spor'I AKŞAM
SON SAHİFEMtZDE |
Sene 31 — No. 11051 — Flatl: her ferde 10 surustur. PAZAR 17 Temmuz 1949 Sahibi: Neemeddln Sadak — Tan içlerini İlilen İdare eden: C. Bildik - Aksam Matbaan
PolatlI'da yapılan Topça okulu alış tatbikatından iki görünüş
Celâl Bayar izmirde yarın nutuk söyliyecek
T iir biyeye Amerikan yardımı
Parti çevrelerinden sızan haberlere göre Bayar, nutkunda sert bir lisan kullanacak ve iktidarın D. P. kongresinde aldığı vaziyeti açıklıyacaktır
Türkiye'ye yardımı arttırmak lâzımdır
Bütiin inşaatlarda kullanılan Hakiki
CELOTEX tecrit levhalarımız gelmiştir- Türkiye satış merkezi; SEHATTAR İTHALÂT - İHRACAT T. A. Ş.
Sirkeci, Kayseri Han No. 5-6-7. İstanbul..
Telefon: 21719.
Amiral Seelle yarın hareket ediyor
Türk ve Amerikan donanmaları ve denizcileri arasında işbirliği çok verimli ve başardı olmuştur diyor
Emekliye ayrılan valiler kimler
İzmir 17 — Demokrat Parti Genel başkanı Celâl Bayar, bugün saat 15 te İzmirde olacaktır. Bayarı karşılamak İçin üç dört günden beri hazırlık yapan D P. İller, saat 14 te rıhtımda toplanmış olacaklar, vapurun yanaşmasında ve Celâl Bayarıû çıkışında tezahürat yapacaklardır
İzmir D. P. çevreleri, Celâl Bayatın, yarınki pazartesi günü çok mühim bir nutuk söyliyece-ğint kati bir lisanla ifade etmektedirler Bayann bu nutku, şimdiye kadar söylediklerinin en serti ve hakikatleri en çıplak ifade edeni olacakmış. D. P. Genel başkan inin, büyük kongreden İtibaren iktidarın Demokrat Partiye karşı aldığı cepheyi yıkıcı mahiyette bulduğu bilhassa kaydedilmektedir.
İzmir Demokratlarının dün geceki toplantısı
İzmir 18 — Adnan Menderes, bugün Aydından şehrimize dönmüştür. Demokratlar bu gece 22 de Ankarapalas salonunda büyiık bir toplantı yapmışlardır. Parti İl başkanı, büyük kongrenin azimli kararlarından sonra vicdanlarda yapılmak istenen şeyin, baskının bir basit ifadesi olduğunu söylemiştir.
Fevzi Lûtfl. eline geçen bir vesikaya istinaden keyfi hareketlere dayanamıyarak doğru yolda yürümek istiyen Kandıra Bavcısının, 1946 seçimlerinden sonra Nihat Erimin doğduğu bu yerdeki vazifesinden istifaya mecbur kaldığını anlatmış ve Demokratların, hürriyeti tahakkuk ettirmek azimlerini belirtmiştir.
Adnan Menderes. Nihat Erimin son demeçlerine cevap veren uzun bir hitabede bulunmuş, D. P. büyük kongresinden itibaren İktidarın sistemli bir hücuma başladığını, demokratik
Celâl Bayar İzmlre gitmek İçin dün vapura binerken
Birleşik Amerikanın tanınmış radyo tefslrcllerlnden olup memleketimizi ziyaret etmiş 0-lan H. Taylor, radyoda yaptığı bir konuşmada Türkiyeye yapılan her yardımın Amerikanın kendisine yapılmış olduğunu, Kızıl ordunun Türk hududunda büyük kuvvetleri buLuduğunu, Türklyede kadın, erkek herkesin bir komünist tecavüzü vukuunda son nefesine kadar dövüşmeğe hazır bulunduğunu. Türklyenlu yer yüzünde komünizm meselesi olmıyâtı yegâne memleket olduğunu belirtmiş ve Türkiyeye yardımın arttırılması lüzumunu belirterek şöyle demiştir:
— Amerika, hem Yunanlsta-na. hem de Türkiyeye yardım etmektedir. Yunanlstana bir
(Arkası sahife Z; sütun 5 tel
Memleketine dönmek üzere Ankaradan şehrimize gelmiş bulunan Amerikan askeri yar dun heyeti deniz grup başkanı Amiral Seetle bugün yaptığı basın toplantısında şöyle demiştir:
;Son İki yıl içinde Türk ve Amerikan donanmaları ve denizcileri arasında yapılan işbirliği çok verimli ve başarılı olmuştur. Biliyorsunuz kİ yardımın esaslı hedefi Türk donanmasını modern hale getirmek ve Türk denizcilerinin yeni malzeme ve cihazlara göre yetişmesini sağlamaktı, tkl tarafın tam bir anlaşma ve uyuşma göstermesiyle meydana gelen İş ve elbirliği sayesinde umulandan çok daha İyi neticelere varılmıştır
Bundan dolayı hududunu tâyin edemlyeceğlm derecede memnunluk ve kendi payıma iftihar duyuyorum. Pazartesi günü, güzel memleketinizden ayrılacağımdan dolayı büyük bir teessür hissediyorum, Türkiyeye tekrar dönmek en samimi arzumdur. İçimden gelen bir zevkle birlikte çalışmış ve cid-
Amiral Seetle
den takdir etmiş olduğum Türk donanmasının biitün efradına saygılarımı sunduğumu bildirmenizi rica ederim.»
Devlet memuriyetlerine dair mühim kararlar
Üniversite mezunları, kendi branşlarında istihdam edilecekler
gelişmemizi bir hücum fırtınası İçinde boğmak istediklerini, bunun sebebi. D. P. nln. büyük kongreden sonra daha kuvvetlenmesi ve seçimlerin yaklaşmakta olması teşkil ettiğini, Nihat Erimin son seyahatinde halkla temastan çekindiğini. Halk Partisi teşkilâtlyle hükümet kadrosunun hareket birliğini temine çalıştığını, iktidarın takınması muhtemel olan kanunsuz hareketleri haklı sebeplere Istinad ettirmeğe uğraştıklarını, Demokratların kanunlara hürmetkar olduklarını ve mücadelelerine devam edeceklerini, antidemokratik kanunların kaldırılmasını ve demokrasinin tahakkukunu istediklerini söylemiştir.
Son tâyinler ve muhalefet
Ankara 10 — Muhalefet çevreleri, valiler ve kaymakamlar arasında yapılan son tâyinlerin, İktidarın önümüzdeki umumi seçimler İçin daha şimdiden ciddi şekilde hazırlanın akta olduğunu apaçık gösterdiğini söylemektedirler. Filhakika İlgililer. kararname hazırlanırken, geceli gündüzlü tam on gün her isim üzerinde esaslı bir şekilde meşgul olmuşlardır.
Ingiliz maliye nazırının hastalığı siyasi mi?
Londra malt çevreleri Crippsin midesini tedavi için Isviçreye gitmesine mali siyasetinin iflâs etmesi mânasını veriyorlar
İstanbul atletizm birincilikleri
Dün İ -nü Hİmfmda yapılan İstanbul atletizm birinciliklerinden bir enstantane
LYazısı 2 nci salılieintzdel
Londra 17 — 31 r 3tatCord
Cripp-’ midesinden hastalanmışım İngiltere İmparatorluğu camiası Maliye Bakanları konferansı biter bitmez İsviçrede bir sağlık yurduna gidecektir.
Konferans pazartesi günü bitecektir. Resmi tebliğde doktorların Crlpps’e Washingtonda toplanacak olan milletlerarası para tonu konferansına iştirak etmeden evvel. İstirahat tavsiye ettiklerini açıklamaktadır.
Attlee pazartesi günü Avam kamarasında. Crlpps’ln altı harta müddetle isviçrede, Zü-rlh yakınlarında, bir sağlık yurduna yatmasını icap ettiren sebpelcrl İzah edecek. Crlpps’ln Londraya döneceği eylül ayına kadar Maliye Bakanına kimin vekâlet edeceğini de açıklayacaktır.
İyi haber alan çevrelerde söylendiğine göre Matlye Bakanına bizzat Attlee vekâlet edecektir. Esasen Attlee resmen Başbakan ve hazine birinci lordu unvanını haizdir.
Cripps pazartesi günü Avam kamarası toplantısına iştirak edecek, çarşambadan önce Lon-dradaıı ayrılmayacaktır. Adı geçen çevrelerin söylediğine göre İngiltere camiam Maliye Bakanları konferansı pazartesi günü sopa erecektir.
Çripp3’i bugün makamında kendi gözlerce görmek fırsatını bulmuş olanlar, kendisinin tam sıhhatte olduğunu söylemektedirler.
Para buhranının hâd devresinde patlak veren bu haber,
Stafford Cripııs
Ankaradan verilen haberlere göre hükümet. Devlet memtır-larlle Devlet memuriyetine İntisap etmek İsteyen yüksek öğretim talebeleri hakkında çok mühim bazı kararlara varmak üzeredir.
Bu karar. Devlet dairelerinde sayısı gittikçe kabaran memur adedini azaltmağa matuf bulunduğu gibi, meslek tahsili yapan üniversiteli gençlerin tahsillerini bitirdikleri meslekler sahasında çalışmalarını sağ-lıyacaktır.
Bu arada, hukuk, İktisat, mülkiye ve edebiyat fakültesi mezunlarının Devlet dairelerinde kendi İhtisasları haricindeki İşlerde çalıştırılın amaları hakkında prensip kararına varılmıştır.
Bu suretle bundan evvel şu ve ya bu vesile 1le memuriyet hayatına Jn’.lsap etmiş olanlardan bir kısmı kendi branşlarındaki hizmetlere alınacak ve dolayı-slle de tabii gayesi müsbete da-| yanan bir tasfiyeye başlamış olacaktır
Hükümeti bu kararı almağa sevkedetı sebeplerden birisi de mektep mezunlarının kendi sa-
halarında çahşmalarlie daha miı te nasip bir randıman verecekleri düşüncesidir.
Ayrıca üniversitenin her hangi İhtisas grupurıdan mezun olursa olsun iş istlyenlerin kendi branşında muayyen bir müddet hizmet mecburiyetinin de kabul edilmesi yapılan teklifler arasında bulunmaktadır.
Tekel ve gümrükten 191, Tarım Bakanlı^ ğından da 208 memur emekliye ayrıldı
Ankara 18 — Öğrendiğimize göre emekliye ayrılan valiler arsında yalnız Zonguldak valisi Mithat Altıok. yaş haddini doldurmuştur Diğerleri ise İller kanununa dayanılarak emekliye ayrılmışlardır Tekaüde sevke-dilen valiler şunlardır: Zonguldak valisi Mithat Altıok. Sinop valisi Rifat Şahinb.aş. Antalya valisi salim Oünday. Çoruh valisi Hârnid O s kay, Tokat valisi Sadrl Aka, Burdur vahşi Feyyaz Osut, 1 Çankırı valisi Saib Örge, Rize valisi Cavid tlnver, İçel valisi şefik Bicloğhı, Muğla valisi İbrahim Ethcm Akıncı, Manisa valisi Ali Riza Çevik, Çorum valisi Niyazi Morgan, Muş valisi Ömer Refik Kuş.
Ankara 16 — Bakanlıklar, yaş haddini ve otuz yıl hizmeti doldurmuş bulunan memurların listesini hazırlamakta ve tekaütlük muamelelerinin tekemmülü İçin çalışmaktadırlar Bu çalışmaları Gümrük ve Tekel Bakanlığı ile Tarım Bakanlığı sona erdirmiş bulunmaktadır. Gümrük ve Tekel Bakanlığı gümrüklerde yaş haddini dolduran 7, otuz yıl hizmeti olan 37. Gümrük muhafazadan »aş haddini dolduran 6G ve otuz yıl hizmeti olan 4. Tekelden yaş haddoni dolduran 05 vc otuz yıl hizmeti olan 40 müdür ve memur olmak üzere ceman 101 kişiyi tekaüde sevketnılştlr. Bunların kimler olduğu hakkında sıkı bir ketumiyet muhafaza edilmektedir. Tarım Bakanlığında İse aynı sebeplen 208 menıuc tekaüde sevkedilmektedlr Bunların 118 I yaş haddini doldurduğu için, 90 ı da otuz yıl hizmeti tamamladığı için tekaüde sevk edilmiş bulunmaktadırlar. İçişleri Bakanlığı da yeniden iki valiyi daha tekaüde sevketmlş-tlr. Bunların biri Çankırı valisi Saib Örğe. diğeri Muş valisi ö-mer Refik Kırıştır.
bün şehrimize çelen Mısır prensesi Faize vapurun güvertesinde
Devle* Operası «Sevil Berberi» temsiline başladı.
mail çevrelerde bir yıldırım tesiri yapmış ve bu çevreler, yukarıda kaydedilen bütün a-çıklamalara rağmen, «politikasının iflâs ettiğini, daha doğrusu politikasını artık müdafaa edemediği için Crlpps’ln gitmeğe hazırlandığını iddin etmektedirler.
Gene bu çevrelerin iddiasına göre, Synderle yaptığı görüşmelerde yalnız kendisi konuşmuş; Birleşik Amerika Hazine Bakanı ise sterlin, lirasının imdadına yetişeceği ümidini vermeden sadece dinlemiştir.
İyi haber alan bir kaynaktan sızan söylentilere göre de Crippa İmparatorluk camiası Maliye Bakanları konferansında, İmdadına yetişsinler diye tertiplediği bu «aile» toplantısında da üstünlüğü elde edememiştir.
10 kuruş - 10 para
Bunca neşriyat, bunca şikâyet... Buyurun efendim! Yeni 10 kuruşlar, eski 10 paralara benziyor. Karışıklık bir tarafa başka mahzurlar da var:
Parası kıymetini kaybetmiş devletler, paralarına yeni bir manevî kıymet verebilmek için sikkelerini daha dolgun, daha gösterişli basarlar. Biz aksini yapıyoruz. 10 kuruşun kıymetini, 10 pa ra derecesine indirmek için çare arıyor gibiyiz. Bu 10 kuruşlar öyle çelimsiz çalmışız, sevimsiz ki dilenciye verseniz reddedecek.
Türk parasını kıymetlendirmek gibi yüksek bir maksat karşısında, maden tasarrufu ve sikke şeklini teshil edecek mütehassısa verilecek üoret, pek ehemmiyetsizdir; bu unutulmuş-
— Sizin gibi oıı br> sen-lik bir müşterimin geçen akşam
•Sevil Berberi, ne gittiğini duyunca doğrusu çok uzılldüml
— ...... I
Sahlfe î
AHŞA M
17 Temmuz 1949

Şu denizyolları...
Çorum vapurunda nlt m iş bir masum yolcunun ö-lümiîne sebep olan hâdise daha yeni cereyan etmiştir. Bu faciadan kimin mesul olduğu araşfırıla dururken bütün gazeteler. Denizyolları idaresinin vapurlarda güverte yolcularını insan yerine koymadığını belirtti. «Bir ambara üç yüz kişi nasıl doldurulur?**, «Bu insanlar tahta üzerinde nasıl yatırılır?'* diye sordu. Gönül İsterdi ki yahut mantık öyle icap ettirirdi ki Denizyolları idaresi hiç olmazsa şu günlerde, hiddetlenmiş umumî efkârı yatıştırmak için volen nakliyatını bir düzene koymıya teşebbüs etsin; biraz toparlansın ve bu feci hâdisenin tekrarlanmaması için tedbir aldığını halka duyursun?
Ne gezer? Faciadan iki gün sonra kalkan bir vapur, ambarına aynı şekilde yolcu istif ederek Karadeniz seterine çıkmıştır.
Denizyolları idaresinde hüküm süren insanı hiçe sayan zihniyetin örneklerini yalnız uzak seferleri yapaıı vapurlarda değil. Boğaziçi vapurlarında bile görmek kabildir. Cuma günü İC, 15 vapuriyle Köprüden Boğaziçi-ne gidecek oldum. Vapuru yeni yıkamışlar, fakat ıslanan oturacak yerleri silmek lüzumunu duymamışlardı. Yolcular vapurun yan taraflarındaki ıslak tahtaları ceplerinden mendillerini çıkararak ve idareye ağızlarına geleni söyliyerek, siliyorlardı.
öteki de, bu da gösteri yir ki Denizyolları İdaresi güverte veya ikinci mevki yolcusiyle eşya balyası arasında pek fark görmemektedir ve bu farkı takdir eden idareciler başa gelmedikçe Denizyollarında hiç bir şey dc-ğîşmiyecektir.
Bu zihniyeti, bir devlet İşletmesine yakıştıramıyo-Sevket RA DO
HIZ.
Her üç kümede de müsabakalar çok çekişmeli oluyor
İki gün devem edecek olan 949 yılı İstanbul atletizm birincilikleri dün İnönü stadında kızlar ve birinci, kin-:! küme erkek at-ntletler arasında yapılmağa başlanmıştır.
Birinci küme müsabaklann-da GalatasaraylIların ezeli rakipleri Fenerbahçenln 33 puva-nına karşı 35 puvanlan olmasına rağmen. Sanlâclvertlilerin bugün yapılacak müsabakalar sonunda Sanki muzılı birçok birinci sınıf atletlerinin muhtelif sebepler yüzünden müsabakalara girmemeleri yüzünden, bir hayli geçecekleri tahmin edilmektedir:
Dûn yapılan müsabakalar sonunda:
Kızlar arasında yapılan 106 metreyi Modaspordan Gülgün 37.8 ile; gülle atmayı Modaspordan Sevim Ülkü men 6.91 le; dördüncü kümedâ 100 metreyi Fenerden Kutenştan 12,7 İle; 1000 metreyi Fenerden Edip Yahrgav, yeni Türkiye rekoru yaparak 2.55,4 le; gülle atmayı Fenerden Rıza Acar 10,16 İle; disk atmayı Kurtuluştan Valsa-mopulos 29,22 Ue! üçüncü kümede 100 metreyi Beyoğlundan Mitakidis 11,6 İle, 400 metreyi Beşlktaştan Zeki Öztekln 56,4 le: 1500 metreyi Fenerden Turhan Göker 4,23,4 le; 110 engelli GalatasaraylI Erten Göreç 20,2 l’e; Üç adım atlamayı Fenerden Ömer Apa. Türkiye rekorunu egale ederek, 13,13 ile; 8irık"n rt'amayı Fenerden Beydim l’e! 4X100 bayrağı Fe-nerr*h"e A 'akımı 49 ile kazanmalardır
Fi'inci kümede İse:
277 metre:
1 - Haluk Şeman (FB) 32.1;
2 Kemal Akstır (F.B) 23,5; (Müsabaka harici İsmet Dınç-
can (G$ı 23.3 yapmıştır).
803 metre:
1 - Cahit Önel (G.Sı 2,00,4;
2 - AH Pulat IF.BI 2.07;
3 — Ahmet Sezer
2.08,7;
5000 metre:
1 — Nur I öksüzai 16.16.4;
2 — Mehmet Öksüzai 19.41.
(Müsabaka harici Balıkesfr-de-n Mustafa Özdamar 17,22 ı yanmıştır).
110 engelli:
1 - Erdoğan Adaş (G.S) 17,4;
2 — Çetin (FB) 18;
3 — Şenol eferdi) 21,2. ,
4X100 bayrak:
J — Fenerbahçe A 46,3; ,
2 — Fenerbahçe B 47,7 ]
Gülle atma;
1 - Marulla (G.S) 11,30;
2 — İsmet Aktan (GB) 10,86 (Müsabaka harici Bülent Tux-
gutean Dz. K) 11.58 atmıştır).
Yüksek allama: j
1 - Halyafkim *B8) 1,75; ı
2 - Alfko Zisls (BJS» 1.65; ı
fMueabaka Jıarlcl Mahir A rai ( 1,70 atlamıştır), j
(ferdi)
(G.S1
Nihat Erim’in
Balıkesirde nutku
Parutamız kanuna saygı, hangi partiden olursa olsun vatandaşa karşı sevgidir
Parise gidecek askeri takımımız
Takviyeli harb okulu takımı, Deniz Karma&ını 9-1 yendi
1950 bütçesinin ihzarına başlanıyor
Uzun atlama:
1 — Tulûî Sönmez (G.S) 6.12;
2 — Orhan Zeren (F.B) 5,87; Müsabaka harcı AnkaralI Ma-
cit Göktürk 6,51 atlamıştır). Disk atma:
1 — A. Tomhay (B.S) 33,10;
2 — Erdoğan Uskunay (0.8) 31.40;
Müsabaka harici Bülent Tur-gutean Dz. Kİ 38,16 atmıştır).
Yarışmalara bugün saat 15 tc gene İnönü stadında devam edilecektir. .
Balıkesir 26 — Dün şehrimize gelen Devlet Bakanı, Başbakan Yardımcısı, parti teşkilâtında fiilî vazife almış olanlarla bir saat devam eden bir konuşma yapmıştır. Nihat Erim, bu konuşmasında, evvelce Aydın ve îzmirde İzah ettiği hususlar üzerinde durarak, Demokrat Parti genel kongresinde kabul olunan «Milli husumet andı» adlı kararın İhtiva ettiği sakat zihniyet üzerine partililerin bilhassa nazarı dikkatini çekmiştir. Ûakan bu arada parti mücadelelerinin vatandaşlar arasındaki milet varlığını yaratan bağları şayıflatacak şekle sokulmaması zarureti üzerinde durarak demiştir kİ:
«Balıkesir'in bir köyünde demokrat vatandaşların kahvelerini, dükkânlarını, hattâ sürülerini ayırdıklarını duydum. Buna nederecede üzüldüğümü tasavvur edemezsiniz. Benim sîzlere tavsiyem, hangi partiden olursa olsun, vatandaşlarımızı böyle gayrlmedenl yol ve usullere sevketmek Istlyenlerln gayretlerini akim bırakmak için filanca kuvvetinizle çalışmamadır. Çünkü bilmek lâzımdır ki bu sakal zihniyet memlekette yer alırsa, bütün emeklerimizi üzerinde kurduğumuz genç demokrasimiz şifa bulmaz bir hastalığa tutulmuş olur. Sizler vatandaşlar arasında gönül birliğini hiçbir suretle sarsmıyacak fikir ayrılıklarını kardeşçe uzlaştıracak bir demokrasinin öncüleri olmak şerefine lâyıksınız. Bu yolda azimle ilerlemekte hiç bir zaman Kötümserliğe düşml-yellm. Zira doğru fikir her zaman yanlış ve çirkin fikri yıkmıştır. Parolamız kanuna saygı, hangi partiden olursa olsun, vatandaşa karşı sevgidir.»
Devlet Bakanı, Başbakan
Yardımcısı Nihat Erim’in bu etraflı konuşması büyük bir ilgi İle taklb edilmiştir. Nihat Erim daha sonra Bahkesirin dilekleriyle Ayvalık ve lvrincl'den gelen heyetlerin dileklerini dinlemiş ve bunlan Ankaraya dönüşünde ehemmiyetle taklb edeceğini bildirmiştir.
Başbakan Yardımcısiyie birlikte şehrimize gelmiş olan Milli Eğitim Bakanı Tahsin Bangu-oğlu bugün Balıkesirde her derecedeki okulları gezmiş ve öğretmenlerle görüşmüş, yeni nesle demokrasi eğitim ve anlayışı vermede, öğretmenlere mühim vazifeler düştüğünü belirterek şunları söylemiştir:
«Bizim milletimiz demokrasi idaresinin en güzel örneklerinden birini meydana getirecektir. Buna inanıyorum. Demokratik İdarenin çeşitli organ lan vardır. Basın, hâkimlerin istiklâli, toplanma hürriyeti, üniversite muhtariyeti ve bu arada mesleki teşekküller...
Meslekî teşekküller arasında öğretmenler birliklerinin ehemmiyetli bir yeri olacaktır.»
Bakanlar, şehrimizdeki temasların] bitirerek saat 14,30 da Bursaya gitmek üzere Balıkeslr-den ayrılmışlardır.
Başbakan yardımcısı Bursa’da
Bursa 16 — Devlet Bakanı, Başbakan Yardımcısı Nihat E-rlm ve Milli Eğilim Bakanı Tah sin Banguoğlu bugün Bahkeslr-den şehrimize gelmişler ve karşılanmışlardır.
Bu akşam Çelikpalasta Devlet Bakanı ve Milli Eğitim Bakanı şerefine bir ziyafet verilmiştir. Bu ziyafette vali, milletvekilleri, generaller ve vilâyet erkânı hazır bulunmuştur.
Ankara 16 (AA..) — Eylülün* Uk haftasına Fransada yapılacak olan «Ordular arası futbol şampiyonasına İştirak edecek takımımızın teşkili için kara, deniz ve hava kuvvetleri futbol takımları arasında tertiplenen maçların ilki bugün 19 mayıs stadyumunda takviyeli harb okulu gücü takımı ile deniz kuvvetleri Karması arasında yapılmıştır.
Saat 18,03 da başlayan maça, takımlar şu kadrolarla çıkmışlardır:
Takviyeli harb okulu gücü:
Remzi. İsmet, Rıdvan. Mustafa, Necdet, Hakkı, Kemal, Selâhaltln, Sahlr, Ahmet. Cemal.
Deniz kuvvetleri karması:
Tayyar, Şefik, M, Ali. Dündar. İsmail, Turgut, Muzaffer, Şükrü, Bedii, Haşan, Zeki.
Hakem: Ziya Ozan.
Maçın İlk dakikalarında Deniz kuvvetleri bir kaç tehlikeli akın yapmışsa da bu İlk dakikaları atlatan Harb okulu deplâsmana çok süratli bir oyun tutturarak beşinci dakikadan itibaren 15 dakika içinde 4 gol atmış ve bu suretle birinci devreyi 4 - o galip olarak bitirmiştir.
İkinci devı-ede 5 goî daha atan ve 1 gol yiyen Harb okulu gücü, oyunu 9 - 1 kazanmıştır.
Deniz kuvvetleri, umumiyetle ferden iyi oynamamakla beraber, Harb okulu enerjik bir oyun çıkarmış ve Deniz kuvvetleri karmasının defansta adam tutmamasından faydalanmıştır.
Yunanistan ve Arnavutluk
Halûk SAN
Hollanda ticaret heyeti dün geldi
Karel İnsringer’ln başkanlığında Wan Der Well, Sfendor David Atholm Webers, Hooe-ting ve Wells Der Huyot'dan müteşekkil Hollânda ticaret heyeti dün uçakla şehrimize gelmiş ve konak ve park - otel-ierlne inmiştir.
Heyet bir kaç gün şehrimizde kaldıktan sonra Ankara'ya gidecektir.
Bulgarların Yunanis-tana karşı iddiaları
Lake Success 16 (AJL) (Afp) — Bulgaristan bugün Yunan hükümetinin yeni tahriklerine itirazda bulunmuştur. Birleşmiş Milletler genel sekreterliğine gönderdiği bir mektupta Bulgar dışişleri bakam Vassll Kolaruf Yunan askerinin Bulgar topraklarına girmesini bahis konusu etmekte, bundan başka Yunan hükümet kuvvetlerinin Bulgar topraklarını topçu ateşine tuttuklarını yazmaktadır.
Hükümet yeni bütçeyi hangi tasar ruf esaslarına göre hazırhyacak
Ankara 16 — 1950 yılı bütçesinin hazırlanmasına önümüzdeki ay başından İtibaren başlanacak .ağustos sonunda Bakanlıklar kendilerine ait bütçeleri Maliye Bakanlığına vermiş olacaklardır.
Yeni yd bütçesinde tasarrufu sağlamak İçin ne gibi tedbirler alınacağı henüz malûm değildir. Ancak, Meclisin yaz tatiline başlamadan evvel, çıkarılmış olan bazı kanunlarla hükümetin nasıl yol taklbedeceği görülmektedir •
Devlet İdaresinde rasyonel çalışma esaslarının tatbiki İle kadrolarda gerekli indirmeler yapılması için Bakanlıklara verilen salâhiyetlerin tatbikine ait bazı hazırlıklar müşahede edilmektedir. Bu cümleden olarak, bütün devlet dairelerinde. Emekli kanunu hükümlerine dayanılarak, altmış yaşını ve otuz fitil hizmet yılını doldurmuş olanların emekliye ayrılmasına başlanmıştır.
Diğer taraftan Memurin ka-
nununa ek kanunla hükümete tanınan diğer bir salâhiyetin de önümüzdeki aylar içinde daha esaslı bir şeklide tatbikine başlanacaktır.
Bu kanunun geçici maddelerinde şöyle denilmektedir:
«Devlet teşkilâtı kadrolarında tasarrufu sağlamak maksadiyle U. Müdürlük ve muadili derecedeki kadrolarla daha yüksek derecedeki kadrolar re'aen. bunların da dışında kalan kadrolar Müdürler komisyonlarının mütalâası alınmak suretiyle İlgili * Bakanın teklifi ve BakaniarLL Kurulu kararı ile kaldırılabilir fi Kadronun kaldırılması suretiylefi açıkta kalan memurlara kadro-^^ nun kalktığı tarihi takiben başından itibaren, hizmet s leri on yıla kadar olanlara allı — ay ve hizmet süresi daha fazla q olanlara bir yrl aylrlrlar. ura-olarak ödenir,»
Kanunun müteakip fıkı-.,la- Q) rından birinde bu maddenin bir > sene meriyette kalacağı yt bulunmaktadır.
0
Yeni gümrükler
■O
kanununun tatbiki!
--------------------o
Kasım ayında yürürlüğe girecek kanunun yönetmelikleri hazırlanıyor
Amerikalılarla Ankara radyosunda münazara
«I
Çeteleri tepelemek için Yunan ordusuna Arnavutluğa giriş izni verilmesi isteniyor
Münazaraya iştirak edecek 30 Amerikalı perşembeye gelecek
önümüzdeki perşembe sabahı bir Pan Amerikan uçağı ile şehrimize Amerikanın muhtelif endüstri, ticaret ve İşçi gruplarına mensup 30 kadar Amerikalı gelecektir.
Amerikalılar şehrimizde bir İki gün. kaldıktan sonra Anka-raya gidecekler ve 25 temmuz pazartesi akşamı radyoda bir münakaşalı konferansa İştirak edeceklerdir.
«Doğu ve Batı arasında Tiir-kiyenln rolü ne olmalıdır?» ı münazaraya t em siten Prof. Bâzım Atıf Kuyucuk ve Ahmet Emin Yalman, Amerikayı tenisi Jen de Avrupa İktisadi İşbirliği Türkiye mümessili Russell Dorr Ue Robert Kolej müdürü
mevzuıındakl bu memleketimizi te
Brezilya büyük elçimiz
Rio de Janeiro büyük elçiliğine tâyin edilen büyük elçi Fuat Carım bu sabah Ankara ekspresiyle İstanbula gelmiştir- Büyük elçi 22 temmuzda vapurla ts-tanbuldan Brezilyaya hareket edecektir.
Millî savunma yüksek kurulu toplandı
Ankara 16 (AA.) — Milli Savunma yüksek kurulu Başbakan Şemsettin Gün al tayın başkanlığında Mili Savunma Bakanı ve diğer âzanın İştirakiyle bugün saat 10.30 da Başbakanlıkta toplanmıştır.
Sümerbank pamuklularında yüzde 10 tenzilât
Ankara 17 (Akşam) — Halkın büyük ölçüde giyim ihtiyaçlarından biri olan ve mühim bir kısmı Sümerbank fabrikaları tarafından imal olunan pamuklu mûmullerden ucuzluğu temin İçin Sümerbank tarafından kendi mamullerinin indirme hususunda yapılan tetkikler sona ermiştir. Pamuklu mâmullerin bir çoğunda ortalama yüzde 10 u bulan fiat indirmesi yapılmıştır. Bu yeni fiatlerin tatbikine başlanmıştır. İndirme, memleketin her tarafındaki tüccara duyurulmuştur.
Dr, Floyd Black iştirak edecektir.
Town Meeting denilen bu münazarada her hatip 4 dakika konuşacak, bunu müteakip dört hatibin ve bir hakemin iştirak ettiği 8 dakikalık bir münakaşa yapılacaktır. Bundan sonra dinleyiciler programa İştirak ederek hatiplere sualler soracaklar ve hatipler tarafından bu sualler cevaplandırılacaktır.
Program hem Türkçe, hem de İngilizce olarak, İngilizce nüsha plâğa alınarak Amerikaya gönderilecek ve 264 radyo İstasyonu vasi tasll e dünyaya yayınlanacaktır.
Heyet Ankaradan sonra Tel-Avlv. Kahire. Kareşl. Yeni Delhi, Maniiâ ve Tokya'ya gidecektir.
Londra 16 (AA.) _ (Reuter): Atina radyosu bugünkü yayımında devletlerin Yunan ordusuna Arnavutluk topraklarına girmesi müsaadesinin vermesini İstemiştir.
Radyo bu yayımında şunları söylemiştir:
«Çetecilerin mütemadi gayretleri dolayislyle ve Tito'nun artık kominformla işbirliği yapması imkânsızlığı karşısında Arnavutluk toprakları Yuna-nlstana tarruz edilmesi için üs haline getirilmiş bulunmaktadır, .
Arnavutluk böylelikle Balkanlarda bir tehlike merkeri haline gelmiştir.
Devletler 1914 yılında vaki olduğu gibi bu memlekette asayişi yeniden kurmağa ve bu iş için Yunan ordusuna Arnavutluğa girmek ödevinin verilmesini karar altına almalıdırlar.*
Ankara 17 (Akşam) — Kasım ayında yürürlüğe girecek olan yeni gümrük kanununun tatbiki için lâzım gelen, yönetmelikler Gümrük ve Tekel Bakanlığında kurulan komisyonlar tarafından hasırlanmaktadır. Yeni Gümrük Kanununun karakteri, gümrük hukuku ve gümrük vergileri usulü kanunu mahiyetindedir. Transit seı beşliği Türki-yenln ticaret ve seyrlsefaln muahede ve mukaveleleriyle kabul ettiği ve Lozan muahedesiyle iltihak ettiği transitin aerbesllği hakkındakl Barselon mukavelenamesi hükümlerinin derpiş ettiği şümulUüdiir. Transit geçe neşya ve vasıtalar, hizmet ve muhafaza mukabili masraf ve ücretlerden maada hiçbir vergi ve resme tabi tululmıya-caktır.
İthalât, umumi tarife üzerinden vergiye tabi tutulmuştur. Şimendifer, muntazam seferil deniz ve hava gemileri gece ve gündüz gümrük sınırlarını aşarak yük ve yolcu alıp boşaltabi-leceklerdir. Aynı zamanda bu
taşıtlar, Turklyede antrepolardan teçhizat ve yakıtlar dahil olmak üzere kumanya ve ihtiyaç maddelerini gümrüksüz olarak temin edeceklerdir. Giriş gümrük vergisinde umumiyet ve vahdet kaidesi esas olmakla beraber Milli Savunma ihtiyaçları için gelen harb mühimmat ve levazımı vergiden müstesna tutulmuştur.
Gümrük formalitelerinin teshirinde yalnız suiistimali önleyici ve işleri kolaylaştırıcı basit şekiller aranmıştır.
Gümrük vergisinin tahakkukunda İş sahiplerinin beyanları esas alınmış ve gümrük idaresine yalnız bu beyanları kontrol hakkı tanınmıştır. '
Mal sahipleriyle gümrükler arasında tarife tatbikindi çıkacak İhtilâflara eskiden plduğa gibi tüccarlar ve gümrüklerce alışılmış tahkim, usulü kabul e-dllmlştlr. İhtilâflarda hakemlik edebilecek kimselerin Ustdslnlri tesbltl îstanbuj Ticaret Öpasına ve üç kişiden mürekkep hakem heyetinin tesbltl Ticaret1 Bakanlığına bırakılmıştır. '
BORSA
Tarsusta bir komünizm propagandacısı yakalandı
Tarsus 16 (AA.) _ Aslen Van lı olup Tarsusa nakletmiş olan Aziz Ylğltoğlu adında bir şahıs AH Faikli köyünde Komünist propagandası yaparken suç üstü yakalanmış ve İlçe merkezine sevkedJlmlşttr. Adiiyece yapılan sorgusu neticesinde suçu sabit görülerek tevkif olunmuştur-
MEVLUD
Taşova ve Erbaa D.
Parti başkanları mahkûm oldular
Erbaa 16 (Akşam) — Bundan 10 ay kadar evvel ara seçimlerini takbih eden bir beyanname yayınlıyan Taşova ve Erbaa Demokrat Parti baştanları aleyhine C-HP. tarafından açılan ve 3 aydan bert devam eden hakaret dâvası bugün karara bağlan iniştir.
Bu karara ğöre, sanıkların, suçlan sabit görüldüğünden Taş ova D. P. başkanı Ahmet Gür-kan 8 ay hapis ve 240 Ura para cezasına ve 100 Ura da C HP. ye mânevi tazminat ödemeğe, Erbaa D. P. başkanı Remzi Varol da 9 ay 1 Ogün hapis ve 296 lira para cezasına mahkûm edil inişlerdir.
Atom bombası
lılanfeul eBrsamnın H/7/1M1
çekle*
KapanM
Ujndr» 1 SWrlüı 11.3858
Ne^ Vorv 100 Doltr 280-
Par» 100 Frensiz V- 102 904
Cenevre 100 ievlçre • •5 727C
Amesterdam 100 Florin İOSMatı
Brüksel 100 Belçika k. 8 3887
Prsğ 100 Çekoslovak Kr. 6.80
Sloktıolm IDO İsveç Kr 7T8880
Lizbon 11» EsloKİM 11Z49S
ESHAM VE TAHVİLÂT
% 1 PAİZLZİ TAHVİU.EB
Sivas • Erıurum 1 20 20
Slv - - Enıırutn 2-t 30 40
İMİ Demiryolu 1 10.60
1M1 Demiryolu d 30.10
İMİ Demiryolu UX 19.65
MılU UûtUtıa 30.60
Mili! MIMa'as 11 19 90
MUU MUdalaa ta 20.15
Mili Müdafaa fV 30 10
% « FAİZLİ rAHVtLLEB
Kalkınma 1 85 30
Kalkınma 11 95 25
Kalkınma ta 95 23
UUkraa t M 10
M e istikran □ *515
IMI Demiryolu VI 93.15
% » FAİZLİ TAHVİLLEB
1933 Ergitil 35 60
1338 tkramlvell 30-20
Milli Müdafaa LU 30.85
Demiryolu [V 97 85
Demiryolu V 97 85
ANADOLU DEMÎHYOLU GHUPU
TaövUlet 1-1 110.-
His» aeneilerl * 83.-
Mümessil senet 67 —
ŞİRKET HİSSELERİ
Merkez Bankası 121 —
la Banka» 34 50
T. Tlearel Bankla 5 10
Aralan Çimento 17.—
SARRAFLARDA ALTIN
Sallılar
Gurnen 38.85
Türk uran «0 70
Sterim 55 75
Külce 6 15
Bcgal 43.60
îngilizler Batının müdafaasında kullanılmasını istiyorlar
Vaşington 16 (AA,) _ (United Press) : Bazı çevrelerde gittikçe kuvvetlenen bir kanaate göre, Amerikan makamları, atom bombasını Batı Avrupanıu savunma programına ithal et* mek hususundaki Ingiliz projesini tetkik etmektedirler. Bu, Ik şekilde olabilir:
1 — Amerika Birleşik Devletlerinin harbden beri atom silâhları sahasında elde ettiği teknik malûmatı înglltereye vermek suretiyle.
2 — Amerikanın yabancı uta-nium kaynaklarındaki hissesini arttırmak suretiyle.
Vaşlngtondakl siyasi mahfiller perşembe gecesi Blair sarayında yapılan çok gizli toplantının hangi meseleleri bahis mevzuu ettiği hakkında ketumiyetlerinde devam etmektedirler. Fakat ekseriya İyi haber alan kaynaklara göre. Başkan Tru-man bu toplantıda atom enerjisine dair elde edilen malûmatı Kanada ve Büyük Britanya İle paylaşmak hususunu tetkik et-
Sevrill babamız emekli PTT. müfettişlerinden Şehbenderza-de:
EMİN AKŞİTin
ruhuna İthaf edilmek üzere ö-I iımunun ikinci yıldönümüne raslıyan yarınki pazartesi günü öğle namazını mütaakıp, Teşvikiye camisinde Mevlûdu şerif okunacaktır,
Akrabalsrtyle dostlarının ve arzu eden dindaşların teşriflerini rica ederiz.
Türkiyeye Amerikan yardımı
(Baş tarafı 1 inci sahifede) milyar dolarlık yardım yaptık, bu paranın yarısını Türkiye için sarfetseydik daha İyi neticeler elde ederdik. Eğer Türkiyeye kâii miktarda Amerikan silâhı verirsek, komünistler hiç bir vakit Yakın Şarka nufuı edeni i -yeceklerdir.»
Kâzım Orbay
Ankara 16 — fiurlye ordusunun talim ve terbiyesi vazifesini almış olan eski genelkurmay başkanı orgeneral Kâzım Orbsy pazartesi günü Toros ekspresli® Şam'a gidecektir.
Yeşilköy hava alanı genişletiliyor
Ankara 17 (Akşam) — An-karada Esenbağa, tstanbulda Yeşilköy hava alanlarının milletlerarası hava alanı haline getirilmeleri için gerekil 600.000 liralık iş, ihaleye çıkarılmıştır.
Amerika Maliye Bakanı yarın geliyor Ankara 16 (AA.) — Haber
aldığımıza göre Amerika Maliye Bakanı John Snyder. pazartesi misketimize gelecektir.
17 Temmuz 194».
AKSAM
8ahlte t
üt adlar ma T iirkçe öğreten Ermeniler
Yeni tip ekmekler
SabahGazeteleriNe Diyor?
Peşrev
Son Suriye seyahatimde ıpıüessir bazı levhalara dikkatimi çekti, Bunlara, daha evvel de kısaca temas etmiştim, Haşladığımız her sınıf şe meslekteki Ermeniler, Tiırk olduğumuzu öğrenin-çe, bize hususi ve iltimaslı muamelelerde bulundular. Hep güleryüz, tatlı söz. Fakat asıl şu nokta üzerinde duracağım: Arap memleketlerine yerleşmiş olan yahut Araplarla evlenmiş bulunan Tiirkler. bir nesil sonra Türkçeyi ekseriyetle ikinci plâna attıkları halde, gurbetteki Ermeniler, lisanımıza karşı büyük bir bağlılık gösteriyorlar.
Gönç bir Er ineninin tıpkı Maraşh gibi mükemmel A-nadolu ağzı konuştuğuna dikkat ettim.
— Siz Türkiveden yeni mi geldiniz?
— Hayır. Türkiyeye ayak basmadım. Burada doğdum, burada büyüdüm.
— Peki ııasıl oluyor da bu kadar güzel M araş ağzı ko-nusııvorsunuz?
yüzüme hayretle baktı:
— Bizim dilimiz bu. Evde anımla İmhamla hep Türkçe konuşuruz.
Sonra, kendini topladı. Milliyetçiliği aklına gelmiş olacaktı:
— Elbette Ermenice de konuşuruz. —- dedi.
Fakat, ana dilinin Türkçe niduğu muhakkaktı.
Buna benzer bir çok misaller arasında, Balebek harabelerinde fotoğrafçılık e-den idadi mezunu KonyalI Ermeniyi de zikretmeden gcçcmiycceğim. Suriycye yer leşçili yirmi sene olmuş. Bu harabelerde fotoğrafçılık etmek imtiyazını müzayedeye girerek seneliği iki bin liraya satın almış. Hayli para kazanıyor; çoluk çocuğunu da iyi yetiştiriyormuş. Bizimle konuşmaktan büyük bir zevk duyduğunu her hali ve sözleriyle belli etti. Ben de onu dinlerken küçük bir mazi gözlerimin önünde can landı. Ve çok mütehassis oldum. Btı mazi, Türkçenin ge çirdiği istihalelere taallûk ediyor. Sabık Ermeni vatandaşımız, tane tane, fasih ve mustalah bir OsmanlI Türk-çesi konuşuyordu. Bir çeyrek asır evvelki münevverlerimizin konuştuktan ve hattâ o zamanki tiyatro dilimizi teşkil eden artık terkedilmiş bir Osmanlıca ..
Fonemlere taallûk eden gu iki noktayı dalıa anlatayım: Zenaatîeri ile çok ileri gitmişler. Suriye ve Lübnanlılar. el işlerinde hayli ileri oldukları halde, pek çok meslekleri onların ellerinden almışlar. Lübnan'da iki de mebusları var. Ermeniler, u-mumiyetle sol cereyanlara mensup bulunduklarını mahallerinin duvarlarındaki 1-faretlerle de belli ediyorlar.
*
520 gram olacak ve
20 kuruşa satılacak
Yeni tip ekmekler hakkında belediyenin yaptırdığı çeşni neticesi tesblt edilmiş ve dün bu husustaki karar daim! encümenden çıkmıştır. Yeni tip ekmekler pazartesi günü sabahından İtibaren yapılıp satılmağa başlanacaktır.
Şehrimizde yapılacak yeni tip ekmekler 520 gram olacak ve 20 kuruşa satılacaktır.
Ramazanın devamı mildde-tlnce elinde has un bulunan fırıncılar pide yapıp satacaklardır Bunun İçin ayrıca un ve-rllmlyecektlr. Pazartesiden itibaren simit, börek, pasta vesalr unlu maddeler de ekmeklik undan imal edilecektir. Yalnız makarna İçin 84-88 randımanlı un verilecektir.
Yapılan çeşni neticesinde çıkarılan ekmekler dün belediyeye getirilmiştir. îtlna Ue hazırlandıklarından bu ekmekler fazla esmer değildir. Fırınların çıkaracaklarının lıayli esmer o-lacağı tahmin ediliyor.
Yeni tip ekmekte kepek nispeti yüzde beş nispetinde artmıştır. Fakat flatte on para gibi gayet az bir tenzilât yapılabilmiştir.
Yeni tip ekmek için tespit edilen 33 rutubet derecesinin de ekmekleri hamur halinde bırakacağı belirtilmektedir.
Et fiatleri
Fazla kasaplık getirildiğinden fiatler düşmeğe başladı
Son hafta içinde şehrimize çok sayıda kasaplık hayvan ve bilhassa koyun gelmiştir. Bu sebeple fiatlerde hayli düşüklük vardır.
Belediyenin verdiği flatlere göre koyun eti kasaplarda 240-280, sığır 190-240, kuzu 300-420 kuruş arasında satılmaktadır. İki ay evveline kadar en ucuz et kuzu eti İken şimdi mevsim llerledğlnden kuzu eti azalmış, bu sebeple flatı yükselmiştir.
Et flütlerinin bir miktar daha düşeceği hattâ 180 kuruşa kadar satılacağı alâkalılarca soy leniyor.
Filistinli muhacirler ne halde?
Balebek civarında çorakmış intibaını veren yeşilliksiz bîr arazi ortasında yan yarıya boşalmış bir Ermeni Köyü gördüm. Buranın ahalisi Rusyaya göçmüş. Bir şey dalıa İlâve edeyim ki, Filis-tiııden Suriyeye gelen Arap göçmenlerinin yerleştikleri kamplar, seviye itibariyle hu Ermeni köyünden çok daha aşağı idiler. Suriycde doksan yedi bin, Filistinli Arap göçmen varmış. Hepsi perişan haldeler. Hattâ üst tabakaları bile...
Bunlardan biri ile görüştüm.
— Arap Yahudi muharebesi başlar başlamaz, Filts-tinden çantalarımızla çıktık. Öyle bir hava yaratılmıştı W. gûya on beş gün sonra Yahudiler mağlup olacak, vatanımıza dönecektik. Fakat propagandalar tahakkuk etmedi. Dükkânlarımız, evimiz, dolaplardaki eşyalarım >z hep öyle olduğu gibi kaldı.
— Tekrar dünseniz?
— Dönemeyiz.
— Çıkmasaydınız?
— Hayatımız tehlikede o-lurdu. Kefekini çıkmıyanlur okka alfııta gittiler.
— Peki, sizin dininiz?
— Biz Hristiyanız.
— Yahudiler Hristiyan A-raylara da uıı Müslüman A-|
Belediyede tâyinler
Vali muavini Rüştü thgen'in belediye teftiş heyeti başkanlığına, belediye teftiş heyeti başkanı Necati Çillerin belediye reis muavinliğine tâyinleri takarrür etmiştir, Necati çiller, Sait Koçaktan açılan muavinliğe tâyin edilecek ve Tepebaşın-dakl fen işleri dairesinde vazife görecektir.
Diğer iki belediye reis muavinliklerine kimlerin geleceği henüz malûm değildir.
İstanbul vali muavinleri üçe çıkarılıyor
Yeni vilâyetler kanuniyle mek topçulukların lâğvedileceğim yazmıştık. Bu arada vilâyetimizdeki mektupçuluk da lağvedileceğinden tstanbulda İki vali muavinliği kadrosunun üçe çıkarılacağı söylenmektedir.
ÇUMHURİYET'le Nadir Nadi (Peşrev) başlıklı başmakalesinde İki tarafın bir sene sonra yapılacak seçim propagandaların* girişmelerini yersiz bularak diyor kİ:
«Bize kalırsa bu İşe erken başlanmıştır. Politikada da bir yıl sonra başlayacak savaşa bugünden girişmek netice İtibariyle bıkkınlık doğurabilir, hattâ asıl mücadelenin soysuzlaşmasına yol açabilir.
Bu arada iktidar partisi adına kullanıldığı söylenen müdafaa silâhlarının da pek 1yi seçilmediğine İşaret etmek isteriz.
— Ordu bizde, İdare ve para bizde, seçimleri nasıl olsa kazanacağız!
Gibi bir 2lhntyetl yurduduzda demokrasi prensiplerini gerçekleştirmek İslediğini söylemeye, bu uğurda öncülük İddia eden bir teşekküle yakıştıramıyoruz doğrusu. Her türlü yanlış anlaşmaları önlemek İçin derhal İlâve edelim kl biz yukarıkl sözleri Halk Partisi İleri gelenlerinden biri ağzından kendi kulaklarımızla işitmedik: işi sadece gazetelerde okuduk.
Biz tıHlik Partisi adına konuşan politikacılarımızın memleket realitesin! yakından kavrayan daha tabii bir dil kullanmalarını tercih ederiz. Vatandaşları tehdide kalkmak, maddi kuvvetlerden bahsetmek seçim dâvalarında tamamlyle lüzumsuzdur.
Bunun dışında, genel seçimlere bir yıl kaldığını söylediğimiz şu günlerde. Halk Partisine sevgi kazandırabilecek yegâne kuvvet samimi olarak hürriyet
prenslplerlne bağlanmak, azm-ilerin keyif ve kaprisin fazla rol oynadığı anlaşılıyor. Bu İse hiç de ciddi bir keyfiyet sayılamaz.

Millî mukavemet cepheBİ ve muhalefet Ethem İzzet Benice SON TELGRAF gazetesinde »Milli mukavemet cephesi ve muhalefet»
prensiplerine baglaıunaK. azın-, lıkla katmak bahasına da olsa onlara sıkı sıkıya sarılmaktır. Ancak bu suretledir ki büyük vatandaş kütlelerini fikren ve ruban kendine doğru çekmek, onların heyecanından kuvvet almak mümkün olabilecektir.»
¥
Geniş tebeddüller
yen/ sabah duller- başlıklı başmakalesinde mülkiye memurları arasında yapılan son değişikliklerden bahs ile diyor ki
Ankaradan sızan haberler arasında İstanbul valisinin de, bu fırtınada kökünden koparı-lacagı fakat üç defa tekrar edilen bu talebe Cumhur riyaseti makamının muvafakat etmediği de vardır. İçişlerinin bu mükerrer teşebbüsleri doğru ise büsbütün yanlış bir istikamette yürünlıldüğü bir defa daha sabit olur. Çünkü bütün muavinler ve kaymakmalar de-değiştlrildlkten sonra İstanbul-da İstimrar ve İstikrar unsuru olarak tek kalmış bulunan valinin de, uzaklaştırılması, İdari bakımdan gafların ve hataların en fahişi olurdu. İhtimal kl son dakikada Kabine bu kadar yanlış bir adım atmak İsteme- mamıştır. Bu noktayı bir dere-miştlr.
Memurların mukadderatı ile bu kadar geniş ve kolay bir şekilde oynanması her bakımdan iç acıcı ve emniyet telkin edici değildir. Hele faraza Edirne valisi gibi evvelce merkezde çalıştığı lılade taşraya gönde-‘ rilmiş bir zatın tekrar merkeze ji mukavemet cephesi, nl dalma alınmasının mânasını kavra- ayakta tutmak İçin hiç bir dlk-mak pek zordur, Bütün bu iş- kat ve fedakârlıktan çeklnml-lerde şahsi heves ve temayül- yeceğlne ise asla şüphe yoktur.
Çekmece yolu kazası
Kamyon kazasında yaralanan Teknik Üniversite öğrencilerinin isimleri
Teknik üniversitesi talebe bir
serlevlıalı başmakalesinde mu- , jjgi başkanlığından verilen ma-halefetln tuttuğu yolu tenkid [ûmata göre 14-7-1949 perşem-î be gecesi Büyükçekmece yolunda kamyon kazasında yaralananlardan Moreno Padova başından yaralı ve kolu kırık, So-mih Türker kolu kırık, Onnlk Taslak kolu kırık ve Güngör Bingöl ayak bileğinde kırıklık olarak Gümüşsüyü hastanesln-’ de tedavi edilmektedirler.
Ayni hastanede tedavi edile-| rekçıkan hafif yaralılar da şun lacdır; Cûşkun Sisim, Necini | Sinemoğlu, Sezai Diren, Orhan
.Geniş tebed- cderek diyor M.
Terör yapan kendileri. Asarız, keseriz, sehpaları kurarız.. Diyenler kendileri. Demokratik rejimin bütün İcap ve anane-lerlle kurulmasını veslleli vesl-leslz gerileten yine kendileri. Sonra da, C. H. Praitsl İktidarına;
— Yeni bir terör devrinin
çıkmazında...
Falan, diye hücum edenler de lardır: Coşkun Hısım, yine bunlar.
Muhalefetin bu hareket tav-, Karadoğan. Necati Temel. Rilç-rına cevap de kolay değildir. Sebeplerin en' Hâlen Hadımköy hastanesin-mülâylml: Muhalefetin deınok-! de başından yaralı yatan öğ-ratlk muhalefeti bilmemesi Ue fenciler Vehbi Göncü, İrfan Su-Izah olunabilir. Hakikaten de z«h. kaburga kemiği kırık Ke-dört yıl boyunca muhalefet da-j™rk Çlllnglroğlu'dur kl bunlar vet edildiği her türlü imtihanı nlsbeten ağırca saydmakta İseler de hiçbirinin hayatı tehlikede değildir ve yakında tamamlyle Afiyet bularak çıkmaları muhakkaktır.
Ayni hastanede hafif yaralı Remzi Yücebaş ve Suad Miit-1 tüler de tedavi görmektedir.
Ragıp Us. Ahmet Ünsai tedavileri yapıldıktan sonra hastaneden çıkmışlardır.
Tedavi edilmekte bulunan ad-iarı yazılı öğrencilerin hepsi tam sıhhatle hastanelerden çıkacaklardır.
bulup verebilmek 1 han Ünlü ve Yılmaz Akdoruk.
.! Hâlen Hadımköy hastanesin-
1 de basından yaralı yatan öğ-
verememiş, iktidar bir tarata doğrudan doğruya halktan takdir davet, edici hiç bir not ala-
' ceye kadar mazur görüyor ve kusuru 1908 - 1920 devresi arasındaki muhalefet görenek ve geleneklerine alışkan zihniyetteki insanların muhalefeti İdare etmelerinde bu mazeret veya kusuru buluyoruz.
C. H. Partisi İktidarının rmll-
ISTANBULHAYATI
Para onunu
Kuruçeşme kömür deposu
Deponun vinçleri henüz getirilemediğinden depodan ancak
Ingiliz şirketi tarafından 1947 mayısında İnşa edilmeye başlanılan ve o zamanlar 1949 temmuzunda biteceği söylenilen. 90.000 tonluk Kuruçeşme kömür deposu İnşaatı hâlâ tamamlanmadığı gibi, depo önümüzdeki kış da kullanılamıyacaktır.
Deponun beton kısmı hemen hemen tamamlanmıştır. Fakat alâkalıların, 1948 senesi içinde memleketimize gelmiş olacağını söyledikleri vinçler hâlâ ğe-tirtliememiştir. Vinçlerin gelmesi ve yetine monte edilmesinin bir hayli uzayacağı ve deponun ancak önümüzdeki kış Is tlmal edleblleceğt söylenmektedir.
kışın faydalanılabilecek
Yeni gecekondular yaptirılmıyacak, mevcut olanlar genişletilemıyecek
Kuruçeşme deposunun yeni yapılan beton kısnıı
Son çıkan 5431 sayılı kanun yapı yollar kanununun 13 üncü maddesini tâdil etmiştir. Bu yeni kamın ve 5218 sayılı kanun bundan sonra gecekondu yani ruhsatlyeslz ev İnşaatına müsaade etmemektedir.
Dün vilâyet, kaymakamlıklara birer tâmlm göndererek mevcut gecekonduların sarahatle tesblt edilmesini, yenilerinin İnşasına katiyen müsaade edilmemesini ve mevcutların da tevsi ve tâdiline izin verilmemesini İstemiştir.
Çorum vapurunun
tamir ve tadili
Mütohassıs’arın tavsiye ettiği esaslar da resinde icra edileceK
raplara yaptıkları muamelenin aynını yaptılar?
— Müslüman. Hristiyaıı tefrik edilmedi. Biz Araplar hattâ ırkan Arap ohnıyan fakat Arapça konuşan Lüb-nandan gelmiş biz Hristiyan lar bile aynı tazyiki gördük.
— Lâkin maşallah burada vaziyetiniz iyi. Demek ki ser maye kaçırmışsınız? Yahudiler İstanbuldan Filistine giderken bakır tencere biçiminde altın tencere döktii-rüyorlarmış. Yoksa siz dc öyle bir hile mi yaptınız?
— Beş parasız geldik. Karımın babası Lübnanlı olduğu için onun bize verdiği sermaye ile yeniden hayatımızı kurduk. Fakat, söylediğim gibi her şeyimiz Filistin’de Yahudilerin elinde kalmıştır.
İşte böylece devran. XX inci asrın ortasında dahi milletleri hallaç pamuğuna döndürüyor.
'Vâ-Nû)
«Çorum» vapurunda çıkan yangının tahkikatı devam etmektedir. Devlet Denizyolları u-mum müdürü Cemil Parman geminin tâmlrtne dair kendisiyle görüşen bir arkadaşımıza şun ları söylemiştir:
«— Hâlen yangın ambarındaki mallar tahliye edilmekte, ön ambardaki zarar görmemiş eşyalar da geminin bordasına yanaşan «Bakır» şilebine nakledilmektedir Bu işler bitince «Çorum» vapuru havuza çekilecektir. Vapurun tâmlr işinde bu defa bambaşka esaslar gözönüıı-de bulundurulacaktır. Zira hususi bir komisyon tarafından,
bundan sonra yolcu nakleden gemilerde alınması zaruri görülen tedbirler hakkında bir rapor hazırlanmak ladır. Bilhassa bu gibi vakalar karşısında daha süratli hareket etmek imkân ve tedbirleri üzerinde duran mütehassıslar. bu bakımdan raporda bu tip gemilerde yapılması lüzumlu tâdilâtı belirteceklerdir. İşte «Çorum» vapuru da bu raporda tasvip edilecek esasların ilk defa tatbik edileceği gemi olacaktır Bu itibarla geminin kısa sürecek tâmir ve tâdili yeni kararların da birlikte tatbiki bakımından ayrı bir ehem m İye t taşımaktadır.»
Bir hafta zarfında hariçten gelen mallar
Son hafta zarfında Umanımıza 14 ecnebi gemi gelmiş ve bunlar ceman 11 bin tonluk İthal eşyası getirmişlerdir. Bu a-rada 28 ton emaye çini, 959 ton boru, 48 ton ziraat âleti, 21 ton sondaj âleti, 180 ton kalsiyum karpit. 272 ton kâğıt. 34 ton radyo. 94 ton boya. 98 ton gaz borusu, 108 ton oto dış ve iç lâstiği, 19 bin sıhhi malzeme. 246 ton kauçuk, 100 totı kakao, 28 ton dikiş makinesi akşamı, 50 ton soda ve 30 ton oksit dö zlnk vardır.
Millî Eğitim Müdürlüğünde değışikHk
Şehrimiz Milli Eğitim Müdürlüğünde bazı değişiklikler olacağı h’h"- verilmektedir. Bu s-rada milli eğitim müdürü Mıt-rad Uraz’ın emekliye ayrılacak olan bakanlık müsteşarının ye rtne tâyin edileceği söylenmektedir. Ayrıca müdür muavinleri arasında 30 senesini ikmal eden lerfn emekliye ayrılacağı, bazılarının da diğer vilâyetlere milli eğitim müdürü olarak gönderileceği ilâve edilmektedir.
Tekel Bakanı
Dün şehrimize gelen Gümrük vs Tekel Bakanı FâzılJJerafed-dln Bürge doğru tekel genel müdürlüğüne gitmiş ve öğleye kadar orada çalışmıştır.

TÜRKİYE İŞ BANKASI A.Ş
Bürosu
Aşağıdaki semtlerde, hizalarındaki gün ve saatlerde, muntazaman, sayın halkımız emirlerine Amade bulunacaktır:
Çok miktarda yapı malzemesi geldi
Son günlerde şehrimize külliyetli miktarda inşaat malzemesi gelmiştir. Bu arada 420 ton demir. 53 ton çivi. 281 ton tel, 59 ton da çelik çubuk vardır.
Ermeni Patriği ihtilâfı
Ermeni Patriği Aslatıyanı tanımayan Ermen! papaslar yarın sabah saat 930 da Kumkapıda-kl Ermeni Kilisesinde toplanarak Patrik seçimi yapacaklardır.
Ankara vapuru yarın geliyor
Denizyolları İdaresinin «Ankara» vapuru İlk batı Akdeniz seferinden yarın saat İ4 de limanımıza dönecektir.
Türk kanallarının kulaklarımıza çarpan sesleri İleri l»ir dünyanın müjdecisidir. Bu yepyeni âleme çabuk kavuşabilmek için Türk Hava Kurumu’nuıı dalıa geniş, d aba doyurucu bir plânla çalışabilmesine imkân vermeliyi».

öğleden Ewe!
Öğleden
sonra
Pazartesi Salı Çarşamba Parşembe
Cuma Cumartesi
Sarıyer Balat
Kasımpaşa Samntya
Kasımpaşa Şehremini Bilyükderc Kiiçük Mustafa paşa Eyiip
DİKKAT: Yalnız bu büroda açılacak tasarruf hesaplan arasında çekilecek hususî bLr İkramiye konulmuştur.

Para İle oynuyoruz. Halk dilinde, «Para ile oynamak* sözü zenginlik ifade eder. «Falan adam para ile oynuyor» denilince anlaşılır kl o adam, işleri yolunda,, kazancı tıkırında, hayatı refah içinde geçen bir bahtiyardır.
Bütçe açıkları, piyasa buhranları, umumi hayat seviyesindeki düşüklük, zengin kimseler olmadığımızı göstermekle beraber muhakkak ki para ile çok oynıyan insanlarız.
Maliye Bakanlığı mütemadiyen para şekil değiştirmekle meşgul. Ufak paraların çeşitleri o kadar çoğaldı, şekilleri o kadar acayipleşti ki bunlarla çarşıda pazarda alışveriş etmek .halk için de oyalayıcı bir nevi oyun haline geldi. El temasiyle kısa zamanda parlaklığını kaybedip renkleri kararan maden parçalarının üzerler .ı-dekl rakamları okumak için pertavsızla bakmak lâzım. Eski sarı yirmi beşliklere yeni gümüş lira serisinden elli kuruşluklar ve yine aynı seriden bu ay başında tedavüle çıkan on kuruşluklar, aralarındaki! doğuın zamanı farklarına rağmen üçüz kardeşler oldular. Birbirinden avırdetmekte çok zorluk çekiliyor, bu hal bir çok nahoş hâdiselere de sebebiyet veriyor. Vapur, tren gişelerinde memurlarla, tramvaylarda, otobüslerde biletçilerle, çarşıda pazarda satıcılarla mütemadi çekişme halindeyiz.
«— Efendim, bu kadar müşkülpesent olmı yalım. Paralar arasındaki ufak farklara dikkat edelim, alışalım.»
Denilecek. Pekâlâ, devletlim. Dikkat edelim, alışalım amma birine alışayım derken geriden aynı boyda, aynı biçimde başkaları da gelip araya karışıyor .
Hakikîlerini birbirinden avırdetmekte çektiğimiz sıkıntıya ilâveten bir de sahteleri çıktı. Malivc Bakanlığı bir tebliğ yayınlayarak halkı ika?, etti. Kalp liralarla elli kuruşlukların renkleri donukmuş. yazılar biraz silikmiş, bilmem nerelerinde hiç yazı yokmuş, yere atınca sesleri başka türlü çıkıyormuş.
Düşününüz bir defa; evvelâ elli kuruşu, yirmi beş ve on kuruşlukların arasından seçmek için uğraşacaksınız. Ondan sonra züyuf muayenesinden geçireceksiniz. Taklit mİ. sahici mi? Rengine bak. karınca bacağı gibi yazılarını tetkik et. vere çömelip taşın üstüne vur, tıııkırt ısını, şıkırtısını dinle. Bundan daha eğlenceli ovun olur mu? Söyledim ya, para ite oynuyoruz t
Hele şu delikliler! Nedir o, cıvata contası gibi ortası delik yüz paralar, kuruşlar? Pek biçimsiz, pek zevksiz şeyler.
Bu kadar kusurlarına, cilvelerine rağmen elimize de kolav kolay geçmiyor haspalar!
Cemal REFİK

Karacaköy bucağında muhtar seçimi
Çatalca ilçesinin Karacaköy bucak merkezinde yapılan muhtar seçimini C. H P namzedi İzzet Clnser çoğunlukta kazanmıştır.
Erenköy faciası hakkında bir tecrübe Erenköydekl köşkle tabanca ite kocasını öldürdüğü İddia edilen Betül Aytuna alt dosyalar mahkemece adli tıp meclisine gönderilmişti. Meclis, bu hususta bir rapor hazırlıyacaktır
Diin. Betülün kocasının vurul duğu tabanca ile adli tıpta bir ceset üzerinde tecrübe atışları yapılmıştır. Meclis bu husustaki raporunu hazırlıyacaktır
RADYO
ANKARA RAIIVÜSU
Bu akşamki program
IB M. S. ayarı ve Radyo «-’lnn «e-lceslrası, 18 15 Şarkılar ve türküler. 14 M S. ayarı ve Hnhcrler. !'• IS ' Geçmişte bugün. 19 20 İnce ör, (Hil-' sryni taslı!. 20.15 PflMr R.uelesl, 2'>!» .Türküler, 21 15 Münir (PLİ. 31.40 GU-ıel »esir (Pl >. 22 Spor haberler». 2214 , Dans müziği (Pl.|. K li M S. ayan | vo Haberler.
11 Temmuz 19 H
SrıNfe 4
Sevdiğim Bursa
(Bursal adını İlkin ne vakit İşittim? Günlerdir bunu düşünüyorum Onu ya Toptaşı. yahut Edime askeri rüştiyelerinde iken işitmiş olacağımı sanıyorum; fakat düşündükçe 3e-lânlk askeri rüştiyesinde işitmiş olmaklığıma aklım daha çok yatıyor. Çünkü ilk coğrafyayı Selanik rüştiyesinde okudum; orada (Bursa) kelimesi geçnıüi alacak.
Üskûdarda doğdum amma üç yaşından sonra Rumellnin, bugün Kırklarcll) dediğimiz Kırk-klli.se kasabasında, bugün Bulgarların Sivillngrad dedikleri eteri Mustafapaşada. Bdlrnede, Sel&nlkle, Manastırda, zabit çıktıktan sonra da Arnavutlukla tekrar Selânlkte, yanı baştan başa Rumelinde yaşadım. Bur-•sıtîa akrabam da yoktu kİ orayı gidip görmüş olayım.
Ben Manastır askeri idadisinde talebe İken, oranın askeri rüştiyesinde rahmetli üstadım Bursah Tehir bey müdür idi. İkinci sınıfta İken şiire heves ettim; üçüncü sınıfa geçtiğim vakit arkadaşlarım, yazdığım bir şiiri göstermekliğim İçin beni Tahlr beye götürdüler. O, şirimln şurasını, burasını dü-aeJttl; beni teşvik de etmek löt-fıında bulundu.
Son İmtihanım iz tarih dersine mümeyyiz olarak geldi: notu on beş olan yazılı sual soruldu- Aziz ÜBted Dana: «Ben, bu suale cevap verme. Yavuz Sultan Selimin şark ve cenup seferlerinden ne gibi neticeler alındı? Onu yaz» emrini verdi.
Osmanfı tarihini okurken, Osman Gazinin fethetmek istediği Bursa önünde ölmesi, oranın ilk {Samanlı başkenti olması. Osman. Orhan. Birinci Murat, Yıldırım Bayezit gibi İlk OsmanlI kahramanlarının orada yatmakta bulunmaları bu şehrimiz İçin bağlanmaklığıma sebep oldu, tik fırsatta bu tarihi şehrimizi gezip görmek emeli gönlümü yakıpdururdti.
1812 de maarif müfettişlerinden Süleyman paşa zade Sami, İstanbul maarif müdürü Saffet, Galatasaray lisesi beden terbiyesi Öğretmeni Abdflrrahman Rubenson İle o liseden on on beş kadar öğrenci, ben, hepimiz İzci elbisesi glymşl olduğumuz halde Bursaya gittik. İstasyondan şimdiki Cumhuriyet meydanına giden yeni yolun solundaki adı galiba Osmaniye olan otelde misafir kaldık. Resmi ziyaretlerden sonra, Bursa-nrn Ulu camisini, Yıldırımda Osman, Orhan Gazilerin türbelerini, Yeşil camiyi ziyaret ettik. İçimiz, yüksek ruhlu gazi atalarımızın çerçileriyle doldu-
Lfikln Bursayı bu gezişimde şehrin tabii güzelliklerini, tarihi eserlerini doya doya görmek müyesser olmadı. Ondan sonra bir iki defa daha bıı güzel şehri, gazilerimizin türbelerini gezdim; fakat gene bütün güzelliklerini görmeğe muvaffak olamadım.
1920 mayısının 20 sinde İs-tanbuldan buraya kaçabildim; bir hafta kaldım. O zaman, başka türlü düşüncelerle çırpınıyorduk, Yunan ordusu, Ege bölgesinde durmadan ilerliyordu. Balık esiri işgal etmişti Btirsa-cın da düşmesi yakın görünüyordu. Böyle bir zamanda da şehri, bir turist gibi, gezmeğe İmkân yoktu-
Büyük zaferden sonra, İzmir, Balya, Kıbrıs gibi yerlerde yıllarca kaldım; Bursayı ancak bundan yedi sekiz yıl önce, bir kere daha ziyaret ettim. Şehirde bazı yeni binalar yapılmış olmakla beraber, ileriye doğru, büyücek bir adım anlamamıştı. Üç yıldır ki birbiri ardınca her yaz oraya, bu en güzel şehrimize gitmekte, her yerini gezmekte. her yeniliğini görmekteyim.
Bursa değişmiştir: bu değl-şiklUk ne tabiatte, ne de tarihi kıymetindedlr. Onlar, bütün güzellikleri, bütün haşmetleriyle yaşayıp duruyor. Değişen konfordur.
Bursa modern bir şehir ols-çikllk ne tabiatte, ne de tarihin eseridir; her yanı, İçi, dışı ancak Tûrktür- Orada, eskiden, biz Türklerden önceki şeylerden yalnız bir (Keşiş) adı kalmıştı. Bugün onun adı (Uludağ) dır; ona yakışan da bu addır.
Bursanın, tabiat güzellikleri İçinde, başka yerlerde eşine kolayca raslanmıyacak bir özelliği vardır. Burası bayındırlık İster, göze hoş görünecek, içinde konforu bulunacak evler, oteller ister, yazın dahi kesllmiyecek bol ku ister; kısaca milletin medenî
vasıflarının İcap ettiği şeyleri[ İster. 1
Kâzım Nam! DÜRÜ
SEVİL BERBERİ
Temsiller saat 2?,30 da başlar Biletler her gün saat 10 dan 20 ye kadar Şehir Tiyatrosunda temsil akşamlan açıkbava tiyatrosunda başlat
Biletler: 5 - S - 2 - 1 liradır.
A 1C Ş A M
Mühimmat infilâkı
Bir zaman orada Ahmet Ve-fik paşa vali İken bir hastane yaptırmış; hâlâ onun mübarek adını andırıp duruyor; fakat arkasında sekiz katlı muazzam bir hastanenin çatısı 11e beraber kara binası yükselmiştir. Beyle bir âbide, Bursaya gerçekten yakışıyor. Kara bina, bLr kaç • gün sonra bitiyor. İçerisinin ya- ; pılm asına başlanıyor- Güzel İs- ; tanbulumuzun hiç bir köşesinde ; bu azamette bir yapı yoktur; '■ Anka tada dahi, meselâ yeni bir Lise binasını, Bursanın yeni hastanesiyle mukayese edemezsiniz.
Bugün Bursada 2,5 su mikyası İle demir borular İçinaen bol bol akan bir su vardır; bu suyun azalması, eksilmesi, kuruması bahis mevzuu değildor. Geçen yıl, yapılara, evlere nöbetle su veriliyordu. Artık, eski sular da yeni yollara sokulmağa başlamıştır .
Yeşilden tâ Çekirgeye kadar uzanan asfalt yol, kazalara meydan vermemek için şurasına, burasına konulan yol puiis-lerlye, insanın zevkini arttırıyor.
Yeni yapılan stadyum görülecek bir şeydir. Beton tribünün arka tarafı Türk İşi kemerlerle tutturulmuştur
Bursa, eskiden yalnız bir su şehri idi: şimdi Uludağı İle, Çelik Palası İle. süslenmiş bahçeleriyle. hele tarihi eserleriyle Türklyemlrin en baş turistik şehri de olmaktadır. Çelik Palasın yanında gelecek su mevsimine yetişecek olan kısım da turistlerin çok İşine yarayacaktır.
Durup dinlenme bilmeden çalışan. Erzurumda, gidip yaptıklarını gözlerimle gördüğüm An-talyada İmar faaliyetini gösteren, vatanseverliğinde kimsenin en ufak şüphesine uğramıyan vali Haşim îşean. Bursaya gelmemiş olsaydı, orası yine eskisi gibi mirandan, konfordan mahrum kalacaktı.
Cebinde ev yaptıracak parası, uzun asfalt yol üzerinde bir arsası olanlar, zevklerine göre birer köşk, birer vllâ konduruyorlar. Haşim İşcan onlara örnek olmuştur. Meselâ Çelik Palasın yanında Selim Sürterin yaptırmakta olduğu küçük Şaieyi görseniz, sözümün doğruluğunu siz de kabul edersiniz.
Bu büyük faaliyet eserlerini görüp de Haşinıl takdir çelmemek kabil değildir. Niçin başkaları bu yolda böyle eserler kuramıyorlar; kanuni yolları mı müsait görmüyorlar? Hayıı... Başlın kanun dışı çıkmış olsaydı, korkunç hücumlar karşısında belki şimdi Bakanlık emrine alınmış, yahut emekliliğe ayrılmış olurdu-
Kim ne derse desin, İnsan elinden hiç bir şey mükemmel olarak çıkmaz; tanı kemal Allaha mahsustur; fakat güzeli, iyiyi yaratmak İçin elinden geleni yapanları her vakit sitayiş gözüyle görmek bir vazifedir.
Opera temsilleri
münasebetile
Devlet Operası
Açıkhava Temsilleri
18 - 19 temmuz geceleri
PolonyalI bir dostum var. Soyu Kırını tatarlarındandır Son harbin ortalarından beri memleketimizde bulunmaktadır. Mü jhendlsllk tahsilini PölonyadA yapmıştır. Boş zamanlarında ke mana çalışır; müzikle ve müzik hareketleriyle alâkalıdır. Geçen gün beni görmeğe gelmişti. Söz. Lablatiyle opera temsillerine de İntikal etti; ve çok dikkate şayan bulduğum şeyler anlattı:
«Ben Vlyanada büyüdüm; tahsilimi bu şehirde yaptım. Lisede okuduğum yıllar, mektep 1-darcsl bizi yılda bir kaç defa tiyatro ve opera temsillerine lop lu olarak götürürdü. Sonradan öğrendim; bu İş Maarif Müdürlüğü tarafından şöyle düzenlenirmiş: Tâtll aylarında, şehrin tiyatro ve operasının temsil programları Maarif Müdürü tarafından İncelenil ve uygun gör düğü dört tiyatro temsiliyle
dört opera seçilir. Tedrisatın başladığı günlerde yıllık tiyatro ve opera temsilleri listesi o-kul müdürlerine gönderilir; ve temsil günleri de, tiyatro idaresiyle yapılan anlaşma neticesinde henüz yıl başından belit olduğu İçin, temsillerin karşısına işaret edilir. Bu suretle her okul kendisine ayrılmış olan gıi.ı de gidip tiyatroda bulunur. Bunun için mektep idaresi, bizim son harbden önceki para değerimizle yirmi beş kuruş değerinde bir para toplar. Bu ücret mukabili ,her talebe bütün temsillere iştirak hakkım kazanır » Istan bulda temsiller veren
Devlet operasından yatılı okulların faydalanmaları pek mümkündür. Bu İhtiyacı takdir ed-m mektep İdaresi fen ayak olursa talebelerin müzik terbiyesi bakımından hayırlı bir İş görülmüş olur.
İlk opereti, otuz küsur yıl önce henüz orta mektep sınıflarında yatılı İken görüp dinlemiştim. Operetin ne olduğu o günden beri hâfi2amda yer etmiş bulunuyor: Müziğe meraklı bir kaç kişi, İdareye baş vurmadan önce müzik öğretmenimizi gidip görmüştük. Rahmetli hocamız İsmail Zühtü isteğimizi sevinçle karşılamış ve lüzumlu İzini müdürden almıştı. Bugünkü telâkkilerle bundan otuz şu kadar yıl önceki tiyatro telâkkisi göz önünde tutulursa, yatılı mektep talebelerini velev kİ küçük bir grup halinde olsun, Milovlç'in operetlerine göndermenin ne kadar müşkül bir lş olduğu anlaşılır. Böyle İken bile İdare a-damlâHiım anlayışı İle lsteği-miş yerine getirilmişti.
Bir gün müzik öğretmeni bir arkadaşım anlatıyordu: «Çocuk lara verdiğimiz bilgi hep nazari oluyor: Salon orkestrası, senfonik orkestranın ne olduğunu öğretiyoruz; bu orkestraları kuran sazları biliyorlar. Fakat bu çocuklara günün birinde: «Keman gördünüz mü?» diye soracak oldum. İçlerinden birisi çıkıp şu cevabı verdi: «Gördüm efendim, m&euncu çalıyor.» Bu bilgisizliğin vebali çocukla de-ğ).l tabiî., ailesinde, muhitinde görmediği şeyi ona gösterecek olan okuldur. Orkestraların saz lannı bülbül gibi ezberliyen. tas
İdllHl UU1UUJ C4UCIU,CU. lua ! ■ -- ---O-----------
nlf eden m.H orkestranın ne °lan Atrtfcalı »a»Ue reisi İle olduğunu bilmiyorsa onu elin- kabile efradı arasındaki İhtilâf den tutup bir konsere götürml- I genişlemeye yüz tutmaktadır, yen terbiyeciler kabahatlidir. | Bilindiği gibi geçenlerde bir se-Bir çok çocuklar basit görgülü, çim yapılmış ve kabile reisi tn-
Idealtepedeki öğrelmen’er kampı açıldı
Evvelki giin İdeal tepede açılan u^ıeinıçııler kampına iştirak edenlerden bir g
Prum şehrinin dörtte biri harap oldu, 50 kişi kayıptır
dar düşünceli muhitlerde büyüyorlar; birçoğunun evinde radyo var, fakat düğmesi büyüklerin elinde... Bu gibi ailelerde yetişen küçüklerin ne bir küçük orkestra, ne bir senfoni orkestrası. ne de bir opera Aria'sı dinlemediğine şaşmamak lâzım. opera ve operetin ne olduğunu bilen, aralarındaki farkı ayır-deden okul öğrencisi opera hakkında bir fikir edinmek için Devlet operasının memleketlinizi ziyaretinden İstifade etmelidir. Kulaktan dolma bilginin yetmediğine çoktan İnandık, görüp dinlemek lâzım., ana. babalar opera mevzularını pek İnce eleyip sık dokumasınlar Çünkü çocuklarının haftada birkaç defa beyaz perdede seyrettikleri fillmlere kıyasla opera mevzuları zemzem suylle yıkanmış kadar nezihtir.
Devlet operasının İstanbulda verdiği temsiller, memleketimizin müzik zevkini İşleyip geliştirmek bakımından çok faydalı ve lüzumludur. İstanbulluların operaya değeri kadar alâka göstermelerini dileriz.
Fikri ÇİÇEKOGLU
Mayance 18 (A.A.) — (AFP): Mühimmat deposunda saat 20ye doğru vukua gelen İnfilâk neticesi, Treves civarındaki Prum şehrinin dörtte biri harap olmuştur İnfilâkın sıcaktan ileri geldiği şüphelidir. Belediye, mavimsi duman farkeder etmez halka şehri boşaltmak emrini vermiştir. Halk en kıymet.11 eşyasını da bırakmış olarak civardaki orman ve tarlalara sığınmıştır. S dakika süren infilâk, biitiin bu mahalleyi tahribe kâfi gelmiştir.
Hong Kong 16 (Nafen» — Kızıllara karşı şonuna kadar savaşmak azmini açıklamış olan milliyetçi hükümet, çinin güney eyaletlerinde yen! mukavemet birlikleri hazırlarken Komünistlerin işgali altında bulunan Kuzey Çin feci bir felâkete sahne olmaktadır. Muhabirlerin bildirdiklerine göre bu eyaletler yüz seneden beri görülmemiş dehşetli seller altında kalmıştır, Komünist bölgelerinden sızan haberlere göre. Güneye doğru taarruzu hazırlamakla meşgul olan komünistler halkın ihtiyaçları İle meşgul olmamışlar. Yangtse nehri etrafındaki sedlere ehemmiyet vermemişler, bunları tamir etmemişler ve bu yüzden sular büyük toprak parçalarını kaplamıştır.
Anlaşıldığına göre. 1 milyondan fazla Çinli sefil bir vaziyette evsiz barksız kalmıştır. Köylerin olduğu gibi sellere kapılıp sürüklenip gittiği görülmüştür. Bu köylerden eser bile kalmamış, kimselere raslanmanuştır. Yangtse nehrinin taşması İle beş Çin eyaletinin sular altında kaldığı tahmin edilmektedir. Şimdiye kadar boğulanların a-dedl 20.000 olarak tahmin edilmektedir. 8ular çekildikten son ra yapılacak araştırmalarda anlaşılacağı gibi bu rakkam süratle artacaktır. Şimdiden açlık ve sari hastalıklar başlamıştır. Senelerden beri savaşlarla yoğrulmuş olan Çinin şimdi dünyada eşine Taslanmadık bir felâket karşısında bulunduğu söylenmektedir.
Diğer taraftan muhabirlerin ehemmiyetle İşaret ettiklerine göre, Komünist- idaresinin teessüs ettiği bir sırada böyle bir hft dlsenln vukua gelmesi ve milyonlarca Çinlinin İşsiz güçsüz, evsiz barksız kalması hiç de lehlerinde bir hareket olmamıştır.
Kuzey çinde komünistlerin şimdi büyük müşküllerle karşılaşacakları ve kendi metodlarını kabul ettirmek için zorluk çekecekleri muhakkaktır.
Şimdiden komünist kuvvetlerinin savaşı bir yana bırakarak selleri durdurmaya ve setleri ye niden tamir etmlye çalıştıkları görülmekledir.
Büyük bir süratle yayılmakta olan açlık da komünistlere karşı mukavemeti şiddetlendirmiştir.
Kuzey Çinde komünistlerin böyle nazik bir duruma düştükleri sırada Güney Çinde mareşal Çan Kay Şekin yeniden sahneye çıkması ve Çin başbakanının savaşa devam hususundaki azmini belirten beyanatını yapması Çin savaşını yeni bir safhaya sokmuştur. Belirtildiğine göre, elân Milliyetçi Çin hükümetinin elinde 200 milyon nüfuslu ve Birleşik Amerika kadar geniş bir ülke bulunmaktadır Diğer taraftan Müslüman çtn kuvvetleri de savaşa hazır bir halde beklemektedirler.
O zaman halkın büyiik bir kısmının şehri boşaltma emrine Itaaat etmediği görülmüştür. Prum İle olan bütiin İrtibat kesilmiştir. Hastane kısmen harap olmuştur. Resmen bildirildiğine göre 50 kişi kayıptır ve 50 ev yıkılmıştır- Depoyu muhafaza eden üç Alman bekçiden 2 sİ tevkif edilmiştir. tlçuncüsü kaza esnasında ölmüştür. Sabahleyin saat 2 de telefon muhaveresi tesis edilmiş, fakat elektrik temin edilememiştir. Karanlık araştırmaları güçleştirmektedir. Araştırmalara gündüz devam edilecektir.

.J-ıV
Fam
te
Mİ"
Yerli kırıl naibi ile 43 eşraf, kıratlarının bu hareketini protesto için kendi kendilerini sürgün etmişler





Londra limanındaki grevden iki manzara. Yukarıda: rıhtımda boşaltılmasını bekleyen Kanada bandıralı Beaverbvae vapuru, aşağıda: Grevci amelenin Vlktorya parkında nümayişi. IIİIIIIIIIIIİIIl*llUIUİIIIIIIIIllİ>iÜiHİIIiniiltllt|ltll||||t|||l|||ihinilllİllllintHlllttlliUinillilllllllllllllllllllllia
I
Pretorya 16 (Nafen) — Sarışın bir İngiliz kadını ile evlen-
glilz tabiiyetindeki kansı İle bir İlkte yeniden tahta çıkmak hak kını kazanmıştı, İhtilâf bu seçimle halledilmemiş re Bechu-analand'dekl Bamangwato kabilesinin kral naibi, tanınmış 43 kişi ile birlikle kabile topraklarından kendi arzuları İle sürgün edilmişlerdir. Kral naibi Tshe-deki Khama yaptığı bir beyanatta kendi kendilerini sürgün ettiklerini. Krallarının bir İngl-llzle evlenmesini protesto için böyle bir harekete giriştiklerini bildirmiş ve şunları ilâve etmiştir: -«İngiliz yüksek komiserine de bir protesto notası gönderdik, Bu notanın süratle İngiltere hükümetine ulaştırılmasın! talep ettik.»
Kral naibinin İlâve ettiğine göre, kendi arzulan ile sürgün edilen bu kimseler krallarının bir İngiliz kadınından olacak çocuklara boyun eğmeyi kabul etmediklerinden ve böyle bir şeye tahammül edemiyeceklerin-den bu harekete girişmişlerdir.
Diğer taraftan aynı kabilenin İhtiyar heyeti de İngiliz yüksek komiserine başvurmuş ve -Artık bu meselenin halledilmesini ve kabilenin yeniden sulh ve sokuna kavuşturulmasını! talep etmiştir. Pretorya çevreleri bu meselenin nasıl halledileceğini Ugi İle beklemektedirler.
Kuzey Çin fecî bir felâkete uğradı
İki milyon Çinli seylâptan evsiz, barksız kaldı, 20 bin kişi boğuldu
Komünistler Çin Müslümanlanna fena muamele ediyorlar
Londra 18 (Nafen) — Man-thester Guardian gazetesinin haber aldığına göre. Kuzey Çin le mfislümanlar İle hrlstlyanla-ra gayet kötü muamele yapılmaya başlanmıştır. Komünist Çinliler bir çok nıüslüman mekteplerine «emperyalist mektepler* damgasını koymuşlar ve bunların kapatılması gerektiğini tebliğ etmişlerdir. Çin kızıllarının klişeye karşı takip etmekte oldukları siyaset de bıı gibi yerlere gidenlere mâni olmak ve böylelikle klişeyi aç bırakmaktır.
Dünyanın en iyi şatranç oyuncusu
Stokholm 18 (Nafen) — Dünyanın en İyi satranç oyuncusu 24 yaşında bir İsveçlidir. İsmi Jesn Wohlen olan bu adam 108 kilo ağırhğundadır ve yerinden kıpırdamadan gözleri kapalı bir halde 6 oyunu birden idare etmekte ve hepsinde de muvaffak olmaktadır. Bu İsveçlinin aynı zamanda çok güzel brldge oynadığı d a. bildirilmek tedir
Amerika Maliye Bakanı Atina’ya gitmiyor
Atina 16 (AA ) — fAIp) — Atina ajansının bildirdiğine göre, Birleşik Amerika Atina büyük elçiliği dün bir tebliğ neşrederek Maiiye Bakanı John s--y-derln programı yüklü olması , dolayısiyle Atlnaya gelemiyere-ğlnl haber vermiştir. Snyder'ln 17 temmuzda Atlnaya gelmesi bekleniyordu.
Meşhur Çek tenisçisi Drobny hürriyeti seçti
Prag 16 ’AFı — Prag rrsaûl radyosu, dün akşamki yayınında, hürriyeti seçmiş olan meşhur ki tenisçi Drobny ve Cer-nlk'İ hlyanelle itham etmiştir
Komünist partisi milli şjtcöl spor teşkilâtının bir tebliğini yayınlamıştır. Bunda sporcular «kapitalist İdarecilere sahlmı;» olarak gösterilmektedirler
Boğaziçi kupası yelken müsabakası Şarpiler arası Boğaziçi yelken müsabakası 17 7,949 pazar günü saat 15 te Bebekte Galatasaray Denizcilik lokali önünde başlayıp Beykoza gidip gelme suretiyle yapılacaktır, İştirak edecek tekneler belli günde saat 12 de Moda İskelesinde bulunmaları ve aşağıda isimleri yazılı hakem arkadaşların Bebeğe gelmeleri rica olunur
Rıza Sueri. Ilarun Ülman, Hüsameddin Yıılk. Dr Demir Turgut, Şeıef Birgen. Mıeık Beri. Belızat Baydar, Hamdı Görkem, İskender SongUr.
Bir hârika: Amerikanın İowa vilâyetinde Moincs şehrimle Jeaniıte Elaine Arland adında 11 aylık bir kız ıslık çalmaktadır. Kız ana babasını ıslıkla çağırıyor. Baba, çocuğun tauâiki terbiyesinin İlerlemesi için granıofondı» ıslık parçalı plâklar aldıkları gibi çocuğu bazı konseri re de -oturmege baklam, .'ardır.
Ahdüllıah Hamide dair
İslâm ansiklopedisindeki yazı tenkil ediliyor
Doğudan batıya ilticalar
Son günlerde yeniden artmağa başladı
Serseriler kralı
Luciano Romadan Sicilya’ya sürgün ediliyor
Profesör Sabrı Esat, Emin ÂH Çavlının tenkit broşürüne cevap veriyor
Güzel Sanatlar Akademisi olduğu yanda tafsil edlimemlş--------- muallimi Hr.»
_____ . . | Emin Ali. milli eğitim bakan-pedlslnde profesör Sabrı Esat bekleme salonunda, ma-
.. . • — n&arlık ve bakanlık et-
miş kimselerin fotoğrafları a-sıhdır, bunlar arasında Hay-rullah efendinin resmi yoktur. Bahri Esad'ın makalesinden sonra ya bakanlık Hayrullah efendinin resmini tedarik etmeli. yahut da ansLklopedl hatasını düzeltmelidir, diyor.
Sabrl Bsad, müderris mut Cevad beyin 1338 de tâbe-dllen maarifi umumiye nezareti tarihçe! teşkilât ve icraat) adlı eserinde Hayrullah efendinin resminin mevcut olduğunu, eğitim bakanlığı, İsterse buradan fotoğrafı tedarik edebileceğini söyllyerek sözlerine şöyle devam etti:
(— Emin Ali, tenkldleri arasında benim İçin HÛ midin mek tuplannı da okumamış, diyor ve bu mektupların 1916 da İsten-bulda nefis bir tarzda tâbedildiğin! söylüyor. Tarihçi arkadaşa, o kitabın üstündeki tarihin 1016 değil, 133+ olduğunu, bunun da 1918 e tekabül ettiğini hatırlatmak İsterim.
medeniyet tarihi muallimi , Emin Alı Çavlı. Islâm Ansiklo-j
y. w.- —- ----
Slyavuşgll tarafından Abdiilhak'^ Hfimld'ln hayatı hakkında ya- , ulan maddenin hatalarla dolu , «Huğunu iddia eden bir broşür ( yayınlamıştır. ,
Emin Âli, bu broşürlerden bl- ‘ rer nüsha Üniversite Rektörlü- ! guyle Edebiyat Fakültesi De- « kanlığına da göndermiştir. 1 Bunlara birer dilekçe de bağ- s Iamıştır. Dilekçelerde, Anskllo-pedidekl bu kısmin lmiıaslle o , farfküTün tekrar basılması Is- ( tenmektedlr. I
Dün profesör Sabrl Esat Sl-yavuşglll telefonla buldum, İs- 1 lAıri A nslklope dilindeki bahis 1 mevzuu yazı İçin İleri sürülen hatalar hakkında düşünceleri- 1 âl sordum.
Sabi! Esat:
♦— Ansiklopedinin blrinoi cildinde çıkan bu makale . 1940 da intişar etmiş, yan! ; aradan 10 seneye yakın bir z&- ■ nmr geçmiştir. Bu müdekklk , arkadaş bu kadar zamandır a-caba nerede idi? Bunda çok g«ç ' hareket ettiğini siz de takdir edersiniz, diye söze başladı.
Öğretmen Emin Ali Çavlı, ’ broşürde Hâmldln doğum teri- ' hini ele almakla tenkidlerine boşlıyor ve bulduğu bir kur’ani . kerimde Hâmldln babası Hay-rullah efendi taralından oğlunun doğumuna ait düşürülmüş bir kayıddakl tarihle Sabrl E-sad'ın Hâmldln doğduğunu söylediği tarih arasında fark bulunduğuna İşaret ediyor.
Sabrl Esad bu hususta dedi M:
«— Yukarıda söylediğim gibi bu makaleyi on yıl önce yazdım. İçinde doğum tarihinin yazılı bulunduğu bu Kur'andan haberdar olmadığım gibi merhum Abdülhak Hâmid de bizzat haberdar değildi. Doğum günü o-iarak her yıl 5 şubatta evinde toplantılar tertip edilirdi.
Emin Ali bu Kur’ani bulmakla güzel bir keşifte bulunmuştur. On sene sonra da olsa böyle bir hatayı tashih etmesinden dolayı kendisine teşekkür etmeyi borç bilirim. Bununla beraber Emin Âlinin nazarında Hâmid in yaşının mı, yoksa başının mı mühim olduğunu öğrenmek isterdim.
Sonra ben yazımda Hâmid, 10 yaşında Parise gitmiştir, demişim. Emin Âli bey, 10 yaşında değil. 12 yaşında gitmiştir, diye tenkld ediyor. Ve bunun Hâmldln teşkilâtı flkriyesinde mühim olduğunu İleri sürüyor.» Keza Sabrl Esadın. Hâmldln babası 'Hayrullah efendi maarif nâzırılğında da bulunmuştur. diye yazması broşürde hata olarak gösteriliyor. Emin Ali Hayrullah efendi maarif nâzın olmamıştır, bu nezarete müsteşarlık etmiştir, diyor.
Sabrl Esad bu hususta da şü izahatı verdi:
• — Evvelâ Hâmldln 10 yaşında Parise gitmiş olduğu, tetkik etmediğimi iddia ettiği Hâ-mldln hâtıratının müteaddit yerlerinde geçer. Hâmide İnanmasak bUe, Parlste 10 yaşında veya 12 sinde bulunması arasındaki farkın fazla izlim edildiği meydandadır.
Bundan başka hakikaten ilk maarif nâzın Abdurrahman Sami paşadır. Ondan evvel me kâtibi umumiye nezaret! vardı. 1857 de bu nezaret lâğvedilerek Bıarlfl umumiye nezareti ismini aklı. Bu teşkilât, mekfltlbl umumiye nezareti İken nâzır Hayrullah efendi İdi.
Maarifi umumiye nezareti dunca Hayrullah efendi müsteşar oldu. Bir müddet sonra da nâzır vekili tâyin edildi. Binaenaleyh Hayrullah. efendi yazdığını gibi nâzır olmuştur. Ancak bu husustaki tafsilât daha riyade ansiklopedinin Hayrullah efendiye ait kısmında verilecektir. Hâmid e alt kısımda tabla Uyle daha ziyade Hamide alt şeyler yazılmıştır. Esasen böyle rte olması leap ettiğinden Hayrulfah efendinin nasıl nazır
Mah-
zamanlarda doğu Alm ariyadan batı Almanyaya kaçan mültecilerin adedi yeniden yükselmiştir. Bunların şiddetli bir baskı altında kaldıklarından, yaşana-mıyacak bir hale geldiklerinden ve aç kaldıklarından batıya iltica ettiklerini söylemektedir-1 ler.
Times gazetesinin Francfurt' d a kİ muhabirine göre, ortalama olarak her ay doğu Almanyadan batıya kaçanlar 60.000 i aşmaktadır. Bunların arasında ihtiyarlar, kadınlar ve çocuklar da vardır.
Batı Almanya İşgal makamları durmadan hududu gizilce aşmakta olan bu mültecilere karşı her türlü yardımı göstermekte ve bunları yerleştirmek İçin gayret sarfetmektedirler-Şu anda en az mülteci Fransız işgal kesiminde bulunduğu bildirilmekledir. tşgal kuvvetleri komutanları toplanmışlar ve bu mültecilere yardım işlerini koordine etme meselesini müzakere etmişlerdir. Yalnız Fransız İşgal kesiminde pek yakında 120 bin mültecinin yerleştirileceği kuvvetle tahmin edilmektedir.
Yeni kurulacak olan Batı Almanya hükümeti bu mülteci işini ön plâna almıştır. Bu mültecilere İş temini hususunda Bonn liderleri tarafından plânlar hazırlandığı da bllldirllmetedir.
Muh terem. muarızımın, zannediyorum ki İlk edebi eseri de bu broşür olsa gerektir. Mamafih bir müddet evvel Emin Âli' nln Çınaraltı mecmuasında bir eseri daha çıkmıştı. Bunda Fransızcada harfi tarifin (ar-tlcîei mevcut olmadığı iddia e-dillyordu. Mamafih bu son eseri, üslûbu ve suiniyeti bir tarafa bırakılacak olursa daha ciddi bir emek mahsulü olmalıdır.
Roma lfl (A.P.) — Talihli (Lucky) lâkablyle anılan meşhur serseriler kıralı Luciano dün akşam serbes bırakılmış ve resmi makamlar kendisinin Ro-ma’dan çıkarılması için lazım gelen emirleri vermişlerdir.
New-York’tın eski gangsteri polis refakatinde polis genel müdürlüğüne getirilmiştir ve orada muamelesi tamamlanacaktır.
Luclano'nun yirmi sekiz yaşındaki sevgilisi tgea Llssonl, kendisini müdüriyetin önünde bekllyeçeğlnl söylemişte.
Luciano, takriben dokuz saat süren mütemadi bir sorgudan sonra, dünya çapındaki kaçakçılık hâdisesiyle alâkadar olmadığını anlatmıştır. Luciano, Sicllyaya gönderilecek ve orada emniyet nezratelnde yaşayacaktır.
Saygonda atılan bombadan ölenler ve yaralananlar Saygon 16 (AP) — Perşembe günü Saygonun Transız kolonisinin Fransız Kurtuluş Bayramını kutlaması münasebetiyle yapılan törenler esnasında Çin milliyetçileri tarafından adan bir bomba 11 kişinin ölmesine ve 118 kişinin yaralanmasına sebep olmuştur.
Ingiliz - Amerikan ticaret müzakereleri

îngiltere, eylül görüşmelerinde Amerikanın sterlin bölgesinden kauçuk almasına mukabil Amerikadan fazla tütün almayı teklif edecek
Londra 16 (AA.) (United
Press) — United Press'ln dlplo-
Vaktim olursa ve mevzu İcap
ettirirse Emin Alinin tenkldle-' matik muhabiri Shackford bilirine ayrıca cevap vermeği de d^i’or-
düşünüyorum.» demiştir. ' önümüzdeki lylûl ayında Va-
şlngtonda Ingiltere ve Amerika Sadeddin GÖKÇEPINAR arasında yapılacak çok önemli
Mae Westin 250 bin dolarlık tazminat dâvası
Artist, oturduğu otelin banyo dairesine düşerek sol ayak bilek kemiği kırıldı
Sinema yıldızı Mac Wcst
New-York 16 (A.P.ı — Sinema artisti Mae West, New -York'un tanınmış otellerinden biri aleyhine 25Û.OOÖ dolar taz-iminat dâvası açmıştır. Dâvanın sebebi artistin otelin banyo dairesinde düşmesidir.
Mae West. düşmesi sebebini, banyo dairesinin zeminin kötii yapılmış olmasına atfetmekte-,
dlr.
Clıatlıaın oteli aleyhine açtığı dâvada Mae West, kazanın kendisini uzgiin ve kırgın bir hale getirdiğini ve hastaneye yatmak mecburiyetinin de baltada 3000 dolar kazanmasına mâni olduğunu söylemektedir. Filhakika. Mae’nîn «ol ayak bileğinde bir kemik kırıl miat ir.
şilcâette bulunan Ahmetli köylülerinden bir grup
Şiie kömürcüleri şikâyet ediyorlar
Bozhane köyünde yağmur altında çürüyen 50000 liralık devlet malı!...
-| Yazan : Cemaleddin Bildik
Yüzde 25 1er meselesi — Hiçiz köylüleri ne diyorlar? — Motor devrinde kağnı ile nakliyat mecburiyeti — Yıllardır tamir görmeyen bir yol — Portakal ve limon sandıklan için çemberlikler — Yangın tehlikesi altında bir köy — Her köyde D. D. T tatbikatından memnuniyet..,
Ahmetliden ayrılırken etrafımı saran 20 - 25 kişilik köylü kafilesi İçinden Mustafa Dolmaz arkadaşları namına konuştuğuna İşaret ederek bu şikâyetleri anlatmak istediğini söyledi.
— Hay hay. dedim, buyuru-
nuz.
Yol kenarındaki kahveye o-turduk. Diyorlar kİ;
n— Aşağı yukarı heplmtz, kömürcüyüz. Orman İdaresi, Belediyenin İstanbulda yapacağı tanzim satışı İçin kömürlerimizden yüzde yirmi beşini alıkoyuyor. Bunu memnuniyetle veriyoruz. Fakat şikâyetimiz .şudur kİ orman İdaresi mademki ocaklarımıza kadar geliyor, kimhı ne kadar kömürü olduğunu ölçüyor ve bu ölçüye İstinaden de yüzde ylrmlbeş hisseyi tahakkuk ettiriyor. Neden kömürlerimizin hepsini kendi yerlerine kadar taşımak hususunda büze bir mecburiyet yüklüyor. önceden tahakkuk eden yüzde yirmi beş hisseyi verelim, geri kalan kendimize alt kömürü de doğrudan doğruya İstanbula nakledelim. Kömürlerimizin hepsini orman İşletmesinin toplama yerine kadar indirmemiz yalnız bizim değil, İstanbulluların da aleyhinedir. Çünkü İşletme yerine kadar indirdiğimiz kömürümüze mutavassıtlar musallat oluyorlar. Biz de ikinci bir nakil külle tinden kurtulmak için satmak Yukarıda: Hiçiz köyünde yüzde 25 lerdeı mecburiyetinde kalıyoruz. Halbuki orman idaresi alacağı yiizde yirmi beşi alır, bize kalan kömürlerin ocaktan tstan-buta taşınması İçin nakliye müsaadesi verirse hem malımızı fiat tereffüüne sebep olan mutavassıtlara kaptırmamış oluruz. hem de nakliye külfetleri İçinde boğulup kalmayız.»
Ahmetli köylülerinin bu şikâyetlerin! alâkadarların önüne koyduktan sonra yolumuza devanı edelim.
Hiçiz köyü kömürcülerinin şikâyeti
Yolun sağ tarafında büyük bir yığın teşkil eden mangal kömürlerinin önünde duruyoruz. Bu yığın, Hiclzlilcrln orman İşletmesine teslim ettlkle-1 rl yüzde 25 lerle meydana getirilmiş.
Hlclzliler de bir şikâyetleri olduğunu söyllyerek etrafımı çevirdiler. Fakat bunların şikâyetleri Ahmetlilerlnki gibi de-'fiil... Bu köy için yüzde yirmi
ticaret müzakereleri esnasında bir yarım takas anlaşması teklif edileceği İyi haber alan kaynaklardan bildirilmektedir.
Büyük Britanya. İthalâtta daha fazla kısıntılar yapmamak İçin yegâne çaîenln Amerikanın da İnglltereden mal alması olacağını Birleşik Devletlere bildirecektir.
Resmi bir memur Amerikanın sterlin bölgesinden kauçuk ve ham madde aldığı takdirde İngilterenin de daha fazla tütün almağa hazır olduğunu bildirmiştir.
Böyle bir teklifin Vaşlngton-da bir fırtına koparacağı tahmin edilmektedir. çünkü Amerika iki taraflı ticaret anlaşmalarına çok fena bir gözle bakmaktadır. Amerikanın bugünkü ticaret politikası İki taraflı anlaşmaların ortadan kalkması ve bunun yerini çok taraflı anlaşmaların almasını sağlamaktadır. işçi kabinesinin maliye bakanı Sür Stafford Crlpps'ln perşembe günü Amerikadan ithalâtın yüzde yirmi beş kısılmasına dair yaptığı demeç, dev letlerarası bir dinamit olarak vasıflandinlmaktadır. Bu kararın Amerika Birleşik Devletlerinde çok aks! bir cereyan u-yandırması beklenmektedir.
Şimdi bildirildiğine göre. İngiltere dışişleri bakanı Bevin de devam etmekte olan buhran müzakerelerine pazartesi günü İştirak edecek ve bu buhranın akislerinden bahsederek bilhassa hükümetin meseleyi nasıl ele aldığını bildirecektir.
İşçi partisinin gazetesi olan ' Daily Herald'dan maada bütün' Londra gazeteleri Cripps’ln A* vanı Kamarasında yaptığı demeci kifayetsiz olarak vasıflandırmaktadır.
Daily Mail »Bugiin Britanya düşük fiat âleminde yüksek fi-[fiil-- Bu köy için yüzde yirmi at atlası haline gelmiştim de- beşin tesliminden sonra kendl-mekLe ve bunun sebeplerini a-; lerine kalan kısmın doğrudan raştırarak şöyle yazmaktadır: '.doğruya nakline müsaade edilişte sosyalizm ve vazifesini liyormuş. Onlar da şöyle diyor-lâyıkı ile yapmıyan bakanlar iar: bizi bu hale sokmuştur., | "— Aşrımız motor asrı... Köy-
Dally Mail, bu bakanların İş- lü kara sapandan moLöre doğ-Icrlne devanı etmelerine misi- . ru götürülüyor. Fakat kömürlünde edildiği takdirde memleke-, rimlzln kamyonla nakline mü-tln bir İflâsa sürükleneceğini saude edilmiyor da İlle kağnı İddia etmektedir. I arabalarımızla taşımamız iste-
ITURAL
m hasıl otar, kömüı yığını, altta: Yağmur altında çürüyen 50 bin liralık çemberlikler
Alâkadarlardan Istedl-könıürlerlmlzi kamyon-
tlksurufciiı keser.
gözü
j arabalarımı
iliyor ve buna mecbur tutuluyoruz. Buradan kömürlerimizi kafim ile İstanbula 3 günde naklederiz. Halbuki kamyonla iki saatte şehrin göbeğine tn-
ti. Fakat yerimiz müsait olmadığı için alamadık.
Diğer bir köylü:
■ — Dere taşsaydı halimiz yürekler acısı olurdu. Yol üstündeki çukurlara su dolduğu, bir çok çukurlar da geçilmez hale geldiği için dört günden beri Beykozdan otobüsler de gelmiyor, ekmeksiz kaldık... İki gündür, unu kararak mama yapıyor ve onunla karın doyurmağa çalışıyoruz » diyerek şikâyette bulundu.
Yağmurda kalan banknot demedi
Köy İçine doğru İlerlerken demet halinde İnce çubuklardan bir yığın gördüm:
— Nedir bunlar?...
Köylülerden biri:
— Ne olacak, dedi, yağmur altında bırakılmış banknot yı-ğtnı...
i — Anhyamadım?
— Bu yığın bir şey değil, az yürüyün de daha büyüklerini göstereyim...
ilericilik ve aynı çubuklardan 1 meydana getirilmiş daha büyük yığınlar karşısında durduk...
| Köylülerin anlattıklarına gö-.............— —• 947 - 48 de
. portakal ve limon sandıklan-! nın kenarlarına çakılan ağaç çemberlerden de ticarete kalkışmış. Köylüden demedi 4 - 5 lira arasında ağaç çember'ikler :ıa etmiş ve yığmış!.,
(Arkası (i ncı salıifedej
dlrirlz ğimiz larla nakline İzin vermeleridir.»
Hiçi» köylülerinin şikâyetlerini de belirttikten sonra Boztıa-ne köyüne doğru yolumuza devam edelim--.
Bu ne berbat yol
Ömerli köyü köprüsü önünden Beykoza ayrılan ve aynı zamanda da Beykozu Şileye bağlayan Sırapınar, Hüseyni, Cumhuriyet köylerini kâh sağımızda. kâh solumuzda oıraka-rak ilerliyoruz. Fakat bu ne berbat yoll... Şoförümüz endişe geçiriyor;
— Şu son yağmurlar Rlva deresini taşırdıysa halimiz dumandır! diyor. Aynı bozuk yoldan geri dönmek mecburiyetinde kalacağız.
Anlattığına göre bu dere ta-şıverirse köyler arası muvasala durur, İşler sekteye uğrarmış. Fakat yıllardır durum aynı halde devam ettiği halde ne bu bozuk yol bir tamirden geçirilmiş, ne de derenin taşmasını cnliyecck tedbirler alınmış!.. Şansımız varmış da dere taşmamış... Güç hal İle Bozhane köyüne varabildik...
Bir köye otomobil girer de ll- flfnıan idaresi köylii etrafını sarmaz olur muîj ”
Burada da öyle oldu. Bir deli-1 kanlı. Millî Eğitim müfettişinin «İört günden iıerl vesait bula- • 1 madiği İçin köyde kaldığını' söyllyerek onu Beykoza kadar miibaya otomobilimize almamızı rica el-


e • ■ ■- «
17 Temmuz 1949
HER AKŞAM BIK HİKÂYE
Zümrüt Küpeler
gördü.
Hırsız bir an ayağı kayarak yere yuvarlandı, fakat düşmesiyle kalkması ve denize dalıp suyun altında kaybolması bLr oldu. Polisler de denize daldılar Halk olup bitenleri görmek için kıyıya üşüşmüştii. Prenses de uzaktan bakıyor, fakat telâşlı görünmüyordu. Polisler, bütün gayreterine rağmen esrarengiz hırsızın izini bulamadılar. Hırsız, denizin içlndo sır olup gitmişti.
Polis müdürü, hiddetinden küplere binmiş, sahil boyunca bir yukarı, bir aşağı gidip geliyordu. Bir aralık prensesin yanına gitti:
— Sizden nasıl af dileyeceğimi bilmiyorum, dedi
Prenses, ehemmiyetsiz bir kayıp imiş gibi giilümslyerek cevap verdi:
— Asıl ben rahatınızı kaçır-
Prenses Zarandel, plftj tnev-rtml sona ermek üzere iken Ibrviyu’ya geldiği saman orada jlnlenenlerl telâ» ve endişe buldu Bu telâşın sebebi, sık sık tapılan mücevherat hırsızlığı (dİ O zamana kadar Florldamn bu güzel plâjında hiç bir hırsızlık vakası olmamıştı. Fakat jtnıdl herkes, buraya dadanan esrarengiz hırsızın kurbanı olmak lan korkuyordu.
Plâjdakl oteller, gereken emniyet tedbirlerini alınışalr, Nev-yorktan da mahir polis hafi-telerl getirtmişlerdi. Prenses Zarandelin plaja gelişi, telâş ve endişeyi şiddetlendirdi çünkü prensesin baha biçilmez şümrüt küpelerinin şöhreti bütün dünyaya yayılmıştı.
Hani prensesin güzelliğine, emsalsiz parlak gözlerine ve zarafetine de diyecek yoktu ya... Onun İçin nereye gitse biiyük bir rağbet görür, monden top-, dğıni İçin sizden af dllemell-lanlılarda mevcudiyeti çok ara- yün, cevabını verdi nırdı.
Prenses, plajda ynz mevsimi-1 Polis müdürü, gri elbiseli nl geçirenlerin hilâfına olarak adamla beraber, pldjı bir daha hırsızlardan hiç korkmaz ve dolaştı:
herkesi sarmış olan panikle alay | — Şmlt dedi, bu hâdise beni
ederdi. Bu cesur kadın, her gün istifaya mecbur edecek. Hırsız, en kıymetli mücevherlerini ta-'şeytanın tâ kendisi olacak. Rica karak plâja giderdi. Denebilir ederim bu esrarlı vaka hakkında bana fikrini söyle.
Herkesin en mahir ve en becerikli hafiye diye blidıgl Şmit: — Bence hâdise çok basit.
-1


kl hırsızların tamahını kamçılamak için ne yapmak mümkünse yapardı. *
Civardaki otelin yemek salo-|
nunun elektrik ışıkları bir ge-, Hırsız, kısa bir müddet denizin ce birkaç saniye kesilmiş ve bu içinde saklandı.
kısa müddet zarfında çak kıy-j Müdür:
metli bir gerdanlık aşırılmıştı. — O halde şimdi kumsalda ol-Hırsızlık o kadar ustalıkla ya- mak lâzım dedi.
pılmıştı kl. kolyesi çalman ka-| — Umarım kl, size çok yadın, göğsünü süsliyen kıymetli .kında kati bir cevap verebile-müccvherln çalındığını ancak ceğlm.
yarını saat sonra anlamıştı. — Fakat şimdi kumsalda kı-Bııtün bu hâdiselerden sonra »•’ •>»*’• «'*—•>» m
polis müdürü maiyetindeki memurlara emir ve talimat vermek üzere bizzat plâja gelmiş, bir akşam prensesin yanma gitmiş ve:
— Ah prenses hazretleri, bir v..
müddet şu zümrüt küpeleri tak- diniz mı müdür bey? masanız... diye yalvarmıştı- (
Prenses Zarandel, polis müdürünün bu tavsiyesini istihza İle karşılamış:
— Bilâkis, tehlikeye karşı koyacağım. Size gelince beni muhafaza ve himaye edeceğinizden eminim, cevabını vermişti.
Şile körrür-cüleri
(Bnş tarafı S inci eahifed»)
— Sonra na oldu?
— Ne olacak, dediler, müşteri bulamadı, satamadı, O samandan beri de bu çamberlik-ler burada yağmur altında kaldı.
— Kaç liralık mal var burada...
— Malı teslim eden köylü
zil saçlı kimse bulunmuyor kİ...
— Kırmızı peruka, kırmızı mayo, ve kocaman güneş gözlükleri şimdi denizin dibinde bulunuyorlar, hırsız kırmızı mayosunun altında başka bir mayo da giymişti şimdit aııla-
| — Bütün bunları nereden an-
ladın. Şmlt ?
— Bana bir dakika müsaade... Zannedersem hırsızı buldum.
— Ciddi mİ söylüyorsun Şmlt?
— Tabii ciddi söylüyorum. Şimdi kısaca size anlatayım: .. Hırsız, yere düştüğü zaman,
Ertesi günü öğle vakti plâj, çaldığı küpeleri kumun İçine tıklım tıklun dolu İdi. Prenses,1 şaklamak için bunu kasden büyük bir şemsiyenin altında 'yapmıştır. Şimdi tehlikenin geç-uzanmış dinleniyordu. Zümrüt' tlğini sandığı İçin küpeleri al-küpeler kulağında idi. Üç po- mak üzere sakladığı yere gel-lls memuru, o civarda dolaşı- iniştir. Bu dakikada o yerde o-yorlar, halaza için tetikte bulunuyor- yor. Şimdi cebine bir şey koylardı.
Kızıl _ ________________________
gözlerine kocaman güneş göz-(ona yaklaşalım.
llükelrl takmşı bir şahıs da o Müdür, lâkayıt görünmeğe civarda dolaşarak prensesi mu- çalışan şahsın üzerine azimle halaza eden polisleri sert sert yürüdü: süzüyordu. Muhakkak kİ. pren-
sesin sevdalılarından biri ola- Hırsız oyunu kaybettiğini an-caklı Biraz daha uzakta polis (1 ayınca küpeleri cebinden çı-müditrü dondurma yerken gri'kardı:
kostüm giymiş uzun boylu bir _ Rica ederim mösyöler, kü-adamla görüşüyordu. Derken? pelert alınız, dedi. Müdür, der-plâjdan yere sürünürceslne ge-'hal kelepçeleri ellerine takar-çen bLr uçağın motor gürültüsü ken prenses de yanlarına gele-duyuldu. Halk, uçağa bakmak'rek sevinçle e’dcrlrd için gözeerlnl yukarıya kaldır-----------------»»«-»-
m işken kırmızı mayolu adam, prensese saldırdı.
Bir kadın çığlığı ortalığı çınlatır. O tarata başını çeviren halk, esrarengiz şahsın yıldırım süratiyle kaçtığını, polislerin de kendLsinl takibe koyulduklarını
icabında prensesi mu- tutuyor, ve kumları karıştın-
----' --------------------
muştur. Şu mavi mayolu erke-saçlı. kırmızı mayolu. ’ gı görüyor musunuz? Geliniz de
I
— Eller yukarı! emrini verdi
Mahkeme Koridorlarında
Nuh’un gemisi burnumuzun dibinde!
Hamza efendinin okuması var da yazması yok. Arap harflerini bilmiyor amma vaktiyle halk mektebinde yeni harfleri sökmüş. Heceleyerek, kekeleyerek gazete havadislerini okuyor. Gel
blzler olduğumuz için gayet MI gelelim. yazıya bir türlü eli biliyoruz. 10 bin demet yatmıyor. Yalnız rakamları
vardı. Hepsi 50 - oo bin liralık | karalayabiliyor. Hamza e-maidır. fakat bir kısmını da. fendiye bu da kâfi. Ticaret mallar açıkta bırakıldığı İçin ------dere aldı götürdü,
— Şimdi hiç bir işe yaramaz mı bunlar? dedim.
Köylü, çubuklardan birini getirerek çember halinde kıvırmak İstediyse de- çubuk çıt diye kırüıverdi.
— Artık bunların demedi, dedi, beş kuruş bile etmez, çünkü hepsi de çürüdü.
Köylü, kav haline gelen bu çubuk demetlerinin köylerini daimi bir yangın tehlikesi altında bulundurduğundan şikâyet ederek:
— Dikkatsizlik eseri bir gara d üşü verirse yanacaktır. Ya o vakit mesul olacak? diyor kİ yerden göğe kadar hakları var... Orman kanunundan
şikâyet
Lâf lâfı açtı, orman kanunu mevzuuna geçildi. İşletmenin bu sene kendilerine kesim hakkı vermediğinden şikâyet ettiler ve:
— Ne İle geçineceğimizi soran yok! dediler.
Bir köylü de arkadaşlarına teıceman olarak şunları söyledi:
(t— Orman kanunu yalnız köylü aleyhine değil, aynı zamanda da devlet aleyhine olmuştur. İşte size dobra dobra bir söz. Bu yıl bize kesim vermediler de ne oldu? Aç duracak değiliz ya, ormana dalıyor, odunları yürütüyoruz...»
Bu «yürütüyoruz» sözünün de eziyetsiz kesim yapma mânası-, na geldiğini izah eden köylüler:
— Bu dâva, dediler, ormanlarımız bize iade edilmedikçe hallolunamaz.
Köylüleri burada da D. D. T, tatbikatından ve sıtma savaş i mücadelesi eklplnln faaliyetinden son derece memnun buldum.
Buzhaneden Beykoza dönerken, yolun üç kilometrelik kısmını, evvelki yoldan daha bozuk, daha berbat bir halde bulduk. Halbuki bir himmet ile yapılıverse köylü kurtarılır...
Bu seyahatimde şuna bir kere daha kani oldum kİ gazetecinin demirden asâ. çelikten pabuç, köy köy memleket için çok faydalıdır. Köylerimiz ve köylünün derdi, yazmakla tükenir gibi değil...
Cemaleddln BİLDİK.
si-
işlerlnl tıkır tıkır çeviriyor, çatır çatır para kazanıyor. Allah daha ziyade eylesin.
Manifatura fiatlerinde düşüklük var. diev kulağına bir haber ilişmiş, kakıp İs-tanbula gelmiş. Kırpık bıyıklı, kırçıl saçlı, güler yüzlü. şişman bir zat. Koridorda kasketini koltuğunun altına sıkıştırmış, anlatıyor:
— Komisyonculardan canım yandı. Kazancıma ortak oluyorlar. Burada mal fiatler) düşüyor, Anadoluda benim haberim olmuyor. Komisyoncu pahalı fatura-
biraz evirip çevirdikten sonra bana döndü; «Şu İngilizlerle Amerikanlar çok garip adamlar. Nuhun gemisini bulacağız diye tâââ Erzurum dağlarına gitmefie uğraşıyorlar. Nuhun gemisi çıralarda değil kİ» dedi. Merak ettim; «Ben bu İşin lâkırdısını bir defa da Anado-luda duymuştum. Sahiden Nuh peygamberin gemisi dağın başında duruyor mu İmiş? Bunu aklım almıyor» dedim. Adam iskemlesini çekip yanıma geldi; «Akıl al mıyacak ne var bunda, efendi baba, dedi. Bundan on beş sene evvel gemiyi ben gözlerimle gördüm, b
Bunu duyunca sen olsan merak etmez misin? «Yaaa, dedim, sen de o dağlara mı çıktın?» Adam kulağıma e-ğildi; «Gemi o dağlarda değil. efendi baba. Nuhun gemisi burada burnumuzun dibinde duruyor amma bunu iki kişiden başka kimse bilmiyor. Geminin yerini bir ben bllyorum, bir de Hüse-
bütün köy (ları doldurup bana yutturu-klm yor. Bu sefer kafam kızdı;
‘ «Mallarımı kendi elimle ala- , MC41 Ull uc *xus>c-
yım» diyerek kalkıp İstan- i yjn ağa biliyor. O adam İz-buta geldim. .........
— Hoş geldin, safa geldin, efendi amca! Malları ucuzca alabildin mi bari? („ __________________________
Ağzını çarpıtarak başını Dedemin cok iyi ahbabı idi, kaşıdı, gülümsedi: 1 ■ ...........
— Malı r J-
başıma gelenleri sor. İstan-bulda göz açamadım ki sağa sola bakayım. Geldiğimin, ertesi gün kendimi kaptırdım.
— Kime kaptırdın kendi-
ni, efendi amca? îstanbulda! ._____________
bir yosmaya gönül mü ver-, Geçen sene bir aralık îstan-din yoksa? ......... "
— Sus, o
| mitin köylerinden birinin en ihtiyar adamıdır. Biraz . delişmen gibi görünür am-I ma aslında ermiş adamdır Dedemin cok iyi ahbabı idi, I bunun için beni de sever, mülkü bırak da vaktiyle bir gece rüyasında bir tepenin başında Nuhun gemisini görmüş, ertesi gün kalkıp o tepeye gitmiş, gemiyi orada bulmuş. Fakat dindar bir adam olduğu için günahından korkarak bu meseleyi kimseye açmamış.
i Geçen sene bir aralık tstan-I bula gelmişti, bizde misafir nasıl lâkırdı? ( oldU. Gece ikimiz karşı kar-Yosmalarla benim ne işim şıva konuşurken rüya me-var? Biz ticaret adamıyız. | ge[eslnl bana açtı: «Böyle öyle isler esnaflığa sığmaz.' böyle oldu,, gemiyi gidip bul-ı dum. Sakın bunu kimseye
açma, günaha gireriz» diye sıkı sıkı tembih etti.
Bir hafta sonra ben Hüseyin ağanın köyüne gittim,

dolaşması,
I
ellerini çırptıktan sonra polis müdürüne döndü:
— Müsaade ediniz, size hâtıra olarak bu küpeleri vereyim, dedi,
— Fakat prenses hazretleri, ben böyle bir hediyeyi kabul edemem.
O zaman hafiye Şmlt, poüs
müdürüne prensesin hüviyetini İfşa etti:
— Müsaade ediniz. 3Lze tnu-. avlnim mis Dofen’l takdim edeyim.
Polis müdürü hayretle sordu:
— Muavininiz mi dediniz, ya zümrüt küpeler?...
— Zümrüt küpeler, camdan yapılmıştır. Bu hile sayesinde | hırsızı yakaladık.
Çeviren: A. UİlAlİ
Benim derdim gemi mesele-! si. O İşten yandı canım.
— Vah vah! Çorum vapurunda akraban‘mı vardı?
— Yok canım. Çorumu
nereden l ----------------
Be nsana vapur demiyorum, l yoja Cıktık, sabaha karşı ge-gemi diyorum, anlamıyor minin bulunduğu ' musun? Hazret Nuh aiey-hisslâlâmın zamannında vapur var mıydı?
Vay, sen de mi Nuhun gemisini arıyorsun yoksa, amca bey?
Ciddi bir tavırla dik dik baktı:
— Fıenkler arıvorlarmış. Anadoluda da bir aralık kulağıma çalınmıştı. Amerikanlarla Ingllizler bir dağın tepesinde Hazreti Nuh Peygamberin gemisini bulacaklarmış.
— Eeyy? .. Geminin yerini sen de mi biliyorsun?
— Amma da lâf söyledin ha* Böyle şeyleri be nnere-den bileyim, efendi oğlum?
— Peki, bu İşlerle senin ne alâkan var?
— Onu anlatıyorum işte. İstanbuia geldiğimin ertesi gün sabahleyin otelin altın-j olan yeni görevine başlamak ü-dakl kahvede oturuyordum, zere bu sabah özel bir uçakla Kapıdan içeriye kiyaeti te- şehrimizden ayrılmıştır.
miz pâk bir adam girdi, ba- Tümgeneral Earl 3. Hoag. na selâm verdi, yanımdaki masaya oturdu. Merhabalaştık amma konuşmadık. Cebinden gazetesini çıkarıp okumağa başladı. Gazeteyi
t______________
karıştırıyorsun? gece varıSmdan sonra ikimiz pur demiyorum,; voıa nıktık. sabaha karsı ee-
tepeye vardık. Ben de gözlerimle gördüm, inandım.»
(Sonu yanıı)
Ce. Re.

Büyük müsamere
C. H. P. Kumkapı bucağı 18 -19 temmuz geceleri İçin Yenl-kapı Haşan şen gazinosunda İki gece İçin bir müsamere hazırlamıştır, Program çok geniş ve mütenevvldlr. Kıymeti* ses sanatkârı Safiye Ayla, kemani Necati ve arkadaşları. Dümbüllû İsmail İştirak edeceklerdir-
General Hoag memleketine dönüyor
Ankara 18 (A.A.) — Amerikan yardım heyeti hava grupu esgl başkanı tümgeneral Earl S Hoag, Amerikada tâyin edilmiş
Atina - Roma yolu He Wiesba-den’e gidecek ve oradan da Le Havre'a geçerek gemiyle Ame-rikaya doğru yoluna devam e-decektlr.
Kızlara Suikast
ZABITA ROMANI
Yatan: Agalha Cbrlstle Tercüme eden: Vâ - NÜ
Çok rica ederim. Polrot.ı — Sen pek zalim adamsın-Challenger'e olsun haki- Bence komutan Challenger. pek Belki de zavallı a-,âlâ sır tutmasını bilir.
bari
kati söyle, dam kederinden ölecek.
— Onun hakkında hep aynı hüsnüniyeti besliyorsun, görüyorum.
— Bu bahriyeliyi evvel ahır aynı hüsnüniyetli sempatik gördüğümü İtiraf ederim. tyi adamdır. Kendisine sırrım ızt açsak
Poirot, «Hayır» mânasında başım salladı.
— Olmaz, azizim. Kimseye İltimas edemem.
— Fakat ne kadar Iztlrup çektiğini hesaba katsana...
— Ya bir de ölmediğini öğrendiği zaman ne kadar sevinecek sen de on» hesaba kat. Öldü zannettiği sevgiliye tekrarj ka manın sevinci elbette büyük olacaktır.
— Ben pek o kadar emin değilim.
— Bense onun namuslu İnsan olduğuna kefilim,
— Çenesini tutanııyacağın en büyük delili... sır tutmanın yalan söylemek ve komedi oynamakla bir akrabalığı vardır. Challenger’I gizil kapakLı İşler yapabilecek, âleme oyun oynayacak kabiliyette mi sanıyorsun? Eğer onda bu kabiliyetler varsa, bir sûru başka marifetler de kıvırabilir.
— Demek kl ona ille söylenıl-yec eksin?
— Güzelim plânımı hir takım hassasiyetlere kurban etmek istemiyorum Bir hayatın bahis mevzuu olduğunu da unutma |
lîzıirap karakteri, sağlamlaştırır. ı
Nice nice işkence çeken din adamları bunun Jtsbaûdır.
Polrofnun verdiği karara daha fazla karşı gelmedim.
Sesini alçaltarak:
— Akşam yemeği için ayrıca glylnmlyeceğlm. — dedi — İstıraplar altında ezilmiş bir ihtiyar rolü oynamam dalı a münasiptir. Nefsime karşı o mükemmel İtimadım artık bitti, tükendiI Ben, mahvolmuş bir insanım. Vazifemi y&pamadun. iflâs ettim. Artık sofraya oturmak, yemekleri seyretmek, fakat yiyememek durumu başlıyor galiba... Buna rağmen, o-damda bazı pastalar, gevrekler saklamıştım, onlardan yiyeceğim. Peki. sen. ne yiyeceksin azizim?
Somurt.uk soınurtuk:
— Biraz kinin yutayım! — dedim.
— Kendini topla, azizim Has-tlngs! Metin ol, Atlattrsui.
— Elbette atlatırım Çünkü bu krizler, umumiyetle yirmi dö-t saatten fazla sürmez.
Odama tekrar girdiğini dııv-madını. Sessiz sadasız gelmiş. Hic şüphe yok. bütün bu müddet zarfında uyumuş, kalmışuıı.
Uyandığını zaman, Polrot'vıi yazı masama oturmuş buldur». Önünde bir kâğıt vardı. Göz ucuyla bakınca, mahut (A’dan J'ye kadarişüphelller listesi olduğunu gördüm.
Baktığımı farkedlnce dedlki:
— Evet, dostum. Eski listeyi yine önüme aldım. Fakat şimdi bambaşka bir şekilde istLfarte etmeğe çalışıyorum. Buradaki her şahsiyete dair ayrı ayrı sualler soruyorum vc cevaplarını da vermeğe uğraşıyorum,
— E. bakalım, ne neticeye vardın?
— Bitirdim... Dinlemek ister misin? Kendinde bugün dinleyecek kuvvet hissediyor musun?
— Epey İyileştim.
— Oh oh, pek memnun oldum. Belki bazı teferrüat gözüne batacak oma zarar yok.
Hafifçe öksürdü: ve sancı okumağa başladı:
A: Ellen. — Hava flşekl-i atıldığı sırada niçin evde knld ’ Her hangi bir vakanın olmasından korkuyor muydu? Acaöa, gizil yere birini mi sakladı? Meselâ. (Yı yİ?... Gizlenme yeri. hakkında hakikati mi söyle-
Amerikada casusluk
Birleşmiş Milletler memurlarından yirmisi hakkında takibat mı yapılıyor?
Lake Succesa 10 (A.A.ı (Alpı — Birleşmiş Milletler Kurulu Adalet ve hukuk İşleri bürosu sözcüsü, bugün basına verdiği demeçte, başsavcı Tom Clarck tarafından genel sekreterlik memurlarından 20 kişinin casusluk suçlyle haklarında adalet bakanlığınca tahkikat yapılmakla olduğuna daLr Birleşmiş Milletler kurulunda herhangi bir haber olmadığını söylemiştir.
Milletlerarası bir teşkilât olan kurulan adalet bakanlığı ve A-merika aleyhtarı faaliyetleri in celemeğe memur parlamento komisyonunun kurul memurlarının vazifelerinin kendilerine verdiği kolaylıktan faydalanarak demir perde gerisindeki memleketlere malûmat verdikleri veya bunların bu maksatla Birleşik Amerlkaya gönderilmiş bulundukları ileri sürülerek tah klkut ve İncelemelerde bulunmasının İlk defa olmadığı hatırlatılmakta. fakat adalet bakanlığının şimdiye kadar memurlara ait sicil ve dosyalan İstemek üzere kurula asla baş vurmamış olduğu belirtilmektedir.
Filhakika resmen casuslukla lttlham vç tevkif olunan yegâne şahıs, Sovyet mimarı Gublt-ehev olmuştur. Goubltclıec. geçenlerde Sovyctler hesabına a-dalet bakanlığının gizil vesikalarını çalmak suçundan Vaşlng ton mahkemesi tarafından mah kûm edilen Judlth Coplon Lle birlikte olduğu halde tevkif e-dildikten sonra Birleşmiş Milletlerdeki vazifesinden çıkarılmıştır. Bilindiği gibi Goubit-ehev - Coplon mahkemesi e-kimde Nevyorkta devam edecektir
Küçük asamble
Toplantt müddetinin uzatılması hakkında-ki teklifimiz destekleniyor
~----- — u'
Lake Bucccm 18 (A.A.l (United Press) — Küçük .AssamblB-nln toplantt müddetini uzatmak için Türk delegesinin yapmış olduğu teklir dün Hollanda, Panama, Filipin, Danimarka ve Kanada tararından da desteklenmiştir.
Mısır delegesi Ahmet Farrag. küçük assambleyi devamlı bir teşekkül haline koymak İçin vaktin henüz gelmemiş olduğunu İleri sürmüştür.
Pâkistan delegesi albay Ab-durrahman Han da Türk teklifi lehinde konuşmuştur, [ t
--------------------Q Hristiyanlık oj ve komünizm^ o
Protestan kilisesi re-isleri ikisinin bir ara-da yürüyemiyeceğini (D söylüyorlar ^2
Londra 18 (AA.» (Basın - ya-jQ yın) — Bugün Londrada pro testan kilisesi liderleri hırlstt-O) +-» yanlık lle komünizmin bir ara- Çfl da yürüyemiyeceğlnl söylemiş- (D lerdlr.
Dünya kiliseler konseyinin merkez komitesi üyeleri bir basın konferansında hrlstiyan kilisesinin üyesi olan bir kimsenin ayni zamanda komlinbt . partisinin üyesi olmasına İmkân bulunmadığını açıklamışlardır.
Konsey üyeleri totaliter komünizmin tanrıyı hiçe sayarak onun yerine siyasi bir kuvvet koyduğunu belirtmişlerdir.
^İstanbul Ticaret ve Sanayi Odası ilânlarıj
İstanbul Ticaret Ve Sanayi Odasından
Almanya’ya Gidecekler için
Batı Almanyaya gidecek iş adamlarının tâbi olacakları formaliteleri hakkında Ekonomi ve Ticaret Bakanlığından alınmış olan talimat odamız tarafından neşredilmekte bulunan (Sicilli Ticaret Gazetesi) nlnlS/temmuz^lö gün ve 870J sayılı nüshasında çıkmıştır. 10585
Ekmek Fiatı
İstanbul Belediyesinden
1 — 17.7 pazar saat 12 den İtibaren 89/9L undan mamul % 38 rutubeti ve 325.5 gram kuru maddeyi İhtiva eden 525 gram sıkletindeki bir ekmeğin Hatı 20 kuruştur. Elinde 79/81 randımanlı un bulunduranlar ayni gün saat 24 e kadar bu unları ljl İvebilirler
2 — 79-'81 randımanlı undan 31.7.949 tarihine kadar eldeki mevcut unlarla pide imal edilebilir.
3 — Ekmek hakkında herhangi bir şikâyeti olan vatanda* İktisat Müdürlüğüne 23332 »elefon numarasına müracaat edebilirler.
Keyfiyet sayın halka ve ilgililere İlân olunur. 10000
di? Eğer, öyle bir saklanma yrıl sahiden mevcutsa, bu kadın o-rasını hatırlamıyor mu? (Bayan Nick böyle bir gizlenme yerinin mevcudiyetini bilmiyor.) Eğer uydurma ise bu yalana sebep ne? Acaba hizmetçi, tayyareci Setonıın aşk mektuplarını okudu mu? Yoksa, -hanımının nlşa nından bahsettiğimiz sırada gösterdiği hayret yapmacık mıydı?
B: Ellen in kocası. — Göründüğü kadar ahmak mıdır? Ellenin bildiği her şeyi o da biliyor mu? Yoksa Wç bir şeyin farkında değil ml? Acaba bu adam sahiden sapık mı?
C: Ellenin oğlu. — Hunharca 1 İnsLyakları o yaşta bir çocuk için normal mi? Ytıfcsa bu haller onda irsimi? Acaba, silâh almağa füâıı merakı var tnı?
D: Bav CrnCt. — Bu AvustralyalI kimdir? Hakikatte nereden geliyor? Yemin ettiği gibi, vasiyetnameyi postaya attı mı? Yollamadı İse ne maksatla yollamadı?
E: Bayan Croft, — Yukarıda-
ki maddenin sualleri onun hakkında da sorulabilir? Bu kan koca hakikatte kimlerdir? Her hangi bir sebepten dolayı gizlenmek ml İstiyorlar? Acaba Buckley altesiyle aralarında bir akrabalık var mı?
F: Bayan Rlce. — Bu kadın, arkadaşı Nick lle tayyareci Se-ton’un nişanlanmalarından haberdar mı? Onunkisi sırf tahminden mi İbaret, yoksa iki sevgilinin mektuplarını okumuş mu? (Bu takdirde, bayan Nick* İn tayyareciye varis olduğunu öğrenmiştir.) Kendisinin Nlck'e varis olduğunu biliyor muydu? (Bu çok muhtemeldir. Çünkü kız. haber vermiş olsa gerektir.) Pek büyük mirasa kotımıyaca-ğıııı da ilâve etmiştir. Ku-mutan Challenger'in dedikleri ııe dereceye kadar hakikate u-yuyor? Lazanıs'un, bayan Nlck’e karşı bazı hisler duyduğu doğrumu*3 fBu halin böyle olması son aylar zarrında iki arkadaş arasındaki muhabbetin azalmasını İzaha yarar.) Uyuşturucu İlâçları tedarik eden kim? Acaba (Ji mi? Bayan Rlce niçin bayılma derccterlne geldi’ Burada söylenen bazı sözlerden
mi heyecana kapıldı ?Yoksa bir şey ml gördü? Acaba onun iddia ettiği telefon muhaveresi sahi ml, yoksa sırf yalandan mı ibaret? Şu cümlenin mânası ne: «ihtimal başka çikolatalardır. Bunlar değil» Bu kadın, bizzat mücrim değilse bir sır sakLıyor. O sır nedir?
Bu noktada dostum dedi kl:
=- Bayan Rlce’a alt suallerin pek çok olması İcap ettiğini sen de kabıı! edersin. Çünkü bu kadın hakikaten muamma... Onun İçLn ben. şu hükme varmak mecburiyetinde kalıyorum: Bayan Rlce mücrimdir Yahut da hakiki mücrimin kim olduğuna biliyor Belki de şüpheleniyor. Onu nasıl konuşturmak?... Devanı edelim.
O. Lazarus. Gariptir 1:1 ona sorulacak hiçbir sual yok. Yalnız şu kaba sual var: cZehlrll çikolataları sen ml verdin?. Bu hariç, onun vaziyetinde hiç bir gajTİtablilik göremiyorum. Esasen o. bu dâvanın lamatniyl» dışında kalıyor. Yirmi Hra eden bir tabloya elli Hra teklif etmiş (Arkası var)
17 7'crnmU2 1949
BULMAC
12*45*7»
•| I ı I l'~ i'"l I 1 I I rrr« ■ ■' ı i_i_li
■ ı ı im ■
-11 ' ■ I
• I I Bl I I S I I I I ■
GECEN BULMACANIN HALLİ
Soldan sngâ: 1 - Köpüklü Barnp. J — Kira 11e elde et. S — Oittm şerbeti, 4 — Tembellik. 8 — Ters1 balıcıvan tâbirlerinden. • — N,₺l edalı - Sürten, i — lsy“n pdcTI * Ml" nl mini. ■ — Tevakkuf - km İrin bajUneıcı. 9 — AvrupalIların mensup eldugu u-k - Akan. 10 — Lisenin bir
Yukarıdan ajagıya: 1 — Semi» Jclsi. 1 — Tatlı değil - İplik «anlan gey. 3 — HaıUlık - Cerahat. 4 — Ameli. I — Kırının - Araba ı(İrütüsü. * — Tasıma - Beyaı. 1 — Nida - Büyükler, I — Avadanlık - Kusurmıa ve (emir.
ÇEÇEN BULMACANIN HALLİ
Soldan »C»- > — Karaağaç. 2 — Umtıryerl. 3 — Ray. Aram. 4 — Tra. HHr, 5 — Dağıt. B — Etög. İri. 7 — Jtamis. * — Eley. Sal, 9 — Luna, Asa. 10 — İt. Bütan.
Yukarıdan »safili»: 1 — Kurtdcrcll. a — Amini, LuL 3 — Hüyagören, 4 - Ar. Ifiayb. & — Ayart. 6 - Geri, imsak. "I — Arar. Rhr$». • — Çime-nlrtan,
Senelik ÎWKı «TUTU» M0O kuruş
e arlık 1500 » 29oo »
Adres tebdili İçin elli kuruşluk pul «nndcrllmelldlr Aksi takdirde adres değiştirilmez
reteionlarımıı Başmuharrir- j»65 Varı isleri 20265 - tdar» »Mİ Müdür
Ramazan 20 — Hııır 73
tmıak G1 Öftia İkindi Ak Yada
E. 8’42 9.(M 4, il 8.40 12,00 I.5T
V .7 31 5,43 13,20 17,18 20,30 22,35
İdarehane: Babıâil civan
Cemal Nadir rnknfiı No 13
İstanbul Beşinci İcra memur loğundan: 949 39
Mahcuz olup satılmasına karar verilen Gedikpaşada. Esirci Kemalettin sokağında 25 numaralı hanede mevcut bir adet masa ve bir adet büfe ve üç adet kfinape ve koltuk ve saire 19/7/949 tarihine müsadif salı günü saat 12 den 13 e kadar mahallinde satılacaktır.
Takdir edilen kıymetin % 75 nl bulmadığı takdirde 23 temmuz 949 tarihine raslayan cumartesi günü aynı mahal ve saatte İkinci artırması icra kılınacağından talip olanların satış mahallinde hazır bulunacak olan 1 memuruna müracaatları İlân olunur. 5013
Saldık Deniz motoru Gayet az kullanılmtş deniz sürat motoru acele satılıktır. Görmek: Ayakapıda Vasilin kızağı. dörüşmek: Sirkeci Mühürdarzade ha-
1 Cemal Erel'e müracaat
Cafer Fahri Dikmenin
Eserlerinden
Brş
Yeni arıcılık 50
Av ve salon kopekleri 50
Savaş ve polis köpeği 50
Tavukçulukta muvaf- 25 ra kıy etin sırrı 25
Nasıl tavukçuluk yapmalı? 25
Tavukçulukta nasıl kazanılır? 25
Tavuktan yumurtlatmak için ne yedirmeli dlr? 25
Tavuk hastalıkları 25
Kanarya im
Kitapçılardan arayınız
L inci sınıf
Verem ve dahiliye hastalıkları mütehassısı
Dr. Sadık Bilgiseven
Muayenehane: fatih tramvay cad Kristal kıraathanesi karşısında Pazardan başka Ivr gün âö-nt 3 3(1 - H arasında
Eksiltme Komisyonundan
ve
İstanbul Çocuk (hastanesi ‘üroloji servisi İçin 4 kalem Ameliyathane cihazı ile 8 3kaiem muhteltf cerrahi alet kapalı zarf usuliyle eksiltmeye konulmuştur.
1 — Eksiltme, 1 Ağustos 1949 pazartesi günü saat 15,10 da Çâğaloğlundaki Sağlık ve S. Y. MdJüğû binasında toplanan Sıhhi K. Satmalına komisyonunca yapılacaktır.
2 — Muhammen bedeli: 4 kalem ameliyathane cihazları topyekûn: 32:600 lira ve ilk teminatı: 2445 liradır. 63 kulem cerrahi alet topyekûn: 6640.50 lira olup, İlk temin atı 499 liradır.
3 — İstekliler, bu İşe ait şartnameyi çalışma günlerinde Komisyonda görebilirler.
4 — İsteklilerin, cari seneye ait- Ticaret odası vesikası he 2490 sayılı kanunda yazılı belgeler ve bu İşlere yeter lik teminat makbuzu veya Banka mektupları olduğu halde teklifi havi kapalı zarflarını eksiltme saatinden bir saat evveline kadar makbuz mukabilinde komisyona vermeleri.
5 — Postada vaki gecikmeler şayanı kabul değildir. 10111
İstanbul Sular idaresinden
AKŞAM
üzülmesinler
Çünkü
Sütü azalan^ anneler
ARI
Sahlfe 7
Tasarruf hesapları ikramiyesinin 1949 yılı üçüncü çekilişi 1 Eylül tarihindedir. Bu keşidede:
1 Adet 10.000
1 „ 2 „ 2©O@ 1@©@
§o©
s „ 2©©
1© „ 1O©
2© „ ®|»@) liralık
üzere 18,000 liralık ikramiye dağıtılacaktır.
olmak
İstanbul cihetine gelmekte olan Halkalı sularının mevsim dolayısiyle her sene olduğu gibi bu sene de membalarındaki ve rimlerl azalmağa başlamış olduğu cihetle, Halkalı suyu cari mın takalara 20-7-949 tarihinden itibaren memba verimleri normal hale gelinciye kadar aşağıda yazılı günlerde nöbetle su verilecektir.
Edimekapıdan şehre giren Halkalı sulan:
: Edlrnekapıdan İtibaren Ayasot-
yaya kadar olan saha dahilindeki Karagümrük, Çarşamba.
J Sultansellm, Fatih, Bayezlt ve civarlarına.
Çeşme, esbabı miyah ve emeklili resmiye He camilere.
: Sîileymanlye, Bozdoğan kemeri.
Divan yolu, Sultanahmet. Aya-sofya, Babıâil ve civarlarına
Topkapı He Sillvrtkapı arasında şehre giren Halkalı sulan:
20/7/940 dan İtibaren
Bir gün 24 saat
Bir gün 24 saat
Heklmoğlu Allpaşa. Haseki, Cerrahpaşa ve civarlarına.
Şehremini, Mevlânakapı, Slllv-rikapı. Odabaşı ve civarlarına nöbet ile su verilecektir.
Keyfiyet HALKA İlân olunur. 10807
BLr gün 24 saat
Yapı işleri ilânı
Manisa Tekel Baş Müdürlüğünden
1 — Eksiltmeye konulan İş: Akhisar Tekel İdare binası ve ambarının tahkimi üç elektrik, sıhhi tesisat ve mamui&t rafları.
2 — Keşif bedel! tutarı 44640.80 lira muvakkat teminat akçesi 3348.08 Hradır,
3 — Eksiltme kapalı zarf Usuliyle 4 ağustos 949 perşembe günü saat onda Manisa Tekel Başmüdürlüğünde toplanacak komisyon tarafından yapılacaktır.
4 — EksLltme şartnamesiyle keşif evrakı ve diğer belgeler Manisa, İstanbul, Ankara ve İzmir Tekel Başmüdürlüklerinde görülebilir.
5 — Eksiltmeye girebilmek İçin isteklilerin bu işe benzer
en az bir kalemde otuz bin liralık inşaatı kusursuz bir surette başardığına dair alt olduğu daireden alınmış ehliyet vesikasını eksiltme gününden llç gün evvel yukarıda sözü geçen başmüdürlüklere ibraz ederek yeterlik vesikaları almaları ve bu | vesikayı 2490 sayılı kanunun 33 cü maddesi mucibince eksiltme komisyonuna eksiltmeden bir saat evvel tevdi etmeleri ica-beder. 10348
Hemşire ve Laborant Okullarına öğrenci alınacak
Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığından
Bu okullar tstnabul Çocuk Hastanesiyle Haydarpaşa ve Ankara Nümune hastaneierlndedlr. Parasız-yatılıdır. Yaşı 15 den aşağı ve 2& den yukarı olmıyan ortaokul mezunu kız öğrenciler alınır. Tahsil sırasında birinci sınıfta 20, ikinci sınıfta 25, üçüncü sınıfta 30 lira aylık verilir.
Girmek Istlyenlerln aşağıda yazılı belgeleri doğruca lığımıza göndermeleri.
1 — Dilekçe
2 — Nüfus kâğıdı onanmış örneği
3 — Sağlık kurulu raporu
4 — Doğruluk kâğıdı (okuldan veya polisten}
B — Ortaokul diploması veya bitirme derecesini öğrenim belgesi.
6 — Üç tane resim
Bakan-
gösterlr
10329
226 Sayılı Tarifede Değişiklik Yapıldığı Hakkında
D. Demiryolları Genel Müdürlüğünden i
1. B. 1949 tarihinde yürürlüğe girmek üzere İnşaat malzemesine alt 228 sayılı tarife ve odun, ağaç kömürü. İle bazı kıymet- ■ siz maddelere ait 203 tarife değiştirilmiştir. Ayni tarihten İti-. baren vagon sipariş ücreti (3) liraya çıkarılmıştır. Fazla bilgi İstasyonlardan alınabilir. 10510
İstanbul Valiliğinden
İstanbul şehri belediye hudutları dahil ve haricindeki bölgelerde mevcut olup her türlü alkollü İçkilerin kadehle satışı | menedilmiş olan gazino, lokanta ve plâjlara istirahat ve eğ- ı ienmek için veya herhangi bir maksatla gelen kişilerin bera- | herlerinde İçki getirerek İçtikleri takdirde 1426 sayılı vilâyet İdaresi kanununun 68 nci maddesine tevfikan mahalleri İdare I kurullarınca beş liradan yirmi beş liraya kadar para cezası hükmolunacağı II İdare kurulu karan üzerine İlân olunur. 10559
İstanbul Sular İdaresinden
fdare İhtiyacı İçin 210 adet muhtelif cins İş elbisesi salın alınacaktır.
Bu işe alt şartname satmalına servisinden alınabilir.
isteklilerin teklif bedellerinin %7.5 ğu nispetinde teminat makbuzTarlyle birlikte şartnamesi dairesinde hazırılyacakları | kapalı teklif mektuplarını 25/7'940 pazartesi günü saat 11 e1 kdar İdare Muamelât Dairesine vermeleri *0567 |
Pirinç unları gibi temiz vitamini bol. bestemi. kuvveti. fazla bir yardımcıları vardır.
Posta K. 815 TeL 24766
1 Ağustos tarihine kadar asgarî 50 lira tevdiat yapan veya mezkûr tarihte hesaplarında en aşağı bu miktar parası bulunanlar kur’aya iştirak edeceklerdir.
Hesaplarında 550 lira ve daha fazla parası bulunanlar mevduatlarının 50 lirası için bir ve her 500 lirası için de ayn bir kur’a numarası alabileceklerinden, isabet İhtimalini fazlalaştırmış olurlar.
Hem talihinizi denemek, hem de vadeye göre yüzde altı bucuğa kadar yükselen faizden faydalanmak isterseniz merkez veya şubelerimizde hemen bir tasarruf hesabı açtırınız veya miktarını çoğaltınız.
Can Boğazdan Gelir.... Derler
Fakat ucuz, ve İyi olmak şartlle böyle bir evsaftaki yiyeceği ancak ve ancak EııiP'tınü Mısırçarşı No. 18
KARS ÇBFLl^llNIDEN temin edebilirsiniz.
Bilûmum gıda maddeleri nefis Ayvalık zeytinyağları, Urti yağı, kendi mahsulümüz yemeklik KARS Erimiş yağı ve Tereyağı her hususta garantilidir.
DİKKAT: Toptan satışlarımız da devam etmektedir.
Tel 25128
MERKEZ: CAğALOğLU
ŞUBELERİ: ANKARA. KADIKÖY, BEŞİKTAŞ, EMINÖNÜ (Mısır Çarşısında)
Deniz Gedikli Erbaş Ortaokulu Müdürlüğünden
tDenlz
4 08-
Havacılığa hevesli olan gençlere
Milli Savunma Bakanlığından :
Eskişehir Hava Okuluna ortaokul mezunu gedikli erbaş adayı alınacaktır
İstekliler 15/Hazlran, 949 gününden itibaren 30 Temmuz »49 gününe kadar askerlik şubelerine müracaat etmelidirler.
Kabul şartları;
1 — Irk ve mezhep gözetraeksizin Türk vatandaşı olmak.
2 — Evli olmamak.
3 — Sıhhi durumu askerlik hizmetine müsait olmak.
4 — Resmi veya husus! orta okulların üçüncü sınırını kanaat notu ile bilirmiş veya Devlet orta okul İmtihanını vermiş olmak.
6 — yaşı 15 He 29 arasında bulunmak.
Merinos
(8809)
Taliplerin Sultanhamam 124 No da İPEK İş T- A, Ş. ne
20.7 1949 tarihine kadar müracaatları, şirket mubayaayı ■■^■yapıp yapmamakta serbestlr.
Sumerbank Selüloz Sanayii Müessesesi Müdürlüğünden
Kürenin aşı köyünden 2000 lkibln ton piritin tnebolu sahiline İndirilmesi deniz vasıtalarına yüklenmesi ve îzmite nakil İşleri ayn ayn veya toplu olarak 26-7-949 pazartesi günü saat 15 te eksiltme suretiyle müteahhide verilecektir.
Talipler ton başına flat tekliflerini navl zarflarını (Pirit ocağından tneboîuduki Depo yerine kadar nakil tabiiye ve istif İşi için blnbcşyıiz Tl stok yerinden motora tahmil ve ambar İçinde hup işi İçin 750 TL. İneboludan İzmlte kadar nakil ve müesses? İskelesinde v&sıta içinde teıllm işi için 1500 T!, lık muvakkat teminat akçeleriyle olrHk te 25-7-949 pazartesi günü saat 12 ye kadar îzmitte müessese muhaberat servisine »evdi etmeleri İlân olunur.)
Bu işe ait şartname Ankarada Sumerbank genel müdürlüğü müessesemiz muhaberat servisinden ve Istanbul-da yeni postane karşısmrta aralık sokak aralık handaki büromuzdan bedelsiz İstenebilir.
Müessesemiz arttırma ve eksiltme kanununa tâbi olına-dığı gibi İhaleyi Icradu da tamamen serbestin 10.512
Türkiye Dem r ve Çelik Fabrikaları
Müessesesinden
Stoklarımızda bol miktarda 10 m/m betonarme demiri bulunduğu ve tonunun fabrikamız sahasında vagonda teslim â!ı0 liradan satıldığı görülen lü-
I9:Vn.l949 salı günü saat 16 da 1800ü liralık Cerrahpaşa hastanesi birinci cerrahi kliniği anfl binası kaloriler tesisatının kapalı zarf usuliyle eksiltmesi fakülte dekanlığında toplanacak olan A. E. P. komisyonunda yapılacaktır
İsteklilerin bu işin U-knik öneminde bir İşi iyi bir surette başardığı veya idare ve denetlediğini Isbata yarar belgeleriyle birlikte ihale gününden üç gün evvel (tatil günleri hariç) İst. tlnlversiyesi mimarlığından yeterlik belgeleri almaları ve ihale günü usulünce cari sene ticaret odası vesikasiyle 1354 lira 501 kuruştuk geçici teminatı havi mektuplarını saat 15 e kadar alındı karşılığında A.E.P. komisyonu başkanlığına vermeleri lâzımdır. j
Not: Eksiltme şarınamesi ve buna bağlı kâfiıilar Donukta görülebilir. tJöıiî) (
1 — Türk Donanmasının gedikli erbaş kaynağı olan « gedikli erbaş ortaokulu» ve Dz. Gd. erbaş sınıf okuluna renet yazımına ltbaziran/949 dan l/Eylûl/940 gününe kadar devam edecektir.
2 — Birinci sınıla bu yıl İlkokulu bitirenler, n. sınıfa orta okullarda ikinci mnıfa geçenler, üçüncü sınıfa da orta okulda İH. cü sınıfa geçmiş bulunanlar ve gedikli erliğe de orta okulu bitirerek diploma alanlar kabul edilir.
3 — Birinci sınıfa 19. İkinci sınıfa 17 ve üçüncü sınıfa 18 yaşından büyük olanlar kabul edilmez.
4 — Gedikli er olacakların 18 yaşını tamamlıyarak 19 yaşından gün almaları şarttır.
5 — isteklilerden Lstanbulda bulunanların Kasımpaşadakl
okul müdürlüğüne, başka yerlerde bulunanların bulundukları yerin askerlik şubesi başkanlığına aşağıda yazılı vesikalarla müracaatları. 721)8
b) Nüfus cüzdanı fotoğraflı
c) Bir seneyi geçmemiş aşı kâğıdı
d) Ailesinin ve kendisinin İyi ahlâk sahibi olduğuna dair İyi hal kâğıdı.
e) Okul tastlknamesi veya diploma-
tı 12 adet vesikalık fotoğraf.
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi
10.vn.949 çarşamba günü saat 15 de 159958 lira 48 kuruşluk. Haseki hastahanesi doğum kliniği tahkim ve tadilâtı birinci kısım İnşaatı kapalı zarf eksiltmesi. Fakülte dekanlığında toplanacak A.E.P. komisyonunda yapılacaktır.
Eksiltme şartnamesi ve buna bağlı kâğıtlar 7 lira 99 kuruş karşılığında alınabilir. Eksiltmeye girebilmek için İsteklilerin usulüne göre 9247 lira 92 kuruşluk' gççl.ci teminat vermeleri ve İşin teknik öneminde bir işL iyi bir surette başardığını İdare ve denetlediğini isbata yarar birlikte İhale gününden en az (tatil rlç) üç gün önce tıp fakültesi dekanlığına başvurarak İşin eksiltmesine girebilmek için yeterlik belgeleri almaları lâzımdır.
İsteklilerin teklif mektuplarını eksiltme günü olan 19,vn, 049 çarşamba günü saat 14 e kadar alındı karşılığında komisyon başkanlığına vermeleri lâzımdır. Postada otan gecikmeler kabul edilmez. 9365
veya belgeleriyle günleri hn-
Ankara Belediye Başkanlığından
— Belediye müstahdemleri İçin yaptırılacak (1941 adet ve 586 gocuk 15 gün süre ve kapalı zarf luulü ile eksllt-konutmuştur
— Muhammen bedeli 22800 liradır.
— Teminatı 1710 liradır,
_ Teminat Belediye veznesine yatırılacaktır
— Şartnamesi ve kumaş numuneleri h ?ı gün belediye ve muamelât müdürlüğü kaleminde g(itilebilir.
1
palto meye
2
3
4
5
tutanak
6 — ihalesi 25-7-949 pazartesi günü saat 15 da belediyede toplanan encüm»rde yapılacaktır.
7 — tstekllleıln 241'0 sayılı kanunun 32 inci maddesi gere-
ğince haziTlayacnKlan teklif mektuplarını belli günde Baat on-beşe kadar makbuz karşılığında encümen başkanlığına vermeleri ve ihalede hazır bulunmaları lâzımdır. (0965)
Gölcük Teniz Fabrikaları Genel Müdürlüğünden
1 — Fabrikalarımıza 40 birinci sınıf tesviyeci alınacaktır.
2 — Askerliğini yapmış sanat okulu mezunu birinci sınıf işçilerden sınavda muvaffakiyet derecelerine göre saatte 70-140 kuruşa kadar ücret verilecektir,
3 — İsteklilerin 15 temmuz 949 tarihine kadar bütün mas-
raflar kendilerine alt olmak üzere müdürlüğümüze müracaatları. (10200»
Devlet Denizyolları Ve L nıan?arı iş etme
Genel Müdüriiiğiinden
Çorum vapııru luızazedelerine ve ailelerine İdaremizce yardımda bulunukve.ığincinn ilgililerin gerek zararla alâkalarım ve gerekse hîlvlvc'l-rinl müsblt vesikalarla iblrillite her gün •u al 14 ile 10 >ı> •.•inci» Galatada Merkez bhuıMnda 4 üncii Kulla bağlık Şı(o-sl Müdürlüğüne mûrcaat etmeleri ilân olunur. (102941

Bahire 8
AKŞAM
17 Temmuz LM9
AKŞAM [spor|
Türkiye atletizm şampiyo-
Milli küme ihya mı ediliyor ?
Milletlerarası büyük
naşı 6 7 ağustosta yapılıyor
Meseleyi incelemek için bir komite kuruldu
tenis turnuvası
Bu sene yapılacak atletizm birincilikleri diğer senelere nazaran daha verimli olacaktır
Bir zamanlar tek başına Tür-kiyeyi temsil edecek kadar bol te değerli atlet yetiştiren İstanbul bölgesi son senelerde bu üstünlüğü kaybetmiş durumdadır. Diğer böLge atletleri bugün İstanbulun bırkatığı boşluğu başarı ile doldurmakladırlar. Doğrusunu söylemek lâzım gelirse Anadollu atletler İstanbullu arkadaşlarından daha hevesli ve daha ciddî bir çalışma yoluna girmiş vaziyettedirler. Diğer bölgelerde atletizmin sevilmesinde ve stnd* (Naili Moran) büyük olmuştur.
Yazan: Âdil GİRAY
tutulma» ın rolü
Anadollu gençlere atletizm aşkını aşılayan (Nailli ııln bu hizmetini bu vesile İle belirtmek ve övmek yerinde otur.
Geçenlerde yapılan Gül kupası müsabakalrmdın heyecanlı bir an
Ağustosun son haftasında yapılacak turnu vaya birçok ecnebi şampiyonlar katılacak
Ou beş gün sonra 0 ve 7 ağustos günlerinde İnönü stadında yapılacak Türkiye birinciliklerinde bir çök Anadollu gençlerin derece aldıklarına şahit olacağız.
Mevsim başından bugüne kadar atletlerimizin elde ettikleri derecelere bakarak Türkiye birinciliklerinin teknik bakımdan başarılı geçeceğlnt tahmin, edebiliriz.
Bu seneki müsabakalara Ankara, Balıkesir, İstanbul. Kütahya. İzmir, Adana. Mersin, Elâzığ, Malatya., Niğde. Yozgat, Zonguldak ve Eskişehir bölgelerinin seçme atletleri İştirak, edeceklerdir.
Üç adını atlamada dünya üçüncüşti Ruhi Sanalp
(Zimıan) ın ciridi (85) metreye atabileceğini tahmin etmek mübalâğalı bir İddia değildir. Atletizm branşlarında zayıf kaldığınızı gülle ve disk atma müsabakaları İçin (Oktay), (Necdet» ve (Mehmed) in isimlerini duymaktayız.
Çekiç atmada ı Balcı) ya yeni bir arkadaş İltihak ettiği Heri sürülmektedir Bu yeni (Muzaffer) dlr.
Koşu ve atlamalarda:
Tükel. Horulu, Acon,
Öztaş. Ülkü, özcan. Het. Sarı-alp, Akgün Akın ve daha bir çoklan günün en İyi derecelerine namzet atletlerdir. Gençlerimiz İçin 1949 Türkiye birincilikleri mevsimin en ciddi bir imtihanı olacaktır.
atıcı
önel,
Şenel erde nberi aynı programla! devam etmekte olan lig maçlarını monoton gidişinden kurtarmak ve bir yenilik yapmak üzere bazı teşebbüslere girlşlidiğini ve bu arada maçların Ankara, İzmir, Eskişehir vt İstanbul kulüplerinin İştirakiyle eskiden yapılmakta olan millî küme maçları şeklinde deplasman’! oynanmasına çalışıldığını evvelce bildirmiştik.
Bu tşlo derhal alâkalanan Beden terbiyesi umum müdürü İle futbol federasyonu mümessilinin. alâkadar kulüp murahhaslarının İştirakiyle yaptıkları toplantıda bu mevzu, esaslı şekilde ele alınarak tetkik edilmiştir. Fakat futbolcuların, her hafta seyahate çıkabilmesi için çalıştıkları müesses elerden izin alınabilmesi ve havayollarında tenzilat yapılamaması bu teşebbüsün kuvveden fille çıkmasına birer ciddi mâni teşkil ettiği görülmüştür. Böyle olmakla beraber futbolumuzun kalkınmasına çok yarayacak olan bu teşebbüsten vaz geçilmiş değildir. Netekim bu işi daha esaslı etüt »*tmek üzere futbol organizasyonlarındaki muvaffakiyetleriyle tanınmış Muvaffak Menemencloğlu, Nur! Bosut, Remzi TosyalIdan mürekkep bir komite kurulmuştur. Bu komite derhal faaliyete geçmiş ve kulüp idarecilerin İr. bu husustaki düşüncelerini dinlemeğe başlamıştır. Mamafih yukarda İzah ettiğimiz güçlükler dolayısiyie bu sene de lig maçlarının aynı şekilde devam edeceği, ancak sene sonunda eskiden olduğu gibi milli küme şeklinde Ankara I ve İzmir takımlarının iştirakiyle ' deplasmanlı maçlar tertip edl- ve arkadaşı Monfredl. leceğl kanaati şimdilik spro mu- f 2 — Avusturya şampiyonu E. bitine hâkimdir. Ncumann ve arkadaşı Broz
Londra Wlmb!edon sahasında yapılan milletlerarası tenis şampiyonasını Amerikalı Schroderln kazandığım yazmıştık. Bu tenis turnuası dokuz yüz bin küsur Türk lirası hasılat getirmiştir. Bu yarışlara giren meşhur şampiyonların bu heyecanlı maçlar esnasında alınmış resimlerini neşrediyoruz: 1 — 1949 milletlerarası tenis şampiyonu F. R. Schroder, 2 — 1948 senesi şampiyonu Amerikalı Bob Falkenburg. 3 — Çekoslovakya şampiyonu Drobny. 4 — Güney Afrika şampiyonu, 5 — 1943 de Fransız tenis şampiyonu Frank Parter.
Tenis kulübü tarafından Taksimdeki kortlarında her sene ağustosun son haftasında ter-tibedilen milletlerarası büyük turnuvaya bu sene katılacak o-lan yabancı tenis şampiyonları şu oyunculardan nıüıekkeptlr:
Kadınlar:
1 — İtalya şampiyonu Bossi

Flscher.
3 — isimleri henüz İngiliz federasyonu tarafından turnuva komitesine bildirilmiyen iki İngiliz kadın oyuncu.
4 — Lübnan şampiyonu Mattan.
5 — Cenubî Afrika şampiyonlarından Betoy Venler ve arkadaşı Geurgina Greiss.
6 — İsvlçrenin en İyi kadın tenisçilerinden sayılan Bn. We-
Bu münasebette İki güjı devam edecek olan bu karşılaşmalara yarın için bize çok ümitler vâdeden bir çok gençlerin yarışmalarına şahit olarak sevinç duyacağız.
Haftanın Dedikodusu:
Bu defa geçmiş çenelerde olduğu gibi kazanacakların, isimlerini müsabakalardan evvel tahmin mümkün olamıyacak-tır. Bu kanaat bizde Türkiye birinciliklerinin bu sefer sıkı bir rekabet ve çekişme mücadelelerine sahne olacağı ümidini kuvvetlendirmektedir.
Millî maçlar arifesinde — GalatasaraylIlar 44 üncü dönüm yıllarını büyük bir spır bayramile kutlayacaklar — Beden Terbiyesi Genel müdürünün kulakları çınlasın
24 ağustosta (Avusturya) 1le karşılaşacak Türk takımına seçilebilmek için atletlerimizin işi çok ciddi tutacaklarını zannediyoruz.

Futbol federasyonu önümüzdeki mevsimde, milli futbol takımımıza beş maç yaptırmağı kararlaştırmış.
iki Avusturya, İki Suriye, bir İtalyan maçından başka zannedersem bizim isteğimiz üzerine bir Fransa ve onların isteği üzerine bir Mısır milli futbol karşılaşmasının daha yapılması icabetmektodir. Bu program He hareket edeceğini ilân eden federasyonun vakit
Haber aldığımıza göre Türkiye birinciliklerini sonra seçilecek Tlirk millî takımı (21) ağustosa kadar devam edecek olan bir kamp devresi geçirecektir. Diğer taraftan ağustos başında Atkıayı ziyaret Fransız milli takımının bula da davet edilmesi n (ilmektedir.
edecek Istan-düşü-
anlaş-
Fransız takımı ile bir maya varılırsa bizim çocuklar yeni bir yabancı temas fırsatını elde etmiş olacaklardır. Bu suretle atletlerimiz görgü ve müsabaka kabiliyetleri takviye edilmiş bir halde eylül başında yine Istanbulda yapılacak Akdeniz şampiyonasına katılacaklardır. Malûm olduğu üzere Akdeniz şmapiyonaşı 9. 10 ve 11 eylül tarihlerinde Fransa. İspanya. İtalya, Yunanistan, Lübnan, Suriye. Mısır ve Filistin takunlan arasında yapılacaktır,
Türkiye atletizm birinciliklerindi? derece almak suratlle isimlerini duyacağımız atletlerin bazılarını takdim ediyoruz: Coşgul uzun mesafe koşularında bugün bir numaralı atletimiz sayılma.!-tadır. Bugünkü ;
formunu göz öııuude tutarak ı
geçmeden Mısır ve Fransa milli j carlstaridan 1, maçlarını da repertuvarma ilâve etmesi en doğru hareket olur
GalatasaraylIlar 44 üncü dönüm yıllarını büyük bir spor bayramile kutlayacaklar
GalatasaraylIlar eylülün haftası 44 üncü yıidönümlerlnl büyük bir spor bayramiyle kutlamağa karar vermişlerdir. Al-letzlm için bütün dünyada uçan kadın atlet namiyle maruf olan F. Blemkas Koen'i ve Olimpiyat İkincisi Ingiliz kadın atleti ile Ingilterenln tanınmış bazı erkek atletlerini de bu bayramlarına davet etmişlerdir.
Bu arada aynı gün yapılacak futbol karşılaşması için de ts-veçln A. J. Ksı, Macaristamn Ferençvaraş’ı. İtalyanm Milano’su İle Ingiliz münekkitlerinin dünyanın en teknik futbol oynadıklarını İddia ettikleri İspanya futbol şampiyonu davet edilmiştir. Bakalım bu Avrupa-nııı en meşhur dört takımından hangisi GalatasaraylIların davetini kabul ederek İstanbula gelecek.
ir
baskslbo leblerimizden
İlk
rupa muhteliti ile basketbol ınucidl Amerika millî basketbol takımları arasında bir karşılaşma yapılacaktır.
Avrupa takımının teşkili işiyle Fransa basketbol tek seçicisi vazif elend i rll mIşttr.
Fransız tek seçicisi Avrupa muhteliti için Olimpiyat ve Avrupa İkincisi Fraıısadan 4. Avrupa birincisi Mısırdan. 3, Tür-kiyeden 3, ispanyadan 1, ttal-yadan 1. Yunanlstandan 1, Ma-Çekoslovakya-dan 1 basketbolcüyu seçmşitir. Türkiyeden Hüseyin Oztürk. Dr, Ali Uras ve AJbert Barokas çağırtmaktadır. Bunlardan Hüseyin Öztiirk’e Avrupanın en teknik ve en. genç basketbolcü-şü sıfatlyle sahaya ilk çıkacak beş oyuncu arasında tek seçici tarafından yer verilmektedir.
Türk sporu için büyük bir şeref ve propaganda vasıtası o-lan bu seçilmeyi Beden Terbiyesi genel müdürü, basketbol-cülerimiz için inşallah bu sefer yerinde bulur Aksi takdirde hani şu ata süzüdür:
(ıO mahiler kl derya içredlr, deryayı bilmezler» derler.
Haluk
İsveçte futbol şampiyonası
Soğuk olduğu için lig maçları yaz aylarında devam eden İsveçte ligler nıhayetlenmiş ve MALMÖ takımı 29 puanla şampiyon olmuştur. İkinci olan1 İLELSİNGROB takımının da puanı 29 ise de gol averajı çok geridir. Evvelce şehrimizde o-yıınlarını zevkle seyrettiğimiz A.İ.K, 25 puvanla beşinci olabilmiştir. Geçen .mevsim Avru-pada parlak oyunlar çıkaran NORKAPİN ise 22 puanla ancak yedlncillği tutabilmlştir.
• t -
bahsedeceğim Beden Terbiyesi A.İ.K. ııtn soliçl sarışın KARL-genel müdürünün kulakları çın-'SSON 19 gol İle mevsimin gol lasın, önümüzdeki mevsim Av- kıralı olmuştur.
Londrada yapılan boks maçında Fransız boksörü Fameckan (solda) KanadalI R icbardı puan hesabile doğmuştur.
İstanbuldaki güreşlerden sonra Fransız basım federasyona hücum ediyor!...
Istanbula gelen branşız gü-ı reşçilerlnln derece alamadan Parlse dönmelerini tenkld eden Fransız gazetecileri Fransız güreş federasyonu başkanı Rogor Coulon hakkında yazılar yazmaktadırlar.
1 Federasyon başkanı bu ten-kldlere verdiği karşılıkta şun-| ran şöylemlştri:
— İstanbuldaki şampiyona bç§ seans sürdü. Tûrkler bu işe çok meraklı... Güreşçileri ■ ortalama hesapla belki elli bin seyirci gördü... Türk takımının üç aylık bir kamp yaparak bu şampiyonaya hazırlandığını öğrendik. isveçliler bilhassa §am-, piyonamn sürprizini yapan İranlIları gördükten sonra bizim çocukların derece alamadıklarına üzülmemek lâzım. Çünkü bu takımlar bizden çok yüksek...
ler ve kızı Mile Wel?r.
Bu suretle bütün bu davet edilenler şehrimize gelecek o-lurlarsa turnuvada Hl) yabancı kadın tenisçi görmek fırsatını bulmuş olacağız.
Erkek tenisçilere gelince:
1 — Welss Avusturya şampiyonu.
2 — Redl Avusturya 2 incisi.
3 — İsmi henüz bildirilmiyen iki İtalyan birinci sınıf.
4 — Cochet meşhur Fransa şampiyonu.
5 — Harper Avustrulyanm Davla kupası oyuncusu.
G — F Cram dünyaca şöhreti olan Alman oyuncusu
7 — Wacher Belçika şampiyonu.
8 — Peten Belçika 2 cicisi.
Turnuvaya davet edilen yabancı oyuncuların sayısı kadın erkek yirmi oyuncuyu bulmaktadır. Şimdiye kadar bizde bir tenis turnuvasına bu kadar yabancının iştiraki ilk defa görülmektedir.
İki milyar frank
Fransız hükümeti sporcu gençliğe yardıma karar vermiştir.
Hazırlanan büyük bir proje yakında Fransız meclisinde müzakere konusu olacaktır.
Bu projeye göre Fransız hükümeti sporcu gençliğe yapacağı para yardımı iki milyar frangı aşacaktır. Bu şimdiye kadar Fransız sporcularının, gördugü en büyük himayedir.
Fransa bisiklet turu devam ediyor. Yu karı kİ klişede sekizinci merhalede birinci gelen Fransız Lapeble görünüyor.

Comments (0)