Bugün 6 ncı sahıfede
AKŞAM
l RIPOLIN
'DÜH‘/ücü îfar'uf
^UİOYAlAR





Sena 31 — No. 11085 — Flati: her yerde 10 kuruştur.
PAZARTESİ 22 Ağustos 194S
Sahibi: Necmeddln Sadak
Yazı talerini fiilen idare eden: C. Bildik
Akşam Matbaası
İstanbulini çehresini değiştirebilen vali
Zaim 2 ay sonra
Tür kiyeye gelecekmiş
İstanbul iıaUa, Vali ve Belediye reisi Lûtfi Kırdarın 'değiştirilmesi üzerine, evln-'de. işinde, kendi kendine ve yakın muhitiyle dertleşip muhasebesini yaptıkça, bü-.yük bir kayıba uğradığı-im kabul ediyor. Yerine getirilecek sayın idarecimizin de yüksek vasıflan müsellem olsa bile, Doktor Lûtfi Kır-dar. yakın tarihimizde şehrimizi idare edenler arasında mümtaz bir mevki alır.
Unutmamalı ki, vazife başında bulunduğu devir, dünyanın bolluk ve Türkiyenin inkişaf devresine rasîama-mıştır. Bilâkis, ikinci Umumî harbin büyük sıkıntıları vardı. Doktor Kırdar. nice imkânsızlıkları mümkün kılmıştır: emanet aldığı harap ve bakımsız İstanbulu, türlü eserlerle süsliyebilmiştir. Bu eserler, birıbirierinden ayrı, mücerred değildir; bir seyyah koca şehrimizi gezdirildiği zaman, mütemadiyen rashvacağı kadar mütenevvi mozavik bir levha halindedir.
Bundan bir kaç sene evvel neşredilen epevce kalın bir broşürle, Vali Lûtfi Kır-dar zamanında başarılan ümran hareketi fotoğraflarla belirtiliyordu. O zamandan bu zamana, cetveldeki maddeler daha da cogalabll-mislir. Yalnız o broşürdeki mukayeseli resimlere bakmak — hafızası zayıf olanları — Lûtfi Kırdar devrinde neler yapıldığını ispata kâfi lir. Bunların isim, çişim ve resimlerini gazeteye basmağa kalkışsak, kalın bir nüshai mahsusa neşretmemiz icab ederdi.
Lûtfi Kırdar. çok nazik devirlerde. İstanbulu nazikâne idare etmek, zıt ve zararlı cereyanlar uyandırmamak kiyasetini de göstermiş, bu itibarla hükümete büyük destek olmuş bir idare adamıdır. Bilhassa bu noktadan kadir ve kıymetinin hükümet ve iktidar partisi tarafından tanınması lâzımdı ve lâzımdır. Halk ise, onu. demokrasi anlayışına uygun şekilde 1946 seçimlerini idare etmesiyle yeni siyasî devrimizin medenî cesaretli ve mükemmel bir şah siyeli olarak gönlünde yaşatacaktır.
Vali Lûtfi Kırdann devrinde düzelememis bir çok işler vardı. Fakat koskoca bir Bizans ve OsmanlI bakiyesi milyonluk şehirde hele İkinci Umumî harbin her-cümercl içinde, bütçe darlık lan. kadro noksanlan, ahlâk fesadı ortasında her işin gül pembe olmasına zaten imkân yoktu. Doktor Kırdan şiddetle tenkid etmiş olanlar bile, vicdanlarivle başba-sa kalınca bunu teslim ederler. Vali Kırdar, mütemadi uğraşmalariyle, âzami hüsnü niyetle, yüksek zevkiyle, bilhassa herkese karşı hayır hah lığı ve halk sevgisiyle, İstanbullunun daima iyilik- • bilirse, tesellimiz ancak bu le vâdedeceği bir Vali ve Be- olacaktır, lediye reisi olarak aramız-1
Hükümet darbesini yapanlar Zaimİ kurtarmak için Türk ordusunun Suri-yeye girmesinden korkmuşlar imiş!
100.000
ton buğday
Tesellüm için hazırlıklara başlandı
Maarif
şurası
Suriyede son hükümet darbesini yapanlar: Ortada oturan albay Sami Hinnavi ile Alâınııddiıı Kavas ve Amin Abuassaf
1 Şam 19 (Arkadaşımız Hıfzı
- Topu» bildiriyor) — Sanki şehirde hiç bir şey olmamış gibi. Hükümetin devrildiğine, Hüsnü Zaimiıı kurşuna dizildiğine dair hiç bir emare yok. Herkes kendi İşinde. Hiç bir yerde insan toplulukları görülmüyor. Hani bu darbenin liderleri? Hani halkın arzusuna tercüman olarak hükümeti devirenler? Hani mitingler? Hani nutuklar? Hani dört aydan beri boyunduruk altında inleyen İnsanlar?
Hayır. Çamda buluların hiç birisi yok. Şehir sakin, meydanlar sakin, sokaklar sakin, halk sakin. Hükümeti devirenler kim? Zaimden memnun olmayan halk mı? Asker mİ? îşçL-ier mi? Tüccarlar mı? Köylü- . ler mİ? Hani ihtilâli yapan sınıf? Hani temsiclllerl?
Yok, şamda bulnlardan hiç birini görmek kabil değil. Şomda herkes seyirci. Pecde değişiyor. Dekor değişiyor. Roller değişiyor. Halk İse sadece alkışlıyor. gideni de geleni de.
Anlatıyorlar: daha iiç gün evvel herkes Zaluıl meüıedlyor-iarmış Halk toplanıp Zatini al-kışlıyornıuş. Sokaklarda Zaim lehine nümayişler yapılıyormuş. Şimdi aynı halk, aynı İnsanlar Hlnnavlyl alkışlıyor. Zalmln (Arkası sahife 2, sütun 6 da)
Arkadaşımla Hıfzı Topuz. Suriye Başbakanı Huş İm Elattaşi ile görüşüyor
Balkanlarda gerginlik tehlikeli şekil aldı
Anna Pauker mareşal Tifonun yakında suçlarının hesabını vereceği iddiasında
dan ayrılıyor. Bu memleket kendisinden daha mühim vazifelerde istifade ede-
AKŞAM
Londra 22 (R) — Belgradda çıkan komünist Borba, Sovyet Ruayanın Yugoslavyaya vermiş olduğu şiddetli notaya ocvap vermekte ve şöyle demektedir:
«Yugoslavya İle Rusya arasındaki uçurumların derinleşmesi, Sovyetlerin emelidir.»

nonu dun
Izmirden ayrıldı
Hareketinden evveî, mühim bir nutuk irad etti
Anim» M (Akşam) —• Suri-yeden alınacak otan 100.00 ton buğdayın memleketimize şevki İçin hazırlıklar yapılmaktadır. Halen Suriyede bulunan Toprak mahsulleri ofis! memuru Türkiye - Suriye hududu üze- yapan Cumhurbaşkanı İsmet rinde bulunan demiryolu İsta3- ı İnönü bu akşam Kültürparkta yonlarında buğdayların teslim ,1da gazinosunda, muhtelif spor alınabilmesi için hazırlıklar ya- teşekkülleriyle sendikaların ter-ptlmasını istemiştir. Suriye buğ tlbettlkiprl çay toplantısında daylan, resmi bir teşekkül olan mühim bir konuşma yaptıktan Mıra’dan teslim alınacak, istas-’ sonra saat 23 te Alsancak ga-.................... — " — rından hareket eden hususi trenleriyle Anka raya hareket etmiştir.
Cumhurbaşkanı Aııkarada yarın (bugün) toplanacak otan Maarif şûrasında bulunacak ve sonra Erzurum» gidecektir.
Cumhurbaşkanı Ada gazinosunda yaptığı konuşmasında 'zelzele dolayısiyle geldiği Ege bölgesinde daha fazla kalmağa neden lüzum gördüğünü anlatmış, vatandaşlar arasında düşmanlık hislerinin yer bulmaması yolundaki ısrarlı telkinlerinin sebebini açıklamış, serbes seçimin yapılacağını bir daha belirtmiştir.
Cumhurbaşkanı nutuklarında vatandaşlar arasında düşmanlık bulunmaması meselesine niçin çok yer verdiğini izah ederek memleketin başına büyük felâketleri hazırlayan, en büyük elemleri doğuran hadisenin 31 mart vakası olduğunu söylemiş: Vatandaşlar arasında düşmanlık hisleri uyanmasının tehlikelerini belirtmiş ve demiştir kİ:
*— Eğer biz. kendimiz, irade ve kuvvet göstererek her hangi bir buhran önünde vaziyet
Bu sabah Başbakanın bir nutku ile açıldı
Ankara 22 (Akşamı — Maari; Şûrası bu sabah Şemseddln Guııaitayın bir nutku ile DU Tarih - Coğrafya Fakültesinde açılmıştır. Başbakandan sonra Maarif Bakanı esas meseleler hakkında İzahat vermiştir.
şuranın gündemi şöyle tes-bit olunmuştur:
1 — 948 - 949 dere yılından itibaren tatbikına başlanılan ilkokul programının tetkiki.
I 2 — Yeni ortaokul programı projesinin tettiki.
3 — Lise ders mevzularının dört yıllık tedrisata göre tâdili.
4 — Ortaokullara ve liselere öğretmen yetiştiren Eğitim Enstitüleri ev yüksek öğretmen okulu teşkilâtının İhtiyaçlara göre düzenlenmesi,
5 — Talim ve terbiyede dayanılan demokratip esasların gözden geçirilmesi.
Şûranın çalışmaları hakkında matbuata geçecek ve ajansla bildirilecek her türlü malûmat genel sekreterlik bürosundan verilecektir.
Ft kara mahallelerinde umumî telefonlar
KABAHATLİSİN
«^^--ADASALVİ
BİR OKSUZ KIZIN AŞK VE HEYECAN DOLU HAYATINI GÖSTEREN RESİMLİ MACERA ROMANI...

Romanya Dışişleri Bakanı Anna Pauker de Mareşal Tllo’ya hücum ederek, kendisini İhanetle İtham etmekte ve pek yakında suçlarının hesabını vereceğini söylemekledir.
Londrada çıkan İşçi Dayli Ile-rald gazetesi, Balkanlardaki gerginliğin tehlike noktasına yükseldiğini yazmakta, başka bir İngiliz gazetesi, Rusyanın Yugoslavyaya notası, vaktiyle Bitlerin Çekoslovakyaya, Polon yaya vermiş olduğu notalara çok benzediğini kaydetmektedir.
Sağlık Bakanı
Bursa 21 — Bugün Yalovadan Bursaya gelen Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Dr. Kemali Ba-yezlt, yeni yapılmakta olan hastane ve sıhhi tesisleri gezdikten sonra, refakatinde Balıkesir Valisi olduğu halde Balıkçıl re hareket etmiştir. Hareketinden önce Dr. Kemali Ba-yezit, yeni hastaneye «Haşlm İşcan» adı konulacağını söylemiştir. ________
Vali geldi
Bir kaç gündür Yalova'da İstirahat etmekte olan Vali ve Belediye başkanı Lûlfi Kırdar dün şehrimize dönmüştür.
alacak İktidarda olursak, dil yanın bize yetişmesi, bizim alftkadar olması ve sulhun mü terek kuvvetlerle muhafaz? temin edilmiş olur. Bizim ku ve timiz, bize dünyana itibar t mtn eden unsurlar İki nokt dan geliyor: Birincisi, Tıırkl dışardan gelecek bütün teli kelere karşı bütün ihtilafları unutarak bir cephe halinde b lunacaklardır. Hakikaten b gün vaziyet öyledir. Siyası pa tiler ve bütün vatandaşlar t dış tehlike karşısınaa kendi! rine teveccüh edecek vazife hep beraber, canla ooşia ya inak kararındadırlar. Bu nokt ya gelmek, hususiyle bu nokt ya gelmek için 940 nın güçlü lerinl yenmek kolay olmamışt İkinci kuvvet unsuru, Türkl rln, içerde münakaşaları ne hırsa olsun birbirlerinin boğ zina sarılen ayacakları ha kik a
nln içerde ve dışarda malûm olmasıdır. Size tarihten bahsettim.: Kırk seneden beri hiç nir dışarı hâdisesi biliniyorum ki bir içeri buhranı ile beraber yürümesin ve onunla beraber neticelenmesin. Ve hlc bir büyük içeri hâdisesi bilmiyorum ki mutlaka dışradan oir hâdiseyi davet etmesin.
Bu seyahatte vatandaşlarıma dilimin döndüğü kadar her türlü çekişmelerimiz, tartışmalarımız İçinde birbirimizi dost güzü ile görmenin büyük ehemmiye-(Arkası sahife 2; sütun 7 de>

Ağaçlı linyitlerinin satışına başlandı
Satış fiati 25 lira
Etîbank umum müdürünün Zonguldak havzası, kurom istihsali, elektrik projeleri hakkında demeci
İstanbulini büyük ihtiyacını karşılamak maksadlle Etibank tarafından Ağaçlı linyitlerinin işletilmesine karar verildiği günden beri geçen muhtelif
faaliyet safhasından sonra ilk Ağaçlı linyiti evvelki gün şehre gelmiş ve satışa çık&nlmış-tır.
(Arkası 3 üncü ^ahlfedeı
Fahri müfettişin not defterinden:
P. T. T. müfettişleri, şu telefon mevzulnriyle biraz r-lâkalanmalıdırlar. Fıkara mahallelerinin çoğundan fitil ihtiyaçlarda bile telefon . etmek imkânı yoktur. Bir. i kasap dükkânına, bir bak, kala, bir eczaneye umumi L telefon verilmişse bile, mü, essese sahibinin kanaati: , «Bir âmme hizmeti bana tevdi edilmiştir. Üç beş kuruş da bana kalırsa ne mutlu!» . tarzında bir kanaat değildir. Bilâkis, hâkim diişiinee şöy-ledir: «Bu telefonun yok. Baş belâsı oluyor, ı zır rahatsız ediyorlar!» I naatidir. Onun için: «Bozuk, yapılıyor!,, deyip atlatıyor, ı Yahut: «Bir doktor çağır ta -
• caksanız telefon edebilirdi-
■ nJa!» diye kas çatıyorlar.
■ Umumi telefon kullanan müesseseler, P. T. T. müfet-tiklerince arada sırada bu
ı bakımdan kontrola tabi tu-tutmalıdır. Umumî hizmet görmekten çekinen müesseseler in umumî telefonları a-lımp bu vazifeyi maaliftihar 1 göreceklere verilmelidir.
• Her halde, fakir semtlerin ' dahi telefondan istifade et-
| meteri demokraai icabıdır. |
Türkiye 92-Avusturya 90
Yukarıda: 5000 metre koşunun galibi Osman kupayı alırken, aşağıda; Tenis müsabakalarını Lakibeden seyircilerden bir grup LYazuı ikinci sahnemizde 1
A E Ş AM
22 Ağustos 1849
Salıife 2
Türkiye 92-Avusturya 90
Maarif şûrası dolayısı/e
Aynı mevzua bir kere daha dönmekte fayda göro-yorum: Millî Eğitim Bak anlığı iki gün evvel yayınladığı bir tebliğde ortaokullarda öğretmenlik istiyen üniversite ve yüksek okul mezunlarını, baklan mahfuz kalmak şartiylc. bir müddet «kokul öğretmenliği yapmaya davet etti.
Geçen gün de işaret etliğim gibi bu, hem üniversite mezunlarını ilk öğretim seferberliğinde vazifeli kılmağa yanyacak. hem de belki ilkokulu öğretmenlik mesleğinin birinci kademesi haline getirerek türlü öğretim karışıklıklarına nihayet verecektir
Bunun bir faydası daha vardır: İlkokul öğretmenliğinin çoktan beri cazip bir meslek olmaktan çıktığım saklamağa çalışmak boşunadır. İlkokul öğretmenleri yalnız ilkokulda öğretmenlik etmek üzere yetiştirildikleri için mesleğin derece derece yükselmek imkânları kapanmıştır. Bir ilkokul öğretmeni pedagojide ne kadar üstün başarılar gösterirse göstersin, şaltsi calışnıasiyie bilgisini ne kadar arttırırsa artırsın, ilkokul öğretmeni olarak kalmaya mahkûmdur. Bu vaziyet ilerlemek yükselmek hevesiyle dolu insanlar için ilkokul öğretmenliğini bir talihsizlik haline getirmiş ve onları meslekten soğutmuştur. Türlü yasaklara rağmen kaçamak suretiyle yüksek mektep bitiren ve şctıadeüıameyi alır almaz yalnız ilkokul öğretmenliğini değil, öğretmenliği ebediyen terkeden ilkokul öğ menleri gittikçe çoğalıyor. Bunlar maarifimi* için telâfi edilmez kayıplardır.
Normal olanı, öğretmenlik mesleğine girmek istiyen herkesin, hangi okuldan cikmıs olursa olsun, mesleğe ilk okuldan banlaması, raman zaman açılan imtihanlarda göstereceği liyakate göre lise öğretmenliğine kadar yükselebilmesidir, İhı hem Bakanlığın ilkokul hocası bulmakta çektik ve bu eidişlc dııha da artacağı muhakkak •lan sıkmhvı önliyecek, hem de ilkokul hocalığını mânevi balomdan tekrar şenlendirerek lir.
Şevket RADO
Millî atletizim karşılaşmasını Türk atletleri kazandı
Konkur ipikler
Dün yapılan yarışlarla sona erdi
Ticaret
Bakanı
Zelzele kurbanları
Ulınkğda hr lırlııası
Dağ otellerinde bulunanlar alelacele Bursaya indiler
ş
Manisada üzüm, tütün ve pamuk işleri hakkında izahat verdi
287 ölü ve 285 yaralı vardır
Bingöl 22 — Bingöl ütac bağlı Kiğı ve Karlıova ilçelerinde vukua gelen deprem felâketin-den sonra hâlen derlenen ınalû mata göre. Kiğı ilçesinin Hosnlk bucağında v* Cerme bölgesine 36 köyde 122 ölü. 183 yaralı.1 Karbora ilçesine bağlı 33 köyde j 165 ölü. 102 yaralı olduğu anla-. şılmıştır.
Tercan 21 (AJL) — 17/18 a-ğustos gecesi 22.10 da vuku bu- j lan depremin burada yaptığı, tahribatı anıamak için yapılan tetkikler sonunda sekte köydeki evlerin otııralanııyacak bir durumda olduğu. 25 köyde de ekseri evlerin harab olduğu teshir edilmiştir. Yaralılar Erzincan hastaneline yatırılmıştır. Zelzele felâketzedelerine uçaklarla yardım ediliyor Ankara 32 ■ Akşam) — Doğu saat* 'l*6 5da böl6ertnt1*- vukua gelen zelzele dolayıslyie felâketzede vatan-
Idaştam gerek yardım malzemesi ve gerek yiyecek ulaştırmak için mümkün olan her va- 1 l sıtayn baş vurulmaktadır. An-lomnlnn Diyarbakıra gönderilen beş nakliye uçağımız, zelzele .sahasındaki muhtelif şehit ve kasabalara bu malzemeyi
■vAkiolzı.» . . — ”»kİetmeğe başlamışlardır. Ay-jt. i » IFi i* t y? nca BLngöldeki askeri birlikler-
de mevcut yiyecek maddeleri felâketzedelerin emrine verilmiştir İM seyyar hastane, kâfi miktarda Bâr sağlık memuru ve doktor zelzele bölgesine gönderilmiştir.
tamir 21 — Ticaret vt Ekonomi Bakam Vedat DİdeM tourfrn yanında Dış ticaret başka*ı İle Ttati-et v» leşkiltlandjrma u-mun- müdürleri olduğu halde Mtıı.i 3vn giderek mûstahsii ile konuşmuştur. Üzüm, tütün vt canıuk işleri üzerinde izahat rr—ıı Bakanın sözleri, töptaû-tv-rnki biıtün müstahsiller tarafımdan şiddetli alkışlarla karşılanmış ve bilhassa kredinin trtiıntacağmı belirten sözlerinin bütün dertleri halle ve en-r erin izafesine kâfi buinuıiu-#71 ifade edilerek Bakana teşekkür edilmiştir.
Kîûttakiben Manisada Ekonomi ve Ticaret Bakanhğı İle Dell! mne«efeleri re bn mc-ynnda kooperatifin şarap fabrikam ile pamuk tesislerini gezim Vedat Dicle». JU u(»
Mancadan ayrümış ve ianire avdetinde Tanm _ Satış kpope- j rafitleri birliğinin seytinyağı. I şmap ve kutu fubrikalımı da gezmiştir.
Avusturya - Türkiye milli atletizm karşılaşın asının İkinci ve son gün müsabakaları dün İnönü stadında yapıldı. 9000 e yakın seyirci önünde yapılan müsabakalar gene tam zamanında başladı ve büyük bir intizam ve mükemmeliyetle yapıldı. Yâlnız nazarı dikkatimizi çeken yegâne nokta, sahada cumartesi günü İşi olmıyan kimse yokken, dün birçok kimselerin sahayı istilâ etmesiydi.
Dünkü müsabakalar, trenden indikleri dakikada Avusturya -Türkiye karşılaşın asının çekişmeli geçeceğini tahmin eden A-vuslurva Atletizm federasyonu başkanı A. H. Wraschtil'e hak verir bir şekilde ve tam mâna-slyle çekişmeli geçti. Nihayet Türk milli atletizm takımı 92 puYanla bu milli karşılaşmayı 2 puvan farkla kazanmağa muvaffak oldu.
Dün yapılan karşılaşmalarda AvusturyalI atletler 400 engelli ve 1X400 bayrak yarışların d a yeni Avusturya rekoru yaparak birinci oldular.
10,000 metrede Osman Coşgül biraz daha erken finişe başlıya-bUseydl, muhakkak İd kendine ait Türkiye rekoruna 1 saniye farkta kırabilirdi. Yaptığı derece rekorundan 6/10 farklı idi.
Fakat bize İki puvan farklı galibiyeti, şüphesiz kİ 30,000 metredeki İkinci gelmesiyle Mustafa Özcaıı teinin etmiştir. 4X400 bayrağı gene İyi takım tertib edememek yüzünden kaybettik.
Bizi bu galibiyete ulaştıran Atletizm federasyonu başkanı Naili Moran'ı tebrik etmek yerinde bir kadirşinaslık olur.
Dün yapılan müsabakaları birer birer gözden geçirelim:
409 metre engelli:
1 — Franta Frita (Avusturya yeni Avusturya rekoru 54,7;
2 — Kemal Horolu (Türkiye) 55.1 Türkiye rekoruna müsavi;
3 — Egon Skola (A.) 57.6:
4 — Burhan Cengiz (Tl 56,1.
derecesine tekabıil eden 953 puvan ta kazanmıştır.
Bundan başka eski milli atletlerden ve milli hakemlerden Nszml Tüfekçi tarafından konu tan kupayı dâ en teknik koşu çıkaran Doğan Acarbay kazanmıştır.
Hediyeler verildikten sonra Beden Terbiyesi Genci müdürü Vildan Âşir Savaşır, müsabakaların sona erdiğini ilân cLtikten sonra Şehir bandosu evvelâ A-vusturya. sonra da Türk milli marşını çalmış ve bu esnada şeref direklerinden Avusturya ve Tiirk bayraktan İndirilmiştir.
Ne diyorlar?
Müsabakalardan sonra Beden Terbiyesi Genel müdürüne:
— Takımımız iki puvan farkla kazandı, »e dersiniz?
Diye sordum; cevabı şu oldu:
— Başan başarıdır, iki pu-vanla zaferi, kaybetmeğe tercih ederim.
Bu sırada Avusturya federasyonu asbaşkanı Dr. Erlch ~ latr da şunları söylemiştir:
(— Türk seyircilerinin, kemlerinin, İdarecilerinin atletlerinin sportmenliklerine hayranım. Bilhassa atletlerinim ümidimizin fevkinde bulduk. En güzel müsabakalar ıo.ooo. 5000. 400. 1500, 400 engel», 110 engel» koşulan olmuştur.
Eğer 110 engelli koşuyu cumartesi günü yerine dün yapsaydık. muhakkak Fritz. kazanırdı. Bayrak yarışlarında Türk takmıı yanlış tertip yüzünden kaybetti. Dünyanın her tarafında bayrak takımlarında en fena adam üçüncü atiet olarak koşturulur. Mamafih 4X400 de Turlr takımına teşekkür ederiz: bize yeni bir rekor hediye et-UrdUer.
Bu arada Türk seyircisine, hakemlerine, idarecilerine, atletlerine teşekkür etmeyi bir borç bilirim.»
Pa-
ha-
Halik SAN


Dumandan bir kişi boğuldu, 3 kî*i de zehirlendi
Dün gece, Galatacta. yersiz yurdsus ktaoselerin muayyen Mr ücret nrakabklinde geceyi teçirmeHe olduktan hamam-tarttan birinde bir kişinin Ölümü. üç kişinin de ağır vaziyette zehirlenmeleriyle neticelenen bir hâdise olmuştur
Galalarla Sınıkasapk-.r fieri >ki . Yaman hajn.vın. na-Miyk- maruf hamamdı dûn fieee bermütat Mr çok yersiz ynrdsus şahıalar yatmakta ol-1 doktan bir «unda, henüz mahl-' yeti tesbit edilemtyen bir du- ı
Ara seçim namzetleri
Bir çok kimseler cad- şimdiden namzetliklerini koymağa başladılar
Ankara 22 — 16 ekimde yapılması kararlaşan, ara seçim-taan intişara başlamL; ve bu terde namzetliklerini koymak Puman, orada bulunanların birj niyetinde bulunanlar, faaliyete çoğunu baygm bir hale getir-' geçmişlerdir. Mardinde ’n^Ur- . I ferin propaganda faaliyeti ba$-
Bunun üzerine hamamdaki-Hamiştir. Namzetliklerini koyo-lerin bir kısmı kaçışmağa baş-|caklar arasında Mersin Cum-tamışlar. bir kısmı da dumanın huriye t savası Bcyfi ökten, Ab-Terdif'i baygınlıkta oldukları durrahman Bsyar, Belediye yrde kalmışlardır. Arap Dur- başkam Mehmet Saraç, İstan-““n’ Muzaffer, Cemal ve Yanko bulda müteahhitlik yapan Şe-*(Danndakl şahıslar zabıta ta- ref Şatran ve eski Mllletvckll-rafindan yan ölü bir halde çı- j terinden Abdülganl üe albay karılarak derhal Beyoğlu has-'İrfanın isimleri zikredilmekte-nakledilmişlerse de t ir. Bunlar C. H, partinirırtn^-Dur^un kısa bir dirler. .Müstakil olarak nam-u.-ı u . *«b«- netliklerini koyacaklar arasında
i ri hastanede tedavi altında- Sürnerhank avuknitarindan Ke-«ıırjnr Tahkikata «avcılık e) mal T-riroğlunuıı bulunduğu
»MengıakiMIr
tanesine
bunlardım __________ _____
müddet sonra ölmüştür. Diger-
Sırıkla atlama:
1 — Muhlddln Akın (T.) 3,80;
2 — Dr. Josef Haunzwlcktl (A.) 3,60;
3 — Şetvan Toker (T.) 3,30;
4 — Josef Ohnevas (A.) 3,00.
Mtırak atma:
1 — Dr. Erwln Prktor (A ) 66,81;
2 - Halil Zıraman (T.) 62,71;
3 — Franz Debouef (A.) 59,10;
4 — Ilhan Taşucu (T.) 50,41.
200 metre:
1 — Robert Struckl (A.) 22.4;
2 — Oktay Karakulak
22.5;
3 — Baş» öztaş (T.)
4 — Friedrich ForsLner
23,1.
1M)O metre:
1 — Cahit önel (T.) 40
2 — Alfret Orlll (A l 4,0
3 — Alfret Lash (A.) 4.1
4 — îlhaml Koç (T.) 4,1
Ö( adım:
1 — Ruhi Banalp (T.) 14,20;
3 — Giiner Frlk (T.) 13,47;
3 — Ferdlnand tjtlegler (A i 12.34;
4 — Dr. Erwin Pektor (A.i 12,10.
16,080 metre:
1 — Osman Coşgtil (T.) 31.13;
3 — Mustafa özcan (T.) 33,18,7;
4 — Erlch anııncr (A.) 34,04,2. iHsk atma:
1 — Hermann Tıınncr (A.) 46,16;
2 — Vottagang Just (A.) 41,81.5;
3 — Çel» Uçarer (T.) 39,35;
4 — Emin Tokgö» (T.) 34.16
(T.)
(A j
Tenis turnuvası
Meşhur Alman tenig> çili Von Gramm bugün ilk maçını oynuyor
İstanbul 4 üncü enternasyonal tenis turnuvasının 2 nel turları dün epeyce kalabalık bir seyirci Önünde oynandı. Cumartesiye nazaran haza daha iyi ve düzgâr da yoktu. Bu yüzden seyirciler tatminkâr oyunlar seyretmiş oldular.
Dünün enteresan karşılaşmaları arasında Beleikanın as tenisçisi Peten İle genç tenisçimiz Belıbut'un maçı hakikaten çekişmeli oldu ve Beiıbut çok tecrübeli rakibi karşısında asla erilmedi ve maçı az daha lehine bile çevirebiliyordu.
tik seti Beiıbut rakibinin o-yununu tanuuniyle bozarak 3/6 aldı. 2 nel sette 2...U ileriye atlayan Bchbut’u yavaş yavaş sıkıştırmaya başlıyan Peten durumunu düzeltti ve seti 6/4 aldı. Son sette bütün enerjisiyle oynayan genç tenisçimiz rakibinin çok sert ve köşeleri bulan toplarına karşı bir şey yapamadı ve son seti Peten 6/3 alarak maçı kazandı.
Meşhur Cochet'ye karşı Melih bütün enerji ve bilgisiyle oynadı, İlk sette rakibinden 3 oyun bile aldı. Seti 6/3 alan Cachet 2 nelyi de 6/1 alarak maçı kazandı. Diğer karşılaşmalarda Ene» K. Daş'ı 86 6/3, AvusturyalI tek kollu Redl İran'ın 6/2 6/3, Fehmi 8. Ncmll'Jt 6/1 6. 3. Nazmı Krisl 7/5 6/2, AvusturyalI Harper Holmes u 6/1 6/1 ve Buran da Beliği 6 4 8/6 kazanarak elimine ettiler
Bugün saat 14.30 dan İtibaren yapılacak karşılaşmalarda Sazan ile Peten, Redl İle Fehmi'nin maçları enteresan oyunlar arasındadır.
Meşhur Alman teni» yıldızı von Cramm da saat 18 de bir çift maçında ük maçını yapa- ; çaktır.
Celâl ULU fi
Dı,iş) eri Bakanımız Vichy’de
Vteby 20 (A_Aı _ (AFP): Türkjye Dışişleri Baknaı N«-Beddirı Sadak buram Viçby ye V«âKBMUr.
Bugün Büvnrl Okulunda hitan bul konkur IpIklcrinUı 4 üncü kısmı olan engel atlama yarışmaları kalabalık bir seyirci kütlesi önünde yapılmış ve bu suretle Ayazağa konkur Iplkieri sona ermiştir.
Yarışma neticeleri şöyledir:
A — Yeril ve yabancı her kan ve ırktan atlarla yalnız »ivil *-matör binicilere *çık olan en küçük parkura üç sivil binici katılmış, bunlardan gazete muharriri Sabahaddln 8elek Kar-moliıUı adındaki atiyle birinciliği. Sipahi Ocağından Abdi Erldner, Derviş adındaki atiyle İkinciliği kazanmışlardır. Üçüncü sivil binici elimine olduğundan tasnife girememiştir.
B — Yeril ve yabancı her kan ve ırktan bütün atlara açık o-l&n ve 23 atlının İştirak ettiği I-klncl yarışmanın orta parkuruna şimdiye radar birincilik, t-klnclllk ve üçüncülük kazannu-yan 14 at, 1948 ve daha evvelki yıllarda uluslararası yarışmalarında her hangi bir mükâfat kozanmış olan atlar için tertiplenen büyük parkura İse 9 at girmiş ve yarışma neticesinde Ytabaşı Bedri Böke. Oünal a-dmdakl atiyle birinciliği, üst-teğmen Kemal özçellk, Oral a-dındak latlyle İkinciliği, Yüzbaşı HalH şebman. Akıncı adındaki atiyle üçüncülüğü. Yüzbaşı Balâhaddln Orhon, Ünal a-dmdaki atiyle dördüncülüğü kazanmışlardır. Bunlardan Bed ri Böke ile Kemal özçellk orta parkura, ötekiler büyük parkura girmişlerdir.
Bu yarışmanın büyük parkuru üç günden beri yapılmakta olan engel atlama yanşznalarının en heyecanlısı olmuştur. Bu yarışmada parkur lal çok küç. mâniler de yüksekti.
Bu yanşmalara katılan ekipler yakında tzmlrc gidecekler ve îznılrde 8-8-10 eylül günleri Alsan çak stadında yapılacak yurt içi İkinci büyük engel atlama yanşmalarma iştirak e-deceklerdlr.
Uludağ 21 (AA..) — Dünkü fırtınadan sonra Uludağda bulunanlardan bir kısmı alelacele Bursa’ya dönmüşlerdir.
Dün gece yarısına doğru Uludağ otelleri havalisine yeniden kar yağmıştır. Çadırlarda yatanlar sabah kalktıkları zaman çadırlarının üstünü beş santim kar kaplamış olduğuna görünce hayrette kalmışlardır. Bu halin şimdiye kadar görülmemiş bir şey olduğu söylenmektedir.
Gece hararet sıfırın altında beşe kadar düşmüştür. Bıı sabah sıfırdı, öğleye doğru yediye kadar yükselmiştir. Bugün hava açılmış ve normal halini almıştır.
Bursa 21 (AA.) — Dün Mudanya sahillerinde de şiddetli bir fırtına olmuştur,
sahilde kurulmuş olan çadırlardan baslarını dalgalar eşya-lariyle birlikte denlise sürüklemiştir. İstanbul'dan Mudanyaya gelen vapur iskeleye yanaş*-
mamış, Gemliğe gitmiş ve oraya da yanaşamıyarak 5 saat denizde kaldıktan sonra tekrar Mudanyaya gelmiş Ve müşkülâtla İskeleye yan aşabilmiştir.
Burada
Uludağdan inen bir otobüs devrildi
Bursa 21 (AA.) — (Muhabirimiz Musa Ataş bildiriyor) — Bugün Uludağdan şelıire inmekte olan bir otobüs Dolubnba mevklind edcvrimlişlir. Otobüste bulunan 18 yolcudan 6 kişi yaralanmış ve üç yaşındaki bir çocuk ölmüştür. Otobüsün ■. altında kalan ve toprağa gömü-len bir çocuk da kazazedelerden Jç* biri tarafından güçlükle kurra-JJ-nl mistir.
Kaza, otobüsün yolun kena- Q undaki yumuşak toprak yığınına çarpması neticesinde vuku* gelmiştir.
Adil makamlar tahkikat* başlamışlardır.
■ ■ a aa
İnönü
O
2
O
> 0
P
Su topu turnuası
Milano turnuatına
6 memleket iştirak ediyor
Milano 21 (AJk.) —
Press: Eylülün birinci haftasında Milânoda yapılacak olun su topu turnuvasına altı memleket iştirak edecektir, iştiraki beklenen memleketler İtalya. Macaristan. Hölonda, Belçika, İsveç ve Fransadır. Bu altı memleket de Londra Olimpiyatlarında derece alınıştır. Bu müsabakalar neticesinde hâlen şampiyonluk unvanını muhafaza eden Italyan takımının bu şampiyonluğu haJtedlp etmediği beUl olacaktır. Bazı kimseler Fransa, Belçika ve Holandanın bu müsabakalara İştirak etmlyeceklerini zannetmektedirler.
ttaJyanlar, şampiyonluk ün-varunı kaçırmaktan korkmaktadırlar. falyan takımı eski halinde değişe de gene kuvvetlidir.
Bu karşılaşmalar, nihayete erdikten sonra. Italyan takımı bir Kuzey Afrika turnesine çıkacak ve Tunus. Konstanlin, Cezayir. Oran ve Kasabalan ha da 20 - 30 eylülde karşılaşmalar yapacaktır.
İtalyanlar. Amerikada da bir turne yapmağı düşünmektedir. Fakat federasyonun büdlrdiği-ne göre, bu daha kallteşmenılş-ttr.
United
(Baş tarafı 1 insi ■abtfedr) adım anan yok. Beıal yarın da başkası alkışlanacak.
Sokaklarda 10 kuruşa Hinna-vinln resimleri satılıyor. Bütün gazetelerde Hâşim Attasinln. vekillerin resimleri var. Bunlar daha dün Zalmi göklere çı-. karton gazeteler.
Darbeyi yapanlar Zairuin r*-1 kİ can ciğer arkadaşları. 1930 da Antakyada Zalm, lilnnari ve Kallaşın İçtikleri su ayn gitmezmiş. Kal!asın bunların en ’ sekisi olduğu, söyleniyor. Fakat hırisüyan olduğu Hin daima 1 kendisine İkinci derecede rol ' düşüyormuş. Yine kendisi arkada. Baş rolü bu sefer de Sami bey Hinnavi oynuyor. «Normal hale dönenceye kadar» fevkalâde ahval de-am edecekmiş. Fakat acaba bn fevkalâde ahval ne kadar sürecek? Herkes bunu merak ediyor.
Zaimin kapattığı partiler henüz açılmadı. Silâh taşımak yasak. Nümayiş yapmak yasak. Bunlar milli İradeye karşı isyan telâkki ediliyor.
ZaJm de milli iradeyi tecelli ettirmiyor muyduT Fakat olmadı işte. Bir sabah kurşuna diziverdiler. Hattâ Zalmin mıı-hakemeriz filân idam edildiği ısrarla söyleniyor.
Zaime en fazla üzülenler buradaki Türkler. Zaimln gösterdiği Türk dostluğu anlatılmakla bitmiyor. Hattâ Zalm İki aya kadar karisiyle birlikte An kara ya gelmeyi de düşünüyormuş. Darbeyi yapanlar Zaimln Türkiyeye karşı olan alâkasını, bilhassa nazara almışlar. Arap Birliğiyle vaziyet kötü. Irakla münasebetler gergin. Ür-dünle öyle. FiListitıle öyle. Zaim nereye kaçabilir? Olsa olsa Türkiyeye.
İşte darbe hara i artırken bilhassa buna dikkat. »dilmiş re Türk hududu derhal kapatılmış. Fakat en çok korktukları şey Türk ordusunun Zaiml kurtarmak için Suriycye girmesi tehlikesi imiş. Zaimin derimi kurşuna dizilmesinin sebebi bu olduğu söyleniyor. Kasten çıkarıldığı âşikâr olan bu şayia Şam d a dolaşıyor. Ta ou aklı başı yerinde hiç bir fert bu söylentilere inanmıyor.
işte Şam m bugünkü havası bu.
Hıfzı TOPUZ
Bur gaz cinayeti faili tevkif edildi
Burgaa adasında Gönüllü sokağında oturan ve kendisiyle evlendirilmek üzere eöe verildiği halde başkasına nişanlanan Refet Kordon İsminde on altı wnda bir kua öldüren re b. eden Faik yakalandı „*!' ‘"“r'l «reU rnlk aümda btel: Udsi
Mchmedl de muhtelif rerlerln- bâll|„ blrl d„, bulunan t„la. den yalayan R,„ K^t MU1 llö|lût Mçunam o„dl a. «rea hAklml tarafından sorgu-. ranmakta iken İstnnbula kaç-ya çekilmiş ve hakkında tevkif raiş ve bun, müzekekresi kesilerek cezaevine' zabıtasmca gönderilmiştir.
Yaralılar hakkında kati poriar alındıktan sonra hazırlık tahkikatı evrakı, yargıçlığına verileeekür.
(Baş larafı 1 ine» salıiteıte’ tini anlatmaya çalıştım. Bah-livar olarak dönüyorum: Cün-TJ kü vatandaşlarım en hafif tâ- (D biriyle söylİyeyim, gözü kapalı çg siyaset mücadelelerinin telkin- Q) İtrine ve tesirlerine nihayet E«-lebe ederek birbirlerine SOktll-muşlar, nihayet türlü ihtimaller. bugünkü ve gelecek hâdiseler İçinde birbirlerine düşman olmı yasaklarına dair bana güzel misaller ve örnekler vermişlerdir .(Bravo sesleri ve şiddetli alkışlar)..
İktidar eya muhalefet seçimi kazanırsa
İnönü, seçim münakaşalarının bütün bu iç gelişmelerin birleştiği başlıca nukta olduğunu belirttikten sonra, sözlerine şöyle devam etmiştir:
«— İktidar partisinin zihnini şimdi işgal eden, seçim! meşru ve normal usul ile kazanmak gayreti olabilir. Bu bir... ikinci işgal eden nokta, seçimi kaybederse gelecek iktloann kendisine emniyet verip vermiye-eeği endişesidir. Meseleyi olduğu gibi, aim alnına görmek lâzımdır. Muhalefet için seçimi kazanmak bütün gayretleri rar-fetmeye değer bir mevzudur. Bütün mücadelelerin hedefi zaten budur. Bu, haklı bir nevadır amma esaslı olarak bir noktaya karar vermek lâzımdır. Nihayet bu bir seçimdir ve karanmamak da mûmsündûr. Seçimi kazanmazsa onun neticesine razı olacak, bunu gönülden kabul edecektir.
Bunu kabul etmek demek, seçim imtihanına girmek, zor kullanmamak Te neticeyi meşru vasıtalarla aramak demektir. Muhalefet bundan başka memlekete diğer bir teminat vermeye mecburdur. O da,, kendisi iktidara geldiği zaman kar? şısında bulunacak partilere bugün kendisinin haiz olduğu emniyeti vermesidir. Bu bir itimat ve emniyet havasıdır ki vatandaşlar arasında ne kadar tes-süs ederse iki tararın mücadelesi o kadar az sert olur ve hâdiselerin neticesinden vatandaşlar o kadar az ürkerler. Ben «vatandaşlar arasında düşmanlık olmasın, birbirinize solculun, birbirinizden korkacak, canınızı malınızı birbirinize emniyet et-miyecek mevzular yoktur» derken. iktidar seçimi kaybederse sükûnetle karşılamalıdır, muhalefet seçimi kazanırsa şimdiki hal ve tavrından âti için hiçbir endişe vermiyecek vazıyette bulunmalıdır. Bunu da murat ediyorum.»
Cumhurbaşkanı şiddet politl-
Türkiye turizm ve tanıtma kurumu
Büyük şairimiz Yahya Kemal, Bey atlı İle bazı başmuharrirler ve memleketin tanınmış kimse-i terinden mürekkep bir müteşebbis heyet tarafından kurul-, kas inin itimat hâvasuu tahrip mak istenen Türkiye Turizm ve (ettiğinden, seçimin zorla kaza-Tanıtma kurum unun ilk içtimai 'nılmasına imkân olmadığından perşembe günü Halkevlnde yapılacaktır.
bahsetmiş: «Seçim günü vatandaş kitlesinin gönlünden ne kopacağını hiç birimiz bilemeyiz» dedikten sonra sözlerini şöyle bitirmiştir:
(— Buradan muhabetle ayrılıyorum. Beni dinlediğiniz içlo size çok teşekkür ederim. Ümld ediyorum ki İzmir in bütün kazalarında ve semtlerinde konuştuklarım ski yormadı ve incitmedi ve zlhinierinızdeiü su-____________________________________. allere cevaplar hazırlat. Eftor eide bir birahenede içerken za- böyle olduysa hav.lkatcn balıU-bıta memurları tarafından ya- olarak ayrıl;ıı- ‘ŞüJde»-SOfgu kaianinııştir. Kendi'il mahfuzan b alkı.-taı. . a .. ». va. « Ua*-[ Tireye gönderilecektir.___________k-iti.
Kızlarına tecavüz
ian üzerine şehrimiz ~ aranmakta idi.
! Faik Akçasiz, dün gece Slrke-

Okul çağından evvel
* Bir çocuk dadısının aylığı ♦. nadiren altmış lira. Normal aylık seksen lira; ecnebi dadılar ve mürebbiyeler ise yüz yirmi ilâ iki yüı sularında. Belki daha pahalıları da vardır.
Bu vaziyette iki yol kalıyor: Çocuğun terbiyesini evdeki mübarek ihtiyarlara bırakmak. Şayet o ihtiyarlar, gençlik iddiasında, poker derdinde, yahut mahalle kahvesinde, komşu derdinde değilseler. Hodbinliğe kapıhnıyarak dedelik, niııelik etmekten zevk duyuyorlarsa. Bu da böyle olmadı mı, gayrı aç kapıyı koyuver çocuğu tozlu sokağa. Fakat onun dahi bir çağı olmak iktiza eder. Bir yaşında. iki yaşında evlâtlarını Türk aileleri nasıl olur da kabak yavrusu kediler gibi mahalle aralarına salıverirler? Telâkkilerimiz buna müsait değildir.
Hel gelelim içtimai, iktisadi vaziyetimiz de ekseriya annelerin çalışmalarını iktiza ettiriyor. Elbette, anneler bilhassa dizin dizin ço-cuklariyle meşgul olmalılar; tabiisi budıır. Fakat, İstanbul Ticaret Odasının son istatistiklerine göre, beş nüfuslu bir ailenin, sene içindeki en Ucuz temmuz ayında 469.5 liraya ihtiyacı varmış. Kış aylarında net 500 liradan fazlaya ihtiyaç olacak. Hangi babayiğit baba tek başına bu kadar parayı bulabilir? Bütün Türk babaları bulabilirler mi? Elbette imkân yok. Elbette, nüfusumuzu teşkil eden a-ilclcrden birçoklan, kadınlarım içtimai seviyeye göre çamaşırcılığa, fabrika işçiliğine. memureliğe, serbes münevver mesleklere ilh, göndermek zaruretinde kala çaktır ki, ancak o 469,5 lira ve mabadi aile bütçesine girebilsin. Ve her ailede, fahrî dadılık, falırî lalalık yapan mübarek ihtiyarlar bulunamadığına göre, okul çağından evvelki çocuklarımızın durumu cidden bir içtimai mesele teşkil ediyor. Bu dâva, bizde en halledilememiş dâvalardan biridir. Farzedi-niz ki, hiç ilkokul yoktu; maarif teşkilâtımız doğrudan doğruya ortaokullardan başlıyordu; böyle bir vaziyet ne kadar garip olur idiyse, şimdiki de ondan daha az garip değildir. Noksanımız öylesine büyüktür. Memeden itibaren okul yaşına kadar çocuklarımızı her semtte ve İçtimaî seviyede tevdi edebileceğimiz süt damlasından başlayınız çocuk yuvalarına kadar pek geniş ölçüde resmî ve hususî müesseseler e şiddetle ihtiyaç duyuyoruz.
Eğer, çocuklarımızın ve gençlerimizin rulıan disiplinsiz olduğundan şikâyet ediyorsak, eğer nüfusumuzun artmasından endişede isek, eğer bu pahalılık ortasında ailenin kâfi geliri olmamasından ve zaruri masraflarım temin edememc-steden şikâyetçi isek, eğer 'nüfusumuzun bir kısmını gayriiktisadî oluşu bizi üzüyorsa, bütün bunların çözüm noktası okul çağına gelmemiş çocuklarımızı bir eğitim baskısı altında tutacak milli teşkilâtı yapamamış olmamızdır.
Evlerimizin mimarîsi bakımından da bu zaruridir. Şehirciliğimiz bakımından da keza... Bu nohut oda, bakla sofalar içinde, bu çocuk bahçesiz mahallelerde, bu halalarla, teyzelerle, ninelerle oturulmıvan bu içtimai vasat ortasında yavrularımız sefil veperişan oluyorlar.
Hulâsa, her ne cihetten baksanız netice aynıdır: Okul çağına gelmemiş çocuklarımızın durumunu ıslah, bellibaşlı millî meselelerimizden birini teşkil ediyor.
(Vâ - NÜ) .......r..........».....«m».
* Son günlerde İstanbul Ticaret ve Sanayi odasına gelen çeşitli teklif mektupları arasında Almanlar hayvan yemleriJ küsbe, yumurta, kuru ve taze mevtalarla kuru sebzeler. İtal-y?n'ar merrimek, Hollândalılar da kuru yemiş istemektedirler.
Kasaplık hayvan
Son günlerde pek çok hayvan geldi
Son günler zarfında şehrimize pek çok kasaplık hayvan getirilmektedir. 8on bir hafta içinde İstanbul# gelen koyunların sayısı 14 bin başı geçmiştir. Çoktan beri görülmeyen bu bolluğa rağmen et flatlerlnde hissedilecek deercede bir ucuzluk göze çarpmamaktadır. Bununla beraber toptan ftatler hayli sedllecek derecede bir ucuzluk perakende flatlere İntikal etmediğinden müstehlikler bundan istifade edemiyorlar. Dün alâkalı bir zat bu hususta demiştir ki:
«— Son on gün İçinde îstan-bula tahmin edllmiyecek derecede fazla kasaplık hayvan getirilmiştir. Gelen miktar, şehir ihtiyacının iki misli kadardır. Bu bolluk dol ayı siyle canlı fi-atlerde düşüklük varsa da piyasaya arzedtlen hayvan çokluğu ile nispet edilecek derecede değilir. Müstahsil, geçen luş baka-madıgı için telef ettiği hayvanlarını bu sene elinde tutmak istemiyor. Bu sebeple piyasaya çok hayvan gönderiliyor. Faka* bu hal önümüzdeki kış için hiç de iyi değildir, önümüzdeki kış etin kilosunun 4 liradan aşağı inmlyeceğı şimdiden söyleniyor.»
Has un satışı
Her tarafta serbesçe satıldığından zabıt tutulamıyor
Asıl mürteci ve müfsit kimdir?
«CUMHURİYET, gazetesinde «Abldln Davcr», yazısında «Asıl mürteci ve müfslt kimdir?-başlıklı yazısında Birleşik Ame-rikoda Stalinin bir numaralı ajajnı olan Sovyet Rusya lehinde çalışan eski Cunıhurbi^kan muavini Hanri Wailact'in bir müddet sesini kıstıktan sonra gene sahneye çıktığını. Amerikan Ayan Meclisinde Arrupaya askeri yandım işi görüşülürken, bu yardımın aleyhinde bulunduğuna, Türkiye, Yunanistan, Portekiz gibi hükümetleri »mürteci* ve «müfsit* olarak vasıflandırdığını anlattıktan sonra şöyle diyor:
»Bunun mânası şudur: Amerika. Tfirkiyeye hiç bir yardım yapmasın ve Türkiye Lktlsaden zayıf düşsün. Türk ordusu silâhsız kalsın; Sovyet Rusya da
kolây bir zafer kazanacağım düşünerek bir yıldırım harbiyle Turkiyeye saldırsın; Amerika, ancak Türkiye ezildikten sonra, yardım etsin, Böjle bir vaziyette Wallace yoldaşın emürte el» ve «miifslt* Türkiyeye yardım etmek için Amerikan kam dökmeye ne lüzum var diye bağıracağına şüphe yoktur. Bereket versin İd dost Amerikan milleti kalılr ekseriyetiyle görüyor ve VVallace’a rağmen kervan yürüyor.

Maarif sisteminin iflâsı
■VATAN* da Ahmet Emin Yalman «Maarif sistemimizin iflâsı» başlığiylc yazdığı başmakalede Maarif Şûrasının bu cün Ankarada toplanacağından bahsettikten sonra Türkiye Cumhuriyetinin, maddi bakımdan ordudan sonra maarife çok ehemmiyet verdiğini, buna mu-
ğını anlatmakta ve meşhur Klemauso’nun; «Bir damla petrol, politikada bir damla kana tekabül eder» şeklindeki sözünü hatırlatmaktadır.
Irak ve Suriye işlerinin iktisadi bir tarihçesini yapan CibatI Baban makalesini şöyle bitirmektedir:
«Şu vaziyete göre, görülüyor ki demokrasilerin Sakın Şarktaki menfaatleri çok hayatidir, ve bir gün Rusya, Yakın Şarka doğru bir hücuma geçerse, bunun sebebi, tek başına petrol olacaktır.
Petrol mevzuunun ışığında. Yakın Şark meselelerini daha İyi kavramak mümkündür. Orada, Ingiltere, Amerika ve Rus-yanın ihtiyaç ve nüfuzları göze çarpmaktadır. Siyasi hâdiseleri de petrol ışığına tutarak tetkik etmek, bizi hiç şûpheelz yanlış hükümler vermekten kurtaracaktır.»
Ağ~ç2ı linyitleri
(Baştarafı 1 inci sahifede)
«Beş nüfuslu aile»
romanı
1
Bu münasebetle şehrimizde bulunan Etibank umum müdü-
Hakrkatlerin acı darbeleri altında sendeliye sendeli-
umun Ali LJUIU41UII uıııuıu uıuuu -- V
rü Ferit Nazmı Gürmanla gö- ve nihayet resmî müessese-rüştiık. Umum müdür bu mü- kendilerini faayalâta
nasebetle şunları söyledi: | kaptırdılar, romantik işlerle
I n vArlor
•— Ağaçlıda istihsal bir kaç ________________
gün önce başladı. Linyiti bu- nın her ay ufak tefek tâdi-günden İtibaren satışa çıkar-1 lâtla yeniden basılıp neşre-dık. İstanbul dahilindeki bütün] dilen mahut romanını bilir-depolarımızda âzami satış fiatl ' ’ ton başına 25 Uradır. Halbuki Garp Linyitlerinden gelen Un-| yitin İstanbulda satış fiatl 36 lira serbes piyasadaki linyitin fiatl ise bundan daha yüksektir. Bu suretle Ağaçlı linyiti çok daha müsait bir fiatle müstehlike arzedllmlş olacaktır.
ovalanıyorlar.
Ticaret ve Sanayi Odavı-
siniz. Kahramanları bir ana, bir baba ve üç çocuktur. Ro manın metnini, bu bes nüfuslu ailenin hayatı üzerindeki tetkik ve tahliller teşkil eder.
Muhayyel ailenin hayatında her .ıv değişiklikler o tur. daima masraftan artar ve mintarafillâh. kazançları da buna muvazi olarak viik-
İstanbul
sergisi
Ekmekler hakkında Bakanlar Kurulunca son çıkarılan kararnameye ek olarak yayınlanan un satışlarına dair Ticaret Bakanlığı tebliğine göre serbes piyasada has un satışı yasaktır. Bu yasağa rağmen bir çok dükkânlarda has un satıldığı görülmektedir. Belediye murakıplarının, satışı yasak olan has unlan satanlar hakkında zabıt varakaları tanzim etmek istedikleri halde bu unların hemen her dükkânda serbesçe satıldığını görmeleri üzerine bütün dükkânlar hakkında zabıt varakası tanziminin kolay olmı-yacağı düşüncesiyle bundan var geçtikleri söylenmektedir.
Diğer taraftan yasak olan francelâ imalâtı da devam etmektedir. Unlar gibi francelâ da her yerde serbes denecek derecede ve âdeta alenen satılmaktadır. Bunların alenen satıl ması bir bakıma faydalı oluyor. Çünkü karaborsaya düşmediği için, flat çok farketmlyor.
Tekel Bakanı Samsunda
Samsun 21 (AA.) — Gümrük ve Tekel Bakam Dr. Fazıl 9e-rafettin Bürge, beraberindeki zevat ile birlikte bugün saat 13.30 da Taşova'dau şehrimize gelmiştir.
Bakan, yarın tütün İşletmelerinde ve sigara fabrikasında tetkiklerde bulunacaktır.
Makara fabrikası kuruluyor
Ankara 21 — Konya Ereğllsi dokuma fabrikasına İlâveten Sümer bank büyük bir makara fabrikası kuracaktır. Fabrika İçin lüzumlu makine peyderpey getirilmektedir.
Fabrikanın imalât hacmi memleket ihtiyacını karşılayacak mikyasta olacaktır.
İstanbul vapuru ile gidenler
İstanbul vapuru dtin saat 16 da 172 yolcu ve 200 ton yükle doğu - güney Akdeniz seterini yapmak üzere limanımızdan hareket etmiştir.
Yolcular arasında Suriyenln eski Ankara elçisi îhsan El Şerif ve bir müddet evvel şehrimize gelen Kıral Faruk Üniversitesi öğrencilerinden 53 kişilik kafile de bulunmaktadır.
ekimde açılıp 31 ekimde kapanacak
Şehrimiz Sergi sarayı 1 ekim cumartesi günü saat tam 17 de açılacak, 31 ekim 1049 pazartesi günü gece yansını bir dakl. ka geçe kapanacaktır.
Bu müddet zarfında sergi her gün saat 10 dan her gece saat 24 e kadar aralıksız herkese açık olacaktır.
Sergide yalnız Türk sanat eseri. Türk mamulâtı, Türk ürünleri teşhir edilecek, her eku-pozan ancak kendi müessese-slnde yapılanları teşhir edecektir.
Ekspozanlar stand!arını 25 eylül akşamına kadar İkmal etmiş olacaklardır Sergide meş-helrer ayn, satış yerleri ayn olacak, bîr ekspozan aynı yerde hem satış, hem teşhir yapamı-yac aktır.
Bu suretle de balkın teşhir edilen eserleri rahatça tetkik e-debllmeleri imkânı temin edilmiş olacaktır.
«Yakın Şarkın tatlı belâsı»
«TASVİR» de Cihad Baban; «Yakın Şarkın tatlı belâsı* unvanlı yazısında Büyük Suriye münkaşalannın mahiyetleri itibariyle siyasi olarak görünürlerse de hakikatte İsin aslının ta-maen iktisadi olduğunu ve yalnız petrol meselesine dayandı-
Kutuluk kereste ithaline izin verildi
Bu linyit, diğerleri gibi mü- ______________
salt evsafı haizdir. 1949 senesi gelir. Romanda hu viiksriiş sonuna kadar önümüzde bulu-! grafikleri en hurda tefer-nan dört ay zarfında Ağaçlı-1 ruatma. yirmi paralık fark-dan asgari 50 bin ton kömür lara varıncıya kadar ince-çıkarmaya çalışacağız. Bu su- den inceye gösterilir ve geç-U-retle İstanbulun fazla linyit m iş yıllardaki vaziyetlerivleD talebini karşılamış olacağız. İs-, mukayese edilir. H
tihsale önümüzdeki yıl da, bu' «Bes nüfuslu aile- roma-Ç\| yıl olduğu gtbi müteahhit tara-, nının bu ay neşredilen nü>-q_ fından devam edilecektir. 1950 ’ yılı zarfında istihsal tahminleri istihlâke muvazi olarak 200 bin tona kadar yükseltilebilecektir.
Ege ve diğer bölgelerde kuru meyva rekoltesinin başlaması münasebetiyle bu işle meşgul olan tüccar ve sanayiciler Tl-caret ve Ekonomi Bakanlığına müracaat ederek kutuluk ke-' reste ithali için döviz müsaadesi istemişlerdi.
Bakanlık bu isteği yerindeJ bulmuş ve şimdilik muvakkat bir müddet için üzüm ve incir kutulan yapılmaya elverişli. kerestelerin sterllng, Fransız frangı ve İtalyan liretiyle ithaline izin vermiştir.
Maarif Şûrasına gönderilen rapor
İstanbul Muallimler Birliğinin terbiye encümeninin tertip ettiği birinci terbiye kongresine verilmiş raporlar. Maarif Şûrasına gönderilmiştir.
Avrupa Birliği parîementosu
Avrupa Birliği parlâmentosu makamında olan Asamblenin toplanması münasebetiyle Strasbourg’da büyük merasim yapılmış, başta ChurchlU olmak üzere siyasî rical tarafından nutuklar söylenmiştir. Yukarıda Kleber meydanında yapılan toplantı görülüyor.
Strasbourg’da en ziyade dikkati çeken eski İngiliz Başbakanı Churchlil'dir. Yu* kanda Strasbourg'lu genç bir kız Churchill’i öpmeğe hazulaıurken ve eski Başbakan V işaretini yaparken görülüyor.
bir stok yeri tesis ediyoruz. Ayrıca kömür tevzi ve satış müessesesinin depolarında da Ağaçlı linyiti bulunduracağız. Maden İstihsal yerinde de bir stok yerimiz var.
Linyit sobaları
Linyit sobaları esasen hususi firmalar tarafından imal edilmektedir. Bir yandan da linyiti en iyi yakacak soba üzerinde çatışılmaktadır. Bu sobacılardan bazıları ile Ankarada toplanıp arzularını tesblt ettik. ■ |İstanbu!da da bir müşavirimiz kendileriie temas halindedir. Önümüzdeki günlerde sobacılarla yeni bir toplantı yapılacaktır.»
— Garp Linyitleri ne durumda?
— Soma ve Değirmlsaz mın-takaları Marshall plânından İstifade edilmek sııretile istihsallerini arttıracak şekilde yeniden teçhiz edilmektedirler. Bu amenaj manın tatbiki neticesinde Somada senelik İstihsal bugünkünün iki misline çıkacaktır.
Zonguldak havzası
— Zonguldak kömür havzası?
— Havza amenajman plânının Marsh ali kredisinden İstifade etmektedir. 1948 - 1949 programına dahil bulunan Zonguldak limanı, nakıs 300 katının açılması, elektrikleştlnne ve makineleştirme malzemesi gibi büyük suni teçhiz ve tesisat siparişe bağlanmış bulunmaktadır. İkinci Uzun Mehmet kuyusunun açılması devam ediyor. Bütün bu saydıklarım dört senelik bir programdır. Fakat bu müddetin hitamından önce istihsal artmaya başlıyacaktır.
Krom istihsali
— Krom istihsali nasıl gidiyor?
— Kromda, 1943 istihsal ve satış programımızı tutacağımız bugünden anlaşılmıştır. 125 bin ton gulemandan. 40 bin ton Gorlden olmak üzere 165 bin ton krom istihsal edilecektir. Bütün bu miktarın hepsi satılmıştır.
hasında büvük bir değişik- O lik yapılmış. Şimdiye kad ir hayat şartlarının yükselişle- q rine ıttıradlı bir tempo '•'■"JZ ayak uyduran roman kahramanları, geçen temmuz a- 0 yında Yaşayışlarını birden - > bire değiştirmişler. Yıllar- q dan beri yirmi dört Ura kira ile barındıkları evi terk et-.»" mişler. kirası yüz liralık bir eve taşınmışlar.
Romanın müellifi, karihasındaki siinııhatı tamamivle aksettirmediği için bu dcği-JB sikliğin sebebini anlıvama- C0 dik. Esasen romanın muvaf- 0 fakıyeti burada ya. Müellif.^ \ okuyucusunu içtimai. iktî-'*-' sadî meseleler üzerinde düşünmeğe sevkedivor.
Yirmi dört liralık evi bı-sı rakip da vüz liralık eve niçin çıktılar acaba? Mal sahibi oğlunu veya kızını evlendirmek bahanesiyle mahkemeye baş vurup tahlive kararı mı aldı? Yoksa bizim roman kahramanı ana ile babanın çocukları büviidü-lerde onları elvendirmek için daha geniş bir eve taşınmak zarureti mi hasıl oldu?
Şayet değişiklik. ikinci sebepten ileri gelmişse, romanın müellifinden rica ederim, onlardan boşalan 24 liralık evin adresini lütfen bildirsin, orasını biz kiralı* valım bari!
Her ne sebeple olursa olsun. bu ev değiştirme işi beş nüfuslu ailenin temmuz avı masrafını, ağustosa nispetle 76 lira arttırmış, 593.5 liradan 469,5 liraya çıkarmış ve tabiî ki kazançları da birdenbire aynı seviveye vükse-livermis. Mazi ile mukayesesine gelince; bu beş nüfuslu ailenin gecen sene temmuz ayma nazaran bu vıl temmuz avındaki masraf farkı vüzde on bes nispetinde imiş.
Hoş bir roman, vesselam. Hele resmi kalemlerden sudur edişi, kıymetini kat kat arttırıyor. O ne muhayyile kudreti, on ne kariha vüsatidir Yarabbi! Masanın başına çöküp kalemi ellerine aldılar mı. bes nüfuslu ailenin bir aylık havatını bütün tafsilâtivle, en kiiçük ra-kamlarıvle önümüze serive-riyorlar. I
Hele şu çocuklar da evlen-
sinler, gelinlerin, damatların hayatı romanda yeni pasajlar açacak tabii!
Cemal Refik
Kıs ve Kadın
Elektrik projelerimiz
— Elektrik projelerimiz ne vaziyette? .
— Sakarya nehri üzerindeki Sarıyer santralı ve Çatal ağzı santralının bir kara hattı ile İstanbula bağlanması, enerji programımızın esasını teşkil et*' inektedir. Bu suretle Sarıyerden' hem İstanbul, hem Ankaraya,' Çatalagzmdan da yalnız İstanbula enerji veritmlş olacaktır. Çatalağzı santralı 60 bin kilovat takatındadır. Projeleri hazırlanmış olan Sarıyer santralı ise 120 bine kolaylıkla kabili tevsi olmak üzere lik anda 80 bin kilovat takatında kumla-çaktır. 1 ı
i Şahap BALCIOĞLU
Müşterilerimizin Tasarruf Hesablan arasında özel İkramiye çekilisi:
tarihinde yapılacaktır.
Hesablannda en az 150 Lirası bulunan Kız ve Kadın mudile-rimiz bu çekilişten faydalanacaklardır.
Gişelerimizdcn tafsilâtlı broşür isteyiniz!
Türkiye İş Bankası
AKSAM
22 Ai-u4
istiklâl savaşı ruhuna dönmek lâzım
Hayat pahalılığı meselesinin İçtimaî, manevî, ahlâkî cepheleri
zuktur diye aclr ilân eden hükümet reisi, en muhterem mua-sırlanmızdandır ve kendisi, mftşerl vicdanımızda mevcut olan bir kanaati büyük bir medenî cesaretle açıklamaktan bşaka bir şey yapmamıştır, maşeri vicdanda mevcut olan ve ekseriya ceht ve gayretlerinin köstekliyen bu kanaat mahut aşağılık komplesinin tam belirtisidir.
»Tekin Alp. m İktisadî kalkınma plânı »oktandaki tetkikinden neşrettiğimiz fasıllarda hayat pahalılığına çare bulunmadan iktisadi kalkınma mümkün olamıyaca&ı belirtildikten sonra hayat pahalılığı hastalığına teşhis koymağa çalışılmıştır. Bu fasılda meselenin İçtimai, manevî, ve ahlâki cepheleri İzah olunmaktadır.
Hayal, pahalılığını ortadan kaldırmak veya hafifletmek İçin mali ve İktisadî bünyemizdeki aksaklıkları ve sakatlıkları düzeltmeğe çalışmak kâfi değil, içtimai bünyemizi. İçtimai mûesseseJerimlzi, ruhi vc mânevi hususiyetlerimizi daha ıslaha çalışmak zarureti vardır, içti-mai bünyemiz sakat iken İklimdi bünyemiz düzgün olamaz. Bu esâsın en parlak misalini yine hayal pahalılığı meselesin- , de güriıyoraz.
Havai pahalılığı Afeti bütün dünyada hüküm sürmeğe başladığı zaman alâkadar memle-tetterin hemen kâffesinde klâ-tek cart muvaffakiyette tatbik «iımdu: »İstihsali arttırmak, fcllhllki azaltmak». İstihsali arttırmak yalnız harbe Rlrme-yeo İsviçre’de tam mânaslle tatbik oJunabUdL Orada profesör u'ahlcn namında bir iktiza (çının hükümete tavsiye ettiği iinû ve ameli bir plân «ayc-rinde hububat gibi esaslı gıda ■Haddelerinin İstihsali bir kaç misli artanla bildi. Harbe giren 1 memleketlerde ise Istlhs&U art- | tırmak mümkün olamadığı İçin' formülün yalnız ikinci kısnu tatbik olunabüdl.
İstihsali arttırmağa muvaffak olan İsviçre dahil olmak ü-•ere bütün Avrupada, istihlâk eezlfca usuliyle asgariye indirilmiş, halk, en zaruri ihtiyaç maddelerini normal flâüerle temin edebilmiştir. Ekseri memleketlerde hâlâ, bu usul cari re meridir.
Memleketimiz ve klâsik çareler
Biz harbe girmediğimiz halde . klâsik formülün ne birinci ne de ikinci kısmını tatbik edebil-) dik. Formülün birinci kısmının. tatbik edilememesine hayret edilemez. istihsali t_„-------
yarına arttırabilmek için İcap fakir halk zahmet çekmez vc Men n İevlereflc HulanubUen 0,1 ■>'”=' paMUaşnlM-
_____ d», ticaret ve İktisat erbabı yegâne jn(ırmal ticaret yolunu bırakıp,
Teknik üniversite
öğrencilerinin stajı
öğrenciler yapı enstitüsünde duvarcılık ve dülgerlik tatbikatile meşgul
120 öğrenci nasıl çalışıyor ? — Az tanınmış bir müessese: Yapı enstitüsü — Enstitü atelyelerinde çalışma tarzı
İnşaat mühendisi olacak Teknik Üniversite öğrencileri Zln-clrUkuyndukl Yapı enstitüsünde duvarcılık ve dülgerlik tat-blkntlylc meşguldürler. Genç mühendis namzetlerini ellerinde rendeler, destere veya keserler, yahut mala ve harç kürekleriyle güneş altında çalışırken görmek yetiştirilmelerindeki ciddiyet vc itinayı anlamağa kâfi geliyor.
Son günlerin yakıcı güneşi altında çoğu atlet fanilâh, iş puntolunun bir kısmının yarı belinden yukarısı tamomlylc çıplak, başlarına eski hasır şapkalar veya gazeteden yapılmış kül&hlar giyen bu gençleri akan terlerini sile sile çalışır görmek beni âdeta şaşırttı.
Onları, sokakta gördüğümüz kendi yaşlarındaki gençlerin kılığı ile ve bir hocanın etrafına toplanmış olarak verilen İzahatı dinlerken göreceğimi tahmin ediyordum. Ne gezer! Onlar bu kurslarda tıpkı hakiki işçiler gibi durmadan sekiz .«aat
İstiklâl savaşı ruhunun mucizeleri
Halbuki başlıca mümeyyiz vasfı inkılâpçılık ile ifade olunan Cumhuriyet rejimimizde otokrasi, teokrasi devirlerinde artta kolan aşağılık kompleksine yer verilmemesi lâzımge-Ilrdl. Cumhuriyet rejimimiz, istiklâl savaşı ruhunun bir mah-sq1 ü dür. Bu ruh sayesinde Türk milleti yedi devletle savaşmış ve tarihte emsali bulunmıyan zaferler kazanmış, bizden yüz kat kuvvetli düşmanlara göğüs germiş, mfOet! nnrlarca çeri bırakan, medeniyet nimetlerinden mahrum kilon, gelenekleri, taassup zihniyetini bütün dünyayı hayrette bırakan İcazkSr İnkılâp hamleleriyle silip süpürmüş ve fesin yerine şapkayı İkame etmek suretlle Şark kafasının yerine Garp kafasını ___________________________________
İkame etmek azmini belirtmiş- çalışıyorlar. Bu çalışma eylülün tir. Böyle bir dcvlrclllk devrin- beşine kadar bu şeklide devam de aşağılık kompleksinin yeri olmaması lâzırngellr.
I Maalesef şunu itirafa mecbu-| nız ki umumi harb senelerinde, i ve hattâ umumi harbden bir kaç sene evvel yeni Tiırklyeyl. ■ Cumhuriyet Türklyeslnl yara- , tan İstiklâl savaşı ruhunu bir | mlyeceğtnl benimle beraber kayana bırakmakla İktifa etmeyip ' bul kendimizi «asgari sâi. «main- h kıyafetleriyle fotoğrafın-mı der effort» zihniyetine de kap- almak İçin toplanmalarını rica «d*. 0.^1 »ta. .e gerek U-1 cttUr. Bu irtifa . -I- , 7“‘“" Xr
‘ caret ve iktisat hayatında, bu rek kendileriyle konuştum. Zin-
zUıniyet hâkim olmuştur. Bu1 clrilkuyuda bulunan Vapı en-.- lulillnl geçirmek Jlzeıe hazırla-
__, ■ çalışıyorlar, mı çalışına eyıuıun
hiç edecekmiş. Stajlarda başarı göstermeyenler sömestr İmtihanlarını kazanamamış telâkki e-[dlliyormuş. Onl ardaki gayreti vc yaptıkları işlere karşı alâkn-yı görseniz başarısızlığın yanlarına sokulmaya cesaret ede-
Evvel zaman içinde
Saray entrikalaı
Abdülhamid’in kardeşi ve kardeşinin oğlu — 31 mart vakasından sonra — Arabada ölen kadın — Saraydaki dedikodular
Her hakla mahfuzdur
Semih Mümtaz, S.
...... ............. „---------
ve öğrenciler dııvurctlı
__________________________________, ------- tatilini geçirmek jlzeıe hazırla» zihniyet hâkim iken cemiyetin ütüsüne sabah akşam &ıllP|nnn şirin bir evle karşılaşıyor-menfaati uğrunda mesuliyeti!, gitmekten uğradıkları nakil va- |jm-jUZ. Döşenmiş bir istirahat rizikolu İşe girişmek, kafa yor- -sıtası güçlıığünden başka hiç ocıasiı yanında banyosu, ayrıca
rizikolu İşe girişmek, kafa yor-
mak, fazla gayret sarf etmek. bir Şikâyetleri yok Bu huşu-,tabalara bile gelmez, Bu zihniyet kİ «kanlılarını şöyle anlattılar: hâkim olmasaydı. ldartciLer bü-1 *— Burada tatbikat gören 120
dünyada muvaffakiyetle ’ öğrenciyiz. Hepimiz şehrin ayrı ______ tatbik olunan vesika usulünü «ehillerinde oturuyorum. Sa-bugünden eIbette bU(le dnhi cder>
vesait vc imkânlar bizde mevcut değildir. Bunun ,
mesulü mazimizdir. Neslimiz bu1 vurgunculukİhtikâr. _ iMlfCUMc vasıta ve imkânları sağlamak »çin dalıa vakit bulamadı ve' bulamazdı. Bu mesele üzerinde! fasla durmak abestir. Fakat İs- [ ılhiAkl naoltmalc yanli İstihlâki veuUtaya bağlamak hususunda1 gösterdiğimiz acizden dolayı biz »a*uu Wu>u»-
mesulüz. Kabahati maziye atflduğu müddetçe dünyada ve ta-ve isnat edemeyiz. Vesika usulü rlhte hiç bir milletin becere-denemc-lerlne taşladığımız za- mediği muvaffakiyetleri elde man suiistimale meydan veren ettik, mucizeler yarattık, bu bL-
yollarına sapmazdı, müstehlik olan halk karaborsaya başvıı-! rup cemiyetin zararına olarak 1 para kazanan karaborsacılara 1 yataklık etmezdi.
1 Garip dren ralî Bladc ia-iUUlI -.-»d ruhu hâkim hulun-
maiı suiistimale meydan veren ettik, mucizeler memurlar ve İhtikâr yapan un- ruh ve zihniyeti bir yana
—---------------—• raktıktan sonra harb ekonomisi
sahasında hiç bir millette görülmeyen bir acze, bir lktldar-sıelıga duçar olduk.
[Gelecek yazıda bu devam edilecektir.)
«urlar binim nesilmHodendİr. Bu «distimniiene tahrik ve onlardan İstifade eden halk bizim neslimiz efradıdır. Büyük Millet Meclisinin kürsüsünden. İdaremiz. (A) dan (Z) ye kadar bo-
bahse
bah sekizde iş bımpda bulunmak için Taksimden kftUmn Bariyer otobüsüne koşuyoruz. Taksimden buraya kadar bilet üeteri 40 kuruştur. Evimizden Taksime gelinceye kadar yaptığımız masraf ayrı. Akşamları dönüşte aynı parayı vermek birim için mümkün olamıyor. Talebe pasolarının da. tatilde dersle alâkalı faaliyet yoktur, diye kaldırıldığını biliyorsunuz. Akşam dönüşünde 5 - 10 kuruş vererek yoldan geçen yük kamyonlarına doluyoruz. Kamyonlarla olan bu akşam dönüşü görülecek bir haldır. Kimimiz çamurlukta, kimimiz kenar tahtalarına asılmış olarak seyahat ediyoruz. Geçenlerde kamptan dSnen arkadaşlarımızın başına gelen kazaya uğramaktan korkuyoruz. Belediye otobüslerinde bizim mali vaziyetimiz göz ö-nünde tutularak İcap eden kolaylığın yapılmasını alâkalılardan rica ederiz*
Teknik üniversite öğrencileri k tatbikatı yo.park.ne
Emsali mlslllû îklnci Sultan Abdülhunldin. hal’lndcn sonra dahi içeriden ve dışarıdan sarayında yapılan yağma; Uttr sadık ister hain saray halkını büsbütün şaşırttığı bir zamanda tesadüfün fırsat, Veya çare verdiği adamlar Yıldız Sa rayından ayrılıp öteye beriye dağılıyorlardı. Hanedanın hususi İkametgâhlarına-, sarayları na iltica, ediyorlardı. Birer kıya met günü kil o günler (Mart 1908). Sultan Abdülha midin Bıirhanrddln isimli bir biraderi vardı- Bu şehzade verem hastalığına tutuldu, genç bir yaşta öldü. Çok güze! arslan gibi bir şehzade idi ve rivayet; blAman hastalığı babasından tevarüs etmişti. Kardeşini kaybeden padişah kendi oğluna bu İsnü verdi ve (merhum) biraderinin oğlunu kendi 3irayi hümayunu;, a aldı, kendi öz evlâtları gibi baktı, onu onlardan ayırmadı. Vaide beraberinde bulundur
du. Tâ Meşrutiyete kadar (tvöfl) bu böyle devam etti. Fakat son ra hatâ hemen sonra bağın İpi çözüldü birader 2ade şehzade sarayl hümayuna beğenmedi o devrin son seraskeri otan Rıza paşanın konağını satm aldırttı, çocuklarını beraber aldı amcasından aynldı. yalnız valleıl Sultan Haıaıdl bırakmadı Yıldızda kaldı.
Fransada 1940 dama müsabakası Gambetta meydanında büyük bir kahvehanede yapılıyor. 12 oyuncunun iştirak ettiği müsabakada eski dünya şampiyonu Bozor da vardır. Yukarıda .Şimalî Afrika şampiyonu mülâzlm fieorre/-' Past mühim bir oyunu düşünürken görünüyor.
Yapı enstitüsü
Teknik Üniversiteli gençlerin staj yaptıkları Yapı enstitüsü, maalesef pek az kimse tarafından tanınmış bir müessesedir. Enstitü müdürü Celâl Kender, hazırlanan okul sergisini gezdirmek 'nezaketinde bulundu. Sergi geniş bir salonda kurulmuş. Salona girince hafta sonu
mutfağı bulunan bu çok sevimli aynı zamanda basit sayfiye yapısının sefaleti İnsana âdeta hayranlık veriyor. Bunun yanımla Çanakkâledc yapılacak olan Zafer âbidesinin onda bir plrpelinde küçültülmüş maketi yüklüyor. Enstitü hocaları tarafından yflpıltaü ’e müsabakayı kazanmış olan bu ğbldenin yüksekliği inşa edilince 60 küt» sur metre olacakmış. Boyu beş metreyi geçen maketin karşısında insan âdeta ürperti duyuyor. Abidenin yanında yine hakiki malzeme ile yapılmış ve-randah şömineli ferah bir çalışma odası.
Enstitü, atölyelerinde hazırlanmış porselen ve fayans tabaklar, vazolar, biblolar' Avrupa marnûlâu kadar ince ve güzel.
Venüs İstanbulda
Sergide, ziyaretçileri önünde uzun uzun tutan olr de heykel var. Bu Louvrc müzesinin meşhur eseri Veniis dö Milo heykelidir. Evet, bildiğimiz meşhur Veniisün heykeli. Tabiî cesametle. Louvre müzesinde bulunanın aynı. Yalnız, bu mermerden değil .alçıdan Milli Eğitim Bakanlığı Louvre müzesindeki Venüs heykelinin kalıbını aldırarak getirimi!). Bundan şimdiye kadar üç tane yapılarak kız 'enstitülerine gönderilmiş. Bir tane de Güzel sanatlar akademisi için hazırlanıyor öğretmen Osman, bu Venüs heykelini mermerden yapmağa başlamış. Henüz tamamlanmamış olan bu
eser de sergiye konulmuş. Ayrıca çeşit çeşit sütun başlıkları görüyorsunuz. Şişli c.ınîiind- kl mermer sütunların ve kubbelerin işçiliği enstitü öğrencileri tarafından yapılmış.
Yapı enstitüsü, ayrı ayrı binalardan müteşekkil bir site şeklindedir. Müdür muavini İsmail Ferzloğlu. inşa halinde o-lan yeni okul binalarım gezdirdi. 10 sınıflı ders binası bitmek üzere, yanında 500 kişi olacak genişlikte bir de salon yapılacak, okulun alâka verici bir kısmı da seramik alp İyesidir. Atölyeye girdiğimiz zaman Islajyaker Sezai Atasagun'u çalışır bulduk. Genç klmyaker şu İzahatı verdi:
( Memleketimizde kurulması arzu edilen seramik sanayiin ham maddelerini tesbit İçin çalışıyoruz. şimdiye Kadar 4-5 yüz toprak niimu nesini tecrübe ettik. Porselen ve fayans İçin en muvafık bulduğumuz toprak numunelerin 1 Bakanlığa gönderdik. Bu husustaki etûdlerl-mlz de tamamlanmıştır. Kurulacak seramik sanayiinin İptidai maddeleri tamamen memleketimizde mevcuttur.»
Taşçılık atölyesine geçiyoruz. Burada Blok taşlar dan telâlar gibi ustalıkla oyuluyor. Genç parmakların işlediği mermerler âdeta taş olmaktan çıkmış, çiçek sepeti veya kâğıttan yapılmış süslemeler haline getirilmiş.
Milli Eğilim Bakanlığının Teknik okulları, bilgi veren okullardan pek ileridir. Bunu bükere daha anlamış olarak Yapı enstitüsünden ayrıldım.
Kadın kaçıyor
Padişahı tahtından indirip Sc lânlğe götürdükleri zaman (1325 - 190!» bu kadın her kadın gibi Yıldızda kaldı ve orada var edilen hercümerçteo nasılsa yakasını kurtarıp ve yanına iki kalfasını alıp, bir kini arabasına binerek Ortakoyde 1-kamet eden Zekiye Sultanın sarayına gcidl. Araba kapırva ö-nünde durdu, Yanındakiler hâlâ taşıdıkları korkunun lıeleca-niyle kendi gözlerinden ikan yı 51 mendlJIedlIer, buyurun efendim inelim dediler. Kaduicajız kımıldamadı. Tekrar ettiler yine bir «es çıkmadı. Dürttîıter yine hareketsizdi. Kapı açık ve önünde adamlar bulunduğu için koştular bir şilte getirdiler kadını üstüne yatırdılar sarayın alt katındaki Mr odaya götürdüler. Bu meyanda Or’akoydc icrayl tababet eden doktur Franç’ı çağırdılar. Büsbütün tahakkuk etti: Kadın efendi ölmüştü. Hem arabada İkeu ölmüştü. Bîçareyi derhal orac’K-takl camie nakl ve gaslettiler ya kinindeki kabristana defnettiler. Oğluna o a hsher yoltad’lar fakat zannediyorum — Ö&îıtim da kaldığına göre — iş olup bittikten sonra! Entrikacılar bu İbrahim Tevflk Efendiyi diğer
şehzadelerden yâni amcazadelerinden haksızca kukaurtn» kıskandım, ı racasından şoğift-muşlar ve Meşrutiyetin İlânım hemen müteakip ona soğuk soğuk Jestler yaptırmışı artı i İkinci Sultan Abdiılhamld çok sevdiği ve bir türlü acısını unutamadığı kardeşinin bu oğlırr.» acı acı İnkisar etmiştir denılç-ler İdiyse de doğrusunu ıllah bilir’
Çocukken ve sonra
Çocukluğumda görürdüm; son ra da mevsukan haber alırdım. Saraylarda kan kocanın- kardeşlerin; büyükle küçüğün arasını bozan münafıklar k en düeti de bir türlü rahat edenıcr.cr-dl anıma en ziyade ortada ezilenler sit ve müflum tabaka İdi. Bunlar biraz da bun otdMkiavı için bir türlü hareket ve avu hakikat edemezlerdi, kolay lıkla şuna buna oyuncui: .fırlardı. Fakat şu arzedeceğim 7İ-kıa saray hıyanetlerini şneUc-racak derecede midir bir takalım. muhterem karilerim (... yine feleğin tokalı attıktan sonra nedense yâr olduğu (!> bedbaht lordan bir kadın efendi (padişah kanal nasılsa elmaslarım toparlıyabfTerek Yıldız, sarayu-dakl yağmadan kurtulaoihniş Orta köyde Zekiye Sultanın sarayına İltica etmişti ve bir imi J det sonra da başka bir Şoltnua misafir olmuştu. Biri kız Öteki oğlan İki kardeşi bir de eniştesi vardı. Bu adamlar ona —• yerleş!ncîye kadar elmaslarını evden eve taşımak tehlikeli o-lur belki çalarlar bulması da müşkül olur gel şunları emin bir bankaya koyalım — dediler ve bu tekerlemeyi tekrar ı-rt.p durdular,-.»- Ancak bu nasihaı verile dururken ksdıncaf-zm çantasının dibini ustura ile kes 1 tiher içinde ııe var ne yoksa a-şırdıiar Ve derhal sureti hıktan görünüp telâş ettiler ve çn( pındılar: Tevekkeli...
Ehibba şive! yakmada mebhut eyler adayı:
H iiıin çosiermesin asan fznt ihlâl bir yerde.., dememişler eski adamlar!!
5. M

Manş’ı yüzerek geçmek teşebbüsü Londra 21 OLA.) — Man 5 denizinde hava fena olduğundan Mısırlı yüzücü Fehmi Ata ullah Cap-Grls-Nez’den Dou-vres'e yüzerek geçme teşebbüsünden bu sefer de vazgeçmek zorunda katmıştır.
Hava durumu iyileştiği tak-fUjrcIe Fehmi Ataullah yarın öğleden sonra Manşı geçmeğe teşebbüs edecektir.
Ssdeddin GÜKÇEPİNAR
J

hfevlûd
Rize eşrafından ve memleketimizin maruf Armatörlerinden RIZA KAI.KAVANIN ruhuna ithaf edilmek üzere ölümünün kırkıncı gününe müsadif 24/8/940 Çarşamba günü öğle namazını müteakip Eminönü Yenicamldc hafız tarafından nıcvlûd ve
Cavld ve arkadaşları tarafından tevşlh okunacak ve ayrıca düagu Erciimend tarafından da dua olunacağından razu eden ihvanı dinin teşrifleri rica olu- I nur.
Kaihavan altesi ve oğullan,
Fahri hafız
Batı Almanyadaki son seçim: Oy vermek üzere selen bir yaşlı karı koca fiöninüyor.
Ç Gazele'er, Gazeteciler j _-£ski Basın konferansları —
Cemiyeti umumiyei belediye salonunda her hafta toplanan gazeteciler hükümeti istizaha çekerlerdi
DÜNYADA -
Garip bir boşanma dâvası
Sydney 21 'Nafen> Sydney mahkemelerinden birine gayet acayip bir boşanma dâvası gelmiştir Hâdisenin iç yüzü şöyle anlatılmaktadır:
Graham Bİnns adında bir adam eve gelmiş ve dikiş dikmekte* olan karısına «uçan adam* olduğunu söylemiştir. Karısının buna inanmamış bir hal aldığını sezen adam da, kendisini dört buçuk metre yüksekliğindeki pencereden aşağıya atmış ve bir İki dakika sonra da evin kapısından İçeri girmiştir. Kadının kani olmadığını görmüş ve bu ame Üyeyi bir iki defa tekrarlamıştır.
Bunun üzerine Bayan Ora-ham mahkemeye baş vurmuş, kocasının *uçan adam» değil, fakat «buz gibi sarhoş» olduğunu söyliyerek boşanma talebinde bulunmuştur. Mahkeme boşanma karan vermiştir.
Atılanın hazînesi
Roma 21 (Nafen) _ Bir İtalyan arkeologu Atllftnm hâzinesi ni bulmak üzeTe olduğunu söylemektedir. hu arkeolog bu hâzinenin Triestc yakınlarında Morano bataklıklarına gömülü bir halde olduğunu iddia etmektedir.
Bu bataklıklarda dun çalışmağa başlamış olan İtalyan ur-
Arshnlsria mücadele
Zambezde bir avcı ile anlaşma yapıldı
Lizbon 21 (İLA.) — Yukarı Zam beze umumi valisi. Caz-zambe bölgesini haraca kesen aslanlardan temizlemek üzere profesyonel bir avcı Ue anlaşmıştır.
Aslanlar son altı ay zarfında 60 kadar yerliyi parçalamışlardır
İngîlterede grevler
Londra 21 (JUL) — Ücret ve primlerinin arttırılmasını ve müstakil sendikalarının resmen tanınmasını isteyen Lancashlre mailen kuyuları asausüıieriııl işleten 200 makinistin delegeleri pazartesi gününden itibaren müddetsiz olarak greve başlamayı kararlaştırmıştır dm.
keoloğıt Atilinin her taraftan toplamış olduğu altın külçeleri ile gayet kıymetli mücevherle! i ortaya çıkaracağından emin bulunmak tad ı r.
Beşinci asırda kaybolan bu defineyi Atllâ Aıjuilea’yı zaptettikten sonra toparlamıştı
bir
Ingrid Bergman artık fiüm çevirmemeğe karar verdi
Artist kocasından ayrılıyor, İtalyan sahne vazıı Rosselini ile evlenecek
In-rid Ber-man ve Rossrlînit Solda çözliıksür»

temriien yaa işleri müdürleri iştirak ederlerdi. Hususi toplantı âdeta giril bir içtlmadı. Bunda «tyari, askeri her şeyden bâhsolıınur, hükümetin umumi siyaseti münakaşa edilirdi.
Harbin sonlarına doğru geceleri İstanbul'a tayyare akm-lan sıklaşmıştı Akınlar iptida münferit şekilde yapılırken yavaş yavaş bir kaç uçaktan mürekkep filolar gelmeğe başladı. Mehtaplı gecelerde geee yarısına doğru ışıklar söner, toplar gürlemese başlar, tayyareler gelirlerdi. Uçaklara karşı kul-k landan toplar pek eski, pek ip. ttdal şeylerdi. Bunlar bir çukur İçine yerleştirilerek getlşl güzel ateş ederlerdi.
Tayyare alanları büyiik zarar vermemekle beraber halkın maneviyatını sarsıyordu. Mehtaplı geceler geç vakitlere kadar herkes tayyare akınım bekliyor ve uyuyamjyordu.
Yapılan toplantılarda bundan acı acı şikâyet edildi «Neden esaslı tedbir alınmıyor, müttefikimiz neden tayyare da-fi topu vermiyor?» diye sualler ı soruldu. İsmail Canbulat bey. ■ Dahiliye Nazırı olmakla beraber bıı suallere eevap vermeğe çalışıyordu.
Yapılan tenkidlerin epeyce tesiri olduğunu ve İstanbul'a bir kaç modem dafl topu geldiğini bir müddet sonra gündüzün yapılan hava akınında anladık. Öğleye doğru gelen uçaklar Haydarpaşa garına bomba | atmak istiyorlardı. Fakat top-«_»ıı—âdeta bir
8un zamanlarda İstanbul'a gelen Bakanlar birer basın konferansı yaptılar, gazetecilerin sordukları suallere cevap vardilcr. Bu basııı konferansları bana Birinci Dünya harbinin ronıına doğru yapılan toplantıları hatırlattı. O zaman Talât paşa Kabinesi İş başında idi. Dahiliye Nâzın da İsmail Canbulat beydi. Toplantılar her hartanın muayyen bfr gününde Belediye binasında. Cemiyeti Umumiyei Belediyenin büyük ' içtima salonunda yapılırdı
Toplantı âdeta küçük bir Mebus an Meclisi manzarasını alıyordu. İsmail Canbulat bey reUlık makamına çıkıyor, gazeteciler Cemiyeti Umumiyei Belediye âzasma mahsus sıralarda oturuyorlardı. Canbulat bey bir haftalık vekayil hülâsa et-ökten sonra gazetecilere:
— Öğrenmek istediğiniz
şey var mı? diye soruyordu. Bunun üzerine gazeteciler muhtelif meseleler hakkında sualler soruyorlardı. Bu sualler yalnız Dahiliye Nezareti İşlerine dair değildi. Mali, iktisadi. Be tediyeye ait meseleler hakkında da izahat isteniyordu- Dahiliye Nazırı bu suallere tabii derhal cevap veremezdi. Bu sebeple Canbulat bey sorulan ■ualleri bir kâğıda yazıyor, ertesi hafta yapılan toplantıda alâkalı nezaretin salahiyetli bir memuru gelerek lâzım gelen teahatı veriyordu. Bu sureti* gazeteciler hükümeti âdeta Nzalıa çekiyorlardı...
Dahilî istikrazın altın faizleri
O zamanlar hükümet dahüj bir istikraz yapmış, bu sitikra-»n faizlerini altın olarka ödemeği kabul etmişti. Filhakika İlk ödeme zamanı gelince lalı her tarafta altınla tediye edilmişti. Fakat her nedense Doğu vilâyetlerinde bazı yerlere altın gönderilmemiş, buralarda ellerinde «istikran dahil!» tahvili bulunanlar faizi alamamışlardı Toplantılardan birinde bir arkadaş bunu anlattı ve sebebini sordu. Canbulat bey:
— Böyle bir şey olduğunu tahmin etmiyorum. Söylediklerinizi Maliye Nezaretine bildireceğim ve izahat verilmesini fcjtlvereğim dedi
Ertesi hafta yapılan toplan- 1ar garın üstünde taya Maliye Nezareti namına ateş perdesi vticudapetlrmlş-
' Haşan terdi. Filo bu yüzden, gara doğ-
ru giderken, yolunu değiştirdi. Selimiye kışlasına bomba attı Bomba kışlanın ahırına, düştü ve bir hayvanın ölümüne se-beboldu.
Bir!net dünya harbinin son günlerinde Talât Paşanın tertip ettiği İki basın toplantısından bir ikinci yazıda bahsedeceğim.
Enis Tahsin Ttt
is-
müsteşar Ayni zade
Tahsin bey geldi, kürsüye çıkarak izahat verdi. Arkadaşımı zır. aldığı haber doğru İdi. Doğu vilâyetlerinde ban yerlerde istikrazı dahilinin altın faizi hakikaten tediye edilememişti. Fakat buna sebep altın yokluğu değildi. Verilecek faiz miktarı altın hazırlanmış ve ayrılmışta. Bu vilâyetlerde tediyenin gecikmesi altın gönde-zflmesi hususundaki güçlükten Beri çeliyordu. Fakat İşin daha tfynrfr* teehhür etmemesi için tertibat alınmıştı. bir kaç gün içinde lüzumu kadar altın gönderilecek ve tediyata başlanacaktı...
O zamanlar memleket te şimendifer hattı pek azdı. Motorlu vasıta hemen yok gibi idi. Butlun için sevkıyatı at sırtında yapmak lâzımdı. Dört seneden bert devam eden ’ *
ve mahrumiyetler Anadolu'da asayiş her tarafta çeteler türemişti. Bu sebeple bilhassa altın gönderilirken çok ihtiyatlı hareket etmr-k; evvelâ kuvvetli bir muhafaza temin eylemek lâzım geBynrdu Maliye müsteşarı üstü kapalı bir surette bıtnu anlatmak İstiyordu.
Toplantıda bulunan gazeteciler müsteşarın verdiği İzahatı kâfi gördüler ve bir knc gün İçinde tedlyata başlanacağı yn-hmdafri teminatı senet ittihaz ettiler
Hususî toplantılar
Her hafta yapılan bu toplan-, tadan başka bir de BabıâUfi*-,' Dahiliye Naarının odasında h tunun toplantı vardı. Buna başmuharrirler yahut anları
barb yüzünden bozulmuş,
Yeni bir kâr yolu!
Kiliseyi gezmek için ceket kiralanıyor
İtalyada tra sene şiddetli sıcaklar hüküm sürüyor. Bu yüzden hemen hiç kimse ceket giymiyor. Komaya gelen turistler şehri gezerken Papalığın Saint Pierre kilisesini de ziyaret etmek istiyorlar. Bu kiliseye ceketsiz girmek yasaktır. Bu sebeple açıkgözler muhtelif boyda birkaç ceket tedarik ederek kilisenin önünde durmakta, ceketsiz gelen turistlere kiliseyi gezmek için kiralamaktadırlar. Yukarıda ceket kiralamakta olan İki turist çürünüyor.
Almanyanm Hambourj» şehrinde bir kadın kaztarı terbiye ederek evde yaşamağa al ıştırmış Ur. Elli Riesch adındaki bu kadın, birçoklanntn zannı hilâfına olarak kazların zeki bir hayvan olduklarını, evlere kedi, köpekten fazla ne$e verdiklerini iddia ediyor. Yukanda Alman kadını karlarından ikisiyle görünüyor.
Son haftalar zarfında dünyanın her tarafında en büyük dedikodu mevzuu meşhur sinema yıldızı Ingrid Bergman'ın sinemayı terk etmeğe ve kocasından aynlmak İçin mahkemeye başvurmağa karar vermesidir. Şimdi Romada bulunan İngrid’in reklâm ilanı bu haberi gazetecilere bildirmiş ve artistin, kararının kati olduğunu söylemiştir.
İngrid Bergman İsveçlidir. 1017 senesinde Stokholmde doğmuştur. Babası Justus Bergman genç yaşında öldüğünden İng-rid hayatını kazanmak İçin çalışmağa mecbur olmuştur. Bir taraftan bir ticarethanede çalışırken diğer taraftan İsveç tiyatro akademisinin dram kısmına devam ediyordu.
Akademiyi pekiyi derece ile bitirdi ve diplomasim aldı. Bundan sonra evvelâ sahne artistliği yaptı, sonra Isveçte bir kaç filim revirdi. Bu filimler Al-manyadı derhal dikkati çekti. Ufa şirketi bu genç, güzel ve çok istidatlı artisti Berline davet etti, İngrid Stotholmden Berline gitti ve orada filim çevirmeğe başladı.
Bu sırada Hı>llywood un filim direktörlerinden Szetnlck Avrupa ya gelmişti. Szelniclc İleride mevki yapacak genç, istidatları keşfetmekte mütehassistan İn-grid'ln çevirdiği filimlerin ve artistin kendisini görünce yuman bir İstidatla karşı karşıya olduğunu anladı ve genç artisti HollyıvoocTa davet etli.
îngrid evleniyor
İngrid 1837 de Peter Aron Lindstorm adında Stoklıolmun tanınmış bir doktoruyla evlenmiş, bir de çocukları dünyaya gelmişti. Genç kadın kocasını çok seviyor, ondan ayrılarak A-merikaya gitmek kendisine pek ağır geliyordu. Bu sebeple yapılan teklifi iptida kabul etmedi. Fakat Szelnlck o kadar ısrar etti ve o derece müsait şartlar gösterdi ki nihayet muvakkat bir zaman içiıı Huilyıvood'a gitmeğe karar verdi. Kocasını. Pla adındaki küçük kızını Stokholm da bırakarak 1539 da Amerlka-ya gitti.
ftk zamanlar HoUywood'u hiç sevmem işti. Her akşam Stok-holme telefon ederek kocası ve tazı Ue görüşüyordu. Her sene tatil zamanını dört gözle bekler ve hemen koeaslyle kızının yanma koşardı.
Artist Hol)ywood'da çok sAtan bir hayat geçiriyor, hiç bir tarafa çıkmıyordu. Giyinmesine pek İtinâ etmiyor, boya. ruj. lâvımla katiyen kullanmıyordu. Son seneler iarlında HoUywood kendisini sıkmağa başladığından stüdyolara yakın bir çiftlik satan almıştı. Filim çevirmediği samanlar burada tarla işleriyle uğraşırdı
Rosselini ile tanışıyor
Artist neçen sene Avrupayn geldi. Prangada Jeanne d’Arc* ın hayatına dair bir filim çevirdi Bundan «oora başka bir ftitm çevirmek İçin Italyaya fitti. Teni filmin -ahne vaaıı RosseUnf idi Rmselinl genç bir sanat i. ardır. Uzun boylu, geniş omuKİu. tatlı bakışlı. Fieak
kanlıdır. Buııoan evvel idare ettiği .Hana açık şehir, filmi ile şöhret kazanmıştı. Bu filimde baş rolü yapan Magnani de bîrden tanınmış yıldızlar sırasına geçmişti.
Yeni filim Stromboli adasında. StronıboU yanardağının tepesine yakın yerlerde çevrilecekti. Sahne vanı. İngrid Bergman ve operatörler işe başladılar. Fakat yanardağın tepesine her zaman yaklaşılamıyor. bu yüzden İşler yavaş gidiyordu.
Stromboli bazan hırçınlaşarak birdenbire fazla duman, buhar neşretmeğe başlıyor, bu zamanlar işleri tatil ederek beklemek lâzım geliyordu.
Tatlı sohbetler
ingrid ve Rosselini böyle zamanlarda tabiatı seyrederek sohbete dalıyorlardı. Bu sohbetler ikisini birbirine yaklaştırdı. aralarında sevda kıvılcımı parladı. İngrid hır müddet kendi kendine; «Hayır, olamaz» detil. Fakat yavaş yavaş azmi kırılmağa başladı. Birlikte geziyorlar. baharlı İtalyan yemekleri yiyoriar, kırmızı İtalyan şarapları içiyorlardı. Bu güzel yemeklerden ve gezintilerden sonra sevda ihtiyacı duyuyorlardı.
Nihayet olan oldu, ingrid her şeyi bırakarak hayatını Rosse-lini ile birleştirmeğe karar verdi... Telgraflar gerçe şimdilik bundan bahsetmiyorlar, artistin sadece artık illim çevirmekten vazgeçtiğini ve kocasından ayılacağını bildiriyorlar. Fakat .ıncma hayatına vedâ ettikten ve kocasından ayrıldıktan sonra İtalyan sahne vâzn Ue evleneceğini herkes muhakkak addediyor.
ingrid Hollytvooö da on sene çalışarak mühim bir servet sa-
hibi olmuştur. RosselfniM ûe stüdyolardan çekerek Holly-wood yakınındaki çifıMginde bir tikte yaşamağa kandırncağî-tahnıio ediliyor. Mamafih Balyada yerleşmeleri İhtimalinden bahsedenler de vardır.
Güzel bir kadın
İngrid Bergman cidden gûaei bir kadındır. Uzun boylu, sağlam vücutludur. San zaçlar ima rengi çok tatlıdır. Teni pembe beyazdır. Bu yüzden podra Doya sürmesine lüzum hissetmiyor. Hattâ dudaklarına Dik ruj sürmüyor.
Hollywood cia bu güzel kadının etrafında dolaşanlar çok olmuştur. Fakat o hiç kıın.-vye yüz vermemiştir. Amerikalılardan bir çoğu bu sebeple bir 1-talya sahne vâzıına âşık olmasına âdeta hiddet etmiştir. Gazeteler artistten, son fümu.den ve Stromboli adasındaki bayatından "uzun uzadıya bahsediyorlar. inginlin illim çevtr-inekten vazgeçmesinde bu nid-detin tesiri olduğu zaıine'uli-yor.
İngrid'e hiddet edenlerden biri de -Roma açık şehir * filminin baş yıldızı Magnani 'dlr. Magnani de sahne vâsini ı sevmiş, fakLa bu sevgisine mukabele görememişti. Rosselini.ubı şimdi, kendirinden epeyce yaşlı olıın bir îsveçli kadım sevmesine son derece kızmıştır. Dit hiddetin şevkiyle ikisinin de a-leylıinde bir çok şeyler söylemektedir.
Amerikan gazetelerinden bazıları İngrid ile Rossğ|iniıüA Stromboli adasında. SicUyamn Meainn, Siracura. Taormina şehirlerinde çekilmiş dikkate şayan resimlerini neşrediyorlar. Bıı resimler aralarındaki münasebetin çok ilerlediğine şüphe bırakmıyor.
«a*rMİ BcrraMs'ın
resimle riikılv ıı biri
22 Ağustos 1949
Ba3
Mahkeme Koridorlarında
Fatma hanım da sakız çiğner amma Zehra hanım gibi çatlatamaz!
Sainı efendi kırçıl saçlı, kırpık bıyıklı, ufak yapılı, elli beşlik bir zat. Hanımından şikâyetçi imi?. Koridorda bizim kasketli delikanlı burnunun dibine sokuldu:
— Sormak ayıb olmasın amma kaç senelik evlisiniz, bey baba?
Bey baba sözüne cücenmiş bi reda ile kaşlarım çattı.
— Senin bey baban olacak kadar yaslı mı görünüyorum ben?
— Ağzımdan kaçtı, kusura bakma. Enişte bey diyecek yerde yanlışlıkla söyledim o sözü.
— Zararı vok, tashihte zekânı gösterdin.
— Eskiden beri mi şikâyetçisiniz yenge hanımdan?
— Eski dediğin nedir ki? Evleneli iki sene bile tamam olmadı.
- - Yaaa. demek dünya e-vıne yeni girdiniz? Gençliğiniz bundan da belli ya.
Gene incindi, zarif bir tekdirle bizimkini ikaz etti:
— Pek cinaslı konuşuyorsun. delikanlı. Zekân hoşuma gitti amma...
— Kusura bakmayınız de-, dim va, enişte bey. Benim konuşmanı acayiptir. K*.-, yum böyle, ne yapalım? Gü-.
, gün otuz beş yaşında bir , kadın. Ne ise, işin bu tara-
■ finin lüzumu yok. Gelelim - kendi meselemize. Evlenme-ı ğe karar verince onu kendime muvafık buldum. Evin
ı gidişatını, benim huyumu , suyumu bildiği için rahat ederiz dedim. Kendisine ha-
■ ber gönderdim, evlenmeyi • teklif ettim, razı oldu. Ne
diye olmasın? Benden lyisi-. nl mi bulacak?
— Hâşaaa... Bu devirde koca bulmak zor Lş.
— Değil mİ ya? Ne ise e-’ fendim, bir buçuk sene ra-' hat rahat oturduk, fakat ondan sonra işler bozulma-
■ ğa başladı. Son zamanlarda bir süt kardeş peyda oldu.
. Gûya evvelce Anadoluda l-
I miş de sonra tstanbula gel-
II miş. İki üc günde bir vakitli ı vakitsiz bize geliyor. Bazan
gelişinde ben bulunuyorum, , bazan sokaktan dönüşümde onu evde buluyorum. İlk zamanlar ses çıkarmadım, fa-kat gün geçtikçe midem bulanmağa başladı. Herife yüz vermemesini karıma tembih ettim: «Çocukluğumuzda be-| raber süt emdik. O benim ' kardeşim. Sana ne zaran mm1 var?11 dive terslemeğe başla-HU- dı beni. Gecen gün sinirle-1 rim büsbütün bozuldu; «O
BİR TÜRK BAYANI - Sara VC Bafidaita bir ailenin yanın» İyi çocuk bakıra* « Ikl kirinin hizmetini ya-pablllr. Türkçedan bayta lisan bilme» Akşamda (H M. C I rümusuna
211

Mademki bana karşı cömert bir zekâ teveccühü gösterdin. ufak tefek dil kaymalarını da hos görüver.
— Havdi öyle olsun, konuşuyorduk biz?
— Dünva evine girişinizden bahsediyorduk.
— Bu ilk evlenmem değil. Yirmi sene evvel bir daha olmuştu o ’ş. Allah rahmet eylesin, eski hanım biraz hırçınca idi. Her şevden ü-zülür, sinirlenir, hem kendini. hem beni eritirdi. İşte o hırçınlık yüzünden nihayet hastalandı, senelerce çektikten sonra sizlere ö-mür. vefat etti. Fakat şunu da söyliyeyim ki hırçınlığıy-le beraber çok iyi tarafları da vardı rahmetlinin.. Bana iyi bakardı.
— Yenisi bakmıyor mu?
— Bakmasına o da bakıyor amma, kulak asma. Hani; «Fatma hanım da sakız çiğner amma Zehra hanım gibi çatlatamaz» diye bir söz vardır. Eskisinin hali başka idi. Öyle olmasaydı on sekiz sene beraber vaşıyabi-lir miydik? O vefat edince birdenbire yalnız kaldım, şaşırdım. Senelerce aile hayatına alışmış bir insan tek başma yaşıyamaz ki. Düşündüm tasındım, doluya koydum almadı, boşa koydum dolmadı. Nihayet evlenmeğe karar verdim.
— Yeni yenge hanımı ev-yelden tanıyor muydunuz? ı
— Tanıyordum tabiî. Eski hanımın sağlığında her zaman bize gelir, temizlik , yapar, çamaşır yıkardı. Yüzüne bakılır bir kadın. Genç yaşında dul kalmış.
— Genç demek?
— Şimdi o kadar gene değil. canım. Ben sana eski zamanını söylüyorum. On sene evvel övle idi amma bu-
Ne
içeriye girerse kıyameti koparırım senin başına» dedim. Dün aksam sokağa girince. herifin gene bizim evden çıktığını görmiyeyim mi! Beni gördü, öbür taraftan .savuştu. Ben de eve girer girmez açtım ağcımı, yumdum gözümü. Ağız kavgası dövüşe döndü, birbirimize girdik. Bütün mahalle avağa kalktı, devriyeler kapıya dayandı. Böyle bir kâr dınla yaşanır mı artık?
— Şimdi hanginiz dâva-cısıruz?
— Asıl dâvayı ben açtım amma o da benden şikâyetçi...
Enişte bev birdenbire se sini kesti, koridorun öte tarafına savuştu. Onun ardından da uzun boylu, iri yapılı bir hanım hışımlı adımlarla döşemeleri tekmeüye-rek yanımızdan geçti. Belli ki enişte bey. yenge hanımın şerrinden kaçıyor!
Ce. Re.
Eserlerinden
Yeni arıcılık
Ay ve salon köpekleri Savaş ve poli» köpeği Tavukçulukta muvaffakiyetin sırrı
Nasıl tavukçuluk yapmalı?
Tavukçulukla nasıl kazanılır?
Tavukları yumurtlatmak İçin ne yedirmeli dir?
Tavuk hastalıktan Kanarya
Kitapçılardan arayınız
Krş
50

50
45
25
25
25
25
25
150
GİZLİ
POLİS
şef gene somurluk malini takınır ve maiyetindekiler bu nahoş ruhi h&letin cezasını çekerler...
Ashenden. Parise trenin ne zaman kalkacağını sorarken, telgrafı da kasden orada unuttu, Konsolosluk kapanmadan o gece pasaportunu vize ettirebilir mİ diye duvar saatine baktı.
Asansör kapanacağı sırada, kapıcı ona seslendi.
— Telgrafınızı unutmuşsunuz, efendim.
— Vay, hele bak! — dedi.
Böylece, Baronne, onun süratle buradan ayrıldığını öğrenirse, bu seyahati, akrabadan birinin hastalığına atfedecekti. Böyle kaıgıış'ılıkiı bir anda, her harekete bir İzah şekli »ermek iâzımdL
J
(INGILtZ CASUSU ASHENDEN)
Yazan: Somerset Maugham Tercüme eden: Vâ - Nû
Aşk ve macera romanı .Tefrika No. 25
Ashendeml Fransız konsolosluğunda iyi tanıyorlardı; o sebeple vakit kaybettirmediler. Otele döner dönmez, banyo yaptı, ve kostümünü değiştirdi; böyle umulmadık bir seyahat hoşuna gitmişti. Geceyi yataklı vagonda geçirmek kendisini korkutmuyordu, Ertesi sabah, umulmadık hâdiseler zuhur e-derae bile, şimdilik bir sigara içmek onu teselli ediyordu. Vagonun raylar üzerinde yekna-sak sarsıntılarla ilerleyişi, hayallerini beşik gibi sallıyordu. Mesafeler içinde şahaplar gibi kayan bu trenlerle gidiş hoşuna gider. Seyahatin nihayetinde de cazip bir meçhul var.
Ashenden Paris'e geldiği zaman hava çok soğuktu. Yine banyo yapmak ve çamaşır de-
İNGİLİZCE. FRANSIZCA v» DAK TİLO BİLEN — Ecnebi bir genç, ya rım voya bir gün İÇİO l( aramakladır Müracaat: Galata P. Kutusu 11M K.R rümuzun». 21» ■ 1
LİSE MEZUNUYUM — Askcrli£iml yaptım. Hususi veya resini mücsaesc-Icrdc har türlü İğle vc yerde çalışabilirim. Akjam gn«ele*inde A. F. rumuzuna müracaat. 314 — i
MÜTEŞEBBİS ELEMAN - Ticari nıUmeMlllIk. komlsyorıcululc. plâstik •Hicrinde ihtisası bulunan, piyasayı tanıyan, İthalât, ihracat iğlerine vc muhasebeciliğe vakıf, her tarafa gidebilir. referanstı bir genç har türlü U-cari iğlerde çatışmak istemektedir. Müracaat :İst. P.K. 32 304 — 1
rMu.4HiiEi.rrri
DİŞ muayenehanesinde ÇALIŞACAK -10-25 yaslarında bir bayan aranıyor. Sirkeci Muradiye caddesi No. A dtı tabibi Sadi'ye rtlüraca-llarL 3SI 1
İU LİHA AYLIKLA — IMO, 60 Ura aylıkla 750 Nakdi teminatta iki memur lâzımdır Acele sirkeci Paket PoS taheııeal karfist No, 74 Berber İbra-hlme müracaat. sn — >
BİR BAYAN DIŞ TABİBİ ARANIYOR — İatanbulda mamla ve) a ortak çaluimak Istlyerılerüı Meeldıyeköy -Banka evleri caddesi Sakımiacı No. 9/1 e müracaatları. 296 —
DAKTİLO VE AMBALÂJ İŞLERİNDE — kullanılmak üzere ıkl bayan alınacaktır Müracaat Ankara caddesi 119 Resiufendl han (özlenen. ı 313 — 1
BİR AVVVUKAT YANINDA — Daktilo ve takip ijlcrln* yapacak bir bay ve bayanın GalnUuıray Yeniçaryı 51r3 e müracaatları. 310 — t
MAĞZA İŞLERİNE AŞINA _ ve ya buna muktedir tahsilli, genç bir bayan aranıyor, Aylık 190 lira, ayrıca salıgtan verilir İst. P K 2-10 3ÖO — 2
DADI ARANIYOR - Bir buçuk yağında kız çocuğuna bakacak dadı arıyoruz, lisan bilen tercih edilir. Cerrahpaşa hastanesi Ali KUkcy'e müracaatları 307 — 1
LÜKS OTELLERDE ÇALIŞMIŞ -Lisan bilir kadın, erkek kamarot alınacaktır, Adres AERO PALAS Cihangir Öıoglu sokalı No 24 Tel 438.95. »3 — 1
KADIN HADEMEYE İHTİYAÇ VARDIR — Talip olanlaıuı Aiurkapı Zühvcrl kadın lıaataneslne müracaat etmeleri İlân olunur söv — i
F3£VW d LUUVJAI
HARBİYEDE KİRALIK DİŞ MV-AYENEKANEI ÂLETLERİ — Klinik va ptotet tabacatuvarı âletleri uzun nüddel İçi nlclraya verilecektir. Telefon 81131 • müracaat. 271 — 1
SATILIK MVCEDDET BRİK ARABASI — Sandal Bedesteninde 21-8-9-19 günü sual 13.3O da müzayede İle satılacaktır. 213 —
HUSUSİ MERAKLILARINA — ıPaccard» marka açılır tenteli spor yeni Revizyon ve boyalı azimet dola-nslle acele altılıktır. Müracaat; R*z»-■a yaoykusu Şark hin No 22 Özk» ya’ya. M« - ı
IpoteJc isteyenlere tavassut eder. Emlâk, arail alım «atımı Ue vekâlet İşlerini kabul eden herkasln itimadını kazanmıı olan Suhulet Emlâk Zarif Özalp Beyoğlu BüyUkparmnkknpı kögcbagı No. 4 Telefon 423M. 743 - 27
DEVREN SATILIK DÜKKÂN — ÇemborlJiopıı tylek yerindi» timin ve kırtoalyn dükkânı acele satılıktır. Mil' roeaal Çvmbcıliloa Yeniçeriler caddesi Evkaf nokagı Akın berberine
İSI —2
AZİMET DOLAYISİYLE — Ren o marka 1W7 model huavri bir otomobil acele mi ılıktır. MUracaııt: Sobalılar* 10 - ]2 aracında (9341 .100 — 3
KİRALIK - 7 odalı Lllyilk bir daire iki «ne İçin kiralıktır. Blnblrdirek Nuri Çoııker cadden 12 numaralı apartıınnnın 4 numarasına lıetgün ikt buçuktan sonra müracaat. 270 — *1
ŞİLE OTOBÜSLERİ DURACINDA— iter Myle mUuait lıakiîıliye devren' satılıktır. ÜzkUdıır Selmaııpâk caddesi No. Ili/I, Ayni dükkâna müracaat !
352 - 1 |
KİRALIK DAİRELER - Kadıköyü-nüıı mutena yerinde Küçük Moda' tramvay durağında İkişer odalı bütün' konforu tınla iki daire Kimliktir. Dok: tora, terziye elverişlidir, htlyenlerln Küçük Moda Şair Nefl »oknlt No Uye müracaat. Mutavassıt kabul edilmez.
SM — 1
ACELE DEVREN SATILIK BAKKAL DÜKKÂNI — Rahatsızlık dol*-yraiyle gayet gentg ve iğler variyette her leye elverişli depo ve atelyeye de desi No. 34 Seyit Ömer Tayın'» rnüra-clvetlşll olup Haliç Fenıııı Vadin* cad
«.000 LİRAYA — Arlık kirası 425: ABah»mntnınd«. 3 daireli, yeni, konforlu Ap 1 katı bot ulılbl taralından ■ atılacaktır Balo sokak No. 3/1 Emin Tel: 49014. 208 - 1
SATILIK KIRAATHANE — Konforlu, blMrdioiu ve yuKartdu Of odn, bir mutfak vo banyosu olmak üzcrc( dcvrcıı Millik veyahut ehven •.•crolllc' kiraya verilir Adres: Büylıkdereye' Aynalı Kıraathane numara 317 ye mil ' racaat. 267 — 2*
SATILIK DÜKKÂN II* HAN - G4-1 lata Denire yakın. Bajıkpazar (Kar-' degiın) İS No. bir büyük dükkân ile 8| □dalı Inrııçalı han satılıktır. Galata kürekçilerde k,4râkâao4lu hu 11 «toya pazartesi. çorsamba. cuma Rünicri saat 16 dan 16 e kadar müracaat edil-meal. SM - I
TARLABAŞINDA — Dörder od*. bej daire banyolu bir kal bos teslim 36,000 Ura Santral Emlâk Büronu: Sa-kıragaç caddeni A.'İ e müracaat.
UT
İŞLEK PASTAHANE - Beyoğlu tramvay caddesi üzerinde tam tesisatıyla müsait şartlarla devren satılıktır Santral Emlâk Bürosu: Beyoğlu Sakızsiaç caddesi 11 e müracaat.
258 -
!U00 — Liradan itibarîn her Cim. satılık emlâk mevcuttur muamelât gayet mÜMlt şartlarla Ha olunur ipotek muameleni için tavassut olunur. Santral Emlâk Szkızataç cad. 8'1
259 —
AZİMET DOLAYISİYLE DEVREN SATILIK LOKANTA — Bcyo$tU Tc-pclıanı civarında AttmalimoiçlC Cilven Bakkaliye*! Babo’ya mdracnat.
| KİRALIK MÜSTAKİL İKİ KAT -3 er oda. Üsküdar Semsıpajuda denize kar»ı yağlı boya, elektrik, havagazı, terkos. banyo, mutfak, bahçe kalaba' lık aile olmamam yarılır. Müracaat: Eminönü Bahçekapr H-jdadat lokantanın». 238—1
1-3 ODALI — Yaldll I büyük oda elverişli ve bos yere İhtiyacım vardır. İstanbul, Cilala civarında tercih edilir. Müracaat: Saat 14 - II aralında Telefon: 21252 ye. W —
SATILIK — KurUÇCjn.ede fovkal-öde manzaralı o ılal* yeni Kâglr oy M2 araaniylc acele »atıhkUr. au, tcdlyatta kolaylık, Küruçeime İskeleni çımacısın*. 311 — 1
daha
giştirmek lüzumunu duydu. Lâkin hiç bir şey keyfini kaç ıranı azdı. Gardan, Albay R. ye telefon etti. Maggle teyzeden haber sordu.
— Biz yeğenlerin eti itinalısı İmişsiniz, azizim. — diye cevap aldı. — Bir dakika bile kaybet-DieksUin teyzenizin imdadına koştunuz. (Belli belirsin bir istihza ile konuşuyordu.» Maalesef zavallı kadının sıhhati pek bozuktur. Sizi görünce iyileşeceği şüphesi*.
İstidatsız mizahçıların hu.ro-e iye ti budur: Şakaya bir taraftan yapıştılar mıydı, artık yakasını koyuvermezler Halbuki, hakiki nüktedan, ancak bir çiçeğe konan an kadar güzel kelimeler üzerinde ısrar eder. Bununla beraber, diğer ediplerin aksine olarak Aohenden, başkalarının söz sanatındaki beceriksizliğine müsamaha İle bakardı. Hattâ Albay R. İle aynı minval üzere şakalaşmağa koyuldu:
— Acaba ne zaman ziyaret etsem hoşuna gider? Teyzeme hürmetlerimi bildiriniz
R. neşeli neşeli güldü.:
— fltel kabul etmeden ovvel
SULTANAHMLT — losyonum!» seki» odalı, üç odalı dnlı bir arsa ürerindeki üç ev ■altlıktır. Cankurtaran UtaayoRundu Bııkkal Şakîr'e müracaat. İ5ö — 1
SATILIK KELEPİR - Galata Arop camlı tfocohanım sokak 1 numaralı hane. Bahçesi vardır- Bog teslim. Üç kal beher katla Iklfcr oda zemini depo olnıaju çok mtaoit Müracaat Galata, Şl-hane vokUJU b»jm-d* İtfaiye eivarmej» Tütüncü SEYFİ. yahut AKŞAM'dn «Ş> ye. ZB8 —
SATILIK BOŞ TESLİM APARTl-MAH - 5 katlı Taloslmlı. mevkii bir yerinde. Müracaat LAstık kaynakçısı 1UNUS Cevher Takalm sok No. 14 TAKSİM »5 - 1
4000 Liraya bog TESLİM EV — Çaı-gıluıpı kürkçüler eokafiı « No. h alı-yap ev eatılıklu'. MUracnnl' BahçekO-pı Cernıanya tınıl 2$, 28» — — 1
TAKSİTLE ARSALAR — BOÛAZİ-ÇİNİN. Güzel HAVALI, manzaralı yerlerinden Kanlıeaaa Inkcle.vc bej dakikadan İtibaren ddnüm üzerine nıüfrcz Rlı.rcl arsalar JMtaa Ç*k-1-rilmiglır. FİM: 300 lirası pulu, müteba kişi ıkl sem- müddetle ayda kırk lira lulmiUe. İpotek mukabilinde derhal ferafi yapılır Pcjin alü’ilnra dönümü bin liradır. Müracant: Karaköy Ye-rnijç1 Haşan sokoŞi Nu. 11. (Börekçi fırın* sırasında birinci sokak.) Telefon: 42270, 394 - S
SATILIK HANE — İki kat elektrik, ıcrkoe. kuyulu. bahçe bo? tealim. Her gün sabahları mm W » kadar görmek İçin İçindekilere müracaat. Adres: Üsküdar Selimiye Şerif kuyusu sokak No. 15 e 293 - 1
SATILIK — Hsydşıpsgada Raslm pofa mahallesi Knrakolıtane sokak 133 numarada İSI metrekarelik ve yine aynı sokakta 123 numarada 78,. M mel rekare İKİ arsa Milliktir. Her türlü müracaat için adres: Bay llrtsto. Tur-
Iabaşı caddesi No. 85. saat 13 ten tOya kadar. 290 — 1
SATILIK VİLLÂ — Bostancıda İstasyona beg dakik» mesafede 1900 Mi muntazam balıçc İçinde hnv» vc manzarası fevkalâde, prevar.töryüm. dinlenme, doğum evi ve »partunan halinde kuUamlmııga mlısnlt. İki katta 17 oda vc holler, geni» taraş vc banyo daireleriyle sıhhi leeualı mükemmel muhteşem y^nl bina »eele satılıktır Cumartesi ve paurdnn mada günlerde telefon 22559 226
SATILIK EV ve ARSALAR - Küçükyalı ideal tepe Asfalt civarı Konfor İU 3-4 Odalı kirglr evler; ;m (ltree arsalar taksitle satılıktır. Telefon 22169 16
bebekte — Injtrah »kaimd» fevkalade manzaralı 64 No üç daireli »oı satılık veya kiralıktır içindekilere mil racaat. 172 — 3
KİRALIK ARDİYE — Yeni postane kargısında Mulızlrbaşı tokacında Güzel hanın altındaki mur.taram ardiye kiralıktır. Kapıcıya mftacalt. 311 — 1
BULUNMAZ T İRS AT — Paııgaltı Terlkdy ELıyrungur sokak 05. 97. 99 kap Meyil* dört kat, yedi daire. Bahçeli, alaturka hamamlı kâgir Emek aparlııruın*. Muhammen kıymeti 39.UI0 lira. 29 sgustoo 949 pazartesi günü saat 16 İle 17 arasında Ut.ınbulds Sirkeci Yolcu Mtonunun üst katında Beyoğlu birinci sulh hukuk yargıçlığında «çık arttırma ite satılacaktır. Dosya No. 948 28 dır. »8—2
TEPEBAŞININ EN İYİ YERİNDE — Tramvay- caddesinde, Beyoğlu Tünel caddesine dc kapısı olin. he* hc elverişli geniş daire devren kiralıktır. 42396 y» telefon. 303 — 2
SATILIK KÜÇÜK APAR TİM AN — iki daireli biri bos diğeri 100 Ura kirada 20.000 Hra. Hergün 18 den sonra müracaat. Feriköy Avukat caddesi Şalynerdan sokak 29. 302 —5
1 EKİMDE TESLİM AFAT İMAN KATI — Büyük hol üzermde ÜÇ Oda
hamam, mutfak, balkon bahçesi Atik ali Saray ağası caddesi Loda» sokak No. 13. 301—3
BEYOGLUNDA — Tünel - ŞUU ora- SATILIK A PAKT İMAN — YÜkaeİL-aında Kıs mevsimi İçin lEkırn ■ Mn-, kaldırım Yanıcı sokak rtlibe »parti-yıı* sonuna kadar! üç veya dllrl odalı, manın yarısı bir daire bos o ndalro Aparluınnn aranıyor. Mobilyell- ve ka- ve dükkân. İnUmbui Adhya kargını*-lorlfcrll olnnlnr tercih edilir. MUra-J dn Velur» han luhveclri Karebet'e cnat; Telefon «121 130 müracaat î«
14 BİN LİRAYA, - KüdıkÖyQnUr>4 SATILIK FEVKALÂDE KEŞKE O-cn mlltena YCrl Altıyal Bârında 300' DALI DÖRT ET — Sullaaahaaet AK-melre kare arsa ve ürerinde 9 odolıi bıyık hamamı sokk No M. M. M. M .ıh^ap 170 No.lu ev aatılıkhı Müra- Mohmutpaaa Havuzluhanda SOlernıaD cani. Ankara Mcgrutiyef caddesi 68/A | SO1I0 oğluna müracaat 174 - i
Ccval 105 - 31-------------------------
HASTALIK DOLAYISIVLE — Bey-oglunda en mutena yerinde devredilecek süt mamuintınn ve her ige yarayacak tam konforlu oUydk İmalâthane krem» makinesi. 200 kilo süt alan finalakJOC fıçı, »e kaymak İçin bakır tavalar*, muhtelif yoğurt tepsileri ve saire, müracaat: İstanbul Vng İskelesi YoftuTtCÛ sokak Nn, 2.1,
20S
SATILIK DOKUMA ATÖLYESİ — hler vaziyette Ikl adet •-•ütıIO dokuma tezgâhı yeri İle denen satılıktır. Çakmakçılar Büyük Yeni han orta kat 20. W
SATILIK HANE — Bogariçlnde I Kandillide ıakele arkasında denize na-' sır on İki oda İki salon ve tamlık uh-top iv satılıktır Orada 1 numaralı luneye müracaat lar*. 208 — 1
BEBEĞİN EN OÖEL YERİNDE -Bahçe içinde İkiye takrün edilebilir tâmlra muhtaç olmayıp Um konfor baş teslim kögk sat'IıkUr, tzjoş v* telefon. >.W7 —
DEVREN SATILIK — Karaköy »cm kinde mUaklrat ve mezeci — ayrıca börekçi ve lokantaya clverljll dükkan lar satılıktır Müracaat: Eminiina Ba-lıkparar* caddesi Kanaat Hanı yanında No. 1 e 254 — 2
SATILIK KÖŞK — KadUröyünde çntnlı. çlçelc. nıeyva bahçesi içinde I-kJ bina. içi. dıgı boyalı, konforlu, safi Um. bos talim Saat 15-17 dc 22566 ya telefonla. 153 *
ACELE SATILIK KÂRGİR YENİ EV — Çurjı içi. dört oda. mutfak. tıo|, banyo, odunluk, bos teslim, içindekilere müracaat. Beyoğlu Yenlje-hlr VlgneCİ sokak No- 28.

İNGİLİZCE — Amerlkads okumu» ve Amerikan mekteplerinde lnsiltr.ee Öğretmiş bir genç üç avda Usan S|-rellr. Aksam «D. 3.» rümuzun» müracaat. 121
ireated by free version of 2PDF
ORTAK ARANIYOR - Fatihin kalabalık bir semtinde tramvay durağı kargısında tjlek bir Berber salonu l-çtn ortak aranıyor. Müracaat Telefon;
SERMAYEDAR - Bir ItCHfel #«-meşine 10.000 Ura koyar, bizzat çalışır Mü-jtcrek t» yapmak İsteyenlerin Akşamda İ.K.T — ye yazmaları,
283
BİR GENÇ — Akşamlar* 19 dan sonra «Para, banka, ticari hesap ve malûmat, muhasebe» dersleri almak istiyor. Akaamd» «H .S.» t umuruna 7» »ılmnsı. M» — 1
OSMANLI BANKASI
NamJaruib geler mektupları rebanemlzdeo
DENİZE HÂKİM ACELE SATILIK KÖŞK —Tclefonlyle bos leşlin» »Oll 35 bin Uradır. 10 bin UraiUlltl 10 sene içinde tediyesine kolaylık g»siçrilir, Alıcı la rm 42396 telefona Hidra-caatian *13 — !
TIHSAT — Kazancı fevkalade yerinde bir poztahanc bütün le3kll.1t> İle devren satılıktır. Aksaray Atatürk Bulvarı Doftıl Pattahaneal saat 4 ten sonra müracaat. 218
SATILIK TAM YAZLIK VİLLÂ -Kınrlıadada iskeleye yakın detil» kenarında gürültüden, tordan uıak. sakin. konforlu, modern, çok meraki* in?jı edUrpij Ikl cepheli bir vfilld. Müracaat: Galata Scrmet hıuı No. 5. Telefon: «541. 219 — 3
SATILIK BOŞ TESLİM EV - Beyoğlu Tarlabası Çukur sokak No. İSli terkos, havagazı. elektTlk. Ilımım. kuyu, sarnıç. bes od», taraşa, bahçe. J Üç kat. kâslr. »yrı bölük, mutfak, ön arka gftneaJI »yn* eve m liraca al.
322
AZİMET DOLAYISİYLE - BcyoJ- | lu Tepcbagı civarında her iğe elverişli hilen lokanta olan ve öar için de müsait devren satılıkltr Müracaat AsmriimrtÇlt Güven Bakkaliyesi 8a-bo'ya müracaat 55L
KtRALiK DAİRE — Sultanahmet, Torun sokak No. İT »enli bahçe kinde Dürt taraf» hâklın mantarBİl bCS odalı kalorifer. havasaşa, elektrik, lerkoo ve Mir tekmil konforu haiz Daire Kiralıktır Müracaat- Sirkeci Köprülü han No 10__________Tl — 4
SATfLIK BOŞ YENİ ET - F1»U
KİRALIK DAİRE — MeoldlyekOy uysun. IpOkelH 3 od», hol. bahçe r. Elektrik. Banka evleri caddesi Sakızağacı No. Wm tesisat. Aksaray Ordu caddesi B-l - Oç oda. sofa, mulfak. Enuablz «»/l '»»■V Naci’ye müracaat, manzara. Kirası 100 Uradır. 2V7 — I 150
tuvaletine itina etsin bakalım. Tabiatım bilirsiniz. Her kime olursa olsun itinası/ bir şekilde görünmek İstemez. On buçukta görüşmeğe ne dersini*! Sonra da sizinle beraber çıkar, yemeğe gideriz.
— Pekâlâ... On buçukta Lotif ye geleceğim.
Ashenden, traş olup üst baş değiştirdikten sonra otele gitti; tanıdığı bir yaver holde onu karşılayıp R. nin yanına götürdü. Ocağın karşısında ayakta duran büyük şef, bir yasa dikte ediyordu.
— Oturumu. — dedi.
Ve devam etti. O ayet rahat olan bu salonda bir gül ıleraeU de vardı. İşin içine bir kadın elinin karıştığını belli ediyordu. Bir masanın üzerinde tomarla kâğıtlar yığılıydı. İlk görüştükleri güne nazaran R. İhtiyari a-tnıştı. Zayıflayan yüzünün parşömene dönen cildinde deı-in çizgiler hasıl olmuş' saçları kırlaşmıştı. Kendine itina etmediği belliydi. Sabahın yedisinde uyanıyor, gece geç vuklte kadar çalışıyordu. Yeni üniformasının şıklıkla alâkası yoktu.
Çalışmasını kesti:
— Bugünlük artık kâfi. Bütün bu karmakarışık şeyleri gözümün önünden artık uzaklaştırın, kopyalarım çıkarın. Yemek yemeğe gitmeden evvel İmzalarım.
Sonra yavere dönerek:
— Hiç kimseyi kabul elmiye-ceğim. — dedi.
Askere asla benzemiyen. otuz yaşlarında kâtip teğmen, evrakı topladı ve çıktı. Yaver de arkasından yürüdüğü sırada. R. İlâve etti:
— Kapının önünde bekleyin. İhtiyacım oursa zile basarım.
— Emredersiniz, albayım.
Yalnız kalmaları iizerlne, R. mümkün olan bütün sevlmllll-ğlnl takınıp Ashenden’e döndü:
— Seyahatiniz İyi geçti mİ?
— Evet, albayım.
— E, fikriniz bakalım? (Etrafta bir göz gezdirdi.) Fena yer değil yerleştiğim yer, değil mİ? öyle ya, harbin bizi vahşi hayatına sürüklemesi Icabetmez sanırım .
Konuşup durduğu sırada, R. solgun renkteki ve birbirine pek yakın gözlerinin, hem keskin, üom de halinden gayri memnun
nazarlarıyla Ashenden! pek garip şekilde, ısrarla tetkik ediyordu. R. kalbini nadiren açtığı sıralarda İnsanları ıkl sınıfa ayırdığını itiraf tetmlşti: Aptallar ve namussuzlar. Acaba bu iki sınıftan hangisi beter? Bunu kendi de pek iyi bilmiyordu. Her halde tercih mecburiyetinde kalsa, namussuzları tercih e-decektir. Hiç değilse onlarla İşe gjjrişlldlğl takdirde İnsan ne yaptığını bilir ve akıbeti de ona göre nazarı İtibara alır. Mesleği askerlik olduğundan, hayatım Hlnd’de ve müstemlekelerde geçirmişti. Jamaica da bulunduğu sırada harb patlak verdi. Harbiye nezaretinde biri kendisini hatırlamış. Albayı çağırttılar ve İstihbarat sert isine koydular, Azim ve sebatı He teşkilâtçılık zekâsı, çok geçmeden onu ehemmiyetli bir mevkie yükseltti. Teşebbüs hassası, cesareti ve karar kabiliyeti kuvvetliydi. Ashepden, onda yalnız bir zaaf biliyordu; albay R. harbden evvel sadece bir içtimai sınıfın insanlarıyla münasebette bulunmuştu Bilhassa sosyete kadınlarıyla teması olmamıştı. Başladığı kadınlar, su-
Tiirk Anonim Şirketi, Tesis tarihi: s863
Sermayesi:
HJ.oOÛ.OM Ingiliz lirası
Merkezi idaresi:
İstanbul - Galata
Lstaoöulda: îenlcami. Beyoğlu. Kadıköy ve şişlide ve Türklyenin başlıca şehirlerde...
Paris. Marsilya. Londra Mançest«r. MtSLr, Kıbrıs, Lralc. Filistin ve Maverayı Ürdiinde
$u Mi eri:
Suriye ve LuDnanda Filyalleri vardır
Her türlü banka muameleleri yapar
Çuls oıüsalt latz şaruarbe tasamı! ve mevduat hesaplan açılır
fasarrui Hesaplan için üç ayda bir ikramiye ke »ideleri yapılır.
Paha Carin malûmat almak için Osmanlı Bankası Gişelerine müracaaı edilmelidir
bay. memur ve sanayici aileleri İdi. Harbin bidayetinde, Londra'ya geldiği ve vazifesi İktizası sosyete kadınlariyle münasebete giriştiği zaman, gözleri kanı aşmıştı. Sosyete kadınları, onu mahçup ediyorlar: fakat teshir de ediyorlar. Albay, salonların müdavimi kesilmişti. Ashenden’ İn nazarında, — R. ye dair bildiklerinden fazla şüphelendikleri vardı — İşte bu odadaki güller de bir macera ile alâkadar olduğunu gösteriyordu.
Ashenden. düşünüyordu; R. onu buraya her halele havadan ve sudan bahsetmek için çağırmam işti. Acaba döne dolaş* hangi mevzu üzerinde duracak? Nihayet İşte hakikati anladı.
R. dedi ki:
— Cenevre'de fena bir vazife başlangıcı yapmış olmadınız.
— Hakkımda böyle bir hüküm verdiğinizden dolayı bahtiyarım, albayım.
R. nin bakışları birdenbire sertleşti ve beyhude cümlelerden vaz geçti:
— Size bir iş havale edeceğim.
Ashenden, cevap vermedi, fakat alâka ile titredi.
(Arkası vaı)

22 AÛ^stos 1949
HE R AKŞAM B?R HİKÂYE
utun
l^Bi
§ Ayrılıştan sonra 1
Uçan daireler
Sahlfe 7
Belçikanın kırallık meselesi halledilemiyor
Fikri takip
hiç bir zamaıı düşünmedim. Bunu söylemişsem. sana hürriyetini iade etmek istedlğimden-di. Çünkü senin mahrumiyet ve sefalet çektiğini ve günden güne eridiğini görüyordum. Senden ayrıldıktan soma şu köşeciğe gelerek gazete «atmağa boşladım. Çektiğim sefalet ve mahrumiyetler, beni yıldırmadı. Nihayet ekmeğimi namusumla kazanma’; a muvaffak oldum. Şunu bil ki, ben senden başka bir erkekle evlenmeği ne düşündüm, ne de isledim.
Roje Lavre ussun tereddütlerden sonra Jermen ile evlenmeğe karar verdiğini ailesine açtığı zaman ümit ve tahmin ettiğinden daha şiddetli bir muhalefete uğradı. O güne kadar işlerinden başka bir şey ile meşgul olmıyan fabrikatör babası. bu izdivaç hakkındaki fikrini oğluna açıkça söyledi:
— Roje dedi. JermenJe evlenirsen evi derhal terketmell ve benden artık hiç bir yardım beklememelisin.
Delikanlı, genç kula evlenmek kararından caymadığı İçin babasının erini ve fabrikadaki hizmetini terketti.
Gençli, münevverdi, bir çok tanıdıkları vardı. Bu meziyetleri sayesinde bu işin altından kalkacağını ve hayatını kazanılabileceğini umuyordu.
Fakat talihsizliğe bakın ki, ba üç meziyetinden hiç birinin Rojeye faydam dokunmadı. Giriştiği bir ticaret işinde muvaffak olamamış, elindeki ufak sermayeyi kaybetmişti. Meyus ve perişan bazı neşriyat mües-seselerine başvurdu. Bu teşebbüsünde daha talihi! çıktı. Çünkü bir çok yabancı diller bildiği cihetle, tercüme işlerini üzerine aldı. Fakat sabahtan gece yansına kadar çalıştığı halde ancak masraflarım ve oturduğu erin kirasını çıkarabiliyordu.
Bidayette Jermenin aşkı ve ikisi İçin daha mesut ve daha ferahlı gönler doğacağı ümidi kendisine şevk ve cesaret veriyordu. Fakat roje üç senelik mahı dan sonra hakiki bir döndü. Artık Jermen de kanlı İçin bir teselli ve kaynağı olmuyordu.
Ayrılmak! İkisi için yegâne kurtuluş çaresini teşkil ediyordu. Jermen, İşinden kovulduğu için asık suratla evine döndüğü \fctre bu teklifi kocasına açtı ve ayrılmanın her ikisi İçin de faydalı olacağını uzun uzadıya anlattı.
Genç kadın, boşandıktan sonra zengin bir aile dostu ile evlenecekti. Rojeye gelince, o da baba evine dönecek ve sevinçte kabul edilecekti.
Genç kadının dediği oldu. Mahkeme, boşanma kararını az bir müddet sonra verdi. O gün-drn beri Roje ile Jermen bir daha yüz yüze gelmediler. Aradan seneler geçti.
Roje, bir akşam ilk saadet günlerinden Jermen ile beraber1 oturmuş oldukları evin sokağından tesadüren geçiyordu. Aradan on uzun yıl geçmiş, delikanlı boşandıklar, sonra da hayatında hiç bir zevk ve saadet batmamıştı.
Jermenin huzur ve saadetine kavuşmuş olacağı düşüncesi, yegâne tesellisini teşkil ediyordu. çünkü eski karısının evleneceği adamın gayet. zengin ve iyi bir İçtimai mevki sahibi olduğunu ve alacağı kadını mesut edeceğini biliyordu. Yalnız Jer-meniıı o erkekle evlenip evlenmediğini bilmediği gibi gururuna dokunduğu içLn öğrenmeğe de teşebbüs etmemişti.
Roje o gece ağır ve yorgun adımlarla o sokaktan geçerken bütün bu düşünceler akimdan geçiyordu. Evvelce oturdukları evin önünde hiç durmıyarak sağa saptı ve bu hazin ve âvâre gezintisine devam etti.
Civardaki kilisenin saati, onu çaldığı zaman babasının evine gitmeğe karar verdi ve bir ga-sete satın almak İçin. Paris cad delerinde bulunan gazete satış barakalarından birine girdi.
Roje bu satış barakalarında her şeyin bulunabileceğini biliyor. fakat küçük bir etajerin üzerinde talebelik zamanında yazmış ve tabettirmiş olduğu İki şiir kitabını bulacağını hatır ve hayalinden bile geçirmiyordu.
Kalbi sizli yarak bu şiir kİ tap-farından birini eline alarak açta. İlk sahifcslne »Sevgilim Jer-mi'jı Rojeye» diye ; azmış olduğu ithafı okuyup da gözlerini yukanya kaldırdığı zaman karşısında güzelliğinden hiç bir şey kaybetmemiş takriben 32 yaşında genç bir kadının durduğunu gördü
Roje, gözlerine Inanamıyordu. Çünkü karşısında durup kendisine gülümseyen kadın, eski ■evct-sl Jermendl Buna İmkân mı var^ı? Yoksa Jermen, ikinci kocasından da mı ayrılmıştı? Genç kadın eski.kocasının şaşkınlığını göıünce, iki kelime ile ona her şeyi anlattı.
— Roj&clğiml dedi. Ben sana •oylediyjın adamla evlenme,;i j
r
L


k
i”
Bir Amerikalı mucirlin eseri imiş
Roje. tski karısının kolları arasında küçük bir çocuk gibi sevincinden hüngür hüngür , ağlıyordu. Çünkü ayrılmasına ve aradan btr çok seneler geçmesi -ı ne rağmen eski karışım hâlâ çıldırasıya seviyor ve bir tünü un ulamıyordu.
, Kan koca, tekrar Dirleştiler ı ve bir daha elim uuudden hiç bahsetmediler. Onlar için yepyeni ve mesut bir bayat açtl-: mıçtı
1 çevire»: A. HİLALİ
WastHngtou M (AA.) — Havacılık mütehassıslarına giire Maryland’da bir çlfilkte bulunan ve basılarınca «uçan daire» lerin modeli olduktan sanılan alet Amerikalı mühendis Jonalthan Caldwell'in gayretleri neticesinde meydana getirilmiştir.
Filhakika Caldweirin birden bire ortadan kaybolmasından ewel bir nevi uçan tekerlek vücuda getirdiği söylenmektedir. Uzmanlar Caidvell’tn bu keşfinin bir takım Amerikalı mucitler tarafından kullanıldığını söylemektedirler. Evvelce görülen uçan daireler bu mucitlerin eseri olduğu anlaşılmaktadır.
Havacılık servisleri bu hususta teknik malûmat elde edebilmek maksadlle Caldeü’i arat-tırmaktadırlar.
olmadıktan sonra
Kıral Leopold’un lehinde ve aleyhinde bulunanlar, parlamentonun vaziyeti
ımiyet ve sefalet hayatm-slkelete dell-ümid
devlet: Pakistan
Geçenlerde bir dünya gezisi esnasında Tûrklyeden de geçmiş olan İngiliz yazarlarından Wârd Prlce Daily Mail gazetesinde yazıyor:
»Pakistan. Hindistanın misalini takib edip kendini tama-mlyie müstakil İlân etiği takdirde. dünyanın en büyük müs-lııman devleti olmaktan başka, aynı zamanda en müreffeh dev letlerden blride olacaktır. Bu genç devlet bugüne kadar bilhassa İktisadi sahada meziyet ve kabiliyetlerini göstermiştir. Zira Birleşik Amerika Devletleriyle olan ticaret ve mübadele muvazenesinde netice P&ldsta-nm lehlndedir. Pakistan, Orta Şarkta hâkini bir rol oynıyablle-cek olan devletler arasına geçebilecektir.
Büyük Britanya İmparatorluğunun Hîndlstandan çekilmesiyle siyasi ve askeri bakımdan büyük bir boşluk meydana gelmiştir. İkinci Dünya Harbinin sonuna kadar İngiliz imparatorluğu kudretinin teşkil ettiği istikrar unsuru muazzam btr sahayı terke mecbur kalmıştır.
Son 150 sene boyunca Asya d a ki beynelmilel durumun istikrarını İngiltere donanması, în-gllterenln Hindistan ordusu, Cebelüttanktan Hong Konga kadar uzanan bir İngiliz İstihkâm sistemi temin etmişti Bu sıkı ve kudretli muvazeneyi şimdiki kararsızlıktakib etmiştir. Keşmir, Birmanya, İndo-nezya, Malezya ve Hindi Çin i'de harb olmuştur. İngiltere İmparatorluğunun yapıcı tesir re nüfuzu yerine beynelmilel komünizm tehlikesi geçmiştir.
Pakistan'ın sevkülceyşi önemi Bu emniyetsizlik havası teinde Pâklstanın işgal ettiği sev-kulecyşi önemi son derece büyüktür. Asırlar boyunca gözlerini daima Hindistan üzerine dikmiş olan müstevlilerin girdikleri tarihi Batı kapısının bekçiliğini Pakistan tek başına yap maktadır. Doğuda P&klstan ana kıtasından bin millik yabancı toprakla ayrılmış bulunan Pakistan eyaletlerinden Doğu Bengal ve komşusu Birmanya, Cenubi Çin'in İçine doğru 11er-liyen komünistlerin İlerleyişini endişe İle takib etmektedirler.
P&klstan hükümeti siyasî mesuliyetlerini tamamlylc müd Tiktir. P&kİstanda iş başında bulunan şahısların büyük kısmı uzak görüş, derin malûmat ve basiretleriyle tanınmışlardır. Bunlardan bazısı İBglUzlerta yanında tecrübe görmüşlerdir, ve zaten bizzat bu Pâkistan siyaset adamları İnglltcrenln siyaset tecrübesine karşı olan borçlarını asla giztememektedir-ler.
Bundan başka Paklstanın da talihi vardır, zira memleketin ihtiyacını teşkil eden yiyecek maddeleri Pakistan topraklarında yetişmektedir. (Doğu Bengal eyaletinde yalnız nz miktarda pirinç vardır ı ve Pa-i kistan'hJ&r dışarıdan İthal el-^
dan araba salkım haline gelmişti.
Bu tedbirler âdeta mevsimlik gelip geçen modalar kadar bile sürmüyor, arada bunlarm taallûk ettikleri kanunlar veya e-mlrler kalkıyor mu» Hayır, fakat aldıran olmuyor. Aldırmak İçin yüksek makamların gözüne batacak kadar bir durum basıl olup haydi bir gayret daha meselesi.
Bunlara benzer daha ne misaller zikredebiliriz? Ne oldu bizim o meşhur gürültü He mücadele hikâyesi? Ne oldu vapurlardan eşyaların yolcular çıktıktan sonra çıkarılması meselesi ve daha neler Bugün gürültü ile mücadele bahsinde yolcu vapurlarının salonlarının hali parlak bir misaldir Orada [her türlü satıcı avazı çıktığı kadar bağırarak yorgun argın va-
Gazetelerde hepimiz gördük. Emniyet altıncı şubesi (şehirdeki seyrüseferin selâmet ve İntizamı için bazı yeni tedbirler almış):
1 __Taksilerde şoför muavini
bulunmıyacak. Bu memnulyet de taksi sahiplerine tebliğ edilmiş, hattâ filân gece şehrin muhtelif yerlerinde yapılan kontrollarda bu emre aykırı hareket eden arabaların plâkaları .»külmüş...
2 — Belediye niaamtarına aj -kırı lıarekct edenler hakkındaki para cezası arttırılmış olduğundan BmnJyet müdürlüğü memurları resmi ve sivil ekipler halinde faaliyete geçmiş, tramvaya ve tramvaydan atlayanlar sıkı surette takip olunacakmış.
3 — Ehliyetsiz ve ehliyetna- _ .
metiz şoförlük edenlerden yiiz pura yetişenlerin başlarım şl-eill lira para cezası alınacakmış.1 şirlrier. Tam Mahmutpaşa pa-taksüerin şehrin kalabalık yer- , zarı olmak için bir cızbız köftelerinde ve bilhassa tramvay ve cisl eksik. Vapurdan eşya çıka-otobüs durak yerlerinde durma- ran hamalların yolcularla bera-ları memnu olduğundan bu gi- ' ber davranarak yolcuları itip bilerden »ağır» para cezası a- kakmaları da caba.
hnacak ve şoförlere verilen ce- | Bütün bu alman tedbirlerin zadan maada 1 arabalar da ce- ]ıer biri meriyet mevkiinden zaya çarptırılmak suretiyle u- I kaldırılmamış ve resmen sureti zun müddet seyrüseferden alı- mütemadlyede tatbik edilegel-konulacakmış.o J inesi İcabeden kanuni ve niza-
4 __Emniyetin diğer bir şu- mi emLrierdir. Polisin vazifesi
besi de kadınlara harhendazlık ise bütün bu emirleri her vakit edenlerle mücadeleye karar göz önünde bulundurarak tat-vermiş ve bunlar hakkında bikatını temin etmektir. Yoksa şiddetli tatbikatta bulunacak-' aklımıza estikçe harekete geçmiş.
. Ve daha bu gibi faaliyete geçiş havadislerini sıralamak kat bildir. Bunlar hepsi 1yi ve şa-
T^jyanı şükran. Bir tek kusurlu ta-büyük rafl v’r ki 0 da ®azete koleksi-jadele-' ?t>ûlanm araştıracak olursanız |
tikleri mal ve eşya taym elinin iki misil mukabilinde kendi mahsullerini İhraç etmektedirler. Pakistan'ın başlıca maddeleri Jüt'le pamuktur. Doğu Bengi) eyaletinde yetişen jüt miktarı dünya ihtiyacının yüzde seksenini teşkil etmektedir. Pakistan pek çok miktarda deri de ihraç etmektedir. Bütün bu sebeplerden dolayı ve t""-"’' bir halk kitlesinin mübadelesine rağmen (yedi milyon Müslüman Hindistan'dan Pakista-na hicret etmiş, beş milyon Hintli de Pakistan topraklarından ayrılmıştır} genç Pakistan devleti, Hindistan'dan ayrıldıktan on sekiz ay sonra bütçesinde tam bir muvazeneyi temine-muvaffak olmuştur.
Hindistan ve Pakistan Dominyonları ilân edUdiklerl zaman. yeni Hindistan Ingilizlerin bıraktıkları kemmel idare sistemini rüs etmişlerse de o zaman Pakistan'da bir idare .
bllç mevcut değildi. Buna rağ-, men genç Pakistan hükümeti 21 ay zarfında bir milli İdare mekanizmasını vücuda getir-1 meğe muvaffak olmuştur.
Yeni bir memlekete has olan vasıflar nikbinlik ve gururdur. Bu vasıflar Pakistan'da çok miktarda vardır. Ben bir çok . PakistanlIlarla görüşmek Drsa- süren bir takipten sonra her tından İstifade ettim. Konuş- şey «2WJ müddet eski hamam eski tas oldu. Demek yine bir gün durup dururken Emniyet memurlarının harekete geçmiş olduklarını ve bilmem ne kadar muavin yakalandığını okuduk.
Diğer bahisler de aynı, ara-sıra bir kaç gün faaliyet ve ondan sonra sokakta duran Emniyet memurunun burnunun dİ binde dahi, tramvaydan atla-salar, şoför muavini kullansalar, kadınlara söz atsalar ve ilh. bunlarda hiç alâkadar olmn-mak, Tramvaya atlama havadisinin çıktığı gün otobüsle Top-kapıva gidiyordum. Atlayanlar-
jmek değil. Tedbir almak güze). ‘ fakat aldığımız bir tedbiri hakiriyle tatbik etmiyecek ve bli-I hassa fikri takip ile tatbik et-j miyecck İsek biraz gülünç mevkie düşmez miyiz?
I O halde neden bunların her aynı havadisleri hemen her se- biriyle (ve fakat daimî surettcı nc muayyen bazı mevsimlerde meşgul olacak ekipler bulun-görmenizdir. masın? Neden vazifemizi mun-
, t aza m ve devamlı surette yap-Şimdlye kadar tramvaya veya
«uyalım? Neden bunların yapı-tramvaydan atlayanlarla mu- , , , . , „
, f, t lıp yapılmadığını muntazam ve
cadele işi beş on defa tekrar , J , . . . . .
...J ... T Kir devamlı surette takip etmıye-
edlldı. Hatta her defasında bir 9
kaç gün bazı polis memurları- , , , . .. . , ....
L , , ı u 1 işlerimizde biraz daha ciddi
nın bu isle meşgul olduklarını \ ,
., , . ... . . olsak daha iyi olmaz rai?
ve bir çok densizlerin, karakol- J
lara getirilip cezaya çattırıldık- o. K. GÖRENEK
tarını gürdük. Fakat bir iki gün sonra yine tramvaydan atlayan .'veya tramvaya asılanlar ara-|L. ır[ _ _ sında bacağı kesilmiş, kafası ılskeleû i kırılmış kimselerin hikâyeleri •--- —... ' devam etti durdu. Hattâ bazı
polis memurlarının bile tramvaydan atladıkları görüldü. Bunlar belki emirlerin kendilerini ilgilendirmediğini zannediyorlardı.
Ehliyetsiz şoför ve şoför muavini meselelerini de yine bir çok defa İşittik ve bir kaç gün
devleti mü-teva-
t-BKiBianıuana görüşmen ursa-tından istifade ettim. Konulmalarını daima şu cümle İle bitirmekteydiler: «Beş sene
sonra yeniden Pakistan'a dönmeğe ve blzL ziyarete sizi davet ediyoruz. Hayret İçinde kalacaksınız .
Lokman Hekim
«Dr HAFIZ CEMAL)
Dahiliye Mütehassısı
Divanvoiu No. 104 Muayene saatleri Pazar hariç her gün 2.5 - S
lle memleketin nâmaııca konuşulan kısımları kıtal taraftarı idiler. İkinci defa evlendiği zaman flâman aslından bir hu almış olan kıra! fi limanlar tarafından çok seviliyordu.
Belçikada mühim bir parti olan sosyal demokratlarla Valon eyaletlerinin liberal politikacıları kıral aleyhine vaziyet almış bulunuyorlardı. Parlamento dahilinde kıral taraflar ve aleyhtarlan aşağı yukarı yekdiğerine müsavi vaziyettedirler. Parlamento haricinde halkın rejine müracaat edildiği takdirde seçmenler kitlesinin her zaman meslekten politikacıla-
Ikinci cihan harbinin batıda ilk İstilâ olunan memleketi olmasına rağmen iktisadi gelişmesi memnuniyet verici bir hale girmiş olan Belçika te durumu itlbzrile hiç de İyi bir manzara göstermemektedir. Katolik sosyalistlerle sosyal demokratlar, Vatanlarla Flamanlar, kıral taraftarları ile kıral aiey-darlan arasındaki zıddiyetler memleketi dahilen felce uğratmaktadır, Devlet sosyal yardımı, dini tedrisat, kömür istihsal âtının düzenlenmesini, Al-manyadan arazi ilhakı gibi meseleler fikir ayrılıkları doğma 'bahsinde âmil olmaktadırlar. __________ _______ ,_____
Fakat hiristlyan sosyalistlerle rln 4ynJ dıişânmeyece-
sosyal demokrat ve liberaller- , gj malûm bulunmasına nazaran den terekküp edecek hır koalis-: fertn(kjmun kıral lehinde te-yon hükümeti bugün bu dâv»- celU edeceğini söyleye biliriz, ları şayanı memnuniyet bir şe-| kilde nallalstuir. MUtoa harb PoUtlkaeUur hatan tanu, den sonra kurulmuş olan koa-l lisyon hükümetleri bu İşleri hiç[ bir tarafın şikâyetini mucip ol-, mıyacak bir tarzda telif ederek yürütebllnıişti-
Yalnız bugün ________ _
üzerinde hassasiyette durdukla- 7um ^tur.» n çetin bir dâva memlekette 1 fluma m5racaat, dahili istikrarın avdetine mâni olmaktadır. Bu dâva kıral üçün cu Leopold’un memlekete ve tahta avdet edip etmemesi nıe-selesidir. Bu mühim meseleye . bir devlet işi nazarile bakıldığı gibi şahsi bir mesele de denlle-
, bilir.
feleloniarımnı Bamı uıuırrh ifiSBJ İsleri whs - t(ı#r- mraı VİUOIII PMÛ7
A'ire" lenaııı ıçı «urujıuB
puı coııoerUmeiiaiı aksi takdirle nü re» neğlılırUnıcı

Ş*»val r> — Hint ıw
’ııcuh hekimi dokun
Ahmet Akkoyunlu
('«
altınlı »ne
1(2627
FransaJa, şiddetti sıcaklar ve kuraklık yüzünden, birkaç verde orman yanpm çıkmıştır. Yukarıda Yanan bir orman ve orman kenarındaki birkaç bina görülüyor.
çelil edeceğini
Politikacılar halkın arzusunu I belirtme meselesini dört seneden beri kuvveden fille çıkara-j mamışlardır. Hıristiyan sosya-Üstler; «kıral hakikaten bugün İ de kıraldır. Kırallık hak ve salâhiyetlerini yeniden istimal tein başkaca bir muameleye lü-diyerek referan-reddetmektedirler. Sosyal demokratlar da «halkın arzusu öğrenilmek için referanduma müracaat edileceği hakkında Belçika anayasasında bir madde mevcut değildir» diyerek referandum işine itiraz etmektedirler. Fakat her iki taraf da bugün şekil meseleleri ileri sürülerek: bu kadar hayati bir meselenin bir karara bağlanmadan devam edip gitmesinin doğru olmadığını takdir etmeğe başlamıştır.
Bugün üzerinde durulan mesele solcu partilerin taralın avdetine karşı göstermekte olduğu muhalefeti ne nispette bir ekseriyet karşısında tcrfcedc-çektir. Kiralın tahta dönmesine farksız bir ekseriyet arzu gösterirse bu halin memlekette devamlı bir memnuniyet yara-tamıyacağı tabiîdir. Fakat üçte iki nispetinde gibi bir çoğunluk kiralın avdetini İsterse demokraside ekalliyetin de isteğe mutavaat göstermesi Kimdir,
Bîr İsviçre dergisinden çeviren: B. AKSET.
Şahsı etrafında çok müıuüra-şa cereyan eden kıral üçüncü 1 Leopold, Hitler orduları mayıs 1 1940 ayı içinde Bclçikaya doğru 1 İlerlemekte İken cephede ordu- ' nun başında bulunmakta idi. O zaman yaşı (3ûı da. Hollan- , da re şimali Fransada batılıla-nn mağlûbiyete duçar olmala-rt üzerine Belçika ordusunun , ordusunun teslimiyet göstermesi kaçınması imkânsız , bir hale gelmişti Belçika f kabinesi Hol anda ve Nor- , veç hüJmmdarlan gibi ken-ni ve mülteci hükümetin ba-çulda Belçika işlerini Londra-dan İdare etmesini kirala tekili ettiği halde kıral bu teklifi kabul etmemiş, ordunun başında kıtaları ile birlikte Al manla ra teslim olmağa karar vermişti- Kıral bazı şeref mülâhazaları sevkiie bu şekilde hareket elmiş ve baş kumandanı bulunduğu orduyu mağlûbiyet anında da terke tmemlştl
Belçika sosyal demokratları ou şekilde düşünmemektedirler. | Esareti esnasında Belçika mukadderatım görüşmek üzere] 1 Hlller tarafından yapılmış olan , iki daveti kabul etmiş olması kiralın vaziyetini güçleştirmektedir. Yaptıkları bir çok neşriyata rağmen sosyn) demokratlar bu göı üşmelerde I---------,
memleket menafi ini gözön&n- rinde FI nlandıyada cereyan eden uzak bulundurduğunu veya1 ‘ J
memleket aleyhine bir -
kabul etmiş olduğunu
; edememektedirler. Mahaza kı-ral taraftarları da üçüncü Le-opold’un yapmış olduğu bir alay laktik hataları ffıfâr ede-, miyerek bunları kabul ve tes-İta mecburiyetinde kalmaktadırlar.
1044 sonlarında müttefikler Belçlkayı kurtardıkları zaman kıral Almanların nezareti altında iTiroll da bulunmakta İdi. Bi rkaç ay sonra Almanlar kendisini serbes bıraktılar
Finlandiya’daki hâdiseler
bir bu )â-
Amerika tarafından yakından takib ediliyor
V> ashington 21 (A_A.)
kiralın (AfP> Birleşti: Amerika başşeh--ijnün- rlnds Ffnlandivada cerevan e.. ™.._ den hâdiseler yakından takip karar edilmekte ve Sovyet radyo:-u-ispat nun, Helsinki hükümetinin Rusya ile aktetnılş olduğu barış andlaşması bükümleri gereğince hareket etmediği yolunda Fin komünist şeflerinin be-I yanalını yaydığına işaret efln-inektedir.
Washlngton'da borçlarını muntazaman ödeyen Ftniândi-ya hakkında buyuk bir sempati beslendiği kaydedilerek, Moskova tarafından yapılan bu hareketin, "Batı devletlerinin Finlandiya'ya karşı duydukları yakınlığın derecesini anlamağa matuf bulunduğu -tahmin ettil-mektedir.
Kıral ikinci nıülılm hatayı da o zaman yaptı. Derhal ınenılekç tine dönmesi lâzım gelirken Cid den çok sarsılmış olan sıhhi durumunu düzeltmek için tedavi maksıidlle iTiroi) da bir müd det daha kaldı Kıra! bu hare-ketile Belçlkada bulunan aleyh tartarına büyiil: bir fırsat ver-; mış oluyordu. Kıratın düşman-j ları kiralın h?rb esnasında yap-, tıkları hataları neşir vasıtaları ite yayımiıyarak bunları münakaşa mevzuu yaptılar ve bu mü I nakaşalardan kiralın oğlu namına tahtan çekilmekten başka mat demiştir ki-yapacak hareketi olmadığı ne- t—-*—' ''"™
Her ne kadar Finlandiya Atlantik paktını imza eden devletler meyaınnda değilse de Sovyet Rusya tarafından düşünülmeden yapılacak herhnıı-çi bir hareketin ciddiyetle goz önünde tutulacağı ve Amerika umumi efkârı üzerinde rainin ‘tesirler icra edeceği soyien-infktedlr. •
1 Bu münasebette beyanat’a bulunan bir Amerikalı dıplo-1—. u—.-m- «. .Kremlin, bu meseleyi ileri götürmek niyeti-ticesini çıkardılar. Bu devrede ol gösterdiği taktirde. Birleşik Belçika Leopold taraftarları ve'Amerika, Çekoslovakya hükfı-tz-opotd aleyhtarlan olmak ü-Jmet darbesini ve Bertin ablu-zere ikiye bölünmüş oluyordu. ı kasım takibeden nıillclleraıası Katolik kilisesi — kıral koyu gerginlik devresinin tekerriirü-blr kutollk olmakla maruftur —J ne şahit olacaktır.»

Rahife 8
RADYO
ANKARA RADYOSU
Bu akşamki projenin
11 Dan» milsin (PL). l»?0 KöAUJ-m«, 18.45 Film nırlodllarl (PLİ. i» Fiberler, lfl.15 Gcçmljte bııgiln. l#50 Küme faslı (Hüuam), 30 Şarkılar. 30 IS Radyo Ratrlesl. 20.M Serbea saat, 20.35 Senfonik eterler. 11.15 Varyete milnlklerl (PL), 3130 Konuşma. 21.45 Hayda - Kuartet op. 76 No. I (PLİ, 23 Dan» (PU. »(«
Haberler.
Sırrın sabah ve öğle programı
7 31 IUf« tnüzlle (Fi ), ’« Haberler. 8 Türküler (Pl.l. 8.13 Hafif aolo-lar (Pl.l, 82 S Cllnün programı. İM Orkntı« eserleri (Pl.l
UM Sarkılır, 13 Haberler. U.U pekitil ınOıilt (Pl.l. U3O ÖJle *M*-M. 13 48 CegiUI mlUltln devamı (PU
BULMACA
Hidro Elektrik tesisatı yaptırılacak
iller Bankasından:
1 — İzmir İline bağlı Bİrg» kasabası elektrik santralına teste edilmek üzere 1 adet 78 beygirlik türbin grubu satın alınacak, yüksek ve alçak gerilim şehir şebekeler yaptırüa aaktır.
2 İşin keşif bedeli 101.909,82 liradır.
3 — Geçici teminat 9.845.50 liradır.
4 — Zarflar makbuz mukabilinde en geç 8 EyKU 1949 perşembe günü a&at 17 ye kadar Bankamıza teslim edilme ödlr.
0 — Kapalı teklif zarfları ü/.ylul 1949 cuma günü aaai M da toplanacak Bankamla âatmalma Komisyonu tarafından açılacaktır.
5 _ Postada vaki gecikmeler nazarı İtibara alınmıya oaktsr.
f __ Bu İşe ait şartname (10,—) lira mukabilinde Banka
mu Muhasebe Müdürlüğünden temin edilebilir,
8 - Bu İşe alt bllcumie devlet ve belediye vergi ve re simleri, Noter ve harç masrafları ve bunların tamlan Işı alana ait olacaktır.
9 — Banka İhaleyi yapıp yapmamakta veya dilediğine vermekte serbesttir. (77051
Balıkesir Valiliğinden
1 — Balıkesir (Bandırma aynını! Şamlı yolu 7 +- 000 - 30 + 000 arası etüd. aplikasyon ve toprak tesviyesi (7«60> Ura keşif bedeli Özerinden kapalı zarf usuliyle eksiltmeye konulmuştur.
I — ihalesi 8/eylûLM» perşembe günü saat 17 de il daimi komisyonunda yapılacaktır.
3 — Bu işin bütün evrakı her gün bayındırlık müdürlüğünde görülebilir
4 — isteklilerin 4998 liralık geçici teminat yatırmaları, ticaret odası vesikası ibraz etmek-rl, İhale gününden en az üç gün evvel (tatil günleri dahili 30 bin liralık iş yaptıklarını gösterir belge ile valiliğe müracaatları, ehliyet vesikası almaları ve 2400 sayılı kanun hükümleri dairesinde hazır Uyacakları kapalı teklif mektuplarını ihale günü saat 16 ya kadar komisyon başkanlığına vermeleri lâzımdır.
Postada olan gecikme kabul edilmez. 1IM4
AKŞAM
22 Ağustos 1949
Bütün Gün*' AçıkHavada


Boldan »eda: 1 — Ans«j> Ular an-natkân. 3 — Kabile - Familya. 3 — Hatun. 4 — Ulnı - Güıel sanat - Terai dokuma ıgne»ı. 5 — Nou - Bir kadın İsım. 0 — Nalıncının başlıca SleU. 1 — Kua değil - Telkih. « - Eski Mısırlı mabudu - En «ok kullanılan maden.
• — Terai bir sinem» arlirtı, 10 — B.v’u :k> gelirse minim ini sandık • T.-rsl maden eritilen kap.
Yukarıdan aranıra: 1 — Sarıyerin «ski ismi. 2 — Anıl - Fazla, 3 — ŞUv»l *eyı£ı • Sonuna «S» gelirse uçar gider - bir Sıfat eki. 4 — Malatyanm bir karası. 4 — Tersi acele olarak demektir - Bir ecnebi bayan, 8 — içeri gel • Yeniçerilerin tnlıaıuUorıııdan. 1 — Aliller MİLanatı. 8 — Yer - Bir cins balık a(ı.
ÇEÇEN BULMACANIN ttALU
Soldan şada; 1 — İstanbul. 1 — Serçe Lü. 3 — Krem. Sus. 4 — Emsal. 5 - NeküçUk . 6 — Taıc. 7 — Eap. Flüte. 8 — Re. Letm, 9 — Urgan. C4. İd — NUun. Gül
Yukarıdan aşağıya: I - İskenderun. I — Serme, Seri. 3 — Treskop. Ca. 4 — Açmak. Um. 5 — Ne, t.ütfon.
• — Çalı. 7 — Ulu. Üraracü, g — Uukcl. fi
Öğretmen Alınacak Türkiye Demir ve Çelik Fabrikaları Müessesesinden
KARABÜK
Müessesemlı özel Ortaokuluna öğretmen va-sıflaruıı haiz, Türkçe, Tarih, Resim ve bir de h’ran-snıca öğretmeni alınacaktır.
İsteklilerin anılan dersleri okııtmıya yetkili olduklarını belirtir belgeleriyle birlikte en geç 25.8,49 tarihine kadar miic^sesemiae baş vurmaları ilân olunur. (118311
- lop oyna oyna ge! kardeşinin mahal/ebisini ye...
bakalım annem ne diyecek.*?.
Çijpam ar/?a
Şehir Suyu Tesisatı inşaatı yaptırılacaktır
VAPURLAR
A D R I A T I C A S A N.
O T R A N T O Vapuru
Eşyayı ticariye alarak 25 Ağustosta doğru
SELANİK - PİRE - TRİYESTE’ye
hareket edecektir.
AÖRİATICA SAN Umumi Acenteliği. yolcu ve eşyayl
Ucariycye mahsus haftada iki defalık İSTANBUL — VENEDİK ve TRİYESTE İçin seti ve montıum postanın yakında yeniden tatbikine başlanacağını bildirir. Tafsilât çin Gaiatada Mıımhanedc
A D R I A T I C A S. A. N.
\ggUmuml Acentaiıgına müracaat. Tel 44077 - 44078
— HE.LENİC LINES LİMİTEO
Türkiye - İngiltere - Belçika arasında muntazam posta
22 ağustosa doğru limanımızda beklenen
M O N G O L İ A vapuru
M ağustosta eşyai ticariye alarak
LONDRA - RüTTEROAH ve ANVE.iS’e
hareket edecektir. Umumi acentalan : 3
■■ 3. TOPER Galata Veli Alemdar Han. Tel: (1929 (■■■
Tekel Sanel Müdürllüğjü hânlaırl
Malzeme Alım Şubesinden
Güvenme İhale
Cinsi Miktarı Parası Tarihi Günü Saati
Külçe kurşun 5000 Kilo 940 Lira 2 9.949 Cuma 10.15
Metal «tıamt hesaba» 260 » 150 » > * » 10,30
Pillvarlzatör 7 Adet İ13 » » » » 1045
Hareket RezLstansı 1 » 90 > 69.949 Salt 10.30
Kolorimetre 1 » 103 * 9 9 949 Cuma 11.15
Şelofan kâğıdı 35300 Bobin : 43045 » 2 9 949 Cuma İt.—
> > 5000 Tabaka
Fıçı çemberi 1700 KUo 150 20.9.940 Salı 10.—
Yassı kayış (muhte!lf» 3726 Metre 2700 23 9 949 Cuma 10 —
Makkap ucu 7797 Adet 1400 27.9.949 Salı 10.—
Ampul ^Muhtelif» 20000 » 1820 27.9.940 Salı 10.30
Püro makinesi 1 • 750 30.9.949 Cuma 10. -
Bira şişesi kapsülü 50 Milyon 19000 30.9.949 Cuma 10.15'
Çivili kayış «muhtelif» 9000 Metre 4725 30 9 949 Cuma 10.30
1 — Yukarıda cins ve miktarı yazılı malzeme pazarlıkla satın alınacaktır.
2 — Pazarlık hizalarında gösterilen gün ve saatlerde Kabataş Genel Müdürlük malzeme
Alım şubesindeki komisyonda yapılacaktır
3 — Şartnameler herg&n sözü geçen şubede görülebilir.
4 — İsteklilerin belirli gun ve saatte hizalarında gösterilen güvenme paralan ve kanuni vesaikle olılikte mezkûr komisyona müracaatları, Hân olunur.
5 - idare kısmen veya tamamen İhale edip etmemekte veya lasını kısuu ayrı ayrı taliplere İhale etmekte scüDcstlr. (12229)
iller Bankasından
1 — Aşağıda isim, keşif beJeli ve teminat miktarları gösterilen Kasabaların su tesisleri yaptırılacaktır.
Kasaba adı Keşif bedeli ____Geçici teminat_________
Akçaabat 188.252.77 10.683.—
Daday 67.776.53 4619.—
2 — Bu keşif bedellerine boru bedeli dahil olmayıp borular Banka tarafından Karabük veya İstanbulda teslim edilecektir.
3 — Her kasaba için ayrı teklif mektubu verilecektir,
4 __ihale, 2 Eylül Cuma günü saat 15 de Bankamız ihale
komisyonunca yapılacak ilk inc lenıe sonucunun İdare meclisince tasdikini müteakip kesinleşecektir.
5 — Teklif mektuplarının en geç eksiltme günü saat 12 ye kadar Bankamıza makbuz mukıblllnde teslimi şarttır. Postada veya sair surette vaki olabilecek gecikme nazarı itibare alınmaz.
6 — Her bir işe alt İhale evrakı 10.— lira bedel mukabilinde Bankamızdan alınabilir. Projeler Bankamızda görülebilir
7 — Eksiltmeye girebilmek İrin Bayındırlık Bakanlığına eksiltme gününden en az uç gün evvel yaptıkları benzeri İşleri gösterir heigelorlle müracaat ederek bu İşi yapabilecek kabiliyette olduklarına dair yeterlik belgesi almak şarttır.
B — Banka İhaleyi yapıp yapmamakta veya İşi dilediğine vermekte serbesttir. (12201)
Bayındırlık Bakanlığından
Yapı işleri ilânı
1 _ Eksiltmeye konulan İş: Ankara Atatürk LUe3iııde yaptırılacak onarım ve tadilât işidir.
Keşif tutarı: 153.117.03) liradır.
2 — Eksiltme 7 '9 949 çarşamba günü saat 11 de Tapı ve İmar İşleri Reisliği Eksiltme komisyonu odasında kapaıl zarf
usullle yapılacaktır.
3 — Eksiltme şartlaşması ve buna bağlı kâğıtlar Yapı ve İmar İşleri Reisliğinden (1.33) lira karşılısında alınabilir.
4 — Eksiltmeye girebilmek İçin isteklilerin usulüne göre (3005.85) liralık geçici teminat vermeleri ve eksiltme şartlaşması gereğince ticaret odası belgesi İbraz etmeleri lâzımdır.
$ — İsteklilerin bu işin teknik öneminde bir İşi iyi bir surette başardığını veya İdare ve denetlediğini ispata yarar belgeleriyle birlikte İhale gününden en az (tatil günleri hariç) üç gün önce Bayındırlık Bakanlığma başvurarak bu İşin eksiltmesine girebilmek İçin yeterlik belgesi almaları şarttır.
6 — İstekliler aldıkları eksiltme kâğıtlarının her parçasına 50 şer kuruşluk pul yapıştırıp imza ettikten sonra teklif mektuplarlle birlikte zarfa koymaları ve eksiltme günü saat 10 a kadar Yapı ve İmar İşleri Eksiltme Komisyonu Reisliğine vermeleri lâzımdır.
Postada olacak gecikmeler kabul edilmez. (12059)
KIZILAY HEMŞİRELER OKULU
1949 - 1950 ders yılı için öğrenci kayıt ve kabulüne başlanmıştır. Aşağıda yazılı kayıt ve kabul şartlarından fazla bilgi edinmek slteyenler saat 9 İle 17 arasında aşağıdaki adrese yazı İle veya şahsen müracaat edebilirler.
Kayıt ve kabu 1 şartları:
1 — Türk olmak.
2—18 yaşından küçük 25 yaşından büyük olmamak.
3 — Tam sihhatte olduğunu bir sağlık kurulu raporu
Ue belirtmek. '
4 — En az orta okul mezunu olmak
5 — İyi ahlâk sahibi olmak.
Müracaat adresi:
Kızılay Hemşireler Okulu Direktörlüğü
Haseki caddesi Aksaray IstanPui
Bununla beratter, bu iki güzellik yardımcısı, cildinde bir gül Petalinin serinliğini muhafaza etmektedir Bölün güe oçık Koroda v» aym İcramdan biraz tOrOnOs.
güneı alundo kalmak ne raıh eiı uyurken dldinlıl beıieye»
sevk. Paka» güney ve rüzgâ- çektir. Sabahları, mokya|ınıu rm matorahndan ve havanın yapmadan evvel, POND'S mvhalefelinden korunman 18- "Vanlshlng "kreminden »Ordum olan cildinize bilhaMO AQt. Cildinizin muhtaç olduğu dikkat ermelhlnlz. Tahmini İle himayeyi lemln edec«ktir. flöy-U.kltğünO,. luimnll ,0Ç gU- „|,kl, „o
m(J.ıoMwl(».no o.lo lw.iabW.Unli. "Vanl.blno" hac, kalmay.p IngilU,* Fran- pON|).s aynl
,« .. »mririn» .n ,d„| y, pud,„
ml^.,.nd„ IUL b İade edecektiniz. Bunlar iadece Fond-. kr,ml—İn, rtlmot »hndı. "'™' •">
iril,. FealMım «.ita .. par- «a"dm *•' iw k'e"1 oll“' laktiğini doimt turette vikaye *• h«r 0ünka ıoeWU-
eden baıit bir tedavi uıulüdur. tına boklayınız. Az tamca Bu İki gllıellik yardımcıııno zarfında yürünülün tamamen kemali emniyetle ıfimad ede' dağijtiğıni yeni bir gürellik ve bilininiz. Yapılacak ı«y budun coıibe İle lüılonecefilnltl göre-H e t akşam POND’S (Cold) kremi ila yüzünüzün mak yalını temizleyiniz. Sonra da yine
POND’S kremi
DEVLET DEMİRYOLLARI İLÂNLARI
Kurşun Levha Alınacak

Devlet Demiryolları Merkez 9 uncu Komisyon Başkanlığından:
1 — Muhtelif ölçüde 30 tön kurşun levhanın satın alınması kapalı zarf usulü İle eksiltmeye konulmuştur.
2 — Muhammen bedeli 75000.— yetmiş beş bin. muvakkat teminatı da 5000_Beş bin liradır,
3 — Şartnameler 375 kuruş mukabilinde Ankara ve Haydarpaşa veznelerinde satılmaktadır.
4 — Eksiltme Ankarada İdare binasından malzeme daire-
sinde toplanan Merkez 9 uncu satınalma komisyonunca 8/9/ 949 Salı günü saat 16.30 da yapılacağından İsteklilerin teklifleriyle kanunun tayin ettiği vesikalarım aynı günde nihayet saat 15.30 a kadar makbuz mukabilinde adı geçen komisyon Başkanlığına vermeleri veya muayyen vakitten önce ele geçecek tarzda İadeli taahhütlü olarak posta Ue göndermeleri lâzımdır. (20541
Kat Küt alınacak
Devlet Demiryollan Haydarpaşa Satınalma Komisyonundan:
1 — Muhtelif No da ceman 700 kutu kat küt açık eksiltme ile satın alınacaktır.
2 — Muhammen bedeli 112o lira olup muvakkat teminatı 84 liradır.
3 — Buna ait şartname komisyondan parasiî olarak dağıtılmaktadır
4 — Eksiltme 31. Ağustos. 948 çarşamba günü saat 10.30 da
Haydarpaşa gar binası dahilindeki Haydarpaşa satın alma komisyonunda yapılacağından arzu edenlerin vaktinde komisyonda hazır bulunmaları. 11842
Emniyet Genel Müdürlüğünden
1 — İstanbulda açılacak polis Prevantoryomu için bu maksada elverişli münasip vç müsait bir bina satın alınacaktır.
2 — Bina sağ.lık ve sosyal yardım bakanlığınca prevantor-yomtar için kabul edilen esas ve şartlara uygun olacaktır.
3 — Bu İşe ayrılan ödenek miktarı 58.000 liradır. Binanın inşaat durumunun tetkik ve bedelinin takdiri genel müdürlükçe teşkil edilecek fen heyeti tarafından yapılacaktır.
4 — Yakacık, Erenköy. Bağlarbaşı ve Acıbadem semtleri tercih edilir.
5 — İsteklilerin binanın semt, kat, ebadiyle birlikte oda ade-
di. su, elektrik, banyo ve diğer teeisat ve müştemilâtı hakkında etraflı malûmatla birlikte flat ve diğer şartlan havi teklif mektuplarını en çok 15/eylûl/1949 gününe kadar Emniyet Genel Müdürlüğünde bulundurmaları ve fazla izahat için İstanbul Emniyet Müdürlüğü başhekimliğine başvurmaları ilân olunur. 12057
Devlet Orman işletmesi Edremit Müdürlüğünden
1 — İşletmemizin Adadağı bölgesinin Avcılar sahil son İstif yerinde mevcut 4372 adede denk 392.509 M3. çam kullanacak. odun iki parti halinde 38 adede denk 7.308 M3 çam tomruk bir parti halinde 15/8,049 tarihinden İtibaren 20 gün müddetle açık arttırma suretlle satışa konmuştur.
2 — Açık arttırma 3/9/949 tarihine raslayan cumartesi günü saat 11 de işletme müdürlüğü binasında toplanacak komisyon önünde yapılacaktır. Beher metreküpün tahmini bedeli kullanacak odun 20 tomruğun 38 liradır. Her parti İçin % 7.* hesablle geçici teminat alınır.
3 — Bu işe ait şartname Orman On, Müd. de. İstanbul, Ankara, Balıkesir, Biga ve Çanakkale İş. Müd. de. İzmir orman Baş Müh. de. Adadağı Kazdağı Egbekdağı ve Kocadagı Or. Bölge, şef de görülebilir.
4 — İsteklilerin belli pür ve saatte mushit evrak ve ilk te-
nıinatlarlle komisyona müracaatları (12107>

Comments (0)