Sene 32 — No. 11447 — Flati: her verde 10 kuruştur.
AKŞAM
SALI 22 Ağustos 1950
Boğaziçi Liseleri
Tahsil t« terbiye budusundaki ciddiyeti vt muvaffakıyotila tanınmış, bakım v» konfor itibariyle eşslı Ur müessesedir.
Ana - Ük - Orta vs Lise sınıflarına öğrenci kaydına başlanmııtır. Lisana ehemmiyet verilir. amaTOİköy Tnanr Cad. ÇUlesörnrlu TslHonı MJ1«.
Sahibi: Necmeddin Sadak — Yaza İslerini fiilen İdare eden C. Bildik — Akşam Matbaası.
Batı Almanyada ordu teşkiline doğru ilk adımlar
Fransa, polis kuvvetinin silahlandırılmasına razı olacak gibi görünüyor
Korede muharebeler devam ediyor, Ingiliz komandoları ve piyadeleri yola çıkmak üzere
Londra 22 (R) — Batı Alman yadakl İngiliz komiseri Londra-ya gelmiş bıı mıntakanın emniyeti hakkında Dışişleri Bakanı Bevln ve Bakanlığın Alman dairesi başkanı ile görüşmüştür. Komiser, batı Almanya başbaka nı Adenauer ile sotı günlerde yaptığı görüşmelerin neticelerini bildirmiştir. Adenauer batı Almanyadakl müttefik kıtalarının kuvvetlendirilmesini ve doğu Almanyada olduğu kadar polis kuvveti kurulmasını iste-iniştir.
İngiltere Almanyanın yeniden silâhlanmasına halâ muarızdır. Fransa da aynı fikirde olmakla beraber balı Alnıan polisinin silâhlanmasına razı olacak gibi görülüyor.
İngiliz kuvvetleri Kore ye gidiyorlar
Londra 22 (R.) — İngiltere, deniz silâh endaz komandoların dan mürekkeo küçük bir kuvveti uçakla Kereye gönderiyor. Bunlar gönüllüler arasından seçiliyorlar. En çetin ve dayanıklı as ker olan komandolar mükemmel askerlerdir.
Diğer taraftan piyade İleri kolları bugün HongKong’dan ay rılıyotiar. Gidecek piyadeler İki meşhur alaya mensupturlar. Bunlar Avusturalya ve Yeni Ze-land kıtaatı ile birlikte Britanya milletler camiası kuvvetini


Kasım Gülek iktidarı tenkid etti
Genel sekreterin memur değişiklikleri, muhtar seçimleri, basın ve radyo, İktisadî ve malî işler, fabrikaların devri hakkmdakî demeci
. 11 P. genel sekreteri Kasım Gülek dünlıu basın toplatısında gazeteciler arasında
Şehrimizde bulunan C. H. P. genel sekreteri Kasım Gülek diin saat 16 da i! idare merkezinde bir basın toplantısı yapmıştır. Toplantıda parti ileri gelenleri dç hazır bulunmuşlardır. Kasını Gülek demiştir ki-
— İstanbul basın mümessillerini selâmlarım. Sizinle müteaddit- defalar görüşmüş, dostluk ve muhabbet tesis etmiştik. De-. vamını dilerim.
Uzunca bir yurt gezisinden geliyorum. İntibaalanmı nakletme!: isterim. Binlerce vatandaşla konuşup Intlbaalarını öğrendim ve partimizin teşkilâ-tlyle temas ettim, Umumiyet ltlbarlie teşkMâtımizı ve Cum-
Doğu Almanyada polis kuvveti namı altındaki teşekkül bir geçit resmin do
teşkil edeceklerdir.
Son muharebeler
Nevyork 22 (Rı — Kor ede muharebelerin şiddeti azalmakla beraber kuzey Koreliler taarruzlarına devam ediyorlar. Bu sabah neşredilen bir tebliğe göre bunların İki hücumu tarde-dılmlştlr, Taegu'nun batısında tankların himayesinde yaptıkları hücum da tardedilmlştlr.
Komünistler Amerikan cep
huriyet Halk partilileri sağlam, cesaretli ve metanetli gördüm.
Bu seyahatimde üzerimde kuvvetli tesir bırakan hâdiselerden birisi gittiğim her yerde memurlar arasında gördüğüm istikrarsızlık havasıdır. Pek çok memur değiştirilmiş ve değiştirilmesi kuvvetle bahlsfnevzuıı edilmiş ve edilmektedir. Mem-I leketln feragatli ve fedakâr memurları arasında yaratılan bu. İstikrarsızlık havasını millet işlerinin intizamla görülmesi bakımından zararlı buldum.
İşin bilhassa ehemmiyetle üzerinde durulması gereken tarafı şudur: Memur değişiklik-(Arkası 4 üncü salıifcde)
hesine dört saat mütemadiyen hücum etmişlerdir. Bunlardan üçii tardedllmlş, dördüncüsü durdurulmak üzeredir. Geien malûmata göre kuzey Korelilerin 15 tümeni vardır.
Amerikan uçakları kuzey Kerenin başşehrine hücum etmiş, şimendifer garlarına çok miktarda bomba atmıştır.
Güvenlik konseyinde
Nevyork 22 (R) — Birleşmiş
Bulgarislana verilecek cevap hazırlanıyor
Bulgar elçisi bugün Dışişleri umumî kâtibi ile görüşecek
Ankara 22 — 250 bin Türkün kısa bir zaman zarfında Bulgarislandan Türklyeye nakli için Bulgar hükümeti tarafından verilen nota tetkik edilmektedir. Dun Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fuat Köprülü. Başbakan yardımcısı Samed Ağaoğlu, DcvJct Bakımı Fevzi I ûtfi Karaosmunoğlu ve Dışişleri Bakanlığı umumi kâtibi Faik Zilini Akdur nota hakkımla öğleden evvel ve sonra urun müddet görüşmüşlerdir. Akşama doğru Cumhurbaşkanı da Başbakanlığa gelerek göı üşmelerde bulunmuştur. Toplantı Cumhurbaşkanı ayrıldıktan sonra da devam etmiştir.
Bulgarislana verilecek cevabın esastan hazırlanmıştır. Bugün bımıin katileşmesi ve Bakanlar Kurulunda görüşülmesi muhtemeldir. Hazırlık bugün bitmezse Bakanlar Kurulu yarın da toplanacaktır.
Bulgar elçisi Bugün görüşecek
Ankara 2i — Bulgar elçisi Çobanof bugün Dışişleri Bakanlığında umumi kâtip Faik Zihni Akdur'la görüşecektir. Görüşmenin nota ile ilgili olacağı zannediliyor. Bulga-ristana verilcopk cevap bu görüşmeden sonra katileşecek t ir.
Milletler Güvenlik Konseyi Sovyet delegesinin- müracaatı ıi w-rkıe dün gece gizil bir toplantı yapmış, kuzey Korenln görüşmelere çağrılmasını müzakere etmiştir. Sovyetlerin bu İste d reddedilmiştir. Aleni toplantı bugün yapılacaktır.
Diğer taraftan konjünlst Çin hükümetinin temsilci göndermek hakkındakl müracaat! delegelere bildirilmiştir. Bu da görüşülecektir.
Bulgar elçisi Çoban of
Amerikan Elçisi-nin ziyareti Ankara 22 — Amerikan Büyükelçisi diin Dışişleri Bakanı Fuat Köprülüyü zlyaıct ederek kendisiyle bir müddet görüşmüştür. J
Tokyo 22 (A.A.) — Keredeki 8 inci Amerikan ordusu tebliği Vacgvanın batısında düşman faaliyeti kaydetmektedir. Cenup Korenln birinci tümeni dün Vacgvnnın şimal doğusunda yavaş yavaş ilerlemiş, düşmanın bir Çok taarruzu püskürtülmüş-tür.
--------------------------J
Selim Sarper’in demeci “Türk ordusu Batı Avrupa-nın en büyük ordusudur,, “Türkiye Atlantik paktına girerse bu camia 2 milyonluk ordu temin edecektir,, “Sovyet Rusya ile iyi komşuluk idame ettirmek isteriz. Fakat bunun tahakkuku için Rusyanın bize karşı takip ettiği siyaseti değiştirmesi lâzımdır,,
Lake Success, 22 (AP.) —
Birleşmiş, Milletler nczdindekl Türkiye baş temsilcili Büyük elçi Selim Sarper dün akşam. Türklyenln Atlantik Paktına dahil olduğu surette bu camiaya 2,000.000 kişilik bir ordu temin edebilcceğnl söylemiştir.
Birleşmiş Milletler muhabirler birliği tarafından alınan --e plâğa çekilerek ABC radyo istasyonu tarafından yayınlanan bir mülakatında Sarper, «Bu ordu hâlen batı Avnıpanın cn büyük ordusu> nu teşkil edebilir demiştir.
Tiirkiyenin her hangi bir İsraftan gelecek her hangi bir taarruza karşı kendini müdafaa edeceğini belirten Sarper. Tıir-idyenln bir milletler birliğinden gelebilecek yardımı da memnuniyetle karşılayacağını ve Amerikan. askerî yardımlyle daha u-zun zaman mukavemet edebileceğini belirtmişin
Büyükelçi, Tiirkiyenin Güvenlik Konseyindeki Orta Şark sar.dalyasina oturmak için 54 rey alabileceğini tahmin ettiğini belirtmiştir.
Mısırın İki senelik müddeti a-ralık ayının sonunda bitecektir.
Eylülde toplanacak olan 59 milletten müteşekkil Genel Kuru', Mısırın halefini seçecektir. Ar p Birliğine dahil olan devleti r bu ver için Lübnnnıu nam zetliHnl destıkUycceklerini n-çıklamışlardır. Fakat Sarper. Lübnannı muvaffak olamıya-cağırn tahmin ve ümit etmektedir.
Sarper Tiirkiyenin Çanakkale
Türkçe üzerinde daha pek çok çalışmamız lâzım
Gazetelerden:
— Konkuripik varışları... Ecnebi dillerini bilenler, bu bitişik kelimenin biri (müsabaka), öbürü (at) mânasına iki sözden Fransızca esas tutularak kurulduğunu bizim tarafımızdan imlâsı bozulduğunu fark ederler.
(At müsabakası varışları) tarzında bir garabetle, Tiirk-çemizi berbad ediyoruz.
Bunca dil ıslahatı, bunca dil inkılâbı, bunca güneş dil, bunca dil irticai... Ve Tiirkçede kimi kavuklu, kimi sinlindir şapkalı. kimi papaklı, kimi kasketli bir sürü rakip kelimeler, aynı mefhum üzerinde bâtapu tasarruf iddia ediyorlar.
Birçok mefhumlarsa, işte böyle, sahipsiz arazi gibi, ecnebi ve münasebetsiz istilâcıların elinde kalıyor.
(At yarışı) ile (konkuripik) başka mefhumlar olduğundan İkincisine, velev uydurma, fakat halk tarafından anlaşılır ve zevkli yeni bir tâbir bulmak lâzım.
Buna göre. Daha ne mefhumlarda çifter çifter kelimeler oturup duruyor. Bir iskân tıkışıklığı! Ve ne mef-humlar, kiracısız hane gibi ' bomboş duruyor.
Şurası muhakkak ki, dil mevzuunu serbes rejime tabi tutmıyarak, üzerinde bir münevver faaliyeti yapmakta devama mecburuz.
Yeni çıkan bir kararname hükümetin programına aykırı imiş
Devlet kırtasiyesinin devletin kuracağı bir matbaada tabedilmesi mecburiyetini matbaacılar hususî teşebbüse indirilmiş bir darbe addediyorlar
İddia edildiğine göre hükümetin neşrettiği son bir kararname Türkiyedekl bütün matbaaları İşsizlik tehlikeliyle karşı karşıya bırakmıştır. Gazetemize gelerek bu tehlikenin
Şehir Meclisi seçimi
C. II. P. Şehir nicelisi aday irinin ve partililerin dünkü toplan Ulan
Cumhuriyet Halk Partisi Şehir Meclisi adayları İdare kurulu âzası, bucak ve ocak balkanları dün akşam saat on yedide Eminönü Hakevinde bir toplantı yapmışlardır. Bu toplantıda Parti genel sekreter! Kasım Gülek de bulunmuş, yaptığı seyahatlerde edindiği İntibaları an-

boğazının paylaşılması hakkın-ılakl Rus tekliflerini hiçbir raman kabul e tm İyece* ini açıkça ifade elmiş ve Rusyanın Birleşmiş Milletlerden İhraç edilmesi luzumnna İnanıp İnanmadığı sualine sadece «Hayır» demekle İktifa etmiştir.
Selim Sarper, Rusyanın Koro harbi İle dünya çapında bir yayılma siyasetine başlamamış olduğunu, yolma «ümit edebileceğini). kaydettikten sonra «Onların bunu arzu etmediklerini ümit etmek İstiyorum ama hiç de öyle gözükmüyor^ demiştir.
Temsilci, «Türkiye Sovyet Rus ya İle daima iyi komşuluk münasebetleri İdame ettirmek arzusundadır. Fakat bunun tahakkuka İçin de Rusyanın bite karşı takip ettiği riyasetini değiştirmesi lâzımdır» demiştir.
Sarper, Türklyenln Güvenlik _ Konseyinde bir sandalyeyi» «a-hlp olduktan sonra Arap devletleriyle Batı dünyası arasındaki ihtilâflarda tr-lâstırıcı bir rol öynıyâM*-'^‘H"i ümit etti
ğini de ilâve e'
mahiyeti hakkında blza etraflı malûmat veren matbaacıların söylediklerine göre hükümetin İki ay kadar evvel kabul ettiği 11362 numaralı kararname Ue (Arkası sahlfe 2; sülün 1 de)
latmış. muhtar seçimlerindi gösterilen haşarıdan dolayı partilileri tebrik etmiş ve gittlkçf artacak olan blı hi2la çalışma temennisinde bulunmuştur.
ti başkanı tlhaml Soncnr da yeni seçimlerde partililere başarılar temenni etmiştir.
*■
22 Agusloş lyod

Ceh'i müselles
Bam sahalarda derin bilgilere sahib olan, hattâ tecrübe olmak üzere kendisine verilen mesuliyetti işlerde muvaffak olmuş kümelerden hiçbir yerde istifade edilmediğini gördükçe İnsan cidden üzülüyor.
Bizim tecrübe etmek buğusunda giriştiğimiz gayretin sonu yoktur. Cumhuriyet İnkılâbından beri insanlarımızı türlü mesuliyet mevkilerinde tecrübe etmekle meşgulüz. Tecrübe şüphesia, yabana atılır bir araştırma metodu değildir. Fakat neticesine göre amel etmek şartiyle.
Hemen daima meçhul şahsiyetleri tecrübe
Muvaffak olamamanın cezası o kadar mülıim değildir. Nihayet arkadaşlar haline acır, ona yine itibarlı, fakat göze görünmiyen bir mevkide yer bulurlar. Asıl tecrübe edilip de muvaffak otanın hal (dumandır. Tecrübe edilen adam falan mesuliyet mevkiinde muvaffakiyet ml gösterdi? Asıl beklenen netice sanki muvaffak olmamak imiş gibi derhal düşmanları peyda olur. Kendisinin en yakın dostları, belki de ilk defa tecrübe eden kimseler onu derhal, muvaffak olduğu işle hiç alakası olmıyan mevkilere getirirler. Tabii orada muvaffak olamaz. Bir köşede silik bir ömür sürmeğe mahkûm edilir. O zat bari muvaffak olduğu İşe İade edilse ya! Hayır. Faydalı olduğunu ispat eden adam faydasız dolaşır.
Bir dostumla bu bahsi konuşuyorduk. «Sebebi nedir?» diye sordum. — Cahillik! dedi ve ilâve etti. Üç türlü cehil vardır. Cehli basit: Bilmemektir. Cehli mürekkep: Bilmediğini bilmemektir. Bir de cehli müselles vardır; Hem bilmemek, hem bilmediğini bilmemek, üstelik bitene de düşman olmaktır. Çoğumuz cahilliğin bu cinsine müptelâyız. Bize en büyük zararı bu cahillik veriyor... Bilene düşman olmakI
Şevket RADO
Sab ah Gazeteleri Ne Diyor ?
Türkiye - Amerika
bu-krai-
Hükûraet kadrosunda istikrar
SON FOSTA bu başlıklı makalesinde diyor ki:
•Hükümet kadrosunda istikrar lâzımdır diye vatandaş haklarını çiğnemiş mütecavizleri tekrar baştacı mı yapalım? Başında bulundukları müessese-Jerde küçük çapta birer şef kesilen ve bu müesseseierin lunduklan mıntakalarda
Iık sürenlere hükümranlık hakkı mı tanıyalım?
Faydasızı ıklan yüzünden itibarlarını da kaybetmiş ve halkın menfuru olmuş bu kimselerden bazıları hâlâ İş başındadırlar. Duyuyor ve görüyoruz kİ bunlar fırsat düştükçe Demokrat Parti Iktldannı yıpratmayı hiç İhmal etmemektedirler.
Hakikat bu merkezde olduğuna göre, hükümeti, böyle şahıslar hakkında hareketsiz kalma- (İçli ga dâvet etmek değil, bilâkis " ‘ bir nevi sabotaj şeklini alan lc-raatlarlyle vatana ve pılllete karşı mânevi bağları çok ziyade gevşemiş görünen bu gibi elemanlar hakkında daha ciddi
tedbirler ittihazı hususunda teşvik etmek lâzımdır.»
A
Zaman inkılabı
Ahmet Emin Yalman VATAN* da diyor M:
«Eğer modem bir millet haline gelmek, verimli çalışmak, insanca zevk ve lstirahate imkân kazanmak, vücutlarımızın hakkı olan istirahat! temin etmek istiyorsak, ferdi surette değil, milli ölçüde bir zaman İnkılâbı yapmağa ve bir takım zihniyetlerimizi ve ltlyadlanmızi ona göre kökünden değiştirmeğe mecburuz. Zamanı bir kıymet, diye kabul etmedikçe ve kullanmayı bilmedikçe, modern hayatın haricinde kalmağa, bunalmağa, yorulmağa, fakat pek az iş çıkarmağa mahkûmuz.
Zamana kıymet vermek çığırının ameli İcaplarını yerine getirmeğe başlarsak, yeni bir devir en mükemmel anahtarı vc tılsımı ele geçirmiş oluruz. Tayyare ve atom devrinde yaşamamıza rağmen eski devirlerin zaman telâkkilerine ye ltlyadları-na esir kalan milletler, geri kalmağa mahkûmdurlar.»
Amerika ayan meclisinde Türkiye hakkında hararetli sözler söylendi
Washlngton 21 (AA.) — Baş-»»1 Menderesin 2a tarihinde Ankarada Başbakanlıkta tertip etmiş ol-etmiş’duğu bir basın toplantısında Türklyenln Koreye askeri kuv-
Bir komünist şebekesi
Akhisarda bir komünist şebekesi meydana çıkarıldı
Akhisarda komünist propagandası yapmaktan sanık ö kiplik bfr şebeke meydana çıkarılmış. bunlardan Muzaffer Zey-bekoğlu w Servet, Trampet ter klf edilmişlerdir
İzm itteki tahkikat
tan İtten Cumhuriyete bildirildiğine göre tzmitten Tireye giden askerlerin vagonlarına yazılan yazılardan sonra tren Geyvede durduğu sırada hüviyeti meçhul bir şahıs vagonlara, «Biz ölüme gidiyoruz. Tarih bunu yazacaktır. Yaşasın İnönü» şeklinde İbareler yazmıştır. Bu yazılan komünist oldukların dan şüphe edilen bir kaç kişinin yazdığı tahakkuk etmiş ve Kocaeli valisi İle jandarma konulanı Oeyveye gfderek tahkikata başlamışlardır.
Grev hakkrndaki tasan
Ankara 21 (Ankara Ajansı) — Grev mevzuu etrafındaki çalışmalara, Çalışma Bakanlığındaki komisyonca devam edilmektedir. Komisyonun hazırladığı bir ön tasan Türkiyedekl grev hakkının ne şekilde tanınacağı hususunu tesbit etmektedir. Bu lâyihanın hükümlerine göre bilhassa İşverenle İşçi arasındaki ihUlâfiı mevzular sendikaların aldığı kararlarla grev mevzuuna İnkılâp edebilecek, fakat Türkiyedekl grevler iktisadi düşeni bozacak mahiyette olmıya-eaktır.
Aynı zamanda lâyihada sınai müesseselerlmizln bulunduğu yerlerde yapılacak sabotaj vo tahriklere alt hükümler de mev tuttur. Bu ban ketlere hiç bir zaman müsaade edilmemesi kanun lâyihasında ehemmiyetle ele Alınacaktır. Bu ön tasan yakında işçi mümessillerinin. İş mevzuu İle alâkadar olanların ve ilim adamlarının yapacağı müşterek toplantıda müzakere edilerek kati şeklini alacaktır.
Orduda izin tahdit' Ieri kaldırıldı
Ankara 21 — Siyasi durumun gerginleşmesi üzerine IS39 yılında ordu mensuplarının izinlerine tahditler konulmuştu. 10 yıldan fazla bir müddetle tatbik »dilmiş olan bu lahdi ilerin kaldırılması Bakanlar Kurulunca kararlaşmış tır.
Paribteki sol tema-yüllü Türk talebe Ankara 21 — Hükümet Parln-te tahsilde bulunan ve komünist temayüUÜ olarak tanınan 107 talebeyi memlekete çuğırmış vc bunlardan geri rtönmiyenlerin tahsisat la ruun kesileceğini bil-' direniştir.
Amerika ile gcrüşmeİer
Başlıca üç mesele görüşülüyor
Ankara 21 — Hükümetimizle Amerika Birleşik devletleri arasında Vaşlngton'da bazı mühim müzakerelerin cereyan ettiği bildirilmektedir. Bu müzakerelerin, başlıca üç esasa dayandığı anlaşılmakta, bunların da Kore meselesi, Marshall yardımı ve Atlantik paktı olduğu beyan edilmektedir.
Kore meselesinde, Birleşmiş Milletler ordusuna ilk katılma kararını veren Türklyenln bu durumu Amerika umumi efkârında bir hayli alâka çekmiştir. Amerika Birleşik devletleri Türkiye Büyükelçisi O. Wadsworth ile Dışişleri Bakanı Fuat Köprülü arasında bugün iki saatten fazla süren bir görüşme yapılmış olup bu mülâkata da ayrı bir ehemmiyet verilmektedir. Bu görüşmede Roreye gidecek askeri savaş birliğimiz mevzu-undan başka, son Bulgar notası hakkında da noktal nazar teatisi yapılmıştır.
Bir sabıkalı kendi kendini yaraladı
Dûn gece yansı Samatya sahilinde bir sabıkalı Ue polis dev riyesl arasında geçen yeııi bir hâdise olmuştur. Bakırköyde lfl Temmuz caddesinde oturan ve af kanunu doJayısile cezaevinden çıkan Muammer Kara adın da bir sabıkalı Samatya sahilinde son derece sarhoş bir halde halkı rahatsız ederken devriye polisler kendisini sükûnete davet etmişlerdir.
Muammer, bu İhtan dinlemediği gibi ceketinden büyük btı bıçak çıkararak polislerin üzerine hücum etmiş ve oradan bu şeklide savuşmak istemiştir. Polis memurları bu vaziyet karşıcında silâh kullanmak mecburiyetinde kalmışlar ve İki el ateş etmişlerdir. Bu sırada da Muammer, elinde bulunan bıçakla kendi kendini kalbi üzerinden yaralamıştır. Polisler Muammer Kara’yı bu vaziyette yakalamışlar ve Cerrahpaşa haz tanesine kaldırmışlardır, savcılık tahkikata el koymuştur.
Yedek subay okulunu bitiren tabip, diş tabibi, eczacılara diplomaları verildi Ankara 21 (AA.) — Yedek subay okulu 20 uncu dönem e-ğl t im İni bitiren tabip, diş tabibi ve eczacı asteğmenlere bugün saat 15,30 da okulda törenle d İpi om aları verilmişlr.
Beyrut kız lisesi öğretmen ve öğrencileri geliyorlar
Beyrut Müslüman kız lisesi öğretmen ve öğrencilerinden lfl kişilik bir grup memleketimizde öğretim sistemini İncelemek ü-,zere eylül ayı İçinde yurdumuza gelecektir. Kafile Çamlıca kız ılisesinde misafir edilecektir.
ğa geçirilmesinin oybirliği ilş tasvibini isterim, kanaatimce bu demeç, Türklyede vukubulmak-ta olan aydın ilerlemelerin diğer bir delilidir ve memleketimiz için dünyanın o bölgesindeki olaylar hakkında kuvvetli bir teminat teşkil edecektir.••
İki âyan üyesinin yaptığı teklifler oyblîllğlyle tasvib edilmiş vc böylece Başbakan Adnan Men deresin demeci Amerikan âyan meclisinin zabıtlarına alınmıştır
Tokyo 21 (AP) — Türkiycnin Birleşmiş Milletlere yardım İçin Koreye 4500 kişilik bir savaş birliği göndermek hususundaki kararı Birleşik Amerika deniz piyade yarbayı E.R. Hagenah gibi Türk askerini yakından tanıyan bütün Amerikalı subayları son derecede sevindirmişin
Yarbay Hagenah İki yıl müddetle Türkiyedekl Amerikan Elçiliğinde Deniz Ataşesi ve deniz piyade subayı sıfatlyle bulunmuş ve Tiirklyeden geçen yılın aralık ayında ayrılmıştır. Kendisi:
«Türk kuvvetinin gelişini hakikaten büyük bir sevinç ve sabırsızlıkla bekliyorum» demiş ve şunlan İlâve etmiştir: «Türk askeri çok iyi. çetin bir muhariptir. Türk eri en kısa bir zamanda bu sarp arazi ve Kuzey Korelilerin taktiklerine İntibak edecek ve kendisine ayrılacak cephe kesiminde vaziyete hâkim olacatar.»
Demokrasi korunacak YENİ SABAH hu başlıklı makalesinde diyor ki:
«14 mayısla olan tebeddül gk bi tarihi muazzam bir değişiklik
tahakkuk edince çeyrek asırdan I temmuz fazla bir müddet şeflik ve tek* parti havasını teneffüs t*—■-• yüksek İdare elemanları ®r®sın-«an.ç,, *HT-da ciddi bir tasfiye yapılması' t göndermek hususundaki ka-lâZim gC'Jrdl V° gCl_'rarı etrafında verdiği İzahlı demeç. Amerikan Âyan Mecllsln-[ de bahis mevzuu edilmiş ve Türkiye hakkında sempati tezahürlerine yol açılmıştır.
Amerikan Ayanından Mr. car) Mundt, Âyan Meclisi başkanına hitaben şu demeçte bulunmuştur:
«Bay başkan, şimdi elimde Türk haberler bürosu tarafından yayınlanmış olan ve Türk Başbakanının Türklyenln Ko-rede çarpışan Birleşmiş Milletler kuvvetlerine yapacağı yardım hakkında izahat veren bir demecini havi bulunan bir haber bülteni var. Demeç, cesaret verici mahiyette ve şayanı takdirdir. Bunun İçin tutanakta yayınlanmasının oybirliği İle tas viblnl istiyorum.»
Amerikan Ayanından Mr. Ful-bright de söz almış ve demiştir ki:
«Bay başkan, bir kaç gün evvel Türkiye, Kore harbine iştirak etmek üzere 4500 kişilik tam teçhlzatlı bir kuvvet göndermeyi teklif etmiştir, Türk Başbakanı Adnan Menderesin bu mevzudakl bir demecin! nakleden bir basın haberinin tutana-
inektedir. j . .. ■ "" ‘
Dairelerde büyük suiistimal-j de bahis mevzuu edilmiş ve Türlerle mücadele edileceğini yeni Bakanlar millet kürsüsünde alenen ifade ediyorlar. Ama ou fenalıklar yapıldığı sırada İdare makinesinin en mutena kademelerinde bulunanlar, şimdi, yolsuzlukları meydana çıkarmağa hizmet edebilirler ml? çünkü eski iktidar zamanında suiistimal yapmış olan kodamanlar kendi el ve ayaklarlyle hareket etmemişler, herhalde devlet makinesindeki adamlar vasıta-siyle bu işlere tevessül eylemişlerdir. Yâni şimdi kendilerinden suiistimalleri meydana çıkarma İstemeleri İstenilen zevat...
Acıbademlilerin dilekleri
Vali ve B( tediye Reisi diin akşam
İl 1'
Belediye reiri Fahreddin Kerim Gökay, Acıbademlileri dinliy
Vali ve belediye reisi Prof. F. Kerim Gökay dün saat 18 de, Kadıköydeki Acıbadem mahallesi sakinlerinin dileklerini dinlemek üzere örnek bağına gitmiştir.
Üsküdar ve Kadıköy kaymakamlarının hazır bulunduğu bu toplantıda, şu noktalar üzerinde durulmuştur.
1 — Su meselesi: Acıbademde oturan kimselere içecek ve kullanacak su miktarı kâfi gelmemektedir. Bu lş kuyular açmak suretlle telâfi etmek İstenmiştir. FBkat arazi buna müsait de ğlldlr. Halkın çeşmelere İhtiyacı açıkça görünmektedir.
2 — Otobüs meselesi: Üsküdar Tramvay ve Otobüs idaresinin elinde olan Kadıköy - Acıbadem hattı en çok kâr getiren bir yol dur. Böyle olmasına rağmen bu otobüsler çok bakımsızdır, ve sık. sık yolda bozulup kalmak ihtimali vardır. Talebelere de an cak 3 kuruş tenzilât yapılmıştır.
9 — Emniyet meselesi: Acıba-deırfde oturanlar bahçelerinden emin değildir. Küçiik Çamlıca-dakl çeşmenin etrafındaki teller koparılmış vc içinde bulunan çamlar hayvanlar tarafından hasara uğramıştır. Velhasıl 21-
rai emniyet yoktur.
Vali, bunları dinledikten sonra notlar almış ve halka dönerek şunlan söylemiştir;
«— tstanbulun bazı yerleri yaradıldığı gibi bırakılmıştır. Benim gayeni halkın ihtiyaçlarını ve isteklerini temin edebilmektir. Onun İçin sizin dileklerinizi de yerine getirmeye çalışacağım. Su ve yol meselesi halkın en önemli dâvasıdır. Bu nunla zaten uğraşıyoruz. Çam-lıcada boş duran Pulcu kulübesini de karakol yaparak emniyeti bir derece sağlamış olacağız.»
Karanlıkta taban
ca düellosu
Polis, azılı bir
çeteyi yakaladı
kanunundan İstifade ede-
Ecnebi
sermayesi
Muhtelif firmalar
Yunan
Kabinesi
Venizelos muvakkat bir kabine kurdu
Atina 22 (R) — Venlzelos
hepsi liberal 7 bakandan mürekkep btr kabine kurmuştur. Kendisi Başbakanlıktan başka Dış, İçişleri, Savunma Bakanlıklarım da deruhte etmiştir.
Kabine muvakkattir, Venlze-los diğer siyasi liderlerin yardımları ile hükümeti genişleteceğini ümit ediyor. Halkçı Çal-darls müzaheret vaadetmlştlr. Bugün Amerlkadan gelecek olan Siyasal Demokrat partisi lideri Papandreo'nun ve Merkez tisi lideri Tsuderos’un da drmları ümit ediliyor.
par-yar-
İki tâyin
Ankara 21 — Edime milletvekili Mahmut Nedim Gün düzalp 875 Ura aylık ücretle Türkiye Zirai Donatım Kurulu Maliye Bakanlığı Üyeliğine, Diyarbakır eski milletvekili fhsan H&mld Tlğrel de 875 Hra aylık ücretle aynı kurulun Başbakanlık üyeliğine tâyin edilmiştir.
eski
BORSA

Af
rek cezaevinden çıkmış bulunan bir sabıkalının kendi kafasına uygun bir takım gençlerle birlikte kurduğu bir «zorba çetesi» Emniyet müdürü Kemal Aygün ve Fatih Emniyet âmiri Hilmi Orlıon'un aldığı tertibatla dün birer birer ele geçirilmişlerdir. Bu yakalamayı kap ettiren son hâdise şöyle olmuştur:
Gece yansı Şehremlnlnde Saray meydanı civarından geçmekte olan polis dcvrlyes) Nuri Hepşen ve Asm Ozlıirk «ilâh sesleri duymuşlar va örûmcekslz Dede denilen semte gidince silâh atanlarla karçdamışlardn Polisler bunıarı yakalamak isteyince mütecavizler polislerin üzerlerine atılmalar ve bunlardan polis Nuri Iiepşenln tabancasını almışlar ve ellerindeki tabancalarla birlikle ateşe başlamışlardır. Polis Asım da bunlara mukabele etmiş ve karanlıkta geçen bu tabanca düellosu sırasında nıütecav İzler kaçmışlardır. Hâdise böyle olunca FatUı Emniyet âmiri vc Emniyet müdürü hâdiseden haberdar edllmlgler ve işe el koymuşlardır.
Bu sıralarda mütecavizler bir otomobille Beyoğlu semtine geçmişler ve Yenişehlrde bir umumi evi sararak zorla kudın almak İstemişlerdir. Orada da polisin müdahale tünek üzere
olduğunu ftrkeden mütecavizler, yeniden kaçma yoluna bakmışlar ve sabahleyin saat altıya doğu Şehremini ve civarındaki evlerine birer birer dönerlerken sivil polisler tarafından yakalanmışlar ve Emniyet müdürlüğüne getirilmişlerdir.
Yapılan tahkikat neticesinde Af kanunu dolayıslyle cezaevinden çıkmış bulunan sabıkalılardan «Alnı yarık» namiyle anılan Salim İsmindeki gencin Lûtfi, Şefik, Mehmet, Hüsameddln. İsmail ve Kemal adlarındaki genç Jerle anlnşarak, haraç alma ve tehdit kumpanyası kurduğu anlaşılmış ve bu şekilde hepsi ele geçirildiği gibi tabancalar da müsadere edilmiştir.
Bunların, daha bazı vakalarla alâkadar bulunmaları noktalan üzerinde durularak soruşturma derlnleştlrUmektedir.
müracaatte bulundular
Ç E X L ER
flr-
Aı.karada İçişleri Bakanlığı ve Emniyet umum müdürlüğü İle temaslarda bulunarak şehrimize dönen Emniyet müdürü Kemal Aygün, dün kendisiyle konuşan bir arkadaşımıza An-korada İdari ve İnzibati bnzı işleri halletmiş olduğunu söylemiş ve bu arada şu sözleri ilave etmiştir:
• — Şehirde asayişe müessir olan zorbalık, sarhoşluk, rezalet çıkarmak, kadınlara sarkıntılık suçları üzerinde geceli gündüzlü
Ankara 21 — Bazı ecnebi malar hükümetimize müracaat ederek Türklyede mevcut muhtelif sanayi işlerine sermaye koymak istediklerini bildirmişlerdir. Bu mey and a bir Amerikan firması müşterek bir petrol İşletmesi, bazı Fransız ve Alman firmaları da müşterek kömür işletmesi, bir Hollanda firması da ayçiçeği tohumundan yağ İstihsali İçin fabrika kurmak tekliflerini yapmıştır.
Diğer taraftan hükümet, hususi teşebbüs sahiplerinin de İştirakiyle yeni bir şeker ve çimento fabrikası kurmak İçin hazırlıklar yapmaktadır. Şeker fabrikası otuz milyon liraya mal olacak, çimento fabrikası da Bartında kurulacaktır. Bu fabrikanın senede yüz bJn ton çimento İstihsal etmesi de sağlanacaktır. Bu mevzu etrafında önümüzdeki devrede lâzım olan kanun tasarıları Meclise sev-kedllecektlr.
New York
Stokholm
Cenevre Amsterdam
BrOkrel
1 100 100
100
IO6
>00 ıoo 100
Sterlln
DoUr Fransız F. tsveç K. İsviçre F Florin Belçika r Esimde»
OM
04.123*1 64 03 ».SKİ
ESF1AM DE TAHVİLAT % T FAİZLİ TAHVİLLER Sivas - Erzurum t Sıva» • Erzurum 2-1 İMİ Demiryolu 1 İMİ Demiryolu II IMl Demiryolu I1J Milli MUdAfaa l Milli Müdafaa II Mili! Müdafaa m Mili! Müdafaa IV
W40 »30 »ıs »10
20 Ul Z1 10 ».ZJ »İD »m
% « FAİZLİ TAHVİL
İMİ Demiryolu Kalkınma l Kalkınma h Kalkınma in IMS İstikran I
HM8 İstikrarı 11 IMS tMİkrazı l
% 4.5 FAİZLt TAHVİL IM0 tahvili
% 3 FAİZLİ TAHVİLLER 1933 Ergani 1338 ikramiyen
MIU1 MUdafna Demiryolu IV Demiryolu V
9m»
»30 «> Mİ
81.-
«â3
ANADOLU DEMİRYOLU GRUPU
devamlı olarak meşgulüz. Her gün bu kabil eşhastan grup grup yakalayarak adllyeye ve blnnctice cezevlnc göndermeğe muvaffak oluyoruz. Mücadeleye Amansız olarak devam edilecek |™rfc ve neticede şehir bu gibi belâ- ” iıiardan kurtulmuş olacaktır.»
Tahviller A. B. C. 111.-
II İsse UncUcrl % W »»
MUncusll «enet 63-—
SARRAFLARDA ALTIN
____Sah.lot □ I t» 33» 4313
4J3 3b IU
Gulden ! Starlin
Külçe
İRcsal
Yeni çıkan bir kararname
(Baş t a rafı I İnci sahifedo devlet dairelerinin evrakı matbua İhtiyaçlarını münhasıran Devlet Kâğıt ve Basın İşleri umum müdürlüğü tarafından temin edilecek, hattâ sermayeleri İçinde devlet hissesi bulunan mali müeseseler de İsterlerse, beş senelik mukavele ile işlerini devlete yaptıracaklardır
Halbuki şimdiye kadar Devlet Kâğıt ve Basın İşleri umum müdürlüğü yalnız resmi dairelerin kırtasiye İhtiyacını temin etmekte, baskı işleri münakaşa usullyle hususi matbaalara, hem de devletin tahmin ettiği tiatlerden çok ucuza olmak üzere yaptırılmakta ldl.Türklye-deki matbaaların büyük bir kısmında İşlerin yüzde seksenini bu resmi baskılar temin etmektedir.
Devletin şimdi bütün baskı İşlerini 3-5 milyon Hra harcanarak yeniden getirilecek makinelerle kurulacak olan bir büyük matbaada yapacağı anlaşılmak tadır.
Bu vaziyette hususi matbaaların makineleri duracak ve işsizlik başgösterecektlr.
Bu karar. Demokrat Partinin programında ve demokrat hükümetin beyannamesinde e-hemmlyetli surette yer alan cSerbes teşebbüse gelişme imkânı vermek» prensip!nç tamamen aykırıdır ve yeni bir devlet işletmeciliği kurmaktan başka bir şey değildir. «Husus! teşebbüs sahasını mümkün olduğu kadar genişletmeği» vadeden Demokrat Parti hükümeti bu kararlyle matbaacılıkta hususi teşebbüsün İş sahasını daraltmış bulunmaktadır.
Şimdiye kadar açılan münakaşalarda hususi matbaalar devlet baskı İşlerini daima devletin tahmin ettiği fiatlerden çok aşağıya, yani ucuza yapmışlardır. Devlet kendi matbaasında. emsali gibi, bu İşleri de şüphesiz pahalıya yapacak ve yeni bir zarar nıüessesesi böylelikle kurulmuş olacaktır.
İthal edilecek makinelerle devlete muazzam ölçüde döviz kaybettirecek ve kurulacak matbaanın makinelerini dışarıdan. alacak kimselere yüz bin küsur liralık komisyon temin etmekten başka bir İşe ynra-mıyacak, üstelik matbaacılık sahasında Iş darlığı yaratacak olan bu kararın bfr zühul eseri olarak çıktığını söyleyen matbaacılar hükümetin bu kararnameyi tatbik etmekten vazgeçeceğini ümit ediyorlar.
Kımıl haseresile mücadele
Ankara 21 — Kımıl haşeresi ile mücadele ediıinek üzere İngiltere ve Anıerlkadan gelirinim alev saçan pülverızaiörleı.e Milli Savunmadan gelinilen alev saçan maketlerinin tecıu-belerl yapılmıştır
22 Ağustos 1950
A K 8 A M
Sahlft S
Tahsil tipimize dair
Gazetelerde küçük haberler:
1 _1’eşil böceğe karşı mü-
cadele açılıyor...
2 — Kımıl böceği için Milli Müdafaadan 150 - 200 alev! makinesi alınacak; Orta A-naloluyu tehdid eden bu âfet önlenemezse, bu yıl mahsul darlığı olacak.
Şahsan, itiraf ederim:
— (Yeşil böcek) ve (Kımıl böceği) aynı mahlûklar mıdır? Yoksa ayrı ayrı hayvancıklar mıdır? — bilmiyorum! Fakat bu iki ismi de, hayli müphem şekilde ve yarım asırlık ömrümde bir iki defa tşitmişliğim vardır. Halbuki, mukadderatımız üzerinde ne derece müessir şeylermiş. Eğer cehalet diye bir şey varsa, bu gibi bilgisizlikler o meyanda olmalı... Tahsil tipimiz, bizi ne esaslı malûmattan mahrum bırakıyor.
Ziraatçi bir memleketin evlâtlarıyız. Lise ve yüksek tahsilli yurttaşlarımız , şu basit malûmata mekteplerimiz vasıtasiyle sahib olamıyorlar: Kendi bahçesine ıspanak nasıl ekilir? Havuç tohumdan, domates fideden mi ekilir veya dikilir? Maydanoz kaç günde yeşerir? Bit gibi bahislerde topyekûn cahiliz. En fazla faydalandığımız canlı ve cansız nesnelerden bile haberimiz yok. E-lektrik nasıl tamir edilir? Damlıyan musluktan su nasıl durdurulur? Kuluçka olmamasını istediğiniz tavuğa, a vaMarcınıvT TVamıtai'»» rıri-
Nahiye müdürleri
Dün valinin başkanlığında toplandılar
Vali va Belediye Başkanı Prof. Gökay, dün sabah îstanbula bağlı bütün nahiye müdürlerini Vilâyete çağırarak kendileriyle muhtelif meseleler hakkında görüşmüştür.
Vali ve Belediye Başkanı, nahiyelerin işlerini dört esasta toplıyarak, bunların başında nahiyelerin asayiş meselesinin geldiğini, sonra sır asiyle temizlik, fırınların vaziyeti ve belediye zabıtası hükümlerinin tamamen ve İstisnasız şekilde tatbiklerin! İstediğini söylemiştir.
Görüşmeler sırasında kaymakamların verdiği direktiflerde nahiye müdürlerinin asla mesai saatiyle mukayyed olmaksızın on gün bu İşlerin tamamlanması üzerinde ehemmiyetle durulmuştur. Bu görüşmelerden sonra bilhassa belediye İşlerinin nahiyelerde düzeleceği ümid e-dlllyor.
Piyasa vaziyeti
Küçük baş hayvan derisi fiatleri artıyor
Son bir haftadan beri dış memleketlerden artan talepler üzerine küçük baş hayvan derisi llatlerl artmaya başlamıştır. i;r’vapare>n«7Sa'mınıiı L"»-'10”1 ««»mm «•» ™ ‘»™l-sıl aktarırsınız? Sobanızı na-ı ta" 180 tuzl“ koyun demi 130 •---------- ---- —=—“-“i dan 15^ y®( hava kurusu cinsi
170 ten 185 e. kuzu derisi de 275 ten 295 e fırlamıştır.
sil kurarsınız? Dirseğinizi nasıl yamarsınız? Bîr kırık, çıkık vakası olunca ilk tedbiriniz nedir? Bir övün yemek pişirir misiniz?
Belki bunlar, Garp mekteplerinin birçoğunda da öğretilmiyor. Fakat ora şartlarına göre, insanlar, bu gibi, rının fiatleri İse 260 tan 280 e malıınçatı ve hünerleri aile çıkmıştır, çerçevesi içinde zaten ediniyorlar. Netckim. her aile erkeği ve aiie kadım kv»»i■ muhitini Ahnanyada da,' Fransada da, îtalyada da, İngilterede de rötuşhyabili-yor. Başlıca basit ihtiyaçlarını tatmin ediyor. Bizde e-
_demiyor. Onların her hangi bir hayat şubelerinde göze batan eksikler yok. Bizde tiimen tümen.
Diğer taraftan vâki talepler üzerine keçi kılı flatleri de yükselmeye başlamıştır. Kırkım Trakya cins kıllarının fiatler! 300 den 320 ye, Anadolu malla-
Kanserle mücadele
Kimyevî usullerle mücadele imkân larının araştırılmasına başlandı
Kimyanın torakklsl kanserle manda kanserden ölüm nispeti tesirli surette mücadeleyi te-(bir misil artmıştır. 1920 senemin edecek midir? Bu hususta kati bir şey söylemek İçin vakit henüz pek erkendlr. Kanser meselesini halletmek İçin evvelâ vücuttaki hüceyrelerln nasıl neşvünema bulduğunu daha İyi bilmek lâzımdın İnsanın vücudunu teşkil eden milyonlarca hüceyrenln çoğalması
slndo Fransada kanserden ö-lenler 45 bindi, 1949 da 75 bin olmuştur. Yeryüzünde her sene yüz binde 150 kişinin kanserden öldüğü anlaşılıyor.
Kanserden ölümün artmasının bir sebebi de diğer hastalıklardan ölüm vakalarının a-yonıarca nuceyretıın çoguLnıusı, zalmasıdır. Bir zamanlar genç-bunların parçalanmaslyle olur. |ler arasında da büyiik tahrl-Blr hüceyre İkiye ayrılır. Ski bat yapan zatürrle, sıtma gibi hüceyre dört olur. Bu suretle'hastalıklar şimdi tedavi edll-— 1—_jh,_ Mt__ inektedir.
Bu suretle bunlar orta yaşa, yani kanser ve kalb ârizalan-nın başgösterdlği çağa varıyorlar.
Hastalardan büyük bir kısmının vaktinde doktora başvurmamaları çok teessüf edilecek bir şeydir. Bunun sebebi bir şekilde, tesadüfi (cehalet ve yahut korkudur.
îngllterede meme kanserine
derlerse her sene üçte birinin kurtarılması mümkündür.
Kanser vücudün her hangi bir kısmında başgösterebilır. Fakat en ziyade görülen vakalar, Amerlkadakl Milli Kanser Enstitüsünün göre şudur:
İstatistiklerine
Yeni bir pul
serisi
bazik bir İçtimaî dâva
Pullar bir ay müddet-le satılacak
Pazar günü açılan İzmir Fuarı münasebetiyle P. T. T. İdaresi tarafından 5 parçadan mürekkep yeni bir pul serisi çıkarılmıştır. S, 12, 15, 20 ve 30 kuruşluk olan bu pullar bir ay müddetle satılacaktır.
— Millî maarif ne demektir?
Millî maarif, o milletin ihtiyacına göre bir maarif olsa gerek!
uc cı- İstanbul piyasasında tiftik sa-"kendi 'tl5ları 1stekl1 durumunu muha-'faza etmektedir. Amerika, tngll-Lere ve Fransa birinci derecede alıcılar arasında gelmekte olup, flatlerde artış devam etmekledir. Ana mallar 420 - 500, oğlaklar İse 600 - 650 kuruş arasında muamele görmektedir.
Diğer taraftan Anadoiudan da şehrimize mal gelmeğe devam etmekle, bu sebeple piyasa hararetini muhafaza etmektedir.
Bizim farımızı yeniden
maarifi de, noksan-gi derecek şekilde kuramaz mıyız?
İkinci
Okul kitaplarından: Tek partili devrin yazıları çıkarı-1 lacak, kitaplara demokrasi devrinin icapları konulacakmış.
mesele:
Okul kitapları üzerinde kendimizi bildiğimiz tarihten beri bu kaçıncı oynayıştır? Garp demokrasilerinin mekteplerinde. mefhumlar acaba böyle boyuna dama taşı gibi oynatılıyor mu? Hattâ, ne miktara kadar rejim telkini yapılıyor? Bir iki sınıfın bir iki kitabı hariç, belki de hic rejim propagandası, şahıs ismi yok.
Biz de. «demokrasi devrinin icapları» ndan bunu anlasak...
(Vâ - Nû)
İncir rekoltesi
İzmir kuru incir satış komisyoncuları birliğinde yeni yıl in-: clr piyasasının açılış tarihi tes-blt edilmiştir.
İhracatçı, alıcı ve satıcı ajanların da katıldıkları bu toplan-1 tıda. mahsulün umumi durumu bir defa daha gözden geçirilmiş ve piyasanın 28 Ağustos pazartesi sabahı açılması kararlaştırılmıştır.
İncir rekoltesi hakkındakl tahminler çeşitlidir. İzmir kuru; incir satış komisyonscuları blr-| İlgine göre rekolte 22 - 25 bin ton arasındadır. Diğer alâkalı-, ların tamlnler! ise rekoltenin 20 - 22 milyon kiloyu aşmayacaktır.
Prof. Fahrettin
Kerim Gökay Arjantin ainir ve akıl hekimleri cemiyetine seçildi
Arjantlndekl Tıp Cemiyeti İle Sinir ve Akıl Hekimleri Cemi- ‘ jyetl Başkanlığından Vali ve j
Belediye Başkanı Prof. Fahred- | din Kerim Gökaya bir mektup)1 gelmiştir. Mektupta, 19 mayısta ' toplanan cemiyet umumi heyeti tarafından Vali ve Belediye başkanı Prof. Gökay'ın Arjantin Tıp Cemiyetiyle Sinir ve Akıl Hekimleri Cemiyetine fahri üye olarak seçildiği bildirilmekte ve Prof. Oökayın İlmi ve şahsî de-ğerl belirtilmektedir.
---------------------
Halkın şikâyetleri

Otobüs niçin vaktinde işlemez?
Biz. Kısıklı’dan bir İstasyon evvel (Sankaya) da oturuyoruz.
Yeni otobüs geldi diye sevinerek, zaten günün muayyen saatlerinde İşleyen bu araba İçin (zaten bir tek otobüs, gidip gelen odur) bu sabah evden çıktım. Maksadım, 7.40 da Kısıklı’dan kalkan İlk otobüsle 7.55 vapuruna yetişmekti. Dakikalarca beklediğim halde, otobüs gelmedi. Mecburen sonradan gelen tramvaylı
dini. Ve tablatlle bütün İş programı alt üst oldu.
Üsküdar tramvay idaresinden sorabilir miyim, otobüs neden tarifesi mucibi İşlemez? Ve tarife üzere Iş-lemlyecekse, neden tarife yapılıp halka İlân edilir?
In-
çoğalma temin edilir, ölen veya hastalanan hüceyrelerln yerine yenileri kaim olur. BLr İnsan, meselâ parmağını kestiği zaman yaranın kapanması için hüceyreler süratle çoğalırlar.
Bazan hüeyereler tabii vazifelerini yapmazlar, muntazam ' olmayan t!r çc~!de, tccciüfl ( bir tarzda çoğalırlar. O zaman faydasız bir çoğunluk, b.lr tü-| tutulanlardan yüzde elli beşl-mör teşekkül eder. Tümörler, nl üç ay, on altısının bir sene İki kısımdır: (Beiılgne (be- [bekledikten sonra doktora baş-niny) ve Mallgne (maliny), Benigne tömürler umumiyetle hoş görünmiyen. fakat tehlikesiz toplantılardır. Mallgne tö-mürler, sağlam neslçlerl kap-lıyarak tahrlbetmeğe çalışırlar, bu suretle vücudün dlğe kısımlarında karışıklık tevlit ederler kL bu kanserdir.
Mallgne tömürün bir nevi, boğaz kanseri, 25 seneden beri gittikçe artan tahribat yapmaktadır. 1947 senesinde Birleşik Amerikada bu hast'lıktatı 14.663 kişi ölü. 1.00 bin ölümün yüzde 10,2 sl kanserdendi. Kanserden ölen erkeklerden yüzde 12 sl, kadınlardan 3.2 si boğaz 1 kanserinden mustaripti.
Bilinmeyen sebepler
Geçende Paris'te toplanan beşinci kanser kongresinde A-merlkah bir tabip, Dr. Watson, | boğaz kanserinin muhtelif se-1 heplerin! tetkik ettiğini, fakat bunların hiç birisi hakkında kati bir hükiim veremediğini, • araştırmaları derinleştirmek lâ- ’ zım geldiğini söylemiştir.
Delegeler, bahsedilen sebepler arasında bir tanesine, bilhassa ehemmiyet vermişlerdir.!' Bu sebep çok sigara içilmesi-1 dlr. Fazla sigara İçenlerin boğaz kanserine müstait oldukları anlaşılmıştır Dr. Walson «Tütün zayıf ve hassas bünyelerde boğaz kanserinin vücut bulmasına sebep olabilir» demiştir. | Şu sıarada (Hypophyse) gud-■ deslnln kanser üzerindeki tesiri hakkında mühim tetkikler yapılıyor. Bu gudde (H.C.S.T.) denilen bir takım kimyevi hor- 1 moıılar yapar, bu hormonlar-1 dan romatizmanın tedavisinde ( İstifade edilir. Yapılan tecrü-; beler gösterdi kl farelere zerkedllen neşvünema bulma , hormonu bu hayvanlarda fev-ıkalâde bir büyüme, bir kanser tevlit etmektedor. (Hypophyse) ■guddesi çıkarılmış olanlara zerkedilinc e bu hormoıı neşvünemayı temin ediyor, fa- [ kat Bu nüz
(Hypophyse) in bir gün hastalığın sırrını konlrola imkân vereceği ümit ediliyor.
Üç usul
vurduğu görülmüştür. Halbuki vaktinde müdahale edilirse kanser ameliyat İle şifa bulabilir.
Şimdi doktorlar üç kanserden birini tedavi edebiliyorlar. Hastalar vaktinde müracaat e-
Kadın
2
7
11
3
1
24
3
11
1
22
Erkek S
14
15
2
5
1
7
17
1
Dudak, ağız
Mide Barsak
Karaciğer
Ciğer Meme Böbrek, mesane Deri
Beyin Rahim
Prostat Muhtelif Hastalığın İlk da gayri tabii kayıbı, za’fiyet, sizlik, büyüyen rengini değiştiren bir leke, ka-pajımıyan yara ve sairedir. Kanserle her tarafta mücadele ediliyor. Fakat milletlerarası beşinci kongrede Norveçli profesör Keyberg'ln dediği gibi kanser meselesi ancak milletlerarası bir plânla halledilebilir.
— ünesco neşriyatından —
10
19
uzuv-
15
Arazı bir büyüklük, kan kronik hazım-ben, yapılan ve
Diğer taraftan İdare, 30 Ağustosta tedavüle çıkarmak üzere, 3 adetlik yeni pul serisi daha hazırlamıştır. 14 Mayıs seçimlerinin bir hâtırası olarak hazırlanmış bulunan bu pulların kıymetler! 15, 20 ve 30 kuruştur Pulların birinin Üstündeki resimde oyunu sandığa atan bit kadın, diğer pulda ise üzerinde Atatürkün resmi bulunan bir Türkiye haritası, üçüncü pulda da Atatürkle Celâl Bayan bit masada sohbet esnasında gösteren
bir resim bulunmaktadır.
Kum iskeleleri
Beşiktaş ve Ortaköy-deki iskeleler kaldırılacak
Vali ve Belediye Başkanı
Levent çifliğindeki
yeni mahalle
Bina yaptırılacak arazinin hududu tâyin edilmeden inşaata başlanmış
Levent çlfllğlnde yeni mahal- pulu va kadastro görmüş olan le münasebetlle (AKŞAM) dai arazimin üzerine yine tecavüz1 çıkan yazıların büyük alâka u-yandirdiğini mektupla, telefonla yapılan müracaatlardan anlıyoruz. Dün matbaamıza araz! ve emlâk sahiplerinden Nuh vardır. Aradan dokuz ay geçmiş Naci Canfesçl adında bir zat olmasına rağmen bu karar müracaat etti. Bu mahalle hak-' mahalli Jandarma tarafından kında dikkate şayan bazı ma- henüz tamamen infaz edüme-lûmat verdi. Bay Nuh Naci mlştlr.
Canfesçl diyor kl:
. 1 — Emlâk bankası Levent Plânlar değiştiriliyor mahallesi inşaatına, üzerinde binalar yaptıracağı arazinin hududunu tapu ve kadastrodan
, öğrenmeden başlamıştır. Belediye Emlâk müdürlüğünün e-llnde fen heyetinin 93 sayılı bir haritası vardı. Harita üzerinde İnşaat mınlakası kırınızı bir kalemle g______________________
buna İstinaden İmar müdürlüğüne müracaat etti ve yapıla-' cak İnşaata ait İmar plânını 1 tasdik ettirdi.
■ 2 _ Bankanın üzerinde inşa-
at yapmağa hazırlandığı arazi- »>(»’»«»””
nln bir kısmına ba tapu mutasarrıfım. Aynı zamanda diğer tapulu arazi sahiplerini de bildiğimden bankaya müracaat ettiın, vaziyeti anlattım. Banka alâka gösterdi, çlfllğln kadastrosunu yaptırmağa lüzum gör-! medl. Halbuki İnşaata başlanmadan evvel kadastronun yapılması ve hudutların kadastroca tesbit edilmesi lâzımdı. 1
27 arazi sahibi
— | Bu vaziyet karşısında hemen
Kanseri tedavi İçin şimdilik o havalinin bağlı olduğu Sarı- ^«11^ bir yanIl5l,k olmuştur.
3 usûl vardır: Ameliyat, X şuaı ■ ■
ve radyum. Fakat tıp âlemi kanaerLn kimyevi surette tedavisi imkânlarını gittikçe daha fazla gö2 önünde tutmaktadır. ,
İngiliz Araştırma Enstitüsü âzasından Dr. Haddem, Chester Beatty gibi dünyaca tanınmış âlimler diyorlar ki: «Kanserin kimyevi maddelerle t ‘' hususunda bir kaç sene' içinde mühim ilerlemeler yapılacaktır. Bazı maddelerin hüceyrelerln vazifelerini İfası hususunda fena tesir yaptığı, bunların ln-|tlzamsız bir şekilde çoğalma-•lartnı temln ettiği analşılıyor.» l I Karuuırtn tedavisinde bilgi- : inin büyük rolü vardır. Vaktin- 1 de teşhis edilirse kanserin te- 1 davlsl mümkün olduğu, Ihma- : lln fena neticeler vereceği an- 1 latılmaktadır. Bu hastalık bil- 1 hassa orta yaşlı İnsanlarda gö- 1 rülüyor. Amerikada 1900 sene- | sinde beş Amerikalıdan biri 45 lan öğrendi, plânları değiştirdi, yaşında veya daha yukarı yaş- > kadastrodan arazi üzerinde hu-ta idi. Şimdi dört Amerikalı- dutlarının gösterilmesini İstedi dan biri bu yaştan yukarıda- Fakat yine kadastronun tekem-dır, 25 sene sonra nispet üçte mülünü beklemeden inşaata |blr olacaktır. Fakat aynı za-,başladı. Bu esnada benim ta-
vaki oldu. Bu tecavüzü göste-j ren elimde Yenlköy nahiye müdürlüğünün vermiş olduğu' 3/12/94.9 gün ve 18 sayılı karar |
dün Ortaköy ve Beşiktaş semtlerindeki kum çıkanl an yerler haklındaki şikâyetleri mahallinde tetkik etmiştir.
Bu arada Ortaköy j*—•-»>■■■' camisinin yanı ile Beşlklaştakl Barbaros âbidesi önünde bulunan sahil kısmındaki kum iskelelerinin kaldınlması hakkında kaymakama emir verilmiştir. Buraları ağaçlandırılacak ve halkın denizden faydalanması temin olunacaktır,
Aynca 3arbaros âbidesinin ö-nünde denize dökülen kanalizasyonun etrafa koku saçmaması için de burada tertibat a-lınması kaymakamdan istenmiştir.
Vali, dün akşam saat 18,30 da Acıbadem semtine giderek balkın dilek ve İhtiyaçlarıyla meşgul olmuştur.
Aııkaradan gazetelere bildirildiğine göre, Birle miş Milletlere bağlı dünya r iğlik teşkilâtı tarafından vâl 1 mü-|r?caat üzerine memleketlinizde umumi evlerin kapa-t.lmasına karar veri niş. A-lâkalı makamlar bu hususta faaliyete geçmek üzere Sağlık Bakanlığından gelecek talimatı bekliyor) irmiş. Bu kararın tatbiki i zerine gizU fuhuş ve randevuculuk hâdiselerinin artma ana karşı da yine milletlerarası teşkilât tarafından yapılan tavsiyelere uyularak bazı tedbirler alınacakmış.
Dünya sağlık teşkilâtının isteğine U'mak belki bir anlaşma icabı olabilir amma bunun çrk nâzik bir içtimai mevzu olduğunu gözönüne almak rerek. Umumi evleri LL-kapatmak, kumarhane ka-O patmali gibi basit bir İş de-A ğildir. Bu evlerin kapanması, CXI gerek sıhhat ve gerekse asa-Ki-yiş bakımından büyük mah- O zuriar, tehlikeler doğurur.
Bugün oralarda bulunan k dınlar muntazam bir sağ-l'k muayenesine tâbi tutuluyorlar. Umumi evler bir sokak içinde toplu bir halde bulunduklarından asayiş kolayca teinin ediliyor. O so-, kakta zabıta vakaları pek ender oluyor.
Memlekette iş hacmi dar.-q Umumî evden çıkmış bir gü- Q)
O E O > (D P
Mecidiye; nahkârın başka sahalarda İş jlktaştasl hlllmacı ncılıcmncı homon 5?
İSTANBUL RADYOSU
kansere sebep olmuyor, hâdisenin sebepleri he-meçhuldür, mamafih
bulması, çalışması hemen m hemen imkânsızdır. Evleri t-kapâtılınca oralardan dağı-O lan kadınlar yine aynı şekilde, yâni günahkârlıkla hayatlarını kazanmanın yollarını arıtacaklar ve zabıtanın takibinden kurtulmak için izlerini gizlemeğe çalışacaklar, kalabalığa karışacaklar, kendileriyle ülfet etmek Istl-yen erkekleri de arkalarından sürükllyecekler. Bu suretle gizli fuhuş, randevuculuk mahalle aralarına kadar sokulacak, şehrin her tarafına yayılacak. Aile muhitlerine nüfuz eden o kötü örneklerin cemiyet bünyesinde yapacağı yıkıcı tesirin veha-metiyle beraber şehrin asayişi bozulacak, maazallah, zabıta vukuatı artacak, zührevî hastalık salgını He mücadele İmkânı da kalmıyacak.
Bu mahzurlara karşı dünya sağlık teşkilâtı tarafından tavsiye edilen tedbirlerin mahiyetini henüz biliniyoruz, fakat her ne şekilde o lıırsa olsun başvurulacak tedbirlerden muvaffakiyetli netice almak İmkânı çok zayıftır. Umumi evleri, tabii ihtiyaçlar meydana getirmiştir. Binaenaleyh, gizli fuhşu Önliyecek tedbirlerde her şeyden evvel her memleketin içtimai seviyesini, an’a-nelerini, örf ve âdetlerini, ahlâk ve terbiye telâkkilerini nazarı dikkate almak lâ-z.mdır. Bizde umumun âr ve hayâ duygularını rencide eden, suç mahiyetinde olan bir hareket başka bir memlekette mü hah sayılabilir. Nitekim bunun bir çok misalleri de mevcuttur.
Ö$lo V» pr^flTAJBU
Açıl', programlar. Haberler.
Ögk- konseri «PL».
13.57 13.00 13.15 13.45.Snrl.ilar. Okuyan: Mualll
kadder.
14.20 Scrbea »a at
14.30 Tüı killer .PL». 14.43 Şarkılar «PL». 15.00 Programlar ve kapanıp.
17.57 Açılı.1! ve programlar. 18.00 Karmık hafif aksam n
«Pl,.
18.70 Şarkılar. Okuyan: Akile Artun. 19 UO Haberler.
1 .15 intnnbul haberleri.
19.20 Bing Crtrtby'dcn Uç »arta «Pl.»
15.30 Sadi Yaver Ataman memleket
, , . , , havaları Ses ve Sat BirUJ1 kon-
ayırmak gibi mülkiyet hakkını Mrl
İhlâl eden bir plân yapmıştır. 20.00 Anımızın mOıüinden Örneklet 2 — Bilâhare kadastrodan!
kati hududunu öğrenince mahallenin giriş mahalli ve bazı . meydanları benim arazimde kaldığı İçin plânlarda bir mlk- : tar değişiklik yapmıştır.
1 Kadastro tekemmül etmeden, yani kadastro muamelesi tapuya devredilmeden İnşaata başlandığından İlk alınan nirengi ;
i noktaları kati olmamış ve bi- [
I n alarm bir kısmı yerlerine in- i tlbak edememiş, dolayıslle 2
Hülâsa vaziyet şudur: Emlâk bankası İstanbul Belediyesinden alacağı arazinin hudutlarını tapu ve kadastrodan tesbit ettirmeden bu mıntakanın tamamı kendi mülkü İmiş gibi imar plânını yaptırmış, bu me-1 gösterUn?l,U."Ban'S ’•’>«» omlml
dahil etmiştir. Arazim üzerinde! hiç bLr hakkı olmadığı halde! burada mahalleye giriş yollan ' ayırmış, yeşil saha bırakmış ve
Bu da benim arazimin hududundan bir buçuk metre geriye yapılması İcap eden bir blna-
yer kadastrosuna müracaat ettim. Kadastro postasına arazi üzerinde esaslı izahat ve kendilerine tapu dairesinde mev- nm huduttan 56 santim İçeriye cut eski harita ve kayıtlara girmesin! intaç etmiştir.» dair tarih ve numaralar verdim. Kadastro İlk dosyayı benim namıma açarak İşe başladı. Bütün çifilk kendi malı İmiş gibi İnşaata başlamak üzere o-tedavtsl' lan Emlâk bankasına ve bıı ln-‘ ‘ * 'î şaata İştirak edeceğini öğren-
Belediyenin sebze ve meyva satış yerleri kapatıldı
Geçen sene belediyenin sebze
dlğlm İstanbul Belediyemle Su- ”eyvft lan,!İm satl5lan ?aP-lar idaresine Beşiktaş noterliği tırmak Uzer(‘ semtlerde
vasıtasile 21 şubat 949 tarihin- actl&1 aat” yer!ert kaP'ınmL5tır de İhtarname gönderdim. Bu Beİ8d,y* b.ralannı Memurlar ihtarda mülkiyet hakkıma ya- Satış Kooperatifine vererek pılacak en ufak bir müdahale- f^“„p,ÎLa^ct^cl^e,n ?a.ha “Cil2 yİ alâkalı kanunlar gereğince durduracağımı bildirdim. Bu-, nun üzerine banka kadastroya müracaat etti. O tarihte kadastrosu henüz tamamlanmış olmamasına rağmen 27 tapulu arazi sahibi olduğunu öğrendi.
Bunun üzerine banka hudut-
çeşltll gı-’.a maddelerini sattırmağı tetkik etmektedir.
Yakın la bu hususta bir karara varılarak ilân edilecektir.
P. T. T. idaresinin dar ıtıcılarına elbise
P. T. T. İdaresinin İstanbul teşkilâtında çalışan dağıtıcılara verilmek üzere hazırlanan yeni eltiseler bu memurlara dağıtılmaya başlanmıştır. Elbiseler bej renkli ve açık yakalıdır.
Mu-
m tir. ISI
«Pl.».
30.30 Şarkılar Okuyan: Neeml Rıza Alı ıskan.
21.00 Şiir dflnyaıı. Konuşan: Behçet Kemal Çnfllar.
21.10 Keman Soloları.
21.30 Opera ve balelerden sahneler «PL».
22.00 Anadolu klSy havalarından Ualılı örnekler. Hasırlayan: Yusuf Ziya Demireloglu.
22.30 Dans mUzlgt «PL».
22.45 Haberler.
23.00 Dans mtlslgi «PL»
23.30 Programlar ve kapanı*.
ANKARA RADYOSU
Oku-
«J»|.ı
12.29 Açılı; ve program.
13.30 M. S. oyun ve Şarkılar, yan: Mücchhcr Güyer.
13.00 Haberler.
13.15 Keman ve piyano sololun
13.30 Öğle Gar eteni.
14.00 Hava raporu, aksam programı va kapnnı;.
17.59 Acılı; vc program. ,
18,00 M. S. uyarı: Zeybekler va o-yun havaları.
18.30 Salon orkcılraıı «PL».
19.00 M, S. ayarı ve Hnberl«r.
19.15 Tarihten Bir Yaprak.
19.20 Yurttan Sesler.
19.45 Radyo ile lngllirco.
20.00 MOiUt «PL».
20.15 Radyo Garetesl
20.30 incesaz «Ye«4h taslı» Okuyanlar: Müzchhcr Güyer. Bablts Tur.
21.00 Temsil.
21.45 Şerhe* saat.
22,00 Konuşma.
32.15 Caz müziği «PL».
22.45 M S ayarı ve Haberler.
23.00 Program ve kapanı;.
Yarın »abnhkl program
7.23 Acılı, ve program.
7.30 M S. ayan.
7.31 Müzik «Pl».
7.45 Haberler.
8.00 Hafif müzik «Pl.»
8.25 Günün programı va bava poru,
8.30 Müzik «PL»
0.00 Kapantı.
Bu nâzik mevzu üzerinde karar vermeden evvel çok düşünmek, bütün ihtimalleri teferruatlyle incelemek icap eder. Aksi takdirde vahim neticelerle karşılaşmak muhakkaktır.
Cemal Refik
Büyükadalılann dertleri
Dün Bılyükada halkından btı heyet gelerek Vali ve Belediye Başkanıru ziyaret etmiş ve Adanın dertlerini anlatarak kendisinden yardım istemiştir.
Büyükadalılann başlıca şikâyet mevzuu umum! temizliğin istenildiği gibi olmamasından va fırınlardandır. Vali v» Beledir» Başkanı Büyükada temizlik memurunu değiştirmiştir. Fırınların da ıslahı İçin devamlı surette kontrol için alâkalılara direktif vermiştir.
Sahipsiz paralar
Londra 20 (Nafen) — înghlı postahanele rinde sahibi çıkmamış 4,500.000 İngiliz lirası beklemektedir. Aynı şekilde 9 milyon İngiliz lirası da tnglllı bankalarında durmaktadır.
21 Ağustos 1950
9aM!e (
İzmir mektupları
Bu seneki İzmir sergisi eskilerden daha zengin
A K. 9 A M
Kasım Gülek
iktidarı tenkid etti
Fuara iştirak eden müesseseler — . Vakıflar paviyonundaki «Tarihte İzmir»
JTUiMe hmlr. .d, .n.nd» .r"»n ™.nar pa«ly«"n. «5«M^
Tekel ve Tutum bankaları paviyonlan
(Akşam! — 19 uncu Enternasyonal Fuarı, kaciarki Fuarlardan bir
İzmir İzmir flmdiye daha zengin ve başarılı
şekilde hazırlandı. Bu Fuara Birleşik Amerika, Ingiltere. Batı Almanya. Belçika. İran İtalya, İsveç, Çekoslovakya. Macaristan, Pakistan ve Yugoslavya olmak, üzere 11 ecnebi devlet resmen iştirak etmektedir Bu devletler yalnız kapalı pav iyonlar da değil, aynı zamanda açık sahalarda geniş makine ekspozisyonları sağlamak suretlle İştiraklerini geçen yıllardan dalıa esaslı surette genişleterek şimdiden başarı teşkil eden teşhirler meydana getirmişlerdir.
Mlili Eğitim Bakanlığı. Sağlık ve Sosyal Yardım, Ulaştırma, Giımrük ve Tekel Bakanlıklarlle Kızılay kurumu da geniş şekll-d- iştirak etmektedirler. Yine bu yıl Fuarımıza İştirak eden büyük müesseseler arasında Sümerbank, Etibank, Türkiye şi«e ve cam fabrikaları Türk anonim sosyetesi, Tutum bankası. Türkiye Zirai Donatını Kurumu, İzmir Şark sanayi, tur yağ müesseseler!. diğer bazı müessese ve ticarethaneler de Fuara iştirak öden müesseseler arasında büyük ölçüde hazırlıklarla Fuara İştirak eylemişlerdir.
Ecnebi müessese ve firmalarına celince, bunlar da geçen yıllardan fazladır. Austin, Roo-teslgrup, İmperiaJ Kemik al gibi şöhret yapmış müesseseler yeni, daimi paviyonlarla Puanınıza katılmıştır Tatarl ve Cansa müesseseler! îstanbuldan İş-
tirak eden müesseseler! iv başında gelmektedir Sergi sarayı A paviyonunda yeril müessesele-rin yanı başında ecnebi memleketlerdeki bazı fabrikaların Türkiye temsilcileri Fuarımızda yer almakladır.
Ecnebi müessese ve firmalar için ayrıca tahsis edilen acık saha urda kurulan sergilerin matre kare Itibarlle toplamı 8000 rakamına yükselmiştir. Bu itibarla 19 uncu Fuarda makine, otomobil, otobüs ve traktör' teşhiri çok zengindir.
Kızılay bebek sergisi, Fuarda ı en büyük bir paviyonu l«~,!
Bill’in parçalanmış, kanlı hamur halini almış cesedi bulunuyor
48
Madam Marta heyecanla:
— Kocam bana dün akşam geri dönmek İçin söz vermişti. Lütfen hemen hareket edelim, diyordu.
Ben de şaşkına dönmüştüm.
_ Nereye gideceğimizi billyor-musunuz, diye soruyordum.
— Kocam her halde otomobilini Vila Mac had o şosesinde bırakmış olacaktır. Yerliler onun nereye gittiğini bilirler, diyordu.
Ben Bill’in karısından, oraya yalnız gitmeme müsaade etmesini rica ettim. Kendisine her halde olaydan haberdar etmemeye sö* verdim. O benim sözlerimi dinlemiyordu ve heyecanla:
— Bir parça yiyecek, su. bat-
taniye. elektrik fenerleri ve ko-«■"“ diğer silâh», rş bize da- Marell
ha ne lazımsa hepsini hazırladım. Çok rica ederim vakit kay- — çehren ■ “■ "■“I
betalsellbi dlyoz »e sebusKİa- I Hami f;EKEM I nıyardu. ~ ,
Benim herhangi bir İtirazıma bakıyordu. Bu anda
İmkân kalmamıştı. Evin u^ağj yQİun ^nanndan bir parça şoforüm Bombo'ya eşyaları oto- kcrde sıukn çadırını gordiılc. mobillme yüklemek üzere yar- çaüıruî içerisine elektrik fene-dım ederken fırsattan bllistlfa- rimlzl yakarak baktık. Blllln de otele telefon ederek orada pQrLalir karyolası ve yatağı gö-buiıınan adamlarım;!, talimat rûnıiyordu. Yatak gece kulla-verdim itilmişti.
Tam on dakika İçinde yola Demek bu sabah avlanmaya koyulmuştuk. Bu yolculuk uzun, çıkmıştı ve Mııtonl ile bir an sakin ve çok sıkıcı idL Gece.evvel geri dönecekti. Ben buna muazzam bir ağaç gövdesi yi-1 İnanmıyordum. Fakat Marla heı kılmış ve yolu kesmişti. Etrafta, türlü şüpheyi bertaraf etmişti, bize yardım edecek tek bir yerU Gıda maddelerini lhUva eden görünmüyordu. Arabamızda bir. teneke kutuyu açtı, her şey yer-■ kaç alet mevcut idiyse de, ağacı j 11 yerinde İdi ve hiç bir şey yen-kesmeğe teşebbüs etmek bizim . memistl. Maria eli titrlyerek ku-lçin İmkânsızdı. Böyle bir görmek İçin bütün geceyi .
rada geçirmemiz lâzımgelirdl ' örter gfbi kapadı, tçln için ağlı-|Buna mukabil Bombo ve ben‘yordu.
I çalılıklar I açarak

—. tenece Kutuyu açıt. ner şey yer-yerinde İdi ve hiç bir şey yen. meırıişU. Matla eli tltrlycrek ku-Işi t uyu gayet yavaşça, adetâ dini bu- J bir hürmetle, Blllln tabutunu
Kendirin! karyolanın arasından bir yo! üzerine attı ve hüngür hüngür bu maniayı geçmek ağlamağa başladı.
İstiyorduk. Marfa o haliyle bize; Hayatımda ö geceyi hiç unu-yardım etmek istedi, kendirini' tamıyacagnn. Maria*nın ağla-güçbelâ bu İşe girişmemesi İçin ma krizi geçtikten sonra ertesi önledik. Üç saat sonra çok şükürJgünü sabah saat ona kadar mü-en büyük bir paviyonu işgal ■bir yol açnTak geçtik. Tahminen temadiye» ayak üzerinde İdik etmektedir. Ege bölgesinin tu-|12 mil yol katetmiştik ve vakit , ve yol üzerinde gidip geliyorduk rlzm bakımından zenginliği ilerlemişti. Birden karamızda' Asgari üç defa civarımızdaki hakkında Fuar ziyaretçilerine | yolun kenarında Blllln olomo-' yerli köyüne gittik. Her defa-flkir vermek maksadüe Fuar | bin göründü. Maria kocasınını anda burada menfi bir cevap sahasındaki Vakıflar pavlyûnu ,otomobilini iyice gözden geçir-'alıyorduk. Kimsenin bir şeyden itina ile tanzim edilmiştir, Va- ,r~““ ----•——« «—
kıflar Genel Müdürlüğü, bu se- L nekj Fuara iştirak etmemiş, bu1, paviyon, bilhassa İzmlrfn kuruluş tarihi hakkında yeni bilgi- ( ler ve milâttan önce 30 ncu asırdaki tamir şehrinin durumu hakkında yeni malûmat elde edilmesine yarayan Bayraklı Kazısı neticelerilc zengin bir müze halini almıştır. (Tarihte İzmir) adı altında açılan bu ( paviyon. bilhassa turistleri ve'
meye başladı. Bu esnada Bomba haberi yoktu. Bu Vıla Machado --------. .. ‘' . yoiu üzerinde bulunan köylerden kaçını bir gecede ziyaret (ettiğimizi bütmiyomm. En aşağı beş ve altı köydü. Bundan | gayri 34 üncü mi! taşı civarında İçin bulunan vp tamamen terkedil-
yanıma yaklaşarak, manidar bir
danlan beton İnşa ettirilerek üzerleri asfalt döşenmiştir.
Lunapark eğlenceleri . ..............................
ttalyadan getirtilen Oto - PLst mlş bir köy vardı. Bu köy cl-ve Oto - Skcter eğlence vasıta- vatına geldiğimizde, burayı lan. çok zengindir. İlk defa İz- araştırmamızı, Marta ısrarla Is-mlr Fuarına getirilen bu eğlen- tiyordu.
ce vasıtaları çok caziptir. j Marta bu köyün son iki gün ' Orta Doğu memleketlerde, içinde terkedildiğini ve bu su-arkeologları İlgilendirmektedir. Avrupaıun muhtelif yerlerin--retle acele olarak buranın teri?-Fuar sahasında yen! dekora- den bu sene Fuarımızı ziyarc-| edilmesinin Blllln kaderi İle alâ-tlf ışıklama tesisleri vücuda getirilmiş ve bu ışıklamaların tecrübeleri, herkesi hayrete düşürmüştür. Renkli sular fışkıran havuzlar arasında sun! gölde bu sene zengin mehtap eğlenceleri tertip edilmiştir. Fuar sahasının bir kısım yol ve mey-
te geleceklerin fazla anlaşılmaktadır. Gelen, haber-, bu ler bunu göstermiştir, şehri sakinleri de Fuara hazırlanmış, ev ve mağazalarını yeniden badana ettirmiş, boyatmış ve biiyük bayrama hazırlanmıştır. 1
..-j — - ’ (taunıesının üiıırn hanen ne aiu-olacağı kah olduğunu söylüyordu Onun (bu tahminini reddedemiyor. İzmir, «ihtimal yerlilerden biri gizlice buraya gelecektir» diyordum.
Köyde bulunan cccuk
Sah günü sabahleyin saat
(Haş tarafı birinci sahile de) lerl iktidar partLsl teşkilâtının talebi İle yapılmaktadır. Parti teşkilâtı meselâ bLr kaymakamı veya bakimi herhangi bir sebeple İstemeyince Ankaraya açık telgrafla müracaat ediyor ve arkasından bu memur değiştiriliyor. Bir nev! İktidar partisi teşkilâtı tahakküm havası sezilmektedir kİ bunu hem memleketin âmme İşlerinin görülmesi bakımından hem de iktfdar partisinin kendisi bakımından tehlikeli saymaktayım.
Bir memlekette İktidar değişince kilit yerlerdeki bazı mühim memurların değiştirilmesi tabiîdir, ilk günlerde yen! İktidar bunu İfade etmişti. Fakat gördüğümüz manzara bunun1 çok ilerisinde ve şümûllû bir değiştirme manzarasıdır ve büyük bir istikrarsızlık yaratmaktadır.
Muhtar seçimleri
Üzerinde durmak istediğim diğer bir mesele gezdiğim yerlerde bilhassa son muhtar seçimleri dolayısile yapılan baskı ve tehditler ve meydana gelen yıldırma ve sindirme havasıdır. Bir taraftan İktidar partisi | teşkilâtı, diğer taraftan iktidar partisine mensup milletvekllle-ı rlnden bazıları köylere gitmişlerdir. Etrafa hava şudur; Seçilecek tarlar İktidar partisine sup olmazlarsa muhtı tasdik edllmlyecektlr. buna rağmen İktidar p mensup olmayan muhtar seçilmekte İsrar edilirse bunların İş görmesine İmkân olmıyacak-tır. Bir çok vatandaşlar bu esnada muhtelif vesilelerle tehdit edilmişler, hükümete ve Cumhurbaşkanına hakaret İddiaslle mahkemeye verilmişlerdir. Bunların neticesi mahkûmiyet olmasa dahi vatandaş, günlerce İşinden gücünden avare kalacağı için çekinmiştir,
Türk basını
Memlekette demokrasinin yerleşmesinde büyük bir İftihar payı olan C. H. P. partisi namına demokrasinin ana şartı olarak kuvveti! bir muhalefetin mevcudiyetin! İfade etmek İsterim. Muhalefette bulunduğu zamanlar bunu en dürüst ve efendice yapmak kararında olan partimiz basını memleket demokrasinin gelişmesinde en mühim âmillerden biri sayar. Memlekette kendine düşen vazifeyi şerefle yapmakta olan İTürk basınının bu bakımdan da« partimizi destekleyeceğln-
• den eminiz.
Demokrasinin yerleşmesinde radyonun da büyük önemi olduğuna kaniiz. Bu bakımdan devlet radyosunda muhalefetin sesini duyurmasına imkân verilmesini İstiyoruz. Samloıl olarak şu kanaatteyiz ki devlet radyosunda muhalefetin sesi duyulmadıkça memlekette de' mokrasi yerleşmiştir denemez, İktisadı ve malî işler
• Tûrklyenln en mühim lktlşa-di merkezi olan tstanbulda bl-raz da iktisadi ve mail İşleri- ketin yüksek menfaatlerine cn
■ mlzen bahsetmek İsterim. İktl- uygun şekilde ifa edecektir, nannda durdu ve karmakarışık dar değişmesinden sonra yapı- Genel sekreter şehrimizde bir (Arkası 1 nci »hilede) ' lan baa flat İndirmelerinin hafta kalacaktır.
ı ona doğru bu tahminimiz ta-haliklık ediyordu. Toz ve toprak ■ içinde, bitap bir halde yine 34 üncü mil taşı civarına varmıştık. Terkedilmiş köyün bir kulübesinden karanlık bir şek' ]ln çıktığını gördük. Biz daha ( bir şey söylemeden Bombo oto. mobilden dışarı fırladı, bunun , arkasından koşmaya başlamıştı. Bir kaç dakika sonra yanında korku İçinde gözleri fal taşı gibi dışarı fırlamış bir yeril çocuğunu yakalamış yanımıza ge-tirlyordu.
Bu çocuğun ismi «Zatavdır. Müteessir bir sima İle Bombo:
"Bu çocuk Ewana Bill’in nereye gittiğini biliyor» dedi.
Marla’nın siması kireç “ ' . bembeyaz oldu. Yüzünden ! ğuk terler sızıyordu.
' Ben daha hiç bir şey demeden. Marta:
«Derhal onunla beraber gidelim* diyordu.
Zata, Maria’ya bakıyordu Çocuğun o ilk andaki korkaklığı , geçmişti. O, vaziyeti her halde _ kavramıştı. Yüzünde teessür be’ llrlyordu ve gayet sakin bir sesle »Sizi ben oraya götüreyim» . dedi
Bombo çoeuğun kolunu bı-' raktı. Bende de artık Bilil ber-
I hayat görmek ümidi kalmamış-
II ti. Marla’nın zannedersem 24 saat evvel ümidi kalmamıştı.
Marta bir hayalet gibi Zata’yı ’ takip ediyordu. Ben de Marla'yı I ! adım adım takip ediyor, eğer ' kayarak veyahut çalılara takı-1 larak düşerse, hemen yardım ’ etmek fikrinde İdim. Ayni za-' manda bayılma tehlikesi kar-1 şısıncia kaldığı takdirde, ona icabeden hizmeti ifa edecektim.
ı Boğuk bir feryat
Marla’nın cesaret! şaşılacak derecede İdi. Diğer bir kadın - onun gibi hamile vaziyette ı araştırmaya her halde nihayet . verirdi.
s Tahminen bir saat kadar yürümüştük ve Maria'yı artık kuvvetsiz zannediyordum. Birden Zata bir meydanlığın ke-
gibi no-
bütçede bıraktığı açığın nasıl doldurulacağı hakkında elJmlz-de malûmat yoktur. Bunu müteaddit defalar sorduğumuz 1 halde cevap alamadık. Devlet tahsllâtının her ay neşri, Cum-‘ hurlyetln ilk fünlerlndenberl ' kurulmuş güzel bir gelenekti.
Son zamanlarda bu, durdurulmuştur. Devlet tahsil âtının gt-1 dişini takibetmek vatandaşın ve umumiyetle memleketin ma-11 ve iktisadi durumunu tetkik edenlerin hakkıdır ve büyük faydası olan bir keyflyet-tir. Bunun devamını temenni ederiz.
Devlet bütçesinde .büyük ta-sarruflann hemen yapılması kabil olduğu müteaddit vesile* ierle ve bilhassa bütçe tcnkld-,1er! zamanında İfade eden şimdiki iktidar partisinin bu büyük tasarrufları ne zaman yapacağım beklemekteyiz.
Şurasını belirtmek isteriz ki hizmetten azaltmak, işi durdurmak suretiyle yapılacak tasarruf bizce tasarruf değildir Yol. su. şark kalkınması gibi mem-lekelin hayati işlerinden para kısmanın tasarruf İçin dahi olsa 1 doğru olmadığına kaniiz.
Fabrikalar
Devlet elindeki fabrikalardan bir kısmının hususi ellere I devredileceği ve hususi teşpb-büs İmkânlarının bu suretle ( ı arttırılacağı hakkında yapılan ^(Vâİdlerin ne surette tahakkuk edeceğin) beklemekteyiz, Ancak milletin ü2uû yıllar dişinden tırnağından arttırarak meydana getirdiği bu eserlerin ha kiki değerleri nazara alınmadan her hangi bir devrin yapılım-yacağınt kuvvetle umarız.
— Fabrikaların devir İşine C. H. P. taraftar değil midir?
— Halk Partisi iktidarda iken yedinci kurultayda devletçilik prensiplerine datr hususi teşebbüs İle devletin bilfiil meşgul olmasını doğru bulduğu sahaların tahdidi hakkında bazı kararlara varmıştı Bunların arasında bazı fabrikaların devri de bahis mevzuu İdi O va-klttenberi görüşümüzde bir değişiklik olmamıştır.
Kasım Gülek sözlerini şöyle bitirmiştir:
— Çok partili bir demokraside hangi partiye mensup olursa olsun, vatandaşlar arasında düşmanlık hissi mvecut olmaması ve bunun tahrik edilmemesi İnandığımız «saslar-dandır.Mlllet İçinde husumet yerine muhabbet telkinine her vesileden faydalanarak gayret edeceğiz.
Bu görüşmeden sonra Kasım Gülek gazetecilerin sorularını cevaplandırmıştır.
Bu arada bir gazetenin, hükümet darbesinden bahsetmesi hakkmdakl düşüncelerini soran gazetecilere genel sekret-er demiştir kİ:
— Bu memlekette normal kanuni yollardan başka her hangi bir surette İktidara geçmek hatırına gelebilecek vatandaş olduğunu sanmıyorum Her halde C. H. P. kanunun harfine dahi riayet ederek muhalefet vazifesini en dürüst ve memle-

BEYAZLI KADIN
Aşk ve macera romanı
Yazan: H. W. Collins Tercüme eden; (Vâ-Nfl)
Tefrika No.
Anna’ya:
— Beni affediniz' — dedim.
Beyazlı kız, İhtiyar arkada-Jının koluna girerken:
— Hayatta başka taraflarda gene karşılaşırtz diye İçimde korku var! — tarzında garip bir cevap verdi.
Bayan Clements hazin hazin başım s&lhyor:
— Allah rahatlık versin elendim Ah keşke korkuttuğunuz ben olsaydım, tercih ederdim Zira bu çocuğun halini bllmez-rinlz,
Bir kaç adım attılar Gittiklerini zannettim Fakat beyazlı kız. biraz ötede durdu,
— Onunla vedalaşmak istiyorum! Müsaade verin!— deıll.
Kocakarıdan aynldı Kendim mezarın üzerine mtı Hıçkırdı, lagarı optu. Kalktı klan sonra:
— Ruhumda bir ferahlama duydum!— dedi; bana dönerek:
— Sizi affediyorum!— diye ilâve elt).
tşte, böyle garip bir veda merasimini mütaakıp kol kola girdiler; benim bulunduğum yerden uzaklaştılar.
Beyazlı kadını ilkelden kaçırdığını anın hislerine tekrar kapıldım.
XIV
Yarım saat sonra eve dönmüş bulunuyordum. Olup bitenlere dair, bayan H a Ic om be ’e malûmat verdim. Büyük bir dikkatle beni dinledi, hislerini belli e t ine dİ.
Verdiği biricik cevap şu oldu:
- İstikbal hakkında pek fazla endişe duyuyorum.
Dedim ki:
— İstikbal, şu andan ne şekilde faydalandığımıza tâbidir. Düşündüm ki. beyazlı kız, karşısında. benim gibi bir erkek değil de Madmazel Fairlic gibi bir kız olursa dafa fazla itlmad gösterir. Eğer madmazel Fairlic.
— Müsaade edin de, kendiniz gidesiniz diye size tavsiyede bulunayım. Ben, kendi hesabıma bu zavallı kızcağızı tekrar he-yeçane düşürmek istemiyorum. Yarın benimle birlikle gelmenize mâni var mı?
— Hiç mâni yok. Laura bahis mevzuu olunca, dünyanın her hangi bir yerine gider, her hangi bir işi yapanm. Bahsi geçen o yer neresi imiş?
— Todd’s Comer diyorlar... İhtimal bilirsiniz.
— Nasıl bilmem? Bay Fairlle’ nln çifliklerindcndir. Bizim sütçümüz de, çinigl İşletenin İkinci kızıdır. Sütçümüz çlfliğe boyuna gidip gelir. Bir şey öğrenmiş bulunması ihtimal dahilindedir Şimdi gidip sorarım.
Abla, zili çaldı. Hizmetçiyi çağırıp siilcü kızı buraya yollamasını söyledi. Fakat hizmetçi, sütçü kızın çiftlikte Olduğunu ■
haber verdi.
Hoieombe:
— Öyleyse yarın kendisiyle konuşurum! Siz bana, Anna üe benim konuşmamdan ne gibi bir netice beklediğinizi söyleyin. Onu tımarhaneye kapatanın Slr Perclval olduğuna katiyen emin misiniz?
— Bunda zerre kadar şüphem yok. Biricik karanlık nokta, bu işi ne maksatla yaptığıdır. İçtimai tabaka farkı dikkate a-lınnsa, akrabalık bahis mevzuu olamaz. Böyle bir teşebbüse niçin giriştiğini öğrenmek fevkalâde ehemmiyetlidir.
— Hususi bir hastanede mi İmiş?
— Ancak zenginlerin hasta yatırabileceği pahalı bir müessese. Parayı da bu Slr Percl-val’in kendi cebinden verdiğine hiç şüphe yok.
— Şimdi, önümüzdeki tablo, gitgide daha vazıh şekilde beliriyor. Bundan sonra da çalışır, aydınlatır», şayet avukat Gu-nıore ve ben. kendi hakkında sağlam ve iyi bir kanaat sahibi olmazsak, Sir Perclval bu evde ; uzun müddet misafir kalamı-
yacaktır. Kardeşimin İstikbali, hayatta benim İçin en ehemmiyetli bir meseledir. Onun bu İzdivaç lehinde veya aleyhinde son kararını vermesi İçin tesir etmek benim elimdedir,
Böylece konuştuktan sonra, buluşmak üzere ayrıldık
*
Dün aklımıza gelmlyen önümüze çıkmıştı. Ben Londradan, her hangi bir mektup almalıydım kİ, bay Fairlle'ye, m’ikave-lemizin sona erdiğini bildireyim. Mektup teehhıırla geldi; amma, bereket versin geldi. Hem de, Londradakl dostlardan iki mektup birden almıştım. İşte, başka mevzulara dair aldığım bu mektuplar zavahirl kurtarıyordu. Hemen bay Fairlle’ye bir hizmetçi yollayıp, ben! derhal kabul etmesini rica ettim.
Hizmetçinin geri gelişini doğrusu heyecansız bekledim. Zira kararımı vermiştim. ETkek olarak, artist olarak izzetinefsim yaralanmıştı zaten... Bay Falr-iie'nin gevezeliklerine kulak asacak değildim.
Fairiie amca, «sıhhati müsaade etmediğinden» beni ka-
bul edemlyeceğinl, ne istiyorsam yazmamı bildirmiş. Esasen, dalma kullandığı usul buydu. Zerrece hayret etmedim.
Azami nezaket kaideleri İle, fikrimi yazdım. Düşüncemi kısaca anlattım.
Ancak bir saat sonra cevap geldi. Mukavva kadar kalın, fil dişi gibi beyaz bir kâğıda mor mürekkeple yazılmış şu satırları okudum:
«Bay Fairlle, bay Hartrlghfa selâmlarını bildirir. Resim mualliminin böyle birdenbire karar vererek bizden ayrılmasından dolayı hem şaşırmış, hem teessüf etmiştir. İş adamı olmadığı ve böyle meseleleri bilmediği İçin bay Fairlle, avukata danıştı. Avukat da, resim hocasının mukavelesi olduğundan biz istersek gldemlycceği-nl söyledi. Bununla beraber, bay Fairlle dâvâlı İşlerden hoşlanmadığı İçin, bay Hartrlght’ln vazifesinden ayrılmasına ra2i oluyor. îlh...,.,
Mektubu katlıyarak. cebime koydum. Vaktiyle, böyle bir
pusulayı tahkir sayardım Şimdi ise, kurtulmamın hücceti saydım. Birlikte, çiftliğe gitmek üzere Halcombe'u buldum.
— Amca siz! tatmin edici bir cevap verdi mİ? — diye sordu.
—. Evinizden ayrılmama müsaade etti, efendim
Yüzüme baktı. 6onra, yürekten gelmiş bir hareketle, koluma girdi. Hiç bir söz, bu hareket derecesinde beni teshir e-deıııezdl. Çiftlik yolu üzerinde yürürken. Halcombe'un İçeriye yalnız girmesine karar verdik. Evvelâ, sadık bir İnsan olan çiftlik işleticisi ile konuşmak, sonra, İki kız, başbaşa kalacaklardı. Bu suretle daha İyi netice alabileceğimizi umuyorduk.
Fakat, pek kısa «aman son-rağ abla, yanıma geldi.
Ben hayretle:
— Anna sizinle görüşmeği red mİ etmiş? — diye sordum?
— Anna çiftlikten gitmiş.
— Gitmiş mİ? Büsbütün mü?
— Evet. Bu sabah bayan Clements'le birlikte gitmişler.
(Arkası var)

Ronald. Erllng ’e Mak- “9 arkadaştılar- Ûçü de «nelerden beri Bellona gemisinde beraber çalışıyorlardı.
Onları birleştiren ve ayrılmaz Üç arkadaş yapan şey, aynı kaygusua karaktere malik olmaları IdJ. Dalma gülüyorlardı. Okyanusun azgın dalgalar İle pençeleştikleri ve ihtiyar gemileri batmak tehlikesine maruz bulundukları zamanlar bile neşelerini kaybetmiyorlardı.
Fakat asıl neşe ve şetaretleri. karaya ayak bastıkları zaman en son haddine varırdı.
Aşka ve sevgiye hiç aldırdıkları yoktu. Üçünün de lıer limanda geçici birer sevgilisi vardı.
Gemileri o limanlara gittikçe onlara uğrayıp dinlenirler ve denize açıldıkları zaman, ayrıldıklarından dolayı hiç bir tl-zûntü ve esef hissetmezlerdi.
Bütün gemiciler, az çok bn şekilde hareket ederler. Fakat her limanda birer yavukluları bulunmak, üç kafadar arkadaş İçin âdet hükmüne girmişti.
Fakat nasıl oldu da üçü de aynı kadına gönül verdiler?
Bir sefer de Bellona gemisi Lusan Umanında demirlemiş ve üç arkadaş Gorgona namında bir kadın tanımıştı. İşte Ro-nald, Erllng ve Mak üçü birden bu kadına gönül verdiler.
Gorgona limandaki barlardan birinde şarkı söylüyordu. Amerikalı mı, Fransız mı, İngiliz mİ olduğu bilinmiyordu. Fakat şurası muhakkak kİ Gorgona’nın emsalsiz güzelliğini yaratmak için bütün dünyanın ırkları â-deta işbirliği etmişlerdi.
Ronald. şarkıcı kadının, esre r dolu kara gözlerine vuruldu.
Erllng. tatlı tatlı gülümseyen kırmız] dudaklarına âşık oldu.
Erkek çok, kadın az!
•- —K ♦ ( —
Kadın nüfus açığı olan bir memleket: ALASKA
Alaskada kadınlar erkeklere nispetle pek azdır. Bu yüzden eş bulmayan kadın yok gibidir
Mak da boğduğu arkadaşının cesedini kaldırdığı gibi denize fırlattı. Arkadaş kaatfll, bu işi gördükten sonra kürek çekerek sandalı nhttma yanaştırdı ve karaya fırladı
şimdi nereye gidecekti?
Ayaklan, mihaniki surette onu bara götürdü, İçeriye bir göz attıktan sonra Gorgona'nın odasına gitmek İçin merdivenleri ti nm Mim a ğa başladı.
Erllng hakikaten orada bulunuyor ve şarkıcı kadını kollan arasmda tutuyordu. Mak' ın gözlerin! kırmızı bir bulut kapladı ve bıçağını çektiği gibi Erllngln göğsüne sapladı.
Zavallı gemici kanlar İçinde yere yuvarlandı. Gorgona bayıldı. Mak. kadını kuvvetli kol-larUe kaldırdığı gibi koşarak merdivenlerden aşağı İndi. Gecenin saf ve serin havasının te-slrile kendine gelen genç kadın. bağırıp çağırmağa ve imdat istemeğe başladu
Mak, boş yeTe onu susturmağa uğraşıyordu. Bidayette bir eliyle ağzını kapadı, sonra onu yere bıraktı ve üzerine iliz çökerek İki eliyle boğazını sıkmağa başladı.
Şarkıcı kadın, boğuk boğuk bağırmalarına devam ediyordu.
Mak. bu feryatlarından hırslanarak var kuvvettle kadının gırtlağını sıktı. Gorgona'nın boğazından boğuk bir hırıltı çıktıktan sonra o da can verdi.
Gorgona’nın çığlıklarına koşan polisler, Mak'ı yakaladılar. Fakat kaatllln söylediği sözlerden bir şey anlayamadılar, Çünkü Mak çıldırmıştı,
şarkıcı kadın, kendisi de ölümün pençesinden kurtula-madan üç arkadaştan İkisinin ölümüne, birinin de çıldırmasına sebeb olmuştu.
Çeviren: A. HİLÂLİ
Fransız donanmasının
Mak da okuduğu şarkıları dinlerken, o güne kadar yaşadığı hayattan bambaşka bir hayat mevcut olduğunu ve bu sehhar kadının tatlı sesfle ruhunda yeni bir âlem uyandırdığını hissederek ona meftun
bugünkü hali
oldu.
Ronald, Erling ve Mak arkadaş oldukları için talihlerini kumarda denemeğe ve hangisi kazanırsa Gorgona'nın ona ait olnıasınh karar verdiler.
Yeni gemi yapılmazsa 7 sene sonra donanma kalmayacaktır
İkinci Dünya harbinden evvel Fransanın kuvvetli bir donanması vardı. Harb esnasında uğradığı kayıplar, bir kısım gemilerin Tulon limanında batırılması donanma bakım md.an Fransayı güç bir duruma sok-——i—- —~~ — tu. Bugün elinde kumarın neticesini tanımak is- küçük bir filo kalmıştır, temiyor ve şarkıcı kadının yal- Fransız askeri muharriri
Üç arkadaş bu karan verdikleri günden itibaren mesele çatallaştı.
Çünkü Gorgona, kumarda kazanan Mac'ın, önünde diz çökerek yalvarmasına rağmen o-nunla beraber gitmeğe razı olmadı. Bundan başka Ronald da
Bir bu nız kendisine ait olacağını soy-' münasebetle yazdığı makalede iüyordu. İşte bu kadın onu diyor kl: gördükleri İlk güne kadar ara-| Donanmanın yenilenmesi için larından şu bile sızmayan üç parlâmentoya bir plân takdim gemici arasına sönmez nifak ve edilecektir. Bahriye Bakanlığı düşmanlık tohumlarını ekmişti. I her sene 20 bin tonluk gemi tn-Gemlde hayat, cehennemi bir şasim istiyor. 20 bin azdır, fa-hai aldı. Ronald, arkadaşı Er- kat bundan fazlasını İstemeğe hng ve Mak İle konuşmuyordu, cesaret edemiyor, F-sasen bu Erllng de Maka husumet dolu' miktarı da pek fazla görenler nazarlarla bakıyordu. | vardır. Millî Müdafaa Bakanı
Bununla beraber, her sabah,'iken ordunun tenslkine başla-fiçii de gemiden karaya çıkıyor-]mış olan M. Pleven şimdi Başlar ve Gorgona’nın şarkı söyle-.bakan —«•- -------~
digi bara koşuyorlardı.
Fakat bir gece Ronald — _____________ .....
Mak bardan çıkarak gemiye vettir ve dönerken sandalda aynı bBhsI mak isteniyorsa tazelediler. Mak. arkadaşına dö- gemiler inşasına başlamak lâ-nerek: zımdır.
- Erllng nerede acaba? diye. _ ..... ...
sordu. | oııgiınku ıilo
Ronald alaylı bir kahkaha' Bugün gördüğümüz zahirde salıvererek: [güzel filonun hakiki kıymeti
— Ha şunu bileydin. Erllngln nedir? İki zırhlı istisna edillr-nerede olduğunu bilmiyor mu- se geri kalan gemiler yorgun sun? cevabını verdi.
Mak homurdanarak sordu:
— Nerede imiş bakayım?
— Nerede olacak? Gorgona- gemilerin uçaksavar silâhlan
nın kolları arasında! I bilhassa kâfi değildir. Refakat
Mak pür hiddet: 'gemileri son sistem denlzaltıla-
— Dilini yut Ronald? Yoksa' rı avlamak İçin lâzım gelen
karışmam. Gorgona benimdir! sürate malik değildirler. Esa-cevabını verdi. , sen donanma mütevazin geml-
R ona İd arkadaşının bu söz- lerden mürekkep değildir ve İtrini sürekli bir kahkaha İle yapacağı vazifeyi İfa edemlye-karşıladı. jcek vaziyettedir.
Gorgona ne benim, ne de se- -•.ı»w.«ı» »(■- ı> -te-
nindir! Erllngln, kadının odasında saatlerce başbaşa kaldığını bilmiyor musun sanki? Vakıa Erllng dostundur amma beniuı de arkadaşımdır. Kadını kendine mal etmeden evvel ben de hissemi istiyorum, detil. ı
Ronald, deli gibi muttasıl etmek değildir. Noksan topların gülüyordu. Fakat birdenbire yapılması için lâzım gelen tah-kahkahaları gırtlağında söndü. slsat da henüz kabul edllme-Mak üzerine atılarak kuvvetli miştir.
pannaklarile bir mengene gibi! RicpeUeu zırhlısının da mo-bofiazmı sıkıyordu. Kısa bir devleştirilmesi lâzımdır, mücadele... Ronald, boğuk birı Biricik uçak gemimiz olan hırıltıyla cansız sandalın içine Arromanches bize ödünç vcrll-yuvarlantlı. iki arkadaş arasın- nüştlr. Sürati kâfi değildir, daki bu facia, bir an İçinde Birlikte hareket edeceği zırhlı-certyan etmişti. j lar i a kruvazörlerin sürati saat-
— | ua-aan sıfatlle donanmanın I kurtarılmasına razı olmryacak Ue mıdır? Milli müdafaa bir kuv-donanma kur Ur-hemen yeni
ve Ihtlyarlamıştırlar. Zırhlıların da kâfi uçak gemisi olmadıkça kullanılması güçtür. Mevcut
Açık denizde İki Fransız kruvazörü. Uzaktan görülen (Montealm) dır
Bunu anlamak güç bir iş değildir. Gemilerimizi şöyle bir 'gözden geçirelim: inşası yeni biten ve hizmete giren Jean Bart zırhlısının uçaksavar tertibatı çok noksandır. 10 ve 5.7 santimetrelik topları yoktur. |Bunu söylemek bir sırrı ifşa
te 30 - 32 mil İken bu gemll saatte 25 mil katedlyor. Uçakların bugün bütün deniz harb sahalarında bulunması lâzım-1 dır. Akdenlzde, Atlantik kıyılarında, karadan kalkan uçaklar denizaltı arayabilirler. Fakat hava müdafaası İçin uçak gemilerine ihtiyaç vardır. Tecrübe gösterdi kİ karadaki uçaklar dalma geç geliyorlar.
Deniz mütehassıslarına göre münakale hatlarımızı korumak İçin her biri 18 bin tonluk, yollu 6 uçak gemisine İhtiyaç vardır.
Kruvazörler
Kruvazörlere gelince, resmen lö kruvazörümüz vardır. Bunlardan biri De G ras.se henüz tamamlanmamıştır. Dördü yaş haddini doldurmuş, silâhları alınmış bir haldedir. Altıncı.’.,, Jeanne d'Arc hiç bir hakiki kıymeti olmıyan mektep gernl-
I sidir. Geri kalan on kruvazör İyi gemilerdir. Bunlardan sekizi Fransız tezgâhlarında İnşa edilmiştir, şimdiye kadar çok faal hayat geçirmişlerdir. Fakat bu daha ne kadar devam edebilir? Bir kruvazörün yaş haddi yirmidir. Emil Bertin 17, CloLre, Montcalm, Georges Ley-gues 15, Fantasoue Malin, Ter-rible, Triomphant lfi yaşındadır. Diğer iki kruvazör. Cha-teaurenault ve Guichon eski İtalyan gemileridir. İnşa tarihleri nispeten yenidir, fakat sİ-lâharı noksandır.
Bu gemilerden hiç birinde modern uçaksavar tertibatı yoktur. Bu tertibatı vücuda getirmeli midir?,.. İnşaat mütehassıslarına göre son İki gemi müstesna, diğerlerinde bu İşi yapmak çok masraflıdır. Bu gemilerin az ömrü kaldığını da unutmamak lâzımdır.
(Arkası 7 ncl sahlfede)
Alasknılan İki görünüş: Göl sahilinde bir hangara nakliyat, kızaklara koşulan köpeklerle bunları terbiye eden kıyakçı
Bazı memleketlerin, ticaret açığı ve bazılarının bütçe veya dolar açığından sıkıntı İçinde bulundukları şu sırada Birleşik Amerikanın 1807 senesinde çarlık Rusyasından 7.200.000 dolara satın almış olduğu (Alaska) da kadın nüfusu bakımından darlık İçinde bulunmaktadır. İsveçten üç. İsvlçre-den otuz, Arnavutluktan elli beş defa daha büyük ve (571065) mil kare satıh mesahası olan Alaska'da bugün ekserisi erkek olmak üzere yalnız yüz bin kadar nüfus yaşamaktadır.
Altın, gümüş ve baku- gibi kıymetli madenler bakımından zengin, sahil ve denizlerinde balığı mebztil ve çeşitli, ormanlarından kesilen ağaçların senede memlekete temin etmekte olduğu servet 72 milyon doları tecavüz etmekte olan bu eyalet kadın nüfusu yönünden çok fakir bir durumdadır. Cemiyetin yarısı kadın, yansı erkekten terekküp eder şeklinde İfade olunan sosyal nizam Alaskada beyaz ırka mensup İnsanların kurduğu cemiyet hakkında car! değildir. Alaskada yaşamakta olan ve sayılan on bini aşan yerlilerle mevcutları on altı bini aşan Esklmo-lar içinde kadın İle erkek arasında bir nispetsizlik mevcut değilse de Alaskaya Amerlka-dan veya dünyanın muhtelif yerlerinden gelen otuz bini mütecaviz beyaz erkeğin aşağı yukarı yarısı burada yalnız ve kadınsız olarak yaşamaktadır.
Tabii menabl çakımından çok zengin bu memleket 1947 senesi İçinde ihraç etmiş olduğu (4.142.199) teneke alabalık konservesi 80 milyon dolar; pisi balığı, ringa, morina (20) milyon dolar; gelincik, tilki ve Alaska ayısı derileri (2) milyon ve altın madenleri de (7) mil- , yon dolar getirmiştir. Hemen her teşebbüsün büyük bir gelişme gösterdiği bütün mânasiy-le bâklr bu memlekete senede pek çok para girdiği halde cinsi lâtife mensup mahlûk pek az girmektedir. Burada İş tutan erkekler evlenmek İçin
bir eş bulabilme İmkânına malik olmadıklarından işleri nc kadar gelişme gösterirse göstersin bu vaziyete uzun müddet tahammül edemlyerek işlerini terketmekte ve cenuba hicret etmektedirler.
Kanada, Avustralya, Yeni Zelânda ve Cenubi Afrika gibi memleketlerde de kadın nüfusu sayısı erkeklerlnklnden az İse de bu nispet hiç bir zaman yüzde Üç veya oeşl tecavüz etmemekte olduğundan bu hal bu memleketlerin İş ve umumi hayatına tesir yapamamaktadır. Fakat Alaskada vaziyet buralardakine benzememektedir. Kadın nüfusun nispetsiz bir şekilde az oluşu Alaskada ekonomik ve sosyal hayalın her sahasına tesir etmekte olduğundan bu memleket İle yakından veya uzaktan ilgili herkes bu mevzu üzerinde dikkatle durmaktadır.
Alaska umumi ‘valisi H. Gruemlng geçen gün iradettiği bir nutukta: «Alaska eyaleti İçin en mühim ihtiyaç kadın, iyi zevce ve iyi annedir.» dediği gibi Alaskadakl askeri üs ve birliklerin komutanı general Tıvlning de Alaskanm daha çok İnsana ve bilhassa kadına olan İhtiyacını tekrar edip durmaktadır. Alaskanm Yukım mıntıkasında yeni kurulan kolonilerle Sltka. Kodlak, Dutcb Harbore’dakl deniz üslerine veya Ancharage, Fairbanks, Nome mevkilerindekl ordu tesislerine hastabakıcı veya dak.-tllo olarak gelmiş olan Amerikalı kızlar bu havalide bulunmakta olan sayısız bekâr erkek arasında İyi bir İntihap yapmak suretiyle İktisadın arz ve talep kanunundan tam mûna-slyic istifade etmekte ve beğendiği erkekle evlenerek vazifelerini bırakmaktadırlar. Point Barrow havalisindeki Eskimo-lar arasında salgın bir halde bulunan verem hastalığı 11c mücadele etmek üzere Alaskaya izam edilmiş olan vereni mücadele heyetinin başında bulunmakta olan doktor Wiilıanı Kar, Amerikan Sıhhat işleri dairesine gönderdiği raporlarda
Alaskaya gönderilecek hastabakıcı hemşirelerin güzellerden intihap edilmemesini musiı.-an rica edip durmaktadır. Bu hususta kendisiyle görüşenlere doktor: «Bir kaç ay geçmeden buraya gelen biraz güzelce hemşireleri hemen kapışıyorlaı Bunun üzerine biz bunlara halef bulmak üzere uğraşmak mecburiyetinde kalıyoruz r diye şikâyette bulunmaktadır.
Mevcut istatistiklere nazarar Alaskada bulunan 15 ve daha yukarı yaştaki beyaz kadın!ar.r yüzde yetmiş beşi evlidir ki lu nispete Alaskadan mada dünyanın hiç bir tarafında tesadüf edilmemektedir Alaskada yalnız ev kadını ve hayat eşi eksik olmayıp devlet dairelerinde memure, hastanelerde hastabakıcı ve ticarethanelerde daktilo ve satıcı bayan du yoktur. Memlekette kadın nufusu azlığı alkollü içki veren yerlerin çok İyi İş yapmasına ve Alaskada fazla miktarda alkol sarfolunm asına müessir olmaktadır. Bu sene ilkbahartnda yapılmış olan İstatistiklere gor“ Alaskanm İthal ettiği isoirkdn İçkiler İçin ödediği bedel taze et. konserve et ve kümes hayvanatı için ödemiş olduğu bedellerin heyet! mecniuasnbUıı daha fazladır. Alaska eyalrti Sıhhat İşleri umum ınüdü-'ü doktor Albrecht de bazılar gibi Alaskada bar ve meyhanelerin çok lyl İş yapmasına Alacadaki mühendis. İşçi ve ambarc-olarak çalışmakta olan binlerce İnsanın evlenme imkânına malik olmayıp yalnız yaşamak mecburiyetinde bulunmalarının âmil olduğu kaııaatlndeoir.
Alaska eyaletinin son senelerde İktisap etmiş olduğu stratejik önem memleketteki kadın nüfusu azlığı dâvasının bir an evvel hallini zaruri kıldığından beyaz kadınların rağbetini arttırma hususunda faydası olur ümidiyle Alaska makamları şimdi Fairbanks ve Anchorage gibi Alaska kasabalarında modern ve konforlu inşaat yapmağa kalkışmışlardır.
Derleyen. B. A8SEL

Çalışma Bakanlığının kendi çalışma sahasına ait hangi kanunlarda ne gibi değiştirme yapmak lâzım geldiğini tetkik etmeğe başladığını, gelecek cevaplara göre tadiller yapılacağını yazmıştık. Yukarıda Çalışma Bakanı Haşan Polatkan, İşletmeler Bakam Muhlis Ete ile bir toplantıda görülüyor.
S'hlfe fl
ASSAM
’2 Ağustos 1959
'fkHLiKEU
37* .
HMtiP
E34İRKAÇ sene evveline ka-J==Tİ:ır tanınmış prodüktörleri kabiliyeti bakımından bir türlü tknâ edemlyen bir Fransız artist var Fakat sabır ve tahammülünü asla kaybetmediği için nihayet muvaffak oldu. Şlm dİ Ke.’ifornlyada. Rila, Jeane, Linda ve Ava gibi en belli başlt «glamour. Jar İçin tehlikeli bir rakip sayılan bu yıldız Corinne Calvet'dlr Bu muazzam başarıyı, Amerlkada bir tek film çevirdikten sonra elde etmiş bulunması da mühim mesele doğrusu.
Ajhj ismi Cürinne Dlbols'dır. 30 nisan 1925 te Pariste doğmuştur. çocukbıgundanberi, en bu-
Dünyada, Hollyuood kılar, aşk dedikodularına yataklık yapan bir şehir daha tasavvur edilemez. En mahrem taraılarivle olduğu E'bi matbuata akseden bu dedikoduların yarısı reklâmsa yarısı da hakikattir.
Kirk Douglas'la Evelyn Ke-yes’ten şüphelendiğini önüne gelene söylediği halde kimseyi inandıramamış; ı. Nihayet Kirk Douglas karısından ayrılıp Evelyn Keyes' le alenen gezip tozmağa başlayınca Bob’a herkes hak verdi.
Bundan bir kaç ay evveline kadar, Howard Dutf mütemadiyen Ava Gardner’in peşinden koşuyordu. Hattâ sırf sevgilisi nezdlnde sükse yapmak için Cadillac marka harikıılâde bir otomobil satın almıştı O sırada Ava’nın oturduğu villa yüksek bir bayırın kenarındaydı, tik gece sevgililer gıcır gıcır arabayla uzun bir gezinti yaptıktan sonra villâya dönmüştüler. Howard genç kadını arabadan indirip evl-
Vedâ busesinin en hararetli Anında müthiş bir gümbürtüyle İrkildiler. Frenleri İyi sıkılmayan Cadillac geri geri giderek yoldan çıkmış ve bayırın kenarındaki derin çukura yuvarlanmıştı. Bu İlk felâketten sonra zavallı Hovarclın karşısına bir de yakışıklı boğa güreşçisi çıktı. Beri tarafta Frank Sl-natra da var... Ava’yı elden kaçırmamak için yırtınıp duruyor. Fakat boşuna yırtındığının da pekâlâ farkın-
Ava Gardnerln «East Side. H’CstSIde» isimli filmden bir poru
Corinne ÇalvM hiç beklenmedik bir anda Hollyıvuod semasında parlamağa bavlıyan lıiı Fransız yıldızıdır. Kendilerini tamimiyle rakipsiz zannedenler bile şimdi telâşta.
yük gayesi yıldız olmaktı. Daha I on üç yaşındayken yarı çıplak kıyafetlerle üç kızkardeşinln ö-niînde dansediyor. onları hayretler içinde bırakıyordu. Müzik sesiyle uyanmak için, baş ucundaki radyoyu sabaha kadar açık bırakacak derecede musikiye düşkündü. Bu yüzden ailesi, onun güzel sanatlar akademisine girmek arzusunu memnuniyetle karşıladı. Heykel kısmına yazılan Corinne bir senelik çalışmadan sonra, heykellraşlara modellik yapmanın, heykel yapmaktan daha kolay olduğuna kanaat getirerek model oldu. î-ki Fransız filminde iki ufak rol alması bu devreye tesadüf ediyor,
Corinne Calvet gibi tiplerin her şeye rağmen meçhul v® sönük kalması mümkün değildir. Amerikalı kâşifler onu da bulup Hollywood’a götürmekle ge-
“ “ " - - -
ellemediler Annesi İngiliz olduğu için genç kız bu lisanı biliyordu zaten. İki aylık bir çalışma devresinden sonra da mü-kemnıelleştııdi
Kaliforniya)1 a indikten bir kaç gün sonra, bütün muhiti tesir altına almakla gecikmedi Onu futa'dan çok daha cazibeli bu-luyoflar. Hattâ ona «Aşk ilahesi» diye bir de isim taktılar.' Kory Calhoun. John Lund, Turhan Bey gibi kadın avcılığı ile
Corinne Calvct’ııiıı plâj kıyafetiyle bir resmi
tehlr edilince kurduğu bUViu hayâller hayal olarak kaldı. Bu arada boş durmayı da doğru bulmadığı için, Los Angelos'ıın en büyük moda mağazalarından birinde manken olarak çalışmağa başladı. Ahlâkı da vücudu kadar kusursuzdu. Haftada otuz dolarla başladığı İşinden üç ay sonra üç bin duîur kazanacaktı.
O sıralarda San Franslsko’da-kl uluslararası serginin hazırlıkları yapılıyordu. İmprezaryo Bllly Rosf, sergide göstereceği yüzme numaraları İçin en uş-gun kadın tipinin ancak Esmer VVllliams olacağına kanaat getir inişti. Yüksek ücretli bir anlaşma yaptılar. Sergi kapandıktan sonra genç kız tekrar Los Angelos'a dönüyordu. Fakat soyadı değişmişti. Çünkü Leonard Kovner isimli bir tıp talebesiyle sevişip evlenmişlerdi.
Onun rakipsiz bir yıldız utacağını ilk defa keşfeden . pto-duktör Jack Cummings'dlr. Fakat Esther mukavele tekliflerini nezaketle reddedl- . yordu. Ancak bir sene sonra onu Lh- Fy ak jj Uyar tilki Louls B far Mayer iknaa mu- "A, «.ıtlak oldu a, df. İfH
yaptılar. Erkek, onun yıldız olmasına katiyen taraftar değildi. Beriki de İlle olmak istiyordu Ayrıldılar. Bir müddet sonra Esther bir baloda Ben Gage I-simll bir radyo ropörtorü ile tanıştı. Aşk, bir anda İkisini de yıldırım gibi çarpmıştı. Hemen evlenip, balayı için Mekslkaya gittiler. Tam o günlerde orada da «Fiesta» filmi çevriliyordu.
ilk başarısı Mlckey Rooneyle oynadığı «Andy Hardy stepe out» (ilmindedir Bu film piyasaya çıktıktan sonra Metro tluld wyn Mayer stüdyolarına bin.erce mektup yağdı. Bütün dünya Esther WI1İlaras'a bayılmıştı. Yeni filmleri birbirini kovalamağa başladı. Van Johnson ve Spencer Tracy İle «Pilot J »e» «Deniz güzellikleri». «Balsız ay». «Evlenmek kolay... fakat...»
(Arkası 7 nci sahiledel

«On a Islandı filminde PeterLawford'la ve yalnız.
(Foto M.G.M.I
1 — Bütün yollu İpeklilerden yapılabilir. Renkler pembe, koyu veya açık mavi. Çizgiler beyaz. Ceketin tayyöre mütemayildir. Kollar japone. Beden nispeten bol ve dökük. Çok sıcak havalarda eeket çıkarılıp kolsuz ve yakası çok açık plâj kıyafeti de giyilebilir. 2 olmasına rağmen omuzlardan düğmelidir. Modelin en maştan bir blûz vardır. Ceketle bluzun altına arzuya
tipi daha ziyade eteğin üzerine — Ceket tayyör tipidir. Tamamiyle kolsuzdur. Tip itibariyle klâsik orijinal tarafı da bu büyük düğmelerle İliklerdir. İçinde yollu ku-yerlne göre pantaion da giyilebilir. Kumaş ketendir.
tf^ELMESİNİ dört, gitmesini de sekiz gözle beklediğimi! v3uyaz da son günlerini yaşıyor artık. İstanbullu olmıyan-lara, «Yazın gitmesini sekiz gözle beklemek» tâbiri belki de biraz garip gelecektir. Tıpkı maden ocaklarında çalışan mahkûmlar gibi, yazı Istanbulda geçirenlerin de bir gününü İki saymak çok yerinde olur doğrusu. Fakat bu biri iki sayma meselesi mahkumların bir an evvel hürriyete kavuşmasını sağlarken bizi de saatte yüz yirmi ile ölüme yaklaştırıyor. Yaz hayatından gelişi güzel bir kaç misal:
J-t'Jnnbıılda bir yaz geçirmek, dünvnnn suyu en bol
şehrinde çöl hayatı yaşamaktan farksız 2 — Durakların yüz de doksanı gölgeden mahrum olduğu İçin, otobüs, tramvay bekllyenlerl vasıtaya blnlnceye kadar güneş, bindikten sonra da diğer yolcuların tekmesiyle dirseği çarpacaktır. 3 — Asfaltta yürüyenler, ayakkabılarının pençesini caddenin katranına yapışmaktan kurtarmağa muvaffak olsalar bile, pan-talonlarmm paçasını zifte bulaştırmamak çaresini asla bu-lamıyaçakları için ya lekeciye abone olacaklardır, yahu da
Adnan Tabir ıcl saht(ede)
(Arka*
AKSAM
e»Hr» T
12 Ağustos 1050
Mahkeme Koridorlarında
Hacıların ardından göz yaşları döküyorum!
Orta boylu, tombalak göv-1 — Ağzına sağlık. Namaz-
deli, göbeği kubbeli, çember lavdan sonra dua ederken sakalı kırçıllaşmış, giyinişi beni de unutma. Sevaba gi-t>rta hallice bir zat doksan1 rer&ln.
dokuzluk teşbihini şıkırdata-1 — Şirin davayı anlatacak-
rak mütevekkil bir edâ Ue tın? __................... t a_
koridorda dolaşıyor, arada bir duraklayıp mahkeme kapılarını, tavanları gözden geçiriyor. Kendisine yaklaştığımızı görünce durdu, âşinâ bir çehre arıyormuş gibi hepimize dikkatle baktı. Bizim kasketli delikanlı usul, erkân, dairesinde evvelâ kandilli bir temenna çaktı, sonra sağ elini göğsüne bastırdı:
— Selâm ü nal eyküm, efendi baba.
Selâma aynı şekilde mukabele etti:
— Ve aleykümselâm, efendi oğlum. Seninle evvelce bir yerde görüşmüş müydiik acaba?
—Herhalde tramvaylarda, otobüslerde karşılaşmışladır. Sizin yüzünüz de bana hiç yabancı gelmiyor. Burada birini mi bekliyorsunuz. yoksa mahkemede işiniz mi var?
Gürültülü bir besmele çekip kanapeye oturdu ;
— Kusura bakmayınız, demindenberi ayaktayım, dolaşmaktan yoruldum, biraz oturayım bâri.
— Otur, efendi baba. Dinlen de rahat konuşalım.
— Efendim, şimdiye kadar bu kapılara hiç işim düşmediği için gidişatını bilmiyorum. Mahkemenin kapısı ne zaman açılacak acaba? Duvardaki kâğıda baktım, bizim adımızı dördüncü sıraya yaz mışlar.
—Üzülme, efendi baba. Biraz sonra açılır mahkeme.
Sormak ayıp olmasın anıma dâvanız nedir?
Daha sinirli parmak hareketleriyle teşbihini şıkırdatarak öksürdü, gırtlak temizledi:
— İnsanın şeytanı gene insandır, derler. Hakikaten de öyledir. Dünya yüzünde günah işlemekten çok korkarım. Bütün gayretim, ahretimin mâmur olması için şu fâni dünyada fenalıktan, günahtan sakınmaktır. Allahın emirlerini yerine getirmek için yaşıyan bir insanım, Şimdiye kadar bir vakit namazımı bile kazaya bıraktığımı hatırlamıyorum.
Sustu, başını önüne eğdi, cezbeye tutulmuş gibi mırıldanarak bir müddet sallandıktan sonra derin derin 1-çini çekti:
— ömrümde bir tek arzum kaldı. Onu da yerine getirmeden ölürsem gözlerim arkada kalacak.
— O arzun nedir .efendi baba?
Tazallümkâr bakışlarla bir daha göğüs geçirdi:
— Aaah. efendi oğlum! Sen de Müslüman evlâdı ol-, duğun için boy şeyleri bilir-j sin. Hic olmazsa ömrümde bir defacık Hac farizasını yerine getirmek istiyorum. Aslına bakarsan yedi defa gitmek lâzım amma benim ona kudretim yok. Bir defasına da razıyım. İnşallah bu arzuma da nail olurum.
— İnşallah efendi baba. Mademki o arzu senin irine doğmuş, bir ffün nail olursun.
— Yaa, oğlum. Her sene bu zamanlar içime üzüntüler çöküyor. Kâbei şerife giden hacıların ardından göz yaslan döküyorum: «Hev Allahım, izin ver de bir gün şunlann arasına ben de katılayım.» dive valvarıyorum. Baksana, sakalımı bile hazırladım, senelerdenberi fırsat gozlüvonam. Hacce gitmek zor bir iş değil amma yol masarifi çok tutuyor. Dişimden, tırnağımdan arttırarak para biriktiriyorum. İnşallah ömrüm vefa eylerse günün birinde hacı kafileleriyle beraber beni de uğurlarsın. Zaten bunun için yaşıyorum. Hacce gidip geleyim, konu komşu bana: «Hacı Niyazi efendi» desinler, bunu kulağımla
ölsem de gam yemem.
— Onu da duvarsın inşallah. efendi amca. Ben de du-• ederim.
duyduktan sonra w - iten. Ren
2
— Çok sinirli olduğum için o meseleyi ağzıma alıp konuşmak istemiyorum. Aman
günaha girmlyeyim, elimden dilimden bir fenalık zuhur etmesin diye çırpınırken şu iblis herifin yüzünden bir günah işledim. Günün birinde kısmetim açılır da Hacce gidersem sırtımdaki o günah Ue Kâbel şerife nasıl yakl aşa cağım, diye düşünüyorum, üzülüyorum.
— O adam ne fenalık yaptı sana?
— Onun yaptığı fenalığı rüyamda bile görseydim kendimi yataktan dışarıya atardım, bir daha gözümü yummazdım. Hınzır herif tramvayda gelip de yanıma oturmaz mı?
Ce. Re.
(Sonu yarın)
Fransız donanması
(Baştarafı 5 inci sahifede) Torpido muhripleri, denizaltılar
Şimdi torpido muhrivlerina geçelim. Kâğıt üzerinde on muhribimiz vardır. Fakat beşi İş görecek haldedir, bunların da uçaksavar tertibatı noksandır. Beş muhripten dördü, kruvazörlerimiz yaşında eski Alman gemisi, beşincisi de eski İtalyan gemisidir. İtalyadan alınan üç gemi daha varsa da bunlar sl-I lfthlandınlmamıştır, tkl gemi de yaş haddini doldurmuştur.
' Torpido bakımından daha fakiriz. Elimizde Alınanlardan aldığımız beş gemi vardır. Bunlardan yalnız İkisi İşe yarar.
Denizaltı filomuz yok gibidir. Elimizde modem denizaltı olarak yalnız Alınanlardan aldığımız (Ü 25. 18) vardır. Bunu în-gillzler ödünç olarak vermişlerdir ve bozan tecrübe yapmak İçin isliyorlar. Bundan başka 8 denizaltı vardır. Fakat bunlar İşe yarayacak gibi değildir.
Himaye gemisi olarak 6 fre-gat ve Amerikalıların verdiği 3 gemi vardır, daha 6 gemi teslim edilecektir. Bu suretle yekûn 15 oluyor. Fakat bunlar yolsuzdurlar, bugünkü ihtiyaçlarına uygun değildirler.
İşte bütün donanma bundan İbarettir. Mütebaki gemiler, mayn tarayıcı, avlzo. karakol gemisi gibi küçük sefinelerdir. Bunlar, vazifeleri mühim olmakla beraber, açık deniz yollarının müdafaasında rolleri yoktur.
Donanmamızın bugünkü hail açık surette bu dur. endişe vericidir. ve her sene fenalaşacak t ir. Yedi sene müddet yeni gemi İnşa edilmezse Fransız donanması kaini i yataktır
BULMACA
i 3 S 4 a * 1 8
- T
I ı ■ I I
• 11 ı ■
- ■ 1 1 1 1 I ı ı ra
M I BH
■ UN
an
- 1 1 81 1
1 1 1
Soldan çatı: 1 — DeglgUrnıe. 3 — Alt - MUkenımel. 3 — Cin yakan. I — Bıb'llk bıcafın lutulacak yeri. B — Avadanlık. B — Hiddetli, 7 — Temi eOaei aanat • Hlsaeime. 8 —Teral yüzdeki leke - Basına «i» geline tamamlama. B — Bir kadın inml - Nisanın bas>, 10 — Emanetler.
Yukandan aşağıya 1 — Zlraatte kullanılan bir cini makineler. 2 — Hint prenıl - Menfaat, 3 — Merhamet etmek - Tersi yokluk İfade eder,4 — Teral m İlanlardır - Biçarenin bası, 5 — Vekâleten dcfıi. (> — Mutaauaıp-lik mesleği, 7 — Bir Auunu - Teral nlmellerdlr, 8 — Göze! lemeel - Kumarda
GEÇEH BULMACANIN HALLİ
Soldan Mâ* 1 — ikramiye, 3 — SantonUç. 3 — Tutan. Cl, 4 — İçim. Bel, 5 — Fukara. 0 — Ak. Macar. 7 — DahakaU. 8 — EUkelIk. 9 — 1*1. Bay.
Yukarıdan aşağıya: 1 — latlfadell. — Kauçukalct. 3 — Ralık. Hile. — Alamamak. 5 — Man. Rnkeb.
— in. Haralar, 7 — Yüce, Atiye.
— Eçllarık.
Vahşi Afrika
(Baştarafı 4 üncii rahllcdci
bir bakışla bana ve Maria'yâ korkak korkak bakmaya başladı. Maria benim vc hiç bir kimsenin müdahalesine İmkan vermeden Zata’yı arkada bırakarak meydana doğru yürüdü.
O anda Maria'nın boğuk bir feryadını İşitince peşinden koştum ve önümdeki feci manzara karşısında donakaldım. Ma-ria’yı bu kanlı topraklar üzerine yıkıldığını gördüğüm zaman, asabım birden katılaştı ve kendime geldim.
Sesim birden değişmişti. Sanki başkasının sesi idi. Hemen Bombo'ya, otomobille Beira'yn giderek doktor, hemşire ve hasta arabası beraber getirmesini söyledim. Zata’ya da Bombo'ya en tasa yoldan otomobil yolunu göstermesini ve kabilesinden adamları çağırmasını söyledim. Daha sözümü tamamlamamıştım, Borabo bu yeril çocuğunu önüne katarak yürümeğe başladı. Ve her İkisi de bu suretle ortadan kayboldu.
İşte burada, tamamen yalnız zavallı Maria'nın bitap vücudu kollarımın arasında ve şu feci manzara gözümün önünde olarak kalmıştım.
Bu meydanda otlar ve çâlılar dümdüz olmuştu ve Blllin vücudundan kopmuş olan kafası, büyük yeşil ve haki bir tepsinin üstüne konulmuş gibi İdi. Vücudunun diğer parçalan ve kopmuş olan ve hâlâ çlameli olan bacağının biri etrafa serpilmişti. Öteki bacak ve gövde bir kanlı lıamur haline gelmiş ezilmiş ve Mutonl’nln yine parçalanmış gövdesinin yanında idi. Muazzam miktarda karıncalar ve -haşarat tu tamlı ziyafete konmuştu.
Ben bu manzaradan gözümü bir türlü ayıramıyordum. O şen arkadaşım BU1 en nihayet fil avlanma merakının bu şeklldo feci bir kurbanı olmuştu. O anda Maria'nın vücudu da kollarımın arasında titremeğe başladı. Bu acı manzara karşısında kuvvetim daha fazlalaşmıştı. Birden Maria'yı buradan kaldırarak diğer bir yere yerleştirmek İmkânını arıyordum. Ağaç yapraklanılan yaptığım yumuşak bir yer döşeğine yatırdım.
Böyle bir muhitte ve fecaat karşısında bir vaktinden evvel doğum karşısında bulunuyorduk. Doktorun gelmesi de aşağı yukarı bir buçuk İki saate bağlı İdi ve eğer yol yine yıkılmış bir ağaç gövdeslle kapanmamış İse.. Ne yapabilirdim ve evvelâ neye başlamalıyım diye düşünüyordum.
(Arkası var)
Modem deniz kızı
(Baş tarafı 6 ncı sahifede)
Son filmleri: Frank Sinatra Be «Take me out of he bal)», Red Skelton'la «Neptunnc's Daughter» Van Johnson’la «Du-ehesse of İdao». Willlam Porcel' le «This Time for keeps». Peter Lawford'Ja «On a tsland Wlth you.» Şimdi de «Muslc on the Water» İsimli teknlkolor bir (Um çeviriyor.
Esther Wllllûms1a kocası şimdi Acapulco'da büyük bir ötede, Mlchigan'da lüks bir lokanta işletiyorlar. Kazançları mükemmelin çok üstündedir. Esther, son günlerde yazdığı «Balık olmak İster misiniz?. İsimli kitaptan da dünyanın parasını kazandı.
Renkli yapağı satışları
Son günlerde yeril fabrikalar piyasadan renkli yapağı satın almaya başlamışlardır. Yeril fabrikatörleri böyle harekete aevkeden âmil, renkli yapağıların beyaz yapağılara nazaran daha ucuz olmasıdır. Diğer taraftan beyaz yapağıların da İhracına devam edilmektedir.
Başta Amerika. İtalya, Suriye ve Macaristan olduğu halde bugüne kadar dış memleketlere 4 milyon kilo beyaz yapağı satılmıştır. Renkli kiril yapağıların flatf 220 - 205, beyaz yapağıların flatl ise randımana göre , 250 - 280 kuruş arasındadır.
Göz MiifekassıSt
Dr. Ce nil Görür
L'agaloZlD Nuruosmanlye caddesi Alay Apartımanı Pazardan oaşka net gun saat 14 ten 18 e kadar Telefon- 79051'
Mevsim sonu
(Kaştarafı « ncı »hilede) pantalonsuz gezeceklerdir. 4 — Bu muazzam şehirde bardakla su satılmaz. Hepsi kapalı şişedir. Koca şişenin parasını verdikten sonra, yarısını İçip, yarısını bırakmak günah. Hepsini İçince de gelsin mide fesadı, gitsin soğuk algınlığı. 5__Nakil vasıtalarında yer bulabilmek meselesi. Türkçe e-
tauı gibi tarihe karıştı artık. « — Mamafih akıl ve bünye muvazenesine güvenenler vapurların tentesiyle, vagonların damında pekâlâ oturabiliyor... Vesaire.,. Vesaire...
Böyle olduğu halde, İstanbul şehrinin yazlık dertlerine zerre kadar ehemmiyet vermlyen vatandaşlar da yok değil. Bu geniş yüreklilerin, bu gamsızların kadın vatandaşlar olduğunu ilâveye lüzum yok. Kendilerini modanın canavar doymazlığına öylesine kaptırmışlar k1, ne sıcağın farkındalar, ne de soğuğun... Hele kol but felsefesi bakımından yaz mevsimi onlar İçin biçilmiş kaftan... Bir manavın meyvaiarını teşhir etmesi cemiyet hayatı zaviyesinden meşrû oluyor da, onlarınki niye olmasın? Amma, dört taksim iiç buçuk nispetinde açığa vurulan güzellikler karşısında, gözü kararanlarla başı dönenler oluyormuş... Varsın olsun... İlgili makamlar buna da çare buldu. Mürekkepli tabancalar yol-1 da... Buluş hiç de fena değil... Fakat bu mürekkeple, şehrin ona caddelerini plâj yahut sayfiye zanneden kadınların suratını boyasak daha İyi olmaz mı?
Maliye Bakanlığından
Merkez ve mülhakat mallyr daireleri İhtiyacı Kin (28000» adet CarlftMunenln baskı ve cilt işi ı2JS0) swyüı artttnna. eksiltme ve İhale kanununun 41 İnci maddeci mucibi net açık eksiltmeye çıkarılmıştır
1 — Muhammen bedeli (73ft?> Uradır.
2 — Muvakkat teminatı (554) lira (40) kuruştur.
3 — Şartnamesi An karada Maliye Bakanlığı Levazım ve Kıymetli Kâğıtlar Müdürlüğü İle fstanbul’da Beşlktaşta Maliye Basılı Kâğıt Ambarları Memurluğunda^ ve müsveddeleri îs-tanbulıln. Basılı kâğıt Ambarları tncmuriuğnnda RdrulrtjJJır
4 — Eksiltmesi 4/9/1950 cuma günü saat 15.30 da Ankara-da Maliye Bakanlığı Levazım ve Kıymetli kâğıtlar Müdürlüğünde toplanacak Komisyonca yapıl Adak tır.
5 — İsteklilerin 2490 sayılı arttırma, eksiltme ve İhale kanununun 2 ve 3 üncü maddelerinde pazılı belgeler ve muvakkat teminat makbuzu, şartnamenin 4 üncü maddesinde yazılı belgelerle birlikte belli gün fe saatte Komisyona müracaatları Hân olunur. (11258)
Aşk hikâyeleri
(Baş tarafı 6 ncı sahifede) nuşan Jennlfer Jones:
— Hemen gel. Sana çok mühim bir şey söyllyeceğlm.
Mühim bir şey. belki de o gece gidecekleri toplantıda genç kadının giyeceği elbisedir. Her neyse. Davld müzisyenlere: «Bana on dakika müsaaden demiş. «Çabucak gidip dönerim.» Evet, çabucak gitmiş, fakat üç gün sonra dönmüş.
Sewart Grangerle «Sarışın Bomba* dedikleri Betty Hutton arasındaki macera hem kısa sürdü, hem de kanlı oldu. Bir akşam 6te-wart. Betty’nln evine giderek kendisini yemeğe davet etmeğe geldiğini söylüyor. Halbuki henüz bu derece samimi değiller. Genç kadın kabul etmek İstemiyor. Öbürü de İnadına balta. Nihayet •Sarışın Bomba» nın kafası kızıyor. Setvart’ın burnuna okkalı bir yumruk. Zavallı adam kanlar İçinde ter» yüzü dönerek evinin yolunu güç belâ tutuyor, şimdi Betty, Ann Sothern’ln eski kocası Robert Sterllng’ie fazla sıkı fıkı.
Yvonne de Carlo, erkeklerden ziyade kendine âşık. Yalnız bir aralık Slcllyalı Glullano'ya da gönül verdiği söylenmişti. Hattâ onunla görüşmek İçin geçen sene bütün yaz mevsimini Sicll-yada gtçlrdlğl zannediliyor. Şimdi de onun matemini tuttuğu rivayeti çıktı.
Ollvla de HavlUand aşk oyunlarında hayli hamarat. Bir vakitler Brlan Aherna İçin yanıp tutuşuyordu. Kız-kardeşl Joan Fontalne bu adamla evlenince kıyametler koptu. Darıldılar. Sonra Ollvla «raslyle Jack Wlt-ney’l. Jlmmy Stewart'ı, John. Huston'u tecrübe etti. Netice hep menfi. Nihayet Mar-cus Ooodrlchle anlaşıp evlendiler. Adam, kendinden biraz yaşlı ama, rivayete göre çok mesutmuşlar.
Konya Gazeteciler Cemiyeti
Konya (Akşam) — Şehrimizde kurulan Gazeteciler Cemiyeti, gayelerinin tahakkukuna doğru bir adım olmak üzere bütün Konya aydınlarının İştirakiyle Halkevi salonunda bir çaylı toplantı tertibetmlşlerdlr.
Konyanın en başta gelen memleket dâva ve meseleleri görüşülerek bir karara bağlanmıştır.
Toplantı geç vakte kadar samimi bir: hava İçinde geçmiş. Konya milli oyun ve sazlarını muta akıp dana müziği devam etmiştir.
Maliye Bakanlığından
Merkez ve mülhakat maliye daireleri İhtiyacı İçin (376.000) adet koçanlı cildin baskı ve cilt İşi 2490 sayılı arttırma, eksiltme Ve İhale kanununun 31 inci maddesi mucibince kapalı zarf usullle eksiltmeye çıkarılmıştır.
1 — Muhammen bedeli (1C4.600) liradır.
2 — Muvakkat teminatı (6480) liradır.
3 — şartnamesi Ankarada Maliye Bakanlığı Levazım ve Kıymetli Kâğıtlar Müdürlüğü Ue lstanbulda Beşlktaşta Maliye basılı kâğıt ambarları memurluğunda ve nümunelcrl İstanbul basılı kâğıt ambarları memurluğunda görülebilir.
4 — Eksiltmesi 5/9/1950 Salı günü saat 15.30 da Ankarada Levazım ve Kıymetli Kâğıtlar Müdürlüğünde toplanacak komisyonda yapılacaktır.
5— İsteklilerin 2490 sayılı arttırma, eksiltme vc İhale kanununun 2 ve 3 üncü maddelerinde yazılı belgeler ve muvakkat teminat makbuzu ve şartnamenin 4 üncü maddesinde yazılı belgeleri muhtevi kanunun tarifatı dairesinde tanzim edecekleri teklif mektuplarını eksiltme saatinden bir saat evveline kadar komisyona vermeleri ilân olunur. (11262)
Şartnameleri Divanyolunda Belediye merkez binasındaki Zabıt ve Muamelât Müdürlüğünden alınacak veya göıölecektir.
İhale 7 Eylül 950 perşembe günü saat 14.30 da Belediye merkez binasında müteşekkil Daimî Komisyonda yapdaeuktır.
İsteklilerin İlk teminat makbuz veya mektubu 950 yılı Ticaret Odası vesikası İle birlikte ihale günü saat 14 30 da Daimî Komisyonda bulunmaları lâzımdır. (İ1485>
Tehlikeli bir rakip
İstanbul 1. ci icra Memurluğundan
960/415
Borcun temini İçin mahcuz açık arttırma suretiyle satışına karar verilmiş olan 292 lira 40 Krş. kıymetinde 2 Top 88 metre İtalyan malı poplin (muhtelif desende) satışa konularak 5.9. »50 salı günü saat 14 te Yeni postahane elvan Aşır Efendi cad. Katırcıoğlu Han No. 18 de alenen satılacaktır. Satış tutan tahmin olunan kıymetlerinin yüzde 15 İni bulmadığı takdirde 2 n-cl satışa bırakılarak 7.9.950 peışembe günü aynı mahal ve saatte en fazla arttırana peşin para İle İcra, İflâs Ka. 112 lift 122 cl Mad. hükümlerince satılacağı liflin olunur. (11551)
tanınmış kimseler hemen genç tazı kovalamağa başladı. Fakat bunlar neticesiz hamlelerdi. Co-rlnne'ln gözü hiçbirisini tutmuyordu. Nihayet Bur t Lancaster, Claude Ralns ve Paul Henreld İle «Rope ot San d» filmini çevirdiği sLrada John Bromfleld İsimli genç bir artistle tanıştı. Delikanlı, meşhur romancı Lou-ls Bromfleld'ln yeğeni İdi.
Pek kısa bir zamanda sevişip
evlendiler, şimdi mesai dışı vakitlerini başbaşa vererek evlerinde geçirmeyi, kalabalık toplantılara tercih ediyorlar.
Bundan bir kaç ay evvel Co-rinne calvet bir otomobil kazası geçirmişti. Bu korkunç hâtıra aklına geldikçe:
— Allah gençliğime, güzelliğime acıdı da kurtuldum. Yoksa ölüp gitmek İşten bile değildi, diyormuş.
Hafif atlatılan bu büyük kazadan şimdi çenesinde belli belirsiz bir yara İzinden başka bir şey yok.
İkinci film olarak Oorlnne.John Ford’la beraber «Front and Çenter» İsimli filmi çeviriyor. Gelecek sene de Fransada WallİB
hesabına «The glrl from Folles Bergâre» İsimli bir çevirecektir.
Corlnne Calvet'nln her muvaffakiyeti, kendilerini mamlyle rakipsiz addeden da Damell, Jeane Russel.
the film
Bakırköy Kadastro Müdürlüğünden
Yeşilköy Ümraniye mahallisinin kadastrosu İkmal edilmiştir. Hazırlanan askı cetvelleri Bakırköy Zeytinlik mahallesi Ek-rembey sokak 23 No. da müdürlüğümüz koridoruna İki ay müddetle asılmış olup evrak ve paftaları dairemizde alâkalıların teklifine açık tutulmaktadır.
Bu milddet İçinde ilgili mal sahiplerinin tahdit ve tesblt işlerine karşı bir İtirazları varsa evrakı müsbitelerlyle birlikte müdürlüğümüze müracaatları 2813 sayılı Kadastro kanununun hükümlerine göre İlân olunur. (11497)
İzmir Belediye Başkanlığından
1 — İsmetkaptan mahallesinde Gazi bulvarında Belediyeye alt 34 ada 5 Ye 0 parselden müfrez 48o metre karelik arsa üzerinde bir sene İçinde bina inşa ve İkmal etmek kay-dlle kapalı zarflı arttırma İle satılacaktır.
Muhammen bedeli 33600 lira ve geçici teminatı 2520 liradır. İsteklilerin 2490 sayılı kanunun tarifatı dairesinde ba-nrhyacakaln teklif mektuplarını ihale tarihi olan 1/9/95C cuma günü saat 10 a kadar encümen başkanlığına vermeleri ve İhalesinin de aynı günde saat n de yapılacağı ilân olunur. (11305)

yeni ta-Lln-Rlta
Hayworth ve Ava Gardner gibi yıldızlarda bir nevi darbe tesiri yapıyor. Bu darbe, öldürücü de olabilir.
Konyada azılı iki hırsız yakalandı
Konya (Akşam) — Konya ve İlçelerinde bir çok dükkân, ev, cami soyan meşhur hırsız ve yankesicilerden MalatyalI Hüseyin Şaşmaz ve Maraşlı Ali Rıza, uzun müddet takip edilmesine rağmen bir türlü ele geçirilememişti. Bu İki azılı hırsız, yine Konyada bir dükkân soyarken emniyet tarafından suç Üstll yakalanmış, adalete teslim edilerek tevkif edilmiştir.
Almanya ile telgraf ve telefon muhabereleri başlıyor
Almanya İle Türkiye arasındaki telefon ve telgraf muhaberatı 1939 yılında harbin başla-maslyle kesilmiş olup o zamandan beri de açılmamıştı. Bu hususta bir müddetten beri yapılan temaslar ve hazırlık çalışmaları neticelenmiş oiup şimdiki halde yalnız Frankfurtla İstanbul arasında olmak üzere telefon ve telgraf muhaberatına dün sabahtan İtibaren tekrar başlanmıştır.
Maliye Bakanlığından
Merkez ve mülhakat maliye daireleri İhtiyacı İçin (5.3S3C-OO' adet cetvel ve formülün baskı İşi 2490 sayılı arttırma, eksiltme ve İhale kanununun 31 inci maddesi muctblnce kapalı zarf usulü Ue eksiltmeye çıkarılmıştır.
1 — Muhammen bedeli (10 336) lira (20) kuruştur.
2 — Muvakkat teminatı (715) lira (28) kuruştur,
3 — Şartnamesi Ankarada Maliye Bakanlığı Levazım ve Kıymetli Kâğıtlar Müdürlüğü İle lstanbulda Beşıktaşta Maliye basılı kâğıt ambarlan memurluğunda ve numuneleri İstanbul basılı kâğıt ambarları memurluğunda göriilebllir.
4 — Eksiltmesi 6/9/1950 Çarşamba günü saat 15.30 da Ankarada Levazım ve Kıymetli Kâğıtlar Müdürlüğünde toplanacak komisyonca yapılacaktır. ,
5 — isteklilerin 2490 sayılı arttırma, eksiltme ve İhale kanununun 2 ve 3 üncü maddelerinde yazılı belgeler ve muvakkat teminat makbuzu ve şartnamenin 4 üncü maddesinde yazılı belgeleri muhtevi kanunun tarifatı dairesinde tanzim edecekleri teklif mektuplarını eksiltme saatinden bir saat evveline kadar komisyona vermeleri İlân olunur. (11260i
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasından
19 ve 21/4/1950 tarihli «Cumhurlyet> Ut 20 ve MM/1950 tarihli «Akşam» gazetelerindeki İlâna ektir.
Suriye Maliye Bakanlığının Tetnmus 1950 tarih ve 1342 sayılı kararı mucibince:
1—1 Nisan 1947 tarihinde çıkarılan ve üzerinde sürşarj olarak Suriye Cumhuriyeti armasını taşımayan 25; 50 ve 100 Suriye liralık, banknotları için tebdil mühleti 37 temmuz 1950 perşembe sabahından 29 Ağustos 1950 salıya kadardır
2 — 585 numaralı ve 23/3/11950 tarihli kararnamede tasrih edilmiş olan 50 ve 100 Suriye liralık banknotlar İçin ««Bods de caisse» 1er dahil), bu mühlet 27 Temmuz 1950 perşembe sabahından 20 Eylül 1950 Çarşamba’ya kadar uzatılmış olduğu öğrenilmiştir.
İşbu banknotlardan memleketimizde bulunanların mezkûr kararla tanınmış olan haklardan faydalandırılmak üzere, makbuz mukabilinde bankamız şubelerince de tesellüm edilmekte olduğu bildirilir. (11450)
I İSTANBUL BELEDİYESİ ILANLaRi|
Tahmin bedeli İlk teminatı
Lira Kuruş Lira Kuruş
7000 00 625 00 Karaağaç Müessesesl İçin 1 adet İki tekerlekli yang'n söndürme motopompu mübayanst,
3762 00 282 15 Numunesi veçhile 825 «.iti sokak lâvhası yaptırılması,
3438 30 257 87 Bu yük dere Bahçe Kn i türleri İstasyonu sulama tesisatının tamirinde kutlanılmak üzere lüzumu olan 9 kalem malzemenin satıh alınması.
Talimin bcdellerlle ilk teminatları yukarıda yanlı maV
zeme açık eksiltme suretilc satın almaacktır.
Sahlfe 8
AKSAM
22 Ağustos 1950
SÜMERBANK
Vadeli ve vadesi* tasarruf mevduatı 2.11.1950 Çekilişi ikramiyesi 18,500 liradır
30 EYLÜLE KADAR
En as 100 liralık hesap açanlar aa keşideye katılırlar. Bu hesabın çekiliş tarihine kadar İdamesi lâzımdır.
Her 100 Ura için ayrı bir kur'a numarası verilir. İkramiyelerin vergisi bankaya aittir.
St .VIERBANK mevduata en yüksek faizi vermektedir. Şube: Galata, Bankalar caddesi.
A j ans: Bahçe kapı Yeni postahane caddesi. (11529ı
AMERİKA — AKDENİZ ve TÜRKİYE arasında
İstanbul fırıncılarına İstanbul belediyesi hududu dahilinde ekmek ve tiranca la kooperatifi kaydı 23/8/950 çarşamba günü akşamına kadar devam edecek 24/8/950 Perşembe günü İdare heyeti teşekkül edeceğinden alâkadarların saat ıı de cemiyet merkezinde bulunmaları rica olunur. 21/8/1950.
IIaş İ M GÜREL
B. E. A. İngiliz uçak şirketi tarafından Londradan gönderilmiş olan kürk mantoma alt 30/12/949 tarih ve 2600 sayılı ordino kaybedilmiş olduğunn-dan hükmü olmadığını İlân e-derlm.
kimse arzetmlş
15 günde bir muntazam posta YOLCU ve EŞYAYI TİCCARİYE
NYHORN vapuru
25 Ağustosta beklenmekte.
29 Ağustosta PİRE, NAPOLİ, KEVYORK. FİLADELFİYA ve BOSTON *a hareket edecektir.
BENGAZı vapuru
2 Eylülde beklenmekte,
4 Eylülde SELANİK. PİRE, NAPOLİ. CENOVA. NEVYORK. FİLADELFÎA ve BOSTON'a hareket edecektir. Yolcu ve eşyayl ticcatiye kabul edeceklerdir.
Türkiye Ümuml Acenteleri
Antalya Umumi Nakliyat T. A. Ş.
Tel; 24220 Sirkeci, İstanbul. Seviş vapur acenteliği
Maliye Bakanlığından
Merkez ve mülhakat maliye daireleri İçin (82.800* adet defterin baskı ve cilt İşi 2490 sayılı artırma, eksiltme ve ihale kanununun 31 inci maddesi mucibince kapalı zart usulü ile eksiltmeye çıkarılmıştır.
1 __ Muhammen baskı ve cilt işi (51.610) Uradır.
2 — Muvakkat teminat (3.830ı lira (50) kuruştur.
3 - Şartnamesi Ankarada Maliye Bakanlığı Levazım ve Kıymetli Kâğıtlar Müdürlüğü İle İstanbulda Beşiktaşta Maliye basılı kâğıt ambarları memurluğunda ve niimuneleri İstanbul basılı kâğıt ambarları memurluğunda görülebilir.
4 - Eksiltmesi 4/9/1950 Pazartesi günü saat 15,3o da Ankarada Levazım ve Kıymetli Kâğıtlar Müdürlüğünde toplanacak komisyonca yapılacaktır.
5 _ İsteklilerin 2490 sayılı arttırma, eksiltme ve lhalo kanununun 2 ve 3 üncü maddelerinde yazılı belgeler ve muvakkat teminat makbuzu ve şartnamenin 4 üncü maddesinde yazılı belgeleri muhtevi kanunun tarlfatı dairesinde tanzim edecekleri teklif mektuplarını eksiltme saatinden bir saat evveline kadar komisyona vermeleri ilân olunur. (11259)
İLAN
1 — İstanbul As. Basımevine 200 lira aylık ücretle (eline 142 lira geçer) bir foto çinko ustası ve 100 lira aylık ücretle (itası 79 lira) iki dizici ve 100 lira aylık ücretle (itası 79 hra) bir kapıcı alınacaktır.
2 — Aşağıda yazılı evsaf ve şartlan haiz İsteklilerin 4/Eylûl/195Q günü zevaline kadar ellerindeki vesikalarla birlikte basımevimlze müracaat ederek sıra numarası almaları
3 — 5/Eylûl/1950 salı günü saat 10 da sınavları yapılacağından sıra numarası alanların hazır bulunmları ilân olunur
Aı Türk tabaası olmak.
B) Askerliğini bitirmiş olmak.
C) Bir dilekçe ile müracaaf etmek.
D> Hukuku âmmeden mahrum olmamak.
Eı Devlet için muzır teşekküllere mensup olmamak.
J> Akli ve bedeni ârızası ve hastalığı olmamak.
H) Yapacağı işin ehli olduğuna dair çalıştığı yerlerden bonservis ve fen vesikası getirmek.
İ) Sınavda muvaffak olanlar basımevince istenilen noter taahhüt senedi ve sair evrakı vermek.
4 — Foto çinko ustalığına istekli olanlar ayni zamanda renkli işleri çekecektir.
5 — Kapıcılığa isteklilerin yüz kızartıcı en küçük suy-l hail
olmıyacaktır. (11547 _ 3743)
İstanbul levazım Amirliği ilânları
I İstanbul 2 nel İcra memurluğundan: 950/190
İzale! şuyu suretile paraya çevrilmesine karar verilen ve ta marnına (27.400 yirmi yedi bin dört yüz Hra kıymet takdir olunan Beyoğlunda Şehit Muhtar mahallesinde Sakızağacı sokağında kâin 34 No. lı apartı-manın tamamı açık arttırmaya ' çıkarılmış olup 29/8/1930 tariflinden İtibaren şartnamesi herkesin görebilmesi İçin daire divanhanesine talik edilecektir. Satış peşindir. Müşteriler muhammen kıymetin yüzde yedi buçuğu nlsbetinde pey akçesi ve yahut Milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri ıcabeder. Müterakim vergilerle tellaliye rüsumu hissedarlara, 20 senelik taviz bedeli ve ihale pulu müşteriye aittir. Gayri menkul kendisine İhale olunan müşteri derhal veya verilen mühlet içinde parayı vermezse İhale kararı feshedilir ve kendisinden evvel en yüksek teklifte bulunan
olduğu bedelle almağa razı olursa ona ihale edilir o da razı olmazsa veya bulunmazsa hemen 7 gün müddetle arttırmaca çıkarılır. Her İki halde bl-Irlncl İhale edilen müşteri İki ihale arasındaki farkdan ve diğer zararlardan mesuldür, .ihale farkı vç geçen günlerin lalzl ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairece tahsil olunur.
I İşbu apartıman 8 metre cep, heli. 36 metre arz üzerine arkada dar bir aralık bırakılarak ’ 88.5 seksen sekiz buçuk metre 'sahada inşa edilen zemin kat ile birlikte beş kat, beden duvarları kârgir. bölme duvarları kısmen kârgir. kısmen ahşap ve bağdadi sıvalı. döşemeleri ve merdivenleri ahşap, cephesi sıva, çatısı ahşap. Marsilya kiremit örtülüdür. Elektrik, ter-kos, havagazı tesisatı vardır.
ZEMİN KAT: Demir sokak kapısından girilince iiç mermer kaplama basamakla çıkılıp mermer bir taşlığa varılmaktadır. Bu katta bir kapıcı odası ve İki oda, bir mutfak, bir heladan. müteşekkil bir daire bulunmaktadır. Ahşap merdivenle diğer kata çıkılmaktadır.
BİRİNCİ. İKİNCİ. ÜÇÜNCÜ KATLAR: Her katta bir hol, üç oda, bir mutfak, bir helâ ve bir sandık odasından ve bir katta sandık odasından muhavvel yıkanma mahallinden İbaret bir daire bulunmaktadır.
DÖRDÜNCÜ KAT: Bu katta üç oda, bir mutfak, bir heladan ibaret bir daire ile bir taraça vardır. Taraçanın zemini ka-rosiman döşelidir.
BODRUM KAT: Zemin kattaki taşlıktan bir kapı ve merdiven He İnilen üç adet depoyu havi bir bodrum vardır.
Birinci arttırması: 12/9/1950 tarihine müsadif salı günü saat 10 dan 12 ye kadar İstanbul icra dairelerine mahsus satış I salonunda İcra edilecektir. Arttırma bedeli kıymeti muham-menenin yüzde 75 İni bulduğu takdirde ihale edilecektir. Aksi-takdirde en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak üzere arttırma on gün temdit edilerek 22/9/1950 tarihine müsadif cuma giinü aynı saatte en çok arttırana İhale edileckelir. 2084 No. b icra ve iflâs kanununun 126 ncı maddesine tevfikan I-potek sahibi alacaklılarla diğer alâkadarların ve irtifak hakkı sahiplerinin işbu gayri menkuldeki haklarını, hususile faiz ve masraflara dair olan iddialarını evrakı müsbitelerile bİTlikte on beş gün İçinde İcra dairesine bildirmeleri lâzımdır. Aksi halde haklan tapu sicilleri 11e sabit olmadıkça satış bedelinin paylaşmasından hariç kalırlar. Alâkadarlann İşbu müddeti kanuıılyeye göre hareket etmeleri ve daha fazla malûmat almak Istlyenlerln 950/190 No. sile dairemize müracaatları İlân olunur, (11884)
Abone bedeli
Üsküdar İskelesine yarım dakika mesafede (20) metrelik asfalt Paşalimam caddesinin başlangıcında 36 kapı sayılı Marmara, Boğaz ve Adalara halâde manzaralı 1175 Lebiderya müstesna bir sat ılıktır. İçinde müteaddit süs ve her türlü meyve ağaçlarlle kuyu, su hâzinesi, havuzu bulunmakta olup muhammen kıymeti (23500i Uradır. Şuyuun İzalesi İçin I Eylül 950 cuma günü saat 14 te Üsküdar Sulh hukuk yargıçlımda arttırma ile satılacaktır.
İsteklilerin izahat almak İçin 949/32 dosya numaıasile mezkûr yargıçlık Başkâtipliğine veya 82492 telefona her gün müracaatları.
KAYIP
Olga Mc I.aurin
İKRAMİYESİ
SmlnOnü yağcılar sokağı karşılında
Mahallesi
13000
1350
Muvakkat teminatı
Gaziantep i inden
Muham-
Parsel Ada men
No No. b-deli

1 — Tuzla Üçs Top . okuluna’aşağıdaki yazılı hususlar dahilinde imtihan neticesindeki kabiliyetine ve üst makamın takdirine göre Jiö liraya kadar aylık ücrelle bir adet saraç ustası,alınacaktır. İsteklilerin 28 Ağustos 950 günü akşamına kadar dilekçeleri İle Tuzla Uçs. Top. okulu komutanlığına müracaatları ilân olunur,
4 — Türk olacak »nüfus kâğıdı lastikli suretl.o
B — Hukuku âmmeden mahrumiyet cezası İle mahkûm olmadığına dalı- Cumhuriyet savcılığından belge.
C — Iyl hal kâğıdı «ecnebi bayanla evli olmdaıftı belirtilecek,
D — Doktor raporu »okulda as. has. den aldırılacaktır.
E — Dilekçe «Iş istemi üzerlne>
F — En az iki sene hizmet göreceğine karşı noter senedi.
O — Liyakat sınavı as. saraç evi Md. lüğünde yaptırılacaktır (11*58)
Sene İlk ZBtıO Munis Kurut
o aylık ıw« > >
3 aylık mo • ıwç »
1 avım M > -
Aare» tendi» ıcw elli «urugıuk 0U1 «Ondcrlûnellrllt AhJu takdir ae »arw aeQıslırllme->
Telefonlarımı? Basmuharrit
Yan ıjlen «mis - İoare aj«8>
MUdÜj «MM
Zilkade S — Hııır 103
Imjalı Gu O4l« Ur İndi Ak Yala.
E 8.27 10,15 S,17 WQ 12.00 1,39 V. »,Z? B,H 13,17 17,04 19,80 21,38
tdnrehnne: İstanbul BnhıAlI civarı Cemal Nadir sokağı No U
Zayi — Kızıl toprak nüfus memurluğundan aldığını ve İçinde askerlik muamelelerim yazılı kimlik cüzdanımı kaybettim, Yenisini çıkaracağımdan eskisinin hükmü yoktur.
1315 doğumlu
Abdi oğlu Hakkı Manço

Eyyiıpoğlu Doğusu: özel idarenin hâlen iş- 10 51
galinde bulunan bina batısı: Hamam sokağı, kuzeyi’ özel 1-dareye ait ziraat mücadele müdürlüğünün işgalindeki anbar ve dükkânlar. Güneyi: 15 parsel numaralı ev.
Yukarıda mahalle hudut, muhammen fiat ve muvakkat teminatı 8 oda, 1 mutfak, 2 kiler, 1 banyo, 1 ahır vs. Güneye: 1 oda, 1 mutfak, karşı teşkilâtlı evin mülkiyet satışı kapalı zarf usuliyle yaplacaktır
İhale 15 Eylül 950 cuma günü saat 10 da İl makamında yapılacaktır. Zarfların İhale saatinden en az bir saat evveline kadar alındı mukabilinde komisyon başkanlığına verilmiş olması lâzımdır.
Postada vaki olacak gecikmeler kabul edilmez
yazılı özel idareye alt ve 1 bodrum batıya
(11523)
Devlet Denizyolları ve Limanları işletme Genel Müdürlüğü İlânları
I
1 — (5800) kilo kurşun Sülyen PAZARLIKLA satın alınacaktır.
2 — Pazarlık 29/8/1950 salı günü saat 11 de Tophanede Genel Müdürlük Alım Satım Komisyonunda yapılacaktır.
3 — Tasarlanmış değeri 9860 lira güvenmesi 1479 liradır.
4 — İsteklilerin, pazarlıkta n önce güvenme paralarını idare veznesine yatırmaları ve şartnamede yazılı belge ve makbuzlarlle birlikte belirli tarihte komisyonda bulunmaları lâzımdır.
5 — Şartnamesi her gün komisyonda görülebilir. (11456)

1) Galata 21 No. lu ambar dahilindeki ilâve kat merdiven boşluklarına yaptırılacak İki adet asansör İçin aşağıdaki şartlarla teklif alınacaktır:
a) Asansörlerin kaldırma gücü 1.50 İlâ 2 tondur.
bı Kuvvet muharrike ambar dahilinde mevcut şelılr elektik cereyanıdır.
c) Bilcümle tesisat Bayındırlık Bakanlığı asansör talimatnamesine uygun olacaktır.
d) Tekliflerde Jüzumlu bilcümle teknik malûmat bulunacak ve fiyat, tesis müddeti sarih olarak belirtilecektir.
2) Tekliflerin verme müddeti evvelce gazetelerde ilân olunan 4 Ağustos 1950 Cuma günü yerine, lüzumuna binaen 25 Ağustos 950 cuma günü saat 12 ye kadar uzatılmıştır. Teklifler Fermenecilerde Devlet Denizyolları yapı şubesine verilmiş bulunacaktır. Bundan sonra verilen teklifler nazarı İtibara alınmaz.
3 ı Alman teklirier 25 Ağustos 1950 tarihinden itibaren âzami bir hafta İçinde İdarece tetkik edilerek netice ilgililere yazı İle bildirilecektir. İdarece verilecek bu cevap geciktiği takdirde teklif sahipleri tekliflerinden vazgeçebilirler.
4) İdare teklifleri nazarı İtibara alıp almamakta, diLedlğlne ihalede, yeniden eksiltme açmakta ve ihaleyi yapıp yapmamakta tamamen serbestir,(11556)
■mmFRANSAYA GİDENLERE —
MONTEKARLO - NtS ve KAN şehirleri arasında, Otos-trad üzerinde, temiz bir Türk Lokantası açılmıştır. Büyük bahçesi, yüzme havuzu İle güzel bir dekor içerisinde çok İtinalı alaturka ve alafranga her türlü yemekler ve pansiyonlu odalarımız vardır.
Otomatik Telefon: 23031
Auberge du Bosphore.
Route Natlonale 7 VfLLENEUVE - LOUBERT A.M
Açık Eksiltme ilânı
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Satın Alma Komisyonu Başkanlığından
1 — Şehremini karakolu binası ikmal inşaatı açık eksiltmeye çıkarılmıştır. Keşif bedeli (15000) liradır.
Eksiltme 29'8 950 tarihinde salı ğünü saat 15 de İstanbul Emniyet Müdürlüğünde toplanacak komisyon tarafından yapılacaktır.
2 — Bu İşe alt evrak şunlardır: Mukavele. Eksiltme, Bayındırlık işleri Genel hususî ve lennî şartnameleri, proje, keşif lıülâsaslyle buna müteferndiğer evrak emniyet Müdürlüğü Hesap ve levazm şubesi Müdürlüğü kalemnlde görülecektir.
3 — Eksiltmeye iştirak etmek İçin taliplerin (1125) liralık
muvakkat teminat yatırdığına dair makbuz ibraz etmesi ve 950 yılında Ticaret odasında kaydı bulunduğuna dair belgeyi hamli olması eksiltme gününden tatil günleri hariç (3) gün evvel Vilâyet makamına müracaat ederek ehliyet vesikası alması ve yukarıda 2. ci maddede yazılan evrakı görüp eksiltme şartnamesinde yazılı kayda göre kabul ettiğine dair imzalaması şarttır. (10962)
Malîye Bakanlığından
Merkez ve mülhakat maliye daireleri ihtiyacı İçin (500.000) adet büyük, (800.000) adet küçük boy posta tebliğ zarfının imali işi 2490 sayılı arttırma, eksiltme ve ihale kanununun 41 İnci maddesi mucibince açık eksiltmeye çıkarılmıştır.
1 — Muhammen bedeli (0300) liradır.
2 — Muvakkat teminatı (735) liradır.
3 — Şartnamesi Ankarada Maliye Bakanlığı Levnzım ve Kıymetli Kâğıtlar Müdürlüğü 1le İstanbulda Beşiktaşta Mallya basılı kâğıt ambarları memurluğunda ve numuneleri tslanbul-da basılı kâğıt ambarları memurluğunda görülebilir.
4 — Eksiltmesi 1/0/1950 Cuma günü saat 14.30 da Ankarada Maliye Bakanlığı Levazım ve Kıymetli Kâğıtlar Müdürlüğünde toplanacak komisyonca yapılacaktır.
5 — İsteklilerin 2490 sayılı arttırma, eksiltme ve H.aH
kanununun 2 ve 3 üncü maddelerinde yazılı belgeler ve muvakkat teminat makbuzu Ve şartnamenin 4 üncü maddesinde yazdı belgelerle birlikte belli gün ve saatte komisyona müracaatları İlân olunur. (11201)
DEVLET DEMİRYOLLARI İLÂNLARI
200 M2 yeşil ve 300 M2 kırmızı renkli sinyal camı alınacak
Devlet Demiryolları MeCkeı 9 uncu Komisyon Başkanlığından:
1 - 200 M.2 yeşil ve 300 M.2 kırmızı renkli sinyal camı satın alınması açık eksiltme usulü İla eksiltmeye konulmuştur.
2 — Malzemenin muhammen bedeli 20000 (yirmi bin.) va muvakkat teminatı 1500 (bin beş yüz) liradır.
3 — Şartnameler Ankarada Malzeme dairesinde ve Hay-darpaşada Malzeme Teslim Alma ve Yollama Mildilrlliğündl görülebilir.
4 — Eksiltme Ankarada İdare binasında malzeme daire-
sinde toplanan merkez 9 uncu satınslma komisyonunca 7.9 950 perşembe günü saat 15 de yapılacağından İsteklilerin kanunun tayin ettiği veslkalarile ayni gün. saat 15 de komisyonda hazır bulunmaları. (11434)

Comments (0)