! 40 Mikron kaplama su geçmez ve otomatiktir. Türkiye mümessili H, Akıl! BabçekaşM
Moatrc d« priciiıon N*' *
AKŞAM [spor
Sene U — Not M İYİ — Ptati: her çerde 10 kuruştur.
CUMARTESİ 19 Kasım 194®
Sahibi: Necmeddin Sadak — Yan işlerini fiilen idare eden: C. BUdlk — Akşam Matbaan
Suikast hakkında karma komisyondaki tartışmalar
Aldoğanın masuniyetinin ref’ine dün karar verilemedi
«Sonlelgral» a
Ankara ıs — Adliye makamları. Denizli Milletvekili Rcşad Aydınlı tarafından yapılan suikast ihbarı etrafında tahkikatına devam ederken Afyon Mille t vekili Sadık Aldoğanın teşrii masuniyetinin kaldırılması yolunda hükümetçe vaki olan talebi müzakere etmek İçin Meclis Anayasa ve Adalet komisyonlarından mürekkep karma komisyonu da dün sabah saat onda toplanmış ve kur'a çekmek suretiyle Atıf Ödül, Sabit Sanoğlu, Şaklr îbahlm Hakkı-oğlu, Numan Aksoy ve Reşit Öz-aoy’dan müekkep beş kişilik bir hazırlama komisyonu teşkil etmiştir. Derhal işe başlayan hazırlama komisyonu Başbakanlıktan gelen tezkereyi okuduktan sonra hazırlık mahiyetinde olmak üzere alınan ifadeleri tetkik etti. Komisyona Badik Aldoğan da davet olunmuş ve kendisine şu sualler sorulmuştur:
Sadık Al doğan'a sorulan sualler
«— Hakkınızda bir ihbar var. Devlet Reisi İsmet İnönü'ye suikast yapmak için bir teşebbüste bulunmuşsunuz. Bu teşebbüse tekaüdüm eden günlerde de şöyle bir hâdise geçmiş: Söylendiğine göre Seçim kan'inu tasarısını tetkik etmekte olan İlmi heyetin bu husustaki görüşlerini bildirmelerini siyasi partilerden istediği sırada arkadaşlarınıza bir hindi dolması ziyafeti vermek istemiş, bu toplantıya Millet Partisinden bazı milletvekillerini, bu arada da Osman BÖ lükbaşı, Fuat Ama ve Reşat
Celâl »ayar Adiiyeden çıkarken
Cumhur başkanına İstanbul halkı namı-ne çekilen telgraf CumhurtMUFkanana İnönü il* OelAi Bayva bir suikast hasırlandığı hakkından İhbar münasebetiyle dün Cumhurbaşkanı İnönü'ye İstanbul halkmın hisleri aşağıdaki telgrafla bildirilmiştir:
İsmet İnönü Cumhurbaşkanı
Ankara
Menfur teşebbüsün tesiri içinde kanuni takibatı alâka ve hassasiyetle takibeden İstanbul hemşerileri, Türk cârniası içerisinde bu tara zihniyet ve hareketlerin yaşamasına imkân olmadığım gösterecek kuvvetli adalet tezahürlerini beklerken vatan uğrunda büyük emekleri ve eşsiz hizmetleriyle yükselmiş m tim tas evlâtlarına karşı, halkımızın derin kadirşinaslığını ve sevgilerini ve milli birliğimizin hiç bir suretle İhlâl edile-miyeceglnl İstanbul halkı ve genel meclisi namına en derin saygılarımla araederim
İstanbul genel meclisi birinci reis vekili Sırrı Enver Batur
Cumhurbaşkanı İsmet tnönü’nün
gezisi
Ankara 18 — Cumhurbaşkanı İsmet İnönü bugün öğleden evvel Ankara Valisi ile birlikte Kızılcahamam m Pazar bucağına gitmiş, bucak merkezinde ve civar köylerde halkla görüşerek yeni yapılan su tesisatını tetkik etmiş te Ankaraya avdet etmiştir.
Birleşmiş Milletlerin Yıınan meselesine dair kararı
Bulgaristanla Arnavutluğun Yunan çetelerine yardımı kesmeleri istendi
Londra 19 (Radyo* — Birleşmiş Milletler genel kurul» Yunan meselesini görüşmüş ve bu husustaki kararını vermiştir. Kararda Bulgaristanla Arnavut luk hükümetlerinden Yunan çetelerine derhal yardımdan vazgeçmeleri ve Birleşmiş Milletlere dahil olsun olmasın bütün devletlerden Yunanistan» karşı her hangi askeri grupa yardım etmemeleri talep edilmekte Yunanistan İle şimal komşuları arasında normal siyasi münasebetler kurulması tavsiye edllmektedtr. Kararda son zamanlarda Yunsa çetecilerine karşı vaziyetini değiştirdiği için Yugoslavyadan bahse-dllmemektedlr-
Balkan komisyonu mesaisine devam edecektir- Komisyona Yunanistanl» şimal komşuları arasında normal münasebetlerin iadesine gayret etmesi İçin ' talimat verilmiştir.
Sovyet Rusyanın karar tekilli i reddedilmiştir. Rusya, teklifinde Yunanfetanda umumi af İlân edilmesini, büyük devletlerin nezareti altında seçim-
20 yeni gemi yaptırılacak
Aydmhyı çağırmışsın ıs Reşat Aydınlı, karısının hâmile olmam dolayıslyle ziyafete gelmemiş, bu davetinize yemekten sonra icabet etmiştir. Reşat Aydınlı-nın vaki ihbarında beyan ettiğine göre bu toplantıda siz Osman Bolükbaşı ve Fuat Arua konuşurken şu sözleri söylemişsiniz :
cînönü bizi öldürmek istiyor Biz daha evvel davranalım. Ara mızda karar verdik, sen de dahil olt» Reşat aydınlı size şu şekll-
dtnlı’nın bugüne kadar Anka-raçtaki evine katiyen ayak basmamış olduğunu kendisin* bu hususta hiç bir şey söylemediğini bildirmiştir
Bunu müteakip hazırlama komisyonu hazırladığı raporu anayasa ve adalet komisyonlarından mürekkep karma komisyonuna tevdi etmiştir. Bu raporda, yapılan ihbarın vu-
reated by free version of 2PDF
Birleşmiş Milletler çenel kıuul reisi Romu İ M ler yapılmasını, Balkan ko ..1.-0 yonunun lâğvını. Yunan şimal hudutlarına büyük devletler temsilcilerinden mürekkep bir komisyon, tarafından nezaret e-dllmeslnl istemekte idi. ,
Yugoslavya Sovyet teklifi lehinde oy vermekte beraber, bîr hudut komisyonunun kurulması maddesi aleyhinde oy vermiştir.
Rus askerî şefleri arasında temizlik
Komünist partisi, baş kaldıran mareşal vd generalleri ortadan kaldırıyor
Denizyollarında kurulan komsiyonun kararı
de cevap vermiş: «Hâdise mühimdir. Bir düşüneyim.»
Bütün bu hususlara ne diyordunuz?»
Sadık Aldoğan’ın verdiği cevaplar
Sadık Aldoğan. verdiği ee-vapta Devlet Reisine suikast yapmak gibi bir teşebbüste bulunmak şöyle dursun, bu gibi kuunun sabit olduğu ve bu se-şeyleri hatırından bile geçir- J hepten dolayı general Sadık m ediğini anlatmış. Reşat Ay- Aldoğan'ın teşrii masuniyetinin ' kaldırılmasına karar verildiği bildirilmekle idi.
Karma komisyonda şiddetli münakaşalar Karma komslyon saat 14 te toplanmıştır. Hazırlama komisyonu adına sözcü seçilen Şaklr İbrahim Hnkkıoğlu vaziyeti İzah etmek istemiş, fakat Kasan Dinçer evrakın okunmasını talep etmiştir. Heticede ‘ ‘ verildikten sonra evrak kunmuştur. Bu arada tekrar general Sadık Aldoğan kendini müdafaa ettikten sonra; cBu-(Arkası sahife 2; sütun 3 te>
m ediğini anlatmış. Reşat
Millî maçı idare edecek İtalyan hakemleri geldi
Türkiye ve Suriye mitli takımları anlrneman yaptı
İzahat da o-
Marsh ali plânından Denizyolları İdaresine ayrılan miktarla yeniden alınacak gemi, malzeme ve diğer hususları tesbit etmek üzere idarede kurulan heyet bir prensip kararına varmıştır. Bu kadara göre, bir kısmı yolcu ve araba, bir kısmı da yük gemisi olmak üzere Avrupanın muhtelif tezgâhlarında 20 gemi yaptırılacaktır. Gemilerin Fransız, İngiliz, Belçika ve tsveç tezgâhlarında yaptırılması da karara bağlanmıştır. __________________
Suriye millî takımına buket veriliyor
Türkiye - Suriye milli futbol' klye milli takımı ile karşılaşmak muçnu idare edecek olan îtal-yan hakemleri sinyor Gamba İle sinyor Emenno vc Guldo dün saat 10 20 de Hollanda uçağı ile şehrimize gelmişler ve akşam" trenle Ankaraya hareket etmişlerdir,
Ankara 19 — Pazar günü Tür- ' bulunmakladır.
üzere dün .şehimizc gelmiş olan Suriye milli lakımı, diın öğleden sonra 19 Mayıs sladyomuntla bir antrenman yapmıştır. Suriyeli futbolcular aıajıııda bir müddet evvel İslanbula gelen Suriye takımından 5 oyuncu da
Türkiye milli takımı oyuncu ve İdarecileri, bıı antrenmanı dikkatle takip etmişlerdir.
MIHI maç: İdare etmek üzere beynelmilel federasyon taralından tâyin adilen İtalyan orta hakemi Gamca ve iki yan hakeminin yarın şehrimize gelmeleri beklenmektedir.
Dil Kurultayı
Ankara 1« (AA) — Ttlrk dil kurumu genel yazmanlığından: Türk dil burumunun altıncı kurultayı 10 aralık 1949 pazartesi günü saat onda Ankara, dil. tarih v* coğrafya fakültesinin konferans salonunda toplanacaktır.
Daha geniş bilgi edinmek Ls-tiyenlerin kurum genel yazmanlığına başvurmaları rica olunur.
Londra 10 (Ma fen I — Havyadan gelen haberlere göre, askeri şefler arasında yeni bir temizlik hareketi başlamıştır. Komünist partinin bütün İdareyi elinde tutabilmek maksa-dlyle ban boşkakiıran mareşal ve generalleri ortadan kaldır -maya karar verdiği ve birden, temizlik hareketine girişiği zannedilmektedir
Şimdiki halde temizliğin yalnız hava kuvvetlerine mensup subaylar arasında yapıldığı, fakat sonradan bunun kara ve deniz kuvvetleri subaylarına da sirayet edeceği tahmin edilmektedir. Muhabirle», hava kuvvetleri başkomutanı Verçt-nlnln uzun müddetten beri ortalarda bulunmadığım ehemmiyette belirtmektedirler- Sovyet ihtilâlinin yıldönümü münasebetiyle yapılan törenlerde hava kuvvetleri general Qgari-yoff tarafından idare edilmiş ve bu arada general Verçtnkien de kimse bahsetmemiş ve kimse kendlHlnl görmemiştir Doha bam generallerin ete böyle İlkte
ortadan kayboldukları biIdLrtk— mettedir.
tlglU çevrelerde belirtil d iğin* göre, ikinci rihan harbi son» erdikten sonra Sovyet komünist partisi halimi nazarında büyümüş olan birçok mareşsâ ve amiralleri perdelemlşti. Şimdi yeniden böyle bir hareket» girişilmiş «liman Sovyet idari mekanizması İçinde şiddetli bir anlaşmazlığın mevcut olduğuna kuvvetli bir delil sayılmaktadır.
Diğer taraftan politbûro İçinde de devamlı bir anlaşmazlık mevcut olduğu ve ihtilâfın genişlediği de söylenmektedir.
—
Milletlerin
Garip Adetleri
Bu “ihbar,, ahlâksızlık mıdır?
Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'ye ve Demokrat Partisi Başkam Celâl Bayar’a maazallah suikast yapılsaydı, memleket alkanlara boğulur, Balkanlara dönerdi. Böyle bir faciayı önlemek için bir insan her hangi bir partiden olursa olsun tedbir almağı vatandaşlık vazifesi bilir. Bunun «müzevirlik», «hafiyelik» telâkki Icrîlc nıiiş terek bir şerefsiz ciheti olmamak gerektir.
Hal böyleyken, Reşat Aydınlı, — verilen tafsilâta nazaran artık tahakkuk etmiş gibi görünen — ihbarını ört bas çimek istiyor:
— Ben ihbarda bulnma-dım! diyor.
Millet Partisi Başkanı ilik met Bayur'unsa şu sözleri | gazetelerde neşrediliyor:
— Reşat Aydınlı’tun böyle bir ihbarda bulunmuş olmasına vicdanım inanmıyor. Şayet bu ihbar tahakkuk ederse, bu, insanlık bakımından korkunç bir hâdise teşkil eder
Eğer kelime. «İhbar» değil de «iftira» olsaydı, Hikmet Bayur'uıı dedikleri mantıktı sığardı. Fakat ancak kanun dışı anarşist partisi şartlarına göre, bövle bir ihbar, diğer anarşistlere» takbih edilir. Kanunî esaslara göre kurulan bir partide, hattâ Başkanı böyle bir komployu öğrense, «İnsanlık bakımından», bunu, meslek yahut parti sırrı şeklinde saklama-Jı mıdır?
Siyaset usullerimizin selâmeti namına bu prensipleri baştan tesbit etsek...
Kömür parkı yakında açılıyor
— Gazeteler
«Siyah Gül» bahçesi
19 Kasım 1949
Sanlfe 2
Maarifimize çıkar yolu işaret eden bir rapor
Epey oluyor Sayın profesör Fındıkoğlu Cumhuriyet gazetesinde çıkan maarif meselelerimizle alâkalı bir makalesirde İstanbul edebiyat fakültesi psikoloji doçenti Dr Mümtaz Turhan’ın «Maarifimizin ana dâvaları» adlı olr raporundan ehemmiyetle bahsediyor. maarif dâvalarımın tamamen Avrupai bir düşünüşle ele »lan ve dertlerimizin hakiki çarelerini bulmak yoluna işaret eden bt raporu maarif meseleleriyh- alâkalı herkesin okuması, mutlaka okuması lâzım geldiği üzerinde ısrarla duruyordu Maarif meselelerine aman zaman alâka duyduğum İçin, İstanbul Muallimler Birliği tarafından neşredilen «Yeni Bilgi» mecmuasının 29 uncu sayısmda çıkan bu raporu arayıp buldum ve İtiraf edeyim ki başından İtibaren sonuna kadar heyecanla okudum. Muhtelif maarif dâvalarımız hakkında şimdiye katlar doğru sandığım ve benim ediğim görüşlerden çoğunun yanlış olduğunu bu ir.r.oru okuduktan sonra anla dii".mj da, gene bir itiraf olarak, buraya kaydetmek lü-z\ ııı unu hlssediyoıum.
*
R aarıfimiz yüıürlükte o-1*1 lan sistemleriyle, ne yazık kİ, çıkar yolda degil-«lir. Doçent Dr Mümtaz Turban raporunda bunu ispat etmeğe çalışıyor. On iki " sahife tutan raporu burada hülâsa etmek kaoıl değildir. Fakat ana fikirler şöyle kı-sainlabllir:
Şark medeniyetinden garp medeniyetine geçerken bu medeniyete hâkim olan İlim vç ihtisas anlayışmın ruhunu kavramış değiliz Onun için sadece Avrupa muesse-Belerinin bina, tesisat, teşkilât ve saire gibi yalnız dışarıdan, gözle görülebilen taraflarını taklid ediyoruz Fakat o müesseseler! vücuda getiren ruhu İçlerine sokamıyoruz. Onların mektepleri memleketin muhtaç olduğu insanları yetiştiriyor; bizim m- ' .t iplerimizse bu esasa göre kurulmadığı için sadece münevver yetiştirmektedir.
★
ücadeie edilmesi lâzım relen diğer yanlış bir
dû ünce de ilmin aşağıdan ba lamak üzere yukarıya doğru vcrilccek.memJeket mikyasında umumi bir tahsil ile elde edilebileceği kanaatidir... Bu dâvanın güttüğü hedefe vara .‘ilmek için ner şeyden evvel yüz binlerce muallime.
on binlerce İlk ve orta mektebe. yüzlerce liseye ve beher bir, bir buçuk milyon nüfusa bir tane düşmek üzere de en aşağı on beş üniversiteye ihtiyaç vardır Bu, takatimizin dışındadır ve daha yolun başlangıcında münevver enflâsyonuna erişmiş bulunuyoruz.
Halbuki memleketin bugünkü durumu okuma yazma bilenler adedinin azlığında değil, münevverlerinin iyi yetişmemiş olmasındadır. Bugün duyulan hakiki sıkıntı. en küçük teknik ihtisastan, en yüksek İlmi İhtisasa varıncaya kadar memlekette kâfi derecede mütehassısın bulunmamasından İleri gelmektedir. Bu itibarla mevcuda aynı cinsten daha bir kaç yüz bin, belki de milyonlarca münevver yahut yarı münevver katmakla büyük bir şey yapılmış olmaz Buna mukabil, her sahadan olmak üzere eğer 500 tane birinci sınıf ilim adamımız olabilse ve onların memleket işlerinde fikirleri alınsa çok kısa bir zamanda Türkiyenin çehresi değişebilir ve birinci derecede medeni bir memleket olurdu- Bunların yetişmesinin memlekette ilk tahsilin yapılmış olmasına bağlı bulunduğu iddiası ta-m&miyle asılsız, esassız, hakikat ve realiteye dayanmı-yan bir mugalâta ve gafletten başka bir şey değildir. Bir kere nim tarihi bize İlmin hiç bir memlekette bu şekilde meydana gelmediğini gayet sarih olarak gösteriyor. Kopemik'ln, Keplerin, Ga-lUe, Lelbnilz, Nevton'un, Descartes ve Pascal'ın hattâ. Laplace, Lavaisier ve Pas-teure'ün yetişmiş olduğu devirlerde, bunların temsil etmiş oldukları memleketlerde okur yazarların bugünkü Türiüyenlnidnden daha lazla olduklarım kim İddia edebilir?,..
★
oçent doktor Mümtaz
Turiıamn «harikulade» diye vasıflanmaya lâyık raporunun bir kısmının ancak bir gölgesini yukarıya akset-Llreblldim sanıyorum. Uyandırıcı görüşlerle dolu olan bu raporun, sayuı profesör Fmdıkoğlu gibi ben de bütün maarif çilerimiz tarafından okunmasında büyük fayda görüyorum. Zaten sırf bu merakı uyandırmak ümidiyle ondaki bütünlüğü parçalamaya teşebbüs ettim. Raporu okuyanların derin düşüncelere dalacaklarından şüphe etmiyorum.
Şevket KADO
Suikast hakkında karma s öğrenciye 9 öğretmen!
komisyondaki tartışmalar
I stanbut radyosu
Bu akşam İnönü’nün bir hitabesini yayınlayacak
Bir mûddettenberi tecrübe yayınına devam etmekte olan orta dalga İstanbul radyosu bu atsam saat 19 dan İtibaren normal programlarla çalışmağa başlayacaktır.
Açılış töreni saat 19 da Is-tUâl marşı Ue başlayacak ve İstasyonun açılışı münasebetiyle Cumhurbaşkanı ismet İnönü'nün radyo Ue bir hitabesi yayınlanacaktır.
Bundan sonra basın ve yayın ve turlrm genel müdürü Ahmet Şükrü Esmer yeni radyo merkezinin çalışması hakkında bir konuşma yapacak ve müteakiben İstanbul radyosu faaliyete başlamış olacaktır-
Irakta Kabine buhranı
Bağdat 18 (AA.) — (Basın -Tayını Irak EıraJ naibi tarafından yeni Kabineyi kurmaya memur edilen Ali Cevdet El -Eyvubi yaptığı istişarelerde muvaffak olamamıştır.
İyi malûmat alan Bağdat çevr. ?rtne göre, bundan sonra yeni Kabineyi kuracak tek ad; y url Salt paşadır. Nuri San p-i’anm, birlik Kabinesini, tun, ı. j günü kurması muh-kiij.i turulmektedir .
Emekli maaşları
Yapılacak yüzde 60 zam muameleleri tekemmül ettirildi
Ankara 18 — Maliye Bakanlığı emekli maaşlarına yapılacak yükseltmeler etrafında çalışmalarına devam etmektedir.
1325 Larii;n kanunla emekliye sevkedllcnlere yapılacak olan yüzde 60 camlara alt muameleler tekemmül etmiştir Bunlar merkezden mülhakata intikal ettirilmektedir
1683 sayılı kanunla emekliye ayrıl aniann muamelelerinden mühim bir kısmı tam atanmıştır. Geri kalanları da bugünlerde bitirilecektir. Maaşların dağıtımına ı oeak 1950 tarihinde başlanacak ve malî sene başının marta alınması dolayısiy-le maaşlar İki aylık olarak ödenecek, 1 marttan sonra üçer ayhk tevziat yapılacaktır.
RUHSUZ GÜZELLİK ÇEKİCİ DEĞİLDİR.
t N N O X A Sütü
(Lal t İnnon)
Mevcut güzelliğinize İfade verir/ çekiciliğini arttırır. tJTNOKA Sülii emsalsiz elit besleyicisidir,
(Baş tarafı 1 inci Mhifede) I raya R««at Aydıolıyı çağırma GeLsln ve benim yüzüme karşı | «Faşa beni «ve çağırdın ve ba- j na bu teklin yaptın» desin, kendisinden İspat da iatemlye-ceğim. Eğer bunu diyebilirse hepinizden benim teşrii masuniyetimin kaldırılmasına karar vermenizi rica edeceğim» demiştir. •
Ancak komisyon şahit dinlemek değil, evrak tetkik edilmesi gerektiğine karar vermiş ve başka hatiplerin bu arada Fuat Hulûsl Demircilinin müdafaası başlamıştır.
Fuat Hulûsinin teklifi
Komisyonda şiddetli münakaşalar olmuştur. Bu arada bilhassa Demokrat Parti Meclis grupu başkanı İstanbul Milletvekili Fuat Hulûsl Demircili komisyona verilen dosya mücerret ve muallel bir İhbarı te-yidedecek mahiyette bir delil ve emareyi ihtiva etmediğini ileri sürmüş, beş evde ve bir büroda araştırmalar yapılmış ve bazı evrak elde edilmiş olduğunu, gerek bunlardan, gerek delillerden ve karinelerden savcılıkça elde edilmiş bir şey varsa bunun da dosyaya konması gerektiğini, zira mücerret bir İhbar üzerine bir Milletvekilinin dokunulmazlığın m kaldırılması cihetine gidilmesinin tehlikeli bir yol olduğunu ve bir Milletvekilinin teşrii faaliyetini sekteye uğratacağını, komisyon ve Meclis tahkikat yapmazsa da Lsnadm az çok bir delile istinat edip etmediğini incelemek mevkiinde olduğunu, hükümetin de her hangi bir Milletvekili hakkında böyle bir talepte bulunması İçin âmme dâvası açılmasını icabettiren kanuni bazı delil ve emareleri eline geçirmiş olması gerektiğini, bunların bilinmesi dokunulmazlığı kaldırma talebinin e-salı olup olmadığını analyıp Meclisçe ona göre karar verilebilmesi İçin lüzumlu olduğunu, komisyonun kendiliğinden tahkikat yapmamasına rağmen, şimdiye kadar yapılan adli muamelelerde ihbarı teyldedecek mahiyette delil ve emare varsa bunların bildirilmesini hükümetten istiyeblleceğlnl. Meclisin bu salâhiyeti kullanmasını menedecek bir kanun maddesinin bulunmadığını, bunun için bu suretle hükümetten izahat İslemek ve ona göre kararını delillere müstenit olarak karma komisyona bildirmek üzere dosyanın hazırlama komisyonuna iadesini teklif etmiştir.
Üç defa reye başvuruldu
Fuat Hulusi Demircilinin raflı konuşması sonunda yapılan uzun mıinakaşalan müteakip Fuat Hulusi De mir eltin İn bu teklifi reye konmuştur.
Karma komisyon üç defa reye müracaat etmiştir. Birincisinde reylerde eşitlik görülmüş, İkincisinde masuniyetin kaldırılmam asını isteyenler bir fazla olmuş, itiraz üzerine yapılan ü-çûncü oylamada İse 11 e karşı 13 reyle raporun tâli komisyona , ladesi hakkında Fuat Hulûsinin teklifi kabul edilmiştir.
Bu suretle dosya noksanların, tamamlanması İçin hazırlama komisyonuna İade olunmuştur.
Karma komisyonda kabul edilen Fuat Hulûsinin teklifi a-teybinde oy verenler arasında şu zatlar vardır:
AH Rıza Türel, Raşit Özsoy, Rıfat Güllü, Numan Altsoy. Şa-klr brahlm Haktaoğlu. iade teklifinin kabulü lehinde oy verenler arasında Feyzullah Uslu ve Hulkl Karagülle de bulunmaktadır. Bu teklif aleyhinde konuşanlar: «Komisyonumuz ne bir mahkeme, ne bir jûiridir. Böyle bir İhbar vardır. Biz burada sübut delillerini birer birer tetkik ederek karar vermek mecburiyetinde değiliz. Teşrii masuniyeti kaldıralım, adliye bu İşi tetkik etsin» tezini İleri sürmüş-lerdlr.
Aydınlı Millet Partisinden çekildi Reşat Aydınlı Millet Partisinden LıUfa etmiştir, istifası aynen şöyledir:
SH11 e t Partisi Genel Başkanlığına
■ «^ohaımı oldugıı kadar memleket ftftefirını vç bilhassa saflarında bulunmakta vicdan hu-
et-
Bralemn dil toe (l,Umu tMav „„ aujaoew„ arka.
daima rarintlr J__■ >___
daima ■•Mİrtte.
doşları derin harcMum ■* t*»ı«-
sûre sevkeden komplo hâdise-sine adımın karıştırılmış ol-I ması ve açık tekzibime rağmen, I bu hâdisenin muhbiri olduğu-mım Öne sürülmesi muvacehesinde bütün hakikatlerin sorulup adaletin tecelli etmesine intizaren parti İle olan ilişiğimi kesmeyi partime faydalı bulduğumdan. partili arkadaşlarıma karşı da bu hususu bir saygı borcu saydığımdan partiden İstifa ediyorum. Bu karan sadece nâçiz şahsımın örselenmesi pahasına partimin haysiyetini korumak ve kurtarmak gayesl-le aldığımı saygılarımla bildiririm.'.
Reşat Aydınlı ne diyor?
Ankara 19 — Reşat Aydınlı dün akşam üzeri Cumhuriyet savcılığına gelmiş, fakat savcı meşgul olduğundan kendisini görmeden adllyeden ayrılmıştır Reşat Aydınlı adliyeden çıkarken kendisi İte konuşan gazetecilerin plâk meselesi He alâkalı suallerine:
«— İsterseniz şu anda, plâkta. sesleri aynı olan iki şarkıcı bulabilir ve gösterebilirim.» dedikten sonra plâk meselesinin mürettep olduğunu ve kimseye hiç bir İhbarda bulunmadığını iddia etmiştir.
Müspet bir vesikaya raslanamadı
Bu sabahki Sofi Telgraf ga-zatesl. gece yansından sonra
dar müspet sayılabilecek hiç 'bir vesikaya raslanamamıştır.»
«İnanılır bir kaynaktan öğ-renlldlğine göre, yapılan bütün araştırmalarda şu dakikaya ka-Ankaradan aldığı ŞU haberi yayınlamaktadır.
İstanbul Millet Partisindeki toplantı
Suikast İhbarı hâdisesi İle ilgili olarak dün Millet Partls’ İstanbul 11 merkezinde, Millet Partisi ileri gelenlerinin iştirakİ 11c bir toplantı yapılmıştır İl başkanı ve İstanbul Milletvekili Enis Akaygenln başkanlık ettiği bu toplantıya, dün şehrimize gelen 3 Millet Partili Sinop Milletvekili, Suphi Batur, Enver Kök, Yusuf Kemal Ten-glrşek de katılmıştır
Toplantıda ilk konuşmayı yapan Enis Akaygen, hâdisenin tamaen iftira olduğunu, ekimin 27 sinde yapılan ilk İhbarı müteakip hemen takibata girlşll-meyip plâk almak, ses zaptetmek. karar istihsal etmekle zaman geçirilmesinin, bu müddet zarfında muhbirin İmzasını havi bir zabıt dahi tutulmamağının calibi dikkat bulunduğunu ileri sürmüş:
«— Bir an. Aldoğan ve arkadaşla Tinin böyle bir teşebbüse giriştiklerini farzedellm, Aldo-ğan ve arkadaşları bizim kadar iyi tanıdıkları Reşat Aydın-lıdan yardım istemezlerdi, demiştir'
Millî Eğitim Bakanlığının israfa numune sayılabilecek bir kararı
relmenler şunlardır Milli Eğilim Bakanlığı izcilik şubem müdürü Mehmet Arkan, beden terbiyed genel müdürü Vlldan Aşir, An karada yeni açılan yüksek beden terbiyesi okulu mıidurü Nlzıuneddin Kırşan, ayni okul öğretmenlerinden Cemal Alpman ile milli eğilim bakanlığı umum! müfettişlerinden Cevat Tiniç.
Millet Meclisinde
dünkü sorular
Karadeniz bölgesinin mısır ekmeği, Celâl Bay ar’m son seçim hakkında sözleri
Milli Eğitim Bakanlığı, te&ar-ruf etmek maksadiyie şehri-I mi2de 12 si ortaokul, üçü de İlse olmak üzere 15 okul İâğvet-mlşll. Buna mukabil ayni bakanlık, İsrafa numune olabilecek yeni bir kararını milli eğitim müdürlüğüne tamım etmiştir. Mesele şudur: Bakanlık, şehrimizdeki yardımcı öğretmenleri tasfiye ederken lise---------------------T.
mezunu olup da kursta yetiş-1 Bunlardan başka yine 8 kişi-tlrllen yardımcı beden terbiyesi ilk kursta ders vermek üzere öğretmenlerinin asil olmalarını İsveçten cclbedilmiş 2 rnute-tasvip etmiş ve bunların tekrar' hassın İle bir doktor ve Çapa bir kursa tâbi tutularak imtl-1 lisesinden bir beden öğretme-han sonunda başarı gösterdik- nl ki ceman 9 kişi tâyin edli-leri takdirde Anadoluya asil mlştlr.
öğretmen olarak tâyinlerine ka- Bu kursta ders okutacal: öğ-rar vermişti. ' retmenlerin maaşlarıyle lıar-
Kursa tâbi tutulmaları İcap çıralılarına karşılık olarak mil-eden 11 yardımcı beden öğret- il eğitim bakan! ğı yd sn ı una uıenl İşlerinden çıkarılmış ve kadar milli rfğltfin müdıirluğü-kursa davet edilmişlerdi. İçle- ne 26 bin lira tahsisat gönder-rinden üçü, başka işlere girmiş, j mlştlr. Alâkalılara göre bu 8 kalan 8 1 kursa gelmeyi kabul1 talebenin kursu devlete 70-80 etmiştir Bu kurs şimdiki Çaparin liraya mal olacaktıı. 8 kurs lisesinde açılmıştır Kursta- 8 talebesinden İmtihanlar sonun-öğrenclye ders okutmak İçin 9 da dördü mezun olduğu tak-öğretmen tâyin edilmiştir- Bun- dirde bir senelik beden terbiye-1 ardan beşi, hâlen Ankarada si kursu için bir öğretmen nam-resmen devlet memuru olduk- zedine 20 bin Lira sarfedilmlş lan için haftada İki kere uçak- olacaktır kİ bu kadaı nora. ile la İstanbuia gelecekler ve o- Avrupa veya Amerikada bir og-kuttuklan derslerin bir saati retmenln 4-5 yıl übJisü et'i’ile-Içln İ5-2Û Ura ücret alacakla- bileceği hesaplanmaktadır.
n gibi ayrıca Ankara «lan Istan-| Ayni bakanlık tasarruf olsun bula tayyare ile gidip gelme diye 152 ilkokul öğretmenini harcırahı alacaklardır. Anadoluya tâyin etmiş ve şeh-
Her hafta uçakla derse gele-' rlmizdekf ilkokullarda sınıfların rek 8 kişilik beden terbiyesi 70-80 mevcuda yükselmesine kursunda ders okutacak öğ-, sebep olmuştur.
Ankara 18 — Büyük Millet i Adalet Bakanlıklarından sözlü Meclisi bugün saat 15 te Başkan sorusu İdi. vekili Cevdet Kerim încedayf nın başkanlığında taplanmıştır. Gündemde mevcut sözlü sorulardan birincisi, Eskişehir millet, vekili Haşan Polatkanın kuraklığa uğrayan mıniakalar halkı-ne yemeklik, tohumluk ve hay -van yemi dağıtımı ile kuraklığı tahakkuk eden illerin bildirilmesi hakkındaki sorusu idi.
Tarım Bakanı bu soruya 25 kasımda cevap vereceğini bildirmiştir.
İkinci soruyu, Muğla milletvekili Nuri Özsan'ın Karadeniz bölgesi mısır mahsulü durumu halikında Ekonomi ve Ticaret Bakanlığından sözlü sorusu teşkil ediyordu.
Soruya cevap veren Ekonomi ve Ticaret Bakanı Vedat Dicleli mısır ekmeğinin Karadeniz bölgesi için mühim olduğuna işaret ettikten sonra her türlü tedbi -rin alındığım söyledi.
Üçüncü soru, Çoruh milletvekili Cemal Kazancıofilu’nun İstanbul milletvekili Celâl Bayar’ ın 28 ekim 1949 tarihli gazetelerde yayınlanan seçim hakkın-daki beyanatına dair içişleri ve
Önergede, Celâl Bayar'ın bu beyanatında, bir yerde yapılan seçimden bahisle «seçimle ilgili olan bir memurun yüksek bir yere çıkarak halka hitaben, İşte Halk Partisinin seçim listeleri bunlardır. Arkalarım imzalayarak sandığa alacaksınız. Kaymakamın emri budur... dediği kaydediliyor ve bu vakanın nerede, ne zaman ve hangi seçimde olduğu ve suçluların cezalandırılıp cezalandırılmadıkları soruluyordu.
Adalet Bakanı kürsüye geldi, beyanatta mahallin gösterilim-dlğinl. Bakanlığın böyle bir hâdiseden haberi olmadığını, bütün savcılara tezkere yazılarak bilgi istendiğini, fakat cevapların henüz tamamlanmadığını, bu sebeple somya 15 gün sonra cevap vereceğini bildirdi.
İçişleri Bakanı da aynı sebebe istinaden soruyu 15 güu sonra cevaplandıracağını söyledi
Gündemde görüşülecek başka madde olmadığı İçin 21 kasım pazartesi günü saat 15 be toplanmak Üzere bugünkü Meclis oturumuna son verildi.
Tütün kongresi
Tütün piyasalarının açı’ış tarihi üzerinde tetkiklere deva,n ediliyor
meselesi
yıl Ege
1S49 da
Tütüncüler kongresinin bugünkü toplantısında evvelâ ekici, sonra da tüccar temsilcilerinin hazırladıkları raporlar okumuştur.
Bundan sonra müstahsil ve lüccar temsilcilerinin karşılıklı görüşmeleri başlmış ve bu görüşmelerin esasını piyasanın açılış tarihini tesblt teşkil etmiştir.
Tütün tacirleri bu piyasasının 26 aralık
ve Bamsıın dizi piyasasının ise 30 ocak 1950 de açılmasına dair olan mütalâalarına mukabil e-klcller bu tarihlerin Eğede 1 a-rahk ve Samsunda 1 ocak olması tempnnisinde bulunmuşlar, bununla baraber, tütünlerimizin en İyi şartlar içinde satılabilmesi İçin tarih lesbltl İşinin UglU iki Bakanlıkça daha doğru olarak yapılabileceği hususunda görüş birliğine varmışlardır.
Bundan sonra tüceat raporundaki Amerika hükümetinin
Yunan tütünlerine tatbik edeceği gümrük resminin tenzili hakkındaki kararına karşılık Türk tütünleri İçin de gerekli teşebbüslerin yapılmasına dair teklifin yerinde olduğu ifade edilmiş ve Ekonomi ve Dışişleri Bakanlıklarınca bu kanunun ele alınmış olduğu memnuniyetle öğrenilmiştir-
Hâlen elde bulunan stoklar, satılmış ve satılmak üzere bulunan miktarlar, dış piyasaların durumu ve desteklenme mubayaası mevzuları üzerinde geniş ölçüde görüş teatisinde bulunulmuş, ve umumi heyet tütün İşlerimizin muhtelif cepheleri üzerinde esaslı şekilde aydınlatılmıştır
Toplantı sonunda başkan Cahit Zamangfl çalışmaların b!r özetini yapmış ve kongre sona ermiştir.
Piyasaların açılış tarihi üze-inrte İki Bakanlık çalışmalarına devam etmekledirler. Bu tarihin önümüzdeki hafta İçinde ilân edilmesi beklenmektedir.
Emir Abdii kerim
Başkan Truman ile
40 dakika görüştü
Yeni faaliyete başlamış
Voşlngton 18 (AA.) — (Alp): İran Şahı ile Başkan Truman bugün 40 dakika kadar görüşmüşlerdir.
BORSA
CSBAM VE TAHVİLAT
% 7 FATZta TAHVİLLER
Kahire 18 (AJt.) — İhtiyar Fas aslanı kafesinden çıkmak için tekrar gürlemeğe ve yerleri sarsmağa başlamıştır.
ı 1925 de İspanyol ve Fransız-
Bu töreden tnm '*"çxT»Sm.r «
da efsanevi bir şahsiyet haime hükümdar, .,un0 «.jlemcUt Be|m)5 olan Emi, Abdult Tİm iktifa etmiştir: bugün Mısırda yasamaktadır.
,H« İM ■»endekrt »ortaltl.
değerli bir kuburdu: Hur- ““*7*
. Kuzey Afrikalı milliyetçi ter bu
kahramanı kuzey Afrikanın ı hürriyeti için çarpışmağa devama ikna etmişlerdir.
unvu- ma-k! "S1*» >»d«l«-
■ ------------,rine yardım etmek istemış’ir-
L ,B_________J Fakat Filistin meselesinin A-
K"P*”ı rapların muvaffakiyetsizhği İle it bitmesi üzerine inzivaya çekilir. • «o iniştir. Kuzey Afrika için mü-
■ Kr m.1150 etmek zatnanının çelin nsa4o mcmiS olduğunu düşünen RiJ
,y. jgo kahramanı, şimdi Filistin nıe-
m« ».7J-9O selesinin üzerinden İki sene çe-
çince tekrar kımıldamağa başılamıştır. Geçenlerde Mısır baş-'.bakanı Hüseyin Sırrı paşayı ziyaret olan c‘ratr kendisi-
â’û M Arapları desteklediğinden »as ] dolayı teşekkürlerini sunmuş-zı.oo tur. EmJr Icmey Afrikadaki yurtlar hakkında tahUkal yap-»TOmakia vazifelendiriletek bir
Birleşmiş Milletler tahkik ı komisyonunun kurulmasını istemektedir.
»90
»M
20.90
S£ Amerikad* du! kadınlar
ms irUkran o nsr New - York 18 (A.A.I — Met-
ı**ı Demiryolu vı Yüois ropolıtan hayal sigortası şlr-
lto' *®, ketinin geçen terde bildirdiğine
% i raizıJ tahvİlleb Igöre. her yıl takriben 460 bin ısıl trcanj el® Amerikalı kadın dul kalmak-
1S3S İkr-nMU tmntantaı. h-r 6İH
Milli MMılu ta» . .
Demımdu re . ***** fcırkt*n aşağıoamr
Demiryolu v 1WJ5 Şirketin istaüstlk şubesi BİT-
Gulden Türk Ilı Sterlin Külce
Rtj.ıt
Şirketin istatistik şubesi Birleşik Ameriteada 6500.000 den farta dul kadın bulunduğunu açıklamıştır. Bunlar arasında yüzde on kadarı 1.250000 çocuğa bakmak mecburiyeUnd-clir
İki milyona yakın dul kad»n da. geçim için ceritll lşterd- çalışan sınıfa dahil bulunma1 tadır.
Maerda Ta?liafe ’a-nun orkestra ile konseri
Bütün dünyadl oldıı*-ı , mamlekeUnıîzdc de ta." ı:; olan değerli Fransız pi; jı>n rir-tüozu M. Taçllafero enmar-[ tesl sûiıü şehrimize gelecek v Cemal R.,iri Revün Un; ü i : filarmoni demeği senfmı'k orkestrası ile 24 kasım ‘w
günü fş-’ray'ta bir konssr •.■erecektir*
Created by free version of 2PDF
-
J
10 Kasım Î949
AKSAM
Sahlfe 3
[A-fe Ş.A Mİ&ftA K Ş A M ğ]
Ev sahibi - Kiracı meşeler inin zeyli
Akşam gazetesi, memleketin hayrına her türlü münakaşalar için açık bir kürsü olduğunu, birbirine zıt fikirleri neşretmek suretiyle ispat ediyor.
Şu yılan masalı «Ev sahibi - kiracı» dâvasında, ben, umumiyetle fakir ve desteksiz kiracılara karşı sempati’ mi şimdiye kadar daima ortaya vurmaktan çekinmedim. Fakat, söylediğim gibi, Akşam, zıt fikirlerin çarpışarak «hakikat kıvılcımını» belirtecek bir serbes kürsüdür; n ötekini, dün de, birinci sahifemizde, Gayrimenkul Sahipleri Derneği Başkanı sayın Asaf İlbay’ın, kiracılar aleyhine tevcih edilmiş düşüncelerini neşrettik:
— Kiracıların boş tuttukları binalar var. Kıracı -mal sahibi münasebetini yeni esaslara göre düzeltmeli.
Serlevhalarımıza geçmiş ana fikirler bunlardır.
Bunları kabul etmemek elden gelmez. Bazı insafsız kiracılar, meselâ garsoniyer suretinde kullandıkları binaları —ailelerinden gizli— koıı iratla m ış. boş tutuyorlar. Yahut. İstanbul dışında oturmaktadırlar. Arada bir gelirlerse dive, harbden önceki kiralarla koskoca apav-tımaıı dairelerini yalıut köşkleri kapalı tutuyorlar. Öte taraftan coluklariyle ço-cuklariylc lstanbıılda yaşamağa muhtaç kimseler ev sıkıntısı çekiyorlar.
Bu, kiracıların yaptıkları bir insafsızlıktır.
Kiracılar içinde, İstanhul sınırları dahilinde yazlı kışlı iki mesken tutanlar da mevcuttur. Bav Asaf İlbay’ın dediği olursa, yani «yeni esaslara göre bil düzenleme» yanılırsa, bu noktalar dikkate alınmalıdır. Bir şahıs, hattâ karı koca bir aile, ancak bir ikametgâhı eski fiat-Icrle kiralı vabilmelidir. Bundan daha vicdanî bir mülâhaza tasavvur edilemez.
Yalnız, madalyanın ters tarafı da var. Teni bir düzenleme olduğu takdirde, ma! sahipleri de, evleri şimdiki gibi boş bırakmakta hadsiz hudutsuz serbes olmamalıdır. Sayfiye yerlerindeki boş evler, mâkul ve insaflı fiatlerle kiraya verilse, İstanbulda mesken buhranı kalmaz. Aynı şekillerde, — aynı ağırlıkta — iki tarafa da yüklenmeli.
Kiracılar arasında çok zarar vericiler bulunduğu kabul, Lâkin, ev sahiplerinin, kendileri tarafından tasvir edildiği şekilde mağdur oldukları doğru değil. Mallar, harbin başlangıcından beri altından fazla bir tereffıi göstermiştir. Gayrimenkul altından âlâdır. Beğenini-yen mal sahibi elden çıkarıp başka bir iktisat sahasına sermayesini yatırabilir.
Buna karşılık, aylık gelirlerinin topyekûniyİe dahi ev bulamıyan çok çocuklu bir aile babasına gösterebileceğimiz bir çare mevcut değildir.
Vicdan şunu icab ettirir: Biitiin bu dâvaları topye-kûn halletmeli- Nalıncı keseri gibi bir tarafa kesmemek.
(iepenlerde bir dostum, ev sahibi - kiracı meselesi görüşülürken şöyle dedi-,
— İkide bir AksaraylI Fatma hanımuı 30 liraya kiraladığı eviyle eskiden geçinip şimdi geçinemediği ileri sürülüyor. Barı biz kiracılar, verdiğimiz Iıava paralarının yüzde onunu ayırıp şu AksaraylI Fatma hamına tazminat diye versek; tâ ki onun feryatlarından büyük emlâk sahipleri kendilerine bir menfaat hissesi çıkarmasınlar.. .
Her halde, bu vüzde onlar, bütün AksaraylI Fatma hanımları tatmin edecek bir yekûn tutar.
*
Neşriyat büroları
Dünkü Dikkatler sütununda, bazı neşriyat bürolarının vazifelerini iyi yapmadığından şikâyet etmiştik. Belediyeye bağlı Neşriyat bürosu bu şikâyetimize hedef değildi-, Ffer misalle süratli ve faal olduğunu gösteriyor.
(V. N.)
İhracat tacirleri
Penizyollari İdaresinden şikâyet ediyorlar
Piyasadaki İhracatçı tüccar Denizyolları İdaresinin çıkardığı müşkülâttan şikâyet etmekte ve bu yüzden ihraç mallarının sevkedUemedlğlnl bildirmektedir. Verilen malûmata ve yaptığımız tahkikata göre şikâyete sebep olan mesele Denizyolları gemilerinin Anadolu sahillerinden getirdikleri İhraç mâllarını vaktinde boşaltama-malarıdır. Bu arada meselâ son olarak satı günü Karadenlzden gelen «Trabzon» vapuruyla limanımıza ihraç edilmek üzere külliyetli miktarda fındık ve ceviz gelmiş, fakat o zamandan beri bu mallar bir türlü gemiden alınamamıştır Bu yüzden kaybedilen dört gün içinde limanımızdan İki ecnebi şileple bu fındıklar sevkeallememlştlr.
İdarenin bu hareketler! tüccar tarafından ilgili çevrelere bildirilerek İzalesi yoluna gidilmesi istenmiştir.
Karadenızde fırtına çıkması muhtemel Liman idaresi tarafından a-lınan resmi raporlara İstinaden- İlgililere bildirildiğine göre Karadenlzde şimal fırtınası çıkması muhtemel görülmekte, bu itibarla deniz adamlarının ihtiyatlı hareket etmeleri İstenmektedir,
Tarsus vapurunun tamir edilen makineleri
Denizyolları İdaresinin «Tarsus» vapurunun bozuk türbin ve makinelerinin İtalyan An-saldo tezgâhlarında tamirlerine nezaret etmek maksadlyle t-talyaya gitmiş olan İdarenin teknik müşaviri Mehmet Erer şehrimize dönmüştür. Bu hususta verilen malûmata göre tamir edilen bozuk akşamı 25 kasımda «Ankara« vapuruyla limanımıza getirilecektir.
Av malzemesi sıkıntısı giderildi
Bir müddettenberl yurdun muhtelif bölgelerinde görülen av malzemesi sıkıntısı artık giderilmiştir. Bu husus hakkında tekel genel müdürü Hâdi Husmanm Ankarada yaptığı temaslar müspet netice vermiş ve döviz temin edilerek lüzumlu mallar İthal edildiği gibi ilgin yerli müesseselerle de önümüzdeki mevsim ihtiyaçlarına dair miibayaa anlaşmalarına varılmıştır.
Uhlıl&J
İSTANBUL RABYOSU öğle ve akşam programı 12.57 Açılı» ve program. 13,00 Haberler
13.15 Hafit ara mUxl$l CP1.».
13.30 Dans milrlîl (PI ■
13.30 Memleket havaları sw ve s*z birliğinden haberler ve tek türküler.
14.00 Saz eserleri.
14.20 Hafif arken Ira eserleri (Pl.\
14.30 Memleket havaları programının devamı.
14.45 Dana milliği IPI.l. 15.00 Program ve kapanıl.
, 18,57 Açıiıj ve program 19.00 tslllcl.1I marjı. Cımhurbajkanı sayın iımct inöntlnûn İstanbul radyosunun ncıllgı münasebetiyle hitabeleri.
10.05 Konuşma: İstanbul r o d yoaunun ağıl mı münasebetiyle • Banın ve Yayın Turlun genel müdürü Ahmet Şükrü Esmer.
19.İS Hafif ara müziği (PI I, ı 19,30 Şarkılar ve türküler okuyan Safiye Aylâ.
20.00 Haberler.
i 20.15 Hafif ara müziği (PJ ).
120.20 Radyo salon Ork konseri
20.50 Lied'ler (PI).
2i.oo Çeşiııı hafit müzik (Pli).
21.15 Fasıl «Hicaıkâr IMı»
21.50 Şarkılar ve türküler ıPL>,
22.15 Varyete mürlgl (P1.|. 22J0 Dans mlUtgl (PI,J.
22.45 Haberler.
33.00 Dana müziği (Pl.l. 2330 Program vc kapan M
ANKARA RABYOSU Aksam programı >7.00 Çocuk Saati.
>8.00 Dana müzJgl (PI.).
>8.30 Şarkılar.
10,00 M. S. ayarı ve haberler.
19.15 Geçmlıjle BrıglLo.
19.20 Yurttan Sesler.
10.50 MUılk: (Pl.ı.
■ 20.15 Radyo Sazctcal.
20.30 Serbes Saat.
120,35 İncesaz (Nihavent faslı».
| 21,30 San soloları.
2200 Konuynıa Ölüm yıldönümü münasebetiyle Schubcrt (ET. B Yönetken).
32.15 Schubcrt - Bitmemiş Senfoni (P1,J.
12.45 M S, ayarı ve Haberler. 23.00 Dans müziği (PI l
23.30 Program vc kaparıif.
SahahEazeteleriNe Diyor?
Yazılmaz
CUMHURİYETİ? Nadir Nadi «Yanlmu» serlevhası altında yağdığı başmakalede sou suikast ihbarı münasebetiyle bas ra kanununun adli işlemleri karıştırabilecek veyahut tahkikatın gidişi hicrinde tesir yapabilecek ncşrîaylı men'eden 15 inci maddesine temasla diyor ki:
Adi geçen kanun fıkrasındaki mühim meselelerden biri de her hangi bir gazete yazısının «adli işlemleri» nasıl karıştırablle-eeğ iveya «tahkikatın gidişi üzerinde» ne gibi bir tesir yapabileceğidir- Adliye mekanizması, meslekten yetişmiş, muktedir ve sorumlu vatanda! aşların e-lindedir. Her hangi bir hâdiseye el koyduğu zaman, adliye, şüphesiz herkesten daha geniş imkânlara maliktir. Dışarıdan yapılabilecek tahminler ve tefsirler bu makanlzmayı hiç bir şe-I kilde tesir altında bırakmaz ve , bırakamaz.
I Dünyanın biç bir hür memle-| kelinde .cinai veya siyasi de ol-| sa, her hangi bir hâdise karşısında, vatandaşı bildiğLnl veya düşündüğünü yazmaktan meneden bir kanun maddesi yoktur. Bu vesile İle blzinı Basın kanununun göze batan kusurlarından birini olsun bir daha orta-
ya koymaktan kendimizi alamadık. *
Piyasada kriz
HÜRRİYET «Piyasadaki kri«. başlıklı makalesinde piyasadaki buhranı merzuubahs ederek diyor kl:
Bütün büyük harblerden sonra bu gibi haller görülmüştür ve bunda fevkalâde bir şcy( yoktur. Çok kazanmak için çok İşe atılan fazla cesur bir koç ticarethanenin t*~'*-—*-->— 1
sonra İşlerin normal hale geleceğine inanıyoruz P‘------
küçük ticarethanelerin ve küçük esnafın bu krizi geçici o-larak görmeleri lâzımdır. Türk parası çok şükür sağlamdır ve hükümetin paramızın kıymetini indirmemek hususundaki teminat» giıven vericidir.
Tüccaralrımız yorganlarına göre ayak uzattıkça, yani kendi sermayelerinin İmkânları dairesinde ticaret yaptıkça, piyasadaki muvakkat fevkalâdelikten korkmağa lüzum yoktur. Asıl korkunç olan haldir, yani sermayesi haricinde büyük kredilere İstinat eden aykırı teşebbüslerdir.
Bu cephelerden dolayı piyasada hüküm süren darlığını muvakkat görüyor ve
tüccarlarımızın bundan endişe etmemelerini tavsiye ediyoruz ★
Balkan usulleri olmaz
YENİ SABAH «Balkan usulleri almaş* başlıklı makalesinde suikast ihbarından bahisle
Uskumru bol
Fakat palamut torik yok
ve
ötedenberi maarif sahasında sarfettiğimiz sürekli gayretlere rağmen hâlâ is tikrarh bir sistem kurama
Seyahat notl•»rı
■ • • uu □»Kin nuidina | dik. Yirmi altı yıllık Cumhuriyet deı rinde maarif teşkilâtında vc tedris usullerin de yapılan değişiklikleri gftz-önünc getirince. hedefe d!oğ-I ru ilerleyişteki kararsızlıklar gözlerimizi karartıyor. Mütemadiyen teşkilât şekli değişir. tedrisat tarzı değişir, kitaplar değişil, imtihan ıı-sıılleri değişir. Kele Bakan değişiklikleri, mevzuat» büsbütün alt iîst eder, eskiler • tamamile silinip yepyeni bir ‘ sistemin temelleri üzerinde iğne île kuyu kazmağa girişilir ve her ders yıl» sonunda bu karmakarışık gayretlerin
Yeniden bol miktarda kumru çıkmağa başlamıştır. I Evvelki gün balıkhaneye 20 bin | kilo uskumru gelmiş ve gece partinin, lutu]anlarln kl(os:u 50_ti0
perakende 80-90 kuruşa satılmıştır. Gündüz balıkları daha taze olduklarından toptan 80 e verilmiştir.
Fakat evvelki gece yağan yağmurla/ doiayısiylc gece ba-ı lık tutulamanuş, buna mukabil gündüz hayli baiıl: avlanmış- [ tır. ı
Bu sene uskumru erken çık- > mağa başlanmıştır İftanbulda mulıd .tırık bu mevsimde ev- muhassal,„ „ir labl„
veli tortk ve pjtomut Utnı ta|- ününe
Ur. müteakiben uvkumra Ç- TCri|ir. ilk okuIIard« randı kardı. Bu «ne torik ve palamut ms„ naksan. orta okullar,.11-gördlmeden uakumru bajlamn- | wn aınbnannda muvatlak.Q Ur Ve artık torik vr palamutun yet nisbet, düşük, lise mrQ_ bu sene toplu olarak çıkmaya* runları bilgi bakımından raruı çak, söylenmektedir Bubi mu- y,t oldukları için yüksek lalî kabil uskumrunun pek bol o- süi takip edemiyorlar. ün.-O ‘ ““ *7 sonra versitenin birinci sınıfında*—
sapır sapır dökülüyorlar. q Muvaffakıyetsizlik mevzuu üzerinde türlü türluj^ mütalâalar Yürütülür; tale-g) benin tcııbclliğinden. velile-> rin alâkasızlığından dem vu q rulur. fakat marazın astijj mikrobu araştırılmaz, ııstiıtjl— görü usul ve sekil değişiklikleriyle işin düzenlenmesine*** çalışılır.
Burada uzun uzadıva nn"O salier sıralamağa ne 111r ■ ■ GJ) var. nc de imkân. Gecen car-çg samba giinü gazetemi? defl) çıkan haberi okudunuz bii. Orta okullarda ve liseU lerde programlar değişmiş, muhtelif derslere yeni mev-„ „ —-—...........—.—------- zular ilâve edilmiş ve içinde
Suzan Borvalı mındasonra ve 14,30 dan itlba-. bulunduğumuz ders yılında
Bu vesile İle her her ferdin iyice zihnine yerleştirmez! lâzım gelir kl yurdu-ÎT&hn|e5İn(un 1 muzda Pe ^Udar tarafından e : ve ne de muhalefetten şiddet • tîL1P°ut,kiLSına cebren iktidara
T " ’ ‘ geçmeğe çalışmağa her hangi
‘ brl şekilde imkân ve müsaade ' yoktur Türklyede iktidara/' 1 ancak meşru seçim yollyle ge- ( llnebillr. Esasen bu İtibarladır İki ydiardır seçim işinin emniyet altına alınmasını. Halk J 1 Partlal hükümetlerinden. ısrar- , la istiyoruz. Vatandaş rey pu- , sulasile dilediği zevatı iş başı- | na getirebilmek İmkânına ma- ( İlk olduğuna emin olmalıdır. , Sayın Cumhurbaşkanı ve Baş- , bakan bu emniyeti behemehal ( sağltyacaklarmı memleket se- ' > ' Kavil UKKLUiıı unun ıztı vahitlerinde ve mitil demeç-, lac,j, buh^, „„ erinde .idemI,terdi. Bu cihet ne kadar çabuk tahakkuk e-derse memleketin o derece hayrına olur.
aksl
biz, kredi
Sen Piyer kilisesinde bir kaç saat
Sen Piyer kilisesi
Papa ve bir muhafıı
us-
daha ziyade bollanacağı tahmin ediliyor.
Fener - G. Saray hususî maçı
Yarın İnönü stadında Galatasaray'la Fenerbahçe arasında hususi bir karşılaşma yapılacaktır.
İki ezeli rakibin, Ankarada bulunan milli takını namzetleri . hariç olmak üzere sahada en kuvvetli şekilleriyle yer atacağı
Ankara vapuru hareket etti
Denizyolları idaresinin «Ankara» vapuru dün saat 12 de 280 yolcu vc 60 ton yükle Batı Akdeniz hattı seferine çıkmıştır' Giden yolcular arasımda Lahvy vlçuiei bMkâtlbl Rulm Ku„eu, renmvp. Varvovo elciliği mös- mutaUtokUr. »Wrı şakır Bmln Benmila’. Orllya konan Wl kupa w„ Anvers bs,konsolosu Re»! Er alar. Galatasaray
lıan, Osh» elçiliği müsteşarı ]a Fenerbahçe maçı yann saat Saffet Nusret Anal Rom. elçi- 13 u başlıyocaktır Maçın hha-Uğl başkâtibi -------- "------•-
vardır.
«Ankara» vapurunun bu seferiyle İdarenin Balı Akdeniz hattına alt kış programının tatbikine geçilmiştir.
Geçen seyahatimde pek kısa I bir müddet kalabildiğini 3en Piyerde bu defa biraz daha uzun i zaman geçirmek fırsatını bui-! dum. Bu o kadar oraazzam bLr abide K1, seyredil* , mekle, gezilmekle doyubnu-I yor. Bir dalıa fırsat düşer Ro-I maya gelecek olursam muhak-ı kak gene gideceğim, imkân bu-ı lursam yarım gün değil bu sefer bir günümü hattâ bir kaç gü nümü Sen Piyerde geçireceğim. Bu pek muazzam bir abidedir, şayanı hayret denilecek kadar, met olarak, resmen Leşekkület-büyüktür. Her köşesi lö inci asır, mlştir. Sahası 44 hektardır, kl İtalyan sanat.inin en canlı bir, bunun en mühim kısmını Sen nümunesldir. denilebilir. Orada — “ .............
bütün ren esans karşınıza seril-' iniştir, âdeta yeniden hayat bul-muştur.
Rom aya akşam üzeri geldim.' Sabah erkenden haritası yavaş yavaş Vacikanın [ hassa sık sık çıkarılan yolunu tuttum. n,art -------
kendimi meydanında buldum- Meydanın | tegkll etmektedir. Kilise Cons-ikl tarafındaki fıskiyeler gene ( lantln tararından Sen Piyerln sularını etrafa saçıyordu. Vak-' mezarı etrafında yaptırılan İlk tin erken olmasına rağmen mey , kilisenin harabeleri üzerine İnşa dan ve kilisenin kapısında bir edilmiştir. 1506 da başlıyan In-haylı hareket göze çarpıyordu. I şaat senelerce sürmüş ve kilise Çok dalıa erken saatlerde gel-1 resmen 152') de açılabilmiştir, mlş bazı ziyaretçilerin kiliseden , Bramante tarafından çizilen i İstihaleler ge-
çirmiş ve sonunda Mlkel AnJ-ylne aşağı yukarı ayni plânda karar kılmıştır. Abidenin büyüklüğü hakkında bir fikir vere bilmek için işte bir kaç rakam: Uzunluk 186 metre. Methalden içeriye doğru bakılınca İçerideki insanlar güçlükle seçiliyor. Ana. kısının yüksekliği 44, ortadaki muazzam kubbenin yüksek ilgi İse 119 metre...
Kilisenin İçinde bulunan şaheser heykellerin çoğu Beminl, Canova ve Mlkelanj'ın... Girilince sağ kola isabet eden kı • sımda Mikel Anjin 24 yaşm-da İken meydana getirdiği yekpare mermerden yapılmış meşhur: «Merhamet» isimli heykeli var. Çarmıhtan İndirilen tsa-yı Meryemln kolları arasında tasvir eden bu heykeldeki İfade kudreti insanı hayret İçinde bırakıyor. ömrünün büyük kısmını Sen Piyerde geçiren Beminl* nln heykellerinde İse başka bir azamet var, bu artist bilhassa mermer parçalarını birbirine yapıştırarak öyle kadifeler vü-
tl saat bir buçuğa, ayaklarımda kuvvet kalmayıtıcaya kadar devam etti. Kısa bir ziyaret bana Vatikan ve Sen Piyer hakkında o kadar şey öğretti ki, hepsini yazmaya kalksam, belki dört beş yaza olur. Ben burada,, sîzlere beş on satırla bu hususta e-dindiğim malûmatın ancak pek enteresan olanlarını yazmak istiyorum.
Vatikan 1939 de İtalyan hükû met! ile İmza edilen Latran mu-, ahedesl İle müstakil bir hükû-
Tekel memurlarına senelik ikramiye veriliyor
Verilen malûmata göre tekel İdaresi tarafından memurlara verilen senelik İkramiye önümüzdeki haftadan itibaren tevzi edilmeğe başlanacaktır.
Piyer meydan» ve kilisesi teşkil etmekledir. Nüfus takriben 1000 kişidir. Teşri, İcra ve adalet kuvvetleri tamamen mukaddes hükümdarın. Papanın elindedir, elimde şehir papalık devletinin gelirini bll-j „.lı posta
Saat 9.30 dr. ( pulları satış hasılatı ve Vattkau muazzam Sen Fiye.-1 müzelerinden alınan duhuliyeler
dUşan çıktıkları dahi görülüyordu.
Komayı kendi kendine gezmek İçin güzel rehberler var. Fakat Idtap hiç bir zaman bu işte uzun seneler tecrübe rahibi olmuş bir rehberin yerini tutmuyor. Kilisenin methalinde e-llmde kitabım, bir kitaba bir etrafa bakarken yanımda bir de baktın» beş kişilik bir grup peyda olda. Bunlar pek şirin orta yaşlı Amerikalı bir ana baba ve İki de yetişmiş kızlarından ibaret bir aile ve bir de İngilizceyi bir İngiliz kadar güzel ve çok kolaylıkla anlaşılır bir şeklide telâffuz eden bir rehberden 1-barettl. Adam kendini mesleğine vermiş, o kadar tatlı tatlı kulak kabarttım. Derken grup anlatıyorduk! dayanamadım, yer değiştirdi ben de kulaklarım onlarda şöyle uzaktan gene takip ettim.
Anne çok zeki kadın, bana döndü, nezaketle: Çok iyi bir rehber, pek güzel anlatıyor, siz de bize İltihak etmez mteinlz, dedi. «Memnuniyetle, teşekkür vj».
ederim», dedim ve İşte oldukça cüda getirmiş kİ biraz uzaktan erken saatte b&şiıyan bu gezin- bakılınca hakikisinden ayırt et-
mek güç oluyor. Kilisenin en gerisinde muazzam bir var, Sen Piyerln tahtı... Bu bronz tahtın İçinde hakikaten Sen Plyere ılt tahta bir iskemle vardır kl ıöo senede bir tes- [ hir ediliyor. Bundan evvel 1867 de teşhir edildiğine göre bir daha sefer 19TG de Sen Piyerln do- , ğum günü jlan 39 haziranda | dünya hrlstiyanlarına gösterile? j cek- 29 haziran Sen Piyerln en büyük günüdür, O gün yapılan, merasimi bizzat Papalar idare etmekte ve Sen Piyerln kilisenin orta yerinde bulunan bronz heykeline altın işlemeli tarihi merasim elbiseleri giydirilerek eline paha blçilmesl güç. muazzam taşlar!a süslü buhurdanlar verilmekte, muhteşem bir âyin yapılmaktadır. Heykelin sağ ayağı görülecek haldedir, öpülmekten âdeta erimiş, parmakların arasındaki açıklık kaybolmuştur.
Duvarlar, en büyük resim şaheserlerinin mozaikten yapılmış kopyalarllc doludur. Ufacıs. çini parçalarına verilen renklerin ve mozaiklerin canlılığı akılları durduracak gibidir, resimden hakikaten anlıyanlar müstesna, bunların mozaik olduklarına inanmak güçtür, denilebilir. Asırlarla yağlıboya resimlerin renklerindeki canlılık kaybolmakta, fakat mozaikler olduğu gibi kalmaktadır.
Ben Piyerdeki yegâne (Fresk) «Merhamet» heykelinin üstündeki fresk’tlr ve çarmıhın melekler tarafından semaya götü-rülüşûnü tasrir etmektedir. O kadar güzel yapılmıştır H sağdan bakınca çarmıhı sola doğru. soldan bakınca sağa doğru uçuyonnuş gibi görüyorsunuz.
şimdi Komayı en ziyade meşgul eden hâdise Sen Piyerde gelecek sene yapılacak jübiledir, Bu münasebetle Rom aya 9 milyon ziyaretçi geleceği tahmin edilmekte ve hazırlık yapılmaktadır. Bu münasebetle >9 haziranda Papa ±5 senede bir açılan kapıya alto çekiçle vuracak: ve kiliseye, o güne mahsus olmak üzere bütün hrtstiyanlar aynı mııkaddea kapıdan gireceklerdir.
ren de İnönü stadındaki hoparlörlerle Ankarada yapılacak o-lan Türkiye - Suriye milli maçını da seyircUer diniiyeçekler-dir.
İki takımın sahaya şu şekilde çıkmaları muhtemeldir:
Galatasaray: Turgay - Ruhi
Fâzıl (istepan) - Musa. Doğan. | bulunan eski kitapları tale-x""““ beye sattırmış.
Sınıfta öğretmen yeni müfredat programı! üzerinden ders veriyor, talebe dinlediği mevzulardan birleısınını elindeki kitaplarda bulamıyor, imtihanda zorluk çekmemek için derste not tutmak mecburiyetinde kalıyor. Fakat ders esnasında not tutmak rene Bakanlığın emri ile vaşak edildiği için talebe bundan da istifade e-demiynr.
İşte, tatbik imkânları hazırlanmadan sekil değiştirmek hatasını çini çıplak ortaya koyan bir misal. Sene sonunda imtihana (firen talebeye yeni müfredat proç-ramı muhteviyatı üzerinden sual sorulacak cevap verc-miyenlerîn notıı kırılacak.
Yeni programda pratik
Özcan - tsfendiyar, Koçl {Mustafa), Muhtar, Muzaffer, Garbi.-;.
Fenerbahçe: Mehmet - Refet. Ahmet • Hilmi, Kâmil, Nusret -Turan. Mehmet Alt, Cemal. Müzdat. Halit.
Fenerbahçenln İki kıymetli kalecisi Erdal İle Cihadın mi'Ü taht maÇ dolay isiyle Ankarada olması dolayısiyle, Emniyet kalecisi Mehmet. Fenerbahçe kalesini koruyacaktır
Alt,
yeni programın tatbikatına geçilmiş.
İşiıı bu tarafı âlâ amma yeni programa göre talebe nin okuyacağı kitap yok Bakanlık bu kitapları yetiş-tirememis veya şimdilik buna lüzum görmemiş, elinde
Karakolların teftişi ı devam ediyor
Vali ve belediye başkanı Fahrettin Kerim Gökaj. Apkâraya giderken muavinlerine şehirde asayiş ve emniyetin muhafaza ve devamı hususunda başlanan İşlere ayni ehemmiyetle devam olunmasını ve geceleri muhtelif ___ ___________ ,____
bölgelerde karakolların ansızın bilgilere dc ehemmiyet vı-ri-teftlş edilmesini bildirmişti • Ityormuş. her okulda mu Havalinin bu emrine uyan vali ka laboratuvarlar. İş atöl' e-muavlnleri her gece muhtelif feri, oyun ve tatbikat mey-senıtlerde kontroller yapmak- ] danları. mutfaklar açılması ladırlar. Dün ve evvelki gece isteniyormuş amma bu îs-v&li muavini Fuat Alper Yeşil-, teklerin verine estirilmesine semtlerinde heııiiz haşlanmanla?.
Acelesi vok programda yazılı ya, şimdilik bu kadarı kâfidir. Hele biraz sabredelim. Yarın teni bir kararla bunların da değiştirilmîve-ceğini kim temin edebilir?
Üzerine titrediğimiz maarifimizi bu kar ıstkhkl ardan ne zaman kurtaracağız?
Cemal REFİK
köy ve Bakırköy dolaşmıştır. Diğer muavinler de kontrollere devam ediyorlar.
Ortaokullarla liseler arasında spor müsabakaları Şehrimizdeki ortaokullarla İlseler arasındaki spor musaba-! katarına bugünden itibaren' başlanacaktır, Bugün Üsküdar-Kandilli. Fatlh-Nişantaşı orta 1 okullariyle Çamlıca ve Erenköy kız liseleri Eminönü halkevln-de saat 14.3ü da voleybol müsabakaları yapacaklardır.
Müsabakalar mayısa kadar devam edecektir Erkek lisesi öğrencilerin futbol karşılaşmaları yılbaşından İtibaren bağlıyacaktır. Futbol müsabakaları Beşiktaş Fener ve Vefa stadla-, rında olacaktır.
Beş eski vapur satılığa çıkarılıyor
Denziyollari idaresinin Haliç* de duran «Güleemal», «Doğam» ve «Söğütlü» vapurlarıyla Pa-şabahçe koyunda yatan «Şule» ! ve «Sebat» vapurlarının köhnelik sebebiyle satıhla çıkarılmasına karar verilmiştir 3u vapurların müşteri bulup bulmayacakları şüphelidir.
Tekte TEKSF.L
Suriye ve Ürdünden arpa alınacak
Toprak Mahsulleri Ofisinin Suriye ve 'Ürdiinden arpa mû-1 bayaa edeceği bildirilmektedir. __________________________1 Verilen malûmata göre bu hu-edUlyordu.1 susta yapılan temaslar müspet Verilen malûmata göre gemi- bir netice vermiş, w ofisin Sunin t&mlrl bitmiş olup 26 ka- riyeden 50 bin. Ürdünden de T sim tarihinde havuzdan çıka- bin ton arpa alması kararlaştı-caktır-___________| nlm ıştır.
Giresun vapurunun tamiri bitti
Denizyolları idaresinin Ame-rikadan son olarak satın aldığı altı gemiden biri otan «Giresun» vapuru bir buçuk yadın beri Haliçte tAmtr
Sahire 4
Tütün bankası V6y3 tütün müessesesi
Tütün müstahsillerinin 30 milyon lira alacakları ile kurulacak olan teşekkül, bir tütün bankası mı? Yoksa bir tütün müessesesi mi olmalı? meselesi Büyük Millet Meclisinin vereceği karara bağlıdır
Tıp fakültesi tekrar
Haydarpaşaya dönebilir mi?
Eski dekan profesör Muhiddin Erel cevap veriyor
İsmail Ziya BERSİS
Bur şada bir toplantı
Vali Haşini işean heyecanlı bir hitabede bulundu
Süleyman Çelebi'nin mezarı mev kiine lâyık surette yaptırılacak
1946 senesin d enberi Bakanlar Kurulu karariyle tütün müstahsillerinden, satış sutv-sında, kesilen yüzde beşlerden toplanan 30 milyon Ura Ue bir Tütün bankası kurulması ve hazırlanan kanun tasarısı Büyük Millet Meclisine sunulması beklenirken. Başbakan sayın Şemscddin Günaltay tamirde beyanatta bulundu, Tütün bankası kurulmasına tarafdar olmadığını, Ziraat bankasında kurulacak bir buru vasatasile bu sermayeyi müdaliMİe mubayaa tınrla kullanacağını açıkladı.
TÜL ün müstahsillerinin alacakları olan bu 30 milyon Ura ile kurulacak teşekkülün bit Tütün bankası mı yoksa bir tütün müessesesi mİ olması fnydah olacağım takdir edecek ve kararım verecek hiç şüphe yoktur kİ Türkiye Büyük Millet Meclisidir. Ancak tütün müstahsillerini alâkadar eden en mühim mesele, ne olacaksa bir an. evvel olması ve kendilerinin en kısa bir zamanda kalkındırılması dır-
Çünkü, üç senedenberi bir karara bağlanarrnyan Ve neticesinin ne olacağı da bir türlü anlaşılanuyan bu dâva, dedikodu mevzuu olmaktan kurtulamamış ve müstahsil de endişe duymaktan kendini alamamıştır. Halbuki Başbakan tamirde yaptığı basın toplanti-
anda Tütün bankası kurulmasına tarafdar olmadığını beyan ederken, böyle bir banka kurulacak olursa, banka binasına (Arkası 7 nci sahil ede >
Burun
MELEK
Sinemasında
İLK ARZULAR
(Ltumry Lyner)
AŞK - RENK - DANS -CAZ - MÜZİK - Orkestralar ve en mükemmel bir
mevzu...
Baş rollerde:
JOAN POWE₺L
GEORGE BRENT LAVRİTZ MELCHİOR
t.
-
Bugün atlas SİNEMASINDA Muhteşem sarayların hakiki dekorlarında geçen tarihi bir aşkın canlı hikâyesi SÖNMıYEN AŞK
Baş. rollerde: JEAN PARKER JOAN HOPKİNS JEAN PİERRE — AUMONT İlâve olarak: Foı Gazetesi.
BUGÜN
Kadıköy OPERA Sinemasında
1 büyük İm birden '[
1 - Brezilya (âeselerl
(The ThrUl of Brazlll Baş rollerde:
Evelyn Keyes — Ann Miller —Keenftn Wynn —Tito Gııiz&r
2 - VAHŞİ AZULA^
(Framed.) Baş Rollerde:
GLENN FORD — JANİS CARTER — BARRY SULLİVAN
İkinci Dünya savaşmın en korkunç, en müthiş hâdiseleri-..
ıEğer orada yataklarımızın arttırılması imkânı bulunsa ve eksik kalan klinikler inşa edilseydi nakle karar verenler her halde başka türlü düşünürlerdin
rlnc yakın olmak gibi bir takım şahsi düşüncelerle yapılmış veya terviç edilmiş olduğu hak-kındaki fikirlerin bittabi hakikatle hiç bir alâkası yoktur. Pratikte en çok tesadüf edilen hastalan talebeye bol miktarda gösterebilmek nakilde esas sebepti. Burada fakülte hocalarının yalnız enteresan hastalar seçtikleri hakkındakl iddialara da cevap vermiş oluyörum. Şimdi mevzııumuza gelerek sualinizi cevaplandırabilirim: Bugün yani 15 - 16 yıllık bir gelişmeden sonra artık Haydar-paşaya avdet edilemez. Hattâ tıp fakültesine. Haydarpaşa askeri hastanesi ve Selimiye kışlası da verilse İstanbulda hâlen mevcut teşkilâtı orada yapabilmek İçin en aşağı 60 milyon liraya ihtiyaç vardır Halbuki bunun belki de üçte biriyle İstanbul tarafında tıp fakültesini ikmal etmek kabildir. Bununla beraber devletin 60 milyon liralık bir masrafı ihtiyarı, bütçemize de meselâ senede 3-4 milyon Ura İlâvesi halinde elbette Haydarpaşayft tekrar geçilebilir Fakat bu takdirde bırakacağımız hastaneleri devam ettirmek için senede 2-3 milyon liralık ayrı masrafları da ödemek lâzım gelecektir. İş hesaba vurulursa Haydarpaşaya geçmek yerine bir an önce fakülteyi burada lİcmale gayret etmelidir kanaatindeyim.»
— Haydarpaşada hasta
var deniyor. Bu doğru mudur?
*— Hayır. O bölgede daima, bir fakültenin İhtiyacına yetecek kadar hasta mevcuttu. Gene de mevcuttur. O zaman . mevcut olmayan basta değil,] yataktı.» S. G.
ALKAZAR
Bugün S A R A Yve İNCİ
Sinemalarında binlen fahrimizin beklediği ve EMİLY BRONTE’nln bütün dillere çevrilmiş... Bütün dünyanın o-kuduğu ölmez eserinden filme alınan ve MERLE ÖBERON ile lauwkence OLİVER'oln eşsiz bir şeklide oynadıkları
ÖLMEYEN AŞK
(Wuthering Helghts»
Tıp fakültesinin tckTar Hay-darpoşaya nakli mevzuu etrafında fakültenin eski dekanı Prof. Muhlddln Erel şu demeçte bulunmuştur:
(— Tıp müessesemlz ekseriyetle keyfi, bazan da yangın gibi âfetlerle on defa yer değiştirmiştir. tstanbula nakletmeden evvel mektebimiz Hay-darpaşada. tarihinde kavuştuğu en güzel ve muhteşem binasında bulunuyordu- Büyük hocalarımızdan Cemil Topuzlu'nun maalesef pek kısa süren dirayetli idaresi altında yeni bir hamle ile İleriye at"an miiesse-semte Haydarpaşada 30 yıl kaldı. Ne yazık ki Haydarpaşa çizilen plânın ancak bir kısmının tahakkuk ettirilmesi, bildiğimiz büyük binanın arkasında inşası düşünülen kliniklerden. ancak üçünün yapılarak diğer 9 klinik ile patoloji enstitüsünün ve başka enstitülerin İnşa edilmemesi, büyük binanın yarısının askeri pansiyon olarak kullanılması, kısaca plânın yanda bırakılması yüzünden 933 te tstanbula nakledilmişti- Dünyanın hiç bir yerinde bu kadar çok yer değiştiren bir tip mektebi her halde yoktur.
Bu nakilde esas sebep, oradaki yatak sayısının talebe sayısına kâfi gelmemesi ve daha fazla hastadan istifade etmek düşüncesi İdi. Fakültemiz şimdiye kadar İstanbul hastanelerine 693 yatak İlâve etmşillr. Ayrıca 13 kadar da yeni bina inşa ettirmiştir. Tütün deposu olarak kullanılan ve şimdi Çapa hastanesi dediğimiz Gure-banın yukarısındaki pavlyonla-n da fakültemiz modern bir hastane haline getirdi.
Müessesemlz için gerek yatak sayısını arttırmak, gerekse bugünkü değerle takriben 35-40 milyon liraya tekabül eden inşaat yapmak göze alındıktan sonra Haydarpaşadan naklet-meyip bu ilâve ve teşkilâtın çırada vücuda getirilmesi daha muvafık olmaz mı İdi? Bundan 16 sene evvel karar verilirken tstanbula geçişin devlete bu kadara mal olacağı ve hattâ tam bir tıp fakültesi teşkili İçin bir o kadar daha masraf edilmesi lâzım geleceği düşünülmüş müdür? gibi sualler haklı olarak akla gelir- Maziye avdet ederek o zamanki idare ma-kaml arının ve hocalarımızın düşüncelerini gözden geçirerek tenkidini yapmak bugün için bir fayda temin etmez.
Haydarpaşada fakültenin 250 yatağı vardı- Bütçe darlığı yüzünden bazı aylarda bu kadarım da bulamazdık. Eğer orada yataklarım itin arttırılması İmkânı bulunsa ve eksik kalan kliniklerin inşası mümkün olsa idi nakle karar verenler her
Prof. Muh iddin Erel
halde başka türlü düşünürlerdi.
Memleketimizde, birçok memleketlerden farklı olarak, hasta yataklarının masrafları devletçe ödenir. Başka yerlerde bu masruflan belediyeler, kantonlar veya mahalli İdareler temin ederler. Fakültelerimizin Haydarpaşada bıraktğı yatakların masrafları derhal devlet bütçesinden ödenerek faaliyetleri devam ettirilmiştir. Mademki bu imkân mevcuttu O zaman fakülte bütçesine bunların masrafları da ilâve edilerek oradaki yataklarımızın neden yedi sekiz yüze çıkarılmadığı cidden düşünülecek bir meseledir. O zaman fakülteye bu imkân verilseydi belki tstanbula nakletmek akla gelmlyecektl-
ts tan bula naklin, meselâ bazı hocalarımızın muayench anele-
P1
Sinema Dünyasının en çok sevilen yıldızlan:
JUNE ALLYSON — GENE KELLY — MİCKEY ROONEY JÜDY GARLAND — LENA HORNE — PERRY COMO
Zevkine, güzelliğine, harikulade mevzuuna, nefis ve ihtişamlı sahnelerine doyuiamıyacak bir sanat hârikası yarattılar.
GÖNÜLDEN SESLER
«Words and Muslc» RENKLİ
Yarın akşam ATLAS Sinemasında
-
Bursa valisi Hasım işean
Öğretmen; kahraman ve
Bursa 17 (Akşam) — Bursa valisi Hafim İşçan, dün saat 16 da kendi adını taşıyan ilkokulun salonunda İlse, orta ve ilk okul öğretmenlerine bir çay verdi. Çayda 550 öğretmen ile Bursanın İleri gelenleri, matbuat erkânı, teşekküller ve partiler mümessilleri hazır bulunuyordu.
Bine yakın dinleyici karşısında vali HaşLm İşçan öğretmenlere çok heyecanlı bir hitabede bulundu- Dört seneyi dolduran Bursa valiliği esnasında maarife verdiği eserlerin muhasebesini yaptıktan sonra, Türk sanal ve edebiyat tarihinde Bur-sanıu lıalz olduğu ehemmiyeti çok sık alkışlanan veclzelerle İfade etti ve (Bursa milli dehâmızın şahlandığı, sanat kudretimizin blnbir eser verdiği, bin bir hâtıramızın yattığı yerdir) dedikten sonra (En büyük talihim, tarihimizin, edebiyatımızın ve sanatımızın bu mümtaz vilayetinde bulunmamdır.) cûm _________________________
leşini ilâve etti ve çok alkış- (irecektir, öğretmen; cumhuri-iandi- | yetimizin adıdır. Zira Atatürk’-
Türk edebiyatı tarihinde Sü- emaneti olun kutsal cumhu-leyman Çelebinin taşıdığı bü- riycU TtirJ: karıma aşıla-yük ruh ve mânayı da bu ara-' yaçak olan en kuvvetli Türk o-da veciz cümleler ile İfade etti -____ İ_L_
ve (Yarından İtibaren bu bü-1 yenilmez’ Türk ordusudur. Zira, yiik adamın edebiyat ve tarih-1 vatanperver tek cepheyi, geçll-tekl mevkiine lâyık mezarı njme2 Türk hudutlarını bekllye-
yaptırmak teşebbüsüne geçece- cek asil Mehmetçikleri, ordula-ğim, sizden ve butun münevver BursalIlardan maddi ve mânevi müzaheret beklerim) dedi ve bütün hazır bulunanlar bu cl-hanşümûl müjdeyi hararette alkışlamak suretiyle karan tasvip etti ve büyük bir memnuniyet uyandırdı Valimiz bu söz-
retmen; bayrağımızın tâ kendisidir. Zira Türk bayrağını düşmana vermîyeeek, yere dü-şürmiyecek, hudutları bir karış geri almıyacak ve geri gelml-yecek Türk çocuklarını o yetiş-
n zaferden zafere ulaştıracak [kahramanlan yetiştiren od ur. |Tiirk öğretmeni milli cemiyetimizin mukaddes ifadesidir, inkılâplarımızı. yarınlarımızı, bütünlüğümüzü, beraberliğimizi, İstiklâlimizi, heyecan laşı-I yan. bilgi taşıyan, feragat ve lerden sonra da büyük heyecan fedakârlık taşıvan Türk dimağ-veren ve çok alkışlanan (Öğret- larına yerleştiren odur. Bunun men) in nadide bir tarifini yap-. içindir ki, ne zaman sizin ile fa. Bu güzel sözleri aynen nak- karşı karşıya bulunsam, gözle-ledlyoruz: İrinizin ufuklarından Türk 18-
«Öğretmen dalma heyecan duyar, nabzının atışlarında her
- 45 —
— Hayır, sevgilim Çok heyecanlı anlar yaşadım, ondan
İki kahve ısmarladı* Adria:
— Bana kalırsa, dedi, kendini üşütmüşsün. Böyle havada par-desüsüz çıkmak bir ihtiyatsızlık.
— Parise, iklimine atıştım, burası cennete benziyor.
— Buradaki hava aldatıcıdır. Güneş batınca çok soğuk yapar.
Moris:
— Buraya soğuktan sıcaktan bahsetmeğe gelmedik. Adrla. Görüşecek çok ciddi şeylerimiz var. Hayalımızdan bahsetmeliyiz- Sen ne yapıp yapıp nihayet bir ay İçinde boşanma muamelesini ikmal ettirmelisin*
— Evet, evet... Benim de İstediğim bu.
Morti sözüne devam etti;
— Ortada mühim, hayati bir mesele var. Ariana Arjantin için bir mukavele teklif edlll-yor, tabiî benslz gidemez. Kocası olmadıkça pasaport Almalı ta müşkülât var. Onun Arjan» üne gitmesini çok, hem de pek çok özlüyorum.
MorLı biraz sustuktan sonra
— Neden bana öyle tuhaf tuhaf bakıyorsun?
Adrla kızardı:
— Tuhaf tuhaf baktığım yok* Seni dinliyorum.
— Halbuki beni İlk defa görmüş gibi bakıyordun.
Adrla gene sustu. Moris düşünmeğe başladı: «Neden Adrla her zamanki gibi ağlamıyor? Neden «Herimi okşamıyor*» İçinden bir İsyan koptu:
— Görüyorum kİ, dedi, artık benimle hiç alâkadar ohn uy örsün
— Neden bu sözleri söylüyorsun?
— Bilmem Bir gözyaşı bile dökmedin. Bir an evvel gitmek, ayrimak istlyen bir halin var. Bana hiç bir şey sormuyorsun,
Adrla;
— Bilâkis, dedi, bundan memnun olmalısın. Yoksa beni daima ümitsizlik İçinde mİ görmeği tercih ediyorsun?
Moris gülerek:
— Bittabi hayır, dedi.
Adria, nazik meseleye temas etmeden evvel bir müddet bek-
I sarf i karşıya ouıuns
I rinizin ufuklarından tikbaüne doğru akıp gldep millet gemimizin seyrini tatlı tatlı emniyetle seyreder ve seyretmekten zevk duyarım. Düşüncelerimi ruhumun şarnimiyetle-günlerce ıstırap 'nnden alarak olduğu gibi söyledim. Eksik konuştumsa zâtım demek olan noksanlığıma bağışlayınız. Beni en yakın arkadaş olarak aranıza alınız, benim için bundan daha büyük, daha yüksek, bundan daha asıl, bundan daha olgun bir balı Uyarlık olamaz»
Şiddetle alkışlanan hu nutuktan sonra çaya geçilmiş ve çay eeç vakte kadaı devam etmiştir.
zaman ^zanıan büyüt bir endişe içinde ,] akan bir sürat vardır. Öğretmen; sabrın iradesidir, yıllarca yorulacak, duyacak, okutacak, anlatacak, dinliyecek ve dinletecektir. Öğretmen; dikkatin İfadesidir, çocuğu giyinişinden yatmasına kadar en yakın bir alâka ve dikkatle takip edecektir. Öğretmen; bir terbiye mimarıdır, cemiyetin umumi ahengini, ce-miyet nizamının esaslı İstikametini o verecektir. Öğretmen; yorulmayan bir metanettir, na-I rin bir fidandan, koskoca göl-ı gesinde serinlik, manzarasında milyonlarca renk taşıyan ebedi! ve mukaddes bir çınar yarata-j çaktır. Onun altında bir tarih yatacak, dallarından ahlâklar, feyizler, ilimler. medeniyetler j Merhume ELİFE ORAN’ın ftsude ve serin gölgeliklere İne-. vefatının kırkıncı gününe mü-cektir. [sadif 20/11/949 pazar günü öğ-
Türk öğretmeni; Türk İstik- (le namazından sonra Divanyo-
I batini ve Türk medeniyetini lu Firuzağa camii şerifind» koruyan bir insan demektir.1 ruhuna mevlûdu şerif okutııia-Onun feylrii sıralarından demir cağından sevenlerin ve arzı seciyeli Türk çocukları fâzllet eden ihvanın teşrifleri rica o-
I ve ilim kaynaklarından doymuş lunur.
' olarak hayata atılacaktır Öğ- Oğlu Necati Oran
— Bugün ŞARK Sinemasında | KARAMAZOF KARDEŞLER I
(Türkçe)
ELLİ PARVO — FOSCO GİACHETTİ
Dâhi muharrir DOSTOYtEVSRTnin ölmez eseri
ISatın alınmış kalb
UIM LUCIANA P£VfJ?m/-ÇDİIO AIAZ/AI DERİM,
iedl- Sonra:
— Ben dedi, seni eskisi gibi seviyorum. Benden bir şey istiyorsan çekinmeden söyle.
— Bana lâzım olan her şeyi saten senden istedlm-
— Arianla Arj an tine gideceğini tahmin ediyorum- Arlan para kazanacak, halbuki sen... Karmın emri altında olman hiç de hoşuma gitmiyor.
İstihza ile karışık bir asabiyetle güidü ve İlâve etti:
— Benim gibi çirkin, yaşlı biri olsa ne ise... Fakat insanın Artan gibi genç ve güzel karım olursa...
Moris elini Adriadan çekti.
— Sen her zaman beni hakir düşürmek kudretine maliksin. O büyük aşkma rağmen en son dakikaya kadar bent küçük düşürmekten vazgeçmedin.
Adria omuzlarını silkti:
— Âlâ. Bir defa daha bu güçlüğe tahammül et Böyle bir muameleye Artandan maruz kalmaktansa benden kalman daha İyi değil mİ? İstiyorum id bu Arjantine yapacağın seyahat tam bir saadet İçinde geçsin Hakiki bir balayı seyehatl olsun. Gücenme Moris. Sana çok ıstırap çektirdim. Ne yapsam karşılığını ödeyemem.
Moris düşündü: «Şimdi de benden büsbütün kurtulmak İçin para vermek istiyor.»
Adria sordu:
— Ne zaman hareket edeceğinizi tahmin ediyorsun?
— Zannederim bir ay sonra. Sana daha evvel ae söylemiştim* İşte bu yüzden seni görmek ,aeele işi bitirmek istedim
— Biraz durakladı. Hem, ar-
tık bu bahsi kapatalım.
Kahveciyi çağırdı, parasını verdi.
— Avukatında ne zaman buluşacağız?
— Zannederim bu akşam altıda.
— Sen derhal dönecek misin?
— Galiba döneceğim. Yatağını daha kapatmadım. Fakat kolaylıkla yer bulurum-
— Ben -de bu gece hareket e-deceğlm*
Adria:
— Biliyor musun, dedi, geçen gece aynı trende beraber seyahat etmişiz.
— Ya öyle mi?
Bir müddet yüzlerine bakıştılar. Adrla asabiyetle eldivenlerini ellerine geçirdi. Ayağa kalktı.
Moris kolundan tuttu:
— Merdiven başına kadar sana refakat edeyim, dedi.
Adrla, merdiven, başında Mo-rlse teşekkür etti. Moris:
— Şu halde akşam altıda a-vukatm yazıhanesinde buluşuruz-
— Evet Moris, evet sevgilim
Yüzüne bakmak İçin gözlerini yukarıya kaldırdı, boynuna doladığı eşarpı biraz sıktı. Morl-sin kederli, ümitsiz bir hah vardı, âdeta insanın kalbini parçalıyordu.
Adria müteessir oldu:
— Merak etme Moris, dedi. Göreceksin her şey düzelecek.
— Merak ettiğim yok,
— Seni çok zayıflamış, kederli gördüğüm İçin teskin etmek istedim de ondan söyledim. Biraz kendine bakmalısın. Hayatı, başka birinin uğruna feda etmek doğru değUdlr-
— Evet, evet.
— Şu halde Allaha ısmarladık sevgilim.
— Allaha ısmarladık. Akşam altıda. Unutma.
Adria oteline döndü Biraz canlanmak ümidiyle beşte koyu
Mevlût
Merhum Hacı Necip Oranın
bir kahve içti- Sonra süslenmeğe başladı. Yüzüne kremleri sürüyor, gözlerinden de yaşlar boşanıyordu. Birdenbire telefona koştu, avukatın numarasını çevirdi:
— Biraz rahatsızım, yatağa uzanmak İstiyorum. Zaten kocamı gördüm, onunla da her hususta anlaştık. Mutlaka gelmekliğim lâzım mi?
— Hayır bayan, hayır. Hiç de lüzumu yok* Sizin vekâletinizi haizim İşin, mühimini, onunla konuşmanız dedi. Mademki buluştunuz ve mutabık kaldınız, üst tarafı bana alt. Şayet mutlaka bir yüzleşmeye lüzum o-lursa otele geliriz,
— Bay avukat ben size gel-miyeceğim dedim. Belki gelirim, Fakat kendimi çok yorgun hissediyorum. Şayet yediye kadar beni görmlyecek otarsanız. otelde bulunduğumu anlarsınız.
— Pekâlâ madam-
— Zaten bu gece hareket etmek İstiyorum.
(Arkası var)
OŞİgrihten Sayfalar
Genç Osman faciası
Genç Osman'ın Yedikule'ye götü cülusu
On dördüncü OsmanlI Padişahı I Sultan Ahmet tasa bir hastalıktan sonra 22 kasım İSIT tarihinde öldü. Babadan oğula geçen veraset usulünde İlk defa değişiklik yapılarak tahta Sultan Ahmedln biraderi Mustafa geçirildi.
Akli muvazenesi yerinde olmayan Mustafayı, Padişahlığının haftasında görmüş bulunan bir ecnebi şöyle anlatıyordu; (Sultan Mustafa 23 yaşındadır. Bünyesi alelade ve zayıftır, siması gamlı, çehresi solgun ve küçüktür. Sakalı bıyıkları az ve siyahtır. gözleri büyük, lâkin ruhsuzdur. Bu gözlerde bir belidi et eseri okunuyor Bu belâhet kısmen merhum Padişahın tahsis eltlgi İki üç odada an dört sene mahpus kaldıktan sonra bir kaç saat zarfında bu kadar ehval müşahede etmesinden doğan hayrete atfolunuyor.)
İstanbul halkı Uk defa Mus-tafayı. Eyûbe kılıç alayına gittiği ve ecdadının türbelerini ziyaret ettiği gün görmüştü O gün yeni Padişahın gamlı yüzü ve etrafına korkuyla bakan gözleri nazarı dikkati çekmiş bulunuyordu.
Az zaman sonra Padişahın muvazenesizliği büsbütün ortaya çıktu Mustafa kayıkla denU tenezzüllerine gidiyor, hazan ala binip bir tarafa başını alıp dolaşıyordu. İki cebine doldurduğu altınları kayıktan kuşlara, balıklara, yollarda da rasgeleliğine saçıyordu.
Huzuruna çıkan vükelâ Padişahın garip hareketlerine maruz kalıyorlardı. Mustâfa bunların kavuklariyle, sarık] vlyie oynuyor ve huzurunda başlarını açıyordu. Padişah.n cinneti halka ve esnafa malûm olmuş, herkes garip hallerini görüp öğrenmişti. .
Darussaade ağası Mustafa ağa da (Sulun Mustafa bir müddet daha Padişah olursa meskukâtı denize, sahraya atarak hâzineyi mahvedecektir) yolunda sözler söylüyordu- Nihayet ulemaya ve âyaıia (Padişah bulun şehzadeleri öldürecek. Osmanlı hanedanın inkırazına sebep olacak) haberini gönderdi. Bunun Üzerine vüzer» ve utema Sultan Mustafayı tahttan indirmeye karar verdiler.
Üç ay yedi günlük bir saltanattan sonra «Sultan M us latanın üzerine sekiz kapışımı kapatarak I. Ahmedln büyük şehzadesi Sultan Osm anı başka kapıdan çıkarıp tahta oturttular.
Genç Padişahın cülûsunu ordu büyük bir sevinçle alkışladı II. Osman deli Sultan Mustata-dan açılan tahta büyük yenilikler yapmak, memleketin kötü İdaresini düzeltmek azmiyle çıkmış bulunuyordu Kısa zamanda, fikirlerinde sebat eden, karakteri kuvvetli ve bazı ananelere karşı koyacak yaradılışta bir hükümdar olduğu anlaşıldı. Fakat ümitler veren icraatı yanında sukutunu doğuran kararlan da birbirini takip etti:
Hotln seferine hazırlanan Padişah hitan buldan ayrılmadan evvel kardc İtrinin büyüğü şehzade Mehmeoin idamını istemiş ve şayûllslâm Esat efendinin vermediği fetvayı Rumall Kazaskeri Kemaleddln efendiden almıştı.
I
i
İstiğfar tavsiyesinde bulundu. Fakat hacca gitmek ürere de otağının üsküdara naklini emretti
Buselerle ocaklarının mahvolacağına İnanan yeniçeriler ve sipahiler ayaklandılar İsyana donanmadaki askerler de karıştılar Halkın bir kısmı da ihtilâlcilerle birleşmişti İstanbul-da yağmalar ve katiller başladı. Padişaha bazı kimselerin başını İstediklerini bildirdiler.
Genç Osman gelenlere büyük bir metanetle (Katli talep olunan adamları vermem) dedi. Ülema tekrar tekrar ricada bulunduysa da kâr etmedi. Kul tayfası cemiyet eltimi. İstediklerini alır, ecdadınız tamanın-danberl böyle ola gelmiştir, denildi Padişah hiddetle (Bu fitneyi siz tahrik etmişe benzersiniz, onları değil, sizi kıyarım) diye baftırmıştı-
Bir cevap alanuyan asker ve halk ertesi gün saraya doğru .yürüdüler, İnsan selleri Ba-bussaadeye dayanmıştı. O esnada kalabalık arasından (Biz Sultan Mustafayı isteriz) diye bir şada IşltUdL Artık ihtilâl hedefini bulmuştu. Binlerce ağızdan aynı ses defolarla tekrarlandı.
Asiler sarayın içine girdiler,
Birdenbire eellâdlarm hücumuna uğrayan genç şehzade (Osman Allahtan niyaz ederim İd ömrü devletin berbat olup beni ömrümden nice mahrum edersen sen dahi hisse ment cri-mıyasm) bedduasında bulundu
Halkın Genç Osman ın talihsizliğine. yoğurduğu tabii âfetler birbirini kovalıyordu. 1821 yılında şiddetli bir kış oldu Üskü darla, Sarayburnu arası
dondu. Gemiler lşleyemedl ve şehirde büyük bir kıtlık başla- ■ dı- Büyük yangınlar ve yağmur- , lor oldu. Padişah Potin seferine çıkarken bir kûsûf hâdisesinin olmasını da İstanbullular har- : bin kötü neticeleneceği yolunda mânaları dırd ila r.
On sekiz yaşındaki Padişah, sefer yolunda bütün çetinliğini, ve sertliğini göstermişti. Edirne- ■ ye doğu bir köprüden geçerken, sadaka istemek üzere birden-, bire önüne çıkan dört Hintli, dervişi derhal idam ettirdi. ' Ata binmekteki, ok atmaktaki, meharetiyle askeri teshir edl-yor. fakat bazı Idamlariyle, ha-; şin tavırlariyle kazandığı tevec- pencereslz bir binanın kubbe-cüh bir anda dağılıyordu. sinden indiler- Orada Musta-
Lehlstan seferi parlak bir şe- yı ot bir minder üzerinde ve iki kilde bitmemiş oldu- Padişah cariye arasında buldular Ken-beyhude bir harbin yorgunluğu dişine (Padişahım dışarıda as-ve zararlariyle paylahta döndü, ker size muntazudır) dediler. Askerler bütün sefer esnasında j Mustafa onlara boş gözlerle Sultan Osmanm gösterdiği çok-baleti ve sadece (Su isterim) şiddetli hareketlerden dolayı dedi, kendisine muğber olmuşlardı- ] İstanbullular da seferden sonra genç Padişahı daha sert buldular. Geceleri kıyafetini değiştirip (meyhaneleri dolaşıyor, kul tayfasını deryaya attırıyor ve şehirliyi küreğe koyduruyordu.)
Bugünlerde Padişah dedikodu uyandıran bir harekette bulunmuş. bir de karar vermişti. Sultan Osman, Osmanlı sarayının ananelerine aykırı olarak şehirden Pertev paşanın kızı İle evlenmiş ve Şeyhülislâmın kızı He de nişanlanmıştı.
Fakat Hacca gitme karan Yeniçerileri galeyana getirmişti. Onlar, Padişahın kendilerinden memnun olmadığını. Mısırlı ve Suriyelilerden aylıklı bir ordu' bi* etmediler. Bir âsi kuracağını ileri sürerek homurdanıyorlardı.
Hacca Sadrazam. Şeyhülislâm katiyen taraftar görünmüyorlar. bir mesele çıkacağından bahsederek Sultan Osmanı ikna» çalışıyorlardı
Hacca gidip gitmemekte tereddüde düşen genç Padişah bir a!ayll b1r baldg (Canım Os-gece şöyle bir rüya gördü. (Kea- man çelfcölj meyhaneleri basıp dial taht üzerinde Kuran okur-!da Mİpahl „ yeniçerileri ka-ken Peygamber gelip elinden dırgalarda zincire vurmak, de-Kur'anı almış ve üstünden de.nltc fctmak hoş mu İdi) diyor, cübbesini çıkartıp kendisine bir!diğerleri yapmak istediği 1c-tokat vurmuştu. Tahttan yıkılan mattan istihza ile bahsedlyor-Osman, ayağa kullap Peygamberin elini öpmek İstemiş, fakat bu müyesser otamadan u-yanmışlı.)
Padişah bu rüyana# çok telâşlandı. Evv«lâ Ömer efendiye, anlattı, efendi (Haccı şerife olan niyeti terk ve tereddüt İçin tevblh demektir) diye tefsir etti. Üsküdarlı Aziz Mahmut e-fcndl Ue kendilerine tövbe ve
I Âsiler arasında ara odasına .'getirilen hasta Padişah nsker-lerin parlak silâhlarını gördük. çe tir Ur titriyordu Sultan Muşta fanın yerinden alındığım ’ duyan II. Osman Sadrâzamını . re kıziarağasıtu âsilere teslim etti. Oıılar derhal pare pare e-( dildiler Ülema da âsilerin Ö. İlim tehdidi altında Mustafayft . biat ettiler
( Ata blnemiyen hasta Musla-fa iki cariye ve bir kölesiyle, . halk tarafından çekilen bir ara, baya konularak eski saraya ge-’ tirildi.
Çaresiz kalan Sultan Osman 1 da, son ümit olarak yeniçeri • ocağına teslim olmayı uygun | 1 gördü. Âsiler bu İlticayı ve ye- 1 !ıniçeri ağasının iltimasını ka-‘ bul etmediler. Bir âsi fırkasL ’ afta kapısında Osm anı buldu. Arkasında beyaz bir entari, ba-1 5i açık olan genç hükümdarı ‘ âdi bir beygire bindirdiler ve 1 böylece Orta camiye gönderdl-‘ 1er.
Sultan Osman yolda türlü ha’ karetlere uğradı, bir takımları
lardı Altuncuoglu namında bir alçağın İğrenç bazı hareketlere kalkışması üzerine Osman (E-depslz melûn ben Padişah de-ğllml ylm) diye ağladı
Orta camide iki cariye arasında bulunan Mustafa, dışarıda bir gürültü oldukça titriyor, korku içinde pencerelere koşup, dem» parmaklıklara sa-rıiıyorda-
Kaybolmuş eski bir şehir Afganistanda ölüm çölünde bir keşif
Ne w - York: 18 (A-A.) — Ant-ropolojlstiertn güncy-batı Af-ganlstanda, ölüm çölünde kaybolmuş esid bir şehri meydana çıkardıkları yakuı günlerde haber verilmiştir. Bu şayede Avrupa ve Asya medeniyetleri menşeinln bilinmesi İmkânı, pek muhtemel olarak elde e-dllmiş bulunacaktır
Amerika müzesi antropoloji şubesinden Walter Fa ir servis yaptığı basın toplantısında bu haberi vermiştir. Walter Falr-scrvls Afganlstanı nıssız Sels-tan bölgesine yapılan sefere iştirak etmiştir. Bu bölgede çı-kanJan şehir gayet İyi vaziyette bulunmuştur. Menkıbelerde sık sık adı geçen fakat ilim a-damlannın te:kik edilecek bir konu olarak hiç ele almadıkları bu yerin, bir zamanlar büyük şöhreti olan Peşaver bölgesinin başkenti olduğu sanılmaktadır. Fairscrvis. heyetin iiç ay süren seferi esnasında ölüm çölünden başka adı İle Deştimargodan geçerken bu şehri keşfettiklerini bildirmiştir.
Haçlı seferleri ile Büyük İskender zamanında gelişmiş gibi görünen bu eski beldede neolitik yani taş devri medeniyetinin meycudlyetlnl açıklayan Walter Falrservis, gelecek yıl burada yapılacak esaslı tetkikler neticesinde şehrin hangi devir medeniyetine aJt olduğu hakkında etraflı malûmat edinilmesini umduğunu söylemiştir
Fairservis’ln kanaatlnce en eski Afgan is Lan medeniyetlerinden bir kısmının doğu ve batı temel medeniyetlerinin ilk müjdecisi olup olmadıklarının tetkikler neticesinde meydana çıkması mümkündür.
Müthiş bir tayfun
Pcarl Harbeni r İS (A.A) _ Bu sene Pasifik Okyanusunda görülen tayfunların en şiddetlisi dün Guam adasını altüst etmiş ve henüz m iktan hakkında tahmin yapılamıyan zararlara sebebiyet vermiştir. Meteoroloji istasyonunun evvelden verdiği haber üzerine esasen barınmış olan halkın can kaybına uğramadığı anlaşılmaktadır. Kasırga, saatte 240 kilometre süratle esmiştir.
Islan bul Baladlyaal Şaki* riyttroVa Bu akşam «aat 20,30 da Mlll'il DRAM KISMİ
J™ JBIR KOMİSEK GELDİ 'illin it Yflzan: J B PHestley W '1İ1 ’rarkçe-'^ Prof, trfan Şahlnbaş
Türkçesl: Hakta Blgeç KOMEDİ KISMİ
BEBEK
Yazan: Maurlce Braddel,
Anlta Kart
MUAMMER KARACA OPERET)
Maksimde Saat 20.30 da
RAKIM 185
Matineler: Cumu tcsl pazar İS te
Pazartesi akşamları tonril yoktur.
Elen Güzel Sanatlar Opereti Bugün
SÜMER'de Matine saat 18 da HARUMKNA Mİ AT A Akşam saat 21 de i GOLF O
Diğer tarafta bulunan Sultan Osman da etrafındakilere tesirli sözler söylüyordu. Ağalara (Bllmlyerek sizi gücendirdin»* affediniz, dün Padişah İdim, bugün üryanım. Benden İbret alınız, siz de bu dünyanın in-kıl & batına uğrarsınız) diyordu.
Yeni Sadrâzam Davut paşa, camide II. Osmanı boğdurmak için İki teşebbüs yaptı, fakat atik Padişah kemendi kuvvetle tutmuştu. Ağalar ve asker de Sultan Osmanın öldürülmesine | İtiraz ediyorlardı.
I Eski Padişah yollara toplanan Kalabalık bLr halk a-raauıdan geçirilip Yedlkule-ye götürüldü. Herke* çekilip kulenin kapılan kapatıldıktan aonra. Sadrâzamla, üç adamı Sultan Osman* hücum ettiler Mücadele uzun sürdü, nihayet yorgun ve bitap düşen Padişah boynunu kemende tealim etmişti.
İtaatliler cesedin üzerine ü-şüştulcr. Cübbecibeşı nişane için bir kulağını kesip Sultan Muştulanın anilerine götürdü-
Caddelerinde lokomotifler dolaşan şehir: Zonguldak
Ev kadınları “Sabun dayanmıyor!,, diyorlar
| Ş’ - — — -------- - - ----—-------------—----_-----Ş
, Ankara - Zonguldak hattına tahsis edilen vagonlara neden
: bakılmıyor? — Gündüz kampana, gece düdük çalan loko-
1 motifler — Mesken buhranı ve köylünün refah seviyesine
1 bir misal —- Senelik direk ihtiyacı — Mühendisler Birliğinin üyelerine yardımı
**—s~.---.~~gJ Yazan : Cemaleddin Bildik
Şimdiye kadar kömür ocaklarından, havzanın bugünkü ve gelecekteki İstihsal durumu Ue işçilerinden bahsettiğim [*] Zonçuldağın, K aradenizin en hareketli ve şirin bir İskelesi haline gelmesinde kömürün ve dolayuUe de orada milyonlar sarfile bir Devlet işletmesi kurulmasının çok büyük rol oynadığı aşlkârdır-
Havza hakkındakl yazılarıma son verirken Zonguldak vilâyet merkezine dair notlarımı da kısaca belirtmek isterim.
Vagonların hali pür melali...
Şayet siz de. benim gibi, bugünlerde Ankara yollyle Zon-guldağa gidecek olursanız tamam 54 tane tünel geçeceksiniz. Devlet Demiryolları, en eskimiş, hurda hale gelmiş vagonları bu hatla tahsis ettiğinden tünellerin çoğunda elektrik yanmadığım görecek, kapanmış bir pencerenin birdenbire düşüp açılıvermesl Ue oturduğunuz yerde hoplayacak, kapamak İstediğiniz bir pencerenin kapalı vaziyette durmasını temine muvaffak ola-mıy uçaksınız. Çünkü pencerelerin bir çoğu yerinden oynamıştır; onları ya bir ip par-çasUe bağlıyarak yerinde tutar, yahut da sigara paketinizden koparacağınız mukavva parçalarım katlayarak aralıklarına sokarsanız başınızı şişiren zıngırtıları susturabilirsiniz.
Bana öyle geldi id. Devlet Demiryolları müfettişleri, Ankara - Zonguldak arasında nadiren seyahat ediyorlar, edince de yataklı kompartımanlann-
(•] — Bu yanlar AKŞAM*ın 5, «. 8, İL 12, 13, 15, 16: 18 kanın tarihti nüshalarında çıkmıştır.
IUMIHAN KABAUATlIf İN İ
•JEYECAN AjU Vf MACCKA
2PMANI 4-
Yukarıda Zotıçuldağın umumî gurünüşü Altta; Şehirden bir köşe
Created by free version of 2PDF
dan çıkıp şöyle bir ikinci ve üçüncü mevkileri dolaşmıyorlar. Doluşsalar, evvelâ pencerelerle kapıların can sıkıcı hallerini görecekler, üçüncü mevki vagonları blribtrlne bağlayan ara kapıların kilitlerinin tutmadığını, bir çoklarının da sökülmüş, vidalan üstünde sallanır olduklarını tesbit edeceklerdir. Her biri ufak birer küçük himmet bekleyen bu vagonların bu derece ihmale uğramasındaki sebebe başkaca bir mâna vermediğim İçindir ki Devlet Demiryolları umum müdürlüğünün nazan dikkatini çekmekte fayda gördüm...
Zonguldakta
Zonguldakta kaldığım iiç dört gün içinde fırsat düştükçe çıktığım ana caddede, İs-lanbttlda olduğu gibi, bir otomobil, araba, motosiklet çarpması gibi tehlikenin pek az olduğunu gördüm! Asıl tehlikeyi, caddede dalgın yürüdüğünüz bir zamanda arkanızdan gelen kömür yüklü veya boş bir şimendifer katarının altında kalmak teşkil ediyor. Meselâ. caddenin iki tarafındaki dükkânların vitrinlerini seyrederek yürüyor veya karşı
(Arkası 7 nel sahifedr)
Snhlfe 8
AKSAR
19 Kasım 1949
HER AKŞAM KIR HİKAYE
Hakiki
i FOTOĞRAFLA HADİSELER
Mahkeme Koridorlarında
Herke», gözlerini bu güzel «İH üzerine dikmişti. KĞın, çok güzel, son derece çıktı Erkek otuz 1x4 yaşında ciddi ve sevim 11 İdi. Tavır ve hareketleri •evirtiklerini fakat, erkeğin kadına daha ziyade tutkun olduğunu gösteriyordu Bu çiftin, eğlence yerlerine devamı, müşteriler arasında dedikoduları mucip oluyordu. Bir kadın, ya-nındaklne:
— Yarık adama! Aklı başı yerinde erkeklerin nasıl böyle faka bastıklarına şaşıyorum doğrusu! dedi. Erkek;
— Bu kadınla münasebet kuralıdanberl biitün aile evlerinin kapılan kendisine kapandı. cevabını verdi.
Plyer ile Flora, bu fiskosların kendileri Içni yapıldığını anladılar. Flora'
— Kimbilir aleyhimde ne dedikodular yapıyorlar dedi.
Plyer:
— Bırak da istediklerini söylesinler Bana vız gelir mukabelesinde bulundu. Plyer ile Flora arasındaki bu münasebet. yüksek içtimai muhitte dedikodu mevzuu oluyordu. Plyer İyi tahsil görmüş, ağır başlı. içtimai mevki sahibi, İstikbali parlak bir gençti. Daha bir müddet evveline kadar barda artistlik eden birçok erkekleri soyup soğana çevirmiş olan bir kadınla Plyer nasıl oluyor da münasebet kurmuştu. Mazisi ıııalûm olan tu kadının Pi-yeri de felâkere sürükleyeceğine şüphe yoktu.
Hakikaten Plyer, Flora Ue mun-tsebet kurduğu günden-beri İşlerinde bir çok zorluklarla karşılaşmağa başladı. Mebus ve memleketin eşrafından olan babası, oğlunun bu halinden üzülüyor, artık siyasi hayattan çekiliyor. Mevkiini oğluna bırakmak İstiyordu. Pi-yerl üniversitede okutmuştu. Onun için zengin bir izdivaç tasarlıyordu. Halbuki oğlu, bu hareketi ile bütün plânlarını altüst etmişti. Fiyerln Flora İle münasebeti geçici bir heves de değildi- O. bu tehlikeli kadını seviyor ve koluna takarak ' nrri» beraber görünüyro-
Baijasi. oğlunu yanma çağırarak nasihat etmek İstedi. Fiyerln cevabı kati idi.
— Sana ne oldu şekerim diye sordu:
— Sebep!» yere »abını ü-zerlmde. . Yakında evleneceği! meleğim.
Floar. gözlerinden sevinç yasları akarak Plyeri kucakladı:
— Bütün ömrümüz boyunca da mesut yaşıyacağız dedi. Aradan bir kaç gün geçtikten sonra Plyer bir kadın tarafından yazıldığı analşılan şu imzama mektubu aldı:
»Sizin gibi zeki erkeklerin lâyık olmıyan kadınların ağlarına düştüklerini gördükçe doğrusu üzülüyorum. Bu cins kadınlar, hiç bir zaman ıslahı nefs etmezler. Flora’nın yalmz sizi sevdiğine mi İnanıyorsunuz? Elbise dolabının alt çekmecesini karıştırırsanız, gözünüzü açacak bir çok şeyler bulacağınıza eminim.
Plyer bu imzasız mektubu bir an yıtrtıp atmayı düşündü. Fakat İçine şüphe kurdu girmişti. Metresinin evde bulunmadığı bir saatte çekmeceyi açtı. Floranın başka erkeklerle de , münasebette bulunduğunu açığa vuran bir takını mektuplar buldu. Genç kadın, eve dönünce, Piyer bulduğu mektupları yüzüne fırlattı. Flora soğukkanlılıkla:
— Bunu anlamak için biraz zeki olman kâfiydi, cevabını verdi Ayrıldılar.
Aradan sekiz yıl geçti. Delikanlı, uğradığı İnkisardan kendini toplamış, siyasete atılmış, mebus ve nazır olmuştu. Blrgün çalışma odasında bazı mühim evrakı okurken kendisine müstacel kaydiyle şu mektubu getirdiler:
»Sevgilim! İmzamı görünce mektubu sakin hakaretle yırtıp atma. Birgiin sana hakikati bildirmeğe karar vermiştim. Nihayet ömrümün son saatlerini yaşadığım şu anda beklediğim an geldi. Dünyada sevdiğim biricik erkeğin affına nail olduğum kanaatiyel bu fani dünyadan gitmek istiyorum. Piyer, ben seni aldatmadım. Ayrılmamıza sebep olan o mektuplar, uydurma İdi. Ben senin iyiliğin için uydurmuştum. Çünkü görüyordum kl benimle beraber yarasaydın istikbaline sed çekecektim. Ben hayatında bir
Eminönü Halterinde açılan Çocuk Kitapları Haftası Mtyülc rağbet görüyor. Yukanda sergiyi ziyaret ede'n okul talebeleri görülüyor.
Pardesü benim amma içindeki ben değilim!
yürüdüm. Tam vapurdan çıkarken iki adım ileride yürüyen uzun boylu adam nazarı dikkatimi celbetti Şöyle bir baktım, kendi kendime; «Şu adamın sırtındaki pardesü benim pardesü ye benziyor amma pardestinün içindeki ben değilim.* dedim. O zaman pardesüm hatırıma seldi, geriye dönüp u-yıık ladığım yere baktım, pardesüm yok, O zaman anladım ki ben uyuklarken herif yanımdan pardesümü Bu zaman-
— Baba dedi. İstikbalimi engeldim Bu engel ortadan kendim düşünecek bir yaşta- kalkmak lâzımdı. O mektupları yun. Sana söyliyeceğim tek söz. arkadaşın Joria yazdırdım Sö-: bu kadının herkes tarafından zûme inanmazsan ona sor. Yap-zannedildiği gibi olmadığıdır. tığım fedakârlığın boşa gitme-Belki, eskiden öyle İdi. Fakat difilne memnunum. Aradan g«- ] şimdi değil. Hakikat şu kl. f(în sekiz ?'• Rinde seni bir an Flora Plyeri seviyor, ona bağlı blle unutmadım, Artık yaşaya-görtinüyor, kendisini ağır mas- ca&ım saatler sayılıdır Istiyo-' raflara sokmuyordu. Mütevazı rutn kl ismini anarak öleceğl-ve sakin bir hayal sürüyor- bilesin. İmza1 Flora.,
lardı. Plyerîn gözleri yaşla doldu.
Onu görmek için hastaneye' Eabasının mensup olduğu koıîtlî- Floranın gözlerinde ha-paıli adamları. Flora ile mü- Hat eseri vardı. Plyeri görünce, nasebeti kesttğt takdirde ken- Çözleri sevinçle parladı Pivör, dişini namzet listesine alacak- yanında oturarak kadit elle- I larını Plyere söylediler. Plyer rin! okşamağa başladı. Hıçkı-bu teklife: nklan söz söylemesine mâni o-'
— Ben "ilora İle evlönece- ’uyordu- Flora, sevgilisi karşı-
ğitn- Namzet listesine koyup s,nda mesut ve bahtiyar öldü, koymamak beni hiç alâkadar Çeviren: A. HİLÂLİ I
etmez. Hususi hayatıma kimsenin karışmasına müsaade ZAYİ - Refahiye'den aldığım ' edemem, cevabını verdi: evine nüfus cüzdanımı kaybettim ! hiddetli ve kızgın döndü: Yenisini alacağımdan, bunun]
Flora onu suratı asık gö- hükmü yoktur.
tünce: Şerif oğlu Kânın Bekir Erdil
Son günler zarfında Atlarıtlkte bazı buz dağları görülmüştür. Bu aağiar umumiyetle ya« İptidasında bulunu'l'.f.ı bu sene kışa doğru görülmesi dikkati çekmiştir. Dağlan bulmak İçin tayyareler faaliyete geçmiştir Yukanda bir buz dağını bulan bir uçak görülüüor.
— Akşam üstü vapurda
köşeye oturup gazeteyi elime aldım nu. üzerime bir ağırlık çöker, başlarım esnemeğe. Her akşam vapura girmeden evvel cayır cayır para verip gazete alıyorum, bir gün başından sonuna kadar okumak nasib olmuyor. Zannedersin ki uykuyu bohçaya sarıp vapur kana-pesinin kösesine saklıyorlar, ben oturur oturmaz o haspam bohçadan çıkıp göz kapaklarıma bağdaş kuruyor. ,______ r_
Ne uyku, ne uyku! Bu ka- alıp savuşmuş. Du zurnan dar münasebetsiz uyku kim- da yeni bir pardesü almak sede yoktur. Zaten dünyada1 kolay mı? Telâşla vapurdan ne kadar münasebetsiz şey- rr,v,,r‘ „.vn.
ler varsa hep bana musallat olur. Meselâ bizim hanımın teşbih merakı da tahammül edemediğim münasebetsizliklerden biridir Mübarek kadın yatsı namazından sonra seccadeye bağdaş kurar, eline teşbihi alır, şıkırdatmağa başlar. Saatlerce teşbih şıkırtısından çektiği-i mi ben bilirim. Hele şu uy-' kunun münasebetsizliği...
— Sıhhat alâmetidir, amca bev.
— Bırak Allah askına. Vapurda gelip üzerime çullanıyor da yatağa girince yok o-İuyor haspa. Sabahlara kadar dön bre. dön Uyumak ne mümkün? Gel de bu münasebet siz 1 i ğe sin irlennıe t bakalım. Vapurda uyu, evde teşbih şıkırtısı dinle. Üstelik bir de başın derde girsin.
— Hayrola, efendi amca. Uykudan başın derde mi girdi?
— Halimi görmüyor musun, beyefendi oğlum? İşi gücü bırakıp mahkeme kapılarında beklemek dert değil midir? Göğsümün sızısı hâlâ devam ediyor.
— Rahatsız misim?
— O yumruğu sen yesey-din rahatsızlığın ne demek olduğunu anlardın.
— Geçmiş olsun. Rüyanda mı vurdular yumruğu?
— Sahi, riîva da görmüş-
tüm. Vapurda kanapeye yaslandım, gazetemi açtım, şekerlemeye daldım. Derken efendim, bizim hanını seccadesiyle. teşbihiyle karşıma dikildi. O şıkır sikir teşbih çektikçe ben homurdanıyorum; «Hanımcığım. Allah; w ____________
askına bırak su teşbihi» dı- dl ba5tım Bşreket »evsin... yorum amma kim dinler? Yani şenin anlıyacağın, rüyada bile münasebetsizliklerle uğraşıyorum.
— Yenge hanımın yüzünden mi geldiniz mahkemeye?
.— Ben rüya île uğraşırken vapur iskeleye yanaşmış. Gözümü açtım kı her- nlan Tekel Tuz Müdürü Ala'run kes çıkıyor. Ben de gözlerimi yerine muavini yüksek mûhen-! ovuşturarak kendimi topar- dls Hakkı Evinse) tâyin edilip layıp kalktım, şapkamı alıp vazifesine başlamıştır.
çıkıp koştum, adamın arkasından yetiştim, geriden omuzuna dokunup; «Affedersiniz, beyefendi. Galiba bir yanlışlık olmuş, vapurdan benim pardesümü almışsınız» dedim. Adam dik dik yüzüme baktı, cevap bile vermeden yürümece başladı. Oracıkta patır patır patlamak isten bile değil. Göz göre göre pardesü gidiyor. Bu defa herifin önüne geçip yolunu kestim: «Beyefendi. lâkırdımı duymadınız galiba. Yanlışlıkla pardesümü fiymişsiniz. ben çıplak kaldım. Zaten nezleliyim, eve kadar çıplak gidersem, maazallah, hastalanacağım. Lütfen pardesümü verinizi» dedim. Vay efendim, sen misin söyli-yen? Zannedersin ki herifi soymak istemişim Bir hiddet. bir hiddet. ıÇekil karşımdan!» diye azan bastı. Nasıl çekilirim, a efendim? Seksen liralık pardesü herifin sırtında giderken ben ellerimi ovuşturup geriye mi çekileceğim? Pardesüyü veresiye aldım, bir seneden beri parasını bile ödevemedim.
— Pardesü kavgasına tutuştunuz öyle mi?
— Aslaaa... Ben kavgadan, gürültüden hoşlanmam, Gene sükûnetle adamın vakasını tuttum; «Beyefendi, lütfen pardesümü veriniz, yoksa polise müracaat edeceğim» dedim. Herif bu defa göğsüme öyle bir vumruk vurdu ki geriden gelen adamın kucağına yasla nmasaydım sırt üstü yuvarlanacak tim. Yumruğu vurduktan sonra hiçbir şey olmamış gibi yürümeğe başladı. O zaman ben de ferva-
İ
Mahkeme açıldı, elendi
1 amca sözünü tamamlıvama-di.
Ce. Re.
Tekel Tuz Müdürü
Bir miiddet önce emekliye av-
■“■■■ İNGİLİZCE ve MUHASEBE KURLARI
İngilizce -tersleri Kasım 22 Salı günü, Muasebe dersler: Kasım 23 Çarşamba günü başlıyor. Kayıtlara devam edilmektedir
AMERİKAN LİSAN ve TıCARET DERSANESi
Alemdar caddesi 23, Tel. 21731
iyi konuşuyordu. Evvelce söylemeğe kara verdiklerinden pek başka şekilde İrticalen bir mü-daıaa yapıyordu. Hayatında asla bu kadar tesir altında kaldığını hatırlamıyordu.
«Bu masum mücrim» hakkında büyük bir heyecan ve şefkatle bildiklerini, duyduklarını anlatıyordu: «Sevdiği erkeği öldürmüştür; onun cüımü. irademizin dışında İşlediğimiz, aslı bizlerce meçhul cinayetlerdendir — diyordu. — Blzler. mah-lûkatın en şereflisi olduğumuzla ogünürüz, Halbuki işte böyle sakat taraflarmış da vardır Bize hükmeden mukadderatın elinde oyuncağız Bir kaplan, avını nasıl yer, yutarsa, bundan dolayı da mesul tutulamazsa, blzler de ekseriya aynı vaziyetteyiz sevkı tabiilerimizden dolayı mesul olamaya. îşte bu vaziyette de bh mücrimin
dâvası görülmemektedir. Mukadderat elinde zebun olan dimağı bozuk bir biçare kadının dâvası görülmektedir.»
Müdafaası gayet cüretliydi.
Kırk yaşlarında, asil tavırlı, zarif bir kadın olan bayan Manesco. müdafii kendi hakkında şöyle dediği zaman sapsan kesildi:
— Evet! Bu bayan, kocasını öldürmüştür. Ben şahsan, onun kaatll olduğuna eminim Eğer öldürdüğünü inkâr ediyorsa, bu, onun kabahati değildir; yalan söylemek İçin bu yalanı söylemiyor Hâfızosında bir hastalık vardır. Salonda istihza Ue gülenler olduğunu görüyorum. Rica ederim, gülmeyiniz Müekki-lem, Lşlemek istemediği bir fili İşlemiştir, izah edilemez bir insiyakın tesiriyle bu cinayeti yaptı. Kocasının ölümünden asla Mr utlfadasi yokta Bilâ-
kis, kocası, onun, hayatında ls-tinatgâhiydi Ona türlü yardımlarda bulunuyordu Cinayeti işledikten sonra, müekkilemln beyninde âdeta bir boşluk, bir delik hasıl oldu. İmkânsız saydığı bir olay karşısında bulunuyordu. «Ben böyle bir iş yapmış olamam!» diye düşünüyordu. «Niçin yapmış olabilirim kl, ben kocamı öldürmek istemedim!» diye de düşünüyordu.
— Sayın jüri âzası... — diye sözlerine devam etti. — Blzler, hepimiz, görünüşte tabii, takat hakikatte anormal bir takım insanlarla karşılaşmışadır Bunlar, pek müthiş cinayetler işlediklerini sanırlar Bu cinayetler, onların hasta hayallerinin bir mahsulüdür Hakikatte öyle cinayetler işlenmemiştir. Bunun aksi de vardır. Ba-zan bir insan cinayet işlemiş olabilir. Fakat cinayeti İşlediğini bilmez. Samimiyetle re d ve inkâr eder, durur.
Jacques. bir an tereddüt ettikten sonra, İkna edici bir eda Ue devam etti:
— Bayın jüri âzası! Vaktiyle ben de bir fiil işledim, Halbuki o İği yapmak arzusunda değil ■
dim. Şurası muhakkak kİ, o fiili işlediğime fevkalâde uzii-lüyorciunı, Vakanın hemen akabinde dedim ki: «Bunu yapmış olmaklığım mümkün değildir» Ertesi sabah, kendi kendime sordum: «Bunu sahiden mİ ben yaptım?» ve daha sonraları öyle ânlar geçti ki. bu hâdise ak iımdan çıktı Hafızam isyan ediyordu? Bu kötü hâtırayı dimağımda tekrar canlandırmak İçin gayret sarfetmem lâzım geliyordu Ne derece arzu ve kanaatimizin hilâfına hareket edersek hakikati havsalamıza sığdırmak üzere o derece gayret sarfetmemiz lâzım gelir.
Ve sesini yükseltiyordu:
— Sayın jüri âzası! Blzler, fiil ve hareketlerimize acaba hakikaten hâklmmiylz? Yaşını ilerledikçe, mukadderatın elinde oyuncak olduğumuza büsbütün kanaat getiresim geliyor. Sîzler de bu mevzu üzerinde düşününüz, efendim Mazinizi eşeleyiniz! Tâ çocuk'.uğunuzdan-berl tercümei halinizi yoklayınız: İşlememeği arzu etiğiniz ne kadar çok İşler yapmış olacaksınız Ekseriya; sevdiğiniz bir insana İstemeksizin fenalık
yaptığınız olmuştur Kötü, mukavemet edilmez ve İradenize yabancı bir Insiyasa zebun olmuşsunuzdur.
Sihirbaz gibi, muhataplarına bakıyordu:
— Blzler. hareketlerimize hâkim miyiz, sayın jiırl âzası? Eğer hâkimsek hepimiz mücrimleriz Eğer değilsek cürüm diye bir şey mevcut değildir Bir şey muhakkaktır: Yapmağa karar verdiğimiz İşleri nadiren yapıyoruz.
Farkına varmaksızın. Jacgues, kendi dâvasını mahkemede müdafaa ediyor gibiydi.
Acaba, jüri heyeti, sahiden mİ çocukluktan itibaren hâtıralarını yokladı? Hayatları boyunca, esrarengiz bir şekilde sevk vc idare edildiklerini ve yapmak arzu etmedikleri şeyleri yaptıklarını mı farkettiler?
Kim bilir?
Neticede bayan Manesco be-raet etti.
Hüküm okunduğu sırada, Jacques, başını diki». Bu, pek kolay bir zafer olmuştu. Biliyordu kl, eğer Luclen hayatta olsaydı, kaatil kadın yirmi sene küreğe mahkum edilecekti.
, Gayet solup sarararak, fakat tamamen hareketsiz kalarak, bayan Manesco, jürinin kararını dinledi «Tahliye, kelimesi geçince, hıçkırarak sıranın üstüne yıkıldı- Müdafilnln ellerini öptü.
— Mersi! Mersi! — diye mırıldandı. — Fakat siz aldandınız. Ben. ne yaptığımı bulıyordum. Bilerek o cinayeti işle-j dim.
I Jacoues, kadını evine kadar I götürdü. Hakikati öğrenmek I istiyordu öğreninceye kadar kadının yanından ayrıimıya-caktı
Bu beraet. Lucien’in ölümünden hasıl olma, birinci «görünen» neticeydi. Acaba arkadaşı, bu kadın kurtulsun diye mi ölmüştü ? Bunun hayatı. Luclen’inkinden daha mı faydalıydı?
Otomobilde, kadına dedi kl:
— Şimdi artık kurtulduğunuza göre., kocanızı niçin öldürdüğünüzü bana söyleyin bakayım.
Kadın, kısa bir tereddütten sonda:
— Peki, -her şeyi söyllye ylml — cevabım verdi. — Şim-
di artık bana İnanırsınız. Kocamın, yaşamak nakkını hala olmadığını düşündüğüm için onu öldürdüm.
— Ya... öyle mi?... Niçin?
— Muzır bir şahıs mı olmuştu.
— Ne demek İstiyorsunuz?
— Hayatta asla faydalı bir iş yapmamıştı. Çok zengindi Evlenmemizden pek as sonra kendini içkiye, kumara ve kadınlarla sefahete verdi Harb sırasında asker olmadı, saklandı, öbür insanlar vatanları için ölürken. o orospularla hovardalığa devam etti. Bunun üzerine kendisine karşı kalbimde büyük bir nefret duymağa başladım... Belki de. sevdiğim başka bir erkek bulunduğu için... Ondan nefret ediyordum
Hayatta sevdiğim biricik erkek. bu bahsettlğtmdir Halbuki o zavallı da düşman tarafından öldürüldü
... Sevgilimin vurulmasından sonra, artık yaşamam için hiç bir sebep olmadığını düşündüm. Onun arkasmdan ben de ölmek istedim. Ziline tabancayı almıştım kl. masamın üzerinde, açmadığım bir mektubun
(Arkası yari
19 Kasım 1949
Bahife 7
Zongjldak
(Baş tarafı S ncı »hilede) tarafa geçmek isliyorsunuz defti! mi? Şayet Rece ise lokomotifin keskin dûdiiftâ De kendinize gelir, gündüz ise bir kampana sesi ile yürüyüşünüze çeki düzen verirsiniz. Kğer. Io~ komotiflerin gündüzleri kampana, geceleri de düdük çalmaları mecburi olmasa. Beyoğlu İstiklâl caddesini andir ran ana caddede gündüzleri tren düdüğünden göz açılamı-yacak!.-- Hülâsa Zonguldak, caddelerinde tren katarlan dolasan bir şehir...
Yastıkr yorgan ve yatak çarşafları
Son gul d akta ziyaretlerine gittiğimiz bazı aUelerin, — kİ hayatlarının çoğunu İstanbul -da geçirmişlerdir — Zongul-d ak tan memnun olduklarını, İstanbulu pek aramadıklarını söyiiyerek yalnız bir noktaya temasla:
— Sabun da yan d ıramıyoruz! Diyerek şikâyetlerini dinledim Kömür taşıyan trenlerin geçtikleri yol üstünde veya kömür ocaklarlle, kömür boşaltılan yerlere yakın evlerde oturanlar, yatak odalarının pencerelerin! biraz açık tuttular mı, çarşaflan, yastık ve yorgan yüzlerini çamaşıra vermek mecburiyeti De karşılaştıklarını söylüyorlar. Anlattıklarına göre. pencereleri sımsıkı kapalı odalara bile ince bir kömür tozu girmekte ve ortalığı isi andıran ince bir tabaka kirletmekle imiş!
— Burada da mesken buhranı var mı? dedin:. İstanbul İle mukayese imkanım sağlar diye bir misal verdiler-
— 2 odalı, bir mutfaklı evin kirası 40-50 lira arasındadır.
Havzanın, Devlet eline geçmesinden sonra Zonguldak şehrinin nüfusu artmış, 37 bin 20c û bulmuş.-- Mesken kiralarının yükselmesi bundan İleri geliyormuş.
İşletmenin. Zonguldak vilâyeti ilçe, bucak ve köylerinde oturan halkın refah seviyesinin yükselmesinde mühim bir ro! oynadığı da gözle görülür derecede bariz hakikatlerdendir. yerliler, buna dair de bir misal veriyorlar: ‘
— Havzanın Devletçe satın alınmasından evvel, Zongul-döki.ı bir tek yorgancı ve yatakçı yoktu. Şimdi ise 30 dan fazla yorgan ve yatak yapan dükkân vardır. Köylere, kamyonlar ve otobüsler üstünde boyuna yatak yorgan götürülüyor
Mühendisler birliği ve direk ihtiyacı
Zonguldakta deniz kenarına do-zru yürüyünce muazzam direk yığınları ile karşılaşılıyor. Kömür ocaklarının başta gelen bir İhtiyaç maddesi olan bu direkler iki senedenberi Finlandiya. Kanada ve isveçten de getiriliyormuş.
Senelik direk ihtiyacım sordum. 200 bin metre mikâp! diye cevap verdiler Direk yığın-i*rı arasından yürüyerek çarşıya çıktık, .Türk Yüksek Maden .Mühendisleri Birliği, ne ■fcradık. Güzel bir salonları var. Bütün Yüksek Maden mühendisleri biriblrlerile, hattâ alleterUe burada buluşuyorlar
Birliğin, mühendislerimize ue istifadeler sağladığını öğrenmek istedim. Verilen izahata göre, birliğin 137 üyesi varmış. Her biri ayda 2 lira aldat ödemekte imişler.
— Şayet, dediler. Birliğe dahil mühendislerden biri askere giderse, onun şahsına veya ailesine 1200 liraya kadar nakdi yardımda bulunuluyor. O mühendis. askerden dönüşte bu Paranın yansını ödüyor, yansı da birliğin yardımı olarak kendisi ne bırakıl iyor.
Zonguldaktan ayrılırken, sl-para. kibrit veya trende oyalanırım diye fındık, fıstık gibi Wr şeyi, istasyonda atacağıma düşünürsen!» aldanırsınız. Çünkü istasyonda büfe yoktur, çırası yalnız binası İle kupkurudur. Başına ağrısa da bir aspirin almak isteseniz bir bardak su bile bulamazsınız Ona göre İhtiyattı olun.
Cetnaleddin BİYDİK MÂÖÂİİ MARİNETTI taralından teşhir edilmekte o-ian Parisin son moda şapka koleksiyonunu bugün ziyaret edip görebilirsiniz,
Şık Duyanların lütfen ziya-rcüerinl bekler Beyoğlu İstiklâl Cad. Mo- 333 Banka Han No. 2
Tütün bankası
(Baş tarafı 4 âncû s» hilede ve mefruşatına sarfcdllecck pa ra için banka sermayesinin yansının feda edileceğini, kendisinin buna muvafakat edemi-ycceğinl. Ziraat Bankasında kurulacak bir büro İle bu işin yürütülebileceğini bir fikir olarak ortaya atmasının delâlet ettiği mâna, İsraf bakımından çok şümullüdür. Çünkü son zamanlarda kurulan belli bankalarımızın, milli mûesseseteri-mlzln masrafları çok geniş açmaları ve daha doğrusu bira* da lükse kaçmaları kendisinde böyle bir endişe uyandırmışsa bunu tenkid değil, takdir etmek lâzımdır. Ancak bu paranın müdahale mubayaa tında kullanılması, istihdaf edilen ve beklenen gayeyi temin etmek şöyle dursun bu paraların sahibi olan müstahsili de hiç bir surede memnun etmiyece-ğinl takdir edeceğini düşünerek bunda bir zühul olduğuna kail olmak istiyoruz .
Çünkü, bu 30 milyon Ura sayın Başbakanın buyurdukları gibi müdahale nıübayaalın-da kullanılacak olursa bu mubayaayı yapacak müessesimin kâr ve sararından müstahsilin de mesul olması icâp edeceği gibi mubayaayı Tekel idaresi yapacak olursa bu sermayeyi yüzde dörtle İşleteceğine göre kendi parasım yüzde dörtle İşleten müstahsilin. kendi İhtiyacı için bankalardan yüzde sekizle para istikraz etmesi gibi bir durum meydana gelecektir ki bunu kabul etmemekte tütün müstahsillerinin yerden göğe kadar haklı oldukları meydana çıkacaktır
Kaldı ki, tütün müstahsilleri bu yüzde beşleri ne İçin verdiklerini çok iyi biliyorlar ve kendilerine vâdedllen bankayı ve müesseseyi sabırsızlıkla bekliyorlar. Çünkü 1947 senesinde Ticaret Bakanı olan sayın Atıf İnan bu mevzu hakkında gazetelere aynen şöyle beyanatta bulunmuştur:
■Tütün müstahsilleri esaslı surette teşkilâtlandırılmadıkça, her yıl baş gösteren piyasa müşkül olacağı ve hükümetin müşkül oalcağı ve hükümetin de daima müdahale mubayaasına mecbur kalacağı tamaml-le anlaşılmıştır. Bunun için tütün müstahsillerini kooperatif halinde teşkilâtlandırmak ve bu kooperatiflerin kuvvetU bir bankaya dayanmasını mümkün kılmak zarureti çoktan beri hlssedilmektedir.
Şimdilik Tütün bankası teşkili halikındaki kanun hasırlanmakta olup yakında Meclise verilecektir. Ancak kanun çıktığı zaman bankanın sermayesini hazır bulundurmak lâzımdır. Bunun İçin bu senek! (1946 senesi mahsulüne aittir) satış İmkânlarından faydalanarak satış bedelleri yüzde beşlerinin müstahsil adına bir bankada toplanması milli korunma kanununun verdiği salâhiyete dayanılarak kararlaştırılmıştır, Bu paralar, müstahsilin şahsi hesabı olarak kaydedilecek ve kendilerine de o suretle makbuzlar verilecektir. Binaenaleyh müstahsilin kendirine alt btr paradır. Bugün yapılmakta olan müdahale mubayaalarında kullanılmakta olan fon ile bu paranın hiç bir alâkası yoktur- Yani bugün yerH ürünler şirketinin satın aldığı tütünlerin kâr ve zararları tamamen Devlete alt olacak, müstahsilden toplanacak paralardan bir santim bile b« işe tahsis edilmiyecektir. Dolayısüe bir çok müstahsillerin Ötedenberi belirttikleri arzuya uygun olarak, kooperatifleşme ve teşkilâtlandırma yolunda bir müstahsil sermayesi İHizvri anmaktadır. Müstahsil sermayesi İle kurulacak bankaya, devletin n₺ mikyasta ve ne surette iştirak edeceği henüz tesbit edilmemiştir. Ancak bankanın müstahsU menfaatlerinden başka menfaatlere hizmet edeceği kaygısı yersizdir. Bankanın İdaresine, başından sonuna kadar müstahsil hâkim olacak ve onun menfaatleri, hakkiyle korunacaktır.»
Ticaret Bakanının bu açık beyanatı He yüzde beşlerin ne maksatla toplandığını çok İyi anlayan müstahsil bugün, parasının başka bir maksada tahsis edildiğini görürse ne hale gelir? Bunu hepimizden ziyade hü’rfımetin takdir etmesi lâzımdır.
Tekel Bakanı sayın Dr. Fazıl
İstanbul Levazım Amirliği ilânları
Aşağıda cins ve miktarı yazılı maddelerin kapalı zarfla eksiltmeleri hizalarında yazılı gün, saat ve mahaUerdekl As£a.AİKo.da yapılacaktır Taliplerin kanuni vesikaiariylr teklif mektup tarım ihale saatinden bir saat evveline kadar komisyona vermeleri.
Miktarı Tutan Teminatı İhale gün, saat ve mahalli
Cinsi Kilo Ura Ura
Odun 1,600,000 50,000 3750 2 Aralık 949 11 Hadımköy Höşdere 87
Sığır eti 210,000 283.500 15090 29 Kasun » 11 Hadımköy Hoşdere 87
Patates 100,000 50,000 3750 30 » » 10 Van. 4275 — 4277 — 15796
Aşağıda cins ve miktarı yazılı maddelerin kapalı iarita eksiltmeleri hizalarında yaah
gün, saat ve muhallerdeki M Sn. AL Komisyonlarında yapılacaktır. Taliplerin kanuni ve-■ikalariyle teklif mektuplarını İhale saatinden bir saat evveline kadar ait oldukları komisyonlara vermeleri.
Cinai Miktarı Kilo Talan Lira Teminatı Lira ihale gün, saat ve mahalli
L&hana 10.000 1 000 75)
Pırasa 40.000 6.000 450)
Ispanak 40Û0Ü 8.000 •00)
Havuç 5.000 1.000 75) BAralık 949 10 Diyarbakır
Çam kereste M, 1 90.990 26387.10 1979,03 3/Ar alık '949 10 Diyarbakır.
Kanşık reçel 24.000 40 280 3021 28/ka.smi/IMO 11.30 Ankara Lv. A.
4 4351-4353-15071
Aşağıda cins ve miktarı yazılı maddelerin açık eksiltmeleri hizalarında yazılı gün, saat ve mahallerdeki As, Sa Al Ko. da yapılacaktır. Taliplerin beli! gün ve saatlerde alt oldukları komisyonlara müracaatları
Cinai Miktar» Tutan Teminatı ttıaie Gün Saat ve mahalli
Kilo Lira Lira
Elektrik maizc- 49 kalem 960 72 30 Kasım 1949 11 T. Kapı Davutpaşa 135
mesi Odun 50.000 2500 188 2 Aralık 1949 11 Hadımköy 113
Katır satışı 5 adet) Beygir satışı 18 adet) 29 Kasım 1949 1020 Hadımköy 112
14435 - 4437 - 16253)
Aşağıda cins ve mlkdan yazılı w maddelerin kapalı zarfla e kslltmeleri hırlılarında yazılı
gün. saat ve mahallerdekl As Sa. Al. Ko. da yapılacaktır. Taliplerin kanuni vesikalarile teklif mektuplannı İhale saatinden bir saat evveline kadar alt oldukları komisyonlara vermeleri.
Cinsi Mlkdan Kilo Tutan Ura Teminatı Lira İhale gün, saat ve mahalli
Sığır eti 100.000 130.000 7750 ft Aralık 949 15 Çorlu 117.
Havuç 28,800 8.352 627 5 » » i 1.45 T Kapı Davutpaşa
Prasa 55500 11.100 «33 fi » ■ 10.45 T. Kapı Davutpaşa
Ispanak 7,200 2,088 157 5 » » J# T Kapı Davutpaşa
L&hana 28.800 5.47* 411 5 » > 15 T. Kapı Davutpaşa
(4509 — 4513 — 16437)
YENİ YAYINA
ÇAUŞMA StSTEMLEHJMJZ BOZVKTVH
Z*ki f»etecüvTden ve Elektrik U letmednde uzun mOddel «e reislik yapmış olan O. K Gdrenrr. bu nan llc bir Idlap yazauftar. Mcmlc kette muhtelif çalıpn* aahaJarındakJ stztem tenkM edilmenle ve yeni fikirler İleri aûrılhnektedtr Bu ciddi eserin okunmazını tavsiye ederiz.
BULMAC
Soldan uia: 1 — Zarar veren. 2 — Bir bayatı - Bir edat. 1 — Tersi W-tıarrt eder - R*e». « — KOtOleme.
5 — Tapılma. « — Taun - Tersi benzer arkjıdljtır. 7 — Kasık - Ha/riyat, , S — Be ı mel mezhep mensupludu. fi — Tersi dahildir - Mutavassıt. 10 — Terzi Musa’nın çıktı İl daf.
Yukarıdan »falıya: 1 — Manav, 3 — Rumuzla anlatan - Dokuma Iftnesl. 3 — Kitinin yarısı. 4 — Validemle • Tersi duacıdır. • — Soru - Masset ■ Bedeli İcar. S — Alevlenen, 7 — Bilstn. Kahir. I — Tersi »fWlr -Tersi gevfek değil
GECEN ntTLMAGAHIN HA 1.1.1
Soldan f»g«: 3 — CUmudiye. 1 — Eremlyen, 3 — MOrurlye, 4 — Anama im. S — Siyane. B — Eziyet. 7 — Demet, Sİ. B — Dr Aun. 9 — itfoîrm. 10 — Nafeslar
Yukarıdan jjagıyn: 1 — Cemnled-din. 1 — ‘Örün. Zerde 3 — hicranım. Ot. 4 — Umumiyette. 5 — Dirayet. Es. s — İyi, At. Aml. 7 — Yeyin. Si. s — Enemediniz.
Şerafeddln Bürge de, daha geçenlerde bu konu üzerinde verdiği bir demeçte. toplanan yüzde beşlerle bir tütün mü evsemesinin kurulmak üzere olduğunu, tasarının hazırlan eliğim ve bu miıessesenin Ziraat bankasile hiç bir ilgisi olmadığım belirtmişti.
Binaenaleyh mesele gayet açıktır. 946 senesindenberi toplanan yüzde beşlerden biriken 30 milyon lira ve bundan sonra toplanacak paralarla bir Tütün bankası veya tütün nıü-cssesesl kurulacak ve tütfın müstahsilleri kooperatiflerinin dayanacağı bu banka veya müessese tütün müstahsilleri kooperatifler birliğinin bir nüvesi olacak, banka kurulduğu zaman her ekici elindeki mnlr-buzda gösterilen miktar kadar hisse senedi alacaktır.
Yeter kl tasan Büyük Millet Meclisine sunulsun ve tütün müstahsillerine verilen sözler yerine getirilmiş olsun!
. ★
4 kalem muhtelif cins sebze kapalı zarfla 2 Aralık 949 günü saat lo da İzmit As. Sa. AL Ko- da İhalesi yapılacaktır. Tutan 16040 ura teminatı 1203 liradır. Taliplerin kanunî ve-sikal&rlle teklif mektuplarını İhale saatinden bir saat evveline kadar komisyona vermeleri. Sebzeler iki ayrı parti halinde ihale edilir her partinin tutan 11050 lira teminatı 826 Hra 75 kuruştur. (4421 — 16213)
4 Kalem tor. boya pazarlıkla 23. 11 949 günü saat 11,30 da Ankara M. S. B Sa- Ak.Ko.--da satın alınacaktır. Tutan 6805 Ura olup kesin teminatı 1020,80 Hradır. Her İkt kalemin yarısı verilmek şartile iki ayn partiye bölünür Şartnamesi tat. Lv. A. görülür. Taliplerin belli vakitte komisyona müracaatları.
Cinsi Miktar: Kğ Fiatı
_________________________________________Kilo Kuruş
Kanarya sansı toz boya ıooo 155
Siyah tos boya 1000 150
Yeşil » » 1500 171
Zencefre kırmızı toz boya 500 238
(4449 - 16254)
★
«0.000 liralık 08 Ağ Mt. Kızak mahfesi kapalı sarfla 30/11/ »49 günü saat 11 de Ankara M. fi. B. Sa. Al- Ko. da İhalesi yapılacaktır, Beheri 60 Ura olup teminatı 4250 Uradır Şartnamesi İst. Lv. A- de görülür ve 300 kuruşa satılır. Taliplerin kanuni vesikalarile teklif mektuplarını ihale saatinden bir saat evveline kadar komisyona vermeleri. (4451 - 16252)
♦ 4393-16134
100 ton tel ba!yalı kuru ot pazarlıkla 23/11 949 günü saat 16 da Çorlu 117 No. lu At. Sa. Al. Ko. da satın alınacaktır. Kilosu 13.5 kuruş olup teminatı 2025 Hradır. Tnliplerin belH vakitte komisyona miircftaatlan. 4619-16436
İlân
Türk Petro’ ve Madenî yağîar Türk Anonim Şirketinden:
Aşağıda yazılı gündem maddelerinin müzakeresi ve karara bağlanması için şirketimizin Ortaklar Genel Kurulunun 15.12. 1949 tarihinde Perşembe günü saat 10,30 da, şirket merkezinin bulunduğu Galata Voyvoda caddesi, Asslkurazlonl Generali Han 4 üncü kattaki hususi dairesinde, olağanüstü bir toplantıya çağırılmasına Yönetim Kurulunca karar verilmiştir.
Mezkûr toplantıda hazır bulunmak bilyen ortakların gerek asalten, gerekse vekâleten, taşıdıkları hisse senetlerini veya bunları müsbit vesikaları, toplantı gününden bir hafta önce Şirket Merkezine vererek, mukabilinde giriş kâğıdı almaları ve muayyen gün ve saatte toplantı yerinde hazır bulunmaları Uân olunur.
GÜNDEM:
1 — Vergisi ödenmiş fevkalâde ihtiyat akçesinin tevzii ve İşbu tevziin şekli ve şartlan hususunda karar ittihazı;
2 Ortaklık sermayesinin 750,000 liraya iblâğıyle, arttırılan sermaye karşılığında ihraç edilecek hisse senetlerinin kıymet ve miktarının, ve mezkûr aksiyonların, hissedarlar arasında sureti IcvzUnin lesbltl hakkında karar ittihazı.
Tıp Fakültesi Dekanlığından
Fakültemize bağlı Şişil Çocuk Hastalıkları ve Baktın Kliniğinde 210 Hra ücretli münhal bir Başhemşirelik ve 130 Hra ücretli münhal bir Laborantlık vardır. İsteklilerin KHıılk Ord. Profesörlüğüne müracaatları. (16308)
Lokomobilli elektrik tesisatı yaptırılacak
iller Bankasından
1 — Erzurum Dine bağlı Aşkale kasabası elektrik santralına teste edilmek üzere 1 adet 85-75 beygirlik tokomubU grubu satın almamak ve alçak gerilim şebekesi yaptırılacaktır.
2 - İşin keşif bedeli 96.095.73 Liradır.
3 — Geçici teminat 6.055. — Liradır
4 — Zarflar makbus mukabUlnde en geç lfi Aralık 1949 perşembe günü saat 17 ye kadar Bankamıza teslim edilmelidir
6 — Kapalı teklif zarflan. 16 Aralık 1949 cuma günü saat 16 de toplanacak Bankamız Satınalma komisyonu tarafından açılacaktır.
8 — Postada vaki gecikmeler nazarı İtibara alınmıyacak-tar.
7 — Bu İşe ait şartname (5—} lira mukabilinde Bankanın Muhasebe müdürlüğünden temin edilebUlr.
8 — Bu ise alt bilcümle Devlet ve Belediye vergi ve resimleri. noter ve harç masrafları ve bunların ramları İşi alana ait olacaktır.
8 — Teminat mektubu mukabilinde avans verilemez.
10 — Banka ihaleyi yapıp yapmamakta veya dilediğine ▼ermekte serbestin İ366O
Tevlet Orman İşletmesi Düzce Müdürlüğünden
1 — İşletmemiş kereste fabrikası İstif yerinde mevcut 26090 •det karşılığı 480,483 metreküp köknar kerestesi 6 parti ve 565 adet karşılığı 7,126 metreküp T karta çam kerestesi İle 919 kilo yumurta talaşı birer parti halinde açık arttırmaya konulmuştur.
2 — Açık arttırma 28/11/949 pazartesi günü saat 15 de Düzce Lşletme müdürlüğü binasında toplanacak komisyon huzurunda yapılacaktır
3 — Açık arttırmaya konulan köknar kerestelerinin beher metreküpü 105 ve Iskarta çam kerestelerinin beher metreküpü 75 Ura, yumurta talaşlarının beher kilosu 30 kuruştur, Her parti İçin 6t7.5 hesabiyle geçici teminat alınır.
4 — Bu satışa alt şartname ve eb'at listeleri oıman genel müdürlüğü. İstanbul. Ankara. Bolu, Adapazarı ve işletmemiz müdürlüklerinde görülebilir.
5 — İsteklilerin beUl gün ve saatte geçici teminat akçeleriyle birlikte komisyona müracaatları. 16152
Ankara Belediye Başkanlığından
1 — Asfalt yolların tamirinde 'kullanılmak üzere alınacak olan (48) ton bltüm on beş gün süre ve kapalı zarf usulDe ek-sUtmeye konulmuştur.
2 — Muhammen bedeli (18720i on sekiz bin yedi yüz yirmi liradır.
3 — Teminatı (1404) bin dört yüz dört Uradır.
4 — Teminat Belediye veznesine yatırılacaktır
5 — Şartnamesi her gün tutanak müdürlüğü kaleminde görülebilir.
6 — İhalesi 30/11/949 Çarşamba günü saat 16 da Belediyede toplanan komisyonda yapılacaktır.
7 — Bundan errellcl şartnamede bltümlerİn 24 kiloluk fıçılarile teslim edDeceğLne dair konulan kayıt görülen lüzuma binaen kaldırılmıştır.
8 — Bu işe girmek isteyenlerin 2490 sayılı kanunun 32 cl maddesi gereğince hazırlayacakları teklif mektuplarını belli günde saat on beşe kadar komisyon başkanlığına makbuz karşılığında vermeleri ve ihalede hazır bulunmaları lâzımdır.
(15953)
Beşiktaş Bekçi işleri Komisyonu Başkanlığından
1 — Beşiktaş ilçesi gece bekçUerl için 61 adet koyu renkte muşamba" pazarlık suretiyle alınacaktır.
2 — Bu İşe alt şartname her gün Bekçi işleri komisyonunda görülebilir.
3 — İhalesi 2511 949 cuma günü saat 15 de Komisyon başkanlığında yapılacaktır.
4 — Taliplerin belirli gün ve saatte birer numune ve 330 liralık teminat makbuzları Ue hazır bulunmaları.
5 — Komisyon İhaleyi yapıp yapmamakta serbestlr. 16230
Created by free version of 2PDF
137,5 ton hîirda pik alınacaktır
Etibank İstanbul Şubesinden :
Bu husustaki şartname 21.11949 tarihine kadar hergün şubemiz satın alına servisinden alınabilir- 16330
İstanbul Deniz Komutanlığından:
35 hamule tonu İstiabında 4 Laka satın aldırılacağından gerek hazır mevcuttan ve gerekse yeniden yapmak suretiyle vermeğe istekli olacakların evsaf, fiat ve teslim müddetini gösterir teklif mektuplarını en geç 20. kasun. 949 tarihine kadar komutanlığımıza vermeleri. 16276
I Tekel Genel Müdürlüğü ilânları
Malzeme Alım Şubesinden
22.1İ.949 tarihinde müteahhit nim. ve hesb^ına satın alınacağı 11. 13 15. 17. kasım 1949 tarihinde Vatan. Akşam gazetelerinde İlân edilen beyaz sabun miktarı İki ton olduğu halde sehven on dört ton olarak ilân edümlş bulunmaktadır.
Buna nazaran muvakkat teminat miktarı da W Uradır. Keyfiyet tashlhan ve tavzlhan ilân olunur. 16331
Açık Asistanlık
İstanbul Teknik Üniversitesi înşaat Fakültesi Dekanlığından:
Fakültemiz Demiryol İnşaatı kürsüsüne bir asistan alınacaktır.
İsteklilerin yönetmeliğin 3 üncü maddesindeki şartları haiz olduklrıana dair belgeleriyle, dil imtihanının yapılacağı 24.11,949 perşembe günü sabahına kadar dekanlığa yazılı müracaatta bulunmaları Hân olunur. 16367
İstanbul II idare Kuru'undan
Emniyet Müdürlüğü komiser muavinlerinden Muammer Akal hakkında idare Kurulunca verilmiş olan men'l muhakeme kararı dâvamın Ziya Belganuı Kasımpaşa Kulaksız 18 numaradaki adresinde aranılıp buiupamamasından llfinen tebliğ olunur. (16412)
Ankara Sular idaresinden
îdare ihtiyacı İçin (1) adet kamyonet salın alınacaktır.
Hâlen ellerinde bulunup da satmak isteyenlerin ilân im illinden itibaren (15) çan İçinde Ycnö’-hir Kızılay karcısındaki İdareye baş vurmaları, yahut teklif göndermeleri İkin -jiur ıır.
FahTfe 8
AKSAM
19 Kasım 1949
TÜRKİYE GARANTİ RANKASI A. 0.
TUNGSRAM
da i'HÂdeA&ft.
TUNGSRAM t^İ^L diA&A-
tldll
kotM'rvtu’Hjd&d'-
Otantik
Sauu/z 7&ZU
Yılbaşı İkramiyeleri: (Net olarak vergisi!)
10 adet 1OOO Liralık
10 adet 500 Liralık
20 adet 250 Liralık
40 adet 100 Liralık
ve daha muhtelif Para İkramiyeleri
Fransız zevki dünyaca kabul edilmiştir.
TİRARD
ŞAPKALARI
Zevk sahiplerini tatmin etmek İçin im&l edilmiştir.
Satışı şehrimizdeki en tanınmış şapka mağazalarında
yapılmaktadır
15 Aralık H94-9
İJ Gününe kadar tasarruf hesabınıza yatıracağınız her
100 Lira
İçin ayrı bir nıuuara alarak kışldeye katılırsınız.
2J 15/12/1049 hesabınızda mevcud eski mevduat keza keşideye girer.
Banka Ştafee v@ Ajansları
tstanbul, Galata Bankalar caddesi 27/27 Telf- 44666/5
Çemberli taş, Çarşıkapı, Yeniçeriler caddesi 61 Telr. 25283
Küçükpazar. Küçükpazar caddesi 58 Telf. 25328
Kadıköy, Söğütlüçeşme Caddesi 113/1 Telf 60921
Beykoz, Fevzlpaşa caddesi 112 Telf. 30/29
Sürprizlerle dolu
1950 SENESİ İKRAMİYE PLANINI Bekleyiniz
SAMAHAT BEVEN
TERZİ
Yeni kış modeilerile sipariş kabulüne başladığını sayın müşterilerine bildirir. Galatasaray. Yeni Çarşı
NO. 38. Tel: 42055
Beyoğlu Birinci Noterliğine
Kcşideci: İbrahim Ünal'a vekâleten Kemaleddin Ünal;
Beyoğlu B.ılo So. Balo Ap- 3/1
Muhatap: Sirargi Mamigyan, Taksim Kocatepe Zambak So. No 12 en üst katta.
L — Muhatap, müvekkilimin mâlik ve mtılasarıfı bulunduğu yukarıda adres! yazılı evin en üst katında kiracı olarak bulunmaktadır.
2 — Aranuzda mevcut kira akdine göre bedeli icarı her ay peşinen ödemek mecburiyetinde bulunan muhatap, Kasım 949 »carını hâlen tediye etmemiş bulunduğu cihetle, İşbu Kasım 949 icarını 30 gün zarfında ödemediği takdirde, mehlin hitamında kira akdini fesh ile me-curım tahliyesini Istiyeceğlml bildirmek üzere İşbu İhtarnameden bir nüshasının muhataba tebliği Ue nlr nüshasının dairenizde hıfzını ve diğer Lastikli bir suretinin tarafıma iadesini rica ederim.
İbrahim Ünal'a vekâleten
Oönderen tarafından bilâhare yapılan istek ve müracaat ü-terine İlân edilmek üzere İstan-bulda Akşam gazetesine gönderildi
Beyoğlu Birinci Noteri ASİDİN BİNKAYA
Gayrimenkul satış ilânı
İstanbul Emniyet Sandığından:
Katarinl Nikopota A. 3033 hesap numaraslle sandığımızdan aldığı (20501 İki bin elli lira borç karşılığında Bebek, Be-.] bek mahallesi eski Kilise ye İnşirah sokağında eski 5 Mü ye. 5 numaralı ahşap bir eYin tamamım «andığımıza birinci derecede İpotek etmiş İdi.
Dosyada mevcut tapu kaydı suretinde işbu gayri menkul Beşiktaş Bebek mahallesi Kilise ve İnşirah sokağında es. 5 Mü. ye. 5 kapı numaralı 10550 metre murabbaı miktarında sağı Yordan kalfanın maa bahçe hanesi sol tarafı İbrahim'in maa bahçe hanesi, arkası İbrahim bahçesi, önü Kilise sokağı ile mahdut bir ev olduğu ve ı2û50> iki bin elli liraya sandığımıza birinci derecede ipotekli bulunduğu beyan edilmiştir.
Dosyada mevcut muhammin raporu mucibince işbu gayri menkulün umum mesahası (105 50) metre murabbaı olup bunun 78 metre murabbaı kısmı üzerinde üç buçuk katlı ahşap bir ev vardır. Alt kat (35 metre murababı miktarında bodrum kat) olup bir odun kömürlük vardır. Bırincu katında bir oda. bir sofa, bir mutfak, bir helâ. İkinci katında İki oda, bir sofa, bir helâ, üçüncü katında üç oda, bir sofa, bir ocak, bir hela ve bir balkon vardır. Binada elektrik terkos ve havagazı tesisatı mevcuttur.
Vadesinde borcun verilmemesinden dolayı yapılan takip üzerine 3202 No. lı kanunun 46 ncı maddesinin matufu 40 inci maddesine göre satılması icabeden yukarda evsafı yazdı gayri menkulün tamamı bir buçuk ay müddetle açık arttırmaya konmuştur. Satış tapu sicil kaydına göre yapılmaktadır' Arttırmaya girmek fstiyen 1,000) bin lira pey akçası verecektir. MIHI Bankalarımızdan birinin teminat mektubu da kabul olunur. Birikmiş bütün vergilerle belediye ve tellaliye resimleri borçluya aittir. Arttırma şartnamesi 24/11/949 tarihinden İtibaren tetkik etmek Istiyenlere Sandık hukuk işleri servisinde açık bulundurulacaktır Tapu siciL kaydı ve sair lüzumlu İzahat da şartnamede ve takip dosyasında vardır. Gününde arttırmaya girmek- istlyenler bunları ve herkese açık bulunan tapu sicil kayıtlarını da tetkik ederek satılığa çıkarılan işbu gayrimenkul hakkında herşeyi öğrenmiş ad ve telâkki olunur. Birinci arttırma 121.050 tarihine tesdaüf eden perşembe günü Cağaloğlunda kâin sandığımızda saat 10 dan 12 ye kadar yapılacaktır. Muvakkat İhale yapılması İçin teklif edilecek bedelin tercihan ödenmesi icap eden gayrimenkul mükellefiyetiyle sandık alacağını tamamen geçmiş olması şarttır. Aksi takdirde son arttıranın taahhüdü baki kalmak şartlyle 27.1.950 tarihine müsadif cuma günü ayni mahalde ve ayni saatte son. arttırması yapılacaktır. Bu arttırmada gayrimenkul en çok arttıranın üstünde bırakılacaktır. Hakları tapu sicilleriyle sabit olmayan alâkadarlar ve irtifak hakkı sahiplerinin bu haklarını ve hususiyle faiz ve masarife dair İddialarını ilân tarihinden itibaren yirmi gün Içnide evrakı raûsblteleriyle beraber sandığımıza bildirmeleri lâzımdır. Bu suretle haklarını bildirmemiş olanlarla hakları tapu sicilleriyle sâbit olmayanlar satış bedelinin paylanmasından hariç kalırlar.
Daha fazla malûmat atmak istlyenlerin 43/624 dosya No. sile sandığımız hukuk işleri servisine müracaat etmeleri lüzumu ilân olunur. IÜ446
Bugünkü gün en çok aranılan modemiz? siyi Eşya satışı
Açık arttırma ile fevkalâde satış
919 Kasımın 20 nci Pazar günü saat 10 da Bogaziçlnde EMLRGÂN'da meşhur Çmaraltı kahvesinin tanı yanında Mirgun otobüs durağında- Osman bey yalısı namiyle maruf yalıda mevcut ve şehrimizin en muteber ailelerinden birine ait gayet az kullanılmış zengin eşya açık arttırma ile satılacaktır. Grave büyük aynalar ile müzeyyen bir büyük Büfe, şaheser bir vitrin, otomatik ve kadın kristal ile kaplı Louls Kenz ayaklı ağır 1 masa, hep masif oymalı tırnaklı ayaklı 6 sandalya ve 2 gayet rahat koltuklu emsalsiz bir Yemek oda takımı. Fren - ollviye kaplamalı 4 kapılı bir Dolap. 1 tuvalet, 2 karyola, 2 komodlno, 1 Markiz, 1 koltuk, 1 masa, ve salreyi havi gayet sevimli hususi itina ve özen Ue sipariş ü-I zerine şehrimizin meşhur fabrikalarından birinde yapılmış fevkalâde bir yatak oda takımı, 2 berjer, dört koltuktan ibaret gayet rahat ve temiz bir oturma odası, naklki Paris malı tekmil bronz sizeleler ile müzeyyen gayet zengin Louls Sez stili bir Bahüt, ve üzerindeki bronz heykelli masif bronzdan mamul saati, meşhur ecnebi bir ressamdan imzalı fevkalâde yağh boya bir tablo, Avupa renkli kristal su takımı, hakiki Fransız gümüşü çay takımı, Blsküillk ve saire, dünyanın en meşhur kıçtan asma Deniz motörlerl fabrikalarından Evin Root fabrikasının 22 beygir kuvvetinde bir Deniz motoru ve 2 adet büyük motor tekneleri, biri natamam. Tebriz, Keşan. Buhara ve sair halılar; meşhur Bord makalı içi tekmil demir, telleri çapraz bir Piyano ve Vienna taburesi, gayet zengin ve hakiki Murano bir Salon avizesi, Farla tafsilât İçin A. Bablkyan’a müracaat. Beyoğlu Ağaca-ini Şakız ağaç Cad, 19 - 1, Telefon: 41221
VILHSI
UGSÜlLMlZ-
u .... „
KÖŞK
KAZANDIRABİLİR
EMLÂK BANKASI
SİZE
ERENIZÖYde •• BİR
Sayın doktor ve Eczacılara
ATOL
öksürük ilâcı piyasaya çıkmıştır. Eczanelerde ve ecza depolarında bol miktarda bulunmaktadır
İstanbul Sular idaresinden:
İdaremizin Terkostakl fabrikasına Sllâhlaraga santralından elektrik cereyanı verilmek üzere havai hat ve transformatör merkezi tesisi İçin ilân edilen eksiltmenin, müddeti görülen lüzum üzerine 14 Aralık 949 çarşamba gününe kadar uzatılmıştır.
Eksiltmeye gireceklerin o gün saat 11 e kadar tekliflerini Beyoglunda İstiklâl caddesindeki İdare merkezinde Muamelât dairesine vermeleri. (10237)
Her türlü bina ve müessesclerdekl kalorifer, ocak, soba, boru ve fırın bacılarında yangına sebebiyet verecek miktarda kurum birikmesine mâni tedbirler almıyarak naltın huzur ve ao-lâmetlnl ihlâl edenler hakkmdfl Belediye Zabıtası Talimatnamesinin 120 nci maddesine aykırı hareket edildiğinden dolayı 486 sayılı Umuru Belediyeye mütaalllk ahkâmı cezaiye kanununa tevfikan muamele ifa edileceği ilân olunur.
• (16293)
Satılık
I Bağdat caddesi üzerinde adztepe durağında 4400 metre I kare nadide SÜS, MEYVA AĞAÇLARİYLE ve SEBZE BAH-I ÇESİYLE bezenmiş »38 senesinde FEVKALÂDE MALZEME I ve ÇOK TEMİZ BİR İŞÇİLİKLE şahsi İkamet İçin inç* e-I dilmiş Hazık Zlyal’a ait köşk 940/133» dosya numaraslyle
121/11/949 pazartesi günü 3aat 14 de Kadıköy İcra dalre-I sinde kati olarak satılacaktır. Bina içerisinde kalorifer ve I sıcak su tesisatı vardır. Çok mükemmel bir mülk edinmek Lstlyenlere arzolunur.
DEVLET DEMİRYOLLARI İLÂNLARI
Klinğrit nevinden Levha alınacak
Levlet Demiryolları Haydarpaşa Satmalına Komisyonundan:
1 — İdaremiz İhtiyacı için derhal teslim şartiyle komisyonda mevcut fennî şartnamesine uygun olmak üzere 5000 liralık tada 3 milimlik Klinğrit nevinden levha pazarlıkla satın alınacaktır.
Elinde malı bulunanların komisyonda mevcut fenni şartnameyi gömeleri ve en geç 26.11.1949 tarihine kadar teklifte bulunmaları.
Bu tarihten sonra yapılacak teklifler nazarı İtibara alın-mıyacaktır. (16426)
Created by free version of 2PDF
Parise gideceklere çok güzel bir haber : ■■■■■
En nefis altaurka ve alafranga yemek meraklılarına I CHAMPS-ELYSEES civarında LORD BYRON sokağındaki I
₺ORO LOKANTASIN!
tavsiye ederiz.
Konservatuar
KORO KONSERİ Muhiddin Sadak İdaresinde Solist Ali Sezin
Program: Haydn — Kod al y — A Mendelshon — Brahma 21 Kasım pazartesi saat 18 30 da
Şehir Dram Tiyatrosunda
KİRALIK AF AKTIM AN H KATI ARANIYOR
Çocuksuz bir İngiliz ailesi İçin Maçka. Nlşantaş. Cihangir, Ayaspaşa veyahut Şişli civarlarında tercihan Boğaz manzarasiyle, kaloriferli bir apartıman 1. ci veyahut II. ci katlarında üç odalı tamamen möbleli bir daire aranılmaktadır. Aylığı 250 lirayı geçmemelidir. Müracaat H. E. rü-muzu İle P. K. 17 C İstanbul
DOKTOR """R
IMahmut) Ata Bayata
Hususi hastanesi eskisi gibi faaliyetine devam etmektedir.
ZAYt — Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankasındaki 14033 numaralı tesarruf hesabıma alt muamelâtta kullanmakta olduğum tatbik mührümü kaybettim. Yenisini yaptıracağımdan, eskisinin hükmü yoktur.
Leylâ Nazar
Tashih
13.11.949 tarihli nüshamızda çıkan Oolata muamele ve iz-tihlâk vergileri müdürlüğü bin ası için İstanbul bayındırlık müdürlüğünün istimlâk ilân ve tebliğinde istimlâk edilecek parsellerin tapu kaydına göre yapılan cetvelinde Müeyyetza-de mahallesi Necatlbey cadde sinde 116 ada 1 parselde kayıtlı Yusuf Güngören ve diğer hissedarlara ait kârgir ev ve dükkânın mesahası 16.50 metr e m2 olması lâzım gelirken yanlışlıkla 26.50 m2 olarak yu ymlnamıştır- Tashih ve tavzih ederiz. ______
FETER. marka 10 Beygir
DİZEL MOTÖRİİ
gelmiştir.
ASMAALTI KANT3UR HAN
ÖZOC.L'Z Kardeşler
1
DOKTOR
IEmir Necip Atakaml Kadın - Doğum Hastalıkları I ve ameliyatları mütehassısı]
I Beyoğlu, İstiklâl Cad. 403 | kat 2. Muayene l$.J0 - 19 |
Tel: 43864 HKM
Kadıköy ikinci sulh hukuk yargıçlığından: 049/363
Akıl hastalığına müptelâ olması sebebile hacr edilen Kadıköy Cadde Boataru İskele caddesi 11 No- da mukim öiû Haşan Tosun Posta kızı Ayşe Tevhide Postaya aynı yerde o-luran Gülşen Postanın vasi tâyin edildiği yayınlanır (6982>
Comments (0)