r
A M
AVRUPA
J
Sahibi: Necmeddin Sadak
O.1O (/er7 makata
Yaa İslerini fiilen idare eden: C. Bildik — Akşam Matbaası
HARAÇÇI Kardeşler
Beyoğlu — TEL : 40678
Sene 31 - No. 11081 — Fiati: her yerde 10 kuruştur.
Zaim’in tevkif ettirdikleri
serbes bırakıldı
Strasburg’ta Avrupa Birliği asamblesi toplantı halinde
[Yazısı ikinci S8hlfemizd((£
Idet s
(D
POKER .
PLAY
PERŞEMBE 18 Ağustos 1919
ir.—
Suriyede sükûn hüküm sürüyor
Hüsnü Zaim’in eşi saraydan yaşlı gözlerle ayrıldı ve Halebe gitti
Şam’da bir komisyon sarayda ve Zaimin hususî evindeki vesaiki ve eşyayı kaydediyor
Sam 18 (Sureti mah-susada gönderdiğimiz muharririmiz Hıfzı Topuz bildiriyor) — Dün akşam Şama geldim. Şehri tam sükûnet içinde buldum. Karışıklık olduğu, yağmalar vukua geldiği hak-I kındaki haberler doğru değildir. Kabilelerin a-ya Ulanarak şehirlere doğru yürüdükleri hakkında şayi olan haberlerin de aslı yoktur.
Silâh taşımak, her türlü nümayişler yasak edilmiştir. Bu gibi hareketler sükûn ve asayişi bozma ve umumi arzuya muhalif telâkki edilerek şid-V—-—------------------------
delte cezalandırılacaktır.
Siyasî mevkufların hepsi serbes bırakılmıştır. Bunların arasında Filistin harbinde milis kuvvetlerine kumanda elmiş olan Fevzi Kavukçuı da vardır. Fevzi Kavukçu. kendisinin şahsi sebepler yüzünden tevkif edilerek Şam'dan uzaklaştırılmış olduğunu söylemiştir.
Hüsnü Zaim’in ailesi sarayı terketmiş, Halebe hareket etmiştir. Zaim’in eşi saraydan çıkarken gözleri yaşlı idi. Aslen Halep! i o-lan Bayan Zaim, burada kardeşinin yanına gitmektedir.
Sarayda ve Hüsnü Zai-
inin evindeki vesikaları ve eşyayı kaydetmek üzere bir komisyon teşkil edilmiştir.
Dış politika
Şam 18 (Sureti mahsu-sada gönderdiğimi» cnu-lıarririmiz Hıfzı Topuz bildiriyor) — Arap Birliği Konseyi ?0 ağustosta Suriyede toplanacaktır. Suriye konseye iştirak edecektir.
Dışişleri Bakanı bunu söyledikten sonra Suriye-nin dış politikasında de- , ğişiklik olnuyacağmı, yalınız Arap memleketleriyle sıkı bir birlik devam etti- 1 rileceğîni söylemiştir. J
Erzurumda deprem
Demokratlar ara
seçimine girmiyecekler
jSuriyeye dair birbirine zıt
haberler
Celâl Bayar dün Çeşme köylerini ziyaret etti, köylülerle görüştü
Karışıklık haberleri teyit edilmiyor
Demokrat Partinin stanbul tl İdare kurulu başkanı avukat Esat Çağa, dün akşam üzeri İstanbul Gazeteciler Cemiyetini ziyaret ederek, partinin basına karşı beslediği dostluk duygularını ifade etmiştir,
İl başkam. Demokrat Partinin ara seçimlere girmiyeceğini söyledikten sonra: «Yeni Seçim kanunu tasarısını aldık, etüd ediyoruz.» demiştir.
Celâl Bayar’ın seyahati
İzmir 17 — Demokrat Parti Genel başkanı Celâl Bayar, İsmet İnönünün söylediği nutukları alâka ile takib etmektedir. İnönü, Ege bölgesindeki tetkik gezisini bitirip Ankaraya döndükten sonra. Celâl Bayarın bu nutuklara toptan cevap verece-
ği söylenmektedir.
İzmir 17 — Çeşmede bulunan Celâl Bayar. dün de, zelzeleden zarar gören Ovacık ve Çlflik köylerini ziyaret ederek köylülerle konuşmuştur.
Ara seçimler için hazırlıklar
Ara seçimlerinin 16 ekim pazar günü yapılması tekarrür etmiştir. Bu seçimlerde 14 milletvekili seçileceğinden, münhal bulunan vilâyetlerdeki O. EL Partisi teşkilâtı faaliyete geçmiş ve namzetlerini tesbite başlamıştır. İstanbulda iki münhal milletvekili bulunduğundan, namzetlerden birisi C. H. P. 11, ilçe, ocak, bucak İdare kurulları tarafından seçilecektir. Diğer namzedi de C. EL P. Genel sekreterliği gösterecektir.
Amerika Yugoslavya'ya malzeme veriyor
3on 24 saat zarfında Suriye-den birbirine zıt haberler gelmiştir. Şamdan gelen telgraflar her tarafta sükûn ve intizamın hüküm sürdüğünü, yeni hükümetin ciddi bLr gayretle işe başladığını bildiriyor. Suriye hududundan gelen haberler ise, büyük bir gerginlik hüküm sürdüğünden ve yer yer hâdiseler olduğundan bahsediyor. Bu haberlere bakılırsa Hüsnü Zaim ve Muhsin Barazi'nln taraftarları, bilhassa Kürt kabileleri ayaklanmışlardır. Muhsin Barazi Kürttü. Oğlunun bazı kabilelerle birlikte harekete geçtiği; Hınavinin oğlunu öldürdüğü iddia ediliyor.
Şam da ve Halepte bazı hâdiseler olduğu, Harnada karışıklıklar çıktığı da bu rivayetler cümlesinden d ir. Fakat bunların hepsini ihtiyatla karş damak lâzımdır.
Mısırın durumu
Kahire 18 (ÂP) — Orta Doğu
(Arkası sahife 2; nutuo 7 de)
Bu karar Titoyu Kominforma karşı desteklemek için ilk tedbir sayılıyor
Yugoslavya Atine?ya elçi gönderiyor — Yunan gazeteleri Arnavutluk aleyhinde şiddetli yazdar yazıyorlar
Londra 18 (R) — Amerika, Yugoslavya'ya çelik fabrikası Uçurmak için 3 milyon dolarlık 'mlnzome verecektir. .Bu karar 'Amerika'nın Tltoyu kominforın ile mücadelesinde desteklemek 'için ilk tedbir sayılıyor,
Bundan evvel Polonya Çekoslovakya Amerikaya, tenddit müracaatlarda bulunarak çelik fabrikası için malzeme istemişler, fakat bu muru- j Sardır eaallac reddedilmişti.
ve mti-
Şehirde hasar olmadığı anlaşıldı
Erzurum 17 (A,A.) — Bugün saat 21,44 te şehrimizde tahminen 15-20 saniye süren şiddetli bir deprem olmuştur. Henüz mlktarıı tesbtt edilememekle beraber, hasar olduğu tahmin edilmektedir.
[Bu sabah Ankaradan aldığımız haberlere göre Erzurum şehrinde ve civarında hasar yoktur.l
Rasathanenin kaydettiği zelzele Kandilli rasathanesinden: sismograflarımız, dün Türkiye ' yaz saati İle 21 1 47 dakika altı saniye geçe şiddetli bir deprem kaydetmektedir. Bu depremin : merkez üstünün rasathanemiz- ' den uzaklığı 1060 kilometre olarak hesaplanmıştır.
Mardin 18 (A.A.ı — Dün saat 21,50 de 15 saniye süren orta şiddette İki deprem olmuştur. Hasar yoktur.
Londranın verdiği haber
Londra 17 (BBC.) — »Saat . 10,10 da merkez üstünün Kür-dlstanda olduğu zannedilen çok şiddetli bir deprem üç saat evvel Londra sismograflarında kaydedilmiştir. Sarsıntılar de- ■ vam etmektedir. f
politikasını tenkid etti
■ -- -O
© ra
Muğlalılara hitaben dedi ki
(11
Şiddet politikası vatandaşları ister ö istemez kanun dışına sevkeder,,
Muğla 17 — Dün geceyi bura- da muhakemesini tamamlyle da geçiren Cumhurbaşkanı İs-; kaybetmiş olanların blrbirleri-met İnönü, bugün saat 11,30 da'ııe neler reva görebilecek hale geldiklerini belirtmeye çalışıyorum. İşte ben bu havayı yenmek İçin ortaya girdim. Siyaset adamlarını iddialarının hiç bir noktasından ayırmağa çalışmaksızın insanlık kaideleriyle birbirlerine bağlamağa çalışarak halkın içine girdim. Hep beraber vatandaşlara siyasi par tilerin insan gibi blrbirleriyle geçinmelerinden vatan için yalnız fayda olacağım anlatmağa çalıştım. Bunun millete ver-
Almanyada yeni kabine
Londra 18 (R) — Batı Almanya’da son seçimde ekseriyeti kazanan Hİrlstlyan demokratların lideri Adenauer yeni Kabinenin -kurulması için hafta sonunda görüşmeler yapacaktır.
HirLstiyan demokratların sosyalistlerle birlikte bir Kabine kurması ihtimali şimdilik pek zayıftır.
Halkevi binasının balkonundan, Halkevi binasının önünü dolduran Muğlalılara hitaben bir nutuk söylemiştir. Kısa ve yalnız hâdiseler üzerinde bir konuşma yapacağına işaretle söze başlıyan İnönü demiştir ki:
e— Senelerden beri yapılan bir haksız propagandaya göre I iktidar, zalim bir zorba safı imiş gibi gösteriliyordu ve bu memlekette köklü bir kanaat haline gelmiş olan oLr eski haksızlık olarak muhalefet azgın bir haydut imiş görünüyordu.
Muğlalılar, sözlerimi doğru anlayın. Siyaset münakaşasın-| SUSARSAN 1 jKABAH^lTISINİ
dlği rahatlığı ve siyasi hayatımıza getirdiği emniyeti gözlerinizle gördünüz ve ruhlarınızla hissetiniz.»
Ehemmiyetli safha
İnönü, yeni safhanın 12 temmuz günlerinden daha ehemmiyetli olduğunu söyledikten sonra sözlerine şöyle -levam etmiştir.
Çünkü şiddet noULikamnıu yeni safhası artık uJu orta tezahürlere istinat etmylor, mazbut bir şekilde prensipere bü-
(Arkası sahife 2; sütun l de)
C.H.P. divanı yarın sabah toplanıyor
Niçin asabiyetle tekzib olundu?
Yirmi milyonuz. Bu raklar üzerinde altmış yon nüfusla vasasak
çok
Ilcrkcsin ve bilhassa gençlerin merak ve heyecanla okuyacağı resimli aşk romanı
[
Meşhur İtalyan kadın muharriri
Ada Şalvt’nin eseri
Yakında akşam sütunlarında neşrine başlıyoruz.
1
Ticaret Bakanı, ferdî teşebbüsün daha verimli hale getirilmesi için alınacak tedbirler izah edecek
Ankara 17 — Cumhuriyet Halk Partisi divanı, cuma günü saat 10 da, genel başkan vekili Hilmi Uran'ın başkanlığında toplanacaktır. Bu toplantıda parti genel sekreterliğinin raporu inceleneceği gibi ara seçimlerde partinin ı.akibedeceğl hareket tarzının konuşulması muhtemeldir.
iki gün devam edecek olan topantıda Başbakanın, İki aylık iç ve dış hâdiseler hakkında divan üyelerine izahat vereceği de anlaşılmaktadır.
Ankara 18 (Akşam) — Cumhuriyet Halk Partisi divanının bu defaki toplantısında, devlet-
prensip! esas tutularak ferdi teşebbüs faaliyetinin bugüne nazaran daha çok verimli hale getirilmesi için alınacak kanuni tedbirlerin nelerden ibaret olacağımı dair Ticaret vc Ekonomi Bakanı tarafından izahat verilecektir.
Ekonomik mevzular hakkında toplantı
Ankara 18 (Akşam) — Devlet Bakanlığında dün sabah bir toplantı yapılmıştır. Cemil Sait Barlas, Münir Birsel, Kemal Satır ve Vedat Diclelinin bulundukları bu toplantıda ekonomik mevzular üzerinde fikir teatisinde bulunulduğu anlaşılmaktadır.
Mareşalin sıhhî durumu
Bu sabah Teşvikiye Sağlık Yurdundan aldığımız malûmata göre Mareşal Fevzi Çakmak’ın sıhhi durumu iyiliğe doğru normal bir seyir takip etmektedir. Bu sabahki müşahedede tesblt edilen vaziyet şudur: Nabız 64, 'elliğin hudutlandırılması konu-teneffüs 16, derece! hararet sunda Parti programında mev-36.4 dür. cut esaslara göre, devletçilik
daha kesif bir iktisadi ve içtimai hayatiyet 'jrzcıleccğı-mizi bütün ilim erbabı iddia edip duruyor. Nüfusumııztın çoğalması lâzımdır ve bu ih tiyaç, bizim için fali hayırdır. Halbuki meselâ Mısır gibi bazı memleketler; «Eyvah, nüfusumuz çoğalırsa halimiz nice olacak ?■> derdi içindedirler.
Peki, üç misli artınca, bin üçyiiz küsur mebusumuz mu olacaktır? Bizden cuı bes yirmi misli kalabalık memleket 1er var. Onların Parlâmentolarında 4500 yahut 9000 mebus yoktur.
Demek mantıkîm da, tatbikatta da bizim mebuslarımız çok. Efkârı umumiye, daha az miktarda olmalarını çok münasip gördüğü halde, bu sahada çıkan bir
rmııı çetecilere ateş ettiğini İddia etmiştir. Belgrad radyosu bunun komtnformdan mülhem İftira olduğunu, ve tamamen asılsız bulunduğunu bildirmektedir.
Yunanistan -Yugoslavya
Londra 18 (R) — Yugoslav
hükümeti Atina’ya bir elçi göndermeğe karar vermiştir. Elçilik bir seneden, beri açıktı.
Birleşmiş Milletler Balkan tahkik komsfyonu verdiği raporda Yugoslavya'nın çetecilere yardımı tamamen değilse bile kısmen kestiğini bildirmekte,
Ticaret Odasında gelir vergisi kursları
Yiman hükümet kuvvetlerinin muvaffakiyeti
Londra 18 (R) — Yunan
. »Met kuvvetlen çetecileri __
■ m maBûlMyete «ratmışlar- AnmvutMun bilakis »er türlü dır Vltsl dağı tamamen »lika- yapljguıı İlâve etmek-
met kuvvetlerinin elindedir? Mlr | „„ 51naqa „„„„
/.mi. utluca kaçan çeteciler | Atina gazeteleri Arnavutluk haber aceleyle yalanlandı, toplarım. 300 makineli tüfek aleyhind? şiddetli yazılar yazı-1 Birkaç yiiz politikacı tek-bit çok malzeme bırakmış- yOrlar. Müfrit milliyetçi gazete- j zjp karşısında «Oh > '.kiliyse 11er Tiran a doğru Herlenmesi1 de. ne halk, ne m-uıuk inşi-| Arnavutluk Yugoslav Icıtala-' lüzumundan bahsediyorlar. j rah dedi...
hü-bü-
[Yansı 3 üncü sahlfeıntedH
Sahlfe 1
AKSAM
18 Ağustos 1949
$oZÛA/ CELİŞİ
Amerikan
Mânâ buhranı
Türfcçeye yeni kelimeler sokuldu, uyduruldu, yakıştırıldı. Bunlar o kadar mühim değildir. Asıl mühim olan, bu kelimelerin Türkçe ifade kalıplarında ne derece işe yaradıklarıdır. Kelimeyi uydurmak para çimer. onun kendisine yakıştırılan mâna ile yaşaması, cümlelerin içine, muştalara aynı mâna ile girip çıkması lâzımdır.
«Gelişme» kelimesi. En çok tutunmuş yeni kelimelerden biridir vc «inkişaf» mânasında kullanıldığı ileri sürülebilir. Dün bir gazete Türkiye • Suriye münasebetleri dolayısilc bu kelimeyi şöyle kullanıyordu: «İki memleket arasındaki münasebetler önemli gelişmelere uğrı-yacak». Buradaki «uğnyacak» kelimesinin uyandırdığı şüphe bir tarafa bırakılırsa cümleden anlaşılan mâna, Türkiye ile Suriye münasebetlerinin iyiye doğru mühim inkişaflar göstereceği merkezindedir. Halbuki bu cümlenin hemen altında Türkiye - Suriye ticaret münasebetlerinin bozulacağından, evvelce bize verilmesi kararlaş* f ırılan buğdayın bile verilimi yeceğınden bahsediliyor. Demek ki iki memleket münasebetlerinde bir «gelişme» bahis mevzuu değildir; olsa olsa bir gerileme ihtimali vardır.
Diyelim ki serlevhada bir mürettip hatası olmuş, «değişme» yerine «gelişme» yazılmıştır. Zaten cümlenin sonundaki «ağrıyacak» kelimesi de bu ihtimali kuvvetlendiriyor. Fakat mesele o değildir. Biri çıksa da «yanılıyorsunuz. Gelişme kelimesi burada tam yerinde kullanılmıştır. Çünkü o kelime sîzin zannettiğiniz gibi «inkişaf» mânasını taşımaz. ..gerileme» mânasında kullanılır bîr yeni kelimedir» dese bunu söyleyene itiraz edehi-lir miyiz? İtiraz etsek ne ile ispat edeceğiz? Lügat mi göstereceğiz? Karar mı getireceğiz, fakat fetva mı çıkaracağız?
Belki biz yanılıyoruz, belki o haklıdır ve onun için Türkçe gayet şüpheli bir devir yaşamaktadır. «Doğru» kayboluyor. Şevket RADO
yardımı
Hoffmanın tözleri kzerîne Ingiliz tahvil fiatleri düşmeğe başladı
İktisadi İşbirliği Paristekl geneli âza memleketlerin yaptıkları bir
(Baş tarafı 1 inci sahifede)
rünerek vatandaşın hayatına daimi istikamet verecek şekiller alıyor. Kanun telâkkisi gibi. hangi kanuna riayet olunacak ve hangisine riayet oiun-mıyacak telâkkisi gibi ve vatandaşlara: «Henüz rastgeldiğlniz yerde değil, fakat seçim gibi muayyen bir mevzuda açık olarak haksızlığına emin olduğunuz hareketlere karşı kendiniz elinizden gelen her şeyi yapabilirsiniz» gibi bir takım prensipler ortaya çıkarıyor.
Eğer sükûnetle düşünürseniz hatırlıyacaksınız ki 947 den ronra şiddetli bir usul tutmak taraftan olanlar karşılarında ilk önce bertaraf edilmesi lâzım olan engel gibi beni bulmuşlardı ve devlet reisini kendi puliıikasına karşı gelen aoam olnrak bütün tâvizlerin tek hedefi tutmak isyaset olmuştu. Nihayet bu siyaset açıktan İfade olunmuş, herkesin bildiği bir siyasettir. Kanunun teminata içinde İşlemektedir ve yargıçlara cevap vermek mesuliyetin! üzerine aldığı halde kanunun teminatı içinde vatandaşın takdirine kendisini arzetmeİçtedir, Vatandaş doğru bulursa yürüyecek. vatandaş doğnı bulmazca yürümlyecektlr.
Şiddet politikası
İşin yeni bir dikkate ve muhakemeye değerli olan tarafı öteki taraftır. Yani Ö47 de demokratik bir rejimin karşılıklı hürmet ve anlayışa dayanarak yasaması mümkün okluğuna inananların «şiddet politikası en iyi usuldür» kanıatlnc vardıktan sonra onların da karşılarında mâni olarak yine beni bulmalarıdır.
Demek ki şiddet politikacı, başından kabul edenler ve sonunda oraya gelenler tarafından aynı engel ile karşılaşıyor Bu engel, devlet reisidir Bu da tabii bir hâdisedir Çünkü şiddet politikası İster istemez vatandaşın kanun dışına şevket,meye varır. Kanunu müdafaa ile vazifeli olan adam elbette ilkönce karşıya çjkacak »damdır Anlıyor musunuz Muğlalılar, sesim İyi işitiliyor mıı" Birbirimizi sükûnetle dinliyor muyuz? (Anlıyoruz, dinliyoruz sesleri ve alkışlar).
Vatandaşlarım, bu rejim birbirine hürmet esasından ayrılacak, birbirine şiddet tatbik edecek yola girdikten sonra yan yana iki evin ve bir evde İki kardeşin nihayet birbirinin boğazına sarılması kaçınılmaz bir neticedir. Ben işte bu anda vatandaşlarınım arasm3 giriyorum, Uyanın, dünyanın hiçbir sebebi vatandaşların birbirinin boğazına «mimasını haklı gösteremez. Bu bizim İçinde bulunduğumu» riyaset hayatı «Ya benim dediğim olacak, ya öleceğini. öldüreceğim» dâvası değildir. Bir defa gözler kararıp, kafalar kızdıktan sonra «Ya dediğim olacak, ya öleceğim» dâvası bu vatanı tuzla buza döndürür, Aklınızı başınıza aJm, diye günlerden beri bağm-
Avrupa Birliği asamble sinde mühim «ufuklar
I
üniversite mezunları
Sabahattin Alinin katli
Churchit Almanyanın yer alması için asamblenin ocak ayımla toplantıya çağırılmasım isleui
İlk okullarda öğretmenlik etmeğe davet edildiler
Muhakemeye bugün devam edilecek
KırklareU 17 — Solcu muharrir sabahaddln Aliyi Buigaı hudutları yakınında öldürmekten sanık Ali Erteklnln muhakemesine yann (bugün) ağır cezada devam edilecektir Bu defa kİ celsede Ihzaren celplerine ve dinlenmelerine karar verilen şahitlerden Edimekapıd» berber Haşan Ue Sabahaddln Alinin bindiği kamyonun şoförü Salim'in İfadelerine müracaat edilecektir. Fakat bugün Kırklarellnde bulunmaları icab eden bu iki şahit henüz getirilmemiştir. Bulunamamış ol malan çok manidar görülmek!e-|_L dlr. Q
şahitlerden Asal Hâlet çei(-Q_ binin istinabe suretiyle alman evi ifadesi gelmiştir. Bu İfade det yarınki (bugünkü) celsede oku- Q nacaktır.
Sabahaddln Alinin İş Bankasındaki mevduatı sorulmuştu. > Bankadan gelen cevapta, Sabahaddln Alinin bankaya 24.12. 946 da 700 lira. 16.2.947 de 1000 lira olmak üzere 1700 Ura yatırdığı. 26-12.947 1695 lira çekerek bankadaki hesabında 5 lira Taktığı bildirilmektedir.
Ankara 17 (A.A.I — Milli Eğitim aBkanhğından bildirilmiştir:
Üniversiteler ve yüksek okulları ikmal etmiş olup Bakanlığımızın orta dereceli Öğretim muesseselerinde iş isteyenlerin sayısı bu yıl 700 ü geçmiştir.
Bu genç öğretmen namzetlerinin bu mûcsseselere yerleştirilmesi, kadrolarının darlığı do-İByısile uzunca bir müddet İçin mümkün olamıyacaktır.
tik öğretim sahasında ise fazla öğretmene ihtiyaç vardır. Bundan dolayı Bakanlık, bu müracaat sahiplerinden memleketin her tarafında çalışmayı kabul etmiş olanların orta okul öğretmeni olmak hakları mahfuz kalmak şartiyle, kısa bir müddet mesleki kurs gördükten sonra ilk okullarda öğretmenlik etmelerini uygun görmüştür.
Bu şekilde vazife almayı arzu edenlerin süratle Bakanlığa mü racaatları lâzımdır.
Strasburg 18 ıR.) — Avrupa ' Birliği asamblesinin dönkü top-I iantısında İngiliz Başbakan I yardımcısı Morrison le eski Başbakan Churchill mühim birer nutuk söylemişlerdir Biri sosyalist, diğeri muhafazakâr partisine mensup olan iki İngiliz saylavı nutuklarında aynı mütalâayı serde tm işi erdir. İki günden beri yapılan müzakere derhal bir Avrupa federasyonu kurulması mı, yoksa şimdilik iktisadi birlik mİ lâzım geldiği noktalan etrafında toplanıyordu.
Gerek Morrison. gerek Chur-
Parls 17 (AF».) — Avrupa İktisadi işbirliği idaresi Paul Hoff-man, dün Avrupa ticaret liderlerine kati bir lisanla memleketlerinin, Amerikan doları kazanmak için yapmaları icabe-den şeylerin çok dununda faaliyet gösterdiklerini bildirmiştir.
Hoffman teşkilâtının merkezinde
temsilcilerinin toplantıda »öz almıştır.
Hoffman, Avrupanın karşıya kaldığı dolar önlemek ve bunun devamına mâni olmak İçin ihracat vasıta- I sile. Amerikan dolan kazan-1 noktan bMka bir ç.re ,C|,IU bir blrlit trmlol
dlglnl belirtini, « bu Kryll,e-1 .'.'.““‘""Lt tin ancak bir ve,* İki devlet "" tarafından anlaşılmış okluğunu müşahede ettiğini ilâve etmiştir.
Londra 17 (A.P.) — Bugün
Londra Esham ve Tahvilât bor-sasmda İngiliz devlet tahvilleri üzerinden birden bire külliyetli satışlar başlamıştır.
karşı krizini
Kaybolan mutemedi İzmîte götüren şoförün anlattıkları
Balıkesir 17 — Dursunbey Orman İşletmesi mutemedi Âdil Akçakayanın, Ziraat Bankasından aldığı 50 bin lira İle kaybolduğunu bildirmiştim. Bugün şehrimiz Emniyet müdürlüğüne
yorum. (Çok şiddetli alkışlar, varol, sağol sesleri).
Çıkar yol
947 temmuzunda siyaset a-damlanm yanıma alarak halk içine girdim. Onlara yeni rejimin çıkar /olunu göstermeğe çalıştım. İddialı bir söz söyle- j - — ----------„---
mlyeylm. onlarla beraber yeni müracaat eden İbrahim Çalıkı-rejimin çıkar yolunu bulmağa ' ran adİ1 blr şoför. Adilin îzmit-çalıştık. | olduğunu bildirmiş ve şu
949 da siyaset adamlarını va- tâfailâtı vermiştir: nımda bulmuyorum. Halk içine Âdil, pazartesi günü öğie-
girdlm: Ey vatandaşlar ■>lz den sonra bana gelerek Bursa-
.1 ö/l I tM1» «rv, ' ... ..... .....
ve bu maksatla bir komisyon 'kurulmasını İstemişlerdir. Morrison meclisi soğukkanılıkla harekete davet etmşi: «Burada bulunanlar kendi »atanlarında seçmenlere söyliyemiyecekleri şeyleri burada ileri görmemelidirler» demiştir.
Churchill iktisadi işıer için bLr komisyon kurulur ve komisyon ciddi suretle çalışırsa birkaç ay içinde ahıeii tekliflerde bulunabileceğini (söylemiş ve Almanya'nın Avrupa Birliğinde yer alması için asamblenin ocak ayında hususi toplantıya ça-ğınlmasmı istemiştir.
Fransa eski Dışişleri Bakanı
Bidault bu hususta acele edilmemesini İstemiş ve: «Almanya’daki son seçimde söylenen çözler Naziliğin can verip vermediği noktasında endişe u-yandırmışlır.ı demiştir. Maama-fih Bidault de birlikte Almanya’ya yer ayrılmasına taraftardır.
Bunlardan sonra söz alan Yunan delegesi demşilir kİ: «Avrupa birleşmelidir. Kendi İsteğiyle birleşmezse başkaları tarafından, başka tarzda birleştirilecektir.»
Türk delegelerinden Tahsin Bekir Balta. Kasım Gülek, Feridun Fikri Düşünsel ve Suut Kemal Yetkin söz almışlar, hakiki bir birlik isteniyorsa eski fikrilerin, bir tarafa bırakılarak birlikte çalışılması lüzumundan bahsetmişlerdir. Suut Kemal Yetkin Almanya’ya muayyen bir şekil verilmesinin en başta gelen mesele olduğunu söylemiştir.
Muhtelif teklifler komisyonlara havale edilmiştir.
Avrupa Liberal partisi
Strasburg 18 (A.A. )— Avrupa Liberal partisi dün Fransız delegesi Paul Bastı de ve İngiliz delegesi lort Layton’un başkanlığında kurulmuştur.
araştırmaları
Linyit kömürü
«Ya dediğimiz olacak, ya birbirimizin canına kıyacağız» dâvasını kabul ediyor musunuz? (Çok şiddetli hayır ve asin sesleri). Siz her hangi bir sebeple birbirinizin boğazına sarılmayı kabul ediyor musunuz, etmiyor musunuz? (Kabul etmiyoruz, reddediyoruz sesleri).
Her tarafta aldığım cevap «Hayır, kabul etmiyoruz* dur. Şimdi bu neticeyi halk içinde aldıktan sonra meselelerin hepsi hal yolundadır ve meselelerin hepsini sorumlu ve yetkili siyaset adamlarının halletmesi daha kolay olacaktır. (Sağol. varol sesleri ve çok şiddetli sürekli alkışları.
İşler, vatandaşların münasebetlerinde bir defa salim yolu bulduktan sonra partilerin blr-blrlerlyle münasebetleri daha ciddi ve daha doğru olacaktır.» Cumhurbaşkanı, siyasi partilerin serbes bir seçimin neticesine tahammül edeceklerini ve boyun eğeceklerini, bunu arzıı-lariyle yapacaklarını söyledikten sonra dâvanın behemehal halledileceğine İşaret ederek, sözlerini şöyle bitirmiştir:
«— Bu memleketin işlerirJ selâmete götürmek, riyasi kanaatleri ne olursa olsun, vatanın büyük meseleleri üzerinde vatandaşları tortop, bölünmez ve ayrılmaz bir irade gibi muhafaza etmekle mümkün olacaktır.
Teşekkür ederim Muğlalılar, sizin muhabbetinizle sizin sükûnetinizle birkaç gündür söylediğim sözleri bir başka şekilde hulâsa etmek fırsatını buldum. (Çok şiddetli alkışlar, sağol. varol. Allah başımızdan eksik etmesin sesleri?.
Muğlalıların dilekleri
Bazı Muğlalı vatandaşlar Muğlariın kalkınması için bir müessese kurulması ve kaza yollarının yapılması dileklerinde bulunmuşlardır. Cumhurbaşkanımız dilekleri şu sözlerle karşılamışlardır:
«— Muğlalılar; her derdiniz, her arzunuz bütün muhabbetinizle el üstündedir. Siz benden akıllısınız, ne vakit yapılır, nasıl yapılır düşünerek arzularınızın yerine getirilmesini takib e-dlnlz. Muğla istediklerinizin hepsinden fazlasına lâyıktır. E-min olabilirsiniz İd, Muğlanın yol meselesi, sıkıntıda olan yerlerinin geçimi meselesi hiçbir aman halınmdan çıkmamıştır. (Alkışlarj. Bundan sonra da hiçbir zaman hatırımdan çık-Duyacaktır. Allaha ısmarladık, sağoiun, varolun Muğlalılar,»
ya gideceğini söyledi ve 100 liraya anlaşarak yola çıktık. Su-sırhğj geçtikten sonra, tzmite gideceğini bildirdi Yeniden 100 liraya uyuştuk. Bursayı geçmiştik. Adil. İz mite kız kaçırmak için gittiğini anlatarak bu İş için benden yardım İstedi; reddettim. İzmit kenarına geldiğimiz zaman cebinden 500 liralık çıkardı; 300 lirasını geri istedi. Bende yoktu, parayı bozdurmak kabil olmayınca, «Ben Ba-İıkeaire dönceğim. üzerini o zaman ahnm.» dedi ve kayboldu.
Şoför, hakkı olan 200 lirayı almış ve 300 lirayı Emniyet müdürlüğüne teslim etmiştir.
2 milyon dolarlık iki sondaj makinesi verilecek
Kapalı yerlerde tutuşuyormuş
Eski orman umum müdür vekilinin muhakemesi
Ankara 17 — 5 yü önce Bolunun Seymenler ve Aband bölgesi arasında Orman Genel müdürlüğü tarafından yaptırılan yolun taprak tesviyesi İçin sarfedilen 99 bin liradan sahte puantaj tertibi suretiyle 18 bin lirasını müteahhide füzulen vermekten sanık eski Orman Umum müdür vekili Nâzım Battır ve arkadaşlarının yargılanmalarına şehrimiz ağır ceza mahkemesinde başlanılmıştır. Duruşma, sanıklardan İbrahim Bilginin sorgusundan sonra gelmiyen sanıkların celbi için başka bir güne bırakılmıştır.
Suriye

O $2 (D > (D P
■O
(D
16
Ankarada bir otomobil kazası
Ankara 17 (A.A.) — Bugün saat 12 raddelerinde Amasya 44 plâkalı Faruk Çölün kullan, inakta olduğu hususi bir otomobil. Ulus meydanı istikametinden Bakanlığa doğru süratle giderken karşıya geçmek 15-tiyen Haşan Taş adında bir ameleye çarparak ağır surette yaralamış, araba da ağaca bindirerek hasara uğramıştır.
Yaralı hastaneye kaldırılmıştır. Zabıta vakaya el koymuştur.
Yeni torpidolarımıza bugün bayrak çekilecek
Amerlkadan yeni aldığımız «Gaziantep» ve «Gemlik» torpidolarına bugün Maltepe önlerinde bayrak çekme töreni yapılacaktır.
Ticaret ve Sanayi Odası idare heyeti âzalığı
İstanbul Ticaret ve 8anayi O-dası tunum! meclisi evvelki gün toplanmış ve oda meclis başkanlığına Mithat Nemliyi seçtikten sonra geçenlerde vefat eden İdare heyeti üyelerinden Hüseyin Hüsnü Arsanın yerine de sıraya göre Ziya Tanerin gelmesini kabul etmiştir.
Haydarpaşalıların toplantısı
Eski ve yeni Haydarpaşalı-laria, eski Kadıköy lisesinden yetişenler, tanışmak için 19 ağustos cuma günü saat İfi.îû da Uman lokantasında çaylı bir toplantı tertip etmişlerdir? Bütün Haydarpasalılar bu toplantıya davetlidirler.
Ankara 18 (Akşam) devletin Marshall plânından ayrılacak hisselerini tesbit memur E. s. A. idareisnhı pariste-ki toplantısına teknik müşavir olara klştirak eden maden tetkik arama enstitüsü genel müdür yardımcısı Necmeddln Da-nişment dün Ankaraya dönmüştür. Türk teknik müşaviri bu çalışmalarda hükümetimizin isteklerini havi programiie petrol faaliyeti hakkında gerekil izahatı vermiştir. Demiştir kİ:
(— İktisadi işbirliği idaresindeki konuşmalar tahmin edildiğinden çok daha çekişmeli geçmektedir. AvrupalI memleketler şimdi petrol çalışmalarımıza ve elde edilen teicelere her zamankinden fazla alâka göstermektedirler. İzahatımız karşısında birçok mütehassıslar memleketimizi tebrik etmişlerdir.»
Öğrendiğimize göre İktisadi İşbirliği İdaresi, tahminen iki nüiyojı dolar kadar tutan iki sondaj makinesinin verilmesi hakkuıdaki talebimizi yerinde görmüş ve bu İsteğimizi kabul etmiştir.
Z4-
da
Ankara 17 — Halkın son mantarda daha ucuz olduğu için linyit kömürü de aldığı ve İş yerleriyle apartımanlara linyit verildiği malûmdur.
Kapalı yerlere konan bu linyitlerin yazın sıcağı karşısında kendiliklerinden yandıkları ve bu suretle tehlike arzettikleri itfaiye müdürlüğünce tesblt e-dilmiş ve keyfiyet bir raporla belediye başkanlığına bildirilmiştir.
Bu raporu dikkate alan belediye encümeni kapalı yerlere linyit kömürü konulmasını yasak etmiştir. Bu yasak belediye zabıtasından taklbedilecek ve aykırı hareket edemer cezalandırılacaktır.
Nazillide bir matbuat dâvası
Nazilli 17 - D. P. milletvekili Kemal Özçobanm hükümetin mânevi şahsiyetini tahkir eder mahiyette görülen bir nutkunu neşrettiklerinden dolayı mahkemeye verilen Demokrat Nazilli gazetesi sahibi Şevki Hasırcı ile yazı işleri müdürü Ahmet Türker haklarındaki duruşma sona ermiş ve beraetleri-ne karar verilmiştir.
Bir Millet Partili tevkif edildi
Millet Partisinin pazar günü yapılan Fatih Uçesl kongresinde konuşan Mehmet Özsoy a-dında bir partili, hükümete hakaretten ve Cumhurbaşkanının şahsına sürmekten sanık olarak 2 nel sulh ceza mahkemesince sorguya çekilmiştir. Mehmet özsoy, sorgusunu müteakip tevkif edilerek dosyasile birlikte ağır ceza mahkemesine sevkedilmiştir,
Trakyada şiddetli yağmuralr
Ankara 17 — Ankarada şiddetli sıcaklar hüküm sürüyor. Sıcaklık 35 derecedir. Trakya-nın birçok yerlerine şiddetli yağmurlar yağmıştır. Yağmurun tarlalarda zarara sebeb olduğu söyleniyor.
(Baş tarafı 1 inci sahifrdc) C0
(D radyo istasyonu tarafından ya-ymlanmış olan ve Kıral Faru-vJ kun. son hükümet darbesinden sonra hasıl olan vaziyeti tetkik ettirmek için Şama bir hususi heyet gönderdiğine dair olan haberi, dün akşam Kahire resmen tekzib etmiştir.
Resmi malûmata göre, Yarbay Muhammet Yusuf Bey, Şam dan ayrlım ıştır; fakat bunun ve Beyruta gitmek üzere Mı&ır-slyasî bir mâna ve mahiyeti yoktur veancak bir polis tahkikatı mevzuubahistir.
Şükrü El-Kuvveti i
Cenevreden ayrıldı
Beyrut 17 (A.A.) — Basın -Yayın: Öğrenildiğine göre, Su-rlyenîn eski Cumhurbaşkanı Şükrü - el - Kuvvetli Cenevre-den Fransaya hareket etmiştir.
Söylendiğine göre. Şükrü -el-Kuvvetll, belli olmıyan bir yere gitmektedir.
Orgeneral Kâzım Orbay Suriyeden dönüyor
Adana 17 — Suriye ordusunu ıslah İçin Şama gitmiş olan Orgeneral Kâzım Orbay. önümüzdeki cumartesi günü Halebe gelecek, pazar günü de An karaya hareket edecektir.
BORSA
İllanbul Boramnın 1T/1/1M9 li«tl«rl
Ç E K L E A
Hüsnü Zaim’in kardeşleri ne diyorlar?
Londra t SUrUa
New Kork lOT Polar Parı» 100 Transa t Cenevre 100 İsviçre 3
Ameaterdarn 100 Florin BrOksc) 100 Belçika F. Prag ıoo ÇeKMlovak Kr. StOKholm 100 İsveç Kr
İM Eskilde»
KapcuiM 11,3856 28223 Mt-IMH 85.7276 tos sta
•JŞ«7 s.eo
776660 113*118
ESHAM VE TAHVİLAT
» FAİZLZl TAKVİLLEB
- Enıırum i • Erzurum 2-7 11M1 Demiryolu I İMİ Demiryolu n İMİ Demiryolu İIJ Mitin Muaanı» Milli Müda/aa U Milli MUdAlaa in
Müdafaa rv % • FAİZLİ rAKVtliEA
Kalkınma U Kalkınma III MS utikraa l IMS istikrazı a İM! Demiryolu VI
% S FAİZLİ TAHVİLLEB l'.«M Elvanlı 1»3« ikramiyen Milli MOdala» m Demiryolu iv Demiryolu v
AHADOLO DEMrRTOLD GRDPU
Tahviller 1-2
Hisse seneUerl L W
Mümessil »ene»
30.50
30.60
30.70
19.00
19 80
20.64)
20.10
3033
20.60
#3 35 »5 50 »5.50
»6 S5 *5 35
95 45
K2.90
50 35
seao
Erzurum 17 — Birkaç günden beri şehrimizde misafir bulunan eski Suriye Cumhurbaşkanı Hüsnü Zalm'in kız kardeşi Mev-hibe Gemalmaz ile erkek kardeşi Faris Zaim. kendileriyle konuşan gazetecilere ağlıyarac şunları söylemişlerdir:
(— Biz Suriyeden ayrılırken Suriye huzur içinde idi. Hâdiseyi yapan Albay Hınavî’den böyle bir hareketi hiç ümid etmezdik. Çünkü Etmavi. Hüsnü Za-im'in en çok güvendiği bir zattı; kendisine çok iyi bir mevki de vermişti »
Gazeteciler, Erzuruma gelişlerinin sebebini öğrenmek İstedikleri zaman da iki kardeş demişlerdir ki:
«— Erzuruma sadece akrabalarımız) görmeğe ve Erzurum un Terkini köyünde arazisi bulunan ve orada oturan Osman beyin kız kardeşi Münire hanım (yani annemiz) m hissesine düşen kısmın muamelesini icra için geldik.»
Mevlid Kıraati
İstanbul Ticaret re Sanayi Odasından ;
Ebediyete kavuşan, reisimiz Ahmet Karamustafaoğlu ile idare heyeti âzamızdan Eczacı Hüseyin Hüsnü Arsanın ruhlarına ithaf edilmek üzere 20.8.S49 cumartesi günü öğle namazını müteakip Şişli camii şerifinde odamız tarafından mevlidi şerif okutturulacugıncian arzu edenlerin ve bilhassa kendilerini’ seven arkadaşlarımızın teşriileri rica olunur.
İSTANBUL SERGİSİ
ŞİRKET HİSSELER)
Herkes Banttıo Ij Bankası
T. Ticaret Bank Amin» Çimeni
Ankarada staj müddetini bitiren doktorlara yedek subay diplomaları verllldğinl yazmıştık. Yukarıda diploma tevziinden bir enstantane görülüyor.
Gulden TUrk liran
18 Ağustos 1949
AKŞAM
Sahlfe S
AKŞAMüfetAKŞAMg]
Zaim* e dair telgrafların tefsiri
Suriye vakaları dünya ölçüsünde günün mevzuu olmakta devanı ederken, komşuluk dolayısiyle bizim için büyük ehemmiyettedir. Bu sebeple. Şam ve Lübnanı son ziyaretimiz esnasında dikkatime çarpan ve o samanlar aksetliremediğim bazı malûmatımı sütunuma geçiriyorum:
ir
Dünkü telgraflar arasında Siınlar da vardı:
«Londrada Times gazetesi. Hüsnü Zaim’in iktidar mevkiine geçmesinin bir kaza neticesi olduğunu, kendisinin. bu suretle tevkil o-lunmağı önlediğini, ve o-nun, sırf tevkif edilmemek için bir datbei hükümet yap tığını yazı yordu, r.
Bu müphem sözleri şöyle vâ-Uılaştıra bilirim:
Zaim. iktidara gelmeden önep. asker erzakında bir yağ suiistimali olmuş. Bu i-şi dc Zainıin kurduğu levazımcı subaylardan biri yapmış. Harbine Nazın, Zai.ni nıe-ııl tutmuş. Zaim de, «Bu kadar küciik bir iş için, kert-' dişine sual soruIânııvfcağt-nı» söylemi^. Harbiye Natırının vatımdan cok küskün ayrılmış. Hattâ, Nazır, Zai-mi. hu muhavere vsn.ısmria iskemleye buyurtmamış, a-yakta dikip bekletmiş im'ş. Bundan sonraki saflı», ancak Zainıin tevkifi olabilirmiş. O da. hükümet darbesiyle mukabele etmiş. *liınes in telmihi budur.
Bu «tniş» lere rağmen, aldığım haber, birinci eldendir. Tarihe malolucak derecede doğru olduğunu iddia edebilirim.
Malûmatı aldığım sırada, Zaim Cıımhurreisi olmuştu. Bu satırları o zaman > azmağa, kanunlar da ve misafirlik âdabı da miisıit değildi. Lâkin ebediyen yalamamak da, bildiklerini efkârı umıımiyeden (ve belki de tarihten) gizlemek oıuyor.1 Gazetecilik vazifesi yapılma mis oluyor.
Bilindiği gibi: Arap dünyasında bariz bir ikilik tardı, İngilizlere meyyal flâş i-mîler bir tarafta, Mısırın etrafındaki ikinci grup, öbür taraftadır, Zaim, llaşıımle-re zıt. Mısıra uek yakın bir siyaset takip ettiğinden, Ingiliz matbuatının şimdiki tefsirleri onun aleyhindedir.
Times şöyle yazıyor.
Her vakit Atatürk gibi hareket edeceğini söyleyen Hüsnü Zaim ne Atatıirkün kıymetli ve geniş görüşlerine malikti, ne de Atatıirkün etrafında bulunan kuvvetli yardımcılara sahipti. Bunun için Hüsnü Zaim tesbit ettiği yoldan gidememiştir. Diğer taraftan sırf rekabet yüzünden Nuri Saidlc Kral Abdullaha yüzçevirmesi ve kendini Mısırın kucağına at-masiyle Dürzülerin reisi sayılan Emir Adil Aralanın yardımını kaybetti. Dürzüle-rin yardımını kaybeden ve kendisi de bir partiye sahip •Inuyan Hüsnü Zaim bu vaziyette bir şey yapamazdı.»
Zaim, yalnız Atatürkü değil, yakın tarihteki bütiin şefleri taklit etmek istiyor gibiydi. Elini göğsüne sokmamakla beraber, Napolleoıı gibi duruyordu. Odası büyük olmamakla beraber, bizi Mussoliııi gibi karşıladı : Merhaleler ve mesafeler ka-tettirdi. Oturmamız için yer göstermedi; esasen kabul ettiği yerde kâfi iskemle, koltuk yoktu. Hükümdarlar, misafirleri girince ayağa kalkmamak için ayakta dururlarmış. O da öyle yaptı.
Fakat her ağızda:
— Nerde Atatürk, nerede o?... — sözü, ikbalinin en parlak zamanında bile dolaşıp duruyordu.
Kendisinde büyük ölçüleri mevcut bulunmadığını, Times’in bahsettiği Emir A-dil Aslan da Atatürke hayranlıkla, Zaime karşı bâriz bir inkisar duyarak bize a-çılmıştı. Halbuki. Türk gazetecilerine pek büyük ve mütemadi bir misafirperver lik gösteren Emir Âdil, Zai-min ilk Dış Bakanıydı ve Ankara Sefiri olacaktı. Meın lekelinin uğradığı (ve uğrı-' yacağını her halde hissetti-' ği) kaıışık’ıklardan dolayı zihnen çok meşguldü; bir-
Gelir vergisi kursları
ticaret anlaşması
Duvarın arkası
Sabah Gazeteleri Ne Diyor?
Ticaret Odasındaki kurs çok rağbet gördü
Gelir vergisinin tatbiki suretiyle yapılacak vergi reformu hakkında ilgilileri tenvir mak-sadlyle İstanbul ticaret ve Sanayi Odasının açmağa karar verdiği parasız ve tatbiki kurslar dün saat 11 den itibaren o-da salonlarında faaliyete geçmiştir.
Oda malî müşaviri Osman Ftk ret Arkun, tarafından önümilz-deki yıldan itibaren yürürlüğe girecek olan gelir ve kurumlar vergileri kanunlarlyle vergi u-sııl kanununun tüccar ve sanayicileri ilgilendiren kısımlarının izah edileceği bu kurs daha ilk gününden itibaren büyük bir rağbet görmüş ve salon dolduktan başka bir çok kimseler de ayakta kalmışlardır.
Bu vaziyet ikinci toplantıda da devam ettiği takdirde daha büyük bir salona geçmek zarureti hâsıl olacaktır.
Kurslar çarşamba ve cuma günleri saat 11-12.30 arasındadır. _ __
Filistîne giden
Musevîler
Yeniden 150 Yahudi daha n Aktan» motörüyle limanımızdan Haytaya hareket etmiştir.
Bir suale cevap
.Ahmet Emin T.dman VATAN-da İzmir Demokratlarından doktor Hüsamedduı PeteFin ■Partiler hangi esasta birieşe-cefc?» sualine «Memleket sevgisinde ve milli menfaat endişesinde...» cevabını veriyor ve diyor ki:
»Kapalı parti muhitinden biraz uzaklaşarak, vatandaşların sözlerine kulak veriniz, iktidar partisini bir umacı ve düşman diye tel&kld etmek suretiyle Demokrat partinin tuttuğu menfi yolun partiye bağlanan gevşettiğini Memlekette toptan
ümitleri gitgide farkedeee fesiniz. parti politikacılığım mahkûm etmek ve milli menfaat havasını vasıtasız surette teneffüs etmek yolundaki bir meyil ve hasret genişlemektedir. Ortalıkta gerginlik ve nefret havası karşısında birçok vatandaşlar artık haklı ve haksız a-ramıyorlar. Mevcut milli düşmanlık havasından dolayı iki partiyi birden mesul tutuyorlar.»
*
Seçim kavgası başldat
YENİ SABAH bu başlıklı başmakalesinde diyor ki:
Ticaret Bakanı düpedüz İstanbul İdaresini bozuk ekmek işinden dolayı itham etti. Bu
olur şey mi? Bir Bakan, hükümetin mesul bir rüknü gazetecilere açıkça söyledi ve bu da halka gazetelerle ilân edildi kİ İktisat ve Ticaret Bakanlığı vazifesini İyi yapmış ve İyi buğday temin etmiştir. Bundan ö-tesl vilâyetin ve belediyenin vazifesidir, iyi buğdaydan iyi un ve ekmek yapmak onun işidir. Bu yapılmıyorsa kabahat Bakanlıkta değildir.
insan, bu sözlerin sorumlu bir şalısın ağzından çıktığına bir türlü inanmak Ütemiyor. Bütün gazetelerde ayru İfade okunmaca idi sıhhatinden bile şüphe edilebilirdi. Fakat heyhat bu ifade vakıaya mutabıktır. Zaten bundan evvel de bir Bakan, galiba Cemil Salt Barlas, İstanbul vilâyetini İtham eder mahiyette sözler sarfeylemlş İdi. Böyle açık tenkld ve çekişmeler, karşılıklı mesuliyet yüklemeler bir devlet makinesinin İyi işlediğine Ve gıcırtısız döndüğüne delil sayılabilir mİ?
Bir yandan seçim kavgası, diğer taraftan ekmek kavgası âdeta bir nevi huzursuzluk havası yaratıyor. Bu cidal önümüzde bir yıl böyle sürüp giderse hiç de hoşnut olunmayacak durumlar yaratacak istidatlar arzedeblllr. Seçim cidal devrini kısaltmak bd hayırlı ve makul bir hareket gibi görünüyor. Seçim kanununu süratle I Meclltsen çıkardıktan sonra ye-|
ni intihaba gitmek ve Milletvekilleri sayısını, dün de işaret ettiğimiz gibi, azaltmak buhrandan çabuk kurtulmanın en iyi yolu gibi görünüyor. Bu hakikatleri, bu zaruretleri ş menfaatlerine zıd görenler yola girerler mİ?
* îstnabul valiliği
HÜRRİYET, stanbul valisinin değişeceği şayialarından bahisle diyor ki:
Reisicumhur İnönü’nün seçimler baklandaki teminatını Lûtfi Kırdar vali olarak İstanbul’da tahakkuk ettirebilecektir. İstanbul halkı buna emindir ve geçen intihabatta dirayetini ve dürüstlüğünü gördüğü valisinden bunu beklemektedir. Seçimler arifesinde İstanul valisinin değişeceği haberi ortaya çıktıkça biz bunları düşünüyoruz ve neden yalan söyll-yelim, üzülüyoruz.
Şunu da ilâve edelim ki İstanbul'a vali bulmak her hangi bir vilâyete valL bulmaktan çok güçtür. Bilhassa şehrimize gelen ecnebi siyaset adamlarının ve konsolosların, amirallerin ve generallerin karşılaşacakları valinin birçok meziyetleri ile beraber lisan bilmesi de şarttır. Lûtfi Kırdar iyi bildiği birkaç lisanla dalma yüzümüzü ağart-m ıştır ve ziyaretine giden ecnebiler güler yüzle yanından, ayrılmışlardır.
şalisi r bu
Anlaşmanın metni bildirildi
Memleketimizle Yunanistan arasında ticari münasebetleri kolaylaştırmak ve bu arada karşılıklı alacakları bir tasfiye şekline bağlamak maksadı iç An karada 21 temmuzda İmzalanan ticaret anlaşmasının metni şeh Fimizdeki ilgililere bildirilmiştir. Bu anlaşmanın başlıca hükümleri şunlardır:
Mal mübadeleleri her İki mem lekette cari ve umumi ithalât ve ihracat rejimleri dairesinde yapılacaktır. Ticari mübadelelere müteallik ödemeler 2 nisan tarihli Türkiye - Yunanistan ödeme anlaşması hükümlerine tevfikan yapılacaktır. Anlaşmadan evvel başlamış takas ve serbes dövizli muameleler tasfiye edilecektir. Bu anlaşma 2 nisan 1950 ye kadar muteberdir. Anlaşma gereğince Yunanis tanda mamul hale getirilip Tür kiyeye ihraç edilmek üzere Tür-kiyeden Yunanistana iptidai madde sevkedilecektlr. Bu iptidai maddeler Yunanistana muvakkat kabul kaydile İthal edilecektir. Bu İmalâtın ücreti, Türk menşeli mallar göndermek suretlle ödenecektir, iki hükümet temsilcilerinden mürekkep bir komisyon kurulacak ve anlaşmanın tatbikini sağbyacak-tır____________________________
Sergi hazırlıkları
Şerefinin 22 giriş kapısı olacak
İstanbul Sergisinin hazırlıkları bir hayli ilerlemiştir. Serginin Harbiye 11e Taksim arasındaki Şeref kapısından başka 22 giriş kapısı olacaktır. Bu kapılar Dolmabahçede, Maçka-da. Nişan taşında, Vali konağı caddesinde, Harbiyede, Alten-bakkaJda, Taksimde Ayaspaşa-da ve Gümiişsuyuncta olmak Çizere sergiyi hudutlamak tadır. Taksimde İnönü gezisiyle sergi sahasını birbirine bağLıyan. altından otomobillerin ve diğer vesaitin, üstünden yayaların geçebileceği güzel bir beton köprü yapılacak, bu suretle sergi ile İnönü gezisi Taksim meydanı ve İstiklâl caddesi birbirine bağlanacaktır.
Denlz yolcularının yorulmadan ve kestirme olarak sergiye gelebilmelerini temin maksa-dlyle de Dolmabahçede bir vapur iskelesi yapılacaktır.
Sergiyle tramvay ve otobüs hatları başlangıçları arasında yeni ve doğru hatlar tesis edilecek, meselâ Topkapı-Sergi, Yedikule-Sergi, Edirnçkapı-Ser-gi, Kurtuluş-Sergl, şigll-Sergi, Mecldlyeköy-Sergi. Sirkecl-Ser-gl, Eminönü-Sergi, Tüael-Ser-gl tabelâsını taşıyan tramvay ve otobüsler mebde ve mûnte-halar arasında doğrudan doğruya seferlerle halkı sergiye getirip götüreceklerdir.
Sergiye giriş biletleri sadece sergi kapılarında değil, tramvay otobüs, tren, vapur, tünel gişe İstasyon ve İskelelerinde satılacak. sergiye gelmek Istlycn halk bindiği nakil vasıtası bileti ile birlikte sergi biletini de alacaktır.
Zeynep kâmil doğum evi
Mısırda birçok vakıflar varmış
ffskûdardakt Zeynep Kftnııl doğumevi Mısırlı merhum Kâmil paşa ile zevcesi merhum Zeynep hanım tarafından tesis 'edilmişti. Dün bu İki hayırsever tarafından yetiştirilmiş yaşlı İki bayun sağlık müdürlüğüne müracaat ederek Mısırdan geldiklerini bildirmişler ve Mısırda Zeynep Kâmil doğumevi için bir çok vakıflar bulunduğu halde bunların gelirlerinin doğumevlne gönderilmedi-
ğini, meseleyi tetkik edince Türk hükümetinin bu yardımı kabul etmediği İçin yardım yapılamadığını öğrendiklerini bildirmişlerdir. Ayrıca doğumevinde Zeynep hanımla Kâmil paşanın ruhtan İçin nıevlût okutmak istedikleri için müsaade istemişlerdir.
| Mevlût müsaadesi verilmiştir. , Ayrıca Mısırda bulunan vakıfların varidatının da memnuniyetle kabul edileceği kendilerine bildirilmiştir.
likte oturduğumuz otelde A-rap heyetlerinden türlü misafirler kabul ediyor; onlar gidince de, çok dalgın, düşünceli, ruhan heyecanlı görünüyordu.
.. ★
Dünkü telgraflar içinde bir de garip nokta var;
Acaba Zaim. hakikaten muhakeme edilip mî idam olunmuş imiş? Yoksa adaletsizlik yapılarak muhakeme s iz mi Öldürülmüş?
Bunun mesele yapılışına güldüm: Muhakeme şırasın da kendini iyi müdafaa etseydi, cok mâkul deliller gös terseydi, hükümet darbesini yaparak onu geceleyin sarayından alanlar: «Beraet ettin, şef. Kabahatin yokmuş. Buyur sarayına, hürsün’.. diyecekler miydi? Öyleyse, bu gibi ahvalde muhakeme edilmiş veya edilmemişin ne kıymeti kalıyor?
Mabaatlı siyasî komedya ve tragedya...
(Vâ-Nû)
Bisikletle Ege ve
Trakya turu
B. Yacit Orkent İzmir’den beş günde şehrimize geldi, Pendik’ teki köpeklerden şikâyet ediyor
İhtilâf var mı?
Ekmek meselesi etrafındaki dedikodular
İzmirden bisikletle gelen
B. Macil Orkent
İzmirden bisikletle Ege ve Trakya turuna çıkan Maclt Orkent dün sabah şehrimize gelmiş. geceyi İstanbulda geçirdikten sonra bu sabah Edlrneye hareket etmiştir. Maclt Orkent İzmirden Balıkesir, Bursa ve Ya lova yoluyla şehrimize gelmiş ve bu suretle 7öo kilometreyi beş günde katetmiştlr. Kendisi
bir bina inşa olunacak ve do- ile görüşen bir arkadaşımıza ğumevl bu suretle genişleme- Maclt Orkent demiştir kİ: Çektir. | -^30 yaşındayım. 10 yaşından
Diğer taraftan Anadolu yakası İçin çok faydalı olan Zeynep Kâmil dogumevlnl belediye tev-sie karar vermiştir. Bu maksatla müessesenln yanındaki arsa sat m alınmıştır. Arsaya yeni
HEfe NEVİ
0


yÇ .
.2>£RMası/0/ı £,£YÖ&lrLf
İç.
İdare mekanizmamızın her şubesi muazzam teşkilâtla donatılmış. Bakanlık makamlarından aşağıya doğ ru teşkilât şebekeleri genişleyip yayılıyor. Müsteşarlar, müşavirler, mütehassıslar, umum müdürler, muavinler, müdürler, şefler, memurlar, memurlar, memurlar... Her dairede hangi o-danın kapısından başınızı «zatsanız tıklım tıklım memur dohıı, masaların üzerinde tomar tomar kâğıt vığtlı. Mütemadiyen yazılıyor, çiziliyor, bozuluyor, yenileniyor, imzadan çıkıyor, postaya gidiyor. Telefonla! çıngır çıngır işliyor, şifahi e-mirler veriliyor, emirler alınıyor. Bakanlar vızır vıiır dolaşıyorlar, incelemeler yapıyorlar. direktifler veriyorlar.
Şu manzarayı gören bıq ı yabancı; »Oh, der, ne kadar*** muntazam çalışıyorlar, gayretler sayesinde isler “j kır tıkır yürüyor tabiî»,
Bir de bize sorsa. Dışı ni yakar, içi beni! Biz de tıkırdılar! duyuyoruz amnıa C bunlar vüriiyen işlerin avuk.O sesleri değil, her işin ayağı- (/) nı köstekliven kırtasiyerilîk h» zincirinin şıkırtıları. İdare mekanizmasiyle halk arasına duvar gibi dikilen bu kö- ® tü, köhne zihniyeti bir türlü 2 yıkıp atamıyoruz. Bay Bı-M— kana sorarsanız etraf gül, 2>* gülistan, işler tıkırında. herJÛ şev yolunda. Verilen rapnr-Q lar mükemmel, tetkik seva- 0 hatlerinin umum müd'ir+g masalarındaki inceleme ne- gr ticeleri gönül ferahlatıcı.
Ah $u kara duvar arad kaldırılsa, eözlerdeki pembe gözlükler de çıkarılsa, işlere çeşmi im'an ile bir bakılıver-se!
Kırtasiye duvarının ardındaki düzensizlik misallerinin vüzlercesini bir nefeste hepimiz sayabiliriz, bugün bunlardan en yakınına bir göz atalım. Arkadaşım Cemaleddin Bildik’in. ekspres treniyle seyahat hakkında birkaç gün evvel gazetemizde çıkan röportaj yazısını okudunuz tabiî.
Ekspresle Anikaraya gitmek istiyen yolcu o gün sabahleyin saat 6 da istasyona koşun duvarda asılı listeye
Ekmekler hakkındakl kararların sık sık değiştirilmesi üzerine belediye daimi encümeni âzalariyle belediyeye yeni tâyin edilen reis muavini Suat Kutat. arasında İhtilâf çıkmıştır. Encümen âzalanndan bazıları. I ekmek gibi şehrin en mühim bir meselesi görüşülürken, müzakerelere bizzat vali doktor Lûtfi Kırdarin bulunmasını istemişlerdir.
Filvaki geçen hafta belediyenin ekmekler hakkında tesbit ettiği kararlan daimi encümende izah eden ve bu yolda alınacak kararların ekmek işinin tamamiyle halledileceğini söyleyen yeni muavin Suat Kutat’ ı ismini yazacak, bckliyecek. ın teklifleri son buhrana sebep ] saat 9 da aÇ,ıınca para-olmuş vc şehir uç gun ekmek smı verip filetini alacak ve bulmakta büyük güçlüklere uğ- • • —-- -- 1-----
ramıştır.
Son yapılan teklifle de ekmeklerin 605 grama çıkarılarak 24 kuruşa satılması kararlaştırılmıştı. Bu husustaki daimi encümen karârını bütün âzaların imza etmedikleri İddia edilmektedir. Yeni muavin Suat Kutat ı ile daimî encümen arasında başlıyan anlaşmazlıktan fırııı-' cılar istifade etmekte ve ekmekler yine fırıncıların dilediği şekilde ve bilhassa 1 olarak çıkarılmaktadır. Diğer taraftan son ; buhranı dolayısiyle (müfettiş ve murakıpların fırın-. cılar hakkında tuttuğu 400 ka-Memleketi- dar zabıt varakasının mııame-k unutmaması
beri bisiklete binerim. Bir zamanlar Türkiye üçüncüsü olmuştum, Eğeden Trakya ve An kara bölgesine kadar bisiklet turu yapmak üzere ayın 12 sinde İ2tntrden çıktım. Beş günde İstanbul» geldim. Edirneye gidiyorum. Oradan Ankaroya döneceğim, Seyahatim 1500 kilo-' metre tutacak ve ay sonunda tamamlanacaktır, ııılzln bu kabil turlara ihtiyacı jeye konulmaması hakkında olduğu kanaatindeyim. Bllhas- yeni muavin Suat Kutat taraşa gençler teşvik edilmelidir. J ıından emir verildiği ve bu au-Ancak bu seyahatler yardımsız [ret,c fırıncıların affedildiği !d-olmaz.
hamur
ekmek belediye
akşam saat 20.10 da trene binecek.
Seyahat değil, tam mâna-siyle işkence.
Koskoca Ulaştırma Bakanlığına bağlı koskocamsa Devlet Demiryolları İdaresinin himmetiyle halk, yurt i-çinde işte bövle seyahat ediyor. Bir yandan da bilet karaborsacıları listeler üzerinde dalavere çevirip kaşla göz arasında para kazanıyorlar.
Bir telefon alabilmek için imzalı emirnamesine baş vurulan Bay Bakan bu işlerin de farkında mıdır acaba? Zannetmiyorum, kırtasiye duvarının ardından bunlar görülemez.
Cemal Refik
.....;.................
İzmir sürat postaları
Denizyolları İdaresinin Ame-
• rene ıırtncııunu aııcaımıgı ıa-dia edilmektedir. Dün bu mese-
... . > le hakkında belediyeden tahkl- .mumjm..-. ———■— —
— Yollarda müşkülata uğra- kat yapnıak |ateaik. alâkalılar- rlkadan yeni aldığı yolcu geml-[ dan müspet bir cevâp alamadık, lerlnln filoya katılmaları sebe-eyahatlm Belediye reis muavinliğinin me- biyle İzmir hattında “
geç selenin hakiki mahiyetini ay- karar verdiği sürat dınlatacak Izutıut vermesi bek- bugünden İtibaren lenmektedir.
— Şimdiye kadar se;_ ârızasız, hattâ zevkli ll. Pendikten İstanbul» gelirken yollarda köpeklerin tecavüzüne uğradım. Bu taraflarda ne çok köpek var. Bu sebepte bisiklete binemedim. Uzun müddet yürümeğe mecbur oldum.
ihdasına postalan çalışmağa başlıyacaktır. Bu programa göre haftanın pazartesi ve per-_________________ T____________ . şeınbe günleri saat 15 de İstan-İslanbulıın beş yüzüncü yıl- buldan İzmlre. çarşamba ve dönümü kutlama hazırlıklarına cuma günleri de İzmirden Istan başlanmıştır. Yapılan hazırlık- bula birer sürat postası, ayrıca lar daha ziyade fazla paraya cumartesi günleri saat 11 de de mütevakkıf olmayan şeylerdir. Bu arada Fatihin yazdığı şiirlerden mürekkep tezhipti büyük bir de divan hazırianmak-tadır. Divandaki şiirlerin yazılarını Istan bulun en tanınmış ■M hattatı yazmakta süslemeleri
Fatih’in şiirleri
Nakil vasıtalarında ilâç satılmıyacak
Vapurlarda ve diğer nakil vasıtalarında küçük çocuklar tarafından aspirin ve benzeri i-lâçlar satılmaktadır. Hıfzıssıhha ni de güzel sanatlar akademisi kanununda ise her türlü ilâç- (tezyini sanatlar ların ancak eczanelerde s at ila- [ yapmaktadırlar, cağı yazılıdır. Bu sebeple bu kabil satışlara müdahele sağlık müdürlüğü dün kontrol zırlamaktadırlar.
60 kadar tanınmış sanatkârın
Istanbııldan İzmlre birer aralık postası kalkacaktır.
Tatbikine başlanan yeni prog ramın ilk seferini yapacak olan «Ordu» de
vapuru bugün saat 15 limanımızdan ayrılacaktır.
Ankara vapuru havuzlanıyor Denizyolları İdaresinin "Ankara vapuru pazartesi günü Batı Akdeniz hattı seferinden «.aUaı Mouıuuf .'unauuıın ^döndükten sonra 15 gün kadar birlikte çalıştıkları bu divanın havuzlanmak üzere Halice gir-şlmdiye kadar hazırlanmış e-' nıiştlf-
serlerin en mükemmeli olacağı] «Ankara» nın yerine yarın söylenmektedir. Divanda Fati- saat 12 de »Trabzon» vapuru lıe ait elde edilen 80 alır bulu- Batı Akdeniz haltı seferine çı-| nacaktır. ı kacaktır.
profesörleri Bu divan 60 X 80 ebadındadır. Eseri, edebiyat fakültesiyle güzel sanat-eden |ar akademi müştereken ha-
ekipleri teşkil etmiştir. Bu ekip- J ler emniyet memur«arlyle nakil vasıtalarını dolaşmışlar ve bu kabil İlâç salanları yakalamışlardır. Kontrollere devam olunacaktır.
Sahlfe 4
AKSAM
18 Ağustos İHI!)
İthal rejimi Takasın tahdidi yerinde bir tedbirdir
FOTOĞRAFLA HÂDİSELER
3e 1
Avrupa Birliği asamblesinin toplantısı
: Evvel zaman içinde i
Saray entrikaları
İthalât işleri yeniden tanzim edilirken göz
Önirnde
tutulması lâzım gelen noktalar
Geçen yazımızda takasın zararlarından ve ticaret anlaşma-larınm işliyeblimesi için takasın kaldırılması lüzumundan sın kaldırılması lüzumundan balı scuııiştik. Takas memleket İçin ne kadar zararlı olmuştur. küçük bir nıisaıle izah etmek iste-rlzıBırkaç ay evvel tıniyada bulunduğum sırada görüştüğüm bazı İtalyan 1$ adamları. takası feshetmezseniz bizimle imza etti tiniz anlaşmanın yürümesine imkân yoktur, dediler. Tetkik ettim ve kendilerini hakh buldum. Zira ticaret ve tediye anlaşmasının imzasından sonra. Devlet, İtalya ile takasa nihayet vermiş, Dunun üzerine takasa bir aralık Trleste üzerinden devam edilmiş, o kapı da kapatılınca ou sefer İtalya He Avusturya üzerinden çalışmaya başlanılmıştı.
Bu da aylarca anlaşmanın yürümesine mâni olmuştur. Zira takas kuru olan 140 lirete mukabil, 1 Tfırk liralık ma! almak mümkün oldukça, elbette İtalyan İthalâtçısının 205 llret-Jik anlaşma kuru üzerinden mal mübuyaa etmesine imkân yoktu. Ne tekim de böyle olmuş: İtalya ile takas esası üzerinden büyük işler yapılmasına mukabil anlaşma tatbikatı ancak tiraj haklarının kullanılmasından mütevellit İşlere İnhisar etmiştir.
Kanadaya ihraç etmişiz gibi görünen büyük ihracat rakamları karşısında Kanada ticaret mümessili hayret içinde kalmış ve. (Nasıl olur? Hükümetimden aldığım rakamlara bakılırsa, bunların yüzde biri dahi Kana-daya girmemiştir» demişti. Bu mallar hakikatte Knadaya değil. Birleşik Amerikaya, Holau-daya ve başka memleketlere ucuz Hallerle satılan Türk mallarından başka bir şey değildi.
Şimdi hükümet takası İyiden İyiye tahdit yoluna gitmiştir. Bu yerinde tedbir, ihraç ma I lapını izin alabildiğine Hallenmesine mâni olacak ve anlaşmalarımıza hareket verecektir. Bu böyle olunca, önümüzdeki sene donup kalmış Belçika ve İtalyan anlaşmaları ve bunlara yaklaşan Fransız anlaşması belki biraz daha iyi işiiyecektlr. Bu da bizi ithal taleplerinin karşılanması meselesiyle karşı karşıya koymaktadır. Birkaç seneden beri devam edegelen muvazenesizlik yüzünden, Bakanlık dolapları bugün ithal talepnameleriyle doludur. Bunların içinde senelerden beri sıra bekliyenler on binler) aşmaktadır Fakat tecrübe göstermiştir ki sLra İyi bir kıstas olmamıştır. Asıl İhtiyaç sahibi sıra binlerken ba2i klmselete bu sıra büyük menfaatler sağlamıştır. Bozan sırası gelen bir müsadename bel İd de senelik kontenjanı kapayıvermlştir. Müsavi miktarlar üzerinden yapılan tevzUer de hiçbir suretle âdil olmamıştır, üzün aylardan beri tezgâhlarını durdurmuş bir fabrikatöre de 50 ton demir ithal müsadenamesl verilmiş, hele bizim de birkaç talebimiz bulunsun diyen manifatura tüccarına da 50 tonluk müsaade verilmiştir. Bütiin bunlar muvaffak olmuş tedbirler olarak mütalâa edilemez.
Bakanağının ithalât işlerini yeniden tanzime çalıştığı şu sırada bütün bu aksaklıkları göz önünde buhınduurmakta olduğuna şüphe yoktur. Biz bu mevzuda hatırımıza gelen bazı noktalan su suretle sayabiliriz:
1 — Her şeyden evvel memleketin ihtiyaçları göz önünde tutulmalıdır. Yani çeşitli mallardan bir sene zarfında memlekete ne miktar mal girmelidir. Bu miktarlar imkân nispetinde İsabetle tesblt edilmelidir. Muayyen bir malın ihtiyacı aşan miktarda ithaline mukabil diğer ihtiyaç maddelerinin İthali durdurulmamalıdır. İstatistikler göz önünde tutularak, bir sene zarfında ithal olunacak mallar noktasından âdeta bir bütçe yapılamlı, birinci derecede İhtiyaç imiz bulunan malzeme ilk plâna alınmakla beraber, diğer maddeler de tamamen ihmal edilmemelidir.
Hiç şüphe yoktur ki, gaye ser-bes bir ithal rejimine doğru yol almak ve kim bilir belki de, bir gün. her türlü malın İthalini tamamen serbes bırakmaktır. Böyle olunca piyasa kendi ken-
dini tashih edecek, serbes rekabet havası İçinde her tacir ancak İmkânları nispetinde taleple bulunacaktır. Fakat lisansların verilmesinde büyük b!r dikkatle hareket etmek zaruri olacağına göre lisansların verilmesinde büyük bir dikkatle hareket etmek mecburiyetindeyiz
Bugün pek ehemmiyetli sayılacak bazı çeşit ithal mallan vardır kİ. bol bol lisans verilmesi vaziyeti Karşısında piyasaya dolmuş taşmıştır.
Lisansların bu suretle verilmesinde büyük kârlar peşinde koşan bazı tufeylilerin hayal sukutuna uğramaları noktasından Tayda hasıl olmuş, diğer taraftan bu hesapsız cömertlik diğer birçok faydalı malzemeye İthal kapısını kapamıştır.
2 — Bakanlığı yalan yanlış talepname hücumundan kurtarmak. ve her taciri ancak mâkul taleplere sevketmek için ne yapılabilir’ Bu, halli en müşkül meseleyi teşkil etmektedir. Taciri gene kendi arasından seçeceği teşekküllerin kontrolü altına koyma* tehlikeli oluyor. Zira o zaman biraz da haklı dedikoduların arkasını almak mümkün olmuyor. O ı haldp yine en iyisi İşi Bakanlığın takdirine bırakmaktır. Her İthal talebi 1le birlikte müsaade verildiği takdirde kullanılacağına dair teminat vermek şekli, üzerinde durulabilir bir prensip teklifidir, sanın?
3 — Bakanlık, belki de itimi talebinde hulunan her firma hakkında bir ransenyemanı (kartoteksi) vücuda getirebilir. ve müsaadename vermeden evvel firmanın ne dereye-ye kadar ciddî olduğunu tetkik' imkânlarına sahip olur, İtiraf etmek lâzımdır ki. bu tatbikatta büyük güçlükler arzedecek bi rtekilftir.
4 — Memlekette bugün bütün güçlüklere rağmen teessüs etmiş ve bir çok sahalarda yur-
Avrupa Birliği asamblesi başkanlığına seçilen Spaak, Strasburg'ta Dışişleri Bakanı Necmed-din Sadak'ın elini rıkıyor «ortada Yunan Dışişleri Bakanı çaldaris).
Çin’de Yangçc nehrinden k u tularak Hong Kong'a gelmeğe muvaffak olan Amethyst tngl-
da büyük faydalar sağlıyan bir hususi sanayi mevcuttur, ithal talepnamelerinin incelenmesi sırasında yeril sanayiimiz noktası n-dan bazı esaslı tetkiklere girişmek lüzumlu hattâ zaruridir. Bir defa Bakanlık muhtelif sanayi zümrelerini tetkik etlrip, bunlardan normal ve ithal mallan ayarındı imalât yapanları tesblt ettirmeli, bu gibi mamul- ‘ lere ithal müsaadenamesi veril- , meşinde biraz daiıa İhtiyatlı* hareket etmeli ve daha ziyade yeril imalât müesseselerinin ip- | tidaî madde ıhtiyaçlannı karşı- I tantalidir. Elektrik enerjisinin. memleketimizde çok pahalı ve umumi masrafların imalar kapasitelerine nisbetle yüksek olması yerli sanayi mamullerinin her ne kadar ecnebi rekabe
Üne nazaran daha pahalıya, mal olmasını intaç etmekte ise de mamul maddelerin gümrük resimleri İptidaî maddelere nasa-ran çok yüksek olduğundan yerli mamuller pek daha ucuza mâlolmaktadır. Hal ve keyfiyet böyle iken bu gibi mamullere ölçüsüz ithal müsaadenamesi ve rilmesî hatalıdır Yerli s-'.nayi-, imiz! baltalamakta, İşsizlik tuz- | lit etmekte ve bazan bir ka? misil daha rlyade döviz İsrafına sebep olmaktadır Bu İşi sanayicilerle Bakanlık arasında ma sıra tekerrür eden bir pazarlık mevzuu olmaktan kurtulup e-sash bir neticeye bnğlıtmalıdır.
5 — Takas ortadan kaldırılırken bugün iptidai madde ihtiyacını takastan gayrı yoldan temin edtmlyen bazı sanayi zümrelerini de düşünmek ınec-bu riyetln deyiz. Çorap sanııyll, plâstik sanayii gibi, tik nazarda lüzumsuz gibi görünen bu ra nayi de zaruretler neticesi doğmuş ve inkişaf etmiştir. Bugün iptidai maddesini ancak takasla temin eden bu gibi sınai müesseseler! de yaşatmak lâzımdır. Meselâ naylon çorap ithalini menetmen, naylon ipliğine bir giriş yolu bulmalıdır
6 ■— Himaye kasdlyie sanayie verilen kontenjanların tn&ha'k sarfı kontrol altına alınmalıdır Hatırlardadır ki harb senelerin de tevzi yolundan gûya ıırtıay-yen bir ihtiyacı karşılamak uze- ' re alınan bir çok mallar kara borsa mevzuu olmuştur.
Bu mevzuda ki düşüncelerimize gelecek bir yazı da devam e-deceğü . 1. T.
llz kruvazörünün limana girdiği zamanki hali.
bir vapur 4000 yolcu alabilecek
Amerika'da yapılan yeni tip bir vapur. 1 tî bin tonluk bu tip ve saatte 38 mil süratle gidebilecekmiş.
Irak Kıral naibi Abdülllâh ve refikası Londrada
Fas Emirlnln büyük oğlu Mevlâ Haşan Fransız bahriye mektebine yazılmış ve Jeanne
İtalyan Başbakanı de Gasperl bir kaç gün dinlenmek üzere Trenle yakınındaki villâsına gitmiştir. Yukarıda Başbakan kardeşinin oğlu ile birlikte görünüyor.
d'Arc mektep gemlslle seyahate çıkmıştır. Yukarıda prens. Mısır beyi tarafından verilen nişanın iftihar kordunlyle görülüyor.
Saray harem daireleri — Dedikodu, Jurnalcilik — Okumak yok, müzik çok — İyi piyano çalanlar — Ya o, ya ben!
Her hakkı mahfuzdur
Tarlamuk, yjpl ferdi te-fahür; tınlamak demek isliyorum ianinendaz olmak, çığlıklarla gülmek saray âdetlerinin başında dolaşırdı; (tar-lamak ve tınlamak kelimeleri elbette uydurmalardan değildir.. Cevdet Paşanın Kavaidt Osmanlyeslne bakınız). Ben çocukken, yani kadınların benden kaçmadığı zamanlrada sarayları ziyaret ettirilmiş olanlardandım: Kulaklarımla duyar. gözlerimle görürdüm. Her eğlence, hattâ her konuşuş mutlaka bir feryat ve figan üe beraber yürürdü. Kahkahalar ayyuka çıkardı. Ardı arası kesilmezdi. Sonu gelmezdi. Ancak bu kalabalığın her gün bir meşguliyeti de yok değildi. Saz ve tegannl dersleri: el İşleri çalışmaları; dans ve rakıs müma-reselerl; köçek ve zeybek oyunları İdmanları: dikiş ve dokuma müsabakaları ve Uh. hem saraylarda. hem de saray gibi konaklarda mühim İşlerden mâ-duttu. Baş kaşımağa vakit yokta, Fakat dedikoduya, birbirini şikâyete, curnalcılığa ve münafıklığa vakit vardı. Kaşla göz arasında surett haktan görünür, bu kân itmam ederlerdi!*.. Muvaffak bl-şer, yani şerre muvaffak olunca da övünürlerdl!
Bir misal daha
Saray İçi cumalcıhğı o derece revaç bulmuştu kim. hemen hemen herkes canından bıkmıştı. Curnalcılar bile! çünkü kendilerini de curnai edenler; gözden düşûrelner; gazaba duçar edeluer vardı. Şu halde ektiklerini biçiyor ve zehirlerini gene kendileri İçiyorlardı. Yıldız sarayında ve babalarının yanında ve kendi dairelerinde oturan kardelşerln arzetmeğe çalıştığım şu dedikodular yüzünden, birbirlerini görmekten kaçındıklarını herkes bilirdi. Bunlar ayn ayn sokağa çıkarlar ve arabada yalnız lalalariyle (kaTŞLİannda otururlardı). konuşurlar, hattâ maiyetlerine vernlen hünkâr yaverlerini be-rabelrerine alamazlardı. Bu yaverlerin vazifesi yalnız ve yalnız cuma namazı selâmiık-
Semih Mümtaz S.
2 —
larında ve bayram muaytinlerinde maiyetine verildikleri şehzadelere rerakat etmekten ibaretti. Bu hududu geçmek Is-Liyenlere emirler verildiğini biliyorum.
Son zamanlarda, yani o devrin; curnalcıhk devrinin or'a-lığı şaşır Ilığı zamanlarda şehzade ve sultanların saraydaki mekteplerde okudukları dersler üstün körü İlmi eşyadan İleri geçmezdi. Meselâ tarih bile tedris edilmezdi ve tarih Kitaplarını merak edenler bunu karaborsa yoliyte tedarik ederlerdi. Meselâ şehzade Burh >-n.^ddin efendi merhum giaı! Fakat saz bahsi apaçık bir hürriyetle sarayları çınlatır, mükemmel sazendeler yetiştirirdi. Merhum Burhaneddin efendi; merhum. İbrahim Tevflk edendi; dünyaca meşhur olabilecek derecede piyano üstadı idiler. Kadınlardan da bu kuvvetle Ayşa sultan vardı
Ya o, ya ben
Kadının erkeğe tahakkümü: veya erkeğin kadına karşı zıı’fı babında bir de şu misali vet :-yim:
İkinci Sultan Abdülhamlnm çok emniyet ettiği: çok da beğendiği bir gözdesi vardı. Fu kadın çok zeki; çok tertipli yet vakarlı, hele çok da fivL-di. Hastalığından sonra rai-al yaşamağı ve dedikodudur. de bir vakit geçirmeği, ölç almazsa haremde olsun, lerjlh eden padişah, bu kadın için tır daire hazırlanmasını emretnişti. Tefrişata başlandı baş- b-madı. bir küçük şehzadenin annesi, koca sarayı padişahın na-şına yıktı, çocuğumu da. k*nı!t-nıl de öldürürüm; ya o: ya ben dedi; sarayın içinde daire .1nt-re dolaştı; ortalığı izac etti ve bilhassa padişahı mütemadiyen rahatsız etti. Sevdiği ansına ram olan hünkâr, gözdeyi saraydan çıkarmağa ve emin *e edepli bir zatla evlendirmeğe razı oldu; kadını kocaya ver 11, gürültüden kurtuldu. Fakat vefatına kadar bu hicranını da unutmadı)
S. M. S
Bugün matinelerden itibaren

Kadıköy Süreyya Sinemasında
İlki büyük filim birden
1 — ÖLÜMDEN KUVVETLİ (TÜRKÇE I
JAMES MASON — ROBERT NEWTON
2 — SOKAK KIZI KİTİ
PAUL ETTE GODDARD — RAY Mİ İ LANI)
Bugün matinelerden itibaren
AR Sinem asında
İki büyük film birden
1 — BEYAZ İNCİ (Renkli)
BETTY HUTTON — JOHN LÜND
2 — DÖNMİYEN SEVGİLİ bana^ARG \ket lvckmood dennİS pRİce

Amerikadn Nevyork VİIâye'müe Sı>ıiıa«.*»-'J \ ■ 'n.Ie ’. 1 k çocuk felci vakaları görülmesi üzerine uçaklarla her tarara I). O. T. atılmıştır. Yukarıda bir uçak bu tozu atarken görülüyor.
I
| çângn jtfevzufaf» j
Sanayiciler ve Devlet
OÜNYAOA^fc
Genç ve kıymetli Ekonomi ve Ticaret Bakanı Vedat Diclelinin tüccar ve sanayiciler ite konuşması, geçen gün, çok samimî oldu. Bakanın bilhassa devletin hususi sanayi ve teşebbüs karşısındaki durumunun açık bir ifade He izahı bir çok tereddütleri, sui tefehhümleri ortadan kaldırdı.
Senelerden beri sermaye ve faaliyetlerini hususi sana -yie tahsis etmiş olan vatandaşlar devlet karşısında bir nevi aşağılık duygusuna tutulmuş, bu dev rakibin kendilerine çalışma, yaşama, ilerleme imkânı vcrmiyeceği «anaatinl taşını?.ga başlamış ve ou yüzden «husurf» teşebbüs felce uğramağa meyleder olmuş İdi.
, Vakıa devletçiliğin, devlet Enayililiğinin bazı inhiraflerl, bilhassa zararlı bir zihniyetin tezahürleri, cermaye ve teşebbüs sahipleri arasında panik yaratıcı mahiyette sayılabilir. Fakat Cumhuriyet kunılalıdan, beri İktidarda olan partinin, devletçilik umdesinin esası,' muhtevası herkesçe malûm idi ve. bütün inhlrafiere rağmen bir gün. bu esasa avdet edileceği muhakkak İdi. Bu böyle olmakla, söylenmeden anlaşılmakla beraber, söylenince daha iyi anlaşılır.
Genç Ekonomi ve Ticaret Bakanı bütün tereddütleri izale edici, devletin hususî sanayi karşısında bir rakip değil, bir yardımcı olduğunu gösteren bir tamda konuşmakla leşenbus fikrini takviye etmiş, sanayileşmemizin önünde devletin bir engel olmadığını göstermiştir.
Haklı veya haksız, hususî sanayiimiz. inkişafının baş, engeli saydığı «Devlet sanayii betinin» ortadan görmekledir veya Bundan başka
yenilenmemiş, hattâ tamir edilememiştir. Yedek parçaların, yeni makinelerin kıymetleri harb evveline nispetle çok yükselmiştir. Bu yükseliş vasati olarak belki bire sekiz, belki on nlspetlndedir.
Bu yüzden bütün hususi fabrikalar, ağır bir tamir, yenileme külfeti İle karşılaşmaktadırlar. Hükümetin bu iş için lüzumlu dövizi vereceğini farzet-sek bile, unutmamak lâzımdır kİ, yenileme, tamir masrafları hariçten yeni sermaye tedariki ile değil, teşebbüsün bünyesinde tesis edilen bir fon. «amortisman fonu» 1le karşılanır. Fakat memleketimiz sanayiinde, bu »yenileme» ihtiyacını karşılayıcı «amortisman fon» lan, maalesef mevcut değildir. Bu yüzden yıpranmış tesisatın yenilenmesi mühim bir finansman dâvası halini almış bulunmaktadır.
Göklere seyahat başlamak üzere
Şikagoda 57 yaşlarında Maynor isminde bir kimya mühendisi, eylül ayındagökyüzüne çıkmak için hazırlıklarını ikmal etmek üzeredir.
Maynor 30 senedenberi pilotluk yapmaktadır. Şimdi de aya ve diğer yıldızlara ilk defa seyahat etmek ve bu suretle havacılık tarihinde yeni bir adım atmak emeli ile gece gündüz çalışmalara devam etmektedir. Maynorun aya çıkmak için kullanacağı uçak da son derece basit bir uçak gibi görünmektedir. Bu uçak silindir şeklinde ve 28 ayak uzunluğunda bir mermiye benzemektedir. Havadaki ağırlığı İse 7.500 libre gelmektedir.
Devlet Demiryollarında lokomotif mezarlığı
Trenle Eskişehirden geçenler ve demiryollarına ilgi gösterenler, Eskişehir - Konya hattı istikametindeki kör yollar üzerinde birinci dünya harbinden çok yakın zamana kadar servis geçirmiş, her tip ve kudrette yüzü aşkın lokomotifin metruk bir halde olduğunu görürler. Burası bir lokomotif mezarlığıdır! ..
Bunların İçinde umumi tamir görmekle kıyı bucak teşkilât yerlerinde manevra ve kısa yük kursları yapmaca yarayacak o-lanları da vardır.
Seyrüsefer işleri
Halka iyi muamele etmeyen şoförlerin patronları da cezalandırılacak...
reka-kalktığını görecektir, engellerin de Çaldırılması lâzımdır ve sanayiciler bunu vekillerinden istemişlerdir.
Hususi sanayiin İnkişafına mâni olan, hattâ mevcut fabrikaları küçülmeğe, parçalanmağa, bu yüzden rasyonel ve azami randımanla çalışmak imkânlarından, mahrum olmağa sevkeden ikinci âmil de •muamele vergisi» cihazının büyükler aleyhîne, küçükler lehine işlemesidir.
Küçüklüğü başka mesn’rkct-ler de olduğu gibi, iktisadi fonksyonlanna göre, kalitatif olarak değil, motor kuvveti amele adedi gibi kemiyet ölçülerine göre tâyin edilen müesseseler muamele vergisinden muaf oldukları ve bu sayede vergiye tâbi büyük müessesele-re rekabet edebilecek duruma girdikleri için, orta ve büyük fabrikalar da muvazaa yolu İle parçalanmağa sevkedilmekte-dirler. Bu. İktisadî bakımdan, muamele vergisi tatbikatının en mahzurla cephesidir.
Muamele vergisi konusunun, büyük küçük müesseseler arasında eşitlik temin etmek, sınai inhitatımızı mucip olan, geriletiri hükümleri kaldırmak gayesile ele almak yerinde o-Jur ve sanayiciler Ekonomi Bakanlarından bu mevzuda büyük yardım beklemektedirler.
Devlet, son senelerde, her medeni millet için bir zaruret olan »bir sosyal politika» gütmektedir. Bu sayede «işçi» hakiki bir İnsan, hür ve bir vatandaş mevkiine miş bulunmaktadır.
Sosyal politikamız hastalıklarında, kazalarda emniyet altına atmakta, hattâ ölüm halinde çoluk çocuklarının geçimini bir dereceye kadar sağlamaktadır. Bütün bunlar faydalı, zaruri şeylerdir. Hiç bir sanayici, şuurlu bir vatandaş olmak şartUe, bu zarureti inkâr edemez ve yeni içtimai külfetlerden kurtulmak İstemez. Ancak bu bakımdan da, muamele vergisinde olduğu gibi, küçük ve büyük müesseseler arasında bir müsavatsızlık vardır, çünkü küçük müesseseler İçtimai külfetlerden de muaftırlar. I müsavatsızlığın da, perinde, ortadan dürüst rekabetin için zarurîdir.
Hususi sanayiin

f-
Fabrikalarımızda amOrtis-]man. tesisatın harbden evvelki I kıymetleri üzerinden, kazanç vergisi kanunundaki nispetlere göre yapılmaktadır. Harbdcn evvelki kıymetler ki bllânçolar-da el’an bunlar görünmektedir, hiç bir realite ifade etmemektedir. Küçük, hakikattin çok dununda kıymetlere göre ayrılan amortisman fonları ile tabiî bugünkü İh Uy aç karşılanamaz. Sanayiin bugün belki en büyük derdi, dâvası budur. Bu derdin ortadan kaldırılması için bütün tesisatın yeniden kıymetlendirilmesi, ancak bu yüzden büânçoda nazarî olarak görünecek «kâr» in vergi dışı bırakılması lâzım gelir. Buna imkân verildiği takdirde bilançolar hakikî vaziyeti gösterecek duruma yükselir ve realitenin icap ettirdiği ölçüde amortisman fonu ayırmak mümkün olur.
müsavi yiiksel-
işçileri,
Maynor bu uçakla ilk hamlede 27 mil yükseklere kadar u-çacağım ümid etmektedir. Atmosfer tabakası da 27 mi) yük- zemenin heder olmasına imkân sekllkte nihayete ermektedir. bırakıyor. Bir lokomotifte saç, demir, bakır, pirinç, çelik, dök-me gibi aksam külllyctle vardır. Teşkil olunacak bir ekip tarafından bunlar sökülüp bozuia-] rak demiryolları ve Kırıkkale a-telyelerlnde kullanılabilir.
İlgisizlik, hava teslratına maruz ve çürümege mahkûm milyonlarca Ura kıymetinde mal-
Maynor bu uçağı ile Şlkago-1 mm 25 mil ötesinde, Michlgan’ gölü civarından hareket edecek ve saatte 1400 mil süratle hava-, lanaeaktır, Seyahat takriben 15 dakika sürecektir. 15 dakikanın üç dakikası yukarı çıkarken. 131 dakikası da aşağı inerken geçe- kezlerde yük ve yolcu vagonia-cektir. Uçağın yapacağı sürate rı da aynı akıbete maruzdur.
Belki diyeceklerdir ki: Bu sökme ve bozma — ıcabederse cins izafeleri İle İşe yarar bir hale getirmek — İşçilik ücreti vesair masraflarile mühim bir yektin tutar. Biz bu kanaatte de ğiliz, Bir montör üç dört tesviyeci ve bir kaç amele ile nihayet on beş kişiyi aşmıyan bir ekip bu işi başarır ki cer atelyeleri mevcuduna göre bu ekibin oradan ayrılıştan İş randımanına aksedecek bir aksaklık da yaratmaz. Ve nihayet bu mezarlığın temizlenmesi bir sene gibi kısa bir müddetin İçine sığabilir.
göre Maynor yarım dakika İçinde atmosferin dışına çıkmış o-lacaktır. Maynor yarım dakikalık bir zaman için şöyle demektedir: «Yarım dakika ilk nazarda çok kısa görünüyorsa da; fezadan gelen kösnük şualarını müşahede etmek İçin kâfidir.»
Bugene Maynor Alahama Po-lytechnlc Enstitüsü mezunudur. Birinci Dünya Harbinde orduda pilot olarak vazife görmüştür. Maynor fezâda dolaşmak kararım daha 1919 da vermiştir.
Prensip kabul edilir iken bilhassa maziye teşmil bakımından düşünülecek bir çok hususlar vardır. Mevzuu ciddiyetle ele almak zamanı çoktan gelmiştir. Genç Ekonomi ve Ticaret Bakanı bu mevzuda en geniş yardımı vâdetmlş bulunmaktadırlar. Bütün sanayiciler kendilerine karşı minnettardırlar ve bilgilerinden, iyi niyetlerinden. enerjilerinden çok şeyler beklemektedirler.
Mısır koçanları kıymetli oldu
Bîr zamanlar ateş yakmak gibi ehemmiyetsiz işlerde kullanılan mısır koçanları, Birleşik Amerikada şimdi yeni bir kıymet kazanmıştır. Mısır koçan- 1 lan alkolden tutun da naylon çoraplara kadar bir çok şeylerin imâlinde kullan ıîmaktachr. I
CEVAT NİZAMİ
Müthiş bir cinayet
Kendisine mukavemet eden kızın boğazını kesti!
Gene bu şekilde muhtelif mer
Ama kir. pas ve toz içinde muhafazasız kalan küçünısen-miyecek bu servetin metrukiyeti devam ettikçe, geçende gazetelerde okuduğumuz ve bütün | vatandaşların teessürünü mucip olan 250 bin pulluğun akıbetinden daha büyük bir kayba bilerek (irşat verilmiş demektir.

Eger bu satırlarla sayın Ulaştırma Bakanımızın dikkatini çe kebiıllrsek memleketin hayrı hesabına bir hizmet görmüş olacağız
Mısır koçanlarından elde edl- 1 leh mühim bir kimyevî madde de «furfural» dır. Bu madde yağların tasfiyesinde ve boyaların, ilâçların, plâstik maddelerin ve haşarat öldürücü ilâç-] larm terkiplerinde kullanıl m aktadır. Birleşik Amerikada bir firma, mısır koçanlarından se- elde edilen faydalan ölçüyor-nede 22.500.000 kilo «furfural» ,1ar. Misk koçanlarının ilâvesiy-istlhsal etmektedir. İle beton daha hafif olmaktadır.
,, , , , , ' Bu tarz beton testere ile kesile-
M,s.r kotanlar.™ k.^.pbk baş hayvanlan semizlendirme-
tr yarayan ekonomik bir cırla- yapanlar. Kore.
n,n haarlanmamnda d. tayda- ’ l“~i’ C“Ulk
» oldafo lapa! edllmiytir. Şln>- bln.lanm» Insaanda bu yeni di dommdaea mansor bir oda 1İI> »««"d"" ?ok edil'’
balitaand. taydaş». biçmek “kUr M”'r k®“nl ,le karı5‘k İçin lerriibeler yapılmakladm I »“>“■ ha™«(e "luka-
Yemelini ve ğcnişleme-daralma
Mısır koçanım başka yeni sa- derecesini tesbit için daha bir balarda kullanmak imkânları- takım tecrübeler yapılmakta-m arayan Amerikan âlimleri, dır.
AkşehiriB Kazak köyünde müthiş bir cinayet işlenmiştir. Petro oğlu Petro Cam isminde ve yirmi yedi yaşlarında biri Avaryon Avcı kızı on alta yaşlarında Katyana Avı'ya aoria taama etmek istemiştir. Şiddetli mümanaat gören Petro genç kızı bıçakla muhtelif yerlerinden yaralamış, sonra boğazından kes mlştlr.
Bu canavar ruhlu adam, derhal yakalanarak adalete verilmiş ve tevkif edilmiştir.
Feci otobüs kazası
Bayburt 17 i AA.) — Dün Gümüşhane Uc Bayburt arasında fren tutmaması yüzünden feci bir otobüs kazası olmuş, dört kişi ölmüş. 16 kişi yaralanmıştır. Yaralılar memleket hastanesine kaldırılmış, ölüler Bay-burtta defhedıJmiştir.
Denizal tındaki hayat
Smuglers Cove 17 (AP.) —
Deniz altında 6,000 kadem de-— rtrtMfee inmeye teşebbüs etmiş Bu i olan Otis Barton dün 4,500 a-Imkân nts- yak derinliğe yani hiç bir insa-kaldınlmaii ■ nm varmadığı derinliğe inmtj-tâhşkkuku ı ttr.
Barton, teknesinin küçük pc-n inkişafına teresinin önünden İnsanın göz-mfini olan üçüncü bir âmil de, Jerini kör edecek patlaklıkla ba-yine vergi mevzuatımızda aran-' Iıkların geçtiğini anlatmıştır, mak lâzım gelir Son harb se-J 4,100 kadem derinlikte Barton' nelerinde. muhtelif sebepler un tek nesinin gene ışıklan sön tahtında, fabrikaların tesisatı m üştür.
tm bize vereceği salâhiyetlere i ise o zamanki gibi bir göre inkişaf edecektir. Son pa- 2OÛ0 - 2500, hattâ üç

| Altıncı şube müdürü tetkiklerini anlatıyor — En mühim i dert! — Avrupalılara kıyasla biz — Şoförler fazla para i&te-j yemiyecekler — Bizde taksi tarifesi normaldir — Suçu itiyat ( haline getirenlere îstanbulda şoförlük yaptırıhnıyacak J Yeni şiddetli kararların tatbikine yakında başlanacak... V———
Seyrü sefer İşleri üzerinde tetkiklerde bulunmak üzere İtalya'ya, oradan İsviçre'ye, daha sonra da Paris'e tetkiklerde bulunan müdürlüğü altıncı şube müdürü Kemal Aygünün şehrimize döndüğü yazılmıştı. B. Kemal Aygünün dönüşünden sonra İstanbul da seyrli sefer İşLeri etrafında yeni tedbirler alındığı bazı gazetelerde mevzuubahs olmuş ise de bunlar arasında birbirini nakzeden haberlere raslanmıştır. Bu itibarla Kemal Aygün İle bir konuşma yapmağı faydalı bularak sordum;
— Anlatın bakalım! Tetkik seyahatinizde mevzular üzerinde meşgul oldunuz?
Sualimi şöyle cevaplandırdı:
«— Şehirlerde ve şehirler arasındaki seyrü seferi idare eden poliû kuvvetlerinin ne şekilde çalıştırıldığını ve seyrü seferin selâmeti için ne gibi organlar bulunduğunu İtalya, İsviçre ve Fransada tetkik ettim. Bilhassa ttalyada seyTİi sefer servisinde, vaktin müsaadesi nispetinde bizzat çalıştım. Orada bu mevzuda uzun müddet çalışmış olan kıymetli emniyet müdürleri tanıdım: karşılıklı münakaşalar yaptık...»
En mühim dert
— Seyrü sefer İşleri, bizde olduğu gibi Avrupada da mı bir dert halinde?
«— Umumiyet itîbarlle bugün bütün Avrupada şehirlerin en mühim dertlerinden birisinin seyrü sefer İşi olduğunu yaklnen gördüm. Her memleket. bu derdin izalesi hususunda birbirinden IsLlfade etmeği düşünmekte vc sık sık başka gönderip tetkikat yaptırmaktadırlar. Netekim ben İtalyada çalışırken İlalyanm yollar ve seyrü sefer umum müdürü Dr. Cülyano da Londrada tetkiklere gitmiş bulunuyordu.»
— Tetkikat yaptığınız Avru-
pa şehirlerinde seyrü seferin İntizamı hususunda alınan tedbirleri. memleketimizde tatbik edebilir miyiz? ı
«— Tetkikatımda, üzerinde esaslı surette durduğum mevzulardan biri de bu idi. Hiç şüphe yok ki het şehrin cadde, ve sokakiarile Kuruluşu ve o şehirlilerin bunlara alışma va-| zlyelJerine göre seyrü seferin
giderek emniyet
dedim, hangi
Avrupada tetkik seyahatinden dönen altıoct şube muduru Kemal Aygün, kentlisini karşılayan arkadaşları arasında
I
N. D.
şimdi betona karıştırılmasından
llllııllııııııUlliıılılıı ıııııı ııııııı
Avrüpaya gelen ve geçen hafta Amerika'ya dönen Amerikan Kurmay Başkanı OL Bradlıy (ortada) Batı Birliği Askeri Kuvvetler Komutanı Mareşal Muntgomery ve Kara Kuvvetleri Komutanı Ol. Delatrc de Tassigny ne birlikte.
ra cezalarına taalluk eden seyrü sefer kanununun tadili bu hususta bizi oldukça kuvvetlendirmiştir- Bu kanunun, şiddet bakımından yeni bazı salâhiyetler vereceğini de ümit ediyoruz.»
Şoförlerin fazla para istemeleri
Bizde halka yaka silktiren, usanç veren bu mühim derdin şoförlerin taksi saati haricinde fazla para istemeleri olduğunu anlatarak sordum:
— Bazı şoförler, bu çirkin hareketlerini daha ne zamana kadar devam ettirecekler? Bu nun da bir sonu gelmlyecek mİ? Halk otomobile endişesiz binebilecek, kavgasız ve münaka-şasız İnebilecek mi?
«— İtiraf edeyim ki fazla para istenmesine gezdiğim yerler İçinde, yalnız Parlste tasladım. Orada da esas ltibarile fazla para'talep eLmlyorlar da ancak taksi saatinin yazdığı nizami ücreti aldıktan sonra mutlaka bahşiş istiyorlar. Bahşiş verilmediği zaman bazıları müşteriye oldukça haşin mukabele ediyor! Fakat buna polis muttali olunca şoför, çok ağır cezaya çarptırılıyor. Bizde fazla jPara talebine gelince: Bu, cidden iyi kalbli, terbiyeli ve hüsnü niyet sahibi şoförler İçin bir yüz karası oluyor. Sizi ve dolayıslle İstanbul halkını te-1 nıin ederim kİ bu durumu çok . şiddetli tedbirlerle mutlaka ön-' liyeceğiz, şimdi saatlerin sürat-•u/cvıcıuıe guıı- seyru seıçrjn , ,,, . . , ,
, , . . , , . . le avar edilmesi İçin çalışıyo-
tanzimi hususunda alınan ka- ‘ .2 -
ruz. Saatin yazdığından fazla para isteyen ve müşteriye kötü | muamele eden şoförü katiyen 1 affetmiyeccğlz. Bu suçu İtiyat « ı haline getirenlere ise İstanbul-terbiyesi, seyriı sefer ,
i da şoforlıik yaptırmamak İçin * ne mümkün ise yapacağız. Bu arada bu şekildeki şoförlere otomobil teslim eden patronların da cezalandırılmasını esas tutacağız. Bu sayede otomobil sahiplerini de İyi kalbli, terbiyeli şoför istihdam etmek mecburiyetinde bırakmış olacağız. Hülâsa olarak söyUyeylm. Alacağımız kararlar, gerek teşkilâtımızın göstereceği bilgili ve devamlı takip sayesinde gerekse vasıta kullananların ve yayaların alınacak tedbirlere samimî olarak İtaate karar vermeleri ile müspet neticelerini! çok kısa zamanda vereceğine İnanıyorum.
Bugünkü taksi ücretleri normaldir
Bazı şoförlerin taksi saatinin yazdığından fazla talep etme-j lerindc kendilerini bir noktaya dayanarak haklı çıkarmağa çalıştıklarım anlatmak ve bu suretle hakikati öğrenmek lüzumunu da duymuştum:
— Şoförler, dedim, bugünkü taksi tarifesinin az olduğunu İddin ediyorlar. Bu iddialarında haklı mıdırlar? Halbuki bugünkü taksi tarifesi, benzinin
i— Şüphe yok kl bu, mevzua-j tespit edilmemiş midir? Bugün
2500, hattâ üç bin Hra verildiği vaki değildir. Benzin de çok ucuzdur.
Söylediklerimde beni tan men haldi bulan emniyet alt cı şube müdürü B. Kemal Aygün diyor kİ:
a— Fransada taksi ücretleri bizdekinden çok ucuz, İtalya ve İsvlçrede İse pahalıdır. Fakat şu cihet de bir hakikattir ki şoförler, taksi saatinin yazdığından fazla psra almazlarda bugünkü taksi tarifeleri, memleketimiz İçin çok normal bir tarifedir.»
B. Kemal Aygün, tetkikleri hakkihdakt raporunu önümüzdeki hafta içinde alâkalı makamlara sunmuş olacak ve on gün sonra şehirde seyrli seteri tanzim edecek şiddetli tedbirlerin tatbikîne Geçilecektir.
Cemaleddln BİLDİK
elemanlarını memleketlere
Adalar hükümet tabibliği
Merkez, hükümet tabibi doktor Mustafa Emreokıır Adalar hükümet tabibiıgınc tâyin e-tlilmlştlr. üzün zamandanberl merkez hükümet tablbllğlnde başarlyle çalışan doktor Mustafa Emreokura yeni vazifesinin de muvaffakiyet dileriz.
radarın tatbiki birbirinden farklı olmaktadır. Gözden kaç-mıyan bir hakikat de, o şehir-, İllerin küçük büyük hepsinin
'
hakkındakl kararların muvaf-| fakıyelle tatbik edilmesinde en birinci rolü oynadığıdır. Meselâ bir şehre girince o şehrin seyrü sefer düzeninin ne derecede olduğu derhal göze çarpıyor ve bir fikir edinmek derhal mümkün oluyor. Bununla beraber şehirlilerin kaidelere riayeti, seyrü sefer teşkilâtının çalışmaları hakkında da bir fikir edlnlleblllyor.»
Onlara kıyasla biz
— Peki, dedim, o şehirlere kıyosen şehirlerimizi bilhassa İstanbulu nasıl görüyorsunuz?
«— Her halde umumi manzara lehimize değildir.»
— Biraz daha acık söylemenizde ne mahzur var?
«— Açıkçası şu kİ bilhassa vasıta sürücülerinin seyrü sefer kaidelerine ve yasaklarına riayetsizlikleri bizde hiç bir yerle kıyas knbul etmJyecek derecede aleyhim İzdedir. Her şeyden evvel bu riayeti mutlak temin etmek zorundayız. Aksi takdirde alacalımız her karar, muvaffakıyetslzliklc neticelenir.»
— Alacağınız yeni kararlar-
da eskisine nazaran ne gibi bir şiddet ve sıkı takip gteterecek- malzemenin, lâstiğin en pahalı »İni»? | Hate tedarik edildiği günlerde
Yeni ilkokul binaları yapılacak
Şehrimizde yeni ilkokul binaları inşa olunacaktır. Yaptırılacak yeni okullar için münasip arsalar tesblt edilmekledir. Muhtelif semtlerde bulunan arsalar dün milli eğitim muduıü Murat Urazla alâkalılar ve mimarlar tarafından gerilmiştir.
Hâlen inşâ edilmekte olan 3 yeni ilkokul için belediye bir I milyon yüz bin lira tahsis etmiştir. Önümüzdeki yıl bütçesine de bir buçuk milyon lira tahsisat konulacak ve bununla arsaları tesblt edilmekte olan 4 yeni İlkokul inşa edilecek!ir.

Çatalca dispanseri
Belediye, Çalalcadakl ahşap dispanser yerine, kârgir yeni bir bina inşa ettirecektir, inşa masrafları kısmen belediyece, kısmen de mahallî Idareleı ve yardımlarla karşılanacaktır.
Diğer taraftan Çatalca hükümet doktorluğuna Akçadağ hükümet doktoru Selâhaddln Kırlı tâyin edilmişti. Belâlıad-dln Kırlı şehrimize gelmiş ve bu gün yeni vazifesine gitmiştir. Yeni hiikümec doktoru, İnşa e-tiileeek dispanser binasının ha-zırlıklarlyle meşgul olacaktır.
319 senesi Harb
Okulundan neş'et edenler
32 ağustos 40 ncı yıldönümünde İstanbul Orduevindc saat 14 ilâ 17 arasındaki toplantıya şeref vermeleri rica ediliyor.
Sahlfe 6
AKŞAM
18 Ağustos 1949

EV- KADIN- MODA
tütüncülüğü
Mahkeme Kori dorl a rı n d a
Serinlemek
İstikbal ümid vericidir
Onun cezasını kestirmeden çıkar mıyım?
için
Hazırlaması kolay yeni tertip şerpetler
Basma ve keten elbiseler rağbette
pa-
Ağustos ayının bu sıcak günlerinde hararet gölgede derece otuzu aşınca, denize karşı serin bir balkonda yahut gölgeli blr bahçede oturmak soğuk bir şeyler içerek serinlemek ihtiyacı his sedilir. Denize karşı balkon İle gölgeli bahçe bulmak müşkül ise de soğuk bir şerbet yahut tarif edeceğimiz yeni tertiplerde serinletici meşrubat İçmek ve misafirlerine ikram etmek nispeten kolaydır.
Amerikan limona lası: Büyük bir su bardağının dibine küçük kırılmış buz parçaları, iki kaşık toz şeker, bir limonun suyu, yuvarların kesilmiş bir parça limon koymalı ve soğutulmuş soda ile dol durma 1, Bir iki damla küraso damla imalı ve sazla içilmesi için İçine iki saz koyarak ikram etmeli.
Üzüm suyu: Dört su bardağı aıkıinuş taze üzüm suyu içerisine yanm su bardağı konyak, bir bardak vişne suyu karıştırmalı. Soğutmalı. İçileceği zaman bu1 Paralısı, çizgilisi, karolusu. üzüm suyu üzerine yarım bardak beneklisi, her çeşidi kullanıl-soğuk soda doldurman. Arzu mış, Bilhassa sayfiye yerlerinde edilirse şeker ve büz parçaları bıı 2arif elbiseler çok giyiliyor. İlâve edilebilir. I _ ,
| — Kırmızı üzerine beyaz para-
Soğuk sut: Soğuk süt sevenler h basmadan gayet sade elbise, için bir bardak içerisine blr biûzu omuzlar üzerinden çepe-çoru, lısıSı Seter. blr üter te- b„.u|„,U5,1Jr Kollara lâ>.
deh, konyak, Ud çorba tliî stçlrllmlştlr
kırılmış buz parçaları koymalı, üzerini soğuk sütle doldur malı. | Çiçek suyundan boşlaııanlar konyak yerine bir kahve kaşığı güzel kokulu halis çiçek suyu koyabilirler.
Limonlu vişne suyu: Geniş Peynirli pide ağızlı bir sürahi İçine üç kadeh Beyazıt, Malike Kıral: konyak, üç bardak dolusu vişne nirli pide şöyle yapılır: suyu koymalı Kabuklan İle yu-1 Hamuru: varlaklara taksim edilmiş bir 350 gram un, 50 gram ekmek limonu ve arzu edilen tatlılıkta mayası, 200 gram su, bir çay ka-olması için şekeri ilâve etmeli, şıği dolusu tuz. Vişnelerin çekirdeklerini ha-| İçi:
vanda hafifçe dövmeli, blr tül- 250 gram beyaz peynir çatal-bende bağlamalı, sürahideki la ezilerek, içine ince kıyılmış vişne suyunun içine koyarak iki demet dereotu, blr yumurta, yarım saat bırakmalı. Bu müd- bir çorba kaşığı erimiş sadeyağı detten sonra tülbendi almalı. İlâve edilerek iyice karıştırıldık-İkram edileceği zaman bardak-1 Lan sonra kullanılacak, terin içine yarım olarak vişne ’ "
suyu üzerine soğuk su, yahut . . soda doldurmak. İçine buz da yumurta, konulabilir. j IIn" e»
Bütün bu şerbetler içine konulan konyak lezzeti ve kokuyu arttırmak içindir.
4 — Lâcivert ketenden eteği fasılalı plili elbise. Yakası ve kol reverleri beyaz ketendendir.
5 — Yeşil üzerine beyaz ralı basma elbise. Biye parçadan konulan enli yaka kola İhtiyaç göstermemek telr.
6 — Kırmızı beyaz çizgili basmadan yapılan bu elbisenin eteğine ve kollarına kırmızı kelenden garnitür konmuştur.
7 — Sarı beyaz karolu basmadan yapılan bu elbisenin cepleri sarı ketendendir, omuz yanından iliklenen blûzun düğ- ’ meleri beyaz sedeftir.
Müşküllere cevapl
I MODA HABERLERİ
Pey-
Üstû: .
Üç çorba kaşığı tereyağı, bir
Bu kış:
»Saçlar çok kısa kesilecektir.
Şapkalar sağ gözü kapayacak şekilde yana eğitmiş olarak giyilecektir
♦Gözlere sürme çekmenin ıh ti mal i vardır.
ı
♦Kadife iskarpin giyilecektir.
♦Gündüz çoraptan işlemeli, gece çoraptan ise renkli pul ve ştrasla süslü olarak giyilecektir.
♦Fosforlu. pırıldıyan elbiseler moda olacaktır.
Unu eledikten sonra tahmini olarak dörde ayırınız. Bir kısım unun ortasını havuz gibi açınız, yarım kahve fincanı ılık su ile 50 gram ekmek mayasını ezerek buna ilâve ediniz, yoğurarak Suyu kolay soğutma küçük blr hamur yapın», üs-
- tünü örterek kabarmaya bıra-
kınız.
Yazın sıcak günlerinde buz Yarım saat sonra mayak ha-yokken »erin su içebilmek İçin mur en aşağı bir misli kabar-şu basit çareyi tavsiye edenler mış olacaktır. O zaman buna dl-çoktur: i ger unlan, suyu, tuzu ilâve ede-
su dolu bir sürahiyi, su dolu rek yoğurunuz.
derin bir tabak İçine oturtmalı.1 Hamurun tekrar iyice kabarışla tılaıı blr havluyu sürahiye ması için ılıkça blr yerde üstü sarmalı, (havlunun bir kısmı örtülü olarak bırakınız.
derin tabaktaki suya değineli- Kabaran hamuru alarak aiU dir» ve güneşe bırakmalı. müsavi parçaya kesiniz ve her Güneş ne kadar sıcak ve kız- bir parçayı avuç içinde yuvarlağın ise sürahideki su o nispette diktan sonra hafifçe unlanmış serin olur. i
usulü
mak sureliyle beyzi olarak 15 santim kadar büyütünüz, uzunluklarına ortalama hazırlanan peynir içini döşeyiniz, için üstüne doğru hamurun kenarlarını çeviriniz.
İçi hafifçe yağlanmış tepsiye dizerek pideleri tekrar yarım saat dinlendirdikten sonra ü-zerlerlne çalkanmış yumurta sarısını sürünüz ve kızgın fırında pişiriniz.
Pidelerin alt ve üstleri kızarınca üstlerine üç çorba kaşığı erimiş tereyağı gezdiriniz sofraya çıkarınız.
Aselbentin fransızçası Ankara, Semra Güneş:
-£v bentin FranSızcaSı (telnture de
hamur tahtası üzerinde bastır- benjoln) dlr,
Faydalı bilgiler |
Lâstik korsaları nasıl temizlemeli?
Lâstik korseleri yazda sık sık yıkamak lâzımdır Bunları en iyi kepekli su temizler.
Dört bardak suya 100 gram kepek hesap ederek yıkanacak eşyaya göre kepek suyu hazırlamalı. Kepekle suyu bir saat kaynatmak. Tülbentten süzerek soğumağa bırakmalı.
Kepek suyu tamamiyle soğuduğu vakit korseyi içine batırmak ve on iki saat bu su içinde bıraktıktan sonra hafifçe uva-lamalı (katiyen çitilememelli temiz suda çalkaladıktan sonra i gölgede, ve rüzgârlı yerde ku- ı rutnıalı.
11 ağustos 949 perşembe günü, Ekonomi ve Ticaret Bakanı ticaret odasında bakanlık erkânı hazır olduğu halde ihracatçılarla yaptığı konuşmalar sırasında Türkiye Tütüncüler Birliği âzasından B Teklnalp birlik adına beyanatla bulunmuştu. Gazetelere muhtelif şekilde akseden bu beyanatın bir hulâsasını aşağıya neşrediyoruz:
«Türkiye Tütüncüler Birliği namına bir kaç sin söylemek vazifesini üzerime aldım. Maksat. bu toplantıdan faydalanarak dert dökmek, bir takım şikâyet ve itirazlar ileri sürmek değil, mesul makamlarla 1§ adamları arasında işbirliği yapmak sureliyle memleket İçin elde edilebilecek hayırlı neticele-! ri fiili misallerle ve vakalarla belirtmekten İbarettir.
Herkesin malûmu olduğu veçhile bundan bir kaç sene evvel, | tütüncülüğümüz pek tehlikeli bir buhrana mâruz kalmıştı. Elde 90-100 milyon liralık stok bulunduğu gibi rekolte de normalden fazla İdi. tütün, piyasamızda panik alâmetleri belirmeğe başlamıştı. Diğer taraftan tütünlerimizin en başta gelen müşterilerinden biri olan Almanya da harbten doğan durum dolayıslyle, başka tütünlerin sürülmesine de önemle çalışılmakta İdi. İhracat ticaretimizin üçte birini ve döviz kaynaklarımızın en mühimini teşkil eden tütünümüzün mâruz kaldığı buhran ve tehlikeden kurtarmak maksadlyle harekete geçen birliğimiz, bu husustaki faaliyetlerinde hükümet makamlarımızdan azami müzaherete ve himayeye mazhar olmuştur. Bugün, mesul makamlarla İş adamlarının ve mesleki teşekküllerin ahenkli çalışmaları ve işbirliği sayesinde buhran ve tehlikenin önlenmiş ve tütüncülüğümüzün normal, istikbal için ümid verici bir mecraya ve istikamete yöneltilmiş bulunduğu söylenebilir.
Türkiye Tütüncüler Birliği bu toplantıdan faydalanarak işbirliğinin değeri ölçülemez neticelerini belirtmeyi ve gerekli hususlarda azami müzaheretlerini esirgememiş bulunan mesul makamlara teşekkürlerini alenen ifade etmeyi bir vicdan vazifesi bilir.*
ve
Asel-
Batı Almanya bay-l rağı İzmir Fuarında îzmlr 18 (AA.) — Bu akşam Fuar müdürlüğünde Batı AlI manyanın Fuara iştiraki mû-nasebetile bayrak takdimi me-' rasimi yapılmıştır. Merasimde Belediye Başkanı Reşat Leble-bicioğlu. Batı Almanya pavi-yonu başkanı Dr. Heltzig ve basın temsilcileri hazır bulunmuşlardır. Dr. Hletzlg yeni Batı Almanya bayrağının ilk defa yabancı bir memlekette dalgalanmak üzere İzmir şehrine hediye edildiğini. Batı Alman-yanın Fuara iştirakinden memnunluk duyduğunu, gelecek se-- - - nekl İştirakte Almanyanın bir
batırmak, sıkmalı ve nemli iken bütün olarak Fuara katılacağı ütülemeli. Gayet güzel olur. ümidinde olduğunu söylemiştir.
İşlemeli yakalar nasıl kolalanır?
Yarı kolalı blr halde kullanılan İşlemeli yaka ve kol rever-lerini en iyi kolalamak usulü şudur:
40 gram prlnç kolasını yarım bardak soğuk suda ezmeli, sonra dört bardak kaynar sıcak su ilâve etmeli ve mütemadiyen tali ta blr kaşıkla ezerek karıştır malı.
Kolalanacak şeyleri bu suya
— Aman Allahım, evden içeriye pirince az kaldı ki burnumun direği kinisin.
— Duvara mı çarptın burnunu, teyze hanım?
Hanım teyze öfkelendi:
— Senin aklından zorun var galiba, oğlum. Duvarda burnumun ne işi var, ayol? Hâşa, sarhoş muyum ben?
— Burnunun direği neden kırıldı va?
— Sus, ağzından yel alsın. Benim burnumun direği ne diye kırılıyormuş?
— Şimdi sen söyledin ya, valide hanım.
— Yalan mı söylüyorum sana? Gelip de görmeliydin kokuyu. Kanılan, pencereleri açıp da evin içini havalandırmaya kadar az kaldı ki barsaklanm ağzımdan dışarıya fırlasın. Ben zaten sinirli kadınım, bu sıcakta bir de o pis kokuya tahammül edebilir miyim?
Elini koynuna sokup mantosunun omuz altından mendilini çıkardı, çenesinden sızan terleri kuruladı, sonra mendille yüzünü yel-pazeliyerek dert yandı:
— Nedir bu sıcak, ayol? Handiyse balmumu gibi eriyip şuracığa akıvereceğim.
— Ağustos ayındayız, teyze hanım.
— Amaaan, yerinde dursun onun ağustosu da. temmuzu da. Yanıyorum, oğlum. Kuşak beni öldürüyor. Yerin dibine batsın o romatizma. Kuşağı sarmasam belime bıçak gibi saplanıyor. Sarsam içinde kavruluyorum. Şaşırdım kaldım işte.
— Koku ne oldu, valide hanım.
— Hangi koku?
— Sizin evdeki kokuyu anlatıvordun ya.
— Haaa... Neresine gelmiştim o lâkırdının?
— Burnunla barsaklarnu anlatıyordun.
— Bırak simdi barsağı filân. Tencereyi kaptığım gibi fırladım evden.
— İsin içinde tencere de var demek.
— Deli sübi konusmasana, oğlum. İnsanın evinde tenceresi, sahanı bulunmaz mı? Kırk yıllık ev kadınıyım ben.
— Peki, tencerenin içinde ne vardı?
— Deminden beri et meselesini anlatıyorum va. evlâdım. Sabahleyin erkenden loğusa yoklamağa gidecektim. Yemek işini akşamdan hazırlı varım dedin Kasaptan et aldım, her hizmetini tamamladım, ağzı acık tencereye koyup mutfağa bıraktım. Gece kafesli pencere acık durduğu için bizim mutfak serin olur. Uzatmı-valım erendim, sabah erken kalktım, alelâcele etin suyunu da kovup mangalın üstüne bıraktım. " " ‘
dönünce pilâvın . salacaktım. Dönüşte kapıdan girer girmez pis kokular burnuma saplandı. Tencerenin ağzını açtım ki koku oradan geliyor. Misafirlikte lâfa dalmışız, manga-
Un üstünde tencerenin dibi yanmış.
— Etin yanığı kokuyor, öyle mi?
— Yanığın kokusu ois olur mu. evlâdım? Et kokmuş, et Kâfir herif bayat eti yutturmuş bana. Utanmadan bir sürü de para aldı. Kırk yıllık müşteriye kokmuş et verilir mi? Tencereyi bezlere sarıp kucakladığım gibi dükkâna koştum. «Ayol, nedir bu yaptığın? Kokmuş eti bana ver meğe utanmıyor musun? Sunun haline bak o dedim Dükkândaki müşteriler de birer birer tencereyi kokla yıp burunlarını tuttular Kokudan yanına yanaşılmıyor ki. Amma sen gel de bu- ■. nu kasaba anlat bakalım (Dün akşam ben sana taze et verdim. Sen evinde ko- ~ kutmuşsun, benden ne isti-i yorsun?» demez mil Sen
kokuttun, ben kokuttum w derken birbirimize girdik o C racıkta. Tencereyi tepesin- O den aşağı geçiriverdim. Acaba hâkim bev beni töhmetti çıkarır mı dersin’
— Orasını mahkeme bilir, teyze hanım.
— Dur, kasap da beni yumruklıvarak göğsümden itti. Onun cezasını kestirmeden çıkar mıyım mahkemeden?
Mübaşir seslendi, hantrn _ teyze gene mendiliyle yel- (0 pazelenerk gitti. 0
Ce. Re.Q
2 o > o
Kahve hesabı yüzünden münakaşa ederken düşüp öldü Kapalıçarşıda Bodrum hanında kahvecilik yapan Ahmet Birsoy’la aynı handa terzi Hı-risto, kahve hesabı yüzünden V birblriyle münakaşa ettikleri sırada kahveci. Ahmet düşüp ölmüştür.
Savcılık, bu ölüm tahkikatını el koymuş, ceset, morga kaldırılmıştır. Morgun vereceği rapora göre ölümün sebebt taayyün edecektir.
I
Denizde bir ceset
Dün Karaköy köprüsü altında tanınmıyacak bir hale gelmiş bir erkek Cesedi bulunmuştur. Tahkikata savcılık el koymuş. cesedi muayene eden adalet doktoru gayrimüslim olduğunu tesblt etmiştir.
Ceset morga nakledilmiş olun lâzım gelen soruşturmalar yapılmaktadır.
Erzurum et kombinası Erzurum 16 (AA.» — Şehrimizde yapılacak olan et kom-^Loğusadan binasının temel alma töreni pirincini blnlerce halkın, vilâyet erkânı- nın ve muhtelif teşekküller mensuplarının huzıırite yapılmıştır. Bu münasebetle söylenen nutuklarda kombinanın memlekete sağlıyacagı faydalar belirtilmiştir.
GİZLİ POLİS
(İNGİLİZ CASUSU ASHENDEN)
Yazan: Somerset Mausham Tercüme eden: Vâ - Nû
Aşk ve macera romanı
- Tpfrilra No. 21 - ■
— Bunu nereden Öğrendiniz?
— Valizi vız geliyor. Fakat zaman zaman karnını yokluyor. Evrak ya kemerinde yahut da ceketinin astan içinde...
— Peki a efendim ,bu adamı niçin benim otelime getirdiniz?
— öylesi daha elverişli... Bagajlarını araştırabiliriz.
— Peki siz?... Sizde mt buraya İndiniz yoksa’
— O kadar aptal değilim. Odamın bir gecelik parasından tasarruf için, Roma’ya gece treni ile hareket edeceğimi söyledim Artık sizden hemen ayrılmalıyım. Berber dükkânı önünde, bir çeyrek saat sonra onunla buluşacağıma dair söz verdim
— Pekâlâ!
— 3ize ihtiyacım olacak... Bu akşam sizi nerede bulubilırinı?
Ashenden'ln gözleri bLr an General'e çevrildi. Sonra kaşlarını çatıp başını çevirdi:
— Akşam odanıdayım.
— İyi... Koridorda kimse var mı bakın rica ederim.
Ashenden, kapıyı açtı: dışarı baktı. Bu mevsimde, otel boş gibiydi. Napoli'de yabancı azdı. Otelcilik işsizlik devresindeydi.
— Gidebilirsiniz,
MeksikalI, kendinden emin, çıktı. Ashenden, kapıyı kapadı. Traş oldu, giyindi. Güneş her zamanki gibi meydanlarda pırıldıyor. Sokakta her zamanki gibi bir kaynaşma var. Arabalar, demir tekerlekleriyle ve atlar nal sesleriyle gidiyorlar... Kamçılar şaklıyor: arabacılar küfürler savuruyor Fakat, Ashenden, bu tablo içinde en ufak blr neşe bile bulamıyor.
Kendisine telgraf geiLp gelmediğini konsolosa sordu. Telgraf gelmemiş. Cook acentasına giderek Roma'ya giden tren hakkında malumat istedi. Trenlerden biri, gece yarısına doğru öteki de beşte hareket edecekmiş. İlkine yetişmeği kurdu,
MeksikalI ne yapmak niyetinde?
Eğer hakikaten Cuba'ya gitmek niyetinde ise İspanyadan geçecek. Ertesi gün Barselon'a blr vapur gidiyordu.
şimdi, Ashenden, Napoli'ye karşı blr irkilme duyuyor. Güneşin beyaz duvarlara aksi gözlerini kamaştırıyordu. Toz bulutlan İçinde bunalır gibi oldu. Etraftaki gürültü ile sersemlemiş vaziyette... Gallcria'ya gidip blr kadeh şey içmek ona kuvvet veremedi. Sinema da kendisini oyala yum adı Nihayet oteline dönünce, büroya, treninin sabahleyin erken gldeğtnl ve hesabını derhal kesmek arzusunda bulunduğunu söyledi. Eşyalarını gara gönderdi. Odasında yalnız bir küçük çanta ala-koydu ki, bunun içinde kitabı İle şifrelerin anahtarı var. Akşam yemeğinden soura odasına
çekilip MeksikalIyı beklemeğe başladı.
Asabiyeti bir hiddet halini a-byor. Kitap okumak istedi, fakat canı sıkıldı. Başka bLr kitap aldı; dikkatini teksif etmenin imkânı yok. Saati, yeis verici bir ağırlıkla ilerliyor. Hiç değilse otuz sahlfe okumadan tekrar saate bakmamağa karar vererek yeniden satırlara daldı. Gözleri cümleleri takibetmesi-ne rağmen, Ashenden mânayı anlıyamıyor. Blr daha saatine baktı. Heyhat, ancak on buçukmuş!... Acaba general ne yapıyor? Ya işler bozuluverdly-se? Ansızın İçinden hükmetti; pencereyi ve perdeleri kapadt Sayısı» sigaralar İçti. Saat on biri çeyrek geçiyor. Gözlerinin önünden blr hayal geçti, ve kalbi çarpmağa başladı Nabızlarını saydı ve normal olduğunu görerek hayret etti. Hava mü-lâyimdi ve oda lüzumundan fazla sıcaktı ama, Ashenden. ellerinin ve ayakları Din donduğunu hissediyordu. Ah, bu melûn hayal kuvveti! «Cürüm ve Ceza» romanındaki cinayet sahnesini gözlerinin önünden silemiyor. Bu musallat tabloyu
dağıtmak İçin beyhude uğraştı. Elindeki kitap dizleri üzerine kaydı; solgun kabartma güllerle süslü koyu renk duvar kâğıdına bakışları daldı. Şu Napoli’de blr İnsanın öldürülmesi için neden bu kadar çok zaman sarfettlklerine kızdı?
Şüphesiz, koyun karşısında ve içinde akvuaryumun saklı bulunduğu. villâ Nazlonale de vardı. Gece ıssız ve karanlıktı; geceleyin öyle hâdiseler cereyan ederler ki, gündüzün ışığı bunlara tahammül edemez. Ve gruptan sonra İhtiyatlı kimseler, bu bahçenin karanlık yollarında gezinmekten çekinirlerdi. Posilippo'nun arkasında yol pek tenhadır. Akşam üstü buranın tepeye çıkan patikalarında asla kimseye rastlanmaz. Fakat oralara insan nasıl cezbedllebülr? Koyda azıcık dolaşmak bahsine gelince, muhataralı... Sandalı kiraya verenler sLzl farkedebllirler. Ve esasen, meçhul insanlara bir motoru teslim etmeği göze alırlar mı? Rıhtım civarında yolculara nâiıoş sualler sormayan blr gözleri kör oteller de vardır. Fakat oralarda bile, sizi odanı-
za çıkarken garson, yüzünüzü teşhis edebilir.
Ashenden. blr kere daha saatine baktı. Yerinde duramıyordu. Çok yorgundu; ve okuya-miyordu.
Nihayet kapı o kadar yavaş açıldı kil Ashenden'ln tüyleri diken diken oldu. MeksikalI karşıdmda belirdi.
— SLzl korkuttum mu?... Ka-pıyıvurmamagı tercih ettim.
— Girdiğinizi gördüler mİ?
— Zile baslığım zaman gece bekçisi uyuyordu. Başını bile kaldırmadı. Bu derece geç kaldığım İçin müteessirim. Fakat üst baş değiştirmek zorundaydım.
Carmona. seyahat elbiselerini giymiş ve sarı perukasını takmıştı. Bu derece değişmiş görünmesi şayanı hayretti. Daha İri ve daha zarifmiş hissini veriyordu. Yüzünün hatları bile tebeddüle uğramtştı. Gözleri pırıldıyordu. Pek keyifli görünüyordu.
— Ne kadar solgunsunuz, monşerl Pek sinirle nınemişslniz-dir İnşallah!
— Vesikaları buldunuz mu?
— Heyhat hayır! . Üstünde değilmiş. Bulduğum işte bunlardan ibaret.
Masanın üzerine kocaman bir portföyle bir pasaport bıraktı
Ashenden:
— Yok hayır! — diye haykırdı. — Burada bırakmayın, sizde kalsın.
MeksikalI, omuz silkerek bnu-lan cebe indirdi.
— Peki kemerinde? Karnını yoklayıp durduğunu söylüyordunuz?
— Yalnız para varmış Portföyünde ise şahsi mektuplar ve kadın resimleri buldum. Vesikaları. bu akşam benimle birlikte çıkarken bavuluna saklamış olacak.
Ashenden:
— Hay Allah belamı versin, — dedi.
— Odasının anahtarı bende... Haydi gidip bagajlarını yoklayalım.
Ashenden, kalbinin burkuldu-ğunu hissetti, Tereddüt ediyordu. MeksikalI, müsamaha Ue gülümsedi:
(Arkası varJ

İB AEUSfQS 1949
AKŞAM
I
Evlenme ilânı j
Sabun kutusundan otomobillerle yarış
Baçika dan dohn ahlâklı, daha ciddî, daha ağırbaşlı ve bütün evsaf ve meziyetleri haiz bir güveyi namzedi mamla aransa bulunamazdı Kılığı kıyafeti düzgün, içtimai mevki sahibi, bankada şef. mazisi tertemiz. halim ve selim 30 yaşında aklı başı yerinde bir gençti. Üstelik bu mesken buhranı zamanında. iki katlı güzel bir evi de vardı- Yani tek kelime İle 1-deal bir koca namzedi idi Fakat Baçika da kendisi gibi ideal bir zevce arıyordu. Doğrusunu söylemek lâzımsa, adamın > yerden göğe kadar hakkı vanlı.
Fakat aradığı eşi bir türlü bulamıyordu. Kendisine Ketiyi teklif ettiler. Keti güzeldi, Ia-kat çok çapkın, inatçı ve gözü pek bir kızdı. Baçika ondan _korktu ve almaktan vazgeçti. 7" Kendisine Elll'yi tanıştırdılar. | O da güzel ve kültürlü bir kızdı. Fakat drahoması hiç yoktu. Bu iktisadi buhran zamanında evsiz ve drahomasız bir kızla nasıl evlenilir? Vakıa Baçika1 nın evi vardı, ama kirada idi İçindekileri çıkarmak için senelerce uğraşmak lâzımdı. Ma-ap da ev kirası vermeğe yetmezdi. Vakıa kendisi yüz İngiliz lirası kadar bir para biriktirmişti Fakat bu zamanda yüz sterlinin ne ehemmiyeti var? Bunlar, ilk ağızda yapacağı ev ve balayı seyahati masraflarında eriyecekti.
Baçika bu düşüncelerle Elli İle de evlenmekten vazgeçti. Sonra kendisine Vıila'yı sağlık verdiler. O, ahlâklı, namuslu bir kızdı, üstelik drahoması da vardı. Fakat anası cadaloz ve şirret bir kadındı. Bunu kocası da kendisine:
— Kızımı alırsan, karımın elinden çekeceğin var. demişti.
Vula'nın da kabahati, anne-I sine karşı fevkalâde za'fı - ve sevgisi olması İdi. Bu kızdan ' >la vazgeçtikten sonra Plpiça ile tanıştı. Çok parası vardı ama. çirkin, kısa boylu ve son derece aptal bir şeydi. Baçika böyle bir kadınla kabil değil beraber yaşıyamazdı.

Nihayet bir gün Baçika, kahvesini içerek gazetesini okurken gözlerine şu evlenme İlânı İlişti:
■Son derece şık ve zarif, ahlâkı temiz, ciddi, kültürlü, oldukça güzel, takriben 200 küsûr milyon franklık servet sahibi mükemmel bir ev kadını, kendisine u^gun, ağırbaşlı, içtimai mevki ve oldukça servet sahibi bir erkek ile evlenmek istiyor. Adres: A. B. T. postrestant»
Baçika, bu ilânı okudukça nihayet aradığını bulduğuna sevindi. Vakıa ilânın doğruluğundan şüpheli idi. Fakat gösterilen adrese bir mektup yazsa kaybı posta parasından ibaret kalacaktı. Oturup şu mektubu yazdı:
Madmazel A3.TJ Sizinle görüşmek için bana bir yer ve saat tâyin etmenizi rica ederim.
Baçika. mektubun altına İsim ve adresini bıraktıktan sonra postaya verdi. İki gün sonra şu cevabı aldı:
«önümüzdeki perşembe gü-» nü saat yedide Kulama cadde---*■ sinde 209 numaralı apartıma-nın 3 numaralı dairesinde sizi beklerim. Hürmetlerimle. İmza: Anna»
Baçika, o cevabı aldıktan son ra hafakanları tuttu. Perşembe gününü iple çekmeğe başladı. Mektubu koklayıp duruyor ve henüz görmediği Arınanım uzun boyu, şık ve zarif, sarışın saçlı, yeşil gözlü, kibar ve müte-bessim, son derece güzel tahayyül ediyordu. Nihayet randevudan bir gün evvel Anııa'ntn oturduğu caddeye giderek evini dışarıdan tetkik etti. Orası muhteşem bir evdi. Perşembe gecesini heyecandan uykusuz geçirdi. Nihayet perşembe günü geldi. İlk işi, soyunup güzelce yıkanmak oldu Sonra berbere giderek saçlarını kestirdi, traş oldu. Yeni kostümünü, yeni şapkasını, yeni ayakkabılarını giydi ve bir çiçekçiye de uğrayarak güzel bir gül buketi yaptırdıktan sonra muayyen saatle Alınanın evine gitti. Kapıyı çaldı, hizmetçi kendisini | gayet lüks döşenmiş bir salona aldı.Bir kaç dakika bekledikten sonra Anna İçeriye girdi- Baçl-( kanın gözleri kamaştı. Güzellik .. hususunda Joan Fontaln, Lana * Turner İçeri giren Annanın eline su bile dökemezlerdi. Baçika gözlerine Inanamıyordu. Bu ne ı mahviyetti yarabbl!
Anna, ilânda kendisini olduk-
ça güzel diye tarif ediyordu. Halbuki o, güzelliğin tam nü-munesi sayılabilirdi.
İki saat konuşlular, genç kadın, güzelliği, terbiye ve nezaketi, ağır başlılığı ile Baçücayı mestettd. Delikanlı, derhal An-naya izdivaç teklif etti. Fakat genç kadın:
— Evvelâ tanışalım da sonra izdivacı düşünürüz, cevabım verdi.
Tanıştılar, beraber gezip tozdular. Nihayet Anna Baçikaya sarılarak;
— Seni seviyorum, tontonum! diye itiraf etti. Bu itiraftan sonra ilk buseler teati edildi ve evlenme karan verildi.

Anna, yalvardı:
— şekerim, çok rica ederim: Nişanım» şimdiden ilân etmek istiyorum kİ, nişanlandığımızın haberi, muhibbe! er im arasında bir bomba gibi patlasın!
— Başîistüne meleğimi
İki sevdalı, evlenme işlerini konuşmağa başladılar. Bir çok masrafları olacaktı. Annanın serveti, emlâk ve araziye yaü-nimıştı. Nakit parası yoktu. Masrafları karşılamak için bir kısım emlâkini mi satmalı idi?
Baçlko cevap verdi:
— Hayır meleğim, bu emlâki elden çıkarmağa acele etmemeliyiz. Masrafın nedir kİ, emlâki satmayı düşünüyorsun!
— Roblar, İskarpinler, şapkalar vesaire!..
— Bunlar İçin sana kaç para lâzım?
— 150 sterlin kadar bir para!
— Bu parayı ben sana vereceğim. Şimdilik emlâkine dokunmanı alıyız.
— Teşekkür ederim şekerim!
Baçika, mevcut İOÇ sterlinine borçla aldığı 50 sterlini katarak Annaya verdi ve ertesi gün evlenme mukavelesinin tanzimi işini görüşmek için avukatına gitti. O esnada avukat, daktilosuna bir dâva dilekçesi yazdırıyordu.
— Lütfen iki dakika müsaade et Baçlko Şu istidayı bitireyim de sonra seninle bol bol konuşuruz.
— İşim acele değil, ben beklerim dostum!
Avukat daktilosuna dikte etmeğe başladı:
Dâvacı: Arman Latııre] tüccar.
Dâvâlı: Anna Kutero
Dâva mevzuu: İzdivaç vldlyle dolandırıcılık.
Buçiko soğuk terler dökmeğe, kulak kesilerek dinlemeğe başladı, Avukat diklerine devam etti.
•Hafifmeşreb bir kadın olan dâvâlı gazetelere verdiği evlenme ü&nlarlyle müekkllimi 200 sterlin dolandırdığından ceza kanununun madde! mah-susası mucibince cezalandırılarak meblâğı mecburun kendisine tazmin ettirilmesi ve şahitlerle ispat edeceğimiz veçhile dâvâlı daha beş kişiyi aynı tarzda dolandırmış olduğundan ron hareketinin cezayı şlddetlendl-rici sebep addedilmesini talep ederim »
O ana kadar susmuş olan Ba-çUto artık dayanamadı:
— Beni de yaz. Dolandırdığı 6 değil, 7 kişidir, dedi ve baygın yere serildi.
Çeviren; A. HtLÂLt
Bir kibar hırsız aranıyor
Evvelki gece Park Otelde bit hırsızlık vakası olmuştur. Havanın fazla sıkıntılı olması do-layıslyle kapıları açık olarak yatmakta bulunan İngiliz ticaret mümessili Alber’in beş İngiliz lirasiyle bir altın kalemi. Soko-nl Vakum müdürü Tomos’un 115 Türk lirasiyle bir altın dolma kalemi, Holandalı Pavl Al-btrin 140 dolar ve 800 Türk lirası aşınlmıştır.
Hâdiseden zabıta haberdar e-dlimlş ve Icab eden soruşturmalara başlanmıştır. Kibar kıyafetli bir hırsız olacağı muhakkak addedilen bu meçhul şahsın hüviyetinin tesbitine çalışılmaktadır.
Sade yağ fiatleri
İstanbul Ticaret te Sanayi odası istatistik servisinin hazırladığı bir rapora göre, temmuz ayında sadeyağ flütleri geçen seneye nispetle ortalama olara-rak yüzde 30 nispetinde yükselmiştir. Bu yükselme dikkati çekecek bir seyir takip etmektedir.
40,000 den fazla Amerikan genci, Birleşik Amerika şampiyonluğunu kazanmak için her sene yapılan •sabun kutusu» otomobil yarışlarına şltlrak ederler. Cazibe kuvreüle işleyen bu yarış otomoblDerlnl gençler
kendileri yaparlar. Kullandıkları malzeme ambalâj kutuları, kereste parçaları ve birer takım tekerlekten ibarettir. Bölge yarışları memleketin her tarafında yapılır ve bunlarda kaza-
nanlara 1,500 dolar kıymetinde bir otomobil hediye edilir. Milli şampiyon olan genç, Amerikan üniversitelerinden birinde 4 senelik bedava tahsil hakkını kozanır.
18
ANKARA RADYOSO
ÎJO Hatif Uvertürler «Fil, 7« Haberler, 8 Oyun havaları ve Zeybekler (PLİ. 8.15 Vals. Polka ve Paso Potılc fer (Pl.l, 8.25 Günün programı. 8,.10 Vata, Polka ve Puo Bobinlerin devamı (PLİ. 8,« Filim millikleri (P1.İ, 12JO Karıgık şarkılar. 13 Haberler, ILIŞ Piyano ile rar pa.talan (Fİ». 133» Öğle Gar tırıl, 13,45 Hafif »Tkı-lar (F1.İ.
BULMACA
I
119 4 0 0 7 0
I
Soldan ufiş:. 1 — Edlrncde bir cami, 1 — Dinsiz İmansız. 3 — Orta Anadolu vilayetlerinden biri. 4 — Temi lerayUdci demektir. - Tersi Wr sıfat eki. 5 — Ağzını bir kartg açar - Uç. G — Uğurlu ve sen olarak ecevn is ■aat 7 — Kaba kumaş • Gönül Un ■onu, 8 — Uzak nidası - Müptelâlar mı perişan eden oyun. • — Dokuma iğnesi yapan - Tersi e ansızdır, 10 — Sonuna «Ş» gelirse bir mevsim ■ Tersi Trakyada bir kasaba.
Yukarıdan aşağıya: i — Bir usul dahilinde. 1 — Yaver. 3 — Bir kır t'çetı. 4 — Tersi birdenbire - Bir Aramış • Garaz. 5 — Ekmeğe Maı-ifjlı-rrlan «eylerden. 8 — Meylet • P.lr kıymetli maden. 1 — 'Tarik ■ Soysop. 8 — Zer'edllen - Tersi âmâdır.
GEÇEN BULMACANIN HALLİ
Soldan sağa: 1 — AnkaralI. 1 — Fcryadet 3 — Tramvay. « — OSnınlı, LJ. 5 — Si. Ikıfcaz. 8 — Pte. Çuha. V — İyot. Yah, 8 — Yine. Ana. 9 — Ulu. II. 10 — Seçelim,
Yukarıdan aşağıya- 1 — AhOSpIyOf. i — NcrgUiyl, 3 - Kı-am, Sor. uç Aymab. Tele. 5 — Ha-, koç. Ul. Ada. Güya. 1 — LcyUhan II. fatahal.
HOLLANDA KRALİYETİ HAVAYOLLARI
HUSUSÎ HAFTA SONU SEFERLER»
New-York
Iktonbuldan kalkış Cumartesi 12.55 New-York'o varış Poz o» >3.20
Hafta sonunda seyahot ederek ZAMANDAN KAZANINIZ I
veya umumî acente >
TURHOL TİCARET IİMİTED ŞİRKETİ lıtiklâl çoddoıl, Atlas ılnamau pasajındo Ma. 209-4 uipj»* . TUMMI» ■ İ4TANIIA T.l >40704
1 — Kandıra kasabasının içme suyu kaplaj. hale V* depo kısmı inşaatı yaptırılacaktır.
2 — İşin keşif bedeli 189.787.57 lira ve geçici teminatı 10.539.38 liradır. Bu bedele boru bedeli dahil değildir.
3 — Borular yükleninelye kadar Karabük veya İstanbul-daki antrepolarımızdan bedelsiz olarak verilecektir
4 — 6 Eylül 949 salı günü saat 15 de Bankamızda ihale komisyonunca yapılacak ilk inceleme sonucu İdare meclisinde tasdik edlldtkten sonra İhale kesinleşecektir.
5 _ Teklif mektuplarının 5 Eylül 1949 günü saat 17 ye kadar Bankamıza makbuz mukabilinde verilmesi Şarttır. Postada veya sair surette vukubulacak gecikmeler kabul edilmez
6 _ İhale evrakı ve projelet 10.-- lira bedel mukabilinde Bankamızdan alınabilir, \ ya Kandım belediyesinde görülebilir.
7 __ Eksiltmeye girebilmek için Bayındırlık Bakanlığına
İhale gününden en az üç gün evvel yaptıkları işleri gösterir belgelerle müracaat ederek bu İşi yapabileceklerine dair yeter İlk belgesi almak şarttır.
8 — Banka İhaleyi yapıp yapmamakta ve işi dilediğine vermekte serbestlr. 114M
Devlet Orman işletmesi Ankara
Merkez Müdürlüğünden:
1 — Söğütözii orman fidanlığında mevcut binalarda yapılacak tadilât ve su tesisleri şartnamede görülecek esaslar dairesinde kapalı zarf usuliyle eksiltmeye konmuştur.
2 — Eksiltme 24/0/949 tarihine rastlıyan çarşamba günü saat 15 de Ankara - Yenişehir Karanfil sokağında merkez orman IşleLme müdürlüğü binasında toplanacak komisyonca yapılacaktır .
3 — inşaat ve su tesisatı keşif bedeli 28194 lira 06 olup geçici teminatı 2114 Ura 56 kuruştur.
4 — Bu İşe alt eksiltme evrakı Ankarada merkez işletme müdürlüğünde ve tstanbulda Slrkeelde Liman İstanbul işletmelerinde görülür.
5 _ İsteklilerin kanuni belgeleriyle bu değerde iş yaptıklarına ait vesikalarını göstermeleri şarttır.
6 — İsteklilerin teklif mektuplarını ihaleden bir saat evveline kadar merkez İşletmesine vermiş bulunmaları ve postadaki gecikmelerin kabul olunmıyaceğL
7 — şartnamede esaslı değişiklikler yapılmıştır. İsteklilerin
dikkat nazarını çekeriz. 11792
Bir iç hastalıkları, bir röntgen, bir bakteriyolog ve bir kadın hastalıkları uzmanı ile bir eczacı kalfası alınacak Demir ve Çelik Fabrikası Müessesesinden:
Karabük
Muesaesemtt Bağlık koruma servisine bir İç hastalıkları, bir röntgen, bir Bakteriyolog ve bir kadın hastalıkları uzmanı ile bir de ecaaa kalfası alınacaktır.
İsteklilerin aşağıdaki yazılı belge asıl veya lastikli örneklerini bağlıyacakları dilekçeleriyle en geç 5-9'949 tarihine kadar mÜe&aaemlM boş vurmaları İlân olunur. (11652)
1 — Nüfus eüadatıı
2 — Terhis trakeresl
1 — Hizmet belgesi
4 — öğrenim Te ihtisas belgeleri
5 — îyi huy kâğıdı.

kuruş
orman handa
T ayındırlık Bakanlığından
Meskûn ve gayri meskûn sahası fl25) Hektardan İbaret olup (44001 Dört bin dört yüz lira keşif bedelli Kurşunlu kasabası hali hazır haritasının müteahhit nam ve hesabına açık eksiltmeye istekli çıkmaci ğından İş aynı şartlar dahilinde 28.8,949 tarihine rastlayan cuma günü saat 18 da pazarlık suretiyle ihaleye çıkarılmıştır.
Pazarlık Bayındırlık Bakanlığı yapı ve imar işleri eksiltme komisyonunda yapılacaktır.
Pazarlığa girmek İsleyenlerin (660) Altı yüz altmış lira kesin teminatı Ankara Kızılay merkezine yatırmaları.
Bu İşi yapabilecek durumda olduklarına dair Bayındırlık Bakanlığından alınmış yeterlik belgesi göstermeleri şarttır.
Bu İşe alt kâğıtlftT Bayındırlık Bakanlığı yapı ve imar İşlerinde görülebilir, (1)485)
Dr. Sadık Bilgiseveıı
E
takvim - talimhane
Palas. Irlrfon: Kitll
L. inci sınıl
Vereni ve dahiliye hastalıkları mulehacsLSi
naro» ceodiu için eul gönderilmelidir ne adrca deftlı'irilmeı
reıeionlarim>r Baımııhırrıı «üiösa,
Va» i«l«M W65 - İdare (OflMl I
Mocıuı linin
Muuycneiıane: Fanti tramvay cad Kristal kıraathanesi karşısında Pazardan başka her gün saat 330 - 8 arasında.
ıık hekimi dok İni
Ahmet Akkoyunlu
Idarenane Habı.111 civarı Cemal Nadir «ıMat» No 13
6 9 boyunda bir hr,-randisur aranıyor, Satmak istiyenlerin gazetemiz idaresine nıiı raca utları. Telefon No. 206:1
Yapı işleri ilânı
Tekel Manisa Başmüdürlüğünden
Mahkeme, tapu,icra ve ııoler ilânları
Bedelleri hususî şahıslar tarafından ödenen Diahkeme, icra, tapu vc noter ilânları gibi resmi İlânlar eskiden olduğu gibi doğrudan doğruyu •AKŞAM» İdaresi taraftfl-dan Icabul edllmektedlt
Lokman Hekirı
'Dahil iye Mütehassısı

Divanyolu Nö. 104 Muayene saatterl Pazar hariç her gün 2.5 - S leh 2339»
1 — Akhisar Tekel İdare blnaslyle mamulât ve içki ambarının tâdil ve ikmal İşlerinin 4/8/949 gününde icrası mukarrer kapalı sarf eksiltmesi, istekli zuhur etmediğinden 2490 sayılı kanunun 40 cı maddesi gereğince bir ay müddette usatılarnk 2.9.949 gününe bırakılmıştır.
2 — Eksiltmeye konulan İş: Akhisar tekel İdare binası ve ambarının tahkimi ile elektrik sıhhi tesisat ve muamelât rafları.
3 — Keşli bedeli tutarı 44640.80 lira muvakkat teminat akçesi 3348.06 liradır.
4 — Eksiltme kapalı zarf usuliyle 2. eylül.949 cuma günü saat onda Manisa tekcL başmüdürlüğünde toplanacak komisyon tarafından yapılacaktır.
5 — Eksiltme şartnamesiyle keşif evrakı ve diğer belgeler Manisa, İstanbul, Ankara ve İsmir tekel başmüdürlüklerinde görülebilir.
6 — Eksiltmeye girebilmek için isteklilerin bu İşe benzer en az bir kalemde otuz bin liralık inşaatı kusursuz bir surette başardığına dair ait olduğu daireden alınmış ehliyet vesikasını eksiltme gününden üç gün evvel yukarıda sözü geçen başmüdürlüklere İbraz ederek yeterlik vesikaları ve bu vesikayı 2490 sayılı kanunun 33 cü maddesi mucibince eksiltme komisyonu-; na eksiltmeden bir saat ewei tevdi etmeleri icap eder. 11948
Gölcük deniz fabrika'arı Geııel müdürlüğünden
1 — Faorikalarımi2a 40 tane tesviyeci vc 25 tane boyacı alınacaktır. Alınma şartları aşağıda gösterümlştlr.
A — AsKeriiğinl yapmış Sanat okulu muzunu veya 5 senelik bonservis ibraz eden, asgari İlkokul mezunu birinci sıhtf işçi veya ustalar ameli ve nazari sınavdaki kabiliyetlerine göre 60 - 140 kuruşa kadar saatlik ücret verilecektir.
B — Âzami yaş haddi 40 tır.
2 — İsteklilerin ilân tarihinden itibaren 2 ay zarfında bütün masrafları kendilerine alt olmak üzere müracatlârı.
(11742)
İstanbul P. T. T. Bölge Başmüdürlüğünden:
Hurda bir hale gelen hurç, heybe, dağıtıcı çantası vc bez çanta. 38 adet varil şartnamesi mucibince açık arttırmaya çıkarılmıştır.
Arttırma 29/8/949 pazartesi günü saat 15 de Başmüdürlük tdarl muavinlik odacındaki komisyonda yapılacaktır.
Muhammen bedel 5590 lira 70 kuruş geçici teminatı 419 lira 77 kuruştur.
Taliplerin satılacak eşyayı görmek ülsere Büyük postaha-ne altındaki umumi depo anbanna, şartnamesini görmek ve teminatını yatırma* üzere Başmüdülruk levazım şefliğine arttırma günü ve saatinde de teminat makbualyle birlikte komisyona baş vurma) arı. (11817)
Bahife 8
AKŞAM
18 Ağustos 1949
--------
Anadolu sigorta Şti.
Adres: Galata Yolcu Salonu karşısında Anaduta Sigorta Hanı
' - (Eski Hüdavendigîr ilan)
Telefon: Santralı: 44658/2/L Posta kutusu
Mıidür: 44039 ——-------
Fen Müşaviri: 43954 Galata: 1845
Ankara Numune Hastanesi Baştabibliğinden
Cinsi Muhammen bedeli Tutarı M. Teminatı Düşünceler
Ura Krş. Ura Krş. Lira Krg.________________________________
Röntgen Cihazı 55000 00 3s000 00 2625 00 31/8/949 da saat 11 de kapalı
1 — Ankara Nümune hastanesinin ihtiyacı İçin Ur adet T Röntgen cihazı ve teferruatı kapalı zarf usulde ekılltmeye konulmuştur.
2 — Taliplerin kanunun tarifatı dairesinde hazırlayacakları mühürlü tekili mektuplarını muayyen, olan saatten bir .saat evveline kadar hastanede müteşekkil komüsyona vermeleri.
3 _ Şartnameler her gün hastane idaresinde ve tstanbulda Sağlık ve Sosyal Yardım müdürlüğünde görülebilir.
4 — Fazla İzahat almak isteyenler Ankara Nümune hastanesi Baştabipliğine müracaat
edebilirler. _________________________(118441______
Mahkemece Satılacak Gayri Menkuller
1 — Salıpazarı yokuşunda iki katlı 207,5 metre kareli 10 kapı numaralı bina,
2 _Beyoğlu Tomtonı mahallesinde Sefer Bostan sokağın-
da 4. 2 kapı numaralı 6 katlı apar liman,
3 — Beyoğlu Tomtora mahallesinde Tercüman çıkmazı Saıâhattin Odaları sokağında 20. 28 numaralı Ikârgir apartman.
4 — Beyoğlu Emekyemez mahallesinin Emekyemez sokağında 11/1, 13/1 tat, 1/13 kapı numaralı gayrimenkul, Beyoğlu Dördüncü Sulh Hukuk Mahkemesinin 947/156, 949' 314 ve 949/280 numaralı dosyalariyle açık müzayede suretLle satılacaktır.
İkinci ve kati ihalesi 19.8.949 cuma günü saat 10-11 dedir. Fazla malumat almak lstiyenlerln adı geçen mahkeme başkâtipliğine müracaatları ilân olunur.
— 3 | K K A Tl ——
İnşaat Sahiplerin» ve Müteahhitlere
«-8-1» Milimetrelik BETON Demirlerimiz
PEK YAKINDAGelecektir.
Müracaat: Zındank&pı Nalburlar 347 No.lu Mağazaya
Tel: 20372
1333 Doğumlu Arif oğlu Halûk Tuğal
DOKTOR
Yorgia Papavasiliu
Çocuk hastalıkları mütehassısı. Her gün saat 13 den 18 e kadar Beyoğlu, Galatasaray, Mcçrutiyel Cad. 81, (Aynalı Pasajı sırasında) Tel. 41128.|
Devlet Denizyolları ve Limanları işletme Genel Müdürlüğü ilânları
Batı Akdeniz Postasına tahsis edilen Ankara vapuru yerine bu defa 19.8.949 tarihli sef*re Trabzon vapuru kaldırılacaktır. Bu gemi mezkûr seter programı mucibince hareket saatinden İki saat evvel yani 19 ağustos 1949 cuma günü saat 10.00 da Galata rıhtımından hareket edecektir. Bu itibarla mezkûr gün saat 8 den İtibaren yolcu kabulüne başlanacaktır, Alâkalıların bir an evvel gemiye girmeleri için lüzumlu muamelelerini yaptırarak vaktinde gemiye girmiş bulunmaları lüzumu Uânen teb lifi, olunur. 12099
Bakırköy sulh hukuk yargıçlığından : 948/294
Yeşilköy de Köy içi mahallesin de İstanbul caddesinde 1/3 numarada oturmakta iken Brük-sele giderek 4/7/943 tarihinde ölen Mari Nerlmanın tanzim etmiş olduğu vasiyetnamenin infazı mahkememizden istenmekle müteveffadan alacaklı ve borçlu olanların üç ay ve mirasçıların bir ay zarfında mahkememize müracaat etmeleri lüzumu İlân olunur.
Satılık Emlâk
İstanbul Defterdarlığından
Dosya No. Cinsi Kıymeti Teminatı
Lira Lira
6i L—1672 Büyükada, Yalı mah. Pervane so. 1120 41 ada, 5 parsel eski ve yeni 51 kapı sayılı 112 M2 kuyulu arsanın 1/2 payı. 84
511—1529 Büj'ükada, eski maden jrenl cami 800 mah. Çarkıfelek şo. 219 ada, 2 parsel eski 4 mük. kapı sayılı 539 M2 arsanın 1/8 payı. 45
511—1207 Kmalıada, Macar ve Manastır cad. 2694 49 ada, 6 parsel 673.50 M2 arsa. 203
511—1270 Kınahada, Macar ve Manastır cad. 1238 49 ada, 11 parsel 309 M2 arsa. 93
511—2985 Kınalıada, Akgünlük ve Macar 920 so. 48 ada, 22 parsel 183 M2 arsa. 69
511—2973 Kınalıada, Macar cad. 49 ada, 20 865 parsel 173 M2 arsa. 65
511—3882 Kınahada, Akasya ve Teklnay so. 2500 08 ada, 10 parsel 347.50 M 2 arsa 188
54.2—511 Bakırköy, Zeytinlik mah. Ekrem 340 bey so. eski 17 yeni 33 kapı sayılı 72.42 M2 evin 1/6 payı. 26
515—5271 Beyoğlu, Bostan mah. Gülfidan ao. 500 801 ada, 34 parsel taj 25 kapı sa yılı ıs M2 ahşap baraka. 38
515—9641 Beyoğlu, (Kurtuluş) Hacı Ahmet 470 mah. eski Ayazma yeni Lokumcu so. eski 8 yeni ve taj 10 kapı sa-yılı66.95 M2 arsa. 38
515—3122 Beyoğlu, İnönü mah. çilingir çıkma- 225 zı so. 604 ada, 15 parsel eski yeni ve taj 8 kapı sayılı 45 M2 arsa. 17
516—7491 Eminönü, (Aksaray) Kâtip kasım 1065 mah. İmrahor hamamı so. 796 ada, 24 parsel eski 1 kapı sayılı 35.50 M2 arsa. 80
518-5801 Fatih, (şehremini) Veledi karabaş 840 mah. Güherçilc .so. 1412 ada, 38 parsel eneskl 14 kapı sayılt 120 M2 arsa. 63
519 -4425 Kadıköy, Bostancı mah, eski Çatal- 600 çeşme yeni Taslı çeşme vergiye göre Çatalçeşıne Ali paşa, tapuya göre yeni açılan yol 646 ada, 14 parsel eski 18 müh. 23 kapı sayılı 132 M2 ar3a. 45
Yukarıda yazılı gayrlmenkuller 2-9-949 cuma günü saat 15
de Milli Emlük müdürlüğündeki komisyonda ayrı ayrı açık arttırma ile satılacaktır, İsteklilerin nihayet saat 15 e kadar yatıracakları teminat makbuzları ve nüfus cüzdanlariyle satış günü komisyona, fazla bilgi İçin sözü geçen müdürlüğe başvurmaları. (Teminatlar önceden de yatırılabilir.) 12005
Bakırköy Sulh Hukuk Yargıçlığından : 949/236
Bakırköyünde emrazı akliye hastanesinde tedavi altında bu iunan Rauf kızı Cihangir Aka-gülün lıacrlle kardeşi Mehmet Ali öz kardeşin vasi tayinine 10-8-949 gün ve 949/236 sayuı dosya ile karar verilmiştir, Keyfiyet ilân olunur.
OSMANLI BANKAsT
Türk Anonim Şirketi, Tesis tarihi: 1863
Sermayesi: /
LO.OOO.ÜOO. Ingiliz lirası
----B-------
Merkez) idaresi:
İstanbul — Galata
İstanbulda: Yenlcaml,
Beyoğlu, Kadıköy ve Şişlide v© Türklyenin başlıca şehlrlerlle...
Paris, Marsilya, Londra, Mançester, Mısır. Kıbrıs, Irak, Filistin ve Maverayı Ürdünde
Şubeleri:
Suriye ve Lübnanda Fllyalleri vardır.
Her türlli banka muameleleri yapar -----------■------ ç Çok müsait faiz şartlarile tasarruf ve mevduat hesapları açılır.
Tasarruf hesaplan için üç ayda bir İkramiye keşideleri yapılır. i
Daha fazla malûmat almak için Osnıanlı Bankası Gişelerine müracaat edilmelidir. ,
JlIMlTE
I Kullanan herkesin hayranlıkla bahsettiği yeni harika haşerat öldürücü.
ZAYİ — Giresun tıüfus müdürlüğünden aldığım ve içinde askerlik muamelelerim kayıtlı j kimlik cüzdanımı kaybettim. I Yenisini alacağımdan eskisinin ■ hükmü yokur.
Tahmil ve tahliye işi yaptırılacak Türk ye Demir ve 'elik Fabrikaları Müessesesi küdürlü.imden:
Müessesemizin bir senelik tahmil ve tahliye işlerinin yapılması acık pazarlık sureliyle bir müteahhide ihale edilecektir.
Eksiltme şartnamesile mukavele projesi Is tanbulda Sümerbank Alım ve Satım ınücssesesinde Ankarada İrtibat memurluğumuzda. Karabük te mü-essesemiz Ticaret şefliğinde görülebilir.
Açık pazarlık 21 ağustos 1949 çarşamba günü sa at 15.30 da Karabükte müessesemiz Satmalına komisyonunda yapılacaktır.
Taliplerin yukarıda yazılı grün ve saatte 10000 liralık muvakkat tcminatlariyle birlikte hazır bulunmaları ilân olunur.
Müessesemiz ihaleyi yapıp yapmamakta veya dilediğine yapmakta ser beştir vc arttırma ve eksiltme kanununa tâbi değildir. 11553
TÜRKİYE İMAR BANKAS
KURULUŞU: 192 8
MEVDUATTAN:
Vadelilere yüzde 6 Tasarrufa yüzde 4,5
FAİZ VERİR.
Vadeli tevdiat faizleri aylık olarak ödenir.
Yenipostane arkasında Aşırefendl cad. İmar han No. 35/37
İstanbul sıhhi kurumlar arttırma ve eksiltme komisyonundan
Haydarpaşa Nümune hastanesinin 116 ton kok ve 412 ton maden kömürünün Zongııldaktan hastane deposuna kadar nakil tahmil ve tahliyesi açık eksiltmeye konulmuşutur.
1 — Eksiltme, 3i.ağustosl949 çarşamba günü saat 15.35 de Cağaloglundakl Sağlık ve S. Y Md. lüğü binasında toplanan sıhhi kurumlar satmalına komisyonunca yapılacaktır
2 — Muhammen bedeli: Beher tonun nakli, tahmil ve tahliyesi 14 lira 75 kuruştan olmak üzere tutarı: 7788 liradır..
3 — tik teminatı: 585 liradır.
4 — İstekliler, bu İşe ait şartnameyi çalışma günlerinde komisyonda görebilirler.
5 — İsteklilerin, cari seneye alt ticaret odası vesikası ile
2490 sayılı kanunda yazılı belgeler ve bu işe yeter İlk teminat makbuz veya banka mektubu olduğu halde belli gütı ve saatte komisyona müracaatları. (11897)
■BKHB KIZ — ERKEK — GÜNDÜZLÜ
ITALYAN LİSESİ ve TİCARET OKULU yeni Öğrenci kayıtlarına başlandı.
Orta, Orta Ticaret - Lise. Lise Ticaret kısımlariyle Orta ve Lise hazırlık sınıflan vardır. İtalyancadan başka, Lâtince, İngilizce, Fransızca kurları mevcuttur. Ciddiyet ve başarisile tanınmıştır.
Beyoğlu - Boğazkesen Tom Tom sokak No. 11, Tel: 41301.
Mühürdar Kulübünden :
Tüzüğümüz hükmüne tevfikan mutda umumî heyet toplantısı 3/9/049 cumartesi günü saat 16 da Kadıköyünde Kulüp merkezinde yapılacaktır. Ekseriyet olmadığı takdirde 10/9/949 cumartesi günü ayni saatte ve ayni mahalde toplanarak aşağıdaki gündemi müzakere edecektir
1 — İdare heyeti raporunun okunması, 2 — Murakıp raporunun okunması, 3 — Hesabatin tetkiki. 4 — İdare heyetinin ibrası, 5 — Yeni idare heyetinin seçimi.
°/o 6 Faizli Birinci Tertip 1949 istikrazı ikramiyeli °/o 41/2 Faizli Birinci Tertip 1949 istikrazı Tahvilleri satışa çıkarıldı
1OO Lira itibarî değerli bir tahvil 95 liradır.
Bu tahviller de, diğer Devlet Iç İstikraz tahvillerinin bütün imtiyaz ve muaflıklarını haizdir. % 6 faizli tahviller her yıluı 20 Şubat ve 20 Ağustos tarihlerinde bol faiz ödenir.
İkramiyeli tahvillere 20 Ağustosta ödenecek faizden başka 20 Şubat ve 20 Ağustos tarihlerinde:
Adet rVTiktar Lira
1 10.000
S 3.000
4 1,000
12 500
10 »50
1 337
İkramiye dağıtılır. Faiz ve ikramiyelerden hic bir verei ve resim alınmaz. Satışlara 20 Ağustos 1949 Cumartesi günü son verilecektir.
Satış yerleri: Bütün Bankalar
EN Mükemmel ve Külfetsiz Iradı Devlet Tahvilleri Getirir. II320

SULFADERME
YARAMERHEMi
YARA, YANIK, ÇATLAK ve ÇIBANA KARŞI
Kızılay Derneği
Genel Merkezinden
204 düzüne 13 X 18. 396 duıüne 18 X 24. 426 düzüne
24 X 30 ve 618 düzüne de 30 X 40 ebadında
Röntgen Filmi Satın Alınacaktır
Filmlerin taze olması şarttır. Türk paraslyle yapılacak teklifler tercih edilir.
Tekliflerin 5/eylûl/pazartesi gününe kadar Genel Merkezim I zd e bulundurulması ilân olunur.
Balıkesir Valiliğinden
1 — Balıkesir (Bandırma ayrımı) Şamlı yolu 7 + 090 - W +• 000 arası etüd. aplikasyon ve toprak tesviyesi (74960) Ura keşif bedeli üzerinden kapalı zarf usuliyle eksiltmeye konulmuştur.
2 — İhalesi 8/eylûl/949 perşembe günü saat 17 de U daimi komisyonunda yapılacaktır.
3 — Bu İşin bütün evrakı her gün bayındırUk müdürlüğünde görülebilir.
4 — İsteklilerin 4998 liralık geçici teminat yatırmaları, ticaret odası vesikası ibraz etmeleri, ihale gününden en az üş gün evvel (tatil günleri dahil) 30 bin liralık İş yaptıklarını gösterir belge İle valiliğe müracaatları, ehliyet vesikası almaları ve 2490 sayılı kanun hükümleri dairesinde hazırlıyacaklan kapalı teklif mektuplarını ihale günü saat 16 ya kadar komisyon başkanlığına vermeleri lâzımdır.
Postada olan gecikme kabul edilmez. L1944
Ticaret ofisinden
Avaryalı yeni çuval satışı
Muhtelif nisbetlerde avaryalı tahminen
A — Muvakkat Kabullü:
a — 45 balyada 19633 adet 2 ’. 11b. Kalküta şeker
b — 4 Balyada 1209 adet 2 J 11b, Llverpol Caba
c — 1 Balyada 300 adet 2 4 llb. Marsilya.
B — Kat i Kabullü:
a — 30 Balyada 12000 adet 2 } 1ü», Kalküta şeker
b — 2 Balyada 600 adet 2 } lil*. Marsilya cinst çuvallar ts-kanbul depolarımızda teslim satışa çıkarılmıştır.
İsteklilerin 1 eylül 1949 perşembe günü saat 15 de otiöimlz iç ticaret şubesine muracaalLarı ilân olunup (L2O04)

Comments (0)