^AKŞAM
İLÂNLARI
7 BU6ÜN 6/NCI SAYFAM
AKŞAM
Sene 32 — No. H352 — Flati: her yerde 10 kuruştur.
CUMA 19 Mayıs 1950
Sahibi: Neemeddin Sadak — Tazı İslerini İlilen İdare eden C. Bildik — Aksam Matbaası.
Cumhurreisliğine C. Bayarın seçilmesi ihtimalleri kuvvetli
D. Parti Milletvekilleri: “Genel idare kurulu namzet göstermese bile biz Bayarı seçeceğiz,, diyorlar
Kuvvetli şayialara göre yeni kabineyi A. Menderes kurarak. Köprülü Dışişleri Bakanı olacaktır
; Ankara 19 (Akşam) — Cumhurbaşkanlığına kimin seçileceği üzerinde bir kaç gündenberi ortaya atılan tahminler her gün yeni bir şekil almaktadır, öte-denberl Devlet Başkanlığı ile Parti Başkanlığının ayrılması -lâzım geldiğini söyleyen Demokrat Parti, Celâl Bayar’ın Devlet Başkanlığına seçileceği şayialar] ile çalkanıyor. Yarınki Grup toplantısında bulunmak üzere şehrimize gelen milletvekilleri: «Genel İdare Kurulu seçmese bile ,biz Celal Bayar'ı Cumhurbaşkanı seçeceğiz. En yüksek mevkıç elbette en lâyık Celâl Bayar'dır» diyorlar ve Grupun temayülünü ihsas ettiriyorlar.
Genel idare Kurulunun iki gündenberi yaptığı toplantılarda verilen kararlarda daima hiç bir sızıntı olmamıştır. Bugün ve yarın sabah grup toplantısından e v-vel de çalışacak olan Genel İdare Kurulu kararlan üzerinde ancak bir tahmin yapılabilmektedir. Bu bakımdan Cumhurbaşkanlığına kimin seçileceği de Âenüz katiyetle belli değlidir.
Celâl Cayar, kendislul tebrike gelen Hindistan maslahatgiizarile beraber
İsmet İnönü
C.H.P. nin idaresini eline alıyor
Ankara 18 — C. H. P. nln genel başkanı İsmet İnönü önümüzdeki günlerde partisinin fiili idaresini kendi eline alacaktır. Halk Partisi divanının 26 mayısta yapacağı toplantıdan evvel bunun ilân edilmesi çok muhtemeldir.
Mayıs sonunda İçtimaa çağrılması lâzım gelen C. H. P. kurultayının bu toplantısı muhtemel olarak tehir edilecek ve içtima tarihi 26 mayısta divân tarafından tespit edilecektir.
Öğrenildiğine göre C. H. P. Milletvekilleri Meclisin pazartesi günkü toplantısında seçilecek olan yeni Cumhurbaşkanını makamına uygun olarak ayakta selâmhyacaklardır.
Belediye seçimleri temmuzda yapılacak
İzmir 18 — Ankaradan verilen bir habere göre D. P. Belediye ve tl Meclisi seçimlerini vakit geçirmeden yapmak ve ondan sonra memlekette normal bir çalışmanın başlanmasını temin etmek arzusundadır. Bu meyanda Belediye seçimlerinin 9 temmuz larillinde yapılması derpiş olunmaktadır.
Bursa valisi hakkında tahkikat Bursa 18 — Seçim arifesinde seçim emniyeti ile alâkalı İşlerden dvîayı »ali Haşini İşean, Demokrat Parti U idare kurulu tarafından Yargıtay başsavcılığına şikâyet edilmişti. Bu şikâyet üzerine evvelki gün Yargıtay başsavcı yardımcısı şehrimize gelmiş ve tahkikata başlamıştır.
Gençlik bayramı
Büyük Atatürk 19 Mayıs 1933 senesinde gençlerin geçit resmini tribünden seyrediyor
Otuz bîr yıl önce, Ebedî Şef Atatürk, yeryer düşman işgali altında bulunan Anayurdu istilâdan kurtarmak için Samsuna ayak basmıştı.
O; çalışıp didinerek maksadına erdikten sonra Cumhuriyeti gençliğe emanet etti, vc 19 Mayıs günü de Gençlik ve SpoT bayramı olarak kabul c-dildi.
İşte her sene, yurdun
her tarafında kutlanan bu bayram gününde ya pılaıı tören ve şenlikler seçim dolayısile tehir e-dilmiş bulunmaktadır.
Yeni Cumhurbaşkanı seçildikten sonradır ki. 19 Mayıs şenlikleri ve törenleri yapılacaktır.
Kanun, bugünü resmî tatil olarak kabul etmiş bulunduğundan bugün ve yarın resmî daireler tatildir.
General Arnold
Atlantik konseyi
Toplantılar dün akşam sona erdi
Londra 19 (AP.) — Atlantik paktına dahil on iki devlet temsilcilerinin yapmış oldukları toplantı dün akşam sona ermiştir. .
Bildirildiğine göre, AtlantiK Konseyi Bakanları, eylül ayt sonlarına doğru yeni bir topÇ lantı daha yapacaklardır.
Üç büyükler Dışişleri Bakan-O lan da bu toplanlı sırasında^ müzakerelerde bulunacaklar-Q dlr m
Toplantı Amer ikada yapıla-î2 çaktır. Birleşik Amerika Dışıı-fl) lerl Bakanı Dean Acheson. A-2> merlkanın bu toplantı için ha-Q) zır olduğunu belirtmiştir. Q)
Ol
muharririmiz
Neemeddin Sadak Ankara’ya g-itti

X)
O o ra
2 o
Başmuharririmiz Nec-meddin Sadak Ankaraya gitmiştir. Neemeddin Sadak, yeni kabinenin teşekkül etmesini müt-aa-kıp Dışişleri Bakanlığı işlerini halefine devrettikten sonra İstanbula gelecek ve (AKŞAM) da-ki başmuharrirlik vazi-Jçşim^başhvaçaktır^^
Bir söylentiye göre Genel Kurul Bayar'ı namzet göstermiyecek ve Grupta milletvekillerinin temayüllerine göre hareket edecektir. Fakat partinin öteden-herl müdafaa ettiği Devlet Başkanlığı ile Parti Başkanlığının ayrılması prensipine karşı karar vermiş olmamak İçin millet vekillerinin nazarı dikkati çekilecektir.
Grupta milletvekilleri Celâl Bayar’ın muhakkak surette Cumhurbaşkanı olmasını İsterlerse bir kısım milletvekilleri partinin kurulşundanberi müdafaa ettikleri prensipler gereğince Celâl Bayar’ın Cumhurbaşkanlığı vazifesini gördüğü müddetçe, Demokrat Parti Başkanlığından ayrılması lâzım geldiğini, fakat henüz zafer kazanmış partinin bundan böyle kazanacağı muvaffakiyetlerde Celâl Bayar’ın hissesi olması İçin Parti Başkanlığından ayrılmasına asla müsaade etml-yeceklerlnl Ve Cumhurbaşkanlığına başka bir şahsiyetin seçilmesi lâzun geldiğini ifade eylemişlerdir.
. Cumhurbaşkanlığı İçin İleri sürülen İsimlerden Halil öz-yörük'ün Cumhurbaşkanlığı a-daylığı İhtimali zayıflamıştır. Halen en kuvvetli namzed general Ali Fuat Cebesoy'dur.
Demokrat Partinin ilk kabinesi için de hergün yeni şayialar ve İsimler ortaya atılmaktadır. Fuat Köprülünün Dışişleri Bakanlığına giderek Sadak ile görüşme yapmadı kabinede Dışişleri Bakanlığını deruhte edeceği şayialarını kuvvetlendirmiştir Kabineyi Adnan Menderes'in kurması da beklenmektedir. Diğer Bakanlıklar için de ileri sürülen isimler arasında Samet Ağaoğlunun Ekonomi ve Ticaret Bakanhlığına veya Başbakan Yardımcılığına. Kâzını Taşkent'in Maliye ve Ekonomi ve Tlcfiret Bakanlığına müşte- 1 reken, korgeneral Fahri Belenin Milli Savunmaya namzet' oldukları da söylenmektedir. Bu isimler birer şayiaya müstenit olmakla beraber Genel idare Kurulundan sekiz kişinin kabineye gireceği muhakkak sayıl-maktadır.
(Arkası sahile 2; siitun ü te) ı
D. Partili Millet vekilleri Ankarada
Halk tarafından “Yaşasın demokrasi,, nidalarile karşılandılar — Yeni Milletvekilleri ne yapacaklar?
Ankara W — (Arkadaşımız Ccmaleddin Bildik) bildiriyor:
Dün akşam 20.30 da Haydar-paşadan hareket eden yataklı ekspres bu sabah saat 9 da Ankara garına girdi. Gar. Demokrat milletvekillerini karşılamağa gelenlerle dolu İdi. «Yaşasın demokrasi» diye bağınlıyor, milletvekillerine ve bilhassa Mümtaz Faik Fenik'e buketler veriliyordu. Bu trenin Istanbul-dan hareketinden sonra kaç Demokrat milletvekilini Ankara'ya getirdiğini merak ederek kompartımanları birer birer dolaştım ve şu isimleri tesbit ettim;
Celâl Fuat Tiirkgeldl (İstanbul), doktor Mükerrem Sarol (İstanbul), Hüsnü Yatnan (İstanbul), Fuat Hulus) Demircili (İstanbul), Enver Adakan (İstanbul), Necdet Yılmaz «Bursa), ■Mümtaz Faik Fenik (Ankara), ■ Salâhaddin Adil (Ankara), En-
ver Karan (Erzurum), Saffet Gürol (Konya). Sadri Maksudî (Ankara), Etlıem Vassâf (Kocaeli), Nadir Nadlı (Muğla).
Bunlardan başka aynı trende Halk Partisi milletvekili olup de seçimi kaybedenlerden Mu-hiddln Baha Pars, Ziya Gevher Etili bulunuyorlardı.
Bugün İstanbul'dan hareket edecek trenlerle Ankara'ya milletvekillerinin hepsi gelmiş olacaklardır. Muhtelif İstikametlerden bugün uçakla gelecekler de vardır.
Yeni mületvekillerile konuşma
Bir aralık İstanbul milletvekili Celâl Fuat Türkgeldi'ye, Millet Meclisinde ne gibi bir mevzu üzerinde esaslı surette meşgul olacağını sordum.
Kısaca şu cevabı verdi:
(Arkası sahile 2; sütün 6 da)
İsrail röportajları
Bu meraklı ve alâka çekici yazîları yarından itibaren neşretmeğe başlıyoruz
İsrail ülkesinde bir seyahat yapan arkadaşımız Şahap flaicioğltı bir röportaj serisi hazırlamıştı d, Bu meraklı ve alâka çekici yazıları yarımlm itibaren neşretmeğe başlı-lıyoruz.

■ lllflTTTl
Liberalliğin icabı
Bir okuyucumuz bizi telefonla arayıp dedi ki;
— Beri ne Halk I’artisin-denim, ne dc Demokratını. Tarafsız, fakat memleketini çok sever bir vatandaşım. Son günlerde. Halk Partisinin (kaahir) bir mağlubiyete uğradığını söylemek ve yazmak moda hükmüne girdi. En ağır başlı muharrirler bile bu tâbiri kullanıyorlar. (Kaahir). yani kahredici! Muharebede miyiz? Niçin (kalır) etmek? kimi kahretmek.
Gerçi biz (Kaahir) kelimesini kahredilmek mastarından diye düşünmüyoruz. Bu, lâfın bir gelişidir. Toksa, kahreden de, kahrolan da, ınakhur olması arzu edilen de yoktur.
Halk Partisi iktidardayken (kendinin karşı tarafa gösterdiği müsamaha vc hayırhahlık) derecesinde bir müsamaha ve hayırhahlığı — bir gün mağlûh olursa — karşı taraftan istiyordu. Demokratlar, gerek Halk Partisine, gerek mevcut ve doğacak partilere umulduğundan ziyade liberal davranırlarsa, (kalıhar) lık sözü, siyasi lû-gatçemizden silinebilir bile...
Türkiyedeki askerî yardım heyeti reisi oldu
General Arnold
Washington 19 (AP) — Birleşik Amerika ordusu dün. general Wllllam H. Amold’u. Türkiyedeki Amerikan askeri vardım heyetinin başkanlığına lâyln etmiştir.
Arnold. Amerikaya dönecek olan Horacc Mc Bride'ln yerini almak üzere, 25 temmuzda Türkiyeye müteveccihen hareket edecektir.
Af ve basın kanunları
Ankara 18 — Yeni hükümet İlk iş olarak af kanununu ele alacak, ve en yakın bir zamanda Meclise sevkedip çıkaracaktır.
Yeni af kanununda irtikâp, irtişa, devlet şahsiyeti mûne-viyesine vc emniyetine taallûk eden suçlar müstesna, diğer bütün suçların ya tamamen veya kısmen af edileceği muhakkaktır.
Diğer taraftan Demokrat Partide yeni bir Basın Kanunu çıkarılmasına mukabil mevcut Birsin Kahununun tamamen kaldırılması temayülü görülmektedir. ~
Basın . suçlarının ceza kanunundaki umumi hükümlere göre muamele görmesi esasının daha doğru olacağı da ileri sürülmektedir.
D. Partinin millete beyannamesi İktidar partisi, hürriyet nizamı içinde hakikî millî birliği tahakkuk ettirmeğe çalışacak
Ankara 18 (AA.) — Demokrat Partinin beyannamesi aşağıdadır:
Milletvekilliği seçimleri neticelerinin kati olarak belil olduğu şu anlarda reyini büyük bir olgunlukla kullanmış olan aziz Türk milletine şükranlarımızı arzetmeği şerefli bir vazife biliriz.
Demokrat Parti deruhte etmek üzere bulunduğu vazifenin mesuliyetini, mazhar olduğu bu
sevgi Vç itimadın büyüklüğü İle mütenasip olarak hissetmektedir.
Demokratik sistemin memleketimizde tesisini gaye edinen partimiz iktidar değişmesinin vatandaşlar arasında hiç bir suretle huzursuzluk sebebi teşkil etmemesine büyük bir dikkat atfetmektedir. Partiler arasında aynı milletin eviadlan olmanın ve müşterek yurtta ka-(Arkası .nahife 2; sütun T dc)
Pahalılıkla mücadele
Başta şeker olmak üzere devlet inhisarına tâbi ihtiyaç maddelerinin tiatleri indirilecek
Yeni Büyük Millet Meclisi pazartesi günü toplanacak, Başkanlık divanını ve Cumhurbaşkanını seçecektir. İş başında bulunan kabine esasen İstifasını vermiştir, muvakkat bir surette işleri İdare etmektedir. Bu sebeple Cumhurbaşkanı ilk İş olarak yeni kabinenin kurulma-slyle meşgul olacak, bu vazifeyi ekseriyet partisine mensup bir zata havale edecektir.
Başvekilin kim olacağı hakkında birçok tahminler yapılıyor. Bunlardan hangisinin doğru olduğu üç gün sonra anlaşılacaktır. Yeni kabinenin programı hakkında şimdiden kati bir şey söylemek kabil değildir. Bu, parti programına dayanmakla beraber, kabinenin teşekkül tarzına bağlıdır. Bununla beraber. İki esasın programda yer alacağL muhakkak- sanılıyor. Bunlardan birincisi hayat pahalılığı, İkincisi israfla mücadeledir.
Haber verildiğine göre, hayat
pahalılığı ile mücadele için, başta şeker olmak üzere devlet inhisarına tabi bütün ihtiyaç maddelerinde ve devlet fabrika ve müesseseler inin İmal ettikleri maddelerde, kâr hadleri asgariye İndirilmek suretiyle, geniş ölçüde bir flat indirilmesi yapılacaktır. Doğrudan doğruya belediyelerin kontroluna tabi bulunan diğer maddelerde de sıkı bir kontrol temin edilecektir. Bu tedbirlerin umumi bir ucuzluğun başlangıcı olacağı ü-nıld ediliyor.
İsrafla mücadeleye gelince, lüzumsuz masraflara son vermek, büyiik masrafa ihtiyaç gösteren verimsiz inşaatı durdurmak bu cümledendir. Bu suretle çok mühim bir tasarruf temin edileceği ümld ediliyor.
Yeni hükümetin zlraate ve köylünün kalkınmasına büyük alâka göstereceği, vergi kanunlarında değişiklikler yapılmasını tekili edeceği söylenmektedir.
Sahile 3
A A ö a M
1A Mama lüfrff
İkmal
Sab ah Gazeteleri Ne Diyor ?
emleket İhtiyaçlarını ihtiyaç sahipleri sulanmaya haşlamadan önlemek, öyle sanıyorum k*. en iyi idarenin baş vasfıdır. Geçenlerde yine bu sütunlarda yazmıştım: Anadoluyu dolaşan bir zat elektriksiz kasaba ve köylerdeki pilli radyoların, pil ithaline müsaade çıkmadığı için çoktan beri işlemez olduğunu söylemişti, bir taraftan «Radyoyu köylere kadar yayalım» derken onlun İşletecek pilleri dc zamanında, lâzım olduğu kadar memlekete sokmayı temin etmek yalnız payeye ulaşmalım değil, payeyi yaşatmanın birinci şartıdır.
Memlekete traktör sokarken yedek akşamını da beraber getirmek, hattâ bolca getirmek, traktörden daha çok faydalanmayı mümkün kılar. Kırılan traktörün yan yatmamasını önceden temin etmeye bakmalı*
Biliyorum. «Bütün bunlar malûm şeyler» diyorsunuz. Malûm amma unutulduğu da oluyor. Av ve deniz sporları mecmuasının son sayısında Van, Silifke ve Is-kcnderundlaki avcıların av malzemesi kıtlığından acı acı şikâyet ettikleri yazılıdır. Mecmua «Tekel idaresinin elinde kâfi miktarda av malezemesi bulunduğunu bildiğimi! için bu darbğın sebebini anlıyamıyoruz. Yurt avcılarının tam mevsiminde malzemesiz kalmalarına mahal bırakmamak üzere bayilerin sıkı bir kontrola tabi tutulmaları 1 âzındır» diyor.
Bu küçiik şikâyet de memleket ihtiyaçlarını karşılamakta «ikmal» bahsinin ne kadar mühim bir yeri olduğunu göstermektedir. Avcılar da malzemesiz kalmamalı. şikâyete mahal vermemeliyiz. Vatandaşa lâzım olan her şeym önceden düşünüldüğünü görmeliyiz.
Mcmieket idaresinde mekanizmanın iyi bir saat gibi işlediği bunlarla belli olur.
Şevket RADO
Pangaltıda patlama
Türk-Alman ticareti
Muhallebici Yordan’ m dükkânında dün bir infilâk oldu
Frankfurt ticaret ataşemizin beyanatı
Dün saat 13 raddelerinde Panga'.iı'da muhallebici yor-dan'm dükkânının sağ tarafında ani bir patlama vuku bulmuş, çini döşeli tabanın iki metre genişliğinde ve beş metre uzunlukta bir parçası yerinden koparak tavana kadar fırlamış ve orada bulunan masa ve sandayeieri parçalamıştır
Patlama esnasında muhallebici dükkânının içi kalabalık olmadığından insanca zayiat olmamıştır.
Hâdiseden, haberdar zabıta memurları derhal
kâna gelmişler ve patlamanın havagazının parlamasından vukua geldiğini sanarak derhal havagazı idaresine malûmat vermişlerdir.
Gelen havagazı memurları, tetkikatta bulunmuşlar ve pat-İnmanın havagazmdan vuku bulmadığını beyan eylemişlerdir.
Polis her İhtimale karşı dükkâna verilen hava gazını kestirmiş ve dükkânı kapatmıştır Tahkikata ehemmiyetle devam edilmektedir.
edilen dıık-
Köy okulları
Şehrimiz köylerine bağlı okullar yaz tatiline başlamışlardır. Beşinci sınıfların mezuniyet imtihanları da sona ermiştir. Bazı okullar diplomaları hazırlayarak tetkik ve tasdik İçin Millî Eğitim Müdürlüğüne göndermeye başlamışlardır.
Şehrimiz ilk okullarında öğretim 31 Mayısa kadar devam edecektir.
ilk
Frankfurt 10 (A.A.) — (Öni-ted Press) Türkiyede Alnıan-yanın müthiş bir rakip olduğunu söyleyien İngiliz sanayi federasyonu müdürü Rams-deriin beyanatını yorumlayan Türk ticaret ataşesi Ekrem Geriş Türk Alman ticari münasebetlerinin tabiî olduğunu çünkü Almanyanm en iyi kalite mallan çabuk ve ucuz olarak teslim ettiğini bildirmiş. Alman Türk ticari miinaseba-unın çok İyi inkişaf etmekte bulunduğunu ve harb bittikten sonra bu mü nase batın tekrar kurulmasının tabii olduğunu sözlerine ilâve etmiştir.
Geriş’in belirttiğine muhtelit bir Türk - Alman ticari komisyonu gelecek ay içinde Frankfurtta toplanacaktır. Anlaşma mucibince ö-demeler her İki memleketin, kendi parası İle yapılacak ve dolar üzerinden kıymetleri bir fikir vermek için bahis mevzuu edilecektir.
Fransadan ithalât için verilen döviz
Fransadan ithal edilecek mal lar için a grup una 500 milyon frank, b grupuna 50 milyon frank, e grupuna 50 milyon franklık ithal müsaadesi verildiği bölge ticaret müdürlüğünden bildirilmiştir.
Köre
Yeni hükümeti beklerken
A. Adnan Adıvar bu başlıkta Cumburiyet'te yazdığı makalede iliyor ki:
Bazı gazetelerde okuduğum hiç şüphesiz tahminî veyahut İstidlali haberlere dair bir İki noktayı hatırlatmak istiyorum: Gazetelerde çıkan bu haberden Demokrat parti reisinin hükümette bir İş kabul etmi-yerek parti reisi kalmak niyetinde olduğunu öğreniyoruz. Fikrlmtoc bu çok yanlış ve halka emniyet vermiyecek olr hareket olur. Çünkü partinin kuvvetli şahsiyeti hükümeti değil de partiyi İdare ederse o vakit, bir vakitler bu memleketlin çok zarar gördüğü eski tâbirle nıerkez-1 umumi, yeni tâbirle parti ve hükümet ikiliği yeniden doğacaktır. Kazanan partinin bütün yurdda en yüksek rey adedini nefsinde top-Uyan reisinin, eğer devlet riyasetine geçmeyi istemiyorsa, hükümetin başına geçerek işlere bilfiil elkoyması lâzımdır; İşte bu da partinin millete karşı göstermek mecburiyetinde olduğu bLr olgunluk tezahürüdür.
Zalen bu dalma her yerde tecrübe edilmiş bir usuldür. Partinin başında bulunan zat, partisi İktidar mevkiine gelince, hükümet başına geçmeme oraya gelecek arkadaşları üzerinde uzaktan, yakından bir tesir icra edeceği, ettiği, etmek niyetinde olduğu zonnı altında kalmaktan kurtulamaz. Esasen kabine riyaseti gibi tecrübelilik vasfına İhtiyaç gösterdiğine bir çok tecrübelerden sonra kani olduğumuz bir mevkie Tllrklye-nin İki Cumhur Reisi devrinde İdari ve siyasi ve İktisadi işlerde İyi, kötü ve fakat raüsbet tecrübeler görmüş, geçirmiş ve
nihayet Meclis tarolannda alta sene s&kltane ve açıkça muhalefet yapmış bir şahsiyet olan Demokrat parti reisinin memleketi bu tecrübelerinden müs-tcfld- etmesini beklemek de kendilerine rey veren milletin hakkıdır.
Hakikî bir demokrasi hükümetinde en esash bir mevld olan kabine riyaseti meselesi bu suretle halledildikten sonra düşürtülecek nice meseleler vardır. Fakat bunları şimdi bahis mevzuu etmekten İse yeni hükümetin işlere bilfiil el-koytııasım beklemek doğrudur.

Çok dikkatli olmak lâzımdır
«Yeni Sabah" ın baş yansı ■Çok dikkatli olmak lâzım» başlığı altında şöyle yazıyor:
«Demokratik ve Demokrat Partinin şümullü zaferi üzerine, iktidar, bu siyasi teşkile devredilecektir. Bozuk bir makine tevarüs ediliyor, thmal. cehil, gaflet, menfaat hırsı akraba ve yârim taraftarlığı Halk Partisini çukurun tâ dibine yuvarla-mıştır. Şimdi memleketi bu berzahtan çekip kurtarmak vazifesi Demokratlara ve onlann başmdakllere teTettüp eden bir vazifedir. Bu borç ödenirken, ilk atılacak adımların ehemmiyeti ve tesiri, çok büyük olacaktır.»
Makalede, yeni hükümetin çok çalışmak mecburiyetinde olduğunu etraflıca izah ettikten son ra şöyle deniyor:
«Başbakanlık ve parti başkan tığı geniş bir çalışmaya ihtiyaç gösteriyor, yapılacak o kadar çok şey var ki bunların behemehal tecrübeli devlet adamlarının riyasetinde bir kurulda incelenmesi ve karara bağlanması İstikbaldeki başarı bakı-
dürt sene tecrübeleri
ramdan çok yerinde olur. Kabine şefi seçilecek zat arkadaşlarını intihap ederken, dün de İşaret etliğimiz gibi, azamî hassasiyet göstermelidir. Sadece bir listeye isim yazmak kâfi değildir. Şefin teveccühü olmak kaydlyle herkesin hor makama lâyık olduğu şark düşüncesine son verilmelidir.»
*
Devlet Başkanlığı
«Vatan»' da Alımet Enıîn Yalman «Devlet başkanlığı» mevzuuna temas çimektedir. Ahmet Emin Yalman, bu hususta şu mütalâayı yürütüyor:
«Cumhurralşllfei makamı İçin muhtelif fikirler 1leri sürülmüş olmakla beraber, bizce tabii hal tarzı, Celâl »ayarın bu makama seçilmesidir.
Celâl Bayanp ve Demokrat Parti kurucularının İstiğna imtihanını iyi geçirmiş olmak için resmi vazife kabul etmlyecek-lerlne dair rivayetler de vardır. Bizce bundan hatalı bir düşünce olamaz. Bir gidişi tenkld etmekte liderlik edenlerin vazifesi; milletin güvenine sahip oiun ca, mesuliyeti alıp İş başına geç mek ve söylediklerini tatbik mevkiine koymak azim ve cesaretini göstermektir. Muhalefet mücadelesinin idaresinde en büyük başarılan gösterenlerin çalışma kudretinden istifade etmek milletin hakkıdır. Buna İhtiyaç vardır. Bunlar, istiğna, feragat, filân diye mesuliyet mevkiinden kaçamazlar. Partinin nüfuzlu şahsiyetlerinin hariç kalacağı bir hükümet. İttihat ve Terakki zamanındaki Şeref sokağı sistemine döner. Yanlış bir feragat iddiası namına 1908 de böyle bir sistemi tecrübe edip çok fena neticeler aldıktan sonra bir defa daha tecrübeye kalkışmak cidden günah olur.»
Beşiktaş pazar günü Nevyorkta ilk maçını yapıyor —— Hakkı’nın Amerikan radyosunda konuşması
Geçen hafta Lübnana giden İstanbul basketbol takımı, şimdiye kadar orada yaptığı üç ma çı da kazan muş tır.
İstanbul muhteliti. İlk maçını Sportif Club de Broııth İle yapmış ve bu maçı 31-25 kazanmıştır. İkinci maçını Bey-ruttaki Amerikalıların kurdukları Varsty takımı ile yapan İstanbul takımı bu maçı da güzel bir oyun neticesinde 47-35 kazanmağa muvaffak olmuştur. Son maçını Neptün İle oynayan takımımız bu takımı da 47-30 mağlûp etmiştir.
İstanbul basketbol muhteliti ya nn Beyrut muhtelit ile karşılaştıktan sonra, ayın 22 İnci günü dc meşhur «Knoct-oul» turnuvasını yapacaktır.
Hakkının Amerikan radyosunda konuşması
Amerlkaya giden Beşiktaş takımı İdarecilerinden Hakkı Yeten dün Amerikanın Sesi
radyosunda konuşmuş ve demiştir kİ:
•— İstanbul dan Nevyork’a kadar yolculuğumuz iyi' neçIL Ncvyork hava alanında gördüğümüz -yakın alâkaya lîıitte-jdc-klt’lz. Çocukların sıhhati vo neşeleri yerlndedir. Aylardan-beri hazırlandığını haber aldığımız Amerika muhtelit la-kımlie pazar günü ilk niaçnn-.zı yapacağız. Sahaya şu kadro ile çıkacağız-
Feyzi - Kâmil, Vedii - Caçl, Ali İhsan. Hüreyln - Süleyman Recep, Bülent, Fahreddü Şükrü.
Bu takımla muvaffak oluca ğımıza "minim, Şükrü, Ameri kakları yeneceklerini, Vedi Amerikan, futbolu . ha skimi malûmatı olmadığı içir, neti ceye dair bir tahmin yürüte mlyecegiıU, Amerikalıları met hettikierlnî; Hüseyin, solaçıl ve santrforlarının iyi olduğu nu; Bülent ise ellerinden gel diği kadar çalışacaklarını, gol atabileceğini söylemiştir.
D. Partili Millet
vekilleri Ankarada
(Baştarafı 1 inci sahifedc)
D. Partinin millete
beyannamesi
Halil özyöriik Barlasın
iddiasını reddediyor
«Ellerinde böyle bîr vesika varsa göstersinler, Bu sözler D. P. ile aramı açmak için uydurulmuştur» diyor

(Baş tarafı 1 İnci sabffede) der birliği yapmış bulunmanın İcaplarına göre hareket etmeği ve siyasi fikir ve kanaat ayrılıkları ne olursa olsun bütün vatandaşlar arasında sevgi ve gû veni hâkim kılmak suretiyle hakiki milli birliği bir hürriyet nizamı içinde takakkuk ettirmeği memleketi İdare mesuliyetinin ilk ve en’zatûri şartı olarak kabul ediyoruz.
1950 seçimleri milli İradenin serbestçe tecelli edebilmesini temin edecek şartlar altında cereyan etmiştir. Bunda partimizin kuruhışundanberi takip e-degeldlği dürüst. ' âhlbyışiı ve .vakarlı politikanın ve bu yiiz-___________________________________i__12-1 ________a maz Erzurum milletvekillerinden har oluşunun ne kadar büyük Enver Karan da şöyle dedi; '
— Meclise kadar gelen adlî tıp kanununun çıkarılmasına gerek adlî tıbbın ve gerekse adlî tabiplerin hâkimler gibi terfih edilmesine çalışacağım. Mesleğim dahiline giren bu mevzular üzerinde hassasiyetle duracağım. A£ kanununa taraftarım.»
Doktor Ethem Vassaf da sağlık İşleri üzerinde şimdiye kadar hiç bir şey yapılmamış olduğunu söyliyerek mesaîsini bu mevzu üzerine temerküz et-! tireceğlnl söyledi.
— «Süratli ve esaslı adalet temini hâkimlerin terfihi...» dedi.
Kendisine bir af kanununa taraftar olup olmadığını sordum.
— «şiddetle taraftarım I» cevabım verdi.
Doktor Mükerrem Sarol. bir kaç gün evvel «AKŞAM, da çıkan beyanatına başka bir şey İlâve etmlyeceğlnl söyledi.
Cumhurreisliği
(Baştarafı 1 inci sahifede)
Köprülü Bakanlıkta Sadak’la görüştü
Ankara 19 (Akşam) — Dışişleri Bakanı Necmeddin Sadak dün öğleye doğru Fuat Köprülü İle Dışişleri Bakanlığında görüşme yapmıştır. Bu görüşme sırasında müstakbel Dışişleri Bakanı Fuat Köprülüye Sadak tarafından lüzumlu bazı 1-zahat verilmiş ve Bakanlık İşleri devredilmiştir. Adalet Bakanı Fuat Sirmen dc dün Bakanlığa giderek mesai arkadaşlarına veda etmiştir.
Ticaret Bakanlığı
Ankara 19 (Akşam) — İstanbul Milletvekillerinden Bedri Göknilln Ticaret ve Ekonomi Bakanlığına getirilmesi ihtimali çok kuvvetlidir.
Bursa
Necdet
mülkiye
söyllyerek mesleki sahasında
re bittabi İçlçlrrl mevzuunda arll ¥e Du
gayret eartedeceBlnl söyledi. |dBn „,ılcllmlzl.> lılmadma
milletvekillerinden
Yılmaz. mesleğinin müfettişi olduğunu mesleki

| tesiri bulunduğu şüphe götür-i mez bir hakikattir. Bununla be t raber Halk Partisinin nihayet , kaderini millet iradesine terk I etmiş olmasınuı ayrıca mühim tesiri olduğunu da kaydeLmek , yerinde olur, İktidarda tek b3-, şına hâkim olmak üzere kurul-. muş ve İktidarı bu zihniyetle (elde bulundurmuş olan bir partinin sonunda bu karara varmış olmasını memleket hesabına büyük bir memnunlukla karşılamaktayız.
I Azlık kalan siyasî fikir ve ka-Inaatlann muhalefet kadroları 'içinde kendilerini kanunların namzetleri katı teminatı alfamda hissetme-Sadrl lerl hususunda partimiz elden Böyle gelen hiç bir gayreti esirgemi-teklif yapılırsa kabul edip yecektlr.
Bu esasların tatbike konula-bllmesinde ve millet iradesine dayanan bir İdarenin bütün nimetlerinden memleketin faydalanabilmesi gayesinin gerçekleşmesinde yegâne istinadmns aziz Türk pililerinin, devamlı müzahereti olacaktır.
varsa göstersinler, bu sözler D. P. İle aramı açmak Içlıı uy-durıılmuştur.»
Halil Özyorük böyle bir mektup yollamak şöyle dursun hiç bir yerde bu mahiyette bir mütalâa serdetmedlğini ayrıca Sözlerine ilâve etmiştir.
Öte yandan D. P. UBteslnüe bağımsız olarak milletvekili seçilmiş bulunan Halil Özyöriik Ve Emniyet Genel Müdür muavini Baha Koldaş bugün D. P. ye yazılmışlardır.
Pazartesi günü toplanacak olan Büyük Millet Meclisinde D. P. milletvekillerinin salonda evvelce iktidar partisi milletvekilleri tarafından işgal edilen kısımda oturacakları, buna mukabil ekalliyet partisi İle müstakillerin ve Millet Partisi milletvekili irinin salonunun sol tarafında eskiden D. P. nln İşgal ettiği sıralarda yer cakları anlaşılmaktadır.
Ankara 18 — Devlet Bakanı Cemil Salt Barlas bugünkü basın toplantısında son seçimlerin Türk milleti İçin haklı O-larak iftihar vesilesi teşkil ettiğini belirtmiştir.
Cemil Salt Barlas gazetecilerin bir sualine cevaben Halil Özyöriik'ün Cumhurbaşkanlığına aday gösterilmesine ihtimal vermediğini söylerken, buna sebep olarak D. p. nln şon büyük kongresinde Halk Partililerin milli husumet andı diye vasıflandırdıkları kararın kabulü üzerline Halil Özyörii-ğûn hükümete bir mektup göndererek D. P. nin derhal kapatılması yolunda bazı mütalâalar öne sürdüğünü İddia etmiştir.
Bu hususta malûmatına müracaat edilen Halil Özyörük haberi külllycn yalanlamış ve şöyle demiştir:
»Eğer böyle bir vesikaları
Millî piyango bugün çekiliyor
Milli Piyangonun 10 mayıs çekilişi bugün saat 13 te Ankarada yapılacaktır. İkramiye kazanan numaralar Ankara rad-yosiyle bu gece 23 te yayınlanacaktır.
Cumhurbaşkanı arasında İsmi geçen Maksudl He görüştüm, bir (-*’■' etınlyeceğinl sordum. Çok yor- 1 gun olduğunu, böyle bir teklif karşısında müspet cevap vere-miyeceğinl söyledi. Mecliste hangi mevzular üzerinde çalışmak istediğini ve İlk * ne yapılması lâzım anlamak istedim. Bu cevaben de dedi kİ:
— Demokrat Partinin ilk hamlede yapacağı İş fikrimce
Bahar ve çiçek bayramı önümüzdeki cumartesi ve pazar günleri Gülhane parkında I kutlanacak olan Bahar ve çiçek bayramı için son hazırlıklar ve parktaki tesisler tamamlanmıştır.
Bayramda çiçek alayları, muhtelif oyunlar, varyeteler yapıla-; cak ve her türlü müzik ve eğlence bulunacaktır.

BORSA
ala-
lı! an bul oBrauınlrt U/S/HSO Halleri
Geçimsizlik yüzünden cerh
Kasım paşada Ailkabull sokağında oturan Sabahaddln He karısı Cemile, geçimsizlik yüzünden kavga etmişler, Sabahaddln bir aralık cebinden çıkardığı bir çakı İle kadına hücum ederek muhtelif yerlerinden yaralamıştır.
Sabahaddln yakalanmış, Cemile de tedavi altına alınmıştır.
Doğu ve Güney Doğu Akdeniz seferlerine rağbet
Devlet Denizyollarının tertiplediği batı ve doğu güney Akdeniz seferlerine rağbet artmaktadır. Dış acenteliklerden elde «dilen malûmata göre Akdeniz yolcu neferleri yapan firmaların başında Devlet Denizyolları gel mekte ve 2-3 ay sonraki seferlere alt yerler dahi kapatılmış bulunmaktadır.
Bütün bunlar g özününde tu-tuiarak bu neferlerin imkân nls betinde genişletilmesi için Devlet Denizyolları yeni tedbirler almaya karar vermiştir.
Tekel heyeti Avrupa’dan döndü Gümrük ve Tekel Bakanlığı Denetleme vc İnceleme Kurulu Başkanı Münir Karacıkla Tekel idare ticaret grup müdürü Kenan Yalter, Avrupanın muhtelif merkezlerine yaptıkları seyahatten şehrimize dönmüşlerdir. Tekel mamullerinin dış pazarlarda daha fa^ln müşteri bulması İçin gerekil temasları yapmış olan bıı zevat şimdi tetkik ve temaslarının neticesine dair genel müdürlüğe verilecek raporu hazırlamaktadırlar.
Muallimler Birliği kampı hazırlanıyor
Her sene olduğu gibi bu aene de Muallimler Birliği kampları açılacaktır. Dün toplanan komite, yalnız İetanbulun değil, bütün memleketin öğretmenlerine bir tamim göndermiş ve cevaplar gelmeğe başlamıştır.
Bugünkü mitinge müsaade edilmedi İstanbul 18 (AA.) — İstanbul valiliğinden:
Türkiye milli talebe federasyonu ve onu bağlı İstanbul ü-niversitesl talebe birliği, yüksek okullar talebe birliği ve Türk talebe birliği, Türk kültür ocağı ile diğer milliyetçi teşekküller son zamanlarda şehrimizde yapılan yabancı zararlı ideoloji propagandalarını protesto etmek üzere 19 mayıs cuma günü saat 15 de Marmara lokalinde bir toplantı yapmak için müracaat etmişlerdir.
Gençliğin bu müracaatı günün siyasi nezaketi karşısında tarafımızdan dikkatle incelenmiş. tehirinin memleket menfaatleri bakımından uygun olacağı mülühazasllc toplantı ve mitinge müsaade verilmemiş olduğu tebliğ olunur.
Vali ve belediye başkanı F. K. Gökay
Kürkçü hanının ikinci katında yangın
Gece sabaha karşı Mahmut-paşada Kürkçü hanının İkinci katında yangın çıkmış ve Ya-nlye alt 27 numaralı marangoz alelyesi üstünde bulunan kerestelerle mobilya eşyası tutuşarak yanmıştır.
Bundan başka, ateş Ahmedln 26 numaralı marangoz, Eminin 29 numaralı tesviyeci. Vangelln 31 numaralı tesviyeci dükkân-larile. Rızaya alt otuz numaralı ardiyenin ahşap pencereleri yandığı halde itfaiye tarafından söndürülmüştür.
ESHAM VE TAHVİLAT % T FAİZLİ TAHVILLEB Slva» • Eminim I Sivas Erzurum 1-7 1043 Demiryolu ı 1941 Demırvotu 11 1941 Dcmlrvolu dİ Milli Müdatas MÜH Müdalsu» O, MIHI Müdiıt.-ıa IH Mitil Müdafaa IV
hamlede geldiğini sualime
21M
21.67 ,
3150, _
sı so şunlar olmalıdır. Şekerin hllo-2i w,sunu 70 kuruşa, ekmeğin flatlnl 2i n |10 kuru5a. sadeyağ «atini hiç 21531 değilse İki buçuk liraya lndlr-5! .70 ] m enin yollarını bulmalı ve bu-
% • FAİZLİ TAHVİ1.LEH
Kalkınma 1
Kalkınma ti
Kalkınma LU
MU iaUlcrnzı I
U4B istikra» a
194! Demiryolu
1949 Utlkr»D L
Tüccar Derneği ikinci reisliği ile umumî kâtipliği
İstanbul milletvekilliğine se-
I menin yollarım bulmalı ve bu- cj|en İstanbul Tüccar Derneği |nu mutlak yapmalıdır. Bugün- ' ikinci başkanı Bedri Göknil ve kü hayat pahalılığı bu flatler genel sekreteri Ahmet Hamili indirildikten sonra otomatik- Basar, kuruldaki vazifelcrin-
man düşecektir.
otoma tık-
konuştu-
İngiltere 4- Belçika 1
Brüksel 18 (A.A.I — (Afp): İngiltere - Belçika milli futbol
~ ■ * urçuure - Deıçıan mıııı iucdoi
Bu kMJPUr» HUrU Uüeplen w .
Pek çok olacaktır.
pek çok olacaktır.
Bandırma vapurunun ilk seferi
Devlet Denizyollarının yeni yolcu gemilerinden «Bandırma» İlk seferini pazartesi günü İstanbul - Bandırma arasında ya pasaktır.
Bandırma vapuru, haziranın ilk haftasında başlıyacak olan yaz tarifesine göre mayıs sonlarında limanımıza gelecek o-lan ayni tipteki «Uludağ™ vapuru Be Bandırma ve Mudanya I hatları sürat postasına tahsis edilecektir. ı
% » FAİZLİ TAHVİLLER
1933 Ergani 3D.9Ö
1938 ikramıydı 21.—
Milli MUdıılaa 21 -
Demiryolu IV 99.—
Demiryolu v IIB.80
ŞİRKET HİSSELERİ
Merkez Bankası 121.—
h Bankası 30-
T Ticaret Bankan S.-
Aralan Çimento 15.2S
ANADOLU DEMİRVOLO GHÜPU
Tahviller 1-2 112 50
Hlsso («netleri (₺ 00 6225
Mümessil sene* S7 9O
SAHRAFLAHDA ALTIN
8ali|lçr
G utdc n 32 50
Türk llrofi M.—
Sterlin U2S
Rrraı 16 30
KUlC «DO
Trende kendilerlle ________
ğum bu Demokrat milletvekilleri hem Ceiâl Bayar, hem parti nıehaHli. kendisinin Reisicumhur olmıyarak partinin başında kalmasının dııhaV muvafık bir ' hareket olacağı knnaatlndedir-ler.
Parise davet edilen kadın tenisçimiz
Ankara 18 (A.A.) —-Tek bayan tenis şampiyonumuz Bah-tlye Musluoğlu vaki davet üzerine Patiste yapılacak olan milletlerarası tenis birinciliklerine işllrûk etmek iim‘e-bir kaç gü-'
Başar, kuruldaki vazifelerinden istifa etmişlerdir.
Derneğin dün (18 mayıs perşembe) toplanan yönetim kurulu, Ahmet Ilamdi Başar ve Bedri Göknll’ln. yerlerine yedek üyelerden en fazla rey alan Fikret Erenyol ve Salih ıBaşakçı’yı vazifeye davet etmiştir. Dün yapılan seçim neticesinde Bedri GöknlTtten açılan ikinci başkanlığı Mehmet Slpahioğlu ve Ahmet Hamdl Başar’datı açılan genel sekreterliğe de Hamdi özlç getirilmiştir.
Kocaeli tankeri
Bahreynden memleketimin -----------. Bu- akaryakıt getiren Kocaeli laj;-ne kadar Fransaya nıüteveccl- keti İskenderuna gelmiştir, hen hareket, edecektir. Müsaba-1 Genıi hamulesinin bir kısmı-kalar 25 mayıs ve 4 haziran ta- nı İskenderuna bLr kısmını iso rihleri arasında yapılacaktır, | İznüte boşaltacaktır.
BahUe 3
Aman şu matbuat kanununu hayırlısile değiştirin !
Tekel uzmanları
Bundan bir müddet evvel, bir mecmuada, Japon muharebelerine dair bir yazı oku muştum. Kendi görüşlerime uygun bulmayıp, tenkid ettim. Müellife karşı teca-vüzkâr bir lisan kullanmamakla beraber, isminden bile bahsetmedim. Esasen, kendisini tanımam da. Maksadım, yalnız, köhnemiş saydığım ve kahkari mağlûbiyetten beri inşallah tarihe kavuşmuş bulunan Japon militarizmini tartaklamaktı. Atomu yedikten sonra tekrar kalkamaz, dünyanın öbür yarısına musallat olamaz diye umuyorum. Başka milletlerin istiklâline göz dikmiş kaç nevi emperyalizm. militarizm ve tagallüp varsa, hepsinin de hayırh-siyle inkırazını can ve gönülden diliyorum.
Âmîn!
Bu duadan sonra, sadede dönelim. Tenkid ettiğim makalenin müellifi, bu sütunun iki misli uzunluğunda iadeli taahhütlü cevap yollamış. Gerek kendi kanaatim. gerek meslektaşlarımın ve avukatımın kanaati mucibince. bunu dercetmem asla lâzım gelmez. Zira, evvelâ, ben şahsiyata sapmayın sırf fikirden — üstelik isim zîkretmeksizin — dem vurdum. Buna benzer her, vakada fıkramın iki misli u-zıınluğunda cevapnamcler alırsam, bunları dere zorunda kalırsam, mesleğim ne ha' alır? İnsaf buyurulsun.
Üstelik, cevap yazısında, benim cevabım- iktiza ettirecek satırlar var. Bunlara da karşılık cevap vermeğe kalksam? Sonra, karşı taraf gocunup üç misli uzunlukta yeni bir cevap verse: gazetemiz gazete olmaktan çıkar. Bu vılan hikâyesi de böylece uzar.
— Savcılığa bas vur! - demek de, mektep hayatında: «Mubassıra şikâyet et! ■ demeğe benziyor ve sinirime dokunuyor.
Bereket versin ki, bu seferki muarızım bir muharrirdir. Teberrüken onun mektubundan ilk kısmı alıyorum; gerisini ille herkese okutma* isterse kendi elindeki neşir vasıtalarını kullanmasını diliyorum.
4 V/950 tarihli Akşamda (Vâ-Nııl İmzalı. (Müflis bir zihniyetin müdafaası) başlıklı yazıyı okudum. Muharrir, öte-denberl beğenmediği bir zihniyeti zemmedebilmek İçin. Resimli Tarih Mecmuasında çıkan (Okinavanın zaptı) isimli-makalemi ele alarak tenkldler-de bulunmuş. | hlllup K
İlmi ve bitaraf tenkidi eri zaman memnuniyetle karşıta-1 ^ur3tâ nm. Fakat sayın münekkid1 miiLphass menhus zihniyet hakkındakV düşüncelerinde ne kadar haklı İse. bu zihniyeti bana - veya1 makaleme - mal etmekte de o kadar haksızdır.
Bu hususun izahı için. ceva-| bımm matbuat kanunu 48 İnci maddesine göre neşrini rica ederim.
Münekkidin beni tanımadığı gibi zihniyetimi de tanımadığı yazılarından anlaşılıyor. Zira, mevzuubahls şeylere hayranlık şöyle dursun, bunlar veya bunlara benzer - menbaı yaban ellerde olan - ve bir değer taşı- 1 mayan her şeyden ve hattâ onlara hayran olanlardan, en az münekkid kadar nefret ederim.
Amerikalı mütehassıslar likör fabrikasını gezdiler
gelen Mecidlyc-fabrikasını Son zamanlarda odundan Amnri-sürülen
Tekel İdaresi hesabına Ame-rikadan memleketimize mütehassıslar dün köyündeki likör gezmişlerdir.
Türk likörlerinin İmâl edildiği yolunda kan piyasasında ileri menfi propagandalara karşı bu
mütehassıslar Tekel likörlerinin çok iyi kalitede olduğunu ve dünya pazarlarında herhangi cins bir likörle boy ölçüşebileceğini söylemişlerdir.
Şarap ve likörlerimize hariçte gösterilen rağbet
tsveçten Tekel İdaresine gelen taleplerden anlaşıldığına göre bu memleket Türk şaraplarını bek beğenmiş ve geçenlerde yapılan şarap sevkıyatını az bulmuştur. İn gll te reden gelen haberler de İngiliz piyasasına giden likörlerin az geldiğini göstermektedir. Bu İtibar’a şimdi Tekel idaresi yeniden İsveçe şarap ve İngiltercye üe likör sevkıyatına hasırlanmaktadır.
Verem tekâ
mül kursu
24 Doktorumuz, kursa devam ediyorlar
Dünya sağlık teşkilâtının Istanbulda açtığı Orta şark verem tekâmül kursunun pa-, zar te .-i günü açıldığını yazmış- ı tık.
Kursta halen 24 doktor var-, dır. Bunların bir kısmı şehrimiz verem mücadele doktorları, çoğu da Anadoluaa verem İşle-rile meşgul dahiliye mütehassıslarıdır. 15 gün devam edecek olan kursun birinci devresi Türk doktorlarına tahsis edilmiştir. Mütaakıp devrelere ya-km şark memleketlerinden gelecek doktorlar iştirak edeceklerdir. Kurs çalışmaları kısım-llara ayrılmıştır. Dispanser ve | lâboratuvar faaliyeti Sulta_ı-| ahmet dispanserinde, nazari bilgiler Etıbba odası konferans' I salonunda, tatbikat da Gura-1 ba hastanesindeki üçüncü dahiliye koğuşunda yapılmakta-
Muhtelif parti adaylarının Istanbulda aldıkları oylar
Bir partiye mensup adayların oy nisbeti arasında 20 - 30 bin fark var
Yumurta ucuzladı
İSTANBUL HAYATİ
____■- .___;_____
Eleme imtihanı
Köylerde 60 para ile 2 kuruş arasında satılıyor
Yumurta fiatleri harbdenberl görülmemiş derecede düşmüştür. Civar köylerden tanesinin 60 para ile 2 kuruş arasında toplandığı anlaşılmaktadır. Buna mukabil perakende flatler yüksektir. En iyi kalite yumurtaların perakende olarak tanesi 8 kuruş. 5-10 günlükler 6-7 kuruştur, Belediye, yumurta flütlerini tetkike karar vermiştir.
Kahve fiatleri
Ayrıca yoğurt liatlerinde son günlerde görülen ucuzluğu arttırmak üzere kontrollerin devam etmesi kaymakamlıklara bildirilmiştir.
Tamburi
melodiler
Okuyan: Çalanlar ’ Bacanos.
Fuat Köprülü 252605
Halil Özyörük 252363 Adnan Menderes 25145&
Ali Fuat Cebesoy 249414 Fuat Hulusi Demircili 247384 Nihat Reşat Belger 245332
Faruk Nafiz Çamlıbel 240967 Senlhl Yürüten 240203
Enver Adakan 239183 Salamon Adafcto 238390 Ahmet Hamdi Boşar 238254
Sanl Yaver 237217
C. F. Türkgeldl 237105
H. Yaman 236638
S. F. Keçeci 234746
Bedri Nedim Göknil 234069 Mükerrem Sarol 233952
A. Vahram 233305
Mithat Benker 232243
A. Topçu 232235 Firuzan Tekil 232110
Mithat Sözer 231601
F. Sayımer 231191
1 Nazlı Tlabar 230067
1 î. Altınel 230218 rl A, MoshOS 228530
C.H.P. adsçyları da şu oylan kazanmışlardır:
Nurullah Esat Sümer 127021 Burhan Felek 121291 t birleşmiş milletler' Hâşim Refet Hakarar 114453 mütehassısı doktor Etiemte RefeL Bele 11-4114
Berthet, profesör Tevflk Sağ-^ Ali Rıza Arı 113781
ilanı, doktor Tevflk İsmail, pro- Tevfik Taylan 113631 fesör Sedat Tavat ve diğer Ekrem Amaç 112803
i profesörler ders vermektedir-j Şalür Zümre 111567 ler. Birleşmiş milletlerden ve Esat Durusoy 111378
' Antcrikadan cip otomobili ve Meliha Avni Sözen 111215 > röntgen cihazile diğer lüzumlu Saim Ali Dllemre 110398 teçhizat ve malzeme gelmiştir.1 Mehmet Ali Kâğıtçı 109817
İlhaml Sancar 109420
. Muhittin Üstündağ 109308 N. Fakncelll 109273 Atıf Ödül 108835
Hamza Osman Erkan 108433 Hüdal Bukağılı 108163 A H. Hrant 108163
Seçime gösterilen alâka: Eğede Karabaşlarda oy kutlanmağa giden sakat bir kadın
Saadet Kaçar 66231
Malik Yazar 65972
C. Tuna 65687
H. Sokuliu 65530
A. Lüdükyan 64779
H Angelidis 63880
D. Bahar 63439
Bu üç parti adaylarından başka Milli Kalkınma Partisi lideri Nuri Demirag da 13589 oy almıştır.
Haşan Oralın 53,640 oyla milletvekilliğine seçilmiş olduğunu ve keyfiyetin bu şekilde düzeltilmesi lâzım geldiğini bildirmiş bulunmaktadır.
Buna nazaran Urfadan 6 D.P. ve 1 C.H.P. milletvekili seçilmiştir.
Ayrıca bu ayın sonuna kadar birleşmiş milletler teşkilâtı,’ bir bakteriyolog ile bir röntgen mütehassısını şehrimize gönderecektir
Kurs faaliyetinin önümüzdeki aylarda genişletilmesi için
Son neticeler
Ankara 17 (AA.) — Adalet Bakanlığı seçim bürosunun saat 18 de bildirdiği neticeler şudur:
Açılı; ve programlaf.
Haberler.
Uvertürler «Pl.».
Şarkı vc türküler. Okuyan : Rikkat Nihavent, Çalanlar: Sadi Işılay. İrreddln Ökte. Yor* go Haca nos.
Scrlıes saal «Konuşma veya millik».
Şarkılar «PL». Vatsier «Pl.».
Programlar ve kapanuj. Açılış ve programlar. Karışık hatif müjik «Pl.». Yurdun lıer kösesinden deyişler ve söyleyişler. Tertip vc idare eden: Nedim Otyam.
Haberler,
İstanbul haberleri.
fladyo senfoni orkestrası konseri İdare eden: Cemal Bejli Rey-Saz eserleri Çatan, tz.-edoin ökte.
Hatif orkestralardan
«PL».
Şarkı ve türküler. Neemi Rıza Ah ıskan. Emin Onçrın. Yorgo Ercüment Batanay.
Mılhlm keglfler. Konuşan: Rıdvan Tezel.
Fasıl, heyeti konseri. «Kürdlll-hicazkir».
İzahlı opera.
Haberler
Karışık hafif gece müziği «Pl.». Programlar ve kapan ıg.
Seçim neticesinin Mecliste ekseriyetin Demokrat Partiye geçmesi şeklindeki tezahürü halk üzerinde psikolojik tesirini göstermeğe başladı. İktidar değişikliğini dar bir zaviyeden mütalâa edenler arasında baş gösteren rivayetler ağızdan ağıza intikal ederek yayılma sahasını genişletiyor. Nakil vasıtalarında ve umumi toplantı yerlerinde şöyle muhavereler dinliyoruz:
— Çok şükür, bugünlere de kavuştuk. Etin kilosunu yüz kuruşa, şekeri elli kuruşa yiyecekmişiz. inhisar maddelerinin fiatleri de yarı yarıya inecekmiş.
— Hele bir kaç gün sabredelim. daha neler göreceğiz. Her şeyin fiatr birdenbire düşecek, barbden evvelki ucuzluğa kavuşacağız.
— Evet .ben de duydum, bugün yüz elli liraya tut madiğimiz evlerin kirası y kında yirmi beş, otuz lira; düşecekmiş.
Bu mahiyette rivayeti* benim kulağıma fıslayan! da oluyor.
Üç dört gün evvel, bir s bah gazetesi bu sahada d dikoduculardan daha ik vararak; «Demokrat Par nin ekseriyet kazanması j yasada derhal tesirini gö terdi, seçimlerden sonra l çök maddelerin fiatleri s ratle düşmeğe başladı- di havadis vermek suretiy mübalâğa rekorunu kırdı!
Zannedersiniz ki şimdi kadar piyasada ucuzluk isi ği galeyana gelmişti, sa cılar mallarının fiatını i dirnıek için çırpınıyorlar da iktidar partisi buna mâ oluyordu.
Hakikatte CHP. hükümetleri harbin başındanberi hayat pahalılığının önüne geçmeğe çalıştılar, fakat teşebbüslerin gevşek tutulması, yanlış yollara sapmak ve beceriksizlik gibi sebepler yüzünden alınan ’ ” * " müessir olamadı, pahalılık ejderinin kafası ezilemedi.
Demokrat Parti henüz iktidarı ele alıp iş başına geçmeden. hattâ seçimin neticesi bile tamamiyle öğrenilmeden, ekseriyeti kazanma-siyle iç piyasada süratli bir ucuzluğun başladığı yolundaki iddialar gariptir, gülünçtür.
Ancak, şurası muhakkak ki ucuzluk rivayetleri, geçim darlığı çeken vatandaşların samimi isteklerinin istical ifade eden akisleridir. Bu söylentiler, memlekette iktisadi kalkınmayı süratle sağlıyacak esaslı tedbirleri almanın, maişet sıkıntısı içinde kıvranan halk kütlelerinin ıstırabını bir an evvel önleme çarelerini aramanın, yeni iktidar partisinin yükleneceği muazzam işlerin ön safında geldiğini açıkça gösteriyor. Bu sahadaki ilk muvaffakiyetler, iktidar imtihanının cime notunu kazandıracaktır.
Cemal Refik

2200
32.45
23,00
23.»
ANKARA RADYOSU öğle ve akşam programlan
Mektubu yazan Bay Sadi Koçaş'ın son, hele son satırları üzerine mesele kalmamıştır.
Fakat, ne yazık ki. bu gibi çatışmalar yalnız iki muharrir arasında cereyan etmiyor ve tatlıya bağlanmıyor. Mevcut Matbuat Kanunu derecesinde, cevap verme hususundaki hak iddiaları basın ve yayın mesleği 1-çin engeldir. Dünyanın öbür demokratik memleketlerinde bu gibi vaziyetlerde ölçü her ne ise, bizde de o olmalı. Bay Sadî Koç aş da, eminim, bu cihetleri benim gibi düşünür. Bu biri'atleri kaldırmasını Demokrat Partinin faaliyetleri arasında görmek isteriz. Evvelcedc çok yaz-1 m iştik; iıâla ne derece sıkıntıda olduğumuzu yukarıki misal ortaya koyuyor.
(Vâ - Nû) ,
■u Jjımuü. ecııı^ıvııırııcoı ıçı;ı n. ruam luoıoj
Taksimde İstanbul kulübünün Ekrem Tur 107764 arkasında yeni bir binanın le- Zöhtû Tütey 107669 mel! atılmıştır. Bina bu sene, Cevat Nizami 107601 içinde, tamamlanacaktır. Kurs merkezi bu binaya nakledlle-|Cek, şimdiki merkez dc bir
araştırma enstitüsü olarak kullanılacaktır. Birleşmiş milletler, bu kursu bu yıl idare ettikten sonra tamamen Sağlık Bakanlığına devredecektir.
Kursa doktorlarını göndermek üzere şimdiye kadar 22 memleket müracaatta bulunmuştur. Kursun yakın şarkta gördüğü rağbet ve alâka git-' tikçe artmaktadır. Bu tesisat ve teşekkülün memleketimizde kurulması gerek veremle mücadele ve doktorlarımızın yetişmesi bakımından ve gerekse yakın şark tablblertne Türkl-yeyl tanımak bakımlarından büyiik istifadeler sağlayacağı muhakkak görülmektedir.
Cevat Fehmi 107601
Ekrem Özden 107367
M Teklnalp 107319
Mekkl Hikmet Gelenbeg 106587 Kukulis 100203

TUR AL
öksürüğü keser
M. P adayları da İslanbuldan şu kadar oy almışlardır; Hikmet Buyur 89406 Sadık Aldoğan 89244 Ahmet Tahtakılıç 84104 Osman Nuri Koni 83084 Vasfl Raşlt Seviğ 81830 Ahmet Of uz 78968 Enis Akaygen 78199 Fuat Ama 77914 H, Dlnçer 74521 Osman Bölükbaşı 74510 Şefik Çakmak 73564 Nureddln Ardıç oğlu 73477 M. Kâmil 71839
Fitnat Çakmak 71404 Mustafa Kentli 70995 Hazım Bozca 68017 ErtuğrUl Akça 67364
I Lûtfl Bornovalı 07013
II Hakkı Yeten 66817 ] A. B. Kuran 66673
ORDU:
(D. P.)
Refet Altsoy, Fevzi Boztepe.
(C.H.P.) Zeki Mesul Sezer, Yusuf Ziya Ortaç, Hamdi şarlan. Naşit Fırat, Atıf Topaloğ-lu. Hüsnü Akyol.
KIRŞEHİR
Halil Sezai Erkut.
D. P.>
Amiral Rlfat özdeş. Şevki Çlçekdağ,
(M. P.)
Osman Bölükbaşı
RİZE :
(D. P.ı
Osman Kavrakoğlu, Kemal Balta, Mehmet Fahri Mete, İzzet Akça!. Zeki Rıza Spo-rel, Ahmet Margll.
Ankara 18 fA.A.1 — Adalet Bakanlığı seçim bürosundan bildirildiğine göre:
İznıirde D. P„ Konyada 15 D.
P., 1 bağımsız. Istanbulda D. P. Afyonda D. P„ Kütahyada 9
D. P.. 1 C. H. P.. Mersinde D. D., Kastamonuda 9 D.P., 1 C. H. P„ ’ Gümüşhanede D. P., Kayser İde
~ ■ |9ıl5
19,20
I8.3Ö 18.45 ortaokul
tedbirler
Osman
Ankara 17 (A.A.l — Adalet Bakalnığı seçim bürosu sabahleyin kendi yaptığı İcmale göre Urfada 7 D. P. adayının milletvekilliğini kazandığını bildirmişti. Bilâhare Adalet Bakanlığı seçim bürosu, Urfadan aldığı bir telgrafa göre D. P. adaylarından Şükrü Yükselin 53.194 oyuna mukabil C.HP. adayı
8 D, p„ 1 bağımsız, Çankırıda D. P.. Erzurumda D. P., Hatay-da c. H. P. seçimleri kazanmışlardır
Fahri Belen Bolu milletvekilliğini tercih ediyor
Demokrat Parti tarafından Bolu ve Çanakkaleden namzet gösterilerek her İki vilâyette de kazanmış olan general Fahri Belen doğduğu şehir olan Bolunun mebusluğunu tercih etmiştir.
Üniversite Talebe Birliğinin
İnönü ve Kayara çektiği telgraflar
İstanbul Üniversitesi talebe birliği umumi seçimlerde alınan netice üzerine İnönü ve Celâl Bayara aşağıdaki telgrafları çekmiştir:
Bayın tsmet İnönü Cumhurbaşkanı
Ankara
«.13
Şarkılar ve sak eserleri.
Türküler.
Haberler.
Yetisen seneliğin sesi «Sarar İlkokulu korosu.
Öğle Gaıetesi.
Koronun devamı.
Aksam programı, hava raporu ve kopanı?.
Acılı? ve program.
M. S ayarı ve İncesaz «Şen program •.
Konuşma.
Yetisen gençliğin sesi «İkinci ve Yenişehir lisesi öğrenci-
leri karosu».
M S. »yarı ve Haberler. Geçmişle Bugün.
Tarihi TUrk müsıgi «Köçekçe-
Gençilk türküleri «Yurttan sesler korosu».
Radyo Gazetesi.
Serbcs saat,
Yeli yen gençliğin sesi «İsmet-pasa kız ensutüsü direncileri korosu».
Konusınn: Türkiye'de MarshılJ
Gençliğe melodiler «Pl_». Konuşma.
Dans müziği «Pl».
M S. ayarı ve Haberle». Program ve kapanı;.
Yarın «abobld program
Hatif parçalar «Pl.».
Haberler
Sat eserleri «Pl.».
10 Dakika Klavsen «Pl».
Günün programı ve bava
Çentil müzik «PL». Kap.mii.
Mümtaz Faik*in meslekdaşlarına teşekkürü
Bir basın suçundan dolayı hapiste İken Ankara milletvekilliğine seçilen ve serbest bırakılan Zafer gazetesi başmuharriri Mümtaz Faik F^nlk gazeteciler cemiyetine şu mektubu göndermiştir:
«Bir basın suçundan dolayı hapse girdiğim günden Milletvekili seçilerek hapishaneden çıktığım ana kadar İstanbul Gazeteciler Cemiyetinin ve gazeteci arkadaşlarımın hakkımda gösterdikleri yakın ve candan alâkaya çok mütehassis ve minnettarım. Bu. ayrıca basın ailesi arasındaki samimi te sit -nüdün de çok güzel ve canlı bLr delili oldu. Bütün arkadaşlarıma derin teşekkürlerimi sunar ve hepsinin sevgi İle gözlerinden öperim.»
Zafer gazetesi başmuharriri
Mümtaz Faik Fenik
Partinizin seçimlerde kaybet-meşini, memleketimize kazan-
( Ar kası 7 nci sabîfede) ,
r. Her cins BALIK bol ve ucuzdur
Müesseselere balıkhanede toptan I fiatle balık temin ederiz»
Balıkçılar cemiyeti I
Sahile 4
.lÇ^&faına
Prenses Fethiye'nin evlenmesi
Ingiliz üniversitelerinde bedava tahsil
Ana kıraliçe Nazlı kızının haklı olduğunu iddia ediyor
Orhan Borar
Hakikî istidat sahibi hiç bir genç fakirlik yüzünden yüksek tahsilden mahrum kalmıy acaktır
Ana Kıraliçe Nazlı ve Prenses Fethiye
İki Orhan’ı ayıran r harfi — Musikiye isteksiz başlayan sanatkâr — Eski eserlerin armonize edilmesinden netice çıkmaz — Şefkatle okşanan diploma
Radyo küçük orkestrasının şc- Konuşan; SADEDDİN GÖKÇF.PINAR
fl, Koıvervatuvar kemen öğret- s
meni. Filarmoni Demeği sek-reteri ve Cumhurbaşkanlığı orkestrasının eski Konsertmais-ter'i Orhan Borar ile Radyoe-vlndc konuşuyoruz. Bana ilk sözü şu oldu;
— Aman çok rica ederim soyadıma dikkat ediniz ve yanlış yazmayınız. Temsil kısmında çalışan Orhan Boran ile beni karıştırıyorlar. Halbuki benim adım Borar, onunki Borandır. Bizi bir re. harfi aya-
Mısır Kıralı Faruk’un küçük kız kardeşi prenses Fethiye'nin Amerikada asil olmıyan bir gençle evlenmesi Mısırda hararetli münakaşalara sebep olmuştur, Hanedan Meclisi prensesin aleyhinde vaziyet almış, kendisini her türlü haklarından mahrum etmiştir.
Diğer taraftan Ana Kıratıçe Nazlı, kızını müdafaa etmektedir. Ana Kıraliçe, uzun müddet-tenberi ki2ı İle birlikte Ameri-kadadır. Kahfre'dç verilen kararların aleyhinde şiddetli, bir lisan kullanmıştır. Dün bu hususa dair şu telgraflar gelmiştir:
Kahire 18 (AA) — Kıraltyet konseyi. Ana Kıraliçe Nazlı’yı. «memleketine ve ailesine karşı borçlu olduğu vazifelerini ifa etmemekle suçlu bulmuştur.»
Konsey, Nazlı’nın bir çok tekliflere rağemn. memleketine dönmek istemediği ve prenses Fethiye’nin de medeni bir nikâh vasıtaslle yabancı memlekette avamdan ve gayri müs-lim olan Riad Ghail ile evlenmesine müzaheret ettiğini belirtmektedir.
San Franslsco 18 (AJ?_) —
Prenses Fethiye, bir kaç güne kadar avamdan Riad Ghail ile din ibir nikâh yapacağın bildirmiştir.
Prenses ne diyor?
San Franslsco 18 (AT.) —
Dün gece, prenses Fethiye kocası Riad Ghali’yl kardoşi Kıral Faruk’un hiddetinden korumak İçin ne yapacağını düşünürken Ghali de sabaha kadar otelinin odasında bir aşağı bir yukan dolaşmaktadır.
Prenses Fethiye, Mısır balkının, bu İzdivacı takbih ettiğini öğrenince çok üzülmüşutür. Kendisi müslümandır, Ghali ise hristiyandır ve avamdandır. Prenses, halkın «bize müzaheret
Trenses Fcibîyenin son resimlerinden biri
Hayatı ve çalışmaları yaşında olduğunu. Kadı-köyünde doğduğunu, önce alaturka İle başladığını söyleyen kıymetli sanatkârımız sözlerine şöyle devam etil:
— Kemana ilk defa 19 yaşında başladım. O zaman İstanbul lisesinde talebe Bidayette müziğe karşı sim yoktu- Alaturka çalmağı bir angarya ederdim ve musiki ile ı llyetl, her ana babanın çocuğuna vermeği lüzumlu gördüğü bir terbiye sayardım. O derece isteksizdim ki her çıkardığım şarkı ve peşrev İçin hediyeler alarak beni gayrete getirmeğe çalışırlardı.
İstanbul lisesi Garp musikisi enstrüman öğretmeni olan Sezai Asal talebelere keman dersi de veriyordu. Merak snl-kile dersine girdim. Hoşuma gitti ve bu suretle bana daha cazip görünen Garp musikisi ile meşgul olmiığa başladım. Konservatuvara da yazılarak Albert Bravn’un talebesi oldum. Sonra da geçenlerde vefat eden Âli Sezai beyden ders aldım. 938 de onun keman sınıfından mezun oldum. Liseyi de bitirerek Hukuk fakültesine devama başladım. Tahsil masrafımı karşılamak İçin solist veya orkestra içinde çalmak suretlle de para kazanmağa bakıyordum. Fakülteyi bitirdikten sonra Cumhurbaşkanlığı orkestrasının müsabaka imtihanını kazanarak An-karaya gittim. Burada 11 sene kaldım. Bu arada devamlı surette Radyoda oda müziği konserleri, orkestra refakatüe konserkolar çalıyordum. Gerek Radyoda gerek dışarıda, şhnol-
Orhaıı Borar
yorlar. Durmadan da araştırmalar ‘ ’
hayırlı şüphem yoktur. Sonra eskisine nispetle “ suıda çalışanların sayısı ve başarıları gün geçtikçe artıyor. Evsaf Jtlabrlle şayanı dikkat İstidatlar yetişiyor. Musikimizin bunların elinde gelişeceğine İnanıyorum,
İyi keman çalmak için tavsiyeler
— tyl keman çalmak İçin gençlere ne tavsiye edersiniz?
— Başlangıçla yorulmadan bıkmadan çalışmak. Musikiye!
yapılıyor. Bunlardan neticeler çıkacağına
Garp musikisi saha-
mlz geçici daha fazla tah.'il ve terbiye tahsisatı planı yerine çok daha vâsi bir devlet, Kolej ve mahallî İdareler yardımı sistemi projesi yapılmıştır. 1M9 senesi İçinde Eğilim Bakanlığı 900 devlet meccani talebesi Ücretini sağlamıştır. Aynı zamanda. yine bu Bakanlık tarafından aynı miktarda talebe için Kolej ücreti de temin edilmek suretlle bu adedin iki bine İblâğı tavsiye olunmuştur. Eskiden mevcut olan «Hocaların tahsisatı? nın kesilmesi muhtemel olduğu halde mahallî İdarelerin meccani tahsil tahsisatlarını 7000 veya daha ziyade talebeye çıkarmalarında ısrar edilmektedir. Bu 700q ta-
idim, hevc-keman telâkki meşgu-
edeceğini sanmıştan» demiştir.
Kıraliyet Konseyi gerek prensesin. gerekse Valide Kıraliçe Nazlı’nın bütün emvallerine el koymuştur. Prenses, Ghail ile. bir de dini nikâh yapacaktır, 1j fakat ■«acele etmem icabedlyor» ; demiştir; çünkü Kıral Faruk,! I Ghali’ntn pasaportunu hüküm- ı süz kılmıştır ve Amerikan Mu- I haceret bürosu Ghall’ye 25 ma-[sevgilerini anlatmakta ve bal-yısa kadar İşlerini tasfiye et-(aylarının hayalleri İle yaşâ-meslnl bildirmiştir. Prenses: maktadırlar, şimdiye kadar hiç «Ben de onunla gideceğim, her [ yalnız yere onunla gideceğim» demek- nikâh yapumuuan aa yaınız tedir. |kalamıyacaklardır Hattâ daha
Bu arada, Ana Kıraliçe çok dans bile etmemişler ve ancak üzülmekte ve «Bunlara ben se- nikâhtan sonra bir defa öpüş-bep oldum, halbuki herkesin müşlerdir.

| mesut olmasını İsterim» demektedir. Ghali, Islâm dinini ■ kabule amade olduğunu bildirmiştir.
| Evliler telefonla birbirlerine
I1
kalmamışlardır. Dini yapılmadan da yalnız
ye kadar 119 seans konser verdim.
Arkadaşım Mithat. FennrCn ile Yünanlstana 20 gün süren bir konser turnesi yaptık. Yine aynı arkadaşla muhtelif tarihlerde İzmir. Adana ve Istan-bulda müteaddit konserler verdik.
Musikide tefrik yapılamaz
— Musikimizi nasıl buluyorsunuz?
____ Türk musikisi ve Garp musikisi diye bir tefrik yapmağı doğru bulmuyorum. Güzel, her yerde güzeldir. O derece nefis ve renkli, hayatiyeti olan halk musikimiz var ki bunu, böyle bir tefrikle meselâ Bet-heven'in. Chumann'ın eserlerinden ayırt etmeği kabul etmiyorum. Bu sanatkârların e-scrleırinden aldığım zevki halkj türkülerimizden de alıyorum.
Fasıl musikisine gelince: Bu sahada eski ve klâsik bestekârların cidden güzel yazılmış eserleri mevcut. Adap ve erkanına riayet edilerek söyleyen fasıl heyetlerini de zevkle dinlerim.
— Halk ve fasıl musikisi e-serleri armonize edilmek sure-tile yenilik yapılmak isteniyor. Bundan netice alınabilir mi?
— Bunların armonize edilmesinden İyi netice alınacağını pek ummuyorum. Türk musikisinin karakteristik tarafları — yunl çeyrek sesler ve komalar — dolayısile bu iş büyük müşkülât arzeder. Bu hususiyetlere riayet edilerek armonize ettllmiş kompozisyonlarda aslından hemen hiç bir şey kalmıyor ve Garp musikisi ile meşgul olmıyan dinleyici kitleler! üzerinde aksi tesir yapıyor.
— Musikimiz -İlerde nasıl b»r musiki olacak?
— Genç kompozitörlerimiz güzel eserler meydana getiri-
Londra’dan yazılıyor; On dokuzuncu yüz yıl müceddltlerl-nln en büyük talim ve terbiye ülküsü, İlkokuldan üniversiteye kadar, cn f.ıl:ir İstidatlı çocuğun bile, yükselebileceği genişlikte bir öğretim merdiveni kurmakta 1945 yıhndanberl İngiltere, bu hülyayı gerçekleş!İrmeye pek ziyade yaklaştı, Flu İş mevcut olan hemen hemen bütün eski vasıtaları, fakir talebeye yardım için tecrübi şekilde ekleme ve genişletme sürfile yapılmıştır. Şimdi İse mahallî vakıflarla Devlet İdareleri, Cambridge, Oxford üniversiteleri ve daha bir takım hususî teberrü mıicsseselerl hep birden daha İyi birleştirilmiş
bir mali yarıma İştirak etmek- lebe başlıca bir üniversite istedir. rafından kabul ve tavsiye ne-
Ikincl Cihan harbinden önce tlceslnde seçilecektir. Bundan Devlet 360. mahalli hükümet sonra üniversite talebesinden idareleri 1700 talebeyi mecca- üçte ikisi başlıca ve tamamile bağlanmak, dalına güzel eser-1 nen tahsil ettirdikleri gibi ko-( meccani tahsil yardımı güreler dinlemek ve bilhassa m uay- Iej terle üniversiteler kendlte-, çektir. Geri kalan er.»» b;~ yen bir devreden sonra İmkân, rine mahsus tahsil teber-ı rü paralarından 1200 talebeyi tahsil ettirmekte İdiler. Lâkin bu teherrülerden hiç biri bütün tahsil müddetimse devam edecek derecede değildi. Fakir, olan bir talebe tahsil masraf-
, Jarını kapatabilmek için iki veya daha fazla teberrü mü 2.;-
■ sesesinden yardım aramağa mecbur kalıyordu. İşte bunun için yardıma mazhar olan talebenin gerçek sayısı yukarda ı gösterilen rakamlardan daha eksikti.
nlspetlndc çok oda müziği İle meşgul olmak, bence İşin esasları bunlardır. Tabii iyi bir hoca da şart.
— Neye merakınız var?
— Resim ve edebiyatı severim. Şiir ve hikâye okurum. En meraklı olduğum şey kü-çiiktenberl lokomotif makinistliğidir Şimdiki mesleğini olmasaydı muhakkak olurdum.
— Hayatınızdan musunuz?
— Mesleğimi çok Geçinebilecek kadar para kazandığım zaman musiki ile uğraşmanın zevki beni tatmin eder ve daha fazla kazanmama, nın üzüntüsünü duymam. Esasen maddi şeyler beni pek alâkadar etmez.
— İlerisi için ne düşünüyorsunuz?
— Yeni tasavvurlarım yok.
Mesleğimde kalmağı tercih e-( derim. Bütiin temennim elini- me hakkını kazanabilecek olan de keıuan olarak hayata göz- »——«■>—(«
leriml kapamaktır. Musiki yapmak sanatı daimi bir dikkat ve uyanıklık icap ettirdiğinden bu meslekte insanın erken yıpranması tabii görülmelidir.
— Hukukla meşgul olmuyor musunuz?
—■ Hayır. Yalnız ara sıra diplomamı çıkarıp şefkatle bakıyorum.
— Boş zamanlarınızı nasıl geçirirsiniz?
— Denizi çok severim. Mit- halli hat Fenmen ile benim. Evliya' kendi Çelebi isminde bir teknemiz;' vardır. Yaz günlerini onunla sahiller arasında mekik dokumakla geçiririz.
— Günde kaç saat çalışırsınız^
— tik zamanlar 6-7 saat: olurdu. Mesleğe girmiş nıüzls-. yenler için hazırlayacağı eser- J ler gündelik ekserslz olacak) şeylerdir. Müzisyen muayyen
makinist
memnun
severim.
Tefrika No.; 47
— Biliyor musun Marzio dedi, otelde bir çok esrarengiz hediyeler aldım. İçi mandal in, ba«tâ şeftali dolu sepetler...
— Buna şaşmıyorum. Buradaki halk çok misafirperverdir. Güzeli de tabii severler. Benimle beraber bulunmaktan memnun musun Donatellâ?
— çok, pek çok.
— Saflı mİ söylüyorsun?
— Tabii, sahi. Yemin ederim. Memnun olmasam hiç davetine icabet eder miydim? Hem memnun, hem de mesutlum.
Marafo'nun yanında bulunmak, kelimenin bütün mânasL-Je ona saadet veriyordu. İlk defa olarak yalnız başına ou-lımuyordu. Her şeyi kendisi düşünmesi icap «diyordu. Büyük anne çoktan memlekete. Böl kenarındaki evine dönmüştü. Cnn ara sıra pnra göncler-mtk kâfi İdi.
Marzio bir elini Donatellâ-nın dizi üzerine koymuş, tek elte direksiyonu idare ediyordu ‘
Taormlna’ya grup vaktinde' vardılar Marzkı rı-r şeyi hazır-
lamıştı. Çünkü İstiyordu ki o-rada geçireceği iki gün Dona-tollâda ebedî olarak bir hâtıra kalsın, Otelin en güzel İki odasını tutmuş ve geleceklerini haber verir vermez Donatellû-nın yatacağı odanın çiçeklerle süslenmesini tembih etmişti.
Etrafında bu kadar güzel şeyler görünce Dnnatellânın kalbi neşe ile çarptı. Ömründe bu kadar lüks bir muhit görmemişti. Göz kamaştırıcı Lu ihtişam karşısında âdeta başı döndü. Hayretle etrafına bakınıyordu. Marzio. kızın. bu halini zevk ile seyrediyordu:
— Beğendin mİ? Bak, Verandadan ne manzara var. Verandadan benim odama geçiliyor.
Donatellâ düşündü;
«Belli kl zengin, cok zengin. Liiks hayata alışmış. Beni hep böyle güzel şeylerle çerçftvell-yecekt.
— Fevkalâde güzel manzara, dedi. Binada kar var.
Marzio güldü:
, — Dünyada bundan güzel
dağ yok.
Sarıldı. Donatellftyı öptü, o da iştiyakla mukabele etil.
onda. biri talebenin, deniz aşın memleketlerden, yahut kendi tahsil masraflarını ödeyebilecek zengin ailelerden gelecekleri dıı-şünülmktedir.
Üniversite tahsilindeki bu İnkılâp üniversitelerin «deınok-ratlaştınima» smı tamamlamıştır. Bu üniversiteler buğu a talebenin en büyük kısmının yardım görenlerden olması do-layıslie ananevi «İmtiyazlı» Oxforde ve Cambridge halinden çıkmışlarda-; çünkü buralılarda talebenin beşte dördü Devlet, halk tarafından yaraım I görmektedir. Talebenin ancak üçte ikisinin yardım görmekte olduğu «demokratik» Londra üniversitesi bugün nispeten en az yardım gören talebeyi havi bulunmaktadır Bunun sebebi ......... es!cl üniversitenin en büyük bnca.....«U-
temin süratle genişletilmesi | mümkün olmuştur. Bu tahsisat ' her hangi bir üniversiteye gir-
İki prensip
İkinci Cihan harbinden sonra, harb yüzünden tahsilleri yanda kalmış olan erkek kadın eski asker ve memurlar İç 1.1 «daha fazla tahsil ve terbiye tahsisatla müessesesl ortaya çı-

ordunun terhis edilmiş talebeye verilen bol hükümet paralan idi. 1948 yılında bu tertibe göre erkek kadın 30.000 kadar gencin üniversite masraflan tamamlie ödenmiştir. Aynı zamanda Eğitim Bakanlığı da Kolejlerin ve üniversitelerin zaten mevcut meccani tahsil paralarına tam surette yardım etmiş olduğundan bunlar da talebeyi tam bir tahsile yetlş-tirecek vaziyete girmişler, ma-hükûmet idareleri de yardım ve teberrülerinl derecede genişletmeğe edilmişlerdir.
böylece çabucak iki,
talebesini celbetmekte ol m irsidir. Aynı zamanda bu üniversiteler, diğer üniversitelerden fazla talebe tahsisatına ’mi'.iii-tir.
i Bugün hakiki istidat sahibi hiç bir genç fakirlik yüzünden mahrum değildir. Meccani tah-EİJ tahsisatının tevzilnde kabul edilmsi olan fakirlik derecesi takdiri prensibi o kadar cömertçe bir mikyasa konulnı ış-tur ki ancak en yüksek gelirli grupları dışarda bırakma l(’a-dır. Bir takım şevk ve gayret sahipleri bahsettiğimiz prensiplerin daha çok genişletilmesinde ısrar etmektedirler. Bütün üniversite ücretlerinin kal-
aynı
teşvik
İşte
prensip teessüs etmiştir. Birincisi. daha çok sayıda üniversite talebeleri doğrudan doğruya nü, öğle namazını ,yardım görecektir. İkincisi; bu Beykoz Kundura Fabrikası Milyardım meğer lüzum görülürse dürü merhum tam tahsil ve iaşeye yetecek derea?de olacaktır. Bu suret-
«u,le, talebenin sayıca % 50 nls-bir olgunluğa geldikten sonra( betinde artmış olmasına rağ-hazırhyacağı eserlerin pasaj- men, bugün bunlardan 3 te 2 lan üzerinde çalışmak suretlle sinden fazlası anlattığımız yar-gtindcHk ekserslzinl yapmış duna mazhar olmaktadır, olur. 1 şimdi de yukarda söyledîğl-
Donatellâ:
— Biliyor musun, dedf. Bu odada en çok hoşuma giden şey nedir?
— Söyle,
— Üstüne beyaz vualler geçirilmiş bir yatak.
— Sivrisineklere karşı bir cibinlik olur.
— O kadar giizel ve şairane ki. Bütün vücudum beyaz tüllere sarılı olarak uyumağı daima tehayyiil etmiştim.
— Şu halde hayalin bu gece hakikat olacak. Fakat acıkmadın mı? Hep sevdiğin yemeklerden bir meral hazırlattım.
— Şu halde bLraz kendime çeki, diizen vereyim. Yemekte fazla güzel olayım.
— Zaten çok güzelsin.
— Etraftakileri hayrette bırakmak istiyorum.
— Pek âlâ, öyle olsun. Benim
icln her zaman harikuladesin.; Seni seviyorum, Donatellâ.! Dünyanın en güzel kadınısın. Her defa yüzüne baktıkça, seni bu kadar güzel yaratan Allaha şükrediyor um.
— Ben de seni seviyorum Marzio.
Arkasına beyaz krepten bir elbise geçirdi. Saçlarını taradı, düzeltti. Küçük bir altın kur-deiâ ile bağladı.
Aynaya bakınca, güzel liftine kendisi de şaştı. Büsbütün ete-glşmiştl. Artık biraz evve^J kız çocuğu değildi. Elini tuvaletinin üzerine dayayarak düşündü;
Güzelim... Güzelim... Güzelim,.. Neden benden bu kadar uzaktasın sevgilim? Neden beri terkettin? Gencim, kanımı sen uyandırdın, aşkı bana sen Öğrettin. Neredesin ruhum?
Neden beni bıraktın?
Donatell&yı taraşada görünce Marzio:
— Allahım, dedi, bu ne leta-fet, Nerede ise nefesim tutulacak.
— Ümit ederim. İştahını kapatmaz.
Herkes bize bakıyor Dona-telJâ.
— Zararı var mı?
— Hem gururlanıyorum, hem de mustarip oluyorum sevgilim.
Palmiyeler arasına gizlenmiş bir orkestra hazin bazı parçalar çalıyordu.
Donatpllânın elinde bir gar-denio. eviriyor, çeviriyor, kok-luyorclu. Kederli ve düşünceli görünüyordu. Belki de müzik ona dokunmuştu. Yoksa ıstırap çekmesine bir sebep yoktu. Marzio ona delicesine âşıktı.
Genç, güzel ve zengin bir delikanlı İdi. O akşam mesut olmaları İçin her şey ellerinde İdi, Akşamın tatlı serinliği ve mehtap İlkbaharı andırıyordu. Müzik ve şarap da tabiatın güzeUiğirıe ayrı bir güzellik katıyordu.
Fakat aralarında bir gölge vardı. Donatellâ o gölgeyi seviyor, okşuyor, kalbinde saklıyordu. Istırabı hep o gölge yüsündendl, bunu biliyordu. Mânâsız olmakla beraber aşkta ıstırabsız saadet olamazdı. Marzlo’nun yeşil gözleri ise hırs ile yanıyordu.
— Donatellâ otomobilime gelir misin, seni eski Yunanlıların tiyatrosuna götüreyim-Bu akşam mehtap da var. manzara fevkalâde olacak. Eski Yunan dansözlerinin solgun hayallerini göreceğiz. Sen de onlar gibi giyinmişsin Düia-tellû.
— Mahsus bu elbiseyi seçtim,
— Şu holde gidelim. Fakat üşümez misin? Çok haiff giyinmişsin Donatellâ, vakıa burada kış yok amma geceleri serin olur.
MEVLÜD
20 Mayıs 1950 Cumartesi gü-müreaıHp
SABİT TAPANın
ruhu için Hafız Mecit taralından okunacak Mevlût’ta bütiin dostlarının ve kendisini sevenlerin Kanlıca camiinde bulunmaları. rica olunur.
Müzeyyen Tapan
— Zahmet olmazsa odama kadar gidip beyaz renar mantomu getirir misin?
— Derhal.
Hafif bir karanlığa gömülü odaya şöyle bir göz gezdirdi. Yatağın üstü beyaz tülden bir cibinlikle örtülü İdi.
Yazı yazacak bir şey aradı. Bir kâğıt parçasını yastığın ü-zerine koyarak: «Seni taparcasına se viyorum o ibaresini yazdı,
Aşağıya İndi. Kalbi arzu ve İştiyakla çarpıyordu.
Donatellayı kucaklayıp öpmek için yolda bir çok defalar otomobili durdurdu.
Yıldızlar gökte parıl panl parıldıyordu. Slcilyarun güzel ve şairane gecelerinden biriydi. Donatella;
— Etrafımızdaki her şey o kadar güzel ki, her ne desen sana hayır diyemiyorum. Çok, pek çok güzel, insan ister istemez sevLşmeli.
Mehtabın İçine gömülü tiyatronun manzarası. Lhtişamı harikulade idi. El ele sükût içinde seyrettiler.
Donotella:
(Arkası var)
Güneydoğu Asya
Buradaki güç duruma çare bulmak
için görüşmeler yapılıyor
Bir müddettenberi dünya politikasını en ziyade meşgul eden güney doğu Asyanın vaziyetidir. Komünistlerin bütün çini ellerine geçirerek Hindiçinl hududuna kadar gelmeleri bu havalide durumu çok gerginleştirmiştir. HJndiçlnlde esasen bir ayaklanma vardır, Bunun genişlemesinden ve komünizmin bütün güney dcıgu Asyaya yayılmasından endîşe ediliyor.
Amerikan dışişleri bakanı A-eheson’un geçen hafta Avrupa-ya yaptığı seyahat en ziyade bu mesele Ue İlgili sayılıyor. A-merikan bakanı önce Parise uğramış, ve Fransız dışişleri ba-kanlyle uzun görüşmeler yapmıştır. Londrada üçler konferansı da bu mesele ile meşgul olmuştur. Journal de Oeneve bu münasebetle yazdığı makalede diyor ki:
(çin komünistlerinin Hindi-çini hududuna geldikleri ve bu memlekette ayaklananların başı Ho, Chi, Mlnh'ln Sovyetler tarafından bir hükümet reisi o-larak tahındıği gündenberl Hlndlçinl meselesi milletlerarası bir şekil almıştır, şimdi ortada yalnız mevzii bir ayaklanma değil,
nüfuzlarını güney doğu Asyaya yaymak İstiyen komünistlerin İdare ettikleri bir hareket vardır. Fransa, bu sebeple, Ho Chi Mlnh’e karşı durmakla, ne tn-gilizderln, ne de Fransızların a-l&kasızlık gösteremlyecekleri çok geniş bir sahayı korumuş oluyor.
Hindiçinide ayaklananlar dışardan yardım görmezlerse imparator (Bao DaJ) ye müzaheret eden Fransanın âsileri mağlûp etmesi mümkündür. Fakat böyle bir yardım vardır ve Çin komünistlerinin Halnan adasını ele geçirmeleri üzerine yardımın artacağı şüphesizdir.
Bu vaziyette Fransanın vasıta ve imkânları kâfi gelmemeğe başlamıştır. Bu hal ayni zamanda Fransanın Atlantik paktı İle yüklendiği taahhütleri yerine getirmesine ve Avrupa kıtasında emniyetini kuvvetli bir şekilde temin etmesine imkân bırakmıyor. Hindiçinl seferi yüzünden en İyi askerlerini bu memlekette bulundurmağa mecbur oluyor. Hindiçinl seferinin masrafı askeri bütçesinin yansım yutuyor.
Hindi çinide kİ kuvvetler 1015
mühim yerleri ve bütün büyük şehirleri temizlemeğe muvaffak olmuşlardır. Fakat Tonkin’ İn dağlık kısmı, Annam'ın yine dağlık kıyılan ve Salgon’un batısındaki saha elan ayaklanmış
Vletminh kuvvetlerinin elindedir. Bunlar bu havaliden sık sık akınlar yapıyorlar. Bu «suretle daimi bir IhtU&l hal! devam ettiriyorlar. Ara sıra büyük şehirlerde gizil teşkllâtla-riyle sulkastler yaparak vaziyeti güçleştiriyorlar.
Ho Chi Minh hakiki bir harbe girmeğe cesaret edemez. Çünkü bunda mağlûp olacaktır. Bir kaç defa giriştiği muharebelerde tank uçak, ağır top gibi malzemesi otanyan kuvvetlere mağlûp olmuştur. Fakat bugünkü çete harbi işgal kuvvetlerini çok yoruyor. Gece gündüz bir taarruz, bir suikast bekliyen askerlerin maneviyatı güç bir tecrübeye mâruz kalıyor.
İsyanı bastırmak için en az 400 bin kişi lâzımdır. Halbuki bugünkü kuvvet 150 bindir. A-siler müessir yardım görürlerse Fransız kuvvetleri güç duruma düşeceklerdir. Ozanı an muayyen üsleri koruyarak haJkı kendi haline bırakmak mecburiyetinde kalacaktır.»
Amerikalılar Hlndlçlnldeki vaziyetin ehemmiyetini anlamışlardır. Bu sebeple harb malzemesi göndermeleri muhtemeldir. Fakat ayni zamanda Fran-sanın Laos, Cnmbodge. Vietnam ile bir federasyon kurmasını istlyeeektlr. Bu suretle milliyetperverlerin arzularını tatmin etmek ve komünistlere hareket imkânı bırakmamak kabil olacağı mütalfiasındadırlar.
Bu düşünce iyidir. Fakat felâket şudur ki ortada bir Vietnam ordusu yoktur. Ancak bir senelik ömrü olan Vietnam hükümetinin yegâne dayanağı Fransız ordusudur. Bu ordunun rnemle-
ketten çekildiği gün komünist-, ya memleketlerinin kalknunak| bir ziraat İşçisidir.
Güney doğu Asya : Çin ve Hindiçinl hudutlun
Hindi çinideki ihtilâlcilerin başı
Ho Cbi Minb
ler derhal her şeye el koyacaklardır.
Görülüyor kİ mesele Amerika-da düşünüldüğü kadar basit değildir ve acı hakikatler hesaba katılmamakla bunlar memnunluk verici bir şekildi halledilemez.
Sidney toplantısı
Londradan yazılıyor: Coğrafî terimiyle Güney Doğu Asya diye anılan vâsi bölgede 500 milyon İnşan kararsızlık ve huzursuzluk İçinde yaşamaktadır. Bu bölge yeni milliyetçilik mefhumundan doğan siyasi hassasiyetle tıpırdamaktadır; buna Uâveten ümitsiz denilebilecek bir açlık İçinde kıvranmaktadır. Zira yiyecek İstihsali nüfus artımına nispetle pek geridedir.
Yeni durumun haklı olarak üzerine titriyen ve bundan gurur duyan bu bölge devletleri tam mânaslyle İstihale halinde olup, muazzam sorumluluklarla karşı karşıya bulunmaktadır. İngiliz milletler camiasını teşkil ı eden memleketler şimdi vaziyet hakkında Avustralyada Sidney şehrinde görüşmeler yapıyorlar.
İngiliz milletler camiasının 3 üyesi Asya devleti olup. Büyük Britanyanın bu bölgede, Malaya, Hongkong ve Bomeo’da hâlâ. büyük İdari sorumlulukları vardır, Avustralya da kendi hakiki sınırlarının bu bölge sınır-lariyle kavuştuğunu tamamlyie İdrak etmektedir
Güney Afrika, Yeni Zelânda ve hattâ bir hayli uzakta olan Kanada İle Güney Doğu Asya arasında sadece deniz vardır.
Stratejik ve ekonomik bakımdan İngiliz milletler camiası Güney Doğu Asya İle hayati derecede İlgilidir Bu İtibarla bu camlanın. Güney Doğu Asyaya yardımda teşebbüsü ele alması tabiîdir.
Büyük Britanya, dünya tlca-, relinin merkezi sıfatiyle bu bölgede el’an en önemli bir mevkii ! işgal etmektedir. İngiltere. As-
O
Hastalığa mukavemet eden melez tütünler
Amerika Birleşik Devletleri tarım bakanlığından bildirildiğine göre, yabani tütünü terbiye edilmiş tütüne aşılamak suretiyle belli başlı nebat hastalığına karşı koyabilecek yeni bir melez tütün elde edilmiştir.
Hastalığa mukavemeti olan yabani tütünü terbiye edilmiş tütüne aşılamak hususunda girişilen İlk. teşebbüs muvaffaki-yetsizliğe uğramıştır.
Tarım uzmanları bunun sebebini izah ederken yabani tütünün dişi ve yetiştirilen tütünlerin de pollen kaynağından olduğunu belirtmişlerdir.
Dört kişiye bir telefon
Müstakil Telefon Birliğinin belirttiğine göre, Amerikada her dört kişiye bir telefon isabet etmektedir. Halbuki dünyanın geri kalan kısmında ancak seksen kişiye bir telefon isabet etmektedir.
Amerikada istimal edilen 40.000.000 telefondan 21.d00.000 u evlerde, geri kalan da 1$ dairelerinde kullanılmaktadır.
Mühim antikalar
Şanı, 18 (Nafen) — Suriye hudutları dahilinde yeni bir petrol borusu kurulurken Haz-reti İsa’dan 1000 sene evveline alt mühim antikalara tesadüf edilmiştir. Petrol borusunun döşenmesi derhal durdurulmuş ve Suriye hükümeti eski eserler mütehassısları inşaat mahalline giderek tetkiklere başlamışlardır.
Bir azizlik!
Ne w-York 18 (Kafen) — North Carolina'da yeni bir otomobil satın alan bir kimse otomobil hareket halinde İken tuhaf bir gürültü duyması üzerine otomobili satın aldığı acenteye müracaat etmiş ise de müspet bir cevap alamamıştır. Üzün araştırmalardan sonra arabanın altında şasiye bağlı ve bu gürültüyü çıkaran bir torba bulunmuştur.
Torbanın içinde bu muzipliği yapan şahsın bir de mektubu bulunmuştur. Mektupta şöyle yazılmakta idi:
«Nasıl, sizi uzun müddet uğraştırdım değil mi?»
Endonezyada kauçuk istihsali
Londra 18 (Nafen) — 1939 ve 1041 seneleri arasında Endonezya dünya kavuçuk istihsalinin üçte birini temin etmekte İdi. Bu rakam son seneler içinde fazla düşmüş olduğundan Endonezya hükümeti eski seviyeyi elde edebilmek ûzeer yeni tedbirler almaktadır. Hükümetin karşılaştığı mühim zorluk yeril işçilerin kâğıt paraya kıymet vermiyerek madeni para istemeleridir.
Hükümet Rusların bu çevrelerde İşçiler arasnda bir huzursuzluk yaratmak ürere altın stoklarını el altından sürmekte oldukları kanaatına varmıştır. Endonezya hükümetinin Rusların bu hilelerine karşı çareler aramakta olduğu bilinmektedir.
İçln muhtaç oldukları demirbaş emtiayı imal etmektedir. Büyük Britanya kendi öz harb devri fedakârlıkları ve dolar mukabilinde yaptığı İhracatı arttırmak zaruretine rağmen, Güney Doğu Asya memleketlerine malzeme ve ticaret emtiası tpminin! kısmamıştır. Kendisi de aynı zamanda dünyanın en büyük gıda maddeleri İthalâtçı-lanndandır.
Güney Doğu Asyanın her şeyden, evvel gıda maddelerine Lhtinyacı vardır. Bu İtibarla bu bölgede her hangi bir buhranın patlak vermesini önlemek için düşük hayat standartlarının yükseltilmesi ve komünizmin sinsi nüfuzunun durdurulması lâzımdır. Zira bu nüfuz, hayat standardının düşük olduğu yerlerde ürer.
Bütün Güney Doğu Asya bölgesinin başlıca endişesini teşkil eden mesele, tarımın umumi durumudur. Pirinç ihtiyacı u-mumi meselenin ancak bir faktörüdür. Kadim devirlerden beri ekilen arazinin verimi düşüktür. Ziraat mm takalarının genişletilmesi ve yeni topraklar ekilmesi lâzımdır. Sydney konferansında bu mesele ve gerekli ıslahat çareleri muhakkak surette görüşülecektir. Büyük Britanya esasen bu alanda şimdiden yardımlarda bulunmakladır.
Bundan başka bu bölgede ele alınması elzem olan meselelerden biri umumi sıhhat meselesidir. Büyük Britanya bu bölgeye mahsus birçok hastalıklara karşı savaş açmış ve birçok sosyal reformlar ihdas etmişti. Japon işgali sırasında yıkılan bu teşkilât şimdi yeniden kurularak tam randımanla işlemektedir. Kalay ve kauçuk endüstrilerinin kalkınmasına da bilhassa önem verilmektedir. Şimdiye kadar bu alanda bariz başarılar elde edilmiştir. Sınaî gelişme alanında Büyük Britanya belki de en büyük yardımı Hindlstanla Paklstana yapmıştır. Geçenlerde sınaî bir misyon Karaşiyi ziyaret etmiş ve İngiltere İle Pakistan arasındaki karşılıklı ticaret meselelerin! incelemiştir.
Amerikada garip bir taarruz
Houston (Mlssouri) 18 (AA.)— Salı gecesi maskeli 12 kişi Hous-tonlu bir kadın ve bir erkeğin yolunu kesmişler, elbiselerini çıkartmağa mecbur ettikten sonra yolcuları zifte batırmışlar ve müloakıben üzerlerine tüyler yapıştırmışlardır.
Hâdiseyi bu şekilde gazetelere anlatan muhtar bu çirkin taarruza maruz kalanların zift çok sıcak olmadığı için yaralanmadıklarını söylemiştir.
Bu taarruzun Ku Klux Clatı Cemiyetine mensup şahıslar tararından yapıldığı kuvvetle tahmin edilmektedir.
Taaruza maruz kalan kadın, kocasından ayrı yaşamaktadır ve yanındaki arkadaşı erkek de aynı kadının çifliğlnde çalışan
Sıtma ile mücadele
Sıtma yeryüzünden kaldırılacak
Londra 18 (Nafen) — Birleşmiş Milletler sıhhat teşkilâtı dünya yüzünden sıtma âfetini kaldırmak üzere mühim bir savaşa karar vermiştir. Bu sene bu gayenin tahakkuku için 421 bin İngiliz lirası harcanacaktır. Bu paranın mühim bir kısmı ile Hindistan ve Şeytândaki sıtma mücadelesi teşkilâtı takviye edilecektir. Kalan paranın bir kısmı güney doğu Asytıda-kl savaşta s&fredllmek üzere ayrılacaktır.
Sıtma savaşının bilhassa Af-rlkada hızlandırılacağı teşkilât tarafından bildirilmektedir.
Dünyadaki her memleket bu sıtma savaş* teşkilâtından yardım istemek hakkına maliktir. Her müracaat eden memlekete teşkilât mütehassıslar, malzeme ve öğretmen göndermektedir.
Dünyanın en uzun köprüsü
San Francisco’daki köprünün üzerinden günde 75 bin araba geçer
San Franclsconun meşhur asma köprüsü (Arka plânda Golden Gate asma köprüsü görülüyor)
yahut ta otomobilin çalınmış bir otomobil olup olmadığım kontrol ederek arabanın geçmesine müsaade eder. Bu suretle her sene köprüden en az 25 milyon otomobil geçmektedir.
Köprü üzerinden geçen bu muazzam insan kalabalığından başka, köprünün özel işlerine bakan muhtelif memur, polis, itfaiye, telefon, radyo ve garaj ekipleri binlere baliğ olmaktadır. Bu ekipler köprü üzerinde otomobiller herhangi bir ârıza-ya uğradığı zaman kendini daha çok belli eder, çünkü köprü üzerinde herhangi bir otomobilin ânzaya uğraması demek, sekteye uğrayan nakll-yenin, şehrin tâ merkezine kadar tesir etmesi demektir.
Fakat köprü üzerinde saatte en az bir iki defa böyle ârıza-lar olur. O zaman ârızaya uğrayan otomobilin şoförü, köprü boyunca 300 adımda bîr kurulmuş alarm telefonlarının birini çalar.
Köprünün merkezinde alarm telefonunu bekleyen kurtarma ekipleri derhal vaka mahalline hareket ederek, bozulan otomobili esas yoldan kaldırırlar.
Köprü baştan başa çelikten imal edildiği halde her ay 6 yangın vukubulmaktadır. Bu yangınlar motörlerln tutuşması, yahut ta sigara, atmak gibi dikkatsizlik yüzünden otomobil döşemelerinin yanması gibi ufak tefek yangınlardır. Fakat bu yangınlar muzazanı benzin depolarının ortasında vukubulduğu için daha büyük bir tehlikeye meydan vermeden hemen söndürürlür,
Bazan da otomobillerden biri, direklerin birine çarpar yahut İki otomobil birbirleri Ue çarpışır. O takdirde vesaite mâni olmamak için yardım e-kipllcrl derhal faaliyete geçe-
Dünyanın en büyük köprüsü San Franciscodadır. Uzunluğu 13.5 mil olan bu köprüyü, 30 mil mesafeden görmek mümkündür. Şehrin merkezinden banliyölere kadar uzanan San Francisco köprüsünden günde en az 75,000 araba geçer. Geceleri köprünün uzayıp giden ışıkları, uçsuz bucaksız bir a-teş şeridini andırmaktadır.
Modern mühendisliğin bir harikası sayılan San Francisco köprüsü aynı zamanda. Amerikanın en yüksek binaları kadar muazzamdır. Bu bakımdan en büyük transatlantikler bile köprünün altından kolaylıkla geçebilmektedir.
Yalnız köprü yaya geçenler İçin iyi bir tenezzüh yeri sayılmaz. Çünkü köprünün bir u-cundan diğer ucuna yürüyerek ancak bir günde gidilebilmektedir.
İş saatlerinde köprü üzerindeki vesaiti nakUyeyi sekteye uğratmamak için, köprü iki kat olarak inşa edilmiştir. Köprünün, üst katından hususi arabalar, altı katından da kamyonlar, yük arabaları ve otobüslerin geçmesine müsaade edilmiştir. 13,5 mil boyundaki köprü üzerinde arabaların durması İçin bir tek durak yoktur. Bütün arabalar muayyen bir süratle akıp giderler. Bunun İçin San Francisco köprüsünden bir otomobille geçip te, etraftaki muazzam güzelliği doya doya seyretmiş kimse yoktur.
Köprünün başladığı yer muhtelif kapılara bölünmüştür. Köprüden geçecek olan otomobiller bu kapıların birinden geçer; ve köprü bedeli o-larak 25 sentlik bir borç öder. Otomobiller 25 senti ödediği bir İki saniye zarfında, köprü başındaki muhafızlar da şoförün sarhoş olup olmadığını,
İsveç’te açılan bir sergide Vellahtın ikinci oğlu Sigvard Bernadotte yaptırdığı halıları müşterilere gösteriyor. (Prens, Kıral hanedanına mensup ölmiyan DanimarkalI bir kızla evlendiğinden taht üzerindeki hukukunu kaybetmiş, bunun üzerine bir halı fabrikası açmıştır,)
rek yıfdırım süratile kaza yerine yetişerek yolu açar.
San Francisco köprüsü bugün tanı 13 yaşındadır. Köprünün bütün sahası 350 dönümdür. Köprünün en şayanı hayret tarafı, köprü üzerinde binlerce ampulü yakan, köprünün sis, alarm gibi yüze yaklaşan işaret düdüklerini çalıştıran muazzam elektrik İstihsal merkezidir. Merkezin bir dakikalık bir Arıza yapması ciddi neticelere sebep olabileceğinden, merkezi daimî olarak konfrol eden diğer merkezler vücuda getirilmiştir. San Franciscoda sisli havalar çok olduğu için, köprü boyunca dikilen ampullerin çoğu sis ampulleridir.
San Francisco’nun diğer mühim köprüsü Golden Gate (altın kapı) köprüsüdür. Golden Gate köprüsü Bay köprüsü kadar büyük değilse de, şehrin methal kısmında inşa edildiği için, San Francisco'yu görenlerin dalma hatır!lyacaklan bir âbidedir.

Pakistan Başbakanının seyahati
San Francisco' 18 (AA.) —
Pakistan Başbakanı Liyakat Ali Han’ın San Francisco esas i ûç günlük ziyareti, nDünya meseleleri konseyin tarafından çarşamba gecesi şerefine verilen ziyafetle nihayet bulmuştur.
Liyakat Ali Han, kısa bir hitabede bulunmuş ve Pakistan* ın dünya barısının iduıuesî için hürriyet aşıkı bütün milletlerle birlikte çalışacağını katiyetle belirtmiştir.
San Franclsco’da bulunduğu üç gün zarfında iıastahanelerî ziyaret eden Begüm Liyakat Ali Han da ziyafette hazır bulunuyordu.
tfmntr fM»
4 odalı, elektrik ve suyu ve ufak bir bniıçesi bulunan yarı kılrgir er tamire ihtiyacı yok. 0.MI0 liraya satılıktır Ak;.ımda 3i. D, rümuzuna mürcaat.
412 —
ÜÇ AHSA VE BİR KÂHGİR EV — 10.000 liraya acele isliliktir. İrindekilere müracaat. Adres: Feriköy Aar1 mezarlık karşısında Darülaceze yolu No. 29. 317 - 1
MOBİLYALI — Apârtıman senelik veya 5 aylık kiralıktır. Satılık 6 o-dalı kat 25.000 liraya . Müracaat Tel 83532 Abdlllhakhlmlt caddesi No. 23 İsmail'e. 4IB - ı
BÜYÜKADA — Karanfilde imardan müsaadeyi Jıais mUfrer. arsalar satılıktır. Galata Serme! han No, 5 Telefon 44541 Büyükada Ankara Pas-Uıhnncal Telefon 50 - 51. 422 — 3
ÇAMLICANTN EN MUTENA MEVKİİNDE — Deniz manzaralı otun dönümlük etrafı duvarlı köşk alut garaj ve sair mUştcmilâlıle Milliktir. Tafsilat İçin 41421 telefona müracaat. 4211 - 1
ÇAMLICA — Allunlzadede tramvaya bir dakika mesafede Oç dönümlük İfraza elverljlı arsa acele satılıktır. 41421 telefona müracaat 428 — 1
FATİH — İtfaiye caddesi Tczsaiv Ç'lör M kak 19. Bulvara nazır İki daireli 5 odalı apartıman durum dolayısıyla acele satılıktır. Fiat 17500. Müracaat Tl. 25110. 427 — 2
HARBİYE — Dört katlı dörder o-dalı genij hollü 7500 lira iratlı tam konforu haiz, on sene vergiden muaf bahçeli ve manzaralı apar liman satılıktır. Fazla tafsilat almak Istlyen Tel: 26671. 451 —
ARSA — Küçükyalıda takriben 800 M2 denize nazır ve temiz yolu olan arşımı 5000 liraya Mttyorum. Telefon 42M7, 449 — 5
KİRALIK VEYA SATILIK dükkân — Gaiaia Necntibey tramvay caddesinde köse başında üstünde o-dası bulunan bos dükkân kiralık veya satılıktır, isteklilerin Belediye daimi Komisyon kaleminde İbrahim Supçun'a müracaatları- 44» — 4
SATILIK FABRİKA KURMAĞA ELVERİŞLİ BAĞ. BAHÇE VE BOŞ ARAZÎ — Zeytinburnu Çlmanlo fabrikası karşısında, belediye nehir plânına göre, fabrika muhiti olarak ayrılan mahalde, her türlü fabrika kurnaca. veya evler İnşa etmeğe elverişli 27,300 m2 İlk. bai. bahçe ve boş arazi satılıktır Zeytinburnu Çimen-o fabrikası karsısındaki bnftda, bay M. AH An a müracaat. 436 — 1
DEVREN KİRALIK VE YAHUT BİR KISMI REYON OLARAK VERİ-.EC EKTİR — Sirkecinin işlek btr ye. rinde bütün konforu havı mağaza Müracaat Hamıdlyo cad. e no. ya. 435 — 3
AYASPAŞA - Park Oteli civarı Ül-ıer sokak 44 No. dn lam konforlu odalı yeni bina boş olarak satılık-ır. .21000. Ura .400». Ura. ipoteklidir. Her gün 5 ile 7 arasında yerinde görülebilir. Görüşmek İçin telefon 83628 437 — 4
İŞLER VAZİYETTE DEVREN SATILIK LOKANTA — Beyoğlu Tarla-bası caddesi İS 1 No. ya Müracaat Salon da verilebilir. 438 — 1
KİRALIK VİLLÂ — Caddebosta-nında kiralık telefonlu villâ. MUra-racaaı telefon 8Ü326 sabahtan 12 ye kadar. 441 —4
BATİLIK ARSA — Topkapı Mal telesinde Uk okula yakın 13.000 metre çare arsa satılıktır. Taliplerin 20316 telefonla veya Sultanselim Cabl AH Vo, 12 eve müracaatları 443 — 5
KOCAMUŞTATAPAŞAPA SATILIK — Bahçeli kâr gır ev ve projeleri tasdikli iki katlı 3 vlik m2 leri tasdikli İki katlı 3 evli kOfl-l m2 Çan'a müracaat. Pazarlık için sabah-nri 9 dan evvel Tel: 83315- 460 —2
SATILIK BOŞ TESLİM 4 ODALI EV — Yedi kulenin on iyi semtinde, trene ve tramvaya çok yakın, iki kut,
KİRALIK YAZLIK VİLLÂ — Maltepe Bağdat caddeni otobüs durağında İstasyona 3 dakika Adalara karsı düzel manzara vı- konforu havı mobilyalı olarak kiralıktır. Telefon 24059
404 — 2
BOŞ TESLİM SATILIK KÂGlR EV — Amavulküy Abdüıhak Molla sokak 20. Altı oda. bahçe. İskele ve tramvaya iki dakika. Görmek İçin aynı sokakta 20 numaralı eve müracaat. Görüşmek İçin Tl. 83519. Tavassut kabul edilmez. 467 — 7
ERENKÖYÜNDE KİRALIK KÖŞK -Çamlı bahçe İçerisinde. 5 odalı, banyo, su, elektrl. havagazı mevcuttur Görmek İçin: Erenköy, Orta cadde Sultan sakağı. Zlhntpaşa selâmlığında. Görüşmek İçin: Kadıköy. Zühal şakağı İt numaraya müracaat.
30H - I
SATILIK KÖŞK — Göztepedo Ka-yıjdaftı caddesine yakın merhum Reşit paşanın dört dünüm meyva, cam ognçll bahçe İçindeki köşküyle s»-lOnılıftı ehven Halle, Telefon: 423W,
SATILIK VE KİRALIK HANE -Bey oğlunda Hamolbagınd* Ömer Hay-yam caddeni .134 a. köşcbaşı üç kat her kat müstakil kopili bir kah kirada 210 lira gelirli tavassuttur 190(10 satılık veya kiralıktır Kat halinde de Salta yapılır, Telefon 32-445.
ORTAOKUL VE LİSE TALEBE-LEHİNE — Müfredat programların» Köre dem verilir ve imtihanlara yetiştirilir. Evlere de gidilir. Akşamda M. K, G rOmuruna müracaat. ___________________________105 - 1
ÜdGİLİZCE — Amcrlkada okumuş ve Amerikan mekteplerinde İngilizce öğretmiş bir genç üç ayda lisan Ot-«Ur. Aksam «D S> rümuzuna müracaat. 405 —
MEKTUPLARINIZI ALDIRIN İZ i Gazetemiz idaresini adres Oturan «talermiş olan Karilerimizden T.A S — G M — Eşya — R S — T.A.Ş — G.M — R.S — Fatma —
Namlarına gel» o 0,1 mİ u plan ıda, ratııuısmlsd ao al dırtnolos, (tes
BAKTERİYOLOG
Dr. Necmettin LIker O
LÂ BORAT II VARI 0.
(Guraba Hastanesi cxı
Lâboratuvar Şefi) o
Kan, İdrraı, Balgam, Ga-
zurat vesait- tahliller, ge- o
beliğin idrar muayenesiy-
le erken teşhisi. E
İstanbul — Cağaloğlu O
Eczane karşısı No. 23
Müracaat: Saat 15 - 18. 0
E
L İnci sınıf >4
Verem ve dahiliye hasta-
tıklan mütehassısı u
Dr. Sadık Bilgiseven (D ro
Muayenehane: FacLh (1)
tramvay cad Kristal Ki- ıl
raathanes! karşısında Pa- o
zardan başka her gön sa-
at 3 30 - 8 arasında
ACELE SATILIKTIR - Harbiye Cumhuriyet caddesinde 3ÖI No tütün, pul. Milli Piyango bilet biyil dükkân acele devren satılıktır, lçin-dcklnc müracaat 431 —
Tanınmış Amerikan komiği Mlsha Auer şu sırada Komada bulunmakladır. Misha burada Susan Kailse adında Amerikalı bir aktrisle evlenmiştir. Yukarıda nikâhı mütaakıp İlk defa Öpüşürlerken görülüyorlar.
BİR SEVGİLİ UĞRUNA
Aşk ve macera romanı
Tercüme eden: Vâ - Nû
No.
gibi hislerin tohumlan varmış da, kendim bile farkında değilmişim.
Doğruyu görmüş İdi. şimdi artık vakit tamam olduğuna gö re çıkmam icabedlyordu.
Odadan ayrılacağım sırada, gözüm, masanın üzerinde duran ovomaltln fincanına ilişti. İçmeği unutmuştum. Fincan so ğumuştu. Fakat, verilen vaad, vaaddi. Onun için, kadıncağızın bana hazırladığı bu içkiyi bir solukta çektim. Lambayı söndürdüm ve kapıyı açtım.
Gıçırdıyan parkeleri, bereket pek iyi bilirim. O sayede netameli noktalara basmadım, pabuçlarım elimde, sokak kapısına vardım. Pek fazla gürültü çıkarmamıştım. Fakat, orada, bir fikre saplanarak durdum.
Bir şahidim olması icabeder-
Yazan: Car ter Dickson
Tpfrîkn
Tom, böyle bir işe giriştiğim sırada, beni suç üstü yakalayacak olursa, artık haftalarca müddet çenesinden kurtulabilirsen kurtul.
Bu noktayı dikkate almamağa karar verdim. Arabam, sokakta değil mi? Gürültüsüzce aşağı İnebilirdim. Büyük yolun yokuşundan yine gürültüsüzce kayıp arabayı döndürebilirdim.
Acele İle giyindiğim sırada, ressam Paul Ferrars'ın şu sözleri aklıma geldi:
«— Eğer hürmet ettiğiniz bir kadının namus ve İtibarını korumanız mevzuu bahis olsa, sizin, gece yarıları kırlara giderek tehlikeli işler yapmanıza hayret etmem.»
İşte, ressam, benim hakkımda pek doğru bir düşünce sahibi olmuştu. Benim kalbimde ne
di. Çünkii farzedeîim, ben bu gece, cürüm delilini bulmuşum. Fakat keşfimi tesblt edecek biri yanımda bulunmadıktan sonra, böyle bir keşif neye yarar?
Geri dönüp muayene odamın kapısını hafifçe açtım. Bir İskemleye çarptım, masa sendeledi; nihayet telefonu buldum.
Rldd çiftliğinde ressam Fer-rars’in numarasını çevirdim.
Cihaz uzun uzun öttü, hayli zaman cevap gelmedi. Nihayet, bizim mahut Bir Stanley, pürüz lü bir sesle cevap verdi. Herhalde kendileriyle kötü bir telefon şakası yapıldığını zanntemlştl; bu anlaşılıyordu.
— Beni af buyurunuz, Sir Stanleyl — dedim. — Sizi rahatsız ettiğimden dolayı çok mü teesslflm. Fakat, arzedeceğim şey çok ehemmiyetlidir. Gecikmeğe tahammülü yok. Ben bu muammanın bir hal şeklini bulduğumu sanıyorum.
KarşL tarafın hafifçe yatıştı ğını farkettlm.
— Yaal — dedi, — Ben de dü şünüyordum kİ, acaba siz de halleder misiniz, diye... Şaştım.
— Nasıl?... Demek keşfetti
binip gelseniz? Ne yapıp yapıp işin İçinden çıkın. Vaktin ehem mıyetll olduğunu dikkate alın, adli bir hatanın önüne geçmek bahis mevzuudur.
— Pek âlâ! .. Ben, bunun bir cinnet olduğunu size haber veriyorum. Eh. pekli Bahsedilen yerde sizi bir müddet sonra bulacağım.
Telefonu kapattım. Başımı kaldırdığım zaman karşımdaki duvar üzerinde İnce bir ışık hattını^ belirdiğini gördüm. Arkamdaki kapı yavaşça açılıyordu, Şimdi artık hayalinin kımıldadığını gördüğüm biri, koridor lâmbasını yakmıştı. Gölge büyüyordu.. Başın, kütüphane kornişini süsllyen tezinatm üzerinden belirdiğini farkettlm.
BelI'ln sesi mırıldandı:
— Doktor n« yapıyorsunuz o-rada? Soyunmuştunuz, tekrar mı giyindiniz?
Başım dönüyordu, sendeliyordum. Bir an düşüp bayılacağımı zannettim. Fakat geçirdiğim bu fenalık az sürdü.
Belle’in sırtında oğlum Tom" un mavili beyazlı pijaması var. Çok geniş olan bu pijamanın kollarım, paçalarını kıvırmış.
niz?
Cevap vermedi.
Ben, devam ettim.
— Dinleyiniz, azizim! Siz. beni, şimdi Büyük yolla Baker's köprüsünün birleştiği noktada bekllyebllir misiniz?
— Allah Allah, çıldırdınız mı? Niçin?
— Sonra İzah ederim. Ben. cürmün hangi noktada işlendiğini katiyetle biliyorum. Fakat, yarın bu katiyeti tesblt etmek mümkün olamıyacaktır.
Telefon âleti üzerindeki madeni daire, karanlıkta pırıldıyordu. İçimde bir rahatsızlık duymaktaydım. Telin öte yatımdan muhatabımın sesi kulağıma az geliyordu.
S. M. homurdandı:
— Bu berbat ayakla nasıl yürüyeyim de oralara kadar geleyim, a efendim?
— Ressam Ferrars, sizi arabasıyla getirir.
— Ferrars burada değil.
— Bu saatte mi?... Peki nerede?
— Nereye gideceğini ona sormamıştın. Otomobiline binip gitti.
—* Peki, kendi koltuğunuza
Koltuğun arkalığına tutundum. Güçlükle doğrulabildun.
Bir uyku ilâcının tesirlerine karşı mücadele etmenin imkânsız olmadığını biliyordum. Hattâ bazan isterikler vardır, kendi kendilerine yaptıkları telkin sayesinde, bütün uyku İlâçları onlara vız gelir. Hernehalse, önümde kâfi müddet vardı. Secconalin de derhal tesir et-miyeceğinl bilirdim.
Bütün otoritemi kullanarak cevap verdim:
— Maalesef, evlâdım, ne o-lursa olsun çıkmak mecburiyetindeyim.
— Doktor Luke! Ben. sizin gitmenize meydan vernı iyece-ğim.
Belle, kolumu tutmak İstedi, fakat yüzüm o esnada öyle sert bir ifade almış olacaktı ki, genç kadın, şaşırıp geriledi. Bunun üzerine, kolunu onu tatmin edercesine sıvazladım. Bacaklarım titreyerekten çıkmağa hazırlandım. Bacaklarım titriyordu ama zihnim gayet açıktı. Evin dış sahanlığında ayakkabılarımı giyiyordum kİ. başım hafifçe döndü; kendi kendime hâkim oldum.
(Arkası var)
vücut gövde kısmının İçinde kaybolmuştu.
Yalvardım:
— Çok rica ederim, gürültü çıkarmayınız. Evdekileri uyandıracaksınız. fena olacak... Mut laka dışarı çıkmam lâzım.
Genç kadının yüzünde bariz bir endişe hasıl oldu,
— Verdiğim ovomaltln! içtiniz mİ? — diye sordu.
Bu sualden biraz hayrete düşerek:
— Evet. — dedim.
— öyleyse... öyleyse dışarı çıkamazsınız, İçine ilâç koymuştum. Tom'ıın bana verdiği uyku İlâcından... Sizin iyice istirahat* İhtiyacınız olduğunu düşündüğüm İçin, benim kendi kullandığını miktardan pek faz lasını koymuştum. Neredeyse 1-çlnlz geçecek.
Hemen nabzımı yokladım, ölçmeğe başladım. Atışın azaldığı muhakktı.
— Hangi İlâçtan? — diye sordum. — Ne miktarda?
— Bilmiyorum. — dedi. — Küçük, kırmızı bir kapsül.
— Bir tane mİ?
— Evet,
Anlaşılan Secconal olacak.
10 Mayıs 1950
X K 9 A M
Cnhffp ?
İfcl otomobil çarpışmasın ın feci neticeler vermemesi bir mu cize sayılabilirdi. Yeğine zarar ve ziyan, camlarının kırılmasından ibaret kalmıştı.
Mösyö Banel otomobilinden İnerek çarptığı otomobile yaklaştı. para çantasını cebinden çıkararak şoföre hitap etti'.
— Müsaade ediniz de sebebiyet verdiğim zarar ve ziyanı tazmin edeyim dedi.
Şoför hiddetle mukabele etti:
— Zannetmeyiniz kİ, meselenin kolaylıkla kapanmasına razı olacağım!
Banel de şeşinin, tonunu yükselterek sordu:
— Zararınızı tazmin ediyorum ya... Benden daha ne istiyorsunuz?
— İstiyorum ki, sizin gibi a-cemi ve ehliyetsiz şoförler, araba idare edemesinler.
Banel. hiddetini yenmeğe- çalışarak. cevap verdi:
— Affedersiniz mösyö! On beş yıldır otomobil kullanıyorum. Bugüne kadar elimden en küçük bir kaza bile çıkmadı.
Muhatabı bu sözleri İstihfafla karşıladı:
— Siz mükemmel ve usta tir şoför Olabilirsiniz. Fakat yanınızda oturan kadın hakkında da aynı .sözü söyliycmiyeceğîm.1
Banel, hayrete düşmüş gibi davranarak sordu:
____ Yanımda oturan kadın mı? Ne demek isliyor sunuz?
— Sunu demek istiyorum ki, çarpışma anında otomobili, siz değil, yanınızda olurun kadın kullanıyordu. Yemin ederim kİ, kendisi otomobil kullanmasını bilmiyor.
Banel:
— Tamam iyle hakkınız var. İlk defa bugün direksiyona o-turmuş. Kendisine ilk şoförlük dersini veriyordum, diyerek mu hata binin sözünü kabule mecbur oldu,
— Fakat kendisine bu dersi, vermek için böyle umumi bir cadde intihap etmemeli idiniz.
—..Ben de aynı fikirdeyim mösyö! Fakat bir kadına meram anlatmak kolay bir şey ol-madığ^u* siz de tasdik edersiniz sanırım.‘
. — O halde bu hareketinizin neticelerine katlanmalısınız. A-teybinize dâva açacağım:
İkj c-rkek arasında bu münakaşa cereyan ederken kazaya sebebiyet veren Deniş, Banelin otomobili içinde kurulmuş oturuyor ıdudaklarına ruj sürüyordu. Bu- işi, bitirdikten sonra başına sardığı ipekli mendfli çözerek sanşıû buklelerin! salıverdi ve arabadan inerek halâ münakaşaya devam eden iki erkeğin yanma gitti.
Sadmeye uğrayan otomobilin şoförü Gorle genç kadına:
— Sizin gibi güzel bir kadına karşı sert davranacaftınRı müteessirim ama siz de cezaya jnüs tabaksınız dedi.
Deniş... muhatabının sözünü tasc|ik etti;
■ - Hakkınız var mösyö!
Banel İle Cork, genç kadının bu sözünü hayretle karşıladılar.
Genç kadın sözüne devam etti:
— Fakat kanunun tâyin ettiğinden daha ağr bir cezaya ug-
|Yaman kadın^
ramaklığım ve masum insanların bu işe karıştırılması haksızlık olur dedi.
Gürle merakla sordu:
— Ne demek İstediğinizi an-lıyamadım madam!
— Şimdi anlıyacaksmız. Benim mahkûm olmaklığım, gizil kapaklı kalamaz. Son derecede kıskanç olan kocam, izni olmaksızın hiç tanımadığı mösyö Banelle bir otomobil gezintisi yaptığımı öğrenecek. Bunun neticesini kestirebilirsiniz: Rezalet ve boşanma! Siz centilmen bir erkek olduğunuz için beni böyle bir akıbete uğratmak İstemezsiniz sanırım.
Gorle sinirli sinirli cevap ver di:
— Ben centilmen değilim. Direksiyonun başına oturmazdan evvel bunları düşünmeli idiniz madam!
Deniş sözüne devamla:
— Üstelik kocam, mösyö Ba-nelden tarziye istlyecek ve onu düelloya davet edecek. Şunu bil melisiniz kİ kocana, yaman bir nişancı olduğu için Bandı muhakkak öldürecek, karım dul, üç çocuğu da öksüz kalacak. Siz her balete bu masum insanları betbaht etmek isfanezsinlz dedi.
Gorle, gene İtiraz etti:
Fakat Deniş bu itiraza aldır-mıyarak sözüne deva met ti.
— Mösyö Banel, ölünce fabrikası kapanacak, yüzlerce işçi İşsiz kalacak, devlet de fabrikadan altlığı vergileri kaybedecek. Gorle, genç kadının sözünü kesti:
— Artık yeter madam! Galiba aleyhinize dâva açarsam, bü tün yurdun tehlikeye düşeceğini söyl iveceksiniz.
— Bu da bir cihetten doğrudur mösyö! Kocamın kim olduğunu size söyleyemediğine müteessirim! Yoksa bu kadar mesuliyetleri üzerinize almağa cesaret eder miydiniz?
Gorle, şaşkın şaşkn:
— Hayır cesaret edemem cevabını verdi ve böyle cerbezeli bir kadınla kolay kolay başa çıkamayacağını anlıyarak» dâva açmaktan vazgeçti, arabasına atlayarak uzaklaştı.
Banel, Deniş ile Gorle arasındaki bu muhavereyi hayretle takip etmişti. Nihayet kendisini tophyarak sordu:
— Doğrusu şaşıyonmı sana Deniş! Bu kadar yalanı, nasıl uydurdun?
Genç kadın gülümsiyerek cevap verdi:
— Benim gibi karihası geniş, cerbezeli keskin bir kadının kocası olmak, senin için . büyük bir nimettir. Kıymetimi bil kocacığım !
Çeviren: A. HİLÂLİ
Kahirede komünist beyannamesi taşıyanlar
Kahire 18 (AP) — Diin Mısır İçişleri Bakanlığı tarafından bildirildiğine göre, komünist beyannameleri taşıyan ve biri kız olan dört kişi dün Kahlre-de tevkif edilmiştir.
Tebliğ, kızın, Fransız ve Mısır komünistleri arasında irtibat temin, ettiğini mübeyyln vesikalar taşıdığını bildirmektedir.
Paris’te bir kedi sergisi açılmıştır. Yukarıda Cfon adlı kaplana benziyen bir kedi görülüyor.
Bağdadı su bastı
Amerikada seylâb büyük zararlara sebep oldu
Bağdad 18 (AA.) — Tavlhl Bağdad şehri dün sabah tama-mlte sellerin istilâsına uğramıştır. Sellerin kapladığı civardaki arazi 18 kilometre kare olarak talimin edilmiştir.
Binlerce kadın, erkek ve çocuk mallarını kurtarmak İçin mücadele ediyorlardı. Dün akşama kadar hiç bir can kaybı bildirilmemiştir.
Resmi şahsiyetler sel basmasını şiddetli yağmurlara atfetmektedirler.
Amerika’da
Wlnnlpeg 18 (A.'A.) — 3 hafta evvel Manltoba eyaletinde eşine ender rastlanan tahripkâr yağmurlar neticesinde kabaran Kızıl nehrin sebep olduğu maddi zarar şimdiden 20
Bağdad’dan bîr görünüş
milyon dolar civarına yükselmiştir.
Tarım Bakanının açıkladığına göre sular 200.000 hektardan fazla münbit toprakları kaplamış ve Wlnnipeg ile Saint Bo-nifacc civarında bulunan 2000 çiftlik harab olmuştur.
Salı gecesi Winnipeg şehrinin merkezini ve civar kısınılan sulardan muhafaza İçin kum tabakalarından yapılan setlerde hafif bir kayma kaydedilmiştir.
00 riaattenberi 10 metre yüksekliği sabit olarak muhafaza eden Kızıl nehrin suları tekrar yükselmeğe başlamıştır.
Kuzey Wlnnlpeg'de bir bend 24 saatte 3 santimetreye düşmüştür. Bu variyet devam eder-
se bondler sulara zannedildiği gibi uzun, müddet karşı koya-mıyacaktır. Vaziyetin bu kadar nazik olmasına rağmen Winnl-peg şehrinin tahliyesine yavaş yavaş devam edilmektedir.
Dün de şehri terkeden 8î>0 kişiyle tahliye edilenlerin sayısı 90.000 i bulmaktadır. Tehdit altında bulunan bendlerl takviye IçUı 50.000 İşçi durmadan çalışmaktadır. Manito-bo valisi Douglas CampbelVJn açıkladığına göre gelecekteki sel felâketlerini Önlemek üzere 30 kilomtre uzunluğunda bit kanalın inşası düşünülmekte * dlr. Bu kanal, güneyden kuzeye doğru şehrin, ortasından geçecek ve 150 metre genişliğinde olacaktır.
MahkeftıeKoridorJânnda
Ehli keyfe keyif verir kahvenin kaynaması!..
Berlin ablukası tek-
rar başlıyor mu?
Doğu Almanyada askerî teşkilât yapıldığı bildiriliyor
t
Bcrllndc Rus mıntakası,hududunda Rus askeri
Doğu Ai-ajansı dün, Almanya ara-fer va-
Berlin 18 (AA.) manya haberler Berlin İle batı sında her türlü seyjüsefc sıtası İçin yeni kontrol noktalarının İhdas edileceğini çarşamba gecesi bildirmiştir. Bu vaziyetin yeni bir Berlin ablukasına inkilâb etmesi mümkündür.
Adn ajansının İlâve ettiğine göre Berlin'e gönderilen ve Sovyet bölgesinden geçen maddelerin üzrknde «Büyük Berlin» yazık müsaadeyi haiz olmalın gerekmektedir.
Bu kanun, komünist tesiri altındaki doğu Almanya devleti tarafından geçen ay kabul edilmiştir. Adn ajansının bildirdiğine göre bu tedbirler, Almanya dahilinde ticareti korumağa matuftur.
Muhtelif parti adayları (Baş tarafı 3 üncü sabifede) dildiğiniz demokrasi hayatının, tabii bir neticesi olarak karşıla-
dık.TaTlh, bu memleket İçin yaptığınız sayısız hizmetlerinizi anutsa bile, bu son eserinizi asla unutmıyacaktır. Birliğimiz, sizi şu anda bir muhalefet lideri olarak bağrına basmanın manevi hazzı içerisindedir.
En derin saygılarımızla.
İstanbul Üniversitesi Talebe
Birliği Başkanı Babür Arun
Sayın Celâl Bayar Demokrat Parti Başkanı
Ankara
Asil Türk milletinin asırlar boyunca tahassürle beklediği hürriyetin temLni yolunda gösterdiğiniz cesaret ve enerjinin * memleketin terakki ve tealisi İçin de hayırlı olmasını candan dileriz. Zaferiniz Türk milletinin zaferi oldu.
En derin saygılarımızla.
İstanbul Üniversitesi Talebe
Birliği Başkanı Babiir Arun
İl seçim kurulu başkanının teşekkürü
İstanbul 17 (AA.) - İstanbul il seçim kurulundan tebliğ edilmiştir: İstanbul'la 1950 milletvekilleri seçimine alt bütün muamele bugün Tamamlanmış ve sayın milletvekillerine tutanakları verilmiş ve bu suretle aldığı vazifeyi sona erdirmiş olan kurulumuz seçimlerin İntizam vc sükunet içinde tam bir tarafsızlık ve dürüstlükle cereyanını sağlamak İçin geceli gündüzlü sarf ettikleri büyük gayretler ve gösterdikleri sonsuz nefis feragati ve
vatan severllklerl dolaytsile bütün vazifelilere derin saygı ve teşekkürlerimi arzederim.
İstanbul İl Seçim Kurulu Başkanı
Seyfeddin Uğur
Askerî teşkilât
Vaşlngton 18 (AA.) — İnanılır Amerikan kaynaklarından öğrenildiğine göre, Doğu Alınanyadak! polis kuvvetlerinin Rusya tarafından askeri mahiyete irca edilmesini, Amerika ] Birleşik devletleri, Fransa , İngiltere protesto edeceklerdir.
Bu protestonun metni ve Moskovaya ne zaman verileceği hakkında henüz kati bir karara varılmamıştır.
Aynı Amerikan ç"rr"!?r!,
Londra'dan gelen bazı haberler balîl saat 8 de, bütün ananevi Rusyaya bu gösterilerin başladığı Doğu protestonun 1 kesimindeki Luftgarten'de Doğu Almanya Cumhurbaşkanının vc misafirlerin yer aldığı tribün önünde başlıyacaktır.
Bunu mütaakıb resmi geçide Hamsin İştirak eden gençler 10 kişilik Almanya‘sıralar halinde geçeceklerdir.
gençliğine mensub 500.000 klşl-nln iştirak edeceği gösterinin ve "programı bugün yorumlanmış-
ı:
çevreleri,
tır.
Resmi geçidin yapılacağı caddeler, toplanış ve dağılış noktaları Berlin'in Sovyet kesintinde bulunmaktadır.
Gösteri 28 Mayıs pazar sa-
T
hilâfına. Sovyet konuya dair bir muhakkak gönderileceği ka-naatlnaedlrler.
Bir geçit resmi
Berlin 18 (A.A.) _ yortusunda serbest
Koridorda zabıta memurunun yanında bacak bacak üstüne atıp oturuşundan, gülümsiyerek etrafına bakışlarından belli ki burasını ve bileklerindeki kelepçeyi hiç yadırgamıyor. Bizi de neşeli bir çehre ile karşıladı;
— Buyurun, beyefendi a-biler! Sizir. de mahkemede işiniz var herhalde.
— Şimdilik bizim bir işimiz yok. Senin dâvan nedir?
Başı ile garip bir işaret yaptı;
— Kulak asma, mühim bir şey yok ,
— Peki amma kelepçeyi niçin vurdular? Hırsızlık falan mı?
Kaşlarını kaldırarak gürledi;
— Estağfurullah. Onu kabul etmem, bey kardeşim. Bu yaşa kadar bana kimse hırsız dememiştir. Dört beş defa kodese girdom çıktım amma el malına el uzatanlardan değilim. Anamdan doğ-duğumdanberi kursağıma haram lokma girmemiştir.
— Haline bakılırsa bu defa kodese girmeğte niyetin yok galiba.
— Boş ver, beyabl. İnsanın ahuna ne yazılmışsa başına o gelir.
— Evvelce ne gibi suçlardan girmiştin kodese?
— Kavga- gürültü işleri. Malûm ya, böyle şeyler erkek işidir.
Bu defa da kavga gürültüden mi getirdiler?
— Olacağına bak Su testisi su yolunda kırılır. Sırası gelince hırlaşmak erkeğe mahsustur.
— Gene sırası geldi de hırlaştın demek?
— Zorla insanın başını belâya sokarlarsa ne yaparsın, efendi kardeşim?
— Fenalık mı yaptılar sana?
— Ne konuşuyorsun, be-yabi? Son keyfimi burnumdan getirdi serseri.
— Ne oldu, anlatsana.
— Söylüyor _m işte, L’ 'a başımı derde soktu.Sen kahveyi sever misin, efendi kardeşim?
— Eh, yemek üstüne bir kahve içerini. Yorgunluk kahvesi de hoşuma gider.
— Hay yaşav: un! Anlıyorum İri sen de bizdensin. Keyif ehli adamlardan hoşlanırım. Kahveye de bayılırım. Bilirsin yg;
«Ehli keyfe keyif verir kahvenin kaynaması, eşeği yoldan çıkarır sıpanın oynaması» diye bir söz vardır. Yemek üstüne bîr fincan kahve benim için dünyaya bedeldir. Sofradan kalktığım zaman kahveyi pişir, elime ver, ondan soma sırtımdaki elbiseyi soyup gö-türsen ağzımı açmam. Ne o-lacak, beyabı? Şu dünyada üc günlük ömrümüz var, o-nu da keyif çatarak geçirmezsek vazık değil mi? Bizim keyfimiz nedir ki? Rol para yok ki istediğim gibi gezip tozarak gazinolarda, bilmem nerelerde gönül eğlendireyim. Benimkisi günde iki öğün yemek, akşamla;ı bir kaç duble rakı, bir de kahve. Bunu da yapmazsam öldüğüm zaman gözlerim a-çık kalır. Çok şükür, beş on kuruş kazanıyoruz, geçinip gidiyoruz.
= Bunları anladık. Şu kavga meselesi nasıl oldu?
— Sıra ona geliyor işte, e-fendl kardeşim. Lâkırdı dediğin sıra ile konuşulur. İ-şin. baş tarafını nakletmezsem sonunu hic anlı yamaksın. Her akşam meyhaneye uğrayıp dört beş duble çekerim. Fakat saat onda mutlaka evde bulunurum. Ben kapıdan girerken bizim avrat- cezveyi sürer, soyun un-caya kadar kahvemi pişirip elime verir. Dün akşam da meyhanede demlenirken, çoktanberi görmediğim bir arkadaş geldi, onunla muhabbete başladık. Rakı masasında ahbap muhabbetine bayılırım ha. Uzatmıyalım efendim, bir, bir daha derken bizim ahbapla muhabbeti koyulaştırmışız. Bir de baktım ki saat on bir olmuş. Çıktıktan sonra köşe başında da ayak üstü biraz yâ-
renlik ettik, saat on ikiye yâkfâştl. Bizim karı tembîh-lidir, saat on buçuğu geçince beni beklemez, yatar. Böyle geciktiğim geceler yolda bir kahveye girerim, okkalı bir sade kahve içtikten sonra e-ve giderim. Dün gece de arkadaştan ayrıldıktan sonra kahveye uğradım. Çıraktan başka kimse kalmamış. Neme lâzım benim? O saatten, sonra çene yarıştıracak değilim ya. San dalyaya oturdum; «Bana bir okkah kahve yap» dedim. Çırağın aksiliği tuttu: «-Bu saatten sonra kahve olur mu? Ocağı söndürdük, ben de şimdi kapıyı kapatıp yatacağım.|j_ Sen git de kahveni evinde»*^ iç> diyerek ukalâlığa başla-t* di. «Böyle lâkırdılarla va-“] kit geçirme, çabuk kahve^ yap. şimdi bir fincan kahve^ içmezsem keyfim burnumdan gelecek. Haydi, sür jcz-veyi» dedim. Serseri merana.2 anlamıyor ki. Baktım ki iyi- W ilkle yapmıyacak; «Bana q bak, ulan! Çabuk cezveyi > sür. yoksa fena yaparım» q dedijn. Meğerse hırlaşacak q adam arıyormuş serseri..*-«Ulan diye sana derler. Kah . ve pişirmezsem ne yapacak-sın bakalım?., diyerek üzeri-_
me yürüyüp de göğsünıç"O yumruk vurmağa kalkmaz p mı? Hey Allahım, tutma be-nı. «Hem zevkimi burnum- O dan getirirsin, hem de kar-». » şımda kabadayılık numarası'**' yaparsın ha?» dememle beraber sandalyayı kaptığım gibi girişiverdim. Devriysler yetişinceye kadar boyunun ölçüsünü aldı serseri.Bir yesin de bin şükürler etsin ki gözlerim kararınca bıçağa el atmadım. Amma velâkin hastaneyi boyladı seninki.
Mahkeme açıldı, yine hiç bir şey olmamış gibi neşeli bir tavırla kalkıp kollarını jandarmaya uzattı.
Ce. Re.
Formoza adasında
Şiddetli bir muharebe için hazırlık yapılıyor
Hongkong 18 (A.A.) — Fcr-moza’dan gelen, fakat teyit edilmeyen haberlere göre Taı-pch'dekl milliyetçi Çin resmi makamlarına mensub şahsiyetler, ailelerini gizlice Juponya-ya göndermektedirler.
Bu haber teyit edilmemekle beraber milliyetçi Çin resmi çevrelerini meşgul eden başlıca konunun komünistlerin hücumunda «Nereye» gitmek lâzım geldiği meselesi olduğu sanılmaktadır. Formoza deniz kuvvetleri genel karargâhından, Güney Çin'de bulunan bütün milliyetçi deniz kuvvetlerinin geri dönmeleri İçin emir verilmiştir.
Trapei 18 (A.A.) — Bugün gelen, haberler milliyetçi Çin askeri kuvvetlerinin Sl’O bin kişilik bir kuvvet teksif etmiş oldukları Formoza'da bir hayat ve memat mücadelesine girişmek İçin hazırlandıklarını bildirmektedirler.
Ingiliz üniversiteleri
Bnştarafı 4 üncü sahifode)
'dınJması ve «bir mevki tutmaya eh erişil olan meccani bir talisi] elverişlidir» prensibinin kabulü. Biraz daha İhtiyatlı olanlar, akademik meziyetlerinin mutat üniversite mezunla-nnınkinden. daha aşağı olması gerçek talebeye Devlet ve halk parasının harcanmasına -şüpheli nazarlarla bakıyorlar. Lâkin muhtemeldir ki bugünkü durum devam edecek ve mazide olduğu gibi, ancak ezberleme işi ile öğrenmek kabiliyetinden daha başka şahsî vasıflar, yani İyi sporculuk, umumî Ugl ve bilgi üniversitelerde mevkiler kazanacak ve talebeyi sade kitap bUglsile kalmsş aydınlar olmaktan kurtaracaktır.
- h!fc 8
ULMAC,
Soldun tuıfia: 1 — Uydurtnn sihirbaz. I — Ameli dcfiil. 3 — Tersi b(*yKlr çitari. * — Harabernr. 5 — Esme tniT.ı - Oldurun yerde dur, 8 — Babına (U gelirse cerahattir - Diri.
7 — Kü»ad eder. 8 — Tersi şafak ■nahalUdlr. 9 — Takımı yok. 10 — Tersi bir kadın Uml - Bir hart.
Yukarıdan atafiıya: 1 — Bir ilim yuvası. î — Acem lisanı - Tramvay denin ı. 3 — üstündeki. 4 — Tersi tokattır • Scııc. 5 — Batına *S» ge-Hrso ileri dayanandır - Zannetme,
8 _ Tersi batının kılları makaslanınıı. 1 — T-ılıntTİ t.ırrı. B — Recep. Sabon, ramanın - Bir hart.
GEÇEN BULMACAMIN HALLİ
Soldan saja: i — Cumudtye. 3 — Uyueeşck. 3 — Mahareti. 4 — Aııat, 6 — Pısırık. 6 — Aknl*ko«. 7 — Zaram, Ce. B — Adamamak. 1 — R». Anemi, 10 — İmiz. Kııç-
AKSAM
uçunuz
KISRIS
MISIR İ8RAEL
«■
LÜBNAN «a
Deniz Harp Okulu ve Koleji Komutanlığından
1 — Deniz Kolejinin yalnız, birinci sınıfına öğrenci alınacaktır.
2 — Kayıtlar 1 Haziran 950den 10 Ağustos 950 ye kadar devam edecektir.
3 — Alınacak öğrencilerin 14 yaşından küçük ve 17 yaşından gün almamış olmaları lâzımdır.
4 — İsteklilerin Ortaokulu bitirme ve Devlet Sınavında muvaffak olmuş bulunmaları şarttır.
5 — Kayıl ve bakul için İslaııbulda olanlar Heybelladada Deniz Harp Okulu ve Koleji Komutanlığına, taşrada bulunanlar İse askerlik şubelerine birer dilekçe ile baş vurmakla beraber, dilekçelerinin bir eşini de Okul Komutanlığına göndereceklerdir.
6 — Fazla bilgi edinmek İs 11 yenlerin Heybelladada Deniz, Harp Okulu ve Koleji komutanlığna başvurmaları. (6611)
DİLEKÇELER:
A — Diploma veya okulu bitirdiğine dair belge.
B— Nüfus kâğıdı aslı veya Noterlikçe musaddak örneği,
C — Bir yılı geçmemiş aşı kâğıdı,
D — 12 adet vesikalık fotoğraf,
E — İyi hal kâğıdı. Bağlanacaktır.
Seçme sınavları 15 - 20 Ağustos 850 arasında yapılacaktır.
13 Mayıs 1950
Yuknrıdan aşağıya: t — Cunınp ararı., z — Uyanıkndam. 3 — Muhasara, t — Uutdamaz. 5 — Der. Ban>an. 6 — hcçık. Mck. 7 - Yet. Kocama. B - Ekm. Çekik.
Teklif isteme ilânı
Sümerbank Alım ve Satım müessesesinden:
Evvelce gazetelerle ilân edlnleıı Beykoz Deri ve Kundura Sanayii Müessesetnizin sade yağı ihalesi işi görülen lüzum üzeirne 26/5/050 tarihine kadar uzatılmıştır.
Evsaf ve mubayaa şeraiti müessesemlz sipariş servisinden öğrenilebilir. Bu İşe iştirak için müessesemlz veznesine Tl. 1000,— lira teminat yatırılması ve tekliflerin kapalı zarfla verilmesi lâzımdır.
Müessesemlz ihaleyi yapıp yapmamakta serbesttir. (6496)
Dirayetli Ingiliz personelin sevk ve İdaresi alımda Kıbrıs Havayolları layyarelerile seyahat ederseniz, dlrayelli Ingiliz pilot ve personelinin idare ettiği uçaklarla uçmuş olursunuz. Tayyarelerin bakımı Ingiliz mühendisleri tarafından yapılmaktadır. Servisler munlazam, sık ve lorItayo tamamen uygundur. Tam bir konfor içinde seyahat eder ve âzamî ihtimam ve nezaketle muamele görürsünüz.
CYPRUS aiRWAYS
Ingiliz Havayolları ile müjtereken
C OT Y PUDRASI
hah fit a bu ak vr yer ayırtmak için : İngiliz Havayolları. Kun Palas No. I, Ayaspaşa. İstanbul. Tel- : 82992 veya başlıca seyahat acenfalarına murafaa! ediniz.
* En ince
* En sabit ve en mütecanis pudradır.
* Coty güzelliğin emniyetidir.
MEŞHUR FRANSIZ MARKASI
m TAKSİTLE HH| Yüzde ve peşin alınmaz
Hususi dikiş, tam boylar, hazır büyük ve çocuk her cins pijama ve gömlekleri. Erkek, kadın, çocuk ayakkabıları, İpek ve mantoluK kumaşlar vesair rrt'vsüu-llk giyim İhtiyacınızı: tl tl İt B A ş
Müessesesinden temin edebilirsiniz, Ayrıca ısmarlama üzerine elbise, pijama, gömlek yapılır.
lialıçekapı, (OTısırçıırşısınj "iden) Vakıf han. sokak No. 17.
İstanbul Sular idaresinden:
İdare ihtiyacı için muhtelif cins, ebad ve miktarda buşakle ve akşamı döktürülecektlr.
Şartnamesi ve resimleri bedeli mukabilinde İdare veznesinden alınabilir. İsteklilerin teklif bedellerinin % 7.5 u nispetinde yatıracakları teminat nıakbuzlarlyle yazılı olarak yapacakları lik Lekliflerinl en geç 31.5.950 çarşamba günü saat 15 te komisyona vermeleri. (96401
jmüs t a h z a r a t î
ZAYİ — Işık lisesinden aldığım pasoyu zay; ettim. Yenisini
alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
389 Atillâ Tannvcnli
Göz Mütehassısı
Dr.CeTiil Görür
Cafialoûlu Nuruosmaniye caddesi Atay Apartımanı Pazardan ouşku neı gün saat 14 ten 18 e kadar.
' Telefon: >1)058
ZAYİ — İst. üniversitesi Hukuk fakültesinden aldığım İmtihan giriş karnesini zayi ettim. Yenisini alacağımdan eskicinin hükmü yoktur,
. 4483 Necmettin Kocabaşlar
Serviçiul Maritim Roman İstanbul umum acenteliği Tasfiye halinde İL A N
Galatada Kemankeş mahallesi rıhtım caddesinde Tahir hanında vapurculuk üzerine iş gören Serviçiul Maritim Roman idaremizin Türkiyedekl faaliyetine 5 Alayiş 1950 tarihinde nihayet yerdiğimizi sayın müşterilerimize bildirmekle kesbi şeref eyleriz.
Şu hale göre, şimdiye kadar idaremizin Türkiye umum acentesi olan Bay Jan Muncurl’nin vekâletnamesi bundan böyle yalnız idare işlerinin tasfiyesi hususunun temini noktasından muteberdir.
OSMANLI BANKASI
Türk Anonim Şirketi,
Tesis tarihi: 1863
Sermayesi:
10.000.000, Ingiliz lirası
Merkezi idaresi:
İstanbul — Galata
IsUnbulda: ¥ en icara l. Beyoğlu. Kadıköy ve Şişlide ve TürklyeniD başlıca şehirlerlle...
Paris, Marsilya, Londra Mançester, Mısır, Kıbrıs, Irak, Filistin ve Maverayı Ürdünde
İstanbul asliye 9 uncu hukuk yargıçlığından: 950/37

Şubeleri!
Suriye ve Lübnanda
Riyalleri vardır.
Telefonlarımız Başmuharrir 205üâ yazı taleri »765 - İdare »ası MüdUr »197
imsak Cü. Ofil. İkindi Ak. Yıl*»
E 7.14 9.16 4,49 B.46 12.00 1.53
y 3. m f, ;ıfl 1.1 10 17 CJıi 1VU 22 IC
idarehane Bahıâlı elvan
Cemal Nadir tokagı No 13
Kart» yıllarındaki eksikliği günbegün, telâfi etmekte ve çeşitlerini imkân nisbetinde arttırmaktadır.
Hâlen muntıUHtm olarak piyasaya arzedilen müstahzaratımız: Tıbbı Müstahzarlar
PERTEV ŞURUBU
EKSİRİ SÜREYYA
ÇOCUK PUDRASI DİŞ MACUNU Dİ S TOZU
RADYOSEPTYL, D.ÇVVEL KARBONAT NEVKİSAL KOMPRİMELER
Itriyat:
KREM PERTEV yağlı KREM PERTEV yağsız TUVALET PUDRALARI BRİYANTİN BRİYANTİN MAYİ SÜRME
VESAİRE
r- Büyükderede Kiralık Daireler —
Büyiıkdere Piyasa caddesi (İskele yanında) 9 No. da 3, 4, 5 I odalı ve taraçalı daireler yazlık ve kışlık kiralanır. Banyo, ■ lam konfor, bahçe, fevkalâde manzara. Telefon: 32/57. I
M. S. B. İst. Sa. Al. Ko. Bşk. 1. Numaralı Komisyon İlânları
1 — 3370 kilo taze bezelye ile 20000 adet enginar Harbiyi M. S. B. 1. No. St. Al, Ko, da pazarlkla 23/5/1950 günü saa 11 de satın alınacaktır.
2 — Muhammen tutan (4868) lira kesin teminatı (735 liradır. Şartnamesi her gün komisyonda görülür. (6442 — 2272
*
1 — 5880 kilo taze yonca 22/5/1950 günü saat 11.30 dı Harbiye M. S. B. Sal. Al. Ko. da pazarlıkla satın alınacaktır.
2 — Muhammen bedeli 284 Hra 60 Kş, olup ke3İn teminatı 40 liradır. Şartnamesi her gün komisyonda görülür.
(6444 _ 2278)

1 — Pazarlıkla 200 ton linyit kömürü satın alınacaktır. Tahmin edilen fiatı 5400 lira. Kesin teminatı 810 liradır.
2 — Pazarlığı 22 Mayıs 950 günü saat 15 de Harbiye M. S.
B. 1. No. Sat, Al. Koni, da yapılacaktır Şamtamesi komisyonda görülür' (2298 — 6509)

1) Kapalı zarfla aşağıda cins ve miktarı, tutarı, geçici teminatı yazılı 3 kalem süt ve yoğurt 5/6/1950 günü saat 16 da 1 No. lı komisyonda ihale edilecektir,
2) Bu üç kalem süt ve yoğurt ayrı ayn isteklilere ihale edilebileceği gLbl bir istekliye de İhale edilir.
3) İsteklilerin İstanbul Harbiyede 1 No, lı satınalma Kom. da şartanmelerlni görebilirler. Teklif mektuplarının ihale saatinden bir saat evveline kadar komisyona tevdi edilmesi.

I
[
V
Sayın Doktor ve Eczacılara |
REKTA (Basur Merhemi) ve I
VIROZA (Yara Merhemi) Li
RBOBKaaHTekrar piyasaya arzediimiştir ossonn^B^
Cinsi Cinsi Tutarı Geçici teminatı
Süt Yoğurt Lira Lira
8000 Kg. 8000 Kg. 117G0 682
6500 » 6500 » 9555 717
4500 » 4500 • G615 497
19000 » 19000 » 27930 2096 Toplamı
(2300 — 6507)

1) 41000 adet marul 22.5.950 günü saat 16 da Harbiye No 1 Salın alma Kom. Başk. da pazarlıkla satın alınacaktu*. Muhammen bedeü 3280 lira kesin teminatı 500 liradır.
2) İşbu miktar marul toptan bir istekliye ihale edilebileceği gibi Rumeli ve Anadolu yakası ile Tuzla garnizonu İçin ayrı ayrı üç istekliye de ihale edilebilir.
3ı Şartnamesi her gün komisyonda görülür. (6642-2318)

1) 1500 Kg koyun eti 22/5 1950 günü saat 16.30 da Harbiye M. S. B. I. No. St. Al. Ko. da pazarlıkla satın alınacaktır.
2) Muhammen bedeli 3300 İha, kesin teminatı 500 liradır.
Şartnamesi komisyonda görülür. (6645 — 2327)

11 3000 kilo sirke 22/Mayıs'195O günü saat 10.45 de Harbiye 1 No.lu Satın Alma Kom.da pazarlıkla satın alınacaktır. Muhammen bedeli 900 lira, kesin teminatı 135 liradır.
2) Şartnamesi komisyonda görülür. Sirkeler, bilâhare müteahhide İade edilmek gartiyle, tahta fıçılar İçinde alınacaktır, (6643 — 2317)

1) 2000 kilo süt ile 2000 kilo yoğurt 23/5/1950 günü saat 11.30 da pazarlıkla Harbiye MS. B. 1. No, Sat. Al. Ko. da satın alınacaktır
2) Kesin teminatı 315 lira olup muhammen tutarları 2100 liradır.
3) îşbu ikişer bin kilo süt ve yoğurt bir İstekliye (hale
edilebileceği gibi 1500 kilo süt ve yoğurt bir İstekliye ve 500 kilo süt ve yoğurt ayrı bir istekliye de İhale edilebilir. Şartnamesi komisyonda görülür. (8646 — 2326)
I. E. T. T. işletmelerinden:
1 — Aşağıda cins ve miktarları yazılı malzeme pazarlık suretile satılacaktır.
Mııh. Bed.
Her türlü banka muameleleri yapar
Ayşe Nahide Gazi tarafından Erenköy Altın tarla Bostancı caddesi 122 No.lu Celep Behçe-tin köşkünde bahçıvan ihalen İkametgâhı meçhul met Gazi aleyhine açılan şanma davasının yapılan gılamasında: Davalıya gönderilen dava dilekçesi vc davetiye ( kendisinin ikametgâhı belli ol-. maçlığından bahsile bilil tebliğ İade edilmiş olup dava dilekçesi | ve davetiye on beş gün şiire İle , ilânen tebliğine ve bir nüshasının divanhaneye talikine ka-rar verilmiş olmakla yargılama, için tayin edilen 15/6/950 günü saat 15 de mahkemeye gelme-1 diğl veya kanuni bir vekil göndermediği takdirde gıyabında1 yargılamaya devam edileceğine'cağımdan_______________________
karar verildiğinden dava di- yoktur.
Lekçesl ve davetiye makamına ilayreddin Günaydın
kaim olmak üzere İlân olunur.' Baiat Molla aşkı mahallesi, (10051) Hakkı zade sokak No. 15. ‘
İken Hlk-bo-yar-
Çok müsait faiz şartiarlie tasarruf ve mevduat hesaplan açılır.
Tasarruf hesaplan için üç ayda bir ikramiye keşideleri yapıUr,
Daha fazla malûmat almak için OsmanlI Bankası Gişelerine müracaat edilmelidir
ZAYİ — İstanbul belediyesinden almış olduğum 12201 sicil numaralı şoförlük ehliye-; timi kaybettim. Yenisini ala-esklsinln hükmü

Tarih Saat Mu v. Temi,
Kullanılmış 100 Ad. damacana Hurda kâğıt 5000 Kg. Fort binek arabası pi- 1 Ad. lâka No. 378
2 — Bu işe ait şartnameler dilebilir. (8365)
25.5.950
10,15
37,50 Li.
750.—
1000.—
>
»
10,30
50.25
10,45
levazımdan parasz
tedarik e-
Bahar ve Çiçek Bayramı
20-21 Mayıs Günleri Güliıane parkında
Çiçek alayı, her türlü müzik ve oyunlar
Çeşitli eğlenceler
Denizden ve karadan umumi vasılalar temin edilmiştir. Duhuliye yalnız 25 kuruştur. (64971
Almak, Satmak, Bulmak için
ES ei ucuz ve e sı eıuiıı vasıtadır

Comments (0)