AKŞAM |
Hergün 8 sahife I
CUMA 20 Şubat 1MB
AK ŞAM’m hliçiih ilânları en verimli, en ucuz vasıtadır.
Sene 30 — No. 10541 — Fîall ₺«• yerdo 10 Kuruştur.
Sahihi: Necmeddln Sadak — Yazı işlerin) Çilen idare eden: C. Bildik — Aksara Matbaası
Bulgaristanda düşürülen iki tayyaremiz
Sofya hükümetine dün sert bir nota verdik
Notada Bulgarların her türlü kaidelere aykırı hareketleri protesto edilmekte, tayyarecilerimizin ailelerine tazminat verilmesi istenmektedir
Çukurovadaki sel felâketinin hasar bilançosu Ceyhan bölgesinde sel sahası bir deniz manzarası gösteriyor
Ankara 20 (Telefonla) — iki tayyaremizin Karadeniz sahilleri yakınlarında Eulgarlar tarafından düşürülmesi dolayısile Sofya elçimiz, Bulgar hükümeti nezdia dc verilen talimat dairesinde teşebbüslere geçmişti. Gelen haber-icr, bu gayri insani durumu ihdas eden Bulgarların, dk teşebbüsleri daha riyada savsaklama hedefini güttükleri merkezindedir. Öğrendiğime göre hükümetimiz, dün BulSaristana sert bir nota vermiştir. Notada Bulgarların her türlü kaideler hilâfına hareket tarzları ve bu kaidelere aykırı şekilde tayyarelerimizi düşürmeleri şiddetle protesto edilmekte ve bazı taleplerde bulunulmaktadır.
Hükümetimiz bu arada şehit düşen ve yaralanan pilotlarımızın Rilelerine tazminat verilmesini de talebetmlştir.
Dışişleri Bakanı Neemeddin 8adak’ın bugünkü Mecliste bu
Dış Bakanı Necmeddin Sadak
nriş olan notaya dair bazı açıklamalarda bulunması muhtemeldir.
Sofya 19 (AA.) — Anadolu ajansının Özel muhabiri telefonla, bildiriyor: Bur gazdan alınan malûmata göre Szzopol'da düşürülen pilotunun gedikli çavuş Kemal Menderes’in naaşi bu fikşam saat 19 da Bulgar makamlarınca ve Burgas konsolosumtızıın huzuzlle ataşemUlterlmlz ve muavinine teslim edilmiştir. Cenaze yarın saat 10 raddelerinde Kapıkoîeye varmış bulunacaktır.
Sofya 19 (AA.) — Anadolu ajansının özel muhabiri telefonla bildiriyor: Türkiye elçw şefkati tstlnyell Bezopol’d* düşürülen ikinci af uçağımızın pilotu olup Bulgar makamlarınca Sofya’ya getirilmiş bulunan Ü3teğınen Talât ülkü ile bugün öğlo-
mesele üzerinde yapacağı beya- den sonra görüşmüştür. Pilotumuzun natta Bulgar hükümetine veril-1 sıhhi durumu iyidir.
Şimdiye kadar 38 köy ve Çiftlikde 607 ev yıkılmış, bir çocuk boğulmuştur
Pahalılıkla mücadele
Tâli komisyonların nisana kadar cevap vereceği sorular
Ankara 20 (Telefonla) — Hayat pahalılığı İle mücadele için kurulan koordinasyon heyeti yeniden bazı tedbirler almıştır. Bakanlıklarla ayrı ayrı Kurulacak komisyonlarla ayrıca teşkil edilecek Bakanlıklar arası komisyon en geç nisan ayı başına kadar şu konuları Ineellyerek neticeyi bildireceklerdir.
1 — Büyük müstahsil kitleyi İlgilendiren ve dışarıdan ithel edilen malların nakliyatını kolaylaştırmak ne derece mümkündür? Bu çeşit malların gümrükleri ne miktar İndirilebilir. Muamele vergisi bakımından tcnz.lâı kolaylıkla sağlanabilir ml7
2 — İnşaat İşleri ekonomik şartlara uygun bir sisteme naal bağlanabilir? Bunlar, mali imkânlarımıza, göre nasıl ayarlanabilir?
Bunlardan başka «komisyonlarca İncelenecek işler arasında genel mahiyetteki Devlet m üba ya alarmın bfc elden yapılması, arttırma, eksiltme kanununda lüzumlu görülen değişikliklerin tesbltl, yaş meyya ve sebze He canlı hayvan naklinin ucuz ve çabuk yapılması gibi meseleler de vardır.
Polatlı belediye başkanı hakkında kifeyetsizlik karar verildi
Ankara 20 (Telefonla) — Pulattı Belediye Meçlisi. Belediye başkanı İsmet Başarın kifayetsizliğine karar vermiştir. Meçin btl )ta»»rı başkanın faaliyet raporu üzerinde açılan çetin münakaşaların sonunda sekize karflI 10 reyle almıştır. Kanuna göre Ankara Valisi, Belediye başkanı İle Meclis arasında iıakem olacaktır. Vniı kifa-j yetslzllk katarını yerinde görünse j bsşkıtn çekilmek zorunda kalacaktır.
Mahatma Gandhi ve DÜNYA
Yazan:
Halide Edib - ADIVAR
Bugün 5 inci sahifemlzd*
Batı birliği projesi Belçika, Liiksemburg ve Hollandaya verildi Üç memleket teklifi kabul etmeden evvel Üçler konferansının Alman meselesi hakkındaki görüşlerini inceliyeceğine dair
teminat istediler
Londra 20 — İngiltere ve Eranşa bugün Benelu memleketlerine bir Batı BlrllgLnln kurulman yolundaki tekliflerinin metnini tevdi etmişlerdir. Diğer taraftan Belçika. Hollân-da ve Lüksemburg memleketleri de bu husustaki noktal nazarlarını İngiliz ve Fransız hükümetlerine bildirmiş bulunmaktadırlar.
Belçika. Hol! ânda ve Lükscıııburg memleketlerinin İngiliz ve Fransız hükümetlerine gönderdikler! notalarda bir Batı Birliğinin kurulması yolunda yapılan teklifleri kabul etmeden evvel, pek yakında Londrada toplanacak olan Üçlü konferansın Almanya meselesi üzerinde kendi görüşlerin! d» İnceleyeceği hususunda teminat verildiğini görmek arzusunda bulunduklarını blîdlrmlşlerdlr.
Belçika Bsşbak?nı M. Spaak, bugün âyan meclisi dışişleri komisyonunda
Batı Biriliği hakkında İmzalanacak olan bîr anlaşmanın İktisadi meseleleri olduğu kadar siyasi ?e askeri husustan da İhtiva edebileceğini söylemiş ve böyle bir anlaşmanın Dun-kerqua anlaşmasından daha geniş bir şuraulü haiz bulunması ve hariçten gelebilecek her türlü tehlike İhtimallerini nazarı itibar® alması gerektiğini belirtmiştir.
Spaak Batı Birliği hakkındaki bu tasanda Doğu Avrupa memleketlerl-!e anlaşmalar imzalanmasına muhalif bulunan hiç bir hususun mevcut bulunmadığını kaydetmiş ve şunları liftte etmiştir:
Belçtkarun Soryetler Birliği İle bir anlaşma İmzalamış olunası BeiçHcanın bütün memleketlerin İşbirliği yapmac srausunda bulunduğunu gSaterımk-tedlr.
İskenderun 20 (Akşam) — Ceyhan köyleri 50 yldanberl görülmemiş bir SU baskının» uğramıştır dinmiş İs» da Ceyhan nehri taşkınlığını muhafaza, etmektedir.
Kasabadan beş kilometre mesafedeki Büyük Mangıt bir «al koyu olarak görülmekte va su aahesı bir denil manzarası arze tınelrtedlr. Nehir boyundaki bütün arazi bu durumdadır. Yardım için İskenderun’dan Kızılay* ca götürülen dört büyük kayık içleri erzak dolu olarak mahsur köylere ser kedi! m ektedir, Motörler denizin çok sert olması yüzünden hareket edememişlerdir. Aynea şahıslar tarafından getirilen dört kayıkla açıklarda kalan koyun sürüleri kurtanlmaktadır. Ada. nadan yollanan yardımlar muhtaçlara dağıtılacaktır.
Tarım Bakanlığının İcarı altındaki Tilki bucağı çitliğinin bin dekar arazisi su altındadır. ÇLfllkten hiç bir haber alınmamıştır. Mahsur köylerden
İnönü’nün yurd gezisi
Evvelâ Diyarbakırm ziyaret edileceği tahmin ediliyor
Ankara 20 (Telefonla) — Büyük Millet Meclisinin bugün kış tatUlne karar verdiği takdirde, C'imhurbaş-k&nı İsmet İnönü'nün bir kaç güne kadar bir yurt gezisine çıkacağından bahsedilmektedir. İsmet İnönü’nün evYCİft Diyarbakır’ı ziyaret -edeceği tahmin olunmaktadır. Devlet Reisine bu seyahatlerinde Demokrat Parti Milletvekillerinden Nuri özsan’ın da refakat edeceği öğrenilmiştir.
Diğer taraftan Demokrat Parti Genel Başkanı Celâl Eayar da Meclisin tatil devresinde bir yurt gerisine çıkacaktır. Celftl Bayar bu seyahatine İstanbuldan başlayacaktır.
"■(
BİR HİKÂYE
Yazan: A. Adnan - Adı var
Yarınki Akşam’da
Mercimek köyünde yeri ev yıkılmıştır
22 köy ve çiftlikte 500 ev yıkıldı
Tarsus 19 (A.A.) — Selin köylerde yaptığı tahribatın tafsilâtı aşağıdadır:
Günlerden beri haber alınannyan Keseli, Köylü ve Devlet çlfllği He irtibat temin edildi. Bugüne kader les-bit edilen sıhhatlL raporlara göre. Hasanağa'da 14, Aliağa’da 38. Man-tasta 10, Kelahmette 15. Baharlıda 14, Knrafa'kıda 13 Halltağada 18 Vtnlcedc 17, Meliki'de 9. Yunusoğiu’da 1. Atıklı’ da If), Kocaköy’de 4, Alacak'ta 4, Ku-lak’ta 40. Devlet çifliğlndfe 1, Kara-çerçlde 27. Keselide İS. Köylüde 31 /iraplarda 4, Yaramışta 13, Kocabu-cakta 13. Özelde 182 samanlık ve ev yıkılmıştır.
Yalnız Kaşarlıda bir çocuk boğulmuştur.
Hayvan kayıplarının kesin sayısı iıenlL? belli olmamıştır.
Keseli, Köylü. Devlet çlfllgl. Yaramış. Kocabucık. ÂğZMteUk. Baharlı, Beypinar, EJemen, Konak, Aliağa,
Kclahmat, Kara fakı köyl erile kayıkla hergün muntazaman İrtibat temin edilerek günlük yardımlar yetiştirilmektedir.
Kaymakamın başkanlığında kurulmuş olan komisyon, belediye, partiler ve hayır derneklerinden ve İlçenin gayretli şahsiyetlerinden müteşekkil yardam komite kollan halinde geceli gündüzlü çalışmaktadır.
İlk parti olarak Kızılay^ Mersin ihracatçılar birliği 20 bin. Çukurova mensucat fabrikası 10 bin. Şasim dokuma mensucat fabrikası da S bin Lira teberrtide bulunmuşlardır.
Mersin bölgesinde 15 köy su baskınına uğradı
Mersin 19 'A.A.) — Seller dolayıslle zarar gören köylerimiz şunlardır:
Serhan ırmağı ürerinde Man Laz, Kara'akl, Araplar, Subeylr, Kelah-metr Aliağa. Hasanağa, Öze). Ağzıde-Uk, Egemen, Seyhan üzerinde ise Gablrln şeddinin yıkılması ve Seyhan nehrinin taşmasiyle Manraş, Yaramış, Kuleli, Kefeli, Coptu. KocabuMk, (Arkası sabite 2: sütun 3 d?)
Günler Geçerken:
Bir nevi itimatsızlık
Ingiliz sömürge bakanı
Filistin komisyonunu elinde kuvvet olmadanlaksime karar vermekle muahaze ediyor Bakan, taksim komisyonu Filistine gider gitmez Arapların ayaklanacaklarını söylüyor
nevyork i» (A.A. t — İngiliz Sömürge Bakanı Creech Jones. dün bir basın konferansında, Filistin'in bugünkü durumunun sorumunu Birleşmiş Mîlletler teşkilâtına yüklemiştir.
Bakan, tngil’erenin, Birleşmiş Milletler Filistin komisyonuna maddi imkânlar dahilinde yardımda buJun-
duşunu soyltyerek şöyle devam etmiştir;
İşin feci tarafı, geçen sonbaharda, gena. kurulun, tarafımdan verilen teminatı ve yapılan sarih İhtarı hesaba; katmamış olmasıdır, o zamanlar, genel kurulun, elde tatbik vssjîmi ve
(Arkası slahlfe 2, sütun 4 de)
Di K KATLER:
İçtimaî hakkaniyet başka türlü nasıl tatbik edilsin?
Sunda bunda bir telâş:
— Yol vergisi 100 liraya kadar çıkabilecekmiş. Zaten şimdiki ağır geliyordu, daha favasını nasıl vereceğiz?
Zam politikası iyi politika değildir; amenna... Fakat bir istisna ile. Fakır halk bVe 18 lira yol vergisi verirken, hususi otomo-biti enle, ayartıma nlarile, hanla-rile. kül'tanlari’e bir memleketten kâr alanların, nimet deuşi-renlerin de aynen onlar gibi 18 lira vermesi... işte bu, caiz değildi, tashih ediliyor.
Cemiyetin bugünkü bünyesini sarsmaksızm içtimai hakkaniyeti bir dereceye kadar olsun yerine çet irmenin mahdut çarelerinden biri de fprogresif - müterakkî) vergi sistemidir. Yani yüz lirası olan yüzde bir, yilz bin lirası olan yüzde 20 vergi verir Milyonluk miras yiyenden yüzde 70 neyinden. bir vergi kesmek sistemi.
Her zamma itiraz etmemeli... Bazı zamlar da adaletin ta kendisidir.
Fuat Köprülü, dolaştığı şehirlerden birinde, (bir takım D. P. Milletvekillerinin maaş ve yolluk zamlarını almak istediklerini, içten ve dıştan partiyi yıkmağa çalışanlar olduğunu, artık Milletvekillerini itina ile seçmek lâzım geldiğini» söylemiş. Bir partinin ilk seçim sırası kendi Milletvekili namzetlerini intihapta daima isabet göstermediği şüphe götürmez bîr hakikattir. O zaman tek parti sisteminden henüz ayrıldığımız için umumî efkâr hür seçimin zevkine kapılmış, namzetlerin isimleri üzerinde hiç durmamış, listeleri olduğu gibL kabul etmişti. Şimdi, hele şu acayip hâdiselerden sonra seçmenlerden aynı itaatin heklenemiyeceğini kim olsa sezer. Binaenaleyh muhalefet partisinin o hususta daha büyük bir dikkatle hareket etmek istemesi pek tabiidir.
Bizde partilerin namzetler meselesinde zaten yanlış bir yol tuttuklarını da bu vesile İle hatırlatmak isterim. Bir parti listesine giren namzedin bütün gayret ve himmeti o parti teşkilâtından bekli,verek kenarda durması, neticeye dervişçesine intizar etmesi, sadece günleri sayması ne demektir? Tek parti zihniyetinden arta kalan o görüş tamamile hatalıdır. Başka mamleketlerde parti Üstesinde yer alan namzet parti programı dahilinde seçim faalyetine hararetle, candan iştirak eder; nutuklar verir, beyannameler yayımlar, her. tarafa koşar, her toplantıya katılır; âdeta müstakil bir namzet gibi çalışır. Bizde lso çok defa o işleri partiye bırakır. Son günlere kadar namzet meçhulümüzdüri son günlerde malûm olduğu zaman da körük bilmecesi gibi cağzı var. dili yok; nefesi var, canı yok» 'Kabilinden yan mevcut bir mahluktur. Faraza son İstanbul mebusları seçiminde listede isimlerini okuduklarımızdan mühim bir kısmı meydanda görülmedi, lâkırdı etmedi. Daha önceden parti hesabına ne derece çalıştığı, faydalı olduğu hakkında da kimseye malûmat verilmedi. Tıpkı tek parti namzetleri gibi uykuda Milletvekili çıkıverdiler!
İşte, hakiki demokrasiye uymayan bir seçim şekli de budur. Ahali parti listesine girecek namzetleri en son dakikada değil, evvelden bilmeli ve halk arasında faal halde görmelidir. Bir namzedin şahsiyetini seçim arifesine kader umumi efkârdan gizlemek, umumî efkârı bir emri vaki karşısında bırakmak hem efkâr hem namzetlere bir nevi İtimatsızlıktır; vazgeçmeliyiz.
_____________Refb l-b.-.'.id KARAY
Sahile 2
Artırma ve eksiltme
Devletin elinde, hususî şahıslarla iş görmek veya alı? vexiç etmek için başlıca iki usul vardır kİ bunlardan şaşmak kanunca vaşaktır. Devlet elindeki bir malı satılığa mı çıkartcftkî Arttı mıa ile satıyor; en yilldek parayı kim verirse mal onun ttıa-rlnde kalıyor. Devlet İni'us! şahıslara bir İnşaatını yaptıracak? Eksiltme usulüne başvuruyor.
Devletin açtığı arttırma ve eksiltmelere girip çıkmış oIsjüoi her iki usulün püf noktalarını çoktan öğrenmişlerdir. Bunlardan biri geçenlerde arttırmanın da, eksiltmenin de Devlet için t;.rariı olduğunu samimiyetle söylüyordu ve: Açık arttırmaya girecekler önceden anlaşırlarsa bundan Devletin umduğu kâri» netice çakmaz. Şirr.di arttırmalara girmemek, flatl yükseltmemek İçin açak-ian para alan müteahhitler, tüccarlar sayıiamıyacak kadar çoktur. Arttırmaya yalnız bir İki kişi gider ve böylelikle Devletin malını en ucuza elinden almış olurlar.
Eksiltmeye gelince bu, Devleti büsbütün tarara sokuyor. Bir inşaat İşini en ucuza yapmaya talip olana vennek, o LuşBatın en kötü malzeme He. baştan savma yapılacağının birinci delilidir. Gerçi ortada bir şartname vardır; fakat malzemenin İyisi İle kötüsü en ince farklarla şartnamelerde tesblt edilemez; üstelik ihtimam noksanı İnşaatın ömrünü kışlatan başlıca unsurdur, tşi en ucuza üzerine alan müteahhidin böyle bir İhtimama yer vermesi düpedüz zarar etmesi demektir; zarar etmeye karar vererek İşe başlayan tüccar, olsa olsa deli olabilir.
Eksiltme ve attırmaların türlü dalâverelere yol açtığı, üstelik formalite tâyini içinde Devleti bunalttığı meydandadır. Hele eksiltmelerden bu memleket sadece zarar görmüştür. Çürük Devlet inşaatının, altı ayda bozulan asfalt yolun mesulü muhakkak kl eksiltme usulüdür. Eğer bu usul usullerin en İyisi olsaydı elbiselerimizi bile eksiltme yollle yapmaz miydik? Halbuki meşhur sözdür: Ucuz etin yahnisi tatsız olur, derler. Yeni bir Devlet anlayışı devrine giriyorsak İş zihniyetinde faydası gürültü olan bu usuller ti2erlnde de ehemmiyetle durmamız lâzımdır.
Mis sokağı cinayeti
Garson Çelil Süzanı vurmadığı iddiasında
Geçenlerde Beyoğlunda Mis sokağının alt başında bir cinayet olmuş ve Susan Komşu adında bir genç kadın, bir saz salonundan Tarlabaşı caddesindeki evine gitmekte olduğu sırada bıçaklanarak öldürülmüştü.
Hâdiseden sonra bu cinayetin faili olmak iizere yakalanan ve Tahta-kulede bir gazinoda garsonluk eden Çelilin duruşmasına dün üçüncü ağır ceza mahkemesinde başlanmıştır.
Ce’U, hâdise gecesi filhakika saz salonunda Sazanla konuştuğunu, fakat salondan ondan evvel çıktığını, Enzimin diğer bir arkadaşile birlikte bilâhare saz yerinden ayrılarak liç erkekle beraber gitmekte olduklarını gördüğünü, cinayeti kendisi işlemediğini. ceketinde bulunduğu tesblt edilen kan lekelerinin Suzana alt olmayıp. İki gîin evvel bir arkadaşlle yaptığı kavga sırasında burnuna yediği bir yumruk üzerine damlayan kan lekeleri olduğunu. netice ltlbarlle Su2anın öldürülmeslle hiç bir alâkası bulunmadığını söylemiştir.
Mahkeme şahitlerin çağırılıp dinlenmesi için duruşmayı talik etmiştir.
s
AKŞAM
Din dersleri işi halledildi
ilkokullarda din
dersleri verilecek
îmam ve hatip mokteplerile bir ilahiyat fakültesi' nin açılması gelecek toplantılarda görüşülecek
Adanadaki bez fabrikası yangını
Fabrikayı kasten yakmaktan sanık Cemalin muhakemesi
Sanık, enspektör Reşadın çapanı dikkat ifadesini reddediyor
Yaman bir otel hırsızı
Burhan Karadayı uçaktan inerken yakalandı
Karısını öldürmek istiyen bekçinin mahkûmiyeti Geçenlerde Kvmkapı’da. Nişanca i mahallesinde kanlı bir vaka olmuş ve bu mahallede bekçilik yapan Ham i t Karakuş adında biri, karısı Ayşeyi bir kaç yerinden bıçakla m işti. Bekçi Hamit, bir müddet hastanede yatarak ölümden kurtulan karısını öldürmek kastiyle yaralamak suçundan bir müd detten beri birinci ağır ceza mahkemesinde yargılanmakta İdi.
Hamklln duruşması dün bitmiş ve mahkeme, suçlunun öldürmek kastını zabit gördüğünden dokuz seneı dokuz •y on gün müddetle ağır hapse Bulmasına karar vermiştir.
Ankara İt CAJL) — O. H. P. Meclis gmpu başkan vekilliğinden:
O. H. P. Meollı £TUpu gen »l kurulu bugün ac.at 15 te Sivas
Milletvekili Çemseödln OûnaJtay’m boşkanlığınâa toplandı.
1 — T'n! öğretim konularını incelemek üzere grop genel kurulunca teşkili kar arla ştın&n komisyonun raporu okundu.
Komisyon raporu He teklif edilen konular hakkında cöa aian hatipler genel konulmalarda bulunduktan sonra llkiderin tebellür edebilmesi ve karşılıktı mütalâaların dağılmaması için rapordaki flç konunun ayn ayn görüşülerek karara hnğldanmnsı başkanlıkça oya «unularak çoğunlukla kabul edildi. Bunun üzerine ilkokullarda din bilgisi verilmesine dair olan komisyon raporunun birinci tas mı ürerinde muhtelif hatipler geniş mütalâalar Heri sürdüler. Kürsüye gelen Milli Eğitim Bakanı, bu hususta etraflı açıklamalarda bulundu ve somlan cevaplandırdı.
Neticede:
1) Çocuk velilerinin arsusu lâhik olmak şartlyle İlkokulların «m iki sınıflarında okul içinde ve ders zaman-înn dışında dön der»! verilmesi.
b) verilecek din derslerinin programlarının ve okutturulacak kitapların Diyanet tileri tarafından hazırla-
□ip Külli Eğilim Bakanlığının tasvip t* tasdikinden geçmesi,
e) Din derslerini okutacakların İlk okul öğretmenlerinden ve İcap ederse matlup vasıtaları haiz kimselerden seçilmesine Milli Eğitim Bakanlığının yetkili olması.
d) Din dersi veren öğretmenlerin ücretlerinin yardım namı altında dev letçe ödenmesi.
Bu konuda köy okullarında din dersi verebilmek İçin köy enstitülerinin hazırlık sınıfı öğrencilerine de din dersi verilmesi ve İlkokulu bitirmiş olmak şartlyle bu demlere on »İh yaşına kadar çocukların da devamına müsaade olunması ve flç senelik ilkokulların da son sınıflarında kezallk yine ihtiyari din dersi verilmesi esas-lan çoğunlukla kabul edildi.
î — İmam ve hatip gibi din hizmetlerini ifa edecek elemanları yetiştirecek öğretim mflesseselerinln kurul İm?.sı lüzumuna dair olan katrüsyon tefekklrier! yetiştirmek üzere üniversitede bir tslflm flflhlyat fakültesi kurulması lüzumuna dair olon komteyin raporunun ikinci ve fiçBneü kısım konularının önemi ltlbarlle ve bunların kanun mevzuu olmaları bakımından geniş tetkikleri gerektirdiğinden görü «(İlmelerinin gelecek toplantılara bırakılması hakkında kİ önergeler oya sunularak kabul edildikten sonra vaat 20.15 te oturuma son verildi.
enspektörü Reşat
Adana 20 — Sümerbank bez ve iplik fabrikasını kasten yakmaktan sanık Cemal Kınci’nıu duruşmasına dün ağır ceza mahkemesinde haşlan, mıştır. Dinlenen şahitler, sanık Cemalin komünist olduğunu söylemlş-lerdlr.
Müesses enin Akıncı dedi kİ:
(— Cemal in menfi ruhlu bir «dam olduğunu anlamıştım. Yangından bira» evvel bu »dam. ustabaşı Hami d-den izin tstedL Fakat reddedildi. O da İşine devam etti. Yangından 20 dakika evvel helâya gitti. Taklbettim, helâ yanındaki kapıdan geçerek yanan dairenin ürerindeki pavlyona çıktı. Orada 4 dakika kaldıktan sonra geri döndü ve etrafına bakınarak yangının çıktığı bir n ıım ar ah depoya girdi. Hiç btr şeyden şüphelenmediğim için Cemali bundan sonra takılı etmemiştim. Biraz sonra İçeri geldi va ustabaşı Bektrle bir meseleden münakaşaya tutuştu: «ister verin, ister vermeyin. Her şey bitti, İçişten geçti» dedi. Bu sözü taklbeden dakl-
kalarda elektrikler »öndü ve yangın başladı. O sırada Cemal, I* elbise-’.;ni çıkarmış, yangın» seyrediyordu.
Hâdiseden bir gün sonra kahvehanede otunırkn Cemal, bana, lâf arasında:
(— Fabrikanın yanmasına niçin acıyorsun? Duvarlarında, «her şey milletin malıdır» diye levhalar asılı olduğu halde »enin ve benim bu fabrikada hiç bir şeyimiz yok» dedi, cemal bana, bu arada: «Ben komünistlikten mahkûm Raşit Kemal Tütüncü ile buluştum. Onlar bana: «Ayın 18 veya 17 nci gecesi bu Lşi yapacaksın» diye emir verdiler ve bana, fabrikadaki komünist numaramın 741 olduğunu söylediler» dedi. Cems.1. gene bir gün: «Mefküremize aadıkız; ölümden korkmıyan kimseleriz. Amerikalıların yaptığı her yeniliği yıkacağız. Biz! bu İdealimizden hiç bir kudret alıkoyamaz» demişti.
Cemal, şahidin bu sözlerini reddetmiştir. Muhakeme, bazı şahitlerin dinlenmesi için başka güne bırakılmıştır.
sterlinlerimiz
D. Partinin tamimi
Zabıta, esas ismi Bürhan Kara-dayı olan ve Kemal, Ziya, Cevat, Nu-reddin, Turgut ve Namık LsLmlerlle yazılı hüviyetlerle İstantuJ İzmir ve Ankarada bazı otel hırsıshklan yapan yirmi yedi yaşlarında bir genel yakalamıştır.
Bundan on sene evvel, Kabataş lisesinde tahsilde bulunduğu sırada Almanca öğretmeni Ludner'i bıçakla yaralıysa ve bu suçundan mahkûm olan Bürhan. ondan sonra bazı hırsızlıklar yapmış ve kısa kısa müddetlerle mahkûm olduğu hapis cezalarını da çekmiştir.
Bürhan, son zamanda şehrlmlzdo Çiçek Palas otelinde Halllln bin lirasını, Meserret otelinde oturan Azizin 800 llraslle kıymeti! bir kol saatini çaldıktan sonra erta kadem basmış, Ankaraya giderek burada Park Palas otelinde misafir sıfatlle kalmıştır. Bürhan burada, oda komşusu mühendis Selim Aktanın bir aralık yokluğundan istifade ederek eşyasını aşırarak 5800 lirasını çalıp savuşmuş, vakadan haberdar edilen Ankara zabıtası da İzmir ve İstanbul rabıtalarını haberdaT etmiştir.
Emniyet müdürlüğü alâkalı memurları bu kibar otel hırsızını, !z-mirden tayyare He YeşHköye geldiği sırada yakalamışlardır. Bürhanm üzerinde bir miktar para De tdrls I adına yaah btr hüviyet cüzdanı bn-lunmuştur. Bürhan Karadayı hakkm-dakl soruşturmalar genlşlctllmekte-i «Ur. _____________________
Prag konferansı sona erdi
Almanya meselesinin yeniden Dörtler tarafından incelenmesi isteniyor
ko-
İki kalpazan
Zabıt» »on günlerde piyasada W te 50 kuruşluk nikel paralar aüren Yun.: ve Çaban adlarında İki sabıkalı: fakslamıştır.
Ti,.-uz, bundan üç «ene evvel de Bilil rahmet civarında bir evde sahte •Dİ kuruşluklar yaparken yakalanmış ve birinci ağır ceza mahkemesinde yargılanarak mahkûm olmuş ve müddetin! bitirip çıkmış btr gençtir.
tkl kalpazan hatundaki soruşturmalar genişletilmektedir,
kalp
Polis vazife ve
İngiltere ile bir prensip anlaşmasına varıldı
Kenan önerle Osman Bölükbaştnm partiye alınmaması tamim edifcfi
salâhiyet kanunu
Londra 19 (A.A.) — Dün akşam Prağ’du. Çekoslovakya, Polonya ve Yuvosiavya Dışişleri Bakanlan konferansının kapanış oturumunda yapılan nihai beyanat, Sovyetierln, Alman meselesinin Dışişleri Bakanlan konferansında tekrar İncelenmesini arzu ettiklerine bir işaret sayılabilir.
Konferans sonunda yayınlanan tebliğ şöyle bitmektedir:
Bütün Al manyanın dört devlet tara tından kontrolü prensiplerine riayet ve Çekoslovakyanın, Polonya ve YugoslavyalIn ve aynı zamanda doğrudan doğruya ilgili diğer devletlerin bu hususta fikirleri alınması Avrupada devamlı bir sulh ve güvenliğin garantisini teşkil eder.
Tebliğde, aynı zamanda dört devletin 5 haziran 1943 te Almanya hakkında yaptıkları beyanatın tatbik mevkiine konulması İstenmekte ve Alman meselesin! tetkike ancak Dışişleri Bakanları konseyinin olduğu ihsas edilmektedir.
Rusların tasvibine mazhar zannedilen bu vesikanın her
smda dört Dışişleri Bakanlarının tekrar toplanmaları lüzumu ihsas olunmaktadır.
yetkili
Bugün Mecliste görüşülürken Başbakan beyanatta bulunacak
Ankara 20 — Büyük MlUet Meclisi bugiin saat 15 te toplanacaktır. Polis vazife ve salâhiyet kanununu tadil eden tasarı bugünkü, oturumda görüşülecektir. Bu tasarı münasebetile Başbakan Haşan Saka tarafından İzahat verilecektir,
Belediye gelirlerini arttıran tasarının Mecliste görüşülmesi, kış tatilinden sonraya kalmıştır. Mamafih alâkadarlar, tatil devresinde bütün ha-arlıklar İkmal edileceğinden tasarının nisan ortasında kanunlaşacağı kanaatindedirler.
Ankara 19 — tngllterede bulunan sterlin alacağıma hakkında İngiliz hdkftmetHe yapılan görüşmeler neticesinde bir prensip anlaşmasına varılmıştır. Bu anlaşmaya göre İngiltere hükümeti bloke sterlinlerimizin on milyon sterlinden uta kalanını dolar olarak vermeği kabul etmiştir. Hazine tunum müdürü Amerlkadan dönerken Londraya uğrıyarak anlaşmayı imzalıyacaktır.
100 vagon ısmarlandı
Ankara 19 — Devlet demiryolları Ldaresi banliyö katarlarındaki İzdihamı önlemek üzere yeni vagonlar getirtllmeslne karar ver mİ? ve Çekoslovakyaya 100 yolcu vagonu sipariş etmiştir.
olduğu nokta-
Bir dilenci kadının evinde bulunan paralar
Ankara 19 — Soğtıkkuyudakl kulübesinde Ölü olarak bulunan Sı d ika adında dilenci ve meçzub bir kadının evi zabıtaca arandığında 650 Ura, 48 tane san l'ra. bir miktar beşi bir yerde ve 300 liralık kıymetli evrak bulunmuştur. Sıdıkanın yapılan muayenesinde vücudunun muhtelif yerlerinde bitlerin yuva yaptığı ve kadının pislikten öldüğü anlaşılmış tır.
Almanyaya gidecek ticaret heyetimiz
Ankara 20 (Telefonla) — Frankfurt’ta İngiliz - Amerikan İşgali altında bulunan Almanya He memleketimiz arasında yapılacak görüşmeleri İdare edecek heyetimiz, bu ay sonunda. hareket edebilecektir. Heyetimiz, dış ticaret «lalTcsl reisi Mahmut Şeyda'nın başkanlığındadır.
Su bombası
Böyilkadada Maden civarında eski salhane önünde sahilde bir ru bombası görülmüş ve vaziyetten haberdar edilen Deniz Komutanlığı tarafından gönderilen bir ekip tarafından çekilerek Hayır-sızada açıklarına götürülüp Im-
Çukurov^da sel felâketi
(Ba$ tarafı 1 inci sahifede) dahil olmak Üzere au baskınına maruz kalan köylerin sayısı 15 tir. Köylerin hepsi ile temas temin edilmiştir. İlk yardımlar yapılmıştır. Su altında kalan 15 köyde yüze yakın ev yıkılmıştır. Nilfueça kayıp yoktur. Bü yük baş hayvanlar kurtarılmıştır.
Köylülerin iaşeleri ve sıhhi bakımları İçin gerekil tedbirler alınmış ve alınmaktadır. Köylere sağlık ekipleri ve lüzumu kadar ilâç göııdedllmlşttr. Kızılay merkezinden yapılan ve şükranla karşılanan on beş bin lira ve İki yüz çadırla, Mersin'den temin edilen 75 çadır açıkta, kalan yurttrışiarımıza dağıtılmıştır. Mersin'den, Tarsus’tan yardımlar gelmekte devam etmektedir,
Ceyhan köyleri tamamile sular altında
lekendenin 19 'A.A.i — Ceyhan köyleri tamamile su baskınına uğramıştır. Ceyhan belediyesinden buraya gelen dört kişilik bir heyet, kayrnft-hamlığa müracaatla köy halktın kurtarmak ve İaşe müşkülâtına yardımcı olmak üzere sandal ve deniz motör-ileri «ağlanmasını rica etmişlerdir
Çingeneler kıralı öldü
Londra 20 (R> — Çingenelerin kıralı Emmanuel Bastie dün Akdeniz sahillerinde Salnte Marle şehrinde vefat etmiştir. 48 yaşında olan kıral «Kııkıı» namlle anılırdı.
«Kukun nnn ölümünü De boşalan
Çingeneler tahtına otıırscak olan va-;nerhai faaliyete Rrellerck dördü bükecektir.
İngiliz sömürge ‘ Bakanı i
fBöî tarafı 1 inci sahijede) | hattâ İcap ederse zorla kabul ettir- ' meğe yeter İmkânlar olmadan, bir ? taksim kararı vermesin İn ne kadar faydasız olacağını İhsas etmiştim. v
Creech Jones, aynı lamanda Azaplar ve YahudUer tarafından kabul olun m iv an bir hal tarzının tatbiki için İngiliz kıtalarının kullanılmayacağını ve tek ümidin İki taraf arasında bir uzlaşmada olduğunu j açıkça belirtmişti. ;
Bakan sözlerine »öyle devam et- 3 mlştlr:
Fakat o zaman kimse buna İnanmak , istemedi. Bütün yanlış anlayışlar, İn- 1 glllz siyaseti ve Ingllterenin Filistin ■ komisyonu He münasebetleri bahsin- ı de bugün duyulan şüpheler hep bunun neticesidir. Eğer İngiltere, komisyonun müstacelen halledilmesi gereken İhtiyaçlarım tatminde pek seri davranamamış ise bunun sebebi, kendisinin de muazzam bir mesele teşkil eden tahliye lşUe karşı karşıya bulunması ve bir yandan blrlbirlerlnl boğazlamak İsteyen Araplarla Yabu-dllcri ayırırken, gitgide daha karışık bir hal alan memleketlere idare sorumunu yükletmeme devam etmek sorunda olmasıdiT.
tnglllzlerin. Filistin komisyonuna, mandanın hitamından ancak on be» gün evvel girebilmek müsaadesini vermeleri bahsinde. Bakan, komisyonun FUtsttn’e gelmeslle Arapların ayaklanacak olduklarını söylemiş ve Araplar, komisyonun vazifesini İmkânsız bir hale koymak İçin her şeyi yapmağa hazırdırlar, demiştir. Bakana göre, Araplar arasında hiç bir şeyden yılmayan unsurlar vardır.
‘ Komisyonun Filistin’e gelmeslle durum çok vahimleşebilir ve olağanlls-
, Ki tedbirler almak gerekebilirdi.
kiz sandal kamyonlara yüklenerek . 32 kayıkçı ile birlikte Ceyhana şevke-] . dUmlştlr.
işçi mahkemeleri
Ankara 19 — Çalışma Bakanlığı, kurulacak olan İşçi mahkemeleri tasarısı üzerindeki incelemelerine devam etmektedir. Kurulacak bu mahkemelerin hususiyetleri, İşçilere alt dâvaları süratle neticelendirmektir. Halen bu mahkemelerde bir işçi bir de İş veren âzanm bulunması mevzuu üzerinde durulmaktadır.
İzmir 20 — Celâl Baynr tarafından Demokrat Fart! Manisa II başkanlığına gönderilen bir yazıda Kenan öner’le Osman Bölûkbaşıınn, Ihenk ve tesanüdü bozmak mkasadl-le Partiye tekrar girmeğe teşebbüs etmeleri muhtemel olduğu ve bu rol-da ruktıbıdacak herhangi bir müracaatın reddedilmesi ve bu tamimin ocaklara kadar bildirilmesi İstenmektedir.
Adnan Menderes İle arkadaş.ar. dlln Maniandan AkhlAara gitmişler, orada hararetle karşılannuşlatdır
Fuat Köprülü, Akhlsarda Demokrat Partideki son olayları anlatmtş. Demokratların eski taleplerinin hiç birinden vazgeçmediklerini söylem İştir.
Feyzi Lûtfi Karaosmanoğlu. Kenan öner'ln bir parti kurmak ’.ç'.n Hikmet Bayurla anlaştığını söylemiştir.
Adnan Menderes ve arkadaşları bugün Aydın'» gidecekler, oradan da Denizli’ye ve belki de Muğla’ya geçeceklerdir.
Karabük fabrikasının yıllık ray imalâtı
Ankara 19 — Bayındırlık Bakanlığı Karabük Demir fabrika-larile yaptığı bir anlatmayla fabrikanın bir yılda İmal edebileceği bütün demiryolu raylarını satın almıştır. Fabrika bu yıl da 1000 ton ray imal etmeyi taahhüt etmiştir. Bu raylar Köprügazl, Ma ra s hattında kullanılacaktır.
Vereme ilâç
Roma 19 (AA.) — Ombrl&’da 8po-letfo’da üç doktor, vereme karşı bir Câç bulmuşlardır. Doktorlar, mahiyeti hakkında hiç bir İzahat vermedikleri bu liaetn vereme tutulmuş hayvanlara tatbik edildiğini ve çok mtts-bet neticeler elde edildiğin! bildirmişlerdir.
MEVLÜD
İki yıl evvel vefat etmiş olan Ziraat Mühendisi
MECİT MAĞMÜMt AYBERK’ln
ruhuna İthaf edilmek üzere ai şubat cumartesi günü Kadıköy, Osmanağa camiinde ikindi namazım müteakip Hafız Cemal taralından Mevlûdfl Nebevi kıraat olunacaktır. Arzu edenlerin teşrif eylemeleri rica, olunur.
R. Ayber
—• TAKVİM ®—
1 RebHil'&hır 9 — Kasım 105 imsak. Qü. Öğle ikindi Ak. Yatsı
E. 11^3 1,02 8.40 8.38 12,00 1,31
V. 6.10 8.50 12,28 15,26 17,48 19,19
L 1 İstanbul Borsa sının 10/2/1948 flatleri
ESHAM VB TAHVİLÂT
% V FaJzll Tahviller
Bı vıı . Erzurum 1 2ÜÜQ
Sıvaa - Erzurum 1-7 20.40
İMİ Demiryolu I 20.40
1941 Demiryolu n 31.40
İMİ Demiryolu m 10.90
Mili! Müdafaa 1 20.80
w 11! Müdafaa II 21.35
Mili! Müdafaa. ID 91.10
Milli Müdafaa IV 20.40
% 6 faizli Tahviller
Kalkınma 1 05.45
Kalkınma II S5.8O
Kalkınma ra 85.00
1041 Demiryolu VI «5.45
% 0 faizli TahTİller
1833 Ergani 22.50
1938 îkramlyell 21.15
Mili! Müdafaa 20 80
Demiryolu TV 95.50
Demiryolu V 98—
Anadolu Demiryolu Grupu
TohrUler 1-2 103—
Hisse senetleri % 8 5550
Mümessil senet 73—
Şirket hisseleri
Merkez Bankası 134.50
İş Bankası 21 —
T. Ticaret Bankon 5.05
Aslan Çimento 18.25
BARRAFLARDA ALTIN
Satış
Gulden 33.30
Türk lirası 40.—
Sterlin 83.—
Külçe 582
Reşat 4-1.80
Çek Halleri dünkünün aynid»1-
20 Şubat 1948
AKŞAM
Sahife 3
AKŞAMDAN AKŞAMA
Gazeteler itidal unsurudur
Geçenlerde gazetemize muhterem bir mi saatimiz geldi. Matbuata yazılar d alıl yazan bu arkadaşımız, kendisiic mutabık kalmadığımız bazı ihtarlarda bulundu:
____ Efkâr üzerinde neşriyatın büyük tesiıi oluyor, dikkat ediniz! - dedi. — Bizim memlekette gazetelerden beherinin yüz binlerce değil on binlerce satılmasına bakıp-sürüm gibi tesirin de az olduğunu zannetmemen. Bizde bir nüsha alınır, umumiyetle bütün kahve, bütün apartımâü, bütün daire, bütün köy okur. Bir nüsha 7 ilâ 70 okuyucuya tekabül eder. Bazan daha bile fazla... Onun için: Aman dikkat! Umumi efkârı fena hazırlıyoruz... Sonra çok pişmanlık duyarız.
Yani bu misafirimiz, neşriyat yüzünden sükûn ve istikran bozacak neticeler doğabileceğinden korkuyordu. Halbuki biz — yciniz gazeteci olarak değil, Türk vatandaşı olarak da — bunun tam tersine bir vaziyet mevcut bulunduğunu iddia ettik.
Türk gazeteleri: «Bozulsun!» diye değil, «bozulmasın!» diye çabalamaktadırlar., Siyasi nokta-1 dan bakınız; her iki partinin mutedillerini tutan refiklerimiz, hem adetçe, hem okunuş miktarları bakımından kahir ekseriyettedirler. Filhakika 12 temmuz beyannamesi esaslarına dört elle sarılmak, memlekette bir İstikran istemek. «bozulmasın!t. demektir,
Bu arada biz dairi sahsan etrafa bakıp, Atatürk müesseselerinl yıkıcı, zedeleyici cereyanlar olduğunu görüp, -aman 25 yıllık bunca müktescb kıymetli milli mües-sesdorinûz yıkılmasın. Zira arkasından belirecek fecaattir!» diye düşünüyoruz: ■ Bozulm asıncıl ar» heyetine dahil oluyoruz.
— Değişsin, fakat daha müterakkiye, deha mütekâmile doğru.
İstediğimiz budur.
Bizimle konuşan meslektaşımızın kalbur üstünde ve aklı selim cephesinde bulunanlarını hususî meclislerde dinleriz; yazdıklar; yazıların yalnız ayan beyan kısmım değil, satırlar altında gizlenen mânalarını da okumağa, anlamağa çabalarız. Türk matbuatının bel kemiğini, îyi mîiessesele-rimizi yıkmak isteyenlerden fazla İtidal t!no,,ı,n o’ahlar teşkil ediyor.
Onun ulu. bacanın çarpık olduğu yerlerde bile duman doğru çıkmaktadır kanaatini ben kendi hesabıma besliyorum. Türk basınının bel kemiği anlattığım gibi olduktan sonra biraz şu yana İfrat. biraz bu yana İfrat yolunda olanlar, öyle tasavvur edildiği gibi mikrop, zehir,felâket saçmış olmuyorlar zannındayım. Demokrasi iie idare edilen bir memleketin her türlü fikir cereyanına tahammül jimnastiği yapması lâzımdır; onlar da. efkârı ımumi-yevc bu jimnastiği yaptırmış oluyorlar.
-ftn intibaını müspettir
(Vâ - Nû)
îriğiliz kültür heyetinin yaz kursları
Bir müddet evvel İngiliz kültür heyetinin 1048 senesi yaz aylarına mahsus tertiplediği kurslardan kısaca bahsetmiştik. Bu kurslar hakkında şimdi tamamlayıcı malûmat aldık.
Kurslar öğretici, sosyal, teknik ve umumi bilgiler olarak 4 kısma ayrılmıştır. Her kurs o bilginin öğretilmesinde en uygun görülen bir şehirde açılacak ve muhtelif tarihlerde baj-hyacaktir. Bunlar İçinde «Şehircilik, gençlerin yardım teşkilâtı, sosyal ve sınaî kalkınma, polis teşkilâtı, edebiyat. müzik, kadın teşekkülleri, gençlik kampları, sosyal İngiliz tarihi, eyalet, şehir ve köy heyetleri ve saire gibi çok enteresan mevzular vardır.
İngiliz .kültür heyeti sadece bu kursları tertiplemek işini üzerine almıştır. Bütün masraflar ve yol paraları iştirak edenlere aittir. Olimpiyat oyunları için îngiltereyl ziyaret etmek niyetinde olanlar arzu ettikleri takdirde bu kurslardan kolaylıkla faydalanabilirler.
Kuralar umumiyetle 15 - 20 gün devam edecektir. En erken başliyan1 «Şehircilik» kursu bir nisanda Edin-! burgh ve Glasgow’da en geç başlıya-C3jr. olan Büyük Britanya'da «Sosyal Vö Sınai durum» kursu İse ekim ayın-1 de Brlstol şehrinde açılacaktır.
Her kurs İçin müracaat o kursun başlama tarihinden takriben 6 hafta [ kadar evvel yapılmalıdır. Kurslara alt I ' programlar ve teferruat İngiliz kiil- ! tür heyetinden temin edilebilir.
Hukuk fakültesinde
Yeni Sömestr talimatnamesi iki »ene sınıfta kalanları inkisara u^ratti
Hukuk fakültesi genel kurulu geçen hafta verdiği bir kararla yeni sömestr talimatnamesi yürürlüğe girinceye kadar 846-47 ders yılında sınıfta kalnuş olan talebenin durumunu açıkladı. Bu karar her no kadar geçen ders yılında sınıfta kalmış olan talebeyi fevkalâde sevindirmişse de kararın münhasıran geçen sene sınıfta kalanlara alt olmak ve bundan evvelki yıllarda iki sene üst üste sınıfta kaldıkları halde bu ders yılı başında yeniden üniversiteye kayıtları yapılan talebeye şâmil olmaması bu gibi talebeleri bir hayli müteessir etmiştir.
Durumları bu şekilde olan talebs-ler sömestr talimatnamesinin geçici hükümlerinin geçen yıl hazırlanıp kabul edilememesi yüzünden bir yıl, kaybetmişler, bu yıl İse tereddütle üst sınıfın derslerine devama başladıkları halde son kararla hayal sukutuna uğramışlardır.
Her ne kadar eski talimatname bu gibi talebenin fakülte 11e alâkasını kesmekte İdi İse de fakültede sömestr usulüne geçilirken kabul edilen geçici hükümlerin sadece 940/47 ders yılında sınıfta kalmış talebeye münhasır olması ve eski talebeye variyetlerini düzeltmek fırsatını veren bir İmkânın tanınmamış olması bu gibi talebeyi bövük bir teessüre sevketmlstlr.
Zaten adetleri de mahdut olan ve fakültede de kayıtlı bulunan bu talebeye geçici hükümlerin tanınmasının fakültede büyük bir güçlük do-ğurmıyaeoğı ümldedllmektedir.
Bu talebeler bugünlerde Marmara lokalinde toplanarak son kararların kendilerine de şümullendirilmesi İçin Dekanlığa müracaatta bulunacaklardır. Bu müracaat karşısında HukUÜC fakültesi. genel kurulunun yeni bir kararla vaziyeti ıslah edeceği kuvvetle tahmin edilmektedir.
Bu yılın
Birinci kur ast
1 Mayıs 1948 de
çekilecek.
20 bin liralık »EV
ve
10 bin liralık
çeşitli para ikramiyeleri
Ev, İzmir'de Göztepe’de inşa ettirmekte olduğumuz apartmanın bir katıdır,
Bu evi kazanan
İkramiyeli Aile Cüzdanı
sahibi dilerse
evin bedelini naklen
alabilir.
Kadıköyünde bir verem
dispanseri açılacak
Verem Mücadele Cemiyeti, Kadı-köyde bir verem dispanseri inşa etmeğe karar Vermiştir. Yüz bin Hra kadar tutan İnşa masrafları için Mücadele Cemiyeti menfaatine bir konser tertlbedilmiştlr. Konser v atlı var icra heyeti tarafından verilecek olan bu konserin hazırlıkları İlerlemektedir. Konser 3 mart günü saat 18.30 da Kadıköy kalkerinde verilecektir.
Diğer taraftan bu İnşaat münasebetiyle Kadıköy sinemaları da verem pullarının satışlarını arttırmak için gayret etmektedirler. Sinemalardaki pul satışları gittikçe artmaktadır.
Tasarruf hesabınızdaki 50 Hra
27 3 1948 tarihli keşidemizde
1500 LİRA
olabilir.
Acele ediniz
Türkiye carantİ
BANKASI AO.
Galata Bankalar Cad. No. 27
«e Türk denizciliği
Armatörler, hgiiııkii gemiciliğimizin bir çıkmazda olduğuna iddia ediyorlar
Armatörler© darbe üstüne darbe vurulmuştur — Denize inhisar konulabilir mi? — Kabotaj hakkından kim istifade ediyor? — Gemilerde yaş tahdidi şekli, insanlardan ziyade eşyalara kıymet verdiğimizi gösteriyor. — Gece yarısı parayı vermezsek kazazedeleri kurtarmağa giden olmuyor.
Devletçiliğin milli bünyemiz İçin zararlı olduğuna değil, faydalı olduğuna kaniiz. Bununla beraber, devletçilik de ticaret şartlarına uymalıdır; İmtiyazlı bir mevcudiyet halini almam alıdır.
♦ ♦¥
Fena işleyen devletçilik
Tiirk Armatörler Birliği faaliyet gösteriyor. Tiirk denizciliğinin İnkişafı hakkında dilekler hazırlayıp bîr broşür olarak bastırdı ve alâkadarlara sundu. Mânası büyük olan bu küçük eser gezden geçirilince, — ana fikri itibariyle doğru olan — devletçiliğimizin ne fena işlediği bariz şeklide göze çarpıyor.
Armatörler Birliği, neşrettiği broşürde, Türk, denizciliğinin Sultan Hamli, devrinden, beri geçirdiği İstihaleleri kaydediyor vc devlet İnhisarcılığım şöyle hicvediyor:
— Elr türlü kazanç temin ede-mlyen, her on beş yirmi senede bir hazîneden aldığı paralarla gemi kadrosunu V9 blnnetlce sermayesini yenileyen vo keza her sene hazîneden yüz bin liralık yardım gören seyrJse-fain tdaıesl, mail bakımdan zor duruma düşerek ve 1931 - 32 yılında ik-I tisat Vekâletine gönderdiği tahrifatta hulAsaten: «Armatörlerin rekabeti yüzünden aylık ödeyemlyecCk, gemilerin zaruri tamirlerini yapamayacak bir vaziyete düşmüştür.» diye bildirilerek: «Bu halden kurtulmak İçin Türkiye sularında posta vapurculuğu İnhisarının kendisine verilmesini» İstemişti.
O şıralarda nakliyat Halleri şöy-leymlş: Yaprak tütünün bir tonu 2 lira, İç fındığın bir tonu 1 lira.
Halbuki, Seyrlsefalnin zarar iddiası karşısında, armatörler, maliye şubelerine ödedikleri kazanç vergisi makbuzlarını göstermişler. Scyrlse-falnln gemileri daha büyükken ve gördüğü kolaylıklar pek çokken tüccarın armatörleri niçin tercih ettiğini sormuşlar. Fakat onların dediği olmamış. Deniz nakliyatı devlet inhisarına alınmış.
•**
2239 saydı kanun
Türk armatörlerinin inkişafın..! darbe vuran 2230 sayılı kanun böyle-ce çıkarılmış.
Armatörler diyorlar ki:
— Gerçi karalarda demiryollarının bir İnhisar veya İmtiyazı bahis mevzuu olabilir. Yol açmak, köprll kurmak, tünel kazmak, ray döşemek çok bilyÖk masraflara bağlıdır; muazzam işlerdir. Pakt denizlerde kim yol açmış, köprü kurmuştur kİ Denizyolları da İnhisar altına alınabilsin.
Şu acı sözü ortaya atıyorlar:
— Türk vatandaşları ecnebi tebaası gibi muameleye tabi tutulmuştur. Kabotaj hakkı, yani Türk limanlan arasında gemi İşletmek hakkı milli zaferden sonra Tilrklere hasredilmiştir. Halbuki bu haktan devletçilik miiesseselerl âmmeyi zarara sokarak istifade etti. Müteşebbis denizcilerimize mütemadiyen engeller çıkarıldı. Onlar kendi vatan İskeleleri arasında vapur İşletmek hakkından mahrum bırakıldı. 2239 sayılı kanunun, bütün dünyadaki düsturlar arasında bir benzeri yoktur, olamaz da... Rejimi ne Olursa olsun hiç bir hükümet — fevkalâde zamanlarda alınan geçici tedbirler müstesna — kendi vatandaşım tabii boktan mahrum etmez.
Şilepçiliğin yediği darbe
Aynı kanunla şilepçilik İşleri de tahdldedllerek İstanbul limanına şileplerin nakledebilecekleri eşya cinsi, adet itibariyle, tek cinse indlrllrtll?-Ilr. Halen meriyette bulunan bu kanuna göre, Tiirk vatandaşının sahl-bolduğu ve Türk bayrağını taşıyan bir gemi bir Türk limanında jstan-bula ancak bir cins eşya taşıyabilir.
Azami haklar şunlardır: İstanbul ! İni Anı hariç olmak şar tiyle en çok üç Türk limanından bir veya İki. Türk limanına âzami üç cins eşyanın ta-
şınmasına müsaade ediliyorsa da memleket ticaretinin bel kemiğini teşkil eden. İstanbul limanı bundan hariç tutulduğu İçin, bu maddenin memleket iktisadiyat ve nakliyatına ameli hiç bir faydası dokunmamakladır.
Her mesleğin hoşlanmadığı bir kanun maddesi olduğu gibi, armatörlerin de asla hoşlanmadıkları bir 3 üncü madde vs’-djr kİ yukarıda bahsettiğimiz müşkülleri doğmuyor.
Armatörler diyorlar kİ:
— Farzı muhal bu üçüncü madde kaldırılmayıp da bunun yerine İki üç cins eşyayı aynı vapurla naklettirilmek suretiyle genişletilerek tadil edilse bile bunun yine ameli ölç blr-kıyınetl alnuyacaktu. çünkü karışık eşya nakliyatı İki üç cinse İnhisar &t-nıcyip bir scierde aynı gemiye belki 13. belki 23 cins eşya yükletebilmek .l iretinde tecelli eder. Binaenaleyh nakliyatta kolaylık ve ucuzluk İsteniyorsa hu ksnıınun mutlak surette tamamen kaldırılması lazımdır.
Gemilerin garip bir ■yaş tahdidi
Posta yolculusunun inhisar altına alınmasıyla tabi! haklarından mahrum edilen Türk armatörleri, ş'.lepçl-llk İşinde de diğer büyük zorluklarla karşılaştıkları İddiasındadırlar. Bunlar arasında bilhassa yaş tahdidi geliyor,
narlçten satın alınacak yük vapurlarının âzam! 13 yaşında om lası istenmektedir. Çoğunun sermayesi büyük olmıynn armatörler, bu yüzden sıkıntı çekiyorlar. Halbuki yük gemileri için yaş haddi 15 sene olarak gösterildiği halde, yclcıı gemiler! için bu had 28 yaş gösterilmiştir.
Armatörler acı acı şikâyette bulunuyorlar:
— Bu suretle bütün dünyaya Tilr-klyede İnsanlara eşyadan daha ıuı kıymet verildiğini göstermiş olmuyor muyuz?
Diğer şikâyetler
Armatörler, gem! kurtarma İşinden de çok müşteki., şöyle bir vaziyeti anlatıyorlar:
— Türk sularında kurtarma servisine İhtiyaç gösteren kazaların yüzde doksan beşi İnhisar sahasında yüzde beşi serbes sahalarda vukua gelmektedir. İnhisar sahasının dışında vukua gelen deniz kazaları İçin Denizyollarına bağlı gemi kurtarma idaresi armatörlerden peşin para almadıkça kurtarma gemisini tahrik etmez. Gece yarısı haber alınan bir kaza İçin yine peşin para almadan gemi kaldırmaz.
Çıkmazdan kurutluş
Tiirk armatörleri, Türk denizciliğini bıı suretle bir çıkmaz İçine girmiş diye tasvir ediyorlar. Bu çıkmazdan kurtulmak ilzere, 11er! sürdükleri bazı teklifler var kİ, on’.arı da ayrı bir yazımızda belirteceğiz.
Yürük Çelebi
13 üncü okulda m üs amere
Okul - aile birliklerinin kuruluş yıldönümü münasebetiyle çarşamba akşamı Fatih 13 Üncü okulda çok güzel bir miisamCrc verilmiştir.
Öne* okul - aJle birliği yönetim kurulu üyelerinden biri kurulun bir yıllık çalışmaları neticesini anlatan bir konuşma yapmış, sonra öğrenciler. birliğin yeni vücuda getirmiş olduğu muntazam sahne üzerinde başarılı bir mtisamere vermişlerdir.
Mandolin çalan, yavrular ve Türk Oanslarlyle bezenmiş orijinal oku! piyeslerini temsil eden mln! miniler, davetliler tarafından dakikalarca alkışlanmışlardır. Bilhassa birinci sınıf çocuklarının son derece hoşa giden diyalogları nazarı dikkati çekiyordu. Toplantıya gelenler derin bir memnunluk İçinde dağıtnuşlardır, okul -alk birliği üyelerini, öğretmenlerin! ve küçilk yavrulan tebrik ecleriı.
Olimpiyada gönderilecek eserler
Millî Eğitim Bakanlığı hangi eserlerin gönderileceğini bildirdi
Milli Eğitim Bakanlığı, Londrada 15 temmuzla 14 ağustos arasında yapılacak olan olimpiyat oyunları sırasında açılacak olan sanat müsnbakâ-larlyle sergilere memleketimizden İştirak edeceklerin tabi olacağı şartla-■ n tcsblt ederek alâkalı dairelere -jön-| dermiştir. Bu tamime göre sanat müsabakaları, mimarlık, resim, heykel. edebLyab ve musiki eserleri arasında olacaktır. Müsabakaya İştirak edecek eserler, dört yıldan daha önce yan! 1544 dan evvel yapılmamış olacaktır, sergiye gönderilecek eserler, her bö-, lüm için teşkil edilen üçer kişilik jüri tarafından seçilecek ve Londrada İkinci bir seçime tabi tutulmıyacak-t.ır.
Mimarlık, resim, heykel bölümleri için gönderilecek eserlerin 10 nisana kadar Güzel Sanatlar Akademi müdürlüğüne. edebiyat ve musiki eserlerinin de 10 marta kadar Bakanlık Güzel Sanatlar genel müdürlüğüne teslim edilmeleri kabetmektedlr.
Sanat eserlerinin hepsi sporla alâ-! kah mevzularda hazırlanacaktır. Ml-1 marlde şehircilik ve mimarlık projeleri. resimde her nevi resim ve grafik sanatı, gravürler, afiş, diploma, pul ve mühür numuneleri heykel bölümünde heykel, ı-öllef ve madalyaya alt eserler olacaktır. Sergi ve müsabakalara İştirak edecek her millet Londraya 6 mimarlık projesi, fl resim ve gravür. 0 heykele alt eser Gönderecektir.
Edebiyat eserlerine gelince: Lirik eserler. Bunlar türkü, marş, lirik nesirler. kalem tecrübeleri ve balladlar-dır. Dramatik eserler, trajedi; dram, komedi, livre ve fors İle açık hava, tiyatroları İçin piyesler, radyo İçin piyesler, diyaloglar ve senaryolardan ibaret olacaktır.
Epik esesler ise hikâye, masal va destanlara alt bulunmak lâzımdır.
Musiki eserleri: bir veya çok sesli aranjmanlar. türküler, düet-olar, çok sesli şarkılar, bir veya dalla fazla enstrümanlar İçin kompozisyonlar, enştreman, koro, orkestra veya so-Bsllcr için eserlerden mürekkep ola-cakiu’.
Her millet edebiyat ve musiki mıl-sahukasına dokuzar eserle İştirak «tevektir. Memleketimiz . sanatkârları tarafından hazırlanan eserlerden uygun görülenler jüriler tarafından seçildikten sonra Londraya gönderilecek. bunlar oradaki sergiye konulacaktır. Londrada teşkil olunacak milletlerarası bir jüri, her bölüme alt eserleri derecelendirecek* ir. Derece alan eserlerin mükâfatı ollmpl.VATla-!rın açılışında verilecektir. Mükâfat kuzunun sanatkârların İsimleri oîlm-| plvatlarin yapılacağı stadyumda ter-tlboiunacak «olimpiyat zafer töre-nindeı ilân edilecektir Mükâfatlar altın vp gümüş olimpiyat madalyula-rlyle diplomalardan İbarettir.
Edebiyata alt eserler her milletin kendi diliyle yazılacak, ayrıca muhtelif kültür dillerinde hulâsaları hazırlanacaktır.
İskenderun’da gfip salgını
İskenderun 19 (Telefonla) — Grip salgını hâlâ devam etmektedir.
Yüksek tahsil talebe cemiyetleri
Gazetemizin 17 şubat tarihi! nüshasında Yüksek Tahsil Talebe Cemiyetlerinden bahseden yazı hakkında Türk Kimya öğrencileri Derneğinden ve Orman fakültesindeki bir okuyucumuzdan mektuplar aldık. Bu mektuplarda gazetemizdeki yazıda kendt cemiyetlerinden bahsedil memesinden dolayı teessür duyulduğu ifade edilmektedir. Bu münasebetle şunları açıklamayı lüzumlu gördük:
Mezkûr yazının başında da tasrih edildiği gibi yazı sadece komünizm mevzuunda sık sik İsimleri geçen başlıca birliklerden ve birçok fakültelere şâmil olan derneklerden bahsetmektedir. ÜT.B nln G fakültede, M. T. T. B. nln 4 fakülte ve Yüksek Ticarette, T.Ü.T.B. nln Teknik üniversitenin bütün fakültelerinde, Y, T. G. D. nln üniversite ve Teknik üniversitenin birçok fakültelerinde ve Güzel Sanatlar akademisinde Azalan vardır. Bu İtibarla yazı yalnız bir fakülteye münhasır olan cemiyetleri hedef ittihaz etmemişti. Mamafih bu münasebetle gaye ve faaliyetleri hakkında biz! tenvir eden Türk Kimya öğrencileri Derneğine ve Orman fakültesindeki -ıknyucumuüa teşekkürlerimizi bildiririz.
İSTANBUL HAYATI
Ucuzluk fısıltısı, zam narası!
Bunun böyle olacağı belli İdi zaten. Yüksek Devlet makamlarının verdikleri kati teminata rağmen, kömür flütlerine yapılan zammın hayat .artlarına da mutlak surette tesir edeceğini, geçim zorluğunun artacağını, mustarip halkın omuzlarına yen! bir pahalılık yükü bineceğini söylediğimiz zaman;
(— Her şeyden pirelen!forsunuz, neticeler hakkında kötümser davranıyorsunuz. İddianız tamamı le yanlıştır, bu seferki kömür- zammı hayat pahalılığına katiyen tesir etmlyecek. halk zarar gürmlyceektlr. Bunun için İcabetten tedbirleri aldık.»
Diyenler, sökerimizden sinirlenenler oldu. Fıkra meşhurdur: Vaktile adamın biri traş olmak üzere iskemleye oturunca berbere sormuş:
| — Saçlarım ak mı, kara mı?
Berber gülümslyerek:
— Biraz sabret, demiş. Kesilip önüne düşünce görürsün.
Kömür zammı İşinde de saçların akı, karası önümüze düştü. Yüksek makam, kömürün .n büyük alıcıları Devlet Denizyolları, Demiryolları! ve fabrikalar gibi resmî teşekküller olduğmu İleri sürerek; 'Bu zammın ç.Tektlrdl-ğl farkı; hisscttirmekslzln Devlet iktisadi teşekkülleri /e işletmesi, aralarında hususî tertiplemeler yaparak eriteceklerdir.» demişti, îşle, lâfla peynir gemisi yüriiml-yeceğine iyi bir misal daha. Zam farkını aralarında eritecekleri söylenen Derlet miiesseseîerinden Denizyolları İdaresi oyun bozan-hkta başa geçti, kömür zammının haftasına varmadan dış deniz seferlerjndc vapur ücretlerini yüzde on zam yaptı.
Onun ardından İstanbul elektik idaresi de bayrak çekti. Havagazı ve elektrik Halterine zam yapmak için tetkiklere girişilmiş. Dazı gazetelerin verdiği bu havadis üzerine kendisine müracaat eclilen umum müdür, kurnaz bir diplomat umumi efkârı
yatıştınp altştırmuğa çalışıyor. Heniiz bu hususta verilmiş kati bir karar ol » .ad nı söyledikten sonra ilâve ediyor:
r— Mamafih bu rmvzn üzerinde bazı tetkikler yayıyoruz. Vazl-’-. t gazetelere oildirilccck derecede tekemmül etmiş değildir.»
Evet, bay müdürün dedikleri doğrudur. Öteclenberi bit işlerde tutulan vol, her şev uuo bitlikten sonra ı.? etelere, yani efkârı vmumiyeve emr! vaki halinde bildirmektir Bu usul, resmi müesseselerin üat zammı politikası haline geldi, şimdiye kadar yapılan tamlar hep bu şeklide oldu. Evveld şayialr ı tekzip, biraz sonra tevil gevelemeleri ve nihayet tepeden hur • z;.m tebligatı. Kömür zarımı do bövle yapıldı, vapur iarlfeîeri de böyle yükseltildi, elektrik ve havagazı fi »tleri de jvm seld'de arttırma yolunu tuttu
Kömür zamınırırl-m mütevellit su tarife yükselişleri bize resmen bildirilenlerdir Bir de bunlara zincirlenerek ı ııumî piyasadaki ilânsız. tebiıysiz. vilks dişleri göz önüne getiriniz.
Hayatı ucuzlahnak için bir ko-’i-işvon kurulmuştu. Hâlâ oradan bir ses çıkmamasına, müspet bir kımıldanış belirmemesine bakılırsa komisyon oır işe ters taraftan başladı galiba. Her ucuzluk fısıltısının ardından bir zam narası yükseliyor.
Tutulan vol çıkmaza doğru gidiyor. Allah encamım hayır eylesin.
Cemal Refik
Trabzonıuı kurtuluşunun yıldönümü
Trabzonun kurtuluş yıldönümü münasebetiyle şehrimizde (Trabzon liselerinden yetişenler cemiyeti) tarafından 2 şubat 1948 pazartesi akşamı Eminönü Halkevi salonlarında saat J8 den 21,30 a kadar devam etmek’i'tzero büyük bir folklor günil ter-tlbedllmlştir.
Töreni Pr. Kâzım İsmail Gürkan (Trabzonun Milli Mücadeledeki rolü) mevzulu bir konuşmaslyle uçacaktır.
Muhtelif milli oyunlardan başka ses sanatkârı Hamiyet Yiiceaea v« arkadaşları programa iştirak edeceklerdir.
ŞEHVETİN SIHSI ?
19-18 yılının cn güzel tercüme
romanı .
PEK YAKINDA ..
AKSAM
Yazan-, Prof. Cafer tahr
A merikfiaa
kırmızı kuş
tavıik fabrikası
Macar piyanisti İmre Ungar
Kümes hayvanlan nasıl yetiştirilir ?
nbui halkınıu sabırsızlıkla beklediği gün geldi! Yalnız şehrini dn değil, saikın ve Orta Avrupania
EN BÜYÜK. EN GÜZEL ve EN İHTİŞAMLI ATLA
Sinema ve Tiyatrosu
BUGÜN KAPILARINI SAYIN BALKIMIZA AÇIYOR 111» program:
Macar piyanisti İmre Ungar İlk konserini 17 şubat 1048 »alı akmamı Melek sineması »tonunda verdi. Piyanist bundan birçok yıllar öncede memleketİmtea gelmiş »e sanatına karşı alâka uyandırmış.. Geniş salonu dolduran halk bu İlginin şahidiydi.
Piyanist hnre üngar’ın çaldığı eserler ve sanatı hakkmdakl görüşümü yazmadan önce bir noktayı aydınlatmak İsterim: İki yaşında gözlerini kaybeden İmre üngar’ın konserine belki de tecessüs salkasiyle gelmiş olanlar bulunabilir. Yakınlarımdan birisiyle konuşurken, ince el İşlerini ustalıkla yapan Amalardan bahsetmiş. böyle bir piyanistin göstereceği maharetin de nihayet ou çeşit bir ustalık olabileceğini hissettirerek İmre üngar’ın sanatı hakkın-dakl şüphelerini beltrtmlştL Bu piyano kcnserlne ister tecessüs salkaslyle, İster piyanistin sanatını küçümseyen peşin bir hükümle gelmiş olsun; parmaklarını birkaç yıl piyanonun tuşlarına değdirmiş olan, yahut sanatla İlgisi bulunan her dinleyicinin şu hakikati teslim etmesi gerektir kl. göz nurunu kaybetmiş olan tmre Ungar şu yakınlarda dinlediğimiz herhangi bir piyano sanalkârlyie boy ölçülebilecek değerdedir.
1932 yılında Varşovadald milletlerarası Chopln müsabakasında birinci mükâfatı karandıktan sonra İmre Üngar’ın şöhreti memleketinin »nurlarını »şrniş ve Avruponın birçok mühim sanat merkezlerinde verdiği kon-■erlerle Üzerine dikkati çeken bir sanatkâr olmuştur.
Macar piyanisti İmre Ungar İlk eser olarak Bach'ın Fantalsle ehro-matlrçue ve FugUe’ylni çaldı. Fantalale kıınunda eserin karakterine uygun âdeta bir İrticai havasının estiğini duyduk; eserin bu kısmına dramatik bir eda vermekle beraber eserin İnce nüansları belirten bir renk üstadı olduğunu da gösterdi. Sükûnetle başlıysa Fugue etrafını saran yarı karanlık havadan yavaş yavaş sıyrıldı; ve parlak bir inkişaf gösterdi.
Mozart’ın sonatı İnce İşlenmiş nefis bir sanat eseriydi. Bir çocuk saf-vetl ve neşesiyle gülümşlyen, coşkun bir sevinçle hayatı kucaklamak lsîl-yen, ve içinin aydınlığını güle söyleye dalga dalga döken böyle bir eseri sanatkâr, içine gömüldüğü karanlıklar arasından bol ışıklı renklerle, bu canlılık ve bu tazelikle nastl çekip çıkarabildi!..
Beethoven'in op. 110 sonatı en Rİ1-ıel piyano eserlerinden birisidir. İlk ( harekottek! melodide biraz gluck ı renklerini taşıyan hakiki bir arla ka- ; rakterl var. Bu kısmın devamı soyunca âdeta bir konuşmayı andıran yer yer sert, şiddetli ve yer yer Adeta taflhzalı alaylı pasallar dinliyoruz, tklnef hareket olan Molto allegro, bundan önce bestelediği op. 10!) piyano sonatında da olduğu gibi. İlk ve sor. kısımların melodik karakterine bir tezat teşkil etmek düşüncesiyle yazılmıştır: Beethoven’in birçok piyano eserlerinde (sonatlarında) t/r-döSümü? Scherzo’mın rertnl atan bir fctermrzzo. Son hareket olan Ada-glo ma non troppo'da teine gtrecefil-mlz hsvayı önceden hazıriıyan bir kaç mezürden sonra biri Arloso’ya doğru götüren recltatlyo duyulur-Arlcıso’da İnsanlığın ıstırabını benliğinde duyan ve bunu ta içten gelen
hıçkırıklarla sarsıla sarsıla ifade eden büyük sana t kir m seviyle, yariyle başbaçayız. Fakat hayata tekrar dönüşün ifadesi olan Fugue. ânj bir kararla işitilmeğe başlar. Karanlıkların İçinden göz kamaştıran parlak bir ışık halinde yükselen Fugue, oiraz sonra yerini yine Arloso'nun acıklı havasına ter keder. Bu defa melodi âdeta nefes nefesedir; sönmek Üzeredir. Fakat her şeye rağmen sanatkârı ayakta tu Un ve hayata bağ Uyan kuvvetli bağların sembolü olan Fugue yine hafif hafif duyulmağa başlar: ve yeniden can bulan İnsanı hayata kavuşturan bir kuvvet ve kudret hamlesiyle eseri sona ulaştırır.
Piyanist tmra Ungar eserin İlk kısmındaki melodik karakteri muvaffakiyetle belirtti. Orta kısmı canlı ve koyu renklerle süsledi. Son kısımda bestecinin ıstırabını paylaşan piyanisti dinledik; ve Fugue’de her acıya rağmen yaşamak İçin kollarını hayata açan sanatkârı gördük.
Büyük Macar bestecisi Bela Bar-tok’un Mikrokosmos'undan alınmış sekiz parça,. Bir çoğumuzun alışık olmadığı yepyeni bir görüş ve duyuşun mahsulü.. Kimisinde milli ve mahalli bir renk ve ritim canlılığı, kimisinde halk melodisini ön plâna alan bir düşünce, ve kimisinde canlı, kıvrak bir raks havası hâkim.. Bu mini mini parçalarda bestecisinin sanat anlayışını ve kuvvetli sanat karakterini görüyoruz. Piyanistin bls olarak çaldığı yine Bela Bartok’un (Rumen dansları) da bizde bu tesiri kuvvetlendiren eserlerdendir.
İmre üngar’ın Choplnl çalışı, — programına koyduğu «serlerden başka aynı besteciden bls olarak çaldığı birçok parçalar dahil, — kuvvetli bir teknikle samimi ve duygulu bir İfadenin el ele verdiği bir mükemmellik örneğiydi. Bol bol Chopln'ln eserlerini çalan piyano sanatkârları çalışlarlyle, bu besteciye karşı çok defa bir alâkasızlık, hattâ bir usanç havası yaratmaktan hâil kalmıyorlar, Chopln mİ? deyip dudak büken müzikseverler bile gördük. İmre üngar’ın Choptn’l çalışı bu türlü düşüncelerin yersizliğini İspat edecek değerde idi Programına 'koyduğu bir Nooturne, bir mazurka, üç Ecp&saJse ve İki Etu-de’den başka bls olarak aynı besteciden çaldığı birçok parçalar, dinleyicilerde her an artan bir alâka uyandırmaktan geri kalmadı. Dakikalarca salonu dolduran .alkışlar, değerli Ma- uıcı(kuu. J£H,„TQll car piyanisti İmre üngar’ın sanatına faşm kümesleri münasip bir yere karşı duyulan takdirin hakiki ifade-, lonlayjp bir merada beslen melesidir. -jji-
Avrupa ve Amerikada kümes hayvanlan İki suretle yetiştirilmektedir. Birisi geniş (eriensive) veya mera usulüdür. Dar (ltı-tensive) veya fabrika usulüdür.
Mera usulü — Büyük çiflikler-de ve arazisi geniş olan yerlerde _ . w
kümes hayvanlanma serbes ye- elan memleketimizde tu usulün tlştirllmcst demektir. Böyle bü-jyapılması çok iyi bir netire vere yük çiflikJerde çok miktarda ta- ceğm-: hiç şüphe yoktur. Faik, vuk sürüleri beslendikleri zaman ol?ı. mevcut tavukların sayısına göre'lamı
ancak kışın yerde çok kar tutmı-yan memleketlerde yapılabilir Bu usule yalnız kar değil ziraati çok ileri giden ve zeredlüniş boş yeri kalmıyan memleketlerde tavuklara geniş yerler vermek sürelik yapılmaz. Arazisi geniş
_ . Fazla
ırak bizde tavukların yuınurt-, _ laaı İçin yedirilmesi gereken
on beş ve yirmişerlik sürülere gıdaları en ziyade et gibi hayvan ayırmak içLn ayrı ayn kümesler yiyecekleri bulup yedirmek zer yapmak mecburiyeti olduğundan i olduğundan tavuklara kurt: so-bu tarzda yapılan tavukçuluğa hıcan ve her çeşit haserat gibi (Koloni usulü) namı verilmekte-. heyvanl yiyecekleri dışarda, me-dir. ' r2da buldurup yedirmeğe çalış-
Bu kolonJ usulü arazisi geniş malıdır.
olan memleketlerde çok iyi neti-j Dar veya fabrika usulü— Bu çeler vermekte ve çok kârlı olan usul şehir civarında arazisi dar bir usuldür. Bu usulün faydası .
çoktur:
1 — En büyük faydası tavuklara yumurtlaması İçin verilmesi gereken gıdaları meralarda masrafsızca kendilerinin bulup yemeleridir.
Tavukçulukta en büyük masraf yem parası olduğundan bu _
veçhile yemden kazanılması çok pıldığına göre değişir. Eğer şehir önemlidir.
2 — Mera usulünde kümes hay vanlan güneş ve havada, serbes bulunduklarından daha İyi yiyorlar. Ve hastalıklara daha iyi dayanırlar.
3 — Koloni usulünde tahtadan yapılan küçük küçük kümeslerin daha ucuz yapılması; İstenilen bir yere kaldırılıp nakledilmesi ve İcabında sökülüp tahtalarının başka bir İş için kullanılması.
4 — Bu usulde tavuklar daima dışarda bulunacağından bakılmalarının daha kolay olması;
5 — Tavuk sürülerine bırakılan yerlerin yavaş yavaş gübrelenin eleri sayesinde toprağın kuv vetlenmesi.
6 — Koloni usulünün diğer bir faydası da vazın ayn ayrı kümes ve merada yaşayan tavukların
Cok kârlı olan bu koloni usulü
I
Fikri Çiçekoçlu
Macar Elçisi M. Gutacy Gyorgy, Macar sanatkâr: İmre Vngar’ı tebrik ediyor.
I( UMRULA K
Aşk ve macera romanı
rnaan; CEMAL REFİK Tefrika No. 28
.-ı- 1
— Bu mevzu üzerinde dıırmiyahm artık, şimdi gelelim benim ricama.
— Mühim bir şey değil, Sadi beyi Dayınız, sizin uzun zaman Adaya gelmemeniz! merak ediyor, dışarıda bîr kadınla alâkadar olmanız İhtimalini düşünüyor. Benim sizinle konuşup mümkün olduğu kadar malûmat almağa çalışmamı arzu ettiği İçin bu gece sizi ısrarla düğüne çaŞrnnış.
Sadlnin dudakları acı bir hande He kıvrıldı:
— Ben ve kadın .. Heyhatl
— Bunu ben de biliyorum, Sadi bey. Fakat sizinle hiç değilse karşılaşıp konuşmuş gibi görünmedikçe dayım-oa bir şey »öyll yem ezdim tablL
— Peki, bu görüşmeden sonra ne eevap vereceksiniz?
— Bizce mahzur yoksa, elemli maceranızdan kısaca bahsederek evlenmemeğe kati karar verdiğinizi söyle-
rim. Siz de önümüzdeki hafta Adaya gelince şimdiye kadar hatırından çıkamadığınız arkadaşlarınızın davetlerine gittiğinizi söylersiniz.
Akşamdanberl onların her hareketlerinden türlil mânalar çıkaran Rai! bey, bir aralık bahçeye çıkmış, etrafı gözetüyerek İlerlerken, dalından büyük bir mavi ampul sarkan a-ğacuı altında Fahrlyenln neşe ile SadlnLn elini sıktığını görmüştü. Bir müddet onları seyrettik ten sonra döndü. Gördüğü manzara, zihninden atmağa çalıştığı şüpheleri büsbütün kuvvetlendirmişti. «Nedir bu muamma? Biraz evvel Sadlden nefret eden, yanından kaçmak lztlyen Fahriye şimdi gülerek onun elini sıkıyor. Vaziyet neden değişti? Yoksa ısrar ederek Ou gece Sadlyl buraya getirmekle büyük bir hata mı İşledim? Nihayet Fahriye bahçede onun lğfalkâr sırna-
KISMET
il ve İngilizce orijinal kopya) Boş Rollerde: MARLENE DİETRİCH — ROÎİALD COLMAN
-r 2 _ ı.ı$ _ 6.43 — fl.15
•IS. Gişeler sabahlan saat 10 dan İtibaren
KEMAN - PİYANO KONSERİ
.'at 1043 Paz ateşi saat 18 d SES TİYATROSUNA.
Orhan Borar - f. itnat Fenmen
Programda: Bach, Eeethpven, Schubert. Poniridis FÎATLER: 300 — — 120. Talebeye t
AŞKTAN’ da
MOTORi OU S
olan yerlerde kümes hayvanlan yetiştirmektir. Bu usulde muvaffak olmak İçin çok dikkatli ve tavukçuluk sanatını bilmek ve tamamen tatbik etmek gerektir. Bu fabrika usulü de kiimes hayvanlan yumurta ve yahut cins piliç ve tavuk veya süs ve dövüşken horozlar yetiştirmek için ya-
Eyüp Halkevinin onuncu yılı
Eyüp Halkevi, kuruluşunun onuncu yılını tamamlamıştır. Bu münasebetle Halkevlnde bu pazar gündüz ve gece zengin ’ programlı bir kutlama töreni tertlbedllmlşltr.
On »enedenberi bütün kollan faaliyette bulunan Eyüp Halkevi uzak bir semtte bulunmasına rağmen mu-hitln münevver gençlerini bir araya1 toplıysrak birçok faydalı işler başarmıştır. Ev'ln Onuncu yılı münasebetl-le yeni bir Halkevi binası inşan İçin mevcut gayretler arttırılmıştır.
i civarında yumurta için tavuk i besi en ilecekse 10 - 15 tavuktuk .ayrı ayrı İki İki buçuk metre ge-'nişliğinde ve üç üç buçuk metre uzunluğunda pencereli havadar i kümesler yapmak ve tavukların 'gerinmeleri için 200 metreden daha fazla bir yer ayırmalıdır. Ve tavukların yumurtlatmak İçin hayvan! gıdaların mutlaka verilmesi şart olduğunu unutmamalıdır.
Bizde et, işkembe, kan gibi hayvan! gıdanın tavuklara verilmesi İhmal edilmekte olduğundan pek çok kişiler besledikleri cins tavukların m kışın yumurtlamadıklarından şikâyet ederler.
Tavukların yumurtlaması İçin yem olarak yalnız mısır, arpa vermek kâfi değildir. Yemlerine et gibi hayvan! ve kemik tozu, İstrid ye kabuğu gibi madenî .ve yeşillikler de verilmedikçe vumurtla-mıyacaklan gayet tabiidir. Bu hususta Icabeden İzahat vatanda çıkacak olan (Son sistem tavukçuluk) kitabımda yazılmıştır. Et veya cins piliç ve tavuk yetiştirip satmak için en muvafık usul fabrika usulile tavuk yetiştirmek usulüdür.
Amerikada her çeşit kümes hayvanlan yetiştirmek İçin pek çok fabrikalar kurulmuştur. Tavuk. hindi, ördek fabrikaları İrimler! verilmektedir. Bunlardan en meşhuru Nevyorkta (Kırmızı kuş) namile resimde gördüğünüz tavuk fabrikasıdır. Senede dört milyon piliç yetiştirip satmakta-(dır. Satışı ”almz Amertkaya ' münhasır değildir. Dünyanın her
şıklıklarına mağlûp mu oldu? Hele biraz daha sabır ve dikkat... Bununa bakalım şu işin.»
Ertesi akşam yemekten sonra köşkün balkonunda karı, koca karşı karşıya okltuklara oturdular. Ralf bey bitmek üzere olan sigarasını bir nefes daha çekip flskellyerek bahçeye fırlattıktan sonra yenisini yaktı.
— Eee, anlat bakalım. FahriyeI İbrahim beylerin düğününü nasıl buldun?
— Düğün eğlenceliydi. Fakat hem hava »çak, hem selon çok kalabalık olduğu İçin İnsanı bunaltıyordu.
— Hakikaten İlk defa sen çok sıkıldın, fakat sonra açıldın.
— Evet, terim kuruduktan sonra bahçeye çıkınca rahatladım.
Raif bey gözlerini karısının yüzünden ayırmıyor.
— Fahriye! Ean.a bir şey söylesem inanır mısın?
— Anıma tuhaf sual. Bilmediği şeye inanıp İnanmıyneağmı nasıl kestirir insan?
— Böjilyeceğlm şey daha tuhaf. Dün gece senin evvelâ fena h3İde sıkılman. sonra birdenbire açılıp neşelenmen bana pek garip geldi. Ne der-
İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatrocu Saat 20 de Dram Kısmı
EVİN ÜSTÜNDEKİ BULUT Komedi Kısmı BÜYÜK CEMAAT
MAKSİM'de Muammer Karaca Opereti KÂTİBİN KARISI Revü operet: Saat 2U.30 da Telefon: 42633 UnnnMUtlf*» ............................
$
tarafına istenilen yere göndermektedir. Geçen yaz Büyükada-da oturan tanıdığım bir zat bu fabrikadan tayyare ile damızlık (RodJand) cinsi tavuk ve horoz getirmiştir.
Kümes hayvanlarının gıda hususundaki önem ve kıymeti hasc-blle bugün Amerikada böyle kü-ı mes hayvanlan yetiştirip satan yüzlerce fabrikalar vardır. Âdeta' diğer eşya fabrikadan gibi her, gün kuluçka makinalarlle binler*; ce piliç, hindi, ördek ve kaz çıkarıp satmakta ve milyonlar kazan-, maktadırlar. Neşrolunan resmî bir rapora göre Amerikada (1935) senesinde 624 milyon ve 148 bin piliç ve yine o spne otuz milyar yumurta istihsal edildiği İlân edilmiştir.
Biz köylerimizde kümes hayvanları yetiştirmek için tavuk veya hindinin kuluçka olmasını beklemekteyiz. Ve aşağı yukarı kendi kendine İptidaî bir halde yetişen ve mecmuu ancak on beş milyon tahmin olunan kümes hayvanlarımızı bulaşık hastalıklardan muhafaza edemiyoruz.
A İlk okullarda okuyan yotou; v( çulda ra yardım cemiyetinin 1M3 yı kongresinin 21 Şubat 1948 enmarte günü saat 14 de cemiyet merise m dc yapılacağından üyelerimiz' ririerlnl rica ederiz.
* Eminönü Haikevıııde. IL>( yıldönümü — Halkevlerinin yıldönümü münasebetiyle fiminvnu Halkevi 22 Şubat 1948 pazar eu j büyük bir kutlama merasimi hazırlamıştır.
Programa gorc gündüz saat 15» de An kamdan naklen açış sözü dinlenecek bilâhare Dr. Tarık Z. Tunaya Halkevlerinin önemini anlatan bir konuşma yapacaktır. Konferansı Ziya Aydıntan İdaresindeki mandolin orkestrasının konseri tnkibedeçektir.
Aynı gün saat (15.301 da Evin Spor salonunda spor gösterileri yapılaca-tır. Akşam saat (20.30) da Doğan H, Aker'ln (Halkevleri) mevzuunda konferansını ta kİ beden Türk Musikisi Kolu büyük bir konser verecektir
Davetiyeler Ev Bürosundan alınabilir.
t D. P Kumkapı Kadirga semt, ocağı başkanlığından: O^ak üyelerimizle bazı hususlar hakkında görüşmeli lüzumu hasıl olduğundan ocağımıza mukayyet üyelerimizin 22/2,048 pazar günü saat 14 de Ocak lokalimize teşrifleri rica oludur.
«Sen kim gelesin meclise /(•(,’ ü yer mi bulunıi'(r~»
diyen şair
Hiç şüphesiz bir milli piyango biletini ve onun getireceği onblnlerce, yüzbînleree limvı kastetmiştir.
Vı
.9
TEŞEKKÜR
Aile büyüğümüz Tokatlı : Meclt Baç’m vefatı münasebeti^ semize merasiminde bulunan; mektup, telgraf ve telefonla veya bizzat gelerek büyük acımıza iştirak eden aziz akraba ve dostlarımıza teşekkürlerimizin İblâğına muhterem gazetenizin delâletini rica eyleriz.
BAÇ AİLESf
sin?
Fahrlyenln dudaklarında işveli bir tebessüm belirdi.
— Demek dun gece hep beni kontrol ediyordunuz?
— Tabii değil mİ? Karısını seven bir erkek öyle yerlerde daha yakından alâkadar olur.
— Benim halimde hiçbir gariplik yoktu. Orada da söyledim ya »İze, ilk zamanlar biraz rahatsız gibiydim. Ürperme geliyor, ter ntantım basıyordu. Her halde Adadan Hayadrpaşaya kadar vapurun güvertesinde rüzgâr dokundu.
— Fakat sonra birdenbire iyileştin, neşelendin.
— öyle oldu. Galiba dansederken boşanan ter kurtatdl beni. Terim kuruduktan sonraBbahç«ye çıkınca açıldım.
— Ne yaptın, bahçede Eadlye o me-sele5'l açabildin mİ?
— Evet, uzun uzun konuştuk. Evvelâ kaçamaklı cevaplar yerdi; fakat nihayet söylettim.
_ Öyle mi? Alâkadar olduğu kız hakkında, malumat alabildin mİ?
_ Maalesef, mesele bizim tahmin ettiğimiz gibi değil, Raif bey,
— Nasıl? Bizden habersiz evlenmiş
mİ yoksa?
— Hayır. Sadi beyin hiçbir kadınla alâkası olmadığı gibi evlenmeğa de niyeti yok. .
— Evlenmeğe niyeti yok mu? Neden?
— tşln o tarafı pek acı. Badi bey vaktiyle Muallâ İsminde bir kızla sevişmiş. birbirlerine âşık olmuşlar.
_ Runnunn.. Vaktiyle böyle bir dedikodu benim kulağıma da çalınmıştı,
— Bonra kıı ölmüş. •
— Yaaa'_ Bunu duymamıştım.
— Evet, Ralf bey. Kız ölmüş, fakat Sadi bey hâlâ onu seviyor.
— Allah AltahL. Amma saçma lâf. ölü sevilir ml. yahu?
— Kızı çok seviyormuş. «Onun M" kı benim İçin mukaddes bir hâtıradır» diyor.
Ralf bey dirseklerini masaya, çenesini yumruklarına dayayıp bir müddet düşündükten sonra mırıldandı;
— Bu da bir muamma. Bakalım sonu neye varacak?
— Sonunu beklediğini? nedir. Ratl bey? Bevgllisl dirilecek değil ya?
— Hayır,.. Belki sonradan fikrini değiştirir, demek İstiyorum.
— Zannetmem. Sadi beyin kararı
kati «Muailâ’nm aşkı ömrümün sonuna kadar kalbimde ynşıyacak O temiz aşkıma başka kadın karışamaz» diyor.
Fahriye, yavaşça içini çekerek, başını koltuğun arka kenarına yasladı. Zihni gene aşka dalmıştı: «Sadlnln hayatına Muallâ karışmasaydı, be!'*i İlk aşkı benden tadacaktı... Belki mesut olacaktım. ’
Karısının hareketlerini gözden ka-çırmjyan Ralf bey de zihninde çengellenen İstifhamları kendi' kendine cevaplandırmağa çalışıyor: «Bu ne demek? Karım biraz evvel e .dürüst konuşuyordu, Sadlnln aşkından bahsederken birdenbire değişiverdi. Dün gece İbrnhjm beyin hailesinde baş başa konuşup uyuştuktan sonra beraberce uydurdukları masalı mı anlatıyor bana? Sadlnln kalbin d e aşk malûm. Nihayet Fahrİyeyi mağ-lûb etti, sonra da ben! İğfal Kin mevhum bir kadın ismi ve uydurma bir Ölüm masalı hozırlıyarals İşi onunta. örtmeğe karar verdiler. O perdenin ardında istedikleri gibi ûyruyac:’kl?.r... Fakat hayır. Ben buna mey'an ver-mlyeceğim. Aldanmış gibi görüne?er im ve elbet bir gün yakalıyocağım onları. O zaman yapacağım! ben btlHlm.» (Arka?! var»
Mahatma Gandhi
Serbes Sütun.
=•
DÜNYA
Joe Louis haziranda boksu bırakıyor
Dünya şampiyonu bokstan dört milyon dolar kazandığını söylüyor
ca hayli uzun «(İrecektir. Fakat en yüksek silâhlarla, hattâ atom bombasüe dahi yapılan harpler de dünyaya henüz sulh, getirememişi eritir. Mamafih,, gittikçe dünya nizamına hâkim olan İktisadi kuvvetler, sanayiin yüksek derecesine erişen milletler her halde Milletlerarası bir Batyagraha aramaktadırlar. Bunun aksinin, İnsan cinsinin imhası olacağmı cn ciddiden en mizahi ve gündelik yazılarda iddia edildiğini görmekteyiz ve bundan dolayı Gan-dhTnln Ahlmsa ile Satyagrahası, Garpta bütün muhayyileleri harekete getiren iki yemin diye telâkki edilmek lâzımdır.
Oarp âlemini «a çok alâkadar eden Gandhinln Satyagralıa (pa- ■ df - mukavemet) tdlr. Bunun m çok Garbın grevlerinden, boykot- ı ianndan iüıam alan Şarka rnah- ı «us bir metot olduğunu «»bul et- ; mek zarurîdir, Hindistan bunu . f-anrihi ra manın da nasıl ecnebi ı idaresine karşı kullandıysa, müs- ! tekil olduğu zaman, Asya! zihni- : yeti e hareket eden herhangi yer- ( il diktatörlere karşı da kullan- ı mağa çalışacağında şüphe yoktur, Hint münevverlerinin hemen ■ 1 pri bu hususta bana şunlan söy lemislerdir: Hindistan hür olmak, ve hiir kalmak isterse mutlak Asyai istbdadı kökünden söküp atmağa mecburdur. Bunu idame ettiren millet er geç ecnebi tahakkümüne boyun eğmeğe namzettir. Bir milletin İçinde hürriyet olmazsa, istiklâli dalma tehlike İçindedir.
Garpta bu mesele üzerine ciltler dolduran eserler yazılmıştı. Son zamanlarda A. Hıucriy (Öim, hürriyet ve sulh» unvanlle 1946 da neşrettiği ve dünyaca şöhret' kazanan eserinde bilhassa Gan-dhlnin Satyagrahasına uzun uza-] dıya temas etmiş, nasıl tek sulh metodu olabileceğini uzun uzadıya münakaşa etmiştir. A. Huıely’ ye göre. Garp cemiyeti bu metodu dalıa büyük bir muvaffakiyetle tatbik edebilecek bir kudrete ve zihniyete maliktir. Hattâ, istibdat ve zulümden en fazla canlan yanmış olan Alman milletinin bir gün bu metodu en büyük bir kabiliyetle tatbik etmesi İhtimali olduğunu da söylemektedir.
Ahlmsa (şiddet - sizlik) de bugünkü Garp filozof ve âliminin en çok meşgul olduğu bir konudur.
Ou dokuzuncu asır mütemadiyen Darvin'in «The survlval ol the filesi» [*] cümlesini bir tek, mânada kullanırdı. Yani «en çok; intibak eden» kelimesi, en kuvvetli, silâhlı ve muharip diye tefsir edilirdi. Halbuki birinci büyük dünya harbinden sonra (en çok İntibak eden) İn komşu-larlle İşbirliği yapmağa en müsait ve en çok kabiliyet! olan diye tefsir edilmeğe başlamıştır, işbirliği (co-operatlon) kelimesine İlâve olarak simdi de lnterde-pendence (birbirine muhtaç) kelimesi çok kullanılmaktadır. İşte bu İkinci tefsirin hâkim olduğu ilim ve fikir eserleri bugün «onsuzdur, Burada milletler - arası en büyük şöhret ve ilim sahiplerinden biri olan avhttehead’ln «İlim ve modem dünya» adlı eserinde bu tefsiri nasıl yaptığını ifade eden bir pasajın tercümesini veriyorum:
«Dünya tarihinde muvaffakiyet, şiddet metotlarında İhtisası olan cinsin değildir. Hakikat halde. tabiat en evvel müdafaa İçin kalırı kabuklu hayvanlar ortaya atnuş daha sonra büyük hayvanlar vücuda getirmiştir. Fakat daha küçük, kabuksuz, sıcak, hassas, çevik hayvanlar yeryüzünü bu canavarlardan temizlemişlerdir.. Şiddet kullanmak gayeye
vâsıl olmağa mânidir. Şiddetin en büyük kusuru lş-b!riiğlne engel olmasıdır. Kısmen emniyet, kısmen de İhtiyaçlarının temini için her yaşıyan mahlûkun bir dost muhite ihtiyacı vardır. Şiddet, içtimai hayatla telif edilemez.»
Büyük hi zatını, vanların âlimlerin da müdafaa ve emniyet lcln bunların muhafazan zaruri olduğunu görmeleri lâzımdır kanaatindeyim. Fakat kudret ve teknik dstllnlüğünün de bir milletin İstikbali İçin kifayet etmediğini, ikinci büyük dünya harbi ispat etmştlr. Bundan dolayı. Garbın Bat.yagrahası olabilecek mctodlar aranmakta, cn büyük kafalar bununla meşgul olmaktadır Milletlerarası sulh fçla böyîe bir Sat-yagrabanın bulunması, İtikadım-
Yazan:
Halide Edib - ADIVAR
milletlerin, büyük tec-tarih - önceki hay-kabuklartna benzeten dahi bugünkü durum-
[•j En çok intibak edenin bekam.
vahin mutlaka lir
HAFTALIK GAZETE
Neşrettiği vesika!ardan bazıları:
1 — ATATÜRK'ÜN VASİYETİ
2 — KOMTNFORM'UN PLÂNI.
mtLSi slyas! akidelerini e3kl Hindu tesirinden kurtarmıştır. Kendi belki dindardır, fakat dini zihniyetin müttehit ve müstakil Hlndls tan yaratmağa mân! olduğuna inanmıştır. 1’919 da înglltereden Hlndlstana dönmüş. Gandhl'yl tanımış, Rowlatt kanununun ortaya attığı Satyagrahalan karışmış, yed! defa hapse girmiştir. «Dünya tarihine bakışlar» adlı hakikî bir tarih görüşü taşıyan İki büyük dit tarihi hapishanede yasmıştır Gandhi'nin şahsına çok bağlı ve onun, siyasî hareketlerine İştirak etmiş olmakla beraber İkisi arasında mühim farklar vardır. Gandlü bütün faaliyetlerini dalıa fazla mânevi veya dini esaslar üzerine kurmuştur, Hinduizmin simasını esaslı surette değiştirmekle beraber ananevi kıymetlere de sisteminde yer vermiştir. Nehru tamamen cezri bir siyasete taraftar görünür. Gan-dh! ademl-merkeziyetçldlr, köy ve emek.meselesinde asgari makina, âzami el İşine taraftardır ve demokrattır. Nehrunun köy siyaseti henüz pek vâzıh değildir, yalnız büyük arazi sistemini kaldırmak İster. Nehru da milliyetçidir, fakat bu sırf ecnebi İdaresi karşısında alınmış bir vaziyettir. Mamafih Hlndlstanın müstakil olduğu zaman müfrit bir milliyetçiliğin emperyalizm ve kapitalizme Hindtstanı sürüklemesi İmkânını gözönünde tuttuğu İçin bunu muvakkat telâkki eder. Yani, Hindistan istiklâlini aldığı zaman milliyetçilikten İstinabede-ceğinl yazılannda açıktan açığa İfade eder. Onun istediği sistem şudur:
CemaatçiLlk kalkmalı; yerli ve ecnebi kapitalizm kalkmalı; mutlak bir devletçilik milletin bütün menabiini ele almalı; el işlerini mutlak bir sanayileşme kaldırmalı; dinî zihniyetin yerine tamamen İktisadî bir zihniyet hâkim olmalı. Nc-hruya göre ancak bunlar olduğu zaman hiir ve birleşmiş bir Hint milleti teessüs edebilir.
tşte bu kadar radikal bir cereyanı temsil eden Nehru, Gandhi gibi (sisteminin köklerin! az çok Hlndlstanın dinî ve felsefî esaslarından alan, ve bütün Hîndlsta-nın gönlünde yerleşmiş olan) bir adamı bile öldürmeğe kadar yürüyen en koyu ve mutaassıp bir şekilde muhafazakâr bîr Maha-sabha zihniyeti ve teşekkülü ile karşı karşıyadır. Nehrunun kuvvet! belki Hindulardan fazla Müsliimanlara dayanacaktır. Fakat daha evvel dediğim gibi, bir kısmı Mahasabha kadar mutaassıp olan müslüman ekseriyeti acaba ne vaziyet alacaktır? Kökünü ve dallarını söküp atmağa azmettiği Hinduizm bu kadar radikal bir siyaset karşısında ne i vaziyet alacaktır? Nehrunun ken-I dJsl' n° dereceye kadar bu kuvvet-
İşte Gandhi’nin on bir yemini Hindistan ve dünya İçin böyle b!r manzara arzetmektedlr, Acaba Gandhl’nin içtimai plânı o öldükten sonra nasıl bir istikamet alacaktır? Bu sahada herhangi faraziye yürütebilmek İçin mevcut cereyanlar ve başlarındaki şahsiyetleri gözden geçirmek lcabeder.
Evvelâ Hlndlstanda, bir Müslüman ve Hindu dâvası olduğu gibi, aynı zamanda bir de Hinduizmin kendi dâvası vardır. Bu dâ-ramn, Garp modelini kabul eden sosyalist zümresi ve onun en kuvvetli mümessili Nehru ile. Hindu Mahasabhası teşkilâtı arasında hayli çetin çatışmalara yol açması İruvvetle muhtemeldir.
Hindu Mahasabhası bu Gaip modelini kabul etmiş sosyalistler nazarında sade, sermayeye alet olan bir kapitalist teşekkülüdür, yalnız şahsi menfaatlerini gözetirler, halkla hiç münasebetleri yoktur ve bunlar ecnebi hâktnıL-yetinin en kuvvetli taraftarlarıdırlar. Fakat mesele bu kadar basit olsa, bu teşekkülün çoktan süprülüp gitmesi icabetlerdi. Bu söylenenlerde biraz hakikat da olsa objektif bir gözle bunlar tetkik edilince, hâlâ Hinduizmin hâlam zihniyetini terasil eden ce-maatçiliğin (Communalism) ve diğer İçtimaî ananelerin muhafazasını üstüne alan bir teşekkül oldukları göze çarpar, Asıl tehlikeleri, bunların dâvalarına samimiyetle hattâ taassupla inanmış olmalarında, ve halk arasında dik kat» değer tahsil müesseseler! ve İktisadi Tesisatlar vücuda getirmiş olmalanndadır. Bunların bir kısmı cemaatçillğe bir nevi sosyalist veçhe vermişlerdir. Ve bunu Hinduizmin dinî esasatmdan ve eski İçtimaî teşkilâtından aldıktan için, Garptan gelen sınıfsız sosyalizme karşı bir aşı gibi kullanmışlardır. Bunları, topye-j kfln ecnebi taraftan da telâkki] edemezsiniz. Hindunun Müslüman ekseriyeti İçinde küçük bir ekalliyet teşkil ettiği yerde hiç şüphesiz ecnebi hâkimiyetine taraftardır, fakat Hlndulann ekseriyette olduğu yerde gayet kuvvetli milliyetçidirler. Fakat bu mil llyetçlllkte Hlndudan başkasının , yer! yoktur. Açıktan açığa, Hindu cemiyetinde müslüman ve hıris-tlyan bulundukça Hlndlstanda sulh olamıyacağmı söylerler. Bun lar hakkında müslümanlann hükmü belki en hakikate uygun olandır: «Bunlar istikbalde Hln-dlstana hâkim olursa, müslü-m.anlar Parya sınıfına girecektir.» Mamafih müslümanlar çok ku’.n etli ve canlı bir ekalliyet olduğu için, onların arasındaki cc-maatçllerüı, Hindu cemaatçîlerüc anlaşarak eski İçtimai şekilleri muhafaza eden bir anlaşmaya da varabilirler,
Nehru. bunlardan tamamen ayrılır. Onun sayesi açıktan açığa eski Hinduizmi kökünden kazımaktır. Nehru Islâm harsla! en . _______
fazla hazmetmiş bir Hindu oldu--rrıler) ocağı aaat 14 Ankara Cad. Bı»-gu gibi aynı zamanda çok erken icak merkezînde
Gruplaşmış bir aile muhitinde Eyüp İlçesi (Eyüp) ocağı saat 20 erişmiştir. Elli dokuz yaşındadır, tiye merkezinde
■ Tahsilini Cambrldge’de bitirmiş-1 Kartel ilçesi (Maltepe) ocağı saat lir. Aile muhiti ve Garpla sıkı te-11G.30 Ocak blncsuıda.
lcre tariz yapacaktır? Bütün bunlar ancak vekayiiu înkişahle çözülecek çetin ve karışık bilmecelerdir.
(Bitti)
Ha’ide Eâib - ADIVAR
O. H. P. KONGRELERİ
G. H. P. İl İdare Kurulundan:
Bugün ve yarın toplanacak ocak kongrelerinin yeri ve saati aşağıdadır :
20/2/1948
Eminönü İlçesi (Akbıyık) ocağı saat 21 İlçe merkezinde.
21/2/1948
Adalar İlçesi (Heybehnda) ocağı saat 15,30 Ocak binasında.
Beykoz İlçesi (Çubuklu) ocağı saat 17 OcRk binasında
Beyoğlu ilçesi (Sütlüce) ocağı saat 19 Halıcı oğlu tskek-baçı Bucak binasında
Beyoğlu »içeri (Kcçeclplri) ocağı saat 18 Halıcıoftlu îskelebaşı Bucak binasında
Eminönü İlçesi (Çeleİjlöğlu - Köp-
tatanbul Belediye bütçesi
Son günlerde İstanbul belediyesinin müşkül durumunu sayın hükümetimize arzetmek için Ank&ıaya bir heyet gitti ve avdet etti, Meeele, belediye bütçesinden mühim bir miktarın tenzil edilmesi mevruubahls olmasından Heri gelmiştir.
Bu mevzua dair benim naçizane düşüncelerim şunlardır:
En evvel, şunu söylemek İsterim kİ, İstanbul, dünyanın en güzel şehrî ve yurdumuzun İncisidir. Meşhur şairlerden Nedim, şehrimiz için şu güzel satırları yazmıştır:
Bu şehri İstanbul ki bi misli! bahadır.
Bir senline yekpare Acem mülkü fedadır.
Bir gevheri yekpare iki bahr arasında, Hurşfdi eihdntab ile tartılsa sezadır. Altında mı üstünde midir cenneti Mâ ElhaJc, bu ne halet bu ne hoş a bu hauadir Hep, halkının elvan pesendide nü makbul, Derler W biraz dilberi bt mihrü vefadır.
Istan bulumuzun daha birçok iınır ve güzelleştirme işleri vardır. Bundan maada, «İstanbulun fethi bsg yüzüncü yıldönümünü» tesit etmek için, şehre şimdiden çeki düzen vermek önemli ve müstacel bir vazifedir.
Binaenaleyh, böyle bir zamanda, belediyemiz bütçesinden mühim bir miktarın tenzili doğru olmaz zannediyorum. Yukarıda arzettiğlm esbaptan dolayı eayın hükûmetlmtz ve bilhassa dirayeti ve hakşinaslığı İle maruf sayın İçişleri Bakanımızın himmetiyle, belediye heyetinin dileklerini is'af buyurarak, İstanbul belediyesi gelirinin bir an evvel arttırılması hususunda, «aym Maliye Bakanı İle mutabık kalacağına eminim.
Mesele tasarruf İse, devlet bütçesinin diğer fasıllarından tasarruf yapılacak membalann araştırıp bulunması imkân haricinde değildir kanaatindeyim.
Berç Türker Afyon eski milletveklU
Sovyet-Alman münasebetleri
Sovyet hükümeti tarafından yapılan neşriyat
Moskova 18 (AA) — Reuter; 8ov-yetler hükümeti, Sovyet - Alman mil nasebetlerine alt vesikaların Birleşik Amerika tararından neşrine bir cevap olarak yabancı gazellere verdiği dördüncü bir tebliğde, Sovyet - Fin harbinden bahsetmekte ve Flnlândlyanın İngiltere İle Fransadan müzaheret] görmüş olduğunu; sovyetler Birliğinin güvenliğini sağlamak İçin Sovyet hükümeti tarafından İstenilen toprak tâvlzatını reddettiğini beyan ettikten sora 1939 dakl Sovyet - Alman müzakerelerini ele almakta ve şöyle demektedir:
«Mitler, Sovyetler Birliğinin Batı Iranı ve İrandaki tngUiz petrol Bahalarını işgal etmek suretiyle Basra kör fezlnde bir mahreç elde etmesi lâzım geldiğini ileri sürmüştür.
Bundan maada Bitler, Boğazlar bakkındak! Montreus sözleşmesinin tâdili de dahil olmak üzere, Ttlrklye-ye taallûk eden İstekleri hal İçin Ai-manyanın Sovyetler Birliğine yardım edebileceğini söylmlştir.
Bitler, Iranın menfaatlerine karşı alâkasız kaldığı halde, Türklyenln menfaatlerini İtina ile korumuştur. Mitlerin Türklyey! hâlen bir müttefiki değilse de müstakbel b'.r müttefiki telâkki etmiş olduğu aşikârdır.
Sovyet hükümeti, bu müzakerelerden şu neticelere varmıştır: Almanya, Iranla münasebetlerine büyük bir kıymet atfetinemekte İdi. Almanya nın, İngiltere İle münasebetleri mevcut değildi ve tesis etmek niyetinde de değildi. Bu ise, Rıısyanın HU ler Almanyasma karşı Ingiltereyl itimada şayan bir müttefik olarak görebileceği mânasını vermekteydi.
Bulgaristan, Romanya gibi bazı Balkan memleketleri, daha o zaman AJmnnyanın birer peyki haline gelmişlerdi.
Macaristan ve Çekoslovakya gibi diğerleri İse nüfuz altına alınmışlar Ve Yunanistan da aynı vaziyete girmek llzere bulunmaktaydı,
Yugoslavya, Mitler safına karşı bir müttefik olarak güvenilebilecek yegâne Balkan memleketiydi. Türkiye, de. Mitlere sıkı rabıtalarla bağlanmış, bulunuyordu veya böyle rabıtalar t»-] sis etmek niyetini taşıyordu.
Joe, karım ve kızı
j Nevyorktan bildirildiğine şöre, dünya ağır sıklet boks şampiyonu Joe Louis önümüzdeki haziran ayında son maçını yapacak ve bunu müteakip ringden çekilecektir. Joe. kendisiyle görüsen bir gazeteciye demiştir ki:
«— On beş sencdenberl maç üstüne maç yaptım ve j’oruldıım. Yaşım 34 Ü buldu, artık bir kenara çekilip daha hafif bir işle uğraşmak 2amanı Seldi... Ç'.mdlye kadar yaptığım maçlarda dört milyon dolar kazandım Fa kat boksörlük masraflı tetir. İyi yemek. devamlı surette idman yapmak llnmdır Bütün bunlar paraya mütevakkıftır Bu İtibarla kazandığım paranın mühim bir kısmını aarfetttm. Mamafih İşten çekildiğim zaman karanı. altı aylık oğlumu ve dört yaşındaki çocuğumu rahatça geçindirecek kadar param olacaktır.
Şlkagoda Lk! a par Um anım var. Bunların iratlarını karım ve çocuklarım alacaklardır. Diğer taraftan «Joe Louis Punch» barının hasılatının yüzde beşi bana aittir. Bu hasılat namıma bankaya yatırılır. «Joe Louis Punch» barının gittikçe daha fazla kâr getireceğine kaniim.
Annemi, kardeşlerimi de unutmadım. Annemin namına bir bankaya sermaye yatırdım, bu plra kendisine her ay 30â dolar getirmektedir. Det» rolt'to oturduğu evi de kendisine he-ı diye ettim. Bu şehirde daha üç evim ; var. Bunları kardeşime ve İki klz kardeşime bıraktım. Ailem erkânının ] geçim sıkıntısı çekmemesi başlıca e -mellmdlr.
Boksörlük hayatımdan memnunum. Boks sayesinde seyahat etmek, birçok kimselerle tanışmak, sosyetelere girmek imkânını buldum. Hayatım çok iyi geçti. En büyük zevkim ata binmek ve golf oynamaktır. Antrenman yapmadığım zamanlar mü-1 temadlyen golf oynarım. Bazı kimseler goMiin boksör için zararlı olduğunu idd'.a ederler. Ben bu fikirde değilim, kilometrelerce yürümek bacaklara kuvvet verir.
Sakin hayattan hoşlanırım. Ringden ayrılınca Kailfornlyada yerleşeceğim. Kaliforniya, iklimi itibariyle, çok mükemmel bir memlekettir. Orada senenin her mevsiminde golf oynı-yabileceğlm.
Yakında İngUtCreyc gideceğim. O-rada birçok dostlarım var. Altı gösteriş müsabakası yapacağım, tnglltere-den sonra îsveçe uğnyacağım. Avdet-te son maçım için idmanlara başlıya-cağım. Ringden çekildikten sonra meşgul olmak İçin birçok teklifler karşısında kaldım. Bu arada mena-cerllk de vardır. Alıştığım muhitten tamamen ayrılmamak İçin belki bunu kabul ederim;
Joe’nin hayatı
Joe Louis. 1914 senesinde Albaua'-da küçük bir kulübede doğmuştur, îkl yaşında İken babası öldüğünden; nilesl geç'm hususunda büyük sıkıntı 1 çekmiştir. Joe, bu yüzde ilkmektepte dördüncü sınıfa kadar okumuş, bundan sonra bir taraftan gazete satar-; ken, diğer taraftan sanat mektebine devam etmeğe ba çalmıştır.
Joe'n’.n ailesi Dotroifte yerleşmişti. Burada boks meraklısı bir arkada-' şı vardı. Bir boksör İdman maçlarını bu arkadaşlyle yapıyordu. Btr gün j ]İ-arkadaşı hastalandı Ve İdmana ken-1 biri Faik Şenol ile Cumhuriyet klta-i dişinin gitmesini rica etti. O zamana bevl sahibi II Toygar da BulunuyoT-1 kadar boksla meşgul olmamış bulu- lardl.
nan Joe. adamakıllı dayak yedi, fa-
Joe’nin son olarak dağvşeceğı boksör Wa'eotİ
kat boksa karşı ela alâka göstersııe&e başladı. Bir müddet amatör olarak çalıştıktan sonra 1933 te profesyonelliğini İlân etti. İlk maçında Kracken’l nakavt etti. O sene üst üste 35 maç yaptı, bunun otuzunu nakavtla Sarandı.
Joe, 1937 de Braddöck’ıl sekiz ra-vundda nakavt ederek dünya şnmpi-yonu oldu. Bundan sonra yaptığı mnç ların hepsini kazandı. Bir defa Alman boksör SchmeUnc’e mağiüb oldu, fakat ertesi sene bunıın intikamını aldı.
Joe Louis. son maçını SVaicart/la yaptı ve gailp geldi. VVolcott. lnilk..(a maçı İstediğinden, haziranda son olarak bir kere daha bu boksörle karşılaşacaktır.
Ray ihtiyacı
Ankara 19 (Telefonla) — Bayındırlık Bakanlığı ray İhtiyacını temin İçin Karabük demir fabrikası ile bir anlaşma yapmıştır. Bir yılda imal edilecek bütün ravlann tonu 600 liradan Bakanlığa verilecektir. Fabrika senede 1000 ton imalâtı teahhüt etmiştir. Travers ihtiyacını karşılamak maksadile de bir firma İle anlaşma yapılmıştır. 3 partide 150 bin travers alınacak, bunun İçin 2.600,000 kÜsûr Hra ödenecektir. Her travers 15-18 liraya malolmaktadır.
Cevaba cevap
Kadıköy Kız Enstitüsü müdürü Bayan Nezahct Gönenç'c:
Enstitünüzü ziyaretime aJt yazılarımda, size atfettiğim İfadelerin kendinize alt olmadığını bildiren mektubunuz Akşam'ın 19 şubat tarihi! nüshasının beşinci sahlfeslnln beşin sll-tünunda neşredilmiştir..
Beş maddede topladığınız bu cevabınızı, hangi müşkül vaziyetten kurtulmak İçin yazdığınızı tahmin edemiyorum. Fakat ne yapalım ki ortada bir hakikat vardır, ve. size atfettiğim ifadelerin hepsi de benim muhayyileme değil, size aittir. öğrr> -eller orasında babalarından ayda iUO lira cep harçlığı alanlar da bulunduğunu «iz söylememiş, olsaydınız ben nereden bilir ve nasıl yazardım? Esasen sizinle konuşurken yalnız değildim; yanımda Akşamın foto muha-
CenııücrZdıs Bildi*
AKÇAM
M gubtl 1M«
Sahife 6
Marl, son günlerin sevinç verici meşguliyetinden sonra şimdi biraz dinleniyor ve Fransuva İle ertesi günü evleneceğini düşünerek tatlı hülyalara dalmış bulunuyordu
Uzun bir müddet kanapedo hareketsiz kaldıktan sonra ayağa kalkarak aynaya baktı. Kendine, aynada bakarken eski hâtıraları canlandı. Vaktlle kendisini çok sevmiş olanlar, çoklan göçmlşlerdl. Kendtel bâklre ve zengin olduğu için aşkı derin bir hasretle aranı:? ve r.lhayet aradığın» yakışıklı bir genç olan Fransuva’nın şahsında bularak ruhunu va bütün varlığını ona vermişti.
Marl’ntn, Fransuva İle nişanlılığı, karşılıklı bir dostluk şeklinde senelerden beri devam edip gidiyordu. Evlenme tarihlerini tesblt edebilmek İçin evvel emirde cte'Jkar.lıyı maceralarla dolu geçmiş hayatına bağlayan biltün bağlan, bütün münasebetleri kesip atmak lâzımdı. Marl evlenmeden evvel Fransuva'ııuı mazı İle bütün münasebetlerini kesmesini ve hayatını kendisine t ama m He vakfedeceğinden emin olmasını istiyordu.
Yıllar geçtikçe Marl’ntn delikanlıya karşı sevgisi, kalbine derin ve sökülmez kökler salmış. âdeta bir İman şeklini almıştı. Fransuva’dan artık ayrılanuyaeaŞını anlıyordu. Bir akşam ■delikanlı kendisiyle konuşurken bir-
bcidodıkten sonra bu yutulma» hapı yutmağa karar verdi. Çünkü nntncn vb maddeten harap olmuş, beş parası kalmamıştır. Fransuva bütün esrarını bena söyledi, Çünkü bentmiş hususiyeti vardır, diyordu.
şimdi Marl, nişanlısının birdenbire kendisiyle evlenmek istemesinin sebebini anlıyordu. Bu sözleri söyleyen. Fransuvayı çok iyi tanıyan ve nöyleşdlklerl.ıln duyulduğunu bilmeyen bir kadın olacaktı,
Marl, knvaförün kendisini beklemekte bulunduğu edaya kadar zorlukla sürüklendi. Meçhul kadının. □Işınlısının duyguları hakkında söylediği sözler, kalbimi hançer gibi saplanmıştı. Gözleri yaşla doldu. Bir aralık gözlerin! kaldırarak aynaya baktı, yüzünü aynaya yaklaştırarak hatlarını uzun uzadıya tetkik etti, yanaklarının hakikaten sarkmış ve pöfsümüş olduğunu ilk defa kendisi de görüyordu.
Ölraz sonra kuvaför yanına geldi, hTavl’^'t tuvalet koltuğuna oturttuktan sonra:
— Mütat boyamayı mı yapacağız madam? diye sordu,
Marl, bu soruya azlmkftr bir sesle cevap verdi:
— Hayır, hayırl... Bana yalnız ön-dülâsyon yapınız. Saçlarımı artık bo-yatmiyacağını. Varsın başımdaki ak-
MAHKEME KORİDORLARINDA:
Enayiler sacayağı’nın marifetten!
denblre:
— Marl bir aya kadar evleneceğiz. Muvakkat ediyor musun? diye sormuştu.
Matı de bu tekille h'e itiraz etmemişti.
iviaıri bu eski hâtıraları akimdan geçirirken çehresini ifrariu aynada şüıüyoıdü. püzel değildi. Senelerin tahribatı yüzünde belirmiş, Yanakları pör'itmeğe başlamı.tı. Çehresinin yegâne güzel tarafı, onu bir hale gibi çevreleyen gür parlak siyah saçlarıydı. Fakat zaman şimdi o biricik süsünü tahribe koyulmuş, şakaklarında ilk ek teller görülmüştü. Bunu yalnız kendisi biliyordu, çünkü saçlarının ağarmış tellerini devamlı ve muntazam suretle kııvnföre giderek boyatıyordu.
Fransuva, bu biricik zinetlnt yavaş yavaş kaybettiğini öğrenirse hah nice olurdu? Belki de artıl: kendlşth! sevmekten vaz geçerdi. Delikanlı, gür siyah saçlarının güzelliğini beş yıldır metftede ede bltiremlyördü.
Bitişik odndndakl çalar sa-itin ağır ağır beşi çalışı, nişanlısına kuvaiûîde randevu vermiş olduğunu kendisine hatırlattı. Kuvaförde, evveli beyaz telleri örtmek için saçlarını boyatacak. sonra öndiklAsyon. yüzüne elektrik masajı ve ellerine de manikür yaptıracaktı. Bu süs İşkencesi en az Be saat sÜTec^kil
Iar görünsün.
Talihsiz kadın, realitenin ne kadar acı olduğunu kendisi d» görmüş ve kati karnımı vermişti. Mademki Fransuva, kendisini güzelliği İçin değil dt parası için alıyordu, güzel görünmek için, saçlarını boya!mağa, yanaklarındaki sarkık vj pörsük kısınılan gidermek İçin yteüne elektrik masajı yapltmağa ne lüzum vadi? Fransuva, çirkin de olsa, kendisiyle yarın evtenmiyccck m! İdi?
O halde serveti için onunla evlenen sevgilisine ierllbedeceğl en büyü’: ve en ağır ceza, yüzündeki çirkinliği I suni vasıtalarla gidermemek olacaktı.
Çeviren: A. Hilâli
”bÜU’ÂĞÂ7
1 2 3 4 5 0 7 8 P 10
M ■ ı i 1 1 1 ı 1 II 1131 -1
1 1 1 1 1 s
* 1 1 i 1 1 1 l l
! 1 1 1 1 i£ 1 1
* S 1 1 1 g
1^1 II
1 ® i 'III
II 1 1 £ 1 1 i
O N M 1 1 ŞJ
Sırmalı elbiseler giymiş bir hademe, güzellik enstitüsünün camlı kapısını 3çarak Marl’yl salona götürdü. O esnada acele bir tş İçin salondan geçen güzellik enstitüsünün sahibi, Mr.-Tyl görünce vakarım muhafaza etmesini bilen bir adamın ehliyeti ile ve hürmetle önünde eğilerek:
— Affınızı rica ederim madam. On dakikaya kadar emirlenlze Amade bulunacağım, dedi.
Marl beklememek için. postaneye gidip bir kaç mektup verdikten sonra enstitüye döndü. Fakat salona girerken şakrak bir kahkha duydu. Tanımadığı bir kadın sesi, etrafındakilere:
— Bu çapkın ve hovarda Fransuva' nın bu yaşlanmış, yüzü porsuk, saçtan boyalı kart karıyı sevmesine imkân var mı? Zavallı genç, beş sene
Soldan sağa ve yukarıdan aşağıya:
1 — Alaturka musiki.
2 — Amirler - Bir deniz.
3 — Sahne va-ııı --Bir sıfat eki.
4 — Suç mütehassısı.
5 — Mevcudat - Başına «S» gelirse yıl olur.
6 — Arka ayak değil.
7 — 156 yaşında ölen ihtiyarimiz -Yardakçılar.
4 — Hareket halindeki cismin arkada bıraktığı - Şaibesiz.
9 — Benzin ölçüsü - Büyük anno.
10 — B1 çift boşboğaz.
GEÇEN BULMACANIN HALLİ
Soldan sağa ve yukarıdan aşağıya:
1 — İklbasamak, 2 — Karabatak, 3 — İrasıhasar, 4 — Basma, Udi, S — Abıru, Eery, 8 — Saha, Onama, 7 — Ata, Enaciz. 3 — Masurası, 9 — Akademi, Ay, 10 — Riyaziye,
Usun boylusunun adı Hüseyin, tıknazınla şevket, esmer delikanlı da Mümtas. Bu t5ç ahbap çavuşlar bir kumpanya, kurmuşlar. Kumpanyanın İç tüzüğü malûm tabiî. Elblrliğlle hırsızlık. Kendilerde koridorda konuştuk. Üçü de suçlarını inkâr etmiyor, tevil yolile günahlarını hafifletmeğe çalışıyor. Hüseyin diyor ki:
— Allahın bildiğini sizden ne saklıyayım. efendi birader? Bir günahtır İşledik, fakat şunun şurasını da İyice bilmiş ol kİ üçümüz de iddiaya kınban gittik.
— Hırsızlığın da İddiası mı var?
— Şu tombalak dünyada olmı-yan şev var mı W, bey birader? İddiaya girişi neşeydik hırsızlık bizim neınize lâzımdı?
— Nasıl girişliniz iddiaya?
— Orasını ne sen sor, ne de ben soyliyeylm. Korkanın doğrusu.
— Neden korkuyorsun?
— Neden mi? Gazetelerin kulağına varır da bizi dile düşürürler diye korkuyorum.
— Aldırma canım. Şöhret sahibi olursunuz, fena mı?
Hüseyin sırıtarak başını salladı:
— Sen de bizim gibi açıkgöz bir şeye benziyorsun, delikanlı. Damarıma basarak ağzımdan lâf çekmeğe bakıvorsıtn.
— Demek siz açıkgözsünüz?
— Öyle olmasaydık şimdi hâkim lcapılerında ne işimiz vardı?
— Anlat bakalım şu açıkgöz-lüğünüzü.
— Mademki zorliıyorsun, anlatayım bî»ri. Üçümüzü de «örüyorsun ya, İyi bak amma.
— İyi baktııu, gördüm.
— Enayiye benzer yerimiz var mı bizim?
— Hiç birinizde öyle bir şey göremiyorum.
— Hay ağzmı seveyim. Enayi değiliz biz, beyefendi kardeşim. Velâkin ahbaplar bize enayi diyorlar, öfkelendiriyorlar.
— Neden öyle söylüyorlar acaba?
— Haaa, onun da sebebi var. Allahın hilanetine bak ki. şu gördüğün üçümüz de çoktan beridir iş bilişmiyoruz, açıkta geziyoruz. İşte bundan ölürü arkadaşlar her zaman; «Ulan, sizin üçünüz de enayisiniz, sersem sersem dolaşmaktan gayri bir şey yapamıyorsunuz. Enayi olmasanız birer İş bulursunuz» diyorlar, ne zaman kahvenin kapısından girsek: -Enayiler sacayağı geliyor» diye Gülüşerek bizimle alay ediyorlar. Canımız yandı artık. Üçümüz haşhaşa verdik; cŞu enayi lâfından kurtulmak İçin ne yapsak?» diye geceli gündüzlü düşünüp taşındık. En nihayet karar verdik. İstanbul kazan, biz kepçe, fırıl fırıl dolaşacağız, iş arınacağız.
— Eh, ariyan mevîâsmı da bulur, belâsını da.
— Doğru söze ne denir? Biz de belâmızı bulduk amma, namussuzum kİ niyetimiz kötü değildi. Eir gün aksam üzeri gene üçümüz beraber Tophanede dolaşırken rıhtım boyuna İndik, bir de baktık kİ vapurdan koyun sürüleri çıkarıyorlar. İste o zaman biz de birdenbire dört olduk.
— Birdenbire dört mü oldunuz?
— öyle ya, aramıza kör şeytan
karıştı, dört olduk,
— Eeeey, sonra?
— Şeytanın karıştığı işin sonunu bilmez misin’ Biz orada koyun sürülerini seyrederken kör şeytan kulağımızın dibine dikildi; «Ulan, üçünüz de sahiden enayisiniz be! Koyun sürüleri vapurdan çıkıyor da siz ne duruyorsunuz? Alaca karanlıkta araya karışsanız sizi kim farkede-cek?» diye fısıldamağa başladı. Ondan sonra oldu oianlar İşte. Koyunun bir tanesini kendi aramızda bulduk. Hemen ertesi akşam arkadaşlara bir ziyafet çektik; «Arkadaşlar! Şimdiye kadar alay ettiğiniz enayiler sacayağının marifetlerini görüyorsunuz ya. Bundan sonra bize enayi deyin bakalım!» diyerek hıncımızı aldık. Her ziyafette bu lâfları başlarına kaktık, en nihayet onlar da bize enayi demekten vazgeçtiler. Her zaman koyun ziyafeti olmuyordu tabii. Kısmetimize hazan kuzu, bazan de hindi çıkıyor.
— Yaaa.. Bu isi bir defa yapmadınız dcmlce?
Mahkeme açıldı, tiç ahbap çavuşlar ayağa kalktılar. Kelepçeleri açılırken Hüseyin magrurane göz kırptı:
— Çocuk gibi lâf etmesenc, efendi kardeşim! Biz enayi değiliz, dedim ya. Birine! defasında yakalanırsak açıkgözlüğümüz nerede kalır?
Cc. Re.
[ra'dyo!
ANKARA RADYOSU
bu akşamki .'program
18 M. S. ayarı vs Radyo dans orkestrası, 18.30 Konuşma, 13.85 Şs.:kılar. 19 M. s. ayarı ve liaborler, 19.15 Geçtılşto bugün, 19.20 İnce şa2, 20.15 Radyo gazetesi, 20.30 Yurttan sesler, 21.15 Konuşma, 21-30 -Radyo salon i orkestrası, 22 Konuşma; E. M. M., saati, 22.15 Dans müziği (Fİ,), 22.45 M. S. ayan ve Haberler.,
Yarm salalı ve Ğffte programı
7.3ü M. S. ayan ve Hafif parçalar, (Pli, 7J5 Haberler, 8 Hafif melodiler (P1,’>, 8 20 Çeşitli hafif müzik (?!.», 8.45 Şarkılm (Pl.)
12.30 M. S. ayarı ve Çeşitli sololar (Pl.), 13 Haberler, 13.15 Radyo salon orkestrası, 14 Karışık şarkılar, 14 30 Yeni dans plâkları, 14.55 Konuşma: B. T. O. D., 15 Kapanış.
YENİ YAYIN
MİLLET
Bu siyasi mecmuanın. 107 nel sayısı çeşitli yazılarla çıkmıştır.
ZEYTİN DALI
İstanbul Edebiyat Fakültesi talebeleri tararından «Zeytin Dalı» adı İle edebi bir deıgi çıkarılmaya başlamıştır. On günde bir çıkacak olan bu derginin İlk sayısında Edebiyat Fakültesi profesör ve doçentleriyle talebelerin dikkate değer yazı ve şiirleri vardır. Edebiyat meraklılarına tavsiye ederiz.
ARKİTEKT - MİMAR
Bu derginin 191 - 192 nel sayıları çıkmıştır. Bu nüsha ile Arkltekt 17 net İntişar yılım İkmal etmiş olmaktadır.
Satılık apartıman:
İstanbul Defterdarlığından î
Kıymeti Teminat!
Dosya No. Cinsi___________________Lira Lira
5İ1J0/31S Eyüp, eski Bahariye yeni Silâhtar ağa cni. 22(Fi)._ 1850.—
esiri 80 yeni B2, 82/1 ta] 74, 74/2, 74/» kapı sayılı altında dükkânı olan apartunan.
Yukarıda yazılı apartıman 19/3/948 cuma güntl saat 15,30 (U Milli Emlâk Müdürlüğündeki komisyonda kapalı zarf usulü» satılacaktır.
bileklilerin 2400 sayılı kanunun tairfatı dairesinde hazırlanmış teklif mektuplarını satış günü saat 14.S0a kadar komisyon Başkanlığına vermeleri. Faal» bilgi İçin söeO geçen müdürlüğe başvurmaları. (2221>
N»HuifiııiMMiı«:ınmHamHirıi!iıııınMiHimmıiMiııııwnnHMnwmıiMtunmııuiMiiMMtııwıiHMaBHMMB
| Devlet Demiryolları ve Limanları İşletme !:
Genel İdaresi İlânları i
iMtumınıuiHiufi t»ı ma tunum m 11 un ıııııı ıııııı hi idi lummrhu iwhiuwwhi ih* h»i « •" « mı *rmHiııııı«mı«uHmB Saman, ot tarifesinde ücrete esas olan vagon tonajları değiştirildi D. Demiryolları Genel Müdürlüğündenı 1 Mart 1&4S tarihinden İtibaren; 12 tonluk veya daha küçük tonajdaki vagonlarla taşınacak ot, saman . . . maddelerinden en az dört ton ücret! alınacaktır.
İstasyonlardan fpuzla bllglı lstenllebillr. (2235)
1.500.000 tane Fitre zarfı alınacak
Türk Hava Kurumu Genel Merkez Başkanlığından t
Kâğıdı ve diğc-r bütün malzemesi müteahhide ait olmak v» komisyondan alınacak şartname ve örneğe uygun bulunmak şar-tlle 1,500,000 tane fitre zarfı satın alınacaktır.
Muhammen bedel! 15,000 muvakkat teminatı 1,125 Hradır.
İhalesi 2 Mart 948 tarihine rastlayan salı günü, saat 15 da Ankara ve İstanbul satmalına komisyonlarında aynı gün ve saatte yapılacaktır.
İstekliler belli gün ve saatte usulüne göle kapatılmış zarfla-rile birlikte kcnüsyonlarumza gelmeli diri er. (2218)
TASFİYE HALİNDE BULUNAN
îştinye Tamir Havuzlarile Destegâh^.arı
1 ürk Anonim Şirketi Hissedarlarına Hân
Tasfiye memurları şirketin hissedarlarını âdi surette toplanacak genel kurul toplantısına davet eder.
Ljbu toplınh 22 mart 1948 tarihîne rastlayan pazartesi günü, saat II de Gaiatada Voyvoda caddesinde Assikurarionl Generali hanında 1 ol kat, 2 numarada yapılacaktır.
Müzakere Ruznamsslr
1 — Tasfiye memurları raporu ile denetçi raporunun ouuuması,
2 — Aralık 1947 tarihi itibarîyle tanzim edilen bilançonun onanması Tasfiye memurlarının 1 ocak 1947 tarihinden 3! aralık 1947 tarihine kadar geçen müddet zarfındaki muanıCJelerlle idarelerinden dolayı zlmmtt-lerlnln İbrası;
3 — Denetçi ve Ücretinin tayini
Toplantıda asaleten veya vekâleten hazır bulunmak arzusunda bulunan ve lâakaî yirmi hîsseye malik olan hissedarların toplantıdan l&aknl bir hafta evvel hisse senetleri şirkete tevdi eylemeleri ve yahut bu maksat zımnında bir müessese! mâliyeye tevdi eniklerini usulen tevsik etmeleri İcabeder.
Tasfiye memurları
AEG TÜRK ANONİM ELEKTRİK ŞİRKETİ UMUMİYESİ Yönetim Kurulundan Genel Toplantıya Daveti
Şirketimizin 1947 yılı âdi genel toplantısı 31 mart 1918 çarşamba günü, saat 14 (on dört) de şirketin Gaiatada Bankalar caddesi Jeneral Han 3. cü katındaki İdare merkezinde yapılacaktır. Asaleten veya vekâleten en az yirmi şirket hissesine sahip olan hissedarların toplantı gününden cn aşağı on gün evvel hisse senetlerini şirket veznesine vererek giriş kartı almaları ve bankalara verecekleri hisse senetleri mukabilinde alacakları makbuzların da şirket veznesine yapılmış tevdiat mahiyetinde telâkki edileceği ilân olunur.
GENEL TOPLANTI GÜNDEMİ :
1 — 1947 yılı İşlerine ait yönstlm kurulu ve denetçi raporlarının okunarak kabulü,
2 — 1947 yılı billnço ve kâr ve zarar hesaplarının okunarak kabulü,
3 — Yönetim kurulu İle müdüriyetin ve denetçinin 1947 yılı muamelelerinden dolayı İbrası,
4 — Süresi sona ermiş olan yönetim kurulu üyelerinin yerlerine a-ye İntihabı,
5 — 1948 yılı için bir denetçi seçilmesi ve ücretinin tayini,
8 — Şirket yönetim kurulu üyeleriyle müdürlerinin şirketin iştigal mevzuu işleri kendi şahıslarına da yapabilmeleri İçin İzin verllmed.
VİRAN KULE
Aşk ve macera romanı
| Yazan: John D. Carr Tercüme eden: VA ~ NA
■ Tefrika No. 21 ————■
— Mahut mesele dediğiniz, beni a-lâkadar etmez. Her ne bahasına olur sa olsun, ben, sili, heyecanlandırmak niyetinde değilim.
— Temin ederim kİ, heyecana düşerek değilim.
— Mevzu, sisin İçin müclllm olsa gerek!
— Yok yok, artık değil... Hikâyeyi spe kim anlattı? Bunu öğrenmeğe kalksam, tecessüsümü bağışlarsınız belki.
— Profesör Etlıgaud anlattı.
Yaa? Ûeorges Rlgaudl... Alman İstilâsı sırasnda Fraıtsadan kaçablldt-ğjnl öğrenmiştim. İngiliz üniversitelerinden birinde de, bir kiirsü sahibi olmuş, şimdi daha etraflı anlıyorum. Hemşireniz, bütün bu malûmatı Caç-llos'ro'dan elde ettiğinizi soyledlydi de...
İkisi birden gülmeğe başladılar.
Mttcs, bu alaycı hava İçinde kaldık
larmdan memnun oldu. Lâkin kitap yıgınlarlle dolu bu odada, akustik bozulduğundan sesleri aklaslz, kahkaha lan sahte intibaını veriyordu.
Fay. tekrar söze başladı:
— İhtiyar Brooke*n ben öldûrme-dlmSözüme İnanıyorsunuz, değil nü?
Miles:
— Evet. — dedi.
— Teşekkür ederim, bay Ham-mondl... Brooke ailesinin kâtlbellglnl, o İşte pek ehil olmamakla beraber kabul etmiştim, çok hoş bir evleri vardı. Brooke*lar da bana karşı nazik davranıyorlardı. Ve ben... Harry'ye âşık olmuştum. Şüphesiz bunu biliyor sunuzdur? Kendisini çok sevmiştim. Tik. günden itibaren sevmiştim.
Miles, elinde olmıyarak ltLraı etti:
— Haldbukl, evlenmeği ilk teklif at tlğl zaman reddetmişsiniz?
— Ben mi?... Kim söyledi?
— Proefsör Rlgaud.
— A, tabili... Fakat biliyorsunuz XI, hay Hammond, neticede nişanlan nııstık. Çok da uıesuddum... çünkü aile hayatını ötçdenbeıl söverdim... Harry llo birlikte, pek hoş projeler yapmaya, başlamıştık kİ, birdenbire ortada rivayetler dönmeğe başladı.
Mlla'ln boğazı tıkanır gibi oldu:
— Ne cins rivayetler?
— Rezalet fasilesinden... Beni, büyük ahlâksızlıklarla İtham ediyorlardı. Başka bir şay daha oldu... Fakat o kadar gülünç kİ, bahse bile değ mez. Ben zavallının bir şeyden haberi yok. Halbuki, müstakbel kayın pederim, haftalardanberi İmzasız mektuplar aiırmış. Ve nihayet harekete geçmeğe karar vermiş.
— Ay, profesör bana bu imzasıe mektuplardan bahsetmişti.
— öyle mİ, efendim?... Esasen yanılmış olmam da muhtemel. Btı hususta delil sahibi olamadım. Durumum birden bire dayanılmaz bir hal aldı, tş zamanında, yemekte, akşamlayın alla toplantılarındı, büyük bir gerginlik baş gösterdi. Bayan Brooke, bile bazı şeylerden şüphe «der olAı. Nihayet, meşum 12 agustoe gününe ulaştık. Bay Brooke‘un öMüriildüğü güne...
uTahammülfersa derecede hava sıcaktı. — diye, Fay, hülya içinde devam etti. — Rutubetli, fırtınalı ve bo gucu bir hava idi. Kahvaltıdan sonra, bay Brooke, beni, bir tarafa çekti, saat dörtte Viran Kuleye gidip kendisiyle konuşmamı söyledi. Bankaya uğrayıp mevzuubaMs iki bin Ingiliz lirasını alocağmdan tabii haberim yoktu, üçten biraz evvel evden çıktım. Bay Brooke, bir k«ç dakika sonra. ev» dönmüş. Bu raat farklarının hafızamda doğru olarak İyice yer ettiğin» İnanınız. Çünkü sonradan mütemadiyen istintak edfldim, bunları tekrarııdim durdum. Derede yıkanmayı İstiyordum. Ona göre, mayomu filân almıştan. Sonra, t*z geçip su kenarında dolaştım. Evden ayrıldığım sırada, bu er, dünyanın en sâkltl. evlerinden birine benziyordu, bay Ham mondl Harry’nln annesi, kilerde ah-çı kadınla konuşuyordu. Harry, odasında, çok eski arkadaşlarından Jlm Morell’a mektup yazıyordu.
— Bir dakika! Affedersiniz, bayan Setonl — dlyo MUe« doğruldu. — A-caba, bahsettiğiniz Jlm Mor eli, Barbara Morell İsminde btr genç kızın akrabası mıdır?
— Baıhara Morell?... Barbar* Mo-
rell!... — diye genç kız, tekrarladı. — Hayır, bu İsimden bahsedildiğini hiç duymadım. Bu suali niçin sordunuz?
— Mesele şu ki... Fakat ehemmiyeti yok... Devam ediniz...
Fay Soton, Istût etmedi. Elbisesinin katlarını düzelti. Kullanacağı .kelime lerl hesaplamakla meşguldü. Nihayet dedi kİ:
— Cürmûn hakikatine dûlr bir şey bilmiyorum. Polis makamlarında mü temadlyen bu İddialarda bulundum. Söyllycblldtğlm yalnız şu Oldu: Saat üç buçuğa kadar, Kulenin tam civarında değildim.
«Bu müddet zarfında neler olduğunu şüphesiz siz» anlatmişlradır. Bay Brooke, bankadan gelip Harry'yi aramış. Fakat, Harry, odasından ayrılıp garajda bir İş yapmağa gittiği için, baboaıı, onu orada bulamamış. Kule-yo doğru yavaş yavaş yola düzülmüş, çünkü, aışat dfrtte, söylediğim gibi benimle randevusu vardı. Pek erken yola çıkmıştı, doğru. H.ırry. babasının, Kuleye gittiğini öğrenir öğrenme», empermeablln! almış, babasının peşin» düşmüş. Bayan Brooke da. hemen gelmesi İçin profesör Rlzaud'ya telefon etmiş.
.>Saat üç buçukla - Saati biliyordum, çünkü saatime bakmıştım. — geri dönmem lûzım geldiğini, çünkü randevu zamanı olduğunu düşündüm. Kuleye varınca, sesler duydum. Harry İle babasının konuştukların) seslerinden tanıdım.
Mlles'a öyle seldi kl. Fay Seton, daha evvel bir çok seferler tekrarladığı bu sözleri, ezberlemiş gibi söyleyip duruyor; fakat hakikat bu merkezdedir: yalan söylemiyor.
Kız, muhatabının sormadığı bir rt ale cevap vererek devam etti:
— Hayır, ne konuştuklarını İşitmedim. Lâkin, kavgadan hoşlanmadığım İçin, oradan uzaklaşmayı münasip buldum. Kuleden çıktı&mı sırada profesör Rtgaud He karşılaştım. Yıkanmak İçin dereye doğru gittim.
Miles, hayretle sordu:
— Nasıl? Yıkanmak İçin dereye m! gittiniz?
— Çok hararet basmışta. Kendimi çok bitkin hissediyordum. Boğuk suya dalıp çıkarsam serinleyeceğimi düşündüm. Çoğu insanın yaptığı gibi ormanda soyundum. Suda uzun zaman kaldım, yüzdüm, hayalâta daldım. Beşe çeyrek kala tekrar yola (Arkam var)
20 Şubat 1948
küç4»?A»>KaRi^
I — ÎŞ ARAYANLAR
tş ARIYORUM — Yüksek tahvil gördüm. Ciddi bir mesleğin Çeşitli (□Merinde on sene kadar çalıktım. Şahîsyetlm fcA/1 bir kefalettir. Günde boş lira getirebilecek her işi yapanın. İsti yenlerin Akşamda (Tecrübeli bedsvai rtmuzuna mflracaetlan.
849
MÜKEMMEL — İngilizce ve Türkçe bilen, ticari muhaberat! yapabilir, bir bay Is aramaktadır. Adres: Yılmaz Ertürk, Meşrutiyet Cad. Ankara Apt. Daire 4. 898
YÜKSEK TİCARET MEZUNU — Askerliği.-. 1 bitirmiş bir genç te arıyor. Nakdi kefalet gösterir. Aştrefendl caddesi No. 45/12 ye mektupla müracaat. 931 —
BİR CERRAHÎ PROFESÖRÜ YANINDA - Alt* aan* hemşlreHk re kâtibe İlk etmiş bir bayan iş aramaktadır. Akşamda (Bor.servtalD rumuzuna müracaat 928—1
MODERN SİSTEMLERE VÂKIF — Diş tabibi yardımcısı te aramaktadır. Akşamda (Röntgen) rümuzuna mektupla mürcaat. 927 — 1
FRANSIZCA. İNGİLİZCE — Amerikan ve Fransız mekteplerinden diplomalı bir kimse husus! mflessese-lerde İş aramaktadır. Bu lisanlarda - hususi dere de verir. Akşam gazetesinde (F, E D» rümuzuna.
949 — 1
9 ÎŞÇI ARAYANLAR
BATİLIK ALMAN PİYANO — Yeni vaziyette, çapruztalU, «temlrlçl. Oalatasazay, Yenlçarp, Gazhane yokuşu; Erden Ap. 81/8. Pazardan maada her gün «sat 12 - 14; 15 - 90.
910 - I
BATİLIK PİYANO — F. R&sner marka demir İskelet çıpraa Alman piyanosu. Nişantaşı Güzelbhçe sokağı No. 21/2 de görülebilir. 919 - 2
SATILIK TAKFÎ — 1939 Hudson marka işler vaziyette bir taksi oati-lıktır. isteyenler Lâleli garajında görebilirler, 940 — I
BATİLIK matbaa lyvazimati -Oldukça bol ve sistematik surette bulanan matbaa âl it ve malznr.ed toptan satılıkta. Müracaat Gağaloğlu yokuşu 1/1 933 —
Eî.fSAIStZ VK YEPYENİ — Bir Mamut Ingiliz kürkü acele satılıktır. Görmek İrtiyenlerin vakit kaybetmeden müracaatları. Telefon 21283.
932 — 1
fi — Kiralık — Şahlık
ARANIYOR — Lflboratuvarda kartotek* fişlerini Id3re edecek kaligrafisi düzsün, muhasebe, daktilo, lisan bilen Bayan aranıyor. Sabah 10 - 12 a-rasınds Pangaltı ismet eczanesine.
900
ESKİ YAZI OKUR YAZAR - Bir daktilo bayana ihtiyaç vardır. İngilizce bilenler tercih edilir. İltemel L’d. o. Tünel meydanı Gaaeriçl sokak 10/1; her gün saat 11 • 12 arası Tek 44209. 903
TÜRKÇE Te FRANSIZCA - Llsan-lanııa bihakkın vâkıf, makinede seri yazan b'r daktiloya ihtiyaç vardır, tsteklllerln 'Posta kutusu 823 Istan-b;'.1ı a müracaatları.____829
BİR KASİYER KIZA İHTİYAÇ VAR - Müracaat Bahçekıpı Hüda-dat Lokantası. 91S — I
İKİ NÜFUSLU BİR AİLENİN — Bir yaşındaki çocuğunu İdare edecek temizliği sever bir bayan aranıyor. Yemiş Çardak İskelesi 9 numaraya müracaat. 119-1
DİŞ TABİBİ ARANIYOR - Muayenehanemde yardımcı o-laTak çalışmak üwre yeni mezunlardan bayan veya bay meslektaşa Iflsum vardır. Galata Necatlbey caddesi No. 190 Diş Bakım Evi sahibi Zeki Harmana müracaat Tel: 42812 923 — 1
BAY VE BAYAN MEMUR ALINACAK — Tatmin edecek Ücret verilecektir. Türkiye Okutma Demeği Eyüp Halkevi binasına müracaat.
922 - 1
DAKTİLO ARANIYOR — Haftalık gazete için seri yazar ve dosya tutabilecek bir daktilo aranıyor. Vilâyet karşısında İzzettin han 18 numaraya müracaat. 941 — 1
ALIM-SAT1M (E?ya)
KULLANILMIŞ - Veya bozuk gramofonlar iyi fiatle alınır. (Galata. PJÎ 1099 - V B I adresin? yazılması
702 - 23
PEK AZ KULLANILMIŞ — Ermin bir Kap sfihlılrtır. İstiklâl Cad. No. 28 4/2 Güzide Terzihanesinde görülebilir. Tel- ««iş. 897 -
YAZIHANE EŞYASI — Büro İçin yazı masası, kütüphane ve salreye İhtiyaç vardır. Eski ve masif olması şayanı tercihtir. Satmak isliyenler. ev* saf ve flitlerini P kutusu 1318 e Tel 44309._______________902
SATILIK OTOMOBİL — 1M7 modeli HUDSON süper slx dört kapılı, radyo ve kaloriferlidir. Yalnız dört bin kilometre yapmıştır. Telefon; 80190. 908
YENİ KASTORÇT MANTO — Pati-t!n en son modeli; memlekette eşi oyktur Acele satılıkta. 12 - 17 ye kadar Taksim Belediye Garajı Yeni Nalbant E özbaltacı Apart. 8/3 _______________________ 903 - I
İNŞAAT VEYA RIHTIM YAPACAKLARA FIRSAT - Büyük ebatta muntazam kesme taşa İhtiyacı olanların Beysrıt Sağanağa mahallesi TuJum-I"-- Ç'kmanndakl mahalle mtirar*-
945 - B
DİKKAT — Emlâk almak vs satmak. ipotek yapmak tetiyenlere, ttl-nısde şayan. Suhulet Emlâk Zarif Özalp tavassut eder. Beyoğlu Büyük Parmakkspı No, VI L. 4Î3M
68-3
TAKSİM — F-ridiye caddeıinde 57 No. İl müskirat, attar dükkânı tapuya gidileceğinden ehven flatle acele devren satılıktır. Taliplerin MnhmutpMz Suhulet bando kasketçi Kfttım’a müracaat. 823 — 1
ACELE BATİLIK DÖKKAn — Boş olarak tealim. Kapalıçurşı Dua meydanı Hasıreîbiseciler sokakta Ihsan AtaklşCye sual, 901
BATİLIK ÇİFTLİK ARANIYOR — İstanbul civarında, bin dönümden fazla. Akşam gazetesinde İÇİftitk» rumuzuna mektupla müracaat.
868
ACELE DEVREN BATİLIK TUHAFİYE DÜKKÂNI — Aksanayda, çeşidi müşterisi bol, muhitin yegâne tanınmış. Azimet dolayıaiylt. Tafsilât: Ab-dürrahman Mıstrh, İstanbul Marpuç-çalar. Tel: 23084 889 — )
SATILIK İKİ DÜKKÂN — Mercan yokuşu 35 ve Çarşıkapı Kılıççılar 33. Milroc&at: 4 üncü Vakıf han Umum! Mağazalar Suat Keskin 920 — 1
ERENKÖ7DE — Asfalt üzerinde Tunuslunun bağı namlyle maruf mahalde İkişer dönümlük müfrez nezaretti arsalar satılıktır. Telefon 23847
918 - 8
KİRALIK APARTIMAN ARANIYOR — Beyoğlu, Taksim, Ayazpaşa, Şişil taraflarında üç dört odalı, müstakil bir atfartiman katı aranıyor. Istan bulda Ankara caddesinde 131 No. Iu kitapçıya. 890
FATİH — Malta durağına yakın İki daireli 2 oda bir hol. 8 oda bir hol şeklinde iki dairesi boş sağlam ve bahçeli bir apartıman satılıktır. Müracaat; MU11 Emlâk Alım Batım inşaat Bürosu Fahri Baraç Fatih tramvay caddesi No. 28; Telefon: 21807 _______________________________921 — 1
SATILIK APARTIMAN — Galatasaray öoterazl sokağında on iki daireli beş dükkânlı yedi kat yeni kirası fazlaca kaloriferli Çalış aportı-manının tamamı yahut dolu ve boş birer kah ittiktir. Kapıcıya.
_________________________ 917 S
boş TESLİM batilik beton EV — Taş kasıp Dar Aş; Maka sokak No. 33/1 iki kat, beş oda İki mutfuk 2 he1â 1 banyo 80 metro kare bahçe, 3600 lira İpotekli 18,000 liraya psrarlar ı 12 ye kadar içindekilere.
914 - >
BATİLIK KÂGİR DÜKKÂN — Ta-tüıte Mal tada Karaman cadde ünde 98 numaralı kunduracı dükkânın mülkü satılıktır. Müracaat her gün »aat 13 - 14 arasında Teleron 49382 ______________ 912 - i
BEŞİKTAŞ — Üsküdsrda İhsa niye, »atacak, Sultan tepe, Çengelköyüne kadar 7000 - 9000 lira arasında ter-kos, elektrkili olmak şartlyle satılık ev aranmaktadır, 60515 e telefon edU-rnc^-_____________ 900 —
SATILIK EV — Vesaite yakın dört kat 12 oda üq katı boş teslim, elektrikli kuyulu sarnıçlı, bahçe», Beşiktaş Şehit Asım caddesi 102 numaraya. _______________________________911 - I
FATİHTE — Tramvaya yakın, merkezi yerde 7 oda, bir dükkân” tam konfor köşa başı deniz manzaralı ahşap ev acele satılıktır. Telefon; 43858 Galata Rıhtım caddesi Yolcu Salonu karşısında iktisat han No. t Enver Gürman lift— j 1
AKŞAM
B6000 LİRAYA VİLLÂ — Taksime yakın manzaralı iki müstakil daire boş teslim Galata Bermet han Ûdnd kıt 8. 9 telefon 42260 C48 —
2C0OT LİRAYA APARTIMAN — Faik Paşa caddesinde dört daireli bahçeli konforlu Galata Bormet han ikinci kat 8, 9 telefon 42268 946 —
94000 LİRAYA APARTIMAN — Beyoğlunda altında mağazası olan beşer odalı beş daireli konforlu Galata Sermet han İkinci kat 8, 9 telefon 4MM_____________________80 —
38000 LİRAYA APARTIMAN — Ayaspoşa deniz görür beş daireli konforlu Galata Bemet han İkinci kat 8, 9. Telefon 42298________951 —
48.000 — İstiklâl caddesine yakın deniz görür üç kat altışar oda altında bir mağaza Galata Bermet han ikine! kat t, f telefon 42298
592 —
PARASI NOKSAN OLANLARA -Har nevi inşaat, tamirat, tadilât yapılır şerait ve parada çok kolaylık gösterilir. Galata Bermet han ikine 1 kat A 9 telefon 42296 953 — 2
SATILIK SİNEMA — Kışlık ’taps’ı yeT 500 kişilik, yazlık 1000 kişilik Müracaat, Pangaltı inci sineman yanındaki pasajda No. 3 Neşet Kaya. ______________943 . — 1
SATILIK KÖŞK — 4 dönüm çamlı bahçeM iki kat firarine 7 odalı Kuzguncuk Paşa Umanın d a. Pangaltı İnci r'.nemam yanındaki pasajda Neşet JCaya. 944 — 1
BATILCI BOŞ TESLtM — Erler, arsalar ve apartunanlar Şişil, Ni-.yfintaş, Maçka mevkilerinde var, Pangaltı Inct sineması yanındaki pasajda Neşet Kaya. 543 — ş
•SERBES w-.qj.CTr ha FIİTİ _ Bekir bir bay lisan öğretebilecek bir ali» yanında pansiyon arıyor. Her türlü teminat verebilir. Aşlrefend! caddesi No. 45/12 ye mektupla. ___________________________938 -
DENİZE NAZIR — Asansörlü, kaloriferli (100) ilâ (800) metre kare konforlu salonlarla muhtelif adette iç İç» ve tek odalı yazıhaneler kiralıkta-. Galata Rıhtım eadderi Veli Alemdar han. 938 — 15
AYASPAŞA — Kazancı Yokuşu; denize nasır 2 daire; Aysspaşa Bağır-oğlu numara la te dörder odalı 2 daire, boş teslim villâ satılıktır. Mutavassıt kabul edilmez. Her gün yerinde görülebilir. 799 _
BAKKALİYE — Güzel bir bakkaliye devren satılıktır. Galata BUlûrhan 14; Telefon: 41733 • müracaat.
__________________ 947 — 2
BATİLIK EV — Arnavutköyünde; Ayazmada p a tacı »kak 4 numarada apartıman tertibi yanm klgir beş oda nezareti mükemmel; yağlı boyalı; muşambah elektrik; terkosu var boş teslim. Çıkış Gümrüğünde Kadri Emrcye müracaat, 930 — 3
DHVREN BATİLIK — İçortalnde ta« fırını üzerinde. 120 sandalye alabilecek büyük salonu iki odası İle tuva-lotl bulunan Beşiktaş ta tramvay durağında 25 numaralı Yeşil Bursa Muhallebicisi bütün teferruatıyla beraber devrolunacaktır. İçindekilere müracaat. 931 — 2
22,000 LİRAYA SATILIK FABRİKA — 6 senelik kira bedeli tediye edilmiş, hâlen çalışır variyette günde 80 - 100 lira kazanç temin edebilen, muamele vergisine tabi olmıyan bir fabrika azimet dotayıslyle satılıktır. İsteklilerin Akşamda (Fabrika) rfl-muzuns yazmaları. 934
PİYASANIN EN ÎŞLEK SEMTİNDE — Uygun şeraitte bir kunduracı dükkânı djvrolunacaktır. Taliplerin (Kundura) rflmuıuna yamatan.
929 — 2
ACELE BATİLIK ARSA — Göztepe Tütüncü Mehmet ef. asfalt üzerinde 1309 m2 dört yol ıg-ı. Müracaat: Aynı caddede No. 27 Sabr! Bdyler.
929 — 2
KİRALIK APARTIMAN DAİRESİ— Konforhı mükemmel üç odalı bir daire. Çarşıkapı Yeni Okul sök. Nö. 14 kat 1 • münıca&t kApı UI
924 — 1
AİLE YANINDA — Kiralık mobU-yell ve banyolu oda. Adres: Matbaacı Osman Bey sokak Beypazar Apt. No. 1 Çlşll 935 — 1
|j -MÜTEFERRİK
İNGİLİZCE DERS — Londralı Ingiliz bayan tarafından yeni metot (konuşma). Adres: Mrs. Vinni 939, İstiklâl caddesi Yardım apartıman No. 1 (Rm sefareti yanında) 749 - 4
İNGİLİZCE — Amerikada okumuş ve Amerikan mekteplerinde İngilizce öğretmiş bir genç üç ayda lisan öğretir. Akşam'da (D. 8.) r Om uzuna
873
HER CİNS EN İYİ KÖPEKLER — Al ti ve bir buçuk aylık kurt köpeği yavrulan, büyümlyen. fino yavnilan, birer yaşında Foks ve tüylü Brak. Domus köpeği ve kopoy. Vkunçarşı 277 No. Çatan kahvesinde KAmll'e müracaat. »39 —•
PİYABA1HN İYİ BİR YERİNDE — Mağazası olanla Parfümöri üzerine ortak iş yapmak istiyorum. Müracâat: Yeşlldjrek Tarakçı Cafer No. 11 par-fümflrl lâboratuarı İstanbul.
925 •— 1
MEKTUP t ARINIZI ALDIRINIZ Gazetemu tdaieDanesial adre» olarak göstermiş olan kartleri-cnizden
D. R. K. — Atelye - Kâtip -Bahçeli »v — Çlfllk — Teknik Tercüme —
oumanna gelen a ez t. v plan iöu «hanemizden aldırmalan rica olunur.
Otobüs bileti bastırılacak
Ankara Belediye Başkanlığından:
1 — Otobüs idaresi için bastırılacak (23) milyon muhtelif cins otobüs bileti kapalı zarf usulü ile ve (151 gün müddetle eksiltmeye konulmuştur
2 — Muhammen bedeli (2S.000) Uradır.
I — Muvakkat teminatı (1875) Ura olup Otobüs İşleri Genel Müdürlüğü veznesine yatırılacakta.
4 — Btt işin İhalesi 27/2/948 cuma gönü saat (18) da Belediye bina-nnda müteşekkil komisyonda yapılacaktır.
B — ihaleye İştirak edeceklerin 2490 sayılı kanunun 82 nel maddesi tarifi dairesinde harırlanmış teklif mektuplarını ihale saatinden bir saat evveline kadar Başkanlığa vererek mukabilinde makbuz »İmaları lâvındır.
8 — Evsaf ve şartlar Tutanak ve Muamelflt Müdürlüğü kaleminde her gön görülebilir.
7 — İsteklilerin beli! gön ve saatte Komisyona müracaatları. (1871)
Tarlatan bezi alınacak
Ankara Numune Hastanesi Baştabipliğinden:
Miktarı Muhammen Muvakkat
Cinsi metrş flâtl Tutan teminatı
______________________kuruş Lira Kr. Lira Kr. ihale günü ■İariatan bftd öööo 110 4400 00 830 M 8/3/948 Ç.ır-
(00 santim eninde) şamba giinü
sa&t (11) de.
1 — Ankara Nümune hastanesinin 1948 yılı thtlyaiı otan dört bin metre Tarlatan bezi açık ekşitme usulü e eksiltmeye konulmuştur.
1 — Taliplerin muayyen saatte hastanede müteşekkil komisyona mfi-raatlan.
8 — Şartnameler her gün hastanede ve stanbul Eağlık MMürlilğflnde
görülebilir. 1870
Telgraf teli alınacak
Bayındırlık Bakanh^i îıt. Malzeme Grup Amirliğinden;
4 m/m. Uk galvanizli 9.5 ton telgraf teli 10925 lira muhammen bedel üzerinden açık eksiltme ile Batın alınacaktır.
İsteklilerin şartnamesini dairede görerek (819.38.) liralık geçici teminat makbuzu ve 948 yılı Ticaret Odası vesikalarıyla “7/2/948 cuma p.iinil saat 15 de Galatada Karaköy Perçemli ao-kak Cemaat hanında gurup Amirliği s. A Komlsyonund''. hazır bulun malan,(172ü)
__________________________________________________Satıl 7
Buhar kazanı ve elektrik motoru alınacak
Tarım Bakanlığı Ankara Kauçuk istasyonu Müdürlüğünden:
istasyonumuza bağlı işler sermayeli kauçuk mtlessuesi için bir adH yeni buhar kazanı va elektrik motörü satın alınacaktır.
1 — Buhar kazanı «vsa.fi:
a) Kazan ufki veya semaver tipi olacakta.
b) çalışma tazyiki 8,B lift 7 atmosfer
c) 19 Beygirlik, buhar verimi saatte asgari 240 Kğr. olacakta.
2 — Kazan Ankara’da müessesimizde çalıştırılarak muayeneden sonra teslim alınacaktır.
8 — Kîzan enjektörü, blöf valfı çift emniyet tertibatı Va. teferruat! İla birlikte komple olarak tealim edilecektir.
H — Elektrik motörü evsafı:
al Elektrik mûtörfl 15 beygir kuvvetinde 220 - 380 volt Ankara şehlf cereyanı 11e çalışır OTO - 950 derirll rezlstanlı ve sigortalı şartel İle birlikte olacakta.
m — Gerek buhar kazanı ve gerek elektrik motörünü satmak Istl-yenlerin ellerindeki malların menşelerini. markalanın, şema ve Icatalok-Jannı. tealim flatlerlnl teslim müddetini bildirir teklif mektuplarını en geç i Mert 618 akşamına kadar mfleEsesemtee yollamaTarı (1911)
Kslörifer tesisatı kapalı zarf eksiltmesi
İstanbul Bayındırlık Müdürlüğünden:
1 — İstanbul Arkeoloji müzesinde yapılacak kalorifer tesisatı kapalı sarf usuiiyle eksiltmeye çıkarılmıştır.
Keşi! bedeli (35624» lira (48» kuruştur.
İksiltm» S/V948 tarihinde cuma günü saat 15 de İstanbul Bayındırlık müdürlüğünde toplanacak komisyon tarlamdan yapılacakta.
2 — Bu işe alt evrak şunlardır: Mukavele eksiltme. Bayındırlık işler!, ganel hususi ve fenni şartnameleri, proje keşif hOİAsaslle buna mütaterri diğer evrak dairesinde görülecektir.
3 — Eksiltmeye iştirak etmek İçin taliplerin (2871» Ura «8&> kuruş-
luk muvakkat teminat yatırdığına dair makbus ibraz etmesi ve 948 yıtai“ da Ticaret odasında kaydı bulunduğuna dair belgeyi hamil olması eksiltme gününden tatil günleri hariç «3» gün evvel vilâyet makamına müracaat ederek ehliyet vesikası alması ve yukarıda ikinci maddede yazılan evrakı görüp eksiltme şartnamesinde yazılı kaydA göre kabul ettlÇino dair imzalaması ve buna ait 2490 sayılı kanun mucibince hazırlayacağı teklif zarflarını B/3/1948 cuma gönü sırat 14 de kadar İstanbul Bayındırlık müdürlüğüne verilmesi lânmdır. (1801)
Yüksek elektrik mühendisi alınacak
iller Bankasından:
Bankamız teknik İşler müdürlüğü kadrosunda çalıştırılmak üzere iki yüksek elektrik mühendisi alınacaktır. Aşağıda yazılı şartlan haiz olanların hal tercümesi, diploma sureti, hüsnü hal kâğıdı, bonservis ve fotoğraflı dilekçe ile Ankarada iller bankası genel müdürlüğüne müracaattan Hân olunur.
1 — Türk olmak
2 — Askerlik ödevini yapmış bulunmak,
3 — Hiç bir müesseseys karşı mecburi hizmeti bulunmamak.
Ücret, bilgi ve tecrübeye nazaran tesblt edilecektir. Lisan bftenter tercih edilir. (20481*
Defne yaprağı satışı
Devlet Örmen İşletmesi Muğla Müdürlüğünden:
Yapılasak te : Defne yaprağı satışı Mahal ve mevkii: .Marmaris bölgesinin Marmaris İstif yerinde
Parti No. Kental % 7.8 hesabiyle gerisi teminatı Lira kuruş
Miktarı ; 1 380 513 00
2 Toptan 358 »ıu 15
718 1023 15
Muhammen bedeli: 19 liradır.
Müddeti : 15 gündür.
İhale şekil : Açık arttııma
hale tarihi : l/Mart/1948 pazartesi günü saat 18 te
ihale yeri : Devlet Orman İşletme»! Marmaris ilçesi Orman BÖIg» şe lı binasında
1 — Yukarıda cinsi ve cılktan yazılı defne yaprağı açık arttırma Su-retUe satışa çıkarılmıştır.
2 _Buna alt şartname Orman genel müdürlüğünde, İstanbul: İzmir
o r m fin başmühend iliğinde, Muğla, Köyceğiz. Fethiye. Aydın, Denizli, Antalya, Mersin ve Ankara Merkez İşletme Müdürlüğü ile Marmaris Orman Bölge şefliğinde görülebilir.
3 — Taliplerin İhale gününde evrakı miisblte ve İlk teminatiarile komisyona müracatian 1798
Gaz idrofü alınacak
Ankara Niimune Hastanesi Baştabipliğinden:
Cinsi Miktarı metre Muhammen Muvakkat
flatl kuruş Tutan Lira Kr. teminatı Lira Kr. ihale güııü
Gaz îdrofil 40.00a (90 santim eninde) 70 28000 — 2100 — 3/3/948 çarşamba günü
sat 11 de
1 — Ankara Nümune hastanesinin 1948 yılı ihtiyacı olan kırk bta metre Gaz Idrofil kapalı ıarf usullle oksUtmeye konulmuştur.
2 — Talipler kanun tarllatı dılresinde ha cırla yacak’arı mühürlü teklif mektuplarını belli olun saatten bir saat evveline kadar hastanede müteşekkil komisyona vermeleri.
3 - Şartnameler her gün haauuıede ve stanbul Sağlık Müdürlüğünde
görülebilir. 184fl
Ankara Belediye Başkanlığından:
1 — Ankara İtfftlye müdürlüğüne bensln motorlu ve aşağıda ana vasıflan yazılı bir adet otomobilli yangın merdiveni mübayaa edilecek-Mr.
9 — Benzinle müteharrik bir otomobil üzerine monte edilmiş 30 lift 88 metre uzunluğunda çelik merdiveni bulunan araba evsafı fenntyesl föyledlr:
A — Otomobil motörü benzinle çalışır olacaktır.
B — Otomobil 8 İlâ fl kişilik rahatça oturacak yeri İhtiva edecektir.
O — Merdiven hidrolik tertibatlı va mihaniki emniyet tertibatı ola-oak, her cihete kolaylıkla dönebilecektir.
D — Arabanın uzunluğu 10 ilâ 12 metreden fazla olmayacaktır.
3______ Yukarıda umumi evsafı yazılı arabalardan teklif vermek İsti—
yenlerin (30) gün zarfında Ankara Belediyesi Fen İşleri müdflr!üftüuo f!“ itlerini, evsaflarını, ne kadar zamanda teslim edeceklerini bildirmeleri ilân olunur, (2039)
Baiıife 8
A K » A M
20 Şubat 1948
Gürellik vb Sağlamlığı dünyaca tanınmış ve rağbet görrnûs Fransız "FLOIRAT" marka otobüslerinde aradığım» lwr vasfı bulabilirsiniz.
■3SKaBSB9araMXBKMBszMiBE£2PnMN£»
Türkiye Kızılay Derneği
Genel Merkezinden:
1 — Derneğimizden verilecek resim örneklerine göre. Yurt için-' da. Tunçtan, ortası beyaz ve kırmızı emaye olarak, arkası emniyet İğneli iki çeşitten ibaret
1100 (bin yüz) Adet madeni rozet
kapalı zart usulü Us yaptırılacaktır.
2 — Şartname her gün Ankara'da Genel Merkez binasında, ts-tanbulda Kızılay Satış Deposunda, resimler 29/2/1948 Uribtae kadar
İstanbul'da Kızılay Satış Deposunda, 1/3/1948 den 10/3/1948 tarihine kadar da Ankarada Genel Merkez bin asında, görülebilir.
3 — Kapalı zarflarla beraber, 530 (bej yüz elit) Hra tahmin edilen bedelinin % 7.8 [yedi buçuk) Geçici teminatı olarak 41.23 (kıık bir) lira (25) kuruş 10 Mart 1948 Çarşamba günü saat 14 den evvel Dernek Veznesine yatırılmış bulunmalıdır.
4 — Dernek ihaleyi yapıp yapmamakta serbesttir.
YALOVA Kaplıcalarında
çınar oteli kahve ve büfesi, FARK LOKANTASI, ÜÇ kardeşler LOKANTA ve GAZİNOSU, MEDHAL BÜFESİ, PARFÜMÖRİ ve SATIŞ DÜKKÂNLAR. TERMAL V6 ÇINAR BERBER SALONLARI, FOTO DÜKKÂNI möblelerlle birlikte (dört sene) müddetle kiraya verilecektir. Pazarlığa iştirak etmek isteyenler 7 Mart 948 pazar günü saat 13-15 de kaplıcalarda Termal Limited ortaklığı müdürlüğünde bulunmaları.
(Şartnameler her gün İstanbul Özlpek Palas Otelinde görülebilir.)
Stil eşit» sevenlere büyük müjde
Bayan Stella. Yusuf Bey Mutran’ın harikulade satışı
22 Şubat 1048 Pazar günü saat lo da, TAKSİMDE:
Belediye bahçesinin karşısında Okey apartımannun & numaralı dairede bulunan emsalsiz eşya Renesanı yemek oda takımı, altın yaldız üstleri Obisson kaplı Loul XV Berjerler ve Lanıartln vitrin Lout XV yaldızlı salon takımı, Renesans Berjer koltuklar Saks, Sevr Viena şekerlik ve Biblolar Orijinal İmzalı tablolar. Sun dö Böf Buhara halısı ve .saire ve saire.
Açık arttırma ile satılacaktır
EKSPOZİSYON 21 Şubat CumartMİ günü saat 10 dan 10 a kadar sayın halka açık bulundurulacaktır.
PORTAKAL MOBİLYA EVİ Tel: 42733
û» 1 a » a pystAf _ y .
FRATELLt D’AMtCO - ROMA
Limanımızda bulunan
FRANCESCA Vapuru
yük ve yolcu kabul ederek 21 Şubat ertesi
DOĞRU CENOVA’ya hareket edecektir.
Türkiye umumi Acente:
LEVANT EKSPRES T.L.Ş.
Galata. Kfıdavendlgâr Han, Tel. 44791 — 44792
Parası Noksan Olanlara iler nevi inşaat, tamirat ve tadilât yapılır. Şerait ve parada çok kolaylık gösterilir. Galata Sermet Han 2. inci kat No. 8-9, Kfl(3SKs-'55vrmF»w TeI: 42296
BİRIAŞ ŞİRKETİNDEN:
«BİR TAŞ» Birleşik Endüstri vo Ticaret T. A. Ş. hissedarlar umumi Heyeti 18'3'948 Perşembe günü saat 14.30 da Galata'da Kuto Hanında 13/17 No. lı Şirket merkezinde alelâde olarak toplanacaktır. Umumi Ha-yele asaleten veya vekâleten İştirak edebilmek İçin hissedarların lâakal 10 hl&seye malik olmaları ve bu hisseleri nihayet 3/3/948 tarihine kadar Şirket merkezine tevdi ederek mukabilinde duhul varakası almaları ica beder
GÜNDEM-
1 — 1947 senesine alt İdare Meclisi ve ınilraklp raporları İle Bllânço ve kâr ve zarar hesaplarının okunması ve bunların tetkik ve tasdikiyle İdare Meclisi ve miira kiplerin ibrası.
2 — 1948 senesi İçin mürafelpler tâyini.
3 — 1948 ınüraklp ve İdare Meclisi tahsisatlarının tesbltt,
4 — İdare Meclisi, âzalırına Ticaret Kanununun 323 ve 324. madde-lerlude -derpiş edilmiş olan mezuniyetlerin verilmesi.
Türkiye Tiftik ve Yapağı ihracatçıları Birliği Umumî Kâtipliğinden:
OENEL KURUL TOPLANTISI HAKKINDA:
19 Şubat 1948 Perşembe günü yapılması gereken Yıllık genel Kurul toplantısı çokluk nlsabî sağlanamadığından Birlik Statüsünün 15 ci maddesi gereğince 26 Şubat 1948 Perşembe gününe bırakılmıştır.
Sayın Birlik Üyelerinin o gün saat 14,30 da Ticaret Odası toplantı salonunda hazır bulunmaları rica olunur. (2248)
Kadıköy Birinci sulh hukuk yargıç-lığmdna: 947-253
FatThde Edirncltapı Çukur bastan 24 No, da iken hilen nerede olduğu bilinmeyen Atlj'e namı diğer Aliyeye: Emin Âli Günöy tararından aleyhinize ikame edifen 1933 yılında almış olduğunuz (300) Türk lirası borçtan dolayı Kadıköy Osmanaga M. Mlsakt Milli sokağında 44 No. İt evkı yan hissesine haciz konduğu ve haczi müteakip borcu ödemiş ke de evin ü-zerlne konan kaczln fekki unutulmuş ve oradan on seneden fazla raman geçtiği ve son defa gayr! menkulün satmağa kalkmış ve mevzu haczi teşkil eden 30ö lira mahkememize tevdi ile haciz fekkedüMifiinden on gün zarfında dâva açlığından bahsile ikame eylediği haczin fekki dâvasından dolayı namınıza jör.derücn davetiye verilen meşruhatlarla tebllğ-slz geri gönderilmiş ve hakkınızda on beş gün müddetle Itânen tebllğat İcrasına karar verilmiş olduğundan tâyin kılınan 17/3'946 günü saat 10 da Kadıköy birinci sulh hukuk mahkemesinde bizzat veva musaddat: vekâletname ile bir vekil göndermek suretile hazır bulunmadığınız takdirde hakkınızda gıyap kararı veri- ( leceğl ve bu İlânın bir suretinin rn.ah- ■ keme divanhanesine talik kılındığı tebliğ yerine geçmek üzere yayınlanır. 1954151 I
Düşünceler
25,2/948 kapalı zari saat 11 (!«
Et ve Sadeyağ alınacak
Antlara Numune Hastanesi Baştabibliğinden:
Flatl Tutarı M. teminatı
Cinsi Kilo Lira K, Lira K. Lira K.
Koyun eti 35900 2 70000 4150 00 )
Sadeyağ 3500 5 70 19050 1496 25 )
1 — Ankara Nütnune has taba nesin İn 948 yılı İhtiyacı olan koyun eti re sadeyağ ekili tmeye konulmuştur.
2 — Taliplerin kanunun t&rltatı dalreslndo hazırlayacakları mühürlü tekil! mektuplarını belli gün ve saatten bir saet evveline kadar komüsyona vermeleri.
3 — Şartnameler her gün hastahane İdaresinde ve İstaobulda Sağlık ve sosyal yardım Müdürlüğünde
görülebilir. (1694 ı
İstanbul Gümrükleri Başmüdürlüğünden
Satış günü; 27/2/048
Satış K. Miktarı No. Kilo Gr.
Miktarı L. Kr.
Saat: 13,30 da
Teminatı
L. Kr. Eşyanın cins!
vidala der! Lâstik eldiven Vidala deri
Ambarı
10575,00 20790.00 29700.00
793,13
1559.25
2227.50
(Kapalı ZJ Haydarpaşa
• > Satış
» » Haydarpaşa
1092
S79
1093
Yukarıda cins, miktar ve nevileri gösterilen eşyalar 27/3/943 cuma, günü kapalı zarf suretlle saat 13,30 da
Eminönü Reşadiye caddesi Gümrük Satış Müdürlüğünde satılacaktır.
Eşyalar her giln bulundukları ambarlarda görülebilir. Teminat ve kanuni belgeler satış günü saat 12 ye kadar kabul olunur. Satılan eşyadan ihale tarihinden İtibaren (ihalenin tasdiki Bakanlığa ait olan eşyaların ardiye-! tasdik keyfiyetinin alıcıya tebliği tarihinden İtibaren) 2 gün için ardiye alınmaz. Bu müddetten sonra ardiye olınır. Telefon* 23219
Kunduracı Ustası Alınacak
Safılk Yalı
E}üpte Bostan İskelesi yanında ve denİ2 kenarında rıhtımb büyük bir yalı fabrikaya elverişli olup acele satılıktır.
Adres: Sirkeci, Bitlis Ambarı, Telefon: 21950
AmdöSu Çimentoları
TÜRK ANONİM ŞİRKETİNDEN:
şirketimiz hissedarlar genel kurulu aşağıda yazılan şekilde 27 1948 cumartesi günü saat 11 de Galatada Voyvoda caddesi Agopyan 3 üncü kattaki dairesinde toptapacsktır.
GÜNDEM:
1 _ 1947 yılma alt Yönetim Kutulu ve Denetçi rapûlarınm okunması onanması.
2 — Sözü edilen yüa alt Bilanço ve Kâr ve Zarar hesabının iııcelen-nıeslle kabulü. Yönetim Kurulunun zimmetini idaresinden dolayı İbra ve geçen hesap yılı sonuçlarına dal" Yönetim Kuntlu teklifleri hakkında karar verilmesi.
3 — Görev süreleri biten Yönetim seçilmesi veya tekrar seçilmesile aldat tesbltl.
4 — Ticaret Kanununun 323 üncü .... - _ — -
üyelerine Şirketle muamelede buluûmalaırna İzin verilmesi.
5 — Muhtelif.
Genel Kurulda bulunmak İsleyen hissedarlar asaleten veya vekâleten hâmil bulundukları eshamı ve esham yerlhe ksLm evrakı toplanma gününden bir hafta önce şirketin Kartal’daki merkezine ve yahut An-vers’de Longue Rue de ITIâpltal No. 39 da Cimflna Şirketine teslim etmeleri İcap eder. Karşılık olarak alacakları makbuzlar toplantıdan önce ibraz edilecektir.
Istan bulda bir fabrikada Kısım Şefi olarak çalıştırılmak üzere tahsil görmüş tecrübeli bir kunduracı ustası alınacaktır.
Tahsil derecesi; askerlik vaziyeti, çalıştığı yerler, yaşı, aile vaziyeti ve oturduğu yer haklımda İzahatı lıavl bir mektupla İstanbul Posta kutusu No. 684, adresine müracaat edilmesi.
va
Kurulu üyeleri Ue Denetçilerin ve huzur haklarının tâyin ve maddesine göre Yönetim Kurulu
*
Ingiliz ve Amerikan
Eczacılık tekniğine göre yeril baştan tanzim ve tebdil edilen
TAKSİM Eczanesi
Yakın Şark ve Balkanların en büyük ve en modern eczanesidir. Avrupa ve Amerika Fabrikaları İlâç ve sıhhi malzemesinin aenghı çeşitleri...
TAKSİM Eczanesinde
KStfHBaMm Emrini*? Amadedir.
I Devlet Denizyolları ve Limanları îşletme Genel Müdürlüğü İlânları
TRABZON HATTI
TASFİYE HALİNDE
İSTANBUL TELEFON T. A. Ş.
Tasfiye halinde İstanbul Telefon Türk Anonim şirket! hissedarları aşağıda yazılı ruznanıojrl müzakere etmek üzere 22 Mart 1948 pazartesi günü saat 14 dft Galatada AssJkûrazlone Ceneral! hanında 1 inci kat 3-4 numarada şirket merkezinde âdi surette toplanacak Genel kurul toplantısına davet olunurlar.
1 — 1 Ocak 1947 İle 31 Aralık 1947 arasındaki devreye müteallik tae-flye memurlun raporlarlla müraklbln raporu.
2 — 31 Aralık 194.7 do kapatılan hesapların tasdiki.
3 — Tasfiye memurlarının zimmetlerini İbra.
4 — Müraklplerln ve ücretlerinin tâyini.
Toplantıya iştirak etmek isteyen ve lâakal 6o hisseye malik olan hissedarların hisse senetlerini, içtima tarihinden en az yedi gün evvel aşa-gjdâ gösterilen mahallere tevdi etmeleri lâzımdır;
Istan bulda: Şirket idare merkezine
Londrada:, Thromorton Street 28 E. O. 2 OsmanlI Bankasına ve 117 OW Broad Street E. C. 2
Parts te: Boulvard Haussmann 173 Thomson - Houtson Şirketine.
Tasfiye Memurları
Hava muhalefeti dolayısıle 21 Şubat 948 Cumartesi günkü Trabzon postası yapılmayacaktır. (2247)
Balta satışı
Ticaret Ofisinden:
26,265 Kg. sıkletinde muhtelif numara ve tipte demir balta 26/2. 1948 tarihinde saat 14,30 da açık artırma ile satılacaktır.
Şartnamesi ve evsaf listesi Yeni Valde handa Ticaret Ofisi Satış Müdürlüğünden bedelsiz alınabilir. (1830)
İstanbul Ticaret ve Sanayi Odasından:
4355 sayılı Kanunun 33 üncü maddesi senelik Oda aldatman üç ay zarfında ödenmediği takdirde üç misil alınacağını muta-zammuidır.
1948 senesi aidatının başlangıcı 1/1/048 olduğundan 31/3/ Q48 akşamına kadar ödenmeyen aidatların 1 '4.'948 den itibaren üç misli tahsili zaruret ve katiyet kesbedeceğinden buna mahal bırakılmamak üzere Odamızda kayıtlı bütün Âzamisin senelik aidatlarını son 31 3 948 akşamına kadar Muhasebe Şubemize müracaatla ödenmeleri lüzumu tavsiye ve rica olunur. (2183)
Comments (0)