CHEVROLET,
AKŞAM
PERŞEMBE 21 Aralık 1950
Sahibi: Necmeddin Sadak — Yazı işlerini fiilen İdare eden C. Bildik — Akşam matbaası
Sene 33 — No. 11568 — Fiat! her yerde 10 kuruştur.
Oiomoslllnızm »nkımı. îovrolc S*rvt> lıtaıyonund» temin tdlnlj.
FAYSAL HAYPAH TAHGAN
R ıv-jkdere Cad. 23 — Telefon — Sisli
Avrupa üç savunma bölgesine ayrılıyor
İskandinavya, Batı Avrupa ve Akdeniz
bölgelerinde bulunmak üzere
Memurlar
Mecliste dünkü müzakereler
uc savunma
ve vergi
ordusu kuruluyor
Maliye Bakanı formül aramağa devam ediyor
Adalet Bakanı Şevket Mocan’a teessüf etti
Beneliiks devletleri Batı Bitliğiaskeıi teşkilâtının lağvına kaıar veı diler
Londra 20 (Radyo' — İngil-. re konseyi bugiin Brüksel hiikû-Le're. Fransa, Belçika. Hollanda ve Lüksemburgdan müteşekkil olan Benelüks devletleri lstişa-l
me, sarayında toplanmıştır. Evvelâ hususi mahiyette yapılan bu toplantıda bir dörtler top-
Avrupa: üçüncü kuvvet
I Anupa ile Amerika arasında ne gibi farklar vardır ve
Avrupa hangi şartlarla yakabilir?
lantısı yapılması yolundaki Sovyet teklifine İngiltere. Fransa ve Amerika tarafından verilen cevabın tetkik edilmiş olması muhtemel görülmektedir. Daha sonra resmi bir toplantı , yapılmış ve toplantı sonunda bir tebliğ neşredilmiş lir. Bil i| tebliğde Mareşal Montgomerl (Arkası 2 nci sahifede)
1
Ankarşı.20 (Akşam) _____Ge-
lir vergisinin memurlara tatbiki için en müsait ve uygun şeklin bulunması yolundaki çalışmalara devanı edildiği anlaşılmaktadır. Maliye Bakanı Haşan PolatlI an. Bakanlık ileri gelenleri ve Merkez Bankası Müdürü ile sık sık temas ve toplantılar yaparak mevzuu etüd etmektedir. Mecliste hâkini hava. Gelir vergisinin memurlara da tatbiki tellindedir. Bu itibarla milletvekillerinin buna aykırı bir teklif üzerinde hararetle duracakları anlaşılmaktadır. Hükümetin de bu durumu «özününde bulundurduğu şüphesiz sayılınak-
Kanunlarımızı «75 paralık» diye vasıflandıran ve hâkim kararlarını küçümseyen bir ifade ile yazılmış olan soruyu Özyörük etraflı bir şekilde cevaplandırdı
Ankara 20 (Akşam» — Meclisin bugunku 'oplar.iısır.da Tekirdağ milletvekili Şevket Mo-can’ın komünizmle mücadele İçin hazırlanalı kanım tasarısının ne saman Meclise sunulacağına ve İstanbul üniversitesinin 1 kasım açılış tüıenüıde beyannameler dağıtılması do-layısij’le arama yapdan yerlerde elde edilen dokümanlara ve suçlulara, verilen ceydara alt sözlü sorusu görüşüldü.
Türkiye Cumhuriyeti kanunlarını ve haklru .kumlarını küçülten bir eda ile yazılmış ol-
«Le Monde» gazetesinde Avrupanın tarafsızlığı meşelerini izah eden bir makaleyi dikkate değer bularak aynen naklediyoruz:
merika, Avrupanın te-zadlarından endişesi v? hiddetlidir. Avrupa. Atlantik ittifakına girmiştir. Fa^at tarafsızlığın hasretini çekiyor. Avrupa, tecavüze k&ra kendinin korunmasını ister, fakat Korede mü-teeavize karşı acılan savaştan vazgeçilmesini diler. Av-ri"'!i silâh ister, fakat kendi silâhlanmasını ağırdan alır. Avrupanın askere ihtiyacı vardır, fakat Aîmanyanın askerlerini reddeder. Avrupa. Asvaya nispetle ritçhan diler, fakat Hindicinide çamın:! batar. Avrupa komü-nirillği reddeder, fakat İlendi irinde komünistliğin tohumlarını besler. Avrupa Eoevetierden korkar, fakat Sövyet istilâsına acık durur,
AvrupalIlar kendi durumlarım kendileri iyice göremezlerse Amerikalılar Avru-payı nasıl anlasınlar?
Avrupanın bu tezadlaıın-da temel, korkudur. İki yüzlü bir korku. Bu yüzlerden, her biri ayrı ayrı olmakla beraber hazan birbirini örterler: Harb korkusu ve Sov-yetlesme korkusu.
-Avrupa ve Amerika için harb aynı şevi ifade etmez. Amerika başkalarında harb eder. Avrupa, bu başkalardan biridir.
Hic şüphesiz harb. Amerika için müthiş bir fedakârlık. ıstırap ve matem yekûnu ifade eder. Fakat bunlarla. Avrupanın fedakârlığı, ıstırabı, matemleri arasında nispet yoktur. Kore harbi Mac Arthur'ün kahraman askerleri için ne kadar çetin olursa olsun, bıı harbin Kore milletin- yüklediği tahribat. A-îrierikan milletinin çeklikle-rivlo kıyas kabul etmez. İmdi. diinya harbi patlarsa Avrupa bir Kore olacaktır. Malumdur ki Rus atom uçakları Amerikaya ulaşamazlar. Halbuki Avrupa ellerinin altındadır. Yeni cihan harbi çıkarsa Avrupa yeni bir harb sahası olacaktır. Yânı Avrupa haran olacaktır. Bu harb sonunda Amerika zaferi bekleyebilir. Avrupa zafer bekleyemez. Zira, zafer ancak sağ kalanlar irin vardır, halbuki Avrıına ölecektir.
Esasa ait bu farktan dolayı AmerH-n ile Avrupanın siyasetleri tamamiyle muta-
bık olamaz. Amerika için harb, diplomasinin, başka yol kalmayınca en son baş vurulan çaresi sayılabilir. Bilâkis Avrupa İçin diplomasinin bizzat gayesi harb-den kaçınmaktır. Sayıları henüz az bazı Amerikalılar, Rusyâya karşı vikaye edici bir harb açmayı derpiş edebilirler Bü tün Avrupai 11 alicin bu fikir bir deliliktir. Daha çok sayıda Amerikalılar, Asya ihtilâfı şiddetlendiği takdirde doğrudan doğruya Rusyâyı vurmayı tavsiye edebilirler. Bütün AvrupalIlar Asya harbinin bu (Arkası 3 üncü sahifede)
Irkdaşlarımızın başına gelenler
Bulgarlargöçmenlerin diplomalarını alıyorlar
- jKysalUUde
Bu toprak nasıl satın alınmış
Atlantik paktı «avunma birliğine devredilen maıeşal Montgameri
Türk konsolosluğu önünde biriken ırkdaş-Iarimızı filime alıp «Casuslar ve vatan hainleri» diye sinemalarda teşhir etmişler!
Dün sabah Edirne yolu İle şehrimize yeniden 210 göçmen gelmiştir. Bulgarislanın Raz-grat. Rusçuk, Sislof ve Şumnu
mıntakasından gelen ıricdaşla-rınıız Sirkeci garında kendileriyle görüşen Türk Haberler A-(Arkası 2 nci sahifede'

“Meryem Ananın toprağı benimdir,,
İzmir Valisi Osman Sabrl A-dal, Meryem'in evinde Meryem Ananın tunçtan heykeli karşısında
(Hususi surette Ege'ye giden arkadaşım» Şahap Balcıoğ-lunun Meryem'in evindeki bu tetkikleri dair enteresan yazısını 5 İnci sahnemizde bulacaksınız.]
|Şiir okuma müsabakası yapıldı]
il
Dün Beyazıt ilk okulu da Eminönü ilçesi okullarının iştirakiyle bir şiir okuma müsabakası yapılmıştır. Okunan şiirler daha ziyade Kore'deki Türk, kahramanlarımı ait olmuş ve birinciliği Beyazıt okulundan Oral Erdal kazanmıştır. Redmıle toplantıda bulunan Milli Eğitim müdürü İle öğretmen ve davetlileri görüyorsunuz.

Estağfurullah
ı Demokrat gazetelerin --rinde şöyle bir kocaman ser-
, levha; «Celâl Davar, gazetecilere verdiği çayda dedi ki: — Hcrzaman olduğu gibi, matbuatın emrindeyim.»
Sayın Cumhurbaşkanını!-
I zın karşısında samimi bir «Estağfurullah efendim» deriz.
1 Türk nezaketi icabı, meselâ şu «efendim» yahut «bendeniz» tâbirleri, ancak sözün bir gelişidir. «Sen benim e-fcııdimsin, ben seırin köle-nim; hüccetim elindedir» mânasına gelmez. Aynı tar2 nezaket ıstılahları, bir çok eski milletlerde, meselâ İngilizlerce, Azaplarda, Çinlilerde vardır; Tiirklerde de . vardır. Bunlardan birini ge-I lişi güzel Cnm’ıınhaşkanı-mır sarfetmiş bile olsa, baş sahifeye geçirmek meslek muvazenemize yaraşmaz. ı Devlet Başkanı, hiç kimsenin, hattâ milletin emrinde değil, hizmetindedir. Zi-ra. onun yüksek münevveri şuurundan ne matbuata,, hattâ ne de ahaliye karşı pasif b\ mutavaat beklenir. Beklenen, tekâmüle doğru sevkedici aktif bir mürşit-İlktir.
Komünistlik suçlarının cezalan hakkında Mecliste etraflı izahat veren adalet Bakanı Halil özyörük
“Avnıpaya yardım durmalıdır,,
Eski Amerika Cumhurbaşkanı. Batıda kâfi kuvvet teşekkül edinceye kadar yardımın kesilmesi fikrinde
Nete - York 2Ö IAP* - Esk Cumhurbaşkanı Herbert Hoover Birleşik Amerikanın dış siyasetine dair radyoda verdiği bir demeçte. Batı yancı küresinde Balı medeniyetini korumak için (Arkası 2 nci sahifede)
ı—■—■. .----------n
Dün Meclîs adalet komisyonunda mü-
I zakeresıne başlanan demokrasiyi koruma kanununun komünistliğe ait maddesi müphem ve cezalar da az görüldü
Ankara 20 (Akşam) — Demokrasiyi Koruma Kanunu adı ile ceza kanununda değişiklikler yapan tasarının Adalet Komisyonunda görüşülmesine başlanmıştır.
Komünizm suçlarına taallûk eden 141 inci maddenin birinci fıkrası üzerinde münakaşalar olmuştur.
Tasarıda mevcut 5 yıldan 12 yıla kadar olan cezaların komünizmle mücadeleye kâfi gelip gelmediği üzerinde durulmuştur. Kâmil Boran ve Feridun Fikri Düşünsel son zamanlarda komünist taktiğinin değiştiğini belirtmişler, bu sebeple evvelâ b>- ................. ııııııııınıımtıııııı
|-------------------------------------
komünistliğin tarifinin sarih surette yapılması ge-ektiglni ve cezaların bu tarife göre tertip edilmesinin daha doğru ola çağam söylemişler maddeyi kifayetsiz bulmuşlar komünizmle mücadele İçin daha sarih bir metin getirilmesini istemişlerdir.
Hâmit Şevket İnce ise maddenin kâfi geldiğini, fakat cezaların asgari 12. (izamı 20 yıl olmasının daha doöru olacağını Heri sürmüştür.
Konuşan diğer üyeler de C H. P. mliietvekjllerinln fikirlerine iştirak İle metnin kifayetelzll-(Arkası 2 nel sahifede)

ARAP SAÇI
Maliye Bakanı — Gel de bu işin içinden çık...

Sahile 3
SÖZÜN GELİŞİ
Mersin adliyesinde
Oteller nasıl çoğalabilir?
Ankara’da toplanan Tnrfam Danışma Kurulu, zamanımızda bir altın madeninden daha kıymetli cilan turizm madeninden Turkiyenin nasıl faydalanacağını düşünmektedir. Düşüne dursun! Bu arada Basıp, Yayın ve Turizm Umum Müdürü Dr. Halim Alyot şenel erden beri yalnız lâfı edilen bir dâvanın ilk eserini, İstaıı-bulda vapılması lâzım gelen en az bir düzüne otelden m büyüğünü, gerçekleşmek yoluna koymuştur. Hilton miiessesesiyle imzalanan mukavele îstanbııla pek yakında 300 odalı bir otel kazandıracaktır ve bu, yıllordanberi hakikat olannvan dâvanın en müspet eseri olarak alkışlanmağa değer.
Değer, diyoruz, çünkü İstanbul büsbütün seyyah uğramaz bir şehir değildir: hattâ gelmek isteyenler de çoktur. I .'kat bütün dünyadaki seyahat acentaları İstan-bıılda otel olmadığını bilirler. Yatacak yerinden emin olmayan seyyah nasıl yola çıksın? Buna rağmen İstanbu-la seyyah gelir, ve açıkta kaldığını görerek teessürle, bu giizei şehirde daha fazla kalamadığuıa üzülerek döner; büyük bir kısmı da acentasından otel olmadığını öğrendiği için istikametini başka memleketlere çevirmektedir.
İslaııbutda 300 odalı bir otel yapılmasını bunun için alkışlarla karşılıyoruz. Fakat bir seyyah akını başlarsa bu da yetmez. İtalyan şehirlerinde adım başında bir otel olduğu halde devlet, otel yapacak olanlara yüzde iki faizle kredi temin etmeyi ve yapılacak otelden 25 sene müddetle hiçbir vergi almamayı taahhüt etmiştir.
Dr. Halım Alyot bir otel mevzuu etrafında Amerikalılarla anlaşmcaya kadar hayli uğraşmıştır. Fakat bu türlü uğraşmalarla otel dâvası halledilmez. Nasıl halledileceğini İtalya göstermiştir. Devlet otel yapacak olanları böyle teşvik etsin de bakın o zaman İstanbulda kaç otel birden yükselîverir!
Misal ortada: Yeni inşaatta kiraların serbest bırakıl-ftıası Îstanbııla binlerce bina kazandırmıştır. Otel de kazandırabilir. Şevket RADO
bir hâdise
Gemlikte Halkevlerine bir cinayet verilen paralar
Mecliste dünkü müzakereler
(Baş tarafı t inci sahile de )
300 odalı otel
Oturak âlemi
Dün mimarlar grupu ile de mukavele imzalandı
Konya ya götürülen Ester de bir köyde oynatılırken bulundu
Bir adam, aleyhindeki dâvayı takibeden baro reisini yaraladı
Mersin 20 (Akşam) — Bugün şehrimizde müessif bir hâdise olmuştur. Alım e t Saçlı isminde biri, aleyhinde açılım bir dâvayı takip eden Baro Reisi avukat İsmail Hakkıyı Adliye salonunda tutup: «Bu dâvaya bakmaktan vazgeç» demiş, avukat bu tuhaf teklifi reddedince bıçağını çekerek omuzundan vurmuştur.
Avukat, Adliye koridorlarında kaçmağa başlamış, mütecaviz elinde bıçağı olduğu halde ko-valamıştır. Ahmet, Baro önünde avukatı tekrar kıstırıp bıçağını sahanıış, bu da kaşını sı-yırmıştır. Mütecaviz üçüncü defa bıçağını avukatın göğsüne sokmak üzere İken Muzaffer Klper adında biri tarafından yakalanmış ve avukat ölümden kurtarılmıştır. Mütecaviz tevkif edilmiştir.
Cenupta kaçakçılarla çarp'şmalar İskenderun 20 (Akşam) — Gümrük muhafaza ve İstihbarat teşkilâtı bir âfet halini filan kaçakçılıkla şiddetle mücadelededir. Gerek Yaylâdağı İlçesinin Ayvacık çiftliği mevkiinde ve gerekse Rece burnunda gümrük muhafızları ile kaçakçılar arasında bir saat süren şiddetli müsademeler olmuş, kaçakçılardan Suriyeli Aziz öldürülmüş, Antakyalı Cemil yaralanmış, eşklyalar ele geçirilmiştir. Hassa İlçesinin Rece burnundaki müsademede de bir kaç kişi ölmüştür. Kaçan kaçakçılar takip edilmektedir.
Kan dâvası yüzünden iki kardeş bir genci öldürdü
Bursa 20 (Akşam) — Bugün Gemlik çarşısında kan dâvası yüzünden feci bir cinayet işlenmiş, Şükrü İsminde bir genç Faik ve Fehmi Aydın adında iki kardeş tarafından tabanca ile öldürülmüştür.
Bundan bir müddet evvel maktul Şükrünün ağabeysinin bu iki kardeşin babalarını öldürmesiyle meydana gelen kin vc intikam arzusu bu cinayete sebep olmuştur, kaatll kardeşler yakalanmış, tahkikata başlanmıştır.
Bunların C. H. P. den toptan geri alınması hakkında bîr kanun teklifi yapıldı
Cumhurbaşkanının
çayı
I Ankara 20 (T.H.A.) — Cumhurbaşkanı Celâl Boyar, bugün saat 17 de Çankayadnkl köşkünde Dışişleri, İçişleri, Maliye, Millî Eğilim ve Bayındırlık Bakanlığı ileri gelenlerine bir çay vermiştir Çok samimî bir hava İçinde cereyan eden bu toplantıda Cumhurbaşkanı, Bakanlıklar İleri gelenleriyle hasbıhallerde bulunmuştur.
Ankara 20 (Akşam) — Er-. zunım milletvekili Emnıllâh Nutku Cumhuriyet Halk Partisi müessesesi olan Halkevlerine senelcrdenberl hazine, husus! muhasebe ve belediye bütçele-’ tinden yapılan yardım paralarının geri alınması hakkında , Meclise bir kanun teklifinde bu-lunmuştur.
Teklif sahibi şimdiye kadar Halkevlerine bütçelerden verilen paraların derhal Halk I Partisinden geri alınmasını !s-ı temektedir.
Teklif Adalet ve Biitçe Komisyonlarına havale edilmiştir.
Irktaşlarımızın başına gelenler
(Baş tarafı 1 inci sabilerle)
Ankara 20 ı'T.Hl.l — Devlet Bakanı Fevzi LûtG Karaosman-oğlu bugiin, inşa edilecek ve HİIton müessesesi tarafından işletilecek 300 odalı otelin proje ve planlarını hazırlayacak o-lan Skeetmore, Owing and Merrillu mimar firması ve yükselt mimar Sedat Hakkı Erdem’ den mürekkep «Şerik Mimarlar Grupu» ile bir mukavele imzalamıştır. Mesleki hizmetleri kar şılığı olarak «Şerik Mimarlar./ grupuna ödenecek ücretlerden dolar olarak tediyesi lâzım gelen ler doğrudan doğruya Marshall direkt yardımından, Türk lirası olarak tediye edilecekler ise, Marshall plânı kargılık fonu paralarından ödenecektir.
Kore birliğimiz için hususî takvim
Ankara 20 (THA.j — İstatistik genel müdürlüğü. 1951 yılına yaklaşmamız münasebetiyle Korecle çarpışan kahramanlarımıza hususi bir cep takvimi hazırlatmıştır.
5000 adet olarak hazırlanan bu takvimler memleketin bir hâtırası olarak general Tahsin Tazıcı vasıtası yle tevzi edilecektir.
İskenderun’da modern liman tesisleri
İskenderun 20 (Akşam) — Limanımızda ilk hamlede beş milyon Hra sarflyle vücuda getirilecek dalgakıran ve modern tesisatın İnşası hazırlıkları İkmal edilmiştir.
tnşaaia pek yakında başla nacaktır .
Yılbaşı hediyesi seçmek için danışma, kolaylık ve yardım servisi
Yılbaşı için hediye seçmek onsusunda bir çok kimselerin tereddüde düştüklerini nazarı iUbare alan Şen Şapka Müessesesi hususi bir danışma ve yardım servisi ihdas etmiştir. Bu yeni servis en hoşa gidecek hediyeyi seçmeniz hususunda site rehberlik edecektir.
Bununla beraber şen Şapka’ mn son derece zarif ve emsalsiz modelleri arasından hediyelik satın alan müşterilere Müessese taralından piyasadan para ile *alın alamıyacağınus 951 yılı hâtırası hoş bir hediye takdim edilecektir. Şen Şapkanın Yılbaşı hediyelikleri fevkalâde lüks yeni orijinal ambalâjfaT İçinde Katılmaktadır. Yarınki nüshamızda Şen Şapka’nın bir çok hediyelikleri için hususi olarak tanzim edeceğimiz fiat listesini tetkik ediniz,
Adres: Yenlçami 4fi
---------r—
Konya 20 (Akşam) — Geçenlerde İştanbuidan Konyaya getirilerek oturak âlemlerinde oynatıldıkları yazılan İki kızdan Neclânin İstanbul savcılığına ihbar ve şikâyeti ve keyfiyetin, şehrimiz savcılığına bildirilmesi üzerine tahkikata girişilmiş .ve Neclânın ark adaşı olan Ester adındaki kız da Acıdut köyünde oturak aleminde oynatılırken, bulunmuştur.
| Savcılık Mehmet, izzet Kavuncu, Nuri Övünmez ve Ralf özparlak adlarında dört kişi hakkında takibata girirmiştir.
Münakaşada hırslanıp kendisini bostan kuyusuna attı
! Şehremininde Uzun Yusuf mahallesinde oturan Ayşe İsminde bir kadın, Muzaffer a-dında bir erkekle yaptığı münakaşaya hırslanarak kendisini bostan kuyusuna atmış ve kuyudan muhtelif yerlerinden yaralı bir halde çıkarılarak Gura-ba hastanesine yatırılmıştır.
Gerçek gazetesi aleyhindeki dava
Bundan bir müddet evvel Gerçek gazetesinde Nihal Atsız aleyhinde çıkan bir yazıdan dolayı gazetenin yazı İşleri müdürü Reşit Menteşeoğlu, muharrir Asım Bezlrcloğlu ve muhabir İsmail Yalçın aleyhlerine açılan davaya dün Toplu Basın mahkemesinde başlanmıştır.
Gazetenin muharrirlerinden Asım Bezircloğlu. bir kaç gün evvel başka bir suçtan dolayı tevkif edilmesi yüzünden muhakemede hazır bulunamamıştır.
Sanıklardan Reşit Menteşcoğ-lu bahis mevzuu yazıyı okumadığını söylemiş, i. Yalçın da yazıda NLhal Atsızın Haydarpaşa lisesine tâyin edilmesinin talebe tarafından hoş karşılanmadığının belirtildiğini, bunun da suç olamıyacağını ileri sürmüştür.
Şahitlerin celbi İçin duruşma talik edilmiştir.
İki bıçaklama
Haliç Fenerinde Riıstempaşû caddesinde 55 numarada oturan Mehmet Birinci İsminde biri, beraberce oturduğu Medine Aklay ismindeki kadınla kavga etmiş: ve bu münakaşa neticesinde kadını muhtelif yerlerinden bıçakiamtştir.
Ramide Kışla Arkası yolunda bir dökümhanede çalışan Ömer Kazancı ve Halil Sansarlar İş yüzünden kavga etmişler, Halil ömerl başından demirle, Ömer de Halil i tabanca İle yaralamıştır
Beynelmilel göçmen teşkilâtından bir heyet geliyor
Ankara 20 (T.H.A.) — Buiga-ristandan gelen göçmenlerin derhal müstahsil bir hale getirilebilmelerini temin maksa-dlyle alınacak tedbirleri bir rapor halinde teshil etmek üzere Beynelmilel Mülteci Teşkilâtından bir heyet 4 ocakta isıriçre-den hareket ederek 5 ocakta şehrimizde bulunacaktır. Bu lıâjret mülteci teşkilâtı ikinci başkanı İle teşkilât sağlık müdürü ve müşavirlerinden müteşekkildir.
Vagon fabrikasının inşası niçin durduruldu
Adapazarı (Akşam) — Bundan bir kaç gün önce inşaatının dur durulmasına hükümetçe karar verilen Adapazarı vagon fabrikası hakkında egon blrkaçgün-denberi ortaya çıkan bazı rivayetlere İstinaden bu İşle alâkalı bulunan ilgililerle bugiin yaptığım temasta elde ettiğim malûmatı bildiriyorum:
Devlet Demiryolları genel mü dürlûğünce şehrimizde üç seneden beri İnşa edilen vagon fabrikasının inşaatının durdurulmasına son zamanlarda inşaatta yapıldığı iddia edilen büyük suiistimal sebep olmuştur, Diğer taraftan İnşaatta çalışan inşaat mühendislerinden Nurcdrlln Kızı’lıınç İle yol idaresi reis muavini Sami Baran Bakanlık emrine alınmışlardır.
Verem haftası
Bugün başlayacak olan Vereni haftası münasebetiyle Verem Savaş Dernekler! tarafından yurdun her tarafında verem savaşı ınevKiıuııda çeşitli konferans ve sergiler tertip edilmiştir,
Radyolarda cia bu münasebetle bazı konuşmalar yapılacaktır.
Aydında iki köprünün temeli atıldı
Aydın 20 (Akşam) — Koçarlı belediyesi taralından yapılacak olan Koçarlı çayı ve Bağarası İki betonarme köprünün temelleri bugün vali Dündar A-taker tarafından atılmıştır.
Vali bu arada Bağarası yolunun kaldırımları işini ve Koçarlıdaki okulu da Rozdeıı pe-.clrmis.tlr
Gazinocular yılbaşı için tarife istemiyorlar
Gazinolar yılbaşı tarifesi için belediyeye müracaata başlamışlardır. Bazı gazino sahipleri yılbaşı fevkalâde hallerden olduğu cihetle tarifeye lüzum 'ötmediğini iddia etmekte ve [esasen her şen? belediyece verilen tarifelere riayet de «111-I m ediğini ileri sürmektedirler. | Tarift olduğu luUdc müşteri-, | terden fazla para alınırken , tarife olmazsa vaziyetin (loh«1
Avrupa üç savunma bölgesine ayrılıyor (Baş tarafı birinci sahifcdel komutasında bulunan Batı birliği askeri teşkilâtının lâğvedilerek bütün bu askeri kuvvetlerin, Atlantik Paktı konferansında alınan karar gereğince, general Eisenhorcerln emrine verildiği bildirilmektedir.
Avrupanın müdafaa teşkilâtı
Alınan haberlere göre Brük-selde Almanyanın Avrupa müdafaasına İştiraki mevzuu müzakere edildiği sırada aşağıdaki kararlara da varılmış bulunmaktadır:
1 — Alman askeri birlikleri ancak tâyin edilecek kuvvette olabileceklerdir.
2 — Tuğgeneralden yüksek rütbede subay Alman ordusunda bulundurulmayacaktır.
3 — Askerî Istlhsalât mum-, kün olduğu kadar fazla arttırılacaktır.
4 — Batı Avrupanın İktisat ve ekonomi İşleri mütehassıs bir heyet tarafından idare edilecektir.
Diğer taraftan Avrupa, üç müdafaa bölgesine ayrılacak ve bu bölgeler için Elsenhower komutasında üç ordu kurulacaktır. Bu üç ordunun birincisi İskandinavya, İkincisi Batı Avrupa ve üçüncüsü İse Akdeniz bölgelerinde bulunacaktır.
Diğer taraf ten Almanyadaki müttefik komiserler yarın Batı Almanya hükümeti île Avrupa savunmasına iştirak ve buna' mukabil İşgal statüsünde yapılacak tâdil ve tâvizler üzerinde görüşecekler, teklifleri bildirecekler ve mukabil teklifleri öğreneceklerdir. Batı Alman hükümetinin, Avrupa müdafaasına İştirak edecek olun Alman askeri kuvvetleri hakkında a-lınmış otan kararları nasıl karşılayacakları ve ne gibi tekliflerde bulunacakları henüz malum değildir. .
Acheson döndü
New - York 20 (Radyo) — A-merikan Dışişleri Bakanı, bu gece New - York'a dönecektir. Hava meydanında Truman, kendisini karşılayacaktır.
jansi muhabirine, Bulgaristan-da çekmiş oldukları ıstırabı u-zun uzun anlatmışlardır. Bu a-rada Rusçuktu olan Hüseyin Hüsmen adında bir İnşaat ustası göçmen, şunlan söylemiştir:
«— Bulgurlar, buraya gelmek İçin yaptığımız hazırlıklar esnasında ne kadar fena muamele yapmak kabilse hepsini yapmışlardır. Bir sürü borçlar çıkararak mallarımızı gasbeder-lerken, bir taraftan da Türk o-kullarında okuyan çocuklarımıza: «Sizin babalarmış cahildir. Siz evlerinizde onlara Türklye-dekl Türklerin açlık İçinde olduklarını ve orada ayrık otlan İle yaşadıklannı söyleyin» diyerek çeşitli menfi propagandalara başvurmuşlardır. Bundan başka geçenlerde hududun kapatılması üzerine Türk konsolosluğu önünde birikip, bir an önce Türkiyeye kavuşmak Içüı çırpman ırkdaşlarımıza da filme alarak «Casuslar ve vatan hainleri» diye sinemalarda gös term işlerdir. Ayrıca Türk sınırına kavuşacağımız sıralarda Bulgar gümrük memurları çocuklarımızın elinden diplomalarını almışlardır.»
duğu Adalet Bakanı tarafından ifade edilen hu soru Halil Öz-yörûk ile şevket Mocan arasında bir münakaşaya yol açtı. Halil özyörûk soruya cevap verirken şu hususları açıkladı:
Devlete karaj cürümleri İhtiva eden ecza kanununun 125 - 150 ncı maddeleri aşırı solculuk suçlarını İstihdaf etmektedir. Ceza kanununda komünistlik diye bir suç yoktur. Ancak komünistlik vasıflarına uygun görülen ve 141 Ir.cl maddeye giren suçlar vardır. Bu komünistlik suçlarına karşı daha İyi mücadele için ceza kanununun 141 İnci maddesinde değişiklikler yapılmış, ağır müeyyideler konulmuş, tasan adalet komisyonunda görüşülmeğe başlanmıştır.
İstanbul üniversitesinin açılış töreninde öğrencilerin yaptığı nümaşlye ve dağıtılan beyannamelere dair sorunun İkinci kısmına cevap veren Bakan hâdisenin kanun hükümlerine uygun olarak mahkemece karara bağlanmış bulunduğunu izah etil. Gizli maksatlara hizmet eden Mr takım kimselerin mahkeme tarafından ufak bir para cezası İle salıverlkliğlnl iddia eden Şevket Mocanın takririnde «75 paralık kanunlara dayanılarak verilen hükümler» ifadesi üzerinde durdu.
«Milli İrademize tercüman 0-lan kanunlarımızın bu şekilde ifadelen dirilmesi teessürü muciptir. Şevket Mocana teessüf ederim.» dedi.
Adalet Bakanının bu sözü Halk Partililer de dahil büyük bir ekseriyet tarafından alkışlandı. Şevket Mocan kürsüye gelerek: «Bakanın teessüfleri- ! ne cevap vermeden evveL diye
söze başladı. Fakat salonda kopan gürültüler sözlerine devama imkân bırakmadı. «Cfivaj. verme! İstemez! Sus! Yeter!» diye sözü kesildi. Mocan:
— Elimde doküman var. de-yincc -Senin olsun» cevabı ve* rildl. Gürültüler ve İtirazlar a-rasuıda sözüne devam ede» Şevket Mocan «Üniversite harçlarının ilgası için dağılılan beyannameleri biliyorum. Elimde dokümanlar var. Bu adamlar memleket çapında tehlikeli değilse bile ben her zaman teesûfe lâyık bulurum» dedi. Ve konuşmasını şöyle bağladı:
«Bu bir endişenin izharı. Vahşet ve pespayeliğe karşı Koredc süngüleri ile vatan evlâtlarımız çarpışırken o pespayeliğin öncüleri bizi içimizden vurmak istiyorlar.»
şevket Mocan, bundan sonra komünizmle mücadele için hafif cezalar konduğunu söyledi. Şimdi ağır cezaların getirilmesine büyük bir ihtiyaç içinde intizar edildiğini bildirdi.
Kendisinin tasarısından bah« seden bir yazıya: «İnsan haklarına aykırı bir tasarın başlığını koyan Ulus gazetesine de hücum ederek «Adeta komünizm öncülerinin oyununa düşüyorlar. Belki içlerinde onların pençelerine düşmüş olanlar vardır.» dedi. Ve kürsüden İndi.
Halk Partililer, Ulus gazete»! İçin söylenen bu sözleri protesto ettiler.
Adalet Bakanım Şevket Mocan a teessüf etmeğe sevkeden nokta, takrirde kanunlarımız! «75 paralık» diye vasıflandırması ve hâkim kararlarını küçümseyici bir İfade kullanmasıdır kİ Anayasa bu hususta İliç bir kimseye bak tanımamaktadır. Bu sebeple Şevket Moeanuı sözleri Mecliste teessür ve infial İle karşılanmıştır.
Created by free version of 2 PDF
Mimarlar
Mimar ve mühendisler bir kanun teklifi hazırladılar
Akademinin tamiri ihaleye çıkarıldı
Ankara 20 (T. H. A.) — Evvelki sene yanan Güze) Sanatlar Akademisinin tamiri için 500 blıı liralık bir tahsisat verilmiş, tamir 1şl de İhaleye çıkarılmıştır. inşaat 195! yılı t-üftfdftîv.n .bUlkUttnmkAte
Bul garlar bir çobana ateş açtılar
KIrklareli 20 (T. H. AJ — Türk - Bulgar hudut mm takasında İki gün evvel yeni bir hâdise olmuştur. İsmail adında bir çoban evvelki gün Türk - Bulgar hududunun Dereköy mın-takasında koy unlarını otlatırken, Bulgar hudut kıtaları tarafından üzerine ateş edilmiştir. Mucize kabilinden mermilerin hiçbiri çobana İsabet etmemiştir. Hâdise etrafında alâkadar makamlar tarafından tahkikata başlanmıştır.
Komünistliğin tarifi
(Baştarafı 1 inci sahifede)
ğinl belirtmişlerdir. Ankara milletvekili Cevdet Soydan da metnin sarih olmadığına işaret ettikten sonra komünistliğin târlf 1 ve komünistlik suçunun tesbiti İçin maddeye «jüri ihdası» hükmünün sokulmasını İstemiştir.
Müteakiben daha bir çok milletvekilleri söz almışlar, Adalet Bakanlığının noktal nazarının öğrenilmesi için münakaşalar yarına bırakılmıştır.
Mimarlar, mühendisler ve teknisyenler, kan unı müeyyidesi olan bir odanın kurulması İçin teşebbüse geçmişlerdir.
Tûritiyedekl mimar, mühendis ve teknisyenleri bir çatı altında toplıyacak olan bu teşebbüs hakkında Türk Yüksek Mimarlar Birliği İstanbul şubesi başkam yüksek mimar Mu-hiddin Güven, aşağıdaki izahatı vermiştir:
«— Biz teşkilâtımızı İlmî hüviyeti olan mesleki bir teşekkül haline getirmek kararını verdik. Bu mevzuda Mühendisler Birliğini de işbirliğine davet edeceğiz. Memlekette yapı sahasında çalışan mimar, mühendis ve teknisyenler, artık kanunî müeyyidesi olan Etıbba Odası gibi bir odada toplanmalıdır.
Bunun için Mr kanun tekitti hazırlar]ılr bil teklifi mesleki bir müessese olan Mühendisler Birliği ile gözden geçirip Meclise göndereceğiz
Tasan 1951 yılının İlk aylan içinde Mecliste olacaktır.»
Gümüşü altın para diye satanlar
Avrvpaya yardım durmalıdır
(Ba^tarafı 1 inci sahifede)
bir kale kurulmasını ve Batı Av-rupada kâfi derecede askeri kuvvet teşekkül edinceye kadar bu kıtaya artık daha fazla A-merikan askeri veya dolar gönderilmemesini teklif etmiştir.
Eski Cumhuriyetçi Başkan, dünya vaziyetine dair görüşlerini belirtmesi hususunda yüzlerce mektup aldığını söyleyerek şunları ilâve etmiştir:
«Kore kaybolmuştur. AvrupalIlar kızıl sele karşı emin bir baraj kurmadıkça Avrupaya daha fazla yardım göndermek yeni bir Kore dâvet etmek olur. Bıı İse gerek Avrupa ve gerek Birleşik Amerika için bir felâket teşkil eder. Dünyanın bu kısmındaki siyasetimiz mûte- ] yakkıt bir intizar devresine in- i Hlenr «■tm.ftllzJJ.’ti . I
Fevzipaşa (Akşam) — Abdullah oğlu Nıiın adında bir şahıs altın suyuna batırılmış gümüş paraları, .köylülere altın diye satarken suç üstü yakalanmıştır.
Sanığın İfadesinden, bir şebekenin bu havalide faaliyette bulunduğu anlaşılmıştır. Tahkikat derinleştlriimektedlr.
İskenderun - Erzurum yolu
Elâzığ 20 (Akşam) — İskenderun - Erzurum yolunun en ft-nzalı kısmı bulunan Gölbaşı -Eritmek arası önümüzdeki çarşamba günü törenle İşletmeğe açılacaktır.
Kısa haberler |
★ Büyiik Fransız mütefekkiri Descartes’nı ölümünün 300 üncü yıldönümü münasebetiyle yarın saat 16 da Fen fakültesi konferans salonunda bir anma töreni yapılacaktır.
■fc G. ve A. Baker şirketinin getirttiği fennî âlet ve Ölçü cihazlarının teşhiri münasebetiyle dün şirketin merkezinde Wr kokteyl verilmiş ve davetlilere yeni âletler hakkında izahat verilmiştir.
★ Ermenice Paros gazetesi sahibi Takfor Acun aleyhine dişçi Hıraııt tîayrebelyan tarafından açılan hakaret dâvasına dün 9 uncu asliye ceza mahkemesinde devam edilmiş ve yazının temamiyıe tenkidi mahiyette olduğu anlaşıldığından sanığın beraetine karar verilmiştir.
■k Vasti Rıza Zobu tarafın-, dan. İbrahim Delideniz aleyhine açılan, hakaret dâvasına dün Toplu Basın Mahkemesinde devam edilmiş ve şahitlerin -celbi İçin duruşma 27.12.95ü çarşamba gününe bırakılmıştır.
★ Denizyolları İdaresi Kadıköy iskelesi, İnci gazinosu yanında yeniden bir mendirek inşa ettirmiştir. Mendireğe bir de şimşekli fener konmuştur.
ir Şehrimizde bulunan Sağlık Bakanı doktor Ekrem Hayrl Üstündağ şehrimiz Sağlık fflil-dürü Faik Yargıcı İte dün Gu-reba hastanesini Eczacı ve Dişçi okullariy'e Sıhhiye memurları okulunu, Etıbba odasını ve Türkiye tıp encümenin! ziyaret etmiştir.
★ Bazı eğlence yerleri sahipleri yılbaşı gecesi, hasüatlan-nın bir kısmım hayırl. bir maksada sarfı İçin vilâyete vereceklerini valiliğe bildirmişlerdir. Vilâyet bu yardımları göçmenlere sarfedecektir.
★ vilâyet, MD1Î Eğitim müdürlüğüne, göçmenlere gerekli bilgilerin verilmesi İçin misafirhanelere her güjı birer öğretmenin gönderilmesini bildirmiştir.
Kısa haberler
Yeni vapurlarda arızalar çoğaldı
Denizyolları idaresinin Marmara hatlarında çalışmak üzere İtalyada İnşa ettirdiği Uludağ ve Bandırma vapurlarında son zamanlarda sık sık arızalar vuku bulmaktadır.
Uludağ hâlen havuzda bulunmaktadır. Pazartesi günü Bandırma seferini yapıp dönen Bandırma vapurunda da yeni bir ârıza vuku Vuknu(lur. Amanın tamirinin 4 5 gün sû-' rcce&l. söylenmektedir___
Bahire 3
îı Aralık 1950
akşamdan Ekmeğe
—- AKŞAMA
Kooperatifçilik bizde hazin bir durumdadır p.
zam
’ırıncılar, dün belediyeye âdeta bir ültimatom verdiler
Istanbulun imar plânı yarıda mı kalacak?
Futbol
turnuvası
İSTANBUL,"
- - HAYATI
Hüsnüniyet kâfi değil
c-
emleketimizde ilk kooperatifin fi tarihin-fle kuruluşunu kutlamak ü-eere, posta pullan neşrediyoruz.
Gûya bu sahada muvaffak olduk. Gûya kooperatifler güldür güldür işliyor, hepimizin İşine yarıyor, bizi ihtikârdan kurtarıyor!... Gûya, milli iktisadımızın ehemmiyetli bir kısmı koo-pe.atifçiliğe dayanıyor da, böyle biı* mutlıı duruma eriştiğimiz için, şimdi pul çıkararak, başarımızı kutluyoruz.
Giilmeli mi, ağlamalı mı?
Gözlerimizi kapayıp düşünüyoruz. Birinci umumi harbin istihlâk kooperatifleri müflis birer bakkaliye dükkânım andırırdı. Şimdi bu ismi taşıyan istihlâk cemiyetleri sağda solda tek tük varsa da. memur zihniyeti ile işletildiklerinden. civar ticarethanelerin rekabetlerine dayanamazlar.
Geçen sene bu sütunda, bir istihlâk kooperatifinin İstanbul piyasa mevkiindeki yürekler acısı durumunu hikâye etmiştim: Başka bir müessese isteseydi o imti-yaxll dükkânı muhakkak tutamazdı: öyle müstesna bir yere yerleşmiş; fakat yerleştiği yeri sakilleştirnıişti: Camlar kirli, tezgâhlar zevksiz. Fiatler de. yanındaki dükkânlarınkinden üçer beşer kuruş fazla olmakla beraber mal cinsleri fenadı. bayatlamıştı. Meraklandım, girip sebebini sordum. Memur bey beni payladı, az daha karakolluk oluyorduk. Nihayet o kooperatifin de emsali gibi kapandığını şefle, intibahla gördüm.
Dünyanın her tarafında
— sarih maddeler halinde
— kooperatiflerin ne şekilde kurulup işlemeleri gerektiği tesbit edilmiştir. Bankaların usulleri gibi koopera-tiflerinkl de muayyen, mukannendir. Bizim kooperatiflerin çoğunda, aklımız sıra. «daha münasip» ine kalmışızdır. Muvaffakıyetsizlik bir bakıma da bu yüzdendir.
Yalnız istihlâk cemiyetlerinin değil, öbür tip meselâ istihsal, meselâ inşaat kooperatiflerinin de pek azının bahtı parladı. İçlerinde çoğu, halkın gözünün nuru, alnının teri paracıklarını deve yaptı, yahut çarçur etti. (Ben fakirin bile; keza...)
Bunlar:
1 — Merkezi bir kontrola tâbi tutulamadı.
2 — Kanunların gerekli himayesi altına kâfi derecede alınamadı: Rejimlerimiz, meselâ devletçiliğe isti-nad etmek tecrübelerinde bulundukları gibi. — harb muhtekirlerde mücadele i-cîn olsun — kooperatifçiliği kalkan gibi kullanmak yolunu tutmadılar.
3 — Nihayet, yukarıda da söylediğimiz gibi, klâsik kooperatifçilik kaidelerine riayet olunmadı.
Şimdi bir de. muvaffak olmuşuz gibi pul basmak garabetine düşüyoruz. Prof. Tugan Baranovsky isimli mütehassısın kooneratifle-re dair klâsik eserini okuyunca görürüz ki. kooperatifler, bundan yanın asır önce, dünyanın hemen biitiin memleketlerinde su veya bu derecede muvaffakiyetler elde etmişlerdir. Yirminci asrın ortasında — pek mahdut müesseslerimizin kısmi muvaffakiyetleri bir tarafa
— kooperatifçiliğin muvaffak olamadığı sayılı memleketler arasında biz varız. Kongre münasebetiyle ancak intibalı, ikaz, nutukları söyliyebiliriz: «inşallah kooperatifçilik bizde de ilerûde doear!» ibaresini taşıyan pullar basabiliriz.
Bundan fazlası ifrat derecede öğün m ek olur.
İstanbul Fırıncıları iş Verenler kan tekrar Vali lığına mürcaa: eder°l: bugünkü şartlar içinde çalışmalarına İmkân olmadım b’îc İrmelerdir.
Fırıncıların söylediklerine göre bir çuval unun ekmek haline gelmesi için 86f kuruş masraf vardır. Belediye Is- bu mas-Tafı 617 kuruş kabul etmektedir. Aradaki 219 lcıııuş zarardır. Bunun kapatılması için ya her ekmeğe 2 kurur 2C santim zammedilme i i. yahut ekmek vez nl fiat değişmeden 900 gramdan daha az o’nıalı veya hükümet buğday ve un fitillerini u cuzlatmalıdır.
Sendika başkanı kendisiyl görüşen arkadaşımıza demişti kİ:
— Belediye hu dileğimizi kabul etmezse diğer alâkalı makamlara müracaat edeceğiz. Bu şartlar içinde çalışmamıza imkân kalmamıştır.
Vali ve Beledive başkanı müracaat sahiplerini dinlemiş ve kendilerine dileklerini tetkik edip bilâhare cevap vereceğini bildirmişte
Kız kaçırmağa kalkışanlar ve ırza tecavüz edenler mahkûm oldular
Üskijdarda oturan Resmiye İsminde bir kızı zorla kaçırmak İsteyen Salih ve Y a k u p Canbaz adlarında İki kardeşin İkinci ağırceza mahkemesinde duruşmaları dün sona ermiş, sanıklar dörder ay hapse mahkûm edilmişlerdir.
Bundan bir müddet evvel İrfan adında bir çocuğun Gülhane . parkına götürerek ırzına tecavüz eden Kadem. Haşan Hüseyin. Osman Baksın ve Fuadın duruşmaları dün İkinci agırceza mahkemesinde karara bağlanmış, suçlular birer buçuk sene ağır hapse mahkûm edilmişlerdir.
Sendikası Baş-v e üyeleri dün ve Belediye başkan-
SaiâhiyetBiler, Prostun mukavelesinin yenilenmemesine datrD.P.grupunun karan için ne diyor
Sanayi sayımı sualleri
Bugün ticaret odasında, şehrimizde bulunan, İstatistik Ge-'-rıel Müdürünün İştirakiyle bir toplantı yapılacaktır.
Üniversite profesörlerinin de hazır bulunacakları bu toplantıda. yakında yapılması mukarrer sanayi sayımında sorulacak sualler görüşülecek ve tesbit edilecektir.
(Vâ - Nû)
TURAL
öksürüpii keser
Admira ile yapılacak maçların programı hazırlandı
Dört büyük kulüp İle Avus-luryantn. tanınmış (akımiann-dun Admira ile YugosIâvyaniD kuvvetli takımlarından Sarayo-va ve Ordu karma?! arasında uç hafta devam edesek büyük bir futbol turnuvası hazırlanmıştır. Program şu şekildedir:
23 aralık IU30 cumartesi giiıı-nü Fenerbahçe - Ordu karması. Beşiktaş - Admira.
24 aralık 19M pnza1 günü Beşiktaş - Ordu karmas-, Fenerbahçe - Admira.
30 a ra iıl; 1950 cumartesi günü Galatasaray - Admira, Vefa - Saravova
31 aralık 1950 pazın günü Vefa - Admira, Galatasaray - Sa-rayova.
0 ocak 1051 eumaitesl günii Beşiktaş - Sarayova. ve 1 ocak 1051 pazar günü de Fenerbahçe İle Sarayova karşılaşacaklardır.
Alacak yüzünden atılan silâhlar mahalleyi heyecana düşürdü
Dört büyük sahifelîk beş renkli ilk ilâvemizi kıymetli oku v ur ula rı mııa 23/Aratık/950 cumartesi günkü nüshamızla beraber sunuyoruz.
Titiz bir itina ile hazırlanan bu ilâvede haftanın siyasi durumunu canlandıran beş renkli karikatürden başka Küre ve Çin meşrlı-si hakkında çok yetkili bir makale il" dünya basınından en seçme fıkra ve karikatürler bulacaksın w.
Bunlardan başka tarihi ve resimli bir de tefrikaya başlıyoruz: Adı:
PLEVNEDE SON GECE
Aynı ilâvede büyük ve resimli bir memleket hikâyesine de ver verilmiştir.
Nehru’nun hediye fili
Rozal İsimli İtalyan vapuruyla şehrimize getirilmekte olan Nehrunun hediyesi filin muvasalatı gecikmiştir. Filin bugün şehrimize gelmesi beklenirken, pazara yahut pazartesiye geleceği öğrenilmiştir.
Filin şehrimizde bir kaç gün kalması ve bu müddet zarfında Kore şehitleri menfaatine halka gösterilmesi İstenmişse de havaların serinlemesi dolayı-slyle hayvanın Istirahatlnin temin edllemlyecegl ve bu yüzden hastalanacağı korkusuyla filin hemen Ankaraya nakledilmesi İstenmektedir.
Hayvanı götürmek üzere Ankara Orman Çiftliği Müdürü Şe-flk Dallı ile Hayvanat Bahçesi Müdürü Necdet Pençe şehrimize gelmişlerdir.
Yugoslavyada emlâki bulunanların temsilcileri
Yugoslavyada emlaki bulunanların bir dernek kurduklarını yazmıştık.
Bu hususta Belgrat'ta görüşmeler devam etmektedir. Bu görüşmeleri yapan heyete, emlâk sahiplerinden bazı temsilcilerin de İştiraki kararlaştırılmıştır. Bu temsilcilerin seçimi bu pazar saat 10.30 da Eminönü halkevlnde yapılacaktır.
Millet partisinin
ı eğlencesi
ı Millet Partisi Beyazıt bucağı I bu cumartesi gecesi sabaha ka-ı dar Konak Otelinde bir eğlence tertip etmiştir. Eğlenceye s&s ve sa2 sanatkârları da Işti-Ijıalt edeceklerdir.
:ıca. cumartesi çünkü nüshamızda daha evvel ilân ettiğimiz tefrikalardan ikisine başlıyoruz.
— Zaferden Zafere — Horasanlı Ebu Müslim — Aşk kahramanlık destanı.
de
ve
— Istanbula kaçan kız —.Köyünden kaçıp İstanbula gelen bir ktzm heyecanlı maceraları.
Dikkat: İlk, renkli ve parasız ilâvemiz önümüzdeki 23 Aralık cumartesi günkü nüsha ile verilecektir.
Avrupa: Üçüncü kuvvet
(Baş tarafı 1 inci sahilede>
suretle genişlemesine muarızdırlar.
Bununla beraber Amerika. Avrupayı tam sulhçulu-ğa ve menfi bir tarafsızlığa dönmüş sanmakla ’ ’ yor. Çünkü Avrupa, den cok Huşlardan yor. Bir cok AvrupalInın kafasında. bugünün şaşkınlığını gösteren şu müthiş düşünce vardır: Rusların eline düşmektense atom altında ölmek daha hayırlıdır. Hiroşimada atom bombasından ölenler. Pragda yaşayanlardan daha bahtiyardırlar. Jan Mazarik’in akıbeti, Kardinal Mindzcntinin durumuna tercih edilir.
Avrupa, harbdcn kaçınmak için Rusyanın eline düşmeyi kabul etmez. Fakat eğer. Rusyanın eline düşmemek için harbden başka çare kalmazsa harb eder.
Bu durum, siyasi telâkkilere stratejik görüş farkı da ilâve ediyor. Bu sahada da çarpışan, Avrupa ile Amerika değil, Avrupa kıtası ile Anglo - Saksonlardır. Çünkü İngiltere daima düşünüyor kİ deniz, kendi adasını istilâdan korur, ve Rus orduları Mans denizi kıyılarında durur.
Bunun neticesi olarak. İn-gijizlere göre Avrupa, derinliğine bir manevra sahasıdır ve düşmanın İlk savleti karşısında Batıya doğru ricat edilir. îngilizler için ilk müdafaa hattı İster Elbe, ister Ren nehri olsun bu müdafaa hattı esaslı değildir ve harbin bütün talihi bu ilk muharebeye bağlı kalamaz. Bilâkis, Avrıınalılar icln eğer
aldanı-harb-korku-
Doğu hatları yıkılırsa her şey mahvolmuş demektir. Şa.vet, Atlantik kıyılarına kadar ricat harbi kabul edilirse, muharebenin mânası kalmaz, Avrupanın Ruslar tarafından istilâsı hiçbir suretle harbin bir safhası olamaz. çünkü Avrupa harbinin tek gayesi Avrupanın Ruslar tarafından istilâsını önlemektir. Eğer Rusya Av-rupayı istilâ ederse Avrupa, haıbi kaybetmiş demektir ve müttefiklerinin sonraki muhtemel zaferi Avrupayı teselli edemez, nasıl ki bizim bir zaferimiz bugün Polonya ve Cekosiovakyayı teselli edemez.
Avrupa iki âlemin yan vana yaşaması mumun olduğuna aşk İle inanıyor, çünkü bu durum, Avrupa-nın bizzat varlığının şartlarından biridir. Bir Rus hegemonyası Avrupanın Ruslaşması demek olur. Bir Amerikan hegemonyası harbi davet eder, bu da Avrupanın yıkımı demektir.
Fakat Avrupa şuna da I-nanıvor ki bizzat kendi istiklâli. İki âlemin (komünist ve kapitalist âlemlerin) yan yana yaşamalarının zarurî şartıdır. Avrupa, Sovyet sistemine girerse dünyaya Rus-va hâkim olur, Avrupa ta-mamiyle Amerikan manzumesine meylederse Rusya 1-için acık tehlike halini alır. Her iki halde de dünya muvazenesi bozulur. Şu halde, Avrupa, nüfusunun sayısı, zekâsı, teknik kabiliyeti, toprağının zenginliği, endüstrisinin inkişafı, ilim ve irfanı bakımından ne ise. onu olmak ister: Üçüncü bîr kuvvet.
T stanbulun imar İşleri J üzerinde gazetecilerle hasbıhal eden şehircilik mütehassısı profesör Prost şöyle deri yanmış:
«— Şehir plânı İçin on sene benimle beraber çalışan kıymetli mühendislerinizden Hilmi, RefeL ve Salimin yaş haddine uğnyarak tekaüde sevkcdil-melerl üzerine tstanbuiun, Fior-yatian Büyükdereye ve Adalardan Eyübe kadar altı bin soğa-gı İle meşgul olacak bir tek mühendis kalmıştı. Emekliye ayrılan Jarın yerine başkalarım İstedim, bana Ankaradan, faal, fakat henüz Istan bulun sokaklarını bilmlyen on beş, yirmi memur gönderdiler. Bu vaziyet İşlerde karışıklık yarattı. Hüsnüniyet eksik değildi, fakat vukufsuzluk yüzünden plânlat alt üst oldu.»
Üç mühendisin verine yir-m. memur. Âlâ. Hem de çalışkan memurlar. Âlâdan âlâ! Gel gelelim, bu faal memurlar, yapacakları işin ca. noktası üzerinde vukuf sahibi değiller; şehrin coğrafyasını. sokakların vaziyetini bilmiyorlar. «Çalışırlar, öğrenirler» denilecek. Asla! Istanbulun imar plânı yazar bozar tahtası değildir.
Evet, üç mühendisin yerine yirmi memur gönderilmesi hüsnüniyete delâlet eder. Fakat bununla iş bitmiyor. Hüsnüniyetin nazariyatta kalmaması, fiiliyata da intikali gerek. Aksi takdirde, iyi niyetler kötü netice verebilir. Misal meydanda Şehri iyice tammıvan, sokaklarını, caddelerini bil-
_ , miyen yirmi memuru, şeh-
«ı «an ri1, ’,nar plânı üzerinde on k° UF la vı* çahşnıış üç mühendisin yerine k0Vunca *>lt üst oluyor, plân yazar bozar tahtası haline geliyor.
Hüsnüniyetle girişilen bir çok işlerde vukufsuzluk yüzünden daha nice plânlar alt üst olmuştur ve olmaktadır.
Gene B. Prost anlatıyor:
«— Plân elli sene İçin yapıldığı halde belediye bunun beş senede tahakkuk etmesini istiyor.»
Nice beş senelik plânları yirmi beş senede dahi tatbik mevkiine koyamadığımız halde elli senelik plânı beş yılda tahakkuk ettirmeğe kalkarsak süratten sendelemek, tökezlemek tabiidir. Netekim öyle oluyor. İslerin hangisinden başlıyahm. han gisini evvele alalım, derken şaşırıyoruz, hiçbirini lâyi-kıyla ele alıp başaramıyoruz.
B. Prost şikâyet ediyor:
«_ Plânı tatbik ediyoruz, meydan, yeşil saha açıyoruz; bir de bakıyorsunuz, günün birinde buraya bir bina kondurulmuş.»
Nazariyatta ihtisasa kıymet veriliyor, bu uğurda fedakârlıklara katlanılıyor; fakat fiiliyatta çeşitli âmillerin tesiriyle İhtisasın kıymeti kayboluyor, otoritesi kırılıyor; plânlar, programlar indî kanaat ve kararlarta bozu lıı ver i yor.
Her şeyden evvel bu zihniyetin değişmesi lâzım.
Cemal REFİK

I Evvelki gece Çengelköyünde j Ihalkı heyecana düşülen bir vaka cereyan etmiştir
Tahkikatımıza goto.
köyde Yeni mahallede Pertev adındaki bir
.(aynı semtte oturan
adındaki bir şahıs arasında son 'günlerde bir alacak meselesin-| den dolayı bir münakaşa çık, iniştir. Haşan evvelki gece Pertevin evine gelerek alacağını talep etmiş, faka: Pertes kenti i? İne müsait bir cevap vermediğinden Haşatı rastgele evin ram, kapı ve pencerelerini taşlamaya baş’amışlır. Pertev de bu vaziyet karşısında bir | müddet polis çağırmaya uğraşmışsa da hâdise yerine hiç bir alâkalının gelmemesi üzerine tabancasını çekerek havaya tam 35 adet silâh atmıştır. Gece yansı birbiri arkasına atılan silâhlar Çengelköy halkını büyük bir relâşa sevketmişse de meselenin mahiyeti derhal an-laştlmı fakat hâdise geç vakitlere kadar bir ağız kavgası şeklin le devam etmiştir. Pertev uün zabıtaya müracaat ederek Haşan hakkında takibatta bulum il masını İstemiştir,

Fakat hakikatte, bu ü-üncü kuvvet siyasi sahada mevcut değildir. Bir Avrupa ekonomisi, bir Avrupa medeniyeti vardır: Avrupa diplomasisi, Avrupa ordusu, Avrupa hükümeti yoktur. Av-rupanın, içinde bulunduğu bütün tezadlarm kaynağı buradadır. Avrupa tezadla-n. Avrupanın sınai ve İçtimai kudretiyle askerî ve siyasî za tı arasındaki nispetsizlikten ileri geliyor. Avrupa askerî ve siyasî kudretsizliği yüzünden Atlantik Paktına girmiştir. Çünkü silâhsız olduğu için Rus istilâsına karşı müdafaasızdı ve bu da iki âlemin yan yana yaşaması için bir tehlike teşkil ediyordu. Avrur a, sınai ve İçtimai kudreti dolayısiy-le Atlantik câmiası içinde bir derece muhtariyeti vardır ve sadece bir Amerikan üssü olmaktan çekinmişti!'. Zira Rusyanın şüpheleri de iki âlemin yan 1 ana kalmasına engel olurdu.
Avrupa. Rusvava karşı — iştahını kabartmamak için — askerce kuvvetli olmalıdır. Avrupa bir tehdit konusu olmamak için Amerikaya karşı da geniş bir istikİâl muhafaza etmelidir.
Bunların hülâsası sudur: Bir Avrııp.ı politikası olması zarurid;r. Avrupa İçin hakiki tehlike dış tehditlerde değil, kendisinin yok olmasındadır.
Avrupada hakiki devlet adamları var mıdır ki, bütün Avrupa, başlı başına ancak tek bir devlet olacak boydadır? Aksi takdirde harb, ancak tehir edilir, önlenmiş olmaz, Avrupanın can çekişmesi uzar, fakat harablden kurtulmaz.
Şahın düğününde bulunacak üniversiteliler gitti
27 Aralıkta Tahranda yapılacak olan İran Şalımın düğün merasiminde bulunmak üzere bugün Toros ekspresiyle üniversiteli bir talebe kafilesi İrana hareket etmiştir.
Milli Türk talebe birliği Hukuk derneğine mensup olan bu üniversiteliler diin Vali ve Belediye Başkanın! ziyaret ederek kendisinden bir mesaj almışlardır. Düğün hediyesi olarak, hazırlanan İstanbul albümünü götürmektedirler.
Talebeler İran Maarif Nazırının davetlisidlrler. Kendilerine İranın görülecek yerleri de gezcUrilecektir.
İran Şahının düğününe dâ-vetli olarak gitmekte olan Hukuk Fakültesi Talebe Birliği temsilcilerine dün İran Konsoloshanesinde bir çay ziyafeti verilmiş ve iki milletin dostluğundan bahis nutuklar söylenmiştir.
Kore Şehitlerimiz için mevlût
Korede şehit düşen askerlerimizin ruhuna »hat edLlmek üzere Türkiye Malûl Gaziler Birliği tarafından yarınki cuma namazını mülaakıp Tophane. Kılıçall camisinde bir mev-lût okııtturulacaktır,
Rodos Türklerl, Rodosta kâin Slıleymanlye camisinde Kore-dekl şehitlerimizin nıhu ve ga-| zilerlmizle Birleşmiş Milletler kuvvetlerinin zaferi İçin mevlût okutmuşlardır. Başkonsolosu-! muzla Yunan makamları bu mevliıtta hazır bulunmuşlardır. |
Malûl Gaziler yurdunda ploklînik kuruldu
Tophanede Malûl Gaziler yurdunda bir poliklinik kurulmuş ve Üniversite Tıp Fakültesi Dekanlığının delâletiyle mütehassıs doktorlarımız haftanın bir gününde burada bulunmayı deruhte etmişlerdir
Pazartesiden İtibaren faaliyete geçecek olan poliklinikte ma-lûlgazl. şehit, dul ve yetimler parasız tedavi edilecektir.


Anadoludan mevaddı gıdaiye gelmiyor
Eskilim Anadoludan sı çok mevaddı gıdaiye geliyordu. Son iki ay zarfında Ana-doludan Haydarpaşa istasyonuna mevaddı gıda İye namına hiç bir şey gelmemiştir.
21 'Kânunuevvel r 1 9 20
Sahife 4
AKSAM
Kore’ye hediye yollamak isteyenler
Savunma Bakanlığı takibedilmesi gereken usulü anlatan bir tebliğ yayınladı
f
-J
Casuslar Merkezi ; |
İSTANBUL
r—---------
| zAmerıfazn gizli ajanı
1 North'un casusluk
Binbaşı Hugh maceraları

Eskilere dair
el zaman iç
Ankara 20 ( A A » - Milli Sa-
vunma Bakanlığından tebliğ e-dllmlşfir:
1, - Kore birliğimizdeki subay. firdikll ve erlerimizin şa-hıstari-’a şeker, sigara vesaire hediyelerin, paket ve kolilerin gönderilme şekli ia> ve (b) pa-rn’-rallarında yazılmışı ır.
ai Resmi po.; t «hanelerimizle.! bu koli ve paketler âdi veya U-çak postasiyle gönderilebilir, paket ve kolilerin özerine şu ad-rc*= yazılır;
Commanding General
Turkish Armcd Forces
Tapo 5401
C/O Postmnster San Francisco Cali t.
Bu adresin altına paket veya koliyi kim alacaksa (İsmi ve soyadı. numarası, rütbesi) Türkçe olarak yazılmalıdır.
b) Panamerlkan hava şirketi vasıtasiyle gönderilecek paket veya kolilerin üzerine iki adres yazılır. (Birinci etiketteki adres üstünde, ikinci etiketteki adres altında kalır.) Bunlardan birinci etiketteki adres Japonyada alâkalı memurlar tarafından yırtılarak paket veya koli yeTİ-
ne gönderilmek üzere İkinci e-liketteki adrese teslim edilir.
Birinci etiketteki adres:
7 Th. U. S. Army Base Post Office
Yokohama
Japan
İkinci etiketteki adres:
C. G t. St. Tufklsh Anned Forces command.
Bu ikinci etiketteki adresin altına paket veya koliyi kim a-lacak İse onun (ismi, soyadı, numarası, rütbesi) Türkçe olarak yazılmalıdır.
2. — Kore Türk kuvvetleri komutanlığı adına bütün birlik mensuplarına dağıtılmak üzere gönderilecek hediyeler için sadece (al veya (b) paragraflarındaki adresler yazılmakla iktifa edilecektir.
3. __ Panamerlcan şirketiyle
gönderilecek paket veya kolilerin gümrük muamelesi yaptırıldıktan sonra nakil ücretleri şirkete ödenmek suretiyle teslim edilir.
4. — Fazla bilgi almak İsteyenler P. T. T. Müdürlüğü. Pan american ajansı ve Koı-e bürosuna müracaat edebilirler,
k'azan: Van Wyck Mason
Çeviren: Nihal Karamağaraİı
Eskilerin âdet ve eğlenceleri — Azılı ve arsızların eğlence yerler? muayyendi — | SandıkburnurHaki âlemler

— 62 —
vc
Lûtfi Kırdar’ın açtığı hakaret dâvası neticelendi
Sahip ve mesul müdürü bulunduğu «Hür Adam» gazetesinde eski Vali doktor Lûtfi Kırdar aleyhinde hakaretimiz neşriyatla bulunmak suçuyla toplu basın mahkemesinde bir müddettir muhakeme edilen Sitıan Omur'un duruşması dün bitmiş ve üç buçuk ay hapse, yüz elli lira para cezasına ve 500 lira mânevi tazminata mahkûm edilmiştir.
Bir doktorumuz Fransız Tıp Cemiyetine üye seçildi
Kıymetli neşriyatı İle son zamanlarda dikkati celbeden, Cerrahpaşa hastanesi röntgen mütehassısı Dr. Tarık Temel, Fran-lEieclro - Radlologle) ceml-vîti asil üyeliğine seçilmiş ve keyfiyet kendisine bildirilmiştir. ____________
Şişli dışındaki tecavüz hâdisesi
Hselâ isminin bir kızın zabıtaya vâki olan ihbar ve iddiası ir-.rine Mehmet, Nazır.i ve Ziya ?-"z.nndaki üç şahsin Şişil haricinde Cendere mevkiinde F-c’&hın çanta ve sac tini çalmak suçuyla adliyeye verilerek tevkif edildiklerini dün yazmıştık.
Vilâyetten niîn bize verilen malûmata göre, hâdise dolmuş yapan bir takside olmayıp Tarlabaşında ı andevv.euluk yapan İhsandan 20 lira mukabilinde alınan Necla, namı diğer Nermin bir otomobil gezintisine davet edilmiş ve Ayasağa civarında aralarında çıkan bir münakeşa sonrnda İş dövmek ve çanta almak şekline dökülerek bu suretle adliye ye İntikal etmiştir.
Kore kahramanlarına belediye şeker gönderecek
Yılbaşı münasebetiyle Belediye. Koredekl askerlerimize şeker ve şekerli maddeler göndermeğe karar vermiştir. Bu arada İsteyen vatandaşların da verecekleri şekerlerin Koreye gönderilmesine Belediye tavassut edecektir. Bunun İçin hazırlanacak yarımşar kiloluk paketler belediye zabıt ve muamelât müdürlüğüne teslim edilecektir.
TEŞEKKÜR
Müptelâ olduğu hastalıktan kurtulftmaytp -lakkıt* rahmetine kavuşan oıiyüğümüz emekli Binbaşı SITKI ÖNEÇ’in cenazesine bilfiil iştirak eden silâh arkadaşlarına ve Defterdar Bünyan yünlü mensucat mües-sesesî topluluğuna ve diğer hısım akraba il.- arkadaşlara, yakın alâkalarını esirgemiyen Cerrahpaşa hastahanesi doktor, asistan ve müstahdemlerine teessürümüze İştirak etmelerinden dolayı teşekkürlerimizin muhterem gazeteniz vasıtasiyle iblâğını rica ederiz.
ÖNEÇ AİLESİ
TEŞEKKÜR
Ünyon ve İttihadı Milli Sigorta Şirketleri Müdürü Ahmet Vellk Sertel'ln ânı ölümü dola-yıslyle 13.12.950 tarihinde yapılan cenaze merasimine gelen, çelenk gönderen, mektup ve telgraf göndermek suretiyle acımıza İştirak eden yakınlarımıza gazeteniz vasıtasiyle teşekkürlerimizi beyan ederiz.
SERTEL AİLESİ
Mevlûdu Şerif
Kore şehitlerinin ruhuna ithaf edilmek üzere 317.12/950 bugünkü perşembe günü n-’le namazını müteakip Sultanahmet camii şerifine» mevtûı okunacağından arzu «den diı kardeşlerinin teşrifi-, r) rica tılunıır Sultnnahmc’ camii ba-j müezzini
Hughün saçları keşlimi?, başında bir peruka geçirmişti. 1 Tırnakları da dibinden kesilip 1 iyotla sarartıldı: ve elleri o derece mülemma bir hale sokuldu kİ. gûya günleıdenberi su yüzü görmediği hissi uyandırıldı. Yal-nız bu ellerin nasırsız oluşu bir J kusur teşkil ediyordu.
Gayet kaba bir ktımaştan siyah bir paııtalon;, kirli ve çıp-lak ayaklarına giydiği kaba potinler, berbat, yamalı çamaşır- 1 |nr; kırmızı kolonla İşlenmiş yağ İçinde, pis bir gömlek yeni büründüğü hüviyeti tamamlı yordu, omuzlarına da turuncu ; yünle kabaca İşlenmiş siyah bir ' atkı almıştı. Gömleğinin üstüne giydiği koyun derisinden yelek, 1 ve koyun postundan siyah gocuk odaya dayanılmaz derecede ( menfur bir koku neşrediyordu.
Yüzbaşı Larkin'ln avenesi ta-rafından başına İndirilen darbelerin tesiriyle açılan yaralar, ] perukasının altında sızlamaktaydı.
Hugh, Sim on Peurolf adıyla 1 edindiği hüviyet varakasını yır- ' tık pırtık cüzdanından çıkarıp tekrar tekrar gözden geçirdi, Mesleği at cambazlığı—
Mckenzie. katmerleşmeğe baş- 1 iayan çenesini uguşturarak: '
— En müşkül cihet dilsiz rolü oynaman. - dedi.
Hııgh, yüz buruşturarak tas- ' dik etti;
— Farknıdayım- Bir vakit- 1 ler yine böyle dilimi yutmam,1 icabetmiştl; az kalsın çıldın-
eteklikler gö.'müyordiı. Güzel bacakları beyaz yün çorapları-nuı içinde gizlenmişi. Ayaklarında kırmızı botlar vaı-dj. Bileklerinde ucu?, şuıgırtılı bilezikler ve kiri' boynunda ağır bir zincirin ucuna iliştirilmiş madeni bir tılsım dikkat! çekiyordu
Hugh’Ie birbirlerini süzdüler ve bir kahkaha koparttılar.-
Jlngies sordu:
İler hakkı mahfuzdur
Semih Mümini S
I
Güneşin kızarmış
Rüzgâr. Jingles’ln koyun postundan kara cebkenliiin için® nüfuz etmekti*. blç«rer>in iliklerini dondurma1.tadır, sert ışığı ile büsbütün gözleri soğukla yaşardı
Fasılasız yağ-m kar. yıırdım-cıları olmuş, paraşütleri dikkati çekmemiş; ve htc bir yerleri incinmeden Bu' .ar topraklarına incbllmişlerdl Sabahın clördûn-denherl yürüyorlardı Daha da
— Söyleyin bakalım fikrinizi, kateocceklerl bes kilometrelik
Muvaffak Olacak mıyız? yol vardı. îhttv t tedbiri olarak
Mc Kenzie: (paraşütle Lirikleri mahallin
— Elbette. - dedi. — Eğer aksi İstikametinden şfhre gireriz ikiniz muvlılfak olamazsanız .çeklerdi, İşte şehir de kaı-şıla-başka hiç. kimae muvaffak ola- 'rında...
maz.
Albay Razi içini çekti:
I Dön üşü besubu. katmak geçtikleri yerleri hafızalarına nak-Bövie vah>ır onlarda siz- şetmek ister |-ibi etraflarına . ....................... zltu-^ıle halrn haUa ImrHvnrlnr
lcrı neşeli görmek infunı memnun ediyor. . Zaten siz Anglo SaksonlaY hı.'p böylesinizdlr... Fakat sizi takdir etmekten kendimi alamıyorum
Ve başını sallayarak genç ki2İa binbaşıyı haritanın önüne çağırdı. Yavaş bir sesle:
— şu noktaya iyi dikkat edin. İşaret ettiğim iki köyün arasından hududu geçeceksiniz. Şayet lüzum hasıl olursa, sizi himaye etmek üzere muhafızlarımız e-çnir aldılar. Sizi gözden kaçırmayacaklar. Takip edilecek o-lursamz..
Bir an sustu: sönra ilâve etti:
— Kaçtığınız sırada kırmızı mendili sol elinizle, mavi mendili de sağ elinizle sallayınız.
Mc Kenzie ciddi bir ilade ile:
— Türk resmi makamlariyle anlaştık. — dedi. — Siz hududu geçtiğiniz sırada Bulgarların dikkatini başka yere çekmek için tedbir alınacak.
(Hugh. cevap verdi:
— Mükemmel!. . Eğer otuz altı saat zarfında dönmezsek, i bizi defterden silin!
I Albay Razl elini evvelâ Jlng-les’e, sonra Hugh'e uzattı:
| — Haydi selâmetle gidin, se-lâınelte dönün!
XXVIII
I KAVAKLI KARAKOLUNDA
| Sabah güneşi, "karla • örtülü tepeciklerin anlından ışıklarını saçarak yükseliyor. Karlarda öyle bir pırıltı lıasd oldu kİ, Kavaklı istikametinde giden iki olmanız lâzım toylunun 80211,1-1 ^mastı; kar-
' Tp skiden İstaııbulcfa yine İş(ve uslıı nalk tartılın adamı coctu amına kadar; bugürl:ü kadar memur yoktu. Eskiden sokaiılârda yine kadınlar vardı umma bugünkü kadar mebzui değillerdi. Eski ve ath tramvaylar rtu kalabalıktı. Ancak şln dlk! tramvaylar gibi boğucu 'ieğlllcrdi. Hail: tercihan yaya y.irüı sürücü atlarına blnme2, -'İra arabalarına iltifat ederdi. Kadınlara gelince; ekseriyeti evdau çıkmızdı ve çıksa da ender çıkardı. Çünkü onun evde şl varın. Dikişi, ya çamaşırı veva ütüsü kendisini beklerdi, B: rj yaııdn da küçük evlâdı vardı bunlardan ayrılmazlardı Yazlaı ı mesirelere giden kadınlarda bile evvelâ evin işini bitirmek derdi, sonra da gezmek tozmak hevesi yer alırdı. Lâkin bu da bir kayda ve teamüle tabldl. Fırt fırt sokağa çıkmazlardı. Eskiden de kadınlara lâf atanlar vardı. Vardı amma bu azılılar, polisten evvel halktan dayak yerlerdi. Kaç tanesine şahit olduk; herifi adamakıllı ıslatir-lardı... Bacak kadar çocukların bugünkü mealde vn sokakta haylazlıklau görülmezdi ve ağızlarından çirkin kelimeler duyulmazdı.
Fakat.,., Pakl amma her şey böyle miydi? Hiç öyle şey olur mu? Her şey böyle değildi. Her türlü arsız ve terbiyesizler de vardı. Şu kadar ki onlara mahsus mahaller vardı; hattâ mahalleler vardı denilebilir. Haylâzlar oratrra gider: kendi akranlarım ve rinl bulur, vakit dİ. Bir çok vakit ne de geçerlerdi amma çekişme aralarında kalır, sakin
— -t.re usııı naıs uınııuı rahat-IZ bu- etmezlerdi.....çukurçeşme ma-
Ihallesi bundan efil sene evvel Kiirt vatandaşların mahallisiydi. Oradaki ban avna kalkar yatar, oralarda eğlenirlerdi. Davul zurna veya kendilerine mahsus başka bir sazla çalar oynarlar, şarkılar Föylerleırdi. Takıvla halkı lee mabut sirto-larlyle, şarkılarlyle eğlenerek koca mahallev* neştyc garke-derlcrdl. Ve ilh ...
Demek istiyoruz her nevi halka göre, her nevi eğlence yerleri vardı vtı bir yoğu meşhurdu Kibarlar bite be yerlere bazan giderler zevk ederlerdi.
Meselâ Saml’kbumunda bir Ermenlnln meyhanesi vardı. Mezesiyle. raki’.-İylt pek meşhurdu. Dil ehli erbabı büyüklerden de olsa bu meyhaneye kadar gider demlenfricrdl Mevkiin de bu yeri aratmakta medhali vardı. Mehtaplı gecelerde Sandıkbnmunun denizi kucaklayan letafetine hayran olmamak her ylğltln kân değildi... Kadınların bı. gibi âlemlerden mahrumiyeti evdeki eğlencelerle telâfi edilirdi ve onların zevki, neşesi, saadeti, meyhanelerin '•ayali kırbaçlayan geçici lezzetleri gibi değildi; daha devamlı hem kıvamlı idi. Sokağa iltifat eimemeleri de belki biraz da hurdandı. Ve hiç şüphe yoktur bugünkü kadınlar derecesinde yorulmazlardı. Hem vücutları hem de mânevîyatlan daha salim ve daha zinde idi. Şı> halde mukavemet keyfiyeti de yerinde idi. Evleriyle njrnşmoyo, çocuk yetiştirmeğe de vakitleri vardı.
S. M. S.

dikkatle baka baka İlerliyorlar,
Hugh;
— Aklına g'.' İriyorum, şimdi- , den düşün. — dedi -■ Şehre gireceğimiz sırada elbette bizi dur duracaklar. O zaman ne yapacaksın? Xeler söyllyecc-ksin?
— Evvelâ. po'1s âmirini görmek Istiyeceğim. Sonra da mahalli Rus gizil teşkilâtına mensup yüksek rütbeli bir zatın ya" > nına götürülmemizi talep ede- ; ceğlnı. İyi mİ?
— Mükemmel . Haydi, adımlarımızı açalım.
Gülümsemeksizln bakıştılar. , Zira, artık her adımda tehlikeye bür az dahi yaklaşıyorlardı. I Ve Hugh. mütemadiyen, için : İçin kendine küfürler yağdın- ı yordu: Ne demeğe Jingles’in ■ gelmesine mu/sfakat etti!
Hoş artık iş İşten geçti; geri dönmek mümkün değil. Her a- ' dunda ya Wa;-wski*ye yaklaşı- , yorlar, yahut da Rus gizil teşkl- : Iâtının hazırladığı meçhul âkl- ı bete... Eğer en ufal: bir hata : yapacak olurlarsa, başlarına ne ı ler gelebilecekleı bir Allah bilir. ,
Hugh yeleg'-.ln cebinden bir paket çiklet çıkararak ağsına attı; acele acrlc çiğnemeğe başladı. Edimedeylren hesaplamıştı; dişlerinin e. .asına çiklet ya- I pıştırırsa, konuşacağı sırada dilsiz rolünde olduğunu hatırlar diye düşünmüştü.
(Arkası var)
âlemle-gcçlrirler-birbirlerl-bu
yordum.
Albay Razi, ellerini açarak;' sordu:
— Başka çare var mı? Bul-1, garsın. Bulgarca bilmemezükı olur mu?... Binbaşı, siz tabii! cahilsiniz, okumanız, yazmanız, yok... Ancak karınız biraz tahsil görmüş...
Bir an düşündü ve İlâve etti: I
— Esaslı bir tavsiyede daha '
bulunacağım. Böyle dim dik ; durmayın! Baston taşımanız ' lâzım; baston size daima eğil- , meniz, iki kat ûaııuuu ıa«uu . .
geldiğini hatırlatacaktır. «f'^mda semaya doğru yukse-
_ . len kilisenin kulelerini bile se-
Hush. yuztoe aptal bir İlade mea 0|au|ar vererek apunrn karsısıua( K-ylil pelro„
Beçti: mendilini araştırdı.
— İşte Simeon Petroff yol-. Kocası:
ıdaş oldum! - dedi. | — Mendile nccet yok, Burnu-
I Onu bu makyaj ve bıı kıyafet nu pamıaklaruun arasına süm-içînde tanıma'ı imkânsızdı. Yü- ^ür. Kıyafetine öylesi yaraşır, zü büsbütün esmerleşmişti. Göz _ dedi.
kenarları kızarmış. Geniş ke-j Jlngies, şlkâyetli bir sesle narlı biçimsiz pis fötr şapkasının söylendi:
altından aptal aptel bakıyordu.) _ Olmaz... Azar İşitmiş mek-Almndaki derip çizgilerin arası ....
kirle dolmuştu. Yağlı perçeminden bir tutanı, gözlerinin üstüne sarkıyordu. Ellen de yüzü kadar pisti.
O sırada ka;;.ya vuruldu.
Albay Razi seslendi:
— Sen misin. Ludmiila? Vızıltılı bir :es cevap verdi;
ve Jlngies odayıı girdi
O da tanınmayacak bir kıyafette. Kumral s açların j örerek [ensesinde toplamış; ve başına jbir eşarp örterek çenesinin al- o güzel genç kızı tından üüğümtemişti. Omuzlan t ve yakası işlemeli biûzu pek bol-[du. Strcıııa mavili sarılı geniş bir atkı atmıştı. Şurası burası yamalı, soluk mavi kısacık eteğinin altından, kat kat başka
I
TEŞEKKÜR
Şirketimizin ve Türklyede temsil etmekte olduğumuz Ünyon Sigorta Kumpanyalarının Müdürü bay Ahmet Veflk Ser-tel'in âni ufu'.ü dolayısiyle gerek cenaze merasiminde bulunmak vs çe’enk göndermek ve gerekse telgraf ve mektupla a-cımuı pı-','1,aşmak lütfunda buluna j mesleitcciaşlannnza ve ■müteveffayı seven şahsi dostlarına gazeteniz vasıtasiyle teşek-kürierlmld arzederlz.
İttihadı Alilli Türk Sigorta
tep talebesi gil l durmadan burnumu çekemem a. adamakıllı »ilmeliyim—
Ve bir tereddütten sonra ilâve etil;
— Pekâlâ... öylesin; de başarabilirim... Parmaklarımla sünıküreyim.
Rüzgâr ısırıyor Azacık nefes alabilmek için durdular. Hugh, albay Hazinin verdiği bastona dayandı; iki kat oldu Yan gözle Jlngles'e bakıyor O sevimli, böyle köylü kıyafetinde, soğuktan tirtlr titreyerek buruııcuğu kızarmış bir halde yanında görmek hem tuhafına gidiyer. hem yüreğine dokunuyor. Hayale sığmayan garip bir durıım.
TİVflTROLmj
0
İstanbul Şcb'? Tiyatrosu
Dram âlin» Saat ».20 (Ia
ŞAFAKTA GELEN
KADIN
y.port
Alejanimi Casona
Tiirkçcsl: Cahit Irgal ve
M. Tivkır.an
KOM.EDJ KISMI ÇİFTE KERAMET Yazan: Trlslaıı Berı.ard TUrkçesl: Re;at Nuri COltckln
MUAMMER KARACA
ÖPER
MAKSİM her aksam 20,30 da '■’ERKOS EVLEHİYOR
Cumartesi. nazar •ui.it 15 de ma Un e. cumartesi matine ’ oerjembe talebe? enzllût. Pazı.rtcsl a lemsiI yoktur.
S TİYAÎfiOSU ?aı-.ırfC5İr(fcn bnilta her irUn s»M 3D.« de
A F n O D 1 T
Fnn'Uİ Optra Komik ■J perdj 1 tablo Eser Plcrre Loys ve Löiiij de Grt.mçml’tfan Miintr Hnyrl Egeli
Par.nr gUnleY' İS .10 ■’> Matine
[KONSERLER
Türk - Amerikan güreşleri tertip komitesinden:
1 — Hasılatı tamamen göçmenlere yardım olmak üzere tahsis edilmiş bulunan Türk - Amerikan güreş müsabakalarında girişleri kanunla serbest olarak kabul edilen yalnız ' Basın Yayın Umum Müdürlüğünce verilmiş san kart hamili gazetecilerden bu hakkını kullanmak isteyenler için B. Parter mevkiinde yer ayrılmıştır.
2 — Henüz sarı basın kartına sahip olmayan gazetecilere evvelce bölgece verilmiş bulunan yazar giriş kartlan bu müsabakalar için sureti kafiyede muteber değildir. Bu itibarla Gazete ve mecmuaların bu müsabakalara ellerinde Basır. Yayın Umum. Müdürlüğünce verilmiş san kartı bulunan mensuplarını göndermeleri rica olunur.
3 — Alâkalılarla selâlüyeLlilere Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü ile İstanbul bölgesi Müdürlüğünce verilmiş bulunan, serbest giriş kartları bu müsabakalar için hlc bir suretle muteber değildir.
4 — Bunlardan başka emri hayıe tahsis olunan bu müsabakalar için hiç bir suretle kimseye davetiye verilmeyecek Lir.
5 __Sarı kart hamili gazeteciler müsabaka giiuleri Basın
Yayın Umum Müdürlüğünce verilmiş, bulunan san basın kartlarını İbraz ederek müsabaka yerine A kapısından yer numarası alarak girebileceklerdir.
6 — Üç günlük müsabaka için kombine bilet fiyatları:
Parter koltuk : 45 Lira.
Numaralı tribün: 30 Lira. Ayakta balkon : 12 Liradır.
Satışa çıkarılacak biletlerden 2A0 ! 45 er. 3030 u 3ü ar. 1440 adedi 12 şer liradır.
Biletler üç müsabaka İçin kombine olarak 21,12/950 perşembe günü saat 14 den İtibaren Spor ve Sergi Sarayı gişelerinde satışa çıkarılacaktır.
Keyfiyet alâkahlaıta savın halka ilân olunur. (175181
Ali Rır.a şirketi
DEVLET DEMİRYOLLARI İLANLARI
Pensilin alınacak

Devlet Demiryolları Haydar para Satmalına Komisyonundan:
1 — 39200 şişe 200,000 ve 9)00 şişe 500,000 ünitelik Penicilin G. Sodlunı kapalı zarf usul yle satın alınacaktır
2 — Muhammen bedeli 28î 0 hra olup muvakkat teminatı 2145 liradır.
3 — Şartnameler komisyondan parasız olarak dağıtılmaktadır.
4 — Eksiltme 8 Ocak 1951 Pazartesi günü saat 11 de Haydarpaşa Gar Binası dahilindeki Haydarpaşa Satınaima Komisyonunda yapılacaktır.
Teklif mektuplarının o gün saat 10 a kadar makbuz mukabilinde komisyona verilmesi veyahut muayyen olan saatten evvel ele geeccek tarzda İadeli taahhütlü olarak posta ile gön-d*rilm£ri. (174081
Z
M.VA.1K. euntlZ.
Adres: Yepj.ç,a,m1 4«
Kadıköy SÜREYYA Sinemasında %
Bu akşam “
Haftadanberi tslanbulu yerinden yaratılmayan en, güzel
İ B E L I N D A
Jane Wyman — Lew Ayres
- KANLI SİGARI
Kent Taylor — Vlrginia Grey
1 — C O N
oynatan yılın benzeri şaheseri
(Orijinal
kupyesi)
2
Bugün matinelerden itibaren1
KONSERVATUAR
Türk musikisi konseri
Konservatuar taraf nidan mevsimin dördüncü Türk musikisi konseri önümüzdeki 26 aralık sak günü saat 13 de şehir Komedi tiyatrosunda verilecek ve bu konserde, ilk denı olarak, ZÂVİL faslı İCli edilecektir.
En büyük heyecanlarla .. Kahramanlık, fedakârlık vc arkadaşlık sahneleri ile dolu harikulade bir şaheser
KAHRAMAN FEDAYi

(MALAYA) Başlıca yaratıcıları:
SPENCER TRACY — JAMES STEWART — JOHN HODİAK — EİON’EL BAKRYMOKE VALENT1NA CORTESA
Orijinal nüshası
ALKAZAR Sinemalarında
Türkçe sözlü nüshası
İPEK
ıZ
Balıkesir Valiliğinden
Bandırmada öze! idare akarlarından Şehir istasyonu yanında ve sahile (20 - 25» metre meşalede 490 metre küre arsa üzerine bemn arme olarak inşa edilmiş üç katlı vc a?. Itaiında 2. Dükkân, 1 Gazino, 1 Lokanta. 2 oda uç kurnai ü;r banyo daireslle 3 hela, ikine’ katında 15 oda. 3 duşlu bin v ■ ile ayrı ayrı helâ üçüı.eü katında 14 oda, 2 duşlu bt;nyu ayrı ayrı 3 helâ ve ayrıı-a blı kule odası ve İki koridoru vc bir tavan arası ile 30 merre karelik bahçesi bulunan Ot*ıl biı.asınm mülkiyeti kapalı ’îırf usuhie satışa çıkarılmıştır.
Binanın tanmln bedeli 112.000 lira geçici teminatı 9850 Hradır,
İhale bedelinin birinci taksiti peşin bakiyesi birer sene ara de dört taksitte ödenecek ve para tamamen ö?el İdare veznesine ödeninceye kadar Otel binası özel İdare namına birinci sıra ve lü-lncl derecede ipotek edilmek şartiylr. ferağ olunacaktır. O’ t binasının lkinci kalında ezel idarenin işgal ettiği dört eda ihale tarihinden itibaren üç ay içinde boşaltılacaktır.
Alt kattaki iki dükkân kirada olup, bunun haricindeki kat ve odalar boştur. Şartnamesi her gün Jl daimi komisyonunda görülebilir.
İhale 13/1/951 tarihine rastlayan cumartesi günü saat 11 de Balıkesir il daimi komisyonunda yapılacak ve teklif mektupları bir saat evveline kadar Daimi kumlsyona verilmiş bulunacaktır. İlân olum». tlîöâö)
|çan|oakı onuıu aa goMen «e- tarife olmazsa vaziyetin . daha' karümıştır. inşaat 195! yılı !-|y»kkıe bir intizar devresine İn-II ¥“ 50501 I Ârnarun tamirinin 4 -5 gün sü -
lc,rml*tlr rı.oK. ,1-,I. I-l-.n h 1 ,-llnnnl.. ı - I r .1 m .İM | r » ll MlldürJMM___________! reccCl Mivlenmekteıl^

M
“Meryem Ananın toprağı benimdir,, diyen rahip!
Memleket ► -4 Haberleri
Kaçakçılarla
çarpışma
I GÜNÜN MEVZULARI
Bütçemizin macerası
Bu toprak nasıl satın alınmış ve kaç el değiştirmiş?...
Bir kaçakçı öldürül* dü, bir tanesi de yaralandı
(Eğede dolaşan arkadaşımız bildiıiyoı)
Söke 19 'Ege mıntakasında Ar.'ayın muharririmiz bildiriyor’ — Sökede bir aralık oturduğum kıraathanede 1yı demli bir çay içiyordum. Sohbetin gelişi. bâlâ günün meselesi olan Meryem Anaya intikal etti. Dostlanma, bir gün önce Efes-t» Bülbüldağma nasıl tırmandığım m ve Meryemin evi olan yerde neler gördüğümüzü anlattım. Uzaktan kulak misafiri «dan yaşlı bir zat:
— Toprak bizim olsaydı, dedi.
Afalladım doğrusu.
— Anlamadım dedim.
Muhatabım, sanda ti esini çe-tzrek yaklaştı, lâflarına verdiğimiz ehemmiyetten memnun bir tavırla sigarasını tellendirip konuştu:
— Evet beyler, dediğim doğrudur. maalesef adı geçen Paçaya Kapulu mevkii bugün bizim malımız değildir.
— Aman, ne diyorsunuz? Sahi mi?
— Sîzi temin ederim ki söz-
lerimde en ufak bir mübalâğa payı yoktur. 1891 yılında Lâza-rist papazlar gelip, Meryemin evini bulduktan sonra 1892 de Salnt Vicent de Paul 'Sen Vcnsan dö Pol) teşkilâtına mensup de Grincy (d3 Grensi) adındaki bir hemşire kendi parasıle bu bölgenin bin dönümlük kısmını satın alıyor. Bittabi Men-emin evi, yakınındaki manastır ve Merye-min mezarının bulunduğu tahmin edilen civar tepecikler hep bu bin dönümlük arazinin için- rjP Kuşadası hukuk mahkemede kaldı Sonra bu yaşlı hemşire, ölmeden önce adı geçen arazinin mülkîv'tini İzmirdeki Lâzarist mekteplerinden Sac re Coeur «Sakre Kör» kolejinin müdürü rahip Poulin iPıılen* e devretti. Bu zat da bir müddet sonra ölmeden evvel aynı mülkiyeti o Jr /- *----
den rahip Euzet töze» ye bı-
Fevzi paşa 20 l Akşam) — Cenup hududumuzdan memleketimize kaçak eşya getiren bir kaçakçı kafilesi ile hudut erlerimiz arasında kanlı bir müsademe olmuş, hâdise şöyledir:
18/12/1950 pazartesi gününü salıya bağlıyan gece saat yirmi bir sıralarında cenup hududu nun İslahiye ilçesi Sakızlık m ev kimden kaçak eşya İle beraber memleketimize giren beş altı kişilik bir kaçakçı kafilesi o anda pusu kurmuş olan hudut müfrezemiz tarafından serilen dur! emrine riayet etmediklerinden açılan ateşe karşılık kaçakçılar da silâh kullanmışlardır. Yarım saat kadar devam eden bir müsademe neticesinde İslahiye ilçesinin «Sulumağara» köyünden olup kaçakçılardan Halil yaralanarak ölmüştür. Diğer bir kaçakçı yaralıdır, ötekiler hayli miktarda ipek eşya bırakarak kaçmışlardır.
Göçmenler
Hattâ vergilerin kaldırılması dürüst zayılamıyan, kanun llv karan verilmezden evvel ya yeni membalar veya tasarruf mevzuları kati bir takım prensiplere bağlanmış olmak İcap eder idi.
Bu böyle yapılmadı, demagoji üslûbunu andıran bir semahat ile vergiler kaldırıldı ve
«Allah
b.raknıış. Mösyö Poulin öldükten bir kaç ay sonra Kuşa d asini. giderek 1000 dönümlük toprağın bana geçliğine dair tapuya kayıt koydurmak İstedim. Halbuki oradaki memurlar hana. bu arazinin 1917 yılından beri hâzinenin malı olduğunu söylediler. O zamanki hükümet Fransayla harb halinde bulunduğu düşüncesiyle böyle bir karar almış. Bunun üzerine ben
rine müracaat ederek hakkımı aradım. Muhakeme yirmi celse kadar devam etti. Nihayet 1931 yılı eylül ayında, arazinin bana ait olduğuna dair karar aldım. 1932 yılında da temyiz bu kararı tasdik etti. Aynı yıl sonunda bu duruma dayanarak Kuşada-kolejin öğretmenlerin- 51 japu dairesinden bin dönüm -._ » . __ ... arazinin Lapustınu aldım. O
raktı. Hâlen bu bin dönümlük zamandanberi de her yıl emlâk araz! rahip Evrrt'nln malıdır. ' vergiEinı veriyorum.
M’rha’abım konuşurken be- p—■ .
nim kafamdan neler geçmiyor- Kuşadasında dâvaya bakan yardır. Bir an düşünüyorum: Pek yakında Ef esten tâ Bülbûlda-&nın tepesine kadar binblr e-1 rivet ve o kadar da alın teri ve para mukabili mükemmel bir yol yapılacak Devlet bununla da kalmayarak Efesi turistik bakımdan teşkilâtlandıracak. Han, hamam, otel lokanta. gazino, bir yığın tesis yükse 11 verecek. Bütün bunlar niçin yapılacak. biliyor musunuz? Mülkiyeti bir Fransız papazına alt arazi ve harabeleri şereflendirmek İrini
— Bu rahip Euzet'yi nerede] bulabilirim?
— tzmlrde.
Bundan sonra rahip Euzet,
arazlnizi satın almağa kalksa malınızı satar mısınız?
Rahip Euzet bu soruya derhal cevap vermedi. Gülümsedi. Düşündü, sonra konuştu. Fakat heyecanını gizUyemiyordu:
— Şimdiden o zaman ne yapacağımı kestirmek biraz güç. Fakat muhakkak surette düşüncemi öğrenmek İstiyorsanız söyliyeylmt Salmam. Ancak, devlet, «Bu mal benimdir» derse o ’akdlrde bana, boyun eğmek düşer. Yalnız benim, bu araziye Türk mahkemesinin ka-rariyle sahip olduğumu da unutmamak lâzımdır
Rahip Euzet kati bir ifadeyle böyle konuştu. Yâni nişimi elden çıkarmağa hiç de niyetli olmadığını anlattı. Şimdi, bizim «yetkilileri bı» durum karşısında ne yapacaklar? Mesele budurl
Şahap BALCIOĞLU
gıcı ciddiyet ve dürüstlüğünden dolayı methetti. Bense ona:
— Aklıma bir sual takılıyor, dedim. Biliyorsunuz ki hâlen sizin olan bu arazi şimdi dünya çapında bir ehemmiyet kazanmış bulunnyor Artıl; Efes'e ve Panaya Kapuluya her yıl on blniercp hacı gelecek. Biltâbi devlet de bu durumda boş durmayıp yol, otel vesair teçhizatı bir an önce ikmal edecek. Bu durum karşısında devlet sizin
Edirne - İstanbul arasında işleyen otobüslerin rekabeti
Edime fAkşam) — Edime -İstanbul hattında işleyen otobüsler arasındaki birliğin bozulması üzerine evvelce bir yolculuk için alınan 5 lira bilet ücretleri rekabet yüzünden üç liraya İndirilmiştir. Asfalt yol güzergâhındaki merkezler arasındaki flütlerde bir değişiklik olmamıştır.
Edime (Akşam) — Bulgark-tandaki göçmen vatandaşlarımızın Edime yoliyJe yurda gelmeleri devam etmektedir.
Aralık ayı başından itibaren bugüne kadar şehrimize gelen göçmenlerin sayısı beş bin İki yüzü geçmiş bulunuyor. Btı vaziyete göre günde ortalama olarak yurda gelen vatandaşlarımızın sayısı günde ?0C - 400 u bulmakladır.
Gelen göçmenler gümrük muayeneleri yapılıp misafirhaneye alınmakta, muayene v-sevk muameleleri tamamlanınca mürettep oldukları mahallere gönderilmektedirler. Hâlen göçmen evinde 1800 göçmen vatandaşımız mevcut olup bunlar da sevk muamrieterlnln tamamlanmasını beklemketedir-ler.
Kaklan yavrularına sö&rMra® aranıyor
Bu sabahki trenle tzmlre gel- I dlm Fransız Konsoloslusunda yaptığım kısa bir soruşturma sonunda, aradığım adresi buldum: Yenlgûn mahallesi 1354 üncü sokak. 41 numara Burası Salnt Polyearpe (Sen Polikarpi , kilisesidir Kilise pazar günleri açılır ve şehirden gelenler dua ederlermiş.
Öğretmen ve hususi kalem müdürü Sadeddln Dilbilgenden öğrendiğime göre rahlo Euzet şimdi 76 yaşındavmıg. 60 sene-denberl Türklyedeymlş Fakat TûrkrevJ öğrenmeğe henüz vakit bulamamış. yahut lüzum görmemiş,
Rahinle misafir odasında konuştuk Orta boylu zayıf, senelerin tesiriyle omuzları çökmüş bir adam Beyaz sakalı var Başındaki siyah takkeden elbise-' sine, paltosuna ve mestlerine varıncaya kadar bütün giyim eşyası kapkara
— Bülbülda&ındakl bin dö- ‘ nümliık arazinin sahibi hakikaten SİS misiniz?
Kıs» bir tereddütten cevap verdi'
— Evet benim
I
sonra
Sirkecide yerleştirilen göçmenlerin bakımsız hali
Bulgarislandan gelen göçmenlerden Sirkeciye yerleştirilenlerin bakımsız halele oldukları görülmüştür.
| Yapılan incelemeler sonunda Zeylin burnu misafirhanesine yerleştirilmeleri kararlaştırıldığı halde trenin bu istasyonda durmaması yüzünden bir kısım göçmenler Sirkeciye getirilmiş ve orada misafir edilmişlerdir.
Sirkeci misafirhanesi tamamen dolduğu, buna mukabil Zeyt'ııbumundaki uç hin Kişilik yerde ancak 700 kişi bulunduğu halde alâkasızlık yüzünden yapılan bu yanlışlık düzeltilmişse de sebep olanların m ıştır.
Şehrimiz iskân müdürü Arif Ozerııtan Tarım Bakanlığında bir vazifeye tâyin edilmiştir.
Göçmenlere yardımlar
Gö----nl'TC yardim
para ve eşya teberrularını top-
lamağa devam etınef.ı .ulr. Te-bfi'CUİar vilâyette bürosunu kuran yardım komite sine t- kabul edilmektedir
Dün arabacılar vc kara taşıt vn'1'hlai'i derneği a d ma d'.'ll. demek başkanı Yaşar Ermez tarafından da şahsen yüz lira ki fan 728 lira komiteye lerihn edilmiştir,
— Bu araziye nasıl sahip oldunuz?
— Mektebimizin müdürü mösyö Poulin, ölmeden önce 1928 yılında bir vaziyetime yapmış ve bahis mevzuu araziyi hapa
Fransız slrlçlerincte bulunan dişi kapanlardan Salda son
günlerde dört yavru doğurmuştur Fakat kao a ı evvelki du-
kan’arı yavrularını eııızlrerzk dişi bir kurt köpeği araûnıak-
ladır Bıı sülnlnenin bulunmasına ır.tızaren kap au yavruları
ğ.umunda dünyaya getirt14 1'emzik ile beslenmektedir. Bu yavrularını paralayıp yeâi?jlva^(^ hayvan yavrularından İçin doğum akebinde yavrulan iki*i sirk müdürünün kızının yanından aimmişiır. Emıdi bu itaıc - çında görülüyor
(Akmamı _ Hafta-beklenen faydalı yağmağa başla-
iktidarda olan her hangi bir hükümet için bütçesinin parlâmentoya, bizde Büyük Millet Meclisine arzı hakikî ve kati icazet İmtihanıdır. Bu imtihandan kaçan bir hükümet temaruz yollarına sapan tembel talebe durumuna düşer. İmtlha-mn tarihi vc şartlan mektep-1 terde olduğu gibi, hükümet İçin mukabil tedbirler İçin dc evvelden tesbit edilir, hattâ kerim!, der gibi bir vaziyet a-büiçenin Millet Meclisine arzı • - — ...
tarihi o kadar ehemmiyetlidir ki bu esas teşkilât kanunlarında tâyin edilir. Bizde de bu boyledlr.
Milli hâkimiyetin mümessili olan Meclis, devletin gelecek bir senelik idare tarzını İnceden inceye tetkik edebilmek, İktidara lüzumlu direktifleri ve maddi İmkânları verebilmek için, esaslı müzakereler yapmak mecburiyetindedir Alelâcele çıkarılan bütçeler milli hâkimiyet. demokrasi prensiplerinin hiçe sayılmasının bir tezahürü, bir nevi totaliterlik addedilebilir.
Esas teşkilât kanunlarının bu iş için tâyin ettiği tarihe uy-mıyan bir hükümet en hafif tâbir İle lâubalilik göstermiş olur kİ devlet İşlerinde bu affedilmez bir hafifliktir.
Fakat buna bütçe prensiplerinin tâyin edilmemiş olması, devlet mâliyesinin devamlı bir programa bağlanmamış olması gibi ne yapacağını bilmiyen İnsanlara has bir takım kusurlar eklenir ise. esas vasıflarından biri karar vermek vc karan tatbik etmek olan bir hükümetin bocaladığına ve hükümet olmak hak ve liyakatini kaybettiğine hükmetmek lâzımgeîlr.
Bir çok memleketlerde müteaddit defalar fazla geniş iddialar İle İş başına gelen hükümetler hattâ partiler bütçe imtihanında dönerek çekilmek ve yerlerini bozan devirdikleri kimselere veya heyetlere terket-mek mecburiyetinde kalmışlardır.
Hattâ bütçe işinin yani milli meclislerin bu en mühim işinin çıkmaza girmesi bazan umumi efkârı yeniden yoklamak, yani yeni intihaba gitmek gibi neticeler doğurabilir.
Demokrat Parti iktidarı tarafından hazırlanmış, daha doğrusu tam bir tetkik mahsulü olmadan ve kabinenin uzuvları arasında gerekil tesanüt, birlik temin edilmeden çıkarıldığı ve hattâ esas hatları prensipleri belli olmadan Büyük Millet Meclisine sevk edildiği anlaşılan 1951 bütçesinin macerası pek kötü olarak başlamıştır ve bu maceranın nasıl biteceği de henüz tâyin edilememekledir.
Bu maceranın, siyasi mantık icabı, hükümeti aczin tabii neticesi olan sukuta sürükllycccğl kuvvette tahmin edilebilir.
Hükümet niçin ve nasıl maceraya sürüklendi?
Kabine âzası aro?mdakl görüş farkları, hattâ bazı Bakanların arkadaşlarına karşı fazla otoriter bir zihniyetle hareket efmlş olmaları Maliye Bakanının çekilmesini mucip olan sebepleri teaddüt ettirmiş olabilir. Fakat biz hakiki sebeplerin daha esaslı, bütün İktidar partisinin bünyesine vc psikolojisine dayandığını zannetmekteyiz.
Bugün iktidarda olan parti eski iktidarı devirmek İçin ölçüsüz. memleket, devlet imkânlarına uymıyan bir takım taah-koınitesi j Kütlere girmiş, bunların bir çoğunu İktidara gelince şimdilik Imhal ve talik etmiş İse de. mali durum üzerinde doğrudan doğruya müessir olan bazılarını derhal yerine getirmek istemiştir.
Hayatı ucuzlatmak Istlkanu-
: tinde bir knc sahne?» Jest bunların başında gelir. Hr.zı maddelerden alınmakta dan muamele ve istihlâk vergilerinin kaldiL'ılmas: bu jestlerin en barizleridir Vakıa halkın gıdasını sevimsiz sayılan verimlerin kaldırılmam. haddi zatında, yerin- ntn toTunlarmdan prenses ü dc alabilir. dnc«k t,, kurum “i°" Bi' »'“V™ i“l“nık J»™ ı esaslı bir tetkike,
dayanması da şart idi. Bir kac gıt’a ınadrtesinden kaldırılmış ı olan vergilerin büyük bir yekûn
İmdi. Fertler İçin bu zihniyet bazan, İyimserliğin bir tezahürü olduğundan mâneviyatın yüksekliğine delâlet, hattâ yükselmesine yardım edebilir. Fakat bir hükümet ancak ve ancak müdebbir olmalıdır, Mühim hattâ küçük işleri tesadüfe bırakan bir siyaset adamı, ne kadar zeki ve iyi niyet sahibi o-1 lursa olsun, devlet adamı seviyesine yükselemez.
1951 bütçesinin heniız sonu belli olmıyan macerasını doğuran sebep hükümetin bazı gelir membalarını feda ederken gösterdi ğl tedbirsizliktir. Bütçe tetkikleri son safhaya girmeden varidat meni balarına douknma-mak. hattâ bazı vergilerin kaldırılması veya hafifletilmesi mümkün görülürse bunu bütçe manzumesi İçinde derpiş etmek en iptidai İhtiyat icabı İdi Bunu biz, nâçizane, vaktinde yazmak cüretini göstermiş İdik. Fakat bazı devrelerde, lhtiyatkâr-lık sevimsiz ve dinamizmden mahrumiyet sayılır.
Vakıa bu görüşün doğru olduğunu İspat eden İstisnai haller. cüretin, hesapsız hareketlerin de faydalı olduğu bazı haller, vaziyetler yok değildir. Ancak devlet idaresinde IhU-ya t karlık her zaman şarttır. Hele maliye hesap, münhasıran hesap* işidir. Hesap İle mukayyet olmıyan kimseler her şey olabilirler, fakat devlet adamı asla!
Napoleonun mşehur sözünü biraz değiştirerek denebilir kİ devlet gemisini yürütmek İçin üç şey lâzımdı» «Para, para ve tekrar para!»
Para işlerinin de hesap mevzuu olduğunu bilmiyen yoktur. Mali işlerde hesapsız, tedbirsiz hareket edenler amiyane tabirde apışıp kalırlar. Hükümetin. 1951 bütçesi macerası yüzünden düştüğü vaziyet de bundan başka bir şey değildir.
Hattâ esaslı bir mali programdan, bütçe prensiplerinden mahrumiyet, hükümeti o kadar şaşırtmıştır ki, son dakikada uçuruma düşmemek İçin en haksız, hattâ hiç bir bakımdan
bahşedilmiş bir hakkı, seneler! d enberi en ağır vergi yükünü taşıyan, hayat pahalılığının ı doğurduğu en büyük ıstıraplar İle çarpışan bir mükellef zümresini feda etmek, gibi blı teşeb-buse geçmeği bile dlişünmüş-ı tür.
ı Macera nasıl bitecek?
Prenslpslzllğin, hesapsızlığa sonu hiç bir zaman parlak olamaz, Bu vesile ile sabit olmuştur kİ İktidarda olan parti ma-iiyecl bakımından pek zengin değildir.
Bizce, böyle bir durumda. İktidar partisi dışında olanlar hükümete yardım elmeli. dev-I letln en mühim bir İşi olan bütçenin hazırlanmasında, partici-İlk zihniyetinden sıyrılarak memlekete karşı vazifelerini yapmalıdırlar.
Milletin lradesile İş başına geçen partiye, memleketin hayati dâvalarında müzahir olmak, hükümetin aciz manzarası araetmesinln, memleket menfaatleri bakımından zararlı qla-cağını düşünerek, geniş bir zihniyetle hareket etmek lâzımdır.
Fakat iktidarın da bu ihtiyacı İdrak etmesi, hizmet imkân-lanndan faydalanmağı kabul etmesi şarttır. Harici, dahili bü-tüp milli dâvalarımızda tenkid. ikaz devam etmekle beraber, İş birliği yapmak, heh dünyanın bugünkü durumunda, muhakkak yapmak mecburiyetindeyiz.
1951 bütçesi macerası geniş bir işbirliği havası yaratır Lse, bütün üzücü taraflarına rağmen, müspet bir netice doğurmuş olur ve böyle olmasını bütün samimiyetimiz, nıemleket-severllğimzilç dileriz.
CEVAT NİZAMİ
I
Bir kız boğuldu
Elbistan (Akşamı — İlçemize bağlı Celağa köyünde Bekir kın üç yaşlannd-L Gülbahar köy civarında buiunap su kenarında oynarken düşerek boğulmuştur.
Arkadaşını av tüfeği ile öldürdü
M araş (Akşam) — Vilâyetimize bağlı Elbistan İlçesinden Hacı Kandil İsminde biri, mahiyeti meçhul bir sebepten dolayı, arkadaşı Ahmet Aytekln tarafından av tüfeği 1te öldürülmüştür. Sanık yakalanarak Ad-llyeye teslim edilmiştir.
Gözlerini
prenses
veren fakir bir
milyoner oldu
,1
Adana ve tzmîrde
ziirraı sevindiren vaörnur’ar yağdı
Adana
laiuanberl
yağmurlar
mistir, Çifçiler memnunudr.
İzmir 19 'Akşamı Bugün ..........„.......,—---------
İzmir civarına kuvvetli yağ- tutan karşılığı ya ba*ka memnu r düşmüştü- Zürra büyük bir balar ile temin edilmek veya sevmç İçindedir. Yağmurdan bu feda edilen meblâğ bv/.ırla-senra haşeratı oldun cek soğuğa nacak bütçede tasarruf ile sag-. intizar edUnıe'riedlr. (AHaaMMu

gözleri çıkanlarnk Anı ..likan milyonerine aşılanmıştır
Bıı ameliyat üzerine yeniden görmeğe başlayan ve son zamanlarda vefat eden milyoner Ross vasiyetnamesile Ou fedakar aımeye bir milyon dolar ı bırakmıştır. Bu vasiyet say esin-kör ı de servete kavuran prenses D'
muhasebeye I80 milyon franklık bir servete
- û|tnmılşlur prenses asaletine rağmen fakir bir kadındı ve ı7 yasındaki oğlu pıenr» Alenisi okutabilmek için gözlerini __ _______ ________ ________
olmuş Amerikan milyonerlerin-, Anjou'nım takma gözlerde çe-den Ross'a salmıştı. Yapılan a inuıliyafc ııeUottMnde prensesidir nluşui.
ıliridl.
kilmiş ,(«»nıi yukunkl klişede
I
Cumartesi eünv başlıyoruz.
yasası canlı ve Hatler J CkselnıeKte dcvaın cünctdcdu .
ınnaıuı njuııırı im»c
Palas. Tolefuh! 82627
çalı- i temıg yerine geçide* üzere nan ı »nuıe eme i'iugıuı soyıuyor.
17608 | Biıc kalırsa tamaıniyle haklı.
öyle çalınmaz, bövle ç_________,
nır dememle beraber sona- o’unıır.
s-lrife 6
AKSAM
21 Arâhk 1950
O'OJL
0l
inci hem kolay, lıenı de modası geçmeyen bir vasıtadır. Koyu renk kumaşlar üstünde olduğu katlar, açık renk kumaşlar üstünde dt gayet iyi
İL
V ■
durur, t net takan genç kadınların vıi'ii daha ışıklı, çehre ifadesi dalıa şuh, bakışları daha parlak oluyor. Bunu kimse inkâr edemez. Yukarıda görrtıiiüııüz dört re-
BİR tek gerdanlığa sahih | olmak, onu her fırsat-
ı ta, her yerde, heı çeşit kıya- ,
tefle kullanabilmek İmkânı-
na da sahip olmak demektir ı aynı zamanda.
/ Süs ve tezvin bakımından
\------------------—
Her yaştaki genç kadınlara
SAĞ ve sol yanda görülen iki resim Amerikan stili bir paltonun önden ve ar-■ " ~ "'"k
" N: 130 Itoek ' Eşiniz İÇİfl
V 8 sm. lâstik yaplacak. *
kadan görünüşünü tespit ediyor. Bu palto, her yaştaki genç kadınların 2evkle giyebileceği deril toplu bir modeldir. Renk İtibariyle açık ta olabilir koyu da. Tip itibariyle klâsikten çok az farketımekle beraber, yaka bakımından çok değişik ve tamam lyle modern, Bu yuvarlak yaka arzuya göre kalkık ta olabilir. devrik te. Kemer takmak ta şart değil. Kemersiz giyildiği zaman model bambaşka bir manzara arzedecektir. Cepler üstten kapaklı. Düğmeler ku-
masa zıt bir renkte olacaktır. Boy ne çok uzun ne de çok kısa. Koltuk atlan çok geniştir.

Düz örgü ile devuın edilerek bir tek sıranın İçine dağılmak üzere 18 ilmek arttırılacak. Sonra beher taraftan ve 8 sırada bir 11 defa 1 ilmek arttırılacak. 37 sm. yüksek-like koltuk oyluğu Jçln X sırada bir 5. 4, 3, 2 ıJcfn 2 II-
mek, ® defada 1 ilmek eksiltilecek. 40 sm. yükseklikte i* ikiye bölünerek sağ taraftan devam edilecek yine sağdan 4 sırada bir 21 defa 1 ilmek eksiltilecek. 14 sm. yükseklikte sol tarafta 4 sırada bir 0 defa 1 ilmek arttırılarak,
65 sm. yükseklikte soi tarafta 2 sırada bir 9 defa önce 5 sonra 6 ilmek kapatılacak.
ARKA: Tıpkı ön gibidir.
Koltuk oyluğu için beher taraftan 2 sırada bir 2 defa I ilmek 2 defa 3 ilmek, 2 defa 2 ilmek, 2 defa 1 İlinek eksiltilecek. 14 sm. yük-
f Arkası 7 nd salıifcde)
Briyantin, Lavanta ve bil-umum mayiler için tek el ile kullanılan Fran sanın en son icadı olan VAPO -STYL fıskiyesini Israrla arayınız. Toptan satış: Posta kutusu 2232 — İstanbul.
■ BAN'DİT H VİSA ve FKACAS
Son senelerde en fazla rağbet gören Kıvanta ve losyonla r
P A R F U M S Robert Piguet - Paris Türkiye Mümessilliği: Posta kutusu 2232 - îst.
»‘-»■‘114 CUlUJg.
Adres: Yenicemi 4«
Bm ..... k«d.„,., »»«fıjeşeuın
karşısına geçip saatler-
ce süslenmesi, tuvalet ve nıakiyaj yapınası, en, müstesna kumaşlarla birinci sınıf terzilere flik. İrdiği harikulâ-de elbiseler giymesi, onun noksansız bir kadın olmasını temin hususuna yüzde yüz kâfi gelmiyor.
Çehremizi. vücudumuzu modaya uygun renkle kıyafetlere bürümek, hemcinslerimizi olduğu kadar erkeklerin takdir ve hayranlığın kazanmağa yetişmez
Sinemada, tiyatroda, her hangi bir salonda, şurada ı»u-
rafla bir sürri genç kadına rastgeliyoruz. Bunların çoğu çehre ve vü .-ut yapısı itibariyle güzel, kıyafet tıakımından da yakışıklıdır Tipleri ve giyinişleri umumiyetle birbirinden farklı olmakla beraber fizyonomi vc ifade noktasından hepsi de aşağı yukarı birbirinin aynıdır. Süs-
(Arkası 7 nci sahifede!
ıçamaalcı okuiu ua gözeten pe- tarife olmazsa vaziyetin dah»' karı’mıştır. İnşaat. 1051 yıh l-|yakkız bir İntizar devresine in-II İUrol I ^rızanın tamirinin 4-3 gîın sû-
21 Aralık 19bü
AKŞAM
SâNfe 7
Mari, Barnet’e sokak kapısını bizzat açmağa gitti Başka biri olsaydı genç kadımı güzelliğine mest vc hayran olacaktı. Karinin, saçlar:, siyah ve parlaklı. Gönlerinde dc dayanılmaz bir cazibe vardı. Fakat Barnet soğukkanlı bir İngiliz olduğu için icadının güzelliğine dikkat cl-medL Kim olduğunu söyledikten sonra :
— Treni kaçırdm. Şehre giden dostum Jorj. geceyi burada geçirebileceğimi bana söyledi, dedi.
Mart Jorj’un ismini duyar duymaz, gülümsedi. İçeri girebilmesi için bü" kenara çekildi, sonra kapıyı dikkatli kilitledi.
Mari'inin evi. istasyona yakın bir yerde, karlarla örtülü geniş bir ovanın ortasında bulunuyordu. Barudin glrdlgl odada, şömine yandığı İçin tatlı bir sıcaklık hüküm sürüyordu. Mari dul kaldığı zamandaflberi, iğrenç çehreli bir köylü kadını olan teyzesi Dala 51e beraber oturuyordu
İki kadın, misafiri ağırlamak için sofradan kalktılar. Bar-netçök, sert ki’mızı şaraptan içmeden önüne konulan yemeği bir harnled? bitirdi. Sonra İçine bir kaç damla rhum a-kıuığı suyu İçti, karnını doyurduktan ve piposuffü tüttürdükten sonra Karinin ne güzel bir kadın olduğunun farkına vardı. Mari. Carneti üst kata çıkarıp yatacağı odayı gösterdi :
— Maalesef bu odada şömine yoktur. Fakat yalak steak ve temizdir, dedi.
İngiliz, genç kadına teşekkür ettikten sonra kendisini yalnız bırakmasını- ri(t*l etti. Oda, büyük ve çıplaklı. Kapısının kilidi yoklu. Bamet-, tehlikeli yerlerde seyahat elliği zamanlarda yaptığı '.'ibi cebinden tabancasını çıkurarak yastığının altına koydu
Eşyasını çan.asında yerleştirirken tıraş .sabunu elinden kayarak lavabonun altına düştü, yerden almak için elini lavabonun altına uzatmasiyle telâşla geri çekmesi bir oldu. Eli kana boyanmıştı
Barnel, hayal ta bir çok tehlikeler atlatmıştı Lavabonun üzerinde bulunun büyiik aynanın arkasında zizli bir duvar dolabı bulunduğunu gördü. Lâ-vabo ile aynayı gftrîıltüfiüzce çekip kaldırdı,, duvar dolabım açıp içine bak rica dehşetle geriledi. Dolabın içinde Öldürülmüş bir ada-ruı: yarı çıplak ve soğumuş cesedi vardı
Gece yansına doğru evin ah-($ap merdiven', yavaş yavaş gıcırdamağa başü.dı Bir kaç dakika suren kr.a bir sükunetten
Iamn suratı Umon sarısı rengini âldı.
Üst kattaki odanın kapısı a-çılmış ve merdivenden inen bir erkeğin ağır uyak sesleri işitilmeğe başlamıştı
İki, kadın, gözlerini merdivene çevirince, Barnetln elleri kaim paltosunun ceplerinde yavaş yavaş aşağı İnmekte olduğunu dehşetle gördüler.
İngiliz, telâşlarının farkına varmamış gibi davranarak soğuk bir sesle:
— Gününüz aydın olsun madamlar, diye selâmladı. Sonra masanın Önünde oturarak geceleyin üşümüş gibi elleriyle boynunu oğuşturdu. Güzel Marlnin çenesi titremeğe ve dişleri birbirine çarpmağa başladı. Bamet alaylı bir sesle:
— Bugün hava cidden çok sağıik' diye seslendi. Masanın, üzerinde duran sıcak süte bir kaç damla rhum kattıktan sonra acele etmeden yavaş yavaş İçmeğe başladı. İhtiyar teyze korkusundan gözlerini kapalı tutuyor. Mari ise nispeten soğukkanlılığını muhafaza ediyordu.
Kamet, bir kenarda duran ceketi ne valizin! aldıktan ve saatine baktıktan sunra masanın üzerine bir kaç şilin bıraktı:
— Size çok teşekkür ederim. Bana gösterdiğiniz rıcak kabulü arkadaşım Jorja anlatacağım. diyerek kapıdan çıktı, kendini dışatıdn bulduğu zaman derin bir nefes aldı. Piposunu tüttürerek hızlı adımlarla istasyona doğru yürüdü. Doğruca karakola giderek Mazinin evinde geçirdiği korkunç geceyi, gizli dolabın içinde bulduğu cesedi kaldırarak karyolaya yatırdığını, kendisinin de bütün gece karyolanın altında saklandığını, elinde bıçakla o-daya giren Marlnin kendisi zanniyle maktulü bıçakladıktan sonra nasıl çıkıp gittiğini bütün tûfsilâtiyle ârüattL
Bamet. zavallı maktulün kim olduğunu öğrenmediği gibi Mari He acuze te .nesinde □ bir daha bahsedildiğini dc hiç İşitmedi.
Çeviren: A HİLÂLİ
«Si G. H. K O C H ÇİÇEK ve FİDAN BAHÇESİ
Sayın müşterilerine; Villâ ve bahçelerini süslemek İçin envai çeşit çam, yediveren güller, süs ve salon fidanları ehven Hatlarla satıldığını müşterilerine müjdeler. Bir ziyaret kâfidir. Adres: Koch Bahçesi.
MBI Ortaköy. MHH
Mahkeme Koridorlarında
Haydut oğlan kınalı kıza elini uzatırken kapıdan fırladım!
Eşiniz için
istanbulun
Ön
imar plânı
sonra Barr.et'u yat'-.ğı odanın kapısı yavaşça açılarak Mari, eşikte yarı çıpjuk bir vaziyette göründü. Genç kadın ayaklarının ucuna basarak delikanlının yattığı karyolaya yaklaştı, elinde tıltluğu bıçağı kaldırarak u-yuyan adanvn boğazına İki defa sapladı Zavallı adam, yerinden kımıldaynınadı bile.
Mari. tngilizm ceketini ve valizini aldıktım sonra hayalet gibi sessiz, sarısız odadan dışarı çıktı.
UYUZ ve DERİ
HASTALIKLARINI
DERMOLİV
CEÇ1RIR
Zayi — Kadıköy kız orta okulundan almış olduğum kimlik kartımı kaybettim. Yenisini a-lacağıradan eskisinin hükmü yoktur.
2F sındından 1148 No. lı Saynur Erenler
Daha şafak sökmeden Mari He teyzesi, nyflnmışlar alt kattaki odada oturuyorlardı. Ma-rl. yorgun ve tararım? görünüyordu. Kapıma yanında bir kazına İle kür-.', masanın üzerinde de yanık bir fer.cr duruyordu.
İhtiyar acuze Dala, bir şişe konyak j|e bir fincan «üt getirerek yeğeni Marlnin önüne koydu.
Mari. boğuk bit sesle-
— Geç kaklık Halbuki bugün gömeceğimiz iki ceset var, detil Fakat birdenbire korkusundan taş kesildi. Teyzesi Da-
Dr. Nevzat Ilhan
jç Hastalıkları
Mütehassısı
Taksim Talimhane Güngör Apt. D. 2 Tel.- 82695 Pazardan başka her gün Saat: 16 - 20
Zayi — İslanbul limanından almış olduğum 11/1486 No. lı yağcı cüzdanımı zayi ettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
Mehmet Koç Bey

Mil'illllllllllll'
| Eski Zamanın j
MERAKLI I
VAKALARI
Üçüncü Vaka
Kantocu Perz'un dağa kaldrrıljşı
Cumartesi çünv başlıyoruz.
— Gıd gıd gıdak... Gid gıd gıdak. Bayılırını vallâhl,
— Hayır ola. Yumurtluyor musun, teyze lıanım?
— Üzerime iyilik: sağlık. İnsan yumurtlar mı, ayol? Tavuk muyum ben?
— Tavuk gibi ötüyorsun da.
— Ben ötmüyorum, evlâdım. Tavuk ötüyor. Yumurt ladıktan sonra tavuklar böy le bağırmazlar mı?
— Sen de tavuğa haves-lendin övle mî?
— Hininim... Benim paçalı kızımı görsen senin de ağzının sulan şırıl şırıl a-kar. Her gün tıkır tıkır yumurtlar.
Yumruğunu sıkıp uzattı:
—Nah, yumurtaların lıer bili bu kadar. Elinden gelse günde iki defa yumıırtlıya-cak yavrucağım,
— Cins tavukmuş.
— Ne söylüyorsun .evlâdım. Bugünün eyyamında insanların arasında bile zor bulunur onun gibi cinsi temiz. Her sabah yataktan kalkar kalkmaz pencereyi a-çanm. paçalı kızımın tatlı sesini dinlerim. Kümesin ö-nünde gözlerini bana diker, gıd gıd gıdak Gıd gıd gt-dak. Zannedersin ki benimle muhabbet ediyor.
— Allah bağışlasın, hanım teyze. Ortalıkta tavuk hastalığı varmış, paçalı kızına iyi bak.
Ağlamalı gözleri süzüldü.:
— Nesine bakayım, evlâdım? Paçalı nerede, diye sorsana.
— Nereye gitmiş?
• — Ne bileyim ben? Bir sabah yataktan kalktım, etrafa kulak verdim, hayvancağızın sesi sadası çıkmıyor. Penrpcevi açtım; -nerelerde sin. evlâdım? Gel bili bili bili... Ge] benim paçalı kızım • diye seslendim, görünmedi yüreğimin başına bir ateş düştü. Acaba hastalandı mı, derken hemen bahçeye koştum, kümese baktım, kınalı kız orada amma paçalı kız yok.
| — Kaçmış demek?
— Nereye kaçar, oğlum. Evin yabancısı değil İd bıraksın da başka yerlere git-. sin. Civcivden büyüttüm ben onu.
— Peki, ne olmuş ya paçalı kız?
— Dur, efendi oğlum. Biraz sabırlı ol da anlatayım. Kümeste yavrucağımı bulamayınca üzüntüden, sıkıntıdan çatır çatır catlamağa başladım. Aramadığım yer kalmadı. Sokak sokak, kapı kapı dolaştım, konuya komşuya sordum, kimseden bir haber alamadım. Her halde bizim kümese bir hırsız dadandı dîve düşündüm, beklemeğe karar verdim. Her sabah çok erken kalkıyorum, pencerenin önüne oturup perdeyi kendime siper ediyorum, aralıktan gözlerimi dikip gözetliyorum. İki gün bekledim, gelen giden olmadı. Üç gün bekledim, gene kimse görünmedi. Ara-1 ma velâkin. usanıp da işin .peşini bırakmadım, Nihayet dördüncü gün paçalı . kızıma kimin kasdetlâği anlaşıldı.
— Hırsızı yakaladın demek.,
— Durur muyum hiç? Şu karının evi de, bahçelerimiz de van vanadır, arası bir du varla bölünmüştür. Sabahın alaca karanlığında perdenin aralığından seyrederken duvarın üstünde bir yölge peyda oldu. Kini olduğunu iyice farkedemedim. Hemen aşağıya inip mutfak kapısının ardına dikildim. Tavan süpürgesinin sapını da yanıma hazırladım ha. Derken efendim, duvarın üstündeki gölge pat diye bizim bahçeye atladı. Ben de mutfak kapısını aralayıp gözümü uydurdum. Gölge doğruca kümese gitti, kapıyı açıp elini uzattı, kınalı kızı yakalarken ben fırladım. Arkasından yavaş yavaş yaklaştım; Seni gidi (kâfir oğlu kâfir seni! Tavuk öyle çalınmaz, böyle çalınır dememle beraber sopa-
yı belinin ortasına indirdim, oğlan çığlığı bastı. Karşıma o piç kurusunun çıkacağını aklıma getirmezdim.
— Hırsızı tanıdın demek?
— Tanımaz olur muyum ayol? Şu karnın oğlu. On iki yaşında bir çocuk arama eşkiyadan da beter. Bir elinde taş, bir elinde değnek, Mahallede herkes ondan yaka silker. Velâkin, gelip de benîm tavuklarıma musallat olacağı aklımdan geçmezdi. Sopayı belinin ortasına vurunca bağırarak ayağa kalktı, yerden bir tas kapıp bana fırlattı. Yan tarafa çekilmeseydim kafanı par ça parça olacaktı. Bu kızgınlıkla avucuma tükürdüm, başladım haydut oğlanı dövmeğe. Oğlunun sesini düyunca anası olacak şu kahbe kan pencereden başını uzattı; «Ne dövüyorsun benim evlâdımı?» diyerek küfürler savurmağa başladı.
Benim tavuklarımı çalacak da sesimi çıkarmıyaca-ğım öyle mi? Kemiklerini parça Uyacağım bu piç kurusunun» dedim. Haydut oğlanın terbiyesini verdikten soma kapıdan dışarıya attım. Biraz sonra ben de pazara gitmek için evden çıktım. Meğerse kan kendi evinin önünde hekliyormuş. Ben sokağa çıkar çıkmaz; «Sen benim oğlumu döversin öyle mİ?» diyerek üzerime ataldı. Oracıkta birbirimize ftiulik. Biz ■ boğuşuyoruz. komşular seyrimize bakıyorlar. Dünya yüzünde 1-yiiik kalmamış, a evlâdım. Kaimin beni çatjr çatır dövr düğünü görüyorlar da, bir tanesi; «Yazıktır, şu zavallıyı kurtaralım» diyip yanımıza gelmiyor.
Mahkeme açıldı, öbür ka-dmla kcntı^ımadık, '
Ce. Re.
Ön Arka kol Cep
İne iler
«Başlarafi 6 ncı sahifede) sim, ıncikriı» her Hürlü kıyafete ne katlar uygun düştüğünü pekâla ispat ediyor. Kısa kollu vc koyu renkli bir kazak üserinde önden düğümlenmiş bir inci gerdanlık. İkinci resim, açık renk bir hırka üstüne takılmış sade bir kolyeyi gösteriyor. V-çüncü resimde incilerle süslenmiş bir gece şapkası görülüyor. Dördüncü resimde de yine gece kıyafetleriyle kullanılacak cifi sır.ı bir inci gerdanlık canlandınlnırş. Püskül şeklindeki uç kısımlardan biri çıplak omuza atılınca hakikaten göz alıcı oluyor.
Bunların dışında İncileri çıplak bir bileğe, yahut uzııu kollu bir ellı-sc giyildiği takdirde kumaşın üstüne, hattâ eldiven üstüne bile takmak dalma iyi neticeler vermektedir.
SATILIK
Azimet dolayısiyic bir çift buyıik Garı'rop bir tuvalet ve İki gece masası, İngiliz mamul&tt mavun masif İngilizce ve Fransızca hukuk ve muhtelif edebi eserler. Bohem lâmbalar, tablolar ve muhtelif eşyalar, Her gün 15 den 20 ye kudar Nl-ntaşı Teşvikiye caddesi No. 109/4.
Kadıköy İcra Memurluğundan: »50/1077
Muhatabr! Hüseyin Avııl Öz-yazıcı. Suadlye Bağdat caddesi Nû. 406 da.
Mustafa Ahçıyn olan İpotekli borcunuzdan dolayı Suadiyede Bağdat caddesinde 406 kapı sayılı bahçe içinde ahşap köşkünüzün icra ve İflâs kanununun 102 nel maddesine tevfikan mahallinde vaziyet ve takdiri kıymeti yapılmış olduğundan İşbu ilân tarihinden İtibaren mezkûr kanunun 103 üncü maddesine tevfikan 15 gun içinde zabıt varakasını tetkik vc bir diyeceğiniz varsa söylemeniz İçin Kadıköy İcra Dairesine gelmeniz tebliğ yerine geçmek üzere ilân olunur. _______________17608
(Başlarafi 6 neı sahifede) «eklikte beher larnftan 4 sırada bir 6 defa 1 ilmek arttırılacak. 60 sm. yükseklikte ortadan 1 defa 18 ilinek kapatılacak vc omuz eksiltmelerine ayn ayn devam edilecek.
SAĞ KOL; 70 ilmek alarak 8 sm, leştik yapılacak. Bir sırada 20 ilmek arttırılarak örgüye dür olarak devam edilecek. Sonra her iki taraftan 10 sırada bir 15 defa 1 ilmek arttırılacak. 18 sm. yükseklikte omuz kısmı yuvarlaklığı için sağdan 4 ilmek, 2 defa 3 ilmek. C defa 1 ilmek, 6 defa hiç, 8 de-fa 1 ilmek. 1 defa 4 İlmek eksiltilecek- Aynı zamanda solda 4 defa 3 ilmek, 8 defa 2 ilmek, 12 defa 1 ilmek, 7 defa 4 ilmek kapatılacak.
Sol kol sağın aksine olarak örülccektir.
CEPLER: 37 İlmekle başlanarak 4 sm. örülecek. Sonra İlikler için İlk 6 ilnick örülecek. Müteakip 25 ilmek 8 sıra örtileeck, boşta bırakılacak, son 6 ilmek 8 sıra örülecek, sonra bütün ilmeklerle örgüye devam edilecek. 12 sm. yükseklikte beher taraftan 4 sırada bir 2 defa 1 ilmek, sonra 2 sırada bir 2 defa 1 ilmek, 2 defa 2 ilmek, 3 ilmek, 4 itmek kapatılacak, geri kalanlar da 1 defada kapatılacak.
V7- AKA: 70 imek nlma-rnk 3 sm. lâstik yapılacak ve ortadan 1 defada 50 ilmek kapatılacak, kenardaki 10 ilmek ayrı ayrı örülecek. 29 sm. yükseklikte her 2 sırada bir 1 ilmek kapatılacak.
Kenarlar, omuzlar ve cepler gizli dikişte tutturulacak. Bant yakaya tatbik edilecek. Ceplerin üst kısmına da iki adet düğme ilâve edilecek.
A/l ALZEıMK: 700 gr. yün. 3 numaralı bir çift şiş.
Neşenin rolü
(Baştarafı 6 ncı sahifede) lenme püslcnmc uğruna sarf-edilcn bütün emekler sırt bu yüzden boşa gidiyor işte. ¥ek-nasaklıkta durgunluk en Şık, en göz alıcı kadınları bile silik gösterecek derecede zararlı ve menfî neticelere yol açıyor.
Vaktiyle, büyük şairlerden biri, teessür ifadesinin güzel kadınlara çok yakıştığından, onlara bambaşka bir hususiyet verdiğinden bahsetmiş. Yirminci asır kaıhniarmın çok şükür teesür ifadesiyle pek ilgisi yok. Buna mukabil çoğunda fazla durgun, fazla çekingen, biraz da kötümser haller var. Halbuki güzelliğin ve şuhluğun takviyesi için geniş tebessümlerle sahici bir neş'eye muhtacız. Zira neş'e en kuvvetli makyajın bile yaratmayacağı mucizeyi sağlayacak yegâne vasıtadır.
Şimdi, bazı okuyucularımız, »insanın beri tarafa blnblr derdi varken, mütemadiyen tebessüm etmek vc ncş'cil olmak mümkün mii?> diye kinaye yapacağına şüphe yok. Doğru doğru ama, dertleri kederleri önleyecek en kuvvetli silâh ta yine neş’edir. Bu yazının başında gördüğünüz Arta ne Dahi, muvaffakiyet sırrının yüzde doksan nispetini neş'e vc gamsızlığı sayesinde elde ettiğini söylüyor, Bize kalırsa tamamiyle haklı.
İSTANBUL RAD1OSU
Öğle ve altsam programı
12.57 Açıllı vc proRı.-rr.lar.
13.00
13,15
13.45

(Baştarafı 3 üncü sahifede) uzatılması aleyhinde uzun uzadıya. konuşmuş ve mütalâası grupun karan özerinde müessir olmuştur.
Orup toplantısı resmi mahiyette olmadığından bu içtima-da Belediye Reislik makamı mütalâasını blldirm emiştir.
Evvelki günkü .parti grupu toplantısından sonra Belediye Reisliği makamının mütalâasının ne suretle tecelli edeceği henüz belli değildir. Ancak Reislik, grup toplantısından evvel mukavelenin kile olmazsa altı ay daha uzatılması lâzım geldiğini resmen Meclise bildirmiştir. Kendisiyle temas ettiğimiz alâkalı zevat bu hususta şu mütalâaları Heri sürmüştür:
— Eşref Şefiğin nıukavtieııa-menin uzatılmaması hakkındakl mütalâası pet de sağlam esasa iBtlnat etmemektedir Kendisi meclise olduğu andan itibaren mütemadiyen eski belediye İdaresini- şiddetle tenkid ettiğinden Prost aleyhlarlığı da bu histen doğmuç olsa gerektir. İstanbul belediyesi, şehri imar edebilecek bir vazlyetç henüz gelmemiştir, çünkü şehrin İmar tatbikat plânları daha ziyade şehrin etrafındaki semtlere İnhisar etmiştir. Şehrin merkez mıntakalarının hiç birinin plânı tamamlanmamıştır. Prost yalnız Eminönü kazasının plânını İkmal etmiştir, Fakat bu kaza dahilinde de — imar edilecek sahaların zaruri bir neticesi olarak — İstimlâk edilecek birbirine girmiş mahalle 7e sokaklar vardır. Milyonlarca lira İstimlâk bedelini lcabettlren Eminönü plânım hükümet, sırf bu yüzden. tastlk etmemiştir.
Halbuki diğer kazalardan çoğunun teferruat plânı henüz yüz Üstü kolmiRiır
Bundan bâşita şehirde imar bakımından pek mühim mevzulardan biri de müstakbel H-man bahsidir.
Prost ve ondan evvelki Istan bulu tetkik edcn liman mütehassisi anndan blf kısmı müstakbel İstanbul limanının Yenlkapı ve civarında yapılmasında ısrar ettikleri halde hükümet, limanın Haydarpaşa açıklarında yapılmasını muvafık görmüştü. Fakat bu hususta kati karar verebilmek için bu mevzuu e-saslı surette İncelemek lcabe-decektlr. Müstakbel limanın ticari, İktisadi, halta askeri bakımlardan başka bir de şehirciliği yakından alâkadar eden tarafı vardır. Müstakbel limanın kati sure’.te mevkiinin tâyini ve hususiyle ihtiva edeceği tesislerin neden ibaret olanaktan bir şehircilik mevzuudur. İstanbul belediyesinde bir imar mütehassısı bulunmadan bu İşlerin İçinden çıkmak mümkün olamaz.
Prost’a bugün, lüzum görml-yen şehir meclisi, pek yakın bir istikbalde yeni bir mütehassıs getirtmeğe meabur olacaktır. Acaba yeni mütehassıs işe alfabeden başlamak mecburiyetinde kalmıyacok mıdır?»
Umumi meclis. Prost’un mukavelesi hakkında yarın resmi kararını verecektir.
M. R. E.
Fn Güxe7 1
Bİn yiLAAşıntDİyesi\
Umumİ
AAOVAOO
SAAT MAffAZASf.
KAPALI ÇARŞI ACA SOKAr MÛ S8 İSTANBUL
Tel 22 CM7
Çocuk bekim! doktor
Ahmet Akkoyunlı
Taksim Talimhane
Palas. Telefon: 82627
Haberler.
ögie konseri Pl
Şarkılar - Okuyan: Ahmet (?» tUo,
Dans müziği Pl
Programlar ve şarkılar Pl
Kapanır
Açılı1; vc üroaranılttr,
Dan». mUtUtl Fİ.
MJO
I«,'15
İSM
- 11A7
. 18,00
İCJÖ Konuşma.
18.40 Türküler - Okuyan. CVmil Can-
l i9.no Hn'*rler.
i9,ıs Kuu» şehir haberleri.
13.20 Darv&s kui'-ıetlruJen melodiler.
19.40 Sar kılar - Okuyan Müze; jı.-ı
1 Setir IcU.
- 20.15 RAdyo Gaveiı^ı,
| 30,30 Keman soloları
30,50 Tiyatro tajtı - Konu-an: Sinan Korte.
ı zı.oo irtanbol koıuervatuviu'i Tllrk muaikiEi İcra heyeti konseri.
. 21.40 Küçük orkestradan melodiler. 22.00 Dinleyici istekleri «TOrk mı* c9tia*.
2Z30 Tango saati . Takdim «JerJer: Ertotrul Soysal. Selçuk Kavkaıı. D.45 Haberler,
»,0o PTö^ruralar vc dans müıifı Fİ, 23 30 Ktpaıu;.
ANKARA RADYOSU
Öğle ve akşam porgramı 1X15 - U, 15 ASKER SAATİ.
«18 m. 83 - 17040 Kc/j, T. A. V. kısa dalga posta-iıylc beraber yayın»
Memleketten selJlm
TOrk kahr.ımanhfiı.
Fosla kutusu.
Şarkılar.
Haberler,
Radyo salon orkestrası. Öğle Gazetesi.
Radyo salon orkestrası. Hava raporu, akşarB prpgrann. ve kapanış.
Acılı t ve program.
M. S. ayan ve ÇegıtlJ hafif me elediler Pl,
İncesaz «ŞaUraban foslu. M. S. ayan ve Haberler. Tarihten Bir Yaprak. Yurttan sesler Radyo ıic tncılıscc.
Radyo Gazetesi.
Serbes «aat. Şarkılar. Okuyan* Sabite Tut, Konuşma: Kahramanlar geriyor.
Dana milılğ) Pl.
Sağlık saati Müzik severin faali. Viyolonsel soloları. M. S, « arı vc Hnbeılcr. Program vc kapanış.
Yırın nütıhkl program
Açılış. M. 3. ayan ve program. Kuran - ı Kerim Pl Haberler vc hava raporu. garJülar Tl.
Cünha pmeram:.
CesiUl müzik Pl. Kapanıp.
11.58
18.00
7.ao 7J5
7.45
8.00
8.25 «jo 9.00
BORSA
İolantaul Bor>asın,n ?0/l»/»5V iîMlerl
Londra Ntw YutK Paris
Mİİflıio
Amstcrdam Brüksel Stoklıolm Atina Varşova Moskova
ı Sterlin J Dalar loo Fransız l>
100 Liret
100 İsviçre P.
10O Florin
100 Belçika F
100 İsveç K.
100 Dralunl
ICO zjotl
100 Ruble
Kapanıl
441M
73.48-10 s «o
W.13»
v.oirifl
Î0-—
% 5 rAİZLI TAHVİLLER
ikramiyelİ 1038 ikramıyelL M. Müdafaa , İMt Dcmıtyolu JV . 1MI - v 23.75 10,u0 20.1 >1 lüp.lM !>İ İM
% 4.5 FAİZLİ TAHVİLLER
1949 tahvili 0Ş.Ö5
ANADOLU DEMİRYOLU GRUPU
Tahviller A t! C 11Ü.S0
Hisso- senetleri % 80 ıia.50
Mümessil senet 5B.~
ŞİRKET HİSSELERİ
Merkez. Bankası 4S#-
İS Baııkao 32.70
T. Ticaret Bankam 1-
Arılan Çimento 7 25
SARRAFLARDA ALTIN
S alışları
Türk lirası 32.4'1
Gulden 39.4ü
Sterlin 43.Ü0
Reşat 38.-
Külce ■170
PARİS BORSAS1 ALTIN Fİ ATİ
tlJKlIo altın 511.000 Fr.
(lJDolnr_____________________382 Fr.
SERBEST PİYASADA DOV1ZLER
Sterlin fil»
Dolar lav İç r o Fr. M 50
KALIN nEŞLU LU_____________
çunıhurlyet 142.00
Reşat âlT.OO
Hami* 2*7 00
Azla
Saat 14 d» teshil edildi
Altın ve tahviller
Altın üzerine peşin muameleler h» rareUldtr. Düne r.aıaraıı fitillerde hn-tU bir yükselle vardır. Tahvllfll piyasası canlı vo rintler j Okseinıekte devam etmektedir.

TUTUM
TASARRUF HESAPLARI İÇİN 1951 YILI İKRAMİYE PLÂNININ İLK ÇEKİLİŞİ
31
OCAK
1951'DE
BEBEK KOYUNDA. KORU İÇİNDE apactmam DAİRESİ AYRICA ÇEŞİTLİ PARA İKRAMİYELERİ
Merkez: Galata, Bankalar Caddesi 48 Telefon: 44668 İstanbul Ajansı: Postahane Meydanı, Muhıirbap Sok. No. 5. Telefon: 29702 İzmir Şubesi: Mimar Kemalettin Caddesi 28. Telefon: 5710
IHUS-HUtUjl
X7
UUMSrt.
VEDOLGUN-PARA-İKRAMİYELERt
TÜRKİYE BANKASI
Mîllî Reasürans Türk Anonim Şirketinden
25 Eklrn 1050 tarihinde fevkalâde toplanan Şirketimiz hissedarlar umumi heyeti tarafından Şirketimiz njlraldp-liklerine esas mukavetenaTnenin muaddel M İne! maddesi gereğince Sezai Selek, Yahya Kemal Beyatlı ve Abdülhak Şinasl Hisar seçilmişlerdir.
Berber, marangoz, boyacı aranıyor
Haydarpaşa Nümune hastanesinden:
Taliplerin bonservisleriyle birlikte Havdanım Numune Has-
InHftHl Ra.tflhlhllfrlno mlirnnantlnrt 17519
AKSAM
21 Aralık 1950

^=~—=
Mıv
EBEYOGİUNDA
Koç Ticaret T A. Ş„ Beyoğlu Şubesini istiklâli Caddesi 347 numaraya naklettiğini bildirmekle bahtiyardır.
Ampulden bulaşık makinesine kadar, flüoresant lâmbaları, ütü, ekmek kızartıcıları, buz dolapları, çamaşır makineleri, v. v. s. dahil almak üzere her türlü G-E mamulâtı için yeni mağazamız toptan ve perakende büyük bir satış merkezi olacaktır.
Bundan şonra herhangi bir G-E mamulâtı ala-ğınıı zaman yolunuzun tam üzerinde Lion Mağazasının karşısında bulunan Beyoğlu Şubemize müracaat ediniz. Amerikada G-E Fabrika ve Müesseseler inde stajlarını ikmal etmiş olan mütehassıs teknisiyen ve satış memurlarımız her türlü hizmet ve izahat hususunda emrinize amadedir.
GENERAL O ELECTRIC
Türkiye Umum Mümessili :
KOÇ TİCARET T A.^. t İstanbul — Ankara - Etki,ahir)

Yılbaşı hediyeleri
Kadın ve erkek saatleri (Altın, Çelik, Kap lama). Altın 18 ayar bilezikler ve taşlı saatler Duvar ve Maşa saatleri. t
MÜCEVHERAT: Broş, çiçek, yüzük, küpe, danlık. i'aSâ
KRİSTAL: Vazo, şekerlik, bol, viski, likör v4 tuvalet takımları v.s.
BİBLOLAR: Kaplama, Stilo ve kalemler, gü-V müş sigara tabakaları ve Pudriyerler v.s. v.s J| Zengin çeşitlerimizi görmek için
S TNG ER SAAT MAĞAZALARIMIZI ziyaret ediniz.
İSTANBUL — Eminönü ANKARA İZMİR
Vogonli karşısında Ankara Palas Oteli Yurt sokak No 2/A altında İnönü caddesi
Devlet Denizyolları ve Limanları işletme Genel Müdürlüğü İlânları
Zayi — Şişli nüfus idaresinden aldığım ve içinde askerlik .muamelelerim yazık kimlik cüzdanımla '12.555 a!cl> No. lı ehliyetimi, 1950 yılına alt kazanç karnemi, aılıhl muayene cüzdanımı kaybettim Yenilerini alacağımdan eskilerinin hükmü yoktur.
1928 doüumlu Mustafa oğlu balâlıaddin Aktae
1 — Rumeli cankurtaran bölgesi dahilinde Kilyos ve Atlama istasyonlarındaki gözetleme mevkileri idare ve ikametgâh binaları onarımı pazarlıkla eksiltmeye konulmuştur.
2 — Pazarlık 26/12/1950 salı giiııü saat 1! de Tophanede gerıgl müdürlük, alım satım komisyonunda yapılacaktır.
3 — Keşif bedeli 8370 lira 78 kuruş geçici güvenmesi de 1255 lira 61 kuruştur
4 — İsteklilerin. eksiltme .şarinanaesinin muhtelif maddelerinde yazılı belge ve makbuzlnrile birlikte belirli güıı ve1 2 3 4 5 saatte komisyonda bulunmaları lâzımdır.
5 — Bu İşe ait .şartname ve ekleri tergün yapı .şubesi mü-
düılüğünde görülebilir. (17642) 1
Vitamin C. ve
kininli
Quına Cedon DRAJELERİ

■ Maaşa
15 günde bir muntazam posta YOLCU ve EŞYAYI TİCARİYE
Türkiye için umumi acenteleri
E M M A BAKKE
* Vapuru 23 Aralıkla limanımızda beklenmekte ve 25 Arahk’la NAPOLİ NEVYYORK - BOSTON - BAL-TİMOURE - FİLADELFiA’ya hareket edecektir
NYHAUG
Vapuru 2S Aralıfkı limanımızda beklenmekte ve 1 Ocak ta PİRE - NAPOLİ - CENOVA - NEW"YORK - Fİ-LÂDELFİYA - BALTİMOR ve BOSTON'a hareket edecektir Bu vapurlar yolcu ve eşyayl ticariye kabul edeceklerdir.
Türkiye İçin Umumî acenteleri:
Antalya Umumî Nakliyat T. A. Ş.
Vapur acenteliği servisi - Sirkeci- İstanbul Tek 24220
Karyola yaptırılacak
İstanbul Gümrük Muhafaza Başmüdürlüğü Satmalına Komisyonundan:
20 tane karyola yaptırılacak! m Muhammen bedeli 800 lira muvakkat teminatı üt. liradır. Pazarlık 26/T2/950 günü saat 14,30 dadır.
Şartname her gün komisyonumuzda gönslebiilı İsteklilerin Galata Rıhtım Cav çinili Rıhtım hanı ikinci kattaki komisyonumuza müracaatları. (17589i
BKKOI HİNDİSTAN CEVİZADEN ÇIKARILMIŞ
i Hakikî VEJETALİN Yağı
I Pilâv. Kızarının, Tmlı ve her nevi yemek, yemeklerde kul-I landan bu saf ya2. mide ve karaciğer rai ı ıtsızl ıklarım ön-0 ler. Bakkal hırdan ısrarla İşleviniz.
S I B I R
Nebatî Yağla- Fabrikası Lld. Şti. Telefon: 2C280
her mevsimde SOĞUK ALGINLIĞI
NEZLE ve GRİP’ten korur.

Comments (0)