r-Yarın AKŞAM ’da -n
EV-KADIH-MODP L

AKŞAM
f
1İB
Sene 32 — No. 11385 — Flatl: her yerde 10 kuruştur.
ÇARŞAMBA 21 Haziran 1950
Sahibi: Necmeddltı Sadak — Yan İslerini İlilen İdare eden C. Bildik - Aksam Matbaası.
MkbaiH^ Dışişleri Bakanı Fuat adZak4ror Köprülünün beyanatı
Diin Pariste Avrupa ekonomisini ilgilendiren en e-henımiyetll konferanslardan , biri toplandı. Cesaretli bir kararın neticesi olan bu konferans, eğer başarılı biterse. Avrupaııın iktisadi işbirliği bakımından olduğu kadar, gerçek birleşmesine ■ doğru da ilk müspet adım olacaktır.
Konferansın konusu kömür ve çelik sanayiinin birleştirilmesidir.
Fikir, bilindiği gibi, üç hafta önce Fransadan gelmiştir. ilk hedefi, Fransa ile Almanya arasında, temel endüstri üzerine kurulmuş devamlı menfaat birliği yaratmak, bu suretle iki memleketi ayıran düşmanlık duygularını önlemek, karşılıklı şüphe ve korkulara engel olmaktır. Avrupa Birliğinin gerçekleşmesi her şeyden evvel Fransız - Alman güvenliğine bağlı olduğu için Fransa. bü\ük bir azimle işi ele almış ve birbirine yan gözle bakan iki komşu memleketi, ekonomik hayatlarının en mühim sahalarında birleştirmeyi sulhun en sağlattı garantisi saymıştır. Kömür ve çelik gibi, sulh devrinin ve harb zamanlarının iki ana istihsalini tek idare altında birleştirmek, hiç şüphe yok ki her türlü kaygı ve kuşkuları ortadan kaldırmaya hizmet edecektir.
Fransa ile Almanya arasında düşünülen bu işbirliğine diğer Batı Avrupa memleketleri de katılmak is-'«-'temisler. fakat İngiltere hükümeti şimdilik seyirci kalmayı tercih etmiştir. Bu suretle. Paris konferansına * yalnız altı memleket, yani Fransa, Batı Almanya. Belçika. Holanda, İtalya, Lük-semburg iştirak etmektedirler. Konferansın gayesi bir andlaşma imzalamaktır. Bu andlaşmanın, şimdiden kabul edilmiş başlıca esası, bu memleketler kömür ve çelik endüstrisinin devletler üstü, yani katılan devletlerin her birinden ayrı bir idare altına konulmasıdır. Bütün devletler, bu işlerde kendi idare ve hükümranlık haklarını bu milletlerarası otoriteye devretmeyi kabul edeceklerdir. Ingilterenin, bu müşterek işletmeye girişmeyi kabul etmemesi böyle, kendinden üstün ve bir nevi müstakil otoriteyi kabul edememesinden, aynı zaman, da bu müşterek işletme tarzının İngilteredeki sosyalist sisteme uygun bir yol tutmaması endişesinden İleri gelmektedir. Diğer taraftan, burada evvelce izahına çalıştığımız gibi. İngilterenin İktisadî bayatının, Avrupa kadar, belki daha fazla İmparatorluk camiasına bağlı olması, Londıayı, Avrupa Birliği meselelerinde çekingen davranmaya zorlamaktadır.
Altı memleketin kömür ve çelik sanayiinin tek elden I-daresi, esas itibariyle ne derece hayırlı görülse de kolay ölmıyacaktır. Bu teknik meselenin en ince teferruata kadar herkesi tatmin edecek şekilde halledilmesi lâzım gelecektir. Bu uzun çalışmalar netice verirse Avrupa memleketleri arasında yeni bir devir açılmış olacaktır. Görülecektir kİ iki şey mümkündür: İktisadî hayatta, şimdiye kadar sözde kalan işbirliğinin fiiliyat sahasına geçmesi, ve bilhassa devletlerin, müşterek İş ve menfaatlerde hükümranlık haklarından. beynelmilel bir oloıite adına, bir derece fedakârlık etmeleri.
Bu ilk adım Avrupanın is-
Dış siyasetimizde tebeddül yoktur, hariçte itibarımız daha ziyade arttı
Kıbr ıs meselesi diye bir mesele yoldur, son hâdise halikındaki Bulgar notasının metni heniiz gelmedi
Ankara 20 — Demokrat Parti meclis gnıpu bugün saat 35 te. İzmir milletvekili doktor Ekrem HayrI Üstündağ'm başkanlığında toptanmış, görüşmeler 2û,2q ye kadar devam etmiştir.
Dış siyaset
Parti grupunun beş saat 20 dakika devam eden bu toplantısında, Dışişleri Bakanı Fuat Köprülü dış siyasetimizde hi? bir değişiklik olmadığım, 14 mayıs seçimlerinden sonra dış itibarımızın daha ziyade arttığını yakından müşahede tuvalini bulduğundan memnuniyetle bahsetmiş, Türklyenin heri memleketle dost geçinmek arzusunu daima beslediğini belirtmiştir. 1
D. P. Meclis Grupunun dünkü] içtimama riyaset etmiş olan. Ekrem flayri İMüııdağ
Dışişleri Bakanının Avrupa-da siyasi temaslarında ve bu vesLle İle yapılan görüş teatilerinde Atlantik ve Akdeniz paktı mevzularının bahis konusu olduğu da beyanatından anlaşılmakla berabeı bu hususta henüz karar safhasına girmiş bir vaziyetin mevcut olmadığı da söylenmektedir. Bununla beraber görüşmeler sırasında bazı temenniler İzhar edilmiş ve temayüller belirmiştir. Bilhassa Şarki Akdenizln emniyeti meselesinde Yunanlstandan itibaren Türkiye ve tranuı da dahil olacağı bir pakt hakkında bazı temayüller olduğu anlaşılmaktadır.
(Arkası sahile 2; sütun 7 de)
Komünizm propagandacısı
60 yaşında bir şoför bu suçla tevkif edildi
Dûn zabıta memurları 80 yaşında Hamdı Ot namında bir şoförü komünist propagandası yapmak suçlle yakalamışlardır. Verilen malûmata göre Hamdl Ot dün saat 13 sıralarında Yeşllköyde İşçiler arasında komünizm propagandası yaparken görülmüş ve İkine! sulh ceza mahkemesine sevke-dllerek hâkimin kararlle tevkif edilmiştir.
Yeni Emniyet umum müdürü
Ankara 20 — Emniyet umum müdürlüğüne tâyin edilen E ti bank idare meclisi başkanı Ferruh Şahinbaşın bu tâyini yüksek tasdtka İktiran etmiş ve kendisi yeni vazifesine başlamıştır. ________
Lûtfi Kırdar Konya valisi mi oluyor?
Konya 20 — Burada söylendiğine göre açık bulunan Konya valiliğine Manisa eski milletvekillerinden Lûtfi Kırdarın tâyini muhtemel görülmekledir.
yıl hizmetli karı
koca memurlar
Az maaşlı olanların tekaüde şevki tamim edildi
Ankara 21 (Akşam) — Devlet dairelerinde naklen tâyinlere ve emekliye sevkedilme muamelelerine devam olunmaktadır. Dün Başbakanlıktan Bakanlıklara yapılan bir tamime göre 30 senelik fiili hizmet devresini dolduran karı koca memurlardan az maaşlı olanların emekliye sevkedilmeleri istenmiştir. Bu tamim gereğince her Bakanlık bir liste lıazırlıyacak, karı koca memurlardan hangisi az maaş alıyorsa bu gibiler en kısa zaman içinde emekliye sevk edileceklerdir.
İçişleri Bakanlığında ise Gümüşhane valisi Ali Rıza Ünal, İller İdaresi Genel Müdürlüğüne,
Edime emniyet müdürü Ruhi Çalışlar ve emniyet genel müdürlüğü dördüncü şube müdürü Şefik San emniyet gene» müdürlüğü muavinliklerine naklen tâyin olunmuşlardır.
Haber verildiğine göre gelecek hafta içinde 15 kaymakamın daha emekliye ayrılmaları için bir liste hazırlanmaktadtr.
Diğer tâyinler arasında da eski Ankara savcısı Baha Soysalın ceza ve tevkif evleri geııel müdürlüğüne. devlet demiryolları Yedikule fabrika müdürü Feridun Mene-mencîoğlunun da Eskişehir fabrikası müdürlüğüne tâyin edilecekleri söylenmektedir.

Türk gazetecileri Londrada
İngiltere hükümetinin davetlisi Türk Basın heyetiie beraber dün sabah Londra'ya hareket eden arkadaşımız Vâlâ Nureddin uçağa binerken
Londra 21 (Radyo) — Altı gazeteciden mürekkep Türk basın heyeti dün akşam uçakla Londraya gelmiştir. Heyet İngiliz Dışişleri Bakanlığının davet-
lisi olarak tngllterede üç hafta kalacak ve memleketin muhtelif bölge ve tesislerini gezecektir.
um.............
Eu cürümlere, bu cezalar kâfi değildir
Harice sevkedilen fındıklar, usulü dairesinde kontrol edilip mühürlenmiş. Fakat Istanbııla gelen çuvallar bir daha muayeneye tabi tutulunca, bir sahtekârlık meydana çıkmış:
Meğer çuvallar açılmış, mal değiştirilmiş.
Bunun elbette bir cezası var. Fakat ikinci cezası da olmalı. Böyle tüccarları tüccarlık vapmaktan menetmek. Zira, milletin menfaatini ve şerefini de lekeliyorlar. Bu iş. alelâde bir sahtekârlık değildir.
Bazı meslekler vardır ki, mensupları muayyen suçları bir kere işlediler mİ, artık o meslekle kalamazlar.
Bu kaideye riayet edilse, bizde de meslek ahlâklarının yerleşmesi sağlanır.
tlkbali bakımından çok büyük olacaktır ve buna önayak olmak şerefi Pranganındır.
Necmeddin SADAK
PakistanlI general
Halen Londrada bulunmakta olan PakistanlI tümgeneral Na zlr Ahmet 28 haziranda şehrimize gelecektir.
Memurlara ikraz
—® '—
Verilecek para 10 milyon liraya çıkarılacak
---■----
Ankara 21 (Akşam) — Eçıekli Sandığı Genel Müdürlüğü tarafından memurlara yüzde 5 faizle yapılmasına karar verilen 3.0(10.0000 liralık yardım, ihtiyacı karşılamaktan çok uzak olduğu için 10.000.000 liraya çıkarılacaktır. Şimdi bunu temin edecek imkânların araştırılmasına başlanmıştır.
5434 sayılı kanunla kabul edilen bu yardımın müracaat eden 20.000 den fazla memura teşmil edilebilmesi için üçer maaş nispetinde .vardım yapılmasına dair cilan 23 iincü maddesinin değiştirilmesi icap etmektedir. Büyük Millet Meclisinin önümüzdeki toplantılarında hükümetçe bu hususta bir tâdil teklifinin yapılması muhtemel görülmektedir.
Yamyamlık hâdisesi
İzmit valisi ve savcı izahat veriyorlar
Yamyam oldukları iddia edilen adamlar sahte altın satıcılarıdır. İhbarı yapan çocuk, Eskişehir civarında da bir çocuk yendiğini iddia ediyor
İzmit 2(1 — Yamyamlık hâdl-sesl tahkikatına devam ediliyor. Tahkikatla meşgul olan cumhuriyet savcısı bugün, gazetecilere şunları söylemiştir:
t— Bir müddet evvel Halaydan vilâyetimize gelen bir şebeke, daha evvel muhtelif vilâyetleri doluşmış ve nihayet Ka-raju civarın» gelerek orman kenarına yerleşmişlerdir. Bunlar her gittikleri yerde olduğu. gibi burada da sahte altın sa-
tışına başlamışlardır. Saf köylülere, evvelden hazırladıkları sahte Reşadiye ve Osm anlı altınlarını satmışlardır. Fakat köylülere sattıkları attınlann. kısa bir zaman sonra yaldızlı mangır olduğu anlaşıldığı İçin ehemmiyetli surette takibata başlanmıştır,
Eskişehir civarında da bir çocuk yenmiş!
Diğer taraftan İzmit valisi
(Arkası sabite 2; sütun 4 te)
Kalamış vapuru mürettebatı boğulmak üzere bulunan kun kurtarıyor
Yaşar isminde bir kız boğulurken kurtarıldı
Hâdise, Kalamış Vapuru Kadıköyden hareketinden sonra vukubuldu
Dün akşam üzeri genç bir kız Kadıköy önlerinde boğulmak üzere iken güçlükle kurtarılmış tır. Bu h&dLsenLn tafsilâtı şudur.
Dün akşam saat 18.52 de Ka-dıköyden Köprüye hareket fiden Kalamış vapuru. Denize açıldıktan sonra Yaşar Tongo namında 2ö yaşında bir kızın denize düştüğü görülmüş ve kaptana derhal haber verilmiştir.
Kaptan, derhal vapuru durdurmuş ve genç kız boğulmak üzere İken tayfalar tarafından kurtarılmıştır.
Yaşar Tongo'nun aynklarmm
kayması neticesinde denize düş lüğü zannedilmekledir. Zabıta, hâdise hakkında tahkikat yap maktadır.
İş ve İşçi bulma kurumu genel müdürlüğünde tâyinler Ankara 20 — Açık bulunan tş ve İşçi bulma kurumu genci müdür yardımcılığına işçi Sigortaları kurumu genel müdür yardımcısı Enis Şanlıoğlu, tşçl Sigortaları kurumu genel mudur yardımcılığına da bu kurumun sigorta işleri müdürü Sadrl Aksoy tâyin edilmiştir.
Yeni orman taasrısı
ikinci toplantıdan sonra tesbit edilerek Meclise sevkediiecek
Ankara 20 (AA.I — Tanın Bakanlığında üç gilndenberi devam eden köy muhtarları profesörler ve ilgili milletvekillerinden teşekkül etmiş olan komisyonun çalışmaları sona ermiş bulunmaktadır.
Bu toplantıda yeni orman siyaseti hakkında ana prensipler tesbit edilmiş ve komisyon çalınmaları büyük bir anlayış içinde cereyan etmiştir.
Bu çalışmalar neticesinde esas olarak bir takım nıa prensipler elde edilmiştir. Bunların daha ziyade kesinleşmesi f Arkası sahile 2 sütun « de]
İstanbul sergisi İçin davet
edilen, İspanyol revüsü artistleri vapurdan çıkıyorlar
SaMfe 1
a
Al
21 Haziran lüm
Sabah Gazeteleri Ne Diyor ?
Şehir Meclisinde belediye ile Üniversite arasındaki ihtilâf yüzünden tartışmalar olda
Umumi mecHs dûn Sırrı finler Batımın başkanlığı altında toplanmıştır. Sıhhiye encümeni ı>eisl âzaclan doktor Mora d Can-kat, sp® alarak belediye hastaneleri hakkında belediye ile ü-alversite arasındaki ihtilâfın
mididir. Yahni blade kalacaksa blsc tâbi olmalıdırlar i
Bunun üzerine Un hususta karar verilmek üzere meseleyi tetkik eden komisyonun bir mazbata hnzırhyarak mccLlsa cuma gününe kadar getirmesi
kail, teli, nreells narama t™aa IJuna ® sorüknûtt0x. müzakereye memur olduğundan bu hususta izahat vermekI •zere söz istedi, yapılan mûra-fcere ve teşebbüslere rağmen ₺-flıiversite he anlaşma tun müm-Jfün olııı adıyım ve meclis kararma t-nftmen belediye reisliğinin bu kaıaua tatbik etmediğini söyleclk
Doktorun .'surierinden mülhem olan Hamdl Rasim de şehir hasla nelerinin hakkım tanınu-ynn üniversiteyi karşı belediyenin de ciddi hareket etmesi iktiza ettiğim söyledi.
Vali ve belediye reisi doktor Fahrettin Kerim Gökay — ‘Üniversite iie her tyıngi bir ihtilâf yoktur, evvelâ bu hususta Mr rapur verilmesi lâzımdır. Alel-d1ak bir şey söylemek doğru değildir. Bununla beraber kabul etmek lâannclrr ki belediye hastaneleri perişan bir haldedir. Şehir meclisinin hazırladığı mlinıatnam&nin talbüc edilmediği iddiası doğru değildir. Bu ciddi işler edebiyata -gel mez; realiteye göre hareket- etmek icap eder.
Doktor Murat Cankat — Vali ve belediye başkanı şiddetli tonla tamuştuiar. Edebis'altan bahsediyorlar. Herkes bilir ki edebiyatı benden ziyade kendisi yapıyor. Benim size gözlerdi-ğbn en yeni misallerdir, Medi-sinizden hic bir karar almaz!a-n Hast-kideki â-abiye servisi üniversiteye devredilmiştir. Benim şahsi kanaatime göre üniversite heyetîle de anlaşmağa imlân yüktür. Benim vvidiğim izahat karsısında belediye reiriik makamının fazla siniri enmesinc mâna vermem, üniversitenin yükünü belediyeye yükletmenin vebali belediye Telsinindir.
Vali — Hastanelerdeki bele-1 d iyeye ait servisler şimdiye ka- , ri ar ihmal edilmiştir, perişan bir halde bu-ataimışör. Ancak onları da işler bir hale getirmeğe başlamış bulunuyonız. Hastanelerin muinin olan durumu ne reislik makamının, ne üniversitenin. ne de yüksek mec-Bsmizindtr.
Bundan sonra âzadan bazıları, belediye hastanelerindeki. scrlabiblerin — Üniversite pro fesörlerlnin müdahaleleri yüzünden — tuç bir otoriteleri kalmadığın» söylediler. Bu es-nada doktor Murat Cankat tek rar süz alarak dedi öt
— Üniversite belediye hastanelerine müdahale ettikten son m nüfuz ve tesiri bir kaç misli Artmıştır. Vaziyet iki daire arasında daima ihtilaf halindedir. Hattâ üniversitenin işgal ettiği binaların ciheti tasarrufu hakkında bile sarahat yoktur. Halledilmesi lâzım gelen meseleler, pürüzler o kadar çiktur kİ bun ları bir kaç maddelik bir rapor İle izale imkânını elde edemedik
Vali ve belediye reisi doktor Fahrettin Kerim Gökay — Murat Cankat belediye İle üniversite arasında ihtilâf olduğunu söyledi. Ben resmen söylüyorum, Tıb fakültesi dekanı Kânın İsmail Ue birleştik. Meseleyi tetkik ettik. Bir anlaşmu-lık yoktur. Kendüeri rapor versinler. üzerinde konuşalım.
Doktor Murat Cankat — Ben de üniversite heyetlle roecllrl-
Üniversite talebesi ve otobüsler
Bundan sonra bam teklifler yapılmış, verilen bir takrirde üniversite talebesinin belediyeye ait otobnrierden yaz, taş far ta aranmaksızın (>n kuruş mukabilinde istifade etmeleri teklif ediliyordu. Bu, meclisçe kabul edilmiştir. Bazı mazbatalar bir tutam imar plânları da daha kabul edümlştir.
Dükkânların kapanma saati
Bundan sonra âzadan bir tas nü akşamlan saat İP da kapatan dükkân ve mağazaların yaz saati devam ettiği müddetçe sant 20 ye kadar açık bulunma lannı teklif etmiştir.
VnJl ve belediye balkanı doktor Fahrettin Kerim Gökay dük kânda çalışaıûarm da biraz ha va almak, istirahat etmek hakkım haiz bulunduklarını anlatarak bu teklifi terviç etmediğinden meclis de valtntn mütalâasını muvafık bulduğundan dükkânların akşam tatil saatlerinde bir değişiklik olmıya-caktır.
Meclis, cuma günü saat 15 de toplanacak ve haziran devresinin son İçtimaim yapacaktır.
K.ır ta siye cilik le
savaş
CUMHURİYET’te Ab idin Da-ver yazdığı başmakalede, «memleket işlerinin süratle görülmezini öniiyen en büyük âmil kırtasiyeciliktir diyebiliriz» dedikten ve im hnsnst* marn misaller verdikten sonra işletmeler Bakmunın bu mesele hakkın-dakl beyanulmı İktibas ediyor ve sonunda diyor kİ:
«Temenni ederiz kt, İşletme— 1er Bak anini iğin da kırtasiyeciliğe trarşı açılan bu savaş, başa-ri ile devam etsin vc diğer bütün devlet dairelerinde ve mü-eMeaelerln.de de, kırtasiyeciliğe karşı ciddi bir mücadele aç ilam. Halta çok üzen ve hükümetten soğutan kırtasiyeciliği mağlûp et-”!?*’ iâzımdıru.
*
İktisadî gafletlerin hikâyesi
Ahmet Emin Yalman VA-TAİTdakl başmakalesinde İşletmeler Bakanı Muhlis Ete’nin kendirine vaki beyanatını ne$-retmeğe devam ediyor vc sonunda diyor ki:
«Profesör Muhlis Ete'nin yanından İç ra ha t Ligiyle ayrıldım.
iktisadi İşletme dâvamızın ve umumiyetle iktisadi siyasetimizin bu kısmının. çok anlayışlı, tecrübeli ve bilgili bir elde 01-doğuna kanaat grttrdhn. Öyle ranırım ki dünkü zlhhı İtiyatları ylc uluorta devletçilik siyasetini müdafaaya çalışanlar ve yeni gidişe İptidadan çatanlar, ne kadar yanlış bâr yolda olduklarım rz ramanda anlı yataklar ve çok mahcup düşeceklerdir.»

Yapılacak işler
YENİ SABAH başmakalesinde yeni hükümetin urun bir dev rin biriktirdiği bir çok işler ve zorluklarla karşı karşıya bulunduğundan bahiste diyor ki:
«Yeni iktidara gden bir parti, bir kaç hafta içinde, çeyrek asırlık bozukluğu düzene koymak İmkânına malik değüdiT. Fakat sistemli bir tarzda hareket odiitr re ciddi bir program tatbik edilmeğe muvaffakiyet1 elverirse, tasa bir zamanda, müspet sonuçlar elde etmek pek ziyade kabildir.
Fakat bn İşlerde istical çok mahzurlu öabihr. Faraza basa devlet işletmelerinin hususi Bermr.yeye devri ve ferdi mesuliyetlerin takviyesi, esasmda, güzel fakirdir ama bunu tahak-
kuk sahasına İsal etmek için yapılacak tetkikler bile öyle gün ve hafta İle hesap ve tahdit e-dilemez.
B1t Fransız edibinin, teçtaı mevzuda dediği gibi, yeni hükümet «Yavaş âçelc etmek* sırrını
keşfeylemelldlr.»

SON
.Sinsi manevra ve şayialar
SriBın Ra gıy Emeç,
PÛSTA'da yazdığı başmakalede yeni hükümet »teybine sinsi manevralar çevrilmek İstendiğini iddia ediyor ve söyle diyor:
•tskl İktidara âlet olmuş ve VMHfelermi öyasi emellerin tahakkuku uğrunda kötüye kullanmış idare âmirlerine yapılan ve yapılacak olan muamele. diğer şuahe-tta da çalışmış olanlara da aynan tatbik edilecektir; şeklinde alınacak btr karar; sanırım tel bir hayli o-zun emeli ilerin çanına ot tıka-yahilir.
Eski IctarecDerin içine düştükleri zaiDarâan oûanabae-cetine inandığımız D. P. iktidarım, be bahiste azamî hassasiyetle hareket eder görmek; blderi bahtiyar edecek ur.»
Pazarların kontrolü
527 manav ve sebzeci, 87 lokanta teftiş edildi
Yeni orman tasarısı
(Baş t atalı 1 inci sohifeılle) ’
Böyiik Mfflet Meclisinin tarım brmiç yonundan gönder itecek milletvekilleri, orman fakültesi profesörleri ve Bakanlık teknisyenlerinin iştirakiyle yapılacak ikinci bir toplantıda tekrar gözden geçirilmesiyle mümkün olacaktır.
İkinci toplantıdan sonradır ki yeni orman kanunun esasları bugünkü ihtiyaca cevap verir bir şekilde tesbit olunacak ve Büyük Millet Meclisine
Turizm
otelleri
Amerikan oteller grupu müdürü İstanbul’a geliyor
Rusya ile peykleri arasında gerginlik artıyor
Marşal plânı idarecisi Paul Hoffmanın mühim nutku
Bu itibari» ben de resmen söylüyorum Biz, üniversite Ue btr anlaşma temin edemedik Vali bey, belediye hastaneleri baş tabibkrinin Ûnlver-öte İle bir İhtilâfları olmadık-tan m söyledi. Halbuki biee Kwır Cerrahpaşa hastanesinin «e. Hav-ta hastanesinin de baş hekimleri İhtıJMi söylediler. Ben açık ton uçuyorum. Şehir hastaneleri haktanda ortada mevcut îhtflâfm halli btr anlaş ma Ue mümkün olamaz. Benim kanaatime göre ya hastaneleri tamamlle onlara terketmeliyiz; bizim hiç bir alâkamız kalnıa-
Halk tipi yai kilosu 300 kuruşa
Belediye Ue İşbirliği yaparak . Ofis marifetile hnTirl-nnm akta olan halk tipi yağın fiatı, İptidaî maddelerin ucuzlaması ü-aerine bugünden itibaren kilosu 300 kuruştan Katılmağa başlanacaktır. Ofis müdür muavini ile kimyageri bu sabah Vali ve . Belediye Reisini ziyaret ederek • ıbu nokta üzerinde İzahat ver- t m İşlerdir.___________
Afyon Halleri tesbit
edildi
Ankara 20 (AA) ■(— Bakanlar Kurulu 1958 kampanyası ham afyonun iç alım flatlerfnl' aşağıda gösterilen şekilde testi! t etmiştir:
a) Primli sınıfına giren yüzde 13 ve daha fazla morfin dereceli, tamamen konakşız top-, lanmış, rengi açık ve kokusu güzel afyonların bir KUosu her yerde 44 lira.
a sınıfına giren yüzde 13 ve daha fazla morfin dereceli afyonların bir kilosu her yerde W lira.
b primB snnfrna giren yüzde 11.5 «dahili dan yüzde 13 (hariç) c kadar morflnM, tamamen konaitsız toplanmış, rengi açık ve kokusu güze! afyonların bir kilosu her yerde 38 ltra 50 kuruş.
b .'■.imtina giren yüzde 11,5 (dahil) dan yüzde 13 (hariç) e kadar morfini! afyonların kilosu her yerde 35 lira,
e sınıfın* giren yüzde (hariç) dan aşağı morfin reçeli afyonların bir kilosu yerde 30 Hra.
Ankara Gazeteciler Cemiyetinin fevkalâde kongresi
Ankara 20 — Ankara gazeteciler cemiyeti bugün saat 11 de Halterinde fevkalâde bir toplantı yapmıştır.
Eski idare heyetinin ibrasından sonra, yeni seçimlere ge-tflnüşttr. Neticede Mümtaz Faik Fenik. Fa.tin Fuari. Nihat su başı. Hikmet Yszıcıoğlu, Emin Karakuş. Ahmet Muhip Dıra-nas, Mekta Sait Esen, İdare heyetine, Ak» Gündüz, Sabahattin Sönmez, Şerit Arzık. Ratıp Tabir Burak, Raskn Eğdcmir. Haysiyet divanına ve Bilâl Ak-ba ijç Hüseyin Aml Soysal, mu rakipliğe seçilmişlerdir.
Yeni idare heyeti bugün öğleden sonra ilk toplantısını yap mış ve başkanlığa Ankara Mil-leivekıll Mümtaz Faik Fenik'i, muhasipliğe Hikmet yazıcıoğlu nu, kâtipliğe de Hüseyin Aral
Çankaya köşkii haftada iki gün halka açık
Nevyork 20 (AR.) — «St.
Moritz and Buckingham» oteller grupunun umum müdürü Charles G. Taylor Türk hükümetinin daveti üzerine 15 ha-sunolacakta. I sdran perşembe günü (ıQueen
Diğer taraftan vatandaşla Ehzabeth» transatlantiği ile arman İdareleri arasında baş- Türöyeye mÛLeveccihen hare-gösteren İhtilaflı hususların j ket etmiştir, acilen ele alınması komisyonun | vardığı Bu meyanda İJir olarak bugün köy içinde bulunan devlet İle köy ihtiyar heyeti ve muhtarların müşterek murakabesine tevdiine ve vatandaşları orman kaçakçLhğına sevk-eden ihtiyaçların her • şeyden evvel temin edilmesine karar verilin iç ve mülhakata bu hususta emir gönderilmiştir.
Türkjyede doğmuş olan O. irarfirinr arasındadır. I Taylor, bu memleketin tedricen İdari tedbir artan turizm hareketmi gellş-hodutlan tirmeğe matuf bir otel inşaata nnnanların iFİni tetkik ı-üectkrir. Jdr. Tey-- Hor, eski bÎT dosbn olan Patrik Athenagoras') da ziyaret edecektir.
Türkıyeye- ait hlr Marmara .adasmda Rum anne ve babadan doğan Mr. Taylor. 16 yaşında Aunerikaya göçetmlşür.
Ankara 20 (A.A.) — Cumhurbaşkanlığı umumi kâtipliğinden tebliğ edilmiştir:
1 — Çarıka yada Atatürkün İlk ikamet ettikleri köşk İle Cunı- ı hurbaşkanlığı dairesinin bahçesi, her hafta cumartesi ve ! i pazar günleri saat lfi ten 18 e i kadar umuma açık bulundum-] 1a çaktır.
2 — Gene aynı gün ve aynı ' saatlerde Atatürk’ün muvakkat ı kabirlerini ziyaret etmek ser- : bes bulunacaktır.

11.5
her
Yargıtay'da ve adliyede yapılan tayinler
Ankara 20 (AA.) — Yüksek tasdlka iktiran eden Bakanlar Kurulu kararma göre, Yargıtay İkinci başkanlıklarına yargı tay üyelerinden Arif Güngören, İzzet Çakır. Münir Akyiirck ve yargıtay üyeliklerine baş müfettişi Kemal Adalet Bakanlığı ceza □mum müdürü
adalet Göğüs, işleri Lûtfl Akadlı.
Adalet Bakanlığı ceza ve tevkif evleri tunum müdürü Sakip güran, Adalet baş müfettişi Mehmet Ankan, Trabzon hukuk yargıcı Rahmi Anlı. Ma-ra$ ağır ceza mahkemesi başkanı Cemil Tokuz. İstanbul ağır ecza mahkemesi başkanı Salim Başol. Ankara ticaret mahkemesi başkanı Nun üı-gcnalp. Ankara yargıcı Fehim Ziya Zağa tayin edilmişlerdir.
Yamyamlık
(Baş taralı 1 inci sah ıf ede)
Şefik Yurdakul da şu malûmatı vermiştir:
*— 3 ay önce sahte alton satmaktan sanık 4-5 kişi Kandımda tevkif edilmiş ti. Bunların ya omda bulunan 12 yaşlarında ve çalınmış bir çocuk olduğu söy-I tenen Bahri zabıtaya ve savcılığa bir ihbarda bulunarak bun Innn yalnu sahte altın satıcısı olmadığım, ayn: samanca Ka-raru civarında yoldan geçen bir çocuğu öldürerek yediklerini ihbar etmiştir. Yine aynj çocuk bu a drımlaran. Eskişehir civann da da bir ta® çocuğunu yedik-terini soytesıiştir. Fakat bunlar bc-p hu çocuğun idilin yy ihbarından ibarettir. Sanıklar hakkında Kandıra savcılığınca tah kikat genirietflrnrittedir. Henüz İnkişaf etmiş ve anlaşılmış bir şey yoktur. Adii makamlar gerekli tahkikatı yapmaktadırlar. 12 yaşmâaki Bahri bugiin (dün) îandannalar ve diğer ilgililerle beraber Karasu civarına pitrnlştertJr. Çocuğa, bu adamların S7 yaşındaki köy enstitüsü talebesi Rifatın nere-' de öldürüldüğü ve fcemitdertnîn nereye gömüldüğü sorulmuş ve bu mevkiin gösterilmesi İstenmiştir. Bahri yolu ve yeri tâyin cdc-iııt-miş. sadece bu adamların göçebe olarak Karasu mevkiinde çadır kurarak oturdukları yeri gösterebilmiştir. Bahri yalnız Eskişehir ciavnnda öldürülen çocuğun öldürüldüğü, ve yendiği yeri Ç^sterebileceğini söylemiştir. Bu adamlar söylendiği gibi Seaagalli veya Me-cuâ değildirler. Bunlar Hatay civarından geimiş bir şebekedir ve yakalanmamaları için mütemadiyen göçebe olarak dolaş-mak’.cdırlar.»
İzmit civarındaki bütün köyler halta yamyamlık hfidisesi-
ölümle neticelenen bir çarpışma
Diin akşam Tkarlmöe Cumhuriyet caddesinde ölümle biten bir otomobil tozası olmuştur.
şoför Tarhan’uı İdaresindeki 2300 numaralı taksi. Taksimde Kurtuluş saTtinlerinâen 12 yaşında Kostantin Ktryakidis isminde birine çarparak ölümüne sebbiyet vermiştir. Alman hastanesine kaldırılmışsa da ored?. ötaıüçtür. Şoför yakalanmıştır.
Judy Garland intihara kalkrştı
HoUyvrood 20 (JAJ'.i — Sinema jilete GartandTn geçirdiği bir asabı buhran sırasında gırtlağını bıçakla kestiği, fakat-varanın ağır olmadığı aktrisin mensup bulunduğu stüdyo tarafından bugün açıklanmıştır
tngiltereye iki yolcu gemisi ısmarladık
Londra'20 (A.AJ — (Afp): Türk iyenin Dumbarton'da Wıl-ltam Doıny And Broihers Ltd, deniz İnşaat şirketine 2 uskurla 1?ÛO yuknı taşıyabilecek 2 yolcu gemisi sipariş ettiği şirket taralından bildirilmektedir.
— -nu.1 lonınııe uı
Soysal, seçer* laaUyet, ba5- nl„ |„aidlmM| ianıışiır.
Sahne sanatkârları birliğinin bir müracaatı
Sahne sanatkârları Birliği azalan bu sabah sanatkâr Sadi Tekin başkanlığında olarak Vali ve Belediye Reisini ziyaret etmişle-r ve kendilerine bir )o- ne çok fazla İnanmış göriınû-(kal ücminfle Belediye vergileri- y°riarsa da daha mâkul dü{â-üln inü'uiınıvs! hakkında te- nenler, yamyamlığın varit ol-^mtmıiltrde bulunmuşlardır. j madiği fakat
Ira n*ın yeni Ankara büyük elçisi Tahran 20 (AJL.) — (Afp): Dışişleri Bakanlığından bildirildiğine göre, esta Başbakan Muhammcd Sait, İran'ın Ankara büyük elçiliğJue tâyin e-dllmiştir.
Whlle Sulphlr Sprlngs (Bata Vlrginla) 2û (A^vı (Beuter) — Birleşik Amerika devlet valileri toplantısında. konuşan Mnrshall plânı idarecisi Faal O. Holîman. Sovyet Şuaya Ue peykleri arasında artan, bir gerginin: bulunduğunu belirterek şöyle demiştir:
«Komünist dünya çatırdamağa başladığı takdirde çok çabuk dağılacağı muhukkatUr.
Birleşik Amerikada, nifak ve şüphe uyandırmak: tat İyen İn-' sanların meydana getirdiği çok tehlikeli bir altıncı kol mevcuttur.
Hür milletlerin iktisat, siyaset, askerlik ve İstihbarat cephelerinde birlik bahirde hareket ederek, soğuk harbi kazanabileceklerini belirten Huffman sözlerine devam ederek demişin İd:
«Diktatörlük, ancak dinamik olduğu ve İnkişaf ettiği müddetçe muvaffak olabilir. Bu 1-içrl hareket durdurulduğu takdirdedir kİ - bu yolda bazı İlerlemeler kaydetmiş hulunuyoruz-mekanlzma atalete mahkumdur. Sovyet Rusya'nın tebaasının 12 İlâ 15 milyonunu mecburi çalışma kamplarında tutanağa mecbur kalışı, gerginlik mevcut olduğuna kuvvetli btr delildir.
Krem linin. peyklerin imalâtından istifade edip karşılığını çok az vermek yolundaki siyaseti, Sovyet Rusya. İle peykleri arasındaki gerginliğin artmasına sebep olmaktadır.
Nitekim, Yugoriavyanm kendini bu boyunduruktan kurtardığına şahit olduk. Bu hareke-
tiri başkaları t*rafından tekrarlanmasını bekllyeblliriz.»
Hoffman, hür milletlerin gayesinin, Deden 1 yetin in ti h an mânasına gelecek yeni bir dünya hart>l kazanmak değil, bunu önlemek olması; gerektiğini belirtmiş ve üçüncü dünya harbinden kaçınmanın İmkânsa olduğu yolundaki kanaatin Birleşik Amerikaca artmakta oluşundan endişe duyduğunu belirtmiştir.
»Birkaç hafta evvel büyük blX| | otomobil fabrikasının tank üne ayrılacağı yolundaki şâyla-~» lar üzerine bir çok Amerikalı^: yeni otomobil almak İçin telAş" ettiler,
Sovyet Rusyamn Çin'in bü-yük bir hışmından başka 9 mil- Ç lebe hükmetmesini Ho liman,,2 «Tarihte eşine rastlanılın.imiş £0 bir gasp harekette olarak tavsif q etmiştir. >
«Kırlar dünya hâkimiy- ti i-çfn giriştikleri mücadeleye 40 memlekette, iktisat, siyaset vetı-ktihbarat cephelerinde devam etmektedtrter .
Rusların yalnız Avrupada değil, Kremiinin hürriyeti imb&T7 etmek tehlikesini araettiğl diğer bölgelerdeki cephelerinde stil- Rj mücadelesi açarsak, hür dün- P yanm Kremlin e karşı bu sava-^ şı kazanacağından eminim.
«Bu cephelerde 10 günlük silahlı hajb bahasına, bir yıl müddetle dünya barışını temin için mücadele edebiliriz.
Hür bata dünyası İle doğudaki diktatörlük arasmda devam eden mücadele İnsanlık tarihindeki en muazzam mücadeledir.»
Dışişleri Bakanı
(Baştarafı 1 inci rahifede) | Marshall yardımı
Marstıaîl yardanı mevzuunda, bunun arttırılıp arttenlmıyaca-ğı sorusuna cevaben Fuat Köprülü. Hartintnnla görüştüğünü, fi»kat mülûkaimda partinin de. hükümetin de karar ve prensipleri rintrpsinde hareketle bir pazarlıca girişilmMiğini nihayet «yari ve coğrafi durumumuzun nezaketi bilindiği cihetle bu yncHraım tevsüııi takdirlerine bıraktiğmı beyan etmiştir.
Kıbrıs meselesi diye bir mesele yok
Kıbrıs meselesi haktanda da Bakandan malûmat İstenmiş. Fuat Köprülü böyle bir meselenin mevcut olmadığını izah etmiştir. Soru sahibi, bugün İçin mevcut olmasa bile, daha ilerisi İçin bunun şimdiden düşünülmesi ve tedbir alinması gerektiğini. zira ciğer unsurların ge-
niş ve tahrikçi biı çalışmaya girişmiş olduğunu kaydetmiş, a-dadaki ırkdaşlarınuzla kültür bakımından münasebetlerimizin tanzimi ve takviyesi lüzum undan bahsetmiştir. Bn münasebetle MeİB adasının, vaziyeti de bahis konusu olmuştur.
BORSA
Huduttaki son hâdise ve Bulgar notası
Fuat Köprülü, hudutta bir vatandaşımızın katille neticelenen san tecavüze ve Bulgar notasına da temas etti, bu no la metninin henüz gelmediğini, bu İtibarla nota hakkında bir şey söyliyemiyeceğiııi. notanın m&Lııme vakıf olduktan sonra görüşünü ifade edebileceğini 1-zah etti.
Köprülünün izahatını uıütaa-kıp bazı hatipler sin aldılar. Bunlar arasında bilhassa Fuat Hulusi Demircilinin dış politikayı tasvip eden ve bazı mühim noktalara temas eden konuşma ki alâka ile dinlendi.
Grup umumî heyeti Ki^ırüJû-nün izahattın menin unlukla tasvip etti.
Dışişleri Bak.-mı elçilikler A-rasında değJşikUk yapılıp ya-pıhnıyacağı hâkkındakl soruya da cevap vermiş ve bazı ek il er hakkında kafi bir karar alının caya kadar bu hususta herhangi bir açıklama, yapmak niyetin de olmadığuu söylemiştir.
mümkün olabileceği mütalâasında dırlar.
içişleri Bakanlığı, hâdise He yakından alâkadar olunar.ts neticenin tara zamanda bildirilmesini ilgililerden istemiştir. Hatakatan bagünlerde FrUa alması kuvvetli bir ihtimal dahi-
dnayeUeriailinde gorülmt-kteüir. irime*
% ■ FAİZİ) rAHVTLLEB
Karıcı nma 1 W-
KalkınırUı 0 F7 4fı
KAlıonniB m tn-—
»Ih mikrazı 1 100-
»ıs istikran □: w —
İMİ PcmlryOlü İMİ. 45
19-Ui İstikran L 99.—
K U FAİZLİ r/tev iLLcn
IMS UDvlll 43 25
fc 5 FAİZLİ TAJUVILLEfi
1833 £nun> 22 W
l?3B Ucramlycl) 30 4D
Mim MOnırtsn 21 M)
Demiryolu IV ta.—
Donurvolu V ta.—
AJHADOLO DOtlHrıai-U GUUJHJ
Ivnvıllcr ı-a MS 30
Mllnıcssu «net 04.-
şınrrt hisseleiu
Merkez B.ıtıını5ı 12ı' B
Andan Çimenli* 15 2.
’l T İCAT el Man ırası A-
l« Bankanı 80.-
Gu lalen Türk lı.
Sebati Atamanın tutanağı
Zonguldak njlUetvckHliğiiM! seçildiği sırada vefat eden MaJs sut ÇIvFnln yerine milletvekili ■nla ra it Meclise iştirak eden Sebatı Atımının tutanağı do layı-siyle hararetli müzakereler olmuştur.
Süz alan hatipler Maksut Çd-vl'nin saat 20 de vefat ettiğini ve kenti cinin jQ£. ^ifl O}- aJniıŞ olduğunu, Sebati Aramanla arasında 50 hin oy farta bulunduğunu ileri sürümüşler ve Maksut Çivi hin milletvekilliği tahakkuk etiğinden, sonra yerine bir başkasnm göndcrllemlye-ctğiıü, nihayet ölümfyle açılan milletvakiiUği İçin yeniden seçim yapılması gerektiğini söylemişlerdir. Bir kısım hatipler İse aksi mütalâalarda bulunmuşlardır.
Neticede bn meselenin bazı noktalarının grupça teşkil edilecek hukuk mütelıassıslarıtı-dsn mürekkep bh kon riyan tarafından İncelenmesi takarrür ı e U» iştir.
İngiliz hükümetinin davetlisi olarak ingiltereyi gezerken
Çatalağzı santralı
Tarsusla Amerikaya seyahat
Halk tipi ucuz evler
Mektepler olmasa!
Şu satırlar ııeşredildiği sırada, beş meslektaşımla bir- ' likte, bir basın heyetiyle. İngiltere hükümetinin üç hafta müddetle İngiltereyi ziyaret için davetlisi bulunuyorum. İstanbuldan seçilen iki gazeteci arasına benim de katılmamı münasip bulduklarından, biiyiik elçi cenaplarına, basın ataşesine ve mesaî arkadaşlarına teşekkür ederim.
Seyahatten maksat; Son Türk basın heyeti İngiltere-yı ziyaret edeli sekiz sene olmuş, bu müddet zarfında her iki memlekette birçok hâdiseler vuku bulmuştur. Ziyaretimiz için tertib edilen program- geçirdiği ağır badireden tekrar kalkınmak vc hür bir dünyanın sulh vc refahı uğrunda çalışmak ii-zere Ingiliz milletinin katlandığı ve sarfetmekte olduğu gayretler hakkında bize eiraflı bir fikir verecektir.
Davetiyede böyle yazılıdır.
EFmizdeki programa göre. Londradaki kabul törenlerinden, resmi ziyaretlerden maada: Elektrik ve müzik endüstrilerini, ajans ve gazeteleri, meşhur Scotland Yard (Milis teşkilâtını, Cam-bridge Üniversitesini, Birmingham'daki. Manchcstcr-deki, Glascovv'daki, Edin-burgh'daki tesisleri ziyaret vardır.
Bu arada da. İngiliz İçtimaî bünyesinde vukua geldiğini kitaplarda ve gazetelerde okuduğumuz değişikliği bir turist süratiyle görmeğe çalışacağız; kİ, beni, Garp medeniyetinde dünyaya asırlarca bellibaşlı liderlik vazifesini ifa etmiş İn-gilterenin. teknik mazhariyetleri. örf ve âdet ve karakter sağlamlıkları arasında bilhassa bu ciheti ilgilendiriyor: Yirminci asır ortasının zaruretlerine nasıl temessül edebilmiştir? Asıl onu merak ediyorum.
Uzaktan uzağa, İngiltere, bana, gelecek mevsimde köklerini ve sürgünlerini kuvvetlendirmek için, şimdilik birçok dallarının budanmasına rıza göstermiş kocaman bir ağaç intibaını veriyor.
Türk halkının zihninde, İngiliz, çok veçheli bir şahsiyettir. Veçhelerden biri, «Yarım asır sonrasını düşünüp daha bugünden ona göre a-yarianmaktır.u Şimdiki ihtiyari budanış da o sebeple imiş zannını uyandırmaktadır.
Ingilizlerin diğer veçhele- ' rinî de tanırız. Meselâ soğuk kanlılıklarını. Galip Bitler orduları, randevu saati tâyin ede ede şehirlere giriyorlardı. Dünya, Londrada da onların randevuya sadık olacaklarını sanmıştı. Fakat, vatanperver İngilizin soğuk kanlılığını paniğe uğratamadılar. Zalimin de talihi böylece dönmüş; bazı insanları öbür insanlardan yaradılışta üstün gören hodbin ırkçı tasallûtun önüne geçilmiş oldu.
Nazarımızda. İngiliz, sağlam insanı sağlam vücutta l/rleşti rendir. Türk milleti. İngilizceden tercüme e-serterle kütüphanesini büyütmüştür: ekser seneler. Şehir Tiyatromuz Shakes-pcarc ile açılıyor. İngilizce öğrenen münevverlerimizin sayısı seneden seneye artıyor: İngilizlerle spor temaslarına girişiyoruz.
Hulâsa, miitterik ve dost Ingiliz milletinin bütün faaliyetleriyle Türk milleti zaten ilgilidir. İngilizlerin bizi bir matbuat heyeti halinde daveti, karşılıklı alâkanın artmasına yarıyacaktır. Bize gösterilenleri gücümün yettiği kadar bu sütunda anlatabilmekten zevk duyacağım.
verilecek
İstanbula elektriğin kaça mal olacağı belli
henüz değil
Temmuzda inşasına başlanacak evler nasıl tevzi edilecek?
şehrimiz elektrik fabrikasının istihsal masraflarının yüksekliği karşısında daha ucuza elektrik temini İmkânları araştırılmaktadır.
Geçen sene memleketimize gelerek Ağaçlı kömür lşletmele-, rinde tetkikler yapan Alman mütehassısı Şöne buradan elde edilecek gayet ucuz maliyetli havagazı İle hem şehre daha ucuz havagazı vermek İmkânının sağlanacağını, hem de elektrik fabrikasının kok kömürü yerine havagaziyle İşletileceğini bildirmiş vc buna alt projeleri hazırlamıştı.
Ancak bunun için lüzumlu görülen tesis masrafları oldukça büyük görüldüğünden, şimdilik bu tasavvurdan vazgeçilerek Çatalağzı elektrik santralından şehrimize elektrik ve’ril-mesl kararlaştırılmıştır.
Etlbank tarafından tanzim edilen bu İşler bir ecnebi firmaya ihale edilmiştir. İki sene sonra Çatalağzı santralından şehrimize cereyan verilebileceği tahmin edilmektedir.
Alâkalılar Çatalağzından verilecek elektriğin şimdikinden daha pahalıya malolacağını İddia ediyorlar.
Geçen hafta İşletmeler Bakanlığı ile Etlbank mümessillerinden. müteşekkil altı kişilik bir heyet şehrimize gelerek E-lektrlk İdaresinde tetkiklere başlamışlar ve Çatalağzından verilecek cereyanla alâkalı meseleler etrafında görüşmelere girişmişlerdi. Gelen heyetin de Çatalağzından cereyan verildiği takdirde şehrimize elektrik kilovatının halka kaça malola-cağı henüz bilinmemektedir. Tetkiklere devam olunmaktadır.
Çocuğunu öldürdü
Hatice Kaygusuz adliyece tevkif edildi
Emet (Akşam) — örencik nahiyesinin Çörtc köyünden 38 yaşında Hüseyin karısı Hatice Kaygusuz, dünyaya getirdiği oğlan çocuğunu öldürmüş ve kendisi tarafından geceleyin, toprağa gömülmüştür. Fakat çok acele ve pek sathi olarak gömülen yavruyu köy köpekleri meydana çıkardıklarından Hatice yakalanmıştır.
Hatice nîn kocası Kaygusuz, bundan sekiz evvel ölmüş olmasına kadın bu kadar senedir olarak tanınıyordu. Binaenaleyh gayrı meşru şeklide doğan bu çocuk İçin İfadesi alındığı zaman, çocuğun ölü doğduğunu ve kimsesiz olduğu İçin kendisinin gömdüğünü söylemiştir. Savcılık işe el koymuştur. Kadın tevkif edilmiştir.
Hüseyin sene göre, dul

Kari mektupları
Hazine namına yanlışlıkla kaydedilen arsa
Okuyucularımızdan M.1-hal Papadolus Imzasiyle şu mektubu aldık:
Güzel bîr başlangıç — Atlantik kendini gösteriyor — Gelin havası — Tarsus vapurunun meziyetleri — Deniz bitti
24 mayıs çarşamba gilnü öğleden. sonra saat dörtte Cebe-lüttank’tan Atlantlge iyi bir havada çıkmıştık. Perşembe sabahı kamaramda oldukça sert gıcırtılarla uyandım. Tarsus sallanıyordu. Halbuki bütün Akdeniz boyunca böyle bir hâdise olmamıştı. Güverteye çıkıp baktım: Kurşuni, somurtkan bir deniz ve aynı renkte bir gök yüzü. Ne fırtına var, ne de büyük dalgalar. Ama Tarsus önden arkaya doğru bir beşik gibi sallanıyor. Yolculardan bazılarını deniz tutmuş. Burada kullanılan nazik tâbirle «ötüyorlar». Ama hakikaten denizde fazla bir şey yok. Hattâ gemicilerin söylediklerine göre deniz ölü. «Denizin ölüsü böyle olursa dirisi nasıldır?» diyenler çıkıyor. Gemiciler onun hiç merak edilmemesini tavsiye ediyorlar.
Fakat çok sürmedi. Yani topu topu bir gün sürdü. Ertesi gün deniz «kaldı*. Sallantılar durdu. Geceyi battaniyelerle şezlongların üzerinde geçLrmiş olanlar toparlandılar. Herkesin rengi yerine geldi. Hattâ dünkü sallantı unutuldu bile. Yalnız Civan beyle karısını fazla tutmuş. tekrarlamasından korkuyorlar. tik yazılarımdan birinde kendisinden bahsettiğim Ermeni vatandaşımız Civan bey:
— Ne diyeyim, gözün kör olsun Krlstof Kolombl Yapacak başka işin yok mu İdi de Ame-rlkayı bulmaya kalktın. Sen bulmasaydın biz de bu denize çıkmıyacak İdik! diyordu.
Atlantlğln üçüncü günü deniz tekrar kendisini göstermeğe başladı. Şiddetli bir fırtına var. Gemi bu sefer daha çok sallanıyor. Ben «fırtına» diyorum ama kaptana sorarsanız Atlan-tlkte buna «hafif bir yaz rüzgârı» derlermiş. Dalgalar dört metreye kadar yükseliyor. Tbt-susun denizciliği müştereken methediliyor. Dalgalar bordadan geldiği halde gemi hiç yalpa yapmıyor. Yalnız «baş - kıç» yapmakla kalıyor. Bir gemi için bu büyük bir meziyetmiş. Tar-susun burnu dalgaların tepesine kadar çıkıp çıkıp İndikçe savrulan sular üst güverteyi yıkıyor. Yolcular tekrar şezlonglara serildiler. Gemiciler dalgalar 5 metreye çıktığı halde mühim bulmuyorlar. Buna At-lantlkte «gelin havası» derlermiş. Bu denizde 15 metre dalga ölçülmüş. Siklon mmtakalann-da İse bir kere 30 metreyi bulduğu kaydedilmiş.
Bunlan dinledikçe İnsan sahiden ortada mühim bir şey ol-
/"
(Vâ - NÜ)
İzmirde otobüs ücretleri
İzmir 20 (Akşam) — Şehir meclisinde 7 üye tarafından verilen takrirde 15 kuruş olan otobüs ücretinin on kuruşa indirilmesi teklif edilmiştir. Meclisin perşembe günkü top-'i lantısında bu hususta bir kara ra varılacaktır. j
Fenerde, Talıtaminerede, Vodlna caddesinde bir arsa sahibiyim. Öldüğüm ve arsa metruk olduğu zannlyle, hazine namına kaydedilmiştir. Bllâhara bu yanlışlık gerek Tapu idaresi ve gerek Millî Emlâk müdiriyetl tarafından anlaşılarak, tashihi için Milli Emlâk İdaresince 1B143 numara ve 11.5.950 tarihli tahriratla Maliye Bakanlığına müra- | caat edilmiş, fakat henüz j Bakanlıktan, cevap gelme-mlştlr. Tashih muamelesi- I nln hızlandırılması için Ma-11ye Bakanlığının dikkat nazarını çekmenizi rica ederim.

madığına inanıyor. Beni deniş tutmadığı İçin geminin her tarafından dalgalan seyrediyorum. Tarsus vapuru cidden yaman. Yalpa yapmamakta ısrar ediyor. Dalgalan metanetle, hattâ neşe ile göğüslüyor ve kendisini dalgaların hareketlerine mükemmelen uyduruyor. Salt kaptanın söylediğine göre, dalgalara bu derece uymak kabiliyeti Transatlantiklerde bile yokmuş. Onlar bile sağa sola yalpa yaparlarmış. Yolcuları en fazla müteessir eden de bu yalpalarmış. Tarsusta üstelik fazla yolcu da yok, yük de yok.
İkinci fırtına tam üç gün, gece gündüz devam etti. Yolcuların bir kısmı toparlanamıyor, bir kısmı ise sallantıya alıştı. İnsan oğlu her şeye çabucak a-lışıveriyor.
Bununla beraber ne de olsa gem i de kilerin neşesi kaçtı. Bu gelin havasının kaynana havasına çevirmeden durması temenni ediliyor. Civan beyi üç gündür yemekte göremiyoruz. Kamarasında, pijaması sırtında, yatağının üstünde oturur:
— Ah Civan, vah Civan; Bu gül mevsiminde Bursaya gitmek varken Amerikaya yollanmak nereden akima geldi? diye söylenirmiş.
Atlantlkte insana en fazla haşyet veren şey yalnızlıktır. Bomboş bir denizin ortasında günlerce tek başına giden bir gemi. Rivayete göre oldukça geniş bir çevrede bizimle beraber dört beş gemi varmış. Ama biz hiçbirini göremiyoruz. Yalnız seyahatin beşinci günü. Atlan-tiğin ortasını bulduğumuz sırada gemide bir koşuşma oldu. Ufukta Avrupa ya doğru giden bl gemi görünmüş. 15 - 20 bin tonluk bir gaz gemisi. Hepimiz, Atlantiğe çıktığımızdan beri İlk defa olarak Tasladığımız bu değişik manzarayı doyulmaz bir zevkle seyrettik. Meğer yalnız değilmişiz.
Seyahatln beşinci günü akşama doğru deniz yatışmaya başladı ve sonuna kadar öylece devam etti. Gemiye tekrar neşe geldi. Yolcular canlandılar. Atlantik. bir çanaktaki su kadar sakin. Üç gün süren hırçınlıkları yapan o değilmiş sanki. Geceleri bir de güzel mehtapla süslenmiyor mu ömür! Her taraf gündüz gibi. Şimdiye kadar denizi yalnız gündüz görüyorduk. şimdi gece gündüz deniz.
Vapurda bir doktor var. Denize baktı baktı da:
— îstanbula döndüğüm zaman ilk yapacağım iş, deniz kenarında bir arsam var, onu satmak olacak. Deniz» artık doydum, dedi.
Nihayet her şey gibi deniz de bitiyor. 9 günlük bir yolculuktan sonra uzakta Ambrose fener gemisini gördük. Her zaman burada demirli duran fener gemisi Nevyork Umanının hudutlarına geldiğimizi haber veriyor. Bundan sonra kendi başımıza değil, bir kılavuzla limana doğru gideceğiz.
Nevyork limanına günde, ortalama yirmi dakikada bir gemi girermiş. Türk bayrağını taşıyan Tarsus yolcu gemisi bir. bir buçuk saat sonra bu gemilerden biri olacak.
Abidelerin en büyüğü ve en manalısı Hürriyet âbidesini ve onun arkasında yükselen akla durgunluk verici hayat İçinde gördüklerimi bir müddet sonra yazmaya devam edeceğim.
Şevket RADO
Ankara vapuruyla gelenler
Denizyolları İdaresinin Ankara vapuru dün saat 14 te Batı Akdeniz hattı seterinden limanımıza dönmüştür. Gemi ile gelen 350 yolcu arasında İstan-bula sergisinin devam edeceği 1 ilâ 31 temmuz arasında her gece Açıkhava Tiyatrosunda temsiller verecek olan Monte-mar adındaki 23 kişilik İspanyol revüsü vardır. Bu revünün baş artistlerinden Ana Ezmeral-da. dansöz Sonya Arova ve piyanist Rodrlges Avrupa çapında şöhret sahibi sanatkârlardır.
Yine yolcular rasında geçenlerde Parlste Vedat Nedim Türün Kör adındaki piyesini Fransızca olarak sahneye koymak suretiyle büyük başarı kazanan sanatkâr Feridun Çölgeçen de vardır. Kendisiyle görüşen arkadaşımıza Feridun Çölgeçen, piyesin Fransada büyük bir muvaffakiyet kazandığını söylemiştir.
Gelenlerden biri de Ekonomi ve Ticaret Bakanlığı Dış Ticaret dairesinden Sulhl Arel'dlr. Bu zat Paris sergisinde büyük muvaffakiyet kazanan Türk pa-vlyonunu hazırlayıp dönmüştür.
Belediyenin yaptıracağı halk tipi ucuz evlerin inşasına temmuzda başlanacaktır.
İnşaat İşleriyle evlerin tevzii, taksitlerin tahsili ve diğer meseleler hakkında belediyenin hazırladığı talimatname Umumi Meclisçe kabul edilmiş ve bu talimatnamenin icab ettirdiği işlere başlanmıştır.
Umumi Meclisin kabul ettiği talimatnameye göre, belediye evlerinden alacaklar, bedelinin yüzde yirmisini peşin vereceklerdir. Belediyenin elindeki paralarla birlikte bu yüzde yirmiler yekûnu beş milyon Urayı bulacaktır. Mütaakıp senelerde de taksitler yekûnu 1,5 milyon lira tutacağından, her sene bu 1,5 milyon lira İle ev inşaatına devam edilecektir. Bu meskenlerin tevziinden istifade edeceklerin Türk tabiiyetinde olmaları İcab ettiği gibi İstanbul halkından olacaklar ve şahsına, e-şlne, kardeşine alt evi veya bir evde yarımdan fazla hissesi bu-lurunıyacaktır. Bunlar bliûmum devlet ve hususi müessese müstahdemleri ve küçük esnafla e-meklller. dul ve yetimler olup aylık kazançları 300 lirayı geçmemiş olacaktır.
Ev bedellerinin yüzde yirmi si peşin, kalanın da yüzde beş faizle ve müsavi taksitlere ayrılarak her ay peşin olarak on yılda tahsil edilecektir. Yapılan hesaplara göre, beş bin Ura değerindeki evin bin lirası peşin verildikten sonra kalan dört bin liranın faiziyle birlikte aylık taksiti 43 lira tutmaktadır.
Tâllmatnameye göre, bu evlerin yangına karşı sigortasından başka ev sahibi aile reisinin ev bedelini tamamen ödemeden vefatı veya çahşamıyacak hale gelmesi de göz önünde tutularak ailenin evden çıkarılması gibi bir vaziyetin doğmasına meydan vermemek İçin yaşa göre ayda 2 İlâ 4 lira gibi cüzi bir bedel mukabilinde kolektif bir sigorta usulü de kabul edilmiştir.
Bu talimatname ile şehrimiz halkının ev ihtiyacını karşılamak bundan sonra belediyenin mecburi vazifeleri arasına konulmuştur,
Yaptırılacak evler en çok üç odalı olacak, İnşa sahası bahçesiyle birlikti 150 metrekare olacaktır.
RADYO
MtÇAM NEDİR?
Dünyanın en saf ve en meşhur Nane Esansı NftÇAM'dır, R A D Y O L İ N Diş Macunu Bu esansla yapılmaktadır.
ISTAN BUT RADYOSU
öğle ve akşam programlan 1Î57
13,00
13.15
13.43
ı Temsilleri PARİS, LONDRA ve MADRİD tiyatrolarında aylarca devam eden meşhur
MONTEMAR

Açılı; ve programlar. Haberler.
Orkestra ewrierl «PL».
Şarkı ve türküler. Okuyanlar: Hüseyin Mayada!. Vahit Akar-tuna, Şükrü Gök çer.
$««!>« SMİ-
Sarkı ve türküler «PL».
Melodilet «Fİ.».
Programlar ve kapanıj, Açılı; ve programlar.
Dans müziği «Pl».
Londra kalesi Ve Türk topları Konuşan: Selim Sırrı Tsrcan. Türküler geç-ldı
Haberler.
İstanbul haberleri.
Türk musiki lern heyeti konseri.
Radyo salon orkestrası konseri. Piyano salaları (p)»
Şarkı ve Müzeyyen Futull -temsil.
Karıj-ık hatif mürtk «Pl». Haberler.
Dans rnUrlgl -Fİ». Programlar ve kapanı?
illi killer. Okuyan' Senar.
Raiyofunlk tarihi
ISPANYOL REVÜSÜ
Sanat dünyasında milletlerarası şöhrete sahip artistleri ve tam kadrosu ile,
1-31 Temmuz arasında fasılasız her gece
İSTANBUL SERGİSİ
AÇIK HflVfl TİYATROSUNDA
Temsiller vermek üzere dün şehrimize gelmiştir.
DİKKAT: BİLETLER 5 - 3 ve 2 liradır. Üniversitelilere 3 liralık yerler 1,50, 2 liralık yerler 1 liradır.
Onar gece fasıla İle 3 ayrı temsil için numaralı kombine biletlerin .satışına BUGÜNDEN İTİBAREN ŞEHİR TİYATROSU DRAM KİSMINDA Hususi gişede başlanacak ve 2â Haziran Pazar günü akşamına kadar devam edecektir.
Bu gişe her gün saat 11 den akşatn saat 2q ye kadar açık bulundurulacaktır.
(8250)

7JI
•Pl.».
ANKARA RADYOSU ğle vc aksam programları Acılıj ve progının M S. oyarı vc Şarkılar Haberler.
Piyano loloları Öğle Gözetesi.
Sen parçalar «PL».
Aksam programı. Iıa«a r VC kapSOL).
Açılı? ve program.
M. S. ayarı ve Şarkılar Çiftçilerle ba;b.ıj.ı Müzik: «PL».
M. S. oyarı ve Haberler. Geçmişte Bugün.
Müzik: «Pl.».
Konuşma: Gelir vctgUL Şarkılar.
Radyo Gazetesi.
Serhes saat.
Tarihi Türk müziği. Konulma.
Dans müziği «pl». Konuşma Müzik: «PU.
Halk türküleri.
M. s, ayarı vc Haberler. Program ve kapan ıj
Yarın «abahkl program M. S. ayan.
Marslar »PL».
Adnan Menderes hükümetinin ilk icraat hamleleri meyanında ele aldığı tasarruf teşebbüsleri hakkında gazeteler her gün çeşitli haberler veriyorlar. Bildirildiğine göre, umumî tasarrııl tedbirlerinin tatbiki için mevzuatta tadilât tasarıları hazırlanıyor, memur kadrolarının daraltılması çareleri düşünülüyor; harcırahlarda, ödeneklerde indirme kararları üzerinde müzakereler cereyan ediyor, ekonomik ihtiyaçlara uymıyan inşaatın durdurulması muvafık görülüyor ve bunlara mümasil çeşitli tasarruf tedbirlerinin incelenmesine devam ediliyor.
tyi niyetle ve sıkı gayret tezahürleriyle girişilen bu teşebbüslerin ne şekilde tahakkuk ettirileceğini, tatbikat sahasında ne nispette muvaffakiyet elde edileceğini ve neticede sağlanabilecek tasarrufun miktarını zaman göstereceği cihetle bu hususta alâkalıların hile şimdiden kati bir şey söylemelerine imkân yok.
Tasarruf mevzuu etrafında bazı gazetelerde akla, mantığa sığnuyan uydurma haberler de göze çarpıyor. Meselâ Milli Eğitim Bakanının. maarif işleri etrafında tetkiklerde bulunmak üzere İstanbula gelmesi münasebetiyle ortaya garip bir haber atıldı. On dört milyon lira tutan İstanbul Üniversitesi bütçesinde bir buçuk milyon liralık bir tasarruf temini için Edebiyat Fakül- _____
fosillin lâğvedilmesi karar- ’ (D taştırılmış. «>
Tasarruf uğrunda fakülte-teler lâğvedip irfan miiesse-seterinin kapılarına kilit asacak kadar sakim bir zihniyetin idare adamlarımızın kafasında yer alabileceğini hangi akıl kabul edebilir? Netekim ertesi gün Milli Eğitim Bakanı böyle bir şeyden malumatı olmadığını bildirerek havadisi katiyette tekzib etti.
Bu garip haberler, OsmanlI İmparatorluğu Maarif Nazırlarından birine is-nad olunan şu sözü hatırlatıyor; «Mektepler olmasa. Maarifi gül gibi idare ederim, I»
öyle ya, bir buçuk milyonluk tasarruf için bir fakülte kapatmayı göze a1ab>-liyorsak. üniversiteyi büsbütün lâğvedelim de, on dört milyon lira tamamiyle bütçede kalsın!
Hükümet esaslı bir tasarruf programı yapıp da ciddiyetle tatbik mevkiine koyabilirse. suya sabuna dokunmadan. işleri aksatmadan. iş görenleri incitmeden kapatılabilecek öyle masraf, israf kapıları var ki. fakülte kapılarına gelinciye kadar aksam olur. Hele şu devlet daire ve miiesseseterinden birçoğundaki şatafat merakı, hiiro saltanatı, mali yıl sonunda tahsisat imhası; dost, ahbap, aşina hatırı sorarak vakit geçirmek için sık sık yapılan şelıir içi ve şehirlerarası telefon miikâ-lemeleri, mestur tahsisat sarfiyatı, reklâm ödenekleri gibi israf gediklerine bir gö« atılsın, fuzuli masrafların nerelere aktığı kolayca görülür.


Q
0.
CN
°
i
(D >
0 P
■O
(D ro
Cemal Refik
İstanbul sergisi belediye pavyonunda resim sergisi
İstanbul sergisinde Burhan Toprak tarafından * ' * '
belediyesi pavyonu maktadır. Bu pavyonda memleketin tanınmış ressamlarının eserlerinden mürekkep bir sergi de açılacaktır.
Sergide teşhir edilecek tablolar. sureti mahsusada ressamlara sipariş edilen İstanbul manzaralarını ihtiva etmektedir. Tablolar arasında Çallı İbrahim, Feyhaman Duran, Elif Naci. Cemal Tollu. Bedri Rnhmis Arif Kaptan'ın eserleri vardır.
İstanbul hazırl au-
1.45
8,00 B.IS
8.35
8.30
9Ü0
Haberler.
Sar eşerler! «Fİ.».
Hatif sololar «PL».
Günün profTıamı ve Hav» raporu.
Milrik: «PL».
Kapanıl»
Karısını satırla öldüren
Sanat enstitüsü mezunu kaatil neler anlatıyor?
iki sene içinde...
MahkemeKoridorlarında
«Mantosuna çıkardığı zaman onu açık saçık gördüm. Bir kaç söz söylemek isteyince: «Sen bana karışamazsın, ben istediğimi yaparım!» dedi. Kendimi kaybediverdim. *
Biri İM buçuk, MU de dört yaşında İki yavrunun bir anda hem anasız, hem de babasız kalmasını intaç eden bir facia.■■ Mezardaki ana ne hapishanedeki babanın günahlarının azabını bu iki yavrunun çekmeleri mukaddermiş... Bunların mini raini bir kardeşleri daha var. Fakat o; daha dünyaya gelip gözlerini açmak kısmet olmadan, anasının karnında onunla beraber toprağa gömülüp gitaniş -■
*
İkinci ağır ceza mahkemesinde sanıklara mahsus bölmede orta boylu, esmer, zayıf, kahve renginde çizgili elbisestle duran Fikret Altulgalı adındaki yirmi dört yaşmdaki kaatil koça, Sanat Enstitüsü İlse kısmından mezun olup hayatını Bolu vilâyetinin Mengen kazasında otel kâtipliği Ue kazanmakta ve Kadıköyunde Yelde-ğirmentnde Duatepe sokağında içkili bir lokanta, işleten Manoçer İçer İsminde bir a-damln on İki senedir kan koca bayatı yaşayan «Desplna» dan dön m* Makbulenin ilk kocasından olan kızı Melâhatle resmen evli olarak yaşamaktadır.
!M5 senesinde başlıyan bu evlilik ikisi dünyada, biri de anasının kamında üç çocuklu bir hale geldiği sırada karı koca İçin tatsız bir hal almış ve kadın iki ay evvel, f'-ıgen'den kaçarak İstanbula gcımİş. iki çocuğunu da getirterek anası Makbulenin yanma yerleşmiş ve kocasından ayrılmak üzere de Kadıköy birinci asliye hukuk mahkemesine başvurmuştur,
Karısı Meiâhat Altulganın bu hareketleriyle karşılaşan Fikret Altulgalı bilâhare yaptım soruşturmalar neticesinde karısının, Makbulenin efendisinin içkili lokantasında mutfak işlerinde çalıştığını da öğrenmiştir.
İşte bütün bu hareketler, kansınm Mengenden ayrılma-Bindan elit gün sonra FlkreUn de Eslanbula gelmesine sebep olmuştur.
¥
İstanbul* geldiğinin onuncu günü. karısının kaaUlı oiarak Üsküdar ceza evine giren Fikret Altulgalı, üç gün sonra da meşhut suçlar kanununa göre ikinci ağır ecza mahkemesinde besap veriyor.
Fikret Altulgalı, mahkemede vaziyeti kısaca şöyle anlatıyor:
- Kanm Melâhatle 945 senesinde nikahlandık. Dört yaşında Muştala, İki buçuk yaşında îl>rahim İsimlerinde iki çocuğumuz var. Sekiz aylık kadar da hâmile bulunuyordu. Karımın benden ayrılıp kaçmasını teşvik eden anası Makbuledir. çünkü evvela Makbu-
Ta©n: Remzi TTOZANOtİLC
Başı satırla parçalanan Melâhat Altulgalı
le bize Mengene gelmişti. Bir müddet kaldı, tstanbula döndü. Arkasından da karım buraya kaçta. Bu kaçıştan sonra bir buçuk aydan fazla geçmişti. Hâdiseden on gün kadar evveldi ben de tstanbula geldim. Karımın anasını bularak karımı ve çocuklarımı görmek istediğimi söyledim. Muhtelif bahanelerle göstermediler. Nihayet vaka günü onu yolda gördüm. Ne yaptığını sordum. Anasının beraber oturduğu a-tlamm meyhanesinde bulaşıkçılık yaptığını söyledi. Beraberce oraya kadar gittik. Saat gündüzün onu vardı. O dükkâna girdi. Ben de girdim. İçeri girince mantosunu çıkardı ve bir askıya astı. Alımdaki entarisinin göğsü çok açıkta, bunun. yakışmayacağını söyle- , dlm. Ve artık bu hareketlerden vazgeçmesi İçin yalvarıp yakardım. Çocuklarımın da hastalandığını duyduğum için (Arkası 7 nel sa hilede) suzanF
GERARO
(Şantöz - Dlzöz)
SYL VIANE SIZAIRE
(Modern Dansöz) Memleketimize yeni gelen Parlsln bu meşhur İki yıldızını her akşam fevkalâde bir orkestra refakatinde Otel Deniz Park’ta alkışlayınız. YEŞİLKÖY, Tel: 18 - 215/218
—S
Tefrika No.: 79 I
Amerikalılardan biri uzun boylu, zayıf, yeşil gözJû biri idi, Henüz genç görünüyordu, öteki kısa boylu, şişmanca, göbek!' tdi. Amerikalılara bas bir a-damı tipinde biri İdL
Aralarında ne konuştuklarını, çarçabuk biri Donatellanın kulağına fısıldadı. Harikulade bir top olduğunu. Lortla Young’un gençlik halini andırdığını söylüyorlardı.
Bir tercüman vasilisiyle Do-nalcllaya, serbes olup olmadığını. altı ayda İngilizceyi öğrenmeği kıvırıp kıvıramıyacağını sordular, mukavelenin nazı maddelerini fepnrlMn^ okudular. Derhal hareketine bir mâni bulunup bulunmadığını ■ordular. Pasaport İşiyle onlar meşgul olacaklardı. Onun hakkında bir çok m ahım ıxt edinmişlerdi. Bu malûmatın kendi ağzından da teyldedUmeaini istiyorlardı. Donatella altı ay Amerikada kalacak, bu müddet zarfında yalnız stüdyonun mektebine devam ederek lisan öğrenecekti. Bununla beraber maaşı bu müddet zaafında da
Amerika ringlerinde 42 boksör can verdi
Boks bilhassa beyin üzerinde fena tesir yapıyormuş
mani olursa da, beyin üzerine
yapılan ve beraberlikle biten maçtan bir enstantane
Son İki serip içinde. Ameri-. edilebilmektedir. Fakat tahrip
Ot.ll A1U , —
kan boks ringlerinde caç yü- edilmiş beyin hücrelerini tek- indirilen şiddetli yumruğun te-
zûnden 41 boksör can vermiş-1 rar *norı nal dur'ima getirmenin tir. Maçlar ölümle neticelen-! imkânı yoktur. Tahrip edilen mc-şe bile, buna benzer daha beyin hücreleri bazan. düşün-yözlerce facia kaydedilmiştir. Beyinleri zedelenmek suretiyle bir kazaya kurban olan bu yüzlerce boksör kendiliğinden unutulup gitmiştir
Amerikan Bahriye hastanesinde son «umanlardı 'apdan tetkiklere göre, boks bilhassa beyin üzerinde korkun; hasarlara sebebiyet vermektedir. İnsan beyni takriben 1.5 kilodur; ve beyin kafa tasının içine tam olarak raptedilmiş değildir. Bu sebepten kafatası en ufak bir sarsıntıya maruz kaldığı mantar, kafatası içindeki yin İleri geri sallanır. Bu sallantıda bazan beyni zedelediği gibi, bazan da tehlikeli beyin kanamasına sebebiyet verir.
Hastanede yapılan tecrübelerde Dr. Hala te ad boks yüzünden hastalanan 147 kişi üzeri odc tetkikler yapmıştır. Bu 147 hasta haricen hiç bir fevkalâdelik göstermediği beyinlerinin şiddetli bir daıbe yüzünden zedelendiği edilmiştir. Bu beyinler en ziyade ön kmımiarından zedelenmektedir. Ayni zamanda beyinin ön kısmı, bütün sinir sistemine hâkim olan, ve vücudun umumi kontrolünü İdare eden parçadır. Kafatasının ön kısmına şiddetli bir darbe beyin kanamasına sebep olmasa bile, sinirler umumi kontrolünü kaybetmektedir.
Beynin zarar görmesinin diğer feci bir neticesi hiç bir tedavisi olmam asm (ladır. Meselâ tank bir bacak zamanla tedavi
za-
□e-
hakle,
tesbit
me, bazan konuşma, bazan da vücudun unumu tavrına, ve yürüyüş tarzına tesir etmektedir. İşte vaktiyle boks yapmış fakat görünür bir kazaya kurban gitmemiş binlerce boksör arasında bu gibi hallere tesadüf edilmektedir; ve bu gibi boksörlerin sayısı giinden güne art inaktadır. Umumi olarak az veya çok beyni zedelenmeni iş bir boksör yoktur; ve boksörlerin en ez % GÜ inin, uğradıkları kaza yüzünden, kendilerini İçkiye verdikleri, yahut sonunda bir akıl hastanesine yattıkları her zaman görülen şeylerdendir.
Boksun zararları bu
İlmi olarak tespit edildiği halde. bu sporu hâlâ yasak etmemek ne dereceye kadar rudur? Halbuki boksu hiç mazsa okul ve kolejlerde amatör sporcular arasında yasak etmek lâzımdır. Boksun genç sporcular arasında yasak edilmesi yalnız Amerıka-daki kolej direktörleri ve eğitim mütehassıslarının 7e 50 si tarafından İleri sürülmüştür. Diğer taraftan boksun zararla-rtm daha yakından bilen ve tababetle uğraşan uzmanların % 100 û bu öldürücü sporun yer yüzünden kalkması taraflarıdır.
Boksun lehinde konuşan bazı kimseler, boks eldivenlerinin herhangi bir kazayı önlediklerini ileri sürerler. Fakat nispeten yumuşak olan eldivenler haricî bir yara veya bereye
kaza
Kuru gürültüye pabuç bırakanlardan değilim!
şirini eldiven azaltamaaıaktadır. çünkü meselâ 75 kilo ağırlığındaki bir boksörün yumruğu 300 kilodur; ve 300 kiloluk bLr darbenin beyin üzerindeki tesiri kolaylıkla anlaşılabilir.
Boksun beyin üzerine yaptığı zarart ekseri zamanlar boksör tarafından da fark edilememektedir, Yahut fark edilse bile, boksör yiğitliği elden bı-
— Evvel Allahın Lanllc. insan amma, bu seferkilerin yaptığı-8arra.fi oldum. Karşımdaki İn- ı aanm yüzüne bakınca, yüreğinin İçinden geçenleri Kitap gi- ı bl okurum.
GÖK süzerek elini sallıyor:
— Ben neler gördüm neleri ı Bin btr çeşit Losan geçti benim ı elimden. Fakat bu sefer zihni- ı pıe bir durgunluk geldi, baaire- 1 Um bağlandı. İki çiti söze al- ( danıp ua teslim olmazdım am- : nıa nasılsa ağzımdan «Peki» dİ- i ye ibir lâf çıkıverdi «Acelen ne I Idk a kadın? Karşındaki nenin nesidir? Anası, babası nasıl in- : sanlardır? Soyu sopu temiz midir» Soruşturup araştırmadan ( nasıl kabul ettin?» desene bana! Zaten herifin halinden de 1 belli İdi ya. Karşımda kırını tarım kırıttı, ben: «Beş yüz lira İsterim» derdemez, »Peki, veririm* dedi. O zaman içerime Şüphe girmedi değil ha. Şeytan, bir aralık kolağmu büktü, kendi kendime; «J3u işin içinde bir bit yeniği olmasın satan? Bu adam bir kalemde beş yüz lirayı nasıl kabul etti?» diye düşün dııın amma huyum batsın, benim huyum böyledlr İşte. Desturun. tükürdüğümü yalamam. Ağzımdan bir defa lâkırdı çıktı mı, bir daha sözümden dönemem. Ne ise. olanlar oldu bir defa.
— Ne oldu, teyze hanım? Pek dertli görünüyorsun.
— Bu dünya böyledir, efendi oğlum. Malın varsa, derdin eksik olmaz.
— Allah versin, demek malın var da şikâyet ediyorsun?
Sinirlenir gibi olda:
— İleri geri lâf etme, oğlum. Mal dedim de ne zannettin yani? Hanlar, hamamlar, apartmanlar değil ya. İki katlı bir evceğîzta Hiallığmdan ne ola-, odaya girip kapıyı kapadılar, cak. Amma velâkin, ona da bin Biraz sonra tetaar beni çağır-şükür. Her şene beş on kuruş alıyorum da eksiklerimi tamam hyorum. Ev dedimse, dağın başında çerden çöpten bir kulu-becik sanma iıa. İki oda, bir sofa üst katta, İki oda. bir sofa ad alt katta. İçeride elektrik.
nı hiç biri yapmadı bana..
— Ne yapıyorlar? Gürültülerinden mİ tacizle nlyorsun?
— Gürültüye mürülttye aldırış etmiyorum. Öyle şeylere atıştık artık. Beş on kuruş almak İç i n bir kaç ay bunlara tahammül ediyorum. Nefesine gıi-Tenmiyen borazancıbaşı olmaz, diye bir söz vardır. Evine kiracı alan İnsan da onun tacizliğine katlanır L&blL Fakat bu seferki katlanılır dertlerden değil.
— Kirayı mı vermiyorlar yoksa?
— Yook, kirayı vermemek de ne demekmiş? Parayı peşin almadan kapıdan içeriye kiracı sokar mıyım ben? Bir zarnap. lar o da geldi başıma. Velâkin, akıllandım artık. Pazarlıkta evvelâ peşin parayı şart koşuyorum.
— Peki, kiracıdan şikâyetin nedir?
— Dur, sıra ile anlatacağım hepsini. Bir kadınla bir erkek geldiler, evi gezdiler, beğendiler. Kılıklarına kıyafetlerine baktım, tertemiz İnsanlar. Fena hk yapacak adama benzemiyor lar. «Hanım, evini beğendik. Bugün mayısın onu. Eğer pazarlıkta uyuşursak bu ayın on beşinde taşınacağız, eylülün sonuna kadar oturacağız, Dört buçuk ay için kaç lira istiyorsun?» dediler. «Siz kaç nufus-sunuz? Çoluk çocuğunuz var mı?» diye sordum. «Biz bir karı. bir kocayız. On altı yaşında bir de oğlumuz var. Gürültü yapacak çocuğumuz yok» dediler. «Öyle ise eylül sonuna kadar beş yüz Ura isterim, parayı da peşin alırım» dedim. Birbirlerine baktılar; »Müsaade et ile biz biraz görüşelim - diyerek boş

rakmamak ve dljer maçlarda» b,h,rie knyu cj, d „.
muhrnnı nlmumulc irin hin bir . .. . _
suretle
doğ-ol-ve
mahrum olmamak için hiç bir şey belli, etmez. Eski ağır sıklet, şampiyonu Gene Turney şöyle demiştir: «Genç bir boksörün kolaylıkla nakavt edildiğini görmek, ekseri zamanlar beni memnun eder. Çünkü ayakta kalabilen boksör, beyni adam akıllı zedeleninceye kadar daha bir çok yumruklar yiyecek demektir.»
Şampiyon Tonnyde bir gün aııtremanda bir yumruk yemiş, ve üç gün hafızasını kaybettikten sonra boksu terke t-mİştir.
Çocuklarını kuvvetH yetiştirmek isteyen bazı babalar. 8 yaşındaki yavrularına eldivenler giydirerek dövüştiirüMr. Brookl'yn'de çocuklar kulbünde böyle bir maçta. B yaşındaki bir yavru, yine 6 yaşındaki rakibinden yediği bir yumrukla, hayatının sonuna kadar sakat yaşamağa mahkum olmuştur 6 yaşındaki bir çocuğun yumruğu böyle bir neticeye sebep olursa, daha büyük yaştaki j kimselerin vurduğu yumrukla- , rın. tesiri kolaylıkla tasavvur/ edilebilir.
yak altonda. Evden çıkıp biraz hızlıca yürürsen yarım saat 1 sonra kendini denizin kenarında bulursun
— Çok yakınmış, hanım teyze! Hani, pencereden elini u-1 zatsan denize girecek.
1 — Öyledir, efendi oğlum, deniz burnumuzun dibindedir. Eve beş sene evvel tamir koydurdum, kız gibi oldu. Ağzının ta-
1 dini bilenler için tam yazlık. Otur pencerenin önüne, akşama kadar denizleri deryaları seyrederek safa sür.
— Yazdığına kiraya mı veri-' yorsun?
— Çok şükür, öyle şeye ihtiyacım yok. Onun parasında de-’ ğllim. Velâkin, İki kat bana faz ' la geliyor. Yazın üst katı kiraya veriyorum, kendim alt katta oturuyorum.
; — Bu sene kiracıdan mem-
' nun değilsin galiba.
— Deminden beri lâkırdı söylüyorum. anlamıyor musun? '| Gözümü bağladılar, malıma yer Ben nc btıtrd,m w >5in “"I sonunda başım derde girecek? ' I Şimdiye kadar evimde bin bir [çeşit insan oturdu, tçlerinde I-Naklcden: Dcrebcyoğia yisl de vardı, fenası da vardı
dılar: «Buna da razı olduk. Şimdi şu yüz lirayı ai, yarın dört yüz lira daha getirip evi tutacağım dediler, Üzatmıyalım efendim. paramı verdiler, mayısın on beşinde eve taşandılar. Bir hafta sessiz .“adaşız oturdular. Derken, günün birinde bir kaçlm, bir erkek, iiç çocuk daha peyda oldu. Benden evi kiralı-yan kadına sordum; «O hanım benim ablam, bey de koco.a. Ankaradaıı izinli geldiler, bir hafta bizde misafir kalacaklar? dedi. Sesimi çıkarmadım. Bir hafta geçti. 15 gün geçti, bakilin ki misafirlerin yerlerinden kımıldanmağa niyetleri yok. He le O' çocukların yaramazlığını görseniz! Gece gündüz evin altını üstüne getiriyorlar. Kapının önünde annelerine rastladım; «Hanım, sizin çocukların yaramazlığına tahammül edemiyorum. Hem siz bir haftalığına misafir geldiniz, on beş günü de geçtiği halde oturuyorsunuz. Ben evimi üç nüfuslu aileye kiraladım. Bu kadar kalabalığı çekemems dedim. Kadın ters ters yüzüme bakıp da; «o nasıl lâkırdı imiş? Neden misafir oluyormuşuz? Biz bu evin bir odasını iki yüz elli liraya kiraladık, yaz sonuna kadar oturacağız. Sen ne karışıyorsun?» demez nal! Meğerse öbürleri; «kendimiz oturacağız-» diyerek evin katını tutmuşlar, sonra benim haberim olmadan
(Arka» « nci tahrirde)
tan. ödenecekti. Asgari &i, âzami altı filim için üç. senelik bir mukavele akdolunacaktı.
Toplantıda hazır olanlar Do-natellaya, hiç düşünmeden bu i ak teklifi kabul etmesini La‘/siye ediyorlardı. Kendisine bir kaç evrak okudular ve İmza etmek üzere bazı evrak verdiler. Donatella tereddüt etmeden İmza etti. Sonra şişman adam Donatellanın emrine bir çek tanzim ederek verdi. Ve bu paranın seyahat ve elbise masrafına karşılık bir avans olduğunu sölyedL
Amerikalılar müsaade Lstlye-rek ayrıldılar. Onlar çıkar çıkmaz ötekiler Donatellanm etrafını sardılar, hararetle tebrik ettiler. Likörler İkram ettiler.
Uçağın hareket zamanı yaklaşmıştı, Donatella, hepsini ayrı ayrı selâm! ıyarak Oıt tavla refakatinde hava meydanına geldi. Uçağa atladı.
Sessizce kapıyı açarak eve girdi Armandonun evde olduğunu hissetti. Oturduğu odanın kaptsın? aralıkladı. Ar-nıando pencerenin yanında bir koltuğa oturmuştu. Yavaşça
ona seslendi. Armando
— Nihayet gelebildin, dedi. Ben de artık dönmlyeceğini zannediyordum,
— Neden? Bir arkadaşımın davetine gittiği mİ ve akşam erken döneceğimi söylemiştim, zannederim.
— Bu da, ötekiler gibi bir yalan. Fakat bu defald çok basit, çok âşlkâr bir yalan. Artık bir daha dönmiyeceğinl, bu defa hakikaten dönmemek flöre gitmiş olduğunu zanett-mlştim.
— Neden canım, neden?
— Neden? Bilmiyorum. Dün akşamki heyecanın, neşen, sabahleyin ayrılırken, ûsfûndeki acayip hal. kam od undan para almış olmaklığın... Ne bileyim...
Donatella başını aşağıya eğdi :
— Parayı sana iade edeceğim.
Armando omuzlarını kaldırdı:
— Bunun ehemiyetl yok... Ehemmiyet para değil, sen de bilirsin.
Bunun üzerine Donatella sordu :
— Demek dönmemiş olsaydım sence hiç bir ehemmiyeti olmıyacaktL öyle mi?
— Bilmem. Belki de daha iyi olurdu. Eğer benden ayrılmak eenln için bir neşe ve halâs mânasını tarammun ediyorza, evet. l^Laı bilir, belki benim de liçim rahat ederdi.
Donatella dikkatle Arma.n-doya baktı. Sonra gözlerini a-şagıya indirdi. Çantasına baktı. Çantanın İçinde bir mukavele. bir çek vardı. Bu bir rüya değil, hakikatti. Yavaşça:
— Belki dedi, günün birinde bir daha eve dönmem. Bilhassa bunu arzu elUgme kanaat ge-
tirdiğim gün.
Armando sustu. Bu son cümle, ona çok dokunmuştu. Ani bir ruh sıkıntısını izale etmek ister gibi:
— Pekâlâ, mademki bu defa eve döndün, haydi git de biraz bir şey hazırla, yiyelim.
Donatella mutfağa gitti. Şarkı söyllyerek yemeği hazırladı. Birlikte sessizce yediler.
Armando gene mesai odasına kapanmıştı. Telefonda şehirler arası bîr çağırma oldu. Romadan aradıklarını santral-dan işitince korkusundan dona kaldı.
Ottavlo’nun sesini tanıdı:
— Seni evde bulmaklığım bir nimet oldu, Donatella. Bay Cork tarafından sana söylenecek mühim bir şeyim var.
— Bu bay Cork da kim?
— Aiiah, Aliah. Amerikalı,
canım. Hani o yusyuvarlak, göbekli adam. Başına devlet kuşa kondu, Donatella. Kâtipliğini yapan matmazel hastalanmış. onun uçaktaki yeri açık kaldı, Eğer harekete hazırsan, yanına seni alacak.
— Onunla beraber mİ hareket edeceğim?
— Evet Hazır olacağını tahmin ederim. Hazır değilsen b>-le fırsatı kaçırma. Ne yapıp ya -pıp bu uçak vasıtasından istifade et. Vapura kalırsan, yolculuk çok zahmetli olur. Beni dinle: Valizini al. hemen yola çık. Malûma ya demir sıcakken dövülür. Bu Amerikalılara pek güven olmaz. Amerikaya dönünce işin üzerinde daha fazla düşünürler, sonra mukavelenin : bir maddesine dayanarak İşi' feshediverirler. Onun İçin a-, nunla beraber giderek olursan İşi daha sağlama bağlamış olur-1 sun.
— Evet, evet, haktan var. Peki hareket ne zarnan?
— Uçak yarından sonra öğle üzeri kalkucak. Epey vakit var değil mi? Yarın akşamki treue atla, sabah dokuzda buradasın
Ben sen! istasyondan ahi doğruca hava meydanına götürürüm.
— îyl anıma, Ottavîo, yapamam.
— AbdalUğı bir tarafa bırak Neden yaparnıyacakmışsın? Pa-paport İçinse, bu Amerikalılar dakikasında o işi yaptırırlar Şapka, elbise gibi başka oir eksiğin varsa, onu Amerikada alırsın.
— Hayır, hayır, sebep hu değil. Bilmem. BLr karar veremiyorum.
— Beni dinle Donatella. Eğvr karar vermez, bu teklifi kabul etmezsen bir daha sana ne oir lâkırdı söyler ve ne de yüzüne bakarım. Canım abdallıgır. bu derecesi olur mu? Artık başka bir şey işitmek istemem ün kuzdu seni Roma istasyonunda bekliyorum, olur mu? Alaha ısmarladık... Allaha ısmarladık, özür, falan dinlemem
Telefon kapandı. Donatella: Alo. alo diye haykırdı, fakat nafile. O da kapattı. Düşünceye daldı: (Ne yapayım yaırae-bi? Ne yapayım?»
iArkau var)

£
Jarihten Sayfalar

Sovyetler ve hacılar
Bugünden, Dünden
»----------------------->
Comte de Keratry V. Muradıanlatıyor
Rusya, hacıları kendi gemilerde nakletmek istiyor
Kırkpınar güreşleri münasebetiie
Müzik ve mimarî iptilâsı, ilk aşk hikâyesi, veliaht Abdülaziz efendinin veraset tebeddülü hakkındaki endişeleri, Murat efendi nin teminatı. Abdülaziz’in bol vaatleri ve tutulmayan sözler
II
Kazan
V. Muradın bir hükümdara çok lâzım olan Franşızcayı iyi öğrenmesine ve onu ilerletmesine mâni olan sebeplerden birisi çocukluğundanberi musikiye karşı duyduğu derin alâkası İdi.
Genç prens iki İtalyan sanatkârdan piyano dersi almıştı. Bunlardan birisi dört Padişah zamanında da ordunun müzik direktörlüğünü yapan ve sarayın orkestra şefi bulunan Guatelll paşa, diğeri de Oguste Lcmbardl isimli bir sanatkârdı. Murat efendi bu İki müzik ustasının nezareti altında yalnız en güç ve büyük parçaları harikulade bir şekilde çalmakla kalmamış, aynı zamanda kendisi de Türkçe güftelerle Batı müziğine ait. eserler vücuda getirmişti.
Halûk Y.
Şehsuvaroğlu
dada bir fistan hışırtısı işittim. Ellerim durdu, kalbim atmaya başladı. Yanımda güler yüzlü genç btr kız bulunuyordu. İpekler içindeydi. Zarif bir eda İle yürüdü ve gayet serbesçe yanıma oturdu.
Yabancı bir kadınla İlk defa olarak yan yana bulunuyordum. Genç kız benim çekingenliğimi görünce, efendim elinizden o çocukça oyuncakları bırakın. da şu bir kaç dakikadan istifade edelim. Sizin ağanız bizi rahatsız etmesinler diye civarda bekliyor. Bu ara İçeriye kimse gelmlyecek, dedi. Bu
Şam 20 (Nafen) — Bu sene haece gidecek olanların sayısı gayet kabarık olacaktır. Bir çok memleketler Suriye hacılarını taşımak İçin gemilerini tekil! etmişlerdir. Bunların arasında Rusların da bulunması hayret uyandırmıştır, Muhabirlerin belirttiklerine göre» Sovyetleı bilhassa bütün hacıları taşıyabilecek kadar gemi verebileceklerini söylemişlerdir. Bunların böylelikle hacılar üzerinde propaganda yapmaya çalışacakları zannedilmektedir. Henüz Sovyet teklifine bir cevap verilmiş değildir.
Rusya ve Orta Doğu
Müzik kendisini biraz melân- sözlcr beni heyecanlandıracağı
kollk yapmaktaydı. Konuşurken neşeli, canlı ve şakacı olan prens müzikle meşgul olduğu zamanlar birdenbire bir hülya âlemine dalıyor ve dokunaklı müzik varyasyonları arasında kendisini kaybediyordu.
Murat efendi de müzikten başka ikinci bir sanata gönül vermişti. Çok masrafı Icabettiren bu sanat mimarlıktı. Mimarî meşguliyeti büyük masraf kapılan açmışta. Kendi yaptığı plânlara göre Kurbağa-hderedeki kasrını süsleyip, güzelleştirmekle meşgul olurdu.
Hâdiseler yıldırım hızıyla İlerleyip, bir gün tahta çıkması gerektiği zaman bir tanıdığı kendisini ziyaret etmiş ve prensi misafir salonunun duvar süslerini yapan nakkaşlarla konuşurken bulmuştu.
Dostu kendisine, efendimiz bunlarla uğraşmanın zamanı mı. artık bu kasırda oturmıya-caksınız, deyince Murat efendi (Olabilir, fakat ben burayı daima seveceğim ve yeni durumumun şa’şaası içlnda gözlerim kararmasın diye arada bir gelip geçmişi anacağım) cevabını verdi.
Mıırat efendi kibar, nazik bir İnsandı, öfkelenme» hiddetlenmez ve muvazeneli huyiyle etrafındallerin büyük sevgisini kazanırdı. İyilik severllğl pek meşhurdu.
Herkesi kendisine hayran bırakan bu yakışıklı ve güzel huylu prense bütün eariyeler meftundu. Size kendi ağzından bir vaka anlatacağım. Bu vaka Osmanlı hanedanının gene efradının pek erken başlayan aşklarla fizik ve mânevi kuvvetlerini nasıl za'fa uğrattıktan hakkında iyi bir misaldir.
(On üç, on dört yaşlarındayken bugün mimarlığı nasıl seversem o vakit de marangozluğu severdim, Bana bir çok âletler almışlardı. Bir gün oturmuş bu âletlerle hani hani bir küçük kutu yapmakta meşguldüm. Birdenbire bulunduğum o-
yerde büsbütün soğuttu. Aşto düşündüğüm vakit onu daima tok mütevazı, çekingen şekillerde düşünürdüm. Bu cariyenln sıkılmaz hareketi beni kızdırdı, tik aşk tecrübem böyle geçmişti.)
Bu cariye amcamın hareminden çıkmıştı. Kendisinin gözdelerinden. birisiydi. Harema-ğasının gönlünü ederek benim odama girmek imkânın^ bulmuştu.
Abdüiâzizle yeğeni gayet iyi geçinirlerdi. Çünkü Murat e-fendi amcasının korkun çalın-ganliğini, vehmini tahrik etmezdi. Uzun zaman münasebetleri dostane olarak devam etti. Fakat Abdülmecldin ölümünden İki yıl Önce İlk bozgunluk başgöstermlşti.
Abdülâzlz, hasta bir muhay-yelenln. vehimleri içindeydi Muradın babaslyle anlaşıp veraset usulünü kendi lehine çevir eceğlnden şüphe ediyordu. Bu şüphenin yarattığı öfke De veliahtlığının son zamanlarında etraftaklleri kmp geçiriyordu.
Bir gün malyetlndekilerden birisi büyük bir cesaretle kendisine bu meseleyi Murat efen-
böyle düşünmüş olmasından üzüntü duydu.
Murat efendi ile İlk karşılaş ışında ona teşekkürlerini ve minnettarlığını İfade etti. Padişah olunca İyi muamele edeceği, kendi dairesini ona bırakacağı ve ayda beş bin Tıirk Harsı maaş bağlanacağı ve emrine de bir vapur vereceği vaadinde bulundu.
Abdülmecit otuz dokuz yaşında öldüğü vakit bütün saray ve yakınlan son derece mü te-,
esslr oldular. Hattâ oğulların-1 D...
dan Reşat efendi teessüründen Orta Doğudaki Ru* kendisini denize atmaya kalktı. | temsilcileri Mosko-
Kardeşl erinin en büyüğü o-lan Murat efendi, büyük kederine rağmen vazifesinin sakin kalıp diğerlerini teselli etmek olduğunu anlamış, herkes! ve bilhassa on yedi yaşındaki biraderi Reşat efendiyi İtidale ve tevekküle davet etmişti.
Ne yazık kİ Murat efendi tahta çıktığı vakit sinirlerine böyle hâkim olamamıştı.
Abdülâzlz tahta geçer geçmez meşru veliahdı olan yeğenine karşı iki sene önce yaptığı vaadleri unutmadıysa da bunları tamamen yerine getirmeyi muvafık görmedi.
Murat efendinin Doimabah-çede İşgal etmesi kararlaştırılmış olan daire kendisine. Ab-dülhamlt efendi ile birlikte verildi. Senede beş bin Hra maaş yerine de bin İki yüz kırk lira tahsis olundu. Vapur bir çok müracaatlardan. ısrarlardan sonra ve ancak bir yıl bekletj-Up verildi, ve «onunda gene istirdat edildi.
Yalnız Sultan A&z Kurbağa-hdere çlflğinl ve oradaki kl’-Ti tâmlr ettirip yeğenine vermişti. Bu harekette Murat efendiyi memnun etmek niyetinden çok onu şehirden uzaklaştırmak arzusu vardı. Ve nitekim sonunda genç veliaht bu çifll-ğe maiyetiyle beraber âdeta hapsedilmişti.
vaya çağrıldı
Ha-olr
Da-
şara 2ü (Nafen) — «Al dara» gazetesinin verdiği habere göre, Kremi İn Orta ğu'dakl bütün Sovyet diplomatlarını Moskovada toplantıya çağırmıştır. Tahmin edildiğine göre, bu toplantı esnasında İngiltere. Fransa ve Amerika tarafından Orta Doğu'ya silâh yardımı hakkmdakfl beyannamesinin Arap memleketleri Çizerinde nasıl bir tesir yaptığı incelenecektir.
u.
(Bitmedi)
dlden açıkça niçin öğrenmedi-, Jıp tarihinJe görül-ğlnl sordu. Ve bunun üzerine • ı ■ 1" ı-
Abdülâziz adamlarından biri- , memiş bir ameliyat sini yeğenine göndererek şüphelerini ve bundan dolayı duyduğu küskünlüğü bildirdi.
Murat efendi bütün dedikoduları ve amcasının sözlerini dikkatle dinledikten sonra (Doğrusu amcama hayret ediyorum. Beni tanımış olması lâzım gelirdi On üç yaşımdan beri kendisiyle bir aradayım. Kendisine söyleyin, eğer bana İtimat etmiyorsa, babamın ö-lümünden sonra kılıç kuşanın-çaya kadar beni bir yere hapsetsin, ben buna gönüHlü-yüm) cevabını verdi.
İçinde gayet ince bir İstihza sakh otan bu cevaptan Ab-dülAziz memnun kaldı. Şüpheleri dağıldı. Hattâ bir müddet,

lÖnited
şikago • (AA.)
Press»:
Bugün açıklandığına göre Şl-kagodakl Mery hastanesi doktorlarından biri btr ameliyat esnasında hasla bir kadının böbreklerini çıkararak yerine bir ölü kadından alınan böbrekleri koymuştur.
AmeUyat olan Howard Tuc-ker adında 49 yaşında bir kadındır.
Böbrekleri alınan kadın i$e ölümünden sonra bu uzuvlarının vücudundan çıkarılmasına önceden muvafakal etmiştir. 45 dakikada sona eren bu tehlikeli ameliyat tıp tarihinde İlk defa olarak müşahede edilmektedir.
Staiıngrad muharebelerine iştirak ederek Rtısyada yedi yıl esaretten sonra memleketine dönen İtalyan generali Pastelini
Bernadotun
katli tahkikatı
İsrail îsveçin ağır ihmal ithamını reddetti
Aviv 20 (AP) — İsrail
1 dün. kont Bernadottc'-
Istanbulda eski güreşler
Eski köy düğünlerinde pehlivanların ğiircşi — Galip gelenlere sunulan ödüller — j Er meydanının hali — Parsa toplama faslı — Doktor Corci Beyin madamı pekli- I vanlar için ne demişti? — Mektebi Sultani cimnastik muallimi Faik hocanın = Konkordiya tiyatrosundaki meşhur menkıbesi — 1909 da Taksimde yapılan Gre- | ko - Romen güreşler — Bizimkilerden re Avnıpalı pehlivanlardan kimler vardı? — = Kurt dereli Mehmet Merhumun yamanlığı.
îimnimi tu llIIKVnniliniIliH» ■■■ ■■ im rıı ■■■■■■»•■ ■ııtıı«ııt■■
Bu sene ki Kırkpınar güreşlerinden bir enstantane
İngiltere'de açılan sanayi sergisinde teşhir edilen pullukiard»n biri tecrübe ediliyor.
Tel i devleti nin kaatillcrinl aramak hususunda «ağır ihmal» gösterdiğini iddia etmiş olan İsveç’e vermiş olduğu cevabi notanın metnini yayınlamıştır Bunda, İsveç İddiası reddedilmektedir.
Bu katilden dolayı «samimi üzüntüleri» ifade eden nota, İsrail'in her zaman, kaatUlerin. adalete teslimi İçin elinden gelen gayreti esirgemediğini belirtmektedir
Nota, hususi bLr temsilci. Dr. Walter Eytan tarafından İsveç Dışişleri Bakanlığına teslim e-dlldiği gibi, bir nüshası da Birleşmiş Milletler teşkilâtına gönderilmiştir.
Bunda aynı zamanda, İsrail hükmetlnln, cinayetin yeniden tahkik edilmesinden taze bir UellCC «vtmnumırm, tmlt&n nl«-mıyacağı kanaatine vâsıl olduğu ve bunun İçin yeni baştan tahkikat açmak niyetinde olmadığı hususu da kaydedilmiştir,
Bununla beraber, İsrail’in meseleye kaparımıg nazarı üe bakmadığı re yeni deliller karşıtında tahkikata başlayacağı ileri sürülmektedir.
Gazetelerde tafsilâtını okuduk, resimlerini gördük. Bu yıl da, 9 hazirana raslıyan cuma günü Edlmede Kırkpınar güreşlerine ananevi merasimle başlandı. Her cüsseden altmışı mütecaviz çift kispetleri giyip, yağlanıp tutuştular,. Destelere, buçuk ortalarına, büyük ortalara. başaltılara madalyalar dağıtıldı. Başa güre;enlerden finale kalan Sınctırgılı Şerifle Hayrabolulu Süleyman yenl-y-meriiteleri jçln kur'a çekildi ve 1950 Türkiye Başpehlivanlığını Süleyman kazandı.
Bundan 40 - 50 yıl evvel Istan bulda yağlı güreş yalnız köy düğünlerinde görülürdü. Bulgurlu. Dudu! lu, Merdi venköyü, îçerenköyü. Yakacık, Ömerli gibi şehre az çok civar semtlerde yapılan köy düğünleri pazardan başlar, günlerce sürer, çarşmba günü pehlivanlar kapışır, atlar yarışır; er meydanının etrafına fırdolayı, atların koşacağı yolun sağına soluna halk Mriklr, fayton, çekçek, öküz arabalılar dizilirdi.
Pehlivanlar yine boy boy: Deste, küçük orta, büyük orta, başaltı, baş. Düğün sahibi ö-düllerl, ya.nl galip gelenlere sunulacak 5. 8, lü, 15 gümüş mecidiyeden ve bir adet beşli koçtan İbaret peşkeşi hazır eder. Ödülü almak İçin pehlivanlarda ha babam gayret, oyunların gû-nası: Boyunduruk, kol kapma, göğüs çaprazı, paça kasnağı, baldır patlatma, burgu, kas kanadı, tırpan, kiinde llh_
Vakitlerden İkindi yaklaşmış; ortalık fırın gibi yanar, güneş beyinlerde kaynar, enselerde boza plşerlr. Meydana çepeçevre toplanan aeylrcller, araba İçindekiler sıcaktan bitik, perişan. Davul zurnanın gümbür gümbür, cırlak cırlak sesi kulakları uğuldatadurerm. güreşler saatlerce bitip tükenmez. Ter. zeytinyağı, toz topraktan mnhlüt çamura bulanmış pehlivanlar alt alta, üst üste mecelleşlrler. Her m rafı bürüyen ekşi ekşi koku genizleri yakar; safraları kabaran hanımlarla beyler, kolonya İle ıslattıkları mendillerini burunlarından ayırmazlardı.
Derken efendim, sırasını savmış çiftler parsaya kalkışırdı. Blrlnin elinde tenekeden topal, öbürü omuz başında, ikisi de sanki tepeden tırnağa balçığa dalıp çıkmış, vücutlarından tırmık. yara bere kanlan sıza sıza. seyircilerden onaı , yirmişer, kırkar para toplarlardı.
1902 yazında, İçeren köyündeki köy düğününü görmeğe gitmiştik; eski ahbaplardan doktor miralayı Corel Parlos Beyin madamı bizde misafir olduğundan. onu da beraber götürmüştük. Kadın gövdeli, şişman, a-rabada peltleşti. gözlerini açamıyor; şeklerelemede. At yarışla n başlamadan, Kayışdağı caddesinde yer kaptık. Madam yine mışıl mışıl uykuda; olan bitenden haberi yok. Kalabnlık yavaş yavaş dağılırken eve döndük. Anne annem «orda:
Yazan: .
|Sermet Muhtar ALUS]
____ Madanıe-ığım eğlendin mİ bari?
§u cevabı verdir
— Hamal gibi adamlar so-yunmuşlar,, kavga kavga kavga!... Benim yürek çok fena oldu, palpitasyon tuttu; gözlerimi kapamasaydım bayılacaktım kuzum!
Beyoğlunda. şimdiki (Sent Anluan) kilisesinin arsasında Konkordiya tiyatrosu vardı. Buraya bazan varyete kumpanyaları uğrar: aralarında Avrupa metaı pandoııılmacılar, hokkabazlar, akrobatlar; panayır çadırlarında gülle kaldıran, koliyle demir büken, göğsüne zincir dolayıp gerinince koparan güçlü kuvvetli cambazlar bulunurdu.
O zaman Mektebi Sultani denilen Galatasaray lisesinin e-mekiar clmnastik muallimi Faik Hocanın bir menkıbesi meşhurdur:
1890 senesinde Konkordlyaya Doublter adında -bir Fransız pehlivanı gelmiş. (19 -uncu asrın kuvvet şampiyonu) diye reklâmlara girişmiş. Sırtını yere gelinene 100 Napolyon vereceğini İlân edip durmada. Moda’da oturan İngillzlerden Wlthall Kardeşleri Çekmecell Osman İsminde bir Türk pehltvaniyle kapıştırmağa mukaveleye girişip gününü kararlaştırmışlar. Loca biletleri beş liraya, koltuklar iki liraya satılmış; paradi bile yanm lira.
O gece Faik Bey rametU dahi hazırım meyanında. Fransız, Diyarbakır karpuzu kadar gülleyi bohça gibi havaladıktan sonra ahaliye demiş ki:
— Efendiler, İstanbul pehlivan İyi e güreşeceğim, lâkin evvelâ ihtar edeyim: Değme kişilerle tutuşmağa tenezzül etmem. Rakibim benim ayarımda olmalıdır, Denemesi kolay: önce halterlerimi kaldırsın bakalım!
Osman, sayılı pehlivanlardan amma bu işte mümnrcsesl yok; teklifini kabul etmemiş. Seyirci tatlı su Frenklerl, palikaryalar alkışlan, çığlıktan yağdırmada-lar. Öfkeden alı al. moru mor, kabına sığanuyan Faik bey. arkadaşlarının teşviki üzerine locadan atlıyor. Bir mektep hocasının kafeşantan sahnesine çıkmasını doğru bulmadığından:
— Parterde yer açılsm! diyor. Localardaki temaşageran-dan damadı şehriyari Mahmut Paşanın, Beyoğlu İtfaiye kumandanı süvari livası Cebbar Paşanın müdahaleleriyle, orkestranın arkasındakiler koltuklarını geri çekiyorlar. 100 bu kadar kiloluk gülleyi, daha ufa-râklannı üç dört adam yısa boca aşağıya indiriyor. Bizim koca asimi, yapışır yapışmaz kallaviyi hav alamaz mı? ötekilerle de Frensizin bütün marifet-
lerini daha mazbut şekilde başarmaz mı?
Mösyö DoubTîer usulcacık kulislere kapağı atmış. Görünme* de görünmez. Halk ter ter tepi-ne tepine, ıslıkları, yuhalan basa basa:
— 19 uncu asrın şampiyonu neredesin? Çıksana ortaya, tükürdüğünü yalıyorsun ha'.... diye kıyameti koparmışlar.
Herif, ertesi gün pıhyı pırtıyı toplayıp yallah memleketine...
Meşrutiyetin Hânından sonra, 19Ö9 ramazanında. Taksimde herkesin gayet merakını çeken alafranga, yani Greko - Ro-menkâri güreşler yapıldı idi. Bilenler bilir a. şimdiki İnönü gerisinin. Taksim Bahçesinin karşısı, bugün yeTinde yeller e-sen Topçu kışlasının vc Beyoğlu, itfaiyesinin Lâlinılıaneslyclı. Talimhanenin baş tarafına. Ter-kos deposunun ötesine ahşap bir bina kurulmuştu.
Müteşebbisler her kimlerse, Avrupadan 19-15 pehlivan getirtmişler, bizim meşhur Kurt-dereli Mehmet ve Filiz Nurultah merhumlar da kafileye katılmış, arada çetin güreşler olmuş; derme çatma salaş, el enseye meraklılarla her gece hıncaluuf dolmuştu.
Kurtdçrellnin yamanlığı malûm. Filiz, sakallı, oldukça yaşlanmış, hantallaşmıştı. Bunlardan gayrı. Avrupa diyarlarının hayli acar pehlivanı an -niTdl. Aklımda kalanlardan Caya sapsan saçlı, yiizu gözü kıpkırmızı, buldoğa andırışlı. tıkız, topuz, delişmen bir Macardt. Rus Kazaklarından Baradanof kelle kulaklı, takkeci kalıbı imseli, kapı gibi gövdeli; İngiliz. Pock son İri yan, şenaatinde usta fakat geçkindi. Fransıılı Berge-ron ve simdi ismini hatıriıya-madıŞı Alman ağır sıkletteydiler. Bir de Gensen adında bir Holandalı vardı kİ bazı Beyoğlu kokonalan onun yüzü suyu hürmetine salaştan eksik olmazlardı. Gençte kâr beyaz ten. endam sülün, bel İncecik. Sinema Jönpromyesl mâhut Wİ1H Friç'ta karpostalına bak, delikanlıyı görmedim deme.
Boyuna yenilir hazan birkaç gün kayıplara karışır, eski kurtlar fısıldanırlar:
— Yine bir dilberin oğuşunda mutlaka. Bu sıcağa kar mı dayanır? Elbette çnbucak şişecek, yenilecek zavallı!
Kıırtderelinîn Macar veya Kazakla güreş tutacağı geceler berhane dolup dolup taşar, kapı lora yüklenen kalabalığı polisler zor zoruna dağıtii’dı. Kurt-dereli Mehmedln. kimle kapışırsa haklayıvcrdlğlnl de İlâve e-delim.______________________
Yeşilköy hava meydanının merkez binası
Yeniden inşa edilmekte bulunan Yeşilköy hava meydanı teferruatından merkez binasının temeli bu sabah saat onda atılmıştır.

Ş.ARAYANLAR
İNGİLİZCEYE BAŞLIYANLARA — İngilizce Öğreten tam takım 16 plâk, pikap, çanta, ite az kuilanılmi* İngilizce Idüguafon plOkları acele satılıktır. Jstiyen: Akşamda D.K. ye müracaat. 857 »- 1
SATILIK KOTRA — Motörlü, çift direkli, yelkenli, lam donamın. Salon, yalak odası geniif. Mevsim için »efe-tc hazır vaziyette teslim. Mürcaal: Akşamda (Kotra) rümuzuna.
866
SATILIK — Hususi bir itina ile yaptırılmış yeril çok güzel VC mükemmel yelkenli bir sandal satılıktır. Kalamıj İskelesinde kayıkçı Hils-nüye müracaat. 847
SATILIK AİLE MUTFAĞI - OTOMOBİL — Her İçe elevriçll, mazot te-sisatlı, ruhsatiyell mutlak Ayrıca 938 Scvrole Servis Otomobili ucuza satılıktır. Telefon: 29057
021 — 2
lise mezunu bir GENÇ — Bl-lâııço HUtıra Böre defter lUloblUr veya bir dergiye FransırCndan 'l'ürk-çeye makale tercüme edebilir, istek-llelrın Akgamda T, G. rümuzuna yarmalan. 841
İş ARIYOR — Ticaret lisesi mtStmü nşkerllfiini yapmış, muhasebe pratiği kuvvetli bir genç M aramaktadır. Çarjıp-ıkı Hüseyınnga mahallesi Cami sokak No. 10 Niyazi'ye. 890 —
«wiM,muwı
ESKAVATOR. OPERATÖRÜ ARANIYOR — Roston markalı Eakava-törll çalıştıracak ehliyetli Iblr operatör aranmaktadır. Tatmlıı edici ücret verilecektir. Galata, Zincirli han sokak No. 5 e müracaatları. »m —
MÜESSESEMIZt TEMSİL EDECEK -Yüksek maaşla prezantabl ıkı bayan aranıyor, eyofilu: posta kutusu 2394.
MECCANEN BALE — Dersleri almak isteyen genç bayan ve baylara ihtiyaç vardır. Muvaffak olanlara tatmin edici şartlarla devamlı İS temin edilecektir- Müracaat: Pazardan baskı her gün saat 11 - 14 arasında Ses Tiyatrosu müdürlüğüne müracaatları. 763
CERZEYE MESUL MUDUR ECZACI ARIYORUZ — Cemiyete müracaat. 843
FUftR VE MAĞAZADA ÇALIŞMAK ÜZERE BAYANA İHTİYAÇ VARDIR — Bir hafta sarfında saat t - 2ye kadar Bankalarda Adem Karadağ firmasın* müracaatları. 649
NOTER MUAMELELERİNİ BİLEN— Ve makine ile seri yazan bir bay memur alınacaktır Bnhçckapı Dördüncü Vakıf han C8> numaraya müracaat. 860_
BİR BAYAN ARANIYOR — D15 muayenehanesinde çalışacak okur yazar 13 - 20 yaslarında bir bayan lâzımdır. Bahçekapı Ticaret Borsa sı sokağı Yıldız han No 0 - 9 - 10 bizzat müracaat. 9J8 — 2
ÜTUCU ARANIYOR.-Gömlek, rop kostüm ütüsüne hakkile vâkıl bir Ötücünün acele müracaatı. Sııadiye Şaglcınbakk*! Her Sey Pazarı. Bayan tercih ölünür. 937 — l
BAY VE BAYAN TEZGÂHTAR ARIYORUZ — Milliyet mevzuubahls değildir. Müracaat: Beşiktaş Akaretlerde Spor caddesi No. 1 elektrik ma-eazası. 8 - 10 ve 17 - 19. 931 — 1
TECRÜBELİ BİR MUHASİP ARANIYOR — Bir müessese muhasebesini re'sen idare edebilecek muhasibe ihtiyaç vardır, isteklilerin her gîin İS ile 18 arasında Galata Eski Gümrük sokak Yeni handa 20 numaraya müracaatları. 929 — 1
3 A Ll Al S AT I .WE$YA)|
FRJGIDAİRE — Çok iyi vaziyette 4,5 ayak bir Frlgtdalre büz dolabı seyahat dolayıttlyle Milliktir, Müracaat YÜksckkaldırim shıeınnsı üstündeki Timarcı. sokak No, 7 8S3 —
HUSUSİ ARABA — Voksol 48 mo-cel sutılıkiır. Talcdm sineması karcısı 14-16 ye öjlcdctı sonra müracaat.
89S —
SATILIK KAMYON — 5 fabrika
tonluk takviyeli, lâstikleri tamamen yeni ve isler vaziyetle. Müracat: As-maaltı Kalçın Sokak Aykut han 30,1 Sırrı. Telfon: 21012. 901 - 1
ACELE SATILIK OTOMOBİL -1040 model Milis - Jeep çalışır vaziyette. Pejjin 2000 e. taksitle SÖOil pe^in 8 500 e Kocamustafapnya Arabacı Ba-yezit mahallesi Bezirgan sokak No. 13.
892 — 1
MEMUR ARANIYOR — Muamele takibi vc tatisll.1t idlerinde günde 3-4 saat, çalışmak ve 2000 lir* nakdi teminat vermek şartlyle 150 ser lira aylık verilecektir. Sabahları 11 c kadar '3806 ve 11 den sonra Sirkeci Yatı köşkü Cad. No. 78 han. kat ve No. 2 ye müracaat. M4 —
SATILIK MOTORLU BİSİKLET — Yeni halde ve 13 beygirlik dört zamanlı motörıl olan bir bisiklet satılıktır Müracaat: Beşiktaş Ortabalıçc Cad. No. 5. Şark Lokantası.
927 —
SATILIK KOTRA — Büyüklük: 7 X 1. 82 y I» Makine: 9 beygir Albin (tsveçl Yelken: Randa, Flok: Sürat: Motörlc 7 mil; Duıuınu, Yeni, zarif, boyalı ve tam teferruatlı Fiat: 4.000 lira, Müracaat: Solacak isketesi Kayıkhaneci Ömer Denizer.
310 —
FRİGİDAIRE SOĞUTMA HAVUZU — 110 vc 21» voltta çalışır yepyeni vaziyette. Satılık - suadiye Şaşkın bakkal Her Şey Pazarı.
93ü — 2
SATILIK — 1946 modeli S tonluk Ford marka kamyon ve IM7 modeli Euik marka otomobil, her İkisi de iyi vaziyette olup 20853 telefona.
926 — 2
TASFİYE DOLAYISİYLE — Muhtelit marka 938 model dört kamyon acele satılıktır. Saraçhanebası Horhor caddesinde yanan Hayriye lisesi arsasında şoför Yakuba müracaat edilmesi. 907 — 2
SATILIK OTOBÜS — 19-111 model Şevrole marka 30 kişilik çok iyi vaziyette bir otobüs satılıktır 24732 No. ya telefon. 909 — 9
4- KİRAI.IK SATILIK1
DİKKAT - İpotek isleyenlere tavassut eder. Emlak, arazi alım salımı İle vekâlet islerini kabul eden her kesm lUmadını kazanmış olan Suhulet Emlâk Zarif Özalp Beyoğlu S0-yükparmakkapı köjebast No 4, Telefon: 42396 803 —7
KİRALIK APARTIMAN KATLARI — Bc'lklajın en merkezi yerinde, hava parası ve senelik peşin yok. Suat Park sineması karsısı Atana; Çeşme sokağı No. 5 - 13. Öst kata mttraeaat. 917 — 1
KİRALIK — Kalanuşla deniz ke-
narında Rüştiye sokak sahil gazinosu karsısında yeni apartıman daireleri Tel: 83085. 924 — 1
SATILIK ATÖLYE — içinde yeni
torna, makkap vc freze, muhtelif Avrupa presleriyle teferruatı, her tesisatı lamam atölye devren seyahat dolayısiyle satılıktır. Akmamda De-snirls rümuzuna. 918 •— 5
SATILIK MOB1LYELI KATLA» — Talimhanede üçer oda kalorifer »ıcak su, telefonu olun altı kat apartımanm iki katı satılıktır. Mutavassıt kabul edilmez. Her gün ikiden dörde kadar Galatasaray Özgür Barda bay İbra-hime müracaat. 932 — t
İSTANBUL RADYOSU KAHVE O-CAĞt vo BÜFE İŞİ — Beraber acele ehven şartla devredilecek. Müracaat : Şark lokantacında Htkmefe. Beşiktaş- 928 —
SATILIK KOSK - Küçüksuda mı. elektrik, fevkalâde manzara, İki katta beş oda. Bir kat bos teslim. Nü-ruosmaniyc Vezlrhan caddesi 6( numarada köfteci Sabrl'ye müracaat.
925 — 4
KİRALIK YAZJHANE — Bir. İki VC üç odalı Içlçc ve 250 metrelik bir Stilom Müracaat Galat* Veli Alemdar hanında 318 numaraya.
783 - W
BOŞ TESLİM SATILIK KÂGİR EV — Arnavıltköy Abdülhak Molla sokak 26. Altı oda. bahçe. İskele vc tramvaya İki dakika. Görmek İçin ayııı sokakta 20 numaralı eve müra-saat. Görüşmek İçin Tl. B3519. Tavassut kabul edilmez. 727 — 1
MALİYLE DEVREN SATILIK DÜKKÂN — Yazıhaneye her hangi ticari islere elverişli radyo ve elektrik rük-kânı. Aksaray Ordu Cad. No. 292. Aynı dükkâna müracaat. 815
ACELE SATILIK APARTIMAN — 5 el değirmeni Düz sokak No. 31, ÜÇ katlı Her katta İki oda bir hol tam konforlu aylık geliri 233 lira bedeli 23300 liraya. Osman Öner. Telefon 60587 Keresteci - Kadıköy.
812
KÜÇÜKÇEKMECE — Soğuksuda 1340 metreli arsa 2.000 liraya satılıktır. Otele, istasyona 300 metre mesafededir. Su da çıkmaktadır. Cagal-ofilu yokujii 38/1 Rajlt Bütün matbaasına müreaat. 816
ŞİŞLİDE KİRALIK BİNA — İmalâthane ve sair isler için elverişli. Müracaat; Telf; 21580 - 22688.
807 — 2
BOSTANCIDA — Bağdat eaddesLn--*e tramvay son durağanda yedi parça dükkân 452 den 470 numaraya kadar ttatilacaktır. Müracaat: İstanbul Tülüm Gümrük No. 13- AnesU Bat-manoglu. 031
KİRALIK EV — Büyük bir odası, ünlü kapalı taraçası vardır. Nezareti kâmileyl. havagazı ve elektriği havidir Kılıçall Aşariye eaddeaindedir. 48/2. İçindekilere müracaat.
839 - I
SATILIK BOŞ TESLİM EV - ÜÇ katta 7 oda bahçeli mey vali fevkalâde manzaralı, su, elektrik, havagazı mevcut olup 15 metrelik cadde üzerinde en güzel mevki dedir Teşvikiye Fırın sokak No. 11. İçindeki sahiplerine müracaat. 842 — I
BOŞ TESLİM ACELE SATILIK YENİ KÂRGİR EV — Kadıköy Fe-noryolunda -tren istasyonun* 2. tramvay durağına 4 dakika mesafede bodrum katta 2 oda, bir hol. mutfak, lıçlSsi He zemin katta 4 oda. 1 hol. banyo, mutfak, lıcianı. bahçesi bulunan acele satılık ev boa-teslim. Müracaat telefon 29061. 871 - I
SATILIK ARSALAR - Kadıköy Fe-neryolunda Gazi Mustafapas* korusu namı ile maruf trene, tramvaya çok yakın çamlık, bağlık ve muhtelif meyva ağaçlı ifraz edilmiş satılık u-euz arsalar. Müracaat Telefon 29061. ______________________________869 - 3
MÜHİM FIRSAT — Kadıköyde Al-lıyolda 50 metre mesafede Çilek sokak 14 numaralı evin Kadıköy lera memurltıfiunc* kati sattın 24/6/950 günü saat 10 - 12 arasında yapılacaktır. 1er* dosya No. 50/59Ü.
061
DEVREN SATILIK DÜKKÂN -Oriabahçc Cad. 80 No. Beşiktaş. Terki ticaret dolay isi Je Tekel ve pazar ruhsatiyen dört yol ağzı. Müracaat: Mercan. Tıficılar caddesi 60. Nıyaziyc
__________________858 - I
BOĞAZİÇİNDE TAKSİTLLİ ARSALAR — Kani icada İskeleye dört dakikadan itibaren müfrez arsalarımızın dönümü üç yüz lira peşin ve iki sene ayda k>rkar lira taksitle salısına bağlanmıştır. Peşin dönümü bin liradır. Saat 9 - 14 Galata Yemişçi Haşan sakağı CKaraköv fırını sırasında birinci sokak! 11 No. Iı mağazaya müracaat telefon 42270. Geçen sene satma dıfeımtz kısımlar da dönümü üç bin liradan satışa çıkarılmıştır. Akşam M - 22 teleftin: 8035». ______________________________856 - 1
AYASPAŞADA BOŞ TESLİM — Ayaspnşa Park oteli üstündeki sokakta (Kutlu aokakl 43 No. lu 2 daireli apartıman boş olarak satılıktır- Her gün yerinde görülebilir. Görmek için Telefon No. &Î628. 882 —3
ACELE SATILIK — Küçük Bebek otobüs durağında 7.7/î yedi odn bir salon. Terkos. elektrikli, bahçeli bir lıaııc. Telefon: 43679. B53
UCUZ ARSA — Mrcldlycköy ündeki karakol körjismda asfalta bir dakika mesafede ağaçlıklı, kuyulu 400 metre arsa çok ucuz satılacaktır. Telefon 29228. 852 —5
SATILIK APARTIMAN VE EV -Apartıman Şlnemköyünde. ev Halattadır. Tavassut kabul edilmez. Müracaat Bcjiktas Şehit Asim cadde 70 No, da V il: t oryaya 8*6
ACELE DEVREN SATILIK BAKKAL DÜKKÂNI — Rahatsızlık doia-yuılle işe bakamadığımdan Haliç Feneri Vodlna caddesi No. 34 te aynı sahibi Seyit Ömer’e müracaat,
814 - 1
SATILIK DÜKKÂN — Galata Ne-eatlbcy caddesinde bos teslim ehven fiatle satılık dükkân. Müracaat Laleli. Ordu Cad. 240 Emlâkçl Abmcl Funda, Tel: 23953. 837
LÂLELİDE MÜSTAKİL EVLER — Ve apartunanlar satılıktır. Üç, dört, bes odalı kiralık daireler mevcuttur. Müracaat; Ordu Cad. 340 Ahmet Funda. Tel: 23953, 836
CİHANGİRİN EN MÜSTESNA YE-RİNDE - Kârgir ev altında dükkâ-niyle acele ucuz, azimet dolayulyle satılıktır. Susam sokak 39/41 No. Müracaat: Kapalıçarşı Kalpakçılar-bası 40 No. ya ve yahut telefon 2619li e.___________________835
KİRALIK BİNA ARANIYOR -İmalâthane İçin elverişli Galata, Tophane. Kurtuluş V* Şişil semtlerinde asgari 600 metre murabboın bir bina aranıyor. Müracaat: Posta kutusu 59 İstanbul. 759
BOS SATILIK — Bomonlidc. İtalyan mektebi karşısında 2U0 M2 bahçeli ev satılıktır. Öğleye kadar aynı yerde HavarJyun sokak 32 No, da Jöleline mutavassıtsız müracaat.
743
TAKSİTLE SATILIK — Yılda 3.500 lira gelirli noartımammı uzun vade vc faizsiz taksitle satıyorum Atatürk bulvarı - Yeni kapı Sandıkburnu caddesi No. 35 Utsan. 85i
KİRALIK APARTIMAN DAİRESİ — îstanbuidu C.ığaİoğİundaEmniyçt Sandığı karşısında 41 numaralı aportı-manm orta kat dairesi kiralıktır. Aynı yere veya 20667 telefona müracaat.
888 — 1
KİRALIK VİLLÂ — Fenerbalıçedc möbleli bir villâ - apartıman katı yazlık kiraya verilecektir. Her tülrü konforu havidir. Plâja, gazinoya pek yakın tramvay caddesindedir. Müracaat. Saat 12-14 arası TcL 24187,
903
SATILIK ev — Samstysda dört »dalı bahçesi, suyu, elektriği boj teslim yarı ahşap 8000 liraya satılıktır. Gazetemizde IMD.) rümuzuna müracaat. 902 - 4
KÖŞK VE ARSA — Maltepe Bağ-dad caddesinde nezaretli İç dış ynfih boya iki k.« altı odalı vc konforlu köşkle Boğazın miilena yünde iki bin metrelik arsa aceie satılıktır. İstiklâl caddsl Ay han 351/11 Telefon. 43269,___________________________ 9»:'. - 3
KİRALIK YAZLIK VİLLÂ — Maltepe Bağdad caddesi otobüs durağında PİSİ ve istasyona 3 dakika Adalara karşı güzel manzara ve konforu havi mobilyalı olarak kiralıktır. Telefon 24059. 879-1
ACELE SATILIK — Şahane büyük bir arsa, istinycnln en güzel yerinde çarşıya çok yakın ve mahalle içinde her işe elverişli ve inşaatçılara yarar İçinde muhtelit ycmlj ağaçları bulunan 30 dünüm düz bir arazi satılıktır. Görmek için: istinyede kahveci Ali Satır, patorhk için Sultanahmet Di-vnnyolıı 76/1 No, da Rüştü Günsüze müracaat, BM)>— 1
KİRALIK APATIMAN KATİ - Dört oda. hol konforlu telefonlu denize hâkim. Haydarpaşa Kadıköy İskeleleri •ırasında. Müracaat: KârnkUy Demir-bağ han No. 18. Telefon: 40304. 093 - 1
NİŞ ANT AŞINDA KİRALIK DAİRE — Nlşantaşmda Cüzelbahçede üç odalı bir dnlre kiralıktır. Nİçnntasında Çınar caddesinde No. 67 de Fazıl’o müracaat edilmesi. 914 —ı
KİRALIK KÖŞK — Kadıköy Hasan-p.ışa Kurbağalıdere Nablzade sokak No. 57 elektrik, terkos. nadide çiçeklerle muntazam bahçe, çam ağaçları müracaat aynı yere. B94 — I
SATILIK — Kadıköy Kurbağalıdere caddesinde 45 - 47 dört bölüklü, elektrik. terkos. havagazı, tramvaya, trene yakın bahçeli ev müracaat Kur-bafinlıdcrc Nabizadc 57. 09.1 — 1
KİRALIK APARTIMAN KATI - Üç odn, hol konforlu cephesi açıktır. Os-monbeyde tramvaya bir dakika. Müracaat: DemlrbnS han No. İB. Telefon 40304.___________. 897-1
ACELE SATILIK EV — Elektrik, trlıoa kflglr 8 oda 14 bine Beyoğlu Scrdarıekrcm caddesi Seraserci çıkmazı No. 26 içindekilere müracaat.
_______________889 —
KİRALIK KÖŞKLER — Bir bahçe içinde müstakil 2 kö«k. Biri 3 oda büyük salon, banyo, balkon pançur. Diğeri 3 oda, Her ikisi de yeni badanalı ve boyalı. Evden ve bahçeden denizi ve asfaltı gören güzel manzara. Su, elektrik, yazlık veya senelik. Adres: Göztepe tramvay duraöı civarında Cavitpaja sokak No. 6, Tel: 52.455. 886 - l
ACELE SATILIK - 5 Odalı, terkos, elektrikli ayda 90 lira kirada. Boj teslim edilebilir ev. Fiat 8.000 Fatih. Çarşamba Keremlt sokak No. 69.
88-1 —
MİRGÜNDE SATILIK ARŞA — No. 32 Mektep sokağında sahile üç dalka deniz görür 700 M2 kıymeti mu-haminnesi 5250 lira 28 haziran 1950 saat 14-15 arasında Sarıyer icra dairesi vasıtasilc satılacaktır, 490—1
SATILIK ARSA — Süleymonlya caddeslnda yeni Ünlvonlte inşaatı kar(nau>da 32 metro cepheli vo 40 mclre derinliğindeki 1544 m2. İlk bir ama bütOıı veya pmça halinde ra-tılıkUr. GOrmek ve konugmak İsteyenlerin her «Uıı U den 14 e kadar aynı yerde oahlbl İbrahim Niya’ya veya Beyazıtu Ufur Emiakçi Ab-baa Odogiuna müracaatları. 012 — 2 KİRALIK KÖŞK — Heybelisi* çamlar İğinde fevkalâde manen rai ı merhum romancı Hüseyin Rahmi Gürpmarın kOfkdnde bir kal kiralıktır. İçindekilere mUracaaL 939 — 1
DEVREN KİRALIK TELEFONLU YAZIHANE — Eminönü Tahmia Ziraat Bankaaı yanınd* KJtabcı han No. 20. T : 2S701. OU — 1
LÂLELİDE SATILIK KÂRGİR EV
Havaslyle tanılan Lâlelinin kibar Ü- lAkliiuLıuaıulLS
nlvcrslte muhitinde tramvaya denize hfiklm yedi oda saz «u >sık çllt mutfak çLft tuvalet cilt banyo tnutambalı yağlı boyalı azimet dolaymiyle hemen satılıktır. Lâleli camii karsısında Lâleli caddesi J6 eve. 812 — 2 BİR ECNEBİ BAYAN TARAFINDAN — Fransızca, Almanca İngilizce ve Türkçe der» verilir ve her tercüme yapılır. Akşamda M. R rllmutuna yazılmnm. 815
GEDİKFAŞA — Hallat «.kak No 29, 11 odu, altında blkylik dükkâniyle olarak, elektrik, »u. havagazı, hamil 108 m2 İlk 3 katlı ev ehven 11-atle acele satılıktır. Aynı evde Nevzat’a müracaat, 9-11 — 2 KÂRLI İŞ — Yakacakta Ayazma çamlı otelinin bahçelerinde kahvecilik: ve lokantacılık İçin ortak çalışacak Frijider sahibi nsçıbajı aranıyor. Ayni otele müracaat. 861 — ı
ALMANCA - DAKTİLO - TİCARÎ DERSLER — Alman Ticaretten metlin. liselerde öğretmenlik yapmış. Türkiye daktilo »amplyonudur. Çabuk. ucuz ve esaslı ÖJreilr Telefon 29957. m - t
DEVREN KİRALIK BÜYÜK KAHVEHANE — 100 metrekare büyüklükte Unkapanı meydanı. Şirketlere depoya her Ije elverişlidir. Unknpanl Bulvar kahvesi No. 13 e müracaat. 945—2
MEKTUPLARINIZI ALDIRINIZ* Gazetemiz İdaresini »drer alarak Cösıermls olan eartierimuzles Bakım — Y. Ders — H K — Ulusu Ramların» g«ia« onsaıupıar, ıfl» eshanonüıd»» sldınnalan rtc»
KİRALIK TİCARETHANE. DEPO vo YAZIHANELER — Galetada. Per-scmbcpazarı civarında bulunan yeni betonarme binanın alt katındaki dükkânlar! le 11»! katındaki yazıhaneleri kesmen veya tamamen kiralıktır. Müracaat: Tcraanc caddesi No. 95. Telefon: 42S89. 930 —2
BUR ŞADA — Davutdcde Matı. U-luyol No. 1 deki fırın ile bunun karşısında çiftlik, depo, fabrika yapmaya elverişli 2 numaralı binalar satılıktır. İstanbul - Aksaray Sclimpaşs Sok. 15/1 kat 2 ye müracaat.
923 —2
KİRALIK — 5. 6 adalı modem ferah İki apartıman. Şişlinin en güzel yerinde. Çamlıcaya kadar geniş manzaran tramvaya yalcın. Tel: B4478 S3Ü- — 2
IZALEİŞUYU İLE SATILIK MAĞAZA — Balıkpazart caddesi Ziridan-kapı Yumurtacılar 59 No. büyük | mağaza iki odaslyle 23/6'950 cuma günü saat on beşte İstanbul İkinci icrada 950.1661 dosya No. su.
908 —
HASTASI OLANLARA — Bir stajyer doktor devamlı bakımı izabeden hastalara bakmak üzere evinde pansiyoner kalmak istiyor. Akşam’dn (Uğur) rümuzuna müracaat.
916 — 1
HASTALIK DOLAYISİYLE ACELE SATILIK DÜKKÂN — Kadıköy Allı-yol ağzında tuhafiye, kırtasiye, pul vc Tekel maddeleri satan 168 No. lı dükkân. İçindekilere müracaat.
915 — 4
APARTIMAN SATIŞI — GâlaUda Bankalar caddesinde Sen JorJ hoş-tahanc5lne çıkan merdiven başındaki Banger sokağında 14 - 16 numnralı iklgcr odalı. 5 katlı depolu kftrgir apartıman Beyoğlu 4 üncü sulh hukuk yargıçlığının 950,90 dosyaslylc açık arttırma suretiyle (2!)/6;S5Öİ de saat 10 • 11 e kadar satılacaktır.
013 — 3
ÇENGELKÖY AYAZMASINDA -Denize nazır İskeleye bir dakika elektrik, su, havagazı, tanıırsiz boyalı >4» oda bahçesi olan bos teslim bir ev satılıktır. Adres: Ayazma Meserret sokak JB. içindekilere mü-
ACELE SATILIK EV — SultaftOh-met civarında Dizdarıyedc -1 kat, 12 oda, bahçeli, havuzlu, elektrik, ter-kos, havagazı, ve fevkalâde nezareti olan ev satılıktır. 24732 No. telefon 910 — 9
Deniz Gedikli Erbaş orta okulu Komutanlığından
1 — Türk Donanmasının gedLkll erbaş kaynağı olan »De nlz Gûdikll Erbaş Ortaokulu» ve «Deniz Gd. Erbaş Sınıl Okuluna» öğrenci yazımına 1 Haziran 950 den 1 Eyliıl 950 gününe kadar devam edecektir.
2 — Birinci sınıfa bu yıl Ukokulu bitirenler £L sınıfa ortaokullarda İkinci sınıfa geçenler, üçüncü sınıfa da ortaokulda IH. cü sınıfa geçmL? bulunanlar ve gedikli erliğe de ortaokulu bitirerek diploma alanlar kabul edilirler.
3 — Birinci sınıfa 13 - 16, ikinci sınıfa 14 - 17 ve üçüncü sınıra 15 - 18 yaşlan İçinde olanlar kabul edilirler.
4 — Gedikli er olacakların 16 yaşından küçük olmamaları şarttır.
5 — İsteklilerden tstanbuLda bulunanlar Kasımpaşadakl
□kul müdürlüğüne ba$ka yerlerde bulunanların bulunduktan yerin askerlik şubesi Başkanlığına aşağıdaki yazılı vesikalarla müracaatları (6310)
A _ Dilekçe.
B — Nüfus cüzdanı - Fotoğraflı -
C — Bir seneyi geçmemiş aşı kâğıdı.
D — Ailesinin ve kendisinin iyi ahlâk sahibi olduğuna dair iyi hal kâğıdı
E — Okul tast ikna inesi veya diploma,
F — 12 adet vesLkaiık fotoğraf
Diyarbakır Yollar IX cu Bölge Müdürüğünden
1 — Diyarbaktrda Yollar IX cü Bölge Müdürlüğü ihtiyacı için (kapalı zarf) usulü İle (83300) seksen üç bin üç yüz lira muhammen bedelli (8. 10, 12. 14. 16. 18. 20 vt 22) milimetre kutrunda ceman (1501 ton beıonarme demiri 36.950 gününden itibaren 27 gün müddetle eksiltmeye çıkarılmıştır.
2 — Eksiltme 29.6.950 Perşembe günü saat 11 de Diyarbakır'da Yollar IX cu bölge müdürlüğünde teşekkül edecek komisyonda yapılacaktır.
3 — Bu işe alt geçici teminat miktarı (5415) beş bin dört yüz on beş liradır.
4 — İstekliler ihale saatin deh bir saat evveline kadar 2490 sayılı kanun hükümlerine göre teminat mektuplarını Iica-ret Odası vesikalarını ve teklif mektuplarını havil zarflarını komisyon başkanlığına vermeleri lâzımdır.
5 — Bu İşe alt şartname ve keşif evrakı her gün mesai saatleri dahilinde Yollar IX cu bölge müdürlüğü malzeme şefliğinde görülebilir.
6 — Postada vaki gecikmeler nazara alınmaz. (7552)

SARI DİVAN
Aşk ve macera romanı
Tazan: Valentin IVilliams Tercüme eden: Vâ-Nû -- Tefrika No.
Odada yürüdü; detektifleri dikkate almaksızın eniştesine yaklaştı. Elindeki çantayla oynayarak:
— Beni istemişsiniz, Jlm — dedi.
Banker, detektifi gösterdi:
— Bu zat, tahkikat yapan polis âmiri Maııderton’dur. Kendisini dün gece de görmüştün, Sana bazı sualler sormak istiyor.
Kız;
— Pekâlâ. — dedi. — Fakat, baylar oturmazlar mı? t
Kendisi ocağa sırtı dönük olarak Carmen'ln san divanına p turdu.
Manderton, hafif bir Çin iskemlesi seçti; ve iskemleyi a-larka kızııı karşısına geçip o-turdu.
Hareketlerini lakifceden iki
için, gerçi göreneği fazlaydı, Doğuştan da cevval bir zekâya sahipti. Gündelik hayatı sırasında, polis mesleği, ondaki kabiliyetleri üsLünleştirnıeğc yaramıştı. Bundan başka, atılgan, korku bilmez ve mesleğinde muvaffak olmuş bir adam olduğundan, kendine güveni artmıştı. En tecrübeli fesat erbabının yalanlarını meydana çıkarmağa, Londra’nın yaman hırsızlarını bulmağa birebirdi Fakat, biraz evvel. Banker Jim'ie yaptığı, zekâ düellosunda, pek de ö kadar parlak bir netice alamamıştı. Şimdi de genç kızın karşısında epey şaşkınlık duyuyordu.
Halbuki kendinin hiç de aptal olmadığını biliyor, Do-lores’in kendine kalkan yaptığı şu vekarh tavırları da kestirmiyor değil. Onun için, bir menfez bulmalı, bir gedik, bir delik bulmalı. İhtiyatla hareket etmeli Hiç değilse, ilk suali sorarken sendelememen.
İlk suali sordu:
— Bayan Dolorest Ressam bay Quayre’ı sonuncu defa olarak ne zaman gördünüz?
Kız, tereddütsüz, cevap verdi
erkeği âdeta tazlbedereeglne, mahut kara defterini pek aheste açtı. Sonra, kendisine çevrildi, solgun yüze gözlerini kaldırdı.
Fakat, Dolores, ona bakmıyordu bile. Uzun siyah kirpikleri kırpışıyordu. O esnada çantasını açmış, mendilini çıkarmakla meşguldü. Bu dantel mendille dudaklarını kuruladı. Sonra, gayet sakin, gözlerini kaldırdı; detektifin tehdit edici nazarlarına cesurane kargı durdu,
Manderton. alelâde polislikten yetişme bir zabıta âmiriydi. Onun kültür seviyesi, bu devirde «modem kız» denilen korkunç şekilde muğlak mah-lukû İyice İhata etmek için kâfi değildi.
Londra ahalisinden olduğa
bana muhtelif fırsatlarda söylemişti.
— Buna rağmen. ablanız, ressama karşı aynı hisierl bes-lemeınlşe benziyor? Enişteniz bana dedi ki. meğer ablanız, sizin, ressamla münasebeti kesmeniz hususunda tamamiyle kendisiyle hemfikirmiş.
Dolores. derhal cevap verdi:
— Ablam bu düşüncesini bana hiç söylememişti.
Detektif, sordu:
— Eniştenizin, sizi ressamla tekrar konuşturtması İçin, ablanızın tavassutunu hiç istemediniz mİ?
— Hayır.
— Niçin?
— Münasip bulmadım.
Manderton, şu ana kadar büyük bir nezaketle konuşmuştu, Kalın sesine mümkün mertebe bir yumuşaklık vermeğe çabalamıştı. Ansızın, aşağtkl suale geçiverdi:
— Ressam bay Quayre’ın, ablanızı öldürmüş olmasının sebebi sizce nedir?
Bu sual üzerine maske düşmüş oldu. Genç kız, siyahlı ve yaldızlı yastıklara sırtını yasladı; gözlerinde dehşet, san
arzusuna uydunuz. Artık ressamla görüşmemeğe başladınız? Böyle mi. efendim?
Kız, cevap verdi:
— Evet.
— Bay Quayre’m fotoğrafınıza baka baka portrenizi yaptığını söylemiştiniz. Siz, şahsen, onun karşısında hiç poz vermediniz mi?
— Hayır, hiç!
Bu cevap, ani gelmişti. Genç kız, en ufak bir tereddüt bile göstermemişti.
— Peki efendim... Siz, ressam Quayre'm, enişteniz tarafından evinize kabul edilmeyişini fena telâki ettiğini söylediniz. Ressamın, acaba, ablanıza karşı da bir küskünlüğü filân var mıydı? Yahut nefr reü?
— Hayır, asla !..
— Lâkin, ne de oba. eski ar-kadaşı olan ablanızın, eniştenize karşı kendisini müdafaa edememesini ve sözünü geçire-ınemesini nahoş bulmuştur.
— Ressam Quayre’ın ablama karşı fevkalâde hürmeti vardL Onun derecesinde yüksek seciyeli bir kaduıı asla görmediğini
— Takriben bîr ay evvel.
— Nerede, efendim?
— Bond sokağında... Durduk ve kısaca konuştuk. Kendisine vermiş olduğum bir fotoğraf dan portremi yapmakta olduğunu bana o zaman söylemişti.
— Peki, o günden sonra kendisini hiç görmediniz mi?
— Hayır I
— Bay Ouayre evinize artık kabul edilmediği için hiddetli miydi?
— Hiddetli değildi ama muz-taripti. Eniştemin,, kendisine karşı haksızlık yaptığım düşünüyordu.
— Son görüştüğünüz zaman mı bunu size söyledi?
— Evet.
— Bayan Do!öresi Ressam Quayre İle münasebetinizin nevi nedir? Tasrih eder misiniz?
Genç kız, kızardı:
— Quayre, benimle evlenmek İstiyordu.
— Böyle bir izdivacı siz arzu eder miydiniz?
Dolores, yalnız, başıyla cevap verdi.
— Demek, enişteniz, Quayre ile münasebetinizin devamını menetmlştl. Siz de eniştenizin
divanın üzerinden detektife baktL Sonra, boğuk bir sesle haykırdı:
— Böyle korkunç bir fikri ileri sürdüğünüz İçin, siz, mutlaka delisiniz!
Parmakları asabiyetle takal-lus etmişti. Damarlarında cenup kanının kaynadığı belliydi. Eniştesine döndü:
— Ne saçma şey bu? Jullan. ablamın sadık bir dostuydu. Sen de bunu pekâlâ biliyorsun. Sen, Julian'm kaatll olabileceğine inanmıyorsun değil mİ, Jim? Jualtan’ın. Karmene hürmet ve muhabbeti pek büyüktü. Onlar, eskiden çok iyi dostlular, Esasen dost bile olmasalar, ressam Jullan Quayre, cinayet İşliyebllecek bir İnsan değildir. Sen, onu sevmemiş olabilirsin, Jim. Fakat, onun, cinayet Işllyemlyccek karakterde olduğunu da tasdik edersin. Böyle bir ithama İnanmamanı çok rica ederim. Söyle şunlara...
Kelimeler ağzındajı sel gibi boşalıyordu. Genç kızın İspanyol menşeli olduğu belliydi. Fakat, üç erkek susuyor. Kızın
(Arkası var>
41 Haziran 1950
AKŞAM
SaTilfr 1
Aport imanda yapyalnız oturan avukat Raley, gece yarısından sonra kapısının çalındığım işittiği zaman hayrete düştü. Çûııkü adUyede İşi edan bir a-damuı gecenin bu geç saatinde tendislle danışmağa gelmiye-ceginl biliyordu. Mamafih bu gece ziyaretçisinin kim olduğunu anlamak İçin kapıyı açtı ve karşısında tanımadığı bir adam gördü. Meçhul ziyaretçi:
— Sizinle konuşabilir miyim mösyö Raley?
---Gecenin bu saatinde mİ?
— Evet... Mesele mühim ve müstaceldir de.
— O halde içeriye bUyUrU-BUZ.
Raley. çalışma masasmnj karşısında oturan meçhul çalışa bakınca, bu çehrenin kendisine yabancı gelmediğini sezdi ve her halde bir yerde görmüş olduğu hissine kapıldı. Acaba bu adamı ne zaman ve nerede gör m üştü ?
Avukat gülümslyerek sordu:
— Aldanmıyorsam sizi bir yerde görmûşümdür. Fakat ne-redb gördüğümü hatarlıyanlıyorum.
— O halde nerede görmüş öldüğünüzü ben sîze hatırlatayım. Kanının yatak odasındaki şöminenin üzerinde görmü-ş-sünüzdür.
— Şöminenin üzerinde mİ?
— Evet orada fotoğrafımı gördünüz.
— A... A...
Avukat şaşırıp kalmıştı. Bu adamın fotoğrafını Lorcnsln şöminesi üzerinde görmüş olduğunu şimdi hatırlıyordu.
— Siz Ronald mısınız?
— Evet. Yani metresinizin kocası.
Raley, korkuya düşmekle beraber, soğuk kanlılığını muhafaza etmesi lâzım geldiğini anladı. Ronald. avukata sordu:
— Lorens İle evlenecek misiniz?
— Belki... Fakat evvelâ slzlo ondan boşanmanız lâzım.
— Karımın,, maşukanız olması hoşunuza gidiyor ama onunla evlenmeği aklınızdan geçirmiyorsunuz.
— İtiraf ederim kİ, hayır!
— Ben size başka bir teklifte bulunacağım. Karımı seviyorum ve onun sevgisini tekrar kazanmak istiyorum. Fakat buna muvaffak olmam İçin sizin Nevyorktan gitmeniz lâzım. Ka bul ediyor musunuz?
— Kabul ediyorum.
— O halde derhal oturup kanma kendisiyle münasebetinizi kesmek istediğinizi bildiren Wr mektup yazacaksınız. Onu ben size dikte edeceğim.
Raley, dolma kalemi eline alarak beklemeğe başladı. Ronald avukata:
— Yazınız bakalım: «Sevgili Lorenslm! Size karşı beslediğim sevgiye rağmen ta in amile sev-! gini kazanamadım. Kocam se-| viyor ve dalma da seveceksin. Bu düşünce dima beni üzüyordu. İkimizin de çektiğimiz işkenceye bir son vermeğe ve sev ğlnl yalnız bana hasredemlye-ceglne göre ortadan çekilmeğe karar verdim. Yarın yabancı memleketlere hareket ediyorum. Hâtıran hiç bir zaman aklımdan siUnmlyecek ve kalbim daima senin olacaktır.
Avukat. Ronaldın kendisine dikte ettiği bu satırları yazdıktan sonra durakladı, artık kendisini sıkmağa başhyan bu aşk münasebetini kolayca kesebll-diğinden dolayı İçinden seviniyordu. Gülerek Ronalda:
— Bir viski İçer misiniz diyerek ikramda bulunmak İstedi.
— Ben de sizden böyle bir ricada bulunacaktım. Bu macera, ikimiz İçin de elimdir.
Avukat, viski dolu bLr şişe getirdi. Karşılıklı İçmeğe başladılar. Bir aralık Ronald gûya dik katşizlikle viski dolu kadehini, avukatın yazmış olduğu mektubun üzerine devirdi:
— Yazık oldu, mektup ıslandı. yazılar bozuldu. Şimdi yenisini yazarsınız. Zateı?* karıma hakikati daha açık bildirmeniz lâzım. Avukat Raley, gene yazı masasına oturdu, Ronald üzerine eğilerek yazacağı mektubu kendisine dikte etmeğe başladı:
■Yapacağım şey, erkekliğe ya kıştım. Fakat behlm vaziyetimde bulunanı arın yapacakları, ancak budur. Bu hale ebediyen nihayet vermek lâzım.»
Avukat, bu mektubu yazarken tabancanın .soğuk nâmlû-suhıı ensesinde hisseti). Ronald, sfllrl 1)11 «esle:
— Veler artık. Ellerini arkana e~v!r bakalım Emrini verdi.
Raley. bu emre ister İslemez.
İtaat etil. Ronald, evvelâ kollarını sonra, ayaklarım sun sıkı bağladı.
Avukat büyük bir korku İçinde sordu;
— Bu harketinden bir şey an krmynnım
Ronald, boğuk bLr sesle:
— Şimdi anlatacağım. Size Biraz evvel söylediğim gibi met resiniz olan karım, Lorensl çok seviyorum. Fakat malesef Av-ra pay a gitmeğe mecbur kalmış tim. Siz- de gaybublyetlmden faydalanarak kanını ayarttınız. Bazı dostlarımın yan açık yan kapalı sözlerinden hakikati Öğrenince, tayyareye binerek yarım saat evvel Nevyorka döndüm ve gördüğünüz gibi derhal size geldim.
Avukat soğuk terler dökerek sordu:
— şimdi ne yapacaksınız?
— Sizi öldüreceğim.
— Bunun cinayet olduğunu bilmiyor musunuz?
— Bu. cinayet değil, İntihar olacak!
— Anlıyamıyorum.
— Mesele gayet basittir. Elim de tuttuğum tabancaya dikkat etmediniz mİ? Kabzasını, bir bez İçine sardığım İçin üzerinde parmak izlerim olmıyocak. Sağ şakağınıza bir kurşun sıktıktan sonra ellerinizle bacaklarınızı çözerek tabancayı sağ elinizin İçine koyacağım. Biraz evvel yazdığınız mektup da ölümünüzün intihar olduğuna şüphe bırakmayacak. Anladınız mı? Şimdi ölmeğe hazırlanınız.
Ertesi gün bütün gazeteler, tanınmış avukat Raleyin borçlan yüzünden İntihar ettiğini yazıyorlardı. Ölümünde hiç bir fevkalâdelik olmadığı İçin bunun bir cinayet olduğundan kimse şüphelenmedi.
Çeviren: A. HİLÂLİ
Haseki hastanesi de genişletilmeğe muhtaç
Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı, şehrimiz hastanelerinin tevsi ve ıslahı İçin bütçe İmkânları nispetinde tahsisat vermeği kabul etmiştir, şimdiye kadar Haydarpaşa Numune, Haydarpaşa İntaniye, Bakırköy Akıl ve Beyoğlu hastanelerine lüzumlu tahsisat gelmiştir.
Haseki hastanesinin de tev-sle ihtiyacı olduğu başhekim tarafından valilik vasıtaslyle Bakanlığa bildirilmiştir.
Başhekimlik, hastaneye bir karantina koğuşu ile intaniye servisinin İlâvesini ve hekimlerle diğer personeeler İçin koğuş binaların inşasını istemektedir. Bakanlığın bu talebi de karşıbyaeağı tahmin ediliyor.
Tekel idaresi yeni bir likör ambalajı hazırladı
Tekel İdaresi İstanbul sergisindeki pavyonunda satışa ar-zedllmek üzere seramikten yapılmış renkli toprak likör şişeleri hazırlatmıştır.
Renkleri çok güzel ve gayet sanatkârane bir şekilde işlenmiş olan bu toprak vazoların likörün lezzetine zararı dokunmadığı yapılan tecrübeler sonunda sabit olmuştur.
Normal şişelere nazaran sadece kap farkiyle satılacak olan bu likörlerden muhtelif ebatla ambslAJ hazırlanmıştır.
Avrupa içki ambalajlarından üstün bir nefasette olan yeni likör şişelerinden bilhassa dış hatlara işleyen cemilere de verilecektir.
Emekli sandığı idare meclisi reisliği
Başbakanlık umumi murakabe heyeti reisi Süreyya Anamur emekli sandığı İdare meclisi reisliğine tayin edilmiştir.
Zayi — Beyazıt İş bankasındaki 18048 sayılı hesabıma alt cüzdanımı kaybettim. Tenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur. Yaşar Çevik
Zayi — Bahçekapı Emlâk ve Eytam bankasındaki hesabımda kullanmakta olduğum mu-saddak mührümü kaybettim, yenisini yaptıracağımdan eskisinin hükmü yoktur.
Bedriye Solmaz
Feriköy Avukat cadesl IBS No,
Hidrojen bombası
Amerika seri halinde imâl etmeğe başlayacak
Vaşington 20 (AA) — (Alp): Truman'ın hidrojen bombası imalini hızlandırmak Üzere 30ü milyon dolar tahsisatın parlâmento tarafından tasvip edilmesini IstcyeccğLne dair haberler, Birleşik Amerikanın bu yeni silâhı İmal edecek devreye vardığının bir delili olarak tefsir edilmektedir.
Bu hususta İsveçli fizik âlimi □üstat LungrenTn beyanatı hatırlatılmaktadır. Filhakika mezkûr âlim, hidrojen bombasının İmaline dair nazari meselelerin halledildiğini ve Birleşik Amerikanın ameli sahada tatbikata geçecek durumda olduğunu bildirmiştir. İsveç atom komisyonu başkanı olan Lung-ren, de terbim vc tritıım'un kütle halinde İmali keyfiyetinin kendi nokta! nazarını teyit edeceği kanaatindedir.
Harb esnasında a^om bombası üzerinde araştırmaları ahenkleştiren fizik âlimi Robert Oppenheimer’e göre bundan böyle hidrojen bombası İmâl edilebilir ve bu bombanın serî halinde imali meselesi de nls-beten kısa bir mühlet içinde mümkün olacaktır.
Bununla beraber bazı âlimler bu ImaJln hâlâ güç olduğunu söylemekte ve bu hususta daha senelerce İncelemeler yapılmasına İhtiyaç olduğunu belirtmektedirler.
Amerikan İlim çevrelerinde belirtildiğine göre İlk tecrübelerin Eylülden evvel yapılması lâzımdır. zira bu tarihten, sonra Enircctok'a rüzgârlar ve İklim bu nevi tecrübelerin yapılmasına müsait değildir. Eğer silâh bu tarihten evvel hazır olmazsa tecrübe tarihinin gelecek ilkbahar veya yaza talik edilmesi icap etmektedir.
Askerî yardım
Amerikan Ayan meclisi komisyonları tahsisatı kabul etti
Washlngton 20 (AB) — Amerikan Âyan Meclisinin İki tâli komisyonu dün, yabancı devletlere askeri yardım faslından 1,222,500.000 dolarlık tahsisatı kaba! etmiştir.
Dış münasebetler ve askeri kuvvetler komisyonları dün, 20 ye karşı 0 rey ile, komünist olmayan memleketlere askerî yardımın bir sene daha devam etmesine resmen karar vermişlerdir.
Dış münasebetler komisyonunun başkanı Tom Connaly, bu tasarıların. Ayan Meclisinin genel durumunda, gelecek perşembe günii tasdik edilmeleri İçin elinden geleni calrgenılye-ceğtnl belirtmiştir.
Komiteler, Avrupa kalkınma tahsisatının bir kısmını, silâh yardımında kullanmak hususunda İleri sürülmüş bir teklifi reddetmişlerdir.
Bir amelenin fecî ölümü
Emet (Akşam) — Tavşanlı devlet orman işletnıesLnln. kereste LsUhsalatinı, dağdan Emet merkezindeki kereste deposuna çeken. 94 saydı Tavşanlı oto kamyonunda bir kaza olmuştur. Tam yükle Yenice bayırına varan kamyonun şorörü, yokuşun alt başında makineyi durdurmuş ve üstündeki amelelere:
— Makaslar zayıf, yokuş ba-j şında tekrar blnerslnlzo diyerek hepsini İndirmiştir. Fakat İbrahim Şahin, yokuşun yansında, arkadan yanaşarak kamyona binmek vc yine kerestelerin üstüne çıkmak İstemiştir. Kamyonun gidişindeki, bozuk yolun hareketlerlle, eli kurtularak kamyon altında ezilerek ölmüştür.
Uzak Şark ve Amerika
Truman, Mc Arthur’ dan izahat isteyecek
Karısını satırla öldüren
(Baştarafı 4 üncü sahifede) onları da göstermesini söyledim. Biz bu lâkırdıları konuşurken, dükkânın arka tarafındaki mutfak kısmına girmiştik. Benim bütün söylediklerim ona kâr etmiyordu. Nihayet bana:
>’ — Sen artık bana karışamazsın. Ben İstersem kötü kadınlık da yaparım. Senin bir şey söylemeğe hakkın yok!.
Dedi ve bir takım küfürler de savurdu. İşte o zaman mutfakta bir kenarda duran tahta saplı, küçük bir baltaya benzeyen satır gözüme İlişti, bunu kaptan vc başına bir kaç defa vurdum. O kanlar İçLnde yere düşünce ben dükkândan çıktım, doğruca polis karakoluna giderek teslim oldum. Evvelce de söylediğim gibi karımın benden kaçmasına sebep olan anasıdır. Bu hususta şahitlerim var, dinlenmesini rica ederim.»
Kaatil kocanın bu sözlerinden sonra, meşhut suç kanununa göre hazır bulundurulan şahitlerin dinlenmesine geçildi.
İlk şahit Semai şatırol İsminde biri İdi. Bu şahit, Fikret Aitulgalının, vakadan bir gece evvel birahaneye geldiğini müşteri gibi oturarak bir şişe bLra içtiğini ve bu arada da karisiyle kısa bir konuşma yaptığını. bilâhare de çıkıp gittiğini anlattı.
İkinci şahit, facianın İşlendiği lçldli lokantanın sahibi Manoçer İçerdi. Bu da bildiklerini şöyle anlattı:
— Despina. diğer İsmi ile Makbule ile on iki senedir kan koca gibi yaşamaklayız. Meliha t onun kızıdır. îkl buçuk ay kadar evvel kocaslyle kavga e-derek gelmişti. Vaka günü de dükkâna beraberce girdiler. Benden başka kimse yoktu. Beraberce mutfak tarafına gire-
1 rek konuşuyorlardı. Ben dış taraftaydım. Az sonra Fikret mutfaktan çıktı. Bana: «Allahaısmarladık !» diyerek gitti. Bir aralık Melâhate seslendim İse de cevap alamadım. Mutfağa girip bakınca onun sessiz sessiz ve yaralı yatmakta olduğunu gördüm. Aralarında hiç bir münakaşa geçtiğini de duymamıştım. Melâhatl hemen hastaneye kaldırttık. Ertesi gün de öldü. Fikret, mutfakta et kemiklerini kırmak için kullandığımız nacakla bu cinayeti işlemiş.»
Son şahit, maktul Melâhatin anası Makbule, namı diğerle Despina idi. O da şöyle dedi:
— Bunlar beş senedir evlidirler. Fakat bir türlü İyi geçine-mlyorlardı. Melâhat, kocaslyle geçlnemedlğlni kaç defa mektuplarla bana bildirmiş, hattâ îstanbula gelmek İçin yol parası bile İstemişti. Fakat ben gene buraya gelmemesi için, para bile göndermiyordum. BLr aralık kendim Mengene giderek orada on beş gün kadar kaldım. Ben geldikten sonra Me-lâhat de geldi. Ondan sonra kocası da gelerek çocukla getirdi, bıraktı tekrar Mengene döndü. Nihayet bu sefer gene geldi ve bu İşi yaptı.

Bu aile faciası dâvasında dinlenmesi Icabeden şahitler bu kadardı. Kaatil koca, karısının kaçmasının anasının teşviki olduğuna dair şahitler göstereceğini söylediğinden bunların bir listesini yapıp gelecek celsede getirmesi mahkemece kendisine bildirildi.
Bundan başka, kadının kocası aleyhine Kadıköy asliye birinci hukuk mahkemesinde açtığı boşanma dâvasına alt dosyama tetkik edilmek üzere getirilmesine, Flkretin başka bir mahkûmiyeti olup olmadığının adli sicil bürosundan sorulmasına karar verilerek duruşma başka güne bırakıldı ve Altulgalı tekrar Üsküdar ceza evine yollandL
Remsi TOZANOĞLü
Ncvyork 20 (A.A.) — (United. Press); Başkan Truman’ın general Mac Arllıur'dan, Japon-yada ve Uzakdoğu’da gütmekte olduğu Amerikan riyaseti hakkında İzahat İstemeye dair vermiş olduğu karar, «Scrlpps Ho-ward> grubuna dahU gazeteler tarafından gayet İyi karşılanmıştır.
Gazetelerin ileri sürdüğüne göre. Savunma Bakanı Loııls Johnson ve müşterek genel kurmaylar başkanı general1 Oniar Bradley gibi Truman hükümetine mensup yüksek bir çok şahsiyetler harbdenberl ilk defa olarak. Mac Arthur-dan uzak-dogu'daki Amerikan siyaseti hakkında izahat almak üzere Tokyo'da bulunmaktadırlar.
General Mac Arthur'un Uzakdoğu’da Amerikanın en yüksek makamımızı temsil etmesine rağmen, şimdiki halde Mac Arthur ün herhangi bir arzusunun Amerikan hükümeti tarafından kabul edileceği şüphelidir. Buna da sebep şimdiye kadar Mac Arthur'ün Japonya'dan hiç ayrılmadan sırf kendini düşünerek güttüğü 31-yasettlr.
Johnson ve Braaley'ln Ja-ponyayı ziyareti hakkında mütalâa yürüten muharrir Ludwe Denny'e göre. Avrtıp'da hâlâ hüküm süren soğuk harbin artması. Çinin tamamen komünistlerin eline geçmesi, 5 senedenberi üzerinde ehemmiyetle durulmayan uzak-doğu meselesinin tekrar ısrarla de alınmasına sebeb olmuştur.
Muharrire göre, Mac Arthur' un Japonyada güttüğü siyaset Japonyayı uzak-doğu’da, birleşmiş milletler himayesi altında bitaraf bir «İsviçre» haline getirmektedir.
Bu vaziyet karşısında Amerikan hükümetinin halletmek zorunda kaldığı iki mühim mesele vardır.
i— üzak-doğuya yapılan askeri yardıma ve İktisadi kalkınma plânın, kendi müdafaa kuvvetlerimizi bölmeden İktisadi sahada İflâsa gitmeden daha ne kadar devam edebiliriz?
2 — Japonya, komünist Çin ve Sovyet Rusya ile ticari müzakerelere giriştiği takdirde Ja-ponyaya ne dereceye kadar İtimat edebiliriz?
Mahkeme koridorlarında
(Baştarafı 4 üncü sahifede) odanın birini kiraya vermişler. Hemen yukarıya çıktım, asıl kiracı olan şu kadını yakaladım; «hanım, siz bana danışmadan evimi kiraya vermişsiniz. Ben böyle oyunlara dayanamam. Bugünden tezi yok, kiracınızı alınız, evimden çıkınız» dedim. Kadın; «beş yuz lira verdik, evin üst katı blzL-n' oldu. Yaz boyunca istediğimiz gibi kullanırız. Sen karışamazsın. Çekil bakayım karşımdan. Adam soymağa mı kalktın?» diyerek göğsümden öyle bir itti ki, az kaldı merdivenden yuvarlanıyordum. Söyle bakalım, benim yerimde sen olsan ne yaparsın?
— Ne yapacağımı bilmem ama, senin yerinde olmayı da İstemem,, teyze hanım.
— Hımmmın... Ben öyle kuru gürültüye pabuç bırakan kadınlardan değilim. Oracakta karının gırtlağına sarıldığım gibi kafasını duvara çarpıverdim. O da bana saldırdı, başladık boğuşmağa.
Mahkeme açıldı, hanım teyzenin kjracısiie konuşamadık. eC— bir,
Ce. Rc.
Zayi — Amerikan kolejinden
aldığım nlslnl hükmü
Diploma töreni
Haydarpaşa lisesinden yetişenler cemiyeti 949-950 ders erişi dolayttlle diploma
pasoyu kaybettim. Ye-
alacağımdan eskisinin yılının sona yoktur Teknik 4 den bugün saat 17.30 da Martin Roscnleldt, töreni yapılacaktır.
Bîr haftada îstanbula gelen ithal malları
Son bir hafta İçinde limanımıza ecnebi bandıralı 21 vapur gelmiş ve bunlar çeşitli İthal maddeleri getirmişlerdir. Bunlar arasında 52 ton demir tel, 141 ton demir çember. 24 ton kâğtı, 237 ton cam, 084 ton demir horu, 237 ton makine yağı, 301 ton çelik l'evjıa, 20 ton kurşun, 59 ton. kazma, 23 ton tutkal, 70 ton kauçuk, 5« ton boya vc 105 ton deri vardır.
Dünya Esperanto konferansı
Dünya Esperanto konferansı 5-13 Ağustos arasında Paris'Le toplanacaktır. Konferansa 34 memleketten 2500 temsilci Işti-râk edecektir. Tüfklyenln dc temçlhh göndermesi İçin müracaatta bulunulmuştur. Muhtemelen, Türkiye namına konferansa, Türkiye Esperanto başkanı llnlûsl Aydınoğlu iştirak edecektir.
Fazarhkla menkul maî satışı
İstanbul Defterdarlığından
Muhammen
bedeli Lira Teminatı Lira K.
800 CO oo A.4:erî posta. 10844 komutanh-ğmdaki 939 model 7740 molöf sayılı Opel marka kamyon. (14 kalem avadanlığı ile) Dosya No- 553-1ÛÖ7.
800 60 00 Ayni yerde bulunan 939 model 7729 motor sayılı Opel marka kamyön. (13 kalem avadanlığı ile) 553-109C,
800 60 00 Ayni yerde buludan 939 model 39 BR-5440 motör sayılı Opel marka kamyon. (10 kalem avadanlığı ile) 553-1095.
800 60 00 Ayni yerde bulunan 939 model 39 BR-11J89 motiır sayılı Opel marka kamyon. C13 kalem avadanlığı ile) 553-1092.
700 02 §0 Ayni yerde bulunan 937 model 4091742 motor sayılı Fort marka kamyon. (14 kalem avadan-hğı ile) 553-1094.
700 62 50 Ayni yerde bulunan 937 model 3694822 motör sayılı Fort marka kamyon. (12 kalem avadanlığı De) 553-1091.
500 37 50 Askeri posta 14543 komutanlığında bulunan BR-6087 moför «ayılı Opel Bllltz marka hurda otobüs £11 kalem avadanlığı İle) 553-1036.
500 37 50 Mntörlû muhabere alayında bulunan K-n 47322 motör sayılı Çevrele marka kanyon. 5râ-1042.
Yaftanda yazılı menkul mallar 26/6/950 pazartesi günü
saat 15 de Milli Emlâk Müdürlüğündeki komisyonda pazarlıkla ayn ayrı satılacaktır. İsteklilerin nihayet saat 15 e kadar yatıracakları teminat makbuzları ve nüfus cüzdanlnrile birlikte satış günü komisyona, fazla bilgi İçin de scaü geçen müdürlüğe başvurmaları. (Teminatlar önceden de yatırılabilir.) i82S2) (İSTANBUL BELEDİYESİ 1LÂNLAR1|
Akaryakıtın teneke ile de satılabileceği Hakkında
İstanbul Belediyesinden:
Şehrimiz akar yakıt Hatları, malların dökme gönderileceği esasına göre tesbit edilmiş bulunmaktadır.
Bununla beraber, halkın kendi arzu ve İtiyatlarile ten ekeli ma! istemesi halinde, teneke muhteviyatı dökme kilo flatı üzerinden ve aynca azami 130 kuruş teneke bedeli tahsil edilmek suretile tenekell ıhal da satılabilecektir.
Müstehliklerin, bilhassa uzak köylü halkımızın beyhude boş teneke bedeli ödememeleri İçin akaryakıt ihtiyaçlarım temin ederken kaplarım kendileri getirmeleri menfaatleri İcabıdır.
Keyfiyet sayın halka ve ilgililere İlân olunur. (826+)
Teklif isteme ilâm
Türk Kodeksi evsafında 1-25 kiloluk Fabrika Orijinal ambalajlarında Toz Sülfadlyarin.den hâlen ellerinde mevcut bulunan firmalar fiat vc miktarlarını yazı ile kesLıı olarak belirtmek suretiyle tanzim edecekleri teklif mektuplarını en geç 3 temmuz 1950 günü akşamına kadar İstanbul Levazım amirliğine göndermeleri (2680 - 8287)
| Kadıköy Vakıflar Başmüdürlüğü ilânları |
Yıllık kirası İlk. teminaU
L. K.________L. Kr
Üsküdar Selimiye caddesinde I 300 . 00 22 50
Bahçe sokağında 119011 M2 ) arsa 1
Yukarda yazılı evsafı gayri menkul 28/2 951 sonuna kadar kiraya verilmek üzere açık arttırmaya çıkarılmıştır. İhalesi 3/7/950 pazartesi günü saat 15 dedir, isteklilerin mezkûr giin ve saatte idaremize müracaatları. (8260)
BULMACA
ÎENİ YAYINyg
1 S 3 4 6 a 7 8
. 1 1 1 1 1 ' 1
L. 1 1 1 1 1 1
1 1 1 1 1 1 1
1 1 1 1 1 1 1 T“ı a ■ ı ■ i r
* ■ ı 1 ■ ' a ra ı ı
ı ı -ı ı ı aı
e 1 1 1 1 1 II
Svld.nn Mgn: 1 — EUcnuıuycLsk ve defteniz is. İ — VcklUctcn dc-gll. 3 — Müfteri. 4 — Bir nmel llfici. 5 — Bir güi- ren®! - Temi çok defti I. « — Bir pda maddesi - Ay. T — Bir ney) çörek. S — Gürel sanat - Topa vurulan tekme. 9 — Asabi nöbet. ıo — Tersi modeli çok degU.
Yukarıdan a-oftıya: 1 — Faclah. Bir cin» kaldırım malzemesi - Şalihln bası, s — Omura konan elbise parçası - Kesin. 4 — Bir ecnebi kadın • Tersi idamdır. 5 — Irfn - Nota. C — Basma «M» gelirse bir «kek adı -İnce lalenmiş deri, i — önlü söı. s — Tersi arka tarafınn deftıt
GEÇEN BULMACANIN HALLİ
Saldan safta: 1 — Savarona. î — Azcrller. 3 — Tnaclazc. 4 — lclrıib. 5 — Nsrab. Çil, s — Ak. Mil, 7 -Lup, Şah. S — IUdirav. S — Cır i. Ulu. 10 — Inn, Arlr.
Yukarıdan aşağıyı: 1 — Sahn»h« 2 — Asa, Okulun. 3 — Vezir. Para. 4 - Arccom. Dİ. S — AlUbişL 8 — Olan. Isınış. 7 — Nezle. Hab. 8 — Arclıük. Vur.
SPlFJTUALtZM
RUH ansiklopedisi
Her ay muntazaman çüıruakLa rılAS Ruh Ansiklopedisinin 3 OncO fıınkfl-1Ü neşredildi. Tek »*11 din. dtntcze, ruh «eJ|ter«£tlne, uhLlk ye hayâta dair Uıcclemelcr. Splritüalizm Imlliri, ruhların varlık, ebediliği, öbOr alemde dunımu. ruh ve madde, ruhlar arastada vc ruhlarla insanlar arasında mtlnascbcilcr. manyetizma. IpncU»-ma. telepati, fakirimi, tasavvuf, c-kAltlun ve daha bir çok ruhi merc-îeler. Her fnsikiU 15. posta ile 100 kuruş. Tevzi yeri; hlantı 11140 Gayret KltabevL
Türkiye Ecnenı
SeneUfc 3800 Kuruş 5-100 kuru*
0 aybk 150Û » 2900 »
3 aylık two • 1600 »
l aylık 300 • —
Adra> tebdiU İç tu elli kuruşluk pul föndetllhseilCIlr. Aksi takdirde adres dcftiçtljllmez.
Tclefonlonmıs Başmuharrir 30565
Yazı isleri 20765 — idare ZUU81 Müdür 20407
Ramazan 5 — Hıur 47
tmsaic Gü. öğle lirindi Ak. Yslr.
K_C.Z3a.43 4J3 OS2 İZM 1»4
V. 3 0fl 5J.1 13.111 17.10 20.44 23,48 tdarehane: BabıftU civarı
Cemal Kadir sokafı No O
Fr.hife 8
AKŞAM
21 Haziran 1980
EMİRGÂN'DA
»YALI
İKRAMİYESİ
EMLÂK BANKASI
375 Lira
Peşin
Taksitle
(75 peşin, ayda 30 lira 10 ay
taksit)
MATAŞ
Galata, Tabir han - Tel: 44996
SULFADERME
’YARA MERHEMİ
Ankara Belediye Başkanlığından
1 — Ankara - Yenituran mahallesinde sebze bahçeleri sokağında Atlıspor kulübü adiyle anılan ve Belediyeye alt bulunan kadastronun 1608 ve İmarın 4319 sayılı adasının 1 parselini teşkil eden (14245) metre kare yer ile üzerinde yapılmış (1387,50) metre kare kârgir ve (863) metre kare hımış hayvan pansiyon binaları kapalı zarf usullyle satılmak üzere arttırmaya konulmuştur.
2 — Muhammen bedeli (326530) liradır.
3 — Teminatı (1Û811) lira (20) kuruştur.
4 — Teminat belediye veznesine yatırılacaktır.
5 — Şartnamesi her gün belediye tutanak müdürlüğü kaleminde görülebilir.
6 — ihalesi 30/8/950 cuma günü saat 16 da toplanan belediye komisyonunda yapılacaktır,
7 — İsteklilerin 2490 sayılı kanunun 32 İnci maddesi sarahati veçhile hazırlıyacaklan teklif mektuplarını belli günde saat on beşe kadar komisyon başkanlığına makbuz karşılığında vermeleri ve İhalede hazır bulunmaları lâzımdır. 7718
İstanbul Emniyet
Sandığı'nın
ik-
6 ııcı Noter huzurunda çekilen 19 Haziran 950 ramiye keşidesinde kazananlar:
İkramiye Hesap
miktarı No.
10,000 lira 11261 No.ya Kadıköy Ş.
2,500 » 103589 j> Merkez Ş.
1,000 » 102719 u »
1,000 105459 »
1,000 » 102351 » » •
1,000 » 130 » Kadıköy Ş.
500 1004 » Beşiktaş Ş.
500 104774 » Merkez §.
500 B 93941 »
500 U 97151 » »
200 » 102526 M »
200 » 1665 M Beşiktaş Ş.
200 18618 » Merkez Ş.
200 » 102206 M »
200 • 693 » Bursa Ş.
Ayrı ı c a
20 adet 100 — liralık ve 70 adet 50.- - liralık ikrar
Merkez vs Şubelerimizdeki hesap sahiplerine isabet etmiş ve adreslerine bildirilmiştir.(»29?)
MENKUL SATIŞ İLÂNI
Kadıköy İcra Memurluğundan: 950/238
Bir borçtan dolayı mahçuz olup satılmasına karar verilen bir adet buz dolabı, üç çekmeli büfe ve masa gibi ev eşyasının 29/6/950 tarihine müsadif perşembe günü Kadıköy Caferağa mahallesi Mektep sokak 15/1 numaralı evde İlk açık arttırma suretiyle satılacaktır. Takdir olunan kıymetin % 75 ini bulmadığı takdirde 1/7/950 tarihine müsadif cumartesi günü aym mahal ve aynı saatte ikinci açık arttırma suretiyle paraya çevrilecektir, günde mahallinde t memura İsteklilerin etmesi lüzumu ilân o
■. Mezkûr bulunacak müracaat olunur.
(32053
Zayi — Nüfus kâğıdımı ve terhis tezkeremi kaybettim, yenilerini çıkartacağımdan eskilerinin hükmü yoktur.
1333 doğumlu SalalıallLu Esat Konoralp
“AUSTİN” 2 ve 5 TONLUK 1950 MODELİ
YENİ LMD5T4H TİPİ
ŞOFÖR MAHALLİ KAMYONLARI BEKLEYİNİZ
Şoför mahalli: Geni», üç kilinin robotça oturabileceği yeni bir •İp. (Şoförün oturacağı yer ileri geri ayarlanabilir]. Basamaklar şoför mahalli kapıları kapanınca görülmez. Hariçten gelecek gürültüye kar;ı tertibatlı ve kilitli kapılar. Toza ve hava ceryonmo kar}! muhafazalı, şoför mahalli kenarlarında arka pencereler. ARZU ÜZERİNE : Radyo, kalorifer ve camların buğlanmosına karsı tertibat. Hava cereyanı ayarı, soğuk ve sıcağa korjı yeni tertibat. Ayrıca
kapılarda küçük camlar vasıtasile hususi hava ceryanr oyarı. Açılır kapanır arka şoför penceresi.
Şasi üzerinde: 6 silindirli bir mâlar olup üstten supoplıdır. Şonje-man 4 vitesli. Takviyeli diferansiyel Dört tekerlek üzerine tesir eden LOCKHEED idrolifc tertibatı ho*i frenler, ilâveten S E R V O tertibatı. İstenildiği takdirde 5 tonluk uzun Şosi kamyonlar çift diferansiyelli ve hususî DİZEL motorlu olarok «o verilebilir..
AUSTİN e güvenebilirsiniz
Bütün izahatı ojağıda adresi yozılı acentesinden hemen olabilirsiniz TEKTAŞ TEKNİK VASITALAR TİCARET T. A. Ş.
Beyoğlu, İstiklâl caddesi No. 103 —İSTANBUL
TELEFON: 4IO69 TELGRAF : VASITALAR -İSTANBUL
İstanbul Radyosu Müdürlüğünden
Müdürlüğümüz İçin erkek Son’at Enstitüsü mezunlarından İmtihanla teknisyen alınacaktır.
İsteklilerin 26 haziran 1350 pazartesi günü akşamına kadar birer dilekçe ve iki fotoğrafla birlikte müdürlüğümüze müracaatları ilân olunur. (7963)
İstanbul Sıhhi Kurumlar Arttırma ve
Eksiltme Komisyonundan
in-
Yedtkule verem, hastaharıesinin soğuk hava deposu gaatı. İşi açık eksiltmeye konulmuştur.
1 — Eksiltme, 3 Temmuz 350 pazartesi günü saat 15 de Cağaloğlundaki Sağlık ve S. Y. Md. lüğü binasında toplanan Sıhhi kurumlar satmalına komisyonunca yapılacaktır.
2 — Muhammen bedeli: 65Ü0 lira olup, İlk teminatı: 488 liradır.
3 — İstekliler, bu İşe alt şartnameyi çalışma günlerinde komisyonda görebilirler.
4 — İstkelllerin cari seneye alt ticaret odası vesikası İle
2490 sayılı kanunda yazılı belgeler ve bu işe yeter İlk teminat makbuz ve/n banka mektubu olduğu halde belli gün ve saatte komisyona müracaatlar*. (8104)
Terkibindeki mevaddın safiyeti, miktarının fazlalığı, kulla-nışıııd-akl temin eylediği ferahlığı itibariyle
PERTEV DİŞ MACUNU
FAYDALIDIR.

Î.C. ZİRAAT BARKASI
Vadesiz Tasarruf Hesaplan
1950 YILI İKRAMİYELERİ:
İSTANBUL ve A N K A R A 1 da
Ayrıca:
200.000 Liralık
Para ikramiyeleri
Ev kazanan isterse bedelini alabilir.
ACELE 150 LİRALIK BİR HESAP AÇTIRINIZ.
Her l."C lira için ayrı bir k .ra numarası >ıktlr. 10 Mart, 15 Mayıs çekilişlerinde valnız nara ikramiyeleri; 30 Haziran, 31 Temmuz, 29 Ağustos, 30 Evlûl 28 Ekini, 30 Aralık çekilişlerinde ise bazılarında ikişer ev olmak üzere hem ev. hem para ikramiyeleri vardır.
İkramiye giriş şartlarını Bankalarınızdan öğreniniz
Maden Direği Nakledilecektir Ereğli Kömürleri işletmesi Genel Müdürlüğünden
Devlet Orman işletmesinden satın alınarak Bolunun Karacasu. Çaydut İstif yerlerine depo edilen ve edilecek olan tahminen 4500 metreküp maden direğinin İsmetpa-şa İstasyonuna nakil, tahliye ve İşletmemizce temin edilecek vagonlara yükletllmcsL işi müteahhide verilecektir,
1 — Taliplerin, şartnamesindeki esaslar dahilinde muvakkat teminat mektup vaya akçesini, ticaret odası vesikasını ve evvelce bu mevzuda Lş yaptıkları takdirde vesikalarını teklif mektup lariyl e birlikte tevdi etmeleri.
2 — Bu işe ait şartname:
Ankarada: Etlbank Genel Müdürlüğünden, tstanbulda: Etibank İstanbul şubesinden, Zonguldakta: İşletmemiz ticaret grup müdürlüğünden, alınabilir.
3 — İhale 3 Temmuz 950 pazartesi günü saat 18 da yapılacağından teklif ve teminatları havi kapalı zarfların aynı gün saat 15 e kadar İşletmemiz başkâtipliğine verilmesi lâzımdır.
Müddet bittikten sonra verilecek teklifler kabul edll-mlyeceğt gibi, postada vukubulacak teehhürler de nazarı İtibara alınmıyacaktır.
4 — İşletme idaresi ihaleyi dilediğine yapıp yapmamakta, serbesttir,(7969)

Comments (0)