AKSAM I
rorodnar rlıa v* KÂİırnan
Sene 33 — No. 11506 — Fiatı her yerde 10 kuruştur.
CUMA 20 Ekim 1950
Sahibi: Necmeddln Sadak — îazı iğlerini fiilen idare eden O. Bildik — Aksam Matbaası.
Başbakan, Bayar-lnönü mülakatını bugün açıklıyacak
İstanbul temsilcileri, D, P. istişart kongresinde hayat pahalılığı, nıeshen buhranı ve bazı ticari hararlar üzerinde duracahlar
Ankara 20 (Akşam) — Demokrat. Partinle Genel İdare Kutulu dün aksum toplanarak, bugün İçtima edecek olan isti-tışûj-î kongrenin hazırlıklarıyla meşgul olmuştur. Başbakan Adnaıı. Menderes rahatsız oldu* ğundan toplantıda bulunamamıştır. Cumhurbaşkanı Celâl Bayar'la bir çok Bakanlar ve dostları dön Başbakanı evinde Ziyaret ederek görüşmüşlerdir.
D. P. istişari kongresi bugün saat 14te Gar gazinosunda toplanacaktır. Caz nonun üst kat salonu, kongre içt imalarına t ah sis edilmiştir Başbakanın ra* halsizliği hafiflemiş olduğundan bukünkü kongreye gelecek ve toplantıyı bir nutukla açacaktır.
Demokrat Partinin önümüzdeki Meclis devresinde takip edeceği siyasetin ana hatlart
Başbakan Adnan Menderes
AKŞAM
YARIN
12 SAHIFE
Spor, Magazin, Aktüallte Sahifelerl. Resimli Büyük Hikâye- Dünya Basınından Seçilmiş En Güzel Yazılar, Karikatürler. En Meraklı Dünya Olayları, Briç Meraklıları İçin Teknik Bir inceleme
Bütün bunlardan başka «Casuslar merkezi: İstanbul» İsimli harlkulâde bir tefrika
Ve
Çok cazip bir sürpriz
istişari kongrede çizileceğinden siyasi mahallide bu toplantıya büyük bir ehemmiyet verilmektedir.
Kongreye iştirak edecek delegelerin çoğu dün akşam şehrimize gelmiştir Bu sabahki trenle’de İstanbuldan bir gurup gelecektir
öğrendiğime göre, İstanbul delegeleri bilhassa hayat pahalılığı, mesken mevzuu, partiler arası münasebetler ve bazı ticari kararlar teorinde duracaklardır. Delegelerin, hükümetin dış politikası, bu meyanda Bulgarisi and an gelen göçmenlerin (Arkası 2 nel sahlfede)
Ivrııpanın müdafaası
Sovyet notası
Rusya, Doğu Almanya ordusuna dair müttefiklerin protestosuna cevap verdi
Türkiye Sanayi bankası genel müdürü
Vaşlngton 20 (AP.) — Mr.
Norman Tucker- Türkiye Sanayi Kalkınma Bankasının genel müdürlüğünü deruhte edecektir.
t--------------------------------------------
Amerikanın, millî müdafaa bütçeleri açığını kapatması ve Almanyanın silâhlanması meseleleri Fransa ile Amerika arasında güçlükler yaratmakta berdevamdır.
>-----------Necmeddin SADAK__________________
fk tlantik paktı çerçevesi içinde Batı Avrupanuı
hem de bütçe açıklarını kapama karşılığı toptan hesap
silâhlanması çoktan karar altını alındı. Fakat henüz ciddî surette işe koyulan yoktur. Çünkü batı Avrupa-ııın en kuvvetli askeri devleti olması gereken Fransa ile, bütün diınvanın borçlusu gibi hareket eden Amerika arasında hâlâ anlaşmaya varılamadı. Bu anlaşmayı geciktiren meseleler ikidir ve az ehemmiyetli değildir. Biri, Fransanın Amerikadan doğrudan doğruya silâh ve malzeme yardımından başka, millî müdafaa bütçesi a-çığını kapamak için ayrıca serbest dolar işlemesi, diğeri de Batı Almanyanın. Avrupa müdafaasına katılması hu-
edilırse yalnız Fransaya beş buçuk milyar dolar ödenmesi gerektiği ileri sürülüyor-
Bu pazarlığa bir de siyasî mesele karışmaktadır; Al-manyanın silâhlanması.
Bilindiği gibi, Amerika, Batı Avrupa müdafaasına Almanyanın da katılmasını istiyor Bunun sebepleri çeşitlidir; Batı Almanya bizzat müdafaa edilmeğe muhtaçtır. Ruslar Doğu Almanyayı silâhlandırıyorlar. Batı Almanya gibi elli milyonluk bir kitleden, Avrupa müdafaasında hem insanca, hem harb sanayii kudretınce İstifade edilmemesi çok garip (Arkası 2 nci sahifede)
Londra 20 (R> — Sovyet Rusya. Doğu Almâîıyada tesis ettiği Alman polis kuvvetinin muntazam bir ordu olduğuna dair verdikleri protesto notalarına dün İngiltere, Fransa ve Amerlkaya aynı mealde birer nota ile cevap vermiştir.
Rusya, cevabında Doğu Almanya polisinin askeri bir mahiyet taşıdığını tekzip etmekte bu polisin Berlin müttefikler kontrol komisyonunun dlrektl-flle kurulmuş olduğunu İddia etmekte Batı Almanyada silâhlı bir kuvvet teşkiline teşebbüs edildiğini ileri sürerek Alman askeri kuvvetinin canlandırılmasına müsaade etmlyeceğinl bildirmektedir.
İngiliz Maliye
Bakanı istifa etti
Londra lû — İngiltere Hazine Bakanı Slr Stafford Crlpps’in İstifa, ettiği akşam resmen, bildirilmiştir.
Yerine tklisad Bakanı Hungh GaiUkell tâyin edilmiştir.
Korede muntazam harb sona eriyor --------—--mb------ — LJ_
Komünistler perişan bir halde £ kaçıyorlar,kayıpları 265.000i geçtte
Güney Kore'nin Başken!indeki sokak savaşlarında yaralananlar naklediliyor
Fahir Kılıç’ın annesi neler anlatıyor ?
«Oğlumun nasıl olup da böyle bir îş yaptığına bir türlü aklım ermiyor»
Nevyork 20 (Radyo) Kuzey Korede muntazam ve teşkilâtlı harb sona ermek üzeredir. Komünist kuvveleri, perişan bir halde şimale doğru kaçmaktadır. Kuzey Korenlu bütün siya-
süratle ortadan kaybolmaktadırlar.
Amerikan ordu sözcüsünün bildirdiğine göre, Komünist kuv vetlerln Korede muhasematın başlamadı tarih1 olan 25 hazl-
ü ve askeri liderleri Çin hudu- randan beri kayıplan alman dundan İçeri İltica ettikleri 93.000 esir de dahil olarak üz«-
susunda Amerika ile Fransa a l asındaki görüş ayrılığının devanı etmesidir.
Amerika, Batı Avrupaya silâh yardımında bulunmak için Kongreden dört buçuk milyar dolar ödenek aldı. Bazı Fransız nâzırlariyle Vaşingtonda son günlerde .yapılan konuşmalar neticesi. bu ödeneğin yüzde kırkı Fransaya ayrıldı. Fransa bundan memnundur. Fakat bununla iktifa edemiyor ve bütçe açığının Amerika tarafından kapatılmasını istiyor.
Mesele şudur: Fransa, gelecek üc yıl zarfında, tam teeht-zofiı yirmi tümen teşkil edecektir. Bunun on tü-hienî 1951 yılında kurulacaktır. Bu yüzden Fransanın 1951 milli müdafaa bütçesi 859 milyar franga (sekiz bucuk mil var Türk lirasına) yül:r ‘ivor. Fransa bu paranın 530 milyar frangını bulmuştur. Geri kalan açığı, yâni 270 milyarı Amerikadan i l ivor. Amerika ise para yermeğe pek yanaşmıyor. Eğer Fransanın üç yıllık silâi r>ııma programına A-merlhanın hem vereceği silah ve malzemenin bedeli,
CASUSLAR MERKEZİ
İSTANBUL
Amerikan gizli ajanı Binbaşı Hugh North'un casusluk maceraları
Yazan: Van Wyck Mason Çeviren:
Nihal Karamağaralı
Bu vak'anın kahramanı binbaşı Hugh North, Amerikan ordusunun tanınmış gizli a-janlarındandır. İkinci umumî harpte büyük hizmetleri dokunmuştur. Bir an ihanet etti sanılmıştı. Fakat binbaşı bugün de hâlâ Yakın farktaki gizli Amerikan teşkilâtında vazife görmektedir. İstanbulda, Edirncde ve casusluk
Bulgaristaııda cereyan eden bu çok heyecanlı tefrikasını
yarından itibaren AKŞAM sütunlarında okuyabilirsiniz.
Fahir'in soyduğu XX işaretli w oturduğu X işaretli kat [Yazısı ü nci s&hifedej
için harekatı idare edebilecek hiç bir komutan bulunmadığı sanılmaktadır.
General Mac Arthur karargâhının bir sözcüsü savaşacak sadece 19 bin komünist kaldığını tahmin etmiştir. Bunlar da
re 285.000 kişidir
Sözcü, kızılların elinde mağlûp 15 tümenden kurtulan 70 bin kişilik bir kuvvet kaldığını söylemiştir. Bunlar da süratle ortadan kalkmaktadır. Komü-
(Arkası 2 nci sahifede)
Ankarada bir verem hîstahınesi açıldı
Veremle savaş derneği tarafından dün Ankarada 50 yataklı bir verem hastanesi açılmıştır. Açılma töreninde Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Ekrem Hayrl Üstundağ İle profesörler, tıp kongresi delegeleri ve bir çok davetliler hazır bulun-muşlardır. Yukarıdaki resimde Sağlık Bakanı, yeni verem haa-taneslnl gezerken görülmektedir.
Yunus Emre oratoryosu Amerikada çalınacak
LYaaıaı 2 nci sahlfede]
Bozuk paralarımız
Deniyordu ki:
— Piyasada muhtelif tiplerde paralar dolaşıyor da şikâyet onun içindir. Yoksa, eski tip paralar ortadan çekilip yenileri meydanda kalınca, kolay tefrik edilir, muntazam bir paıa sistemimiz olacaktır.
Bronz paralarımız, bu iddiayı tekzib ediyor. Bir avuç yirmi beş, oıı ve beş kuruşluklarla yüz paralıklan, bir kuruşlukları bir araya karıştırın, Ortasındaki delikler kapanacağı için, lıcr birine teker teker bakmak lâzım geliyor. Mütemadiyen karışıklık oluyor.
Bu sefer, yine olmadı, İnşallah gelecek sefer dikkatli davranalım.
— Resmi İndirmemiş!..
Sahile 2
n ik (> >ı ul
Hazin bir manzara
Bîr gazetede, üzerinde o Yürekler acısı bir manzara» yazılı bir resim gördüm. Manzara hakikaten yürekler acısı itli. Bakır vapuru Kavadcnizden tstanbula 7500 kovun getirmiş. Bu vapurdan boyunların indini-merini gösteren resmin altında şu satarlar vardı: «Güvertedeki hayvanların aşağıya indirilmesi her ne kadar kelav olmuşsa da ambarlardaki koy unların boşalması, diinvanın birbir verinde eşine raslıyamıyacağınuz bir l manzara istir. Ambarlarda# 2500 koyun, onar o-
nar «İmal i ' tek ayaklarından bir ipe bağlanarak vinçle üşaâıva indiriliyordu. Ayaklan incinen hayvanlar bir miti • topallıyor,-sonra sızlıyan bacaklanyle
mezbahanın v’ııııu tutuyorlardı.»
Bîrim d: (?!: bacaklarından bağlanmış on koyunu P:r vapurunun hurdasında havada sallanırken gösteri' ar.
Çilden hazin, yürekler acısı bir manzara! Ihlıyorum. bazı insanlar var. Bu gibi merhametleri züppelik sayıyorlar, «Biz evvelâ insanlara acıyalım da, hayvanlara ra sonra gelsin» diye insanla alay ediyorlar Kazın avağı Öyle değildir. Merhamet insanlara acımaktan başlamaz: acınacak her şeye acıyarak başlar. Bu manzara bîı kere medeni bir manzara değildir. Yalnız koyunlara çı. şekilde muamele ettiğimizi gören bir yabancı hakkımızda en şiddetli hükmü verir geçer ve bu hükümde de haksız oLmaz.
«Biraz sonra kesip yiyeceğimiz bir koyunu vapurdan daha insani bir şekilde indirmişiz, ne çıkar?» diyenler bulunacağını tahmin etmiyorum. Usulü dairesinde kesip yeyincive kadar bile İnsanî olmaya mecburuz.
J J ' Şevket RADO
Istanbulda on yılda vuku bulan vefiyat
Mikrobiyoloji kongresinde 10 yılda 117,837 doğuma mukabil 133,141 ölüm kaydedildiği açıklandı
Ankara 19 — Dün çalışmalarına başhyan dördüncü Türk mikrobiyoloji kongresinde cemiyet başkam Prof. Dr, Zekâ! Muammer Tunçmıuıuı beyanatından sonra Dr. Tevfik tsnıal] Gökçe «TürUycde Bevln tipi tüberküloz enfeksiyonu hakkın dav yaptığı araştırmalara alt tebliğde bulunmuşlar. Bu her iki konu üzerinde muhtelif hatipler söz alarak münakaşada bulunmuşlardır. Dr. Talat Vasfl öz, Dr. Enver Sengln. Sabahattin Payzın. Veflk Vassaf A-kan, Ord. Prof. Süreyya Aygün. Dr. Dadık Gören, Prof. Dr. Nuri Ergene mütalâalarda bulunmuş
lar ve bilhassa süt ve temiz sut meselesi ve pastörize süt İşi İçin bir karar verilmesini kongreden temenni etmişlerdir.
Öğleden sonra yapılan oturumda çocuk İshallerinin memleketimizde yaptığı tahribat görüşülmüştür. İstanbul üniversitesinden Prof. Dr. İhsan Hiiml Alanlar vc doçent Sezai Bed-reddin Tomayın hazırlamış 11-duğu rapor, doçent Sezai Tomay tarafından tebliğ edilmiş ve bu mühim memleket dâvası üzerin de teltiklere dayanan raporunu izah etmiştir. Raporlarında son 10 senede îstanbulda 117.B37 doğuma mukabil 1.33.141 ölüm
kaydedildiğini bildirmiştir. Bu kıymetli tebliğden sonra çocuk hekimi Dr. Faka çelil de parun-teral çocuk İshalleri hakkında bir görüşme yapmıştır. Her İki tebliğ kongre üyeleri tarafından alâka İle takip edilmiş ve Dr. Sabahattin payım, doçent Dr. Behlç Onul, Dr. Veflk Vassaf A-kan, Prof. Dr. Nuri Ergene, Dr. Talat. Vasfl Öz tarafından söz alınarak bu konu üzerinde kıymetli fikir ve mütalâalarını bildirmişlerdir, Geç vakte kadar devam eden bu memleket dâvası üzerinde çok hassasiyetle durulmuş Te geç vakte kadar müzakereler devam etmiştir.
C
asse Ill8ş@nl@r
2U Ekim llkrJ
*
Hastalığın ilâcı
Yolarda, oku) ve sinema kapılarında kız ve kadınlara sarkıntılık edenler çoğalmış. Sayın Valimiz doktor olduğu için bu hâlin bir hastalık olduğuna karar vermiş. Hem de beynelmilel şöhrette bir akıl hastalıkları mütehassısı olduğu için bu terbiye ve ahlâk hastalığını derhal akıl bozukluğuna yormuş. Sarkıntılık edenlerin yakalanıp tımarhanede muayene ve tedavi edilmeleri emrini vermiş.
Sayın Valimiz elbette haklıdır, buluşu fevkalâdedir. Kadınlara sarkıntılık bir sinir vc şuur bozukluğudur. Tıpkı delilik Eİbi, bunun da şiddet dereceleri varılır. Bu gibileri, muayeneden sonra, hattâ daha öpef. ilk iş olarak hemen bir kaç soğuk duş tedavisine lâhî tut- E mak tedbirini de sayın üstada hatırlatırız. Bu tedbir. | mahkemeye göndermekten belki daba tesirli olur ve E bu suretle her iyileşen hasta kendisine dua eder. 6 __________________________________________________)
Başbakan
(Baş tarafı birinci sahifede)
Avrupanın müdafaası
Savarona yatı
(Baş tarafı 1 inci sahifede) olur. Almanyasız bir Avrupa müdafaası havsalaya sığmaz. Almanya bu müdafaaya katılırsa, ilk müdafaa hattı Elba nehri olur ki bu, Fransanın lehinedir. Aksi takdirde ilk müdafaa hattı Ren nehrine kadar geriler İd bu da Fransanın aleyhinedir,
Fransıziar Ainıanyanm silâhlanmasına şiddetle mııa-nzdıılaı Onların da ileri sürdükleri sebepler var: Sovyet Rusva.vı tahrik etmek endişesi, Alman milletinin, eline silâh geçerse yeniden tecavüz emelleri beslemesi İhtimali, silâhlı bir Alman-yanın Rusya ile kolayca anlaşması tehlikesi vesaire. Fakat övle sezilir ki Fransa-nın kuşkusu daha ziyade mânevi ve psikolojiktir. Kendisi tam silâhlanmadan, dünkü can düşmanını silâhlanmış görmeğe Fransız milletinin gönlü razı olmuyor. Bu itiraza karşı da, Alman-yada ordular teşkil edilmesi değil. Alman birliklerinin müşterek Bati Avrupa ordusuna alınması teklif ediliyor.
Hülâsa, mesele henüz bir anlaşmaya varmış değildir. Her yere yetişemiyeceğini ve Avrupanın evvelâ kendi müdafaasını, gücü yettiği son dereceye kadar sağlaması gerektiğini ve ancak bundan sonra vardım edeceğini daima söyleyen Ametikayı, Fransanın bu inadı ne kadar üzüyorsa, Amerikanın yardım şartı olarak Almanya meselesini öne atması da Fransavı o nisbett-e kızdırıyor... Ve dünya dönmekte devam ediyor.
Necmeddin SADAK
Bir Alman firması lüks yolcu vapuruna çevirmek istiyor
Savarona yatını inşa eden Alman firmasının İslunbuldaki mümessili, Savaro itanın aynı firma tarafından lüks bir yolcu gemisi haline getirilebileceğini ve iki Alman mühendisinin, gemiyi görmek üzere tstanbula gelmek İstediğini, Devlet Denizyolları idaresine bildirmiştir.
Haber aldığımıza göre. Sava-ronayı inşa eden firma, yatı, HamburgdaH tezgâhlarında 150 - 16û yolcunun yatabileceği kamaralarla teçhiz edilmiş modern bir yolcu gemisi yapabileceğin! Heri sürmekte ve bu işin iiç ayda bitirilmek üzere kendisine verilmesini teklif etmekte-drl.
Alman mühendislerinin ge-
durumu mevzuları üzerinde de bazı temenniler izhâr edecekleri söylenmektedir.
Bugün toplanacak olan Demokrat Parti Istişari kongresinin bir ehmmiyetl de. Cumhurbaşkanı Celâl Bayar'la Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı ismet İnönü arasında son günlerde vukubulan mûiâkatın açıklanması hususunda bazı delegeler tarafından hazırlanmış bulunan takrirlere ne cevap verileceğidir.
Tahmin edildiğine göre, Adnan. Menderes, takrirlerin verilmesinden önce, açış nutkun-, da bu mevzua temas edecek ve' Cumhurbaşkanından aldığı direktif dairesinde, efkârı umu-mlyede merak uyandıran mû-lâkatta neler konuşulduğunu, muhalefet baskanının nc temennilerde bulunduğunu. Celâl Bayarın bunları nasıl karşıladığını ve cevaplandııdığmı anlatacaktır.
Bugünkü Istişari kongrenin üzücü bir tarafı da kongreye gozetectlerln kabul edilmemesine karar verilmiş olduğudur. Bu İtibarla kongre müzakera-
Vizesiz göçmenler
Yurda ne şartlar ile kabul edilecek?
Ermeni
patriği
, . , 8 ,«• umumiye. ancak
mlyl tetkiklerinden »nra sonımd ^dilecek
nT, . . t" ”nte“e«81’ tebliğ İle muttali «Umtkttr.
ilgililer tarafından söylenmek- _
tedir.
Millet Partisi ve C.H.P. Genel Sekreterleri ne diyorlar?
Millet Partisi Genel Sekreteri Ahmet Tahtakılıç, Kudret ga-
Bir falcı kadın yakalandı
-Ak sarayda Lângada Abacı
Cam! sokağında oturan Sıdıka j zeteskıe verdiği bir beyanatta, isminde bir kadın bir Hra nra-.Demokrat Parti Istişari kongre-kabiilnde kahve falı bakarkenU lçül şwaıan söylemiştir: zabıta memurları tarafından yakalanmış ve hakkında adli' takibata girişilmiştir.
Şapka kanununa aykırı hareket ve J kadınlara sarkıntılık j edenler
Dün şehirde Şapka kanununa I muhalif hareket eden dört, 1 kadınlara sarkıntılık eden Ud : kişi daha yakalanmış, adllyeye 1 verilmiştin_________ i
Edirne 19 — İskân fevkalâde komisyonu yaptığı son toplantıda vizesiz göçmenlerle İlgili o-iarak aldığı bir karara göre Türk soyundan olup da vizesiz geldikleri İçin alıkonulan göçmenler aşağıdaki şartlarla normal göçmen muamelesi göreceklerdir:
1 — Türklyede hısım akrabaları bulunduğu ve bunlar tarafından kabul edildikleri,
2 — Valilikçe yapılacak tet-klkat neticesinde yukarıdaki hu susun doğruluğu tesblt edildiği takdirde Türklyeye kabul edileceklerdir.
Bu karar.üzerine mezkûr göçmenlere beyannameler dağıtılmış, birinci maddedeki hususları kaydetmeler! istenmiştir.
Teyit cdilmîyen haber Memleketimizde bulunan Bulgar tebaaların. Sofya hükümetinin verdiği karar üzerine Tür-klyeden gidecekleri hakkında çıkan haber alâkalı mahfillerde teyid edilmemektedir.
Bulgar konsoloshanesi mensuplan da böyle bir şeyden haberdar olmadıklarını, kendilerine bu mevzuda bir emir gelemediğini söylemişlerdir.
Turizm komisyonu
Yunus Emre oratoryosu Amerîkada çalınacak
«— Hükümet, partilerine mensup 400 den fazla milletvekili İle istişare yapmadan Demokrat Partinin 63 ü başkamile tâyin suretiyle gelecek 126 delegenin Istişari mütalâasın d an ne beklediği meçhuldür. 4 aydır köylere kadar seçim propagandası İçin 3 defa dolaşan Demokrat Partili 400 milletvekili elbette muhlplerinln dert ve İhtiyaçlarını tesblt etmişlerdir. Bu İtibarla 20 ekim kongresi D. P. liderlerinin yalnız kendi Meclis tp-upları üzerinde tesir yapmak İçin tertip ettikleri bir toplantı mahiyetindedir, denilebilir.»
Halk Partisi Genel Sekreteri teşekkülleri, Vagon-lt. otelciler
Dün saat İd da Vilâyette Vali ve Belediye başkanı Prof. Gokay'ın riyasetinde büyük bir turizm komisyonu toplanmıştır.
Komisyona Deniz, Havayolları, Gümrük, Demiryolları, emniyet. müzeler, vakıflar, talebe teşekkülleri, Vagon-li, otelciler ve nakliyat ambarları İle turizm teşekkülleri iştirak etmişlerdir.
Kasını Gülek te şunları söylemiştir:
«— Bu toplantı kendi teşkilâtlarını ve İç işlerin! alâkadar eden bir toplantıdır. Temenni olunur kİ gelecek temsilciler yanlış hareketleri bakımından hükümeti ikaz İmkânını bulsunlar.»
Seçimi 9 kasım perşembe günü yapılacak
Ermeni Patriğinin seçimi İçin Bakanlar Kurulunun kararma uyularak yapılan talimatname bugün basılmak üzere Valilikçe matbaaya verilmiştir. Bu talimatnameye göre 18 yaşını bitiren ve Türk tabiiyetinden olan kadın, erkek biitün Gregorien vatandaşlar seçime İştirak edeceklerdir. Patriği seçecek olan heyetin seçimi 31 ekim salı günü saat 10 da yapılacaktır. Ası! Patriğin seçimi 1se kasım ayının 9 uncu perşembe günü saat 10 da yapılacaktır.
Anadolu
trenleri
Bugün teehhürle Haydarpaşaya gelecekler
Yurdun her tarafında şiddetli yağışların devam etmekte olması ve yolların ânzalı bulunması dolayıslle bugün Anadolu-dan Haydarpaşaya gelecek olan trenleri bir hayli, sekteye uğratmıştır.
Ezber aldığınvza göre dünyanın fn büyük rırkestralarmdan tlri olan Filâ^elflya Senfonik crkeştraşı tarafından Adnan Saygunun «vanus Emre Oratoryosu» çalınacaktır
bir bu-
Dünya telif hakları anlaşması
Dünya telif haklan anlaşmasını yapmak için Ûnesco'nun tertip ettiği Vaşington kongre-
sine memleketimiz namına A- I dalet Bakanlığı hukuk işleri genel müdürü doktor Amil Ar-' t us mümessil olarak seçilmiş ve dünkü ekspresle Ankaradan şehrimize gelmiştir.
Amil Art us bu akşam
Pan Amerikan uçağile Amerika'ya hareket edecektir.
Kongre toplantıları bir buçuk ay kadar sürecektir.
Adnan Saygım esirsen müddettenberl Amerikana hunnakta olup Millî. Eğitim Bakanlığıyla yap’.gı temaslar sonunda bu yıl -onuna kadar o-rada kalması uygun görülmüştür Tanınmış bestecimi? Ame-rUtada gechepegı ou müddet zarfında Filndelffya Senfonik orke*Irasının dünyaca meşhur, çcH Lcnp&lc! Stoknws.kyie temas ed:."': oratoryosunun orkestra tankından çalmışına kadar Sto ke-r.‘=kyie işbirliği yapacaktır.
bir
Eatıriazda olduğu gibi Adnan Saygiın geçen yıl da Parise gidip Salle Plevel'de aynı oratoryoyu çalan orkestrayı bizzat .İdare etmiş ve triiyük bir başarı kazanmıştı.
Adnan Saygunun bu defakl faaliyeti sanat çevrelerinde geniş bir alâka uyandırmıştır.
Televizyon Hakkında
Konferans
Paris üniversitesi fen fakül-' leşi «Atmosfer Fiziği» kürsüsü profesörü bulunan Prof. Vassy,' ÜNESCO'nıın teşebbüsüyle, şelı-j rimizde bir konferans verecek-
tir.
«Televizyonun bugünkü vazl-' yeti» mevzulu olan bu kon re-, I rahs İstanbul Teknik Üıilversl- ’ ,ı leşinde Gümüşsüyü binasındaki ! I büyük anfide 20 Ekim Cuma günü saat 17 de yapılacaktır. J Türkçeye tercüme edilecek' olan bu konferansa herkes ge-ı lebilir.
Arnavutköy caddesi numara 150. İşte Fahir Kıiıçın oturduğu ev burası. Fahir bu evin İkin d katinda oturuyor. Üst katta da iki ermeni ailesi var: Ardaş Matyos ve Mendor Mlçlkyan. Fakat üst kattakller halen kınalı adada sayfiyede bulunuyorlar. Evin kapısını çalıyoruz. Yukarı pencereden bir baş uzanıyor.
— Fahir Kılıçın evi burası mı acaba?
____ Burası efendim. Ama Fahir bey evde değil.
— Biz de zaten annesi İle görüşecektik.
Bunun üzerine kapı açılıyor. İkinci katta yaşlı karşılaşıyoruz.
Fahirbı annesi: Kadının kan içinde, zavallı. kadın kaç döküyor. Şehrimizin bir çok çev relerinde geniş akisler uyandıran Arnavutköy hırsızlığın ın faili Fahlrln annesine bu müessif hâdise hakkında ne düşündüğünü soruyoruz.
Muhatabımız, titrek bir sesle:
( — Hiç Fahlrln böyle bir şey yapacağı aklıma gelir miydi diyor. Fahir küçüklüğün den beri dürüst, çalışkan bir çocuktu. Oğlumun böyle bir me seleye İsminin karıştığını duy-maktansa ölmeyi tercih ederdim. Halâ bir türlü Fahlrln bu iş! yaptığına İnanamıyorum. Fahir oğullarımın en büyuğü-
bir hanımla
gözleri Belli kİ gündür yaş
dür. Biz bir müddettenberl Fa-hlrle yalnız oturuyorduk. Fahir her gün işine gider, doğru dürüst çalışır gelirdi. Vaziyetimle de İliç bir fevkalâdelik yoktu. Yalnız son zamanlarda ben r.k sık Bakırköye kardeşimin yanına gidiyor, bazı geceler orada kalıyordum. Yine geçen, hafta oraya gitmiştim. Dün file şeyden haberim’ olmjyârâS* eve döndüm. Felefon etmek için' eczaneye uğTadım. Eczacı ^Geçmiş olsun» diye meseleyi anlatanca az daha eczanede kendimi kaybediyordum. Hâlâ Fahlrln nasıl olup da böyle bir İş yaptığına aklım ermiyor. Zavallı yavrum.»
Fahir Kılıç tevkif edildi
Arr.avutköyünde manifaturacı Ardaş Matiyosun evinden on bin liraya yakın kıymette eşya çaldığını dün yazdığımız, Kılıç Alinin büyük oğlu Fahir Yahu kılıç dün akşam adUyeye verilmiştir.
Birinci sulh ceza hâkimi tarafından sorguya çekilen Fahir, kendisinin hasta olduğunu, annesinin de artık çalışamıyaca-gını- iş bulamadığı İçin paVasız kaldığından bu hırsızlığı yaptığım İtiraf etmiştir.
Sulh ceza hâkimi, suçun mahiyetine göre Fahir hakkında tevkif karan vererek ceza evire göndermiştir. Muhakemesi mev-kııfen yapılacaktır.
Millî tıp kongresi bitti
Ankara 20 (Akşam) — On birinci milli tıp kongresi dün son oturumunu yaparak dağılmıştır. Bu münasebetle verilen bir ziyafette Cumhurbaşkanı d0 bulunmuştur.
Bu sabah mutat olarak saat 7 ye çeyrek kala Hay d ar pahada bulunması İcabeden Toros ekspresi bugün yedi saat kırk beş dakika teehhürle ancak saat on dört otuzda gelebilecektir.
Yine bu sabah saat sekiz buçukta gelmesi icabeden Ankara ekspres treni dört buçuk saat rötarla saat on üçte gelecektir.
Keza bu sabah saat dokuzu çeyrek geçe gelmesi İcabeden Ankara yataklı treni dört buçuk saat bir teehhürle on dörde doğru Haydarpaşaya gelebilecektir.
Sabah Gazeteleri Ne Diyor ?
Vatandaş istekleri
Nadir Nadi CUIKBCRİYF.T* teki başmakalesinde vatandaş isteklerim şu şekilde hülâsa etmektedir;
Yâkında Büyük Millet Meclis! toplanıyor. Seçim bölgelerinden Ankaraya dönen milletvekilleri, vatandaş İsteklerine dair notlarını derleyip topladıkları zaman bir çok noktalar üzerinde her halde ittifak edeceklerdir. İşe köyden başlayıp şehre, şehirden de bütün memlekete yayılan başlıca dâvalarımız:
1 — Su dâvası.
2 —- Yol dâvası,
3— Orman dâvasj,
4 — Sağlık dâvası (hasta-
ne)
5 — Okul dâvası.
İnönü - Bayar mülakatı
YENİ SABAHın başmakalesinde İnönü - Bayar mülakatı mevmnnun »çıklanma-masına temas edilerek şöyle denmektedir:
Partiler arası ihtilâfın artık apaçık güneş altında ve herkesin gözü ör. ünde konuşulması vakti gelmiştir. Evvelce kabineden Bakanlar çıkarılır niçin olduğu bilinmezdi.
Halk Partisinin. Menderes kabinesinin bazı hareketlerini beğenmemesi tamamiyie hakkıdır. Fakat bunu açıkça ve millet kürsüsünden söylemelidir.
HVRRl¥ETlcki fıkrasında kız talebelere sataşanlarla mücadele edilmesi hususunda şunları yazıyor:
Anne ve babalara çocuklarını yarın için en İyi yetiştirecek olan okullarımıza tam bir emniyetle gelip gitmelerini İstemeleri kaçla tabii bir şey olamaz sanırım. Körpe dimağları zehirlemek isteyen, cemiyet ve ahlâk düşkünü kimselerin normal insan olduklarına, akli muvazenesinin tanı olduğuna kim hükmedebilir?
Emniyet müdürlüğü Milli Eğitim müdürlüğü
hususta mücadele için işbirliği yapmış bulunuyorlar. Onları desteklemek kedilerine yardim etmek bu gibi soysuzların yakaianmasına hizmet r-tmek, bir memleket ve cemiyet borcudur.
ile bu
BORSA
ç 6 K L B B
SterLto
Dolur Frfinsı» f ■ İsveç K_ Isvlçre F. florin Bclclk» * amme*
Londra New Yor* farta Stonnolra
Amr.lsı-flanj Brûk-el
Lizbon_______. _______
KHAM VE TAHVİLAT % 7 FAİZLİ TAHVÜ.1.EB
Sivas ■ Broırıiro 1 Sivas ■ Erturum İM! Dcmirroiu ı 19+1 Demiryolu tt imi Oemlrvolu m Milli Möoala» l Mtıtt Müdata» U Mim Manam» m MIHI MUdataa IV
S0.1» 21 20 11.40
SI..40
30 55 »35 »M !O O> 21.10
T iirkit/eye ikraz
Milletlerarası banka bize 9 milyon dolar
veriyor
Washington 19 (AJL) — United Press) Milletlerarası înıar ve Kalkınma bankası, Türkiye Sanayi Kalkınma bankasına bu memlekette hususi sanayiin kalkınması İçin hazırlanan proje gereğince yapılacak ithalâtı finanse etmek üzere 9 milyon dolar ikraz ettiğini bugün bildirmiştir.
★
Yeni bir sosyal mücadele
Haşan Rcdreitin Ülgen
% 5 FAİZLİ TAHVtLLEB
i UMI Demiryolu i Kalkınma I Kalkınma II Kalkınma UJ 1949 istikrazı 1 1948 ut ikrazı □ 1949 tstlkrızı 1 nn.no 96 DO 8690 97.10 DR — 95.40 96 20
% «.S FAİZLİ TAHVİL
1949 tahvili 96 İS
% S FAİZLİ TAHVİLLER
1033 Ergani Z2S5
1938 Ikramlykll »75
MIIU Müdafaa S6 05
Demiryolu IV W-
Demiryolu V M 05
ANADOLU DEMİRYOLÜ GRUPU
Tahviller ABC 1092a
HIZ!.e «önelleri 1 GO 030
MUmezstl «rnel 63 -
ŞİRKET HİSSELERİ
Merkez Bankam 12330
Arslan Çimento 0 50
T. Ticaret Bankası 5-
!ı Bankası Sı> -
Sark DrfiırnıencUlk Î3.2S
Milli ReasUrana 19.-
SARRAFLARDA ALTINI
Türk hükümeti taralımdan temin olunan bu ikraz 15 yıl vâdell ve yüzde 2 3/4 faizlidir. Borç 1957 senesinde itfa edilmeğe başlanacak ve vâdenin sonunda ödenmiş olacaktır.
Kore harbi
(Bas tarafı 1 inci sahifede) nktlerln resmen teslim olacaklarına İnanmadığını zira hükümetin başşehri terkettlğinl de sözlerine ilâve etmiştir. Hasbin yavaş yavaş münferit çete savaşları şeklin) atacağını zannettiğini bildirmiştir.
Kızıllar Fyongyang'ın müdafaası için 15.000 kişi yığmışlarsa da- Amerikalılarla Güneyliler şehrin dış müdafaalarını yar diktan sonra geride kalan binlerce asker de teslim olmuştur.
Amerika hl arın
kayıpları
Voşingtnn 19 (AA.) — »u .l-ted Press»!
Amerikanın Küredeki br, resmen bildirilen kayıpla ı bin 38 kişiye yükseli»'-:... Bunların 4.036 sı ölüdür.
K S A M
Sahlfe S
Türkçede (beşlik) den ziyade (ikilik) tehlikeli
Parasız yatılı c’ğrenciîer
Mithat Cemal Kuntay üstadımız, Son Posta gazetesinde. «Beş türlü Türkçe» ye misal vermek üzere şu tâbirler üzerinde duruyor:
1 __Vezir-i âzam = Sad-
razam = Başvekil = Başbakan.
2 — Kubbe nişin = Meca-Ils- Âliyeye Memur = San-dalyasız Nazır = Nezaretsin Nazır = Devlet Bakanı.
3 — Sekbanbaşı = Yeniçeri Ağası = Serasker = Harbiye Nazırı s= Millî Müdafaa Vekili = Savunma Bakanı.
4 — Sadaret Kethüdası = Mülkiye Nazırı = Dahiliye Nazırı = İçişleri Bakanı.
5 — Cavusbaşı = Deâvi Nazırı = Adliye Nazırı = Adlive Vekil» = Adalet Bakanı. (Galiba bir de Adliye Bakanı olacak. Etti altı.)
6 — Arpa Emini = Zahire Nazırı = Ticaret Nazırı = Ticaret Vekili = Ticaret Bakanı.
7 — İktisap Nazırı = Şeh-rtmini = Belediye Reisi = Belediye Başkanı.
Verilecekleri okullar tesbit edildi
Bir çok milletler, nazırların tarihî Unvanlarını muhafaza etmişlerdi. Biz etmedik; boyuna değiştirdik, böyle kargaşalık oldu. Gerçi 1950 de. Devlet Bakanına hâlâ «Kubbenişin» demek havli garip kaçardı.
Bundan sonra olsun, her ıslahatta bir de isim değiştirmek âdet olmasın. Zira, tarih ve vesikalar mevzuunda karışıklık oluyor. Sokak isimlerine ve numaralarına benziyor. «Atik — Cedid — Yeni — En yeni».
Cidden: Mebus — Saylav — Milletvekili istihalesine hiç
lüzum yoktu. Nitekim hâlâ mebus deniyor. Ecnebi milletvekilleri içinse, ajans saylav tâbirini kullanmakta. Bence en mühim mesele, Sadrazama Başbakan denilmesi değildir. Yeni kelimelerin Türkçede yaratmakta devam ettiği ikilik mühimdir:
Mektebe giden çocuklara rastladıkça, sormaktayım:
— Nereye yavrum?
— Okula.’ — cevabını insiyakı şekilde veren yok gibidir: ekseriyet: — Mektebe! — divor. (Mektep) verine (Okul) kelimesinin tutmamasına rağmen kökleşmiş kelimeleri resmi dilin dışında şaşmakta diretiyoruz.
— İki sokağın açısında...
Bu tâbiri, hikâyelerde, romanlarda, gazetelerde maalesef kullanamayarak zaviyesinde diye yazıp duruyoruz. Çocuklar da okuyor, anlıyorlar. Fakat mekteplerde (açı) kelimesini öğreniyorlar.
Mithat Cemal üstadın gösterdiği «Türkçede beşlik» mi. şalteri çok enteresan, fakat pratik bakımdan o kadar tehlikeli değildir. Asıl tehlike, nesiller arasındaki açıyı gittikçe açan ikiliktedir.
1950-1951 ders yılında ilimiz lise ve orta okullarından öğretmen okullarına, Milli Eğitim Bakanlığınca parasız yatılı olarak alınan öğrencilerin adlarile verildikleri okullar aşağıda gösterilmiştir:
Haydarpaşa lisesinden Saadet Eviz! Konya, Yılmaz Turan Balıkesir. Vedat Özkut Balıkesir, İstanbul kız lisesinden Günay KuTUOgulları Konya, Pertevnl-yal orta okulundan Mehmet Emekli Balıkesir, M. Ali Özçöl Balıkesir. Neriman Man Konya. Fatih kız ortadan Seniha Yüksel Subaşı Konya. Ciball ortadan Gültcn Güçtekln Konya. Üsküdar ortadan Nuriye Kınsu Konya. Kadıköy ortadan Seher Balcık Konya, Çatalca ortadan Sadi Güder İstanbul eıkek, Rat.lye Oyman Konya, Çapa lisesinden Mehmet İlhan. Koçak Balıkesir, Cahit Bat Balıkesir, Mirgün ortadan Nejdl Yazangil Balıkesir. Bakırköy karma ortadan Mehmet Nedim Gökmen Balıkesir. Peııdlk orta-dah Erdoğan Okutan Balıkesir,’ Vefa lisesinden Mehmet Erdem [ Balıkesir, Fıstıkağacı ortadan İsmail Hakkı Aygan Balıkesir, Ayhan Aktulgan Balıkesir. Ge-lenbevl ortadan Naci Kulalı Balıkesir, Hcybeliada ortadan Seyit Fikri Yanıkömer Balıkesir. Beşiktaş ortadan Yücel Tezgüdü Balıkesir, Davutpaşa ortadan Ergun Boran Balıkesir. Gaziosmanpaşa ortadan İsmail Hakkı Arca Balıkesir. Çatalca ortadan Hüseyin Avn| Çakır Balıkesir. Karagümrük ortadan İsmet Tuzlalı Balıkesir, Sırrı Devli Balıkesir. Beyoğlu ortadan Şevket Balla Balıkesir, Sadul-lah Savaş Balıkesir. Nişantaşı ortadan Şükrü Yazalı Balıkesir, Aliş Özen Balıkesir. Beykoz , ortadan Alâaddkı Demir Balıkesir. Hayri Beyaz Balıkesir, Nebahat Gönül Konya. Yelde-girmeni ortadan Ahmet Erol ' Erek Balıkesir, Eyüp ortadan Turhan Cengiz Balıkesir. Birsen Süel Konya. Nişantaşı ortadan Muallâ Coşkun Konya I öğretmen okullarına verilmişlerdir.
Adalet sarayı gene yapılamıyacak mı?
Yspılan hafriyatta hipodromun merdivenleri ve temelleri meydana çıktı
'I
Senelerdenberl bir türlü dedikodusu bilip tükenmeyen Adalet Sarayı meselesinin yakında yeni münakaşalara yol acacağı anlaşılmaktadır. Son 23iı'anlarda artık Adalet sarayı meselesine kapanmış nazariyle bakılıyordu. Senelerce süren münakaşalardan sonra nihayet sarayın inşa edileceği yer tâyin edilerek hfariynta başlanması artık bu meselenin hal yoluna girdiğini gösteriyordu. Halbuki Sultanahmel-teki hafriyatta son haftalar İçinde meydana çıkan yeni eserler Adalet sarayı projesinde bazı değişiklikleri icap ettirecek mahiyettedir.
Şimdi gelelim meydana çıkan bu yeni eserlerin neler olduğuna. Hafriyatı idare eden Arkeoloji müzesi müdtir muavini Rüstem Duyuran diin bu mevzuda bize şunları söyledi:
Kazılar İlerledikçe vaziyetin daha fazla aydınlanacağım iı-mit ediyoruz. Biıtun bu kısımlar İtinalı bir şekilde topraktan temizlenmektedir. Kazının sonu alınıncaya kaçar eserlerin plân ve fotoğraflarını alacağız. Meydana çıkan bütün eserlerin eksiksiz olarak muhafazasına çalışılacaktır.»
(Vâ-NÛ)
Serbes ithal
rejimi
Bugünlerde yeniden tahsisler yapılacak
ilk ve yüksek öğretmen okırîları
Birinci sınıflarda pazartesi günü derslere başlanacak
Geçen ders yılı başında lâğ-1 vedllen şehrimiz Eğilim Ensti-1 tüsü İle bir kaç sene evvel kaldırılan yüksek ve ilk öğretmen okullarının Çapadaki eski kız muallim mektebi binasında tekrar açılacağını yazmıştık.
Bu üç okulun birinci sınıflarına öğrenci kayıtları tamamlanmıştır. Yüksele ve İlk öğretmen okııllarlyle Eğitim Enstitüsünde önümüzdeki pazartesi- , den lt|baren öğretime başlana-çaktır. Bu münasebetle o gün , saat 10 30 da oku) binasında bir , tören yapılacaktır.
BANYO
Nutuk makineleri işliyor
tahsis
Tohumluk buğday I tevziatı
İstanbul vilâyeti enirine Tarım Bakanlığının tahsis ettiği tohumluk buğday kâfi gelmediği Içfn valilik yeni bir tahsis yapılmasını istemişti.
Bakanlığın yeniden
ettiği 350 ton tohumluk buğday dün vilâyette alâkalıların İştirakiyle yapılan bir komisyon toplantısında İlçelere tevzi edilmiştir.
İkinci tahsisten en fazla Ça-talcaya, en az da Üskiidara tohumluk verilmiştir. Bu suretle Çatalca çiftçileri 90 ton, Üsküdar çiftçileri de 8 ton tohumluk alacaklardır.
— Adalet sarayı temel hfa-rlyatına bir müddette-nberi blz‘ de iştirak ediyoruz. Son iki ay içinde hafriyatta _ Tasladığımız esriler arkeoloji âleminde geniş akisler uyandıracak ehemmiyettedir. Bunları İki kısımda toplayabiliriz. Birinci kısım* Atman çeşmesinin yukarı kısmında bulunmaktadır Bu sahada eski hipodromun mermer merdivenleri, oturma yerleri-1 nin arka kısımlarını taşıyan' tuğla ayaklar, âbldev! bir giriş kapısı ve bir hamam kalıntısı meydana çıkmıştır.
İkinci kısım daha yukarıdaki St. Eııphemie ınartiryonu civarındadır. 1942 senesinde Alman arkeoloji mütehassısları tarafından meydana çıkarılan1 bu martlryonun civarında
M. Mo.nboury ne diyor?
Ditn yine hafriyatın da bulduğumuz Fransız loğu M. Manboury hafriyat hak kında şunları söyledi'
— Yeni bulunan eserler hakikaten fevkalâde ehemmiyet-----------—
3(1 yıl evvelki
İldir. Bunların herhangi biri- , I5.UU nin yerini değiştirmek cinayet J'1” olur. Ben şahsen Adalet sarayı j^M projesinde tadilât yapılması lâzım geldiği kanaatindeyim. ,9-*w 'Sarayın zemin katı bu eserlere J9'^ tahsis edilmeli ve saray sütunlar üzerine oturtulmalıdır. Böy- ıo.» lece şehir yeni bir âbide kazanacaktır. Roma garı yapılırken ^J9 de böyle mühim âbidelere tesa- 20.39 düC edilmiş ve gar si>tunlar ii-zerlne İnşa edilmiştir Burada 2100 da aynı tarz bir inşaat müm- sı ıa kıin olabilir. Fakat her halde
bu tarihi âbidelere icap eden 21,20 hürmeti göstermek lâzımdır.» I
1 32,00
Gerek Rüstem Duyuranın ve gerek M. Manboury’nln verdik- ® lerl izahat, meydana çıkan e- " serlerin ehemmiyetlerini belirecek mahiyettedir. Şehrimiz yeni arkeolojik servetlere kn-| vuşacak. Güzel, fakat sevine-iniyoruz bir türlü. Yine bizim 1: Adalet sarayı tehlikeye giriyor u
başın-arkeo- galiba.
J Pakistanlı gazeteciler Ankaraya gittiler
2.1.3
Hafır -ıra ır.-UiRi Pl.
Radı o Gazetesi, Şarkılar Okuyan- Perihan Altındağ Sözel.
Sohbetler Konupn: Şevket Rado.
Dört Güzeller'den coî şarkıları Pl.
Faul heyeti konseri «Acem aşl-
Mtızlk dünyasından çeşitli itekler Pl.
Haberler
Dans miniği Pl
.30 Programlar re »apanıg.
ANKARA RâDYOSÜ
Or-
Tevfik Paşa
«Zatı Imzrcti Padişahı pazar alşuını yeni kabinenin leşkiti vazifesini Satir» tabak 'i'evTik Paşa hazretlerine tevdi buyurmuşlar ve Tevfik Pas» hazretleri İni vazifeyi kabul etmişlerdir.»
. Bir müddet (enberi şehrimizde incelemelerde bulunan PakistanlI ga2e sellerden Muhammet İsmail ve Abdtıl Halem dün akşamki ekspresle Ankaraya hareket etmişlerdir.
Diinkii nüshamızda Falılt Kılıç vakasından bahsederken ' Ali Kılıç için yanlışlıkla ■uııer-;hutn« kelimesi kullanılmıştır
21.İS
22.00
22.1» Ali Kılıç çok şükür sağdır. Ozur l5 dileriz. I 21M
Öğle ve akşam programı
Açılış ve pı varım M. Sİ ayarı «e Şarkılar, yan. Ekrem Güyer.
Haberler. Melodiler Pl. Öğle Gazetesi.
Müzik: «’l
Hava raporu aksam Ve kanaıuj, Acile, ve program.
M S avarı ve incesaz «Mahur faslı Okuyanlar: Nusrct Ereoz. Ah: .ll.h Ozman. Mustafa Sa£-y.ı YıUMİ Cul. Halil AU*r.
P yano ite cat pnryi.ları PL i I S. ayarı ve Babcrlar.
Inrılıtcıı Bir Yaprak
T:ıılh1 Türk mîUljl. Cipe a aryaları Pl.
Radyo Gazetesi. Serbes sanı.
Müzik: Pl.
K>ı>Ujnu; Türkiye'de 1 plAnt
Dans mü ilgi Pl.
Konuşma.
Mdtik: PL
M S »varı ve Haberler.
Proa.am ve karamı.
Marjai
Serbes ithal listesine yeni tahsis yapılıp yapılamıyacagı hakkında Ticant Bakanlığında salahiyetli bir ??t şunları söylemiştir:
«— Bakanlık serbest İthal edilecek mahura muvazi olarak bugünlerde diğer İthal maddelerine de tahsis yapnıuk suretiyle piyasada bir bolluk yarat-m3gı düşli'nmüf’iir.
Bu meyanda lüzumlu İplikler. halkın mev imlik lhtlyasına tekabül eden mensucat, çimento gibi maddeler bilhassa nazarı dikkate alınmıştır Dış ticaret rejimimizin bünyesi piyasada zaman zaman darlık ve bolluk tevlid etmek gibi spekü-lâtlf hareketle» imkân vermi-yecek şartları haizdir.»
ransadan Amerıkaya gerMklen sonra, yen» dünyanın hayat şartlarım çok kısa bir zamaı da benimsemesini bilen Corinne Calvet, Rlta • Hay-worlhün yokluğunda da mükemmel surette istifade etmesini bildiği İçin ondan kalan boşHğu tamamiyle doldurmuş bulunuyor. Yukarki resim onu «Yalnız seni seviyorum» İsimli filmde Hurt Lancasterle göstermektedir.
1946 yılında Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı tarafından neşrolunan «Birinci on yıllık milli sağlık plânı» nın 23 üncü sahifesinden I şu satırları bir defa daha beraber okuyalım:
| «Her yıl verem yüzünden I uğradığımız kayıpları or-I talama bir hesapla 40 - 50 bin kişi olarak kabul ettiğimiz takdirde bunların memlekette bıraktığı boşluk bizi gerçekten ürkütür. Veremli hastaların gerek cemiyet* ve gerek memleket ekonomisine verdiği zararları hiç hesaba katmadan, yalım veremden ölenlerin millî ekonomimize yaptığı tesiri hesapladır imiz takdirde zararımızın milyonlara yükseldiğini çörürüz. Bir İnsanın ekonomi bakımından istihsal kıymetini ortalama 5000 I':ıa farzedersek, her yıl kaybettiğimiz 50 bin veremli yüzünden 250 milyon lira zarar etmekte olduğumuzu esefe görürüz.»
A sağıdaki satırları da, 1950 yı'ı 16 ekim tarihinde An* k rada toplanan 11 inci Milli " ürk Tıp Kongresinde Sağlık Bakanının söylediği tıu tuk tan alıyorum:
«Yurdumuzda veremden senede 40,000 vatandaş' öldüğüne göre, yalnız vereni ölümlerinin millî ekonomimize yaptığı zararın senede bir milyar Türk lirasına yakın olduğu görülmektedir.»
Sayın Bakan bu mevzu üzerinde geniş izahat vererek şunu da ilâve ediyor:
«Şurasını da ayrıca kaydedeyim ki. bizim ve memleket tıp mensuplarının müşahede ve kanaatlerine göre, hakikî verem ölümleri bu kırk bin rakamının da çok üstündedir»
Son nutuktan anlaşılıyor ki memleketimizde verem âfetine karşı açılan mücadele 1.946 yılından bugüne kadar ölüm nispeti üzerinde hiçbir tesir gösterememiş. Demek oluyor ki, resmî istatistiklere geçen rakamlara nazaran dört yıl içinde vereme verdiğimiz kurbanların adedi asgarî olarak 160 bin kişi ve kayıplardan milli ekonomimizin gördüğü zarar dört milyar lirava yakın. Âfetin cemiyet bünyesine indirdiği darbenin tesiri. teessüf, teessür, teelliim kelimeleriyle tavsif edileml-cek kadar ağır.
Plânlar, programlar her sene muntazaman yenileniyor; nutuklar, beyanlar her fırsatta talâkatle tekrarlanıyor. Fakat müessir mücadele sahasında atılmış ciddî bir adım henüz mevcut değil. Mikrop saçan veremli hastaların tecridi İçin ucuz paviyonlar kurulacaktı, bıın lar da tasavvur çerçevesinden çıkıp teşebbüs sahasına intikal edemedi.
Diğer taraftan memlekette geçim darlığı artıyor, vatandaş kütlelerinin havat seviyesi düşüyor, bu suretle verem için meydan büsbütün genişliyor. Verem tırpanının önünde kan kusan vatandaşları parlak nutuklarla yaldızlı vaıt terle daha ne kadar avutabileceğiz?
Cemal REFİK
Vali iyileşti „
İki gündür hafif bir soğuk algınlığından rahatsız bulunan vali ve belediye başkanı profesör Gökay iyileşmiştir.
Vali ve belediye başkanı dün saat 16 da vilâyete gelerek toplanan turizm komisyonuna başkanlık etmiştir.
Televizyonun bugünkü vaziyeti hakkında konferans Paris Üniversitesi fen fakültesi atmosfer fiziği profesörü M. Vassy bugün saat 17 de Teknik Üniversite konferans salonunda (Televizyonun bugünkü vaziyeti) mevzulu Fransızca bir konferans verecek ve bu konferans Türkçeye tercüme edilecektir.
TUR AL
öksürüğü keser
Sahile 4
AKŞAM
2b Ekim 1950
Ü Z İ K
Piyanist Pnina Salzman
1850 - 1981 musiki m ersi minin ilk konseri 10 Ekim 1050 pazartesi akşamı Saray sin8-masında verildi. Konser bir piyano resitaliydi. Solist Israilli sanatkâr Pnina ftalzman'dı. Bu piyanist nıcmlfckcümlz-de kendisini Uk defa dlnletiyorda. Bu bakımdan salonun tenhaca Olduğunu mazur görmek lâzım.. Dinleyici, şöhret yapmamış sanatkârlar yerine dünyaca tanınmış musiki kıymetlerine İltifat, eder. Gişeden biletini alan musiki meraklıları veyahut salonda haar bulunmayı eşe dosta karşı bir gösteriş vesilesi sayanlar, İşlerini sağlama bağlamak İçin dünya ölçüsündeki musiki devlerinin gelişini göletler dururlar. Onlar için yeni bir sanatkâr, yeni bir kıymet keşfetmek batds mevzuu değildir. nalbukl şöhreti dünyayı tutmuş nice sanatkârların konserlerinde hayal sukutuna uğradık: ve adı aanı duyulmamış İstidatlar arasında ne olgun değerlere Tasladık-
Piyanist Pnina Seîzmnn'ın konser programını iki kısma a-yırmak doğru olur. İlk yarısı, musiki kültürü olgun dinleyiciye lıi tabediyor. MendoloBoh'nun op. 54 VarlaUons sörieuae? adlı «erile LlsEtln si minör sonatı bu eserlerdendir. Programın diğer yansındaki Chopln'den Nocturne Fa dlez, bir vals, V0 meşhur Folonalse t La bemol tnaj.) li« de Falla dan Anda! uza ve Albenlz'den Sevllla daha Çök talinmiş, daha çok dinlenmiş vr bir çoğu dinleyicilerin hatıratında yer etmiş eserlerdi,
Kcunşu memleket piyanisti; nln konserine Varlatlons sâri-euses He başlaması ve Llszt'ln büyük eseriyle devam etmesi, her şeyden evvel musiki anlayışının ciddiyetini ve sanatına güvenini gösterir.
Mendelssohn'u dinledikten sonra. Llszt'ln sonatını ümitle bekledik. Llszt'ln bu eseri sonat adiyle tatımınış olmakla beraber yazılış tarzı ve yapısı bakımından sonat formu ile benzerliği yoktur Eu azametli ve ihtişamlı eserle Llszt’ piyano üzerinde senfonik İmkânlar aramış ve isteklerini yerine g. I inmiştir. Öyle ki bu eseri dinlerken piyanonun, orkestra, sonoritest yaratmak için en küçük ses imkânlarına vann-c ya kadar harcadığına şahit oluyoruz. Fakat bestecinin ls-te^hıl gerçekleştirmek düşün-er-inl ve hayalini beyaz, siyah tuşlar üzerinde terennüm edebilmek için Lls2t’ln sahip olduğu leknlk imkânlara yaklaşmak ir.zım.. Bundan bşaka her an r:l fikirler ve heyecanlarla ûr-p-ren bu dev esere nüfuz etmek, onu ören duygulara ortak olmak ve böylece samimi bir ifadeye varmak gerek.. Piyanist Pnina Salzman büyük piyanist ve besteci Llset'ln sonatını nadir raflanır bir sanat kudreti, sanat anlayışı ve nüfuz 11 e İfade etti. Genç sanatkârın gürel bir İstidat ve ciddî bir emek mahsulü parlak ve kudretli bir tekniği var. Llszt-
İn eseri gibi kontrastlardan kurulmuş ve sayısız piyano güçlükleri taşıyan bir eseri, zahmetsizce değil de, zahmet çektiğini. hissettirmeyen bir kolaylıkla dinletti.
Programın İkinci kiinnndaki İspanyol bestecileri Pnina Salz-man'ın piyanosunda sadık bir (tefsire!) buldular. Konser sonunda çaldığı eserlerle de piyanist bize anlatmış oldu kİ. İspanyol musikîsi ona yakın cilan musikidir. Hattâ bu kuçuk parçalara bis olarak çaldığı, Scarlattl'nin iki sonaunı da; katabiliriz. Çünkü İtalya İl bestecinin eserleri Ispanyol nağmesi ve Ispanyol ruhiyle o kadar sarmaş dolaştır. Pnina Salz-man’m güzel bir başarı ile çaldığı eserler arasında Chopin’in Sol bemol valsinl bilhassa belirtmek doğru olur. Biraz evvel azametli ses dalgalarlle kükreyen piyanodan minyatür inceliğinde sesler bulup çıkarmak ve Chopin’in eserini bunlarla örmek; ve sonra Scarlatti’nln iki küçük sonatında, vakarlı ve heybetli cüssesiyle yirminci asrın piyanosunu, âdeta bir sihir kuvvetiyle, klâvsene çevirmek olgun bir sanatkârın harcıdır. Piyanist Pnina Salzman memleketimizdeki İlk konser ile güzel bir başarı kazanmıştır. Gelecek konserlerinin İlk alâkayı perçinllyeceğlne ve değerli, piyanistin musiki mahfillerimizde daima aranan bir sanatkâr olacağına inanıyoruz.
Fikri ÇİÇEKOGLU
Fenerbahçe Beşiktaş
İlk vuruşu güzellik kıraiiçesi yapacak, kupa güzellerden biri tarafından verilecek
Cumartesi günü İnönü stadında Beşiktaş - Fenerbahçe takımları arasında yapılacak olan Gazeteciler Cemiyeti kupası maçı her tarafta büyük alâka uyandırmışta-. İlk vuruşu Türkiye güzellik kıraiiçesi veya güzellik kırallçeliğl müsabakasında son elemeyi kazanan güzellerinden biri yapacaktır. Dünden İtibaren İnönü stadında satışa çıkarılan biletlerin
büyük bir kısmı şimdiden satılmıştır. Müsabakanın çok hararetli olacağı anlaşılmaktadır.
Gazeteciler cemiyeti başkanlığından: Fenerbahçe - Beşiktaş takımlarının cemiyetimiz adına yapacakları futbol maçında, İlk vuruşu yapmak, kazanan takımın mükâfatını vermek ve misafirimiz olarak bu müsabakayı takip etmek özere: Türkiye güzellik kırallçeliğl müsabakasında son elemeyi kazanan güzellerin 21/Eklm/’55O cumartesi günü saat 14.30 da Ankara caddesi No. B daki cemiyetimiz merkezine teşriflerini rica ederiz.
BEYAZLI KADIN
Aşk ve macera romanı
; Yaran: W. W. Colllnv
__———Tefiika Bir feryat duydum. Bir erkek, imdat İstiyordu. Asabi bir el, anahtarı kilitte nafüe yere çevirmeğe uğraşıyordu.
Yolda rostgeicUğlm adam da peşim sıra gelmiş meğer. Slr Ferclvalhı uşağı imiş. Korkudan ve> heyecandan yere yığılarak haykırdı:
— İçerdeki adam efendim... Kendimizmiş... Bir Percival!
Papaz yanıma varmıştı. Kapı içerden boyuna kuroaîanıp duyuyordu. Fakat açılamadı. Biı torcdrllk ortalığı kapladı.
Papaz:
— Allah ruhunu kurtarsın t — diye dııa ediyordu — Yanarak Ölecek I KlUdl açık içeri girmiş, İçerden açıp dışarı çıkamıyor.
DeU giM kapıya atıldım, fiti Percival’ln bütün cürümlerini artık unutmuş bulunuyordum
Hastahanelerimizin yeni başhekimlerini tanıyalım
Haydarpaşa Numune hastanesi yeni Başhekimi — Numune hastanesi nasıl kuruldu? Ve bugün ne haldedir? — Senede 150 bin müracaat ve 4 bin ameliyat
Haydarpaşa hastanesi yeni Başhekimi Dr, Nuri Fehmi Ay-btrki muayenehanesinde ziyaret eltim. Aynı zamanda memleketimizin tanınmış bir got mütehassısı olan sayın doktor oldukça büyük bir kalabalık teşkil eden haslalarile geç vakte kadar meşgul olduktan sonra nihayet benimle konuşmağa fıtrat buldu.
Son samanlarda yeni başhekim Fransız göz hekimleri cemiyetine aza seçilen üç ay kadar evvel Londra-drı toplanan milletlerarası göz kongresine Türk mümessili o-larak gönderilen doktor Nuri Fehmi 54 yaşındadır. 1919 da Askeri Tıbbiyedtn mezun olmuş, stajım ve göz İhtisasını Güllıane hastanesinde yaptıktan sonra askerlikten İstifa etmiş ve mesleğinde İlerlemek maksadlle Viyana’ya gitmiştir. Dönüşte Beykoz trahom hastanesini, daha sonra İstanbul Çocuk Bakımevleri göz müte-hassaslıgma tâyin edilmiştir. 1938 de. merkezi Gaziantep o-lan Sağlık Bakanlığı trahom mücadele teşkilâtı reisliğine ge tlrllmiştir. Beş yıl bu vazifede kalarak mücadele teşkilatını genişleten doktor Nuri Fehmi, 1338 de İsteği üzerine Haydarpaşa Numune hastanesi gdz servisi şefliğine getirilmiştir.
12 senedenberi bu vazifede bulunan yeni Başhekim bu a-rada bir çok göz mütehassısı da yetiştirmiştir. Sekiz senedenberi de intizamla »Göz kliniği» dergisini yayınlamaktadır.
Haydarpaşa
hastanesinin bugünkü vaziyeti
Yeni Başhekim, Haydrapaşa Numune hastanesi hakkında şu İzahatı verdi:
— Haydarpaşa Nümune hastanesi. 1933 te İstanbul tarafına nakledileeen Tıp Fakültesinin bıraktığı klinikler üzerine kurulmuştur. Fakültenin Istan bula geçmeslle Anadolu yakasında halkın sağılk İhtiyacını karşılayacak büyük bir mü-essesenln kalmadığını göz û-nünde tutan eski Sağlık Bakanı merhum Dr. Refik Saydam, fakültede kalan kliniklerde tadil ve ilâvelerle bugünkü hastaneyi vücuda getirmiştir.
i a
î Serbes Sütun ş
fldapazannda kurulacak şeker fabrikası
Ten! Başhekim Nuri Fehmi Ayberk
natomipaloioji ve diş lâbora-luvaılarıru ihtiva eder. Son zamanlarda bir de kan bankası tesis edilmiştir.
Hastaneye müracaat eden binlerce hasta
Bir senede hastanemizin muhtelif polikinliklerlne müracaat eden hasta sayısı İST*
bini bulmakladır. Yine senede muhir-lif cerrahî şubelerde 4 bin ameliyat yapılmaktadır. Hastanemize Üsküdar, Kadıköy ve havalisi halıcından başka Anadolunun yakın belgelenir civar vilâyet ve kasabalar halkının da başlıca müracaat yerini teşkil eder.
Son harbin İktisadi sıkıntısına hastanemiz de maruz kalmış ve bu yüzden tamirat, âlet ve edevat cihetinden de bazı mahrumiyetlere katlanmıştır. Sağlık Bakanl■# Hin yakın alâ-karilc ba mahrumiyetler süratle telâfi edilmeğe başlanmıştır. Kısa bir zamanda müessesçin izin şimdikinden daha geniş. daha muntazam ve verimli bir hale geleceğinden şüphe etmemelidir.
Benden evvelki Başhekimler, hastanemizin İntizamla ve â-zami randımanla faaliyeti için canla başla çalışmışlardır. Ben de elimden gelen gayretle halkımıza faydalı olmak İçin her fedakârlığı yapacağım. Yeni vazifemin ehemmiyetli olduğu kadar hayırlı ve İnsani bir iş olduğuna da İnanıyorum.»
Sadeddin GÖKÇEPİNAR
Mecburî hizmetliler
Tıp fakültesi, Eczacı okulu ve Sağlık okulu mezunları hakkında
1936 da açılan hastane 250 yatakla İşe başlamıştı. Bugün 130 yataklı verem pavlyonu He birlikte 430 yatağı vardır.
Refik Saydam hastaneyi (Nömune» vasfına lâyık şekilde modern âlet ve edevatla teçhiz etmiş ve İdaresini memleketin güzide hekimlerinden müteşekkil bir heyete tevdi etmişti.
Tam teşekküllü bir Devlet, hastanesi olan müessestiniz dahiUye, hariciye, göz, kulak, sinir, dert, kadın hastalıkları, idrar yollan, çocuk ve intan! hastalıklar svrvlslerüe röntgen, baktrlyotojl. hayati kimya, a-
Tercüme eden: (Vâ-Nû)
No. 82 ■
Diri diri yanacağı aklıma geU-yordu; kurtarmak İstiyordum.
Kendimi kaybedip bağırdım:
— Allah aşkına, bir de öbür kapıyı tecrübe ediniz!
Haznenin İçinde şimdi artık tahtaların ve kâğıtların yanı-, çından, hasıl oıma sesler işitiliyordu.
Uşak, korkusundan donup kalnışıti. Papaz da biraz ötemizdeki bir mezarın üstüne o-tunnuş; tltrlverek inildiyordu. Onlardan bir yardım beklemek İmkânsızdı.
Uşağı bUeglnden yakaladım; emirlerime itaat etmesini söyledim. Çektim, duvaun kenarına yürüttüm. Sırtını eğip dama varabl|mek İçin üstüne bastım. Bir anda tepeye çıktım. Sopamla mihrabın camlarını kırarak boğulan adama biraz
bir tebliğ
SağİLk ve Sosyal Yardım Bakanlığından tebliğ edildiğine göre Tıp fakültesinden veya Eczacı okulundan mezun mecburî hizmetlilerle Sgaılk memurları okulu mezunu mecburî hizmetlilerin mezuniyetlerini m Q t e a k ı p vaki müracaatları üzerine kur’a çekmek suretiyle tâyinleri yapılmakta İse de, bu gibilerin memuriyet mahallerinde pek kısa bir zaman kaldıktan sonra fiili hizmetlerini ifa için silâh altına alınmakta ve memuriyetle olan ilişikleri kesilmektedir.
Bu suretle yapılan tâyinler, kadro ve tahsisat israfına ve bir Çok kırlaş! muamele ifasına sebep olmakla Oeraber, mahalli sağlık hizmetlerini de ciddi surette sekteye uğratmakladır.
Bundan böyle mecburî hizmetlilerin fiili askerliklerini ifa ettiklerine dair terhis vesikalarını veya askerliklerinin ertesi seneye kaldığına dair mensup oldukları askerlik şubelerinden alınmış bir belge İbraz etmedikçe tâyinlerinin yapılmı-yacağı tebliğ olunur.
Nüfus sayımı
Halkın dikkat etmesi lâzım gelen noktalar
İstanbul Valiliğinden tebliğ edildiğine göre umumi nüfus sayımının yapılacağı önümüzdeki pazar günü sokağa çıkma yasağına uymadıkları görülenlere 50 liraya kadar hafif para cezası hükmol tınacaklar. Bu cezalara karşı İtiraz ve temyiz yolu yoktur. Küçük çocukların sokağa çıkmalarından velileri sorumlu ulula ca kİ ardır.
Sayım günii her yer kapalı bulunacağı cihetle halkın ekmek vesaire gibi İhtiyaçlarını bir gün evvelden tedarik etmeleri lâzımdır. Bunun için 21 E-klnı cumartesi akşamı için dükkânların kapanma saatleri bir saat uzatılmıştır. Ekmek fırınlan 21 Ekim 1050 cumartesi günü iki günlük ekmek çıkaracaklardır.
Sayımın çabuk bitirilmesini temin için halkın sayım memurlarını kapılarında bekletmemeleri ve sorulacak sorulara çabuk ve doğru cevap vermek suretiyle fazla alıkoymamalan lâzımdır.
Hastalık, doğum gibi âcil haller sebebiyle doktora, ebeye ve İlâca İhtiyacı olanların bu İhtiyaçlarını karşılamak üzere hususi tertibat alınmıştır. Bu husustaki isteklerinin en yakın İnzibat memuruna pencereden haber vermek suretiyle temini mümkün olacaktır.
İşletmeler Bakanlığının eon tebliğinden, besinci şeker fabrikamızın Adapazarmda kurulacağını öğrenmiş bulunuyoruz. Bu fabrikanın yer intihabı ve kurulması hususunda âzami İtinanın gösterilmiş olmasını temenni ederiz, zira bugünkü şeker maliyet fıatierünfele. hariçten yapılan tekUner arasında. aleyhimize olarak fevkalâde bir fark mevcuttur Bilhassa yer intihabının üzerinde ısrarla durmak icap eder Şekerin maliyet fiatl üzerine en fazla tesir icra eden faktör şeker pancarı tlatldir. Şeker pancara t talinin düşürülebilmesi İse. ancak bu nebatın yetişmesine elverişli optimum bir iklime, toprağa ve toprağı işlemeğe bağlıdır
Bugüne kadar, Trakya. Garbi Anadolu, Eskişehir ve Turhal gibi muhteUf iklim bölgelerinde yapılmakta olan şeker pancarı zlraatlmlzln verimi normalin altındadır.
Memleketimizde 1948 senesinde 48.462 hektarlık bir arazide şeker pancarı ziraat! yapılmış ve yine ay m sene 118.102 ton şeker elde edilmiştir.
Memleketimizde ekilen beher hektara 2.437 Kg. şeker isabet etmekte, îngîlterede ise bu mlk ter 3.375 Kg, civarındadır. Aradaki bu muazzam fark şeker fabrikasyonundan Heri gelemez, ancak toprağın verim gücü ve İşlenmesi İle alâkadardır Bu suretle, toprak ve İklimin rolü anlaşılmış olur Adapazarı mın-takası seç Birken, tahmin ederiz kİ bu hususlar göze önünde tutulmuş ve zirai teşekküllerimizin fikir, mütalâa ve tecrübele-lerl nazarı İtibara alınmış olsun. Aksi halde, şeker maUyet flatlerl arasındaki fark önlene-
Fabrlkaııın, pancar ekilen sahasının mümkün mertebe merkezinde, münasip yerde olması İktiza eder. Şeker pancarı takriben % 80 su ihtiva ettiğinden. tarladan fabrikaya nakle-dUen beher ton şeker pancarı He 800 Kg. su mecburi ve fuzuli olarak taşınacaktır.
Adapazarı mıntakam, memleketin en sulak mıntokalarından biridir, dolayıslyle gerek ziraat ve gerek fabrikasyon için büyük bir avantaja sahiptir. Yalnız, fabrika kurulurken şunu da nazarı İtibara almak İcap eder kİ, yaz sonlarına doğru bu havali şiddetli yağmur ve su basmalarına maruzdur; son misal Kurtköyü civarında tren hattının bozulmasıdır
Bu mmtaka Çatalağzı ve mutasavver Sakarya enerji santrallerine ve kömür havzasına da nlsbeten yakın olma-siyle enerji bakımından da zengindir. Karadeniz 6ahHle-rinde, yakın ve mahfuz liman noksanlığından, fabrikanın trafik limanı İzmit olacaktır. De-Inlz yolunun uzamasının ve İz-
mit - Adapazarı kara nakliya-lının maliyet üzerine tesiri olabilir. Bir zamanlar mevzuuba-his olduğu gibi, Sakarya ağzını taramakla, küçük deniz vasıtaları He nakliyat mümkün olursa büyük İstifadeler sağlanabilir. Kömürden maada şeker sanayinin diğer belli başlı İhtiyaç maddelerinden sandıktık kereste Ayancıktan ve pancar zira ati için elzem olan sun7 gübreler İstanbuldan kolaylıkla temin e-dUebilir.
Düşünülmesi gereken sen bir nokta da şu olabilir: Şeker pancarı İstihsali köylü ve çifçl-ye çekici bir istifade sağlayabilirse, civardaki patates zLraaU-nln bundan mutazarrır olup oi-mjy a cağıdır.
Netice tibarlyle, Adapazarı mmtakasının, (toprak ve İklim! şeker pancarı ziraatlne müsaitse, ki patates ziraatı bıı hususu sathi bir şekilde tevsik edebilir) şeker sanayii kurulmasına elverişli olduğu kanaatindeyiz.
Ali DORL KF.R
iılnnbul Belediyen Ş«Mly Hjılıoıu
DRAM KISMI
DON JÜAN
Yazan; Hollere
CUrkçesr 1 Gelip Arcan Telefon: «147
KOMEDİ KISMI
GELİR VERGİSİ MEKTEBİ
Yazan: Louls Vemcull ve GeorKC Bcrr TOriBMl: Lâmll Vener Telefon: «MOu
YENt SES TİYATROSU
Her akş.ıın 20.45 de ÜÇ GÜVERCİN Operet 4 perde Eser: Szigligeti.
Müzik: Kalman ve
Bralımıs
Türkçesl: Esat N. Erendyr çarşamba tenzUâtiı, Cumartesi, Pazar matine Î5 de. Tel (43309
TEŞEKKÜR
Ulemadan merhum Düşenbeli Ahmet Hamdl efendi kertmesi, ulemadan merhum Nasuh efendi zade Ömer Hayri efendi zevcetl rahmetli annemiz
FATMA HURİYE YÖRÜK HANIMIN
vefatı dolayısHe gerek cenazede bulunan, gerek bizzat veya mektup, telgraf ve telefonla acımıza İştirak ederek ıe-selllbahş oton muhterem zevata, lûtufkâr alâkalarından ve în-sanlyeiperver hareketlerinden dolayı, ayrı ayrı şükran borcumuzu İfaya teessürümüz mani olduğundan, şahsımız ve ailemiz efradı adına derin minnet ve saygılarımızın arzına muhterem gazererılzln tavassutunu rica ederiz.
Avukat Baha YÖRÜK
Prof. Avukat Abdülhak Kemal YÖRÜK, Avukat Ziya YÖRÜK.
olsun hava vermek İstedim.
Fakat, İçeri hava girecek yerde alevler canlanmış oldu; meydana gelen bu delikten müthiş bir şekbde dışarı uğra-dılar.
Bir an sonra ben de dumanlarla çevrilmiştim Uşağn korku içindeki yüzünü ve papazın havaya kalkmış kollarını gördüm. Yangın manzarası karşısında dheşete kapılmış köylüler, koşaraklar, geUyoriardı. İçerde kıvranara klan ölen adamın halini görüyor gibi oluyordum.
Aşağı İndim. Papaza doğru koştum:
— Kilisenin anahtarını veriniz baflâ. öbür taraftan girmeği tecrübe eceyim.
— imkânı yok. Kilisenin s-nahtarı da haznenin anahtarının bulunduğu külçeye bağlıydı. Hem, ah efendim, bu kadar zaman hayatta kalmış olabilir mİ? Kül olmuştur artık.
Kalabalığın İçinden biri dedi ki:
— Alevler uzaktan görünmüştür. Şehrin ttfaliye.çl neredeyse geilr.
Diğerlerinden daha uyanık tesirini veren bu adamı yanıma çağırdım. Tulumba gelmeden önce harekete geçmek lcabettiğlnl. eğer kapıyı kırarsak, jçerdekini belki de hâlâ sağ kurtarmamı?, mümkün olduğunu BÖyledlm.
Adam teklifimi kabul etti.
Köylülerin arasından fenerle geçerek hepsine sordum:
— Bana kazma, balta, testere ve ip lâzım. Yardım edenlere beşer şilin vereceğim. Razı mısınız?
Aç ve sefil olan köylüler üzerinde, bu sözler, pek sihirli bir tesir bıraktı.
— Biri bana yardım etsin; köyün harabeleri arasından büyük bir putrel getirelim.
Büyük müşkülâtla, tavanların birinden putrel çıkardık. Bu âlet yedeğimizde olarak, kilise hazine dairesinin dış kapısına vardık.
Biri
İki!
Üç!
Üç darbeden sonra, kapının rezeleri oynadı Gürültü He içeri doğru yıkıldı.
Ne bir ses, ne bir nefesi-Herkesi dehşet kapladı. Acaba ceset neredeydi?
Yangının harareti, bizi gerilemek mecburiyetinde bıraktı.
Uşak haykırıp d anıyordu:
— Efendimiz nerede?
Papaz, boğuk ve matemli bir sesle:
— Epey zaman evvel kül kömür olmuştur. Bütün evrak bütün defterler de, keza, yanmıştır. Çok geçmeden, alevler kiliseyi de sarocak.
O sırada, çan ve tekerlek sesleri duyuldu. İtfaiye, nihayet geliyor...
Papaz, haykırıp duruyordu:
Kiliseyi kurtarın... AHah n-zasıyçün. kiliseyi kurtarın.
Tulumbalar harekete geçtiği sırada, ben, gözlerimi alevlere daldırmış, bitkin, kımıl damaksızın, oturup duruyordum.
Yavaş yavaş, alevlere hükmettik. Polisler, kilisenin hâzinesine girdiler. Sonra, İki adam çıktı. Harap bir evin kapısına yaklaştılar. Halk, nefes nefese, heyecan içindeydi. Alçak sesle konuşuyorlardı;
— Buldular mı?...
rede?... Yıkılan dış kapının yanında... Yüzü koyun yere kapanmış— Yüzü yanmış mı?— Yanmamış, berelenmiş, yaralanmış... Kimmiş?... Galiba bir lord... Acaba, kilisenin hazînesinde ne yapıyormuş?... iyi bir niyetle oraya girmemiş şüphesiz... Acaba yangım kasten mi çıkarmış?... Kimmiş acaba?--. Hizmetkârı burada... Adam çıldırmış... Polis, söylediklerine inanmıyor.
Hâkim bir ses «ordu:
— Bu kaza kurbanını kurtarmağa çalışan zat nerede?
Köylüler, beni göstererek seslendiler:
— Burada, efendim.
Adam, koluma girerek:
— Lütfen benimle beraber gelir misiniz, efendim? - dedi.
ikimiz blrUkte, kilise hazînesine doğru yürüdük.
Adam, fenerini yere eğdi Cesedi gösterdi:
— Bunu tanıyor mıydınız?
Bir kalabalık etrafımı çevirmişti, İstifhamla yüzüme bakıyorlardı.
— Kim olduğunu teşhis ettl-
Evet... Ne- nlz mi?
Gözlerimi yere eğdim. Yağmurluğu İçinde, Sir Percival Glyde, sapsarı, ölü yftiıyo(”lll. Fenerin ışığı, cesedi aydınhıt-mâktaydı.
XI
Ertesi günkü mulıakîme uzıııı sürdü. Zira, halledümesi icap eden üç mühim mesele vardı: Yangının sebebi, anahtarların çalınması, yangın esnasında bu yabancının hazine içinde bulunması.
Benim şahadetim kısa sürdü Kaza kurbanını tanımadığımı söyleyip Old Welmingham'da bulunduğunu bilmediğimi de U&ve ettim. Şayet onu kurtarmağa çalıştımsa, bunu sırf insaniyet namına yaptığımı (13 İlâve ettim. ,
Şimdi artık kayıtlar ortadan kalktığına göre. Sir Percival aleyhine bir deHUm de mevcut değildi. Cürmünü ortaya vurmaktan vazgeçmeliydim.
Şu kanaatteyim ki, Percival yalnız kendine taalluk eden sahile yi yok etmek isterken, hâzinede bulunan ateşlenebilir bir çok şeyi birden tutuşturmuştu
(Arkası var)
Israilde köycülük
Klaros- Apol-lon mabedi
F ilişti ne güç eden muhacirleri yerleştirıtıek için tatbik edilen köyciiliip sistemleri
İsrail de inşa edilen köylerden biri
Kazılar neticesinde mabedin bulunduğu yer tesbit edildi
İzmir — Dcğlrınendere bucağı Ahmetbeyll köyü civarında Eylül başından beri yapılmakla olan Klaros kazıları 1950 yılı çalışmalarına geçen hafta son verilmiştir.
College de France profesörlerinden 1>ouİ5 Robert'Ln başkanlığındaki bir Fransız heyeti taralından ynpılmakta olan kazılarda müsbet sonuçlar elde edilmiştir. Uzun yıllar devam edecek olan bu kazılar sonunda Ege hem İzmlre çok yakın ve hem de dünya ölçüsünde bir turistik köşe daha kazanmış olacaktır. Altı halta devanı eden 1950 yılı çalışmaları esnasında birinci cihan harbinden önce kazılmış olan yerler yeniden temizlenip genişletilmiş ve devrinin en güzel eserlerinden biri olan propyleo - giriş _ antre
Nuri Demirağ Teknikve Ahlâk üniversitesi kurmak istiyor
Nuri Demirağ, Paşalimanında açmak niyetinde bulunduğu müessesede tatbik edilecek altı ahlâk prensipini anlatıyor
Son zamanlarda. Bulgarlstan-dan gelen göçmenleri barmdı-np bunları müstahsil bir unsur haline getirmek meselesi, ilgili çevreleri meşgul eden başlıca dâvalar anısında yer almaktadır. Orta Doğunun yeni devleti İsrallde ise bu meselenin hal çekil bulunmuş ve tatbik edilen 1 köycülük sistemi sayesinde kısa «amanda bir milyona yakın göçmen yerleştirilmiştir.
Hâlen İsrallde başlıca 3 köycülük grupu vardır.
üç köy tipi
1 — Alelâde köyler mülkiyet). 2 - Moşav (küçük toprak sahiplerine dayanan kooperatif köycülük). 3 — Kibut® (kollektif köycülük).
’ Alelftde köyler: Umumiyetle bütün dünyada mevcut köylerde olduğu gibi, her çiftçi toprağını sürer, istihsal ettiği maddeleri piyasaya satar ve ihtiyaçlarını bizz:.’ temin eder. Uzu» senelerdenberi kurulmuş olan bu tertip köylerin sayısı oldukça mühimdir.
Moşav: Küçük toprak sahipliğiyle kooperatifçilik esaslarına dayanan bu köycülük sisteminde istihsal ve mülkiyet şahsi olup mahsullerin istihlâk merkezlerinde tevzii ve satışı ve bütün köyün ihtiyaçları müşterek bir şekilde temin edilmektedir Büyük tarım İşlerinde İse, bütün köyün müşterek malı o-lan traktör gibi ziraat makineleri münavebe He kullanılır.
Müstahsil elde ettiği ve sahibi bulunduğu mahsulü köy kooperatifine teslim eder ve günlük fiat piyasasına göre para mukabilini alır
Kuruluş itibariyle geniş bir daire şeklinde olan Moşavların. ortasında İdare heyeti ve kooperatif binası, hastane. mektep, istirahat ve eğlence yerleri gibi müştereken kullanılan müesseseler bulunmakladır.
Kibutz: Müşterek mülkiyet e-sası üzerine kurulan bir köycülük sistemidir Kibntzlfirda bilumum menkul ve gayri menkuller, teçhizat. makineler, hayvan V. S, münferit aile veya şahısların değil bûtiin köy efradının müşterek malıdır. Her ferdin vazifeleri muayyen olup, kendisinden liyakatine göre, beklenen mesai mukabilinde, mesken. İaşe, e’vlm eşyası, tıbbı bakım, tahsil kültürel ve sair ihtiyaçları müşterek gelirden temin edilmektedir
Hibutzlarda yemekhane, mektep, hastane, kütüphane meskenler köyün hlf tarafında. a-hır, kümes, depolar, atölyeler V. S. köyün diğer bir kısmında bulunmaktadır
Çalışma kudretinde olan her aile bütün gün boyunca meşgul bulunduğundan çocuklar hususi Çocuk Bai:ıhıcv>erlnde köyün bilhassa sahibi kadın üyeleri tarafından bakılır İşten soma ebeveytakr çocuklar lyle alâkadar olurlar
Köylerin kuruluşu ve kooperatifler
Gerek Kibutz gerekse Moçav-iarın kuruluşlarında yeni köyün ihtiyacı olan nakit para, mesken, tarım makineleri, hayvan V. S. hükümete bağlı mali müesseseler tarafından bore o-larak verilmekte ve köy ekonomisi verimli bir hale geldikten «oııra ıızun vadeli tediyatJa ö-denm ektedir. Köyün tesiri için lüzumlu arazi te sürülecek
(şahsi
raklar devlet ve İlgili diğer mü-esscselerce temin edilir.
Köylerin ekonomisi umumiyetle ziraat ve hayvancılığa dayanmaktadır. Elde edilen mahsullerin satışı ve köylere lüzumlu maddelerin mubayaası geniş teşkilâtlı kooperatifler vasıtaslyle yapılmaktadır. Böy-lece zaman ve maliyetten âzami derecede tasarruf edilir.
Köylerde sanayi ve kültür hayatı
Ziraatın, ya münşin da Klbute-larda sanayie de ehemmiyet verilmektedir. Mütehassıs elemanların mevcudiyetine ve bölgenin iptldat madde İmkânlarına göre muhtelif Klbutzlarda kontrplâk, fıçı, kundura, yünlü kumaş, süt mamulleri, mey-va konserveleri V. S imal edilmektedir. Bu sayede. KTbutzlar kendilerine munzam bir gelir temin etmekte »e zlraate elverişli olmayan mevsimlerde de KJbulz efradının fabrikalarda çalışmasını sağlamış olmaktadırlar
Şehirlerde olduğu gibi İsrail köylerinde de kültürel hayat çok canlıdır, Her köyde, piyano, sahne, radyo, plâk koleksiyonu, sanat eserleri ve kütüphanesi bulunan bir küitürevl vardır.
Beş köycülük sistemi daha
Moşav veya Kibutz esaslarına göre kurulmuş köylerden başka İsrallde asgari daha 5 köycülük sistemi mevcuttur Bazılarında temayül kooperatifçiliğe veya hususi toprak sahipliğine doğrudur. Bazılarında İse daha fazla müşterek köycülüğe doğru gidilmektedir:
1550 senesinin başında yapılan İstatistiklere göre israllde, 209 Moşav ve enısûll köy, 214 Kibutz ve emsali köy, 137 şahsi mülkiyete dayanan alelade köy. 34 büyük ve küçük şehir, 23 muhtelif sistemde köy mevcuttur.
îzah edilen bütfın köycülük sistemleri her terde sosyal ve mânevi İhtiyaçlarını karşılamak ve yaşayış tarzını serbestçe seçmek imkânım temin ettiği gibi memleket ekonomisi üzerindeki tesirleri gayet şümullüdür. Hail hazırda, yilz binlerce muhacir kabul etmekle meşgul olan İsrail, gerek Kibutz, gerekse Mo-şavlarda elde edilen rasyonel çalışma ve maliyet fiatl ve e-mek tasarrufu sayesinde, yeni gelenleri daha kolay ve daha ucuz bir şeklide yerleştirmek İmkânına sahiptir.
bütün İhtişamı He meydana çı-kanlmışUr. Öte yandan yapılan diğer araştırmalarla meşhur Klaros - Apollon mabedinin bulunduğu yer keşfedilmiş ve çalışmalara İki sahada birden devam edilmiştir. Bu yıl kısmen meydana çıkardan: m&bet gelecek yıllardaki kazılar esnasında.
tamamen açılacaktır.
îznıirde polislerin yüzünü tırnakladı
İzmir 18 — Emniyet birinci şube memurları, meşhur bir falcıyı suç üstil yakalamaya muvaffak olmuşlardır.
Üzün zamandan beri takip edilen Emine Özyâmar adındaki falcı, bir çok kadınlan, fala bakmak ve muska yazmak üzere evine almış ve bir kadının ayna İle falına bakarken üstü yakalanmıştır. Emine morlara hücum etmiş ve ler in i tırnaklamışlar.
suç me-yüz-
Evde fala baktırmak, muska yazdırmak üzere elli kadar kadının «ıra beklediği görülmüş-'tür.
Güngör fırtına
Evvelce îzmirde kaçırıldığını iddia etmiş ve gençler beraet etmişler
İzmir 18 — Türkiye güzellik kıraliçellğl müsabakasında 0 nc! olan Güngör Fjrtınanın îstan-buldakl macerası dolayısUe şehrimizde de bazı söylentiler olmakladır.
Evvelce îzmirde Alsancakta oturan Güngör Fırtına 848 senesinin son ayında Zehra İsminde bir arkadaşlle şehrimiz dışında bir otomobil gezintisi yaparken Fikret ve Necdet adlarında iki genç tarafından kaçırıldıklarım iddia etmişlerdi.' Hâdise ağır ceza mahkemesine1 intikal etmiş ve 950 senesi başın1 da dâva neticelenerek gençler1 beraet kararı almışlardı.
Güngör Fırtına, burada bir yaş tashihi muamelesi de yaptırmış ve yaşını bir yaş büyüterek 1933 doğumlu olmuştur. İstanbul savcılığından sorulan bazı hususlara şehrimiz adliydi gereken cevabı vererek göndermiştir.
îzmirde üzüm ve pamuk fiatleri yükseldi
İzmir 18 — Almanyada muvakkaten durdurulmuş olan serbest ithal rejiminin tekrar başlaması, üzüm ve pamuk piyasasında yeni bir canlılığa yol açacak mahiyette göriılmekte-j dir. Nitekim flatler şimdiden t yükselmiştir.
Bugünlerde AJnıanyadan siparişler gelmesi Idir.
Avusturya, Rosyayı itham elliyor
Gruber komünizmi kuvvetlendirmek için Rusyanm işgali uzattığını söylüyor
Salnt Louls (Mlssourl) 18 (A. ! A.) (United Press) — Avusturya Dışişleri Bakanı Dr. Kari Gruber çarşamba gecesi Sovyet Rusyayı «Milletlerarası komünizmi kuvvetlendirmek» inak sadiyle Avusturyanm işgalini u-, satmakla itham etmiştir.
Dünya meseleler! konseyi ö-nünde konuşan Dr. GTuber ez-ı cümle şunlar; söylemiştir: 1 «Barışçı bir Avrupanın mevcudiyetini mümkün kılmak için Sovyet Rusyanın yapabileceği [başlıca hareket. Avusturya He ı bütün İşgal kuvvetlerinin çekil-ı meşini derpiş eden bir barış andlaşması imzalamaktır. Sovyet kuvvetlerinin hâlâ Avus-turyada bulunmasını haklı gösterecek hiçbir sebep yoktur. Bu hareketle, hür demokrat ve mıis takll bir Avusturyanm ihdası yolunda 1943 te Moskovada varılan anlaşma İhlâl edilmektedir, Batı dünyası bu vaziyeti asla kabul etmemelidir. Siyasi gayelerimize varmak için münasip zamanda yeni bir gayret şadedeceğiz ve tam hürriyetin bize verilmesini İstemekte asla yorulmıyacağız. Diplomatik müzakerelerle hakiki hürriyetimizi elde edinceye kadar belki bir müddet beklemek İcap edecektir. Bu diplomatik müzakereler neticesinde müspet bir neticeye vanimaması da İmkân dahilindedir. O takdirde Birleşmiş Milletlere başvurmak mecburiyetinde kalacağız. Birleşmiş Milletler teşkilâtı da ergeç Avus-turyada hürriyet, barış ve nl-beklenmekle-1 zajnı tesis edebilecektir.»
1 Dr. Gruber sözlerine nihayet
verirken şöyle demektedir:
«Bir komünist tecavüzü tehdidine karşı Avrupada duyulan endişe, tehlikeli bir yılana karşı duyulan nefret ve korkuyu ifade etmekten ziyade Avrupanın hür rlyetlnl müdafaa etmek yolunda mevcut azmin bir tecellisidir.. ____________
Italyan ordusu
1951 Haziranında 11 tümen olacak
Roma 1D (AJL) (United Press) — Savunma Bakanı Ran doifo Pacclardl çarşamba gecesi saylavlar meclisinde verdiği beyanatta «1551 haziranına kadar îtalyanın harekete hazır bir halde 11 tümene sahip olacağını. bildirmiş ve demiştir. kİ:
«İtalya- önümüzdeki üç sene İçinde savunma meselelerinde takriben İki milyar dolar sarfet-mek t asav vurandadır. Birleşik Amerika hükümeti bu masraflara acaba ne şekilde iştirak e-decektlr? Gelecek senenin haziran ayına kadar Amerikan Muslang 51 av uçaklarından mürekkep 8 grup ve İngiliz tepkili «Vampire» uçaklarından mürekkep bir filo teşkil etmeyi düşünüyoruz. Bu uçaklan kullanmak üzere gayet iyi yetiş kirilmiş 2420 pilot hazırlıyaca-ğız. Kaleme aldığımız plânlarla îtalyanın kendisini müdafaa e-deblieceğlne kani bulunuyoruz.»
Şehrimizin tanınmış simala-rmdan Nuri Demirağ, dikkate şayan bir teberru ve buna dayanan bir tesis vücuda getirmeğe karar vermiştir, ösküdar-da Sultantepede Boğaza ve Marmaraya nazır Paşal imanı üstündeki 200 dönümlük arazisi ile meşhur korusunu ve içindeki köşk ile müştemilâtını bizzat kendisi tarafından yaptırılacak bir «Teknik üniversite» ye tahsis etmeğe Karar vermiştir. Sultantepeclekl eski üçüncü ortaokul binası da yıktırılarak yeri bu araziye İlâve edilecektir.
Nuri demirağ İnşaata alt a-van projeleri şimdiden hazırlatmaktadır. Ünlveriteye 10,000 talebe alınacak ve bunlardan 3442 si yatılı olacaktır.
Müteaddit pat iyonları olacak, üniversite binası Şişli camisi mimarı kıymetli sanatkâr Hakkı Egeli tarafından klâsik Türk mimarisine uygun tarzda yapılacaktır.
Beni nezaketle kabul eden Nuri Demirağ'a evvelâ şu suali sordum:
— Bu üniversitenin İnşasındaki maksadınız nedir?
(— Milletimiz evvelce İlim, sanat ve fen sahalarında, zamanına güre çok İleride idi. Vakit vakit suildareler, mağlûbiyetler, bilhassa sanayide geri kalmamızı İntaç etmişti. Bugün sömürge halinde^ pek yakında yakasını kurtaran memleketler İlimde, fende, sanatta yükselmek ve müstakil bir devlet halinde yaşamak için çırpınıyorlar.
Tesis edilecek üniversite, di-
ger üniversitelerden başka bir vasıf taşımaktadır. Başka üniversitelerin bütün şartlarını İhtiva etmekle beraber bir hususiyeti de tedris rahlesinde bulunanların hükümet kapısında boyun bükmemeleri ve her sahada, en son sistem ve modern fen ve sanatla mücehhez olarak kollarına altın bilezik takarak muhitlerinde sanat tesisleri kurmaları İçin yetlştlrH-meleridlr. Bu üniversitenin başta gelen, büyük bir hususiyeti dekanından, ordinaryüs profesöründen en küçük memuruna ve hademesine ve en küçiik talebesine kadar bizim için yegâne düsturuJâmel olan altı füze kanadında yazılı bulunan altı nevi fenalıktan, yani «İşretten, oyundan, iffetsizlikten, iğrlllk-ten, tembellikten, zulüm kirlikten sakınmak esasına dayanmaktadır.
Şayet bu ayıp ve kusurlardan hangi bilirini Işllyenlerln bllâkayt ve şart müesseseden u-zaklaştınlacakları bir emri katidir. Bunda katî surette İhmal ve müsamaha yoktur. Bu sisteme kendini ayarhyanuyan-lar bu üniversiteye asla yanaş-mantahdırlar. îsterse üniversite bo? kalsın 1
— Bu zamaııaa bir nev! diktatörlüğe dayanan böyle idare şiddeti ne ile telif kabul eder? şiddet siyaseti ahlâki lâüball-llfcl düzeltecek bir tedbir midir?
(— Burada şîodet yoktur: disiplin vardır. Ben. Divrlk'te yaptırdığım ortaokulda bu prenslpi ortaya koydum ve en İyi bir randıman elde ettim. Gök okulumda on binlerce u-çuş yaptırdım ve bir çok talebeler yetiştirdim. Kimsenin burnu kanamadı.
Bu üniversite şunun bunun kanaatine, fikrine tabi olarak vücuda gelmiyor Benim tam randıman aldığım bir metodun, bir prensipln umumileşmesi için kuruluyor. Şunun bunun tenkidi, itirazı inandığımız yoldan bizi asla İnhiraf ettiremez.
— Bahsettiğiniz şubeler veya fakülteler esas itibariyle hangi branşlardan İbaret olacak?
— Bu üniversitenin adı «Teknik ve ahlâk üniversitesi»dir. Bu üniversiteye heı hangi din, millet, ırk ve mezhepten olursa olsun bu şartlara titizlikle ve tnmamlyle riayet edenlere dalma kapısını «Çık bulunduracaktır,
— Affedersiniz, amma bu maksada ne kadar para tahsis ediyorsunuz?
«— Esasen, bu işi çok küçük yaştanberi tasarlar, dururdum. Cenabıhak bu tesisin projesini derecede kalır Yeter ki Ben,
Nuri Demirağ
hemen yarım asır gibi bir zaman geçtikten sonra bana müyesser etmiştir. Bunun tamamlanmasına ya ömrüm vefa fiber, ya etmez. Benden sonrakiler tamamlarlar Para ikinci
ot-uz sene evvel devlet hlzmtln-den çekilip de müstahsil hale geçtiğim, zaman 252 Hra gibi bir para İle memleket menfaatine kazmayı omuzuma, çekicj elime fildim. Başladığım heT işe Allahın İnayetine dayanarak başladım. Projeler hazırlanıyor, lh-zarat yapılıyor, ilkbaharda te-melatma merasimini hep beraber yapacağız, inşallah
Üniversite aynı zamanda nazari olmakla kainııyaeak ve her tedrisat şubesi kendi bünyesinde amelî müktesebat-la da meşgul olacak: hülâsa memleketin. İğnesinden en büyük müdafaa vasıtasına kadar bütün İhtiyaçları yapmak ve kullanmak gayesini takîbet-mek için modern müesseseler vücuda getirilecektir. Bu tesisler, üniversitenin lüzum gayri müfar İkidir.»
Ben, nezdlnden ayrılırken Nuri Demirağ bana. Paşalima-îundaki köşkünü bu hususla a-lâkalı ziyaretçi ve seyyahlara bir misafirhane olmak üzere tahsis edeceğini söylemiştir.
Bu bina, vaktiyle Sultan Azizin hafinde başlıca âmil olan ve bilhassa mimari hususiyetiyle meşhurdur.
M. R. E.
Birleşmiş Milletler genel sekreter adaylığı
Trigve Lie’nin adaj şığında şüpheli l
Lake Success 19 (A.A. (Afp> - Güvenlik Konseyinin içtimamdan evvel müemmen görülen Trygve Llc'nln vazifesinin uzatılması keyfiyeti genel sekreterlik makamına getirilmesi mümkün yeni adaylar bulmak yolunda Hindistan delegesi tarafından Heri sürülen teklifi müiaakıp şüpheli bir mahiyet kesbetmiş bulunmaktadır.
Oturumun başında konsey Sovyet delegesi Mallk’ln beyanatını dinlemiştir. Malik, konseyin Birleşmiş Milletler genel sekreterliği vazifesine bir adayı tavsiye etmek yolunda uzlaş-ırıcı çarelerin hepsine başvurmadığı kanaatinde olduğunu söylemiştir. Mallk’ln fikrine göre, Güney Amerikalı veya AsyalI bazı şahsiyetler Sovyetler Birliği ve diğer dalnıı üyeler de dahil olduğu halde, isimleri üzerinde konseyin çoğunluğunu toplayabilirler.
Bunun üzerine Hindistan delegesi Slr Benegal Rau, memleket! namına İleri sürdüğü bir talepte, konseyin 11 üyesinin gizil bir listeye, tasvip ettikleri İki adayın İsimlerini yazmalarını teklir etmiştir. 22 ismi ihtiva edecek olan bu liste, veto hakkına mailk olan 5 daimi üye tarafından incelenecektir. Bu üyeler, kendilerinin kabul etmeyecekleri adayların İsimlerini listeden çıkaracaklardır. Ve bun dan sonra konsey, henüz listede bulunan isimler üzerinde kararını verecektir.
Rusya, Mısır ve Çin prensip [itibariyle Hint teklifine müzaheret etmiştir. Bundan başka tektir Fransız ve İngiliz murahhaslarını da alâkadar etmiştir. Mezkûr murahhaslar, bu hususta nihai bir karar vermeden ev-I vel. hükümetlerinden talimat ı İstemek için konseyden mühlet talep etmişlerdir.
Buııa mukabil, Amerikan murahhası Warren Austin, bu tek-I life ve Mâiik’in İzahatına, memleketi namına itiraz etmiştir.; Filhakika Amerikan murahhasının kanaatine göre- Güvenlik Konseyi 9 üyesinin Lle'ye mü-[zaheret ettiğini bildiren 9 Ekim karan, çoğunluğun arzusunu göstermek için yeter bir delil teşkil etmektedir. Binaenaleyh mesele artık genel kurula arze-
! diimelidir.
Güvenlik Konseyi ekseriyetinin bu noktal nazara İştirak etmediği sanılmakladır. Filhakika ekseriyet genel kumlun hakemliğine müracaattan evvel bütün
lığı, yeni adaylar kar->ir mahiyet alıyor
Trygve Lie
uzlaştırma çarelerine başvurmak lâzım geldiği kanaatini beslemektedir.
Trumanın son nutku
Moskova çevrelerinde nasıl tefsir ediliyor
Moskova 19 (A.A.) (United Press) — Buradaki yabancı müşahitlerin kanaatlnce, Sovyet Rusya, Başkan Trumanın San Franslsco nutkunu, seçim yılında dahili siyaset İcabı verilmiş bir beyanat olarak telâkki etmektedir. Trumanın nutku Moskovada hâlâ neşredilme-□ıiştir. Siyasi müşahitlerin kanaati, Trumanın nutkunun her hangi bir değişiklik yapmayacağı ve bir Sovyet Amerikan yakınlaşması için Sovye Herin ciddi bir gayret sarfetmlyeceğ! yolundadır.
Şu son aylar zarfında Truman ve Acheson- belki Churchlll den de daha sık Moskovada. beiil-başjı harb tahrikçileri olarak vasıf lan diTilmışiarcLır.
Merinos fabrikasında kurulan yeni tezgâhlar
Hereke 18 (Akşam) — Merinos fabrikası dokuma dairesinin tevsii dolayısiyle bir de nü-mune ekipl tesisi icap elliğinden' buraya alt sekiz el tezgâhı Hc-reke fabrikası atölyelerinde !-mâl edilerek montajı İçin Bursa Merinos fabrikasına gönderilmiştir.
Sahlre 6____________________________________________________________________________________A K 9 A M____________________________________________________ 20 Ektm 1030
UZUN YILLAR KENDİ TAKSİMDE ÇALIŞTIM — Son ramanda mail Variyet iıııln bozulması dölayıriyle hu-inside joför olarak çnlı»mak istiyorum Ketli gösterilir. Müracaat P. K Çatala 1042 560
TAHSİLLİ BİR CEHÇ - FroMizce bilir Askerlikle ilgin» yoktur. Ko-■pleoynCU veya tllvear yanında çalı»-m»k ıslıyor. Aksam’da «Emek» rü-muruna mUrnraal 67S — •
İYİ BİR FIRSAT — Kadıköy. Altı-yol. SÖgUtlilccjme raddesi 161 No. İl, İçinde İki bu* dolabı telefonu mermi ve müfterinin dUkkân dahilinde ayakta va oturarak yiyecek ihtiyacın* temin edecek tesisatı tamamen muhtevi mezeci dükkânı tok m Usa II «atts acele satılıktır. Oruk alınabileceği gibi kiraya da verilir. Talipler h«T tün saat İlk a kadar dükkân üstündeki 150 No. İl eve müracaat edebilir. 564 — j
SATILIK ARSA — Fatih HÜSiev-pr>M Seri Nasuh Bell paşa camtt (11 yanında 550 M2 arsa. Müracaat: İhsan Koray Malla tramvay duralı No 14. Telefon: 25944 528
ny.'.vh^ıiHisn
B. B- C. TELAfFUZLU İYİ TÜRKÇE BİLİR BİR İNCİLİZ — Kısa zamanda İngilizceyi öğretir ve bilhassa
ALMANCA. INCİLÎZCE ve FRANSIZCA — Mlllıabeı ata muktedir bir Alma» bacan İç atamakladır. Alâke-dorlaıuı P. K 115A Galata adresine mürııraotiarı. 574 -
Halen üzüm saticiliği eden -Lise talliUU. Fransızca okur yarar Senî ticarethanelerde u atıyor. Ak’ gamdı »Üzümcll» rtkmuzıına yazılması 566 —
KADI KÖYÜNÜN EN YAKIN YERİNDE — Tnm konforlu, köjk. fenni ahırlar. llrOm bafiı. binlerce meyva ağarı, motörlU kuyular. noks»n«u büyüle bir Zevkle İmar eririmi* çJftillc »taliktir. Bedelinin tediyesinde kolaylık gösterilecektir. 42396 ya telefon. 556 —8
SATILIK YALI — Üsküdar Pasnll-rnaııınde İki apartrman üaireli doktu odılı emsalsiz manzara rıhtım, ayrıca «Saçlı bahçe, gsz. elektrik, iUken--nez IU acele 40060 liraya. Beyoğlu linkli! caddesi Agzcamı tramvay durağı karsısında İJjrl Cemale.
567
KİRALIK VEYA PABİTON — Aile nezdlndc önU park tramvaya Şehitler eaddeıl No 12. 536 kllçUk çocukları mükâlemeye •iıj’ı-rır. «Con» rumuzuna mOrpraaL 511
Xt?ohDLON DERSLERİ — MOMİt fıatle ve kısa zamanda ir.jilteıe'Jen döıımü) bir akordeon öğretmeni tarafından verilir, tsliyenlcre ingillr.ee de öğretir Akordeon rtirpıuunn ya-rılmasL 579 — 1
5.500 LİRAYA YENİ İNŞAAT — Kendi araatme Üter İne 3 Odalı ev İnşaatı Alemdar caddeal Cl'lhane park k.ıpıaı 'carjııı İrfan Er s tornan 491 — 3
MATEMATİK. FRANSIZCA. İNGİLİZCE ve MANDOLİN DERSLERİ — (Her semte eideblllr» Ayrıca muhasebe usu İli defter .utulur. Ömer Hay-»anı caddesi No 109. H »molbajı - Cs-lalasarav. M — 2
ERENKÖY — Santral Ömerpava sokak No. 9 Camlık bahçe İçinde konforlu Baraj, acklz oda. mbblr, möblesiz kiralıktır, ecnenlye de verilir. Yanındaki 12,2 numaraya müracaat. 513
İNGİLİZCE DERS — Müellif bir öğretmen az ramanda İngilizce oSre-lir. Tale-ıeyc d/smi tenııiıkt yapılır Adres: Marmara Palas Nu. 24 Beyazıt. 55S - | GAYRİMENKUL SATIŞ İLÂM İstanbul ikinci icra memur-, lu^ondnn - A50 /1741
12.000 LİRAYA SATILIK £V — Be yoğfu TarUbaM Fındık sokak No 1 Yedi odalı bir fcıs.nı bos teslim Har- ■ acaat. 514
MÜHİM BİR FIRSAT islaııbulıın Inclst Maltcpale. Ankara kooperalıfi mahallesine bildik, drııır kenarında fevkalâde manzaran 1-7 dl.nl»m arsa Enliliktir. Mektupla müracaat D. Nail Büyük Reşit pa’ıa radde,. No. 52 kal 3 lAlcll. 63» Bir borca mukabil merinin Fatih Hatip Muslahiltin ma- 1 hailesi Mesnevlhane sokağında kayden en eski 1, eski 51. daha eski 3, yetil 51 kapı sayılı 2281 ada, 2 parsel numaralı 462.50 M2
MADAM — Ecııebl ogı etmen hartada 2-3 kere mekteplilere İngilizce Almanca ve plyeno dersler vermektedir Küçük hanımlara pratik dertler ve Darne de Compagoie yapar, Madam tünümü j affl" 5M- -i
MEKTUPLAHUSIZ» ALDIH1N1Z
SMIcınııı »lan «arllrrlmMRco
Covuk — H. 1 - Meram —
OrloK — Liflime Der» — S.l —
Fabrika
TANINMIŞ BİR MAĞAZAYA -Ku-i er ve yardımcı küçük boyan vs bı- vuruk alınacaktır. Tuhafiyede çalışır.. bir lezgfıhtnr aranıyoı. İs Post Kutusu 240 530
BİR KIZ ÇOCUĞUNU EVLÂTLIK İSTİYORUM —Yedi yasına kadar, hiç kiın:‘oı bulunmayan bir kız çocuğunu evlâtlık edinmek istiyorum. Ak-gam'da «Evlâtlık» rümuzuna müracaat 543 — 1
VAKKO EMPRİME FABRİKASINA İŞÇİ KIZLAR ALINACAKTIR — ij bilen ıjneel kirin, aranmaktadır. Her gün 17 ■ 19 arası müracaat Kurtuluş: Azak sokak No. 12 5M — 2
3- ALIM SATI.VLfE?YA)|
KELEPİR — Yeni vaziyette Ra-mUske KUık manto satılık hîll-nranv Öyleye kadar Çlftchavuriar ’ „• u
Caddesi NO, 226
SATILIK PİYANO - ' ~~T man piyanosu demir çap.-a olarak satılıktır. Pazardın başka ııer yun Üçe kadar Taksim Torlabas* No. 79/2 Camcı dükkânına 540 — 1
SATILIK KAMYON — Fâtih Merkez garajında 46 model F-5 Ford kamyon acele natıJ'k. Garaja müracaat__________________________562 — 1
ACELE SATILIK TAKSİ — 1950
muayenesi gürmüş 03B modeli Kastel Pleymııt küçük Aıgo saatli, radyolu. Bala! otnbils durağında şekerci Fatma Öztul'a müracaat. 590 — 2
ALMAN PİYANOSU — Demir çapraz «Stevcrs marka, mükemmel vaziyetle satılıktır. Tel! 44243
592 — 2
SATILIK KONKASÖH — Yeni vaziyette bir konkasür (Tus kırına makinesi» satılıktır Mozaik lası kıracak lesıoriı da va.dır Telefon 21741559 — 1
ORTAK ARANIYOR — htanbulda İyi bir müessese çok kazançlı ve garantili İşi için ’0» bin Ura sermaye koyabilecek ortak arıyor Alışa m gazetesi Küçük llui.larında «R R> rü-mUcurıa mektupla bildirilmesi.
596 — 1
4 KİRAlJKSATIflK|
DIICKAT - ipoııuı isleyenlere tavassut ener Emlâk arazi alım »alınıl De vekâlet İslerini kabul eden her kesin İtimadını kazanmış olan Suhulet Emlâk Zarif Özalp Beyoğlu Büyük Parnıakkapı koybajı No 4. Telefon; 42396 340 —37
KISALIK MÖBLELİ EV — Mecidiye köyünde 5 odalı müstakil ve her tüllü konforu haiz muhle bir ev kiralıktır Müracaat; 0OM0 telefon.
432 - 1
SATILIK — Bos 6 »da" 'asi bahçeli ve meyyali nane S 509 liraya. Boftariçl Istlnyc Değirmen «ckak numara 7, Görmek ilin 31 No va müracaat. 550
Dünyanın en güzel atleti seçildi
SATILIK EV — Üç ayrı daire ayda 190 lira Iratlı Isı an bulu bu-tanbaça görür. Yeni JcArgir bina İçindekilere Haliç • Fener. AMUubaşı Fıstıkdlbl No. 3-3. 515-1
SENELİĞİ 1499 FESİN — Kiralık, raksını - ŞUH - Beşiktaş - Fındıklı -Cihangir civarlarında 3 odalı banyolu. havadar, müntakil kal. Ev aranıyor. Telefon 42331 Naci 562 - 1
5 DONUM BAHçESlLE - 13 odalı fevkalâde manzaralı köşk satılıktır Kısıklı Küçük Çamlıca Cad No. 73 e müracaat. 543 -, I
1» BİN LİRAYA — Lâlelide b₺S kata ruhsalı bulunan 10 v 15 ebadında satılık arsa. Galata perşembe-pazarı Arşla n han kat 2. No 8.
Parisln meşhut Chaillût s.ı ayında bir kaç gün evvel diri-anın en giizel atleti seçilmiştir. 13 menıieketln İştirak ettiği bu müsabaka Paristc büyük bir alâka uyandırmış ve neticede Amerikalı Farbotnlk dünyanın en gürel atleti ilân edilmiştir
Yukarıdaki resimde müsabıkadır derece alan aticiler görülmektedir: Ortadaki Fi numa-Maurillo (Fransız) ve 17
ralt atlet birincili*! kı.zana.ı r.t-.botniklir. 12 numara ikinci g.dt-u nln sağındaki d» üçüncü gelin Kleyniac (Belçika) tur.
SATILIK APARTIMAN — Üç katta üç daireli, ferah çok sağlam yeni yapı, Um konloılu, geniş hal içeli a-partıman satılıktır. Kadıköy Cevizlik durağı heri sokak No. 30 tut kata müracaat. 570 — 1
SATILIK EV -- Bakuköy Zeytinlikte boş olarak teslim, be: oda kAgir ev satılıktır. Emniyet Sandığında Kemal Örgeye ınUracanı 581 — 9
ANADOLUYA GİDECEĞİMDEN — Acele satılık şckr-rci dükkânı, imalâthanesinde bulunan elek pik rnotörü-ne bağlı helva makinesi badem tavası. lokum kozanı ve patavan makinesi. Toptan mal yapmak İçin de elverişlidir. Çalışır variyettedir. Adres: Şebzadebaaı caddesi No 197, İstanbul 563 — 1
BOŞ TESLİM — Suudiyc istasyonuna 6 dalka 3 odalı terkos elı-klrlk denire lıâkim 1480 metre üzerinde. Kapalı çarşı Sahaflar caddesi 40 42 yorgancı Muammer’r 585 — 1
Amerikalılar. Korede Taejon şehrini İstirdat ettikleri zaman polis müdüriyeti binasından biraz ötede komünistler tarafından mitralyözle kurşuna dizilmiş 110Û sivil Ue otuz Amerikalı esirin cesetlerini bulmuşlardır. Yukartkl klişede bu cesetler gömülmek üzere komünistler tarafından kazdırılmış hendeklerin yanında görülmektedir.
I miktarında tamamı 30.Û0Û lira onu ham men kıymetli bahçeli ahşap ev açık arttırma usuliyle 20 11.1950 pazartesi günü saat 11 den 12 ye kadar İstanbul' ikinci icra dairesinde paraya çevrilecektir.
Gayrimenkul: Fenerde Kâtip Muslahlddin mahallesinin Mes-nevihane sokağında küln 51 No-tajk ahşab evdir. Elektrik ve havagazı tesisatı mevcuttur.
Zemin kat: Kısmen mermer kaplı 6 basamakla sokaktan zemini mermer döşeli sahanlığa çıkılmakta ve buradan çift kanatlı ahşab kapıdan girilen antre ve zemini muşamba do-şeli koridor üzerine sağda içice iki oda; ayrıca bir oda olmak üzere üç uda, zemini çini I döşeli hamam, mermer musluk i taşlı alaturka hela ve zemini ka-ı i'oslmon döjeli, tekneli, mozaylk I evlyeli, davlumbazlı mutfaktan 'ibaret olup tavanlar ve kapılar 1 yağlı boyalıdır.
Çatı katı: Ahşab merdivenle.1 çıkılan, basık tavanlı oda etrafı kapalı teras odadır, katlarda borçlu oturmaktadır. ’ Bodrum kat: Bahçeden girildiği gibi zemin katından ahşab merdivenle inilmektedir. Zemini ka-' rosiman döşeli, taşlık üzerine, altında sarnıcı bulunan zemini, kırmızı çini döşeli ocak ve evi-il yeli mutfak, tabla bölmeli kömürlük ve alaturka heiâ ile bir ’ koridor üzerine sağda bir ve arka cephede diğer iki odadan ibarettir Bu iki odanın önündeki koridordan bahçeye çıkılan kapı olup zemini çimento şaplı teras vardı!.
İkinci bodrum' Kapısı bahçede olup zemini çimento şaplı içlçe iki oda. kömürlük ve alaturka heladan İbarettir. Ayda 15 liraya Bekir kiracıdır.
Bahçe: Etrafı muhafaza duvarlı olup iki sokağa çıkılan çift kanatlı demir kapıları vardır. Üç setli olup sellerin önü Lsti-ı>ad duvarlıdır. İki çam, müteaddit incir vc erik gibi meyveli ağaçlarla luiumbalı bir ku-yıısu mevcuttur. Ayrıca havuz ve ufak bir pist vardır.
Evin zemin kat pencereleri ile bodrum katindakiler demir parmaklıklı olup Mesnevlhane sokağındaki bodrum katı yüzü tuğla tezyinatlıdır.
Hududu: Tapu kaydı gibidir, Yüz ölçüsü: Kadastronun teshiline göre 46259 M2. olup 81.00 M2. si bina olup 2S.OO M2. kârgir. 53.00 M2. ahşab kısımdır. Geri kalan kısmı bahçedir.
İşbu gayrimenkulun şartna- ! rticsi herkesin görebilmesi için ı ilân tarihinden İtibaren açıktır.
Arttırmaya İştirak İçin gay- ' rimenkule muhammen kıynie- 1 tin % yedi buçuğu nisbetlnde; nakit veya banka mektubunun ı teminat, olarak ibraz veya iaresi' ( şarttır. (
Gayrimenkul 20.11.1950 pazartesi günü tellâl tarafından !ı üç defa bağırüdıktan sonra en;i çok arttırana ihale edilecektir., ı Ancak teklif edilen bedel tah-l: min olunan kıymetin yetmiş i beşini geçmez veya o gün hiç ı talip zuhur etmezse en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak l şartlyle açık arttırma on gün i müddetle uzatılacak ve onuncu I güne rastljyan 30.11.1950 per- ı şembe günü keza saat 11 den ' 12 ye kadar arttırması yapıla- £ cak ve yine tellâl tarafından üç ’ defa bağı m diktan sonra en çok I
m ıııejhur Ruchtel-lû İlmi ar aştırma lar£r arından neşredilen— t, petrul kuyuiarında|2 saçlarım gayet İyiQ) ettikleri muşahedo> \ym ouiiende Delir-m güne B.'.NZtN't petrol maddesinin sacların*— dükıılmesine nıanl uldugu bit edilmiştir Bu maddeyi navt^1 yegâne müstahzar
Petrol Nizam
dır S dökülme l vp pe!;| -+-J
meşine karşı hârika ilâç rol nİZa.m tedavtalhe derhaİL-başl&yınız Bütün ecıanelerdeÇJ ve lüks parfümeri maûazaların-da bulunur.
TECRÜBELİ BIK MIKHl-B1YE VEYA BADI ARANIYOR
İyi bir ailenin bir bu.uk yaşındaki çocuğuna mak için tecrübeli diplomalı bir mürebbiye veya dadıya ihtiyaç vardır. Llyakatlılara |y| maaş ve* rllebillr. Talip olanlar her ğün Ayaspaşa tndtgo artman No 5 e mut:i-matları. ■■■■■
öak-veya
ve
Bu
Göz Mitte Aossısı
9r. Ce-nil Görür
CaÇaiuClu Ntıruocmanlye caddesi Atat Apariımam Huzurdutı naşke net £Ut» «ant H ten 18 e kadar relerim ■’MlSb
ZAYİ — Taşköprü nufus idaresinden aldığım ve içinde askerlik muamelelerim yazılı nüfus hüviyet cüzdanımı zayi ettim. Yenisini alacalımdan eskisinin hükmü yoktur,
1330 doâumlu İbrahim oğlu Haşan Şamlı
Eyüp Sultan I Aralık .Şok, No. 4
Bahariye Cad.
art-tıranın üstünde bırakılacaktır.
Satış bedelinin peşinen ödenme a esastır. Ancak alıcıya yirmi günü geçmemek üzere münasip mehil verilebilir. MehUa verilmesi mecburi değil ihtiyaridir.
Alırı derhal veya verilen mehil içinde satış bedelini tamamen ödemeğe mecburdur. Aksi takdirde ihale feshedilecek ve icra ve iflâs kanununun 133 neti maddesi mucibince muamele yapılacaktır.
İpotek sahibi alacaklılarla di-fier alâkadarların gayrimenkul üzerindeki haklarını ve hususile [piz ve masrafa dair olan iddialarını evrakı müsbitelerlyle birlikte tarihi ilândan İtibaren :5 giın içinde bildirmeleri şarttır. Aksi takdirde hakları tapu siciliyle sabit olmadıkça paylamadan mtıhrıım kalırlar.
Tellâltve, Ihhle pullan, teaçll masrafları vc vakit borçları alı-icıya vc birikmiş vergi da borçluya aittir.
Arttırmaya tştirâk gayrimenkulu görmüş, me Ve takdiri kıymet ile işbu ilânı okumuş ve zumlu malûmatı almış ve hükümlerini tamamen kabul etmiş ad ve itibar olunurlar.
Alıcıların belli gün ve saatta lemlnatlariyle birlikte İstanbul ikinci icra dairesinde hazır bulunmaları ve daha fazla malûmat almak isteyenlerin İlân tarihinden satış gününe kadar 950/1741 numara İle her zaman memuriyetimize müracaat edebilecekleri İlân olunur. (143l7fc
borçları
edenler şartna-tııtsnagı tü-
20 Ekim 1950
AKŞAM
sahlfe 7
HER AÇSAM BİR HİKAYE
U Yuvaya dönüşJ
O gece, bir hikâye anlatmak sırası Eoüle gelmişti.
— O zamandan beri uzun yıllar geçti- çalıştığını şirkette zavallı Harl İle tanışmıştım. Dalma mahzun ve somurtkandı Genç yaşında evlenmişti. Artık evinde hiç-bir zevk ve neşe bulamıyordu- Sık sık: .Yıllar, ne çabuk geçti. Şimdi hayatın, zevk ve neşenin cfflCltilSlylm» diyordu.
Derken bir-gün bir mucize -oldu. Bir pazar gerin tisinden kelimenin tam mân&sHe’kalblni tatlı tatlı çarptıran ve ihtiyarlığını kendisine unutturan çak genç, fıkırdak bir kadına rastladı.
Bu siyah gözlü kadının sayfiyeye giderken otobüste tesadüfen yanında oturmuştu, Harlnln yanında karısı Ve bir knç akrabası daha vardı. Siyah gözlü kadını, başkaları tenezzül» Bölmüyorlardı. Hariye bu genç kadını: «kafilemizin en şakrak ve neşeli kadını KatİR» diye prezante etmişlerdi.
Harl, bidayette ona ehemmiyet vermedikleri için o da onlara dikkat etmeğe alışık değildi. Fakat gezinti kafilesinin bülbülü sayılan Katla o gün. Harl ile lüzumundan fazla meşgul olmuştu. Yolda hep ona takılıyor, imalı sözler atıyordu. Kafile İneceği yere vardığı zaman genç kadının şafcalan, son dereceyi bulmuştu.
Tenezzühçûler, banyo için denize girdikleri zaman Katla rahatsızlığını bahane ederek bir ağacın gölgesi altında uzandı, kara gözlerini Istirhamkftr bir eda İle Harlnln üzerine dikerek:
— Mösyö Hart, benimle arkadaşlık etmlyecek misin?» diye
sordu.
Harl, denize girmek istemediği (cin genç kadının yanında uzanıverdi. Aralarında öteden-berîden konuşmağa başladılar. Katia hlr aralık:
— Biliyor musunuz mösyö Hari! Siz cidden enteresan bir tipsiniz, sözlerini yavaş sesle lekeledi.
— Bana iltifat ediyorsunuz madam! Ben kalbi taze olan bir ihtiyarım, cevabını verdi.
— İhtiyar mı dediniz? Kendinize iftira ediyorsunuz. Siz kırk beşten yukarı görünmüyorsunuz ki...
Harl, bu sorierl, mesut ve bahtiyar bir tebessümle karşıladı. O günü beraber geçirdiler. Yanyana oturup yediler. Karinin karısı Anjel. bir kaç defa kocasını mahzun bakışlarla eiizdü. durdu. Fakat ağzını açıp da bir söz söylemedi.
Ne Harl, ne yanında oturan Kal la bu mahzun ve sitemli bakışların farkına varamadılar. Dönüşte Katla, yine Harlnln yanında oturmak fırsatını kaçırmadı. Elini de Harlnln eli üzerinden bir an bile ayırmadı.
O gece Hari, evine yirmi yaş gençleşmiş olarak döndü. Bunca senelerden sonra o da karikatür değil, gerçek bir erkek olduğunu anlamıştı.
Bu şekilde başkyan tanışma., mabatsız kalmadı. Katla bir aile yuvasını yıkacağın: hiç dü-şünmiyerek Harlnln verdiği randevuyu kabul etti. Harl, bu randevuda kalbindeki aşk ateşinin sönmediğini, kadınlara tatlı söz söylemeği arzu ettiğini, kendisini İhtiyar addetmenin boş bir kurumu olacağını sandı.
Aralarındaki münasebet sü-ralle gelişti. Siyah gözlü Katla, olgun erkeği uçuruma sürüklü-yordu, Acaba maksadı ne idi? Kapris mİ, menfaat mı? Bu macerada bu İki hissin dc tesiri vardı.
Hari, günden güne alevlenen aşkının tesiri altında iradesini kaybederek büyük adımı atmağa karar verdi Karısını bırakarak sevgilisiyle beraber kaçacaktı, Genç kadının kolları arasında tattığı aşka ne kadar da çok hasret kalmıştı. Hayatı arlık guruba yaklaşıyor, ihtiyarlığın İnsafsız karanlık geceleri yaklaşıyordu. Daha vakit varken bu beklenmedik saadetin zevk ve nimetlerinden nefsini mahrum etmeğe ne hakkı vardı?
Bu düşüncenin şevkiyle kanamın akrabalarını ziyarete gittiği bir günde öte berisini bir valize doldurarak sevgilisiyle beraber kaçmağa hazırlandı. Fakat birdenbire dona kaldı. Karısı kargısında duruyordu. Harl valizini elinde tutarak bir İki adım geriledi,
Karısı, onu mahzun mahzun süzüyordu. Teessür ve ıstıraptan titreyen hlr sesle sordu:
— Gidiyor musun, beni terk mi ediyorsun kocacığım?
Harl kaıısının saf ve masum bakışları karşıamda gösterini yöre indirdi. Bu suale verecek cevap bulamıyordu. Karısı, yanına yaklaştı ve hıçkırıklı bir sesle yeniden sordu:
— Buradan gitmekle sonradan pişman oimıyacağından emin misin?
Hakikaten Katla kendirinden bıkıp da başından savdığı zaman hali nice olacaktı? Kendisiyle sevgilisi arasında, o güne kadar hatırına gelmeyen yaş farkını düşündü. Ergeç aralarında bir Boğukluk bavlıyacak, ve doldurulması İmkânsız bir uçurum açılacaktı. Bu, mukadderdi ve önüne geçilemezdi.
Harl hayatının on dokuz baharını idrak etmiş olan sevgilisi, ak saçlarını, yüzündeki kırışıklıkları görmemek için tiksinti 11e başını çevirmeğe başlayınca, ona ne diyebilirdi?
Harl. gençliğini soldurmuş olduğu, zevcesinin yaşlarla dolu gözlerine hüsranla baktı. Bu. hayat refikası İdi. Halbuki öteki kadın kaprisi uğrunda kendisini uçuruma yuvarlamak İstiyordu.
Harinliı İçinde, an! bir tahav-vül vukubuldu. Elinde tuttuğu valizi, bir kenara atarak karısının önünde diz çöktü, gözlerinden sıcAk yaşlar akarak ellerinden öperken:
— Affet ben! kancığıml Bir deliliktir ettim, diye yalvarıyordu.
Çeri ren: A. HİULİ
Ege bölgesinin sulanması
Ziraat bankası emrine hükümet 20 milyon lira ayırdı
Aydın — Ege bölgesi çiftçilerinin muhtaç bulundukları suyu temin etmek üzere artezyenler açılması İş! Ziraat bankasınca finanse edilmek üzere bu banka emrine hükümetçe 20 milyon lira tahsis edilmiştir.
Ferden veya bir kaç kişi bir araya gelmek suretiyle artezi-yen açtırmaya talip olanların bu Lstekleri Ziraat bankası mütehassislan marifetiyle İncelenecek ve gösterilen arazide *u bulmak imkânı mevcut görüldüğü takdirde derhal faaliyete geçilerek su temin edildikten sonra bu uğurda İhtiyar edilen masraf 20 yılda ödenmek üzere müstahsil Ziraat bankasına borçlandırılacak!»*.
Ankaradakî cinayetin muhakemesine başlandı
Ankara İfi (Akşam) — Bir kaç gün evvel Yen! Doğanda lâğım çukuruna su döktüğü İçin Melek İsminde bir komşusunu bıçaklıyarak öldüren Hüseyin Ergül'iin ilk sorgusu yapılmıştır. Hüseyin Ergtti'ün Meleği bıçaklarken, genç kadının karnında bulunan İkiz çocuklarını da vurduğu sorgu sırasında anlaşılmıştır. Yanında İki karısı ve dört çocuğu olan sanık, kendisinin çok rahatsız olduğunu söylemiş ve asabi krizler geçirdiğini gösteren bazı haller takınmıştır. Sanık müşahede altına alınmıştır.
Türkiye Cenabı
Senelik zaoo kuruş M00 »unu
B »ylık 1500 » 2900 »
S aylık 800 » 1600 »
1 aylık 300 ■
Adres tebdili lala elli kuruşluk pul BOnderOnMliıllr, Akıl laItdİrde adres değiştirilme».
Telefon lanınız B aşmuharrir aoaos
Yazı idleri 30705 - İdara «681
Müdür 20m
Mvhunm I — Hııu İM
im«nk Gil. OŞİ» tldnol Ak. Valsı K- 11,1-1 12.51 EJ5 0,3» 12,W 1,31 v. 4js 8,ıa um i3o> ita
İdarehane: İstanbul Bubıall civarı
Cemal Hacı ir sokag- No 13
İNGİLTERE YUGOSLAVYA MİLLİ FUTBOL MAÇI
Kasımda Londrada oynanacak bu maça İngilizler hangi kadro ile çıkacaklar?
İngiliz milli takım soliçl Schakleton
Büyük - Britanya’da milletler arası futbol mevsimin İlk aylarında başlar. Her yıl Ekim ayı ortalarına doğru anavatanın 4 takımı yan! İngiltere, İskoçya Gai ve İrlanda şampiyonluk İçin aralarında giriştikleri turnuvada birer oyun oynamış olurlar. Nitekim bu yıl da halen Ingiliz milli onblrinln taşıdığ» şampiyon luk Unvan: İçin, başlıyan turnuvada birer maç yapıldığı gibi futbol ilgt takımı İrlanda İlgi sporun kredisini on biriyle karşılaşmıştır. İki yıl evvel olimpiyatlarda Londra-nın Wembiey stadıhad beğenilen oyunlar gösteren Yugoslavya inilll takımı kasımda İngll-tereyi ziyaret edecek ve İsviçre milli on biri Gal takımlyle oy-nıyacaktır. Bu milletlerarası maçlar İçin, İngiliz milli takımının kadrosu henüz kesin olarak tespit edilmemişse de. Elada dünya kupası şampiyonluk maçlarındaki mağlubiyetin takımın teşkiline geniş ölçüde tesir etmesi muhtemel değildir.
milli takıma san t rh af- seçilmiş olan FTanklln eşiyle birlikte re hiç beklenlimedlğt halde Kolotn bya'dan İngiltereye dönmüşse de. kendisine müddetslz olarak «süspandü» cezası verilmiştir. Franklln hareketiyle Stokes City kulübü İle arasındaki mukaveleyi Ihlfil etmiş olup, düşün ineçten giriştiği o hareket için alenen, teessür beyan etmişse de İngiliz futbol federasyonu, bu ------- .-------,rl -kırabilecek hareket tarzlarını kolayca affeden bir teşekkül değildir.
Llverpool’un santrhafı Hughes tecrübeli ve mahir bir oyun cudur. Portsmouth'lu Dlcklnsoiı aynı evsafı haizdir. 50 dakika müddetle enerji ve atılganlıklı oynadığı gibi kendisini en sıkışık zamanlarda göstermek S delindedir. Sıınderland'lı Watson, Dlcklnson derecesinde kudretli olmamakla beraber, haf hattının en İleri gelen namzetlerln-dendir.
Asıl mesele hücum hattının
Ankaradaki
casusluk
Bevin İngiliz gizli evrakmın Almanlara satıldığını teyid etti
Londra 10 (AA.) (United
Press) — Dışişleri Bakanı Bevin çarşamba günü Avam Kamarasında verdiği beyanatta, müttefik çıkartma gününe alt plânlar da dalıll olmak üzere İngiltere harb sırlarının bir casus tarafından Almanyaya satıldığım açıklamıştır. Bevin. Ankarada. İngiltere Elçiliğinde çalışan Cezayirli bir uşağın belllbaşlı harb sırlarını ele geçirerek resmini çektiğini ve 300.000 marka Alman ajanlarına sattığını llAve etmiştir.
Dışişleri Bakanlığında 40 sene çalıştıktan sonra 1947 de tekaüt olan Slr Hugh Knatchbull Hugessen o tarihte ingllterenln Ankara Büyük Elçisi bulunuyordu.
Sevinin beyanatını mütaakıp 74 yaşında olan Slr Hugh şöyle demiştir:
«Bevlnln beyanatını tehir etmek hususunda henüz herhangi bir karar vermiş değilim. Bu mesele hakkında bir müddet düşünmem lâzım.»
Fransız ■ Amerikan
görüşmeleri
Londra murahhasları arasında devam edecek
Washlngton 19 (A.A.) (Afp) — Fransanın silâhlanmasına dair Washlngton’da cereyan e-den ve çarşamba giinü öğleden sonra sona ermiş bulunan müzakerelere katılan resmi şahsiyetler, Atlantik paktı memleketlerinin iktisadi sahada teşkilâtlandırılması hakkında Birleşik Amerika İle Fransanın ııoktal nazarlarının her zamankinden daha yakın olduğunu söylemektedirler.
Fransız - Amerika müşterek k-bllğlnde tasrih edildiğine göte- Fransa Malilye Bakanı Mau-r1ce Petsche. Amerika Dışişleri Bakanı Acheson ve Maliye Bakanı Snyder İle, konferansa iştirak eden diğer şahsiyetler, bilhassa çarşamba günü öğleden sonra üç saat devam eden müzakereler esnasında kuzey Atlantik paktı teşkilâtının takviyesine dair uzun vadeli müşterek meseleleri incelemişlerdir.
Müzakerelere Londrada mütehassıslar ve murahhaslar tarafından devam edileceği tebliğde tasrih olunmaktadır.
Mahkeme Koridorlarında
Karının elinden bir fincan
kahve içeyim dedim!
M11H takınım kalesini her halde tVilliam müdafaa edecek Ur. Bu oyuncu seçicilerle takım arkadaşlarının İtimadım kazan mıştır. tngllterede çok sayıda zeki kaleci varsa da, çevik, akrobatik CTİlUams'a şimdiki halde üstün yoktur. Wolverhamp-ton kulübünün bu parlak mü-; dafaa oyuncusu, müşkül kurtarışları kolay göstermek batısında Hlbbs ve Hardy gibi seleflerini hatırlatmaktadır. Totten-ham Hotspur'ün kalecisi Ditch-bum’ün oyunu cür'elk&r ve göz alıcı olmakla beraber. Wfiifams* ın oyunu derecesinde güvenilir
değildir. wıniaıns*dan sonra' millî takım kaleciliğine Ches-terfleld'ln her zaman güvenilir kalecisi Mlddleton lâyıktır, zira bilhassa soğukkanlılık ve u-yanıklık gibi hasletlere ve WU-1 lam s'inicine benzer hususiyetlere sahiptir. Mlddleton’tın hataya düştüğü nadir görülmüştür.
Seçiciler bakımından bek hat tını teşkil etmek endişe verici bir mesele değildir. Saftbek mev kllnde Tottenham Hotspur’iu Ranısey rakipsizdir, ingiiterede olduğu gibi hariçte de soğukkanlılığı, melodik pozisyon o-yunu ve bilhassa top tevziinde-ki bilgisi en yiiksck takdiri kazanmıştır. Solbek mevkiinde her halele Aston oynıyocaktır. Blac-bıırn Rövers'dcn Eclcersley'in adı üzerinde de durulmaktadır.
Ingiliz milli on birinin haf-bek hattı bahis mevzuu olunca akla İlk gelen oyuncular Wright, Hughes ve Dickinson'dur. Takım dünya kupası serilerine bu haf hattîyle çıkmıştı. Filhakika Hughes, bir Kölombya takımı ta rafından angaje edilen Franklln ayarında, hfıkim ve komple bir santrhaf değilse de. şimdiki halde futbol federasyonu tarafından izinsiz olarak Bogota’ya gittiği İçin cezalandırılan Frank lin'İn takımda yer alması mevzuu bahis değildir.
Dört yıl müddetle
teşkilidir. Bir apandisit amellya ti geçirmiş olmasına rağmen her zamankinden daha müessir oyunlar çıkarmakta olan Fln-ney’in kendisinden daha yaşlı Matthevs'un yerine geçeceği hemen hemen muhakkaktır. Solaçık mevkiine Mullen veya Hancocks getirilecektir. Shack-leton kulübü İçin çıkardığı o-yunları milletlerarası büyük
I! maçlarda da çıkarûbllseyd! milli onblre seçilmesi muhakkaktı. Mahir, üstftd fakat asabi: bir o-yuncudur. Takım arkadaşı Bro-radis, Mortensen, Mannlon, Bent ley ve BalJy sollç ve saftlç mevkilerine namzettirler. Favoriler Mannion ve Bally'dir. Santrfor mevkii İçin New Castle Ünlted' İn seri, şııtçu keskin nişancı o-yuncusu Mllburn’dan daha üstününün bulunabileceği şüphelidir. Her halele kanan tınıca Flnney, Mannlon, Mllburn, Baİly ve Mullen'den. müteşekkil bir İngiliz hücum hattı Yugoslav milli takımına karşı İyi bir netice alacaktır.
Dörtler konferansı toplanmıyacak
Washlngton 19 (A.A.) (Reu-ter) — Dört büyük devlet liderlerinin bir konferans yapacakları yolunda Amerikan basınında yayınlanan haberleri, buradaki İyi haber alan çevreler kat! surette teyld etmemektedirler.
Atlantik paktı devletlerine askerî yardım
Washlngton 19 (A.A.) (United Press ı — İnanılır bir kaynaktan öğrenildiğine göre, makine ve ham madde satın Rİarak harb sanayiini arttırmaları İçin
Atlantik paktı devletlerine Birleşik Amerikanın tahsis ettiği 475 milyon doların 300 milyonu Fransa ile ingiltereye verlie-
otomatlk çektir.
YÜZDEKİ BURUŞUKLUK LAPI İZALE EDİYOR
Bahis konusu olan, tanı sıhhatli bir genç kızın cildindeki hayatı (umurların tamıunen aynı evsafı hait, d İd hüceyrclerındcn istihsal edilmiş kıymetli ve yeni bir keşiftir. Viyana Üniversitesinin tanınmış bir cıld mUU-tum-sıaı tarafı mi arı bulunarak «Bia-ccl* ismi verilen bu madde, şimdi cildin hakiki bir gıdajn otan pembe renkli Tokalaş kremi terkibi mcyanında bulunmak tadır Sız de.geceleri yatmadım evvel l>u kremi şiirlimiz Her sabah uyandığınız vaJot cildinizin daha berrak, daha l&zc. daha yumu-ynk ve daha GENÇ görUndüğD-nü (ark edeceksiniz. Gündüzleri beyaz renkli yağsız Tokaton kremini kullanınız. Bu basit ıısul Sayı-âindC her kadın kendini 10 yaş daha genç göstermenin yolunu bulabilir. Sızı tatmin edecek neticeler knt'I olarak garanti edilir. Memnun olmazsanız, paranız geri verilecektir.
Bunun da öfkesi başına vurmuş. Jandarmanın yanında dişlerini gıcırdatıyor, dudaklarını kemiriyor, haşin nazarlarla kelepçeye bakıp homurdanıyor. Otuz beş yaşlarında, iri yapılı, çopur yüzlü bir adam- Bize de pek iltifat etmedi. Kasketli delikanlının selâmına hafif bir baş işaretiyle mukabele ettikten sonra gözlerini yere dikti. Bizimki sokuldu, sigara ikram etti:
— îç de efk&nn dağılsın, ahbap.
Sitemkâr eda İle sigarayı aldı:
— Benim efkârım böyle şeylerle dağılmaz, bey kardeşim. Kafamın içerisinde cinler top oynuyor. Koca karının ettiği kahpelik çok dokundu bana.
— Kaynanandan mı şikâyetçisin?
— Şey... Hayır.-- Ne sayarsan say. Makbule 11e iki sene beraber oturmuştuk. Anası benim kaynanam sayılır mı, bilmem?
— Nikâhsız mı oturdunuz?
— İlk evvelâ nikâhlama-ğa benim niyetim vardı amma biraz yoklaştın verince karıyı gözüm tutmadı. Çok oynak kahbe. Ele avuca sığar takımından değil. Öyleleri İnsanın başını belâya sokarlar. «İllâ nikâhlana-lım.s dedi, ayak diredi, ben de ha bugün, ha yarın diyerek oyaladım, iki sene böylece geçti. Bir akşam eve misafir götürmüştüm. Masa başında İçerken baktım ki karının gözü misafirden ayrılmıyor. Dikkat ettim, bizimki yaltaklanıyor amma Tabir benim hatmini saydığı için ona yüz vermiyor.
Misafiri savdıktan sonra kahbeyi ele aldım, adamakıllı marizledim. O gece evden de sepetledim. Bizim hikâyemiz böyle işte. Avrat kısmına fazla güvenmeğe gelmez. Hele bir sütü bozuğa çatarsan yandığın gündür. Biraz dizgini bos bıraktın mı. şalıa kalkar sürtük. Öylesinin üzerine düşmeyeceksin, hemen sepetliyeceksin. Adam edeyim diye zorladıkça daha fena olur.
— Şimdi ayrı oturuyorsunuz demek.
— Onu sepetledikten sonra Hatimeyi kafesledim. Fena avrat değildi amma ne tarafından baksan, karı işte. Bir defa baştan çıkıp da kötü yola düştüler mi, bir daha iflâlı olmuyorlar. Halime ile üç aydan fazla oturamadım. O da gezip tozmağa düşkün. Sabahleyin benim ardım sıra kapıyı çekip çıkıyor, akşama kadar sokaklarda sürtüyor. İyi söyledim, olmadı. Marizledim, gene yola gelmedi. Baktım ki bu İşlerin sonu gelmeyecek, o-n& da sepet havasını çaldım. İki aydanberl evde yalnız oturuyorum. Avrat mavrat yok. Biraz kafam dinlendi amma kansız evin de tadı olmuyor, beyabi. Kapıdan girince iki çift yârenlik edecek bir kimse bulamıyorum, üzerime sıkıntılar basıyor. Avradın hali başkadır. Konuşacak lâf bulamadığın zaman hiç olmazsa kavga e-dersin, vakit geçer.
— Makbule hanımın annesiyle aranızda ne geçti?
— O lâfları açma, aklıma geldikçe beynim bulanıyor, iki gün evvel Makbulevi sokakta gördüm. Vav dinine yandığımın kalitesi vay! Şişmanlamış, düzelmiş, derli toplu bir kan olmuş. Dayalı döşeli bir apartmanın bas köşesine otursa Makbule olduğuna inanmazsın. Yüzüne baktım, güldüm, aldırış etmedi. Kibirlenmiş sürtük. «Ben bunun acısını senden çıkarırım» diyerek savuştum. Sağdan soldan soruşturdum, dostu postu yokmuş, bir aydanberi annesiyle beraber oturuyor-mus. Dün akşam meyhanede içerken aklıma koydum; «Şunun evine gideyim de kahbenin elinden bir kahve içeyim. Ne de olsa eski göz ağrısıdır. Şöyle bir bakarım, eğer akıllanmış, uslanmışsa gene yanıma alırım.» dedim.
I Meyhaneden çıktıktan sonra [doğruca anasınm evine git-tim. Kapıyı çaldım, açılmadı. Farkındayım, penccredph baktılar, beni gördükleri 1-çln açmadılar. Kapıyı zorlaşan). bağırıp çağıracaklar, ben töhmeti! düşeceğim. Denemek için bizim evin anahtarını çıkarıp kilide soktum, çevirince açılıverdi. Hemen içeriye girip kapıyı kapadım; «Makbule hanım» diye seslendim. Karı beni görünce şaşırdı, bağırmak istedi amma korkusundan sesini çıkaramadı. «Korkma, sana bir fenalık edecek değilim. Elinden bir kahve içmeğe geldim, iki senelik hukukumuz var. Bir fincan kahveyi benden esirgeyecek misin?» dedim. Kâtı yumuşadı ; «Buyur, kah veler çaylar feda olsun. Senin gibi misafire kapımız her zaman açıktır.» diyerek beni odaya aldı. «Sen otur, annem bakkaldan bir şişe rakı alsın da kahveden evvel sana bir rakı ikram edeyim» dedi. Karının bu numaraları hoşuma gitti. Anladım ki benimle o-turmağa razı olacak. Oltada bıçağı çıkarıp masanın üstüne koydum; «Bana bak, Makbule. Görüyorum ki sen akıllanmışsın. Bu gece gözüme melâike gibi görünüyorsun. Annen rakıyı getirince karşı karşıya oturup İkişer kadeh içeceğiz, ondan sonra kalkıp bizim eve gideceğiz. Artık sen benim karımsın- Eğer bu teklifime razı olmazsan bu bıçağa meram anlatırsın» dedim. Evvelâ karının gözünü yıldırmak istedim. Böylece konuşurken kapı açıldı. . Haydi bakalım, rakı geldi, Fazla meze falan istemem. Kadehleri doldur, bir bardak su al da gel» dedim. Karı kalktı, ben rakı beklerken oda kapısının önüne bekçi ile polis dikilmez mi! Meğerse anası olacak kahbe numara yapmış bana. «Buraya fenalık için gelmedim. Bir kahve i-çip gideceğim, dedimse de polis böyle şeyleri dinler mi? Enseme yapıştılar, karakolu boyladık. Şimdi de hâkimin karşısında hesap vereceğiz.
Mahkeme açıldı, homurdanarak kalkıp kelepçeli bileklerini jandarmaya uzattı.
Ce. Re.
İBULMACA
Soldan safta: 1 — Önem ve drrrı- ır. î — Cenubi Amerllcı tr.ımlekcllrrı ı-doı», 3 — Tnviadn hAklm otan - Otlak.
4 — Ömli edilen. S — Tersi cereyan ♦def - Velide. 6 — Ukraynamn ı.n-[i - Sonuna «1» çclırsn baki rtrftil. T — Mur. 6 — lifllda - Kılının. 9 — Bir acık hava eftlctiı* yeri 10 — Babanın yarısı - Türk mıısiknu mu-kamlarından.
Yukarıdan •Satn-a: J - YU. ek rft-hatliftı. 2 — Taharri etmek - İskambil papan. 3 — Vurulmu» • Yansı bej yilı eder. 4 — Şebeke • Cevr.-e.
5 — Haflanın bir günü - Ballın «K» gelirse uda takıtnlArlhdan, *• — Tıı'l eakl (tatillere uygun - Şikar, 7 -Mevcut - Haykırın», 8 — Kıyam « yle.
ÇEÇEN BULMACANIN DALLI
Soldan safta: 1 — Seremoni. » — Edalıkre. 3 — Kedi Ası 4 - ha.. Natı. 5 Zarar. Bn, B. — A1, Bıkıl. 7 — Temakn. » - Şeytan. 9 — 1u. Teli. 10 — Niko. Tez.
Yukarıda» asaftıya: 1 - Scku..., 2 - Edevat, Eri 3 — Rarlar. T>; «. 4 — Elitâbel. S — Mı, Rtmat. h — Otan. LAnet. 1 — N'«M«ık, t.e. » — tılnalnmaz.
ZAYt — ÎTiEbolU nütııs ıcc-mıırlııgıınclan aldığım ve içimi® askerlik muam e! eleıiın yazılı kimlik cüzdanımla Uzıır.'; inrii 268 hudut alayı dördüncü taburundan nldıîım terhis tızkerc-ml kaybettim Yenilerini n'îıco-gımdan eskilerinin hükmü yoktur.
1436 doinmhı Kayram ogln Hüseyin Sofimler.
San! (p R_________ __________________■
MEYVA Kabızlık
IVIA^V TUZU Hazımsızlık
AKSAM
Mide
Bulantısı, Şişkinlik ve bozukluğunda
Barsak
tenbeUiğlnde. mide ekşlilk ve yanmalarında, emniyetle kullanılır, Mülayim ve müshildir Horoa markasına dikkat
____20 Ekim 1950 '
ŞetuGün
Yüksek evsafta LüKs bir Radyoya sahip olmak için azami kolaylıktı
KREM PERTEV
Çilleri ve siyah benekleri izale etmekle cilde lâtif bit serinlik ve yeni bir hayat vtmekle Ve adaleyi takviye etmekle haklı bir şöhrete maliktir.
İstanbul Jandarma Satmalına Komisyonu Başkanlığından:
«■Tel üzerine ses alma cihazı»
Evler, mektepler, kulüpler ve her yerde alâka çeken İsveç marnulâtı lüks möbleli, plkaplı son sistem bir ses alma cihazıdır. '
Türkiye umumî mümessili:
NİHAT İŞIK RADYOFON
Posta kutusu 200 İstanbul.
Lambalı Norveç mamülâtı
GASt2B
de
“TAYLOR" OSİLATÖRÜ
1 — Jandarma Hıtiyacı için tahminen beher kUosu 138 kuruştan 104.000 kilo sığır ve 215 kuruştan 5.000 kilo koyun etleri kapalı zarf eksiltmesi He satın alınacaktır.
2 — Muhammen bedelleri 143 520 ve 10.750 Hradır, tik teminatları 8426 ve 806 Uradır.
3 — Eksiltmesi lO/Kasım/1950 cuma günü saat 15.00 Taksim - Ayazpaşadakl kurulumuzda yapılacaktır.
4 — Şartnamesi hergün mesai saatlerinde Ankarada J. Sa. Alma Kom. Başkanlığında, tzmirde 11 J. K. lığından ve kurulumuzdan 771 kuruş mukabilinde alınır. Etler ayrı ayrı istekH-lerlne İhale edilir.
5 — İsteklilerin eksiltme saatlerinden bir saat evveline kadar 2490 sayılı kanunun alâkalı maddelerine göre hazırlıya-caldarı teklif mektuplarını makbuz karşılığı kurulumuza vermeleri ve bu saatten sonra mektupların kabul olunmıyacağı.
(14113)
İstanbul da Satış Müesseseler! :
A. Kelesoğlu : Mimar Vedat Cad. No. 30 Sirkeci
T. Giileryüz : Tramvay durağı No. 84 ç a r ş ı k a p ı
Q. Alçıcı ve M. T. H. Gesar: (Yeni Şua) Haraççı sok. No. 17 Galata
Arman Alik : GaUpdede Cad. No. 42 Beyoğlu
Fedon İlyadLs : Muvakkıthane Cad. No. 11 Kadıköy
MiUenn»ip eeryunli çalı» ennîeyynr 100 Ketimi 40 Mc’yo kadar işaret veriri (osiluldr). Ou rıMı radyo inrın sahil cekerrftrııtMfJ «4 muhtelif dMgn ucıin-hıklarını ayar v» yokla, mrık İQİn yapılmış hususi lıııSSflfl bir »İnilir.
1lu nirtliimMiİn verdifti İ$İK me stnyıılı 400 cZMİır.
Radyo tamir işleri ile oğraşan her ciciye sahibinin lemiı ve garantili iş yapabilmeli için ûltılnılû bir cihatdtr.
ŞAFAK TİCARET A.O.
MERKEZ P0STAH4NESİ KARŞISI MUHSİNOĞLU HAN No 3 8 * ISt*N6Ut TELGRAF : ANTANT - İSTANBUL POSTA KUTUSU 440 TELEF 20744
Çorlu Belediye Başkanlığından:
1 — 2925 M2 miktarında yeniden kaldıran açık eksiltme suretiyle yaptırılacaktır. «Lüzumlu kum ve taş belediyece verilecektir. »
2 -— Beher metre kare kaldırımın muhammen bedeli 70 kuruştur.
3 — Şartnamesi Belediye Fen İşleri bürosunda çalışma saatlerinde görülür.
4 — İhale 1/11/050 çarşamba günü saat 18 da Belediye encümeninde yapılacaktır.
5 — Muvakkat teminat miktarı 153 lira 57 kuruştur.
B — İhale gününe kadar geçici teminatın verilmesi ve bu gibi İşleri yaptığına dair gerekli vesikanın lbrazı mecburîdir. «Doğrudan doğruya kaldırımcılık sanatıyla meşgul olanlar tercih olunur. (141491
Soğuktan ve rüzgârdan müteveHid yüz ve el çatlaklıklarına, sivilcelere, yanıklara, ekzemaya ve clld hastalıklarına karşı
Dermelen
kullanınız.
Tekel Genel Müdürlüğü İlânları
Muhafaza memuru elbisesi satın alınacaktır Glimriik muhafaza gene! komutanlığından:
Gümrük Muhafaza memurları İhtiyacı İçin mühürlü kuma? ve takım elbise numunesiyle evsaf, şartname ve kıyafet kararnamesi hükümleri dahilinde 1285 takım yaya ve 78 takımı atlı olmak üzere hepsi 1363 takım muhafaza memuru elbisesi kapalı zarf usullyle satın alınacaktır.
Takım elbise bir ceket bir pantalon ve bir kasketten ibarettir.
1303 lakım elbisenin beher takunı 80 lira hesabiyle tamamına La saralar, an değer 109040 Hra olup geçici teminatı 6703 Uradır.
Özel ve teknik şart He elbise ve kumaş numunesi Ankarada Genel komutanlık Satın alma komisyonunda görülebilir.
Kapalı zarf eksiltmesi 31 Ekim 050 Salı günü saat 11,80 dadır.
İsteklilerin belli gün ve saatten bir saat öncesine kadar kanuni tarlfat dahilinde hazırlıyacakları kapalı zarf tekili mektuplarını An karada Gümrük Muhafaza Genel K. Satın alma Komisyonuna vermeleri. ,13605)
İKİ YAG RAFİNE ÜSTABAŞISI
İki yağ rafine ustabaşısına ihtiyacımız vardır. İsteklüerln Karaköy Mehmet Ali paşa Han 49 numaraya müracaatları rica olunur.
İstanbul Sıtma Savaşı B. Başkanlığından:
1 — sürfe savaşı İşlerinde kullanılmak üzere 20 ton motorin açık eksiltmeye konulmuştur.
2 — şartname çalışma saatleri içinde başkanlık kaleminde görülebilir.
3 Tahmin olunan bedeli 4830 Hra olup geçici teminatı
302 Hra 25 kuruştur. ,
4 — tşbu maddeye alt kanuni vergiler nakliye masraf ve kafalar alıcı daireye aittir.
8 __ İsteklilerin teminat makbuzları ve kanuni vesikala-
riyle birlikte 37.10.950 cuma günü saat 11 de Kadıköy Haydarpaşa Rıhtım caddesi 184/138 numaradaki Sıtma Savaşı Bölge Başkanlığı binasında toplanacak olan Batın alma komisyonuna müracaatları. (18929)
ÇOCUĞUNUZUN Süt ANNESİOÎft
Nalzeme Alım Şubesinden;
1 — Mevcut şartnamesi mucibince 1 adet şerit destere tezgâhı açık eksiltme ile satın alınacaktır.
2 — Muhammen bedeli 2000 lira olup muvakkat teminata 150 liradır.
3 — Eksiltme 27/10/1950 cuma günü saat 10,45 de Ka-
balaşta genel müdürlük malzeme alım şubesindeki komisyonda yapılacaktır. ,
4 _ Şartnamesi her gün sözü geçen şubede görülebilir,
5 — İsteklilerin belirli gün ve saatte güvenme paralan ve
kanuni vesaikle birlikte mezkûr komisyona müracaattan Hân olunur. (13924)
Hademe alınacak
Deniz Müzesi ve Arşivi Müdürlüğünden:
Dolmabahçede bulunan müzemize 90 liradan başlamak ve İM liraya kadar yükselmek üzere aylık ücretle iki hademe alınacaktır.
İsteklilerin Müdürlüğümüze müracaatları. 14211
İstanbul ve Beyoğlu Askerlik Dairelerinden
Yüksek ehliyetnamell olarak askerliğine karar alınmış olanlar İle hazırlık kıt’ası eğitimlerini yapmış olanlar 8/Kasım/95t de Yedeksubay okulunda bulunacak surette sevkolunaoaklardır. Toplama günü 6/Kasım/S50 pazartesi günü saat 9 dur. Be-llrU günde şubelere gelmeyenler hakkında kanuni takibat yapılacağı İlân olunur. 1*348 - 4607
Yeni doğmuş çocuğu olan bir
Sütanneye acele İhtiyaç vardır. Dolgun ücret verilecektir.
Müracaat: Dr, Pakize L Tarzı Doğumevi, Şişil Şevketbey So-No. 5 Tel: 82178
ZAYİ — Tek atlı arabama alt 1018 numaralı plâkayı kaybettim. Yenisi alınacağından, eskisinin hiikmtt yoktur.
Kâzım Çil t pınar ünk&panı Leblebiciler S. No.
1»
Çocuk hekimi doktor
Ahmet Akkoyunlu
Taksim Talimhane
Palaa. Telefon: 82827
ZAYİ — Yapı ve Kredi Bankası Pangaltı şubesinden almış olduğum B/1535 numaralı ikramiyen aile cüzdanımı kaybettim. Yenisini çıkaracağımdan eskisinin hükmü yoktur, Francisko Kanaglnl
/ Â
Comments (0)