PAZARTESİ 21 Ağustos 1950
Şene 32 — No. 11448 — Flatl; her verde 10 kuruştur.
AKŞAM
«=•
* KÜÇÜK
İLÂNLARI
BUGÜN 6INCI SAYFADA,
İki örnek

Vaktiyle coğrafyadan en İyi imtihan vermiş olanlarıma bile - son yıllarda Çin meselesi bu kadar yer tutmasajdı - Formo-za adasını pek tıatırlıyamazlar-dı. Halbuki üçüncü dünya harbi ilâhı bu adanın etrafında dolaşıyor! Bu garip devirde her iş beyledir: Kore yarımadasının başlarına bu derece büyük dert açacağını Amerikalılar, altı ay evvel akıllarına gelirmişler midir?
Forınjza'dan bahsedişimize Sebep, bu adanın, Kereden sonra, çapraşık bir durum yaratmasından ziyade, beş yıldır güdülen politikaya hoş lıir örnek o-lu."udur.
Artık biliyoruz ki, Formora, Çin'in cenup kıyılarına yakın bir adadır. Bütiin Çin'i kaybetmiş olan milliyetçi hükümet ve şefi Çankayşek bu adaya çekilmiştir. Çin’i ele geçiren komünistler, bu adayı da almak istiyorlar. Amerika «Olmaz» diyor. Formo-zanın Çin komünistleri tarafından işgal edilmesine engel olmak için Amerikan donanması emir almıştır. Çin komünistleri bu adaya karşı bir harekete geçerler ve Amerikan donanması bu hareketi önlemek İsterse, Kore horhi, ilk safha olarak bir
Çin - Amerika harbi doçuracak-^5»^ tır. Amerika bunu istemiyor, İn-

AKŞAM
AKŞAM
H e r g ü n
8 Sahafa
Bahlbl: Necmeddln Sadak — Yan işlerini fiilen İdare eden C. Bildik — Akşam Matbaan
Ingiltere Koreye acele piyade kuvveti gönderiyor
Buna sebep 61. Mac Arthur'ün takviye kıtaları istemesidir
Cumhurbaşkanı, yanında Genelkurmay Başkanı bulunduğu halde. Kore'ye gidecek birliğe kumanda edecek General Tahsin Yazıcı ile görüşüyor
giltere ise hiç özlemiyor. Böyle bir harb işî genişletecektir.
Fornıoza adasının sıkıntısı bundan ibaret değildir.
Bu ada, yarım asırdan fazla, Japoııvanın elinde idi. Son harbde, Japonya yıkılınca Amerika. hu adayı Çin'e verdi. O zaman Çin, bir müttefikti, beş bü- I yüklerden biri idi. Şimdi, Çin, komünistlerin eline geçti. For-tnoza. Çin'e vaadedilmLşti. Fakat hangi Çin'e? Komünistler «Çin bitiz!» diyorlar. Amerika: «Siz o Çin değilsiniz!» cevabını veriyor. Amerika böyle diyor, çünkü ’ıomünişt Çin'i henüz tanımamıştır. Fakat Amerikanın müttefiki İngiltere komünist Çin'i tanımıştır. Bilâkis, eski Çin'i, yâni Formozaya sığınmış olan Çankayşek Çin'ini bir devlet saymıyor. Manzara şu: Bir cephe içinde Çin'e karşı iki siyaset, iki durum. Formoza meselesinde, aynı cephede İki farklı görüş, iki zıt hareket tarzı, t-şin içinden çıkmak imkânsız.
Almanya meselesi aynı tezad içinde bocalıyor.
Almanya, bir bakıma, Koreye benzer durumdadır. Tıpkı Kore gibi, iğreti bir sınırla ikiye bölünmüştür. Doğu kısmı Sovyet Rusvnnın, batı bölgesi müttefiklerin işgali altındadır. Tıpkı Kore gibi, Sovyet İşgali altındaki kısım komünist olmuştur ve , askeri hazırlıklar yapılmaktadır. Bir gün, Knrede görüldüğü gibi, Doğu Alman komünistleri batıya hücum edebilirler. Batı 1 Alnıanyada hiçbir askeri kuvvet yoktur. Müttefiklerin İşgal ' kuvvetleri bir kaç tümenden i- ' barettir. Avrupada. Batı Alman-yanın yardımına gidecek başka 1 kuvvet mevcut değildir. Amerika, nasıl ve ne zaman yetişecek? ■ Cenup Koresl gibi, Balı Almanya da sonradan mı kurlarda- : cak?
Amerika, her tarafa birden ' yetişemiyceeği için Batı Alman- ' yada silâhlı bir kuvvet teşkil ; edilmesini istiyor. Esasen bütün Batı Avrupa bir tecavüz ihtima- ' line karsı hazırlanırken (daha doğrusu hazırlanmayı düşünürken) Almanyanın harb kudretini hesaba katmamak aklın 1 güç kabul edeceği bir keyfiyet- ' tir. Bunu da Fransa ve İngilte- , re istemiyorlar. Tek sebebi de emniyetsizliktir. Silâhlanmış bir ‘ Almanyanın yeni bir tehlike o- . lacağından. hattâ Rusya i|e -müttefik gibi - anlaşabileceğin- ' den endişe edenler var. Fakat I günün birinde, komünistlerin c- ( line geçecek Almanyanın, karsı ı tarara nasıl bir harb kudreti mek ve bilhassa siyasi kararlar-katacağı heniiz düşünülmüyor, da beraberliği henüz temin cde-- ispanya meselesinde olduğu gibi memiş olmak.
Almanya işinde de hesap ve ha- Almanya ve Japonya İşe ka-kikatlen ziyade hisler hâkimdir, rısmadıkea bozulun dünya mu-_ Kısaca hatırlattığımız bu iki VRzencsi yerine gelemez. Ame-ornelc hâdise gösteriyor kİ de- rika tek basına komünist âlemle Rıokrıul ve hürriyet cephesi- savaşmaktan çok hırpalanır, «in - harb sonu hataları lıerta- çabuk yorulur.
raf - İki büyük eksiği vardır: | Necmeddin SADAK
Londra 21 (R) İngiltere, Ko- he boyunca durdurul muştur, reye kuvvet göndermeğe karar Naktong üzerindeki büyük köp-vcrmîştlr. Hong Kong'daki plya- rü başı tamamen yok edilmede birlikleri acele yola çtkacak- , tir. Pohang’ın kuzeyinde komalardır. Hong Kbng’a Malezya- nlstler 25 kilometre geri tarde-dan, Malezyaya İngiltereden as- dildiler. Mamafih bunların ü-ker gönderilecektir. Koreye as- çüncü bir taarruz İçin hazırlanır gönderilmesine sebep Bir- dıkları, kuvvetlerini Klııyu keleşmiş Milletler kuvvetleri baş siminde topladıkları ve Amerl-komutanı Ol. Mac Arthur'ün a- ka cephesinin zayıf cele takviye istemesi üzerinedir,
Hong Kong’dan gidecek kuvvet
Londra 21 (AA) — İyi haber alan çevrelerden öğrenildiğine göre, Hong Kong’dan Koreye gönderilen İngilte askeri kıtaları mevcudu bir tugay teşkil etmektedir.
Son vaziyet
Nevyork 21 (H.J — Komünistlerin İleri hareketi bütün cep-
».a uepuesuııu zayıf noktasını araştırdıkları zannediliyor.
Bir ihtar
Nevyork 21 (R.) — General Mac Arthur radyo İle ve beyannamelerle kuzey Kore kuvvetleri komutanına hitap etmiş, yapılan işkencelerden mesul tutulacaklarını bildirmiştir.
Son muharebelerde komünistler büyük kayıplara uğramışlardır. 5684 ölü sayılmıştır, 6 esir alınmıştır.
Kuzey Kore tebliği
ı Londra 2t (AP) — Moskova radyosu tarafından dün yayınlanan Kuzey Kore yüksek komutanlığının tebliği aşağıdadır:
«Bütiin cepheler boyunca halk ordusu birlikleri İnatçı bir mu_______„_____________.____,___l k a ve met gösteren düşman kuv-başa İngilizce bir ilân gör- vetlerine karşı şiddetli savaşlar dük: Ev sahibinin biri, kira- vermeğe devam etmiştir. Egwan lık apartımamm reklâm edi- bölgesinde halk ordu birlikleri yordu.
Belli ki: Türk ve Türkiyeli kiracı arzu etmemekte .. Kalantor Amerikan, yahut İngiliz olursa binasını verecek...
Herkesin malı kendinindir. Hele bu serbes iktisat rejiminde. «Niçin filancaya vermiyor da falancaya veriyorsun?» denemez.
Buna karşılık, olsa olsa şöyle bir tedbir vardır;
Bazı cins kiracılar, bilhassa çok çocuklu fakir aileler, yukarıdakine benzer zihniyetler yüzünden pek mağdur oluyorlar. Devlet ve belediyelerin şefkat ve himmetiyle, sırf bovlelerine mahsus olmak üzere bir «ev sahibi kılma - ev kiralama» siyaseti lâzımdır.
Zira, yukarıdaki ilânda aranan evsafta müşterileri 1 numaralı makbul kiracı savarsak, «cocugu çok, fakir Türk ailesi», kademelerin en altında bulunuyor.
Bu aziz vatandaşları el birliğiyle korumak zorundayız.
En makbul ve en az makbul kiracı tipi
Türk gazetelerinde baştan
VUISHU1UC IU1I A. uıuu UU11IMVL1 I tank ve uçakların himayesinde mukabil taarruzlarda bulunan düşman kuvvetlerine şiddetli , darbeler İndirmiştir. Bütün bu
Her hâdiseye, bu hâdise olduktan sonra çare aramak, yâni hazırlıksız ve plânsız hareket el-
işinde de hesap ve ha- Almanya
Ankarada güreşler
Celâl Atik ve Yaşar Doğu galip
Ankara 21 (Akşam) —. Dün Ankara gücü sahasında binlerce meraklı önünde büyük serbest güreş müsabakaları yapıldı. Müsabakalarda Celâl Atik ve Yaşar Doğu da güreşmiş tir. Celâl Atik Hayrabolulu SUley-mana hükmen, Yaşar Doğu da Sındırgılı Şerife tuşla galip gelmişlerdir. Yaşar ve Celâle halk büyük tezahürat yapmıştır.
savaşlar esnasında halk ordusu topçu kuvvetleri kesil atışlarla bir çok düşman tankı » tahrip etmişler veya yakmıştı ve karşı taarruzları püskül ir. işlerdir. Aynı zamanda düşman İnsanca ve mühimmatça büyük kayıplara uğramıştır.
«Güney sahili boyunca llerll-yen halk ordusu arazinin .vaziyetinden ve suni tahkim * tan faydalanmak suretiyle İnatçı bir mukavemet gösteren 25 inci A-merlkan tümeni birlikleri İle şiddetli savaşlara devam etmes-tedlr.s
(Arkası sahile 2; sülün 7 de)
Yunan kabkıesi
Venizelo«’un
Kabineyi kurması güç görülüyor
Atina 21 (R) — Yeni Kabineyi kurmağa memur edilen Liberal Partisi başkanı Veıılze-los dün Çaldarisle görüştü, bugün görüşmelerine devam edecektir. Mamafih Plâstlras vc Touderos görüşmeğe yanaşmadıklarından Kabinenin kurulabilmesi şüphelidir,
Venlzelos'un çalışması neticesiz kalırsa ya parlâmento dışında bir zatın başkanlığında bir milli birlik Kabinesi yahut memurlardan mürekkep İdari bir Kabine kurulacaktır. Bu da olmazsa seçimler yenilenecektir. ____________
Emel Aktan
dün geldi
Ankara konkııripikleri diin sona erdi
Cumhurbaşkanı Celâl Bayar müsabakaları takibattı

Batı Almanya
250 bin kişilik polis kuvveti istiyor
Londra 21 (R) — Batı Almanya Başbakanı Adenauer 250 bin kişilik bir polis kuvveti teşkilini istemiştir. Bu kuvvetin tankları da bulunacaktır,
Adenauer bunun uzun v&dell bir İş olduğundan bahisle şimdi acele 10 bin kişilik polis kuvveti istemiştir.
Alman ve başka memleketler sosyalistleri böyle bir kuvvet teşkiline İtiraz ediyorlar.
Emel Aklan dün tayyareden indikten sonra (Yazısı 2 nel sahlfede)
Cumhurbaşkanı kazananla
Ankara 20 fAA.) — Bugün ı Ankara konkurlpiklerlnin sön I müsabakaları hipodromda fevkalâde kalabalık bir seyirci küt-1 les! önünde yapılmış ve muvaffakiyetle sona ermiştir.
Küçük av parkuru olan t>k müsabaka kıtalardan gelen su-[bay atlarına mahsustu. 12 mü-1 sabıkın katıldığı Ve 1.20 metre .üzerinden yapılan bu parkur, 12 mani ve 13 atlayıştan ibaretin. Ikl at müstesna bütün blnl-' eller muvaffakiyetle parkuru bitirdiler Tasnif zaman üzerine ve müddet bir buçuk dakika İdi, | Üsteğmen Kılıç Omay «Efe» İle hatasız 1,18 dakikada parkuru bitirerek birinci, yüzbaşı Ziya Akşlt «Yıldırım» ile hatasız 120 dakikada İkinci üsteğmen Süleyman Yenilmez «Nârin» İle halasız 1.2â dakikada üçüncü olmuşlardır.
İkinci müsabaa büyük av parkuru idi. Her ırktan atlara mah sus olan bu müsabakaya 12 mü, sabık katıldı. 1,30 metre üzeninden yapılan bu parkurda biri çift ve diğeri üçlü olmak üzere 12 mâni ve 15 atlayış vardı.
Bir müsabık hariç bütün biniciler bu parkuru muvaffakiyetle bi‘İrmişler ve yüzbaşı Ekrem Birgcren «Cesur» İle hata-| sız 1,11 dakikada birinci, yüzbaşı Cevdet Sümer «tflço» ile
ra mükâfatlarını veriyor
hatasız 1.18 dakikada İkinci, ! yüzbaşı Salih Koç «Blnuş» ile bir hata 10 saniye ceza puvaıu He 1,28 dakikada üçüncü olmuşlardır.
Üçüncü müsabakayı teşkil eden büyük parkura 7 mü.;stnık İştirak etmiştir. Bu müsanaİcada ferdi derece alanlara »ıra mükâfatından başka Süvari dairesince kıymetli bir kupa verilecekti. Bu parkur i.40 metre üzerinden 12 mâni ve biri çitt. diğeri üçlü olmak üzere 15 atlayıştan' ibaret olup tasnif pu-van üzerine idi. Bu müsabakada binbaşı Eyüp öncü «Siyak» ile 3 ceza puvanı ile birinci, yüzbaşı Mennan Pasinll «Ünal» ile 7 ceza puvanı ile ikinci, yüzbaşı Saiâhaddin Orhon «Akıncı» ile 8 ceza puvanı ile üçüncü olmuşlardır.
Ekonomi ve Ticaret Bakanlığı teşkilâtı
Ankara 2t (Akşam) — Ekonomi ve Ticaret Bakanı.ğı teşkilâtında değişiklikler yapacak olan kanun tasarısını hazırlamak üzere Bakanlıkta blı komisyon kurulmuştur Komisyon Meclisin açılışına kadar Bakanlık teşkilât kanununu inceleyecek ve yeni tasarıyı hazırlayacaktır.
Haydarpaşa Nümune hastanesi operatörü Feridun Şevket Evrensel izahat veriyor
Eski İstanbul Valisi ve Belediye reisi doktor Lûtn Kırdar, İki sene evvel, Londrada mühim bir cerrahi ameliyat geçirmişti. Doktor Lûtfl Kırdar, geçen gün. bir arkadaşımıza bu ameliyatından bahsederken kendisinin en son sistem bir gazla bayıltıldığı-nı ve bu gaz sayesinde evvelce ameliyatlarda görülen lhtllfttla-rın tamamlyle ortadan kalktığını söylemiş, bu usulü bizde, İlk defa olarak, pek muvaffakiyetli bir surette tatbike muvaffak olan zatın Haydarpaşa Nümune hastanesi operatörü doktor Feridun Şevket Evrensel olduğunu anlatarak bu hususta dikkatimizi çekmişti.
Bu mühim haber üzerine yeni usul hakkında izahat almak için operatör Feridun Şevket’e müracaat etmeği muvafık gördüm. Türk cerrahi tebabet âleminde mümtaz bir mevkii bulunan (Arkası 7 ııci sahifede)
Operatör Feridun Şevket Evrensel
Dünya Gençlik Birîiğinin toplantısı
W. A. Y.-ln kapanış resminde bulunan delegeler (Yazısı İkinci sahlfemlzde]
Ban ite a
21 Ağustos 1V&0
Devlet kontrol edemezse
Devletçiliği müdafaa edenler hususî fabrikaların perişanlığını Heri sürerek şöyle diyorlar:
(__Geçenlerde Halıcıoglunda hususî bir fabrikayı
ziyaret ettim. Aptesanelerİ girileıniyccek halde idi. Bir de devlet fabrikasını Ridip görünüz. İşçinin yalnız apte-sancsl temiz ve muntazam değildir, duş yerleri vardır. Çocuklu işçi kadınların iş zamanında çocuklarını bırakacakları kreşler vardır. İşçiye yapılan sosyal yardım maliyetin yüzde onuna kadar yükselir. Hangi hususi fabrika bıı endişelerle çalışmayı göze alacak? Eğer devlet fabrikalarını hususî ellere teslim edersek acaba işçiye bugün devletin baktığı gibi bakacaklar mı?»
Bir de şöyle müdafaa tarza var:
«__Hususî fabrikalar vergilerini tam olarak vermez-
ler. Türlü kaçamak yollarına saparlar. Halbuki devlet fabrikalarının bir senede devlete ödediği vergi milyonları geçer.»
Bütiin bu iddialar doğrudur. Fakat devlet de serbest teşebbüse yaşama İmkânları açmak istiyorsa, onları istedikleri gibi hareket etmekte serbes bırakacak değildir. Öyle kanunları olacaktır ki bu kanunlar fabrika sahiplerini isçiye asgari geçimi temin etmeğe mecbur e-d etektir. Aptesanelerİ girilemiyecek gibi olan fabrikayı de/hal kapatacak, vergi kaçırdığı sabit olan müesseseyi, başka memleketlerde olduğu gibi kül edecektir. Ancak bu sıkı nizam altında çalışmayı göze alan müessese çalışmaya devam edebilecektir. «Hususi müessese İşçiye bakmaz. üstelik vergi kaçırırı» demek, devletin kontroldan âciz olduğunu söylemektir. Bu aciz, nasıl olur da devlete fabrikalar kurmak salâhiyetini verebilir?
Şevket RADO
Sah ah Gazeteleri Ne Diyor ?
Demokrasiler uykudan uyanın
Abidin Daver CÜMHİHtİYET-te bu başlıklı makalesinde diyor ki:
«Kızıl emperyalizmi harekete geçmekten korkutan tek sliahuı atom bombası olduğu söyleniyor. Bu. demektir id Avnıpanın ortasından üzak Doğuda Pasifik kıyılarına kadar çok geniş bir sahada yayılmış bulunan Kızıl kuvvet, kâfi miktarda atom bombası yapınca üçüncü dllnya harbi mukadderdir. Bu harbi önllyebilmenln tek çaresi. Kızıl Çarlığın ve peyklerinin cüret ve cesaretini arttıran askeri zaafı süratle ortadan kaldırmaktan ibarettir. Mr. Churchlll Avrupanın İki yıllık daha hayatı olduğunu söylemişti. Bu tkl yılı kuru lâf ve bol edebiyatla geçirmek lçh>| gaflet uykusundan uyanmak lâzımdır.»

El kesesinden sultanlık
HÜKliİVET bu başlıklı makalesinde diyor kİ:
«Radyo İdaremiz madem kİ tacirlerden para alarak onların reklâmını yapıyor, şu halde abonelerinden aldığı licretl kaldırması veya hiç değilse eksiltmesi icap etmez mi? Bizim bildiğimize göre ücretli reklâm yaparak masraflarını karşılayan Avrupa ve Amerika radyoları aynca radyo makinesi kullananlardan abone ücreti diye bir şey almazlar. Eğer bizim Radyo İdaremiz de reklâmla masraflarını kapamağa niyet ettiyse ve böylcce abone ücretlerini ortadan kaldıracaksa buna bir diyeceğimiz yok.
Aksi halde bu el kesesinden sultanlıktan başka bir şeye benzemez. Zira bunun en kısa ifadesi benim paramla bana reklâm yapmak demek olur.»

Gençlik ve hayat
Habip Edip - Törchan YENİ İSTANliCLda diyor ki:
»Gençliğe Cumhuriyet devrinde pek çok ehemmiyet verildiğini hepimiz tekit etmek mecburiyetindeyiz. Eğer bunun müspet neticelerini elde etmekte müşkülât çekiyorsak bu da
sırf İşlerin bizde tatbikat sahasında İyi yürümemesinden İler! gelmektedir. Meşrutiyetin başlarında en genç vatandaşlarımızı en büyük mevkilere getirdik. Bunun yaptığı inikas onlardan yaşlı olanların İş görmek kabiliyetinin az olduğunu İhsas etmek oldu. Halbuki biz
memjeketl İki cepheden tetkik etmek mecburiyetinde idik.
Biri gençlere İyi yetişmeleri imkân ve kabiliyetinin devrilmesi ve diğeri de iyi yetiştikten sonra uzun bir tecrübe devri geçirmiş olmaları. Şimdiki demokrat rejimimizde buna ehemmiyet verileceğini kuvvetle ümit ediyoruz. Bundan dolayı şimdi gençlerimiz ve gençliğimizin memleketle büyük nispette alâkalı olmalarını istemekle beraber hükümet İcraatına karışmamalarını çok yerinde ve doğru bir hareket olarak düşünmekteyiz. Vaktini öğrenmekle geçirmesi lâzım gelen gençlik bunu yapar ve bilhassa siyasete hiç karışmazsa o zaman ona bağladığımız Ümitler daha çoğalmış olacaktır.»
İzmir fuarı dün
merasimle açıldı
Ticaret Bakanı söylediği nutukta hükümetin ticari siyasetini anlattı
Dünya Gençlik birliğinin toplantısı
Toplantı dün sona erdi, dün akşam bir balo verildi
Emel Aktan dün Amerikadan geldi
Dünya gençlik toplantısında Türkiyeyi temsil eden genç talebemiz hararetle karşılandı
Yedek subaylar
Terhis kararnamesi Bakanlar Kurulundan çıktı
Dünya Gençlik Birliğinin, Yıldızda Şal e köşkünde yaptığı 1-klncl konseyi toplantısı dûn akşam sona ermiştir.
ft'AY.in kapanış celsesi münasebetiyle. muhtelif devletlere mensup gençler söz alarak hislerini ifade etmişlerdir. Gençlerin bu sözleri radyo İle verilmiştir.
tik konuşmayı İngiliz heyetinin başkanı yapmış, burada gördükleri mlsaplrverlikten, hüsnü kabulden dolayı teşekkür etmiş, hiçbir konferansta olfhıyan bir şekilde, şerefli bir misafir gibi ağırlandıklarını, ilk fırsatta Tür klyeye tekrar geleceklerini söylemiş ve:
•— Buradan bütün yaptıklarımızın boşa gitmediğine İnanarak ayrılıyoruz. Buradan gidiyoruz, fakat maksadımız alınan kararları tatbik etmektir. Demokratik bir hava İçinde ayrılan bizler hep aynı hava İçinde çalışacağız.» demiştir.
Fransa delegesi de Türk tertip komitesine uzun uzun teşekkür etmiş, en ufak teferruatına
Avrupa için ) yeni bir plân
İngiliz İşçi Partisi müşterek gayret istiyor
Londra 21 (R) — işçi Partisi, IS52 de sona erecek olan Marshall plânının yerini tutmak üzere bir plân hazırlamıştır. Bu plâna göre kâfi derecede gelişmiş memleketler gelişmemiş memleketlerde Kefaletle mücadele edeceklerdir. Bu İşe İştirak eden memleketler İktidarlarına gör yardım edeceklerdir. Plânda böyle bir gayretin Naziliğe ve Faşistliğe karşı en büyük »İlâh olduğu bildirilmekte: «Amerika elinden gelen yardımı yapıyor, müşterek gayrete de lüzum vardın denilmektedir.
İç siyaset kısmında demir ve çelik sanayiinin devletleştirileceği bildiriliyor. Muhafazakâr gazeteler plânın iç siyaset kısmını şiddetle tenkld ediyorlar. Daily Telegraph bunlar için: «Usanç verici çarelerin tekrarı» diyor.
Bulgar notasına verilecek cevap
Ankara 2! — Dışişleri Bakanı Fuat Köprülü Bulgar notasını tetkik etmeğe ve verilecek cevabı hazırlamağa başlamıştır. Bulgar elçisi Bakanla görüşmek İçin müracaat etmiştir. Görüşmenin bu hafta irinde olması muh »emeldir.
kadar her şeyin yapıldığını söylemiş;
«— Gençlik hareketleriyle istenilen gayelere erişilebilir. Biz, gençlik hareketleri İçin milletlerin yekdlğeriyle İşbirliği yapmasına İhtiyaç olduğuna İnanıyoruz» diyerek sözlerini bitirmiştir.
Amerikan delegasyonu başkanı, İstanbulun bütün arzularına cevap verdiğini söyllyerek demiştir kİ:
«— Biz bu demokrat memlekette blrbirlerimlzl daha İyi anlamayı öğrendik» demiştir.
İtalyan, Afrika, Cezalr delegeleri de konuştuktan sonra W. AY. başkanı konuşmuştur.
Kapanış nutkunu Federasyon ve Milli Komite başkanı Can Kıraç vermiştir. Can Kıraç nutkunda, delegelerin memleketlerine dönüşlerinde Türklyeden bahsetmelerine bilhassa işaret etmiştir.
W_A.Y.’ın çalışması bu suretle nihayete ermiştir. Dün akşam delegelerin şerefine bir balo verilmiştir.
Komünist tahrikatı
İsrail Başbakanının demeci
Tel Aviv 21 (AP) — Cumartesi günü sosyal demokrat İşçi partisinin kongresinde konuşan İsrail Başbakanı Davld Ben Gu-rion yabancı herhangi bir meni leketln ideolojisini zorla tsralle kabul ettirme teşebbüslerinin İsrailliler tarafından akim bırakılacağını söylemiştir.
Başbakan, sözlerine devamla yabancı bir memlekete değil, fakat bizzat İsrallln kendi kuvvetlerine dayandığım belirtmiş ve şunları İlâve etmiştir?
«Yabancı herhangi bir memleket zorla rejimini tsralle kabul ettirmeğe çalışacak olursa bu teşebbüse karşı bütün mânevi kuvvelerimizle karşı koyacağız ve hattâ İcap ederse savaşı dahi göze alacağız.»
Endonezya'da
Jakarta 21 (AP) — Sol temayül İÜ «Sarbuprl» İşçileri birliğinin eniriyle 75.000 EndonezyalI zerlyat işçisinin grev ilân etmesi üzerine dün Java ve Su-matradaki bütün özel çiftliklerde işler sekteye uğramıştır.
Grev yüksek ücret için bir haf ta süren semeresiz müzakereler neticesinde İlân edilmiştir.
Bir çobana yıldırım isabet etti
Ankara 20 — Beypazarm Zc-hide köyünde İsmail adında bir çobana yıldırım isabet etmiştir. Çoban ölmüştür.
Amer ikada 21 devlete mensup gençlerin toplantııgt bir konferansta Türkiyeyi temsllen giden genç talebemiz Emel Aktan, dûn uçakla yurda dönmüştür
e haftadanberi Amerlkada bulunan ve Amerikanın yarısını dolaşan genç kızımız gazetecilere şunlûn söylemiştir;
«— Amerlkada en kültürlüsünden en basit adamına kadar görüştüm Bizi çok az tanıyorlar. Türklerl eskiden çok geri kafalı, fakat bugün, kısa zamanda ilerleyen bir millet olarak biliyorlar.
Kore hakkında verdiğimiz karar fevkalâde bir tesir yaptı. Vermountc kolejinde verdiğim bir konferansta beni bırakmak İstemediler. Bu konuşmamda
Türk gençliğinin Amerikan gençlerine karşı duyduğu hisleri ifade ettim. Daha sonra Türkiye hakkında benden İzahat aldılar.
Her sınıftan halkın evinde kaldık. Memleketime bir çok şeyler öğrenerek dönüyorum. Truman. dünya gençlerini kabul ederek bizimle altı dakika görüşt-i.»
Emel Aktan, Yeşilköy hava alanında Türkiye Millî Talebe federasyonu temsilcileri, akrabaları ve gazeteciler tarafından karşılanmıştır. Emel âktan, uçak yolculuğunun yorgunluğunu almadan, doğru Yıldız sarayına giderek Dünya Gençlik Birliğinin toplantısını takip etmiştir.
Ankara 20 (A.A.) — Halen kıta ve kuramlarda asteğmen olarak muvazzaflık hizmetlerini yapmakta bulunan 28 inci dönem yedek tabip, diş tabibi, eczacı ve veterinerler ile 31 inci dönem yedek subayların (tercümanlık görevinde istihdam edilenler hariç) 31/8/850 târihinde terhislerinin yapılması Milli Savunma Bakanlığının 16.81950 tarihli ve 94982 sayılı yazısı ü-zerinc 5874 sayılı kanuna göre Bakanlar Kurulunca kararlaştırılmıştır.
İzmir 20 (Akşam) — Enternasyonal fuar bugün «aat 19 da Lozan kapısı önünde yapılan merasimle açılmış Ve İzmir, 32 gün sürecek olan büyük bayramına kavuşmuştur.
Lozan kapısı önünde yapılan törende evvelâ Belediye başkanı, sonra da Ticaret ve Ekonomi Bakanı birer nutuk söylediler.
Ticaret Bakanı nutkuna başladığı sırada polis kordonunu tazyik eden halk merasim mahalline hücum etti. Halktan ve bilhassa çocuklardan ezilenler, bayılanlar oldu. Polisin gayreti İle halk hücumu zorlukla durduruldu.
Nutuklar bittikten sonra fuar açıldı. Davetliler pavlyonları gezdiler.
Bakan, Belediye başkanı tarafından verilen hususi yemekte bulunduktan sonra fuardan aynini.
Ticaret Ve Ekonomi Bakana burada tkl üç gün kadar kalarak tüccarlar ve sanayicilerle görüşecektir.
Bu gece fuarı 80 bin kişi gezdi.
Ticaret Bakanının nutku
İzmir 20 — Ticaret ve Ekonomi Bakanı Zühtü Velibeşe fuan açış nutkunda, ticari sahada particilik zihniyetinin hiç bir zaman hâkim olmıyacağını söyllyerek demiştir kİ;
«— Ticaret odaları, borsalar.
kooperatifler, belli maksatlarla hareket eden, hep aynı Kadro İle karşımıza çıkan muayyen kimselerin gediği değildir Memleket ticaretini İyi yürütmek için şahsına, bilgisine inandıkları, mesleklerinde en çok güvendikleri arkadaşlar serbest seçimle iş başına getirmelerini t uçarlarımızdan bekliyoruz.
Bundan sonra fiili inhisarlar, şunun bunun hiç bir menfaat zümresinin telkinleri bu memleketin ekonomik siyasetinde yer almayacaktır. Ticaret rejimimizde bu nevi mülâhazalar tam anıiyle bertaraf edilmiş, yal nız memleketin İhtiyaç ve menfaati gözönüne alınarak herkes için seyyan muameleyi I-Hizam eden objektif bir sistem Kurulmuştur. Bunda bilhassa ehemmiyet verdiğimiz cihet İstikran temin etmektir. Bundan sonra tatbik edenlerin telâkkisine göre değişen indi ve takdiri kararlarla ticaret âleminin tereddüt İçinde bocaladığı gcrülnıi-yecektlr. İhraç mallarımıza mütemadiyen mahreç değiştiren dış ticaretimizi devamlı pazarlarından ayırarak arızi piyasalara tevcih edilmesine sebep olan âmilleri birer birer izale etmek elimizdedir. *
Bakan nutkunda, bir sanayi ve maden kanununun lüzumuna kani olduğunu söylemiş, kooperatifçiliğimizin ve tütüncülüğümüzün inkişafı İçin tedbirler alın ac ağın a da işaret etmiştir.

Büyük ziraat
Bir İngiliz şirketi kullanılmayan arazide zeriyat yapacak
Ankara 20 — Memleketteki boş ve kullanılmıyan baz» arazide ziraat yapmak ve büyük çlfllkler tesis etmek üzere bazı müracaatlar vâki olmuştur. Bu arada 12 milyon lira sermaye ile İşe başlamak üzere bir İngiliz grupunun hükümete başvurduğu haber berilmektedlr.
Bu mevzuda yapılan görüşmeler neticelenmek üzeredir, tn-gillzler, hükümetin göstereceği herhangi bir yerde bu tesisatı yapmaya hazır olduklarını bildirmişler ve muayyen bir bölge üzerinde durmamışlardır.
Tasavvura göre güney doğu bölgesinde hazîneye alt İşlenmemiş araziden bir kısmı bu firmaya tahsis edilecektir. İn-gilizler, üç dört teknisyenden ve uzmandan başka bütün personelin vatandaşlarımızdan seçileceğini bildirmişlerdir. Bu modern çifllğln ziraatçllerimlz İçin bir staj yeri olması da sağlanmıştır.
Mısır kıralı
Deauvillede kumarda kazanıyor
İran büyük elçisi
Ankara 20 (A A.) — İranın yeni Ankara Büyükelçisi ekse-lâns Mohammed Saed. bu sabah şehrimize gelmiştir. Garda Protokol umum müdür muavini ve Dışişleri Bakanlığı hususi kalem müdürü tarafından karşılanmıştır.
Hükümetin tedbirleri
Siyasal Bilgiler Fakültesine girecekler
Ankara 21 (Akşam) —. Siyasal Bilgiler Fakültesi bugünden itibaren imtihanla alacağı öğrenciler İçin aday kaydına başlamıştır. Kayıtlar I ekime ka-’
Deauvllle (Fransa) 20 (AP) — Mısır Kralı Faruk pazar sabahı Fabulous gazinosunda üç saat süren kumardan sonra 15 milyon frank (takriben 45.000 dolar) kazanmıştır.
Kral Faruk cuma akşamı da bakara masasının en şanslı kahramanı İdi. Kral pazar günü oyundan sonra başını elleri İçine almış bir vaziyette resmini almak lstlyen bir fotoğrafçıyı yanından uzaklaştırmış, sonra siyah ve kırmızı çizgili ceketini giydikten sonra diğer fotoğrafçının resmini almasına İtiraz etmemiştir.
Kral Faruk öğle yemeğini kumarda 15 milyon frangını aldığı dört kişi İle yemiştir. Faruk yemek milddetlnce ve bütiin gün neşesini muhafaza etmiştir.
Diğer taraftan kral Faruk'un pazar günü Par İsten gayet kıymetli bir mücevher sipariş ettiği haber alınmıştır. Mücevherin değeri ve kimin İçin alındığı öğ-renilememlşür.
Kral diğer taraftan telefonla Mısın ilgilendiren meselelerle meşgul olmaktadır.
Liberaller kongresine giden Türk heyeti
Yurda zararları aşikâr hareketlere karşı tedbir alınacak
Ankara 20 — Yurda zararları aşikâr hareketlere karşı hükümetin, tedbirler almak arifesinde olduğu anlaşılıyor. Cumhuriyet Halk Partisi çevreleri hu hali «tethlş rejimine doğru belirtiler» addetmekte, Demokrat Partililer de bunu, «Cumhuriyet Halk Partisi propagandasının yapmacık bir telâşı» diye vasıflandırmaktadırlar.
tamirden, limitten ve Şarktan, Kore'ye gitmek üzere gelen askerlerimizin trenlerindeki vagonların bazılarında görülen yazılar, hükümetçe alınacak bu tedbirlere âmil olmaktadır. Diğer taraftan bu yazılar hakkında yapılan tahkikata devam e-dllmektedlr._________
Almanyanın Stuttgart şehrinde toplanacak olan Liberal En-temasyonai kongresine İştirak dar devanı edecektir. Siyasal edecek olan Türk heyeti dün öğ-Bilgiler Fakültesine girmek Is- Jeden sonra şehrimizden aynl-teyen ve Ankarada bulunmı- mıştlr. Heyet İstanbul milletve-yanlar İstanbulda Teknik Ün i- kili Mükerrem Sarol, Manisa veralteye müracaat edecekler-jmilletvekili Adnan Karaosman-dlr. Giriş İmtihanları İstanbul oğlu He Liberal Enternasyonal* ve Ankarada olmak üzere 2 e-, I” kurucularından ve İcral ko-klm pazartesi günü başlıyacak- m itesi âzası olan Vatan başmu-tır. 4 ekim çarşamba günü bl- harrirl Ahmet Emin Yalman-tecektlr. Ldan müteşekkildir.
İkramiye! i 1949 tahvillerinin çekilişleri
Ankara 21 (Akşam) — İkramiyen yüzde 4 buçuk faizli birinci tertip 1949 istikraz tahvillerinin. birinci amorti, ikinci İkramiye çekilişleri bu sabah saat dokuzda Merkez bankasında yapılmıştır.
İzmir Fuarında
İsveç paviyonu
İsveç hükümeti bu sene ilk defa olarak resmen İzmir Fuarına iştirak etmekledir. Fuara iştirak hususunda büyük yardımları dokunan, İsveç elçisi eksel&na Von Post İle Başkonsolos ve Ticaret ataşesi Glslow, Fuann açılışında ve 22/8 tarihinde saat 18.30 da paviyonda verilecek olan kokteyl partide hazır bulunmak üzere İzmir'e gitmişlerdir.
Seçim propagandası
Dünden itibaren açık hava toplantıları başladı
Belediye Meclis seçimleri propaganda devresi dünden İtibaren başlamış olduğundan şehrin muhtelif yerlerinde açık hava toplantıları yapılarak nutuklar söylenmckedlr. Demokrat Partililer dün Kadıköy, Sarıyer, vc Fatihte üç toplantı yapmışlardır. Kadıköydekl toplantıda Sami Maktalan, avukat Mu taffer Erer, Taiılr Kaşıkçı. İbrahim Hoyl, Turgut Bayar, İstanbul milletvekili FLruzan Tekil konuşmuşlardır.
Cumhuriyet Halk Partisi de Kadıköyünde Halkevi salonunda bir toplantı yapmıştır Hatipler, Demokrat Partinin İki üç aylık mesaisini ele alarak bazı İşlerde kararsızlık görüldüğünü I-lerl sürmüşlerdir. Hatipler, muh tir seçimlerinde olduğu gibi Belediye seçimlerinde de Cumhuriyet Halk Partisinin İstanbulda kazanacağı ümidini İzhar etmişlerdir.
Millet Partisi de Beşiktaş ve Fatihte toplantılar yapmıştır.
iktidara hücum edilen ve sert tenkldler yapılan bu toplantılarda Hikmet Bayur, Badik A|-doğan. Ahmet Oğuz ve Fuat Ama konuşmuşlardır,
Atinada 13 komünist Ölüme mahkûm edildi
Atina 20 (A.A.) — Atina mahkemesi zararlı faaliyette bulunmaktan «anık 50 komünistten 13 kişiyi ölüme mahkûm etmiştir.
Bursada ipek ve dokuma sanayii işçilerinin toplantı»»
Bursa 20 — ipek ve dokuma sanayii İşçileri sendikası bugün Halkevi salonunda fevkalâde bir toplantı yapmıştır. Sendikanın muhtaç İşçilere yaptığı para yardımı mevzuu ürerinde hararetli münakaşalar olmuştur. Toplantıda konuşan hatipler, amelenin fazla çalıştırıldığından şikâyet etmişlerdir. 13 bin kişiyi temsil eden sendikanın asgari ücret talimatnamesinin acele çıkarılması İçin telgrafla Bakanlığa müracaat et-' meal talep edllrnU ve telgraf çekilmiştir.
Çalışma Bakanlığı
Kendi sahasına ait mevzuat hakkında anket hazırladı
Ankara 21 (Akşam) — Çalışma Bakanlığı kendi sahasına a-It mevzuat hakkında bir anket hazırlamıştır. Hangi kanunların değiştirilmesi lâzım geldiği ve Bakanlık çalışmalarına ne gibi bir veçhe verilmesi gerekliği hu anketle tesbit edilecektir. Anket işçi sendikaları, İşçi sendika birlikleri, İş veren sendikası, sanayi ve ticaret odaları gioi mesleki teşekküller arasında açılmış bulunmakladır.
Aynca bankalarla sigorta müesses elerinin mütalâaların» da müracaat edilmiştir
Cevaplar Bakanlığa geldikten [sonra İş hayatımızla ilgili mev-zost üzerinde tadiller yapılacaktır.
Kore hırbi
(Bas taralı birinci sahile del
Nehru Pekin’e çağırıldı
Paris 20 A.A.) — Hint radyosu tarafından verilen bir habere göre Pandit Nehru. Pekini ziyareti hakkında Ma o Tse Tatıgdan bir davetname almıştır.
Hindistan Başbakanı, eylül ayında Lake Suecess’ta. toplanacak olan Birleşmiş Milletler genel kurulundaki Hindistan heyetine başkanlık edeceğinden, bu hususta henüz bir karara varmamıştır.
Paris 21 (AA) Komünist Çın rndyosn, Çin Halk Cumhuriyeti Dışişleri Bakam Şul En Lai’nln Birleşmiş Milletleı genel sekreteri Trygve L1e fle Jsco*: Malike Kore hususunda Çinin durumunu tasrih eden bir telgraf gönderdiğini bugün yayınlamıştır. Bu telgrafta Kore meselesinin sulh yolu ile halledileceğini ve bu yolda halledilmesi lâzım geldiğini teyid eden Şul En Lal, komünist Çin hükümetinin Malikin Güvenlik Konseyine yaptığı bütün teklifleri tamimiyle desteklediğini ve 450 milyon nüfuslu olan memleketi temsilcisinin Konsey toplantılarında, bilhassa Kore bahis mevzu olduğu raman bulunması gerektiğine işaret ederk eğer bu meselede mâkul bir hal çaresi elde etmek isteniyorsa Korede askeri harekâtın durdurulma*) ve ecnebi kıtaların Kareden çekilmeleri icap ettiğini hatırlat ' maktadır.

X I
21 Ağustos 1950
AKSAM
Sahile S
MCŞAMofetAKŞAMc]
Azerî bir şairin uyuz illeti hakkmdakl (D şu mizahî şiiri aklıma geldi:
Belediye seçimleri
Otobüs

siparişi
...... ~J
Hükümetten bir rica
Ey goturam, goturam! Koymır meni dinç oturanı. Kazıyanda kan çıkır, Kaşımırım can çıkır!
Partilerin radyolarda konuşma saatleri
tki cami arasında, dünyanın halini de buna benzettim:
— Kaşıyorsun, kan çıkıyor; Kaşımıyorsun, can çıkıyor.

Halimizden çok şikâyet e-diyoruz. Fakat dinler, bilhassa Müslümanlık, daima tıamdii senayı tavsiye etmiş. Hem gülünecek, hem ağlanacak tablodur. Gayet sofu bir Karadenizli ana. evlâdını kaybetmişti. Kendisini tâ-ziyete gittiğimiz zaman; başına namaz bezi örtmüş; iki yana sal lana ra klan teşbih çekiyordu:
— Elhamdülillah... El-
hamdülillah...
Biiy i e matemli gününde bu zikir mânâsız görünüyor anıma, «her hale hamdet-mek, kazaya rıza göstermek, hikmetin özü sayılıyor.O anne, bu felsefenin tesirinde.
Keza, bu felsefenin tesirinde, koskoca Şark medeniyetleri asırlarca payidar olmuş, parlamıştı. Pek de istihfaf edilemez bir iddiaya nazaran, Şark medeniyetleri, mâneviyetiııin özü bakımından şimdiki maddiyetçi medeniyete faikmış. Onların (tevekkül, kader, rıza, iradei cüz’iye, iradei külliye) nok-tai nazarlarını yabana at-mamalı.
*
Yirminci Asrın ortasında, sağda tehlike var, solda tehlike var. Bir yanda dünyayı tehdîd eden İçtimaî kargaşalıklar; öbür yanda harb, mütemadiyen, umacı sesleriyle:
— Çıkayım mı?... Geliyorum ha... - deyip duruyorlar.
Kaşıyaııda kan çıkır, Kaşımıram can çıkır!
Aşağı tükürsem sakalım, yukarı tükürsem bıyığım hesabı ... İstikbal endişesiyle, İnsanlar, şu ânın huzurunu kaçırdılar. Kolektif bir bedbahtlık.
— Tarihin ne kötü devrine çattık! - diyor, duruyoruz.
Fakat acaba, sinir harbinin bu bedbinliğine yakalanmakla hata etmiyor muyuz? Züğürt tesellilerimiz ne güne duruyor: Evvelâ, tarihin en meraklı, en hareketli, en kudesen'Li devrindeyiz. Üç kitaptan mürekkep bir tefrika takib edercesine, üç cihan harbini takib ettik, ediyoruz. Ara yerde daha nc tablolar! Sonunda ölüm? Canım efendim, ölüm hangi devirde mukadder değilmiş? Ve hangi devirde cihangirlerin zulmü: zorbaların kırk satırı, kırk katırı, Karakuşların hükümleri yokmuş?
Biraz derviş olmalı. «A-dam sen de!» diyebilmeli. İnsan bu felsefeyle — mukadderata sırtını vererek — mücadele İçin de daha kuvvetli olur. Sinir harbine de pabuç bırakmaz.
Şu ânın şartlarını, insanlığa lâyık bir şekilde «Oh, elhamdülillah!» diyerek yürek patırdısız, sinir kuvvetiyle yaşıyabilmeli.
Kendini toparlamalı.
3 eylül pazar günü yapılacak Belediye Meclisleri seçimleri münasebeti!e partiler temsilci-1 lerinln Ankara ve İstanbul radyolarında propaganda konuşmalarına 24 ağustos perşembe günü başlayacaklarını dün yazmşıtık. Bu konuşmalar için 30 ağustosa kadar her iki radyoda ayrılan saatler şöyle tesblt edilmiştir:
24 ağustos perşembe, Ankara ■ radyosunda: 18 - 18,10 C. H. P., 18.30 - 18,40 D. P„ 19,30 - 19,40 i M. P. 20,30 - 20,40 D. P.. 21.15 -21,25 C. H. P. 21,40 - 21,50 M. P. t
İstanbul radyosunda: 18 - 1
18.10 C.H.P., 18.50 - 19 D. P.; | lemekte ve bu aile İçinde bir ço-20 - 20,10 M.P., 21,10 - 21;25 cuk dünyaya gelmesi hâdisesi
C. H.P., 21,20 - 22 M. P.; 22.30 - karşısında hâlâ büyük bir alâ-
22,40 D. P. ka duymaktadır, Ingiliz tahtına
25 ağustos cuma, Ankara rad- namzet Prenses Elizabeth’in 1-yosunda: 18,00 - 18.10' M. P.,|klnci defa yaptığı doğuma kar-
18.30 - 18,40 D. P., 19,30 - 19.40ı51 halkın gösterdiği yakın İlgi
D. P.. 20.30 - 20,40 C.H.P., 21,15 - ide diğer demokratik memleket-21,25 M. P„ 21,40 - 21,50 CJHJ».| lerde en mühim hâdiselere kar-
tstanbul radyosunda: 18.00 - §ı İzhar olunan alâka ile kıyas
18.10 M. P., 18,50 - 19,00 C. H. P., 19.20 - 19,30 D. P„ 20,10 -
20.20 M. P., 21,30 - 21,40 CHP.,
22.10 - 22.20 D. P.
26 ağustos cumartesi, Ankara
radyosunda: 18,00 18.10 D. P„
18.30 - 18,40 M. P., 19.30 - 19.40
C. H.P„ 20,30 -
21.15 . M. P.
İstanbul radyosunda: 10,00 -
16.10 M. P„ 17.00 - 11,10 C.HK,
19.20 - 19,30 CJ4.P., 20,00 - 20,10 M. P., 20,50 - 21,00 D. P„ 22.30 -22,40 D, P.
27 ağustos pazar, Ankara rda-yosunda: 18,00 - 18.10 D. P., 18,30 - 18,40 M. P , 19.30 - 19.40
D. P„ 20.30 . 20,40 C.H.P., 21,15-
21.25 M. P., 21,40 - 21,50 C.H.P.
İstanbul radyosunda: 17,15 -
17.25 M. P., 18,00 - 18,10 D. P..
19.20 - 19,30 C.H.P., 20,00 - 20,10
C. H.P.. 20,50 - 21,00 D. P., 22,30 -
22.40 M. P.
28 ağustos pazartesi, Ankara radyosunda: 18.00 - 18.10 M. P., 18,30 - 18.40 C.H.P., 19,30 - 19.40
D. P.’ 20.30 - 20,40 D. P„ 21.15 -
21.25 C.H.P., 21,40 - 21,50 M. P.
İstanbul radyosunda: 18 -1810 M. P., 18,50 - 19,00 D. P.;
19.40 - 19,50 D. P.. 20.50 - 21,00
C HP. 21,35 - 21,45 C.H.P,
22.20 - 22,30 M. P.
29 ağustos salı, Ankara radyosunda: 18,00 - 18,10 D. P., 18,30 - 18,40 M. P., 19.30 - 19,40 CHP., 20,30 - 20,40 M. P.,
21.15 - 21.25 D. P, 21,40 - 21,50 C.H.P.
İstanbul radyosunda: 18,00 -
18.10 M. P., 18,50 - 19,00 C.H.P.,
19.20 - 19.30 M. P.. 20.00 - 20,10 C.H.P., 21,35 - 21,45 D. P„ 22,30-
22.40 D. P.
30 ağustos çarşamba, Ankara radyosunda: 18,00 - 18,10 M. P„
18.30 - 18.40 M. P„ 19.30 - 19,40
C. H.P., 20,30 - 20.40 D. P„ 2İJ15-21,25 D. P., 21,40 - 21,50. C.H.P.
İstanbul radyosunda: 17,35 -17,45 D. P„ 18.00 - 18,10 M. P.; 18,50 - 19.00 C.H.P., 19,20 - 19;ÎO
D. P.’, 19,50 - 20,00 CJÎ.P, 21,20-
21.30 M. P.
Prenses Elizabeth’in ikinci doğumu nasıl oldu? - Birinci çocuğun kundak takımları ve oyuncakları
İngiliz Kıratlarının zamanımızda sahip bulunmakta oldukları siyasi kudret hemen hemen hiç mesabesinde ise de İngllla Milleti Britanya birliğinin bir timsali nazariyle bakmakta olduğu kırallyet miiesseseslne kar şı bugün de derin bir saygı bes-

Her şeye rağmen dinç o-turmalı!
(Vâ - Nû)
(1) Kotura. uyuz mânasına.
înnar müdürlüğü için gelecek heyet
İmar İşleri müdürlüğünden yapılan devamlı şikâyetler üzerine bu dairenin esaslı şekilde ıslahına karar verilmiştir. Vali ve Belediye Başkanı. ıslahat İçin Bayındırlık Bakanlığından bir heyetin gönderilmesini İs-
20,40 C. H. P..
21.25 D. P„ 21.40 - 21,50
Fındık mahsulü
Bu aeneki mahsul çok noksan
Bilindiği gibi bu senek! fındık mahsulü geçen seneden çok noksandır. Yapılan son hesaplara göre bu yük! fındık mahsulü 18 milyon kilo civarındadır. Halbuki geçen senekl mahsul 80 milyon kiloydu. Bu bakımdan bu yıl fındık flatlerl gayet sağlam bir durum arzet-tlgl gibi fındık tanm kooperatifleri birliği de kadrolarda mühim kısıntılar yapmaya karar vermiştir. Bu karara göre birliğin Vlçe, Hopa. Sürmene, Bulancak şubeleri lâğvolunacak, diğer bir çok şubelerde de tensikat yapılacaktır.
Çorum vapuru
Denizyolları İdaresinin «Çorum» vapuru İskenderun postasını yapmak üzere limanımızdan hareket edecektir. Alınan bir kararla «Çorum» vapuru bu
edileınlyecek kadar büyük olmuştur. İngiliz matbuatında çıkan mütaaddlt makaleler umumi efkârın bu tarihi olay karşısında duyduğu yakın alâkayı aksettirmektedir. 14 Ağustos 950. tarihli Newsweck adlı Amerikan mecmuası Ingiliz basınında bu meseleye alt olmak üzere çıkan haberlerin Kore harbine dair tebliğleri lklncl plâna düşürmüş olduğunu yazmaktadır. Derginin mütalâası tamamen yerln-dedlr ve hiç de mübalâğa edilmiş değildir. Dünya matbuatında da İngiliz Milletinin mühim telâkki etmekte olduğu doğum meselesine karşı büyük bir ilgi gösterilmiş ve bu hususta sayısız yazı ve töportajlar yayınlanmıştır.
Doğum hazırlıkları
Prenses Elizabeth’in bundan yirmi ay kadar evvel yaptığı llk doğum Bucklngham sarayında vâki olmuştu. Saray modern klinik teçhizatından mahrum olduğundan, doğum sıhhi şartlara uygun bir şekilde cereyan etmemişti. Prenses Elza-beth'in İngiliz tahtına vârts getirmek üzere olmasının verdiği neşe ve sevinç arasında hiç kLmse bu eski saraya ve bilhassa doğum olacak odaya gerekil tertibatı sıhhiye hazırlamağı hatırlıyamamıştı. Doğumda bulunmak üzere davet olunan hekim ve asistanları doğum odasında akar sıcaksu bulamadıkları gibi berabelrerlnde getirdikleri âlât ve edevatı sterilize etmek İçin odada bir elektrik prizi de bulamamışlardı. Geçen seferki doğumdan alman dersler dolayıslyle bu defa Prenses ELlzabeth'e resmi İkametgâh o-larak tahsis olunmuş olan
ve çocukları
ÖF "w f"21
■-! "*• I
i"
X- s

Prenses Elizabeth, kocası Fdimburg diikü Prens Charles
Memleket İşlerinde geniş ıslahat hazırlıklarından bahsediliyor. Sürekli nutuk ar, demeçler veriliyor. Muazzam tasarruflar, iktisadi sehada kalkınma hamleleri, anti-yenlden 50 otobüs satın almağa demokratik kanunların de-karar verdiğini yazmıştık. Elek- ğiştirilmesi, işlerin siirat ve ırik tramvay İdaresi genel mii- intizamla görülmesi, hayatın düriı İbrahim Kemal Baybora Ucuzlatılması, vatandaşın dün Vilâyete gelerek otobüs sİ-yaşama seviyesinin yüksel-parlşl İşinin geçirdiği safhalar hakkında Vali ve Belediye Başkanın» izahat vermiştir.
Bu İzahattan, firmalardan alman tekliflerin incelendiği ve şehrimizin hususiyetlerine uygun otobüslerin tesblt edildiği, ancak bunların satın alınmasında uğranılan güçlükler yüzünden siparişlerin geciktiği anlaşılmaktadır. Filvaki firmalar otobüsleri peşin para He satmak İstiyorlar. Satış, vâde İle yapıldığı takdirde otobüs Hallerine yüzde otuz zam yapılacaktır. 2.5 milyon lira tutan otobüs bedellerinin yüzde' otuzu mühim bir yekûna baliğ olduğundan Belediye bu parayı az bir faLzle bir bankadan temine çalışmışsa da muvaffak olamamıştır. Paranın emekli sandığından istikrazı İçin teşebbüse geçilmiştir. Şehrimizde bulunan emekli sandığı umum müdürlle görüşmelere başlanmıştır.
Lâzım gelen para henüz bulunamadı
Elektrik tramvay İdaresinin
ı Clarence House’un Lklncl katın-ı dakl odada her türlü tertibat a-■ lın mış bulunuyordu. -i Birinci çocuğu Prens Şarl’ln doğumu münasebetiyle Prenses . Ellzabeth’e Llnen A. Woolen Draper's Scclety şirketi ve Nur-. sery Nurses Ass. cemiyeti tarafından hediye edilen ve henii2 eskimemiş olan beyaz çocuk I takımlarının mevcudiyetine rağ . men, ana kırallçe Mary, ve . Prenses Elizabeth’in hemşiresi Prenses Margaret yeni doğacak yavru İçin yeni bazı takımlar hazırlamışlardı. Daily Herald Tribüne gazetesi, tasarrufa çok ' riayet eden Prenses Ellzabeth ve Prens Flllp'ln birinci çocuklarının hem kundak takımları, [ hem oyuncaklarını saklamış ol-
duklarından. lklncl doğumun mu? bir kadınım.» diyen Pren-' kendilerine birinciden ucuz gel- ses Ellzabeth, bu defakl endişe-’ diğtal yazmaktadır. Prenses E- lerin sebepsiz olduğunu ispat llzabeth'e lklncl doğumunu da etmiştir.
i Londranın değerli gynekolog'la-rından Slr W. Galllat yaptırmıştır. Doğum gününü haftalarca evvel İki günlük farkla bildirmekle şöhreti olan Dr. Oalllat, doğumun ağustosun 10 u İle 13 ü arasında vukua geleceğini_____________ _
söylediğinden. Prens Fillp, vazl- cfLleklerinl fell bulunduğu Malta üssü bahrisinden bir ay İzin alarak Lon-draya gelmLş. kıra! ailesi da tatil geçirmek üzere bulundukları Sandringham şatosundan Londraya dönmüşlerdi.
Prenses Ellzabet, çok zahmetli birinci doğumunu yaparken
1950-1951 futbol mevsimi için hazırlıklar
Futbol Federasyonu bir “Türkiye kupası,, ihdasına karar verdi
1950-1951 futbol mevsimi yaklaşmıştır. Futbol federasyonu başkam Ulvi Yenal yeni mevsim faaliyeti hakkında Zafer gazetesine şu demeçte bulunmuştur:
1 — Federasyonumuz İstanbul'da yapmış olduğu son toplantıda (Milli Eğitim, Türkiye Şampiyonası ve Başbakanlık Kupaları) yerine (Türkiye LLkl) veya (Türkiye Kupası) ihdası üzerinde durdu vç en iyi şeklin şimdiki halde (Türkiye Kupası) olduğuna İttifakla karar verdi. Varılan karara göre 1950-1951 sezonunda yeni şekil tatbikini genel müdürlüğe teklif edeceğiz. Üç büyük şehrimizin birinciliklerine dahi! kulüpleri ve diğer bölgelerin İlk birinciliklerini alarak ellmlnasyoıı şekliyle bir (Türkiye Kupası) tertibinin teferruatı üzerinde çalışmaktayız. Futbol mevsim! başlamadan evvel alman karan teferruatlyle İlân edeceğiz.
2 — Lik maçlarının mümkün olduğu kadar erken başlamasına taraftarız. Bu suretle, ecnebi temaslara ve milli maçlara kâfi
...... ............... ..... . uu II uıuçıuıu. rıdl.
temlştı. Bayındırlık Bakanlığı, defaya mahsus olmak üzere Îs-J vakit kalmasını İstihdaf edlyo-VllâycLe cevap vererek bu he-1 kenderundan sonra Hayfaya da'ruz. Hariçle yapüan temasların yakında gönderileceğini gidecek ve orada altı saat kalıp ’ fazla olması, futbol seviyemiz MldirmlşUr. | tekrar yurda dönecektir.
Buklngam lü intizar heyecanına mukavemet göstermek İçin saray kilerinde bulunan kayınpederinin şampanya şişelerinden birkaç tanesini boşaltan Prens Flllp bu defa ela-rence House'un bahçesinde birinci çocukları Şarl İle oynıya-rak ©yalanmıştır. Birinci defasında 48 saat doğum sancılan çekerek güç bir doğum yapmış olan Prenses Ellzabeth, bir kız olan İkinci çocuğunu çok kolaylıkla doğurmuştur. Son günlerde İngiliz matbuatının yine bu hususta İzhar ettiği endişeler üzerine yakın arkadaşlarından birine: «Bu endişelerin sebebini anlıyamıyorum. Ben daha evvel bLr çocuk doğurmuş ve anne ol-
sarayında üzüntü-saatlerl geçiren ve
1950 PARA İKRAMİYE PLANI
1 Kilo saf külçe altın
14 Adet 1000 lira
12 w 500 ;
»0 w 100 „
100 w 50 H
100 w 20 .
100 „ 10 .
Hemen bir küçük hesap
açtırınız.
Yenîpostane C'Mısi No. 41
12JT
13.00
13.19
1345
Çocuk hakkında tahmin ve arzular
Prenses Ellzabet ve Prens F1-lip ikinci çocuklarının kız olmasını istedikleri hakkmdakl miitaaddlt defalar açıklamışlardı. Bir hissi kablelvuku şevkiyle ana ve baba İkinci çocuklarının kız olacağından âdeta emin gibi İdiler, çocuklarına verecekleri hakkında liste hazırlarken doğacak çocuğun kız olacağı muhakkak Lmlş gibi bu listeyi sadece kız İsimleriyle dolduımuş-•ardı.
Yeni
İsim
Prenses Elizabeth’in annesi oğlan ve kız torunlarını bire: tane görmek istemeyip İleride bunları Iklşere çıkmış görmek arzu ettiğini söylemektedir. Kıtal ailesi efradı İçinde Prenses Ellzabeth.İn ikinci çocuğunun da erkek olmasını lstlyen tek şahsiyet ana kıralçe Mary İdi. Ana kırallçe «ikinci çocuk da erkek olursa taç erkekten erkeğe geçer; araya bayan karışmaz» diyordu.
İngiliz halkı geçen defa: «Bir prensimiz dünyaya geldi;
1950-1951 mevsimi milli'hurra!... diye sevinirken, bu defa da «Bu defakl r'e kız = A-man ne hoşt...» diye memnun ı olmuştur.
Çeviren B. AKS EL
Llk maçlarının en geç Ekim ayının birinci pazar günü başlaması lâzımdır. Bu hususu da tamim edeceğiz.
3 -
maçlarım izin tarihlerini tesblte 1050 yılı başındanbert çalışmaktayız. Mısır Federasyonu İle tarihler üzerinde mutabıkız, 28 Ekimde Mısır genç takımı memleketimizde oynıyacak, takımımız 8 Aralıkta Kahlre’de bulunacaktır. Yine 28 Eklm'de (A) takımımız Tel-Aviv'de İsrail takımı İle karşılaşacak. İsrail 3 Aralıkta iadel ziyaret edecektir. Fransa (B) milli takımı ile (B) milli takımımız 10 Aralıkta memleketimizde oynıya-caklardır.
Fransaya yapılacak İadel ziyaret tarihi hakkında muhaberedeyiz. İtalya'ya teklif ettiğL-mlz tarihlere henüz cevap almış değiliz. Tekid ettik ve bir an evvel cevap vermelerini rica, ettik.
Yıldız parkı
Burr da küçük kahveıer yapılacak
(PL)
Açılı* ve programlar.
Habo ler.
Kan >k h.ıflf ö|Je möıltl ....
Şarkılar. Okuyan Ahjnet ÛrtOn. çatanlar: Sadi Ijılay Yorgo Bn utıoa. lrreddln Ökte.
S» bet saat
Şarkı ve türküler (PL) Orkeıtra eserleri (Pl-) Programlar vc kapanı*. Açılı* ve programlar. Fasıl heyeti konseri.
Haberler.
İstanbul haberleri. Küçük orkıtrndaıı melodiler. Radyo klinik Ttlrk muslklkl birliği konseri,
çın mandolin kuarteti konseri-istanbııl saraylarını geziyoruz Konujnn: Halûk Şiuuvarojlu. Bağlamayla oyun havalan. Çalanlar: Bayram Aracı vc arkadaşları.
Piyanist Earl tvıtd'dan aevll-mlj piyano eserleri (PL)
2115 Dinleyici Ut ekleri fTdrk mu-
32 00 Senfonik müzik (Pl.)
22,35 Salon orkestamndon mclodlicı (PL)
22,45 Haberler.
23od Dans mUzigt (PL) 2338 Programlar ve kapanı*.
ANKARA RADYOSU
OOlo va ekilim orogranu
l ÎO.4O
2t.Ö0
Yıldız parkından halkın daha fazla Istl.’adeslnl temin İçin Belediye, buraya küçük kahve-, 1er yap* ırmağa karar vermiştir. Bun lanı daha ziyade parka İglrlllnc? biraz İlerdeki setin üzerine inşası uygun görülüyor, Bu kahvelerde ucuz çay, kahve ve meşrubat satılacak ve parka gelenler burada dlnlenebllecek-Türkiye Kupası ve Milli lerd.r.
12.30 MS. ayarı ve Şarkılar. Okuyor Sil İme Sln.in.
13.00 Haberler.
13.13 İki piyano- İle melodiler (Pl.)
13.30 öğle Careteal.
1343 Jlmmy VVakely Triosu (PL) t4,00 Hava raporu, aksam programı ve kapanı*.
17.38 Açılı* ve program
13 00 MS. ayarı vl Dans mütljl (PLİ İH;» Konujma: Kitap uzti.
18 43 Ddrt gücrcllcr JÖylUyor (PL) 1'1,00 M, S ayarı ve Haberler.
19.13 Tarihten Bir Yaprak.
19.30 Şarkılar. Okuyan: Sabite Tur.
19.43 Sar eserleri.
20.13 Radyo Saz-clczl
2030 Brahma - sı Bemol MAjSr pl yano konçertonu (PL)
31.13 Radyo hartası.
21.30 Dana ınUzıfll (Pl.)
22-13 Halk UlrkUlerl,
22,46 M. S. oyarı ve Haberler.
23,00 Program ve kapanı*.
Yarın «abnhkl program
tîlmesi, millî eğitimde esaslı ıslahat. Komünizmle sıkı mücadele ve ilh. .
Bunların hepsi güzel, iyi ve bir an evvel yapılması i-cab eden şeyler Vaitlerin tahakkuk âlâm'derini belirtecek kadar z? man geçmediği için sabır ve ümitle, hükümete muv?riakıyet temenni ederek bekliyoruz.
Şu intiz ır devresi içinde 1-şaret etmek istediğim mühim bir nokta var: 14 Mayıs,, seçimlerine tekaddüm eden 4b parti propagandalarında her “ partin'n sözcüleri ve ileri ge-lenleri icraat i programlarını m cm ekette işsizliğin önüne geçmek için esaslı tedbirler C al: ıcağıtu da sık sık tekrar-,O hv-.rlardı, Fakat intihaptan (/) s ura bu mevzu birdenbire q lapandı,
Dikkat ediyorum, iki ay-dan beri dinlediğimiz, oku- 9* duğumuz nutuk ve beyanat Jz silsilesi arasında işsizlik bah-M— sine hiç temas edilmiyor. En büyük dertlerimizin ön sa-fında gelen işsizlik günden "O güne ve alabildiğine genişli- (D yor. Münevver, yarım mil- "pg rıevver ve gayrimünevver Q zümreler arasında işsizler kütlesi mütemadiyen büyU-vJ yor. Bir kısmı hükümet hesabına. bir kısmı kendi pa-ralariyle yüksek tahsil yapıp mezun olan ve öğretmenlik için Mîllî Eğitim Bakanlığına müracaat eden yedi yüzü mütecaviz gencin sıra beklediklerini gazeteler yazıyor.
Daire ve müesseselerde üç daktiloluk, iki mübaşirlik I-çin arasıra açılan imtihanlara yüzlerce talip iştirak e-diyor.
Ellerinde İlse, ortamektep şahadetnameleriyle iş bulmak için her giin kapı kapı dolaşan gençler, başvurdukları yerlerden ret cevabı ile dönüyorlar.
Sokaklar, aylak dolaşan vatandaşlarla dolu. Aftan istifade edip hapishanelerden çıkan yurttaşlar bu kütleyi biraz daha büyüttü.
Caddelerde, mahalle aralarında adım başında bir kahvehane var ve her gün yenileri açılıyor. Oralara bir göz atınız, hepsi tıklım tıklım dolu. Taşı sıksa suyunu çıkarabilecek gençler bu kahvehanelerde masa başlarına kümelenip iskambil, tavla oynıvarak gün geçiriyorlar, ömür tüketiyorlar.
İş bulmak ümidiyle Ana-doludan da akınlar devam ediyor.
Çalışma Bakanlığının tş bulma büroları aciz İçinde oturuyorlar.
Unutmıyalım ki şiddetle mücadeleye çalıştığımız kütü temayüllerin tahripkâr mikroplarından biri de işsizliktir. Btı mühim İçtimaî dâva karşısında hükümetin neler düşündüğünü öğrenmek ve süratle harekete geçilmesini istemek her vatandaşın hakkıdır. Alâkadarların bu hususta ciddî ve tatminkâr izahatla umumi efkârı tenvir etmelerini rica ederiz.
Cemal Refik
ve ıslahat anlatırken,




Diğer bir kaç Avrupa federasyonu ile yazışma yapıyoruz.! Mevsim başına kadar llk maçları. Türkiye ve
maçlar programını kat'l şekilde1 Teledlye bu küçük kahvelerin ’ *««..(» »»■«»>, ı.u(.uvı »Tiyeıııu tesblt ederek bir yıllık progra- pr jJeslnL yaptırmıştır. Yakında | bakımından çok lüzumludur. | mı İlân edeceğiz. | İh .»leye çıkarılacaktır.
7.38 Açılış vc program.
7.30 M, S. ayarı. _
7.31 Millik «Pl.».
7,45 Haberler.
8 00 Şarkılar (PI»
8 13 Filim müzikleri .Pl»
830 Hatif melodiler «Pl.»
8.35 Günün programı va Dava
0,00 Kapanıp.
İzmir limanında bir aylık ithalât ve ihracat
Temmuz 1950 ayma alt tzmlr limanının İhracat ve İthalâtı hakkında şehrimiz ticaret odası tarafından bir istatistik hazırlanmıştır. Buna göre, temmuz ayında İzmir limanından muhtelif yabancı memleketlere 15365 ton ve 5315852 liralık İhracat ve aym müddet İçinde 15544 ton ve 5300433 Liralık İthalât yapılmıştır. Bu hesaba göre ihracatta ancak on beş bin liralık lehte bLr fark vardır.
Maadin ve mamulâh, makine, akaryakıt vesaire İthal a-dilmiş, üzüm palamut ve palamut hülâsası, mlyan kökü, pamuk, pamuk çekirdeği, kuzu derisi, keten tohumu ihraç •-d 11 m iştir.
P.T.T. Bahisleri
Telgrafçı Mustafa efendi
Evvel zaman içinde , i
Muhaberenin Türkçe yapılmasına muhalefet edenlerle mücadele
I
V
AF PİK A

Edirrteden Istanbula 5 Mayıs 1856 da yazıları 128 kelimelik ilk tiirkçe telgraf
Yazan: Hüsnü Sadık PÜRCE AL
Bazı hâtıralar
Bili büyük fili avlamıya gidiyor, kendisinden haber alınamıyor
Venedik'teki Türk bayrağı — Ermeni rahipler—Paris’le Fontenblo arasında — Kır lokantasında kapının üstündeki resim
- 47
Her hakkı mahfuzdur.
yen zorluklar göstermekten çekinmemişlerdir. Fakat, başta,
Türk telgrafçılığının esasını jkendisinin fil avına olan, mera-taşkll eden Türkçe muhabere u- ir»n>n «Ânmpdlfrlnl laltir işitmez sülünün kurucusu Mustafa E-fendl olduğu halde Türk muhabere memurlariyle yabancı memurların arasında başhvan ve bir seneye yakın devam eden mücadele Türk memurlarının kesin galebesiyle sona ermiştir
Türk telgrafçılığının bahis mevzuu galebesinin başlangıcım
Edirne merkezinin açılış töreni 13 eylül 1865 te pek parlak bir surette yapılmıştır. Mustafa Efendinin bu merkez müdürlüğüne tâyini açılış merasiminden bir kaç gün sonra vukubulnıuş-tur. Mustafa Efendinin müdürlük vazifesini ifaya başlar başlamaz, başlıca düşüncesini haklı olarak telgraf muhaberesinin Türkçe yapılması hususunda hazırladığı ve telgraf komisyonuna teklif ettiği projenin bir an evvel tatbik mevkiine konul- hiç şüphe yok kİ. Mustafa Efen-rnası teşkil ettiğine şüphe yok- ■■ ■ -" tu. Çünkü, memleket içinde resmi makamların ve halkın ana dili He muhabere etmekten mahrum kalmaları hem çok acı. hem de tamamiyle anormal bir durum yaratmıştı:. Buna da daha fazla tahammül edilemezdi. Bu sebepledir ki Mustafa Efendi Bükreşten dönüşünde kendi t,tucı.
muhabere usulünü öğrettiğini ... - . £
evvelki yazımızda bahsettiğimiz turkçe telgraf
İstanbul merkezi memurların- | Mustafa Efendi tarafından ts dan Feyzi beyle İstanbul Edime , tanbula 2â şaban 1272 tarihinde arasında teati edilecek telgraf- ' cumartesi saat ^urk» ücte larır; Türkçe yazılması tecrübe- yazılan "*•
terine hararetle devam etti. [Türkçe
Gerçekten, Türkiye dahilinde recatı telgraf muhaberesinin ne sebeplerden
BU1
çok memnun olmuştum. Fakat
dinin Edlrneden istanbulda telgraf umum müdürü Biliüri zade Mehmet efendiye 5 mayıs 185Ö (28 şaban 1212) tarihinde yazdığı 128 kelimelik ilk Türkçe telgraf teşkil etmiştir ki bu telgrafın Türk telgrafçılığı bakımından, tarihi değeri büyüktür.
Edirneden İstanbul a
üçte
128 kelimelik Ut telgrafın. m ünde-_____ tetkik edilecek olur-
__________________________ tflbl sa, yabancı memurların mu-____________ ve zaruretlerden haberenln Türkçe yapılmasına dolayı Fransızca yapılıp da mânj olmak lçln ne kadar kö-Türkçe yapılmamakta olduğu tü niyet ve zihniyet taşıdıkları meselesi tetkik re tahlil edilme- görülür.
ğe değer bir mahiyet taşımak- j Aynı zamanda, bu telgraftan tadır. 'meslek kahramanı Mustafa E-
S'mdiye kadar, memleketimiz fendinin çok üzülmüş olduğu da (te eiemrikii telgrafın kuruluşu- | anlaşılmaktadır. Mezkûr telg-na dair vazılmış olan ve maa]e- rafta hulâsaten şöyle denilmekse! mlkıarlan el parmaklarlyle tedir: «Perşembe günü îstan-Bayılacak kadar az kitap ve bro- buldan yazılacak 5 Türkçe tel-şürierde keza, gazete re mee-i graf makineler işlemediğinden moRiarda rastlanan ba® dağı-, alınamadı, Cuma günü de ak-mk yazılarda bu meseleye de şama kadar merkezde bcklenll-temas edilmemiş değildir Bu a- mi? de İstanbuldan işaret normal vaziyetin Türklyede e- almak kabil olmadı. Ancak saat lekLrikll telgrafın kuruluşu sıra- 7 ye doğru mezkûr telgraflar farında telgrafçılık teşkilâtında Fransızca olarak aiındı ve ad-kııifanıfarı memurların ekserisi- reslerlne gönderildi. Fakat bu nin yabancı milletlere ve ekalll- telgrafların nihayetlerine yazıl-yetlere mensup olmaları vg dİ- mak üzere mösyö De Lusson ğer taraftan. muhaberenin J (İstanbul merkez müdürü) ta-Türkçe yapılabileceğinin kimse rafından mösyö Noblet (EdLms tarafından zan ve tahmin edilmemesi gibi zaruretlerden ve mücbir sebeplerden Ueri geldiği İddia edilmektedir. Kanaati-m'zct-, bu İleri sürülen sebepleri birer zaruret olarak tabu] etme'-e imkân yoktur. Bu husustaki kanaatimizi kuvvetlendiren .......
en büyük delil de Mustafa E- ğından bahsedilerek keyfiyetin fendi gibj malûmatlı ve seciyesi ilân edilmesi talep edilmiştir, kuvvetli bir meslek adamının. Halbuki, makinelerin İşlemedl-memieketin egemenlik ve bağım ğinl merkezdeki memurların sızıık iıaklariyle taban tabana gördükleri ve De Lusson un bu nt, aynı zamanda utandırıcı ve tarzdaki talimatı haksız ve mü-haysiyet kırıcı olan bu anormal, nasebeteiz olduğundan keyflye-vaziyete son vermek emeliyle tin Hân edilmediğini Mustafa mücadeleye atılması ve giriştiği ”*—J‘ ***— mücadeleyi muvaffakiyetle ne- : ticelendirmlş olmasıdır.
Yabancı milletlere mensup telgraf memurlun İmtiyazlı mev I kilerini muhafaza kaygıslyle tel graf. Devleti âliye memurlan-graf muhaberesinin Türk dili l-'mn Türkçe telgraf muhaberele yapılması imkânsızlığını Heri rinde De Lnsso*ntm çok kaba sürerek Mustafa ve Feyzi Efen- bir tarzda iddia etmek istediği diler tarafından bu hususta ya- gibi hiç de beceriksiz olmadık-pılmış olan tecrübeleri baltala- lannı ispat etmektedir. Bu tell-mak için hatır ve hayale gelme- graftan sonra Edirne Valisi 8a-
merkezi muhabere şefi) ne hitaben gönderilen servis notunda bu telgraflar perşembe gü-' nü Türkçe yazılmak İstenilmiş İse de Devleti 511ye memurlarının beceriksizliklerinden Türkçe yazılaznadığı ve geciktirildiği cihetle yine Fransızca yazıldl-
Efendl İstanbuldakl âmiri telgraf umum müdürüne bildirmek mecburiyetinde kalmıştır.
İşte Mustafa Efendinin fa tan -bula yazdığı bu ilk Türkçe tel-
BEYAZLI KADIN
Aşk ve macera romanı
fuan: W. W. Collinı Tercüme eden: (Vâ-Nû)
fena şey obaydı, bana o elbiseleri yapar mıydı? Beyazı pek severdi. İşte ben de. onun mezar taşındaki bu haçı bembeyaz yapıyorum... Ona beslediğim hürmet ve muhabbetten? Acaba matmazel Fairlie de sıhhatte mİ? Bahtiyar mı’’ O da çocukken giydiği gibi beyaz giyiyor mu?
Laura’dan bahsettiği sırada sesi titriyordu. Mektup mevzuuna girmenin tamam sıram olduğunu kestirdim.
— Madmaze) La ura Falrile bu rabah hiç İyi değil. Sıhhatli de, kc-yfj de bozuk! — dedim.
Anlaşılmaz bszı sözle» mırıldandı.
Sordum:
— Galiba bu sabah sıhhatinin ve keytrnm niçin bozuk olduğunu sordunuz?
— Hayır.. Hayır böyle bir
İle Belra’da buluştuğuma
kının sönmediğini işitir İşitmez bir hissi kablelvuku İle içim titremişti.
Bundan dolayı hayal İnkisarına uğramış olduğumu göstermemek için «Mutonı daha köyüne dönmedi m!» diye Sille sordum.
Hayır, burası onun, da çok hoşuna gitti ve bak dedi Ma-rla He evlenmeden evvel bir daha büyük baş vahşi hayvan avlanmaya söz vermiştim. Fakat yalnız bir şartla; Bu fikirden tamamen vazgeçmek için bir iki fil avlamak istiyordum. Karımda tia spor sevgisi olduğundan bu teklifimi kabul etti. Tabii evvelemirde vazifemde: senelik konjemi beklemek za- i ruretlnde İdim. Bu maksatla da Mutonl'yi yanımdan ayırmadım.
— Fakat senin karın bu nazik vaziyette iken onu yalnız bırakıp fil avına gidemezsin, dedim. O gülümslyerek «tabii, dedi, bu akşam karıma vaziyeti anlatacağım Buraya kadar konuştuğumuz kâfi. Bu akşam yemekte sana daha fazla tafsilat vereceğim. Bak ben sana dünyânın en büyük fil dişlerini getireceğim, bunları daha sen görmedin» diyordu.
Onun bu kararına karşı yapılacak bir şey kalmıştı. Fakat bütün bu hikâye benim hiç hoşuma gitmiyordu. Keyfim bozulmuştu. Akşam yemeğinde iştahım da yoktu.
Maria da onun bu arzusunu önleyememişti. O da her halde bu fikre muhalifti.
Maria’nın endişesi
Bllltn kansın i bu sabah va-vurdan çıktıktan sonra tanımıştım. Gayet neşeli bir kadındı. Fakat akşam yemeğindeki görüşmeden sonra simasındaki değişikliği hissetmiştim. Güçlükle konuşabiliyordu, gayet asabi IdL Gülmesi de bir teneke gürültüsünü andırıyordu. Bu hal kendisinde bir kaç saat evvel hiç hissedilmiyordu.
Bu pek tabii idi Maria hâmile İdi ve evlendlklerlndenbe-ri İlk defa kocası onu bir gece âzami İM gece yalnız bırakacaktı. Fakat o kocasına söz vermişti, onu kırmak istemiyordu. Bu suretle heyecanını ve düşüncesini belirtmiyordu ve kabil olduğu kadar güter yüz takmıyordu. Kocası için sandviçler hazırlıyor, onları ihtimamla yağlı kâğıtlara sarıyor, oradan oraya koşarak uşakla-
I Çeviren: 1 ■
| Hami BEKE M |
odada olup olmadığını görmek İstiyordu ve:
— Sana samimi olarak söyil-yeylm mİ diyordu, burad a dalı a başka bir şey var. bu aygır çok tehlikeli olduğundan bir çok avcılar» deliye çevirmişti ve düzinelerle yerliyi öldürmüştür. Bundan dolayı Mosambik cemiyeti bu hayvanı vurana 5Û0 dolar ikramiye vereceğini ilân etmiştir.
— İyi dedim, sen yaptığını tabii kendin bilirsin. Mamafih bemnı beraber gelmem dalıa doğru olmaz mı? İyi nişancı olduğumu iddia ederek değil, fakat bir yerine iki silâh daha iyi olmaz mı?
Bili derhal sözümü kesti:
— Ne münasebet... Yarın senin. başka İşlerin var, ben onu her halde elde edeceğim. Bey-i nine bir kurşun, tamam, diyordu. Bu işi üstüme almakla, bunun ne demek olduğuna tamamen müdrikim. Onun on metre
nn her hangi bir şey unutmamalarına ve otomobile konulacak eşyaların tamam olup olmadığına nezaret ediyordu. Bizim sevgili Bili büyük gayretle, silâh ve cephanesini muayene ediyor ve yaşayacağı büyük günden sitayişle bahsediyordu.
Birden gülümslyerek BUU ba-
na:
— Mütehassıs bir avcı olan Mutoni de bu fil aygırından dehşetli korkuyor. Onun arkadaşlarından biri bu fil sürüsünün bulunduğu mahalli biliyor. Bu adam bu sürüyü gün- ' lerce teki betmiş ve fil aygırının bütün hususiyetlerini öğrenmiş. Muton! de bu avlan- . madan bu sefer pek haz duymuyordu, diyordu.
Maria bir an için odadan uıcı, IlluullallI, wııuu wıt ayrıldığında: yanıma yaklaşmasın» bekleye-
— Bllle beni dinle dedim. cegım Bunu müteakip kurşu-Neden başka bir fil avlanma- Dumılı onun gözleri hizasından ya çıkmıyorsun? Mutoni asa-’ 7 Ui W gantim yutaffiana ka-blyet gösteriyorsa vaziyet *"* değil demektir.
Fakat Bili sözümü keserek:
— Azizim benim İstediğim bu nişanlamak İçin
ya bu 1— «ııia—«icv. kih_ ' u....--ı—
dlr. ön ayaklan kadar beş metredir. Beheri üç' metreden daha’ uzun bîr çift ‘ dişi vardır. Mutonl'nln arkadaşının anlattığına göre beheri 200 libre ağırlığmdadır. Bundan fevkalâde bir şey var mıdır?
Ben ona cevaben, bu anlatı- .
fanların pek inanılacak bir şey muzaffe-rane geri dönüşünü ve olmadığını, beş metre yüksek- Maria’nın tabii neşesinin yerine İlginde hiç bir fil işitmediğimi (gelmesini görmek istiyordum, söylüyordum. Buna mukabil en Avlanmadan geri döndüğü lak-büyük dişlerin benim tarafım- ’ dlrde, kendisini saran bu flklr-dan Londrada: South Kensig-' den kurtulduğunu görerek, ben ton müzesinin tabiat tarihi de derin bir nefes alacaklım, kısmına verilen dişler olduğu- | O akşam Maria’ya telefon et-nu, bunlardan birinin 103 ve Um. Bu telefonumdan çok diğerinin ise 10? kilo ağırlığın-] memnun olmuştu. Kendisine da, ve boylarının 3,12 metre/ seyahatimi tehir ettiğimi söyleve en kalın yerinin 60 santim 1 dlm. O akşam arzu ettiği tak-olduğunu anlatıyordum, bun- . dlrde bir gezintiye çıkarak, bir lann piyasada kıymetinin 5.000 dolar olduğunu, bilhassa boylarının büyüklüğü dolayıslyle bu fiate. 1899 senesinde Zanglbar-da müzayede He satıldığını hatırladığımı söylemiştim.
’y1. fasının en yumuşak noktasma sıkmak lâzım. Bu bir portakal büyüklüğündeki noktaya iyice ’ \ 1 zannedersem en büyük fillerden biri- kâfi derecede cesarete sahibim omuzlarına ' Bunu binlerce defa uyurken ve ' gözlrlm açık olarak hayalle» . içinde yaşarken tecrübe ettim, dedi.
Ertesi günü, cumartesi IdL Programı değiştirmiştim, kendi kendime neden bu kadar acele ettiğime şaşıyordum. Daha yapacak çok İşim vardı. Bill’in
Zannediyorum yoluma düşüşünün üçüncü defasında İdi (Venedik» te birkaç gün kalmıştım. Rıhtımdaki eski saraylardan biri olan (Udo) otelinde oturuyordum. Hemen her gün otelin rıhtımından bindiğim bir çatana İle de tLldo) adasına; oradan da plajına gidiyordum. Bu gidişin bir keresinde ve oraların bir tepeciğinde kâin büyükçe bir binanın üzerinde bir Türk bayrağı gördüm. Konsoloshanenin şehrin neresinde bulunduğunu ve bir de sayfiyesi olmadığını bildiğim İçin, ta-blatlyle gördüğüm şeyin ne olduğunu öğrenmek istedim. Vapurda. yani çatanada sorduğum adamlar pek bir şey söyllyeme-tliler. hattâ Türk bayrağı böyle midir? diye bakındılar.
Nihayet öğrendim. Otelin direktörü hikâyeyi bana anlattı; fakat muhtasar&n. «İsterseniz bir kılavuz çağırayım, size haberini versin, dedi. Vaktim olmadığı İçin bunu da ben İstemedim. Zira öğrendiğim kadarı bana kâfi gelmişti: Her pazar günü külseclkiertne Türk bayrağını çekenler (Mechltariste) namı altında teşekkül eden bir hizbe mensup Ermeni papazlarıydı... Ve tâ son zamanlara kadar bu güzel tezahür böyle oluyordu, şimdi nicedir? Bilmiyorum. Yalnız bunu bUlyorum. Pangaltıdald (İstanbul) Ermeni klllseclğl Meohltariste'lere mensup Ermeni ruhbanları tarafından hâlâ hüsnüldare edilmektedir.
Bill’in ümitleri
kaç arkadaşımızı ziyaret edebileceğimizi ve kendisine memnuniyetle refakat edebllecğlmi bildirdim .
Maria telefonda: .Bİll'in her an gelmesi muhtemeldir. Her şeye rağmen, çok teşekkür ederim, Allah rahatlık versin» dedJ ve telefonu kapattı.
Müphem bir söz
Telefondaki görüşmemiz neticesinde Maria’nın onun geri dönmesinin daha erken olduğunu İfade ettiğini zannediyor-' dum. Fakat Maria’nın pazar-
Bir şey daha gördüm
Fakat bunu başka bir yerde gördüm. Patisle Fontenblo arasında bulunan (Plessls Mon-ceau) köyünde gönlüm kİ bu köy İki yol ağzında bulunuyor. Geçerken köydeki kır lokantasının kapısı üstünde başı sarıklı, cüppeli, beli kılıçlı bir şehsü-var resmi gördiim. Başı ve kuyruğu havada bir kır at bu süvarinin altında. Yerde ve yanda da bir iki sarıklı at uşağı ve Fransız askerleri. Nazarı dlkka-
Semih Mümtaz g.
timi celbetti. Arkadaşlarıma o-tomoblll durduralım, burada ya-mek yiyelim, dedim. Durduk ve arabadan indik. Oberje girdik. Tertemiz bir kır oteli, Bizi güler yüzlü üç dört kişi kabul etti. «Emirleriniz nedir?» diye sordular. Elimizi, yüzümüzü yıkayalım sonra da yemek yiyelim, dedik. Hay hay. dediler. Fakat bizim öyle uzun boylu mönümüz yoktur. Olanları soyUyelim. haberini verdiler. Arkadaşlarımızdan Slgvalt. artık Türkiyedeylz, Semi beyin misafiriyiz değil mİ? deyip duruyordu... Bu otelclkte yediğimiz «pembellklle imtizaç etmiş tenin» mısraına mssadak olan tavuğun lezzeti hâlâ dama-ğuntladır. Ellerimizle onu ayırır ve yalarken âdeta kemiklerini de ısıracaktık. O kadar enafisten bir şeydi. Lâkin kapının üstündeki silâhşorun hikâyesini otel sahibi bize o kadar güzel anlattı kİ, hepimize tavuktan daha tatlı geliyordu ve hemen kelimesi kelimesine hikâye böyle İdi. «OsmanlI Türk Elçisi maiyetiyle Parlsten kalkmış, yola Tevan olmuş. Fontenblo'ya doğru yürümüş. Birinci Napolyon'u ziyaret edecekmiş. Bu otel o zaman da aynı yerde mevcut İmiş. Sefir atını durdurmuş. (Pos-tlyonl dan, otele söyle, bize su versinler ricasında bulunmuş. Bize anlatanın büyük babası koşmuş, elçiyi davet ve izaz ve İkram etmiş; yedirmiş, içirmiş, sulamış, misafir defterini de imzalattırmış. Misafirleri teşyi etmiş ve o gün »«m^Tİ artığı resmi biter bitmez kapının önüne asmış. O gün bugündür yerinden kıpırdatmamış. Babası gibi kendisi de bu hâtıraya hâlâ hürmet ve iftihar ediyormuş, hattâ oğlu da aynı hlsle müftehlnnlş, ömrü oldukça o da bu hâtıraya hürmet edecekmiş. (A la halta de TAmbassadeıır) bu oberjin adıdır.
Uykusuzluğa
çare
mİ paşa tarafından B&bı&liye ve diğer resmi makamlara bir çok Türkçe telgraflar yazılmıştır.
Telgraf muhaberesinin Türkçe yapılması hâdlsenlnln gerek resmi çevreler, gerek halk tarafından büyük btr sevinçle karşılamamış olduğunu bu husustaki vesikaların tetkikinden anlıyoruz.
döndü diye düşünüyordum. Derhal giyinerek dışarıya fırladım.
Şoförüm Bombe gene bu seyahatimde dahi beraberimde İdi. Otelin gölgelik bir yerinde otomobilde uyukluyordu.
Bir kaç dakika İçinde Bİll'in köşkünün önüne geldik. Marta balkona çıkmış beni bekliyordu. Hazırlanmıştı, başında tropik şapkam, heyecan İçinde İdi
— Bİll'in başına bir şeyler geldi, dedi ve hiç bir şey İlâve etmedi.
— Kendisinden bir haber mi aldınız?
— Hayır, hiç bir haber yok. Bundan dolayı bu kadar
Yıldızlara kadar uzanan merdivenmiş!
Benlm bütün bu hâtıratım itirazlarımdan ötürü Bili daha fazla sabırsızlanıyor ve «Ben bu aygırın dişlerinin bir sermaye olduğundan şüphe etmiyorum. Şimdi İse benim böyle bir sermayeye çok büyük İhtiyacım.1 dum. Fakat Maria’nın vardır, diyordu. Evimin bor-[tesl günü bana tekrar telefon cunu ödedikten, evlenme ve etmesile telefonda ne söylemek sair masralfan tediyeden son- İstediğini kavramıştım.
ra, şimdi yalnız maaşımla ge-| öğle yemeğini mütaakıptı, çlnmek zorundayım, bu itibar- , otelimde kısa bir öğle uykusuna la böyle bir miktarı, evlâdımız çekilmiştim. Telefonda Maria: İçin bir kenara koyabilirim.1 «Çok rica ederim derhal geliniz» Bize çok münasip bir yardım o dedi. Bir şey sormaya vakit bul-lur. anladın mı? madan o telefonu kapattı. Ben tlyetle konuşuyorum.
Etrafına bakınarak, karısının her halde o yaralanarak geri (Arkası var)tir.
ka-
Londra 20 (Nafen) — Uykusuzluğa yeni bir çare bulunmuştur. Bu yeni usule nazaran uykusuzluğa duçar olan kimseye yılrlıvlara kadar uzanan bir merdiven tahayyül etmeleri tavsiye olunmakta ve bu hayali merdivenin basamaklarını yavaş yavaş çıktıklarını düşünmeleri İstenmektedir. Yapılan tecrübelere nazaran hastanın yolun yansında mışıl mışıl uykuya daldığı müşahede edilmiş-
şey sormadım.
— Sormasani2 da yine söyli-yeceğim. Bir mektup aldı da, onun İçin sıhhati, keyfi bozuldu.
Genç kız. bir müddettenberi, mezar taşının önünde diz çökmüş, çalışıyordu. Bu sou cümlem üzerine, donmuş gibi kalakaldı. Bir müddet yüzüme baktı. Dudaklar» açıldı; bir şey söylemek İstedi, söyllyemedl.
Nihayet, kendini bir dereceye kadar toplayıp:
— Nereden biliyorsunuz? — diye sordu. — Mektubu size kim göşterdl?
Derken, ağzından fazla lâf kaçırdığını, sımnı meydana vurduğunu anladı; yüzüne kan hücum elti. Ellerini yeisle kavuşturup parmaklarını çıtırdattı
— Ben öyle bir mektup yazmadım, Sizin ne demek İstediğinizi anlayamıyorum .
Sükûtla cevap verdim:
— 81z o mektubu yazdınız. Bazı şeyler söylemek istiyordunuz. Maksadınızın ne olduğunu da pekâlâ biliyorsun, öyle bir mektup gönderip bayar» Laura Falrlie'yl korkutmak size yaraşır mı? Namuskâr bir insanın söyliyeceklc-ri varsa. İmzasız mektup yazmaz: kendi gider, yüz yüze anlatır.
Mezar taşıyla yüzünü gizledi. Hiç cevap vermedi.
— Halbuki msdmazel Fairlie, sizi çok sever. Çünkü annesi sevmiştir. Sizin pe sırrınız varsa saklayacaktır. Sizi fena vaziyete düşünnfyecektir. Yarın gelip sizi çlfllkte görse İyi olur, ne’ dersiniz? Yoksa siz mi onu Llmmerldge çiftliğinde ziyarete gideceksiniz? Her halde blribl-nizi görüp, konuşup anlaşın,
— Ah. eğer ölebllsem... ölmek ve sizin dünyanıza kavuşmak, bayan Falrile... »Bu eteleri Boylerken kabre döndü; dudaklarını mezar taşına yapıştırdı.) Kızınızı, size hürmet ve muhab-
betimden ne derece sevdiğimi siz herkesten İyi bilirsiniz. Bayan Falrile! Bayan Falrile! Kazınızı nasıl kurtarabileceğimizi bize İlham ediniz! Bir kere daha siz bana annelik, dostluk e-dinlz. Ne şekilde hareket edebileceğimi bana öğretin.
Onu bu heyecanlı halde daha fazla bırakmak, belki de sıhhatine zarardı. Gayet tatlı Ve dost bir sesle:
— Haydi, haydil Sâkln olunuz! Sorduklarıma da cevap veriniz? — dedim. — O asilzade He sizin kaçtığınız tımarhane arasında bir münasebet vur. Zaten sizi oraya tıktıran da o İdi!
Bu sonuncu cümle, dudaklarımdan çıkar çıkmaz. Beyazlı Kız, eskisinden fazla heyecan duydu.
Dudakları arasından:
— Başka şeyden bahsedin! — dedi. — Eğer bu mevzuda ısrar ederseniz mahvolurum.
— Sizi teessüre boğan bu lâfları ben de tekrarlamam; işte ste! — diye cevap verdim.
Kız. ummadığım bir şey söyledi:
— Sizin benden öğrenmek istedikleriniz var. Sorunuz söy-llyeylm.
— Benim sizden istediğim, yalnız sâkln olmanızdır. Söylediklerimi d üşünün üz, yeter...
— Söylediklerinizi mİ? (Zihnini fena holde yorduğu belliydi:) Ne söylemişti bana?... Bana ne söylemiştiniz? Hatırlamam için neden yardım etmiyorsun uz?
Peki, hatırlayasanız diye yardım edeyim: Matmazel Fa-lrlle m! size gefain, siz mİ matmazel Falrlle’ye gldecekslnlı diye sormuştum.
— Ah... Matmazel Falrile... Ah, Falrile! Falrile...
Sırf bu soyadını tekrarlaması. tekrar sükûnuna kavuşmasına İmkân verdi.
Dedim kİ:
— sizin matmazel Falrlİe’-den korkmanıza hiç bir sebep yok! Karşılaşınca, bütün bildiklerinizi kendisine Boylersiniz Siz, mektupta erkek İsminden bahsetmiyorsunuz. Temas ettiğiniz o adam Sir Parsival Giy-de olacak, değil mİ?
Bu isim o derece sinirine
batıyordu kİ. ağzımdan çıkması üzerine, genç kızın feryat koparması btr oldu. Şimdi artık, kendisine gelen bütün fenalığın annesi tarafından değil, bu a-sllzade tarafından geldiğini kati şekilde öğrenmiştim. Kızın feryadım, başkası da duymuş. Kulübenin kapısı hızla açıldı. Yol arkadaşı olan kadın koşa koşa gelmeğe başladı.
Bir kaç dakika sonra bayan elemente göründü. Beta uzaktan forkeder etmez:
— Kimsiniz? Orada ne arıyorsunuz? — diye hiddetle haykırdı. — Bu zavallı kızı ürkütmekten utanmıyor musunuz?
ihtiyar kadın, beyazlı kızın boynuna sarıldı.
— Ne oldu? şana ne yaptılar. yavrum?
— Hiç bir şey yapmadılar. Yalnız, ben korktum.
Madam elemente, bana, şimşekler saçarak bakıyordu.
— Eğer böyle bir bakışmış hak etseydim, hakikaten mah-çup olurdum, efendim. — dedim. — Fakat hak etmedim; zira bu küçük hanımı Istiyerek korkutmadım. Esasen onun ha-
yatında benimle karşılaştı birinci defa değildir. Kendisine fenalık yapacak İnsanlardan mıyım, İsterseniz ona sorunuz, cevabım verecektir.
Arına Catherlck ne dediğimi anlayabilsin diye tane tane ve anlaşılır şeklide konuşuyordum.
Kız:
— Doğru söylüyor. Bana karşı daima hayırhah davranmıştır. — diye mırıldandı.
İhtiyar kadın, şaşkınlıkla bana döndü:
— öyleyse diyeceğim kalmadı. Size karşı kaba davrandığım İçin özür dilerim, delikanlı, Ancak, görünüş aldatıcı İdi: siz de tasdik edersiniz. Zaten evlâdım, seni böyle bir yerde, bu saatte yalnız başına bırakmam doğru değildi. Haydi artık geri dönelim.
Bu mezar ortasındaki karanlık kendisini korkutuyordu sanırım. Onlarla beraber. bir müddet yürümeği tekili etüm.
Bayan Clements nezaketle teşekkür etti İse de razı olmadı. Yolda yürürleken kendi çiftliklerinden adamlara rasth-yacaklaruu söyledi.
(Arkası var)

Liberte sefere başladı
Eski ismi Europa olan bu vapur baştan başa tamir edildi
Llbrrtt, vapuru Havrc limanından ayrılıyor
Fı ansızların (Liberte) adım verdikleri Almanların eski (Europa' vapuru uzun bir tamir devresinden sonra tamamen ye ni bir kıyafetle setere başladı. Havre limanından Amerlkaya hareket etti.
Europa Alman Norddculchcr Lloyt kumpanyasının malı idi. Birinci dünya harbinden sonra 1928 te yapılmıştı İkinci dünya yarbini mütaakıp Almanlar tarafından harb tazminatına mah şuben Fransızlardı teslim edildi. Fransız Transatlant|que kumpanyası vapuru tesellüm etti vç Amerlkaya işletmek için hazırlamağa başladı. Bu sırada 1947 senesinin ocak ayında, va pur Havre limanında iken çıkan bir fırtınada demirini tarıyarak
Vapurda birinci mevki yolculara mahsus sohbet salona
Kaatil kadın
Bir kadın başka bir kadını öldürdü
Kadirli — İlçemizin Karakulak köyünde feci bir cinayet İşlenmiş; bir kadın başka bir kadını tabanca İle Öldürmüştür, vaka şöyle cereyan etmiştir: Bu köyden Abdi adında bir şahıs, evli olmasına rağmen, muhtelit tarihlerde evli ve nikâh’ı ümmahanı ve Hailce a-dında iki kadını kaçırarak evinde alıkoymuştur. Hattâ bundan bir müddet önce kaçırdığı Umma hanın kocası Ahmet Çeviik mahkemeye murcaatla boşanma davası açmış ve bu dâva bir ay önce karara bağlanmıştır.
Hâdise. Hatlcenln Ummahanıı çekememesinden ve kıskançlık-taıı İleri gelmiştir öteden beri tabanca ve halta mavzer taşımak İtiyadında olan Hatice, Abdinln evde bulunmadığı bit sırada Umnıahan. saçlarım tararken, tabanca ile oldurmuş ve (Irar etmiştir.
Hatice, eski kocasına da üç el ateş etmişti
Kaatil kad n zabıtaca sıkı bir surette aranmağa başlanmıştır.
karaya oturdu ve yansına kadar suya gömüklü.
Fırtına sökün bulunca sular boşaltıldı, vapur yüzdürüldü ve tamir edilmek üzere tersaneye çekildi. Burada başlanan esaslı tamir İki buçuk sene sürdü. Neticede vapur yepyeni bir heyetle ortaya çıktı ve setere başladı.
Fransızların Liberte adını ver dilkerl eski Europa yollu ve çok giizel bir vapurdur. Hacmi 49748 ton. sürati saatte 31.6 mildir. Vapur bir kaç defa Atlantiğl çabuk geçme rekoru kırmış ve mavi filâmayı kazanmışta.
(Europa) dan beş sene sonra, 1933 de, hemen hemen eşi denecek diğer bir vapuT yapıldı. «Bremenl adındaki bu vapurun
hacmi 52 bin ton. sürati saatte 28 mildi. Görülüyorkt (Bremen), Europadan biraz daha biiyûk, sürati bir kaç mil noksandır.
(Europa) ve (Bremen) bir za manlar Atlantik okyanusunda işliyen vapurların en mükemmelleri arasında idi (Qtıeen Maryl ve (Normandie) kadar büyük olmamakla beraber taksimatlarının, istirahat esbabının mükemmelliği dolayıslle bir çok yolcular bu vapurlarla seyahati tercih ediyorlardı. Fransız kumpanyasının, vapuru eskisinden daha güzel bir şekle i koyduğu bildirilmektedir. Vapurun bir çok seferleri İçin bütün yerleri şimdiden satılmıştır.
(Europa) nm eşi olan »Bre-men) ikinci dünya harbi esnasında batmıştır.
dunYaca.;!"
Patatesin pişirilmesi
Birleşik Amerika Ziraat Bakanlığının yaptığı tecrübelere göre, patates, 24 saatte C vitamini miktarının yarısını kaybeder. Bu suretle, bir kaç gün kullanılacak: fazla miktarda
patates pişirmekle vakit kazanan ev kadını, ailesinin sıhhati için lâzım olan kıymetli vitaminlerin kaybolmasına sebebiyet verir.
Bakanlığın raporuna göre, bu suretle kaybedilen C vitamininin ehemmiyeti o günlerde ailenin ihtiyaçlarını karşılayacak diğer yemeklerin C vitamini miktarına bağlıdır. Eğer lâha-na. portakal ve limon gibi büyük miktarda C vitamini ihtiva eden şeyler yenirse, fazla patates pişirmekle C vitamini kaybı ehemmiyetli değildir. Fakat. Bakanlığın dediği gibi, patates gıdanın mühim bir kısmını teşkil ettiğinden C vitamini mümkün olduğu kadar muhafaza edilmelidir.
Yine Bakanlığın raporuna göre. patates soyulmadan, az suda çabuk kaynatılırsa ve derhal yenirse, pişirmede C vitamini kaybf asgari hadde İndirilir.
SAĞLIK BAHİSLERİ
Tatlı ihtiyarlık
Yazan: LOKMAN HEKİM
, Gençliğin ateşli devrini, orta yaşlılığın en çok sükûnetll zamanım tatlı tatlı geçirenler. (İhtiyarlık saltanatını!) da rahat ve huzur İle taçlandırmak İsterler. Emin olunuz! Sapasağlam Lhtlyurlarm sürdükleri ömür, gençlik zamanının heyecanlanılan daha lezzetli, daha neşelidir! I
Fakat acaba, her İhtiyar böyle mİ? Bir çok (müzmin, eskimiş hastalıkların koleksiyonu!) olan yaşlılar ne kadar zorluk çekerler. Böyle İhtiyarların dillerinden her zaman şu sözleri İşltirslnzi: Ah bu İhtiyarlık, bu yaşlılık! Ne kadar zordur bu ihtiyarlık!
Evet, çok zedelenmiş, aşınmış, yıpranmış olan (hayat gemimizi! ) İhtiyarlık zamanında İdare etmek için kuvvetli bir kaptanlık lâzımdır. İhtiyarın her tarafını saran hafif veya şiddetli fırtınalara, dehşetli kasırgalara karşı koymak İçin çok tecrübeli, mahir bir kaptan olmak gerektir,
İhtiyarlık kara kış günlerinde, Karadenlzde dolaşan eski bir gemiye (kadro) dan dışan çıkarılmış, her tarafı eskimiş, hırpalanmış bir vapura benzer. Bu mevsimde zuhur eden ufak tefek fırtınalardan kaptanın dirayetiyle, vukufu İle. cesareti İle bir çok defa kurtulan (hayat sefinesi!) nihayet günün birinde en şiddetli fırtınanın tesiriyle denlisin. dibine gider, batar!
Gemilerin, vapurların batmalarına başlıca sebep, fırtınalar, sağanaklar, sisler, çarpışmalar, ve iç bozukluklarıdır! değil mİ? İhtiyarların da zor-zoruna çekip durdukları (ömür gemisi!} nln başlıca düşmanları, bombaları da şunlardır: Kurşundan beter olan keder, yeis, çok yorgunluk, devamlı uykusuzluk, İnatçı kabızlık... Her zaman yokuşları, merdivenleri — genç gibi — çabuk çabuk çıkmak, kumar, ispirtolu İçki, çeşitli sulstlmaher ve İdaresizlikler. hırs, fena halde hiddet, darılmak, tiitûn, sigara, pipo, püro. tütün enfiyesi, sinir buhranları İdrar zorluğu, kalb. karaciğer, böbrek, damar sertliği, tansiyon yüksekliği ve şeker hastalığı...
Bunlar ömrümüzün, İhtiyarlığın törpüsüdür. Hayat gemisinin fırtınasıdır. Her insanın ve hole ihtiyarların yollarına konmuş birer âteşin bombasıdır.
Hayatımızın kısalmasına çok tesir eden bu düşmanlardan yakamızı kurtarmak için her İnsan kendi kendinin, doktoru olmalıdır. Hayat, gemisinin boş kaptanlığını mükemmel surette İdare tanelidir.
Tehlikeli fırtınalardan, sağanaklardan. tepeden İnme yıldırımlardan kurtarmalıdır,
İhtlyathklannı rahatça geçirmek Istlyen delikanlılar yukarıdaki belâlardan sakınmalıdırlar.
Gençliklerini, tazeliklerini yu karıya yazdığım ((hayat belâları!) na çarptıran İhtiyarlar, gemilerini, vücutlarını arasıra tamir ettirmelidirler id İleride raslıyacakları (ecel fırtınaları) na sağlamlıkla karşı dur-
Dört buçuk aydan beri açık bulunan ve yatakhanesine, malûl gazilerden bakıma muhtaç, kimsesiz subay ve er bekllyen (Maûl Gaziler Yuîdu» nda bütün subay aileleri evlenme ve sünnet düğünleri, nişan törenleri de yapabilirler, hattâ yerleri müsait olmıyanlar Mevlûd okutabilirlermiş. Fakat yurdun subay ailelerine temin ettiği bu kolaylıklar, dünkü yazıda da İşa ret ettiğim gibi, İftykı veçhile duyurulanı amış!...
Bugün de Malûl Gaziler Birliğinin çalışmalarını ve tarihçesini gözden geçirelim:
Birinci Cihan Harbinin sonlarına doğru . îstanbulda bulunan mallû gaziler tarafından, umumi merkezi şehrimizde bulunmak üzere bir «İstanbul Malûl Gaziler Cemiyeti» kurulmuş, çeşitli yollardan faaliyete geçen bu topluluğa sonradan «Kurtuluş Savaşı malûl gazileri» de katılmıştır. Bu suretle üye adedi yükselen «İstanbul Malûl Gaziler Cemiyeti» 1932 yılına kadar şehrimizde faaliyette bulunmuştur.
1932 de Ankaradaki malûl gazilerin «Ankara Malûl Gaziler Cemiyeti» nl kurmaları üzerine, tstanbuldakl cemiyet Ankaraya İntikal etmiş, malûl gaziler teşekkülü bu suretle daha geniş ve umumi bir durum almıştır.
Bu tarihten sonra «Malûl Gaziler Cemiyetin muhtelif yıllarda toplanan, kongrelerde alınan kararlara uygun olarak çeşitli adlar almıştır: 1940 yılına kadar muhafaza edilen «Malûl Gaziler Cemiyeti» adı, bu tarihte «Türkiye Ordu Malûlleri Birliği». 1944 senesinde de «Türkiye Harb Malûlleri Birliği» olmuştur.
Nihayet 1948 de. kongre umumi heyetinin İsteği üzerine isim «Türkiye Malûl Gaziler Birliği» olarak tesblt edilmiştir.
Birliğin çalışmaları
Malûl gazilerle şehit dul vo
Ingiftereye üzüm satışı
İngiliz mümessili Londra’ya gidiyor
İzmir — İngiliz İaşe nezaretinin İzmir mümessili, Degles, Witol tnglllzlerin yeni sezon üzüm miıbnyaalan işlerini gö* rüşmek iızere cuma günü Lon-draya gidecektir. îngillzlerln bu sene memleketimizden ilk partide ne miktar üzüm alacakları bilâhare anlaşılacaktır.
Diğer taraftan Amerikanın bu sene İçin İhraç edilecek ü-zümlere vermekte olduğu % 40 primi kaldırdığına dair haberler resmen tahakkuk etmemiş-, lir ve ibuı haberin yalmış akset-' tiğl anlaşılmıştır.
Amerika hükümeti, ihraç mahsulleri İçin vereceği primlere muayyen bir tahsisat ayırmakta ve bu tahsisat, İhracatın fazlalığı veya azlığı nispetinde sarfolunmaktadır Bazan İhracatın fazlalığında prim tahsisatı çabuk ödenmekte ve bir kaç hafta İçin mütebaki ihracata prim «denmesi 'mkânı bulunamamaktadır. Son vaziyetin de
sunlar]
Hiç unutmamalıyız kİ her yaşta ve bahusus ihtiyarlarda derin keder, ruvelver kurşunundan beterdir, Yeis, hırs, çok hiddet ve öfke birer mini mini (atom bombası!) gibidir.
Neşe, şetaret, keyif, sıhhi eğlence, zevk ve hattâ gülmek birer kuvvet kaynağıdır, ömrü rahat geçirmeğe mahsus birer kudret hazînesidir.
Bu cihetle herkes ve hususiyle ihtiyarlar, her zaman ferahlı. neşeli yaşamalı, söylenen, acı, dokunaklı sözlere karşı bir İngiliz kadar soğukkanlı oi-mlaıl Aldırmamak! Ve her tarafı (gül pembe!) görmelidir.
LOKMANHEKİM
böyle olduğu anlaşılmıştır.
Şaraplık üzüm fiatleri îzmir — Hususi şarap âmillerinden sonra Tekel tarafından ilân edilen şaraplık üzüm fiatleri de müstahsili tatmin etmemiştir. Tekerin fiatleri de şöyledlr:
Sultaniye 12, Borda 16 ve misket 17 kuruştur. Müsthasll, Tekerin flatlerlnln hususi şarap âmilleri flatlerinden yüksek olacağını umduğundan ilân e-. dilen barem karşısında sukutu hayale uğramıştır.
Bölgc İzcilik - Jimnastik a-Janlığı 1le Bisiklet ajanlığı. Tortum şelâlesine bisiklet ve İzcilik gezisi tertip etmişlerdir.
İzcilik ajan» Lûtfullah Ak aydının başkanlığında 15 kişilik
Tophane'de «Malûl Gaziler Yırdu» binasının tramvay caddesine nazır cephesinden bir görünüş
Malûl Gaziler Birliğinin tarihçesi ve çalışmaları
Yılda 1367 kişi eksiliyor
»————| Yazan : Cemaleddin Bildik |----------------------
Ankara’da da bir yurt açılacak — Kasımda Paris’te topla* nacak beynelmilel malûl gaziler kongresine Türkiye de işti-j râk edecek — Mevcut birlik şubeleri ve ajanlıklar arttırılacak
yetimlerinin kanuni hak ve menfaatlerini sağlayıp korumak. maddî refah ve seviyelerini yükseltmek gayesiyle kurulan «Malûİ Gaziler Birliği», hâlen bu Unvan altında çalışmaktadır. Birlik, komşu milletlerde kurulan bu çeşit kuranların mensuplarına sağladıklar» İmkân ve kolaylıkları tetkik ederek bünyemize uygun olanları almaktadır. Balkan muharebesinde, Birine! Dünya Harbinde, İstiklâl Savaşında yaralanmış ve malûl kaimi? subaylarla erlerin her türlü bakımlarını deruhde etmek üzere bir «yurt» kurulması bu tetkiklerin güzel bir neticesidir. Malûl gazilerin tram vay. otobüs, vapur gibi nakil vasıtalarında mcccanen seyahatleri de. bu tetkikler sonunda temin olunmuştur.
Malûl Gaziler Birliği, nln sessiz sodasız çalıştığına bir misal de. şehit ve malûl çacuklarlyle yakından alâkadar olması, onları memlekete faydalı birer uzuv larak yetiştirmeği gaye edinmesidir.
Birliğin teşebbüslyle hükümet, «Malûl Gaziler Birliği» nl protokol a İthal etmiş, Cumhuriyet Bayramı kabul resminde Birliğe kurumlar başında, geçit resimlerinde de Birlik başkanın» Devlet Başkanınm yanında mevki verilmiş, malûl gazilerle şehit dul ve yetimlerine şeref tribününde yer ayrılmıştır.
Birliğin şimdi, İstanbul. Üsküdar. Bursa ve İzmir'de şubeleri; Silifke, Hatay, Bor ve Yozgatta da ajanlıkları vardır. Ayrıca bu şube ve ajanlıkların yurdun her tarafında açılmasına çalışılmaktadır.
Ankara’da da bir yurt açılacak
«Malûl Gaziler Birliği» nln çalışmaları arasında, îstanbulda dört buçuk ay evvel açılan «yurt» benzerlerinin bellllbaşlı vilâyet merkezlerinde açılması-
kafile İle şelâleye gidilerek bir hafta zarfında izcilere, 80 - 100 km. yürüyüş ve bisikletlilere de 200 - 250 km. gezi yaptırılmıştır. Resim, kRmptan bir enstantaneyi göstermektedir.
na büyük bir ehemmiyet verilmektedir. İstanbul yurdunda olduğu gibi, açılacak bu yen) yurtlarda kurulacak bürolar, şehit dul ve yetimleriyle malûl gazilerin İşlerini taklb edecek, polikliniklerinde de parasız tedavi ve muayeneleri yapılacaktır.
İstanbul yurdundaki poliklinikte bu tedavi ve muayeneler yapılmakta, yurda gelmeyenler de Üniversitenin merkez binasında, Cerrahpaşa. Haseki ,je Guraba hastanelerindeki polikliniklerde tedavi ve muayene edilmektedir.
Öğrendiğimize göre, vilâyetler İçinden evvelâ An karada bir «Malûl Gaziler Yurdu» açılacaktır. Bu sahada çalışmalar hayli İlerlemiştir.
Kaç harb malûlü var
Yurt müdürü malûl gazilerden emekli binbaşı Kâmil Çağdaş'in verdiği malûmata göre 1938 yılındaki harb malûlü subay ve eratla dul ve yetimlerinin sayısı şöyledlr: 1114 subay. 10850 erat. 27191 şehit ailesi dul ve yetimleri.
On sene sonra 1948 de tesblt edilen rakamlara göre ise subay 811. erat 8482. şehit ailesi dul ve yetimler! 16179
Bu rakamlardan anlaşıldığı veçhile, 1938 den 1948 e kadar on sene içinde malûl gazilerden 303 subay, 2368 erat, 11012 şehit ailesi dul ve yetimi eksilmiştir Yekûnu 13,673 tür. Vasati bir hesapla senede, malul gaziler camiasından 1367 kişi eksiliyor demektir.
Şehitlerimizin geride bıraktıkları vediaların ve malûl mazilerimizin. bütün yurdrt°’"in-mızın sıcak himaye ve alâkalarına mazhar olacaklarına; bunları refah ve huzura kavuşturmağı, gelecek nesillere Örnek olacak bir vazife ve manevi bir lıoz sayacağına asla şüphe etmiyoruz.
öğrendiğime göre, Kasım ayı İçinde Pariste beynelmilel harb malûlleri kongresi toplanacaktır. Ingiltere. Amerika, İtalya ve Almanyanm kflrâk edecekleri haber alınan bu kongreye Tilyrk İyeden d- bir mniûl gaziler heyeti İştirak edecektir.
Cemaleddin l'İMHK

Yılmaz vamr’-’m Vİt>«'» Iropt”
Hereke (Akşam) — Dört beş gündenberl Hereke iskele binite Sümerbank dokuma fabrikasına kömür boşaltmakta olan Yılmaz vapurunun bir tonluk vinçlerinden biri dolu bir halde vinç direğ) kırılmak «uretJle fc«mmu$, iyi bir talih eseri olarak kömür yüklemekte olan kamyonun arka kapağı üzerine düşerek n-nun kırılmasından başka bir kayba sebep olmamıştır.
Sarhoş adam dolmanın tacından ne anlar?
u—semtimde dolaşıyor. Ben beş seneden beri o semtin gediklisiyim. Akşama kadar sokakta, pazarda dolaşırım. Vakti kerahat gelince meyhanelere yollanırım. Allah bereket versin, meyhanelerde bir camekân dolusu dolmayı iki saatin İçinde satıyorum. Velâ-kln. herif musallat olduktan sonra benim İşlere kesat geldi. Hangi meyhaneye gitsem onunla karşılaşıyorum. «Ulan, İstanbul da meyhane kıtlığı yok ya. Sen de başka semtlere git. burada benim ekmeğimle oynama. İnat edersen bu İşin sonu fena olur» diye bir kaç defa tembllı geçtim amma lö-f dinlemiyor ki. Eski müşterilerimin hepsi ondan alıyorlar, benim dolmalar satılmıyor.
Kanapede bacak bacak ilstü>(darik etmiş, benim ne atmış, gözlerini bllekLerlnde-kl kelepçelere dikmiş, yavaş sesle şarkı mırıldanıyordu. Biz yaklaşırken sırıtmağa başladı.
Sorduk:
_ Keyfin yerinde galiba, ahbap.
Biraz daha sırıttı:
— Benim gibi adamın keyfinden ne çıkar, bey kardeşim?
— şarkı söylüyorsun da.
_ Evet, kendi kendime mırıldanıyorum. Sor bakalım, gamından nu, deminden mi? Can sıkıntısını defetınek için kendimi oyalamağa çalışıyorum. Baksana şu geçmişi tenekell halkalara, gözüme İliştikçe öfkem kabarıyor.
— Niçin laktılar o halkaları?
Göğüs geçirdi:
— Senin okuman, yazman var mı. bey birader?
— Eh, biraz mektep gördük.
— Yeni yazıları ben de az çok söküyorum amma o kadarı el- : vermiyor, bey kardeşim. Okuyunca adam akıllı okumalı. Elâ-lem zenaat sahibi olur; «bileğime eltin bilezik laktım"- der. Cenabıhak benim nasibime de, bıı halitaları verdi. Doğru dürüst okuyamadım. elimde bir zenaat da yok Ekmek parasını çıkarmak için hâşâ huzurunuzdan. avcı zağarı gibi gece gündüz dolaşıp duruyorum.
— Ne İş yapıyorsun?
— Dolmacılığı zenaat dik.
_ Dükkânın mı /ar?
— Alay mı geçiyorsun, efejıdl
abl? Dükkân, tezgâh kuracak adama benziyor muyum ben? Evde kocakarı dolma y0'"’"'’-0»n ds eraskâni. kutuya d"l-;rl)era dolma sat,yor. Masalanl durup salıyourm yalancı dol- dol,5tlm hlç kl,ns, ten,m ,u. ma yapmakla birim «alldrnln Mltmadl Bu ,CI„ öt.
elini kılacak usu yoklu. 4lm-|tenl taSan)| me).ha„ede„ t,. di camekânlın yanımda olsaydı kıfa köşede bekledim. Biraz son-sana bir dolma ikram ederdim. ] ra (> serseri de çıktı, öbür mey-AHah seni inandırsın kİ bir de- haneye giderken yakasına yafa ısırdın mı, parmaklarını da piştim, bir tekme vurup dolma, beraber yersin. Hele fıstıklı, ü- camekânını parçaladım. Ondan zumlü dolmanın tadına doyum sonra kapıştık. O da benim ca-| olmaz inşallah bu seferki be-, mekânımı kırdı. Sen olsan içer-1 lalardan kurtulup serbeslediğlm ] lemez misin? «Camekân Öyle zaman bir yerde karşılaşırsak ] kırılmaz, böyle kırılır» dedim, sana bir kaç dolma yediririm de sustalıya asıldım iki bacağından bizim -----------'**"“'Lİ ' ‘
görürsün.
— Bu seferki belâlar nedir?
Dişlerini gıcırdattı:
— Bırâk. dertlerimi deşme,' efendi kardeşim. Senin şurada1 bir dükkânın olsa, başka biri de gelip senin dükkânının İçinde mal satmağa kalksa razı o-iur musun?
— Öyle şey olmaz tabiî
— Hay babana rahmet. İşte bak. dosdoğru lâf ettin sen. Amma veJâkin. herkes bu İslerin erkânını bilmiyor. Herif dağdan bayırdan kalkıp geliyor da benim elimdeki ekmeğe göz dikiyor. Sanki tştanbulda dolma satacak başka yer kalmamış.
— Ne yapıyor sana?
— Daha ne yapacak, bey a-bl? Bir dolma kutusu da o te-
21 Ağustos 1950
MahkemeKoridoriarında
EK£
— Niçin ondan alıyorlar acaba? Daha ucuz mu veriyor?
— Yok, bey kardeşim. Ucuz vermiyor amma müşterileri lâkırdı ile kandırıyor. «Ben en İyi zeytinyağı kullanıyorum. Onun benim
yağı bozuktur» diyerek dolmalarımı kötülüyor.
— O halde sen de İyi kullan.
İS ARAYANLAR - YUUI1BSIZ temiz Türkçe yazabilen, ünlvorelte mezunu, bir genç hususi müestesolor-de I» arıyor. İngilizce bilir. Akşamda Türkçe rUmUzun*. 763 — I
TÜRKÇE. FRANSIZCA. ALMANCA. ORTA DERECEDE İNGİLİZCE LİSANLARINA VAKİT — Maklnedo seri yazar, tercümeye muktedir bayan bir müessesede I* aramakladır. Akgam'da 3 rtlmuzuna müracaat.
7S2
DİKKAT - İpotek isteyenlere tavassut eder. Emlak, arazi alım salımı ila vekAlet işlerini kabul eden her kesin İtimadını kararımı» olan Suhulet Emlâk Zarif Özalp Beyoğlu Büyü* Purmekkepı kösebou No 4. Telefon 42386 in - 17
11.000 LİRAYA - Acele satılık kâglr ev. 4 oda. 2 hol. I helâ. 2 bahçe. > kuyu, tulumba ve elektrik. Müracaat Karogümrük Aelçeşme Sultanhnmam Knniarctall sokak No, 4 663 - J
HALİÇTE — Sanayi mıntakasında, (inhllılo aııgari 300 metre kara arsa veya tak kot bina »atin alınacaktır. P.K. 1162 Galata, 708 - 5
ŞİŞLİ SEMTİNDE — 1 katlı bog bahçeli kllçük 3 dairen npartıman ehven flatle satılıktır. Beyoğlu Rumeli pasajı İT. No. kahvede Rozen-tal. 616
KİRALIK GARAJ — Fatih Malla durağında yeni yapılmış madem garaj ehven flatia kiralıktır. Fâtih Fevzi paşa cad. No 18 Fethi Bajegmez Tel. 23672. T2» — İ
NURUOBMANİYE Şeref sokak
1/49 apartıman ucuz üstle satılıktır-Fatih Hünombey mahalle Ferhato.lî» Mektebi sokak No. l/î Axlr Ayts-klns müracaat. 741 — J
ALMANCA MUHABERAT — Her türlü taretime yapılır. Alman ticaret mezunu askerliğini bitirmiş genç, gazeteler». müevsesclerc tercümeler yapar. bürolarda daimi çalışabilir. Telefon; 29657, 781 — 2
ACELE SATILIK ARSA — Paıko-lel arkasında Marmara gazinosu karşısında denize nazır. Müracaat Beyoğlu İstiklâl Cad. 183/1. Agacumi karşısı Emlâk Bürosuna. 745 - I
KADIKÖYÜNÜN EN YAKIN YERİNDE — Tnm konforlu köşk fenni ahırlar tlzütn bnfiı binlerce meyva agaeı motörlü kuyular notaanaıı büyük bir zevkle imar edilmiş çiftlik ■anlıktır. Bedelinin tedlyetnlde kolaylık «Oaterllecelrtlr. 42396 va telefon. 565 - 4
KİRALIK İŞ YERİ — Depo, İmalâthane. büro, lâboratuvar olmaya müsait, beceri İM metrekarcUk 4 katlı bina. Tamamı’ veya kat olarak kiralıktır. Adres: Beyazıt Bakırcılar Mühürdar Eminpnşa sokak No. 22.
715 — I
katı îiTîtı. APARTIMAN — Kadıköy - Yeldetlrmenl Düz sokak 31. Üç katlı yonl bitmiş konforlu apartıman. Aylık getiri 230 liradır. 20 bin liraya, be» bin lirası ipoteîS-İldir. Osman Öner. Tel: 60567. Kadıköy Kerestecilerde - Keresteci.
734 - 1»
HUSUSİ HASTABAKICILIK ARI
SATILIK KÂROtR EV — Kumkapi Ara pulda sokak No. 38 Yeni tamir edilmiş, üç katlı, har katında İkişer oda. helâ, büyük hol Elektrik, kuyu. Bir katı boş teslim. Müracaat Kum-kapı meydanı Güler Berberi Mlhran Dcjlrmencl'ye, 714 — 1
EMEKLİLERE - Ve tıerkrse elverişli tnblatln anilin ve güzel bir yerinde kiralık ev Beylerbeyi Şcmrlboy aoknflı 24 numnravn her gün sabahları mtlracat. 693
SATILIK VİLLÂ — Tren istasyonuna be®, tramvaya sekiz dakika fevkalâde manzaralı, yeni yapı 4000 lira ipotekli. Müracaat: GöslepeCI» berber Remzi. 750 —
SATILIK APARTIMAN — Lâlelide trnnıvayu. pazara Ikiı yüz metre incine beş , odalı denize nazır apartr-rnan. iki kalı boş teslim satılıktır. Müracaat Yeni postahane caddesi No. 3. Telefon 26656. 764 - I
YORUM — Taşraya do giderim. Müra- ' Mfede 111 metro saha Uzerlr caatl Bay Ungay ÜKküdor Tunusbog , katlı (20) caddesi 1/4 eliyle. 772 — 5 ' m“n- *'
TECRÜBELİ ŞOFÖR — Bilumum ehliyetli şoförüm. Bonservislerim vardır. Müessese, hususi veya kamyonlarda çalışmak istiyorum Akşam'da «O- 3. A» ya müracaat 766 — 1
KİRALIK — Kabataş Tekel Genel 1 müdürlüğü ve yeşil saha karsısında 5 odalı denize fevkalâde manzara ve her türlü konforu haiz yeni daireler. Apartıman kapıcısına müracaat.
761 —
yağ
ahi?
OPTİK İŞLERİNDE - Çni.gablH-cek sile vaziyeti düzgün bir bayana İhtiyaç vardır. Her gün öğleden sonra 41433 e telefon edilmesi
89»
— çocuk musun, bey Müşteriye fena yağlı dolma verilir mi? Ben de yağın en âlâsını kullanıyorum amma müşteriler nasılsa bir defa ona kapıldılar. «Onun dolması çok lezzetli» diyorlar. Allah seni inandırsın ki yalandır, efendi] abi. Meyhane müşterisi ağzının tadını bilmez ki. Sarhoş adam dolmanın lezzetinden ne anlar?] Herifin lâfına inanıyorlar, o-] nun dolması sahiden lezzetli ] zannediyorlar. Dün gece gene] meyhaneye gittim, bir de bak-] yapıyor, lım gene ben|m müşle-1
edln-
BİR MÜESSESENtN BÜRO VE
DAKTİLO İŞLERİNİ GÖREBİLE-
CEK — Genç bir bayana süratle İh- ............
tlyaç vardır Cagaloglu Nurunsmn-|| katlı üçer odalı niye caddesi No, 9 Kredili Yapı in- , Beşiktaş şnat Bürosuna saat 12 ■ 2 ve 0 dan ‘ Harman sonra. 695 -------
KİRALIK — Beyoglunda Tepeba-şının ortalarında kahvehane ve saire «larâk kullanmağa vc ntomol-ll ve levazımı teşhir ve satışına fevkalâde civcrljll mahal 40194 telefona müracaat. 759 - 4
MAKTU AN 13UÜ0 I İRAYA SATILIK APARTIMAN - -1000 1 ipotekli,. İki 1 katı |»os tenlim, lamvay caddesi 59 Yavuz 758 - I
15000 ACELE SATILIK - 4 katli 8 odalı çarşı içinde İki kat Hoş. manzaralı. Beşiktaş tramvay caddesi No. 59 Yavuz Harmana müracaat.
722
KİRALIK KÖŞK — Kadıköyünde camii, çiçek, meyva bahçesi içinde müstakil daire Konforlu, boyalı. İskeleye, iramvayn vAkııi. Fl&tl ehven Kadıköy Elasırcıhaşı aoknk No. 4B. Telefon 22366. 121
KADIN TERZtSİ tÇtN İYİ DİKİŞ BİLEN BAYAN ABANIYOR - Kim sestzler tercih ve İkameti tenlin edilebilir. 12-13 arası Sehzadcbajı 16 Mart Şehitler caddesi No 12.
TM
2» SENE TAKSİTLE 5ATILIK ancıds ziraat bankası-evlerdendir 5 odalı. İzahat 24192. Yoksa 22861 telefon edilmesi. 755 — 4
KÖŞK — Bot, | nın yaptırdığı konforludur.
YENİKÖYDE - Selle Gavet güzel manzaralı bahçeli ev bölün konforlu cşyalarl.vle satılık Yeniköyde cahilde zatilik arsa Mü-araşi Delerin Galata Aslkıııazione han Tel- «1628 731

MARANGOZ ARANIYOR — DoJ rama İslerinden İyi anlayan ustalara İhtiyaç vardır. Müracant Levent çiftliği insoatı Mahmul Zandalı.
744 - I
BİR AVUKAT — Yaz ıhan «w» Ic. daktilo bilen kâtibe İhtiyaç vardır Müracaat: Babçckapı Yapı • Kredi Bankanı kârliaında Sadıklye hım Ao, 28. her gün saat 17 - 19 ara»!
7'19 —
MEMUR ALINACAK — Tatilde çalışmak isteyen lise öğrencilerinden memur alınacaktır. Beyoğlu evlenme donesi altında Serascrvl çıkmazı 22. Sabahları 8 - II müracaat 76 2—
ALMANCADAN TÇRKÇEYE - Vc tersine tercümeye muidedir bir bay veya bayana ihtiyaç vardır, 49098 « telefonla müracaat edilmeni 769 — 1
4
ÜNİVERSİTE KARŞISINDA - Denizlere hâkim kaloriferli be» odalı kiralık daire Kapıei Aptultah. Lâlel1 Kocurogıp Cad No l» 194 — 3
KİRALIK DEPO - Haliç Fenerinde. depo, fabrika, her İse elverişli büyük mağaza, Rıhtımı vat dır Müracaat: Kül Oğlu sokak No 14 Kemal Ülfet Beyoğlu. 710 - ı
KADIKOYÜNDE SATILIK ARSA — «Şifa» (ln Kalamış koyun» nazır Frvrlcr mektebi duvarına bitişik cephesi 14 metre derinliği 34 M (479m21 Telefon 4U784 . 716
kocakarının marLfetlnl zımbaladım serseriyi. Şimdi çıksın da meyhanelerde dolaşsın bakalım.
Mahkeme açıldı, kelepçeleri kıracakmış gibi bileklerini gererek kalktı.
Ce. Re.
Mahkeme, tapu, icra ve noter iânları
Bedelleri hussul şahıslar tarafından ödenen mahkeme, icra, tapu ve noter ilânları gibi resmi ilânlar eskiden olduğu gibi doğrudan doğruya «AKŞAM® idaresi tarafından kabul edilmektedir.
M.S.B. Kara Kuvvetleri Komutanlığından:
1 — Kara kuvvetleri İnşaat grubu İhtiyacı için şimdilik »50 mali yılı sonuna kadar istLhdam edilmek üzere azami 750 liraya kadur aylık ücretle diplomalı veya ruhsatnameli yüksek mühendis veya İnşaat mühendisi ve Imllhanla 250 liraya kadar sürveyan alınacaktır.
a) 788 sayılı memurin kanununun 4, maddesindeki şartları haiz olup devlete karşı mecbur! hizmeti bulunmayacaktır.
b) Yaşları 95 den fazla olmayacaktır.
c) Ecnebi okullardan mezun olan Y. Mühendis. Mühendis veya Fen memuru ve teknisyenlerin ruhsatnameleri Bayındırlık Bakanlığı veya Milli Eğitim Bakanlığınca tasdikli olacaktır
2 - Müracaat şekil:
Yukarıda yazılı hallerden idaremiz tensip edeceği şubedeki memuriyete talip olduğuna dair dilekçesi.
( Dilekçeye ekli olarak:
tkamet tezkeresi. Hüsnühal kâğıdı.
Sıhhat raporu.
Noterden tasdikli nüfus te keresi.
Mahalli savcılıktan mahkûmiyeti olmadığına dair belge. Şimdiye kadar çalıştığı yerlerden bonservisleri örneği. Kendisini tahkik İçin İlil daire veya müessese ismi.
Üzerinde müracaat edenin adresi yazılı 15 kuruşluk pul yapış irilmiş açık tmş bir zarf
Noterlikten tasalkJl diploma veya ruhsatname örneği.
3 — Dlğeı şartlar:
Müracaatlara eldeki belgelere göre ücret takdiri ve seçlnıi Kara Kuvvetleri Komutanlığına alttır,
■5 — Müracaat yeri ve tarihi:
f.klnçi maddedeki dilekçeye ve buna bağlı 9 parça belgeleri K. K tnş. Gr. Bşk. lığına bizzat veya posta İle göndermeleri Han olunur. (3512 — 10858)
ALMANCA VE FRANSIZCA — Ll-srmini İyi bileri daktilo aranmaktadır. «T. r. rümugıına yazı İle müracaat ediniz. f/a — ı
PANSİYON VE KİRALIK - Üniversiteye yarım dakika park karşısı ■ İle tıctdinde pansiyon veya kiralı oda 12 - 13 arası Sehzadcbaşı Mart Şehitler caddesi No 12
Tfl*
SATILIK APARTIMAN ARSASI Cihangirde memur İstiyoruz, dol- So.sl İli der maaş verilecektir. Iıonuvrvi» şart- I Rldvan Umay mOsM-MSİ. Sirkeci »»■•»■«■■•■■■■■ tramvay durağı, 781 — 1
LİSE veya ÜNİVERSİTE MEZUNU — Zeki bir bayan gnn
eski

SATILIK SEMAVER İSLİM KAZA-
NI — 0.86 kutrunda 2.20 vüksekllftı dr vl durumda Alman ınarka ıslı kazanı satılıktır Tel 21X19(1 sirkeci
' Hüdavendlgâr No 50. 550
SATILIK KAMYON - Austin
ı ka. alit silindir, beş tonluk 49 model , temiz ve işler vaziyette. Paşabnhçc. , Kayabaşı sokak 2i No Art! -Sckcc'e j müracaat. 720
ACELE SA'TI.IK MARANGOZ MAKİNELERİ — 1 adet mUslonıel 33 lök I kalınlık ile: bir adet molörü Üstünde, her nevi di® açma makinesi acele ehven Clâlle. Fatih Atp.1s.-iri meydanı No. 17.
KAMYON ARANIYOR te olan İnşaat işlerinde kullanılmak üzere yeni ve 5 tonluk kamyon sahibinin İştiraki arzu edilmektedir İstanbul posta kutusu 382 Adli.
763
SATILIK HUSUSİ OTOMOBİL Plymouth marka 48 model çok kullanılmış temiz ve hususi mobıl seyahat dolayıslyle Telefon 20667 ye mllrS'nal
16
SATILIK EV - Bakırköy Yenimahalle Ynnıkses Çıkmazında 4 No. Iı ev ve bltlılk arsa içindeki sahibine her gün saat 16 ya kadar müracaat. 14? -
SATILIK DÜKKÂN - Kapalıçarşı Kazazlar Koltuk Sok No 14, 16 No lı dükluln boş teslim ucuz alaıafe acele sanlıktır Kahveci İbrahim» müracaat. 699
SATILIK ARSALAR — BnkırkÖy-de. Kortallepe mahallesinde Bahçeli Evlere giden asfaltta 3 parça 12 dö-nllm arsalar toptan yahut ayrı ayrı Mhltlitır. Müracaat: Calnto. Nur Han No 13, Hor nün saat II - 13- Tel. 43265. 709 - I
SATILIK BOSTAN — tçlnde incir ve saire aguçları mevcut, akar suyu bulunan 7100 metrekare. Her İşe yarar Etyemez Sahil sokak 75 No. ya müracaat. 707
SATILIK, ŞEREFLİ MEVKİDE ARSA — Hnrbije Emlâk caddesinde bir tarafı denize, diğer tarafı Teşvikiye caddesine nnzır 17 metre cepheli 475 metrekare. Postâkutu 484 İstanbul. 640 — 1
ŞATLIK KELEPİR KIYMETLİ ARSA — Sultanahmet, Yerebatan C«-taiçesme caddesinde şerefli mevkide dokur, metre cclipcll 198 metrekare. Sahibine mektupla müracaat- Posta kutu 484 İstanbul. 691 — I
İYİ BİR FIRSAT — Kadıköy ünde Altıyol ağzında büyük ve küçük 2 bur. dolabil, telefonlu, pazar ruhsatiyesi mevcut ve tam konforlu bir mezeci dükkânı İçindeki mallarlyle birlikte acele satılıktır. İşden anlar ve İş başında çalışabilir bir ortak alınabileceği Kıtal, ayrıca kiraya da verilebilir. Telefon: 69117 Feride Dogogluna müracaat. 775 — t
I. i| SATILIK VE KİRALIK BİNA — Depo, hastane, mektep, apartıman ■-. lelye olmağa çok elverişli kftglr bU-ytllc konak 3300 M2 arazisiyle acele sa tılık veya kiralıktır. Adres: Yıldız otobüs durogındo. Müracaat: 45162 telefon. 771 - 3
BURGAZ ADANIN - Hırlslo tepesinde Hevhelive hakan cam korusu İçindeki heınr iki köşk satılıktır. Ildter katlı vnftlı boralı, 4 ve 6 odalıdır Rol suyu vardır Envnlsiz. istirahat ve »İfa veridir. Burnnzada bakkal Nlkova. 729 -
HAVA PARASIZ KİRALIK DÜKKÂN — Gedlkpasa ve Knpafıçarsıva beş dakika mes.-ıfede Plyerloli raddesinde yeni vapı.mıs dükkân kira-
25.000 boş DAİRE - Kadıköy üçer oda tam konfor müştemilât binası üç daire 280 kira 6000 ipotek. Galata Büyük Millet han. 26 71S —
2S.Û00 BOŞ — Kadıköy Altıj-oi ct-vorr2-2-3 oda 3 daire daire holler tam konfor 270 kira Galata Bûvük Millet han 26. 776 —
10.009 KELEPİR BOŞ — Sultanahmet Plycrloil civarı kîglr 4 oda iç diş yağlıboya 2W0 ipotek. Galata Büyük Millet han 20 777 —
İYİ BİR İŞ — Çok uygun şartlarla ve yevraley ile bahçeli bir kahvehane devredilecekti Akşam’da
•iyi iş- ı-U
İŞLEK — Sekerci, helvacı, börek çl. tütüncü, kahveci, tuhafiyeci, bakkaliye dükkltm devretmek ve yahu» kârlı İşine sermayeli ortak isteyenler İstanbul posta kutusu 145 adresl-ııe yazsınlar.751 —
ACELE SATILIK EV - Sultanahmet civarında Dlzdariyede 4 kal. II oda, bahçeli havuzlu elektrfk. ter-koa navagazı, ve fevkalâde nezareti olao ev satılıktır 24732 No telefon
ACELE SATILIK APARTIMAN -Kuzguncuk İskelesine 2 dakik» 3 daireli hepsi 8 odadır. 16000 lira. İzahat Tel: 25513. S78
DENİZ VE DERYA HÂKİMİ -Kaloriferli be» odalı konforlu OU daire kiralıktır Aksaray; Lâleli Ko-caragıp Cad No 28 405 — i
SATILIK DÜKKÂN — Azimet dolay isiyle devren ve işler bir halde ucuz olarak satılıktır. Müracaat: Oa-manbey Rumeli caddesi No 35/3.
787 —3
CEMBERLITAŞTA — Marmaraya nazır 3 daire 9 odalı kâgir bina «anlıktır. Müracaat: Rıdvan Kutman Yeni Valde han kat 2. Telefon. 25644.
703 - I
12.900 LİRAYA SATILIK DÜK-
KANLI EV — Sultanahmet. Küçült Ayasofya. Medrese sokak No 3 de lig kat. yedi oda. bir hol. tkl helâ. kuyu, tulumba, eiektri. Üst kat boş teslim. Görmek İçin İçindeki kiracı bay Salihli. Görüşmek İçin UUell FetlıliK-y caddesi 1B/3 numaraya müracaat. Telefon: 20603. Hergün saat on ikiden on beşe kadar. 788 — 8
SERMAYE ARAYANLARA - İşin» göre sermaye konacaktır İsteklilerin .Taksim Şehttmuhlar .-addesı 19.91 • sarili adresleriyle morarasıları
I
SERMAYEDAR ARANIYOR - Fazla gelir temin eden bir İşe üç. be» btn lira sermaye koyacak şerike İhtiyaç vardır- İst Posta kııtum 383 Adil. 702
ALMANCA DERS - Viyanalı bir bayan verir Tbrkçeden Almancay* tercümeler ve Almanca daktilo, mu* ıabcrat Müracaat Akşam gazeleatna Almanca». 737 - 1
DEVAMLI KÂR TEMİN EDEN -Yurdun her tarafında tutulmuş bir İş için sermayeli bir ortak «rıyor. İstanbul posta kutusu No. 23».
762
SATILIK IRAN HALILARI - Gayet kıymetli iki btlyük İran halını çalılıktır. Her gUn öfilcdcn evvel Beyoğlu KnlyonculvullUk Ijlılt (waı ilmimi kapıcısına müracaat.
3ITROEN MARKA 48 MODELİ
Gayet temiz ve 30.000 kilometre. Uujııal oto acele satılıktır. Müracaat Galata Tersane caddesi No 201. Telefon 49439. 746
SATILIK BÜYÜK YEMEK OCAĞI SERVİS OTOMOBİLİ - Ocak mazotla. kömürle çalışır. Fırını, davlumboll vardır. Şevrole servi» otomobili. Fl-allcr ucundur. Tctcfon: 29057
4Î MODEL — Açık renk, lâmbalı, küçük Argo sanın Desoto marka taksi azimet dolnyıslyle acele satılıktır. Müraçoat. Tl: 24727 Solılmct Sirkeci, 749
ÎBAH ALMAN PİYANOSU — Yep yeril vazltyctle 2100 Viyolonsel 73 keman 17.50 liraya vo Dem el yo mandolini. Osmnnbçyde Hâlâıkârgazl caddesinde 211 T. 82417, — 2
Kuzey Fransa sahillerine 0 metre 25 santimetre boyunda, 2000 kilo ağırlığında büyılk bir balık düşmüştür. Balelnopteres c'enllen bu balık plüjda yüzenler arasında büyük alâka uyandırmıştır.
SERMAYEDAR ARANIYOR - Çok kârlı seri hallinde bir İnşaat Işlno 10 ve 30 bin lira para veya arsa koyacak ortak aranıyor. Müracaat 10 |la 12 orasında GÜIhane park: kapısı karşısı 13/1. TM — 1
İNGİLİZCE ALMANCA vs PİYANO DERSLERİ — Ecnebi bayan haca tarafından verilmektedir imtihanlara iyi hazırlar. Uzak Yerlere da gidebilir. Akşamda H P. M
740 — 4
MATEMATİK. İNGİLİZCE. FRANSIZCA — (Üniversite, lise, orlaokull talebelerine evde müsait şartlarla cers verilir. Pangaltı TOrklHgı So. Bozkurt Ap. 119/1 adresine veya 83723 e adres bırakılması
157 - »
ı
İNGİLİZCE — Amcrlkada okumu» - Amerikan mekteplerinde logiUzco Ögrcimlş bir genç Üç oyda lisan ög-rellı. Akşam «D.S.» rumuzuna müracaat. Haftada Uç gün sayfiyededir.
780 — 1
Beyoğlu — Ulusu - Fazilet -Profesör — (Arsa, Atclye — S Bahçeli
GALATASARAY MEZUNU - Kim-ı ve biyoloji öğreten birini arıya-ızn, Sabahtan 12 ye kadar Fatih Sl-maga mahallesi. Mektepli
MEKTUPLARINlZl ALDlAINUı
Nımıuını »tas o>»uıupıar,
Göz Mütehassısı
□r. Cemil Görür
Güney Kore askerleri bir topun başında
Cafialoftlu NuruosmatUye caddesi Alay Apartımanı Pazardan oaşka heı giİD saat 14 ten 18 e kadar Telefon: ?9058

21 Afruatoa 1950
1 K 9 A M
Sahlfe f
HER AKS V' BİR ntK.AAT
HESAPLAŞMA ANI
1000 nüfusa bir doktor
Deniz «kindi. Hafif bir rüzgâr geminin yelkenlerini şişiriyor, gemi de denizi hafif hafif yararak İlerliyordu.,
Gece yarışıl
O esnada Jak, dümenin başında duran Jozete yaklaştı. Vardiya değiştirmek saati gelmişti.
İki gemici. servislerinin lcab ettirdiği mutat sözleri teati etiller.
Jozer, dümenin başından ay-nlıriten Jak'a hltab ederek:
— İstikamet şimale doğru kırk derecedir: dedikten sonra kabinesine gitmek İçin yavaş a-dımtarla yürürken arkadan kendisini çağıran Jakıü sesini 1-flttl.
Derhal arkadaşının yanma dönerek durdu. Jak, sözüne devamla:
— Buradan ayrılma! Seninle görüşeceğim! dedi.
Jozcf, gemide bulunduğu İki haftadan beri bu dakikanın gelmesinden korkuyordu. Çünkü Jakın kendisiyle hesaplaşmak lstlyeceğlni blllyortiu. Kötü talihi Jakla aynı gemide vazife almağa sevketttktaı sonra bu hesaplaşma ânı mukadderdi ve kaçınılmazdı. Fakat Jakm aynı gemide çalıştığını nereden bilsin?
iki denizel, karanlıkta yekdiğerini süzdüler. Sonra Jak. ye. rLnden kalkarak eline kalın bir halat aldı ve geminin İstikamet değiştirmemesi için dümeni bağladıktan sonra:
— Deniz sakindir. Şafak sök-mezden evvel İstikamet değiştirmemiz linkin sızdır. O saate kadar İze... dedi.
Jozef, muhatabmm bu imalı sözlerinden titredi.
Jak. üzerine doğru yürüdü.
— Janetl hatırlıyor musun, Jozef? diye sordu.
Jozef bir baş işareti yaptı:
— Jak devamla:
— Ne olduğunu merak etmiyor musun? diye sordu.
Jozef, yutkunarak cevap verdi:
— Evet, Janetin ne olduğunu sana soracaktım. Muhakkak evlenmiş olacak
— Evlenmedi; Jozell
— Klçin?
— Çünkü ölmüş de ondan.
— Ölmüş mü?
— Evet ölmüş, çocuğunu doğururken ölmüş. Hatırhyor musun?? Janetle evlenmek için bir hafta sonra döneceğine bana söz vermiştin. Fakat bîr daha görünmedin. Zavallı Janet. aylarca sen) bekledi Nihayet evden kaçarak hicabını gizlemek İçin civardaki bir köye gitti. Fakat doğururken öldü.
Jozef, kendi kendine «öylendi:
— Ölmüş demek!
Jak, devamla:
— Evet. öldü. Galiba inanmak istemiyorsun. Fakat hakikat budur.
Jozef, birkaç defa öksürerek: . — Ya çocuğu ne idu?
— Yaşıyor Yanımda dır. Ye-ğenlmdlr. Onu yanıma almak vazifem değil miydi? Biliyor musun Jozef, çocuğa bubisinin öldüğünü söyledim. O da buna İnanıyor. Bu, daha İyi değil mİ? Yalnız çocuğa söylediğim bu yalan birçok defalar, beni üzdü. Keşke .söylediğim hakikat olsaydı...
Bu söz üzerine, Jozef, tüyleri örpererek sordu:
— ölümümü mü arzu ediyorsun Jak?
— İstemek de söz mü? Yedi
İlce bir korku istilâ etti ve bıçağını elinden atarak, dJrc&e tırmanmak için halatlara sarılma klstedl. Maksadı, Jakın kendisine yetftşemiyeceğl direğin en yüksek noktasına kadar tırmanmaktı, Fakat ha-iaLlar, ayaklarına takıldı ve . Jozef muvazenesini kaybederek başadagı ambarın, içine yu- 1 varilindi. Ambar çok derindi ve 1 hurda demirlerle yüklü İdi.
Jak dişlerini gıcırdatarak: '
— Böyle olması, daha »yİ ol- 1 du diye söylendikten sonra bağladığı halatı çözerek dikme- ' nin başına oturdu.
Hemşiresinin ölümüne sebep olan adamın cesedi yanı ba- ; çında bütün gece uyku/uz kaldı. ' Vicdan azabı duymuyordu. Jozef sözünde dursaydı, şimdi ' mesut ve bahtiyar yaşayacak-ti. Fakat o, Janetl terketmeğl 1 ve onun gibi hayatın» kaybet-ineği tercih etti.
Ertesi sabah gemiciler, anba- 1 nn İçinde Jozefİn soğumuş cesedini buldular. Başı hurda denririere çarparak parçalanmıştı. Tayfalar, karanlıkta vardiyayı değiştirmeğe giderken kazaen anbarın İçine düşerek i öldüğünü sanıyorlardı.
Gemi, Marsilya limanına vardık Lan sonra Jak bir kaç gün İzin aldı. Köyüne gitti ve İlk İşi yeğenini nüfus kütüğüne evlâthtı diye kaydettirmek oldu. Küçük Roze artık evlâdı sayılırdı. Oğlana bahasının ölmüş bulunduğunu söylerken artık yalan söylemiş olmıyacaklı.
Çeviren; A. HİLÂLİ
Sıhhatli bir Dünya için buna lüzum görülüyor
Ameliyatlarda hissi iptal etmek ipin yeni bir usul
Satılık Emlâk
İstanbul Defterdarlığından:
Kıymeti Teminatı
yıldan beri sırf seninle karşılaşmak ve cinayetinin cezasını sana çektirmek arzuriyle yaşıyorum. Oğlun küçük Roze’ye söylediğin yalanın beni üzdüğünü biraz evvel sana söylemedim mi t Bunu anlamıyor muson Jozef?
Jozef, muhatabına «aşkın şaşkın bakarak sordu:
— Benden ne istiyorsun?
Jak. muhatabıma doğru bir adım daha yaklaştı:
- Bıçağın yanında ma Joatf? Âlâ. O halde kendini müdafaa etmekten başka yapacağın bir şey kalmıyor. Haşladığım raman seni öldürmeğe and içmiştim. Sana haber veriyorum Jozef! Kendini koru!
Jak bunları söylerken kemerinden bıçağını çekerek Jozefe saplamağa hazırlandı.
Jozef de mihaniki bir surette hasmının hareketini taklld edaek bıçağını çektJ. Jakın cöyi?.r,.-ı sözler, onu alt üst et-•niştl, TeeMvr ve korkUrim-dan boğuluyor, bütün kam beyninde topl.ir.arak şakakları şiddette zonlduyordu.
Fakat birdenbire Jozefl de-
Dosya No. Cinsi Lira Lira
511—1201 HeybeLlada. Kırmızı 8o. 83 ada, 11 parsel eski 30 mük. kapı sayılı 20950 M2 arsa. 2160 157,50
611—2182 Heybeilada, Yüzgeç ve İmralı So. 17 ada, 14 parsel 53 M2 kuyulu arsanın 6/7 payı (eski 2 kapı sayılı) 1000 75.—.
611—2080 Kın&lıada, Çandarlı ve Macar Cad. 48 ada, 17 parsel 980 M2 arsa. 4900 36750
511—3585 Kınalıada Narçiçeği Sö. 57 ada, 4 parsel eski ve yeni 6 kapı sayılı 426 50 M2 arsa. 1706 12? .50
6 İL--411 Burgazada, Çakıltaşı So. 43 ada. 13 parsel eski 12 yeni ve ta] 11 kapı »ayılı 111.50 M2 arkasında aralığı olan kârglr evin 8/40 payı. 1000 75.—
511—2433 Kınalıada. Narçiçeği, Balmumu ve Kınalıbağ So. 147 ada, I parsel eski 9 kapı sayılı 181,50 M2 bahçenin 18/30 payL 720 54.—
613—3301 Beşiktaş, Sinan paşa Mah. Posta kutusu So. 206 ada, 7 parsel yeni ve taj 14 kapı sayılı 50 M2 arsa. 600 45.—
513-782 Beşiktaş, Ortaköy Mah. Bulgurcu So. 43 ada, 18 parsel eriri 55 yeni 61 taj 55 kapı sayılı 58.40 M2 arsa. 590 44.25
515—1063 Beyoğlu, (Kasımpaşa) Kaptan Mah. Kalafatçı Yusuf So. 1447 ada, 15 parsel en eski 31 yeni 35 kapı sayılı 80 m2 ansa. 200 15.—
515—7062 Beyoğlu, 'Kasımpaşa» Kaptan Mah. Kalafatçı Yusuf So. 1447 ada, 14 parsel en eski 33 yeni 37 kapı sayılı 88 M2 arsa. 250 18.75
515—11662 Beyoğlu, 'Kasımpaşa) Kaptan Mah. Piyale Mektep So. 1446 ada, 45 parsel en eski 38 yeni 62 kapı sayılı 120 M2- ansa. 500 37.50
517—101 Eyüp, Nişancı Mustafa paşa Mah. Abdurrahman Şeref bey (çıkmaz So.) yeni 86 kapı 638 M2 irsa (122 ada, 16 parsel) 3100 239.25
517—814 Eyüp. Cezrlkasım Mah. Çömlekçiler arka So. 87 ada, 43 parsel eski ve yeni 40 kapı sayılı 86.60 M2 arsa. 433 32.48
517—812 517—813 Eyüp, Cezrikasım Mah. Çömlekçiler arka So. 67 ada. 28 ve 29 parsel yeni 27 ve 25 kapı sayılı 47.30 ■+ 49.16 = 96.46 M2 Ur! arsa. 625 46.88
617—2572 Eyüp Fethi Çelebi Mah. Mehmet bey mescidi So. 116 ada 21 parsel eski 11 kapı sayılı 14.20 M2 arsa. (Kulübe zemini) 58 4.20
518—1863 Fatih. Abdi çelebi Mah. Balta çıkmazı So. 1276 ada, 112 parsel en eski 12 eski yeni ve taj 10 kapı sayılı 95 M2 ama. 475 35.63
518—14571 Fatih, (Samatya) Arabacı Beyazıt Mah. Slllvrikapı Cad. 1101 ada, 125 parsel eski 134 yeni ve taj 15 kapı sayılı 210 M2 arsa. 630 47.25
518—3832 Fatih. (Samatya) Kasap 11 yas Mah. Davutpaşa İskelesi So. 100 ada. 24 parsel en eski ve taj 14 kapı sayılı 631 M2 arsanın 384 4704 payı. 384 28.80
5111—■6411 Üsküdar, Selâml Ali efendi eski Keseri Ktrkor yeni Bülbül So. eski 9 mük. yeni 21 kapı sayılı 123.41 M2 evin 1/3 payı. 900 6750
Haydarpaşa Numune hastanesi operatörü Feridun Şevket Evrensel izahat veriyor
Londra 20 (Kalen) — Sıhhatli bir dünya kurabilmek İçin 1000 nüfusa 1 doktor lâzım olduğu kaydedilmektedir Halbuki şimdiki halde 2500 nüfusa bir doktor İsabet etmekte ve ayrıca doktor kesafeti her yerde aynı değildir.
Son istatistiklere göre beş kıtada 000,000 doktur bulunmaktadır. Bunların 600.000 inin Av-rupada bulunduğu zannedilmektedir, Birleşik Amerlkada 200.000 doktor bulunmaktadır; fakat bunların da büyük bir kısmı büyük şehirlerde faaliyet göstermektedirler. Amerlkada 750 kişiye bir doktor İsabet etmektedir. Şimdiki halde Kanada İdeal bir memleket addedilmektedir. Çünkü bu memlekette 1000 nüfusa bir doktor 1-sabet etmektedir.
İstatyistlklere göre, dünyanın daha 1 milyon doktora ihtiyacı bulunmaktadır. Fakat bunların daha çok arzın risız ve geri kalmış bölgelerinde çalışmayı göne almaları l&zım gelmektedir. 'Dünyanın bazı bölgelerin ıoû bin kişiye bir doktor İsabet etmektedir. Çtnde 20,000 nüfusa bir doktor İsabet etmektedir. K AKSAM ^9 K Sj

(Dahiliye Mütelusfrsı R
Dr Ihsan Karlıktı
Kadıköy Süreyya Sineması yanında Nevzemln sokak 20. Saat 15 - 20. Tel: »144
ra
D
©
TtLrKlya Çenet»
DO
tAkMfe GU ÖŞI« lirindi Mı v«u.
E S.M 10.12 4.18 B.03 12.00 120
P. 4Z6 8J3 13.1T 1TO4 20 00 21 (t>
idarehane' İstanbul Babı fiil civarı Cemal Nadir aokaftı Na U
Sayın doktor ve Eczacılara
Öksürük ve Bronşitlere karşı tablet
B R ON K O
Ecza Depolarına tevzi edilmiştir.
Diler Tıbbi Müstahzarat Laboratuarı
İLÂN
As. Tıbbiye Okulu Müdürlüğünden
1 — Ordu sağlık mûeaseselerl fçhj 3433-5218 ve bu kanunların muaddel hükümleri dairesinde Hastabakıcı, Hemşire yetiştirilmek üzere öğrenci alınacaktır
2 — öğrencilerin eğitimleri şimdilik M, 8- B- hesabına Kızılay Derneği İstanbul Hastabakıcı Hemşireler Okulunda yapılacaktır.
3 — Kabul edilen öğrenciler okulda kaldıkları miıadetçe bu okulun yönetmeliğindeki lcayıt ve şartlara tâbi olacaklardır.
4 — Okulu başarı ile bitirenler Askeri Sağlık Müeoeselerin-de üç yıl mecburi hizmete tâbi tutulacaklardır.
& — Tahsil maddetlnce giyim, yatma, yemeleri okul idaresince kanunen ve tâyin edilen şekilde temin ve ayrıca her ay harçlık da verilecektir.
Okula gireceklerde aranacak şartlar ve belgeler:
a) T. C. tebaasından olmak {nüfus tezkeresi tasdikli örneği).
bı Herhangi yaşta olursa olsun orta okul tahsilini bitirmiş olmak ve bu derece tahsil gördüğünü veslkalarile Isbat etmek (Şahadetname veya tasdikli örneği).
c> 26 yaşma banmamış olmak.
dl Kendisi, ana ve babası iffet ehli ve İyi ahlâklı olmak «Polis ve emniyetçe tevsik edilecek».
e) Evli veay nişanlı olmamak, çocukrus dul kabul edilir Ancak medeni hail ve çocukları olmadığına dair rrûsbet evrak eklenecektir. Okulu bitirdikten sonra evlenebilirler.
f) Sıhhi Arızalan dışında okulu kendiliğinden terkettiğl veya evlenmek suretile veytı diğer inzlb ıtl sebeplerle okuldan çıkarıldığı (İlk 6 aylık tecrübe devresinde hemşire olabilecek nitelikleri haiz olmadıklarından dolayı İnzibati sebepler dışında okulca tahsillerinden falde umulmayanlar hariç) ve üç yıllık mecburi hizmetini tamamlamadan ayrıldığı takdirde tahakkuk ettirilecek masrafı tamamen ödeyeceğine ve gösterdiği vesikaların doğTu olduğuna dalı Noterden tasdikli ve kefilll bir taahhüt senedi verecektir.
6 _ Girme şartlarını taşıyanlar imtihansız olarak kabul edilir. Bağlık ve her iklimde vazife görmeye müsait bulunduğu tam teşekküllü askeri hastanesi sağlık kurulunca verilecek raporla tesblt edilecektir.
7 — Okula girme İsteğinde bulunanlar dilekçe Ue yukarıda yazılı lüzumlu belgeleri de eklemek suretiyle en geç 15 Eylül 1950 tarihine kadar doğruca İstanbul Beyazıt As. Tıbbiye okulu müdürlüğüne müracaat etmeleri.
8 — Okulca durumları tetkik edilen İsteklilere müdürlükçe kabul edilip edlimlyeeeklerl dern&l bildirilecektir.
9 — Kabul edilenler kendilerine yapılacak tebligat Üzerine 1 Ekim lflSO tarihinde Hemşire okulun» katılmak üzere İst. Aa Tıbb Okulu Md lüğıınc müracaat edecekler ve müdürlükçe Ke-sılay Hemşireler okuluna teslim edileceklerdir. (3536 - 10983)
(Baştarafı 1 Ind sahlfede) muhterem doktorun şöhreti zaten, benim İçin, öğrenilmemiş dcğlldL Mesleğindeki İht-lsasını ve bllhasaa hastalık teşhirindeki İsabet kudretini eski bocası muhterem profesör Cemil Topuzludan dinlemiş bulunuyordum.
Ben! muayenehanesinde pek büyük bir nezaketle karşılayan doktor Feridun Şevket Eve rense! bu mevzua dair şu İzahatı verdi:
Londra cerrahî kongresi
«— 1947 senesinde Londra da beynelmilel cerrahi kongresine Türk Cerrahi cemJyetİDl temsl-len delege olarak gitmiştim. Kongrenin dışındaki zamanlarda Londra hastanelerini ziyaret ettim. O zaman hastanelerinde Protokslt tf azot gazı Ue hastanın uyutulduğunu gördüm.
Bu gaan harbden evvel de Alnıanyada vesalr Avrupa ine m leketlerlnde bazı kliniklerde tatbik edilmekle olduğunu görmüştüm. Fakat o zaman bu derece taammüm etmemişti. Bu fırsattan istifade ederek Lon-dıra'da gazla yaklnen alâkalandım; gazın hususiyetlerini ve tatbikatını öğrendim, İstanbul a avdetimde bu müşahedelerimi bir raporla mufassal olarak Sağlık Bakanlığına bildirdim ve bu narkos tatbikatının memleketimizde de tatbik edilmesin! diledim. Bakanlık bu raporumu ehemmiyetle nazarı dikkate alarak gerek gazın tatbikatı, gerek cihazlar hakkında mufassal malûmat edinmek özere Ingiliz llrmalarlyle temasa geçmeğe beni resmen memur etti.
İngiliz Kültür cemiyeti reisi delâletiyle ve bütün Kemlkal Endüstri Ingiliz firması tavas-ısutiyle — Bakanlığın arzusu dahilinde — malumat edinmek için faaliyete geçtim. Bir müddet devam eden muhaberelerden sonra, karşımıza, aynı cihazı İmal eden bir İsveç firması Bakanlığa müracaat etmiş, Bakanlık bu İş üzerinde benim çalıştığımı söyliyerek İsveç firmasına bana müracaat etmesini bildirmiş. Bunun üzerine firma benimle temasa geçti, firmanın cihazlarını bizzat tetkik ettim. Firma, cihazlara lâzım olan gazın memleketimizde imalini de kabule meyil gösterdi.
İlk tatbikat
Tetklkatunızın neticesi müspet çıktı. İsveç cihazlarını İs-veçten getirttiğimiz bir narkos mütehassslyle beraber Haydarpaşa Numune hastanesinde tatbikata geçtik Ve bir kaç amell-yalunda Protokslt d- azot narkozunu tatbik ettik.
Bu cihazları İngllli cihazlarına nazaran daha kullanışlı ve daha ekonomik bulduk. Aldığımız netice ve müşahedeleri bir raporla Sağlık Bakanlığına arz ettik. Bunun üzerine cihazların satın alınmasına Bakanlık müsaade etti. Bir tanesini Haydarpaşa Numune hastanesi İçin aldık. Bu cihaz, yedi bin küsur liraya mal olmuştur, şimdi bu cihazı kullanıyoruz.
İşte ıımuml malûmat bundan İbarettir. Ankarada bir kaç hastanede Ve İstanbul hastaneleri nin bazı kliniklerinde ayni evsafla bulunan Amerikan malları alınmış ve tatbik edilmiş bulunuyor. >
Aradaki fark
— Eskiden kullanılan gazlarla bunun farkı nedir?
«— Bu gaz esiri narkotiklerden klorform ve eter gibi maddelerin baznn karaciğer, böbrek, kaib gibi hayati ve mühim organlarda yaptığı lhtllâtı husule getirmiyor. Klorform ameliyattan sonra hastaların karaciğerinde, böbreğinde, kalbinde bozukluklar yapabiliyordu. Keza eter yalnız başına akciğer Ihtl-lâtlarına sebep oluyordu. Halbuki Protokslt d' azot bu gibi muahhar ihtilâllar mutlak surette güridmüyor. Yalnız gazın verilmesi esnasında bazı nahoş İhtilâfların husulü mümkündür,
Fakat Avrupada yaz nar koşu ve rlcl mütehassıslar yetiştirilmiştir. Bunların işi hastaya yalnız narkos vermektir, Narkos yapan mütehassıs ameliyatın bütün seyri esnasında narkos hâdisesinden mesuldür ve tıpkı tababetin diğer İhtisas şubelerinde olduğu gibi sertifika almış, imtihan geçirmiş hekim mütehassıslardır.
Zannedildiği gibi cerrahi servisin her hangi bir asistanı ve ya bir hemşiresi tarafından Protokslt d* azot gazı yapmasına müsaade edilmemektedir. Bunun sebebi de gazdaki tehlikenin yalnız verilme tarzına bağlı bulunmasından dolayıdır.»
Mütehassıs yetiştirilmesi
— Bu gaz verme mütehassıs elemanı nasıl temin ediyor?
«— Benim teklifim, ya buradan bir kaç operatör arkadaşın İsveçe gönderilerek narkos tatbikatını öğrenmesi, yahut Av-nıpadan bir narkos mütehassısı getirtilerek bir hastanede çalıştırılması ve bu suretle genç hekimlerin bu tatbikatı öğrenmesi tarzında İdi.
Bakanlık bu teklifimden birincisin! kabul ederek İsvçe İki arkadaşı üç ay müddetle gönderdi. Bunlardan biri Ankarada. biri de Haydarpaşa Nümune has tan esindedir.»
— Bu gazın en mühim vasfı nedir?
(— Gazın başlıca vasfı ve faydası ameliyattan sonra hastanın yavaş yavaş uyanması ve klorförmda olduğu gibi bulantı ve kusma alâmetleri göstermi-yerek tabii bir halde kendine gelmesidir.
Bu gazın asıl umumî surette tatbikine 1910 seeneslnde başlanmıştır. Fakat gaz İkinci umumi barbde çok geniş bir ölçüde tatbik edilmiştir. Protokslt d* azot gazı esasen yalnız başına verilmez, mutlaka oksijenle birlikte verilir. Yalnız başına verildiği takdirde kanın Iıktanına sebebiyet verir
Bundan başka bu narkosun verilmesi İçin evvelce tertibat almak ve bazı İlâçlarla hastayı hazırlamak icobeder. Çünkü bu ilâç yalnız beynin kabuk kısmını evvelâ tenblh eder, sonra uyuşturur. Halbuki ameliyatta hastanın yalnız uyuması kâfi gelmez, aynı zamanda vücuttaki etlerin de gevşemesi lâzımdır. Bunun İçin gazdan başka etleri ve sinirleri gevşetlcl maddeler kullanıyoruz. İşte bunun İtindir kİ bu narkos tatbik edilirken bu gibi hazırlıkların alınması lâzım geliyor.»
M. R. E.
BULMACA
IUİM1 para. 1 — Öğleden sun ra mat bir 3 — Yakalayan - Sılnt eki 4 — Borunum - Bir Onunu. S — Zengin defi 11 8 — Beyaz - MacarUUnlı, 7 — ScrtJlgl fazla, 8 — Tcril ölçek ölçekten dnlıa farla. S — Yalelln «onu - Efendi. 10 — Kaktıran • Şimal gcyıtl.
Yukarıdan nsnftıyn: t — Yararlı. I — Uatikten avadanlık. > — Terai bir I çalgı - Deste», 4 — Fırlatmamak. 8 — Limonun sonu - Tersi evli değil. 8 — Mafiara - Duman börulan, 7 — Yülc-e(k - Hediye. 8 — Tersi ecedir.
GEÇEN BULMACANIN HALLİ
Baldan snga: 1 — Çukurova, t — Aslçoeuk, 3 — Kafatası, ( — inak. Ku$,. 5 — Rıyaç. 6 — Eyelcmck. 7 Molama, e — İr. Nöbet, 0 — Nug. Glıjc. 10 — Emin. Lln.
Yukarıdan aıafirya: 1 — Cakıremlne. > — Usanıyorum, 3 — Kifayet. Şl. « — Vçakalan. 5 — Bot. ÇrmüS, 8 — Ocak, Mobil, 1 — Vusule, Ejl, • — A kıs. Keten.
Yukarıda yazdı gayrlmentuller fl/8/050 Çarşamba günü saat 15 te Milli Emlâk Müdürlüğündeki komisyonda ayrı ayn açık arttırma İle satılacaktır.
İsteklilerin nihayet saat 15 e kadar yatıracakları teminat makbuzları ve nüfus cüzdanlarile birlikte satış günü komisyona, fazla bilgi için sözü geçen müdürlüğe başvurmaları. ı Teminatlar önceden de yatırılabilir.) (11161)
İstanbul Levazım Amirliği ilânları
fi 0 â gti
1 — Tuzla tîçs. Top okuluna aşağıdaki yazılı hususlar dahilinde imtihan neticesindeki kabiliyetine ve ilsl makamın takdirine göre 175 liraya kadar aylık ücretle bir adet Sftrafi ustası alınacaktır. İsteklilerin 28 Ağustos 950 günü akşamına kadar dilekçeleri Ue Tuzla Uçs. Top. okulu komutanlığına müracaattan İlân olunur.
A — Türk olacak «nüfus kâğıdı tastlkll sureti.»
B — Hukuku âmmeden mahrumiyet cezası He mahkûm atmadığına dair Cumhuriyet savcılığından belge.
O — îyi hal kâğıdı «ecnebi bayanla evli olmdaığı belirtilecek.
D — Doktor raporu «okulda as. has. den aldırılacaktır.
E — Dilekçe «İş istemi üzerine»
F — En az İki sene hizmet göreceğine karşı noter senedi.
O — Liyakat sınavı as. saraç evi Md. lüğünde yaptırılacaktır (11458)
Süt, et ve ekmek satın alınacak Sümerbank Bakırköy Pamuklu Sanayii Miiessesesi Müdürlüğünden:
1 — Müessesemlzln bir senelik ihtiyacı bulunan sut, et ve ekmek pazarlıkla satın alınacaktır.
2 — Pazarlık.
Büt için 2A/8/9Ö0 Günü saat 14 de
Et İçin 29/8/950 ■ » 14 de
Ekmek için 30/8/950 ■ » 14 de
MüMsesrınlzin Bakırköy merkezinde yapılacaktır.
3 - Şartlar Müessesemlz Ticaret servisinden öğrenilebilir.
4 — Müessesemlz ihaleyi yapıp yapmamakta serbesttir
(»12.13»

AKSAM
21 Ağustos 1950

gelmiştir.

BAŞ.DIS. NEZLE.ADALE .SINIR
ROMATİZMA ve butun aârılara karsı
__ GÜNDE? 3 KASE ALINABİLİR ı - ■■■■
■■■■■■ Türk Şekerciliğini Dünyaya tanıtan
ALİ MUHİDDİN HACI BEKİR
Akide 200 Badem Şekeri 320 Akidesiz karışık şeker 320 Sade Lokum 180 Badem ezmesi 300 Akidesiz Lokumsuz Karışık Şeker 380 - Fıstıklı Lokum 300 Meyve Şekerlemesi 300 Reçel 200
ELVAN ŞEKER 280 KARIŞIK LOKUM 220
ŞERBETLER 10 DONDURMA 20 KURABİYE 18
Satış Yerleri: BAHÇEKAPI - BEYOĞLU - KARAKÖY - KADIKÖY
İstanbul Verem Savaşı Derneği
B AŞ KANUCUND AN:
Arzu; eden vatandaşlara Verem aşısı yapılmaktadır. Bu aşının biç bir lena tesir! yoktur. Her yaşla yapılır. Aşılanmasını İsteyen sayın halkımızın her gün öğleden evvel civarlarındaki Verem Dispanserleri Başhekimlerine müra-
■ caat etmeleri tavsiye t ■unur®™™^^8^
■■K^H^^KJV'Taksim - Sıraserviler 84-86
Z1YENİ- KOLEJE
İNGİLİZCE ve FRANSIZCA
Öğretimine İlk kısım üçüncü sınıftan bağlıyarak çok önem verir. İlk - Orta - Lise öğrencilerinin kayıt İşleri saat 8-17 arasında yapılır._____________________
İstanbul Posta Telgraf Bölge Başmüdürlüğünden: ı — 7?T- ö22 sayılı otolar açık ek-
Biltrrıc. !'e mevcut keşlilerine güre tamir ettirilecektir.
& — Munu.^rnen bedel 0285 lira geçici teminat 021 lira 37 kuruştur.
3 — Bu işe alt eksiltme 28/8/950 pazartesi gtlnQ saat 15 de başmüdürlük alım satım komisyonunda yapılacaktır,
4 — İlgililer fenni İdari şartnamelerini görmek ve geçici teminatlarını yatırmak üzere başmüdürlük levazım şefliğine, beîll gün ve saatle de teminat makbuzu, ticaret odası vesikası İle birlikte komisyon başkanlığına müracaatları. (10960)
Teessürle bayilânlara. Çarpıntıya. Sihir buhranlarına
PfEVROL CEMaL
20 DAMLASI Dlf/HAL FERAHLANDIRIR. EVLER/NİMEMUTLAKA BULUNDURUNUZ
Deniz Gedikli Erbaş orta okulu Komutanlığından
1 — riirk Donanmasının gedikli erbaş kaynağı olan «De nl2 Gedikli Erbaş Ortaokulu» ve »Deniz Gd. Erbaş Sınıl Oku luna» öğrenci yazımıma 1 Haziran 950 den 1 Eylül 850 gününe kadar devam edecektir.
2 — Birinci sınıla bu yu ilkokulu Bitirenler O. sınıfa ortaokullarda ikinci sınıfa geçenler, üçüncü sınıfa da ortaokulda IH cü sınıla geçmiş bulunanlar ve gedikli erliğe de ortaokulu bitirerek diploma alanlar kabul edilirler.
3 — Birinci sınıfa 13 • 19. İkinci sınıfa 14 - 17 ve üçüncü sınıfa 15 - 18 yaşlan İçinde olanlar kabul edilirler.
4 — Gedikli er olacakların 10 yaşından küçük olmamalar
5 — isteklilerden isuu.lr'iria Oünuı^«?û" Kasımpaşadateı
okul müdürlüğüne başka çerlerde ».t'^nanlaı^1 bulunduklar yerin askerlik şubesi başkanlığına aşağı au.f yazılı . '’kalarla müracaatları. (031Oj
- puekçe,
d — csüzuCT»! • Fotoğraflı - Y
C — Bir seneyi aşı kâğıdı.
D — Ailesinin ve kendisuZ.-' ı/.“ ahlâk sahibi olduğuna dair İyi hal kâğıdı.
E — okul tastlknamesi veya dipiou.’v
F — 12 adet vesikalık fotoğraf.
SEIBERLING
Hava sızmaz iç lastik
Patenti SEİSERLİNGe münhasır
BÖLME TERTİBATI
O vukuundan evvel,* patlamalara karşı daha fazla koruma temin eder.
Bu kutu»' tertip prensipi. Seibırling HAVA SIZMAZ la.likler.nl butun dûnytds. dlfre'larinden farklı yapar- ! tehlikeli pat lama I ■ ra. külfet verem la» t iki ere karjı daha (atla kurunma tenıirı eder.
İşte bu hayatî emniyet hususiyeti, delikleri kendiliğinden tıkayan hiç bir iç lastikte bulunmaz
© Daha fazla korunma temin eder, çünkü delikleri tıkayan kauçuğu ihtiyaç olduğu yerde muhafaza eder/
© delikleri tıkayan kauçuğu daha fazla miktarda taşır..' seyir halinde, daimi surette delikleri tıkar.
“ARŞİMİDİS MÜESSESESl"
OTOMOBİL MALZEMESİ T İCA R E T LT," A. Ş,
İstanbul, Beyoğlu IsUkrâl Caddesi, NP^.30-34
|c»ı-uk ■ HL JM Bk H
Ahmet Akkoyunlu I 1 I 1 ra
I Taksim . B İJ \ ’’F |
[I FaL? lelelonı 82627 B
M.İ0E EKŞİLİK ve yanmalarına karşı fazla veya içkili bir yemekten sonra hissedilen ağrılara vo şişkinliklere karşı zararsız ve faydalıdır.
HOROS markasına dikkat.
Z KABI. HAZIMSIZLIK

Comments (0)