PERŞEMBE 22 Eylül 1949
Sene 32____No. 11116 — Fîatl! her yerde 10 kuruştur.
Sahibi: Necmedetin Sadak — Yazj işlerini fiilen idare eden: C. Blıdik — Aksam Matbaası
»
*
Birleşmiş Milletler toplantısı
ViŞiNSKi BALKANL1R İŞİNİ «UKDEMDEN ÇIKARAMADI
Acheson, nutkunda pürüzlü meselelerin halli için Rusyayı işbirliğine davet etti
Birleşmiş milletler genel kurulunun toplantısı ndan bir görünüş
Londra 22 (R) — Nevyorktan bildirildiğine göre Birlenmiş Milletler. İdare komitesi, gündemde bulanan meselelerin tetkikini muhtelif komisyonlara havale etmek için dön toplanmıştır. Siyaset komitesinde, işlerinin çokluğundan dolayı, bir '.âli komisyon kurulması kara rLaş tınlmışi ir.
Sovyet delegesi Vişlnski. Bal-
anayasada, veto
Erzurum temdit hsttı
İkmal edildi, ilk tren Hasankale’ye vardı
Hasankale 21 — Erzurum temdit hattının Erzurum - Ha-saııkale kısmı tamamen ikmal edilerek bugün saat 10 da İlk tren halkın sevinç tezahürleri, çığlıkları arasında Basankale-ye varmıştr.
Bu münasebetle yapılan törende hazır bulunan Sağlık Bakam Dr. Kemali Bayezit. korde layı kesmiştir.
«Âİnler’in birçok köylerinden, U merkezinden ve komşu ilçelerden törende bulunmak üzere gelmiş olan binlerce halk «yaşasın. hükümetimiz, var olsun büyüklerimiz» Evazeleriyle Cumhuriyet hükümetine şükran duygularını İzhar etmişlerdir. Bu arada muhtelif şahıslar, kurumlar ve partiler adına yirmiden fazla kurban kesilmiş, bundan sonra belediye tarafından misafirler şerefine yüz kişilik bir ziyafet verilmiştir.
Hasankale bugün en coşkun bir bayram havası İçinde yaşamıştır.
Çin hslk cumhuriyeti
Komünistler tarafından ilân olundu
Türkigeye askerî yardım
Silâhîarımızılevdi edebileceğimiz en emin
Ayanda Foster Dulles’in bize yapılan askerî yardım lehinde hararetli sözleri
Londra 22 (R> — Amerikan Ayan Meclisi. muhtelif devletlere yapılacak askeri yardım tahsisatını müzakere ettiği esnada, bazı âyan üyeleri Atlantik Paktına dahil devletlere yapılacak yardımın yan yarıya indirilmesini istemişler, fakat diğer üyeler bu kadar indirmeyi muvafık bulmamışlardır.
Ayandan Fos ter DuUes, Sov-
kanlar. Kore. Birleşmiş Milletlere merbut bir muhafız kıta teşkili insan haklarını çiğneyen peyk memleketlerden Bulgaristan. Macaristan ve Romanya aleyhindeki Amerikan ithamının gündemden çıkarılmasına çalışmış ise de muvaffak olamamıştır.
Arjantin,
halikındaki maddenin kaldırılması için Birleşmiş Milletlerin hususi biı toplantıya çağırılması hakkındakl teklifini geri almıştır.
Acheson’nun nutku
Umumi tçtımada sö2 alan A-merüca Dışişleri Bakanı Acheson beynelmilel meseleleri halletmek İçin Rusyadan işbirliği yapmasını talep etmiş ve bu Rusya, yalcın bir zamanda hususta Yunanistan ve atom harb açmak niyetinde değilse meselelerini izah et- de’ komünistlerin işi azılmala-
kon trolü iniştir.
Acheson beyanatına devamla. a.tık bu asamble IçUı, Yu-nanıstanın Kuzey hudutları tize rinde sulhü tesis etmek ve bu memlekete yaralarını sarmasına yardım etmek için imkân verilmesi zamanının geldiğini İlâve etmiştir.
Bu muzir ve ciddi problemi halletmek için yapılacak yeni görüşmelere Rusya’yı davet ederken, bu asamblede geniş o-iarak paylaşılan bir kanaati İfade ettiğimi zannediyorum» diyen Bakan, bundan sonra Amerikanın dünya meseleleri karşısındaki durumunu izah etmiştir: Amerika, bu meselelerin dünya çapında bir işbir-hği Ue halledilebileceği inanç ve ümidindedir. Şurası muhakkaktır kı bu meselelerden bazıları son derece ağır ve halli guç meselelerini müzakere et-aır.an bir çok kimselerin düştüğü ümitsizliğe düşmeyeceğiz ■ Acheson. FULıtln meselesi hakkında Kudüs ve civan için devamlı ve beynelmilel bir statünün ve mukaddes yerlerin, şerbetçe ziyaretinin taraftarı olduğunu söylemiştir.
n tehlikesini İleri sürmüş ve Türkiyeye yapılan askeri yardıma temasla şunları söylemiştir: «Türkiye Sovyet Rusyanın arazi isteklerine en fazla muhatap olmuş bulunan bir memlekettir. Sovyet politikası Türkl-yenin Kuzey doğu mıntakasını ele geçirmek ve Boğazların kon trolünü elde etmeğe çalışan bir yol Üzerin d- yürümektedir. Sovyet talepleri eayet sarih bir şekilde Lfade edilmiş ve aynı zamanda tehditlerle de desteklenmiştir Mamafih Türk halkı bunlar karşısında gerilememiştir.
Tiırklertn sağlam ve iyi disiplinli bir orduları vardır ve Türk lerin her hangi bir tecavüz karcısında vatanlarını savunmak İçin çarpışacakları hususunda hiçbir kimsenin şüphesi yoktur.
Ayandan Koster Dulleı
Cumhurbaşkanı İsmet İnönü arkeoloji müzesinde
ismet İnönü dün müzeleri gezdi
Cumhurbaşkanının bayram ertesi Ankaraya döneceği söyleniyor
Cumhurbaşkanı tanet İnönü dün öğleden evvel Dolmabahçe sarayında Bükreş elçimin Hulusi Fuat Tugay'ı kabul etmiştir.
İnönü, akşam üreri şehirde bir gezinti yapmış, bu aradı arkeoloji ve şark eserleri müzelerine de uğramıştır.
ze müdürü Aziz Oğan tarafından izahat verilmiştir.
tnönü saat 1UJ-0 a kadar müzede kaldıktan ve tç AnaUoic-dan yeni nakledilmiş eserler hakkında izahat aldıktan sonra Dolmabahçe «arayın» dönmüştür.
Yanımla vali ve belediye boş- Söylı-ndiğlue göre. Cumhur-kanı doktor LÛtfl Kadar oldu- başkanı Kurban bayramım şeh-
D.P. Genel kurulu
Toplantılar hafta sonuna kadar sürecek
Demokrat Parti Genel tdara
ğu halde gezen Cumh ur başka-
rimiade geçirecek ve Ankaraya
Kurulu dün de Celâl Bayat'ı* ha şk—ılığında toplanmıştır. Hafta sonuna kadar devam edeceği anlaşılan bu toplantılara son seçim kanunu tasarısının tetkik edildiği ve mühim ban noktaların üzerinde durulduğu bildirilmektedir.
Toplantıya bugün de Cettl Bayar'm başkanlığında devam edilecektir.
Created by free version of 2PDF
Paramızın düşürülıne-mesi çok iyi karşılandı
Yalnız bir kısım ihracatçılar, hükümetin bu isabetli kararından memnun olmadılar, piyasada normal vaziyet avdet ediyor
Mao - Tse - Tung
Londra 22 (R) — Çinde komünistler tarafından Halk Cumhuriyeti İlân edilmiştir. Bu haber Pekin radyosunda Çin komünistleri şefi Mao -Tse - Tung tarafından verilmiştir.
Bütün bunlarla beraber Türk ordusuna daha da fazla yeni silâhlar vermek lâzımdır Son seneler İçinde Türk ordusuna lâzım olan bu silâhlan verdik ve işte şimdi Ayanda baiüs konusu yapılan bu tasan bu yardım* devam etmek için İleri sürülmüştür. Silâhlarımın tevdi edebileceğimiz yer yüzünden bundan emin eller yoktur>
i * ------- - —ı-r?
Umumî ithalât rejimine ait A. listesi
A
Bugün dördüncü sahi (emirde
Neredesin fen?
Kasımpaşada bir ev yıkılıp 22 kisti yaralanmış Kalfa ile ev sahibi tevkif edilmişler.
Bunlar, cisimlerin mukavemeti hakkında malûmat sahibi olmak bakımından diplomasız insanlardır. Halbuki biz medenî bir şehrin Belediye sınırlan içinde kapısından masumane girdiğimiz binaların mukavemet durumları muayyen zamanlarda f ernıen kontrol edilsin istiyoruz. Bunun için de ver giler verip duruyoruz.
Zabıta teşkilâtı, ser erbabına karşı bizi nasıl himaye ile mükellefse, bir fen teşkilâtının da mantıkan hu gibi «görünür» kazalara kar şı bizi korumakta daima uyanık durması lâzımdır.
Halbuki, ikide bir bu karalar denizde, karada, dünyanın her yerinde olduğu gi bi henüz tecrübclenemediği-mtzden havada bizi matemlere boğuyor.
Teşkilât ve fen. gözünü açsın. Bir ev sahibi ile bir kalfanın sırtına mesuliyeti yüklemekle bu islerin dosyası rafa konamaz.
Ankara 22 (Ak.jam) — Sterlin devalüasyonuna rağmen, paramızın kıymetinde her hangi bir değişiklik yapılmamış 01-| ması mali ve iktisadi mahfillerde memnuniyet uyandırmış, iki gündür piyasalarda devam eden tereddüt ve İntizar devresi sona ermiştir.
Sterlinin tesbiti ve İlân olunan yeni kurundan bir kısım ihracatçılar memnun olmamışlardır. Bunlar, sterlin Ue incir, fındık, üzüm ve tiftik ihracatı yapan ve büyük bir kısmı İB-mLrde bulunan ihracatçılardır. Bunlar dolan yükseltmek ve sterlini li,82 de bırakmak suretiyle yeni bir ameliye yapılmasını 1btemekte ve Hollanda Ue'îsveçin de aynı şeyi yaptığını söylemektedirler.
Halbuki ticari mahfülar ve ıananlar bu fikirlere Lşttraâr etmemektedirler. Paramızın a-yaktu durman muhtelif bakımlardan geniş faydalar sağlamaktadır. Esasen üzümlerimizin yüzde 80 I eakl sterlin üzerine satılmış bulunmaktadır. Geriye kalan bir ild madde iae sterlinin düşmesi «»unda İthalâtımızda bağlıyacak olan ferahlık w ocurtuk sayesinde
(Arkası tabife î sütun 1 de]
EV ■ KADIN - MODA
(Bugün beşinci sahlfedeı
SINSMA
Buğun 5 inci «ılUtede

Kabinede değişiklik olacağı şayiası doğru değil
Salahiyetli bir zat, Kabinenin durumu iş başına geldiği güne nazaran daha kuvvetli olduğunu söylüyor •
Ankara 22 t Akşam) — Son gunLerde matbuatta kabinenin vaziyeti hakkında bazı yazılara tesadüf edilmektedir. Kabinede bazı Bakanlar arasında fikir İhtilâfı olduğu, birkaç Bakanın kabineden ayrılacağı ve umumi olarak bir kabine değişikliği vuku bulacağı bu haberler ve mütalâalar arasındadır.
Bu mevzu üzerinde kon aşta-ğum çok salâhiyeti! biı sat bana şunları söyledi:
c— Umumi olarak şunu İfade etmek kabildir ki, kabinenin bugünkü durumu, iş başına geldiği güne nazaran çok kuvvetlenmiştir. Kabine, Mecliste başarılı bir imtihan geçirmiş, prog ramındaki birçok işleri gerçekleştirmiş, bir kısmını da gerçekleştirme yoluna koymuştur. Vergi kanunları, sigorta kanunları, Emeklilik kanunu, Asgeri teşkilât kanunu bunlar arasında sayılabilir.
Bütün memleketin dikkat na-zaruu ttsertne çektiği Seçim ka-
nunu İse yüksek İlim heyetinin tetklkma sunulmuş bulunmaktadır.
Son günlerin siyasî olaylarını yakından takib edenler 19*8 dan beri muhalefetin hiçbir zaman bugün olduğu kadar müdafaada kalmadığını teslim e-deeeklerdir.
İtiraf etmek lâzımdır ki Demokrat Parti kongresinin meşhur «Milli husumet andı» mı» bunda büyük hissesi olmakla beraber, hükümetin geniş halk kütlelerinde tesisine muvaffak olduğu itimat havasının tesiri de İnkâr edilemez.
Nihat Erimle Vedat Dicleli arasında ihtilâf olduğu hususuna gelince: kabinenin bu İki değerli âzası arasında ihtilâf değil, aksine her hususta fikir birliği olduğu belirtilmektedir.
Ayrılacağı bildirilen Fuat Sirmen ise. kabinenin esaslı btr rüknüdür. Netice İtibariyle bu haberler, temenni mahiyetini aşmamaktadır»
Sahile 2
A K. S fi M
22 Eylül 1949
Haşmet Orbay hakkındaki ihbar
Atina
hâdisesi
Mülteci Rus hava
İlmî heyet çalışıyor
azeteler birinci sahnelerinde, büyük ballıklarla haber verdiler: «Yeni seçim kanunu projesini tet
kik edecek «İlmî heyet» toplantılarına başlamış. Yargıtay başkanı, Danıştay üyeleri, Ankara ve İstanbul Üniversitelerinin ileri gelen profesörleri, Ankara ve İstanbul barolarının hususî bir dikkatle seçtiği değerli temsilcileri bu heyette yer almış. İlk toplantıda Başbakan ve A-«bilet Bakanı hazır bulunmuş vc tetkik edecekleri mevzuun Önce yabancı mütehassıslar, sonra yerli mütehassıslardan mürekkep bir heyet tarafından inceden inceye gözden geçirildiği kendilerine anlatılarak hazırlanan tasannrn bir kere de yüksek ilmi ehliyeti haiz bir he yetten icazet almasına lüzum hâsıl olduğu belirtilmiş. İlmi heyetin müzakereleri tamamen gizli cereyan edecek, vc her gün gazetelere, çalışmaların hulâsasını ihtiva eden bir resmî tebliğ verecekmiş.
Bu haberleri gazetelerde okuduğum zaman, harb-den sonra Amerikada toplanan Atom Enerjisini Kontrol Komisyonu’nu hatırladım. O d* dünyanın sayılı A-limlcrinden mürekkeptir ve çalışmaları son derece gizlidir. Arada bir küçük tebliğler neşretmekle iktifa eder. Şu farkla ki. o ilim heyeti Atom enerjisi gibi son derece girift bir ilim mevzuiylc meşgul olurken bizim ilmi heyet, ilmin hudutları içinde yer alması pek güç olan Seçim Kanunu projesiyle aynı dikkat ve ihtimam dairesinde meşgul olmaktadır..
Hâdise, dünyanın ilme, bizim politikaya kendimizi ne derece verdiğimizi göstermekle beraber siyasî hayatımızda da önemli bir başlangıca işaret ediyor. Şimdiye kadar Büyük Mîllet Meclisinden altı bine yakın kanun çıkmıştır. Bunların arasında İktisadî, içtimai, malî, zira-î, idari hayli kanun vardır ve hiç bîri, proje halinde İ-ken ilmi heyetler tarafından incelenmek talihine nıaz-har olmamıştır. Seçim Kanunu işte bu mazhariyete u-laşmış bulunuyor. Darısı bundan sonrakilerin başına!
Şevket RADO
Paramızın düşürülme-mesi çok iyi karşılandı
İstanbul savcısı, yapılan tahkikatın verdiği neticeyi izah ediyor
Katilden mahkûm Haşmet Orbaym şehirde serbest olarak dolaştığı hakkında ortaya bir iddia atan ve yapılan soruşturmada bunu ispat edemlyen A-□adoluhisarlı Mustafa Başaranın tevkif edildiğini dün yazmıştık.
Mustafa Başaran hakkında Türk ceza kanununun 283 üncü maddesine göre takibat açılmıştır.
İstanbul Cumhuriyet savcısı Ihsan Koknel dün hâdisenin son ve kati şekli hakkında şunları söylemiştir:
«— Ortaya atılan bu İddiaların hakikate uygu olup olmadığını meydana çıkarmak bakamından bir taraftan tmralı ve Üsküdar ceza evlerinde ciddi soruşturmalara girişilmiş ve diğer taraftan bu iddiaları ortaya atan Mustafa Başaran a-dındaki vatandaş çağırılarak kendisinden İddiasının delilleri sorulmuştur, Mustafa Başaran birbirini tutmayan tereddütlü ve müphem ifadelerde bulunmuş ve gösterdiği şahitlerin hiç birisi iddiasını teyid etmemiştir. Hâdisenin tenevvürü bakımından lüzumlu bütün tedbirlere başvurulmuş, fakat İddiayı haklı gösterebilecek en
ulak bir delil ve karine elde edilememiştir. İm raiı ceza evl-
iBaş tarafı 1 inci rabifede)
buna muvazi olarak ucuzlayacak ve tabiî seyrini bulacaktır.
Umumi kanaate göre sterlindeki devalüasyon sonunda ucuza İthal edeceğimiz mallar saye-slnde piyasada ciddi bir ucuzluk görülebilecektir. Hükümet sterlin ile İş yapan ihracat ve İthalâtçılarımıza prim vermeği ve almağı kararlaştırmış olmadığı gibi bu hususta henüz bir ta-■nvvur dahi yoktur
Piyasada vaziyet
Sterlin devalüasyonundan sonra evrelki akşam sterlinin yeni alış ve satış fiatlerinin ilânı ü-zerlne iç piyasada vaziyet tavazzuh etmiştir. Bu anıda sterlinin yeni rintleri ilgililer İçin bir sürpriz teşkil etmemiş, yalnız bu durumda İhracata prim veriimiyeeegi yol unda Ankara -dan çelen haber ihracatçı tüccarı endişeye sevketmlştlr.
Piyasada hüküm süren zanna göre, ihraç mallarımızın fiatte-rini yüzde otuz nispetinde düşürmek veya Türk lirasında da yeni bir devalüasyon yapmak zarureti hasıl olacaktır.
Halbuki umumi kanaat yeni bir devalüasyonun ekonomik bünyemiz bakımından İyi neticeler vcrmlyeceği merkezindedir.
Hükümetin aldığı karan müdafaa eden çevrelerin kanaati şudur:
ihracatta prim verilmemesi çok doğrudur. Çünkü böyle b.ir karar hayat pahalılığına tesir eder. Halbuki ticarette zarar, kârnı ortağıdır. Bu itibarla muvakkat bir raman için birkaç firmanın zarara uğramasını tabii karşılamak İcab eder.
Ayrıca, alman bu karar sayesinde hayat oahnlılığının hnfil'iyecegl .örülecektir.
Sterlin üzerinde muamele başladı
Piyasada bu mülâhazalar Heri sürülürken Merkez Bankasında dün sabahlan itibaren sterlin muamelelerine yeniden başlanmıştır. Satışlar normal seyrini taklb etmektedir. Yalnız Danimarka, Kolanda ve Fran-sadan devalüasyon hakkında kati malumat gelmediğinden, dün Merkez Bankasında bu memleketlerin paralan üzerinde muamele yapılmamıştır. Bu vaziyetin de en kısa zamanda tavazzuh edeceği bildirilmektedir.
Altın fiatî
Diğer taraftan dün sabah ser-bes borsada altın fiatleri birdenbire fırlamıştır. Buna sebep ■erbes piyasa elemanlarından birinin ileri sürdüğü İddiadır. Bu İddiaya göre, dün sabah radyolardan biri havadis bülteninde ynyınladığı bir haberde A-merikada 35 dolar olan altın onsunun 55 dolara çıkarıldığı bildirilin iştir. Bu şayianın bor-raya yayılması üzerine, dün sabah altın fiatleri birdenbire fırlamış ve gulden altını 42 lira i» kuruştan 43 lira 35 kuruşa yükselmiştir. Aynı zamanda ■erbes borsada peşin ve alivre
da
ı altm fiatleri arasında peşin altının lehine 25 - 30 kuruş bir fark hasıl olmuştur. Flatler öğleden sonra da yükselmeye devam etmiştir.
1 Bu teeyyüd etmlyen şayia ü-zerine — yanlış çıktığı takdirde— dûn altın satanlar kazanmış. alanlar da Kaybetmiş olacaklardır.
, Ticaret odasına müracaatlar
Yeni durum üzerine Mmtaka Ticaret Mûdüriüğlyle İstanbul . Ticaret ve Sanayi Odasına mü-I racaatlar başlamıştır. Bu arada . bilhassa, paralarının kıymetini . düşürmüş olan memleketlerden . ithalât yapmak maksadlylc ev-t velce açılmış olan akreditiflerin
- yeni durum üzerine miktar he-ı sabiyle mİ. yoksa kıymet ölçü-
siyle mi nazarı itibara ahnaca-
- ğı sorulmaktadır. Bu hususta bize verilen malûmata göre, ve-
t rilmiş olan siparllşerde miktar değişmiyecekttr. Paranın tamamı ödeneceği takdirde İse, . bu vaziyet bir emri vaki telâkki edilip ithalâtçının zararı kabul etmesi icab etmektedir. Paranın tamamı ödenmemiş ahval ■ İçin ne gibi bir şekil bulunacağı bugünlerde belli olacaktır.
Merkez bankası Osmanlı bankasından sterlin almadı Dün bazı refiklerimiz. Ingiliz lirasının kıymeti indirilmezden evvel OsmanlI Bankasının Merkez Bankasına 500 bin sterlin sattığı ve 1,200.000 dolar satın aldığını yazmıştı. Merkez Bankası Umum müdürü Bekter, bu haberi katiyetle tekzlb etmiş ve demiştir kİ:
«— Bazı gazetelerde Osm anın Bankasının devalüasyona takaddüm eden günde Merkez Bankasına külliyetli miktarda sterlin sattığı ve mütaakıben gene büyük miktarda dolar satın aldığı şeklinde çıkan havadis hakikate tamamen aykırıdır. Çünkü bizim kambiyo mevzuatımızı bilenlerin de pek iyi takdir edecekleri gibi, bankalar günlük döviz miktarlarını bor-saya arz ve açıklarını da gene borsadan tedarik ederler.
Bunun münhasıran, spekülâ-tif maksatla yapılmasına da imkân yoktur. Merkez Bankanı, borsadaki fazla ara satın alır ve borsa açığını kapatır.»
Hazine genel müdürlüğü de aynı şayiayı yalanlamıştır.
Tüccar Derneğinin beyannamesi
İstanbul Tücacr Derneği dün sterlin devalüasyonu karşısındaki görüşlerini belirten bir beyanname neşretmlşllr.
Bu beyânnamede demeğin para problemi karsısında şimdiye kadar İleri sürdüğü fikirler hulâsa edildikten sonra şöyle denmektedir:
(8terlln devalüasyonu hâdisesi karşısında paramızı ve ti-atlertmizi dolar seviyesinde tutma kararımızın devletçe ve milletçe büyük bir takım fedakta-
Millî takım oyuncuları aleyhlerindeki ithamları reddediyorlar
Atlnada yapılan Akdeniz fut-
VU.llVUlVllll.7Ull . 1I1IIUU V». ...
ne nakledildiği tarihten İnzı- kuP*Sl bati bakımdan bu müesseseden 1ede'» m«essir had,se ha^'nda uzaklaştırıldığı tarihe kadar hükümlü Haşmet Orbaym hiç bir suretle İmralıdan ayrılmadığı kesin olarak tesbit edildiği gibi İnzibati sebeplerle İm-ralıdan İstonbula ve oradan Üsküdar ceza evine getirildiği sırada da ciddi takayyüdat altın da bulundurulduğu ve Üsküdar ceza evine konduktan sonrada hiç bir suretle bu ınuesseseden ayrılmadığı tahkikatla anlaşılmıştır.
Tahkikatın verdiği bu neticeye göre ihbar ve İddialarında samimi olmadığı anlaşılan ve alâkalı adalet ve zabıta merallerini ağır itham altında bulunduracak surette suçlar uydurduğu tahakkuk eden Mustafa Başaran Beykoz sulh yar-gıçlığınca tevkif edilmiş bulunmaktadır.
Bu suçtan dolayı hakkında Üsküdar savcılığınca hukuku âmme dâvası açılacaktır. Mustafa Başaranın annesi oğlunun akıl hastalığına müptelâ olduğunu ve bu yolda raporları mevcut bulunduğunu bildirdiğinden bu nokta da ayrıca etlenecek tir.»
In-
Italyan gazetecileri Gezeteciler cemiyetinde
Misafir gazeteciler bir Türk ' Italyan dostluk cemiyeti kurulmasını ileri sürdüler
Limanımızda misafir bulunan İtalyan mektep gemisi Mon-tecuccoli ile şehrimize gelen Glomale d’İtalia gazetesi muhabiri Sandro Paternostra ve «La Voce Republlcana» adlı gazetenin muharrirlerinden Par-qualo Bandicra, dün saat 15,30 da gazeteciler cemiyetini ziyaret ederek İstanbul basın mensuplarlyle görşümüşlerdir.
İtalyan gazetecileri, memleketimizi ziyaret fırsatım buldukları içlin büyük memnuniyet duyduklarını ve İki memleketin birbirini daha iyi anlıya-bllmesl için kültürel ve ekonomik bir Türk - İtalyan dostluk cemiyeti kurulmasını arzuya değer bulduklarını söylemişlerdr.
İtalyan gazetecleri ayrıca
Türkiye Ue İtalya arasındaki ticari münasebetlerin düzenlenmesi İçin iki taralın lüzumlu tedbirler almakta olduklarının eserleriyle müşahede edildiğini ve barış yolunda sağlam İstikrar âmili olan Türkiye'nin, ticarî sahada da diğer devletlere yol göstereceği ümidini taşıdıklarını ifade etmişlerdir.
İtalyan bahriyelileri Heybeli Deniz Harb okulunda
Limanımızda misafir bulunan İtalyan tatbikat kruvazörü Raimondo MontecuccoU mürettebatına mensup bir grup, bu-dün öğleden sonra Deniz Harb okulumuzu gezmişlerdir.
teğmeninin demeci
Rusyada halk sıkıntı ve baskı içindedir et ve odun darlığı vardır halk peyk memleketlere yardım edilmesinden şikâyetçidir
Bir kadın, diğer iki kadını bıçakladı
Dün gece Dolapderede, bir kadının, diğer İki kadını ağır surette yaralaımısiyle neticelenen bir vaka olmuştur
Bülbül mahallesinde Dereotu sokağında 42 numarada oturan Hamiyet ve Neriman adlarında İki kadınla Rebla isminde diğer bir kadın, kıskançlık yüzünden kavga etmişlerdir. Rebla, bir a-ralık eline geçirdiği bıçakla hem Hamiyeti, hem de Herim a-m muhtelit yerlerinden yaralamıştır. Rebla yakalanmıştır.
Başbakan ve Bakanlar sergiye davet edildi
Başbakanı ve diğer Bakanları 1 ekimde açılacak olan 1949 İstanbul sergisinin kuşat resmine davet etmek üzere İstanbul sergi komiserliğinin başkanlığında 3 kişilik bir heyet dün sabah tayyare Ue An karaya hareket etmiştir.
Başbakanın vaki daveti kabul ederek îstanbııla geleceği ve serginin küşat resminde hazır bulunacağı anlaşılmaktadır.
hklar, gayretler sayesinde elde edilebileceğini ve bu gayelere e-rlşinciye kadar bir İntikal devresi İçin bir takım tedbirlere ihtiyaç olduğunu önemle belirtmek İsteriz. Mevzuun memleketimiz ticareti ve iktisadiyatı ve umumi nayatı bakımından lıais olduğu büyük ehemmiyeti göz önüne alan İstanbul Tüccar Demeği, mütehassısların da iştirakiyle, yeniden kurduğu Dış Ticaret Komisyonu marifetiyle meseleyi bu bakımlaıdan incelemeğe başlamıştır. Varılacak netice bir raporla tesbit edilecek ve aylrk toplantıda görüşüldükten sonra hükümete sunulacaktır.»
Rublenin yeni rayici
Londra 21 (AJL)- — AFP: Moskovadan alınan haberlere göre, Ingiliz lirasına nispetle, rublenin yeni kambiyo rayici, bir Ingiliz lirası 14,84 ruble olarak tesbit edilmiştir. Bu rayiç yitede otuz nispetinde bir devalüasyona muadildir.
Dolarla olan parltede bir de- l ğlŞİİLİlk yApünrmmıjLır
Kadına tecavüz etmek isteyen bir erkeğin başına gelenler
Sivas 2L — Koyunhlsarın Metin köyünde Evr&hi Bulut adında bir kadın kendisine tecavüz etmek Istiyeıı, aynı köyden 45 yaşlarında Bekir Şahin isminde bir şahsın tenasül uzvunu ustura ile kesmiştir. Bekir Şahin tedavi için Sivas hastanesine kaldırılmış, kadın yakalanarak tahkikata, başlanmıştır.
Tiraj hakkının tevzii için toplantı
Ankara 21 (A.A.) aldığını ıza göre, cuma günü Devlet Bakanlığında Bakanlıklarla diğer resmi teşekküller mümessillerinin de iştiraklle bir toplantı yapılacaktır. Bu toplantıda memleketimize verilen 58 milyon dolarlık hakkının arttırılması 11e kanlıklarla diğer resmi teşekküller arasında taksimi meseleleri müzakere edilecek Ur.
yannameyl neşretmişlerdlr:
«Geçen hafta, ALinadakl hâdiselerin mesuliyeti haksız bir şekilde bizlere atfen bir makaleden mülhem olan bir iki muharririn Atina’da maruz kaldığımız üzüntülü hâdiseleri kasdı mahsusla tahrif ederek Türk futbolcularının aleyhine istismar ettiklerini teessürle gördük.
Temsilde en büyük gurur duyduğumuz milletimizin şerefi ve kendi şerefimiz namına bu neşriyatta tizlere atfedilmek istenilen tahrikçllil;, tecavüz, külhanbeylik, kaba ve dürüst oyunu, Türk efkârını yanlış yola sevketme suçlarını nefretle reddettiğimizi ve bu neşriyatı yapanlar hakkında ayrıca cumhuriyet mahkemelerine baş vuracağımızı bildirir, yeniden Atina hâdiseleri hakkında herkese ve her yerde izahat vermeğe hazır bulunduğumuzu arze-derken keyfiyetin Türk umumi efkârına aynen bildirilmesine delâlet etmenizi rica ederiz.»
Gündüz Kılıç, Cihat Arman, Şükrü Gülesin, İsfendiyar Açık-söz, Naci Özkaya, Bülent Esen, Muzaffer Tokaç, Hüseyin Saygım, Musa Sezer, Müjdat Yet-klner, Erol Keskin, Galip Haktanır, Zeki Gökbora, Suphi Ural, Erdoğan Dağdelen. Lef ter Küçük and oniyad is, Ahmet Erol-
Dört kalpazanın mahkûmiyeti
Aslından kolaylıkla ayrılabilecek şekilde kalp yirmi beş kuruşluk yaptıklarından ikinci ağır ceza mahkemesinde yargılanmakta olan Basan, Fah-reddln, Cemal ve Haşanın duruşmaları dün sona ermiş, üçer ay hapislerine 555 er lira para cezası ödemeğe mahkum edilmişlerdir.
Ankara 21 (AA.) — 13 eylül tarihinde Sinop'ta meburî iniş yapan Ro. 2 tipindeki Rus talim uçağından İnen Rus hava kuvvetleri teğmeni Bort Valan-tln Kondratyevlç bugün yerli ve yabancı basın mensuplarına demeçte bulunmuştur.
Rus teğmeni hürriyet için cTürkiye'yi seçtim» diyerek sözlerine başlamış ve Rusya'daki havayı basın temsilcilerine anlatmıştır. Rusya’dan kaçarken karısına bile tasavvurunu aşamayan Kondratyevlç Sovyetler Birliğindeki sıkıntıdan balise-
Birliğlndeki sıkıntıdan bahsederek Rusya'da bu sene İyi bir mahsul olmasına rağmen Kol-hoz denilen Rus,devlet çiftliklerinden hükümetin aldığı hissenin birdenbire çok arttırılması yüzünden çiftçiye ancak gelecek senekl mahsulden Ödünç olarak yiyecek buğday veriidğinl açıklaşımtır. Sovyet teğmeninin bildirdiğine göre Rusya'da büyük bir et ve odun sıkıntısı vardır. Bu sıkıntının, hükümet tarafından son zamanlarda tat-bIkına çalışılan ağaçlandırma ve hayvan yetiştirme programlan njn bir neticesi olarak izah edilmesine rağmen peyk devletlere yapılan yardımdan doğduğu kanaatinin halkta hâkim olduğu ve Rusya'da halkın sıkıntı içinde İken bu peyk devletlere yardım aleyhtar olduğu Sovyet teğmeni tarafından belirtilmiştir.
Rusya'dan nasıl kaçtığına dair sorulan bir suale teğmen şöyle cevap vermiştir:
— Bir gün Kırım'daki sivil uçuş okulunda talebelerin talimleri ile meşgul olurken u-çaktaki bir ânza yüzünden yere inmek zorunda kaldık, uçağın tamiri bitince İlk önce yeniden benzin aldım ve sonra da yalnız olarak uçarak uçağın iyi durumda olduğunu göster-
Motosiklet kurbanı
Bedreddin Sunar adında biri, motosikletle Sultanahmetten geçerken birdenbire önüne çıkan. bir çocuğa çarpmamak için direksiyonu kırmış ve bü-tün hıziyie bir duvara çarpmıştır.
Bu çarpma neticesinde ağır 1 surette yaralanan Bedreddin J Esnaf hastanesine kaldırılmışsa 1 da orada ölmüştür.
Beynelmilel ticaret odası reisi bir | heyetle geliyor
Beynelmilel ticaret odası Tür-|kiye mini komitesinden bize ı bildirildiğine göre beynelmilel tiçaret odasının 12 haziran 1949 da Kanadanm Kebek şehrinde toplanan umumi kongresi sırasında 1949-1951 devresi için oda umumi reisliğine intihap edilen Mr. Philip D. Reed riyasetinde General Electric kumpanyası müdürlerinden Mr. Holm Vasseur'den mürekkep bir heyet 4 Ekim 1949 günü kısa bir ikamet İçin memleketimize gelecektir. Heyet 1 Ekim tarihinde bir gün kalmak üzere uçakla Ankaraya gidecek, devlet bakanı Cemi! Sait Bari as ve Ticaret ve Ekonomi bakanı Vedad Dicleli İle görüşecektir.
Ordu vapuruyla bir sağlık ekipi de gidiyor
Evvelki gün hacıları götürmek üzere limanımızdan Clddeyc hareket eden Ordu vapuruyla bir de sağlık ekipi gönderilmiştir. Doktorlarla sağlık ve etüv memurlarım ihtiva eden bu e-kipte lüzumlu ilâçlarla sıhhi malzeme de mevcuttur. Ekip hac müddetine? Türk hacılarla Haber î birlikte kalacak ve onlarla geri —"-"ı dönecektir.
İzmir 21 — Dün limanımıza ’ gelen Ordu vapuru, saat 20 de i buradan ayrılmıştır.
ı İzmlrde. ellerinde pasaportları hazır 600 kadar Cidde yol-
I cusu vardı. Bunlardan ancak
■ loo kadarı vapura binmişlerdir. Vapura binmemenin sebebi araş tırılmca flaUerln yüksek olduğu aııluşdmışUr.
tiraj
yapılmasına
mek bahanesi İle havalandım. Bulutlu bir havada Uk önce çok yüksekten uçarak Türk topraklan üzerine geldim, ve orada alçalarak Sinop civarında yere indim. Rus baskısından kaçmak İçin ben «Türkiye'yi seçtim,»
Rusya'da İken bazı arkadaşlarının verdiği demokrot broşürleri okuduğunu ve bunlann arkadaşlar arasında çok gizil O-larak elden ele dolaştığını ve memleketteki büyük baskı yüzünden bir teşkilât haline girememekle birlikle Rusyada İdare ile hoşnut olmayan kimselerin çok bulunduğunu açıkladıktan sonra Sovyet havacı teğmeni Kondratyevlç Rusya'da gizil gizli halkın BBC. ve Amerikanın sesi radyo neşriyatını dinlediklerini, fakat Rus İstasyonlarının Amerikan neşriyatını bozduklarını, fakat sabah saat altıda BBC. nin çok İyi olarak dinlendiğini anlatmıştır. Rusya’da radyoların çok nadir bulunduğunu, Ural marka bir radyo ahizesinin takriben 1800 lira olduğunu izah etmiştir.
Yirmi yedi yaşındaki Rus subayı İltica etmek için neden Türkiye’yi seçtiği sorulduğu zaman Rus basınının devamlı hücumlarına muhatap olan bu memleketin. Rusya’daki rejime aleyhtar olan herkes İçin İltica edilebilecek bir yer olduğu fikrinde bulunduğunu söylemiştir.
Son altı hafta içinde memleketimize iltica imkânnı bulan İkinci kızıl ordu subayı Bort Valantin. Kondratyevlç bütün ömründe ilk defa hürriyet ve serbesti havasını Türkiye’de teneffüs ettiğini ve artık hür bir memlekette çalışarak hürriyet içinde yaşamayı arzu ettiğini bilrirerel: sözlerine son vermiştir.
Created by free version of 2PDF
Üniversite talebeleri Valiyi ziyaret ettiler
Talebe federasyonu ve Teknik Üniversite Talebe Birliği mümessilleri Valiyi Belediye makamında ziyaret etmişlerdir. Vali ile sinemalarda üniversitelilere tenzilât meselesi, paso meselesi. Belediye bütçesinden federasyona yapılacak yardım görüşülmüştür. Pasolar üniversitelerde tedrisatın başiam asile tekrar muteber olacaktır. Vali, ayrıca Dünya Gençlik Birliğinin ağustosta toplanacak konsey İçtimainin İstanbulda akdi halinde yardım edeceğini vâ-detmiştir. Teknik Üniversiteliler, 2 numaralı parkta bir lokal binası İçin arsa temini meselesini görüşmüşlerdir. Sergi pavyonlarından birinin bilâhare lokal binası şeklinde kullanılmasında park mevzuatı bakımından bir mahzur olmadığı tesbit edilmiştir.
Vapur yolcuları
Bakanlık her vapura alınacak yolcu miktarını tesbit etti
harınlı ul Bononun İ1/9/1M3 fâalleri
06 15
06.95 ■s.»
SAHHATLARDA ALTIN
aniden Türk liraa Sterlin Külce SkO4>
Ulaştırma Bakanlığı Denizyollarına gönderdiği bir tamimle vapurlara alınacak yolcu a-dedinl tahdid pt-m iştir
Bu tamime göre. Aksu vapuruna 820 yolcu alınırken 649, Gûneysu vapuruna 831 yolcu a-luurken 651, Marakaz vapuruna 762 yolcu alınırken 638, Ege vapuruna 822 yolcu alınırken 652, İzmir vapuruna 859 yolcu alınırken o44. Sus vapuruna 762 yolcu alınırken 638, Kadeş vapuruna da 746 yolcu alınırken 542 yolcu alınacaktır.
Bu vaziyet karşısında yolcular çok müşkül durumda kalmışlar ve dün bilet alamıyan yolcular gişelere hücum ederek cam ve çerçeveleri kırmışlardır.
Bakanlığın bu son kararı Denizyollarını da çok güç duruma sokmuştur. İdarenin elinde fazla vapur olmadığından ilâve seferler yapılması imkânsız olduğu gibi, her sene bütçesini açıkla kapatan İdare bu sene yolcuların da azalması ile büsbütün kötü bir duruma düşecektir.
Velıefendi çayırı hâdisesi tahkikatı
| Vellefendl koşu yerindeki yakma, yıkma işi dolayıslle üçüncü sorgu hâklmliğince yapılan tahkikat sona ermek üzeredir. Mevkuf sanıklar arasında bulunan Jak Todora, Menahim, Fahri ve Mehmet tahliye edilmişlerdir. Soruşturma devam etmektedir.
Müessif bir kayıp
Üniversite emekli profesörlerinden ve Çankırı eski Milletvekili Fazıl Nazmi Rükün Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 23 Eylül 949 cuma günü Göztepe İstasyon caddesi Cavit paşa sokağında 5 numaralı evinden saat on birde kaldırılarak öğle namazını müteakip namazı kılınıp Sahrayıce-dit kabristanına defnedilecek-
22 Eylül ’n49
Sahife 3

Hukuk
Yılbaşından itibaren belediye zâbıtası takviye edilip 400 kişilik bir kadro faaliyete geçecekmiş.
İnsanın; «Beyhude zahmet!» diyeceki geliyor. Çünkü. herkesin kendine göre bu menfi hükmü verdirecek hâtıraları olduğu gibi, okuduğunuz satırların muharriri de son günlerde otobüslerle yurt gerisindeydi; şu acı intibaı edindi ki, bizzat o dahil, resmi üniformalı şerefli zatlar dahil, hemen bü tün vatandaşlar dahil, kanun ve nizamları bozanlara karşı kanun ve nizam adam lariyle mesaimizi birleştirmiyoruz. Bilâkis, nizamsızlık âmilleriyle nizama karşı itti had etmiş vaziyetteyiz.
Meselâ su otobüslerin ikide birde devrilerek can ve mal kayıbı olduğunu biliyoruz. Hele bu seferki mesele büsbütün mühim.' zira şahsımız, karımız, evlâdımız otomobilin içindedir. Halbuki, bütün beledive kontrol noktalarında, araba duruyor: şoförün soluna alınmış gayri nizami adam aşağı indiriliyor. Orta yerlere doldurulmuş çoluk çocuk baş-I«r,m eğerek aklanıyorlar. Halk, bunları saklamak için vücudunu siper ediyor; belediyenin kontrolcularına göstermiyor. Eğer bu kon-trolcular. bir itirazda bulunurlarsa, bu satırların muharriri günahkâr dahil, hep birlikte, merhametimizden otobüsçülere taraftar kesiliyoruz; şefaatte bulunuyo-
ruz:
— Bu sefer oldu, bir daha yapmaz. Hoş görün, bilme-mezlikten gelin! — diyoruz.
Yarı şaka, varı ciddi, kontrole uyu tesir altında bırakarak; eğer tesir altında kal mamak celâdetini gösterirse. onu a.vıplıyarak, âdeta zalim mevkiine koyup nazar lanmızla ezerek yola devam ..
Belediye hududunu geçince. otomobil, klâsik bir stop yapıyor; şoförün soluna adam oturuyor. Direksiyon güç kullanılır bir hale gelip, o eciş bücüş, tehlikeli yollarda seyahate devanı.
Eğer bunun bir mahzuru olmasa; eğer dört kişilik bir yerde yedi kişinin seyahati mahsursuz ise. belediye nizamına, belediye kont rol una ve 400 memura ne ihtiyaç var.
Değil 400, hattâ 4000 memur ilâve edilse, bu yere batası Şarkvarî tehlikeli merhamet bizdeyken, bende, sizde. onda, hepimizdeyken fay dası yoktur. Kanunların, nizamların. bunları tatbika memur kadroların kıymetleri, ancak halkın samimi şekilde müzaheret etmesiyle kainidir.
Müzaheret etmiyoruz. M er hanıetten maraz hâsıl oluyor. (Vâ-Nû)

mezunları
Haziran devresinde İstanbul ve Ankara fakültesinden 700 genç diploma aldı
Ankara ve İstanbul Hukuk Fa kültelerinden geçen sene mezun olanların sayısı 744 tür Bunun 188 sı Istan buldan diğerleri An kara Fakülteslndendlr Bu sene haziran devresinden her iki şehrin Hukuk fakültelerini bitirenler yekûnunun yedi yüz ka dar olduğu haber verilmektedir. Fakat bu yekûnun ancak yalnız yedisi İstanbul Hukuk Fakültesinden mezun olup geri kalan altıyüz küsurunu Ar kara Hukukunu bitirenler teşkil etmektedir.
Son den yılında İstanbul Hu kuk Fakültesinin son sınıfında 540 öğrenci vardı. Haziam devresinde bunlardan ancak yedisi mezun olmuştur. Bu halin sebepleri üzerinde ehemmiyetle durulmak lâzımdır. İstanbul Hu kuk Fakültesi son sınıfında bulunup da mezun plamtyan gençler, Ankara Fakültesinin haziran devresinde nıezun olan arkadaşlariyle aralarında ne fark olduğunu merakla sormaktadırlar.
Her İki şehrin fakültelerinde yeni sömestr usuıü aynı zamanda tatbik edildiği halde Ankara Fakültesi bu değişmeyi sarsıntısız olarak .:eçirmlştlr Fakat İstanbul Fakültesi son sınıf öğrencilerinin oüyük zararilye neticelenmiştir, Gençler, haziran devresindeki fena vaziyetin e-klm imtihan lariyle kısmen tâ-mlr edileceğini umlt ediyorlar.
Yeni ortı okullar
Yurdun muhtelif yerlerinde bu yıl 70 ortaokul açılacak
1949 - 1950 dera yılında yurdun muhtelif yerlerinde 70 orta okul açılacaktır. Orta okulların açılacağı yerler şunlardır:
Acıpayam. Afşin, Anamur. Beşiri, Besni, Babaeski, Ayaş. Cizre. Bünyan. Boyabat. Borçka, Bodrum, Beypazarı, Demirci, Çumra, Çivril, Çemişgezek, Çay eli. Erdek, Emirdağ, Emet, Eğridir, Devrek, Gülşehlr, Gölcük, Gerze. Ermcnak, Ergani, İslahiye, İspir, Hınıs. Hekimhan. G0 müşhacıköy, Karacabey. Kangal, Kaman, Kalecik. Kemah. Kelkit, KaraisalI, Karacasu. Ku la. Koyulhisar. Kırkağaç, Klftl, Keşan. Marmaris, Maden Lapse ki Kuşadası. Ulukışla, Uluborlu, Mucur, Mihalıççık. Savur. Pınarbaşı. Perşembe, Urla, Şaban-özü, Sorgun, Sındırgı, Silivri. Tt rebolu. Tefenni, Tavas. Taşköprü, Vakfıkebir, Turhal.
Bjt fl fBCTarai
Zorbalıklara nihayeti vermeli Felek CUMHURİYETlcki fıkracında tstanbulda asayişi ihlâl eden vakalnrın çoğaldığını İleri sürerek şöyle demektedir: içişleri Bakanımız îstanbulun asayişinden ne kadar memnun olursa olsun, burada isimlerini yazmayı onlara karşı bir kıymet saydığım İçin meslcût geçeceğim. bir takım adamlar şurada burada şehrin asayişini tehdit etmekte, toplu yerlerde, halkın ve zabıtanın gözü önünde zorbalık etmektedirler.
Pis aşçı, muhallebici ve piyazcılar
Üniversite öğrenciler! Sağlık ve Sosyal Yardım Müdürlüğüne müracaat ederek Bayezlt ve civarında yemek yedikleri lokanta. sütçü ve muhallebici, köfteci ve piyazcı dükkânlarının pis ve bakımsız olduğundan şikâyet etmişler ve bu hale ça-. re bulunmasını rica etmişlerdir
Sağlık müdürü doktor Faik Yargıcı, gençlerin P haklı talepleriyle bizzat meşo.ul olmuş ve dün yanında doktorlar olduğu halde Bavezit mıntakasında öğrencilerin yemek yediği bütün yerleri kontrol etmiştir. Neticede öğrencilerin şikâyeti hak İı görülmüştür. Sağlık Müdürlüğü. dükkânları kirli olanlara mu ayyeıı müddetler vermiş ve bu zaman zarfında noksanlarını ik mal etmlyenlerin lcrayi sanattan menedlleceklerlnl tebliğ etmiştir. Verilen müddetlerin hitamında buralar tekraı kontorl edilecektir.
Bütün salâhiyetler umum müdürün cebinde!
hastane
D.P. ve Zafer gazetesi
Ahmet Emin Yalman VA-[TANdakl başmakalesinde Zafer gazetesinde çıkan bazı yazıları mcvzuubahLı ederek şöyle demektedir: -
Ankarada çıkan (Zafer) gazetesinde müstakillerin gruplaşmasına karşı vehim ve inhisarcılık belirten bir yazı görünce gözlerime inanmadım. Derhal zihnimde şu sual yer aldı. Acaba (Zaferi bunları şahsi bir fikir diye m t yazıyor, yoksa Demokrat Partinin fikirlerini mi ifade ediyor?
Eğer ikinci îik doğru İse, Demokrat Partinin tuttuğu siyaseti demokrasiye karşı beliren yeni ve ciddî bir tehlike diye telâkki etmekten başka çare kalmıyacak ve uzun müddet demokrasi yollarında beraberce yürüdüğüm arkadaşları tenkld yolile ikaza çatışmak benim I için yalnız bir memleket vazifesi değil, kendilerine karşı aynı zamanda bir dostluk vazifesi olacaktır.
Eğer parti, kendisinin nihayet bir âlet, memleket menfaatinin esas olduğunu hatırlayarak, insaflı yollarda yürüyorsa, müstakillerin gruplaşmasını bir engel değil, bir müttefik hareket diye karşılan:âbdır.

Okuyucularımdan gelen mektuplarda halkın bu vakalardan ürkmekte ve bir «Turşucu Cemal» devrine mİ giriyoruz, endişesine düşmekte olduğunu sezdim- Polisin de bildiği gibi İstanbulda silâh taşıyanlar, adam vuranlar almış yürümüştür. tstanbulda yer yer haraçla geçinen adamlar mevcuttur. Bunları polis bilir. Zaten bunlardan birisi her halde bir vaka dolavLslle mahkemeye intikal edince haraçla geçindiği meydana çıkıyor ve hepimizi, «bu devirde böyle bir şey nasıl olur?» diye derin derin düşündürüyor.
Sağlık ve Sosyal Yardtm Bakanlığı tarafından Ankara Hıfzısıhha Okulunda tablblere mahsus olmak üzere yeni bir sıtma tekâmül kursu açılacaktır. Kursta ekim ayının I inden itibaren tedrisata başlanacak ve Sıtma Mücadele Müdürlüğü, Milli Savunma Bakanlığı ile diğer sıtma mücadelesi ile ilgili müesseselerin göndereceği ehil şahıslara sıtma etrafında geniş bilgiler verilecektir.
Sağlık vc Sosyal Yardım Bakanlığı Sıtma Savaşı Genel Müdürü Seyfettin Okan Ege ve Antalya havalisinde bir tetkik gerisine çıkmıştır. Genel Müdürün seyahati 10 gün kadar sürecek ve bu müddet İçinde Manisa, İzmir, Aydın. Denizli, Antalya. Mersin ve Adan ayı gezerek sıtma ve sıtma savaşı üzerinde tetkiklerde bulunacaktır.
Devalüasyonun tesirleri
YENİ SABAHın başmakalesinde sterlin devalüasyonunun dünyada basıl ettiği geniş tesirler kısaca incelendikten sonra bu devalüasyonun bizim dış ticaretimizde de mutlaka bü-| yük tesirler yaratacağı belirti-, takli bir hastane inşasını lerek şöyle denmektedir:
Türkiye, hemen bütün dün-. tanenin inşası ve tefrişi kadar yayı sarsan bu kasırga karşı-, İdame masrafları da müthiş sında, sabit kalmak kararını yekunlara baliğ olacağının he-vermlş ve bu azmini Maliye . saP lan ması ıkzerine bundan vaz Bakanının agzUe İfade eylemiş- 8e5il">» (»k»l »unun yerine 4M tir. Mbamaflh meselenin böyle'-”ukh Mr »inenin İnşası bir demeç Ue kesilip atılmış VB: »»'»İMbntanŞfcr. Teni haala-niasi şeklini bulmuş olduğunu | n'nln lUbartyle BeyuS-
r»r»lmemelldlr. Bu tabi, ani | *" «-
n kesin bir tararla çösûleeok [ '““W-düğümlerden değildir. Her memleket İngiliz devalüasyonunun kendi üzerinde yapacağı tesirleri etrafile İncelemeğe mecburdur. Satış sahalarımızın aldıkları manzara bizi İlgilendirir. Unutmamak lâzımdır kİ Batı Almanya da markını yeni sterlinin durumuna göre ayarlamıştır. Mütehassisi arımızın rakamlar ve istatistikler üzerine eğilerek müspet ve menfi fSslrleri etraflle ve halfkiyle mütalâa etmeleri lâzımdır. Para İşi öyle bir parti ve kabine işi değildir. Bütün yurdu alâkadar eden hayat: bir dâvadır.
Prensip itibariyle Beyoğlunda inşası kararlaştırıldı
Belediye. şehrimlzdt bin
ya. arzu etmekte idi Fakat böyle bir has
12 İngiliz tepkili Vampire uçağı
Hava filomuzun Kıbrısa ziyaretini iade için dün Eskişehire geldi
Taşıt vasıtalarında ilâç satan satıcılar Son zamanlarda çeşitli nakil vasıt&lannda ve bilhassa iç hat vapurlarında ayak satıcıları ta-rafmdn çeşitli ilâçlar satılmağa başlanmıştır. Mevcut mevzuata göre İlâçlar ancak eczanelerde satılablir. Bu sebeble kanuna aykırı hareket eden bu satıcılar, dünden itibaren emniyet memurları ve sağlık müdürlüğü mensuplan tarafından teşkil edilen ekipler tarafından takip edilmeğe başlanmıştır. Dîin akşama kadar yakalanan puru aauıu c- 20 kadar satıcı adlJyeye teslim yeni yönetim , edilmiştir. Taklblta devam edl-.— .- lecektlr.

Saygısızlıkla Savaş Derneği kongresi
Saygısızlıkla Savaş Demeği kongresi dün toplanmış, yönetim kurulunun raporu kabul edildikten sonra j . kurulu başkanlığına bankacı Zühtü Törünerl, sekreterliğe ticaret ofisinden Hakkı Kemal Üsteli, muhasipliğe tüccar A-bldin Kruziu'yu ve Lkl üyeliğe _____________________
de Prof. Dr. Zeki Zeren ile ti- tır dün saat 15.30 da veyis M as karı, denetçiliğe yüksek mühendis Atıf Tansuğ'u ve yedek üyeliğe de avukat Celâl Taygun’u seçmişlerdir.
Eskişehir 21 (A.A.) «Özel mu- r radan buraya gelmiş bulunmak ha birimiz Faruk Yersel bildiri- tadır. Misafir havacılar bugün yor» — Bundan bir müddet ev-(öğleden sonra şehir üzerinde vel Türk havacılarının Kıbrısa halka gösteriler yapacaklardır, yapmış oldukları ziyareti iade etmek üzere bu sabah Kıbrıs-tan kalkan Orta-Doğu Ingiliz kuvvetlerine mensup 12 tepkili Vampire uçağından miirekkekp 32 nci av bölüğü hava tuğgenerali Russell'ln komutasında bugün saat 11,30 da şehir ve meydan üzerinde 10 dakika süren bir gösteri uçuşu yaptıktan son ra Eskişehir hava elanına inmişlerdir. Dörtlü üç kol halinde iniş yapan filo, tuğgeneral Ham dullah Suphi Çöker. Eskişehir hava garnizonu erkânı ve diğer alâkalı zevat tarafından karşılanmış ve tuğgeneral Göker misafir generalle e) sıkıştıktan ve hoşgeldlnlz dedikten sonra İngiliz hava müfrezesini teftiş etmiştir. Bunu müteakip Ingiliz milli marşı ve İstiklâl marşı çalınmış, tuğgenaral Russeli de hazır bulunan Türk ihtiram kıtasını teftiş ederek kendilerini «Merhaba» hitablyle şelâmla-mıştır.
Misafirleri karşılamak ve ken dilerine refakat etmek üzere Türk hava kuvvetlerinden yar- ue ız. ı. nıpıanaı o.vukh bay Necml Akyıldız, binbaşı A-hediye tarafından bLr çay ras. yüzbaşı Turgan Berk Anka- rilmlştlr.
Eskişehir 21 — Bu sabahtan 1 beri şehrimizde misafir bulunan Ingiliz havacıları vilâyet ve belediyeyi ziyaretten sonra saat 15,30 da hava meydanmı dolduran binlerce halkın önünde tepkili uçlakları İle gösteriler yapmışlar, yüksek ve alçak uçuş kombinezonları ve akrobasilerle havacılığın son gelişmesine ait örnekler vermişlerdir.
Misafir general Russel muhabirimize şu demeçte bulunmuştur!
— Burada çok iyi karşılanacağımızı baııa söylemişlerdi. Bu söz gelir gelmez sabit oldu. Eskişehir’de üç saat içinde birçok arkadaşlar kazandım. Benim kanaatime göre Türklerle arkadaşlık etmek hem kolay, hem değerlidir. Bu da bizim aynı şeyleri yaptığımızdan, aynı şeyleri bildiğimizden ileri geliyor. Seyahatimizden çok memnunum.
Saat 17 de misafirler şerefine D. D. Y. toplantı evinde be-
İngiliz amiralinin Beyoğlu hastanesine teşekkürü
Geçen hafta şehrimizi ziyaret eden İngiliz harb gemilerine mensup bir deniz eri, sokakta' ani bir kriz geçirmişti. Derhal, Beyoğlu hastanesine kaldırılan Ingiliz bahriyelisinin yapılan' muayenesinde apandisitinin patladığı anlaşılmış ve kendisine derhal ameliyat yapılarak ölüm tehlikesinden kurtarıl-■ nuşti. Ameliyattan bir müddet grelerin yeri ve saati aşağıda' sonra gomlaıne nakledilen er yazılıdır. Ocaklara kayıtlı âza- , gaman içinde iyi olmuştur, nın behemehal kongrelerinde; Bunun üzerine İngiliz Amlra-bulunmtüan rica olunur. ı n Beyoglu bastanesl baş hekim-
22'9/949 perşembe Bakırköy 1 iğine dün bir teşekkür mektu- ' Uçesl I- ci semt ocağı saat 21 de bu göndermiştir. Mektupta İn-Uçe merkezlnae, çiliz bahriyelisine yapılan sû-
23 9/1949 cuma Eminönü il- ratll müdahaleden sitayişle çesl Rlnblrdirek ocağı saat 21 bahsedilmekte ve Türk hekimlide ilçe merkezinde. ,ği methedilmek tedir.
C.H.P. kongreleri
C. fl. P. İstanbul ili Başkanlığından; Bugün ve yarın merkez ilçelerinde toplanacak kon-
Ulaştırma Bakanı geldi
Ulaştırma Bakanı Kemal 3a-uçakla Ankaradan şehrimize gelmiştir Bakanın bu seyahati Denizyollarını ilgilendiren kredi ve tiraj mevzuları ve bozuk motörlü gemilerle İlgilidir.
Gelir Vergisi kursları
Gelir Vergisi kanununu daha iyi tatbik edilmek için 31 İlimizde maliye memurlarına mahsus kurslar açılacaktır Bu husustaki hazırlıklar son safhasındadır. Kurslara 10 Ekimde başlanacak ve bLr ay devam edecektir.
Z“
£ L.
ŞİŞLİ TERAKKİ
LİSESİ
Yeni öğrenci kaydına devam edilmektedir.
Tel: 80547
Ptlvâkl İstanbul cihetinde İhtiyacı karşıhyabllecek müteaddit hastaneler vardır. Halbuki Beyoğlu semtinde. Sanyerden Eyübe kadar 320 bin nüfus mevcut olduğu halde bu kadar halkın sağlık ihtiyacını ancak İOö yataklı olan Beyoğlu hastanesiyle 220 yataklı olan Şişli Çocuk Hastanesi gibi ceman 320 yatak karşılamamaktadır. Bu itibarla yeni belediye hastanesinin Beyoğlu semtinde yapılma sı uygun görülmektedir.
Yeni hastanenin inşa olunacağı arsa İçin bir kaç gün ewe! Sağlık Müdürü Doktor Faik Yargıcı, şehircilik mütehassısı Prost ve mimar Hüsnü, uygun yerleri gezmişlerdir Şişli ve Mecidlyeköy civarında münasip görülen üç arsanın belediyece plânlarının yapılmasına başlan mışttr. Şehircilik mütehassısı Prost dûn tekrar Sağlık Müdürlüğüne gelerek münasip arsaları alâkalılarla birlikte tetkik etmiştir. Yakında uygun gö dilecek arsa tesbit edilerek keşiflerin yapılmasına başlanacak ve hazırlanan proje gereğince yeni hastanenin İnşaat yılbaşın dan evvel bir müteahhide ihale edilecektir.
Un fiatleri
Ankara belediyesi tarafından tesbit edildi
Ankara 31 t A. A. l— Belediye komisyonu, toptan v? perakende un fiatierlnl tesbit etmiş ve bu tesbit kararını U idare kurulu tasdLk etmiş bulunmaktadır Bu Haller üstünde satış yapanlar, milli korunma kanunu hükümlerine göre cezalandırılacak lardır.
Yeni fiatlere göre, 71,5 kilogramlık 44/36 randımanlı çıplak bir çuval unıın âzami satış fl-atl 32,96 lira, perakende bir kilogramının Hat! 51 kuruştur, ve 71,5 kilogramlık 89/91 randıman iı çıplak bir çuval unun âzami satış ftatl 30.86 lira, perakende bir kilogram inin llatı de 47,50 kuruştur.______________
Pariscte yapılan könkor hlpllk lerde birinci gelen matmazel Lene Wheweîl altın işlemeli bir kupa kazanmıştır, Yukarıdaki resimde beyglrlle beraber güriinüyar.
Amerikan muhripleri gitti Cumartesi gün ünden beri inanımızda bulunan Amerikanın
Akdeniz filosuna mensup ÜjBS. Rush ve ÜS 8. Kennedy muh-11-
tl-
ripleri diîn sabah saat 9 da inanımızdan aynimişiardır.
Türk Ocağında anma töreni
Gasperalı İsmail beyin hâtırasını anmak maksadiyle Türk tarafından cumartesi saat 17 de ocak merke-blr toplantı tertip edilmiştir. _________
Suriye muhteliti yarın akşam geliyor Fenerbahçe kulübü tarafından davet edilen Suriye muhtelitinin yarın akşam uçakla şehrimize gelmesi beklenmektedir. ________,
Denizyolları İdaresi gazetelere ilânlar verdi Ordu vapurunun Hac seferine tahsis edildiğini: hareket, muvasalat ve dönüş günlerini. seyahat şartlarını nakliye ücretlerini bildirdi.
Birkaç giîn sonra gene gazetelerde okuduk; İlândı, bildirildiği üzere Ordu vapuru 20 eylülde tsUnbul-dan hareket etmiş, fakat pek az yolcu bulabilmiş. Bıı vaziyette vapurun Hac seferini zararla kapatacağı anlatılıyormuş.
İlk bakışta su haber insanı şaşırtıyor. İstanbulun otelleri, han odaları hacı namzetlerilve dolup tastı. Sirkeci ve Galata caddeleri Hac seferine çıkacak kafilelerden geçilemez h*le geldi. Hacı vapurlarının yol uğrağı olan İzmirde de vaziyet böyle idi. Bu yolcular haftalarca dolaştılar kendilerini Ciddcye götürecek vasıta a-radıhr ve hususi firmalarla uyuşarak onların vapurla-riyle gittiler.
Kâr temini maksadiylc gemiler satın alıp Akdeniz hatlarında seferler terfih eden bizim Denizyolları İdaresi, Hac volculanndan niçin istifade etmedi acaba? Merak ediyorduk, nihayet bunun hikmetini de öğrendik.
Gazetelerin bildirdiğine göre, binlece Hac yolcusu İstanbulda vapur aradıkları sırada Devlet Denizyolları Umum müdüriyle muavini I falyada bulunuyorlarmış. İstanbuldaki idare âmirleri Hac seferine vanur tahsis etmek hususunda uzun uzun düşünmüşler. kendi kendilerine karar vermekte tereddüde düşmüşler, belki de emir almak için Umum müdürle muhabereye girişmişler ve mesuliyet korku-siyle el ele veren bu kırtasiye muameleleri devam ederken öte yanda atı alan Üs-kiidarı aşmış, hacıhı hususi firmaların vıpurlariy'e savuşup gitmişler.
İşte idarede merkeziyetçilik zihniyetinin doğurduğu kötü neticelerden biri daha. Bav Umum müdiır her hangi bir sebeple sandalyesinden biraz uzaklaşınca, geride kalan âmir ve memurların üzerlerine ağır bir mesuliyet kâbusu çöküyor: hepsine bir çekingenlik, bir ürkeklik arız oluyor eller titriyor. en basit bir iş üzerinde karar verirken bile mesuliyet korkusiyle benizler sararıyor. Aman. Umum müdüre sorulsun, ondan emir alınsın.
Hac seferinde idareyi kazançtan mahrum bıraktığı gibi zarar tehlikesiyle do karşılaştıran şıı teseyyüp gösteriyor ki Ihınım müdiir Avrupaya giderken makamına ait bütiin salâhiyetleri de beraber alıp götürmüş ve yerine vekil olarak bıraktığı kimse, mesuliyet vehminin ipleriyle eli kolu sımsıkı bağlı, sahsi teşebbüs ve karar verme kudretinden mahrum, sadece sanda İve işgal eden bir göstermelikten ibaret kalmış.
Şimdi bu zararın mesuliyetini kim üzerine alacak acaba?
Desenize, bövle şeylerde mesuliyet olur mu ki, omuzuna Yüklenecek adam a-raıısın? Halkın kesesi varolsun. Devlet zarar eder, biz öderiz!
Cemal Refik
Kızılay Hemşire Okulu
Yann saat 17 de Kızılay Hem şlre Okulunda diploma dağıtma töreni yapılacaktır.
Hürriyet ve Sonposta refiklerimize teşekkür
Akşam’ın 32 nel intişar yılını tebrik eden Hürriyet ve Son posta refiklerimize teşekkür ederiz.
İstanbul yeni ve büyük bir otel kazandı
Yarınki 23 Eylül 1949 Cuma günü saat 30,30 dan itibaren
YEŞİL K O Y’de
OIEL DENİZ PARK

Created by free version of 2PDF
AKŞAM
22 Eylül 1P49
ş Evvel zaman içinde f
■«^••»••••••■■•■•»■aaaa‘aaaaaaaaa,a,aaaaaaaaaaaaa,a,,aaaa,aa,’a*aa
Ahmet Vefik paşa
Molierin hangi piyeslerini adapte etti. İdare meclisinde iken fırlar, tiyatroya gider, provalarda bulunur, rollerini bece-remiyenleri pataklardı
İthalât rejimine ait A. listesi
Bu liste memlekete takdimen ithaline müsaade edilen eşyayı ihtiva ediyor
Mahkeme Koridor] arın da
Beni kaldırım yosması zannetti galiba!
Her hakkı mahfuzdur
Semih Mümtaz S
HMET VEFİK PAŞA mer- bey; gcvcaeyi tahrir eden Âli Hum Sadrasom otamadan »y; FlnU Hâmldl tareim. t-t den ( Avare) yine T- Kasap E-, fendi; şair evlenmemişi yazan ’ Şinasi efendi;; Eyvahı yazan Ahmet Mithat efendi; Süreksiz t sevincin muharriri Recalzadt Ekrem bey; Iskatı cenini yazan Bedri beyle Göreneği yazan Mehmet Rlfat bey gibi. Bunlar-I dan sonradır kl hele 1908 senesi I meşrutiyetinden sonradır ki tiyatro yazıları yazan muharrirlerimiz çoğalmışlardı- Kimler ( olduğunu hemen bepbnlz bili-ı yoruz.
| Gelelim Ahmet Vefik paşaya
1 Bursada vali olarak oturduğu müddetçe gördüğü işin en bû-__Jyûğü tiyatro İşiydi. Konağında;
- Kadınlar mektebî; Eco-1konağmda: meclisi 1da-rpvn rlvneot nrlorlci'n ntıırdııOıı
hayli evvel Üçüncü Napolyon imparator ve kendisi Par İs te
elçi iken (1808-1873) merak etti. (MoLiere) in eserlerini tercümeye başladı. Sonra da Bursada vali iken birinci sadrazamlığından mâzul olduğu halde köşede oturmadı, küsmedi, üşenmeden bir de tiyatro ile meşgul oldu. Mollerden tercüme ettiği piyeslerin oynanması tecrübelerini yaptı, bir çok da sanatkâr yetiştirdi. Manakyamn meş hur aktörü (Halas) efendi gibi. Tekrarında yani bilinmiş olmasına. rağmen bir daha tezkârın- 1 da mahzur görmediğim İçin bu piyesleri yazıyorum: (..Xe Tar-tuf — Mürai; Le Misantrope — i Merdümğiriz; Ecole des tem.-! taTdâ îttüü' lük- "" UM; Lo mrfeeln mMkrt L«1 - »«"'«'■ “">« “» "»S™
Tkrskı ublb: Lr Martage taret »_““»»« «Jta-.
— Zor nikâh :L'kwe — Azar- lu~tadk
Ticaret ve Ekonomi Bakanlığı. umumi İthalât rejimine alt A, B, C, işaretli ithalât eşyası listelerini tesblt etmiş ve Ticaret Odasına tebliğ etmiştir:
İthalât tacirlerimizi şiddetle alakadar eden bu listelerden diğer her nevi mal ve eşyaya takdimen ithaline müsaade edilen maddeleri İhtiva eden A listesini bugün neşrediyoruz. Yarın da B. listesini neşredeceğiz:
A. Listesi
Gümrük Ta. No. aı
Bu numaralardan İthali kabul olunan mallar
1 b, c Damızlık aygır ve kıs-
3 « a,
7
31
33 &
Gümrük Ta. No. sı
482
400
493
505
514
515
517
51»
Bu numaralardan
İthali kabul olunan mallar
_ Zor nlkUı - W- L™d" »ulunur: hatta
Ta («k hatla bir abam, goal»- B&₺em>ek takımından kendisi nr>; Etourdle - Sarruk: Ma- B“>
İade imajüıalre - Meraki; Ere- tonikken yukarıda Isml seçen staıues ridlenlcs: F. de Seapln:
Lc depits amoureu*--) manzum vc mensur olarak yazılmış olan bu piyesler o kadar güzel tercüme ve adapte edilmişlerdir kl dûn kadar bugün, hattâ yann için göğüslerimizi gere gere seyredilebilecek kuvvettedirler. Mevzu bakımından da ölmez eserlerdir. Çünkü dünyanın her yerinde cemiyet hayatı o gün ne İse bugün de odur. (Rahmetli Selim Nüzhet Gerçek Muhsin Ertugrulla beraber verdikleri karar ile bu piyeslerden bazılarını Şehir Dram Tiyatrosu matinelerinde gençlere gösteriyorlardı. Nazar mı değdi, bilmem ne oldu, bu güzel de çirkin oldu.)
I tiyatro milleti adam eder de-rlyatro meraKıllan | metten bir an hâli kalmamıştı.]
Evvel zaman içinde tiyatro Bunu da pederimden duyardım.!.
64
71 e
72 c
73 c
89
t Elinde tuttuğu sopacıkla da rol-, lerinl beceremlyenlerl patak -, lardL Onun derdi Komedi Fran , sez gibi bir Türk Tiyatrosu tesis I etmekti. Eğer İkinci sadareti , devam etmiş olsaydı bu kân mutlaka itmam edecekti; çûn-' kü esasen tiyatroyu seven ikinci 1 ' sultan AbdülhamJdl de kandı-! racağını ümld edenlerdendi. ■
Geçenlerde vefat eden Feridun1 paşanın babası İbrahim Sarım
, beye (onun mühürdarı ve mek- ]30 tupçusu İdi) kaç defa Ah mum- 133 c kün olsa herşeyl bırakır, sahne- ;
, ye çıkarım, dediğini bir çoğu- 1 muz biliyoruz. Ahmet Vefik Fa-î şanın nazarında mektebin en] ı mükemmeli tiyatro idi. Merhum ' tiyatro milleti adam eder de-
98 a
102
529
521
522
523
524
526
529
530
533
ve
535 b
meraklılarından başkaları da vardı. İçkili memoyu yazan Te-odor Kasap Efendi: biçare üe Z. şakilerini telif
Tiyatrodan bahsettiği vakit a-yafea kalkar, bağıra bağıra saatlerce izahat verirdi. Hak rahmet evliye.
demir veya
bre işaret-kıvınyor karşımda. Böylesine tahammül e-dilir mî? Ben homurdanırken yanımda oturan kadın; «Hanımcığım, sen boşuna öfkeleniyorsun. O adamcağız hasta» demez mi? Büsbütün sinirlendim: «Sen karışma, hanım. Edepsiz herif hasta ise evinde otursun. Hasta adam kalkar da sokaklarda elâlemin karısına kısrağına göz kırpar mı?»dememle berber yerimden kalktım, herifin yanına gittim; Sen beni sokak yosmalarından mı samıyorsun. alçak herif? İşaret öyle yapılmaz böyle yapılır» diyerek üzerine çullandım. Vur vurmaz mısın?
— Tramvayın içinde döğ-dün adamı öyle mi?
— Ellerime sağlık. Düğerim elbette. Utanmadan bir de karakollara sürükledi benî. Şimdi de dâva açmış. E-linden ne gelirse arkasına bırakmasın. Hâkim beye I-ki çift lâf da ben söyliye-yim, bakalım hangimiz haklı çıkacağız?
Dâvacı ile de konuştuk. Çopur yüzlü, kırkını geçkin bir adam. Yüzünde Tik var, kaşı gözü mütemadiyen oynuyor.
= Hanımla kavga ettiniz öyle mi?
Hiddetli hiddetli başını salladı:
— Hanım değil. Allahın belâsı. Tramvayda bana mu sallat oldu; «Vay. sen bana işaret ediyorsun» diyerek ü-zerime atıldı, neye uğradığımı bilemedim. Şu maskaranın nesine işaret edeyim? Bende Tik var, ara sıra gözlerim oynuyor. Bunu işaret zannetmiş aptal kan. Yapmadığını bırakmadı bana.
Mahkame açıldı, dâvacı-nın önü sıra hanım teyze çalımlı çalımlı salona girdi.
Ce. Re.
Bal renğS mantosunun ffÖR siinü kavuşturdu, lâcivert baş örtüsünün kenarından sarkan kınalı saçlarını içeriye itti, yutkunarak gözlerini bizim kasketli delikanlıya dikti:
— Sen benim kim olduğumu biliyor musun?
— Gözüm ısırır gibi oluyor amma sizi hıc bir yerde gördüğümü hatırlamıyorum. teyze hanım.
— Her halde görmüşlüğün vardır amma unttun belkd. Bu dünyada beni grörmiyen insan yoktur.
— Yaaa, demek bütün dünya seni seyretti.
— Ne zannettin ya? Benim gezmediğim, »örmediğim yer yoktur. Dünyanın bir ucundan zirdim. öbür u-cundan çıktım.
— Devri âlem seyahati mi yaptın, hanım teyze?
— Öyle devrilmeli lâkırdılardan anlamam ben.
— Yâni Amerikalı seyyahlar Rtbi bütün dünyayı mı dolaştın, diyorum.
— Çok dolaştım oğlum, çok. Ne ttsküdan kaldı, ne Pendiği. Tuzlalara ranncıya kadar çittim. Çocukluğumda İzmire de fitmişim amma orasını şöyle bir hayal meyal hatırlıyorum.
— Eeey, gezdiğin yerlerde neler gördün bakalım?
— Orasını sorma. Görmediğim bir şey kalmadı İd. Bir karında üç tane çocuk doğuran kadını bile Körmüşüm ben, anladın mı?
— Yaşa be teyze hanım. Sen bir seyahat kitabı yazsan çok iyi olur.
— Sus, terbiyesiz. Günaha Rirmesene. Ben erkek mî yim ki oturup da kitap yazayım?
— Öfkelenme, hanım teyze. Sana nazım geçtiği için şaka söyledim ben. Anlat bakalım, gezdiğin yerlerde daha neler gördün?
— Söylüyorum işte, dünyanın yüzünde her ne çeşit şey varsa hepsini gördüm, illâ velâkin, su sedefi dökülmüş çekmece suratlı herif gibi bir edepsize raslama-dım. Misli, menendi yok herifin. Esini bulsan arabaya koşarsın.
— Beygir mi o?
— Beygire kurban olsun. İnsanlıktan haberi yok herifin. Karşımdaki kadının hu yu nasıldır, böyle şeylerden hoşlanır mı. hoşlanmaz mı, yaptığım terbiyesizliğe kızar mı. kızmaz mı. demiyor. Söv ledim ya. dünya yüzünde her şeyi gördüm de şu herif gibisini görmedim vesselam.
— Ne yaptı, bir fenalığı mı dokundu sana?
— Daha ne yapacak, a ev lâdım. Kolumdan _tutup sürüklemesi kaldı. Tövbeler olsun estağfirullah, kaldırım yosması mı zannetti beni, bilmem ki.
— Takıldı mı sana?
— Aman Yarabbi tramvayın içinde yaptıklarını bir görmeliydin? Karşıma dikilmiş. bir işaret, bîr İşaret. Et âlemden de utanmıyor ayol. Kaş kaldırmalar, göz kırpmalar. omuz oynatarak dudak işareti çakmalar. Handiyse, arabanın içinde kucak layıp kaçıracak beni.
— Vaaay... Demek seni gözüne kestirmiş herif?
— Gözü patlasın alçak e-depsizin. Öyle bir serserinin gözünde ne işim varmış benim? Dünya yüzünde erkek kıtlığı yok ya. Ben öyle bir şey arzu ettikten sonra o-nun gibi kırk tanesi koltuğumun altından geçer. Amma velâkin, bu işlere hiç de niyetli değilim.
— Peki, şu adamın işaret meselesi ne oldu bakalım?
— Ne olacak, bir sabrettim, İki sabrettim, yüzüne dik dik baktım, herif hiç oralı olmadı. Hâlâ karşımda işmarlar, İşaretler yapıyor. En nihayet dayanamadım; (Bana baksana, herif, Edepsizliğin lüzumu yok. Karşım da kaşını gözünü oynatıp durma. Her kuşun eti yenmez. Ben senin bildiğin kadınlardan değilim, anladın mı?» diyerek oturduğum yerden azarlayıverdim. Gelgeldim. herifte âr. hâyâ vok ki. O kadcar lâf söylüyorum da bana mısın, demiyor. Ha
Qümrük Bu numaralardan
Ta. No. sı ithali kabul olunan
________mallar________
651 Su, hava, petrol, benzin ve petrol müştak-katı ve sair kuvvetlerle müteharrik motör-ler;
652 Elektrik motörlcri (ad! vantilâtörler hariç);
656 Kağıt imaline mahsus makineler:
657 Kabili nesç mevaddı İşleyen makineler;
658 Torna, testere, rende, zımba, hadde ve çekiç
* makineleri, çivi, tene-
ke, kutu makineleri, çam imalinde ve camcılıkta müstamel makineler, çimento makine ve kalıpları, taş kırma makineleri ve maadlnden, topraktan ve ağaçtan eşya İmalinde kullanılan sair maddeler;
659 Deri yarma, yıkama, kazıma, fırçalama makineleri ve kayış sırım makineleri, taban ökçe çivileme makineleri, ve deri ve ayakkabı 1-mallnde kullanılan sa İr her nevi makineler;
664 Her nevi ziraat makineleri ve ziraat te müstamel aletler ve bunların akşamı, jip tipi arabalar;
666 Değirmen makineleri ve hamur, makarna, şeker, sucuk ve sair mekulâtm imal ve ihzarına mahsus makineler, taktir, tâsir ve tebrlt makineler ve şişeleri yıkayan ve dolduran makinler, vinçler (buz dolabı ve don durma makineleri hariç);
668 Otobüs, asker ve hasta ve cenaze nakline mahsus otomobiller ve otokarlar;
689 Zatüihareke yük arabaları;
671 Süpürmeğe sulamağa,
lâğım temizlemeğe, itfaiyeye mahsus arabalar:
677 672—676 numaralara girenlerden maadasının şasileri;
678 Harb tankları, zıhlı o-tomobiller ve emsali
681 Demiryolu vagonları;
682 Buharlı gemiler;
683 Motorlu gemiler (tenezzül! için olanlar ha rlç):
690 Sabih vinç ve tarak vapurları ve sabih dok ve elâvatOTîer;
693 Tayyare, hava sefine-
leri ve balonlar;
695 Mayi madeni mahru-
kat ve yağlar;
G98 Parafin, vazelin;
702 Madeni boyalar;
704 Sanayie mahsus müs-
tahzar madeni boyalar
706 Uizvî, suni boyalar;
707 Anilin tozu, fenol ve naftol mürckkebatı, boyacılıkta kullanılan, uzvi müstahzar boya bazları;
710—853 Ecsamı kimyeviye ve eczayı tıbbiye;
Created by free version of 2PDF
rak;
Damızlık eşek; b Damızlık boğa ve İnek;
Damızlık merinos koç ve koyun: ;
Yalnız debagatta müstamel melon degras) Yalnız tababette müstamel balık yağları;
Yalnız süt danası kursağı;
Kimyevî gübreler; Yaş deriler;
Kuru deriler;
Makine kayışı hortum ve makinelerde müstamel sair deri ve kösele mamulatı; Merinos;
Her nevi yünden kıldan iplik;
Yalnız yünle kıldan ma mûl hortum ve makine kayışı;
Yalnız makine ve sanayide kullanılan keçe ve keçeci mamülâtı; Misina;
Eleklik ipek bez; Yalnız paraşüt;
Yalnız tohumluk çeltik (bidayette Tarım Bakanlığından müsaade alınmak şartlle);
Her nevi nebatî mayalar;
Yalnız malt hulâsası; Kakao çekirdek;
223 a,b, c. Tohumlar,
Hin ty ağı; Tarabentin yağı; Yalnız toz halinde plâs tik madde:
Kereste;
Her nevi ağaçtan dokumacı silindiri, tarağı. İği, masurası, mekiği, tezgâhı, çıkrığı, ve her nevi makara ve emsali;
Ağaçtan suni âza; Seliüloz ve kâğıt hamuru;
Sigara kâğıdı;
Yalnız masura, bobin, düğmeler « kaynakçı siperleri:
366—373 Pamuk iplikleri;
Yalnız sanayide kolan olarak kullanılan pa-; muk kolanlar;
Yalnız yağlı ve yağsız pamuk salmastra: Yalnız pamuktan makine kolanları hortum ve mala talar;
Yalnız pamuklan balık ağlan;
Yalnız zımpara bezi; Manllâ kendiri, jüt, rami ve iplik imaline mahsus nebati maddeler;
Keten, kendir, manda. Jüt ve sair İplikler; Yalnız balık ağlan;
Yalnız kendir salmastra;
Yelken bezi, çadır besi;
Bisiklet, otomobil, a-raba vesalr vesaiti nak 11ye tekerleklerine mah sus İç ve dış lâstikleri (Mevadı saire ile mü-rettep ve gayri müret-tep);
Yalnız feldspat, kaolin, kriyalit, tasfiye toprağı ve kurşun kalem 1-m alin e mahsus ki);
Yalnız karbüründüm taşlan;
Asbesto, bitümen ve müşabihleri ve bunların mamülâtı;
533
165
j 205 (211 a
I*
554
555
557
564
RA.ÜVO
Sinemalarında
TAM A MİLE RENKLİ
ŞAHANE VALS
Bicily&da şekavet! kökünden kazımak ve meşhur haydut Giullano'u yakalamak İçin alınan tedbirler şiddetlendiril -nılştir. Bu yaman haydudu ariyan polis ve jandarma kuvvetleri şüpheli eşhası durdurarak üzerlerini araştınyorlar.
(■■■ 1
Bu Akşam i PEK Sinemasında
En sert yürekleri dehşetle titretecek derecede heyecanlı ve muazzam film
Tehdit Mektupları
(SHADOWED) Başlıca yaratıcılan : ANİTA LOUISE — LLOYD CORJKİGAN
Filme İlâve olarak; En şon Fox Journal dünya haberleri.
1949 - 1950 YILININ İLK SÜPER FİLMİ
81 ne ma tarinin en şahane eseri...
«Emperor Waltz> BİNG CRO8BY —
JOAN FONTAİNE’in
unııl.ıılmıyıımk müstesna filmleri
571
572
574 b,d,h Çinko
579 a
581
b,
583 b
585 b
598
613
014
618
621
624 a
629
181 C, d, h Yalnız ateş tuğlası, 648 ateş kiremidi ve pota- j 6-49 lar. asite mukabil sırlı k. linkler, |650
afiU-
Grafit;
Yalnız makineler için çini ve porselenden parçalar;
Cam (çubuk halinde); Röntgen cihazına mah sus müteşehblp ampuller;
Boş müstahzarat ampulleri;
Yalnız cam boru;
Her nevi Terra allyaj-lar;
Halis çelik ve husus! çelikler;
Her nevi çelik:
Demiryolu ray. yastık ve parçaları; Demiryolu traversleri; Demir veya şerit »aç v*e levhalar, çemberilk veya şerit;
Demir veya çelik tel; Demir tel (üzeri sarılı) Fonttan, demir veya çelikten künk, boru, her nevi raptiyeleri ve bunların kapaklan; Vesaiti nakliye dingilleri, yaylan, tekerlekleri ve tekerlek çemberleri ve sair akşamı; Demir vida, cîvata, somun ve somun pullan; Yalnız sanayie mahsus ocaklar, fırınlan ve akşamı,
Demirden her nevi el aletleri;
545 a,b,c Yalnız el ve makine ve balık oltası iğneleri ve çengelli İğneler;
Yalnız bakır halitaları Bakır ve pirinç lama, levha ve çubuk;
Bakır ve pirinç boru raptiyeleri ve akşamı; Bakır ve pirinç tel;
Bakır çivi, vida, perçin, civata ve somunu; Yalnız maden ocakları lâmbaları ve akşamı
570 b, d, Kurşun (külçe, kütük, tahta, çubuk, boru ve tel);
Yalnız kurşundan mat baa hurufatı ve matrisleri;
Yalnız kurşun tozu;
(kiilçe, lama
tahta, çubuk, boru ve tel);
677 b, d,h Kalay (külçe, tahta, çubuk, boru ve boru akşamı ve tel): friksiyon metel;
Süksiyon otomatik, (dişçilikte kullanılan); d, d Nikel (külçe, tahta, çubuk ve leVhalan) boru ve akşamı ve tel Yalnız kondasatör ve kondasatör için levha ve nikel tozu;
Külçe vesalr şekilde anümuan;
Yalnız dişçilikte müstamel sudur maddesi; Barometre taksimetre, manometre. Parakete, voltmetre, podometre. gaz, alektrik ve su sayaçları tc tarifenin başka yerlerinde hasse ten zikredihniyen sa at tertibatını havi sair alât ve bu al&tlan teşkil eden aksam; Teleskop, mikroskop; İplik sayan sitereskop; Telli telgraf ve telefon makineleri ve akşamı fenni y esi;
Röntgen cihazları, tababette ve baytariyetle müstamel elektrikli di ğer aletler ve cihazlar; Her nevi otoklav, kim-yahane vc baktariyo-loji etüvleri; ; Dczenfeksion ve (Akim aletleri;
Hararet, kesafet, rutu bet ve ispirto derecelerini gösterir aletler; Ağaçtan gayri nebattan suıı'î âza akşamı;
635—647 Esllha ve mühimmat mevadı Infllâklye; Buhar kazanları;
Her nevi kuvvetle müteharrik makineler; Traktörler;
ANKARA RADYOSU
Bu akşamki program
lî,58 Açılış ve program. 1! M. S. ayan vc Dans müzlöl (PI.). 18.45 Hafif şarkılar (Pl.). «D M- S. ajan ve Haberler. 19,15 Geçmişte Bugün 19.SÖ Yurttan Sesler. 19.54 İncesaz (Yegâh faslı). 20.15 Radyo Gazetesi. İDJO Serbest »at. S0.35 Şarkı, divan ve koşmalar. 21 UNESCO Gazetesi. 21.15 Müzik: (Pl.). 21.45 Konuşma. 32 Dans müzljl (PLİ. 22.45 M. S. ayart ve Haberler, 33 Program ve kapanış-
Yarın sabah ve öfie programı
7J0 M. S. ayarı ve Hafif parçalar CPl-t. 7.45 Haberler ve hava raporu. 8 Şarkılar (PL). 8.15 Çeşitli hant müzik (Pl.), 8.25 Günün programı, ti 30 Çeşitli hafif müzik (PL1. 8.45 Tango. Rumba vc Kongalar (Pl,). 9 Kapanı;.
13 28 Açılı; ve program. 12,30 M. S. ay art; Peşrev ve şarkılar 13 Haberler. 13.15 Melodiler (Pİ.I. 1S.30 öğle Gazetesi, 13.45 Keman aolöUuı (PI.),
14 Hava raporu, ak-am programı ve kopamf.
İSTANBUL RADYOSU
18,56 Açılış «W program. 1S.0Ö Haberler. 13.20 Müzik: Hafif orkestra e-scrleri (pl.). 19,45 Müzik. Şarkılar ve Türküler (pl->. 20,l0 Müzik. LuıHvıg vnn Beethoven, «Sonale Palhctlquc» No. 8> «Do MlnUr> Öp. 13 çalan; Piyanist WUhdra KcmpU 21 Eduard Grice «Piyano için lirik parçalarından. al Kelebek b) Melodi çalan: Piyanist Eileen Joyce. 20Ju Müzik; Şarkılar. Söyleyen: Sabite Tur. 1 — Efsun oku? usçutana «Eviç Ur» afcır semaya (Şakir afia). 2 — Söndü yadım da akisler gibi «Eviç ârâ şarkı» (Se-lâhaddi» Pınar). 3 — Deva yokmuş neden «Muhayyer şarkı» (Hacı Arif bey). 4 — Ol gönce dehen «Muhayyer şarkı» (Şevki bey). 5 — Dile dü-jtüra senbı yüzünden «Karcığar şarkı» (Se-UhaddİD Pınar). 6 — Ararım eşim a-rarım «Karcığar köçek». 7 — Bi vefa bir cesmt bldir «Gülizar köçek:. 2105 Müzik; Navalime Trio fpl.). 31,15 Mü sik; Fasıl «KarclSar» peşrev — Ey felek bari bırak — Tlr'i çegmnnıııla — Bir gonceyc bir hare nigib — Elimde iken — Taksim — Bilmcmkl sefa — Varken gönülde — Çesmanı o meb-vcsın — Fcyzbah cin iken — Saz semaisi 22,00 Müzik vc konuşma: İki büyük klâsik üstat: Jeseph Hajdn ve W. A. Mozart, takdim eden: Doç. Dr. Bülent Tarcan. 23.45 Haberler. 23.00 Müzik: Dans rnüzlği (pl.). 23.30 Pı uğram ve kapanıj,
HALKEVLERİ I lİ__KURUMLAR
^-Eyüp Halkevi başkanlığından: — Evimizin müze — sergiler kolu tarafından Eyübü ve Eyüpilileri tanıtma adlı bir seri sergi hazırlanacaktır, ilk. olarak 29 ekim IMu cumhuriyet bayramında bir hafta devam etmek üzere lEyüplll genç heykel traj ve ressam lnrl ın eserlerinden müteşekkil bir sergi açılacaktır. Bu sergiye iştirak etmek isteyen sanatkârların 15 ekim •H9 tarihine «kadar İdare memurluğuna müracaatları rica olunur.
Bu senenin modası
Kışın giyilecek mantoların yakaları
- . • . .r V r- - ~
Tanınmış kadın terzilerinin sözleri
Her mevsimde çıkan yeni moda sabırsızlıkla beklenir. MÜ -him bir değişikli* varmış gibi kıyametler kopar etekler bollaştı, daraldı, kısaldı, uzadı, omuzlara yastk konacak, ko-nulmıyacak gibi havadisler yayılır Fakat moda tesblt edilince yirmi otuz sene evvelki kıyafetin az bir değişiklikle yeniden ı moda i olduğu anlaşılır,
Fransız terzilerinin en meşhurlarından biri olan Dior, kadın modasının bir (müsellesi şekil olduğunu söylemiş ve «Bazı sene müsellesin sivri tarafı yukarı durur. b“‘ sene baş aşağı edilerek sivri kısmı aşağı alınır. Geçen sene etekler çok bol. omuzlar dardı. Müsellesin sivri kısmı yukarda idi. Bu sene etekler dar. omuzlar geniş, yakalar çok Büyük oluyor, demek müsellesi baş aşağı ettik- Senelerdir bu İş böyle gidiyor, daha senelerce de gider.. .» demiştir.
Meşhur terzilerden bir diğeri Fnth da (Bu senek! kadın tipini bundan yirmi Deş sene evvelki (la garsonı tipine ben-Ktiyoruz. Traşlı enseli gayet kısa kesilmiş saçlar, göğüs yok, kalça yok, dümdüz ince bir vücut yaratıyoruz. Kadınlar bu tipe gayet çabuk uyacaklardın demiştir
1950 senesinin yenilikleri
Dünya meseleleri
Amerikanın aldığı vaziyet hakkında general Marshall ın ön sözü
( Giinün Mevzuları} İktisadî kalkınmamızın şartlan Ziraî kredi
Memleketimizin İktisadi kalkınmasının her şeyden evvel -------------- ziruatim izin ve zirai sanayiimiz
New - York 21 (A.AJ fATnl zLn inkişafına bağlı olduğu mu— Dış münasebetler komisyonu hakkaktir, tarafından her sene çıkarılan Ziraatınılzin modernleşmesi, bir İcmal mahiyetinde olan 948 rasyonelleşmesi. matancleçme 949 senesi zarfında «Birleşik A- işleri, tonumlann ıslahı, kimye-merLkanın dünya meseleleri v, gübre istimalinin umumileş-karşısında durumu» isimli kitap mesl, su işinin halli gibi mev-için yazdığı önsözde general zujarı devlet cihazının içindeki Marshall şöyle demektedir: |Te dışındaki kıymetli müıehâs-
«Dıs münasebetler bahsindeaslara bırakarak ancak «zirai Amerikalıların müspet siyaset kredi» konusunu ele alacağız, taraftan olmaları İlerisi İçin | bu. Tının Bakanlığından İyimser olmamıza sebep teşkil fagja. Ekonomi ve Ticaret Ba-etmektedlr. I kanlığını ilgilendirir. Ziraî kre-
Amerlkz halkı günlük meşe- dinin tevzii ve tanzimi işi,1 leleri daha geniş ve daha uzun Cumhuriyet devrinde, çok ge-l vadeli düşüncelere t&bl kılmak-, niş bir inkişafa mashar olmuş ladır. Demokrat bir başkan ve 01an .Türkiye Ziraat bankası-! cumhuriyetçi bir kongre tara-ına> tevdi edilmiş bulunmaklarından dış siyaset alanında a- dır.
İman başlıca kararlar Ameri-! bu müessese senelerden beri, kan milletinin dünyada İŞğnl bütün bankalarımıza nüınune c’llği yeni ve hâkim durumun ’ 0]acak bir ciddiyet, bilgi ve a-blr neticesi olan büyük sorumlu gjr başlılıkta idare edllmetae-luğu üzerine almak İktidarında gir. olduğunu parlak bir şekilde is-
şunlardır: c^ayet- kısa kesilmiş
Bu kış mantoların hususiyeti | yakalanma gayet büyük olmasıdır, Manto ister kloş ister redin gol biçimi olsun yakası daima kulaklara kadar yükselen kendi kumaşından yahut kürkten yapılmıştır.
Relimde görülen mantolar en büyük terzilerin yeni kolleksiyon
| lannn modelle ridlr.
1 — Gayet kloş ve Japone 0-lan bu mantonun arkası dört sıra iri düğmelerle süslenmiştir.
2 — İçi ekose, üstü tüylü kumaştan yapılan bu mantonun
iyonları yırtmaçlıdır. Kloş ve japonedir.
3 — Redingot biçimi olan bu mantonun kolları takmadır. Kürkten büyük yakası ve cepleri vardır.
4 — Gri üzerine kırmızı siyah ekoseli manto, fcjoş ve Japonedir. Bele kadar inen yakasının etrafı siyah kadifeden yapılmış ponponlarla süslenmiştir.
saçlar. Pek hafif şeffaf denilecek suretle yapılmış maklyaj. Küçük ve yana eğilmiş giyilen şapka. Elbisede büyük, mantoda çok büyük yaka. Omuzlarda yastık, yahut bluzun drape olması İle geniş omuz. Bel lhce ve eski yerinden biraz düşük. Göğüs gayet küçük. Bacaklar uzun, kalçalar yok gibi.
Tayyör etekleri dardır. Aşağı kısmın eni seksen santimetredir, yırtmaçsız yürümek müşküldür. Yünlü elbiselerin eteği biçimli kesilmiştir. Dar gibi duran eteklerin yürürken bolluğu meydana çıkıyor. İpekli elbiselerin etekleri oldukça boldur.
Düğmelerle, kadifeden yapılan yakalar elbiselerde en fazla kullanılan garnitürlerdir.
Çiçekli basmadan örtüler
Çiçekli basmadan perdeler, yastıklar, yatak, kanzpe ve koltuk örtüleri pek cok yapılıyor. Bunların bütün güzelliği çiçeklerinin renklerini muhatıma etmesi. parlak olmasıdır.
Sık yıkanan bu basmaların renkleri solmaması İçin şöyle yıkanmalıdır.
Yarım gaz tenekesine elin tahammül edebileceği derecede sıcak su koymalı, içerisine bir avuç dolusu tuz atarak eritmen.
Bu tuzlu su İçerisine, yıkanacak şeyleri bastırmah. sabun sürerek yıkamalı. Soğuk su ile bir iki defa çalkaladıktan sonra gölgeye aşmalı. Hafif nemli İken ütülemtll.
| Faydalı bilgiler
Bedava sirke
Üzümün bol olduğu bu mevsimde bedavadan kuvvetli ve halis sirke yapmak mümkündür.
Üzüm yerken çürük, buruşuk, v uruk tane İtri a tmamalı. Ağzı genişçe bir kavanoz içine bu sakat üzümleri toplamalı. Her yemekte yenmeylp atılacak olan üzüm tanelerini bu kavanoza koyup ağzım kapamalı.
Kapağın, yahut tıpanın orta yerini bir çivi İle delmeli kİ içln-(ie husule gelecek gazlar yavaş yavaş dışarı çıkabilsinler. S - 10 gün İçinde kuvvetli bir sirke kokusu hissedilmeğe başlanır.
Kavanoz dolduktan sonra ü-zûmJen sıkınalı, suyunu başka kavanoza doldurmalı. İçine mayalık olmak İçin biraz sirke, yahut ekmek İçi ilâve etmeli. Bir müddet sonra mükemmel kuvvetli halis bir sirke elde edilmiş olur.
Yaz nezlesine karşı badem sütü
Yaz nezlesine, bilhassa boğaz ve burun nezlelerine karşı badem sütü çok faydalıdır. Tatlı bademi temizleyip dövmeli, ve su İlâvesi ile kaynatman. Salep gibi olunca süt karıştırarak bol şeker ilâve etmeli. İnce süzgeçten yahut tülbentten, süzdükten sonra günde İki üç defa birer kahve fincanı mlktan içme-II. Nezlenin yayılarak göğse inmesini önler.
Bademli hilâl
200 gram pudra şekeri, iki çorba kaşığı un. 100 gram ağarmış ve ince ince doğranmış badem. İki yumurtanın ata.
Derin bir kap içerisinde iki yumurta ata ile pudra şekerini beş dakika kadar elle ezerek halletmeli, sonra bademleri ve ırhu ilâve etmeli, k&nştırmalı. Eğer hamur ele gelmiyorsa bir iki kaşık şeker daha katmalı.
Hamuru toplamalı, ve iri ceviz büyüklüğünde parçalara taksim ederek el içinde uvarak uzatmalı. Pudra şekeri İçinde yuvarladıktan sonra (İçine kâğıt döşenmiş) bir tepsiye, hilâl şekli vererek dizmell. Gayet | hafif fırında beş on dakika durduktan * sonra. ılık sıcaklıkta bir çeyrek saat pişinneli.
Kulakları itina ile temizlemelidir
Kulak gayet nazik bir uzuv olduğu için çok İtina İle temlz-lenmelldlr. Fazla kaşınan kulak içlerin! kaşımak için toplu Iğııe, firkete gibi şeyler kullanmak affolunmaz kabahattir, Bir kürdan ucuna küçük bLr parça pamuk sardıktan sonra kolonyaya batırarak onunla kulak temizlenirse kaşıntı az zamanda geçer,
I Müşküllere cevap |
Yumurtasız ve yağsız mayonez
Haydarpaşa Ayla: Yumurta-sız ve yağsız mayonezin nasıl yapıldığını birçok defa yazmıştık. Tertibi şudur:
Bir komposto kaşığı toz hardalı aynı miktar sirke İle İyice ezmeli. Diğer taraftan iki reçel kaşığı dolusu unu İki bardak su ile ezerek ateşte koyuiaşınca-ya ve kokusu kaim ayınca ya kadar karıştırarak pişirmeli. Ezilen hardalı üzerine dökerek çevirmeli ve telle vurmalı.
İçerisine dereotu, maydanoz kesmell. limon suyu arzu edl-Urse fkapr) denilen turşudan, yahut gayet İnce doğranmış hi-yar turşusundan koyarak soğumağa bırakmalı.
Mayonezle yenilecek yemeklerde kullanabilirsiniz.
pat etmektedir.
Bundan sonra harbin sebep olduğu muazzam harabıye işaret eden Marshall yazısına şöyle devam etmektedir:
«R uslar harb esnasında olduğu gibi batı müttefikleriyle İşbirliği yapmamışlar vo Avrupa-nın kalkınmasına yardım etmek şöyle dursun, bu yolda sar-fediien gayretlere engel olmuşlardır. Marshall plânı ve Atlantik paktı Avrupa milletlerine yardım bahsinde yeni yeni tedbirler mahiyetindedir. Bizim a-sü gayemiz milletlere İktisadi kalkınmalarını muhafaza edecek şartların doğmasını kolaylaştırmaktır.
Çin'e gelince. Çin milletini alâkadar eden meselelerin hariçten gelecek yardımla halledilmesi İmkânı olmadığı gittikçe açık bir şekilde kendini göstermektedir.»
I Zirai İstihsalde 25 scnednnbe-I rl müşahede edilen artış, tenev-vü ve tekâmülde Ziraat bankasının ehemmiyetli bir rolü olduğu muhakkaktır.
Banka tekniğine yabancı o-lanlarea «Ziraat bankasının» ticari kredilere tahsis ettiği büyük menabi, bozan dedikodu mevzuu olmuş ise Je, zamanla , bu kredilerin vadesiz mevduata dayandığı anlaşılmış ve mahiyeti i ti bar ile orta ve hattâ □-zun vadeli -krediler için aynı menabiln taılianılanııyacnğı hakikati kabul edilerek Ziraat bankasının kredi tevzii siyasetindeki İsabet tasdik edilmiştir.
Böyle sırf teknik bilgi İsteyen işlere demagoji karıştırmanın mahzurları. Ziraat bankasına tevcih edilen haksız tenkldler-de pek bariz olarak görülmüştür.
Ziraat bankası en kuvvetli
Muzaffer Adam’ın
SÜRPRİZİ
Yeni mevsim münasebetiyle İlk gelen müşterilere mühim tenzilât Sipariş kabulüne başlanmıştır. Tel. 40387. .
Italyaya verilen Rus notası
Sovyetler, İtalya'nın Atlantik Paktı’na girmesini yine protesto ettiler
Roma 21 (AF) — Dün gece İ-taiyan dışişleri hakanlığı Chlgl mrayına tevdi edilmiş olan re Rus höyük elçisi Mlkahall Kob-tylev in İmzasını havi ulan Rus notası, yine İtalyanm Atlantik paktına iltihak etmesi keyfiyetini protesto etmekte ve «barış an d lavmanına bu şekilde bir mugayeretln İtalyan hükümetine mesuliyet terettüp ettireceğine işaret etmekte» ve şöyle devam etmektedir:
•İtalyan müdafaa bakanı Hc cardi bir konuşmasında. İtalya-nm bir ordu hazırlamak mak-sadınıla olduğunu ve bunıın memleketi her an bir ordu haline gelebilecek bir duruma so-kaçtığını söylediğini» kaydettikten sonra nota. «Amerika Birle-,
şık devletlerinden talep edilmiş olan yardım bu maksada mfi-tuftur. İtalyan ordusunun yeni baştan İhya ve teşkili ise, bu ordunun adedini ve kuvvetini tahdit elmiş olan İtalyan barış andlaşnuuuıın hükümlerine mu gayeret ueşkil etmektedir.» diye sona ermektedir.
Bir Italyan sözcüsü İtalyanuı kendini andlaşnıa hududunun dışına çıkacak surette silâhlandırmak fikrinde ve atzusunda olmadığını bildirmiş ve Rus iddialarını reddetmiştir.
Sözcü Italyan savunma bakanının sözlerinin de tahrif edll-! miş olduğunu ve bakanın ancak andlaşnıa hudutları dahilinde ! bir teşkilâtı derpiş etmiş olduğu hususunu tebarüz eltirmlştir.
Saksılar için kuvvetli bir gübre
Salonlardaki saksılar İçin gayet kuvvetli bir gübre yapmak bahçesi olan, herkes için mümkündür.
Bahçenin köşesine bir çukur kazmalı. içine saman doldurduktan sonra üzerini gene toprakla örtmeli ve sulamalı. Birkaç hafta ç urum eğe bırakmalı.
Samanlı topraktan kuvvetli gübre meydana gelir, bunu saksılara koyunca çiçekler pek çok istifade eder.
Italyan sömürgeleri için hazırlanan proje
Ingiliz - Amerikan projesi pek çok taraftarlar kazandı
Duahing 21 (AF) — Bir A-merlkan siyasi sözcüsü. Genel kurulda müşterek Amerikan -Ingiliz projesinin pek çok taraftarı bulunduğunu açıklamıştır, Proje, eski İtalyan sömürgelerinin. istikbaline aittir ve şu esaslı cihetleri İhtiva etmektedir:
L — Kuzey Alrikanın SJrena-ik sömürgelerinin bağım .sı: bir idareye tâbi kılınmaları. Bunlar Trablus. Fi zan ve Libya diye adlandırılan bölgelerdir.
2. — Erltreyi İngiliz Sudanı ve Habeşistan arasında taksim etmek.
3. — İtalyâya Somali üzerinde şimdiki Birleşmiş Milletler tarafından icra edilmekte olan
vesayet hakkını vermek.
Sözcü İtalyan dışişleri bakanı Kont Karlo Sforzanın, kalyanın sömürgeler hakkında geçen sene takip etmekte bulunduğu siyasetten vazgeçmesi ve Libya bölgesinin bağımsızlığını Itabul etmesinin kendisi İçin çok daha faydalı ve doğru olacağı hususunu kabul elmiş bulunduğunu da sözlerine İlâve etmiştir.
İngiltere ve Amerika bu gtiril şc taraftardırlar ve sözcüye göre, İtalya da bunu kaoul edince, Lâtin Amcrkianın destek lemesi de sağlanmış demektir.
Sanıldığına güre, yalnız Rusya ve peykleri. Birleşmiş Milletler vesayeti üzerinde ısrar edeceklerdir.
mevduat bankalarındım biri olduğuna göre, bu mevduata, dayanan plâsmanlan tabii ve ■*-ruri görmkele Beraber, sırf zirai kredi İşlerinin âzami derecede İnkişafı devletçe daima istenmiş ve münferit çlfçilere kredi tevzii işinin güçlüğü anlaşılarak. bu İş kooperatırteşti-rlhniştir. Cumhuriyet devrinin en esaslı İktisadi ve içtimai hamlelerinden biri gerek istihsal, gerek kredi işlerinde kooperatifleşme sahasında vufcu-bulmuştur.
Kooperalineşm". İktidarda bulunan C.H.P. nln programında esaslı bir yer almıştır
Bugün Halk Partisi karşıcında cephe almış bulunan kıymetli bir devlet adamının İktisat Bakanlığı zamanında gerek kredi, gerek satış kooperatifleri en mükemmel bir kanun ile cihazlanarak hem istihsalin artması, hem mahsulün kıymetlenmesi İstikametinde hayırlı adımlar atılmıştır. B-ı ci-hazlanma hareketinde kredi kooperatifleri» fiilen Ziraat bankasına bağlanmış, bu banka kooperatiflerin ana bankası olmuştur.
Bazı memleketlerde bütün kredi kooperatifleri bir merkezi veya federal kooperatifler bankasına bağlandığı halde bizde ziraatın kredi İhtiyacını karedamakla mükellef o'an «Ziraat bankasına bu -ana t*an-kalık» vazifesinin verilmesi, her halde, kooperatifleşme İşini hızlandırmak bakır.ur.daa isabetli olmuştur, çünkü r.ıcvcut en buyıik bankadan bu bakımdan. derhal faydalanmak imkânı elde edilmiştir.
Ancak zirai kredi, 'İr ?ok memleketlerde olduğa gioi -on merci olarak «Merkea bankasına» bağlanmak, bir nevi reeskont tarlkile kredi imkânlarını arttırma çarelerini bulmak lâ-(Arkan 7 nei sahilede)
._____KADIN GAZETESİ—.
I Fuar sayısı İngilizce ilâvesi İle çıktı. Fıkra müsabakasın ı B I iştirak edenler dikiş ve çamaşır makinesi kazanabilecek- ■ | lerdir, |
I ■■■■■■■■■■■■•■■«■■■■■■■■■■■■■■«■■■■
SARSAN KABAHATÜSİNı
11 ■ r iri |
h AD» SALVf«tfV/gfflı NAZIM Peg5AH«g£5W:AVHAN J
Created by free version of 2PDF
■ie b
AKŞAM
22 Evlüt 1949
Muazzam bir eser: Samson ve Dalila filme çekildi
Filim facia olmakla beraber içinde bir çok komik sahneler bulunduğu söyleniyor
Tanınmış Amerikan şaline vazu Cecil B. de Mirle muhteşem eserler vücuda Belirmekle meşhurdur. Bir zamanlar On Emir. Haç İşareti. Kurallar Kıralı, Kleopatra gibi büyük filimler yapmış olan de Mille şimdi gene bu tarzda bir i illin hazırlamıştır.
Yeni filimin adı Samson ve Dalıtâ'dır. Filim on milyon liradan fazlaya mal olmuştur Bu itibarla âdeta rekor teşkil ediyor.
Samson ve Dalilâ’nın dekorları pek muhteşemdir. Bu münasebetle Paramount stüdyola’ ruıda hususi bir saha vücuda getirmek lâzım gelmiştir. Filim renklidir.
Cecll B. de Mille yeni filime başlarken yalnız dini kitapları okumağı yeter bulmamıştır. 25 kişiyi dünyanın muhtelif memleketlerinde tetkikler yapmağa memur etmiştir. Bunlar Afrika ve Asyada birçok yerleri gezmişler, müzeleri ziyaret etmişlerdir. Filimin dış sahneleri Kuzey Afrlkada çevrilmiştir.
Filimde Samson rolünü metot Mature. Dalllâ rolünü Heds Lamarr yapıyor.
Vlctor Mature HollyVOud'un en muktedir genç artistlerinden biridir. Teni filimde çok muvaffak olmuştur Heoy La-marr’a gelince, büyük sahne va zıı bu kadının eski zamana mahsus seksapele malik yegâne artist olduğunu söylemekledir Güzelliği he meşhur olan Hedy Lamarr bu filimde esÖ zamana ait Kıyafetlerle cadden pek sözeldir
Samson ve Dalila nm mevzuu kısaca şudur: Samson fevklâ-
de kuvvetli bir Yahudi hâkimi- .
dir Fillstin’liler. tek başına ( ordulara karşı duran bu ada- istiyorlar.
mın kuvvetinin sırrını ögreo- I Dalllâ güzelliği ne meşhur bit mek ve kendisini ele geçirmek | kadındır. Bamuon kendisini gö
Genç yıldızlar
teklif etti. Tecrübe beklenilen neticeyi vermedi, geııç kızın iyi bir sinema artisti olamıyacağı-na hükmedildi.
Jeanne Crain Höllyrooot'un yeni yıldızlarodandır. 1925 senesinde Kaliforniya’nın Bra-s-tow şehrinde doğmuştur. Annesi ve babası İrlandalIdır. Babası Los Angeles'te bir mektepte hoca idi- Jeanne kollejde okurken bir gün bir piyeste boş rolü yaptı ve çok alk-şlan-dı. Bu muvaffakiyet genç kızın pek hoşuna gitti, Jeanne artist olmağa karar verdi.
15 yaşında İken İlk defa Hollywood‘a gitti. Burada bazı taıııdıklariyle birlikte R. K. O. stüdyolarını gezerken Urson Welles kentlisini gördü ve bir filimde küçük bir rol yapmasın)
Jean Crain. ümitsizliğe kapılmadı, bilâkis daha büyük bir gayretle çalışmağa başladı. Bir müddet sonra sahneye çıktı ve büyük muvaffakiyet kazandı. Bunu gören üç filim şirketi kendisine filim çevirmeği teklif etti. Genç kız 1943 te İşe başladı o zaıuandanberl birçok filim çevirdi.
Jean Crain evlidir. Kocası artist Paul Brinkınan'dLr. Karı koca pek sevişiyor tax
AMERİKADA MI, İTALYADA MI?
Greta Garbo bu yeni filim nerede çevirecek?
Greta Garbo Fransa'nın Aix les Balns kaplıcalarında üç haftalık kür müddetini doldurduktan ve Evian'da bir hafta kadar dinlendikten sonra İtalya'ya geçmiştir. Duchesse de Langeals mimini çevirmek ü-zere bugünlerde Amerika’ya hareket edeceğini bildirmişti. Son haberlere göre İllim İtalya'da çevrilecekmiş. Avrupa stüdyolarında çevrilen filimler daha ucuza, mal olduğundan filim şirketi buna karar vermiş.
Mamafih bu haber doğru değildir. Artistin filimin! nerede çevireceği bilinmiyor.
Garip kıyafetli adam!
Bu kıyafet sayesinde kendisine iş buldu!
Van Heflin, Hollywood un yeni jönprönıiyelerindendir. Artist bundan evvel talihini denemek üzere Hollywood’a gitmiş, fakat hiç kimse kendisiyle alâkadar olmamıştı Heflin güzel değildir, kılık kıyafetine pek İtina etmez. Üstelik pısırık denecek kadar sessiz sadasızdır. Bu sebeple: «Sen burada hiç bir iş yapamazsın», demişler, delikanlı da bavulunu alarak Nevyork'a dönmüştür.
Nevyork’ta bir artist yeğeni vardı. İlk olarak onu ziyaret etmiştir, Üzerinde bahriye elbisesi. ayaklarında kovboy çizmeleri. başında büyiik bir şapka vardı. O gün yeğeni birçok tiyatro artistlerine bir kokteyl parti veriyordu.
Bu garip kıyafetli adam İçeriye girince herkes kendisine hayretle bakmıştır Fakat bunların arasında bulunan bir rejisör: «Tamam benim aradığını genç!» diyerek delikanlıya (Mr. Moneypenny» piyesinde rcl vermiştir.
Van Heflin bu rolde o kadar muvaffak olmuştur kl derhal filim şirketlerinden teklifler sımağa başlamıştır. Bunlardın birisini kabul ederek Catherin Hepburn ile Philadelfia» fill-mini çevirmiştir. O zamandah-bert durmadan çalışıyor.
Van Heflin samimi arkadaş-lariyle münakaşayı, bir de golf oynamağı sever. Spora fazla düşkün değildir. Okumağa çok meraklıdır. Gazeteleri ilânlarına kadar okur. Fransız romancısı Batzac’ın bütün romanlarını âdeta ezberlemiştir.
Lamarr
rünce aradaki düşmanlığı unu tuyor, bu güzel kadına âş’k ol-luyor. Yahudi hâkim sık sı* Dalllâ’nın evine gitmeğe haşlıyor. Flllstin'lller bundan tettfa-de etmeği düşünüyorlar Dall lâ’ya: «Samson’un kuvvetinin sırrını Öğrenebilirsen sana 1100 adet gümüş para var» diyorıar Dalllâ paraya tamah edere? Yahudi hâkimden kuvvetinin sırrını soruyor. Fakat Samson 3 defa da yalan söylüyor ve gelen Filistin'lller kendisini >»re seremiyorlar.
Nihayet Dalilâ: «Sen beni sevmiyorsun, kuvvetinin sırrın, bundan dolayı söylemiyorsun» diyerek gücenmiş vaziyet alınca hâkim bütün kuvvetinin
* Hollywood’da çabuk evlenme rekorunu Robert Walker ve Barbara Ford kırmışlardır, tkl artist bir buçuk saat İçinde evlenmeğe karar vermişler ve muameleyi bitirerek evlenmiş inişlerdir.
lar. Samson hiç bir mukavemet gösteremiyor. Bunlar müthiş kuvvetli adamın gözlerini oyuycr.ar, kendisini zincirlere vurarak «Gazze» ye nakli fle ma bedln mermer sütunlarına bağlıyorlar. Bu sı.Ada Dalllâ yap tığına pişman oluyor. Sam-sen'un arkasından koşuyor,, mabede gidiyor.
Aradan geçen zaman tartında Samson'un taçlan bir parça-uzamış, fevkalâde adım eski kuvvetine tekrar kavşumuştur. Gerinerek sütunları ve mabedi yıkıyor, kendisi, Dalllâ ve İçeri-dekiler enkaz altında kalarak ölüyorlar Bu suretle İki sevdalı ölümde birbirine kavuşuyor.
Sinema münekketlerl yeni filmi pek beğenmişlerdir. Münekkitler filim facia olmakla beraber İçinde Şurlo'nun escrl-.-rlni gölgede bıtaaacak derecede komik sahneler bulunduğunu söylüyorlar.
Samsun ve Daliladan bir sahne: Viclor Mature ve Bedy Lamarr saçlarında olduğunu lllrıu edl-> yor: «Saçlarım tıraş edilirse kuvvetim kalmaz» diyor Bu cevap üzerine Samson’u dizlerinde uyutuyor ve Filistio'lUcre haber veriyor. Gelenler paraları verip Samson'un saçlarını tıraş ediyorlar, kendisini yakalıyoı
Hollywood’un en mükemmel karı kocası
Patricia Knight ile Cornel Wilde nikâh halkasını bir dakika çıkarmıyorlar
Pa Iricla Knighl ve Cornel Wilde
Created by free version of 2PDF
Hollywoodün en mesut kan kocası Cornel Wılde ile Patricia-Knight’dir. Altı sene evvel evlenen iki genç birbirine çok bağlıdır. O kadar kl bunlara •Hollywood'un en mükemmel kar kocası- adı verilmiştir.
Cornel Wilde, Chopin'in hayatına dair çevrilen filimde Chopin rolünü yaparak meşhur olmuştur. O zamandanberl durmadan filim çeviriyor. Artist 1915 de Nevyorkta doğmuştur. Aslen Macardır. Babası Maca-rlstandan hicret ederek bir livan ta mağazası açmıştı. İşleri iptida iyi giderken sonra bozulduğundan tıp fakültesine devam etmekte olan Cornel tahsilini yanda bırakarak çalışmağa mecbur olmuştur.
Delikanlı İptida Hollywood’a gitti, figüranlık yapmağa boşladı. Bir müddet sonra kendisine küçük bir rol verdiler. Bunda çok muvaffak oldu. Fakat uzun müddet küçük roller yaptı. Ancak altı senedenberi şöhret kazandı.
Cornel kâfi derecede para kazanınca evlenmeğe karar verdi ve Patricia Knighl adında bir figüranı seçti. Karı koca çok iyi anlaştılar, şimdi bir de kızları vardır. Boş vakitlerini bahçede meşgul olmak, plâjda elele denize girmekle geçiriyorlar.
Cornel’ln en büyük emeli karisiyle birlikte filim çevirmekti. Uzun mücadeleden sonra buna muvaffak oldu, birlikte «The Lovers» adında bir filim çevirdiler. Bu filimde iki artistin bekâr rolü yapması, bunun İçin parmaklarındaki nikâh halkalarını çıkarmaları lâzım geliyordu. Kan koca yüzükleri çıkarmayı şiddetle reddetmişlerdir. Bunda o kadar ısrar etmişlerdir kl filimi nikâh halkasiyle çekerek sonradan rötuş etmek lâzım gelmiştir. Bu hâdise Ho-lyvood'da büyük tesir yapmış, bir çoklan :«Kan koca böyle olmalı» demiştir.
Cornel yine karisiyle Shack-proof adlı İkinci bir filim çevirmiş, bir gazeteciye şunları söylemiştir:
— Bir zamanlar çok sefalet çektim. Fakat çok şey öğrendim. şimdi hayatımdan mem ■nununı. En büyük emelim İngiliz şairi Lord Byron'ün hayatını canlandıran bir filim çevirmek, sonra piyes ve roman yazmaktır. Büyük bir arzum da bahçemi Hollywood‘un en mükemmel bahçesi haline getirme kür.
1949 sinema kıraliçesi
Fransa'da 1949 senesi sinema | yaşında genç bir kızdır. Kendi-kıraliçesi seçilmiştir. Yeni kıra- sine filim çevirmesi için lekllf-liçe Mlckey Shanu-rc adında 18 11er yağmağa başlamıştır.
22 Eylül 1949
AKŞAM
SaTHfp 7
Mösyö Menis, ahlâk meselelerinde hiç şakaya gelmezdi. Bu sert huyu yüzünden ellisine geldiği halde bugüne kadar evlenmemiş İdi. Fakat nihayet o da bütün erkeklere mukadder olan Akıbetten kurtulamıyarak evlendi.
Karısı Lela, kendisinden 22 yaş daha küçüklü, güzeldi, cilveli ve İşveli İdi. Çapkın bakışları. arkasından erkekleri hayranlıkla baktıran tombul bir vücudu ve güzel bacakları vardı Mösyö Menis kartelle beraber sokağa çıkıp da erkeklerin genç karısına yiyecek göllerle baktıklarını gördükçe sinirlenip duruyordu. Fakat ne yapsın? Herkesi karama bakmaktan menedemezdl ya—
Karısının iffet ve sadaka tandan emin olmakla beraber göllerini dört açmıştı. Lela, sokağa çıksa, bir yere gitee kendisi de hazır ve nâzırdı.
Fakat gel gelelim mösyö Menisin karısına büyük bir zaufı vardı. Lela, tuhaf ve huysuz bil kadındı da. Eğlencelere, danslara, plajlara garden partilere gitmek, tenis oynamak velhasıl aklına ne gelirse yapmak ve yaptırmak isterdi. Kocası her arzusuna boyun eğiyordu. Kendisi karısile beraber bulunduktan ve gözlerinin önünden bir an bile ayırmadık tan sonra korkacak ne vardı? Erkeklerin genç ve güzel karısına arzu ve ihtirasla baktıklarını gördükçe kızmakla beraber İçinden de gülerdi.
Bir akşam Lela yeni bir heves ve arzuya kapıldı, kocasına sarılarak:
— Aslanım! Senden olr ıl-cam var dedi!
— Ne var meleğim?
— Sahneye çıkacağım!
— Ne dedin? Sen delirdin mi?
— Evet sahneye çıkacağım. Bu hususta itiraz ve münakaşa da kabul etmem.
— Sehnede yan çıplak mı dnasedeceksln?
— Hayır kocacığım! Ben aklımı kaçırmadan Ben sanal â-şı kıyım. Bir kaç dram ders aldıktan sonra Şekspirin eserlerini oynıyacağım.
Mösyö Metıls, karısının bu tatminkâr izahatı üzerine geniş bir nefes aldt Dramatik dersleri bitirinceye kadar karısındaki bu çılgın hevesin de geçeceğini ümit ediyordu. Aralarında uzun müzakere ve sonunda da anlaşma olduktan sonra tiyatro hocasının Lelaya dersleri kendi evinde ve gözleri ö-nûnde vermesi kararlaştırıldı.
Şimdi münasip hocayı bulmak iri kalıyordu. Lela Avru-pada tahsil eden Emil namında bir rejisörün memlekete yeni döndüğünü ve bu İşe ehil olduğunu bir arkadaşından öğrendiğini soy Uy erek kocasının boynuna sarıldı:
— Kocacığım dedi. İşte bu
adamı hoca tutacağım.
— Baş üstüne meleğim. O halde ben gidip onu göreyim.
— Hayır, hayır sen karışma! Ben kendim davet eder, sen de görürsün.
Mösyö Menis, ertesi günü vergisini ödemek için tahsil dairesine gittiği zaman para çan-taanı öteki ceketinin cebinde unuttuğunu gördü ve özür dileyerek daireden ayrıldı. bir taksiye atlıyarak doğruca evinin yolunu tuttu. Kapıyı, anahtarla açarak doğruca yatak o-dasına yürüdü. Fakat tokmağı 1 çevirir çevirmez, beklenmedik bir manzara karşısında kaldı. ırınn, esmer bir delikanlının kollan arasında oturuyor ve onunla öpüşüyordu. Zavallı fedam görünce ne yapacağını şaşırdı ve hiddetle sordu:
— Bu ne kepazelik?
Lela, tatil tatlı gülümsedi ve istifini bozmadan cevap verdi:
— Mösyö Emil! Dram hocam! Şeksplrden bir aşk sahnesini prova ediyoruz.
— Provayı yatak odasında mı yapıyorsunuz?
Bu defa dram hocası saza karıştı.
— Fakat yalnız bu odada endam aynası var. İstiyorum ki. madam çehre değişikliklerini ve vücut hareketlerini aynada görsün, dedi.
Mösyö Menis, bu sözlere kandı. Hakikaten evde başka bir endam aynası yoktu. Vakıa bu aşk dersleri mösyö Menisin hoşuna gitmiyordu amma karısının hatırını kırmamak için ne yapsın? Yegâne çare olarak genç hocayı değiştirmeği düşündü. Fakat ne karama ne de Emll’e bir şey söylemedi. Dram bocası;
— Bugünlük bu kadar yeter diyerek ve kan kocayı selâm U-yarak ayağa kalktı.
Mösyö Menis. biraz evvelki şüphelerinden utanarak, hole kadar uğurladığı Emll'i komplimanlara boğdu:
— Sizin rejisörlükteki bilgi ve İhtisasınız hakkında bir çok lyl şeyler işittim. Siz hakikaten büyük bir sanatkârsınız dedi Emli de tevazu gösterdi:
— Elimden geldiği kadar çalışıyorum mösyö!
— Tiyatro sanatını nerede tahsil ettiniz?
— Almanya. Fransa ve İtalya’da.
— Bravo size!
Emil, kapıdan çıkarken bitişik kat komşusu Jakla karşılaştı ve o zaman hiç beklenmedik bir sahne cereyan etti: Jak, Emirı görür görmez:
— Bon j ur doktor! Burada işin ne? Yoksa mösyö Menlste basta mı var? diye sordu
Sahte rejisör, foyasının meydana çıktığını görür görmez, tabana kuvvet kaçarken zavallı Menis de kendisine oynanan oyundan düşüp bayıldı.
Çeviren: A. HİLÂLİ
Günün mevzuları
(Baş tarafı beşinci sfehifede) nm gelmiş ve Ziraat bankasına, kooperatiflerin imzası ile «iline geçen senetleri Merkez bankasına, icabında, tekrar kırdırmak salâhiyeti verilmiştir. Bu son İmkân İle «ziraî kredi» binası, nazari olarak, tekemmül etmiştir,
Ancak tatbikatta, maalesef, hattâ Ziraat bankasını vç bu bankanın şubelerini kooperatifler voşıtasUe kredi tevzii İşinden uzaklaştırıcı bazı vaziyetler hadis olmuş, bu İş, muhakkak blllnmlyerek. Merkez Bankasınca baltalanmıştır.
Kredi kooperatifi erinin bu lundnğu bir çok muhitlerde Ziraat bankası şubelerinin bu kooperatiflere karşı soğuk davranma temayülü gösterdikleri btr vâkıadır. Bunun sebebi pek kolay anlaşılmakla beraber, şimdiye kadar belki, hattâ Merkez bankamızın muhterem idare heyeti âzalarının bir kısınınca eTan bilinmemektedir. Bunu, «zirai kredi, sahasındaki ehemmiyetli bir aksaklığı açıklamış olmak için, İzaha çalışa—
Ziraat bankası şubeleri kredi kooperatiflerine yüzde 4 faiz ile lkrazat yaparlar ve elde ettikleri senetleri Merkez bankası da aynı faiz yüzdesl ile, yan! yüzde dört Ue reeskont eder. Yani İlk bakışta. Ziraat bankasına senetlerin bir müddet el değiştirmemesi şıkkını ihmal eder İsek, hiç bbr kâr kalmaz. Fakat mevzuu biraz derinleştirecek olursak anlaşılır ki, Ziraat bankası hakikatte yalnız kârdan mahrumiyetle kalmaz, hattâ bu işlerde bir miktar zarar eder.
Yüzde 4 Ue kredi kooperatiflerine İkraz ettiği paralar. Merkez bankasından tekrar % 4 ile temin edilmekle beraber. fiiliyatta ZLraat bankası şubesinin bu muameleler Sçln katlandığı bir takım masraflar vardır kİ, bu yüzden Merkez bankasından yıizde 4 aiz ile aldığı para kendisine yüzde 4.50 Ue 4.65 e mal olur.
Netice olarak Ziraat bankası şubesi, % 4.65 e malettiğl parayı kooperatifler kanal!le % 4 faiz ile İkraz etmekle nisbctlnde bir zarara kalır.
işte bu yüzdendir ta
bankası şubeleri, esas vazifelerinden birini ihmal pahasına da olsa, kooperatiflere kredi İşini hoş görmemek durumuna düşmüşlerdir ve sırf Merkez bankasının bu mevzudaki vazifesini yapmaması ve bu vazlleşinin kendisine hatırlatılmamıi-sı yüzünden, kredi kooperatifleri cihazı tam randımanla İşlemez bir hale gelmiştir.
Geçen yazımızda incelediğimiz ve güçlüğünü İfâdeye çalıştığımız «kredi» mevnuunun yabancısı olanların elinde Merkez bankamız, hattâ en kuvvetli kredi müesse.semlz olan Ziraat bankamızı bile en esaslı bir İşinde felce uğratmıştır.
Merkez bankası, en şumullii mânasında, memleketin kredi İşlerini tanzim yerine, hazan her hangi ticari bir banka gibi, sırf kâr peşinden koşar ise. hikmeti vücudunu İnkâr etmiş olur ve belki bLr dereceye kadar. hele son senelerde, bu duruma düşmüş bulunmaktadır
Rejimimiz kooperatifleşmeyi esas hedeflerinden biri olarak kabul ettiğine ve ziraî kalkınmamızda kredi kooperatiflerine mühim bir vazife verilmiş olduğuna göre, bütün kredi müesseselerlnin kooperatifleri desteklemeleri bir vecibedir
Merkez bankasına bu mevzuda da vazifesini ve Ziraat ban-kasile işbirliği yapması lâzım geldiğini hatırlatmak zamanı gelmiştir.
Genç ve dinamik Ekonomi ve. Ticaret Bakanı memleket ekonomimizin temeli olan ılrnati-mlze bu hizmeti ifa etmelidir ve edebilir.
CEVAT NİZAM t
% 0.85 maruz
İstanbul Levazım Amirliği ilânları
Aşağıda cins ve miktarı yazılı maddelerin kapalı zarfla eksiltin eleri hizalarında yazılı gün. saat ve nialıallerdeki As. 8a. Al. komisyonlarında yapılacaktır. Taliplerin kanunî vesi-kaiarlyle teklif mektuplarını ihale saatinden bir saat evveline kadar ait oldukları komisyonlara vermeleri.
Miktar kilo 70.000 2,000 6.000 30.000 90,000
170.000 120.000 1.070.000
150.000 310.000
Tutan Lira
77.000
11.000
28.500
18.500)
31.500)
333.750-24.000'
160.300
37.500
315.000
31*8
3600
12937,5
1800
8050
2812
10350
>
M > >
7/Ektm >
BULMACA
>
17/Eklm/940
8
1
n * > u » > 10/Eyiûi »
Gelibolu yassı viran 108
Türkiye Demir ve Çelik Fabrikaları Miiessesesinden ihtiyaçlarından fazla talepte bulunan müşterilerimizin saç İsteklerini karşılayamadığımızdan aylık ûö mm. lifi 4 mm. saç imalâtımızı vilâyet ticaret odaları vosıtasiyle hakiki sanayicilere dağıtmak zorunda kalmış bulunuyoruz.
İstanbul sanayicilerinin de 05 mm. Sİ* 4 mm. saç ihtiyaçları lçtn ticaret odasına müracaat etmelerini rica ederiz.
13835
200(1 m«re IX2S mm2 1 K». NKBA tipi reralt. knhlo™ 3000 . 3X6 .............................
2000 > 3X10 » » > ,
Satın ahnaoalrtır.
İ. E. T. T. İşletmelerinden
1 Yu kanda cins ve miktarları yaah malzeme ceman «000 lir* muhammen bedel üzerinden 29 9,949 pazartesi günü saat 10,30 da pazarlığa konmugtor.
2 — Muvakkat teminat 3325,— Uradır,
.3 _ Şartnameler Levazımdan (Metro-han) parusra teda-rt> w“tr___________________________________UM1
Marmara Bölgesi Uman ve Deniz işleri Müdürlüğünden
Kumaşı müdürlüğümüzden verilmek ve diğer malzemesi 1-BOd edene alt olmak şurtiyle (90) takım elbise ve (50) adet paltonun dikim up açık eksiltmeye konulmuştur.
Muhammen bedeli 3113 lira M kuruş geçici teminatı 233 Bza 40 kuruştur.
Şartnamesi her İş günü Müdürlüğümüzde görülebilir,
İsteklilerin geçici temlnatlariyie birlikte eksiltmenin yapılacağı 7.10949 cuma günü saat 14 de Galafada kâh, müdürlüğüme- binasında toplar aeak komisyona müracaatları 13759
Hadnnköy
Hoşdere 87
Çanakkale Çanakkale
tptidasoh - Nota, 3 — Lüzumlu şeyler. 4 — Beyhude ıtrar - Tersi pij-Uktlr. S — Arnavutluguıi merkezi, ( — Osmnmn başı - Az bulunur. 7 — Tenvl btr nevi toprak * Gök boşluğu. S — Münevver. o — Su - Tersi bir Ummız. 10 — öküzlere yapılan hitap - Reklâm,
Yukarıdan ajagıya: 1 — Çanakkale-nln bir karası. 3 — Müteessir eden -Kara. 3 — Sayın kişiler - Nazik deflil. ( — Biçına «S» gelirce sultanlar de-mekür. S — Tersi çıngırak - Kızılbaş. ■ — Ferman buyur, 7 — Namınız -Gazetenin bası. 8 — Bir edat - Bir rtn* koyun.
GEÇEN BULMACANIN HALLİ
Soldan safla: 1 — SÜfüJllrü, 2 — Açomıyan. 3 — Atyeleal. 4 — Te. Ra. Av, » — Kinaye. S — Uko, Anar. 7 — L4. Ifilln. 8 — İyildl. 9 — Sakat. Ki, 16 — htlı. Bbc.
Yukarıdan aşağıya: I — Saatkulcsb 3 — Üçtelld. Ak. 3 — Ray. No. IkJ, « — öı&era. lyaz. S — Sıl»ya«l1. 6 — Üye. Enli. 7 — RM», Aldeb, 8 — Üniversite.
73M.ro
8845,90
3
3
120.843,5
109.858
77.000
70.000

1) Keşif bedeli 10,000 lira olan Gümüşsüyü hastanesinin tank olan cam ve çerçevelerinin tamiri Llc bas yerlerinin sıvası işi 23/eylûl/94» günü saat 10 da Harbiye Lv. âmlrllğl Bat. Al. komisyonunda açık eksiltme suretüe İhale edilecektir Geçld teminatı 750 lira olup keşif ve şartnamesi komisyonda görülür.
2) Bu işe gireceklerin ordu istihkâm K, lığına müracaatla
buna benzer İşler yaptağına dair yeterlik belgesi almalan mec buridlr. (3419 - 13031ı
¥
1 — Pazarlıkla 2800 kilo sığır eti satan alınacaktır. Muhammen bedeli 4480 Üıa, kesin teminatı 873 liradır.
2 — Pazarlığı 23 Eylül 949 günü saat (9,45) LvA.Sat.Al.Kom.da yapılacaktır . Evsaf ve şartnamesi komisyonda görülebilir
Sığır eti Sığır eti
de Harblyede
»
16
11
3489 — 3497 _ 13329

920 ton tel b&lyah kııruot ile 380 ton tel
3870 - 13870
hal yalı veya hasır balyah Saman pazarlıkla 7 Ekim 949 günü saat 18 de Adapazan AsJSa^JJCö-da satın alınacaktır. Tutan 172,000 lira olup kesin teminata 9850 liradır. Taliplerin belli ’fekltöe komisyona müracaatları. 3575 - 13669
NİMET ERİM
BBiçki . Dikiş Yurdu Ta'cbe kaydına başladı
rca yurd idare etmiş, tanınmış ve takdir edilmiş Nt-RİM, tecrübesi ve en Uerl metodu ile BİÇKİ - DİKİŞ İne kolaylıkla öğretir. Millî Eğitimden tasdikli dlplo-ir. Adres: Beşiktaş, Maşuklar Caddesi No. W
AZİLNAME
Beyoğlu altıncı Noterliği tarafından 13003 No ve 2-9-948 ta rihll vekâletname Ue vekil tayin ettiğim Mehmet Kûlâhloğlu nu bu kerre görülen lüzum üzerine bu vekAletten azlettiğimi beyan eder ve 6 nüshadan ibaret olan İşbu ihtarnamenin bir nüshasını muhatap Mehmet Kû lahloğluna tebliğini ikinci nüshasını Galatasaray Müdürlüğüne üçüncü nüshasını Beyoğlu Mektepler Muhasebesine tebliğini ve dördüncü nüshasını münasip bir gazeteye göndererek İlân edilmesini ve beşinci nüshanın dosyada aiıkonularak oltana nüshasını muhataplara tebliğ tarihleri şerh edilerek tarafıma verilmesini rica ederim.
ADRES: Beşiktaş Muradiye mahallesi Deryadil sokak 52 No. la Osman Altınyay Neşredilmek üzere talep veçhile Akşam gazetesine gönderildi.
Beşiktaş Noteri
Belki.-, ELBİ
BOEM
23 Eylül Cuma Akşamı
Açılıyor.
Created by free version of 2PDF
ziraat
Satılık
55 beygirlik Lanz traktörü dörtlü pulluğu İle beraber Kemal Sünnetçloğluna müracaat. Tel. 40614.
E’ektrik tesisatı yaptırılacak
İller Rankasından:
1 — Sivas Hine bağlı jnldızellkasabası elektrik santralına tesis edilmek üzere 1 adet 70-80 beygirlik dizel grubu satan alınacak ve alçak gerilim şebekesi yaptırılacaktır,
2 — İşin keşif bedel! 75.431,53 liradır.
3 — Geçici teminat 5.022,— liradır.
4 — Zarflar makbuz mukabilinde en geç 24/ekim/lMı pazartesi günü saat 17 ye kadar Bankamıza tealim edilmelidir.
5 — Kapalı teklif zarfları, 25/ekim/1949 sah günü saat 15 de toplanacak Bankamız satınalma komisyonu tarafından a-çılacaktır.
8 — Postada vaki gecikmeler nazarı itibara alınınlyacaktır.
7 — Bu İşe ait şartname (5,—) lira mukabilinde Bankamız muhasebe müdürlüğünden temin edilebilir.
8 — Bu İşe alt bilcümle devlet ve belediye vergi ve resimleri, noter ve harç masrafları İşi alana ait olacaktır.
9 — Teminat mektubu mukabilinde avans verilemez.
10 — Banka İhaleyi yapıp yapmamakta veya dilediğine vermekte serbesttir. (12949)
| Tekel Genel Müdürlüğü İlânları
W^RI^IC
DEVLET DEMİRYOLLARI İLÂNLARI
Malzeme Alım Şubesinden :
Güvenme Miktarı Parası
Cinsi
Elektrik motoru
29 adet 1054.88 lira
40 » 1800.— »
çinş ve miktarı yazılı malzeme
İhale Saati
10.30
10.45 pazarlıkla
1 — Yukarıda satın alınacaktır.
2 — Pazarlık 14,10.949 Cuma günü hizalarında gösterilen saatlerde Kabataş genel müdürlük malzeme alım şubesindeki komisyonda yapılacaktır.
3 — Şartnameleri her gön sözü geçen şubede ve Ankara. İzmir Başmüdürlüklerinde görülebilir.
4 — İsteklilerin belirli gün ve saatte Güvenme paraları ve
kanuni vesaikle birUkte mezkûr komisyona müracaatları İlân olunur. 13541
Balast ihzar ettirilecek
7. ci işletme Komisyonundan
1 — İşletmemiz mm takısı Eskişehir - Konya hattı özelinde Kim. 390 - 399 dakl ocaklardan 3000 metreküp kırma balast İhzarı kapalı zarf uruUle eksiltmeye konmuştur.
2 _ Balastın beher metreküpü 429 kuruş hesabhe muhammen bedeli 12870.00 hra, geçici inancas da 965,25 hradır.
3 — Şartnameler İşletmemiz komisyonundan bedelsiz tedarik edilebilir.
4 — Eksiltme 29/9/949 perşembe günü saat 15,30 da Afyon, da yedinci işletme müdürlüğü binasındaki komisyonda yapıla cağından İstekliler kanunun 10 cu maddesi gereğince lüzumlu ehliyet ve ticaret veslkalarile teklif mektupların kamın! tarif a ta uygun olarak aynı gûnsaat 14.30 a kadar komsiyonn vermeleri veya belli vaklttenevvel komisyonun eline geçecek tarzda posta ile iadeli taahhütlü göndermeleri İlân olunur
(13244)
Ankara Belediye Başkanlığından
Gar giderleri tarifesi hakkında
D. Demiryolları genel müdürlüğünden:
Umuma mahsus tenzili! tarifelerle yolculuk edecek lar d an 22.10.1949 tarihinden itibaren alınacak munzam ler hakkında 519 sayılı yeni bir tarife ihdas edilmiştir, bilgi istasyonlardan alınır.
yolcu-ücret-Fazla (13812)
, ı BEBEKTE SAİIlIK YALI — Bebekte. Hisar yolu üzerinde 56 metre cepheli İGOO M2 ve • üst setinde yolu olan ayrıca 1000 M2 arsa ile cem'an 2600 metrelik arsa, içine YILANLI YALI namlle maruf bina dahil olarak satılıktır. Taliplerin içindekilere müracaatleri.
1 — Şehir mezarlığında yaptırılacak (792) adet beton idile (100) metre tabii taş bordür işi 15 gün süre ve kapalı
hlt zarf usulü ile eksiltmeye konulmuştur.
2 — Muhammen bedeli (100) bin liradır.
3 — Teminatı (8250) Uradır.
4 — Teminat Belediye veznesine yatırılacaktır.
5 — şartnamesi her gün Belediye tutanak ve muamelât müdürlüğü kaleminde görülebilir.
6 — İhalesi 30-9-049 Cuma günü saat 16 da Belediyede toplanan encümende yapılacaktır.
7 — Bu İşe girmek isteyenlerin Yüksek mühendis ve Mimar veya mühendis ve mimar olmaları ve en az (100) bin liTalık bir inşaatı bir defada bilfiil yapmış, İdare etmiş veya denetlemiş bulunmaları ve müteahhit fen adamı olmadığı tak dlrde bu şartlan haiz kimse ile müştereken ihaleye iştirak etmesi ve sözleşmeyi de beraber İmza etmeleri ve İhaleden üç gün evvel (tatil günler* hariç) Belediye Başkfenlığna yazı ile müracaat ederek Fen müdürlüğünden belge alıp teklif mektubuna eklemesi şarttır.
8 — İsteklilerin 2490 sayılı kanunun 32 cl maddesi saraha
ti veçhile hazır Uyacakları teklif mektuplarını belli günde saat 15 e kadar encümen başkanlığına makbuz karşılığında vermeleri lâzımdır. (13215)
Hidro Elektrik tesisatı yaptırılacak
İller bankasından :
1 — Trabzon İline bağlı -Sürmene kasabası elektrik soa-Lıralına tesis edilmek üzere 1 adet 30 beygirlik türbin grubu satın alınacaktır. Yüksek ve alçak gerilim, şebekeleri yaptı-
1 rılacaktıf.
2 — İşin keşif medelî 135.780,75 liradır.
3 — Geçici teminat 8.036.— Hradır.
4 — Zarflar makbuz mukabilinde en geç 17 Kasım 1949 perşembe günü sââl 17 ye kadar Bankamıza tesıım edilmelidir.
5 - Kapalı teklif zarfları, 18 Kasını 1949 cuma günü saat 15 de toplanacak Bankamız Satınalma komisyonu talrafın-dan açılacaktır.
6 — Postada vaki gecikmeler nazarı İtibara alınmıya-c aktır.
7 - Bu işe ait şartname lira mukabilinde Ban-
kamız Muhasebe müdürlüğünden (emin edilebilir
8 — Bu işe ait bitafuni» Devlet ve belediye Vergi ve resimleri, noter ve harç masrallan işi alana ait olacakın-.
9 — Teminat mektubu mukabilinde a-on( ■ --ıez.
10 — Banka ihaleyi yapıp yapmamakla vtyu dutdiyme vermekte serbesttir. (12574)

İstanbul Üniversitesi Edebi
ZAYİ — 4256 sayılı 3-3-947 gunlu tstanoul giriş gümrüğün den muamelesi ifa edilip dc resmi gümrüğü 35 lira 38 kuruş ödenmiş olan giınırüıt makbuzu her nasılsa kazaen zayi edilmiş olduğundan yenisini çıkaracağımdan eskisinin hükmü olmadığını Hân ederim.
Ömer ŞOLT

yat fakültesi Dekanlığından:
FıansiK ve rioman filolojisi kürsüsü için bir asistan alınacaktır. Ya ıancı Dit imtihanı 13.10.949 perşembe günii Fakid tecie yapılactiKlir. İsteklilerin bir dilekçe İle e.-ı geç ıû.10.949 tarihine kadar Dekanlığa müracaat etmeleri ve aşağıda yazılı belgeleri getirmeleri lâzımdır.
1 — Memurlar kanununun 4. cû maddesinin A, B C. H V. Z fıkralarında yanlı şartlan haiz olduğunu gösterir belgeler.
2 - Görev alacacı bilim dalı İle ilgili bir yükselt öfıı ’ıın
diploması. (13718»
• *'? 8
22 Eylül 1949
oûnvada
YALNIZ BİR
OOIMA *> KAO^ -LAV

Pıııonu ajoğıya Son hadde gelince Kalemimi dolmuştur,
doğru ılım». 10'a kadar «ayımı. yoıabilirtîmt,
TEK ELLE VE TEK HAREKETLE
Cebinizdeki dolma kalemi tek elle, tek parmakla ve tek hareketle doldurmağı tecrübe ettiniz m» ? .
Nafile zahmet etmeyin ; bunda muvaffak olamazsınız*... Shçatfers'in yeni Touch Dovvn dolma kalemi ise, şahadet parmağınızın piston üzerine yapacağı bir tazyikle boşalmakta, temizlenmekte ve yeniden tamamıle dolmaktadır . Soldaki resimler. Touch Down* m ancak 10 saniye süren mürekkep doldurma
ameliyesini göstermektedir Am erik ada Temmuz ayı ıfınde piyasaya çıkarılan Touch Down, memleketimizde ilk defa 1949 İzmir Fuarında satışa orzedilmiştir.
Dolma kalem sanayiini altüst eden Touch Down, Sheaffers'in eşsiz imalâtında bir merhale teşkil etmektedir.
En son yeniliklerle mücehhez, mükemmel bir dolma kaleme sahip olmak istiyorsanız Touch Down'ı arayınız.
Türkiye Mümessili: KOÇ TİCARET T. A-Ş.
Büro Levazımı Şubese Galata, Rıhtım Caddesi, Kozluca Han - Telefon: 49337
K.L.M
Hollanda KRALİYET Hava Yolları
Hac seferleri yolcularının kalabalığı dolayulle seferlerimize Ll&veten 4 motorlu 55 kimilik bir tayyare daha İlâve ettik. Yerlerinizin ayrılması İçin namzet yolcularımızın hemen ve daha hacce gitmek Istiyen muhterem yolcuların Aşirefendi caddect, Aşlrefendl hanında
HACI HAZİF ÇELEBİ’ a *"
Ücretlerimiz biitiın hava şirketlerinden ucuz olup gidip gelme 1200 Hradır.
Dünyanın en çok istek celbeden dolma
kalemim alınız
Created by free version of 2PDF
Kız Ortaokul mezunlarına
İst. Verem Savaşı Derneği Verem Savaşı Hemşire Okuluna öğrenci kayıt ve kabulüne devam edilmektedir.
1 — Okul yatık ve parasızdır. Tahsil müddeti iki sene ve mecburi hizmet müddeti üç senedir.
2 — Öğrencilerin her türlü ihtiyaçları Okulca temin edilir. Ayrıca her ay kendilerine sınıflarına göre 10-15 liralık cep harçlığı verilir.
3 — Mezun olacak hemşireler İst. Verem Savaşı Derneğinin yalnız tstanbulda bulunan müessesesatında vazife alır.
4 — Dispanserler çalışacak olan hemşirelerin başlangıç maaşları 130 'Iradır. Ayrıca kendilerine net olarak ayda 25 lira iaşe bedeli verilir. Vazife dolay isiyle yol vesaire masraftan aynen kendilerine ödenir. Yine vazifeleri icabı kendilerine her yü ayakkabı, bot, palto ve yağmurluk gibi levazım Dernekçe temin olunur.
5 _ Her yıl maaş nlsbetlnde İkramiye verildiği gibi
maaştan ayrı olarak Dernekçe hemşireler namına biriktirme sandığına % 5 nisbelinde bir tevdiat yapılır.
6 — Verem Savaşı Derneği teşkilâtımda çalışan bütü.ı hemşireler İş Kanunu gereğince İşçi Sigortalan Kurumu tarafından meslek hastalığı bakımından sigortalar ırlar. t-cabında Kendilerine ebedi olarak maiûllyet maaş, tahsis olun ur.
Kendilerine emin ve şerefli bir meslek ariyan Kız Ortaokul mezunlarından İstekli olanların en son 25-9-949 tarihine kadar ( Verem Savaşı Hemşire Okulu Müdürlüğü -Erenköy Sanatoryumu - İstanbul» adresine müracaat etmeleri . 13683
I
— SAYIN DİŞ TABİPLERİNE —.
EMDA marka Ümt, Fotöy, Kraşuar Tur ve Lambaların I geldiği saygı ile arz olunur.
Diş deposu: Mehmet İbrahim BERKMEK
ÇORAP Satan ticarethanelere:
En Lüks Amerikan ve Meşhur İngiliz GLAMOUR G1RL
Naylon Çoraplarımız gelmiştir
Rekabetsiz llatlerlc depomuzda satılmaktadır. Tediyell siparişler derhal gönderilir
ADRES: YUSUF ADFI.İ ve ŞERİKİ ÇORAP DEPOSU^ İstanbul Marpuççuıar Berna lan tiaa No. L *Bae
Kesesini dercihetmekte naşı! tereddüt etmiyorsanız, gıdasını seçmekte de tereddüt etmeğiniz. Çapamarkn
işte sahih olmakla iftihar duyacağınız bir dolma kalem zira. 34 memlekette yapılan 63 anket. Parker «51 -in. dünyada en çok istek celbeden kalem olduğunu göstermiştir Onu almakla, dolma kalemlerin yalnız en güzelini değil, en mütekâmil ve hassasını da almış olacaksınız Parker «51 • ile yazmak bambaşka bir zevktir* Hususi bir tertibat, mürekkebin muntazam akımım temin eder Kalemin tekmil akşamı, zarif bir gövde içinde, kır ve hasara karşı tamamen mahfuzdur. Kalemin kapağı altın kaplama veya Lustraloy’dan
Gene Parker in imâl ettiği :
DUOFOLD: Dünyanın aynı hattaki kalemleri arasında en iyisidir Sağlam ve zariftir 14 kar allık altın ucu son derece yumuşak yazar Siyah, mavi, kahverengi ve gri renklerde bulunur.
VICTORY: Fiatı mülevazl olmakla beraber, diğer Parkei kalemlerine has olan zerafet ve sağlamlığı haizdir Mavi, siyah, yeşil ve gri renklerde
bulunur.
olup, vidalamaya Cüzüm olmadan, kayarak kaleme emin bir surett»1 tespit edilir.
Derhal Parker «51 »i deneyiniz1 Siyah kahve Ten-gı. gri ve mavi renklerde bulunur 14 karattık altın, zengin bir uç çeşidi mevcuttur.
Parker «51», gayet parlak, son derece sabit ve yazarken kuruyan yem Parker Superchrome mürekkebinin tatminkâr istimalini mümkün kılan yegâne dolma kalemdir
Parker kurşun kalemleri ise Parker dolma kalemleri ile. son derece zarif bir takım teşkil etmektedir.
PARKER
7 '
Türkıyede Mümessili: ELİ BURLA ve ORTAKLARI — Galala. İstanbul
Parkeı ■$!> TL. 60 ra 50. Parka» -VS- TL. 51
Pukır Duolold TL. İL Parker Victory TL. 15
Kurşun kalamit»; -H- TL. 34 (• 13. Juniot TL. l>
ZAYİ — Taksim Orta okulundan 942 senesinde aldığım diplomamı zayi ettiğimden yenisini alacağımdan eskisinin kıymeti olmadığı İlân olunur.
Maruf Tulunay
ZAYİ — Beyoğlu Kız Lisesinden aldığım pasomu kaybettim-Yenisini çıkartacağımdan hükümsüzdür
1355 Güne» Sümer
('orak hekimi ılnktoı
Ahınel Akkoyunlu
faksın» - lalııutıanc
Palas releion: «641
\ /J

Comments (0)