KÜÇÜK İLÂNLARI BUGÜN 6 İNCİ SAYFADA
AKŞAM
Sene 32 — No. 11289 — FlatI: her yerde 10 kuruştur.
CUMA 17 Mart 1950
Bu seneki sergiye ecnebi firmalar da katılacak
Bu hususta bir çok müracaatlar vardır, iştirak edecek yerli firmalarda daha çoktur




OYUL MU
PAL
Traş bıçakların kiralıdır.
Sahibi: Necmeddin Sadak — Yaza işlerini fiilen İdare eden C. Bildik — Aksam Matbaası.
Af kanunu tasarısı
Milletvekillerine dağıtılan tasarının son şekli
Ankara 16 — Af kanunu tasarısı bugün MllIeLvekUlertno dağıtılmıştır. Tahmin edildiğine göre tasarı Meclisin günkü toplantısında çektir.
Tasarının Adalet
pazartesi görüşüje-
Güreşçilerimiz 20 şer bin liraya sigorta edildi
a
Ankarada görülen
Celâl Bayar, seçimleri D. Partinin kazanacağını söylüyor
Demokrat Parti İstanbul teşkilâtındaki ıslahat devam etmektedir. İstanbul teşkilâtının bir çok kademeleri, genel merkezin tüzük hükümlerine aykırı olarak iı idare kurulu yerine geçici bir kurul İkame etmesini parti programı ile tezat halinde bir baskı eseri saymakta ve bu olayı seçimler arifesinde İstan-buldan gösterilecek Mili elverdi l adaylarının tüzük gereğince mahalli teşkilâtça aeğll. daha ziyade genel merkezce tasvib edilen zevat olması arzusu İle izah etmektedir.
Demokrat Parti Genel Başkanı Celâl Bayar Esklşehlre giderken kendisi İle konuşan gazetecilerin İstanbul teşkilâtındaki ihtilâfın halledilip edilmedi ğl -suallerine:
«— Ufak bir mesele, ihtilâf telâkki edilmiştir. Yoksa her hangi bir şey yoktur. Rica ederim bu mevzu üzerinde durmayın.»
— Umumi seçimleri hangi partinin kazanacağını tahmin edersiniz? sualine Celâl Bayar şu cevabı vermiştir:
«— Hâlâ tereddüdünüz mü var? Gayet tabii olarak seçimleri D. Parti kazanacaktır. Çünkü millet böyle istiyor. Seçimleri partimizin kazanacağından aslâ şüphe edilmemelidir. »
Diğer taraftan öğrenildiğine göre. D. Partinin seçimlerde ts-tanbuldan göstereceği adaylardan bir kısmı tcsblt edilmiştir. Bunlar arasında 4 profesör. 3 doçent, 2 maruf avukat, 1 hâkim, 1 bankacı bulunmak'.edır. Bu arada eski Moskova elçul
Galip Kemali, Sani Yaver.
Rıza, Salih Keçecinin de İstan-buldan aday gösterileceği parti çevrelerinde söylenmektedir, 1
Aldoğanın teşriî masuniyeti
Ankara 17 (Akşam J
günkü Kudret gazatesl general Badik Aldoğanın teşrii masuniyetinin kaldırılması için 15 tezkere geldiğini yazmaktadır.
Adalet ve anayasa komisyonlarından müteşekkil bir karma komisyon toplanarak bu hususu tetkik İçin bir karma komis-ı yon seçmiştir. Kudrete jure kar ma komisyondaki Halk P. ıı mil letveklllerl ittifakta Aldoğanın teşrii masuniyetinin kaldırılma «mı İstemektedirler, Karma ko-jf misyon bugünlerde Aldogan hakkında kararım verecektir. |

Zeki
Ankara 16 — Bugün şehrlmls de bir uçan daire halk tarafından müşahede edilmiştir.
Saat 12 sıralarında Ankara caddelerinde grup grup toplanan halk, göklerde hafif ışıklı bir belirtiyi göstermişlerdir. ı
Bazı kimseler bu belirtiyi görmüşlerse de. birçokları da gö-mediklerlnl söylemişlerdir. I
komisyonunda aldığı son «ekle göre al. şöyle yapılacaktır. '
29 ekim 1948 tarihinden önce işlenmiş olup 1 mart 1950 tarihinde henüz kamu dâvası açılmamış olan bütün suçlardan dolayı kovuşturma yapılmaz.
Haklarında soruşturmağa başlanıp da Anayasanın 17 nel maddesi hükmü sebebiyle kamu dâvası açılmamış olanların suçlan bu kanunun ikinci maddesi şümulüne girmediği takdirse, yukarıdaki fıkra hükmünden faydalanamaz.
Tasarının ikinci maddesi de, şeyledir: 29 ekim 946 tarihinden önce İşlenen ’lürk ceza kanunun 2 nel kitabının birinci babının üçüncü ve dördüncü fasıllarında yazılı bulunan suçlarla askeri ceza kanununun üçüncü babının bilinci faslında vc beşinci faslının 94 üncü ve 10 uncu faslının 148 inci maddelerinde Ve matbuat kanununun 30 uncu mad-deslrfÜe yızıiı suçlardan dolayı kovuşturma yapılamaz.
Bu suçlardan dolayı hükmedilmiş olan bir dâva cezalan, dördüncü madde hükmü müstesna olmak üzere, bütün neticeleriyle birlikte kaldırılmıştır.
Verem sağlık merkezi için gönderilen tahsisat
Sağlık Bakanlığı tarafından şehrimizde kurulacak Verem I sağlık merkezi tesisi İçin 100 I bin ve Verem savaş derneği hemşire okulu _
İçin 50 bin lira gönderilmiştir.
binası İnşası
AKŞAM’ın büyük resimli röportajı
SİYASET ADAMLARIMIZIN HUSUSÎ HAYATLARI
îş saatleri haricinde nelerle meşgul olurlar ? — Nasıl
dinlenirler ? — Gecelik entarisi ve pijama hakkındaki fikirleri — Mektebe başlayışları — Henüz matbuata geçmemiş hatıraları — Sinema, tiyatro, alafranga ve alaturka musikiden hangisini severler? — Politika hayatına nasıl atıldılar?
Federasyon reisi ile Nuri hoca ve güreşçilerimizin gazetemize beyanatı
* SE-BDO
* sÂs

Greko - Romen dünya güreş şampiyonası, üç gün devam edecektir
Vehbi Emre ve Sa-dullah ne diyorlar?
önce kafilenin ve güreş federasyonunun başkam Vehbi Emreyi yakaladım.
— Takımımızın bugünkü durumu? Müsabakaların neticeleri hakkında tahmininiz?
Milli güreş takımımıı, Yeşilköy hava meydanında
Yeşilköy hava alanı kaynaşıyor... Otobüsler, taksiler, hususiler... Kadın, erkek, genç, İhtiyar yığınla Matk... Va nl aznif ortasında Skandlnav havayollarının dört mobörlii dev uçağı, çelik kuşun baş taralında, pilot yerinin üstünde, Türk ve I İsveç bayrakları dalgalanıyor, ’ı Bİlmiyen, burayı bayram yeri sanacak. Bayram yeri değil burası er meydanı, tşte bizim ars-ianlann hepsi de topluca gözümüzün önünde. 20 martta başlayıp 23 mart akşamı sona erecek olan Dünya greko - Romen birinciliklerine gidiyorlar, tik hedef Stokholm. sonra da şeref direği.
Kimi kardeşiyle, kimi karısıyla, kimi de dostuyla vedalaşıyor. Burada uzun konuşulmaz-Cümleler kesik, cevaplar kısa- Foto muhabirimiz Ahmet Tuna dır. tayyareye binerken (Arkası sahile 2; sulun 4 te)
— Bu. «Dünya blrinclliklerls adını taşıyan İlk müsabaka Bu itibarla büyük bir ehemmiyet taşıyor. Takımımız, mevcut elemanların en iyileriyle hazırlan, dı. Netice inşallah lehimize olur Biz 1946 da Stokhotmda yapılan serbest gürş birinciliklerine de tavanlıyla gittik ve yüzümüz güldü. Bu defa 1a kibirli bir İddiayla gitmiyoruz. Bakarsınız, yine yüzümüz güler.
muhabirimiz
Ahmet Tuna uçakla Stokholm’a gitti
tsveçte yapılacak Dünya Greko - Romen güreş şampiyonasını fotoğrafla tcsblt etmek üzere gazetemiz Türk Ajansı İle anlaşarak foto muhabirimiz Ahmet Tuna'yı dün de yazdığımız gibi Slokholm'a göndermiştir,
Türk Ajansı güreşlerin resimlerini günü gününe verecektir.
İçişleri Bakanı
Ankara 10 — Zalranbolu ve Karabük'te incelemeler yapmış olan İçişleri Bakanı Emin Erl-şirgll dün şehrimize dönmüş-
Erkete!.
Başbakan Yardımcısı nihai Erim, refikası ve çocuklarile—
ı Onbeş gündenberı Anka-rada bulunan arkadaşımız ' Ccmaleddin Bildik, Büyük Millet Meclisi Başkanı ve Başkanvekilleri, Bakanlar; Cumhuriyet Halk, Demok-
1 rat ve Mîllet Partilerinin
tanınmış mllletvck i İleriyle konuşarak büyük bir röportaj serisi hazırlamıştır.
Pazartesi gününden itibaren neşrine bavlıyacağımız bu yazılarda, siyaset adamlarımızın yalnız hu-
susî hayatlarını öğrenmekle kalmıyacak, matbuata geçmemiş kıymetli tarihî hâtıralarını, çeşitli suallere verdikleri cevapları da bulacaksınız.

16 mart şehitleri hürmetle anıldı
Umumî Meclis âzasından bayan Meliha Avni, heyecanlı bir hitabe irad etti
Millî Mücadele zamanından kalma ve Rumradan a-İLtıma bir istihza sözü: Erkete.... Yani, «geliyor»... Maalesef, bu isittıza mevzuunu yerli vurguncular, stokçular, kötü sanayiciler, fırsat kollayıcıları aleyhinde kulanmak mecburiyetinde I kalıyoruz. I — Erkete?.. Giimrüklcr-den ucuz mallar geliyor. I Vaktinde tedbirim almayan paniğe uğrayacaktır. Veı I İktisadî panik dc askeri pa-iliklerden hiç aşağı değildir, ezcümle demiştir kİ: I Erkete!
Bayan Meliha Avnı, Eyüp tcal Şehitlikte nutuk söylerken
16 mart şehitlerini anma töreni dün saat 15 de Eyüptekl şehitlikte büyük bir halk kalabalığının iştirâkllc yapılmıştır. Bu münasebetle şehir meclisi adına söz alan Meliha Avni heyecanlı bir hitabe lrad etmiş ve
sizi İstanbul halkı namına muhabbet ve hürmetle selâmlarken. bütün dünyaya sizin ağzınızdan şunları bir defa daha haykırıyorum: «En kara, en limitsiz ve en karanlık günlerde de olsak Türk bayrağına. Türk
«Azli ve büyük şehitlerimiz,
(Arkası sahile 2 sütun 3 de]

Eal ifc 2
17 Mart
Sabah Gazeteleri Ne Diyor?
Ordinaryüslük meselesi
Bir gazetede okuduğumuza göre İstanbul Üniversitesi senatosu şayanı dikkat bir teklif hakkında karar vermeğe davet edilmiştir. Bu teklifle «Ordinaryüs profesör» rütbesinin kaldırılması isteniyormuş.
Gazete, teklifin mucip sebepleri etrafında tafsilât vermiyor. Ben de üniversite muhitlerinden fazla bir şey öğrenemedim. Fakat teklifin yerinde olduğuna inananlardanım. Fikrimi bir müddet evvel yine bu sütunlarda başka bir münasebetle yazmıştım.
Üniversitemizde «ordinaryüs» rütbesi bir profesörün meslek hayatında elde edob ileceği en yüksek ilim rütbesidir vc hayatlarını ilme vermiş insanları teşvik etmek bakımından bövle mânevi mükâfatların, şüphesiz pek büyük ehemmiyeti vardır. Fakat üniversitenin teşkilât kanununa bakarsanız dışardan bir ilini rütbesi gi bi görünen ordinaryüslük aslında bir kadro meselesidir Bir kürsüde bir ordinaryüs profesör bulunabilir. Onun yanında çalışan profesörler ilimde ne kadar ileri gider ferse gitsinler «ordinaryüs» olamazlar. Meğer ki başta-kine emrihak vâki olaun veya emekliye ayrılsın. Bir çaresi de ayni bilgi şubesinde ikinci bir kürsü ihdas etmek ve ordinaryüslüğü hak etmiş olanı böylelikle ordinaryüs yapmaktır. Bunun da masraflı bir yol olduğu meydanda ve her zaman mümkün bir şey değil. Bu vaziyette ordinaryüslük ilim seviyesini gösteren bir rütbe olmaktan çıkarak bir sura meselesi oluyor. Sıralarını beklemekte olan bir çok profesör vardır ki eşitleri ordinaryüs olduğu halde onlar değildirler. Çaresi bu rütbeyi tamamen kaldırmaktır Profesörler arasındaki fark ilim sahasındaki muvaffakiyetlerinden daima belli olabilir.
Şevket RADÖ
tstanbulun imarı için
Abİdin Daver Cl'MmiRİYET te yazdığı başmakalede diyor kİ:
•tstanbulun mühim birkaç dâ vasinin program taştırılarak üç yıl İçinde, kısmen olsun, halline doğru kuvvetli bir adım atmak karan çok yerinmedir. Mali imkânlar mahdut olunca şehrin İman ve halkın en miihlm lhtl-yaçiannın karşılanmam için yapılacak ış, yn bir istikraz akdetmek, yahut da böyle sâri taah-hüdlere girişerek topluca İş görmekten İbarettir. Şimdilik ikinci şık kabul edilmiştir; fakat ileride bir istikraz yaparak dünya ölçüsünde mühim bir şehir olan titan butu muzun İmarını süratlendirmek ve yeni yol lar açmak da gözönünde tulul-
Güreşçilerimiz
Demokrasilerin ahlâkî esasları
Fuat Köprülü VATAN’da yn-kankt başlıkla yazdığı başmakalede şöyle diyor:
Siyani olgunluğu temkin ve vakan, gizli vc kötü niyetleri derhal sezen akliselimi ve bilhassa milli ahlâkının sağlamlığı sayesinde, Türk milleti, karardık makratiı teşekküllerin, kin ve İhtiras zümrelerinin zehirli propagandalarına şimdiye kadar hiç bir kıymet vermediği gibi bundan sonra da vermlye-cektir; ve işte bundan dolayıdır ki memleketimize mukadder cilan demokratik inkişafı tam o İr huzur ve emniyetle beklemekte h aliliyiz.»

Seçimlerden evvel parti değiştirenler YENİ SABAH bu kanaya dair
yaadığı başmakalede diyor kı:
•Ankarodan sızan ve bazı ga zete sütunlarına akseden söylentiler doğru ise Başbakan yar dımcısı Nihat Erimin on beş günlük mezuniyet bahanesiyle istirahata çekilmesi bizzat çoğun! k partisj içindeki kaynaşma ve gruplaşmaların bir neticesi olmuştur. Mümtaz ökmen ve Ellimi Uran hizbi, Nihat Erim ve gençler grupuna galebe çalmıştır. Bu gibi söylentiler hakkında mütalâası sorulan Hijni Uran derhal bu rivayeti tekzip etmiştir.
Umumiyetle tekzip edilen rl vayetler. haberler sonradan te-eyyüt ediyor. Halk Partisi İçinde görüş ayni ıklan »iması ise o kadar hayretle karşılanacak bir keyfiyet değildir. Hayret t-ddecek şey bu Had ar zıt elemanların. birlik manzaralı gös-terebi lmeleridlr j
her
Askerî barem
Tasarının bugün Meclîste görüşülmesi muhtemel
Felâketzede
lere yardım
Ankara 27 — Subay ve askeri | Eskişehir seylâpzcdelcri İçin memurların maaşlarına dair (dûn yeniden aşağıdaki bağışlar 4989 sayılı kanunun birinci maddesi ile 4000 sayılı kanunun 3 üncü maddesinin değiştirilmesine re bu kanuna geçici maddeler eklenmesine dair kanun tasarısı Büyük Millet Meclisi gündemine alınmıştır. Bugün sıra gelirse bu tasan da görüşülecektir.
Subayların derece rüLbe, aylık ve tutarları evvelce bildirdiğim şekilde muhafaza edilmektedir. Bunun haricinde yapılan son değişihdğe göre bu kanun 30 haziran 1950 tarihinde yürürlüğe girecîktlr. Kanunun yürürlüğe girdiği tarihi takıp den aydan itibaren mez- ! kür cedveloe gösterilen derece maaşları irilecektir,
Yunan prensi ve eşi Valiyi ziyaret etti
Yunan Kiralının amcası prens Jorj ile refikası prenses dün sabah Vilâyette Vali ve Belediye Reia Ord. Prof. Fah-reddin Kerim Gökay’ı ziyaret etmişlerdir. Prenses, tanınmış Peychanalyse mütehassıslarından ve Freud’dın talebesinden olduğu için Vali ile bu mevzu üzerinde konuşmalar yaparak eserlerin! İstemiş ve Akliye müesseseler! hakkında Vali vc Belediye Reisinden izahat almış ve bu müesseseler! gezmek arzusunu izhar tmiştir.
Dr. Fahreddin Kerim Gökay, saat 19 da prenseste prensin ziyaretlerini iade etmiştir.
’ yapılmıştır:
Aksaray Birinci İlkokul aile birliği 50, Aksaray İkinci İlkokul aile birliği 50, Bakırköy Orman şefliği 15,75, Galata Kemelgeş camisinden Mehmet Seren 100, İstanbul Hamallar demeği 500, Kadın sac tuvalet derneği başkanı İsmail Sun IÖ0, Toprak Mahsulleri Ofisi İstanbul Yardım sandığı 400, Muammer Erkan 55, And Film, 100. Vardarbar yardımlaşma ce miyeli 100, Kapahçarş' koruma cemiyeti 50. Yorgancı ve Hallaç kooperatifi 100, Ermeni Katolik Başpiskoposluğu 500. Surp A-gop vakfı tarafından 500. Türkiye Emlâk Kredi bankası İstanbul şubesi 1000, İstanbul Ticaret ve Sanayi odası 25.000, Doğu ticaret şirketi 500, Suat Karaosman 200. Nureddin An 200, Ottaş otomobil ticaret şirketi 1000. Erenköy İlkokul öğrencileri 125, Kadıköy İbrahim-afta İlkokul öğrencileri 76, Avusturya Senjors lisesi öğrencileri 225, Selanik bankası 1000, İstanbul Halk bankası 500, Kadıköy Osman gazi İlkokulu 43.65 Topkapı Maltepesi ilkokul Öğretmen ve öğrencileri 50, Tulum bankası 500 lira.
Ermeni katoilk Başpiskoposu re Sürpagop Vakfı Mütevelli Heyeti Vali ve Belediye Reisini ziyaret ederek Eskişehir sel felâketinden dolayı teessürlerini bildirmişler ve 500 hra teberruda bulunmuşlardır.
Kaçakçılıkla mücadele
195o şubat ayı içinde yurdumuzun kıyı, sınır vc kara sulan bölgesinde faaliyette bulunan gümrük muhafaza İcara ve deniz teşkilleri. 56 1 silâhlı kaçakçılarla çuıpışmulı, 201 l (ie çarpışması olmak üzere 259 karat vakasUe karşılaşmıştır. Bu olaylarda 253 kaçakçı yakalanmış, SUç âleti olarak taşıdıkları 5 adet muhtelif cins tüfek: »e tabanca, 5 adet mermi IH aynen kaçak taşıt aracı olarak da, 1 kamyon, 3 dere, 7 at re ester, 25 merkep de geçirilmiştir.
Bu kaçak harekUcrinln çoğu ve silâhlı çarpışmaların hepsi Güney siniri armuzda vukubul-maştur _____________
Milletlerarası
İstanbul basketbol turnuvası
Milletlerarası İstanbul basketbol turnuvası 6 nisanda başlayacak ve 12 nisanda rena t-rccetUr. Müsabakalar için gerekil hataririctara başlanmıştır. Malı tokun kadrosuna seçilen bask(-Mx.)eııier 20 mart pazartesi günü Çapa lisesinde kampa gireceklerdir. Bu turnuvaya İtalya Mısır. Suriye, Lübnan
Haşan Kaptanın resim sergisi
Ankarada açtığı resim sergimde büyük başarılar kazanan 7 yaşındaki ressam Kasan Kaptan. sun saat 15 te şehrimizde de bir sergi açmıştır.
Sergi İstiklâl caddesindeki Beyoğlu Kız Sanat Enstitüsünün salonundadır. EO kadar resmin teşhir edildiği bu sergideki eserlerde mevzular vc çizgiler çocuk ölçüleri içinde olmakla beraber renkler son derece canlı ve ahenklidir
Henüz ilkokulun birinci sınıfında okuyan bu minimini sanatkârın eserleri dün akşama kadar büyük bir kalabalık tarafından hayranlıkla seyredil-miştir. Sergide ressam bizzat ziyaretçilere İzahat vermiş ve resimlerinden en çok sevdiklerini göstermiştir.
Sergi 31 martta kapanacaktır.
Avusturyaiı boksörler dün geldiler Şehrimizde 3 müsabaka yapacak olan Avustiıryanın Kta-gentıırt atletik spor', bos klüpü ekipi dîj» saat Hjo da Skaııdinav hava yolları uçağı-le şehrimize gelmiştir.
Müsabakalar Spor ve Sergi Sarayında 18 mart cumartesi, kati olarak iştirak edeceklerini 21 mart salı, 25 muit cumar-büdlrmişlcrdir jteoi geceleri yapılacaktır
İlk defa İngiltere üzerinde göründü
Londra 17 tNafeni — Ûçan dairelerden sonra şimdi yeşil füzeler peyda olmuştur. Bunların ilk defa olarak İngiltere üzerinde görüldüğü bildirilmektedir. Saatte 3200 kilometre süratle seyreden bu yeşil füzeler hakkında İlgili makamlar hiç bir izahat verememişlerdir. Yalnız bunların meteor olmadıkları tespit edilmiştir- Belirtildiğine göre, meteorlar saniyede 32 kilometre katetmektedirler. Halbuki görüldüğü bildirilen yeşil füzeler 12 dakikada 64fl kilometre mesafe ka-te önektedirler.
Yunanistan’ın
durumu
şampiyonlarıyız. Gürelimiz halde çok çetin olacak.
79 kiloda Ali Özdemir şöyle diyor:
— Antrenman kıvamım ve formum çok iyi. İnşallah güzel bir derece alacağım.
87 kiloda Adil Candemlr konuştu:
— Bu güreşler, her zamanki Greko - Romen müsabakalarından çok daha çetin olacak. Dün yanın bütün favorileri iştirak edecekler. Otıun İçin neticeler hakkında şimdiden hüküm yürütülemez. Fakat kendime ve arkadaşlarıma güvenim var.
Ağırda Muharrem Canda-ş diyor ki:
— Ferdi neticeler hakkında şimdiden bir sey söyliyemem. Takım itibariyle ise en az û-çüneü oluruz. Şansımız yardım ederse birinciliği de alabiliriz.
Londra olimpiyatlarında ser-bes güreşin 57 kilosunda «Kaplan» lâkabı ile beraber şampiyonluğu da koparan Nasuh Akar, efendice bir hareketle bu takımda verini Halil Kayaya bırakmış olmakla beraber yine
Celâl Bay arın Eski şehirdeki nutku
D. P. hükümetin felâketzedelerin hayrına matuf her teşebbüsü destekliyecek
Eskişehir 16 — Buğun akşam üzeri şehrimize gelen Demokrat Parti genel başkanı Celâl Bayar, Demokrat Parti 11 merke zinde Demokrat Partililerle konuşmuştur. Bayar su poülikamızın henüz İptidai bir halde bulunduğundan bahisle demiştir kİ:
«— Bugünkü hükümet buradaki felâketzede balkımızın bay rina her hangi bir teşebbüste bulunursa. Demokratlar ona müzahir olarak arkasındadır. Şu halde hep beraber çalışacağız. Buradaki vatandaş ve kardeşlerimizin uHrthhnr» der-roan olaeağız Hiç olmazsa o ıstırabı hafifletmeğe ve göz yaşlarını silmeğe çalışacağız. Bu -nu bir milli vazife addediyoruz.
Meyus olmak bizim şiarımı? değildir. Nurlu bir istikbale gidiyoruz. Her engeli yenmek azminde olduğumuz gibi, bu gibi acılan da hep bçrabgg yeneceğiz ve evlâtianmıza mesut yuvalar bırakacağız.»
D. P başkanı daha sonra »Çamsakısa, Çoban armağanı» İstanbul Demokratlarından getirdiği £600 liralık çeki EskiSehirli 11 İdare kurulu başkanın» vermiştir. Bu hareket alkışlarla karşılandı.
Bayar cumartesi günü uçakla An karadan Ad anaya gidecek, oradan otomobille Gazlantebfl geçecek, pazar rünü yapılacak Anteb 11 kongresinde bulunacak
Amerika elçisi Kıralla görüştü
Atina 16 (AF.) — Dûn öğrenildiğine göre Amerikanın Yunanistan Büyükelçisi Henry F. Grady. Kıral ile görüşmüş ve Amerikanın, Yunan kabinesinin teşkilinde gecikllmerînl ve sağcıların «merkez koalisyonun» kurulmasını sabote etmelerini iyi karşılamadığını ifade etmiştir.
Büyükelçi, sadece bu sıfatla değil, aynı zamanda Dışişleri Bakanlığının talimatı gereğince hareket etmiş ve görüşlerini açıklamıştır. Kendi?! Kirala, müs takar bir hükümet kurulmasının avantalarını ve hemen yakın bir istikbalde ikinci bir seçim yapılmasının tehlikelerini tebarüz ettirmiştir. Umumî kanaate göre, yeni bir seçim birliğe büyük bir ihtiyaç hissedilen şu sırada memleketi ikiye ayıracaktır.
Kıral, yeni bir seçim yapılırsa bunun nispet esasına değil, ekseriyet usûlüne şöre yapılacağını bildirmiştir Nisbi temsil Meclise on iki kadar partinin girmesini âmi! olmuştur. . -
Saray çevrelerine göre. Kıral. I bir derece tutturacağım, ancak general Papagos'u mem-r --- - - -- -
lekeli İdareye muktedir olarak kabul etmektedir.
Sağlık Bakanı
Sağlık Bakanı Kemah Beyazıt bu sabah Ankaradan şehrimize gelmiştir.
16 Mart Şehitleri
(Baş tarafı 1 inci sabilerle) istiklâline, Türk topraklarına dokunmak yasaktır
Türk milleti her sevdadan vaz geçer her sevdayı gönlünden söküp atabilir. Fakat vaz-geçmıyecegi tek sevdası vardır o da istiklâlidir.
Aziz şehitlerimiz, vatan toprağında huzuT ve sükûn ile yatın, her sene buraya mesut vc hür milletinizin çocukları olarak önünüzde eğilmeğe geleceği.
Bundan sonra Halkevleri a-dma Kemal Çilin girağlu konuşmuş ve askeri bandonun çaldığı matem marşını müteakip bir manga er tarafından havaya üç defa ateş edilmiştir. Askeri kıta, polis müfrezesi ve okul öğ rencllerinin iştirakiyle yapılan geçit resmin imütaakiD törene son verilmigtir.
Federasyon genel sekreteri Sadullah Çiftçioğlu da «öyle dedi:
— Takımımız fevkalâde dene, cek bir durumda değil. Fakat hiç belli olmaz. Bu iş biraz da şansa bakar. îlk kuralar İyi çıkarsa umulmadık sonuçlar elde edilebilir. En tehlikeli rakiplerimiz İsveçlilerle Ruslardır. Onlarla güreşlerimiz çok çetin birer İmtihan olacak. Normal netice, bizim üçüncülüğümüz-dür. Yaşar Doğunun yokluğu bizim İçin mühim bir boşluktur, Onun yeri kolay kolay doldurulmaz, Bugün en İyi durumda bulunan güreşçimiz Halil Kayadır. Halil Kaya, fevkalâde bir formda.
Nuri hocanın fikri
Takımın kıymetli antrenörü
Nuri Hoca da şunlan söyledi:
— Bu dünya birinciliklerine
19 memleket katılıyor. Müsabakalar Çok çetin olacak. Şimdiden netice hakkında bir şey söyliyemem. Güreşler başlayınca rakiplerimizin durumlarını daha iyi görebileceğiz, rakımı- de yedek olarak gidiyor. Dedi iniz Londra olimpiyatlarındaki J ' kadar kuvvetli değilse de yine iyidir. 1
— Yaşar Doğunun bulunma- ' yışı takıma çok tesir etti mi? '
— Etti ya... Yaşarın yokluğu f’
büyük bir kayıptır. Eğer gel-1' miş olsaydı, takımı başka türlü ' tertipliyccektik. 1
Güreşçilerimizin ( söyledikleri ı
Şimdi bizim aslanları dinli- ı yelim. 52 kiloda Ali Yücel ko- I nuşuyor: j
— Birinciliği aluıaya gîdiyo- ı
rum Şimdiye kadar hiç. bir mln derde yenilmedim. Bu aefa ye* ( itilirsem ağırıma gider, İnşa!- | lah bu işten de yüz akıyla çıka- ( cağız. 5
57 kiloda Halil Kaya konuşu- t yor: t
— takım olarak birinciliği daine. 73 kiloda Chesneau ve 79 almamız için büyük şans lâzım. (kiloda Davidovici'dir. Hepii de İkincilik için çarpışacağız Ü- bir ayda büyük ilerlemeler kay-çûncülûkten aşağı düşmiyece-[dettiklerini ve Türk takımının ğimizt tahmin ediyorum. Benim çok iyi Wr derece olacağını söy-: kilomda ea kuvveti! rakiplerim itiyorlar. Fransudar müsabaka-Mısırlı H&san. Macar Birlngen. ] lora 6 kişilik bir lakımla katilı-isveçli Petersen ve Finlidir. Ken yurlar. Bu saydığım dört sikiel-dlme güveniyorum. İnşallah iyi ten başka 52 ve 57 kiloda Eaure
| kardeşler var 87 kilo (e ağır
62 kiloda Mehmet Oktav: Itiklette temsilci göndermiyor-
— Londra olimpiyatlarındaki tet-
dereceyi almaya çalışacağım. | Güreşçiler ve idareciler uçağa Antrenıantarımız tam kıvamın-, bindi Motörlcr «alışmaya baş-da olmadı amma belli olmaz, tadı. Saat 16,50. Dört motorlu En kuvvetli rakiplerim İsveçli kuş önce pistte kaydı. Sonra a-Andenbcrg. Mısırlı Kandil ve S» »ğr havalandı. Kier salla-Avusturyalıdır.
67 kiloda Tefvik Yüce:
— Böyle mlUetierarası bir mi sa bak aya ilk defa gittiğim için rakiplerim hakkında büyük bir bilgim yok. İçlerinde yanla İsveçliyi tanıyorum. Kendime güvenim var. Takım olarak birincilik veya ikincilik bizimdir.
73 kiloda Celâl Atlkl dinliydim:
— 15 günlük kamp bize az
geldi. Takımımız kuvvetli eleman bakımından da en iyi şekilde teşkil edilmiş sayılamaz. Bu vaziyete göre takım itlbari-le birinciliği alacağımızı zannetmiyorum, İnşlalah İkinci o-luroz, Her ne olursa olsun, arkadaşlardım hepsi de çelik gibi bir azimle yola çıkıyorlar. Kendi sıkletime gelince. İsveçli Anderson en mühim rakibim-dlr- Onu atlatırsam yine bir - - ----
dünya birinciliği alıp memloke- Bu maçlardan evvel Vali time dönerim. Andenron bıı kİ- saat 19 da finale kalan t-.ılnm-loda Greko - Romen, ben de ay-| lara muvaffakiyetler dileyerek
Ankaradaki tank
ve uçak geçit resmi
ki:
— Takımımızdan ümit varım. Allah bütün arkadaşlarıma kolaylık versin. Türk milleti bizimle beraber oldukta» sonra daima derece alırız KanaaUm-jee takım itibariyle İkincilikten aşağı düşmeyiz En kuvveti! rakibimiz îsveçtir.
Bu arada güzel bir haber duydum. Sporcuları Koruma Derneği, bu uçakla giden güreşçilerin ve idarecilerin her birini yirmişer bin liradan hayat ve kaza sigortasına yazdırmış. Doğrusu güzel bir jest.
Bu uçakla yalnız bizim güreşçiler gitmiyorlar ki Bir aydan beri bizimkilerle beraber çalışan dört Fransız güreşçisi de Fransız takımında yer almak üzere Stokholma uçuyorlar. Bunlar 62 kiloda Bielle 67 kiloda Ver-
Ankara 16 — Dündenberl şeh timizde bulunan yabancı basın ve yayın müesseselerl temsilcileri. bugün Hipodromda yapılan geçit resmi ve askerî hava alanındaki hava gösterilerini seyrettikten sonra saat 16 da Atin aya gitmek üzere uçakla şehrimizden ayrılmışlardır
Hipodromdaki geçit resminde misafirlerle birlikte kaTa kuvvetleri kurmay başkanı korgeneral Şahap Gürler Be generaller, basm mensuplan hazır bulunmuşlardır.
Resmi geçit başlamadan evvel korgeneral Şahap Ourler, misafirlere şunları söylemiştir:
«— Ankara garnizonundan bir piyade, bir süvari, bir topçu alayı İle, tûmeD uçaksavar taburu, tümen istihkâm ve muhabere brliklerl ve bir tırtılı tugayı geçit resmine İştirak edecektir Bütün bu askeri birliklerin kullanmakta oldukları malzeme Amerikan yardımından sağlanmıştır. Erlerimiz 29 doğumlu, 4 aylık talim görmüş acem! erattır. Resmi geç i ti Ankara garnizon komutanı Tümgeneral İsmail Hakkı Tunaboy-lu İdare edecektir. Misafirlerimiz fotoğraf ve filim çekmek
BORSA
İaiaabul &grg»mua 1V3/HŞ8 Halleri
Ç E K t. E R
LzumJtji 1 Sterlin NewYo«fc 100 Dolar Paris 10OFtai\5i-V Slokh-lm 100 İsveç Kr Cenevre ıoo İsviçre V Amest enlem 10û Florin Brüksel 100 Belçika T. »Ubon M» Eskudes
İçin istedikleri mevkilere gidebilirler.»
Geçit resmi
Bundan sonra bando yerini almış ve geçit resmi pek parlak bir şekilde yapılmıştır.
Misafirler, modem vasıtalarla teçhiz edilmiş olan Türk ordusunun bu muhteşem gösterisinden duydûklan derin memnunluğu sık sık tekrarladıkları «fevkalâde» kelimeslle ifade etmekteydiler.
Etimes guttaki hava harekâtı
Hipodromdaki bu merasim bittikten sonra doğruca Etimes-• gut askeri hava alanına gidildi. Alanda, Hava Kuvvetleri komutanı orgeneral Zeki Doğan, generaller hazır bulunmaktaydılar.
Hava Nakliye Alanı komutanı Albay Şakir Türsel misafir gazetecilere hoş geldiniz dedikten sonra, alayın vazifesi hakkında malumat vermiş ve yapılacak olan hava hâreketierinln bir hava gösterisi değil, ancak bir hava resmi geçidi olduğunu misafirlerin fotoğraf ve filim Çekmeleri İçin, uçakların pek aşağıdan geçeceklerini bildirmiştir.
Hava geçit resmi saat 14 de başladı Avcı ve nakliye uçaklarımızın bu muhteşem geçişleri de safha safha fotoğraf ve tl-iimlerle tesbit edilmiştir.
Amerikan gazetecilerinin Başbakan ı ziyareti
Ankara 16 (A.A.) — Bu sabah şehrimize gelen Amerikan gazetecisi misler Mc Cormîck bugün saat 12 de makamında Başbakan Şemseddin Günal-tay’ı ziyaret etmiştir.

nıyor: Yolunuz açık olsun...
Şahap BALCIOGLC
Gökay basketbol
kupası
Dün Vah Gökay kupaları basketbol dom i final maçlarına saat 20.30 da Kadıköy Halke-vinde devam edildi
üniversite Moda Kûltiir'e 10 42, Beyoğluspor Kurtuluşa 56 ’43 galip gelmişlerdir.
Final maçları 18 mart !95û cumartesi akşamı saat 19 da Valinin huzurunda yapılacaktır.
Finale kalan takımlar; Voleybolda, BeyoçluspoTia Moda Kültür, Basketbolda Telmik Üniversite ile Bejoğiuspor karşılaşacaklardır.
| m kiloda serbest güreş duaya, hasbıhalde bulunacaktır.
Tıp talebesinin bir müracaatı
Tıp fakültesinde üç seneden-beti sömestre usulü tatbik edilmektedir. Bu usule göre talebeler 5 inci sömestr ede yani ___’ üçüncü sınıfın ortalarında im-9B30 tihana tâbi tutulmaktadırlar, s»m Bu imtihanı başaramiyan ta-2**1 lebeler kliniğe devam edeme-#7^- sektedirler. Yani bunlara ik-|mal hakkı verilmemekte ve bir sömestre kaybolmaktadır. Boyum lece daha ileri sömestrelerde de lise aksaklıklar başgöstrmekledir. *T-3g Dün matbaamıza gelen Tıp talebesinden bir heyet, dünyanın hiç btr üniversitesinde tatbik edilmlyen bu usul yü-ı «ünden her sene 400 - 500 talebe mağdur vaziyette kaldığını ve senede imtihana giren 600 küsur talebeden ancak 112 kişinin geçmiş olduğunu beyan etmişlerdir. tkmal hakları yani 6 ncı sömestreye devam i hakları tanınmıyan 500 kadar talebe toplanarak bu varı yet-' lerine bir hal çaresi aramışlar ve aralarından bir heyet seçerek bu iş hakkında evvelce B. M. M. ne verilen dilekçeyi takip etmek için Ankaraya
I gonderm içlerdir.
M-»75 M 15 ,
I
M—
Tahviller 1-1 Hksc senetleri T? W Mümessil senet «i— M — FIDO
ŞİRKET HİSSELERİ
MrıVcr. BatlirtrSİ ısı—
İ', Bankan İİSO
T Ticaret Banka» a—
Crslan Çimento 17JS |
SARRAFLARDA ALTUS SatnJar
Olılrlra
Türk Inaaı 44.45
Si erlin 5!?.4
Kütçe 6.08
Reşat H^0 1
Tıp bayramı münasebetile
AKŞAMA,AKŞAM?]
Safa geldin, Mamıdefendi !
İthalât serbestisi

Yaşar Nabi arkadaşımızın neşrettiği «Varlık yayınların arasında, Mahmut Maka i isimli bir köy öğretmeninin «Bizim köy» başlıklı eseri münevverler muhitinin dikkatini çekti. Alâka yerinde-dir. Bazı istidatlar, derhal kendini gösterir. Bu Mahmut Makal da onlardan e-henııniyetli biridir. «Bizim köy» ü okuyunca, kendisini yeni ve kıymetli bir muharrir olarak takdir ediyoruz. Kitabında, şahsı hakkında kullandığı şakayı tekrarlıya-rak:
— Safa geldin, Mamıde-fendi! — diyelim. — Edebiyat cihanımıza taze kan, yeni can getirdin.
Meşhur Remarque, «Garb cephesinde sükûnet var» i-simli eserinde muazzam bir harbi anlatmış. Mahmut Makal, hareketsn, hâdisesiz minimini bir köy içinde o harb kadar feci, o harb kadar harikûlâde bir hayat kavgasını — Anadolu köylü sunun maişetle pençeleşmesini — hiç değilse bizler için ayni enteresanlıkla anlatıyor. Pearl Buck yabancı bir menşedenmiş; Çini görüp vatanı gibi tammış, dünyaya tarif etmiş. Mahmut Ma kal da, kendi vatanımı, — kendi menşei olan Türk kö yünü — anlatılması o derece müşkül bu «basit» i. seh-li münıteni halinde anlatıyor. Maksim Gorki'ntn muvaffakiyet sırrı, Rusyanuı girilmesi güç muhitlerinde yetişmesi: oranın ağır şartlarını gençliğinin ilk safhasında yaşamış bulunmasıy-dı. Asrının medeniyet sevi yesine çıkabilip o badireyi dünyaya anlattı. Mahmut Makal da, öyle bîr nıuvaffa kiyet gösteriyor. Bu. biraz iyiniyet fakat bilhassa hak vergisidir. İyi anlatıyor. İbret verici, öğretici, gayret» getirici, heyecan ve »nuiıah-
Tacirler ve sanayiciler yakında toplantılara bavlıyacaklar
Yakında tatbikine başlanacak olan serbes ithal rejimi hakkında çeşitli meslek erbabının düşünceleri öğrenilecektir. Bu maksatla İstanbul Ticaret ve SanayiOdasına bağlı meslek heyetleri ve o mesleğe bağlı ticaret ve sanayi erbabı sırayla toplanıp görüşeceklerdir. Bu iş İçin oda tarafından bir liste hazırlanmıştır. Bu listeye göro ayın 20 sinde züccnciye ve madenî eşya tacir ve sanayicileri, ayın 22 sinde maklna ve yedek akşamıyla meşgul tüccar ve sanayicileriyle deri tacirleri, ayın 24 ünde kâğıt tacirleri, matbaacüar, ayin 27 sinde pamuklu mensucat ithalâtçılarıyla sanayicileri, ayın 28 inde jüt mamulleri ithalâtçıları, ayın 30 unda zeytinyağ ve nebati yağ sanayicileri oda salonunda toplanacaklardır.
Bu toplantılardan alınan neticeler bir raporla Ekonomi ve Ticaret Bakanlığına bildirilecektir.
Fatihin resmi
Muhtelif resimleri esas tutularak gençlik resmi yapıldı
X bet uyandırıcı şekilde, yük-z sek bir ruhla anlatabiliyor.
(-Bizim köy» ü, «bir çenç istidat ne iyi yazmış maşal lah!» tarzında değil. « bu genç hoca, bize memleketimizi beklediğimiz profesör gibi anlatmış» diye istifadeyle okuduk.
Cümlelerin — genç nesilde moda mucibince — pek fazla tepetaklak edilişinden başka kusurunu bulamadığını bu eserden teberrüken bir kaç satır alıyorum:
»

Temmuz geldi, ekinler şişti. Arpalar bir karış. Buğ day ve çavdar üç. Biz de her kes gibi alıp orağı, biçmeğe koyulduk.
... Yine de makbule geçmez. bu gördüğüm iş. İki u-fak çocukla tek başıma didinirken bile, babam: aSerı gayri efendi «ayıtına geçtin, biziynen sürütme, der. Biz. iyi kötii iki ün evvel iki ün Sönra hcccllerik.»
Yolda falanca ağaya rastlarım: «Bre Mamıdefendi oğlum, diye ayıplar,, efendi lik başka, ireneperlik başka. Babanı görüp de bir söyli-yemedim, seni götürmesin deyi... Geçen gün Kavasın gollüğünün başında oturuyorduk. Haber virditer de ilkin biçtiğini, hepimiz kızdık babana, oğlanı emsallerinin yanında küçük düşürüyor deyi...»
Ama asıl, «efendilik kim. o kim. yüz sene okusa yine yakıştıramaz kendine» gibilerden yan bakmıyorlar mı. yüreğime işliyor.
Okuldan yeni çıktığım zaman söyledikleri sözü unut mam: «Okumuşleyin va vali ol. ya kaymakam. Sen bi-zimnen köy yerinde süründükten kelli ne hayrını görecen.»
Prof. Süheyl Ünver diyor ki Hekimliğimizin tarihi 745 yıl önce başlar
Taşıt harç tarifesi
IIİÜJLOJaüU
Şehirli terbiyesi
ilk hastane ne zaman kuruldu? Hekimliğimizin üç devresi
14 Mart salı günü Tıp bayramı kutlandı. Bu münasebetle konferanslar verildi, nutuklar söylendi, makaleler yazıldı. Yazılan ve söylenenlerin bir kısmına göre bu sene hekimliğimizin. başlanmasının 745 nci senesini, bir başka kısma göre 497 nci yılını, bir üçüncü zümreye göre de 123 üncü yıldönümünü kutladık. Birbirine hiç de yakın olmayan bu tarihler nereden geliyor? Hekimliğimizin tarihi hangi yıldan başlar?
Zihnimde sıralanan bu sorularla tıp tarihi profesörü Doktor Süheyl Ünvcr'in Divan-yolundakl muayenehanesine gittim. Sayın profesörümüzle, konuşmamızı yazıyorum.
İlk tıbbiye 745 yıl önce kuruldu
— Biz Malazgirt muharebesinden sonra Anadoluya leşmişiz. Yani milâdi 1071 nesinden beri... O halde günkü topraklarımızda 8 lık bir mazimiz var.
Bu tarihi seyr içinde en eski sıhhi müessesemiz hicri 602, milâdi 1205-1206 senesinde kurulmuştur, Kılıç Arslanın çocukları olan birinci Gıyoseddin ile hemşiresi Gevher Nesibe Kayserlde Hacı İdris mahalle-j r sinde yan yana bir hastane ve,
Kayseri de açılan ilk Tıp kurul
Ruhsatname harç tarifeleri değiştirildi
İstanbul vilâyeti hudutları içinde yolcu nakleden Otomobil, otobüs ve kaptıkaçtıların almağa mecbur oldukları, ruhsatnameler için ödenmesi icap eden harç tarifesi değiştirilmiştir. Yeni tarifeye göre nakil ruhsatnamesi alacak otobüslerden ayda 25 Ura hesabiyle senede 300 Ura, kaptıkaçtılardan ayda 15 lira hesabiyle senede 180, otomobillerden de ayda 10 liradan senede 120 lira harç alınacaktır.
Bu suretle maktu harç ödemek istemiyenlerden yolculardan alacakları nakliye ücretlerinden yüzde 5 nlsbetlnde ruhsatiye ve işletme harcı da alınabilecektir.
Vali ve Belediye Reisi profesör Gökay radyo konuşmasında. şehrin sokaklarını kirletenlere de yıldırtın cezası tatbik edileceğini söyledi. Bir kaç gün evvel şehir meclisi müzakereleri esnasında da şöyle demiş:
«— Burada iş görmek ve yapılacak işlerin devamlı olmasını temin etmek üzere bu şehre evvelâ bir şehirli terbiyesi vereceğim.»
Sayın profesörün hu kararını tatbik mevkiine nasıl koyacağını, hemşehrilere şehirli terbiyesini ne şekilde vereceğini bilmiyorum. Tatbiki pek kolay olmamakla beraber hemşehrilerimizden bir kısmının ciddi bîr şehir* li terbiyesine ihtiyaçları muhakkaktır. Şehrin güzelleş» meşinde, temizliğinde, bakımında her işi belediyeden bekliyoruz. Vatandaş sokakta portakal soyup kabuklarını yaya kaldırımına atıyor, geriden gelen yolca bunlara basıp ayağı kayınca günahı belediyeye yükletiyor.
Yolda giderken tükürmek ve daha çirkin hareketler, tabii hallerden sayılıyor.
Daracık yaya kaldırımlarında kolkola girip aheste yürüyüşle gezinen, orta yere kümelenip sohbete dalan, itişip kakışarak şakalaşan kişilere ihtara kalkışsam» azan basıyorlar:
— Kör müsün? Koskoca yolu görmüyor musun? Biraz öteden geçsene!
Saygısızlar güruhunun kabaca keyfi uğruna tramvay. otomobil çarpmasını göze alarak kaldırımdan inip caddede yürümeğe mecbursunuz!
Tramvayın içinde boş yer varken sahanlıkta kapı ağzına dikilip inene, binene mâni olmağı zevk edinenler pek çok.
Vapur, tren kanapelerin-de bacak bacak üstüne atıp geçidi daraltarak pabuçlarının pisliğini geçenlerin filerine süren veya bacaklarım uzatıp ayaklarını karşı kanapeye dayayan keyif ehli hemşehrilerimize de sık sık rastlıyoruz.
Kadınların dia bulunduğu kalabalık yerlerde yüksek sesle çirkin, iğrenç lâflar •-den temiz kıyafetli delikanlılar da az değil.
Parklarda üzerine oturdukları kanapeleri çakılarla, çivilerle tahrip eden münasebetsizlerin eserleri gözlerimizin önünde duruyor.
Binaların cadde üzerindeki pencerelerinden halı, kilim. yatak çarşafı, sofra örtüsü, paspas silkeleven va-tandalşar. aşağıdan geçen hemşehrilerinin sıhhatine aldırış bile etmiyorlar.
Şehirli terbiyesine, cemiyet âdabına aykırı hareketlerle her giin o kadar çok karşılaşıyoruz kî hepsini saymağa, hatta hatırda tutmağa imkân yok. Gidiş istikametinde yolun sağını takıp etmek gibi cn basit bir yürüyüş kaidesini dahi bir türlü benimseyemiyoruz.
Yukarıda da işaret ettiğimiz gibi, şehirli terbiyesine hakikaten çok ihtiyaç var, fakat kolay iş değil. Vali ve Belediye Reisine Allah vardım eylesin.
Cemal Refik

hekimliğin tarihini milâdi 1205-1206 yılına yani 745 yıl evveline kadar götürmek lâzımdır. Zira en eski sıhhî mii-essesemiz kitabeleri ve harabe-lerlle hâlien Kayserlde mevcuttur. Yalnız bu müşşesenln açılış gününü henüz tesblt edemedik.
Her yıl 14 Martta kutlanan Lıp bayramı, 1827 de garp usulünde İstanbulda açılar. Tıbbl-yertin kuruluş günüdür. Hekimliğimizin ikinci devresi
OsmanlI türklerl, Selçuk hastanelerinin bulundukları şe-! birleri aldıkça onlar bu hastaneleri. vakfiyelerini tasdik ede-r vc ^tts_ 'taado'lunû>>l“nral «"»O”" 7“” ««Mttere de hastaneler yaptırmışlardır.
| İstanbul alındıktan sonra Bi-; zansiılardan boşalan yerlerde ' I İlmî ve tıbbi çalışmalara baş-
1 lanmıştır. Fetıhden 17 sene sonra da Fatih, bugün Fatih I külllyesl dediğimiz 16 kollejden ' i müteşekkil bir üniversite yaptırıyor. Bu suretle şehrimizde dünyanın 13 üncü | kuruluyor. Yanma da ] zam bir hastane inşa olunu-
1 ynr. Hekimler de burada yetiştiriliyor. Bu hastaneye alt Fa-, tıhin vakfiyesinde enteresan bir kayıt vardır. Burada deniliyor ki. eğer Müslüman doktorlar arasında muktediri bulunmazsa hastanenin başına Müslüman olmasa da lktldarlı bir doktor getirilecektir.
«Mim eyyl taifetln. Yani her Bizde çifte çok liyakatli hekimler yetiştiği İşareti olarak için buna hacet kalmamıştır.
| Fatih külliyeslnln kıtruluşun-memlckelimLzde, dan 102 sene sonra yani 1555 de
yerse-bu-asır-
I
- --J sınae yan yana oır cosıaııe vc —
■fi bir tarÜHlta yaphrm4Urd.r, "k *»»■» ettirmişler K". Bu İlle tesisleri. Anadolunu»1 ““31 yem
İstanbul üniversitesi Tıp Tarihi ve Güzel Sanatlar Akademisi Türk minyatürü profesörü Doktor Süheyl Ünver, Fatih Sultan Mehmed'in İstanbullu aldığı zamanki - yani 22,5 yaşında iken - renkli resmini yapmıştır.
Tablo, Fatih devrinden İtibaren memleketimize giren garp resim tekniğile hazırlanmıştır. Bu resim, halen Top-kapı sarayı resim galerisinde Fatihin 30-40 yaşları arasında iken yapılan madalyaları ve vefatından 15 ay evvel ressam Bellini tarafından yapılan 50 yaşlarındaki resimleri ve kıyafeti esas tutularak gençleştirilmiş olarak yapılmıştır. Resmin aslı Tıp Tarihi Enstitüsünde-dlr. İsteyenlere gösterilmektedir. Bu resmin, İstanbulun 500 üncü fetih .yılı münasebetile yapılacak tablo ve heykellere İyi bir örnek olacağı anlaşılmaktadır.
muhtelif şehirlerinde inşa edilen diğer Selçuk haslanele-' rL takip eder. O zamanlar he-T ' men her büyük şehirde bir has-1 tane yaptırılmıştır. O zamanki .hekimler, üstad hekimlerin yanında çırak gibi çalışıp yetişiyorlardı.
Diğer hastaneler
Sonra Sivas'ta hicri 614, mi-
lâdi 1217 de birinci Kekâvus i Anadolunun en büyük hasta-' nesini yaptırıyor. Bunu diğer hastaneler takip ediyor. Tokat' ta, Çankırı'da da birer hastane açılıyor. Çankırı hastanesinin hâlen müzede bulunan duvar taşlarında bugünkü hekimliğimizin sembolü olan birbirine sarılmış çitte yılan kabartma-] lan vardır. Asya türklcrl ara- hangi taifeden olursa..’ smda birbirine sarılmış yılan, saadet kullanılırdı.
Bu suretle
üniversitesi muaz-
Kanuni Süleyman. Siileymanl-yede ikinci üniversiteyi yaptırıyor. Cami etrafında bir hastane ile bir de tıp mektebi İnşa ediliyor.
İstanbulun fethinden bugüne kadar şehrimizde 63 hastane inşa edilmiştir kİ dünyanın hiç bir şehrinde bu kadar çok hastane saymak mümkün değildir.
Üçüncü devre
— İkinci Mahmut 1827 senesi 14 Martında Şehzadebaşında tulumbacıbaşı konağında ayrı tedrisat yapmak üzere bLr tıp-hane, bir de cerrahhane kuruyor. O tarihte Avrupada da tıp ve cerrahî tedrisatı ayrıdır. Burası hakiki manaslyle bir tıp fakültesidir.
Sonraları bina dar geldiği için cerrahhane Sarayburnuna, tıphane de Galatasaraya naklediliyor. Tıphanenin inkişafı için Viyana sefaretine yazılarak doktor Bernard ve arkadaşları hoca olarak getiriliyor. Bu tarihte tedrisat tamamiyle Transızca yapılıyor. Bu mektep on senede çok İnkişaf ediyor. Avrupadakl benzeri müesseseler ayarında hekim yetiştiriyor. Hattâ burada yetişen talebe Sultan Meclt zamanında VlyanAya imtihana gönderiliyor Hepsi de kazanıyor. Fakat on yıl sonra binanın yanması üzerine bu müessesenin muhaceret devresi başlıyor. Ve tam on kere yer değiştiriyor
Görülüyor kİ ilk sıhhi müessesimiz ve hekim yetiştiren ocağımız bundan tam 745 sene, evvel kurulmuştur. Bu sebeple | jgjıo son kutladığımız tıp bayramı ne 123 üncıi. hattâ ne dc 497 nci yıldümüdür. Tam 745 İnci dönüm yılıdır.
Sadettin GÖKÇEPINAR
hususi
Galata otomobil parkında duracak hususi otomobillerden alınacak ücret
Gal atada yolcu salonu karşısında belediyenin vücude getirdiği otopark'da bırakılacak
hususi otomobillerden alınacak ücretin tarifesi tesblt edilmiştir.
Bu parkın yarısı taksilere ayrılmış ve bu arabaların gelip gitmesi ve beklemesi tarifeye tabi tutulmamıştır.
Parkın diğer yarısı
otomobillere ayrılmıştır. Tarifeye göre hususi arabalar parka girerlerken 20 kuruş ücret verecekler ve parkta kaldıkları her saat için de ayrıca 30 kuruş ödeyeceklerdir. Ancak bu ücretin günlük yekunu 150 kuruşu ğeçmiyecektlr. Bu park 120 hususi araba almaktadır.
Çanakkale zaferinin 35 inci yıldönümü
Çanakkale muharebelerinin 35 inci yıldönümü münasebetile yarın saat 10 da Heybellada'da Denizharb okulunda bir tören yapılacaktır.
RADYO
İSTANBUL RADYOSU
Öğle ve aksam programlan
I
14,30
14.45
18.45
10,15
19J0
20,00
Asıl senin ve sen çibflerîö hay finizi göreceğiz, mıdefendi oğlumuz.
(Vâ-NÛ)
Ma-
Üsküdardan kok kömürü alacakların nakliye ücreti
Kömür tevzi müeşşesesi, Üs-küdarda Şemsipaşa’da bir kömür deposu kurmak için belediyeye müracaat etmiş, belediye Şemsipaşa'nın İmâr ve tanzim edileceğini bildirerek bu teklifi reddetmişti.
Bunun üzerine müessese, eski deposundaki kömürleri Kadıköy depolarına nakletmiş vc Üsküdar vn civarında oturanlardan henüz Atmürünü almı-yarüara Kadıköy depolarından kömür verilmesi karaılaştırıl-,mtşH«r.
Kömür tevzi müessesesl, Üsküdar deposundan evlere kadar ödenecek kökmiir nakliye ücretıle Kadıköyden getirilecek: kömürlere verilecek nakliye masraflarını nazara alarak aradaki farkı ödemeği de kabul etmiştir.
Bu itibarla Kadıköy depolarından kömür alanlar. Üskü-
Muallimler birliği idare heyeti bugün toplanıyor
İstanbul, Kadıköy ve Üsküdar öğretmen cemiyetlerinde kurulan Muallimler Birliği Federasyonu. geçen hafta seçilen idare heyetini Llk toplantıya davet etmiştir. Bu toplantıda, Dünya Muallimler Birliği Kongresine iştirak edecek birlik mümessilleri de seçilecektir.
Belediyenin satın alacağı yeni otobüsler
Tramvay ve otobüs idaresi, 50 otobüs daha satın almağa karar vermiş ve şartnamesini alâkalılara bildirmişti.
idare verdiği sön bir kararla bu mübayasını İki ay geciktirdiğini firmalara bildirmiştir.
Bu tehir mali sebeplerden ileri gelmektedir.
İktisat fakültesi Dekan seçimi bugün yapılıyor
İktisat fakültesi dekanlığı Üniversiteler Kanunu gereğince bugün inhllâl ettiğinden öğleden sonra yapılacak profesörler meclisinde yeni dekan seçilecektir.
Bir İngiliz harb gemisi Istanbula geliyor
Ayın 23 ünde limanımıza Pelikan isminde bir İngiliz harb gemisi gelecektir.
Gemi komutanı Albay Bun-han'dır. Limanımızda bir müddet kalacak olan geminin yaretl hususi mahiyette çaktır.___________
Karadeniz ve Mar-marada tütün satışları
Karadeniz ve Marmara tütün piyasalarında satışlar etmektedir. 31 Ocakta Karadeniz dizi tütün sında şimdiye kadar dört çuk milyon kilo tütün satılmıştır. 6 Martta açılan Karadeniz ve Marmara demet tütün piyasalarındaysa durum şudur: Karadenlzde şimdiye kadar 422 bin 951 kilo, Marır.arada da 484 bin 385 kilo tütün satılmıştır. Demet tütün pij-asalanndo tüccarın faaliyeti nlsbeten az olup Tekel idaresi nıübayaata devam etmektedir.
Acılı; ve pronamlar. Haberler,
Şarkı ve türküler «Pl».
Cejilli natif millik «Pl.».
Şarkı ve tUrklttrr. Okuyan. Rikkat Uyanık Çalanlar: Necati Tokyay. Vorgo Bacanos. Ercüment Batanay.
Scrb« saat.
Hali» ers-cşiralardan meloflilrr •Pl.».
Programlar ve kapanış. Açılış vc programlar. Dans milliği «Pl.».
Viyolonsel soloları «Pl.».
Memleket türküleri. Okuyan : Aziz Şcnacs.
Hafit ara müzlfii «PL».
Radyo senfoni orkestrası kon-scrL
Saz eserleri, Çalan: Tatlıya? ( Kemim». Gelir verilisi saati.
Dinleyici istekleri (Türk mü-ziftli.
İktUat bahisleri.
Fasıl Iıcyctl konseri, yegâh».
KonMt'le Hnberler.
Daııs müzISi ■Pl ». Programlar ve kapanış.
Haydsr
«Sultnnl
(PI».
Zİ-ola-
devam açılan piyasa-bu-
ANKARA RADYOSU
öğle ve akşam ptcgramlan
Fransız iktisatçısı Emil James memleketimize geliyor
Paris üniversitesi İçtimai İktisat Profesörü tanınmış İktisat âlimlerinden E. James yakında şehrimize gelecek vc İktisat Fakültesinde modem içtimai ceryanları hakkında verecektir. İçtimaiyat
Suriyeye yapağı ve pamuk ihracatı
Son zamanlarda Surlyeden alınmış olan kahve ve buğdayın mukabili olarak kliringle bu memlekete yapağı ve pa-,—,-----------—-----«—m.
muk ihracatı başlamıştır, ilk »yo ücretlerinden fazla para'İktisat Fakültesi ...........
olarak Adanodan bir miktar] vermiyeceklerdlr. Müessese, Üs-'Enstitüsü namına tertip edilen pamuk. İstanbuldan da yapağı küdar civarında yeni bir depo bu konferansların günleri ay-sevkedllmiştlr, j kurmak için yer aramaktadır.! rica Uân olunacaktır.
le dar deposundan evlerine kadar politika ceryanlar L. ] ödeyecekleri tarifeye göre nak-[blr kaç konferans
Tebrik ve taziye telgrafları ücretleri indiriliyor
Ankara 10 (Akşam) — P.T.T. Genel müdürlüğü, çok adresli nişan, nikâh ve düğün gibi toplantılara davet veya tebrik veya tâziye telgrafları ücretle-nln de yüzde 50 tenzilât yapılmasına karar vermiş ve bu karar dün yürürlüğe girmiştir Genel müdürlüğün bu karan bir tamimle bütün teşkilâta bildirilmiştir.
Kaçak tütünler
Tekel takip teşkilâtı tarafından son bir hafta İçinde Trabzon, Antalya ve Sinop bölgelerinde GOû kilo kaçak tütün yakalanmıştır.
sı.»
Tiftik piyasası
Bir buçuk aya kadar açılacak olan yeni tiftik piyasası münasebetiyle ilgili tacirler istihsal bölgelerinde şimdiden temaslara başlamışlardır. Bu itibarla tüccarla köylü arasında avans muameleleri başlamıştır. Bu yıl mahsulün daha bol ve Hatların daha müsait olacağı tahmin edilmektedir.
8 A.tilâ .Ve program.
o M. s, ayarı vc Ksrıjık şarkılar.
3 Haberler.
5 Potpuriler ePI.».
0 Öğle Gazeteci.
5 Jtmmy W«Wey Triosu «Pl,».
3 Akşam programı, hava raporu ve kapanış.
8 Acili} ve program.
3 M. s. ay ım ve İnegMt ($ala:s-ban İash).
1 Konuşma (Çalışanların sanU).
5 Filim yıldızları sbylüyor «Pl.».
3 M. S. ayan ve Haberi W.
5 GccmUte Bugün
3 Tarihi Illrk mürlji.
3 Varyete müzikleri «PL*.
5 Ra0yo Gaaeteal.
3 Şerhe» Saat.
5 Orkestra eserleri «Pl,».
J Konuma (Türkiye'de Marshall plânı).
5 Beethoven - Re Majör keman konçertosu «Pl.».
) Konuma, b M. M. Saati.
5 Dans orkestrası çalıyor «Pl,».
> M. S. oyan ve Haberler.
) Program ve kapanIj.
★ 15 Mart tarihli Akşam’d» sayın Halide Edlb'in makalesinin sonunda Türk hatlbleri adlı eserinin muharriri Orhan Toros diye gösterilmiştir. Müellifin adının Orhan değil Tahâ Toros olduğu bildirilmektedir.
7.30
7.31
7.45
U.M
8,15
8.25
6.30
9,00
Ysilin ubıhkl pr-agrıvm
M. S. ayarı.
Vals, Faika ve Paso Doblelcr «Pl».
Haberler ve hava raporu.
Şarkılar «Pl.».
ıo dakika piyano «Pl.».
Günün programı
Karfgık tneiodilcı «Pl.». Kapanı*.
İran başkonsolosluğunda Nevruz tebriki
İranlIların yıl başısı ve mili! bayramları olan Nevruz münasebetine 21 Mart 1950 Salı günü öğleden evvel saat 10 dan 12 ye kadar İstanbul İran Başkonsolosu Bay Abdol-Hûsseln Mettah Başkonsolosluk binasında İran koloni ve tebaasının tebriklerini kabul edecektir.
TUR AL
öksürüğü keser
Hofjazda tarihi bir yer
Polis kaîâkoiuyerine yapılan mektep binası
Anadolu yakasında ucuz evler sahası — Birer kuruş teberrüle 1040 altına çıkan mektep — Üsküdarı Boğaza bağlıyan büyük cadde bir kaç elektrik lâmbası bekliyor
Ingrid Bergman - RosseEini macerası yeni bir safhada
Dr. Akil Muhtar
jeler yaptı?
Roma ağır ceza mahkemesi Rosse-lini hakkında takibata başladı. 5-15 sene ceza verilmesi isteniyor
Akil Muhtar paviyonu, Akil Muhtar sokağı bulunmalı
Tasan: LOKMAN HEKİM
A
kalorinin çoğalması üzerine çırada bir polis kulübesi İnşası fikrinden doğan koca bir mektebin bânlsl ve o raman «Teçhizatı askeri ye de vezne kontrollüğü* vazifesini yapan yetmiş dokuz yaşındaki bay İsmail Hakkı bu mektebin ne gibi şartlar altında İnşa edilmiş bulunduğunu şöyle anlatıyor:
«— 132? senesi İdi, Burası Beylerbeyi sarayı civan olduğu İçin Mahkeme! Temyiz reisi Hacı Emin efendi. İstinaf reisi Pertev oey. Br'«diye reisi Sami bey, Tophane -.üriyet İdaresinde Mahmut :,.y. Cebi Hümâyûn kâtibi Abdurrahman bey, Zabtlye başkâtibi ve ben ayn ayn köşklerde oturur, bazı geceler, nöbetleşe birbirimizin köşküne giderek sohbet eder-.. dik- Ben bunların içinde en kü-
dönümlük bir saha münasip gö ÇÜkİerl olduğum İçin pek söze râlnıekiedir. Vali Muhlddin bey j karışmazdım. Yine böyle bir samanında etrafı çam ağaçları akşam sohbet edilmekte idi.
Vali ve Belediye başkanı doktor Folıreddln Kerimin dar gelirli halk ve memullar için yaptırmağa karar verdiği evlerin bulunacağı nnntokalar üzerinde muhtelif söylentiler ve teklifler var, Şimdiki halde bu tip evlerin şehrenılnlndc «Yeni-bahçe» semtinde kurulacağı ileri sürülüyor. Bu böyle olmakla beraber, öğrendiği m ise göre belediyenin yaptırıp satacağı u-cuz evler İstanbul hudutları İçinde mıntaka mm taka ayrılacak yerlerde, şahısların mülkiyeti altında bulunmayıp ya Em lâkl Mılliyey? ve yahut Belediyeye ait olan sahalarda kurulacaktır. Boğazın Anadolu yakası halkı için Kucğunrugun üstün-■ de «Nakkaştepe» nln eteklerinde Gazhane adı verilen semtteki Emlâki MiUiyeye ait 1X4 yüz
İle çevrilmiş bulunan bu havadar sahanın Boğazın ucuz evler mmtakası haline getirilmesi için gereken tetkikler yapıhııkata-dır. Bu kısmın üst tarafından da Kadıköy ve Üsküdarı Boğaza bağlayan ve Üsküdarda Bağitur-başından girerek «Gümüşyol» caddesi adını alan büyük asfalt yol bulunduğundan yeni kurulacak mahalle hem sahilden, hem de yukarıdan şehre bağlanmış bulunacaktır.
Bağlarbaşından başlayıp Beylerbeyine kadar inen bu uzun asfalt yolun c-n büyük noksanı eiektrikslzliğidlr Bağlorbaşın-dan giren yolun ilk kısmında bir kaç sokak lâmbasından sonra. lâmbanın konulmamış olmasını gören Belediye başkanı elektrik tesisatının tamamlanmasını alâkalılara bildirmiştir.
Abdullah aga mahallesi ünav-nı verilen bu semtte Nakkaşte-penın az beri tarafında inşa tarzı ve şekli itibariyle tarihi bir hususiyeti haiz olan bir de Ukmektep vardır İd İlk tahsil çağındaki çocukların, uzaklara gitmek külfetine katlanmadan okuyabilmelerini temin etmektedir.
Gon günlerde civarda hırsızlık vakalarının arttığı konuşularak Nâkkaştepe civarına bir polis kulübesi kondurulmsaı zaruretinden bahsediliyordu. Herkes bir fikir beyan eyliyor, bir çok mütalâada bulunuyordu. Bir a-ra bana:
— «Sen niçin fikrini söylemiyorsun?* diye sordular,
Ben de; hırsız hğ-n cehaletten ileri geldiğini, bir polis kulübesi kuracağımız yerde bir mektep inşa etmemizi tekili ettim. Zaten o zaman bu civarda bir Türk mektebi yoktu. Beylerbeyi ve Kuzguncukta Ermeni ve Yahudi mektepleri vardı Benim ortaya attığım fikir hemen alâka topladı. Polis noktası yapılmaktan vaz geçilerek teberru (Arkası 7 nçl sahifede)
r RAMSIZ VİYOLONSCL OSTADI
PIERRE
FOURNIER
RESİTALİ
Bundan tam otuz dokuz sene evvel, bu semtteki hırsızlık va-
27 Mart
Pazartesi
Saat
21 (le
Tefrika No- 74
— Vahdetten.
— Ne olmuş?
— Okursunuz.
Sessizce yürüdüler. Denize karşı tahta kanapeye yanyar.a oturdular.
Doktor, parmaklan titreyerek mektubu açtı: yüksek sesle okudu:
Nazlı,
Sana bu satırları yazmak İçin tamamen İyileşmeni bekledim. Seni üzmeden tasaca söyüyeyim: Cereyan eden hâdiseler, beni maddeten ne kadar yıprattı, şakaklarımdaki saçları ağarttı ise, manen de o derece yıprattı. Seni sevmekten artık yoruldum. Cidden yoruldum. Kendimi çok zorlamşıtım. Sana bir şey sezdirmeden müşterek hayatımızı devam ettireyim, demiştim. Evlenince belki histerim değişir demiştim. Fakat sana karşı nıürai bir siyaset kullanmağa gönlüm ra2i o-J&madı. Hakikati itiraftan başka çare bulamıyorum. Doktor-cuk da ne hava: adam olduğumu çok >yi uiir Sen de beni
îngrit Kergman'ın doğurduğu doğumevi önünde toplanan meraklılar
Ingrid Bergman — Russellinlı dedikodusu devam ediyor. Me-j selenin esası hatırlardadır: Bir filim çevirmek üzere Holivut-j tan İtaiyaya gelen İsveçli tanınmış yıldız İngrld Bergman. istromboll adasında meşhur ( İstromboll volkanı civarında' çalıştığı sırada filmin rejisörü Russellni’yl sevmiş, ondan da sevgisine mukabele görmüştür.
İKİ sevdalı tabiatın bu vahşi manzaralı parçasında çalışırken havanın muhalefeti, yahut yanardağın faaliyetinin artması yüzünden bazen günlerce bir kulübede yatıp kalkmışlar, yahut siper bir yerde denizi seyretmişlerdir. Bu çalışma fasılaları aralarındaki sevdanın şiddetlenmesine sebep olduğu gibi küçük bir kulübede bir arada yatıp kalkmaları da kendilerini blribirlne daha fazla yaklaştırmıştır. Bu suretle haftalar geçmiştir.
Bomba gribi patlayan haber
Nihayet bir gün filim bitmiş, sahne vazıı, İngrld ve aşağıdaki köyde yerleşen diğer artistler İtaiyaya dönmüşlerdir. Fakat bunların avdetini mütaa-kıp İngrid’ln hamile olduğu ha beri bir bomba gibi patlamıştır. İngrld aylardan beri Russelini ile birlikte yaşıyordu. Bu sebep le çocuk başkasının olamazdı. Esasen Russellni de bunu inkâr etmemiştir.
İşin kötü tarafı Ingrid')» de Russelini'nin de evli olmasıdır. Bu vaziyet karşısında birisi kocasından, diğeri karısından ayrılmağa Ve sonra birleşmeğe karar vermişler, bıınun İçin harekete geçmişlerdir. Fakat boşanma ve tekrar evlenme 1-çln bir çok muameleye ihtiyaç vardır Bu muamelelerin tamamlanması da zamana muhtaçtır.
Anasız çocuk !
İşte bu sırada îngrid Bergman Pomada hususi bir hastanede doğurdu. İtalyan kanunu mucibince doğan bir çocuğun muayyen bir zaman zarfında nufus kütüğüne kaydedilmesi lâzımdır. Çocuk kaydedilirken anasının ve babasının isimleri de bildirilir.
İngrid’ln çocuğu için babası (Russehnil denilemezdi. Çünkü artist. Dr. Lindstram ile evli idi. Çocuğun annesinin îngrid olduğunu söylemek d₺ u-vaınazdı. yÇünkü bu takdirde, Ingrid Bergman’ın Dr. Llnds-Lronı ite evli olduğuna göre, çocuğun babasının Lindztrom olması lâzım gelirdi. Bu vaziyet karşısında Russelini çocuğu nufus kütüğüne vbabası Russe-Unl, annesi meçhul» diye kaydettir dL
Fransada bu suretle kayıt caizmiş. Buna bakarak işin
halledildiği zannoTunuyordu. Halbuki İtalyan kanunları bu tarzda kaydı kabul etmiyorm -Bu yüzden Roma ağır ceza mahkemesi Russelini aleyhinde sahtekârlık cürmünden takibata başlamıştır. Bu hareketin cezası beş seneden on beş seneye kadardır.
Anlaşamadılar
Diğer taraftan İngrld Bergman He kocası arasında anlaşma ve boşanma için yapılan teşebbüsler neticesiz kalmıştır. Dün bu hususta şu telgraf gelmiştir:
Los Angeles 16 (AP.) — îngrid Bergman’ın avukatı dün yüksek mahkemede, Dr. Peter Llndstroem aleyhinde dâva a-çarak, aile mallarının hesabını ve ıı yaşındaki çocukları Pia’ nın vesayetini talep etmiştir.
İlâve edildiğine göre, Dr. Lin-dstroem ile anlaşmak için yapılmış olan bütün teşebbüsler akim kalmıştır.
(Mart ayı ,detr ayı!) derlere. Ne kadar doğru bir sözdür, çürük ihtiyarlar, (Gençliğin Deri derecesi!) ne varmış kadınlar (Kocakarı diyemlycntm!), müz-' m İn, kökleşmiş hastalıklarla cenkleşenler, dikkatsizler, çok suiistimalde bulunan çocuklarla gençlerin bir Ulamı mart ayında (Ahret seyahati!) ne giderler, Martin C12> sinde büyük âlimimiz doktor Âkil muhtar da (Ebediyet seyahati!) ne çıkmış. Allahın rahmetine kavuşmuştu! (40) senelik tıbbi müessesesi, mükemmel kliniği, muazzam lâboraluvarı, en mükemmel röntken cihazı, en modem teşhis makineleri ve binlerce eski ve en yeni Türkçe, Almanca, Fransızca ve İngilizce kitaplarla süslenmiş dolapları husufa ağlamıştı.
Bir senedenberl pençeleştiği hastalığa zerre kadar önem vermiyen hocamız, yatağında bile hiç boş durmadı! Yerinden kalkanuyacak derecede zayıf, kansız, ve çelimsiz o'duğü halde, feyiz, kemâl, dehâ, ve bilgi İle dolu o (Hakiki münevver olmağı!) ndan (Pertevfe-şan) olan tuluat ve malûmatı titrek parmaklariyle yazarak •eni bir kitap hazırlamıştı!
iki haftadanberi hissettiği salâh ve iyiliğe karşı pek kuvvetli azimkârhğını, sebatını, kuvvetli ümidini, mânevi kudretini de ilâve ederek oda içinde gezip dolaşmağa başlar paklamaz, İlk işi mütalâa odasına girerek çok sevdiği yazıhanesinin önüne oturup okumak ve yazmak oldu!
Hattâ ölümünden iki gün evvel pazartesi günü Alman hastanesine gidip yatan hastalara bakacağını söylemişti. Fa-
kat cumarteHl akşamı ansısın başlıya» pek kuvvetli (Oldm fırtınası!) (Azrail kasırgası!) bütün hülyalarını altüst etti Bütün medenî milletlerin tıp kitaplarına şanla, şerefle adını dercetliren Âkil Muhtarın faaliyeti sona erdi. Binlerce talebesine, kendisiyle konsulto yapan doktorlara (Hakikat, asalet, nezaket, insaniyet, belâğat, tevozu ve hllmiyyet dersi veren (Âkli Hoca!) ıAhret uykusu) na daldı (Yattığı yer nar olsun!)
Metabolizma île Elektrokar-diogram âletlerini AvrupalI .m ilk defa getirip muayenehanesinde tatbik eden Âkil Muhtardır.
Tiirklyede (Vasati ömür) ün kaç olduğunu, çocuk ölünıhrl-nln ve hangi hastalıkların fazla zuhur ettiğini bildiren is-tatlstlkl erini hükümetimize tik dera takdim eden rahmetli .Akil Hocadır!
Trabzon, Rize ve civarında (Nekator) deniJeu (Çengelli kurl) ların epidemik, yani o yerlerde, o şehir ve köylerde yerleşmiş, kökleşmiş olduğunu Sağlık Bakanlığına ilk defa haber veren Âkil Muhtardır. 7e bu dehşetli Ve belâlı kur»Lira karşı en tesirli olan (Tetıa -Klorur de Karbon) İlâcını kullanarak tamamiyle tedavi etmek usulünü bulan AkjI Hocadır!
Karaciğer (Hücreleri) nin. o-ctacıklannın. gözlerinin bozuk ve kifayetsiz olup olmadığım bir Japon âliminin keşfettiği (Takata teamülü) ile yapıldığını bütün doktorlar bilir.
(Arkası 7 nci sah i i ede)

aııııı
Aile mutfağının sadık
rehberi:
KOLAY YEMEK KİTABİ
9 uncu defa basılmıştır. Fi: 1 Lira.
18 Mart Cumartesi
İngrit ve Rossellîni
X
Fuat Gücûyener yayınevi)
teknbuı BsiccUrm 3onn Tlvairoao
Türkçesi: Cemal Rıfat
Bu akşam Saat 20.30 da DRAM KISMI
KATİL
Yazan: Rıchard Voss
KOMEDİ KISMI
BAKIMLAR TER 2 1 U A N ESİ Yazan: Georges Feydau
Türkçesi: Mahmur Yesari Pazartesi akşamlan Oram ttiönma* Salı »Kyomlnrı Kornea Kuıaında tenisti roki'iı
MUAMMER KARACA OPERET
Maksimde
Saat 20.30 da
Osman Bikes
Matineler' Dumur tesi pazar 15 te
Pazartesi Ahşamı Kadıköy
Opera’da
BASIN BALOSUNA GELİNÎZ*D
o
Davetiyeler Gazeteciler Cemiyetinden alınabilir. Te i: 21222 — 25408
KONSERLER
Viyolonsel &STADı P1EHRE rOUHNİEH
Zaman>ırn7,ın «o meşhur viyoloa-«cllstlennden olup Viyolonsel Kıralı namı Uc anılan büyük sanatkâr &■ nOmiİMİekı hafta içinde memleketimize üelereK bir konser vereceğini Türkiye rn Jmcsıilinc bildirmiştir.
hakiki Hüviyetimle anlamağa çalış.
Ben, âvârenin Diriyim, Yalnız senden değil, İstanbul'dan da ayrılıyorum. Gitmeden önce size veda için gelmeği pek isterdim. Fakat her nedense göze alamadım. Çünkü, evvelâ, sana verdiğim sözü tutamam aktan pek mahcubum. Sonra da, doktorun beni kırmasından korktum. Seni müşkül vaziyette bıraktığım için ben ahlâksızı kolaylıkla affetmiyeceğinl biliyorum.
Halbuki, sen daha müsama-hakârsındır, Nazhcığım. beni affedebilirsin. İnşallah istikbalde iki dost gibi tekrar karşılaşacağız.
Doktorun muhabbetle gözlerinden öperim. Ben zıvanasızı büsbütün defterden silmesin. Hareketini! ona mazur göstermeğe uğraşacağından eminim. Sana bundan sonra kâbuslarını unutturacak ranat ve me-sud bir hayat temenni ederim. Hoşça kal, benim İyi kalbli arkadaşım. Ve beni aflet, affet!
Vahdet
''I
iCIRCEVE 0151
■--WZANs NİHAL KAltANlAÖARALI -
AŞK VE MACERA ROMANI
Osman Ömerli, okuyup bitlr-
dikten sonra mektubu tekrar Nazlıya uzattı. Mahzun bir tavırla:
— Ağlamana sebep? — dedi.
Nazlı, hıçkırıkları arasından cevap verdi:
— Anladı bizim vaziyetimizi... Anladı beni sevdiğinizi benim sizi sevdiğimi.. Bizi üzücü bir itiraftan kurtaımak istedi... Velvele ile hayatıma girmişti, sessizce çekikli.. Yüreğime dokundu bu hal...
Bakışları bir yelkenliye daldı. Şimdi anlıyor. Vahdetin günlerden beri ne sebeple gelmediğini... Geldiği zamanlar da ne sebeple kendisini öpmediğini... Durgun ve temkinli haliyle onu şimdi hayalinde yaşatıyor.
Doktorun çekelinin üst cebinden mendilini çekip yanak-
larını sildi. Başını önün omuzuna bırakarak:
— Vahdetin benden hakikaten soğuduğunu Düşeydim. — dedi. — Lâkin buna inanmıyorum. Vahdetin çok ıstırap çektiğine eminim.
— İkimizden biri ıstırap çekmesi mukadderdi. Nazlı!
Nazlı, bir solukta:
— Fakat siz, ondan çok kuvvetlisiniz. — diye mırıldandı.
Doktor, en umulmadık bir anda, suikastçı tabancasıyla karşılaşmış bir diktatör gibi duraladı:
— Maksadını anlasam?
— Nasıl anlıyabüirslnlz ki. doktorcuğum, maksadımı ben Dile bilmiyorum, (içini çekti.) Lâkin, garip bir rahatsızlık hissediyorum. . Buna belki rahatsızlık da denemze. Bir sön-
müşlük, bir boşalnı işlik...
Bir eliyle doktorun elini severek yüzünü onun yüzüne kaldırdı; yalvarırcasına gözlerine baktı:
— Hayır sakın ha! Siz! artık sevmediğimi filân zannetmeyin. Bilâkis, t skisinden yiiz mis», plin misil fazla sizi seviyorum. Fakat... Tuhafıma gidiyor sizinle evlenmek... Size karşı duyduğum hasret içimde dinerse ne olacağım diye düşünüyorum. O kadar alıştım ki bu hasrete.. Sizi tanıdığım gündenberi... Hep hasretinizi çektim... Şimda artık hasretim bltiverecek... Hasretinizin hasretin! çekeceğim. Ve ben sizin yanınızda sizsiz kalmış gibi o-lacağım. Dünyam sanki bitecek. Nihayetsiz sandığım bir şeyin nihayetine birdenbire
ulaşmış olacağım. Denizlerin, göklerin bitmesi sibl... Günlerdir hep bunları düşünüyorum, doktorcuğum.
Hakikaten de bunları düşünüyordu. Rüyası tahakkuk e-dellberi, bunları düşünür olmuştu. îşte artık doktorun, e-vindedir; doktoruc hayatına karışmış bulunuyor. Doktor tarafından seviliyor; Vahdet bertaraf edilecek, doktorla evlenecekler. şimdiden evlenmiş gibiler. Şu farkla ki, ayrı odalarda yatıyorlar. Nihayet odaları da birleşecek... Ve bu rüya tamamına erecek... Bu rüyanın tamama ermesi pek yazık!
Doktorun, o facia gecesi n-denberl yüzünden düşürdüğü o balmumu maskeyi, şu anda yine onun yüzünde farkederek, genç kadın, yerinden kalktı. Dizlerine oturup kollarını onun boynuna sımsıkı doladı; yanağını onun yanağına dayadı; en tatlı sesiyle konuştu:
— Vahdetin söylediklerini ben de size söyliyeccğlm: Ben zıvanasızı affet'-.- Bana darılmayın, doktorcuğum, beni anlamaya çalışın.. Hem ben sizin İyiliğinizi de düşünüyo-
rum. doktorcuğum Şayet beni alırsanız» ahlâkçı şöhretiniz büsbütün yıkılacak. Beni sevdiğiniz için, benimle evlenmek istediğiniz için beni evinizde saklamış sayılacaksınız.
Bir an sçluk aldı ve kelimeleri birbiri arkasından yuvar-lıyarak ilâve etti:
— Halbuki, aksi takdirde, beni saklamış olmanız, sırf insani bir vazife sayılır. Bir arkadaşınızın sevdiği kadını, onu» hesabına himaye etmiş olursunuz. Bundan İbaret... Hattâ bir nevi civanmertlik, ahlâklılık... Değil, nıl, doktorcuğum? Düşüncelerimde haklıyım tabii, ne dersiniz?
Osman Ömerlinin İfade sızdırmayan renksiz yüzünde, yalnız dudakları kımıldadı:
— Haklısın, derim... Çerçeveni dışındaki dünyada, bu aki-beileri zaten tasavvur ediyordum. Senin bir serap olduğunu biliyordum,,. Her şeye rağmen, yine sana teşekkür ederim, çocuğum... Çocuğum deyişime artık kızmazsın! Teşekkür ederim. 2ira. bu telkin etmek istediğim tipteki ahlâkın, katılaş-(Arka sı var)
Mustafa Reşit paşa
150 nci doğum yılı münasebetile anma töreni yapılan büyük devlet adamı
Yazan: Avukat Ilcşat KAlrNAR
2 —
Reşit Paşa, devle ita iç işlerine yabancı müdahalesini tecviz etmediği ve bu hususta pek hassas davrandığı gibi, dış politikada da daima aktif davrandığı ve atılgan bir şahsiyeti olduğu görülmektedir.Kırım seferinin sonlarına doğru müttefik devletler sulh esaslarını tcsbıi etmek maksadiyle Viyutı 3da toplanmağa karar vermişler ve bizi de davet etmişlerdi. V M-rada Sadrazam olan Reşit Paşa. Türk murahhas heyetinin başına ÂQ Paşayı tâyin ett>"cLL
Toprak bütünlüğümüz re is-LikJaiinıiz için Kınında kan dökmüştük. FakûL sulh nuteoı-kereleri ballarken, bizim eyaletimi? olan bugünkü Romır-ya. o zamanki adiyle Eflâk ve Buğdan'ın, bir Avusturya prensüta 1da rr sine verilerek bizden kopa rjinıosına, müttefik devletlerin de .rllrâk edecekleri duyulmuştu. Reşit Paşanın. Âli Paşaya verdiği direktifler arasında: «Eflâk. Bağdanın bir Avusturya prensi idaresine verilerek bizden koparılmasına müttefik devletlerin de muvafakat eJe-ceğı seeiiirse. hemen, devletin' toprak bütünlüğü ve istiklâli maksadiyle şu harbe old ıı':unu. Silisi rede ve Kınmua bu kadar kan döktüğünü, böyle bir teklife asla muvafakat tdl-iemiycceginl; bunun skiden dönme sayılacağını, şayet böyle haller gösterildiği takdirde, biz de tâviz ve mükâfat U'.'ye-ceğimlzi kaide!
Kırım'ın, irenin . leti haline kalbini ve Oürcüs-tannı da münasip bir idare tahtına konulması» vardır
Bu direktifler, Eflâk. Buğ-danın bizden koparılmasını dair sızıltıları ve rivayetleri önlemiş ve bu yoldaki ihtirasın freıı) emiştir.
Paşanın tevazuu
İç ve dış politikadaki muvaffakiyet ve hizmetlerine rağmen. paşa gayetle mütevaz.dır. Kendisini tenkid eden bir kitaba verdiği cevapta şunlar yanlıdır: «Siyaset adamı sıfatlyle hiçbir vakitte meharet ve hizmet dâvası ettiğim vuku bulmamıştır ki, şimdi danl mül-tehlrane. ben şöyle ettim ve böyle yaptım diyeyim. Siyaset işlerinde müstahdem olduğum vakitlerde devletime ve vatanıma menfaatll şeyler zuhur etmişse. benim semere! ninırrc-tim olmıyarak mutlaka «manın müsaadesine mahmul olmak lâzım geleceği misil lû. şayet bazı hatalarım vuku bumuç ise Rabbhn göstermesin, zararlı şeyi bilerek tecviz etmiyecsğ'nı-den. anı dahi dirayetimin fıkdanına hamletmek İnsaf mtsk-tezasıdır. Şu kadar ki, muhakemeyi Icab ettirecek surette tir kusurum ve kabahatim gösterilirse. derhal duruşmas-na ve muhakemesine âmadeylm; mahkemeye hannrm.»
İlk Merkez bankası
Memleket iktisadiyatı İle alâkalı bir müessesede bu topian-Uyı yapmamızdan faydalanarak Reşit Paşanın, memlekette İlk Merkez Bankasının temellerinin atılmasındaki teşebbüsünü de belirtmek İsterim, Devlet ha?J-nesıne alt İşleri kolaylaştıracak, kambiyoyu tutabilecek, malt 1-tiban sağlıyacak bir bankanın tesis prof esini hazırlarken şunları yazmaktadır:
«Bu kere tesis olunacak bankanın sermayesi 2ÛO Dm keseden ibarettir Bunun 50 bin kesesi hazînenin malı, 50 Din kesesi de emvali eytamdaç verilecektir Otuz bin keselik hisseler dahi halka tahsis edilmiştir. Ecnebiye bırakılacak 70 bin kese olmak iktiza ederse de. Aiyon ve Baltam bezirganların hisseleri dahi 30 bin keseye baliğ o-Jacağına göre, sırf ecnebi takımına ancak 40 bin kese kalacaktır.
İşbu bankanın idaresi bahsinde dah! efterçl tebaaJ şahaneden rabıtalıca adamlar kullanılarak buna hiç yabancı ka-nştırılmamasım gönül isterdi Ne çare kİ işe başlarken bankadan ve banka muamelâtına akiı eren gayet vukuflu ve Av-
ve bunun için de, İtidalden ayrılarak . Dağıstan'ın vesa-«bir müslüman dev-
rupa bankaları neslinde itibarlı bulunan kimselerin vücudu lâzımdır. Bu mlslüû eşhas dahi ancak yabancı takımında bulunabileceğinden, banka müdürleri içinde bunlardan da bulunmak bir emri zaruridir. Şu kadar ki bankanın nezaretine Türk vükelâdan bir zat tâyin edilecektir. Murakıplar dahi gene bizden olacaktır. Hissedarların tatlhab edeceği meclisin ekseriyeti bizde bulunacağından, galebe ve kuvvetin bizde olacağı umuru müsellcmeden-djr. Tebaaya verilecek hisseler sonradan satılır da Frenk-lere geçer düşünceleri Irad olunursa. tebaadaki hisselerin ecnebilere satılamaması katiyen kabul edilmiş bulunmaktadır. Frenklerin, eski vakitlerin gafletinden ve vukufsuzluğumuzdan. istifade ile her şeyi kendilerine çekmeleri ve böylece ip uçları elde edere!:, bizi sömürmeğe kalkmaları mümkün değildir çünkü derin tetkikat-la ve kavi nizanıala bağlanarak yapılacak işlerde onların tenviratına imkân bırakılnuya-cağı meydandadır. Bu banka maddesinde hâlen ve isttkbalen ' I hiçbir suretle maiızur' olmadığı ' ğı gibi. Frenkler işe girmedikçe de maslahatın yürümiyeceğl aşikârdır. Yukarıdaki şartlar dahilinde Frenk yabancı!ano da hisse almasına mahzur nazariyle bakmamak gerektir * Paşanın milli ekonomiye şld delie taraflar olmakla beraber, hiç de mutaassıp olmadığı açıkça görülmektedir. Mali işlerde istikraz işlerinin fayda ve mahzurlarını bir lâyihasında bütün teferruatlyle izah ettiği görülmektedir. Mamafih harici istikraz İçin şunları yazdığı görülmektedir. «Nilıayet, yapılan teklif, Avrupayı borçlanma renk ve namını alacak olduğundan, şimdiye kadar devletimizde cari ve meşbu k ol ■ mıyan bu bahsin tamamiyle bilinmesi lâzımdır.»
Sanat adamı
Siyaset Te devlet adamlığı vasıflarına ek olarak Reşit Paşanın bir sanat adamı olduğunu da söylemek isteriz. Cevdet Paşa ondan bahsederken şöyle der:
«Söylediğini yazmak ve yazdığım söylemek Mustafa Reşit Paşaya mahsus bir hasletti-Kendi soyllyerek bir kâtip yazdığında bir müsvedde meydana gelirdi. En özenilerek yazdığı gibi söylerdi.»
Yazdığı şiirler az olmada beraber, onun şahsiyetini göstermesi bakımından, yalnız birini okumakla iktifa ediyoruz.
Hasta-i natıkaya ruhfeıadır hâmem Zat-i İsa gibi i'eaz nâmadır hâmem Raşha-i feyzine crbab-ı fesahat teşne Gâyiya çeşme-i ilhamı - Hudadır hâmem Oldu leray-ı sühan etmeğe zerrin - tuizab Kâbe-i maniye asılsa sezadır hâmem Ser-i şehinşeh-i endişeye konsa yeri var Eve-i âlây-I maarifte burnadır hâmem Binıulı.ıba reh-i nartfteye gitsem de ne var Kahr-i hasın eylemeğe elde asadır hâmem Neyşeker mi acaba mısr-ı m canide Reşid Bak halâvet dibi tab’ı büiegadır hâmem
Ke-
Namık Kemal ne diyor?
Büyük Türk şairi Namık mal, Hürriyet ve İbret gazete-
lerinde yazdığı makalelerinde Reşit Paşa hakkında şunları söyler:
«Şu kadar deriz kİ, Avrupai'n OsmanlI devleti için zahlb olduğu yanlış bilgi ve malûmatın tehlikesini herkesten önce gören ve deri sebeplerine teşebbüs eden Reşit Paşadır. Öyle bir zamanda ve öyle bir sırada Tanzimata teşebbüs etti id cahil halkın, düşmanlarının ve mutaassıp adamların taar-l
ruzlannı celb İle şahsı için nice mlzde ilk müDeşşiri, hukuk nl-tehlikeler mevcut İken Durala-1 zammın kurucusu, fedakâr ve
n asla düşünmedi, şahsi men-fatlnl. devlet ve millet uğrunda feda kılarak, GDHıane meydanına konulan kürsüye çıkıp alâ meletinnas Tanzima ti okuyan gene bu Reşit Paşadır.
Rusya ve Avusturya devletleri bizim tarafa iltica eden Macar ve Leh mültecilerinin iadesini istiyorlardı. «Yirmi dört saate kadar muvafakat olunmazsa 1-lânı harb ederiz» dediler. Muhabereyi kestiler . Devlet gene mültecileri vermedi. Böylece bir kaç yiiz seneden beri unutulmuş olan Türk şanım, Türk erliğini Avrupanın nazarında ihya eden işte bu Reşit Pasadır.»
Mütaaddit defalar Sadareti ihraz ve azledilen, zaman zaman tenkldlere uğrıyan, icra atı dol ay isiyle düşmanlar kazanan ve aleyhinde türlü dedikodular yapılan bu devlet adamının bahtiyar sayılması lâzım geldiğine, ölüm gününde halkın ve arkadaşlarının büyük sevgi ve teessür tezahüratına bakarak hükmedebiliriz. Hakiki devlet adamlarının iyi niyete dayanan kanaatlerine göre hareketten çekinmemeleri lazım geldiği bu hâdise ile de bir kere daha tahakkuk etmiş bulunmaktadır.
Reşid paşanın ölümü
Cevdet Paşa, Tezakürö Cevdet'in üçüncü cüzünde ölümünü şu suretle naklediyor:
«Reşit Paşa, son defakl Sadaretinde her tarafla barıştı. Hatırını kıran kimseleri affetti... Çırağı hasları ve bir vakitten beri rakipleri olan Âli ve Fuat Paşalar dahi el Dirliğiyle çalışmağa başladılar- Her üçünün arasını bozan, nifak tohumları eken münafıklar da mahçup kalıp birer tarafa sindiler. Reşit Paşanın bu halleri, halktan ve devletten bir helâllik dilemek imiş ki, kânunuevvelin 20 nci cuma günü birdenbire hastalandı: tabipler, illetin esası nüzul olduğunu anlıya-mayıp nüzule nevazil tlâçlarly-le tedbireder oldular. Altı gün sonra bir perşembe, sabahleyin beni çağırıp Evkaf m ıslahatına dair Fuat Paşaya ifade olunmak üzere ban vesaya İfade ettiği sırada Sudurdan birinin Evkaf Nezaretine gönderilebileceğini dahi ilâveten anlattı. Ben dahi Babı&liye gidip bu ve-sayayı henüz Fuat Paşaya İfade ettiğim anlara Reşit Paşa sa-htllhan esinden mahsus gönderilmiş olan bir uşak gelip Reşit Paşanın vefatı haberini getirdi. Hemen Hariciye Nazırı Âl! Paşanın yanına vardım, Sadrazamın vefatı haberini verdim Badehu bir kayığa binip yalıya gittim Filvaki Reşit Paşaya bir şiddetli nüzul gelip saat altıyı on dakika geçerek teslimi ruh eylemiş olduğunıı anladım. Pederimden ziyade ana ağladım Gariptir ki hayatında kendisin! sevmiyenler bile vefatına azim teessüf etmişlerdir.
Ferdası cuma günü na'şı vapurla Köprüye indirtil. Kendisinin ahval ve malûmatına vâris olan iki veziri fetanetsemtr kİ, Âli ve Fuat Paşalardır: İkisi dahi birlikte olarak cenazesini Köprübaşından istikbal ettiler İptida Âh Paşa tabutu altına girmeğe seğirtince, orada bulunan diğer vükelâ ve memurlar vesalr halka pek acip tesir eyledi Cümlesi ağlamağa başladı. Vükelâ ve memurin vesalr nas tabutunu taşımak üzere birbirine girdi. Bu hal İse yol sırasında bu manzarayı gören diğe nnillctlere bile tesir ederek hepsinin gözlerinde yaşlaı ve yüzlerinde teessüf ve teessür âsan müşahede olundu.
Reşit Paşanın ol asırda ne büyük adam olduğu İşte ol gün herkese malûm oldu. Reşit Paşa hayatından ziyade vefatında muhterem olarak elden ele tabutla Bayezlt camii şerifine götürüldü. Cuma namazından sonra cenaze namazı kılındı. Tezkiye sırasında hır taraftan Allah rahmet eylesin, devlete ve millete hayırlı bir zat idi, asrımız bir büyük adam kaybetti: yollu sözler söylendi. Rahmetuliahl aleyh, rahmeten vâ«ia>
İnsan haklarının memleketi-
Mesken meselesi
Çok katlı bina mı, küçük evler mi?
Belediyenin mesken meselesini halletmek üzere şehrin İçinde belediyeye ve milli emlâke alt arsalarda binalar in-şaşma karar verdiğini yaz-1 m iştik. Belediye bu binaların birer katlı ayrı evler olması şeklini düşünüyor. Bir kısım . mimar ve mühendisler bunun ' fazla masraflı olacağını söy-ı İtiyorlar. Yüksek mühendis
■ İbrahim Galip Fesçl'den aldığımız. bir mektupda bu hususta
■ deniliyor kİ:
İstanbul Belediyesi dar geiir-' Iilere yaptıracağı meskenler meselesinde evlere nazaran çok katil binaların daha ucuzlu-
■ ğunun başlıca sebebleri şöylece İcmal edilebilir:
Aynı sahayı kaplayan çatı ve örtüsü masarifi, altındaki fcat-ların adedi çoğaldıkça mesken başına maliyeti azalacağı aşikârdır. Temellerde bir nisbet dairesinde aynı vaziyettedir.
Aynı arsayı kaplayan ev ile apartmanın çok kaimin her biri arasında kıymetinin taksimi, bilhassa İstanbuldakl arsa pahalılığından mesken başına Bağlıyacağı ucuzluk % 10 kadar olabilir.
Bunlardan mada bilhassa belediyenin düşüneceği mühim bir tasarruf da bir halk topluluğunu barındıracak apartmanlar için açılacak caddenin istimlâki, kanalizasyonu, ve su . levzlatt gibi mesken başına, maliyeti evler İçin İcap edecek mcsariOn bir kaç mLslJ daha az olacağını hesaplamak kolaydır. Bu gibi âmillerin ev ve apartman usulleri mallyetlerin-
■ deki farklar % 25 şl geçebilir.
■ Ev sistemini eskiden beri tercih edenlerden İngllterenin
• bile bu maliyet farklarından dolayı harp sonrası geniş öl-
■ çüdeki mesken inşaatım çok , katlı binalar şeklinde yaptığı
görülüyor. Sekiz katlı binaları
• altı ayda teslim eden teknik mükemmeliyetlerinde çok Heri
ı gitmiştir.
Sayın Valimizin bu hayırlı teşebbüsünün en İyi neticeler
■ vermesi için aşağıdaki hususların önemini belirtmek yerinde olur:
Fransa gibi memleketlerde buna benzer müsabakalardan bilhassa 946 da geniş ölçüde yapılan müsabakadan iyi neticeler alınması, teklif edilen şekillerden ziyade yeni malzeme ve sistemlerin gösterilen maliyetinin ancak inşaatını da bu maliyeti geçmemeği taahhüt şartiyle nazarı itibarç alınabileceği meşrut bulunması idi. Bu sebeptendir ki bizde de mesken komisyonunun tavsiyesi veçhile yapılacak müsabakada, yukar-kl âmillerin hepsini hesaba kalan bir formül ile, evlerle çök katlı binaların maliyetlerinin kıyaslanması esas şartlar arasında yer alması gerekir.
Bu meselenin böylece esaslı bir şeklide neticelendiril inesi, yalnız İstanbul İçin değil bütün memleketimiz içiıı kıymetli olur.
Bu önemli memleket meselesinde »erbes meslek vatandaşlarımızın da ilgilenmesi beklenir.
Baş-ınu-üze-
Bir arazi sahtekârlığı
Ankara 16 (Akşam) — katarına alt araziyi para kabilinde başka kimseler
rlne tapulamaktan sanık Tapu, Kadastro Genel müdürlüğü şeflerinden şevki Ural. Mahir Atâ Benli ve 2G arkadaşı aleyhine açılan dâvaya dûn birinci ağır ceza mahkemesinde devam edilmiştir. Duruşmada altı sanık hakikaten böyle bir şeyin varld olduğunu, fakat Şevki Üral'm şef olması hasebiyle resmi mü-hürü dilediği gibi kullandığını ve kendisinden hesap sormağa haklan olmadığım ve aynı zamanda mührü Istlyemedlklerl için, bu sahtekârlığa haksız olarak dahil olduklarını söylemişlerdir- Bazı hususların tetkiki için duruşma başka güne bırakılmıştır.
medeni cesareti olan bu memleket hizmetleri ve hâtıraları gelecek nesiller tarafından da daima hürmetle, tazimle anılacaktır.
bud utsun evlâdının
ihtilâflara sebep olacak
Almanya, Fransız - Sarre anlaşmasını kabul etmiyor - 1919 daki vaziyet
Fransız Dışişleri Bakanı Schumann sağda ve Sarre Başkam Ko.'iman anlaşmayı imza ediyorlar
Almanyanm Sarre havzası için Fransa İle havzada kurulan hükümet arasında bir anlaşma yapılmış, anlaşma Fransa namına Dışişleri Bakam Schu-mann, Sarre namına Hükümet Başkam Hoffman tarafından Paris’te imzalanmıştır. B laşma./ İle Sarre lktlsade bir derece siyasi bakımdan Fransa'ya bağlanmaktadır.
Balı Alman hükümeti anlaşmayı şiddetle protesto etmiştir Bu hükümete göre yapılan anlaşma Almanya'nın istiklâline ve Batı devletlerinin vaadle-rine muhaliftir. Bn sebeple Batı Alman hükümet! anlaşmayı tanımamaktadır
Batı Almanya Başbakanı tarafından Mecliste söylenen bu sözler her tarafta büyük akisler yapmıştır, Sarre meselesinin Batı devletleriyle Almanya arasında şiddeti! ihtilâflara sebep olmasından korkuluyor. Şimdilik İş Alman Başbakanının protestosundan ibaret kalmıştır. Fakatı yarın ihtilâfın alevlenmesi ihtimali vardır.
1919 da
Fransa Sarre havzasının kendisine bağla:ımasun ötedenbe-ri istemektedir. Birinci dünya harbini mutaakıp 1919 senesi martında. Almanya ile sulh antlaşmasını hazırlamakta olan komisyona bir muhtıra vererek Sarrc'in Fransu'ya ilhakını Ls teni işti. Muhtırada Sarre havzasın ın 1684 st acsınde Fransız idaresi altında bulunduğundan. Sarrclouis şehrinin On dördüncü Louis tarafından bina edildiğinden, Landau şehrinin 1793 de Almanlar tarafından muhasaraya uzun müddet mukavemet ettiğinden bahsediliyordu.
Fransız muhtırasına göre Sarre havzası Fransa'dan cebren alınmış, 1815 1e halkın, reyi sorulmadan Prusyaya İlhak edilmiş tu. İngiltere bunu protesto etmekle beraber bir şey yapmamıştır. Havzanın Prusya'ya İlhakından sonra bir
1935 plebisitinde reyle sayılırken
Versailles muahedesi
Versailles sulh muahedesi, Alman’larm Fransa'daki madenlerde yaptıkları tahribata mukabil Sarre havzasının madenlerini Fransa’ya terkediyordu. Havzada hâkimiyet Milletler Cemiyetine ait olacak. 15 yıl sonra halkın reyi sorulacaktır.
Saire havzası 15 yU Milletler Cemiyeti komisyonu tarafından İdare edildi. Plansızlar bu esnada havzanın Fransa'ya ilhakını temLn etmek için büyük propaganda yaptılar. Tanınmış bazı Alman şahsiyetleri bu fikre taraflar oldular
1935 de
1935 senesi iptidasında halkın oyunu almak için hazırlık yapılmasına başlandı. 13 ocak 1935 te, Milletler Cemiyetinin kontrolü altında oy verildi. Bu münasebetle âsayişl korumak için havzaya bir miktar İngiliz, İtalyan. İsveç Hollanda askeri gelmişti.
Verilen oyların yüzde 90,36 sı Almanya ile bMeşmek 8.81 i Milletler Cemiyeti İdaresinin muhafasazı, 040 ı Fransa ile birleşmek lehinde çıttı.
Fransa'ya hicret et-
muhtırasında 1814
çok halk mlştlr.
Fransa
hududunu, yani Sarre'in Fran-
sa'ya ilhakını istiyordu. Amerika 28 mart 1919 da verdiği cevapta bunu reddetti. Bir çok notalar teatisinden sonra Fransa, Vilson'un kati reddi karşısında iktisadi birleşmeye razı oldu, havzanın madenlerinden geniş surette istifade etmek istedi. İngiltere bunu kabul elti ve bir hal şekil bulundu.
Milletler Cemiyeti kun.(evi 17 ocak 1935 günü o devrede Başkan olan Terfi S Riıştu A-ras'ın reisliği altında toplandı ve havzanın Almanya'ya lesll-
[mine karar yerdi Teslim tarihi 1 mart 1935 olarak karalaştı-m di.
1 Havza muayyen tarihte Almanya'ya teslim edildi. Fransa'ya bırakılmış olan madenler 900 milyon altın frank mukabilinde satın alındı. Sarre o tarihten itibaren Alman idaresinde bulunuyordu
Sarre havzası Avrupa'nın, maden bakımın lan en zengin yerlerinden biridir Nüfusu bir milyona yakındır Havzada bilhassa kömür, demir madenleri vardır


Vun Papen reyini verirken ve oy vermek için uçakla gelenler
* Türkiye Milli Talebe Federasyonu Turizm komisyonu temsilcisi olarak Faruk Kan-bay 24 Martta Giresun vapuru ile İtalyaya gidecektir. İtalya, tsvtçre, Almanya ve Belçlkada mümasil teşekküllerle temaslar yapacak, onların yazın Tiirkl-yeyi ziyaretlerini ve Türk Yüksek Tahsil gençliğiyle kültürel temaslar yapmaları meselesini gözden geçirecektir.
A Ciballde Çırağ.çeşme sokağında oturan Haildin bir buçuk yaşındaki kızı Solma. üzerine kanyar su tenceresinin devrilmesiyle haşlanmak suretiyle ölmüştür. Hâdise tahkikatına savcılık elkoym uştur.
★ Abdullah. Nazif. Oülüzar ve Kezban adlarındaki dört kişilik bir aile. Üsküöarda Ktıyiş-dağı caddesinde Pusanın evine girerek muhtelif cins mücevherat, D altın bilezik 9 dizi inci, altın para ve diğer bazı kıymetli eşyayt çalıp kaçmışlarsa da dün gece zabıta memurları tarafından yakalanmışlardır.
SATILIK ARSA — Göztepe'de tren İstasyonuna 1 dakika mesafede yatılı pansiyon Kargısında 25 x 35 ölçüde 914 m. karelik arsa. Müracaat. Tel: +07M. 480 — 3
YOLCULUK DOLAYI3İYLE — İğler holde devren satılık kutu imalâthanesi. Müracaat; Mumhanc, Mumcu han No. 45/J6. 4flB —
ACELE 5ATTL1K TLDİYATTA KOLAYLIK KÂRGİR EV — 5 oda. elektrik, terkoalu. Kuzguncuk Icadlyc Hamam sokak 38. Müıacant Çnrşıka-pı Gençer han 14. 620 — 2
SATILIK rOTÖY — Mürcaat pa-zardan maada her gün: 14-19 arası.
LİSE MEZUNU — Askerlisini yapmış. ticaretin bütün incelik ve forma hiçlerine vâkıf ayrıca Fransızca muhaberat edebildiği Bibi orta derecede İngilizce bilir bir gene ticari bir nıücsscscde Is aramaktadır. Referans verilebilir. İstanbul PK. 10+e. 464 — Adres: Osmanbty. Tavukçu FcUU sok No. 17/3 Wl. 472 —
ACELE SATILIK KAPTIKAÇTI — 1M6 model kapalı fabrika kârö-scrll az kullanılmış Foıtson markası, Sirkeci: Viyana kıraathanesinde garson Silleymuna müracaat. 529 — 2
BİR TÜRK BAYANI — Tecrübeli, çok İyi tanınmış mükemmel alafranga, alaturka yemek bilir, biraz Fransızca da bilir. 2 yanında çocuka bakar veya aşçı gider, isteki Herin Akşamda 1. V. P. 488 -1 SATILIK AGRANDİSSÖR - Bir yeni Amerikan «Fedaini» marka 4,5 objektifli agrandlssilr satılıktır. L4y-kadan i y 1 • kadar her (dimi İstenildi fi boyda büyütür. Müracaat iter gün saat * He at) arası 85.160 telefonla. 515 — 1
TÜRKÇE. İNGİLİZCE LİSANI — Ve korcspondrınm. muhasebe denerleri tutmasını bilen İlse mezunuyum. Garanti verebilirim. Müsait şartlarla Ij arıyorum. Akşam'rfu (Y.S) rümuzu-na müracaat. 530 — 2

dikkat - ipotek isteyenlere tavassut eder. Emlâk, arazi alım satımı ile vekâlet tslcrlnt kabul eden herkesin itimadını kazanmış olan Şuhu let Emlâk Zarif Özalp Bejö8iv bü-yükparmakkapı köjebnşı No. A Telefon: 42396. W(> • U
ra TTV KV 7.VMS AİT
İHRACAT MUESSESESIRDE -Muhaberat isteri İçin İngilizce ce daktilo bilen memur aranıyor. Müıacnat: Galata, Rıhtım caddesi. Veli Alemdar han No. 31. 461
SATILIK ARSA — Kadıköy Şifada Frcrler mektebi duvarına bltlilk Kalamış koyuna nazır 1+ metre yüz ve U metre derinlikte bir arsa satılıktır. Telefon: 21657 - 40784. 481 — S
ALMANCAYA VAKIF - genç bir memur aranıyor. Müracaat. Galata, posta kutusu H98 4»
BİR BAYAN ARANIYOR — Okuduğunu anlar. yazd'C anlaşılır, çalışkan bir daktiloya İhtiyaç vardır. Her gün 9-19 arasında Beyazıt: Baysal Biçki Kursuna müracaatları. 458 — 1 KREDİLİ YAPI - İnjaal bürosu temiz ve dürüst prensiple çalıçan mües sesedir. Her türlü İnşaat, tadilât, tamirat kısa ramanda onarılır Cagal-oâlu NuruiMimaniyc Cad No 9 kat 1 454
OFSET USTASI ARANIYOR — Büyük bir matbaada resen bir Ofset makinesi idare edecek ehliyetli bir ustaya İhtiyaç vardır İsteklilerin yarı ile variyetlerini posta kutusu 179 -İstanbul türesine bildirmeleri. 456 - 1 MERSİNDE — Mevkili yarinde ev satın aıııacak. Uç dört odalı, elektrik, suyu bahçesi tamirslz bos teslim acele Haliyle talslh'ıllı mektup Aktâm'da «Menıin» rümuzuna 4+9
SATILIK ARSALAR — Erbnköyün-de Elemdendi caddesi demiryolu isterinde «İnama arkası 1225 M2 vc 1050 M2 bitişik arsalar Müracaat Yeni Postane raddal Temelli han No. 20 T, 23919 +48
12 - İS YAŞLARINDA KIZ. ERKEK ÇIRAK ARANMAKTADIR — Müracaat: Maçka Sllilıhane cad. No. 49. Güven Boya ve Temlrleme Evi. 478 —
TERCÜMAN BAY ARANIYOR — Frnsırca teknik .muhaberat yarım gün için. Tel- 8393i. 516 — 3 CİHANGİRDE AHSA — 5 kat apar-liman yapılabilir arsa 18000 liraya acele satılıktır. Tel. 41466. 487 — 1
BAYAN SATICI ARANIYOR — Itriyat satmışı bayan tezgâhtar aranıyor: tecrübeli olması şarttır. Müracaat Büyük Posiahone caddesi No. 5/1. i 23 — ENGİN EMLÂK — Çarîîkapı mevkiinde altında iki dükkân- Ayda 850 lira Ira Ilı han olmağa müsait bina 80.000 liraya satılıktır. Carsıkapı Lekeciler Gençcr han No. 40. 473 —
ÇORAP İŞÇİSİ ARANIYOR — Bayan tercih edilir. Stıltantepe Şemnl 51. Sok. 25 No, ya öğleden evvel mıl-racaaUâri: Üsküdar si» — 2 ENGİN EMLÂK — Gedikpaşada altı katlı kahve ve dükkân Lan bulunan apartıman 50.00u liraya Milliktir. Carsıkapı Lekeciler Gençer han No.
200 LİRA KET AYLIKLA — Acele bir memura İhtiyaç vardır. 3000 lira nakdi teminat verilmesi şarttır. Kefalet kabul edilmez. Tahsilatta r« 10 prim. 9-12 orası Sirkeci Yalı Kö$ka caddesi Na. 76. han kst 2. No. 2 ln-gaat bürosuna. 538 — 1 40. 474 —
ENGİN EMLÂK — Kadıköy ün mutena yerinde 30,M» ve •W.lW0 liraya İki apartıman Kinliktir, çar^ıkapı Lekeciler Gençcr han No. 40-“ 475 -
ENGİN EMLÂK — Beyoğlu Aynalı çeşme sokağında iki katlı her kat 3 oda mutfak ve sair tertibatlı betonarme ev 25.000 liraya. Çarjikapı Lekeciler Gençer han No. 40. 476 —
3- ALIM-SMT V%(EŞYA)1
ALMAN MALİ — 140 vo 110 geniş armüllü ve kasalı otomatik dokuma tezgâhları loptan veya perakende sa-tıiık'.dr. Çemberltlaş Vezir han No. 5 İbrahim Mıııriı. +91 —
ENGİN EMLÂK = Karaköy. Sirkeci vc Çarşı kapının en işlek yerlerinde üç adet terzi dükkânı bas veya malzemenle devren kiralıktır. Yazıhaneye de elverişlidir. Çarp kapı Lekeciler Gençer han No, +0, +77 —
SATILIK KAMYON — Demir ka-roşcrli Doç marka iyi ve çalışır variyette .azimet dolayıalyle satılıktır. Müracaat: Saat 17 - 18 Beyazıt Yeniçeriler 90 Tavukçııoglu. 489 —
(500 LİRAYA! SATILIK TRANSIZ PİYANO — Fatih, Kıstası caddesi Ege apartıman birinci kal. Pazardan b«kâ görülebilir, Telefon 20359. 392 - t ACELE SATILIK KÂRGİR EV — Taksim caddesinde 79 No, lı altında dükkânı bulunan 4 katil bahçeli ev satılıktır. İçindeki mal sahibine müracaat. 457 —
SATILIK TAKSİ — 938 modeli Kıryester marsa taksi satılıktır. Fatih Atpazarı, Doğruluk Garajında Teyitle Erdentaç müracaat. 485 — « ON BİN LİRAYA SATILIK BOŞ KÂRGİR EV — Snınalya Snncalctar-hayrcttln mahallesi. Sulumannstır İz-eltürk Bzıkak +5 numara kösebajı, üç oda. taraza, sarnıç, elektrik, bahçeli. 48+ - 1
GAYET KULLANIŞLI — 190) İlk Seril kereste bıçkı makinesi vc teferruatı ve 10 beygir kuvvetinde Sİ-mens marka elektrik motörU ehven ffatle acele satılıktır. Adres: KUçük-pazard.t Abana otel ve çayhanesi sahibi Hayrl Darıcıya müracaat, 528 — 1
SATILIK APARTIMAN — ŞI5II tyr.ımvay durağına bir dakika 4 katlı dörder, beser odalı aylık 680 lira Iratlı. MUracal: Çaraıknpı Garanti bankası karcısı 28 de Eyüp Özel.
DEVREN ACELE SATILIK DÜK-KÂNLAR — Bütün mil, tem illi tiyle birlikte manav vc bakkal dükkânı. Adres: Aksaray Küçük Lânga cadde-«t No. 19/3 - 10/4. Müracaat: Mısır-ç»rşı»l lç.| No. 12. Hacı Afla Uzunak-
PARAYA İHTİYACI OLANLARA — Gayri menkul karşılık gösterilmek üzere para verilmektedir. İhtiyacı olanların 408IH telefon vasıtasıyla müracaatları. 499 — 5
SATILIK IKI KÂRGİR EV — Ka-ragümrükte Vefa stadyoınu yanında Kurdngı caddesinde altışar odalı, hamam. elektrik, terkosu. bahçeleri vardır. Evleri görmek, pazarlık İçin Sabuncu hanı caddcslnac. Leblebici hanı No. 20 de Mücrim Haşan Baya-zitojluna müracaat 501—2
HAR BİYEDE — Kayohatuıı sokak 56 No. İt. 7 oda. banyo, iki helâu. bahçesi bulunan konforlu kâr gir ev taşraya azimet dolayıslle 31 bin liraya a çete satılıktır. Mjlavassıt kabul edilmez. Taliplerin aynı eve her gün müracaatları. 503 —1
SATILIK EV VE DÜKKÂN — Kutn-kapı Gedikpaşaöa ev ve dükkan hissedarların ayrılması dolayuJylc. Müracaat Beyazıt patlatın nc yanında Sark Kırnothancslnde İbrahim Ulu-su'ya. 50-1—2
KADIKÖY — ibrahimaga'da Hay-darpnşayn yakın yirmi sekiz dönüm arazi İtindeki evi nbır ve ardlycslle acele satılıktır, Tüccarlar, celepler, bahçıvanlar, çiftçiler için bir fırsattır. Müracaat: Sirkecide Hacnpasa maliye tahsil şubesinde Raalm Köksel. 505 — 1
SATILIK 8OÇ TESLİM YARIM KÂRGİR HANE - 3 oda. İki büyük sofa, meyva bahçeli, havagazı, ter-kos, elektrik, Samatya Haeımanâv sokak No. 35. 506 —1
SATILIK KELEPİR EV - Mecldl-yeköyü Büyükdete asfaltı Taşocağı sokağında 5 odalı altı yüz metre bahçeli Pangaltıda Pangaltı Pasaj Neşet Kaya. T. 85075. 507 — 1
SATILIK EVLER. APARTIMAN-LAR. ARSALAR — Aynspaşa. Maçka. Şişil, Mccidiycköyü civarlarında herkese her kcnevc uygun var. Pangaltı Pangaltı Pasa! Neşet Kaya. T- 85015.
SOS — 1
KÜÇÜK YALIDA — Asfal t Uzelrn-dc. istasyonun hemen üstünde İki dairdi altında dört dükkânı bulunan, tamlıklı köşk satılıktır, Müracaat: Altındaki bay Isa'ya 500 — 3
SATILIK İKİ KATLI YENİ BİNA — Bahçe, taraçn. elektrik, suyu mevcut, Ticaret lisesine yakındır. Müracaat: Suitanahmet Akbıyık Fenerli Kapı sokak No. 60. 510 — 3
KİRALIK EV VEYA DAİRE ARANIYOR — Lâleli He Cag.ıloglu civarlarında ılç oda veya İKİ oda bir hol müstakil, Aksam'a N.K ya yazılma sı. Mutavassıt utenmez 511 — 1
SATILIK KÂRGIR EV — Beylerbeyinde İskele caddesinde denize nazır 3 odalı banyolu yeni yapı satılıktır. İîkelebaşıuds 6 No. lı bakkal Nuriye. +71 — *
DEVREN SATILIK - istek iyi mevkide bulunan manifatura, tuhafiye dükkânımız borç yüztlndcn 5» 5 tenzilatla çalılıktır. Mürcaat: Üsküdar Hâkimiyeti Milliye raddesi 107.
«70
ACELE SATILIK - kelepir bina VC aportıımıiılık arsa. ŞUU Hanime!, sokak 59 No. lu alljap 7 odalı hane, ön, yan ve arka Uohçeli 8 metre cephe 23 M. derinlik J82 M2 arsadan İbaret. Adros Tarlabasi keresteci Recep Sclvi Ap. 4/5 No. müracaat îaboh 9 dnn 10.5; nkjnm 9 «fan sonra 424
DEVREN SATILIK MANAV DÜKKÂNI — Panııaltı. Tepcüstü tramvay caddesi ve durağında her ise elverişli Akın sineması yanında Kl/2 numaralı dükkân .Müracaat: Aynı dükkâna. 249
KİRALIK YAZIHANELER VE DEPO - S vc 2 odalar ıçlçe 300 metre bir salon. Galata Veli Alemdar han Telefon +3528. 66 — 2
SATILIK KÖŞK VE DÜKKÂNLAR - Kartal Mallepcslnde. Köjk otobüs durağı yanında ÇKUlk Cad. No. 48 dOkkİnlar çarşı İçinde Bcs-çeşmclcr No. 16 - 16/1 İsler vaziyette müracaat içindeki sahibi bakkal Fuat Akmnn'a. 378 — 1
BOSTANCIDA — 8 parçaya Itraz edilmiş 12 bin metre arsa toptan 3 liradan satılıktır. Ayrı parça da verilir. tsianbul tş Bankası arkasında DevclL Kundura mafazc,sınü. 391 - i
ACELE SATILIK ARSA — Sliaıll-ye istasyonu ıa iki dakika mcı'edc denize nanr 1115 metrekar arsa MBraçaM: (Çapılıçursi Kavaflar şmıık No. 60 ye. 403 - :
BEBEKTE — Bebek bahçesi karşısında tramvay duracında 187 m2 arsa satılıktır, Osman Süslü: Ketenciler Sabuncu hanı caddesi Yıldız hanı No. 1. Telefon 29974. 399 — î
ANK ARANIN — En lalla U Veren muhitinde her türlü tesisatı tamam derhal işlemeye hazır sahnesi İle 4000 Kigl İstiabında yazlık sinema ve tiyatro, İşimin çokluğundan satılıktır, Ciddi tekliflerin Ankarada, Bankalar caddesi No. 21 Telefon 10188 veya 12697 ye müracaatları. Bu on gün zarfında da İstanbul Mnrpuççu-lar Leblebici han No, 14 de görüşülebilir. On günden sonra Ankara adresine müracaat. 374
SATILIK BÜYÜK BİNA — iyi Irat, bol (tava, 17 odu dört dükkân Çnrşıltnpı Hüseyin aga comı sokak No, 10. Müracaat her gün dSIeye kadar aynı eve, 289
ACELE SATILIK ARSA — Suadiye- r.ın en güzel verinde cenhell 36 1/1 M.
ceman 724 M kare bir ada satılıktır, MÜracat Eminönü Foto Sel’e. 432
SATILIK EV — Erenköy Etcmetcn-(11 caddesi No. 19. Görme: Pazar Rİln-Icrl, görüşme Telefon 29711 423
DEVREN SATILIK MAHALLE BAKKALİYESİ — İşlel: ve güzel bir mevkide kolaylık gösterilir. Taşçılar Hasır iskelesi sokaŞı No. 22 Yergiye müraeaat, +83 — ı
SATILIK FIRIN — Unkapnnı Sn-İLlıpaşa caddesi 11 No. fırın azimet
dolayısivle devren satılıktır. İçindekilere müracaat. 453 —
SATILIK APARTIMAN — Konfor-boş iki katlı apartıman Kurtuluş Sinem köy Eşref Etendi sokak 186 No. İkinci kala müracaat. +03 —
SATILIK UCUZ ARSA — Küçükyalı, istasyon yanında, «ufalt üzerinde. cephe 10 50. derinlik 30. Kuyulu satılıktır. Her gün Öğleden sonra telefon 22797. 462 —
SATILIK ARSA - Kızıltoprak İstasyon caddesi üzerinde 919 metre karelik, içinde meyva ağaçları bulunan bir arsa satılıktır. Kızıltoprak ts-tüyon caddesi 35/1 No. ya müracaat.
4OT - I
BOS TESLİM — Ceınberlitaş Vezir handa İki külli betumume 60 metre fabrika. Lâboraluvar, matbaaya elverişli yer satılıktır. Vezir hanında İbrahim Mısırlıya müraenat.
4M —
BOŞ TESLİM SATILIK KARGIR EV — Amavutköy Abdülhak Molla So. 26 numaralı bahçeli, altı odalı ev satılıktır. Vapur lakcleslylc tramvaya İki dakikadır. Mutavassıt kabul edilmez. Görmek için aynı sokakta 20 numaralı eve mUrarnnt.
496 - i
SATILIK GAZOZ FABRİKASI — Beyoğlu semtinde, hemen çalıştırılabilecek durumda ve en asri şekilde tanzim edilmiş, bir gazoz fabrikası acele satılıktır. Müracaat : Beyoğlu Haçopulo han No. 10. Saat 9 - Tl.30 a kadar. 512 — 4
SATILIK — Sahile çok yakın İki! kat ve teraslı boş depo Yenikapı. Kum iskelesi. Tel: M25& 513 —2ı
KADIKÖY — Yogurtçudcrc Sahi-İnde 21 metre cepheli 725 M. kare arazili köşk acele satılıktır. Stadyum karşısı Rcşilpasa sokak 35 No. ya müracaat. 518 — 3
SATILIK APARTIMAN — ŞchMtle-bagında Milli sinema arkasında be- . deli 30 bin Uradır. Müracaat: İstanbul Ycnipostaoc caddesi No. İD Yazı makineci Fevzi Fergan. 520 —2
KÂGİR EV — Altında bir dükkûn-10 acele satılıktır. Cihangir Susam sakak No. 39. Müracaat: Kaplaiçarşı Külpakçılrabaîi No. 46 522 —3
KİRALIK APARTIMAN — Taksim
Belediye Bahçe karşısında 4 ve 6 odalı, kaloriferli, asansörlü, Müracaat yeri: AbdÜlhnklılmlt caddesi Nö. 25. Blrcn Ap. kapıcı İsmail'e.
523 — 2,
KİRALIK YAZIHANE — Nakli do-layıslyie ehven flaile ve komisyonsuz devren kiralık yazıhane. Müracaat: Knraköy Nccatıbey Cad. No. 87. Emlâk Bürosu. 525 —
BOĞAZDA — 15000 Liraya İÇİ dışı yağlı boya muşamba döşeli havagazı su möbleliyle beş odalı vasıtasız satılık köşk. Telefon' 83035. Sabahları 524 — 12
BAKIRKÖYÜN İYİ YERİNDE — 8 odalı bir dönüm bahçeli müşteml-lâllt köjk satılıktır. Gezmek İçin pazar. salı, perşembe gürleri Bakırköy İstasyon caddesi 80 No. da Ahmet Yavuz'a, pazarlık için Cagaloglu Nu-ruosmanlyc caddesi No 9 Kredili Yapı Bürosuna müracaat 527 — 2
— 3
SATILIK VEYA KİRALIK — Erenköy Kantarcı sokak 10 numarada biri büyük, diğeri küçük İki ev müsait şartla satılık ve kiralıktır. İçindekilere müracâat. 492 — l
SATILIK APARTIMAN DAİRELERİ — Taksim Talimhanede nezareti, kaloriferli, sıcak suyu Ve 4 odâiı bulunan banyolu daireler, 16 De 20 bin arasrnda satılacaktır. Müracaat: Taksim Kristal No. 1. Telefon 6206ü.
466 - I
KAD1KÖYÜNDE KİRALIK — Biri büyük, biri küçük odn. mutfak, elektrik. su. Çocuksuz bayanlara mahsus, Süreyya sineması İte Halkevi arası 22 No. Nevzcmin sokağında İyi bir aile İçinde müstakil bir kat. Acele sahibine müracaat. 550—1
BÜYÜK FIRSAT — Topkapı Mal-tepeslnde Topçular mahallesinde Sanayi mıntakasında 35 dönüm tarla ehven Ilatte satılıktır. Akşnm'da Ba-i kırköy rumuzuna mektupla müracaat. 479 — 4
SATILIK EV — Kndıköy Söğütlü, çeşme Kasımpaşa caddesi 235 No. lı 11:1 kat ıçl yağlı boyalı muşamba döşeli Uç odalı. havagazı, elektrik, su ve banyolu, bançeli tramvay caddesi ürerinde Altıyola İki dakika ayda yüz Iiira irat getirir. Müracaat: Sarıyer Yenimahalle Pazarbaşı No. 74 Fehmi özer'c. 465 —
TEKNİK EMLÂK — Muhtelif semtlerde ev apartıman arsa temin eder. İstiklâl caddesi 351/11 Tel: 432CT.
031 —
TEKNİK EMLÂK —İnşaatınıza en son plân proje temin eder, istiklâl caddesi 354/11. Tel: +3269,
532 —
--———— "■— -
Sfenks Uykuda
Aşk ve Macera Romanı
Yazan: J. D Carr Tercüme eden: (Vâ - Nû)
t Tefrika No. 46 -J
— Eğer bütiia bunları size daha etraflı anlatmıyorsam., sebebi. büyük bir endişe İçinde bulundu ğumdur.
— Büyük bir endişe mi?
—Evet... Ben evlendiğim zaman artık genç sayılmayacak yaştaydım, ün dokuz yaşında da öir Kızım vardı
— Ya! Babasına bakarak kızının da gayet- rab’.taiı bir şahsiyet olduğuna şimdiden hükmedebilirim.
—- Çok rabıtalı, çok rabıtalı... Fakat, bu sözün mânası nedir? Devrimizde bütün sokakları dol duran biridir şüphesiz o... Lütfen bana başka bir maske bulur musunuz?
Satıcı kadın, yarı şakacı, yarı azarlayıcı:
— insan bu kadar sinsi bir İfade İle konuşmamalı. — dedi.
— Demek, madmazel, siz be- ,
tümle aynı fikirde delilsiniz? Devrimizin gençlerini öyle kaygısız bulmuyorsunuz?
Danvers. yeni bir maskeyi yüzüne doğru. kaldırdı; Holden, gayet lâtif ifadeli, masum bir kızın aynaya aksettiğini gördü.
Locke, devam etti:
— şimtiiieı. nesil yalnız kendi çıkarını dikkate alıyw. — Ae-dl. — Arzu ettiklerini ele geçirmek İçin, cesedinizin üzerinden yürümeği dahi caiz görüyor. Fakat işle.,. Şu da var ki... Farketmlyerek kendi şahıslarını da oüyuk tehlikelere maruz bırakıyorlar. Ben de, kızımın kötü işlere burnunu soktuğu kanaatindeyim.
Maskesini çıkardı:
— Bundan biraz evvel temas ettiğim mesele, — diye sözünü bilirdi. — Bu genç kadının ö-1 timiine dair hepimiz dün ak-
şam bir istintaktan geçtik. Ken di karıma bile İtiraf etmediğim bir şeyi şimdi size itiraf edeceğim.
Genç satıcı kadın, bu beklenilmedik samimiyetten biraz şaşırarak, fakat merakını da yenemlyerek:
— Rica ederim. — dedi.
— Yok yok, bırakınız anlatayım, çünkü hoşuma gidiyor. Bizim muhite, doktor (X) isimli bir kriminoloji mütehassısı gel dİ. Polisle ei birliği etmiş, çalı- ı şıyor, Bahsi geçen bayanın ölümünden evvel aynı gün zarfın- ! da, öğleden sonra bizim eve gelip gelmediğini sordu. Ken-'tisine müsbet cevap verdim. Elbette kj bu hakikati gizlemek istemedim. Kasten bir noktayı sakladım. İlerde de bu noktayı açıklamamak niyetindeyim. Bahsi geçen bayanı bizden ayrıldıktan sonra, kütüphane o-d asının penceresinden gözlerim İç taklbetmlştim. Etrafı çitle çevrili çayırda süratle yürüyordu. Ve o esnada biriyle buluştu.
Sir Danvers bu izahatı verdiği sırada yüzüne doğru yine bir maske kaldırdı; aynada kor-
kunç bir şeytanin takaliüs etmiş suratı belirdi:
— ... İşte o biri kendisine küçük bir şey verdi. Eğer bu nesne mini mini bir şişe değilse, kellemi vermeğe razıyım.
Madmazel Fçcy, müşterisinin sözünü kesti:
— Bir dakika müsaade ediniz, bayım. Galiba merdiven ka pisini biri açtı.
Şeytanî maske, Slr Danvers' in elinden düştü. Adam, süratle başını, geri, çevirdi.
Satıcı kadın, birinci odaya vurmak fırsatını bulamadan. Holden, kendini merdiven sahanlığına almıştı bile... Fakat, kaçıp gitmeğe niyeti yoktu. Aklına daha İyi bir plân geldi. Satıcı kadm, kapıyı ardına kadar açtığı zaman, delikanlıyı karşı-suıda buldu. Gûya, genç adam, kapıyı vurmak çalmak üzere elini kaldırmış bulunuyordu.
Madmazel Frey. otuzuna yakın bir karlın. Ztacnzt toyu saçlarıyla, dudaklarına sürdüğü ko yu renk boya ile, cildinin solgunluğu tezat teşkil ediyordu. Sir Danvers. anlattığı hikâyelerle onu allak bullak etmişti, belU„, Kızcağız, kendini topU-
KİRALIK HANE — AmâVUtkOyü-nün çarşısında Beyaz Gül Eğlence sokak 11 numaralı İkiye kabili taksim 6 odalı konforlu ev kiralıktır. Görmek için aynı adrese pazar günleri 19 - 12). (13 • 161 arası sair günler telefon 42447. 521 — 1 BAÖ MERAKLILARINA MÜJDE -Tekirdagt NUmune Cng mü İpleri, aynı zamanda bag ve ap mütehassısları çeşitU AmCTİka asma çubukları yetiştirmekteyiz. İsteklilerin adresimize müracaatları. Krluirul mahallesi Ay sokak No. 3 te Altın Kardeşler
TEKNİK EMLÂK — inşaatınıza müsait jnrtlarla malzeme teminine tavassut eder. İstiklâl cad. 334/11. Telefon 43269. 533 — Sal&haddln ve Ruhi Tekirdngı. 161 — 1
İNGİLIZCE — Amerlkada okumun ve Amerikan mekteplerinde İngilizce öğretmiş bir genç Uç ayda Uzan BSreUr. Aksam rD, S.r rümuzuna müracaat. 514 — j
TEKNİK EMLÂK - Mülk ve arsa-nuın İmar durumunu ücretsiz takip eder. tsılklĞİ caddesi 354/11. Tele: 432S9, 434 —
BİR İNGİLİZ BAYAN ÖĞRETMEN — İngilizce dersi vermektedir Talebelere kolaylık gösterilir. Evlere gidebilir. Ak?om sazetesincle A, D. rümuzuna mektupla müracaat edilmesi. +98 — l
TEKNİK EMLÂK - Tamiratı ta-dJlûtinizin Keşiflerini parasız kabul eder. 535 —
TEKNİK EMLÂK - Zengin re-pertuvarll( ıhtı ve satıcılara arsa, villâ, apjritmjn. ev, depo, çiftlik, han, mağaza temin eder İstiklâl caddesi 354/11. Tel: 43260 53Ö — ’
ORTAK ARANIYOR - Bütün dünyada muhabirleri bulunan ve icabında yazıhane verebilecek bir zat İthalât - ihracat yapmak üzere sermayedar ortak arıyor. VUracaM. Mektupla «Emniyet» rcmztle posta kutusu 1175, İstanbul. 516 — i
TEKNİK EMLÂK — Sîzlere mesut bir yuva teminini vazife bilir. İstiklal caddesi 364/11, Ter 43269 5.17 —
ORTAK ARANIYOR - İşlek btr bakkaliyeye 2000 lira koyacak ortak aranıyor. Kızıltoprak B-igdat caddesi No. 74 -1. Emlâkçl Tevflk Kaşıkçı-oglıı. 483 — 1
FATİHTE ACELE SATILIK YENİ hane — iki katlı, güneşli, manzaralı. yeni muşamba dü«U, Alfay tramvay duracına bir dakikalıktır. Taşraya gitmek mceburij etile 8300 liraya pazarlıksızdır. Eski Alı Paşa cad. Mubtezlp İskender malıallesl W1 aynı yere. 539 —
ACELE ORTAK ARANIYOR - İşlek bir caddede, lokanta ve evlere yemek tevzi yeri askerlik dolayıglyle Sultanahmet Hllâllahmeı Caddesi 13/1 Bolu lokantasına müracaat 428
15.000 LİRAYA SATILIK HANE -Bcylercyl lakelerine yalcın 6W metre ba hçe içinde İki böl ilk nane b os tealim satıhktır, Nfctıdhal So. 19 a müracaat. 202 — 2 TEKNİK ÜNİVERSİTEDEN MEZUNUM - Lise ve Sonat eaıni'Usü talebelerine Matematik. Fizllr Almanca dersleri veriyorum. Kabala- Erkek Lisesinde muallim muavini Kemal'e müracaat. +33

5 W ÛT't F KRRİKİ
3000 LİRA — Para kaymak suretiyle çok kârlı bir İse yarı yarıya ortak olmak isleyenlerin Cagalogiu Nuruos-moniye caddesi No ü Kat 1 e müracaatları. 453
İYİ AY KÖPEKLERİ — Bit buçuk yasında av Seter, dört aylık Seter, güzel Bolduk, iyi bekçi köpeği Müracaat lUzunçarjı 377 No Sobanın kahvesine KâmlI'e mûr-icst. 422
MEKTUPLARINIZI ALDI HİNİZ Gazetemiz İdaresini «ire» şiara» göstermh olan uarUerımtMen Ay — T.l — A.A — Mersin — Bakırköy — Hamlarına «alan mektuplar, "d* rcbonomlıden aldırmalar ne»
ÇÖK UCUZ — İngilizce. Fransızca Korrcspondans yaparım. Akşamda (Muhabere) rümuzuna müracaat 49+ —
2.5 LİRAYA — İngilizce ve Fransızca ders veririm. Ak^am'da (Ders) rümuzuna müracaat +95

Fransa'da grevler: İşçileri çıkartarak Renault otomobil fabrikalarını İşgal eden polis er.

yamanuştı, ccrseme dönmüştü. Bu sebepledir ki. insiyaki şekilde ana dili Fransızca ile hitabetti, Bu tesadüf de Holden'ln) maksadını kolaylaştırdı.
— Ne İstiyorsunuz efendim? Holden, sesini yükselterek
— Affedersiniz, madmazel! (Sesinin Locke tarafından işitilmiş olmasını istiyordu. İnsan kendi dili olmayan bir lisanda konuşursa, sesinin daha iyi tanınacağını da biliyordu.» Ben madam Vanya isminde birini arıyorum. Falcılıkla iştigal fiden, bir kadınmış. Ona dair bana malûmat verebilir misiniz?
Madam Vanya mı?... Bir kat yukardalar.
Holden, lüzumundan fazla teşekkürler yağdırdı. Sonra ayrıldı, basamakları hızla çıktı.
Dam kızdığı İçin hararet da-yanılnuyacak bir raddeyi bulmuştu.
Holden, en yukarı sahanlığın duv&mc dayandı; ve öyİMC. gölgede hareketsiz durdu. Bulunduğu mevkiden, trabzanlann arasından, Sedgwisk ve şürekâsı firmasının işgal etliği dairenin kapısı gayet İyi görünüyordu. Sonca beklemeğe başladı .
XVII
Aallah Allah! Acaba Locke a-şağı katta ne yapıyor?
I Onun buraya gelmiş olması belki de sırf tesadüf eseridir? Çünkü, Sir Danvers. ertesi sabah şehre inmek niyetinde olduğunu bir akşam önceden haber vermişti. Maske alım satımında da onu görmesi hiç de şaşılacak bir şey değildir. Fakat, tesadüfün bu bina içinde oluşuna ne demeli?
Bir cihet muhakkak: Eğer Locke, MargoVun esrarengiz â-şığı ile bir kat yukarıda buluşmak itiyadında olduğundan kızı Dorls gibi haberdar ise. merakı elbette İki misline çıkmıştır, çünkü şimdi. Sir Danvers bir erkeğin madam Vanya'yı aradığını işitti. Bu hâdise de Margot'un ölümünden altı ay sonra oluyor. Ve polisin araştırmalara giriştiği zamana rastlıyor.
Hayır, Sir Danvers, onu merak etmiş olmalı. Belki de şimdi yukan gelecektir. İşte, Holden' in sabri tükeniyor. Burada bekleyip duruyor. Fakat, vaziyet umduğu gibi çıkmadı
Ümidi kesilince Holden, kapının tokmağını kurcaladL Ta-
blatlyle kapı kilitli. Kendi de buraya gelirken, İçeri girmek istediği halde icabtden âlâ t ve edevatı yanında getirmemiş. Ne yapmalı?
Başını yukan kaldırdı, sahanlığın çıplak duvarianna ve alçak olan tavanına baktı. Hayır, burada bir tavan deliği filân yok. çatı arasına çıkılamaz. Fakat. İnşaat kaidesi icabı, madam Vanya'nın dairesinde bir tavan kapağı olmalı, öyleyse o daireye girmenin en İyi usulü dama çıkmaktır.
Bulunduğu üst katta çıt yok, hareket yok. Holden, kendi kendine düşündü :
(— sen aldanmışsın, yavrum! Locke, bu falcı dalaveresini bilmiyor .Kendisini bu bina dahilinde görmüş olmaklığını sende Öyle bir zan uyandırdL»
Hava deliğine açılmış pencereye yaklaştL Komşu binanın duvarı ancak bir metre uzak-hktaydL Toz İçinde bir duvar.
Holden tereddüt etmedi. Pencerenin dışına çıktı; ve kolunu tepesindeki damın kenarına u-zattı Kısa bir zaman sonra, dizlerini güneş altında çayır çayır yanan dama değdirdi.
(Arkası var)
17 Mart 1950
AKSAM
«•ıhta, 7
1
fieyıüıst ettiğim trenden İnmeden evvel, yalnız kendimin değil, yol arkadaşlarımın da bir şey unutmadıklarına emin olmak için kompartımanın içine bir göz gezdirmeği âdet edinmi-şimdir. Bu itiyadı, hiç bir raman yanımdan uzaklaştırmadığım polis romanları bana a-çıladı.
Yolcuların ne kadar dalgın olduklarım tasavvur edemezsiniz. Böyle bir dalgınlık beni çok müşkül bir duruma düşürdü. Trenle Parise gidiyordum. Fon-tenblo'da genç ve güzel bir kadın kompartımanımıza bindi.
Gazetesini okuduktan sonra kır manzaralarına bakarak tahayyül âta daldı, yolcuları birer birer sunduk ten sonra çantasını karıştı rm ağa başladı, çantasından sıraslle, küçük para çantasını, pudra ktıtusunn üç analılar, bîr ruj ve bir kaç mektup çıkardı.
Kadınlar, uzun seyahatlerin yeknasak ve can sıkıcı saatlerinde çantalaruu karıştırarak eğleniyorlar. Genç kadın, çıkardığı şeyleri, tekrar çantasına koyduktan sonra mektuplardan birini açarak çapkın ve memnuniyet ifade eden bir eda ile okumağa başladı.
Tren Parise yaklaşıyordu. Gidilecek yere muvasalata takaddüm eden telâş arasında bn gü zel kadını gözden kaybettim. Fakat öturduğn yerin önünden geçerken okuduğu mektubu ilil ut muş olduğunu gördüm, tasanın güzel bir kadına unuttuğu bir şeyi verirken ne büyük bir sevinç hissettiğini tabii bilirsiniz. Erkek, kadına bir hizmet ifa ettiğinden dolayı mağrur ve memnundur. Ekseriyetle göreceği mükâfat, alelade bir ■teşekkür ederim-, den İbaret iken buna büyük bir ehemmiyet veriyor. Ben de mektubu, o güzel kadına iade etmek için aidim. Trenden inmeğe muvaffak olunca, beklediklerini karşılamağa gelen ve vagonlara doğru bir dalga gibi akan kalabalık arasında sıkışıp kaldım, etraiınıdaidleri ite kaka istasyonun kapısına vardığım zaman o meçhul güzel kadım bulamadım.
Biz, benim yerimde olsanız ne yaparsanız, ben de onu yaptım. Mektubu açıp okudum. Meçhul kadının veyahut mektubu ona gönderenin adresini öğrenip kendilerine iade etmek ten ziyade muhteviyatını öğrenmek merak ve tahassüsü benî okumağa şevketti.
Mektup, insanın kolayca veya hiç unutamadığı içli ve ateş li bir aşk mektubu idi, Merak ve tecessüsümü tatmin ettikten sonra beni İki ışığın izleri üzerine scvkedceek emareleri, .ıramağa koyuldum, mektubu bir defa daha okudum ve ortasına doğra beni heyecana düşü ren şu satırlara rastladım. İsterseniz, bu satirlin sizinle beraber Wz daha okuyalım;
■Sevgili meleğim! Mariana/I öldürmeğe mecbur kaldığımı bü yıifc bir LccBOtırle sana bildirme ğe mecburum, evet onu boğdum. Buna, vicdan azabı duymadan yaptığıma emin ol. Fakat bundan başka ne yapabilirdim. Marianayi hayata artık hiç birşey bağlamıyordu. Bu dü şüncenin aevklle onu öldürmeğe karar verdim Bu (arada hareketim, cinayet değil onun 1-eln kurtuluştu. Eminim kİ, efkârı umumiye bana hak verece* tir.»
Gitrel kadının dalgınlığı bana müthiş bir sırrı Öğretmişti, şimdi nc yapacaktım? Mektupta gönderenin hüviyetini gösteren hiç bir emare yoktu.
Fakat mektubun son satırlarında enteresan bir keşifte bulundum. KaaUl. iki sıcak veda cümlesi orasında sevdiği kadına randevu veriyor. Eli?* meydanı civarında Kruz lokantasında beraberce yemek yemeğe davet ediyordu.
Polbllik damarım, derhal kabardı ve bana dâhiyâne bir fikir ilham etti. lokantaya derhal koştum ve esrarengiz kadını bulınakta gecikmedim, tizim boylu bir erkekle küçük bir masada karşı karşıya otu.ru yordu.
— Bu adamı bir yerde görmüşüm. Çehresi bana hiç yabancı. gelmiyor. Muhakkak resmini gazetelerde görmüş olacağım. iler halde polisin aradığı sabikalılnrçİM biri olacak, diye hıikmcttim ve bir taksiye atladığım gibi en yakın polis karakoluna koştum, riınl ve gördüklerimi
anlattım ve ilk tahkikatta hazır bulunmak üzere karakolda kaldım.
Polis komiseri, yarım saat sonra bana şiddetle ve alaylı bir sesle çıkışıyordu:
— Doğrusu iyi muhbirmişsiniz. Aferin sanal Son romanının kn h ramam olan kadını nasıl öldürdüğünü nişanlısına mektupla bildiren meşhur muharrir Jak Dazyeni tevkife bizi memur ettiniz. Böyle bir gaf daha yaparsam memuriyetimden olacağım. Aklının ermediği İşlere bir daha burnunu sokma!
Kırdığım pottan şaşkın şaşkın komisere baktım. Fakat bunda benim ne suçum, ne günahım var sanki? Benim yerim de bir başkası olsaydı aynı gafı yapmıyacak mıydı?
Çeviren: A. HİLÂLİ
Boğazda tarihî bir yer
(Baş tarafı 4 önen sahifede) yoluyla bir mektep inşasına karar verdik ve bunun yerini de «Harmanyerl» adı verilen sahada tesblt ettik
Belediyeye hitaben bir arzuhal yazarak verdim. Teberru makbuzlarını bastırdım. Tam inşa faaliyetine geçeceğimiz bir sırada Korucubaşı Hacı Ali ağa ismindeki şahıs İşimize engel oldu ve Padişahın hususî müsaadesi olmadan burada inşaat yaptırttnayac&ğını esöyledl. Bunun üzerine Sultan Reşada telgraf çektik .cevap alamadık. Bir daha çektik, yine cevap alamadık, Bir cuma namazını kılmak üzere Beylerbeyi camiine geleceğini haber aldığımız zaman Padişaha hitaben ve namazdan, sonra Söğütlü yatına binip gideceği sırada eline değmek üzere tertibat alarak bir telgraf daha çektik. Bu telgraf:
■Edayı salât etmek vazife! dmdaranesiylc Heylerbeyi camii şerifinde bulunan Sultan Mehmet Hân Ilâıurs hazretlerine.» hitabiyle başlayarak:
■Bu cuma gününün en kıymettar saatinde bulunmakta-olduğunuz camii şerif civarında Kuzguncuk tepesindeki Harman mahallîne, emsaline tevfikan şiddetle ihtiyacımız olan bir mektebi, birer kuruş iane toplamak suretiyle İnşasına lptidar ettiğimiz halde mahalli mezkurun devri sabıkta her nasılsa ittisalindeki emlâki HMcaniye ilhak edilmesinden dolayı inşaatımız tatil ve ıımum n halli mahalliye :udm teessürler içinde bırakılnuşiır. Salifüiarz Harman mahallinin badema mektep mahalli olarak istimali hakkında irade! şahanelerinin şe-refeadunınu kariyemk ahalisi skiden arz ve istirham eylemekteyiz. Ferman...»
24 Haziran 1127
FllvftM, telgrafımız Padişah tim Söğütlü yatına bindiği zaman kendirine verilmişti. Bu teklif Padişahın hoşuna gitmiş ve az soora da inşa için İrade çıkmıştı.
1327 de başlayan İnşaat 1330 da İkmal edildi. Mektep 1040 küsur altına mal olmuştu.
O zaman leabatmdan olarak aynı bina dahilinde ayrı ayrı kapılardan ve birbirlerini içeride görmemek şar tiyle bölmeli erkek ve kız kısıraılarını ihtiva eden mektebin ismi «Müdafaa! Milliye Kuzguncuk mektebi iptidaisi» idi. O zaman Mahkemel Temyiz reisi Hacı Emin efendi erkek kısmına, Mekâtibl Aake-Hyel Şahane Nazın umumisi olan İbrahim paşa da kıçlar kısmına birer yazıhane hediye etmişlerdi kİ bu yazıhaneler hâlâ durmaktadır.»
işte vaktiyle bir çok vükelânın temiz bir hava tenenffüs e-dlp rahat ve huzur içinde yaşadıkları bu muhitte bir polis kulübesi yetine vücuda getirdikleri koca mektep şimdi (Nakkaş tepe» ilkokuludur. Bu tarihi mektep, afeuşuna yeniden alacağı okul çocuklarını ve belediyenin küçük bir himmetiyle bu büyük cGünıüşeadde» ye koyacağı bir kaç sokak lâmbasını dört gözle beklemektedir.
Remzi TOSANOGLU
Zayi Cüzdan — 94t5/51o numaralı liman cüzdanımı zayii ettim. Yenisini alacağımdan bildikle* eskisinin hükmü yoktur, tafsiiıitıie | x. üstçavuş
Bu seneki sergi
B*ş tarafı 1 inci sahiTcdc)
Geçen yü sergi komiseri olan Sim Enver Batur bu yıl da aynı vazifeyi deruhte etmiştir. Bu İtibarla her iki serginim selâhlyetle mukayeselini yapacak durumdadır. Kendisi diyor kİ:
Bu seneki sergi
— Bir kere bu seneki İstanbul sergisi teşhir bakımından iki ayn mahiyet taşıyor. Geçen yılki sergiye yalnız yerli müesseseler iştirak etmişlerdi. Bu yıl İse ecnebi teşekküller de katılıyor. Daha şimdiden bir çok ecnebi firmaların müracaatları karşısındayız. Bunların hepsini tatmin edecek sergi sahası bulmak cidden mühim bir mesele oluyor. Şimdiye kadar İngiliz, Fransız, Alman, İtalyan, İsviçreli, PakistanlI ve daha başka memleketlere ait yüzlerce firma İstanbul sergisinde mallarını teşhir etmek için bizden saha istediler. Bunların arasından bir lirnıa 30 tane Amerikan ve Alman fri-masuij tCinSİl rrlAfr-fclnl bil-dirdi.
Bundan başka bu yıl yeril firmalar da geçen yıldan çok 4ahn üstün sayıda iştirak ediyorlar. Geçen yıl sergiye katılan müesseselerin bıpsi müt-tefikan bu yıl da katıldıkları gibi ayrıca daha bir çok yeril müessese de müracaat etil. Bu suretle ortaya sergi sahası meselesi çıkıyor, öyle ya, geçen seneki sergi sahas. kâfi geldi anıma bakalım bu yılın müracaat akını karşısında ne yapacağız? Mamafih şunu da söyil-yeylm kİ bu seneki sergi sahası adamakıllı geniştir.
Sergi sahası
— Meselâ?
— Meselâ, geçen sene serginin giriş kapısı İstanbul rad-yoevlnîn hizasmdaydı. Bu yıl Fransız hastanesine giden sokağın başma alındı. Böylece aradaki geniş sahayı kazandık. Bundan başka gerilere ve yanlara doğru da sergi sahası epey genişledi. Her halde müracaatları karşılamak için elden gelen her şey yapılacaktır.
Bundan sonra Sun Eııvcf Batur serginin umumi çizgilerini arılattı. Pavyonların krokilerini gösterdi. Böylece gördük ki bu yıl sergide Türk pavyonlarının hemen hepsi dc Türk motifleriyle işlenecek ve bu esasa göre inşa edilecektir.
Serginin plânı
Sergi komiseri serginin plânını dâ umumi olarak İzah etti:
— Giriş kapısının tam karşısında Ulaştırma pavyonu var. Onun etrafında da çeşitli pavyonlar. arkasında Türk stili bir çarşı kurulacak. Geçen yü. motosiklet gösterileri yapılan barakanın yanı başın da İd sahada bu yıl güzel bir havuz İnşa edilecek. Yine geçen yıl Lunapark olan yerde geniş bir kır kahvesi yapılacak. Civarında da müzik köşkü bulunacak. Şehir bandosu her gün orada çalacak.
Sergi Sarayı
— Sergi sarayında ne yopı-lacak?
— Bu sene sergi sarayının içinde müesseseler hiç Mr mal teşhir e&niyecekler. Bu bina tamamen eğlence sahası olacak. İçinde rpvüler, gazinolar, lokantalar çalışacak. Alt katta bLr de patinaj sahası yapmak lçiö Avrupdan teklif aldık. Binanın üstünde yine projeksiyonla reklâmlar yapılacak.
— Açık hava tiyatrosu ne işe yarıyacak?
— Orada her akşam ayrı bir eğlence yapılacak, yeril ve ecnebi truplar tarafından kısa kısa piyesler veya buna benzer vakit geçirici oyunlar oynanacak.
— Gu sene sirk gelecek mİ?
— Gelecek, Bunun için ayrı ayrı 7 firmayla temastayız. Sirk çok zengin olacak ve açık hava tiyatrosuna inen sathı mailde kurulacak.
— Kızılnym da bu seneki sergi İçin bir teşebbüsü varmış-
— Evet. Türk kızılayı, kı-Kilhaçla birlikte bu yıl İstanbul sergisinde milletlerarası bİT bebek Berglsl açacak.
— Sergiye giriş ücreti ne kadar olacak?
— Haftanın altı günii 25 kuruşa, bir günü de 10 kuruşa girilecek. 10 kuruşa girilecek olan gün henüz tesblt edilmedi. Askerlerle öğrenciler her gün 10 kuruşa girebileceklerdir.
Anlaşılan bu sem? bir ay İstanbullular keyif «irecekler.
Şahap 0ALU1OĞL0
Mahkeme Koridorlarında
Nerede o eski damat!
Gelin - kaynana değil de, damat - kaynana kavgasından gelmişler. Kayın.valde hanım altmışına yakın uzun boylu, bal rengi mantolu, zayıf bir hatun. Koridorun köşesine dikilmiş, kollarını, bacaklarını, belini oluşturarak alı, ol çekiyor. Yanına gittik. Evvelâ görmemezlikten geldi, sonra dik dik bakarak kasketli delikanlıya sordu:
— Sen de mi o serserinin ayak yoldaşlarındansın?
— Hâşâ, teyze nanım. Serseri dediğin adamı tanımıyorum ben.
Gözü ile karşıyı işaret etti:
—Nasıl tanımazsın, ayol? Herifin yaptıklarını Mısırdaki sağır sultan bile duy-, du. Diln gece bizim, evde o-lanlan sen haber almadın mx?
— Duyamadım, hanım teyze. Neler oldu dün gece?
— Yalnız dün geceki değil, elendi oğlum. Hırıltılar, gürültüler altı aydır devam ediyor. Nihayet dün gece canıma tak dedi, ben de ağzımı açtım.
Yine kollarını oluşturarak yüzünü ekşitti:
— Her tarafım sızlıyor. Elleri kırılasıca herif beni paçavraya çevirdi.
— Kimdir o adam?
— Bunu da mı bilmiyorsun ayol? Olman olasıca damadımı nasıl tanımıyorsun? Damat dedimse sahiden damat zannetme. İnsan değil, yılan. Yavrucağımı zehirledi, sonra da bana döndü, I-ki sene evvel kızımı istediği zaman halini görseydin. sen de acırdın. -»Hasibe ile evlenmezsem yaşıyamıyaca-ğım. Bu işe razı ol, hayatımı kurtar. Kızının bir dediğini iki etmlyeceğim, sultanlar gibi yaşatacağım o-nu» diyerek karıh kaatiller gibi yalvardı. Bunun üzerine düşündüm; «Eh madem-lû kızımın da ona karşı meyli var. ben mâni olmıyayım, evlensinler de mürüvvetlerini göreyim» dedim.
— Kızın da onu seviyordu demek?
— Bırak öyle şeyleri. Meşhur lâfı bilmez misin? «Kızı kendi arzusuna bırakırsan ya davulcuya varır, ya zurnacıya» derler. Kızın sevmesine bakma sen. Gene yaşında dünyânın kaç bucak olduğunu bilmezler, akılları su gibi akar. Böyle işlerde annelerin görgüsü vardır. Anne sözü dinlemiyen kız. ■sonunda saçlarını yolar Annesinin nzasiyle evlenen kız mesut olur.
— Demek sen de kızını mesut ettin?
—Suus, ne münasebet? Kızımın başını nâre yaktı şu serseri. Kızıma yaptıkları az geldi, bana da kasdetmeğe kalktı herif. Düşünsene bir defa, kaynanaya karşı el kaldırılır mı? Kaynana demek. anne demektir.
— Damadın döğdü mü seni?
— Onu anlatıyorum ya, efendi oğlum. İlk zamanlar çok iyi idi. Kızım dalma bana mektup yazıyor, havadis veriyor, seviniyordum. Onlar evlendikten sonra ben Anadohıdaki oğlumun yanına gitmiştim. Velâkin. son zamanlarda yavrucağım şikâyete başladı. Herif işrete düşmüş, evini ihmal ediyormuş. Bunu duyar duymaz kalkıp geldim. Herif evyela beni iyi karşıladı, yüzüme güldü. «Anneciğim» dedikçe ağnndan bir anneciğim daha çıkıyordu. Meğer bunların hepsi sahte hürmetmiş. Bir hafta geçmeden foyası meydana çıktı. Ne ya- 1 İan söyîiyeyim, işretini görmedim amma nerede o eski damat? Kızımın üstüne başına bile bakmıyor. Bir kaç defa kendisini odaya çektim; ' «Oğlum, sen eskiden böyle • değildin, kızıma güller gibi ■ bakıyordun. Simdi ne oldu sana? Baksana, kızcağızın ' entarileri eskimeğe başla- ( mış. İskarpinlerinin de mo- ı dası geçmiş. Et âlemin ka- | rıları. yedişer, sekizer çift I pabuç alıyorlar, senin kan- ' nm dört tane iskarpini var. ’ onlar da eski. Bu iş böyle yürümez. Karma îyi balta ı diye nasihat verdim.
Fakat kime dinletirsin? «Alacağım, yapacağım» diyor. savsaklıyor bizi. Benim de hem entarilerim, hem pabuçlarım eskidi. Sözüm ona damada bir kaç defa lâf a-rasında söyledim, aldırış etmedi. Daha sonraları da a-zarlamağa başladı. Ben ağzımı açar açmaz herif kıyameti koparıyor. Evlerine gelmişim de ağızlarının tadını bozmuşum. Gene oğlumun yanına gitmeliymişim. Şunun yediği naneye bak. Ne diye gidecekmişim? Kızımın evi benim evim demektir. Ne için doğurup büyüttüm de kocaya verdim onu? Keyfim istediği kadar oturur, rahatıma bakanm.
— Bu işlere kızın ne diyor, teyze hanım?
— Kızımı kanştırma, evlâdım. Söyledim ya, gençlerin akıllan ermez bu işlere. Evvelce mektuplarında bana dert yanıyordu, sonradan fikrini değiştirdi. Ne zaman damatla atışsam, başbaşa kaldığım» zaman: Anneciğim, Alinin üzerine varma. Elinden geldiği kadar bizi rahat ettirmeğe çalışıyor. Sen de otur, rahatına bak> diyerek aklı sıra bana nasihat. veriyor. Doğurduğum evlâttan akıl öğrenecek kadın mıyım ben? Dünyanın kazığı koptu vesselâm.
— Damadın seni ne diye döğdü?
— Elleri kırılsın. Gene giyim kuşam meselesinden hırıltı çıkardık. «Bana bir entari ile iskarpin alsana. Sen nasıl damatsın? Yaptıklarından utanmıyor musun?» dedim. »Ben seni giydirip kuşatmağa mecbur değilim. Kazancımla evimin eksiklerini tamamlamağa çalışıyorum. Senin kocan dan aylığın var. Paralan biriktireceğine, kendine harca. Burada oturduğun da yetişir artık. Nereye gideceksen git de biraz rahat edelim. Senin gibi bunak kan İle uğraşacak halim yok» demez mi? «Seni alçak, rezil senül Ben bunak karıyım öyle mi?» dememle beraber ayağımdan terliğimi çıkardığım gibi kafasına fırlatıverdim. işte, bütün günahım bundan ibaret. Odanın içinde canavarlar gibi üzerime çullandı, vumruk-laya yumruklaya paçavraya çevirdi beni, kızımın gücü yetmiyor ki kurtarsın. Çığlıklarımı komşular duydular da imdadıma yetiştiler. Yoksa öldürecekti...
Mahkeme açıldı, damat ile konuşamadık.
Ce. Re.
BULMACA
ci
I 2 3 « B B 7 8
dilil
1 J i 1.
1 1 1 I 1 I 1 1 ■ id-1 1 ■ ■ İlil
' ■ U 1 rı ı ı ı ■ ■
di ■ ı I
ı ■ d ı
Solden 1 — Sarı İle krrmızı
arası bir renk. 2 — Aglk&rlılc. 3 — KKkançlıkla, 4 — Adama - Al Un. 5 — Ank.ırnnın bir mahalle*! - Bir edat. 6 — Ter«l kız evlat. 7 = Bir «ıfat eki - Bnyındıılık. 8 — Rakıya katılan bir tohum. D — Petrol -Tersi cephedir, 10 — Tbrm tır Afta ba# tanrıcı - Kopmuj,
Yukarıdan aıafıya: 1 — Kahve pişirilen ir.nhal z — Alacalı beygir -Beyhude ısrar. 3 — Sebep . Çok değil. « — Terıl dm» yapılan un. 5 _ Ter»ı moriıe? - Japon elblnal. 8 — Tcral kuybolmıı» - TersJ memba-(lır, T — Konuşurken hareket eden kzalar. 8 — Kaktırarak - Temiz.
GCÇZN BVLMACAFCN HALLİ
Soldan analla. 1 — Pakürfan, 2 — Aııaforya, 3 — Tarafeyn, * — Aiak». An, 5 — VlM. F-fl. « — AZAtet. 7 — Tein. Menli, 8 —Amfcay, 9 — İs, LU, 10 — Zedeleme.
Vu kandan aüöğiya: t — Pilavat-mr. 3 — Analize. Se, 3 — Karalama. H — İfa kat. Eme. S — Sofa. Ema. İre, Etekle. 7 — Ayyaş. Nnim. 8 — Nennlaöyle,
YENİ YAYIlNfjg
Bütan kadınların aıakuuıı çeken ra ilkbaharı mıljdellyon HANIMELİ
Mart wyıw panaalyle beraber çılrb. Llanbul TAN Matbaan
(Baş tarafı 4 üncii sahifede) Bizde doktor Âkil MııhiAi hastalarına (San(onin) vererek İdrarlarını muayene ve tabili ettikten sonra karaciğerin hücrelerinde, vazifeler nide bozukluk ve kifayetsizlik olup olmadığını tâyin etmek usulünü icadetnılıjtl.
Bir çok hükııınct ve milletlerin ((Otoriteri dok torlarım ö-tedenberl her sene (Karls-bad) ın İdaresi davet ederek orijinal tıbbî konferanslar verdirirler. Âkil Muhtar (ia bu toplantıya davet olunmuş ve orada verdiği konferans takdir edilmişti.
Merhum Âkil Hocayı bir çok defalar (Konsültasyon) a davet ederek çok İstifade etmiştim. İliç bir gün ban a (Kaç lira verecekleri) dememişti. Hastanın (Malî kuvveti) ne göre ver-dlrttiftlnı (Ayak terli) ne hiç bir vakit itiraz etmemişti.
Hattâ (3) hastanın evlerinde gördüğü (Fıkaralıl: alâmetlerinden) perişanlıklarından çok müteessir olmuştu, Ve kendisine verilen paralan almıyarak (Yazdığım ilâçlar ç( k pahalıdır. Bu para Ue hastanın ilâçlarını mutlaka yaptırınız!! dediğini çok iyi hatırlıyorum!
Yüksek fikirlerinden, kati teşhisinden müstefit olmak için (Tıbbi istişare) ye gitmek üzere otomobile girince eve gidinceye kadar hastamın daha evvelce geçirmiş olduğu hastalıkları, anadan, babadan kalmış tıbbî mirasları, koyduğum teşhisi, verdiğim İlâçları bana sorup dikkatle dinlerdi.
Hastayı muayeneden sonra kendisine ve ailesine kemali nezaketle anlatırdı. Mânevi kuvvetlerini arttırmak İçin teselli— âmlz izahat verirdi.
Tedavi eden hekimi aileye daha sıkı ve sıhhi bağlamak üzere takdlrânıiz tavsiyelerde bulunmak âdeti idi.
Dönüşte bulduğu hastalık, hakkında çok esaslı malumat vererek beni hakkiyle tenvir ederdi!
Bir gün (Tansiyon) u (25) e yükselmiş bir kadın için( Konsulto) ya götürmüştüm. Ayn! evde bir genci de muayene ederek (17) tansiyon bulmuştu.
Aşın derecede spor yapmış, çok içki kullanmış, tütün ve (Pipo) tiryakisi olmuş, çok tuzlu etler yemiş ve suiistimalde bulunmuş bir delikanlı idi!
Gence bu zararlı işlerden vazgeçmesini, ve eğer bu tarzda devam ederse tehlikeye düşeceğini kemali serbesti ile söylemişti.
Dönüşte her iki hastanın sıhhi durumlarını ve istikballerini sordum.
(25) tansiyonlu hastada şimdilik tehlike olmadığını, fakat (17) (tansiyon) lu delikanlıda (Beyin kanaması) olmak ihtimali çok olduğunu hayretle dinlediğimi anlayınca bana:
Hastalarınızda salâh, iyilik görüldükten sonra her İkisini dc kabineme getiriniz! emrini verdi. Bir müddetten sonra ke-muayenehaneye ge-
bir çok traaeler c'dım. Müteaddit hastalarımdan aldığım traselerie bu traselert mukayese eltim. Ve damar sertliğinin yalnız (Kırmızı atar damarlar! da değil, en ince damarları da sardığını anladım. Her ne vakit olsa tehlike olacağımı kanaat getirdim vg bir çok müspet vakalarla karşılaşılın.
2 — Lâstik borudan (Tazyikli; su) geçirerek (Uskof) Aleti ile Mr çok traseler aldım. Bunları muhtelif kalblerden aldığım (Trase jlerle mukayese e-derefc anladım kİ «Damar sert-Jlğii bunlarda yok derecesindedir. Bu gibi hastalarda şimdilik tehlike olamıyacağına kani oldum. Hastalar üzerindeki müşahedelerim de doğru çıktı.
una
na-
he-
îtiraf ve kabul etmeliyiz kİ Âkfl Muhtar, devlet vfe milletimize, İnsanlığa, (Tıp âîenıD-ne ve Hllâllahmere pek bflyûk güzide hizmetler yapmıştır. Memleketimizde pek nadir olarak yetişen, ve dillerde destan olan hocamızın namuu unutmamak. ve diğer doktorlara, âlimlere parlak bir örnek olmak İçin nâçiz fikrimce (2) yol vardır:
1 — Uzun müddet devam ettiği hastane (Pavlyon) (Âkil Muhtar pavloynu!) ramı vermek.
2 — (40) seneden fazla
kimlik ettiği hanesinin önündeki (Peykhane) sokağına (Doktor Âkil Muhtar caddesi) adını takmak.
İstanbul valliigml deruhte ettikleri saatten İtibaren ciddi, samimi ve en esaslı faaliyete başbyarak İlmî, tıbbi, sıhhi, içtimai, insani, siyasi vc mr-deni sahalarda da büyük hizmetler ve şayan» takdir muvaffakiyetler kazanarak yalnız meslekdaşlarımızın değil, bütün halkın teveccüh ve itimadını celbeden ordinaryüs profesör Fahrcddiıı Kerim’oen, Üniversite ve Tıp Fakültesi İdaresinden ricalarımızın icrasını temenni etmek hakkımızdır.
halkevleri^5 i ;
l___KURUMLAR
-*■ Muallimler Blrlii' Hanımlar Ko-Diltelnln içtimai — Muallimler Birll-eı Hanımlar Komite*1 dün Birilik: BlrUfc azarından Üniversite rektörü profesör Ömer Celâl
Sarc'ın c$l bayan C. Sarc'ın baıkaıı-IıSırtda toplanarak Bitlik içtimai .'.ardım. sandığı Rln verilecek Muallimler Birliği balosunun hazırlıklar: tilerinde konulmuştur. Güzel sanatlar akademisi hoca ve talebeleri bu balo için afirclrncalikle İ1Zİ1I güsei tablalar hazırlamışlardır. Bundan batica muallimler korosu o gecenin ■-tılması mzraıtmlcD katılncaklrr.
KodıkSy Halkcvlnde Pey.anıl Sa-r.ynm konferansı — Pejrnml Safa 20 mart pazartesi gilnO »aat 18 JO da Kadıköy tlnlkevinde -Askın Psütnio* İlişi > mcvztılu bJr kanlcrans verecektir.

Hastalarıma Uskof âletini itblk etti. Müteaddit Traseler İdi. Tentür dö benjuvan He ssbit elti.
Daha evvelce yapmış olduğu ‘raselerle yanaynu koyup mü-ayese etti. Ve bana dedi ki:
— Lâstikten geçen tazyikli udan aldığıd (Trase) lerle ipliğim karşılaşmada ve basıyı muayenede şu neticeyi alım. (25ı tansiyonlu hasta son erce® sinirlidir. Eöbrek üstü (Hormon) unun kifayetsizliği vc sair sebeplerle tansiyon yükselmiştir. (Aorta) da biraz damar sertliği de vardır. Umumileşin em iştir. Fakat (İnce damarlarda) hiç sertlik yoktur. Bu cihetle şimdilik tehlikeli değildir.
(17) tansiyonlu hastanın Trasesl, cam borudan geçen (Tazyikli su) yun (Traseri) ile mukayese ettiğimde ve muayenemde (Damar sertliği) nln genişlediğini, umumileştiğini ve hattâ İnce damarları da sertlik sarmağa başladığı cihetle (Beyin kanaması) olmak tehlikesine teessüf ederim kİ mâruz ve müstalttlr!
Teşhisi doğru çıktı. Bir buçuk sene sonra o delikanlı başına kan hücum ettiğini ve üç gün zarfında öldüğünü görmüştüm!
+ Triitay Cemiyeeinin caRainRin Nuruosmnııtyc raddesindeki 17 numaralı merkcs binasında açılmış olan dlSp.ınscrdc bedava muayene ve a-,vate tedavisi y,ıpıl maktadır Muayene günleri. paxartesl. çarşamba. cuma re cumarteıEdlr. Fazla kalış» 21683 lektoıı numarasından alınabilir.
ı re-
■it Reşat Ekrem Koçu’nün kon ramı — İstanbul Teknlle üntveı teü Talebe HirlıgLntn tertipledi*! rl konferanslardan sekizlnclsI. İstanbul AnSıhlepcdlSl sahip vc müellifi değerli müverrih Reşat Ekrem Koçu tarafından rom» günü ssal.’ İT,30 da Teknik Üniversite konteıaos ■-akmvntla vvriIeeekUr Konferansın mevzuu, pilnıln skıılcJ va Uunbulıın batlıca üzüntülü mevzularından biri olan (İstanbul Sokak’nrmdn Klmtrrır. Çocuklar) meselesidir. Glrij scrbvit-Ur.
* Kadıköy Halkovlnde Çanakkale Zaferi rünil — 1# Mart cumartesi ctl-nü saat im da KadUtöy Halkevlndc Çanakkale Zaferinin yıldönUnıü kutlanacaktır. Bu »özende şair Behçet Kemal ÇaJLar konuşacak vc okunacak dan kahramanlık şiirlerinden •onra bir mizn gösterüccelrtlr.
Büjük üstadımızdan cam ve lâstik boruları hakkında beni tenvir etmesini istedim:
1 — Cam borudan (Tazyikli •u) geçirerek (Utücof) âktı ile

13»
Sahlfe 8
AKSAM
17 Mart 1950
BAS.DİŞ.. NEZLE.ADALE .SİNİR
ROMATİZMA ve butun ağrılara karşı
__ 3 KAŞE ALINABİLİR- ____
BAHÇE MERAKLILARINA —.
Yeni çeşitlerden seçme 20 variete aşılı Bodur Avrupa gülü gelmiştir.
Hollanda malı Begonya, Olayol, Llllum çiçek soğanları ve halis İngiliz, Çim tohumu Ray Grass yakında gelmektedirler.
Siparişlerinizi mevsim geçmeden veriniz.
Satış Yerleri :
Açık Arttırma suretile arsalar satılacaktır
Şehir Çiçek Evi
İstanbul, İstiklâl Cad. 237. Konak Oteli karşısı. Ankara, Bankalar Cad- 42 Karplç Lokantası yanında
İstanbu 5.ci icra Memurluğundan: 49/1841
■ Bir borç mukabili merinuı Büyükadada Yalı mahallesi iskele meydanı rıhtım caddesinde Balıkçı ve Gülistan sokağında kâin 4,12 numârataJİL • pafta. 18 ada ve 15 parsel numaralı (59200) lira muhammen kıymetli, kadastronun teshiline göre 272 M2. Gazinonun Lamamı 17.4.1950 Pazartesi günü saat 11 den 12 ye kadar İstanbul İcra daireleri gayri menkul satış salonunda açık arttırma usullle paraya çevrilecektir.
1 — Arttırmaya Lş.tlrak İçin 4440 lira nakld veya bu değerde banka teminat mektubu verilmesi şarttır. Arttırma bedeli muhammen kıymeti tecavüz ettiği takdirde, artan kısım için de ayrıca teminat istenebilir.
2 — Gayri menkul Büyükadada İskele meydanı Gülistan caddesinde 12/4 numara-tajlı ahşap bir katlı gazinodur. Elektrik tesisatı mevcut olup borçlunun oğlu tarafından İşletilmektedir. Gazino, köşe başındadır. Önü rıhtım Olup de- ( nlze olan manzarasına hiç bir hail bulunmamaktadır. 12 nu-maratajlı kapıdan üç basamakla lııiidlğL sibi 4 numara-tajlı kapıdan doğrudan doğruya gazinonun İçine girilmektedir. Gazlnnun ön cephesi ah- ( şap direkler üzerinde 3 metre genişliğinde saçaklıdır. Gazinonun zemini çimento şaplı, İki yüzü çerçeve ve camlı, tavanı ahşap direkler üzerinde oturtulmuş olup tamamen yağlı boyalıdır. Bir kapıdan geçilen, arka cephedeki aydınlık mahallin de zemini kısmen mozaik ve duvarları fayans kaplı kargır olup emaye taşlı alaturka helâlı'dır. Aralığın sokak yüzü duvarlıdır.
Gazinonun İçinde ayrıca bölmeli zemini çimento şaplı sabit tezgâh ve altı dolaptı, üstü fayans kaplı kahve ocağı olup arka cephede ayrıca bölmeli beden duvarları kârglr. tavanı ahşap, kısmen zemini de çimento şaplıdır. Gazinonun üstü. yeril kiremidi örtülüdür.
3 — 16 ada, 16 parselden işbu 15 parselin 5,20 Irtlfâindan yukarı inşaat yapmamak hakkı vardır. Yeni satılığa çıkarılan bu gayri menkul 5.20 metreden fazla bir İrtifaa çıkarılamaz. Tapu kaydında bu suretle müecceldir. İşbu İrtifak hakkı Ue birlikte satılacaktır.
Eskişehir Felâketzedel eri Menfaatine
20 Mart Pazartesi akşamı saat 21 de
SARAY Sinemasında
BÜYÜK GALA MÜSAMERE8İ
MUAMMER KARACA — GÜZİN ÖZİPEK — TEVHİT BİLGE — MANİATAKİS tarafından Rumca şarkılar
ROSE AVRİL en son ve müntehap Repertuarlylc.
Şehrimizin bütün artistleri iştirak edeceklerdir. Biletleriniz Saray Gişelerinden evvelden temin edilebilir-
Vali ve Belediye Başkanlığından:

J
4
2
2
4
2
2
1
1
1
»
>
»
>
Ağustos
Mayıs, Ağus-
Ağustos Ağustos
Satık'ı veya Kiralık Mükemmel Villâ
Sanatoryum, Sıhhat Evi veya hususî ev olarak kullanılabilir. Ü.-kûdarda Baglarbaşında 12 oda, mutfak, ahır, elektrik ve su tedarik İçin modern tesisat ve tankları bulunan bu villâ 113 dönümlük bir arsa İçindedir. Bahçesinde tulumba ve elektrik motörlerlyle mücehhez dört kuyu vardır. Fazla tafsilât için Galatada, Ömer Ablt banında İkinci katta 24 numarada bay Davlt Boton'a olunması.
Tel: 49419
na
15
DEVLET DEMİRYOLLARI İLÂNLARI
Kömür yükleme ve boşaltma işi yaptırılacak
Devlet Demiryolları 1 inci işletme Satınnlma komsiyonundan:
1951 Yılı Şubat ayı sonuna kadar Bilecik deposuna gelecek olan (20000) Yirmi bin ton maden kömürünün mevcut şartname ve mukavele projesi bükümleri dahilinde yükleme ve boşaltma İşi kapalı zarfla eksiltmeye konmuştur.
Mecmu muhammen bedeli (1300Û) On üç bin Hru olup muvakkat teminatı (975) Dokuz yüz yetmiş beş liradır.
Eksiltme 27/3/950 tarihine rastlayan pazartesi günü saat 15,30 da Haydarpaşada birnici İşletme komisyonunda yapılacaktır.
İsteklilerin kanun gereFlnce hazırlayacaklar: kapalı iratlarını eksiltmeden bir saat evveline kadar makbuz karşılığı komisyona vermeleri Ve yahut muayyen zamanda komisyonda bulunmak üzere İadeli taahhütlü posta İle göndermeleri lâzımdır.
Postadaki gecikmeler kabul edilmez. Şartnamesi komisyon kaleminde ve Bilecik deposu şefliğinde görülebilir. (2972)
Yalova Belediyesinden
1 — Satılacak arsalar Yalovada Çarşıya 100, denize ve pilâ-ja 50 metre mesafede, kaplıca yolu üzerinde, denize, dereye nâzır, meyva ve çiçek bahçeleri arasında en mutena manzarayı haiz olan ve 28 Şubat »50 tarihinde açık arttırma İle satılacağı İlân edilen 19 parsel arsalardan 6 parça parsel arsa kalmıştır. Bu altı parsel arsa ayrı ayrı nısfı peşin ve diğer nişti aylara müsavi taksim, edilmek suretiyle iki sene taksitle 2490 sayılı kanun gereğince açık arttırma suretiyle satılacaktır,
2 — Bu İşe dair şartname ve yapacakları bina tipi plânı belediyemizde her gün görülebilir,
3 — Açık arttırma 4. Nlsan,950 sah günü saat 14 te belediye encümeni huzurunda yapılacaktır.
4 — Muvakkat teminat beher parselin muhammen kıymetinin %7.5 dur. Arsalar 6 parsel olup her parselin tahmini metre murabbaı flatı 150.200 kuruştur. Gaye Yalovayı güzelleştirmek ve büyültmek amacına mituf bulunduğundan flattar çok ucuz olarak tesblt edilmiştir. Parseller 450. 550. 850 metre mu-rabbaıdırlar.
5 — Arttırmaya girecekler ihaleden iki saat evvel talip olacak-lan arsanın tahmin flatı üzerinden %7.5 pey akçelerini belediye veznesine ya tırmalan lâzımdır.
6 — İhaleyi yapıp yapmamakta komisyon salahiyetlidir.
Ankara Elektrik Havagazı Ve Otobüs miiessesesi
Kiraya verilecek reklâm sütunları.
Şehrin başlıca yerlerinde mevcut 10 adet reklâm sütunu senelik toptan kiraya verilecektir. Bunların her birinde alttan itibaren üçüncü sırada mevcut bir çerçeve müessese-mize bırakılacak, gerisi kirncı tarafından reklâm İçin kullanılacaktır- Sütunların t âmiri boyanması ve tenviri kiracıya aittir. Reklâmlar şehre güzellik verecek şekilde tanzim olunacaktır. İsteklilerin 31 Marta kadar tekliflerini miiessesemlze vermeleri llâr olunur, nuMO
4 — Şartname, herkesin görebilmesi için 23.3.1950 gününden itibaren İcra dairesinde muayyen yerinde asıktır.
5 — Gayrimenkul 17.4.1950 Pazartesi günü tellâl tarafından 3 defa bağır ıl dik t an sonra en çok arttırana ihale edilecektir. Ancak teklif edilen bedel tahmin olunan kıymetin % 75 ini tecavüz eylemediği takdirde en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartlie açık arttırma 10 gün müddetle uzatılacak ve İkinci arttırma 27.4 950 Perşembe günü keza saat 11 den 12 ye kadar ayni yerde yapılacaktır.
6 — Satış peşindir. Alıcıya 20 günü geçmemek üzere münasip mehil verilebilir. Mehlln verilmesi mecburi değil İhtiyaridir.
7 — Verilen mehil zarfında satış bedeli tamamen ödenmediği takdirde ihale fesh edilecek ve İcra İflâs Kanununun 133.iincü maddesi mucibince muamele yapılacaktır.
8 — Alâkadarların gayrimenkul üzerindeki haklarını, hu-suslle faiz ve masrafa dair iddialarım evrakı müspitelerlle birlikte gazetenin neşri tarihinden İtibaren 15 gün İçinde icra dairesine bildirmeleri lâzımdır. Aksi takdirde haklan tapu sicili İle ısabit olmadıkça paylaşmadan hariç kalırlar. I
9 — İhale pullan, tellaliye ve| tesçll masrafları, varsa vakıf borcu alıcıya ve blrlkmşi vergi borçlan borçluya aittir.
19 — Arttırmaya İştirak edenler, gayri menkulü görmüş, tapu kaydını, takdiri kıymet tutanağını ve diğer lüzumlu kâğıttan okumuş, muktezl malûmat almış ve şartname ve ilân hükümlerini aynen kabul
I
Elektrik Tesisatı yaptırılacak
İLLER BANKASINDAN :
1 — Tokat İline bağlı Taşova kasabası elektrik santralı-tesls edilmek üzere 30 - 35 beygirlik İki adet dizel grubu
satın alınacak ve alçak tevettür şehir şebekesi yaptırılacaktır.
2 — İşin keşif bedeli 81.981,13 liradır.
3 — Geçici teminat 5.345,— liradır.
4 — Kapalı tekili zarfları, 21/Nisan/1950 Cuma günü saat de Bankamız Satın alma Komisyonu tarafından açılacaktır.
5 — Zarflar makbuz mukabilinde en geç 20/Nlsan/1950
Perşembe günü saat 17 ye kadar bankamıza teslim edilmelidir.
6 — Postada vaki gecikmeler nazarı ltlbare alınmayacaktır.
7 — Bu İşe ait şartname (5,—1 Ura mukabilinde Bankamız Muhasebe Müdürlüğünden temin edilebilir.
8 — Bu işe ait bilcümle Devlet vc Belediye vergi ve resimleri, Noter ve harç masrafları ve bunların zamları İşi alana alt olacaktır.
9 — Tesisat bedeline mahsuben, Banka garanti mektubu mukabilinde avans verilmez.
10 — Banka İhaleyi yapıp yapmamakta serbesttir. (2700)
1
Sayın Anadolu Müşterilerimizin Nazarı Dikkatine;
Charles maier mamulatı (İsviçre)
40 amperden 1000 ampere kadar Özenglll şalterler
3 » 400 » » otomatik >
Sökel Otomatları SCtNTİLLA mamulâtı (İsviçre) Elektrikle müteharrik el makaslan ve tornavidalar Tek ve çift silindir için manyetolar
FİYATLARDA FABRİKA TARAFINDAN BÜYÜY TENZİLÂT YAPILMIŞ OLDUĞUNU MÜJDELERİZ.
ELEKTRO MEKANİK
1950 İzmir Enternasyonal Fuan açıldı
^İstanbul Ticaret ve Sanayi Odası ilânları Serbest ticaret rejimi hakkında İSTANBUL TİCARET ve SANAYİ ODASINDAN;
1950 yılı Eylül ayında yeniden başlayacak gümrük ta rifeleri ve ticaret genel konferansı müzakerelerinde diğer devletlerin Türkiyeden gümrük resimlerinin, indirilmesini istemeleri muhtemel ithal mallarımız üzerinde müzakere icrası için toplanacak meslek heyetlerimizin içtima gün ve saatleri aşağıda gösterilmiştir. Kuyumcu ve züccaciye meslek heyeti !
Madenî eşya tacirleri meslek heyeti '
Kimya sanayii ve tıbbî ve kimyevî ecza meslek heyetleri ’
Makine ve yedek akşamı meslek heyeti '
Hubuat ve bakliyat ve ve yağlı tohumlar meslek heyetleri 1
Deri tacirleri ve deri sanayii meslek heyetleri 1
Kâğıt ve kırtasiye ve kâğıt sanayii meslek heyetleri 1 Matbaacılık sanayii meslek heyeti !
Pamuk, jüt ve keten ve manifatura ve tuhafiye meslek heyetleri :
Zeytin ve nebatî vağlar meslek heyeti !
(Diğer meslek heyetlerinin ilân edilecektir. )
Tüccar, sanayici ve iş adamlarımızın bu önemli konu üzerinde meslek heyetlerimizi kıymetli rey ve mütalâ-alariyle tenv ireylemek üzere yukarıda belirtilen gün ve saatlerde alâkalı oldukları toplantılara teşrifleri rica o lunur.
(Ekonomi ve Ticaret Bakanlığının bu husustaki tebliği ile mevzuubahis ithal mallarımızın gümrük tarife numaralan ve isimleri Sicilli Ticaret Gazetesinin 14 Mart 1950 tarih ve 6980 sayılı nüshasında neşredilmiştin)
3104
20.3.950 Pazartesi saat 10
20.3.950 » » 15
22.3.950 Çarşamba » 15
23.3.950 Perşembe »16.30
23.3.950 » »14.30
24.3.950 Cuma » 16
24.3.950 » » U
27.3.950 Pazartesi » 15
29.3.950 Çarşamba » 15
30.3.950 Perşembe toplantı günleri » 15 aynca
1950 İzmir Enternasyonal Fuan için afiş müsabakasının müddeti 1 Nisan 1950 tarihinde sona erecektir
Müsabakaya ressam, dekoratör, kendilerini husus! surette yetiştiren sanatkârlar girebilirler. Müsabakaya girecekler Ankara'da Belediye İktisat müdürlüğünden, yüksek mimarlar birliğinden, İstanbul'da Güzel sanatlar akademisinden. Belediye İktisat müdürlüğü İle Ticaret ve sanayi odasından, Tüccar birliğinden, İzmir’de Fuar ve Turizm Müdürlüğünden ve İstanbul'da Yüksek Mimarlar birliğinden müsabaka şartnamelerini alabilirler
Birinciliği kazanacak eseri hazırlayana 1000 İkinciye 500 lira mükâfat verilecektir.
Sanatkârlarımızın eserlerini hazırlayıp 1 Nisan tarihine kadar İzmir Belediye Başkanlığına göndermeleri rica olunur.
(2797)
>■■■■■■■■ IH ■■■■■■■■«■■■ ■■■■■■■■■ ■■ etmiş ad ve itibar edilebile- I çeklerdir.
11 — Alıcıların belli gün ve saatte satış salonunda hazır bulunmaları ve daha fazla malûmat almak İsteyenlerin her gün memuriyetimize müracaat-] ta serhest bulundukları ilâm olunur. |

Sayın Üsküdar halkına
Türkiye Kömür Satış ve Tevzi Müessesesinden:
Üsküdar depomuzdan henüz kömürlerini alamamış olanların yalnız kok kömür İhtiyaçları Kadıköy depolarımızdan karşılanacaktır. Bu münasebetle Üsküdar deposundan Kendi semtlerine kadar belediyece flatlan darılmış araba ücretlerinden fazlası müessesemlzce ve ayrıca nakliyecilere ödeneceğini sayın halkımızın dikkat nazarına arzederiz.
Bu hususta depo memurlarımıza gerekil talimat verilmiştir.
Millî Eğitim Bakanlığından
Yapı enstitüsü duvarcılık, sıvacılık, dülgerlik ve tesisat - Kalorifer sanat şubelerinden mezun sanatkârlara ihtiyaç vardır.
Bu sanatkârlar Hava Kuvvetleri İnşaat birliklerinde yapı teknislyeni olarak İstihdam edileceklerdir.
İsteklilerin, hangi okuldan ne zaman mezun olduğunu ve halen ne iş yaptığını belirtmek suretiyle 27.Mart.195C gününe kadar bir dilekçe İle Bakanlığımıza baş vurmaları duyurulur. (3167)
Samsun Hır’az Kaphca'arı Birlik Başkanlığından:
1 — Samsun Hırlaz Kaplıca otelinin 34724.70 lira keşif bedelli İkmali İnşaatı kapalı zarf usuliyle eksiltmeye konulmuştur
2 — Eksiltme 3- Nisan. 1950 tarihine rastlıyan pazartesi günü saat 15 te özel saymanlık müdürlüğü odasında yapılacaktır .
3 _ Bu İşe alt eksiltme şartlaşması ve buna bağlı kâğıtlar her gün mesai saati dahldnde Bayındırlık Müdürlüğünde görülebilir.
4 — Eksiltmeye girebilmek için İsteklilerin usulüne göre 2604.35 liralık geçici teminat vermeleri ve 1950 yılı Ticaret Odası belgesi İbraz etmeleri lâzımdır.
5 — İsteklilerin İhale gününden tatil günleri hariç en az ûç gün evvel dilekçe İle 11 makamına müracaatla bu işi yapabileceğine dair yeterlik belgesi almaları lâzımdır.
8 — isteklilerin teklif mektuplarının her paıçasına 50 kuruşluk pul yapıştırdıktan sonra ve 4 ncü maddede yazılı geçici teminatı özel İdare veznesine yatırdığına dair makbuzla 5. inci maddede yazdı yeterlik belgesi İle 1950 yılına ait Ticaret Odası vesikasını havi olarak 2490 sayılı kanunun tarifatı dairesinde hazırlayacak!an kapalı zarflan İhale günü saat 14 de kadar makbuz karşılığında komisyon başkanlığına vermeleri veya iadeli taahhütlü olarak posta İle göndermiş olmaları lâzımdır. Postada olacak gecikmeler kabul edilmez. 3200
■Daktilo aratıyor
DEVADIR
Istabul Belediyesinden
Büyükadada eski bağ. Heybelladada çamllmanı ve girmen burnu, Burgazadada Kalpazan kaya, Kınalıadada liman ve taş ocakları mevki kıyıları denizindeki moloz sahasından gerek sahil ve gerekse kumsal kısımlarda hiç bir sebep ve bahane İle kıyıya tesir ve tecavüz etmemek şartlie denizden moloz taşı çıkarmak istenilmektedir.
Talip olanların birer dilekçe He 15 gün İçinde İstanbul Vali ve Belediye Başkanlığına müracaatları İlân olunur.
(3147)
SUADİYEDE
Ihsan Doğumevil arası Suadiye şaş- I kın bakkal, Acun sokak.
BOZACI ARANIYOR H
Aydın vilâyeti kazalarının birindeki eczanede kal talik etmek veya ecza-
nenin nısıf hissesine iştirak etmek arzusunda bulunan diplomalı veya diplomasız bir arkadaşa İhtiyaç vardır. Taliplerin Özlş Ecza Deposundan malûmat ■ almaları rica olunur ■■
ZAYİ — Tek atlı arabamın 2132 numaralı plâkasını kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
İzzet Ciran
Şehremini satıcılarından
İş bulmak istiyorsanız, işçi, dadı, ahçı arıyorsanız; emlâk, arsa, eşya alıp satmak arzusunda iseniz
En verimli ve en ucuz vasıtadır!
Doğrudan doğruya «AKŞAM» ilân servisine müracaat. Telefon: 20681

Comments (0)