AKŞAM
Her gün 8 sahij e
Sene 30 — No. 10593 - »« yerde 10 kuru*luI-
Sabi Kelerini herkese ve her mevzua açan biricik mecmua
MELODİ
Yakında çıkıyor
CUMARTESİ 17 Nisan 1943
Sahibi Necmeddin Sadak — Yan İşlerini fiilen İdare eden: C. Bildik — Akşam Matbaası
Dışişleri Bakanının demeci
“ Uyanıklığı hiç bir zaman bırakmıyarak istikbale cesaret ve itimatla bakabiliriz „
Italyada seçimler
Yarın sabah ba fi ayıp pazartesi öğleye kadar sürecek
Üç müttefik devlet Rusy ay 3 T riesteye dair yeni notalar verdiler
Türkiye, sczüne inanılır, kuvvetine güvenilir, dostluğu aranan bir devlet o arak itibardadır
Bevin ile görüşmelerim Ingiltere hükümetinin,hâdiselarin süratli gelişmesi karşısında azimli durumunu belirtmiştir
Türk - Fransız, 7 ürk - Yunan dostluğu
■Ankara 16 (A.A.j — Bugün Büyiık Millet Meclisinde sorulan bir suali cevaplandn-an Dışişleri Bakanı Nec-meddln Sadak aşağıdaki beyanatta bulunmuştur;
Aziz arkadaşlar.
Sayın Milletvekili Yusuf Kemal Tei)glrgenk‘ln sorusuna yüksek huzurunuzda cevap vermeğe çalışırken, seyahatim va temaslarımın neticesi hakkında memleket efkârını da aydınlatmış olacağım. Dışişleri Bakanımsa bu fırsatı verdiğinden dolayı değerli arkadaşıma teşekkür ederim.
Bilindiği gibi, Avrupa İktisadi işbirliğini düeenlemek maksadtlc Stb-rulman tanriarran dennn?» tevlit fikri son. aylarda bir takım gelişmeler kıydemıişttr. Bu teşkilâtın, Avrupa ks‘tınma programı He AmeTlkan yardımı arasında basit bir rabıta tesis etmekten çok daha İleri bir mahiyet («sıyacağı anlaşılmıştır. Bu itibarla B1-* eşik Kıratlık ve Fransa hükümetleri. teşkilâtın meydana getirilmesi İşi İl* uğraşmak üzere Avrupa iktisadi işbirliği komitesinin 15 martta toplamx»Wtnı,ı Anlturada'kl büyük elçilikleri vosıtaslle gönderdikleri 1 mart tar.hll notalarla teklif ederken, mesleğinin haiz olduğu fevkalâde ehemmiyet rto'ayısile toplantıda kendi Dışişleri Hakanlarının bizzat bulunacaklarını bildirmişler ve. hültû-metlmtrln de Dışişleri Bakanı tarafından temsilini rica etmişlerdir.
Paris toplantın
15 martta Paris'te toplanan 16 1ar Konferansında Türkiye Cumhuriyeti hükümetini bu suretle temsil ettim. 16 devletin Dışişleri Bakanlarının iştirak ettikleri bu toplantının gayesi Avrupa .ekonomik işbirliği sahasında, geçen toplantıdan beri elde edilen neticeleri gözden geçirmek ve Avrupa’ya MarshaJl plânı çerçevesi lçlııdo yardım devanı ettiği müddetçe çalışacak, 16 devlet temsilcilerinden mürekkep b’.r teşekkül kurmaktı.
Avrupa’ya yardım kanunu Amerikan kongresinden çıkacağı sırada, 18 Lar toplantısına bu devletlerin Dışişleri Bakanlarının gitmeleri, Avrupa’yı • kalkındırmak maksadlle A-merikan milletinin katlandığı bu eşsiz fedakârlığa lâyık olduğu .bütün değeri verdiklerinin bir tezahürü İdi. Bir kısım devletler delegelerinin ve bil arada Dışişleri Bakanınızın Amerikan yardımı ve Avrupa kalkınması hakkında kİ görüş ve düşüncelerini belirten demeçlerinden sonra, umumi sekreterin raporu tasvlbedildl ve Avrupa ekonomik İşbirliği kurulu projesini hazırlamak. İşi bir komisyona havale edildi. Bu İş gurppunun hasırladığı proje, bugün Paris'te yeniden toplanan 18 lar kon fpr.Tnqınd,-ı imzalanmak üzeredir.
18 devlet arasında bu suretle kurulacak olan Avrupa ekonomik İşbirliği teşekkülünün 18 kişilik bir konseyi. bir konsey başkanı, bir umumi sekreteri ve konseyce her yıl seçilecek be? kişilik bir kra komitesi olacaktır. Bu teşekkülün gayesi, Amerikan yardımını verimli kılmak İçin. 18 devlet arasında sürekli va muntazam ekonomik liblr[lğl kurmaktır, ıfl devlet, karşılıklı münasebetlerinde. Avrupa kalkınması İçin, müıVterlden ve m üş te
Bay Necmeddin Sadak rekeıı, ellerinden gelen gayreti harcamayı taahhüt ediyorlar.
Ameri kaya teşe kkür
16 devlete, ekonomik aahada sıkı ve eiirekll bir işbirliği yükleyen bu teşekkülde, kendine düşen ödev ve görevleri yerine getirmek hususunda hiç bir gayretten kaçuımıyacak olan
Türkiye, bedbaht Avrupa’nın buhron-lardiu ve sefaletten kurtulması, bünye sağlamlığına çok geçmeden erişmesi İçki bu İşbirliğinin faydalı elmasını temenni eder, Paris konferansında da söylediğim gibi. biz. süratli ekonomik bir kalkınmanın temelin! her şeyden önce Avrupa'nın manevi sıhhatinde görüyoruz.
Ekonomik İşbirliği bahsine nihayet vermeden evvel, Türkiye’nin haklı İddialarını ve gerçek ekonomik du-j nununu yeulden gösdeu geçirmekte büyük I yİ n iyet, dostça anlayış gös-2T teren ve Mirshalll plânı çerçevesi lçlrde memleketimizin de ckltfl yar-zhnıa İhtiyacı olduğunu kabul eden Birleşik Devletler hükümetine huzurunuzda teşekkür etmeyi vazife bilirim.
Londradaki görüşme
Paris konferansına giderken, fırsattan. İstifade ederek müttefik ve
Lonrg 17 (R> — İtiyada seçim hazırlıkları tamamlanmıştır. Seçimler .varın sabah bavlıyacak ve pazartesi günü öğleye kadar sürecektir. Kail neticelerin salı veya çarşamba gilnü öğrenilmeği tahmin edilmektedir.
İtalyşnm bazı şehirlerinde ufak tefek çarpışmalar olmuşsa da vaziyet utnuıniy|U» sakindir. Seçim esnasında nizam va Asayişi muhafaza İçin 300 blnjasker va polis seferber edilmiştir.
Roma 18 iAA« — Son tahminler. Hrlstlyah Demokratların oyların yüzde 40 ı^dan biraz fazlasını kazanacakları ve Halk Cephesinin, yani komünistlerle müfrit sosyalistlerin takriben yüzde 30 unu alacakları yolundadır. Sragat’m komünist aleyhtarı sosyalistlerinin de kuvvetli bir müzaheret temin edecekleri ümld edilmektedir. Bu suretle, komünist aleyhtarı çGftunluk temin olunacaksa da îtolyaıy politikasının İstikbali hususunda daha fazla tahminde bulunma ğa İmkftn yoktur.
bu
dost memleketler devlet adamlarlle görüşmek imkânını elde edeceğimden dolayı memnundum.
İngiltere Hariciye Bakanı M. Bevin, Paris'te ancak 43 saat kalabileceğini ve yolum Londra'dan geçtiği İçin o-rada bir gün kalırsam daha uzun konuşabileceğimizi bildirdi. Bu suretle Londra’da kaldım.
f Arkası 4 üneii sahiJede)
Cinayet mi, kaza mı? Be’iil'iin muhakemesine bu sabah devam edildi
Adllge koridorları, gelenlerle
947 senesi şubat ayının 13 üncil gecesi, Ereııköyde Dr. Solilı Salt Aycu-iTun evinde, şakağına sıkılan tabanca kurşuniyle ölmüş bulunan, doktorun oğlu Aiâeddln Aytunun ölümü etrafında bir hayli İncelemeler yapılmış: tanzim olunan dâva dosyası birinci ağu- ceza mahkemesine verilmişti. Ağır ceza mahkemesi, bu sabah bu dâvanın rüyetlne devam etmiştir
Alâeddlnln babası Dr. Salih Sait Aytun, oğlunun, karısı Betül Aytun tarafından öldürüldüğü İd dİ asırdı ısrar ettiği cihetle, mart ayının 13 ün cü günü ilk ve gayrlmevkuf olarak mahkemeye sanık sıfatıyla çıkarılan Betül Aytun, sorgusunda, bu kanlı vakanın mahiyetini etraflyie izah etmiş: kocasını, kendisinin öldürmediğini, çok sinirli ve dalma silâhla aynı yan AlâeddStıln en nihayet bil hareketlerinin kurbanı olduğunu anlatmış tir. Mahkeme heyeti, bir hayli şişkin olan dâva dosyasındaki evrakın okun ması lçltı duruşmayı bugüne bırakmıştı.
Betüliin dâvasını dinlemeğe gelenler. bu sabah adliye koridorlarını doldurmuşlardı. Jandarma ve polis müfrezeleri tertibat almış bulunuyordu.
Bu oturum evrakın okunmasıyla geçecek ve gelecek oturumlarda dıı (Ünlenmesi İcab eden 50 ktlsur şahit kivim' kıs um dinlenecektir.
dâvayı dinlemeğe dolmuşlu
Betiil Aytun
Bir İsveç ticaret heyeti Ankara’ya geldi
Ankara 17 (Telefonla) — Hükümetimizle yeni bir ticaret ve ödeme anlaşması aktetmek üzere bir tsveç ticaret heyeti Ankaraya gelmiştir.
Kanada lie aramızda akt edilen ticaret anlaşmadı dliri yürürlüğe g irMjtir.___________
Notada İtalyan sulh antlaşmasının tadili için Rusyanın hangi usulü teklif edeceği sorulmakta ve çabuk cevap verilmesi istenmektedir
Londra 17 (Radyo, — İngiltere, Amerika ve Fransa hükümetleri Trlestenln İtalyuya ladesi lçln yeni notalar göndermişlerdir. Üç müttefik devlet notalarında. Trlestenln ihtivaya iadesi için yapılan teklife Rnaî-ya tarafından verilen cevaba temas ediyorlar.
Birer nüşhası da Londra'daki Yugoslav büyük elçisi Leonitiç İle İtalyan büyük elçisi Duc de OallaratU Scottl'ye tevdi edilmiş olan notada, Bevlıı, Trlestenln İta İraya iadesi lçfn Ingiltere tarafından tatbiki istenilen usulün «en iptidai demokratik prensipleri ihlâ!» olduğu yolundaki Rus hükümetinin noktal nazarını kâbul edemlyoceglni beyan etmektedir.
Notada teyldedlldiğine göre. İngiltere tarafındAiı teklif edilen İhzari . . ,
müzakereler Sovyet hOkûraetlnin de Rus'Ja W Veni nCfta
(Arkası sahife 2; sütun 4 de) veren Berin
Sofya Elçimiz
Bir iki gün sonra vazifesi başına dönüyor
Ankara 17 (Telefonla) — Buraya gelen (8ofya elçimiz şefkati İstlnyell, dün Breden evvel Dışişleri Bakanı r'cc~Mdln Sadak tarafından kabul edilmiştir. Bu ziyaret, Bulgarlstan-doki atajemllfterliklcrln lâğvlnden sonra konsoloslukların da lâğvlnin siyasi mnhZIl'erce derpiş edildiği yolunda bnzı .söylentilere yol açmış İse de bu sabah kendisi ile görüştüğüm alâkadarlar böyle bir şeyin katiyen mevzuu bahis olmadığını, söylentilerin tamamen yersiz ve uydurma olduğunu söylemişlerdir,
şefkati İstlnyellnln Ankaraya gelmesinde ve Dışişleri Bakanı Nec-m od din Sadak tarafından kabul edilmesinde hiç bir fevkalâdelik yoktur. Sofya elçimiz, mutat olduğu veçhile hiılıûmctlmlz'.e temas etmek üzere Ankaraya gelmiştir. Şefkati İstln-ycli şehrimizde bir İki gün daha kaldıktan sonra vazifesi başına dönecektir.
—
Yaz saati
■—-
Bu geceden itibaren yürürlüğe, giriyor
Yaz saati bu gece yarısından İtibaren başlayacaktır. Bu gece yataiken saatlerinizi bir saat ileri almağı unutmayınız.
-
Di K KATLER:
Avrupa ekonomik işbirliği sözleşmesi imzalandı
Ti rkiye, teşkilâtın icra konseyi üyeliğine ittifakla seçildi
Londra 17 İR1 — Avrupa,ekonomik iş birliği sözleşmesini imzalamak İçin toplanan 18 lar konfcrasında bulunmak üzere Parlse gitmiş olan Ingiliz Dış Bakanı Bevin bugün Londra ya dönecektir. Fakat Londrava dönmezden evvel İngiliz. Fransız, Belçika. Dolanda ve Lliksemburg Dış Bakanlarının bir toplantısında bulunacaktır.
Paris 18 (AA> — Bu sabah Parlstc Dışişleri Bakanlığında toplanan 16 lar konferansının üçüncü genel otu-rumuda Türklyeyl Paris büyük elçisi Numan Menemcncloğlu temsil etmiştir. Konferansın genel sekreteri delegasyon başkan! arının alfabe şırasiyle imzalarını atmalarını istediğinden, Avrupa ekonomik iş birliği sözleşmesini Menemeneloğlu, memleketi adına sonuncu olarak imzalamıştır.
Bugün öğleden sonra Ekonomik 1? birliği konseyinin ilk toplantısında. Türkiye, Avrupa Ekonomik iş birliği
teşkilâtının İcra konseyi üyeliği ue ittifakla seçilmiştir. Bu icra komitesi konseye yardım etmek gibi gayet mühim bir vazifeye şahiptlr. İcra komitesi her jıl konsey taralından tâyin olunan yedi üyeden müteşekkildir. Komiteye Uk sene hıglltero başkanlık edecektir.
Paris 16.(AA) — Avrupa İktisadi Ifl birliği teşkilâtının daimî merkezi ota-rat Parlş sermiştir.
Türkiye Birleşmiş Milletler Başkan vekilliğine »eçildı
Flushlng,’ -Nev-York ' 17 (A.P.) — Birleşmiş Milletler genel kurulunun bu devre’toplantım için başkan ve-klUlklerlne Türkiye, Amelrka, Ingiltere, İsveç, Transa ve Rusya mümessilleri seçilmişlerdir. Başkan, başkan vkilîerl, kan^lte baştanları genel kurulun 1dafe komitesini teşkil etmektedir.
Günler Geçerken:
Kedi mahsulü bu yıl pek bereketli
Bu sene sonbahar -uzun sürdü; nehirler taştı, sular baştı amma, yine de bereketli bfr sene olacağına dair sağdan soldan haberler geliyor. Hele meyvalann — bir sisle bozulmazlarsa — bollukları ve nefasetlerde çoluk çocuğa aliyülâld bir ziyafet teşkil edecekleri müjdeleniyor.
Kışın bu yıl mülâyım geçmesi hayvanlara da tesir etti: Kedi nesli hiç kırılmadı. Belediyeye ke dileri jurnal etmek istemezdik, zira hayvanlara karşı muhabbetimiz vardır amma, nihayet, insanları da kuduzdan korumak başlıaa vazifedir.
Etrafa şöyle bir bakınca, İstanbul'un bir kedi şehri halini aldığını görüyoruz. Kabak mevsimi de müsait geçse, tstanbulun kedileri, Cemil paşa ıslahatından evvelki köpeklere tgf_gAgrtgçafe_
Olmaz olmaz, deme...
Belki dikkatinizden kaçmıştır; kaçmamış olsa da tekrarı faydasız değildir: Meğerse geçeıı sene hükümet devlet bütçesinin bazı fasıllarında pek mühim, pek büyük tasarruflar yapmış; bu arada da biricik hayır müessessiniz olan Darülacezeye tahsis edilen sadece 50 bin lirayı çok ve lüzumsuz bularak 10 bin liraya indirmişi 40 bin liralık bir kesinti... Onunla bütçemin tevazün mü ha3il etti? İhva mı olduk? öbür fasıllarda da aynı nispette indirmeler yapılarak umumî bütçenin masraf yekûnu beşte dört bir tenezzül mü gördü? Milyonluk fasıllar içinde iş kala kala şu Darülacezenin 40 bin lirasını bir kalemde kesmeğe mİ kalmıştı? Şaştım, kaldım. Dilenci çanağından para çalmağa benzlyen bu hale kim olsa şaşar ve kızar. Koca bütçede kırpılacak başka fazlalık yokmuş demek!
Anlaşılan bütçeyi yapanlarla inceleyenler Darülacezenin 50 bin lirası üzerinde durmuşlar. (Yoo, diye isyan etmişler, öyle bir yere 50 bin lira veremeyiz. İsrafın, ihsanın, sosyal yardımın da bir haddi vardır. 10 bin lira nelerine yetmez? Kendi yağlırile kavrulsunlar. Yetişir artık bu hesapsız cömertlikler!» Ve kalem, kâğıdın üzerinde işlemiş, 50 rakamını silip 10 şekline sokmuş. Bravo! Bütçenin nasıl derinine, ciddî bir tasarruf zihnlyetile yapıldığına dalıa belâğatli bir misal ister mi? Fakat öte yandan yine o bütçede tezyinat, tefrlşat, teşrifat ve saire olarak nice 40 bin. liralar ipka edilmiştir. 40 bin lira? Bu para bir müdürün yazıhanesine konacak maroken koltuklarla helâsma yerleştirilecek mozaik vo krome öteberinin faturasını ödemeğe bilmem yeter mİ? Belki yeter. Yeter amma müdürü memhıın bırakmaz; 80 bin liralık yüksek kalite küvet ve banyo konmadığına adamcağız üzülür, durur.
Şu 50 bin liralık hükümet yardımının 10 bine indirilmesi keyfiyetini eğer Darülaceze Başhekimi gazetemiz muharririne söylemese, güvenmediğim bir yerde öğren şeydim katiyen inanmazdım. Hâlâ da şüphem var; kendi kendime «böyle şey olmaz!» diyorum. Lâklıı meşhur sözü hatırüyorum: Olmaz olmaz deme, «1-mai, olmaz!
_________________Belik HaM KAPiV
(fia]ıîfe 2
AKSAM
37 Nisan 1948
[-HAFTA SONU NOTLARI
Caddelerin sulanması
mukarrerdir.
isan yağmurlan biraz yatış-lii'dl; fakat haftanın başın-
da, bahar giineşlle ortalığın ısınır gibi olduğu günlcrdr, nakli vasıtası çokluğundan İstanbul sokaklarını öyle bir toz duman bürümüştü kİ. önümüzdeki ynz mevsiminde başımıza gelecekleri düşünerek telâşlanmış, halimizin ne olacağını sayın Belediye, reisimizden sormuştum. Temizlik İşleri müdürlüğünden neşriyat ve istatistik müdürlüğü vasita’slle şu cevabı aldım:
• Akşam gazetesinin 9.4.1943 tarihli nüshasında (Belediye reisimizden bir ricamın varı başlıglyle intişar eden yazı İncelenmiştir. Temizlik müdürlüğünün elinde, İstanbul ve Beyoğlu bölgeleri İçin, halen üç fiili arazöz vardır. Bunlarla 1.4.1948 tarihIndenberl caddelerin sulanmasına başlanmıştır. Tmnlr edilmekte olan bir diğer nrazzöz de bir İki güne kadar servise baş'ayşcaktır. 1948 bütçeslle satın alınacak arazözlerle de günün her hangi saatinde caddelerin sula nması mukarrerdir.»
Yazın havaya kalkaçak tozları yaüştırmak için bahardan tertibat alındığını öğrenmek insanı memnun ediyor. İnşallah üç «fiili arazi»» o ramana kadar sağ ve salim kalır; tamirdeki vazifeye süratle başlar. Satın alınacak olanlar c.a yetişti mi bu mesele hakikaten yan yarıya halledilmiş demektir, Allah vere de bu yaa şehirde su sıkıntısı başgös-termese! Çünkü sokakları deniz suyu ile sulamak meselesi, ilmi mü-le.hatalar yüzünden henüz halledilmiş değildir.
Yazdan yazlığa
Söa yazdan açılmışken bir az da yazlıklardan bahsedelim. Pazar günleri dikkat ediyorum: Araba vapurları hıncahınç dolu. «Bu yakada gezecek yer mi kalmadı ■da otomobiller sıra beklemekdcn yılmayarak İlle karşıya geçiyorlar?» diye sorduğum sırada arkadaşım:
— Bunlar gezmeğe değil, yazlık ev aramaya gidiyorlar, dedi.
— Otomobilli adamın yazlık eve ne ihtiyacı var? İstediği zaman istediği yere gidemez mi?
— Gider ama. yazın «Nerede oturuyorsun?» diye sordukları zaman «Taksimde oturuyorum.. demek, zengin şanına henüz noksan getiriyor. «Bu ne biçim zengin » derler adama!
— Bu sene yazlık fiatleri ne su-
• larda imiş?
— İki binden başlıyor. Üç bin, dört bin, beş bin de var.
— Müşteri buluyorlar mı bftri?
— Tek tük bulyorkır. Fakat sana şunu da söyliycyim ki parayı çabuk kazanan İnsanlar hayatın pahalılaşmasında çok mühim rol oynuyorlar.
— Nasıl?
— Nasıl olacak? Pazarda olduğu gibi yazlık piyasası açılırken de en yüksek flitleri derhal kabul edenler bunlardır. Suni bit- piyasa yaratıyorlar. Mutlak yazlığa çıkmak zorunda olanları zarara sokuyorlar. Aradan bir İki ay geçti mi beş binlikler bin beş yüze, üç binlikler bine, İki binlikler sekiz yüze düşüyor...»
Doğru... İmkânları bol bol kullanıp kıymasalar...
Şectet Rado
Alasksda manevralar
O bölgeye muharebe birlikleri gönderilecek
Washington 16 (A.A.) — Amerikan ordu makamları tarafından dün bildirildiğine göre yakında yaz talimleri yapmak üzere Alaska'ya muharebe birlikleri gönderilecektir. Bu birlikler Balı tayılarmdan ve Havai’den sev-kedilecektir. Hâlen Alaska’da mevcut olmıyan kara muharebe kıtaları bu birliklerin arasında bulunacaktır.
Akdenize gelecek Amerikan filosu
Washîngton 16 (A A.) — Bahriye Bakanlığından bildirildiğine göre Missouri zırhlısı ile 45,000 tonluk yeni Coral Sea uçak gemisi, gelecek haziran ayında deniz mektebi öğrencilerini ve bahriye İhtiyat erlerini taşıyacak olan 13 geminin başında Âkdeni-ze geleceklerdir. Bu filonun seyahat programı henüz tam olarak tesbit edilmemiş ise de Amerikan gemilerinin 21 ile 26 haziranda Lizbon’da bulunacakları anlaşılmaktadır.
Ordu vilâyetinde verem fazla mı, değil mi?
Yusuf Ziya Ortaç Bakanın cevabını tatmin edici bulmadı
Ankara 1.7 — Büyük Millet Meclisinin dünkü toplantısında. Sağlık Bakanı Dr. Behçet Uz. verem âfetinin yurdun her tarafında ciddi bir manzara arzctmekel beraber resmi kayıtlara göre, Ordu İlinin diğer vilâyetlere nazaran endişeli bir durumda bulunmadığını, ancak yiiz binde 60 ve 77 veremli olduğunu söylemiştir.
Kürsüye gelen Yusuf Ziya Ortaç. Bakanın bit izahatının tatmin edici olmadığını ve yanlış malûmata dayandığını söyllyerek, Ordu valisinden, Fatsa ve Ünye kaymakamlarından aldığı mektupları okudu. Ordu valisi Cemal Gönenç, mektubunda:
«Kuyudatı resmiye bu merkezde ise de. hastanemizde röntgen bulunmaması, vilâyet dahilinde bir tarama yapılmanmış olması b’u miktarın hiçbir zaman sıhhate Karib olmadığı kanaatini vermektedir. Intlbaımız, hastalık. başla Ordu merkez olmak üzere, tamamen münteşir ve salgın vaziyette olduğu merkezindedir,» demekte idi.
Amiral Stone Ankaradan ayrıldı
Ankara 17 — Evvelki gün uçakla gelen Amerika deniz kuvvetleri ulaştırma kısmı başkanı tümamiral Eroi Stone, beraberindeki albayla birlikte Sün sabah erkenden Ankaradan ay-' nlmiştır.
Bir Akdeniz turnesi yapmak üzere TCııshlngton’dan gelen amiral, Orta Doğu memleketlerine gitmiştir. Amiral, burada büyük elçi Vllson ve Amerikan yardımı denizcilik kısmı başkanı İle görüşmelerde bulunmuştur.
Fatsa kaymakamının cevabında İşe: «Veremli sayısı 111 kişi tesbit fc-dilmişse de esaslı bir tarama yapılır* sa bini mütecaviz çıkacağı muhakkaktır» deniliyordu.
Ünye kaymakamına gelince; İlçenin hükümet tablpllfilnde şimdiye kadar verem musaplan kaydedilmediğinden. hakikate yakın cevap verebilmek İçin uzıın seneler Ünyede icrayı tababet eden 5 hekimin iştirakiyle müşavereler yapılmış ve neticede nüfusa nazaran yüzde 50 nin veremli olduğu sonucuna varılmıştır.
Mektupların okunmasını mütaakıp Yusuf Ziya Ortaç, Bakanlığın tüyler ürpertici gaflet gösterdi tini, broşür bastırılıp dağıtılmakla hastalıkların ünlenemiyeceğlnl söyledi.
Sağlık Bakanı tekrar söz almadı-
Recep Peker’in sıhhî vaziyeti çok iyi
Evvelki gün Amerikan hastanesinde kendisine ameliyat yapıldığını yazdığımız eski Başbakan Recep Peker’in sıhhî vaziyetinin çok iyî olduğu memnuniyetle öğrenilmiştir. Kendisine âcil şifalar temenni ederiz.
İzmir muhteliti Ankara* ya gidiyor
Ankara 17 (Telefonla) — Ankara muhteliti İle yarın karşılaşacak olan İzmir muhteliti bu-giin 13,50 de İzm ritrenile şehrimize gelecektir.
Hububat sıkıntısı
Ankara cinayeti dâvası
1 ğından, gündemin diğer maddelerine geçill. ________
Porsuk barajı hakkında Bayındırlık Bakanının beyanatı
Ankara 17 — Porsuk barajı inşâatı için yapılan servis yolu vt barajın ihale ve mukavele şartlarile bu iş için yapılan tahkikat hakkında İbrahim Refik Soyer (Niğde) nin iki sözlü sorusunun Meclisin dünkü toplantısında cevaplandıran Bayındırlık Bakanı, uzun ve etraflı İzahlarda bulundu. Yapılan ihbartarla tahkikata geçildiğini ve dosyaların keza merciine verilmiş olduğunu anlatan Kasım Giilek, bu vesile İle baraj işinin servis yolu da dahil olmak üzere baştan sonuna kadar tahkik mevzuu olduğunu kaydetti; tarihlere ve rakamlara dayanan malûmat verdi.
Meclis pacartesi toplanacakta*.
Yurtlarına dönen Doğulu vatandaşların durumu
Ankara 17 — Büyük Millet Meclisi-1 nin dünkü toplantısında Sağlık Bahanı doktor Behçet Uz, yurdlanna ' dönen Doğulu vatandaşların -duru ' mu hakkında izahat vcreıck 5098 sayılı kanun gereğince eski yerlerine . dönenlerden 1185 hanelik 5900 kişinin
> yasak bölge halkından vc 1348 hanc-. lik 10457 kişinin yasak bölge dışı aha . fisinden olduğunu, Bakanlığın, yalnız . yasak bölge halkım iskânlarilo uğ-, raşbğmı, kış mevsimi dolayısile ge-. ünlerin eski yerleri civarlarına yer-
icştrildiğini. şUmdiye kadar 800 ton yemeklik buğday verildiğini ve 142 bin 361 lira harcandığını, Bakanlığın
> i sihhi durumlai’ile yakından meşgul olduğunu söyledi.
' Bakan bundan, sonra da kanun gc-1 rcğlnce serbes kalan diğer şahısların İskân yardımlarından badema fay-■ lanmâsmst İmkân olmadığını belirtti.
Ticaret Bakanı çarşamba günü sorulara cevap verecek
Belediye gelirleri kanunu tasarısı
Ankara 17 — Belediye gelirleri kanun tasarısını müzakre için, bütçe, maliye ve İçişleri komisyonları üyelerinden teşkil olunan geçici komisyon dünkü toplantısında, tâli komisyonun hazırladığı tadil tasarısını tetkik etmiştir.
Bu tasan kanun haline geldikten sonra, belediyelerin gelirleri bir hayli fazlalaşmış olacaktır. Tasarı kabul edildiği takdirde mâliyenin belediyeler lehin» ayıraca:.?! paranın yekûnu 20 milyon lirayı bulacaktır. Halen mevcut belediye vergi ve resimlerine de bazı zamlar yapılmaktadır.
Yüce Divanda
Ankara 17 — Yüce Divanın, dünkü oturumunda, Yunanistan» satılacak kibrit meselesi tahkikatına devam edildi. Dinlenen şahitlerden Tahsin Coçkan. bu msele hakkında bir şey bilmediğini söyledi. İkinci şahit Maliye teftiş heyeti reisi Faik Okde, Feh mİ Ateşin himaye edildiğinde ısrar elti.
Öğleden sonraki oturumda kibrit İşinde Fehmi Ateşle beraber çalışan tüccardan Refad Mcnase dinlendi. Daha sonra Albert Tenhas çağırıldı: yabancı tebaası olduğunu, iyi Türkçe bilmediğin! söyleyen bu çahltin dln-lenmeaînc pazartesi günü devam edilecektir.
Galatada dün geceki yangın
Diin gece saat iki buçukta Galatada Kemeraltı caddesinde Şamlı İskender’in sahip ve Lûtfi Zaimoğlunun kiracı bulunduğu dört katlı dışı kârgir, içi ahşap evden yangın çıkmış, bu eski bina ile arka tarafa düşen Yeni Zengin sokağında Rızaya ait 8 sayılı ev ve altındaki bir menteşe imalâthanesi tamamen yanmıştır. Yangının sebebi henüz anlaşılamamıştır. Tahkikata savcılık el koymuştur.
Ankara 17 — Elemek sıkıntısı ve hububat İhracı meselesi, önümüzdeki! çarşamba günü Büyük Millet Meclisinde görüşülecektir. Ticaret Bakanı Mahmut Nedim Gündüzalp, o gün. yedi sözlü soruya cevap verecektir.
Amerikadan buğday almak için yapılan teşebbüs
Ankara 17 — Vaşinglon ticaret mümessilliğimiz 30.000 ton buğday almamız için Amerika resmi mahfilleri ile temasa geçmeğe memur edilmiştir. Birleşik A meri tada hububat ihracı memnu olmasına rağmen, ticaret nıümessllllğlmİKİn yarın veya öbür giin bir netice alacağı ve lisansı sağlayacağı umulmaktadır. Bu vaziyete göre bir ofis heyetinin bu maksatla Amerikaya gönderilmesinden vaz ge-‘ çilm iştir.
Konya’da hububat fiatleri düşüyor
Konya 17 (Akşam) — Piyasada hububat ve bilhassa buğday satışı çok olmasına rağmen Hallerde üç kuruş inme vardır.
Dün şehrimizde iki şahit dinlendi
Muallânın kaatili Kâmil
Savcı kaatil hakkında idam cezası istedi
Filistin muharebesi
Araplar, Yahudiierin zafer iddialarını yalanlıyorlar
Londra 17 i'Rı — Arap Havadis a-Jaıısı, Filistin Arap ordusunun bir teb ligini yayınlamıştır. Tebliğde. Şimali Fllistlnde Arap ordusunun Mişmar Yahudi kolonisine karşı harekâtı muvaffakiyetle devam ettiği, Yahudilc-rln, yapılan muharebelerde 150 ölii bıraktıkları. Arap zayiatının ise 8 ölü ile 14 yaralıdan İbaret olduğu bildirilmektedir. Araplar, Yahudllerden 3 ağır zırhlı otomobil 1le blrçoa kamyon ve çok miktarda lıarb malzemesi almışlardır.
Tebliğde, Yahudiierin Arap kuvvetlerini sarmış olduğu hakkınoakl. Yahudi İddiaları tckzlb edilmekte ve bu kabil asılsız haberlerin dînya efkârı umtımİyesin! aldatmağa ve şaşırtmağa matuf olduğu ilâve olunmaktadır.
Londra 17 (R) — Filistin Arap kuv vetlerl başkumandanı Saffet Paşa. Amman’dan meçhul bir semte doğru hareket etmiştir. Saffet Paşa uçakla Kahlreden Amman'a gelmişti.
Bolu ağır ceza mahkemesinde gülmekte olan Ankara cinayeti dâva- , sının son oturumunda İştanbulda da . bavı şahitlerin dinlenmesi kararlaş- ■ m işte
Dün şehrimiz ikinci ağu ceza malı j kemesinde İki şahit dinlenmiştir. Bun ( lordan biri, Teknik üniversite makine , fakültesi fizik profesörü Musre t Kürk |( çüoğlu. diğeri de avukat Süreyya A- I, ğaoğludür. - • (
Nusrel Kiirkçüoğlu şöyle şehadette bulunmuştur; |
— Celâdeti tanımazdım. An karada , oturduğum evin sahl'ol Müeyyedln er , kadaşıydı. Ya ciayet akşamıydı, ya- , hut da ertesi gündü; Miieyyetle Ce- , lâdet bize geldiler, cinayetten lâf a- , çildi. Hâdise yeni olduğundan, ortada , «kaatil» diye kimse yoktu. Bu sözler j arasında Celâdet, cinayet esnasında , Dr. Neşet Narinin •muayenehanesinde olduğunu söyliyerek: «Bir şahıs geldi. Ayakla bekledi. Sonra doktorun muayene odasına girdi. Bir silâh sesi duydum. Evvelâ doktor, sonra kaatil çıkıp doktorun yatak odasına geçtiler. Bu sırada oda kilitlendi ve bir çok silâh sesleri d'alıa geldi. Sonra doktorun öldürüldüğünü gördük.*
Celâdet, bunları anlattığı zaman, Re şit, Mercan henüz sanık dahi değildi. Bu konuşmadan birkaç ay sonra, Celâdeti gene ev sahibimiz M^pyyetle beraber görmüştüm. Celâdet o vakit ihLIyatlı konuşuyordu. Sarih bir şey söylememeğe gayet dikkat ediyordu. ı Hattâ Celâdet .âdeta korkuyordu. Bunun İçin dalma Miieyyetle beraber ge zerdi. Kimden ve niçin korktuğu hakkında bir fikir edinemedim. Gerek Celâdet ve gerek Müeyyet bence İtimada şayan değildir. Celâdetin anlatışına göre, kaatllin Reşitle Haşmetten hangisinin olduğunu anlamak mümkün dğHdlr.
Diğer şahit avukat Süreyya Ağaoğ-hı da şu şahitlikte bulunmuştur:
t- Haşmeti tanırım. Reşidi tanımam. Bir gün arkadaşım avukat Suat Berrin evine davetliydim. Yargıç Mc lâh&t Ruacan, Nezahet Kürekçi ve Müeyyet de bu toplantıda vardılar, dedikten sonra, sözlerine devam ederek; orada kendisine kahve getiren hizmetçiyi görünce. Dr. Neşet Nacinin hizmetçisi Sultan olduğunu anladığını, kaatllin kim olduğunu sorunca, Sultanın: «Kaatllle dakikalarca uğraştım. Onu tanımaz olur muyum? çok İyi tanırım. Bu adam Reşitti» dedi. Ve Haşmet? İlk defa ola-Tak mahkeme koridorunda görmüş olduğunu söyledi. Biz Sultanla bıı mevzu üzerinde konuşurken arkadaşım avukat Suat Berk de söze karı* şarak: «Poliste Naci adında biri var. Her giin bu kadına telefon ediyor* demişti. Bu söz üzerine ben de Sultana: (Yoksa hakikati söylememekil-ğin için seni tehdit mİ ediyorlar?» diye sordum. Sultan benim bu sualime karşı: «Beni tehdld eden Lâzlar-dır» dedi. Bunların kim olduğunu sor dum. Reşidin Lâz olduğunu ve tehdld edenlerin de onun adamları olduğunu söyle L
Dinlenmesi icab een diğer şahitler Muhsin Tosunla Mehmet Şengül adreslerinde bulunamamışlardı. Mahkeme; talimat evrakının Bolu ağır ceza mahkemesine gönderilmesine kara vererek olurumu tatil etti..
BÖ-
Hasekide Nevbahar mahallesinde bir'gecekondu evinde İS yaşında Mn-allâ adındaki klzt bif bıçak darbesiyle öldüren posta müvezzil Kâmil Bağı-ı-yanık dun Meşhut suçlar kanunu ah-’ kâmına göre yargılanmak üzere birinci ağır ceza mahkemesine terH-mlştir. Savcı;'tanzim etmiş olduğu İd (Danamede, Kimilin bu işi taammüden yaptığı neticesine vararak, idam cezaslyle tecziyesini İMemckte idi.
Dün geç vakit mahkemeye çıkarılan kaatil: niahkeme bsşkammn suallerine hiç eevap vermemiş ve en u-fak bir hareket dahi göstermemiştir. Başkanın ısrarlarına rağmen, Kâmilin hiçbir söz söylemememi iızezme. mahkeme, kısa bir müzakerede bulunmuş, ve kaatllin cinayeti ınütua-kıp zabıtada ve savcılıkta muhtelif İfadeler verdiği halde, şimJİ hiç söz söylememesini, dâvayı meşhut 6ı*ç ahkâmından çıkarmak kasityle yaptığı kanatlnç kararak elvvelce mezbur. ifadesinin mahkemede verilmiş İfade olarak kabul edilmesine ve şahiüerln dinlenmesine karar vermiştir, Bun-dEn sonra kızın ana, baba ve kardeşleriyle kaatllin bir arkadaşı, maktulün fabrikadaki ustası ve üç zabıta memuru şahit olarak dinlenmiştir.
Kâmil, geç vakit cezaevine gönde^ riJmlştir.
Emniyet müdürlüğünde basın toplantısı
On günden beri şehrimizde tetkiklerde bulunan İçişleri Bakanlığı müsteşarı Halûk Nihat Pcpei. Emniyet müdürü İsmail Hakkı Baykal ve emniyet basın, yayın mütehassısı Fahri Kemal ile gazetelerin zabıta muharrirleri Emniyet müdürlü günde bir top lantı ve görüşme yapmışlardır. Bj görüşmede emniyet teşkiiâtiyle basın mensuplarının, haberleşme bakımından daha ahengll bir mesaide bulun maları etrafında icabeden kararlar alınmış ve aleiumum zabıta vakalarının efkârı umumiyeye tam ve doğru bir şekilde aksettlrilmesl temin olunmuştur.
İstanbul Borsasının 16/4/1948 fiatleri
ÇEKLfR
Londra 1 Sterlin 11.2840
New - York ICO Dolar 280.—
Paris 100 Fransıi t. 1-3060
Cenevre 100 İsviçre L ' 65.7270
Amsterdam 100 Filorln .05.5468
Brüksel 1Û0 Belçika t 8.3887
Prag 100 Çeko kr. 5 60
Stokholm 100 İsveç kr. 77.8860
Lizbon 100 Eskudes 11.2405
ESHAM VE TAHVİLAT
% 7 Faî21ı Tahviller
sol temayüllu profesörler hakkında bir hurI takriri
Ankara 17 — Üniversiteler arası kurulunca üç ^profesör hakkında verilen karara dair Orhan Seyfİ Orhon tarafındın verilen sözlü souya. Milli Eğitim Bakanı Reşat Şemseddin 81-rer, 15 gün Sonra cevap vereceğini dün Mecliste söylemiştir.
Azınlık ve özel okullardaki Türk öğretmenlerin maaşları
Ankara 17 (Telefonla) — Milli Eğilim Bakanlığı azınlık ve özel okullarda bulunan Türkçe, tarih ve coğrafya öğretmenlerinin umumi muvazeneye alınmlan etrafında tetkikler yapmak tadır. Mal! imkân elverirse, Bakanlık bir kanun tasarısı hazırlıyacaktır. Hâlen bu öğretmeliler aylıklarının yüzde 35 1 Bnaknlık tarafından ödenmektedir.
Sovyet sefiri itimatnamesini takdim etti
Ankara 16 (A.A.) — Cumhurbaşkanı İsmet tnönil bugün saat 16.30 da çatıkayadaki köşklerinde İtimatnamesini takdime gelen Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliğinin yeni Büyük elçisi eksel&ns mösyö Aletatanclre Lavrlçef'l mutat merasimle kabul buyurmuşlardır.
Bu kabul esnasında Dışişleri Bakanı Necmeddin Sadak da hazır bulunmuştur. _____________
Paça yemekten zehirlenerek öldü
Suitanahmelte Cankurtaran mahallesinde oturan Cemile isminde biri yediği paça yemeğinden sonra zehirlenme ârazı göstermiş ve az sonra da ölmüştür. Ceset, adalet doktoru tarafından kaldırılmış, savcılık tah-el koymuştur.
Üç müttefik devlet
(Baş tarafı 1 inci sahifede) son notasında İşaret ettifil gibi, bilâhare alâkalı 21 devletin tetkikine bütün teferruatı İt arzedilmek üzere Dişleri Bakamları konseyi tarafından daha evvel hazır‘anmış olan İtalyan sulh antlaşması için kabul edilen usule uygun bıriusunBktsdff.
M. Bcvln notada, bu antlaşmanın gözden geçirilmesine İştirak etmek İsteyen devletlere İngllterenln hiç bir zaman mâni olmamış olduğunu belirttikten sonra, Rusyadan. mezkûr antlaşman m gözden geçirilmesinde r.c neşkllde bir usul tutulmasını arzu ettiğini bildirmesini ve çabuk cevap verilmesini istemiştir.
Amrlkan ve Fransız notaları aynı mealdedir.
Küçükpazarda bir yaralama
Küçükpazarda Talip adında birini yaralamak suçundan dün adliyeye verlicn Sedat Keklik, sorgusunu mü-tnakıp serim bırakılmış ve haktan-dakl takibatın gayrimevkuf olarak devamı kararlaşnnştır.
Sedat, dün akşam üzeri, tekrar Kıiçiikpazara geldiği sırada, evvelce yaralamış olduğu Talibin ad&nılarm-dan Osman ismine biri lıiçblr münakaşa kapısı açmadan, Sedadın üzerine atılmış ve yaranın biri kalbi üzerinden olmak üzere, beş yerinden bı-çaklamıştır. Sedat, ümitsiz bir halde hastaneye kaldırılmış. Osman yakalanmıştır.
Mesut bir evlenme
Anadolu ajansı muharrirlerinden Ömer Sami Coşar Jle Bara İhsan Duydal'ın. nikâhları dün 1 icra kılınmıştır. Genç «vlilerg (jmdeüer dileriz.___________l
Sivas . Erzurum i Sivas - Erzurum 2-7 1941 Demiryolu 1 1941 Demiryolu H 1941 Demiryolu m Milli Müdafaa I Milli Müdafaa n Milli Müdafaa m Mitil Müdafaa IV
% 6 faizli Tat filler
Kalkınma I
19(1 Demlrohı VI Kalkınma H Kalkınma m
% S failli Tahviller
1933 Ergani 1938 tkramlyeii Mffi! Müdafaa Demiryolu IV Demiryolu V
Kapanış
20.59
20.65
20.70
20.39
21.20
2ÖM
20.20
30?40
20.60
86.35 «6.50
S«.6O
96.65
23.73
21.50
21.—
86.50
97.—
Anadolu Demiryolu Grupu
Tahviller 1-1 ’ 10û~
Hisse senetleri % • M W
Mümessil senet
şirket hisseleri
Merkez Bankası
ÎS Bankası
T. Ticaret Banka si
Aslan Çimento ____________
Escanaba gemisi yardım malzemesini İzmir’e boşalttı fcmfc 17 — îzmlre İlk yardım malzemesini getiren. Esc sunta Vlktorl gemisinin hamulesi dün boşaltılmıştır. Malzemenin çıkarılışını büyük bir imik kütlesi seyretmiştir.
Gulden Türk lirası Sterlin Külse Reşat
Dr. HAKKI AYRI
Hnv.iramn ilk haftasına, kadar seyahattedir.
x-
"5—
134 —
24.—
5 —
35.75
SARRAFLARDA ALTIN____________
' sâvj 38.30
37.50
67.75
5.40
41.10
0e TAKVİM e—
mariyel'fthg 7 -- Kasım 162 ısak. G1 Ögto kindi Ak. y“> 1.40 10-2a 524 909 12-°° 138
S
VI NİSM1 1943
â r; x w
Safi!te S
AKŞAMDAN AKŞAMA
Türkçemizdeki ikiliği önlemek için gaza
Kütüphanemin lügat ve ansiklopedi kısmı epey ihtlpıaınlıdn. Buna rağmen, geçen gün müşkül durumda kaldım.
Kapım çalındı. Komşulardan bir zat, elinde bir Cumhuriyet gazetesi, göründü:
— Su söz ne mânaya gelü-, bilemedim? Herkese sordum, İşin içinden çıkamadılar. Her halde siz anlayacaksınız,
Ecnebi bir ıstılah sondun. Hayır, öz Türkçe imiş: (Eylemsiz).
Küçük haberler arasında geçiyor.
(— Nuıeddm Topçu, eylemsiz doçent imtihanını vermiştir.»
Acaba eylemlisi nasıldır? Bir türlü keşfedemedim.
Başkalarına da telefonla sorduk. İşin İçinden yine çıkamadık.
Elektrik ücretine zam idarenin zam talebi preneip olarak kabul edildi
Günün mevzuian
iyimserlikte ifrat tehlikelidir
Buğday dramı
Yine aynı gün zarfında Akşam gazetesinde (yönetmelik), yahut (yönetmenlik) kelimesine geldim, çattım, dayandım. Ne olduğunu anlayamadım.
Hâlâ da, ne eylemsizin, ne de yönetmenlik veyû yönetmeliğin mânasını biliyorum. ihtimal benim öğrenmeme vakit kalmaksızın bunlar ve bu gibi mânasiî lâfızlar ölüp gideceklerdir. Tıpkı «işyar» 1ar ve egünlemeç» 1er gibi; tarihe kavuşacaklardır. Ben kendi hesabıma bunun böyle olacağından eminim.
Yine aynı gün zarfında Son Posta gazetesinin (İster İnan, İster İnanma) sütununda bir yazı vardı:
— Antalya Halkevine giriniz. Kapılarda şu yaftalan görürsünüz: (Ar şubesi) - Köycülük şuğ-besi).
Yine aynı gün zarfında, bir tercüme ile uğraşıyordum: Aslına sadık kalıp (ziya inikâs etti) diye yazmada, bunun Osmanlıca olduğunu fark ederek düzeltmek istedim. Lâkin mekteplerde fizik dersinde nasıl bir öz Türkçe tâbir kullanıldığını bilmediğimden; yanımda lügat olmadığından; lügat olsa bile o öz Türkçe tâbiri halkın anlayıp anlamıyacağnu kestiremediğimd,’n yeis ve fütur getirdim.
Yine aynı gün içinde bir mebus, hayır affedersiniz, saylav, hayır milletvekili bana dedi ki:
— Konuşma Türkçesintn resmî dile esas olması için: canlı kelimelerle mekteplerdeki ıstılahların tenakuz etmemeleri için Millet Meclisinde bir mücadele açacağız. Milliyetin en sağlam temeli dildir. Dilimizin bu hallere gelmemesi için uğranacağız. Sen ne dersin?
Cevap verdim:
— Dil inküâbımn pir müspet, bir de menfi tarafı vardır. Müspet tarafı, yeni mefhumlara karşı öz Türkçe ıstılahlar bulmak imkânım bize hazırlamıştır. O tarafı masun tutmak şartıle ga-zânız mübarek olsun. Mektep ve, konuşma dillerinde ikilik olmaması İçin el birllğUe çalışalım. ,
(Vd - Nd)
Kömür Hallerine yapılan zam ürerine Elektrik İdaresi, mallyet’n yükseldiği İddialIyla elektrik kilovatı ücretinin arttırılmasını istemişti- Bu maksatla belediye reis muavinlerinden Muhtar Acar il» Elektrik Tramvay müdürü İbrahim Kemal Bay bor a Ankaraya gitmişlerdi.
Ankaradan alınan haberlere töre Bakanlar Kurulu koordinasyon heyeti bıı zam teklifiyle meşguldür. Zam talebi prensip itibariyle kabul edllm'ş-tlr. Zam miktarı üzerinde de iki taraf arasında bir anlaşmaya varıldığı haber verilmektedir. Alâkalıların söylediklerine göre zam miktarı her kl'o-vat İçin 3 kuruştur, öu suretle halen 17 kuruş olan elektrik kilovatı 20 kuruşa çıkacaktır.
Ankaraya giden belediye mensupları hafta başında şehrimize döneceklerdir.
Kuzu eti
Belediye, narh koymak için tetkikler yaptırıyor
Belediye, kuzu ptl fiatlerine narh koymak üzere tetkikler yaptırmaktadır.
Belediyenin Trakya şehirlerinde yaptırdığı tetkiklere göre Edime İle diğer şehirlerde kuzu eti 150 kuruşa satılmaktadır. Bu sebeple, narh konduğu takdirde şehrimizde kuzu etinin 2»)0 - 210 kuruşa satılacağı, bu fiat kasapları tatmin edeceğinden darlık olnuya cağı söyleniyor.
Sıtma ve sivrisineklerle mücadele
Sıtma ve sivrisineklerle mücadele teşkilâtının iatanbulda ay başından İtibaren faaliyete başladığını yazmış-| tık. Dün de şehrin sur İçinde kalan kısjnmm mücadelesini yapan belediye teşkilâtı mücadele İşine başlamıştır.
Dün Yedlkule ve civarına giden ekipler birikmiş suların dağıtılması ve ilâçlanması İşleryile meşgul olmuşlardır. Havalar henüz tamimiyle ısınmadığından mücadele işleri süratlen-memlştlr.
Tütün piyasası
Edirnede pek az tütün satıldı
Edirne (Akşın) — Tekel müdürlüğü bu senek! tütün piyasasını açalı bir ay.olduğu halde bugüne kadar müstahsilden pek az miktarda tütün almıştır. Tekel İdaresinin tütün atımında ağır davranması müstahsilleri müşkül duruma düşürmüştür. Bu vaziyet karşısında tütün İşiyle uğraşan köylüler vaziyet böyle devam edeıse gelecek sene tütün eke.miyeceklerini söylemektedirler.
İşin bir an evvel halledilmesi ve tütün alanının hızlandırılması alâkadar makamlardan beklenmektedir.
Gönen’de
Gönen ’ — Gönende bu yi! mevcut öç binden dazla müstahsilden şimdiye kadar ancak 310 müstahsil tütününü su t ab İlmiş t İr, Halbuki yeni' ekim mevsimi va bilhassa kozacılık haşladığı İçin halk çok müşkül bir duruma düşmüştür. Hiç olmazsa emaneten bu tütünlerin Tekel deposuna alınmasını İstemektedirler.
Elektrik Gençlik kulübünün ikinci küme şampiyonluğu
1947 - 1943 mevsimi İkinci küm» şampiyonluğunu İ.E.T.T. Gençlik kulübü devamlı ve sistemli bir çalışma neticesinde rakiplerini büyük puan farklarlyle geçerek kazonmıştır.
Kendi muhitinde sessiz, sodasız tevazu İçinde çalışarak kulübünün bu şerefi! mevkii almasını temin eden antrenör Todorl Yuhanldls İle genç Elektriklileri candan tebrik ederiz.
Konya Sağlık Müdürü
Şehrimiz Sağlık ve Sosyal Yardım Müdürü muavinlerinden Niyazi Göv’ün Konya Sağlık Müdürlüğüne tâyin edildiğini yazmıştık.
Niyazi dün sabah trende yeni vazifesine hareket etmiştir. Ni-vazi, istasyonda başta Sağlık ve Sosyal Yardım Müdürü Doktor i Faik Yargıcı olduğu halde mesai arkadaşları ve dostları tarafından uğurlanmıştır.
Hakiki enerjiden mahrum ve men-: sup oldukları milletin kudretine, mukavemet kabiliyetine lnannııyan politika adamları ekseriya, başta kendileri olmak üzere, İyi sözler İle, ancak çok müsait vaziyetlerin iradesi, neticesi olmak lâvım gelen tedbirler Ue herkesi avutmağa, aldatmağa mütemayildirler. Bu tip politikacı, bilhassa şarkta ve cenup memleketlerinde, müsait zemin bulur ve bazen yüksek mesuliyet makamlarına kadar yükselir. şimal tipi, en parlak nümunesl Churchll olan, politika adamları İse milletlerinin enerji kaynaklarının zenginliğine İnanan ve hakikatleri görmekten ve söylemekten çekinmezler, hatta bunlar yarının İhtimallerini, bir dereceye kadar, küıümser bir gözle görmeyi ve göstermeyi enerjiyi kamçılayıcı saraylar ve bu düşünüşlerinin doğru olduğunu muhakkak memleketlerinin, milletlerinin elde ettikleri neticeler 11c müşahede etmek zevk ve mükâfatını muhakkak elde ederler.
Bu zihniyette olan devlet adamları, milletler, fertler muvaffakiyetin baş âmillerinden biri olan her bakımdan «ihtiyat fonu» ayırmak, sermayeyi israf etmemek, hattâ yememek düsturunu ciddilik ve samimilikle tatbik ederler.
Bizde, esefle söylemeliyiz, İstikbali, yarını ya f&zla parlak göı-mek;' veya hiç düşünmemek yüzünden bugünkü menabllmizln bir kısmını kara gün İçin ayırmak şöyle dursun, hattâ elimize şu veya bu tarzda geçmiş olan, en geniş mânasında, sermayeyi tüketmek bir nevi mânevi hastalıktır.
Hele tstanbulun birçok eski aileleri gelir anyacak, hayat seviyelerini bugünkü şartlara göre ayarlıyacâk yerde, eski ve başka zamanın şartlarına göre kurulmuş hayatlarını olduğu gibi devam ettirmek İçin servetlerini yemişler ve sonunda eski daral ve saltanatın zerresi bile kalmıyarak sefil ve perişan vaziyete düşmüşlerdir. Bu tarzda hareket eden insanlar kendi kendilerini aldatmak için büyük İlâhi kuvvetin kendilerini dalma himaye edeceğine ve seviyelerinin düşmemesi lâzım geldiğine İnanırlar. Fakat çalışmayan, tedbiri! olmayan, gelir temlıı edecek yerde mevcudu eriten kimseler, hattâ milletler hiç bir yardım görmez ve ekseriya seril ve perişan olurlar. Memleketin İnhitat devri yukarıdaki müşahedelerin doğruluğunu kat! olarak göstermiştir.
Uzun aflren bir tarih devri, muhakkak, sonra gelen, hattâ bir İnkılâp neticesi büsbütün başka unsurlara dayanan yeni devre ban zihni ve ruhi itiyatları geçirebilir. Belki yarını düşünmemek. sermayeyi yemek ve eritmek İtiyatlarının delnlet ettiği zihniyet, kısmen, bugüne de İntikal etmiştir ve cemiyetimizde tahribat yapmaktadır. BU hana harb konjonktüründen faydalanıp az çok para yapmış olanların «har vurup harman savurma» lan bu bastrets.zilk za'fımı-zın devam ettiğini gösterir. Fakat bu sahada asıl göze batan ve hareketleri İle çok şümullü zararlar tevlldeden hükümettir, devlettir.
Bugün içinde bulunduğumuz buğday buhranı, baş vasfı, vazifesi yarını görmek ve hazırlamak olan hükümetin de tahlil ettiğimiz ruhi haletle malûl olabileceğini göstermiştir. Bundan şu kadar ay evvel, hiç bir liızum yok fkeıı, hattâ kara ekmeği bile güç
bulan Avrupa halkına karşı İşlenen ayıp düşünülmeden, bir memleketin hele baş gıdası ekmek olan bitim memleketin bir rekolte mevsiminden diğer rekolte mevsimine imkân nispetinde bol buğday stoku İla geçmesi gibi bir zaruret düşünülmeden, sırf millette bir bolluk intibaı uyandırmak için, francala satışı serbes bırakılmış idi. Millete francala yedirmek için elimizdeki buğdaydan asgari % 10 nispetinde fazla sartetmek lâzım geldiği, çünkü francalanın has. yani daha az çekimli unla yapıldığı her keşçe bilinmektedir.
Buğday stokumuzun İsrafında bu francala imal ve satışı en borle bir yer almıştır. Bizim, gelecek mahsul hakkında kail tahminler yapılmadan,, sefil ve aç AvTiıpanın karşısında, has undan yapılmış francala yememizin mânevi çirkinliği bertaraf, politika bakımından dp ne kadar yanlış ve zararlı bir zihniyete delâlet ettiğini acı tecrübesi He gördük.
Fakat şimdi mesul anyonlar belki o zaman francala İmalini ve satışını serbes bırakan kararı alkışlamışlar veya hiç olmazsa hoş görmüşler İdi. Siyasî kontrol cihazı yalnız tarih yapmak. geçmişe alt mesuliyetleri aramakla değil, yanlış hareketleri günü gününe takibedlp önlemekle, hükümeti ikaz İle, hatalarını tashihe s*v-ketmekle mükellef değil midir?
Ne şahsi dostluklar, ne parti gayretleri görülen, hissedilen hakikatleri söylemeğe mâni olmamalıdır. Kontrol cihazları vazifelerini bihakkın yapmazlar İse yüksek, hakiki siyaset âdi politika, politikacılık olur. Siyasi hayatını bu derekeye düşüren cemiyetler ise büyük tehlikelere maruzdurlar. Yarenler rejiminin Fransa gibi çok yüksek maddi ve mânevi kudret kaynaklarımı aalıibolan bir memleketi bile ne hale getirdiğini gördük.
Francala gösterişi bize çok pahalıya mal olmuştur ve bu kâfi gelmiyor-muş gibi, şekil ve şartlan üzerinde durmak İstemediğimiz bir de buğday ihracı stoklarımızı bugünkü seviyeye düşürmüştür. Memleketin stok duru-. nıu ve ihtiyaçları tâyin edilmeden nasıl İhracat yapılabilirdi veya hiç olmazsa yapılan İhraca mukabil iki rekolte arasında boş kalacak bir veya İki ay zarfında. Ihracedilen miktarda buğday ithali zamanında emniyet altına alınamaz mıydı?
Herhangi bir iş adamının düşünmesi tabii olan bu hususlar çok geniş, yüksek İddialı devlet teşekküllerinin, daha doğrusu doğrudan doğruya devletin. hükümetin hatırına bile gelmemiştir. «Elimizdekini yiyelim de. sonrası için Allah kerim!» düsturu, hükümetin de, buğday mevzuunda, a’h-nlyetlne hâkim olmuştur.
Netice de İşte meydandadır.
Ceuaf Niza ini
Belçikalı sanatkâr Tistan Risselin
Büyük bir turneye çıkmış olan Belçikalı tanınmış piyano virtüözü Ankaradaki konserlerin; müteakip şehrimize gelecek ve 22 nisan perşembe günü. Cemal Re-şid Rey idaresinde Fllârmoni Der neğı senfonik orkestrasile birlikte bir konser verecektir. Konserde 3 konsertoyıı birden çalacaktır. Piyanist 28 nisan akşamı da bir resital verecektir.
Y angınlara karşı tedbirler
Okullarda alınacak tedbirler hakkında toplantılar yapılıyor
Şehrimizde bulunan Milli Eğitim Bakanlığı müsteşarı Besim Kadırgan, okullarda yangınlara karşı alınacak tedbirlere dair okul müdürleri ve diğer alâkalıların iştirak ettikleri toplantılar terllbetmektedlr.
Evvelki gün İlse müdürlerinin İştirak ettiği toplantı Vefa lisesinde yapılmıştır. Dün de Kadıköy ve Üsküdar ciheti okul idarecileri müsteşarın başkanlığında toplanarak bu mevzuda görüşmüşlerdir. Kadıköy (içıincü otla okulunda yapılın bu toplantıda milli eğitim müdürü Murat Uroz da hazır bulunmuştur. Aynı mahiyette Beyoğ-lunda da bugün üçüncü bir toplantı yapılacaktır.
Diğer taraftan belediyede, yansan çıktığı takdirde kulaylıkla yanacak mahiyette ulan ahşap m'lcssetelere tebligat yaptırarak bu tehlikeye karşı tedbirler atanmasını istemektedir.
çeşitli müesseselerde yansma ve muhtemel bir kasta karşı müteyakkız bulunmak üzere elemanlarını direktifler vermişlerdir.
Yeni tramvay arabaları ısmarlanmıyacak
Tramvay ve Elektrik idaresi, muhtelif Avrupa fabrikalarına 27 kilometre kovunda tramvay rayı sipariş etmiştir. Bir müddet evvel. tünel için sipariş edilen 4 yedek cer kablosu gelmiştir.
Diğer taraftan tramvay arabalarından bir kısmı oldukça yıpranması dolayısile bunların da yen! arabalarla değiştirilmesi lüzumu ileri sürülmektedir. Bununla beraber idarenin bugün içinde bulunduğu malî durum buna elverişli görülmemektedir. Bundan başka şehirde daha ziyade otobüs servislerini geliştirmek isteyen Belediye, yeni tramvay arabaları sipariş etmeği düşünmemektedir. Yıpranan arabaların tamir ve ıslahı cihetine gidilecektir.
Atatürk bulvarında bir park
Atatürk Bulvarının Saraçhaneden Aksaray» doğru sol tarafındaki arsaların ifraz edilerek Belediyece satılığa çıkarıldığını yazmıştık. Şehrin imar plânı mucibince caddenin bu kısmındaki sağ taraf Aksarayda Pertevniyal lisesi binasına kadar park olacağı için Belediye, parkın tanzimine başlamıştır. Resmimiz, park olarak yapılacak sahayı göstermektedir. Bu yeni park, İki aya kadar açılacak bir hale gelecektir.
Julius Katchen
Amerikalı piyanist halkımızın müzik terbiyesine hayran
İstanbul ve Ankuada birkaç kon ' ser vermek üzere memleketimize gelen Amerikalı piyanist Julius Katchen dün uçakla Yunanlstana gitmiştir. Kendisi orada birkaç konser verip yine şehrimize dönecektir.
Dün saat 12 d? Parkecideki dairesinde İstanbul gazetecileriyle görüşen piyanist memleketimizde gördüğü hüsnü kabulden çok mütehassis olduğunu belirtmiş ve buraya gelmeden önce Stokholm. AaHte'dam. İtalya. Parts; Filistin Te Atinaya uğradığını ve konserler verdiğini söylemiştir.
Haltımızın müzik anlayış ve ter-, biyesln:n olgunluğuna İşaret eden Julius Kvtc.'.rn bu arası Ankaradaki Halkevinde verdiği konser esnasında geçen bir hâdiseden bahsederek demiştir ki:
«— B-a-ıms'ın sonatını çalıyordum. Üçüncü ve dordüncii muvman-lar arasında dinleyiciler birdenbire ve telâşla a&Juıu terketmeyc başladılar. Ben önce bunun bir hoşnutsuzluk eseri olduğunu zannettim, faks: telâşta çıkışa da mâna veremedim bununla Beraber durduın. Biraz sonra dinleyiciler salona avlec ettiler vt herkes eski yerini aldı. Meğer xa>,:e!s olmuş ve ben bunu hbs itmemişim. Fakat bu arada gözüma çarpan bir şey beni sevince garketıi: Karşıkl. locada oturan Başkan İnonil bütün bu hâdise sırasında yerinden b’le kımıldamamış. hattâ gözlerini piyanodan ayırmamıştı.»
B. Cemil feilsel Fransaya gitti
Milletvekili ve İstanbul üniversitesi eski rektörü Cemil BUsci dûn İstanbul vapurlyle Fraruuya müteveccihen şehrimizden ayrılmışın. Hareketinden evvel kendisiyle görüşen bir arkadaşımıza şunları söylemiştir:
«— Bu ayın 2ö sında Tohıouse üniversitesinin kuruluşunun '.W uncu yıldönümü münasebetiyle orada yapılacak törene davetli olaras gidiyorum. Memleketimizden davetli olarak çağrılan benden başka rektör Sıddık Sami Onar ve profesör Tahlr Taner de bulunmaktadırlar. Bu zevat önümüzdeki hafta çarşamba günü uçakla Fransaya gideceklerdir. Her üçümüze de orada doktorluk unvanı verilecektir. Burada bilhassa kaydetmek istediğim nokta, kadirşinas Fransız dost-lonmızm bu töreni btzlsr İçin tertiplemiş olmalarıdır. Merasimde bir de nutuk söyllyeceğlm.»
İstanbul vapuru 200 yolcu ile gitti
Devlet Denizyolları idaresinin «İstanbul» vapuru dün saat 12 de 200 yolcu ve 140 ton yükle Batı Akdeniz seferine çıkmıştır. Oemlyıs gi-ien yolcular arısında İstanbul ibare; odası İdare heyeti eski başkan vekili Suat Karaosmaıı ve Hamdı Saraçoğlu da vardır.
İSTANBUL HAYATI
Dostlar alışverişte görsün
Yaa, efendim! Hesapsızca yapılan işler, sonunda İşte böylece İnsanın yüzüne gözüne bulaşır. Vaktile gene şu mahut tetkik seyahatlerinde iddialı, hararetli nutuklar, demeçler verilmişti:
«— Toprak mahsûllerimiz mükemmeldir. Ofisin depoları doldu. Buğday istihsalimiz kendi İhtiyacımızdan çok fazla. Hükümet, müstehlik ile beraber müstahsilin de menfaatlerini korumak mecburiyetindedir. Çiftçinin elindeki buğdayı değerlendirmek için ihraç etmek lâam. Bizden buğday lstlyen yabancı memleketlere söı vermiş bulunuyoruz, bu sözümüzü de yerine getirmek zorundayız»
İtiraz ettik, kulak veren olmadı. Buğday ihracına karar verilirken hiç düşünülmedi M, ekili tarlanın yüzünü ölçmekle mahsul miktarı hesaplanamaz. Çünkü bizim memlekette yağmur da, kuraklık da birer felâkettir. Dereler, ırmaklar taşar, tarlaları sel basar: hava açar mahsulü güneş kavurur ve her ikisi de ölçü rakamlarımızın önündeki sıfırlan siler, ellerimiz böğrümüzde, ağızlarımız bir karış açık kalır.
İşte, aynı akıbete uğradık. Buğ dayımızı sattık, kendimiz arpa yiyoruz. Bu hesapsız alışveriş kime yaradı? Müstahsil mİ İstifada elti? Katiyen! Menfaatini korumak istediğimiz müstahsil köylü hâlâ gazını, tuzunu, donunu, gömleğini tedarikten âciz. Müstahsilin maskesine bürünen o menfaatler, muhtekirin kesesine aktı ve hâlâ da akıyor.
Arpa satıp buğday alacakmışız, Haniya, daha düne kadar, bu sene mahsulün bol olduğu, yeni mahsul gelirgelmez ekmek kalitesinin düzeleceği söyleniyordu? Yeni mahsulün gelmesi yaklaştı. Demek ki bu seferki bolluk iddialarının da İtimada değer sözler olmadığı anlaşılmış.
Buğday ithali yolunda temaslarda bulunmak iızere Toprak mahsulleri ofisinden bir heyetin uçakla Amerikaya gideceğini gazeteler yazıyor. Büyük masraflara malolan bu Ofis, Amerikadan buğday almak tein değil: vurd içinde kendi mahsulümüzün istihlâkini ayarlamak; ihtikâra, darlığa meydan vermemek için kurulmuştu. Vazifesini yapmadı, daha doğrusu, yapamadı. Çünkü merkeziyetçilik zihniyeti bu gibi teşekküllerin de hareket serbestisine imkân vermiyor. Yukarıdan gelen buyruklara karşı mütalâa beyan edemeyen, hatalı olduğunu bile bile itaat mecburiyetinde kalan teşkilâtın âkı beti budur İşte.
Hükümet, arpa mukabilinde buğday ithaline karar verdi. A-merikadan da teklifler alındı. Bunlar İyi amma böyle bir iş için Amerikaya heyet göndermek ne oluyor? Bu işler muhabere ile yapılamaz mı? Orada bizim ticaret ataşemiz yok mu? Gönderilen heyet Amerikadan buğdayı sırtlayıp buraya mı getirecek? Hayır. Orada uzun uzun incelemeler ya pılacak. raporlar gönderilecek, burada tekrar incelemelere girişilecek, karşılıklı sualler sorulacak, cevaplar gecikecek, komisyonlar kurulacak, izahat almak üzere heyet âzası geriye çağırılacak, buradan arpa numunesi gön derilecek, oradan buğday nümu-nesl getirilecek, muhabere evrakı tomar tomar yığılacak ve biz burada buğday bekliyeceğiz.
Mübalâğa etmiyorum, emsaline kıyasla söylüyorum bunları. En yakın misal, Amerikadan alınan altı yolcu vapurunun macerası. Dostlar alış verişte görsün!
Cemal Rrfilc
Yeni La Hay Elçimiz gitti
La ffaye elçiliğine tâyin edilmiş olan Basın ve Yayın eski umum müdürü Netlim Veysel İlkin dün «İstanbul» vapuruyla vazifesi başına hareket etmiştir. Kendisini geçirmeye gelenler arasında Hollandanın İstanbul başkonsolosu M. Hochphd, Amerikan basın ataşesi M. Huntlneton Danan, Basın ve Yayın İstanbul mınlaka mü dürü Server İskit ve dostları vardı. Harekelinden önce kendisiyle görüşen bir arkadaşımıza He dün Veysel İlkin demiştir kİ:
— Yeni vazifemin başına sevinçle gidiyorum. Hollanda ile Türkiye arasında esasen asırlardanbert mevrut ananevi dutluğun her sahada takviye ve inkişafına çalışacağım. Bu çalış kan ve asil millet nezdlnde yeni vazifem benim fçln çok mutludur.»
AKŞAM
17 Nisan 194»
Sahile 4
MAHKEME KORİDORLARINDA
(Bûş tarafı I fnci sahifede} i M. Sevinle hayli konuştuk. Pek s dostane bir hava İçinde memleketle- j rlmiı arasında karşılıklı menfaatler- , den doğan bütün meseleleri gözden ] geçirdik. Çok açık konuştuk. Son ay- $ lardakl gelişmeler karşısınöı Avru- , pahım sıkı işbirliğini temin etmek- ( teki zaruret üzerinde bilhassa dur- ] duk ve bu vesile İle Avrupa kalkın- | ması plânına taallûk eden meseleler! , de İnceledik. ,
Türkiye - İngiltere münasebetleri | hakkında görüşürken, evvelce olduğu , gibi ileride de, 1939 tarih» İttifak , antlaşmamıza dayanarak İşbirliği yapmak hususunda mutabık olduğu- , muzu tesbît ettik ve bu işbirliğini, memleketlerimiz arasındaki İyi ra- | bılaların temadisi İrin olduğu tadar , dünya sulbünün muhafazan uğrunda da kullanmak lüzumu üzerinde durduk.
M. Berin İte vâkJ görüşmelerim. Türkiye Üe İngiltere arasındaki ananevi ve sıkı dostluğu teyide t nı İş ve tnslltere hükümetinin, hâdiselerin ifrat/ ReUşmesl karasında Mrimtt durumunu belirtmiş bulunmaktadır. Bu bakımdan Londra’dan pek memnun olarak ayrıldığımı artedtbillTlm.
Pariste
Partsle. 18 lar konferansından önce Fransız Hariciye Nazın M Bl-d?ult Ue uzun uzadıya görüştüm. Bu görüşme dahi çok ramim! bir dostluk havası İçinde geçti. Gerrk Türk -Fransız münasebetlerine, gerek Avrupa İktisadi kalkınmasına taallûk eden hususları gözden geçirirken, aramızda tam bir görüş birliği bulunduğu tebarüz elti. 18 martta Fransa. reisicumhuru taralından kabul olundum. Türk - Fransız dosUufcunım yelnız ananelere değil, realitelere dayandığını söyleyen başkan Vln-cent - Aurlol. İki memleket ve hû-fciınıot arasındaki tesanücün önemini belirLli.
Sunu kuvvetle ifade edebilirim kİ Frcnstt ricali arasında memelkctitnl-»e karşı pek samimi dostluk hisleri olduğunu serdim ve iki memleketin menfaatlerine uygun olan bu dostluğu geliştirmekten her İki taraf İçin büyük faydalar beklendiği lntibala-rnı aidim Bizim hislerimizin de on-lEMnkine tamamen tekabül ettiğini Paris’te temin ederken, eminim H. yüksrk meclisin de arzu ve duygularına tercüman oldum.
C enevrede
Psrl.'ten ayrtÜMttan eonra. 23 mart Cenevredc acılan haberleşme hürrl-yctl konferansına fitlim bu konfe-rtmsa Hriieşmis Milletler uyes! olan 57 devletten b?.ska, oy sahibi olma-Şirfîyle. deha 12 memleket ve 5 bnvnelmtî?! teşoldrü! davet ed!!ini$ b.fhîiımsktavdi- Konferansın ancak ilk günlerinde hazır bulundum. Dön-ya sulhunun muhafazası ve demok-rasl prensiplerinin kökleşmesi bakı-mın:'-.:ı cek önemli olan bu konferans hakkında konuşmayı konferansın re heyetimizin avdetine tnrakmagı tercih edersilmi takdir buyurursunuz.
Atinayı ziyaret
Paristc Yunanistan Başvekil muavini ve Hariciye Nazın dostumuz M. Çaldaris ile gorıişmek fırsatını bul-• muştum. Yunanistan Ue aramızda ne ’ kadar çak müşterek meseleler bulunduğunu bilirsiniz. Bunların hepsinin Parlate incelenmesine ne M. çalda-rls’in, ne de benim vaktim müsait idi. Onun için M. Çaldaris, dönüşte Ati-nay* uğrama kliğimi rica etti.
3 nisanda uçakla Atinay» vardım. Bu verile ile gerek majeste Yunan kıralı ve hükümet ricali, gerek Yunan milleti tarafından memleketimiz hakkında gö-vterÜCB dostluk ve «ıkı bağlılık tezahürlerin! ayrı ayrı saymak imkânsızdır. 3 glin süreı» temaslarımda, İstisnasız olarak, büyük bir anlayış, ramimi bir dostluk ve harareti! bir Is birl&i arzusu ile karşılaştım. Amansız ve uzun bir harb, ardı «ıra İki istilâ neticesinde YunanistanlI düştüğü türlü müşküllerin, dost Yunan milletinin bunları yenmek hususundaki azmini ancak kurvetlen-ûh-ıniş olduğunu gördüm. Memlekete normal şartların iadesini bir an evvel temin için Yunanlılar hummalı bir faaliyetle çalışmaktadırlar.
Tiırklycnln Yunanistan İle olan sıkı r muiı
ml.ş bulunmaktadır. Bu antlaşmaların hükümler' bugün de caridir. Ve hükümetiniz bunların lâfzına ve ruhuna göre hareket etmektedir. Yunanistan İle aramızdaki kardeşçe dostluk, bu antlaşmalara dayandığı kadar. İki memleket menfaatlerinin dp tabii ve değişmez bir İcabıdır. Gsçmişte olduğu gibi, gelecekte de bu karşılıklı dfi’-Utık ve dayanışmanın devam ede-cvâinl .ZÂoıu ziyaretimde yeniden
müşahede etmek fırsatını buldum. Bu vesile Ue her İki memleket dış riyasetinin Birleşmiş Milletler teşkilâtına bağlılık ve toprak bütünlüğünün muhafazan. her iki milletin bağlı bulundukları hürriyet ve demokrasi Çerçevesi içinde gelişecek, kalkınma Dien-sinlerinden mülhem olduğu hususuu-da M. Çaldaris ile mutabık kaldık ıe bütiin gayretlerimizi milleti er araş iş birliğine dayanan bir barışın teminine sarfetraekte devam etmeğe karar verdik. Bu milletlerarası Is birliği İçinde Tiırk - Yunan İktisadi ve kültürel iş blrliğLne hususi bir önem vermekteki faydayı belirttik.
Türk - Yunan dostluğunun, yakın doğuda sulhun temellerinden olduğunu kabul ederek bu bölgede barış ve güvenin saflanması için sarf edilecek gayretler üzerinde fikir müdavclesin-dp bulunduk.
Görüşmelerin bıraktığı izler
Sayın arkadaşlar,
Bu görüş ve görüşmelerin, üzerimde bıraktığı izleri kısa ve toplu olarak belirtmek gerekirse diyebilirim ki:
Gerek ekonomik kalkınman hızla geliştirmek ihtiyacı, gerek kargaşalık ve tecavüze karşı koymak azmi bakımından Avrupa devletlerinde tesanüt duygusu ve birleşme şuuru kuvvetleıı-rn'stir.
Par İsle 18 devlet arasında bugiin İmzalanması beklenen ekonomik İş birliği paktı ve gecen ay beş batı devleti arasında Brükselde imzalanmış vn bazı şartlar dairesinde her devletin İltihakına açık bırakılmış olan karşılıklı yardım antlaşması, gittikçe tuvvetlcııen bu birlik ve tesanüt ruhunun ilk iki tezahürüdür.
Avruaanın ekonomik kalkınması, lrt devletin teker teker vc el birlikleri llo, bütün gayretlerine rağmen ancak Amerika Birleşik devletlerinin geniş öîçiîde yardımı ile gerçekleşecek ve bu da barış ve güvenin sağlanmasında çak tesiri! olacaktır.
Türkîyeye karşı sevgi
•ala arkadaşlar.
Gittiğim yerlerde, «örııstüğıim devlet adamlarında, Tiirklyeye karşı derin bir sevgi ve İnan gördüğümü huzurunuzda iftihar Ue söyllyebUlrim. Türkiye; sözüne İnanılır, kuvvetine güvenilir ve bu bakımdan dostluğu aranan bir devlet olarak itibardadır.
Türklyenin sıılhe bağlı, barışsever bir devlet olduğu, herkesle dost geçinmek istediği ve müdafaa kaygısından başka bir emeli olmadığı kabul edilmiş bir hakikattir. Fakat geııc herkesin İfice bildlül ve yürekten •nandı2ı bJr hakikat vardır kİ o da, şeref ve haysiyetini herşeyden üstün I tutluüunu uzak ve yakın bütün tarihi hnvunca isoat etmiş olan Türk milletinin. toprak bütünlüğüne, hürriyetine ve İstiklâline canından fazla bağlı olduğudur.
Azla arkadaşlar,
Türk iyenin her tarafta efirdüğfl Itl-barın. Tûrkiyeye verilen yüksek kıymetin başlıca sebebi kendi kuvvetimiz, dışarda dürüstlüğümüz. İçeride ist ikrarını izdir. Hür ve demokrat Türklvcnln birkaç yıldır başlıyaıı iç politika gelişmesini büyük başarı He
■ sarsıntısız, buaûnkii neticelere rar-
■ dırnus olması derin hayranlıkla kar-
■ sılatıdığı gibi, tu neticeler kudret ve
■ itibarımızın artmasında âmil olnıus-L tur
Değerli seleflerimden sayın Ten-
■ mrscnk’e su noktayı da blllıassa ar-
■ zetmeyi borç bilirim kİ siyasi hürriyetlerin en geniş tezahürlerine sahne
- olduğunda artık hiç kimsenin şüphe 1 etmediği demokrasi Türklyeslnde baş-1 lıca. iki partimizin dış politikada ta- nıamiyle birlik olmaları.
■ çok arttırmıştır.
c Muhterem arkadaşlar, ’ Dünya riyasetinin son ! memleketimizin durumu.
' ittifak ve dostlukları öyledir kİ, uja-‘ nıkbğı hle bir ıamsn bırakmıyarak 1 istikbale cesaret ve İtimatla bakabl-’ liriz.
alan 1030 dan beri Akdedilen iA antlaşmalar 1le tesblt edil-
Madem ki şe yat ini Huda âleme atmış...
Eşref bey çıplak kalsın, kıx-mızı yüzlü, tıknaz, yaşına nJsbet-le dinç bir adam. Kılığı kıyafeti de düzgün. Ticaret erbabından-nuş. Başının bir kaç yerine tentürdiyotlu pamuk yapıştırılmış. Konuştuk.
— Başınıza ne oldu, bey baba? Sivilce nü çıktı?
Yüzünü buruşturdu.
— Sinice değil, cin çarptı.
— Yaa... Destursuz yere bastın da iyi saatte olsunları kızdırdın öyle mi?
— Bizim cinlerin desturu yoktur, evlât. Çarpmak için bahane ararlar.
— Nerede çarpıldınız?
— Nerede olacak, evde tabii.
— Sizin evde cinler dolu demek.
Karşıda kapının yanında duran genç kadını işaret etti.
— Cinsiz ev olur mu, evlât? Baksana şuna!
— Kızınız mı?
Alnını kırıştırdı:
— Alay mı ediyorsun benimle?
— Estağfurullah, Bayanı tanımıyoruz da.
— Halinize şükrediniz. Onu tanıyan da pişman, tammıyan da.
• — Aileniz galiba.
— Olamaz olaydı. Aile gaile. Hattâ hâile.
— Vayy!.. Anlaşılıyor ki fena halde canınız yanmış.
— Su dâva işini bitirir bitirmez defedeceğim
— Boşanacak mısınız?
— Evli değiliz ki boşanalım.
— Metres oturuyorsunuz demek.
— Gençliğimde kadınlardan gözüm yıldığı için şimdiye kadar evlenmedim,
— Bu bayandan nasıl yılmadınız da eve aldınız?
— Evde hizmet edecek bir dm arıyordum, ahbaplardan bunu tanıttı. Hizmetinden memnun oldum.
— Sonradan iş değişti, bayan hizmetçilikten ev Hanımlığına terfi etti öyle mi?
— Oldu bir şeyler.
— Kavga neden çıktı?
— Kıskançlıktan çıktı. Gerçe ben de kıskanç bir adamım amma her şeyin bir haddi vardır. Şu melûnun kıskançlığı tahammül edilir gibi değil.
— Kıskançlık sevgi alâmetidir. Sizi kıskanıyorsa memnun olmalısınız.
— Onunki kıskançlık değil, e-
değil.
kebiri çok
k.JTT.fımu!
gellşmeleri. Türkiycnln
bugünM ELEK
Sinemasında Herkesin alkışladığı nefis ve renkli şaheser:
Beklediğim
SEV6İLİ
Baş Rollerde:
HARRY JAMES MAUREEN O'UARA DICK HAYMES Seanslar:
u l-.n^r., 4 jr C, 45—915
debaizlik. Sesten kısan kıskanılır ıuı?
— Anlıyamadım.
— Anlaşılır iş değil ki. Çılgınlık. Kendisinin sık sık sokağa çık masına müsaade etmiyordum. Bu sefer o da beni baskı altına almağa kalktı. Her sabah evden çıkarken, sokakta hiç bir kadın-1 la konuşmayacağıma dair yemin-1 ler, antlar ettiriyor bana.
— Eyvah, sakalı ele verdiniz: desenize.
— Dahası var. Evli aı kadarlardan. hiç birinin evine gidemiyoruz. onlar da bize gelemiyorlar. Bayanın misafirleri varken benim eve girmem de yasak. Ka ı dınlarla karşılaşmam tehlikeli 1-! mi?.
— Belli ki sini çok seviyor.
— Böyle sevgi olur mu, oğlum? Bir gün radyoda saz dinlerken,! «Şu kadııun sesi çok güzel. Tatlı' okuyor» diye ağzımdan bir lâf kaçıldım. 6 günden itibaren rad yo dinlemek de yasak oldu.
— Hakikaten buna tahammül edilmez, bey efendi amca. Her halde siz de pek yumuşak davranıyorsunuz.
— Evde hırıltı çıkmasın diye sesimi kesiyorum. Dün kendisi komşuya gitmişti. Canım sıkıldı,-radyoyu açtım. Kahire radyosun dan bir şarkı dinliyordum. O sı- i rada hanını gelmiş, fakat ben ayak sesini duymadım. Birdenbire otlanın kapısı açıldı; «Vay! Gene mi radyonun basındasın? Istanbuldaki kadınlar elvermedi de şimdi Arap kadmJarİJe uğraşıyorsun öyle mi?» diyerek radyoyu yere çarptı. Benim de tahammülüm kalmadı artık. Yerimden fırladığım gibi üzerine alıldım, adam akıllı bir dayak attım.
— Elinize sağlık amma, kavga da bayanın da boş durmadığı at. taşılıyor. Eaşınızdaki yaralar...
Gülünısiyerek göz kırptı.
— O kadar incelemesen e, evlât! Kedi gibi boğuştuk işte. Üstelik bir de beni mahkeyeme verdi. Buradan çıkar çıkmaz sepet-Jiyeceğim.
— Yenisini alırken dikkat ediniz bark
— Allah göstermesin. Bir daha onları eve sokaı mıyım?
Mahkeme açıldı. Eşref bey paltosunu iliklerken kadına ters ters bakarak homurdandı:
«Mademki şeyâtini Huda âleme atmış*,
♦ Bilmem ki niçin bir de kadın cinsi yaratmış?» Ce. Rü.
EöoUN SARAY Sinemasında
Kanun harici memlekette öılyült maceralar.. Atlılar ve muharebeler Aşk, kumar vo kin., gibi alâkalı Vc hararetli sahnelerle dolu KAKSAS SÜVARİSİ
Türkçe sözlıi büyük ve müessir film başlıyor.
Bas rollerde: RİCHARD DİK — 3ANE WYATT
ATLAS FiLiM SiRKETiNDEN
Bu sene çevrilecek mühim bir filimde baş rolü oynayabilecek 25 - 30 yaş arasında en az 1.80 boyunda atletik vücuda sahip ve en az orta tahsili bulunan güzel ve nıüstaît bir erkek aran maktadır. Her gün Öğleden sonra Mecidiyeköyünde Atlas filim Stüdyosuna fotoğraflarile birlikte müracaatları rica olu-
■ . nnr
NORMA TALMADOE — CONRAD NİCEL
I KRALIN GÖZDESİ i
Rmkhb Yakında — TÜRKÇE — Duru Film ■■BEKaad?
S İj IU £ H Sinemasında
MEVSİMİN BÜYÜK MUVAFFAKİYETİ
Büyük Edib Charles Dıckenriin eserlntfen alınan büyük dram Yerlerinizi evvelden aldırınız.
TEŞEKKÜR
Oğlumuz, eşim, kardeşim ve Babamız
ABDÜLKADİR KARAMÜRSEL'İ» hastalığı esnasında bizza'. gelerek veya mektup ve telgrafla hatır soran ve ebedi ayrılığı münasebetle baş sağlığı dileyen ve cenaze merasiminde bulunmak su-retile faizleri minnettar bırakan Sayın Vali ve Belediye Reisi Dr. Lütfü Kirdar, Orgeneral Nuri Yamut ve Korgeneral Asım Tı-naztepe’ye ve bütün Vilâyet, Belediye ve C. H. Partisi ve Demokrat Parti erkânına Baro ve basta kıymetli ve kadirşinas Emniyet Sandığı olmak iizere Şeker Şirketine ve diğer müccsesafa maliye ve hususiyeye, talebelerine, Nişantaşı Kız Orta Okuluna. İstanbul Kız Lisesile Şişli Terakki Liselerine, spor teşkilâtına ve bütün sporcularla (Aziz Beşiktaşlılar*) ve tedavisi hususunda hiç bir fedakârlığı esirgemeyen kıymetli doktorlarımıza, ayrıca çelenk göndermek lütuf ve p.ülfe-tinde bulunan ve isimlerini saymağa imkân göremediğimiz bütün dostlarımıza gösterdikleri yakın ve unutulmaz alâkalarından dolayı ayrı ayrı teşekkür etmeğe acımız mâni olduğundan bu hususta sayın gazetenizin tavassutunu rica ederiz.
Ailesi namına Babası Ziya Karamürsel
MEVLÜD
Merhum Haşan SalâhatUn Kuıu-kahvecl eşi REFHAN KURUKAHVE-Cİ‘ nln vefatının 40 ncı gününe müsadif 18 Nisan 948 pazar günü Kadıköy Osmanağa camiinde öğle namazını müteakip mevlidi şerif okunacağından arzu edenlerin teşrifi rica olunur.
Kurukahvecl «ilesi 1
Mes’ut bîr nişan
Muharrir arkadaşlarımızdan Gere Poıtası Gazetesi Yaşı İşleri Müdür Muavini Hüseyin Şehsüvar'ın, Edibe Azmi İle evvelki gün nişanlandığım memnuniyetle haber aldık. Tarafları lebrjte ederta.
Gençlik çayı
Htr defasında büyük bir rağbet gören YarAmsevenler Derneği Beyoğlu jüberinin gençlik çayı 17 nisan cumartesi günü Taksim Belediye G.“-zinosunda veıilectkttr Birçok «ür-pria'.trle dolu elan çaya bütün |»nç-lik davetlidir.
Açık teşekkür
Uzun zamandanberl çckUğlm ıstırabınla yaptığı hâzıkane ameliyatla nihayet veren ve hayatımı kurtaran Ortaköy Şifa Yurdu sahibi ve kadın hastalıkları mütehassısı Dr. Asım Onur'a ve temiz hastanelinde gürdû-ğüm sıhhi İhtimam, şefkat ve yakın alâkaya alenen teşekkürü bir borç I bilirim.
BUGÜN ATLAS Bugün kahkahalarla ve doya doya gülmek, eğlenmek
Sinemasında istiycnler
En nefis müzik... En mükemmel mevzu. Renkli ve | P F Sinemasında
bir sanat âbidesi: TÜRKÇE SÖZLÜ
AŞK iki cingöz Holivuîlg
MEY DAM şaheserler şaheserini görmelidirler
Yaratıcılar; JEANNE CRAİN VİVİANE BLAİNE DICK HAYMES DANA ANDREWS Matineler: Pazartesi matinelerden itibaren herkesi heyecan ve meraktan titretecek yeni bir şabesa- ATOM
FEDAİLERİ
]1 2—4 15—6 45—9.15 % mm TÜRKÇE SÖZLÜ
Bu hafta ŞARK Sinemasında
Halkımız tarafından alkıgtınan :
MISIR STÜDYOLARININ EMSALSİZ ZAFERİ.
İADALET
-V'\
AYİNİ RUHANİ
Sevgili eşini bayan
KATİNA çOLAKOĞLU'oun ruhıına ithaf edilmek üzere vefatının kırkıncı gününe tesadüf eden 18 Nisan 948 pazar günü saat 11.30 da Ar-navutköyunde Rum Ortodoks Tak sİ-yarhl kilisesinde okutturulacak mev-luıla ve saal 13 de Şişli Rum mezarlığında kabri başında yapılacak dua ve kabul merasimine akraba ve dostlarının teşriflerin! saygılarımla rica ederim.
Sanatkâr Udi Maîko Çolaköğlu
I Halkevleri - Kurumlar |
A Sarıyer Halkevinden: 11 Nisan 1048 cumartesi günü saat J® da. Sayın t. Galip Arcan tarafından (Konuşma Sanatı» mevzulu bir konuşma yapılacaktır. Herkes gele bil»
Mısır'm • maruf Film yıldın bu harlku-'âde dramı meydana getirmek İçin birleştiler. .
Şarkılar: PERİHAN ALTINDAĞ — NECMİ RIZA ve KEMAL GURSES
——————||aHBBBa^HB b^IK FİkM
R"""
Yeni SES Operetinde
Büyük muvaffakiyet kazanan
TÖVBELER TÖVBESİ
SON İKİ O ÜN
Yazan: ALP KUN Müzik: YAVUZ ENEREN
Pazar suare son temsil. Gişe on birden itibaren açıktır. Hasırlanmakta olan yeni ?? eser münasebetiyle pazartesi, salı akşamları temsil yoktur. Tel; 49369 ı aı ı ıı—gmııı ı ili nr'
İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatrosu
UIHIU Saat 20 de
I™’ Dram Kısmı
llllll DÜŞMAN
■M!1 Komedi Kısmı
ıııllll KAŞ YAPAYIM DERKEN
Pazar günleri 15 te matine
Telefon: 42633
MAKSİM'de Muammer Karaca Opereti DELİ DOLU
Revü operet: Saat 20.30 da
Cumartesi. parar matine ı.- w
7
[ TARİHTEN SAHİFELERj
Heybeîiada kasrı
— İktibas hakki mahfuzdur (—
Heybeliacla
İT. Mahmut Hejıbelhutada Bajıriye Muheudishanesinln bulunduğuı saha dahilinde bir kaair yaptırmışta. [1 ] Eski Meliâhıu kışlası ve Mühendis-haze binalarına Abdülmeclt devrinde Kasımpaşadakl Bahriye mektebi naklolundu. CT. Abdûlhamit zamanındada kasır binası tamamen tadil edilerek Tüccar Kaptan mektebi haline konuldu.
Muhtelif kayıtlarda Heybehadadaki kasır hakkında ayn ayn tâbirler kul-IcnıİBftaktadır. Ban arşiv vesikalarında bu binaya Dairel Hümayun yahut Hünkâr dalreal deniliyor. Eski Takvimi Yakayı nüshalarında (Adada kâin Sarayı Hümayun) tabirine Tasladık. Bahriye arşivinde mevcut 1837 tarihli bir defterde de (Heybe! adada kâin Sarayı Hümayun) denilmekledir.
n. Mahmudun bu kasra bilhassa Marnı arada yapılan b*xi denli manevraları münasebetiyle gittiği v? ©rpda bu iki 8»e Etçirdi&tal Rbrüyo-r«. Padişah 1834 ( 12541 sene&l cenıa-Riyelevrell gunreslndei Haydarpasadj hazırlanan vapliriyle ve beraberinde şehzadeleri mabeyincileri olduğu halde Marmyaya açılmış ve başlarında Mahmudiye. Mesudiye kalyonları btt-hınna on geminin iştirak ettiği manevralarda hazır bulunmuş, hattâ ,(Vapur sefinesi İle doğru «serlerine azimette bteat kendulerl kumanda bnyurarak cengi bahri •ilim!) ler» edilmişti.
H. Mahmut bn tâlimlerden sonra Heybeltscin kasrına dönmüş, geceyi orada geçirip ertesi. gün yapılan tâlimlerde tekrar hazır bulunmuştu.
Hevbeilada kasrının tamiri hakkında Tasladığımız 18*11 tarihli bir vesikada ıHcybclladada kâin Sarayı Hümayunun bazı mahalleri muhtacı tamir olduğu ve Mülıenddsanı belir İyenin ıskftn eyledikleri kışlak dahi mektebi bahriye fttlhz olunarak ban mahallinin tamiri Iflulm goldlğl cihetle işbu ebnly.elerhı mukeddema devletlû Kaptan paşa hasretleri taraflarından tâyin buyurulan memur vagtnsıle tamiratı İâzımelerl icra olunmuştu) deniliyor.
Kasrın muntazam bir bahçesi ve bu bahçeye İtina He bakan Rum bahçıyanlar! olduğunu yine kayıtlardan öğreniyoruz. 1833 senesinde kasra yalnız bir bahçıvan tâyin edilmiş ve kendisine aynı zamanda Mühedisha-neyi muhafaza etmek vazifesi de verilmişti, 1838 senesinde ıDalrel Hümayun > bahçesi bahçıvanları çoğaltıldı, bunların maaşları Tersane hazînesinden Ödeniyordu.
Hey be itada kasrı alt katla sekiz, Hat katta yedi oda olmak üzaıe on beş odn İki sofa ye bir büyük dlvanhaneliydl Kavis yanında bir de hamamı vardı. Binanın üst katindan teçjJan hanwm odası yedi pencereliydi. FeııeereletLû-de perdeler asılıydı, İki karşılıkij minderin üzerleri yine kumaşlarla örtül-mBştö.
Kasrın on dört pencereli ela» üst kat sofasında minder döşemesinden maada iki de koli ilk vardı.
Büyük divanhanenin yün dolu on dört sülüdarl. on yaslık, iki kottuk. Mr şilte, medanboldan fcarlrll on dört pencere perdesi bulunuyordu.
Odalar mor, mavi ve pembe renkli fabrika basması kumaşlar leçlrilmlş minder ve koltuklarla döşeriydi. Odalarda ikişer koltuk bulunuyordu. Şilte ve minderleri kara kalem, yine mor renkli fabrika basması kumaşlar kaplı olan alt kal odalarında koltuk yoktu. 121
Kasırda bir de n. Mahmuddan kalmış altın yaldızlı bk taht mevcuttu. Bu talıt son zamanlara kadar Bahriye mektebinde ktüphane binasında muhafaza edilmiş ve sonra Deniz müze-«r»ü verilmişti.
11 Abdülhamidlu yeniden İnşa edercesine değiştirip yaptırdığı eslıl Eeyfeeiiada kasrına Sultan Mahmu-d-dan sonra da halefleri gelmişler ve burayı muntazam™ tamir ettirmişlerdi.
1850 târihinde kasrın biti •■■'■ .u-i- ki fki cv satın .ılındı. Etu susetle clvar-c’&Jti .tkcivr buradan uzaklaştırılma-
fcasn binası
C—■ Ya^ : 1
HALÛK V- ŞEHSUVARO0LU|
oldu. Adadaki (Daire! Hümayun) Tüccar Kaptan mektebi olmadan evvel ve Abdülhamidin ilk senelerinde hasta Harematalaruun. saray adamlar uun hava değişi irmesine gönder İldikleri bir blııa IdJ. Yazları buTsya gelip istirahat ederlerdi.
7jimanin harap olan bina Meşrutiyet devrinde ve Sakallı Cemal beyin müdürlüğü sırasında yıktırıldı. Fakat bu yıktırma işi bir hayli müşkül olmuştu. Yıkıcılar binanın ahşap kısmını aldıktan, sonra sökülmesi kolaj’ plmıyan taş kısmı, temelleri yüz tistû bırakıp kaçtılar. Binayı daha evvel gören yıkıcıların bu çok sağlam taş kısmının kaldırılacağı şartından dolayı işi üzerlerine almamışlardı.
Nihayet tnüdür Enver bey samanı rda Bahriye Nazın Cemal paşanın gönderdiği erlerle duvarlar temel seviyesine kadar İndirildi. Hamam da yıktırıldı. [31
Binanın ön cephesinde dörder direğe İstinat eden üç çıkıntı bulunuyordu. Sen (adillerden sonra da üst kat oda farından bazlarının tavanları eski nakışlı halin! muhafaza ediyordu.
Binanın İşgal ettiği sah» bugün Deniz Harb okulumuzun büyük cümle kapısından girilince yeni yapılmış Harbiye kısnılle rıhtım arasına taslayan yerdir.
1 — Kasruı tam taşa iariAtııi bulu-w2a&ıf. Eîfie mWüf uesîkdlar II. Mahmut devrine aittir. Esasen Adadaki MeUahin kışlası ve Bahrîye Mfi-hcr.dtşhanesi de bu Padişah zQıııa-tıtııda iıaptırümıştır.
2 Kasrın bu vaziyeti ve bu şc-ki’deki döşeme tarzı 1852 senesine aittir.
3 — Bu malûmatı binanın eski halini gören vc yıktırılma sırasında da mekteple hoca buluKan Penta haıb okulunun muhterem öğretmenlerinden bey Salih T evlik ICt/ct tiler.
En Sağlam Para
Toprak üzerine yatırılan paradır. Vaktiyle Ankara vc Suüdlyedtn İstifade edememiş olanlar, şimdi Bahçeli Evler İdaresinin verdiği fırsatı kaçırrnamahdıflar.
Adresinizi: (Baijırköy Bahçeli
Evler Müdürlüğü) ne bildirirseniz sJze taistl&ttı broşür gönderilir.
■ TELEFON: lö 17 veya 32712 ■
Bir tehlike
Beyoğlunda İstiklâl caddesinde bir mağazanın saçağı camdûıı mamuldür. Bu saçağın yer yer camları kınlını? ve çatlamış bir haldedir. Caddeden dalnıi surette nakliye vasıtaları geçtiğinden zaten çürümüş ve bozulmuş olan bu camların sarsıntı yüzündıiı da.ma kırılıp yere düşmeleri İhtimali çok kuvvetlidir. Gelip geçenlerin başlarına düşecek bir canı parçasının her vak.lt elim bir kazaya sebeboln-epgı nf.k.irdır Bu tehllkdl vaziyete nihayet ivmeli ûz.-re alâkalı makaın-laım dıkkatni ehemmiyetle çekerfe. |
Serbes Sütun:
Akademi kütüphanesinin yeniden kurulman lâzımdır
G. S. Akademisi yalgınının, istisnasız bütün milleti içlen lisen en feci taralı kıymetli bir sanat ve ilim kütüphanesinin bir kül yığını haline gelmesidir. Mem leket çapındaki bu büyük kayıbın acısını hiç hissetmiyecek bir Türk tasavvur edeöıiyorum. Şurası mu hakkak ki. bu acıyı bir yakından ve bîr de uzaktan duyanlar vardır. Bunu en derinden hissedenler büyük kütüphaneden istifade etmiş ve etmekte olanlar, hülâsa onun hakiki değerini, biraz olsun. tarayabilenlerdir. İşte bunlardan bir S. Mimarî şubesi talebesi olmak sı tatile ben de bu satırları yazmayı kendime bir borç bildim.
Böyle değerli bir kütüphanenin yeniden kurulmasının memleket sanatı için ehem olduğunda na-sıl hepimiz müttefik isek, bu samimi temennimizi fiiliyat alanına koymak ve müdafaa etmek hususunda da hepimiz kendimize düşeni ve pm alıyız.
Kollarımızı kavuşturup her şeyi tamamile devletten beklememiz, — bilhassa bu meselede — yalnız büyük bir hatâ değil, aynı zamanda da memleket namına bir kayıp olacaktır. Milli Eğitim Bakanlığının yeni bir kütüphane kurulması için şimdiden teşebbüse geçtiğini kuvvetle talimin etmekle beraber, şurasını tebarüz ettirmeliyiz ki; yanan ki lapların çoğunun birer eşi ancak hususi kütüphane sahibi olanlar da bulunabilir, başka suretle hiç bir yerden teminine imkân yoktur. İşte bu sebeple bu mevzu, bir devlet işi olmaktan ziyade bir fert işi. samimî temenni sahibi herkese düşen millî bir borç oluyor.
Bizi hedefe ulaştıracak en kısa ve kati yol, bütıin memleket sanat severlerini" umumi bîr teber-rua dâvet etmektir. Bu büyük ödevi, bir yüksek tahsil öğrencisi Skfatile ben yapıyorum, cesaretim mazur görülsün.
Damla damla göl olabilmesi, belki uzun vadeli, fakat müs-bet bir nazariye olduğu gibi; bütün sanat severlerin, elinde bir sanat kütüphanesinin kurulması na yarıyacak herhangi bir kitap, hattâ bir mecmua bile bulunan her vat and aş *n bu hayırlı gayeye, hiç olmansa bir eserle katılması, belki yanmış olandan çok daha zengin ve muazzam bir kütüphaneye kavuşmamızı tatlı bir ha- ’ yalden hakikate çevirebilir. Neden olmasın?
Böyle bir kütüphaneden memleket Sanat ve Yapı alanınında ne derece istifade edeceğini düşünürken duyduğum, ve bu vazifemi bizzat yerine getirirken taL-mış. olduğum emsalsiz zevkin heyecanını bilaistisna herkesle pay taşmayı candan arzuluyorum.
Bunu bir hayal olarak değil, şimdiden pek yakın bir hakikat olarak görüyor ve hiç de lüzumundan fazla iyimser olduğumu zannetmiyorum; çünkü Insnıyo-vorum ki; Bayta Güzel Sanatlar mensupları, mimar ve mühendis-ler ve talebeler olmak üzere, bütün memleketin sanatkâr ve sanal severleri bu gayeye hi»net İçin ellerinden gelen kıymetli yardı mİ arım esir gemiy «çeklerdir.
Buna, iman edercesine fnarayo ıum, Allah aukut-u hayale uğrat masın.
âfıua/fer Bü
Gerek Beyoğlu, gerekse İstanbul cihetinin işlek caddelerindeki tütüncülerde arlık bardakla 1 kuruşa su verilmez oldu. Sebebi de, şişe.ile satılan suların daha fazla kazanç bırakmasıdır. Fakat Küçük pazarla Tahtakaie gibi işçilerin ve küçük esnafın (oplu halde bulunduğu yerlere teneke ibrikler içinde gezginci çocuklar ve delikanlılar tarafından bardağı 1 kuruşa su satıldığı görülmek tedir. Üç beş adun ötedeki çeşmeden doldurulan ibrikler kısa zamanda boçahnakta, satıcısına giinde iki tiç lira gibi gelir temin etmektedir. Bu «sudan para kazananlar-» a bir de havadan para kazananlar» ı ilâve edebiliriz.
Yakaya çiçek .
Son günlerde İstanbulda tramvay ve otobüs duraklarında, vapur İskeleleri ve şimendifer istasyonlarında bîr takım küçük tutuklara Taşlanmaktadır ki bunlar, ellerinde taşıdıkları solmuş bir demet çiçek içinden bir tanesini çekip, kadın erkek farkı gözetmeksizin, yakaya takmakta ve boyun büküp beklemektedir, fok defa elin tersi ile geriye itilen bu çocuklar, çiçeği kabul edil mediğl halde arsızca ısrar ederek para istemektedir. Dilenciliği maskelemenin bir başka çeşidi olan bu harekete havadan para kazanmak denemez mi?
Evet havadan paıa kazanmak,. Çiinkü sözlerine itimat edilir kim selerden öğrendiğime göre bu çiçeklerin çoğu,, mezarlıklara bırakılan çelenkler üzerinden top-İfinıyoımuş! O çocukların mezarlıklara nasıl girdikleri ve bu çiçekleri nasıl tide ettikleri, ü-zerinde ehemmiyetle durmağa değer bir hâdisedir. Alâkadarların nazar dikkatlerini celbederiz, Biı* sıkımı on kuruş...
Kahvehane kahvehane, gazino gazino, meyhane meyhane dolasan-bazı delikanlılar da var ki ellerinde bir kuvvet deneme filetini uzatarak:
— Bir sıkımı oıı kunjş!
Diyerek müşterilerin önünde durmaktadırlar. Sarı pirinçten mamul olan bu âlet yaylıdır vc üzerindeki daireeikte de 1 den 200 e kadar rakam sıralıdır. Yay Iı sap el ile sıkılınca harekete gelen ibre rakamlardan biri üstünde durmakta ve gûya bu kuvvetin bir ölçüsünü vermekte imiş...
Evvelki gün gazinolardan birinde otururken içeriye giren bıı delikanlı, on beş dakika içinde yedi sekiz kişiye baş vurdu. Aleti sıktırdı ve onar kuruşlarını aldı. Bir çeyrek saat içinde 70 - 30 kuruş kazanan bu delikanlıya sordum.
' — Günde kaç kişiye kuvvet de nete biliyorsun?
Delikanlı dil döküp karşiMn-dakiııi kuvvet denemeğe İkna •-debilmeğe bağlı bir iş olduğunu söyliyerek-.
5 ULTRN
M. Turhan Tan
Yalnız OsmanlI İmparatorluğunun devli, bütün dünyanın en güzel erkeği büyük Türk Don Jtıaıu Çullan çem’in baştanbaşa aşk, ihtiras ve İstırap dolu muazzam sergüzeştini bu kitapta hor an yüreğinizde kuvvetli bir heyecan duyarak- ökuyocaksınız. Flâtı 2S0 kuruştur,
REMZİ KİTABfcVİ ■
Havadan para kazananlar
Meyhanelerde ve gazinolarda kuvvet deneten delikanlının şayanıdikkat sözleri...
Bardağı 1 kuruşa terkos suyu — Mezarlıklardan toplanan çiçekler — Dolmuş otomobillerinin komisyoncuları — Otal simsarları — Tramvay ve Otobüs duraklarında, iskele ve istasyonlarda yakaya çiçek takanlar
c— Eh. dedi, günde 7-8 iira-yı doğrulturum.., Fakat şunu da söyliyeyim ki keyfim yerinde o-iur, müşteri kandırmak için güzel dil dökersem 15 lirada çıkarırım »
En fazla geceleri meyhaneleri dolaşarak para kazandığım soy-üyen bu delikanlı eğilerek kulağıma fısladı:
— EEr kaç kadeh rakı yuvarlı-yaJi her sıruf insan, keyiflendim! kendini kuvvetli görür. Bunun İçindir ki hangi rakı masası başı na gitsem bos dönmüyorum. Hele bir kaç kış! arasında iddia da başlarsa «Ben 70 e kadar çıkardım, sen SÛ de kaldın.derler İşte o zaman kuvvet deneme 8-letini sıkan sıkana...»
Dolmuş otomobillerinin komisyoncuları
Sabahları ve bilhassa akşamları dolmuş otomobillerinin kalkacağı yerlerde de bir takım çığırtkan komisyoncular var. Bun lann bu işi ne mukabilinde yaptıklarını merak ettim. Şoförlerden öğrendiğime göre bu çocuklar dolmuş otomobilline temin ettikleri her müşteri basma şo-■förden 10 kuruş alırmış. Aksarav - Taksim arasında dolmuş tarifesi 40 kuruştur. Fakat bu yolun gidiş ve gelişinde hiç bir yolcudan kırk kuruş alınmaz. Yolcular da alıştırılmış olacak kj her kes 50 kuruş veriyor. İşte bu 50 kuruşun 10 kurusunu o çığırtkan komisyoncular almaktadır. Yani şoför, tarife üzerinden bir fedakârlık yapmış olmuyor. Komisyoncuların onar kuruşunu müşteriler veriyor.
Bir zamanlar otomobil bulmak mühim bir işti. O sıralarda burunları kafdağında olan şoförle-
Yeni Pakistan paraları
Yeni Paklatan paralan 1 nisandan İtibaren tedavül* çûunışUr. Yeni paralar 3û «Flûl 1548 yılına kadar hem Hindistan hem de Paklatunn maK işlerine bakacak olan Hin8 Reserve bankası t ıra hini un bashnimiftır.
s
Paralar kıymet, ağırlık ve büyüklük lüfearlyle tamamen ninl paralarına benzemekte, bir, yarım ve çeyrek
■■««««>■•»ıı•■■«■■■■■■»■■
• ■■■■■ tın m ■■■»!* ■■■time Kin
rin yanına âdeta tavsiye ile sokulmak iktiza ederdi. Simdi ise bu bollukta şoförler, komisyoncular vasıtasile müşteri avcılığına çıkmış bulunuyorlar.
Dolmuş komisyonculuğu yapanların günde ne kazandıklarını öğrenmek istedim. Bir kaç komisyoncunun verdikleri rakamın vasatisini çıkararak şu neticeye vardım. Sirkecideki komisyoncular günde 2,5 - 3. Taksimdekiler ise 3 - 3,5 lira kazanıyorlarmış.
Diğerleri
Sinema bileti karaborsacılığı yapanlarla. Millî Piyango mü'*"’* lüğünden parasız aldıkları listeleri para ile satanları, istasyonlarda ve vapurların yanaştıktan Sirkeci ve Galata rıhtımlarında yolcu bekleyip onlara otel gösterenleri de havadan para kazananlar arasında sayabiliriz. Tren lerde ve vapurlarda şarkı okuyup çalgı çalanlar da vardır. Fakat buntan da başka criın yazanm Cemaleddin BİLDİK
Created by free version of 2 PDF
rubller nikel, iki bir ve yarım enna-lar da bronzdan basılmıştır.
Paratann yüzünde bir ay yıtd», m bu ay yıldızın üzerinde de Htntç* «Pakistan hükümeti» yazılıdır. Yıtdı-nn altında da paraların kıymeti tn-Şillzc» olarak jfeterHm!?tlr.
Realmde bir, yarım, ve çeyrek tipilerle, bîr enli* iüynıeündeitl paraları görüyorsunuz.
İT Nisan 194İ
Terfi Maçları
Beykoz - Elektrik yarın Şeref stadında karşılaşıyor
kadrosu belli oldu
Birinci kümede sonuncu olan Bey-kozla İkinci kümede şaınplyou olan Elektrik takımları arasında yapılması teabeden terfi maçlarına yarın Şeref stadında başlanacaktır. Takımları İki defa karşı karşıya getirecek olan bu maçlar bir çok lig karşılaşmalarından daha ehemmiyetli olduğu kadar İki tarafın İddiası bakımından dia hayati bir mahiyet atfetmektedir. Çünkü Beykoz mağlûp olduğu takdirde ikinci kümeye düşecek Elektrik galip geldiği takdirde birinci kümeye geçecektir.
Bir tarafta Elektrik bütüıı sene bir takım çettn maçlardan sonra şampiyonluğu alarak birinci kümeye terfi İçin bu maçları beklerken diğer tarafta emekdar Beykoz İkinci kümeye düşmemek gayesile çok fazla uğraştığı halde bir çok talihsizlikler yü-sunden sonunculuktan kurtulamamıştır. Yapılacak müsabakalarda, birisi kazanarak büyük kulüpler safını* geçmek isterken diğeri mevkiini kaybetmemek için çalışacaktır kİ kulüplerinin İstikbalini tâyin edecek olan bu maçlarda bütün yük takımı teşkil eden on bir oyuncunun sırtına yüklenmektedir.
Lig maçları bidayetinde en mühim oyuncularını diğer kulüplere kaptırmak talihsizliğine uğrıyan Beykozlu-lar mukadder Akıbetten kurtulamadılar ve sonuncu oldular. Zaten btı âkıbetten kurtulamazlardı. Çünkü onlar Boğazın mütevazı bir kulübü ve rengin hlmayekârlardan mahrum bir teşekkülü halindeydi. Oyuncuları yapılan parlak valtlere kanarak kulübü terkettlklerl zaman lig maçlarına devam için takım çıkaraoakteruı-dan şüphe bile ettik. Fakat bütün bunlara rağmen Beykozun olduğu kadar bütün sporcuların da sevgilisi emekdar Kelle İbrahim bu müşkülleri yenerek etraftan topladığı genç oyuncularla bir ekip meydana getirdi. Fakat ne de olsa bu gençlerin tecrübe noksanlığı senelerin emekdar kulübünü sonunculuktan kurtaramadı.
Açıkça itiraf etmek lâzımdır kİ Beykozun ikinci kümeye gitmesi faaliyet sahasını daraltacağı gibi kulübün hayatiyetine de büyük bir darbe vuracaktır. Büyük emekler sarfilö meydana gelen kulübü bundan sonra yaşatmak çok güç ve o nispette zor olacaktır. Bu bakımdan Kelle İbrahim büyük İhtimamlarla yetiştirdiği bu oyunculardan şimdi vazife beklemekte ve bu son merhaleyi muvaffakiyetle atlatmak İçin bütün v&rlıkla-rlle çalışmalarını istemektedir, şunu da hemen İlâve edeyim kİ bu istek yalnız spor Şeyhimiz olan Keli? İb-rahlmden değil bütün Beykozlularuı kalbinden gelmektedir.
Senelerce birinci kümede parlak zaferler kadanan Beykozun ikinci kümeye düştüğü takdirde maruz kalacağı güçlükleri düşünmek bile İnsana dehşet veriyor. Çünkü bu vaziyete düşen kulüplerin misalleri meydandadır.-En yakın misal geçen senenin muvaffakiyetli kulübü Beyoğlıupofun bu sene İkinci kümede üçüncülüğü bile gayet zorlukla tutmasıdır. Bütün bunlar gösteriyor ki İkinci kümeye
düşen bir kulübün tekrar kalkınması ve birinciye terfi edebilmesi kelLme-nln tara mânaslle imkânsızdır. Birinci kümede İken bin bir mahrumiyet içinde kıvranan, parasızlık çeken Beykozun ikinci kümede hali nice olur artık siz düşünün...
Bütün bunları açıklamakla Bey-koztu oyuncuların dikkatini çekmek İstiyoruz. Bunları gözönünde tutarak Beykozun mukadderatını omuzlarına yüklenmiş olan futbolcuların bu maçlarda kulübün istikbali bakımından varlığının son kaimine kadar çalışmak mecburiyetinde bulunduğunu’ bir kere daha belirtmek lâzımdır. Çünkü senelerin mahsulü olan emekti er kulübün İstikbali bu gençlerin çıkaracağı temiz ve sportmence oyunla belli olacaktır.
Diğer taraftan Elektrik kulübü ötedenberl temiz ve bilgili ellerde İdare edildiği gibi futbolcularına tara bir sportmen gibi oynamayı her zaman telkin eden bir teşekküldür. Bütün sene muntazam çalışmalarının mükâfatını şampiyon çıkarak gördü-1er. Şimdi de Beykozu yenerek birinci kümeye terfi etınek İstemeleri en tabii bir haklarıdır. Zaten 3pordan gaye bu olduğuna ve bir amatörün mükâfatı da kazanmakla yeri no geleceğine göre bu karşılaşmalar gerek onların gayesini ve gerekse Beykozun mukadderatını tâyin edecektir. Bizim temennimiz İki tarafın da asabiyete kapılmadan temiz ve sportmence bir maç çıkarmasıdır.
ŞAZ t Teze an
Futbolcülerimiz çarşamba günü Atin&ya gidiyor
Önümüzdeki hafta Atlnada Yunan milli takımı ile karşılaşması takarrür eden milli takımlınızın son va kati kadrosu halta İçinde toplanan futbol federasyonu tarafından tesbit edilmiş bulunmaktadır. Bu kadro alâkadarlar tarafından henüz gizil tutulmakla beraber milli takıma seçilen oyunculara Yunanlstana hareket edecekleri cihetle hazırlıklı bulunmaları hakkında futbol federasyonundan mektuplar yazılmış olduğundan bu mektupları alan futbolculardan öğrendiğimize güre Yunanistan seyahatine iştirak edecek oyuncular şunlardır.
Kaleciler: Cihat, Erdal, Erdoğan.
Miktafller: Murat. Vodii. Yavuz, Ahmet.
Hatlar : Saiihaddln, Hüseyin, Bülent, Sam İm, Galip.
ForveUer: Fikret. Erol,
Hâdise]i geçen Fener -Beşiktaş maçı
Geçen hafta yapılan ve hakem duran GalatasaraylI! antrenörü M. Molley'e vukubulan tecavüz üzerine 8 dakika evvel tatil edilen Fenerbahçe - Beşiktaş maçı hâdisesi beden terbiyesi İstanbul müdürlümü tarafından yeniden tetkik edilmeğe başlanmış fakat bu yeniden tetkik futbol ajanı Basrl Bütün'ün İstifasına sebebolmuştur.
Malûm olduğu üzere bu maç hakkında antrenörün verdiği raporu tetkik eden hakem komitesi maçın tekrarına karar vermiş ve keyfiyeti beden terbiyesi İstanbul müdürlüğüne bildirmişti. Müdürlük, hakem komitesinin hâdiseyi etraflıca tetkik etmeden çok acele bir karara bağladığı kanaatine vardığından maçın tekrar edileceği kulüplere tebliğ edilmeden yeniden tetkik edilmesini İstemiş bu arada Fenerbahçe kulübünün de hâdisen maça alt İtiraz yaptığı öğrenilmiştir. Bunun üzerine hâdisenin yeniden tetkikini vazifesine müdahale telâkki eden futbol ajanı hâdiseyi İstanbulda tetkike salahiyetli bulunan hakem komitesinin bu hususta karar verdiğini, yeniden tetkike ancak Ankarada. bulunan yüksek hakem komitesinin salâhltli bulunduğunu ve İstanbul beden terbiyesi müdürlüğünün müdahaleye hakkı bulunmadığını bildirerek vazifesinden İstifa etmLştlr. Şimdilik bu işe alt evrak İstanbul hakem komitesinde bulunmakta ve hafta İçinde bir karara varılacağı tahmin edilmektedir.
Lefter; Halil; Kemal; Şükrü; Hikmet; Muzaffer.
Yukarıdaki isimlerden anlaşılacağı veçhile futbol federasyonu tarafından evvelce seçilen 38 kişilik kadrodan 8 futbolcu daha çıkarılmış ve kadro yirmiye İndirilmiştir.
Bunlar da Galat a saraydan Naci, İsfendlyar. Beykozdsn Mehmet AH, Beşiktaştan Çaçl, İstenbulspordan Erdoğan, 3üleymanlyeden İsmettir, Futbol federasyonunun bu son seçimden sonra milli takım kadrosuna yeniden ilâveler yapıp yapnuyacağı henüz şüphelidir. Çünkü bu seçimde yalnız İstanbul futbolcuları gözonün-de tutulmuş ve Ankara İle İzmir oyuncuları lılç düşünülmemiştir. Spor ma hafili zaman, zaman. İstanbula kafa tutan Ankara İle İzmlrden milli takım kadrosuna oyuncu seçilmemesini hayretle karşılamakla ve takun-da oynalılmasa bile müşahit olarak bu bölgelerden bir kaç oyuncunun seyahate katılmasının daha olacağını belirtmektedirler.
Gidecek kafilede İdareci futbol federasyonundan İstanbul beden
AFİYET GAZETESİ i^all doklo ru)
Lokman Hekimin Afiyet gazetesi çıktı. No. 28 güzel seslilerin büeİLİe-rlûcte altın bilezik, boyunlarımla pır-Ih'ıita kerdanlık var. Havuç gıda ve karaciğere şifadır. Lokman Hekimin okul çocuklarına öğütleri, verem hakkında herkes neler bilmeli, şeker mİ, bal mı yemeli, sea tutulduğu neden gelir Ve tedavisi, zatülcenp hastalığı gibi makaleler (250) kuruş yeni abone geçen senenin koleksiyonu İki buçuk Hradır. İstanbul Dİ varı yolu No, 104 HAKİKİ HALK DOKTORU
Lokman Hekimin tatlı kalemi İle ve güzel üslûbu 11e yazılmış çok faydalı bir »erdir. Ciltli ve yaldızlıdır. Afiyetin timsali; Sıhhatin hazînesidir. Her evin hftzık bir hekimidir. Her aileye şifa veren mükemmel bir eczanedir. Bir çok hastalıklan herkesin anlayacağı tarzda anlatır. Ve ev lûç-larlle iyi eder. Faydalı meyve v» sebzeleri; gıdaları: besinleri; vitaminleri hasta olmamanın çarelerini ve daha bir çok bilgileri öğretir. Fİatl dört lirada*. İstanbul DlvanyoJu NO. 104.
İŞTE TÜRKİYE
Günlük gazete aahifeletlnde ve çeşitli dergiler arasında kalan, gerçekte büyük edebi, içtimai. İktisadi ve İlmi değeri olan yazıları, dağınıklıktan, dolayıslyle ölümden kurtarın; hepsini bir arada toplayarak aydınların faydalanmalarına arzeden bu deTgl-nln Nisan sayısı 35 tanınmış İmzanuı şiir; hikâye; tenkit; tetkik ve mizah yazjlarlyle ve ayrıca rahmetli büyük karikatüristimiz Cemal Nadirin ölümsüz eserleri ve bir tablo ilâvesiyle 04 sabite olarak çıkmıştır.
Okurlarımıza tavsiye ederiz ARKİTEKT (Mimar)
Bu derginin 163 - 194üncü sayıları çıkmıştır. İçinde mesleki çeşitli yazılar vardır. Ayrıca »Açık hava tiyatrosu ve Ankara tasarruf evleri kooperatifine alt mahallenin proje fotoğrafları bulunmaktadır.
Mimarlık haberleri, mimariye bıbliografya ve İnşaat malzeme atlerİnden bahseden bu dergiyi tavsiye ederiz.
ve
alt ri-
uygun
olarak 1 Ülvl Yeııal, ' terbiyesi müdürü Vahyi Oktay, antrenör M. Molnar, hakem 3amih Duransoy, masör Reşat Erte bulunmaktadır kİ bu suretle kafilenin yekûnu 25 kimiye baliğ olmuştur.
Milli takımın Yunanistan dan sonra Kahlreye giderek Mısır milli takımı Ue de karşılaşması programa dahil olmakla beraber henüz Mısır federasyonundan kail bir cevap alınamamıştır. Bu İş İçin tüedenberl organizasyon Ulerlle meşgul bulunan Vaıııık Gezen Kalıireye gitmiştir. Kendisine bu hususta salâhiyet ve-l'lldiğindeu tnilapet bir neticeye vardığı takdirde vaziyeti teigtafla federasyona bildirecek ve Mısır maçı ancak bundan sonra belli olacaktır.
Futbol kafilesi herhangi bir Arıza olmadığı takdirde önümüzdeki çarşamba günü tayyare Ue Yunanlstana hareket edecektir.
Millî takım son idmanını yarın yapacak
Futbol r&derasyonu tarafından seçilen miri futbol takımı son İdmanını yarın Şeref stadında yapacaktır. Yunan
1 rak olduğu İçin
Zayi — 1935 senesinde İstnabul emniyet altıncı şube seyrüseferden a! dıgım motosiklet ehliyet «1120301311 kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur. Bomontl Çif-teceviz 28 Koço oğlu Vaşli Angclldls
İsveçlilerle yapılacak güreşler
Olimpiyatlara hazırlık yapan güreş federasyonu tcsblt ettiği program gereğince güreşçilerimizin olimpiyatlara kadar muhtelif ecnebi takımlarla karşılaşması Icabetmektedlr. Bu cümleden olarak dünyanın en tanınmış güreşçilerine malik olan İsveçle de bir anlaşma yapılmış ve bu güreşçilerin 8 mayısta şehrimizde milli takımımızla karşılaşması takarrür etmiştir, İnönü stadında yapılması düşünülen bu mühim müsabakalara güreşçilerimizin hazırlanması için bir kamp kurulmuş ve milli takıma dahil bulunan Ankara, İzmir va İstanbul güreşçileri bu kampa alınmışlardır.
futbol
Şeref
sahaları top-soıı ldman-
Vefa - Beyoğluspor karşılaşması
Vefa kulübü yarın kendi sahasında Beyoğlusporla saat 18 da hususi bir maç yapacaktır. Bu maçtan evvel şehrimizde bulunan İngiliz takımı Ue Vefa B takımı karşılaşacaktır.
lar Şeref staduia alınmıştır. Yarınki İdmanda milli takım oyuncuları Jkl takını halinde karşılaşacaklardır.
HER AK$AM BÎR HİKÂYE
Beklenmedikziyaref^J
Kapı zilinin İki defa çalışı — kapıcı li« önceden kararlaştırdığımız gibi — bana bir ziyaretçi gelmekte bulunduğunu haber verdi. Acaba gelen kimdi. Acele mutfak kapısını kapayarak beklemeğe başladım. Kimdi acaba? Beni dehşell bir merak sardı. Kapıya koşarak açtım. Gelen çok sevdiğim ve zarafetine bayıldığım Ste-fanl idi. Sevinçle karışık hayretimi glzleyemlyerek genç kıza:
— Sen misin Steranl? diye sordum., Genç kız, gülümseyerek bembeyaz dişlerini gösterdi. Her zamanki gibi şık giyinmiş, «en, şuh ve güzeldi.
— Evet benim! Gelişime hayret mi eltin? Bunca defadır ben| davet ettiğin, benlin de dalma reddettiğim garsonyerlnl görmeğe geldim. Tabii dlnlenlnceye kadar bir kaç dakika kalacağım. Senin ısrarlı davetlerin kulaklarımda çınlıyordu. Bana; «Bir dakika için gel. Rica ederim inadı bırak» demiyor mu idin Nihayet bent burada gördüğünden dolayı memnun oldun mu? Fakat ziyaretim, seni o* kadar da memnun etmemiş gibi görünüyor. Duvarlardaki bu çıplaklık ne? Yoksa apartunanı terk mİ etmeğe hazırlanıyorsun? Bu kadar çok kitabı ne yapıyorsun, bakalım neler okuyorsun, diyerek, kütüphanemi karıştırmağa başladı.
Stefanl ile İki aydan beri tanışıyorduk. Zengin, münevver ve güzel bir kızdır. Babası fabrikatördü amma fabrikalarında neler yapıldığını bilmiyordum. On İki odalık bir konakları, muhteşem bir köşktü, lüks hususî otomobilleri vardır. Asıl beni üzen de genç kızın bu zenginliği ve benim fakirliğimdi. Fakat bir aralık bu üzüntüleri unutarak genç kızı kucakladım ve dudaklarından uzun uzun öptüm.
Anlaşılan genç kız. bana bir sürpriz yapmak istedi. Esasen onu garsoniyerime mükerreren davet eden ben değil mİ idim? Stetanl, kitaplarımı birer birer açarak incelemeğe başladı.
— Görüyorum kİ,' aşk romanların da var. dedi. Her halde bana .okumak İçin bir kaç tanesini verirsin. Bunların arasında Balzak'ın bir eseri de var. Balzak'a bayılırım. Çünkü kadın ruhunu en iyi anlayan muharrir ockjr.
Divanın üzerinde yanyana oturduk-Minlmlnl elleri avuçlarımın İçinde bana gülümseyerek İlâve etti:
— Babamın dostlarından birine davetli idim. Tenisten sonra oraya gittim. Misafirlikten dönerken sana uğramak aklıma geldi. Fakat bu hareketimden memnun olup olmadığını bana söylemedin. Başka bir gün daha Tatla kalmak İçin tekrar geleceğim.
Stefanl. yüzüme çapkın çapkın bakarak mevzuu değişildi:
— Garsoniyerin küçiik amma, hiç de fena değil? Şu kıpıdan nereye giriliyor?
Banyoya!
— Ya şu kapı?
— Mutfağa!
— Demek mutfağın var ha! Yemeklerini kendin mi pişiriyorsun? pişirdiğin yemekler ne?
— Hayır şekerim, bilirisin kİ ben lokantada yemek yiyorum.
— Şu mutfağını bir göreyim biri!
Genç kız divandan kalkarak mutfak kapısına doğru yürüdü. Kapıyı açacağı sırada elinden tuttum:
— Hayır, hayır Stefanl! Mutfakta ne göreceksin? Bu da ötekilerden fark sızdır. Görülecek hiç bir fevkalâdeliği yok. Yarın akşam, beraber yemek yiyelim mİ?
Tavrühareketim. genç kızı şaşırttı.
Yüzüme dik dik baktı; kendisinden sakladığım şeyin ne olduğunu anlamağa çalışıyor. KlmbHir aklından n* şüpheler geçiyor, şimdi sapsan kesilmek sırası ona gelmişti. (
Son bir gayretle beni dürterek kıpıyı açmağa uğraşırken;
— Bırak benli... diye haykırtı.
— Rica ederim Stefanl!
— Bana mutfağı göstermemekte niçin inat ediyorsun?
— Sen de niçin bu kadar ısrar ediyorsun?
— Demek beni mutfağı görmeğe bırakmıyorsun Öyle ml? diyerek oturduğu yere döndü.
Asabi bir hareketle el çantasını alıp, şapkasını, eldivenlerin! glydL sonra bana dönerek hırçın bir edâ ile:
— Mutfakta neler cereyan ettiğini biliyorum. Mahut ebedi hikâye! Fakat ben buna tahammül edemem. Ne iğrenç şey Yarabbi! Ben bert bu od*4_|_ da öperken mutfakta senin buseler o ve okşayışlarını bekleyen başka >lT3_ kadın var. ç\|
— Yemin ederim kİ yok... q_
— Yeminlere hacet yolt. diyerek ve O kapıyı hırsla kapayarak çıkıp gitti.
Uzun müddet şaşkın şaşkın etrafı- Q ma bakakaldım. Nihayet kapıyı aça-Jj rak mutfağa girdim. Masanın üzerin-J— de öğle yemeğimi teşkil eden bir par- S* çak ekmek ve İki dilim pastırma He, parasız kaldığım günler İçin bir tene- 9* ke kutu içinde sakladığım sigara İz-S nıarltlerl duruyordu.
Sefalet ve fakirliğimi gösteren şeyleri zengin Btefanl'ye nasıl gösterebilirdim, genç kızı akimdan geçh-'O dlğl şeye innanmağa bırakmak mü-js reccahtı. Zaten nasıl olsa onu elimden co kaçıracaktım. Siz de benim yerlinde (D olsaydınız böyle hareket etmez Mink?
Çeviren: A. HİLÂLİ
BULMACA
123456786 10
* 1 1 1 1 1 1 1 1 1"
ra I I 1 1 1 I 1 1 ■
W II 1 ! 1 ■ i 1
*- 1 I! 1 1 1 1 ■
- 1 1 1 1 ■ 1 1 1
o> 1 1 ■ 1 1 1 1
-a 1 ■ 1 1 1 1 1 1
te 1 1 1 1 1 1 ■ 1
(■ 1 1 B 1 1 1 1
8 ■1 IJ 1 1 1
Soldan safa ve yukarıdan a/afıya:
1 — Murabahacı kadın.
2 — şifalı bir sebze. ‘
3 — Bir kadın İsmi — Yapma.
4 — Meyledemez.
5 — Sonuna «T» gelirse hasla değil — Bir çiçek.
8 — Tersi Mehmedln alafranga-laştınlması — Operanın baş okuyucusu.
7 — edinin başı — İş gücü.
8 — KudretsLzcesIne — Tersi kuzunun yansıdır.
B — Afrlkauin kuzeyinde bir memleket — Doğumdan yen! kurtulmuş bayan.
10 — Yeııldünya hnlkindan.
GEÇEN BULMACANIN HALLt
Soldan safa ve yukarıdan ajaJJtyaı
1 — Maklneyağv 2 — Af İye t olur.
3 — Kibir. Lara. 4 — İyi, İşlnuz, 5 — Neriman, Ra. 8 — Et, Şamar, 1 — I Yolunamaz, 8 — Alan. Radar. 9 — Gurur. Zati. 10 — Iraşab, Rle.
İmparatorun enfiye kutusu
AŞK VE ZABITA ROMANI
Yazan: John D, Carr Tercüme eden: Vâ-Nû
_ Tpf.ika No. 14__________
Ned. ona bir müddet baktı.
Sonra döndü. Süratle pencereye yaklaştı,
Eve'ln ilk düşüncesi lâmbayı söndürmek oldu. Bol sabahlığının'İçinde, Adeta sendeleyerek koştu. Sabahlığın kemeri tekrar açılmıştı. Sonradan düşündü de o anda bağırıp bağırmadığını kestiremezi. Tuvalet masasının önündeki tabureye çarptı. ElektrEk düğmesine saldırdı. Düğmeyi bulduğu sırada az daha yere yuvarlayacaktı. Işığın sönmüş olduğunu görünce öyle bir rahat nefes aldı İd. bu nefes alışı tir feryadı andırdı.
Ned’in öte tarafa seslenerek Slr MhuriceT çağıracağı akla yakın olmasa gerek. Delikanlı hattâ bu niyette idlse bile niyetini kuvveden fiile çıkaramadı.
Perdeyi süratle çekti. Halkalar, tahta direk üzerinde kaydı. Tülü de ka’dırip dışarıya baktı.
Lâkin başka bir şey yapmadı.
Bu evden elli adım mesafede bulunan karşıkl eve bakıyor. Slr Maurlce* İn pencereleri aydınlık. Evin pencereleri yere kadar ve küçül: bir kâglr balkona açılıyor. Demir parmaklıklı küçük balkon bina kapısının üzerinde bulunmakta ve açık. Demir kepenkler ve perdeler kapatılmamış.
Fakat bu büyük odanın manzarası, Ned’in ilk baktığı andaki manzarası gibi değil.
Korkusu büsbütün artarak. Eve:
— Ned! — diye seslendi.
.Cevap yok.
— Ned... Ne var. kuzum?
Erkek, parmağını uzattı, Başka bir şey yapmadı.
Kadın, da yaklaştı. Baktılar,
şimdi karşılarında: duvarlarında vitrinler bulunan, orta büyüklükte murabba bir oda var. İki penceresi sayesinde, bu edada ne varsa hemc-n tara amile görünüyor. Vitrinlerin arasında bazi kütüphaneler de var. Yal-
dızlı ve eski kumaş kaplı mobtlyeler eski üslüp üzere. Duvarlar beyaz. Yerde gri renkte bir halı serili.
Ned bu odayı demin gördüğü vakit, yalnız masanın lâmbası yanıyordu. Lâkin şimdi avize yakılmış, öyle kİ. bütün teferrüat meydana çıkmış. Tahammülfersa bir manzara göze çarpıyor.
Genç kadınla eski kocası, sol pen-çeredeıı İhtiyar Maurlce Lawes'ln yazı masasını görüyorlardı. Sağ pencereden ise, Jseyız mermerden şömine göze çarpıyordu. Ta ma aıile karşısında, odanın öbür tarafında bir kapı vardı.
Bıktıkları sırada, oda kapışı yavaş yavaş kapan’.ycrdu. Odadan dışarıya biri çıkıyordu.
Eve, pencereye yaklaşmaktı geç kalmıştı. Onun îçln bj dışarıya çıkanın yüzünü göremedi. Sonradan İşle bu sebeple aklına türiti kötü ihtimalle: geldi. Fakat Ned o adamı görmüştü
Avize söndü. Etrafı m-Jenl ç veü. lieyaı büyük kıp:, ırük b tün kapandu
Şimdi yegâne ışık irtişanın üilün-i
deydi. Yeşil abajur altındaki yazı masajını aydınlatıyordu. Profilden gördükleri Slr Maurlce bir İskemleye oturmuştu. Lâkin elinde pertavsızı yoktu. Elinde de bundan sonra artık pertavsızı asla alamıyacaktt.
Pertavsız, kurutma kâğıdının üzerine konmuştu. Kurutma kâğıdının üstünde ve yazı masasının şurasında, burasında tilrlü eşya dağılmış bulunuyordu. Bunlar ufak tefek garip antikalardı. Kim! de bültûr’.ar Olduğu için etrafa pırıltılı renkler neşrediyordu. Bu antikalar arasında altın da vardı galiba... İhtimal daha başka şeyler vardı. Ancak bunların renklerin! tefrik etmek mümkün değildi. Çünkü masanın üstünü de, duvarları da kan kaplamıştı. ,
Eve Nelll sonradan düşündü, düşündü de. bu manzara karşısında ne kadar müddet ipnotlve edlhnlşçeslne öylece kaldığını ha tırla yamadı. Gö.:-İrriiie Inanamıyordu. Kulakları v>5ul-duyordu Bo^nakna blrşey tijcanıyof-dtt.
— Ned... Ben...
— Sus bakayım san...
Slr Maurlce Luacs’ln katası patla-tıimıstı. Şu anda mahiyeti tâyin edilme»! mümkün olmıyan bir silû'n’a. ih-
tiyarın kafasını darbeleyerek parçalamışlardı. Yazıhanenin İç taraf» bacaklarını kavramış olduğu için yere düşmesine miııl olmuştu. İhtiyarın çenesi göğsüne düşmüş, kolları gövdesinin iki yanını sarkmıştı. Yüzüne akan kanı âdeta bir maskeye benze-mlştl. Yine kızıl renk, tıpkı bir takke gibi kafasını kaplamıştı.
IV
İşte Aıv;es caddesinde oturan ve aslı İngiltereli olan Slr Maurlce L-ıwes bu şekilde öldü.
O çağlarda gazetelerin basacakları haberler azdı. Mürekkeplemek istedikler! sahifeler de çoktu. İşte bunun içindir ki. adamın ölümü etrarında İngiliz gazeteleri büyük gürültü kopardı. Fakat, Maurlce Lûves'in böyle eserarenglz şekilde öldürülmesinden evvel kim olduğunu ve asalet unvanı don Siı'lüğü hangi şartlar altında aldığım pek az kimse biliyordu. Ancak katli haberinden sonra onunla1 İlgilenenler çoğaldı. Ünsamnın, kendisine. İnannlyetperverane faaliyetinden dolayı verildiği meydana çıktı. Sıhhatâ ınuzir mahallelerin kaldınl-nia.-ı için çalışmış, ceza işlerinde ıs-
lahata sebebiyet vermiş, denizcilerin kurtarma teşkilâtına da hizmet etmiş.
Who’s Who gazetesine göre müteveffanın merak sardığı mevzular kol-lekslyonlarmış. Ve insan tabiatıymış. Maurlce Laıves, mizacında zıt hususiyetler olan bir adammış, tkl senâ evvel ingiltereyl az daha mahva sü-rûkliyecekmlş. Hayır cenılyetlerLnâ çok para sarfetmekle ve hükümet kuvvetlerini de bu sahaya çok para sarfına sevketmekle beraber, kendi, varidatına göre vergi vermekten kurtulmak İçin ecnebi memleketlerde oturuyormuş. Bu şişman, epeyce sağır, bıyıklı ve küçük sakallı adam, kendine alt başka bir dünyada yaşıyormuş.
Diğer meziyetleri de göa öniinda tutuluyordu. Mütevazı İnsanlara kar« şı yüksekten atmazmış. Clvanndakt lere karşı da hüsnüniyet sahibi i e sevimli davranırmış. İşte bütün bu ahval ve şeratltte kendisine asflıet verilmiş. Maurlce L»wos de aslime bir tavır takınmış.
(ârfrası ı> >r)
17 Nisan 1948
AKSAM
Şahlfe t
[RADYO]
Bıı afcfamKı program
17 Radyo Çocuk kulübü; 18 Dans müziği (P1.1; 18.30 Konuşma; * 18‘45
Şaıkılar; 19 Haberler; J9.3S Geçnıişte hııgün; 19.20 tnce saz: 20.15 Radyo gazetesi; 20.30 Serbes saat: 20.35 Tarihî Türk müziği; 21.15 iKİtap saati. 8130 Radyo salon orkestrası; 22.15 Dans müziği (PL>: Haberler:
23 Dans milliği-
Yarın sabah ve programı
8.30 Haberler; 8.45 Çeşitli müzik (P1.); 9.15 Dinleyici İstekleri (PI.l; 10 ' İzahlı müzik; ît Radyo salon orkes-tj-3Sj; 11.45 Temsil: 12.10 Tarihi Türk müziği; 12.45 Saz eserleri; 13 Haberler; 13.15 Çeşitli müzik (PI.l; 13.45 Müzik: (PI.l
İstanbul asliye altıncı hukuk yargıçlığından: 947/2151
Davacı Ankara Yenişehir caddesi XI No. rta oturan Nlkola Damlanldls tarafından davalı Ayazpaşâ park oteli arkasında Kanıerhatun cami sakak Uğur apartıman 2 No. da oturmakta iken halen İkametgâhı meçhul Lcna namı diğer Elehlnîn 9. 4. 048 çarşamba saat 14.30 da mahkememizde hazır bulunması için ö&nen tebligat yapılmış davalının o gün gelememesinden hakkında gıyap karan ittihaz olunmuş ve bu karara ait ihbarnamenin bir sureti mahkeme divanîm mine asılmış ve keyfiyetin 15 gün müddetle ilânı İçin yargilamanın 24. 5. 948 pazartesi saat 9 a bırakılmış olduğu tebliğ yerine geçmek üzere ilân olunur.
(965211
AÇIK ARTTIRMA İLE FEVKALÂDE SATIŞ msmi 18 Nisan 1948 pazar günü saat 10 da istanbulda vezneciler tramvay ı istasyonunda Bozdoğan kemeri sokağının tVeznecller hamamı sokağı nihayetinde Klrazlunescit sokanında 31 numaralı konakta mevcut ve şehrimizin en muteber ailelerinden birine alt gayet zengin eşya açık arttırma ile satılacaktır. Meşhur Psalty fabrikasının mamulatı üstü açık büfe, 1 dresuar, 1 otomatik 18 kişilik masa ve 6 adet deri kaplı sandalyeden İbaret ınavun kaplama güzel bir yemek oda lakımı, her biri birer dört kapılı dolap, 2 kişilik karyola fakat 2 somyesl ayn ayrı, ,2 Jtomodino, 1 tuvalet ve 1 markizden mürekkep şehrimizin en artist , fabrikatörlerinden birinin resimleri üzerine hususi İtina ile vc fevkalâde malzeme ile yapılmış 2 adet hakikaten asri şahane yatak oda takımları.
Defa hususî model üzerine yapılmış pislole boyalı ulira modern 2 yatak oda takımları sahibinin şeşi bir salon gramofonu ve plâklar. Hakiki Viyena mamulatı gayet zarif bir kütüphane, gene hakiki Viyena mamulatı bir şezlong Rekamiye. eski Osm anlı sarayları için yaptırılmış fakat yepyeni halde tekmil gümüş İşlenmiş örtü takımları, Rosenlhal bir kutu ve heykeller. Portekiz ve çin vazolar, elektrik avizeler yaldızlı aynalar; bronz biblolar, demir sobalar ve soba paravanaları, kadife perdeler, salamandra sobalar, banyo kazanı ve çinko banyo, elbise dolabı, 30 parçalı tabak takımı. Chrlstoffle tabaklar, yaldızlı Louis Kenz jardinkr (Trumcaui. barometre: metal ve kristal heykel*) çiçeklik; şekerlik: samaver. sedefli tabureler ve sair havlı gayet ehem ev eşyaları. Blnthnerin ve Bechsteinin fevkinde dünyaca tanınmış Zeitter et Vin-keimann markalı emsalsiz bir Alman konser piyanosu. Anadolu ve Acem halıları tekmili posta pullarla yapılmış emsalsiz bir tablo, satış gününden evverteşrif edilmemesi rica olunur.
Fazla tafsilât almak için A, Babikyana müracaat. Telefon: 41221.
• ■ ilan:
22 Mart 1948 gün ve 8.336 sayılı Sicilli Ticaret gazetesiyle azalan tarafından tasfiyesine karar verildiği İlân edilen KAPLAN MENSUCAT FABRİKASI, Sadi Kaplancalı ve Ortakları kolleklll şirketine tasfiye memuru tayin edildiğimden, mezkûr şirketten alacakları olanların bir ■ay zarfında '■şişli Abtde| Hürriyet MechSyekoy Cad. 284/4 numaradaki adresine müracaatları İkinci defa alarak ilân olunur.
Hali tasfiyede bulunan KAPLAN MENSUCAT FABRİKASI Sildi Kaplanealı re ortaklan tasfiye memuru: Kemal Kaplamalı.
Çoktanberî belkenen khkbeîsm
Paris DEHAUT Fabrikası müstahzaratından «YAZILI HAP> namı ile maruf İNKIBAZA KARŞI
PiLULES DEHAUT
Ecza depalarita Eczahaoelere dağıtılmıştır.
Fenni şekilde Bal istihsal etmek istiyen
ARICILARA
İYİ BİR HABER-
Kanadadan İthal ettiğim:
Arı kovanları ve Bal süzme aletleri
tefcrruatlyle satışa «rzedilmlştlr.
Arıcılara, bir an evvel şirketimize müracaat etmelerini tevriye ederiz.
BiRTAŞ T.A.Ş.
Galata, Yeni Yolcu Salonu karşısında. Kutu Ham. Tel: 41011
AÇIK ARTTIRMA İLE BÜYÜK SATIŞ ■■■■■■■■■ Kıymeti! kristal vazolar tabaklar, yemişlikler ve komple kristal sofra takımları, Rosenlhal ıt saire zengin porselen lakımı ve vazolar. İmzalı tablolar Buhara Afgan Beiuç Tebriz ve saire kıymetli halı vc seccadeler satışı.
18 Nisan 1948 pazar günü saat tam 10 da. Osmsnbey Rumeli caddesi 42 numaralı Ptlegrlnl 6 numaralı dairesinde mevcut ve Bayan Walter Kan'a alt tekmil apartıman eşyaları açık arttırma 1le satılacaktır. Vlena mamutatı tekralU dişbudak ağacından mamul 10 parçadan İbaret zengin komple yatak oda takımı. Mavunağacmdan mamul 12 parçadan ibaret klâsik yemek oda takımı velur Roje kaplı 3 parça kskrsöz salon takımı. Hakiki Hlndoçln gayet sengln oymalı üstleri Kanton porselenli orta ve sigara masaları. Fransız bul briç nusaşı, Japon oyun masası, Elektrik avizeler. İyi halde el Ul tüller. Hakiki Saks markalı kalıve (akımı. 93 parça RoMnthal tabak takımı. 148 parça komple Krjstofle entnl bıçak takımı, ayrlyeten alpaka ve saire çatal bıçak ve kaşıklar.
Metal porselen arjante Sargpmlcr Japon ve K.P.M. çay takımları Kristal taye pasta tabakları. Jardinyer yemişlik şekerlikler ve yemlşllk-
64 parça kristal filme sofra »kimi bakara St. tanıta Kalzbût ve ■dozer kristal kadehler ve vazolar aale ve Daun vazolar, metal arjanlc likör takımları, birçok elektrik clhazjar! elektrik süpürgesi ve slraj makinesi metal tepsiler yemiş porselen tabaklar, Portügez ve kanton duvar tabaklan, fraje ve gümüş şamdanlar, gümiiş tabaklar, şekerlikler ve tepsiler, melal vç kristal bollar zengin mutfak takımlın ve tarif! 3'yrl kabil eşyalar mips markalı a lâmbalı radyo ve pikap frijider marka 6 ayak buz dolabı. Astragan ye açık Vizon mantolar ve saire kürkler, sayısız İşlemeli sofra ve çay Srtûlerl, İşlemeli keten çarşaflar. Buhara Afgan Tebriz vesaire hah vc seccadeleri. Goethe Shlller Shaks-plr Shaw Helnc Bakaç ve sair Almanca kıymetli kitaplar. Cumartesi zünü saat » den 19 a kadar ziyaret edilebilir. Fazla tafsilât için For-_ a fV :'- muraraat Tepebny Morali pasaj 157^5 Telefon:
■■■■•■■■M 4273ı;
| Devlet Denizyolları ve Limanları işletme Genel Müdürlüğü İlânları
I
mukabilinde ele geçecek .(4810)
Linoleum alınacak
Devlet Demiryolları Haydarpaşa Satmalına Komisyonundan;
1 — 750 metre Linoleum kapalı zarf usullyle şalın alınacaktır.
2 — Muhammen bedeli 17250 lira olup muvakkat teminatı 1293 Ura 75 kuruştur.
3 — Şartnameler komisyondan parasız olarak dağıtılmaktadır.
4 — Eksiltme 5 mayıs 1B48 çarşamba günli saat 15.20 dn Haydarpaşa gar binası dahilindeki Haydarpaşa satınaltna komisyonunda yapılacaktır.
Teklif mektuplarının o gün saat 14.30 z» kadar makbuz komisyona verilmesi veyahut muayyen olan saatten evvel tanda iadeli taahhütlü olarak posta İle gönderilmesi.
BALAST ALINACAK
S irkeci işletmesi Mubayaa Komisyonundan:
1 — işletmemiz İhtiyacı İçin mevkii ve mikdarı aşağıda yazılı üç kalem kırma balast kapalı zarf usullyle eksiltmeye konulmuştur.
2 — Her üç ocaktan alınacak balastın muhammen bedellerile muvakkat teminatları aşağıda yazılmıştır.
3 — Bu işe alt şartname Ve mukavele projelerinden Kim. 27 ye ait olanı 460 kuruş. Kim. 41 ocağına alt olanı 232 kuruş ve Kim. 170 ocağına alt otanıda 328 kuruş mukabilinde Sirkeci vezneslnce satılmktadır.
4 — Her üç ocaktan alınacak balastların eksiltmesi aşağıda yazılı tarihlerde Sirkecide 9 uncu İşletme binasındaki komisyonda yapılacağından isteklilerin teklif mektuplarını kanuni taFlfata uygun olarak İhale saatinden bir saat evvel makbuz mukabilinde komisyona vermeleri veya muayyen vakitten evvel komisyon eline geçecek tarzda İadeli taahhütlü olarak posta ile göndermeleri.
5 — Kanunim tayin ettiği muted vesikalardan başka 1948 yılı Ticaret,
odası veslkaslyİe bearper böyle bir taahhüdü muvaffakiyetle başardığına dair tnsdlkll bîr vesika ibrazı lâzımdır, (4802)
Muhammen Muvakkat
bedeli teminat
Mikdarı Lira Krş. I.ira Krş.
ihale tarihi ve günü
İhale saati
Mevki!
Kim. 27
Kim. 41
Kim. 170
»000 M3
7000 M3
10000 M3
91900 00 5849 00
45410 00 3480 "5
65500 00 4525 00
3/5/19'18 Pazartesi 11.30 3’5/1948 Pazartesi. 15.30 4/5/1948 Salı 1130
Ankara Ilı Daimî Komisyonu Başkanlığından
Polatlı ilçesindeki aşım durağının İkmali inşası kapalı zarf usulü ile eksiltmeye çıkarılmıştır.
Tahmin edilen bedeli (35008» lira (38i kuruş olup muvakkat teminatı (2850) lira (62) kuruştur.
İhale 6. 5. 948 perşembe günü saat 15 de vilâyet konağında 11 daimi komisyonunda kapalı zarf usulü ile yapılacaktır.
Talip olanların ticaret odasından aldıkları vesika ve ihaleden fi? gün evvel vilâyet makamına yapacakları müracaat üzerine alacakları bu işe ait ehliyet vestkaslyle kapclı zarflannt 2490 sayılı kanun hükümlerin? tevfikan «. 5. 948 perşembe günü saat 14. de kadar U daimi komisyonuna makbuz karşılığında vermeleri lâzımdır.
Bu işe alt şartname her aaraan il daimi komisyonunda görülür ve parasız alınabilir.
Talip olanların il daimi komisyonuna müracaatları t’â.ı olunur.
(4927 >
İstanbul Defterdarlığından:
Kasımpaşa Malîye şuSesine kazanç vergisinden boTçlu Sedat! Özyi-rük'ûn Hasköy Piri Mehmet paşa mahallesi Bajdar sokak 7. 7 '1 No, da haczolunan İki adet (300 lük Kuluçka makinesi) başkaca yine on adet kuluçka makinesi için (saç soba) bir adet yedi gözlü yan masası, bir adet on beş tonluk pres, bir adet galvaniz banyo kazanı, bir adet yedi metre uzunluğunda transmisyon mili kasnak ve yatağı İle, bir adet beş metre uzunluğunda tezgâh, bir adet mengene ve bir adet su tulumbası 20. 4. 9« tarihine tesadüf eden salı günü saat » de mahallinde açık arttırma ile satılacaktır.
isteklilerin belli saatte satış yerinde hazır bulunmaları ll&a olunur. (5096)
Elektrik malzemesi safın alınacaktır
Etibank İstanbul Şubesinden:
Bankamız İhtiyacı İçin muhtelif elektrik malzemesi satın alınacaktır.
Taliplerin tekliflerini kapalı zarna en geç 20. 4. 9WJ sah günü saat 17 ye kadar bankamız holündeki teklif kutusuna atmaları.
Müfredat listeler! her gün satınalma servisinden temin edilebilir.
Banka İhaleyi kısmen veya tamamen yapıp yapmamakta serbesttir. (4957)
Dikenli tel alınacak
Akşam Erkek Sanat Okulu Müdürlüğünden:
1 — 6280 Hra tasarlanan bedel üzerinden 4000 kilo galvanizli dikenli tel 249ı) sayılı kauun hükümleri dairesince kapalı zarf usullyle eksiltmeye konulmuştur.
2 — Geçici güven parası 471 Hra olup bu para okul idaresinden alınacak belge He yüksek okullar saymanlığı veznesine yatırılacaktır.
3 — Şartname her gün Tophanede 347 numaradaki -okulun bürosunda görülebilir.
4 — İhale * mayıs 1943 salı günü saat 15 de 3 üncü maddede yazılı büroda toplanacak komisyon tarafından yapılacaktır.
5 — istekli olanların 2490 sayılı kanunun kapalı zarf teklifi usulüne ait ahkânı dairesinde olmak üzere hizıKıyacakları kapalı zarflarını 4 üncü maddede yazılı günde ve en geç saat 14 de kadar makbuz mukabilinde komisyona vermeleri,
6 — Postadaki vaki olacak gecikmelerden komisyon sorumlu değildir. . (5041)
Giyim eşyası alınacak
P.T.T. Meslek Okulu Müdürlüğünden:
1 — Okulumuz öğrencileri için okulda mevcut numunelere göre muhtelif beden «00 takını pijama 200 adet frenk gömleği, 000 çift çorap ve 900 adet mendil açık eksiltme suretiyle alınacaktır.
2 — şartname ve numuneler Kumkapjda okul müdürlüğünde görülebilir.
3 — Eksiltme 3. 5. 948 pazartesi günü saat 15 de Meydancık yeni valde han ikinci katta P.T.T. Ayniyat depo muhasipliği odasında toplana-1 enk okul alım satım komisyonunda yapılacaktır.
4 — Muhammen bedel 0900 Hra olup muvakkat teminat 747 Hradır.
5 — İsteklilerin teminatlarını İstanbul bölge başmüdürlüğüne yatırarak belli gün ve saatte teminat makbuzlun ve ticaret odası vcsikalarlyle komisyona müracaatları. (5014)
Kükürt ihraç olunacaktır
Etibank Genel Müdürlüğünden:
Serbest dovi^ ve takasla en iyi evsafla saf kükürt ihraç olunacak! ır.
Alâkalıların şartlan öğrenmek üzere bankamız genel müdürlüğü ile temasa geçmeleri ilftn olunur. (4025)
Şehir su tesisatı yaptırılacak
iller Bankasındanf
1 — (B-JC2) şehri içme an yu tesisti; birinci kısım İnşaatı yaptırılacaktır.
2 — İşin keşif bedel! («3810.39) lira ve ««çic! teminat (4440,53) İkadır.
3 — 23/4/948 günü saat 15 de Bankamız binasında İhale komisyonunca yapılacak tik İnceleme sonu:u İdare Meclisince tasdik edUdttt’-ı sonra İhale kesinleşecektir.
4 — Teklif mektularmm, ihale günü saat 12 ye kadar Bankonuza makbuz mukabilinde verilmesi şarttır. Postada veya sair surette makn bulacak gecikmeler kabul edUmez.
5 — Sözlegme (10) Hra bedel mukabilinde Bankamızdan veya mahallî belediyeden alınabilir. Ve projeler aynı yerlerde görülebilir.
6 — Eksiltmeye girebilmek İçin benzeri .İşlerde1 çalışmış yüksek mühendis; mühendis olmak veya şimdiye kadar bu gibi işleri taahhüt ederek muvaffakiyetle bitirmiş olmak ve ihata gününden en ot üç glln evveline kadar lüzumlu belgelerle Baymdtthk Bakanlığına müracaat ederek ehliyet vesikası almak şarttır.
7 — Banka ihaleyi yapıp yapmamakta vçya 141 dilediğine vermekte
serbesttir. («««)
Şehir su tesisatı yaptırılacak
İller Bankasından:
1 — Karacasu şehri İçme su tesisatı birinci kısım Inşaalı yaptırılacaktır,
2 — İsin kesif bedeli (104..392.6İ) lira ve geçici teminat (6,495) liradır.
27. 4'948 Salı günü saat 15 te Bankamız binasında ihale komisyonunca yapılacak ilk İnceleme sonucu idare meclisince tasdik edildikten sonra ilıaîe kesinleşecektir.
4 — Teklif mektupLarüiın, ihale gücü saat 12 ye kadar Bankamıza makbuz mukabilinde verilmesi şartta*. Postada veya sair surette vukubulacak gecikmeler kabul edilmez.
5 — İhale evrakı (15) lira bedel mukabilinde Bankamızdan veya mahallî Belediyeden alınabilir. Ve projeler aynı yerlerde görülebilir.
6 — Eksiltmeye girebilmek için benzeri işlerde çatışmış yüksek mühendis, mühendis veya şimdiye kadar bu gibi İşler tcahhüfc ederek muvaffakiyetle bitirmiş olmak te ihale gününden en az üç gün evveline kadar lüzumlu belgelerle Bayındırlık Bakanlığına müracaat ederek ehliyet vesikası almak şarttır.
7 — Banka ihaleyi yapıp yapmamakta veya işi dilediğine
vermekte serbesttir. (4626)
Devlet Orman İşletmesi Büyükdere Müdürlüğünden:
1 — Omi3n Fakültesi Baş asistanlarından Dr. Hayrettin Kayacık tarafından hazırlanan (Akdeniz bUntakaanda ve bilhassa İtalya ve Tür-kiyede ağaçlandırmanın temel şartlan) ile yine Baş asistan Dr. Salâhal-tfn inal'ın yazdığı (Meşe ağacı kabuğundaki tanen miktarının yetiştirme nıuhltlle olan ilgisi) adlı, iki kitabın kâğıt, kap, klişe ve cilt malzemesi İşletmemizden verilmek üzere dizgi, baskı Te ciltlenmesi İşleri iki pavtl halinde 11/4/948 tarihinden İtibaren Gn gün müddetle açık eksiltmeye konulmuştur.
2 — Açık eksiltme 21.'4/948 çarşamba günü, saat 15 de İstanbul Bahçe-kapı Liman han Orman Başmühendisliğinde toplanacak komisyon önünde yapılacaktır.
Kitapların tahmin bedelleri forma başına (80) liradır. Her İkisinden de ayrı ayrı % 7.5 hesablle teminat alınır.
3 — Bu İşlere alt şartnameler Aukarada Orman Genel müdürlüğünde ve Merkez Orman IşletmesUe îstanbulda Orman Başmühendisliği re müdürlüğümüzde görülebilir.
4 — İstekHTerin belli gün ve saatte müsblî evrak ve İlk teminatlın ile komisyona ınüracaatJan. 14735)
Tekel Genel Müdürlüğünden:
Birinci nevi kara av barutu 50.000 kilo
İkinci nevi kara av barutu 100.000 >
150.000 .
1 — Yukarıda militan yazılı maddeler pazarlıkta satın alınacaktır.
2 — Pazarlık 7 Mayıs 948 cuma günü saat 10 da Kabataşta Genel Müdürlük Tekel Maddeleri Şubesi alım komisyonunda yapı! a çaktır.
3 — Şarüaşma her gün adı geçen şubeden alınabilir.
4 — îsteklUerfn belirli gün ve «aatte. teklif edecekleri flat üzerinden % 73 güvenme paralarile birlikte mezkûr komisyona gelmeleri.
5 — tetare kısmen veya tamamen İhalede serbesttir. (4484)
Adlî Tıp İşleri Umum Müdürlüğünden:
Azı Kilo ÇöUğ KHfl Ftati, Kuru? Tutarı
Lira Kuzu*
Kuru fasulye çalı İyi mal 400 600 10 420 00
Nohut Karablga 400 600 (5 390 00
Mercimek yeşil iyi mal 400 600 60 360 00
Pirinç Tosya 200 300 125 »75 00
Bulgur 200 300 65 195 00
Makama kesme 200 300 85 185 00
Toz şeker 200 300 109 327 00
Kuru Üzüm No. D 100 100 97 97 00
Zevllu yağı Avvabk birinci mal 200 300 204. 792 00
Beyaz «abun Ömer Muharrem 300 400 154 616 00
80da çamaşır için 100 150 20 30 00
Tuz inçe 150 200 9 18 00
3815 00
Müessesenln 9(8 yılı İhtiyacı İçin lüzumu olan yukarıda çeşit ve medarları yazılı 12 kalem yiyecek maddesi ve saire açık eksiltme suretHe M-tın alınacağından 28 Nisan 948 çarşamba günü aut 10 da Lslke’.lleıln umuru müdürlük blnasuıda toplanacak olan komisyona başvurmaları. (48p)
Çorap imal ettirilecek
Ut. J. Satınalma Komiayonu Başkanlığından
Jandarma birlikleri İhtiyacı İçin ipliği İst. J. «IF» ve Lv. »nbMjndan. verilmek Üzere (110400 - 1200a> çiftyün çorabın lmallye Jşl 3 mayıs C4* pazartesi günü sanı 15 de İst. Taksimde J. müfettişlik binasındaki komisyonumuzda kapalı zarf eksJHmeslie İhale olunacaktır.
Beîıor çifti 17 kuruştan muhammen bedeli (âzamiye göre 20400) hra ilk teminat (âzamiye göre 1530) liradır. Evsaf, şartname ve nümunesl hrir gün komisyonumuzda 3örWÜ? vc parC3iz aidırılabillr. îştcklllerbı İlk mlnat makbuz veya banka kefalet mektubunu ticaret vesikalarını tek£|l mekıuplmlyle birlikte Ihıle saat'nden en az bir saat evveline kadar kfc misyon.* vermiş veya gonderesek teklim etmiş olmaları. (1701)
İstanbul Sular idaresinden:
İdaremiz ihtiyaçı İçin on ton »katranlı halat» korda satın aluıücaktir.
Şartnamesi Levazım duiresindert alınabilir.
Lteldiler teklif bedellerinin 7 5 ftu nöbetinde bir teminatla. tekliflerini 23 4 048 Ca. amba punü saat 12 vc kadir Beyojıiu İstiklâl Caddesi İdare rn.ıkcJndt î.Lıı.rr.'.’ûl dc'ıei ^:i’i H? v r-nıeleri. r .
37 Ni-.an İP 13
4 ? H M
En keskfn
Gillette bıçağıdır
Gün aydın Gillette ile başlar
PROTEJİN DERMOJEN
(ması
FRENGİ VE BELSOOUKLUÖUNUN TEMİNATLI BİR KORUYUCUSUDUR.
Türkfvo Umum Vekili:
LIBERT KARDEŞLER ŞİRKET/
Seyojlu İstiklal Cad. No, 2e
latanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığından:
Cerrahpaşa hastanesi gös kliniğinde 130 Ura ücretli bir hemşirelik münhal dr, isteklilerin göz kliniği' profesörlüğüne müracaatları. (4367)
bir düğmeyi çevirmekte Dünyayı parmaklanmım ucuna getirir.
TASHİH
11 Nisan 1048 tarihli gazetemizin 7 ncl aahifeslnln 0 ncı sütunundaki Sultanahmet 2 ncl sulh hukuk JAr-gıçhğınm satış ilânında gayri menkul kıymetinin 8000 İka olduğuuu tashlhen İlin çderls.
Makine ressamı
Borucu kazancı
Kaynakçı oksijen ve elektrik Döküm İçin ataç modelci Tornacı
BÜYÜK EŞYA PİYANGOSU
OAZETECİLER CEMİYETİ PİYANGODA BİR DE A P ARTIMA N' VERİYOR
İstanbul Gazeteciler Cemiyeti büyük bir Eşya piyangosu tertip etmiştir. Bu piyangonun biletleri bir İka mukabilinde her tarafta satışa çıkarılmıştır. Geçen sene yapılan piyangonun ne kadar büyük bLr rağbet gördüğünü ve bu İşin ne dersçe ciddiyetle ele alındığını bilenler piyangoya candan rağbet göstermektedirler. Dağıtılacak İkramiyeler arasında bir apartıman,
2 arsa, 2 otomobil, 3 buz dolabı,
3 motosiklet. 20 bisiklet. 10 altın bilezik, 3 yası makinesi vardır Biletlerin gördüğü rağbet karşısında yakında tükeneceği tahmin olunmaktadır.
SATILIK FABRİKA
Tr ak yad* mahsulü bol. etrafında 200 parça köyü bulunan 3 □ebatl yağlar presi ve 3 un taşı, çok geniş depoları, etrafında ara-ılst bulunan muazzam bir yağ ye un fabrikası satılıktır, içerisinden ayırmak suretiyle komple bir yağ takımı da satılabilir. Mekzûr fabrikaya 80 İle 100000 lira koyabilecek ve bir sezonda koyduğu sermaye kadar para kazanabilecek bu fabrikaya ortak alınabilir. Sezon sonunda sermayedar sermayesin! İslerse tamamen çekebilir.
Malkara. Nebati Yağlar ve Un Fabrikası sahibi MASAN BA8-Rİ'ye müracaat. ■■■■■
Mecidlyeköyünde, Zlnclrllkuyu çiftliği gazinosu namlyle maruf mahal yazlık ve senelik kiralıktır. Görüşmek istlyenlerln saat 9 dan 17 ye kadar 44800 telefon numarasından Rifato müracaktlerL
Gümrük Muhafaza Deniz Atölyesi Müdürlüğünden:
Aşağıda görevleri hizalarında ücietleri yazılı beş çeşitli hizmete alınacaktır.
İsteklilerin İyi hal’ k&ğıdı benzeri 047 yoklaması yapılmış olacaktır. Tahsil belgesi He 23/4/944 günü akşamına kadar Hasköyedkl Müdürlüğümüze müracaatları.
Görevi
—. HELLENiC LiNES LiMiTED —ı
TÜRKİYE — İNGİLTERE - BELÇİKA arasında muntazam post*
İRİS
Vapuru 13 Nisana doğru limanımızda beklenmekte ve eşyayı ticariye alarak 20 Nlsau'da
doğru LİVERPOOL — LONDRA ve ANVERS e hareket edecektir. Umumî acentalan : S. Top^r et Co. Galata
VeU Alemdar Han, Tel: 41929
18 Nisan 1048 pazar günü limanımızda beklenilen
KORA vapuru:
PİRE — İSKENDERİYE — PORTSAİD ve aktarma ile AVUSTRALYA ve Cenubi AFRİKA İçin yük kabul edecektir.
Fazla malûmat İçin, Galatada Hovaglmyan Han 147/1 No. da:
Demetrius J. Zervoudakis vapur ocentasına müracaat rica olunur. Telefon: 42199 .
Çoraplarının
En sağlamı ve zarifi olan bütün dünyaca meşhur Ingiliz malı
CHARNOS Marka Kadın Çoraplarıdır
Garanti Broşürlerini isteyip taklitlerinden sakınınız. Satış veri: Sultan Hamam Yeni Cami caddesi No. 48 MAHİR EDE
—551
YANIK. EKZEMA vel
CJLT YARALARINA I
FEVKALADE İYİ_I
GELİR '^■3
İstanbul Ticaret ve Sanayi Odasından:
21 Mayıs — 5 Haziran 1948 tarihine kadar devam edecek olan ALMANYA’DA HANOVER
■ergisi hakkında malûmat almak isteyenlerin 33 No. Iı Tetkik* t Şubemize müracaatları rica nhınnr, (509J>
tesisa'Aa'""1
UB6 nlüra«a’ ^'roI
TABLETLERİ
1 I I I I I I I tl I l 1 l I I I l l razla şişmanlığa karşı illi I I I I I ! ı, I I l NJ. I d radydObon
T" - ■
FERGUSON
Comments (0)