AKŞAM
AKŞAM
KÜÇÜK
İ LAN LAPI
BU6ÜN6INCI SAYFAM
Sene 32 — No. 11233 — Flatl: her çerde 10 kuruştur.
CUMA 20 Ocak 1950
Sahibi: Necmeddln Sadak — Yazı İslerini fiilen İdare eden C. Bildik — Aksam Matbaası.
Bulgar siyasî mahkûmları ağır işlerde çalıştırılıyor
Mecburî çalışma kamplarında ölenlerin mikdarı gayet yüksektir^
Seçim tasarısı
61 den 72 ncıye kadar olan maddeler kabul edildi
Büyük şair Yahya Kemal Beyatlı’yı ziyaret
Londra 20 (Nafen) — Sofya-dan gelen haberlere göre. Bul-garlslanda gayet geni? ölçüde omecburî çalışma sistemi» tatbik edilmektedir. Bilhassa Tuna nehri etrafında yapılmakta olan içlerde «siyasi esirlerini kullanıldığı bildirilmektedir. Bulgar komünist partisinin direktifleriyle İntişar etmekte olan Bulgar gazeteleri bu vaziyet! İtiraf etmekte ve Bulgar komünist partisine yaramayan Unsurların bu gibi yerlerde çalıştırılacaklarını bildirmektedir,
Diğer taraftan Sofyada son yapılan temizliklerde tevkif e-dllmlş olan küçük esnaf İle bir çok siyasi unsurlar bu «mecburi çalışma kamplarına» sevke-dllmlşlerdlr. Bu kamplarda ölüm nispetinin gayet yüksek olduğu da Uâve edilmektedir. Bulgar İdarecileri bu esir kamplarında Sovyet sistemlerini aynen tatbik etmektedirler.
Ayrıca Arnavutlukta da aynı »mecburi çalışma sistemi» tatbik edilmektedir. Burada da tevkif edilmiş binlerce kimsenin, esir kamplarında bulun-
dukları ve bunların muhtelif işlerde çalıştırıldıkları bildirilmektedir. Bazı haberlere göre bu gibi kamplarda çalışanların adedi 30,000 1 bulmaktadır.
Bulgar - Yugoslav münasebetleri gerginleşiyor
Sofya 19 (A.A.) — (Rcuter): Bulgar haberler ajansının bildirdiğine göre, Bulgaristan, Yugoslav hükümetinden Sofya-daki elçisi He birinci sekreterini ve konsolosunu derhal geri çağırmasını istemiştir.
Fransız güreş lakımı Yeşilköy hava meydanında
Anktya 20 — Seçim kanununu inceli yen komisyon, dünkü toplantısında. 81 inci maddeden İtibaren görüşmelere devam etmiştir. Bu maddenin dördüncü fıkrası, sandık kurulları işlemlerine ve kararlarına karşı vâki İtirazların İncelenerek kesin karara bağlanmaları hakkındadır. Fıkra üzerinde bir çok hatipler söz aldılar. Başbakan yardımcısı Nihat Erim, hatiplere cevap verdi ve madde:
«Şu kadar kİ 112 İnci madde hükümleri mahfuzdur.» Fıkrasının llâveslle kabul edildi.
Sandık kurulunun bir başkan ve dört üyeden meydana geleceğine dair 62 inci madde mü-nakaşasız, ilçe seçim kuruluna başkan seçilmesine dair 63 üncü madde İle 84. 85. 86. 67. 63. ve 60 70, 71 ve 72 inci maddeler kabul edildi.
Müzakerelere bugün de revam edilecektir.
Telefon mükâlemeleri
Avrupa ve Amerika ile doğrudan doğruya konuşulacak;
Ankara 20 (Akşam) — Bilindiği gibi bugünkü telsiz cihazlarımızla Balkan memleketleri-
Kapıda sıra bekliyen ziyaretçiler — İki dakika görüşme — Hastabakıcısının anlattıkları
Büyük şairimiz Yahya Kemal Bcyatlı Cerrahpaşa hastanesi hariciye kliniğinde tedavi edilmektedir. Kendisini ziyaret etmek İçin hastaneye gittiğim za-zaman kapısının önünde büyük bir ziyaretçi kalabalığı He karşılaştım.
Üstat He beni görüştürmesini rica ettiğim genç bir doktor:
— Efendim şu dakikada uyuyor. isterseniz bir müddet bekleyiniz, lstersnlz kartınızı bırakınız biz kendisine veririz, dedi.
Beklemeği tercih ettim. Meğer üstadın kapısı önünde bekleşenler benim gibi uyanmasını tercih edenlermiş. Bu sırada mütemadiyen ziyaretçiler geliyor ya kartlarını bırakıyorlar, yahut biz bekllyenlere İltihak ediyorlar.
Kendisine bakan hastabakıcı bayan Servi Yanık'tan uyandığı zaman evvelâ odaya beni almasını rica ettim. Bir kaç dakika sonra büyük şairimizin oda-
(Arkuı nahife 2; sütün 6 da)
üstat Yahya Kemal hastanede

Fransız güreşçileri geldiler
Güreş kulübünde antrenmanyaptılar
Nuri hocanın misafir güreşçiler hakkında mütalâası — Franstz güreşçileri ne diyorlar?
Zabıtaya ait işler
İstanbul ve Ankara Greko -Romen güreş takımıariyle karşılaşacak olan Fansız güreş takımı dün uçakla şehrimize geldi. Misafirler, Konak otelinde bagajlarını bıraktıktan sonra Fatih güreş kulübüne antrenmana gittiler. Oüreş feredasyo-nu reisiyle arkadaşları misafir-lcrin antrenmanlarını takip ettiler.
Fransız güreş federasyonu ikinci başkanı ve kafilenin başında bulunan M. Leroy, Fransız antrenör ve hakemi M. Au-guste Gullbert ve muhasebeci M Lauls La üreni hem bizimkilerle sohbet ediyor, bem de kendi çocuklarım gözden kaçırmıyorlar, Kulüpte İken bir şey daha öğrendim: Nuri Hoca Pa-rlsle geçirdiği ıw Oy içinde Fransızca öğrenmiş çatır çatır konuşuyor frengin lisanını. Bunu kendisine söylediğim zaman güldü. .
— Ne yapasın, dedi, öğrendik İşle. Hem de ne oldu biliyor musun? Fransadan dönmeden önce Joinville.de verilen bir yemekte Fransız güreş federasyonu başkam kalkıp yarım saat unluk verdi, sonra da sözü bana bıraktı. Ben de «Ya Settar» deyip ıhladım vc tam on beş dakika Fransızca konuştum. Bitirdikten sonra bir şey anlayıp anlamadıklarını sordum. Pekâlâ anladıkların; söylediler, tyuri hocanın Fransız güreşçileri için söyledikleri
— Ne dersin, bu güreşçiler İçin Hoca?
— îyl çocuklar. Greko - Romen! de pekâlâ biliyorlar. Yont bu sistemdeki teknik bilgileri
hiç değilse bizim kile rlnkl kadardır. İçlerinde kuvvetli güreşçiler var. Meselâ 67 kiloda [Andrc Verdalne, 73 kiloda Rene Cheseau. 79 kiloda Andre Brunaud mükemmel güreşçilerdir. Bunlardan Cbesneau 1946 da Stokholm'da yapılan serbes güreş müsabakalarında bizim Yaşar Doğu'ya yalnız puan hesabiyle yenildi. Yaşara puanla kaybetmek mühim meseledir.
— Maçların neticeleri ne olabilir?
— İstanbul takımı 5-3 kazanabilir veya 4-4 berabere kalabilir. Ankara ise 5-2 veya 5-3 kazanabilir. Tabii bu bir tahmindir.
Fransız güreşçileri minderde İkişer İkişer kapışıp çalışırken Louls Laurent'la konuşuyoruz. Bu zat Nuri Hoca'yı anlata anlata bitiremiyor: «Ondan çok şeyler öğrendik* diyor.
— Güreşçilerinizden bir kaçının müasbakalardan sonra burada kalıp martta Stokholm' du yapılacak Greko - Romen birinciliklerine hazırlık maka a-dlyle staj yapacakları doğru mu?
— Evet. 62 kiloda Elelle, 67 de Verdalne. 73 de Chesncau ve 87 de Davidovicl tstanbulda şubat sonuna kada» kalıp staj görecekler.
Fransız güreşçileri ne diyor?
Şimdi de Fransız takımının güreşçileriyle konuşalım: 52 kiloda Michel Dore, otomobil ve kamyon karoserisl işçisidir. Tüy gibi, fakat genç ve çevik bir Fransız,
(Arkası sahife 2 sütun 7 de)
İçişleri Bakanlığı üç tasarı hazırladı
Ankara 20 (Akşam) — İçişleri Bakanlığı Emniyet genel müdürlüğü, üç kanun tasarısı üzerinde çalışmaktadır. Bunlardan birisi yeni «Türk zabıta* kanunudur. Bu kanuna jandarma ve poUsln mesteğe alınmasında, yetiştirilmesinde. Jandarmadan polise geçiş şartlarında polis ve Jandarmanın birlikte çalışmalarında ve her iki kola M t müşterek hükümlerde esaslı değişiklikler yapılmaktadır. Bu değişikliklerle polis ve jandaımanın bugünün modern icpalarına İntibak ettirilmesi İslenmektedir.
İkinci tasarı da polis vazife Ve salâhiyet kanununda yapılacak değişikliklere aittir. Bu değişiklik Türk ceza kanununa göre taşınması yasak olan bıçakların İmal vc Batış İşini düzenlemeğe dairdir. Mezkûr tasarı ile yasak bıçakların imal ve satışları kontrol altında bulundurulacaktır.
Üçüncü kanun tasarısı İse mahalle bekçilerinin vazifeleri ve yeni durumları hakkındadır. Her üç kanun tasan da önümüzdeki günlerde Meclise sev-kedllccektlr.
nin aracılığı olmaksızın Amerika ve Avrup3 ile doğrudan doğruya P. T. T. konuşmaları yapılamamaktadır. P. T. T. idaresi bu durumu gözönüne alarak uzun çalışmalar neticesinde Avrupa ve Amerika İle direkt konuşmalar tesisine karar vermiş ve lüzumlu her türlü tedbirleri almıştır. Bundan böy le Amer İkada veya Avrupadakl her hangi bir telefon abonesi 1-le arasız konuşmak İmkân dahiline girecektir. Yeni tesisatın önümüzdeki ağustos ayında tam manaslle bitmiş olması muhtemeldir. şimdilik tecrübeler yapılmaktadır.
Kurtların hücumu
Kurtlar sürüden 9 koyunu parçaladılar
Bursa 19 (AA.) — Gemlik ile Orhangazi arasında bir koyun sürüsüne hucurn eden kurtlar sürünün içinden 9 koyunu parçalamışlardır. Kurtlar bundan sonra, çobanın korkusundan üzerine tırmandığı ağacın dibinde beklemeye başlamışlardır. Bir müddet sonra oradan geçen otobüsün fenerlerinden korkarş kurtlar kaçıp gitmişlerdir.
Grev yapmak hakkından evvel, iş bulmak hakkı !
Burhan Cahit
Mo/kaya
ölümünün yıldönümü münasebetiyle kabri ziyaret edilecek
•ff
i$ MAHKEMELERİ
Burhan Cahil Morkaya
Ankara 20 (Akşam) mahkemeleri kurulması kındaki kanun son şeklin!
almıştır. Tasan esas iti-
bariyle işçilerle İş verenler arasında çıkan muayyen hukuk uyuşmazlıklarının iş hayatına alt bilgi ve tecrübelerden istifade edilmek üzere işçi ve iş veren temsilcilerinin iştiraki ile lüzum görülen yerkıde iş mahkemeleri kurulmosmı ve bu „„„v ,
mahkemelerde dâvaların çabuk, buçukta kabri başında toplana* kolay ve her türlü resim ve harçtan muaf olarak görülmesi İçin hususi usul hükümleri ted-________________________________
vin edilmesini derpiş etmekte- kabristana götürecek ve tekrar dlr. | kalktığı yere avdet edecektir, j
Bugün kıymetli muharrir ve gazeteci Burhan Cahit Morka-j ya'nın ölümünün yıldönümüne rastlamaktadır. Bu münasebetle kendisini sevenler saat on dört
çatlardır. On dörtte gazeteciler cemiyeti önünden kalkacak bir otobüs, arzu edenleri Asri
Muhalefet, günün belli-başlı içtimai mevzuunu «grev hakkı» sayıyor. Bir bakıma doğrudur: Büyük demokrat memleketlerdeki hak arama usulleri her ne ise, bizde de aynı iislûp olmalı. Grevle hak anyamı-yan rejimler, otoriter, totaliter, tek partili rejimlerdir. Onlarda devlet, işçi vasiliğini eline almış; gündeliği, çalışma saatini, sair ahkâmı tanzim eder; sızıltıya gûya mahal verdirmez. İçine girdiğimiz demokrasi cihanının icaplarını göz önünde tutmalıyız. O icaplar, arz, talep ve hürriyet esaslarıdır.
Fakat bugünün — hele intihabat arifesinin — çiçeği burnunda, çamuru karnında bellibaşlı İçtimaî mevzuu (gerv} midir? Şu andn, grev hakkı verilse dahi amile sınıfı bunu kullanacak, bundan faydalanabilecek mi?
Bir devir gelir; iş çok, işçi müstağni olur; şartlarını kendi kuvvetiyle ıslaha kalkışır. Grev, işte öyle bir günün tabii mevzuudur. Esasen Demokrat Parti istemese bile, cemiyetin sinesinde grev hakkını aramak, öyle bir gün kendiliğinden doğar.
Bugünün mevzuu, «istiğna ile işi bırakmak» değil, «işi bulup sımsıkı yapışmak* tır. Heyhat!... Türk işçisi, reçperi, köylüsü, hattâ okulları bitirmiş Türk münevveri iş bulamıyor, iş arıyor. Realiteyi görmeli.
İş yaratan parti hangisi ise o baş tacı edilecektir.
Milli korunma kanununun kira maddelerinin tâdili
Ankara Milletvekili Arif Çubukçu’nun teklifi geçici komisyonca kabul edildi
Ankara 10 _ Ankara milletvekili Arif çubukçunun. Milli korunma kanunun kira maddesinin tadili baklandaki teklifi bugün geçici komisyonda müzakere ve kabul olunmuştur.
Bu teklife göre MÜH korunma kanunu 30 uncu maddesine tâbi gayri menkullerin bulundukları şehir, kasaba. İskele, liman ve İstasyonlarda, sonradan yapı lan elektrik, havagazı ve su tesisleriyle. salâhiyeti! mercilerce mecbur tutulan diğer tesisleri, mal sahipleri gayri menkullerinde yaptırmak istedikleri tok dirde buna kiracılar muhalefet edemlyeceklerdir yapılan İç tesisler masrafının yülık ve aylık faiz ve amortisman karşılığı belediye daimi komisyonlarınca takdir ve tâyin olunacaktır.
Bu suretle tâyin olunan faiz ve amortisman karşılığı kira bedellerine cam olunarak kiracılar tarafından mal sahiplerine kira Ue birlikte ödenecektir.
A — Kiracılar tarafından rızaları ile tahliye olunan gayri-menkuller, tahliyeleri tarihinden İtibaren,
B— Vazife, memuriyet ve her hangi meslekten olursa olsun işini başka yere nekledenlerin tahliye etlikleri gayrlmenkuller, tahliyeleri tarihinden İtibaren,
C — Bu kanunun neşri tarihine kadar hiç kiraya verilmemiş veya bizzat mal sahipleri tarafından işgal edilmekte bulunmuş gayrlmenkullerden tahliye olunanları, tahliye tarihinden l-tlbaren.
D — Belediye hudutlun içinde kiracının veya 'eşinin veyahut birlikte yaşadığı usul ve fü-ruunun ticaret ve sanatına ve-yn ikametine elverişli guyrimen külü bulunanlar — sayfiyeler hariç — tarafından kiralanmış olan gayrlmenkuller bu kanunun neşri tarihinden ve bunia-lan İktisap etmiş İseler, iktisap lan tarihinden 6 ay sonra.
Milli korunma kanunu hüküm lerine tâbi olmıyacaklardır.
Milli korunma kanunu hükümlerine göre tekarrür etmiş kira bedeli, sonradan yapılan bina tahririnde vergiye esas tutulan irattan az İse. kiralayan, kira bedelini takdir olunan IraB bedeline yükseltebilecektir.
Üniversite kapısına çarpan otomobil
Ahmet Sayman adında biri-, kapıya çarpmış ve kapı otomö-nln kullandığı 6735 numaralı bilin üstüne devrilmiştir, tnsan-otomobii, üniversitenin dış ka- ca zayiat olmamıştır. Yukarıda-pısından İçeriye girerken demir [ ki klişemiz, bu kazayı gösteriyor.
20 Ocak 1950
Sahife 2
AKŞAM
Demokrasi oyunları
Seçimler öne alınacak mı, alınmıyacak mı meselesi günün en mühim meselesidir. Ne olacağı henüe belli değil. Fakat Öne alınması ihtimali karşısında bunu iktidarın bir oyunu olarak karşılamaya hatırlananlar pek çoktur. «Maksat muhalefeti Rafıl avlamak, hazırlığını tamamlamadan seçimiyapıvermck. İşte bu olur iş değildir» diyenlere sık sık raslıyorunk.
Halbuki demokrasilerde bu gibi şeyler pek «olur iş» tır. Yunanistanda hükümet seçimleri öne almıştır. Demokrasinin beşiği diye tanınan İngiltcredc seçimlerin öne alınmasına karar verilmiştir. Muhalefet lideri Chur-rfıill, bu kararı bir sabah uyandığı zaman gazetelerden öğrenmiş, derhal protestoları yağdırmaya başlamıştır. Hattâ îngilterede hükümet yeni bütçenin müzakeresini: bile seçimlerden sonraya bırakmış. Bunun muhalefete karşı yaman bir oyun olduğu meydandadır. Muhalefet, seçimlerden evvel şiddetli bir bütçe tenkidi yaparak iktidar partisini sarsmak vc arkasından seçimlere girmek gibi bir fırsatı elinden kaçırmış oluyor.
Ama bütün bunlar demokrasiye sığan hareketler ki İngilterede cereyan edebiliyor. Demek kanunlar bu gibi hareketleri yasak etmiyorlar ve iktidar partileri de iktidarı kaybetmemek için, tıpkı iktidara geçmek îstıyen muhalif partiler gibi kanunların yasak etmediği her türlü oyunları punduna getirmek şartiyle oynıyabiliyor-lar.
Bunlara bizim de alışmama lazım geliyor. Demokraside «Armut piş, ağzıma diiş» yoktur. Serbes seçim teinin edildikten sonra armudu pişirip ağzına düşüren kazanıyor. Şevket RADO
Anıt-Kabir
inşaatı
İşçilerin hakları
1952 yılında inşaat tamamlanacak
Anıt - Kabir inşaatının kontrol şeflerinden yüksek mühendis Sabıha Güreyinan, dün gazetecilere şunları söylemiştir:
(— Anıt - Kabir inşaatının hemen mühim bir kısnıı ikmal edilmiştir. Dört yıl evvel verilen 70Q bin liralık birinci tahsisatla, ağaçlıklı griş kısmının duvarları: ikinci tahsisatla ise, Anıtın toprak hafriyatı, nöbetçi binaları, zemin tat betonar-; mesl, şerci’ holünün merdivenleri tamamlanmış bulunmaktadır. Binaların artat «revak» tabir edilen yerleri de ikmal e-dıimiştir.
Anıt - Kahirin İnşaat) için istenen üçüncü ve son ödenek 14 Ynilyon liradır. Bu tahsisat da çıktıktan sonra, yeniden yapılacak olan 80 bin metre karelik istimlâk de dahil, bütün inşaat tamamlanabilecektir.
Bu arada. Anıt - Kahirin idare, müze kısımlarının birinci tatlarile, kabul dairesinin temel kısımlarına ait inşaat bitmiştir.»
1952 yılının 10 tasım günü. Atalürkün tabutu, B. M. Meclisi tarafından hazırlanan hususi bir programla Anıt - Kabirdeki ebedi istirahatgâhma, tevdi e-dliecektir.
Ankara İşçi sendikasının toplantısında söz alan milletvekilleri
Sabah Baz eteleri Ne Diyor?
İstanbul limanı
Abidin Davcr Cumhuriyette yazdık' başmakalede diyor ki:
«Tüccar Derneğinin toplantısında Vali ve Belediye Reisinin söylediğine göre, yeni İstanbul limanının Haydarpaşa İle Üsküdar arasında yapılması ve bugünkü liman tesislerinin ıslah edilerek Fındıklıya kadar uzatılması kararlaştırılmış bulunuyor. Fakat, İstanbul şehrin in İstanbul llmanile hiç bir alâkası yoktur. O kadar ki yıl-lardonberl milyonlarca lira tutan rıhtım resmi — kİ Belediyelere ait bir iskele parası mahiyetindedir — Devlet m ti esse-seterinin kasalarına girdiği halde, Eminönünün Haliç tarafında durmadan çöken küçücük rıhtım parçası bile gene İstanbul Belediyesi tarafından yapılmaktadır. Bu itibarla Tüccar Derneğinin toplantısında İstanbul limanı hakkında ya-,
dar edilmeli ve limanın temini ettiği menfaatlerden faydalanmalıdır.»

Ticaret ahlakı, matbuat ahlâkı YENİ SABAH'teki ba.-j yanda Başbakan şemseddin Gün* altay'm İstanbuldaki gazeteciler toplantısında, bir basın ahlâkının teessüs etmesi hususunda ısrarla durmasından. Vali Fahreddin Gülay'ın da tacirler lopla ıılısında ticaret ahlâkından ehemmiyetle bahsetmiş oldukları yazılmakta vc şöyle denilmektedir:
•Âmme hizmeti görenler de, matbuatta, ticarette, şurada, burada ahlâk telâkkftrlnîn gevşediği iddia olunduğuna ve fiiliyatla da vaziyet hakikaten böyle bir gelişme gösterdiğine göre, bu hal Ue cidalin en kestirme vc doğru yolu matbuatı bağlayan köstekleri vc zincirleri pılan şikâyetler haklıdır. Istan- bir an evvel çözmek ve kalem-bul şehri, kendi limanının Ida- İlere eevelân sahası hazırla-resi ve lmarile yakından alâka-1 inaktır. Bu halden ancak
Berlin
meselesi
Rusların yine bu meseleyi ortaya atmaları muhtemel
Biiyiik şair Yahya Kemal
me vazifelerini görürken nüfuzlarını kötüye kullananlar korkar ve ürker.»
*
İşçi ve grev hakki
SON POSTA’da Selim Ragıp
Emeç, iş kanununun p—-1-
Millet Meclisindeki müzakeresi ı muş buldum. Rengi hafifçe sol-
(Başlarafı 1 inci «alıîfede) sına girerken hastabakıcı, ziyaretimin 2 dakikadan fazla sürmemesini rica etti.
Yahya Kemal Beyatlı, denize nazır hususi bir odada yatıyor. İçeri girdiğini zaman onu yatak Büyük tan kalkmış ve bir koltuğa otur-
dİ. Bu İyi karşılanmaktan son derece sevindim ve o saatu-n beri kendisine bütün kalbimle bağlandım. Ona bütün İhtimam la bakıyorum.
Yahya Kemal bey ziyarete gelenlerden çok memnun oluyor. sabahlan kalktığı zaman , - - .gazeteleri dikkatle gözden ge-
işine temas etmekte vc bu arada gundu. Beni büyük bir nezaket çirlyor- Blihassa bu saball ÇOİC işçinin grev hakkının tanınma-] ve güler yüzle karşıladı: mak İstenmesi mevzuuna do- Bana; kunmakta ve şöyle demektedir: — Çok teşekkür ederim. Doğ-] mel hemşireye
«İş verme ve iş nlmn hurrl-j ru-'11 beni düşünen vc ziyaret e-1 -yetinin mevcut olduğunu teyit, denlere naşı! mukabele edece-eden âmillerin başında İşçi İçin İş bırakma: iş veren için de İşini terketme gelir. TablatUe kanuni vecibelere uymak şartl-Ic, bu hakların tanınmadığı cemiyetlerde, demokrasi binası sağlam temellere dayanmamış sayılır.
Çünkü demokrasi demek hürriyet rejimi demektir. Grev yapma ve look out denilen İş verenin işini tatil etmesi hâdiseleri İse, bir cemiyetin hürriyetçilik tezahürlerinden başka bir şey değildir.»
neşeli uyandığı için hepimize ve ziyaretçilere iltlfaf c’.tl. E-şllrlerl Sordu ve istediklerini □kutlu, fş-Uhası da maşallah çok'iy) bana hep:
— Acıktım yavrum, saat acaba .taç diye, .soruyordu(J i
Kendisine bir iılztpştu? bulunduğumuz zaman da:
— Yurdun kıymetli evlâttan,
Şükrü Esmer Nevyorkta
Türkiye, Amerikan seyyahlarını kabule hazırdır
Vapurlarda kaçakçılık
Denizyolları idaresi sıkı tedbirler alacak
ğimi bilmiyorum Onların alfte kalanna yüzde bir nlsbette bile karşılık veremediğim İçin üşülüyorum, dedi ve on dokuz gündür sigarayı bıraktığını fakat sigaranın kendisini henüz ter-kctmediğinl söyledikten sonra hanım kızlarım, sizin hakkınızı benden havadis sordu.
— Ortalıkta fevkalâde bir şey yok. Yalnız herkes sl2ln kısa zamanda afiyet bulmanızı temenni ediyor. Bilhassa gençler sizinle çok meşgul oluyorlar.
— Tahmin ediyorum. Kendilerine karşı talibimde sonsuz bir sevgi vardır, dedi.
İçeri girerken iki dakikadan fazla kalmamam tenblb edilmişti- İstemiyerek üstadımızın yanından ayrıldım. Dışarı çıktığım zaman ziyaretçileri dalıa ziyade artmış ve içeri girmek İçin sıraya dizilmiş buldum.
Hastabakıcısı neler anlatıyor?
Yahya Kemal Beyatlıya evvelki gün 350 gram kan verilmiştir. Bu kan hastanenin baş asistanı genç ve sporcu doktor Nihat Dorken’den alınıp büyük şaire nakledilmiştir.
Bu amel İyeyi müteakip üstadımızın sıhhatinde hissedilir derecede bir iyilik görülmüştür.
O gece sabaha kadar rahatça uyumuş, uyandığı zaman:
— O sporcu genç doktor bana kanını verdiği andan itibaren ayağımda bir top hissediyorum ve onu Marmaraya doğru yuvarlıyorum demiştir.
Hastanedeki hemşire ve hastabakıcılar kendisine hizmet etmek İçin blrblrlerile adetâ yarış ediyorlar. Yahya Kemal de kendilerine karşı malûm. nezaket ve incel Lğlle muta be 1e ederek etrafın d.ikilerin hayranlıklarını büsbütün arttırmıştır.
Hastabakıcısı bayan Servi Yanık şunları anlattı:
— Başhemşire beni çağırarak hususî bir hastaya bakmak vazifesi verdiği zaman, acaba kime batacağım diye merak İçinde kalmıştım. Hastanın odasına gelirken Emel hemşireye rastladım sana ne mütlu Servi, Yahya Kemal beye bakacaksın diyince koridorları adetâ uçarak, geçtim. Odaya girdiğim zaman, kolunda kan verme iğnesi vardı. O haille blie bana gülümse-
,ıa.ııı>ıı uuaıuıı, auııı ıuır>ıııııuı | nasıl ödeyeceğim, bana büyük! I yardımlarınız dokunuyor, dl-Q yor ve size eziyet ettiğim içınp cidden muaasep oluyorum, dlyeİTj ilâve ediyor. t|
Bayan Servi, üstadın bir ara Q şimdiye tadar evlenmemiş ol- _ maktan şikâyet ettiğini söyledi, q Fakat ısrarınla rağmen izahat — vermedi.
Yahya Kemale profesör Nihat Reşat Belger, Muzaffer Esat, 5> Muin ve Bürhaneddln Tok er bakmaktadırlar. Doktorlar us-tadın istlrahate muhtaç oldu-.*— ğunu söylüyorlar. Bu sebeple Yahya Kemalin hastanede blı ay tadar kalacağı tahmin edi-lbw. "g
Buyuk şairimize âcil şifalar 43 dileriz. CO
Sadettin GÖKÇEPINAH P
------------------ Q Fransız güreşçileri geldiler
Devlct Denizyolları İdaresinin dış hatlarında sefer yapan gemi personelinin kaçakçılık yap masına mâni olmak için gerekli tedbirler alınması etrafında İdarede toplantılar yapılmaktadır.
Bu toplantılarda gemi personelinin ara iskelelerde kati zaruret olmakdıkça dışarı çıkmalarına müsaade edilmemesi, gemilere bûtiin iskelelerde giriş çıkışların sıkı surette kontrol altına alınması hususları incelenmiştir.
Varılan neticeler Denizyolları umum müdürü An karadan döndükten sonra kati bir tarara bağlanacaktır.
Çoruh vapuru serbes bırakıldı
Berlin 20 (Nafen) — Muhabirlerin bildirdiklerine göre, yeni bir Berlin meselesi çıkmak üzeredir. Derlinde batı İle doğu arasındaki münasebetlerin birden gerginleştiği açıklanmak-tadır.
Muhabirlerin bildirdiklerine göre. Sovyetlerin yeni güçlükler çıkarm.iK için fırsat bekledikleri anlaşılmaktadır.
Salı günü Amerikan işgal böl geslndeki doğu Berlin trenleri İdaresinin ooş binalarının İşgali üzerine bu hâdise patlak vermiştir. Tamamiyle boş olan binalar Amerikan polisi tarafından işgal edilmiş ve Sovyetler de bu hareketi bahane ederek tren sevkıyatını yeniden sekteye uğratmışlardır. Sovyet idarecileri boş binaların işgali esı.a-sında telefon şebekesinin de işgal edilmiş olduğunu ve bunun için butun bu güçlüklerin ortaya çıktığım iddia etmişlerdir. Halbuki Amerikan resmi makamları telefon şebekesine dokunulmamış olduğunu ve ou-nun normal olarak işlemeye devam ettiğim kaydetmişlerdir.
Sovyetler şimdi tren seferlerini bozmakta ve yeni müşkülât yaratmak için 'fırsat tadanı aktadırlar.
Nevyork 20 (AP.) — Türkiye Basın, Yayın ve Turizm umum müdürü Ahmet Şükrü Esmer, Nevyorka muvasalatında. Türkiye. Amerikan turltKlerinl kabule hazırdır demiştir.
Esmer. Nevyorta, Marahall yardım plânına dahil memleket ler arasında turizm faaliyetini genişletmeye çalışan ECA İktisadi işbirliği teşkilâtının misafiri olarak gelmiştir.
ümum-»üxiHr, -Türklyedc turistik faaliyetin henüz yeni olduğunu, büyük otellerin planlandığını kaydetmiştir. Bunlar, turizmi teşvik için, on sene nıüd detle vergiden muaf olacaklardır. diyerek, Esmer sözlerini bitirmiştir.
Ankara 19 — Ankara lokan-talariyte otel işçileri sendikası bugün saat 15 de Halkevi salonunda bLr toplantı yapmışlardır. Bu toplantıda Halk Partisi vc Demokrat Parti mlllecvekil-Jerinden bazıları bulunmuşlardır.
| Sez alan Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul milletvekili Ali Rıza An, işçiye grev hakkı verildiği takdirde işverene de lokavt hakkının, tanınması lâzım geldiğini söylemiştir:
Manisa milletvekili Muammer Alakand:
«— Mevcut kanunlar kâfi hükümleri ihtiva etmemekte ve işçilerin detlerlnl karşılayamamaktadır. İyi kanunlar da lâ-yıkiyle tatbik edilememektedir. Sırası geldikçe Mecliste bu müktesep haklarınızı müdafaa edeceğim.» demiştir
Bundan sonra CHP milletvekillerinden Emineddln Çelik-öz (Balıkesir) ve Hulûsl Oral (Denizli) kısa birer konuşma yaparak, mevcut kanunların işçilere ne gibi faydalar temin edeceğinden bahisle, çatışma Bakanlığının faaliyetlerini İzah etmişlerdir.
Toplantı geç vakit Sona ermiştir.

I
Bütçe müzakereleri
Ankara 20 —Bütçe komisyonunun dünkü toplantısında1 Ulaştırma Bakanlığı ve buna bağlı demiryolları genel müdürlüğü bütçesi müzakere ve kabul edilmiştir. Bugünkü toplantıda da deniz, iıava ve P.T.T, genel müdürlükten bütçeleri müzakere edilecektir.
(Baş tarafı 1 inci sahifede)
Tütün piyasası
Ege tütün piyasasının son durumu hakkında şehrimize dün gelen malûmata göre piyasa hararetini muhafaza etmektedir. Elde, satılmamış bir buçuk milyon kilo tütün kalmış olup yakında bunun da biteceği tahmin edilmektedir.
Diğer taraftan Karadeniz dizi piyasası 3ü Ocakta, demet piyasası da 6 Martta açılacaktır. Bu münasebetle Karadeniz piyasasında tütün mubayaasında bulunmak üzere Tekeli temsi-ien Nurettin Esat Ulusoy kında Samsuna gidecektir.
ya-
Çorum vapuru faciasının muhakemesi
Bir çok İnsan kaybına ve yaralanmasına sebep olan Çorum vapuru yangını tahkikatı sorgu hâkimliği tarafından İkmal e-dilmlş ve dâva dosyası birinci ağır ceza mahkemesine verilmiştir. Ölüme sebebiyet suçuyla mevkuf bulunan sanıkların duruşması yakında bağlıyacaktır.
C umhurbaşkanı İnönü taraf m dan kabul edilenler
Ankara 19 (AA.) — Cumhur başkanı İsmet İnönü bugün çankayada Ankara Ziraat makineleri yüksek uzmanlık okulu son sınıf öğrencilerinden 34 kişilik bir neyetl kabul buyurmuşlardır.
Ankara 19 (AA.) — Cumhurbaşkanı ‘smc-n İnönü Çan-kayada eski Rio de Janelro büyük elçisi Hûsrev Gerede”yi kabul buyurmuşlar ve öğle yemeğine alıkoymuşlardır.
Bayındırlık Bakam Adana’ya gitti Ankara 19 — Bayındırlık Bakanı Şevket Adaları Mersin C. H. P. 11 kongresinde hazır bulunmak üzere uçakla Adanaya hareket etmiştir. Bakan Ada-rnadan Mersine geçecektir.
Otobüsle kamyon çarpıştı
Bursa 19 (AA.) — 24 yolcu Ue Bandırma’ya hareket eden 55 Karacabey plâktı otobüs Karaağaç mevkiinde kesin bir virajda ansızın önüne çıkan Kemalpaşa 34 plâkalı bir kamyonla çarpışmış, çarpışma neticesinde yolculardan bir çoğu yaralanmıştır. Yaralanma vakaları bilhassa camların kırılmasından ileri gelmiştir.
Feci bir kaza
Tophanede ilkokul talebesinden on bir yaşında Nedim Tan-
— Burada çok şeyler öğreneceğimizi tahmin ediyorum, diyor.
57.kiloda Ceşar Drunettinl marangozdur.
— Türk güreşçilerinin adı her yarde duyulmuştur Siz bu İşin önderisiniz.
62 kiloda Roger âletle dülgerdir.
— Türk güreşçilerini pek merak ediyorum.
67 de Andre Verduıne marangozdur. 26 yaşuıda olan bu genç 14 yaşındanberl güreşe çalışıyor. Kendi kilosunda iki senedir Fransız şampiyonu. Zaten diğerleri de öyle ya. .neyse.
— Burada bilgimi ilerletirsem. Fransada daha çok seneler şampiyon kalırım.
73 de Rene Chesneau silâh ustasıdır. Bu da yaman bir güreşçi.
— Türkleri bu sene İstanbul» ilk gelişimde Avrupa serbes güreş birinciliklerinde . giırdlim. Ne diyeyim?...
73 de Andre Bruhaud ticaretle uğraşıyor. Sapı gibi adam.
— Ben de Avrupa serbes güreş birinciliklerine gelmiştim. Yaman güreşçileriniz var.
87 de Davîdovlci, Paris diş tababeti fakültesinde talebedir. Şayanı dikkat şeyler söyledi,
— Bizde güreş münevver tabakaya henüz intikal etmedi. Yavaş ilerliyor. Herkes İşin züppeliğine kaçıp jiu - jltsu öğreniyor. Kanaatimce Greko - Romende bile millettir.
Ağır slklette Joseph bir tüccarın oğludur, yağlı olduğundan d» belli ten. Kendi lisanı ile «Allah rim» dedi.
Devlet Denizyollarından verilen malûmata göre, esrar kaçakçılığı dolayıslle Houston’den I bu husustaki tahkikat sona e-rLnceye kadar hareketine müsaade edilmediği ileri sürülen Çoruh şiieb’. 804C- tonluk buğday hamuleslle Houstondan memleketimize müteveccihen hareket etmiştir.
Yalnız dördüncü makinist Os man Öztürk Kaçakçılıktan sanık olarak, dümenci Haşan Kalyoncu da şehadetine müracaat e-d İlmek üzere tanık olarak orada kalmışlardır.
Yüz ölçümü fazla çıkan gayri menkuller Ankara 20 'Akşam )— Tapu i kanununun 31 inci maddesinin değiştirilmesi hakkındaki kanun tasarısı da Meclis heyeti i umumiyesîne sevkedilmiştir.! ---------------- ---------------.-Tasarıya göre gayrimenkul^ derneğine 21K1.000 liralık bir a-1 malların yüz ölçümü şayet sî-
çıkıp da bu fazlalığın bitişik a- yün ve yapağı deposunun çatı-raaiye el uzatmaktan ileri gelme 51 isterindeki civanı başlan kat dlğine ve sınırca da biı deği- ranlanmak üzere iken tenekeci şiklik olnıadiığuıa mahkemece karar verilirse sicile karar veçhile kaydolunacaktır. Mahkeme gayrimenkulun başında incelemeler yapacak ve bitişik gayrimenkul sahiplerini dinli-yecektir.
Verem Savaş Derneğine büyük teberrü
Eskişehir 19 — Eskişehırin maruf tüccarlarından Akşehirli Mehmet Yazıcı, veremle savaş
BORSA
Defterdar fabrikasında yangın başlangıcı
...__,___ __v___________Dün SümeTbankın Detter-
parltman bağışlamış ve bu ba- [ etlinde yazılı miktardan fazla dardaki mensıırat fabrikasında ğış bugün tapu dairesince tesçll edilmiştir.
Manbul Borlarının 13/1/1*50 tlalivri
ÇEKLE»
Franko
rejimi
Amerika, Franko’yu tanımakta devletlerin serbes bırakılmasını teklif edecek
Vaşlngton 20 (AP) — Birleşik Amerika Dışişleri Batanı, Dean Acheson tarafından dün gece bildirildiğine göre, Amerika, Birleşmiş Milletlerde, her devletin İspanyayı tanıyıp tanımamak hususunda tamamen serbes olmasına dair bir karar sureti teklifine hazırlanma kindir.
Bakan, Ayan meclisi. Dışişleri komisyonu başkanı Totn Con-nally'ye yazdığı 18 ocak tarihli t c-
nsöz, dün akşam Beşiktaşla 71ı T ,
numaralı Beşiktaş - mektubunda, d.ş siyasete al-
| CncIk hllınİAr 1'imT.ieHr
■i
Mehmet G^cbllmezin mangal üzerinde hazırladığı katran tabı devrilmiş ve kızgın zift depoya sızarak yapağıları tutuşturmuştur- Ateş itfaiye tarafından söndürülmüştür.
Londra 1 Sterlin
New York İt» Dolnr 5
Parla İM) Fransız f.
Stokholm ıw İsveç Kt. M Cenevre 100 İsviçre F.
Amesterdam 100 Florin 73
Brtıtael 100 Belçika r.
Lizbon 100 Cskudes 9.
ESHAM VE TAHVU.AT
% 1 FAİZLİ TAHVİLLER
Tûrkler en ileri
Avusturya ile barış yine geri kaldı
Londra 39 (A.A.) — «United Press»;
Rusyanın üç yıldan beri devam eden oyalayıcı taktikten' zavgeçeceğinc dair üç büyüklere teminat vermekten çekinmesi üzerine Avusturya sulh and-1 taşması müzakereleri tekrar tehir edilmiştir.
İstanbul Nalla muhasebeciliğinden emekli
sasiı ^»il^lej* vermiştir,
Acheson, Birleşik Amerikanın'
AHMET CEVAT EKTEN,ÇAN
Sivas . Erzurum 1 2O.W
Sivas • Erzurum 2-7 20 75
1941 Demiryolu 1 ntö
19(I Demiryolu II at—
1991 Demiryolu LU 21 «ı
Milli Müdafaa 30 Z5
miiii Müduniâ a 21 90
Milli Müdafaa Ol 2210
Milli Müdafaa fV a.—
% « FAİZLİ TAHVİLLER
Kalkınma 1 9&-
KölRıntûa 11 M —
Kalkınma 1X1 M
918 istikra» t 98 -
948 istikraz» O 98 -
19li Demiryolu 96.10
1949 Ltİkrarı 1. 99.
% 5 FAİZLİ TAHVİLLER
1933 Ergani «4$
1938 İkram lyeU aızs
Milli Müdafaa »50
Demiryolu V 1WM
Demiryolu IV 97.—
% U FAİZLİ TAHVİLLER
94V tanvllı 97-15
ANADOLO DEMİBYOLD GRUPD
Tahviller i-a 123,-
Hisse senetleri T. 60 25.10
Mümessil senet 5.16
ŞİRKET HİSSELERİ
Merkez Bankası I2C.-
h Bankası 25 10
T Ticaret Bankan
Arslan Çimento 15.-
SARRAFLARDA ALTIN
Samla»
Gulden «o as
Türk Ursa 422S
Sterlin M.B5
Külçe S.18
Rejal ♦4.00
Gantzer Hafifçe za-ke-
VEFAT
Sabık Emlâk ve Osmanh bankası muhasebecisi ve Top-] rak Ofisi müfettişlerinden gadrettin Anar, İs bankası Istan-1 bul şubesi memurlarından Gı-yasettjn Anar, İlkokul öğret-] menlerinden Leman ve İrfanın (babaları, Memduh TürkeFin 1 kayınpederi Haydarpaşa sevkı-1 1 yat reisliği ve liman şirketi hareket âmlrliğinden mütekait
Emekli Binbaşı Cihangirli | MEHMET SELÂHATT1N ANAR 19/1/950 Perşembe gecesi saat 23.30 da uzun zamandan beri çekmekte olduğu amansız has-1 talığından biran bile rahat et-] miyerek Allah’ın rahmetine, kavuşmuştur. |
Cenazesi 20 '1 950 Cuma günü Kadıköy Yelıleğirmeni Cad. 33 .._rn kaldırılarak' camisinde ikindi
• namazını müteakip Camlıcada-I ! kİ aile mezarlığına dcfnedile-
■ ceginden sevenlerin son vazi-]! i feierlnl yapmaları için teşrif- ,
• ierl candan rica olunur. Iı
Ailesi ve Çocukları 1
ve
tramvayının, römorkuna atlar-1
ken ayağı kayarak düşmüş ve] ----------------*•—ımkM, ın,.mrım(.- savuşmuş-, nam «oy zeıuegu
arabanın altına giderek teker-, durumunun, Fraııco rejimini] tur. Cenazesi 21/1/950 yarınki1 numaralı evindeı tekler arasında bir müddet sü-( tasvlb etmek, mânasını tavam-( cıunratesl günü İhsaniyc Çıt' Osmanağa rüktenmiştlr. Vatman az sonra mun etmedl&int de belirtmiştir sokak 86 numaralı evinden tat- 1 *
darılarak Doğancılar camisinde öğle namazını mütaakıp Kara-caahmet mezarlığındaki ebedi lstirahatgâhma tevdi edilecektir. Mevlâ rahmet eylesin. I
Seyyar röntgen cihazları
ti sağlık müdürlüğü verem
savaşında Kullanılmak üzere iki'durdurmuşsa da kazazede ço-! milletlerarası
seyyar röntgen cihazı almağa .tuğun öldüğü g5™~.üştür.
tarar vermiş ve bu hususta ha- jTahkikata savcılık el koymuş-'münasebetlerin teessüsünü arzu nriıklara bağlamıştır. |iur | ettiğimizi gösterir» demektedir
rüklennüfUr. Vatman az sonra mun etmediğini de belirtmiştir. İşin farkına vararak arabayı]
Bakan, «Bu hareket sadece, münasebetlerin görülmüştür.] gelişmesinde, normal diplomatik
bu sabah saat yediyi on geçe Hakkın rahmetine kavuşmuş-
Adil Candemir’in Bektaş’ın fikri
Orada, milli güreşçilerimizden ve Ankara takımında da 87 kiloda yer alacak ‘otan Adil Candemlr oturuyordu. Dikkatle Fransızları seyrediyordu. Fikrini sordum. Dedi ki:
— Fransızların esas güreş-lerl Greko - Romen olduğu için bu güreşte pek fena olmamaları lâzım. Minderde anlaşılır.
Yine 87 kilonun güler yüzlü Bektaş Çan’ı da onun yanında oturuyordu. Ona da sordum.
— Fransızların 52. 73. 79 ve 87 kiloları fena değil Çalışırlarsa belki Avrupada derece alabilirler. dedi.
Yarın aksam Spor vc Sergi’ sarayında mesele anlaşılır.
Şahap MOLCIOGLU
Kiğı'da zelzele
Kipi 9 — Bugiin saat 15.10 da burada beş saniye süren çok şiddetli bir deprem kaydedilmiştir. Hasar yoktur-
fi
Şefkatten vazgeçtik} paralı vazifelerin •yapılmasını istiyoruz
Fazla mesai
tazminatı
Yeni af kanunu
Yapı ve yollar talimatnamesi
lütıuınmn
ITmumı hastanelerimizin birinde, tanınmış bir şahsiyetimiz tedavi altındadır. Gazetemizin muharrirlerinden biri, kendisine bir haber bırakmak istedi, başhekimi aradı.
«Burası başhekimin İkametgâhıdır. Falanca numarada müracaat kısmından sorunlu dediler
(Mürcaat) meşgul. Öylesine meşgul ki, bir çeyrek e-mekle bulabildik.
Bu sefer de:
«Falanca kliniği arayın dediler.
O kliniği de bulduk. Yirmi dtrtdkâdır telefon başındaydı k.
Derdimizi rica ve minnetle anlattık. Bir erkek sesi:
— Peki, peki... Merak etmeyin, söylerim. - dedi.
— Lâkin fevkalâde hayati meseledir. Lütfen ihmal buyurmayın.
— Katiyen... Söz veriyoruz. Söyleriz, efendim.
— Hay Allah razı olsun... Zatı âlînizin isminiz nedir?
— Ben lıurada kapıcıyım. — Benim ismim ne?
Vergi diye kesilen paralar iade edilecek
mesai
Kanunun Cumhuriyetin onuncu yıldönümündeki kanuna benzeyeceği söyleniyor
Halka zorluk çıkaran maddeler değiştirilecek
.— Size havale ettiğim iş ne?
Biraz tereddütten sonra:
— Dıırun öyleyse, kâğıt kalem getireyim de yazayım... İsminizi söyleyin. Ne diyeceğimi bir daha söyle yin.
Tatbike başlanan yeni Emeklilik kanununa, göre emeklilerin vaziyetini uydurmak için Devlet Denizyolları. Tekel ve Defterdarlık gibi belediye de kendi memurlarından bir kısmına fazla mesai yaptırarak intibak işlerini tamamlamıştı. Bu fazla mesai karşılığı memurlara verilen ücretten Denizyolları. Tekel ve Defterdarlık vergi kesmediği halde belediye vergi kesmişti.
Sonradan bu fazla
karşılığının bir ücret değil tazminat olduğu anlaşılmış, binaenaleyh vergi kesilmeyeceği neticesine varılarak belediye memurlarına vergi olarak kesilen doksan Uranın, maliye veznesinden geri alınmasına teşebbüs edilmişti. Yirmi gündür bu İşle uğraşıldığı halde vergi diye kesilen paralar geri alınamamıştır. Dün bu hususta mütalâasını sorduğumuz Defterdar Mehmet İzmen demiştir ki:
— Belediyeden gayri daireler intibak işlerinde çalışanların fazla mesai karşılığı olarak verilen parayı tazminat telâkki etmiş ve vergi kesmemlştlr. idaremiz belediye İle muhabere halindedir. İstediğimiz cevap gelince vergi diye yatırılan paranın kaydı terkin edilerek paralar geri verilecektir. Bu paranın İade edilmemesi bahis mevzu
değildir.ı
Müddeti olan Büyük nin önümüzdeki aylarda yapılacak umumî bir seçimle yeni intihap devresine girmesi mevzuu bahsolduğu bu sırada bir af kanununun da hazırlanmakta bulunduğu muhtelif kaynaklardan sızan haberlerden anlaşılıyor.
Gerek umumi, gerek hususî mahiyette olan «Af kanunları* nin âni olarak müzakere ve kabulü ötedenberl mer'l bir usul haline gelmiş olduğundan son çıkacak «Af kanunu» da aynı şekilde beklenmektedir.
Çıkarılacak af kanununun sebepleri hakkında mütalâa yürüten bazı yorumcular; umumi seçim arifesinde çıkarılması düşünülen bu kânunun, haklarında kanuni takibat mevcut olduğu halde Milletvekillikleri dolayısiyle bu takibat dev-
yakında bitecek Millet Meclisi-
kuwel katibeye gelmiş bulunduğu hakkındakl düşünceleri takviye etmektedir.
Bu «af» la. sevkı kaderle ve bin bir türlü yaşama şartları altında cezaevlerine düşmüş bulunan vatandaşların ıslâhı halleri temin edilmiş olmakla beraber, bu arada cezaevlerinde, «ağır hapis» cezasının infaz şeklini temin edecek olan «tek hücre» lerln inşası işi de yapılacaktır.
şekli itibariyle Cumhuriyetin onuncu yıldönümünde İlân edilen af kanununa benzeyeceği
onar
kûm edilenlerin cezalan seneye tahvil edilmiş, muvakkat) kalebentliğe mahkûm çılanların cezalarının yarısı af olunmuştur,
İstiklâl mahkemesince hıyaneti vataniye, zeyil kanunlara göre Terakkiperver fırka mensuplan, Distülcüler, İzmir suikastçılarının cezalar, tamamly-le affedllmiştir.
Matbuat kanuniyle mahkûm olanların cezalan çektirilmemiş, maznunlan hakkında da takibat yapılmamıştır. Gümrük .«u a. a.»»..».» ve İnhisarlar kanunu muclbln-
söflenen yeni af kanununun ce para cezası, müsadere ve da, esasen ıslahı kabil olan1 meslekten çıkarılma gibi ceza-mahkûmla olmayan mahkûmu ‘ lan İstilzam eden suçlar için tefrik edecek bir dutumda olacağı muhakkaktır.
Yalnız, onuncu yıldönümünde ilân edilen af kanunu zamanındaki İktisadi geçim şrat-larylle, bilhassa sun harb se- |
de takibat yapılmamıştır.
Cumhuriyetin onuncu yıldö-I nümünde ilân edilen bu af ka-| nununda, aftan istifade etü-rilmlyenler şunlar olmuştur:
Zimmet, IhtlJâs, İrtikâp, LrtL-
re sonuna bırakılmış olan Mil- neleri dolayıslyle çok ağırlaşan şa mahkûmları, müzayedeye te-letveklllerlnln istifadesini te- hayat şartlarının tesiri altında sat karştıranlarla hırsızlıktan min re aynı zamanda da lkli-' islenmiş olan bazı suçlarında 1 ve diğer her hangi bir suçtan _________■___________ _______: LI_ «Ani af knnıınıında cöz rinîîn- İki rlpfa mahkfım ıılmsıt hıılıı-
Şark ve Garu medeniyetlerinde. hastanın ve müracaatçılarının gönlünü hoş etmek işini bir şefkat ve sevap sayar: böyle vazifeleri amatörce ifa ederler. Hususi hastanelerin çoğunda da, hastanın mânevi ihtimamlarla tedavisi yoluna gidilir.
Devlet bütçesinden bunca paralar harcadığımız, baremlerle, içtimai teminatla desteklediğimiz resmî hastanelerimizde vazife görenler niçin bövle baştan sav-tnacılık ediyorlar?
Katiyen teşkilâta bağlamak, ihtimamı garanti etmek mümkün değil midir?
Eğer istisnaî vaka olsaydı, bu bahsi gazete mevzuu yapmaz, hastane başhekimine telefon etmekle iktifa e-derdik. Fakat alâkasızlık u-munıî kaide olduğundan, aksaklık sin diye bunu bir gazete mevzuu
Esnafa keslen
cezalar
Belediye mahkemesinin faaliyete geçmesi bekleniyor
esasından düzeltil-
Tekel’ in yosması
Rıta Hayworth’un doğurma sini andıran sürekli dedikodu çalkantılarından *dOn-ra Tekel in ya»’ model Birinci »?fevi sigaraları piyasaya çıktı. Pek cici şeyler. Sigara değil, âdeta, rengârenk Hint ipeklileriyle kundaklanmış. omuzu «Maşal-lahn lı bir b-ebek! Baktıkça insanda türlü türlü hisler uyandırıyor. Kâh süt mavisi gözlerini kırpıştıran bir bebecik şirinliğiyle gülümsüyor; insanın hemen kucaklayıp bağrına basacağı, aguu aguu .. gıü gıii yaparak kokhyacağı geliyor.
Kâh şık t uvaletinin içinde zarif vücudunun en ince hatlarını belirterek kırıtan bir yosma fettanlığıyle iç gıcıklıyor, lisan i hal ile: «Kucakla beni, rek göğsüne, uzat dudaklarını!» diyor; tütün aleyhtarlarını bile baştan çıkaracak kadar kıvrak edaaiyle gönül çeiyor.
Ele alınca duygular gene değişiyor: «Bu süslü, göz a-hcı tuvalete yazıktır, üç beş dakikalık tiryaki zevki uğruna onu örselemek günahtır, karşıdan seyretmek daha zevklidir» diyerek itina ile masanın üstüne bırakmak istiyor insan.
Evire çevire seyrederken tiryakilik ihtirasının tahrikiyle boynundaki alacalı e-şarpa el atınca insanın parmakları titriyor; açık mavi tuvaletin altında bej rengi kombinezonun cilveli istiğna mırıltılarını andıran davetkâr hışıltıları iç ürpertiyor, onun altından çıkacak zarif endamın hayaliyle gözler şimşekleniyor. lâtif ten kokusunu bîr an evvel kana kana çekip ciğerlerin en derin köşelerine sidirmek İçin burun kanadlan açılıp kapanıyor.
Hulâsa, alaca eşarptı, bej kombinezonlu. üzeri işlemeli açık mavi tuvaletinin etekleri siyah, kırmızı dantelli Tekel yosması pek sevimli, pek cana yakın ve o nispette de fındıkçı bir haspacık. Göğsündeki kocaman «20» rakamı karşıdan insanı aldatıp kendine çekiyor, yanına yaklaşınca, bunun, paket içindeki sigara adedini gösterdiği anlaşılıyor. Fiati. alaca eşarpınm üzerine miniminicik rakamlarla yazılmış. Tuvaletinin her tarafı doktor reçetesi gibi kargacık burgacık yazılarla dolu.
Halkın en çok istihlâk ettiği Birinci nevi sigaraya gösterilen bu itinadan memnun olduk. Ancak, bu kadar güzellik arasında bir kusurunu da belirtmeden geçe-miyeceğim. Yeni sigaraların kâğıtları cok kalın, içerken hem tütüne fazla acılık veriyor, hem de bir kısmında zamklan iyi tutmadığı için sigaralar ortadan açılıp tütünleri dağılıyor.
Kadı kızma bağışlanacak kadar küçük bir kusur olmadığı için bunun da ıslahını bekleriz.
Cemal Rerik
Şehrimizdeki imar ve arsa işlerini tanzim eden Yapı ve Yollar Kanununun tatbikatına alt talimatname imar müdürlüğüyle İşi olanı bir kısım halkı ve belediyeyi güç duruma düşürmektedir.
Belediye, şehrimizde mümkün olduğu kadar fazla mesken İnşasına taraftar olduğu halde mevzuat icabı bazı hallerde bu arzu yerine getirilmemektedir. Bu vaziyeti göz önünde tutan belediye, talimatnamede halka müşkülât çıkaran maddelerin kanuna tam uygunluğunu temin için yeniden gözden geçirmeğe karar vermiş ve Lşe başlamıştır.
Alâkalıların söylediğine göre Yapı ve Yollar Kanunu bugün-, kü şartlara da uyacak şekilde oldukça lyl tanzim edilmiş bir kanundur. Buna mukabil talimatnamenin kanuna uygun olması Icab ederken bazı maddeleri adetâ mütenâkızdır.
Belediye başkanlığı. Yapı ve Yollar talimatnamesinde gerekli tadilâtı yapmak İçin hukuk İşleri müdürlüğünden iki hukukçu İle İmar müdürlüğünden Ikl mühendisten müteşekkil bir komisyon kurmuştur.
Komisyon talimatname üzerinde çalışmaktadır. Komisyonun hazırlayacağı tallmatnema tasarısı reLs muavini Necati Çiller İle İmar ve hukuk işleri mödrülerlnden müteşekkil heyet tarafından bir kere daha gözden geçir ildik ten sonra umumi meclise sevkedllecektlr.
Bu suretle belediye, yıllar-danberl İmar İşlerinde takip ettiği yoldan vazgeçerek tatbiki uzun seneler isteyen İmar plânları yüzünden halkın arsa ve binalarındaki tasarruf haklarını kullanmasına artık mani ol-mıyacaktır.
dar partisine karşı umumi bLr 'yenl af kanununda göz önün- İki defa mahkûm ulmşu bulu-sempatl uyandırmak olduğunu. de tutulacağı muhakkak adde- nanlar. yol kesmek adam kal--=-«---i.-- 1 dilmektedir dırmak, cez kanununun 271 in-
ci maddesiyle, 449 uncu mad-'deslnln 2 numaralı bendinde yazılı cürümlerden biriyle maznun veya mahkûm olanlar. Hilâfetin ilgasına, OsmanlI hanedanının Türkiye hudutları haricine çıkarılmasına dair 431 numraalı kanunda yazılı eşhas, devlet müessesesatında istihdam edilmemelerine karar verilenler, firar halinde bulunup da ü çay içindt- en büyük İdarî ve adli makamlara müracaat veya teslim olmıyan ■maznun ve mahkûmlar...
Bu af kanununa göre kanu-'nun muteber olduğu tarihle affın şamil olduğu tarih arasında üç aylık bir zaman bırakılmış ve 29 teşrinievvel 1933 te meriyete giren bu kanunun 28 temmuz 1933 tarihinden evvelki suçlara şamil bulunduğu da tasrih edilmiştir.

İşte o zaman üç gün içinde hazırlanıp. Meclisleri geçirilerek ilân edliiveren at kanununun bu sefer de aynı tip bir muamele ile neşrdeilivermesl müsteb’at görülmemektedir.
Remzi TOZANOGLO
söylemekte İseler de bunların ' dilmektedir, hiç birinin affa esas olamıya-cağı ilgili kanun adamları ta- _____________________ ______
rafından temin edilmekte ve' münde İlân edilen af kanunu-«af> ın tamamlyle içtimai bir nun şeklîne bir göz atmak fay-adalet mevzuu olduğu tasrih dadan hail olmayacaktır, olunmaktadır.

Yeni çıkacak olan af kanununun şekli hakkında da mubttlll sojltnUler vardır Cam , Juim u^ımrujr’mSraâİet huriyeLln onuncu yUdonumu kar„lyıe gW^Uerek »ynen olan M3 senesi reş.ıntev.e-l a- RabuI Bdllnl)j ylrml dokuz los-yındu baul kayıtlarla bir at rlnle„clde de „„|yet« gir-ilân edilmiş, bunu takiben ara- 1 mlştlr dan on beş sene daha geçip, __ ’ _____
.Cumhuriyet, idaresinin çeyrek I ““ maddeleri
aan doldurdueu M8 »nesinde ,
tak. Milletvekilleri tar.lmdan I llilc “ '
, , , , _______ det! bes seneyi eecıniyen mâli-
yeni bir af kanunu teklifi yapılmış, fakat Meclis adalet encümeni. ve Büyük Millet Meç-I Uslnde konuşan Adalet Baka-Inı bLr «af» kanununun «he-
nüz mevsimsiz» olduğunu be-i' yan etmişti. |
| İşte şimdi birçok Milletteki-linin bu caf mevsimi» nin gel- : mlş olduğuna dair edindik-' '—1 kanaat ve gösterdikleri esnâf temayüldür kİ 94« senesi Cum- '

Bu vesile ile onuncu yıldönü-
O zamanki af kanunu. 25 teş-| rinievvelde Meclis adliye encümeninde müzakere ve kabul edilmiş, ertesi gün de Büyük
şe-
Belediye son zamanlarda esnafın kontrolünü sıklaştırmıştır. Suçlu görünenlere verilen ceza sayısı da yükselmiştir. 1948 senesinde şehrimizde ceza gören esnafın sayısı kat'i
kilde malûm değilse de bu cezalara karşı mahkemelere lti-( raz edenleri belediye tesbit ettirmiştir. Buna göre 1948 de Je^ ceza gören 400 kadar e-..-. mahkemelere müracaatla ceza-, lannın iptalini istemişlerdir. Geçen yılın sonu ile bu senenin başında yani son bir kaç ay zarfında verilen cezalar ve itiraz edenler bini aşmış bulunmaktadır. Belediye cezaları, hemen tatbik edildiği takdirde müessir olabilmektedir, Halbuki mevzuat esnafa, Yerilen cezaya mahkemelerde itiraz hakkı tanıdığından hemen her esnaf bu hakkını kullanmakta, cezaların tatbiki de gecikmektedir.
Bu sebeple belediye, yalnız esnafa verilen cezalarla meşgul olmak üzere bir belediye mahkemesi kurulmasını İstemiş. Adalet Bakanlığı da kabul etmişti. Bunun üezrine belediye merkez binasının alt katında i bu mahkeme için bir salon ha-| zırlamıştır.
Belediye
det! beş seneyL gcçtnlyen mahkûmiyetler tamamen af edilmiş, hükmedilmiş veya edilecek •olan on seneyi geçmiyen hür-Iriyetl bağlayıcı cezaların üçer İşenesi İndirilmiştir.
1 Müebbet ağır hapisler ve I müebbet sürgünler yirmişer Iseneye indirilmiş, eski ceza ka-1 nununa göre müenbet küreğe mahkum edilenlerin cezalan _______________________________da on beşer seneye tahvil edll-huriyet bayramındenberi bek- miştir.
1 lenen «yeni af* kanununun Müebbet kalebentliklere mah-
PADYO
İSTANBUL RADYO8D
Ö41* •• Aksam Programı
(PL)
Açı!>« ve programlar. Uabcrler.
Karilik şarkı n türküler Dan» müzlg IfPI.)
Şarkı ve türküler: Okuyan: MelAhnt Zinet. Hüseyin Mandal
Ser ben ual ve devamı (Büyük orkeatrn eserleri*
Programlar ve «opanıg.
yapıyoruz.

Bütün asırların, bu arada Yirminci Asrın medeni tipi; vaktinin bir kısmını — ve eğer varsa — nakdinin de bir kısmını hayır işlerine a-matörce harcıyor.
Türkiyede bulunan Amerikalı bayanlar — yalnız kendi vicdanlarına karşı inşirah duymak üzere değil, her halde, bize de numune teşkil eylemek, rehberlik etmek düşüncesiyle — memleketimizde. hayır işlerine vakit ve nakit sarfetmeğe karar vermişler. Sürprizli tezahürlerini de, İçellilerin toplantısında gördük.
Biz şimdilik bıı işin amatörlüğünden de vazgeçtik. | Belediye «biz her şeyi tapara ile vazifelendirdiğimiz ı mafâl^d!İc, sadece laylın edile-nrnlocvnnniı». haetaiamm,. eek h&lcim ile başkâtibi bekhyo-ruz» demektedir. Bu hakim ile başkâtibin tayinleri geciktikçe hem belediye murakıplarının günlerce mahkemelerde şahittik etmek suretiyle vakitleri zayi olmakta hem de kesilen cezalar tesirsiz kalmaktadır.
Belediye kontrollerinin müessir olması, dolayılsle İhtikâr yapanlara fırsat - verilmemesi 'İçin mahkemenin bir an evvel faaliyete geçmesi beklenmektedir.
profesyoneller, hastalanmışın nabzını tutsun, merhemini sürsün. «Sizi bir anyan oldu, diriler sizi unutmadılar. üzülmeyiniz!» desinler, kâfi.
Bunu da "mürüvveti- olarak değil, hakkımız olarak İstiyoruz.
NOT:
Alâkalanan bir makam olursa şikâyetimizin mevzuunu bildiririz.
(Vâ - Nu)
Esnaf kontrolü
Belediye aıuralclpleri tarafından son 24 saatte 252 muhtelif müeessesc ve esnaf kontrol e-dllmlş ve 18 1 hakkında zablL kesilmiştir. Ayrıca 26 francala tatbika müsadere olunmuştur.
15.»
17-3T *Açilış ve programlar. Dans mÜrJSI (Pl ) Keman loloları 'Fİ.) Karıgık şarkılar (PL) Haberler.
Hant nra müziği fPl.) Radyo senfoni orkestrası konseri
Memleket tıürkO>cr(- Okuyan: Zehra Bilir.
Hafif orkestra Herleri (Fİ.) Dinleyici istekleri (Pl.) eTürk milzljı»
İktisat konuşmayı. Konudan; Hazım Atıf Kuyurak.
Hatif ura müziği (PL) Fasıl heyeti konçerto Konserlolar (PL) Haberler.
Dans müziği (Pl.) Hafif gece mUzliU (Pl.) Programlar ve kapanı».
Yukarıdaki resim sabah vakti Paris bulvarlarından birini gösteriyor. Resimde görüldüğü gibi cadde motorlu nakil vasıtaları ile doludur.
Karadenızde vapur seferleri normal
Bir kaç gündenberi havalar düzgün gittiği İçin Karadeniz-de seyrüsefer normal hale dönmüştür. Bu arada bir müddet-tenberi Büyükderede beklemekte olan şileplerle motörler Boğazdan çıkmışlar,, ancak «İzmir» ve «Bakır» vapurları henüz seferden dönmemişlerdir.
Tekelin ekstra ekstra çayları tozlu mu?
Son günlerde Tekelin ekstra ekstra çaylarının tozlu çıktığı yolunda bazı söylentiler dolaşmaktadır. Bu hususta kendisiyle görüşen arkadaşımıza yetkili bir zat demiştir kİ:
Ping-Pong maçları
Ateş gençlik klubüyie Bey-oğluspor kiubü plng-pong takımları arasında yapılan maçı Ateş gençlik kiubü kazanmıştır. Bu klüp son aylar İçinde bilhassa plng-pong sahamda kuvvetli bir varlık olarak göze çarpmaktadır.
■— Çaylarımızın tozlu olduğu iddiası doğru değildir. Ancak ameliye esnasında çay kırılabilir. Bunu inkâr etmeyiz. Fakat bizim ekstra ekstra çaylarımız Hindistan ve Seylân dan gelen çaylarla Rlzede yetiştirilen yerli çayın karıştırılmasıyla elde ediliyor ve îngUtereden gelen lüks «HornLman» çaylarından fazla rağbet görüyor. Çayların kırılmasını da bir yandan önlemeye çalışıyoruz.
Tekel şarapları hariçte rağbet görüyor
Tekel İdaresinin şarapları Şimal memleketlerinde gitgide rağbet görmektedir. Avrupada ■beyaz» adıyla tanılan «Trakya. şaraplarından son olarak İsveçe 60 bin litre daha yollanmıştır. Bu arada Norveçln de isteği üzerine aynı cins şaraptan nümune olarak bir miktar da oraya yollanmıştır. Yakında Norveç ten de Sipariş alınacağı tahmin edilmektedir.
Ankara vapuru
Denizyolları İdaresinin «Ankara» vapuru bugün saat 12 de Batı Akdeniz hatlı seferine çıkacaktır.
Uludağ kayakevi
Merinos gençlik kuiîlbü adına kiralanan Uludağ kayakevi 20 Aralık 1949 tarihinde işletmeye açılmıştır.
Haikevlndc bu yıl ________
başlanılan tarife yatak, kah*| valtı. öğle ve akşam yemekleri, -t- l_i m-*
dahil 85 Uradır. Sporcu talebe|Tekel umum muduru ve gazetecilere 6,5 liralık tarife tatbik edilir. 10 kişiden aşağı olmamak şartiyle kafile halinde gelen sporcu ve talebelere kusman Bakanlıkla 6,5 liradan % 20 tenzilât ya- de bulunmak üzere Ankaraya pıimuktadır. , git^tir. •
An kara ya gitti
Tekel umum müdürü Hadi görüşme-
ANKARA RAUYOSD ÖÇl» »• ak«azn programı Açılış ve program M S. B»'»n ve şarkılar. Haberler.
Salon orkestralarından melodiler (PL).
Ö(Me Cft«twl-Hıant şarkılar (PL). Açılıj ve program.
M. S. ayarı ve lııCCMl (Segah fanin.
Konuymn. Müzik: (Pl>
M. S. ayarı ve Haberler. Gcçmljte Bugün
Tnrihi Türk mürjgi. Sere aortlar (PLİ.
Radyo Gazetesi. Şerhe» Saat Müzik (PL).
Konujmn Müzik: (Pl ).
Konujnu: O. M M Saati. Dana müziği (Pİ L M. S. «yar» ve Haberler. Program ve kapanı*
Yarın sabahki program M. S. ayarı.
NejeH parçalar tPI.L Haberler ve hava raporu. Şarkılar (PL).
Keman zololnrı (Fİ.). Glln tin programlı.
llailf müztk ve tango, rumba, ıga, Knmbnlar (Pl.).
500 üncü fetih yılı hazırlıkları heyeti
İstanbulun 500 üncü fetih yılı hazırlıklar»? meşgul olmak üzere bu sabah vilâyette Valinin. başkanlığındaki müteşebbis heyet toplanmış ve bu İş için hazırlanmak ta olan talimatnameyi gözden geçirmiştir.
Toplantıda başta Voli olmak üzere belediye reis muavinleri, belediye imar, fen ve hesap işleri. vakıflar, müzeler, hukuk İşleri müdürleriyle diğer alâkalılar hazır bulunmuşlardır.
LONDRA RADYOSU
21 ■ il Ocıtk
7.15 ■ 1.30 Haberler, nnoın hülâsası 131.32. 10,81 metre. 1K.15 - 19,30 Pâ-ıar kftyrten mektup, pajartesı dinleyicilerle bagba^a. sal: radyo ite İn-Kilizce, cnrüamba Türk musikisi dinleyici inekleri, perjemac temsil, ev-ma Türk musikisi dlnk-yicı* İstekleri, cumartesi konuşma. !!i 15 - 18 Ha ' berler (24.82, 1091 metre»; 23 - 23.15 Haberler (Yi 10. 41.W metre). I
Teknik üniversite talebe birliğinin münazarası
İstanbul Teknik üniversitesi talebe birliği Elektrik ve Makine fakülteleri ile İnşaat ve Mimarlık fakülteleri arasında bir münazara tertiplemektedir. Münazaranın mevzuu mühendislik muhitinin en mühim ve aktüel meselesidir. (Mühendis mİ İşi yaratır İş mi mühendisi). Mühendis İşi yaratır tezini Elektrik-M aklna grupu, karşı tezi Inşaat-Mlm arlık grupu müdafaa edecektir.
TUR ALİ
ÜKSÜRJGÜJÇEŞERİ
Ingilterede Türk sigaraları
Tekel İdaıesinin Londrada çıkardığı ve yüzde yüz Türk tütününden yaptırdığı Türk sigaraları Ingiltere piyasasında rağbet görmeğe başlamış ve satışlar haftada sekiz milyon sigarayı aşmıştır.
Geçenlerde bu sütunlarda, Londra ticaret ataşeliğimizin Ticaret ve Ekonomi Bakanlığına gönderdiği bir raporun hülâsası neşredilmişti, tngil terede Türk tütünlerinin son durumunu İzah eden bu raporda tütünlerimiz İçin İngiltere piyasasında ne gibi bir tedbir almak lcabcdeceği anlatılırken Türk tütün tüccarlarımıza ve tütün ihracatçılarımıza da bazı tavsiyelerde bulunulmuştu. Halbuki memnuniyetle öğrenmiş bulunuyoruz kİ Tekel idaresi, uzun tetkiklerden sonra Londrada bir şirketle anlaşmış re yaprak tütüfUçrinl kendi vermek «arliyle yüzde yüz Türk tütününden imal edilmiş sigaralarımızı gıyet güzel ambalajlar ve paketlerin üstünde ay yıldız sembolümüzle bu piyasada çıkarmaya başlamış ve satışları haftada sekiz milyon sigarayı bile aşmıştır.
Bu Leşebbüsü muvaffakiyetle neticelendirenler ve Türk tütüncülüğünün yüzıınü güldürenler, Tekel idaresinin ticareti hâriciyesini idare eden genç ve kıymteli elemanlardır. Kim ne derse desin bu kıymetli arkadaşların bilgili çalışmalarının eseri olan bu teşebbüs Türk tütüncülüğünün İnkişafı için büyük bir adımdır.
Bugün haftada sekiz milyon ngaraya yükselen satışların çok yakın bir âtide birkaç misline çıkacağı muhakkaktır Yeter ki bu teşebbüste muvaffak olan dairenin teklif ettiği mali İmkânlar temin edilmiş ve reklâm için safredilmesi teabeden paralar esirgenmesin... Çünkü Anglo Saksonlar ilânsız ve reklamsız adım atmaklar Bizim yapacağımız reklâmlar iyi ile kötüyü mukayese eden reklâmlar olduğu ve reklâmını yapacağımız tütün ve sigaraların numuneleri de ellerinde bulunduğu İçin göze alacağımız fedakârlık mahalline masruf olacak ve bu sayede tütünlerimiz değer kıymetini bulacaktır.
Gösterişsiz ve sessiz, sadasız çalışan bu tecrübeli genç elemanlar Isviçredekl sigara satışlarımızı da arttırmışlar ve tütün ve sigaralarımızı İsviçre-de de tanıtmışlardır.
Tabia t in yurdumuza bahşettiği nimetlerden birisi hiç şüphe yok ki tütünlerimizdir. Bu tütünlerimizin muhtelif memleketlerde büyük istihlâk kabiliyeti de vardır. Fakat birçok memleketlerde yabancı tütün sarfiyatı mahalli birçok tahdidat ve icaplara bağlıdır. Bu tahdit ve icapları doğuran İktisadi sebeplerle başbaşa yürüyen avamilln başında o memleketlerin nüfus kesafeti ve müstehliklerin tercih ettikleri içim zevki keyfiyet! gelir. Nüfus kesafeti olan memleketlerde Türk tütünlerini tanıtmak ve onun lezzetini tattırmak İçin bu memlektlere mümkün olduğu kadar fazla miktarda
İsmail Ziya DERStS
tütün İhraç etmek ve bu tütünlerden yapılmış sigaraları içirmek imkânlarını bulmak lâzımdır. .
Türk tütünlerini yabancı memleketlere İhraç etmek ta-mamlyle sebts olduğu İçin bugüne kadar tütün tüccarlarımız ve tütün ihracatçılarımız tütünlerimizi bütün dünya piyasalarına satmak ve tütünlerimizi tanıtmak ve işleme tarzlarını da alıcıların istedikleri şekilde yapmak hususunda kusur etmemişler ve bu şerefi de kimseye vermemişlerdir.
Ancak araya giren büyük harblerln tevlid ettiği birçok imkânsızlıklar türiinlp rimize
alışan memleketleri tütünlerimizden mahrum etmiş ve İçim zevklerini değiştirmiştir. Binaenaleyh bu değişen zevki yeniden İhya etmez için çok çalışmak lâzımdır.
Hepimiz biliyoruz ki son büyük harblerln yarattığı birçok psikolojik sebepler insanları mükeyyifata fazla miktarda meyle ttirmlştir. Bu mükeyyifat arasnda, İstimal için zemin ve zaman mefhumunu tanımıyan. gece ve gündüz, ucuz ve pahalı denmeden aranan ve kolayca bulunan madde, hiç şüphe yok ki tütündür.
Hattâ modanın hükmü altına bile girmiş olan tütün tiryakiliği bugün o kadar artmıştır kİ endütsrl üstünlüklerine güvenen meml ekerler kendi memleketlerinde İyi tütün İstihsal edilmediği nalde başka yelrerden tütün tedarik ederek en İnce sanayi halini almış olan sigara sanayii İle iktisadi bünyelerini kuvvetlendirmektedirler.
Biz ise dünyanın en İyi tütününe sahip olduğumuz halde bu nefis tütünlerimizi bugüne kadar, bu azametli talep ve istihlâk karşısında inkişaf etti-rememiş ve âzami istifadeyi temin edememiş vaziyette ^bulunu yorun.
Sırası gelmişken İtiraf etmek mecburiyetindeyiz ki Türk tütün ve sigaralarını bütün dünyaya tanıtmak hususunda eski Rejinin çok büyük hlpı-metl olmuştur. Bütün dünya sergilerinde daima birincilik madalyalarını almak suretiyle başarılar sağlamıştır.
Menfaati devletle müşterek olması dolayısiyle bizim sigaralarımıza mahreç bulmasını gayet tabii bulmakla beraber onu lgihlâf eden Tütün İnhisar idaremizin eşik Rejinin kazandığı madalyaları bir sembol yapmaktan ve onu alâmeti farika olarak kullanmaktan ve İştirak ettiği Avrupa sergilerinde mahcup olma» tun başka , hiç bir şey yapmıyan eski İnhisarlar idaresinin bütün bu beceriksizliklerini çok iyi bilen [hükümet İnhisarlar idaresinin mamıılâtını eskisi gibi yeniden Avrupaya tanıtmak için 933 senesinde çıkardığı bir kanunla (Baş tarafı 6 ncı sahifede)


Saçsızlığa nihayet çare bıılunııyormu?
Çinde eşkıya ve asker birbirine çok yakındır
Parasız kalan asker eşkıyalık ise fırsat düşünce, askere.
Geçen yazımda Çin de meşhur Konflçlyus mâbedlnl ziyaret etmek İçin trenle Şantung vilâyetinin Tslanfu şehrine geldiğimizi yazmıştım- Tsianfıı'dan bir dar hatlı tren bizi mukaddes dağın ereklerine kadar getirdi. Buna da dua edelim, zira Çinde tren hatları azdır. Bu trenin mevkileri yoktu; yük vagonları insanlara tahsis olunmuştu. Yarım saatlik bir yol olmasına rağmen, bu hayvan ka-tariyle üç saatte buraya vardık.
Şantung ovalan burada, kuru ve verimsiz ve hâki bir renkte tepeciklerden ibarettir. Çin köylüleri buradaki topraklara bilhassa yer fıstığı ekerler:; bunların yapraklan yoncayı andırıyor. Çinliler yer fıstığından seneler boyunca İyi para kazandılar; fakat Çinde ticaret pek gariptir. AvrupalI tüccarlar bu hususta birçok tuhaflıklarla karşılaşırlar. Meselâ kadınlarda tasa saç modası çıkınca, kadınlara saçları için file satan tüccarlar gibi Amerikaya yer fıstığı ihraç eden tüccarlar da. yeni Amerikan gümrük tarifesi karşısında, bu malın ihracatında da kazanç tadının kalmadığını gördüler.
Çinde yaşıyan birkaç AvrupalInın yer hstığı İstihlâki de masrafları kapatmıyordu. Masraflar Çinde de günden güne yükseliyordu. Çin Demiryolları idaresi memur ve müstahdemlerine pek az para verdiğinden, bu zavallı İnsanlar, diğer vasıtalarla kazanç imkânını arıyorlardı. Bundan dolayı bazan yük vagonları katarlardan kesilerek uzun müddet ıssız istasyonlarda bırakılırdı. Bundan dolayı mal sahipleri Srıueeze ödeyerek vagonları harekete getirmeğe çalışırlardı; tabii bu masraflar ma! bedellerine yüklenirdi. Malını katarlarla naklettirmek is-tiyen de, eşkıya ve soyguncu asker kütlelerinin hücumuna maruz kalırdı.
Eşkıya ve asker Çinde birbirine muhalif olan İki unsur değildir; parası ve aç kalan asker çok defa eşkıyalık eder eşkıyalar ise, ellerine az fırsatlar düştüğünden, derhal askere kaydolunurlar ve asker kisvesinde eşkıyalığa devam ederler.
Şantung vilâyetinin batısı bu gibi unsurların merkezidir. Eş taya ve asker, birbirine bu diyarda o kadar yakınlık gösterirler ki. bu İki grupu bLrbrlnden
Kuzey Çin'de eski nesilden bir Çin tüccarı
Çeviren:
| Hami BEKEM j
kalamrlarsa kaynar suda haşlanarak öldürürüleceklerl kendilerine ihtar olunur; fakat bu gibi eşkıyalıktan askerliğe geçen, fakat sene eşkıyalığa rıicu edenler oldukça çoktur ve bunların yakalanmalarına dahi İmkân yoktur.
Yöncelu'dan geçerken, beline kadar çıplak, kanlar İçinde, yalnız vücudunun derisi değil, aynı zamanda adaleleri kamçı ile dövülerek, parçalanmış bir hale gelen, bir adamın sokaklarda sürüklendiğin! görmüştüm. Bu adam da asker kılığından sıyrılmak İstlyen eski bir eşkıya İdi; ihtimal bu da tek bir vaka İdi.
Gül gibi...
Umumiyet itibariyle askerlerle eşkıyalar arasındaki münasebetler Çinde gül gibidir Meselâ Şantung eşkıylan, Peking ekspresini soydukları ve yolcuları dağlara kaçırdıkları zaman.
eder, eşkıya kaydolunur
Çin askerleri dağa kaçırılanları gayet basit bir şeklide kurtardı. eşkıyaların elebaşım Çin ordusuna yüzbaşı olarak tâyin oldu; bunu mütaatap bütün esirler serbes bırakıldılar.
Yön çelu’r lata misyonerlerin başkanının anlatığına göre, o-radakl misyonerler grupundan ûç rahip eşkıyalar tarafından dağa kaldırılarak, para kasalarının yerini söylemeleri için günlerce ağır işkence görmüşlerdir- Bunlardan biri bacaklarından İşkence edilerek diz kapaklarının kırılması suretiyle, İkincisinin burnuna birkaç litre tuzlu su akıtılarak işkence görmüştür. Bunun üzerine bu Av-palı misyonerleri kurtarmağa yetişen Çin askeri gelince, ü-çüncü misyoneri orada bir duvara asarak canlı nişan tahtası yapmışlardır. Başrahibin bu hususta anlattıklarını ürperc-rek İşittik.
Misyonerler
Kendisi bu olan biten şeylerden şikâyetçi değildi ve bütün bu olayları Cinde hûkümferma olan iç harb ve açlığa atfetmekte İdi; Çin diyan Avrupa bü-yuklüğündedh ve Çinin ancak birkaç eyaleti bu açlık, sefalet ve İç harb tehlikesi içinde yuvarlanmaktadır. Bu gibi olaylar şüphesiz Avrupada da görülmektedir.
çinin İçini dolaşan misyonerler, hayatlarını ellerinde taşırlar ve cesaretleri de takdire şayandır. Daha yukarıda bahsettiğimiz vaka unutulmamıştır 8 Belçikalı misyoner, bunu mü-Laakıp bit îtalyan rahibi eşkıyalar tararından öldürüldüler. Bu rahipler hiçbir zaman, eşkıyalara kin beslememekte ve hattâ eşkıyalardan ziyade bizim düşmanımız «tifo hastalığı* dır, demektedirler.
Geçen üç saat zarfında tren, bizi Tsianfu’dan Taişan dağının eteğine getirmişti. Buraya vardığımızda anladık ki. misyonerlerin evinde kalmaktan başka çare yoktur. Çinlilerin mü-levves hanında yatmaktansa
(Arkası 7 nci sahifede)
İSMET OLCAY
İle
Yardımcı Yargıç
NECİP KAZANASMAZ
\
EVLENDİLER.
İstanbul — 19/1/950
Gudde aşısı ve vitamin tedavisinden bahsedilmeğe başlandı
Saçsız bîr baş ve pcrukaJı resmi
ayırd etmek, imkânsızdır. Çin hükümeti dahi eşkıyaları hiçbir adil takibata lüzum görmeden derhal askere alır; bu eşkıyalardan her hangi birisi asker kaçağı olduğu takdirde, ya-
KİRALIK YAZIHANE .Galatasaray, Fananterikan binasında 4 oda, 1 hol kaloriferli, Kapıcıya müracaat.
Erkekle rarasında saçları kamilen dökülmüş, tepesi cascavlak kalmış olanlar pek çoktur. Saçsızlık umumiyetle otuz, kırk yaşından sonra baş'ar. İptida tepe, alnın iki kenan açılır, yavaş yavaş bütün baş saçsız kalır. Fakat daha yirmi yaşında iken saçlan döküılenler pek çoktur. Bunlardan bir kısmı peruka takar bir kısmı şakaklardan, ense hizasından saç a-larak boş kısmı örtmeğe çalışır. Fakat ekseriyet olup bittl-yi kabul eder, saçsız gezer.
Saçların dökülmesi ve kafa tasının meydana çıkması neden ileri gelir?... Bu hn.cu&ts bir çok ihtimaller ileri sürülmüştür. Fakat bunların hiç birisi kati değildir, saç dökülmesinin neden ileri geldiği bk türlü hak- I kıyle anlaşılamamıştır.
Saç dökülmesine bir mikro- . bun sebep olduğu son zaman- ı larda İddia edilmeğe başlanmış- i tır. Fakat bu mikrobun ne cins ; olduğu, nereden geldiği, nasıl Çoğaldığı bir türlü anlatılama-mıştır .
Mikrop iddiasını kabul etml-yerek saç dökülmesinin hazım cihazındaki bozukluktan ileri geldiğini İleri sürenler vardır. Bunlara göre mide, barsak, bozuklukları baştaki saçlar üzerinde tesirini göstermekte, saçları dökülmekte imiş
Bu iki iddiayı da kabul etmi-yerek saç dökülmeonin ve kafa tasının açılmasının irsi olduğunu ileri sürenleı çoktur. Bunlara göre başı saçsız olan babanın oğlunun da bir gün saçsız kalacağı muhakkaktır. Yapılan tetkikler filhakika irs esasının yabana atılacak gibi olmadığını göstermiştir. Fakat bu da Tefi olarak kabul edilmiyor.
Muhtelif mesleklerin, saç dökülmesi ile acaba münasebeti var mıdır? Buna «evet» cevabı
verenler çoktur. Bunlara göre zihnen fazla meşg ı' olanların saçları dökülmekle imiş. Ortalıkta fikir İşlerile hiç alâkası olmıyan saçsız, ilim ve fenle uğraşan saçlı başlar olduğuna bakılarsa bunu kafi olarak kabul etmeğe İmkân yoktur
Bir çok mütehassıs doktorlar başın saçsız kalmasın, vücuttaki bazı gıdaların iyi neşvünema bulmamasına atfediyorlar buna karşı gudde aşısı, vitamin tedavisi gibi esasların !yi tesir ettiğini Ueri sürüyorlar. Bu iddia doğru ise ve takip edilen tedavi usulü iyi netice verirse bir gün yer yüzünde saçsız baş katmı-yaca£ demektir!
O zamana intizaren İngiltere de hükümet saçsızlara peruka dağıtmağa karar vermiştir. Her saçsıza senede İki peruka verilecektir. Fakat mevcut 2S fabrika bunu yettştirertyeceğİDden hariçten peruka ithali düşünülmektedir. Bir peruka tçin 15 bin saça İhtiyaç olduğ-j bildiriliyor.
tuanbuj Boivaıyeo Ş«au Bu akşam riyaıranı
Saat 20.30 da B/vai
DRAM KISMI L/Lj
TEBEŞİR DAİRESİ
Yazan: Klabund W', -W
Türkçesi: M. Basir
KOMEDİ KISMİ KAKSERİ GÜLLERİ Türkçesi: Hüseyin Suat ve Münir Nlgâr Cumarten ve carsa.no» ininim 14.00 d» Çocuk fi vatı oto Pazar genleri maune isa₺ m
MUAMMER SARACA O E El t EL.
Maksimde
Saat 20.30 da
SİZİN SOKAK
Matineler: Cumar tesi oazar ıs te
Pazartesi Akşamı Kadıköy ■ Opera’d a

Tefrika No: 19
— Bırakmayın beni, doktor-cuğum, bırakmayın beni:
— Bıratamyacağım, çocuğum, soyunayım yanına çeleceğim.
— Olmaz,.. Ahlâk hocalığınızı hatırlarsınız, vaz geçersiniz
Osman Omerli, alt dudağını ısırdı, eevap veremedi. Boynundaki kollan, inclitmeden çûse-miyeceğinl anlamıştı.
Yatağa beraber yığıldılar.
Nazlı, yüzünü, a-iın göğsün? sakladı, mırıldandı»
— Nasıl oldu da bu hâdise duyulur diye hesaplamadınız, şaşıyorum?... Bana göre ne?... Bana göre hiç... Fakat siz?... Ahlâkçı şöhretiniz... Ele verir talkını diyecekler.
Sözleriyle, ona darbe üstüne darbe indirdiğini farkedemlye-rek biraz evvel «Bu gece hiç. hiç uyumıyacağım.» diye uykuya meydan okumasına rağmen, sarhoşluğunun ve aşın heyecanının tesiriyle pek çabuk ken dinden geçti.
Osman ömerll, onu uyandırmaktan çekinerek en ufak bir hareket yapmağa imkân buia-nıaksızın gözleri boşluğa dikil-
miş düşünüyor:
«— Bu ne mene gerip izdivaçtır. Bu izdivacın kuruluşunda ihanet var. Nazlının kendi sevgisine ihaneti,' Cemilin Vediaya. Vedianın Cemile ihaneti... Sonra, Cemille Nazlının bir birlerine ihaneti... Sonra, ii-çünün başkalarına ihaneti...»
Eğer, bu şahsiyetler kendilini yatandan ilgilendirmeseler, vakayı bir melodram değil, bk vodvil telekki edecek
İçini çekti. İşte. ananeden kopmuş ahlâk. Yen! neslin ya rattığı ahlâk... Nasıl bir çare bularak ahlaksızlığın ahlâkmış gibi yayılmasını önlemeli?... Hak yolundan sapıp putlara çapan kavmini Uymana getirmek için Türü Sinada, Cenabıhak-tan imdat bekliyen Musa, muhakkak ki, kendinden daha ü-mitsiz değildi. Zira, bir ilham kaynağı bulmuştu.
Derin derin soludu... şimdi ahlâk felsefesinin ummanına dalmak sırası mı ya?... Şu günahkâr olduğundan habersia göğsünde büzülmüş uyuyan küçük ! Ah,, küçük, vah küçük!
Yüzünü, Nazlının saçlarına sakladı. Bu küçüğü badireler-
[ER[EVE DI5I
---MLANi NİHAL KAPAMAİAILALI -
AŞK VE MACERA ROMANI
den kurtarmanın tek yolu var. kendini ona feda etmek...
«— ... Ahlâkçı şöhretiniz... Ele verir talkını diyecekler.»
Tabii diyecekler: «Hey ahla s hocası, evlâdı gibi benimsediği kıza göz koymuş, onu kocasından ayırttı, kendi aldı.» diyecekler. Sekiz yıllık maziyi bilmeyenler bu kadarını söyllye-cek. Fakat ya bilenler?... Her denecek bir tarafa; o, asıl kendi kendine ne diyecek?... Akidelerini bu denlü yed ve inkârından sonra, kendi kendinin gözüden düşmiyecek mi?... Na2 lıyı kurtarmak bahasına da yapılır fedakârlık değil bu... Nazlıyı kurtarmanın başka yollan oka gerek. O yollan aramalı...
Aynı vaziyette yatmaktan yorulmuştu. Yavaşça kımıldadı Nazlı, iç geçirerek daha sokul-
du. daha sokuldu; nefes gibi bir sesle:
— Dok torcu ğu m, gitmeyin. — diye fısıldadı.
— Gitmiyorum, gilmiyece-ğim. İçin rahat etsin, uyu!
Dostunun, Nazlı haklındaki vasiyetini hatırlıyor:
«— Nazlı sana emanet... Sen den başka kimsesi yok.»
Nazlı küçücük; mavi kurdeleli, ürkek bakışlı Nazlı... Azarlanınca dudakları bükülen, sevinince altın zerrell gözlerinin içi gülen Şahikanın Na’Jısı. Mazharin Nazlısı, kendi Nazlı' sı...
İşte, uğradığı çifte felâketten habersiz, yine daldı, uyuyor Uyanacak ve kendisi ona. bay-kuşluk edecek.
Soluk mavi gözlerine akmayan yaşlan doldu.
Mazharın hakta vaı. Nazlı, kocasıyla yengesinin yarattığı o ahlâksızlık mucizesini öğrenmemen. Nazlı, başka lkl*m terden nesli üretilmek üzere getirtilmiş numunelik bir ser nebatıdır .Onun sert poyrazlara, lodoslara tahammülü olamaz. Fa mayı öğrenirse ya ölür, yahut hâdisconda öyle bir aksu) âmel yaratır ta, ölümden de beter bir hayata sürüklenir. Bunu bile bile, kendi eserini kendi heba enemez... Fakat, Cemilin habasetini anlatmadan da. nasıl bir bahane Ue, onu, kocasından ayrılmağa teşvik edecek?.. Nazlı kuşkulanmayacak mı?.. Kendisine sualler sormayacak mı?... Ona verilebilecek tek makul cevap: «Seninle ben evleneceğim.» demek . Dcmes., c'eınek... Bunu da demek o ka-
dar müşkül..
Kati* bir cürümdür... *.tj Cemili katletmek de bir crüm mü?
Bu fikri, isyanla reddetti. Cemil de günahsız... Cemi' de ahlâksızlığın kurbanı bir blşare... Aslı aranırsa, ona da arımnk gerek... Tıpta bir alile, bir ruh hastasına, bir kazazedeye acır gibi acımak... Merhamet ne gu zel şeydir. Allahım!... Merhamet esası üzerine kurulacak bir dünya idealdir... Acımasını bilmek en büyük haslet... Herkes acıyamaz... Acımayı belletmek! lâzımdır...
Bu defald makalesi, acımak fikrini aşılamak olmalı: Merhamet kaidesine basan ahlâk, en sağlam ahlâktır
Şakaklarım sıktı, sıktı. Güya, keyfinin dilediği alanda at koşturan düşüncelerini hedefine şevketmek istiyordu. Şu anda, Nazlının dışında herhangi bir mevzua kanca atması abes... Mühim olan Nazlı. Kendinin de kendisinden sonra tek kıymetli varlığı o Ama, kendisinden sonra. Niçin kendisinden evvel değil? Çünkü, o, ce-
miyete ait, cemiyetin adamı, cemiyete lâzım... Nazlı uğruna İdealini feda edemez. Nazlıyı kâfi derecede sevmiyor, mu?.. Ömründe hiç kimseyi sevmediği kadar seviyor, şalıika hayatta olsaydı da. Nazlı Ue ikisi aynı ölüm tehlikesine maruz bulunsalardı, önce hangisini kurtarırdı? Tereddütsüz, Nazlıyı... Gelgelellm, hislerinin esiri olmaması gerekiyor. Nazlı, ihtimal, yaşadığı müddetçe ölümden de beter tehlikelerle karşılaşacak ;onu şimdiden selâmete ulaştırmak kendi elinde, fakat ulaştırmayacak.
Kendi nefsine karşı duyduğu bir ğayızla yataktan fırlamak ihtiyacını hissetti. Boynunda gevşeyen kolları yavaşça çözdü, doğruluyordu.
Bir kımıldanış... Nazlının uykulu şeşi, kulağının dibinde mırıldandı:
— Sus !
Osman Ömerli, uzanıp ko-modun üzerindeki gece lâmbasını yaktı. Dudaklarında şefkatli tebessümü belirmişti. O ana kadar, yüreği, genç kadına
(Arkası vur)
Turizm konuları
lurizmişlerindeistatistik
lere verilen ehemmiyet
Memleketimizin son on senelik turistik trafiği hakkında istenilen malûmat
Yazan: Hüsnü. Sadık DURUKAL
3 — Yabancı turistlerin de-
Bugün, medeni memleketlerini
ber çeşit faaliyet sahalarında mir, deniz ve havayolları veya istatistik meşelerinin çok mü- motorlu vasıtalardan hangisiyle hini bir yer işgal cttlg’ malûm-* geldikleri ve bunlardan her biri dur, Vücude getirilen herhangi ile gelenlerin mlkdan ve bu na-bir teşkilâtın veya ‘ ‘ “ • * ...-j *
faaliyet seyrine, verimlerine ve elde edilen netieelere dair tutulacak istatistikler sayesindedir ki bu teşkilâtın veya tesislerin randımanını arttırmak hususunda alınacak tedbirlerin ve girişilecek teşebbüslerin mahiyetleri hakkında doğru bir fikir edinmek kabil olabiliyor Bu sebeple, bir memleketin ticaret, sanayi, ziraat. küUürtl, sosyal ve diğer bütün faaliyet sahalarında rasyonel çalışmaların sağlanması suretiyle o sahalarda matlup gelişmeler istatistik servislerine verilecek ehemmiyetin derecesine bağlı olduğunu söylemekte mübalâğa ve hata yoktur
Gerek tabii cazibeleriyle şifalı kaynaklariyle, muhtelif sporları?) e gerek tarihi ve mimari kıymetli eserleriyle turistik bölgelere ve yerlere sahip olan memleketler, tabıatm bahşettiği bu imkânlardan ve tarihin miras bıraktığı hâzinelerden faydalanmak maksadiyle kurduk lavı turizm sanayiinin inkişafı hususunda istatistik servislerinden a^aml surette istifade etmeği asla ihmal etmezler.
İktisadi müesseseler arasında turizm işlerine mühim bir yer ayırmak durumundaki turistik memleketler bakınız, turizm faaliyetinin muhtelif branşlarına dair ne gibi malûmatın kayıt ve tespit edilmesini faydalı ve lüzumlu görürler?
Bilhassa, turizmin gelişmesi bokırıı nidan, şu sıraladığımız hususlara dair istatistik tutulmasına çok ehemmiyet verilmektedir:
1 — Bir yıl içinde memlekete gelen yabancı turistlerin mikda-n. Bunların mensup oldukları milletlere göre tan!ı. Fransız. Mısırlı, Amerikalı İngiliz— gibi) guruplandml-ması her gıırupun sarf ettiği paranın tahmini olarak mikdarı, bunların merate K e ite . kainık lan müddet (otellerde n pansiyon-lnrda geceleme' yekûnunun ortalama tespit edilmesi, en ziyade gezdikleri turistik bölge veya yerler Yabancı turistlerin meslek veya sanat İtibariyle de aynen tasnif edilmesi
2 İç turistik trafik hakkında da aynı tarzda istatistik tutulman.
tesislerin kil vasıtalarının turistlerden elde ettikleri kazançların miktarı,
4 — Turizm İşleriyle İlgili makamlar veya müesseselerie olan münasebetle re dair malûmat.
5 — Propaganda ve propaganda malzemesi: Bir yıl içinde basın, radyo, hususi turizm dergileri, haberler servisi, filim, konferanslar, fotoğraflar, sergilere (ştirftk, afişler, vitrinlerde teşhir vasttalariyle yapılan propagandalar ve nakil vasıtaları, termal ve klimatoloji, spor, kültürel sahalara vesair hususlara dair turistik malûmatın taraman kayıt ve tespit meşine çok dikkat edilir, malûmat diğer yıllara ait olanlarla da mukayese edilerek elde
edilecek neticelere göre turizm ■ işlerinin yararına gereken tedbirlere tevessül edilir.
mun-edil-
Bu
Amerika ve Çin
Keşmir ihtilâfı
Amerika komünist
Çin’i tanımıyacak
Keşmir Başkanımn demeci
İki bin senesinde dünya nasıl olacak?
Nevyork 19 (R) — Dışişleri Bakanı Acheson Amerika'nın Çin'deki komünist rejimini şimdilik tammıyacağını söylemiş ve: «Pekin’dekl Amerikan konsolosluğunun yağma, edilmesinden sonra komünistlerin tanın masını beklemek yersiz olurdu» demiştir.
Milliyetçi Çin deniz kuvvet-lerlnln komünistlerin çıkansa İçin hazırladıkları vasıtalardan büyük bir kısmını batırdıktan haber .veriliyor.
Amerika, Çin’e satılmış 42 gemisini istiyor
Washington 19 (AP) — Birleşik Amerika hükümeti dün, 1947 - 48 senelerinde Çin’e satılmış otan 42 ticaret gemisini, komünistlerin eline geçmelerine mâni olmak maksadile geri almak için teşebbüse girişmiştir.
Londra 19 (AP) — Keşmir Başkam Serdar İbrahim Han, Birleşmiş Milletlerin Pakistan ve Hindistan arasında Keşmir mevzuunda beliren İhtilâfı hal-ledememeslnden dolayı mem-nuniyeteizilğlnl belirtmiştir.
İbrahim Han, diin gece uçakla Londraya gelmiştir. Kendl-dlsi, Türkiye ve Musir tarikiyle Pakistan a dönmekledir. Han, Keşmir ihtilâfının Güvenlik Konseyindeki müzakerelerini takib etmek üzere. Lake Suc-cess’e gelmişti.
İbrahim Han, «Önümüzde ü-züntûlü günler vardır; Keşmir halkı daimi bir baskı altındadır ve hürriyetleri Hint Ordusunun süngüleri tarafından hudutları-mıştir. Fakat elimizden geleni yapıyoruz. Çın meselesi bir hal tarzına varmadan eVvel, Güvenlik Konseyinin tekrar müsmir faaliyetle bulunabileceğine İnanmıyorum» demiştir.
Bir İsviçre gazetesine göre insanlar 1950 senesini hasretle arayacaklarmış!...
Fransada
Turislik istatistiklerin ehemmiyeti hakkında düşüncelerimizin belirtilmesine bizi «erkeden başlıca sebep, bundan bir iki ay 1Ls. dört saat sûreı evvel dost milletlerden birine müzakerelerden sonra İki Fran- derece dehşetli mensup ve memleketimizin tu-;siz generalinin bir kaç gün ev-'--------- —-
rizm İşleriyle alâka’andınlmı? »el Arjantlne kaçlığı söylenen bir zatın Türkiyedekl on senelik Peyre adlı bir sergüzeştçi ile turistik trafik hakkında istediği 0,an münasebetlerine dair tah-malûmatür. ’kilîat yapmakla görevli bir ko-
Bu zat, yukarıda sıra- m*8?™1 kurmaya karar vermif-lad iğimiz hususlardan bir çoğu- . L*r' nu da İçine alan onattı madde-' Komisyonun İlk bir sual listesiyle mernieke- Hi«Müçlni’dekı timizin turizm mevzuları hak- kası hakkındaki gizli kında malumat edinmek İstiyor. na?1* edildiğini ve bu işte Turizme ve turistlere dair san PeVTe nin r0‘“ ne olduğunu tes-on yıl içinde yapılan broşürleri, memleket tarihini, polis, güm-, rük, döviz, turistik yerler, gezil- , mesi yasak bölgeler oteller ve turistik yollara alt haritalar gibi neşriyatın nelerden ibaret ol- 1 doğunu soruyor?
__ ... Bu zat tarafından sorulan su-
ıİraklı, Pakis- allerin en mühimlerinin cevaplandırılması İçin herhangi bir makamın veya daire ve mues.se-sentn elinde İcap eden malûmat bulunduğunu hiç zannetmiyoruz.
Bu sebeple, turizm genel müdürlüğü tarafından kurulacak teşkilât veya alınacak isabetli tedbirler arasında istatistik meselesine de gereken ehemmiyet verilmek suretiyle 1959 yılından itibaren turistik irtatlstikier tertio ve tanzim edileceğini kuvvetle ümit ediyoruz.
Hüsnü Sadık DVHUKAL
Paris 19 'A.A.) -- MİDİ mec- bize tahmil ettiği istikbali ka-hararetl! bole- mecburui Eğeı bu scn_ silâh bütiu ‘ atom silâhlarının hakikaten1 kaldırılması yolunda Kremlin-' de müzakereler yapılmasına m ufak bir imkân vermekle İse’ bu fırsat Lan İst ifade dlr.
| Atom harbinin başlıca hedef! mahvolmadan -başka Fransız poiitl-' gelirnıiyeceğini idrak raporun yfz.
_________ *■■■ ,_4~S| Atom harbi muhafaza İçin dair son ‘Peyre’nin rolü ne olduğunu tez- belki lüzumlu olabilir, faka» be-bit etmektir.
Eski Genelkurmay başkanı olan General Georges Revers vazifesinden azledilmiş ve Tu-nustaki, eski genel vali general Charles Mast da aynı sebepten dolayı tekaüde şevketinmiş tir.
s
edilmeli-1 İnsanlığa! bir şey' etmeli-
| seriydin hedeflerini tahakkuk . için müsbet vasıta addedilirse faldesiz olmakla kalmıyor ak, son derece fena bir şey ola-j çaktır. Ne yaptığımızı İyice bilmeden bunun imaline girişmemeliyiz.»
Vali Haliç halkının şikâyetlerini dinledi
Vali ve Belediye Başkanı Dr. Fahrettin Kerîm Gökay dûn
İstanbul Teknik üniversitesi radyosu Teltnik üniversitesi radyosu yapılacak revizyon ve tadilât
öğleden evvel Halicin Beyoğlu dolayıslte kısa bir müddet İçin cihetindeki semtlerini dolaşmış, esnafı kontrol etmiş ve halkın şikâyetlerini dilemiştir. Bu arada Vali ve Belediye Başkanı Hatkoy ve Kanmpaşa’ya da uğramıştır.
300 Yataklı Yedikule verem hastahanesi
Yedlkulede kurulmakta olan 306 yalaklı verem hastahane-si-nın hazırlıkları sona ermek üzeredir Yem hast&haneıun ŞuOıı- ayında faaliyete geçeceği ı.ıhnun ediliyor.
Sağlık ve Sosyal Yardan mû-dtarü Doktor Faik Yargıcı dun. yrnl has bahaneye gklcrek mubayaa edilen mefruşat ve malzemeyi gözden geçirmiş ve hazırlıklarla meşgul olmuştur.
ispanyada malî çöküntü
Londra 19 «AA.» — Times; gazetesi «ispanyada mali ço-kûntn yakınlaşmışa benziyor» demekte ve makalesine şöyle devam etmektedir:
42 metreden yapmakta olduğu deneme yayınlarına ara verecektir.
Sömestrden sonra başlayacak olan yayınlar esnasında Teknik üniversitesi Elektrik fakültesi son snuf talebelerinin İhtisasını arttırmak İçin yayınların Türklyenln muhtelif bölgelerinden muhtelif zamanlarda ne şekilde dinlendiği İncelenecektir. Tabiatıyla bu husus o btûgedekl dinleyenlerin fikirlerini bildirmeleri İle mümkün olabileceğinden deneme yayınlarının mümkün olduğu kadar cazip ve programlı olması gerekmektedir. Bu meyanda Teknik Üniversitede verilen konserlerin ve konferansların re Teknik üniversite talebe blrll-ftince tertiplenecek münazaraların yayınlanması hususunda Basın Yayın ve Turizm Omum Müdürlüğünden gerekil müsaadenin alınmasına çalışılmaktadır
"Bunu ancak Amerikan yardımı ünliytbilir. İspanya buğday petrol, yanana kredileri ve para akıntım çekmektedir vp artık Arjanlinden erzak aJ-aıak unudj de kalmamıştır
Yukarıda: 1322 de faşistlerin Batım üzerine yürüyüşü, 1933 te Başbakan alan Billcr Cumhurbaşkanı llindenbrug’un karsısında eğiliyor, ortada: 1924 de üçüncü enternasyonalin Mos-kovatla bir toplantısı (genç Stalin "Kılda ayakta görünüyor) aşağıda: 193» de Bitter'in Avus-tırya'yı ziyareti »e Fransız Barbakanının Münih'te anlaşmayı imza etmesi

1900 senesinde yirminci aşıra girdik mİ. girmedik mİ?... Aradan etti sene geçtikten sonra bâlâ bunu münakaşa edenler vardır, Biz bu akademik münakaşaya girecek değiliz. 19Û0 senesinde İster yirminci ar ıra girmiş olalım, ister olmıyalım 1950 dc bir yüz yılın ortasında, mühim bir dönüm noktasına geldiğimiz muhakkaktır. Bu sebeple geçen elli seneye göz atmak, gelecek elli senenin nasıl olacağını tahmine çalışmak faydadan luıll değildir
1900 dan 1950 senesine kadar geçen zaman, dünya tarihinin en mühim devresini teşkil eder. Bu elli sene zarfında slya-
Tlre • Akşam) — Tire birin u ilkokul eğitun heyeti, verimli si re içtimai sahalarda büyük çalışmalarına devam etmektedir. Kızlannuz, okutulmakla ve değişiklikler oldu, mıihlm ke-iyi terbiye edilmekledir. Muht lif milli oyunlar danslar öğ- Çifterde bulunuldu, lncanlann retilen yavrular, bir müsamere vermiş ve basanları alkışlarla' yitşsyış tarzı değişil. Elli sene karşılanmıştır. Yukundaki resimde öğrenciler, başöğretmen ^vvel tayyare yoktu, sinema ve öğrctmenlerile görünüyorlar. yoktu, radyo yoktu Bir çok
hastalıklara karşı İnsanların eli kolu bağlı idi. Şimdi büyük ilerlemeler olduğunu gururla İ iddia edebiliriz. Fakat buna mukabil ne kadar büyük siyasi. iktisadi buhranlar geçirli-(di... Harbler birbirini takip elti. İnsanlar bu zamana kadar görülmemiş derecede ıstırap çektiler ve hâlâ çekmekte devam ediyorlar.
1900 senesine girdiğimiz zaman insanlar, bugüne nazaran İptidai sayılabilecek bir hayat geçiriyorlardı. Tayyare, otorao- i(ms fe Japonya'da NaguaN bil yoktu. Trenier. vapurlar bugüne nispetle manda arabası sürati . denilebilecek kadar yavaş gidiyorlardı. Elektrik, a-saıısor, kalorifer ancak bazı imtiyazlıların İstifade ettikleri güzel şeylerdi.
190q dan sonra keşif otomobildir. Otomobiller iptida saatte 15 - 20 kilometre gidiyordu. 1902 de Parisle Viyana arasında yapılan bir mü-ı sabakada otomobillerin saatte 30 kilometre süratle gitmesi mühim hâdise iajjlnnştı Seneler geçtikçe otomobillerin sürati de arttı. Fakat çok geçmeden uçaklar meydana çıktı, insanların kuş gibi uçmaları her tarafta büyük hayretle karşılandı.
Geçen 50 senenin en mühim hadiselerden biri, uzun bir İstibdat İdaresinden sonra. Tur-kıjrcde meşruüytUü ilân edd
ve oğrctmenlerlle görünüyorlar.
maî sahada mühim derişiklikler oldu. Birinci dünya harbinin son senesi Rusyada İhtilâl başgösterdi. komünizm rejimi teessüs etti Harb bittikten sonra Moskova’da üçüncü enternasyonal* kuruldu.
Buna kaTşt 1922 d? falyada faşist ayaklanması başgösterdi. ve erkad aşları Roma
üzerine yürüyerek idareyi ellerine aldılar. 1933 te de Hitler Almanyanın basma geçti- Hit-ter. Batı devletlerinin gevşek vaziyetlerinden İstifade ederek bir ordu kurdu. Batı Alman;a-dakl gayri askeri mıntakayi işgal etti. İngiltere ve Fransa 1938 de Münih anlaşması ile harbin önüne geçtiler. Fakat bir sene için .. ikinci dünya harb! 1939 da patladı.
Geçen elli sene zarfında ilim ve fen sahasında mühim keşifler oldu. Hastalıklardan mühim kısmı yenildi. ölüm nispeti asaldı. Vasati omur 63 iken 65 oldu. Bir zamanlar 40 yaşıııa gelen bir insana ihtiyar nazarile bakılırken bugün 60 yaşında olanlar ben uz genç sayılıyorlar, illin ve fen ilerledikçe ihtiyarlığın geriye gideceği vasati yaşama yaşının uzayacağı anlaşılıyor.
Önümüzdeki 50 sene zarfında acaba neler olacaktır? Bu hususta kati bir şey söylemek kabil olmamakla beraber yaşayış tartında büyük değişiklik beklenmiyor. Yalnız televizyo-
nun çok ileri gideceği, bir intanın oturduğu yerden dünyada olup bitenleri takip edeceği tahmin ediliyor. Bir de atom enerjisinden faydalanmanın mühim neticeler vereceği ileri sürülüyor. Muhakkak olan bir şey varsa önümüzdeki seneler zarfında ilim ve fen sahasında büyük yenilikler o-Incaktır,
Tahmin edildiğine göre İki bin senesini idrak edecek insanlar dalış sıhhi yaşayacaklar, daha uzun ömürlü olacaklar, şehirler, binalar daha mü-kenunelleşecektir. Fakat açana insanlar daha mesut olacaklar mı?,.. Bir İsviçre gazetesi tunu şüpheli görüyor ve diyor Ki: ■iki bin senesini idrak edecek olanlar muhakkak. «Bütün sıkıntılarına rağmen 1950 senesi ne mesut devirmiş Hayat o zaman ne kadar ucuzmuş!* öl-
ilk mublrn
ûvrinde atom tumbasının patlayışı
Ercüment Ekrem ş * ( J f'*
Talu’nun konferansı «L. ' C/V/. ’ - . * ^‘7 *
22 1/350 Pazar günü saat ‘
15.30 da Üsküdar halkevi sa- | k
luııunda muharrir Ercüment |
Ekrem Taiu tarafından iyarun! “ '
arır evvel îstanbulda bir gc-1 Amertkada bir hayvanat bahçesinde küçük bir maymun
zinUı mevzulu bir konferans biberonla sütünü İçmeğe alışmıştır. Süt saatlerinde, yukarıda verilecektir. i görüldüğü gibi biberonu kendisi alıyor.
mesidir. Bu suretle açılan güzel devre 1911 de İtalyanların Tamblusgarba taarruz etmeleri üzerine başlayan OsmanlI -Tarablus harbi. ertesi sene bunu takip eden Balkan mu harebrsi İle sekteye uğradı. Balkan harbinden iki sene sonra birinci, bundan 25 sene sonra da İkinci dünya harbi patladı. Bu harbi er insanlık için ciddi bir felâket oldu Bilhassa ikinci dünya harbinde bir çok memleketler harabe halini aidi. İşin en kötü tarafı bütün gayretlere, fedakârlıklara rağmen cihanda sulhun henüz teessüs edememiş olmasıdır Bu bakımdan önümüzdeki yarını asır hiç de itimat verici değildir.
Geçen 50 sene sarfında içti- yedeklerdir !ı
- k u çMF Ş&MKa ri
Mahkeme Koridorlarında
Karı bana öyle bir tiyatora oynadı ki!
da mı tiyatoracıydı, a şıllık?
— Tiyatroya mı gittiniz, teyze hanım?
— Deli gibi konnşmasana, oğlum. Ayrığım bitmiş de kuyruğum mu kalmış? Ti-yatoralaıda ne işim varmış benim? Kan bana öyle bir tiyatora oynadı ki, az kaldı şaşkınlıktan küçük dilimi yutuyordum.
— Nerede oynadı tiyatroyu?
Açı acı güiümsiyerek başını salladı:
— Nerede olacak, bizim evde. Ben öyle çürük tahtalara basacak kadınlardan değildim amma merhamet damarlarım kabarınca basiretim bağlandı zahir. Sen
’ — Hele şil hâkim beyin karşısına bir çıkayım, soy-liyeceklerimi ben bilirim. O şıllığı şu kapının önünde ipe çektirip de dingil dingil sal-landırmazsam bana da Ter-lkkçinln Fatma Hanım demesinler.
— Hayrola, Fatma hanım teyze. Kime öfkelendin böyle?
Gözlerini kırpıştırarak bizim delikanlıyı dikkatle süzdü:
— Benim de gözüm ısınr gibi oluyor amma çıkaramıyorum. Ben kimlerdensin bakalım?
— Beni tanımazsın, teyze hanım.
— Ben seni tanımıyorum ..
da sen beni nereden tanı-' olsan merhamet etmez mi-yorsun?
— İlk defa burada gördüm.
— Üzerime iyilik sağlık. Beni ilk defa görüyorsun da ismimi nereden biliyorsun?
— Terllkçinln Fatma hanım, diye kendin söyledin ya-
— Orası öyle. Cümle âlem beni Terlikçlnin Fatma hanım diye tanır.
— Kimden şikâyetçisin, Fatma hanım teyze?
Eliyle karşıyı işaret etti:
— Görmüyor musun can- ; darmanın yanındaki kahpeyi? Baksana, düzenbazlık suratından akıyor yellozun. 1 Zaten ilk görüşümde de gözüm tutmamıştı amma m er- ; hamet damarlarım kabardı, , haline acıdım.
— Merhametten maraz (
çıkar, derler, bilmez misin, : teyze hanım? Kadın sana j ne vaptı bakalım? :
Kaşlarını kavislendirerek ( boynunu uzattı: ]
— Sen hiç çocuk doğurdun mu? ]
— Hâşaa. Ben annemden j
erkek olarak doğmuşum, : hâlâ da öyleyim, teyze ha- ( mm. i
Dudak büktü: j
— Erkeklerin aklı ermez j bu işlere. Çocuk doğurmanın ; ne demek olduğunu bilirim. : Tamam sekiz tane doğur- ( dum. Ömrüm günüm ço- ı
TECRUBELİ MUHASİP y« günlerda gelir ver muhasebe defterlerini uygun tutar. Kıymetli referanslara maliktir. Galata rıhtımı Kefeli Hüseyin lıan 3 No. ya. Tcleföb: 4S840. 870 — >
TECRÜBELİ MUHASİP — Ticari defterlerinizi uygun UcreUe tutar, ayrıca Almanca, tngitlrce ve Fransızca muhaberatınızı da İdare edebilir, rs rümuzuna müracaat.
Mİ —
İŞ ARIYOR — Gencim, Arapça lügatine hakklyle vakıfım, az Fran-cuca ve İngilizce do bilirim. Ticarethanelerde veya evlerin dia hlr.me-line. agçllik yapabUUrm Gazeteye (V» rümur.lyle müracaat
Ingilterede Türk sigaraları
DÜRÜST BtR BATAK ABANI- I 4560 LİRAYA ACELE SATILIK YOR — Bir yağlı hayır, orta bL-jnc- GARAJ VE ABSA — Pajabahco la-tinde dalma kalabilecek Saat 13 ten ' ' ’
ye kadar Beyoğlu Tepcban Ae-
maluncjcit Gönül sokak No. 46.
»35 1
| sin? Kapının çıngırağı şan-gıuır şangır ötünce yerimden sıçramamla beraber odadan dışanya attım kendimi, Kapıyı açınca bir de baktım ki kadıncağız kıvrım kıvrım kıvranıyor. Kamı Hüd dağı gibi şişmiş. «Aman hanım teyzeciğim, çok fenayım. Benim hesabıma bakılırsa doğuma daha on gün var amma bugün sokakta birdenbire üzerime fenalık geldi. Sancıdan ölüyorum. Evim uzak, benim şuradan şuraya adım atacak halim yok. Buralarda kimseyi de tanımıyorum ki sığmayım. Takatim kesildi, kendimi tutamadım, kapıyı çaldım. Sizi rahatsız ettiğim için kusuruma bakmayınız. Allah rızası için müsaade ediniz de içeriye girip beş on dakika dinleneyim. Bu halimle iki adım daha atarsam düşüp bayılacağım, çocuğumu da zayi edeceğim» diye yalım yalım yalvarıyor.
Doğum sancısının ne demek olduğunu çok iyi bildiğim için kadının halini görünce ciğerim parça parça oldu. «Gel, kızım. Biraz sırt üstü uzan da dinlen, kendini toparla» diyerek koluna girdim, yavaş yavaş içeriye alıp odaya götürdüm, hemen yere bir şilte serdim, eiceğizimle sırt üstü yatırdım. Kadın inim inim inliyor, kıvrım kıvrım kıvranıyor. Uzatmıyalım efendim, yarım saat kadar yattıktan sonra biraz kendine gelir gibi oldu. «Allah razı olsun, hanım teyzeciğim. Sancım hafifledi. Fakat bu halimle yürüyerek eve kadar gidecek takatim kalmadı. Senden bir ricam daha var. Mademki bu kadar iyilik ettin, şu sevabuu tamamla bari. Bana bir otomobil buldur-san da binip eve gitsem çok iyi olur. Sizi bu zahmetlere soktuğum için utatuyorum amma ne yapalım, insan insana böyle güjıde yardım eder» diyerek yal varmağa başladı.
Pencereden bakındım, bir çocuk göremedim ki otomobile göndereyim. Kendim gideyim bari, dedim, başımı örtüp çıktım. Bizim mahal-
İ4 YAŞINDA TECRÜBELİ VE DAK TtLO BİLEN BİR BAYAN — Müse-
ŞÇİ ARAVAMAR
CİDDİ BİR TİCARETHANENİN — Kasa işlerini yapabilecek bir bayana İhtiyaç vardır. Kendi cl yar.ılariyle 1546 Posta kutusuna müracaat.
082
ORTA YAŞLI — Kimsesiz bir bayın haftada bir gün ev. çamadır itlerini görecek hizmetçi atanıyor-(Eski Sanrçhane sokak 32. Fntllıl ad-ersine mektupta müracaat. 070
YEMEK VE OBTA İŞİ YAPACAK BIH BAYANA İHTİYAÇ VARDIR — Adres: Sisli Bomontl lzzetpaya sokak Sürcl apartımnnı 10 numaralı daire. 907 —
dum. Ömrüm günüm cuk doğurmakla geçti.
— Allah bağışlasın, demek sekiz çocuk anasısm?
Yüzünü ekşitti:
— Sus, o günleri hatırlatma, ciğerim sızlıyor. Sekiz evlât doğurdum amma Cenabı Mevlâ bunu bana çok gördü, sekizini de toprağa verdim.
— Allah sana ömürler versin, hanım teyze. Allahın emrine karşı gelinmez ki.
— Hâşa, sunime hâşa. Kurban olduğum Mevlâ nasıl murad ederse öyle olur.
— Şu kadının yaptığını anlatacaktın.
— Onu hiç sorma. Çok ya-
şıyan bilmez, çok gezen bilir, derler. Ben de şu dünyada çok yerler gezip dolaktım, ne İzmit ini bıraktım, ne A-dapazanm, gezdiğim yerlerde çok şeyler gördüm amma_________ ,____________________.
bu kan gibi düzenbaza hiç lede otomobil ne arar! Tââ. Taslamadım, Vay kâfir oğlıi çarşı caddesine çıktım, bir kâfirin kahpesi vay! Anan otomobile atlayıp eve gel-
ASLEN ALMAN OLUP — Mesleği mürebblye olan bir bayan arıyorum. Orta yajlı ve İngilizce bileni tercih edilir. Müracaat Tel.: 35871.
ası
- 1
MUHABERAT İŞLERİ İÇİN — Daktilo. İngilizce - Fransızca bilen memur aranıyor. Acele Galata Rıhtım caddesi Veli Alemdar han 31 No .ya müracaatları. Tel. 42574.
911 - 1
dim. Eve girince ne görsem beğenirsiniz?
— Kadın doğurmuş mu?
— Patlasın inşallah. Karıyı koydunsa bul.
— Otomobili beklemeden mi gitmiş?
— Cehennemin dibine gitsin de dönmez olsun. Evi soyup tamtakır etmiş, kapıyı çekip savuşmuş. Haydi bakalım, düş arkasına. Allah razı olsun polis efendilerden. Ertesi gün kanyı yakaladılar, eşyalarımı da buldular. Gebeliği mebeliği de yalanmış. Kamına paçavraları doldurmuş da bana tiyatora oynamış.
Mahkeme açıldı, hırsız kadınla konuşamadık.
Ce. Re.
AYDA 290 LİRA NET MAAŞLA
ACELE MEMURA İHTİYAÇ VARDIR — 3000 Hra nakdi teminat vcril-meal şarttır. Kefalet Iratul edilmez ■raJıslLSila 10 ve her ruhjulta ay- rıca 10 Hra prim verilir. Her «Un aa-balılan Mal 9-11 arası Sirkeci Yalı Kb»kü ead. No. 76 han, kat 3. No. 2 İnonot Bürosuna müracaat. 912 —
ELİ ÇABUK SABİT VARGELCİYK İHTİYACIMIZ VARDIR — İlıUn Karadeniz. Çareıkapı hkenderbojazı »/S numaraya müracaat. Telefo 23355. »ıs _ ]
BAYAN ARANILIYOR — KJnumotz bckirim ev talerini gOrmek üzere klmaeatz orta yaslı bayana lhttyaç vardır. Milliyet aranılmaz. Müracaat Galata posta kutuau 1633 936 _
TAKSİ VEYA HUBDStDE KULLANILMIŞ — Be» kljlllk bir otomobil alınacaktır. Modelin M6 dan evvel olmaman »ar Kır Her cün tan t 6-12 arooı 41704 numaraya telefon nulma. ■L 914 - 2
N ■ LLÜJA7V
LOKANTACILARA. MAHALLEBİ-CİLERE PASTACILARA, BAKKALLARA — isinize yarar vltrlnll bir buz dolabı uysun Uatle aatılıktır. Müracaat yeri: Yemi* ükele caddesi 3/4. Telefon: 2S«W. BS2 —
ÇOCUK ARABASI — İyi cins Avrupa matı az ve temiz, kullanılmış bir cocuk arabacı alınacaktır. Sabaları saat 11 e kadar telefon 85233. 897 —
SATILIK PİYANO — En tyt marka Maçka Palas birinci kapı No. 8. Mü-
racoat her rün öğleye kadar. 895 — 1
OKKAZİON KÜRK MANTO - Pa-rLsten henüz geldi. Müsait fiat. Cinsi: Pat - Astragan. Müracaat: Terzi iatrati, Eminönü No. 31. GümUrk karjuL 899 —
İYİ VAZİYETTE KELEPİR EŞYA SATIŞI — Bir yemek odası takımı, iki çekmeceII komodin, bir karyola, bir aynalı gardrop. bir Slnzer dikiş makinesi. Müracaat: Plerre Rallini, Meşruiyet cad Seal 233 Beyoğlu. Tel.: 4186S. 936 — 1
OTOMOBİL ARANIYOR — Acık, kapalı veya takside 938 modelinden MT modeline kadar otomobili olup da cidden elden çıkarmak lstlyen-1erin 'sabahları 52-150 telefon etmeleri. 929 — 2
HUSUSÎDE W MODEL MAŞ MARKA TENEZZOh — uçuz flatle satılıktır. Eminönü Maksudiye han No. 12 de SaMhaddin Kayaya müracaat edilmesi. 931 — ı

DİKKAT — IpoıeK isleyenlere tavassut eder, Eml-Uc. arazi alım satımı İle vekâlet İslerini kabul eden herkesin İtimadını kazanım} olan Suhulet Emlâk Zarif Özalp Beyoğlu B0-yllkpnrmakkapı kBsebap No. 4-Telefon: 42396. 76
KİRALIK YAZIHANELER — 5 Cidali s - t tek odalı yazıhaneler ayrıca 300 metrelik bir salon kiralıktır. Galata VcU Alemdar Hanında Veli Alemdar yazıhanesine mörıcaaL 377 -id
KADIKÖY — AltıyoTe çok yakın SöfiÜUUccjmc caddesi No. 178 dükkân acele Mttiıktır. İsteki Herin: Kadıköy Altıyol Çilek sokak No. 9 a müracaatları. 868
ARSA DAHİL 10M İLÂ ÜÇ BİN LİRASI PEŞİN TAKSİTLE EV İNŞAATI — İstanbul Alemdar caaoesl Gülhane Park kapısı karcısında ı3'l 840
SATILIK ARAZİ — Mudanya kazasına bağlı Göynüklü köyünde kâin gayet mllnblt 3000 dönüm arazi Acele satılıktır. Almak lstlyenlerin Buruda Veli Şemsettin mahalleli Kız okulu caddesi 2 numarada Veliye Şehbenderlerle müracaatları
SATILIK KÖŞK - Kadiküyünde: Çamlı, mey vali, büyük muntazam bahçeli. 19 oda. 4 müstakil daireli, banyolu, konforlu, sağlam, boç teslim 23500 ya telefonla.
M7
UCUZ ARSALAR — Pendik, tren istasyonuna 6-7 dakika mesafede deniz manzaralı ve havadar yerde 22 parça parsellenmiş 350 - 700 met-rckarlelk arsalar ayrı syn veya toptan satılıktır. Yakacıkta Fırıncı Şevkete müracaat. B24 — 2
kale kargı sırasında T» metre ana İle Üsküdar Bülbüldeıesl 159 numaralı garaj. Müracaat Eminönü Tenhan aoma kat 4 No. Telefon 20+08.
914 —
— 2
- 1
KİRALIK — Kagir iki oılalı, gü-sel döoenml». konforlu müstakil bir ev. mahiye (1001 liradan. Kadıköy Rıhtım boyu Muakımllll caddesi No. 11 e müracaat. 922 — 2
50.000 LİRAYA - Taksim İnönü geslcl karfisuıda altı odalı tam konforlu bir apartıman katı aatılıktır Pe-kmczemiak. Tel: 82317. 922 — I
İ1TANİ OLDA — Merkezi bir yarda üstünde 13 odası olan yazlık, kışlık kıraathane azimet dolayıstyle acele devren satılıktır. BabIâli Ankara caddesi M. Telefon 20310. »SI -
DEVREN SATILIK rOTOÖRAFAH-NE — Hastalık sebebiyle, ucuz, çift oda, salon, yazıhane, atölye olabilir Telefonlu 42911. Elektrikli, tcrkoslu. daraealı, Karaköy Börekçisi karsısı Foto Gilnes 917 —
ACELE SATILIK AHŞAP EV — 423 metrekare bahçe Küllük fidanlık. dört büyük bir kütük Oda. İki büyük hat. hel&ları. İlci kuyusu, elektriği vardır. Müracaat: Aksaray Sofular Rag>p Bey sokık No 4 e.
DOKUMA FABRİKALARI İÇİN -Her nevi kâğıt masura yapan otomatik makine yariyle veya yersiz satılıktır. Müracaat: Fincancılar Mahmudiye Han numara 1 898 - 1
İSTABUL ŞEHRİNE YAKIN -(1500 - 3000) dönüm mikdarında clf-ligl olup satmak isteyenlerin, arazi ve mUitemlUtuıul ve İçinde suyu olup olmadığının, kabilse basit bir krokisini eklıyeeeklerl tekllflerinL mümkün olduğu kadar tafsili}tlı olarak aşağıdaki adrese mektupla bildirmeleri. Adres: İstanbul Ketenciler Sabuncu han Cad. Başır Han No. 41 Zeki. 9Ü5 - 1
ELEKTRİKLE MÜCEHHEZ — Bütün makineleri faaliyette ruhsallı, komple Imakölhone ehven liatle satılıktır. Her gün saat 11 ■ 12 Arası 49035 e telefon edilmesi 903 - 1
DEVREN SATILIK — b'ek mevkide manifatura, tuhafiye dükkânımız borç dolayıstyle ” 5 tenzilâtla acele devren satılıktır. Müracaat: Üsküdar Hâkimiyeti Mitliye 107. 874
SATILIK ARSA — Nlsanlaylnda ValL Konağı caddesinde 6 katlı Ap tasasına müsaaden cephesi 8,5 metre, önü açık havadar 167 nı2- Telefon 23116. 670
BATİLIK EV — Bir cephesi Ankara, öbür eeplıesi Ebussuut caddelerinde 580 metrekare üzerine inta edilmiş. şirket ve müesseselerln islerine uygun 4 depo. 2 dükkânı havi 44 No. iı İki ev satılıktır. Ankara caddesinde Türkiye eczanesine mü-rjcaat. Telefon: 23İ75. 86t> — 1
GALATA GÜHRÛtÜNE YAKIN -50 metrekare kiralık dükkân Galata Veli Alemdar banı kahvecisine müracaat. 156 — 1
SATILIK APARTIMAN - Lâleli GUmrUkcminl sok. 10 No. lu 3 katlı elektrik, terkos, havagazı mevcut 230 lira İcar getiren, üst kat boj teslim. 13.500 peşin 4.500 tpotekU. Mü-racat: Sirkeci Nöbethane sok. No 25/1. 881 - T
1LS00 SATILIK — S000 ipotekli on sene vergisiz Besiktaşlu yeni kâr-gir üçer odalı iki daireli apartıman biri bostur. Marpuççular Leblebici hanı 10. 883 -1
(Baş tarafı 4 üncü sahifede) (Türk Tütün Limited Şirketi) İsmi altında bir müessese kurmuş ve sermayesinin yüzde elli beşini İnhisarlar idaresine ve mütebakisini de Ziraat Ban-kaslyle İş Bankasına verdlr-mlştlr.
Maksat ve gayesi. İnhisarlar İdaresinin mamul sigaralarını yabancı memleketlerde satmak ve lcabederse zararına dahi olsa mamul slgaralrımızı satarak yaprak tütünlerimizi tanıtmak ve onlara mahreç bulmak ve butun dünyada tetkikler yapmak gibi çok şümullü vazifeleri üzerine a>an bu teşekkül kurulduğu günden İtibaren bu işlerle meşgul olmadığı gibi serbes tülün tüccarlarına İçerde ve dışarda rekabet etmekten ve onları yıkmak. için uğraşmaktan ba$ka bir şey yapmamış, yapamamış ve murakabesini bağladığı bugünkü Tekel İdaresi de ona hiç bir şey yaptıramamıştır.
İşte bugün Tekel İdaresinin Londrada. muvaffakiyetle neticelendirdiği sigara işlerini bu teşekkül yapacak ve Tekel idaresinin âdeta bir ihracat şubesi gibi dış pazarlarda leşmiş olacaktı. Yapmadı bittabi bundan sonra da pamıyacaktır. Çünkü ya tütün ticareti ona daha kolay geliyor ve T ‘ ' stoklarına dı kombinezon ; fayda buluyor.
Hele Ziraat Bankasının kurduğu, Yeril Ürünelr ismindeki diğer bir şirketin bımirde tütün tüccarlarına, tütün müstahsillerine karşı aldığı cephe memleket tütüncülüğü için hiç de İyi bir tesir bırakmamıştır. Nazımlık rolü de kendisine verilerek her sene Tekel mubayaalarına İştirak ettirilen bu müessesenin Türk tütün tüccarlarına yaptığı zararlar ve fenalıklar kâfi gelm’yormuş gibi son defa Amerikalılara sattığı milyonlarca liralık devlet tütünlerine karşı aldığı dolarları Garanti Bankası vasıtasiy-ie karaborsada dört yüz elli kuruşa sattırmak suretiyle ticaret piyasasına ve dolayıslyle bütün halk kitlesi olan müstehlike verdirdiği zararlar bütün milletin ağzına a dolaşmakta ve bütün gazete sütunlarında yer almakradır.
Bir heyülâ gibi her sene İz-ınirde tütün alıcılarının karşı-
sına çıkarılan ve kendUUıe otuz kırk milyon liralık tütün aldırılan bu yerli ürünler bu sene İzmir piyasasına iştirak ettlrllmemekle ne oldu bLLlyor musunuz? On beş günde 45 milyon kilo tiitüa satıldı. Ve tütün flatleri istikrar buldu. Yerli ve yabancı alıcılar tamamen memnun oldu.
şimdi sormak yerinde olur kl: dahilde tütüncülüğümün faydalı olmktan çok uzak olan ve hariçte de bugün Tekel idaresinin Lon tirada ve Isvlçrcde yaptğı işlere benzer hiç bir İş yapamıyacak durumda bulunan bu teşekküllerin hikmeti vücutları nedir?...
Hele devletin parası İle aldığı ve gene onun patisiyle masraflarını yaptığı ve Amerikalılara sattığı ve dolarlarını da karaborsada sattırçuğı tütünler İçin Bakanlar Kurulu ka-rariyle yüzde İki komisyon verilmesindeki hikmet.’ hükümeti hâlâ anlıyamadık. Anlı yan varsa lütfen bu sütunlarda bize anlatsınlar ve bizi aydınlat-
AFIYET GAZETESİ
llMlctl Çıktı No. 54. Tü-zaralıdır. Peygambcrimi-vücudumuzu kuvvetlendiren ruhumuzu ve ajkıınızı alevlendiren maden nedir. Şişmanlığın zararları ve hekim tavsiyeleri. Karakulak ouvu (Tansiyon l meselesine dikkat. Pulları yalamayınız Lokman Hekimin Öğütleri. K zlar. kadınlar neden üşümezler. Lokman HclUmm llflç dolabı. Aobnesl (250 Ikuruf, İstanbul Dıvanyolu No. HM.
LOKMAM HEKİM
Lokman Hekim Mecmuasının 1OT numarası çıktı. 1 Tansiyon İmesclcsı. Kuduz lıaaulîgı ve korunma çareleri. Herkese ve sporculara malısus (Bil vitaminli yiyecekler. Kanser. KararıÇarln vazifeleri. A1C4 balığı. Neft yağının taydaşı. ÇUe, eTfenlı-ie. her lürlü yanıklara, fena ağız ko-uksuna İlâç. Lokman Hekimin İliç dolabı. Abonesi (g) Uradır, btâıibul Divanyolu No. 194.
SATILIR EV — Beyoğlu Kjlyoncu-kulluk caddesi Gûllldan sakak 1 No. Iı 4 kat. a oda. su. elektrik. 1 kat boj teslim kJgir ev. 12 »50 liraya satılıktır. Müracaat: Galatasaray Pasaj Krep en 10 No. Iı kahvede. 857 — T
SATILIK ARSA —- Kuruçeşme'de, depo ve açık ardiye oıarak kullanılmağa elveriri- bir taralı tramvay caddesi diğer tarafı der.tz 100 metre murabbaı arsa satılıktır. Alâkadar olanlar Galata Tahta han besinci katta Neylr Yetia’e müracaat edebil ir-ler. Telefon No. 40975 928 —
SATILIK DOKUZ DAİRE İKİ dükkAnli aparttman — Üçer, dörder odalı büyük bollü. IpotuciE Haydarpaşa Rıhtım caddesinde 10-14 arasında 40459 telefon Şükrü,
030 — 1
s ATILIR KELEPİR APARTIMAN— Beyoğlu. Harbiyc(te Hamam, güzide mevkide. Altı kat her İcatta dörder oda, hol, bahçe. 60 900 lira. Posta kutu 484 İstanbul. 933 — 1
ACELE SATILIK KELEPİR APAR-TIMAN — Yeni ikmal edilmiş üç kat dörder oda banyo ve sair konforlu büyükçe bahçesUe katlar bos teslim Müracaat: ŞljH camii karsısında Ko-camansur sokak 97 932 — S
ro.-.t.iıJ!4J4:rmı
İNGİLİZCE. ALMAN-A ve PİYANO — Dersleri bir ecnebi öğretmen taralından verılmektedn Haftada İki gün de civarında olan bir koç ailenin çocuklarına dereler dah- vermektedir. Mektupta Akgam'da Madam P. L. G. rümuıuM. 900 — I
İNGİLİZCE — A m eri unda okumuş ve Amerikan mekteplerinde İngilizce ögretmlg bir genç üç ayda Usan öğretir. Aksam .D S.» rümurutıa müracaat 908 —
KÂRLI VE FAAL BİR İŞE — 10-1S bin lira sermaye koyacak ortak aranıyor. Para teminatlıdır Telefon 43367 Beyoğlu Küçük Pamıakkapı No. 8 Burhan. 920 — 1
GİTAR DERSİ — Metodu kısa zamanda İspanyol gitar öğretilir, arzu üzerine evlere gidilir MClrcaat. Tel: fiosaa 913 — z
ELBİSE VE paltol ahinizi _ Taksitte diplomalı tüccar terzi Sîlk-rû Aksoya teminatlı olarak yaptırabilirsiniz. Çakmakçılar yokuşu aşağısında Dılberzadelcr civarında Sabrı Sala han No. 13. 954 — 11
---------------------------------
Düşman Dostlar
Macera ve Aşk Romanı
îazan: J. D. Carr Tercüme eden: (Vfi-Nû)
- TYfriira N0. 39 ■
— Komik d üş üne sİ erini bana hiç açmamıştı. Daha biraz evvel buradaydı, yahu! Bizim zavallı Robert'ten bahsetti. Pazartesi günü kule odasında han gi mevzuu münakaşn ettiğimizi sordlı. Peki ama. bu adara... Bu adam. İskoçyanm hava müdafaasına nasıl yazılır? Sizce de deUlik değil mi?
Kathryn, eyle bedbaht bir tavır takınmşıtı ki, Coiin nihayet farkına vardı. Mahcubane sordu:
— Ne var. ne oldun evlâdım?
— Ah amca, beni bir dakika dinlesen! Siz de pek âlâ hatırlıyorsunuz ki. şu bav Swan şatoda gazetecilik yapmasına mü saade etmemize karcılık aleyhimizde hiç bir şey yazmamağı vadetmlşti.
Hasta, kaşlarını çattı:
— Vlaa, bilmiyordun ki senin
öteni berini meçle deldim? Yok sa onları mı karıştırdın?
Swant
— Vallahi hayır! — diye haykırdı. — Bu mevzua dair bir satır bile yazmadım. Gazeteyi yanıma aldım, isterseniz gösteririm.
—• Peki benim güzel kediciğim, senin derdin neymiş bakalım?
— Bu adam Alanla benim aleyhimde çok fena şeyler yazmış — Ne yazdığını bilmiyorum. Alan'a vız geliyor ama, aleyhimde gayri ahlâki lsnadlarda bulunulmasına asla tahammül edemem.
Coiin. gözlerini □labüdîğlne açtı. Sonra, sırtını yastıkara dayayarak kahkahalar attı:
— Ay sen. ahlâksızlık yapmadın mı kız?
— Vallahi yapmadmı, amca.,.
İnanmıyorsunuz ama öyle bir tesadüf oldu, öyle bir tesadüf oldu kİ. geceyi aynı kompartımanda geçirmek mecburiyetinde kaldık. Yatakta yanyana oturduk. sırf mecburiyet...
— Ha hay!... Bu şaLoda, pazartesi gecesini aynı odada geçirmeğe hiç de mecbur değildiniz ama geçirdiniz. Ona ne buy rulur? O skandal pek’ml ahlâkiydi?
Mesleki bir hırsla Swan. sordu:
— Vay. burada da mı aynı odada?
Colin:
— Elbette. — diye bağırdı, — Haydi benim güzel kediciğim, mertliğini göster, itiraf et, yavrum! Yaptığın Işîsrin mesuliyetini yüklen. Bu umulmadık andan istifade etmiyecek kadar gülünç olmayacaksın elbette?...
Sözü, gazeteci aldı:
— Bana hak veriniz, bayan Kathryn, bu röportajı yazma-1 m azlık edemem. Önümde ufuklar açılıyor. Amcanız da vaziyetimi kavrayıp bana yardanda bulunuyor. Dostunuz Keza' Bu İşın içinde hiç bir fenalık
yok. Cidden fenalık yok...
Genç kız, bir ona bakıyordu bir öbürüne ve derken üçüncü-ye... Derken, nazarlarında büyük bir yeis okundu. Klro'k'e-rlnln ucunda gözyaşları pırık'a-dı. Kendini bir koltuğa koyuverdi; başını avuçları içine al dı. "s-
Alan:
— Vaziyet vahim! — dedi. — Size evvelce de izahat verdim kİ. Coiin amca, bu ki2 eğer Dana varmağa razı olmazsa, ikimizde de şeref ve haysiyet bir paralık olacak. Ben. evlenmeğe talibim. Zaten evlenmemizi de istedim.
— Doğru değil! Hiç öyle bir şey söylemedin!
— Pek âlâ, öyleyse şimdi söylüyorum, hem de şahitler huzurunda... Sayın bayan doktor Kathryn İren Campbelil! Benimle evlenmeğe ran mısınız?
Genç kız; göz yaşlan içindeki yüzünü kaldırdı ve haykırdı:
— Tabii razıyım De, acemi aptal! Şimdiye kadar seksen kere fırsat verdim, ne demeğe istemedin?
Coiin fevkalâde neeşlendl. Gazeteci de büyük bir heyeca-
na kapıldı. İkisi de aynı zaman da sordular:
— Demek düğünümüz var?
— Gazeteye telefon edebilir miyim?
Alan:
— İkinizin de sualine can ve gönülden, evet, cevabını veriyorum. — dedi.
Coiin, ellerini uğuşturdu. Neşe içinde haykırdı:
— Ah, benim sevgili, küçük kediciğim! Benim sevgili evlâdım! Bu düğünü ne pariak yapacağız, görürsünüz, şu Klrstle de İçkimi alıp nereye sıvıştı? Yahu, bu evde de şişelerimi İstediğim yere rahat rahat koyamıyorum. Senelerdenberl gönlümce eğlenmedim. Ama görürsünüz, sizin düğününüzde nasıl eğleneceğim.
Gazeteci sûrdu:
— Bana dargınlığınız yok ya?
— Sana mı darılacağım? Vallahi yok... Hem ne sebeple darılabilirim? Yaklaş, dostum, otur bakalım.
— Peki öyleyse, bu silâhla ne demeğe oynuyorsunuz?
— Etimdeki küçük tüfekle mi yani? Bu tüfeği kullanmak için insanda her hangi diğer bir
silâhı kullanacağından daha fazla nişancılık, ustalık olmalı... Bundan haberin var mı? Dediklerime İnanmadığının farkındayım. öyleyse ispat edeyim.
— Hayır hayır, sözünüze inanıyorum.
Kathryn’e artık kapının sürgüsünü açmak düştü
Swan, rahat bir nefes alarak olurdu. Kendkıi fevkalâde emniyette hissederek bacaklarını da uzattı, rakut oturmasıyla yerinden sıçraması bir oldu. Yüzü birbirine karıştı. Çünkü. Elspat hala, tokmağı çe- ı vLrmiş hastanın odasına girivermişti.
Yıldırım saçan gözleriyle gazeteciye baktı.
Zavallı Sıvan, kendini yeniden iskemleye bıraktı. Odada-kilerin yüzlerine tnelûl melih baktı. Gözleri kızarmış ve şişmiş olan halanın, dudak'un kısıktı. Bu sessiz teftiş esnasında, Alan, dem!,, albümde seyrettiği o zarif, gürel kızla bu içeri giren kocflkan arasında beyhude yete bir benzerlik aradı; bulamadı.
Coiin. eLLni halaya uzatarak dedi ki;

— Dinle, azizim* Sana verilecek fevkalâde mühim bir haberim var. Lâkin fevkalâde, harikulade bir haber. Bu iki evlât evleniyorlar.
İhtiyar kadın, bir şey söylemedi. Fakat, evvelâ Alan’ı. sonra Kathryn’l uzun uzadıya gözden geçirdi.
Ansızın genç kıza doğru ilerledi: onu kolları arasına alarak yanaklarından öptü. Gözlerinden iki damla yaş döküldü.
Bütün bu tezahürlerle hiddetlenmiş olan Coll’i. haykırdı;
— İllallah senden! Hep böyle anane yoluna saparsın! Ne ağlıyorsun be? Evlenmek hazin bir şey mi?
Elspat hala, cevap vermedi, ona dönmedi bile.
Coiin, haykırdı:
— Hemen şimdi kesmezsen kafana bir şey fırlatacağım. El idem gibi sen de tebrik et. geç be! Kuzum, bu evae olr tulumlu flâvta var mı? Uzun senelerdenberl çalmadım ama, eğer öttürdüğünü, işltseniz, kalbiniz hop hop eder.
İhtiyar kadın. W2 yaşlruu silerek cevan verdi:
(Arkası vu>
AKSAM
Sahlfe 7
20 Ocak 1950

y Polis hafiyeliği mesleğine parlak diyebileceğim bir muvaffakiyetle bağlamıştım. Beynelmilel bir kalpazanlar şebekesini meydana ç: Karmış, polisin en acar elemanlarını aylarca uğraştırmış esrarengiz bir cinayeti aydınlatmıştım, Fakat Hong - Kong'datn Şanghay'a giden Koldtnava vapurundaki maceradan sonra bütün scvit ve neşem kaçtı. Bugün polis bünyelerinin muvaffakiyetlerinden bahsedildiğini işittikçe tüylerim diken diken oluyor. Çünkü istemiyerek TaUananın hazin hayali güzlerimin önünde canlanıyor.
Tatlan'a'j-a eski Rus asilzadelerinden olan babası kont Stepanof ile beraber seyahati esnasında Koldinava vapurunda ra sinmiştim. Bu karşılaşma, tesadüf eseri değildi Dmî te-tebbuat bahanesi altında seyahat eden polis müfettişi Mortiye'ye sırf onu suç üstü yakalamak maksadtyle refakat ediyordum, eğlenmek için seyahat eden âşık bir Amerikalı milyonerin rolünü oynuyordum. Fakat Tatlana gibi bir •* kadına karşı bu rolü oynamak kolay bir şey değildi. Foyamın meydana çakacağını her an hissediyordum.
Taliana aşağı yukan 22 yaşında bir kadındı. Güzelliği hiç bir zaman unututanuyacak Deyidendi. Kendisine derhal aşktan bahsetmek cesaretini nefsimde bulup buLmıyacagunı bilmiyordum. Fakat vazifem ona karşı fcfik rolü oynamaktı. Taflana kendisine aşktan bahsetmemi, garip değil âdeta tabii buldu. Arkadaşlığımdan hoşlandığını ihsas etmekle beraber, kaçamaklı sözlerle mukabele etti. Kendisine:
— Anlaşılan stz, aşk ve sevdayı, ciddiye almıyorsunuz, ■maLmnMi Hprtim Rus kızı bana:
— Aşktan korkuy ur tııu, Onun için sevmekten çekiniyorum, cevabını verdi.
— heri sürdüğünüz sebep, sağlam değil. Aşktan korkan kadınla savaştan kaçınan askeri vazifelerine İhanet etmiş oluyorlar.
Tatlana bu sözlerimi kahkahalarla karşıladı
— Kadınlık vazifeme İhanet etmemek için kollarınızın aranma mı atılayım? delillin ta: doğru Çok kuvvetlidir dostum! Tatlan»!
mağa çalışarak:
— Başka bir şey söylemeyiniz diye yalvardı. Az sonra birbirimizden ayrıldık. Vapurda tanıdığım erkeklerden bazıları beni bir briç partisine sürükledik r. Gayri, şuuri ve berbat bir oyun oynadım, çünkü aklım, fikrim Rus tazmda idi. Velhasıl gözümde Tatlana‘«lan başka bir şey yoktu. İlk fırsatta briç masasından kalktım. Rub kızı babasiyle beraber barda oturuyordu. Yanlarında da Wornıs namında hakiki bir Amerikalı da vardı. Tatlana beni görür görmez sordu:
— Oyunda kazandınız mı?
— Hayır, cevabını verdim. Worms omuzuma vurarak:
- Oyunda kaybeden aşkta kazanır dedi ve gözlerini Ta-tianaya dikti. Rus kızı kızararak gözlerini yere İndirdi. Gerdanına harikulade bir inci kolyesi takmıştı. Bir şeyler söylemek lüzumunu hissettim,
— Gerdanlığınız cidden şahanedir. ömrümde bunun ka-. dar güzel bir kolye daha görmedim, dedim.
Babası söze karıştı:
— Eski servetimizden elimizde kalan yegâne şey ancak bu-dur dostu in* Çıkar da kolyeyi mösyölere göster, dedi.
Taliana, babasının emrine itaati» kolyeyi çıkarıp masanın. üzerine koydu. Ben ile A-rikalı kolyeyi daha İyi görmek için eğilmiş iken babası sözüne devam etti:
— Bunu da satmağa mecbur kalacağız. Çünkü müşkül bir durumda bulunuyoruz, dedi. Vorms’ün gözleri sevinçle parladı:
— Karım, bir ine* gerdanlık almak İstiyor. Beş bin dolara satmağa razı iseniz... sözlerini mırıldandı
r Tallana'nm babası yerinden fırlıyarak:
— Beş bin dolar mı? Değerinin yarısı bile değil, sözlerini homurdandı.
Amerikalı bu sözü tasdik etti: — Doğru Söylüyorsunuz ama bunu bir kuyumcuya satmak isteseniz benim teklif elliğim-
den daha aşağı bir fiat verir.
Rus kontu, derinden bir alı çekerek:
____Mücevherler daima ziyanına satalır. Mesele, bu ziyanı mümkün mertebe azaltmaktadır.
Ben derhal atıldım:
____q halde ben size sekiz bin dolar veriyorum.
Tatlan» sapsarı kesilmişti. Yünüme bakmıyordu. Babası sözüne devamla:
— Kolyeyi bu flüte çek ile değil, peşin para ile satabilirim.
____ Renim de üzerimde ancak bu kadar nakit para var, mukabelesinde bulurdum. Kolyeyi alarak kabinesinde oturan müfettiş Mortiye'ye götürerek muayene ettirdim.
Müfettiş uzun urun muayeneden sonra:
____ Mükemmel! Herifleri avucumuzun İçinde tutuyoruz. İnciler, tahminimiz gibi sahtedir. Stepanof İle tan, bundan sonra böyle sahte inci gerdanlıkları satamıyacaklardır. Bugüne kadar birçok kimseleri dolandırdılar. Fakat şimdi onları tevkif etmlyeceğiz. Vapurun İçinde hâdise çıkarmak doğru değil... Yarın sabah Şanghay’a vardığımız raman icabına bakarız, mütalâasında bulundu.
O gece, hayatımın en feci gecesi oldu. Zihnimden bin bir fikir geliyordu. Bugüne kadar rolümü iyi oynamıştım. Yatağıma uzandım. Uykuda üzerime çöken kabustan birdenbire uyandım. Elektrik düğmesini çevirdim. Tatlana karşımda duruyor, elinde bir kolye tutuyordu: kendisine :
____ Burada ne arıyorsunuz. Bunun mânası nedir? diye sordum. Çehresinde sonsuz bir melâl okunuyordu. Kesik cümlelerle cevap verdi:
____ Mânası şu kİ, beslediğim tatlı hülyalar, bu anda söndü. Diğer şeylerin nazarımda hiç bir kıymeti yok. şimdi sizinle açıkça konuşabilirim. Dün gece taktığım kolye, babama verdiğiniz flate değerdi. Fakat son dakikada o hakiki kolyeyi sahtesi »e değiştirdik. Babamla ben. bu sanattan geçiniyoruz. Alelade İki dolandırıcıyız.
Tatlana'nin sesi boğuk boğuk çıkıyordu. O, süzüne devam etti:
— Size bu oynu oynamak istemezdim. çünkü bana hayatımı değiştirmek arzusunu aşılamıştınız. Fakat şimdi artık bunun hiç bir ehemmiyeti kalmadı. Hakikati öğrenmenizi istemediğim İçin kabinenize geldim ve hakiki kolyeyi getirdim. relimi tuttuğum kolye sahtesidir. Sahtenin yerine hakiki kolyeyi koyduğumu anlamamın hiç arzu etmezdim.
, Tatlana blrbenblre durdu:
— Allahaısmarladık dostum 1 dedi re kendisine cevap vermeme meyriar bırakmadan çıkıp gitti. Ertesi sabah polis müfettişi Mortiye'nln yanına gittim. Geceki maceradan kendisine hiç bahsetmedim. Fakat kolyeyi bir daha muayene etmesini rica ettim. Mortiye hayretle başım Miladı:
— Anlaşılan dün gece gözlerim kararmıştı. Bu İnciler, yeryüzünde gördüğüm incilerin en nefisidir, cevabım verdi. Maceranın mabadlnl kolayca tahmin edebilirsiniz. Şanghay-da çıktıktan raman Tattan» ile babasını kimse iz'aç etmedi. Takibat tam bir ademi muvaffakiyetle neticelenmişti.
Birkaç hatta sonra polislikten İstifa ettim. Artık bu mesleğe karşı hiç bir alâka duymuyordum. o zamandanberi Tatlana1?! bütün Doğu limanlarında aradığım halde bulamadım. Çeviren : A HİLÂLİ
Ispanya’da bir tayyare kazası
I Albocete 19 (Ap) — Dün Ai-bacete'nin yakınlarında Tobar-ra dağı eteklerine düşen bir Jımkers 52 uçağında bulunan İÜ kişi ölmüştür. Bunlar arasında İspanyol ordusu hava kuvvetlerine mensup iti albay ve bir de binbaşı bulunmaktaydı.
Uçak Cartagena. hava okulundan Madrid'e gelmekteydi. Mütehassıslar m kanaatine göre, uçak Albacete dağlık bölgesinde sis yüzünden yolunu şaşırmıştır.
Kaza akabinde uçak hemen tutuşmuş ve cesetler tanınma imkânı bırakmıyacak şekilde yanmışlardır. Bu kaza 1848 den beri İspanyada vukubulan en feci uçak kazasıdır.
Milletlerin garip âdetleri {Baş tarafı 4 üncü sahifede) 4
burayı tercih etmek yerinde o-lacak.
Burada eskiden güzel Avrupai bir otelcik varmış; fakat Şan-tung kumandanı general, bu o-tell bir kışla haline sokmuşsun - Yan Sens tarafından kurulan medenî otel İse, gelen misafirlerin, yataklarını beraber ber isteniyor. Birçok paraya getirmelerini İslemektedir; hattâ yalnız şilte, yorgan değil, aynı zamanda karyola da bera-mukabll insana bol tahta kurulu bir boş oda tahsis olunuyor.
Manastırda
Misyonerlerin yuvasında bir rahibi buluyoruz. Kendisi sıtmalı olduğu halde, bizi güler yüzle karşıladı; rahiplerin dairelerinde temiz bir yatakla, yıkanmak için biraz da su bulduk. çlnde mevçut misyonerlerin en göze batanı budur: çünkü bu misyonerler, yalnız Tal-şan dağına gelen turistlerin va-rlda tiyle yapyan ufak bir kasabada, bu mâbede tapan bir sürü dinsiz İnsanları, dini İsa'ya ihtida ettirmek İçin uğraşmaktadır; ve hatta bu kasabadan hiçbir çocuk da bu misyonerlerin mektebinde okumamak ta, buraya diğer civar kasaba çocukları tahsil İçin getirilin iştir-
Rahlp bize güzel bir akşam yemeği önümüze koydu; Allah ne verdi İse kabilinden yedik İçtik; bize Talşan dağı İçin rehber temin edildi ve bütün bunlara mukabil borcumuzun ne olduğunu sorduğumuzda «Hiçbir borcunuz yoktur» cevabını aldık. Bu yurt dahi geçen sene bir defa baskına uğramış, eşkıyalar bütün mobilyayı kırdıktan sonra, kilisenin mallarını çalmışlar ve zavallı insanların Avrupadan bin bir müşkülâtla getirttikleri gıda maddeleri ambara: soymuşlar; bunlar eşkıya değil, dosttan olan askerler tarafından yapılmıştır. Çin hükümeti tazminat vermeği kabul etmiş amma ne zaman, o da bcDl değlL
Buradaki hükümetin dertleri tamamen başka, meselâ, Çin 1-mar sanatının bir şaheseri olan TaJanfus mâbedinl, yeni hükümetin rengi otan maviye boyamak lâzımmış; ljatta yeni kurulan sözüm ona «Medeni otel* dahi maviye boyalı. Otelin kapısındaki mermer aslanlar ve hattâ bu mermer aslanların dUleri dahi maviye boyanmış. Konuştuğumuz birkaç münevver Çinli, bir alaylı lisanla, Çin generallerinden birkaçının her halde mavi boy» imal eden bir fabrika 11e teşriki mesai ettiklerini anlatıyordu. Burada bu gibi tenkidlere dikkat etmek lâzım, dedi; çünkü Nonklng hükümetinin haf iyeleri bu gibi a-ı>y eden İnsanların hemen pc-, şindeler ve yakalandıkları anda ortadan yok oluyorlar dedi; bunların Dereye gittiğini merakta sordum; cevaben, eşkıyalar asker olduktan sonra neden bu gibi tenkidcller de asker olmasın? dedi.
Talnfu - TalŞan’a giderken ikinci merhalemiz programımız mucibince bir gün burada kalıyoruz.
Taı-Miav mabedi
Buradaki Tal - Mlav denilen mabette bol bol maviye boyanmış; hattâ muhteşem şehir kapılarına bile mavi afişler asılmış; herkesten hükümetin düşmanlarına karşı gelmesi İsleniliyor. Buranın komünistlerle teşriki mesai eden hükümet kuvvetleri dahi kan bakımından yanlış bir yol tutmuşlardır; kanları kırmızı olacağına mavidir.
Yeni çinin bütün medeni gösterişi mavi boya İle propaganda yapmaktır. Hattâ Amerikan yüksek okullarının Çin gençliğine telkin edebildiği bütün medeniyet yollan dahi burada daha müessir olamamıştır. A-merikan medeniyetiyle eski Çin kültürü blrblriyle daha İmtizaç edememişlerdir.
Talan fy, eski dinin müritlerinden geçinir; bu kasabalılar için mabette şakin yaşıyan rahipler, Yeni dünyanın gürültülü münevverlerinden, dahi müreccahtır. Burası için en mühimini Taişan dağının kayalarıdır; bunlar bu kasabanın arkasında yükselmekte ve eski dinin taştan mamul bir propaganda afişi gibi kendisini göstermektedir. Ve yann da bu dağa tırmanmak İstiyoruz.
Londra nasıl idare ediliyor Eyalet konseyi ne zaman kuruldu, vazife ve salâhiyetleri nedir?
TÜRK TİCARET BANKASI
Londrayı ziyaret eden zeki bir yabancı İçin şehrin belediye hükümeti ilgi ve merftk tahrik edici bir konudur. Dünyanın bütün büyük şehirlerinde, belki Demir Perde arkasındaki büyük merkezler hariç, belediye başkanı başkentin hayatını şahsında toplamaktadır.
Ziyaretçi, Londraya gelmezden evvel Lord-Başkan merasimine dair fotoğraflar görmüş, Londra sitesinin şahane mlsa-flrseverllğine dair makaleler okumuştur. Bu itibarla. Londra-nın başhemşehrisinln otoritesinin yalnız İngiltere bankası etrafındaki bir tek mil karelik çevreye inhisar ettiğini ve hattâ bu kesimde bile iktidarının kesin olarak huduttandınlmış bulunduğunu görünce şaşırır.
1832 de İngilterede ve Gal belediye hükümeti konusu ile ilgili bir Kraliyet Komisyonu mevcuttu. Bu komisyonun verdiği rapor üzerine taşra şehirlerinin yasaları, bu şehirleri saran banliyöleri İçerisine alacak şekilde tâdil edilmiştir. Fakat Londra sitesinin, kendisine has bir komisyona sahip olacak derecede önemi! olduğu göz önünde tutulmuştur. Bu komisyon üyeleri, diğer şehir idarelerinin aynının Londraya tatbikini tavsiye etmişlerdir.
Bununla beraber şehrin ileri gelenleri komisyonun bu görüşüne iştirak etmemişler ve mühim bir kısmı 11 İnci yüzyıldan kalma kadim imtiyazlarını muhafazada Israr etmişlerdir. Neticede parlâmento, 1889 da taşra için mahallî hükümet sağlamak üzere Konle veya eyalet konseyleri kurduğu saman, Londrayı bir konte Uin etmiş, bir eyalet meclisi kurmuş ve şehrin eski imtiyazlarından fay-1 dolanmasına müsaade etmiştir.
Islahat programı
Bu yeni İdare makamının ilk seçimi sırasında Londra halkı büyük bir uyanıklık ve ilgi göstermiştir. Eyalet konseyinin seçimi mücadelesi alelâde particilik zihniyetiyle yapılmamıştır. Erkek ve kadın baz? vatandaşlar, muhtelif siyasi kanaatlar ta şımakta beraber, Londraya verilen yeni İdari yetkilerden azanı! derecede faydalanmak içnl «Terakklcllcr» adı altında birleşmişlerdir.
Bu grup hakikaten şümullü bir İslahat programı ileri sürmüştür. Buna mukabil daha ihtiyatlı Londralılardan müteşekkil bir grup. tarakkicllerln bu emellerinde ağır masraflar tehlikesi görmüş ve .Mutediller» adı altında seçim mücadelesine katılmıştır.
Terakkiciier İlk seçimde çoğunluk elde etmişler ve Tundranın yeni eylaet konseyi 18 yi] müddtele iktidarda kalmıştır. 1907 de Mutediller «Belediye
Islahatçıları» adını almışlar vc bu daha cazip unvan altında çoğunluğu elde edip 1934 de kadar şehri idare etmişlerdir.
Birinci diinya harbine kadar sosyalistler, sonradan işçi hükümeti Başbakanı olan Ramsey Mac Donald, Sydney Webb. gibi tanınmış şahsiyetler ihtiva eden terakkicl partinin bir kısmı olarak kalmakla iktifa etmişlerdi. Müteakiben siyasî sahnede, Avam Kamarasının şimdiki Jiderl Mr. Herhert Mor-rlson mahalli Londra hükümetini ele geçilmek gayesiyle İşçi partisin! organize etmeğe koyulmuştur. 1934 ta Mr. Berberi Morrlson, Londra eyalet konseyindeki en geniş grupun başkanı olmuş ve şahsiyetini İdaresine aksettirmeğe muvaffak olmuştur.
tik konseyin seçlmindenberi Londra hükümeti bir çok değişiklikler geçirmiştir. Meselâ 1899 da, gitgide daha fazla yetkiler isteyen eyalet konseyinin siyasi İhtirasım önlemek için, o devirde iktidarda olan Muhafazakâr hükümet, eyalet , hudutları dahilinde 28 yeni ilçe konseyi ihdas etmiştir. Her blripln belediye merkezi, belediye başkanı ve meclis üyeleri bulunan bu ilçe konseylerinin ödevi, yol bakımı, umumî tenvirat gibi sırf mahalli işleri yürütmekti. Fakat İskân meseleleri gibi işleri Londra eyalet konseyi İle paylaşırlardı.
Fakat en büyük değişiklik 1S03 te yer almıştır. Londra eyalet konseyine eğitim işlerinin sorumluluğu verilmiştir. Son yıllar zarfında konseyin eğitim İşlerindeki otoritesi gittikçe artmıştır. İlk vc orta okullarla teknik eğitim, akşam enstitüleri idaresi tamamlyle konseyin yetkisi dahilindedir. Hattâ bu faaliyetler konseyin diğer faaliyetlerini gölgede bırakmaktadır. Parlâmento, fakirlere yardım İdaresi, hastalı anele r ve tramvaylar gibi diğer ödevlerinden bazılarını konseye devretmek suretiyle bu meyil arttırmış bulunmaktadır.
Hyde Park gibi milli parklar hükümet daireleri tarafından İdare edilmekle beraber, Londra eyalet konseyi halka çok sayıda açık eğlence ve İstirahat mahalleri sağlamakta ve bunların idaresi sorumluluğunu ilçe konseyleriyle paylaşmaktadır. Aynı zamanda konsey 400.000 den fazla bir nüfus için Londra eyaletinin dahilinde ve haricinde evler ve apartmanlar da sağlamaktadır. Harp sırasında hükümet tarafından alınmış olan İtfaiye servislerinin İdaresi konseye İade edilmiştir. Büyük hnstahnneleri hükümet İşletmekle beraber, eyalet konseyi şimdi doğum ve çocuk bakımı İle İlgili bir çok sıhhat miıcsse-selerint kontrol etmektedir.
KURULUŞU — 1914
Sermayesi - T. L. 4.400.000
İhtiyatları - T. L. 1.447.133
31 Ocak 95û akşamına kadar
BANKAMIZDA;
A) En az 100 Liralık bir «TASARRUF HESABI» açacak olan müşterilerimiz)?,
B) Hesaplarında en az 1000 Liraları bulunan
«VADELİ HESAP* sahipjprine;
10 Şubat 950 Günü Kur’a ile
20.000 Liralık
‘ARA İKRAMİYELERİ DAĞITILACAKTIR,
Günde 7 lira yevmiye ile bir ahçıbaşı tutulacak
Çamlıcada bulunan As. Sanatoryomdn çaaşmak üzere rinel sınıf bir ahçı başıya ihtiyaç vardır. Günde 7 liraya dar yevmiye verilecektir.
Talip olanların lüzumlu belgeleri ile on gün İçinde Harbi-yede îst. Levazım Amirliği Levazım Müdürlüğüne dilekçe He müracaatları. «251 - 695*
BULMACA]
»13 4 8 8?

1 parsel mahdut
Teknik Üniversite Talebe Birliği büyük kongresi
İstanbul Teknik üniversitesi talebe birliğinin yıllık büyük kongresi Cumartesi günü saat 15 te Teknik üniversite konferans salonunda yapılacaktır. Elektrik ve Mimarlık fakülteleri talebe cemiyetleri kongreleri, talebe birliği nezrindeki delegelerini seçmişlerdir. Makine ve İnşaat fakülteleri talebe cemiyetleri de delegelerini bugün kongrelerini toplamak suretiyle seçeceklerdir. Büyük kongrenin tcsblt edilen ruzna-
meşine göre, yeni devre için İdare heyeti, murakabe heyeti ve haysiyet divanı seçilecektir. Ayrıca, kongrenin vereceği direktifler ve temenniler tespit edilecektir.
Kaçak rakılar
Tekel takip teşkilâtı tarafından son bir hafta içinde Trabzon ve Hatay bölgelerinden 4800 litre cibre, taktir âletleri, kıyılmış tütün ve mühim miktarda rakı yakalanmıştır.
Beş dalaktı çocuk!
Floransa 19 (Ata.) — Bir çocuğu dalağından ameliyat eden Floransak bir cerrah küçüğün, biri büyük dördü de küçük olmak üzere 5 dalağı bulunduğunu görmüştür. Doktor pek ender rastlanan bu vakanın son derecç nazik nmellaytinı muvaffakiyette başarmışUr.
60 Sene uyumayan adam
Ber gam o 19 (Ata.) — 80
Yaşındaki bir doktor 60 sene uykusuz kaldıktan sonra ölmüştür. Doktor uykusunu üniversitede talebe iken kaybetmişti. Bir çok meşhur hekim ve ruh mütehassislan kendisini muayene etmekle beraber derdine deva bulamamışlardı,
İ i M R t* JİM R i—fl
+ BctlkU* Halkevinden: Halkevi-mirde keman. mandolin, piyano derileri verilmektedir. Arzu edenlerin müracaatları rica olunur.
+ Eyllp Halkevi Başkanlığından: Şimdiye kadar her naaılu okuyup yarma direnmemi.) okul çaiı dışında bulunan vatandaşlar için ZvimJzdc bir Türkçe olcuma yunu kwr»u atılmıştır. isteklilerin Evimiz büorıu-no boş vurmaları rica olunur.

ihale diğer îhale
faizi'
İstanbul ikinci icra, memurluğundan: 949/2744
ipotekten dolayı para çevrilmesine karar verilen ve tamamına 9100 lira kıymet takdir edilen Beşiktaş’ta Kuru-
çeşme mahallerinin Kır caddesinde eski 9 mükerrer
9. tekrar mükerrer kapı şarken ve şimalen Garbls oğlu Serkls Arapyan veresesinin hane ve bahçesi, garben kır sokağı, ee-nuben 1 parsel numaralı veresesinin hane ve bahçesi, garben kır sokağı, cenuben numaralı mahal ile
müfrez arsanın tamamı arttırmaya çıkarılmış olup 25.1.950 tarihinden itibaren şartnamesi herkesin görebklmesL İçin, daire divanhanesine talik edilecektir. Satış peşindir, müşteri muhammen kıymetin % 7 buçuk nls-betinde pey akçesi ve yahut milli bir bankanın teminatlı mektubu verilmesi Icab eder.
Müterakim vergi ile, rusum, tellâllye borçluya ve yirmi senelik taviz bedeli olan 15 lira bir kuruş ve ihale pullan müşteriye aittir. Gayri menkul kendisine ihale olunan müşteri derhal veya verilen mühlet İçinde parayı vermezse ihale kararı feshedilir. Ve kendisinden evvel en yüksek tekllfdc bulunan kimse arzetmiş olduğu bedeli almağa razı olursa on» İhale edilir. O da razı olmaz veyahut bulunmazsa hemen yedi gün müddette arttırmaya çıkarılır. Her İki halde birinci ihale edilen müşteri İki aıasındakl farkdan da zararlardan mes’uldür. farkı ve geçen günlerin
ayrıca hükme hacet kalmnksı-zın dairece tahsil olunur, işbu arsanın zemini meyillidir. Arsanın ortasına bir katlı k&rgir bir bina yapılmıştır. Sathı mailin alt tarafındaki kısım bir buçuk katlıdır. Bu tasım 11.758, 10 ölçüsündedlt. Ve bunun arka kısmında yalnız zemin kısmına kadar moloz taş temel duvarı yapılmış olup 11, 756, 20 ölçüsüzdedir. Esas binanın arka kısmı moloz taş ön kısmı tuğla duvarı arası tuğla bölmeli iki odadır. Bu iki oda zeminin toprak tesviyesi yapılmış olup her İki odanın ön kısmının zemin vc tavanı beton ve tuğla ayaklan üzerine müstenit ve renda halinde taraşadır. Kapı, çerçeve iç ve dış sıvası yapılmamış İki odanın üstünde betonarme taraşa halindedir. Odanın birinde elektrik tesisatı yapılmış kofra ve elektrik saati konmuştur. Başka tertibat ve teşkilâtı yoktur. Boğaza hakim manzaralı olup nıevktcn yüksektir. Ön ölçüsü 500.00 metre olup 71,00 metre bina ve 7200 temel olan kısmıdır.
B — Birinci arttırması 10/2/1950 tarihine müsadif Cuma günü saat 10-12 ye kadar İstanbul İcralarına mahsns salonda lcıla edilecektir. Arttırma bedeli kıymeti muhamml-nenln % 75 şlnl bulduğu takdirde ihale edilecektir. Aksi takdirde en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak üzere arttırma un beş gün temdit
PakşamS|
Abone bedeli
edilerek 20/2/950 tarihine muşadır Pazartesi günü aynı saatte icra edilerek en çok arttırana Lhale edilecektir. 2004 Mo.lu icra ve iflâs kanununun 128 ncı maddesine tevfikan İpotek sahibi alacaklılarla diğer alâkadarlarının ve irtifak hakkı sahiplerinin işbu gayri menkuldeki haklarını ve bu hususla faiz ve masarife dair olan iddiaları evrakı müsbitelerile birlikte on beş gîin. içinde icra dairesine bildirmeleri lâzımdır. Aksi halde hakları tapu sicilleri ile sabit olmadıkça satış bedelinin paylaşmasından hariç kalırlar. Alâkadarların işbu maıldei kanunlyeye göre hareket etmeleri ve daha i azla malumat isteyenlerin 949 2744 numarası ile dairemize müracaattan ilân olunur.
Sahİfe 8_ ______
'GRİP ve NEZLEYE karşı'
EN BAŞARILI İLAÇ
KİNİNLİ
AKSAM
20 Ocak 1950
GRİPİN
Grip, Baş, Diş, Nezle, Romatizma. Adale Sinir Ağrılarım Geçirir. Kışın Yağmurlu vc Rutubetli Günlerinde GRİP ve SûCllK ALGINLIĞI Haftalıklarından korunmak için
GRİPİN
Almayı ihmal etmeyiniz.
4 Saat ara ile günde 3 Kaşe alınabilir.
Taklitlerinden sakınınız. Her yerde pullu kutuları İsrarla İsteyiniz.
Gayri menkul satış ilânı
İstanbul Emniyet Sandığından:
Kevser Pulgu. Nadide Pulgu, İbrahim Halil Blzm üşenil A. 103 hesap ııumaraslyle yekdiğerine müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak Sandığımız Beşiktaş şubesinden aldıkları (8,000) sekiz bir. liraya mukabil Beyoğlu eski Feriköy, yeni Boz-kurl mahallesi Es, Konstantin. yeni Bay Sungur ve Baruthane sokğında eski 3, 3 mükerrer 3 Müke. yeni 39 41. 43 No. lı iki dükkanlı evin tamamını Sandığımıza birinci derecede İpotek etmişlerdi. Vâde sonunda borç ödenmediğinden dolayı bu gayrimenkul satışa çıkarılmıştır.
Dosyada mevcut tapu kaydı suretinde işbu gayrimenkulun Beyoğlu Bozkurt mahallesi eski Kostantin. yeni Bay Sungur ve Baruthane caddesi eski 3. 3 mükerer, 3 mükerrer, yeni 39, 41, 43 kapı, 233 cilt. 50 sayfa 24 sıra numaralı 75 metre murabbaı miktarında Şark Kostantin sokağı; şimal Baruthane caddesi; garp Pana.yot kızı Fatika Agotlnl ev ve bançesi; cenup 1 parsel numaran mahal ile mahdut iki dükkânı olan ev Haşan kızı Nadide Pulgu ve Haşan kızı Kevser Pulgu ve Haşan oğlu İbrahim Halil Bizmüşenll adlarına mütesaviyen kayıtlı olduğu ve Sandığımıza (8,000* sekiz bin liraya birinci ve Emine Edibe Hün'e (7800i yedi bin sekiz yüz liraya İkinci derecede ve Mehmet İhsan Hün'e (1200) bin iki yüz liraya üçüncü derecede İpotekli olduğu beyan edilmiştir. Hu ikinci ve üçüncü derecedeki İpotekler Sandığın ve müşterilerin hukukuna müessir değildir
Dosyada mevcut muhammin raporu mucibince işbu gayrimenkulun umum mesahası (75) metre murabba* olup bunun tamamı üzerinde çatı ve örtüsü ahşap üç katlı İki dükkanlı kagir bir ev vardır. Alt kat yarım kat olup bir taşlık, bir mat-bah. bir belâ, İki odun kömürlük, birinci katında iki dükkân, bir oda, bir sofa, ikinci katta üç oda, bir sofa bir hela, üst kat yanm kat olup bir oda, bir sofa, bir matbah, bir taraça vardır. Binada elektrik, terkos ve hava gazı tesisatı vardır.
Borçlu hakkında yapılan kanuni takip üzerine 3202 No. b kanunun 48 ncı maddesinin matufu 40 inci maddesine göre satılması Icab eden yukarıda evsafı yazılı gayrimenkulun tamamı bir buçuk ay müddetle açık arttırmaya konmuştur. Satış tapu sicil kaydına göre yapılmaktadır. Arttırmaya girmek istiyen (3,000) üç bin lira pey akças: verecektir Milli bankalarımızdan birinin teminat mektubu da kabul olunur. Bütün vergilerle Belediye ve tellaliye resimleri borçluya aittir. Arttırma şartnamesi 24.1.950 tarihinden İtibaren tetkik etmek İsteyenlere Sandık Hukuk işleri servisinde açık bulundurulacaktır Tapu sicil kaydı ve sair lüzumlu İzahat da şartnamede ve takip dosyasında vardır. Gününde arttırmaya girmek lstlyenler bunları ve herkese açık bulunan tapu sicil kayıtlarını da tetkik ederek satılığa çıkarılan İşbu gayrimenkul hakkında her şeyi öğrenmiş ad ve telâkki olunur. Birinci arttırma 13 3.950 tarihine tesadüf eden pazartesi günü Cağaloğlunda kâin Sandığımızda saat 18 dan 12 ye kadar yapılacaktır. Muvakkat ihale yapılması İçin teklif edilecek bedelin tercihan ödenmesi icab eden gayrimenkul mükellefiyetiyle Sandık alacağını tamamen geçmiş olması şarttır. Aksi takdirde son arttıranın taahhüdü baki kalmak şartiyle 28 3.050 tarihine müsadif salı giinü aynı mahalde ve aynı saatte son arttırması yapılacaktır. Bu arttırmada gayrimenkul en çok arttıranın üstünde bırakılacaktır-Hakları tapu sicilleriyle sabit olmıyan alâkadarlar ve irtifak hakkı sahiplerinin bu haklarını ve hususiyle faiz ve masarife dair iddialarını ilân tarihinden İtibaren yirmi gün İçinde evrakı m üs bl tel eriyle beraber Sandığımıza bildirmeleri lâzımdır. Bu suretle haklarını bildirmemiş olanlarla haklan tapu sicilleriyle sabit olmıyanlar satış bedelinin paylaşmasından hariç kalırlar.
Daha fazla malûmat almakİstiyen 1 erin 48/1539 dosya No. siyle Sandığımız Hukuk işleri servisine müracaat etmeleri lüzumu Uân olunur. (743>
Telefon numaralarının değişikliği hakkında İstanbul Telefon Başmüdürlüğünden Halen kullanılmakta olan telefon rehberlerinin kabında yazılı telefon müracaat numaraları aşağıda yazılı şekilde 23.İ.950 Pazartesi sabahı saat altıdan itibaren tadil edilecektir. Bildirilen tarihten itibaren yeni numaralarla aranılması
rica olunur. (724)
Billnmlyen telefon numaralarını öğrenmek İçin —01
Telefon arızalarını bildirmek için —02
Şehirler ve Milletler arası konuşma müracaatları İçin —03 Telefon Başmüdürlüğü Santralı numarası —0-1
«Bütün servisler bu numaradan istenir.
Zamanı bildiren saat «Eski numarası —35 dtr,. —85
Sipahi Ocağından
18/1/1950 Çarşamba günü saat 17,30 da Beyoğlunda Mis sokağında 21 No.lu Ocak binasında olağanüstü olarak toplantıya çağırılmış olan Ocak Genel Kurulu, tüzüğün emrettiği çokluk olmadığından, aşağıdaki gündemi müzakere etmek ve karara bağlamak üzere 4/Şubat/1950 Cumartesi günü saat 18 ya- talik edilmiştir. Sayın üyelerin teşriflerini ve tüzüğün lî.ncl maddesinin son fıkrasını yerine getirmelerini rica ederiz. İdare Kurulu
Gündem:
1 — Tüzüğün 36. ncı maddesinin (A fıkrasında yazılı üye girme ücretinin iki yüz elli liraya ve B fıkrasında yazılı üye yıllık aidatının yüz liraya .ve üye eşinin yıllık aidatının elli liraya çıkarılması suretlle) tâdili.
2 — Kiralanması düşünülen kışlık yeni bina İçin Icabeden paranın sarfı hususunda tdare Kuruluna salâhiyet verilmesi,
3 — Tüzüğün 18. İnci maddesinin B bendinin 9. uncu satırındaki onaltıncı rakkamının onyedinel olarak tashihi.
. Konferans
İNŞAATTA TECRİT USULLERİ VE TECRİT MAD DERLER t Türk Mühendisleri Birliği İstanbul Şubesinden : Üyelerimizden Cahit Gündoğdu tarafından. 21 ocak 1950 cumartesi günü saat 15 de Eminönü Halkevi Konferans salonu ’nda (İnşaatta Tecrit Usulleri ve Tecrit Maddeleri) konulu bir konferans verilecektir.
Giriş serbesttir.
BALIKLI RUM HASTA HANESİNDEKİ YOKSUL HASTA VE İHTİYARLARA YARDIM DERNEĞİ
RADYO LİN
Sayın abonelerimize
İstanbul Sular idaresinden
Dondan kırılacak su sayaçları İçin abonelerimiz tamir bedeli ödemeğe mecbur olacaklarından bunları soğuğa ve hava cereyanına karşı muhafaza etmeleri rica olunur. (227)
• M A Z OJf-M eyv a Tuzu K A BIZL1K, HAZIMSIZLIK, MİDE bulantısı, pişkinlik vo bozukluğunda, BARSAK tenbelliğindç, mide ekşilik vc yanmalarında emniyetle kul-lanılir Miilâyim ve müshildir.
HOROZ mArkesına dikkat
Sabah - öğle - akşam
Her yemekten sonra Günde 3 defa dişlerinizi RAl)VOLİN Oiş macunu ile fırçalayınız.
Posta zarfı bastırılacak
Maliye Bakanlığından:
Beşiktaş'ta bulunan İstanbul Devlet kâğıt deposu ihtiyacı için kâğıdı ve kutu mukavvası depodan verilmek üzere beş milyon adet 12,5X18 eb’adjnjja posta zarfı imallyesl açık eksiltme İle ihnle edilecektir.
İsteklilerin 750 lira geçici teminat İle birlikte 24 Ocak 1950 Salı giıuü saat 14 de mezkûr depoda hazır bulunmaları. __________________(8271
DEVLET DEMİRYOLLARI ___________________İLANLARI_________________ Karışık Bakır talaşı satılacak
Devlet Demiryolları Haydarpaşa Satınalma komisyon undan
1 — 50 ton karışık bakır talaşı kapalı zarf usullie satılacaktır.
2 — Muhammen bedeli 35000 lira olup muvakkat teminatı 2625 liradır.
3 — Şartnameler komisyondan parasız olarak dağıtılmaktadır.
4 — Arttırma 3 Şubat 1950 cuma günü saat 11 de Haydarpaşa Gar binası dahilindeki Haydarpaşa Satmalına komslyo-nunda yapılacaktır.
Teklif mektuplarının o gün saat 10 a kadar makbuz mukabilinde komisyona verilmesi veyahut muayyen olan saatten evvel ele geçecek tarzda iadeli taahhütlü olarak posta İle gönderilmesi. (580)

Yükleme - Boşaltma-Taşıma işleri yaptırılacak
Toprak Mahsulleri Ofisi İstanbul Bölge Müdürlüğünden:
1 — Uzunköprü anbanmıza gelecek veya buradan diğer mahallere sevkedllecek Ofisimize ait hububat, bakliyat ve sair madelerln bir yıl müddetle yükleme, boşaltma ve taşıma İşleri açık eksiltmeye çıkarılmıştır.
2 — Eksiltme 27.1.950 tarihine rastlayan Cuma günü saat 15 de Uzunköprü Anbar Şefliği binasında teşekkül edecek hususi komisyon önünde yapılacaktır.
3 — İstekli kimselerin 500 lira geçici teminatlarını eksiltme saatinden bir saat önceye kadar Ofis veznesine yatırmaları ve alacakları makburiarlle komisyona baş vurmaları lâzımdır.
4 — Bu İşe ait şartlaşma ve sözleşme tasarıları beş lira karşılığında Uzunköprü Anbar şefliğinden temin edilebilir.
(725)
1950 gününe rastlayan Pazar günü saat 11 de yapılacağından, belli gün ve saatte bütün asiî üyelerimizin toplantıya gelmeleri, rica olunur.
TOPLANTI YERİ: Dernek Merkezi (Taksim, Meşelik sok. Hrisovergi B. Ap. No. 36/2).
GÜNDEM:
1 — Muvakkat Başkan, Başkan vekili ve iki sekreterin seçimleri.
2 — Bir evvelki genel kurul tutanağının okunması.
3 — İdari ve mali raporun okunması.
4 — Muraklpler raporu.
5 — 1950 senesi bütçesinin tasdiki.
6 — Süreleri biten İdare kurulu üyelerinin yerlerinin seçimle doldurulması.
7 — Üç yedek üye seçloıt.
8 — Teklifler ve istizahlar.
ZAYİ — Devlet Orman İşletmesi Üsküdar Müdürlüğüne bağlı Ağva bölgesinden 28/10/ 949 tarih ve 7O16//26 sayılı tezkere İle 5 rusum tonluk Yurt-güzell motoruna yükletilen 150 kental odunla İstanbula hareketten sonra muhalefeti havadan battığı ve tezkeresinin kamarada bulunmasından zt-yaa uğradığı alâkalı makamlarca tevsik edilmiştir.
Yurtgüzell Motoru Kaptanı İbrahim Turan
Yüksek inşaat
' mühendisi alınacak
Türkiye Demir ve Çelik fabrikaları müessesesinden (Karabük) İnşaat işlerinde tecrübesi bulunmak ve İnşaat Yüksek Mühendisi olmka şartile müessesemlze bir bakım şefi alınacaktır
İsteklilerin aşağıda yazıh belgelerini bağlayacakları dilekçelerde en geç 25.1.950 tarihine kadar müessesemlze mü-racatlan ilân olunur. (281)
1 — Nüfus cüzdanı
2 — Terhis tezkeresi
3 — (Varsa) hizmet belgesi
4 — Diploma .
Açık eksiltme ilânı
İstanbul Bayındırlık Müdürlüğünden
1 — İstanbul Marmara bölgesi liman ve deniz İşleri müdürlüğü binasında yapılacak su tesisatı açık eksiltmeye konulmuştur.
Keşif bedeli 3050 Uradır.
Eksiltme 25.1.1950 tarihinde Çarşamba günü saat 15 de İstanbul Bayındırlık Müdürlüğünde toplanacak komisyon tarafından yapılacaktır.
2 — Bu İşe alt evrak şunlardır: Mukavele, eksiltme. Bayındırlık işleri genel, hususi ve fenni şartnameleri, proje, keşif hülâsaalyle buna müteferri diğer evrak dairesinde görülecektir.
3 — Eksiltmeye İştirak etmek İçLn taliplerin 228 Ura 75
kuruşluk muvakkat teminat yatırdığına dair makbu2 ibraz etmesi ve 949 yılında Ticaret Odasında kaydı bulunduğuna dair belgeyi hamil olması, eksiltme gününden tatil günleri hariç 3 gün evvel vilâyet makamına müracaat ederek ehliyet vesikası alması ve yukarıda İkinci maddede yazılan evrakı görüp eksiltme şartnamesinde yazıh kayda göre kabul ettiğine dair İmzalaması şarttır. (18)
22020 metre er kumaşı için
teklif isteme ilânı
Etıbank İstanbul Şubesinden:
Bu husustaki şartname 25/1/950 akşamına kadar Satmalına servisimizden temin edilebilir. (708)
DalkfcBD© aimnacak
Harp Akademilerinde çalışmak üzere İyi derecede daktilo yazan bir erkek daktilo alınacak. Ücret 115 liradır. Sınavları yapılmak üzere isteklilerin 25/Ocak/95û günü Harp Akademileri Personel Şubesine dilekçe ve diğer veslkaiarlle birlikte müracaatlara (294-763)

Comments (0)