelerinden biri basına demeçte bulunarakk komisyonun daha şimdiden 850 milyon dolarlık bir kısıntı yapılmasını tasvlb etmiş bulunduğunu söylemiştir.
Lefkoşe 15 (AA) — (Afpl! Başpiskopos Makarlos'un başkanlığındaki Kıbrıs ruhani meclisi bugün Kıbrıs halkına hitap eden bir beyanname yayınlamıştır. Bu beyannamede, gelecek ay Kıbnsta beklenen, yeni vali slr Andrev? Wright tarafından yapılabilecek her türlü anayasa teklifinin reddi İstenmektedir.
Beyanname Kıbnslılara. tek İsteklerinin Yun an Is t anla birleşmek olduğuna hatırlatmaktadır.
Linyit sobaları
Ankara İS (Akşam) — Ağaçıl linyitlerinde İstihsal faaliyeti başlamak üzeredir. Bu kömürler bilhassa Istan bulun yakıt ihtiyacına tah.ıla edileceği İçin İstanbul sobacılarından bir heyet, ucuz linyit sobaları imali meselesini görüşmek Özere şehrimize gelmiştir.
Eti bank bu hususta kendilerine her tflritl kolaylığı göstermek kararındadır. Ancak bu •obaların muayyen avsafta imal •dilmesi garttur.
Deniz kuvvetleri komutam Ankara’ya gitti
Deniz kuvvetleri kumandanlığına tâyin olunan amiral Mehmet Ali tfrgen yanında deniz harekât dairesi başkanı tuğamiral Rifat Özdeş ve donanma yaveri yüzbaşı Hayri Bara olduğu halde yeni vazifesine başlamak üzere dün akşam 20.30 da şehrimizden Ankaraya hareket etmiştir.
Oramlral, hareketinden önce, donanmaya ve vilâyet makamında vali ve belediye başkanı Dr. Lûtfl Kırda ra vedâ etm iştir.
Ankara !• — Bugünkü «Zafer» | gazetesinde çıkan «İktidar tet-‘ Adalar kaymakamı Remzi Zo-hiş çıkmazına mı giriyor?» başlıklı başmakalesinde Fuat Köprülü şöyle demektedir:
•— Son iki haftanın İç hâdiselerini dikkatle takip eden her vatandaş kendi kendisine şu suali soruyor: Acaba İktidar bîr tethiş çıkmazına mı giriyor? Şahsî menfaaiterinfn bozulmamasını ancak tek Parti sistem t-nln devamında bnlan küçük bir zümre He parti müteassıp ve müfritleri bir tarafa bırakılır-a aklı başında ve vatanperver hiç bir insan yoktur kl, bu suali so- (müdürlerinden Namık rarken, memleketin Lük.'u.>(î nam ma derin bir ıstırap duymasın. Bugün iktidarın içine girmek istidadını gösterdiği te'.-hlş çıkmazıma sonu korkun? bir uçurumdur ve hiç bir İktidar memleketi böyle bir uçuruma sürüklemek salâhiyetine sahip olamaz. Bir felâket uçurumunu emniyet köşesi sanacak kadar kendilerini his ve fikir dalâletine kaptırmış olanları samimiyetle ikaz etmek istiyoruz.»
Balık ve kasaplık havvan servetimizin değerlendirilmesi
rnkol Bursa.nm Yenişehir kaymakamlığına. Kadıköy kaymakamı Ahmet Akdil Ayvalık kaymakamlığına, emniyet genel müdürlüğü şube müdürlerinden Halil Tufan Sarıyer kaymakamlığına. mülkiye müfettişi Rıfat Erdal Üskû.lar kaymakamlığına, Üsküdar kaymakamı Selim İmece Adapazarı kaymakamlığına. Ayvalık kaymakamı Muhterem Vefa Veznedaroğlu Beyoğlu kaymakamlığına, emniyet genel müdürlüğü şube _______ -^-=—Erverdl istikbali i Beykoz kaymakamlığına. Bey-, Oğlu kaymakamı Mustafa Bağ-rıaçık İzmir vali muavinliğine, Adapazarı Kaftanoğlû kandığına, mülkiye müfettişi Fazıl Uybadın İstanbul vali mu-
! avinllğine, İstanbul belediyesi başkan yardımcılarından Nâzım Arda İstanbul vali muavinliğine, maharn idareler dairesi baş-kânlarmdan Fuat Alper İstanbul vali muavinliğine, Kartal kaymakamı Cevdet Barın Eminönü kaymakamlığına lâyln e-dflmîşlerdir.
Kaymakam tâyinlerine alt ikinci listenin yarın (bugün) tasdikten çıkması beklenmektedir.
BORSA

ÇEKLEŞ
Londrt 1 Sterlin
New Yor» 100 Dolar
P»rı» 100 Fransız F Cenevre 100 İsviçre t
Amesterdım 100 Florin >
Brüksel İM Belçika *-Prağ U» Cekoetovak Kr. Stokfiolm Wû İsveç Kr Lizbon 100 Erioı de»
ESHAM VE ÎAHVttAT
Soğuk ve sıcak hava veren yatak
Ne w-York 15 (Nafen) — A-merikalı fabrikatörler istenilen havayı verecek yeni bir yatak İcat etmişlerdir. Kauçuktan 1-maL edilen bu yatak içine konu lan hususi tertibat sayesinde 1-çlnte yatacak olan adama istediği soğuk veya sıcak havayı yaratabilecektir. Bir termosta tarafından kontroL edilen yalak yazm soğuğu kışın da sıcağı ver inektedir.
kaymakamı Fazı II
Beşiktaş kayma-
İstanbul emniyet müdürü
Ankara 15 — İstanbul emniyet müdürlüğüne emniyet genel müdürlüğü birinci daire başkanı Cemal Gök tan Uy n ♦dihnjştlr.
Ankara 16 'Akşam) — Balık ve kasaplık hayvan servetimizin değerlendirilmesi, lüzumlu tesislerin tamamlanması İçin e-saslan hazırlanan proje ve tasanlar. 1*5-49. - 1050 Marshall plânına alınmıştır.
Töprak mahsulleri ofisinin Errurumda yaptıracağı soğuk, hava tesisleri İçin Amerikadan bir müşavir mühendis getirilmesi İçin de teşebbüse geçilmiştir
Kardeş kavgası
Beylerbeyinde Çamlıca caddesinde 40 numarada oturan Muzaffer Çağpar ve Behçet Çağpar adında İki kardeş ailevi bir meseleden, kavga etmişler bu arada tabancasını çeken Mıumffer, Hehçete ateş ederek yaralamıştır. Behçet Numune hastanesine kaldırılmıştır, tarih kardeş hakkında takibat yapılmkatadır.
% I rAfaXZt TAHVİLLER
Sivas • Eririnin» 1 , 20 20
Sh - Erzuram 3-1 20 40
1S41 Demiryolu 1 20.60
1İ41 Demiryolu (1 20.10
1941 Demiryolu III 19 25
Mtlll Möda/»» 20 00
MÜH M0da/sa O ıavo
Milli Müdafs# m M .13
MfU MQ(kUa» IV 20.40
% ■ FAİZJLİ TAHVİLLEB
Kalkınma l 9520
Kalkınma II 9.5 23
Kalkınma m 0525
91® istlfamıı I M 10
91® tatUzrra O 05 15
I!M1 Demiryolu Yi 95 15
% s FAİzi-t r*rtvtıxrn
1933 Ercan! 23 -
193» İknmlvell 20 20
M un Müditfaa ıD 30,85
Demiryolu IV 07 85
Demiryolu V 07 85
ANADOLU DEMİRYOLU CRUPU
Tahviller 1-2 10 —
Hiase senetleri T.- 60 «3-
MOmemıl «met «7 -
StHKET HISSELEHI
tderKez Banken 21.-
i« Bankan 2150
T. Ticaret Bankanı 5 10
Aralan Cimenlo 17 —
Fenerbahçe yeni idare heyeti
Fenerbahçe klübünün İki hafta önce seçtiği idare heyeti arasında vazife taksimi yapılmıştır.
Başkanlık gene Şükrü Baraç-oğluya verilmiştir. Umumi kâtipliğe Zeki Sporel, umumi kaptanlığa Rüştü Duglaroğtu, muhasip üyeliğe Bedii Yazıcı getirilmiştir.
Zeki Rıza heyetten istifa etmek İstemiş, fakat vaki ola® ısrar üzerine iki ay sonra toplanacak kongreye kadar kendisine izin verilmek şartile şimdilik istifadan vazgeçeceğini bildirmiştir.
r
Vefat

Tanınmış armatörlerimizden. ve Riza eşrafından Rıza Kalkavan vefat etmiştir. Cenazesi bugün saat 14,30 da Beylerbeyi Kuleli yalı 32 numaradan kaldırılarak Eyüp-sultan camisinde ikindi namazını müteakip cenaze namazı kalındıktan sonra Eyüp mezarlığındaki aile makbeıesine lunacaktır. Çiçek gönde* rlhnemesi rica iTenezzun nıotörleri saat 14 te Karaköy Han önünden Beylerbeyine hareket edecektir.)
defno-
olunur.

16 Temmuz 1949
Kütüphane ziyneti |/« gsce arkadaşı bir
Belediyede emeklilik
SabahBazetekriNe Diyor?
Bir ay zarfında çıkan telif ye tercüme kitap, mecmua, gazete, broşür, magazin ve-Şair matbu eserler, masanı-nn üzerinde toplanıyor mu? Ve siz, bunları, ciddi, müşkülpesent bir mümeyyiz gibi imtihandan geçiriyor musunuz? Eğer vaziyet böyley-sc, sanırım, ekserisini sınıfta «çaktırıyorsunuz» dur. Ço-funluk 1, 2, yahut haydi aydi 3 numara alıyorlardı!-. Yallah sepete...
Hele şöyle, «kütüpane yapayını, bir kac kere okumak üzere saklıyavım.» dedirtecek kadar eserimiz çıkmakta? .. «yatağımın baş ucunda dursun. Bu gece gözden geçiririm!., hevesini uyandıranlar bile az...
Gece arkadaşı ve kütüpane zineti olacak neşriyatı bize veren tabiler arasında Scrver İskit dostumuzu bir kere daha iftiharla zikretmek istiyorum. «Aylık ansiklopedi ..nin evvelki nüshalara kıyasla çok daha tekâmül etmiş: ayrıca bir de tarihî kısımla bezenmiş «2 ci seri 1 inci sayı- sı elime geçti-Hem mecmuacılığı, hem de ansiklopediciliği teli! etmiş bu eüzef dergiyi, el birliğiyle da’-a fazla tekâmül ettrir-sek. Türkçe neşriyatın seviyesini yükseltmiş sayılırız. Türk kariine düşen vazife, bıı ansiklopediye bir kere göı atmaktır. Alır almaz tiryakisi olacağına eminim.
*■
Aylık ansiklopedinin içinde. Atlantik Paktından M i kİ fareye, kanserden Bernard Shaw’a. ressamlıktan kari-kat’iristliğe, kimyevi malû-ma'thn mizaha kadar ve ekserisi o ayın aktüalitesl türlü '-ısınilar vardır.
Ben, teberrüken, tarihî kısamdaki su enteresan bendi alıyorum:
ık tik «Darülfünun» un açılması gecikmişti, çünkü...
120 memurun tekaüde sevkedîleceği söyleniyor
Yeni emeklilik kanunundaki sarahate göre devlet memuriyetinde 30 sene hizmet edenler tekaüde sevkedileceklerdlr. Bu hu susta kaıar vermeğe salâhiyet’.’! olan makam, tâyinleri yapan makamdır ve bu makama bu hususta bir takrir hakla tanınmıştır,
Muhtelif Bakanlıkların tstan-buldakl devlet daire ve teşekküllerinden 30 senesini dolduran memurların listelerini istediğini yazmıştık. Belediye, bu listeleri hazırlamıştır. Listeler bugün valiye tasdik ettirilecek ve yarın içişleri Bakanlığına gönderilecektir. Belediyede 30 yılını İkmal eden memurların sayısının 120 olduğu söylenmektedir.
Diğer taraftan Ankaradan gelen haberlere göre 30 senesin! ikmal eden valiler eylülde emek 11ye ayrılacaklardır. Bunların yerine eylülde yeni tâyinler yapılacaktır._____________
Moskovaya karçı lsâ
Nadir Hadi CUMHURİYET gazetesindeki başmakalesinde Papanın komünistlere ve komünizmi destekleyenlere karşı aldığı aforoz karanndan bahla-le diyor ki:
Vatikan’ın aldığı karar. Moskova opportünlzmlne hatırı sayılır bir darbe İndirecek kuvvettedir. Çünkü şimdiye kadar Komünist Partisini destekleyen. ona rey veren bir insan, pazar gilnii kilisesine gitmek, dilediği gibi günah çıkartıp rahat etmek imkânlarına malikti. Bundan sonra böyle bir İnsanın epeyce düşünmesi gerekecek, ya tsâ'dan bütün bütün vazgeçecek Moskova önünde secdeye varmak, yahut da lsâ uğruna Moskovayı feda etmek durumunda kalacaktır. Bu da Kızıl yobazlar hesabına şüphesiz yabana atılır bir tehlike değildir.
suç yüzünden nedamet getirmiş olanların cefalarını azaltıp bunları cemiyete kazandırmalıyız. " -
Fransızların mahkûmlara karşı gösterdikleri merhamete imreniyoruz. Biz Fransızlardan daha mı az merhametliyiz? Mahkûmları af İçin Cumhurl-, yetin yirmi beşinci yıldönümü dolayıslle karşımıza çıkan fırsatı kaçırdık. Bunu gelecek yıl olsun telâfiye İmkân bulamıya-cak mıyız?
Yargıç ödenekleri
Sağlık Bakanı
Bir müddetten beri şehrimizde bulunan Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Kemali Bayezlt pazartesi günü Ankaraya gidecektir.
Bakanın, hareketinden evvel şehrimizde meşgul olduğu Sağlık meseleleri hakkında gazetecilerle bir görüşme yapacağı tahmin ediliyor.
Bir yangın kurbanı daha
Çorum vapurunda yaralananlardan biri daha öldü
GARİP BİR AÇILIŞ HİKÂYESİ
Çorum vapuru faciasında yaralanıp hastaneye kaldırılmış bulunanlardan Süleyman Dinç İsminde biri daha dlln Liman hastneskıde ölmüştür. Bu suretle facia kurbanlarının adedi 61 olmuştur.
Diğer taraftan facianın sebebi hakkında tetklkat yapmakta olan İlmi heyet, dün vapurda boşnlan ambarda son bir inceleme yapmış, Bunu takiben ad-llyede kütüphane odasında geç vakte kadar hazırlık tahkikatı dosyası üzerinde tetkikler yapmıştır.
Umumi tetklkat üç dört güne kadar bitecektir.
Yirmi yıldan beri açılması hulvasiyîe vakit geçirilen Dariilfünûn için artık kanuni mevzuat da İkmal edilmişti. Divanyolunda bir hususi bina yaptırılmış (Türbede, şimdi belediye iktisat müdürlüğünün bulunduğu bina), öğretmenler seçilmişti. Girecek öğrencilere gelince. bunların imtihanları yapılmış ve dört yüz elliden fazlasının evsafı muvafık gö rülmüştü,
İyi, demek kİ her şey tamam, «Dariilfünûn” açılacak. Fakat, hayır, açılamıyor. Çünkü Maarif Nazırı Saffet Paşa başta olarak, birden bire ekâbîrin akıllarına geliyor ki öğrencilerin pek çoğu «talebet ulıim»dan. Bu da olur, olur amma, aslanlar çerde.
n zaman, medreseliler, Recep, Şaban ve Ramazan aylarında yurdun her tarafını taban teperek yer yer >a *a₺aun,„^.a dağılırlar: köylerde vaiz e-1 rllecekUr. der Kur an okur ve namaz | Kİ;-ba--!-r- AÎCÎ Gc-
kı!•’ırjrlardi- Sonra, ne t°P'|Vefa, Küçükpa-zar, Atınay
Ping - Ponff müsabakası
Ateş Gençlik Kulübü tarafından şehrin tstanbul ciheti için büyük bir plng - pong müsabakası tertlbedilmlştlr. Bugün saat 21.30 da kulüp binasında başLıyacak olan bu turnuvada bugün yapılacak ilk elemelerden sonra gelecek cuma günü dömi finaller, cumartesi günil de finaller yapılacak va kazananlara mükâfatları ve-
Mahkûmların fcffı
HÜRRİYET gazetesi «Mahkûmların affro serlevhali baş makalesinde her sene 14 temmuzda bir kışım mahkûmların affı halikındaki giizel ananeden bahsederek diyor kİ:
İçinde bulunduğumuz cemiyet bizi her sene değilse bile hiç olmazsa her beş senede bir defa hapishanelerimizi tasfiyeye sevketmelldlr. Çoluk çocuk
sahibi olup da IşledLklerl
lıyabilirlerse heybelerine koyar. medreselerine dönerlerdi. Buna cer derlerdi.
Eh. açılış töreni gününü llerive atmak lâzım. Bir ay sonraya atarlar, yine gelen yok. Galiba şilteleri pufla, yemekleri gani buldular. Nihayet bir av daha sonraya, 128S Zilka'desinin 19 uncu pazar gününe atıyorlar ve nv '-leyi ancak vüz aklığı I-le halledebiliyorlar.

C'ddî mevzuları bu kadar hafif bir şekilde okuyun, aylık ansiklopedide umumî malûmatı genişletmek müm istin dür. Evlerimizin kiitü-pançye. memleketin faydalı nc-(Yata ihtivacı olduğunu daima göz önünde tutalım.
(Vâ-NÛ)
Müsabakalara Ateş Gençlik.
‘ ? ve
M
Karagiimrük kulüplerinden genç iştirak etmektedir.
Konya vapurunun
Hayfa seferinden vazgeçildi
Devlet Denizyolları idaresinin «Konya., vapuru dün Hayfa seferine çıkacaktı. Fakat flatle-ıln yüksekliği yüzünden gemiye yalnız 1 yolcu bulabildiği için bu seferden vazgeçilmiştir.
Denizyollarının bu başarısızlığı hususî İşletmecilik çevrelerinde tabii bir netice olarak telâkki edilmektedir.
Tarım Bakanı
İstanbul şefkat istiyor _
endişe duyması tabiidir. Hele, genel seçimlere elt olarak hazırlanan kanun tasarısının yepyeni blr şekilde ve her türlü nazari ve tatbik! tereddüdü ön-liyecek esasları havi olacağının İlân edilmesi Demokrat Partinin ve umumiyetle muhalefetin kolunu kanadını kırıvermlştlr.

Dedikoducu seyahatler
YENİ SABAHın «Dedlkodtılıı . .............—
seyahatler, başlıklı makalesin- i yargıçlar ta: atından danıştaydı- Başbakan yardımcım Nihat da Ma,,ye Bakanlı?! aleyhine Erim in İzmir ve civarında blr a?>>an dâva, neticelenmiştir.
Yargıçlar tarafından açılan bu dâva danıştaysa kısmen kabul edilmiştir. 5017 sayılı kanun gereğince verilen ödenekten İktisadi buhran vergisinin kesilmesi danıştayca uygun görülmüş ve dâvacılarm bu talepleri reddedilmiştir.
Kazanç vergisine dair iddiaya gelince, ödeneklerin maaşlardan tamamen ayrı olduğu, birlikte yer almalarının sırf maaşla birlikte verilmenin kolaylığından İleri geldiği belirtilerek maaş ve ödeneklerin ayrı ayrı vergiye tâbi tutulmasına ve dâva İçin ■ ! defterdarlığa müracaat tarihine tekaddüm eden 90 günü İhtiva etmek üzere dâvacılardan fazla alman paranın ladesine oy çoğunluğu İle karar verilmiştir.
Bu karar üzerine yargıtaydan. ; Adalet Bakanlığından va memleketin muhtelif köşelerindeki yargıç ve savcılar kendi haklarında da aynı kararın alınması İçin Maliye Bakanlığı aleyhine danıştayda dâva açmağa başlamışlardır.
Maliye Bakanlığı aleyhine açılan dâva neticelendi

Muhalefetin telâşı
SON TELGKAFta ..Muhalefe-
tin telâşı., başlıklı malsaelsindo ccvelân yaptığına dikkati çek-Etlıera İzzet Benice, Kablno mekt« ve şöyle demektedir;
Azasından çoğunun vo Cumhu-| Diğer taraftan dikkati çeken rlyet Halk PartisL yetkililerinin blr noleta da İzmir valisinin bu muhtelif bölgelerde halk İçine (partili toplantıya iştirak etmesi yayılarak geniş ölçüde baş ba- ve blr takım öğretmenlerin de şa temaslara koyulduklarına burada hazır bulunmasına mu-işaret ederek diyor kİ: ‘ vafakat etmiş bulunmasıdır.
C. H. Partisi Genel Başkan Memurların her hangi blr par-vekill sayın Hilmi Uran'ın da tiye İntisap etmelerinin mah-yapacagı tetkik gezisi bütün bu zorlarını, daha geçen gün İs-seyahat faaliyetlerine katılınca (tanbulda gazetecilerle blr top-lklldârın ve İktidar partisinin lantı yapan sayın Başbakan gösterdiği fikri ve fiili cevvali-, Şemseddln Günaltay etraflıca yet karşısında muhalefetin ve izah etmişti. Bu beyanat gaze-btlhassa Demokrat Parti ile çelerde çıkmıştı. İzmir valisi' menfaat gazetelerinin göster-' acaba bu demeçten haberdar dlği telâş yersiz değildir. Mu- ] değil midir? Onun haberi yok-halefetln menfaati halkın zl-(sa Kabinenin en salâhiyeti! bir hin ve vicdanını müphem id- (rüknü olan ve Şemseddln Gün-dlalar, baltalayıcı İthamların sİ- altaya yardımcı mevkiinde bu-sl altında tutmak olduğuna gö- lunan blr şahsiyetin valiye bu re bu tutuma mâkûs olan her noktayı hatırlatması fcabetmez türlü faaliyetten ürküntü ve miydi?
Ankara 15 (Akşam) — Yargıç ödeneklerinden kesilen verginin maaşla birlikte kabul edllmlyerek müterakki vergiye tâbi tutulması ödeneklerden kesilen iktisadi buhran vergisinin maaşla birlikte kesilmemesi için
Hayvan ihracatı başladı
Bazı ihracatçıların buradan hayvan satın alarak ihraç bölgesine sevkettikleri söyleniyor
Ticaret ve Ekonomi Bakanlığının aldığı karara uyularak dün sabahtan İtibaren canlı hay van ihracına başlanmıştır, ihracına müsaade edilen hayvan miktarı 150 bin koyun ve 35 bin manda vo sığırdır. İhracatçılar, yapılacak ihracatın et flatlerine tesir etmlyeceğlnl İleri sürmektedirler. Bununla beraber şimdiye kadar et ihracına müsaade
edilmesiyle fiatlerln yükselmesi birbirine sıkı sıkıya İlgili olarak yürüdüğünden bu İddiaya İtimat edilmemektedir. Ayrıca geçen kış mevsiminde vuku bulan hayvan telefatının da flat yükseliş! için ayrı blr bahane teşkil edeceği belirtilmektedir.
Diğer taraftan hayvan ihracına muayyen bölgeler-
den HBbıde edilmektedir. Bu
arada şehrimizden hayvan mü-bayaa ederek ihraç etmek yasaktır. Buna rağmen şehrimizden bazı firmalar buradan aldıkları hayvanları başka bölgelerden alınmış gibi göstererek ihraç etmek istedikleri söylenmektedir. tlgfll çevreler bu hususla yakından meşgul olmaktadırlar.
Vilâyet ile belediye
İki daireyi birbirinden ayırma tasarısı tamamlandı
Posta vagonları
servise girdi
17 metre uzunluğunda ve içinde 2 posta memuru ve bir hamal bulunan vagonlar, seyyar bir postahane vazifesini görüyorlar
P.T.T. İdaresinin memleket postacılığında yeni bir hamle olarak getirttiği posta vagonlarının ilk! dün sabahtan İtibaren servise girmiştir. Bu vagonlar seyyar birer postahaııe vazifesi görmekte ve katara bağlanarak gittikleri her yerden adi mektup, gazete, ad! ve kıymetli koli almakta ve aldıklarını da yerine götürmektedirler.
Şimdilik P.T.T. İdaresi Çekos-Iovakyadatı 30 adet posta vago-
nu getirtmiş olup bunlardan 16 tanesi îstanbuldadır. Dün saat 10.10 da kalkan Adana katarına bağlanan İlk vagonu sitesiyle diğer vagonların servise girişi takip edecektir- 30 ton ağırlığında olan bu vagonlar 17 metre boyunda olup 10 ton yük taşıyabilmektedirler. Her posta vagonunda a P.T.T. memuru ve bir hamal çalışmakta ve bunların her türlü istirahatı temin edilmiş bulunmaktadır.
Pide yapıla
Belediye, bugün bu hususta bir karar verecek
Üniversitelilerin
vapuru
Dünden itibaren Kartal - Yalova arasında işlemeğe başladı
şehir hatları İşletmesi tarafından bir müddetten beri hazırlıkları yapılan Kartal - Yalova araba vapuru seferleri dün sabah işletmeye açılmıştır. Bu halta «çardak», «Mudanya» vo «Derince» vapurları münavebeyle çalışacaklardır, Yalovadan her gün 5,30. 12,00 va 20,30 da Kartaldan da saat 7.30, 14 00 ve 22.30 da birer sefer yapılacaktır.
Muallimler Birliği kafilesi bugün Imralı’ya gidiyor
Muallimler Birliğinin İlk. or-Akganı ilçe merkezinde köylü-. ta ve yüksek tedrisata mensup lerle konuşarak dileklerin! tes- öğretmen ve profesörlerden mü bit eden Bakan, dönüşte Kep- rokkep alil kişilik bir kafile dün sut bucağına da uğramış vo İmralıya hareket etmiştir. Mu-çirçllerle konuştuktan sonra alUmler Birliği âzaları tmralı-şehrlmlz yolu He Sındırgı’ya1 da incelemelerde bulunacak, blr gitmiştir. I kaç sıla orada kalacaklardır.
Balıkesir 15 (A.A.) — Tarım | Bakanı Cavlt Oral dün, Dur-
_ , „ .. . | mm vruı uuıı,
D- '»enizv’’Harı i'ani jsunbey İlçesine giderek orman
1-7 Temmuz 1949 pazar sabahı............. ' .
Ho; >
eden 1
zum iî
O im
ptlZJIİ,
İşletmesi çalışmalarını incele-por.t3.5ina kalkması icah miş ve fabrikaları gezmiştir. Fakır Vfipurtt görülen İÜ- ' ...........
üzerine bu sefere mahsus : üzere 18 Temmuz 1949 t?sl günü saat dokuzda kail ’-ık ve yolcularını pazartesi ’’ıhı Kîîn.t sekizd°n itl-baifep alacaktır, (10550i
yurt gezisi
42 kişilik kafile bugün Diyarbakıra hareket ediyor
Üniversite talebe birliği Ana-doluyu fikren kalkındırma komitesinin tertip ettiği Diyarbakır gezisine iştirak eden 42 kişilik kafile bugün Dlyanbakıra hareket edecektir.
Talebeler Diyarbakırda beşer kişilik gruplara ayrılacaklar ve okudukları branşlar dahilinde köylülere faydalı olmaya çalışacaklardır. Talebeler beraberlerinde Milli Eğitim Bakanlığı tarafından köylülere dağıtılmak üzere verilen kitapları. Kızılayın vo Eczacılar cemiyetinin verdik lerl İlaçları da götürmektedirler.
Hüseyin Cahit
çın Isviçreye gitti
Filistin uzlaştırma.
nundakl delegemiz Hüseyin Cahit Yalçın dün blr İsvlçra uçağı İle Cenevreyo hareket etmiştir.
Yal-
komlsyo-
Tlcaret Bakanlığının yeni tip ekmekler hakkında yayınladığı kararname dün telgrafla şehrimizdeki alâkalı dairelere bildirilmiştir. Belediye, yeni tip ekmeklerin hazırlıklarına başlamıştır. Esasen bir müddetten beri değirmenlerde 89 - 91 randımanlı unlar hazırı anmaktadır. Yayınlanan kararnamede elde mevcut ekmeklik has unlardan valiler karar verdiği tak dlrde ramazanın devamı mild-detince pide yapılıp satılabilecektir. Fakat belediye. şehrimizdeki fırınlara pide çıkarmaları için has un verildiği takdirde bu unların karaborsaya geçirilerek pide yapılmayacağını düşünmekte ve pide İmaline devamda fayda görmemektedir. Bununla beraber pide satılmasına taraftar olanlar da vardır. Bu hususta bugün karar verilecektir.
Yeni kararname gereğince yeni tip ekmekler pazartesinden itibaren yapılıp satılmağa başlanacaktır.
Değirmenler artık ekmeklerin yapıldığı undan başka un çek-miyecekler yalnız makarna fabrikaları İçin 84-86 randımanlı un yapılabilecektir. Pazartesinden itibaren har türlü unlu mad delerle unlu tatlılar, pastalar vo simitler ekmeklik un olan 80-91 randımanlı undan yapılacaktır.
Şehrimiz belediyesiyle vilâyetin ayrılması hakkmdakl kanun tasarısının tamamlanmış olduğu haber verilmektedir. Tasarı, Millet Meclisinin ekim toplantısında görüşülerek kanun lyct kesbedecektlr. Yeni kanun derhal tatbik edilecektir. Bu suretle 1950 umumi seçimleri belediye ve vilâyet ayrılmış olarak yapılacaktır. tstanbul belediyesine kimin başkan olacağı yeniden ehemmiyetli bir mesele halini almıştır. Bir çok isimlerden bah sedLlmektedlr. Bunlar arasında en kuvvetli namzedin Sağlık ve Sosyal Yardım müdürü doktor Faik Yargıcı olduğunda ittifak edilmektedir.
Turizm mütehassısı îzmıre gitti
Evvelki gün Ankaradan şehrimize gelen Avrupa İktisadi İşbirliği merkez komitesi turizm mütehassısı Charles Whlte dün şehrin turizm bakımından c-hemmlyetll yerlerini gezdikten sonra uçakla îzmlre gitmiştir.
Charles White pazartesi günü tekrar şehrimize dönecek ve buradaki incelemelerini bitirdikten sonra Bursaya gidecektir.
Posta ve Telgraf idaresinde muhasebe mütehassısı
P. T. T. İdaresi İsvlçreden Armand d'Arx adında bir muhasebe mütehassısı getirtmiştir. Ankarayı merkez ittihaz e-derek çalışan bu mütehassıs birkaç günden beri de şehrimizde tetkikler yapmaktadır. Çalışmaları bir müddet daha devam edecektir.
İstanbul fethinin bejf yüzüncü yılına ait kutlama programını hazırlamak üzeri- Ankarada teşkil edilen komisyonun faaliyeti gevşemeğe başlamış.
Bu İş esasen başından heri sıkı tutulmadığı için bugünkü gevşeme de şaşılacak bir hal değildir. Vaktite ö-nümiize sürülen parlak imar ve şenlik vâidlerinin yaldızı pek çabuk silindi, hepinin mahiyeti birer kalp mangır gibi sırıtıverdi. İlk vaidlenle bütün İstanbul şehrini, cnine boyuna kaplıvan program tasarıları küçültül® kü-çültüle nihayet Fatih meydanını bile örtemez hale getirildi. Yorganımıza göre a-yak uzatalım denildi, fakat altında ayağımızı uzatacak yorgan şöyle dunsun, fetih günü Fatifin ruhu huzurunda kızaran yüzlerimize örtecek mendili bile tedarikte!» âciz kaldık.
Verilen malûmata nazaran Ankaradaki komisyon, fetih yıldönümüne kadar İs-tanbulda behemehal yapılmasını istediği işlere lâ’im olan parayı bulamıyormuş, hükümetin de bu is için tahsisat vermiyeceği anlatılıyormuş.
Alâkadarlar; «tstr.nbul mamur bir şehirdir. Devlet bütçesinde tasarruf yapmağa çalışılan bu devîrdo İstanbul için para harcamak bir lükstür, israftır» diyarlarmış. Ziyaretlerinde tstaıı-hulu, Parkotefin r nceresîn-den seyreden gözlerin şehir hakkındaki intibaı elbette bu şekilde tecelli eder. Radyoevi var. Acık H--a tiyatrosu var, kapalısı da yapılıyor, balkonları Boğaza nazır Parkoteli var. Bundan daha mamur belde olur mu? Şehrin dört tarafı harabe halinde imiş, s”—• «"kmuş, yolu yokmuş, limanı yokmuş? adlivesi darmadağınık çatılar altında barını vurmuş, şehre yakışır hir belediye binası yokmuş, beli dı-yesinin duvara bir çivi çakacak parası yokmuş, tarihi âbideleri bakımsızmış. Fatihin Rumelihisarı yıkılıyor-mıış mus. muş... Ne çıkar?
tstanbul, fethinin yıldönümü töreninde çalgı çal(n hora tepmek, nağra atıp FÖ-nün eğlendirmek için sefahat harçlığı istemiyor: harap olup çöken böğrüne payanda vuracak bir şefkat bekliyor, savın baylar.
Günden güne çökmekte olan Rumelihişarını ayağa kaldırmayı, harap âbidelerin tamirini ve nihayet şehrin yamru yumru, çamurlu sokaklarına kaldırım döşemeyi tstanbul için bir lüks. Fır israf telâkki etmek, en nar insaf ölçüsüne bile sığmaz.
tstanbul aza da kanaat e-diyor. Büyük himmetlerde, geniş yardımlarda gözü yok: ıstanbulun hakkı tstanhu’a verilsin, elverir. Devlet 6-(t-çesinde tasarrufu cânü gönülden arzu eden İstanbu-lun. kendi hakkına tasarruf etmek istemesi de pek tabiidir.
İstanbul himmet değil şefkat istiyor.
Cemal REFİK

Nâzım Arda ve Rüştü Ülgen şehrimize döndüler
Belediyeye ait yeni Hal talimatnamesinin tatbiki İçin gereken formaliteyi İkmal vo İstimlâke alt bazı meseleleri neticelendirmek üzere Ankaraya giden belediye reis muavinlerin den Nâzım Arda şehrimize dönmüştür.
Diğer taraftan Ankaraya giden vali muavinlerinden Rüştü Ülgen de şehrimize gelmiştir.
İstanbul ve Beyoğlu-na bugün az su verilecek
Terkos idaresi tarafından verilen malûmata göre Terkos gölüyle Kâğıthane arasındaki galeride bir ârıza olduğundan dün akşamdan başlamak üzere yarın akşama kadar İstanbul ve Beyoğlu yakalarında tâmirat dolayıslylo az su verilecektir. Tâmiratın âzami iki günde bitirileceği bildirilmektedir
Tekel ve Adalet Bakanları
Gümrük ve Tekel Bakanı Fa-gıl Şerafeddin Bürge ile Adalet Bakanı Fuat Slrmen bu sabahki ekspresle İstanbul'a gelmişlerdir.
Muallimler Birliği terbiye toplantısı
Evvelce yapılacağı haber verilen Muallimler Birliği terb>ye toplantısı. Ankarada toplanacak Maarif şûrasının konuları hakkında bir hazırlık olmak iız1 ra önümüzdeki hatta İçinde cuma ve cumartesi günleri yapılacaktır. Bu toplantılara tşU-tlrak edecek rapor sahipleri a-rasında profesör Halide Etlıp Adıvar'ın (Demokrasi ve terbiye), Doç. Mümtaz Turbanın (Demokratik terbiyenin esasları). Doç. Refla şemln'ln (Terbiyeye dair), öğretmen Nurettin Erginin (Muallim yetiştirme sistemleri), Raslm Erhanın (E-deblyat dersi kitapları), Pr «f. Hilmi Ziya Ülken’in (Liseler hakkında fikirler), Prof. Terfik Remzi Kazancıgll'in (Mektepte cinsi terbiye)... gibi şahsiyetler ve mevzular bulunmaktadır. Esaslı program İki e>ın İçinde bütiin öğretmeıılere dağıtılacaktır.
16 Temmuz 1919
Kitaplar arasında
istiklâl harbimizde
süvari kolordusu
Fmekli orgeneral Fahrettin Altay galip Türk süvarilerinin Izmire girişini anlatıyor
Eâtıralar. bizde nedense ekseriya İkinci ağızdan nakledilir. Hâdiselerin asıl şahitleri, tarih için kıymetli bir vesika değeri taşıyan müşahedelerini bizzat gelecek nesillere ‘ *" etmeyi İhmal ederler, için şifahi edebiyatımız yazılı edebiyatımızdan daha zengtn-dlr.
İstiklâl harbinde büyük taarruza İştirak eden ve İzmlrl zaptetmek şerefini kazanan süvari kolordumuzun kıymetli komutam emekli orgeneral Fahreddln Altay İstiklâl harbi kahramanları arasında zengin hâtıralarla vüklü olan askerle-! rimlzden biridir.
Orgeneral Fahreddln Altay sakladığı kıymetli hazînenin küçük bir tasınım bugünlerde »İstiklâl harbimizde süvari kolonlusun adlı bir kitapla (X) genç nesillere tevdi etmiş bulunuyor, îstlklâl harbinde zaferden zafere koşan süvari kolordumuzun harekâtını günü gününe Rnlatan bu küçük eser başından sonuna kadar heyecanla takib edilen bir destan değerini taşımaktadır.
Bakınız orkeııeral Fahreddln Altay tarihimizin şanlı bir hâtırasını. Türk süvarilerinin İz-ınlre ilk girişlerini nasıl anlatıyor: ,
9 Eylül 1922
Bu sabah saat beşte ortalık ağınrken Sabuncubele Herllyen İkinci süvari tümeninin 20 alay 4. bölüğünden teğmen Enver komutasındaki keşif kolu düşmanın buralardan savuşmuş olduğunu görerek İleri tepelere çıkmış ve harlkuîûde bir manzara ile karşılaşmıştır: Sabah güneşinin tatlı ışıkları altında bir tablo gibi beliren güzel İzmir ve önündeki mavi sularile Akdeniz ve bunlan çevreliyen lâtif yeşilliklerle yüksek dağlardan terekküp eden bu tabiî tabloda biraz kara noktalar körfezdeki ecnebi harb gemileri İdi. Bu bahtiyar genç subay raporunu yazarken Başkumandanın (Atatİirkûn) verdiği Akdeniz hedefine ilk ulaşanın kendisi olduğunu düşünerek ne kadar heyecana tutulduğunu tahmin etmek güç değildir. Raporu göndermeğe lüzum kalmıyor tümenleri kendisine ulaşıyorlar, hep beraber İlerleme devam ediyor. Bornu-va üstündeki tepelere çıkınca buranın büyük evlerinde ecnebi bayraklarının sallandığı görülüyor, tkinel tümenin (3. alay komutanı binbaşı Atıf (Milletvekili Esenbel> lyl Fransızca bildiğinden alaylle buraya gönderilerek ecnebilerle görüşmesi ve onların emniyetini sağlaması bildiriliyor. Tümen Mersinli yolunda İzmir’e doğru İlerlerken birinci tümen de bunun solundan Kadife kaleye doğru yürüyor. İkinci tümenin öncülüğünü binbaşı Reşat komutasındaki dördüncü alay yapıyor. Alaytn önünde de yüzbaşı Şe-rafeddtn komutasında iki bölük gidiyor, sokaklardan geçerken Yunanlı evlerinden toplu süvarilerin bir ateşe uğramaması İçin sekiz er ellerinde tüfek. yaya olarak en önde yürüyorlar. Bunlar Halkapınar köprüsünü geçip Tuzakoğlu
teslim
Onun
fabrikasına yaklaşınca fabrika | pencerelerinden ânl bir ateşe1 uğruyorlar, İçlerinden dördü yerlere seriliyor, sonra Şeref anlatıyor: Bu yavrucakların mübarek cesetleri önümüzde birer ok gibi başları İzmir'e doğru yatıyor ve sanki bize durmayın İlerleyin diyordu. Iz-mtrln kucağına girdikleri anda bu uğura canlarını veren ve Akşehirli Beklrnğlu Mehmet,, AntalyalI Ömer oğlu Hakkı. Nevşehirli Ahmet oğlu Seyit Abmet İsimlerinde olan bu fedakârların ruhlarını İzmir halkı oracıkta yaptırdığı bir anıt kabrlle şadetmlştir. Dördüncüleri ağır yaralı olarak hastanede vefat etmiştir, öncü alayı
iz) Avni İnsel Kitabesi. Fiatı I5q Kr.
bu şanlı cesetleri atfıyarak geçiyor, fabrikada kimseyi bulamıyor. Arkadan gelmekte olan tümen Mersinli yanında yirmi bir Yunan subay 11 e binden fazla erden mürekkep bir kafileyi esir alıyor vc tümen komutanı bunlardan ele geçirdikleri bir otomobile binerek hükümete doğru İlerliyor.
Kemer istasyonundan geçen Iblr süvari alayı da Aydın cihetinden gelen, blı irende bir yüzbaşı dört subay ve yedi yüz erden mürekkep diğer bir kafileyi esir ediyor. Öncü alayı İzmir rıhtımından geçerken
parke taşlarının çıkardığı nal 1 sesleri Ak den İzin bu taşlara
çarparak çıkardığı hafif dalga seslerine karışıyor, bir zafer marşı gibi nağmeleniyor. Bazı pencerelerden atılan çiçekler de süvarilerimizin başlarına konuyor ve onlara bir zafer eklill oluyor. Bu hal heyecan arttırıyor, yürüyüşteki sürat gitgide ı artıyor, bir oluktan akan su gibi süvariler hükümete doğru atan ağa başlıyor. Pasaport yanından geçerken bir manga kadar İngiliz deniz askeri tarafından selâmlanan öncü bölükleri az İleride sivil bir şahsın attığı el bombasile karşılaşıyor, yüzbaşı Şerefle bir kaç er hafifçe yaralanıyorlar, fakat aldırış etmlyerek soluğu hükümet kapılarında alıyorlar. Yunanlılar hükümeti kapamış ve kaçmışlar; bir odacı kadın kapıları açıyor. Şeref bir kaç erle hemen balkona çıkıyor şanlı sancağımızı öperek direğine çekiyor ve selâmlıyor, sancak yükselirken Ak yıldızuıın bir kıs mına yüzündeki yaranın kanının ve ten terinden boşaltıyor. Hıçkırıklarını tutamıyor, bir an sonra kendisini topluyor, yanındakilere «Arkadaşlar vazifemiz bitmemiştir. Millet bizden daha çok şeyler bekliyor» diyerek aşağıya İniyorlar. Bu defa da oraya toplanan İzmirlilerin coşkun alkışları arasında kucaklanıyor, öpülüyor, öpülüyor.
(Bu aziz arkadaş yirmi beş sene sonra albay rütbesinde ağır hastalıktan hakkın rahmetine kavuşmuştur. Onu İzmir şehitleri arasında saymak ve o vakit îzmirlllerln kendisine İzmir'e İlk giriş hâtırası o-Jarak verdikleri kılıcı milli müzeye almak yerinde olur.)
Başka taraftan İzmir'e ilk giren birinci süvari tümeninin 14 üncü alayının öncüsü yüzbaşı Zeki (Hava orgenerali Zeki Doğan) da kumandanlık dairesine gelerek buraya al bayrağımızı çekiyor ve kışla meydanına toplanan esirlerin başına nöbetçileri dikiyor, üç sene evvel Yunanlıların İzmi-rl işgallerinde burada gaddara-ne şehit ettikleri albay Süleyman Fethi ve arkadaşlarının aziz ruhlarını şad ediyor.
Şehirde emniyeti sağlamak için dördüncü alay komutanı binbaşı Reşat alayı ile İzmirLn üstündeki Kadife kaleye çıkıyor bin senelik eski yüksek bir burcun üstüne ay yıldızlı bayrağı dikiyor ve bununla İzmir etrafına îzmirin ana vatana kavuştuğunu gösteriyor. Bu I yüksek mahalle halkının, kadınları ve çocukları evlerindeki yiyecek ve İçeceklerini birbtr-lerlle müsabaka edercesine alayın önüne taşıyor ve kahramanı askerlerimize ikram ediyorlar. I Göztepe ve Seydiköy isllkame-1 (ine kaçan firarileri takıp kol-! lan gönderiliyor.
(Guzelyah) civarında iniz şehit düşüyor.
Bu olaylar olurken otomobille gelen ikinci tümen komutanı albay Zeki (Soydemlrı hükümet konağına halkın alkışl lan arasında çıkıyor ve toplanan şehir Heri gelenlerinin ln-tihabiyie eski Düyunu Umumiye müdürü Abdûlhallm (beyi i vali vekili tâyin ediyor ve kolorduya yazdığı raporu kurmay Şevket RADO ‘
bulaştığını bu saadete taşan heyecanını guz-boşaltıyor.
FOTOĞRAFLA HADİSELER
görüyor ermck-
Fransız çocuk balosu l.on(I:ava gitmiş ve çok rağbet çdrıuuşlur. Yukartkl kirşt in arkadaşları arasında ayakla duran sevimli yavrucak iki yaşında olup Fransız çocuk bulusunun yıldızıdır. *
fivrupadakî iktisadi buh ran Rusları ümitlendirdi

Rus!ar, İngiliz - Amerikan kapitalizminin sona ermek üzere olduğu iddiasındadır
Paris konservrıtuvarmda komedi müsabakasında muvaffak olan kız ve erkek öğreneileı
Reşadiye bir erl-

Moskova 15 (AF) — Rusyanm en büyük gazetesi Birleşik Ame rlka ve İngilterenln İktisadi dıı Tumlannı çok yalandan takı
ederek bunları aşağı yukarı he gün tefsir etmektedir.
Ruslar, her iki memlekette d kapitalizmin artık sona ermekte olduğuna kanidirler.
Sovyetler. İn güle reyi, sosya l|st bir hükümetin İdaresi altın da bulunmasına rağmen hâl kapitalist olarak görmektedlrîe ve İngiliz sosyalizmi, Rus bası nmda sık sık hiciv mevzuu ol maktadır.
cFelsefe problemleri» İsimi
ciddî Rus dergisi. kapitalizm hakkında şunları yazmaktadır: «Emperyalizmle beraber kapl tallzm de tekâmül etmiş ve so
haddine varmıştır. Bundan da ha ileri gitmesine İmkân yokturp Kapitalizm İle emperyalizm arasında bir mutavassıt saha yok tur.» Dergi, ,;enlş br İstihsal ve dar bir burjuva görüşünün karşılaşmasından kapitalizmin nihayet yıkılacağı neticesini çıkararak yazısına son vermektedir.
Clayton’a göre Buhranın hal çaresi
Vaşlngton 15 (AP) — Amerika Dışişleri Bakanlığı eski müş-tesarı WllUam Clayton Nevyork-ta yaptığı bir konuşmada, İn-gilizlerln İçinde bulundukları buhran, bir «Serbes dünya federal birliği» kurulması lüzumunu açıkça göstermektedir demiştir.
Bu buhran hususunda tngll-terenln bir taksiri olup olmadığı meselesinin hiç ehemmiyeti yoktur diyen Clayton, sözlerine şöyle devam etmiştir, «çünkü, bu tabloda bir üçüncü şahıs vardır; büyük bir sabırla Krem-llnde bekllyen bir kliçük adam vardır ve bu adam serbes dünyanın Ölmesini beklemektedir.»
Avrupa kalkınma programının kurucularından olan Clayton. «İngiltere veya Avrupanın iktisadi buhranına çare bulmanın İmkânı yoktur, çünkü, Av-rupada hâlen cart olan İktisat sistemi, emtia ve hizmetlerin serbes mübadelesine mâni olmaktadır» demiştir.
Clayton, «Federal bir sistem içerisinde sây, sermaye ve tabiat unsurundan en geniş İstifade İmkânları hâsıl olacak ve komünizm mahvolacaktırj, diye sözlerini bitirmiştir.
Amerikadakı Yugoslav temsilcisinin nutku
South Hadley ( Massachuset-ts> 15. fAPı — Amerika Birleşik devletlerindeki Yugoslav tem sllcisl Dr. Joza Vllfan, bir Amerikan kız kolejinde söylediği nutukta. bir Rus yayılması tehlikesi mevzuu bahis değildir demiştir.
Temsilci, şayet Batıklar böyle bir tehlikenin mevcudiyetini kn bul ediyorlarsa, bu yayılma İçin en müsait zemin Birleşik Amerika olacaktır, diye İlâve etmiştir.
Toplantıya iştirak edenler çok ketum Vaşlngton 15 'A.A.I United Press1 — Dûn gece Blalr sarayında yapılan gizil toplantıda hangi mevzuun bahis konusu e-dlldiğl toplantıya iştirak edenlere sorulmuştur. Ayan silâhlı kuvvetler komitesi başkanı toplantı sona ermeden dışarı çıkmış. bu esnada kendisiyle görüşen gazetecilere, «Size bahis mevzuu edilen şeyin ne olduğunu söylesem bile siz memle -ketin menfaati bakımından bunu yazmazsınız» demiştir.
aazetecllerl dalma lyl karalayan Başkan yardımcısı Albetı Barkley de «Size söylenecek hiç bir şey yoktur» demiştir.
Esenhover ise, sadece havanın yağmurlu olduğundan bahset nı eki 6 İktifa etmiştir.
Atom enerjisi komisyonu başkam Davld LHlenthal İse başını sallıyarak hiç bir şey söylemeden yürümüştür.
Kongre atom enerjisi komitesi başkanı Mc Mahon herhangi bir demecin Başkan Truman (â-rafından yapılacağım bildirmiş-
Beyaz saray polisi halkı saray dan uzakla tutmıya çalışmıştır.
İktisadî işbirliği plânı
Vaşlngton 15 (A.A.ı — (United Pressı — Cumhuriyetçi tem silci Jacob Javits dün yeni bir teklif yaparak şimdiki Avrupa İktisadi işbirliği devresinden sonrası İçin de bir plân yapılmasını İstemiştir. Marsh al plânının sona ermesini müteakip yürürlüğe konması istenen bu program, kalkınması tamamlan rnamış memleketlerin ilerlemesini sağlamakla beraber, memleket dışında para yatıracak A-merlkan İş adamlarına da teminat vermek gibi bazı hususları İhtiva etmektedir.
Javits. Marshall plânından sonra Amerikan siyasetinin şu dört mühim noktayı ihtiva etmesi lâzım geldiğini belirtmiştir:
1 — Amerikan hükümeti hür dünyanın bir parçasını teşkil edeıı henüz tekâmül etmemiş bölgeleri İş ve endüstri sahalarındaki imkanlardan istifade ettirmelidir.
2 — Gerek ekonomisi kurulmamış memleketlerde gerek ku rulu bir İktisadiyatı bulunan bölgelerde kalkınmayı sağlamak İçin tehlikeleri göze alan Amerikan İş adamlarına siyasi garantiler verilmelidir.
3 — Devletlerarası banka ve diğer devletlerarası malî teşekküller vasıtasiyle bir dünya barı kacılığı ve dünya finansmanı vücuda getirilmeli ve iktisadi kalkınma için Amerika Birleşik devletleri hükümetinin kontrolü altında 10 milyar dolarlık bir sermaye hazırlamalıdır.
4 — 30 haziranda sona eren karşılıklı ticaret anlaşmaları yeniden yürürlüğe konulmalıdır.
Doğu Almanyada kıtlık arttı
Gıda maddelerinin büyük kısmı Kızıl orduya tahsis ediliyor
Berlin 15 (Nafen) — İngiliz kesiminde İntişar etmekte olan Alman gazetesi Telegraph, Kı-zılordunun Doğu Almanya dan gıda maddeleri getirmekte olduğunu ve bunlan eski Alman ordusunun depolarında sakladığını bildirmektedir.
Diğer taraftan öğrenildiğine göre. Kızılordunun bu tarzda hareket etmesi üzerine Doğu Al-manyada mevcut kıtlık büsbütün artmıştır Bütün gıda maddelerinin Rusların emrinde tutulduğu ve bunların büyük bir kısmının Kızılorduya şevketi ildiği İlâve edilmektedir
Devlet Operası
Açıkhava Temsilleri
(Arkası 7 nri sahıfrdc)
Anvtrs hayvanat bahçesinde
ve cinsi pek nadir olan -Sinek lir. Bazı üyeler yan kapıdan kâ kus. hu..... Vokınki (•“•* eaîetecUerln suallerinden
... „ , kurtulmağa çalışmışlardır.
r.i.Jr.J, smeklmsu. ™ı M. Sayllnnın Eakam Joh„0„ „ Vlchldekl eski Alnım sefiri Olla AbeLdn Rariste muhakemesi ""'e 1,0 Acheşon en son «Usan çıkmışlar
kHlunHUt. «M Mml. »nnlsürBon gülüyor. ”,nk "* I^tn «'“"■i"'- | „ hiçbir «, söylememelerdir.
16 - 18 - 19 tor(.mu2 geceleri
SEVİL BERBERİ
Temsiller saat t ,30 da başlar. Biletler her gut saat 10 dan 20 ye kadar Şehir Uyulrusun-da temsil akşamlan açıkiıava tiyatrosunda baş(xı
Biletler: 5 - !( - a - l Ihadır.

Tarihten Sahifeler j Yüz beş sene evvel
Sarayburnundan Orta-köye kadar bir gezinti
— 15 —
Yıldız, sarayının hâtıraları arasında H. Abdülhamlt devri Sadrazamlarının anlattıkları bası vakalar çok alâka çekici dlr-
r HALÛK T.
ŞEHSCVılKOSrV
Sultan Hamlt, Sadrazamlarından en fazla emniyet ettiği Sait paşayı korkutabileceğin! Ona her tûriii siteminin, cefasının geçebileceğini bilir ve hiç bir Sadrazama yapmadığı bir şekilde paşaya tabanca çeker, hançer gösterir .yahut sarayın bir odasına onu eliyle hapsedip kapıyı üzerine kilitlerdi.
Sait paşa— kendi anlattığına göre — birinci Sadaretinde Padişaha bir Meclisi Vükelâ mazbatası tekdlm etmiş, yapılacak ıslahatın Kanunu Esasiye İstinat ettirilmesi teklifinde bulunmuştu.
Ertesi günü Hükümdar, kendisini saraya çağırtıp şiddetle tekdir ve belindeki küçük bir hançeri çekip üzerine hücum etti. Sadrazam İstifasını verdi İse de kabul olunmadı.
Bundan bir gün sonra üzüntülü bir halde huzura çıkan Salt paşa evine döndüğünde, kendisine hançerle hücum etmiş Hükümdardan şu hatta hümayun1! alıyordu: (Sizi bugün pek meyus ve mükedder gördüm. Bu îıaliniz pek ziyade tesir edip mucibi esefim oldu. Cenabı Hakka kasem ederim k! size muhabbetim vardır ve severim.)
Bundan sonra 1300 tarihinde Bait paşa Yıldız sarayında Padişahın tabancalı bir tehdidine maruz kalmıştı Paşa bu vakayı şöyle nakletmektedir: ıBlr gece saraya çağrıldım. Padişahın huzuruna girdiğimde Zatı Şahane koduma müsaade vermeyip kendileri de ayağa kalkıp bir çeyrek kadar bana bir çok hitap ve ilahlarda bulundular?
Gûya Sultan Hâmldin hal’ı İçin Dağıstanlılardan mürekkep bir cemiyet kurulmuş, bu cemiyet Padişahı muhafazaya memur Dağıstanlı hassa askerini efe geçirmiş, bu askerin öncüsü sarayın içindeki Dağıstanlı Mehmet paşaymış. Müşir Fuat paşa ile sair bazı kimseler de cemiyetten imişler. Salt paşa da cemiyete riyaset ediyormuş.
Padişah bu jurnala dair tahkikat evrakını Salt paşanın eline verip paşa süratli bakışlarla kâğıdı tetkik ederken ve kerim mânasını anlayamadan Sultan Ham ît varakayı hiddetle elinden çekmiş, Sait paşa bundan sonrasını şöyle anlatıyor: (Buna ne diyeceksin, sualini lrad eylediler. Aslı (aslı olmıyan şeylerdir, mealinde bir kaç kelime İle beyanı meram ettim- Tekrar ne diyeceksin, diye haykırdılar, aslı faslı olmıyan bir şeye bundan başka ne cevap verebilirim, dedim. Böyle deyince haykırmaları fazlalaştı, mühürii hümayunu İstediler. İşte o zaman müşkül vaziyete girdim. Zira mührü hümayun üzerimde değildi. Hâlemi âliyi çantamda taşırdım- Mabeyine çağrıldığım gecede çantamda getirmiş isem de huzura girerken adamın yanında bırakmıştım -
Zatı şahaneden Mabeyin dairesine gidip mührü getirmek ü-zere müsaade İstedim. Amma kendileri ziyade tehevvüre gelerek pantolonunun yan ceplerine doğru meşin bir mahfaza İçinde taşıdıkları küçük bir rüvel-verl çıkarıp başımda tuttular. Ben o sırada İrade buyurun çantayı getirsinler, emaneti hümayununuzu verirlrlm. Bende olan emaneti İlâhiyi de ondan sonra alırsınız, dedim.
Bunun üzerine riivelveri başımdan alıp kendileri oturdukları büyük salonun kapısından çıkarak çantasını getirsinler, iradesini verdikten sonra avdet ve tekrar mahut rüvelverl başıma tu torak mührüm çan l a ndan çıkmazsa buradan ölün çıkar, demeye başladılar?
Fakat çanta gelmiş ve içinden mühür de çıkmıştı- Salt paşa geniş bir nefes almışken bu defa Padişah başka bir jurnali ortaya koydu. Gûya kendisine suikast yapılacak ve Sultan Murat tahta çıkarılacakmış. Sultan Hamil, bu haberin aslı varsa evvelâ seni parçalatırım, diyordu.
Bu sözle de hıncını .alamadı ve Ealt paşayı arkasına katarak kendi dairesiyle, harem dairesi
Cavada savaşlar
D ü N YAPA
ıMıknabssız puslalar
Endonezyada durum yeniden fenalaştı
arasında bir odaya götürdü.
Sultan Hamlt. elinden mührünü aldığı Sadrazamını bu o-daya hapsetti. On sekiz saat burada kalan paşa sonra evine gönderildi. O günün gecesi tekrar saraya çağırtılarak tabanca İle elinden alınan mühür yine kendisine verildi.
Tf. Abdülhamlt, Kâmil paşayı, Salt paşa gibi sevmez ve kendisine fazla itimat da etmezdi-
Yıldız sarayında bazan Mabeyin dairesinde, bazan Çit köşkünde veya Küçük Mabeyinde Sadrazamlarını kabul eden Padişah onlara kâh hırçın, kâh mülâyim muameleler ederdi.
n. Abdülhamlt bir gün Mabeyinde bir yabancı prensin kabulünden sonra Sadrazam Kâmil paşaya icraaatlnln fenalığından dolayı ağırca sözler söyledi ve paşayı avam nllvazlıkla İtham etmek İstedi. Kâmil paşa halkın, hükümeti sevmesinin Padişah İçin İyi bir ha! olduğunu anlatmaya kalkınca ben meramınızı biliyorum Popülariteyi kazanmak istiyorsunuz, diyerek paşayı tersledi.
Kâmil paşa, bunun mânasını anlamıyorum. Eğer hakkı âci-zanemde bir tasmlml şahaneleri varsa İcrasına hiç bir m&nl yoktur, deyince II. Abdülhmlt, o benim bileceğim şeydir, cevabini verdi-
Padişah hem geziniyor, hem konuşuyordu. Kâmil paşa teessüründen fenalaşmış ve yeisi gittikçe artmaya başlamıştı. Bunu gören Sultan Hamlt biraz nedamet eseri gösterdi. Odanın ortasındaki masanın önünde bir sandalyaya oturdu. Karşısındaki -sandalyeye de paşayı oturttu. Hiddet haliyle sözde 1leri gittiğini söyliyerek vezirinin gönlünü almaya çalıştı.
Fakat Kâmil paşa meyüs bir hakleydi- Bunun üzerine II. Abdülhamlt ayağa kalktı ve istirahat etmek üzere paşaya da müsaade etti. ,
Paşanın arkasından gönderilen Mabeyincilerden Arif bey (Vezirler odasında) Kâmil paşayı teselli etmeye çalışıyordu.
II. Abdülhamldln münasebetlerinde çok ciddi olduğu Sadrazamlardan birisi Saffet paşa İdi. Paşa, en buhranlı devirlerde Sadaret mevkiine getirildi, Mithat paşa Avrupaya sürülmüş,, hal' ricali, muhtelif yerlere gönderilmek suretiyle bertaraf edilmeye başlanılmıştı.
İstanbul bir memnuniyetsizlik ve endişe içindeydi. Bugünlerde Padişahın alabildiğine İleri gitmekten önlemeye çalışan Saffet paşa zaman zaman İstifa etmek arzusunu gösteriyordu- O tarihlerde yabancı gazeteler (Paşanın bu sırada İşten çekilmesinin Türkiye için pek vahim olacağını ve böyle bir halde kendisine kimin halef olacağının münakaşalı bulunduğunu, İsimleri dolaşan sefir ve eski vezirlerden hiç birinin o makamın ehli olmadığım) yazıyorlardı.
O günlerde genç Padişahla, tecrübeli Sadrazam arasında Yıldız sarayında sık görüşmeler oluyordu. Fakat bu görüşmeler iki tarafça da hiç bir vakit temkin hudutları dışına çıkarılmadı.
Padişah, vakur vezirlerine dalma İyi muamele etmişti. Hediye almamasiyle de meşhur olan Saffet paşa bir kış günü Yıldızda bahçede huzura kabul olunmuş vç Padişah, Rus çarının hediye ettiği İki siyah samur kürkü getirterek birini kendi giyip diğerini de paşaya giydlrtmlşU. Konuşma esnasında (Kürk sîze çok yakıştı, eş giymiş olduk) iltifatında bulundu-
Bu suretle paşa bir defa bu kürkü, bir defa da atlarlylc beraber gönderilen bir arabayı, atlarını iade etmek suretiyle kabul etmişti.
— BİTMEDİ —
Batavya 15 (A.A.) — (United Press) Holânda genel karargâhı. Sumatrada çete faaliyetlerinin artması üzerine durumun fenalaştığını bildirmektedir.
Holânda tebliğine göre, Cumhuriyetçi kuvvetler Benkulen dolaylarında ağır kayıplara uğramışlardır. Çok sayıda silâh ele geçirilmiştir. Cava'da da savaşlar olmaktadır.
Diğer taraftan. Birleşmiş milletlerin himayesi altında mütareke akdi İçin tasarlanan müzakereler henüz başlamadığı ve ancak hafta sonunda başhyabl-leceği İnanılır kaynaklardan öğ renllmiştlr.
Cumhuriyetçi hükümet üyeleri dün gece Jogjakarta'da Önemli bir toplantı yaparak ateş kesilmesi meselesinde bir karara varmağa çalışmışlardır.
!
L
1^
İH
Köylerde sıtma savaşı
Havacı gençliğimizi engin göklere fethedilmeğe kudretli bir olgunlukla yetiştirebilmek için Türk Hava Kurümu'nıın daha çok muvaffak olmasına yardım edelim-
Kutuplarda uçuş yapan tayyarelerde kullanılmak üzere son günlerde Amerikada yeni cins puslalar İcat edilmiştir. Milli Standarda bürosu ile Donanma Hava bürosuna mensup mütehassısların İcat ettiği bu yeni puslalarda eski tip pusla-ların aksine olarak mıknatıs yoktur. Gökyüzü puslası diye tanılan yeni puslalann bilhassa ışLksız ve yıldızsız kutup gecelerinde faydalı olacağı söylenmektedir- Bundan başka, meselâ Hudson körfezinin kuzeyinden ve Magellan boğazının'güney kısımlarından İtibaren kutup bölgelerine düşen kısımlarda mıknatıslı puflaların çalışmasına İmkân yoktur. Çünkii kutuplardaki mıknatıs, puslalann mıknatısını âtıl bırakmaktadır. Mıknatıslı pusla-lardan başka, tayyarelerin uçuş istikametini güneşle tâyin eden güneş puslaları. yahut yıldızların mevkii ile cihet tâyin eden astro puslaları yine kutup bölgelerinde bir işe yaramamakta-dır. Çünkü bazan altı ay kutup semalarında bir tek ışığa tesadüf etmek İmkânsızdır. Halbuki gökyüzü puslaları güneş battıktan sonra, yahut gökyüzü bulutla kaplı olduğu zaman bile çalışmaktadır.
Hani o dört koldan
taarruza geçen kehleler?,,
663 kilo kinin, 221 kilo atebrin dağıtılmış
■j Yazan : Cemaleddin Bildik |-
f
| Harbde tayyareden korkmayan köylüyü sivrisinek yıldır-| mıştı — «Bit yiğitte bulunurdu. Köylü yine yiğittir, fakat bu j defa biti yoktur!» — Evin parasız hizmetçileri — Kızlar ni-ı çin küçük yaşta çeyiz hazırlar? — Şehirli kızlarım köylü nasıl tanıyor? — Köyde eksikler...
Adalar C. H. P. nin yazlık balosu
Adalar C. H. P ilçe kurulu, her sene olduğu gibi bu sene de büyük yazlık balosunu. 16 temmuz 1049 cumartesi akşamı. A-nadolıı kulübünün Buy ükada şubesinde verecektir. İki mutena caz İle neşeli bir gece yaşatmağa çalışan balo tertip heyetinin, zengin piyango ve sürpriz lerle ve çeşitli dans müsabaka-larile davetlilere müstesna bir
Manş denizin! yüzerek geçmek gece yaşatmak İçin bütün ted-Istlyen 16 yaşındaki Amerikalı birleri almış olduğu öğrenilmiş-, genç kız Shlrley May • I tir.
Ruslar 5 yıldan evvel atom bombası yapamazlar
Blair sarayında Trumanın başkanlığında gizli bir toplantı yapıldı, toplantıda bulunanlar çok ketum davranıyorlar
Atom komisyonu reisi Lilienthal
tavsiye
D. D. T ekibi, bir köy evine giriyor, bir koylu kadın tezgâh başında kızına çeyizlik bez dokuyor

Evinin bütün odaları D. D. T den geçirilen köylü dayıya [•] hatırlatarak sordum:
— i. Efendimiz» payesi verilen sîzlere haksızlık edllmesLne, menfaatlerinize el uzatılmasına tahammül edemediğinizi söylemiştiniz dedim. Hangi İşte haksızlık edildiğini ve menfaatlerinize el uzatıldığını iddia ediyorsunuz?
_ Orman kanunu? diye cevap verdi: Bu kanun ellerinde tapusu olan orman sahibi köylüler İçin de zararlı ve haksız bir kanun olarak çıktı.
Kanunun pek çok faydalı tarafları olduğunu ayak üstü izaha çahştımsa da. iddiasının arkadaşları tarafından desteklenmesinden cesaret alarak:
— Ormanlarımızın neden fahrib edildiğini mak isterseniz size
ederim, beş on köyü dolaşın, köylü ile açıkça konuşun, elde edeceğiniz netice, ormanların köylüden alınarak devletleştirilmesi olacaktır, cevabını verdi.
Diğer bir evde
Evinin her tarafı d, d. T 11 gazla püLverize edilen diğer bir köylü de, gerek sıtma mücadelesinden, gerek D. D T. tatbikatından son derece memnun kaldıklarını anlatırken öğrenmek İstedim:
— Ne faydasını gördünüz şu ilâcın?
— Tahta kehlesine kurusu) hasret kaldık be tul...
— Evvelce çok mu vardı?
— Çok da lâf mıdır? Yatağa | girdikten on dakika sonra dört koldan ordular halinde taarruza geçerlerdi o melunlar... şimdi bir tanesini bulan parmakla gösteriliyor.
— Sivrisinekler ne oldu?
— Gece öldü da lâmbayı : yaktık mı, meydana çıkarlar, vızır vızır etrafımızda dolaşırlar, ısırmadık yerimizi bırakmazlardı. Allah seni Inandır-i sına, bir iki harbe de girdim, ' çıktını. Fakat o sivrisineklerden korktuğum kadar tayyareden korkmazdım. Yıldırmışlar-! dı bizlerl. Amma mücadeleci- , Jer de köklerini kazıdı onla- . nn...
I — Bile de faydası oldu mu? | Miitevekkllâne bLr tavırla .boyun büküp cevap verdi:
— Vallahi, dedi, o meretleri de göremez olduk. Hani meşhur bir söz vardır: »Bit yiğitte bulumun diye... O yiğit de köylünün ta kendisidir. Fakaaaat, üstümüzde bit bulunmuyor diye yiğitliği de elden bıraktığımızı sanma sakın... Yine yiğit oğlıı yiğitleriz amma bitimiz yok...
— Ya kara sinekleriniz ne âlemde?
— Şu savaş başlamadan önce evimize gelen misafirleri ilk l karşılayan ücretsiz hizmetkârlarımız o kara sineklerdi. Alayı İle kalkar otururlardı. Savaştan sonra bir kayboldular hâlâ da yoklar... Yetişecek çocuklarımıza yalan gibi gelecek sonra, neydi o çektiklerimiz bizim...
1 Üstünü kevgirle, elekle örttüğümüz yemeklerimizin, sütlerl-
1 mirin. yoğurtlarımızın İçlerine kadar girerlerdi. Bir fincan kahveyi rahatça İçemez, du-
’ (laklarımızın kenarından leşlerini alırdık o pis mahlûkla-
, nn... Hamdolsun onlardan da ‘ kurtulduk...
Köylü dayının konuşması ho-l şu ma git.il de sordum;
— Dahası var mı?
— Hem de öyle bir ı var ki şimdiye kadar

Kanberra 15 (A.A.) — (Reu-
ter):
Atom enerjisi sahasındaki a-raştırmalan İle tanılan İngiliz âlim! profesör Ollphant yaptığı bir demeçte Rusyanın atom bombasını yakında bulursa buna hayret etmlyeccglnl söylemiş, fakat bombayı bulmak bunu yapmak değildir, demiştir.
Profesör Ollphant, Sovyetle-rin beş yıldan evvel atom bombası yapamayacakları mütalâasında bulunmuş ve Amerikanın muazzam endüstri kabiliyetine vb bundan bir çok sene evvel atom bombasını yapmış olmasına rağmen bombayı ancak şimdi hakikaten yapmaya başladığını bildirmiştir,
Washlngton 15 (A.A.) —
(Afp):
Evvelâ yan resmi bir suretre bildirilip bilâhare Truman tarafından basın konferansında teyid edildiğine göre. Blair Hou-sede perşembe akşamı, atom enerjisi komisyonu üyelerinden bazılarının İştirak ettlğ bir toplantı yapılmıştır. Trumanın bu toplantı hakkında herhangi bir
izahat vermek istemediği hatır-], kırdadır, Fakat, bu toplantı etrafında muhafaza edilen ketu- nü atom enerjisi İle alâkalı şah-miyet hattâ esrara rağmen Va-1 siy etler arasında yapılan konfe-şlngtonda İyi haber alan çevreler. konferansın atom enerjisi komisyonu başkanı Dav İd L1I1-enthale karşı girişilen hücumlara son vereceği kanaatinde-dlrler. Bilindiği gibi, bu mücadele takriben iki ay evvel başlamıştı.
Lilienthal başkan Trumanın, j atom âlimleri birliğinin, ve A-; merlkan fen çevrelerinin büyiık bir kısmının muzaharetlne m az har olmuştur. Aynı zamanda başkanı bulunduğu komisyon, Lillenthal'ln çalışmaları sayesinde Birleşik Amerikada geniş bir atom silâhları sanayinin kurulduğunu İspat etmiştir. Bu şartlar altında Llllenthal’e karşı açılan mücadele, âyan üyesi Hiçken loopenln tavrında İsrar etmesine rağmen, süratle gevşemişti. Bundan dolayı Vaşing-tonun iyi haber alan çevrelerin-| deki kanaate göre, perşembe gü
rans, bu münakaşanın sonunu teşkil edecektir.
Atom enerjisi anlaşması görüşülmüş
Washlngton 15 (A.A.) (Alp): Kongrenin yetkili çevreleri, baş kan Tıumamn özel İkametgâhında atom enerjisi komisyonu (iyelerinden bazılarının da lş-tlraklle yapılan gizli toplantıda Başkan Trumanın İlk İstişare ettiği milletlerarası konferansı olan Potsdam toplantısında a-torn enerjisi hakkında Birleşik Amerika, Sovyet Rusya ve Ingiltere arasında varılan anlaşmanın bahis konusu edildiğini sanmaktadırlar.
Atom enerjisi, parlâmento komisyonunun toplantıları sırasın da âyandaıı Hlkcnlooper, hükümetten anlaşmanın bir örneğini İstemiş, fakat hiçbir cevap alamamıştır.
dahası saydık-
dünkü
l'.I — Birinci yazı
15/7 9-13 tarihli AKŞAM'da çıkmıştır.
larınıın en mühimleri... Tavuklarımız. tavuk bitinden; sığırlarımız. davarlarımız. atlarımız ve merkeplerimiz de keneden kurtuldu hu sayede...
— Evlerinizde, pireden eser kalmadığını biliyorum. D. D. T nin daha ne faydasını gördünüz?
— Ambarlarımızdaki zahirelerimiz de böcekle nmez oldu. Hiç şüplıe etme kİ oğul, bitten, pireden: sinekten ve tahta
kehlesinden kurtulduk diye kirletmiyoruz. çamaşırlarımız eskisi gibi sık yıkanmadığı için sabundan da kâr ediyoruz.
Kızlara çeyiz
Ahmetlide hangi eve gittikse hemen hemen hepsinde el tezgâhlan gördük. Evin, orta yaşlı baş örtülü hanımına sordum:
— Bu yüzden de kârınız oluyor elbet?
— Yoook! dedi. Biz bunları ticaret edelim diye dokumayız. Evimizin bütün ihtiyacını temin eder. kızlarımızın çeyizlerini hazırlarız, işte o kadar.
Gayet güzel: gecelikler, gömlekler yapılacak bezler, yatak ve yorgan çarşaflan dokumuşlar. En fakir bir köy kızının bile sındığında 12 yatak, bir o kadar da yorgan çarşafı bulunması şartmış. O daha kalınca dokunmuş yatak yüzlükleri, sedir örtülükleri. gecelik ve gömlek bezleri de top top çeyiz sandıklarına istif edilir, bunlar hazır olmadıkça analar, kızlarını talep edenlere muvafakat cevabı vermezlermiş. Bana bunları anlatan köylü kadın:
— Bunun, dedi, en İyi tarafı nedir bilir misiniz? Kızlarımız vakitlice faaliyete geçip çeyizlerini hazırlarlar, Tezgâha mı geçip dokuması lâzım, yaşında İken geçerler ve kurlar.
Bize kulak misafiri olan bir köylil dayı, araya girdi:
— Faaliyete geçmesin, çeyizlerini hazırlamağa başlamasın (la ne yapsın . Taliplerine red cevabı verileceğini bilmiyor mu kız...
Diğer bir köylü de bana sordu:
— Ya şehirlilerin kızlan ne yapralar! Haaa. bilmez değiliz hani... çeyize meylze metelik vermezler, varacakları erkeğin gaşına gözüne, boyuna bosuna bakarlar... Delikanlı yüzme biliyor, dans mans da ediyorsa mesele yoktur.
— Böyle olunca kızı hemen verlverlrler mi sanırsınız?
— Vermek ne demek a evlât! Anası babası gizi hakkında lâf mı edebiiir a canım...
Köylüler, şehirlileri, şehirli kızlarını nasıl biliyorlar gördünüz mii?...
Köyün eksikleri
Ahmetlide, köy eksiği olarak gözüme İlişenlerden en mühimleri şunlardır: Köylü, mesken inşası hususunda hiç bir bilgiye sahip değil... Evlerini hâlâ, gayri sıhhi şekilde İnşa ediyorlar. Mühendisleri de. mimarları da hattâ yapıcıları ve marangoz ustaları da kendileri... Halbuki onlara birer köy evleri numuneleri vermek, yeni İnşaatta o nüm» nelere sadık kalmalarını temin etmek faydalı olacaktır.
— Neden bu evi böyle yaptın a Mehmet ağa?
Dendiği zaman Mehmet ağa gayet haklı olarak cevap veriyor:
— Bize, şöyle ev yapmama lâzım diye yol gösteren yok kİ...
Bundan anlaşılıyor ki. köylü, gösterilen yolda yürümeğe
(Arkası 7 nci salılfcıle)
ıo do-

1
Maliye Bakanlığı Başiıukuk Müşaviri SAblK ARDA'nın Gelir Vergisi Kanunu
İZAHLARI
çıkmıştır,
Tevzi yerleri:
Ankarada AKBA, tslân-bulda İNKILÂP Kltnbev-lerldir.
1
16 Temmuz 1949
Benim sırrım
HER AKŞAM BİR HİKÂYE
— Şükilr sana Allahım! Bu dakikayı ne kadar çok beklemiştim.' Tam beş yıl hep bunu düşündüm: «Tonl dönecek, tekrar ona kavuşacağıma bu cümle sabahtan beri sonsuz bir sevinç ve neşe İle ruhumu, kalbimi dolduruyor.
Ondan telgraf aldım: Geliyor, •vet geliyor. Bindiği vapur, bugün limana varıyor. Beş yıllık uzun gaybubeti esnasında temiz ve lekesiz muhafaza ettiğim evimize çeki diizen verdim, eskisi gibi pijamasını karyolamın üzerine koydum. .
Bir kaç saat sonra yine ona kavuşacağım. Arasıra saate göz attıkça kalbim heyecanla çarpıyor. Birdenbire kapı çalındı Şen ve şakrak bir ses:
— Anne, anne! diye bağırdı.
Beni çağıran kızım Madlendl. Biraz sonra Ton! onu görecek. Madlen koşarak odaya girdi, bana sarılıp öptü Ben onu kollarımın arasında sıkarken bütün kanımın kalbimde toplandığını hissediyorum. Muhakkak ki heyecandan çehrem solmuştu
Madlen. hayatımın hem biricik saadeti, hem de faciası idi. O, hayatımın sımsıkı muhafaza ettiğim sırrını teşkil ediyordu Acaba bu sırrımı, kocama söylemeli miyim?
Almanlar. Parise girmezden evvel Tonl Hariciye Nezareti tarafından Amerikaya mühim bir vazife ile gönderilmiş, beni kucaklayıp vedâ ederken:
— Anjei, Madleni evvelâ Allaha. sonra sana emanet ediyorum! Bir vasıtasını bulursam, seni de kızımla beraber. Amerl-kaya aldıracağım. Her halde Parlsle kalma Köyde bulunan amcamın yanma Madlenle beraber git. O ikinizi de korur. Aman çocuğumuza dikkat! diye sıkı tembihlerde bulunmuştu.
Almanlar, Parise girmezden 2-3 gün evvel ben de bir kamyonetle Paristen köye hareket ettim. Fransız ordusu durmadın ricat ediyordu Alman uçakları, semalarda mekik dokuyarak her şeyi, her yeri, yolda gördükleri kafileleri bombalıyorlar, mit-ralyöz ateşiyle biçiyorlardı.
Paristen ayrıldığıma pişman olmuştum. Fakat artık geri dönmeğe imkân yoktu. Esasen gideceğim köy. Paristen ancak 2 saat uzakta idi. Kamyonetle yoluma devam ettim. Madleni kucağımda tutuyor, gök yüzüne korku ile bakıyordum.
Nihayet köyün kenarına geldik Şoför bizi indirdi. Artık oradan yaya yürüyecektik. Geniş bir nefes oldun. Madlen susuzluktan ve yorgunluktan blt-gin bir hale geldiği için onu kilisenin kapısı önünde duran bir çocuğa emanet ederek civardaki evlerden kendisine bir bardak su getirmeğe gittim, Bir köylü kadını bir bakraç su verdi Kızımı bıraktığım kiliseye dönerken motor gürültüleri duyuldu. Alman uçakları, çok alçaktan uçuyorlar, dumandan mitraltöz kurşunları yağdırıyorlardı. Derken, yeri temelinden sarsan müthiş bir taraka işitildi Sadmenin şiddetinden yere kapaklandım. Yerden kalktığım zaman Madlen İle köylü çocuğu meydanda yoktu. Kilisenin yerinde yeller esiyordu.
Dell gibi:
— Madlen. Madlen! diye var
kuvvetimle bağırmağa başladım Çocuğumu bulmak için dört tarafa koşuyordum. Sanki ayaklarım kanatlanmıştı. Fakat ne kızımı, ne de onu emanet ettiğim köylü çocuğunu bulamadım Köy halkından sağ kalabilenler bu hava hücumu karşısında çil yavrusu gibi dağılmışlardı.
Yerle yeksan olan köyün meydanında yapayalnız kalmıştım. Madlen ne olmuştu? Aacaba sağ kalanlar onu da beraberlerinde alıp götürmüşler mİ idi ?
Aklım fikrim durmuştu. Deli olmuştum. Ben köyün bomboş meydanında durarak:
— Madlen, Madleni diye bağırmağa devam ediyordum.
Bir aralık kilisenin ankazı arasında dolaşırken Madlenin İnfilâktan yanmış pardesüsünün bir parçasını buldum Demek kızım bomba isabeti ile ölmüştü Artık bu köyde yapacak İşim yoktu. Keder ve ıstıraptan bitkin bir halde dönüş yolunu tuttum ve bütün gece yürüyerek Parise döndüm.
ı Feci işgal senelerini yapayalnız. bedbaht ve perişan geçirdim. Madleni bu kadar çok seven kocama, döndüğü zaman ne söyliyecektlm. Bu felâket karşısında müthiş üzüleceğini biliyordum. Ne yapacağımı bilmiyordum, Ümitsiz dakikalarımda intiharı bile düşündüm.
Bir gün terkedilmiş çocuklar yurdunun önünden geçiyordum I Bilmem hangi kuvvet, beni yurdun içine çekti. Merdivenleri tırmandım. Orada ne aradığımı, kendim de bilmiyordum. Yurdun müdiresiyle birdenbire karşılaşınca, hiç düşünmeden kendisine:
— Madam dedim, dört yaşında sarışın ve mavi gözlü bir kız istiyorum. Onu evlât edineceğim.
Müdire, derhal talebimi İsaf etti ve biraz sonra Madlene tıpatıp benzeyen bir kızı elinden tutarak yanıma getirdi. Artık evim, çocuk neşe ve kahkaha-halarlyle dolmuştu.
Kocam, Madleni kundakla iken bıraktığı için yurddan aldığım çocuğun öz kızı olmadığını anlayamıyacaktı- tyi bir tesadüfe bakın kl aldığım kızr.ı adı da Madlendl. Yeni Madlen, hem benim, hem onun öz kızımız olacaktı. Tonl. kızımızın feci ölümünü öğrenmek sure t İle bedbaht ve mustarip olmıya-çaktı. -
Toni geldi, Madleni çılgın bir sevinçle kucaklayıp öptü, o kadar mesut ve bahtiyar kl.
Arasıra vicdan azabı beni boğuyor, içimi yakan sırrım dudaklarımın ucuna kadar gell-ı yor, fakat şüphe yok kl Cenabı Hak kocasını bedbaht etmemek için sırrını saklamış olan benim gibi bir zavallı anneyi affedecek.
Çeviren: A. HİLÂLİ Q£1ÜZ1J Bu akşamki program
18.58 Açılış ve program. İT Çocuk ianti. 18 M S ayarı ve Dan» mürijl (PLİ. 18.45 MUr.lk (P1 I. 19 M S. ayan ve Haberler, 19,15 Geçmişle Bugün, 10,20 Yurtlan Sesler, 10,50 Şarkılar. 20,15 Radyo Gazetesi. 20.30 Serbca Mat. 20.35 Intevır (Hüzzam faslı). 21,30 Şarkılar, türküler. 22 Konuşma. 22,15 Sevilmiş parçalar (Pl.). 22.45 M. S. ayarı ve Hakliler. 23 Dana, mürutl fPI.I. 23.30 Program ve kopanı».
Macarîstanda yeni tevkifler yapıldı
Tanınmış birçok gazeteciler yakalandı. Temizleme devam ediyor
İspanyada kaçakçılık
İspanyollar İngiliz gemilerini İspanyaya kaçak tütün sokmakla suçlandırıyorlar
Mahkeme Koridorların da
Kendisi razı o I mazsa kaçırırı m!
Londra 15 (Nafen) — Maea-r!s tandan gelen haberlere göre, bundan bir müddet evvel başlamış olan temizlik amellyesl bütün hızı İle devam etmektedir. Bilindiği glb bu temi îlik ameliyesl »Dışişleri Bakanı Ra j kın komplosu» İsmi /erilen hâdise İle başlamıştır.
Daily Telegraph gazetesinin Viyana muhabirine göre. (lün yeni tevkifler yapılmış ve bu sefer de Macar gazetelerlle radyosunda çalışmakta olan «şüpheli şahıslar» ortadan kaybolmuştur. Tanınmış bir çok gazetecilerin tevkif edildikleri anlaşılmakladır.
Bİir Macar sosyalistinin makalesi
Macarlstandan kaçan sosyalist erkânından avukat Sander Brunaer «The Chrlstlom Selimce Monltor» gazetesinde yazdığı makalede Macarstanın bugünkü vaziyetini şöyle anlatıyor:
Komünistler Macarlstanın â-mlrlerldlr. İşçileri cebri hâkimiyet İdame etmek İçin bir vasıta ve kurduklan ekonomik plânlarda alet oiarak kullanmaktadırlar. Onları her tiirlii serbestl-den mahrum etmişler. Komünist kontrolü altındaki birliklere girmelerini zorlamışlar ve müessir şekilde biitün protesto imkânlarını ellerinden almışlardır.
Komünistler İşçi gündeliklerini İstedikleri şeklide tesblt e-dlyortar. Parça başına çalışma usulünde lâzım olan istihsal numunelerini arzularına göra tâyin ediyorlar. Macarîstanda şlnı diye kadar hiç görütmenıiş şekilde İşleri hızlandırmak gaye-sile tazyik kullanıyorlar Devem lı surette propaganda borularını çalıyorlar ve açlıkla hapis cezasına mukabil disiplin temin ediyorlar.
Ben şahsen komünistlerin bu sistemi kurmalarım seyrettim. İlk Önce bir Macar sosyalisti s(-
I fatile, kasdl olmıyarak onlara yardım ettim; sonra mukavc-met ettim; en sonunda da onların kurbanı olmaktan zor kurtuldum.
Harp nihayete erdikten aoiıra, Macar İşçileri kendilerine kuvvetli bir siyasi ve ekonomik durum kazandılar, fakat kiiçiık mülk sahipleri partisinin 1947 de ve Sosyal Demokrat partinin 1948 senesinin başlarında tasfiyesinden sonra vaziyet bambaşka bir hal aldı Muhalefet ortadan kayboldu ve neticede komünist partisinin sözü kanun yerine geçil, parti devlet oldu. Komünistlerin İlk ciddi admıı, 100 den fazla işçisi olan fabrika ve iş yerlerini devletleştirme oldu.
Kanunun neşredlldlğl sabah müessese sahipleri kendi İş yerlerine gitmekten menedildi, ve biitün hakları komünistlerin tâyin ettikleri idarecilere devredildi. Üç yıllık plânın mürift-fasına dair (Rusların 5 yıllık plânına tekabül eden Macar plânı) çıkan kanunda beş ve daha fazla sene hapis cezasına çarptırılacak bir sürü ekonomik sabotaj faaliyetleri sayılmaktadır.
Siyasi sebepler yüzünden işten çıkarılanlara yeni kanuna göre haklan olan asgari İşten ayrılma tazminatları bile verilmedi, Bunları alabilmek İçin işçiler mahkemelere başvurdular. Bunun üzerine komünistler 1948 kasım ayı başlarında yeniden faaliyete geçerek yeni bir kanun çıkardılar Bu kânuna göre, işlerinden «antt - demokratik faaliyetleri» yüzünden çıkarılanlar, tazminat istihkakları için dâva açamazlar. E-ger bazı mahkemeler lehte karar vermiş bulunuyorlarsa, bu kararlar hükümsüz addedilir ve tatbik sahasına konulmaz.
Siyasi baskı İse ekonomik yük terden az yıkıcı değildir.
Evde, fabrikada, eğlence sa-
Madrld 15 (APi — İspanya Dışişleri Bakanlığı dün gece; ispanyada «İngiliz bayrağı altında» faaliyette bulunan bir gizi) teşekkülün İspanyaya kaçak o-Jarak yabancı tütünlerini sokmakta olduğunu bildirmiştir.
Bakanlık, yayınladığı bir tebliğde «Ispanyol makamları tarafından, Ingiliz gemilerinin yol sıtz olarak seferden alıkonduk-ları» hakkında vâki lsnadlan yalanlamaktadırlar,
Buna mukabil, tebliğ ,İngiliz gemilerini İspanyaya kaçak tütün sokmakla İtham etmektedir.
Yine tebliğ, $on bir kaç hatta zarfında .bazı İngiliz gemilerinin sefere çıkmalarına mâni olunduğunu ve bunların mürettebatının İspanyada muhakeme edileceğini de İlâve etmektedir
İngiltere Dışişleri Bakanlığı da. diğer taraftan İspanya. Dışişlerinin. İngiltere tarafından Madrid Büyük elçisi vasıtaslyle İspanyaya vermiş olduğu ve bu gemiler meselesiyle alâkadar notayı cevaplandırmış olduğunu bildirmektedir.
Maden makinaları almak için bize ayrılan tahsisat
Vaşlngton 16 (AA.) — fjinl-ted Press» - İktisadi işbirliği 1-daresinln bildirdiğine göre. 1948 -49 tahsisatından bütün memleketler İçin yeniden ayrılan 25.362.000 doların 417 000 1 maden makineleri malzemesi satın alması İçin Türklyeye verilmiş tir.
esnasında, bütün İşçileri gözetleyen. her yerde hazır ve nazır ve dalma uyanık bulunan gizil polis teşkilâtıdır.
Holhutta Man kardeşler yeni bir film çevireceklerdir. Bu fi'ınde küçük bir çoruğun da rolü olacaktır. Seçilen çocuk henüz ocuğu neşelendirmeğe çalışırkemıştır ve sık sık ağlıyor. Yukarıda Mart kardeşlerden ikisi ççaltşma arkadaşlarına alışaman görünüyor.
Ceza mahkemeleri koridorunun İki köşesine dikilmişler, çöplükte birbirlerine saldırmağa hazırlanan dönüşken horozlar gibi böbürlenerek bakışıyorlar. Daha evvel kapışmışlar, boğuşmuşlar, fakat hiddetlerini yenememişler, hınçlı bakışlarla birbirlerini süzüyorlar. Biri zayıf, uzunca boylu öbürü tıknaz, sarışın bir delikanlı. İ-klsinin de saçları darma dağınık. yüzleri yara bere İçin de. elbiseleri tozlara bulanmış. Sarışını elindeki çöp parçasını dişleriie didikleyip tükürüyor, zayıf delikanlı da tırnak etlerini kemiriyor.
Evvelâ sarışınla konuştuk.
— Neden kavsa ettiniz, ahbap?
Biraz tereddütten sonra hıçkırıktı bir sesle cevap verdi:
— Git de o serseriye sor. Ne dive benim işlerimi bozuyor?
— Onunla da konuşacağız tabii. Senin işini nasıl bozdu?
— Daima benimle uğraşıyor. ne vapsam kıskanıyor. Behiceve de parmağını taktı. Sanki îstanbulda başka kız kalmamış,
— Behice hanım senin şe yin mi?
Yüzü hafifçe pembeleşti, başını öne eğdi:
— Onu eskiden tanırım, üç avdanberi de konuşuyorduk.
— Eskiden konuşmaz mıydınız?
— Şey... Konuşurduk amma arkadaş konuşması idi
— Simdi nasü konuşuyorsunuz?
— Ben Behiceye söyledim, nişanlanmağa razı oldu. Rıfat bunu duyunca; «Sen bu isten vazeeç. Behiceyi ben alacağım» diye ukalâlığa başladı. «Böyle arkadaşlık olmaz. Rıfat, dedim. Behice-de benim gözüm var. Onu kimseye vermem. İstanbul-da başka kız yok değil va. Sen de kendine göre bir kız bul.» fakat lâf anlamıyor; «İlle Behicevi ben alacağım» diye kafa tutuyor.
— Demek Behice hanım için birbirinize girdiniz?
— Behice ile sözleştik, dün akşam üstü buluşacaktık. Ben randevuya giderken Rıfat gene karşıma çıktı. »Bana bak, Sacit! Bundan sonra Behice ile konuştuğunu görürsem iş fena olacak. Ben yakında Behiceve nişan yüzüğü takacağım. Bir daha o kızın vanına sokulmağa kalkma sakın» dedi Ben de içerledim: «Behice benim nişanlım. Sen kim oluyorsun? İşte şimdi de onunla buluşmağa gidiyorum. Ne yapacaksın bakalım?» dedim. Bir denbire üzerime atıldı, yumruk vurmağa başladı. Gırtlağıma yapıştım bir de çelme taktım, ikimiz birden yuvar- ’ landık. Polisler vetismesey-’ di bir tarafını kıracaktım |
— Simdi hanginiz davacısınız?
— O beni dâva etti amma ben de ondan dolma kalemimin parasını istiyorum.
— Ona dolma kalemi mi
satmıştın?
— Hayır, Behiceye hediye etmek İçin yedi buçuk liraya bir dolma kalemi almıştım. Kavgada cebimden düş tü, parça parça oldu. Onun parasını...
Sesi titrekleşti, nemlenen gözlerini uyuşturarak başını eğip sustu. Fefâketzede âşıkı daha fazla üzmemek I-cin ayrıldık.
Esmer delikanlının kımıldanırken yüzünü ekşitmesin den belli ki kavgada epeyce hırpalanmış
— Geçmiş olsun, ahbap. Bir yerin mi ağrıyor?
Yumruklan m sıktı:
— Enayi bana kahbellk etti, birdenbire çelme taktı
— Evvelâ sen ona vurmuş sun.
— Tabii vururum. Aklı sıra bana kazık atıp da Be-hlceyi almak istiyor
Parmağının ucunu tükürük leyi P duvara bir çizgi çek ti:
— Nah. işte buraya yazıyorum. Behicevi o sersesiye bırakırsam bana Rıfat demesinler.
— O kadar büyük yemin etme, delikanlı.
Fiyakalı bir omuz hareketi yaptı:
— Biz tükürdüğümüzü rahvanlardan değiliz, bey abl:
Ölsem de, kalsam da Behice benimdir anladın mı? Sacidin şahı da gelse o kızı benim elimden alamaz.
— Behice hanım da seni istiyor mu bari?
— Orası vız gelir bana. Razı olmazsa kaçırırım val-lâ billâ
Mahkeme açıldı, gene tırnak etlerini kemirerek gilÂ.
Ce. Re.

TOridre ₺coeb>
Senelik 23>W ICurus 54HU İnini 4 9 arlık 45(W » 2800 »
3 aylı 800 • 180C »
I «vlık 3OO • - ►
Ad re» te Od ılı için etli ıcuruıiuK pul gtlnaertlmelldlr Atasi takdir de »üre/ 'legl$Urllm«.
melonlarımı» Başmuharrir S)5os Yatı l$larl ÎO7O5 - tdare SM1HI Muau« aııtn
Ramazan H — Hmt VŞ
tmuK OU 6»|« ikindi Ak YoUı
E 8.50 11.02 4.40 8.31) 12.00 1.57
V 3.29 5,42 13,20 IT l!» 20.3B 22,36 idarehane BabıâU sıvarı
Cemal Nadlı «okaltı No İS
930 doğumluların son yoklaması
Selimiye askerlik dairesi başkanlığından :
1930 doğumluların son yoklamalarına daireye bağlı askerlik şubelerince 25/tcmmuz/049 tarihinden itibaren muhtelif tarihlerde başlanacaktır. Yoklamaya başlangıç günleri şubelere tebliğ edilmiştir. îlgitl.e-rin şubelerce tâyin ve mahal-lâta tebliğ edilen günlerde Askerlik meclislerine baş vurmaları İlân olunur
-------------------
Kızlara Suikast
ZABITA
ROMANI
Varan; Agalha Christle
L
Tercüme eden: VA - Nü
Tefrika No.
KVUI imiyle halledildi.
PENCEllfcö! Kİ YÜZ Şimdi artık polis şefiyle mal-
Erlesl günün Titllseleri zlh | yelini kandırmak meselesi kanimde pek mmiimdlr. Uyandığını zaman maalesef ateşim vardı Zaman zaman malarya nöbetlerim tutar.
İşte bu yüzden, o güoiın hâtıraları bana kâbus gibi geliyor. Poirot, odama eksantrik bir hokkabaz gibi girin çıkıyordu Sabahleyin şafak sökerken o.ı-na bahsettiği tasavvurunu acaba ne şekilde tatbik mevkiine koyacaktı? Şurası muhakkaktı kl, artık bu macera sonuna yaklaşıyor. Allah vere de arkadaşım, acı acı inkisarlara ugra-masa...
Evvelâ doktor Crahuma gitmesi iâzıuı geldi. Sonra da. başa ti ııışirelerJ ve hastabakıcıları kendirdi. Doktorun hüsnüniyeti sayesinde bu cihet laına-
1 »yordu Kırtasiyecilik sebebiyle Polrot'nun hayli müşkülâta uğradığını kestirmlşslnizdlr. Nihayet, albay Weston'u razı etli; lâkin, ona, hiç bir mesuhylt terettüp etmemek şartıyla. Yalan ölümün llânmda hasıl olacak mesuliyeti Poirot. kendi ü-zerlne alıyordu Dostum, bunu böylece kabul etti. Esasen daha da ağır şartlar İleri sürül-seydi. kendi harekâtında ser-bes bırakılması için hepsini kabul edecekti.
Beni sorarsanız, bir koltuğa kuruldum, dizlerimde örtü bütün gün uyukladım Her iki uç saatte bir, Poirot. yanıma
Haline acıyorum, Ama belki de bu düzenbazlklara iştirak etmemen hakkında daha hayırlı oldu. Cenaze için kocaman bir çelenk hazırlattım. Üzerine de «Samimi teessürleriyle Hercule Foirot. yazdırdım. Aman ne oyun bunlar.
Sonra, tekrar ortadan kayboluyor; bana şu yeni haberleri ulaştırıyordu:
— Tamamiyle siyahlara bürünmüş olan bayan Rice'la sonuncu defa görüştüm. Dedi ki: «Zavallı arkadaşım! Ah. ne feci dram! Kızcağız ne kadar da şendi, Biıtıın mevcudiyetinden hayat taşıyordu! Ben. onun ölümünü havsalama sığdıramıyorum * Ben de ona basma kalıp bir takım sözleri söyledim Mukadderat icabı, bazı sevgili mevcudiyetler ortadp.n yok oluveriyor. dedim. Yahut da iyiler gider, fenalar kalır, dedim.
— Peki bu komediyi oynama!: senin hoşuna mı gidiyor, dostum ?
— Hiç plân
teessürlerlmi bildirdikten sonra, bayan Rlce, gayet ehemmiyetli bir noktaya dokundu, Gece hiç uyumamış. Zira, zehirli çikolatalar zihnine takılmış, «Buna imkân var mıydı, var mıydı?» diyordu. Israr etme4 üzerine, Lahlill yapan kimyagerin raporunu ona gösterdim O da bunun üzerine, nefis kontrolünü kaybederek dedi kl; «Demek kl ıtokalndenmlş, öyle mi?» Evet, diye cevap verdim. «Aman Allahım! — diye haykırdı. — Bir türlü anlıyamıyorutn.»
— Her halde bu kadıncağız korku taklidi yapmıyordu değil mi?
Tehlikede olduğunu anlıyordu, çünkü zeki...
— Sanırını, sen onu Llk defa olarak arlık şüpheliler listesinden çıkardın? Bana o İntibaı ı Veriyorsun
Poirot, kaşlarını çattı: sonra sakinleşti:
— Doğru, Hastings. Faraziye
• ler buzun tutmuyor, çünkü bu d? hoşuma gitmiyor cunnun en bariz noktası, kaatı-uç saatte bir, Poirot. yanıma plân mucibince böyle hareket! hn gayet ince ve hassas olu-geliyor. beni vaziyetten haber- [ ctml: Icabedlyor Rolunıü ly'[ şudur. Halbuki, bu vakada dindar ediyordu. ] oynamak için, kendimi bu i«e| katimizi çeken ne? Hep kaba
— Nasılsın, azizim’’ Vah. vah! ]samimiyetle vermeliyim Butun, kaba olaylar. Hayır, şimdi bu
mevzua diğer bir cepheden bakmalıyız.
Sonra, masaya dayanarak ilâve etti:
— Üç ihtimal karştsuıdayız. Birincisi; Bayan Rice taralından satın alınıp Lazarus'un götürdüğü çikolatalar zehirli olduğuna göre, bunların İkisinden biri mücrimdir Yahut ikisi birden mücrimdir Bayan Nlck tarafından telefon edild'-ğl İddiasına geltnce, bunu da alelâde ve uydurma bir iddia sayarım tşte bu hal sureti, en kaba taslak olağandır.
İkinci hal suretine gelelim: Posta vasıtasıyla gelen çikolatadır. Her hangi bir insan bunu yollamış olabilir Bu adaıu da, hani şu seninle beraber A dan 3 ye kadar diye yazdığımız İnsanlar listesine mensup her hangi bir kimse tarafından gönderilmiş olabilir Eğer, zehirli şekerler bu kutuda ise. o takdirde telefon muhaveresine ne ihtiyaç vardı? tklncl kulu ile meseleyi karıştırmağa sebep neydi?
Arkadaşımın anll tıklarını dinlerken hafif hafif kalaını sallıyor, cevap vermiyordum.
Derecem otuz sekiz iki olduğu İçin, bütün bu teferruat, bana lüzumsuz hattâ gülünç görünüyordu.
— Geleim üçüncü hal sureline: Bayan Rlce’ın gönderdiği zararsız çikolata kutusunun yanında bir de zehirlisi belirmiş Bu takdirde, telefonun mânası vardır. Hattâ o telefon zekice bir tertiptir. Bayan Rlce’ı müşkül duruma sokuyor. Bu üçüncü hal sureti en mantıklı olanıdır. öyleyse bu yoldan yürüyelim. Kapıcı, gönderilen birinci kutuyu dethal yukarı kata çıkarmış; ve kutuların değişmesini imkânsız kılmıştır. Hayır, bu da pek mantığa uymuyor.
îlâve ettim:
— Eğer Lazarus bir İş kıvır-madıysa.
Poirot, yüzüme baktı:
— Senin ateşin var. dostum Acaba ateşin yine mİ yükseldi?
Başımla tasdik İşareti yaptım.
— Bir kaç derece hararetin artmasıyla İnsan zekâsında nasıl değişiklikler olduğunu kaydetmek çok tuhafıma gidiyor Fen. şimdi bana, gayet basil ve derin bir müşahedeyi söylemiş
oldun. Bu o kadar basil iri şimdiye kadar aklıma gelmedi Senin faraztyen garip bir vaziyeti de aydınlatıyor Yani, bayan Rice’ın fevkalâde yalcın ve candan dostu gibi görünen Lazarus onun mahvına da yürümüş olabilir Böyıece bu iş, veçhesini değiştirir. Gayet muğlak bir İstikamete doğru yol alır.
O kadar karışık sözler söylüyordu ki. daha iyi anhyabllmek İçin gözlerimi kapadım Doğrusu uyumak İhtiyacım da duyuyordum.
Poirot. yine de sözünü bitirmedi. Bir şeyler anlattı durdu Fakat, ben onu dinlemiyordum. Lâkırdısı bana ninni gibi geliyordu,
Akşama doğru, dostum yeniden belirdi.
— Çiçekçi benim yaptığım plân yüzünden zengin oluyor. — dedi — Herkes çelenk ısmarlıyor Croft, Vyse, Challeu-ger. hemen hepsi...
Bu sonuncu isim merhametimi uyandırdı.
(Arkası var)

16 Temmuz 1949
AKŞAM
SahKe 7

Belgradın Yunan komü-nisl çetelerine yardımı
Tifonun hududu kapatacağı hakkında sözlerine rağmen 400 çeteci daha Yugoslavyadan Yunan topraklarına girdi
Londra 16 (Nafen) — Kems-ley gazeteler grup unun Atina-, daki muhabirine göre, Yunan -Yugoslav hududunu kapa taratma dair teminat vermiş olan mareşal Tlto’nun bu sözlerine rağmen. 400 kadar Yunan komünisti bu hududu geçmişler vb KaymakçaJan bölgesine sızmışlardır. Diter bir habere göre de, bu Yunan komünistleri Yugoslavya taralından silahlandırılmıştır.
Yunan hükümet çevreleri, Tlto'nun nutkunu bahis mev-iuu ederek şöyle demektedirler: .Mareşal Tlto eğer hakikaten Yunanistan İle anlaşmak niyetinde İse o vakit Yugoslavyada bulunan 12000 Yunan çocuğunu derhal memleketlerine İade etmelidir.
Londradakl Yunan elçiliğinden açıklandığına göre, Yugoslav hükümeti tarafından bastırılmış ve dağıtılmış resmi bir broşürde bu çocukların Yugoslavyada bulundukları kabul edilmekte ve bunların 11.600 oldukları söylenmektedir .
Londra 15 — Tifo tarafından Fola şehrinde söylenmiş nutka
hasretmiş olduğu bir başyazısında Tlmee gazetesi şu husus' lan belirtmektedir:
.Muhakkak ki bu gayet mühim siyasi bir nutuktur. Tlto ha yalının öyle bir devrindedir ki, batının yardımını beklemekte ve bu yardımın elzem olduğuna dair batılılan lknna çalışmaktadır.
Fakat Yunanistan. Trleste ve Karen tlya meselelerinde Tlto batıya karşı gayet sert bir tavır takınmaktadır. Bu böyle olduğu müddetçe batıdan bir yardım beklemesi yersiz olur,
Eğer Tlto Yunan - Yugoslav hududunu kapatmaya karar ver dlyse bu hareketi, Yunan komünistlerinin mağlûp olmak üzere olduklarından, ileri gelmiştir. Komlnform tarafından hazırlan mış bir Yunan komünist hükümetinin güney cephesine yerleşmesi Ti tonun hiç de İşine gcî mez. Eğer hakikaten bu hudut kapatılırsa Yunan ordusuna yardımı büyük olacaktır.»
Times gazetesine göre, iki numaralı cihan harbi sona erdiğinden beri Yugoslav komünist lideri tarafından batı lehinde söylenilmiş İlk nutuk budur.
Pasifik paktı
Filipin başkanı Pasifik memleketlerine murahhas gönderiyor
Kalkütada arbedeler
Veznedar yerine makine
Tepkili uçaklar
Bunların «ivil havacılıkta kullanılman tecrübe ediliyor
Bir kişi öldü, en az 50 kişi yaralandı
Kalküta 15 (AA.) (United Press) — Başbakan Nrhru'yu dinlemek İçin büyük bir kalabalık toplandığı zaman, polisle komünistler arasında çıkan kargaşalık esnasinde, atılan bomba yüzünden bir kişi ölmüş vc en az elli kişi yaralanmıştır, ölen bir polistir. Bomba atıldığı zaman Nehru kürsüye yeni çıkmaktaydı ve bu esnada yalnız İki kişi yaralanmıştı. Fakat bundan son ra üzerinde orak ve çekiç İşareti bulunan bir kamyon kalabalığa yaklaşıp kamyondaki adamlar taş atarak «Nehru geri dön* dlve bağırdıkları zaman çı kan bir çarpışmada en az elli kişi yaralanmıştır. Folla, birbirine giren komünistlerle halkı ayırmağa uğraşırken bir adam da bir zâblte tabanca ile ateş etmiştir.
Bir tirattan bu kavgalar esnasında Nehru konuşmasına devam etmiş ve Komünistleri Hin dlstanın bir numaralı düşmanı olarak vasıflandımuştır.
Köylerde sıtma savaşı
(Baş tarafı 3 inci «ahifrdel çoktan hazır... Fakat o yol gösterilmiyor.
ikinci bir eksik tarafları da. köy İçi yollarına bir kazma dahi vurulmamış olmasıdır. Hangi sokaktan hangi eve klttikse hep taş yığınları ve büyük çukurlar iLatjünden atlayı. zıpla -ya yürüdük...
Ahmetliden ayrılıp. Hiçiz köyüne, oradan da Eo2hane köyüne geçerken sıtma savaşı bölge başkanı Dr. Mithat 8U jrev'e sordum:
— D. D. T yİ kaç kunışUıı alıyorsun us?
— İlk zamanlarda pek pahalı idi. Kloşu 200 liradan 100 liraya düştü, sonra 70 liraya İndi. Ve nihayet 2-3 Liradan temin* baştandı.
— Sıtma mücadelesi de hayli masraflı olmuştur sanırım?
Cep defterini çıkararak notlarına baktı ve kısaca cevap Ferdi •
— Şimdiye kadar bu 189 köye 663 kilo kinin, 221 kilo atehtin dağıttık. Sıtmadan zayıf düşenleri takviye etmek İçin de 2437 hastaya kuvvet hapı tevzi etmişiz
Bunlar, sıtma savaşının ne derere ehemmiyetle ele alındığım gösteren mühim rakamlardır.
Omalrddin HİI.IIİK
Kasa ve veznedarların işini hesap makinası görecek
Londra 15 (Nafen) — Günün birinde her hangi bir dükkana alış veriş İçin girecek elen kimseler kasa ve kasa memuru yerine bir makine İle karşılaşacaklardır. Bu maldne faturalarını tanzim edecek, parayı teslim alacak, üstünü verecektir. İlgililerin açıkladıklarına göre, bu makine her hangi bir adamın yapacağı hesap İşlerini büyük bir sürat ve kolaylıkla başarabilecektir. Şimdiye kadar yalnız Alimler tarafından kullanılan bu he-sap makinesinin yakında bol miktarda piyasaya sürüleceği tahmin edilmektedir.
Bu makinenin İlk Örneklerinden biri Kembriç üniversitesinde bulunmaktadır. Bildirildiğine göre, hesap makinesi 10 hanelik bir çarpımı 30 saniyede ve muvaffakiyetle yaparken bu yeni makine aynı çarpımı saniyenin 500 de birinde tamamlamaktadır.
Manllla 158 (AJL). — (Afp) : Tchang Kal Tchek’le yaptığı ko nuşmadan sonra Filipin Cumhurbaşkanı QuLrlno, Birleşmiş Milletler nezdlndekl Filipin delegesi Carlos Romulo'yu davetle, »Son günlerde Bngulo’da hazırlanan pasifüfl paktı tasarısını münakaşa etmek üzere Hindistan, Pakistan, Seylân, Birmanya ve HlndiçlnL'ye vazife ten göndermeği kararlaştırmıştır. Başkan Qulrino. Koumlntang’ın baş kanı ve Güney Koro Cumhurbaşkanı Syngman Rhee ile devamlı teması muhafaza etmek arzusunda olduğunu bildirmiştir.
Çulrlno, dün sabah Birleşik Amerika maslahatgüzarı Tho-mas Lockett İle uzun bir konuşma yapmıştır. Başkanın kendisine Pasifik paktı fikrinin Wa-shlngton tarafından desteklenmesinin yerinde olacağı kanaatini bildirdiği sanılmaktadır.
Vaşlngton 15 (A.A.) — (United Press) Başkan Truman gazeteciler toplantısındaki beyanatında Mareşal Çan Kay Şekle Filipin Cumhurbaşkanı Çulrino arasında yapılan mülâkatı yorumlamak istememiştir.
Ingîlterede atların kuyruğu artık kesil mıyecek
Londra 15 (Nafenl — İngiliz parlâmentosuna sunulan yeni bir kanun lâyihası gereğince îngllteredckl atların kuyruğunu kesmek yasak edilecektir. Bu kanun projesinin pek yakında müzakereye konulacağı bildirilmektedir.
İlgili çevrelerde belirtildiğine göre, bu kanun lâyihasının kabul edileceğine muhakkak nazarı 1le bakılmaktadır.
Londra 15 (Nafen) — Tepkili uçakların sivil havacılıkta kullanılması İçin devamlı tecrübeler yapılmaktadır. Sivil havacılıkta bu uçaklar kullanıldığı tak dirde seyahatlerin çok daha kısa süreceği anlaşılmaktadır.
şimdi en fazla üzerinde çalışılan nokta M veya 60 kişi taşıyacak tepkili uçakların İmalidir. 60 kişi taşıyacak tepkili uçakların masrafı göz önünde bulundurulmakta ve yolculuk flat-lerinde bir fark vukua gelip gelmeyeceği araştırılmaktadır.
Zayi — Çorlu nüfus memurluğundan aldığım ve içinde askerlik muamelelerim yazılı kimlik cüzdanımla İzmir Merkez hastanesinden aldığım sıhhiye ehliyet belgemi kaybettim. Yenilerini alacağımdan eskilerinin hükmü yoktur.
1337 doğumlu
Ömer oğlu Abdullah Ardal
İstanbul 3 eli İcra memurluğundan: 948/282»
Bir borçtan dolayı paraya çev rilmeslne karar verilen Akşarn gazetesinin 14 haziran 949 gün ve 11018 sayılı nüshasının 8 cl sahifeslnde İlân olunan eski Rami cuma yeni Rami mahallesinde Çamurlu han sokağındaki 15 parça gayrı menkulün İkinci satışı 30-7-949 cumartesi günü saat 10 İlâ 12 olarak gösterilmiş w de o giin tatile tesadüf ettiğinden İkinci satışın 1-8-1949 pazartesi günü aynı saatte ve aynı mahalde yapılacağı lashi-hen ilân olunur.
BULMACA^
1 2 S 4 5 a 7 8
1 l ı r 1
! i 1 1 1
1 1 - 1 ■ 1 ■ 1 ■ 1 1 1 '■ 1 ■ 1 i ■ 1
1 i I i ■ i 1 ■
1 r~ 1 ■ B 1 1 1 1
Soldan BOŞ»- 1 — Edlrneye yatan bir şimendifer kavujaftı. t — Bcyl»W-la Kavuk nrnmnda bir mahal, 3 — TrnmvAy demiri - Dinlenme. 4 — Terli ön deRH • Tersi tutuk. 5 — Tevil et. 6 — Tcr»l «arp klAsılk edebiyat ilstaUarından - Kocaman, 7 — Tersi komüyoncu. • — Tersi Aralan saç» - Füruht et, 9 — Bir nevi fark - Basma «M> gelirse ateş tular. 10 — Köpek - Usanan.
Yukarıdan aşağıya: 1 — Eski meşhur bir pehlivan. ! — Tersi taraktan geçirmedir - Bir peygamber, s — Uykudaki hayatı yasıyan. 4 — Haya -Tersi âdidir. 8— Bastan çıkar. S— İleri değil • Oruca taslama vakll. T — Hudullarımuda çıkıp Harer denişine dökülen bir nehir - Tersi aşiretler. S — Çayırlık.
GECEN BUtMACAHm HALLİ
Soldan sa|a: I — Vestiyer, t — İlerleme. 3 — Revir. 4 — Amini iy et, 0 — Neblle. S — Şemsiyem. 1 — Ece. Kek*, t — Hiza. 0 — İd. irczil. 10 — Ra. Tekel.
Yukarıdan aşağıya: 1 — Viranşehir. 2 — Elem, Edlra, 3 — Sevinmez, 4 — Trlme», Alt, S — İlrlblk. Re. 0 — Ye. Yiyecek. 7 — 8>n. Elek. Ze. H — Re. Temayül.
■■■■»■■ t ÇIK ARTTIRMA İLE BÜYÜK SATIŞ
Kıymetli eşya, biblo vesaire satışı 17 temmuz S49 pazar günü saat 10 da Kadı köyde Mühürdar Cad. Mühürdar gazinosu yanında 108 No.lu villada bay Cemal Nemllzade-ye ait kıymetli eşyalar biblolar, vazolar vesaire açık arttırma İle satılacaktır. Tekmili Fransız Llyon kumaşlyle kaplı ve altın cıva yaldızlı saraylara mahsus 15 parçadan İbaret zengin salon takımı. Ayrıca 19 parçadan mürekkep ve çok parça olduğundan kısım kısım satılacak olan emsaline nadir rastlanır hakiki Şam İşi Arabesk salon takımı, hakiki Rönesans gayet rengin büyük ve uzun büfe ve masası, maket kadife İle kaplı koltuk ve sandalyalar. 8 parçadan ibaret Avrupa mamulâtı hasır bahçe takımı, bronz elektrik ve havagazı avizeler, maun çay masası, maun sigara masaları, Çin dikşl masası, aynalı ve aynasız dolaplar ceviz kolonlar, Fransız vazolar, yemişlikler ve şekerlikler, eski Fransız yemek tabakları, kristal ve porselen pasta takımları, kristal likör sürahiler, eski Fransız işi çekmeceler ve oyun kutulârı pasta çatal bıçak takımı, metal çatal bıçak sofra lakımı, Vlena malı, kluazone ve Fransız vazolar, saks çin ve Portekiz duvar tabakları vs. v.s. 6 ayak gayet İyi İşler halde açık makine buz dolabı. Buhara, Teramez. Erabent. Ferhan Afgan, Tebriz ve İsparta seccadeleri, imzalı yağlı boya tablolar vesaire vesaire.
Tafsilât ; Antikacı Rıza öz.-rman Eiia Behar
İstanbul Kapalı çarşı Zincirli han Beyoğlu Su Terazi Telefon: 23397 sokak No. 12
Şose esaslı onsrımı
Samsun Valiliğinden:
Samsun - Kavak yolunun 5 4- 250 - 13 4- 500 kilometreleri arası şose esaslı onarımına talip çıkmadığından yeniden eksiltmeye konulmuştur.
2 — Keşif bedeli 90873 lira 75 kuruş ve geçici teminatı 5793 Hra 69 kuruştur.
3 — tl daimi komisyonunda kapalı ?açf usullyte İhalesi 26/temmuz 1949 tarihine rasthyan sah günü saat 16 da yapılacaktır.
Kitaplar arasında
(Baştarafı 4 üncü «aknede) yüzbaşı Cevdet ( tümgeneral O. Btlglşln) ile ve otomobille gönderiyor, halka da bir beyanname neşrediyor. Blras sonra birinci tümen komutanı general Mürsel (rahmetli M. Bakü) hükümet konağına vanyor, o sırada limandaki Fransız zırhlısından gelen bir Fransız subayı gemisinin telsizi emirlerine hazır olduğunu bildiriyor. General Mürsel bununla lzmire girildiği müjdesini Ankara ya veriyor.
Bu sabah Menemen civarında bir düşman çetesinin mukavemetini kıran ve bir subaylle iki erini şehit veren on dördüncü süvari tümeni halkın şiddetli alkışlan arasında Menemene girmiş, Izâz ve ikram olunduktan sonra tamire doğru yürüyüşüne devam etmiştir. Karşıya -kada İzmirlilerin hararetli al-kışlariyle karşılanan bu tümen vapur İskelesi yanına yerleştirdiği bataryasının ateşlle tzml-rl selâmlamıştır. Körfezde bulunan harb gemileri arasındaki Yunan gemileri Uzunadaya doğ ru çekildiler.
Üçüncü piyade tümeninin teğmen Besim komutasındaki süvari bölüğü de uzun bir yürüyüşten sonra saat on üçte tamire gelmiştir.
Kolordu karargâhı kumandanlık dairesinde yerleşti. İzml-rln salimen alındığına ve asayişin muhafaza edilmekte olduğuna dair yazılan rapor kurmay yüzbaşı Feridun (Dlrimte-kln) İle ve otomobille Nlf istikametinde garb cephesi orduları komutanlığına gönderildi. Bir merkez kumandanlığı teşkil e-diierek emrine inzibat kıtaları verildi ve emniyet teşkilâtı yeniden İşletilerek hükümet ve belediye İle işbirliği yapıldı. Şehirdeki yüz binden fazla Rum. Ermeni ve Musevllerin ileri ge-Jönleri hükümete getirilerek â-saylşln muhafazası ve saklanmış düşman asker, silâh ve eşyasının kışlaya gönderilmesi tenbih edildi. Tümenlere iskân bölgeleri verilerek laşeleçl temin olundu. Yunan ordusunun terkettlğl mühimmat ve eşya depolan muhafaza altına alındı.
Halkın yapmakta oldukları şenliklerin gece yarısına kadar devamına müsaade edilerek ondan sonra herkesin evine çekilmesi ve sükûnetin muhafazası ve yarın gelecek olan başkumandanı karşılamak üzere hazırlanması bildirildi. Gece yarısından sonra İşitilen bazı tüfek sesleri üzerine bütün mahalleleri otomobille bizzat dolaştım, tüfek seslerinin o sırada İzml-rc giren kolordu muzlkasınm çalmağa başladığı İzmir marşını duyan balkın sevinç tezahür-, terinin yeniden canlanması ol-duğunıı anladım. Hiçbir fenalık olmadı Kışla meydanına toplanan esirlerin dört bine I yaklaştığını gördüm. Biraz isti-, rahat etmek üzere Kıramer o-tellne döndüğüm zaman sabaha karşı cephe kumandanlığından bir emir aldım, Bunda yarın lzmire gelecek olan birinci kolordu kumandanının İzmir askeri valiliğini deruhte edeceği ve süvari kolordusunun tz-nılrle Menemen arasında toplanması bildiriliyordu. Tümenlere tebliğimi yaptım Bu suretle 9 eylül güniı süvariler İçin tarihî ve şerefli bir gün olarak geçti. Ben de hem baba memleketim olan İzmire kavuşmak, , hem de burada mahsur kalmış otan rahmetli anacığım tarafından kucaklanmak bahtiyar-
İstanbul Sular idaresinden
Çırpıcıdan başlamak ve Bakırköy ilçesine kadar 4702 metre ■■unluğunda olmak üzere 400 m/m İlk boru hendeği açılması ve borular konduktan sonra kapatılması işi kapalı sarfla eksiltmeye konmuştur. .
Bu İşe ait şartname fen Mirisinden alınabilir.
İsteklilerin teklif bedelinin %7,8 tu nispetinde teminat makbıudariyle birlikte şartnamesi dairesinde hazırlıyacaklan kapalı teklif mektuplarını 30/7/949 çarşamba günü saat 12 ye kadar İdare Muamelât Dairesine vermeleri. 10002
öğrenci alınacak
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünden:
Tapu ve Kadastro Okuluna 1949 - 1950 ders yılı İçin erkek Öğrenci kabul edilecektir.
Okul, Lise derecesinde, parasız yatılıdır.
öğrenim süresi üç yıldır. Mezunlarının yedek subay hakkı tanınmıştır.
Orta okul mezunlarından il tapa muhafızlıklarında yaîilı ve Ankarada sözltl sınavı kazananlar okııla alınacaktır.
Yazılı seçim sınavı 34 Ağustosta İl Tapu Muhafızlıklarivle Ankarada Tapu ve Kadastro okulunda ve sözlü sınav ise 10. 11 Bktm'de yalnız Ankarada Kadastro okulunda yapılacaktır
Üç yıl üstüste İftihar listesine girenlerden öğrenime ara verniyen orta okul mezunlan okula sınavsız alınacaktır.
Aday Öğrenci kaydına Bir Ağustosta başlanacak ve yirmi Ağustosa kadar devam edecektir.
Fazla bLlgi edinmek İsteyenlerin bulunduktan H ve Üçe Tapu Muhafız ve Memurluklarile Ankarada Kadastro okulu Müdürlüğüne baş vurmaları. (104181
DİKKAT! . DİKKATİ...
HERKESE LÜZUMLU EŞYA SATIŞI
MÜZAYEDE İLE AVRUPA MALI EŞYA SATIŞI
17 temmuz 1949 pazar günü saat 10 da Rumelihlsar'da vapur fekelesl kaışısuıda çeşme sokağından girilen Hisar mektep sokak (Kolej arka yolunda Aşiyan Müzesinin yanından dahi gidilir) bulunan ve Prof. Patrlck du Val'a alt İngiliz malı eşya. Amerikan mah som ye divan, buz dolabı. Emay Elektrik ocak tabak takınılan, elbiseler, mutfak takımları, vs. vs. açık arttırma ile satılacaktır.
Üstleri oyma hakiki Amerikan samyeli 5 parçadan ibaret yatak oda takımı. Amerikan malı meşe ağacından stil Quin Anne Şıfonyer Komod ve yazıhane, çok yeni halde 5 ayak elektrik buz dolabı, Markonl markalı 11 lâmba pikap ile beraber salon radyo, Avrupa malı elbise dolapları. Amerikan malı Berjer koltuklar, bldermayer stilinde koltuklar, Rustik stilinde yemek sandalyalnrı, Maon ağacı İngiliz yazıhane ve kitap etajerleri, krom karyolalar, ko-modlar, Beauty Slmson markalı Amerikan divan ve karyola somyeleri, Nauman d'.tc'.j makinesi. Kristal salon aynaları, Kauçuk yataklar, Göden kömür sobası, yemek masaları, Portmanto, mutfak takınılan, bakır eşya, elektrik a-vlzeler, tekmili emay elektrik fırm ocak, çok yeni halde klâsik plâklar, erkek, kadın ve çocuk elbiseleri ve ayakkabıları, yatak, Avrupa battaniyeler, yorgan ve yastıklar, beyaz eşya, çocuk oyuncaklar., Acem ve Anadolu Seccadeler. Hermes markalı yazı molclnesl. tekmil teferruatı ile berabcı mutfak takımları. 2 adet otomatik f Ma ele Pressurel yemek pişirme tencereleri. FAZ1J1 TAFSİLÂT ALMAK İÇİN Saray «MAKSUT KALE) ve EPOK MOBİLYA evlerine mür-1-caai. Konak Oteli karşısında Suterazl sokak No. 18. Te1:
—_ SATILIK OTOMOBİL —
1937 modeli 7 kişilik Packard markalı radyolu ve kaloriferli, hususide çalışmış ve dolmuşa elverişli bir otomobil müzayede İle 8-8-1949 pazartesi günü saat 16 da Taksimde Modern Garajda satılacaktır. Görmek isteyenler mezkûr garaja müracaat edebilirler,
TÜRKİYE KREDİ BANKASINDAN
Bankamızın 15 Temmuz 1949 cuma günü Noter huzurunda küçük tasarruf hesaplarına ald olarak çekilen Kuriadâ aşağıda yazılı numaralara İkramiye isabet etmşitir.
2414 3958 1525 2177 2881 2906 2835
2554
2643 3212
3622
4120
45M
3624
2534 4410
4569 4 500 lO.’l
3190
■4280 1963 1855
3560
3349
41M
3769
1459
3231
4412 1449
3051
Emekli, dul ve yetim aylığı alanların nazarı dikkatine...
4 — Bu İşe ait keşif vesalr evrak II daimi konılsyunu ve . bayındırlık müdürlüğü kalemlerinde olup istekliler tatil günlerinden mâada günlerde bedelsiz olarak görebilirler
5 — isteklilerin bir kalemde altmış bin liralı* yol, köprü' veya bina yapım ve onanmını İyi bir surette İkmal ederek kesin kabulünün yapıldığını röderir belge İhram etmeleri ve,' İhale gününden en az «tatil günleri hariç, üc gun evvel İl ma-' kamına dilekçe ile müracaat- ederek hu işin eleştirmesine gir-1 mek için yeterlik belgesi almaları gerektir.
6 — Eksiltmeye gireceklerin İkinci maddede yazılı geçici le- [
minnta alt makbuz ve beşinci maddede yazılı belge ile 1949 yılına ait, ticaret odası vesikasını havi olarak 24!‘O «ayılı kanunun tarifleri dairesinde hazırlı çatakları kapalı zarflarını İhale günü saat 15 e kadar makbuz mukabilinde daimi komisyon başkanlığına vermeleri veya laleli taahhütlü olarak pusta ile göndermiş olmaları lâzımdır. Postada utacak gecikmeler kabul edilmez. lül'Jl |
lığıpa nail oldum Teğmen Enver gibi tzmlr tablosu İlk gömme çarptığı vakit bende de hâsıl olan heyecanı tarif edemem. O anda maddi hiçbir şe-' yln hakiki bir değer taşımadıftı-| nı tam mânaslyle hissettim. İşte bu an hayatınım en mesut lanı olmuştur Bugün tzmlrde' | çıkan Şada yi Hak gazetesinde!
Morali zade Rifat İmzasını ta-' . şıyan ştı şiirini gözyaşloriyle 'okuduk :
{İzledik üç Keneden fazla tahassürle sîzleri
Bekledik rahm ile imdatla sitab etmenizi
Kesmedik Baklan «türken hile ümmidîmizi .
Var olun... Atm ile kurlar- I diniz en sonra bizi, |
Orgeneral Fahredcitn Altay-j dan bütün İstiklâl Harbine. A-iatörke ve İrinde yaşadığı |n-kılâb tarihimize alt büyük hâtıra kitabını teklemek hakkı--mızdır sanıyorum
Şevket KAİM)
İstanbul Defterdarlığından:
Yeni Emekli kanunu gereğtnce; 1 Haziran 1930 tarihinden İtibaren bağlanmış bilumum emekli, dul ve yelim aylıkların- . da ve o tarihten önce subay, askeri memur ve erlere vazife ve ı harp malûllüğü sebebiyle bağlanmış aylıklarda ve tekaüt i iken veya vazife yüzünden ölmüş eratın dul ve yelim .erinin I aylıklarında ve alelıunupı emeklilerden aylıklarına son hizmet zammı yapılmış olanların bu zamlarmda Ocak 1950 tarihinden İtibaren yapılacak yükseltmenin resmi senetlerine İşaret edilmesi İçin bu senetlerin makbuz mukabilinde ve maaşları ödeyen Malmüdürlük'.erlne teslim edilmesi evvelce İlân olunduğu halde pek çok kimse hâlâ bu senetlerini getirmemişlerdir.
Yükseltme muameleleri, resmi senetlerin tesellümünde verilen makbuzların sıra numaralarına göre yapılacağından aylık sahpllerlnln yeni zamları zamanuıda alabilmeleri İçin resmi senetlerini teslim etmekte istical göstermeleri lüzumu tekrar tebliğ olunur. (10516)
Tekel Gene! Müdürlüğü İlânları
Ma'zeme A!ım Şubesinden
1 — 12.7,949 salı günü yapılan açık eksiltmesinde talibi çıkınıyım 2 adet tııgdıye donklsl yeniden 10 giin müddetle açık eksiltmeye konulmuştur.
2 — Muhammen bedel 2500 lira olup muvakkat teminatı 187.50 liradır
3 — Eksiltmesi 22.7.949 cuma günü saat 11^0 da Kabataşta genel müdürlük malzeme alım şubesindeki komisyonda yapı-ineaktır.
4 — Şartnameleri her gün sözü geçen şubede görülebilir.
5 — İsteklilerin belirti gün ve saatte güvenme paralan ve
kamun vesaikile birlikle mezkûr komisyona müracaatları ilân olunur. 1U 5 40

1
S? hile 8
AKŞAM
18 Temmuz 1949
En küçük en ağtr rf, için her
(. »e.
EU8USSEMEH16 CHHELAIN - e-*..» XI
Dünyanın en çok istek celbecl dolma
kalemini
alınız
en
100 lira mükâfat
14 temmuz perşembe günü saat 18,25 de hareket eden Kalamış vapurunda tüccarl defterler unutulmuştur. Bulana Yemiş tütün gümrük 73 No. ya getirdiği takdirde yüz lira verilecektir.
HAŞAN DEPOSU vc meşhur ıtriyat mağazalarından arayınız.
İstanbul İkinci İcra Memur-luğudan: 949/1013
İstanbul Belediye Dostlukyurt sokak Yeşil apartımaıı 10 numarada iken İkametgâhı meçhul olan Murat Ali Dilber.
Yusuf Onurun zimmetinizde bulunan 14500ı liranın ınaa Talz ve masarifi Icraiye ve avukatlık ücretlle birlikte tahsili İçltı aleyhinize gönderilen ödeme emrine posta tebliğ memurunun meşruhatına ve zabıtaca yapılan tahkikata nazaran ikametgâhınızın meçhul olduğu anlaşılmıştır.
İstanbul İcra yargıçlığının 3 6 949 tarih ve 049 968 nunıa-x alı kararlle ödeme emrinin icra ve İflâs kanununun 57 nel maddesi delâletlle H. U. M. K. nun 141 İnci ve müteakip maddeleri gereğince 20 gün mehil verilmek suretlle Llânen tebliğine karar verilmiş olduğundan İşbu ilândan İtibaren 20 gün İçinde ödemeniz ve borcun tamamına veya bir kısmına ve yahut alacaklının tebligat icrası hakkına dair bir İtirazınız varsa yine bu müddet içinde istida ile İcra dairesine bildirmeniz ve bildirmediğiniz takdirde aynı müddet içinde İcra ve iflâs K nun 74 üncü maddesi mucibince mal beyanında bulunmanız lâzımdır- Beyanda bulunmazsanız hapisle tazyik edileceğiniz ve hakikate muhalif beyanda bulunduğunuz takdirde hapisle cezalandırılacağınız ve borcu ödemeniz veya İtiraz etmezseniz hakkınızda cebri İcraya devam edileceği ödeme emri makamına kaim olmak üzere tararınıza ilâneıı tebliğ olunur. (4989 i
İşle sahıb olmakla iftihar duyacağınız bir dolma kalem. zira. 34 memlekette yapılan 63 anket, Parker «51» in, dünyada en >,ok istek celbeden kalem olduğunu göstermiştir. Onu almakla, dolma kalemlerin yalnız en güzelim değil, en mütekâmil ve. hassasını da almış olacaksınız. Parker «51 ■ Lle yazmak bambaşka bir zevktir! Hususi bir tertibat, mürekkebin muntazam akımını temin eder. Kalemin tekmd akşamı, zarif bir gövde içinde, kır ve hasara karşı tamamen mahfuzdur. Kalemin kapağı altın kaplama veya Lustraloy’dan
VtCTOBY: Fıatı mütevazı olmakla beraber, diğer Parkeç kalemlerine has olan zerafeî ve sağlamlığı haizdir. MavıA siyah, yeşil ve gri renklerdfl, bulunur.
olup, vidalamaya lüzum olmadan, kayarak kaleme emin bir surette tespit edilir.
Derhal Parker «51 »1 deneyiniz!. Siyah, kahve rengi, gn ve mavi renklerde bulunur. 14 karattık altın, zengin bir uç çeşidi mevcuttur.
Parker «S1-. gayet parlak, son derece sâbıt ve, yazarken kuruyan yen? Parker Superchrome mürekkebinin tatminkâr istimalini mümkün kılan yegâne dolma kalemdir.
Parker kurşun kalemleri ise Parker dolma kalemleri ile, son derece zarif bir takım teşkil etmektedir.
PARKER

Türkivede Mümessili. ELİ 6URLA ve ORTAKLARI—Gotata, İstanbul
Parker .51» TL. 52 ve 44. Parkar -VS- TL..31
Parker Majör TL. 32. Parker Dllotold.TL. 22, Parker Viciorv TL. IX» W
Kurşun kalemler: > 5!-'TL. M *«23. Jutıior TL. İt
/. E. 7. T. İşletmelerinden:
Mu vak.
Cinai Miktarı Muh. bedel teminat Lira Kuruş LtraKuruşPazarlık gün ve Saati
Muhtelif Eb'âtlı NKBA.
tipi 1000 volt yeraltt kablosu. 3150 Metre 34 988.— 2622.60 21/7/949 perşembe saat 10—
Toprak nakli 7000 MS 9.100— 682.50 * . » 1015
Emülslon derzi. 11000 M3 16.500— 1237.50 . » * 10 30
Mozaylk parke döşemesi işi. 10000 M2 12.800.— 960.— » ■ » 10.45
1 — Yukarıda cins ve miktarları yazılı işler karşılarında yazılı muhammen bedeller. üte-
Tinden hizalarında gösterilen gün ve saatlerde pazarlığa konmuştur.
2 — şartnameler Levazımdan eMetro-Han» parasız tedarik edilir. (19288)

Rjjfrttt of Chcstcf ^dar önce kimya il-
J mini Balı Avrupa’ya getirmiş
nian bu şayanı dikkat adamın menşei hakkında, muh-lemefen İngiltere'nin Rulland eyaletinde doğmuş olma-undan başka, pek az şey bilinmektedir. Ancak Ches-ter şehrinin o zaman maruf olan mektebinde okuduğu muhakkaktır. Bitahara, ramanın adetine uyarak, ispanya 'dat, ( Arap üniversitelerinde tahsil etmiştir O devirde dünyanın ileri gelen ilim adamları A roplardı. C/ıester'li Robert it Şubat 1144 tarihinde kimva mevtuıı üzerindeki A ropça bir kitabın Lâlinceye tercümesini ikmâl etmiş ve bu suretle Avrupaya ilk kimya ders kitabını kazandırmıştır. Ayrıca riyaziye sahasında da çalışmış ve bu meyandn. A raplar tarafından tekemmül ettirilen bir riyaziye kolu olan cebir hakkında meşhur riyaziyeci Harzemli'nin yazmış olduğa bir eseri tercüme etmiştir.'*Bundan başka Kuranın İlk Lâtince tercümesini yapan gene Chester II Robert'lir. Halen Ingiliz üniversitelerinin resmi kıyafeti olan kisve ve İngilizce'de cebir kelimesinin karşılığı olan "Atgebra", a rap ve arapça menşeleri bakımından. Ches-ter'ii Robert in Doğu ve Batı ilimleri arasında tesis elmiş olduğu bağın müspet ve canlı birer delilidir Bal t itim yapısının doğa kapışım açmakla Chesler'li Robert Avrupa ilmini doğu güneşite aydınlatmıştır
İKPCRİAL KeMİKAL INDUSTRİŞ (TüRKSYl i. T O
IS TANBUC
HEfİP BEY BRİYANTİNİ
PROTEJİH
Frengi ve Bclsoğukluğunun teminatlı bir koruyucusudur.
DERMOJEN
Yanık, Ekzema ve cilt yaralarına fevkalâde gelir
KADIKÖYÜNDE MODA SEMTİNDE
SATILIK KÖŞK
Bahçe ortasında, su. elektrik, Jıavagzaı. telefon, alafranga banyo, alaturka hamam, ve mükemmel OARAJ'ı vardır
Müracaat: Galata, Bankalar caddesi. Ankara hanı, kati No. 1 Telefon 44177
İstanbul Beşinci İcra memurluğundan: 048/1897
Mahcuz olup satılmasına karar verilen Beyağlunda, Tünel başında Galipdede caddesinde [42 saydı dükkânda mevcut as: ma ahajiur ve pikap dolabı, 'elektrik ocağı, ampul ve saire 21/7 949 tarihine müsadif perşembe günü saat 12 den 13 e kadar mahallinde satılacaktır.
Takdir edilen kıymetin % 75 ini bulmadığı takdirde 28 temmuz 949 tarihine rasiayan sah günü aynı mahal ve saatte İkinci arttırması icra kılınacağından talip olanların satış mahallinde hazır bulunacak □lan memura müracaatları ilân olunur (4990»

DENTOL
Ağız hıfzıııhhasrnı temin «der.
Her yerde orayınıı,
Orijinal Alman Mamulatı —=■■
TELEFONKEN
Lâmbaları gelmiştir. Radyoları yoldadır.
’v.cktye Um um Mümessili:
SERVER ATAMAN
İSTANBUL
P K. 1525 — Telefon: 805û- ve 22623
I

SAYIN DOKTORLARA
O R ANGi NE
OXYDE ORANGE de MERCURE)
Oöz hastalıkları merhemi %l ve %2
Ecza Depoları ve Eczanelere dağıtılmıştır.
Devlet Denizyollar ı Fabrika Havuzlar işletmesi Müdürlüğünden:
Fabrikamız ihtiyacı aşağıda cins ve mlkdariarı yazılı muhtelif malzeme hizalarında gösterilen gün ve saatlerde pazarlıkla satın alınacağından vermek istiyenlerln sözü geçen gün ve saatlerde gereç servisimize gelmeleri. (10468i
18 Temmuz pazartesi Sa: 1690
5 adet 110 — 190 volt için 1 — 1,5 HP 1400 devir motör 5 * Lâstik önlük
250 metre Perdelik ipek kumaş
100 Perdelik tül
50 * Kırmızı tuha
100 kilo 1.5 m/m )
100 * 2 » > Kllinglr levha
100 • 3 • >
19 Temmuz salı Öa; 16 00
80 Boy 1/2 . >
30 3/4 • )
30 1 » > Demir galvaniz boru
35 1 1/4» )
35 2 •
10 2 1/2»
İstanbul Sular idaresinden
Silâhlarağa elektrik fabrikası İle Çobançeşme arasındaki 1700 Mî lük hendek hafriyatı kapalı mektupla eksiltmeye kon muştur.
Bu İşe ait şartname isale servisinden alınabilir. ’
İsteklilerin teklif bedellnn % 7.5 ğu nlsbetlııde teminat makbuzlarlyle birlikte şartnamesi dairesinde hazırlıyacakları kapalı teklif mektuplarını 20-7-949 çarşamba günü saat 12 ye kadar idare muamelât dairesin vermeleri (10199*
SULFADERME
YARA MERHEMİ
Yara, Yanık, JÇjj İla k, Çıban Çe Dftrî^ üstü mikroplu hastalıklarım 1yi eder. ____ HER ECZANEDE BULUNUR,______________
DOKTOR EKREM NAFİZ BAYSAN —
1 Deri. -saç. tırnak hastalıkları ve zühreviye mütehassıst. I Muayenehanesini Beyoğlu Büyük Parmakkapı köşebaşı I No. ı İkinci kata nakletmiştLr. (Kllapsarayı karşısı)
I Muayene saateri: 16-19, Tel: 42390 ev 41199______
İst. J. Satmalına komisyonu Başkanlığından
Belıer kilosuna 875 kuruş muhammen bedel takdir edilen 2500 kilo sade yağ 10/7/49 salı günü saat 15 de pazarlık suretiyle ihalesi yapılacaktır'
Evsaf ve şartnamesi her gün Taksimdeki konıLıyonda görülebilir. isteklilerin belli gün ve saatte 1206 lirayı muhtevi ilk teminat makbuzu ve diğer vesaikle birlikte kurula gelmeleri. (10345)
Silindir Torna Tezgâhı Alınacak
Ziraî Kombinalar Dairesi Reisliğinden t
Teşkilâtımız ihtiyacı İçin 9.000 »ra muhammen flatll ve 1425 lira teminatlı bir adet silindir torna tezgâh' 19/8/949 Cuma günü saat 1 1de AnkaradaAtatûrk Bulvarı 263 numaralı Merkez binasında eksiltme yollle satın alınacaktır.
Muvakkat teminatı. Ziraat bankası Merkez müdürlüğündeki 644356 sayı» İdare hesabına yatırılıp komisyona makbuzunun verilmesi mecburidir.
Teknik şartnamesi tstanbulda Ziraat mlidiiı lüğünden. Reislikte muamelât şubesinden verilir. İdari şartnamesi de buralarda görülür. 119161)

Comments (0)