AKŞ AM’ın
Köçülk İlânları (m vssrimli en ueus vası^aöloır
FOrobMF TİIHI I ve KÂĞITLARI;
Sene 33 — No. 11549 — Fiatl her yerde 10 kuruştur.
CUMARTESİ 2 Aralık 1950
Sahibi: Necmeddin Sadak — Yazı işlerini fiilen idare eden C. Bildik — Aksam Matbaası
Korede ııisbî sükûnet
KÜREDE TÜRK SUNGUSUNUN YAZDIĞI ŞEHAMET DESTANI Kahraman tugayımız, çetin savaşlardan sonra, yaralıları ve ağırlıklariyle beraber Piyonyanga çekildi
Müttefik kuvvetler, mevzilerini tahkim ediyor
Truman - Attlee mülakatı salı günü başlıyor
Fransız başbakanı Plevenin de Vasingtona gitmesi muhtemel
Londra 2 (Radyo) — Başbakan Attlee, salı günü Başkan Truman'la müzakerelerine baş-lıyacaktır. Attlee. öbür gün Va-şlngtona varacak ve orada bir
harta kalacaktır. İki hükümet şefi Koredekl askeri vaziyetle, askeri ve siyasi hazırlıkları ve Batı Avrupanın müdafaası me-(Arknsı 2 nci sahifede)
Fransız kabinesi
Meclisten 160 oy faziasile itimat oyu aldı
Paris 2 (Rı — Pleven kab nesi dün Millet Meclisinden u oy (azla İtimat oyu almıştı Pleven, Mecliste yapljgı beys natta Kore meselesinde hâki metinin göriısiinü şoylı izah el mistir:
J — Muharebenin genişleme mesi, 2 — Güvenlik Konseyi ta rafından tesbit edilmiş ola hudutların aşılmaması, şima Karede Çin menfaatlerinin kc ruh ması.
Pkyongyang yakınlarında bulunan Türk Tugayı yanından 2 (AF) — Antakyah Yüzbaşı Enver Bayer ve Burdurlu Yüzbaşı Veli Kocapınar, dün, soğuktan titrlyerek, tugaylarının, Kunu’da, çin Komünist kuvvetlerini Amerikan tank ve uçaklarının yardımlyle ne şekilde yarıp geçtiğini anlatmışlardır.
Yüzbaşılar, tugayın bir hayli hırpalanmış olduğunu, fakat, ana birlikle beraber bukuımı-yan bazı küçük birliklerin de sonradan iltihak edeeçğine t-nadıhlarını belirtmişlerdir
Eu birliklerden bir . çoklan, kiıçük gruplar halinde gerideki emniyetli sahaJaıa erişmiş bu-.
lunmaktadırlar. ■
Türk tugayı, hâlen geride . dinlenmekte ve yeniden cephe- ‘ ye gitmek için İkmalini yapmaktadır.
Nevyoık 2 {R> — Kore cephesinin şimali garbi kesiminde nhbi bir sükûnet hüküm sürüyor. Birleşmiş Milletler kuvvetleri hu durgunluktan faydalanarak yeni mevzilerini tahkim ediyorlar. Çinliler, yeni takviye kuvvetleri getirtmektedirler. Müttefik uçakları Çin kuvvetlerini fasılasız bombalıyorlar. İngiliz ve Amerikan piyadeleri SuaJIn civarında şiddetli muharebeler yapmışlardır.
Pyongyong 1 (A A > — (Vnl-
oüyük ölçüde bir Sovyet plânının basarı ile tatbiki karşısındayız
Dünyanm bu buhranlı deminde kelimeler, şekiller, ( Haı f-i-Cer» Icr üzerinde durarak birbirimize düşecek, vakit kaybedecek durumda değiliz. Tehlikenin büyük olduğunu İngiliz, Amerikan devlet adamları söylüyorlar.
Necmeddin SADAK_________________
Koredekj askerlerimiz aslanlar gibi çarpışıyorlar, üstün sayıda Cin kuvvetlerinin sarma tehlikelerini cesaretleriyle atlatıyorlar. Türk ordusunun geçirdiği bu kahramanlık imtihanı göğüs kabartıcıdır. Türk askeri, dünyaca zaten bilinen kahramanlığını bir kere daha ispat ettiği ve memlekete gurur verdiği derecede bu savaşın dünya sulhuna yaramasını, vatandan uzak ülkelerdeki bu eşsiz fedakârlığın, bilvasıta. Türki-,yenin hürriyet ve istiklâline hizmet etmesini dileriz.
Dünyanın geçirdiği buhranı gecen harbden önceki Münich devrine, yâni müttefiklerin Hitlere her türlü teminatı verdikleri, fakat kuvvetine güvenen ve karşı tarafı zayıf gören Almanya-nın bu ricalara, ihtarlara, tehditlere kulak asmadığı günlere benzetenler çoğaldı. Birleşmiş Milletlere kadar gelen Cin temsilcileri Kore meselesini konuşmaktan ka. çınmışlar ve Sovyet delegesi Çinin müdahalesi aleyhinde Güvenlik Konseyinde verilen kararda veto hakkını kullanmıştır.
Sovyet Rusyanın plânı a-cıkca görülüyor. Bu plân çok marifetle tatbik edilmiştir.
Geçen haziranda, Şimalî, Kore komünistleri cenuba doğru tecavüze geçtikleri zaman, Sovyet Rusya. Güven-1 lik Konseyinden çekilmiş bulunuyordu. Bundan d>ia-j yı. Birleşmiş Milletlerin ve Amerikanın Kore bilfiil müdahale kararına engel Sovyet Rusya o tarihte Güvenlik Konseyinde hazır bu-
lunsaydı veto hakkını kullanır, bu müdahaleye engel o-labiiirdi. Belki de, böylece zaman kazanan komünistler bütün Koreyi ele geçirirlerdi. Sovyet Rusya, Kore komünistlerinin tecavüze geçeceklerini elbette biliyordu. Bu tecavüz hareketini bizzat Rusya hazırlamış, emir Moskovadan gelmişti. Buna rağmen Sovyet delegesinin o günlerde, herhangi bir ba. hane ile, Güvenlik Konseyini terketmiş bulunması, bu suretle Amerikanın acele müdahale etmesini önlememiş olması, Rusyanın büyük bir siyasî hatası, acemiliği sayıldı
Halbuki şimdi anlaşılıyor, Sovyet Rusya, herhangi bir bahane yaratarak, o günlerde Güvenlik Konseyinden hususi maksatla çekilmiş, fArkası 2 nci sahifede)
E1E3C£XZS33
Vapurlara dair rapor
harbine, etmeleri olamadı. ’
1 — Son günlerde bazı vapurların camları silinmiştir. Kırk yılda bir hamama girmiş ve viizü gözü açılmışa benziyorlar. İnsanın ruhuna ferah veriyorlar. Acaba bu vapur yeni mi geldi, tereddüdü hâsıl oluyor. Maşallah peh peh diyoruz. Teşekkür ederiz.
2 — Bazı vapurlar, iskelede uzun müddet bekletildik, leri ve içeri yolcu alınmadığı j halde, kapılar açılınca bir de bakıyorsunuz: Tilkiyi deliğinden çıkaracak bir duman. I Anlaşılıyor ki. halk dışarda bekletilirken pencereler açılmamış... Öğürtücü bir zifir kokusu... Vapurlarda ve
(Arkası 2 nci sahifede)
Atom bombası
Ermeni patriği seçimi bugün Kumkapıdaki Meryem Ana kilisesinde yapılacaktır.
Gecen cumartesi günü seçi-
Şanlı tugayımızın kahraman komutanı Tahsin Yazıcı
Cumhuriyetçi iki âza bombanın kullanılmamasını istiyor
Ermeni patriği bugün seçiliyor
Created by’free version’of 2PDF
Nevyork 2 (R) — Tanınmış İki Cumhuriyetçi âzası, atom bombasının Korede kullanılması aleyhinde bulunmuştur. Â-yandan Taft şöyle demiştir:
— Atom bombasının şimdi kullanılması feci bir hatadır. Üçüncü Dünya harbi çıkarsa atom bombasını, bu harbe se-
bebiyet verenlere karşı kullanmak lâzımdır.»
Stassen de şöyle demiştir:
«— Atom bombası kullanılırsa yüzlerce milyon Çinlinin ölümüne sebebiyet verilmiş olacaktır. Halbuki bu zavallılar, tecavüzün müsebbibi değil komünizmin kurbanıdır.*
Muhaliflerin tezahürat yapmaları ihtimali var. Kirkor (Kusan) Ziver Karabetyan patrik seçilecek
Kuşaıı Kaıabetîar.
ted Press): Türk askerMrl kanlı muharebe sahasından yaralılarını sırtlarında’taşıyarak küçük gruplar halinde 50 mil yürüdükten sonra buraya geldiler.
Kunuri’de komünist çemberinden kurtulduktan sonra l-ktncî Amerikan tümeninin gerisinde artçi muharebeleri yaparak yeniden toplanmak üzere bucaya gelen askerler aç. yorgun ve muvaffakiyetle çarpıştıktan sonra geri çekilmeğe mecbur kalmanın verdiği tees-
(Arkası 2 nci sahifede)
Duaya şampiyonluğunu Kazanan güreşçilerimiz bir arada
Yaşar Doğu, dün giireş federasyonuna bir doktor raporu göndererek güreşlere giremiye-ceğlnl bildirmiştir. Bu durum muvacehesinde güreş federasyonu keyfiyeti milletlerarası güreş federasyonuna haber vermiştir. Son dakikada yapılan bu emrivaki karşısında Yaşar’m şiddeti- cezalandırılacağı söylenmektedir. Yerine bir başka Türk güreşçinin girip girmlyeceği milletlerarası güreş federasyonundan alınacak UtUnıal üzerine belli olacaktır.
[Yazısı $ üncii sahlfemlzde]
len Ermeni tımıımî meclisini patrik kaymakamı Ârslnuyanın neması lâzımsa da Arslânyanın son günlerde ı rahatsızlanması yüzünden meclis piskopos ve patrik namzedi kıısan Karabetyan iKirkor Ziveı ı tarafından açılacaktır.
Bugün patrikhanece yapılacak olan idare heyeti ve ruhani heyet - seçimlerinden umumî meclis âzalacı hanenin
soııra patrik-karşısındn bulunsa Meryem Ana kiLIsedine giderek
saat 12 ye doğru patriği seçmek
1 (Arkası 2 nci sahifede)
— Seçimden sonra dertlerimizle uğraşacaktınız..
— Aman oğlum, bizim derdimiz bize yetiyor şinıdu
Truman 18 milyar tahsisat istedi
Amerikan ordusu ve atom silâhlarının imali arttırılıyor
Nevyork 2 (Radyo )— Başkan, Kongreye müracaat ederek Kore hâdiseleri münasebetiyle haziran ayında 2,800,000 kişiye baliğ olacak Amerikan Ordusu kadrosunun d,aha fazla arttırılmasını. 40 bin kişilik yeni bir kuvvetin silâh altına alınması lcab ettiğini söylemiş, silâhlanma ve atom silâhlarının İmalini arttırmak için 18 milyar dolarlık yeni tahsisat verilmesini istemiş ve demiştir kİ:
(— Hür milletlerle Komünist Çin ve Rusya arasındaki İhtilâfların hallini İstiyoruz, Muslihane yollarla namuskârane surette halledtlmtyecek hiçbir mesele yoktur.»
bfevyork 2 (Radyo) — İngiliz temsilcisi Sir Benegal, Komünist Çin temsilcisi General Wu Me dün görüşmüştür. Sir Benegal, görüşmenin bir nezaket
ziyareti olduğunu- ikinci bir mülakat için Komünist Çin temsilcisi tarafından müracaat vuku bulması lâzım geldiğini söylemiştir.
Sir Benegal, bu mülakattan sonra Amerikan temsilcisiyle görüşmüştür.
Vali bugün geliyor
Bir kaç ğündiir Ankara'da bulunan Vali v₺ Belediye başkanı Fahreddln Kerlfn Gökay, bugün öğleden sonra uçakla şehrimize dönecektir
Kadirlide yangın
Kadirli 1 fA.rt.) - Bu sabah çarşıda çıkan bir yangın neticesinde sekiz dükkân içindeki eşyalariyle birlikte tamamen yanmıştır. Zararın yiv. bin hra olduğu talimin edilmektedir.
2 Aralık 1950
Hafta Sonu Notları fgi
Bir güzel şehir ki oteli yok!
Çok seyahat ılın İş bir
İnsan sd'atlylc bilfi teceddüt söyleyeoilirlm kl dünyanın en Eiisel şehri İstan-bııldur. Gök ve denizin mavilikleri İçiliri* Asya He Av-nıp;’.yı birbirine bağiıyan yedi tepesi ve eski ûir dünya merkezi olarak geçmişin zaferlerini terennüm caen âbi-cirl eriyle bu ırat h :r yerden önce îstanbuln iâyıi.'»r
şehre deniz yolu ile girmek. 'maııda unutulmaz bir hâtıra bırakır. Vapurunuz, Boğaz lan kopup gelen hafif bir melteme uaş vererek sa-jaybuınuna kıvnlırken eski İrianbulun ve Bizans eserlerinin yükseldiği kışını geçersiniz. Topkapı Şaiayı İle bir çok isyan hareketlerinin arasına sed çeken surların gerisinde birer zarafet sembolü halinde minareler yük-neilr. çiniciliğin şaheseri cilan cluvor tezyinat: İle Sultanahmet camisini geçtikten sonra, şimdi müze olan Bl-zansın meşhur Ayasofyast karşınızda yükselir...
Eğer önceden otelde bir o-da ayırtmamış İseniz, îstan-bulun, bir seyyahı cezbede-cek bir çok hususiyetlerine rağmen, onun Istlrahatinin tam anı i yİ e İhmal edildiğini görmekte gecikmezsiniz. Bu yaz bir, İki Amerikan seyahat acentası, Istan bulda iki hafta kalmak suretiyle bir, iki •eyahat organize etmek İstediler. Fakat elli kişilik bir kafilenin bile istirahatım lâ-yıkyle temin etmek inıkân-«zdır.
Yukarıdan buraya kadar okuduğunuz, yazıları ben yazmadım. Başka bir Türk muharrri de yazmış değildir. Bir yabancı uazcteol yazmış. Yakın zamanlara kadar şehrimizde bulunan ve bu şehri
hakikaten çık severek Bra-mızdan ayrılan bir gazeteci, New fork lîerald Tribüne gazetesi muharrirlerinden Maurice Moyal yazmışı. Bu güzel şehrin» bu nefis İstanbul un görülecek yerleri pek çoktur. Tabiat de görülecek eserlerine kendiliğinden eşsiz güzellikler İlâve etmiştir. Gelgelelim, şehrimizi dışarıdan görmeğe gelecek olanları misafir edeceğimiz bir o-tclden evvelki gün olduğu gibi dün de mahrumduk. Bugün de mahrumuz.
Haydi diyelim kl biz kendi malımız olduğu için Istan-bulu fazla medlıediyoruz. «Otel de otel» diye tuttururken mübalağaya kaçıyoruz. Ya bu yabancının söyledikleri nedir? O da aynı noksanı, bir yabancı olduğu, otelde yatmaya mecbur bulunduğu için bizzat görmüştür ve Tûklerl sevdiği İçin bir otel yokluğundan en az bizim kadar yanıp yakılmaktadır.
Bön öyle sanıyorum kl salâhiyet sahipleri için îstan-bulu bir otele kavuşturmak kadar kolay muvaffakiyet az bulunur. Böyle olduğu halde bu cazibeye resmî makamlar nedense kapılmıyorlar Amerikalı otelci Hllts’ln teklifine dahi müspet bir cevap verilemediği İçin o zatın da otel İşinden vazgeçmek üzere olduğu söylenmektedir.
Yine duyduğumuza göre Farkotel mevcut binanın ü-zerine bir kat İlâve etmeye kalkmış. Ona da müsaade e-dllmemlş.
Anlaşılan İstanbula otel yapmayı yabancılar İstiyor, biz yapılmaması İçin elimizden gelen zorluğu çıkarmaktan geri kalınıyoruz. Ne diyelim ?
Şevket RADO
Meclîs, İnönü'nün takririni iade elli
Bölük Başının istizah takriri ve sınıfta kalan hukuk talebesine bir imtihan hakkı daha veıilmesi kabul edildi
Ankara 2 (Akşam) — İsmet İnönü tarafından verilen gensoru takririnin dünkü Meclis toplantısında D. P. ekseriyeti tarafından reddedilmesi üzerine Halk Partisinin, Osman Bö-lükbaşının takriri münasebetle umumî müzakerelere katılacağı söylentisi C H. P. çevrelerince tekzip edilmektedir. Bu çevrelere göre muhtemelen Ko-reye asker gönderme kararı hakkında kısa bir parti görüşü ve münakaşalara kısaca İştirakle iktifa edilecektir.
Ankara 1 — Büyük Millet Meclisi bugün saat 15 te Büyük Millet Meclisi Başkanı Refik Koraltan.ın başkanlığında toplanmıştır.
İsmet İnönü'nün gensoru önergesi
Malatya Milletvekili ismet j-nönü’nün, dış politika ile memleketin siyasi ve askeri meseleleri hakkında Başbakandan gensoru açılmasına dair önergesi hakkında söz alan Ağrı Milletvekili Celâl Yardımcı şunları söylemiştir:
«tç tüzüğün 89 uncu maddesine dayanarak söz almış bulunuyorum. Altı aylık bir çalışma devresinde samimî duygularla çalıştığının bir tek örneğini gösteremlyen muhalefetin, bugün vermiş olduğu bu önerge de maalesef lç tüzük hükümleri
bakımından asla vazıh görülmüyor. Sayın İnönü bu önergesinde iç tiiğüğün 157 nel maddesine istinat! etmiş değildir. Bunun İçin bu önergenin gündemden çıkarılarak sahibine geri verilmesini İstiyorum. Takrir sahibinin İç tüzük hükümlerine göre hazırlıyarak vereceği takriri İlk önce şahsan ben kabul edeceğim. Bu hususta da bir önerge veriyorum.»
Kürsüye gelen önerge sahibi Malatya Milletvekili İsmet İnönü, Başbakandan gensoru a-çümasını tazammun eden önergesinin İç tüğüziin 157 nci maddesi hükümlerine uygun olduğunu söylemiş ve 157 nci maddeyi okumuşutr.
İsmet İnönü, bundan sonra, önergesinin mahiyetini İzah etmiş. bu arada esasa girdiği için, Başkanlık tarafından İkaz edilerek. kendisine usul hakkında konuşması bildirilmiştir.
fnönü, önergesinin Iç tüzük hükümlerine uygun bulunduğunu ve önergesinin kabul edilip edilmemesinin Meclise kalmış bir iş olduğunu ifade ederek sözünü bitirmiştir.
Bundan sonra Ağrı Milletvekili Celâl Yardımcının önergesi okunmuş ve bu önerge çoğunlukla kabul edilerek, İç tüzüğün 157 nci maddesinin hükümlerine uymıyan Malatya Milletvekili Işmet İnönü'nün önergesi geri verilmiştir.
Bölükbaşının gensoru takriri
Kırşehir Milletvekili Osman Bölükbaşı İle Mardin Miletvc-kill Kemal Türkoğlu'nun, Kore-ye gönderilen savaş birliği hakkında Başbakandan gensoru a-çılmasına dair önergesi, lç tüzük hükümlerine uygun görüldüğünden. bir muhalif oya karşı ekseriyetle kabul olunmuştur. Bu münasebetle kürsüye gelen Devlet Bakanı Başbakan Yardımcısı Samet Ağaoğlu, hükümetin bu mevzuda 11 aralık pazartesi günkü Meclis toplantısında cevap vereceğini söylemiştir.
Sınıfta kalan hukuk öğrencileri
Bundan sonra Hukuk Fakültesinde sınıfta kalan öğrencilere bir hak daha verilmesi hususundaki Büyük Millet Mecll-şlntn 2698 sayılı kararına emsal biı- karar alınmasını istlyen dilekçe komisyonu raporunun müzakeresine geçilmiş, lehte ve aleyhteki bir çok konuşmalardan sonra komisyon raporu büyük bir çoğunlukla kabul e-dilerek sınıfta kalan Hukuk Fakültesi öğrencilerine bir imtihan hakkı daha tanınmıştır.
İkinci Oturumda ekseriyet kalmadığından, pazartesi saat 15 te toplanılmak üzere müzakerelere son verilmiştir.
Verem sergisi
KORE
(Baş tarafı birinci sahifede) aür içindeydiler Bütün bu hale rağmen silâhların» ve yaralılarını birlikte gelirdiler -Yaralılar yol boyundaki hastanelere yatmak istemiyorlar, kendi tugaylarını uriıiyorlardı. Tugay komutası general Tahsin Yazıcı' nın irtibat subayı yüzbaşı İsmail çataloğlu vaziyeti şöyle lı:ah etti:
«Kunuri’de tekrar toplanmak üzere muharebeler vererek oraya kadar geldik. Fakat toplanmamıza vakit kalmadan Çinliler yine yetişti. General oradan da ayrılmamıza karar verdi ve askerlerine Pyongyong’a doğra erada tekrar toplanmak flzere dağınık olarak yürüyüşe geçmelerini emretti. Fakat bu emri tatbike geçmeden önce Sunçon yohı üzerindeki ablukayı kırmağa çalışan birliklere yardım etmemiz talimatını aldık. Cephane ve yiyecek yokluğuna rağmen verilen emrlrlerin hepsini yerine getirdik. İşte hikâye bu-dur.
Generalin emri veçhîyle dağıldık ve yürüye yürüye buraya geldik. Yaralılarımızın çoğunu eırtımızda getirdik.»
General Tahsin Tazıcı düşman çemberini yardı
Koreden evvelki gün. alınan bîr haberde savaş birliğimizin komutanı general Tahsin Yazı-cı'nm yaralandığı bildirmiş, bilâhare şehit düştüğü hakkında rivayetler çıkmıştı.
Gelen en son Iıûberlerç göre, general Tahsin Yazıcı, komutasındaki kuvvetlerle düşman çemberini yararak kurtulmuş ve dün, karargâhı İle Pyongyang’a gelmiştir. Generalin kurtuluşu asker üzerinde çok büyük bir tesir yaratmıştır
Avam Kamarasındaki tnkdirkâr beyanat Londra 1 (A.A.) — (Reuterl! Dün Avam Kamarasında cereyan eden müzakerelerde Muhafazakâr saylavlardan Henry Hopklnson, Korede harekâta katılan Türk tugayının «kahramanca hareketinden» sitayişle bahsetmiştir Hopklnson süslerine şunları ilâve etmiştir:
«Scnelerdenberl kendi lop-
Truman-Attlee
(Başta rafı 1 inci sahlfede) selelerini görüşeceklerdir.
Fransız Başbakanı Pleven in Vaşîngtona gitmesi İhtimali vardır. Pleven, yanında Dışişleri Bakanı Schtunan olduğu halde bugün Londraya gelerek Att-lee ve Bevln ile görüşecektir. Fl&ven’In de Vaşlngtona gidip gitmlyeceği bugünkü görüşpıe-deıı sonra belli olacaktır.
Fransız hükümeti sözcüsü, Pleven, Fransıî Millet Meclisinden İtimat oyu aldığı halde Va-şinglona gideceğini söylemişti. Pleven. dün Meclisten itimat o-yu almıştır.
Beyoğlu olgunlaşma enstitüsünde açıldı
MÜletler dâvası uğrana savaşmak üzere kendini uzak topraklarda döşüşöyor bulması heyecan verici blr olaydır.» Dünyanın en iyi askeri Türklerdir Vashington 1 (A.A.) — (Usis) saat 10.45 te telsizle
Amerikan millî Savunma Bakanlığının Kora'dekj bir sözcüsü, Türk kuvvetlerinin hâlâ düşmanla süngü süngüye çarpışmakta olduğunu söylemiş ve sözlerine devamla! «Çarşamba günü söylediklerimi tekrarlamaktan kendimi alamıyorum; Türkler dünyanın en lyl muharipleridir» demiştir.
Türkler, Watvon bölgesinde çarpışmaktadırlar.
9 numaralı resmî tebliğ
Ankara 1 (AA.) — 9 numaralı resmî tebliğ:
Milli Savunma Bakanlığından bildirilmiştir;
Tugayımızın 29 kasım 195ü günkü muharebelerde çevrilmiş bulunan bir taburunun İki bolü ğil düşman hatlarını yararak birliğine katılmıştır.
30 kasım 1950 sabahı bu tabiinin iki bölüğü de çemberi yararak onlar da tugayına iltihak etmişlerdir.
Bugün tugay, yeni mevzilerinde savunma tertibini almıştır Zayiat henüz belli değildir.
Fakat bütün bunlara rağmen Türkler yeniden teşkllâtlandık-raklannı müdafaa Içnı tam se- tan sonra İlk fırsatta tekrar ferber bir halde bulunan bu Çinlilerin karşısına çıkacakla-birliğin daha önce, Birleşmiş rını söylüyorlar .
Şehrimiz sağlık müdürlüğü, halkımızın veremden korunması için korunma çarelerini, veremin memleketimizdeki tahribatını ve ekonomik zararlarını müşahhas bir şekilde belirtmek için mulâj ve afişlerden müteşekkil Beyoğlunda bir sergi açmıştır. Beyoğlu olgunlaşma enstitüsünün daimi sergi kısmında açılan verem sergisi bir hatta devam edecek ve her gün sabah saat 10 dan 21 e kadar açık kalacaktır.
Sergi, şehrimiz Sağlık müzesinde hazırlanmış tır. şehrimizden sonra Ankarada açılacaktır.
Veremli çocuklar paviyonu açıldı
İlkokul çağındaki veremli çocukların tedavisi İçin şehrimizde biı- müessese yoktur. Veremli öğrencilerin müracaatlarını gözonünde tutan sağlık ve sosyal yardım müdürlüğü, dün Şişli Çocuk hastanesindeki eski pavlyonlardan birinde veremli çocuklar için 15 yataklı bir kısmı açmıştır.
Dun buraya 4 veremli çocuk yatırılmıştır. Burası devam e-decek ve tevsii için imkân aranacaktır.
İktisadî devlet teşekkülleri memurları partilere gîremiyecek Ankara 2 (Akşam) — iktisadi devlet teşekküllerinde çalışanlar her hangi bir partiye kaydolunarak siyasetle meşgul olabilmektedirler. Mevcut mevzuatın bu İmkânları vermesi ü-zerine, Ordu Milletvekili Refet Aksoy katma bütçelerle özel 1-dare ve belediyeler bütçelerinden ve İktisadi devlet teşekküllerinden aylık ve ücret alan memur ve hizmetlilerin siyasetle uğraşmamalarına dair bir kanun teklifinde bulunmuştur.
Teklif dün İçişleri Komisyonunda görüşülmüştür. Komisyon azalan, bütün memur zümresinin siyasi hayatta faal bir rol oynamaması gerektiği üzerinde durmuşlardır. Neticede kanun teklifi esas ve prensip o-larak kabul edilmiştir.
Bakanlar Kurulu toplandı
Ankara İ — Bakanlar Kurulu bugün. Başbakan Adnan Menderesin de iştirakiyle, Cumhurbaşkanı Celâl Bayar'ın başkanlığında geç vakte kadar toplandı. Devam eden çalışmalarda bütçe meselesi 11e Kere meselesinin arzettiğı son safha dola-yısiyle mühim dış mevzuların gözden geçirildiği söylenmektedir.
Çok sayın Acenta ve Radyo sahiplerine İZMİR FUARINDA büyük takdirinizi kazanan ve aylardan beri radyolarınızın enerji kaynağı olan İsveçln PERTRİK marka her voltta bataryaları bugün Nordiand vapuru İle limanımıza gelmiş olup gümrük muamelesini müteakip sîzlere gönderileceğini saygılarımla bildiririm,
TÜRKİYE MÜMESSİLİ Radyofon NİHAT IŞIK — İstanbul
Ermeni patriği
(Baş tarafı birinci sahifede)
Üzere İçtima edeceklerdir.
Hâlen İki patrik namzedi vardır. Biri Kusan Karabetyan (Kirkor Zivcr), diğeri de Arslanyan. Fakat Arslaııyaıun kazanması İhtimali artık varld değildir. Bütün Arslanyan taraftarları Kusan Karabetyanı destekleyeceklerdir.
Bugün toplanacak olan 73 azanın 30 u Arslanyan taraftan olarak tanınmış kimselerdir. Mecliste 43 de muhalif vardır. Bu muhalifler arasında bulunan bazı âzaların Kusan Karabetyana oy vermelerini temin etmek İçin son günlerde büyük gayret sarftdlimişlir. Muhalifler arasından 8 azanın Karabetyana rey vermeleri temin edildiği takdirde seçimi ihtilâfsiz bir şekilde Kusan Karabetyan kazanmış olacaktır.
Sabah Gazeteleri Ne Diyor ?
Tramvaylar
kalkabilir mi?
Felek, Ct'MHURİYETteki fıkrasında, Beyoğlu’ndan tramvayların kalknmryacağı-nı işaret ederek şunları yazmaktadır:
«Bence tstanbulda tramvay hatmin caddeden kalkması için, ya İstanbul - Beyoğlu tünelinin yapılması, yahut. Köprünün yanına bir ek tramay haltı, Beyoğlutıdu da caddenin üstüne sütunlu bir hat İnşası lâzımdır. Bunlar İse milyonlar işer. Devlet bu sırada bu parayı veremez. Belediye de bunu bulamaz. EcnebL şirketler ise sermaye dökmek İçin garanti ister. İmtiyaz ister. Üstelik ücretle -
-
PEŞİN ve TAKSİTLE en ucuz fiat: Ayda 10 — 15 — 20 — 25 lira takside
I İNGİLİZ - AMERİKAN - ALMAN TRENÇKOT - Pardesüleıl
ÎOOo Lira YILBAŞI hediyesi — Bankaların ikramiye knr'alanna Iştirâtc hakkı |
Ma hm v dpaça.K apn lı çar ş, ka pisi yan ı ndu kl 18 .SAL ÂH ADDÛI ARAK AŞL1®
re zam İster. Bunu da bugünkü idareler veremezler, Onun için tramvayların Beyoglun-dan kalkması bir hayalden İbarettir.

Usulüne uygun değil
YENİ SABAH'ın başmakalesinde C. H. P. nin Meclise verdiği gensorunun reddi hakkında şöyle denmektedir:
■ Eski İktidar, ekseriyete dayanarak, muhalefeti susturmak yolUTıu her zaman tercih etmiş İdi. Amma onun tuttuğu bu sakat yol. hiçbir vakit, aynı hatalı istikamette yürümek için kâfi bir sebep teşkil etmez. Halkçıların bütün yaptıkları aynen ve lade-ten tekrarlanacaksa 14 Mayıs mesut İnkılâbının ve milli
hamlenin mânası ne olacaktır?»
SON

Menderes çekilmelidir
Elem İzzet Benice
TELGRAFtakî başmakalesinde gensorunun reddine temas ettikten sonra şöyle demektedir:
«Halk efkârı bugün aydınlatılmazsa ve buna lüzum hissedilmezse hangi zaman ve hangi şartlar içinde ve altında bu ihtiyaç hissedilir? Yalnız bu kayıtsızlık ve bu kayıtsızlığın mânevi sorumlulu ğu dahi Menderes'i kendisine mevdu hizmet ve mesuliyetlerden çekilmeğe mecbur e-decek ölçü ve kuvvettedir.»
>— TGZ SOĞAN -
■ Yemeklerinize lezzet, evinize rahatlık verir. Beyoğlu E [tan mahallesi Serdar Ömer Cad. No. 138 Telefon: 80149
Büyük ölçüde bir Sovyet plânının başarı ile tatbiki karşısındayız
(Baş tarar» birinci sahifedel de gerek hükümet, gerek Kore tecavüzü günlerinde muhalefet, yalnız Asyayı de. yerini boş bırakmıştır. Çün- ğil, Avrupayı da ölüm tehli-kü, o günlerde Güvenlik' kesinin tehdit ettiği, çok na-Konseyinde hazır bulunsaydı, Koreye müdahale kararına karşı, pek tabiî oîarak veto hakkıru kullanmağa mecbur kalacak ve Amerika Kore harbine karışamıya-cak, Kore harbi bugünkü şeklîni almıyacak. Çinin müdahalesine lüzum kalmı-yacaktı. Sovyet Rusyanın hedefi ise Amerikayı Asya-da bir harbe sokmak, Ameri, ka İle Çini karşı karşıya getirmektir. Şimali Korenin tecavüze şevke dilmesi bu geniş plânın ilk tatbik safhasıdır.
Sovyet Rusya, komünist Çin Birleşmiş Milletlere a-lınmadı diye oradan çekildi. Bu suretle hem Çinin minnetini kazandı, hem de gaybubetiyle Kore harbîne A-merikanın karışmasına imkân sağladı.
Sovyetler, Asya politikasında iki gaye gütmektedirler: Biri, komünist Çinin Birleşmiş Milletlere girmesini şiddetle ister gibi görünmekle beraber buna hakikatte engel olacak tertiplere başvurmak. İkincisi, A-merika ile, Çin arasında anlaşmayı bertaraf etmek. Komünist Çin Amerikanın yardımına muhtaçtır. Rusya bu malî ve İktisadî yardımı yapacak kudrette değildir. Rıısyamn en cok çekindiği şey, Çlnde Tito gibi müstakil bir komünist hükümetin Moskova emrinden çıkarak Batıya dönmesidir. Amerika bu ümitle cok oyalanmıştır.
Sovyet Rusya bu plânında şimdiye kadar muvaffak olmuştur. Amerikayı, bütün askerî kudretiyle Asyada bir harbe sürüklemiş. Çini de Amerikaya karşı harbe götürmüştür. Kendisi, şimdilik, arkadadır. Sahnede görünmüyor. Hangi safhada, ne zaman, nerede işe karışacaktır, belli değil.
Vaziyetin vahameti, İngiliz Avam Kamarasında cereyan eden müzakerede iyice belirtilmiştir. Muhalefetin bir istizahiyle Parlâmentoda biı- konuşma açılmıştır. O çeşit demokrasilerde muhalefetin sorulan, bir manevra. bîr kötü niyet alâmeti, hükümeti zora koymak için bir oyun addedilmiyor. Dünyanın bu tehlikeli durumunda, muhalefetin sorusu hemen gündeme konarak münakaşa açılıyor ve fikirler aydınlatılıyor, Yâni işler bizim demokrasideki gibi cereyan etmiyor, bu buhranh günlerde soru takrirleri bin bir vesile ile reddedilmiyor.
İngiliz Parlâmentosunda iki gün süren bu müzakere-
zik günler yaşandığı noktasında birliktirler. M- Chur-chill, Rusyamn henüz yeter sayıda atom bombası yapmadığı için tecavüze Girişmediğini, fakat Amerikaya üstün olunca atom bombasını kullanmakta tereddüt etmeyeceğini bir kere daha söyledi. M. Churchill haklıdır. Rıısyamn, bir yandan Çini harbe sokarken, diğer taraftan bütün dünyada hararetli bir sulh severlik ve atom bombası düşmanlığı propagandasına girişmiş olması başka türlü izah edilemez.
Şimdi ne olacak?
Muhakkak olan, iyiye doğru gidilmediğidir. Amerika, bu yeni durum karşısında ne karar vermiştir, henüz bilmiyoruz. Çin kuvvetleri, Korede herhangi bir yerde duracaklar ma? Amerika ve Birleşmiş Milletler Çine karşı da harekete geçecekler mi? Ahvalin inkişaf tarzı bu hâdiselere bağlıdır. f
Başkan Trumanm, atom silâhını kullanmak yetkisinin Başkomutana ait olduğu tarzında çıkan beyanatı bütün, dünyada derin heyecan uyandırdı. Bunun üzerine Truman, atom kullanmak salâhiyetinin kendi şahsına ait olduğunu, gerekirse bu çareye de başvurulacağını açıkladı.
Bu durumun, bütün dünyada, bilhassa ,blr Cihan Harbini önlemeğe çalışan İngllterede nasıl bir telâş ve endişe ile takip edildiğini anlamak için ajans haberlerine göz gezdirmek kâfidir. İngiliz Başvekili, Trumanla görüşmek için Amerikaya gidiyor.
Başkan Trumanm beyanatı azimlidir. Amerika, tehlikenin büyüdüğü nispette sllâhlanmayı arttırmağa karar vermiştir.
Bu durum karşısında Tür_ kiyenin gördüğü, bildiği, düşündüğü nedir? Bunu da yetkili ağızlardan öğrenmeğe muhtacız. Bu bakımdan, Meclise verilen soru takrirleri, iktidar sözcülerinin zannettirmek İstedikleri gibi bir politika oyunu değil, tam zamanında bir muhalefet görevidir. Kelimeler, şekiller, «Harf-i-Cer» 1er ü-zerinde durarak vakit kay-laedecek. birbirimize düşecek zamanda mıyız? Tehlikeden çok uzakta mıyız? Parti grupundaki konuşmaları o-kuyunca, hayret ve dehşetten donakaldığımızı itiraf ederiz.
Necmeddin SADAK

BORSA
r((»ni»u; Batm™” 1/ltrlSSâ iİBİltrt
ESHAM VE TAHVİLAT %. I FAİZLİ tahvIller
Sıva» ■ En urum I Sıvan ■ Erzurum 5-7 1!HI Demiryolu • IIM1 Demiryolu U 1941 Demiryolu Milli Müdafaa Milli MUdnlaB Mili! Müılar»» Milli Müdafaa Milli Müdafaa VI
TU
I □ m ıv
21.10
50.80 3».W 20.90 20.52
joro »85
20.20
1900
% t FAİZLİ TAHVİLLER
1951 Demiryolu I Kalkının» I
Kalkınma 11
I Kalkınma LO
19-113 istikraz» I
I IMS ıs İtler azı O
1048 İstikra» t
% M FAİZLİ TAHVtL
IMS tahvil! 98(a
% & FAİZLİ TAHVİLLER
23,45
2Û İO
2045
21 4-5
08 SO
1833 Ergani 1530 İkramı,veu Mim Mllrtnlaa Dcmlrvolu IV ûrmlrvolu v ____________ _____
SİRKEl HISSeLEHİ
McrHCl Uaıması
İS Bankası
, r Tırarel Banka®
j Aralan Çimento şark DeSırrûkıırtllk
; Milli ReanUraıı»
124 —
Dikkatler
(Baş tarafı 1 inci salıifede) Vapurlara dair rapor trenlerde sigara içmeyenlere mahsus bir yer ayrılmasını ve katiyen sigara içirilme-mesini rica ederiz.
3 — Vapurlarda vc trenlerde en basit tamirlerin ya. pılmasiyle nakil vasıtalarımızda İ)ir yüze gîilerlik hasıl olabilir, müfettiş gezdirilsin. ne kadar kolay muvaffakiyetler olduğu göriilc. çektir,
4 — İskelelerde mâkul birci satış barakası lâzımdır.
5 — Büyük iskelelerde, meselâ Üsküdarda, hangi vapurun ııe istikamete hareket ettiği anlaşılamıyor. Herkes biribirine soruyor, ışıklı veya ışıksız bir tabelâ, yahut oparlör konulursa halka kolaylık olur.
6 — Bu gibi ıslahat ile halkın gönlünü almak ve ivî vazife görmek mümkündür. Biz meslekten olmadı-
tekmil noksanları göremiyoruz.
ıs,»»» | çimiz için Kl “ ■
ANADOLU DEMİRYOLU GHUPO
'W'
Nâzım Hikmet tsviç-reye gitmek istiyor Şnfr Nazını Bil’im*' .diin Emniyet müdür «4uil mürae: oî ederek îşylçn • «sHıııek uzeıc 3ı pasaport İstemi lı.( Şaıi', biı sb-- ş Muhatı iç’n em'p olarak sıhhi ® w nu-uımmtı ut» mnclı '.ertlr.
110.—
11250
57 50
Tecrübeler zinciri
ay
AKŞAMDAN= ’— AKŞAMA
Seyyar bir
«Sû uarona»_____m üzesi
Tanınmış avukatlardan (ismini gizliye») bir zat, mektepte ho-caındr. Şu filerinin sütunumda yazılmasını istedi: c Savarona yalının satılması büyük bir hatadır. Bunu müze olarak saklamak, ihtimal daha başka hâtıra-h eşyalarla bezendirerek gez meli. gezdirmeli, ileriki nesillere yadigâr bırakmalıyız. Bakımını da, gezdirme ücretlerde sağlıyabilirîz.
Geçen gün gazetenizde Cemaleddin Bildik'in bir yazısı vardı. Ertuğrul yatının bir kamarasının müzelik olduğundan bahsediyordu. Sa varona vatı, Atatürk devrinin seyyar olabilecek biı müzesi, bir hâtırasıdır.
Vaktiyle, gazetelerde okumuşsunuzdur: Tarihimizin bazı kıymetli evrakım, gaflet yüzünden okkayla satmışız. Sonra bunları, I Bulgaristandan satın almak durumuna düştük.
Savarona meselesi de buna benzemesin mütalâanızı ilâve ederek yazınız.» Mütalâamı ilâve etmeden yazıyorum, hocam. Siz. bu fikri etraflı olarak anlatmış bulunuyorsunuz.
★ #
Okul - Aile birlikleri ancak faydalı olabilir
Gazetelerin birisinde le bir haber vardı:
«Okul Aile Birlikleri, muallimlerin iyiliği, rinde bırakılmaları ve saire hakkında mütalâalar yürüterek çizmeden yukarı çıkmağa başlamışlardır. ** işe karışmamalıdırlar.»
Bir çocuk doğar; ana ile baba, şayet hayatı iyi bilmiyorlarsa. bu cocuğu daima baskılan altında yaşayabilecek sanırlar. Hattâ eski medeniyetlerde ana ile babaya, çocukları üzerinde fevkalâde haklar verilmiştir. Fakat sonra, anlaşıldı ki, b(r yaşı geçince, çocuk, ne edeceği malûm olmıyan yepyeni ve müstakil bir hüviyet halini alır.
İnsanların doğurdukları canlı varlıklar değil, icadet-tikleri makineler bile öyle: Eski hayat tipini bozuyorlar. yenisini bize dikte ediyorlar. Meselâ, tab'ı ve dizgi makineleri, hattatlığı, e] mürettipliğini yıkmışlar; bunlarla geçinenleri tarumar etmişler; bugün bizim sürdüğümüz rotatifti, dizgi makineli bir meslek yaratmışlardır. Bu da bozulacak. Yerine başkası çıkacak.
Teknik ve içtimai sahada her yeni varlık işte böyle, tıpkı yeni doğan çocuklar gibi, sürprizler doğurur. Okul - Aile Birlikleri de böy-ledir. Demek, bu da, maarifte profesyonel maarifçtlerin üstünde bir jüri rolü oynamağa doğru adım attı. Profesyonel hukukçular üstünde jüri oluyor da pedagoglar üzerinde niçin olamıyor?
Bu yeni doğan teşekküllerin seslerine kulak kabartmalı. İnşallah demokrasi ve terakki unsuru olurlar.
(Vâ - Nû)
Sanayi kongresi
Hazırlıklara dünden itibaren Ankarada başlandı
şöy-
bazı yerle-
Her
Bilindiği gibi Ticaret vc Eko. nomi Bakanlığı 1951 yılının ilk , ayları İçinde Ankarada büyük , bir sanayi kongresi toplayacak* , tır. Memlekette sanayi ile ilgili ı resmî ve hususi butun eşhas ve , teşekküllerin temsilci yollayacakları. böylece tahminen 700 -300 temsilcinin İştirak edeceği bu kongrede yurt sanayiini II-gilendiren her türlü mesele görüşülecektir. Kongre hazırlıklarına dün sabahtan İtibaren Bakanlıkta başlanmıştır
Diğer taraftan Bakanlık şeh-Timizdeki ilgili teşekküllerle sanayiciler muhitinde tahinmiş bazı eşhasa yolladığı birer yazıda. memleket sanayi politikasının ana hatlarını çizip yeril sanayie muayyen bir İstikamet vermek hedefini güdecek olan bu kongrede görüşülmesini arzu ettikleri meseleleri sormuştur. Dolayısile bu soru karşısında kalan eşhas ve teşekküller de fikirlerini sıralayıp Ankara-ya bildirmişlerdir. Bu yazılardan anlaşıldığına göre kongrede görüşülmesi arzu edilen meseleler arasında bilhassa şunlar vardır:
Memleket bünyesine ve aynı , zamanda dünyanın gidişine uygun sanayi politikası ne olmalıdır? Sanayiimizdeki işçi meselesi — Muamele vergisi —-İhracat sanayii — Sanayim ham maddeleri — Sanayici ve tüccar münasebetleri — Ticaret vc sanayi odaları — Sanayiin muhtaç olduğu kredinin halli — Amortisman meselesi — Hususi müteşebbise teminat işi — Gümrük vb tarife kanununda sağlanması lâzım gelen kolaylıklar — Sanayii İlgilendiren dâvaların mahkemelerde kısa zamanda karara bağlanması — Büyük ve küçük sanayiin birl-blrlerine zarar vermeden çalışmaları meselesi _ Memlekete makina ithalâtı üzerinde düşünceler — İş mevzuatının yeniden gözden geçirilmesi.
Kongrede bunlar gibi daha bir çok mevzular görüşülüp karara bağlanacaktır.
Üstad Münir Nureddin mevsimin ilk konserini önümüzdeki perşembe akşamı veriyor Yapılan dâvet üzerine konser vermek üzere pek yakında Ankara ve İzmlre gidecek olan kıymetli ses sanatkârı Milnlr Nureddin mevsimin İlk konseri- ' nl 7 Aralık önümüzdeki perşembe akşamı Atlas Sinemasında seçkin eserlerden mürekkep çok zengin bir programla verecektir.
Haber aldığımıza göre prog- . ramda Sadullah Aga. Hafız Post. Dede, Hacı Arif bey gibi ' eski büylik bestekârların en gü- ; zel eserleri mevcut olduğu gibi j zamanımız bestekârlarının da , güzel eserleri vardır. Üstad ay- ( rica hanımlar korosunun da iş- ( tlrakiyle eski ve yeni eserlerden bazı seçkin parçalar okuyacak-11 tır.
Pamuk ipliği
İSTANBUL = HAYATI
Sanayicilere her tevziat yapılacak
Bir müddettenberl büyük vel küçük sanayiciler arasında an-1 laşınazlık mevzuu olapelen pamuk ipliği İşi nihayet bir ne-; ticeye bağlanabilmişllr. Varılan karara göre İslanbulun yılda 20l0 ton civarında bulunan iplik ihtiyacının büyük bir kısmı Bakırköy fabrikası ima-lâıiyie karşılanacak, bu fabrikanın ihtiyacı karf ıliyamadığı zamanlarda da Ticaret ve Ekonomi Bakanlığı ihtiyaç sahibi sanayicilere ithal müsaadesi verecektir. Bundan sonra sanayiciler arasında her ay iplik tevzi edilecektir. Bu ay senayı birliğinin tavassutuyla 135 ton iplik dağıtılacaktır. Tevziata dün sabahlan itibaren Halk bankası vasıtasiyle başlanmış olup bu sayede piyasadaki karaborsaya esaslı bir darbe indirileceği ve serbest iplik Hallerinin paket başına 1-2 Hra ucuzluyacağı tahmin edilmektedir.
Yarın aksama
Kadar
BANKAMIZDA ACTIRILAC A K
2 5 0 liralık
Her bayan hesabı
21 ARALIK 1950
İkramiye keşidesine iştirak eder.
AKBANK
fr Türkiye'de hiç bir mecmuaya na.-ip olmamı? rağbete mazhar olan ve mevzuunun ilki olarak çıkan «Resimli Tarih Mecmu-a.ü.nin 12 nci sayısı İki miali mündericatia çıkmış ve birinci cildini ikmal etmiştir.
★ Her zaman elde bulundurulacak olan bu mükemmel cildin kapakları da metnine yakışır bir nefaset ve mükemmeliyette olarak piyasaya çıkarılmıştır. Bu kapakların Uyalı üç liradır.
Devlet Denizyolları memurlarının terfii
Devlet denizyolları memurlarından terfi edecek olanların terfi muameleleri tamamlanmıştır.
Diğer taraftan genel müdürlükçe terfileri tasdik olunanların gerekil muameleleri İkmal edilmiş ve Bakanlığın tasdlkl-na sunulacak listeler alâkalı komisyonun tetkikinden geçirilerek dün Bakanlığa gönderilmiştir.
Cetâl Atik
türlü yenemediği Mısırlıyı şuhun serbest'*- kax maçamın, ş fakat Greko Rcmendc çok raşncağını ve bunda şansları müsavi olduğunu kabul fth z.
62 kiloda bızdyn güreşçi yo» r, Bu slkiette Lübnanlı Taba İle İranlı Ssadiyan karşılaşacaktır Yakından ıto’mcdığimiz bu güreşler ha'»ktlndu bir kanaat sahibi İe{,illz
67 kiloda Servet Meriç, İsveçli Fıej ile güreşecek Bilhassa ser-besi güreşte t.rpanlan ile İşll-* har eden Servetin tsvcçliyl kazanacağını tahrniıı ediyoruz | Fakat bu kazanmanın tuşla ol-«Diinya şampiyon 1 uzj revarşr İması lâzımdır k] Greko Romeiı-mûsabakaları bu akşam Spor İde bir kurt olan rakibinin ala-ve Sergi sarayınla yaıtilacaltUt.’ca^ı puvanı karşılayabilsin. Bu müsabakalar milletlerarası federasyonunun son toplantısında Güreş t?de!ıi''yonmuzur' reisi Vehbi E.ure '."•almd.ı.1 teklif edilmiş v.> tlı*er milletlerin mümessilleri memnunlukta kabul edilmiştir Bilindiği gibi diinft şampiyon-’veçll Groenbergl evvel hıkları bir sene Greku Romen 4 diğer sene serbest olına*. üz:ıc sıra He yapılır Bunu» için b" seferki müsab ucalar 949 serütSt güreş şampiyonları He 19j: Greko Romen şampiyonlarını karşılaştıracaktır. Ve müsabakalar bu gece serF'îit. yalıt) gece Greko Romen tarzında o lacaktır. Ayrıca b'i müsababa-ların bir hususiyeti (V ayni gü reşçilerin hem serbestte ve hem □e Greko Romende yekdlğerlyle karşilaşmatı ve bu suretle kili halinde güreş sporundaki baş.* ularından imtihan vermeleridir Bu imtihana girecek vc her iki stilde muvaffakiyet göşteiccck güreşçiler stil şîimp'ronıı oıtrcil: ve en çok puv’n a*acak millet de beynelmilel federasyonun he dlycslni kazanacakta.
Diğer milletlere nazaıau -₺r-best güreşe 6 \e Grek. Humeı'c 1 olmak üzere 7 güreşçi snitacn
■ gınııza göre en faz'.n puvan ' toplayarak bey ıelm 1 -I tedera.»-yonun mükâfatını kazanmamız normal bir net ı edi rimiz hazırlıklı*rmı mak İçin uzu., m çalışmışlardır Cıı ara Muharrem. Na.ıüh lar rmı düşürmek .çiti İn dındaki Fin hamamı'-ce devam etmişlerdir. Ssrtk güreşlerde her zaman ülcluğu gibj büyük şanamız Dulunujğy muhakkaktır. Fakat lûkıpıer.'-mlzin de serb. st yetişmek |çm s.kı yapacaklarını yoz mak lâzımdır Hu ar.'dj Gri no Romen dünya şıımp’/onasuın yapıldığı Stokholm'da elde er: -mediğlnılz ve p*:k az »arkla kay beltiğlmiz O|t saf| bu fırsa.ta ele geçirmek v her btıkundan' üsLunlüğünıuzu ispat etmek imkânını, bulacağımız da ümit edilir.
Yapılacak nıı sabakalara gelince:
52 kiloda A!l Yücçl Misim Abdiilhamit ile güreşecektir. Alinin serbestte rakibini haklayacağını, fakat Greko Romende bir az zorluk çekeceğini zannediyoruz .
57 kiloda Nasuiı Akar Mısırlı meşhur I-lasan ile karşılaşacak. En teknik güreşçimiz Halllln pir, ■
Yaprak tütün bakım evi inşa edilecek
Tekel İdaresinin Ortaköyde bir yaprak tütün bakımevi inşa ettireceğini evvelce yazmıştık. Bu İnşaatın İhalesi bu hafta yapılmış olup İnşaata bugünlerde başlanacak ve yakında Ortaköyde yeni bir tütün
rakibine nazaran şansı biraz bakımevi çalışmağa başlayacak* fazla olmakla berabet Greko , tır.
Romendc her iki pehlivanı da ! müsavi görmekteyiz.
Ağır sıklet: Adil Candemir. dünyanın en kuvvetli ve teknik ağır siklet pehlivanı İsveçli meşhur Antonson ile karşılaşıyor. Böyle olmakla beraber Adil serbest güreşte kendine mahsus Lırpan ve sarmalarından birisini tatbik edebilirse kendisinden ümit ettiğimizde^ fazlasını yapmış olacaktır. Greko Romende İsveçlinin faikıyetini kabul etmek lâzımdır
I Güreşçilerimize bu zorlu Im-
73 kiloda en kıymetli güreşçimiz Celâlin, FinlandiyalI Sl-manaineni hem serb*.- t ve hem de Grei:oa Romendc ali etınesl normaldir Bunun f>k?l büyük taralından bir sürpriz olur 1 79 kiloda Yasar Doğunun. İs-
. „ Allah
hem şerbette ve hem de Greko Romcnde evire Çevire yenmesinin! bütün Türkiye bekliyor... Bunun aksi aynen Ce.âlinkl gl-bj büyük, hem de çok büyük bir sürpriz olur. I
87 kiloda Muharrem Caııdaş. tihanda muvaffakiyetler dileriz, İsveçli Palm ile karşılaşacak, her iki güreşçi de sağlam bir bünye ve o nispette tekniğe sahiptir. Bu bakımdan Muharremin her iki-güreşi de cok mücadelclj geçecektir. Serbestte Muharremin
RADYO
Kulüpler iki kısma ayrılacak

Gençleri sporcu olarak yetiştirmek için tedbirler alınacak
Beden Terbiyesi Genel dürlügunün lağvından
güreşte uı-e mücadele;- r onüıııie tat-
Müslüman emlâki nasıl elden çıkıyor?
Defleri Hakan! idaresince tutulan istatistiklere göre 1336 teşrinievvel zarfında İstanbul, Beyoğlu ve Üsküdar cihetlerinde Müslüman -lar Kumlara 55 bin filft lira 51 kuruş kıymetindi emlâk satmışlardır. Buna mukabil Müslümanlar Kumlardan 2 bin 224 liralık emi.. I. almışlardır. Museviltr ise Mtislü-ınanlardan aldıkları 18 bin 730 lira I kuruşluk emlâke mukabil emlâk Katmamışlardır. Bu bir ay zarfında Er-m eni ler Müslümanlurılan 12 bin 370 lira 35 kuruşluk emlâk almışlar, 11 hin 108 lira j*) kuruşluk emlâk satmışlardır. Bu istatistik Müslüman emlâkinin nasıl elden çıktığını göstermekledir.-
2 Kânunuevvel■ 192(j
Oöylemek kolay, fakat vapmak zordur. Mü-jhim mevzular ve bilhassa : vaitlere dayanan konular I üzerinde konuşulacağı zaman evvelâ lâkırdıvı terazinin bir kefesine, yapılacak işleri öbür kefesine kovniall, sözün kolaylığı ile isin zor-tuğu arasında muvazene ha-sil olursa konuşmalı; aksi takdirde, söz gümiiş, şiikiit ! altındır deyip susmayı tercih etmelidir. Hele resmi ağızlarda dil üzerinden kayan vaitler birer bono mahiyetindedir, vâdesi gelince ödenmesi icap eder; gecikmeler itimadı, itibarı sarsar.
Vaitterle dolu çok sözler söylenmişti, fakat bunlardan bir kısmının vâdeleri dolduğu halde yapılmadığı gibi, yapılabileceği ümidini uyandıran emareler de he-LL niiz belirmedi. Q
Hayatın ucuzlatılması, va- Q_ tandaşların geçim sıkıntısından kurtardması urona* gaııda nutuklarının bas O maddelerini teşkil ediyordu, j— Fakat yeni hükümet idareyi q ele alalı yedi aydan fazla za- — nıan geçtiği halde pahalılık, la mücadele sahasında henüz hic hır mücadele tedbiri alınmadı. Ucuzluk şöyle dursun, hükümetin icraatı arasında pahalılığı destekli-yen bazı kararların tatbik mevkiine konulmakta oldu- _Q ğunu üzülerek görüyoruz.
İki ay kadar evvel Sümer. bank dokuma fabrikaları +2 mamullerinin satıs fiatleri- S ne yüzde on beş nisbetinde t_ zam yapılmıştı. Bu defa gc-ne Sümerbankın Adana ve Kayseri fabrikaları mamullerine yeniden viizde on nispetinde fiat zammı yapıldığını gazeteler bildirdi. İptidai maddeleri kendi, memleketimizde yetişen ve devletin işlettiği fabrikalarda imal olunan mensucat fiat-lerin iki ay zarfında hükümet tarafından yüzde yirmi beş nispetinde yükseltilmesi, hayat pahalılığiyle mücadele vaitleı-inin unutulduğuna delâlet etmez mi? Verilen sözlerin verine getirilmesini beklerken bugün kar şımıza tamamîyle aksi neticeler dikilivor.
Memlekete döviz girsin diye kasaplık hayvan ihracına müsaade edildi. Yaz mevsiminde bunun iç piyasamızda mühim bir tesir göstermemesi tabii idi. Fakat kış bastırmıva başlar başlamaz vaziyet değişti, kasaplık hay van fiatleri Yükseliverdi.
Fiatlerin daha fazla yükselmesine mâni olmak için Ticaret ve Ekonomi Bakanlığının tedbir alacağı söyleniyor. Tedbir almak hükümetin tabiî bir vazifesidir, fakat bunda muvaffakiyet tahmin edildiği kadar kolay değildir. Çok tecrübeler gördük. çok acılar çektik. 14 mayıs seçimlerinin neticesi, bu acıların sert hir tepkisidir. Ne vazık ki bugün de o acı tecrübeler zincirinin ıı-zanıakta olduğunu görüyoruz.
İhracatımızın artmasını, memlekete bol döviz girmesini her vatandaş candan temenni eder. Fakat bu alış verişlerin mahdut bir zümreye aşırı menfaat vasıtası olmaması, müstehlik vatandaşların geçim yükünü ağırlaştırmaması da şarttır. Kararı verirken akıbet vc ukubetini de hesaplayarak menfi neticelere karşı icap eden tedbirleri vaktinde almak lâ zımdır. Geç kalan tedbirlerden hayır gelmez.
Cemal REFİK
82 (D >
0 P
İSTANBUL RADYOSU Öğle ve aLsam programı ~'1 Açılın ve pregraınlaf.
> Haberler
1 Dans -nlklfti Pl
i Radyo salon orkestrası korneri
I Yetil şevlerden sarteîlat. i Hafif müzik Pl.
I Ühive-slie ,-oslası.
) Tür-oıter. Okuyan ve
Nee.ntl Basma
I ÜI . mın pronramı.
i Dj.> nıurlgi Pl.
> S;.- eserleH,
) D,.r>. orkesf atarı teçlUi Pl.
i 1 uı küler. Okuyan ve çalanlar: Remsi Yastıman. Ar.lre Tözem. Zekili Bej 2 lı
l lı raiye sası*
> Dans mf-ıigı Pl
I Radyo klâsik Tü-k r.ıusllksi birliği Konseri.
> Dan* mU»4gl Pl.
• Haberler
i Kuâ «s'ıir haberleri
> Um ve, ve arkadrs'.ıı ınrljn melodiler.
> Ne-mi Hıra Alnıkın ve arlta-daat'irı topluluğu kunserl
i Radyo Gazetesi.
> .Şeh-.rde mı nail* - Hamlayan: Orsan Boran
i Şehrimizde nuhınan tanınmış Holl itidali spiker Edvard Starlz'lA bir kanu-pnn.
i Spot ve Serel sarayından dünya giirej $,(mpıjonayı rövanş mili ınakuı.r, nın nrklen yayını. Mlionbakaltrın hitamında programlar ve mitti* Pl.
ANKARA RADYOSU ÖğJe vc aksam programı
12.15 - fili ASKKR SAATİ
• İti m 83 • 17810 Kr/t T A. V. kus .dalga noSt.ısıl' c beraber

19.40
M.15
20,30
20.45
Muson ra, kurulacak yeni teşkilât hakkında bir tasarı hazırlanmak tadır. Bu tasarının hazırlanışında kulüplerin ve diğer alâkalıların mütalâaları alınmıştır.
Yen) tasarıda kararlaştırılan esaslara göre Umııııı Müdürlüğün tasdi kından sonra kulüpler, profesyonel ve amatör olarak iki kısma ayrılacaktır. Gerek profesyonel, gerekse amatör kutüpler, nizamnameleri mucibince seçilecek Id.ıre heyetleri tarafından İdare edilecektir,! Federasyon Başkan lan da ku-1 lüpler tarafından seçilecektir. Federasyon Başmanlarının bir araya gelmesiyle memleket . sporunu idare edecek bir heyet ! vücuda gelecektir. Bu heyet gençleri, kulüp mensubu ve öğ- ; renci diye uyumaksızın, sporcu olarak yetiştirmek üzere icap j eden tedbirleri alacaktır. Bu ; hususta Mlllt Eğitim Bakanlığı Tâlim Terbiye Dairesi de heye- 1 te. spor terbiyesi hakkında ge- ‘ reken tavsiyelerde bulunacaktır, ' Hasırlanmakta olan tasarıda s , hükümetin kulüplere yapacağı yardım şekil de bir esasa bağ-
' 1 anacak tır. 2
rlı-rl
Olcmlei-cttc'i selâm Askerin iılc-ilil hatıl ır. Haberler.
Klâsik «ae ( Ö2'e gazete:
Suıkılıır O'.ııvaıı- Nevin Demli-«Sv*n.
Radyo »alo ı orlustrayı.
Sen Parçalar (Pl.ı . Konuşma: Spor haberler I.
Kav ip mcKupları. ımva raporu. akHiii pr.’ğ.-ımı ve k*ı»iıi$. Âçıt'O ve ı rıgnın Cö.uk saati.
S. ayarı vc Dans orkeairala-rı çalıyun, Pl Sur kılıır. Olunun
Pars.
M. S ayan ve Hlbeıier. Taririlen Bir Yap. al;. Yurttan »esler. İdare eden: Mıı-zat/cr Sarıaözcn.
Radyo İle ’nsilıtcc Varyete müzikleri Pl.
Radyo Jarct'Kİ.
Mct.Uıst
f—“—;
Şikayetler
22.00 Kotıaıma.
22,15 Şarkılar. Okuyan- tovriye Ceyhun.
21.4 S M. s. »yarı ve Rubvlet» 23.0ü Dnm ınüzigt Fİ.
23.30 Program ve kapnıug.
10.45
20 0Ö
20.13
20,30 Şerhe* aant.
20.35 İncesaz «Suzinak 141li» Oku. yanlar Mellh.it Fır». Müzctıhfr Güyer. Esrem Gılyeı, Muralfer Uiı taıı. Nuaret E- söx_
21.15 Müzik: Pt
21.35 Filim melodileri.

Dolapdere muhtarından şikâyet
Ism| bizde mahfuz bir oku- ! yucumıız matbaamıza gelerek Dûlapdevede muhtardan nüfus sureti almak istediğini, bir turlu alamadığını, kendisine hakaret edildiğini söylemiştir Vatandaşımızın bu şikâyeti İle alâkadarların meşgul olacaklarını ümit ederia.
Ucuz fiatle mahrukat satışı
İstanbul üe Beyoğlu semtinde belediye tarafından açılan 21 yerde satışlara başlandı
Belediye dünden İtibaren tt-cuz mahrukat satışlarına başlamıştır- şimdilik sadece İstanbul ve Beyoğlu cihetinde kömür «atmak üzere 21 satış yeri açılmış ve satışlara başlanmıştır. Bir kaç gün İçinde de Üsküdar ve Kadıköy mmlakalarında kânı ür satacak 6 bâyi ile bütün semtlerde ucuz odun satan 15 bâyl daha açılacaktır.
Eelediye, bütün bâyllerden. u-tıız kömür ve udun sattıklarını dükkânlarına asacakları büyük levhalarla halka bildirmelerini İstemiştir. Dünden İtibaren satışlara başlayan 21 kömür haylinde mangal kömürü perakende 12 kuruştur. İhtiyaç sahipleri iki yüz kiloya kadar kömür alabileceklerdir.
Bâyllerin İsimlerini yazıyoruz:
İstanblu mın takası
Kazhçcşnıe Demirhane caddesi numara 97 de Hüseyin Öz-kaya. Karagümrûk Rendecller sokak No. « da Mustafa Cevval, Tahtakale Uîunçarşı caddesi Çeşme sokak 301 No. da Şükrü Özcan, Süleymanlye Bozdoğan Kemeri caddesi 65 No, da Veysel Ülgen, Kumkapı İskele caddesi 17 No. da Hüsameddin Süley-
man Kançah Bakırköy Osmaniye köy No. 7 de Hüseyin Yaşar. Bakırköy Fişekhane caddesi 24 No. da Mesul Kerlınolı, Sultan ahmet Dlvanyolu 80 No. da Ziya İlkay Şehremini Uzun Yusu! Yaylâ caddesi 27 No. da Osman Şevki Sarılaş. Yenikapı Atatürk caddesi 2Û No. da Hamdl Topaloglu. Aksaray Küçuklân-ga tramvay durağı 39'2 No da Ahmet Yılmaz, Vefa Kâtip Celebi caddesi 57 No. da Haşan Gürakmcı, Samatya İmrahor tramvay caddesi 50-52 numaralarda Ömer Erdoğan. Şehremini Uzun Yusuf Mesçit bey sokak 24 No. da Aziz Karaburun. Da-vutpaşa tramvay caddesi 53 No. da Ahmet Tan.
Beyoğlu mıntakası
Fındıklı Mebusan caddesi 128 No. da Ahmet Bayrak, Galata Bankalar Şair Ziya Paşa sokak 21 No. Ali Bektaş, Asm alım esçil Mezarlık sokak 20 Nû. da Kemal Günday, Galata Tersane caddesi 266 No. da Kemal Ayangil, Kasımpaşa Zinclrllkuyıı caddesi 66 No. da Emrııllah Tiryaki, Fl-ruzafta Çukurcuma caddesi G8 No. da Ali Gürakıncı, Ortakoy Osmanzade sokak 23 No. da Ali Engin.
Casuslar Merkezi İSTANBUL
Amerikan gizli ajanı North’un casusluk
Binbaşı Hugh maceraları
Yazan: Van Wyek Mason
Çeviren: Nihal Karama^aralı
ÖLÜM
Bayan dul Dr Çiturl ve çocukları, bay Vı bayan Nlko Çl-turi ve çocukla)ı, bay ve bayan Tanas Çiturl. bay ve bayan Aleko Çiturl ve çocukları, bay ve bayan Yani Çiturl. bay ve bayan Erminios Kostantinidl ve çocukları, bay Dİmltri Kons-tantiniıll ve bütün iaallükatı kendi koca, baba, birader, enişte. amca ve akrabaları
TİMOLEON D. ÇİTURİ'nin
15 Kasım 1950 ani olarak vefat ettiğini ve cenaze merasiminin 2 Aralık 1950 cumartesi günü saat 14.30 da Beyoğlu Panayia Rum kilisesinde icra kılınacağı kemali teessürle bildirir ve ilânın hususi davetiye telâkki olunmasını rica ederler.
MUAMMER KARACA
OPERETİ
MAKSİM
Her aksam 20.30 (10
B E L A M i
Cumartesi, paınt ■a at 15 dv matine. CUmBcle(0 maline ve ocrşen>b« talebeye tenzilât Pazartesi
«Usanılan icmsıl veHtu».

T«l*fon- «IM
YENİ SES TİYATROSU
Psrarteslnoen oaşka ner gün sası 2045 de
A F U O D I 1 FfnUZİ Opera Kotrlk 3 perde l tah o Ese : Pierre Loys ve i i'i'ls de Graınenfdan
M Un İr Hayrl Egeli
Müzik: Erlangcr - Mnssenet - Gluck Çarjaınba. Cumartesi, zaat İS de Fazaı 15 ve 18 de Matine.
Telefon 45389,
iBfınbal 8(1((IIYMI Ş(hl» T»»(lroto
Sual fls
ORAM KISMı tHTİRAT ntUMVAVl
TCnness* ıviliuuna TUrkçesı Asude Zı^beAofllu
KCJMED: KISMI
TERSİNE DÜNYA
Tasan: R. Nuri KCHIIAĞ
f'a.-oı cUnien 1:3ı- n» M.-,nr>e Cumartesi ve hi-ma vuıirri 14,30 as «.ocuk Fı> ,1 .rfu Gişeler «mi II de m
MEVLUT
Mühendis İhsan Kentin validesi
CEMİLE KENT'in
ölümünün kırkıncı gününe rastlayan 3 Aralık Pazar günü öğle namaznıdan soma Beyazıt camiinde mevlûd okutturula-caktır. Arzu edenlerin teşrifleri rica olunur.
Bugün
Kadıköy OPERA Sinemasında
2. büyük film birden
1 — MADAME BOWARY
Baş rollerde: IBNNİBBB 3ONES — VAN Htl l.VN
2 - TÜCCAR HORN (Türkçe sözlü)

—. 3
bakıyordu Ve ihtiyarlıkla pençeleşiyordu. Yaşamak, dinç o-tarak yaşamak arzulan içindeydi. Belki bu muhil, onun sıhhatine de yarar. Fakat belki de bu düşünceler züğürt tesellisidir. Zira lantezlden fanteziye koşaraktan paralar suyu çekti Selâmet sahiline ancak, bir meleğin kanadlan üzerinde ulaşabilir. Bu melek de güzellerin güzeli torunudur. Onu en müsait, şartlarla nişanlamak mı?
Mimi, büyükbabasını kolundan tutmuş, onu Sadiye hanımefendinin evine doğru yürütüyordu»
— Beni nereye süriikliiyor-sun, yavrum?
— Misafirliğe.
— Nereye, kime misafirliğe? Bu civarda görüşülecek kim var?
— Sadiye hanımefendi var •ya. büyukbabacıftım. Bütün sene burada oturuyorlar.
Ziippe dede rturaladı:
— Ağlamış yıizlu bir anne İle alil bir kız canımı sıkar, ruhuma kasvet verir. Ben İstemiyo-
rum. döneceğim. Tarafımdan selâm söylersin.
Bu çekingenlik kızın hoşuna gitti:
— Amma sade onlardan ibaret değil ki... — diye ağzından baklayı çıkardı. — Evlerinde şimdi bir de delikanlı var.
— Delikanlı mı?
— Öyle ya... Büyük bir artist... Burhan bey.
— Artist ne arıyor onlarda? O müflis ailenin damı altında?
— Büyük bir heykeltraş.
=- Heykel yaparaktan servet edinilmez.
— Sanat şerefi edinilir, büyükbaba... Bana öyle geliyor kİ, bizim nesllcl?, bizde de sanatkârların kıymeti olacak lir. Ve bu Burhan, sade bizde defti), cihanda parlayacak. Ben şahsen buna eminim.
— şimdi onu görmeğe mİ gidiyoruz? Sebep ne. kuzum buna?
- Anla işle, büyükbabacığım. Beni fazla söyletme. Nişanlımın burada bulunmadığı şu sırada oyalanayım diyorum
Dede, torununa endişe İle baktı. Talebe, felsefesinde üstadını geçmeğe başlıyordu şup-
DAUvlLLE 1950 BEYNELMİ
KERVANSARAY^
Masalarınızı evvelden ayırtabilirsiniz. Tel: 81730

gazetelerle oynuyordı
— İlâhi... İlâhi.,. Desene kİ matbuata mevzu olacağız... Bu gecenin serlâvhası: «Bir mektep çocuğu, casusluk oynuyor!» Tuh. tuh! «Ayhı yolun yolcusu arkadaşına silâh çekiyor!" Bilir misin, Petrie, yirmi senelik meslek hayatımda nadiren silâh kullandım ve ancak iki kişiyi birden vurmak zorunda kalınca kullandım.
— Kes sesini1 Va'zı bırak!
Belliydi ki, Petrie, kendisini vurmak kararını vermiş.
Hugh. sevimli bir İfadeyle dedi ki:
— Çok kaim kafalı bir halin var. Zekânla alt edemediğin insanı jldürnıeğc kalkıyorsun. Ben seni daha 2eki sanırdım. |Petrie... Allahını seversen çek 'dırdı. |ğer beni vurursan sen ve Esme,
| —Kandırıcı mandıricı dala- İkiniz de, «VnİsaD d?, müspet ı— roıııışulan- neticeye varmak şansınızı büs-
“ J ~~ ı bütün kaybedeceksiniz.
Petrie, somuttuk, sordu:
— Ne demek istiyorsun?
— Mata Han kelimelerinin ne ifade elliğini biliyorum. Hiç
Beni atlatmağa kalkışma. - Hiç tahammülüm yoktur, haber ve-eylm.
— Bir arkadaşımla çene çal-
— Kim bu arkadaşın?
Hugh, tersledi:
— Senin, üzerine vazife değil, Pelrie... Blllyorı-m! Bayan Esme Murlee*nln memuruyum. Fakat- vazife dışındaki saatlerim de kendime aittir.
— Vazife dışı saatin yoktur. Münasebetsizlik'.' kal aşma. Ya-JC1ıvvı .... man bir sahne hazır’adnı.
toparladı; birbiri üstüne koy-1 — Sahne mi hazırladım? Ne du: okumak istediği makaleyi demek istiyorsun? katlayıp kıvırarak dişlerine yer I Petrie: le^tirdl. | “ Doğrusu aşkla inlrikayı iyi
Güya düşüncelerine pek dal- mezcelnılşlin! - dedi. - Hayli mış gibi, kâğıtları tekrar katla- kandırıcı, inandırıcı dnlavere-
«— Bu oğlanın İçini ne kemiriyor acaba?... Acaba bir şey mi belli ettim?»
Ve bir sigara yakarak, düşünmekte devom etti:
Eğer Edirneye sağ salim ve sıhhatte vasıl olabilirse, nasıl bir yol laklbedeceğlni tasarladı, Tenbel hareketlerle gazetelerini
dı. Evvelâ büyük bir müselles 1er!... |----—................-...... »—
yaptı: sonra, daha küçük bir | İçini çekti, ve elini cebine dal- parmağını tetikteni Çünkü, e-müselles. daha küçül: bir mü- 's*”r «e» veRsme.
selles.
— çok para
kullanman için başka
fırsatlar var. . -
huşunetle söylendi.
Yakın bir köyün ışıklan
llrip kayboldu ve tren, kar
fene bürünen karanlıklar
yunca yol alıyordu.
Pelrie, birdenbire sordu: -------- ------------- ,
— Neymiş bakalım şu Mata tara!, bir gafletti, doğrusu! Du-| _ gamanla huyumu öğre-
Hllrİ muamması? |dQk harotröHrt-lnrİAvı Irnnırcıılanı
Hugh: cevap verdi: anlamak, mesleğin İptidai
— Ben de senin kadar biüyo- ’gileri arasındadır.
rum. z
Delikanlının tavırlarında ne-
zaketten eser yoktu.
— Allah cezanı versin senin!
Bu şekildeki muammaları hal-
eden beynini .verler dedim ama.
mühim ları dudak kımıltısından an-
dlye, Petrie, 'iamayanlar içir. ..
Hugh, tren uareket ettikten
be- sonra, biletini evde'-l masada
ke- ■unuttuğunu hatırlayan bir dal- .
bo- gının ayılmasına benzer bir ha-'değilse kestiriyorum.
İreketle irkildi. İşte bu ciheti] _ yaı Artık konuşmağa ka-! dikkate almamıştı Pek muha- rar verdiğin anlaşılıyor.
I,lak harekeUc.lndm konuşüla». petr|f fcey.
--------. m«lfSln IptUai »II- flm buylMe k.a.usuru,,, BU-
1 hassa bu gibi ehemmiyetli me-seleler bahis mevzuu olursa... de~ i Bundan sonra da âdetimi değiştirecek değilim.
I Tabanca namlusunun aşağı doğru sarktığını görerek azacık ferahladı.
Petrie, sordu:
— E, Mata Han, ne ifade ediyormuş ?
Yüzü hâlâ sertti, ve hâlâ şüphede olduğu anlaşılıyordu. Hugh:
— Muammanın anahtarı cereden öte tarafa çevirmişler- Mata Han kelimelerinin tercü-dl. Muhaverelerinin hangi kı- r’'’'1"'1" »«-.»- n--.
sımları farkohmdu?
— Jingles Lawson. albay Mc Kenzie’yl davet te gördüğünden bahsetti; o kadar!
Petrle’nin iladeiert katılaştı:
— Sen yaman bir katakulll-
'elsin, ikinizin konuşmasından,1
— Jingles bebeği, albay Kenzie hakkında sana ne dİ?
Kompartımanın kirli pencerelerinin dışındaki karanlık, ledeslıı diye sana bu kadar pa- beliren ışıklarla birdenbire, sl-ra veriyoruz. Bizim teşkilât be- lindi. Fakat kompartımanın cekrlkslzliğe göz yummaz. içindeki gerginlik artmıştı.
Hugh. sükûnetle tasdik etti: Hugh. beynini zorluyor:
— Bu azarlayışından dolayı ı Acaba dün gece kendilerini
sana kızmıyorum. Eğer maiye- gozetieycnler muhaverenin ne timden bir sürçse ben buntı kadarını anlayabildiler? Jing-kendt hatanı sayarını Fakat ek jes’je kendisi konuştukları sıra-seriya sürçmeler (da bir çok seferler başlarını pen
Binbaşı şunu anlıyordu: Bu , — ----- -----------
gri flanel pântalon ve kahve , rengi ceket giymiş zorba deli- ; kanimin karşısında hayli ter dökecek.
Petrie. öne doğru biraz eğildi. ' Küçük gözleri, Hugh’un mavi gözlerine dikildi:
— Diin gece şeni oteline bı- ı
Takmamızdan sonra ne yaptın? ('senin tehlikeye düşeceğin kadar
— Ortama çıktım. bir malûmat elde ettim. Kımıl-
— Odanda ne yaptın? dama. Her hangi süratli bir ha-
HuRh, tereddütle: keket yapmaman kendi lehine-
— Vakit gecikmişti, yattım! dir! — diyerek, g?nç dev, ce-
— dedi. i binden Hugh'un Mavi Yalıda
Petrie, daha tehditkâr bîr gördüğü tabancayı çıkardı, tavırla ısrarda devam ediyor: I Hugh, gülümseyerek, arkası-
— Yatmadan evvel ne oldu? na dayandı. Hâlâ katlanmış
LEL KONKURUNU KAZANAN FRANSIZ ŞANTÖZ ANNte B 6RRV-GR
50 kişilik bir Yunanlı üniversite kafilesi geliyor
Atina üniversitesi ve diğer yüksek okul talebelerinden müteşekkil 50 kişilik bir grup bu ayın sonlarına doğru Istan bula gelecektir.
Bir hafta kadar şehrimizde kalacak olan talebe kafilesi İle oeraber bir basketbol takımı da şehrimize gelerek İstanbul üni-»»sinde. - dedi. - MuU Han' v"SİUsl « Tel(nik ■sabah,n 8» . demek. . lalebt blrlUderl W‘
kımlanyle birer basketbol maçı (Arkası var) yapacaktır.
Orman tasarısı
Ankara (Akşam) — Orman genel müdürlüğünde teşekkül etmiş olan bir komisyon orman kanunu tasarısının son incelemelerini bitirmiştir. Tasan bu hafta içinde Başbakanlığa gönderilecektir.
7 Aralık Perşembe akşamı
ATLASla
Münir Nurettin
Konseri
Seçkin bir hey’et zengin bir program
J

YARIN Matinelerden itibaren
ATLAS sinemasında
Eıı korkunç maceralarla... şirketinin muazzam süper filmi.
en müthiş heyecanlarla... Metro - Goldv/yn - Mayer
KANLI IRMAK
Renkli (The ________
JOEL Mc CREA — ARLENE DAHL — BARRY SULLİVAN
!■■■■ DİKKAT; Numaralı biletler bugünden satılmaktadır. Telefon: 40835
Oııtndersl
Renkli

AŞK VE MACERA ROMANI
hesiz.
— İhtiyatlı ol, küçük. Nişanlın netamelidir.
— Nişanlını beni seviyor. A-lışır.
— Eh. pekâlâ, kendin bilirsin. Başa çıkmak sana düşer.
— Ben ne yaptiğimb ne yapacağımı bilirim.
Bedri beyefendi, pedagojik telkinlerinin neticelerini memnuniyetle seyrettikten sonra:
— Sen. benim iftihar vesilenizin, yavrum. - dedi,
— Ben de sanatkârım. Şaheserim sensin! Ve pekâlâ biliyorsun kİ, İnsanları mesut edecek olan aşklar, karşı tarafta hâsıl olan aşklardır.
Ve bu terane ile Sadiye ha-nunefendinln evinin önüne vardılar, parmaklık kapısını ittiler.
WÜS1
ALİ MARMAfM
Burhan, bir şezlonga uzanmış güneşleniyordu. Gelenleri görünce hayrette kaldı
Mimi ile ormanda karşılaştt-ğındanborl artık e taraflara gitmemeyi kendince bir prensip yapmıştı. Annesinin ve kardeşinin muhitinden hiç ayrılmıyordu,
Peki şimdi niçin, niçin bu kız, onu bu İnzivasında bulur? Peşini bırakmıyor? Zira delikanlı emindir kî. bu kız, bu e-ve. annesi ile lıomşlreşinl ziyarete gelmiyor, Dedesini de o maksatla sürüklememiş. Evinin sevgili halkıyla bu iki misafir arasında İliç bir sempati bağı olamaz.
Bmu anlıyor. Bu gidiş sırf kendi içindir.
Misafirleri, hayli vakur bir nezaketle karşıladı.
Muallâ, koltuğuna gömülmüş oturuyordu. Gelenleri görünce yüzü kıpkırmızı kesildi. Annesi de koşup geldi.
Ve Sadiye hanımefendi, bakır saçlı Mimiyi bîr düşman gibi Süzdü. Bedri beye, gayet donuk kısa cevaplar verdi.
İhtiyar, kendini sanatta çok alâkalı göstermeğe ufiTaşıyor-du. İtalyan müzelerine dair bilgiçlik. etti. Delikanlı ela» onun yanlışlarını nezaketle düzeltti.
Mimi köşesinde kedi gibi gü-lünısîyerek muhavereye karışmak fırsatını buldu:
— Bu tatil günlerinde de sanatla meşgul müsünüz? — diye sordu. — üzerinde durduğunuz bir eser var mı?
— çalışmak niyetindeyim, e-fendftn. Şimdiye kadar atelyeml tertiplemekle meşgul Oldum.
— Ay, demek burada atelye ı kurdunuz? Görmeği pek arzu ederim. Bakmak yasak değil a?
— Hay hay, göstereyim.
— Şimdi gezebilir miyiz?
Herkes tarafından kendisine itaat edllmesLne alışmış şımarık bir kız gibi yerinden fırladı.
Heykeltıraş, bu hale canı sıkılarak odadan çıkınca onun önünden yürüdü.
Muallâ. ikinci defa olarak kıpkırmızı kesildi. İhtiyar züppe misafir bir şeyler anlatıyordu, fakat onun ne dediğini an-hyamıyoTdu.
Burhan, konağın eski limonluğunu bizzat tâ mir ederek a-telye haline getirmişti. Şurada burada açılan bazı İlkçağ heykel reprodüksiyonları duruyoî. Duvarlara da keııdi eserleri o-lan bazı mask'iar asmış Boylere, bir heykeltıraşa lâzuıı, sanat dekoru yaratmış bulunuyordu. Geri kalan kısmı da camlara doğru tırmanan sarmaşıklar tamamlıyor. Şairane bir dekor.
Genç kız. her tarafı dolaştı. Daldan dala atlıyarak fikirler yürüttü. O da sanat sahasında
ı bilgiçlik ediyordu:
— Eji asil sanal eserleri sükûn halindeki figürlerdir. — diye bir yerde okuduğu cümleyi tekrarladı. — Dalgasız deniz gibi muhteşemdirler.
Burhan, bu fikirde olmamakla beraber gülümsedi ve muhatabının İfadesindeki kendini beğenmişlik sinirine dokunmuştu. inadına cevap verdi:
— En güzel sanat eserleri, cn canlı olanlardır. İhtirası en fazla temsil edenlerdir. Çünkü artist bunları- kendi endîşelerinden. sarhoşluklarından, ıstıraplarından, aşklarından yaratır. Bu eserler, hareket sizlikleri içinde sıcaktırlar ve âdeta nabız gibi atarlar.
Fikrine karşı durulduğu için hayret İçinde kalan genç kız:
— Peki amma, öreklerin hâli ve-llftlıe resimlerini düşünsenize. — dedi. — Ne ıstırap ne dö sevinç bunların sükûnunu bozmuyor.
Heykeltıraş, albümünü açtı: bu iddiayı tekzlb eden eserler gösterdi:
(tıkası var)
Tiirk-lngiliz dostluğu
ki
tarihî temellere dayanıyor
divenleri çıktı. Dav idin annesi, oğluna:
— Davit makul ol. Jak ( hastadır, dediğini işitU. , Genç kız, çekingen bir ( ile kapıdan başım uzatarak:
— Size bir faydam dokunabilir mi? diye sordu.
Davidin annesi, teessürle başını salladı:
— Jak menenjite tutulmuştur, Çocuğu hastaneye kaldırmak lâzım. Çocuğu evde tutarsak daima yanında bir hastabakıcı kadın da bulundurmamız fcabeder. Halbuki çocuk hastanede daha iyi bakılacak diyorum amma Davit anlamak istemiyor, dedi.
>v Anna, karyolaya yaklaşarak . hasta çocuğu -elinden tuttu. .Yavrucuğun dudakları kesilerek açıldı:
— Rica ederim mis beni has-gönderm elerine mani
çok
na-diye
edi
İngiliz dostluğunun ı teşkil ettiği gibi, İngllterenln loriHrA-t nidupn ı.îhi «Roma papasıve Puiperets» lere yani k alo İlklere karşı amansız bir mücadeleye girişmiş elmaları Osmanhlar nazarında İngiliz-lere, AvrupalI diğer milletlere nazaran daha üstün bir mevki kazandırmıştı. İki memleket bir
Hoca Efendi, katoliklere. Roma papasına ve bilhassa İspanya Kiralına amansız bir düşman olması hasebiyle — Padişahın. «İngiltere vilâyeti Kıra-liçesl» ne yardımda bulunmasına şiddetle taraftar îdi. Hocanın tesiriyle olacak. Osman İr sarayında ve İstanbııldaki ulema arasında, îngilizlrrln • Protestanlıkları» — «hak yola» girdikleri, yani Müslümanlığa yaklaştıkları şeklinde bile tefsir edilmişti. Bunun için Hoca E-îendi Osmanlı dış politikasında İngilizlerle sıkı bir işbirliği yapmak için büyük bir ğivrer. s&rfetmiş olmalıdır. Elçi Barton Hoca E-fcndlnin (Acetr. menşeli» olduğundan — İran harbinin bir an evvel bitmesini istediğini soyuyorsa da — haddi zatında bu iddianın aslı olmasa gerektir.
Hoca Efendi, ve Sokollu Mehmet paşa — her ikisi de Os-I manii devletinin menfaatini gözeterek hareket ettiklerinden İran harbini bir an evvel bitirmek, ve Türkiye için daha faydalı bir politika (akıbetiilmesini istemişlerdir. Netekım, artık Sokollunun ölümünden sonra İran harbi biter bitmez. OsmanlI devletinin İspanyaya icarşı tehdit edici bir tavır atması — İngiltere için çok faydalı olmuştur: bunuıı İçin gerek Kıraliçe Elizabet ve gerek sonraki İngiliz devlet adamları — Türk dostluğunun sarsılmadan devam ettirilmesine azamî derecede ehemmiyet vermişlerdir. Büyük Osmanlı Sadrâzamı Sokollu Mehmet paşa ve Türklerin en meşhur tarihçisi olan Hoca Sadettin Efendinin — temelini attıkları Ingl-iiz - Türk dostluğu Türk dış siyasetinin ana prensiplerinden biri olmakta devam etmiş ve her İki memleket içhı de büyük faydalar sağlamıştır
Prof. Akıles Nimet Kl’RAT
Türk - 1 u2un bir tarihçe* olduğu gibi aynı zamanda çok sağlam bir tarihi temele de dayanmaktadır. Bıı iki büyük devlet te millet arasındaki münasebeti ve dostluğu kuran kimselerin aynı zamanda Türkiye ve Ingiltere-[ nin en büyük tarihî şahsiyetleri arasında âdeta «ideolojik» olmaları bu dostluğa ay .‘Ira e- bağ bulunuyordu. İStfmbuldaki hemnıiyet kazandırıyor. I İngiliz elçileri bu durumdan
Osmanlı imparatorluğunun mükemmel faydalanmayı bilen büyük Sadrâzamı olan So- mişler, Osraanl( sarayı ve dev-kollu Mehmet paşa ile osmanlı]lpt erkânının sempati ve itl-Turk tarihçilerinin cn meşhuru»! matlarını kazanmışlardı. Bu Tac-üt-Tevarihin müellifi ve!hususta. 1951 drn 1597 yılına ka-aynı zamanda büyük çapla bir dar İstanbulda elçilik yapmış - . ojan Edward Bartonun faaii-yeli güzel bir misal teşkil et, mekledir.
' Barton İstanhula geldiği sıralarda Osmanlı İmparatorluğu Iran İle harbetmekte idi; uzun yıllardanberi devam edip gelen bu harb Osmanlı devleti için bir yıkım halini almıştı: Murat | fil buna bakmaksızın, her ne pahasıa olursa olsun, bu savaşı kati bir zaferle bitirmek istiyordu. Halbuki Hoca Sadettin Efendi. İran harbinin bir an evvel bitmesini istiyor ve bu yoida padişaha telkinlerde bulunuyordu. Hoca Efendinin bu husustaki gayretleri mühim nisuette Edward Barton’un teşvikinden Heri geliyordu.
İngiltere için Osmanlı - İran harbinin bir an evvel bitmesi hayati ehemmiyeti haizdi: çünkü, Türkler, İran harbi bitince İngil tereye. İspanyaya karşı mücadelesine yardım İçin söz vermişlerdi. Barton. Türkçeyi mükemmelen bildiğinden. Hoca Sadettin Efendiye durumu anlatmış, İran harbinden Türkler için fazla bir menfaat, temin edilemiyeceğine. halbuki İspanyaya karşı harekete geçilirse daha büyük neticeler elde etmek mümkün olacağına ikna etmişti.
Davit, hiddetinden kıpkırmızı kesildi ve Roberi yakasından yakaladığı gibi odadan dışarı çıkararak aJt kata indirdi, az sonra tekrar yukarı çıktığı zaman yüzü gülüyordu. Annanın yanına giderek elinden tuttu:
— Gel de terasa çıkalım, dedi.
Genç kız, eski nişanlısına dönerek sordu:
__ Roberi kovdun mu?
— Evet Anna! Korkarım Rober bir daha gelmiyecek.
Anna, içinden gülerek sordu:
— Roberin dönmeyeceğinden niçin endişe ediyorsun?
Davit, cevap vermeğe tereddüt ediyordu. Gözlerini ufukta batan güneşe dikerek:
— Beni dinle Anna! Aşk ölmez. Bir çılgınlık anımda başka bir kadınla evlenmekle beraber, seni sevmekten vazgeçmedim. Karım Nina da bunu anlamıştı. Son nefesini verirken tekrar yanına döneceğime ve seni mesut edeceğime dair bana yemin verdirdi. Dünyada herkesten fazla sevdiği çocuğumla alâkadar olmanı sana söylememi de benden rica elli. Sen masaldaki iyilik perisine benziyorsun. Bu sözlerime bir itirazın var mı, diye sordu.
Genç kız. heyecanlı bir sesle:
— Davit ile nişanlanmıştım, bıınu ümitsizliğin şevkiyle yaptım, fakat seni bütün kalbimle sevmeğe devam ettim. Jaka gelince: Emin ol onu öz evlâdım gibi seveceğim, cevabını verdi.
Davit ile Anna. birbirinin kollarına atıldılar ve uzun bîr ayrılığın verdiği sonsuz hasretle öpüştüler.
Çeviren: A. HİLÂLİ
devlet adamı olan Hoca Sadettin Efendi bir yandan, Ingilte-renln en meşhur Kıraliçesl Elizabet. öte yandan iki memleket arasında ilk münasebeti kurmuşlar ve Türk - İngiliz ananevi dostluğunun sarsılmaz temelini atmışlardır. Osmanlı İmparatorluğu ile İngiltere arasında münasebetlerin kurulması ve gelişmesinde iktisadi â-mı'.lerln rolü ne kadar büyük olursa olsun, siyasi düşünce ve görüşlerin de ehemmiyeti daha az olmadığı artık tarihi bir hakikattir.

Kanunî Sultan Süleyman devrinde yetişen, Selim II zamanında Osmanlı devletinin idaresini büyük bir dirayetle elinde tutmuş olan Sokollu Mehmet paşa, mevcut siyasi itiyat ve ananelerin hilâlin a olarak, ve Fransızlarla Venediklilerin şiddetli muhalefetlerine bakmıyarak, o sıralarda küçücük bir devlet olan on altıncı yüz yıl Osmanlı vesikalarının tâbiri veçhile «İngiltere vilâyeti» ile sıkı bir münasebet tesisinde asla tereddüt etmemiş vo bu münasebetin Osmanlı İmparatorluğu için ne kadar ehemmiyetli olacağını da baştan anlamış bulunuyordu. Mehmet paşa. 1579 yılında İstanbul’a gelen ilk İngiliz «ajanı» Har-borne’a Osmanlı memaliklnda ticaret yapmak imtiyazını vermeğe muvafakat etmek sureti-le. Türkiye ile Ingiltere arasında resmi jnünasebetlerin başlamasına imkân vermişti. Sokollu Mehmet paşanın İngiliz-!ere karşı dostça bir siyaset takip etmesinde bu devrin en nüfuzlu şahsiyetlerden biri olan Hoca Sadettin Efendinin de rolü büyük olduğu muhakkaktır. Sadettin Efendi Murai III zamanının yalnız en büyük âlimi Deklârasyon pek basit oldu: DPgi|, padişahın hocası sıfatile İki «anzatu, üç sanzato. Garp, aynı zamanda reyine sık sık trefii damı ile hücum etti. Vas- müracaat edilen ve sözü dinlerinin elinde --ağlam -daralt ne- nen ehemmiyetli bir kimse idi. kiz leve vardı. Oolıuz ıncu İrce- | Bilhassa yabancı memleketli kor veya karoların taksimin- Icrle münasebet meselelerinde de bulabilirdi Korun a» ve Hoca Efendinin fikirlerine kıyamca eti garba mu» ve «MMr bir tam*» ,",lk (tor» d*™’
Oavldta onıine SUllerak: fcir
— Hayvan herif! diye tahkir,trefii, Vasfinin elindeki ası eli-eltl, mine etti. Fnl: ıl arrıfc karola-
rın1 vazıyetini v-eklımak için Vakit çok g(*ç 'di sağlam levrsiy^e iktifa etmeğe mecbur oldu.
Necla:
— Briçte, dedi, m.ılihul ulan birinci adım değil fmuııcıısu-dur.
Ortağı cevaben:
— Tamaıniyıe hır şans meselesi. Evvelâ karoları oynasaydım taksim buluyordum.
— Aziz dosıum. dedim, sîz yalnız bir al üzerine oynadınız. Felâket de bundun deri grldi. Siyn'jr.r olduğu eîhi briç oyunumla da ateş.e bir çok demiriniz bulunma!. Bıı rengin sağlanması isrenild'ğı zaman evvelâ, kaybenilecdt levcnin verilmesiylle başlanır Binaenaleyh evvel tfak bir kor müteakiben de ıtlak bi» karo oynamanız cabedtrd.
Davit İle annesi, genç kızın yüzüne hayretle baktılar.
ihtiyar kadın sordu-
— Siz nişanlısınız' Anna! Nişanlın buna ne diyecek? Sonra düğüne hazırlanıyorsunuz.
— Merak etmeyiniz madam! Göreceksiniz küçük Jak düğünümden evvel iyi olacak!
Hasta çocuk, krizi atlatnuştı. Davit ile Anna, bir göıı çocuğun odasında bulun urlarken ansızın Rober çıka geldi.
Anna. nişanlısına döndü:
— Ne oluyorsun Rober! Muaşeret adabı icabı içeriye girmeden evvel kapıya vurmak İs -zmı değil mi? dedi.
Rober pür hiddet:
— Anna sana soruyorum: Nişanlım olduğun halde, muvafakatim olmaksızın Davidin evinde nasıl kalıyorsun? dedikten sonra Davide dönerek:
— Sen de Davit, nlsunlımı ne hakla evinde alıkoyuyorsun? diye çıkıştı.
Anna hiddetinden
bir sesle:
— Rober
münakaşa nişanlısını davet etti. ,
raksı Roaer. bu »Ura aldır- «kli-
Anna, bahçesindeki kuru yaprakları süpürürken, yanağına bir mısır tanesi vurunca
— Ah ŞU yumurcaklar yok mu diye söylendikten sonra bir erik kokunu söküp çıkarmak İçin yere eğildi, fakat tanı o anda ikinci bir mısır tanesi öbür yanağına fiske gibi çarptı. Başını yukarı kaldırarak bu muzipliği yapanın hangi yaramaz olduğunu anlamak için etrafına güz gezdirdiği 2aman bir hayaletin arkasından zeki bakışlı, ma-.l gözlü bir çocuğun , Kızmadı tuz ya» demek istiyormuş gibi kendisine gülümseyerek tattığını gördü.
Anna, bu yaramazın Davidin Oğlu olduğunu tanıyarak:
— Niçin yaramazlık ediyorsun? diye sordu. Çocuk yalvardı
— Rica ederim mis Mur Bu yaramazlığımı babama söylemeyiniz. Sonra kızar da beni döver.
~ Bana söylesene, bu yaramazlığı niçin yaptın?
_ Ciinkü sizinle tanışmak isliyorum. Cenubi Afrltadan buraya gelirken babam bir kitapta buna bir masal okuduydu. Bu kitap, mis Murun. Jak adında bir çocukla alâkadar olduğunu yazıyordu. Babam o mis Jdurun siz olduğunu söyleyince, sizinle tanışmak istedim,
Anna bu cevabı alınca:
— Şimdi anladım, dedi- Hakikaten genç kız. bir ç.ok şeyler anlamıştı.
İçinden:
____ Demek Davit, benimle barışmak ve belki de sevgimi Kazanmak için bu yavrucuğu vasıta alarak kullanıyor. Halbuki o, nişanlım olduğu halde cenubi Afrikalı bir kadının sevgisi irin beni bırakıp gitti. Bu hareketi yetmiyormuş gibi, çocuğa benim ismimi kullanarak, masallar anlatıyor. Fakat file. . Beni kandıramaz, söylendi.
Anna. cenubi AfrUtaya giden Davîtten orada çıldırasıya sevdiği bir kadınla evlendiğini bildiren mektubu atdığ» zaman ona karşı derin bir F.ın ve nefret duydu, nişanları da bu suretle bozuldu.
Bir gun bahçede gui toplarken ansızın Davldi çitin arkasında görünce, orta parmağındaki yeni nişan yüzüğünü hâlâ bütün kalbiyle sevmekte devam ettiği adama karşı kendini himaye etmesini istiyormuş gibi parın aklariyle sıktı.
Davit, genç kıza elini uzattı.
Fakat Anna, hareketsiz durdu:
— Bonjur Davit! demekle ık- ’-îmeye
Ula etti. Memleketine hoş gel- olunuz. Siz bana bakacaksınız din. Oğlunuzu gördüm, dedi. " '
— Jak, dün buraya gelir gelmez, sizi derhal görmek istedi, evden çıktığını göriir görmez, rizs geldiğini anladım Ha şimdi aklıma gelmiş iken, Rober ile nişanlandığınızdan dolayı da sizi tebrik ederim. Dün akşam annem bana bu haberi verdi.
Anna, kalbi kan ağhyarak:
— Evet nişanlandım, cevabını yesl mucibince burada bakabi-Vcrirken içinden de: .Seni lirim, unutmağa çalıştım anıma muvaffak olamadım. Karısının öldüğünü ve memlekete dönmekle olduğunu öğrendiğim zaman. kalbimi ikinci defa çiğnemek fırsatını sana vermemek için Rober ile nişanlanmağa karar verdim- diye düşünüyordu.
Davit. genç kızın gözler) içine bakıyordu Anna, kendim zorla tutarak:
— Teşekkür ederim Davit! Roberle iki ay sonra evJeniyo-tuz. sözlerini mırıldandı.
D/rit, müteessir ve teessüfünü ifade eden bir sesle;
— Buna çok memnun oldum. Dedikten sonra oğlu Jakı elinden tutarak uzaklaşmak istedi.
— Allahaısmarladık Anna! Dmanm kİ. ara sıra görüşeceğiz.
iki gün sonra genç kız. nişanlısından bir mektup aJdu Rober. bu mektubunda, kendirini sık sık göremiyectginl ve memlekete dönen eski nişanlısı Davidin adabı muaşerete aykırı bir harekette bulunmıyaca-Eıncilm emin olduğunu yazıyordu. Anna nişanlısı Roberin, bu mektubunu hiddetle okudu.
Aradan on beş gün geçti. Anna. nlr sabah evinin penceresine çıktığı zaman bir hastane otomobilinin Davidin evi öntınde durduğunu hayretle Kördü. Acaba «Davit İmsuı randı mı?» diyerek dehşetli bir teiâja Derhal açık duran kapıyı» kyjtu. Yukarı katlan stıkr Sabık İtalya Kıralı ümherto, P.ı»he mü'nekkiren grlmijlir. ı geliyordu Anna, koşarak mer-l Kendisi bir bardan çıkarken görünüyor
değil mi, diye yalvardı.
Davit söze karıştı:
— Müsterih ol yavrum Ben seni hastaneye götürmiyeceğim. diye çocuğunu teselli etmek istedi.
Anna:
— Ben hastabakıcılık kurs-I hırım takip etlim. Şayet bir İtirazını? yoksa doktorun tavsi-
titreyen
T91fiC MAŞASINDA
Dokuzuncu leve
Vasfi ile Neciâ yine karşı karşıya düşınüşleıdi. Vasfi lar verdi.
aşağıya in. Buruda edemeyiz, diyerek ' odadan çıkmağa :
- r
......kiıtııtiaiııtiiiiia
li) 4
katil-
* R 3 V 612
♦ Rl«. *65 12
Ziraat aletleri
Almanyaya tütün satışı
Marshall fonundan 15 kiisûr milyon lira ayrıldı
Heyet bir kaç güne kadar İzmirden hareket edecek
- fek doğru. (le ti, böylece zemini hazırlamış olurdunuz.
— Evet. Va-fl. sarkın üçüncü elde kör ve mcdiÇın] görünce, körlerin »aksim düşmemizi olduğunu aninacak vs karoları tecrübe edecek* i.
Necla en son ola ran-
— Va fi. d ‘.I*. Iıiiyle yapsaydı, hiç bîr leb î;cry(- maruz |ja|-mad;m bütün iansinr» drtiemiş olurdu. Binaenaleyh bu eldeki mimi bire ilerisi için bir ders teşkil ciııtelidîr
Nâzım DERSAN '
met verilmekte İdi. Kendisinin tâ baştan Kıraliçe EUzııbet ile yakın bir münasebet tesisine hararetle taraftar olduğunu biliyoruz. Fransız ve Venedik _____ _ menşeli kaynaklarda Sokollu Vasfi. «ek i s Mehmet paşa ile Hoca Sadettin Efendinin. Osmanlı devletinin menfaatini gözetmekten ziyade, şahsi menfaatlerini temin, yani îngjlizlerden para ve hediyeler ç-.’kmek düşüncesiyle hareket ettikleri üzerinde ısrar ed'yorsa da bu gibi iddiaların aslı olmasa gerektir. Gerek Mehmet paşa ve gerek Hoca Efendi, İngiltere İle münasebet leşi.’ eder ve İngiliz lüccarlart-na Osmanlı memallkinde bir takım imtiyazla? verlı ken, her şeyden önce bir devlet adamı sıfat iyle hareket etmişler ve bu münasebetten Türkiye için teinin edilecek siyasi ve ekonomik faydaları göz önünde bulundurmuşlardır. Aynı veçhile Kıraliçe Elizabet ve deha sonraki İngiliz Kıralları vc devlet adamları da Türkiye Uç dostluğun, İngiltere ilin emniyeti ve ıktlsadeıı gelişmesi bakımından ehemmiyetli olduğunu takdir etmişlerdi.
On altıncı yüz yıl sonlarında kurulan İngiliz - Türk münasebeti süratle gelişti ve kuvvetlendi: tngillzler çok kısa bir zaman içinde Türklerin sempati ve itimatlarım kazandılar; İngiliz mallarının Avrupa memleketlerinden getirilen diğer ticaret eşyasına nispetle kalite lll-banl? daha İyi olması. İngiliz tüccarlarının dürüstlüğü ve bilhassa İstanbııla gelen İngiliz i elçilerinin yüksek vasıfları
•İngiliz - Türk dostluğunun kuv |vetlenmeslndc en ınülıim âmil

Ankara 1 (Akşam i — Köylüye modern makineler alınabilmesi İçin Marshall plânı idaresi karşılık fonundan 15 milyon 339 bin 97 Türk lirasını serbest bırakmış ,bu para ile Ziraat bankasının köylüye yapacağı kredileri arttırablimesinl temin etmiştir. Banka şimdiki halde bu miktarın yalnız 9 milyonunu derhal kullanacaktır
Serbest Bırakılan 15 milyon liranın en az 5 milyon Türk lirası da şimdiye kadar işlenmemiş araziyi işlemeğe teşebbüs edecek kimselere yardım olarak kullanılacaktır.
Böyle bir işe girişecek olan köylüler yüzde 20 peşin vermeden makineleri temin edecekler ve bu yüzde 20 Zirâat bankası tarafından karşılanacaktır.
İzmir (İ2mir Ajansı 1— Yunanlıların. Amerikan tavassutu ile üç senede tamamlanmak üzere Almanyaya 35 milyon kilo tütün satmış oldukları malûmdur, Bundan İlham alan İstanbul Tütüncüler Birliği. Alnıan-yaya müşterek bir heyet gönderilmesi hususunda İzmir Tütüncüler Derneğine teklifte bulunmuş, Demek hükümetçe heyete riyaset edecek bir temsilci terfik edildiği takdirde, buna muvafakat edeceğini bildirmişti. Öğrendiğimize göre. Ekonomi ve Ticaret Bakanının İanlr-de bulunduğu günlerde bizzat yaptığı vaitten sonra heyete bir hükümet temsilcisinin katılması kararlaştırılmıştır. Heyet bir kaç güne kadar Almanyaya hareket edecektir.



(Anvıikon karikatürü!
Karanlıkta kadın

Billie Je»n Eberlıardt boş vakitlerini satın aldığı muazzam çiftliğinde bizzat çatışarak geçtrmekcldir.
AŞAĞIDAKİ yazıda sağ tarafta görülen resimlerin izahı ve incelenmesi yapılmıştır: Evde kimyevi bahçecilik
Fidanı besleyecek oton kimyevi nıadde yukarıda görülen kap içindeki suda eritildikten sonra hususi bir fitil ile saksıya akıtılmakladır. Akan mayi, toprağı geçtikten sonra ali gözde bulunan bîr kaba dııktılmckleılir.
Camdan Muhafazalar
Modern çiçek zevki daima basite doğnı gitmektedir. Çiçeklerin muhafazası için pen-

Alın teri buna derler işte
Bîllie çiftlikte bir işe nezaret
Los Angeles’te fotoğrafçılarla ressamlara poz vererek dünyanın parasını kazanan çiftlik çubuk sahibi bir genç kadın var. Adı: Billie Jean Eberhardt. Gayet ağır başlı ve işini bilen bir yaradılış. Model kızların en mahrem taraflarını inceleyen bir de kitap haztrlıyor-muş. Bu kitabın müthiş bir rezalete sebep olacağı söyleniyor,
- -» * ¥ -
afişler yapmak, moda evleri ve vitrinleri için onun güzelliği ile şuhluğundan faydalanmak. Bu arada, genç kadına avuç dolusu para verildiğini de unutmamak lâzım.
Los Angeles’e gelen turistler şehrin hududuna girer girmez, muazzam bir tablolya karşılaş-
makladır. Tabloda harikulade bir genç kadın. îçten gelen bir tebessümle turistlere gülüyor. Dudaklarının hizasında da bir cümle yazılı: ‘Los Angeles’e hoş geldiniz.»
Resimdeki kadın Billie'nln tâ kendisidir. Görüyorsunuz ya. koca bir şehrin belediyesi bile
Saksı İçinde asırlık aâac
Kaktııs ra m kanı

Kimyevi bahçecilik
Bir karanfil saksısı içinde bir kaç asırlık ağaç Resimde gördüğünüz 300 senelik bir sel Hususi bir kiıl ağaca bir cüce! dir. Uç asırlık b desinde ve heye de görülen ihtiyarlık es aynen bu cüce ağaçlar») görülüyor. Bu kültürde rıız Japonlar muvaffak muştur. Geçenle».ie böyle bl ağaç Londrada müzayedede bizim parayla üç bin satılmıştır.
Evde kaktüs camekânı Sıcak iklime ait bitkiler. kişin apa: limanlarda böyle bir camekân içinde muhafaza edilir. Ara sıra canıekânın kapağı açılarak içeriye teiniz lıava verilir.
Eski Usuller
Bir nesil evvelki zamanda çiçek zcvLi şimdiki gibi basit değildi. Saksılar, resimde gördüğünüz gibi karışık desenli perde önüne sıralanırdı.
_________________________
Kaktüsler serisinden bes adet nümune

YÜZDE YÜZ garantili bir
İstikbal temin edebilmek endişesiyle alın terine bu derece kıymet veren bir genç kadın daha tasavvur edilemez. Bu genç kadının adı: Bîllie Jean. Kendisi Amerikalı, yaşı yirmiyi bir miktar aşkın. Los Angelesln san'at merkezlerinde Bîllie için söylenen her şey iyi ve müspettir. Buna mukabil, sanatkârlar kadar bankerleri, edebiyatçıları, artistleri ve gazetecileri de sinesinde toplayan bazı meşhur gece lokallerinde Billie en akla hayale gelmeyecek dedikodulara mevzu olmaktadır, İnsan hırçın ve kıskanç kimselerin diline bir kere düşmeye görsün. Maazallah... Jiklet gibi çiğnedikleri yetmiyormuş gibi bir de balon yapıp patlatırlar. Maamafih bunu da bir dereceye kadar hoş görmek lâzım... Hayat yolunun girift çerçevesinde insanın dostıı kadar düşmanı da oluyor. Billie de bu noktayı çok iyi bildiği için ne sağma metelik veriyor, ne de soluna.
Güzel bir kadını en çok çekemeyenlerin yine güzel kadınlar olduğunu biliyoruz. Billie* nin de Los Angeles'teki baş düşmanı sosyeteye mensup güzel kadınlar topluluğudur. Lâkin ileri sürülen iddialarla yapılan dedikodular umumi efkâra bir tiırlü müessir olamıyor. Çünkü Billie İşini çok iyi bilen ve kendini hakikaten iyi İdare eden bir yaradılıştır.
Her şeyden evvel harikulade bir kadın. Çehre bakımından olduğu kadar vücut hatları bakımından da kusursuz. Yirminci asırda kusursuz olmak hiç de kolay değil. İnsanın kafiyen ralıat bırakmazlar. Billie de bugün aynı durumdadır. Los An-geies’teki mecmua sahipleri, I-îâı. büroları, afişçiler ve bu gibi işlerle ilgili but in bir kalabalık mütemadiyen Billle'nin peşinde. Hepsi de aynı gayeyle çırpılıyor, Oenç kadının resmini çe-kJp mecmuaların kapağına basmak. Ona poz verdirip câzlp
Billie yeni aldığı güzel bir atfa başbaşa
1. — Bir İngiliz parmağı kaç santimdir?
(1,5 cm. - 2.5 cm. - 5 em.)
2. — İlk Akademi hangi senede kurulmuştur?
(M. Ö. 3698 - 1375 - 715)
3. — «İnci avcıları» operasını kim besteledi?
(Bizet - Cilea - Massenet)
4. — Deri eldivenler İlk defa hangi senede kullanıldı?
(599 - 1308 - 1428)
5. — İlk mitralyöz hangi senede yapıldı?
(1611 - 1805 - 1868i
Bilgimizi arttıralım
6. — limit Burnunu ilk defa kim keşfetti?
(Bartolomeo Diaz - Vasco de Gama - Magellan)
7. — Don Carlos operasını
kim besteledi?
(Verdi - flonîzelti - Kossini)
8. — Çanakkale boğazının u-zunlıığu ne kadardır?
14 Km. - tb Km. - 72 Km.)
9. — Cıva kaç derecede donar?
(35,8 - 39,5 - 51 dereceı
10. — Yüz sene harbi, hakikatle kaç sene sürmüştür?
95 - 116 - 126 sene)
Bu soruların doğru cevaplarını yarınki nüshamızda bulacaksınız.
Tarihten çizgiler;
(Her lıakkı mahfuzdur)
Isıtmaya sarılığa ilâç!
— Gecen Muharrem ayındanberi haftanın üç dört »ünü evlâdım böyle yorgan, döşek yatıyor, hekimin kimi sarılık, kimi ısıtma dedi, ilâçlar bir para etmedi .. Günden güne soluyor...
— Kurbağa tütsüsü yapıp, kırk sabah, her »iin pelin icirseydiniz birebir gelirdi.
— Ne söylüyorsun Hacre hanımcığım. (Sümüklüböceğin üstüne limon sıkıp ayazda bıraktıktan sonra on gün sıra ile içirin) dediler; içirdik, bu da kâr etmedi'.
— Öyle ise şu dediğimi yapın, ben ortancamı bununla kurtardım. Yedi sabah üçer tane irice tahtakurusunu sarı balmumuna sarıp yutturun, bakın bir seyciği kalır mı? Vallahi derdi tâ ortasından bıçak gibi keser... Bana da dua edersiniz!
2 Aralık 1950
AKŞAM
Sahile 7
Mahkeme Koridorlarında
Zannedersin ki tiyatoranın Şanosunda dans oynuyor!
Koridorda yclyeperek yelken kürek dolaşıyor. Kalem odalarının kapı aralıklarından. başını uzatıp gözetliyor, homurdanarak dönüyor, gelip geçenleri haşin nazarlarla süzüyor. Bizi de gözden geçirdi, itimadsız bir eda ile dudak büktü. Bizim kasketli delikanlı önüne dikildi:
— Birini mi anyûrsun. hanım teyze?
Elini kaşının üstüne siper edip dikkatle baktı:
— Sen buranın adamı mısın?
— Değilim amma bura lann işlerine az cok aklım erer.
— Hâkim beyi tanıyor musun?
— Hangi hâkim beyi soruyorsun?
— Ne bileyim ben? Buraya bos boşuna gelmedik ya. Elbette bir hâkimin karşısına çıkacağız. Eğer senin tanıdığın ise, biz girmeden evvel kulağına fısıl-dayıver de beni iyi dinlesin, diçecektim.
—Hâkimin kulağına bir şey fısıldanmaz, teyze hanım. Onların ellerinde kanun vardır, ona göre hareket ederler.
— Oğlanın beni kucaklayıp sarılması da kanun içinde yazılı mı?
— Kim kucakladı seni?
— Hım m m... Senin dünyalardan haberin yok. Şu dört duvarın arasına tıkılır-san elbette bir şeyden haberin olmaz.
Yan döndü, parmağiyle karşı köşeyi işaret etti;
— Görüyor musun şu suratı kanlı haydut bozmasını? Bu yastan sonra sokak şırfıntısı oldum da çıktım meydana.
— Estağfurullah, teyze ha nım.
— Suuus. damarıma basıp da cinlerimi başıma toplama. Yalan mı söylüyorum? Sokakta kucaklanan kadına şırfıntı demezler mi? Görenler kim bilir neler söylemişlerdir? Rahmetli efendi sağ olsaydı da bu halı görseydi vallâhi, billahi kanlı bıçaklı olur, mah-bushanelere düşerdi. :Bak, hele, korkudan hâlâ yüreğim güm güm atıyor.
—Karşıdaki delikanlı ml kucakladı seni?
— Kabahat onda değil ki. Onu evlât diye doğurup büyütenlerin Allah cezasını versin. Büyümüş, eşsek kadar herif olmuş amma terbiye namiyle bir sev görmemiş. Sokak ortasında el âlemin karısına kızına satılmak ne demektir? Hele yürüyüşünü görseydin şaşırıp kalırdın.
— Nasıl oldu, anlat bakalım.
— Anlatılacak tarafı vok ki. Aklıma geldikçe hicabımdan yüzüm kızarıyor. Evden çıktım, elâ gözlü yağmur başladı. Yokuş vukan çıkarken tıkanıklık da geliyor. İhtı varlık böyledir işte.
— Yook, estağfurullah. Sen ihtiyar değilsin, hanım teyze.
Kasları çatıldı:
— Ne demek istiyorsun yani? Senin de mi fikrin fesat?
• — Amma vaptın ha! Ben fena bir şev söylemedim ki.
— Daha ne söylîyeceksin? Beni gene görmekteki maksadın nedir yani?
— Darılma, teyze hanım. Sen nasıl istersen öyle olsun. İhtiyarlık da bir mürüv yettir. Sonra ne oldu bakalım?
— Şaşkına döndüm, evlâdım. Yokuş vukan çıkıyordum. Bir de baktım ki karsıdan bîri geliyor. Amma ne geliş! Zannedersin tiyatora-nın şanesuna çıkmış da o-vuncu kadınlar gibi dans oynuyor. Sağa çarpılıyor, sola bükülüyor, kâh kamını sıkıvor. kâh boynunu uzatı-
yarak dualar ettiğim herif meğer haydudun biri imiş. Kırıtarak gelip de beni kucaklamaz mı! aman Yareb-bi. Beynimin içerisi ûnl fini döndü, tepemden soğuk terler söktü, paçalarımdan şırıl şırıl akmağa başladı. O-racıkta beni oğlanın kucağında görenler ne derler, evlâdım? El oğlunun ağzı torba değil ki ağzını büzeyim de kapatayım. Koskoca kadın sokak ortasında genç delikanlılarla aşnafîşnalık edip sarmaş dolaş olmaktan utanmıyor, demezler mi? Gövdemde ne kadar kanım varsa hepsi birden beynime hücum etti: «Sen beni kime benzetiyorsun, bre Allahın canavarı?» diyerek göğsünden itiverdim. Gene kınla kırıta; «Pardon efendim. Islak kaldırımda lastikli pabuçların kaydı da sizi rahat, sız ettim» diyerek bir daha üzerime yürümez mı! Bu sefer ben de onun üzerine saldırdım. iki elimle suratını tınm tırım yırtmağa başladım. Derken efendim, kıyametler koptu
Mahkeme açıldı, delikanlı ile konuşamadık.
Ce. Re,
Zehirli buğdaylar
Köylüyü ikaz edici bir tamim yayınlandı

İzmir (İzmir Ajansı) — Zehirli bir madde He ilaçlanmış olarak köylüye dağıtılmış bulunan tohumluk buğdayların bazı yerlerde yenildiği ve bu yüzden zehirlenmeler vukua geldiği görülmüştür. Bölgemizde bu gibi vakaların zuhurunu önlemek maksadiyle köylüyü tekrar İkaz edici bir tamim yapılmış ve bu buğdayların yalnız ekim için kullanılacağı bildirilmiştir.
Türkiye Metapsişik Cemiyetinden:
Cemiyetimizin 22.11.950 tarihinde yapılacağı Hân olunan fevkalâde içtima nisap hâsıl olmadığından yapılamamıştır. 6J255O târihinde saat 18 de Cemiyetin Taksimde Sıraselvi-ler Billurcu çıkmazı. Sümbül Apartmanındaki merkezinde yeniden içtima edileceğinden asli âzalarm hazır bulunmaları mercudur.
Gündem: Yeni Heyeti İdarenin seçimi
Narenciye potası
tzmlr (îzmlr Ajansı) — Meran- İskenderun ve Antalya limanlarından İzmir ve İstanbul limanlarına portakal ve limon şevkini kolaylaştırmak maksa-diyle Devlet Denizyolları narenciye postası adlı bir servis ihdas etmiştir. Bu servisin faaliyete banlaması İzmir piyasasında narenciye flatlerlnde düşüklük husule getirdiği görülmüştür.
Manganez madeni
İzmir (İzmir Ajansı) — 35
sene evvel bir İngiliz şirketi tarafından işletilip Birinci Dünya Harbini mütaakıp kapanmış o-lan Façanın Kızıldag mevziindeki manganez madeni tekrar işletmeye açılmıştır.
öldürülen kaplanın esi aranıyor
Kızılbahçe «İzmir Ajansı) — Değirmendere nahiyesine bağlı Kesre köyünün Danyerl mevkiinde geçen hafta öldürülen büyük bir dişi kaplanın eşi olduğu sanılan yer.l bir kaplan görülmüştür. Köylüler kaplanı t?kibe koyulmuşlardır.
Kaçak tütün ve sigara kâğıdı
Tekel takip teşkilâtı tarafından son bir hafta zarfında Trab zon. Artvin. Antep, Diyarbakır ve Gerzede 800 kilo kaçak tütün ve 172 bin 2X0 defter kaçak sigara kâğıdı yakalanmıştır.
vor. kırıta fanta geliyor. Fe. İngilizce, suphanallah! Her halde ak-' Portekizce. İmi. kaçırmış* Yazık delikanlıya. Cenabıhak rifalar ver-
Balıkçılar cemiyetinin belediyeye bir müracaatı
Tâmir edilmekte olan Eminönü meydanı karşısındaki bazı binalar da istimlâk edilerek I kısmen boşaltılmıştı. Bu arada Balıkçılar Cemiyeti de, ceml-j yet merkezin! tahliye ettiği halde aynı binadaki diğer kiracıların çıkarılmadığı görülmüş-' tür. Cemiyet âzaları. dün Belediyeye gelerek bu bina yıkhnl-mayacaksa eski yerlerine dönmeği istemişler ve şayet yıktı-nlacaksa diğer kiracıların şimdi neden çıkarılmadığını sarmaş] ardır.
Belediye meseleyi tetkik ettirmektedir.
Hollanda radyosu müdürü şehrimizde
Hollanda P. C. J radyo istasyonunun .Barış, neşe ve sevinç» neşriyatı müdürü ve spikeri Edward Slartz’ın şehrimize I gelişi münasebetiyle Phllipt , radyo -şirketi tarafından dün akşam saat 18.30 da Park otel ' paviyonunda bir kokteyl parti verilmiştir.
Dünyanın sayılı spikerlerinden biri olan Edvard Startı Fransızca. Almanca, İsveççe, İtalyanca,
Rıırnca ve Rusça konuşmaktadır. Edward SLartz sık sık seyahat lw çıkamkta ve dönüşünde hf '"i.'flrını neşeli bir tarzda ra(( Biılatmaktacır.
rin, diyerek «askın şavkın baka kaldım. Sen misin yuf-
ka vUraklI olan0 İçim
İzmirde iki tiyatro
grupu
İzmir (İzmir Ajansı) — Belediye Meclisi Şehir Tiyatrosunu lâğvettikten sonra, halk tiyatrosun kaldığına üzülürken bu defa karşısına iki tiyatro birden çıkmış bulunmaktadır. Eski Şehir Tiyatrosunun ikiye ayrılan aktörlerinden bir grup yeni iltihaklarla desteklenmek suretiyle Komedi Tiyatrosu ve diğer1 bir grup da Bizim Tiyatro jpdb iki ayrı teşekkülü meydana getirmişlerdir. Komedi Tiyatrosu İstanbul Şehir Tiyatrosunun Komedi kısmına ayak uyduracak ve t. Galip Ar can'in sanat bilgisinden faydalanacaktır. Bizim Tiyatro isimli trup ise Dilll-gllin İdaresinde hâlen Manisa kazalarında temsiller vermekledir.
îzmırde bir çocuk otobüs altında öldü
İzmir (İzmir Ajansı) — Kahramanlar semtine İşleyen Belediyeye alt bir otobüs durakta beklediği bir sırada, frenleri
ansızın gevşemiş ve araba denize doğru kaymağa başlamıştır. Otobüste bulunan yolculardan Emine isminde bir kadın bayılmıştır. Araba rıhtımdaki duvara çarpmış, ara yerde bekleyen çocuk tekerlekler arasında ezilerek ölmüştür. Şoför Rıza tevkif edilmiştir.
Alın teri buna
derler işte
(Baştarafı 6 ncı snhifetle)
bi büyük ve İddialı emellere katiyen kapılmıyor. Sebebini soranlara verdiği cevap gayet kul:
Açık eksiltme ilânı
İstanbul Bayındırlık müdürlüğünden:
1 — Pendik Bakteriloji enstitüsünde yapılacak çeşitli tesisat işleri acık eksiltmeye çıkarılmıştır.
Keşif bedeli (24590) liradır.
Eksiltme 21/12/950 tarihinde perşembe günü saat 15 de İstanbul Bayındırlık Müdürlüğünde toplanacak komisyon tarafından. yapılacaktır.
2 — Bu işe ait evrak şunlardır: Mukavele Eksiltme bayındırlık işleri genel hususî ve fenni şartnameleri preje keşif hülâsasile bura mûteferri diğer evrak dairesinde görülecektir.
3 — Eksiltmeye iştirak etmek için taliplerin 1244 İha 25
kuruşluk muvakkat teminat yatırdığına dair makbuz ibraz etmesi ve 950 ydında Ticaret odasında kaydı bulunduğuna dair belgeyi hâmil olması eksiltme gününden tatil günleri hariç «3> gün evvel Vilâyet makamına müracaat ederek ehliyet vesikası alması /e yukarıda İkinci maddede yazılan evrakı görüp eksiltme şartnamesinde yazılı kayda göre kabul ettiğine dair imzalaması şarttır. • ’16344)
Toprak ve iskân işleri genel müdürlüğünden:
Genel müdürlüğümüz toprak teşkilâtı İhtiyacı İçin allı kalem yatacak eşyası açık eksiltme usulü İle satın alınacaktır.
Muhammen bedeli (897ü> lira, geçici teminat (673) liradır.
İhale 13/12/950 çarşamba gıinü saat 15 de genel müdürlük binasında toplanacak komisyonda yapılacaktır.
Numuneleri ve listesi her giln genel müdürlüğümüz Leva zun ambarında görülebilir.
isteklilerin ticaret vesikası, İlk teminat mektubu veya makbuzları 1le birlikte belirli giln ve saatte komisyonda hazır bulunmalar],_________________________(15959)
Gaziantep Valiliğinden
Cinsi Muhammen bedeli Geçici teminatı
Ev 25000 fara 1875 Lira
Mülkiyeti /hel içareye alt elan yukarıda cinsi muhammen bedeli, geçici teminatı yazılı Emniyet müdürlüğü bitişiğindeki ev kapalı zari usuliyle arttırmaya kur-ulrr.uştur, İhalesi lı Aralık 1950 pazartesi günü saat 10 da İl makamında yapılacaktır. İsteklilerin 2490 sayılı kanunun hükümleri dairesinde müracaatları lâzımdır. 116284)
Tavuk vebası hastalığı hakkında
İstanbul Belediye Başkanlığından
1 — Belde hudutları dahilinde Kümes hayvanı besJiyenle-rin kanatlılarında veba hastalığı genişlemektedir.
2 — Bütün salgınlarda olduğu gibi bunda da en müessir tedbir:
a — Ölüleri şuraya buraya atnuyarak gömmek veya yakmak.
b — Kümesleri ve tavukların yemlik ve sulaklarını kaynamış sodalı sularla yıkayıp antiseptik mahlûllerle dezenfekte etmek, kireçlemek ve kümesteki pislikleri gömmek,
c — Yeal alınacak tavukları eski tavuklarla bir araya getirmezden e+vel ayrı bir yerde on gün müşahede altında bulundurmak.
d — Bilumum kanatlıları sokaklarda serbest bırakmamak.
e — Kümeslerinde veya komşularında birbirini takiben İkiden fazla ölüm vakaları halinde B. ş. veterinerlerine re bulunmayan yerlerde hükümet veterinerlerine müracaatla hayvanlarını aşıla imal: lâzımdır. (16566)
Kavak Fidanı Satışı Sümerbank Selüloz Sanayii Müessesesi Müdürlüğünden
İZMİT
îtalyanm Kavak ıslâh ve deney Enstitülerinâen getirtilerek müessesemiz fidanlıklarında çoğaltılan. ıslah edilmiş çabuk büyüyen ve hastalıklara karşı mukavim olan kavak frdan ve çe'lklerinin satışına başlanmıştır
Satış şartlarını öğrenmek İsteyenlerin müessese fidanlık şefliğine müracaatları rica olunur. (16139)
BULMACA
2 s « »
— Mademki hayata bu yoldan girdim, yine bu yolda yürüyerek devam etmek zorundayım... Yoldan çıkmağa hiç dc lüzum yok.
Şimdi Los Angeles'te kulak-Lan kulağa dolaşan bir fısıltı daha var: Genç kadın kocaman bir kitap hazırlamakla meşgulmüş. Bu kitabın bir nevi kara Üste olduğu söyleniyor. Eserde’ modelcilikle, poz vermekle haya tını kazanan bütün genç kadınların çalışma tarzı He mahremiyetleri açıklanıyormuş, .Bu arada çok tanınmış aile kadınlarının da ressam ve fotoğrafçılara çırılçıplak poz verdikten sonra çehre kısmmm rötuş yahut fotomontajla değiştirilerek sahiplerinin nasıl tanınmaz hale getirildiği hakkındakl teferruatlı tafsilâta da kitapta yer verilmiş.
Bu eserin müthiş bir skandaîa sebep olacağı şimdiden tahmin edildiği İçin halk kitabın bir an evvel çıkmasını sabırsızlıkla, İlgililer de korkuyla bekliyor-
— ichalef. 2 — Tersi müstaceldi» - Neti edalı. 3 — Mu as. I — Müftaeeliyel, 5 — Teni çift olarsk doğan - Yapma, ş — Tersi bir bayın ismi. « — Dclnedelim. S — Isaşma «B» re-Errse r'uman borusudur - Lihi*. 9 — Gbstcrrs utarak -Bnesaklar. 10 — Kaplıca - Meşguliyet. Yukarıdan aşağıya: I — Bir yemiş ağacı. 2 — Sii - intikamını bırakma. 3 — Ilerekc fabrikası mamulA-ttndntı. 4 — ösRüdarda bir semt -Tersi bir sıfat eki. 5 — Tersi ulaştırma - Tersi bir erkek ad . 6 — Tasfiye, ? — Öe alma hissi - Nota, fl — Tersi bey» - Bir emir - GSztln üstünde bulunur.
GEÇEN BULMACANIN HALLİ
Soldan sağa: 1 — Te.’jinat. 2 — Esi. Mani. 3 — Snajerak 1 — Llfog, Va. 5 — İL Pilâv. 6 — Muronıt. 7 — Enunezat. & — Di;. Yeni, 0 — Elim. Rıp. 10 — Natuk. Mi.
Yukarıdan aşağıya; I — Teslime-den, 2 — Etkil.ındû. 3 — Zlaf. Raşll, 4 — Japon. Mn. 5 — In.utlncy. 6 — Nar. Ltasr. î — Anavatanım. 8 — Titarv. Tip),
Beyoğlu .Altıncı Noterliğine
Azil eden: MAHMUT ÖZFER Beyoğlu Şişhane yokuşu Tenha sokak 13 - 1 No. da.
Azil olunan: BURHAN SO-|YEH Beyoğlu Mis sokak 16 Na. da 2 ncı katta.
Beyoğlu - Al tine- noterliğinden tasdikli 13'9/949 tarih ve 14398 No. lı vekâletname ile yukarıda isim ve adresi yazılı vekilim BURHAN SÖVER ile ve gerekse namıma bilvekâle vekil tayin etmiş olduğu müvekkilleri gördüğüm lüzuma binaen vekâletten azil ettim. Keyfiyetin kendisine tebliği ile bir nüshasının tasdikli olarak tarafıma ladesim ve bir nüshasının da Istanbıılda çıkan (Akşam) gazetesile ilâmın isterim.
(16519)
Dairede saklı aslına uygun o-lan bu a2ilnaıııe istek üzerine muhatabı Akşam gazetesine tebliğ olunur.
Beyoğlu Altıncı Noteri Miiini. Arer
JlSTANBUL BELEDİYESİ ILÂNLAR1| Yol silindiri tamir ettirilecek
Fen işleri müdürlüğü yollar şubesine ait 7 adet muhtelif markadaki ölindiria tamiri, işi müteahhit nam ve hesabına pazarlık snretiyle yaptırılacaktır.
Keşi! bedeli 2886 Ura ve Uk teminata 216.45 liradır.
Şartnamesi Divanyolunda belediye merkez binasındaki zabıt ve muamelât müdürlüğünden alınacak veya görülecektir.
İhale, 7/Aralık/950 perşembe günü saat 14,30 d3 belediye merkez binasında müteşekkil daimi komisyonda yapılacaktır.
İsteklilerin ilk teminat makbuz veya mektubu. 950 yılı ticaret odası vesikası ve ayrıca şartnamesinde yazılı kayıtlara göre eksiltmeden 3 giiu evveline kadar belediye makine, elektrik ve sanayi işleri müdürlüğünden alacakları fenni ehliyet kâğıtlarile birlikte ihale günü saat 14,30 da daimi komisyonda bulunmaları lâzımdır. (15955)
DEVLET DEMtRYOLLARI İLANLARI
Yangın söndürme aleti alınacak
Devlet Demiryolları Haydarpaşa Satınalma Komisyonundan:
1—15 adet Mevaddı Müştalle için Yangın Söndürme âleti açık eksiltme İle satın alınacaktır.
2 — Muhammen bedeli 147o lira olup muvakkat teminat-ı 110 lira 25 kuruştur.
3 — Buna ait şartname komisyondan parasız olarak dağıtılmaktadır.
4 — Eksiltme 13 Aralık 1950 çarşamba günü saat 10.30 da
Haydarpaşa Gar binası dahilindeki Haydarpaşa satınalma komisyonunda yapılacağından arzu edenlerin vaktinde komisyonunda hazır bulunmaları. (16116)
Aflteı «Mili pul gAnflorl İmcimi ar ndre» mdpotirıimez
BİLGİ
Muallimler Birı'Ji -Onmadan neşredilen «6İL.Gİ» run son U üncü nüshası zengin mflndercı-all-» çıktı. İçinde Prof, Halide Edibip *pi| Meselesi», Dr. Mümtaz Turhan'ımı «Üniversite Meselesi». H'> is ÖzrlrııUh »İsviçre de liicmekiep i'ocal.il ıran maddi durumları. Orhan Cavıtv»’ «Prens Sa-hahzi|sn ve fıkirlnn». llşçıp Nured-ûııı ECer.in »Ytatci Anketine cevap; bir rapor». Ali Nüchil Ct‘l(rcl'tn »Yeşil Güller Dlysi'iv Pr»ı. Remzi Oftuı d »Komünizm». .'«'ürettin ES-«Kajsei'l Öğretmenler Konerc-«aknt ve ğaVrl hukuki taraf İn-, yaslıları verdir.
HER KALEM GAZETESİ
KomcUJ meslekti «sı mu Semih hntaz S. dünden llıbtırcr «Her Mailem Gaıetesl» ismiyle on bej günde bir çılcmnk ürere bir gazele ncgrel-[mektedlr. Tarthl yanlariyle kendini sevdiren arkadaşımızın bu gazetesinin ilk 'ayış* gazete sahibinin ve ot-dlnarytis profesüı Hüseyin Şükrü ■ Baban ile Burhan Felek. Refik Halld I Karay, Bedii Faik. Mustafa Ragıp. gibi tanınmış muharrlrlern, yatılar» He intihar etmiştir. Okuyucularım ısa Uvniye eder, mcsıckdaşımuı. başarılar. gazetesinin AynUrlil olmasını dileriz.
Beyoğlu Altıncı Noterliğine:
Azil eden: Mahmut Özfer.
Şeynğlu şişhane yokuşu tenha sokak H3-1 No. da.
Azil oiah: Müzeyyen özfeı (Aynı adreste).
Beyoğlu altıncı noterliğinden tasdikli 2-4-946 tarih ve 3662 sayılı resen vekâletname ile vekil tâyin etmiş olduğum yukarıda ismi ve adresi yazılı Müzeyyen Özfer ile v(- gerekse 'namıma bilvekile vekil tâyin etmiş olduğu müvekkilleri gördüğüm lüzuma binaen vekâletten azil eltim. Keyfiyetin kendisine trtıli&i ile bir nüshanın tasdikli olarak tarafıma iadesini ve bîr nüshanın da İstunbulda çıkan (Akşamı gazetesi İle ilânını isterim (16518)
Dairede saklı ve aslına uygun olan bu azllname istek üzere muhatabı Akşam gazetesine tebliğ olunur.
Beyoğlu Altıncı Noteri Münir Arer
Zayi — Gelibolu nüfus memurluğundan almış olduğum ve içerisinde asker! muameleli nüfus cüzdanımı 2»yl ettim. Yenisini çıkartacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
1326 doğumlu
Mehmet uglu Ahmet Öıaksoy
Vll»
ZAYİ — Galata nüfus memurluğundan aldığını nüfus cüzdanımı kaybeitim. Yenisini çıkardığımdan eskisinin hük-^mü yoktur.
Ahmet (jztıîrk
L İnci sınır
Verem ve dahiliye hastalıkları mütehassısı
Dr. Sadık Bilgiseven
Muayenehane: Fatih tramvay cad. Kristal kıraathanesi karşısında Pazardan başka her gün saat 330 - 8 arasında
360 OOO rulo Mors telgraf bandı alınacak
Devlet Demiryolları Genel Müdürlüğünden:
Teklif vernıe suretiyle 360.000 rulo Mors telgraf bandı pazarlıkla satın alınacaktır. Bu işe ait tekliflerin 15/1/951 sab günü saat 14 e kadar Ankarada İdare merkezinde Malzeme Dairesi Başkanlığına verilmiş olması lâzımdır.
Şartnameler bedelsiz olarak Ankarada Malzeme Dairesinden ve Haydarpaşada Malzeme Teslim Alma ve Yollama Müdürlüğünden verilir. 16347
Deviet Denizyolları ve limanlan işletmesi genel müdürlüğünden
Şimalî Avrupa muntazam yük postasının onuncu seferine Aralık ayının ilk haftasında Kastamonu şilebi kalkacaktır.
Gemi gidişte îzmlr. Bire, Anvers, Rotterdam. Bremen ve Hamburg limanlarına ve dönüşte aynı limanlardan mada tskenderuna da uğrayacaktır.
1000 sterlinden fazla navlun temin edildiği takdirde yol üzerinde bulunan program harici limanlara clû uğranmaktadır.
Aralık ayının ikinci haftasından sonra kalkacak Kars şilebi Londraya da uğrayacaktır.
Yük sahiplerine, nakliyeci ve komisyoncu firmalara büyük faydalar sağlanmıştır. Program ve tafsilât için İdaremiz şilep servisine ve acentelere müracaat edilmesi rica olunur. (16395)
BEYOĞLU ALTINCI NOTERLİĞİNE
Azil eden: MAHMUT ÖZFER Beyoğlu Şişhane yokuşu Tenha sokak 13-1 No, da
AzLl olunan: Manok oğlu ARA RAPAİL VANLIYAN Kuledibi Kule çıkmazı 7 No. da
Beyoğlu Altıncı Noterliğinden tasdikli 1 Ekim 948 târih ve 14945 No. lu vekâletname »e yukarda isim ve adresi yazılı vekilim ARA RAPAİL VANLIYAN ve gerekse namına bilvekâle tâyin etmiş olduğu müvekkilleri, gördüğüm lüzuma binaen vekâletten azil ettim.
Keyfiyetin kendisine tebliği ile bir nüshanı^ tasdikli olarak tarafıma iadesini ve br nüshanın da İstanbulda çıkan (Akşam) gazetesiyle Hânını İsterim. 16517
Dairede saki-, aslına ııygun olan azllname ’slek üzerine muhatabı Aksam gazetesine tebliğ olunur. Beyoğlu A'tıncı Noteri Münlı Arer
Sanlfe R
ARSAM
2 Aralık 1950
UNLARI
Besler Kuvvet verir
FANAL FANAL FANAL
I

Etrafınızda uçuşan bu efsanevi kuşu ürkütmeyiniz. Fakır ve Yetim Çocuklara Yardım Eşya Piyangosu onu yakalamak için size en buyuk fırsatı hazırlamıştır!. ..
2 kişi için 10 günlük bir
Paris Seyahati, CılToen marka Otomobil, Norge marka Buz Dolabı,
Miele marka
Çamaşır Makinesi, Şahane bir Tilki Arjanle, Dikiş Makinesi, Halılar. Fotoğraf Makinesi, v. i;.
V s..
Bayiinizden biletinizi hemen bugün alınız ki ayağınıza geten kısmet kaçmasın!
10 Aralık 1950
BAK!
GARANTİ BANKASI nin 30ARAUKT*'fîHE BİNLERCE LİRALIK İKRAMİY6Sİ
Zuru-n
yenilikler
______fanjdediyor
muhakkak
MLıaunı Küçük, takat samimi satış m&gazatnızdn göreceksiniz, Bıınun İçin, kısa bir zaman evvelisi Beyoglunda AR sineması yanındaki Yeşilçanı sokağı 26 Ne da açtığımız FANAL Moda Evimizi bir kere ziyaret ediniz. Kadın giyimi üzerine gayet zarif tuvaletler, iş. sokak ve gece elbiseleri, enyal sabahlıklar bluzlar, narin kemerler ve el dikmesi gayet kibar eldiven ve çantalarımız zevkinizi okşayacaktır
'«rijitte Heidemann
Amerikan Export Lines Kumpanyası «Dört ACES» ııa«t yolcu vapurlarının yeni sefer programlarına IManbuIu da dahil ettiğini bil'umum yolcu ve seyyahlara bildirmekle kesbi şeref eyler
Mezkûr Dört ACES sapıırlarının mükemmel konforları bütün kamaralarında ve salonlarındaki en son sistem (air - condıtin-nedl nam havalandırma tertibatı ve birinci sınıf hiks kabinelerde. Boston Ve Neıv-York'a gidecek yolculara 25 günlük lüks ve fevkalâde istirabatli bir seyahat temin edecekleri muhakkaktır. Bu seyahat esnasında BEYRUT, İSKENDERİYE, PİRE NAPOLİ, LİVORNO. GENOVA, MARSİLYA ve BARSELONA’ya da ugra-nılnıakta olduğundan mezkûr limanlara da İSTANBUL'dan se-yabat mümkündür.
İstanbul'dan sefer başlangıcı tarihi aşağıda gösterilmiştir .
EKCAMBİON — 16 Aralık 1950
ESOCHORDA — 30 Aralık 1950
EXETER — 13 Ocak 1951
EKCALİBL IR — 27 Ocak 1951
Ve
her 14 günde cumartesi günleri öğleden sonra muntazam Gal ata rıhtımından bir vapur kalkar.

Fazla malumat almak İçin seyahat acentamt2a ve Galata Tahlr Han 3 üncü kat HAYRİ
araboğlu ve şkl. Vapur Aeentalarına müracaat ediniz. Telefon: 44993 - 2 - 1
İstanbul Sıhhî Kurumlar Arttırma ve Eksiltme Komisyonundan
TAKSİTLE
Tasradın hır nevi *ı*t ”• «rıûecvh*. rat liparff elmek üliyenlere »eraıt gönderilir. Siparljlcrlnli fröll» ile gbnderl. lecclitir, BejrnıtrsenLı »iımnıt. Mekruhta mutam t: (bt»n₺ul palla kutusu I8J)
SUMERBANK
Tasarruf mevduatı
Mücellid s
ARANIYOR I
Numara basacak mücelllt I aranmaktadır. 0
İst. Ankara Cad. No. II
• yeni yu Şansımızı $ Deneyelim.
Frengi ve Belsoğnkluğunuo teminatlı bir koruyucusudur.
TIRNAK CİLASININ t \\\ çengin renk kolelksjro-' '' "“nilan seçece*"”z rtnl’
ferle muvaffak olacaksınız.
Bir CU T E X men emsalinin 4 fijesma bedeldir, çünkü misli dayanır. CUTEX miktar itibarıl» 2 misli farladır. Neticede COTEX bölün emsalinden ucuzdur.
cilt yaralarını fevkalâde iyi gelir.
• menFaatınızGARANTr BAHKIISlnda BirResap açmakta veya mevcut Hesa^n.n,zı artırmaktadır.
• Her 100Lira ayrı bir kura Mumarası alarak. KEŞİDEYE
Girer.
Veteriner Aranıyor
Büyük bir müessese veteriner ilâçlarının Türkiyedekl satışını geliştirmek maksadlyle 25-35 yaşları arasında bir veteriner aramaktadır, İngilizceye veya Fransızcaya vâkıf o-lanlar tercih edilecektir, Taliplerin «Veteriner» rümuzlyle Posta Kutusu 176 İstanbul adresine müracaalleri.
Lüzum gösterilen müessese Cinsi Miktacı Muhammen bedeli Lira Kr İlle teminatı Lira Eksiltme saati
Antakya devlet hastahanesinin Dişçi İinftl 1 âdet (Kompi 4800.— lira 360.— lira 15.00
Şişli çocuk hastahanesinln Şişil çocuk hastahanesinln Ahşap möble Tûpyekûıl: Por. röntgen 12 kalem cihazı 1 adet 4945.— lira 2900.— lira 371.— lira 2 i 8.— lira 15.15 15.30
Kayseri Nuh Naci verem has-ta hanesinin Kroşuvar sterlizaicirü 2 adet »Montaj dahil) Beheri 6400.— liradan Tutarı: 12800.— lira 960 — lira 15.45
Yukardaki ihtiyaçlar hizalarında gösterilen mtiesseselere ait olup ayrı ayrı açıl: eksilt-
4
ilk çekiliş 31 Ocak 1951
1 Adet 10.000— Lira
1 Adet
1 Adet
4 Adet
4 Adet
Liradır.
2.000. — Liralık Hercke halısı 1.000. — lira
500. — Lira
250----Lira
DARÜLACEZE
meye konulmuştur.
1 — Eksiltmeler 20/Aralık/n50' çarşamba günü hizalarında gösterilen saatlerde Cağiii-n*lundaki Sağlık ve S. Y. Md. lüeu binasında toplanan Sıhhi Kurumlar Satınalma Komisyonunca yapılacaktır.
2 — İstekliler, bu işlere ait şartnameleri çalışma günlerinde komisyonda görebilirler.
3 — İsteklilerin cari seneye alt ticaret odası vesikası ile 2490 sayılı kanunda yazılı bel-
ge ve bu işlere yeter Ijk teminat makbuz veya banka mektupları olduğu halde belli gün ve saatlerde komisyona müracaatları. İ1623SI
ve ayrıca 50.100 liralık muhtelif para ikramiyeleri bulunan bu keşideye katılmak için,
31 Aralık 1950 ye kadar
Bankamızda 1OO liralık bir hesap açtırmak kâfidir.
Her 100 liraya ayrı bir kur’a numarası verilir. İkramiyelerin vergisi Bankamıza aittir.
MERKEZ: ANKARA
İSTANBUL ŞUBESİ: Galata Bankalar Caddesi No. 25 İSTANBUL AJANSI: Bahçekapı Siünerhan
ZENGİN EŞYA PİYANGOSU
[ 20 Aralık 1950 Noter huzurunda çekilecektir.
40.000 Liralık Zengin Hediyeler
; Bir liralık bir bilet
hem yoksulları şevlndrlmiş, hem de talihinizi denemiş olursunuz., Bütün bayilerle Türkiyedekl P. T. T. merkezleri
■BS® ı Hâ U> Aralık 1950 tarihinden itibaren
Berlitz Lisan dershanesinde
Yeni atılacak olan
Fransızca - İngilizce - Almanca
Lisan kurslarına kaydolunuz.
Tecrübe dersi parasız
Beyoğlu: 294. İstiklâl Caddesi

Comments (0)