AKŞAM
H e r g ü n
8
AKŞAM
pKüçü k------
o D & n 0 ® r
Bucfün 6 ncı sahifede
______
Bene 81 — No. 110BÎ — Fİatl: her yerde 10 kuruştur.
PAZARTESİ 18 Temmua 1949
Sahibi: Necmeddin Sadak — Yan İslerini fiilen idare eden: C. BUdlk — Akçem Matbaan
Nihat Erimin Bursada, C.
Kıral
Boyarın Izmirde nutukları
Leopold
Başbakan yardımcısı: “Millet Meclisi bu memlekette zorbaların bir gün için dahi hüküm sürmelerine imkân vern iyecek kanunî tedbirleri elbet alacaktır,, diyor
Liberallerin işbirliği* ni reddetmeğinden Leopold’un dönüşü suya düştü
Togliatti Papaya meydan okuyor
Celâl Bayar da şöyle mukabele ediyor: “Son günlerde D. Partiye karşı yeni bir mücadele açılmıştır. Hangi çareye baş vururlarsa vursunlar yılmıyoruz, Çünkü D. P. iradesini millî vicdandan alıyor,,
Bursa 17 AA.) — Devlet Bakanı yardımcısı Nihat Erim bugün Cumhuriyet Halk Partisinde bir hasbıhalde bulunmuştur. Bu hasbihal esnasında Nihat Erim şunları söylemiştir:
Hükümet. beyannamesiyle hem memurlara, hem de vatandaşlara huşur vg sükûn temin etmek istemiştir. Seyahatimin sonunda katiyetle İfade etmek isterim ki. bu maksat hasıl olmuştur. D. P. kongresine nulan rapordan, kabul e milli husumet andından vuzuhlândırılması lâzım üq nokta vardır;
s su-edllen sonra' gelen
Millet
1 — Türkiye Büyük Meclisinin kabul ettiği bir kanun anayasaya uygundur veya değildir mülâhazalar iyle riayet etmemek hakkını her hangi bir siyasi teşekkül kendisinde görecek midir?
Başbakan yardımcısı Nihat Erim
D. Parti lideri Celâl Bayar
vermlyecek kanun tedbirlerini elbet alacaktır. Hükümetimiz Demokrat Parti kongresindeki vasiyetname ve kefen tehdlylo-rlnden sonra bazı çevrelerda neler hazırlanmak ta olduğunu anlamıştır. Tasarı bu bakımdan lâzım gelen hükümlerle teçhiz olunacaktır.
Bakanlar Uiudağda yeni yapılan sanatoryuma gitmişler ve Cumhuriyet Halk Prttsl tarafından Çelik Palasta verilen ziyafette hazır bulunmuşlardır.
Bakanlar yarın, (bugün) leclk üzerinden Eskişehir’e deceklerdlr.
Celâl Bayar’ın İzmir’deki nutku
İzmir 17 — Demokrat Parti genel başkanı Celâl Bayar, bugün saat 14,45 te İzmir vapu-(Arkası sahlfe 8; sütun 3 te)
Kıral Leopold
Bl-
81-
Brüksel W (A.A.) — (United Press): Liberal parti mllit idare komitesi bugün toplanarak Kırat Leopold için verilecek kararda kabinedeki Bosyal Hıristiyan partisi üyeleri İle işbirliği yapılıp yapılmıyacağını tetkik edecektir.
Komünist lideri komünizmi hristiyaniıktan üstün addediyor Londra 18 (R) — İtalyan Komünist Partisi lideri Togllattt dün Romada söylediği nutukta Papanın komünistlere ve komünizmi destekliyenlere karşı ilân ettiği aforoza meydan okumuş ve Hıristiyanlıkla komünizmi mukayese ederek ve komünizmi Hıristiyanlığa üstün diye İlân ederek demiştir kİ:
(— Siz 2090 sene hüküm sürdünüz ve adaleti temin edemediniz. Komünistlik 30 senelik olduğu halde, biz dünyanın yansını boyunduruğunuzdan kurtardık.»
Pragdan bildirildiğine göre, dün Çek başkentinde ve diğer Çek kiliselerinde papazların kendi piskoposlarına olan sadakatlerini teyld eden beyannameler okunmuştur. Papazlar bu beyannamelerde «Biz piskoposlarımıza dalma sadık kalacağız. Kilisenin hükümette bir anlaşma yapması lâzımdır» diyerek
Tog llattl.
Prag hükümetinin Çek kilisesinin Vatlkanla alâkasını kesmesi hususundaki kararını tasvtb etmişlerdir.
2 — Her hangi bir kanun, — seçim kanunu da dâhil — ilgili memurlar taralından tatbik edilirken bir parti veya o-ntın adamları kendi takdirlerine göre memurun kanuna riayette bulunmadığını iddia ederek ona karşı milli husumet adım verdikleri cezayı hükmedebilecek midir?
Ermeni
patriği seçimi
Arap-İsrail sulh
İşbirliği karan verilirse derhal prens Şarl'm harbden beri devam etmekte olan idaresLne son vermek lâzım gelecektir.
Bu koalisyon aleyhinde karar alındığı takdirde Lse, prens Şari'ın parlâmentoy u feshederek partilerden bir tanesi İçin mutlak ekseriyeti sağlamak ü-zere yetti seç'mter yapması bekleniyor.
Bir Rum kabzımalı, şakadan tabanca ile tehdit ettiği arkadaşını öldürdü
3 Bu çirkin İsimli cezanın infazı için fiili hareketlere kalkışabilecek midir?
Bu suallerin apaçık cevaplara bağlanması lâzımdır. Bu yapılmadıkça ne söylenirse söylensin son kongre millet ve tarih karşısında bugünkü düştüğü durumdan bu partiyi kur-taramıyac aktır.
Bu iıç sual lâkırdı kalabalığı İla gürültüye getirilebilecek mahiyette değildir. Şimdiye kadar olduğu gibi yine fikirleri bir yana bırakıp şahıslara söğ-me usullyle bu sualler ortadan kaldı rıl amıyacaktır.
Nihat Erim, Halk Partililere yapılan teehtş harekeli karşısında kendilerini soğuk kanlılıklarını kaybetmemiş görmekten büyük bir memnuniyet duyduğunu beyan etmiş ve demiştir ki:
Biz memleket nüfusunun yüzde yetmiş beşini teşkil eden ve partnerin siyasi mücadelelerini bitaraf bir müşahit gibi ta-kibeden vatandaşların vicdanlarına hitap ediyoruz. Söz hürriyeti ve bütün diğer hürriyetleri yalnız kendilerine mah-Bus zannedenlerin zihniyetiyle asla demokrasi kurulamaz. Demokrasiyi yerleştirmek için a-ftır vazifeler sîzlere düşüyor. Yalan ve iftira sel gibi akıtılıyor Bu yola girerken İşin ne derece çetin olduğunu ve üzerimize sıçratılmak istenilecek çamurların elleri ve ağızları o çamurlara bulaşanlara zarar vereceğini biliyorduk. Bugüne kadar olduğu gibi budan sonra da sabırla, metanetle ve azimle uğrunda çalışmalara şerefler getirecek eserlerin tamamlanmasına var gayretle çalışmanın zevkini hiç bir şeye feda etml-yeilm. Yeni seçim kanunu tasarısı hükümetimize ve onu des-tekllyenlere her zaman İçin şe-tef verecek bir eserdir. Bununla iftihar edebilirsiniz. Setlim giinü bir takım zorbaların Şirretlikler yapacaklarına delin bazı arkadaşlarım haklı tarak işaret ettiler. Onları tatmin için söylüyorum. Türkiye Jîüyük Millet Meclisi bu memle-lette zorbaların bir gün için fahl hüküm sürmelerine imkân
Seçim neticeleri öğleye doğru ilân edilecek
Ermeni Patriğini seçecek olan ruhani meclis bu sabah saat onda Kumkapıda Meryemana Ermeni Patrikhane kilisesinde toplanmıştır,
Toplantıya 38 ruhani iştirak etmektedir. Neticeler öğleye doğru İlân edilecektir. Seçilmesi kuvvetle muhtemel olan Patrik namzetleri şunlardır:
Kadıköy rahibi Bahtlyaryan, Feriköy rahibi Fayır Monp Oü-züryan. eski Patrik vekili Sahak Papazyan. Yunanistan ser piskoposu Karabet Maziumyatı, Arjantin ser piskoposu Karakln Haçaduryun. Amerikan ser piskoposu Osep Karabetyan.
Bu namzetler hükümete bildirilecek' ve hükümet tarafın.» dan üç namzet ayrılacaktır.
Ruhani meclis birkaç gün sonra tekrar toplanarak bu üç namzet arasından Ermeni Patriğini seçecektir.
F
müzakereleri
Arabalma komisyonu Arap Devletleri delegeleriyle ayrı ayrı görüşecek
Lauaanna 17 (A_A.> — United Press: Arap ve İsrail temsilcileri arasında sulh müzakereleri yarın yeniden bağlıyacaktır. Mü zakereler 3 haftadan beri inkıtaa uğramıştı. Ara bulma komisyonu, İsrail, Suriye, Lübnan ve Ürdün delegeleriyle ayrı görüşme yapacaktır. Müzakerelerin devamı İçin Araplar şart o-Iarak Filistin mültecileri meselesinin hallini İleri sürdükleri ve Yahudüerln Lse müzakereler suna ermeden Arap mültecilerini kabul edcmlyecelkerlnl bildirdikleri için, çıkmaza girmiş o-lan müzakereleri bu çıkmazdan kurtarmak maksadıyla heyetlerin hükümetleriyle istişarelerde bulunmalarını sağlamak üzere 29 haziranda konuşmalara son verildiği hatırlardadır.
Bugün beyanatta bulunan Suriye delegesi Ferit Zeyneddln, Arap delegeleriyle hükümetleri arasında yapılan istişarelerin duruma bir yenilik ilâve edecek Rtbl görünmediğini ve Arap
grupunun durumunda her hangi bir değişiklik ümld edtlemt-yeceğlnl ima etmiştir.
Bu arada komisyondaki Amerikan temsilci vekili Raymond Hare’ın yerine tâyin edilmiş o-lan Dışişleri Bakanlığı Filistin meseleleri müdürü Stuart Rock-well, Lausanne'a gelmiş bulunmaktadır. Bilindiği gthl Başkan Tınman, dün, Mark Ethrldge'ln İstifasından sonra münhal bulunan temsilciliğe Federal Ulaştırma komisyonu eski başkanı Paul Porter’I tâyin etmiştir. Porter bugün Vaşingtorıda yaptığı bir demeçte önümüzdeki hafta İçinde Vaşlngtondan Lausanne'a hareket edeceğini bildirmiştir.
Diğer taraftan Fransız temsilcisi Claude de Bolsanger'ln bu akşatn Lausanne'a geleceği bit-tlirilmektedir. Komisyondaki i Türk delegesi Hüseyin Cahit' Yalçın İse hükümetiyle İBtlşare-' lerde bulunduktan sonra birkaç gün evvel Ankaradan Lozan’a gelmiş bulunmaktadır
Dün akşam Bariyerle Büyük-dere arasında bir gezintiden dönen İki Rum ailesi arasında yapılan fena bir şaka facia ile neticelenmiştir.
Beyoğlunda bir oyuncak mağazasını İdare eden Jan isminde bir $ahi3 beraberinde karısı Hrlsula, iki komşusu ve bunlardan başka bir de kabzımal Nl-
Leopold'iin dönmesini isteyen Katollkler parlâmentoda ekseriyeti kazanmak İçin daha İki milletvekiline ihtiyaçları vardır.
Brüksel 17 (AA.) — (AFP): Liberaller Cauvalaret'nln tekliflerini reddetmişlerdir. Sosyalistlerden sonra Liberallerin de ko Karamuratoğlu olduğu hal-tekllfleri reddetmesi, memle- ( de dtln Sarıyer'de bir mesireye kette üç haftadır siiren kabine gitmişlerdir Akşnın dönüşünde buhranını devam ettirmekte-, Sarıyer - Büyükdere yolu özedir. Kırallık meselesi hakkında rinde güle oynaya ilerlemekte durumlarda fiili bir değişiklik 1 olan bu grup arasındaki kabzı-olmadığına göre bir çıkmaza' girilmiş gibidir.
mal Niko Karamuratoğlu, yanında bulundurduğu tabanca-casını çekmiş ve şaka olsun
diye Jan'a çevirerek:
— Seni vurayım mı? çekllndo sÖ2ler sarfetmlştir,
Jan. böyle şakalar yapmamasını Nlko’ya itıtar etmişse da Niko. aynı harekelerinde ısrar etmiş ve bir aralık parmağını tabancanın tetiğine dokununca tabanca ateş almış, çıkan kurşun da Jan'ın göğsüne saplanmıştır.
Jan kanlar içinde bir vana düşünce derhal bir otomobile konarak Balta Limanı hastanesine götürülmüşse de örado ölmüştür. Hiç yoktan kaatll olan Niko Karamuratoğlu hakkında Sarıyer savcılığında kanuni takibata girişilmiştir.
bahçe atletizm şampiyonu oldu
Dun sırıkla yapılan atlamadan bir enstantane
Bing-zi Emîri
Askeri
tayinler
İtalyan, sömürgelerinin mukadderatını Bevin’le görüşecek
i «İris Sunusl
Kara, deniz ve hava komutanlıklarında yapılan tâyinler
Londra 17 (A.A.) — (LFSK Blngazl Devlet Başkanı Em İt Şayldl el Sunusi'nin Londraya gelişi. İngiliz basınında geniş yorumlara yol açmaktadır.
Liberal «Manchester Guardian» bu seyahati Orta Doğudaki İngiliz temsilcileri arasın-ad önümüzdeki hafta toplanacak olan konferansla alâkalı görmekte Ve şöyle demektedir:
Ankara 18 (Akşam) — Yeni teşkilât kanununun yürürlüğe girmesi üzerine genel kurmay kara kuvvetleri başkanlığına korgeneral Şahap Gürler, kara kuvvetleri harekât başkanlığına tümgeneral Hakkı Tuııa-boylu, kara kuvvetleri personel başkanlığına tümgenel Osman GiLray. kara kuvvetleri İkmal başkanlığına tümgeneral Vedat □aran, kara kuvvetleri haber başkanlığına kurmay albay Ziya Ünsal tâyin edilmişlerdir.
Deniz kuvvetleri kurmay başkanlığına tuğamiral Rıdvan Koral, deniz kuvvetleri harekât başkanlığına tuğamiral Rıfat özdeş, deniz kuvvetleri İkmal başkanlığına tuğamiral Miincl Ülhan, deniz kuvvetleri personel başkanlığına deniz albayı 3adl Kursan, deniz kuvvetleri haber başkanlığına kurmay albay Aziz Ulusan tâyin edilmişlerdir.
Hava kuvvetler! kurmay başkanlığına orgeneral Fevzi U-çaner, hav» kuvvetleri harekât başkanlığına tümgeneral İhsan Eslner, hava kuvvetleri ikmal
Emir, Bingazl hükümetinin başkanlığına tümgeneral İhsan kurulusu ve İtalyan sömiirgele-' orgun, hava kuvvetleri personel rlnin Lstikbalk hakkında Be- başkanlığına hava albayı Ös-vln'le görüşecektir. Bu son me- man Korkut, hava kuvvetleri sele Birleşmiş Milletlerin gele- haber başkanlığına kurmay yar-cek toplantısında tekrar orta- bay Arif Erkuş tâyin edllmtg-ya atılacaktır , ilerdir.
Maarif şûrası Şûraya gönderilecek delegeler seçiliyor
Ankara 18 (Akşam» — Ağus-. tos ayının ilk haftasında toplanacak maarif şûrası için gereken hazırlıklara başlanmıştır Bu arada bütün ortaokul ve liselerde bugün bir toplantı yapılacak ve şûraya gönderilecek delegeler seçilecektir.
■-«■■iiüii: jömi
Diyet bile sayılmaz
Çorum facisastmn tesirleri de Sütlüce faclasıntnki gibi kolay kolay silinmiyceeğo benzer. Bunlara sebeb olanlar kac kişi? Nizamlara riayet etmiyen tüccarları eıı basa almalı.
Gemilere patlayıcı madde konmasının yasak olduğunu bildikleri halde, hurda eşya içinde fişekler, maytaplar, mantar tabanca kapsülleri gizliyenler, felâket kurbanlarına dolgunca tazminat vermelidirler. Hattâ bütün sermayeleri kendilerinden a-Itnıp ölenlere dağıtılsa, adaletsizlik olmaz. Çünkü, mal, elbette candan akdemdir. Ve böyle göz dağlan lâzımdır.
-------------------- DinSenmek için
Yazan: ADNAN . ADIVAR Yarınki nüshamızda
18 Temmuz 1949
Sahlfe 1
AKŞAM
I
Yunan
Belediye hasta sevkediyor
Haydarpaşa İstasyonunda vakaya şahld olanlar bana anlattılar. Benzeri çok görüldüğü İçin bin bir örnekten bir örnek olarak naklediyorum:
Ankaranın Keskin İlçesinin Tathcıhasan köyünden 70 yaşlarında Gülsüm Giiner nine hastlanmış. Hastaneye yatması lâzım. Fakat parası yok.Keskin belediyesi eline bir muhtaçlık kâğıdı vererek Ankara belediyesine göndermiş. Ankara belediyesi de nedense İstanbul hastanelerinde yatmasını münasip görerek kendisine bir tren bileti almış. «Bununla îstanbula git! a deyip Erzurum postasiyle yola çıkarmış.
Giiner ninede kılık kıyafet perişan. Yol iz bilmez, İs-taııbulıı İse hiç bilmez. Haydarpaşa İstasyonundan yolculara katılarak biletsiz vapura binmiş. Takati olmdaığı için çıkış yerinin ağzında yere çömelmiş, yolcuların gözüne bakarak: «Yavrularım, beni hastaneye kim götürecek?» diye ağlar dururmuş.
Manzara yolcuların yüreğini sızlatmış, etrafını almışlar. Güner ninede para yok, pul yok. Akıntıya tutulmuş saman çöpii gibi bilmediği bir İstikamete gitmede. Herkes cebinden beş on kuruş çıkararak avucuna koymuş: r Bununla karnını doyurursun! ' demişler. Hamiyetli bir delikanlı da Köprüye çıkınca bu ihtiyar vatandaşı polise kadar götürmeyi vadetmlş. Nine ile bereber herkesin hayır duasını almış.
Sonra ne olmuş? Orasını tabiî kimseler bilmiyor. Delikanlı, kadıncağızı her halde polise götürmüş, polis de bir çaresine bakmıştır. Bakmıştır amma belediyeden belediyeye hasta böyle mİ sevkedilir? Trendeki seyyar polis veya katar şefi İçin bu kadını elden ele teslim e-derek, gitmesi lâzım gelen yere kadar göndermek vazife değil midir? Halk acıyacak da. para toplanacak da, hamiyetli bir genç çıkacak da Giiner nine hastaneyi bulacak! öyle mİ?
Şevket RADO
■ I
Komünistler, kendi partileri Içinedki muhalefeti temizleyemediler
çeteleri
Florin» şehrini topa tuttular
Vapur yangını tahkikatı bitiyor
Ehlivukufun raporu, adligenin eline bazı deliller verdi
Altmış bir kişinin ölümü ve on sekiz kişinin yaralanın asiyle neticelenen «Çorum» vapura faciası tahkikatım İdare eden tavcı yardımcılarından Tank Onan hazırlık tahkikatını sona erdirmek üzeredir.
Gemiye alt evrak üzerinde tetkikler yapan ehil vııkuiun savcılığa verdiği rapor, adli,yenin eline bazı deliller vermiştir. Diğer cihetten yangın hakkında fenni tetkikler yapmış olan altı kişilik fimi heyet de bu akşam tetkiklerini sona erdirecektir.
Tetklkat bugün bittiği takdir-
de yarın yapılacak İlmi heyet toplantısında mufassal bir rapor hazırlanarak savcılığa verileceği umulmaktadır.
Tahkikatı İdare eden savcı da gerek hazırlık soruşturması, gerek iki ehil vukuf raporlarına dayanarak bir İddianame hazırlayıp, h&dlsed® mesuliyeti görülenleri sorgu altma alacaktır.
Üç giin evvel şehrimize gelen Adalet Bakanı Fuat Blrmen de «Çorum» vapuru tahklkatiyle yakLnc-n alâkadar olmuştur. Bakan bu akşam Ankaraya dönecektir.
Londra W ıNafön) — Econo-mlst dergisinin özel muhabirle-1 rlnden biri Bulgu Hatand aki durum hakkında şunları blldir-, mektedir:
«Bulgarlstanı komünist bir devlet haline sokmak kolay bir İş olmamaktadır. Kızıllar komünist partisinin dışındaki mu-lefetl temizlemeye muvaffak olmuş gibi görünmektedirler. Fakat temizlenen muhalefette hükümete karşı açıktan açığa cephe alanlar olmuştur. Glall muhalefet el&n mevcuttur. Diğer taraftan komünistlerin te-mİ2Uyemedlklerl muhalefet asıl kendi partileri İçindeki muhalefettir Bulgar komünist partisinin üyeleri arasında mevcut olan bu muhalefeti ortaya çıkarmak kolay bir iş olamamaktadır. Sofyadaki İdarecilerin bu meseleyi halledemedoklerl, müşkül bir duruma düşmüş oldukları anlaşılmaktadır,
Diğer taraftan memleket İçindeki durum günden güne bozulmaktadır. Bulgarlstanın beş senelik plânı gereğince İhraç edilmesi Ham geren maddelerinin bir kısmı İhraç edlle-bllmşi ve buna rağmen memlekette gıda maddeleri kıtlığı baş göstermiştir. Birçok Bulgar köylerinin toptan aç kaldıkları görülmüştür. Bulgerlar arasındaki memnuniyetsizliğin artmasına diğer sebep de kömflr-süzlükten elektriğin kesilmesi olmuştur. Zaten aç olan halkın elektriği de kesilmiş ve karanlığa düşen Bulgarların arasında memnuniyetsizlik artmıştır.
Aynı zamanda Bulgarlstanın beş senelik sanayi plânı da iddia edildiği gibi memnuniyet verici neticelere varmamıştır-
Bilhassa ziraat, sahasında Bul-Barlstanın. İstihsali 1939 senesindeki İstihsalin de altına düşmüştür.
Sofyadan gelen resmi haberlerde şimdi yeni bir beş senelik plândan, bahsedilmektedir. Anlaşıldığına göre bu yeni beş sentlik plân tatbik edilememiş o-lan eskisinden de daha geniş bir sahayı kaplamaktadır. Van-
lacağı bildirilen rakamlara hiç bir vakit ulaşıJamıyacağı şimdiden görülmektedir. Diğer taraftan böyle geniş bir plânı tatbik sahasına koyobllmak için Bulgarlstanın elinde para da bulunmadığından 8ofyanın yakında Rusyadan istikraz yapması beklenmektedir. Fakat Sovyet Rusya delegeleri tarafından İleri sürülen takllf şudur: •Bulgaristan borcunu gıda maddeleri He ödemeyi kabul edecektir.» Sofyanın bıı teklifi kabul ettiği de zannedilmektedir. Bu vaziyette Bulgar halkı Sovyet Rusya hesabına biraz daha fazla çalışacak, kölelik durumun dan kurtulamıyacak ve eskisi gibi sefil bir vaziyette olan hayat seviyesini muhafaza eds-cektlr
Diğer taraftan Sovyet Rusya-nın emri üzerine Bulgarlstan-da teşkil edilmiş olan Kolho-z-lar da hiç bir netice vermemiştir,
Sofya bundan vazgeçilmesini istemiş, fakat Moskova da ısrar etmiştir. Bu Kolhoz sistemine ısınamıyan Bulgar köylülerinin fırsat buldukça dağa çıktıkları ve gizli mukavemet teşkilleri kurdukları öğrenilmektedir. Şimdiye kadar Kolhoz rejiminin akamete uğramasının mesuliyetini yeni Başbakan Ko-larov azledilmiş olan Kostov’un sırtına yüklemiştir. Kolarov'a göre Bulgaristanda bu rejimin kuvvetlendirilmesi İçin gayet şiddetli tedbirlerin alınması lâzım gelecektir.
Kolarov tarafından şimdi Bulgaristanda tatbik edilecek yeni tedhiş sisteminin daha yüksek sayıda Bujgan muhalefet cephesine atacağı tahmin edilmektedir. Moskova da bunu hlşşetml» olacaktır kİ Bulgaristan m dahili işlerine biraz daha fazla karışmak lüzumunu! duymuştur.
Bulgaristanda yapılmakta cilan temizliğin geniş bir çapta! olmasına rağmen elde edilen neticelerden Moskova hiç de memnun olmadığım göstermiş-' tir-
Atlna 17 (W — Kıral Paul Yunan donanmasının, manevralarını takip etmek üzere Korfo adasından Navarln’e gitmiştir.
Diğer taraftan ordunun harekâtı hakkında Yunan genel kurmayı tarafından bu *abah yayınlanan tebliğde, çetecilerin dün gece karanlıktan faydalanarak Florin», şehrinin kuzey batısına sokularak şehre 6 top mermisi attıkları ve can ve mal kayıbma sebebiyet verdikleri bildirilmektedir .
Tebliğde, çetecilerin tskeçe bölgesinde de bir köye baskın yaparak bir çok kimseyi öldürdükleri ilâve-olunmaktadır.
Vaşington Büyük elçimiz
Bir müddetten beri Ankarada bulunan Vaşington büyük elçimiz Feridun Cemal Erkin, bu sabahki ekspresle Îstanbula gelmiştir.
Nihat
Fenerbahçe, alhtizm şampiyon» oldu
Cahit önel 2000 metrede, Osman Coşgül de 10.000 metrede Türkiye rekorunu kırdı
Türk Ocakları
Hamdullah Suphi, Tür koçaklarının D. Partinin kültür ocakları olacağını yalanlıyor
Eıı sabahki Zaman gazetesinde şöyle bir haber çıkmıştır:
«Son defa Celâl Bayar’ın Türk ocağını ziyareti EL Suphi Tan-növer’In yakında D. Partiye gireceği hakkındakl rivayetleri kuvvetlendirmektedir. Bunun tahakkuku halinde Türkocak-lan l> Partinin kültür kollan olacak ve C H P. He hükümetin Halkevleri İçin ileri sürdüğü talepler. Tıırk ocakları içinde D Parti tarafından ileri sürülecektir. Ancak, bu haberin C. Bay ar ve H. Suphi Tannöver'in ayrı avn incelemeleri neticesinde teeyyüt etmesi beklenmektedir*
Hamdullah Suphi Tnnnövere bu sabah, bu mevauda ne dİ-şündü-iünü sc'dıuc. Türkotaklan gemi başkanı bu haberlerin tamamen «adsız olduğunu belirterek bize şunları söyledi:
« DP. liderinin Tilrkocağı-na gelmesi gayet tabiidir. Celâl Bay arın, eski bir ocaklı ol-rntta ı:tallylP arkadaşlarını ve »•ii-sşesejl ziyaret etmek Iste-m'.-’lnde fevkalâde bir hususiyet aramak lüzumsuzdur.»
V satışları
Eur-a lî (AA.) — Şimdiye kadar satılan koza miktarı bir | milyon kiloyu aşımşiır, Koza rekoltesinin geçen seneye nazaran daha gevşek olduğu an-Uşıl inak tadır .
Bursa’daki hastane-nın ton kısmı
Bursa 17 (A A » — Yeni yapılmakta olan hastnenln son ta mının inşası da dün eksiltin ve konulmuş, 750 bin Hrnya İhale- edilmiştir
Fuara gideceklere yüzde 50 tenzilât yapılacak
Ankara 18 (Akşam) — »10 a-ğustos tarihinde açılacak olan İzmir fuarı hazıriıklrına davam edilmektedir. Bu arada Devlet DemirkoDan tarafından tamir fuan İçin yapılacak tenzilâtlı nakliye tarifesi hazırlanmıştır.
1 ağustostan itibaren İzmir fuan İçin, yüzde 50 tenzilâtlı biletten istifade edilecek ve bu tenzilâtlı bilet satışı 19 eylül akşamına kadar devam edecektir.
Tenzilâtlı dönüş biletlerinin satışı 31 ağustos gününden İtibaren 30 eylül akşamına .’ıa-dar devam edecektir.
Taksi kurbanı bir kadın
Şoför Haşan Erdknein İdaresindeki 1828 numaralı otomobil dün öğleden sonra Galata da Arabcamllnde Tersane cadde-ı sinden geçerken, o semtte otu-ı ran Gülsüm Karadik Eminde kırk yaşında bir kadına çarpmıştır.
Muhtelif yerlerinden yaralı bir vaziyette Beyoğlu hastanesine kaldırılan Gülsüm orada ölmüştür.
Tahkikata nöbetçi savcı Şu-eylp Kor el koymuştur. Şoför sorgu altma alınmıştır.
Mısır polis uzmanları
Ankara 17 (A^.J _ Tetkiklerde bulunmak özere bir müddet evvel şehrimize gelmiş olan dört Mısır polis uzmanı, bu akşam saat 21 de ekspresle şehrimizden ayninuçlardır, Vatanları garda Emniyet Genel müdürlüğü erkânı vgurlamışlaıdır
ve
(Baş tarafı i inci sablfede)
riyle şehrimize geldi ve Kordonda toplanan D. p. iller tarafından tezahüratla karşılandı. Bayar, vapurdan Parti binasına geçerek balkona çıkm;ş ve şunları söylemiştir:
(— Son günlerde Demokrat Partiye karşı Cumhuriyet Halk Partisi tarafından yeni bir mücadele açılmış olduğunu görüyorum, Hangi çareye başvururlarsa vursunlar yılmıyoruz. Çünkü D. P, İradesini milli vicdandan alıyor. Birçok mesnetleri olduğundan bahsediyorlar. Bizim Isa tek mesnedimiz vardın o da milletin muhabbeti-1 dlr. Yılmıyoruz, çünkü hak ve hakikatin yolundayız. Teşekkürlerimi, minnetlerimi size arzetmekle şeref ve zevk duymaktayım.»
Şiddetle alkışlanan bu sözlerden sonra halkın ısrariyle Adanen Menderes balkona çıkmış ve şunları söylemiştir:
«— Gösterdiğiniz sevgi tezahürüne candan teşekkür ederim. Hepiniz sağ olunuz.»
Bundan sorna bekleşen balta dağılmalarını söylemiş ve üç ilçeden gelen D. P. bandolarının refakatinde halk «Dağ başını duman almış» marşını söy-llyerek dağılmıştır, Bayar’ın gazetecilere beyanatı
Bayar, kendisi İle konuşan gazetecilere ayrıca şu. beyanatta bulunmuştur:
«— Başbakan muavini, gizli toplantılarda Demokrat Pııı-tı-yl yıkmak İçin neler konuşmuş- ar,a tüzüğünde yapılması gere-lar ve bu bir avuç zümreye ne i keo değişikük vardı. Bu konuda ler telkin etmek İstemişlerse * 7aP11An müzakereler sırasında bepanı Wrt« yesin Kuron,..1»'Icrtlrrl rrt.ro >U-Bu memlekete acıyorlarsa ve mı?- otşımiut ve karşılıklı anta-partilerinl yükseltmek Lstiynr- ' haTa!a İrinde vakarlı târ? lansa, doğru ve iyi yolda yürü-' Aşmalarda bulunulmuştur, meyi bilsinler. D. p y| tehdit-1 ________________________
le yıldıracaklarını zannediyor- tepelerinden Süreyya Blrol kon-Inrsa aldanıyorlar EfeıMKeri' greye verdiği bir takrirle İhtl-Reeep Pe herin yapamadığım,; yarlık sigortası kanununun bunlar yapamaz. Takip ede- :« ncl maddesinin tâdil edflme-cekteri hattı hareket nasıl olur- sİ hususunda, gerekli teşebbüste sa olsun, karşı koyacak kur-'bulunulmasını işlemiştir, vet ve cesaretimiz vardır. Buj Deniz İşçileri adına konuşan
kuvvetimizi onlar da bilirler. Bu oyunu bir daha tecrübe etmeye kalkarlarsa on misli »e cevap vereceğiz. Dâva millî dâvadır. ç«uk oyuncağı değil.»
Çeşme toplntısı tamir 17 — Celâl Sayar, şerefine bu akşam Deniz gazinosunda bir ziyafet verilmiştir. Genel başkan yarın (bugün) Çeşmeye gidecektir.
öğrendiğimize göre D. P. genel İdare kurulu, Şeker bayramını müteakip Çeşmede Celâl Sayarın evinde bir toplantı yapacaktır.
Tarım Bakanı İzmir’de
İzmir 17 (AA.) — Tarun Bakanı Cavlt Oral. bugün öğleden evvel, yanında vali Osman Bab-ri Ad al olduğu halde nümune fidanlığını, süs nebatları istasyonunu ve Bornova Ziraat Okulunu ziyaret etmiş, tesisleri tetkik etmiştir, öğle yemeğini Bornova Ziraat Okulunda yiyen Bakan, saat 18,30 da vali İle birlikte Çeşmeye gitmiş, burada birkaç saat kaldıktan sonra tamire dönmüştür. Bu akşam Bakan şerefine Tüccar Kulübünde belediye tarafından bir yemek verilmiştir.
Amiral Settle gitti
Amerikan Askeri Yardım Heyeti Deniz kısmı eski başkam Amiral Settle, diin rHldlv İsma-Ş0j|oıuq vX-gJipaıuv eiAyndVA «n etmiştir.
Kibri» öğretmenlerinin memleketimizi ziyareti
Ankara 18 (Akşam) — Memleketimizde tetkikler yapmak üzere Kıbnstan gelecek olan öğretmen kafilesi 28 temmuzda Ankarada olacaktır.
öğretmenler şehrimizde beş gün kaldıktan sonra İstanbul, Bursa ve tamire gideceklerdir.
Dünya gençlik konferansına gidecek temsilcilerimiz
Ankara 18 (Akşam) — Bürk-selde toplanacak olan dünya gençlik kongresine iştirak e-decek delegelerin adedi Türkiye Milli Talebe federasyonu tarafından tesbit edilmiştir.
Gençlik konferansına Anka* iadan Fikret Buran. Can Kıraç. Tahlr Şenlikle; latanbuldan Mükerrem Taşçtoğlu delege olarak İştirak edeceklerdir.
İşçi sendikaları birliği toplantısı
Muhtelif sendikalar temsilcîelri dilek ve
Şikâyetlerini uzun uzadıya anlattılar
İstanbul İşçi Sendikaları Birliği. dün saat 13 te Paşabahçe-de Tekel İspirto fabrikası lokalinde, olağanüstü bir toplantı yapmıştır.
Toplantıda. C. H. P. İstanbul Milletvekili Aif Rıza An, İşçi Sendikaları Başkam Salâhaddln Selek. Tekel Genel mûdüriüğün-I den N. Kurtbay hazır bulunmuşlardır.
Kongre gündeminde birliğin
Ciball tütlın fabrikasının de-
bir hatip de, Denizyollarının Havuzlar işetmesinde çalışan Mehmet Tosunun Genel müdür Parman "m hüsnüniyetine rağmen. fabrika müdürü tarafından haksız olarak İşten çıkarılmasını takbih etmiş ve matbuat vasıtaslyle tefin edilmesini istemiştir.
Başka bir hatip bir mensucat fabrikasının iplik kifayetsizliği bahanesiyle 126 işçiden 107 sini çıkardığını, bllâhara başkalarını peyderpey yerlerine aldığım. İstanbul Çalışma müdürlüğünün bu İşte aczini ve her şeyden evvel mekanizmanın ıslahı gerektiğini anlatmıştır.
İstanbul Milletvekili Ali Rıza An, kendisine bu gibi müracaatlarda bulunulmadığını, sendikaların daha faal olması lâzım geldiğini, işçi refahı İçin daha birçok kanunların çıkarılacağından bahisle:
«— Yeni kanunlar, bu işleri zamanla daha inkişaf ettirecektin demiştir.
İstanbul atletizm birinciliklerine dün İnönü rtadında devam edilmiştir. Birinci ve üçüncü kümede bazı müsabakaların hafta arasında yapılması kararlaştırılmış olmasına rağmen, bu iki kümede Fenerbahçeliler şampiyon durumdadırlar. Kızlarda Modaspor, dördüncü kümede Fenerbahçe şampiyon olmuştur.
Dün yapılan mlisabaaklarda Osman Coş gül 10,000 metrede
31.12.4 İle Cahit önel de 2.000 metrede 5,29,3 İle yen! bir Türkiye rekoru yapmışlardır.
Diğer teknik neticeler şunlardır:
Kızlar arasında: Uzun atlamayı 4,33 He ve 80 engelliyi 18,7 İle Modaspordan Gülgün Nemli ve 4X100 bayrağı da Modaspor takımı kazanmış ve şampiyon olmuşlardır.
Dördüncü kümede: 100 metreyi ünel (F.B) 25 le; 110 engelliyi Uğur (FBI 19 la; mızrak atmayı Acar (F.B) 32,33 le; yüksek atlamayı EPEK (ferdi) 1.50 ile; uzun atlamayı Veral (FJ3) 5.60 He; 4X100 bayrağı Fenerbahçe 49,8 le kazanmışlar; Fenerbahçe B8 puvanla şampiyon olmuştur.
Üçüncü kümede: 200 metreyi Mltakidls (B. S) 24,2 ile; 400 engelliyi Zeki (Beşiktaş) 62,8 le; 800 metreyi Turhan (FJB) 2,01,7 ile ve yeni Türkiye rekoru yaparak: 6000 metreyi Rmln IBS) 17^8,4 le; gülleyi V)astM (BS> 10 la; diski Madenlioğlu (BB) 31,78 Ue;yükBeğl öökdenlz (Dz. K.) 1,88 la; uzunu Mltakidls (B. 8) 6,05 le; 4X400 bayrağı Fenerbahçe 3,46,2 İle kazanmışlardır. Puvan durumu henüz belli değildir, Fenerbahçe lie Beyoğiu-apor en İyi durumdadırlar.
Birinci kümede:
100 metre: 1 — Kemal (F.B) 11,2;
2 — Halûk (F.B) 11.2;
3 — Erdoğan (0.8) 11,3.
400 metre: 1 — Doğar (F.B) 33.2;
2 — Ahmet (ferdi) M.3:
8 — Nlko (F.B) 55,5.
1500 metre: 1 — Cahit (G.8) 4.03.5;
2 — Oİhat 'FBI 4,18,8;
3 — AH (F.B) 4,32.
Cahit önel daha 500 metre koşarak Osman Coşgfil'e 5.41 le ald olan 2000 metre Türkiye rekorunu 5,29.3 le kırmıştır.
10,000 metre: 1 — Nuri (0.8) 53,22;
2 — Mehmet (G.S);
3 — BuThaneddln (FJB).
Müsabaka harici Osman Coş-gül, kendisine 53,1»,1 D» ald o-lan 10.000 metre rakorunu
31.12.4 le kırmıştır.
400 engelli: 1 — Doğan (F.B) 02,8;
2 — Hamdi (FJB) 65,1;
3 — Ali (F.B) 63.6.
4X400 bayrak: 1 — Fenerbahçe A takımı 3.84,8;
2 — Fenerbahçe B takımı WU
Mızrak atma: 1 — Mehmet Çağatay (tlLT.Tl 42,80;
2 — Mehmet Bayezlt (FB) 4032-
Müsabaka harici Akpınar 47,72 ve Ulvi 45,40 atmışlardır.
Üç adım: 1 — Turhan (FB.1 12,8;
2 — Orhan (FB) 11,64, Müsabaka harici Güner 18.18 atlamıştır.
Sırık: 1 — Münir (Dz.K) 3.40;
2 - Haüt (ferdi) 2,15;
3 — 8udl (İE.T.T) 1.00.
Hafta »rayında çekiç atma müsabakası yapılacağından, puvan durumu henüz belli olmamışsa da Fenerbahçenin pu-varıları Gala tasara? ııı puvanla-nna nazaran hayli ileri olduğundan. Fenerbahçelilerin şampiyonluğunu şimdiden tebrik e-deblllrta
Halûk SAN
Yelken yanılan
Dün Bebek - Beykoz - Bebek arasında yapılan şarpi yarışlarında Demlrspc-rlu Feyyaz -Safter çifti 2.I6.4Ö da birinci, GalatasarayLı Erzln - Ahmet çifti 2 25.32 de İkinci. Fenerbahçeli Enis - Bülent çifti de üçüncü ölmüştür.
Şehirlerarası lig maçlarının esasları Ankara 17 (A.A.) — Yeni ter-tlb edilecek şehirlerarası lig maçlarının esaslarını kararlaştırmak üzere, bugün. Ankara
I bölgesi binasında, Beden Terbiyesi Genel müdürü Vlldan A-|§lr Çavaşır’ın başkanlığı altında, Futbol federasyonu vc bölge 1-lerl gelenleriyle "birinci küme futbol takımları temsilcilerinin katıldıkları bir toplantı yapılmıştır. Toplantıda, meselenin tetkiki İçin kulüpler tarafından tâyin edilecek dört üye 1le futbol ajanından mürekkep beş kişilik bir komitenin teşkiline karar verilmiştir.
Fransaya gidecek askerî takımımızın q seçme maçları q_
Ankara 17 (A.A.) — FamsadaCSI yapılacak Ordulararası spor te-M^ maşlarına İştirak edecek futbol takımımızı seçmek üzere takvl- C yeli Harb Okulu Gücü ile lakvı-^O yeli Deniz karması arasında bu-'cÖ gün 19 Mayıs tadyuımunda ya- Jjs pılan ikinci maçı. Harb Okulu 10-3 kazanmıştır.
Gençlerbirliği 2
İndonezyaya davet T" edildi S
Ankara 17 (AX.ı — öğrendi-^ ğlmlze göre, Ankara Gençler 0 Birliği futbol takımı, îndonez-'çg yadan bir maç teklifi almıştır.
Teklifi yapan kulüp, Gençler ı— Birliğinin bütün yol, İaşe ve ya- O tıp kalkma masraflarını deruhte etmektedir. Gençler Birliği İdarecileri, bu teklifi prensip 1-tlbarlyle müsait karşılıyorlar
Lig maçlar: 17 eylülde başlayacak Ankara İS (Akşam) — Futbol federasyonu bu yıl lig maçlarına 17 eylül cumartesi günü başlanmasını kararlaştırmıştır.
Bu karar Ankara, İstanbul, İzmir bölgelerinde müştereken yapacakları şehirlerarası lig maçlarının zamanında bitirilmesi için verilmiş bulunmaktadır.
Müsabakaların 2.a halta süreceği hesaplanmıştır. Bu müsabakalarda hiç bir tehir kabul edllmlyecek, fevkalâde haller dolayıslyle yapılacak tehirler hafta İçinde oynanmak üzere telâfi edilecektir.
Japonyada sabotaj neticesinde feci kaza
Tokyo 17 (A.A.) — (AFP): Mİ taka gannda bir tren kazası olmuş, lokomotifinde makinist bulunmıyan yedi vagon 1u bir yük katan tamponlan aşarak bütün hızı ile gara girmiş, yoluna rsalayan bir kaç kişiyi e-zlp öldürdükten sonra garın karşı tarafındaki evlere bfn-«nbotaj olduğunu meydana çt-sabotaç olduğunu meydana çıkarmış, bütün şüpheler son günlerde izin verilen işçiler ü-zerinde toplanmış ve komünist sendikaları şeflerinden, ikisi tevkif edilmiştir.
Tahran hükümeti petrol şirketiyle anlaştı
Londra 18 (Radyo- — Tahran hükümeti, İran petrolleri için Anglo - tranlen şirketiyle muvakkat bir anlaşma lmzlarmş,ve tasdik için Millî Mîcllşe yemiştir. Bu anlaşnıa , mucibince İran hükümeti petrol, İmtiyazlarına mukabil 17 milyon ve son İki sene İçin 14 milyon İngiliz lirası alacaktır, -
Sağlık ve Tekel Bakanlan gittiler
Sağlık Bakanı Dr. Kemali Bayezltle Tekel ve Gümrük Bakanı Dr. Fâzıl Şerefeddln Börğa dün akşamki ekspresle Anka raya gitmişlerdir.
Yeni tip ekıpek bu sabah çıktı
80 - 91 randımanlı undan imal edilen tek tip ekmek çeşnisi teste11 edilerek bugün 523 gram olarak, 20 kuruş fiatle çıkarılmıştır. Yeni tip ekmekte kepek nispeti yüzde 5 artmış ve HaU de 10 para İndirilmiştir.
Rutubet, derecesinin 39 olupi ekmelkertn iıarnurlaşınasına se-beb olmaktadır.
AKŞAM
Arap memleketlerinden enstantaneler
Seyahatten döndükten sonra farkettim ki Suriye ve Lübnan'a dair birçok notlarını birikmiş. Okuyucuları* ma bıkkınlık vermemek İçin bunların en barizlerini kısa notlar halinde sıralıyorum:
★
Osmanlı valisinin mirasları
Ankarada Milli Eğitim Bakanlığı yanmadan evvel pek müessir ve imtisale lâyık bir manzara teşkil ediyordu. Türkiyenin hemen biitün mektepleri yenilenmiş ve köylerimizin, kasabalarımızın umumi manzarasına â-deta camiler kadar hâkim olmuşken Milli Eğitim Ba-kanlığı çek köhne ve fersude idî. Adeta: «Evlâtlarım doysun, benim ehemmiyetim yok....diyen bir fedakâr babaya benziyordu.
Suriye ve Lübnanın devlet da'rclerin d? idare ettikleri âmme işlerine kıyasla aynı vazıyette buldum. Pek çokları Osınanlı yadigârı. Duvardaki asma saat, merdivenlerdeki halı çubukları kim bilir hangi vali paşanın mirası?
frisanda öyle bir intiba hasıl oluyor ki. gûya kapılardan en büyüğü açılacak; İc‘. ınlnditM ile Osnıaıılı valisi belirecek ve vekil vükelâ .
Hayır, vali paşa nuranı yiiziyle diyecek ki:
— İstiklâliniz mübarek olsun! Memleketinizi çok güzel idare ediyorsunuz.
*
Beyrut mu güzel, Şam mı?
Samla Beyrutu mukayese edenler, öteden beri, hep Beyrutun lehinde konuşurlar. Halbuki benim intibaını böyle olmadı. On dokuz sene evvelki ziyaretimden beri gerçi Beyruttâ da hayli terakkiler var. Fakat, Beyrut, namütenahi bir Beyoğlu gibi parksız, bahçesiz; sırf asfalttan, taştan ve ekserisi birbirine bitişik evlerden teşekkül etmiş. Bu dar sokaklarda da bir otomobil atlı karıncası dolaştırın, İşte Beyrut.
Halbuki, Şamda, Prost’suz bir belediyecilik inkişaf etmiş. Yani yerli münevverler bu işi kendiliklerinden halletmişler. Harikulade geniş caddeleri, bulvarlar, meydan lar: müzelere ve diğer umumî binalara tahsis ettikleri açık sahalar; böylelikle Şam, ferah, şirin, aydınlık, temiz havadar bir büyük şehir olarak gelişiyor. En geri mahallelerine kanalizasyon yapıyorlar.
Vali Lutfi Kırdar, İddiasının doğruluğunu İspat için muarızlarını, Şamla Beyru-tu mukayeseli şekilde seyahate davet edebilir.
★
Bütçenin en masraflı iki kısmı
Biitiin Suriye ve Lübnan ar.’zisi bir asfalt yol cilıaziy-Ie örülmüş. Tamire muhtaç hemen hiçbir karış yer dikkate çarpmıyor. Çünkü, mütemadi şekilde yollarla uğraşıyorlar. Mesafeleri kısaltmak için daha kestirme dolambaçlardan yeni yeni asfaltlar yapmaktalar.
Sordum:
— Bu kadar parayı nereden buluyorsunuz?
Cevap verdiler:
— Şimdiye kadar ordu beslemiyorduk. Bütçemizin en büyük kısmı yollara ve mekteplere harcanıyordu. Fakat, Filistin meselesinden sonra orduyu büyütmek başlıca hedeflerden biri halini aldı. Bundan sonra nasd Olacak, bilemiyoruz.
Mektepler hakkında da malûmat aldım. Nüfusun yüzde 55 I okutuluyormuş. Kırk liseleri varmış. Suriyeli birçok profesörler, Amerikan ve Fransız üniversitelerinde ders verirlermiş. Son mühendisler kongresine 150 Suriyeli mühendis iştirak etmiş. Kâfi miktarda mimarları da varmış. Ancak maden mühendislerine ihtiyaç dııyuyorlarmış. thıivcr-sitede Ve Suriyeli münevver kız
Kok kömürü tevziatı
î&tihkak sahipleri ilân edilen günlerde müracaat etmiyorlar
İstanbul kömür satış ve tevzi miiesesesl bu kış devresinde halkın yakacağı kok kömürlerini bir haftadan beri dağıtmaya devam etmektedir. Verilen malûmata göre tevziat normal o-larak yapılmakta, ancak Istlh-Ikak sahiplerinin ordino almak i İçin evvelce İlân edilen günde 1 müracaat etmedikleri görill-mektedrl. İlgililer bu gibi İhmallerin hem kendi İşlerini güç Icştirdlğlnl, hem de geç kalanların bütün tevziat yapılıyp bittikten sonra kömür alabileceklerini belirtmektedirler. .
Karabiber fiati birden 400 kuruş fırladı
Karabiber İthali İçin dövtz verilmediğinden son zanaman-larda piyasada mevcudu çok a-zalan karabiberin flatl dört lira birden artarak 850 kuruştan 1250 kuruşa fırlamıştır. Flatle-rln daha da artabileceğini söy-IIyen İlgililer şimdi İstanbuldan üzüm mukabilinde takasla kara biber İthaline çalışmaktadırlar.
Fındık ucuzluyor
1949 mahsulü alivre satışları 130 - 140 kuruştur
Son zamanlarda fındık flatla-rlnde düşüklük göze çarpmaktadır. Mayıs ayında 215 kuruşa kadar yükselmiş olan fındık Halleri haziran ayı lçlnda 180 -185 kuruşa, sonra 171 kuruşa düşmüş .ancak son on beş gün İçinde 190 kuruşa çıkmıştır.
îlgllller bu flat düşüklüğünü başlıca iki sebebe atfetmektedirler. Evvelâ son zamanlarda yabancı firmalarla yeril firmalar arasında İhtilâflar çıkmış ve yabancılar bizim tüccarların İstenen tipte mat yollamadıklarından şikâyet ederek artık mal almıyacakl arını bildirmişlerdir-Bu sebeple ihracatçı firmalar da İhracata cesaret edememekte ve flatler düşük kalmaktadır.
Bundan bşka yeni mahsulün İdraki de yaklaşmaktadır. Esasen mahsul Üzerinden dış memleketlerle anlaşmalar yapılmadığından flatler düşmektedir. 1949 mahsulü fındıklar üzerine alivre 130 - 140 kuruştan muamele yapılmaktadır.
Kadıköy araba vapuru iskelesi
Kadıköy araba vapuru İskelesinin İnşaatı İlerlemektedir. Yeni İskele 70 metre boyunda ve 12 metre derinliğinde olacaktır. İskeleye iki vapur birden yanaşabilecektir. İnşaat Üç ay sonra tatamlanacaktır.
kadınlar, çarşafsız gezmektedirler.
★
Suriye’nin Bayrağı
Suriyenin bayrağı, yeşil, beyaz ve siyah ufkî üç şeritten ibaret. Beyazın üzerinde de üç kırmızı yıldız var.
Beyaz, Emevîlerin, siyah, Abbasileriıı. Yeşil, Fâtımile-riıı. Üç yıldız da Suriyenin geçirdiği üç inkılâbın remzi. Simdi, yeni ve esaslı bir inkılâp geçirdiği İçin bayrak değişecekmiş deniyor.
it Cemal Paşa düşmanlığı
Cemal paşanın Aliye divanı harbinde Suriye milliyetçilerini idama mahkûm etmesi,hâlâ ımutulmıyan kötü bir tesir bırakmıştır. Bu hâdise. aynı zamanda, Suriye milliyetçiliğinin temel taşını teşkil ettiğinden, her sene muayyen günlerde nümayişler ve mitingler yapılıyordu. Bu toplantılar da Türk milleti İçin nahoş bir hava yaratıyordu. Son devrin Türk dostluğuna kıymet veren Arap milliyetçileri, bu mitinglerin havasını, sırf Cemal paşanın şahsına tevcih etmek siyasetini güttüler. İki milet arasındaki dargınlık yıldırımlarına siperisaika olmak Cemal paşanın
Sabah Gazeteleri Ne Diyor ?
Mesullerin hepsinden hesap sorulmalıdır
Abldln Daver CUMHURİYET" teki başmakalesinde Çorum faciasının mesuliyeti üzerin de durduktan sonra şunları yazmaktadır:
idare, şimdi, yeni genel müdürün söylediğine göre, gemilerini birer birer kontrol ettirerek yangına ve başka tehlikelere karşı bunlarda bazı yeni tedbirler ve tertibat aldıracak v« bu tedbirler alınmadıkça gemilerin sefere çıkmasına müsaade etmlyecektir. Bu, demektir kl gemilerde yolcuların emniyet vo selâmeti İçin, bazı tedbirler ve tertipler almak kabil İken, şimdiye kadar, bunlar ihmal edilmiştir. 81 vatandaşın ölümüne ve 20 vatandaşın yaralanmasına inal olan bu müterakim İhmalleri eezalandır-mıyacak mıyız?
çorum faciasını küçümsemeye ve hâdiseyi mevzii bir kaza telâkki ederek vapurun dar çerçevesi İçine hasretmeye veya mesuliyeti İş başına geldiği günden beri İdareyi İktisadi devlet müessesesl haline sokmak için Ankara İle İstanbul arasında mekik dokumak mecburiyetinde kalan, altı aylık
genel müdür Cemil Parmanın omuzlarına yüklemeye İmkân yoktur... Dâvayı derinleştirmek, bütün yıllanmış müterakim mesuliyetleri araştırmak vb mesullerin hepsinden hesap sormak lazımdır.
*
Heyetler bahsinde
İsmet Hulûs! İmsel SON POSTAdaki fıkrasında yabancı memleketlere heyet göndermek meselesine temas ederek şöyle diyor:
ikinci dünya harbi sona erdiği günden bugüne kadar memleket dışına giden heyetlerin sayısı ne kadardır?... Hesap eden oldu mu acaba? Mem ■ lekct dışına giden... Birkaç ay kalan, birkaç sene kalan, heyetler orada ne işler yaptılar? Memleket İçin ne faydalar sağladılar... Bilemedik, Öğrenemedik!... Bu heyetler neden giderler? Giderler de ne yapar, ne İşe yararlar?
Millet olarak, heyetlerin gittiklerini biliyoruz. Millet olarak. giden heyetlerin kısa veya uzun 2aman sonra döndüklerini de haber alıyoruz.
Bilemediğimiz, haber alamadığımız cihet, giden ve gelen heyetlerin gidip gelmelerinden memleket için ne fayda sağlandığıdır?
Peki, ya Belediye seçimleri
Sadun G. Savcı VAT AN'd a kİ fıkrasında belediye seçim kanunundan ve belediye seçimlerinden hiç bahsedilmediğini beyan ederek şöyle yazıyor:
Bilindiği gibi Milletvekilleri seçimlerinde belediye meclislerinin yeni belediye meclisi Ü-yeierlnln büyük rolleri vardır. Belediye seçim kanununun mah zurlu tarafları da, tıpkı Milletvekilleri seçim kanunu İçin olduğu gibi, ıslah edilmeli ve belediye seçimleri herkese emniyet ve itimat telkin edecek bir tarza götürülmelidir.
Demokrasi memleketlerinin hiç birinde seçimler «yukarıdan aşağıya» doğru gitmez, «aşağıdan yukarıya» doğru gider. Bu İtibarla belediye seçimlerinin Milletvekili seçimlerinden evvel yenilenmesi lâzımdır.
Hükümet erkânı, bugüne kadar, 1950 Milletvekili seçimlerinden. yeni seçim kanunundan, bu kanuna sokulacak adli teminattan ve salreden bahsettiler; fakat belediye seçim kanunu ve belediye seçlmleerl etrafında hiç ağız açmadılar.
Bu hususta da, âmme efkârını lütfen biraz aydmlalsalar, hiç fena olmıyacak sanıyorum.
Dilencilikle mücadele
Vilâyet dilencileri toplamağa karar verdi
Sahlfe »
Dumanı doğru çıksın/
ruhunu muazzeb etmiyecek-kız talebe de okuyor, tir sanının.
ve] fVâ - NÛ)
Havzada bir çocukI taşla öldürüldü
Çocuğun dayısı da bu hâdise karşısında kalb sektesinden öldü
Havza — Memdııhiye mahallesinde feol bir cinayet olmuş, 12 yaşlarında bir çocuk taşia Öldürülmüştür. Cinayet şöyle olmuştur:
Vaka günü aynı mahallede o-turan 20 yaşlarında Hacı Bayram oğlu Recebin atlan, Mahmut oğlu 12 yaşındaki Bahri Olgunların arpa ekili tarlasına gir mlştlr. Küçük Bahri atların sahibi Recebi bularak «Sizin atınız bizim tarlamızın arpalarını batırmıştır. Tarlamızda ekin bı-rakmıyarak harap etmiş ve yemişlerdir* diye taşlan Recebe rasgele savurmağa başlamıştır. Bu vaziyet karşısında Recep de taşla mukabelede bulunmuştur. İki çocuk arasındaki bu taş harbi 20 dakika kadar devam etnılştulr. Bu ara Recebin attığı
bir taş Bahrinin kulağına İsabet etmiş ve çocuk derhal yere düşerek feci bir şekilde can vermiştir.
Hâdiseyi geriden gören, Bahrinin dayısı 53 yaşlarındaki Ahmet ön. vaka mahalline koşmuş, yerde ölü olarak yatan yeğeninin etrafında şaşırmış bir halde dönmeğe başlamıştır. Fakat az sonn» son derece bir heyecan İçinde bulunan Ahmet ön de kalb sektesinden yeğeninin cesedi üzerine düşmek suretiyle ölmüştür.
Kaatll Recep sanat okulu mezunudur, Vakayı mütaakıp firar etmişse de zabıta tarafından tevkif edilmiştir. İki kişinin ölümüne sebebiyet veren bu hâdise muhitimizde büyük teessür u-y&ndırmıştır.
Ticaret mı» yazeiieırıiz
İhracatımız gelişiyor, ithalâtta azalma var
Ankara 17 — içinde bulunduğumuz yılın ilk üç aylık devresinde dış ticaretimiz İthalât bakımından 0,989,000 liralık bir fark gösternıektedlr.thracatımız kıymet bakımından, geçen yılın İlk üç ayına nispetle yüzde 75 müspet bir gelişme göstererek, şimdiye kadar elde edtlemiyen bir duruma yükselmiştir, ithalâtımız İse yüzde 2 nispetinde bir azalma kaydetmektedir.
Ramazan dolayıslyle şehrimize pek çok dilenci gelmiştir, ta-tanbulda halihazır dilenci sayısının bir kaç ay evveline nazaran en az dört misli arttığı söylenmektedir.
Vilâyet bu dilencileri toplamağa karar vermiştir. Bunlar İçin bir müddet evvel olduğu gibi Süleymanlyede bir toplama yeri açılacağı, toplanan dilenciler arasında Anadoludan gelenlerin memleketlerine İade 6-dlleceğl, İstanbullu olanların da darülaceze müesseseslne gön derlleceğl söylenmektedir.
Alâkalı daireler bir çok defalar bu yolda kararlar verip İcraata geçtikleri halde şlmdlyo kadar Istanbulda bu kararlar tamamlyle tatbik edilememiştir.
Dilencilikle Mücadele Cemt-yetl Beyazıtta Gencer hanında bir (Dilencileri kurtarma bürosu) açmış ve büro faaliyetine başlamıştır.
Cemiyet bu büroda İşsizlikten dilencilik yapmağa mecbur kalanlara İş bulacak, çalışamıya-cak durumda olanlara yardun edecektir.
Siyssal bilgiler
Bm sens ımtihanıi₺ıds. başar' nispeti yüzde 45 dir
Kaçakçı
Lübnanlı
Islahiyede çocuğile seyahat ederken yakalandı
İslahiye — Toros ekspresiyle seyahat eden Lübnan tabiiyetinden Nebi Demden adında btr yolcudan şüphe edilerek İslahiye durağında bavulunda a-rnştırma yapılmıştır. Arama sırasında bavulun harici görünüşü ile içinin derinliği arasında kİ fark nazarı dikkati oelbet-miş. neticede bavulun asıl kaidesi üzerine ikinci bir kaide daha konarak ikisi arasına 500 lira kıymetinde İpekli kumaş, ruj, kalem, kravat, gözlük yakalanmıştır. Evrakı Re birlikte adalete sevkedieln sanık, ho-men mahkemeye alınarak sorgusu yapılmış, altı ay hapis ve ayrıca ağır para cezasına çarptırılmıştır.
8ftnık Nebi Denden, sekiş yaşındaki kız çocuğu İle seyahat etmekte olduğundan, babası hapishaneye konulan çocuğun ağlaması babasına da sirayet etmiş ikisinin blrlblrlne sarılarak ayrılmak İstememeleri, etrafındaki lerl çok müteessir etmiştir.
Almanyaya siyah havyar ihtaracatımız
Memleketimizden ilk siyah havyar Hıracı son günlerde Almanyaya yapılmıştır. Kilosu 03 liradan serbes dövizle ihraç edilen bu havyar partisi 100 kiloluktur- îlgllller başka partiler de ihraç etmek İçin Alman flr-malarlyle temaslarda bulunmakladırlar.
Mera yüzünden bir köylü öldürüldü
Mera yüzünden bir köylü öldürüldü
Balıkesir — Saraç köyünde mera yüzünden çıkan bir kavgada bir köylü öldürülmüştür, öğrendiğimize göre, Kepsüdün Saraç köyünden Cemaleddln, kardeşi Beyezlt Mutluorle Recep Yüce, Hotaşlar köyü merasına davar‘götürmüşlerdir.
Bunların meraya girdiklerini gören Hotaşlar korucusu Hüseyin Duymaz. Kâhya Haşan Baran ve Mustafa Akgün yanlarına geldikten az sonra aralarında kavga başlamıştır. Bir anda I şiddetlenen kavga esnasında tabancasını çeken Mustafa Akgün, Cemaleddinl ağır surette yaralamıştır. Şehrimize getirilen yaralı ölmüştür. Sanıklar yakanlam ıştır.
lngikerede fırtına ve feyezanlar
Londra 17 (AA.) - AFP;
Dün îngllterede hüküm süren fırtınalar neticesinde lk! kişi ölmüş, birçok kimseler de yaralanmıştır. 5 yaşında İki çocuğa yıldırım isabet etmiş ve İki kişi de ölmüştür.
öte yandan 24 saat zarfında yağan yağmurlar neticesi feyezan olmuş ve mahsul hasara uğramıştır.
Türkiye İş Bankası
Tasarruf Hesaplan 25 Ağustos İkramiye Plânı Büyiikadada K ö' Ş K İstanbuld* ARSA
1 adet Hayat Sie»ı tası
1 5000 Lira
1 > 2509 •
4 » 1000 ■
5 * 500 »
16 > 200 >
40 100 «
50 » 50 •
350 * 20
Temmuz sonuna kadar açılacak 150 lira bakiydi yeni hesaplar da bu çekilişe katılacaklardır.
Suriye Cumhurbaşkanı Mareşal llusniı Zaim, bir toplantıda reflkaslle beraber
Siysal Bilgiler Okulunda 1948-1949 ders yılı öğretim devresi 7 temuzda yapılan inkılâp tarihi sınavı He sona ermiştir, Bu münasebetle, ders notlan sekiz buçuktan yukarı olan öğrenciler için bir toplantı yapılmış ve bu öğrenciler müdür ve hocaları tarafından tebrik edilmiştir.
Bu yıl birinci sınıfta bulunan 51 yatılı öğrenciden 29 u, 83 yatısız öğrenciden 0 u. İkinci sınıfta 104 yatılı öğrenciden 47 sİ, 28 yatsız öğrenciden 5 1. üçüncü sınıfta 102 yatılı öğrenciden 42 si ve 10 yatısız öğrenciden 1 I haziran devresinde muvaffak olmuş ve sön sınıfta da 32 sl mali, 53 ü İdari ve 11 1 de siyasi şubeden olmak üzere 98 genç mezun olmuşlardır.. Umumiyetle haşan derecesi yüzde 45 olup okulun profesör ve İdarecileri bu neticeden dolayı memnunluklarını belirtmişlerdir.
Yün cımbız çekicilerinin bir müracaatı
Yün cımbız çekicileri Bölge Sanayi Birliğine müracaat ederek kendilerinden muamele ver glsl istendiğinden şikâyet etmişlerdir. Bunun üzerine durumu incelemek üzere kurulan komisyon İlk tetkiklerini yapmıştır. Komisyon kararı yakında belli olacaktır.
Şehrimize bol kömür ve odun getiriliyor
Son haftalar zarfında şehrimize çok miktarda oldun ve kömür getirilmektedir Bu bolluk karşısında serbes piyasa flatlerl hayli düşmüştür. Geçen yıl bu zamanlarda odunun çekisi 18 liraya satılırken şimdi evlere tes-' hm şartlyle çekisi 14 liraya satılmaktadır
Belediye depolarında da hazırlıklar İlerlemektedir. Burada en İyi cins odunun çekisinin 13 liraya, evlere teslim şartlyle 14 liraya satılacağı tahmin ediliyor.
Mersin limanından yapılan ihracat
Mersin limanından dış memleketlere İhraç edilen malların bu yıl İçinde bir hayli arttığı tesblt edilmiştir. 3948 senesi ilk altL aylık İhracat mevsimi ile 1949 senesinin ilk altı aylık ihracatı arasında geçen yıldan 11 milyon 273 bin 811 liralık bir fazlalık görülmektedir.
Buna ait mukayeseli liste a-şağıya çıkarılmıştır:
Yurdun dört bucağında çeşit çeşit fabrikalar kurduk ve bir taraftan da yenilerini kurmağa çalışıyoruz. Bunların büyük bir kısmi delvet elinde.
Gerek sanayiimizin İnkişafı ve gerekse İş sahasının genişlemesi bakımlarından, fabrikaların memlekete biiyiik faydalar sağlaması tabiîdir. Fakat gazellerde sık sık neşredilen ithal mallarının listelerine bakıyorum, dışarıdan selen mamu-lâtın pek çoğu bizim fabrikalarımızda yapılan eşya cinsinden. Sebebi de malûm: Kendi fabrikalarımızın ma-mulâtı kalite düşüklüğü, İstihsal azlığı ve maliyet yüksekliği yüzünden memleketin ihtiyacına cevap verebilecek durumda olmadığı I-çln, bu nevi eşyanın büyük bir kısmını da dışarıdan getirtmek zorunda kalıyoruz.
Fabrikalarımızın daha iyi çalışması ve daha verimli olması için «işletmeler Bakanlığı» namı altında bir de yeni Bakanlık teşkil ettik v® hepsini bîr idare altında topladık. Fakat ıslahat bakımından henüz bir hareket belirmedi.
Gazetelerde okudum; İsrail firmalarından bizim tacirlere çelen mektuplarda, gıda maddeleri mukabilinde Tiirkiyeye çimento göndermek istedikleri biliriliyor-muş.
Daha dtin teşekkül eden tsrail Devleti, harb gürültüleri ve türlü türlii zorluklar içinde fabriaklarını kurdu, sanayiini geliştirdi, bize çl-emnto satabilecek hale geldi. Fek yakında daha birçok sanayi mamulleri ihracına haşlıyacağına da şiiphe yok. Biz burada, mevcut fabrikalarımızın ıslahına çalışacak yerde onları yarım bırakıp yeni fabrikalar kurmağa gayret ediyoruz. «Her türlü fabrikamız bulunsun, bacalarından dumanlar sawul-sun da içleri nasıl olursa olsun» diyen bir zihniyet.
Atom fabrikası kurmak I-çin hâlâ teşebbüse girişmediğimize hayret ediyorum, doğrusu!
Created bv free version of 2PDF
Başka bahara!
İstanbul Adliye sarayı için on beş sene yer arandı. Bakanlar, müsteşarlar, komisyonlar. heyetler vaz kış den mediler, gece eriindiiz çalıştılar. Bu arada İstanbuluB köşesinde bucağında bir sürü saraylar kuruldu. Açık ve kapalı tiyatro sarayları, rad-vo sarayları; muazzam, muh teşenı Malîye tahsil şubesi sarayları, stadyumlar...
Uzun çalışmalardan sonra İstanbul Adliye sarayının Sııltanahnıette yapılmasına nihayet geçen sene karar vcrilebildi. faaliyete geçitdl,. bu yaz mevsiminde İnşaata başlanacağını Adalet Bakanı müjdeledi.
Mevsim ilerliyor, giinlcr, aylar geçiyor, Adliye sarayı inşaatının başlamasını bekliyorduk. Fakat biz burada kazma, kürek seslerini beklerken Ankaradan başka bir ses duyuldu: İstanbul Adliye sarayının proje müsabakası 3 ağustosta nihayet bulacakmış. ondan sonra jüri heyeti bu projeleri tetkik e-derek içinden bir tanesini seçecekmiş ve sarayın İnşaatına ancak gelecek sene başlanacakmış.
«Vuslât gene mi kaldı çlcim, başka bahare?!»
Cemal Refik
1948 Aylar 1949
1.069.865 Ocak 2 245.328
502.191 şubat 4.804.718
383.817 Mart 2.319149
785.004 Nisan 1.396-284
833.748 Mayıs 1.235 394
481.085 Haziran 3.501 023
4.026.883 Yekûn 15 300 494
Bayezit camisinin etrafı açılıyor
Bayezlt camilnln etrafında bulunan tahta baraka ve küçük binalar, meydanı ve camii kapamaktadırlar Vakıflar idaresi, camiin etrafını açarak o civarda bulunan Sahaflar çarşısı İçin Kapalıçarşmın Bayezlt kapısından Bakırcılara giden yolun ağzında 40 kadar dükkân İnşa edecektir. Vaktflar idaresi, bu İnşaata alt hazırlıklarını tamamlamıştır Şimdi inşaat sahasının belediyece yapılacak İstimlâkini beklemektedir
Belediye bu Isttmlâke ait hazırlıklar yapmaktadır. Yakında bu saha Vakıflar İdaresine teslim edilecektir.
Suhife 4
A K Ji A M
13 Temmuz 1C19
Istanbula 50,000 beyanname attım
Hava kurumu uçağile İstanbul üzerinde bir cevelân
htanbulun uçaktan^uzrl bir görünüşü
24 saatte e uçak kazası — 128 kişi öldü — Havacılık tarihinde kara bir gün 1 İşte gazetelerde bu haberlerin çıktığı gün Diz de Tıirk Hava Kurumu u-çaklan ile İstanbul üzerinde bir gezinti yapmayı kararlaştırmıştık.
Berbat bir hava
Sabah gözümü açtım, feci bir hava. Bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor. Eyvah dedin, kırk yılda bir uçağa binmeğe kalktık, onda da hava bozdu. Fakat neyse, akşama kadar her halde hava açar diye beklemeğe başladık. Ne gezer, hava ■anki bize inat, bozdukça bozdu. bulutlar alçaldıkça alçaldı. Hani böyle havada uçağa değil motosiklete binmeğe İmkân yok. Her an gözlerimi» pencerede. ufukları seyrediyoruz. Saatler ilerliyor. Havada en ufak bir ümit yok
Önümdeki gazetelere göz gezdiriyorum: 6 uçak kazası, 128 ölü. kara bir gün. Havaya bakıyorum. durmadan kararıyor. Kendi kendime: Gel bu sevdadan vazgeç diyorum. Bugünü mü buldun uçağa binecek önüne yine bol bol fırsatlar çıkar, rahat rahat uçarsın.
Fakat yine olmuyor. Bunu da yiğitliğe yediremiyorum. Sonra, korktu da gelemedi desinler, hiç olur mu? Bu sefer kendimi teselliye çaılşıyorum. Canım, kaza her yerde olur. Bu kadarı da fazla aksi bir tesadüf. Dün e kaza oldu diye bugün de kaza olacak değil ya? Hem hava hakikaten fena olursa uçaklar zaten uçmaz. Pilotlar cahil değiller ya kendilerini bile bile tehlikeye atsınlar.
İşte bunlan düşüne düşüne sabahı geçirdik, öğle oldu hava yine aynı. Saat 15 oldu, atladık trene, doğru Y eşi köy.
Uçaklar bizi bekliyor
Hava meydanına geldik, bir de baktık kİ bizim Hava Kurumu uçakları sıra sıra dizilmişler. blzleri bekliyorlar. Biraz sonra kimlerin hangi tayyare ile uçacağı tâyin edildi ve biz de Nuri Fülbelıgil'ln İdare ettiği 74 numaralı uçağa düştük.
Evvelâ şunu söyllyeylm ki bu uçakların yolcu uçaklarına benzeyen hiç bir tarafları yok. A-ralarındakl yegâne benzerlik her ikisinin de havada uçması. Yoksa aralarında başka hiç bir münasebet yok.
Yolcu uçağında İnsan otobüste gibidir. Salona girer, rahat rahat koltuğuna yaslanır ve tayyaTe uçar gider. Hava İle temasınız hiç yoktur. Bu uçaklar İse büsbütün başka bir â-tem. Bunların alacakları âzami yolcu adedi, pilottan başka bir kişi. Evvelâ yukarıda donmamak İçin sırtınıza kürklü bir kaput, kafanıza da bir başlule geçiriyorlar. Sor.ra, paraşüt takılıyor. Daha sonra, pilotun arkasına geçip yerinize kuruluyorsunuz. Bundan sonra da sizi ■nusıkı uçağa bağlıyorlar. Bacakların izin altından, kollarınızın arasından kayışlar geçiriliyor ve yerinizden kıpırdayamaz hale geliyorsunuz. Bir taraftan da paraşütün kollan, kayışları, boynunuzu ve bacaklarınızı sıkıyor, öyle kİ. başmı-zı arkaya çevirip, bakmanız imkânı katiyen yok.
Beyanname torbası
Bütün bu kayışlar, kollar, düğümler. halkalar yetlşmlyor-muş glb! bir zat da kucağınıza koca bir torba yerleştiriyor.
— Lütfen, diyor bu beyannameleri de havada atıverin »
Torbanın ağzını açıp bir de bakıyorum ki. cn az 50,000 beyanname. Bunlar Hava Kuru-munun propaganda beyannameler! İmiş. Biz bunlan havadan atacağız, aşağıdan toplayanlar derhal Hava Burumuna yardım edecekler. Beyannamelerde de şunlar yazılı:
Hava meydanı olmadığından güzel kasabanıza, kucağınıza kavuşamadık. Temiz ve asil kokunuıu böylece gökten almakla yetindik. Bağışlayın bizi. Yardımınızla kanad çırpan Hava Kuruntuna yardımı-niz var osluu.»
Tabii, meydanı olmayan güzel kasaba da İstanbul...
Neyse, torbayı yerleştirdik, kapıyı kapattılar. Pervane dönmeye başladı ve biz de bir otomobil süratlle meydanda yol almaya başladık. Derken, tekerlekler yerden kesildi.. Havadayız. Yeşilköy, altımızda küçüliverdi. Müthiş bir «üratje gökleri katedlyoruz. Bir aralık başımı sola çevirecek oldum. Bir de baktım kİ yanımızdaki uçakla aramızdaki mesafe on metreden fazla değil. Uçakların kanadlan birlblrlerlne ha değdi. ha değecek Pilota bakıyorum. Hiç oralı değil. «128 ölü. 6 uçak kazası» yeniden gözümde canlanıyor, ve uçuyoruz-,.
Bir an evvel şu beyannameleri atmak istiyorum. Deste, deste, tomar tomar kâğıtları havaya bırakıveriyorum. Desteler derhal havada yayılıp uçuşmaya başlıyorlar.
îstanbulun üzerinde
Halici geçiyoruz.. Taksim ü-zerindeylz. Boğaz. Üsküdar Ka-racaahmet. Kadıköy. Moda, Sarayburnu üzerinden yeniden Beyazı ta uzanıyoruz. Tramvaylarla saatlerce bitmek bilmeyen yollan bir İki saniyede geçlve-riyoruz. Şehrin bütün dertlerinden uzaktayız, Dünyayı yukarıdan seyretmenin, ne olduğunu anlamaya çalışıyorum.
Fakat bir kaç dakikada bütün yolculuk bit i veri yor. Yeniden Yeşil köydeyiz. Florya üzerin de küçük bir tur. fionra yeniden hava meydanı. Derken müthiş bir hızla yere doğru uzanıyoruz. Tekerlekler yere değiyor. Tamam. Bütün yolculuk bu kadar. Artık uçaktan ineceğiz. Sıra kayışlan çözmeye geliyor. Fakat uğraşıyorum, uğraşıyorum. halka bir türlü dönmüyor. Derken pilot yardıma yetişiyor. Meğer evvelâ halkayı şiddetle çekmek, ondan sonra kayışları açmak lâzımmış. İşte bize bunu söylemeyi unutmuşlar Ya bu İş havada lâzım olsaydı? Biz daha düğmeyle, halkayla uğraşırken yere blndlrl-verecektik.
İşte bizim .Havalarda 50,000 kilometre, mlz de bu kadar.
H. T
Devlet Operası
Açıkhava Temsilleri
18-19 temmuz geceleri
SEVİL BERBERİ
Temsiller saat 2’,30 da başlar, Biletler her giin saat 10 dan 20 ye kadar Şehir Tiyatrosunda temsil akşamlan a çıktı ava tiyatrosunda başteı
Biletler: 5 - 3 - 2 - 1 Uradır.
Her hakkı mahfuzdur.
Parlste Champs - Elysees klübünde maskeli kadınlar »raunda en güzel barkaları intihap İçin yapılan müsabakaya iştirak eden kadınlardan üç tanesi.
Fransanın en çalışkan ilçreiu’tileri mükâfat olarak aldıkları kitaplarla beraber.
Gizli vesikalar
Amerikalılar Alman gizli vesikalarını neşrettiler
Hazine umum müdürü bir kadın
Evvel zaman içinde
RÜSTEM PAŞA DÂVASI
Sefir Rüstem paşa kim? — Kocaman bir ayı ile boğaz boğaza güreş — Cebeli Lübnan mutasarrıflığı
Semih Mümtaz S-
üstem kİ Mısırlıdır. Napol-yon Bonapartın en sevdiği ve emniyet ettiği adamıydı; Fransızların dilinde Roustan ol du. Bu adamın «on vazifesi de lmparatorlça Jezefi'nla muhafızı haslığı idi Partete (malme-zon) de Napolyonun ailesi içinde kırmızı şalvarlı ve fesli Rıia-temi de görürsünüz. Bizim de eski tarihimizde bir Rüstem Paşamız vardır kİ Hırvattır. Senelerce Sadrâzamhk etmiştir, şehzade Mustafanın katlinde med-hall vardır da derler. (Mckrl Rüstem). Bu cinayet senesinin tarihidir.
Sefir Rüstem paşa
Bu yukarıdaki mukaddemedftn sonra bir de sefirimiz meşhur Rüstem Paşamızı batırlıyalım: (Conte Francesco Marlonl) müsavi (Rüstem paşa) milliyeti re ayayl lâtin efradındandır ve Hamburgda 1814 de doğmuştur. Valdesl seyahat ederken Ham-burgta sancılanmış bu oğlunu doğurmuştur. Muhtasaran ârze-diyorum, OsmanlI saltanatına intisabı da şöyle Duşlar. Trab-lusgarb eyaleti valll umumisi devletlû Mustafa Necip Paşanın kitabeti hususiyesl ve vilâyet
Efendi oğlumuzun büyük ve Naun paşanın kain pederidir. Ban hikâyelerini arzedeylm: ts-tunbuldan Burlyeye giderken Rakip olduğu vapur Trabhısşa-ma uğrar Mutasarrıf vapura gelir. Rüstem Paşayı İstikbal eder ve beraberce vapurdan çıkarak hükümet konağına giderler. Burada eşrafı memleket ve memurini devlet kendisine tak-dlm edilir ve sigaralarla kahveler ve şerbetler gelir. Bu tesadüf Ramazandadır. Rüstem Paşa sinirlenir, Alemi telâmın oruç tuttuğu bir mübarek ayda padişahın bir eyaletinde vekili sıfatile bu ikramları nasıl kabul ederim. Düme düz bir Rüstem olarak da bunu yapmam der, mutasarrıfı bir nevi haşlar. Trab-lusşam mutasarrıfının bu hareketi azlini mucip olmuştu Cesaretini ayı avında gördüğümüz Rüstem Paşanın bir de şu şecaatini haber vereyim. Bir gün sl-lfthlyle oynarken ateş alan kurşun parmaklarından birini uçurur. Hiç telâş etmez bir cerrah çağırtır, parmağın ust tarafını kestirir, İşine devam eder. Bir derdi haşmet ve şevketi İdi Arabasını atlarla kuşatan süvari Jandarmalar ve yaverleri ona
Vaşlngton 17 (A.A.) — AFP; Dışişleri Bakanlığı, cumartesi akşamı 1945 te Harz dağlarındaki gizil depolarda bulunan Wilhelmstrasse’nin vesikalarından bir kısmını seri halinde neşretmlştlr. Bu vesikalardan bazıları, o zaman Reich'ın Londra büyük elçtel olan Herbert von Dlrksen'in Birleşik Amerikanın Londra büyük elçisi Jo-seph Kenedy İle j938 de yaptığı müzakerelere alt raporlardır. Bu raporlardan Von Dlıksen, Amerikan büyük elçisinin kendisine Roosevelt'ln İnglltereye karşı Almanyanın taleplerini desteklemeğe veya sulhu İdame etmek İçin her şeyi yapmağa hazır olduğunu bildirdiğini iddia etmektedir,
Massachusette’te tatilini geçirmekte olan Kennedy, bu iddiaları «budalaca sözler> olarak vasıflandırmış ve Von Dlrke-sen'ln bu raporları Wl)helms-trasse nln hoşuna gitmek için yazdığını söylemiştir.
Raporların diğer bir kısmında Almanyanın İnglltercyİ kendi dâvasına kazanmak için sarfet-tlğl gayrelterden bahsedilmekte ve bilhassa o zaman Dışişleri Bakanı bulunan Lord Hallfas m Relch’e karşı müsait tavrı belirtmektedir.
Bundan başka raporda Hlt-ı lcrln Japonyaya, hakkında bes-j
Biıieşik teika hükümetinin para işlerini kadınlar idare ediyor
Cumhur Başkanı Trumanın &011 zamanlarda Bayan Georgla Neese Clark’ı Birleşik Amerika hazine umum müdürü tayin et-meslle, Amerikanın para İşlerine alt mesuliyetler daha ziyade kadınların dine geçmiş bulunuyor. Diğer bir kadın, Bayan Ncllle Taylor Ross, 1833 senesinden beri darphane müdürüdür.
Amerikanın en çok muvaffak olmuş İş kadınlarından ve bankacılarından biri olan Bayan Clark, Birleşik Amerika hazine umum müdürü sıfatiyle, bilumum devlet paralarının tahsili, sarfı ve muhasebesi He mükelleftir. Amerika hükümetine ait bütün çeklerin tedavüle çıkarılması ve tediyesi, devlet esham ve tahvilâtının muhafazası ve devlet istikrazları üzerinden faiz ve ana borçların tediyesi, Ba-
Amcrilcvıın Hazine umum müdürü bayan Clark yan Clark'ın mesuliyeti altın darlı r.
lenen fikirlere iştirake gösterdiği lâkaydiden de bahsedilmektedir,
Vesikalarda Batılı demokrasileri kendi dâvasına kazanmak yolunda giriştiği tecrübelerden bıktığı için Hhlcrin Sovyet Rııs-yaya döndüğü ve 1S30 da Bertin antlaşmasını akdettiği belirtilmektedir.
tercümanlığı. Paşa ile İstanbul» gelir, hâriciyeye bağlı pasaport dairesinde başlarından biri 0-lur. Dirayeti fevkalâde takdir olunduğu İçin o_ tarihte İt siyanın payı tahtı olan (Torlno) da bir orta elçilik ihdasına memur edilir ve muvaffak olur ve orta elçiliğimize tayin kılınır: (18571863 ı. Devlete sadakatiyle bu va zlfeslnde dahi temayüz ettiği cihetle kendisini Sultan Abdü-lâzlz devrinde (1863) de terfian ) Petersburg büyük elçiliğine gön
derirler. Çar kendisine çok muhabbet gösterir, onu sık sık hu-I suruna kabul eder; hususi zl-yafetlerlnde bulundurur ve hanedanından kiminle İsterse görüşmesine müsaade; demek kİ emniyet eder Hele av âlemlerin den onu eksik etmez. Şöyle de bir vâkıa cereyan eder. Bir ayı avında Osmanlı sefirinin ortadan kaybolduğunu görürler. Çar telâş eder. Rüstem beyi mutlaka bulunuz emrini verir. Hadem ve haşem her tarafa koşarlar, ormanlara girerler. Bir de ne görsünler: Osmanh sefiri bi ayı ile boğaz boğaza güreşiyor. Elindeki bıçakla ayıyı öldürmesini de görürler ve koşarlar onu elbette bitâb bir halde kucaklarına alırlar, Çarın yanına İsal ederler Gayet cesur adam hiç bir şey yok merak etmeyin derse de pantalonundan damlıyan kandan şüphelenirler ve muayeneden sonra anlaşılır kİ kaba etlerinden bir tarafı ayının ağzına nasip olmuştur. Hemen birinci tedaviyi yaparlar. Bir kaç gün Çarın misafiri olduktan ve tamamen iyileştikten sonra sefarethanemize döner. Haberi nlan Sultan Abdülâziz, onun 1-çin (Bizim koca arslan der dururmuş).
az gelirdi. Dragonlardan da bir müfreze arabanın önünde atla-rlyle yürütülürdü. Müzika da devre çıktığı zaman valiyi yâni Cebel Lübnan mutasarrıfı hazretlerini takip ederdi, ve karargâhında çadırlar altında veya kenarmda yemekler yenirken bando çalardı Ve nedense Cebelin ne yazlık ne de kışlık sarayında oturmaz. Cunye İsimi! bir karye üzerinde kâin bir mahalde İkamet ederdi. Zamanın* da bu vilâyetimizde rüşvet kelimesinin mânası unutulmuş ve lş adamları kemali emniyetle dertlerini dinletir olmuşlardı.
(Bitmedi)
S. M. 8.
Karınca ve arı sokmaları
Hususî bir tedaviye tâbi tutulacak
Londra 17 (Nafen) — İlim a* damlarının şimdi de an ve karınca tarafından ısıtılmış veya sokulmuş kimseleri tedavi için usuller aradıkları bildirilmektedir. Şimdiye kadar hiç ehemmiyet verilmiyen arı ve karıncaların gayet ciddî vaziyetler doğurdukları görülmüştür. Bundan sonra karınca veya an tarafından sokulmuş kimseler hususî olarak tedavi edileceklerdir.
İlâve edildiğine göre. Theorln İsminde bir ilâç kullanılmış, fakat bu hususta henüz katk bir netice elde edilememiştir.
Cebeli Lübnan
mutasarrıfı
Tarla sınırı ihtilâf m-
Birleşik Amerikanın bütün kâğıt paralarının üzerinde. Maline Bakanı John W. Sııyder in imzasile birlikte Bayan Clark'ın da imzası bulunacaktır. Bayan Clark. Birleşik Amerika devlet teşkilâtında Kabine âza'arından sonra en yüksek maaş alan âmirler aravınrlnciır.
42 yaşında olan Bayan Clrtık
Yine Sultan Abdülâziz devrin de on sene Petersbugda sefaret te bulunduktan sonra (1863 — 1873) Istanbula döner ve Fran-ko Paşanın vefatı Üzerine veza-ret rütbesiyle Cebel Lübnan mu tasarrıfhğına tâyin olunur ve burada da on sene hüsnü hizmet ettikten sonra Istanbula avdet eder. (1273 - 1283). Bu Franko Paşa Salt Dühanl Bey
dan 7 kişi yaralandı
Konya (Akşam) — Beyşeh-rinln Manastır bucağına bağlı Ada köyünde bir sınır İhtilâfından çıkan kavgada yedi kişi ağır yaralanmış, sanıklar adalete teslim edilmiştir.
■
orta boylu, koyu renk kısa saçlı ve elâ gözlüdür. 20 sene evvel izdivacından önce. Bayan Clark seyyar tiyatro kumpanyalarında 10 sene artistlik etmlşlL Bankacılık mesleğine 193 senesinde veznedar muavini olarak başladı ve bir kaç sene İçinde banka müdürlüğüne kadar yükseldi Doğum yer! olun Kansas eyaletinde encümen asası olarak bir devre hizmet etti. Holânda-dan Amcrikaya 12 yaşında hicret eden babası, evvelâ renç-ber olarak hayalını kazandı, sonra para biriktirerek gece okullarına devam etil ve bilâhare Amerikanın en tanınmış bankacılarından tlrl oldu.
Şenelin. W kurut Stov kum»
8 aylık 1300 > 8M ı
8 aylı 800 • 10OO »
l arlık 3M> > - »
Ad re. t«b(uu içir elli kuruşluk eul gönderilmelidir A kal takdir-ne adres değiştirilme*
rktafoniarımn Bajmunarrır uuseıa-Van tererk ai'fö — İdare zonai Müdür WkT
Raraaaan 11 — Hıaır Ta
İmi. Iı CU öe>« İkindi Ak VaUı E. 8.'4 BOS 4.43 »40 1200 134
V 3 '2 S4J 13 M HİS 2Ü kil HM
\ Gazete'er, Gazeteciler
Ahmet Rasim Bey
Ahmet Rasim Beyin Heybe-liadada geçen son günleri
Rasim beyin Kadıköy sevgisi — Rahatsızlığın İlk ârazi, Heybeliadavîi nakil karan r- Biiyiik muharririn şikâyetleri— Kadıköy iine avdet, tekrar Heybeliye dönüş — 23 eylül 1932 de büyük bir yıldız sönüyor
-= 13 -
.9 ı/aşıniia bir i ahi anttın
Ali üzerine saldıran
canavar üzerime saldırdı, beni altına aldı ben de belimdeki bıçağı karnına saplayıp öldürdüm
Ahmet Rasim bey Kadife öyü-nü çok severdi' Kadıköyluler kendisine aynı sevgi İle mukabele ederlerdi. Köyün eşraf ve âyanmda ıı tutun da mağaza sahiplerine. esnafına. gazinocularına, satıcılarına kadar herkes Ahmet Rasim beyi tanırdı o geçerken:
Rasim bey. buyurmaz mısınız?
— Rasim bey bir kahvemizi içmez misiniz?
Diye kendisini davet ederlerdi
Rasim beyin candan ahbabı pek çoktu. Bunların arasında her tabakaya mensup İnsanlar vardı. Ahmet Rasim. bu insanların. hepsiyle görüşmekten zevk alırdı.
Yalnız bu dostların bir kısmı fazla alkol düşkünü idi ve erken den kurdukları çilingir sofrasında kıymetli muharrire müte-na bir yer ayırırlardı. Rasim bey •on zamanlarda bunlarla can «ohbetine dalarak içkiyi bir parça fazla kaçırıyordu Bu. sıhhati üzerinde fena tesir yapmağa başlamıştı.
Heybeliadaya nakil
Ailesi düşünüp taşındı, Heybe-Badada bir köşk kiralamağa karar verdi. Rasim bey bu güzel adanın saf havasından, silkin hayatından İstifade ederek çabuk kendini toplayabilecekti.
Rasim bey verilen kararı kabul etti. Köşk tutuldu. Kadı-köyünde, Şifa’daki ev kapatıldı, Heybeliadaya nakledildi
Adadaki sâkln hayat az zaman zarfında, biiyük muharririn sıhhati üzerinde İyi tesir yaptı. îçkl hemen hemen, yok gitol idi Gündüzleri kısmen istirahat çimekle, kısmen, hazırlamağa başladığı lügat için çalışmakla vakit geçiriyor, akşamlan lorunu Osman Nihat beyle birlikte gezintiye çıkıyordu. Hislerinin. torunu İle birleştiği mühim bir nokta vardı: Musiki... O zamanlar pek genç olmasına rağmen Osman Nihat bey de musikiyi çok seviyor ve büyük babası gibi kıymetli bir besta-kâr olmağı gaye biliyordu. NI-hijt beyin genç yaşında, başta (Bfr İhtlpıajdlbn olmak üzere,, bestelediği kirkitin fazla şarkısı olduğu göz önüne ğirthdürsjJRu-slm. beyin torununun, bestakîr-hkta dedesini geçeceği tahmin edilebilir.
Rasim beyin şikâyetleri
Büyük baba, torun gezerken Osman Nihat bey bahsi nep musiki üzerine götürmeğe çalışırdı. Fakat Rasim bey bu pek çok sevdiği mevzua bile yanaşmaz, Heybeli’den mütemadiyen şikâyet eder dururdu:
— Bu adanın nesini beğenirler bilmem... Ortalığı, sabahlan kargaların, öğleden sonra eşeklerin gürültüsü dolduruyor,.. Gezmeğe çıktığınız zaman sarı benizli, avurtları çökük, mecalsiz gençlerle karşılaşırsınız. Çamların altında serilen bu gençler bütün İhtimamların beyhude olduğunu anlamışlardır. Biz geçerken bana bakarak içlerinden hiç şüphesiz: (şu moruğa bak, rahatça gezip duruyor, biz adım, atamıyoruz. Yarın biz gözlerimizi kapayacağız, o yaşayacak!» derler...
Rasim bey hakkında İlk fırsatta neşrini düşündüğüm bir eserden Bu şikâyetler o dereceyi bul- İstifade edeceğim. E. T. T 1
Bestekâr rahmetli Şevki’nln meran başındaki anma töreninde hazır bulunanlar
du ki, Rasim beyin sıhhati de bir parça iyileştiğinden, tekrar Kadıköyüne göç etmeğe karar verdiler... Rasim bey bu kararı büyült sevinçle karşıladı- Kadı-köyün güzelliğinden, buradaki yalnızlığa bedel oradaki ahbap bolluğundan bahsetti. Filân, filân, filânla görüşmekten ne kadar memnun olacağını anlattı.
Brtesl gün Kadıköydekl ev açıldı, temizlendi. Heybelideki ev kapandı... Rasim bey âdet® çocuk gibi sevinerek vapura bindi. Heybeliden ayrıldı.
Kadıköyünde...
Kadıköyündc İlk günler pek iyi geçti- Rasim bey sokağa çıkmıyor, evde İstirahatla, lügat çalışmalarına devam etmekle vakit geçiriyor, tabii gelen dostlarını da kabul ediyordu. Bunlarla görüşmekten büyük zevk duyuyordu. Heybelide geçirdiği İnziva Aleminden sonra hayata yeniden doğmuş gibi İdi Gülüyor, söylüyordu .
Vaziyet böyle devam etse Rasim beyin sıhhati üzerinde Heybeliden iyi tesir yapacak, kendisini daha çabuk iyileşmesini temin edecekti. Fakat gelenlerden bir kısmı onun zihnini çelmeğe:
— Maşallah turp gibisin, şöyle bir İki tane çakıştırabiiirsln... Akşamlan toplantılarda hep seni orıyoruz.
Demeğe başlamışlardı-
Ahmet Rasim bey âlemi Ab’ın cazibesine uzun müddet mukavemet edemedi. Kurulan sofrada baş köşeyi İşgal etmeğe başladı.
İptidaları bir, nihayet İki teki kâfi görürken etraftaktlerln; «Benden de bir, benden biri Oh, Afiyet olsun, şeker olsun» gibi teşvikleri karşısında ölçüyü kaçırdıt fazlaca içmeğe başladı. Bunun neticeni olarak rahatsızlık bütün şiddetiyle tekrar kendini gösterdi.
Tekrar Heybeliye nakil
Kadıköy ündeki ev hemen kapandı, Heybelideki ev açıldı. Ailece oraya naklettiler. Ahmet Rasim bey için aynı münzevi hayat başladı-
Bflyük muharrir, kurtulamı-yacağını anladığından mıdır nedendir, bu defa bütün çalışmasını lûgata hasretmişti. Saatlerce durmadan çalışıyor, torununa not ettiriyordu. Genç Osman Nihat bey bazan akşam Olduğundan, bir parça çıkıp gezmek istediğinden, büyük babası isterse birlikte de gezebileceklerinden, bin bir dereden su getirerek münasip bir lisanla bahseder, fakat o çok zeki adam anlamamış gibi davranır ve İşine devam ederdi.
Heybeli hayatı Rasim beyin sıhhati üzerinde İlk günler iyi tesir yapmıştı. Fakat rahatsızlık, çok geçmeden, şiddetlendi, Rasim bey yatağa düştü ve nihayet Türk İrfan Aleminin bu büyük yıldızı 1932 eylülünün 23 üncü günü hayat* gözlerini kapadı.
Enis Tahsin TİL
[Ahmet Rasim beyin hayatına ait bir çok mektuplar alıyorum. Bunların hepsini gazete sütunlarında neşrctracfie İmkân yoktur. Bu mektuplardan, Ahmet
Seyyar II a ir oh zararı
50 kuruşluk şeftaliyi
120 kuruşa satıyorlar
Beyoğlunda iki murakabe...
Yazan : Cemaleddin Bildik |------------
Bir müşterisinden 55 kuruş fazla alan seyyar satıcıya bu 55 j kuruşu nasıl iade ettirdim — Okuma yazma bilmeyen cahil I satıcılar balkı nasıl aldatıyorlar! — Aldığım hayır dua — |ı S Üstünde durulacak bir mevzu...
r
I
ı
Sebze ve meyva »atıcılarından dükkânlılarını bile sıkı bir kontrol altında bulunduramı-yan Belediyenin, seyyarlarla hig meşgul olamadıklarını yazmış ve hayatın bllbasıa seyyar satıcılar elinde pahablaştığına, halkın kıyasıya aldatıldığına işaret etmiştim.
Seyyarların ne derece serbes bırakıldıklarını ve meydanı pek boş bulan bu zümrenin halkı kıyasıya aldatmakla ne gayeye hizmet ettiklerini bu sütunlarda bir kere daha alâkadarların gözleri önüne koymakta fayda görüyorum.
Beyoğlunda
İstiklâl caddesinde Galatasaray tramvay dışrağındayım. Sırtında küfesi, elinde terazisi İle bir şeftali satıcısı geçiyor ve kulakları tırmalayan sesiyle bağırıyor:
— Sulu »ıılu şeftalil...
Oradaki dükkânlardan birinin kapısında bir genç görünüyor. Dükkân teagâhtarlarından biri olduğu anlaşılan bu genç, şeftallclyi çağırarak soruyor:
— Kaça verlyorsunî
— şu mala bak bey - Kaçırılacak şeftali mİ hu?.. Kilosu 12ü kuruş...
— 120' mİ?
— He...
PazarUğa girişiyorlar ve 100 kuruşta mutabık kalıyorlar. Tezgâhtar yarım kilo şeTtâll aldıktan sonra 80 kuruşu vererek içeriye giriyor. Seyyar satıcı, caddeyi çmlata çınlata bağırarak ilerlerken 100 kuruşa şeftaliyi pahalı görerek alâkadar oluyorum.
Seyyar satıcı az İleride, yol üstüne bir kadına 120 kuruştan sattığı şeftalinin parasını alırken:
— Dur? diyorum.
120 den 70 e iniş
Seyyar satıcı da müşteri kadın da afallaşarak beni süzerlerken. İlâve ediyorum:
— Çıkar bakayım şu şeftalinin faturasını?
Elini koynuna sokarak, teni ile gömleği arasında muhafaza ettiği faturayı çıkararak;
— Buyurun beyefendi! diyor. Bu değil mİ fatura...
Terden nemli hale gelen faturayı tetkik ediyorum: Seyyarın, 120 kuruştan sattığı şeftaliyi 50 kuruştan aldığı faturasında yazılı.
— Bu ne?
— Ne oldu bayım?
— Baksana sen bu şeftaliyi 80 kuruştan almışsın...
— E ne olacak?
— Ne olacağı var mı bu mail sen en çok 85 kuruştan satabilirsin. 120 kuruştan satmağa utanmıyor musun?
Şeflalfcl. sert bir tavır takınarak elimden faturayı kapıyor ve tekrar koynuna sokarken de bana:
— Sen necisin? diye soruyor, bu arada da kadından aldığı 320 kuruşu cebine yeri etkiyor. Kadın, bize seyirci...
Ceketimin İç cebinden çıkardığım fotoğraflı karnemi seyyar satıcıya uzatarak:
— Bak I diyorum. Bu vesikayı görüyor musun? İade et şu 120 kuruşun 55 kuruşunu bayana da konuşuruz.
Seyyar satıcı üstü yazılı ve fotoğraflı olan bu karneyi okumak bilmediği için Belediye murakabe memurları vesikası zannettiğinden af diliyor:
— Kıyma bana İki gözüm bayım! diyor. Vereyim kadının 55 kuruşunu...
Pantalon cebinden çıkardığı ve kese diye kullandığı eski bir
Bir seyyar satıcı
durduğu paralar içinden 55 kuruşu ayırarak kadına uzatıyor:
— Buyur teyze! diyor. Kusura bakma...
Beni murakabe memuru zanneden kadın, memnun... Dua ederek ayrılıyor.
— Allah razı olsun sizden memur bey... Şu tesadüf olmasaydı mükemmelen aldatılmıştım...
Satıcı d* küfesini sırtlayıp ayrıldıktan sonra gülmemek İçin kendimi zor zaptedlyorum.
Diğer bir seyyarla karşı karşıya
Bu şene şeftali pek bol... Yine İstiklâl caddesinde avaz avaz haykıran başka bir syeyar 1 şeftallclye taslıyorum. Bu da az evvelki seyyar gibi 20-22 yaşında turp gibi, delikanlı...
— Kaça veriyorsun şeftaliyi?
Beni müşteri sanarak soruyor:
— Ne kadar alacaksın?
— iki kilo.
— Bir kilo d eşeydin 100 kuruştan aşağı olmazdı amma, diyor, mademki İki kilo istiyorsun 90 dan bir metelik aşağı olmaz.
Sırtından küfesini indirerek, terazisinin gözilnü doldurmağa başlıyor.
— Çıkar bakayım faturanı?
— Arkadaşımda...
— Arkadaşın nerede?
— O da satışa çıktı.
— Nereden Reldiniz siz?
— Trabzondan...
— Neye geldiniz?
— Beş on kuruş kazanalım da dönelim memlekete diye...
— Memleketinizde size İş mi yok?
— Ne gezer...
Ve ilâv diyor;
— Lâfı bırakalım da İş görelim bayım! Alacak mısın?-
— Almıyacnğım, seni merkeze götüreceğim.
Bir anlaşma daha
Bu delikanlı da afallaşarak sordu r
— Nedenmiş o... Merkezde ne işim var benim?
Aynı fotoğraflı karneyi çıkararak:
— Bak[ dedim.
— Sen bu şeftalinin faturasını göstermedikçe satış yapamazsın.
Benzi sararıyor ve kasketini başından çıkararak İçinden aldığı bir beyaz kâğıdı uzatıyor*
— Fatura bu mudur acaba?
— Senin okuman yazman yok mu?
“ Yok beyefendi.»
çorabın düğümlediği koncunu D; ■ t tığı kâğıt, o güne alt bir Fransız plajlarımla çok rağ-çözüyur ve burun kısınma dol- fatura idi ve şeftaliyi 32 kuruş- _ bet gören yeni moda bir elbise
tan aldığı yızılı İdi.
— Baki dedim. Sen bu malı 32 kuruştan almışsın. 90 kuruştan satman ayıp değil mi?
Ö da beni murakabe memuru sanarak yalvaran bir lisanla:
— Gözünü seveyim memur bey! diyor. Af et ben! bu defalık... Görmemiş oluver.
— Haydi! diyorum. Git ve bir daha da böyle 32 kuruşluk mâlı 90 kuruştan, bir liradan satmağa kalkışma...
Ac» hakikatler
Bu seyyar da sırtladığı küfesi İle Bursa sokağına saparken acı hakikatleri birer birer kafamda canlandırıyorum:
Trabzonun, Samsunun veya Konyanın bilmem lıangl köyünden «para kazanılıyor» sevdasına kapılarak tstnabula gelen ve burada en kârlı iş oai-rak seyyar satıcılığı bulan okuma yazmadan mahrum bir çok delikanlılar, Istanbulu başı boş buldukları İçin bizlerl aldatmağa çalışıyorlar... Hemde nerelerde? Beyoğlunun göbeği İstiklâl caddesinde!.. Kontrol lan Beledlyecllerce bir dereceye kadar kolay olan dukkânlı satıcıların bol oldukları İstiklâl caddesinde bu seyyar satıcıların işleri ne? Seyyar satıcılar, halka bir kolaylık diye mütalâa ediliyorsa, ancak dilkkftnsız sapa semtlerde satış yaptıkları takdirde faydalı olabilirler diye düşünelim. Böyle de düşünmek doğru otamaz. Çünkü görülüyor İşte, 50 kuruştan aldıkları şeftaliyi 120 den. 32 kuruştan aldıklarını da 9D kuruştan satarak halkı aldatıyorlar.
Sebzelerde de böyle... Seyyar satıcılar, kontrol da edilemedikleri için İstanbul İçin zararlı oluyorlar... Kiril çorap içinde para çıkarmaları gibi gayri sıhhi hareketleri de caba... Memleketlerinde çiftlerini çubuklarını bırakarak İstanbul* akın etmeleri, müstahsil vaziyetten çıkarak müstehlik olmaları. gayri sıhhi şartları haiz hanları doldurmaları da başka...
Bu işin bir çıkar yolunu bulmak zamanı gelmiştir. Alâkadarların ehemmiyetle nazarı dikkatlerini celbederlm.
Cemaleddin BİLDİK
49 ton kibrit malzemesi
Tekel İdaresi tara tından yeniden 49 ton kibrit malzemesi satın alınmıştır. Bundan başka İdare hesabına şehrimize bir kaç gün önce 24200 kilo çay gelmiştir.
Bu sene bütün yurtta kuduz vakaları çoğalmışı >r A/ıadomda billiassâ kuduz kuı lların hücumuna maruz kalarak tedavi için şehrimize gelen vatandaşların sayısı geçen yıdardajı daha fazladır.
Hâlen şehrimizde kuduz mü-essesesinde tedavi ertildCKte o-lan Sinobun Boyabat ilçesine bağlı Göve köyünden Nfchinet Yurdseven oğlu donuz yaşiı.ûa Ali Yurdseven de kırd? kuduz bir kurdun hücumun** uzamıştır. Azgın canavar, çocuğun kafasında dişleriyle derin ve tehlikeli yaralar açmıştır Buna rağmen küçük Ali, kuduz kurtla kahramanca mücadele etmiş ve sonunda, cebinde taşıdığı sustalı çakıslyle kurdu Öldürmeğe muvaffak olmuştur,
Bu küçük kahramanı dün. tedavi edilmekte olduğu kuduz hastanesinde ziyaret ettim ve macerasını kendi ağzından dinledim. Hastaneye gittiğim zaman Aliye İğne yapılmakla olduğunu söylediler Başhekim Zekâl Muammer Tunçmanın o-dasında oturarak onu beklemeğe başladım.
Ali, bir müddet sonra başında kocaman beyaz sargılarla ve mini mini ayaklarına pek büyük gelen siyah terliklerle, arkasında hastanenin verdiği keten pijamalar olduğu halde içer! girdi. Başhekimle arnları pek iyi. Güliimslyerek ona doğru yürüdü. Doktor Zekâl Muammer, Aliye yaralarının nasıl olduğunu ve İğnelerinin acıtıp acıtmağını sordu-
Ali:
— Yaralarım artık kapanıyor. İğneler de acıtmıyor, diye cevap verdi.
Al), bu sene ilkokulun İkinci sınıfına geçmiş, kuvveti ve sıhhati yerinde gözü pek bir köylü. çocuğudur. îr! gözleriyle İnsana öyle dikkatle bakıyor, başından geçen heyecanlı macerayı öyle tabii bir şekilde anlatıyor ki şaşmamak kabil değil-
— Geçmiş olsun Ali, dedim. Sana ne oldu? Bana anlatır mısın?
— Ovaya gidiyordum. Yolda bir canavara Tasladım Bana saldırdı. Ben de onu bıçakladım.
— Canavar Öldü mü?
— öldü.
— Canım şunu teferrüatlylc anlat bakalım. Ovaya niçin gidiyordun?
Yunan komünist cephesinde ikilik
Yunanistanla Yugoslavya arasında bir yakınlaşma vukuu bekleniyor
Londra 17 iNafen) — Marko-sun Yunan komünistlerinin başından uzaklaştırılın asiyle baş gösteren parçalanma son günlerde hızlanmıştır. Yunan komünistleri arasında şimdi husule gelen ikiliğin Komlnform tarafından önlenmesi İçin şiddetli tedbirlere baş vurulacağı söylenmektedir. Fakat şimdiki halde bu ikilik genişlemiş ve Yunan milliyetçi birlikleri karşısında gerilemekte olan komünistler birbirini taklb eden mağ lûblyetlere uğramağa başlamışlardır, Yugoslavyanın da kendilerine karşı cephe alması üzerine bunların tutunulmaz bir duruma düştükleri görülmektedir.
Aynı zamanda Yunan kızılları Tifoya karşı hücumlarını şiddetlendirmişler ve Yugoslav hükümetin! Batıklarla İşbirliği etmekle itham eylemişlerdir.
Arnavutluk, Bulgaristan ve Romanya tarafından devamlı bir surette takviye edilen »e Rusyanın emri altında fallyet icra eden Yunan kızıllarına karşı Yunanistan!* Yugoslavya arasında bir yakınlaşma vukua gelmesi beklenmektedir.
Siyasi rekabetler ve iktisadi
Kuduz hastanesinde tedavi edilen Küçük Ali
— Köyümüzün bir saat kadar ötesinde çeltik tarlamız var. Ben her gece gider, tarlayı hayvan, insan girmesin diye beklerim. Geçen hafta da akşamı doğru köyden çıktım, tarlaya gidiyordum. Yarı yola varmıştım ki üzerime bir köpeğin koşa koşa geldiğini gördüm Ne yapacağımı düşünmeğe vakit kalmadan üstüme saldırdı ve beni yere yıktı. Kafamı dişlemeğe başladı. Elimle İtlimse de altından kurtulamadım. Aklıma cebimdeki bıçak geldi. Çıkardım, altta olduğum halde karnına sokup çıkardım, bir kere daha soktum. Canavar beni bıraktı ve viyaklayarak koşmağa başladı. Biraz sonra da yıkıldı.
Tarlalarından köye dönen'er, beni ve ölü hayvanı köye getirdiler. Benim köpek sandığım meğerse kurtmuş. Slnoba geldik. Slnoptan da buraya gönderdiler.
Küçük Alinin köyüne bir saat mesafede bulunan Alpaşalı köyünden İlyas Gökirmak İsminde altmış yaşlarında bir İhtiyar da Alinin vakasından 10 saat kadar evvel sabahın alaca karanlığında ansızın bir kurdun hücumuna maruz kalmış Bu hücumda kurt îlyasın alt dudağını koparmıştır. İlyas da şehrimize gelmiş ve aynı müessesede tedavi altına alınmıştır llyası yaralayan kurdun Alinin öldürdüğü kurt olduğu tahmin ediliyor.
Küçük ve kahraman AH ve İlyas babaya Acil şifalar dileriz,
Sadedılin GÖKÇEPİNAR
mecburiyetlerden dolayı Güney doğu Avrupa memleketlerinin harb sonu durumunda mühim değişiklikler husule getirmektedir. Belgrad ve Atlnadakl İdarecilerin Balkan tarihine göl atarak görecekleri derslerden istifade etmeleri beklenmektedir.
Atlnadakl muhabirlere göre, Ytınanlstandaki kızılların durumu son ay zarfında büsbütün bozulmuştur. Bunların muhtelif çarpışmalarda uğradıkları' ağır kayıplan kapatamadıkları anlaşılmaktadır.
Haydutlarla mücadele ve yeni silâhlar
Londra 17 (Nafen) — Dünya palisleri tarafından kullanılmakta olan son modern cihazlar hırsızlarla gangsterlerin hayatını güçleştirmeye başlamıştır. Bildirildiğine göre, Paris polis müdürlüğü İle Sootiand Yard arasında kurulan verici ve alıoı radyo hırsızların veya kaatilie-rln pek uzaklara gltmedhn yakalanmalarına fırsat vermekledir.
18 Temmuz 1949
kuç^ŞAMiMJari
Mahkeme Koridorlarında
Nuh’un gemisi burnumuzun dibinde I
— 2 —
dökeceksin, ondan sonra kazanacaksın. «Pekâlâ, efendi kardeşim. Ne zaman İstersen. para hazır» dedim. Hemen kâğıt, kaleni pettrdiı «Nuhun gemisinden kazanacağımız parayı Hamza e-fendl ile paylaşacağız. Bu işin sermayesini Hamza e-fendi verecek» diye iki tane senet yazdı. O İmzasını koydu, ben de parmağımı bastım. «Ben şimdi gldevim de aklı başında, namuslu dört tane işçi bulayım. Yarın sabah beni burada bekle» diyerek kalkıp gitti. O gece sabaha kadar rüyamda hep Nuh aleyhisselâmın gemisiyle uğraştım. Koooskoca gemiyi toprağın altından çıka-I rıyoruz, bir sürü paralar a-lıyoruz.
j — Allah bereket versin, e-ı fendi amca. Şu gemiyi bize de göster bari.
Acı acı gülümsedi:
— Gemiyi ben gördüm mü kİ sana da göstereyim, e-fendi oğlum? Ertesi sabah herif geldi: «tşler tamam, e-fendl baba. Dört tane amele buldum. Hem güçlü kuvvetli adamlar, hem de namuslarına güvenilir. Fakat herifler bir yerde zorluk çıkardılar. Hem yevmiye yirmi liradan aşağı çalışmıyorlar, hem de bir aylığı peşin istiyorlar. Benim için hava hoş. Paraları peşin verilirse iyi çalışırlar, belki bir aylık İşi daha çabuk bitirirler, biz de paramızı bir an evvel alırız. Eğer bu teklif senin de isme geliyorsa hemen gidelim. İşçiler bizi bekliyorlar. Paralarını veririz, onları beraber alıp doğruca îzmite gideriz» dedi. Kahveden çıkıp tramvayla bir yerlere gittik, tram vavdan İndikten sonra bir sokağa girdik, çifte kanatlı büyük bir kapının önünde herif bana; «Efendi baba, işte burası amelelerin İdarehanesidir. Parayı kendi ellerine vermiyeceğlz, müdüre teslim edip makbuz alacağız. Dört amelenin yirmişer liradan bir aylık yevmiyesi iki bin dört yüz lira eder. Sen parayı bana ver de götürüp kasaya yatırayım, makbuzunu alayım. Ondan sonra işçileri alır, gelirim» dedi. Herifin eline iki bin beş yüz lirayı verdim, kapıdan girdi. Ondan sonra bekle babam bekleı. Ne gelen var, ne giden. Nihayet kendim içeriye girdim, merdivenlerden çıktım, bir de baktım kİ cıra.sı acayip bir yer. önüme çıkan birine; «Bizim arkadaş buradan amele kiralamak İçin biraz evvel para yaptırmağa gelmişti. Acaba hangi tarafta bulurum» dedim. Adam ters ters yüzüme bakıp da: «Efendi, burada a-melenin ne işi var? Burası mağaza. İki tane de kapısı vardır» demez mil Tepemden aşağı kaynar sular bo-
Hamza efendi yumruğunu beline dayadı, gövdesini geriye büküp acayip sesler çıkararak uzun uzun esnedikten sonra devam etti;
— Adamcağız bunları anlatırken bende de Nulıun gemisine karsı bir meyil uyandı. «Efendi kardeşim, geminin yerini biliyorsun da arı-yanlara niçin göstermiyorsun? Bu hizmetine karşılık sana da para verirler tabiî» dedim. «Sen deli misin, e-fendl baba? Gemiyi bugün göstersem paralan avucuma sayarlar amma bu işi yabancılara bildirmek İstemiyorum. Ah, elimde biraz sermayem olsa, Nuhun gemi-! sinden yüz bin lira kazan-! mak İşten bile değil. Gemi ı toprağın altında gömülü. I Yalnız direğinin ucu görünüyor. Bunun içindir kİ görenler ne olduğunu anlıya-mıvorlar. Benim niyetim gemiyi toprağın altından çıkarmak. Ondan sonra hükümete haber verdim mi, istediğim kadar para alırım. Fakat bu işleri yapmak için bir sürü amele; kazmalar, kürekler lâzım. Bu da paraya bağlıdır. Sermayem olmadığı için yapamıyorum» diye dert yandı. Bu sefer benim hevesim büsbütün arttı. Kendi kendime şöyle bir düşündüm: «Bu fıdsat her zaman ele geçmez, dedim. Şu adamla ortak olayım, masrafını ben vereyim, gemiyi çıkaralım. Ondan sonra kazanacağımızı paylaşırız». Bu niyetimi kendisine anlattım, biraz nazlandı amma sonunda razı oldu; «Kabul ederim amma doğrusunu istersen, ben vesveseli bir adamım, her işi sağlama bağlamadan evvel geminin yerini sana gösteremem. Evvelâ bir senet yazarız, ikimiz de İmzalarız. Ondan sonra amele işlerini hazırlarız. Toprağı kazmak için çok adam götürmek doğru değil. İçlerinden biri gider de başkasına haber verirse bizim is alt üst olur. Dört amele kâfidir. Fakat koskoca gemiyi toprağın altından çıkarmak kolay değil. Dört amele orada en aşağı yirmi gün, belki de bir av çalışacak. Biz de başlarında bulunacağız. îşi yarıda bırakıp kaçmamaları İçin ırgatlara bol bol yevmiye vermek lâzım. Adam başına hic değilse günde on beş lira vereceğiz. Hem onlar için, hem bizim için birer de çadır kuracağız, İşçiler bir ay geceli gündüzlü orada kalacaklar. Giderken evlerine bırakmak İçin bir aylık yevmiyelerinin hiç olmazsa yansını peşin isterler. Uzun sözün kısası, Nuhun gemisini meydana çıkarıp 100 bin lirayı kazanmak için dört, bes bin lira sermaye lâzım, îşe başlarken bunun hiç değilse üc bin lirasını verebilir sandım. Derken efen-misin?» dedi. Düşündüm, d‘m---
na ı! olsa verilecek bir para1 Mahkeme açıldı, efendi değil mi? Ben iş adamıyım, amca telâşla gitti. Ticarette sermayesiz para | „ D
kazanılmaz. Evvelâ parayı
------------------------------------1
Kızlara Suikast
ZABITA ROMANI
Vatan: Açalha Cbristlo Tercüme eden: Vâ - NÛ
- Tefrika No. 51 ■
— İhtimal bayan Nlcek'ln gözüne hoş görünmek İstemiştir.
O takdirde de bu şekilde hareket etmezdi- İş adamlarının ruhî hâletlne uymaz. Jlm Laza-rurt. kaybına satmak için ma? satın almaz. Eğer bir hizmette bulunmak isterse, parayı başka bir hususî yoldan verir.
— Cürümle münasebeti yok gibi bir mesele. ,
— İhtimal. Fakat, benim merakım yine de uyanmış bulunuyor. Şu anda psikolojik bir tetkike giriştiğimi unutmamalı, şimdi de (Hi-
H: Komutan Challenger. — Nick. ona. nişanlı olduğunu niçin söylemiş? Başkasına söyle-m₺dlâine göre ne sebeple ona söylemiş? chailenger’ln doktor ftki ’lıası İle münasebetleri necin?
DAKTİLOYU İYİ RİLİRİM — Ehliyetim. var. Herhangi bir müeMMcd* veyahut bir avukat yoıthanestnd* ça-lışmek istiyorum. Arzu edenlerin Ak-şsm'd» DAKTİLO rumuzun* mektupla müracaatları. 829 —
irk BİR AİLEYE MENSUP - 3» yaslarında kimsesiz bir bayan h«»ta-hnnelard* veya yatıl» okullarda geceleri de kalmak üzere münasip bir varıra aramaktadır. İngilizce Fransızca bilhassa eski yazılan mükemmelen bil enektedir. Akşâm'dfc elle KADINI rumuzun*. ®33 —
SANATIM AŞÇIDIR — Loknntnlrda çalıştım. Yine aynı zamanda lokantalarda ve evlerde 1( aı .»naldayım, İsteklilerin Adresime bildirmesi. Kadıköy Yeldglrmenl Karakol coddesl. 144
M0 — 1
ra ra
YAZISI GÜZELCE — Mulıtısube bilir bir BAYAN aranıyor. Yorun Bün do çalışabilir. El yazılnrlyl* istedikleri ücreti, referanslarıyla adreslerini posta kutusu 39B İstanbul* blldımıslori.
767 - J
BAYAN ARANIYOR - 3S yajinda kimsesiz, tahsilli bir bayın haftada bir gün ev İşlerini görebilecek bayana İhtiyaç vardır. Akşamda «Kimsesiz» rümıızuna yazılması 7ol
İNGİLİZCE. FRANSIZCA — Ticari muhabero yapabilen bir kâtibe İhtiyaç vardır Bu kâtip bayan da olabilir. Aamsaitı Kambur hntı özoguz Kardeşler. 813
DOLGUN ÜCRETLE —18-20 yallarında bir Igçl kıs aranıyor. İstanbul posta kutusu No: J70 Fethi Çetin adresine yazı He müracaat dilmesi.
823 —
MÛREBBİYE ARLANIYOR - Btâ yaşında erkek çocukla daimi meşgul olacak genç bir mürebblyo aranıyor. Telefon 01 den 134 veya 20007.
825 -
SERİ DAKTİLO YAZABİLEN — Vs Türkçe muhaberata vâkıf bir Bayan aranıyor. Taliplerin kendi *1 ya-zıslle yazılmış tercüme! hallerini bildirir mektupla Galata 1059 posta kutusuna müracaatları. Ticarethanelerde çalışmış olanlar tercih edilir.
835
- »
ÇEKİRDEKTEN YETİŞMİŞ - Gramla İbrişim salıp sarmBk İçin kız va yahut erkek İsçiye İhtiyaç vardır. Kapalıçarjı Kalpakçılar No. 128 Enver Kayalılar. 853 — 1
KISA ZAMANDA — yetiştirilerek İstanbul ve taşrada çalışacak tahsilli, müteşebbis ve olgun elemanlara İhtiyaç vardır. Yapacakları İş nispetinde kazanacaklardır. Müracaat: 10 - 13 arası Beyoğlu Tünel istiklâl cad. Yeni Han kât 3. No. 43. 831 — 1
FOTO YANINDA ÇALIŞACAK —
Bir bayan aranıyor. Nimet Abla Gişesi «ırası Foto Sönmez. Eminönü.
863 -1
BAYAN MEMUR ARANIYOR — Büro işlerinde çalışacak 2 bayan nıo-mur» İhtiyaç vardır. Taliplerin Çcm-berlltaş Sineması arkasında Osmanbcy matbaasına acele müraenatlan.
821 —
NEŞRİYAT İŞLERİMİZE - tntan-■ bulda İki. Ankarada bir prcaantabla bayan aranıyor. Müracaat: Salı, perşembe. cumartesi saat 13-14 arası cŞhzadebaşı Onattı Mart Şehitler caddesi No. 12. 855 __ 2
lU.ı h J L'.tl/fflil
19*8 MODEL AUSTİN MARKA HU-
SUSİ OTO SATILIKTIR — Müracaat:
Kutnkapı Nişanca Kastamonu Garajı 78*
BATILIR ALMAN PtYAND — Çok yeni 3 pedslhk çepısst telli demirli Beyoğlu Calstsaaray Yanlçarıı csd-deel Erden «pertımsnı 01 fl saat 11 - 1* — ıe - II pazardan maada.
an
BAtltlK OTOMOBİL - Az Irtlla-nılmış, küçük niotör oto model Packurd tafall satılıltıır. qer gtln 13 - 14 arası Çarşıkapı Azak Garajına müracant. Tel. 21715. 021
i C1 SINIF — Ş« en işlek yerinde bütün tegkllâtı em günlük ka-
zan sı yüksek olsa bir pestahan «D-met doteyıslyle satılıktır. Galata pöl-ta kuttısu 1898 m*ktupls müracaat.
SU — 1
KİRALIK MOBİLYALI VİLLA — Maddiye kOyllnda â odalı tyfr türlü konforu haiz mobilyalı kiralık villâ. Telefon: Saat 55 5?> ve 22 M arasında 60540 No. ya. 8M - S
BULUNMAZ FİBBAT — İflsr yatta ütü va «İlindir imaUthanaM satılıktır. Har gün 10 d«n 11 ya kadar Mahmutpats Sultan odaları Attarhajı han No. 2 ye müracaat . * 841 — I
KADIKÖYÜNDB — Sular idaresi yakınında konforlu üç daireli beton-liraya «altlık-muaftır. Mü-701
ar m» npnrtıman 33 bin tır. On «ena veTgldrn rnceat telefon 50041
FATİHTE KİRALIK AF. DAİRESİ — Beş od* tramvay caddesi Gazlı. eÜ-nejll. Aylığı II». Yılıigı peşindir. Mektupla müracaat, Akşam gaz-eteil. Fuat Nedim rumuzuna. w» —
BALIK MERAKLILARINA — 0
metro yeni tekne İçinde yepyeni 4 beygir 1500 devir Stuart motörtl ile beraber ucuz MtOıMtr. «780 telefon edilmeli. 011 — 1
SATILIK CİP OTOMOBİLİ — Yeni vaziyetle askeri tip bir Cip otomobili satılıktır. Görüşmek İçin Telefon: 41011 de Netto,'*
BI4
KELEPİR MOTÖR SATIŞI - Bir İhtilâf yüzünden 9/18 rüsum. 35 hamule tonluk (85ÖÖI lira kıymctlndo Romazan Bahri adındaki motörlü çektirme gayet saltam ve demlrbaı eşyatlyl* birlikte Beyoğlu birinci sulh hukuk mahkemesinin 948/285 «ayılı dosynslyle 22/7/949 tarihinde aaat 15 te «atılacaktır. Muhammen kıymeti (60W liradır. Fazla İzahat Içlh 8lrkccldc Malatya Sivas ambarına.
ait) — 1
BATİLIK TAKSİ — Hâlen tsksldc çalıjmnkta olan 1017 model bir rtnl-lik kırmızı Auatln satılıktır. Müracaat htrglln 11 - 18 Bejlktaj Barbaros kah v«| Babrt Bayındır.
814 —
ACELE SATILIK İKİ ADET OTOBÜS — M8 Md. Ford marka milli ka-roaall 28 klglUk çok temle vasiyeti* uygun Hatla satılacaktır, Taliplerin fırsatı kaçırmamaları İlân olunur. MU raca at: Sirkeci Ğrhantye caddesi No. ts oto alım satım işleri İbrahim Bahçeliye: Telefon: 23318 837 — 1
BATİLIK kamyon — Hor tarafı temiz çok az kullanılmış 15e hazır 8 tonluk BtÜdübakor marka bir kamyon satılıktır. Sirkeci Doğu garaj.
812 — ,
1947 MODELİ — Hususi CUraysler marka radyo ve kalorllerll az kullanılmış bir oto satılıktır. Fatih tramvay durağı merkez garajı. 6*5 — 2
SATILIK — Meşhur Mtlners markalı lngllls paıa kasası. Müracaat: İstanbul Yeni postane karşısı Hekim çıkmazı Ara Hana kat 3 No. 18
854 —
TAKMA DENİZ MOTÖRÜ — 7 5
Beygir Amerikan (Seott - El\y*tor> tamir germemi* yeni vaziyette. Yedek Vâ teferruatı İle ucuz satılıktır. BU-yükoda Nizam cad. 39 Tel: 23713.
807 —3
E
DİKKAT - İpotek isteyenlere tavassut eder Emlâk, arazi alım satımı İle vekâlet işlerini kabul eden herkesin İtimadını kfltanmıj olan Suhulet Emlâk Zarif Özalp Beyoğlu BUyükpârmakkopı köşesi No 4 Telefon: «390. 743 - 8
DENİZE NAZIN - Asansör ve kaloriferli 8 Oda İçle® ayrıca » oda ve muh elli adette odalar kiralktır. Galata Rıhtım caddesi Veli Alemdar han Tel 43528 271 -7
PORTATİF EV ARANIYOR - Müracaat: Beyoğlu ABahım.ımı Kâtip-mustafaçeJebl, I4v8 sokak No. 12 İbrahim Tunç. 822 —
KİRALIK DEPO. İMALATHANE — Bahçe, yazıhane ve helisiyle birlikte, oto tamlrcUlgtiie müsaadesi alınmış. İskeleye yakın, Kadıköy rıhtım caddesi, Recalzade sokağı No. 30
788 -
BOÖAZİÇİnde — Kanhcada fevkalâde manzaralı va havalı arsalar dönüm üzerine müheı biner liradan satılıyor. Muhtar bav Şevklya müracaat. T02 - 4
İŞLEK FIRIN — Boj ve mollan lift dükkân veyahut dükkanın bir kısmını devretmek veya hArlı İşine sermayeli olarak İsteyenler İstanbul posta kutusu 145 adresine yarsınlar
854 - I
BATİLIK ARSA — Fatihte H*Iu-p*H Kkagmda müstakillen lnp««t« elvsrljll imar durumu müsait tekiz metre cepheli 102 Mİ arsa satılıktır. Fatihte Hocaüveys matuılJesLnde Sür-rsemlnt makağında 10 numarada Mo-dlha T un {man a müracaat olunman.
855 -3
SATILIK KÂ.HGİR EV - Tarlabajı Karakurum sokak numara a. 7600 liraya.. bir dükkân, İki oda. bahçe, elektrik, havagazı, tlrkos. Üst kat boj teslimdir. Her glln sekizden ona - on yediden yirmiye. İçindeki malsahlblne! müracaat. BM —
28.000 LİRAYA BOŞ TESLİM — Satılık balıçell meyvalı güzel manzaralı yedi odalı kunıon kâglr ev Tes-vlkly* mahalleai Fırın sokak No 11 İçindekiler*. Telefon: 83332. 777 —1
BOSTANCI. İÇERLNKÖY - Asfaltı Çlnardlbl mevkiinde ucuz faili» Batilık «raalar. Müracaat Oalata Yeni han (Kredi Lyon e) Ne 19. Tel. 42291. 7M
KADI KÖYÜNÜN - Kibir muhitinde yeni betonarme bahçeli bir köşk «atılıktır. Kjıdıköy VnÇurtçu tramvay durağında manav bny Ahmedn müracaat. 786
İBTİNYEDE KİRALIK YALI — Kalorifer, banyo 10 od* bkeley* müracaat. oo» — 1
ŞİLE OTOBÜSLERİ DÜRAÖINDA — Her btjrl* mtUalt bakkılly* devren Mtılıkiır. Üsküdar Selmanpak caddesi No. 18/1. Ayni dükkâna müracaat. 830 — 1
ACELE SATILIK APAHTIMAN — Tarlabajındn 5 katlı 18 odalı 2 dükkân lı. elektrik, su. havagazı dahLU anten mevcuttur. 570 lir* aylık gelirli. Müracaat: Taksim Şohlt Muhtar ead. No. 38. Melunet özkcaklıı’a. 828 • — 3
SATILIK BOŞ YENİ EV — Flatl uygun İpotekli. 3 oda 1 hol, bohça tam tesisat. Aksaray ordu caddesi 390/1 Bay Naciye. 827 - — 1
BEYOÖLUNDA SATILIK APARTt-MAN — Ayda 405 Ura gelirli konforlu. beı katlı, bir dairesi baj teslim. 45 bin liraya. Aşmalı mucit. Piremecl sakağı 25 numarada kapıcıya. 839 —
KİRALIK — ArnavutkSyU Sekbanlar sokak 24 numaralı evin müstakil birinci katı. 3 Oda vs. H. gazı var. □anlz görür. Müracaat saati 19 - 21 843 —
DENİZ KENARINDA SATILIK ARSA — Üsküdar Pasa Umanı cedde-sindft, depo ve her İnşaat» elverişli «700» metT» murabba. Pangaltl. İnci Sinemam yanında Pasajda No. 8 emlâk bürosu tel. 85075 NEŞET KAYA. 810 —
ACELE DEVREN SATILIK Atalyo— Her nevi tomlrat va tesisat, motör. demir, saç ve kaynak vesaire bir çok işler* gayet elverişli. Sarıyer ortaçe». me caddesi 32/1. Aynı adrese müracaat. 839 —2
FATİH ŞEHREMİNİ — Taşkasap Nevbahar mahallesi Molla camii sok. No. 8 t« kâin gayrimenkul İzaleljüyu suretiyle ehven şeraiti 22 temmuz 1949 saat 10 da Fatih 3 üncü sulh hukuk mahkemesince satılacaktır Ta-Iplerln belli gün ve saatte mohkemo enleminde bulunmaları. Dosya No. 48/1004. 87Ö —
BOÖAZİC1NİN İNCİSİ — Kandilli «klftbajt variyeti itibariyle bazı m?-nnfll ve tatlı menba suyunu havi dereli müstesna snhlllıane arsası vasıtasız «altlıktır. T. 60402 847 —
BOŞ TESLİM SATILIK EV — Yaz. kıj su, hava, kahve, yogurtu İle mel-hur Kanlıca İskele yakını yenilenmiş apartıman tarzında üçe kabili tahvil ersh 8 oda. bahç. 3 taraftan bol güneş. nezaret vesaire. Telefon: 60162 818 —
IS.000 BOŞ DAtRE -- Bebek üçer od* İki daire gaz 24500. KadıkÖyde dört oda üç dair* gnr hamamlı. Galat* BOyUk Millet Han 26. 881 —
KADtKÖYÜNDE - Careiiga mahallelinde Sakız sokağında adil yenin arkaamda 198 MZ arsa satılıktır M(l-rncMt: Hamil Belli. Karıg'ımrülc Bucak müdürlüğünde komiser muavini.
«57 — 3
ACELE SATILIK KONAK — AkS»-rayd* 14 odalı bir konak büyük bah-çeail* blrlikl* 2HOOI liradan satılıktır. Müracaat: Aksarav Cerrahpaşa cad No. 44. 789
ŞBHZADÇBAŞINA YAKLN YERDE — 330 M2. üzerin e y apümış 3 kat 13 Odalı, geıılj baLşalı ahşap bir ev elektrik ve Sair* ımevout acele a*tı-! İlktir. Müracaat: fjen Emlâk alim satım Bil ramı Aksara v Horhor caddesi No. 33 - 1 . 790
SATILIK — Eytlptc İskeleye beg dakika mesafede bej odalı bahçeli, elotrlkll sulu ahşap ev Müracaat Cerralıpaıa Çukurçejme sokak No. U de Ahmet Ergezen'e.
TOPKAPI HARİCİNDE ktlçük depo yapmağa elverleal âdet blnaklrnlıktır. Cumartesi
SATILIK — Yed! beygir kuvvetinde Tanke marka mazoila İşler bir moıör ehven fimle uatıhktır. Cumartesi. pazar Topkapı dışında Mithat bahçeli. Her konforu hnlz kâr gir paşa çlfiigt sahibine müıacant. , acele satılıktır, Aksam matbaası 080 — kagl NO. 12. Telefon 23454. 834 -
BOŞ TESLİM KAkRGİH HANE -Lâleli tramvay durağına yakın Sair Haşmet sokağında tçl yağlı boyalı, yeni muşambalı beş oda mütfak hamam bahçesi havagazı elektrik terkosu *0 numaralı hane vasıteaır enliliktir- Telefon 82801 795 — 2
İSTANBULUN HER 6EMT1NDE — Sööö liradan 500.000 liraya kadar ev aparttman almak ve satmak latl-yenlerln Beyoğlu - Snkızagaç caddeni 8/1 Santral Emlâk Bürosuna müracaatları. 199
beyo&lu — Tramvay caddesi ü-zcrnlda İşlek bir parılalı.ine tam te-»katiyle devran Mtıiıktır. Beyoğlu Sa-kızagaç caddesi 8/1 Santral Emlâk Bürosuna müracaat. 800
BO&AZİÇİNDE - PaşabahçedC: fevkalâde manzaralı. * katlı. B odadan mürekkep, suyu, elektriği, bahçesinde yemlg ağaçları bulunan ah-;ap ev satılıktır. Müracaat' Ziya Bu yükoglu. Tel: 60012 809
SATILIK ARSA - 100 m«Lr« kare Cihangir Cami «ırasında kapıdan denk görür. Kürekçiler 17 Tel: 43973,
GALATA8ARAY MEZUNU1 - Riya O ziye dersi verebilecek bir öHrelmene ihtiyaç vardır. Müracaat 24724 de te- “ lefön »M - - .O
-----------------------------’P
ALTI AYDA - innıhzcc. Frensize*. konuşma, orta. İlse. Üniversite, kolel ® İkmal, hazırlama İmtihanları katiyetle > taahhüt edilir, Kı tin sokak No. 3T
BONBONDAN sizce lisan ve eaenıyat Fransız bir bayan münfe' halinde ders vermektedir muitti He gazetemize müracaat
YALNIZ ALTI AYDA -
Un neresinde olursanız olun Ingllıze-veya» Fransızca garanti ögrellp kr. - -nuşturuyoruz Parasız izabe t
E Posta kutusu 45? Istanbul»
94e
,.o
- 1
FRANSIZCA DERSLERİ - MUle kait bir Frensize* öğretmeni ehven ftatle mükâleme. tercüme ve gramer dersleri verir, imtihanlara nazırlar Akşam gazetesinde «V. ü.» rlimuzun* müracaat. 781
Boş SATILIK EV — Üsküdsr İskeleye beş dakika İki ayrı knt terko». eletrlk. hamam, bahçe nezaretli 130 Icerlı (lç bin İpotekli yarım kâglr 10500 Eminönü ti bankası kargısı Oyuncakçı Haşan. B52 — 1
SATILIK BİRİNCİ ALMAN KURT KÖPEKLERİ - Dön ve birer aylık. Pc filer ve Bolduk heyet aylık Rus. ufak «no. Uiunçaro1 271 Şaban kah veslnde Kâmil'e. 810
SATILIK ARSA — Depo Ve fabrika İmaline yarar Samatya Etyemez tramvay caddesinde 118 No. lu 121/î metre ytlz ve 28 matra derinliğindeki arsa satılıktır. Telefon 22195 Müracaat: Aksam gazelaal karsısında Hıte-nütablat matbaasında Muhata
580 — 2
ORTAOKULDA — Matematik, fizik, kimyadan ikmale kâlmrj öğrenci velilerine: Bir üniversite talebesi. Üsküdar, Bşıktaj ve İstanbul dahilindeki öğrencileri bu Oçderstcn az Ücretle İmtihanın.» hazırlar. Talip ol.mrın Ak-oam'da (M. Ay> rUmuzıını müıacaı-ları . 819 -
TEŞVİKİYEDE — 12 M. Cepheli 239 M2 ar«a üzerine 4 katlı apartımnn 24.000 liraya satılıktır. Müracaat: 9-IJ arasında Teşvikiye Muradiye Bavın M/«. 841 — 1
KÜÇÛKÇEKMECEDE — Soğuksuda mutena, havası güzel, telle çevrili 1147 M2 İlk bir arsa elıven flatle «anlıktır. Müracaat: Cagatoıihı Cemalnn-dtr sokak No, 14 e. 016 — S
D S. — A C. — Çocuk —
Kimsesiz —
Namlarına gelen mektupları Lda rehinemizden durmaları rica olunur.
Devlet Denizyolları ve limanları işletme
Genel Müdürlüğünden
Barem dahilinde ücret miktarı 150 lira olan şehir hattan işletmemizde münhal gişe, mevki ve kapı memurluklarına orta mektep veya lise mezunları arasında müsabaka Imtlhanlle memur alınacaktır.
— ------------------------------1 ÇOK ACELE SATILIK — Lâlelide
KADIKÖYUNÛN — Havadar, mer-. tramvaya BO adım, denişe hâkim, lam kezt yerinde manzaralı, altı oda. ve konforlu. İpotekli 7 odalı kâglr ev
- - - — - - • ev boş olarak satılıktır. Müracaat: Seh-
st>_ zadcbaşı caddesi Karakol karşısı sıra-
__ sı No. 90. Mehmet Esmer. 869 — 2
Otuz yaşını geçmemiş ve filî askerlik hizmetlerini yapmış olan isteklilerin dilekçelerine iliştirecekleri nüfus hüviyet etiz-dftnları ve okul şahadetnamelerlle birlikte en geç ÎI/Î/H9 perşembe günü akşamına kadar Zat ve Sicil İşleri müdürlüğümüze müracaatları Ll&n olunur. (105493
— Hangi akrabası?
— Hani şu doktor dedik ya... Tayyareci Mlcheal Seton'un ölümü etrafa ilân edilmeden evvel, bahriyeliler muhitinde duyuldu mu dersin,
— Bil sözleri Büyüyerek nereye varmak İstediğini anlayamıyorum, Polrot! Eğer komutan Challlenger, tayyareci Seton’un öldüğünü herkesten evvel haber alsaydı, bundan ne İstifadesi olurdu? Bu takdirde sevdiği kızı öldürmeğe niçin kalksın?
— Hakkın var, İleri sürdüğün İddialar pek mantıki... Fakat, işte ben de, bütün bu küçük te-ferrutaı tesblt etmek istiyorum.
t: Avukat Vyse. — Kuzininin ' Netameli Ev’e delice bağlılığını niçin iddia etti? Acaba vasiyetnameyi aldı mıydı? Bu a-
dam namuslu mudur, değil midir?
— Nihayet İşte. (J) diye İşaret ettiğimiz meçhul İnsan ka-Iıyot. Bu meseleye hariçten karışmış böyle bir İnsan var mı Hey. ne oluyorsun, azizim?
Haykırarak iskemlemden doğ-rulmuştum. Titreyen elimle pencereyi gösterdim:
— Bir çehre gördüm, Polrot I Müthiş bir surat cama dayandı-Oerçl şimdi kayboldu, fakat çok iyi gördüm,
Polrot .pencereye doğru koştu. KanadL açıp (hşarı baktı:
— Kimse yok. Hiç şüphesiz, sen. hayal oyununa kurban gittin, Hastlngs.
— Zannetmeni. Çok çirkin bir yüz gördüm. Katiyetle eminim.
— Sahi, burada balkon var. Biri, bize kulak vermek İçin sokulmuş olabilir Çirkin yüz derken neyi kastediyorsun?
— Solgun bir çehre. Sabit bir nazar. Hattâ İnsana bile benzemiyor.
— Ateşin var da onun için böyle görünmüştür, a-zızlm. Belki camda bir surat gÖTmüşsün-dûr. Belklı o surat nahoştur.
Bunların böyle olduğunu kabul ederim. Fakat nasıl olur da İnsana bile benzemez’ Heyecana kapılmış olacaksın, hatlar dimağında bozulmuştur .
îsrar ettim:
— Pek korkunçtu
— Gördüğün yüz tantmadığm bir yüz büydü?
— Katiyen tanımıyorum.
— İşte bu nokta acayip. Esasen bu gibi şartlar altında birini tanımanın mümkün olmadığını biliyorum. Buna rağmen düşünüyorum kİ. evet düşünüyorum ki...
Polrot. pek dalgın bir hal al-l dı:
— Her halde bir nokta beni teselli ediyor. — dedi. — Her halde bu çirkin yüzün sahibi her kim ise. bayan Nlck'ln hayatta ve sıhhatte olduğunu bilmiyor-dur. Çünkü son muhaverelerimiz esnasında o noktaya dokunmadık.
— Evet, fakat taklbettlğin usullerden de henüz parlak bir netice alııımadı-
— Sabırlı ol, azizim. Kendi kendime yirmi dört saat mühlet verdim. Eğer vaziyet tahmin ettiğim gibi çıkarsa, yarma ka-
dar her halde bir netice alırım. Aksi takdirde, cidden şaşıracağım. Perişan olacağım. Yarınki postadan pek çok şeyler umuyorum,
Ertesi sabah ateşim düşmüştü ama büyük bir zaaf hissederek uyandım. Çok acıkmıştım Kahvaltımı salonumuza getirdiler.
Polrot gelen mektupları muayene ettiği sırada sordum:
— bakalım sabah postasından ne haber? tlmlt ettiğin gibi oldu mu?
Dostum elindeki iki zarfL açtı, bunlardan faturalar çıktı. Arkadaşım sualime cevap vermedi. Biraz meyüs olduğu anlaşılıyordu.
Ben de bana gelen mektupla-rıaçtım. Birincisi. Ispirtizmacılar toplantısına bir davetti.
Alay ettim:
— Eğer bir netice hasıl olmazsa lsplrtizmaya başvurmaktan gayri çore kalmıyacak. Esasen bu gibi muğlak meseleleri neden isplrtlzma yoluyla halletmezler bilmem. Cinayete kurban giden adamı çağırmalt. kaatlllnl sormalı vesselam. Mak
tulün şahadetinden âlâsı yoktur.
polrot, dalgın:
— O senin gösterdiğin çarenin de faydast yok. — dedi Çünkü ihtimal, Maggle Buckley. kaatlllnln kim olduğunu blLml-yordur. Konuşması mümkün olsa enteresan bir şey söylermiy-dl zannedersin? A. İşte bu garip.
— Garip olan ne?
— Tam kabir hayatından bahşediyorduk bu mektubu açtım.
Polrot, bahsettiği mektubu ban» masanın üzerLne uzattı. Bayan Bucley'den geliyor. Şu satırlar var:
lerimi arzederlm, pek muhterem erendim.
Maggle Buckley'ln annesi
Jeanne Buckley
Maggle Buckley'ln mektubu gayet basit bir şeydi, içinde de hiç bir hissikablelvuku farkedll-miyordu-
Langeley papazhanesi Azizim bay Polrot, Buraya dönüşümde bir mektup buldum. Sevgiü evlâdım bana, bunu, 3aint - Loo’ya vardığı sırada yazmış. Mektubun size fayda temin edeceğini ummam. Fakat, İhtimal ki okumasını isterseniz. Bize karşı gösterdiğiniz lütuf ve nezaketten dolayı size tekrar tekrar teşekkür ederim Ea derin hürmet-
Sevgül anneciğim,
Gayet iyi bir seyahat yaparak buraya vardım. Kompartımanımda Exeter'e kadar ancak iki yolcu vardı.
Hava pek İyi. Nlck, gayet sıhhatli ve neşeü. Halinde bira» heyecan seziyorum. Gelmem İçin bana neden telgraf çektiğini de pek anlıyamadım. Salıya kadar beklemem pekâlâ mümkündü.
Bundan başka yeni bir vaziyet yok- Çaya bazı misafirlerimiz gelecek. Hani şu paviyonu kiralayan AvustralyalIlar, Nlck, onların İyi İnsanlar olduklarını söylüyor. Fakat, biraz can sıkıcı şeyler. Bayan RLce’la antikacı bay Lazarus gelip burada kalacaklar. Bu mektubu, parınakh-(Arkası var)
13 Tenim 1940
*****
8ahlfe 7
m ı:
BİR HİKAYE
Ezelî adalet J
RADYO
ANKARA RADYOSU
gidince. Anna ölmüştü. Çarla, doktora hafifçe ‘
Bu akşamki prorrsm
kadar Çok İyi
Doktor Ewart çıkıp çaris Borden karısına çıkıştı:
— Doktor* niçin bu soğuk davranıyorsun?
bir dostumuzdur. Gerçekten bizi seviyor.
Karısı Anna:
— O seni seviyor Çarla, beni hiç hazmedemiyor. Çünkü anlıyor ki kendisinden hoşlanmıyo-jum. Hislerimiz karşılıklıdır, cevabını verdi.
O gece Anna, gayet güzel bir yemek pişirdiğinden Çaris fazlaca yedi. Genç kadının ise son zamanlarda olduğu gibi fazla İştahı yoktu. Kocası şefkatla sordu:
— Nen var Annacığım, niçin raklsl gibi değilsin? Artık beni sevmiyorsun.
Genç kadın hüzünle başını zaJİBdı:
— Bu nasıl söz Çaris? Asıl ben sana bu sitemde bulunmalıyım. dedi.
Kocası cevap vermedi. Köpeği Fora ıslıkla çağırdı ve yemeği hazmetmek İçin onunla beraber ormanda gezmeğe gitti.
Yarım saat sonra Ewart evine dönerken yalnız başına giden rastladı.
Fox Fox, bu saatle dolaşıyorsun, efendin diye sordu. Zeki hayvan, kuyruk sallamağa ve efendisinin dostu kendisini takip edip etmediğini nnlamak İçin İkide bir arkasına bakmağa Miadı.
Nihayet ormana vardılar. Dok ter, arkadaşı Çarls’ı bir ağacın altında çok fena bir halde buldu. Çaris kendisine gelmekle beraber çehresi sarı ve yeşilimsi bir renk almıştı. Doktor bakar bakmaz teşhisini koydu:
— Zehirlenme!, dedi. Çarla bu akşam ne yedin bakalım?
— Enfes bir yemek. Belki öğleyin bir yerde yediğim yemek bruıa dokunmuş olacak. Çok fen* anlar geçirdim. Biraz iyileşir iyileşmez: «Fox eve git» diye köpeği geri gönderdim. Fakat köpeğin seni bana getireceğini bilmiyordum.
Doktor Ewart:
— Çaris, ver bakayım kolunu diyerek arkadaşını destekliye destekliye evine götürdü, Anna, kocasının doktorla beraber bu halde eve döndüğünü görünce büyük bir endişeye düştü:
— Ne oldu sana Çaris? diye ■ordu.
Doktor bir kaç sözle genç kadına vaziyeti anlattı ve arkadaşına dönerek sordu:
— Tamamiyle iyileşinceye kadar yanında kalayım mı?
Anna, söze karıştı:
— Lüzumu yok doktor! Kocama nasıl bakılacağım bilirim, dedl-
Doktnr omuz «İlkti ve giderken arkadaşına dönerek;
— şayed ayni hal tekrar e-derse bana telefon etmeyi ihmal etme! tavsiyesinde bulundu. İkinci vaka, daha vahim bir mahiyet arzedlyordu: Yemekten sonra Çaris, salonda yalnız kalmış, karısı yatmağa çıkmıştı. Çaris, sarardı, morardı, dehşetli sancılara tutuldu. Soğuk terler dökmeğe, âdeta can çekişmeğe başladı. Telefonu zorlukla açarak doktoru çağırdı Doktor acele geldi. Pencereden eve girdi, lüzumlu İlâçları da beraberinde getirmiş olduğu lçjn İlk tedaviye başladı. Doktor, Çarlsı azrallln pençesinden zorlukla kurtardı. Sabahleyin evden giderken arka-daşınıp ağzmdap. çıkan köpükleri symfş( o'iduğu havluyu beraberinde götürdü.
Bir hafta sonra Çaris iyileşti ve doktora teşekkür İçin evine gitti. Doktor ağır ve ciddi bir •da ila söze başladı:
— 'Çaris dedi, yaptırdığım tahliller gösteriyor ki, arsonlk-le zehirlendin,
— Çaris:
— Arsenikle ml? Amma da •te doktorların hayal kudreti no kadar geniş diyerek hayretini izhar etti.
Doktor biraz sonra sordu:
— Çaris nlgortn.li mısın?
— Tahlil Bahusus kİ sigorta firkatinde çalışıyorum. Anna, çok dûrendlş bir kadındır. Ikl-mlzlde karşılıklı olarak, 30 bin dolara sigorta ettirdi.
Doktor, düşünceli bir eda İle:
— Ya öyle ml? dedi.
Aradan bir ay Reçtl. O akşam Çariz koşarak dokktorun evine gitti:
— Aman doktor, karım ölüyor. Çabuk gel, diyerek Eaarl'ı evine çağırdı. Beraber eve gittiler. Fakat bu müddet zarfında
doktor yolda köpeğe
izahat verdi:
— Kahvemizi salonda beraber İçiyorduk. Fakat Anna birdenbire bir çığük kopararak sendeledi ve yere yuvarlandı.
Doktor, elini arkadaşının o-muiuna koydu:
— Zavallı dostum I Bu karı seni zehirlemek İstiyordu. Bir müddetten beri komiserle beraber bu işin üzerinde idik. Annenin İçtiği kahve, sana mahsustu. Fakat adaleti İlâhiye karını şaşırttı. Fincanları karıştırmağa ve zehirli kahveyi İçmeğe kendisini şevketti. Ucuz kurtuldun dostum! Eseflenme, Benle komiser, hakikati açı’kh-yacağız ve »nln lehinde şeha-det edeceğiz. Kimse senin kılına dokunanuyacak, dedi.
Hakikaten Çar İsı kimse tâclz etmedi. Çarla evin! sattı, Nev-yorka gidip yerleşecekti. Küçük otomobili ii» sattığı evden ayrılacağı «ırada yanında duran sadık köpeği Foz’a gülerek döndü:
18 M. B. »yarı v» D*na mUsltl (Pl.j> 1830 Kitap 1Ş.*8 melodi-'
Icr (Pl ). i» M. e. ayart vş Habarkr .10 1B Oacmigta buglln. !tJM TbtIIjİ Türk mlbtŞt, M SartaJıur. iOrkülOr, «o.H JUıJyo «aı«l*«l. W,«0 8«rbH
(a*t 80.BB Piyano soloları: Çalan: Fuat Tür kay. SÖ.M Optra arya ve d0-«ileri (Pl). Sİ.30 Meghurlgr arasında -Bnj’Ult sanAikilar», 31,48 Varvtte mdaikltri (P|,). la p, M m. saati, 33,10 Dana ÇM.), M. 8,
ılykn ve Haberler.
Bombalanmış Londranın göbeğinde gül bahçesi
Kürkten germiye kılıfları — Genç kızların kurdukları bebek bakıcıları girketi — Kadınlar baftan ayağa kadar naylon giyecekler— Londrada moda olan şapkalar
Ingiliz federasyonu Milletlerarası temasları sıklaştıracak
nerede nerede
Londranm göbeğlnds işçilerin dinlenme ve yemek samanlarında İşlerine yarıyacak bir bahçe açılmıştır. On yıl evvel bu İmkânsıa bir şeydi. Fakat bugün n. nol Dünya harbinden evvel bankaların, sarrafların ve vapur acentelerinin merkez! olan bu Glng Wllllam caddesinde bir bahçe yükselmektedir. Bombalamış evlerin enkazları kaldırılmış ve şimdi yerlerinde bir bahçe yeşermektedir. Ağaçlar ve yeşeren filizler ekilmiş vs bahçe bittiği «aman İçinde çayırlar, suni bir balıklı havuz, bir gül bahçesi ve oturacak sıralar bulunacaktır. Bu bahçeyi yetiştirme fikri, bir Wlckford şirketinin müdürü olan Mr. A. E. Frultnlght'a aittir. Tohum ve çiçekler fldancılar tarafından takdim edilmiş ve bahçenin plânı mütehassıs bir bahçıvanın yardımlj’le bir mimar tarafından yapılmıştır.
Şehir işçileri yemeklerini bu bahçede yerler va günde bir saat vakitlerini açık havada çiçekler ve ağaçlar arasında geçirirler. Bundan 400 sene evvel Kırallçe Ellzabeth'ln zamanında burası evlerle doluydu. Ve burası sonradan Hotton bahçesi diye anılan ve şimdi Lond-ranm elmas tüccarlarının merkezi olan meşhur Ely piskoposunun bahçesi diye tanınan a-ğaç çileği bnhçeslne yakındı.
Kürkten şemsiye kılıfları
Kürkten yapılan şemsiye kılıfları Londrada yeni bir modadır. Bir firma müşterinin arzu ettiği cinsten kılıflar yapmaktadır. Netice ufak bir köpeğe benzemektedir. Yağmur yağmağa başladığı zaman kılıf çıkarılıp ve katlanıp çantaya konu-yor ve şemsiye kullanılmağa I hazır bir halde bulunuyor.
Köpek sever olmıyanlar İçin kılıflar yumuşak deriden yapılmaktadır.
Bebek bakıcıları şirketi
»Büyük Kızkardcşler Limited Şirketi» İngilterede yeni faaliyete geçmiş bulunan bir firmanın adıdır. Müteşebbis bir kız talebe grubu sermayesi ol-mıyan ve hissedarlar toplantısı yapılmayacak bir şirket kurmuşlardır. Fakat 16 yaşında o-lan Hazel Greasley adlı bir idare müdürleri mevcuttur.
Bunların İşleri çocuk bakımıdır. Bunlar ebeveynler evde olmadıkları zamanlar komşuların çocuklarına bakmaktadırlar. Bir kaide olarak ikişer ikişer çalışırlar ve saatte 1 çllln?-llk ücreti paylaşırlar.
Hepsi altıncı sınıf kız talebe- 1 ler! olan bunlar çalışmaları a-vjrım nyuıua jımaıye Katıar nay,— rasında bu evlerin İşini yapar- ( şapka Haller! düşmüş ve buna
dodllnıemlş olan en yüksek ve- ^ölrier. Son yıllar zarfında çlf- j0Pı telefonlara ve çalınan ka- mukabil vültsek olmaların» ras
— Sigorta bedelini tahsil ettik, dedi. Gelecek sene sevdiğim kadınla evleneceğim. İşi çok iyi becerdim Foxl Ahmak doktora beni, karımın ıshlrlemek-te bulunduğunu zannettirmek için arseniği kendim İçiyordum. Yalnız İkinci defasında biraz fazlaca içtim. Az kaldı Ölüyordum. Herhalde karım Armayı
I SO M. 8. »yan. 741 MUslk; Martlar (FI.J, 7.48 Habarlar, a Tak»lm v» Oyun Kyaları (Pl.l. « 1B Hafif mtlrlh: İPİ.),
6 Film m al odll ar 1 (P1.J,
1J.SO M 8. »yarı v« Karıcık firRdar, 1» Habarler . 13.18 Havai ma»lMI*rt (Fİ.). 1S.30 ÖJ1 e g««toal. 1«.« Polka-«dar (Pl.)
Çalışmalarına yeni ihtiyaçlara ve şartlara göre hız vermek torunda bulunan Türk Hava Kurum una — yılda bir karşımıza çıkan fırsattan faydalanarak — (FİTRE) terinizle yardım edelim.
zehirlediğinden kimse şüphelenmedi.
Adalet! İlâhiye, Çarlsln bu sözlerini bitirmesine mâni oldu. O sırada caddeden geçen bir kam yon, Çarsla çarparak onu cansa yere serdi. Adaleti İlâhiye İmhal eder fakat ihmal etmez.
Çeviren: A. HİlAlI
272.000 traktörün çalıştığı bu kalkınma hareketinin hedefi gıda maddeleri iatih-ealâtrnı yiizde 60 niebelinde arttırmaktır
Büyük Britanyarun girişmiş! de aeçme damızlık sistemi plân bulunduğu dört yıl süreli plân, | dahilinde tatbik edilmektedir. Birleşik Kıratlığın tarım tarih-
1948 de Birleşik Kırallıkta e-gealndekl en yüksek istihsali he 1 kilen arazi ve mahsul mlktar-def tutmuştur. Avrupa topyekûn lan şu şekilde İdi : olarak tarım istihsalini ikinci
1000 ton
1000 akr
ounya, naroınaen evveıaı seviyeye kıyasen yüzde 15 arttırma- Buğday 2,279 2,381
yı plfinlaştırmış olduğu halde, Yulaf 3.335 2,903
Birleşik Kırallık, kendi öz İstih- Arpa 2,083 2,027
salini yüzde BO nispette arttır- Mısır B&8 618
mağa girişmiştir, Birleşik Kırat- Çavdar 61 47
lıkta beher şahsa gıda madde- Şeker pancarı 413 4,319
leri istihsali için ancak 61 yar- Saman - mevsim otu
da karelik bir toprak parçası 2,724 3,976
İsabet etmektedir; ziraata elve- Daimi otlak 2,962 3,251
İlâve
(Bu rakamlara S sıfır edilecektir.)
rlşll toprağın da fazlalaşması, daha doğrusu daha fazla yer ekilmesi bahis mevzuu olmadığına göre, mesele İstihsal miktarını derhal arttırmak ve ayııl zamanda, bataklık kurutma, toprağı kazanma ve ilmi araştırmalar gibi verim üzerinde faydalı neticeler verebilecek mahiyette uzun vâdeli tedbirler tatbik etmektir.
Süt istihsali dikkate şayan
bir nümunedlr. 1948 eylülünde ,Ü5tö kaPnh deP° ve ardiyeler. Birleşik KıraUık süt mahsulleri sulama tesisleri temin etmek müstahsilleri 124.000.000 galon , suretiyle^ memleketin gıda mad süt satmışlardır. Geçen «ene •*
eylül ayında şimdiye kadar kay,*n ®enl» ölçüde yardım etmek-
Çiftliklerin ıslahı
1948 yılında toprak sahipleri ve toprağı işletenler çiftlikleri ıslah İçin yekûnen 10,500 000 atarllng sarf etmişlerdir. 1946 da bu sarfiyat 9.750.000 ve 1947 de 12 milyon aterllngtl. Böylece toprak sahipleri ve toprağı çalıştıranlar çiftliklere İyi ahır,
'deleri İstihsalini arttırmasına
I
rlm olup, daha ovvel tesb edl- ]Jk kiralarında da gayet az ar-len rekora kıyasen 13,000.000 kaydedilmiştir, galon fazladır. | Dört yıllık tarım
8UUÜ1O» tnBlll.„d. tarımın ön“n^ «««'«(
an nnl, br.n,«hr; 1M7 n «« T» Uya.»»,
rekoltealnl» tmnr.ndn-M- "»»a '»la Un»
. , ne lüzum olacaktır. Bu konuda
taUr.n aylan «®n(!«ld İS w blr b„lmgwl, Elr„„. aylık d,»ra »rfmd. hayvan mutl, hBflr„n aJlarl
rakottaalnln «ayın uo.oro taIfl„aak, „„„ sırMmda av "“ll ,,lsrat! «nmd. yansan l,-
kahm btyUk tayn»'.,, ,m MD k„1’,
c!™„yük»lml,ur. Tarım maunalnn ı a ' 'l51’ «"■*» >«“»-
.y,’ l T" ten"n “ •dd«d,te" w' “-1
etmekUtUr. Bu arada kasaplık B
havvnn meveııritı /la hakin11.,i» ... ______ .
tabla tiyle
kaç dakika içinde yıkanır, ya* rım saatte kurur ve aa veyahut hiç ütüye ihtiyaç yoktur.
Tatlı hışırtısını ne kadar yıkanırsa yıkansın hiç kaybetmediğinden dolayı naylon tafta çok tutulmaktadır. Yeşil ve mor karışımı değişik renkli taftada çok güzel bir manzara arzetmektedlr.
Bu İplikten gece elbiseleri, dans ve kokteyl roblan yapılmaktadır. Elbise, mayo, eldiven ve spor giyecek eşya yapılmasında çok yaradığı için naylon örmelerde çok aranmaktadır.
Korse imalâtçıları ve glylcl-lerl İnce görünüşüne rağmen da yanıklığından dolayı bunun ehemmiyetini kavramışlardır. Çamaşırların çoğu evvelkine nazaran şimdi çok daha hafif yapılabilmektedir.
Naylon çoraplar İse tayfın her şekline göre giyilmektedir. Hastabakıcılar ve endüstriyel işçiler İçin hususi olarak çoraplar yapılmaktadır.
Eğlenceli eşyalar
Ingiliz ev kadınları bu senekl eşyalarlyle çok eğlenceli vakitler geçireceklerdir. Zira şimdi, kola bir dokunuşla çift yatak olan kanapeler, çifte yatağa çevrilebilen divanlar ve lk! dakikada şezlonga çevrilebilen çerçeveler satın alabilirler. Bu kanapelerln yapılışındaki enteresan bir taraf da kolayca ta-' sınabilmesi için dört vidanın' Çözülmesiyle parçalara ayrıta- , bilmesidir. Vono Limited tarafından imâl edilen bu eşyalar ilk defa olarak İngilterede gösterilmiş ve memlekette olduğu kadar İhracat İçin de kullanıla-,bileceğine karar verilmişti. Ayni firma İki çeşit minderi de piyasaya çıkarmıştır. 3u geçmez bir madde ile koplı olan bu minder annelerin dikkatini çekecektir. zira, avnl zamanda bunlarda rahatça yatılır ve düğümler tnevcut değildir. Diğeri İse tropikal ve yan tropikal memleketlerde kullanılmak İçin yapılmış bir modeldir ve bunları yaylan çıkarılabilir şekilde yapılmışlardır. Bu suretle yaylar çıkarılarak bunlar her giln havalandırdablllr ve rutubetten bozulma tehlikesi mevcut değildir.
İngiliz amatör atletizm federasyonu, milli atletizm şampiyonlarının tecrübe Ve görgülerini arttırmak maksadlyle bundan böyle daha fazla ve sık milletlerarası mütabakalar tertiplemek tasavvurunda olup, bu karar bütün kulüp İdarecileri ve üyeleri tarafından tamamly-le ve memnunlukla desteklenmiştir. İdareciler, bu kararın İngiliz milli atletizm takımı standardını çok yükselteceğini ümit etmektedirler. 1949 takımını kurmak için kış aylarında bile hiç vakit kaybedilme-mlştlr.
İngllterenin her tarafında çok geniş ölçüde bir spor eğitimi ve antreman. programı tatbik edilmekte olup, memleketin her1 tarafında faaliyette bulunan antrenörler, gelecek İçin ümitler vadeden genç elemanların terakkileri hakkında Londra-dakl federasyon genel merkezine muntazaman raporlar göndermektedirler. Bu arada, bu mevsimin spor temastan programını tertiplemekten sorumlu idareciler, genç veya yetişkin atletlere en sıkı müsabaka İmkânları sağlamak İçin milletlerarası temaslar hazırlamağa girişmişlerdir.
İlgi İle beklenilen milletlerarası bir temas, muhtemel olarak 10 ve 11 eylül tarihlerinde Prag'da cereyan rdecektlr. şimdiye kadar İngiliz ve Çek atletleri bu vüsatte btr müsabakada karşılaşmamışlardır. İngiliz atletleri, spordaki bilgi ve maharetlerini Amerikan atletlerinin kudretiyle de Ölçmek arzusundadırlar. Bu ayın sonlarında veya temmuz iptidalarında böyle b!r temas yapılabilecektir. îngUk Oxford ve Cambrldge üniversiteleri, Amerikanın İleri geıt-n üniversiteli atletleriyle karplcşacaktardır. Seçme 8 Amerikan şampiyonundan müteşekkil bir takım da Londrayı ziyaret edecektir.
Davls kupası tenis turnuvası ölçüsünde bir dünya atletizm turnuvası yapılması bazı denizaşırı memleketle! tarafından
duhûl-
le-
teklif edilmiştir, Muhtemel ille rak milletlerarası amatör atletizm federasyonu tarafından tertiplenecek bu turnuva fikri İngilterede çok müsait bir şekilde karşılanmıştır
Millî atletlerin durumları
Bu gelişmeler karşısında, milli taktm idareciliği tarafından geçenlerde yayınlanan ve İngiliz atletlerinin 1948 deki rum ve sıralarını belirten tenin gözden geçirilmesi rinde olur.
3 yıldan beri İlk defa olarak memleketin bir numaralı sürat koşucusu E. Mc Donald Bailey tahtından indirilmiş ve yerini Alastalr Mc Coronortale almıştır. 1948 de Olimpiyatlarda 10O metre final çizgisin! geçmeğe muvaffak olan 'lk beyaz atlet Mc Corquod2JeWr, İngiliz atleti bu yarışta dördüncü gelmişti.
Olimpiyatlarda 400 metre şampiyonluğunu kazanan ve 860 metrede Ik'neı gelen Art hur Wlnt, oilmpiyuHarı taklbeden mevsim zarfında 440 yarda İngiltere rekorunu kırmış ve 47.4 saniyeye indlrnvçtlr. Bununla beraber, aynı mesafe, yani 4(io metrede Olimpiyatlarda bu yarışı 46,2 saniye Je kazanması çok daha mükemmel bir başarı idi.
800 metrede yen! yetişen parlak atletlerden J. V/. Nanke-vllle’den, 1950 d« Teni - Zelanda'da yapılacak İngiliz İmparatorluğu atletizm oyunlarında büyük Haşarılar t eklenilmektedir. Oldukça zayıf kroskontelciler grupu başınla T. P. Curry gelmektedir. Hurb devrinin meşhur avcı pilotlarından Don Flniay yine mâ olanların liderliğine geçmiştir »Istede kendisini henüz ortaokul öğrencisi olan John B'rrell taklbet-mektedlr. 10 yıldan beri mânialı koşularda blıincilikleri mütemadiyen toptanı ış olan Fln-lay'in bu yıl genç rakibi tarafından bir hayli zorlanacağı tahmin edllmekter.lr.
Amerikada millî
Şapkasızlara açılan savaç
İngilterede bu anda şapka glymemekte ısrar eden kadınlarla onları tekrar modaya çevirmek Istlyen* şapkacılar arasında bir savaş hüküm sürmektedir, Bunun İçin şapkacılar ucuz modeller yapmakta ve bunların nasıl ve nerede giyileceklerini öğretmektedirler. Bunun neticesi olarak İngilterede
çifçiler birliği
Amerikalı çifçiler birbirlerine nasıl yardım ediyorlar?
İlkler sayesinde çifçiler birbirlerine yardmı etmek İmkânını bulurlar.
Kuruluşundan beri Çifçiler Birliğinin mahallî ve milli ölçüdeki rolü büyük olmuştur. Faaliyetini yalnız tarım işlerine hasretmeylp, umumun menfaatine yararlı olacağına inandığı mevzu ve projeleri de kendi çevresi içine alır.
Demiryolları navlun Hallerinin İnsaflı bir hadde İndirilmesi hakkındaki çl tellerin dileği daha fazla birliğin gayretleri sayesinde kabul edllmlşUr. Zirai mintaJsalarda meslek oknLlarının açılmasına ön ayak olan teşekküllerden biridir. 50 sene evvel köylere bedava posta tevil sisteminin İhdasında Çirçllcr Birliğinin de yardımı ölmüştür. Birliğin üyeleri için yangın w zarar, ziyan sigorta şirketleri d( vardır.
Çifçiler Birliğinin faaliyetleri yalnız siyâsi olmayıp aynı samanda sosyal ve öğreticidir. Birlik salonu birçok Amerikan köylülerinin toplantı yeridir. Burada her cumartesi akşamı danslar tertlb edilir ve bütün aile efradı eğlencelere İştirak e-der. Müzik köy orkestrası tarafından çalınır. Dam aralarında her memleketteki köy halkının yaptığı gibi, erkekler mahsul vaziyetinden. hayvanlardan, kadınlar da yemek tariflerinden ve konu komşudan bahsederler.
Çocuk hekimi doktur I Ahmet Akkoyuıılu I
Taksim • Talimhane ■ Palas. Telrlun: fKC27 I
Geçen asırda 1800 senesinde OUver Kelley adında Amerikalı bir çlfçl ve gazeteci birçok çlf-llklerde tetkik gezisi yaptı. Neti cede çlfçllerln müşterek dertlerini münakaşa ve halletmek maksadlyle bir araya gelerek bir birlik kurmaları lâzım olduğuna karar yerdi. Ertesi sena A-merlkanın en büyiik çlfçl teşekküllerinin İlki olan Milli Çlfçl-ler Birliğini kurdu.
O zamandan beri bu teşkilât . büyüyerek bütün Birleşik Amo-I rlkaya yayıklı. Birliğin raporla-
, ı rina göre, hâlen 8.000 lokalde ■toplanan 870,000 üyesi vardır.
Binlerce Amerikan muhitinde( I sosyal, terbiyeyi ve ekonomik mühim bir Amil olmuştur.
Çifçiler Birliği. Birleşik Ame-rikadaki müteaddit İhtiyari teşekküllerden biridir. Aynı ilgileri olan ve aynı güçlüklerle karşılaşan vatandaşların blrle-şerek düşünce ve isteklerini mahalli hükümet dairelerine, eyalet ve devlet makamlarına bildirmelerini temin eden bir vasıtadır. Birleşik Amerika vatan-
mukabil yüksek olmalarına rağ, men kadınların büyük bir kısmı bıı ıgilzel şapkaları keselerine uygun görmektedirler. Meselâ,* sabahleyin çarşıya gitmek, ya-! zıhane İçin, fabrika veya ufak; seyahatler için ufak bir hasır şapl:* tavsiye edilmektedir. l Bu şapkanın bir tarafı kalkık; çocuklarına baknrnk çalışmağı1 kenarlı ve taftadan yapılmış daha uygun bulmuşlardır, 0u bir flynngo ile süslenmiştir. Ve; orada da derslerini yapmağa 25 şllingdcn daha aşağı bir fl-J vakit bulacaklardı. 1 aile satılmaktadır. Bonnet
Verdikleri İlâna hemen cevap Cloche biçimi şapka ise ileride I verildi. Şimdi bunlar ortalama cok giyilmek vâdeden, kaba bir .olarak haftada 4 şiling kaza- j kumaştan yapılmış bir şapka-nıyor, bu suretle cep harçlıkla-I dır. Bunun bir kenarı aşağı doğ l n artıyor ve tatillerini rahat geçirebiliyorlar. Bundan 1 hem genç kızlar, hem de ınüş-! teriler memnundurlar.
Kadınlar naylon giyecek ier İngiliz naylon Ipllkçlierl liml-i ted şirketinin verdiği son ra-! porlara dayanarak tam naylon [ kadınının köşe başımla oldu- ‘ rdcbile- Sunu söyleyebiliriz; pek yakın-1
pılara cevap verlrler.
Şlrketln kuruluşu aslında §Öy plânında je olmuştur: Kendi evlerinde , çalınan radyodan ve genç kar-I deşlerinin konuşmalarından
[rahatsız olup ders çahşamıyor-[lardi. Bunun üzerine komşula-|n dışarıda eğienlricen onların
I
hayvnn mevcudu da. boltaşmışlır.
Kiimes hayvanlarında
1047 - ima haziran rasında kİ devre zarfında İngll-teredekı kümes hayvanlarının mayısı beşle bir arLmış olup, son rakam 85 358,000 dir. Artma, seri olmakla beraber, sağlam bir esasa dayanmakta olup cinai ıslah îçln İhtimamla tasarlanmış bir plân tatbik edilmektedir.
Esas itibariyle kümes hayvanlarının cinsini ıslah plânı İçin tatbik edilen plân şudur: İlgili teşekküller blıtün cinsler tize rinde »reme tecrübeleri yapmaktadırlar. ' r________________ _______ __ _____ _______
Ayni devre zarfında domıız İngiliz tarımına her zamankin- yapmakta ve bunlar güzel gö-“nyısı da I 6'’8.00n den 2 lûooııo den daha sağlam bir «'«un riinclûtai kadnr da kolaylıkla e çıkmış, bu cins hayvanlar İçin sağlaması muhtemeldir j KİyllcblImekledlrler. Bunlar bir
artış
aylan a-
1 lıkta 272,000 kadar traktör kullanılmakta Olup, umumi gaye maklnalnrm kullanılışını arttırmak ve dolayıslyle maliyeti İndirmektir.
Bu İtibarla Büyük Britanya-. nm gıda maddeleri IstDısallnl ı arttırmak suretiyle kendi tiz Ik-, tisûdl kalkınması yolunda giriştiği bu harekelin, medeni A-, lemln diğer bir çok memleket-' j lerine numune teşkil edtbîlc- o-.,« , ceglnl İddia etmek yerinde o-'da kadınlar bastan aşağı nay-lıır. Gıda maddeleri İstihsalinin lon giyeceklerdir.
, artması, toprak muhafazan' Naylon fabrikalarında yapı-meselelerlnl had bir şekle sok-ilan eşyalar arasında vualler, ı mamıştır. Daha 1? hel asırdı,'şifon ve ninoniar, bazı cins ağ tarımda tatbikine başlanılan ve fileler ve markizetler mev-jra -
münavebe ile eklin sistemi top- cuttur. İnce iş naylon fabrika- EOall|| İy6 VJİÎfiliaSSISI rağın mümbilliginl muhafaza lan İse, çamaşırlar, gece elbl- J illvanvolıı Nn |u4 ?lm.i.?UrJ Yen1 dö.rt Vl,1“{ plân‘n Se,er,‘ blûzlar Ç°cuk *W"a R Mba.vcne saatleri ftıar hariç bet sun 2.5 - B
Vel: 2331’H
dalıa ' ru hatifçe dönük olup lâcivert ve beyaz bir kordelâ ile süslen-1 mIştIr. Daha yaşlı kadınlara İse. harbten. sonra İlk çıkan! Bak» h«a,„„şa„ „p,lm„ aao-l^^ „ amerlaa
kavı p. k »nl'lelmlym Mr yu- aa5lar,„,„ „na, kc„auerlnl 1-kıvrıntı yB„nn „ traar- dare ]rtl,„de ,alb,k
Urda da a,®,, aujPn b|, ,apka a,matrat ptemlptBn, sBre
tav.atyu . (İlmekledir. TurbanI çaı„„. çıjçjjerl İlgilendiren ye-lapk.Ur İse gen gelmekledir.1 ya ,„„h, eden
Bunlar umunJnUo jorjet «ey». mat,ajn cyalete alt veya bü-jjerseden yapılmakta ve sonlan liln mmete şamil her hangi bir uzun olarak boynun ve omuz-, konuda her üyenIn söz söyleme ve oy kullanma hakkı vardır.
' Mahalli çifçiler Birliğinin toplantılarında verilen bu oylar e-yalet çifçiler blrllklerlle genel milli çifçiler birliğinin destek-Iliyeceklerl programları tesbit e-der.
Bu blrllkteç sayesinde Amerikan çlfçlsl milli meseleler lıak-| kındaki fikirlerin! müessir bir ı şekilde İfade eder. Gene bu bır-
kırın etrafına sarılmaktadır.
[Lokman Hekim
•’H HAFIZ «TMAI.ı
Fahlfe 8
AKSAM
18 Temmuz 1949
100 dan fazla değişik tipte uçaklar
1949 yılında Ingiltere 375 milyon liralık uçak ihraç edecek
BULMACA
Biiyük Brltanyada uçak karo-serisi ve gövdesi İmal eden belli bağlı 30 firma İle 7 motör fabrikasının faaliyetleri hakkında yapılan bir anket neticesinde. en az 100 den fazla dağdık tipte uçakla 40 motör Un İmalât, geliştirme veya İleri bir plâniaştırma safhasında olduğu tesbit edilmiştir. Bu faallyet-
çok seni ho-
11 araştırmalardan sonra azaltılmış olup, şimdi bu tgayet alçak perdeden bir muttu» şeklinde tarif etmek ya-
rinde olur. Uçak, o kadar sar-Bintısıı bir seyir takibetmekte-dlr kİ, ilk tecrübe uçuşunda ha-■ zır bulunan basın muhabirleri . şöyle bir deneme yapmışlardır: Kamaradaki bir masanın özelere, kırallyet hava kuvvetleri tine, dikine bir kurşun kalem için sipariş edilmiş olan va ü- bırakılmış ve bütün yolculuk zerinde çalışılan sayısı ve tipi müddelince kalem düşmemiştir, açıklanmayan ağır tepkili bombardıman ve yeni gece avcı uçakları dahil değildir. Geliştirilmekte olan bazı uçak mo-törleri de hâlâ gizli listededir.
İmal edilmekte olan 60 uçaktan dokuzu tepkili tipte ve üçünün ise türbo - pervaneli makineleri vardır. Geliştirilmekte olan 25 motorden S 1 «türbojet» ve dördü «türbopropn denilen tiptendir.
Tepkili yolcu uçaktan
1919 yılının ilk 3 ayı zarfı da îngllterenln ı"1' “______~ ______w_________________=_____
barbden önceki her hangi bir ıer şimdiden denizaşırı 15 mem-devre kıyasen çok daha yüksek | lekette kullanılmaktadır. Yük kaldırma ve uçuş sırasında yükün miivazene temin edecek şekilde ayarlanabilmesi bakımından Freighter'ler dünyadaki bütün yük uçaklarına üstündür.
«Cierva Skeeter» helikopter uçağı Geçenlerde Kıralıyet Havacılık Cemiyetinin Whlte Walt-ham’da tertiplediği gösteride özel bir İlgi uyandıran Cierva Skeeter, gayet küçük, İki kişilik bir helikopter uçağıdır- tik defa halka teşhir edilen bu uçak, 10 dakika kadar bir yaban arısı gibi seyircilerin başları üzerinde dolaşmış, havada. Olduğu yerde duruşlar yapmış, asansör gibi inip çıkmış ve nihayet orada beklemekte olan bir kamyonun üzerine rahat rahat konmuştur.
Helikopterin pilotu kamyonun direksiyonuna geçmiş va halkı selâm Uyarak gösteri mahallinden uzaklaşmıştır. Seri halinde İmalâtı düşünülmekte olan
Bristol tipinde yük uçakları
Son haftalar zarfında gerek Derby ve gerek diğer önemli at yarışlarına sokulmak üzere Fransa'dan ve diğer denizaşırı memleketlerden Inglltereye gönderilen halis kan yanş atlarından bir çokları Bristol «Frleghter» uçaklariyle taşınmıştır. 1945 te geliştirilen bu tip yük uçaklarının, tüzelâjın geniş burnunda büyük kapıları mevcut olup, bu kapılar, yüklenecek hayvanı rahat rahat fin-1 uçağa yerleştirilebilecek bir şe-uçak İhracatı, J kude açılmaktadır. (Frleghter>-
olmuştur. Bu devre zarfında İngiliz havacılık endüstrisi 85 milyon lira tutarında ihracat yapmıştır- 1943 de yapılan İhracatın tutarı ise 265 milyon Türk lirasını aşmaktadır
1949 ihracat hedefi olarak 375 milyon lira tesblt edilmiş olup, ilk 3 aylık devre Sarfında temponun idame edilebilmesi halinde. gayeye kolaylıkla ulaşılacaktır.
Yekûn ihracat rakamına gerek askeri ve gerek sivil uçakların satışı dahildir. Son zamanlarda, gerek havacılık işletmeleri ve gerek umumi servis gayeleri İçin hizmete elverişli yeni tipte ve hususiyetleri bakımından geniş ölçüde İlgi uyandıran sivil uçaklar geliştirilmiştir. Bunların başında İki türbo - prop tipinde yolcu uçağı. Armstrong Whltworth firmasının «Apollo» ve Vtckers firmasının «Vlscount» u zikredilebilir.
«Vlscount», gaz - türblall pervanelerle müteharrik ilk yolcu _
uçağıdır. Uçak dört adet Rolte bu tip uçaklar muhtemel olarak Royce «Dartn türbtnll motörle yakın bir gelecekte İyi bir oto-harekele getirilmektedir, tik mobil flatlne, 3000 sterllnge sa-tecrirbelerde bu motörler 1000 tışa çıkarılacaktır Skeeter, beygir kuvveti geliştirmiştir- Cierva Autoglro firması tara-Makınelerln gürültüsü, bir hay- tından İmal edllmekredlr.
FayındırJk Bakanlığından
Narlı - Gaziantep hattı İkinci kısmın İnşaatının geri kalan kısmı da kapalı zarf usulü lig eksiltmeye konulmuştur,
1 — Eksiltme 3/8/949 tarihine rastlayan Çarşamba günü •aat on altıda Bakanlığımız Demriyollar İnşaat Reisliğinde yapılacaktır.
2 — Bu İşin tahmin edtlen keşif bedeli 3,200,000 hradır.
3 — Geçici teminatı 109.750 Uradır.
4 — Sözleşme projesi, eksiltme şartlaşması, takeometre plân ve profili, fenni, özel. Bayındırlık Genel, aplikasyon, sondaj ve telgraf hattı şartnameleriyle birim flat cetveli, ahşap köprüler hesap esastan ve 91 c malzeme tipinden mürekkep bir takım eksiltme evrakı elli Ura mukabilinde Demlryol-lar inşaat Dairesinden satın alınabUlr.
5 — İsteklilerin bu İşin teknik öneminde bir İşi İyi surette başardığını veya İdare veya denetlediğini İspata yarar belgeleriyle birlikte İhale gününden en az (tatil günleri harlçı Uç gün evvel yazı ile Bakanlığa başvurarak bu eksiltmeye girmek için ehliyet belgesi almaları ve bu belgeyi komisyona ibraz etmeleri şarttır.
Bu eksiltmeye girecek olanlar 2400 sayılı Arttırma, Eksiltme ve İhale kanunu Ua eksiltme şartnamesi gereğince vermeğe mecbur oldukları evrak ve vesaiki mezkûr kanunun ta-tlfatı dairesinde haz ılıyacakları teklif zarflarma koyarak t/8/949 tarihine raslayan Çarşamba günü saat on beşe kadar numaralı makbuz mukablllndellnşaat Eksiltme Komisyonu Başkanlığına vermiş olmaları lâzımdır.
Postaya verilmiş olup bu saatten sonra gelecek teklifler nazarı dikkate aluunıyacaktır. 10414)
Kapalı zarf Usulile Onarma jşj
İstanbul Def ter darlığın daı|;
Keşif bedeli TeminatL
Lira_____Lira___________________
100,000 0250 Topkapı Sarayı Müzesinde yaptırılacak
onarma (Restorasyon) İşi.
(Dosya No. 516-5303) Yukarıda yazılı onarma işinin 8/8/949 pazartesi günü saat 16,30 da Milli Emlâk müdürlüğündeki komisyonda kapalı zarf tısullle eksiltmesi yapılacaktır. İsteklilerin geçici teminat mak-buzlarlle 949 yılı Ticaret odası belgesi ve en za bir kalemde yüz bin liralık bu işe benzer eski eser (Restorasyon) işi yaptıklarına dair vesika İbraz etmeleri şartlle eksiltme gününden (Ara verme günleri hariç) üç gün evvel vilâyet makamına müracaatla alacakları ehliyet vesikalarını havi 2400 sayıh kanunun tarlfatı dairesinde hazırlanmış teklif mektuplarım eksiltme günü saat 14,30 a kadar komisyon Başkanlığına vermeleri ve bu işe alt mukavele, eksiltme. Bayındırlık İşleri genel, hususi Ve fenni şartnamelerini, keşif hıilâsasile buna müteferrl diğer evrakı görtıp eksiltme şartnamesinde yazılı kayda göre kabul etliklerine dair imzalamaları lâzımdır. (104204
1 3 3 4 5 6 7
1 ■
1 1
1 |. 1 E
,1 1 1
1 1 1 ■ ■ ■
T ■ I
■ 1 S
1 1 i
1 1
Sold&a i»Ç»' 1 — Mısır prenseile-rinden biri - Ktrmın, 1 — Yeni yazı dagU. a — Viski «»lan. * — İzini takıp «ime. 0 — Israr - Rlr âzamıs, D — Nida - Kedinin bası - Ticaretin başlangıcı. T — Tersi bir zehir - Tuvalet maUcmeşInŞen, 8 — Üye - Bayağı, 0 — Zeredemlysn. 10 — Tek tek. Yukarıdan a«aŞıyo: 1 — Mısır prenseslerinden biri dnha - Bir yıda mad-eai. ! — tayan eden - KUcUK (lıfap Ina. J — İI85 - Müteessir «d
OSMANLI BANKASI
10.060.000. Ingiliz lirası
Mtrkezl idaresi:
İstanbul — Galata
şubeleri:
Eserlerinden
25
25
25
25
150
Suriye ve Lübnanda Filyalleri vardır
Sermayesi i
Istanbulda: Yenicaml, Beyoğlu, Kadıköy ve Şişlide ve Türklyeoln başlıca şehirlerde...
Tavuk hastalıktan Kanarya
Kitapçılardan arayınız
Paris. Marsilya. Londra, Mançester, Mısır. Kıbrıs, Irak, Filistin ve Maverayı Ürdünde
Beyoz diş-güzel rayiha
Her yerde arayınız.
Parıse gidenlerin
nazarı dikkatine: RESTAURANT AUÂ LİLAS 24 Rue Saint Lazare, Paris, 9 Lema Telefon 31-02
Her çeşit nefte. Türk yemekleri hazırlandığından tavsiye edilir.
VAPURLAR
- ADRİATİCA S. A. di NAViGAZiONE
Yakında hareket edecek vapurlar:
KÖSTENCE için ROViGO Vapuru 22 Temmuzda PİRE - VENEDİK TRİYESTE için:
L O R E D A N Vapuru 23 Temmuzda OTRANTO Vapuru 24 Temmuzda (İhtimal Belftnlk) ROVİGO Vapuru 26 Temmuzda
PİRE - NAPOLt - MARSİLYA ve CENOVA için:
T. CAfKPANELLA Vapuru 23 Temmuzda
DiANA Vapuru 31 temmuzda Saat 10 da yolcu ve eşyayi ticariye alarak Galata rıhtımından kalkackalardır. Fazla tafsilât için Galatada Mumlıanede.
ADRİATİCA S. A. di NAViGAZ ONE
bw> Jjagı Acentaılftına müracaat: Tel: 44877 - 44878
ipaketÇcipn baharatı, baharat ihtiyacınızı fazlasile tem iri eder.
Türk Anonim Şirketi, Tesis tarihi: 1863
•-—■----
Her iürlli banka muameleleri yapar
Çok müsait faiz şartiadle tasarruf ve mevduat hesaplan açılır.
Tasarruf hesaplan için üç ayda bir İkramiye keşideleri yapılır.
Daha fazla malûmat atmak için Osmanlı Banfca-•ı Gişelerine müracaat edilmelidir.
Yeni arıcılık
Av ve salon köpekleri Savaş ve polis köpeği Tavukçulukta muvaffakiyetin sırrı
Nasıl tavukçuluk yapmalı?
Tavukçulukta nasıl kazanılır?
Tavukları yumurtlatmak için ne yedirmeli
Krş
50
50
50
25
25
1 — Yukarda yazılı muhtelif cins motörler pazarlıkla satılacaktır.
2 — Bu hususa alt şartname tslnabul Bira Fabrikası müdürlüğünde mübayaa komisyonundan alınabilir, Motörler her gün sözü geçen Fabrikada görülebilir.
3 — Pazarlık 2/8/949 günü saat 10 da İstanbul Bira Fabrikasında yapılacaktır.
4 — Muvakkat teminat % 7.5 dur. ihaleyi müteakip kat'l teminat % 15 dir, (10582)
DEVLET DEMİRYOLLARI İLÂNLARI
IÜRKİYE İMAR BANKASI
KURULUŞU: 1928 MEVDUATTAN :
Vadelilere yüzde 6 Tasarrufa yüzde 4,5 FAİZ VERİR.
Vadeli tevdiat faizleri aylık olarak ödenir.
Yeııipostane arkasında Aşiret endi Cad imar Han Np. 35/37
Kurşun ve çinko levha alınacak
Devlet Demiryolları Merkez 9 uncu Komisyon Başkanlığından:
1 — Aşağıda cins ve miktarı yazılı malzemenin salın alınması kapalı zarf ıısuliyle eksiltmeye konulmuştur.
2 — Her listenin muhammen bedel ve muvakkat teminat miktarları aşağıda gösterllmiştir.
3 — Şartnameler 375 kuruş mukabilinde Ankara ve Riy darpaşa veznelerinde satılmaktadır.
4 — Eksiltme Ankarada ttiııfe binasında Malzeme dairesin de toplanan Merkez 9 uncu Satmalma Komisyonunca' t 8 949 pazartesi günü saat 11 de liste sırasına göre yapılacağından isteklilerin teklifleriyle, kanunun tâyin ettiği vesikalarını aynı günde nihayet saat 10 a kadar makbuz mukabilinde adı geçen komisyon başkanlığına vermeleri veya muayyen vakitten önce ele geçecek tarzda İadeli taahhütlü olarak posta İle göndermeleri lâzımdır
Miktarı Muhammen Muvakkat Liste No Malzemenin cinsi bedel teminat
1
2
Kurşun levha 30 Ton 75.000 Lira 5000 lira
Çinko levha 42 Ton 84.00ü Lira 5450 lira
10241
Hidro Elektrik tesisatı
yaptırılacak
iller Bankasından:
1 — İzmir tüne Dağlı Birgı kasabası elektrik santralına teste edilmek üzere 1 adet 75 beygirlik türbin grubu satın alınacak, yüksek ve alçak gerilim şehir şebekeler yaptırılacaktır.
2 İşin keşif bedeli 161909.82 liradır.
3 — Geçici teminat 9.345.50 liradır.
4 — Zarnar makbuz mukabilinde en geç 8 Eylül 1949 perşembe günü saat 17 ye kadar Bankamıza teslim edilmelidir.
6 — Kapak teklif zarflan 9 Eylül 1949 cuma günü saat
115 de toplanacak Bankamız Satmalma Komisyonu tarafından açılacaktır.
6 — Postada vaki gecikmeler nazarı İtibara alınmıya-çaktır.
7 — Bu İşe alt şartname (10.—) lira mukabilinde Bankamız Muhasebe Müdürlüğünden temin edilebilir.
8 — Bu işe ait bilcümle devlet ve belediye vergi ve simleri, Noter ve harç masrafları ve bunların zamları alana alt olacaktır.
0 — Banka İhaleyi yapıp yapmamakta veya dilediğine vermekte serbesttir. (7705)
Şose esaslı onarımı
Samsun Valiliğinden:
Samsun - Kavak yolunun 5 4- 260 - 13 4- 500 kilometreler! arası şose esaslı onaranına talip çıkmadığından yeniden eksiltmeye konulmuştur.
2 — Keşif bedeli 90873 Ura 75 kuruş ve geçici teminata 5793 lira 69 kuruştur,
3 — 11 daimî komisyonunda kapalı zarf usuliylo ihalesi 20,'teınmuz'1919 tarihine rastliyan salı günü saat 16 da yapılacaktır.
4 — Bu işe alt keşif vesair evrak 11 daimi komisyonu va bayındırlık müdürlüğü kalemlerinde olup istekliler tatil günlerinden mâada günlerde bedelsiz olarak görebilirler.
5 — İsteklilerin bir kalemde altmış bin liralık yol, köprü veya bina yapım ve onarımını iyi bir surette ikmal ederek kesin kabulünün yapıldığını gösterir belge ibraz etmeleri va İhale gününden en az a tatil günleri hariç, üç gün evvel II makamına dilekçe İle müracaat ederek bu işin eksiltmesine girmek İçin yeterlik belgesi almaları gerektir.
6 — Eksiltmeye gireceklerin ikinci maddede yazılı geçici te-
minata ait makbuz ve beşinci maddede yazıl) belge ile 1049 yılına ait ticaret odası vesikasını havi olarak 2490 sayılı kanunun tarifleri dairesinde hazırlıyacakları kapalı zarflarını İhale günü saat 15 e kadar makbuz mukabilinde daimi komisyon başkanlığına vermeleri veya İadeli taahhütlü olarak posta ile göndermiş olmaları lâzımdır. Postada olacak gecikmeler kabul edilmez. 10101
Klasör mekanizması, Dosya raptiyesi, Sırt halkası alınacak
Maliye Bakanlığından:
Istanbulda Beşiktaş Devlet Kâğıt Deposunda mevout örneğine ve şartnamesine göre aşağıda yazılı miktarda kl&sör mekanizması. dosya raptiyesi ve «urt halkası alınacaktır.
Eksiltme 19 temmuz 1949 salı günü saat 10 da adı geçen de-
re-
Ul
poda yapılacaktır. ’ ■! Adat Geçici teminat Lr Kr
Klâsör mekanizması Dosya raptlyeBİ Sırt halkası 10.000 1.000.000 30,000 10175 Ö37. W 1875 — 36. —
Kırpıntı Kâğıt S tışı
Maliye Bakanlığından
Beşlktaşta devlet kâğıt deposunda hâlen mevcut ve 1949 senesi sonuna kadar toplanacak takriben 15 ton kirpimi kâğıt açık artırma İle salıncaktır.
isteklilerin 120 lira geçici teminat İle birlikte 25 temmuz 1949 pazartesi günü saat 14 de mezkûr depoda hazır bulunmalar L (103201
TASHİH
İstanbul Cefterdarlığından
12/7/949 gününde Akşam gazetesinde çıkan (Satılık Emlâk. başlıklı İlânda satışı 3/8'949 tarihinde yapılacak 511-658 dosya sayılı gayrimenkulun mesahası yanlış yayınlanmıştır Bu kısım aşağıda doğru olarak tekrarlanmıştır.
Dosya No.__ffinsl____ Kıymeti teminatı
511—658 Heybeliadada, eski Karakol ve 1200 90
İnıralı Aralık So 23 ada, 11 parsel yeni 23 kapL saydı 39.50 M2
arsa.
Comments (0)