* KUÇUK İLANLARI
BUGÜN 6İNCİ SAYFAM
Sene 33 — No. 11504 — Flatı her yerde 10 kuruştur. ÇARŞAMBA 18 Ekim 1950 Sahibi: Necmeddln Sadak — îaa islerini fiilen İdare eden C. Bildik — Aksam Matbaası.
TRUMANIN SOVYET RUSYA YA 4 ŞARTI
Truman: “tehlikeleri müdrikiz ve karşılamıya hazırız,, diyor
Hürriyet hayatımızı muhafaza için her şeyimizi feda edeceğiz. Yeni bir taarruz, mütaarrızııı lehinde olmayacaktır
Nevyork 18 (Radyo» — Başkan Truman bu sabah San Franstsko’dâ, beklenen mühim nutkunu söylemiştir. Başkan Wake adasında General Me Arthur ile yaptığı mülakattan memnun olarak ve Amerikanın dünya sulhunu İdame hususundaki kudretine daha ziyade i-nanrmş olarak avdet ettiğini söylemiş ve demiştir kİ.
(— Kore de tecavüze karşı harbeden Birleşmiş Milletler, bugün her zamandan ziyade sulhu muhafazaya kaidrdlr. Biz arazı tâvizleri, imtiyazlar istemiyoruz. Taarruzkâr emeller beslemiyoruz, tstedlğlmiz gâtte zafer, sulhun zaferidir.
Birleşmiş Milletlerin ayaklan-mr-sı, sulhperver bir dünya ya-ratmok sayedne matuftur. Fa-kar bu gayenin gerçekleşmesi, daima Sovyet Rusyunm
naatı yüzünden akim kalmıştır. Sovyet Rusya, birçok memleketleri- kendisine sömürge yapmıştır. Avrupada ve Asyada muazzam kuvvetlerle dünya sulhunu tehdld etmektedir,
rnerlka, diğer Birleşmiş Milletlerle silâhlanıyor. Mütaarnz, yeni bir taarruzun kendi de olmıyacağını bilmelidir.
(Arkası 2 ncl sahifede)
flcalıa kabühat bizde mi?
Beyanatın maksat itibariyle bir kac türlüsü vardır. Hükümet âzasımn verdiği beyanat yahut yeni kelimesiyle cdemeç» ekseriya, hükümetin icraatını halka bildirerek propaganda yapmak, yahut çıkarılan yanlış havadisleri tekzib etmek, ve nihayet olmuş bir yanlışlık varsa onu müdafaa etmek i-çin yapılır. Bunların haricine arada bir de lâf olsun İsmim ve mümkün olursa resmim gazeteye geçsin diye yapılan beyanat da vardır. Bazan bir ziyafet, yahut bir baloda fotoğrafçıyı bilhassa çağırıp resmini çektirenler, Gazetelere telefon edip bir açılış esnasında alınan resminin neden gazeteye geçmediğini soranlar ve isminin baş tarafına bütün siyasî, İdarî ve ilmi unvanlarının yazılmasını istiycnlcre tesadüf olunmuştur. Demek ki beyanatın bîr kısmı da şahsi reklâm arzusuyla oluyor. Gazetelerimiz de bu arzuyu terviç etmiyor değil; hattâ son senelerde bir de «basın toplantısı» diye bir bid’at çıkardık. Bu toplantılar vekillerden başlayarak ine İne müdürlere. şube müdürlerine ve memleketimize gelen ecnebi generallerden, Marşal plâncılarından tutunuz da alelade seş artistlerine kadar indi- insan». öyle gelmeğe başladı İd herhangi bir zat bir basnı toplantısı arzu eder etmez gazete mümessilleri hemen oraya toplanıp resimler çekilecek, ertesi gün gazetelerde sütunlar dolacak, Bereket versin ki henüz o hali bulmadık. Fransız ve
Mühim hir nutuk söyleyen Başkan Truman
îzmit civarında kar
İzmit 17 — Mevsimin İlk karı civarın en yüksek dağı olan Keltepe’e yağmıştır.
Yazan: A. Adnan - ADÎVAR
İngiliz gazetelerinde nazırların veyahut diğer İdare başında bulunanların ve he-1 le ecnebi mâruf zatların bu. yolda basın toplantıları yap-! tıklarına pek rastlanmaz. J, Maamafih şimdi o memleketler bizim için eski biçim
(Arkası 2 nci sahifede)
Arsa suiistimalleri
Yapılan tahkikat neticesinde iki şahıs üzerinde duruldu
Ankara 18 (Telefonla) — Devlet nüfuzunu suiistimal e-derek kamulaştırma şeklinde yapılan arsa spekülâsyonları hakkında dört aydanberl Bayındırlık Bakanlığı taralından yapıları incelemeler tamamlanmıştır. Bir sual takriri He Meclise İntikal eden bu mevzu o zaman Bayındırlık Bakanlığı tarafından ele alınmış ve teftiş heyeti tarafından incelenmiştir Heyetin hazırladığı rapor tapu ve kadastro genel müdürlüğüne gönderilecektir. Tahkikat sırasında İki şahsın ismi üzerinde durulmuş ve bunlardan birinin uzun seneler evvel ecnebi bir ' reji müdürüne alt arsalara i sahip çıkarak bunları yüksek,i ffatle sattığı tesblt edilmiştir. Ayrıca bu şahısların kendileri-! ne alt olarak gösterdikleri ar-1 salann eski kayıtlan daha i başka şahıslarda olduğu da an-: laıplmışlır. Vaziyet sual takriri He Meclise tekrar intikal ettirilecektir.
CASUSLAR MERKEZİ: -z=bSTRNBUL =—
Amerikan gizli ajanı binbaşı Ilııgh North’un casusluk maceraları
Yazan; Van VVyck Mason
Çeviren: Nihal Karaınağaıalı
lluglı Norih
Pus ve Amerikan gizli ajanlarının istenbulla Edirneden, Bulgaristana intikal eden mücadeleleri
Cumartesi günü başlıyoruz
Bayar İnönü mülakatı
Muhalefet Lideri dtş politika hakkında patisinin görüşünü bildirdi
Ankara 18 (Akşam) — Pazar günü Çankayada vuku bıılan İnönü - Ba-var miilâka tında görüşü-, İen meseleler hakkında birbirini tutmıyan tahminler yürütülmektedir. Tahkikatıma göre, İsmet İnönü, bu görüşmesinde Cumhurbaşkanına C. H. P. nin dış politika mev-zuundaki görüşlerini ihtiva eden bir muhtıra vermiştir.
Muhtıranın dış politika mevzuunda muhalefetin reyi sorulmadığından dolayı hükümeti Devlet Başkanına şikâyet eder mahiyette olduğu anlaşılmıştır.
tsmet İnönü, bu muh-
tıraşında, Bulgaristanla münasebetlerimiz gergin bulunduğu ve hudut kapalı bulunduğu bir sırada yeni bir sınıf silâh
(Arkası 2 nci sahifede)
Şehremini cinayeti
Canavarın elinden kurtulan Emine Turan o
Û_ millik Vvîfc'İmİTA tl a İAr
Şehremlnlnde kansı Muazzez ve kayınpederi Behçet! öldüren karısının teyzesini de yaralayan lâstik İşçisi Lâtif Soysal dün meşhut suçlar kanununa göre ağır ceza nıaheknıeslnde muhakeme edilmiştir.
Kanili Lâtif. Muazzezle uzun müddet nikâhlı durduktan sonra evlendiklerini, ve ancak yirmi beş gün kadar bir evlilik hayatı yaşadıklarını. Muazzezin anasının her şeye hükmetmek isteyen bir kadın olduğunu, nihayet bir gün kendisi evde yokken kızım ve eşyayı alıp götür-j düğünü ve boşanmak üzere de mahkemeye verdiklerini, bun-I dan son derece teessüre düşüp | kendisini İçkiye verdiğini anlatmış ve o gece karıslle barışmak üzere oraya gittiğini, kimseyi
Evvelâ ne istediğimizi bir bitsek
Tüccarların telâşı birkaç gündür gazete sütunlarına aksediyor:
— Eyvah! Serbcs ithal rejim»!... Eyvah! Gümrüklerdeki mallar!... Eyvah! Orta Avrupadan furya halinde gelecek ucuz eşya!
Demek ki, bu olmasın? Ya ne olsun?
ı îsmi lâzım değil, amma devlet müdahalesi olsun. Devlet baba, sıkışık duruma düşmemesi için taciri korusun,
I Sanayiciye sorarsanız, devlet baba tüccarın elinden de
, sanayiciyi korusun.
i Müstehlike sorarsanız, devlet baba, hem sanayicinin, hem tüccarın, hem esnafın elinden müstehliki korusun.
Lâkin devletçilik istemez ha! Devlet müdahalesi istemez! Serbestlik ister. Anlı-yatun anlamayanın ağzına düşürüldüğü gibi (R) harfiyle değil, (L) harfiyle sel-bestlik ister.
Evvelâ ne istediğimizi bir bilsek tatbiki kolay olur,
--------—------------------
Vatandaşınızın hürriyet fikri ve düşünceleri kazan: HALİDE EOİB Bugün 5 inci satıifemlzdedlr.
öldürdüğünü hatırlamadığını söylemiştir.
Facianın tek görgü şahidi o-lan maktul Muazzezin dokuz yaşındaki kardeşi Lûtfl gördüklerini anlattı.
Savaş birliğimiz Koreye çıktı
Müttefik kuvvetler, komünist başkentinin kapılarına dayandılar
Tokyodan gelen haberlere göre, savaş birliğimiz, Korede Pusan üssünde karaya çıkmış, askerlerimizin geldiği haberi yayılınca şehir baştan başa donatılmış ve binlerce Koreli, Mehmetçikleri karşılamak İçin sahile dökülmüştür.
Askerlerimiz, bu hararetli karşılamaya. Türklüğü has vakarla mukabele etmiştir.
(Tramvayların yanlarına da ilân konulacak).
Bu gidişle!.
Bundan sonra Latifin aşa-beysl dinlendi, o sırada kahvede olduğunu, çığlıkları IşItinM eve koştuğunu, fakat Lâtifin kaçmış olduğunu söyledi .
(Arkası 2 nci sahifede)
Nevyork 18 (Radyo) — Müttefik kuvvetler, Kuzey Kore d* süratle İlerlemeğe devam ediyorlar. Komünist başkenti Pi-yongyan’dan 12 kilometreden, daha az mesafeye gelmişlerdir. Güney doğu kuvvetleri o kadar süratle Uerlemlşterdlr kİ. piyadeler koşmak mecburiye Lind» kalmışlardır. Bu birlik, bir ğün-de takriben 50 kilometre ilerlemiştir.
fiaiuic -
18 Eluıu
reeSaarfta zzzz
Eşeğe binmek yüzünden..
Bir cinayet olmuş. Kırıkkale pazarında buğdayını satan Mehmet eşeğine binmiş, Elmadağına dönerken yolda Menriş adında bir tanıdığına rastlamış. Me-miş; «Eşekten sen in, beıı bineyim» demiş. Öteki inmemiş. Derken kavga çıkmış, tabancalar çekilmiş...
Ötesi malımı Bir cinayet oluvermiş.
Ankaratlan Tskenderuna, îskenderundan Erzuruma doğru güzel kara yolları yapılıyor. Gezdik, dolaştık, beğendik. Ama yollar tcnlıa idi. Yollarda tek tük otobüse, kamyona, kamyonete, arabaya rastlıyorduk. Bu uzun yollarda e ck’e gidenler de vardı. Hem de ekseriya, bir c-şckle ■'•i ki i gidiyorflu. Merak edin sordum: «Biri yorulunca fitslü b’ner» dediler. Gerçi kavgaya rastlamadık. Ama. Mikandaki hâdisede olduğu gibi eşek yüzünden kavga çıktıyı ila görülüyor.
D.jıyamn medenî memleketlerinde demiryollarının ra ’rtssı gemı’ştir. Yenisini yapmadıkları gibi eskileri de söküyor, verine kara volıı yapıyorlar. Fakat kara yolu yanınca da onun üzerinden insanları ve malları taşıyacak nakil vasıtaları boldur. Yol yapılır yapılmaz akın başlıyor.
Biz yollarımızı yapıyoruz. Özerinden geçecek vasıtanın yavaş vava$ çoğalmasını bekliyeceğiz. Halbuki yol yapılınca vilayetler arası, kazalar arası insan ve yük taşıyıcı .yeş’taları da düzene koyacak bîr makam bulunmalı.
Bu uzun yollarda eşek üstünde, biri yaya, biri binek gidilmez, Yeni yollarımızdan nakliyecilerimizi de haberdar etmeliyiz kî vasıtalarınloralara doğru sürsünler. Artık eşek yüzünden cînavetoîmamahdır.
Şevket RADO
Cerrahpaşa hastahanesinin poliklinikleri yerinde kalıyor
Başhekimin ikametine tahsis edilen hastaha-nenin üst kısmı üniversiteye veriliyor
Cerrahpaşa hastanesi poll-K1 İniklerinin müstakil ve bu maksatla İnşa edilen binasından çıkarılarak boşalan yerine üniversite sinir hastalıkları kısmının yerleştirildiği, polikliniklerin. de binanın zemin katındaki karanlık ve rutubetli odalara nakledildiğini yazmıştık.
750 yatağı bulunan ve her sene Belediyenin verdiği bir milyon İki yüz bin Ura tahsisatla İdare edilen bu hastanenin 450 yatağı zamanla üniversiteye devredilmiştir Kalan üç yüz yatağın da İki yüzü verem pa-vlyonuhda bulunduğuna göre koskoca hastanenin bütün faaliyeti ancak yüz yalağa İnhisar etmiş bulunmaktadır.
Vah ve Belediye Başkanlığının emrlte yapılan son değişiklikler üzerine hastane mütehassıslar b'eletlyle meclisi üyelerine müracaat etmişlerdir.
Umumî meclis Azalan hastaneye gelerek kıliniklerln nakledilmeğe başlandığı bodrum ka Lmı ve boşaltılan poliklinik binasını gezmişlerdir. Değişiklik yapılması İçin verilen emrin uygun, olmadığı görülerek pö-klinik servislerinin eski yerlerine dönmesi kararlaşt-ınlmış-iir.
Üniversite sinir kısmının da aynı binanın hâlen Başhekim-, lik ikametgâh) olarak kullanılan üst katına yerleştirilmesi uygun görülmüştür. Bu suretle
Başhekim ve ailesinin artık hastanede kal maşına imkân kalmamıştır.
Halbuki bu hastane Başhekimlerinin ikamete ayrılan dal rede oturmaları Sağlık Bakanlığının emmedir. Bakanlığın mütalâası alınmadan ve hastanelere alt talimatnamede Başhekimlerin ayrılan ikametgâhlarda oturacaklarına ciair sarili hükümler mevcut İken Belediye Başkanlığının Başhekimi hususî lojmanından çıkarması usulsüz bir karar telâkki edilmektedir. Alâkalılar bu meselenin Sağlık Bakanlığı -ile Vali ve Belediye Başkanlığı arasında bir ihtilâf doğuracağım iddia ediyorlar.
Trumanm nutku
(Bas tarafı 1 inci sahifede)
Tehlikeleri müdrikiz ve bunları karşılamağa hazınr. İstiklâlimizi ve hürriyet hayatımızı muhafaza etmek İçin her şeyimizi feda edeceğiz. Sovyet Rusya, sulh emellerini şu dürt delille İspat etmedikçe silâhlanmama devam edeceğiz:
1 — Birleşmiş Mîlletler Anayasasına riayet.
2 — Birleşmiş Milletler gibi şimal Korelileri silâhları teslim etmeğe davet etmek.
3 — Demir perdeyi kaldırarak fikir ve haberler teatisine müsaade etmek.
4 — Birleşmiş Milletlerle kolektif emniyet sisteminin tesirine İştirak çimek.
Rusya, bu şartlan kabul etmedikçe, müşterek müdafaa kuvvetlerimizi arttırmağa devam edeceğiz. İnsan hürriyetlerini ve siyasi hürriyetleri beynelmilel komünizmin İmha etmesine müsaade edemeyiz. Beynelmilel komünizm hareketi- en
Acaba kabahat bizde mi?
(Baş tarafı 1 inci sahifede) yerlerdir. Yenisinde yâni A-rnerikada basın toplantısı bîzdeki kadar değilse bile boldur. Orada devleti yalnız temsil ile değil, idare ile de ı vazifeli olan Cumhurreisi haftalık toplantılar yapar, fakat ertesi gün bu toplantının bîr resmi bir de uzun. uzun sütunlarla münakaşasını her defa görmezsiniz. Bu beyanat matbuatı işlerin gidişinden haberdar etmek içindir.
Bu usulden başka her yerde propaganda, haber verme. yanlışlan tashih için bir diğer usul dalıa vardır ki o da ictimalarda veyahut radyolarda söylenen nutuklardır. Bu nutuklar üzerinde matbuatın iyi ve kötü hiç tesiri bittabi olamaz. Matbuat söylenen nutukları sahifele-rine geçirir veya geçirmez. Fakat beyanat istemek, mülakat yapmak hususunda iş böyle değildir. O, gazeteye havadis tedarik etmek veyahut kniaktan kulağa işitilen bir haberin doğru veya yanlış olduğunu anlamak için müracaat edilen bir usuldür. Yalnız burada dikkat edeceğimiz nokta beyanat alacağımız zatın salâhiyettar bir mevkide olması ve sual sorarken, o zatın mevkiini ve ağzından çıkacak bazı sözlerin gülünçten tutunuz da muzıra kadar tesiri olacağını düşünmek lâzımdır.
Meselâ yeni iş başına gelen ve kendi ieraatiyle, partisinin muvaffakiyetlerini öne sürmek arzusunda bulunan bazı devlet adamlarının sorulan sualler karşısında az daha, biraz daha muvaffakiyetli haberler vermek veyahut işlerinde tuttuğu şiddetli yolu halk nazarında belirtmek maksa-diyle sözün ölçüsünü kaçırmaları muhtemeldir. Vâkıâ olgun ve bitaraf gazeteciler bu tecrübesizlik zühulünden istifadeyi belki düşünmezler. ama bir de gazeteciliğin tatlı okutmak, münakaşaya vol açmak gibi hlc de gayri meşru olmayan bir tarafı vardır. İşte alman bazı beyanat bu noktada arada bir münakaşlan ve hattâ uzayıp giderek ihtilâfları mucip oluyor.
Bunun son misali Amerikan sigarası içenlerin cezaya çarptırılacağına dair olan meşhur beyanattır. Şimdiye kadar tekzib veyahut tashih ve izah edilmediği tein doğruluğundan siiphe cd'temiveeek olan bu sözleri rr-ui zatın ağzından işiten "azet eclnln sütunlara -memesini beklemek. f r etaciliğin yirminci âsrm ilk yansında eristiği tekâmül (tekâmül mü bilmem fakat herhalde değişme) noktasından pek de haklı bir intizar olamaz. Sigaraya karşı konulmak istenilen bu kara gümrüğünün caddelerde hattâ salonlarda, kokteyl partilerde na-
Umumî meclis
aile birliklerinin
dün Alâeddln al-bcle-
Mr
Okul
müsamereleri — Şehir yollan
Umumî Meclis
Nasuhioğlunun başkanlığı tında toplandı.
Eşref Şefik tarafından diye ile vilâyetin ayrılması takdirinde işlerin tanzimi İçin
komisyon teşkili hakkında yapılan teklif kabul edildi.
Okul - Aile BlrLlklerinln verdikleri müsamerelerden eğlence resmî alınmaması batkındaki teklif kabin edildi.
Kazhçeşmedekl tahminen bir buçuk milyon metre müıabba-ındakl arazinin uçuz ev yapmak üzere halka tahsisi etrafındaki mazbata okundu. Bunun 050 bin metre murabbaı Evkafın. 150 bin metre murabbaı Belediye İle Milli Emlâkin, bir kısmı da hususi şahıslara aitti. Evkafa alt arazinin Başbakanlık nezdin de yapılcak teşebbüsle belediyeye verilmesi, Milli Emlâk He Belediyeye ald olanın aynı maksada tahsisi ve şahıslara ald olanın da İstimlâki muvafık görüldü.
Âza dan mimar Necml Ateş, yolların inşası için geçen meclis tarafından tahsis edilen altı milyon liradan bir kısmının a-lelâcele İhale edilerek, bilhassa Adalar ve Bakırköy kazalarına ait hiç de lüzumlu olmıyan yolların yapılmasına tahsl sedlldl-ğlne işaret ederek, bu ihalelerin iptaliyle- diğerlerinin yeniden tetkik edilmesini istiyordu.
Vali ve Belediye Reisi Prof. Fahreddin Kerim Gökay. yollar hususunda gösterilen hassasiyete iştirak ettiğini söylemiş, ancak yapılmak istenen tetkl-kabın süratle yapılmasını söylemiştir.
Yol meselesi uzun münakaşalara sebeb olmuş, fakat takrir sahibinin takriri mecliste ekseriyet kalmadığından, reye konulamamıştır.
Toplantıya cunıa günü saat 15 te devam edilecektir.
Cumhuriyet bayramı
Muhtelif vilâyetlerden 400 izci Ankara’ya gidecek
Ankara 17 (AA.1 — Cumhuriyet Bayramında yapılacak geçit resmine ve İzci gösterilerine muhtelif vilâyetlerden iştirak edecek 400 e yakın İzci, bu ayın 24 ünden itibaren şehrimize gelmeğe başlıyacaktır. Bu izcilerin- şimdiye kadar Cumhuriyet Bayramına İştirak etmlyen II ve mekteplerden seçilmesine dikkat edilmiştir.
İzciler, Adana, Aydın, Burdur. Eskişehir, İzmir, İzmit- Kay seri. Konya, Mersin, Samsun-Sivas ve Ankara Hasanoğlan Köy Enstitüsünden gelmektedir.
Cumhuriyet Bayramı münasebetiyle her yıl Ankarada toplanan İzcilerin, mûtad olarak 28 Ekim günü 19 Mayıs stadında yapmakta oldukları gösteriler, bu yıl aynı gün Tiirk - Mısır milli maçı yapılacağı cihetle başka bir güne bırakılacaktır.
Bayar - Inönü
(Bas tarafı 1 inci sahifede) altına alınmadan askerîmizin terhisi doğru olmadığını açıklamıştır.
C. İL P. Genel Sekreter Yardımcısı Tokat Millet-veldli Zihnî Bctil geç vakit gazetecilere şu kısa beyanatta bulunmuş tur:
«İnönü ile Celâl Bayar arasında 15.10-950 pazar günü bir mülakat vâki olmuştur. Bu görüşme İnönü’nün isteği üzerine vuku bulmuş, âzami on dakika sürmüştür. Mülakatın mevzuu hakkında 17.10.950 günü gazetelerin bazılarında ileri sürülen tahminlerin hakikat ile hiçbir alâkası yoktur,»
E ir hırsız şebekesi yakalandı
Yakalanan hırsızlar Polis Müdürlüğünde
Şelırem ni cinayeti
(Baş tarafı J inci salıifcde)
Mahkeme, dinlenecek, olan dalıa üç şahidin çağınhp dinlenmesi İçin duruşmayı ayın yirmi beşine bıraktı.
Maktulün teyzesi ne diyor
Geçen cumartesi günü Şeh-reminlnde İşlenen feci cinayete sahne olan basit evdeyiz. Daracık bir oda. Yere bir yatak serilmiş. Kayın pederini ve karısını öldüren Lâtif Uysalın elinden tesadüfen kurtulan Emine Turan işte bu yatakta yatıyor. Zavallı kadın bitkin bir halde. Aldığı yaralar da hâlâ kapanmamış. Yatakta İnleyip duruyor. Konu komşu, bütün ahbab ve akrabalar da yatağın başına üşüşmüşler, ihtiyarı teselliye çalışıyorlar. Herkesin gözü yaştı. Odaya her yeni giren bir taraftan Emine teyzeye (Arkası C ncı sahifede)
Birleşmiş Milletler
Genel Sekreterliğine Rus namzedi
Emniyet memurları Adnan Sevgen- Salih Tozkoparan ve Haşan Koradan müteşekkil bir hırsız şebekesini yakalamışlar ve çaldıkları eşyayı da meydana
Yeni İtalyan büyük elçisi geldi
ttaiyanın Ankara büyük elçiliğine tâyin edilen ekselans Luca Pietromarchie dün saat 17 de Barietta vapuru ile şehrimize gelmiştir.
Yeni büyük elçi rıhtımda kendisi He konuşan gazetecilere Türk - İtalyan münasebetlerinin takviyesi İçin çalışacağını belirtmiş ve Türklyeye tâyin e-dildiğlnden dolayı büyük bir memnuniyet duyduğunu beyan etmiştir. Büyük elçi bu akşam Ankaraya hareket edecektir.
çıkarmışlardır. Bu şebeke Teşvikiye. Nlşantaşıada. Kurtuluşta, Pangaltıda sekiz ev soy-m aşlardır.
Bir dersten sınıfta kalan öğrenciler
Ankara 17 (AA) — Bir müddet evvel orta okul ve liselerin birinci ve İkinci >ınıflarında yalnız bir dersten başarı göste-remiyeıı öğrencilerin bir üst sınıfa devam etmeleri Milli Eğitim Bakanlığınca kararlaştırılmıştı.
Haber aldığımıza göre, kız tek nlk. erkek tekr.lk ve ticaret- o-kullarında da yalnız bir dersten sınıfta kalan öğrencilerin bir üst sınıfa devamlarına ve ders yılı sonunda bu dersten de sorumlu tutulmalarına karar verilmiş ve öğretim dairelerine gerekil tebligat yapılmıştır.
Sabah GazeieleriNe Diyor?
mürteci harekettir »
Başkan Trtunân. kop.ünlzme şiddetle hücum ellikten sonra «özüne devamla. demişUr.kl;
«— Rusya, Sovyet. qt||Hnde yeni ulc sömürgecilik jnnceıâ-eına atılmıştır. Asyalı^rı yeni bir emperyalizmin,. mUstam i eke esirleri yapmak İstiyor. Amerika, Asya mîlletlerine, Jciımaî. iktisadi kalkınmadan Içdn -.ardım edecektir. Asya milletleri, diğer milletler ve Birteşm - Milletlerle sulhun ve İnsaıl'^n müdafaası İçin İşbirliği: yApın. i: Jûliyuı . İşte İstediğimiz, cır'.c-rek işbirliği budur.
Harbden nefret ederiz- îakai hürriyetimizi de severiz. Biz bu hürriyetlerin yakedilw mİ görmek istemiyoruz-.Biz adalete dayanan bir sulh İsliyoruz, a-merikaıun hu siyaseti Cumhuriyetimiz kadar eski ve tarihl-mlzd»', şimdiye kadar olduğundan daha kuvvetlidir. Bu siyâsetimizi bu şekilde muhafaza etmek azmindeyiz.»
sil tatbik edileceğini münakaşadan evvel bu sigaraların ne yolda memlekete girdiğini pekâlâ bilmesi lâzım gelen makamın böyle bir tedbiri «basın toplantısında» söyleyivermesi hükümet hesabına faydalı olmuştur diyemeyiz. Fakat şöyle de düşü nebiliriz ki bu beyanat alındığı sırada gazeteci arkadaşlar, gülünçten muzıra kadar giden derecelerden birine tevafuk eden bu sözü mesul zat ile münakaşa e-derek Söylenmemiş saymak [ gibi güze! bir bîtaraflık gös-terebilirdi. Mamafih böyle yapacak yerde zayıf bir ted-' bir ve hafif ifadeyi kurca-! Uyarak ağızdan almak yolu j da bir nevi gazeteciliktir.
Ve işte başlıkta söylediği-; miz gibi acaba kabahat bizde mi? Yâni söyleyende de-1 ğll de söyletende mi diye bundan dolayı düşündük, j
A. Adnan ADIVAR .
İrtica ile mücadele artık lâzımdır
Nadir Nadi Cumhuriyette yıllardan beri inkılâplara diş bileyen Irttcanm son zamanlarda çok kuvvetlendiğini belirtiliden sonra irtica ile mut laka mücadele ve girişmemiz lâzım geldiğini İşaret ederek şunları yazmaktadır:
Ne yazık! Atatürkün bu yurda sağladı?- en büyük İyiliği, onun mirasçısı olmak İddiasını güden Halk Partisi bozdu. Seçimlerde oy toplıya-cağım ümldile lâiklik prensl-plnl yer yer baltaladı Arkasından Demokrat Parti de irticaın hortlamasına boyıın-eğdi. Tarikat!erin kurulmasına. şeyhlerin Jnkılâp aleyhin de ağız dolusu konuşmasına göz yumdu. Softalar cesaret buldu, cahiller tahrik edildi, rejime karşı bir reaksiyon dalgası Anaduluda dolaşırı .-ğa başladı.
Komünizmi kanun dışı e-dlp de onun zıddı olan sağ irticaa göz yummak mcnıle-
-
keti açıkça felâkete sürüklemek demektir.
*
Belediye - Vilâyet Refik Hafit Karay, Yeni İs-tanbHlıUkİ fıkrasında İstanbul belediyesinin ancak kendi gelirlerine sahip olduğu takdirde kalkınabileceğini i-şarei ederek şunları yazmaktadır:
Kanaatim şudur kİ müstakil bir belediye de kurulsa, başına belediye âzası dışından. hattâ umumi oyla bir re İs de getirilse boyuna yayılan, dal budak salon istanbulini imarı sağlanamaz. Müntehap da olsun o reis yine bocalar; çırpınır, dil döker, yürek tüketir; büyük netice alamaz. Zira tslaııbııl. haklarından mahrum edilmiş bir şehirdir;, irat, kaynaklarına sıtlılp olumu nr.şGr Llıııan ve rıhtım ge’frîerl şehir vb banliyö hatları hudutları i-çinde para getirecek ne varsa kapanın elinde kalmıştır.
Kısacası bu belediye şehrin sahibi değildir
* Seçimlerden sonra
Cemil Sait Barlas Sor Telgraftaki başmakalesinde par tilerin artık şahsi işleri bırakıp müsbet işlerle uğraşması zamanının geldiğini belirttik ten sonra şöyle demektedir:
Bugün İktidarın yaptığı tâyin ve değiştirdiği, günlük İşleri. Cumhuriyet Halk Par-Lislnin genel başkanı He emvali mevzuunu ortadan kaldıracak olursak gazele sütun larında İç politikaya dair bir mevzu kalnııyacfıktır. İktidarla muhalefet devlet idaresinde vazife görmekten ziyade hükümet oyunu oynayan heyetler halinde görünmektedir, tş hu hâle dökülün ce zaruri olarak parti işi şahsi münasebetler seklini aldı. Memleketi bir klnü garez havası istilâ etmek tehlikesi i baş pös terdi. Bu, mem tekerin ! İstikbali İçin iimlt "crlçi değildir. Gergin havanın izalesi yoluna gidi!mididir.
-----------------—J
Nevyork. 18 (Radyol — Rus-
ya, Birleşmiş Milletler genel
sekreterliği için şimûik genel
sekreter Trigve Lle'nin nam-
zetliğinl veto etmişti. Güven-
Uk konseyinin bugünkü toplan
tısında Vlşlnski-clri genel sekre-ı terlik İçin Hindistan temsilcisi Sir Benegal Rao*nun namzetliğini Llerl süreceği ısrarla soy-
lenm ekledir.
BORS
İstanbul BerHC>n-n 17/14/1150 llMloıl
Ç E K L e R
Kapanı»
Londra l Sterlin New York 16ü Unlar 230.—
Paırls 160 F'nnau f ■>«
Sioknoitn u» İsveç n. 74 12311
Cenevre 100 İsviçre 9
Anıstemam İOü Florin İS sai'i
Brüksel 100 Belçika r Lizbon ioo EsRuces 5 «V
ESHAM VE TAHVİLÂT % » FAİZLİ TAHVİLLEB
Sivas • E nuru m >
Sivas - ErrUriim 2-1 30'6
liMi Demiryolu ı ît 45
l!MI Demiryolu 11 2OS5
İIMI Dcmlrvotu İÜ 2610
Milli Mıldaiaa ı 30.®
M.III MUdaUa U 20.95
Milli MlKtalaa IJ1 20.IKI
Mim MOdaina IV 21 10
% • FAİZLİ TAHVİLLER
inil Demiryolu 96.35
Kulkınına I 9635
Kalkınma d KalKirm* ru 96.50
mis istikrazı i 56.10
l'.nö istikran □ S5.S0
IİMH isiılrratt i 95.30
% «S FAİZLİ TAHVİL
»HAH unvlll 05 50
% s FAİZLİ TAHVİLLER
1V33 Ergani 3ZKS
IU.1B ikramiyen 20 75
Milli Mllılalaa 30 05
Demirvulu IV 90,-
uemirvolu v İM..—
Spor haberleri
Beşiktaş - F. Bahçe maçı cumartesiye oynanacak
Cumartesi ve pa2ar günü yapılacak lig maçları bu hafta tehir edilmiştir. Buna mukabil 21 ekim cumartesi günü ’tee'^kteış-Fenerbahçe takımları İstanbul gazeteciler cemiyeti' adına İnönü stadında bir futbol ir.aÇ1 yapacaklardır.
Maç Gazeteciler cenıij’eti kupası» olarak adlandırılmıştır. Müsabaka aynı zamanda uıunl-lakta bulunan JM8 yılı lig şampiyonunu tâyin edecektir
Bu akşamki böl maçları
Fransız boksörleri ile te:.. karşılaşma bu akşam yapılacak tır. Müsabakanın prüptamı şoy le l-esblt edilmiştir ■
Perreau - Alp. Glibtrt - Vural. Toupe - Aleko, A|i,Aınrajp - Garbis.
Bu maçlar ikişer ^i^ijcadan altışar ravunddur. .B-ııolaıdan başka Fernandez ile Lenıeuıııer üç dakikadan 1Û ravundluk bir müsabaka yapacaklardır
Irak millî futbol takımı çeliyor
Kasım ayı içinde İrak milli futbol takımı Türklyeye gelerek Türk milli futbol takımlle İz-mirde karılacak ve bu maçı nıütaakıp da Bağdat muhteliti İzmir muhteliti İle oynıyaçaktır. ,
Galatasarayin yeni antrenörü geldi
Galatasaray «akımı İngiltere-de iken, İngiliz futbol federa -yonu umumi kâtibi Rausten tavsiyesi üzerine Menejer - antrenör olarak angajıs etlikleri LOCKHET dûn uçakla İsi-an-bula gelmiştir. İskoçya milli talkımında soliç oynamış olan bu kıymetli antrenör bugünden ıri-haren GalatasaraylI futbolcuları çalıştırmağa başlayacaktır.
Hiddetinden kulağını kesmiş Ankara 18 ıTelefanlai — A-yaşın Güdürcc bucağına bağlı bir köyde şayan dikkat iılr hâdise olmuştur. Ail Fidunboy namında biri, arası açık bulunan Eüıem Gürkay:*ya hakaret fimiz bazı sözler söylemiş ve Et-hemin de aynı şekilde mukabelesi, AH Fıdanboyu Eizdırnnş ve Ethemin kulag.ni kesmiştir.

j ANADOLU OCMIRVOLV CRUPU
: lı.hviıier A e c ıeoiH
. Hıo» «eneilerı % su szso
Mumrjuıı »enet Kİ-
1 şinne? hissel cni
iMviKca BanKanı İSJ>50
| Ardan Cınıcnlo G5û
|T TlvUrcr BarıKA» 5—
İt BaıiHa-i âu -
JŞark OeatanencılıK S3.Ö
' htılll iirastlrun» tf.-
SAtJRAFLAHDA ALTIN
£a:>»u.
UuKieıı üt>-"
|TOrH lirası 51i)
Stilim «4"
Klilco «■«
Ketal 3Î-50
3 milyon dönüm arazinin işletilmesi Ankara 18 (Akşam) — verilen habere göre Cevlânpınarua devlerin elinde bulunan 3 milyon dönüm arazinin İşletilmesi İçin Tarım Bakanlığı tedbirler almıştır. Arazinin şimdi dört yiız bin dönümünde ziraat yapılmakladır.
Tatil edilen hava seferleri
Devlet Havayolları Ankara - Samsun, Ankara - Dr fa, Ankara - Antalya arasında Işliyen yolcu uçak seferlerini, havanın fena ğltmesf yüzünden kaldırmıştır. Yeni kış uçak seferleri tarifesi hazırlarmış ve tasdik cdiimlşLlr. 1 kuzundan İtibaren yürürlüğe girecektir.
Sahlfe 3
Anadoludan notlar
İSTANBUL RADYOSU
Akşam koleksiyonundaı
Dilekler
Cemal REFİK
öğle ve akşam programı
18/Teşıinler vel/1920
Bölge ticaret müdürlükleri
gününe Bundan olayları raporlar Piyasa-
Altmordu ile Rıımlartn maçı
Ingiliz kültür heyeti Türklye-dekl kuruluşunun onuncu yıldönümünü bu ayın içinde tesit edecektir.
General İConald Ada.j
Kutlama törenine İştirak etmek üzere kültür heyetinin genel başkanı general Slr Ronald Adam ve heyetin Türkiye bürosunun müessisl ve İlk müdürü Mlchael G.rant 23 Ekim 1950 de Londradan Ankaraya gelecektir.
Milli Eğitim Bakanı 2ş Ekimde D. T. C. Fakültesinde kültür heyetinin çalışmalarını belirten bir Berenin açılmasına riyaset edecektir.
Çürünür kazalar
Dün Yıldızda Şali köşkünde açıldı
Neticede meseleyi gerektiği gibi ciddiyetle tetkik ve muhakeme eden makam, pek tabii olarak, şikâyetçilerin arzuları hilâfına, kaymakamın bu mâkul hareketinin takdire lâyık olduğu kanaatini izhar etmiş.
Bizim iklim kanunlarını fazla incelemeğe bile hacet var ııu acaba? Rüzgârlar, takvimlerde yazılıdır. Mutedil, uslu tabiatımızda aşırı fırtınalar, sağnaklar olmuyor.
Mütemadiyen «görünür kazalar» a kurban oluyoruz.
havacılık konferansı
Ekonomi ve Ticaret Bakan -£1 bölge ticaret müdürlüklerle yeni bir tamim göndermlş-r. Bu tamime göre, bölge tlca-müdüriüklerl mmtıkalann-
Millî Eğitim Bakanlığı tarafından alman bir kararla orta okul ve liselerde yalnız bir dersten sınıfta kalmış öğ-I renciler bir üst sınıfa devam edeceklerdir. Fakat ayni durumda bulunan kız erkek sanat enstitüsü öğrencileri bu karar haricinde bırakıldık. Arkadaşlarımızdan öğrendiğim ize jröre orta ticaret ve lise ticaret okulları da bizim durumumuzda bulunuyorlar. Bizim de bu karardan istifade edebilmemiz İçin İlgililerin dikkatini çekmeniz) rica ederiz.
İngiliz kültür heyetinin yıldönümü
ret daki ticaret odaları İle daha siki bir şekilde temasta bulunarak günlük piyasa hâdiselerinden Bakanlığı günü haberdar edecektir, başka haftalık piyasa Bakanlığa muntazam halinde bildirilecektir.
nın stok, flat. arz ve talep durumları da bölge ticaret müdürlükleri tarafından daimi surette kontrol edilecek ve her nevi pl-5 asa hareketleri tesblt edilerek keyfiyellen Bakanlık haberdar edilecektir.
Yağmur mevsiminde tohumluk zahire açıkta bıra-kılsaydı, acaba o şikâyetçiler kaymakamın takdirini, terhini mi isteyeceklerdi? Hayır, şikâyetnameleri daha ağır bir ithama istinad edecekti. Zira maksat nik-ü be-di tefrik değil, gözü kapalı şikâyet.
Elbette bir gün bunlar da düzene girecek, demokrasi daha iyi hazmedilecek amma intikal devresi uzunca sürüyor ve biraz sarsıntılı geçiyor. Temenni edelim, dana fazla uzamasın.
Piyasa hareketlerini sıkı bir şekilde takip edecekler
Profesör Vassy’nin konferansları
Paris Üniversitesi fen fakültesi «Atmosfer Fiziği» kürsüsü profesörü bulunan Prof. Vassy, Unesco'nun teşebbüsüyle şehrimizde İki konferans verecektir. Bunlardan «Gecelerin gök ışığı» mevzulu olan İlki İstanbul Üniversitesi fen fakültesinde- genel fizik amfisinde, 19 Ekim perşembe günü saat 17 de «Televizyonun bugünkü vaziyeti* mevzulu İkinci konferans da İstanbul Teknik Üniversitesinde Gümüşsüyü binasındaki büyük amfide 20 Ekim cuma günü saat 17 de verilecektir. Turkçeye tercüme edilecek olan bu konferanslara herkes gelebilir.
Ege vapurunun İzmir'de rıhtıma yanaşırken bir şala çarptığını yazmıştık Yukarıdaki resimde, vapurun hasara uğrayan pervanesi görülmekledir.
Çift atlı bir araba denize yuvarlandı
İzmir — İsmail adında birine alt çift atlı bir araba, Kordonda mavnaya yük verirken, mavnanın açılması ürerine denize yuvarlanmıştır. Arabanın atları bozulmuştur.
viııe konulması için kavma-kam emir vermiş. Vay efendim, ne demekmiş? Demokrasi devrinde nasıl olur da kaymakam, tohumluk zahireyi Ifalkevine koydurur-muş? Daya şikâyetnameyi. Kaymakam cezalandırılsın, hattâ atılsın.
PARİSTFKİ »Otel Crillon» «la yapılan muazzam bir defilede bi hassa yukanda resmini gördüğünüz kışlık manto modelleri beğenilmiştir. Soldan sağa doğru; Vizondan bir manto, platine tilkiden kısa bir manlo, vizondan bir gece ropu, p ınter tak'ldt bir model, siyah vizondan hlr manlo, vizon plâtlnedcn blrf kısa, diğeri utun iki manto.
Son zamanlarda memlekette acayip bir tip türedi. Demokrasiyi başıboş hudutsuz bir hürriyet, daha doğrusu, bir tahakküm, te-gallüp rejimi sanan bu türedi başıbozuk tiplerine çokça raslıyoruz, yadırgıyoruz. Bakışlarında muhatabını suizan altında bulunduran bir ifade, tavırlarında münakaşaya, münazaaya â-rtıade: -«Alçak dağları ben yarattım, yüksekleri babamdan miras kaldı» diyen bir eda var. Nezaket, muaşeret, içtimai edep kaidelerini hiçe sayıyor. Bilet gişesinin &■ nünde, tramvayda, vapur iskelesinde lâiibali bir tavırla önündekinin omuzundan tutup geri •■■e çekiyor, kendisi ileriye geçiyor. İkaz, ihtar, öfkesini kabartıyor, huşu^ net şims kleri parlıyan giizO lerle trrlâ muhatabını sü-û-Züyor, snnra kendi vakasın(N daki rozeti işaret ederek a M— zarı basıyor: O
TİlRKfYE GARANTİ RAKKASINDAN:
İzmir ve Ankara şubelerimizin Kambiyo servislerinde çalıştırılmak üzere İNGİLİZCE ve FRANSIZCA dillerinden birisini hakkivle bilen, tecrübeli şef namzetleri alınacaktır. İstekliler 26 Ekim 1950 akşamına kadar Gatatada'û merkezimize müracaat etmelidirler.
Geçim zorluğundan intihara teşebbüs
İzmir — Şehrimizde 93o uucıı sokakta oturan Sabahattan Er-türkmen adında evli bir genç ailesi efradının maişetini temin edemediğine üzülerek intihara karar vermiş ve eline geçirdiği bir şişe tendürdiyotu İçerek İntihar teşebbüsünde bulunmuştur.
Ev halkının feryadı üzerine hâdiseye muttali olan polis Sa-bahattlnl derhal hastaneye nakletmlştlr. Gencin sıhhî durumu İyidir.
Şarkılar. Okuyan: İsmet Uğurlu.
Badvo Ca/ere»i.
Tarihi Türk mlMil.
Konujnıa: Hafi» sinsi sohbeti •Muhip t>ır»-ı»».
Caz müziği.
Konulma: (T>|> > on gresi dols-
Mürifc: Pl.
Halk Kirkitleri Okuyan: Turhan Karabulut
M. S. »varı ve llabeclur.
ınt|.
Tufan mı vardı? Tayfun mu? Boğazın bu tarafında bir tabiat felâketi hissetmedik. Boğazın öte tarafında, Şilede altı motor batmış.
Medeniyetin bir tarifi de şu olsa gerek:
— Tabiatın kanunlarını inceleyip insanların hayatını o kanunlardan faydalanarak masun, rahat bir hale sokmak.
Balıkçılık malzemesi gelmesi bekleniyor Marshall yardım plânından İstifade edilerek sipariş edilen balık avlama ve nakliye mo-, terleri. ağ İplikleri ve diğer av, malzemelerinin yakında şehri-' mlze gelmesi beklenmektedir.! .Yeni malzemenin yüzde 30 t1 bjı çarpma ııela esinde hususi teşebbüslere tevzi edile-j ‘ «ok ve bedelleri taksitle ödenecektir.
Aksaray'ın kısmen taş, kısmen kerpiçten örülmüş binaları — fol inşaatında hır zihniyet değişikliği; dar, uzun sokaklarda boydan boya dükkânlar...
kârlığın muvaffakiyette birinci laca şalvarlı köy kadınları klâk-basamak olduğunu idrak ederek J son sesini duyunca önlerindeki çalışıyorlar. Kayalı!: bir tepenin yüklü merkepleri sopa İle düi te eteğinde taş ve toprak sökeıı dürte yo!un kenarına sürdük-maklna hakkında bize izahat ] ten sonra başlarındaki bürük-verlrken dikkat ettim, genç mü- lerln iki ucunu çekip dişlerinin hendls. yeni aldığı lüks otomo- arasına kıstırıyorlar ve yüzlerl-bilinl apartmanının önünde n| duvara dönüp bize yol verl-dostlarına gösteriyormuş gibi yarlar.
anlattıkça neşeleniyor, İşte bu Geçerken sağa sola bakıyorum, sayededir kİ vol faaliyeti kısa Kerpiç evlerden bir kısmının zamanda büyük semereler vere- çamur sıvalı duvarlarına tezek-bltlyor... | ler yapıştırılmış. Bunlar güneş-
Doksan kilometrelik ham yol te kuruyacak ve ocaklarda odun üzerinde meşakkatlice bir seya- yerine yakılacak Bacalardan hatten sonra uzaktan yemyeşil burula bıırula çıkan koyu mavi bir ağaç kümesi belirdi. Bozkırlara alışan gözlerimiz bu yeşilliği adetâ yadırgıyor. Otomobilimiz yaklaştıkça Aksaray kazasını çevreilyen kavak ağaçları seçiliyor.
Kasabanın methalinde kısmen taş. kısmen kerpiçten örülmüş binalar arasında otomobl-
----------------------------
Jll yıl evvelki
nın seçme oyuncııtnrı aracında yapılan futbol maçında AUmordu sıfıra karşı dört sayı ile Kuruları yenmiştir.
Altıııordu timi şöyle idi: Kaleci: Nedim, müdafi: Nuri. Terfik, yardımcı: Refik. Cafer, Haydar akıncı; Kıra. B'kir. Hüsnü. Mümin. Cemil beyler.
Muhtelit Rum timi- Koz-ma, Teodos, Zaharyadis, Gambcta. Teoılorldis. Yovi-yani, Zalıarvadis Kirlrnr, bilip. Forte efendiler...
Millî Eğitim Bakanlığının nazarı dikkatine
dumanlar da tezek ocaklarının j alâmeti farikası.
Vaktiyle bir vilâyet merkezi olan kasabanın yolları munta- , zam ve genişçe, fakat otomobii-| İClimizin ardından toz bulutları savruluyor Çarşı kalabalık, ana caddede ve ona amud sokaklar I boyunca İki sıra dükkânlar dİ- I zili.
Burada da buğday mahsulü kaldırılmış, çiftçi vatandaşlar çarşılara üşüşmüşler, alış veriş ediyorlar Kahvehanelerin pen- I çetelerinden başlar uzanıyor.
Program gereğince öğle yemeğini şehrin obur başında ırmak ıs.w kenarındaki şantiye binasında l5ir yedikten sonra yola devam et-J’’^ ; tik. Bora gidiyoruz. u.oo
Cemal REFİK 119.15
Ege’nin pervanesi hasara uğradı
Öğle ve aksam programı
12.5T Açılı» «e oroffrflinlsr. 13.00 Hııherl.T.
13.13 Hafif l>*lc .niltiH Pl.
13,45 Saik >ı.
14 JO Şerh . ual
14.30 Tür eler Pl.
İzmilte 62 yaşında ve Pembe isimli bir kadın öldü sanılmış. Gömülme ruhsatiyesi verildikten sonra ve ceset tabuta konulacağı sırada kadının ellerinin hâlâ sıcak olduğu ve hafif hafif soluduğu anlaşılmış. Tabuttan çıkarılırken kadın bu sefer ^sahiden ölmüş.
Sayın belediye hekimleri, komşu kadınlar derecesinde olsun dikkatli ve ilıtimamh olunuz! Bu, birinci vaka değil, beşinci vaka da değildir. Boyuna tekerrür ediyor. Buna artLk «ilmin sürçmesi» denemez.
Çok uzağa gitmeyelim, çeyrek asrı çatısının altına alan yakın mazinin penceresinden İçeriye, başımızı uzatınca, yedi yüz alt-1 mış yedi bin küsur kilometre' kare yurt toprakları üzerinde yazın ve kışın geçil veren yedi, yüz kilometre uzunluğunda kara yolu görüyoruz.
Bir de bu tarafa dönelim. 1945 ten bugüne kadar geçen beş yıl içinde yaz ve kış geçitli yot şebekesinin uzunluğu on beş bin kilometreyi bulmuş, bu muvaffakiyet, devlet kara yol-; lan teşkilâtının köhne bürokrasi zihniyetinden sıyrıttnasırfin eseridir.
Türk mühendisi masa başının tozlu kâğıt yığınları arasından kendini kurtarmış. Amerikan teknik ve malzemesiyle el ele vermiş, ana yurdun bakımsız.’ ücra köşelerine kadar medeniyet ışığını ulaştırmak İçin var kuvvetiyle çalışıyor. Ölçüsü? emeklerin karış karış uzattığı yollar, göz yıldırıcı mesafeyi kısaltarak yurdun dört bucağını birbirine bağlıyor.
Daha mektep sıralarında İken istikbalini kaloriferli, maroken koltuklu, masası kristalli, çifter çifter telefonlu ve bilmem n-dl konfor hülyalar, üzerine bina eden zihniyet bu teşkilâttan silinmiş. Şimdi yol mühendisi, vazifesini nerede ve nasıl başaracağını çok iyi biliyor.
Yol boyunca inşaat yerlerinde rastladığımız genç Türk mühendislerinin hiçbirinin ağzından şikâyet, bezginlik kelimesi duymadık. çehre ballarından da öyle bir İfade sezemedik. Samimi bir vazife aşkı İle işe sarılan bu münevver gençler, feragat-
KŞANÜ]

Sahlfe 4
AKŞAM
18 Ekim 1950

Şehir Meclisinde 4 toplantının intibaı
Bugünden, Dünden
TEKNİK ÜNİVERSİTEDE
ı n
Yaş meselesi — Hakkı huzur — Fiskoslar — Verilen takrirler— Şapka ile girenler — Eşref Şefik’in gayreti — Otobüslere sivil polis— Ziyafet...
İstanbul 11 Genel Meclisi- on beş günden İbaret devresinde İşlerini bitiremediğinden, müddeti 27 ekime kadar uzatıldı ve dün de devrenin beşinci toplantısını yaptı.
Bu kısa toplantı devresinde şimdiye kadar dört İçtima yapan yeni Şehir Meclisinin umumî vaziyetini kuş bakışlyle gözden geçirmek elbette faydalı olacaktır.
Yeni meclisin birine! günkü toplantısını göz önüne getirmek mümkündür: Birinci içtima günü Meclis salonu, koridorları. samlın locaları görülmemiş derecede dolu İdi. Dinleyiciler arasında İstanbul Milletvekilleri, Demokrat Parti erkânı vardı.
Bu arada meclisin en aşikâr bir surette göze çarpan vasfı, Azanın yaşı etrafında toplanıyordu. Geçen mecliste «İhtiyar!» denilen zatlar çok olmamakla beraber yaşı hayli İlerlemişler eksik değildi. Halbuki yeni mecliste 60 mı aşan pek az sima vardır. Hususiyle gençlerin, miktarı hayli kabarıktır. Bununla beraber usul ve kaidede acemi olnnlar da mevcut, şapkasını vestiyere vermlyerek salona girenler bulunduğu da gözden kaçmamıştı!
Vali Dr. Fahreddln Kerim Gökayuı açılı? nutku. — tıpkı Halk Partisi meclislerinin yaptığı pfbl — sürekli alkışlarla karşılandı.
Mamafih, elindeki sigarasını söndürmek Istemlyenler de çoğalınca, faadan gazeteci arkadaşımız Recep Bllglner dayanamadı ve meclisin dikkatini çekerek sigaraları söndürttü.
Bu arada ilk sözü eski gazeteci ve avukat Salm Nuri U-Tay’ın aldığı görüldü ve konu-şuacak İşlere, yalnız âzaya münhasır olmıyarak, vatandaşın alâka göstermesi lüzumunu belirtti.
eddin Nasuh lobuna tercih ettiği halde, reye İştirak eden 68 üyeden 01 i Alileddin, 49 u da Ferzan lehine rey verdi. Bu netice, yeni Şehir Meclisinin parti disiplinine ve Parti grupu kararlarına pek de uymıyacağı zehabını vermiştir.
Meclisin bu İlk celsesinde — kanuni ve nizamî bir mecburiyet olmadığı halde — yenilik daha ihdas edildi:
pıian teklif üzerine, âza ayağa kalkarak vazife ifa ederken na-muş ve haysiyet üzerine hareket edeceğine söz verdi! Bu yemin usulü- şimdiye kadar görülmemişti!
bir
Ya-
Eski konaklarda dönme dolap
Dönme dolap nasıl, ne şekildeydi? — Neye yarardı? — Kerime hanınım uşağa, çelin hanımın lalaya, kalfanın arabacı başı ya ısmarladıkları — Ortalığa dümbedüdük olan iki vaka — Dönme dolabın her zamanki cilveleri — Ayvazlar ,-
Çocukluğumuz beraber geçen
50 yıllık bir dostum uzun zaman danberi An karada memurdu. Emekliye ayrılmış, geçende İstanbul» gelip bize uğramı?, oturduğu yerin adresini vermişti. Bir yoklamak lâzım: evvelki gün Ycdikule tramvayına bindim, Davutpaşa iskelesi durağında indim, tarifi veçhile Ça-vuşzade yokuşunu çıktım. Harap caminin karşısında battal bir kapı, geniş bahçede viran
I bir konak. Bizim arkadaş, burada üç oda kiralamış, barınıyor.
Maltalan kırık dökük, yosun tutmuş taşlıkta kân kadim dönme dolap gözüme ilişti.
zrntısı kayinço beyin lalasıdır}. Suat çığımın banyo derecesi kazara kırıldı; ne kadar zahmetse in bahçe kapısına: Kasapyan ecza deposundan bir banyo derecesi alıver kuzum! -
oradan gizlice komşusunun ban çeslne kapağı atıp delikanlının aguşuna...!
Bu yı! alınan 400 talebe arasında millî savunmadan da yirmi subay bulunmaktadır
- Mütemadiyen yoklamağa muayeneye rağmen dönme dolaplar daha ne cilvelere sahne I olmazdı? Hanenin erkeği ne kadar barut gibi, kadını ne de, rece ceiâlll olursa olsun, etraf tenhalaştı mı İçeriden, dtşarı-dan fls kos. yarenlik âşıkdaş-lık eksik değildi.
. Hanım efendiye 40 yıl evvel çeyiz halayıklığı eden 6o lık, ■ azatlı kalfa, paşanın genç yaverinin, yahut sır kâtibinin suyuna tirid: kaşla göz arasında dönme dolaba yanaşır, dişsizlikten peltek diliyle usulea-: cık.
I — Şu ipekli mendil sl2dc yadigârım kalsın aslanım! deyip ‘ verir, biriktirdiği üç sarı lirayı mendilin ucunda düğümlü bulan beriki, o akşam Beyoğlunu boylardı.
Gözleri tavuk karalı, tıknefes, 70 lik zenci bacı Boşnak bahçıvan, İri kıyım Zeynel ağaya meftun, zırt zırt dolaba çağınp çene çalar, kâh kahve parası onluğu, kâh otuzluk tütün parası üç meteliği sunar: eariye-11er ahçıya, arabacıya; beslemeler çıraklarına fingirder dururlar, vaktile Kâğıtkavaflığın-da. hamam natırlığında, kurşun döküçülükte, arka ebeliğinde sındıriıyı sırıtmış, kara ağa-ı ca kandil asmış kâhya hanım, ! - Bizim ayvaz Donlk zahiren
Dönme dolabın çatlayıp çat- kaba sapa, kara yağız amma'
■—— Yazan: "L
jSermel Muhtar ALUS |
Ardından bir kalfa:
— Huu. Haşan ağa! Yine mİ yok. sen misin arabacı başı? Şu ikiliği Seher hanım verdi, bir yumak yorgan tiresi isliyor, yorganını kaplayacakmış!
Arabacı, kâhya kadına kantarlıyı savurduktan sonra;
— Cadının istediği bitip tükenmez; geberşç de kurtulsak barım! i
Tam sofraya uturul&cağı sıra, küçük mahdum beyin, biiyûk torun hanımın tükenen kina-laroş'u İçin Beşir Kemal eczanesine adam salınır, koşulu araba bahçede, ayna önünde hazırlan irken ortanca hanf endi sürmesini arayıp bulamaz, günlükle laıuei maslahat için altlara biri yollanır: tam kupaya binllecıği esnada, ektilerden bir hatun can evini u-ğuşturarak,
— Hindi dolmasını fazla yemişlim, üstünüze afiyet midem fena halde kaynıyor Aman bana bir şlşeclk gazoz aldır tini der demez İspir sokağa koşturul urdu. .

Eski konakların, köşklerin, yalıların alt katında, harem ve selâmlık taşlıklarını bitiştiren duvarda bulunurdu. Duvarın her iki -tarafındaki pencere boşluğuna benzeyen oyukta boyu bir metre, kutru 50 - 60 santimetre kadar, bir yant kısmen açık, diğer yanlan kapalı, kontr plâk gibi ince tahtadan, ortası raHı, üstüvane şeklinde bir dönme dolap görünür, çevirince fini fini dönerdi.
O devirde kaç göç keyfiyetine sıkı fıkı riayet edildiğinden ara kapının arkasına temel çlvile-rile kol demiri mıhlı; iç bahçenin dış kapısı kilitli, anahtarı ya hanımefendide, ya kâhya kadında, ya da yaşlı kalfada.
Dönme dolap harem bolügnn-dckilerle selâmlık böliığündekl-lerin karşılaştıkları, biribirleri-ni yüzünü görmeden, telefonda ( konuşuyormuş gibi, yalnız ses-i terini duydukları mahaldi. Hanımlar uşaklara sokaktan şunu bunu ısmarlayacağı, kâhya ka-, din, kalfalar hır şey aldırtacağı; molada, yani kaba lıiz-.... . .e kullanılan kakavan
olsun olmasın, bütün düşün- ı halaydı, gaz doldurulacak, şişe-düklerlnl ve şehir İşlerini mec- Ierl temizlenecek, fitili kesilense getirmek hevesinde İdiler! |cek imhaları uzatacağı zaman
Bu celsenin dikkate şayan biralık tık tık. pat pat pat. gütn.mu5!ar ciheti de evvelce Eşref Şefik’in belediyenin mali vaziyeti etrafında sorduğu suale- Belediye Hesap İşleri Müdürünün verdiği İzahat teşkil ediyordu' 1950 senesinin 40 milyon raddesinde olan bütçelinden 11 milyon küsur lirasının memur maaşlarına gitmesi ve muhtelif kanuni zaruretlerle yardımlara 5,807,000 liranın sarfı dikkati çekti. Bununla beraber ağustos sonuna kadar senenin İlk altı ayında
(Arkası 0 neı sahifede)
Daha ilk celsede şehrin ve halkın şu veya bu İhtiyariyle alâkadar görülen hususlara dair takrirler vellmeğe başlandı. Bunlardan bazısı mevcut kanuni ve idari İmkânlara uygundu, bir kısmı da yalnız Belediye Meclisi kararlyle halledilecek glbj basit görülen İşlerdendi: Mesken buhranının İzalesi gibi!
Gazeteci dostumuz Eşref Şefik Atabey, Meclisin faal rol oy-nıyan unsurlardan 6ir! olmasına gayret gösteriyordu, O gün derhal vilâyetle belediyenin ayrılması mevzuuna temas ederek hemen hazırlığa başlanmasını İstedi. Prensip İtibariyle doğru olan böyle bir takririn, tefrika alt kanunun esaslı hatları bilinmeden. meclise verilmesi mevsimsizdi.
Meclisin İkinci günü müzakereye, açılma münasebetiyle gelen tebrik telgraflarının okun-mariyle başlandı. Bu celsede yine yeni takrirler verildiği görülüyordu. Anlaşılan yeni beledi ye âzaları — mevcut mevzuat J xuu dairesinde — amelî blT kıymeti ] mitlerde nkım nlmocııı hiîfiîn rlnsiîv- ■ _ ı_ .
1
ramadığı, budaklarının çıkarılıp enl konu yaktşıkjj adam. pek de cıknnlHiadıCı konak sahibi haz-'^^v»! hi„(„«

çıkarılmadığı konak sahibi haz- mâkul kefere. Müslüman dinini retle hanfendl tarafnöan sik sık kabul etse alimallah varırdım yoklanır, muayene edilirdi. A- - - - - --
ğızlaıa yayılıp îstaubula ciünıbe düdük olmuş ne vakalar işittikti:
Bilmem hangi paşanın yalısında el ayak ortalıktan çekildikten sonra tahtanın bir parçasını söküp İğretiden tuttur-
Geceleyin baş ağa e-
Hatip, İddiasını teyid İçin: •Milyonluk bir şehrin İhtiyaçları 8fl - 90 âza tarafından tanzim edilemezi* diyerek, halkın ve matbuatın alâkasını İstedi.
Meclisin bu birinci toplantısında Riyaset divanı. Daimi en-eûmen vesaire seçimleri bazı fi-koslara sebeb oluyordu: Bu arada seçimleri Demokrat Parti Fchir Meclîsi grupunca verilen pr nslp kararına aykırı olanlar vardı. Reis vekilleri seçiminde Parti grupu, Ferzan Aras’ı, Alâ-
ona!' diye söylenirdi.
Ayvazlar mutlaka Palulu veya VanlIydı. Ermenice bilmezler. Turkçeleri kubat, dangıl dungul, hepsi kiri! kara, kalın kaşlarının kılları göz kapaklarını bürümüş, gaga burun, pala bıyıkları kulaklarında mahlûklardı. Vazifeleri: Lâmbaları hazır-,.v vFu(Uuvı»v.. (iamak, kömür koyup mangaîia-
belaya çıkan hadımağası gör- rı yakmak, odunluktan sobala-odun taşımak, ikisini de eşek sudan gelinceye mutfaktan yemek tablalarını kadar döğmüş. Gayet mütaaz- getirmek, hamam yakılacağı
sıp ve hadidıtlmizaç paşa bunca'vakit külhana kütükleri Uk--------------...ı—.«--t derhal m aktı.
güm güm dolaba parmağını. ■ *e,-di He baş kalfa öpüsürlerkcn lamak, kömür koyup mangaila-avucunu, yumruğunu vururdu. |* _ . ’ 1 _ — --------,
Meselâ Kerlmanın en gözü miıs: kırbacı kavrar kavramaz ra küfe küfe açık, ayağına çabuk uşağa ses-. İkisini rle eşek sudan nellncpve. «.nir^ı-ur, ■ lenir:
— Haşan, Basan!.
Basanlar konakta
Ü?ak,
Senenin ilk büyük sinema zaferi:
Bir hafta İPEK bir bafta MELEK sinemalarında gösterildikten sonra bugünden itibaren
'S
MflDflME BOVflRY
JENN1FER JONES — VAN HEFLİN
i /I f—' I I— Sinemasında 3 ncü ve son hafta
I IVI L—. L. L™ r X Metro Goldwyn - Süper film.
haç tane senelik emekclarJarun derhal arabacı, ahçı yamağı, kovup:
bahçıvan çırağı, kahve ocağın-1
dan yamak koşar.
— Şeni ne yapayım, söyliye- de oianıam! diytrak dolabın ye-teğinıi sen beceremezsin; uşak rlni tuğla ile ördürmüş.
Haşan ağayı gönder! Burma Yazın Küçük çamheada mu-bıyıklı apteshanedeıı seğirtir ikim, yüksek mevkili bir zatın
— Buyurun göçcük hanım! köşkünde geçen menkıbede dll-
— Rafa iki çeyrek koydum, lerde gezmişti:
i Çabuk Kapalıçarşıya git, İpekçi Adamcağız melek haslet, be? .Kakaraştan 20 dirhem pembe vakit, namazında niyazında ve’ ibrişim al. açıklığını koyuluğu- lâkin mahdumu, tasvir gibi karnı bilir Ermeni. İplediğim boh- nsı varken, çapkın mı çapkın, çanın güllerine yetmedi! her gece zamparalıkta Gelin
ı Beş dakika geçmeden, gelin hanım karşıkî köşkün oğlu ile hanım; | işi pişirmiş. Çanak yalayıcılar
! — Haşan ağa!. Demin bura- tazeye akıl öğretmişler. Kâhya daydr ayol, nereye savuştu? Gö- efendi elde edilmiş. Herkes uy-rümeem çarşıya'mı yulladı Şa- küda iken, ufak tefek taze döıı-
— Bu yaşıma kadar zülkar-neyn olmadım, bundan böyle
MEVSİMİN GÜNEŞ ve RÜZGÂRLARI
KREM PERTEV
İle hafif bir surette- örtülmüş cilde tesir edemez.
(—W»-,U .... juj.hu, »uu.: in.cu, uı.-n- ıcıcn uuz UUII"
ban ağa? (Şaban ağa Tekne ka me dolaptan yallah selâmlığa;
[BEYAZLI KADIN
I Aşk ve macera romanı
fuu: w. W. Cclllnı Tercüme eden: (Vâ-Nü)
^^_Tefrika No. 80 J
Konuşarak tan mlhı-aha yaklaştık. Etrafıma bakryor. takip edilip edilmediğimi anlamak İstiyordum. Fakat hiç kimse peşimde değildi.
Eski binanın kapısı kalın meşedendi. Büyük çivilerle takviye edilmişti, ihtiyar adanı, eski kilidi b&yilk bir gayret sarfıyla açtı.
— Slal bu taraftan sokmağa mecbur olduğum İçin özür dilerim, efendim.___ dedi— Çünkü
Milse hazînesinin kilise tarafına açılan kapısı, içerden kilitlidir.
Burası, dışardan, görünüşüne nazaran pek daha büyükmüş. Karanlıktı, rutubetliydi. Tavan da alçak. Bir çok yerlerde kocaman dolaplar vardı. Tahtalarını kartlar yemiş. Asılmış adamlara benzlyen bir takım
defterler duvarlardan sallanıyordu. Yerde de kâğıt dolu sepetler dikkati çekmekteydi. Burası vaktiyle kenardaki pencerelerden. ışık alırmış. Sonradan pencereleri örmüşler.; Oraları da dolap haline getirilmiş. Bu evrak hazînesinin içinde nefes almak güçtü. İkinci bir kapı ile kiliseye, mihrabın yanına çıkılıyordu. Burası da sıkı sıkıya kilitlenmişti.
Papaz:
— Pek nlzamnıda bir yer değil.— dedi.— Ama neylersiniz, efendim. Şu sepetleri görüyorsunuz ya, bir senede nberi Londraya sevkedliecekler. Bunlar eski tahtadan oyulmuş havarilerdir. 12 kişi... Kürsüden çıkmış. Kurtlar yemiş berbat Olmuşlar. Tamirleri gerek.
— Peki niçin gönderilmediler?.
— Çünkü para kârı gelmedi Lnridrada da bu bilise İle uğraşan yok.
İzdivaç kayıtlarını görmek hususunda acele ettiğimden bu gevezeliklerden sabırsızlanıyordum. Defteri göstermesini rica •lUm.
— Ha evet... İzdivaç defleri, ’vet... Hangi sene, efendim?
— Takriben..— decîlm.
Ve, seneyi söyledim.
Bir külçe anahtar aldı. Dolapları açtı. Kahverengi meşin kaplı, yağ İçinde defterler çıkardı. Bu defterlerin saklandığı yerlerin hiç de emin olmadığı dikkatimi çekti. Dolabın da kapaklan hiç emin değildi. Analılar, gelişi güzel yerlerde bulunan küçük anahtarlardandı. Bastonumun ucuyla dürterek ben bu dolabı açabUlrdim. Bu noktayı papaza söyledim.
— Evet, pek gariptir, efendim.— diye cevap verdi.— Senelerce evvel ben de bunu bizim arkadaşa söylerdim. Hem avukattı, hem de bu kilisenin zangoçluğunu ve baznedarlığını
yapardı. Çok garip, çok İçil bir adamdı. Bu yeri emin saymadığı için, defterlerin bir kopyasını çıkarmış; Knowlesbury'deki yazıhanesine saklamıştı. Ekseriya cep defterine kaydeder, sonra bir de kontrol ederdi Hangi seneyi istiyordunuz, bayım?
Seneyi tekrarladım.
İhtiyar papaz. gözlüklerini taktı; her ûç sahifede bir parmağını tükürükleyerek sahife-leri çevirdi.
Nihayet, parmağını uzatıp:
— İşte!— dedi.— İşte aradı-ğuıız.
Sır Pereival'in doğuş senesini bilmediğim İçin, Ocak ayından başladım.
Defter, eski usul üzere, her kayıt bir çizgi ile ayrılarak tutulmuştu.
Bütün bir seneyi gözden geçirdim, bulamadım. Derken, bir sene evvele geçtim. Aylan geri geri araştırdım. Sahnelerden birinin başında, aynı günde evlenmiş İki erkek kardeşin kayıtlarını gördüm. Sonra, daha sv-vefkl sahifenln sonunda, sık satırlarla sir Fellke Glyde’In iz-
Teknik ünlve
İtibaren derslere başlandığını dün yazmıştık. Bu yıl üniversiteye kaç talebe alındığım öğrenmek İsteyen bir muharririmize. profesör Mukbll Gökdoğatı şunları söylemiştir:
o— Giriş İmtihanına 685 namzet talebe iştirak etmiştir. Bunların arasından ancak 350 tanesi alındı. Bunlardan 105 1 İnşaat fakültesine, 70 i Mimar fakültesine. 90 m Makina fakültesine. 85 tanesi de Elektrik
>u>ı ıu ııı luıııuı uı ıı ur umu uuıınııruu iiuıuıuımıııı
Z“"
İst FİLARMONİ DERNEĞİ 1650 - 51 Mevsimin! birinci
Abonman Senfonik Konser
Şef: CEMAI REŞİT REY
Solist:
İSRAEL Piyano Virtiotu PNİNA SAL 7. MAN
Programcı a:
C'aesar Franck - Çaykofski
Beethoven
19 Ekim Saat
perşembe 18.30 da
SARAVda
Biletler gişede
Iommi satılıyor.
i
DON JÜAN
Taun: Holler* rurkcesT I Calip Arwn Telelon: (2137 komed: ktsmj
GELİR VERGİSİ MEKTEBİ
Yaran. Loub V eminli v* Grorge Ben
VEFAT
Eski emniyet beşinci çube müdürü ve hâlen Yıldız polis okulu müdür muavini Süley- j man Sargut’ıın bir kalb kriz! neticesinde Hakkın rahmetine kavuştuğunu teessürle haber aldık.
Cenazesi bugün Teşvikiye camiinde öğle namazım müteakip cenaze namazı kılındıktan sonra Ferlköydekl ille merarlığına defnedilecektir Allah rahmet etsin. -
dlvaçı yazılıydı. Zevcesi Cecllla Jane Llster. Şehri de yazılıydı. Palrick Easter ın biricik kızı İmiş. Bath'lı... Bu kayıt gayet düzgündü.
Öyleyse, bayan Catherlck'ln telmihi neydi? Sir Perclval'in annesinden ne İstemişti7
Defteri kapattığım sırada, papaz, aradığımı bulup bulamadığımı benden sordu.
■— Evet, fakat, başka malumat da almak İsterdim.— dedim— Kuzum efendim, o sıralardaki kâtip artık hayatta değil mİ?
— Yok, efendim. Ben buraya gelmeden İki sene evvel öldü. Oğlu, fabrikada kâtiptir, O da babası gibi Knowlesbury’ıie oturur.
— Kendisi de babası gibi avukat mı?
— Evet, efendim. Hem fabrikada çalışır, hem de avukattır. High Street'te babasının yazıhanesini İşgal eder.
— Bura He arada ne kadar mesafe var?
— Çok uzak efendim. Hiç değilse beş fersah.
fakültesine ayrıldı.
Milli Müdafaanın ylrm! oayı da İnşaat fakültesine zılma hakkını almıştır, dan başka 3q yabancı uyruklu talebe İçin de kontenjanımız vardır. Böylece talebe adedi 400 e yükselmiş oluyor.
— Giriş İmtihanını hangi derslerden yaptınız?
— Matematik. Fizik. Kimya. Türkçe kompozisyon ve yabancı dil ile resim gibi derslerden.»
ııııııııııııttuıııııııııınıuınıiMiııııııu ııı ıııııı ıııııı ıııın
Ozansoy ailesinin teşekkürü
Kıymetli babam ı Falâ Atı u.-jiuo-yun vrfatuıdan ınUtcvrliiı büyült kayhımtrl* yakından alâkadar olan muhterem dostumuz Başbakan Yardımcısı Samet Ajaoglu ile HükOmct-Imlz erkânına. Cumhur BaiikaıUıAı umumi KStibi Sayın Cemal Ankara Valisi Savın NecaU llter. İstanbul Valisi ve Belediye Baskımı sayın profösör doktor Fahrettin Kerim G&kay ve muavinlerine, ktanbul ve Ankara Vilâyet ve Belediye erkânına. İstanbul üniversitesi rektdrıl »ayın prufösör Ömer Cel.ll Saıs’a. Ankara Numune hastahaocal baaheKimi sayın doktor RU;«u Çap-çıya ve dalma olduğu gibi son inişte lığı çıda da mil^/ia ihtimamını eaır-(cmeyca ve son nefesine kadar merhumun yanında bulunan değerli doktor Muhtar Darman’a. Ekonomi ve Ticaret Btıkanlıgındakı arkadaşlarını oa. Mülkiyeliler Birliği ile Galaıa-»araylıttr Kulübüne, kadirşinas matbuatımıza, gerek Akara'da ve İstanbul'da y «pıian cenaze meı aslıtune bluat iştirak etmek veya çelenk göndermek ve gerek telefon, tclıtrnl ve mektupla «cinim paylaşmak lültun-da bulunan dostlarımız a. muhtelif tcsckkUİ ve mürsseselere ajrı ayrı iblAjına Lmkln bulamadığım» )ük-raniartmısuı ailemi? adına blldırıht't-sine muhterem gazetenizin delalet buyurmazını aaygılorımırla ı rlz.
Cğtıl
Muni» Faile Ozaıuoı
Bugiln suareden itibaren
Pangattı İNCİ Sinemasında
intikam Kılıcı
SİGRİD CURİE — RAMON DEL GADO
Bir iftira yüzünden gençliğinin 10 aenesinl hapiste geçiren kahraman bir gencin intikamı... Ateşti bir aşk... Baştanbaşa heyecanlı sahneler.,. Telefon: 84595

Ancak öğle zamanı olduğu için böyle bir ziyareti göze almamda hiç mahzur yoktu. Papazın eline ufak bir bahşiş sıkıştırdım, adam teşekkürler ederek yanımdan ayrıldı. Dışan çıkınca İhtiyaten etrafıma bakındım. Ben! evvelce takip eden iki adamı yine gördüm.
KencÜlerlyle hiç meşgul olmaksızın yürümeğe başladım, şimdi artık şuna emindim ki, kilisenin defterlerinde usule uygun olmayan bir şey vardı.
X
Hızla yürümeğe başladım, t-kl hafiye arkam sıra geliyordu, bir hâdise geçmeksizin Knovles buryye varamıyacağımdan emin gibiydim.
Hakikaten de. yolun tenha bir kısmına varmıştım kİ arkamdan adımlar yaklaştı. Geri dönmeme vakit kalmaksızın beni şiddetle itliler; ben de şiddetle mukabelede bulundum. Saldıran adam, arkadaşını İmdadına çağırdı, O da beni bileğimden yakaladı; hakkımda şikâyette bulunacağını bildirdi. Kolumu bırakmasını rica ettim. Kendisiyle birlikte Knov;lesbury aclllye-
slne kadar gideceğim! söyledim. Maksatları âşlkârdı: Beni hareketimden alıkoymak, bu müddet zarfında da Sir Percivale yapacağını yapmak İmkânını bırakmak İstiyorlardı.
Adamlar, resmi makamlara başvurup mübalâğalı şekilde a-leyhlmde şikâyetle bulundular. Hâkim mızmızın biriydi. Şahidim olup olmadığını bana sordu, Aksi takdirde, ancak kefil göstermek suretiyle hürriyetime kav uçabilirmişim Gelecek celse üç gün sonra olacağından o zamana kadar beni adliye de alıkoyacakmış.
Fena halde üzülüp duruyordum W. Knowlesbury civarında oturan doktor Da^son aklıma geldi. Kendisine mektup yazdım. Bayan Halcombe’un vaktiyle beni kendisine tavsiye ettiğini aklına getirdim. İçinde bulunduğum müşkül durumdan beni kurtarmasını istedim.
Gönderdiğim haberci. İki saat sonra doktor imdadlyle beraber geldi İstenilen kefalet bulunmuştu; ben de serbest bırakıldım.
(Arkası var)
r
Vatandaşınızın hürriyet fikri üzerine düşünceleri


-
1

il

te
Sil
■■
* '*
b
i
c
*
0
Yazılı olarak, fstanbulda İken, Unesco ve P. E. N. yuvarlak masası için istenilen hulâsa, bundan üc ay evvel gönderilmişti. Bunu, bundan sonraki yazıda biraz kı-’. sal tarak vereceğim; çünkü I bu hülâsa yuvarlak masaya, . vatanadaşmız tarafından sözle ve-' rilirken, çok canlı ve uzun ; münakaşalara yol açtı. Bu ( hulâsa, daha evvel verilen diğer hulâsaların bazılarından önce, yuvarlak masaya esasen sözle tevdi edilmişti. Bu hulâsayı neden sona bıraktığımı burada İzah etmek lâzımdır.
Scholem Asch'ın hulâsasındaki esas madde ile vatandaşınızın esas maddesi, az çok birbirinden ayrı ve birbirine muvazi iki hürriyet fikri münakaşası örneğine voî açtı. .
Scholem Asch. «insan hur doğmaz, zamanla, tekâmül . île (din sayesinde) hürriyete erişir.» tezini ifade etmiş bulunuyordu.
Vatandaşınızın tezi «Hürriyet halkın nefsidir. Hayatın başlıca ıızvî insiyakıdır. Onsuz hayatta değişmek ve yenileşmek imkânı yoktur. Ne kadar ideal ve mükemmel dahi olsa, hürriyet insiyakını iptal eden bir rejim ne kadar uzun sürerse sürsün. idare ettiği millet tohuma kaçar ve göçer gider.» idi. r-ı
Bütün yuvarlak masa münakaşalarının ruhu, bilerek veya bılmiyerek bu iki görüş etrafında döndü dolaştı. Vatandaşınızın tezini, Fransızlar, Amerikalılar tuttular. İngüizler, öteki teze daha taraftar göründüler. Şurasını izah edeyim ki vatandaşınız Jean Jacques Rousseau'nun insanın hür doğduğuna işaret eden iddiası arkasındaki, iyi doğup sonra bozulmuş olması fikrine hiç taraflar değildir. Hürriyet tecellileri- . nin mutlak iyi olacağı fikrini vatandaşınız hiç tutmadı. Bilâkis, başlangıçtaki hürriyet insiyakının hayvani ve vahşi olduğunu ifade etti. İnsan ancak beraber çalışmak. «hürriyet» 1 kuvvetin İnhisarı halinden çıkarıp kanunlar tesisinden sonra medeniyet insani mânasiyle doğmuştur. Bu kanunları insanların kendisi yapar, zamanla değişen devirler yeni kanunlar icab ettirebilir. Bu icabı idrâk etmiyen, millete bu zihniyeti vermi-yen rejim de, idare ettiği millet de kaybolmağa mahkûmdur.
Vatandasınız insaniyetin uzvu olan hürriyet insiyakının daima medenî ve insani olmadığını da her zaman söyledi. Fakat hayatî olan bu insiyakın kaybolması insana bambaşka, belki de insan - makine şekil vereceği-
Y azan
HALİDE EDlB
nc taraftar olan büyük fikir sahipleriyle daima muvafık kaldı. Her halde bilhassa Chauffier'nin ısrarla üstünde durduğu, ve bazı yerlerde bariz olan bu hissin iptali temayülünün tehlikesi bütün dünya için en mühlik ve acı bir akıbet doğurabilir.
Her iki tarafın da birleştiği hemen hemen istisnasız noktalar şunlardır:
1 — İnsan nefsine hâkim, ve insaniyetin selâmetine kendi mukadderatının bağlı olduğuna kanaat getirdiği, kanunun hâkimiyetini tesis ettiği zaman daha iyi ve yeni dünyayı, hürriyet unsurunu iptal etmeden, hayatî bir şekilde kurabilir.
2 — Hürriyetin birçok safhaları ve tefsirleri vardır. Hürriyete ulaşmak veyahut İçlerindeki hürriyeti muhafaza edebilmek, ancak insanların bilhassa maddi korkulardan kurtulmuş olmaları lâzımdır.
3 — İçtimaî nizam altında, hürriyet insiyakının korunması. her milletin maarif ve terbiye sisteminin buna göre ayarlanması, bunun ilkmektepten son mektebe kadar, yani küçük çocuktan, yetişmiş gençlere kadar gelecek nesillere aşılanması ile mümkündür.
AvrupalIların, bazıları böy-
le bir sistemi kurmuş olmalarından dolayı daha fazla muharririn ve neşir vasıtalarının hürriyeti üzerinde durdular. Fakat sap veya sol diktatörlüklerin çemberinden geçmiş âzalar, muharririn de yetiştiği muhitin zihniyeti içinde bazan kaybolduğunu, bazan da menfaat ve İhtiras yüzünden her nevi fikrin mürevvicl olduklarını, gene bazan da korku yüzünden conformist, yani intıbakçı kesildiklerini, mi-sallelre anlattılar.
4 — Muharririn hürriyetin muhafız ve bekçisi olduğu ve bütün neşir vasıtalarının göz önünde tutulması fikri de herkes tarafından kabul edilmişti. Muharrir ve münevverin, bilhassa küçük muharrirler ve gazetecilerin bazı memleketlerde üzerlerine yükletilen vergilerin hafiflemesi, ve telif haklarının mutlak surette kabulü meselesi gerek yuvarlak masa, gerek kongrede en hararetli taraftarlar buldu.
Nihayet, Unesco ve P.E.N-tarafından kongreye sunulan, on günden fazla büyük gürültülere sebeb olan sekiz karardan, en kolay geçirilenleri bu İkisidir. Vatandaşınız, riyaset ettiği son kapanış devrinde, gürültü bek-İiyen arkadaşlar dahi bunların başta reve konulmasına taraftar İdiler.
Bundan sonra vatandaşınızın hulâsasını verecek ve yuvarlak masadan, kongre merkez toplantıları, bazı hâdiseler ve resmî ziyafetlere geçeceğim.
Halide EDİB
Terbiyeli hırsız!
Amerikanın Filedelfiya şehrinde Fİ örence Mu stili adında 68 yaşında bir kadın bir akşam evine gelince, yemek odasında bir gürültü duyar, derhal bu odaya girer. İçeride genç bir adamın bir dolabı açmağa çalıştığını görür.
— Sen kimsin, burada arıyorsun.
Diye sorar.
Delikanlı, kadına hürmetle selâm verir ve şunları söyler:
— Ben bir hırsızım, adım John Morgan'dır Bu İşe yeni başladım ve daha İlk teşebbüste yakayı ele verdim.
Yaşlı kadın, bu kadar terbiyeli konuşan ve başını önüne eğen hırsıza acımakla beraber: — Sizi polise haber vereceğim, başka suretle hareket edemem, der. Delikanlı:
— Tabii haber vereceksiniz, fakat isterseniz siz zahmet etmeyin. ben bizzat gidip teslim olurum... cevabını verdir.
Kadın razı olur, delikanlı çıkarak karakola gider ve hâdiseyi anlatır. Genç hırsa derhal mahkeme huzuruna gönderilir, Hâkini, hırsızın terbiyesini ve ilk teşebbüs olduğunu göz önüne alarak kendisini ancak gün hapse mahkûm eder.
ne
üç
II II II
İ^Jarihten Sayfalar]
Yıldızın meşhur kadın simaları
t
i?
Ö*
■■
5
*
»F
4
t
('
t
»* s O
Plânı hazırlayanları makineli tüfek diplomasisinin mübeşşirleri diye
Lake Success 17 (AP) — Mr.
Andrel Vlshlnsky, dün. Amerikan devlet adamları tarafından desteklenmiş ve tecavüzle mücadeleye dair olan plânın hazırlayıcılarını. ulak bir hareketle İşlemeye bavlıyacak olan bir •makineli tüfek diplomasisinin mübeşşirleri olarak tavsif etmiştir.
Sovyet bakanı, bilhassa alaylı bir eda He, genel kurulun fevkalâde ahvalde 24 saat içinde toplantıya davet edilmesine dair olan maddeyi tenkid etmiştir. Siyasi komitede söz almış olan Bakan, bu kadar kısa bir zaman zarfında delil elde etmek ve hâdiseyi ahlamak mümkün olamaz, demiştir.
Vlşinskl. toplanma müddetinin İki hafta olmasını talep etmiştir.
Sovyet bakanı, batılı devletlerin, gizil kapaklı yollarla Birleşmiş Milletler şartında tadilât yapacakları yerde, bu andlaş-mayı açıkça tadil etmelerini teklif etmiş ve bu yolda meydan okumuştur.
vişinskl, «Biz de ekseriyete tabi oluruz, fakat, meşru yollar takip edildiği surette» demiştir.
Güvenlik konseyinin muattal kaldığı ahvalde vetosuz bir sistem dairesinde müşterek güvenliğin sağlanması amacını güden bu plân Ajnerikan ve İngiliz delegeleri tarafından hararetle müdafaa edilmiştir. Vişinskl, keza »Dalma hazır ve Birleşmiş Milletlerin emrinde bir askeri kuvvetrin mevcudiyetine de itiraz etmiştir.
Komite, bugün Greenwich saat ayan İle 23.00 de toplanmak .üzere celsesini talik etmiştir.
.... ...... Lal?e success 17 (AA.) —
^tereddisi. | (Afpj. Dl,n öğ|edf.n sonra „Ba-* ' " ,rış lehinde müşterek hareket»
I tasarısının müzakerelerine de-,vam eden siyasi komisyon önünde yaptığı beyanatta Andrel Vlchinsky demiştir ki:
— Eğer biz beş büyükler mutabık kalsak, münakaşaya lüzum kalmıyacaktır.
tenkid


f
VişlnskJ
etti
6 maddelik talimatname
Amerikada geçende evlenen madam Sıvallov adında bir kadın mahkemeye başvurarak kocası aleyhine boşanma dâvası açmıştır. Boşanmaya sebep olarak «mânevi işkence» gösterilmektedir. Katlinin anlattığına bakılırsa koca, evlendiklerinin ertesi günü kendisine 6 maddelik bir talimatname vermiştir. Talimatnamede şu maddeler vardır:
1 — Karı kocanın bütün parası kocaya verilecektir Koca ev masrafı İçin kadısına muayyen bir para verecek, kadın bununla idareyi temin edecektir. Hiç kimse İle veresiye muamele yapılmıyacak, ekmek, süt ve bakkaldan alınan yiyecek maddelerinin parası derhal ödenecektir. Kocanın lznj olmadan hiç bir şey satın alınamaz.
2 — Evde bağırmak, yemin etmek yasaktır.
3 — Kadına haftada bir dolar cep harçlığı, on beş günde bir paket sigara verilecektir. Kadın ancak haftada bir defa sinemaya gidebilecektir,
4 — Hatta tatilinde misafir kabul edilmeyecektir.
5 — Doğum günleri kutlanırken bir dolardan fazla masraf edilmeyecektir.
6 — Kadın her akşam onda yatağına girecektir.
Talimatnameyi okuyan kim derhal boşanma rarı vermiştir.
hâ-ka-


-
(•J Burada, millet ile rejimi niçin ayırdığımı vatandaşlara İzah etmek isterim. Bazı rejimler vardır kİ göçmüş veya değişmiş. fakat onların alımda yaşıyan milletler, yaşamakta devanı etmişlerdir. YaşıyanJar. İçlerinde hürriyet insiyakı olanlardır, Bütün iç - istikrarsızlığına rağmen Yunanlılar buna bir misaldir. Bu milletler küçülür veya büyür, siyasi nüfuzları artar veya eksilir: fakat hiçbir şey onları yokedemez. Buna mukabil, eski Asur, Babil vesaire gibi vaktiyle yaşıyan milletler. bugün arkeoloji mevzuu olmuşlardır. Eğer Türkler On dokuzuncu Asır başında, hürriyet fikrine siyasi bakımdan aşılanmamış olsalar, bugün mevcud olrnıyacaklardı OsmanlI devri- | nln son asırlarının t rejimin şeklini, hattâ lsnılni' değiştirmiştir; fakat Garp Tur- 1 kü, millet olarak ne kadar kû-1 Cük rapta olursa olsun, dipdiri- 1 «Ur. Eğer bu yaratıcı tarafı bes-llyen hürriyet İnsiyakını mu-1 halaza ederse, gelecek dünyadaki rolü mühim olacaktır. İn-' , n(.llllıyıu:aKwr, glliz İmparatorluğu için de I Sovyet Dışişleri Bakanı bun-aynı şey söylenebilir, İmpara- dan sonra 7 devlet tarafındın torlukları küçülebilir, hattâ verilen tasarının Birleşmiş MU-parçalanablllr. Fakat onların, jetler anayasasına mugayir ul-bllhassa kanun altında tekâ-'doğunu bir kere daha bellrt-mtil ettirdikleri hürriyet onlara mlş ve bu kanaatini destekle-«lilnyada dalma büyük bir mev- 'mek İçin bahis mevzuu anaya-kl verecektir. Işayı madde madde ele aJarak
i
hukuk! deliller öne sürmüştür, Fransız ve İngiliz murahhasları bu teze muhalefet ederek siyasi komisyona verilen projenin her noktadan anayasanın hükümlerine uygun olduğunu belirtmişlerdir. Mamafih bir noktada Suriye murahhası Farta el Huri, Vişlnsklnin sözlerine İştirak etmiştir. Filhakika Suriye delegesinin kanaatine göre, güvenlik konseyi, genel kurulun olağanüstü İçtimaa davetin! bir usul ve asıl meselesi olarak telâkki ederse genel kurul bu hususta muteber bir karar veremez.
Söz alan Avustralya murahhası Percy Spender, bahis mevzuu olan şeyin anayasayı madde madde tetkik etmek olmadığını. fakat barışı müdafaa etmek çaresi arandığını belirtmiştir. Bundan sonra Vlşlnskl-nln delillerini cerheden Avustralya delegesi 7 1er tasarısı lehine tir.
54 çocuklu baba
Güney Amerikanın Bogota şehrinde Candldo Zarata adında 78 yaşında biri elli dördüncü çocuğunun drğumunu kutlamıştır. Bu 54 çocuğu dört kadın doğurmuştur. Za patanın ilk karısından 14. ' İkincisinden 12, üçüncüsiinden 18 ve şimdiki karısından on çocuğu dünyaya gelmiştir.
Pek genç evlenen Zabata. 78 yaşında olmasına rağmen dinçtir. Daha bir kaç çocuk babası olacağını ümit ediyor.
Ankara emniyet müdürü
Ankara 16 — Münhal bulunan şehrimiz Emniyet Müdürlüğüne kurmay albaylıktan müstafi Şeref Sü rafın tâyini kararlaşın ıştır.
oy vereceğini büdlrmlş-
Suriye - Irak karar sureti
Lake Success 17 (A,A.) — (Afp): «Barış lehinde muşle-rek hareket» tasarısı üzerinde siyasi komisyonda cereyan eden müzakerelere yeni bir unsur katılmıştır.
Filhakika Irak ve Suriye bir karar sureti vererek Birleşik Amerika, Sovyet Rusya, İngiltere ve Fransadan genel kurulun halen yaptığı toplantılar esnasında toplanarak dünya barışını tehdit eden başlıca
meseleleri birlikte incelemelerini talep etmişlerdir.
Siyasî komisyonda dört büyükler arasında müzakerelerin yapılmasını isteyen Sovyetler Birliğinin, Surlye-Irak teklifini desteklemesi icabetmektedir. Halbuki Birleşik Amerika tasarıyı ihtiyatla kabul etmiştir. Filhakika Birleşik Amerika Sovyetler Birliğinin, barışçı niyetlerini hareketleriyle göstermesini arzu etmektedir.
Bu çevrelerde, Suriye-Irak karar suretinin genel kurulda1 geniş müzakerelere sebep oî-mıyacağı kanaati varsa da Hindistan gibi «milletlerarası üçüncü kuvvet» olarak telâkki edilen devletlerin. İki Arap devleti tarafından ileri sürülen fikri desteklemeleri mümkün görülmektedir. Bu keyfiyet '.e çok ala Kabataş müzakerelerin cereyanına sebebiyet verecektir.
OsmanlL sarayının harem teşkilâtında (Hazinedar usta) larin mühim bir mevkii vardı. Kendilerine (Devletlû) tâbir olunur. emirlerine araba, yedi çifte kayık tahsis edilirdi.
Sarayda ayrı daireleri bulunurdu. Hazinedar ustaların hizmetine (Hünkâr cariyelerl) bakarlar ve bunlar geceleri Hazinedar usta dairesinde nöbete girerlerdi.
Hazinedar ustalarla, haremdeki kadın kâtipler ve diğer rütbeli İhtiyar kadınlar (Salta) denilen kırmızı veya kahve I rengi kadifeden yaka ve etekleri sırma harçlı ceket giyerler ve arkalarından takma saç sallan dırırlardı.
Sarayda Hazinedar ustalardan başka sıraya giren diğer Hazinedarlara da İkinci, üçün- ; cü, dördüncü, beşinci Hazinedar , İsimleri verilirdi. Hazinedarlar, • Padişahın, dairesinde nöbete girerler ve hizmetini görürlerdi.
II. Abdülhamıdln Hazinedar ustası. Abdıilâ’.lzln validesinin dairesinden gelmişti. Çok yaşlı bulunan Hazinedar usta ufak, orta boylu, n uranı yüzlü bir kadındı. Padişahın kendisine pek muhabbeti vardı.
Bir akşam carlyeslnln kolunda Yıldız tiyatrosuna giden Hazinedar usta. Sultan Hamldle yüz yüze gelmiş ve telâşından bir ayağındaki İskarpini çıkmıştı. Padişah nenıen (Hazinedar usta) nın elini öpmüş ve ayakkabısını eliyle önüne çevirmişti. Ayakta durup (Ustacığım Allah sana uzun ömürler versin» diye dua etmiş hatırını so- , rup, tablasının iyi çıkıp çıkma-(lığını. bir isteği olup olmadığını öğrenmek istemişti.
(Hazinedar usta) lann cuma selâmlıklarına muhakkak gitmeleri lâzımdı. Arabaları, sultan arabalarından sonra yer a-lirdi.
n. Abdülhamidin yaşlı Hazi- ı nedar ustası öldükten sonra yerine ustanın ve Şadlye sultanın kalfası bulunan ve bir halta usta dairesinde, bir hafta da sultanin dairesinde oturan Fe-tamlfer kalfa (Hazinedar usta) olmuştu.
Şişman ve orta boylu olan yeni Hazinedar usta çok gururlu İdi. Sonraları gözleri kör olmuş ve II. Abdülhamidin hal'ini , mütaakıb bütün dairesi halkı . ile beraber Yıldızdan çıkıp Se- ; rencebey yokuşunda satın aldığı bir konağa yerleşmişti, ölünceye kadar burada debdebesiyle yaşadı.
Yıldı? sarayının meşhur ka- ı din simalarından birisi de ü-çiincü kâtip İdi. Baş ve ikinci kâtipler yüksek maaş ve kalabalık maiyetleriyle Topkapı ve , ya Dolmabahçe sarayında otururlar Yalnız resmî günlerde Padişahı ziyaret ederlerken üçüncü kâtip Yıldızda ve Hünkâr dairesinde bulunurdu.
Üçüncü kâtibin sırtına giydiği saltadan başka bir de elinde al^ın başlı bir bastonu vardı. Üçüncü kâtip hareme gelen Vükelâ hanımlarım maiyetiyle beraber karşılardı.
Hanımlar daire kapısında Müsahlpler tarafından arabalarından İndirilir ve içeriye girince üçüncü kâtibi eteklerlerdi. Kâtip, elindeki altın başlı bastonunu yere vtırur ve kızlar hemen gelerek misafirlerin koluna girerler ve kendisine mahsus odaya götürürlerdi.
Üçüncü kâtibin odası Hünkâr daireslndeydl. geceleri orada kalırdı. Yıldız harem dairesinde ti. Abdülhamidin odasında bulunan yegâne telefondan başka bir de üçüncü kâtibin telefonu vardı. İçerde bir vjkuat olur veya doktor çağrılması icap ederse üçüncü kâtip Müsahlpler dairesine telefon ederdi. Telefon kilitli durur, esrarengiz bir makine gibi üçüncü kâtipten başka kimse âhızaya elini sürmezdi.
Yıldu sarayının harem dairesinde yazı işlerini gören, hüsnü hatları pek işlek, malûmatlı İrfan ve Gevheriz isimli İki kalfa vardı.
İrfan kalfanın boynunda altın bir zincire bağlı altın bir
1
f ' " tUM '
Halûk Y.
Şehisuvaroğlu
kalem Mıh bulunur ve kalfa her bayram Vükelâ hanımlarından kimlerin İhsan ve kimlerin nişan aldıklarını Lesbit e-derdl.
İrfan kalfa (Hazinedar usta) dairesinde oturur ve Hazinedar ustanın bir İsteği olursa onları da yazardı.
kalfa tarafından yazıldığı haberini göndermişti.
Her İki kâtip kalfa, Yıldızda acemilere, ders görmek isteyenlere okumak, yazmak öğretirlerdi.
Üçüncü kâtibin acemilerinden (Yftncenan) kalfa da Yıldızın tanınmış kadın simaların d adı. Tiyatro olacak geceleri ve dış bahçenin açılma haberleri sultan ve şehzade dairelerine Yancenan kalfa tarafın* den bildirilirdi
Yolcularını tehlikeye mâruz bırakan şoförler
Seyrüsefer Müdürlüyü süratti giden şöf erler hakkında takibata başladı
MecldiyekÖy ile ZlncirUkuyu arasındaki asfaltta son bir hafta zarfında ona yakın otomobil ve kamyon kazası olmuştur. Bu kazalarda ölenler de vardır.
Şoförlerin son zamanlarda tamir edilen bu asfalta yanlışlıkla kaygan bir madde sürüldüğü İçin kazaların vukua geldiğini iddia ettiği söylenmekte idt.
Diğer taraftan şoförler arasında emniyet ve asayişi ihlâl ederek taşıdıkları yolcuları da tehlikeye maruz bırakan şoförler bulunduğu anlaşılmıştır. Bu gibilerin ehliyetnameleri tamamen aJınmaktadır.
makamlardan,
bu
Dün alâkalı
İddiayı tahkik ettik. Bize hususta şunları söylediler:
son zamanlarda hayli nakil vasıtası kazası olmuştur. Bunların yegâne sebebi şoförlerin bu yoldan pek fazla süratle geçmeleridir. Seyrüsefer kaidelerine göre şthlr İçinde kamyonların saatte 20, taksilerin 40 kilometre süratle seyir etmeleri icabetin ektedir. Buna rağmen bu yolda 90-100 kilometre süratle gidilmektedir. Seyrüsefer kontrol ekipleri bu gibiler hakkında takibat yapmaktadır. Bu günlerde bu kontrollar sıklaştırılmış tır.
«— Filvaki bu asfaltta
Şimdiye kadar 36 şoförün ehliyetnamesi alınmıştır. Bunların 35 şi yeni şoför, birisi eskidir. Bu şoförler sarhoş, eroin müptelâsı ve otomobillerini randevu mahalli olarak kullanmakta veya seyrüsefer suçu İşlemek ve müşteriden fazla para almağı İtiyad edenlerdir.
Bunlardan başka ehliyetnamesi alınması fcabeden bir kaç şoför hakkında gereken muameleye başlanmıştır.
Bir kız intihara teşebbüs etti
Kasım paşada Zlncirlikuyu caddesinde 18 numarada oturan Saadet İsminde bir kız tentürdiyot içmek suretiyle İntihara teşebbüs etmiş, vaktinde yetişen cankurtaranla Haseki hastanesine yatırılmıştır.
Parlste geçen hafta Dünya halter müsabakaları yapılmış, Amerikalılar, birinciliği. Mısırlı ar İkinciliği ve R ’aı- üçüncülüğü kazanmışlardır, Yııkankl klişede Rus raklb ı yenen Mısırlı Feyyaz 135 kilo ağırlığı kaldırırken görülüyor.

Sabite O_______________ AKŞAM 1B 1950
auiUAMlHU
GALA TASARAY LİSESt MEZUNU BİR GENÇ VAZİFE ARAMAKTADIR - Teklif rahiplerinin mektupla Alcsaın'd» Verile rUmutUR» bIMte-meleri rica OİUnUT 4M
HUSUSİ SOroR — Ankara »T*®, talaııbul 12115 sivili bllümum ehil» yetil. tecrübeli durıtel bir şoför tıu-suiide veya jlrkeflerde çalışmak (*■ sıyor. Aksaındu «Husulle remsin*.
*98
KELEPİR — Yani vaziyette Ra-mıi.ıke Kürk manto aslilik. Müracaat: Öğleye kadar Çlttehavuılar tramvay caddesi No, m 533 — 1
BATİLIK PİYANO - üç pedallı At-mm piyanosu demir çapraz olarak ■anlıktır. Falardan başka her gün Uça kader Takıim Taılabagı Nö. 10/1 Camcı dükkânın» 5-u> — 2
CERRAHPAŞA - Davutpaşa Çardaklı Hamam sokak 6/3 182 şer M2
bahçeleri, elektrik, hamam, kuyusu bulunan Üçer odalı mUvlaklI İki »v »anlıktır, içindekilere müracaat.
4 fiti
SATILIK APARTIMAN - Bey oğlunda Hnmalbagında 30 000 Hra kıymetinde beı dairelidir. Müracaat Kadıköy Mühürdar caddeat No. 2 telefon: 60458 309 - 4
CİHANCİRIN ZN İYİ YERİNDE — Denize hâkim cephe 10. derinlik 22 İki yüz metre murabba 1 Imatla alâkası olmayatı arşı »anlıktır. Taliplerin 42306 ya telefon. SOJ — 1
SATILIK EV - Gedlkp.aşa caddesi Küllıanbeyler sokak No «9» altı oda. kârglr 20 000 liraya. Kadıköy Pazar-yolunda postahınenm «ızusında 8» No. U eude Eleni'ye müracaat.
501 - 1
0 BİN LİRAYA — 10 metre cepheli arsamız ürerine İki katlı «parti-inan Injaall Alemdar caddesi GU1-hane park kapısı karşısı İrfan Erak-
S.M0 LİRAYA YENİ İNŞAAT — Kendi arsamız üzerine 3 odalı ev inşaatı Alemdar caddesi Gülhane park kapısı 'tarçıaı İrfan Erakman
«1 — «
ALMANCA DERSLER — öğretmen tarafından verilmektedir. Ünivaralte talebelere. mUhendlalere, doktorlara meslağo göıa iter» yapar ve t er elim» eder. MRtupla Akşamda Frau P i. rümuzuna SM — S
LONDRA v* FRANBADA TAHStL ETMİŞ BİR BAYAN — İngilizce, Fransızca dereleri verir. Çocukları aa zurnanda konuşturur. İmtihanlara hazırlar. Akşamda »Betty» müracaat.
57» —
KATEBLERİYLK BERABER BATİLIK İYİ CİNİ KANARYALAR — Almak İsleyen meraklıların Lâleli Ağa Yokuşu radde»! 1 £to, ya mttracaat-
MANDIRA VE ÇİFL1K — isletmeye muktedirim Bir Hac tip peynirle beraber bilumum »3t mamullerinden »e lAhiırntüvar thtrayenelerlnden an-Jarını Kap«al»ullk(cı> dolayı bir çit-Iık ve mandırada İS aramaklayım-!■> sahiplerinin Alı>amda «GENÇ» . 1 üıiıiUuna müravalluTi. 51® —
DİKKAT — ipotek isteyenler* tavassut adar. Emlâk, arazi alım «atımı Ue vekalet İğlerini kabul eden het kesin İtimadını knzanmıı olan Suhulet Emlâk Zarif Özalp Beyoğlu Büyük Parmakkapı köjebast No 4. Telefon: 42398. 340 - D
ACELE SATILIK EV — Anadoluhl-sarı Yanlmalıalla Kuyu sokak No. 1. Kârglr. İki kat. bes oda terkoı ve elektrikli W lira aylıkla kiradadır Müracaat: Hisarda Sarıoğlu Bahçesi Zihni Güllere 413
DENİZ DERYA - Hakimi üniversite kargınında kalorifer ve bütün konforu havi be» odalı Mı daire kiralıktır. LSI eli Kocaragıp raddesi No 20 kapıcı Abdullah SÛ4 - 3
SATILIK APARTIMAN — Lâlelide denize karşı bütün vasıtalara yakın dört buçuk katta 20 oda Konforlu aparlıman. 2 katı boş teslim T. 28856 499
İNGİLİZCE — Amerlkada okumuş v« Amerikan mekteplerinde İngilizce Öğretmiş bir geno Uç ayda lisan öğretir. Akşamda (D8. rümuzuna müracaat. 565 — i
MEKTUPLARINIZI ALD İRİNİZ
Gazetemiz Idarealnı anrea olarak gtjatermi» olan kart!eri mirden Çocuk — H T — Mercan — Ortak — Almanca — B — MM — İngilizce Der» — dî -Bererlkll —
namlarına gelen mektup lan 14a-rehaoeblzden aldırmaları rtoa olunur
İNŞAAT — ve modern mahalle inlerin wr turlu d rai İslerim yapabilecek hutlrelMylm. 3,ırı Imkânuzllldar fennin Altram'da .Ralıçc Mimari» rumuzuna mUraraallerı. 511 —
KİRALIK. SATILIK DEPOLAR — Fabrikalar mm takan Kurtuluı Rum mezarlığı civarında elektrik, gar. au bulunan küçük büyük emprime. Çl-polar kiralıktır. Süreyya' Erat» 83106
BAKIRKÖYDE — tstasvona lîo metre. İstanbul asfaltı ürerinde parsellen-mlj 6 parça arsa »eele «Şiiliktir. Metre muraribaı 6-6 TL Tel 00975.
392
BEYOĞLUNDA ACELE SATILIK BÜYÜK SAĞLAM BİNA - 10 daireli 1X1 dükkân M »emile Okarion aatılıktır, Müracaat D. Icnıı • Galata Asıkurar.lone Ha.ı telef. B0!28.
ZİRAAT ALET re makinelerinden anlının Ticaret İsterine de vakıfım. I»u islerle islign I erten bir ınücssesed* İS aramaklayım. Akşamda «Tunçay»
YOLCULUK DOLAYISİYLE - Acele »altlık ev. Cerrahpaşa hastane karşısı Çukurçeşme sokak 16 No. lu ev 270 metre Üzere İki balıçrll meyva ağaçlı, deniz göıür. otobür durağına 30 metre 3 kat ürerine yolculuk do-layslyle buj teslim. MO-aeaat: Her gün Cerrahpaşa fırını yanında Gençlik berberi İsmail Aker'e 4-19
KADIKOYUNDE 5 DAİRELİ BETONARME APARTIMAN Avda
150 lira Iradı var Bir dairesi boş te». Hm edilir. 15 bin liradır. Kadıköy Emniyet Sandığı ,(anurundaki kahvede İbrahim'e mllraraat W5
AECELE SATILIK AHŞALAR -Tren İle tramvay BrKMr-'la njO mdre 1 He 1000 metre arasında Çam. elek-ıltık. havasa 1. deniz görür Göztepe Neşet Geınahlıoğlu 456
ERENKÖY — Santral Ömerpaşa sokak No. 9 Camlık bahçe içinde konforlu garaj, sekiz oda. ıııöble. möblesiz kiralıktır, ecnebiye de verilir. Yanındaki 12,-2 numaraya müracaat.
513.- I
DİKTE ÜZERİNE — Almanca v« Türkçe steno dak'ilo bayan birinci aiıiıf ıntıessesclcıde «»al 9-17 ara-
İle İstanbul 178 m-«ta kutusu adresine
KİRALIK MÖBLELİ EV - Mecidiye köyünde S odalı müstakil va her türlü konforu halt mftl.le bir ev kiralıktır. Müracaat: 605Ü1 telefon.
432 — 1
TECRÜBELİ — U bilen 35 yaşında bir bıvaıı baltanın her «inlinde bir evde çaiısnuık ilme büyük temiıllfc yapmak için. ıs aramaktadır. Akşam' dr -Tem Islık» 1-Umusuna, 5M —
ACELE DEVREM SATILIK BAKKALİYE DÜKKÂNI — Heı işe elverişlidir. Beşik'aşın en İşlek yerinde Ortobahçe No. 35 aynı dükkâna mil-raraat 42» _ I
BULUNMAZ HIR FIRSAT - SİŞİI tramvay durağına bir dakika dört İlktirP Taliplerin rahibi 4429» ya telefon. 502 — 3
1 BAKIRKÖY - Cevlzllll. Kaılopu aukoğıtıda 28 numaıah y«n odalı e« Satılıktır. Su. elektrik, bnnçcsl, man-1 yarası var.lır. 69681 telefon numara-i tından İzahat alımı 487
11-800 LİRAYA SATILIK EV — Beyoğlu Tarlabaçı Fındık sokak No. 1. Yedi odalı bir kt-.nı boş teslim. Harbiye Ölçek sokak İK numaraya müracaat. 514 - 1
Şehremini cinayeti
(Baş tarafı 1 inci sahifede)
çektiği gibi üzerine saldınver-
SATILIK EV - Kininin» Marsık sokak No. 69. teni bina 3 oda tramvaya 3 dakika, İçindekilere mÜ-
| ACELE SATILIK EV Vefa cad-'dcslııde 36 No. lu heı- konforu havi bahçeli 10 odalı ev satılıktır. Görmek 1 Içlıı Vefa raddesi No. 7 de bakkal ' Hüseyin'e müracaatı. Telefon: 21447.
519 - I
MÜHİM BİR FIRSAT — lslanbulun incisi Mahcpcde, Ankara kooperatifi mahallesine bitişik, denir kenarında fevkalâde manzaralı 1-2 «{.»Um a«» «atılıklrr. Mektupta mürarsat D Nail Büyük Reşit paşa caddcs. No M kat 3 Lâleli. 533 - 1
ba§ sağlığı dilerken bir taraftan
HUSUSİ OTOMOBİL SAHİPLE. RiNE - Tecrübeli ve bilumum ehliyet'. ınnklnist şoför ehven ücretle 11 ai'n>nnkladır. isteklilerin Akşam'da «Oto* rttmutuna müracaatları
S35 —
İNGİLİZCE. FRANSIZCA BİLEN — Her kolay İntibak edebilen yüksek ta'ı-îlıH bir havan; resmi veya hususi bir müervesede İs aramaktadır. Akşanı'dı «B.M» müracaat.
511 —
ÜZÜN YILLAR KENDİ TAKSİMDE ÇALIŞTIM — Son ramanda malt variyetimin boeulmıiM dolayıslrle hu-avalde şoför olarak çalışmak istiyorum Kefil gösleımr. Mllı-araat P. K Galata IStt. 560 — 1
ŞÇİ ARAYANLAR
ALMANCA TERCÜMAN ALINACAK — Anadoluda. Alman mühendise refakat etmek ftıere Almanca İyi bilen tercüman -ılınacaktır Şartların Akşamda «Mercan» rUmuzunı bildirilmesi -112 — 2
İYİ BtR FIRSAT — Kadıköy. Altı» yol. SBğütiÜçeşnıe caddesi 161 No. il. içinde İki buz dolabı telefonu mevcut ve müşterinin dükkân dahilinde ayakta ve oturarak yiyecek ihtiyacını temin edecek tesisatı tamamen muhtevi mezeci dükkânı çok müsait flatle acele satılıktır, Ortak alınabileceği gibi ki ray» da verilir, Talipler her gün saat 10 s kadar dükkân üstündeki 159 No. lı eve müracaat edebilir. 564 — 3
KİRALIK OTEL — Slrkcrl, Tahran Palas oteli demirbaş eşyası 11e birlikte kiralıktır. Müracaat otel sahibi Hacı Rasim'e. 561 — 2
KADIKOYUNUN EN YAKIN YERİNDE — Tanı konforlu. kö;k. fenni ahırlar. Üzüm bağı, binlerce meyva ağacı. motörlU kuyular, noksansız büyük bir zevkle imar edilmiş çiftlik eltiliktir. Bedelinin tediyesinde kolaylık gösterilecektir. 42396 y* telefon. 556 — »
ACELE SATILIK VE KİRALIK BOYAHANE — isler vazıyelte san-trafu» Merserize makinesi büyük otoklav lokomobil buhar kazam parlatma ve kurulma slllı.rtirl iplik paket makinesi müteaddit banyolar ve saire. Müracaat B ıkıl köy Kartal-tep» Terakki sokak No 11 Telelort J6.119. 49J-1
' KİRALIK - Tünelden Taksime katlar, Tepebaşı. "arlabaşı, Cihangir. Ayaspaıja taraflarında üç kişilik bir
aranıyor. Kiralamak İsteyenlerin 22843 numara»* -ant 12 13 ararı telefon etmeleri. 522 _ I
KİRALIK KAT — Begll •a. Serelim beyde Citlenb.k sokak N-. 20 fevkalâde manzaralı tam konfnılu, möbleli möblesiz kiralık kel. Tel B4352.
525 - I
DİKKAT ACELE SATILIKTIR — Gcdikpaşa Hattat sokak No 29. On otla, bir büyük dfıkkân boş teslim e-ditecek ehven flatle şahlıktır. Hali hazır 350 lira gelirlidir Müracaat ay-
308 - 1
BOŞ TESLİM SATILIK KÂGİR BİNA l âlelide veril odalı apktlc manvarl *«/. su. ışık musambalı mUl'aeaal- Ordu'raddesi 240 Ahmet Fundaya telefon 23953. 537 - l
AKSARAY — Haseki tramvay durağı:» pek yakın bes od ıh üç bollü ve büyük oalıç-li ahşap ev boş teslim acele sanlıktır. Milraeani Divan yolu Bilir Emlâk No. 9 telefon 21607.
SATILIK YAL! — Üsküdar Faşall-maltında İki apartman daiırll doltuz odılı emsalsiz manura rılıiım. ayrıca ağaçlı balıçe. g «z. elektrik, tükenmez su acele HlüOO liraya Beyoğlu l«-lıİtHI raddesi Ağscaml tramvay durağı katiHinda 153'1 Cemole
SB7 — 2
SATILIK ARSA — Falih Hüırev-pa.a Sarı Naslili Pall pasa camlı atı yanında 530 M3 ana. Miltaranl: İhsan Koray Malla tramvay dili ağı No. 14. Telefon: 25944 , 526 - 1
HARBİYE EMLÂK CADDESİNDE SATILIK ARSA - Emlâk raddesinde denize ve Teşviki.e cadde t ıııe nazır güzide mevkide 475 metre kare sahalı aısa. Posta kutu 484. inlantıul.
SATILIK APARTIMANLAR — Kadıköy Modada yilzde iki irallı yirmi üç bin liıa İpotekli allı daire bir daire boş teslim -;e«mek UtkilBİ İçin Kadıköy iskele caddesinde Sevil berberi Ahmede. 5IİH - 2
ACELE SATILIK KELEPİR APAR-
TIMAN - Şişlide filizide mevkide. 6 kat. her katta Üçer oda. banyo, hol. Iİ7.00U lira. Posta kutu 484 Lslanbul,
529 -
5- M-PTFzFK»RİK|
JO BİN LİRA .«LRMAYL VERENE AYDA BtN LİRA KÂR VERİLECEKTİR — Parası sigorta eni ecek ayrılacağı zaman da p.n aitni tamamen alarak avrılaeaklır. Müracaat Osman B Samaı.şolu Şok, 5 Salih Aklana 448
8. B. C. TELÂFFUZLU İYİ TÜRK ÇE BİLİR BİR INGILİZ — Kısa ra, manda ingıllrveyı öğretir ve llılha»* küçük çocuklun müiötemeve alıştı-
ERENKÖYDE KİRALIK ÇİFTLİK -20 dönüm meyva ve sebzelik. 100 dönüm tarla. Ev, ahır, arabalık ve samanlık. Telefon 41848 Halil Gülay.
5SS — 5
DIŞ MUAYENEHANESİNDE — çalışacak bir bayan Idzundıı. Saat 14 den 10 e kadar Galata Necatibey caddesi No, 160 da S Zeki Harman’» müracaatları. Tel: 42-812 510 — 1
TANINMIŞ BİR MAĞAZAYA —
Kası e. ve yardımcı küçük bayan v« bir çocuk alınacaktır Tuhafiyede ça-* Jıstnıs bir tezgâhlar aranıyor, ts
Post Kutusu 2411. 530 - I
GENÇ BİR BAYAN ARANMAKTADIR — Yalnız bir erkeğin orta işini görecek iyi vcmek pişirmesini bilen genç btr hanıma İhtiyaç vardır. Gal.ıta Perşembe paran Arılan han kat 2/0. 477 —
ŞOFÖR ARANIYOR — Taşrada hususi otomobilde çalınacak genç şoföre, kâtibe İhtiyaç varili. Saat 11 İle 18 arası Beyoğlu Boğazkesen caddesinde İstanbul Garajına müracaatları 570 —
BAYAN vo BAY MEMUR ARANIYOR — Okuyup yazma bilmeleri katidir. 9 - 11 e karlar müracaat Çar-gıkapt Lekeciler S, Gençer han kat 1 No. «. 539 _
DEVREN DÜKKÂN — Şelıudeba sında 90/4 No. Kiran az tuhafiye ■ kırtasiyeci Ijler vaziyetle AUOO liraya mallarıyla başka işlere demırbaşlyle devredilecektir. Müracaat dükkâna.
554 —
KADIKÖY EMLÂKİN ŞAYANI TAVSİYE BÜYÜK İPOTEK İŞLERİ v» SATIŞLARI — Altıyol civarında » daire 9000 Iratll apartıman 65.0M liraya vo 4501». 35.000; 25,000 liraya dolgun lratlı apartımanıar Kadıköy Emlâk Altıvol 1Î5 Kadıköy.
552 — 8
SATILIK KELEPİR YAĞHANE -Yakacıkta Köy İçinde Hamam sokağında 316 m2 arazi içinde yağhane. (Sıkma presi ve ezme tasları takım halinde ve işler vaziyette acele satılıktır. Muhit itibarile güzel manzarası olduğundan mükemmel surette ev yapmağa elverişlidir. Müracaat Eminönü Tütün Gümrük Cad. 49 Niyazi Akdoğan. Telefon: 27074.
651 — 1
SATILIK - Sultanahmette ikişer odalı ÜÇ daireli deitiM lıint aylık geliri 215. 10 sen" vergisiz 50U0 ipotekli bir kat boş teslim 22000 lira. Sultau-ahmet Kabasakal caddesi Torun sokak No. 18. kat 1 e 511 —
KİRALIK VEYA PASİYON -Aile nezdlnde önü paık tramvaya
fori t.3-14 arası Şebrndehjışı 16 Mart Şehitler caddesi No 12 336 - 1
İNGİLİZCE DERS — MÜCHlf hiı öğretmen az zamanda İngilizce öğretir. Tal-ıeye 4'iml tenzilât yapılır. Adres: Marmara Pakt Nu. 24 Beva-
da mahut cinayetin nasıl cereyan ettiğini soruyor. Emine teyze de her yeni gelenle birlikte yeniden ağlamaktadır;
— Dört giindenberl gözlerimde bir damla yaş kalmadı, diyor, yaralarımın sızılan da bir türlü geçmedi. Yarın dikişleri alacaklar, bakalım ondan sonra ne olacak? Azgın canavar nasıl da üzerime saldırdı, nasıl da beni bıçakladı, hiç anlıyamadım.
— Vak anın nasıl cereyan ettiğini acaba hatırlıyor musunuz?
— Böyle bir kara gün hiç unutulur mu oğlum? Cumartesi gecesi Muazzez ve kardeşi Lütfl İle mangalın başına oturmuş ısınmaya çalışıyorduk Muazze: benim kardeşimin kızıdır. Hep aynı evde otururuz. Muazzezin babası Behçet de mutfakta tıraş oluyordu. Bir ara kapının «dankı- etliğini duyduk. Arkasından bir gürültü oldu. Kapıyı açıp ben sokağa çıktım. Behçet de gürültüyü duyup sofaya gelmiş hemen yan odanın elektriğini yakayım dedi Meğer Muazzezin kocası Lâtif eve gelmiş Yan odaya girip gizlenecekmiş, Behçetl görür görmez bıçağım
dİ. Ben:
— İmdaat Muazzez, diye avazım çıktığı kadar bağırarak odaya koştum. Kapının arkasına dayandık. Fakat birdenbire kapı arkadan öyle bir İtildi kİ dayanamadık. Kapının açılması İle Behçetin kanlar İçinde odaya yıkılması bir oldu. Bu esnada Lâtif elindeki bıçağı bana saplamaya başladı. Ben neyi uğradığımı anlıyamadan «Can kurtaran yok muuuu?» diye bağırıyordum. Tam bu sırada Muazzez:
— Ne yapıyorsun Lâtif? diye kastilin üzerine yürüdü. Hain herif bu sefer de Muazzeze saldırdı. Ben can korkusuyla odadan dışarı fırladım. Gürültüyü duyanlar evin önüne koşmuşlardı Kaatll de bu esnada kapıdan fırladığı gibi kaçtı gitti. Sonra beni hastaneye kaldırdılar. Behçetin ve Muazzezin Öldüğünü ondan sonra anladım. Şimdi hâlâ bir asabi buhran geçiriyorum. Elim ayağım titriyor. Bakalım ne zaman kendime gelebileceğim. Hem kendime gelsem de Muazzez va Behçet öldükten sonra ne kıymeti var?
. Rıfaı TOFUa

Şehir Meclisinde
170. BtN LİRAYA - Lölehde 6 k»' kaloriferli fevkalâde ma-zuıalı tam konforlu 17 bin .ıra iratlı oatılrk pattıman. Galata Perşembe 1 pazaıı Arslan han kal 2'6. 475 —
DEVREN SATILIK DÜKKÂN — Oi'lakizyün i»lek yerinde diıı't Vr>! a(-znıda Muallim Nuc! raddesi 88 No. lı dükKiûı .ırinıet ddlâytslyie içindeki bakkaliye eşvuaiyle satılıktır. İçiııde-kilere müracaat U..n — 1
MADAM - Ecnebi oğıclnıcn haftada 2-3 kere mekteplilere İngilizce Almanca ve piyano dersler yetmektedir. Küçük hanımlara pratik dersler ve Dame de Compagnic yapar. Akşamda -M.ıdnın rümuzuna
SC I - 2
BİR KIZ ÇOCUĞUNU EVLÂTLIK İSTİYORUM — Yedi yaşına kadar, hiç kimsesi bulunmayın bir kız çocuğunu evlatlık edinmek İstiyorum. Ak-pm'dı «Evlililik» rümuzuna müracaat 542 — İ
SATILIK — B»» 0 odalı vasi bahçeli ve mey vali hane 8,500 liraya, Boğaziçi istin.ve Değirmen sokak numara T. Görmek için 3i No, ya müracaat. 550 — 1
Fransız Harbiye Bakanı Koıc'y gidecek Fransız iejjonuııu te •»§ ediyor
3-ALIAA 5 -VT'l WE$YA1|
MODA DENİZ KULÜBÜNDE — Tik ağacından kamaralı. Avrupa yapısı 75 beygir makineli, denizci bir motdr acele satılıktır. Kompledor Kulüpte görülebilir. Tel. 00915. 39J
ACELE SATILIK - 941 model Pejo. 050 muayenesi yapılmış tales' 1500 liraya satılıktır. Hussu! olarak 1000 liraya verilir. Adres: Osmanbey Samanyolu Sok. No, 5 Sarfh Aktan.
SATILIK ECZANE VİTRİNLERİ — Eczane ve şekerçt dükkânına elverişli Ihlamur ağacından yapılmış csmekAn satılıktır. Adres: fatih cad. No. 11 • müracaat 523 — 4
SATILIK RÖNAR MANTO — Ö Rönardan yapılmış gayet temiz lüks manto «itilıktır. caat 10 - 19 Sitil Kocamansvr sokak 91/93 daire 1.
569 — 1
UCUZ TAKSİ - Otomobil satılıktır. Müracaat; Saat 11 da. Cihangirde Neaagora bakkaliyesinde bay Bırtato. 551 __
SATILIK FRAK — ParLste maruf
bir Ing.ttz Terzlevinde (HktlriJmi«, 51 beden yeni vaziyette son model bir İrak Milliktir. Mühürdar Rızapaşa eo-kak 20 de 1 numaraya müracaat.
na —
18 BİN LİRAYA — Lâlelide bes kata ruhMtt bulunan 10 x 19 ebadında Mtılık arsa. Galata perşembe-pazon Aralan han kat 2. No. 6.
47# — 1
(Baş tarafı 4 uncu sahiledeı muhammenin 23 küsur milyon liralık miktarının tahsil edilmesi memnunluk doğurdu. Bu toplantıda belediye memurlarının siyasi partiler haricinde kalması mevzuu epey hararetli münakaşalara sebeb oldu.
Belediye bütçesinden resmi ziyafetlere nihayet verilmesini Istiyen tekrir, Dr . Fahreddin Kerim Gökayı sinirlendirdi!
DEVREN SATILIK DÜKKÂN -Orta Bahçe Cad. 80 No Beşiktaş Tekel ruhsatlyell dört yol ağzı her İşe elverişIL Müracaat Mercan Tığcılar Cod. 80. Niyazlye 549 — j
SENELİĞİ 1400 PEŞİN — Kiralık. Taksim - Sisli - Beşiktaş - Fındıklı • Cihangir civarlarında 3 odalı banyolu. havadar, mOıtakLl kat. Ev aranıyor. Telefon 42331 Naci. 562 — 3
1 DÖNÜM BAHçESİLE — 13 odalı fevkalâd* manzaralı köşk laııUktır Kuıklı Küçük Çamlıca C»d No. 7» • müracaat. 543 — I
Devrenin üçüncü toplantısının en mühim mevzuu, şehrin temizliği hususundaki eksik çalışmalar teşkil ediyordu. Bu husustaki başlıca âmilin susuzluk olduğu İleri sürüldü. Yine bu toplantıda bir suale karşı Valinin: «İstanbulda belediye yoktur!» mukabelesi yalnız mecliste dikkati çekmemiş, gazetelerin başlıca mevzularından biri olmuştur.
Dördüncü içtima giinü Meclise gelen işlerin bitirilmediği 1-çln. reislik makamı İçtima müddetini 27 ekime kadar uzattı Kanuni mûtat formaliteden 1-baret bulunan bu uzatmadan
sonra devrelerin uzatılması t-çln kanunda tâdllât yapılması maksadîyle hükümet nezdinda resmi teşebbüste bulunulması âz ad an Salm Nuri tarafından istendi.
Bu teklif yapılırken «hakla huzur» un çoğalacağı düşüncesi, bu teklifin reddlnde müessir olmuştu.
Mamafih teklif sahibi «hakkı huzur» un çoğaltılmamasını temlnen fazla toplantılar için para alınmamasına karar verilebileceğini söylemiş, fakat kanunun tadili teklifi muvafık görülmemişti.
Bu celsede Istanbulun su meselesi mûtat şekilde bir defa daha konuşuldu. Yeni galeriden 6U gelmesi için Sllâhtaragadan elektrik temin edildiği takdirde, 1951 senesi haziran sonunda su verileceği bir defa daha temin edildi.
Bu son toplantıda da ylna Meclise takrir verilmek hevea ve yarışı çoğalmıştı. O kadar kİ içtima geç vakte kadar sürdü.
Tşte Şehir Meclisinin 15 günlük devresinin faaliyeti...
M. R. E,
SUf.
Fransız Cumhurbaşkanının misafiri sıfatile Pariste bulunan Fas Sultanı Mohûmmed Yu’ Marly ormanında jerefLne tertip edilen av partisinde vurulan kuşları seyrediyor.
Kakşam^ Abone bedeli Türkiye Ecnebi Senelik 28W» kuruş 5460 kuruş 6 aylık 1500 » 2i»0 • 3 aylık »oo » ısoo » 1 aylık 300 » — Adres tebdili İçin elit Kuruşluk pul eöndcrllmclldtr Akıl takdirde adres değiştiril m er BAKTERİ VOLO(İ Dr Necmettin Ülker L A ü t» H A 1 U V A K 1 Babıâlî. Vilâyet Konağı karşısında (9) numaraya nakle tm iştir. Kan, ıdraı Balgam, Kazurat vesaü tahlille:, ge-beLIğln ıdraı muayenesiyle erken teşhisi

Tclefonlarımır Başmuharrir 20585 Ya» isleri 80765 - idare îOTSi , Müdür 20497 Lokman Hekim (Dr. HAFIZ CEMAL) Dahiliye Mütehassısı Divan yo lu No. 104 Muayene saatleri Faıaa hariç beı gün t-â • • Tel; 2339»
MuhBrr.ru 1 - Hırız 166
İmsak Gü. Oflla İkindi Ak. Yahu E 1109 12.45 ".32 9.36 12.00 1.31 V. 4.36 8.U 11,59 15.02 17.26 18.56
Idarthanc: Utanbul BnbıftU elvan Cemal Nadir eokolb No. 13

18 Ekini 195»
A K ŞAM
Sahlfe 7

HER AHŞAM BİR HİKÂYE
Traktör yuvarlandı
Mahkeme Koridorların da
Karanlıkta bir kaza
Asya meselesi
İhtiyar kâhyamız ölürken bana torunii Elizayı emanet etli. Bu suretle ben henüz on sekiz yaşında' bir delikanh İkeu 16 yaşınuh lsâr inzuı varisi olmuştum. Bu kadar küçük yaşında talihsin W nbim.aycsinl üzerime aldığım d.işünceâl İle kendimi büyük oir erkek addediyordum: Onu himaye etmeğe muvaffak ulacığıma kanaatim vardı.
AÜerpizin en büyük oğlu İdim. Memlekeumisd-.- ilk doğan oğlan. babasının halefi ve biricik v&rlsi sayıldığı için bu himaye vazUeml İfada maddî müşkülâta uğramıyacağ.mı sanıyordum.
O esnada toaosm. Monpeiye-de değildi. Kendisinden aldığım telgraftan, bir hafta sonra döneceğini öğrendim. Ellza hak-kındaki projelerimi tasvip etmemesinden korkuyordum. Fakat babam getip. olup biteni öğrenince:
— Çok lyl ettin oğlum. Eliza evieninceye Itadar yanımzıca kalacaktır. Gürel bir kız olduğu cihetle, kendisine muhakkak bir talip çıkacak, dedi,
Titrek ve heyecanlı bir sesle:
— Ne diyorsun baba? diye sordum.
Babam, bayı etle gözlerimin İçine bakarken kanımın beynime hücum ettiğini hissettim. EMzamn başka bir erkekle evlenebileceği ibtim.au, bütün gençlik hülyşdanmı birdenbire yıkıyordu. Çünkü genç kızı, çıldırasıya seviyordum.
Babam, hayretimin sebebini anlamış olacak Kİ:
— O talip ser. de olabilirsin oğlum.'.Eıizayı ben.de annende beğeniyoruz, dedi
Babamı heyecanla kucakladım ve hiç btr söz söylemeden odadan dışarı 1 inadım. Aradan zaman, geçiyor, Ellza da günden güne güzelleşiyordu. Evimize- gelen diğer kızlara benzemediğinden dolayı mesut ve bahtiyardım. Günler geçtikçe ona karşı aşkım derinleşiyordu. Elizaya izdivaç teklif etmeği düşünııyordum. Babam bu evlenmeye İtiraz e’mlyecekti. Çünkü uç yıl evvel buna muvafakat 'im işti.
Nikâhımız, köşkümüzün yakınında bulunan Sen Terez kilisesinde kıyılacaktı.
Eliza. kız kardeşim Blanş ile hafıada bir kilisede ibadete gidiyorlardı. Fakat son zamanlarda Eliza, kiliseye yalnız başına Bitmeğe başlamıştı. Kıl kardeşime, Ellza iie beraber niçin gitmediğini sordum Blanş:
— Ressamlık hoşuma gitmiyor, Sen Terez kilisesinin duvarlarındaki azizlerin resimlerini yeniden çiziyorlar. Eliza. bunların nasıl resmedil d İğini «turu pseyr ediyor. Hattâ ressam Monte’ye yardım ediyor. Güzel ve yakışıklı bir gençtir, dedi.
Bu sözler üzerine gözlerim karardı. Deli gibi koşarak küçük kiliseye gittim. Blanş, gitmeme mâni olmak için arkamdan koştuysa da yetişemedi
Küçük ormanın İçinden geçerek kilisenin bulunduğu tepeyi tırmandım Kalbim hızlı hızlı çarpıyoroı- Sabah vakti okluğu için güneş yükseklerde idi.
Yürürken E:!zayı, ressamla beraber bir ağacın gölgesi altında oturur gördüm. Ressamı bana takdim etti. Atelâde bir kaç söz teati etlikten sonra genç kızı alarak oradan uzaklaştın,
Köşke yaklaşırken Eliza dönerek bana sordu:
— Duvar resimlerini görmek İçin niçin kiliseye girmedin?
Dişlerimi sıkarak bu suale eevap vermedim. Bir kaç gün •onra da Monntlyeye gittim. Orada İki ay kadar kaldıktan »ura avdet- ettiğim zaman evimiz. bana rindun gibi göründü. Çünkü Ellza ile kız kardeşim Blanş evde bulunmuyorlardı. Deblon kasabasında teyzemin yanına gitmişlerdi. Oraya gitmek istedim. Fakat evden beni bırakmadılar. Bir gün babama:
— Baba dedim, siz benden bir şeyler saklıyoıaunuz. Ellza, Deblonda değil. Orada yalnız Blanş bulunuyor. Bunu tesadüfen uşâklarımızm birinden öğrendim. Söylevin bana ne İtiyor?
— Vaziyet, bu safhaya girdikten sonra hakikati öğrenmen lâzım oğlum! Kilisenin duvarlarmu azizlerin resimlerini yapan ressam Boneyi, hatırlıyorsun. Blanş onu çıldırasıya sevdi.
— Fakat, brn Flizanın resso-baba!
— Biz de hepimiz böyle zannediyorduk. ELizayı ressamın yanında gördüğün gün Blanş sana hakikati itiraf etmek İstiyordu, Fakat sen. onu dinlemek istemedin. ElJza, kız kadeşlnin sırrmk sana faş etmek İstemiyordu. Sen Monpel-yeye gittikten sonra ressam Bone buraya gelerek Blanşa talip oldu.
— Baba sözü uzatma da EU-zannn ne olduğunu çabuk bana söyle.
— Ellza, Bone ile beraber gitti.
Hayret ve dehşetle sordum:
— Sözlerinden bir şey anlayamıyorum baba ! Bone, Blanşı istediği halde Ellza onunla nasıl kaçıyor?
Babam bana bir mektup uza tarak:
— Şu mektubu al. Okuduktan sonra ne olduğunu anlarsın.
Ellerim titreyerek mektubu aldım ve okumağa başladım:
«Sevgililerimi Bone İle kaçıyorum. Çünkü Blanşın onunla evlenmemesi !c ab eder. Ressam yalnız servetinize göz dikmiş âdi bir maceraperesttir. Blanşa, Bonenin yanında bedbaht olacağını söyledim. Fakat maalesef dinlemek istemedi. Ressamın ne kararsız ve karaktersiz bir adam olduğunu göstermek için onunla kaçıyorum. Bone, kızınız oldutumu ve servetinizin bLr kısmını miras olarak alacağımı sanıyor. Aldatmak İçin kendisine bu yalanı söyledim. Beni affediniz. Bana yaptı tınız iyiliklere karşı size ancak bu kadar küçük bir İyilik yapbll İrdim. İmza: Ellza»
Mektubu bitirince heyecanlı bir sesle babama sordum:
— Onları kaçmata serbes mİ bıraktın baba?
— Bu mektubu haraketlerin-den İki saat sonra aldık. Buna rağmen beygire atlıyarak peş-lerlne düştüm ve onlara yetiştim. Bone, EJIzayı bırakmak 15-temiyormuş gibi davrandı. Fa, kat Ellza, hıçkırarak kollarımın araşma atıldı. Bu suretle onu alarak geri getirdim.
— Ellza şimdi nerede?
— Olup biten şeylerden sonra seninle yüz yüze gelmekten utanıyor. Eski uşağımız Ja-kobun evindedir. Sana bulunduğu yeri söylememek İçin bize yemin verdirdi
' Babam bunu söyledikten son-1 ra saatine bakarak:
— Vakit erkendlr. Jakob hâlâ yatmamış olacak, dedi.
Ahıra koşarak beygire atladım, Yarım saat sonra sevgili Ellzamın kolları arasında bulunuyordum. İki hatta sonra da Sen Terez kilisesinde nikahımız kıyılıyordu
Çeviren: A. HİLÂLİ
Üç kişi ağır surette yaralandı
Fevzlpaşa bucağına yakın bir yerde bir traktörün yoldan dereye yuvarlanması, İçinde bulunan üç kişinin de ağır suret-et yaralanması ile neticelenen gayet feci Mr kaza olmuştur. Hâdise şudur:
Maraştan Fevzlpaşaya gelmekte olan şoför Neçmeddln Dağlının idaresindeki arabalı bir traktör Fevzlpaşaya yakın bir yerde şoseden ani olarak çıkarak dereye yuvarlanmıştır.
Bu yuvarlanma esnasında traktörün çektiği araba İçinde bulunan Fatma Demlrkan, Nuri Öz t ekin adlarındaki şahıslarla traktörün şoförü Neçmeddln ağır surette yaralanmışlardır.
Sümerbank, ortaklarından ıslanmış pamuk almıyor
Adana (Akşam) — Şehrimizde Sümerbankın, ekserisi küçük pamuk müstahsili oltuı ortaklarına zorluklar çıkarmakta ve bu zorluklar haklı şikâyetlere sebep olmaktadır. Tesblt ettiğime göre ortaklar, ellerinde ol-mıyan sebeplerden, yani yağmur baskınlarından dolayı Sümer-banka karışı taahhüt ettikleri pamuklardan takriben yüzde yirmi beşini yağmur yemiş pamuk olarak teslim etmek zorunda bulunuyorlar. Sünıerbank ise, piyasadan yağmur yemiş pamuk aldığı halde, ortakları--nın yağmur yemiş mallarını almamakta İsrar etmektedir.
Ümum müdürlük, bir müfettiş gönderip durumu incelemek İsterse, bu müfettişin haklı şikâyetleri bizzat dinleyeceğine şüphe yoktur.
Pamuklu ve yünlü fiatleri
İzmir 16 — Son günlerde mani fatura piyasası dikkati çekecek derecede flat yükse linçlerine sahne olmakta, muhtelif mallar, bu arada pamuklu ve yünlü mensucat mühim flat artışları göstererek müstehlikin endişesine sebep olmaktadır.
O-
Izmirde bir
cinayet
Orman kaçakçıları
3
çocuk babası bir adam karısını öldürdü
İzmir 16 — Kızılçulluda kıskançlık yüzünden feci bir cinayet İşlenmiş, üç çocuk anası bir kadın, kocası tarafından tabanca İle öldürülmüştür.
Yaptığım tahkikata göre hâdisenin cereyan tara şöyledlr:
B1r müddet ten beri Kızılçullu Araphasan mahallesi 197 sayılı evde oturan ve üç çocuk babası bulunan Ali Safllo adında bir adam, hâdise gecesi bir müddet kahvehanede köy muhtarı Sadık Mert çiçek ile konuştuktan sonra aynı mahallede olan evlerine gltmok üzere yürümeye başlamışlardır.
Bacanağı Sadıktan şüphele nen Mehmet Ali, yol arkadaşını bırakarak evinin önüne gelince tabancasını çekmiş ve ilerlemekte olan bacanağının arkasından bir el ateş etmiştir. Kurşun Sadığın başına isabet ederek hafif surette yaralamıştır. Bacanağını öldürdüğünü sanan Mehmet Ali, doğruca evine gitmiş ve kansı Cazibeye rasgele ateş etmeğe başlamıştır. Başının muhtelif yerlerinden surette yaralanan Caztbe derhal hastaneye kaldırılmışsa dsı ifade veremeden ölmüştür.
oldu, bey kardeşim!
Balta ile memurlara hücum eden kaçakçılar yakalandılar
Samsun — Bafra ilçesinin Karaköy ormanlarına giren flö odun kaçakçısı ormandan odun keserlerken orman bakım memurları tarafından görülmüş, kaçakçılar hakkında muamele yapmakta olan orman bakım memurları kaçakçıların balta İle hücumuna maruz kalmışlardır. Orman memurları jandarmayı haberdar etmişlerse de kaçakçılar arabaları He beraber kaçmışlardır. Üç gün sonra yetmişe yakın odun kaçakçısı gene Karaköy ormanlarında ağaç keserlerken orman bakım memurları, orman işletme şefi ve J5 Jandara tarafından çevrilmişlerdir. Bunun üzerine kaçakçılar ellerindeki tabanca ve baltalarla Jandarmalara hücum etmişlerse de alınan tertibat neticesinde hiç kimse yaralanmamış, kaçakçılar arabaları ile beraber yakalanarak İlçe merkezine getirilmişlerdir. Jandarmalara silâhta ateş edenler savcı tarafından tevkif edilmişlerdir.
Alnını kırıştırdı, kaşlarını . çattı, öğürür gibi gürültülü . bir geğirmeden sonra dlşle-, rlnin arasından karşıya bir . tükürük fışkırttı. Blzlırı kasketli delikanlı yaklaştı:
— Hasta mısın, ahbap?
Yine yüzünü ekşiterek homurdandı:
— Ne olduğumu ben de ı bilmiyorum ki. Şu kafamı ı görüyorsun ya. İçinde ka-1 zanlar kaynıyor. Zanneder: sin kİ çat diye çatlıyacak. - ölüsü kandilli çatlasa da 1 kurtulsam bari, ’ — Başın mı ağrıyor?
1 — Ağrımaz olaydı.
1 değil, bas belâsı. Onun 1 zünden çektiklerimi ben bilirim. İçinde akıl olmayınca . neyleyim öyle başı?
. — Demek senin başının 1-
cinde akıl yok?
— Sen rakı içiyor musun, bev abı?
— Arasıra fırsat düştükçe kaçamak yaparım.
— Hininim... Söyle bakayım, nasıl İçiyorsun?
— Rakı nasıl İçilir? Kadehe doldurup İçiyorum.
— Orasını anladık amma rakı İçerken ne konuşuyorsun?
— Dereden tepeden lâf ediyoruz.
— Dereleri, tepeleri bırak şimdi. Rakı meclisinize avrat yârenliği karışıyor mu?
— Ba2an kadın üzerine de konuşulur tabiî.
— Haaaa, İşte burada dur da beni dinle, Eğer senin kafanın içinde bir lokma akıl varsa rakı meclisinde muhabbetin arasına avrat lâfı karıştırmazsm. İşin içine karı yârenliği girince mulıab betin tadı kalmaz. îşte, benim halime bak da aklını başına al.
’ — Sen kadın lâkırdısın-
dan mı bu hale geldin?
—- Öyle oldu, bey kardeşim. Bîr arkadaşın eline para geçmiş; «Gel, birkaç tek ı içelim» dedi. Biz meyhanede otururken başka arkadaşlar da geldiler, meclis kurduk. Tatlı tatlı muhabbet ederken araya karı lâfı karıştı. «Arkadaşlar, şu avrat yârenliğini bırakın da ağzımızın tadı bozulmasın» dedim amma dinlemediler. Döne doiaşa lâkırdı benim eski mantinetonıın. üzerine geldi. Masadakilerden biri; «İyi kan amma bir dalda durmuyor. Senden sonra üc dost değiştirdi, şimdi arabacı İle oturuyor» dedi. İşte bu lâfa içerledim; üstiiste İçmeğe başladım.
— İçerlemenin sebebi ne İdi?
— Amma yaptın ha. Karı benimle tamam bir buçuk sene oturdu, paramı pulumu ona yedirdim. Arabacı Zühtü de eski bir ahbabım-dır. Ben karı ile beraber oturduğum zaman arasıra ' Zühtüyü eve davet ederdim, sofra donatırdım. Demek kİ dinine yandığımın kah-1 pesl benim paramı yerken ı Zühtü ile dalga geçiyormuş.
Sen olsan İçerlemez misin? ' Zaten bir gün bana hiyanet-’ lilc edeceğini anladığım için ' adamakıllı dövdükten sonra j sepetlemiştlm sürtüğü.
‘ — Mademki sepetlemiş-
sin, bırak, ne yaparsa vap-sın. Seninle alâkası kaima-, mış ki.
, — Öyle şey olmaz, bey kar-
deşim. Karı başka birine , gitseydi aldırış etmezdim amma arabacı Zühtü İle oturması efkârıma dokundu.
i Dört duble daha içtikten sonra arkadaşları meyhanede bırakıp çıktım. Öfkeden başım dönüyor, gözlerimin önünde şimşekler çakıyordu. Ahdettim, karıyı bulacağım. kolundan tutup sürük-liye sürükliye eve götüreceğim. Efkâr içinde dalgın dalgın giderken karşıdan bir karı gördüm. Arkadan şöyle bir baktım ki bizim Besime. Hemen adımlarım! hızlandırdım, sokağın tenhaca bir verinde arkasından yetişip «Ulan, dinine yandığımın kahpesi. Ben seni gökte a-
Baş yü-
racaüız» diyerek koluna yapıştım Karı bağırıp çağıra-rarak aklı sıra numaralar yapmağa başladı. Yutar mıyız öyle şeyleri? Bıçağı parlattım; «Benimle beraber gelmezsen leşini sererim» dedim. Kan bu sefer «Can kurtaran yok mu? Adam öldürüyorlar» diye yaygarayı bastı. Benim maksadım Öldürmek değildi, çözünü korkutmak için söylemiştim o lâfları. Velâkin. sokağın ortasında bağırması öfkemi kabarttı, sesini kessin diyerek sol omuzuna bir bıçak salladım. O sırada polisler yetiştiler, teslim oldum.
— Demek ki kadın seninle oturmak istemiyormuş.
— Öyle değil, bey kardeşim. Eğer Besime olsaydı benim lâfımı dinler, eve pe-lirdî. Çünkü bir defa kafam kızınca ne yapacağımı iyi bilir. Amma velâkin, benim enselediğim karı Besime değilmiş. ölüsü kandillinin kahpesi tıpkı Besimenin entarisi ğibl bir entari giyinmiş, karanlıkta sarhoş kafa İle ona benzetmişim.
— Başka bir kadını bıçakladın öyle mi?
— Kaza olmuş, bey kardeşim. Öfkeden gözlerim kararınca elin kansan Besime zannetmişim.
Mahkeme acildi, Jandarma kelepçesini çıkardıktan sonra yine yüzünü ekşitip şakaklarını ovuşturarak salona girdi.
Ce. Re.
Fr arı sanın
askerî kuvveti
Silâhlı kuvvetler
7 tümenden ort tümene çıkarılıyor
Washington 17 (AP) — Birleşik Amerika dün, Frausanın 1951 sonuna kadar silâhlı kuvvetlerini yedi tümenden on tümene çıkarmak ve bunun için icap eden tahriratın bir kısmını Ameri zaclan almak hususundaki plânını t.akabl:ü! •‘tmtştlr.
Dışişleri Bakanı Dean Ache-san’un, Fransız Müdafaa Bakanı Jules Moch'a Fransaya hareketinden evvel, «başlayın» demiş olduğu kaydedilmektedir.
Fransa, bildirildiğine göre, 1951 bütçesinde bu iş aonıında 770.000000 dolarlık bir açık olacağım ve bunu kapatmak İçin Amerikan kredisine muhtaç bulunduğunu açıklamıştır.

İlil
Soldan a.ıga: 1 — Hile kâr. 2 — Birinci Raiıfe. 3 — Nikâh cemiyeti.1 4 — Tcrtl Yıldızda bir k«tk - Dudak, B — Dimdikli» yarın - Sema boşluğu. 0 — Dikme- Vilayet 7 —Bir hayvan. H — Bir «ıdn maddesi - S«l#mct« ulamı», 9 — Teni müsalcel olarak, 10 — Bir ®Ul bor« kafiıdı
Yukarıdan a»agı>n: 1 — Sivri yerleri balan bir ot. 2 — Kabildik -Cltt deftil. 3 — frvn etmek - Bir sıfat eki, 4 — İbrahim - Terjl Eğede bir atla. 6 — Zehir - Yaymakla siyilen manto. 0 — Çok yiyen - Meydan, 1 — Bir sıfat eki - Kahır, a — Pala-mutun irini.
GEÇEN BULMACANIN HALLİ
Soldan dnün: 1 — üçoçUvor. 3 — Zenci 1,1. 3 — Ünıer. Uı«. « — Mira». B — H;aj>ev, s — Oklavaeı. 1 — Şe. Tide e. tı — Aunlye. o — F«. Kolay. 10 — Ik, Arlbb.
Yukarıdan »jagıyar 1 — Ozümho|a-il. 2 — Çemişkezek, 3 — Ene,al, 4 —

Boşanma dâvaları
! Balıkesir — öğrendiğimize,
göre, şehrimiz mahkemelerinde rarken yerde buldum. Ara-
görülmekte olan boşanma dâva-1 bacı Zühtüden sana hayır ı.. _ .......... - ______ .
Inrı. yekûn İtibariyle memleket yok. Yürii bakalım, doğru- ücnmntuu, o - cı. seviyor. ■ ölçüsünde bir rekor teşkil et-' ' ' '
'inektedir.
Ingiliz gazeteleri Truman - Mac Arthur mülakatı münasebetle makaleler neşrediyorlar
Londra 17 (AA.) (Afp) — Bir çok Londra gazeteleri bugün bir kere daha Asya meselesini e-1c almakta ve bazıları başkan Truman ile Mac Arthur arasında müzakerelere konu teşkil etmesi ihtimali olan meselelere temas ederken diğerleri de yorumlamaktadırlar.
Başlıca muhafazakâr gazete olan Daily Telagraph, uzun bir baş yazıda Nehnınun beyanatını tefsir etmekte ve şunları yazmaktadır:
«Harbin bldayetindenberl Neh ru bilhassa müşkül bir vaziyette kalmıştır. Bir taraftan İmparatorluk câmlasına mensup mts-lekdaşlan tecavüze karşı takındığı İtidale! hareketinde fazla gayretkeşlik gösterdiği kanaatini beslerlerken, öte yandan da bazı vatandaşları batılı devletlerin. Asyada hattâ küçük bir milleti müdafaa İçin giriştikleri her türlü hareketi şüphe ile karşı! am ak tad iri ar,»
Gazete, Asya milletlerinin bilhassa sömürge rejimine karşı aksülâmei, yeniden doğan milliyetçilik ve büyük bir hürriyet İştiyakı gibi hislerden mülhem olduklarını söyllyen Nehrunun beyanatına temas eden gazete şöyle devam etmektedir.
«Çin veya Korede Avrııpanın tahakkümü mânasına gelen hangi sömürge rejimine karşı aksülâmel? Pakistan milliyetçiliği Nehrunun hoşuna giden bir manzara mıdır? Kendisi ve Liyakat Aü Han- Keşmir halkı 1-çln aynı hürriyet telâkkilerine mİ mâliktirler? Nehrunun şahsında hazır bir müttefik bulan Endonezya hükümeti aylardan beri güney Molik'lerln istiklâl arzularına yok etmeğe ve Yeni Ginede oturan yabancı halka hükmetmek hakkım aramaktadır.
Eğer Hindistan daha hâlâ batılı devletlerin niyetleri hakkında bu kadar itimadsızlık gösteriyorsa neden dolayı takip edilecek yolu göstermek üzere henûs zayıf ve birbirine rakip olan yeni küçük devletlerin başına geçmekte tereddüt ediyor?
Fakat böyle bir tavır takınabilmek İçin mesuliyet! yiiklen-
IsrMIde buhran
Kabine buhranı, henüz hal yoluna girmedi
Kudüs 17 (AP) — tsraildekl kabine buhranı dün gece henüz hal yoluna girmemişti.
Dün öğleden sonra eski Başbakan Ben Guılon'un yeni İşçi partisi mensubundan müteşekkil bir muvakkat kabine teşkil edilmesi hakkındak! teklifini reddetmiş olan İsrail parlamentosu (Knesset) bugün öğleden sonra toplantısına devam edecektir.
Bugünkü oturumda Ben Gu-rlon’un yeni bir teklifte bulunması beklenmektedir. Şayet Ben Gurlon, veya diğer bir kimse geniş bir ekseriyete Istinad edebilecek bir kabine teşkiline muvaffak olamazsa. Meclisin feshi He yeni seçimlere gidilmesi kuvvetle muhtemeldir.
mek va tecavüzün sadece İyi niyet izharı İle püskürtüleblleceğl kanaatinden vazgeçmek lâzımdır.# p
öte. yandan Times gazetesi Truman - Mac Arthur mülakatına dair Washington'da hâkim olan kanaati şöyle hülâsa etmektedir:
«Başkan. Avrupanın dalma Amerikan siyasetinde ön plânı muhafaza ettiğini, general Mac Arthur’a söylemiş ve kendisi İle bu keyfiyetin UzakdoğudaM asker! komutanlık üzerindeki neticelerini münakaşa etmiştir.»
Diğer taraftan büyük müstakil gazete, Pandlt Nehrunun. gösterdiği tereddütlere bilvasıta cevap verecek mahiyette. Siyamın azimli ve enerjik müstakil hareketini belirtmekte ve şunları yazmaktadır:
«Siyamm batıya karşı tavrı, mahrum edildikleri bir milliyetçiliğin ancak bundan ıstırab çeken veya henüz İstiklâlleri İçin giriştikleri mücadelelerin hâtırasını muhafaza eden diğer milletlerin hükmünü gölgellyen korku ve İtimatsızlığın tesirinden tızak kalmıştır.»
Luckmon’da toplanan gayri, resmî konferans neticelerini hü-lâsaten veren Times gazetesi şunları yazmaktadır:
«Batılı demokrasiler bütün gayretlerini Asya memleketlerine yapılacak ameli mahiyette yardım üzerine teksif etmeli ve bunun şartlarını, muhtemel ide olojik şartlara alt her türlü şüpheyi bertaraf edecek şekilde hazırlamalıdırlar.
Batının en lazla talep edebileceği şey- Asyanın bir buhran vukuur ’a Sovyet bloku safında yer alamıyacağına dair zımni teminattır.
İktisadi yardımdan faydalanan memleketleri, batı siyasetin! desteklemeğe şevke matuf her türlü teşebbüs, şimdiden akamete mahkumdur. Zaten artık âşikâr olmuştur kİ Çin müstesna, Sovyet nüfuzu altında dehşete düşen Asya, Sovyet genişlemesinin kendi mevcudiyeti için teşkil ettiği tehdidi gittikçe daha İyi anlamaktadır.»
Çin Hindinde savaşlar
Komünist kuvvetler güneye doğru ilerliyorlar
tVashlngton 1? (A.A.) (United Press! _ Umumiyetle İnanılır Amerikan kaynaklarından dün öğrenildiğine göre Çin Hindinde Fransız ordusu tarafından ele geçirilen ve Çinlilere ait olan evrak, Vletmin topçu kuvvetlerinde komünist Çin ordusuna mensup kimselerin de bulunduğunu göstermektedir.
Aynı kaynakların ilâve ettiklerine göre şimdiki halde Çin Hindinde çarpışan komünist birlikleri Fransız kuvvetlerinden sayıca üstündür,
Saygon 17 (A.A.) (United
Press) — İlerlemekte devam eden âsi komünist kuvvetleri dün gece Naşan hudut kalesine varmışlardır.
Komünistler burada kuvvet toplamak üzere kâfi derecede bekledikten soma güneye doğru yürümeğe başlamışlar ve geri çekilmekte olan Fransız kuvvetler! tarafından terkcdllen 1-leri karakolları ele geçirmişlerdir.

DÜKTO8
Bir işçi vapurda gizlenerek İspanyaya kaçıyordu
Bir müddettenberl tzmlr limanında İspanya için yük almakta olan Norveç bandıralı Bore Aİlss vapurunda entere-
san bir hâdise olmuştur. Oenıl- , nin hareketinden yedi saat sonra firar etmek üzere baş anbarda gizlenmiş olan bir İşçi gemi süvarisi tarafından yakalanarak tekrar limana İade edilmiştir.
Beşinci şube müdürlüğünde kendisiyle konuşan gazetecilere işçi Haşan:
— Para kazanıp zengin olduktan sonra tekrar memleketime dönecektim, demiştir.
Pasaportsuz yurt dışına çıkmak suçundan ötürü hakkında işlem yapılan Haşan adalete teslim edilmiştir.
FETHİ ERDEN
IABORATUVAİ.I
(Bakteriyolojik. Blyolotlfe ve kimyevi tahliller yapılıı Beyoğlu Taksime giderken Meşeli sokağı Feran Apartımanı Tel W!MW

ca bizim eve gideceğiz, bundan sonra gene beraber otu-
Kaatll müşkülâtla de geçirt-lebilmbulr.
bacı Ziihtüden sana hayır
Vlın, Varto II, 3 — Âşık. C«. An, IU(), Kıcıya.
Palas Telef un: 82B21
Çocuk bekimi dcılıtor
Ahmet Akkoyıınlu
Taksim T>ıi)mhane
SanlfR 8
MAZON E Htt !■
KİNİNLİ
/ J » H »HTf AniılMlıJ
4 saat ara ile günde 3 kaşe alınabilir.
ayarında
en çağlam
lâstik
çizmeler
GRİPİN
GÖZ HERİMİ
Eserlerinden
85
85
Ayrıca:
1 tane 10,000,
Hademe alınacak
14212
ya
GRİPİN
50
i 50
I 50
U
86
150
___p—----------------------------------
AMERİKA _ AKDENİZ ve TÜRKİYE arasında 15 günde bir muntazam posta YOLCU ve EŞYAYI TİCARİYE
Bu çekilişe katılmak isterseniz 10 Kasım 1950 tarihine kadar Bankalarımızda 150 liralık bir hesap açtırmanız ve bu parayı 30 Aralık 1950 akşamına kadar çekmemeniz lâzımdır. Her 150 liraya ayrı bir iştirak hakkı verilir.
Deniz Müzesi ve Arşivi Müdürlüğünden:
Dolmabahçede bulunan müzemize 90 liradan başlamak ve 160 liraya kadar yükselmek üzere aylık ücretle iki hademe alınacaktır.
İsteklilerin Müdürlüğümüze müracaatları.
fioNCORDIA LİNE
KALORİFER RADYATÖRLERİ
Fransız malı — Muhtelif boylarda — Kolonlu dökmeden bir miktar gelmiştir. Satış yeri : İmar Ltdl. ŞtrkstB
Yenipostane arkası, İmar Han Tel: 23178
OOnyo kodınl „ If]n4« o”0’1 fazla kvja-
parfümü w'‘a’ İçin cazip
«aHak oldu-
parfümünü


Bulunduğunuz mahalde elekır>k ccryant bulunmadığın» üzülmeyiniz lnğiker.*nın muazzam MULLARD fabr.kalan sızı du>urimut|tur Gördüğünüz MBS 147 model 6 lambalı Mullard radyosu. ccryânlı radyo gibi, gayet net ve tabu «sile, en modern şehirlerde yasayan insanların duydukları zevkten sizi de . mahrum etırict Mullard radyoları, her aile yuvasının yenlik, ve saadet kaynağıdır
Mullard S
İNGİLİZ ; raoyolari Tirkiya (j«nol Acanlalıflı: $AFAK TİCARET AO?
»OIUHIHIH >M||,I
-t-' - ‘ •
İş bulmak isteyenler; işçi arayanlar; emlâk, arsa, eşya alıp satmak arzusunda olanlar için
Emi verimli
Doğrudan doğruya "AKŞAM,, ilân servisine müracaat.
Telefon: £0681
Zayi — o ekini tarihinde içinde askeri vaziyetim yazılı bulunan nüfus kâğıdımı zayi ettim, yenisini çıkaracağımdan eskisinin hükmü yoktur
Rıfat Fensever
Alemdar Soğukçeşme yokuşu Konak apartmanı 13/12
Zayi — Şişli nüfus idaresinden aldığım ve İçinde askerlik muamelerirn yazılı kimlik cüzdanımı kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur. 1327 doğumlu
Sokra! oğlu Llgot Saroğlu

T.C. ZİRAAT BANKASI
Vadesiz tasarruf hesabı ikramiyeleri
30 Aralık 1950 çekilişinde:
1 EV
(Ankarada, Kavaklıderede, 3 Oda, 1 Hol)
lanmış IW mesele tama-mvn delildi.
ulan PcrilU b11 kadının k»ndi»l-
ğunu bitirmişiniz 7 Kokum»
(,1, Icadm kadar flüz®1 tursa *’wn k(> kviv» çiçekte* lorla nadir 7
Bunun İçin &°u'-loi»-Perl» miat- . wWtl yüzl«r« loknizyuninl
inşaat
Kırıkkale C, Savcılığından
Mİorbar ad«-rok •izli' >('?
Sol, de Bari
cJoirde Oh üs
BOURJOIS

iyi bir kürk manto
almak İsterseniz KRİSTİN KÜRK ATEL-YESİNE müracaat edLnlz. Temiz ve İtinalı İşçilik UYGUN FİYATLAR Beyoğlu İstiklâl Cad. Kumbaracı Yokuşu No. 129 Tel: 4241,0,
1 — Eksiltmeye konulan İş: 63320 Altmış üç bin üç yüz yirmi lira 19 on dokuz kuruş keşLf bedeli! Kırıkkale A tipi Cezaevinin İnşası kapalı zarf usullyle eksiltmeye konulmuştur.
2 _ İhale 25 Ekim 950 çarşamba günü saat 18 On altı da Kırıkkale C. savcılığı odasında bu İş için toplanacak komisyon marifetiyle yapılacaktır.
3 — Bu İşe ait şartname proje ve diğer evrak her gün O savcılığı odasında ve Ankara bayındırlık müdürlüğünde görülebilir.
4 — İsteklilerin, eksiltmeye girebilmek için 4418 dört bin dört yüz on altı liralık geçici teminat yatırmaları ve 950 yılına alt ticaret odası belgesini ibraz etmeleri lâzımdır.
5 — Taliplerin bu İşe benzer neviden en aşağı bir kalemde Kırk bin liralık bir yapı işini İyi bir surette başardığını veya murakabe ettiğini gösterir bir belge ile en az »tatil günleri hariç» üç gün önce Bayındırlık müdürlüğüne müracaatla yeterlik belgeleri almaları meşruttur.
6 — Bu İşe İstekli olanların 2490 saydı kanun hükümlerine uygun teklif mektuplarını eksiltme günü olan 25 Ekim 950 çarşamba günü saat 15 e kadar, makbuz karşılığında komisyon baştanına vermeleri şarttır.
7 — Postada vukua gelecek gecikmeler k&bııl olunma».
(18848)

VEFA BOZASI ÇIKTI
5 Vitaminli
Hiç bir Yerde Şubesi yoktur
ÇOCUK MAMASI
Lâstik
çizmeleri
zarif ve
parlaktır
B A L i N
Avrupa
malları
Tekelin yeni tip sigaraları
İdaremize» zârlf ambalajlar İçinde bayanlara mahsus güzel bir harmandan hafif lçlnıll yeni bir tip sigara satışa çıkarılmak üzere hazırlanmaktadır.
Müşterilerini her bakımdan elindeki imkânlar dairesinde memnun etmeğe çalışan idaremiz bu sigaraya verilecek İsmin tâyinini de kendilerinden rica etmeğe karar vermiştir.
15 Kasım 1950 tarihine kadar kendi okunaklı adresleri İle «Tekel Satış Kabataş» adresine gönderilecek isimler arasından jüri tarafından en muvafık görülen isim bu yeni mamulümüze verilecektir.
Bildirdiği isim Jüri tarafından beğenilmiş olan müşterilerimiz arasından kur’a İle seçilecek beş kişiye bu mamulümüzden birer kilo hediye edilecektir. TEKEL 14247
Teessürle hay ilanlara. Çarpıntıya. Sinir buhranlarına . İVEVROL cemal I 20 DAMLASI DERHAL FERAHlANOfR/R. EVLERİNİZDE MUILMA BULUNDURUNUZ
FRANSIZ PROFESYONEL BOKS MAÇLARI
Tertip Komitesinden:
Spor Sarayında yapılacak maçlarda O ve D tribünleriyle A ve B tribünlerinin yankısımlarma alt No, tu biletler, dört (4) lira olarak satışa çıkarılmıştır. Sayın halka İlân olunur.
İKİ YAG RAFİNE USTABAŞıSI
iki yağ rafine ustebaşısma İhtiyacımız vardır, isteklilerin Karaköy Mehmet Ah paşa Han 49 numaraya müracaatları rica olunur
18 Ekim 1050
MİDE EKŞİLİK ve yanmalarını karşı Tazla veya İçkili bir yemek ten sonra fil sedllcn ağrılara ve şişkinliklere karşı zararsız vr faydalıdır. ' HOROS markasına dikkat.
Zayi — Zonguidan belediyesinden almış o.dugum 742 slcU No. lı şoför ehliyetini kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
Vcdad Balıkçı
Karadeniz Ercğlislnde
CAFER FAHRİ DİKMEN ’ın
Yen) arıcılık
Av ve salon köpeklen Savaş ve polis köpeği tavukçulukta oıuvaf fakıyetib sim
Nasıl tavukçuluk yapmalı?
Tavukçulukta nasıl kazanılır?
Tavukları yumurtlatmak için ne yedirmeli dirî
Tavuk basta'tklan Kanarya
Kitapçılardan »rayınız
_ Vapuru limanımızda olup
NVHAIIl5 19 Ekimde eşyayl ticariye I 4| | | | M W ve yolcu a]arîll{ pire, NAPOLİ, CENOVA - NEWYORK. FİLÂDELFÎYA, BALTİMOR ve BOSTON Umanlarına harereket edecektir.
Türkiye İçin Umumi acenteleri:
Antalya Umumi Nakliyat T. A. Ş.
Vapur acenteliği servisi - Sirkeci. İstanbul. Tel: 24220
Nisaiye mütehassısı Operatör Dr. BEDRİ TAPUCU
Kadıköy Doğumevi ve Kadın Hastalıkları Kliniği nln sayın me31ekdaş ve halkımızın hizmetine âm&de' bulunduğunu arzetmekle şeref duyar.
Moda caddesi Damacı Sok. No. 2/1 Tel: 01014
«AKTAŞu Ticaret, Komisyonculuk ve Mümessillik T.A.Ş. den
Şirketimiz hissedarları, âlideki ruznamede yazılı hususaU görüşmek ve karar altına almak üzere 10 Kasım 1950 cuma günü saat 10,30 da Şirket Merkezi olan Sultanlıamanı Kendro» hanı 8 No. daki dairesinde fevkalâde içtimaa davet ulunurlar.
İdare Meclisi
R U Z N A M E :
1 — Şirket sermayesine 300.000 lira İlâvesiyle 500.000 lira-iblâğı ve sermayeye möteallllk olan 7 nel maddenin tadlü.
2 — Şirket Esas mukavelenamesinin 78 ccı maddesinin
tadili.
7 nci maddcbtn eski şekü:
Şirketin sermayesi beheri (Beşyüz Türk - lirası) kıymetinde (Dürtyüzj hisseye - mün-kaslm (Iklyüzbln) liradan ibarettir.
76 ncı maddenin eski şekli: Yüzde Yirmisi (% 20) İdare meclisi âzasına
Yüzde onu (% 10» Meclisi 1-darnein tensip edeceği şekilde ikramiye olarak memurine.
Mütebaki temettü İkinci temettü olarak hissedarlara taksim ve tevzi edilecektir.
7 nci maddenin yeni şekli şirketin sermayesi beheri (Beş yüz Türk lirası) kıymetinde (Bin) hisseye münkaslm 'Bet yüz bini liradan İbarettir.
76 ncı maddenin yeni şekil Yüzde onu (%10) idare meclisi ûzasınn
Yüzde beşi meclisi ida-
renin tensip edeceği şekilde ikramiye olarak memurine.
Mütebaki temettü ikinci temettü olarak hissedarlara taksim ve tevzi edilecektir.

Comments (0)