akşam ı AKSAM
Herffun S sahlfe vasıtadır.
Seno 30 No. 10620 — Ftatl her yerde 10 kuruştur. SALI 18 Mayıs 1948 Sahibi: Necmeddln Sadak — Yazı İşlerini fiilen İdare eden: C, Bildik — Akşam Matbaası
Mısır uçakları dün iki büyük akın yaptılar
Telâviv limanındaki petrol tesisleri yakıldı, hava meydanında 6 uçak tahribedildi
Yahudiler Arap memleketlerine havadan taarruz edileceğini ilâıı ettiler, Suriye tfe Mısır üzerinde gece uçuğu yasak edildi
Londra 18 (R> — - Mısır uçakları dün sabah Telâviv limanına, öğleden ■oııra da heva meydanın* hücum etmişlerdir. Limanda petrol tesisler! yakılmış, heva meydanında 8 uçak tahrib edilmiştir. Mısır tebliğinde bü tün uçakların salimen döndükleri bl dirilmektedir.
Yahudller Telâvlv'de bir Yahud hastanesine bomba düştüğünü. 3 ö-iü, birkaç yaralı bulunduğunu; bu lıaseketln milletlerarası Kızılhaç cemiyet! nezdlnde protesto edildiğini bildiriyorlar. Yahudi radyonu Telâ-vlvin bombardımanın* mukabele Içta Mısır ve diğec Arap memleketlerin» havadan taarruz edileceğini bildirmiştir. Suriye ve Mısir, toprakları il-zerlnde gece uçuşunu yasak etmişlerdir. .
Mısır hükümeti bir tebliğ neşrederek FıiLstin sularını tehlikeli mınta-ka i!'ı-ı etmiştir. Tebliğde: «Yahudl-ler ı-ariçten cephane ve teçhizat a-lifkeı- Mısır seyirci kalamaz» den'11-yor / . ■ '
Londra 18 (Et* — t'rdün Kıralı Ab dulbh, Kudiiste mütareke akdi için Bu leşmiş Milletler mütareke komisyon ur ou bir üyesiyle görüşmüştür. Kırıl mütareke şartlarını kabule şayan görmemiştir.
Dünkii muharebeler
Londra 18 fRı — Flllstind» başlıca muharebeler dün Kudüs şehrinde cereyan etmiştir. Gelen haberler Arapların muvaffakiyet kazandıklarını bildiriyor. Eski Kudüs şehrinde Arap Jar Yahudilere hücum ederek yolları sarmışlardır.
Beyruttan gelen haberler» göre; Ürdün ordusu Kudüs'e girerek şehrin her tarafını İşgal etmiştir. Şamdan da bu yolda haber gelmiştir. Fakat Amman.da çıkan tebliğ, sadece eski Kudttı şehrindeki Yahudilerln teslim olduğunu bildiriyor.
Yahudller Kudü3ün şimajlnd» bir Yahudi mitetamereslnin boşaltıldığını bildirmişlerdir.
Cenupta Mısır kuvvetler! ileri harekeline devam etmişler, Gazzenln 60 kilometre şimaline varmışlardır.
Şimal doğuda Surlyo kuvvetleri Huja ve Taberiy» göllerinin cenubunda muvaffakiyetli muharebeler yapmıştır. Suriye v» irağ kuvvetleri müşterek hareket ediyor. Haganah bu kesimde Arap hücumlarının tar-dedlıdlğinl İddia etmektedir. Irak teb lığine göre. Irak kuvvetleri Taberlye gülünün ıo kilometre cenubunda bir Yahudi m&»(;amere3lnl el» geçirmiştir.
Şîtnâide Akkl yalanında Yahudller |imaua hâkim bir tepeyi el» geçir inişlerdir; şehre hücuma hazırlandıktan bildiriliyor.
Amerikanın bir teşebbüsü
Nevyok 18 (R> _ Amerika, Oüven-
Ilk Koıueyin» müracaatla şu hususlar hakkında kırar verilmesini İstemiştir;
1 — -Flllstlnda bugünkü durum ba-
rışı «ehdtd etmektedir.
2 — Bu sebep!» askerler! Filistin’-o areketto bulunan tekmil hükû-
Urik "’ew,115'‘> bulunu-
“ ^netler. 33 ,„t !ar(|naa alef kes emri verl|mej|rtlr
Birkaç delec, bu istelln iç a atn.n» ımiyac ı,ldufi„nj si mlîltr. Rus deleees r|crh>1 trtbl” liöni3JnU| istemiştir.
Mwır delegesi böyle bir istekte 6u-urnnak ıç|n evvelâ Fljistin n millet-lerara.sr ş₺atü kosıt hakkında karar lâzım geldiğinden bahslle şu ® 7* ««'"üştür: Filistin bir devlet midir, devletse ne çeşit deveiuir’ Suriye delegesi. Amerikanın
Teldvlv umanın dan bir aörılnüj
Filistin’in idaresi
Kırat Abdullah sivil memurlar gönderiyor
Amman 18 (AA.) — Amma-nın iyi haber alan çevrelerinde söylenildiğine göre kıral Abdullah Filistin İçin sivil memurlar tâyin etmeğe karar vermiştir.
Bu sabahki sis
Sis yüzünden vapur seferleri yapılamadı
Stalin Amerika ile
müzakereye hazır olduğunu bildirdi
O Û_
OJ
şebbüsiyle devletleri İsrail hükümetini tanımağa sevketmek istediğinden banalle: «Böyle bir hükümet var mıdır, 7arsa meşru mudur?» dty» aor muştur.
Amerika, Flltetlnle hududu bulunan memleketler», Arapları ve Ya-hudljera şu suallerin sorulmasını İstemiştir:
FiltetLnta hududu olan memleketlere: Silâhlı birlikleriniz Filistin topraklarında harbedlyorlar mı? Ediyorlarsa nerede bulunuyorlar, hederleri nedir? Bu kuvvetler miatta» n» sebeple girdiler? Bunu haklı gösterecek ne gibi âmiller vardır?
Arap komitesine: Arap] ar hariçten yardım istediler mİ? tstemlşlers» han gl hükümetlerden, n.» glbt maksatla istediler? Araplar, Birleşmiş Milletler mütareke komlsyonlyl» tema» için delege tâyin ettiler mİ?
Yahudilere: Yahudller, taralı hükümeti hududu dışında harekette bulunuyorlar hu? Bulunuyorlarsa •• bebl nedir? Bir mütareke akdî tein
Araplarla müzakereye giriştiler mİ? Blrjeşmlş Milletler mütareke komls-yonlyl» temas İçin delege tâyin e-dlldt mİ?
Konsey henlls bir kırar vermemiştir.
Rusya Yahudi devletini tanıdı
Londra 18 (R) — Sovyet Rusya.
Bu sabahın İlk saatlerinde hava şayet açık İken, saat 6 buçuğa doğru ortalığı birdenbire çok kesif bir ite kaplamıştır. Sisin kesafeti gittikçe arttığından, Eyüpten Köprüye vs Ka dıköydçn Köprüye gelen ilk vapurludan başka, diğer bütün şehir batlarında seyrüsefer durmuş; Boğazdan İstanbul» inen İlk vapur da Be-şiktaşta bağlayıp kalmıştır. Keza Ada seferleri de yapılamamış: vapurlar bulundukları iskelelerde yatmak mecburiyetinde kalmışlardır.
Sis, Karadeniz» çıkacak bazı vesaitin de hareketine m&nl olmuş, bunlar Büyükderede demirlemişlerdir.
Baat dokundan sonra sis dağılmış Ve bütün şehir hatlarında seferlere başlanmıştır.
Yeni atom silâhları
nitelindeki İsrail hükümetin! t’^hı- İ’ *ı j *• * *f*L
mıştır. Karır, Sovyet Dişileri Baka- Amertkada uç yem .ilah
m Molotof tarafından Yahudi hükümeti Dışişleri Bakanı şerlog’a çekilen telgrafta haber verilmektedir. Molo-tof. yeni devletin Filistin ve Orta Doğuda barış vs emniyete yardım e-deceğlol Omld «ttlğLnl ve Rusyanın yeni hükümetle dostça münasebetler testi edeceğine emin bulunduğunu bildir iniştir.
Eski Kudüs şehrinde
Londra 18 (R> — Arapların eski Kudüs şehrini el» geçirdikleri bildirilmektedir. Havan toplarının ateşli» ('Arkası sahlfe 2; sütun 6 da)
tecrübe edildi
En
C. H. P. il kongresi
Dün çok şiddetli tenkidler yapıldı
Va^ington 17 (AA.) — Başkan Truman, bugün kısa bir mesajda EnewiUk‘tekl tecrübelerin bu sabah Amerika tarafından başarılan terakkilere müstenit üç yeni atom silâhı modeli üzerinde yapıldığını bildirmiştir. Tecrübelerin neticesi, çok memnuniyet vericidir. Fakat bu tecrübeler Ame likanın mîllî emniyetini son derecede alâkadar ettiği İçin bunların mahiyeti hakkında şimdilik hiç bir şey söylemek mümkün de ğUdlr. Bu beyanat, Truman, sivil atom enerjisi komisyonunun başkanı Hillenthal'den bir rapor al diktan sonra yapılmıştır.
Vaşlngton 18 (AA) — Atom komisyonu başkanı Llltentha] beyanatta bulunarak Pasifik denizinde kâin Enlvetuk adasında yapıdan atom tec rübelerinin Birleşik Amerika tarafından yeni atom silâhtarıma inkişafında katedllen merhalelerin en mtt-hlmmlnl teşkil ettiğini söylemiştir.
New-York 18 IR» — Eski Cumhur-başkan muavini Wa!taçe. üçüncü par tinin lideri sıfıtlyte 8talln’« bir açık mektup neştetmlşti- 8talin bu mektuba cevap vermiştir. Moskova radyosu tarafından yayınlanan bu mektuplara gör» Wallace Amerika 11» Rusya arasındaki görüş farklarını kaldırmak için şu tekliflerde bulunmuştur:
1 — BLâh'arın umumi surette azaltılması;
I — Atom bombasının kullanılmasının yasak edilmesi;
S — Almanya v» Japon* Ha barış yapılması va bu memleketlerdeki askerlerin çekilmesi:
( — çin v» Karedeki askerin çekilmesi:
S — Birleşmiş Milletlere dahil mem Leketlerde üsler kurulmaması;
8 — Savaştan müteessir olan memleketlere yardım yapılmasL
Stalin vereceği cevapta teklif! görüşme için lyt bir esas Adetliğini bil dlrm İştir.
Stalinin cevabı
Londra 18 (A.P.i — Moskova radyosu dûn gec», Stalln’ln Amerika 1te müzakereye girişmeye hazır olduğunu bildirmiştir.
Radyonun Rusça yayımında verdiği bu haber» göre. Stalin. Hencey Wa İlaca tarafından neşredilen taçık metup» takl esaslar dahilinde görüşmeyi ve İki memleket arasındaki ihtilâfları hal İçLn mûzakeretere girişmeyi kabul etmektedir.
Stalin, W*llace’a cevap olarak bu demeçte şöyle diyor:
ıSovyetter Birliği Ua Amerika Birleşik Devletleri arasındaki İhtilâfların sulh yolu İle halli sadece mümkün olmalela kalmayıp aynı zamanda bütün dünya güvenliği için muhakkak surette elzemdir.
--------------- O
U'ıiUce’ıa tiklrerlol Amerikan hû- q kû i ; Sövyetle.- Birliği 11» miuıaera Q için esas olarak kabul eder mi.
men, fakat Sovyetler Bl-'llgl bu ft- ı>-Iclrlerl böyl» bir anlaşmaya ve mlUçt-ler arasındaki işbirliğinin taktşahna yardım edecek mahiyette oarafc ka- ® bul etmektedr.»
Stalin, Rusya ile Amerlkadnkl sis-**-temlerin ı»yrı ayrı devam edebilme- j** lemln mümkün olduğunu» blldtrnalş-^^ Ur.»
Amerikanın Moskova. Büyükelçisi^ Bedeli Bmlth tarafmdan Sovyet Dış- (0 işleri Bakam Molotot’a verilen notadan bahseden Stalin' bunun müzake O reler» bir zemin teşkil etmeye müsal»^ olmadığını ima, etmiş ve Wallace'ıu ■Çık mektubunun «son zamanlarda sulha hizmet edici mahiyette en mühim bir vesika» olduğunu, aradaki ihtilâfı ha! için tel!^ tutulur» bir esas teşkil ettiğini v» bu bakımdan «İleri doğru br adım» sayılabileceğini söyleniştir.
Amerikadakİ akisler
Wnh!agtoti 18 (A.P.) — SUllnlo. Amerika l’e Rusya arasındaki İhtilâfların haili İçin müzakereler» hazır olduğunu bildiren demeci hakkında, bugün, ne Beyaz konaktan, ne^de Dışişleri Bakanlığından henüz bir leUir alınamamıştır. Yalnız, İyi malûmat olan kaynaklar Stalln’ln bilhassa |tl gayeleri güttüğü söylenmektedir;
I — Amerikan efkârı umumlyesini bulandırmak ve şaşırtmak. 2 — Bu suretle de memleketin kuvvet tnân»-viyeslnl sarsmak.
Bununla beraber, Rusyanın siyasetinde bir değişiklik olduğu da kabul edilmektedir. Zira, Rusya, harbin sonundan bert dalma, milletlerarası top lantL ve görüşmeleri tercih etmiş vö bunların hepsini akamete ağntmnya çalışmıştır.
DÜŞÜNCELER
Raporlar ve raporlar
DİKKATLER
O. H. P. İl kongresin» d (ta öğleden evvel ve öğleden sonra devana edildi. Öğleden evvelki toplantıya B. Ekrem Amıç'm ’MŞkanlığında saat* 10,30da başlandı.
Bundan evvelki oturuma alt zabıt hülâsalarından sonra Adalar Gençlik Kulübü tarafından gönderilen başarı telgrafı, müteakiben d» dilek encümeni tarafından hazırlanan rapor okundu. Bu raporda hayat pahalılığı l;ö mücadele, gıda maddeleri ihraca tuıın durdurulması, ithalât ve ihracat meselelerinin yeniden tanzimi, lüks eşy&nitı memleket» sokulmaması üzerinde ehemmiyetle duruluyor ve kömür tevzi İşinin mahzurlu cihetlerinin bertaraf edilmesine, balıkçılık v» pamuklu mensucat tevziatına temas ediliyordu. Raporda ayrıca çimento tevziatındık! ^Ilıklıkların ve bedellerinin peşin alınmasındaki mahzurların her İlçeden gelen dilekler arasında bulunduğuna İşaret edilmişti.
Muhtelif hatiplerin şiddetli tenkitleri
Bu rapor hakkında 20 delege söz aldı. Bunlar arasında bulunul Ba- ı kirköy lig» balkanı B. Ekrem özden ı bu te-[ezcümle deli ki:
ı — »Kongrelerde Uarl sürülen dl. tekler yerin» getirilmiyor. Buna nıu-. kabil halkın istemediği Işlerd» ısrar ediliyor. Bugün hükümetlerin hatalarını Halt Partisine yükllyen büyiik . lıalk kitlesi var. Halk Partisi he hü-■ kümelin hatalarını önllyecek müeyyideleri haiz bir tüzüğe sahip değildir. Bu sebepte halk bizi affetmelidir. Seçim zamanı geldi mt hükümet, ben bitarafım, seçimleri siz yapacaksınız, diye partiye dayanıyor, Meclis teşekkül edip de hükümet İş başır.a geldi mİ bizim vazifemizin nihayet» erdiği bildiriliyor. Bir merkezi tının-mt teşkilat! olsa, hükümetin üstünde nüfuzu bulunsa ne mahzuru olur? İstanbul Parti teşkilâtı Milletvekilleri ödeneklerine zam yapılmasın dedi. Divan bunu hükümete bildirdi. Netice ne oldu?
Bu mevzu bizim can d amacımızdır. Biz bir parti miyiz, yoksa sadece Milletvekilleri seçen bir komisyon muyuz? Parti, hükümete söz dinletecek durumda değildir. Millet bizi tahtı- ediyor. Duyduğumuz acı, yapmak iktidarında otmıyan bir iktidar P-ir tisine mensup bulunmaktan ileri geliyor. Şeker karneye bindiriliyor: Şe-bebıııl kim soruyor? Ekmek arpa olu-( Arkası yedinci salıifede)
Yasak ve mantık
Maçları seyretmek için Kadı-köyünden Dolmabahçeye pek çok meraklı yeliyor; lakat her nedense doğru bir Kadıköy - Beşiktaş hattı tertibi dUşiınülmeyor. Acaba bu tfcf ilçemiz birbirine daryın mt? Kulağını tersinden (lösterircesine, Kadıköy ünden kara yolile Üsküdara, oradan Be-şiktaşa, oradan Dolmabahçeye... Yahut Köprüyü büsbütün kalabalıklaştırmak...
Bereket hususi teşebbüse; motor nakliyatım icat etti... Kadıköy iskelesinden kalkıp doğruca Dolmabahçeye yanaşan motörlere bile bu hafta müşkildt çıkarmak çaresi bulundu.
Saat iki buçukta yelen motör-lere beş altı polis memuru birden düdük çaldılar: «Yanaşmak'yasak t» Niçin? «Gemi yelecek.' Kabataş* yanaşılsın.*» imiş. Emir emirdir; uyduk. Uyduk amma, durumu tetkik etmekten de geri kalmadık:
Meğer ancak tiç saat sonra Dolmabahçe öuilne bir yemi yaraşacakmış Bu yasak onur, içirtmiş.
Yasaklar manaya uymalı
OsmanlI İmparatorluğu Llunal etti, hiç bir derdine deva aramadı, hiç bir bucağına bakmadı. Olanı yaktı, yıktı. Bilhassa yakmış.,.
Anadoludan bahsediyoruz. Anadolunun ormanlarından. Vakttlö bol ormanlık olduğu, geri kalanlarından anlaşılan Anadolu, büsbütün ağaçsız kalacakmış, eğer Cumhuriyet devri ağaçların imdadına yetişmedeymiş.
Yirmi beş yıldır Cumhuriyet idaresi orman işini ele almışa benzer. Her yıl işitiriz, kararlar verilir, kanunlar çıkar, tedbirler alınır. Meclis müzakerelerinde okuruz, bunların kimi aleyhinde bulunur, kimisi lehinde... Keçiler ormana sokulmuyor diye köylü kızarmış, odıın kesilmediği İçin şehirli gücenlrmiş. Fakat sanırdık İd ormanlar tahribattan kurtuldu.
Hiç de sandığımız gibi değilmiş meğer. Bunu bir. söylemiyoruz, memleketimize getirilen isveçli meşhur orman mütehassısı M. Naslund beyan ediyor.
Bu münasebetle, yani memleketimize böyle mühim bir iş için büyük bir mütehassıs getirdiğinden dolavı sayın Ziraat Vekilin! candan tebrik ederek sözü ehline bırakalım. Bu İsveçli mütehassıs şöyle diyor:
«En çok dikkatimi çeken nokta. memleketinizde gördüğüm ormanlardan çoğunun tahribe-dilmiş olmasıdır. Mevcut orman sahasının, hiç vakit kaybetmeden kurtarılması, Türklyenin İstikbali bakımından hayati değeri
olan bir mevzudur.»
İsveçli mütehassıs, tetkikleri neticesi, raporunu Bakanlığa sunmuş, bir çok tedbirler tavsiye etmiş. Bunlar elbette bilgiye, tecrübeye dayanan tesirli tedbirlerdir.
Bu tedbirler alınacak nıı? Adamcağızın tavsiye ettiği şeklide tatbik olunacak mı?
Bütün mesele buradadır. Bu mesele, yalnız orman İşlerinde değlt, her sahada mevcuttur.
Bu memlekete on beş. yirmi yıldır, her iş İçin getirilen yabancı mütehassısların sayısını Allah bilir. Bunlardan hangi sahada istifade edilmiştir, önu da bia, yani bu millet bilir. Hiç bir sahi» da!..
Muhtelif Vekâletlerin toza bo-ğûlıv.uş, mahzenlerde çürüyen evrakı arasında kim bilir kaç 11 hakkında, ne kadar meşhur mütehassısın ne derece kıymetli rakorları vardır!
Mütehassıs getirtmek bir iştir, fakat işin en kolay tarafıdır. Güç tarafı, bu mütehassısın dediklerini yapmak, yapabilmektir. Mü-diranı umurumuz, menıurlarmui mütehassısı dinlemezler, beğetı-^ mezler, çalıştırmazlar. Ade& kıskanırlar, müşkülât çıkarırlar va nihayet atlatırlar. Kendilerini' herşeyl bilir farzederier.
Bu memleket idaresi, hakiki ilme, "bilgiye inandığı, bir şeyj bilmediğimizi bildiğimiz gün düzelecektir.
Umarız kL orman raporunun âkıbetl Ötekilere benzemez.
AKŞAM
18 Mayıs 1948
gahlfe 1
SÖZÜN GELİŞİ
öyle bir
Arada bir «tevzi e tâbi tutmak» lâfı ortaya çıknıca haklı olarak ürküyoruz. Çünkü son yedi sene İçinde yaptığımız tevzi tecrübelerinden hiç biri muvaffakiyetli neticeler vermemiştir. Çayı, kahveyi tevzie tâbi tuttuk. îstemiyenlere çay ve kahve verdik; onlar da fiş pazarları kurdular. Mısırçarşısı önünde hâlâ gaz fişi satılıyor.
Kumaş tevzi etmeye, basma tevzi etmeye kaildik. Basmaları kimlerin aldığı belli olmadı. Şimdi de İstihsal ihtiyaca Tcftfl gelmediği İçin adam başına bir buçuk metre patiska dağıtmayı düşünüyorlar. Bir adam bir buçuk metre patiska ile ne yapar? Pek tabiidir M bir çok kimseler bunu, bir fark alarak başkasına devredecek, bir patiska karaborsasıdır türeyecektir.
Büyük Millet Meclisinde seker buhranı etrafında görüşülürken söylenen sözler arasında bir «tevzie tâbi tutmak» lâfı da geçiyor. Seker, kahveye, çaya benzer, bir şey olmadığı, esaslı bir gıda yerini tuttuğu için, eğer şimdiye kadar tatbik ettiğimiz usullerle tevzii yapılırsa, sebebolacağı tatsızlığı şimdiden tahmin etmek güç değlidlr. Şeker istihsali ihtiyacı karşılamadığı, memleketin her tarafında şeker İstihlâki de aynı derecede olmadığı İçin Anadoludar» büyük şehirlere yine şeker fişi akım bavlıyacak, bunları vaziyeti müsait olanlar kolaylıkla edinecek, müsait olmıyanlar güçlükle temin edebilecektir,
Dışardan gelecek şekerlere haziran ayı İçinde kavuşacağımız peyleniyor. Buhranın kısa zamanda geçmesini temenni ederiz. Fakat ileride bir tevzi ihtimaline karşı en münasip tevzi şeklini »nadiden arayıp bulmak zarureti vardır, öyle bir tevzi şekil bulalım ki bugüne kadar tecrübe ettiklerimizden hiç birine benze’ meşin. Bunu bulmaya artık mecburuz sanıyorum.
Şevket Rado
Şeker dağıtımı '
Türkiye - Amerika
Dün toplanan komisyon bazı kararlar verdi
Şeker dağıtımı hakkında ■dün Vali-Hin başkanlığı altında ₺lj toplantı yapılmıştır.
Diğer taraftan kahveci «snafı, Denliye! lan İdaresi şeker ihtiyaçları için vilâyete mttraeaatta bulunmuşlardır. Toplantıda şu esaslar kararlaştırılmıştır: •
1 — Bakkallar Azam! (500) kiloyu gaçmemek Örere doğrudan doğruya |eker şirketinden şeker alacaklardır.
2 — Bakkallar her müracaatta müşteriye günde Iram! bir kilo olmak thers şeker verecekler t® alanların hüviyetlerin! b!r defter» kaydedeck-lerdir
3 — Esnaf cemiyetlerine bağlı Is-ı Lfhlftk ve imalat yerleriyle, ticaret odasına kayıtlı tabrUtaİann günlük Chtlyaçlan alâkalı teşekküllere tesblt ettirilerek doğruca şeker şirketince ■ağlanacaktır.
4 — Resmi teşekkül ve müesseseler ihtiyacı da şeker şirketi tarafından karşılan acıktır.
vilâyetçe alınan bu tedbirlere aykırı hareket edenler Milli Korunma kanunu gereğince takibat yapılarak -tur.
Sayın halkının Dormal İhtiyaçtan fasla şeker almadığı takdirde hiç bir nkıntı bahis mevzuu değildir.
Alâkalılar bu şeklin bir hafta, on gftrf devam edeceğini ve buhran geçeceği elhetle fişle tevile gidilmesine lüzum kalmıyacagl mütalâaaındadir-lar.
' Vilâyet bütün semtlerde mutemet bakkalları tesblte başlamıştır. Yarından İtibaren yeni şeklin tatbikine baş Janaeaktır.
İzmırde çekeri olanlar beyanname verecek tarr.ir valisi Osman Sabrl Adal im-nalyla tamir gazetelerinde şu tebliğ filon ıştır:
•Tüccar, esnaf v» imalâtçıların halen ellnds bulundurdukları gayr! mamııl toz ve keamş şekerlerin miktarlarını ve bulunduktan yerleri gösterir bir beyannamenin en geç 17/3/ MA pazartesi günü aaat on yediye ka dar valilik makamına verilmesi lüzuma UAn olunur.»
Ankarada teker dağıtımı Ankara 18 (Akşam) — Ankara şehri balkı 11» şekerli maddeler ünal eden •anaf, ticarethane, hastane, elçilikler W okullar gibi müesseseler için Anlara belediyesi emrine vilâyet tarâ-nnden. 495 bin kilo şeker tahsis edilmiştir. Bu miktardan halka nüfus başına birer kUo, esnaf ra ticarethanelere 173 bin kilo, teşekkül ve mües-•zselere 50 bin kilo şekerin hemen tevziine yarından İtibaren başlanacaktır.
Adnan Menderes ve Refik Koral tan
İzmir 17 (Aksam) — Demokrat Parti erkânından B. Adnan Menderes ile B. Refik Koraltan jp.nn uçakla şehrimizde beklenmektedir. Bu milletvekilleri 19 i Mayısta Nazllllde yanılacak olan ı>eır.okıat Partinin kuruluş vıl dönümü merasiminde bulunacak 1 ardır.
tevzi şekli ki
Pamuk ve yağlı tohumlar
Müstakil Demokratlar
Ticaret Bakanı soruya Meclisin dünkü toplan-
tısında cevap verdi, hararetli münakaşalar oldu
M. Eliot’un radyoda konuşması
Ankara 17 — Büyük Millet Meclisinin bugünkü toplantısında, Ahmet Remzi Yüreglr’in pamuk ve yağlı tohum mahsulü hak kındaki eörlü sorusuna Ticaret Bakanı cevap verdi. Ve Toprak ofisin kuruluş kanunundaki bazı sarahatlerden bahsederek piyasanın açılış tarihinin haziran ayının İlk on beş günü İçinde olacağı-en, hükümet İcabetti kçe tanzim satışları yapacağını, Hallerin müstahsil İçin en uygun şekilde tesblt edilerek umanında piyasanın açılacağını bildirdi.
Müteakiben söz «Lan soru sahibi Ahmet Remzi Yikeglr, tanzim satışları İçin hükümete salâhiyet temin eden Milli korunma kanununa temas ederek:
— Bu kanunu artık ticaret hayatımızdan kaldırmak lâzımdır. Esaşe" ya malana, yamalara köylünün elbisesine dönmüştür. Ticaret politika mu tereddütler içinde yuvarlanıp gitmekte ve iş başında bulunanları uzağı değil, yakını bile görmemektedirler.
Ahmet îüreglr’in bu »özleri Ciğerine tekrar kürsüye gelen Ticaret Bakanı, sözlü sora sahibine, mevcut sual çer-
Ankara 17 — Dünyanın meşhur askeri yazarlarından G. EUot, Ankara radyosunda Amçrikaya hitaben bir konuşma yapmıştır. Bu konuşmasında son siyasi ve askeri olaylara temas eden O, Ellot, Türklyedo bulunan Amerikan askeri heyetinin, mânevi bakımdan eşsiz olan Türk ordusunu ma İze iri e ve teknik balamdan modernleştirmeğe çalıştığını ve bu iş İçin d» Türich-ede cidden sağlam bir temel meveua olduğunu söylemiştir.
O. Ellet, sözleri arasında komünizm tehlikesinin Türktyede, Amerl-kadan daha iyi görüldüğünü ve Türk lerln bu tehlikeyi gayet İyi müdrik bulunduklarını da beyan etmiştir.
O. Ellot, konuşmasının sonunda, Cumhurbaşkanı İsmet İnönü tarafından kabuj edildiğini; Cumhurbaşkanının, Türkiye He Amerika arasındaki !ş birliğini övdükten sonra: «Türkiye He Amerika arasında büyük bir mânevi yakınlaşma cereyan etmektedir.» dediğini de İlâve etmiştir. _
Polis Hasibi öldüren Şükrünün muhakemesi
V aij doktor Lûtfl Kırçta m otomo bilinde bulunan maiyet polisi Haslp Kınanı öldüren Şükrünün duruşmasına dün birinci ağırceza mahkemesinde devam edilmiş ve sanık vekili Şükrünün, valinin otomobilini tanımadığını. ‘Haslb’n sivil olması dola-yislle onun da polis olduğunu bilmediğini, onu öldürmek kasdlle vurmadığını, vaktinde hastaneye gitmemiş olmasından harici nezf dolayıslle öldüğünü anlattı.
Mahkeme. Haslbe İlk tıbbi müdahale yapan doktor Necmeddlnln mah kemey» {ağılarak dlnlenmcs'ne kaıar vermiş t» bu sebepten ıkuruşmayı talik etmiştir.
Seçim emniyeti
Cüce lokomotifler
A ta türkü yaşatma cemiyetinin tertip ettiği toplantı
Atatfirkü yaşatma cemiyetince .21/ 5/1948 cuma günü saat 18 de Eminönü Halkevinde 19 mayıs Gençlik ve spor bayramı hâtıraların) anmak amacll» bir toplantı tertiplenmiştir.
Bu toplantıda Selim Sırrı Tarean v» diğer hatipler Atatürkön Gençlik ve «por fikir ve hatıralarını belirtecek günün mftnam üzerinde konuşacaklardır. Toplantıya giriş serbesttir.
Atatilrkü Yaşatma Cemiyeti Başkanlığı
Mehmet Ali Aybar’ın muhakemesi
Ankara 17 — Zincirli Hürriyet gazetesinin sahibi Doçent Mehmet Ali Aybarın İstanbul valisine açık mektup başlığı altında neşrettiği broşürden dolayı açılan dâvaya bugün devam edildi. Bugünkü duruşmada Mehmet Ali Aybarın İfadesi okundu. Bunda kimseyi tahkir etmediği, neşretti ği broşürde sol mahiyette bir şey olmadığı bildiriliyordu.
Savcı Mehmet Ali Aybarın cezalandırılmasını, broşürün toplattırılmasın) istedi. Duruşma, dosyasının tetkiki icln başka gü-
İne bırakıldı
C- H. P. Meclis Grupu bugün toplanıyor
Ankara 18 (Akşam) — C. Halk Partisi Meclis Grupu, bugünkü toplantısında seçimlerde tam bîr emniyetin temini İçin alınması lcadeben kararların tespiti hususunda son görüşmeleri yapacaktır. Hükümetin bu hususta hazırladığı tasan üzerin de yapılacak olan konuşmalar da bir hayli noktainazar mücadelesi olacağı tahmin edilmektedir. Bu iş etrafında sızan haberlere göre, memurin mu hakem at kanunu yalnız seçimlere ait hükümlerinde değişikliğe uğramamakta, olduğu gibi kaldırılmaktadır.
Bu şekilde, memurların İşledik leri suçtan dolayı hususî bir muhakeme usulüne tâbi tutulmaları kaidesi sona ermektedir. Yalnız idare âmirlerinin de vazifelerini emniyetle görebilmeleri için bazı-hükümlern konması da kuvvetle muhtemeldir.
Demokrat Parti mitinginin kararlan
Demokrat Parti İstanbul Î1 İda re heyeti, evvelki gün şehrimizde tertip etiği büyük mitingde alınan kararlan aşağıdaki telgrafla dün Cumhurbaşkanımızla Büyük Millet Meclisi Başkanlığına ve Başbakanlığa bildirmiştir;
Sayın Cumhurbaşkanlığı;
Bir nüshası Sayın Başbakanlığa; Bir nüshası B. M. M. sayın başkanlığına:
ANKARA
16/5/948 pazar günü 60 binden fazla İstanbullunun Iştirakl-le İnönü gezisinde yapılan miting sonunda ittihaz olunan karara uyarak ve halkın verdiği salâhiyete binaen kurulumuz seçimlerin gizli rey ve aleni tasnif esasları dahilinde ve adli miirakabe altında yapılması ve seçimde vazi feli olaölann memurin m ilhakçın at kanununa tâbi tutulmama-lan için seçim kanununda gerek 11 tadilâtın bir an evvel tahakkuk ettirilmesini temenni eder
Demokrat Parti İstanbul İl İdare Kurulu Başkanı .
A. iti. B erkan
Ulus’un makalesi
Ankara 18 (Akşam)—Bugünkü «Ulus» un «Demokrat Partinin İstanbul mitingi» başlıklı makale sinde şöyle deniyor:
«İktidar partisi ve hükümeti seçim emniyetinin sağlanmasını kendisi için yalnız kanunî değil, aynı zamanda vicdanî bir mükellefiyet addetmektedir. Seçim kanununda yapılan değişikliklerde bu cihet gözönönde tutulacaktır. Ancak kaza kuvvetinin secim İslerine ve dolayıslle siyasete müdahalesinden doğabilecek mahzurlar göz.önünde bulundurulduğu için seçim emniyeti memleketin bünyesine ve anayasaya uygun bir tarzda sağlanacaktır.»
çevesi dahilinde taam gelen Uahnt verildiğini, soru çerçevesi dsşma çıkılarak hükümetin umumi politikasının tenkidi yapılmasının İç tüzük ahkâmına uymadığım söyledi.
Bundan, sonra köy okulları inşası halikındaki tasarının müzakeresine geçildi. Söz alan Musatafa ftaşlt Ta-rakçıoğlu, tasarının tatbik kabiliyetini hala olmadığını. İmecenin otua güne çıkarılması, angaryanın arttırılması demek olduğunu, angarya olan bir yerde de tazyik olmasının tabi! bulunduğunu, binaenaleyh tasa rmın bütçe komisyonuna ladesini istedi.
Tenkidlere cevap veTen Millî -IfciUm Bakanı, kadınların çalışma mükellefiyetinden hariç tutulduğunu. köylüler İn otua günlük çalışma müddetin) kâmilen inşaatta geçirmediklerini, bu nun on beş gününün hnsat mevsimi dışında taş ve diğer malzeme taşıma Jşl tçşkJl edeceğini anlatarak köy okulları İnşaatı için on senelik bir program hazırlanmış olduğunu bildirdi.
Vakit geçtlğlden müzakerelere cuma günü devam edilmek üzere celseye nihayet verildi.
Ankara 17 — Meclisteki Müstakil, Demokrat grupu ilk tebliğini bugün neşrctmlştlr. Bunda deniliyor M:
1 — Demokrat milletvekillerinden Enis Akaygen. Eadık Aldoğan, Hazım Bozca. Haran Dinjer, Necati Erdem, Ahmet Otuz. Mithat Sakaroğlu, Ah-npt Kemal SlllvrUl, Ahmet Tahtakı-lıç, Yusuf Kemal Tenglrşenk fle Demokrat parti merkez haysiyet divanınca nizamname hükümlerine ve parti menfaatlerine aykırı olarak par tiden çıkarma kanarlarının tetkik! için büyüMcongrenln derhal toplanmalına müteadlr temennilerinin terviç edilmemesi sebebiyle Demokrat parti Meclis trupundan ayrılmış bulunan Ahmet Aşksr, Arım Gürsu, Al t
îngiltereden 9 küçük lokomotif geliyor
Londradan. bildiriliyor: Stof-fordshire’daki Castie lokomotif fabrikaları ealıibi W. G. Bagnall şirketinin Türk hükümetine, devlete ait bir kömür işletmesinde kullanılmak üzere 10 adet minyatür lokomotif temin etmektedir. Geçen hafta yapılan tecrübeler sırasında bu cüce lokomotifleri gören ve bunlara «Sİssy ile 9 kızkardcşb adını takan News Chronicle muhabiri bu cücelere adeta âşık olmuştur.
Sirkelin genel direktörü Mr. H. Davles (bu lokomotiflerin en son lokomotifçilik tekniğine uygun vüzde yüı modem makinalarla mücehhez bulunduğunu, kazanların cüceliğine mukabil, baca ve ateşçi dairesinin adeta normal büyüklükte olduğunu» söylemiştir. ________________
Ziraat bankası U. müdürü dün vefat etti
Ankara 17 — Ziraat Bankası umum müdürü Nusret Meray, bugün saat 18.30 da fini bir kalb krizini müteakip vefat etmiştir.
Merhum, uzun yıllardanber! Ziraat Baknası umum müdürlüğünü bütün bir liyakatle idare etmiş, çok kıymetli bîr bankacı idi. ________________
Muharrir Ahmet Ağaoğlu’nun ölümünün yıldönümü
Muharrir ve mütefekkir Ahmet Ağaoğlu’nun ölümünün yılcönümii münasebetle yarınki çarşamba 10153 dostlan merhumun evinde toplanacaklar Te hâtırasını y adettik ten sonra mezarını ziyaret edeceklerdir. Öğleden sonra da evde din! merasim yapılacaktır.
Beş Bulgar iltica etti
Bundan üç gün evvel, bir Bulgar askeri uçağı, Yeşilköy hava meydanına mecburî bir İniş yap mıştır. İçinde bulur-an bîr Bulgar kurmay albayı İle dört arkadaşı, kendilerinin siyasî mülteci addolunma 1 arını İstemişler ve enterne edilmişi c-rtiir,______
-â: Vatman Kâmil Açığın idaresindeki 229 numaralı Eminönü - Bebek tramvayı, ortaköyden Kuruçeşmeye gitmekte olduğu bir sırada arkasından aynı İstikamette sürt!» gelen şoför Zeki Gülün Idaresln-dekl otomobil tramvayın önüne geçmek İstemiş, takat bu sırada tramvay da çift hattan tek hatta girmiş bulunduğu İçin taksi, tramvayla direk arasına «ılışarak parçalanmıştır. İyi bir tesadüf olarak İnsanca zayiat olmamıştır.
★ SOcnetclUk eden Mehmet İsminde btrl, beş yaşında Suavl İsminde bir çocuğa sünnet amellyes! yaparken uzvunun tatiline sebep olmak ra çil e İkine! asliye ceza mehkemevlne verilmiş ve dün aorgusu yapılarak tevkif edilmiştir. Duruşması mevkufen yapılaektır.
ir Hasekide bir gecekodu evinde Muallâ isminde bir kızı öldüren ve mahkemede hiç konuşmadığı İçin adalet dolrtoruna muayenesi kararlaştırılan postacı Kâmil Bağnyanığın duruşmasına dün devam edlmesl mukarrerdi. Adalet doktorunun yaptığı muayene neticesinde Tıbbı adlice mü ş&hede altına alınmasına lüzum gösterilen Kâmilin oraya gönderildiği ve müşahedesinin ben İla neticelenmedl-fü anlaşıldıgındanbu neticeye lntlra-zaren duruşmasının taliki kararlaş-jmıştir.
Mesut bir evlenme
Gazeteci arkadaslarımızidan Bilâl Akbanın kızı Ülker Akbjı ile Bahcelievler Nahiye müdürü Çilkrü Urasın oğlu Ziraat Bankası yıüfettlşlerlnden Îîısan Ura-Fin evlenme töreni bugün Ankara Halkevinde akraba ve dostlan arasında yapılmıştır. Tarafeyne saadetler dileriz.
İşçilere tatil yevmiyeleri verilecek
Ankara: 17 — Millî Savunma komisyonu pazar ve tatil dolayı-sile İşçilere çalışmadıkları günler için de yevmiye verilmesine dair tasarıyı esas itibarlle kabul etmiş tir.
Diğer taraftan Denizli miiletvc kili Hulusi Oral da Meclise bir takrir vererek: 1 — İşçilerin sağlığını koruma ve îş emniyetine: 2 — İş kanufiuna bağlı yerlerdeki İşçi ücretlerine; 3 — îş kanunu ile alâkalı kanunlarda değişiklik yapılması ve yeni tasan ve nizam nameler hakkında Çalışma Baka nmdan İzahat istenmiştir.
İstanbul henabol birinciliği
Bir haftadır devam eden İstanbul hendböl birinciliği müsabaka laıına dün Meddiycköy stadında Galatasaray İle Bey^ğhıspor arasında devam edilmiştir Galatasaray üstün bir oyundan sonra mâ, çı 15 - 2 kazanmıştır.
• TAKVi MV.
Receb 9 — Hıar 13
Grup, teşekkülünü ilân etli
Yeni (truptu başkan yoktur. Sekreterliğe Ahmet 1 ahlakıhç seçilmiştir
Rıaa Kırsever, şahin Lftçln, Bıahacd-dJn Öğütmen ve Mehmet Öktem bir araya gelerek demokrasinin- sürat!» gelişmesi ve ibûtün Icaplarlyfegcrçek-leşmes] yolunda samimi ve muvazaasın çalışmak maksadıyla Blîyülc Millet Meclisinde Müstakil Demokratlar grupunu teşkil etmişlerdir,
2 — Grupa başkan seçilmesine lüzum görülmemiştir. Her toplantıya alfabe craslle üyelerden birinin başkanlık etmesi kararlaştırılmıştır.
3 — Grupta bir sekreterlik bürosu teşldl »dilmiş ve gizli oyla yapılan seçim neticesinde Ahmet Tahtakılidl ı rakerterllğe. Haşan Dlnçtr ve Hazini Bozca sekreter yardımcılıklarına ge- Q_ LlriImlŞlerdlr.
Amerikan yardımı
Birleşik Amerika devletleri tarafından yapılmakta olan askerî yanlıma dahil bir kısım malzeme yİ hamil bulunan Goelann taşıt gemisi UmaruiTOza gelmiş ve boşaltılmasına başlanmıştır.
Tüccar derneğinin bîr teşebbüsü
Amerikanın İşgal mınUkasmds bulunan Al m an yaya tütün tatişı için mukavele yapmak üzere giden heyetimizin bir iş yapmadan geri dönmüş bulunması dolayısi-îe, İstanbul Tüccar derneği dün bir toplantı yaparak bu mesele üzerinde hükümetin alâkasını temin için Başbakanlığa. Dışişleri ve Ticaret Bakanlıklarına müracaatı kararlaştırmış ve vaziyet telgrafla bu makamlara bil dlrilmlştlr.
Bu telgraflarda bu işin, alelâ-de bir ticaret mevzuu olmaktan ziyade bir devlet politikası meselesi olduğu, Alman piyasalarının mahsullerimize fiilen kapanmış bulunmasının memleketimiz İktisadiyatı İçin büyük bir darbe teşkil ettiği bildirilmekte vo bir hal çaresi bulunması istenmektedir. _______________
Filistin muharebesi °
(Bas tarafı 1 inci sahi (ede) q
desteklenen şiddetli bir taarruz SO"Z: nunda Arap birlikleri eski Yahudi j" mahallesine girmişler ve Yahuciileri fl) teslim slmışiardır. Bu mahalledeki > evler şimdi teker teker Araplar tara- Q) tundan havaya uçurulmaktadır. A- 0 raplar ın güttükleri gaye, eski Yahudi »t mahallesinde her türlü Yahudi izle-rlnl silmektir. _Q
Hagar.a'mn İddialarına göre, Ku-—-düşün (Lğer bazı stratejik, noktalara el’an Yahucl birliklerinin elindedir. -S* Savaş devam etmektedir.
E«as muharebe başlamadı?
Londra 18 (R) — Flllstinln bütün cephelerinden gelen haberlerden anlaşıldı ifana, gör», kati neticeyi verecek olan savaş henüa başlamış değildir, Yahudi kuvvetleriyle Arap orduları arasında esas savaşın nerede başlıya cafı henüz kestirilememektedir.
Times gazetesinin askeri yazan şöy le demektedir: «Kat! netlcejl savaşın cereyan edeceği gün yakındır. Ya-hudljerln elde edecekleri neticeler dışandan alacakları yardıma bağlıdır.»
Amerikan büyük elçisi
Aııkara 18 (Akşam) — Uluslar dettenberi Bursada bulunan A-merikan büyük elçisi şehrimize dönmüştü. Elçi bir kac gün sonra tekrar îstanbula gidecektir. _
Tıbbı istatistik kongresi
Ankara 13 (Akşab) — Uluslar arası tıbbi istatistik kongresi bu ayın 24 ünde Londrada toplanacak ve üç gün devam edecektir. Kongrede memleketimizi teni sil etmek üzere Sağlık Bakanlığı Tıbbî istatistik genel müdürü Dr. Kadri Oğulcay Londraya hareket etmiştir.
1 BOR 3A 1
İstanbul bot şaşman 17/3/1948 flatieri
B8HAJ4 VS TAHVİLÂT
% 1 Fsdlll TlhTlüe
Kapanış
fiıro . Errurum 1 20.35
Sıra» - Kr7urom İ-1 20.50
1941 Demiryolu I 20 55
İMİ Demiryolu □ 20.20
1941 Demiryolu m 21.25
Milli Müdataa 1 20.83
MİLİ! Müdafaa □ 20.20
Milli Müdafaa. Ol 20.40
Milli Müdafaa IV 20.09
% 0 faizli Tahviller
Kaüonma I 87.—
IMl Demlrûlu VI 80.—
Kalkınma □ 87.—
Kalkınma W 87.05
% > faizi! TahvUM*
1933 Krgsnî 22.73
1938 İkratnlyell 31.—
Mili! Müdafaa 20,93
Demiryolu ÎV 00.60
Demiryolu V 07JO
Anadolu Demlryora Grupu
TahvOlo 1-1 İM.-
His» senetleri % e 55.50
Mümessil senet 72.—
şirket hisseleri
Merkez BcrJcası 135.—
îş Bankası 24.—
T. Ticaret Banka» 6.—
Aslan Çimento 18.—
SARRAFLARDA ALTES
Batış
Gulden 35.—
Türk lirası 38.15
Sterlin 57.15
Külçe 5 5?
Reşat 3*1 90
Çek flitlerinde değişiklik yoklat.
U 1948
AKŞAM
Sahlfe S
Elektrikjdaresi
Yüzde 6 faizle istikraz yapıyor
Oeçanlerda Umumi Mecll» toplantısında Tramvay İd ar ast tesisatının tevsii tein verilen 10,3 rûllyon liralık siparişlerin müstacel taksitlerinin ö-denmesl İçin aıam! yüzde 8,5 fail vs
1 senede ödenecek bir buçuk milyon liralık bir Itlkraı akdinin tahakkuku için İdareye yetki verilmiştir.
Dün kendisiyle görüşen bir arkac ı $ımu umum müdür İbrahim Kemal Baybora’run bildirdiğin* göre İdare hesabına Emlâk Kredi bankasından
2 senede ödenmek üzere t* yüzde 8 fa lale bir milyon 200 bin lira ödünç alınmıştır. Bu para esbabı miiclbede belirtildiği gibi müstacel taksitlere verilecektir. •
Tütür^şatışı
Taşova bölgesinde
3 buçuk milyon tütün var
Taşova (Akşam) — Taşova, Erbaa, Niksar, Tokat'ta 950.000 kilo tütünün ambarlanmam yapılarak bu tütilnlar 100 - 350 kuruş arasında satı? görmüştür. Vasati Hat 150/170 arasında olup şimdilik üç bölgede Tekel İdaresinden başka alıcı bulunmamaktadır, Çiftçi hatları tatmin edici bulmuyor.
Elde mevcut stok partilerin henüe satılmamış olması, bilhassa Orta Avrupa İle Almanyanın elimizden kaçırılmış bulunmasının fiat düşüklüğünde va piyasa hareketşizllklo-rlnde büyük çapta tesirleri olmuş, bu yüzden müstahîll ve tüccar zor duruma düşmüştür. Tekel »e Ticaret Bakanlıklarına bağlı yetkili adamların tütün İç ve dış piyasalarını iyi organize etmedikleri anlaşılıyor.
Banka ve Tekel İdaresine borçlarını ödeyememekten mütevellit olarak, müstahsil tarafından duyulan endişenin. makeslnl nerede aramak lâ-eımdır? Oldukça eskldenberl tütün ziraatıyla İştigal eden bir insan sıfa-tjyle söylemek Üterim kİ, tütün gibi. Türkiye ekonomisinde başta yer tutan, döviz ve işe yarar karşılık aağlı-yan kıymetli bir mahsulün tnaaele-sef yukarıda belirttiğimiz gibi, iç ve di» piyasalarda organize edilmemesinin müstahsil feci acılarını çekmektedir. ._____
Bakla fİatları
İhracat pek azdır, yeni sene mahsulü çok iyidir
Balıkesir'den yazılıyor: Mevsim ilerlediği halde baki» satışlarında geçen seneye nazaran hiç bir hareket görii [memekte ve bir aydanberi devam eden alivre satışların ancak 300 - 350 tonu geçmediği borsa kayıtlarından anlaşılmaktadır. Halbuki geçen 3ene bu zamanlarda borsa muameleleri çok hararetli geçmiş ve kua zamanda 3-4 bin ton baki» «»-tilmıştı. Bu sene vaziyet bunun aksidir. .
Tüccarın diğer bir endişesi d» bu senekl mahsul vaziyetidir. Durum çok müsait görüldüğünden, rekolte büyük olacaktır. Bu yüzden alıcı tüccar İlerisini düşünerek hareket etmektedir. 20 kuruşa kadar çtkan alivre bakla flatı bıfgüa 25,5 kuruşa düşmüş, buna rağmen piyasadaki alıcılarda hiç bir hareket , görülmemiştir.
Alâkahlsrca teyldedlldiğlriB göre fiatlerin daha da düşmesi muhtemeldir. Bazı alakalılar bu aeneki Ege rekjteslnln. 15 ve diğer bir kısmına göre de 20 bLn ton tahmin edilmekte olduğu söylenmektedir.
Üzüm ve nohut ihracı
İzmir 13 — Sterlin mukabilinde Yakın Şark memleketlerine 300 ton üzüm ihracına müsaade edilmesi üzerine, kuru meyvacılar birliği 16 mayıs t ar 1 hine kadar bir İhraç müddeti tâyin etmljtL
şimdiye kadar ancak 130 ton û-züm İçin lisans alındığından, bakiye kalan 440 ton hakkında yenlblr katar alir.3eakt.ir.
Kuru meyvacılar birliği, yakın bir İhtimalle yarın bir toplantı yaparak daha L5 günlük bir ihraç müddeti tâyin edecektir.
Delikli nohutlar iç La tâyin edilen müddet 20 mayısta biteceğinden mü-racaatler başlamıştır.
Kuru meyvacılar birliğinden bir heyet önümüzdeki hafta içinde Aq-karaya giderek kuru meyva mevzuunda Ticaret Bakanhğlyle temaslar yapacaktır.
nasıl?
— İri olacak gibi görünüyor.
Yukankl tafsilâttan şu anlaşılıyor.
İçine g-lrdlğlmlz seker buhranı kolaylıkla geçici değildir. Bu buhranı atlatmak İçin passlf durmak elvermez. Aktif olup hal çaresi bulmalıyız. (Vâ - Nü)
AKŞAMDAN AKŞAMA
Şeker mevzuuna bir kuşbakışı
Dünkü gazetelere baktım; Mu-vatıkı, muhalifi, herkes acı acı şekerden dem vuruyor. Şekergüf-tar kesilmişler. «Zehrhand» olanları bilirdim amma «zehrkand» olan'ara ilk rastındım,
Bu münasebetle, ben d» lâfa karışmak arzusuna kapıldımsa da. dört şeker fabrikalarımızdan Üçünü ziyaret etmiş bulunmağı kâfi ihtisas saymayıp bu işler hakkında bilgi ve saiâhiyetl olan* lardan aşağıki malûmatı topladım; umumî efkâra arzediyo-rum.
Türkiyede dört şeker fabrikası vardır. Bunların randımanı 90 bin tondur. Diyelim id 100 bin ton şeker Halbuki bugün halk 150 bin ton şeker sarfediyor Bu İstihsalle istihlâk arasındaki farla, ancik ithalât sayesinde karşılayabiliyoruz. İtlıalâl için de behemehal dolar lâzımdır. Zira ne Avrupada. ne -ie sterlin»havzası memleketlerde şeker mevcuttur. Amerikalılar da, dolar mukabili şeker alıp aç. Avrupaya vermişlerdir. Ruslarda şeker varsa da onlardan tedarik mümkün değildir. Binaenaleyh:
1 — Ya şeker istihsalini istihlâkimiz derecesine yükseltmek lâzımdır; kî. bu mümkündür. Türkiyede, kamış veya pancar şekeri olarak 200 bin ton daha istihsal edilebilir, Bövlece umum hâsılatımız senevi 300 bin tonu bulabilir.
2 — Ya dolarla İthalât gerekiyor; ki kıymetli dolan buna daima tahsis güçtür.
3 — Yayut ta tahdide gidilecektir, ki o yapılmıştır. Fakat köylüler, şekeri şehirliler gibi yemeyip İhtiyaçlarını başka suretlerle temin ettiklerinden vesika usulünü îtalyanlar dahi hüsnü idare edemediler. Bizde nasıl yapılacağı meseledir.
Sordum:
— Lâkin bir millet ebediyyen tahdidli şeker yemiyeceğine ve bugünkü dolar durumunun bozulması üzerine de hesap bina edilemiyeceğine göre ne yapmalı?
— Bugün ecnebi şekeri tstan-buta teslim 40 kuruş civarındadır. Bu ucuzluğa rağmen, noksanı telâfi için getireceğiniz iki senelik ithalât şekerinin karşılığı ile, lüzumlu şeker fabrikalarımızın ithalât kısmını alabiliriz,
— Fabrikaların ithal edümiyen kısmı için gereken parayı nereden bulacağız?
— Onları da şekerin fiat farkı kendiliğinden öder.
— Peki, bu derece makul görünen bir iş niçin yapılmıyot?
— Şeker işine bir tahtada ödenecek böyle yüz milyon liralar, devlette yoktur. Çok düşünüldü, sanayiin tevsii münasip olacağı kanaatine varıldı, fakat devlet ta para yok.
— Millette oLsun vardır ya... Hiçin halk iştirak ettirilmiyor?
’Jzun uzun konuştuk Böyıe bir fikir hükümette de halkta da gelişmemiştir kanaati mevcut.
Her ne hal ise..,
Sonuncu ve can alıcı bir sual daha:
Para mevcut olsa da, ken-dlniiza yetecek şekeri İstihsale karar versek ve tesisata bugün baslâsak. yen! kuracağımız fabrikaların mahsulünü ne zaman alabiliriz?
— Beş altı sene sonra.
— Türkiyede nüfus başına yenilen şeker miktarı normal midir?
— Hayır... Şekerin diğer maddelere kıyasla ucuz olmasına rağmen bizim şimdi nüfus başına yediğimiz şeker, Yunanis tanın harpten evvel yediğinin dörtte üçüdür Binaenaleyh, Türkiye, k piyasada 200 bin tonu haydi haydi eritebilir. Fakat 300 bin tonluk istihsal imkânımızı kullanmamız için belki de kırk sene lâzımdır.
Bir de pratik sual:
Halkın etinde nekadar seker vardır? (Ya.U Islifçilenie) bu ferler iddia edildiği gibi erir mı. yoksa zamana mukavim mİ-ör t ,
- Asgad 20 bin ton şeker, hal-ki.ı elindedir Bunlar rutubetsiz yerlerde - meselâ odalarda ve mazbut kilerlerde - saklanırsa senelerce. dayanır. Bizim iklim umumiyetle .şekerin muhafazasına elverişlidir. Fakat Cavada iki seneden fazla şeker durduramı-yorlar; lıusu3Î tertibat yopıyor-lar
— Bu senenin şeker mahsulü
Kıral Michel neden efan evlenemedi?
Kiralın otiodoks, prensesin katilik olması ve Papalığın koyduğu şartlar düğünü geciktiriyor
15 otobüs
Bugün bir İsveç vapurile geliyor
Verilen malûmata göre tramvay İdaresinin İsveç'e ısmarladığı 59 otobüsün son kısmını teşkil öden 16 araba bugün bir İsveç şilebiyle limanımıza gelecektir. Gemi normal tarifesini aksatarak geç kalırsa otobüsler de birkaç gün gecikecektir.
Kendisiyle görüşen bir arkadaşımıza umum müdür İbrahim Kemal Baybora bu arabaların yaz münasebetiyle Boğaz hattında, çalıştırılacaklarını söylemiştir. Şişli - Beyazıt ve Nişantaşı - Beyazıt servislerinde kâfi miktarda otobüs bulunduğundan bu 15 otobüsle bu yaz Boğaz hattı gayet rahat çalışabilecek ve her yıl görülen‘izdihamı önlemek kabil olacaktır. '
Kıral Michel ve prenses Anne
Romanya Kıralı Michel İstifasını I şimdi ne olacak?.. Söylendiğine verdikten ve Rom3nvadaıı aprıldık- I göre, kiralın maiyetinde bulunan es-
tan sonra doğruca İsvlçreye gitti- Kiralın, son Londra seyahati esnasında görüp sevdiği Prenses Anne de Bour-bon Parme da çok geçmeden Danl-markadan İsvlçreye hareket etti, Nişanlandıkları söylenen lal genç burada dağlarda kış sporları yaptılar, birlikle gezdiler. Sabık kıralla prensesin evlenmesi bir gün meselesi addediliyordu. Halbuki aradan aylar geçtiği halde İki genç hâil evlene-mcınlştlr. Bunun sebebi nedLr?..
Michel İle prenses arasında bir hâdise mİ olmuştur? Nişanlılar birbirlerinden yüz mü çevirmişlerdir?... Hayır, buulaııı hiçbirisi değil, tkl gencin arasında hiçbir h&dLse olmamıştır, Michel 11® Anna do Bourbon Parma birbirlerini hâlâ ILk günkü kadar kuvvetle seviyorlar. Aylar geçtiği halde evlenememclerlnln sebebi din İhtilâfı ve Papadan izin, almak lüzumdurr.
Kıral Michel ortodoks, prense 138 katollktlr. Bir katollğln ortodoksla evlenebilmesi için Paparun İzin vermesi lâzımdır. Bu hususta lâzım gelen teşebbüsler yapılmış, İş ciddiyetle tıkib edilmiştir. Fakat bu t», papalık makamınca çok mlihlm telâkki edildiği İçin çabuk netice elde edilememiştir. Bunun üzerine prensesin ve kiralın anneleri Papa tarafından kabul edilmişler, arada mühim bir görüşme yapılmıştır. Ancak mesele gene netice [enememi şiir. Papa izdivaç için İzin vermeği kabul etmiştir, fakat doğacak çocukların katollk olmalarını şart koşmuştur. Bu mesele etrafında anlaşma olmamıştır. Kıral ve ailesi çocuklarının ortodoks olmasını İstiyorlar.
Bir zamanlar Bulgar Kıralı Ortodoks Borla. İtalya kiralının katollk kizıyje evleneceği zaman gene böyle ' bir mesele çıkmış; Papa, andk doğa-I cak çocukların katolifc olmaları şar-tlyle İzdivaca İzin vermişti. Borla bu şartı kabul etmiş göründü, nikâhları kıyıldı. Fakat. Lıdivaçlari Papalık tarafından da meşru tanındıktan sonra verdiği sözü tutmadı, çoçuk-rını ortodoks usulü mucibince vaftls ettirdi.
Kıral Michel böyie hareket etmek İstemiyor, her şeyin evvelden halledilmesini ar su odiyor. tkl gencin anneleri bunun için Papayı bizzat ziya-' ret etmişler, fakat teşebbüslerinde muvaffak olamamışlardır.
Kiralın ve prensesin anneleri Papa'yı ziyaretten akarlarken
Ki Rumen Dışişleri Bananı uarenco. Papalık nezdlnde son bir teşebbûşto bulunacaktır. Bu teşebbüs do muvaffakiyetli netice varmesse, prensese katollkllğl bırakarak ortodoks olması teklif edilecektir. Prensesin bu tek lifi kabul edeceği muhakkak sayılıyor. Bu takdirde Papanın bu evlenme İle hiçbir alâkası kalmıyacaktır.
Michel'in serveti
Kıral Michel, Ronıaayadan pek az bir para 11» çıkmıştı. Yanındaki bütün para üç bin dolardan İbaretti. Bu sebeple kıral tsvlçrede bir müddet epeyce sıkıntı çekti. Fakat bu esnada, senejerdenbcrl îsvlçrtde yerleşmiş bulunan, eski Rumen Dışişleri Bakanı Oafenco para işini eline aldı. Amerlkaya müracaatla, kiralın babası Carol tarafından 1940 senesinde Amerika bankalarına yatırılmış olan ve Amerika hükümeti tarafından bir nevi hacze tabi tutulan otuz milyon doların oerbes bırokılmasuu istedi. Eski Bakan Amerlkaya giderek uzun görüşmeler yaptı. Bu arada Kıral Michel do Ameri kaya gitti ve orada çok !yl -karşılandı. Kiralın komünizm a-leyhlnda vaziyet alması ve kendisini el'an kıral saydığını bildirmesi Amerikalıları memnun etti Söylendiğine göre, Amerika. Carol'ün ellna geçmemek şar tiyle 30 milyon doları «er-bes bırakmağa temayül etmiştir.
MlcheL otuz milyon doları elde e-dorse, Ayrupanııı «ayılı zenginlerinden biri olacaktır.
İtalyan operetinin ikinci hafta programı
Temsillerine büyük muvaffakiyetle devam etmekte olan La Gaya Llrlka opereti bu hBfta Milletlerarası tanınmış eserlerden Şendul» Çordaş-fûrstln. Kontes Moılça ve Çin Çlla Operetlerini oynıyaeaktır.
Tekel Genel Müdürü iyileşti
Bir müddcttenberl rahatsız bulunan Tekel Genel Müdörii Hüsnü Korlei dün sabahtan İtibaren vazlfa-31no başlamış v® dairede öğleye kadar süren bir müdürler toplantısı yapılarak son fiat arttırılmalarından sonraki durum görüşülmüştür.
Yol durumu
Teknik Üniversite yollar ve münakale profesörlerinin tetkikleri
Memleketin münakale va yol durumu bir müddettenberl yeril ve eo-nebl mütehassıslar tarafından ds-vamlı surette tetkik mevzuu olmaktadır. Bu arada İstanbul Teknik Üniversitesi Yollar ve Münakale kürsüsü. Ord. Profesörü Pallln 11e doçenti yüksek mühendis Faruk Umar bir yıldanberl bu mevzuda sistemli surette çalışarak zaman zaman Ana-dojunun çeşitli bölgelerini germektedirler.
Geçen yaz Güney ve Doğu Anado-luda yapılan tetkiklerden sonra İki ay kadar önce de Orta ve Kuzey Anadolu'da kış münakalesi incelen-inektedir, şimdi bu İki zat yanlarında bir de asistanla birlikte Batı Ana-dolunun münakale ve yol durumunu incelemek üzere bir tjeep» arabasıyla yola çıkmışlardır. Bu tetkik gezisi bir hafta devam edecek va İstanbul İle İzmir arasındaki Batı Anadolu bölgesi İncelenecektir.
AKİSLER
Meğer mesele ne kadar basitmişl
Altı aydanberi memleketin iktisadi durumunun endişe verici bir manzara arzettiğl meydandadır. Gazeteler zaman zaman piyasadaki durgunluğa ve d ıs ti-c a re t imizdeki tıkanıklığa hükâ-1 metin dikkatini çektiler. Tüccar Derneği, tütüncüler ve İhracatçılar Birlikleri gibi mesleki teşekküller sık sık toplantılar yaparak. gün geçtikçe vahametini artıran buhranı hafifletecek tedbirleri araştırmağa koyuldular. Bütün ümitler üç yıldanberi milli mahsullerimize kapalı kalan en büyilk ihraç pazarıma Almanya ile yeniden kurulacak ticarî münasebetlere bağlandı. Amerikan işagl makamlartle başlayan müzakerelerin neticelerine sabır ve silkünctle intizar edildi. Bu tek ümit kapısı da (yi niyetlerine lüzumundan fazla güvendiğimiz bu dostlar tarafından yüzümüze kapatılınca, piyasadaki şaşkınlık son haddini buldu: ueh ve ümitsizlik milyonlarca müstahsilin ruhlarına da sindi. Fakat isthsal ve ticaret âlemimizin gösterdiği bu endişeli kaynaşma maalesef ne mestti idare makamlarına ne de millet kürsüsüne in’ikâs etti!
Bu an’anevl geniş yürekliliğin doğurduğu muannid gevşekliği derin bir hayret ve dikkatle takip ettiğimiz bir sırada, mtlletvektUe-timizden birinin harekete geçtiğini ve tütünlerimizin yabancı memleketlere satılması için hükümetçe ne gibi tedbirler alındığına dair bir Miat takriri verdi-ğnl öğrendik; yeniden ümittendik. Zannettik ki bu sual takriri yüzlerce milletvekilini de harekete geçirecek. Millet Meclisi çetin ve ateşli müzakere ve münakaşalara sahne olacak, memleketimizin iktisadi hayatını ve içttmgl nizamım tehdit eden bu korkunç buhranın sebep ve d miller i ortaya dökülecek, milyonlarca müstahsilin tsfırabtnt teskin ve ilca-ret âlemindeki sarsıntıları tahfif edecek tedbirlerin süratle alınması sağlanacak!
Meğer bu buhran denilen şey nekadar mübalâğa edilmiş! Mesele bu birbuçuk satırlık sual takririne verilen üç cümlelik cevap Ut kolayca halledilecek kadar sade ve basit misi — B.
İSTANBUL HAYATI
Kimler yiyor bunları?
Bir kaç gün evvel sabah gazetelerinden birinde İzmirden va-rilen şu havadisi okudum:
cîzmlrde ilk kiraz mahsulünün kilosu bugün 6 liradan satılmıştır. Domatesin kilosu 8 lira, biberin kilosu 26 Ura, hıyarın adedi 80 kuruş, can eriği 100 kuruş, çilek 200 kuruştur.»
Yine aynı günlerde gazeteler, piyasada durgunluk, memlekette şiddetli bir işsizlik, parasızlık hüküm sürdüğünü yazıyorlardı.
Şu havadislerin hangisine inanalım? Kilosu 26 liraya taze biber, 6 liraya kiraz alıp yiyenler kimlerdir? Seyyah akınlan başladı da İzmlre Amerikalı milyarderler ml doldu? Bu olamaz Amerikalı milyarder de biberin kilosu 26 liraya satıldığım görse 11 ters yüzüne döner, bu memleket- q ten savuşur. , q_
O halde gazetedeki havadisle- ç\| rin bîrinden biri yalan. q_
Hayır, yalan değil. Havadü’.e- O rln îkis de doğru. Evet, aziz dost- c larım. Bu memlekette hem plya- O sa durgunluğu, işsizlik, parasız- 'yj lık sıkıntısı çekilir, hem de kilosu Js 2G Liraya biber satılır. İrili ufaklı hepimizde gösteriş merakı, İsraf, mirasyedilik öyle kökleşmiş kİ, 9* sıkıntı denilen şey sadece dilleri- c mlze dolanmış kuriı bir kelime k|— halinde kalıyor, ellerimiz buldu- *** ğunu etrafa saçmaktan geri durmuyor. "O
çocuklar münasebetsiz, fena bir lâf söyleyince anneleri; «Bir (0 daha öyle konuşrsan ağzına bl-ber koyarım» diye korkuturlar. Şimdi ben de çocuk olsam ve ağzıma şu 26 liralık biberlerin doldurulacağını bilsem, durmadan münasebetsiz, kötü lâflar ederim. Fakat nerede o talih? Bizim ağzımızın payı, içine kiremit tozu karıştırılmış kırmızı biberdir.
O yemyeşil, kütür kütür, ısırdıkça bahar ve baharat rayihaları saçan 26 liralık, körpecik biberleri yiyecek ağızlar başkadır. Siz de bilirsiniz yal Hani, hükû- . met hayatı ucuzlatmak İçin tedbir alır, hayat bir kaç misil daha pahalılanır. Hükümet müstahsili korumak için tedbir alır, müstahsil donsuz, gömleksiz kalır. Hükümet müstehliki himayeye kalkışır, müstehlik lıelâk olur. Hükümet döviz temini için türlü çarelere başvurur, eldeki dövizler de saman altından yürüyen sular gibi göze görünmeden dışarıya akar. Ve bu işler böyle olup giderken aramızda gizlenen mahdut bir zümre mütemadiyen kasa doldurur. Onlar günde yüz lira harçlıkla Avrupa, Amerika seyahatlerine çıkarlar; aylarca yiyip içerler, gezip tozarlar, eğlenip safa sürerler va dönüşte tıklım tıklım dolu bavullarla, kat kat Vizon kürklerle vapurdan İnerler. Onların saçtp savurdukları dövizlerin yerini doldurmak için beri yanda bls, buğdaylarımızı, kasaplık hayvanlarımızı, yağlarımızı dışarıya satarız, kendimiz kuru arpa ekmeğini duru suya banarak günümüzü gün ederiz.
Farkına varmadan münasebetsiz lâflar ettim galiba. Ağzımıza biber koyarlar hal Tabi!, 28 liralık biber, vizon kürklü ağızlara lâyık. Kiremit tozu karıştırılmış kırmızı biber benim neyime yetmezi Hadi, hoşça kalınız azla okuyucularım.
Cemal Refik
18 Mayns 1948
Saiıife 4
Paris mektupları
Bir kitapçılık mabedi
Yeni bir dünya keşfedilecek
Daragnes afelye ve matbaasında gördüklerim — Sanatkârın Türkiye hakkında söyledikleri
Paris {Hususi muhabirimiz yazıyor) — Duragnös muasır Fransız sa-patınca mühim bir mevki sahibidir. Bu meşhur kitap tasvlrclsl aynı zamanda da tâbtdlr. Tezyin ettiği kitapları en küçük teferruatına kadir taklbedlyor. Monmarter’ln ortasında matbaası. hakkâk »telyesi, parlak kâğıt deposu, her çoğa mahsus olup hakiki bir müze teşkil eden nftd'r M-taplarlle bir kitap mâbccH kurmuştur.
Bu hazîneyi tam üç saat gezdim, çünkü okumağa başladığım andan İtibaren tahayyül ektiğini güzel kitapları ve matbaayı buldum. Hangi gazeteci, hengl muharrir vardır ki kendi etile dikeceği, tabedeceği bir matbaaya sahip olmak istemesin. Paris’te güzel tabılar İçin bundan daha İyi kurulmuş bir matbaa yoktur.
Daragnfes'ln kurduğu bu kltapçı-çı]ık tnâbedl hakkında bir fikir edinmek İsteyenler Parisli kitap severler İçin bir sergi açılmıtşır.
Bu sergi Paris'in sol kıyışındaki en güzel yerlerinden birini tcŞkll eden Bt. Germaln de Pras'de kâin Dbralrte Nicuise'do açılmış bulunuyor. Serginin tanzimi çok güzeldir. Alt kaftan büyük bir zevkle tezyin edilmiş bir salona çıkılıyor. Bu salondaki vitrinlerde sabiteler! sanatkâr tarafından icrelm re tezyin edilmiş kitaplar bulunmaktadır. DaragnAsln sanatında güzel olan taraf, durmadan yenile?-meal ve bütün mevzular» kabijl tatbik olmasıdır.
Daragnes tarafından tersim ve tezyin edilmiş olan eserler, mükemmel bir rağbet görmektedir. Onun tarafından tersim, edilmiş ol sn «Denizcilik mezarı» kitabı ancak üç m!ı]l Hat vermek suretlle tedarik edilmektedir. Musavver ve müzeyyen kitap tevki, bir çok memleketlere yayılmaktadır. Fakat bu zevki yaymak şerefi, muhtelif büyük Avrupa şehirler,nde «ergiler açan Frsnsay» »İttir. Bunda Daragnös’in rolü de büyüktür, çünkü bu sergiler onun yardırnije tertip ve tezyin edilmiştir.
Fransada bu asırda güzel kitabın «Ipiilglnl yapabilecek ondan daha salâhiyetti bLr kimse yoktur. Türkiye, bu büyük sanatkârın zevkini ve salâhiyetini görmek fırsatını geçen sene elde etmiştir. Çünkü Ankara ve ts-tanbujda İki güzel Fransa kitap sergisi açılmıştır. Bu sergiler, bizde eanlı bir hâtıra bırakmıştır.
Dara m t s bu turnesi esnasında eü-»aj sanatlar umum müdürlüğü l|e faydalı temaslarda bulunmuş ve Tür k yede güze] kitap sanatını yaratmağa yarayacak bir hâk a tel y es L kurmağı üzerine alıp elnuyacağı kendisinden sorulmuştur. Sanatkâr hım bu tekliften, hem de Tûrkiyede gördüğü sıcak hüsnü kabulden çok mütehassis olmuşutr. Sanatkâra Türkiye de bıı hâk atölyesinin kurulmasına yardım- etmeğe mütemayil o|up olmadığını sorunca bana şu cevabı verdi:
— Niçin kabul etmlyeylm? Tiirkl-yeyi ve Tûrlcleri severim. Türk]er tezyini sanatlara pek İstidatlıdırlar. Müntehap nakışlar]a Türlrfyede basılacak kitaplar, modem zanatl» Şark sanatlnl mezcetmek hususiyetini haiz olacaklardır. Türk sanatinl bfjen ve kalblerlr.de sanat ateşi ya-
Brezilya içerilerinde İnsan ayağı basmamış büyük bir fen heyeti gönderilecek
Pervanesiz uçaklar
20 Mayıs’ta İstanbul’a pervanesiz bîr Gioeter Meteor uçağı gelecek
Dragnis ve paparanı nnn ressamlar i nız vardır. Atölyeyi kurmak İçin bir kaç çalışm» toplantımı yapmak kâfidir. Onlar, o atelyc-de çalışmalarına devam edecekler »e memleketinizi büyük bir İstikbali olan yeni bir «anat şubesine sahip kılacaklardır. Bu esasın temellerini atmak İçin tamanınun İki üç ayını hasredebilir ve raman zaman memleketinize bir kaç hafta İçin gelebilirsem eminim kİ sanatkârlarınız, Fransada da en büyük sempati 11» karalanacak bir çok güzel kitaplar yaratacaklardır.
Bukadu güzel bir proje yakın bir samanda gerçekleşebilir mİ? Abdül-hak H Anı İt, Yahya Kemal, Yakup Kadri, Refik Ha]lt gibi »a İr v» muharrirlerin eserlerinin; Bedri Rahmi, Sabrl Berkel veya Nurullah Berk tarafındın tersim ve teayln »dilini* nüshalarını görecek miyiz?
JöjA 4Orf«nf
gvnl* eraal Bu arazinin her bakımdan pek «engin olduğu anlaşılmak-
tadır.
Vakit vakit seyyahlar bundan keşfetmek tuore
la çıkmışlardır. Fakat bunların çoğundan bir daha almamamışür. Çok
Deri gitmiyerek dönenler do
.......11 ■"
20 Mayıs Perşembeden itibaren
L
Sinema ve Tiyatrosu sahnesinde Her akşam saat 21,15 de suarede ve 16,15 de matinede sinema programına İlâveten
Enternasyonal
BOGDADY’s
TRUPUN'un
, Camba2 numaralan bağ Hatlarda zam yoktur
Yarın matlne’rrden İtibaren
MELEK
Sinemasında
Şen, şuh bir komedi
KUMAR BORCU
Oynayanlar:
FRED Mac MURRAY
MARGUBRİTB CHAPMAN
yerlerinizi evvelden aldırınız
-
lerdir. Yalnıa
lorda çok büyük hayvanlar ve vahşi bayat kızıl derili olduğu
tadır. Alman İare göre bu keşfi için büyük Çüde bir girişlim ek Birleşmiş
himayesinde vesaitle yapılacak e-nftmnalardu ve Imtm nehrini üUsterir harita
hlm neticeler elde edileceği ve keşfe- I dilecek erazldo milyonlarca intanın ı yerleşip faydalı İstihsallerde buluna- I cağı limit ediliyor. Bu hususta Ney- ı yorktan şu malûmat verilmektedir: ı
Cenubi Amer ikada henüz keşfedil- I m emiş bulunan Ö.93O.3OO kilometre ı karelik bir erszl mevcuttur. Tamamen bâkir amandan ibaret olan bu l eraılnln keşfi İçin Birleşmiş m]Uet- ' ler öğretim fen ve kültür orgenlzas- | yonunun (Unesc-o) himayesi altında : milletlerarası bir sefer yapılacaktır. Bu muazzam İşbirliği seferine birçok ı memleketlerin fen adanılan İştirak ı edecektir.
Bu İş için kurulacak enstitünün ; tasarısında bildirildiğine göre, bu mıntaka tabii ve içtima! İlimler bakımından büyük fırsatlar sağlamaktadır. Meçhul erazlde yapılacak araştırmalar mlUetlerarcsı bir ehemmiyet taşımaktadır. Enstitünün yapacağı keşifler esasına istinaden Lâtin . Amerika memleketleri yeni mıntakayı esaslı bir şeklîde inkişaf ettirebileceklerdir,
Amazon nehrinin 6270 kilometrelik kıyısına İsabet eden bu bflklr orman mmtataunnın beşer hayatına yeni kaynaklar açacağı umulmaktadır. Nitekim, bâkir ormanın tabi! kauçuk, pirinç, gaz. kakao, sert odun ve saire bakımından gayet tenlgn olması muhtemeldir.
Pariste yapılmakta olan Unesco konferansı bu uğurda sarfedllecek gayretleri tesblt edecek ve coğrafya, toprak araştırması, biyoloji, antropoloji. etnoloji, slraat ve besleme de | dahil olmak üzere birçok sahalarda lkl kişilik bir komite yakın bir ta- | manda başlangıç mahiyetinde bir > araştırmaya girişecektir. Lâkin belli başlı araştırma İşleri birkaç ₺y sonra başiıyacnkür. Mart ve nisan nyla-1 rında Unesco, delegeler arasında bir konferans toplamak gayeslle ilgili memleketlere birer toplantı tasarısı gönderecektir.
tralya, Fransa, İngiltere, Felemenk Hlndistanı, Birleşik Amerika ve diğer İlgili memleketlerin katılacakları limit ediliyor. Bu projenin haarlan-masında Brezilyalı profeşör P. de Berredo Camelro'nun rolü göze çarpmaktadır.
Gelecek on yıl esnasında insanların Birleşik Amerika, Avustralya Çin kadar büyük olan ve yahut da Fransa ya nazaran 13 keıe daha geniş olan bir mıntakada gayet müreffeh bir hayat sürmeleri muhtemeldir. Bu büyük ve meçhul mıntıkadan medeni dünyaya kocaman yılanlardan, üç kere atlayan balıklardan, hâil mevcut olduğu bildirilen esrarengiz taş devrine alt kızılderl-lllerden daha önemli haberlerin gel-tnerresl İçin hiç bir «ebep yoktur.
ÖLÜM
Şehrimizin ve Iımirin maruf rük komisyoncularından
MUHLİS RIZA OVAU Allahın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi bugün Erenköy EthemefendI caddesi 12 No. ]u köşkünden kaldmla rak öğle namazı Zlhnlpsşa camiinde kılındıktan sonra İç Erenköy kabristanına defnedilecektir.
çiçek ve çelenk gönderilmemesi rica olunur.
güm-
Lâtin Amerika memleketleri de j ' dahil olmak üzere toplantıya Avus-
AŞK VE MAC ERA ROMANI
Basan: KtHAL KARAMAĞARALI Tefrika No 25
Eu seste İstihza var. İşte bu iştihara, bin bir tehditten b!n bir tehdidin tatbı kından beter Zeynebl korkuttu. Dişleri birbirine çarparak baygın gibi bîr müddet öylece kaldı. Jale hanım kurtarılıp da elbiseleri değiştirilmek üzere kamarasına götürüldüğü zaman, Ali Hazımla Feyya-sın uzaklaşmalarında n bilistifade «ndelljerek kalktı.' Dizleri titredi. Gök yüzünün erguvan! lje pembe arası ne kadar rengi varsa kayalarında loplıyan adaya epey yaklaşmış-imdi. Şimdi iki tepe arasındaki inşaat daha vâzıh görünüyordu.
Zeynep, korkusunun tesirinde, ortadan silinmek; yok olmak; hele ko-easmın gözüne asla görünmemek çarelerin! düşündü. Onunla karşıjaşsa, amindi fc'_ götlerindeki dehşetten eğ-
rendlğl arn ortaya vuracak v» böylelikle lhtlma] kendi aklbetlnl de ha-aırlıyacak. Yelkenin direkten nasıl çözüldüğü üzerinde kimse durmamıştı. iyi yüzücü olan Jale hanımın kılına haloj gelmlycrck kazadan kurtulması. hattâ bu yeknasak gezintiye biraz da Çeşni vermişti ki, kamaraların birinden kahkahalar duyuluyordu. Ne Jale hanım, ne de Jale hanımdan gayrisi, AzrailIn, Ali Kâzım suretine bürünerek kotrada dolaştığının farkında değildi.
Kocasına rasla maksızm İtanı®rasın ı bulup da kapısını kapatınca, Zeynep, müthiş bir asabi buhrana yakalandı. Bu defa, iyiden iyiye soyunup jatağa girmiş, battaniyeye İyice bürünmüştü. Sanki beyninin zembereği boşanıverdi. Sinirleri Çö-
züldü, Bütün vücudunu öyle bir titreme kapladı kl kalbinin atışı yavaşladı. Nefessiz kalacaktı. Bu hal belki dakikalarca devam etti. Sonra, yavaş yavaş gevşedi; kollarını, bacaklarını uzattı. Bütün sinirleri ağrıyor.
Tam bu anda merdivenden İnmekte olan ayak seslerini duydu. Gelen kocası.. Kamaranın kapısı yavaşça açıldı:
— Zeynep I
Genç kadın gözlerin! sımsıkı yumdu; kımıldamadı.
— Zeynep I
Gene cevap yok!
Zeynep, onun, uyaklarının ucuna bosa basa yaklaştığını, üzerine eğildiğini farkettl. Böyle gümbürdeyeceğine kajbl duruverse. Onun sıcak nefesini böyle yanağında duyacağına, cildinin canı çekljse... Büzüjse, kfl-çüjse, nihayet yek oluverse™
Bu kadar kımıl tısız ve nefessiz yat nıak kuvvetini ancak felce uğratan korkusundan aldı.
Al! Hâzım, İçtiği İlâçlarla karısının. kendinden geçmişçesine uyuduğuna kan an t getirmiş olacaktı ki geldiği gibi gene ayaklarının ucuna ba-aa basa çekildi; kamaranın. kapısı sizsizce açıldı, sessizce kapandı.
Ve İşte a snman. ZeynebJn iç.'nde
Bir iki güne kadar re kuvvetli bir İhtimal olarak 20 mayıs tarihinde İngiltere ve dünyanın en seri av uçağı olan Gloster Meteor Türkiye'de beklenmektedir. Bu uçak İngiliz hava âlimlerinden Frank tfhlltle'nln Yadlarından olan pervanesiz Jet usulündcdlr. İstanbul'a gelecek olan uçak şehrin semasını âzami süratle dolaşacak, ha]k bu uçuşu seyretmek fırsatım bulacaktır. Ankara'ya da uğ-rıyacaJc olan Glostcr İleride bildirilecek olan bir tarihle hükümet merkezînde bir uçuş yapacaktır.
Gloster Meteor tarafından e]de edilen birkaç rekoru zikredelim: 25 kasım 1947 tarihinde tngljiz hava kuvvetlerine mensup olan bLr IV Me-toer oçafiı Edfnburg İle Londra civarında Bevingdon arasındaki mesafeyi 30 dakika, 25 saniyede, yani vasati olarak saatte 993 kilometre süratle katetmlştlr. Meydandan ayrılı?, 7ooo metre lrtlfnya kadar yükseliş ve ini»
de bil müddete dahildir. 18 oenk 1043 de Izrndra l[e Paris arasındaki mesafe 21 dakika 11 saniyede, 21 nisanda da Brüksel'le Kopenhag arasındaki mesafe 45 dakikada katojunmuştur. Hayret uyandırıcı bu sürat nJsbetlerl dünyanın alâkasını çekmiş bulunmaktadır, Birçok memleketlerde, ve bu arada il Olan da, İskandinavya vo Uzak Şark'ta bu gibi uçuşlar tertip olunmuştur. Bu av uçağı hajl hazırda yegâne ima] olunan uçaktır.
iy Meteor modelini İki Rolls Reyce Derweot V tipinde gazlı türbin tahrik etmektedir. Uçak yukarıdaki rekorları tam harb techlzatlle elde etmiştir.
İstanbul'a gelecek olan Gloster Meteor'un İngiliz havacılığının en mümtaz simalarından o]an «B1J1» Watertonun İdaresinde bulunması LL çok muhtemeldir. Kendisi birçok rekor kırmıştır. Birçok uçuşlarında sa- fl_ Rtte 1000 kilometre sürate erişmeğe Ç\| muvafık olmuş! q_
Bundan evvel Yunanistanda yapılan eskrim müsabakalarımda Türk - Yunan eskrimcileri mükâfatlar ile
19 mayısta Mr. FöUjtanos Teo riyasetinde gelecek oyuncular 6 kişi o]up antrenörleri Gazlan İs Adnanos da kafileye refakat etmektedir.
Gelecek eskrimciler arasında ollm-_ . plyatlara İştirak etmiş derece a imiş
helllnlos kulübü İle yaptığı bir an- (ve bilhassa dünyanın en İyi -eskrlm-laşmada memleketimizde İlk defa elleri olan Macarlan kı 936 olim-ojarak bir seri müsabakalar hazırla- ’ ' ~
tmşür.
İlk maç şubat 948 ayında Atina'da yapılmış ve Tenis - Eskrim - Dağcılık kulübü tarafından kazanılmıştır.
şimdi bunun revani mayıs 20-2225 günleri sa&t 8.45 de Teknik Üniversite salonunda yapılacaktır.
Müsabakalar F]öre - Epe - ve Kılıç olmak üzere takım müsabakasıdır. Takımlar da 4 der eskrimciden müteşekkildir.
Olimpiyatlarda İyi derece aldığımı» mili! bir rporumus olan Eskrimi kurtarmak ve eskisinden daha iyi bir hale getirmek üzere İstanbul Tenis -Eskrim - Dağcılık Kulübü dostumuz Yunanistan'ın Atina şehrinde Pan- I
Eu"“n SÜMER Sinemasında
İki güzel ve büytlk film bîrden
1 - MACERA GECESİ
(Her Adventurous rüght) DENİŞ O'KEEFE ve HELEN WALKER tarafından oynanmış bir kahkaha muvaffakiyeti 2-KANLB SdGARA (Smooth as silk)
KENT TAYLOR ve VİRGİNİA GREY tarafından yaratılmış kanlı bir aşkın hikâyesi Suare B.45 te her İki film birden
plyadı Epe üçüncülüğünü kaşanan Bartha'yı 5-3 yenen Nanopoulos gibi elemanları vardır.
Yunan takımına dahi] eskrimciler şunlardır: N'anopoujos Athanasc -Christoyanopoııjos Llgourghos -Kounavls Georges - Louis Jean -Zlntaos Stefanos - Elle.
T. E. D. takımına İse aşağıdaki eskrimciler dahildir: Rîza ArsevetJ -Nejad Tulgar - Aydın Arakon - Öz Somer - Behzat - İhsan Arakon -Saclt Mcrgen. - Orhan Adaş - Merih Sezen - Ali Or - İbrahim Oray.
Bu arada Macarların yaptığı bir teklifte döviz meselesi ha]led!lcme-diğt İçin şimdilik vazgeçilmiştir.
Mısır nerelinde yapılan bir teşebbüsün ancak olimpiyat dönüşünde karşılanacağı, ondan evvel Belçikalılarla yaptıkları bir anlaşma dolayısıyla müsabaka yapı]amıyaoağı bildirilmiş ve gelecek, sene Mısırda yapılacak dünya birinciliklerine eskrimcilerimiz çağırılmışlardır.
MUAMMER KARACA
OPERETİ
Bu akşam /
Kadıköy Opera sinemasındaf S
HANGİSİ Tu*
muazzam bir kasırga koptu. Bütün hüsnüniyetini, İzdivaca hürmet, kocaya bağlılık, yuvaya sadakat kabilinden annesinin daimi telkinleriyle kafasında yer etmiş İyi hislerini top-yekün hezimete uğratıcı bir kasırga... İsyan tüm ması içinde; Lkl yıl süren evlilik hayalının tutunacak bir tarafını ararken, Zeynep mukaddesattan saydığı no varsa bunların birbiri ardından sanıldığını, çöktüğünü, artık enkaz kanmakla d»hl örselenmemiş bir bağ eld» edemlyece-ğlnl, AJl Hâzini]a müşterek hayatlarının, AH Hâzımın Utremlyen elinin yelken direğine gittiği and» nihayete erdiğin! vüzuhla anladı. Körü körüne bir teslimiyet göstermesine rağmen onu, meselâ annesinin babasına karşı duyduğu bir alışkanlık, bir vazife hissiyle dahi aevememlştl. şu anda zamanın mesafelerinden maziye bakar gibi, öylesine uzaklaşmış tc ta-tılaşmış bir mantıkla İçine bakıyordu da kocasına karşı duygusunun hiçbir zaman aşka yaklaşmadığını, sadece ve sadece onun kudretine, kuv veline, onun ilk» elliği o meçhul korkuya zebun olduğunu, ve bu iradesinin dışında zebun oluşun nefrete İnkılûb e dİ vermek için zaten bahane aradığını «esiyordu. İşte bu bahane,
yelken direğine uzanan akik yûsüklü bir sağ el halinde tecelli etmişti. Bun dan böyle, hayatı pahasına dahi o sağ elin temasma katlanamazdı. A]1 Hâsımla aynı dam altında yaşamağa değil, onu uzaktan görmeğe dahi tahammülü kalmamıştı. Zaten hangi gözlerle görecek?- Emin ki, onun göz lerİnde, AH Hâzım keııdl hakkındak! hükmü okuyacak. Bakışları, ona: «Seni İtham ediyoruz.» diye çığrışacaklar. Ve Alt Hânın buna tahammül mü edecek? Etmlyecek elbettel Gururu İncinecek; Zeynepten intikam almağa kalkışacak. Vo tahıl bu İntikam da hayli «unturlu cinste*1 °la~ câk™
«— Elli kaatile bedeldir Ali Kâzım!»
Bedeldi; çünkü gitmekte bulundukları eli! kaatllll adanın e]ll kaa-tij-nden belki hiçbiri, ahbap hatm için tasmlın ve taammütle bir adamı iki vagon arasına yuvarlamamiştı. Bedeldi; çünkü elli kaatllden hiçbiri belki de hiçbiri, arkadaş namusu uğruna şahsan İlgili olmadığı bir kadının kafasııu yelken direğiyle . ezmek Etemenılşti. Bedeldi; çilnkil elli kaa-UJdcn hiçbiri A]1 Bâzım gibi medeni posta bürünmüş canavar alamet; ve onun kadar aapık bir mantığa sahip
bulunamazdı.
Zeynep düşünüyordu da, korkusu kadar azametli nefretinin sebebini, onun fUUerlnden ziyade İşte bu s-P’** mantığında, çarpık kafasında buluyordu.
Ansızın Qrper(H. Gııreriede, onun, tayfalara bir tatom emirler verdiğini duydu. Karaya e?ya çıkacakmış dfi. bu «yalar y«TB* hazırlansın-
mı» da- t®lAket» haber veren uluyuşlara benziyor. Zeynep soğuk terler döktü; ve canı çekilir gibi oldu; halslzjeştl. Bonra, tehlikelerle dolu bir boşluğa sanki habersizce Hl-llverdJ. Yüzükoyun yastıklara kapandı; bütün vücudu sarsılarak hıçkırıyor, hıçkırıyor. Bu tamamen şuursuz bir ağlayış. Neye ağladığını değil’ hat tâ ağladığını bilemiyor. Kafasının içini kesif bLr «la kaplamış; bütün duygulan silikleşmiş, âdetş yok olmuş. Yalnız korku hissi baki... Korkuyor. BLr şeylerden korkuyor amma nejerden? Nam] »eylerden? Bunu da bilemiyor... Tehlikeli boşlukta seyri uzun sürdü; nihayet bir yere şukut etti, ölmediğini anlayınca korkusu dağıldı. Düştüğü yer emniyetli bir yerdi. Hıçkırıkları kesildi, göz yaylan kurudu. Ve rahat nefeslerle göğsü kabarıp inerek derin bir ta'kuy» daldı.
tArkan var)
İşçi Partisinde birbirine zıd İki hizib
Ingiliz Kabinesi bu iki hizib ile hararetli mücadele halindedir
Bir İsviçre gazetesi yazıyor: İŞÇİ partisine mensup olan bugünkü İngiliz kabinesi bu partinin iki İfratçı hizbi İte mücadele hallndedr. Bunlardan birincisi LıZla solcu. İkincisi fazla sağcıdır. Bolcu grupa mensup Olanlar İtalyan seçimi esnasınd* komünistlerle İşbirliği yapmış okın Hemlobı baskanl Çındaki İtalyan sosyalist partisine btr telgraf çekerek muvaffakiyet temenni etmişlerdir. İ«J parUri komünizme aleyhtardır. E öyle 11ten partiye mensup 37 »ayların böyle Mr telgraf çekmesi büyük gürültülere sebep olnraştur.
Bu mesele İŞÇİ partisine alt dahili b>r iş İken ™erlise İntikal etmiştir. Sebebi, telgrafta ihyası bulunan on bir saylavın, haberleri olmadan imlalarının konduğunu ileri sürmeleridir. Muhafazakâr parti bu münasebetle meclis başkanlığına müracaat ederek meclisin şeref ve haysiyetinin korunması İçin tahkikat yapılmasını İstemiştir. Fakat bu hususta tahkikata '.Ihım görûlnrtyeoett zannediliyor.
Esasen bu telgrafı İmza edenlerden yirmi kaçan İşin mahiyetini kavrayamamışın. Bunlar Nennl’nln ko-mÜDİstierle müttefik, yani fena sosyalist olduğunu bihqfyordu. İşçi partisi bu mesele etrafında fazla gtt-röltik yapılmasını arıu etmiyor.
İtemaya telgraf çekenlerin başında komünist dostu Zillisem bulunuyor. İşçi partisine mensup olan bu saylar, aylardan beri partinin İdare (ekHı;l tenkit etmektedir, üillacus’a jöra parti, bugünkü •oare şekliyle, Amerikan bankerleri lehine olarak İngiliz menfaatlerini ayak altına al-DVikte, memleketi üçüncü dünya harbine doğru çü t ur m ektedir. Halbuki Rusya He bir anlaşma yapmak. Doğu Avrupa milletleriyle ticareti teoıln etmek lâzımdır.
Zillin eushın bu gbrüşü İççi partisinin alyaseUne katiyen uymamaktadır. Böyle olduğu halde saylav partiden ne İçin ayrılmıyor? Herkes bunu soruyor. Başbaks n Attlee’in1 1 mayıs münasebetiyle Plymoırth*ta söylediği nutuk kati bir vaziyet alınacağını g fa »eriyor. Başbakan tenkit hakkını reddetmiyor, fakat bir kısma ftzann» açıktan açığa veya alttan alta komünizme çalışması kabul «tlemlyeceğinl söylüyor.
Partinin sağ cenahına gelince, bu cenahın vaziyeti daha zayıftır. Mesele şudur: Avrupa birliği İçin La Haye'de bir konferans toplanmıgtrr. Bu konferansa Churchin başkanlık etmiştir. İşçi parfsl, bir muhafazakârın başkanlık ettiği toplantıya gitmek istememiştir. Buna rağmen J3 işçi saylav, Avrtıpalı olmak afa tiyle iştirake taraftar bulunmuştur. Bunların hareketi, hükümetin siyasetine sd değildir, zira Başbakın son nutuklarından birinde hükümetin, «Fikir ve düşünce cyrılıklanna bakmadan» diğer memleketlerle mümkün olduğu kadar »ki l’birliftfne taraftar olduğunu söylemiştir. Yani İngiltere Avrupanın iman işine, diğer memleketler sosyalist olsun olmasın, çalışmak azmindedir, o halde İçinde baş-
İfujiliz Başbakanı Attlee
ka memleketlerden birçok sosyalist bulunan bir kongreye iştirak etmenin esaslı bir cürüm sayılmaması lâzım, gelir.
Esasen son telgraflar İşçi partfll İcra komitesinin toplandığını ve Nennl'ye telgraf çeken saylavların durumunu tetkik ettiğini bildiriyor.
Banlardan bir bsmmın haberleri olmadan imzaları konmuştur. Bir kısmı sonradan bunu fena bulduğunu bildirmiştir. Bu suretle haklarında te Ürikler yapılan 21 saylav kalıyor. Bunlar hakkında henüz bir karar re-riknembgttr.
Londra 17 CA.A.) — îşç) partisinin yıllık kongresinin açılış arifesinde sanayiin devletleştirilmesi aleyhinde birkaç aydan beri alenen şiddetli btr mücadeleye girişmiş olan işçi saylav Airrad Eduards'm partiden ihracı siyasi müşahitleri hayrete dt-şürm öçtür.
Flllifiklka daha bir müddetten beri, işçi partisi icra komitesinin partinin müfrit «olcularına bir darbe indirdikten sonra muhafazkâr partinin giriştiği basın mücadelesine son vermek İçin partinin müfrit sağcılarına da hücum edeceftt hissi mevcut bulunuyordu.
Bu hareket, icra komitesinin pm-idnln seçim programına bağlı olduğunu göstermektedir. Bu aeçlm programına demir endü^trlrinln der-letleştlrtlnıejd de dabfldtr.
Edtfards'm İhram aynı zamanda, müşterek disiplinin m d ece «ol cenaha mı matuf bulunduğunu «ormak tasavvurunda bulunan delegelerin endişesini bertaraf etmek hususun-da parti İdarecileri tçln bir varile o'-m uçtur.
Sağ cenaha mensup hir saylav partiden çıkarıldı
Partiden çıkarılan Bdwards*ın şahsiyetine gellnee Ira oldukça gariptir. Ed'yards filhakika bir çellkhanenln müdürüdür. İlk def* 1233 te işçi raylıyı olarak seçilmlıj ve sonra 1SU te. muhafazakâr partiye karşı 8Ö00 oyla seçimi kazanmıştır.
Edwar(ta partiye, Mac Donald İle Snondenln «ynldıklan yıl, yani 1031 de girmiştir.
Almanyada açlık devanı ediyor. Yukanda BeriindekJ hK Kefeli (tag binasını a harabesi ününde halkın bir toplantısı görünüyor.
] UcAaz dolu,, Tle&k- 9
Hafıza makinesi
Amerika da yeni İcat edilen bir hesap makinesi 400,000 haneli bir sayıyı uzun müddet hafızasında tutabilmektedir.
Business Machines Corporation tarafından İcat edilen bu yen' makine sayesinde, en muğlâk ri yari meseleler gayet tasa bir zamanda büyük bir süratle hallc-dilebl İm ektedir. Mütehassısların söylediğine göre, yeni makine mevcut makinelerin hepsinden üstündür.
Bu aletle kısa bir zaman zarfında hatırlanması Icabeden sayılar elektronik bir şebeke üzerinde bulunmaktadır. Geriye kalan sayılar ise aletin yedek parçasında, deliklerin altından geçen bir kurdele üzerinde okunmaktadır. Bu sayılardan başka, aletin ilâve kurdelesi üzerindeki numaralar da ilâve edüecek olursa, makinenin hesap edebileceği sayı nâroütenahlye yaklaşmaktadır.
Margaret Truman konser turundan döndü
Amerika Cumhurbaşkanının tan Margaret Truman Vaşing-tondaki Constitution Hall'de verdiği soıı konserle profesyonel şarkıcı olarak yaptığı ilk turnesini bitirmiştir. Vaşlngtonda Constitution Hail, konser saatinden çok evvel tam m&naslle dolmuştu. Reis Truman da davetliler arasında bulunuyordu.
Reis Truman şimdiye kader profesyonel şarkıcı olarak kızını sahnede görmek fırsatını elde edememişti. Vaşingtonda verilen bu konserde hazır bulunabilmesi için konser müsait bir günde tertip edilmiştir.
Avrupaya daha fazla Amerikan seyyahı gelecek
1948 yılanda Avrupaya daha fazla Amerikan seyyahı gelecektir. Bu yaz otuz beş lüks transatlantik gemisi servise başlayacaktır, Bu transatlantikler diğer seri yolcu ganilerle birlikte 12 ayhk btr devre esnasında 500,000 yolcu taşıyableceklerdr. Terstik hareket bakımından normal btr sene olan 1937 yılında 90 gemi istimal etmek suretile nakledilen 650,000 yolcu île mukayese edilebilir.
*Yabancı memleketlerin tı-ansat ! an tik hava servisleri gemi but. ra nnu nazarı İtibara almış! ardır .Bu yüzden 1948 yılında Transatlantik havayolları senede 200,000 yolcu taşıyabilecek bir kapasiteye ulaşacktır.
Otomobillerin kaymalarına mani olacak yeni lâstikler
Son zamanlarda Birleşik Ame-nkada belübaşlı !âs»tk kumpanyaları karlı havalarda otomobillerin kaymalarına mani olmak İçin yeni lâstikler imaline başlamışlardır. Mühendisler bu yeni Icad lâstikleri şöyle tarif et-mekteldirier. îmâl edilen her lâstiğin yüzüne bir nevi çelik yu-varlakler yerleştirilmek suretile otomobillerin kaymalarına manî olunmaktadır.
3200 kilometrelik bir mesafe katinden sonra çelik yuvarlaklar aşınmak suretile sivrilmektedir. Bu durum karşısında sivrilen uçlar, lâstikler ilk olarak istimal edilmeğe başlanıldığı güne nazaran kara daha İyi nilfuz ederek çok iyi bir netice temin ediyor.
Çiklet çiğnemek salgın bir moda halini aldı!
Harice giden paralanırız...
Cemaleddin Bildik~|-- - .
I Çiklet satıcıları ile bir konuşma — Bir satıcının şayanı dikkat sözleri — 32762 liralık maya — Çikleti en çok kadınlar mî çiğniyor, erkekler mi?
— Eskiden ayıptı, şimdi moda — Kaçakçılık mı? — Gelen Gomlar —
Pazar yerlerindeki işportacılar — Lüks kadını da alıyor, amelesi de...
Eskiden sokakta sakız çiğnemek şöyle dursun, fındık, fıstık ve simit yemek bile ayıp sayılırdı. İyi bir aile terbiyesi görmüş bir delikanlı, bir genç kız sokakta ağzına mini mini bir şeker bile atamaz, ağız oynatmazdı. Vapur, tren ve tramvav gıhl umumî yerlerde sakız çiğnlyen bir kadına İse iyi nazarla bakılmaz, «kötü k2dın» damgası yapıştırılmakta tereddüd edilmezdi. Erkek çocuklara «bıyıkların çarpık çıkacak» deyivermek onu sakız çiğnemekten alıkoymağa kâ£i gelirdi.
Şimdi kadın erkek, küçük büyük birçokları sokakta kahvaltı etmekten, muz ve portakal soyup yemekten, sinema ve tiyatrolarda çatır çatır fındık kırmaktan çekinmediği gibi şakırdata şatarda-ta sakız çiğnemekten de asla geri kalmıynrI
Ortalıkta bir sakız çiğnemedir gidiyor... Hem de o bildiğimiz mis gibi beyaz sakız değil de, lâstik gibi çikletler^ Çikletçilcr ne diyorlar?
Vapur iskeleterlle tramvay duraklarında, sinema kapılarile işlek cadde ve sokak başlarında çiklet satan., yalıuz çiklet satarak ev geçindiren seyyar satıcılar olduğunu gözönünde tutarsak halkın bu mayası dışardan gelen sataza ne derece rağbet-ittiğini kolaylıkla öğrenmiş oluruz. Kendisi İle konuştuğum bir şeyyar çlkletçl:
« —■Gitnde, diyor, 200-250 çiklet satıyorum. BaheT çiklet bana 4 kuruş bırakıyor M günde 8—10 lira kazanıyorum demektir.»
Diğer bir çlkletçl de - M bu, Kadıköy vapurunda satış yapıyor. - günde 300 den fazla çiklet sattığını söylemektedir.
— Kadınlar mı. voksa erkekler mİ daha çok rağbet ediyorlar?
Sualime bu seyyar satıcı şöyle
cevap veriyor:
«— Bence erkekler, çiklete daha meraklı.. Fakat kadınlar da erkeklerden geri kalmıyorlar.. Erkeklerden çiklet alanların çoğu talebelerdir İlkokuldan tutun da liselilere varıncaya kadar hepsi, birer çiklet tiryakisi kesildiler.»
Sinemalarda
Beyoğlunda hangi sinemanın kapısı önüne giderseniz gidin orada behemehal bir çiklet satana rastlarsınız. Eundan da anlaşılıyor kİ çikletin en fazla çiğnendiği yer, sinemalardır Bir sinema sokağının başında rastladığım çlkletçl bana şu şayanı dikkat müşahadeslni anlattı:
«— Simdi kadınlar ve erkekler arasında bir çlk’.et çiğnemedir gidiyor. Fakat buna rağbet edenler düşünmüyorlar ki bu sakız uğurunda yüz binlerce liramız harice akıp gidiyor. Evet, birim gibiler için bu, bir kazanç vasıtası olmuştur. Fakat biraz bitaraf olur vç meseteyl memleket duy-gularile tettak edersek varacağımız netice, hiç te lehimize çık-
Pazar verinde bir İşportacıdan çiklet alınırken
maz... Çünkü çiklet, ne karın doyurur, ne de vücude küçücük bir fayda sağlar. Paramızın '-----gitmesi gibi zararından nesi var ki...»
Bir hesap!
Bu uyanı kflkirli satıcı bir de hesap çıkarıyor:
«— Aşağı yukarı, diyor, Istan-bulda 3—4 yüz kişi çiklet satmaktadır Bunlar günde asgarî 150 şer çiklet şatsalar îstanbul-da hergün 45—80 bin çiklet satılıyor demektir Beher çiklette 5 kuru? ecnebi madesi yani «Gom» olsa 60 bin çiklette 3 bin lira eder kİ İstanbulluların her Allahın günü 3 bin lirayı harice verdikleri anlaşılır. Diğer vilâyetlerdeki satışları da tesblt etmek İmkânı olsa, çikletin memleketimiz iktisadiyatı içn nekadar zararlı bir madde olduğu bütün çıplak-lığlle meydana çıkar!»
Muhatabımın sözleri arasında geçen «Gom» un çikletin mayası olduğunu ve hariçten getirildiğini Öğrendikten sonra alâkadarlardan - - ■ -
«Gom» yorum.
harice başka
memleketemize nekadar girdiğini teshile çalısı-
F®* Bugün çıkan SİYASÎ MELODİ mecmuası ,
r-ATATURK’ün Eserini—j [ Kundaklıyanlardan Hesap Soruyor! |
Üstün Türk ahlâkını korumak için mücadele açıyor!
• ••
Güzel sanatlarda, müzikte, edebiyatta, sporda, sinemada melodi — Ahenk yaratıyor.
Bu mecmuada fıkra, hikâpe re romandan tutuırut da , n> hilallerine kadar herkes her aradığım buluyor
' re dostlarına tavsiye ediyor. Bla de size dostluk edtyonu:
Bir MELODİ alınız. ■BjgLFcg.aaam
J
Gümrüklerde
tik başvurduğum yer, gümrük eldu. Giriş şubesinin müdürü, her madde İçin hesap vermenin çok zor olduğunu söyleyerek:
«— Hesap çıkarabiliriz amma, dedi, haftalarca uğraşmak lâzımdır. Halbuki İstatistik Genel Müdürlüğünden bu rakamları daha kolaylıkla öğrenebilirsiniz.»
İstatistik Genel Müdürlüğün; den malûmât beklemeğe sabredemedik m İçin başka kanallara başvurdum ve nihayet tesblt ettim ki 1947 de mamûl olarak ge-t İril en çikletlerin fazla para çektiği anlaşılarak İthali menedilmiş Bu vaziyet üzerine çikletin mayası Gom getrilmeğe başlan-inişi,. 1948 İn geçen avına kadar yurdumuza giren Gom miktarı. I 8263 kilodur. Ayni zamanda ec-I zayi tıbbiyede ve sanayide kullanı , lan Gom, şimdi çiklete hasrediliyor olmalı M sağda ve solda çiklete! var... Hattâ öyle kİ pazar yerlerindeki İşportacılar da çiklet I satmağa başladılar Lüks kadınlar I da çiklet alıyor, fabrikalarda | amelelik edenler de...
ı 1947 ortalarından geçen ayın , fonlarına kadar ithal olunan 8263 kilo Gom'ıın kaç lira tuttu-
I ğunu öğrenmek İstedim:
1 «— 32762 Hra!» dediler
ı Fakat bu, bugünkü çiklet bol-I luğu karşısında devede kulak bir ı rakamdır. Bu noktaya nazarı . dikkati çektiğim zaman öğreniyorum ki Gom da kaçak geîiril-meğe başlanmıştır. Esasen mem-Jekete giren gom İle bu madde katılmaksızın İmal edilen çiklet mfttan arasındaki bâriş fark da
çikletin kaçakçılığa yol açlığını lsbat etmektedir! Bir kuruşumuza bile ancak en mûbrem ihtiyaçlarımız İçin harice verecek durumda bulunduğumuz şu sırada, karın doyurmaz bir madde olan çikletin mayasına binlerce lira vermemiz doğru mudur?
Cemcleddin Bildik
Fransız güzel ik kraliçesi
Fransada 10 kişiden mürekkep bir jüri heyeti Fransız güzellik kraliçesini seçmiştir. Mis Fransız Matmazel Yvonne Vîsteux-dıır. Yeni kraliçe 20 yaşındadır. Boyu 1.64 dür. Fransada güzellik kraliçesi seçimleri on seneden-berl bırakılmıştı.
Macera. Heyecan Seven herk ezin Mecmuası olacaktı
hJi SAYIDA;
Yılan Kadın
( Heyecsn romanı Müthiş Hakikat ( Asit ve macera romanı Gizli Vazife
( Meraldi bir hikâye Mandrake Brik Br&dford Kızıl Maske Not Pinkerton Kara Ali Yavuz gazeteci
18 büyük sayfa,
i
i
)
. . 4
sayfası & rsnlıl*. kuruv.
18 Mayıs 1IM8
fiahlfe 8
HER AKŞAM BİR HİKÂYE
Hugo’nun aşkları
— Kanun namına kapıyı acımaI
Kapıya vurulan darbeler şiddetle-Diyordu. Odanın İçinde korkudan da-[Irmlş gibi gene bir kadın, dostunun kucağına «iğinmiş. atlıyordu.. Nihayet ftrkelr kapıyı açtı. Bir komiser, sert bir çehre İle odaya girdi. Derhal cebinden bir defter çıkararak karcısında duran erkekten:
— hmlnlz ve mesleğimi nedir? diyerek tiiivlyetini sordu.
— Adım Vlktor Hügo’dur. Fransıs vatandaşıyım.
Bu meşhur ve namdar Fransız jale inin kenar bir mahallede k&ln blf otelin bu sefılâne odasında yabancı bir kadınla ne lşl vardı? Komiser, u-tun meslek haya tında sayma sürpriz lerle karşılaşmış olmakla beraber, bu hScıse karşısında afallamış kalmıştı. Komiser, hayreti zail olunca şair» dönerek sordu:
— Ya m ada mm adı ne?
Bu suale, titrek bir kadın sesi ce-vep verdi:
— İsmini Leonle öl ar'dır.
Leonle, ressam Blar'ıo karısı ve iki çocuk aııneslydl. Uzun zanıandanbcrl kocasıyla beraber yaşamıyordu, çünkü ressam, karısını aktör Lafon namında biriyle münasebetini öğrenir öğrenmez. evden kovmuşlu. Fakat ressam, ceza kanununun hükümleri mucibince karısını hapsa mahkûm ettirmek suretiyle intikam almak istiyordu,' Bunun İçin de âşığıyla beraber suç üstünde yakalamak lâzımdı Ressam Blar, intikam almak hırslyio karısını taklb ediyordu. Bir gün karısı Leonle’yi Salnt - Roche sokağındaki otele, bir erkelke beraber girerken görünce, yanındaki adamı aktör Lafon sanmış vc derhal karakola koşarak bir cürmü meşhut tertip etmişti.
KoınLıer, kadını alarak karakola götürmek için bir arabaya bindirirken Vılctor Hügo da barabertad» gitmek istedi. Fakat komiser:
— Sizin gelmenize hacet yoktur, diyerek şairin arabaya binmesine mü nl oldu.
Bunun Üzerine Hügo:
— Madamı nereye götürüyorsunuz? diye sormuş: komiser de:
— Salnt Lazar hapishanesine... cevabını vermişti.
Sokak ortasında yalnız kalan şair, omuz silkerek uzaklaşmıştır.
Vlktor Hügo. Leonle’yi çılgın bir ajk|ı seviyordu. Randevusuna gitmek İçin evinden çıktığL zaman, sadık metresi Julle Druö’nln ikametgâhına uğramağı ihmal etmemişti. Julle, dostunu gayet şık giyinmiş, li-vanta sürünmüş görür görmez:
— Şekerim, bugün mis gibi koku-
yursun. Gallb* bir kadının kalbini lelhetmeg.» jidlyoraun; öübkü *Klt-yorüm kİ, artık beni sevmiyornuh.» diye sitem etmiş ve yanılma* İradilik. hissiyle .sovgilistrıin yetil bir «S» macerasına gittiğini sezmiş; faka» gitmesin a mâni olmağa teşebbüs etmemişti. Gerek karısı, garek metro»! Julle, yalnia Hügo’nun saadetini düşünüyorlar ve onu gücendirmemek İçin kadınlık gururlarını feda etmek ten çekinmiyorlardı.
Oto İd ok t cürmll meşhut hâdisesinden bir hafta geçti. Bir sabah karısı, elinde bit karikatürle şairin çalışma odasına glrdL Karikatürü ressam Devtrla yapmıştı. Palla Bole aklarında satılan bu karikatür, Vlk tor Hügo'yu. Leonle’nln kollan arasında yarı çıplak gösteriyordu. Hû-go. karikatürü görünce hiddet ve u-tanemdan kıpkırmızı kesildi. Karısı halim ve sakin bir tavırla:
— Kocacığım; dedi. Zannedersem, bu talllısk kadınla gerektiği kadar alâkadar olmadın, Belki de İşlerin bunh-m9.nl oldu. Fakat senin bu ihmalini ben tûmlr etmeği düşündüm.
Hügo, endişe ile karısına sordut
— No yaptın bakayım?
— Zavallı kadittin hapishaneden Aııgustln manastırını naklini temin ettim vş altı ay İçin iaşe mesrıflannı da ödedim.
Vlktor Hügo, bu Alicenaplık karşısında başını eğdi, galerinden yaşlar akarak:
— Hakiki bir meleksin karıcığım; sen olmasaydın bir dakika blje yaşt-yamazdım., cevabını vordt.
Büyük şairin Leonle ile muaşakası ancak birkaç hafta sürdü. Hügo, bir mllddot dtnlenmek için gittiği Sel no et Marno'dan karısına, metresi Julie'ye ve yavuklusu Leonle'ys aşk ve vefa tamlnatlyio dolu hararetli mektuplar gönderirken, misafir kaldığı otelin fam dö şarabrı Brl-guetto’ln kollan arısında tatlı dakikalar geçirmeği de Ilıma] etmiyordu.
Çeviren: X. Hilâli
Babaeski’de bir ar ter iyen kuyusu daha açıldı
Babaeski — Devlet Demiryolları idaresi tarafından istasyonda açtırılan arlezlyen kuyusunun açılı» töreni kalabalık bir halk kütlesi huau-riyle yapılmıştır.
★ Çoçuk Esirgeme Kurumu Kasımpaşa dispanserinde nisan ayı içinde 83 erkek ve 78 kıs olmak üzere İM ve Galata dispanserinde de 191 erkek ve 78 sı kız olarak 354 çocuk muayene ve tedavi edilmiş, ayrıca ^ar^.l_n?^r£*a. rls bulunulmuştur.
Yunan Kıralı Paul, Kıraliçe ve çocukları
Avustralya günü
Güney dünya kıtasında refahı ve yeni bîr demokrasinin kurulmasını ifade ediyor
Avustralya gilntl, Avustralya milletinin teşkil edilmesi ve güney dîiûya latasında blr yeni de-! mokraslntn tainılm asını İfade etmektedir. Sadece, diğer dünya ırtenıleketlerile mukayeso yaparak, ne kadar bolluk içinde yaşadıklarını anlamakla, AvustralyalIlar başarılarının haküd kıymetlerin! İdrâk edebilirler. AvustralyalI İçin, Avustralya d akl hayat şartlan, medeniyet yolunda yen! bir terakki adımı teşkil etmektedir
Halbuki komşu devletler için, Avustralya günü, başka bir memleketin bayramını teşkil edip kendllerlle hiç bir İlgisi olmıyan bir gündür.
180 seno evvel Avustralya, dünyanın diğer tasımlarllft en ufak bir İlgisi bile olmıyan sessiz ve' âdeta boş bir topraktı. Bu kıtaya yerleşenlerin sadece îngLllzlerden müteşekkil olmaması, Güney -Batı Pasifik bölgesinin menfaat! İcabı olmuştur.
1901 senesinde. 8 devletin bir-leşerek bir milletler camiası teşkil ettiği günün yıldönümü Avustralya günü olarak tesblt edilmiştir. Bu Avustralya, İki dünya harbinde de. savaş kabiliyetini ispat etmiştir. Kısa tarihine rağmen, savaş tarihi şerefle dolu bir tarihtir. Mütecavize karşı savaşa davet edildikleri zaman. AvustralyalIlar dalma hiç tereddüt etmeden bu dâvete koşmuşlardır. Avustralya İngiliz milletler camiasına dahil olmayıp, bir sömürge olduğu zamanlar bile,, askeri diktatörlüğe karşı dalma savaşmakta tereddüt etmemiştir.
Birine! dünya harbinde Avustralya. Alman Yeni Ginesinl ele geçirmiş ve sonraları Milletler cemiyetinin mandeteri olarak bu müstemlekeyi idare etmiştir, tkinel dünya harbinde ise. Yeni Glneyt Japonların ellerinden kurtarabilmek İçin vahşi savaşlar yapmıştır. Bu harbde, Yeni Gineliler. AvustralyalIlara büyük yardımlarda bulunmuşlardır. AvustralyalIlar, hiç bir raman hükümet sistemlerinin mükemmel olduğunu iddia etmemişler ve dalma tekâmül ettirmeye çalışmışlardır.
Eğer AvustralyalIlar ve tnglllz-ler. bu kıtayı bugünkü şekline sokmasaydılar, bugün bir Alman Yeni Ginesl veya Japon Ginesl mevcut olurdu.
Avustralya, büyük bir toprak parçası olmasına rağmen, tekâmül ettirilip zengin bir hale konulması kolay olmıyan bir ülkedir, Avustralyanın İlk sakinlerinin tabiata karşı koymaları o kadar kolay olmamıştır. Avustralya genel valisi, Avustralya günü münasebetlle Irat ettiği nutukta, bu tata halfanın -refah ve saadetini belirtmiş ve demiştir ki:
•»Bugün AvustralyalIlar, başarılarından iftihar duymaktadırlar. Büyük Brltanyada AvustralyalIların genel valisi olarak vazife almış olmakla son derece iftihar duymaktayım ve bilhassa şu nokta üzerinde durmak İsterim kİ, bizim refah içinde yaşamamız başka milletlerin sefalet lerlna göz yummamıza sebebiyet vermiyor. Gerek fert olarak, ge-
MAHKEME KORİDORLARINDA:
Melâikeler gibi halim, selim iki komşu hanım!
rek mille» olarak, başkalarının durumlarına karşı mesuliyetlerimizi müdrik olmalıyız. Ve bu vazifemizi suiistimal ettiğimize dair hiç bir emare mevcut değildir. Milletlerin sulh uğrunda topladıkları konferans masalarında, sulh yollarını güden tarafı dalma desteklemekteyiz. Dünyanın her tarafında sıkıntıların mevcut olduğunu müdrikiz. Bazı memleketlerde, buhranlı siyasi faaliyetlerin cereyan ettiğini de görmekteyiz. Refah içinde yaşı-yan AvustralyalIların, bunu tanı amile müdrik olmalarına İmkân yoktur. Memleketimizdeki durum, bizi Allaha müteşekkir kılacak bir durumdur. Bugün, harbden evvel elLmizde olan bazı şeylerden mahrum olmamıza rağmen, refah İçinde yaşamaktayız. Çocuklarımız. İstikbale ümitle bakabilecek bir şekilde yetiştirilmektedir.
Bu sözleri söylerken, Avrupa kışın doğurduğu bir sefalet içinde yaşamakta, halbuki Avustralya günlük güneşlik İçinde bulunmaktadır. Avustralya halkı deniz kenarlarında güneş banyosu yaparken, Avrupa halfanın büyük bir kısmı sığmaklarda yaşamaktadır.
Her Avustralya gününde, Avus-tralyanın ilerlediğini görüyor ve memleketimi dünyanın diğer fa-sımlarila mukayese ettiğim zaman, memleketimizin hiç bir zaman bu kadar müreffeh bir hayat sürmediğini anlıyorum,
Lon.dra.dakl Avustralya binasının penceresinden dışarı baktığım zaman, harbden tahribolan Danimarka kilisesini görür ve Avrupada mevcut tahribatı te-havyül ederim.
tşte onun için bugünkü. Avustralya gününde, vatandaşlarımı hallerinden müteşekkir olmaya davet ederim. Eğer bugünkü gibi çalışacak olurlarsa, AvustralyalIların «on derece parlak bir istikbale namzet olacakları muhakkaktır.* [radyo]
ANKARA RADYOSU Bu altfaırıltt program
18 Radyo dans orkestrası; 18.30 Konuşma: 18,45 Saz eserleri ve oyun havalan; 1» Haberler; 15.15 Geçmişle bugün; 19.20 Tarihi Türk müziği; 19.45 Konuşma; 20- Keman soloları (Pb.); 20.15 Radyo g».3etesl; 20.30
Serbes saat; 20.35 Temsil; 21.20 Konuşma; 21.45 İnce saz; 2215 Dans Müziği (Fİ.); 22.45 Haberler
Yann sabah ve öğ’.e program t
8.30 Haberler: 8.45 Marslar (PLİ; 9 Müzik: (Pl.l; 9.13 19 Mayı» sta-
dından gençlik ve spor bayramı töreninin nakil: 13 Haberler: 13.15 Radyo salon orkestrası.
YEMÎ YAYIN
A F İ î ET
Halk Doktoru
Doktor Hafız Cemil Lokman Hellimin neşretmekte olduğu bu kıymetli gazetenin otuzuncu sayısı çıkmıştır. Birçok faydalı yazıları İhtl7a eden bu nüshayı okuyucularımıza tavsiye ederiz,
Mürşide hanım kavgadan katiyen hoşlanmazmış.
— Huyumu bilseniz bayılırsınız, diyor. Ağzıma vur, lokmamı al. Şu dünya yüzündeki bütün insanlar benim gibi olsalar hepimiz Melâlke kesilir de göklere uçarız.
— Enişte beyin talihi varmış, hanım teyze. Senin gibi bir hanımla evlenen erkek ömrünün sonuna kadar rahat eder.
— Enişte bey de kim oluyormuş, ayol?
— Enişte beyimiz yok mu. hanım teyze? Evlenmediniz mi? Yoksa o işte de Melâike mis'niz?
— Ne münasebet? Şu dünyada iki günlük Ömrümüz var.. Neden evlenmiyecekmişim?
— Eee, şimdi enişte beyle beraber oturmuyor musunuz?
— Hadi hadi, enişte bey diyerek gene o herifi hatırıma getirip de sinirlendirme beni. Başımdan defedlnclye kadar akla karayı seçtim.
— Yaaal.. Ayrıldınız demek!
— Ne yapaacaktım ya? Geca gündüz hır gür, lıır gür... Tahammül edilir mİ buna?
— Kavga mı ediyordunuz?
— Hâşâ huzurunuzdan, kedi İle köpek gibi hırlaşıp duruyorduk.
— Hani ya, sen kavgadan hoşlanmıyordun ya.
— Elbette hoşlanmam. Amma velâktn, herif kavga çıkarınca ben karşısında durmam ya. En sonunda defettim işte.
— Şimdi niçin geldin mahkemeye?
— Gene hınltı yüzünden geldik. Bu da kaynana meselesi.
— Kocam yok, diyordun, kaynanan nereden çıktı?
— Del! misin sen, ayol? Benim kaynanam olsa gırtlağım sıktığım gibi gık diye canının çıkarırım vallahi.
— Sahiden kavgacı değilmişsin sen, hanım teyze. Melâlke olup göklere uçmadığına şükür. Kavga ettiğin kaynana kimin kayna-n asıydı?
— Nah karşıdaki karıyı görmüyor musun? Kendisi cehennem zebanisine benziyor, kaynanası ondan da beter.
— Niçin kavga ettiniz?
— öyle kanlarla bir evde oturur da kavga etmez rai insan? Ben üst katta oturuyorum, onlar alt katta. Dün öğleden sonra odamda radyo çalıyordum. Çifte telliye benzlyen bir safta çalınırken gençliğimi hatırladım.
— Eeey! Oynadın nu yoksa, hanım teyze?
— Oynajnp da şıkır şıkır göbek atacak değilim ya. Kalktım da odanın ortasında şöyle bir dönüverdim. Dönerim ya, benLm odam değil mİ? İstersem, hâşâ meclisten dışarı, katır gibi tepinirim de.
— Tepiiln, hanım teyze, tepin.
— Elbette tepinirim, ayol. Cayır cayır kira veriyorum ben o eve. Kendi odamda rahat etmeyecek miyim? Gelgelellm, şu karının kaynanası şirret mi şirret. Ben oynarken aşağıdan bağırmağa başladı. Evvelâ sesimi çıkarmadım amma sonunda cinlerim başıma toplandı, merdivenin' alt başına inip ben do açtım ağzımı, yumdum gözümü. O söyler
de ben susar mıyım? Biz kayna-nasile ağız şamatası ederken şu karı sokak kapısından İçeriye girip lâkırdıya karışmaz rrul Hadi, sen benim yerimde ol da kavga etme bakalım. Üzerime hücum edince ben de Bismi'lâlı deyip onun tepesine çullandıı.ı.
— Adam akıllı döğüştünüz öyle mi?
— Döğüşmek de lâf mı, ayol? Konu komşu yetişip de ayırma-salardı biriblrimizi yiyecektik avluda. _
— Afiyet olsun, hanım teyze. Faika hanım da sükûnetten dem vuruyor:
— Ben kavgadan kaçtıkça belâlar peşimden geliyor. Bu yaşa kadar ağzımı açıp da bir kimse- LL ye: «Gözünün. üstünde kaşın Q rar» demiş değilim. Balmumu fi gibi bir kadınım. Her kalıba X] uyarım. Kafamı kess /_
mera, alimallah.
— Komşunuzla niçin kavga ettiniz ya?
— Komşulardan eksik olsun 3 edepsiz kan. Evde gece gündüz kaynanamla çekişmemiz elver-miyormuş gibi başıma bir de Mürşide musallat oldu.
— Demek kaynananla her zaman kavga ediyorsunuz?
— Olur ya, ayol. Ev içinde insan kavga da eder, gürültü de.
Mübaşir seslendi. Kavgadan hoşlânmıyan, Melâikeler gibi halim. selim komşu hanımlar blrt-blrlerinl ters ters süzüp diş gıcırdatarak salona girdiler.
Ce. Re.
|BULMACA I
ireated by free version ol
1 — Doktor reçetealylo alınan dav*.
2 — Bir meyvanin yetişmiş fidanı.
3 — Basısı, haçeo gitmiş.
4 — Bir çbtt Arap dadı - Hana.
5 — Müsama hacının son yansı -Mükemmel.
8 — Başına «Ç» gelirse acı biberin pişmemişi.
7 — Başına «t» gelirse de rayı demektir - Eritme.
8 — Tatlı değil - Tersi küçük şehirdir.
9 — Blr sıfat eki - Avenenin şefi.
10 — İşsiz güçsüz küçük bayan.
GEÇBN BULMACANIN HALLt
Soldan sağa ve ırukarıdan aşa^t&aı
1 — Edtraekapı; i — Dama; Sorol; j — tmalparosı; 4 — Ralnamadok. 5 — Patika; 0 — Esami: Aç; 7 — KarakÖsell; 8 — Arada; Emel; 9 — Paso; Aleni; 10 - Blklçlllr.
---------------------;-----—n
İmparatorun enfiye kutusu
AŞK VE ZABITA ROMANI
Yazan: John D. Carr Tercüme eden: VA-NÛ
--- TAFrifr, 44
— Ilı — dedi. As daha unutuyordum.! 3İze bir mektup.
— Bana mı?
Ben dayı, bir baş işaretiyle kapıyı gösterdi.
— On dakika evvel mektup kutusundan çıktı. Galiba doğrudan doğruya oraya atmışlar. Üstünda sizin isminiz var, (Sikin bakışlan kadının üzerinde durdu.> İhtimal ehemmiyetlidir.
Mektup ehemmiyetliymiş, değilmiş şu andı artık Eve’e vız gelir. Zarfı alıp üstünde hakikaten İsminin yatılı olduğunu gördü. Ve çantasına tıktı Ben dayı, sönmüş pipoyu ağzına sokup gürültü İle çekip durmaya başladı. Bozuk bir makineyi tamir «diyormuş da sonra konuşmaya niyetlenmiş gibiydi.
Rlrdanblte ŞU sözleri Söyledi!
— Benim bu evin İçinde söyleyecek tuzla lifim yok ama, ben sizden ta-
ratayım.
— Merili
Ben dayı:
— Daima böyle. — dedi. — (Kolunu tutmak İçin genç kadına uzandığı u-mııı, Eve, Lnriyakl şeklide geri çekildi Bunun ürerin&, İhtiyar ad»un. smatmıa ortasına bir toka» İndirilmiş gibi irkildi.) Nen var, güzelim? '
— Bir şoyLm yok. Affadcrslnla.
— Eldivenler karşısında, yaptığın gibi yaptın, değil mİ?
— Hangi eldivenler?
Den dayı, tatlı bakışlı gözlerini yeniden geııç kadına dâkll!
— Hatırlarsın... Otomobili tamir' ottlğlm sıradn, kahve rengi eldivenler elimdeydi. Sizi o eldivenler niçin o derece şaşırttı diye düşünmüştüm.
Eve, arkasını döndü ve kaçtı.
Sokakta gece olmuş. Tatlı bLr eylül akşamı Bahar akşamlarından bile daha güzM. Sokak fenerinin eol-
guti. ışığı at kestanelerinin dallarını aydınlatıyordu. Eve'e, hür bir dünyaya giriyormuş iıiasl geldL Saadet Vll-liaLüin. boğucu havasından kurtulmuştu. Fakat, kavuştuğu’ bu hürriyet her halde uzun zaman sttrmlyecektl.
K&hva rengi eldivenler! Kahve rengi eldivenler! Kahve rengi ellven-leri
Bahçe kapısından geçti, duvarın gölgesine sığındı. Bu karanlıkta yal-ms kalmak, itham edici Beslerden, tetkik edici gözlerden kurtulmak İstiyordu ,
Kendi kendine söylendi:
r— Ah, apt&llt Gördüğün şeyi onlar» niçin söylemedin? Bu ev halkından birinin kahve rengrl eld iyenle rlle vs mmum tavrıyla, İki yüv-lü bir tasan. oldiugunu niçin onlara haber vermedin? Kanuşmadın, ağandan tek kellmoı çıkmadı, niçin? O ev hullunr korumak İslediğinden dolayı mı? Böyle bir İthamdan sonra, sent İtip kendilerinden daha fazla uzaklaştırmasınlar diye mİ? Yoksa Toby’ye karşı sadakatinden mİ? Kusurlarına rağmen, onu, namuskâr va samimi görüyorsun da bunun için mİ?
«Lâkin, senin onlara hiç bir sadakat borcun yok, Evo »rcilll — diye
kendi kendine söylenmekte devam etti. — Bir dirhem bile sadakat borcun yok Artık boyla bir borcun yok.» Bilhassa onların döktüğü sahte gö yaşları onu çileden çıkarıyordu. Yok; bütün aileyi mesul tutmak olmaz elbette... Lâkta, İçlerinde biri var. Biri var kl... O biri her kim İse, bu cinayeti tıpkı salata yapar gibi soğukkanlılıkla işlemiş, şimdi elini kolunu 3aIlıyarak ortada dolaşıyor.
Buna mukabil bütün bu aile birlik olmuşlar, kendisini, zavallı Eve’ceğizl bir nevi orospu saymağa müheyya bulunuyorlar. Üstelik de bol keseden onu sözde affedecekler. Ahlâksızlığını kendisine bağışlayacaklar. Vay efendim! İhtimal o kadar ileri varamıya-caklardiü- İhtimal perişanlıkları samimidir. Vo bunun, sebebi var... Ne olursa olsun, Eve, onları, kendine yüksekten bakışlarım bir türlü hazmedemiyor Acaba başına ne gelecek* Hiç şüphe yok kl hapis...
Hayır, hayır, böyle bir şey havsalaya sığmaz! Kâbus geçlrlyordur.
Yalnız iki şahıs — belki bir fikri mahsusla belki de değil — bir nevi namuskûrltk nişanesi göstermişlerdi kl, genç kadın, kendilerine karşı hakiki bir şükran hissediyordu. Evveli.
doğru emin adımlarla yürüdü. Orada durup gri renkli gorh tetkik ettL üzerinde, sık harfleri olan tace bir 6L yazısı. Bir Fransa tarshnüan yazılmışa benziyor. Oturmadığı blr evin mektup kutusuna bırakılmi|. Basit blr zarf. İnsanı tereddüde yahut şeamete 3s»kedlcl olamaz ama, Eve'ln kalbi, yavaş yavaş İstırapla atmağa başladı. Boğazına doğru blr tıkanıklık hasıl oldu., Zarf yırtılınca, içinden im sasıs blr mektup çıktı:
Eğer şu anda düşmöş bulunduğunuz vaziyetten kurtulmama için size faydalı olacak blr şey öğrenmk isterseniz, Harje sokağında 17 numaraya, saat ondan, sonra gidiniz. Kapı açıktır. Vurmadan İçeriye girebilirsiniz.
Başının üzerinde at kestanelerinin yaprakları hafi hatif hışırdıyor. K01-rengl kâğıda gözleri düşüyor. Eve, puslayı dürdü büktü, çantasına koydu.
Parmağı, kapısının ziline uzanıyordu ta, kanat kendiliğinden açıldı. Hizmetçisi Yvtte. düşüncelerine nüfuz edilmez haille karşısında belirdi
(ArkMi var’
şu Ned Atu'odd.’* karşı şükran duyuyordu. İstihfaf edilen o ciğeri beş para etmez: kl kendisinden bile dürüst olmakla böbürlendiği yoktu. Halbuki İşte Eve’ln şerefini kurtarmak İçin bir yalan savurmuş öyle-bayılmış. İkincisi de şu doktor. Eva, onun İsmini hatırlıyanıtyor. Hattâ, yüzünü bile hafızasına iyi nakşedemedi. Sadece başını, zeki gözlerini hatırlıyablliyor. Her türlü riyakârlığa karşı o adama bir nefret var galibaI Laweslerln salonunda oynanan o -sac , ma komediye müstehzi sesiyle nasıl karşı «turdu!
Mesele şu kl. acaba Ned Atwood hakikati söylediği zaman polis ona İnanacak mı?
Ned hasta. Ned yaralı, baygın...
«İylleşemlyeccğl ■zannediliyor.» Kendi derdine düştüğü İçin, genç kadın, eski kocasının oğradığı tehlikeyi unutmuş tu. Araba her şeye rağmen, şu Ned'ln hasta yalağına koşstı mı? Lawe3 kabilesine böyleee meydan okusa mı? Halbuki, şu anda telefon bile edemiyor. Bir mektup bile yazamıyor, -Mektup!
Eli. çantası üzerinde takal[ı4u etti. Çantayı açtı: İçinden buruşuk bir zarf çıkardı. Angeı sokağının bir fenerine
18 1948
fiahife î
C. Halk Partisi il kongresi
(Baş tarafı 1 inci tahljede) yor. Mesullerini kim arıyor Bu şarttır devam ettikçe bu yolma İşler d» Ücram edip gidecektir.»
B şükrü Yeğen de dileklerin yerleş getirilmediğine Işsıet ederek bir köy müşterek İhtiyacı İçin telefon. Lâmba İsteniyor verilmiyor. Halbuki nüfuzlu bir zatın tarortasındokl evine telefon, civarına lâmbalar diziliyor.» diye şikâyet etti.
B. Burhan Felek de dedi ki:
— «Dilek komisyonu raporunda sayılan şeyler, sade Halk Purtihlerln değil, bütün vatandaşların dilek ve arzulandır. Hayat pahalılığı üstünde ısrarla duruyoruz. Halbuki mesul mevkide bulunanlardan hayal pa-hahlığı yoktur diyenler var. Acaba parti divanı bu hususta ne düşünüyor? Divan Uzasın ın fikirlerin! burada öğrenmeliyiz. Bugün hayat pahalıdır, bunu İnkâr etaek güneşi inkâr etmek olur. Bir b£Sta nasıl devasını kendisi bulamazsa biz de hayat pahalılığın* çareyi bulamayız. Bunun hükümet maksili zinasına ak-lettlrilmesi zamanı gelmiştir, İktidar partisinin yaptıklarını bl* mûcalaa etmek durumun* düşüyoruz. Hükümet istinat ettiği parti kitlesiyle temas halinde değildir. Yapamadıklarını bizden sorsunlar aksi halde biı onlarla beraber değiliz.
.Ne yapalım? Deha faştan « imliden gelmiyor» diyen mesul mevklde-fci zat, artık yerini daha iyi yapan* bırakacaktır. «Tasan hasrlıyorua, kanun yapıyoruz» sözlerini kaç yıldır dinledik durdu.
— Orda İhraç etmek suretiyle hiç bir memleketin yapmadığım yaparak kendi kendimizi sıkıntıya soktuk. Buıdann mesullerini oHyotuz. Hâlâ ve hâlâ tatmin eclkl bir cevap alamıyoruz. Mesuller arkadaşlık gayretiyle perdeleniyor. Bunların meydana çıkmasını şiddetle ve şiddetle İstiyoruz. (Alkışlar)
Basma tevzi ediklyöt. VerDen bir buçuk metreye ölü bile anrılmaz, Bunu yapmakla bir İş mİ görüldü tanılıyor? Ben hükümetin kol astarlığı tevzi ettiğini biliyorum
Kömür derdi halledilmiş bir dâva değildir. İstihsal fazlalaşıyor diyorlar. Mütehassıslara soruyoruz. Çıkarılanın çoğu tporaktir, diyorlar. Denizyolları şikâyetçi, Demiryolları şikâyetçidir. Denecek ki bunlarla memleket batar mı? Batina». Fakat bunları yapan hükümetin mensupları yavaş yavaş erir. Elyssi parti mensupları her şeyi göze alıp yolsuzluklara sabırla tahammül edemezler. Bu kitle ufak tefek şeylere hile müsamaha etmez.
Saat J0 da bir dairenin beş müdürünü. on muavinini arıyoruz, bulamıyoruz. Dairelerde mesai ciddiyeti azalmıştır. Memur devlet otoritesine sığınır canı İsterse İşinizi görür, istemezse görmez.
Biz bu memleketin rejimini neden değiştirdik? İsmini değiştirmek için mİ? Biz bu rejimi halkı rahat «İtilmek, emniyet İçinde bulundurmak, ucuz y a «atmak için kurduk. Rejimin şerefi, taahhüt ettiğimiz işin namus ve haysiyeti namına bunları söylüyoruz ve bu dilek raporlarının dikkat» alınmasını ısrarla İstiyoruz.
Çok partili rejimin ruhu henüz İçimize Binmemiştir. Halkın islediğinin aksine hareket edilemez. Böyle yapan hükümet, boy]® yapan Tekl] «Yerimde kalıyorum» zanneder fakat Kanuni'nin ölüsü gibi dürtüce •rtik kırr.ıic!.-namaz»
Dilek encümeninin raporu kabul edldi
B. Bürhan Feleği müteakip bir kaç hatip daha konuştu. Nihayet dilek encümeninin raporu reye konularak kobuledlldl.
Bundan sonra Seyhan Milletvekili B. Kemal Satir söz alarak ezcümle dedi ki:
— «BU «İrin Vekilleriniz olarak ■İzin İhtiyaçlarınızı düşünen arka-daşlarınızu bla parti divanında m em lekelin çeşitli konuları hakkında birçok kararlar alarak hükümete tevdi •UJk ve bu meseleler hakkında ne düşündüğünü Divana bildirmesi v*-zl'eslnl verdik.
mi™»;"0 ”!ir'ai 5s,n“ ™««-Mllerınl Jecilrm.k ati!|a]r. ZyrJ ■Ola «ral.nn, d, MMmete îâp. tırmaktır. (= a f
Seçim kanunu hakk.nda partinin görüsü
Günün mevzularından ' birisi de acçlm kanunudur. Biz Ha|k Partisi olarak grupumuzda giz]! oy ve aÇik tasnif prcnslpinf vazettik. Hükümetimize de bunu direktif olarak verdik. Muhalefet de kendi zaviyesinden mestle üzerinde durdu. Onjar da bir tasarı tevdi ettiler.
Partinin nokta) cö#m. İşin esas j
C. H. P. tl Kongre sinden M görünüş
Siyasi parti müşahitleri bunun yanında hazır bulunacaklardır. Defterler de hazırlandı İlin edildikten iolira aeçim günü rey atacak vatandaş ismini bulacak Ta mevcut olacak müstakil hücrelere girerek orada mevcut oy puflalarını İstediği gibi ve kimse görmeden zarflayacak ve gelip sandığa atacaktır. Müddetin hitamında müşahitlerin ve Istiyen halkın gözü dnünde sandık açılacak reyler sayılıp mazbata tutulacaktır. Buraya kadar muhalif parti l]e aramızda pek ayrılık yok. kalma görüyle rlmladeki ayrılık onların mahallin en büyük adil Amirinin seçim kurulun da vazife görmesini İstemelerinden İleri geliyor. Bir de onla. seçim kanununa seçim suçlan hakkında müeyyideler konulmasını İstiyorlar. Biz buna taraftar değili*.
Hâkimlerin seçim kurullarına başkanlık etmesi meselesine gelince. Bizim endişemiz adalet» politikanın girmesidir. Adaleti heT şeyin üstünde tapınılacak bir müessese olarak düşünüyoruz. Bla adalet cihazımızı mukaddesattan sayarak günün politikasından uzak tutmak istiyoruz. Önümüzde kısmi seçimler vardır. Bunda sislere ve memleketin diğer bölgelerindeki arkadaşlara güveniyoruz. Bunu kazanacağız. Günün birin d milletini İtimadı bizden alınsa da yine memleket hizmetinde olarak halkın arasında zevkle vazJfe göreceğiz.
Parti Genel Sekreteri ve partide vazife ajan arkadaşlar kongreye batan di]ek]erilo hürmetlerini söyleme mİ benden istediler, ben de azlediyorum. >
Eskişehir parti vilâyet kongresinden gelen bir telgrafta başarı dilekleri okunarak buna cevap verilmesine ve aaat 15 te tekrar toplanmak üzere oturumun eona ermesine karar verildi.
İlerisi İçin bir ders olmak üzere to-katlamaşıpı teklif etti.
Delegelerden B. Mehmet Blpahloğ-lu vs B. »Orhan Felek matbuat hakkında yapılası şikâyet Ye tirizleri cevaplandırdılar.
Alkışlarla sık sık «özü kesilen B. Burhan Felek ezcümle dedi kİ:.
e— Bazı arkadaşlar 7 Eylül kararlan dolayısıyla matbuatın FarUyl küçük düşürdüğünü söylediler ve bu kararların laydasmdan bahsettiler. Aramızda köylü arkadaşlar var. Allah için söylesinler; bundan fayda gördünüz mü? CBİlftkîs aç kaldık sesleri). GÖrüyüraunuz ya; 7 Eylül kararlan memleket» asla refah getirme dİ. Kötü neticeleri hâlâ devam ediyor. Bir memleketi idare eden] er hata ediyor da, matbuat hata etmez mİ? Matbuat bir şahsa Ur izlerde bulunmuşsa mahkemeler var. Binaenaleyh. matbuat sanıldığı gibi sürüm endişesiyle fena şeyler yazıp tenkld-Jerd» bulunmaz. 7 eylül kararlarından istifade edepler varsa, bunlar matbuat mensuplan değildir.
Biz yeni hiçbir şey istemiyoruz. Yalnız hatalı yeni kararlarla İşler büsbütün karıştırılmasın. Biz Nas-reddin Hocaya dündük. Buğdy ekmeği yiyorduk; kıymetini bilmedik; arpa yiyoruz. Berbes şeker yiyorduk; o da ortadan kalktı. Bunlun bulursak sevineceğiz.
Mesken İşi İs» Belediyenin değil; d«v]el işidir. İki maddelik br kanun 24 saatle çıkabilir re bu dâvayı halledebilir. Soma bla vatandaşları mal beyanına İcbar edecek bir kanun İstiyoruz. (Alkışlar). Kur'a çekilsin kim» isabet edere» o majını beyan etsin. Bir de gıda maddeleri Ihîac edilmesin. Mühim bir Bokta da matbuat. Işçl|eerln!n işçi sigortasın» alınmasını teklif «diyorum. Kalem »İden bırakılınca, dilenecek durura» düşülüyor.»
Sinop milletvekili B. ’Lûtfl Aksoj d» beş yıl sonra kutlanacak îstan-bulun 600 üncü fetih yılı !çta hükümetin tasarladığı kanunun fikazıl-masını temenni etli.
Delegelerin konuşmalarından sonra verilen takrirler okundu. Dileklerle takrirlerin, tüzüğün gösterdiği yol lorla muameleye konulmasın* karar verildi.
Bundan sonra kürsüye gelen eaki Maliye Bakanı B. Nurull*h Esat Bilen er, ezcümle dedi kİ: .
«— İktisadi dâvalar kongrenin «k let merkezini teşkil etti, Teni bir iktisadi sisteme glrlyoru* Bunu gizlemekte hata vardır. Harbin dışında kalmak onun tesirlerinden de uzak kalmak mânasına gelmez. Hayat pahalılığı diye bugün btr hâdise mevcuttur, Bunun aksini İddia edenler var. Fakat arkadaşlar, realist olmalıyız. Ancak hayat pahalılığı memle-ketlmlsde bir Ifet haline gelmemiştir. Fakat bu olabilir. Ben yurdun kalkınmasının temeli olarak atraatl şörüyorum. Bla ancak ziraat» dayanan bir endüstri ile inkişaf edebiliriz. Bla refahın teessüsünün ancak iktisadi tedbirler manzumesine dayandığını müdafaa ediyoruz. Umumi iktisadi kalkınma plânını göz önüne »-lınca mühim bir mesele ortaya çıkar. Bu da mali İmkânlardır. Halbuki hükümet bugün bir mali sıkıntı İçindedir.»
Bundan sonra, iki gündür beyanatı sabırsızlıkla beklenen Ekonomi. Bakanı B. Carlt Ekln kürsüye gelerek, kömür tevzi meselesine, pamuklu tav clatına, çimento meselesine temas ettikten sonra şbker İşinden tahsile dedi kİ:
(— çeker netleri ucuzlayınca yılda 87 tin tonluk satış 148 bin tona yükseldi. İstihsalimiz İse 90 - 45 bin tondur. Bu »ebeple hariçten şeker getirmek teşebbüsünde bulunduk. İki parti şeker ihalesi yapıldı. Teslim müddeti gelmiş olan birinci parti şekerin yol* çıkarılmadığını öğrendik. Stoklarımız 3.3 aylık kadardır. Bu sebep]» uyanık bulunmayı tercih ederek birinci partinin hiç gelmlye-ceğlnl, İkinci parti olan 35 bin tonluk siparişin de gecikeceğini düşünerek üçüncü parti olarak Inglltereye sipariş verdik. Bu suretle mevcut şeker bizi 3,3 ay daha idare eder.
Buna mukabil temmuzun sonlarına doğru AIpullu, mütaakıbea de diğer fabrikalarımla istihsale başlıya-caklardır. Bu sebeple telâş edecek bir variyet yoktu. Halbuki birinci parti şekerin gclmlyeceğlnl duyanların yarattığı hava v» rakı flütlerine yapılan samdan «oııra herkesi telâşa düşürdü. îstanbu]da 100 ten olan gündelik şeker satışı 475 tona çıktı. Bu sebep]» va]i]ere MIHI Korunma
kanununun salâhiyetlerini kullanma ğı Umlm ettik. Va|l[er İcab etLlğ! zaman şeker alanlardan beyanname iı-l'yecekler. hattâ arama yapacaklardır. Bu şilphe ve telâş yatışmaya kadar bazı tedbirler almağı faydalı bul duk. Yoksa şeker İşinde bir buhran vaziyeti yoktur.»
Bundan «onra Bakan Ekonomi genel meclisinin kurulması için hazırlanan tasarının yakında görüşüleceğini beyan ederek sözlerini bitirdi.
Vaktin geç olması dolayısıyla kongre bugün 10,30 da gÖTÜşmeler» devam etmek üzere aaat 21,40 ta oturuma son verdi.
Motörlü taşıt satışı
Türh Haca Kuruma Genel Merkez
e - ı Başkanlığından I
1 — Çeşit- Mrka, muhammen bedel ve teminat tutarları aşağıda- yazdı ••kİ taşjtîzj teker teker pazarlık suretlle şatılığa çıkarılmıştır. *
3 — Şartnamesi T. H. K. Genel Merkez levanm Şubesinde, taşrtiaı ■tlmubult* havacılık daiminde görülebilir.
1 — Pazarlık 24Jtfayıs.948 tarihin» yaslayan jcortesl günü Stat 15 te Merkez binasında yapılacaktır.
4 — istekliler belli gün ve »aattesatinslm* komisyonunda hazır bız-hmmahdtflar.
* — Türk H*va Kurumu satışı ya-pıp yapmamakta serbesttir. 6250
Mark* M. bedeli Geçici temin aü
Binek Fort 9.000 45ü
Otobüs > 8.000 (i 00
' » Doç 9.000 450
9.000 450
Fân el Fort â.GOO 375
■ » 3.000 375
Kamyon Şev role 1.500 112,50
Sıhhiye Fort «MO 43G
* • «000. 450
Kompresör alınacak
Bayındırlık Bakanlığından:
Bakanlık İhtiyacı İçin biri 105 Uk, diğeri 190 lık olmak üzere iki adet kompresör ayrı ayn eksiltmelerle satın alınacaktır.
1 — 105 İlk kompresöre alt eksiltme 31/3/948 tarihine tesadüf «len pazartesi günü Bakanlık binan İçin Malzeme Müdürlüğünde toplanan Malzeme Eksiltme komisyonunda saat 11 de kapalı zarf usullyle japıSt-eaktır.
Kompresörün tahmin! bedeli 19250 (on elti bin İki yüz elli) Ifra(br. Geçici teminat 1218,75 llradrr.
Oarilaşman Bakanlık Malzeme liüdOrlpğilr.deD bedelsiz «üarafc temin edilebilir.
3 — 190 bk kompıçşöre alt eksiltme de 3U3 948 pazartesi günü naat 18 de birinci maddede yardı komisyonda kapalı zarf uSuüyle ycpıla-taktır. •
190 bk kompresörün muhammen bedeli 24100 (Yirmi dört bnJ seki* yüz) liradır.
Geçici teminat 1860 Uradır. Şartlaşman Bakanlık Malzeme Müdürlüğünden tercin oluna bilir.
İsteklilerin Î4SÛ sayılı kanun geçerlikleri dairesinde hazirlıyacaklan teklif mektuplarını, geçleitemlnat ve gartlaşmaJannda yazılı belgelerle talikte 1 re î »1 maddelerde tâyin edilen güo ve aaat’erden birer asnt evveline kadar makbuz mukabilinde komisyon Başkznbğina vermeleri H-KrrdiT.
Postada vaki olacak gecikmeler kabul edilmez.
Kaolin ambarı betonarme inşaatı ve parke döşeme işleri yaptırılacak
Selüloz Sanayii Müestesesi Müdürlüğünden:
İZMİT
1 — Kaolin anban betonarme inşaatı re parke döşeme İşleri ffrü-teahhldo yaptırılacaktır.
2 — Tahminî keşif bedel! 24132,50 lira o!»p muvakkat teminata 1800 liradır.
3 — Açık pazarlık, vahit flat esası üzerinden 24 5.194* tarihinde aaat 15 de İzmit’te Müessese Merkezinde yapılacaktır.
4 — Şartname ve keşif hülâsaları her gün müessese inşaat Bakım servisinde görülebilir.
ş — Pazarlığa İştirak edebilmek !çln 8çık eksiltmeden üç gün evvel belge İbraz edilerek yeterlik vesikası alınmam lâzımdır.
8 — Müesscsemlz ihaleyi yapıp yapmamakta tamamen serbesttir (8639)
Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığından:
Tıp öğTtnci Turdu 1M5 - 1M9 yıl» m«ıınlanncan eşağıda adlan ve soyadları yazılı tabtblerln askerlikten terhisleri İcra, edildiği halde ₺□ güne kadar Bakanlığa müracaatta bulunmadık lan bildirmedikleri elhetle kuralarının İsabet .
ieri tebliğ edilememiştir.
İlân tarihinden itibaren on gün içinde d* hakjannda 2000 sayılı kanunun tatbik
ve adreslerin! âe ettiği mahalle yapılan tayin-
ikinci çeke
Kongre, saat 15 t» Atıf Ödül’ün başkanlığında tekrar toplanarak dilek ve İstekler Üzerindeki görüşmcle-r» devam etti, söz alan birçok delegeler çeşitli şikâyetlerde ve temennilerde bulundular. Bunlar arasında 7 Eylül kararlarını tasvlb etmiyor diye matbuata hücum edenler, bu kararlan müdafaaya kalkan ve sinema biletlerinin kar* borsa ya intikal etmesini memleketin refah seviyesinin yükselişiyle izah eden delegeler oLdu. Bunjara cvapjar verildi.
İstanbul milletvekili B. AB Rıza Arı, Eyüp gibi İhmale uğramış kenar bir semtin delegesi olarak söz alıp kürsüye gelince, şikâyeti mucip İşlerden bağn yanık bir vatandaş gibi bahsetti. Bilhassa İşçilerin durumuna, mesken meselesine, et v» hâl mev zulann* temas ederek delegeler tarafında a alkışlandı.
Sarıyer delegesi eski Va]l B. Mn-hlddln üstündağ, SanyerJilCrln İstediği itfaiye müfrezesinin, bütçe İmkânsızlığı sebebiyle reddedilmesinden şikâyet etti.
Bu arada Esnaf cemiyetinin konkreye gönderdiği bağlılık telgrafı o-kıınarak cevap verilmesi kararlaştırıldı,
Tekrar müzakerelere devam olundu. Söz ajan bir delege, kilosunun 2 )tra artacağı çayiaa!y]e lstlfçl]erln çe-İker stok ettiklerini belirterek, hükümetin bir kararla sekerin 10 kuruş ucuzladığjnı ijân suretiyle, bunlar,
de
Bevofflu Vakıflar Direktörlüğü ilânları
SATILIK
tik teminatı
Ura
Muhammen tay n. eti Ura Kuru*
652
730
78
1033
612
01
»1
85
30
83
Bft
e
227
34
39
mevkii yanlı
EMLÂK
CJııs ve mevld!
Beyofi.unda Bülbül mahallesinin p*-şabakkaı sokağında es. e yeni 34 sayılı 589 ada 4 parselde mukayyet 394 metre murabbaı arsanm tamamı.
Beyoğlıında Bülbül mahallesinin P*-şabakkal sokağında eski g yeni 39 sayılı 589 ada 9 parselde mukayyet (9 mter» murabbaı arsanın tamamı.
Bey oğlunda Ralyoncukulluğu mahallesinin Beyaz Yasemin sokağında eski yeni 1 uj 3/1 saydı 447 ada 50 parselde mukayyet 39 metre murabba) arsanın tamamı.
Beyoğlunda Feriköy mahallesinin eski Kuyulubağ ön. yeni Savaş sokağındaki eski 41 mü. yeni 57sayılı evin 3/10 hissesi.
Gntatada Hacı Mimi mahallesinin Hurma sokağında eski 25 yeni 3 sayılı 123 ada 18 parselde mukayyet 2# metre murabbaı arsanın tamamı.
Beşiktaş Arnavulköy mahallesinin eski Ayanofrl yeDİ Dulkadlr oğullan sokağında eski yeni 1 sayılı arsanın 140 zlrâ muayyen mahal linin 1/7 bis-scslle 78 zlrâ diğer muayyen mahallinin 1.5 hissesi atamamı 125.24 metre murabbaıdir.»
Rayrt menkuller 2490 sayılı kanun hü-
Yukarıda cins ve
Lümterl dairesinde ve açık arttırma gUrctlle satılacaktır.""" ' İhaleleri 2 Haziran 948 çarşamba gftnü ]g de yap^ag-.n^ js.
tekillerin belli tün ve saatten emi nftfng vo lft9Dltl tCRkprflPrl!e blrlllc-U} müdürlük mahlûlftt kalemine mtaacaatlan.______________________________tp-?48)
müracaat etmedikleri takdlr-ed.'leceğl ll&n olunur.
1M5 yılı .memmlanndan; Pr Salih Ersoy
Dr. M. Muhlis Sunar « Ejder Karabağ
« Bedii Ekul « Affim Alp
« Reşat Vııhap « Hayrl Ayberk
TMO yılı mezunlarından: « Orhan Er oğlu
Dr. Erdoğan Noyan 4 Kemal Nârin
« İhsan Menderes • Nuri Soylu
« Ealm Pekcr ALİ Teklnay
« Ali Rıza Ötical 4 Hakkı Tun çer
( Şevket Köksa] • Hulusi Güntüritfrn
• Ahmet Hikmet Yüksel 4 Reşat Aydın
( Mehmet AH Özalp ( Basan özgedlk
« İlhan Bedii Eralp e Mehmet Necml Kejeş
e Feridun Gürol 4 Necati Arı
« Orhan Kantarcı « Dündar Blrkan
« Muzaffer Tuz ün 4 Ömer Ağan
« Süreyya Ülkümen 4 Fuat şükrü Eroğla
• M- Faruk Sukan « Hl]m! Ünsa]
'«231
Ankara Sayıştay Başkanlığından
1 — Sayıştay da açık bulunan 20 lira »sil maaşlı kâtiplikler» hesap, İfade ve güzel yandan yapılacak sınavla memur almanaktır.
2 — Sınav 24/5. 948 günü sabahleyin saat 9 d* Ankarad* Sayıştay binasında yapılacaktır.
3 — İsteklilerin en az ortaokuldan mezun ve askerlik Ödevlerini yapmış bulu.ımaları ve bu suretle müsabakaya İştirak edeceklerden anan kapananlar daktilo olarak çalıştırılacağından bunların behemehal daktilo öğrenmeleri şarttır.
4 — îlk defa hizmete gireceklerden orta tahsili bulunanlara 13 lira ve lise mezunu bulunanlara 20 lir» asli maaş verilecektir.
5 — İsteklilerin 22/5/1948 cumartesi günü saat 13 e kadar nufus hüviyet cüzdanı. tahs’J v* askerlik vesikası v® sağlık durumunu bildiren resmi tablb raporu 11» İyi durum kâğıdı ve iki kıt’* vesika fotoğrafı İve bir dilekçe l)e Sayıştay başkanlığına bizzat müracaatları ve zat İşler! md dürlüğünde bu hususa dair mevcut olan formülü doldurmaları lâzımdır.
(8498)
B-'.ife B
AKSAM
18 Mayıs 1948
Beyoğlu cihetinde İnşaatı olanlara:
ATiNA-ROMA
Tarikile ayni günde
Pazarlıkla otomobil satılacak
lORKIYENIM EN ESKİ Vfi EN TECROBEU BOYAHANESİ
...Bn'yenl ve modern maklhalarta emrinizi, beklemektedir?-
jub.l.r . rEPEBAŞt? ut «ou • şışu • KASIMPAŞA . r.r 41047 f AKSİM . M 4408» • CEMBE«Uf*J • AAOİKO»
POMAT
METAMORFOZ
İMKÂNI VAR MI ?
EVVET f MİRAPON. İle loekil Yünlü çamaşırlarınızı yıkarsanız sarf edeceğiniz emek ve vakit yarı yarıya düşer.
MİRAPON, loekil ve Yünlü malzemeyi yıprandırmadan. sarartmadan ice çe(eşti rmşden temizler ve fevkalâde bir yumu-şakl-k verir.
M f R A PO N (JjfrtçV
~'
Küçük sanayi ve ziraat işleri İçin
5. 8, 10 ve 12 beygir, alçak devirli
SLAViA dizelleri
Başka yerden almadan bir defa sorunur
TEKYOL Ticaret T. A. Ş.
Karaköy Palu
. Telefon: 42780
AİR FRANCE
Muharueti bedelL Lira
İstanbul Defterdarlığından:
Teminatı
Ur*
Taksimdeki
YENi AJANSTA
ıaoo
135
BW
135
kamyonlar
Yıldızda O lu Oto tamirhanesinde bulunan 0Î8 model B- B 18-4179949 motör No. lu ve 937 model B B. 183747899 motör No. tu Fort marka İki adet lâstiksls kamyon. (Dosya No-51085-148'
Ayni yerde bulunan 938 model 25710?? motor No. İU Opel marka lastiksiz -kamyon. (Dosya 51085-148/1).
10'5 948 gününde kapalı zarf usulHe ayn
Yukarıda yazılı ayrı arttırmaya konulmuş ise de alıcı çıkmadığından bir ay içinde pazarlığa bırakılmıştır
I ite killerin klm|ik belgeleri ve teminat makbuz]arlla birlikte 10/5/ 948 gününden 10/8’948 gününe kadar MLLU Eni Lâk Müdürlüğündeki ko-misynıu gelmeleri, fazla bilgi İçin de her gün sözü geçen müdürlüğe baş* vurpıvlarr (87701
Mütehassı» memurlar tarafından her türlü Hava seyahati projeleri hakkında izahat verilir Cumhuriyet meydanı No. 1.
Tel: 49134
Maden Direği laşıma işi Garp Linyitleri Müessesesi Müdürlüğünden:
1 — Dursun bey Orman İşletmesi tarafından Alaçam ve Civana Orman rampalarından Dursunbey İstayonuna vasati 55 kilometre mesafedeki ham yollara da verilecek dört bin metre küp Maden Direğinin kamyonlara yükleme ve istasyona taşıma, istasyondaki stok yerlerine veya İstasyon rampasına Lst’.f edlLcne tşl kapalı zarf usulü İle müteahhide verilecektir.
2 — Nakil işlerinde kullanılacak kamyon mlite&hlıld tarafından, tedarik edilecektir. Kamyonlara lüzumlu Benzin müteahhld tarafından temin olunacağı gibi isterse bedeli mukabilinde müessese tarafından da maliyet flatlle temin edilebilecektir.
3 — Nakliye lşlerlje meşgul olan istekliler teklif edecekleri bedel üzerinden İşin tutarın: hesaplıyarak % 7,5 nlsbetlnde teminat akçelerini teklifle birlikle tevdi edeceklerdir.
4 — Teklifler 1/8/948 salı günü sahi 15 ?e kadar kapalı zarf içinde olarak Tavşanlı Müessese Müdürlüğüne imza mukabilinde tevdi edilecektir. Postada vukua gelecek gecikmeler nazarı itibara alınmaz.
5 — Bu işe alt şartname,
Arikarada: Eti Bank Genel Müdürlüğünden, Tavşanlıda: Garp Linyitleri Mûesseseslcıden, İstanbulda* Eti Bank Şubesi Müdürlüğünden. Zonguldakca: Ereğli Kömürler! Genel Müdürlüğünden, Balıkeslrde: Garp Linyitleri İrtibat Başmemurluğundan, tzmirde: Kömür Satış ve TcVzl Muesseseslnde, Esklçehlrd?: Ticaret Odasında
Kütahyada: Ticaret Odasında görülebilir.'
8 — Müessese İhaleyi İcrada serbesttir
BM Dr. Ihsan Sami htafilokok Afi» tsiafllokoldardan müteveUld (Ergenlik Kan çıbanı. Kottuk Altı Çıbanı; Arpacık) ve bütün eltd hastalıklarına karşı pek tesirli bir asıdır Dlvânvolu No. 113
ittanbul Sıhhî Kurumlar Artırma ve Eksiltme komisyon ünde n Muhammen bedeli
Lira
Lüzum gösteren müessese
Devlet hastahanelertno
Bakırköy Akliye hastanesinin
Olnet
Mik-lan
undz r(
tik teminatı EkiUtmenln
Lira «ati
İdrotil pamuk «Brüt.
10 ton
Beher kilosu 150 kuruştan 49.000 lira.
2375 U.
13.1» da
1330 U. İhtiyaçları
13.30 (ta kapalı zarf
tlâş ve tıbbi malzemesi Topyekûn:
152 kalem 17845.72 Krş.
Yukarıda cinsi, mlkdarlan ve muhammen beddlerlle tik teminatları yarılı olan tııullyle eksilt meye konulmuştur
I — Kkslltuıe 2/8/048 çarşamba günü yukarıda gösterilen Mitlerde Cağaloglundaki Sağtık ve S. Y. M. lüğü blnannda toplanan sıhhi kurumlar komisyonunca yapılacaktır.
] — istekliler bulşlere alt şartnameleri çalışma günleılnte komisyonda görebilirler.
S — İsteklilerin cart senaya alt Ticaret Odan vesikan. He 2490 sayılı kanunda yarı'ı belgeler ve bu işler* yeter İlk teminat makbuz veya banka mektuplarını havi kapalı zarflarını eksiltme Malinden bir saat evveline kadar makbul mukabilinde komisyona vermeleri.
4 — Postadaki gecikmeler şayanı kabul değildir.
(31721
L2£L
•M. KORONEL'
—orucu aranıyor™
I Bir Dokuma fabrikasında imal I. I edilen yünlü sakat kumaşların l|
■ örülmesi İçin bir örücüye İhtiyaç I
■ vardır. Talip olanların hergUn II
I aşağıdaki adrese müracaatları; I I Dokuma ve Çorap Fabrikan I ® T. A. şirketi
■Taksim, Nizamiye cad. No. 9-11-13İ
■orucu
aranıyon
ZAYİ — Sahibi bulunduğumuz 4134 çift atlı arabamızın plâkasını zayi etlik Kaydını kapatacağımızdan hükmü yoktur, Nuri oğlu Abdurrahman
ZAYİ — İstanbul Lisesi 9 uncu sınıfından 937 senesinde aidıgun belgemi zayi ettlm,_ yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
334 No. Şehsuvar Akın
Mahkeme, tapu, icra ve ‘noter ilânlart
cnmflşiRLnRinızı
BEYAZLATIR
HflR GİBİ
: İstanbul Asliye 3. Hukuk Yargıçlığından: Dosya NO. 947/1303
BedelLerı hususî şahıslar tarafından ödenen mahkeme icra, tapu ve noter Hânları gibi resmî ilânlar eskiden olduğu gibi doğrudan doğru ya «AKŞAM- İdaresi tarafından kabul edilmektedir
ZAYİ — Zara nüfus idaresinden aldığım ve İçinde askrellk durumum kayıtlı kimlik cüzdanımı kaybettim. Yenisin! alacağımdan eskisinin hükmü yoktur. 1339 doğumlu Muhlis oğlu İbrahim Çoban Sedlile köyünden
OSMANLI BANKASI
Türk Anonim Şirketi, — Tesis Tarihi: 1863
Sermayesi:
10 000.01)0 İncilli Lirası
Dünyanın meşhur 3tKA - Maddesinin muhterli olan ve bu sahada 30 senelik bLr İmalât tecrübesine rahip bulunan «Kaspar Wlnkler und Cle, Zürich fİsviçre) fabrikası tarafından İmal edilen: BÖNDA 1 ve BiNDA 4
Rüiubete karşı tecrid maddeleri Rutubeti geçirmez, zamanla bozulmaz
Beton ve arada kullanılır, yağmur, deniz ve fabrika sularlle muhtelif asldler va kükürt İhtiva eden sularına karşı betonu mukavemet ölmesini temin eder. Çimento harca üstün bir sertlik verir, mukavemetini arttırır, hacmin büyüme ve küçülmesini ve rüttlbetll yerlerde mantar peyda olmasını önler, galata — Mahmudiye Caddeş! No. 15
Telefon: 49407
O
0
İstanbul Sıhhî Kurumlar Artırma ve Eksiltme -O komisyonundan
Diyarbakır Nüm una hastananîl .e (çlt olup Müdüriyetim İzce tâmİM-* ettirilecek 5 adet buz dolabının tamiri tşl açık eksiltmeye konulmuştur. 5
1 — Eksiltme 26 3/918 çarşamba günü «aat 13,50 da Cağaîoğluııdaid c Sağlık ve 3. Y. M, lüğü binasında. toplanan 3ıhhl Kurumlar komla-Ç^ vonunca yapılacaktır.
2 — Muhammen bedeli: 5 adet buz dblabınm tâmlrlert . boya ve anbalaj. umum nakliyat ve montörün mahallinde çalıştırılıp teslimi topyekûn 3875 Ura olup, ilk teminatı: 291 Hradır.
3 — İsteklileri bu işe alt şartnameleri ve buz dolaplarını İst. Biglür va S. Y. M. lüğünde görebilirler;
4 — isteklilerin cari seneye alt Ticaret odası vesikası He 2499 sayılı kanunda yazılı belgeler v« bu işe yeter l.k teminat makbuz veya banka mektubu olduğu halde belli gün ve saatte komisyona müracaatlara.
(50801
Ankara Belediyesinden:
1 — Belediyemizin yıllık İhtiyacı olan (20840' yirmi bin altı yüz kırk kilo mazot mübayaası açık eksiltme ua Uralcye konulmuştur.
2 — İhale 4 Haziran 048 cuma günü saat 18 da Belediye binasında Encümende yapılacaktır.
3 — Tahmin edilen bedeli «730 Hra 24 kuruş olup muvakkat temlaatı 508 Ura 52 kuruştur. Teminat Belediye Merkez Veznesine yatırılacaktır.
4 Evsaf ve şartlar tutanak müdürlüğünde görülür
3 — İsteklLlerln gününde ve saatlnda teminat makbuzlun veya tnek-tuplırlyle birlikte encümene müracaatları. (6832)
Büyükada sayın halkına
İstanbul Sular idaresinden:
Büyükadı'nın aua su boruau geçmeyen sokaklarındaki pmalarckirt sarnıcı olan ve hortumla su verebilecek durumda bulunanların aşağıda yazılı şartlarla Haziran sonuna kadar su verilecektir.
1 — Su binaya yakın ve akışa elverişli yangın musluğundan verilecek, miktarı yangın musluğuna bağlanacak su sayacıyla tesblt edUocekür.
2 — Hortum su almak isteyen kLoıse tarafından temin edilecektir.
3 — Alınacak suyun parası peşin olarak İdare veznesine teslim edilecek. suyun verilişi parasının vezneye teslim sıraslle yapılacaktır.
Bu hususta fazla malûmat almak için Haremizin Büyükada şubesine veya Merkea müracaat kalemine baş vurmaları lâzımdır. 13637'
Kadıköy Vakıflar Müdürlüğü İlânları
Muh ammen bedeli İlk temi na ti
Lira Kr. LLra Kr.
Araba miktarı
60 Sığır gübresi
25 Koyun »
1.5 Dönüm çayır otu
1
240.00 18
125.00 9
75-00 3
çavuşbaşl çiftliği dahilinde miktarı yukarda yastlı gübrelerle çayır
otu satılmak üzere açık artırmaya çıkarılmıştır. İhalesi 20/5/948 perşembe günü saat 13 tedlr. tstekllleln Kadıköy Vakıflar Müdürlüğüne müracaatları. (3883)
Ankara Belediyesinden:
1 — Belediyemizin yıllık ihttlyaeı olau (338250ı fcUo bensin mübayaa-sı kapak zarf usulü ile eksiltmeye ve İhaleye konulmuştur.
3 — ihale 4 Haziran 948 cuma günü sut i8 da Belediye binasında encümende yapılacaktır.
3 — Tahmin edilen bedeli (181008ı İha olup muvakkat teminat* (104501 Hra (401 kuruştur. Teminat Belediye vezaesLne yatınla çaktır.
4 — Evsaf ve şartlar Tutanak Müdürlüğünde görülür.
ş — Teklif mektuplarının llıaîe saatinden bir saat evveline kadaf BaskaniıSa verilmiş olması lâsımdıt. (8833ı
...—--------------
Merkezi idaresi: O a laca. Yenicemi ve Beyoglunda, Türk İyenin başlıca şehirlerinde, Paris, Marsilya, Londra, Man-çestrr'de ve Mısır, Kıbrıs, İrak, trao ve Fillstlnde şubeleri
Yugoslavya, Kumanya ve Suriye'de FUyallerl vardır.
ve
ADRİATİCA S. A. Dt NAVİGAZİONE
Umanımızda bulunan F İ3 V İttfJ F İH vapuru
19 Mayısta Kayala triyeste vevsnedike gidecektir,
Umanımızda bulunan S A R G A vapuru 20 Mayısta Pire, Napoli, Marsilya ve Cenova’ya gidecektir. Fazla tafsilât Içlıı Oalatada Munıhanede ADRİATİCA S.A NAVİGAZİONE
Umumi acestabğına nıürcaat. Telefon: 44877 - 44878
Dâvacı Kurtuluşta Dolapdarede Lâlezar sokak 33 No. mukim Teıpa-na Adam and Is tarafından ikamet-' gâlu meçhul olan kocası Nıko Adamanda aleyhine açılan boşanma dlvasınm yapılan yargılaması 30-. nunda, tarafların boşanmalarını, jkabahatli kocanın bir sene evlenmek-' jden nıeınnuiyetlno ve üç çocuğun velayetinin anaya tevdllle 15 çerden 45 Hra nafakanın babadan taJislUle anaya verilmesine karar verilerek' hüküm fıkrasının bir suretinin inalı- * keme divanhanesine asıldığından iş-' 'bu Hândan İtibaren on beş gün zar-' fulda temyk edilmediği takdirde hüküm kesinleşeceği Hân Olunur.
(071141
Her türlü banka muameleleri yapar.
Çok müsait (alt şartlarlle tasarruf ve mevduat hesaplan açılır.
Tasarruf hesaplan İçin Uç ayda bir ikramiye keşideler! yapılır.
Daha fazla malûmat almak için Oıcnşnl: Bankası Gişelerine müracaat edilmelidir.
HillMimHtlHHnu
I Devlet Demiryolları ve Limanları İşletme Genel İdaresi İlânları
.....>ıııııiHinrunırııın>nı»(,«|,lll""l,"",,",",",ll,",n’,n,,”’’’i«H!wtıuıııınınııwm«ı«uıramıı»ıııııumnınuıııirt
Yağlı boya fırçası alınacak
Devlet Demiryolları Haydarpaşa Satınalma Komisyonundan:
1 — 550 adet muhtelit yağlı boya fırçası açık eksiltme İle satın alınacaktır.
3 — Muhammen bedeli 2350 Hra olup muvakkat teminatı 213 Lira 75 kuruştu*.
$ — Buna ait şartname komisyondan parasız olarak dağıtılmaktadır.
4 — Eksiltme 3 Haziran 1948 çaryamba günü saat 15 de Haydarpaşa Dar binası dahilindeki Haydarpaşa sabnalma komisyonunda yapılıca' gından arzu edenlerin vaktinde komisyonda hazır bulun malan
Comments (0)