AKŞAM
Hergiin 8 sahife
AKŞAM
TUZLA iÇMELERf
23 Mayıs Pazar günü hususi trenleri işleyerek AÇILIYOR
sene 30 — No. 1063J — Flall her yerde 10 kuruştur.
CUMARTESİ 22 Mayıs IMS
Sahibi: Neemeddin Sadak — Yazı İşlerini fiilen idare eden: C. Bildik — Akşsm Matbaası
Yazan: A. ADNAN - ADI V AR
lisin ihtisas komisyonlar inin değerli mütehassıslarına müracaat etmek ve onları bu işte teker teker söyledikleri fikirlerden sonra bir de şimdi hepsin! bir araya getirip verecekleri kararları dinlemek lâzım gelmez miydi?
Mutlak surette ecnebt mütehassıslara müracaattan vareste kalmak bugün en müterakkî milletlerin bile erişemediği bir merhaledir. Fakat bu mesele öyle değildir. Fikrimce bu hususta karar vermek ecnebi mütehassıslardan zivade bizim mütehassıslara düşer: zaten şimdiye kadar o mütehassıslara en nazik, en ilmi işleri havale etmekten geri durmadık: maroken kaolarla ciltlenmiş kalkınma plgmdarını bite onlara yaptırdık O halde eğer 7 Evlûl kararlarınd ı yanlışlar varsa onları vine ke* A| mütehassıslarımıza tashih ettirmenin rier-blvetkâr bir fazilet* i de vardır.
(Arkası sahife ?, sütun t del
Geçen gün gazetelerde hükümetin bütçede yüzde yirmi nöbetinde tasarrufa kaıar verdiğini ve bu tasarrufun bütçenin muhtelif fasıl ve maddelerinden yapılacağımı ve hattâ bu arada Avrupaya tetkik seyahatlerinin de azaltılacağını okuduk. Dün de bir büyük sabah gazetesinde yine hükümetin 7 Eylül kararlarımın tetkiki İçin akoin? bir tetkik seyahati ile AYıupadan «beynelmilel şöhreti hâi?» biri maliyeci ve diğeri İktisatçı iki mütehassıs çağırmağa karar verdiğine dair bir havadis vardı. Bu iki havadisi birbirine bağlamak imkânı olsaydı diyebilir dik ki hükümet maliye ve iktisat işlerimizi Islâh ve tensik etmek IçUı dünyanın harbden sonra geçirmekte olduğu buhranlı iktisadi ve malî devrelerde muvaffakiyeti? çalışmış kimselerin tecrübeye dayanan malûmatından, istifadeyi düşünüyor Fakat bu iki havadisi birleştirmek pek mümkün olmasa gerektir.
Birinci havadis güzel bir müjdedir Geçen sene Meclisten son süratle geçen bütçe müzakereleri esnasında ne komisyonda ne de umumi heyette dişe dokunur bir tasarruf yapılamamıştı. Şimdi hükümetin bütçe cetvelleri üzeri-■ ne semahatle kaydettiği miras yedice yekûnları dolduramı-yaeağmı beş ay sonra anlamış (zarar yok beş ay sonra olsun) vp hu rakamlar üzerinde İndirmeler yanmağa karar vermiş olmasını beğenmek iktiza eder. Yeniden vergi koymak prensipint kabul etmiyorsak veyahut b!r mû-çize bekiemivorsak zaten başka yapmak bir şey de yoktur. Ancak ecınılaeak bir cihet var ise o da bu tasarrufun Millet Meclisinin elile vaktile yapılmasına muvafakat edilmediği halde ancak beş ay sonra ve ahval ve şeraitin — evvelden görünen ve fakat görmemezlikten gelinen — Ucası karşısında bir mecburiyet seklinde kabul edilmesidir. Fakat ne olursa olsun halka daha ziyade bâr olacak vergiler koya cafc veyahut İnhisar maddelerine yeniden zamlar yapacak (rakıya yapılan zam müstesna, çünkü bu hükümetin varidatını çoğaltmak değil milletin maddî ve mânevi kuvvet ve takatini korumak tçln yapılmış hayırlı bir İştir) yerde tasarrufa gidilmesini tenkld etmeğe hiç bir sebep yoktur.
Baş sütunda baş havadis olan ikinci habere gelince; o bize bu şekilde biraz garip geliyor. Mütehassıs çağırmak, Lşte bu belki biı buçuk asırdan beri bizim memlekette okuduğumuz, duyduğumuz. gördüğümüz ve bazan yakından temas ettiğimiz bir hâdisedir. Bunlardan hiç istifade edilmeriiğini söylemek haksızlık olur. Hela Meşrutiyetin ve Cumhuriyetin İlk zamanlarında bu mütehassıslardan istifade etmeği istemekte elbette haklı idik. Sonradan kendi mütehassıslarımız yetişmeğe başladı ve yetişti. Değil yalnız maarifin, muhtelif vekâletlerin İktisat doktoran, maliye doktorası yaparak mem-lpkete dönmüş mütehassislan, İktisat Fakültesinde yeril ve ecnebi büyük profesörleri hamdol-sun boldur ve ümit ederiz ki bunlar İçinde şu 7 Eylül kararlarının fayda veva zararını ilmen tetkik ederek katî hükümler verecek kudrette mütehassıslarımız bulunsa ’ onlara
. bir tetkik dileteli __________ ________ _ v _
maksat hâsıl olmaz mı İdi? Benim bu havadiste aşıl anlamadığım nokta, avnı iktidar partisine mensup bir hükümetin kendinden evvelki hükümetin im sene evvel aldığı kararı İstinaf veva temyiz n‘ İçin İki kişilik bir hakem mah- «ibl ban Tekel '«ilerine vaki o-kemeslne havale ediyormuş gibi 13,1 t^acüm hakkında gazetecilere çıkan mânadır: İste doğru bulma- >u beFana(-ta bulunmuştur: dıfcm nokta da bodur Eğer bu t — Şekerden sonra, bir kısım iıal-rnııhlm kararda diinva çanında I kımızın tuz, kibrit, çay ve sigar# gi-
gerektir. havale serbesti ve münakaşalarla ...
kararlar tatbik olunsa
Simdi edilse içinde
mesele ve tam on’ann ver-
mütehassısların fikrini almak mevzıuıbahis ise onu karardan ev vel afrnak gerekti. övte olma-
Belgradda mağazalara el kondu
Hükümet malların listesini çıkarmağa başladı
İnönü Üniversite tale
be heyetini kabul etti
Tarhı- temsilcileri Cumhurbaşkanını üııtt’ci siteyi ziyarete davet elliler
• •
Mısır ve Urdun kuvvetleri
Kudüs önünde birleşiyor
Mısır öncüleri, Kudüsten 7 kilometre mesafede Beytüllahma k dar geldi’er
Cumhurbaşkanı, üniversite Talebe heı/etile beraber
şehrimizde bulunan Cumhurbaşkanı İsmet İnönü dlin saat 18,30 da Dolmabahçe sarayında İstanbul Ü-□tversltesl Talebe Birliği Reisi Rükne ddln Tözünle Fen fakültesinden Orhan Arman, Edebiyat fakültesinden Neriman Yavuzer, Tıp fakültesinden Dündar Kalyoncuoğlu ve İktisat fakültesinden Ziya Kayadan mürekkep bir üniversite heyetin! kabul etmiştir. Üniversite Talebe Birliği temsilcileri, birer birer İsmet İnönü'ye takdim edilmiş ve Cumhurbaşkanına. kırmızı ve beyaz güllerden yapılmış bir buket takdim edilmiştir.
Cumhurbaşkanı, Üniversite talebe heyetinin bu ziyaretinden çok memnun olduğunu söylemiş; bir dilekleri olup olmadığını sormuştur.
Üniversite Talebe Birliği Reisi Rükneddin, Cumhurbaşkanından şu ricada bulunmuştur:
«Dünyanın bu karışık günlerinde, arkadaşlarımla sisi aralarındı gör-
inek, nasihat ve İrşatlarınızdan istifade etmek İhtiyacını hissetmektedir ler. .
Geçen senekl va’dluüe güvenerek, sLzl davet etmek lçtn Ankaraya gidecektik. Fakat sizin tefritiniz, btelm bu ricamızın tahakkuku ümidin! kltv yellendirdiği İçlıı çok sevindik. Emir buyurursanız, konferans salonumuzu teşrifini* için hazırlarız.!
İnönü, Üniversitenin yeni konferans salonu hakkında izahat aldıktan sonra, istanbuldft birkaç gün ka 1 atağını. bu arada vakit bulduğu tak dlrda davetlerine memnuniyetle icabet edeceğini, oloıazsı İleride arzularını yerine getireceğini söylemi» ve heyet üzalarına ayrı ayrı iltifatta bu lucmujtur.
İnönü’nün ziyaretleri
Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, dün İstanbul milletvekillerinden Recep Pekerl Ord Prof. AklJ Muhtar Özdeni evlerinde ziyaret etmiş: tstnabulda bulunan Amerikalı garetecl Mrs. Hallen Klrk Palrlck’l kabul etmiştir.
Londra 23 (Et) — Renler ajansının Kudüs İçindeki muhabiri bildiriyor:
Arap kuvvetleri kanlı çarpışmalar sonunda mukaddes şehir sokaklarında yeni İlerlemeler kaydetmişlerdir. Bu kuvvetlere mensup bazı öncüler şehrin tam merkezinde esas Yahudi mukavemet noktalarından biri olan Havra'ya varmışlardır.
Barı Arap birliklerinin Ağlama taşı Civarına kadar vardıkları da görülmektedir.
Şehirde ne su ve ne de elektrik var. TelAvlv - Kdüs yolu da Araplar tarafından kesildiğinden şehre yardım birlikleri golememektedlr.
Mısır ve Ürdün kuvvetleri birleşmek üzere
Londra 22 (Radyo) — Mısır ve Ürdün kuvvetleri Kudüs'ün cenubunda Beytüllahmda birleşmek üzere bulunuyorlar. Kahlre'de neşredilen tebliğe göre Mısır ordusunun hafit seyyar kuvvetleri Blirûsebl İle Beytülla-ham arasında kirin ElhalU'e girmişler va bu mevkiin 30 kilometre şimalinde olan Beytûllahm’a kadar faaliyetlerini uzatmışlardan Anlaşıldığına güre Mısır kuvvetleri, esaslı bir mukavemet ile karşılaşınAdıklart,!cln zayiat» lan ehemmiyetsizdir,
1 Kudüs'te mukavemet eden Yahudl-ler, teslim olmak lçtn Arap]ir tarafından kendilerine verilen ültimatoma cevap vermemişlerdir. Şehirde Yahudi mukavemet noktalan önünde şiddetli savaşlar cereyan ediyor. Araplar. Yahudi mevzilerini ağır havan toplar!’® döğüyorlar. Arap lojyo-nu. Yeni şehrin Yahudi işgalinde bu lunfln kesimine karşı bombardımanını arttırmıştır. İbranî üniversitesindeki Yahudi bataryaları susturulmuş. Yahudi hastanesi de kısmen tahrip edilmiştir. Dün Yahudi uçakları Arap lejyonunun mevzilerini bombalamıştır.
Yahudiler Samak’ı geri aldıkları iddiasında
Londra 22 (R> — Şimali FlİUttade ehemmiyetsiz harekât olmuştur. O
Celâl Bagar
îstanbulda kalmasına mâna verilmek isteniyor
Tuz, kibrit ve çaya vaki olan tehacüm
Vali ve Maliye Bakanı Tekel maddelerine zam yapılacağını yalanlıyorlar
İstanbul Valisi ve Belediye Ba?ka-ı Dr. Lûtfl Kırdar kibrit, tuz ve çay
bl Tekel maddelerini satın almak lçltı bu maddeleri satan dükkânlara tehacüm ettiği görülüyor. Boyla bir
maddeler bol bo] mevcuttur. Memleketimiz bir tuz memleketidir. O kadar kİ. her gene binlerle tou tuz İhraç ederiz. Tekel depolarında tuz doludur.
Kibrite gelince; Büyükderedekl kibrit fabrikası da, memleketin bütün kibrit İhtiyacım, hattâ harb yıllarında, malzeme darlığı varken bile, temin etmiştir, şimdi bir kibrit darlığı asla varld olamaz.
(Arkan sahife sütun 4 de
Ankara 22 (Akşam) — Demokrat Parti Genel Başkanı Celâl Bayar’m dün akşam Ankaraya hareketi kararlanmış İken Ani bir kararla seyahatin! tehir etmesi bazı çevrelerde yorumlara sebebolmuştur. Bayar’ın Bursa mitingine de gltmlyeceğınl söy-llyerek tstanbulda bir kac gün kalmış olmasına hususi bir ehemmiyet atfedilmesi gerektiği ileri sürülüyor. Bu kalışın bazı siyasi temaslarla alâkalı olduğunu söyleyenler de vardır. D P. çevrelerinde ise bu hususta malûmat yoktur.
DİKKATLER
Ağalar kahvesi gibi..
Stadyumda herkese göre yerler mevcuttur. Ve stadyum. Öyle modern bir yapıdır ki. kimsenin Sanma noksan getirmez. Halbuki. ic tarafa koltuklar getiriliyor ve kim olduğunu uzaktan göre-rr ediğim i? ekâbir orada ağalar kahvesinde otururmuş - • vererek oturuyor.
Ne zevk bakımından zevkli.
Ne demokratlık bakımından mantıklı.
Anıma zevk ve mantık aran-
hissini
Ya-
Yahudi Devleti Babanı Ben Guriorı
kesimde de puharebeler oluyor, hudüer Ta beriye gölünün cenbundal Samak kasabasını geri aldıklarını, |
Q O. Beriye kuvvetlerini tozgurût «grıb-CM tıklarmı. Suriyelilerden İkisi kullan t-'fc la bilecek halde 3 tank zaptettiklerini İddia ettikleri halde Suriyeliler da Samakın tatisnuh kâin Yaganya.2 Yahudi müstameresinl sapttlidetinl {O bildiriyorlar.
Hava faaliyeti şiddetlendi Londra 22 (Radyo) — Filistin helerir.de hava faaliyeti şiddetlen-moktedlr. Arap uçakları dün yeniden O TelV.vdekl tesisler! bombaIadıklart_ esi (’■ Yahudi uçakları da aazayt bomardımau etmişlerdir. +2
(O Truman Yahudi Devleti (D Başkar.ını davet etti Q Wasiı’ng‘on 22 (R> — Başkan Truman Yahudi devleti başkanı Varamam Vaşlngtona da ret etmiştir. Vaytzman Vaşlngtonda bulunduğu müddetçe İtibarlı misafirlere tahsis edilen Blair konağında oturacaktır.
Başbakan yardımcısının heyanalt
Başbakan yardımcm, hükümetin hayatı ucuzlatmak iddiasıle halkın karşısına çıkmadığını söyledı_ bu sahada alman ve alınacak tedbirleri anlattı
Ankara 21 — Başbakan yardımcısı Faik Ahmet Barutçu. Meclisin bugünkü toplantısında Milletlerarası Bankadan taleb ettiğimiz istikrazla hayat pahalılığı ve geçim zorluğu mevzuu üzerinde yapılan çalışmalar hakkında İzahat verml-jtlr.
İstikraz
Başbakan yardımcısının izahatından anlaşıldığına gör?. 1948 - 1953 yıllan İçinde 5 senede tatbik edilmek üzer» hazırlanan iktisadi kalkınma plânının 2 milyar 583 milyon liraya ihtiyaç gösterdiği hesaplanmıştır. Hü kümet, bunun 1 milyar 312 milyon lirasını dahildeki kaynaklardan sağ-lıyabllpceğl kanaatindedir. 983 oıîl-
( Arkası sahife 2: sütun 3 de i
Faik Ahmet Barutçu
DÜŞÜNCELER
Her sabah gazeteleri açınca İçini sızlar: Acaba gene bir tayyare kazası olmuş mu, diye... Havada uçuşun kendine hâs bir kahramanlık tarafı var. Yolcular, kendilerinde biraz da fedailik hissi duvarlar, aşağıdaki bulutlan seyrederken secden geçtiliğin zevkine dalarlar.
Fakat, son günlerde, sık sık olan hava karalarının bende uyandırdığı yürek ürpermesine, başka çeşit kazaların çokluğu sebep olmaya başladı- Kara karaları.
Bilmeni siz de farkında mısınız? Gazetelerde het gün bir otobüs veya kamyon karası okuyoruz. Anadolu .şehirlerini İstanbu-la. veya birbirine bağâvan sözüm ona şoselerde sık sık otobüs, kamyon devriliyor.
Memleket içindr* gidip gelme ihtiyacı arttı, herk--» blnblr sobenle kımıldanıyor. Münakale çoğaldı. vapur, tren yetişemez oldu, vahut çok pahalıya gelmeye başladı
Fakat .•olların variyeti, bıı kara münakalesi ihtilacını karşıia-v.-mak derecede olmadığı için, öbür var.dan da otobüsler, kamyonlar. çürük çarık, derme çatma vasıtalardan ibaret, şoförler
mîş durumda bulundukları İçin, boyuna devriliyor, ve durmadan adam ölüyor. Bir mukayeseli istatistik yapılsa görülür İd, bütün dünya lıava seferleri kazalarında ölen İnsanlar, bizim Anadolu kara yollarında kötü otobüs kazalarında. kamyon altında can verenlerden çok, hem de pek çok azdır.
Bizim medeniyetimiz de bu?
Geçenlerde bilmem nereve giden eşya yüklü bir kamvon, ayrıca iiç beş yolcu almış, bir dönemeçte devrilmiş. Yükün altında kalan yolcular parçalanmışlar. Hızlı giden şoföre: «Aman. yavaşla» diye yalvarıldıkça o: «Sizi anam doğurmadı ya’» cevabını verirmiş.
Tehlikeli olan şev. hava yolculuğu, tayyare değil. Türkivede sose yolculuğudur. Sefahat fedaîleri. Amerikadan Asyaya uçakla gidip gelenler değil. Kas-tamoniden Boluva şose üstünde otobüse binmeyi göze alanlardır.
Alınacak iki tedbir var: Her yolda otobüs ve kamyon yolculuğuna müsaade etmemek, kamvon ve o» obüsleri-Anadolu yollarında dahi sıkı muayeneye tâbi tutmak.
Bizde de bir gün yol oluncaya
vmc/i Ticaret, Maliye Ve- tehacümü mâkul ve haklı gösterecek
kAlot’e?İnin mütehassısları. Mec- hiçbir .sebep yoktur. Çankû bıltun bu
AKŞAM
22 Mayıs 1C ;$)
Sahlfe 1
fl-HAFTA SONU NOTLARI-İ
V
Eski şarkıları hatırlarken
Bazan oturup, oturup değü de yürürken şiir eîberlemeye çalıştığım olmuştur. Fakat hiç şarta »»berlemeğ» çalktığımı hatırlamıyorum. Meğer ne kadar da çok şariu b’llrmlşlm. Türk Mnsltari Dergisi neşriyatından olmak Ürere yeni çıkan «Seçilmiş Şarkı Güfteleri» adlı. 40a sahtfeye yatan koc* kitaptın ban* da bir tane göndermişler. fçlnde yüzlerce şarta bulutlan bu kitabin fihristin* bir göl «ttım. Tanıdık şarkıları işaretleyip «aydını. Elliden fazla şarta, ben hiç farkına varmadan hâfııama yerleşmiş.
Ama şunu da itiraf edeyim M, benim bildiğim şarkılar öyle pek aeçme şeyler değildir; bepsl *tu-tunnnıs» denen cinsten, bir zaman moda olmuş, herkes tarafından her yerde «öylenmiş şarkılardır.
Mescifl-
Adclar tah ilinde bekH^ora >n Seı.l jıann serin n istiyarum Şarkısını moda olduğu zaman öğrenmemek kabil mİ Mİ? şimdi bana daha ziyade bir manzum telgraf tesirini yapan bu şarkı, çocukluğumda kemal! ciddiyetle her tarafta söylenirdi.
İkimin bfr odaya koysalar üstümüze altın kilit tursalar Hent d* bana, benf de sona veTSeler_.
Şarkusmı şimdi Seçme Şarkılar kitabından okurken kulağan* âdeta keman tef ve ril sesleri geliyor ve bu şarkıyı söyhyen tanıdıklan-mı görür gibi oluyorum.
Yürü dilber yiiril saçın «ürilnstt» Kaldır nikabmı yüzün gfirünıün Bir »aman öyle bir şarta W i ki evlerde kadınlar, sokaklarda çocuklar söyler, radyo- henüa o kadar yayumadığı ctevlrlerd*, muhtelif ağızlardan peşlr.lzl kovalardı.
Ya «Bir gönlüde İki sevda olamaz» şsrtaaına ne derseniz:
Bir pönülde iki »erda tlamaa Btrl yirtn. biri Leylâ olamaz
Böyle Mecnun dflt jeyda damca Btrt Şirin, biri Leylâ olama:.
Ah olamaz... Evet, damarlarını glşlrerek boğaılarini yırtarca sın* •ah otamza» diye bağırdıkça k j»-knmın kesilenler gölünüzün önüne gelmiyor mu?
•Dün akşam Osmanbeyd* yakaladım ben sen!» şarkısını bu kitaba niçin almamışlar, bilmiyorum. thtlmr.1 çok eskidir ve artık Oa-manbeyde kimseyi yakalamak mümkün değildir de osun için. Q-turduğu yerden «Kör otan gözlerin mahvetti beni» diye feryadeden bağn yanıklar artık İhtiyarladılar mı dersiniz?
Gide pide aman pürelerim «telindi Gttma dedi yüz boynuma «arıldi... çarıltsı bana «.Gide gldo gitmez oldu dizlerim* şarkısını iuıUllatı-yor. O (kı pek »etilmiş, pek çok ■öylenmiş garkılanmızdandır.
Sarahaten acaba söylesem darılma:
Darılmak âdeti bilmem. H çapkının naı
m»
m»
Şarkısını şimdi kitaptan okurken gülümsüyorum. ( Desem kİ ben sa-nl...>, «Deseni kİ ben seni pek...», •Desem kİ ben sent pek çok...» diye dly« bir türlü baklayı ağzından çıkmamıyan bu mütereddit İşık bir samanın en mergup tipi İdil şimdi böylelerlyl» değil «kekler, kızlar bile alay ediyor.
Daha ne şarkılar dinlemlşla, ne şartalar öğrenmişi» yarabMl «İndim yârin bahçesine». «Neden hiç durmadan», «Ruhumda bahar *ç-b», «ölürsem yazıktır». «Şahane gözler». «Söğüdün yaprağı», «Söyletme beni», «Ümitlerim hep tanıdı»...
Bütün bu şarkıları b İlmiyen her halde yoktur, çünkü hepsi halka mal olmuştur. Fakat bugünün şarkıları. yeni şarkılar hangileri, onları blllyoniK Artık şarta çıkmıyor mu7 Destancılar bu şarkıları sokaklarda söyleyip herkese öğretmiyor mu? Yoksa artık eskisi kadar neşeli değil miyiz? Rldo radyo gibi bir vasıta varken yeni şarkılar nasıl olur da dilden dile yayılmaz? Bu her halde şarkı düzmek ve söylemek kabiliyetimizin azal-afima delildir. Eğer Tatar güzeli Fahriye öldürülmeden evvel «Bir İhtimal daha var...» şarkısını söylemeseydi yeni çıkan bir şarkıdan haberimiz bile olmıyacaktı.
O şarkı da duyulalı yıllar oluyor. Şevket Roda
Belediye reisimize teşekkür ederiz Gaaetemlzln 3 mayı* 1946 tarihli nüshasında, Bebekle Rumelihisarı Hasındık! o güzel rıhtımda halkın oturmasına mahsus sıralar bulunmayışına İşaret ederek man-DLradan, havadan ve denizden halkın oturarak faydalanması için beş on «ıraya pek İhtiyaç olduğunu bellrtmlşUm. Belediye bahçclor müdürlüğünden aldığım bil yanda •Bebek il* Rumelüılsan arasına kanape konulması belediye başkanlığımızca da tasvlbedildiğinden buraya halkın oturmasına mahsus ksnapeler konacağı» bildirilmektedir. Sayın belediye reisimize, kanepelere oturup bedavadan dinlenecek vatandaşlar adma teşekkür ederim.
ş. R.
Başbakan yardımcısının beyanatı
(Şaş tarafı 1 inci sa/ıifcde) yonu uzun vadeli İç İstikrazların, 288 milyonu da muhtelif kayna klordan elde edilecektir. Geri kalan 1 milyar 251 milyonun dış kaynaklardan temin! lüzumlu görülmüştür. Bunun btr kısmının, Marshal] planından fay dalanmak]a «ağlanacağı, bir kısmının da Beynelmilel bankadan tedarik edileceği umuluyordu.
Başbakan yardımcuumn Boyledlğl-ne göre; banka, projeledmialn heyeti mecmuasını enteresan bulmuş ve finansmana lştlrfik edeceğini bildirmiş lir. Ancak evvelce de haber verdiğimiz gibi, Banka, S senelik müddete göre topyekûn İkrazda bulunmayı ha bu] etmemiştir. Daha kısa müddetle ikmal edilecek kısımlar İçin müteaddit istikrazlarda bulunabileceğini bil dizmiştir. Bu Mbeple projeler, daha tas» müddetlere göre kısımlara ayrılmaktadır. Bu husustaki çalışmalar »ona erince yeni projeler Amerlkayn gönderilecek ve Bankanın usulü mucibince bir heyet Tiirklyey» davet «-dljtcektir.
Başbakan yardımcısı, MarsbalI plânından kredi İle yardım görecek memleketler araşma alındığımızı belirtmekle beraber miktar hakkında henüz kat! bir neticeye Terıimış olmadığını kaydetmiştir.
ra! kalkınma, bayındırlık meseleleri, yol ve su İşleri, endüstri İşitti, kara ve deniz ulaştırmaları ca gelmektedir.
Vergi mihavatsulığma da İşaret eden Başbakan yardımcısı, gelir ver glslnln bir an evvel tatbikat sahas-na konulması gerektiğini söyledikten sonra; kaisa vadeli tedbirler 8-rnsında. büyük müstehlik kütlesini İlgilendiren malların gümrük vergisinde İndirmeler, buna karşılık lüks mallar gümrüğünde «rtlmnelar düşünüldüğünü (raporu haarlanmış-tır), inşaat İşlerinde tasarrufun kR-ralaştığmı (Bayındı]ık Bakanlığı bu İşe memur edilmiştir), devlet mevzuatında tosaruf ve tekejden alım düşünüldüğünü «Maliye gerekli etütleri yapmaktadır), tevzi işlerinde yeni ter tiplemeler tasavvur «dildiğini, et İşinin. bir yola konulması kararlaştığını, mesken buhranının tahfif! için Bayıdttlık Bakanlığının çalıştğını an latk
Takrir sahibi Kemal SeytlnoğltL, Başbakan yardımcunnın izahatını tat min edici bulmadı.
Diğer tasarılar
Bundan sonra gündemin diğer mad de]erine geçildi ve köy okulları İnşasına dair tasarı görüşüldü, Milli îğl-t!m ve Tarım Bakan]âri, hatiplere İzahlarda bulundular. Vakit geç ol-dunndan, ekseriyet kalmamıştı. Müzakereye pazartesi günü devam edilmek ürere oturuma son verildi.
Feci kaza
Kırkpınar
15 yadında bîr çocuk iıtemîyerek kız kardefini tabanca ile vurdu
Dün gece Fatihte on beşi yaşında bir çocuğun, on İki yaşındaki kız kardeşini tabanca fle ağır surette yaralam Asile neticelenen feci bir vaka olmuştur.
Hiisambey mahallesinde Des-pâhcıiar sokağında 32 numaralı evde oturan Yakub'un on beş yaşındaki oğlu Lütfl Özgenç, gece saat yirmi İkide kendisine alt lâstik topu gardrop üzerinden ahrken eli aynı yerde bulunan babasına alt Nagant . tabancaya takılmış ve tabanca yere düşmüştür. Tabanca yeTe düşünce patlamış ve çıkan kurşun, Lût-flnln yanında duran on İki yaşındaki kız kardeşi Mü beceti'in kanuna saplanmıştır. Çocuk Haseki hastanesine kaldırılmıştır. Çocukların babası hakkında da tahkikata girişilmiştir.
güreşleri
Deate ve küçük orta güreşleri bajladı
Mütehassıslara havale
(Bas tarafı 1 inci sahifede f
Sonra bir de devlet teşkil âtında rasyonel çalışma esaslarını tesbit için Amerikadan IJd müte-has-■ıs celbi havadisini de okuduk.. Velhasıl ecnebi mütehassıs havali yeniden esmeğe başladı. Bari bu defa bu mütehassısların İntihabında ve lötlhdarftında (evet tatihdamında çünkü bize hiçbir faydası dokunmadan memleketine döndüğünü söyleyen mütehassıslar vardır) isabet olsa da verdikleri raporlar bir kâğıt tomarı halinde mahzenleri doldurup kalmasa. tyl İntihap edilmiş mütehassısın sözünü tutmak elbette (n doğru yoldur. Mütehassısın en İyisini seçmek de kolay bir İş değildir. Çünkü bu tecrübeler için-(« Mze pahalıya oturanları da olmuştur. Meselâ bâriz bir misal, İçte İstanbul üniversite tensikata İçin dünyanın en hür bir memleketinden getirilen bir mütehassıs Üniversitenin türlü İdari işleri, kürsülerin aded! İçin fikirler beyan ettiği halde üniversitelerin memur yetiştirmek İçin değil ilim ve fikir ve araştırma harası yaratmak. İçin hür bir müessese olduğunu kimseye söylememiştir. Acaba dünyanın o en hür memleketinin evlâdı olan mütehassıs üzerine o zamanki mânevi şeraitin ağırlığı mı çökmüştü? O halde bir taraftan getireceğimiz mütehassısların böyle ağırlıklar altında baş eğmlyecek. omuz silk-mlyeceklerden olmakla beraber Anların sözlerini anlamağa muktedir ve dinlemeğe karar vermiş İnsanların muhitine düşerek veril mütehassıslara da geniş mikyasta İşbirliği yapmaları lâzım-
Hava ısındı
Sıcaklık dün 29 . derece îdi
îstanbujda hava İki gün evveline kadar, taşı hatırlatacak kadar soğuktu. Bunların çoğunda da soba ya kılıyordu. Evvelki gün hava birden bire ısındı, pardesil]er ağır gelmeğe başladı.
Dün hava adam akıllı sıcaktı, sokaklarda gezenlerin çoğu pardesü-süzdü. Öğle vakti sıcaklık gölgede 29 derece idi.
Dışişleri Bakanı Sivas’ta
Sivas 21 — Parti kongresinde bulunmak üzere Sivas milletvekili, Dişilleri Bakanı Necmeddin Sadak, şeni şeddin Günaltay ve Muttollp Öker bugün buraya gelmişlerdir. Dışişleri Bakanımız istasyonda Vali Rebll Ka-ratekln ve komutanlar ve kalabalık bir halk kütlesi tarafından karşılanmıştır. Misafirler belediyeyi, partiyi ve vilâyeti ziyaret etmişler ve daha sonra şereflerine verilen öğle yemeğinde bulunmak üzere Paşa fabrikasına gitmişlerdir.
Dışişleri Bakanı ve Sivas milletvekilleri Zara ve Hafik Uçeleılne gidip halk ile temas ederek halkın dileklerini dinledikten sonra Sıvasa dönmüşlerdir.
Ankara’da bir hırsız çetesi yakalandı
Ankara 22 (Akşam) — Ankara zabıtası 8 kişilik bir hırsız şebekesi yakalamıştır. Şehirdeki bir çok hırsızlıkların faili oldukları sanılan bu şebekenin ellerinde
Ahlat ekmeği
Başbakan yardımcın Faik Ahmet Barutçu; hayat pahalılığı ve geçim zorluğu mevzuu üzerinde yapılan çalışmalar hakkında ki İzaha tın a başlarken, «Ahlat ekmeği» meselesini el* *ldı. Yeşilova köylerinde halfan açlıktan ahlat ekmeği yediği yolunda Meclis kürsüsünden yapılan İddiaların doğru olup olmadığının mt-hallİDd» tahkik ettirildiğini söyledi vo valinin raporunu otaıdu. Yeşllova-nın hububat ambarı olduğunu, kamyonlarla Denizliye ve Burdüra zahire gönderildiğini raporunda kaydeden vali, dağ köylerinde ev ev tahkikat yaptığını, değirmen ellerle görüştüğü nü blldlrlyordu-Değirmenc-’lerdeD biri çavdarla- buğday, diğeri yalnız buğday, üçüncüsü bir ay önce mısır koçanı ve ahlat Öğüttüğünü et1 v İtmiştir. Ancak bu rapordan anlaşıldığına göre; köylülerden hiçbiri armut u-nunden ekmek yediğini «öylemeaıiş-t!T. Yalhız Bir çobanın mısır koçanın dan ekmek yed.’ği ’şltllmlşse d* çoban bulunamamıştır. Horoz köyünde Ramazan Deniz admd* birinin zahiresi az olduğundan çavdarına bir mtk tar mısır koçam karıştırdığı haber V erlimi şiir- V*JI. Rzmozam bulmuş ve kendisiyle konuşmuştur, Rcmazan valiye, üç koyunu, 28 keçisi, 4 »ığırı olduğunu, bir tane de oğlu bulunduğunu, bankadan 80 lira aldığını Söylemiştir.
Gene bu rapora göre, mahallin De rnokrat Parti teşkilâtı. Demokrat Par ti milletvekillerinden Ahmet Çınar'ın ahlat ekmeği yendiği hakkmdaiJ İddiasını teyld İçin bir mazbata tanzimine teşebbüs etmiştir. Fakat valinin bu tahkikatı sırasında hsr.r bulunan ve Ahmet Çınarın yakın stİ*-daşı olduğu gene veli tarafından bildirilen. Demokrat Partiden Mahmut Ağa, ahlat ekmeği İddiasını teytd etmemiştir. Bsa köylüler de «Bu sene ah]at olmadı kİ unu çıkarılsın» demek suretiyle hakikati belirtmişlerdir.
Hayat pahalılığı
Başbakan yardımcısı Faik Ahmet Barutçu; bundan sonr», hayat pahalılığı mevzuuna temas etmiştir. Milletvekillerinden Kema] Zeythioğ-tarnun bir sualini cevaplandıran Baş bakan yardımcısı bir onktayı açıklamak İstediğini söyledikten sonra. &öz lerlnç şöyle devam etmiştir:
«— Hükümet, halkın karşısına «Ha yatı ucuzlatacağız!» diye mi çıkmıştır? Son günlerde sık sık bunu işitiyoruz ve «kasından ıspanak flaHerini ele alarak İktisadi problemleri çözmeğe çalışıyorlarj
Başbakan yardımcısı. hükümet programında geçim zorluğuna çare aramak yolunda faaliyet gösterildiğinin belirtilmiş olduğunu kaydederek, bu yolda sarfedllen mesaiyi, kurulan komisyonları, tâ]! komiteleri, teknik komiteleri, alman raporları uzun uzadıya İzah etti.
Faik Ahmet Barutçu, 1938 den son ' ra meydana gelen değişikliğin her [ İstihsal zümeslnde aynı derecede olmadığını, hattâ birçok vatandaş rüm relerinin gelirlerini giderlerine uydurarak hayli müreffeh duruma çık-; tıklarını, sabit gelirlilerin ise geçim, zorluğuna düştüğünü, bu variyetten' müteessir olanlar arasında, müstehlik olarak devlet! dc saymak yerinde olacağını söyledi.
Alınacak tedbirler
Barutçu; bugünkü dünya şartları ve bilhassa yarınki dünyanın ser-bes İktisadi pazarlarına karşı koyabilecek şağ]am bir İktisadi bünyenin kurulması zaruretinden bahsllc bu maksat]* alınması düşünülen tedbir-1 , .. ____________ ________,
lere işaret etti. Barutçunun tabiriyle, pencereden sokağa düşmüş bey-
Tuz, kibrit ve çay
(Baş tarafı l inci sahifede)
Çaya gelince; Tekel idaresi memleket ihtiyacına kifayet edecek miktarda çay »toku yapmıştır. Sigara fab rlkaaı da Istan buldadır. Ve depoları tütün ve rigara doludur.
Maliye Bakam ve Teke] Bakan vekili «ayın Şevket. Adatan da, bu mad delerin söylediği gibi pılmıyacağinı, hükümetin de Büyük Millet Meclis! kürsüsünde beyan ettiğin! İfade ekmiştir. İhtiyaca bol bol kftfl stoklar varken ve hükümetçe de fiat]era zam yapılmayacağı söylenmişken bu tehacümün sebep ve hikmetini alanmak mümkün değildir.
Halkı bu maddelere hücum* «r-İpLenler/ olduğu va bunların maksa-Ldı mahsus]* hareket ettikleri anlaşılıyor. Bir latam şayialar çıkararak halkın rahatını kaçıranlar ve spekülâsyon yapmak istlyenler hakkında d* tahkikat ve takibat yapaca ft'v Sayın İstanbul halkından da mak şadı mahsus]* çıkarılan »aylalara taanmamosııu re işini gücünü bırakıp bol b«I mevcut maddeleri «atın almak İçin dükkanlar* hücum etmemesini tavsiye ve rica ederim.
şeker tevziatına gelince; şeker şlr keti bakkallara 322,100 kilo, müesse-selere e.800 kilo. Yalova ve çatalca kazalarına 33000 kilo olmak üzere 341.900 kilo şeker tevzi etmiştir.
Piyasaya İhtiyaca kâfi mlktards Teke] maddeleri çıkan]makta olduğuna, muhterem baltamızın tavsiye ve ricamı nazarı dikkate alarak fazla mal satın almak İçin tehacümden vazgeçeceğine İnanım vardır.»
Maliye Bakanı fîallere zam yapılmıyacaktır diyor
Ankara 21 (AA) — Maliye Bakam ve Tekel Bakan vekili Şevket Adaları, bir muharririmize aşağıdzkl beyanatta bulunmuştur:
(— Hükümet, şeker gibi Tekel mad delerinden her hangi birinin satış fl-atJne zam yapmağı düşünmüş değildir. Binaenaleyh, tuz, çay ve kibrit hakkında yeniden ortaya atılan veya eskl]er!n devamı mahiyetinde o]an söylentileri Meclis huzurundaki beyanatımla karşılamak ve tekzib etmek yerinde ojıır.»
büyük stoktan olduğunu flatlere zam ya-
Petrola yapılacak zam için müzakere
Ankara 22 (Akşam) — Petrol Hallerine 4-5 kuruş kadar zam yanılması için yerli ve yaba ne: petrol şirketi mümessillerile Ticaret Bakanlığı arasında yapılan toplantılara biraz ara verilmiştir, önümüzdeki hafta tekrar toplamla çaktır. _
Hastalıklara karşı sigorta tasarısı Ankara 23 (Akşam) — Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanmış bulunan «hastalıklara karşı sigorta» kanun tasarısı üzerindeki çalışmalara devam edilmektedir Tasarı Meclisin ulaştırma korniş-yonundan geçmiş, mal ive komisyonuna havale edilmiştir. Tasarının yakında umumî heyette görüşüleceği ahlatılıyor.
* Fındıklıda oturan Şermintn İki buçuk yafamdaki kızı Gülgiln,
.Millî takım futbolcuları kampa alınıyor Perşembe akşamı Bölge merkezinde toplanan Futbol federasyonu A-Tushırya milli takımlyle karşılaşacak olan, milli futbol takımımızı teşkil edecek futbolcuların kampa alınmasına karar vermiştir. Kamp, pazar akşamı, Queen'ı Pare Ran ger a l]e yapılacak maçı müteakip, Bflyüka-da’d* açılacak ve milli maça kadar bir hnfta devam edecektir.
Kampa lşUrâk edecek oyuncular 25 kişidir.
Bu münasebetle yapılan bir tebliğde:
1 — Milli takım namzetlerinin pazar günü «aat 11,50 de futbol leva* zamlarlle Taksim Belediye gazinosun da hazar bulunmaları;
2 — Muhtelit maçından «onra milli takım namzetleri stadyum ₺-nünde Do]mabahçe rıhtımından hareket edecek motörle Böyûtada'dakl kampa gideceklerinden ona göre haini ıklı gelmeleri ehemmiyet]* ılca olunur.
Londra olimpiyatlarına gidecek futbol kafilesi Ankuıdan öğrendiğimize gör»;
Londrada yapılacak XIV üncü Olimpiyat oyunlarındaki futbol turnuva-sına 92 klşljik bir kafile h*llnd» lf-Urlk edilecektir. Bu 22 kişinin 19 n futbolcu, biri kafile başkanı, bîri yar dımcisi ve bir tanesi de antrenördür.
Gene Ankara d aıı verilen malûmata göre; Olimpiyatlarda toplanman mûlad olan F. t F. A. kongresinde, Futbol federasyonumuzu, kafile başkanı tanrfi edecektir.
İstanbul Basın Yayın Müdürlüğü
Basın ve Yayın Umum Müdürlü-_ tç Yayı ndalrcsl müdürü olup 4 seneden beri İstanbul mıntaka müdürlüğün# vekâlet eden fierver İskit yorgunluğundan bahisle «on. ianelerde almadığı kanun! izinleri İçin müracaat etmiştir. Arzusu yerine getirildiği takdirde İstanbul minta kasına bir müdür tâyini İcap *i-mettedir.
Cfl
, Edim* 22 — Tarih! Kırltpmar g(-reşleri dün başlamış, evvel* AtatfM} anıtın* gidilerek çelenk konmul Adalı BaUJ'ln kabri ziyaret edılmlA merasime pehlivanlarla çok büyült bir kalabalık İştirak etmiştir.
Güreşlere saat 18 d* baştandı. Desteye yüze yakın pehlivan iştirak »ttf. ğlnden jüri heyeti bunları muhtelif boylara ayrılarak eleme usulünü ihtiyar etmek mecburiyetinde kaldı. Dflti desteye iştirak eden pehlivanlardan bir tasni tasfly* «dildi. Galip gelen deste pehlivanları bugün ğüıeşlarf deTam edeceklerdir. Küçük ortaya iştirak «den pehlivanların güreşleri çok heyecanlı oldu. Bugün bu güreşler* devam edilecektir.
Baş* güreşecek pehlivanlardan Çolak İsmail, Hayrabolulu Süleyman ve ManisalI Halil, Koç Ahmet. Bm-cfcrgılı Şerif, Babaeski!! İbrahim, Köy lü Mustafa buraya gelmişlerdir. Çolak İsmail güreşlere İştirak «tmlye-ceğinl «öylem İştir.
Tuhaf bîr hâdise
Burada adlJyeye İntikal eden ıpı garip hâdise olmuştur: Başa güreşecek güreşçiler bir kahvede otururlarken pehlivanlardan Ahmet Koç, ManisalI Halilln kahvesine cebinden çıkardığı bir şişenin yarısını boşaltmıştır. Bunu kahve ocakçısı görmüş ve Manlsa.il Haille kahveyi içmemesini «öylemîştlr. Bu suretle kahvedeki pehlivanlar arasında münakaşa çıkmış ve hâdise adllyeye aksetmiştir, ifadesi alınan Koç Ahmet şaka ettiğini ve kahveye su karıştırdığını söy-lamlştlr. Hakkında kanun! takibata devam edilmektedir. Fincandaki kah ve tahlil edilmek üzere İstanbul ecl) tıbbına gönderilmiştir.
KÜÇÜK HABERLER.
★ Bir kumar meselesi yihüncen Çatolcad* arkadaşı Mehmet ABjl öl-dürmek testiyle balta Ue yaralayan Muştala Yüksel sekiz sene müddetle *ğu hapse mahkûm edilmiştir.
■fr Emlrgânda oturan Nihat İsminde bir! De kazısı Sabrlye zabıtaya müracaat ederek, kiracıları Hayrı tarafından yaralandıklarını İddia etmelerdir. Taralı kan koca Balta limanı hastanesine kaldırılmışlardır.
A Kadikdyflr.de Şehrtâyfn sokağında oturan Arif Kaynak ile oğlu Rils-tem bir para meselesinden kavga et-aılşler, hu kavga sonunda ’Rüstcm, babasını yüzünün muhtelif yerlerinden yartaemıştrr.
■it Fatihte Sangüzel caddesinde ÇHlekumrııiar sokağında oturan ou Uç yaşında Salt Ha Aksarayda Karakol sokağında aynı yaşta Zeki Ergili kavga etmişler, Sait, Zekiyi büyük bir temel çlvlslle sırtından yaralamıştır. Yaralı Haseki hastanesin» kaldırılmıştır.
LIZI3Z.......J
İstanbul Borsasızım 21/B/1O48 Halleri
îsmet Karslı’nîn katlı dâvası
Çarşıkopıda Kürkçüler 'sokağında 33. numaralı evin sahibi İsmet Karalı adında bir kadım evin üst kat penceresinden sokağa atmakla sanık bulunan kahveci Mehmet AH Toprakseve-rln duruşmasın* dün birinci ağırceza mahkemesinde başlanmıştır. Sorgu yargıcının kasmam esine göre kasten adam öldürmeğe tam teşebbüs «uçlle on sekiz sene hapis cezasın* temas eden madde fle yagılanması İstenen kahveci Mehmet Ali, dön yapılan sorgusunda, hâdiseyi külllyen inkâr etmiştir.
Mahkeme şahitlerin çağırılıp dinlenmeleri için duruşmayı başk* güne bırakmıştır.
Bîr kîz kuyuda boğuldu
Ankara 23 (Akşama) — Çan-kayanın Taşpınar köyünde Yusuf İncinin 3 yaşındaki kızı Erser bahçede oynarken, kuyuya düşerek boğulmuştur.
EVLENME
İstanbul tüccarlarından Beşlr
Ali oğlu kızı Zümrüt ile merhum yarbay İhsan Konkuroğlu binbaşı doktor Nuri Konkurum evlenme törenleri Liman Lokantasında 20/5/948 perşembe akşamı yapılmıştır. Saadetler dileriz.
ESHAM VE TAHVİLÂT
% i Faizli Tahvil! v
Sivas . Erzurum 1 Sivas - Erzurum 1-1 İMİ Demiryolu I İMİ Demiryolu n 1941 Dtnıhyolu m Milli Müdafaa I Mili! Müdzfaa H Mini Müdafaa Di MIHI Müdafaa TV
% a faiz» Tahviller KaltaF.ms i 1941 Demlroiu VI KsltaEina H ffa Ikınma m
% S faizli Tahrlller 1933 trgan!
1938 İkramiyen MIH! Müdafaa Demiryolu İV Demiryolu V
Anadolu Demiryolu Tahviller 1-2 Hisse senetleri % 0 Mümessil senet
şirket hisseleri Merkez Bankası tş Bankası T. Ticaret Bankası Astan Çimento_____________
Grupu
SARRAFLARDA ALTLN
Gulden Türk lirası Sterim
Külçe
M.—
20.10
20 80
90 90
98.—
ıoo.-
55.50
72.-
125 —
23.50
5.—
15 78
Satış
34 «5
35 13
57 —
53)
39 10
Tt Mayıs 1948
AKŞAM
Sahlfe 3
AKŞAMDAN AKŞAMA
Aşırt sağdan ve aşırt soldan tehlike meselesi
Kudret gazetesinde Hikmet Bayur diyor ki:
— Aşırı sağcı ve aşırı solculuğun kuvvet aldığı kaynak kötii İdaredir. Vurguncu vesairenlıı çezasız olarak aramızda dolaşıp bazan vicdanları da satın alarak bir sürü ahlâki sukutlara sebep olmalarıdır. Asıl bu dertler tedavi edilmelidir.
Ve diğer bir yerde ilâve ediyor:
— ... Bundan sonra onlarla ayrıca uğraşmağa bile değmez. Mevcut kanunlar zararlarını gidermeğe yeter. Hattâ onları dışardan destekleyen bir kuvvet ve hazine varsa o dahi emek ve yıarasıriı boş yere harcamaktan tutaçtır.
Cumhuriyet gazetesinde de Bay Aiımet Kaillin neşrettiği bir İstatistik çıktı:
Bir kilo siyah ekmek kazanabilmek için Rus işçisi 1 saat 8 dakika; İsveç işçisi sıfır saat 19 dakika çalışıyormuş. Bir kilo beyaz ekmek için Rus 2 saat 34 dakika, İsveçli sıfır saat 31 dakika. Bir kilo makarna için Rus 3 saat 43 dakika. İsveçli sıfır saat 27 dakika. Bir kilo et için Rus 11 saat 25 dakika. İsveçli 2 saat 3 dakika. Bir litre süt için Rus 3 saat 54 dakika. İsveçli sıfır saat. 10 dakika. Bir kat elbise için Rus 252 saat. İsveçli 78 saat 43 dakika Bir çift kundura için Rus 13 saat 4 dakika. İsveçli 13 saat 15 dakika.
. Coğrafi vaziyete rağmen İsve-çtn dahilinde komünizm ilerllye-nııyorsa bir sebebi de elbet bu tablodur.
Hikmet Bay urun bahsettiği dürüstlük mücadelesi ile İsveçteki ne yakın üstün bir İktisadi verim mümkün olduğu takdirde aşırı sağımızdan da aşırı solumuzdan da bîr tehlike gelmez. Cünkii hiç bir İçtimaî sınıf rahat ettiği, memnun olduğu rejimi yıkmak istemez
■I
Çocuk henüz doğmadan kundak hazırlanır
Yukarıki mevzuun mantıki devamı olarak yazıyorum:
Memleketimizde büyük bir «ücretle çalışanlar sınıfı» elbette garp diyarlarındaki gibi inkişaf etmemiştir.
Elu vakıayı kaydedenler ekseriya'
— Yahu... — diye sözo başlamaktadırlar. — Zaten bizde böyle dâvalar henüz yok ki... Hele olsun .. Ondan sonra düşünürüz
Lâkin bu ihmal veya tecili bir çocuğun doğumile kıyaslayabiliriz:
Çocuğa henüz doğmadan tedarikte bulunulur. Kundağı, beşiği, patikleri — kendisini bilen ailelerde — vakit ve zamanile alınır. Viyak viyak doğduktan sonra kundak tedarikine çıkılırsa feci hastalık zuhur eder.
Biz de sanayi ve makineli ziraat hayatına her yıl biraz daha girmek yolundayız. Bahsi geçen sınıf, garptaki bütün evşafile bizde henüz doğnıadiyse bile, elbette eli kulağındadır: Doğacak! Onun için hu mevzuu milletçe başlıca mesele saymalı; çocuğu mesııt. müreffeh, ve memnun edici şartlar hazırlamalı; o uğurda fedakârlıklarda bulunmağı göze almalı Kısacası: İçtimaî adaletin İcaplarını büyük kârlardan, hele ihtikârlardan. ambar fareliklc-rinden yontmak. Kanun ve usullerimizi her sahada ona göre tertipleniri!.
Bu noktadan; Hikmet Bayur hocanın buyurdukları avnı hikmettir.
(Vâ - NÛJ
2 milyon senelik file ait bir fosil bulundu
Ankara 31 (Akşamı — Eski eserler vh müzeler genel müdürü profesör Haıgli. .Koşay ve profesör Maluvan, öıijkkayayı ziyaretleri esnasında bir koylu kendilerine bir tevsii göstermiş, yapılm İncelemeler sonunda bunun Koçhlsar yanındaki gravyeden çıktıyı anlaşılman Bu fov81j üçüncü zamanın sonuna rasjayan İki milyon senelik. nesli münkariz olmuş bir ctııs fl|e ait olduğu tcsbli edilmiştir. Ankara üniversitesi bu fovsll ile affı kadar olmuş ve mahallinde İneel^melerde bulunulma ;ı kararlaştırılmıştır. Favnltin bütün kemikleri öu'.'ı u.,3 bir zaman sonra bunlar, bk(-ı >t ha|ine getirilmek üzere monte edilecektir
I
Şeker saklıyanlar
Emniyet Müdürlüğü vasıtasile aramalara başlandı
Dun öğleden evvel belediyede muavin B. Nâzım Arda'nın başkanlığında esnaf meslek cemiyetleri mümessilleri toplanarak imalâtçılara tahsis edilen 200 ton şekerlin tevziini görüşmüşlerdir. Kahveci, şekerci, helvacı, mahalle'olcl, pastacı igbt iptidai madde olarak şeker kullanan esnafa İş hacimlerine göre tahdidattan evvel kullandıkları miktarda şeker verilecektir, şeker şirketi tesblt edilen miktarlara göre bu kablj esna fa da yarın şeker tevaline bağlıyacaktır.
Kadıköy bakkalları dün şekerlerini almağa başlamışlardır. Belediye bakkallara 500 ton şeker dağıtımı için listeler hazırlamış, şirket bunun 400 tonunu tevzi etmiştir. Beledlya mü-raktplerl şeker alan bakkalların halka satış yapıp yapmadıklarını kontrol etmektedirler.
Diğer taraftan şehrimizde bazı tüccar ve İmalâtçılarla bakkalların çok miktarda şeker sakladıkları söylenmektedir.
Şeker satışlarının durdurulmasından evvel şeker alan ve bunları henüz satmağa vakit bulmadan.saklayan kimselerin listelerin! şirket emniyet müdürlüğüne vermiştir. Ayrıca vLlâyet ve belpdlye. şeker saklı-yanlârın da listelerini tanzim ederek emniyet teşkilâtı rasıtaslyle aramalara başlamıştır. Yeni listeler de taııahn olunmaktadır.
Hayat pahablığı
Ticaret Odasındaki komisyonun bir tavzihi
Ticaret ve Sanayi odası tarafından vazifelendirilen, bir komisyon, Atıka-rada teşkil edilmiş Bakanlıklar arası bir heyetin t-Mayat pahalılığı» hak kındaki bir raporuna dayanarak, ayni mevzu etraf tada uzun görüşmeler yapmış, ahenkli tarzda ve yüzde yüz objektif olarakö çalışmış, düşüncelerinin ifadesini ble yazı heyetine bırakarak dağılmıştır.
Bu komisyonun, vardığı neticeler hakkında, muhtelif gazetelerde, yanlış bir takım haberler çıkmıştır.
1 — Komisyonun hepsi samimî, fikir İstiklâl ve dürüstlüğü ije tanınmış azâsı her mevzuda düşüncelerini tam bir serbest! ile karşılaştırmışlar ve nihayet muhtelif cereyanların değilse bile, belki İfade farklarının tevhidine, terkibine varılmıştır. Yazılmakta olan rapor bir kaç güne kadar Ticaret ve Sanayi odasına takdim, edilecektir ve ileride, eğer muvafık bulunur da neşredlllrse, yapılan neşriyatın yanlışlığı ve haksızlığı sabit olacaktır.
Her halde sırf hakikatli bulmak ve lftido etmek ve millete faydalı olmak emeli İle çalışmış, İşlerinden ve İst ir aha tl er İnden fedakârlık ederek yorucu müzakerelere iştirak etmiş ve hepimizi tenvir etmiş ojan arkadaşlara teşekkürü vazife bilirim.
Ticaret 7e Sanayi odasında kurulmuş olan »Hayat pahaldrğı.
Başkanı
C£VAT (MriS’nf) DÜZENLt
Mehmet Ali Aybar’ın bir mektubu
Gazetenizin 18 Mayıs 104Ş tarihli ve 10529 sayılı nüshasının ikinci sahlfesinde (Mehmet-All Aybar' in muhakemesi» başlığı altında çıkan yazıda hakikate ujrmıyaıı bir nokta var. Yanlışın, matbuat kanununun 48 İnci haddesi gereğince İlk çıkacak sayınızda şu şeklide taa-hlnl rLca ederim:
1 — Ankara Ikinct asliye ceza mahkemesine yolladığım nşüdaiaa» namede, İstanbul valisine hitaben neşrettiğin^ broşürün, yazdığına gibi, sol mahiyette bir şey olmadığını aslâ söylemedim.
2 — Esasen dâva, matbuat kanonun 3 ©uncu maddesini İhlâl etmek, yani devlet ajan ve memurlarını ad zikretmeden suizan altında bırakmak iddlaaljo açılmış olduğu İçin, mezkûr broşürün solcu mahiyette olmadığı söylenerek savunulamaz.
3 — Kaldı kİ mevzuatımıza göre, âlpjltlâk soculuk suç di değildir. Suç olan şey, komünist teşkilâtı kurmak ve propagandası yapmaktır,
« Zincirli Hürriyet Gazetesi sahibi»
Mehmet-AU AYBAR
Piyasamızda, belki sarsıntılar, yıkıntılar doğurucu bir hareketsizlik cari olduğu herkesçe müşahede edilmektedir. Vakıa daimi canlılık İliç Iblr piyasaya şimdiye kadar müyesser olmuş değildir. Bilâkis fazla hareketliliğin, iktisat Islâhı He, yüksek konjonktürün arkasından durgunluk va buhran gelmesi ekonomi hayalının tabii seyrinin icabıdır.
Yüksek konjonktür devresinde bütün İş ve teşebbüs sahipleri yârının bu günden İyi olacağına, işlerin. mala talebin artacağına ve bu yüzden fiyatların yükseleceğine İnanırlar ve yeni İşlere atılır, yeni siparişler verir ve ellerindeki stokları arttırmağa meylederler.
Fakat talep denilen unsur, da, maddi imkânlar, satın alma kabiliyeti yanında alıcıların, müstehlikin tahminler Ula tâbidlc. Fiyatların yük seleceğlııa kant olon müsteJıilk bugünkü, hattâ yarınki İhtiyacından farla mal va eşya almak ister vo bu ta[ep kabarması fiyatları yükseltmekle beraber. 1? hacminin de gelişmesini mucip olur.
Müstehlikin tahminlerinde istikamet değişmesi, yani alıcılarda yarın vö İleride fiyatların düşeceği kanaatinin uyanması piyasada durgunluk yaratır ve fiyatları iniş istikametinde tahrik eder. Bu seyir do yarın hakkında fazla İyimser olup ellerinde fazla mat toplanmış. olanların müşterimiz kalması gibi bir durum ve yavaş yavaş umu mi. iktisadi faaliyetin bütün şubelerine sirayet eden buhrua yaratır.
Piyasamız, hem ziraî bîr memlekette en büyük alıcı olan çiftçinin şimdilik iştira imkânı bulamaması, hem umumi olarak müstehlik kitlesinin istlnkifı yüzünden, tam manâ va şümulü İle, buhran devresine girmiş bulunmaktadır. Buhranın esas emareleri eldeki malların , satılmaması, piyasa hareketlerine karşı en hassas olan ve olması lâzım gelen bankaların kredi tev-zllnd» lhtlyatlcâr va hasis olmaları ve fiyatların bir panik harasını andıracak veya hasırlanacak tarzda düşmeğe başlamasıdır.
tstanbujda, eskiden beri, piyasada bir nevi motor rolü oynıyan mevzu manifaturadır. Buhran ekseriya bu mevzuda başlar, araya başka âmiller karışmadığı takdirde, yavaş yavaş bütün mevzulara sirayet eder.
Bugün manifaturada stok bolluğu ve İş durgunluğu, hattâ bir çok çeşitlerde maliyetin dununda satış tekliflerinin blla cevapsız kaldığı görülmektedir. Motor durunca arkadan gelen bütün vagonların, yani manifaturadan sonra bütün eşya hareketinin durması tabiidir. Hattâ mahalli ve hâd bir buhran fiyatların milletler arası tesaniidü-nü, menşe ftyatlar'.|e alâkasını bile keser.
Bugün, piyasamızda bir çok İthal mallarının fiyatlarının menşe fiyatlarının altında olduğu müşahede edilmektedir. Yüksek konjonktür devresinde fiyatlar İkame fiyatlarının, yani yeniden getirilecek mümasil malların fiyatlarına göre ayarlamak tabii İken, buhran boşlayınca bu ölçü da ortadan kalfeur va eldeki malı her ne pahasına olursa olsun elden çıkarmak İŞ adamının esas gayesi olur; Çünkü o kanidir kİ her geçen gün fiyat bakımından kendi aleyhine olacaktır. Gerek manifatura vc gerek daha bir çok İthal mallarında belki maraz! bir yüksek konjonktür yaratan lıarb şartları yüzünden, tüccarımız bugün fazla, pek fazla stoklarının bekçisi durumuna, düşmüştür.
En garibi, ithalâtı murakıbe eden sözde ayarlama organları, bütün iddialarına rağmen, İthalâtı hakiki ve yarın İçin muhtemel İhtiyaçlara gör» ayarlamağa muvaffak olamamışlardır ve esasen olamazlardı. Bilâkis kontrol v» ayarlama organ lannın müdahaleleri tüccarı, marnları atjıyarak, mat mümkün olduğu kadar fazla mal getirmek hevesine düşürmüş, bu organların mevcudiyeti tüccarda bir nev! darlık psikozu yaratmıştır.
Ayarlama organlarının hakiki Ve kati bilançosu ancak bu buh randan sonra yapılabilecek va nihayet İnsan »lan, asabın şevketti-jl. yolda yürümeğe az çok mahkûm olan tüccarı, geçici kararlardan sonra, büyük ziyanlara, felâketlere sürükllyen âmiller arasında söz de kurtarıcı olan teşekküllerin de bulunduğu anlaşılacaktır. Fakat, Basra harap ojluktan. piyasa altüst olduktan sonra.
Vaziyetin vahametini artıran bir
^Günün mevzuları]
Piyasanın durumu
Orta öğretim
Okullarda bugünden itibaren tatil başlıyor
Orta öğretim okulları bugün 3aat 12 den İtibaren yaz tatiline bağlıyacaklar dır. Lise ve orta okullardan başka öğretmen okulları, ticaret o-kuUarı ve akşam sonat, yapı usta o-kullariyle kimya sanat enstitüsü ve kız teknik okulları du bııgün tatil ola çatlardır.
Bu okulların son sınıflarında olmayan öğrenciler kanaat notiarlyle sınıf geçeceklerinden son sınıflarla •bu sınıfların durumlarını tesbit İçin ayın 24 ve 25 İnci günlerinde öğretmenler toplantısı yapılacaktır. 24 ma yısta ilse bitirme imtihanları başlı-yacaktır. ' ■'
Orta okul İmtihanlarına gireceklerin isimjerl 29 mayısta Hân edilecek. kanaat notiarlyle sınıf geçecek öğrencilerin de karneleri 31 mayısta verilecektir. 31 mayısta orta okulların yazılı İmtihanları da baş-lıyacaktır. 12 haziranda ilse bitirme, 25 haziranda orta okul İmtihanları ıılhayetlenecektlr. Liselerin olgunluk imtihanları 21 haziranda başltyacak, 28 haziranda sona erecektir.
Şehrimiz İlk okullarında dersler ay sonuna kadar sürecektir.
Bayader opereti
Şehrimizde bulunan Gaya Larlka İtalyan operet heyet! bu hafta oy-nıyaçağı Viyana operetleri serisini teşkil eden Çardaş. Kontes Martça, Üç kızlar evinden jmürekkep seriye umumi , istek üzerine Bayeder operetini de ilâve etmiştir.
□ urup buradaki temsillerini mü-7 temsil verdikten sonra kendilerini teakip Ankaraya her a ket edecek ve getiren ayni vapurla memleketlerine dönecektir.
wawğj^.Mvi"«TOğ7v'SMîBXrı»YFnHgE[» AKİSLER
Türk - Amerikan dostluğu
Kolombiya radyoları yorumcusu ve Neıvyork Post muhabiri talimmiş gazeteci Mister O. E, ■Eliot'uii Ankara ractyosunMn Amerikan milletine hitaben yaptığı konuşmada söylediği sözlerle memleketimiz ve milletimiz hakkında gösterdiği kadirşinaslıktan mütehassis olmamak mümkün değildir.
Bu sayın misafirimizin *Orta doğu dünyanın temel taşı, Türkiye de Ortadoçjunun temel taşıdır.» sözlerinde memleketimizin dünya sulh, ve medeniyet nizamına yaptığı ve yapacağı değerli hizmetler lam ifadesini bulmuş oluyor.
Her Türk vatandaşının ruhunda derin bir takdir ve şükrün lıiş-s! yaratan bu doğru ve samimî sözlerin bizi hâlâ iyi tanıyamamış olan büyük Amerikan milleti üzerinde müsait intibalar bırakacağını ummak isteriz.
Türk milletinin vatanperverliği. medeniyet âleminin mukaddes ve müşterek dâvalarına bağlılığı, dostluğuna ve ahitlerine vefakârlığı en küçük bir tereddüde bile asla müsait olmıyacak kadar açık bir hakikattir.
Kahraman Türk ordusunun modern tekniğe yöre teçhizi yolunda Amerikan milletinin yaptığı devamlı ve değerli yardımları miletçe ne derin bir heyecan vs şükran duygusile karşılıyorsak. memleketimizin iktisadi hayatını tehdid eden korkunç buhra m Önlemeğe matuf gayretimize karsı bazı Amerikan makamlarınca lüzumu kadar lı/l niyet ve anlayış gösterilmemesinden da o nisbette mütehayyir ve müteessir olduğumuzu gizliyem iveceğiz.
İktisadi ve içtimai durumumuzu yakından görmek fırsatını bulmuş olan bu aziz dostumuz da bilir ki, coğrafi şarf’ann icabı olarak iktisaden bağlı bulunduğumuz Orta Avrupa memleketleri ve bilhassa Almanya ile ÜQ senedeııberi ticari münasebetlerimiz kesilmiş bulunuyor. Türkiye mahsullerinin en bllyilk alıcın olan bu ihraç pazartnt açmak memleketimiz (çiti lıayatt bir zarurettir. Halbuki aylardanberi bu yolda bütün teşebbüsler işgal makamları tarafından akamete uğrat itmiştir.
Bu hâdisenin on beş milyonluk müstahsil kitlesi ve on binlerce ticaret erbabı ve dolaytsüe bütün memleket umumî efkârı üzerinde bıraktığı teessür ve heyecanı fundan sonraki yayınlarında ayin samimiystlş kendi vatandaşlarına bildirınesini Mlstçr Ellot-iıh bafatnMİıdından belleriz.
B.
âmil d» İhracat piyasamızda ayni durgunluğun hâkim olmasıdır. İhraç mallarımızın da bir çoğu dışarı ya sati]anuyor ve bunların satışlarının durması müstahsile kadar sirayet eden satmalına heves ve imkânının azalması piyasamızın ümit kapılarını tamamen kapanması gibi bir durum yaratıyor.
İhracat piyasamızı, hattâ sathi o-larak, lakib edenler bilirler kİ, bütün tekliflere gelen cevaplarda fiyatlarımızın fazla yüksek olduğu İfade edilmektedir.
Mevcut İhraç imkânlarından faydalanmak İstiyorsak, fiyatlarımızı indirmekten başka çare yoktur.
Meşhur 7 Eylül kararlarından evel da vaziyet bu İdi ve bu kararlar sazda bu fiyat yüksekliğini yabancı alıcılır İçin ortadan, kaldırmak maksadı İle alınmıştı.
Fakat 5 Eylül 1948 da, yani karârlardan 2 gü.ı evvel, bu sütunda yazdığımız glol, flatler asgari devalüasyon nUbethıde yükselmeğe mahkûm İdi vs bu, tahmin ettiğimiz gibi, hattâ en İptidai bir iktisadi kültüre sahip olanlarca tahmin edilebileceği gibi, oldu ve bugün tekrar fiyatlarımızın yüksekliğinin İhracata mâni olduğunu müşahede etmekteyiz.
Senelerden bert İddia ettiğimiz gibi ihracatımıza canlılık, hattâ sadece imkân vermek İçin fiyatlarımızı düşürmeğe mecburuz. Bu düşüşü önlemek İçin alınacak tedbirler, yapılacak müdahaleler piyasayı memleket ekonomisini daha tehlikeli bit duruma götürmekten başka bir netice veremez.
O halde, şimdiki vaziyette, İhracattan da fazla bir medet ummak caiz olmayınca ithalât piyasamla ne olacaktır? Buhranın, belki çok şiddetli bir buhranın tabi! neticelerini beklemekten başka yapılacak şey yoktur.
Ellerindeki bo] ve satı|amıyan stoklar yüzünden zor duruma düşen tüccarı, kredi vaaıtastle tutmağa çalışmak, mukadder yıkılışa bankaları da İştirak ettirmek olur. Bir piyasada- hattâ- Tür veya utr kaç tüccarın yıkılması bile memleket ekonomisi bakımından bir ziyandır ve her vatandaşa elem verici bir vakıadır. Fakat bunu önlemek de kimsenin elinde değildir. Hattâ önlemeğe çalışmak, daha büyük ve şümullü sarsıntılar hazırlayacağı İçin mahzurludur, tehlikelidir.
O halde düşmeğe mahkûm olanları kendi hallerine bırakmaktan, tabiatın en gaddar kanunu olan zayıfların ölümü ve kuvvetlilerin ayakta kalması kanununun cereyanına seyirci kalmaktan başka yapılacak şey yoktur.
Tabiat kuvveti karşısındaki aczimizin biricik tesellisi de zayıfla-rlıı yok olması sayesinde piyasanın memleket ekonomisinin sıhhate, nor mal gidişe avdet edece&l ümit va tahminidir.
« Cemiyet zayıfların tasfiyesi He yükselir» müşahedesi, hiç olmazsa, İktisat sahasında e]‘ân realitenin İfadesidir.
________________CEVAT NİZAMİ Arap film yıldızı Nadiya geliyor
Mısır film yıldızlarından Lübnanlı Nadiya ve Lübnan’ın meşhur 9 sanatkârından mürekkep bir gurup Ankara ve şehrimizde bir seri temsiller vermek üzere memleketimize gelecektir.
ANKARA RADYO8CJ
Bu a/tfamlcl program
17 Radyo Çocuk kulübü; 18 Dans müziği (PL); 18J0 Konuşma; 18.43
Haftr sololar (PL); 19 Haberler; 19.15 Geçmişte bugün; 19.30 Fasıl şarkıları; 10.43 Kitap saati; 20 Vlolonsel «olo-Iah (PL); 20,15 Radyo gazetesi; 20.30 özel program; 22.4» Haberler; 33 Dana müziği (Pl.)
Yarın sabah vt dffle programı
8.29 Açılış v® program; 8.30 M. Ç. ayarı ve Haberler; 8,45 Çeşitli hafif müzik (Pl,); 9.15 Dinleyici Lstekierİj 10 Çeşitli sololar (Pl.); 10.30 Karışık şarkılar (Pl.) 11 Radyo salon orkestrası; 11,46 Yurttan sesler; 1230 Ç&r-talar; İJ M. 8. ayan va Ilaberletf 13,15 Çeşitli mturtk (Pl.); 13,30 öğl» Ödetesi; İŞ, 4$ MI>Us( T&Dgçılar (JP131 14 KAparujk
İSTANBUL HAYATI
Nerede o el?
Şaker meselesi de. şirazeden çıkıp bir daha düzenlenemlyen işler arasına girdi. Bakkallar, şeker şirketinden ve kırtasiyecilikten şikâyetçi. Halk, bakkallardan, karaborsacılardan şikâyetçi. Resmi makamlar ve şeker şirketi, halktan şikâyetçi. Hatanın, mesuliyetin sahibi bir tüllü meydana çıkmıyor ve çıkarılamıyor. Bu arada şeker kargaşalığı devam ediyor.
Şeker meselesini halledelim det ken yeni yeni meseleler de bış gösterdi Bakkal dükkânlarının önünde kıyamet kopuyor. Tuz, kibrit, çay almak için halk birbirini kırıyor. Gücü yetenler paket paket taşıyorlar, kesesi müsait oltruyanlar konudan, komşudan borç edip bakkala koşuyorlar
Bıı telâşın sebebini sordum.
— Darlık olacakmış, flatleri yükselecekmiş, karaborsaya düşecekmiş, bulurunıya çakmış.
Dediler. Şaşırdım,, sordum:
— Nereden duydunuz? Kim söyledi bunları?
Durakladılar, kekelediler:
— Ne bilelim? . Söylüyorlar İşte.
— İnanmayınız.
Dedim, dudak büktüler:
— Şekerin halini görmlivor musun?
Benim de kafamda bir istifham çengellendi. «Acaba?».. Evet, acaba?. Vehimler, şüpheler, vesveseler içinde bunalıyoruz, boğu-' luyoruz. Biri çıkıp da hakkı, hakikati önümze koymuyor. Sözüm ana alâkalı makamlar, kendi hallerine bırakılırsa katiyen alâkadar olmuyorlar, sorulunca; rince-liyelim* diyorlar.
İş İşten geçip çıkmaza girdikten sonra etekler lutuşuyor, nutuklar, beyânlar, tavzihler yağmağa başlıyor. Söyledikleri de nedir? Rekolte, kalite, stok, kampanya. fabrikasyon, standardizasyon, randıman, kapasite ve em şali vabancı kelimeler halitesin-den müteşekkil; ikna, tatmin kabiliyeti olmıyan, dolambaçlı, kaçamaklı bir sürü lâflar.
Dün şeker. bugıîn tuz-VS^klb-rn, yarin bilmem ne.. Çarşılar pazarlar bir daire! faside haline geldi. Fiskoslar, işmarlar, ağızdan ağıza mırıltılar, kulaktan kulağa fısıltılar ve durup dururken. bir panik-.
Ne oluyoruz? Bu mırıltılar, dırıltılar nereden çıkıyor? Kimler çıkarıyor? Niçin çıkarıyorlar? Na sil muvaffak oluyorlar? Bu kargaşalıkların İç yüzü nedir? Söylenenler doğru mudur? yalan mıdır, iftira mıdır, kötü kişilerin menfaat oyunları mıdır? Hakikat-niçin aşıkça anlatılmıyor, halk niçin tenvir edilmiyor?
Hayat pahalılığı canımıza tak dedi. Komisyon, heyet, rapor, soru, inceleme masallarından bezdik, usandık. Başımıza bir de dar lık. bulıran; şayia, dedikodu manevraları musallat oluyor. İyiye doğru gidelim dlve kımıldandıkça batağa saplanıyoruz.
Artîfc yetiş ey desti kerem, desti rehaverf Nerede o kurtarıcı el?
Cemal Refik
10 SENEDE 400 MİSLt
BİR ARTIŞ...
1938’de: 200,900 aded
1943’de: 37,000,000 aded
1947'de: 70,500,000 aded
Bu rakamlar. 10 sene zarfında satılan Fllioresant lâmba mlklariiu göstermektedir. General Electric Kumpanyası Lâmba İmalâtı Müdürü Misler w»rd Harrlson. 21 nisan 1938 do bir uzman heyeti huzurunda ilk pratik Fltloresant lâmbayı takdim ettiği zaman, onun, bu kadar suratla İnkişaf edeceğini kendisi btio tahmin etmemişti. Halbuki o sene zarfında satılan 200.000 adet lâmba 1947 sununda 70,500.000 e yükseldi. 1948 başındaki satışlara bakılırsa 10 sene evvelki 200 binin sene sonuna kadar 100 milyona çıkması kuvvetle muhtemeldir.
Bu netka, General Electrlc'l Flüo-resant lâmbaların onuncu yıldönümünü bûtûn 1048 boyunca parlak bir çekUdo kutlamaya teşvik etti. Bu kutlama, General Eîectrlc'e muazzam bir masrafamal olacağı halde şirketin müdürleri verdikleri karardan memnundurlar. Filhakika 10 senede satış miktarı 400 misil artan bir mamulât bllyök bir istikbal vâdedl-yor demektir. Alelâde bir ampulden dörtmlsll fazla v?ık veren, dört misil faz]a dayanan, vft gündüz ziyasını andıran Fltloresant lâmhlaan bütün dünyayı hakü olarak teshir etmiş ve etmektedir.
AKŞAM
22 Mayıs 1f)48
Sahile 4________________ _
Bir köy iınaıııınııı esrarlı ölümü
İki kardeş idam cezası
MAHKEME KORIDOR1.ARINDA
Muharrem efendi iç güvey/isi giriyor!
undan doğduğunu gösteriyor — Mevkuf kardeşler böyle bir vakadan haberdar olmadıklarını söylüyorlar
Yazanı Remzi TO7.AN0ĞLU
İstanbul vilâyeti hududu Iclfi-de bulunan Şile'de İhtiyar bir cahil imammuı tecj bil şekilde ölümü ctolayı.ıtie, İki erkek lurcieş — suçlan sabit olduğu takdirde — ölüm cezasına çarptırılma İsteğiyle üçüncü tığır ceza mahkemesine verilmiş bulunuyorlar.
îrnamıa ölümü içinde sanık olarak halen ccreevlnde mevkuf bulunan iki kareleşin kimler olduğunu söylemeden evvel, dini evrakına nararan bu kanlı vakanın nasıl cereyan et/ıılş olduğunu enlatmiîlım:
şilenin Erenler köyü cami! İmamı Ahmet Yıldırım; bir gece yatsı namazını kıldırdıktan sonra cemaat dağılmış, kendisi de evine gitmek it ere yola koyulmuştur,
Ahmet Yıldırım, camiden epey nzakta tenha bir yere geldiği sırada »anki bir yıldırım çarpmasına, uğramış gibi ini bir taarruz karşısında kaiıuış ve sert bir cisimle bir! başının •ağ u-kA tarafına, diğeri de «ağ gö-aûnün üstüne olmak üzere İki şiddetli darbe yemiştir.
Ahmet YıMınm. bu vuruşlardan aersemlcmiş bir halde toparlanmağa uğraşırken taamını yapanlar gÖEden kaybolmuş. Ahmet de sendelere sen-deieye erine kadar gelip kepinin önüne yıkılmıştır. Bunu gören karısı ve çocukları Ahmet Yıldırımı eve almışlar ve alelacele ona ne oMuıığu-nu sordukları zaman:
— «Hüseyinle Rarr.lt beni bitirdiler!» diye dört kelime söyleyebilmiş, bh daha da ağzından bfcr söz e ikana ıyacak vaziyete düşmüş Te yapılan yer yatağına. uzatılmıştır.
Ahmet. Yıldırımın büyük oğlu Mch-met, hmen-Wr ata Miyarım ovgıu-ca Şile’ye gitmiş ve vaziyeti mahalli zabıtasına bildirmiştir,
Zabıta, bu şekilde İşe el koyduktan aonra. alâkalı memurlar köye gelmişler ve soruşturmalara başlayınca; Ahmet Yj Mirinim ağzından yeniden bir tek söz çıkmadığı görülmüş, karısı tekrar edince Hüseyin İle Ramlün tekrar edince Hüseyin !!e Remizin tahşiyeIIeri üzerinde durulmuştur.
Zabıt s. bu iki isim üstünde İncelemelere giriştiği zaman Hüseyin ve Ram İz Ceyhun adlarındaki bu 1k! kaTdeş’e Ahmet Yıldıran arasında bir «tarla hududu» ihtilâfı olduğu ve bu ihtilâfın nihayet mahkemeye de intikal ettiği tesblt edilmiş ve ez sonra bu Ikl kardeş yakalanarak hemen hemen İhtisar haline gelmiş bulunan Ahmet Yıldırımın karşısına dâkü-mlştlr.
Yatağında hiç ağzını açamadan yatan ve artık gözlerinin fer! kaçmış bulunan Ahmet Yıldırıma, kendisini
vuranların bunlar olup olmadığı sor ruitniiş, fakat ne müspet, ne de menfiye yoruiabliecek kati bir mâna taşımayan birkaç kaş göz işaretinden başka bir şey görülmemiştir.
Ve İçte bu işaretler, Ahmet Yıldırımın son canlı hareketleri olmuş, bundan sonra gözlerini yumup gitmiştir.
Bu şekilde ölmüş bulunan Ahmet Yıldır mı'tn cesedi şile hükümet doktoruna muayene ettirilmiş, hükümet doktoru. Ahmet Yıldıranın başın» sert bir cismin vıırolnı asiyle ölmüşi olabileceğine dair rapor vermiştir.
Zabıta tahkikatı daha etraflı şekilde genişlettirilince, filhakika Ra-mlz ve Hüseyin Ceyhun kardeşlerle Ahmet Yıldırım arasındaki tarla dâvasının hSd bir safhada olduğu görülmüş ve nihayet bu İki kardeş, şile sorgu yargıcı huzuruna sevkedll-mlşlerdlr. ,
Sorgu yargıcı İcabeden İncelemeleri yaptıktan soura elde mevcut İddialara, maktulün son gözlemle ve hükümet doktorunun verdiği rapordaki bahsettiği İhtimale göre. İki kordesin bu suçu işledikleri sabit olduğu takdirde pusu kurularak adam öldürmek suçundan idam cezasına çarptırılmaları İsteğiyle yargılanmak üzere haklarında tevkif kararı vermiş ve ağır cezada muhakemeleri yapılmak özere şehrimize göndermiştir.
iki kndeş ifadelerinde, kendilerinin katiyen böyle bir vaka İle alfi-kalı bulunmadıklarını, hâdise gecesi köy kahvesinde oturmakta olduklarını. İmam Ahmet Yıldırımın bir cinayet kurbanı değil, belki bir kaza kurbanı olabileceğini 1leri sürmüşlerdir.
Mûdahll ve şahit olarak maîflmrt-larına müracaat edilen, maktulün karısı ve çocuktan Ahmet Yıldırımın, tarla sının İhtilâfından dolayı bu lk! kardeş tarafından öldürülmüş olduğunda ısrar etmektedirler.
Mahkeme; hâdise tjpkkındnkl kanaatlerini öğrenmek üzere şile kaymakamı, sorgu yargıcı ve hükümet doktorunu da mahkemeye çağırmıştır.
Ayrıca, maktul hakkında verilmiş bulunan raporlar, dâva dosyaslyle birlikte Tıbbıadliye gönderilmiş olup. Ahmet Yıldırımın başındaki yaraların vaziyetine göre hâdisenin bir cinayet mİ, yoksa bir kaza eseri mİ olduğu hakkında kati bir rapor verilmesi İstenmiştir,
Bütün bu işlerin hallinden sonradır ki, hâlen ağır bir itham altında bulunan lk! kardeşin kanun nazarındaki durumları meydana çıkacaktır.
REMZİ TOZANOÖLU
me-
İstanbul Sular idaresinden
Bakırköyünde Çörekçi çayın namile maruf ve idareye alt çayırdaki otlar satılacaktır.
Şartname Levazım dairesinden alınabilir.
Açık arttrma 26 Mayıs 948 Çarşamba günü ssat 10.30 da Çörekçi cayırında yapılacağından talip olanların mezkûr gün ve saatte hazır bulunmaları. (6885)
ı Muharrem efendi dert ortağı arar gibi çlpll gözlerini kırpıştırarak etrafa bakmıyordu. Yaklaştığımızı görünce gülümsedi:
— Siz de mahkemeliksiniz galiba.
— Eli. ara sıra geiiriz buralara. Senin işin nedir, efendi baba?
Utanır gibi oldu, başını önüne eğdi, mırıldandı:
— Sorma benim işimi. Karmakarışık bir şeyler.
— Vah vahi Geçmiş olsun.
— Şeytanın bile aklı ermez ona. Çok İnce bir iş.
— Allah Allah! Ne imiş bu kadar İnce iş?
Gene basını önüne eğdi: Sorma, dedim ya. Bir nikâh selesi geçti başımdan:
— Yaaa... Evlendin öyle mi?
— Ne halt ettiğimi ben de bil-mivorum ki. Basiretimi bağladılar.
— Sormak ayıp olınasm amma, kaç yaşındasın, babalık?
— Eh, elif beşi aştık,
— Şimdiye kadar hiç evlenmedin mİ?
Parmağını dudağına dut
—* Susssssf.. O tarafı ma.
— Pekti!... O tarafını mtyalım da sen bu tarafını anlat bakalım.
—Herkese anlaiılacak İslerden değil amma siz temiz yürekli insanlara benziyorsunuz. Nakledeyim bari.
— Naklet, babacığım. Korkma, bizden sır çıkmaz.
— Ben Ana doluda ticaret tfl yaparım. Dükkânım var. Son zamanlarda kulaklarıma bir şey oldu. ağır İşitmeğe başladı. Oralarda baktırdım, çaresini bulamadılar. Dostlar, ahbaplar; «Muharrem efendi! Cok şükür, paran pulun var. Kalk, İslanbulâ git. Hem kulaklarını tedavi ettirirsin, hem gelirken dükkânın fçln kendi çiçeğinizle mal alıp getirirsin, masrafların oradan «kar» dediler. Bu lûriaı fJ-.bmjj vat'», hen rie kalkıp geldim.
— Hoş geldin, safa geldin, e-fendj baba!.
— Hoş geldin anıma gönül hoş-luğile dönemedin ki.
— Eeey... Anlat hele şu nikâh işini: İstanbul dilberlerinden birine abayı yaktın öyle mî?
— Yok. be oğlum! Ben Hm, aba yakmak kim? Bu yaştan sonra âba İle, kebe ile ne îşim var benim.
— Nasıl evlendin ya?
— Basiretimi bağladılar diyorum, anlamıyor musun? îstanbu-la gelince otele indim, biraz dinlendikten sonra doktora gittim. Kulağımın tedavisi için bir ay ka dar burada kalmam lâzımmış. Eh. ne yapalım? Tedaviyi yan-' da bırakamam ya. Hemen eve' telgraf çektim. Bu İşleri anlat-; tim; acele para istedim. İstanbu-. kİ.
lun masrafına can davanmıyor kİ
— Öyledir, efendi baba. Allah bizlere yardım eylesin. Demeîk Anadoluda yenge hanım da var.
— Sus. dedim ya, İşin o tarafını kapalı geç.
— Kusura bakma, efendi amca. Ağıznndan kaçtı. AnJat hele, sonra re oldu?
kondnr-
— Ondan sonra efendim, tedaviye başladık. Her gün bir saat kadar doktora uğruyorum, sonra boş kalıyorum. Bazen kahvede oturuyorum, bazen de canım sıkıldıkça çıkıp dolaşıyorum.
Eir gün gene sokakta etrafıma bakınarak ağır ağır gerinirken karşıma bîr adam çıktı; «Merhaba. Ali efendi! Ne zaman geldin?» diverek yanıma sokuldu. «Yanlısın var, arkadaş. Benim adım Ali değil, Muharrem. Seni de tanıyamadım» dedim. Adam dik dik yü ziime baktıktan sonra; «Affedersin. dedi. AJI efendi isminde bir ahbabım vardır. Çoktan beri ls-tanbula gelmiyor, görüşemiyoruz. Sen de ona çok benzediğin için yanıldım.» Eli. olurya. İnsan oğlu cifi yaratılmıştır. Demek kİ benim de bir benzerim varmış. «Affedecek bir sev yok, azizim, dedim. Yanılmaktan ne çıkar? Bu bahane İle tanışmış olduk. Hepimiz din karderl değil miyiz?» U-zatnuvalim efendim, ahbap olduk. îvl, tatlı dili! bir adam. Her gün doktordan sonra buluşuyoruz. beraber oturuyoruz, geriyoruz.
Eir gün gene karşı karşıya muhabbet ederken lâf arasında otelin rahatsızlığından dert yandım. Adamcağız halime acıdı: «Haklısın. Muharrem efendi. Seni otelden kurtarmak lâzım» dedi. «Ben otelden nasıl kurtulurum? dedim. Kalacak başka verim yok kİ, «Dur bakalım, hele ben biraz, düşflne-vim. Elbet bîr çaresini buluruz--dedi
(Devamı var)
Ce. Re.
TEŞEKKÜR
Hastalığımı çok kısa zamanda teşhis ederek kıymetli müdahale ve tedavileri İte bana yeniden sıhhatimi kazandıran Deııls hastanesi dahiliye mütehassısı, pek muhterem Dr. Necdet Akyol’n ve asistanı Dr. M. Kemal Opnk’a teşekkürü bir vazife blltrim. | AJ! Küçükoğlu I
AŞK VE MACERA ROMANI
Tozan.* NİHAL KARAMAĞARALI Tefrika No. '18
ha]öe bu minare ağzı metrukmüş da ■ mühendis yerleşeceği zaman taahhüt malzemesiyle bütün buraları aa çok oturulur ba]e getirmiş.
Hasır serili odaya dönüp diğer bir kapıdan bu defa da sofaya geçti- Mut tagımsı bir deliğe girdi. İlk bakışta, bir garabet daha: Tuğla ramin ortalındaki bir demir kapak? dikkatini Çekil. Üstünde kocaman bir asma kilit. Altından da müthiş uğultular geliyor.
«— Ne esrarengiz yerlere düştüm. Rüyada olmıyayım? Deminki kâbusun maba’al mi?»
Ljlmbf.jı gözRr.ne yaklaştırdı; hakikat duygusunu gene bu ışıktan •İdi. Hadekaian kamaştı. Vs, bu taş kulübetnzi bina ipinde alUuuıi uyandıracak başka hiçbir şey bulama-
dığından, hasır serili odaya tekrar döndü.
«— O kurda bu mağara çok bl}e!>
Bun kuvvetini aarfederek her yanı kolaçan etmişti. Dizleri titriyor, oturabileceği rahat bir yer arıyor. Takat oda, setli denecek durumda» Tabulardın çatılmış kerevetimsi uydurma «iyon karyolaya yan yan baktı. Mühendis dönene diye yatmağı netslne yediremedi.
«— Bayılmışım da yatağını ikram etmemiş, egoisti Beni hasırın flütünde leş gibi serili komuş gitmiş.»
Koltuğa tekrar çöktü. Fakat, çökmesiyle fırlaması bir oldu: Yatağın baş ucundaki rafta duran konyak şişeri, tesellilerin tecellisi hajlnde gü-lümsliyor, dâvetkâr bakıyor. Tered-düd ederse, ter» karar vereceğin! an-
lı yarak kendi kendine emri vaki yaptı; nefsiyle fazla mücadeleye girişmeden şişeyi dikti. Gırtlağını yakarak midesine İnen maviden vücuduna kuvvet ve hararet yayıldı. İşte ancak o zaman ne derece üşümüş olduğunu farkettl. Pencerenin «jnün-ndckl mücadelede üreten ıslanmış, pantalonu ıslanmış, rütubet iliklerine işlemiş. Adeta soluk almaksızın, gözleri yaşara yaşara konyağı diktikten sonra, şişeyi bulduğu vaziyette yerine bıraktı.
Hana siya bir uykudan uyanmışçasına zindeleşmesi, ye'sinl azıcık dağıttı.-Yerine tam dönüyordu ki, camda, kendi hayaliyle karşılaşıp irkildi. Mühendis yokken, elde lâmba, e-vln İçinde dolaşmakla ne kadar ihtiyatsızlık yaptığını soğuk terler dökerek düşündü. Hariçten, ışığın gezindiğin! gören olduysa?.. Kara tarafına açılan pencereye yaklaştı; tahta kapaklar, camiana üzerine çekilmiş. İhtiyat tedbir, mühendis tarafından alınmış.
•— Nerede kaldı bu Allahın cezası?» însan tek başına böyle bekletilir mi?»
Bu sualin cevabını, dış demir tapıda dönen anahtar verdi.
Domla yerde yettiği eırada, g-jrk-
ve HELEN WALKER kahkaha muvaffakiyeti
SİGARA
ATI AS Sinemasında
Bugün maline saat 15 de. Aksam 20,30 da
Yaşasın Spor
Revü operet 3 perde 15 Tablo.
Genel İstek üzerine Operet trupu yaz turnelerine başlamadan evvel
25 Mayıs Salı akşamından itibaren
YALNIZ ÜÇ GÜN
bu mevsimde büyük muvaffakiyet kazanan
BUGÜN
SARAY Sinemasında Güzel v» seçkin mürekkep büyük program
1—CASUSLAR HARBİ fDark Journey) (Orijinal Kopyası) VİVlAN LEİG re CÖNKAD VEİDT
Harp kasırgaları arasında güaoi bir casus kadınının feci maceraları ve aşkları.
2 — KANLI KORSAN (Türkçe Kopyası)
VİCTOR MATCTRE — ALLAN LADD
Emsalsİz bir mizansen arasında müthiş bir korunlar ve ka
BUGÜN
SÜMER SlNEMASINDA
Ikl gilzc-1 ve büyük film birden-
1 - MACERA GECESİ
(Her Adventurous night) DENİŞ O'KEEFE tarafından oynanmış b’r
2 — KANLI
(Smooth a.? silk)
KENT TAYLOR ce
______________________ VİRGİNÎA GREr tarafından yaratılmış kanlı bir aşkın hikâyesi Suare 8.45 te her iki film birden
Ctosl
Buğun Açılıyor
LILLY SZEKELLY
ve
GAZİNONUN ORKESTRASI
Her gün saat 5 ten itibaren ve Pazar sabahları saat 11 M tirik.
mam ak kararını almış olmasına rağmen; midesinden beynine doğru, konyağın nikbinliği yayılmış olmasına rağmen; giden mühendisin ntsıl o]sa evine döneceğini hesaplamış olmasına rağmen; hattâ, onun gelmesini dişilik inslyakile gayri şuuri İstemesine rağmen; Zeynep, zağarı farketmi» bir biçare tavsan gibi kaçacak delik arayarak en emniyetli yeri taş uda saydı. Fakat, oraya «aklanmayı da kâfi görmedi. MJuare merdivenine daldı, karanlığa sindi; ayak seslerine kulak kabarttı.
— Nerdeslniz, yahu?
Genç kadın, onun, kapılan pencereleri yokladığını telâşlı adımlarından anlıyor. Burada saklanmanın gülünçlüğünü İdrak ettiği halde, ne cevap verebiliyor, ne kmujdıyablji-yor.
— Çıksanız a ortaya... Hay, Allah müstahakını versin! Bu dört duvar arasından nereye kaçar? Şimdi de detektiflik mi yapacağız?
Taş odanın kapısı, ardına vurarak açıldı. Genç kadın, basamaklardan birinde titrerken, merdivenin ajt yanı aydınlanıp, lâmbanın ışığında erkeğin endişeli yüzünü gördü. Orhan, bir an. ters bir şey sdy-lAıkan var> |
BUGÜN
TASiM
SİNEMASINDA
2 büyük Türkçe Sözlü ve Şarkılı film
SÖNEN HAYAT
YUSUF VEHBİ ~ AZİZE EMİR.
Türkçe Şarkılar: MÜZEYYEN SENAR
NiL KRALİÇESİ
MARÎA MONTEZ —
TURHAN BEY
CANAVAR
TUZAĞI
NİNAFOCH — GEORGE MACRÂDY Fevkalâde heyecanlı ve esrarengiz bîr film. Her gün 4.15 ve 9.15 seanslarında meşhur canbazlar:
BOGDADY’s trupu
Seanslar 11 — 2 — 4.15 — 6.15 — 9.15
Tc’f.to: 40S35 •
İstanbul vali ve belediye başkanlığından:
Milli Eğitim Müdürlüğü kadrosunda 30 lira aylıklı lk! diş (tokLorluğu açıktır.
İsteklilerin müsblt evrakları Be MIHI Eğitim Müdürlüğüne müıa-uatları. (6B58İ
Maliye Bakanlığından :
Geçici teminat Ura K.
Mlkt&n
200 Paket )
2OT > >
IOOOÖO Adet
70x100 25 No. Saman mukavvası
» 30 > » »
Klâsör Sırt halkası
Atelye ihtiyacı İçin yukarda yazılı malzeme açık eksiltme İle aabn alınacaktır. İsteklilerin geçici teminat Us birlikte 1 Haziran 1843 sah günü saat 14 d» Beşiktaş'ta. Devlet Kâğıt Deposunda hazır bulunmaları.
(8944)
712 60
ISO
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanlığından:
1 — Bu yıl Birinci sınıfta bulunan öğrencilere yeni yönetmelik hükümlerinin tatbik edileceği evvelce Fakültede lifin olunduğu halde bazf öğrenciler 2 A grubunun hangi kısımlarındaki derslerden imtihana gireceklerini bugüne kadar Fakülte kalemin# yarılı olarak bildirmemişlerdir.
2 — Bu gibi öğrencilerin girmek İstedikleri tasım İmtihanlarını yeni
yönetmeliğin 24 üncü maddesi hükmüne göre ve imtihan harcı makbuzlar İla b!rlikte25.S/918 salı günü ta»t 17 ye kadar Hukuk fakültesi ke.’a» mine yazılı olarak bildirmeleri ve o günden sonra müracaat fcabulfinö lmkfin bulunmadığı ehemmiyetle Uân olunur. ___(1000)
ununun ......... .
I Devlet Demiryolları ve Limanları İşletme Genel İdaresi İlânları
nıııımnmıı(ııııııuıwrnniMi>ifmıiiu>uırtnıniWW»»«»«"»*«»^im!l»t^BaBBH««aWlf1
ııı ııı ıııııı mnan nuıı ııı tım( tınının
Yağlı boya fırçası alınacak
Devlet Demiryolları Haydarpaşa Satmalına Komisyonundan:
1 — sjo adet muhtelif yağlı boya fırçası açık ekstitae ile »atın alma-eaktır.
2 — Muhammen bedeli 2850 lira olup muvâkkat teminatı 118 lira II turuştur,
3 — Buna alt şartname komisyondan paraaıs olarak dağıtılmaktadır.
4 - Eksiltme 3 Haziran 1948 ça şcnıba günü saat 10 de Haydarpaşa Gar binası dahilindeki Haydarpaşn satmalma komisyonunda yapıtaca-fmdan arzu edenlerin vaktinde komisyonda haıır bulunmaları. (66t)4>
F TARİHTEN SAHİFELERİ
19. Asırda Kaptan paşalarımız
fARûOLn]
- ~ ~ ~~
® Hoş fıkralar
^l=r=-.. » ■
De[L Abdullah paşadan sonra Kaptan deryalığa bir denizci getirildi-Bahriyedekl bilgisi sebebi]» Küçük Hüseyin paşa zamanında tersaneye alınan Nasuh oğlu Ali bey evvele* uzun müddet tüccar gemilerinde kaptanlık etmişti.
Yunan ihtilâli şıralarında 3 kasım 1821 tarihinde uhteslne verirllk le derya kaptanlığı ve Cezayir eyaleti tevcih ofundu, Arnavutluk ve Yunan denizlerindeki uzun sefer Jetinden ve bahriyedekl tecrübelerinden devletin fayda göreceği umuluyordu.
Bu sıralarda İstanbul» Sakız adasının eşkıya tarafından zaptedildlti haberi gelmişti- P*’
şa bir muvafık tavada dananma ll« İstenbuidan kalktı. Sakız önün» g«L-dtgi vakit düşman gemileri kaçmış va asker ihracına karşı ad* zayıf bir müdafaa gösterebilmişti.
Sakızın yeniden fethi üzerine diğer edalara çıkBrma yapılmak teklifine Kaptan paşa muvafakAt etmedi. Nasuh oğlu, Sakı» adası önünde lcabeden tedbirjerl ajmamış bir vaziyette yatıyordu. Akşamlan şarap keyfi yapar ve kendisine arzedllen bazı mühim hususları ciddiye almazdı.
1237 (1821) ramazanın 38 nel günü Avusturya bandırajı bir gemi, do-nanmanıu dişine -demirledi ve gemi kaptanı A]1 paşaya bir nezaket *lya-retinda bulundu. Kaptan gemisinin ertesi sabah Sakız sul&nnı terkede-ce^l de bildirilmişti. Tecrübeli kaptanlar bu geminin vaziyetinden şüphelendiler ve Kaptan paşaya muayene edilmesini söylediler. Paşa »özlere ehemmiyet vermedi.
Kaptanın beyanına rağmen geminin o akşam a]elâce]s kalkıp gitmesi İse genıl süvarilerimize daha şüpheli göründü. Kaptan paşadan o gece yelken üzerinde bulunulmasını istediler. Nasuh oğlu onlar» (Sİ® korkak adamlarsınız, düşman ateş olsa c.frml kadar yer yakar) cevabını verdL
Sonradan gelen geminin sahte Avusturya bayrağı kullanan bir Rum gemisi olduğu limanın ve donanmanın vaziyetini tcsblt eLtlkten sonra gittiği anlaşılmıştı. Oecs donanmama ateş kayıklarının baskınına uğradı. Bir kayık Kaptan paşa gemisine aborda ojup yangın çıkardı?
Bunun üzerine diğer gemiler yelken üzerine kalkarak kurtuldular, Kaptan paşa yangını önlemek ve gemisini a]ıp götürmek için çok çalıştı. Ban tarihlerimiz» gör» filikasına binip gemiden açıldığı esnada havaya uçan kalyonun enkazı filika üzerine düşmüş ve paşa denizde boğularak ölmüştü.
Bazı tarihlerimizde paşanın o göçe (mesti hftb) olduğunu, gemisi ateş alınca kıç tarafta asılı filikaya atlıyarak İpini bıçakİPdıftını, bir tarafı kesilip filika başaşağı olunca denize düştüğünü, batıp çıkarken yukarıdan yanmış bir ağaç parçasının da başına isabet ettiğini t» bu surelte (kâsel seri erilip garkı deryayı rahmeU helük) olduğunu yazıyorlar.
Nasuh oğlu A]1 paşanın ertesi günü bulunan cesedi Sakırda merasimle defnedildi. Sicili Osmanl kendiri bskkında (Müdebbir, şeci, bahriyeye fişlna İdi) diyor.
Bu ölüm haberi tstanbula geldiği vakit Kaptan paşalık makamına donanmada kara şeraskeri olarak bu-jDnan ve beş gem! He Fal loba d ra Mhllierlnde o|an Kar* Mehmet paşa tâyin ojnndu.
Anapo]! kalesinin yardım İstediklerine aldırmayan ve kaleyi düşman muhasarası altında kendi halin* bırakan Kara Mehmet paşa kısa bir amanda Kaptanı Deryalıktan az.lo-bondu.
Kara Mehmet paşanın cesaretsizliği le dolduramadığı makama Hüs-rev paşa ikinci defa getiri]!yordu. Koca Hiıserev paşa Akdenlzde Ari g» mtlelrle müteadit »avaş]ar yapmış ve 1827 tarihinde makamdan ılınarak yerir.e İzzet Mehmet Paşa tâyin Olunmuştu.
İsmi tarihimize Vamr. müdafii ol» rak geçen Darende) I İzzet Mehmet f’fcîa çeşitli Devlet hikmetlerinde bulunmuş, dürüstlüğü, otoritesi!» tanınnu îti Donanmanın başında bulunduğu yıl]urda da bahrfyemlzde büyük bir cınültk müşahede ediliyordu.
(Kaptan paşa donaumad* bulundukça, müşarünileyh »«det!, faaliyeti oldukça gayret ve intizamı temin ediyordu. Trampei]er »Iradı Bü »erteye tajlme çağırır, top başın» tak Dm olunurlar, arma talimi yaparak, gemilere pek yakın û)art nhliralar taerlndokj »halinin bnyrrt nazarları Önünde serenlere yayı]ırj»rdj.) Q) Yeni çerilerin kajdıri]mfi.-.ı1Ja j
Z " Yazan : '
I HALÛK y ŞBHSUVABOCLW|
bu
»mırıl
hizmetleri görülen Wt Mehmet paşanın şiddetine dair blı çok fıkra-lor d> vardır. Tarihlerimiz kendiri hakkında (cesur, müstakim, vakur. c umuMkte şeci. tadil İd» dl-
vorlar. (31
’ 1328 harbînde Varna kalesini uzun
’ müddet Ruriara ksxp müdafaa et’ mlş, son dakikada Jş kaleye çekilip cephane 11* kendirini ve kaleyi havaya uçurmaya karar vermişti. Rus* lar, bu şecaat karşısında paşanın nuüyeUl» kaleden çıkıp memlekete «itmesine ran gelmişler ve kendilerine beş bin kişilik Arnavut askerli* tealim olan Yusuf paşayı esir alıp Rusya’ya götürmüşlerdi.
Kahraman. Darendell Kaplan paşalıkta kısa bir müddet ka|dL Esasen kendiri donlzdlikten anlamıyordu. Yalnız donanmaya kuvvetli bir disiplin getirmişti.
Yerine n. Mahmud'un itimat ettiği adamlardan. Yeniçerilerin kaldırılmasındA büyük hizmetleri görülen Pabuççu Ahmet paşa tâyin olundu.
Rizeli olan Ahmet paşa memleketinde pabuççuluk sanatını Öğrenmiş. İstanbul» gelerek bir müddet bu »a-natında çalışmış Donra tersane başçavuşu maiyetine çavuş yazılmıştı. On beş eene kadar başağahk ve tersane kethüdalığında bulunan Ahmet çavuş (Vakal Hayriye) de büyük hizmetler edip kapıcibaşı nasbedil-mlş, T.imşn Nezaretinden 1244 senesinde mirimiranlık rütbeslle kaytar, ve sonra veuffet ihsanlle (müstap-rakı deryayı namü şan) olmuştu.
1828 harbi sırasında Kaptan paşa gemisi olan Selimiye kalyonunda Vanduini ziyaret eden bir İngiliz tubayı intihalarını şöyle anlatmaktadır: (Kaptanı Derya Pabuçça Ahmet paşa geminin kıç kasarası üstünde ve ortada bir sedire yaslanıp oturmuştu. Paşa hasta, nahif görünüşlü bir adamdı, Yüzünde dikkati çekecek bir hususiyet yoktu. Bu çehre u®un bir sakalla resmt, vakarlı görünüyorsa da büyüklük ve kibarlık göstermiyordu. Sırtında cepken, portakal renginde İpekten ve çok güzel sırma işlenmiş cübbe, belinde İpek kuşak vardı. Hepsinin üstünde de kurşuniye ç*]*r renkte çuha harmani atılmıştı. Bu sırada porselen nargilesinin kehribar ağınlıklı nusrpu-cundan tömbekisini tüttürmekteydl.
Paşanın önünde çok İyi giyinmiş maiyet balkı bir yarım daire çevirmişlerdi. Hep onun »fundan çıkacak en ehemmiyete*» emri hemen yapmak üzere bekliyorlardı. Paşa okuyup yazmak bilmediğinden kltl-bl bir takım kliği tl ar okuyordu. Rum tercümanı (la yan tarafta lejı] ve riyakâr bir tavırla duruyordu.
On iki kadar Kaptan paşa çavuşu biraz uzakta bir köle hainde bulunmaktaydılar. Piştov ve yatağan bı-çaki&rlie silâhlı oldukları gibi «İlerinde de memuriyetlerinin a 1 fime ti claj&k uzun Istılar vardı. Bu kavaslar paşanın bir işareti ürerine her hangi bir kimsenin kataxnı kopar may& yahut fal&kaya yatırmaya hazır idiler,) (31
Pabuççu Ahmet paşa halk arasında liyakati, »Ulgulıfiı ve çajış-kanlığlle yetişip yükselen Türk ve-ztrlerindendL iyi kalb]l]!gila kendirini herkese sevdirmişti. Fakirler!, dOşlıün arkadaşlarını himaye eder on]ara para yardımlarında bulunurdu. Hiç tahsil görmemişti. (Ümmî bir adam olarak öldüğü Taktt arkasında Yeniçeri İnkılâbını başaranlar arasında en doğru en. insaniyetli vo gayreti) insan olarak şöhretini bırakmıştı.) [4]
Ru* harbinde Kar Aden İzde bir '
düşman firkateyni »İr edip İstanbul;, getir meal]* padişahın İltifatım ka-■anmıştı. Paket donanmayı tersaneye götürürken Mahmudiye kalyonunun (Arnavutiröyfl akıntısında afiş oturması) esasen rahatsız olduğu kalb tastalığu ı arttırmış v( bu yür-den kıs* bir zaman sonra vefat etmişti.
Evinin damında kitap okuyan devlet adamı
LOR D SALİSBURY (İngiliz, devlet adamı 1830 - 1903: İngiliz devlet adamı olan Lord Sallsbury aynı zamanda bir kimya âlimiydi. Disraeli’nin vefatı üzerine mu, i afazakâr parti şefi olmuş, fakat âzalanm hiç bir zaman tanımak istememiştir. Vaktini Hartfleld’ deki evinin kütüphanesinde veya lâboratuvarmda geçirirdi. Masa başında bir münakaşa cereyan ettiği zamanlar:
— Bu meseleyi kimyaca düşünüp bir karar verelim derdi. Cumartesileri ve pazarlan evi misafirlerle dolu olduğu bir şuada o. eline bir kitap alır, evinin damına gizlenip okurdu.»
Şemsiye düşmanı!
SCHÎFZ UGO (îtalyan Floran-se üniversitesi kimya profesörü 1834 - 1915): Profesör Schlfz’ln şemsiyeye karsı bariz bir aleyhtarlığı vardı. Hayatında İliç şemsiye kullanmamıştır. Yağmur yağdığı zaman telâş, acele eseri göstermez, sakin sakin yürürdü. Şayet birisi ihtarda bulunacak olsa:
— İnsan, «uda erimez, cevabını verirdi.
Bir mendile karşılık bir çift yatak çarşafı!
SHOLL AURELE (Fransız -gazeteci ve romancı 1833 - 1902): Bir gün İhtiyar ve muhtekir bir bankerden, bahsoîunuyordu. Mecliste hazar olanlardan biri:
— Bana karşı dalma nazik davranmıştır, dedi.
Shell da:
— Bana da öyle dedi. . bir defa ban» Ödünç olarak verdiği bir mendile karşılık kendisine bir çift yatak çarşafı ladesinde ısrar etmiştiI
5 Sholl vekille yüksek sosyeteye mensup on kadın sevmiş olduğunu ve hepsinin kendisine dalma sadık kaldıklarına kani olduğunu söylerdi. Fakat günün birinde Figaro gazetesinde şöyle başlıyan bir makalesi çıkan «Kadınlar asla sadık değildir. Bir zamanlar yüksek sosyeteye mensup bir kadın sevdim, bir tenorla bana ihanet etti.»
Keşke bu yazıyı neşretmese^-dil Ertesi günü on sevgilisinden on mektup aldı, hepsinin meajl aşağı yukarı birdi: «Neden bu ufak zaafımı unutmuyorsun. Halbuki bllsen seni ne kadar seriyorum I» P AKŞAM
Abone bedeli
Tüllüye
2800 kuruş
1500 >
800 *
300 »
tebdili İçin
(Bilmedi)
1> 4 — Charlft Ifte Farlanem hülyaları, bap AÜ flita t et fi tercümert
1 — Farla malûmat tgtn Akşam ya-Mlui 12 Juuım 1947 tarlM nOrhayn bakınız.
3 — 4m#ai AtMphtu Jlade’m TÛr-ktpe trpahatnarr.e-rl. bay Ali Rua Bryjl tercümeli.
âfUAMMKR KARACA '
OPERETİ j
Bu akşam |
Kadıköy Öper* alnemaımda)
DELİ DÖLÜ
Kurstan iki aoruntlt
81 garsona dün törenle diplomaları verildi...
Bir garson neler bilmelidir?
yalnız
Ecnebi
r
İstanbul belediyesi iktisat müdürlüğü tarafından açılan «Garson ve Komi» kurslarının İkine! devre mezunlarının diplomaları, dün. Taksim Belediye Gazinosunda törenle verildi. Bu suretle fil garson He 30 komi, garsonluğun bütün inceliklerini öğrenmiş olarak tören yerinden ayrıldılar.
«Garsonluğun bütün İnceliklerini» diyorum. Çünkü bir garsonun bilmesi lâzım gelen o kadar çok şey var kİ bunları hocaları SUvlo Fontana’dan dinlediğim vakit, gazino veya lokantalarda, kurs görmemiş garsonlara düşmenin bir müşteri için ne derece azap verici ve sıkıcı olduğuna bir kere daha inandım. .
Evvelâ dürüst ahlâk...
6400 kuruş
3900 »
1000 »
Senelik
8 aylık
S !
Adres pul gönderilmelidir, de adres değiştirilmez.
elli kuruşluk Aksi tekdir
Telefonlarımı»; Başmuharrir 20M5 TS*1 İlleri 30768 - idare 20681 Müdür; 30497
Recep 13 — Hışır D
İmsak Q0. Öğle irindi Ak. Yatsı a Ijn 8.11 4,44 8,0 12,00 İ.M V. >J8 8,37 13,10 17,W 30,38 33,10
İdarehane: Babımı civarı
Cemal Nadir sokağı No. 13
Gerek müesses elerine, gerek müşterilerine karşı en ufak bir İrtikâba tenezzül eden garsonun ne lokanta ve ne de gazinoda yeri olamıyacağına işaret eden Fontana:
«— Garson, diyor, masada oturan müşterilerin konuşmaâile katiyen alâkadar olmamalıdır. Bu, garsonun son derece riayet etmesi lâzım gelen bir noktadır.»
Halbuki bizde öyle garsonlar vardır kİ kendilerini müşterilerden ayrı tutmazlar, vazife başında olduklarını asla hatırlamaz lar. hattâ konuşmalara bile karışırlar. Bu noktaya nazan dikkatini çektiğim zaman muhatabım:
(— Bu işte miiesseseye düşen va zife de şudur: Müşterisi Ue lâüba-11 olan garsona ihtarda bulunmak. dinlemediği takdirde de onu işinden uzaklaştırmak... Garsonun, İşinin icaplarından başka bir şey düşünmemesi, duyduklarını da başkalarına tekrar etmemesi lâzımdır. Her şeyden evvel garson, dürüst ahlaklı olmalıdır. Müşterilerden göreceği teveccühten yüz bularak kendini yersiz ve lâubalf hareketlere kaptıran garson, hem kendisi ve hem de mü-eMeseri İçin zararlı bir unsur olur. Bunun İçindir kİ garson, ter biyeli, dürüst, ciddi ve dikkatli
■ olmaktan zerre kadar uzaklaşma malıdır.»
Müşteri karşıtında garson....
Bazı garsonların müşteriler ta. rafından azarlanmağı hak ettik-lerlnl söylediğim zaman, kurs öğ retmenl Fontana:
«— Evett diyor. Oluyor böyle şeyler. Yılların verdiği tecrübe İle de sabittir ki müşterinin keyfi ekseriya mütahavvlldlr. Bazen garsonun yerinde olmıyan bir lâfı, basit fakat uygunsuz bir tavrı müşterinin keyfini kaçırır, Gar sonun müşte tarafından azarlanmasını bu gibi sebepler arasında aramak lcabeder. Yani müşteri, nâiıoş sözler skrfctmfy fise buna garson sebebiyet vermiş demektir. Müşteri İle garson arasında çıkan her hangi bir anlaşmazlıkta garsonun. terbiye ve nezaketle mukabele ederek başkalarının takdirini kazanmağa çalışması mesleğinin leaplarındandır.»
Garson aynî zamanda psikolog olmalı
Garsonluğun basit bir İş ve hizmetçilik olmadığını bilhassa kaydeden Fontana. bugünkü kursların ileride açılacak «Garson okulu» için'atılmış İlk adun olduğunu işaret ediyor ve diyor kİ:
•— Tam mânâs İle İyi bir garson olmak İçin her şeyden önce, psikolojinin bazı kısımlarını öğrenmek lvl bir fizyonomist ve güvenilir bir hafızaya malik olmak lâzımdır. Yemek listesini e-llnde tutarak yiyeceği yemeği bir türlü seçemiyen müşteriler az değildir. Bu-gibi hallerde garson, müşteriyi ha rakete getirmeği bilmelidir. Bu da. o mütereddit müşterinin neden hoşlanacağım bir an içinde keşfetmesi ile olur. Garson, gayet nazikâne ve belli , etmemeğe çalışarak listeden bir yemek bulmalı ve bunu kabul et-tlrmeğe çalışmalıdır. Şayet müş- ı teri o yemeği beğenmedi İse derhal başkasına geçmelidir. Hülâsa, garson, yemek İntihabı hususun- ı da müşteriye yardım etmeli, tat- ‘ 'lı dil güler yüzle, müşteriyi tered ■
Yarın Kadıköy Fener Stadında
Bir Tarih Canlanacak
Yaşlılar unuttuklarını, gençler duyduklarını görecekler 1 100 Kişilik Mehter ve Tulumbacılar BAHAR FESTiVALi’nîn Programı
Saat
11 — AaU kıyafetleri!» 100 kişilik Mehter sahada nöbet (alacak, M — 300 lira İkramlyell Gürbüz çocuk müsabakası yapılacakla — Kemani Necati Totyay idaresinde muazzam *aa 14 — Orta oyunu ve tulumbacı kahveleri...
tö — Zıt Kardejlurin «n yeni numaralan. ,
1840 — Yangını Tuhunbamlar yangı...
İS — 100 kişilik Mehter tekrar nöbet çalacak v» bu tarihi Banöoniln ahengi arMmdfl Bunanın meşhur Kalkan — Kılıç çarpışmaları He Kukputaldan selen Pehlivanların Yağlı Güreşlerini
V* Ali Ahmet — Dlnarlı Keçikcçlnl heyecanla seyredeceksiniz
, düt çerçevesi İçinden çıkarmağa çalışmalıdır.»
Müşterilerde garip huylar
Kurs görmeyen gaı-Aonlannaı-zın da bu konuşmadan istifade edeceklerini düşündüğüm için öğretmen Fontana'yı biraz daha ' yoruyorum.
— Müşterilerde, diyorum, şimdiye kadar ne gibi garip huylara rasladınız?
fiuaiimi şöyle cevaplandırıyor:
(— Müşterinin en basitinden en yükseğine varıncaya kadar hepsinde kendilerine mahsus bir huy vardır. Meselâ: Kimi yemek AAhmımkm .Ari a yarinde -tan hoşlanır. Kimi kapı kenarında oturmağı sever. Kimi müzik mahallinin bitişiğinde denebilecek kadar yakında oturmak İster, öyle müşteriler de vardır ki garsonun ve lokantanın en sapa yerinde oturmağı tercih eder. Bu böyle olduğu gibi müziğe yakın oturmaktan sinirlenen, sapa yerlerde masa gösterilişinden dolayı öfkelenen, salonun ortasında otur tulmak istenmesinden ötürü kızan müşteriler de çoktur. Hülâsa, birbirlerine zıd huylar... Bazı miiş teri kızarmış ekmeği tazesine tercih eder, diğer bir müşteri ise sıcak ekmekten hoşlanır. Etin çok kızarmışını seven olduğu p:ı sulu sulu ve kanlı az pişmiş eli tercih edenler de çoktur. İyi bir garson, müşterilerinin bu huvia-rınt iyice bilmeli ve ona göre hizmet etmelidir. Kıszcası. müşteriye kendi evinde ve kendi aile masasında İmiş gibi hareket edilmesi lâzımdır, s
Çatal nasıl temizlenir?
Garsonun temizliğe de son derece dikkat etmesi lâzım geldiğini hatırlatan kurs öğretmenine soruyorum:
— Lokantalarda bazen aralan kirli çatallar görüyoruz. Buna ne den dikkat edilmiyor?
Fontana, bir garsonun müşteri titizliği ile servis yapması lâîîm geldiğine, çatalları, kaşıklan ve tabaklan, hattâ bardakları ve tuzluğu bile gözden geçirmeden masaya götürmemesi jcabetliğlııe İşaretle pratik bir bilği veriyor:
(— Çatalların, diyor, aralanın kolaylıkla temizlemeği bir çok evlerde bilmezler. Halbuki bu, çok basittir ve herkes yapabilir. Büyük bir şişe mantarı alınız ve onun üst kısmını uzunlamasına geniş oluklar halinde kesiniz Çatal aralıklarına giren mantar dişleri, bir kaç sürtmede çatalı tertemiz eder ve aralıklarında hiç bir şey bırakmaz.»
Yukarıda da işaret ettiğim! gibi dün B1 garson ve 30 komiye, kurslarını bitirdiklerinden dolayı diplomaları verildi. Şimdi kura 3 ncü devreye gidecek garson1'”,ı ve komileri yetiştirecektir. İns.-.-:. -lah günün birinde îstanbuldaGar son Okulunun açıldığım, lokanta vp gazinoların bir İşsizler İltica: gâhı olmaktan kurtulduğunu Ja görürüz. Belki bu sayede bir ifc kantada temiz servisle sinİrleiF m eden yemek yemek de nasip olur.
C&naleddin VHd$
Sahi fe
AKSAM
A
Ingilizler Beşîktaşla bilgi*n karşılaşıyor
Türk heykelkaşlara
An.îiar jürisi Başkanlığından:
Trabzonda dikilecek Atatürk anıdının müsabaka müddeti 17 Temmuz 1918 tarihine kadar uzatılmıştır Plânlan, kısmen tâdil edilen şartnameyi görmek ve lüzumlu malûmatı almak isleven sanatkârtann Giizet Sanatlar Akademisi müdürlüğüne müracaatları. (7010)
Son maç yarın muhtelit takımla yapılacak
tehirler ve ancak bu ayarda oyuncularla bu takını gelecek mevsim İkinci kümede tutunabilir.
Rangera bugün üçüncü maçını yine İnönü stadında Beslklaşla yapacaktır. Son karşılaşmada yarın futbol federasyonunun tesblt edeceği muhtelit takımla olacaktır. Beşiktaşlılanu geçen hafta İzmirda maç yaptıkları cihetle idman üzerinde olduklarını kabul ediyoruz. Fakat böyle blmakh beraber siyah beynzlılınn eski rutbol takımlar: bLr hayli değişmiş vaziyettedir. Henüz yeni elemanlar eskilerin yerlnt lâylklyle dolduramadığından takımın bugün için fazlı muvaffak olacağını iddia etmek fazla hayal perestllk olur. Bu maçta iyi bir derece alırlarsa kulüpleri ve Türk fulbolü İçin büyük bir muvaffakiyet tir. Yarınki maçta muhtelit takımdan çok şey bekliyoruz. Çünkü İngiliz futbolcüierl son karşılaşmalarım Avusturya milli maçına hazırlık yapan en seçkin oyucularımızla yapacaktır. Ve bumüsaba-ka Avusturya maçından evvel takımı denemek bakımından büyük bir ehemmiyet taşımaktadır.
Şaıl TEZ CAN
Senelerden beri özlediğimiz pro-fesycnel İngiliz futbolcularını nihayet sahalarımızda görmek kısmet oldu Ancak şu farkla ki, bu takımı birinci lige dahil olmayıp üçüncü kümeden olduğu İçin bir as yadırgadık. İngiliz sistemi diye ballandıra ballandıra anlattığımız — Oç pas bir gol — maalesef bu takımda yoktu. Kale önlerinde her hangi bir mesafeden ve her hangi bir po-atejrondau bomba gibi şiitlere ras-lamadıK. Karşı lakımın oyununa göre tlbiye kurmak va o İnda karşı tarafın oyununu bozarak galebeyi lehine çevtrcbllmek ustalığını bu takımda bulamadık.
Fakat hakikati iııkAr etmemek Kzımdır kî. tngljta Cutbolünûn küçük mikyasta bir niimunesine şahit olduk. Ve bu oyuncular futbo-lün n3Sil oynanması İcap edeceği hakkında gerok oyuncularımıza ve gerek»* seyircilerimize güzel bir ders vermiş oldular.
Topu ayaklarındı tutmamaları son müdafaanın çalışma sistemi va nihayet santrhaf He iki iç oyuncularıma yer tutuşları futbolun mucibi alan İnglltereden geldiklerini ne güze], ispat ediyor. Yalnız aradaki farır birinci kümeden olmayıp üçün el kümeden olmaları ve takım içinde an binlerce liraya satılan oyuncular bulunmamasıdır. Bu takımın çıkardığı oyunu bir kaç misil gözümüzde büyütelim işte tngllterenln birinci lig . . .... Del takımı kendilisinden meydana çıkj.-. Ve bizim özleyerek gözümüz de büyüttüğümüz de bu ayarda bir takımdır.
FtjvaEi trj 4akıtnuı oyumum. da. _
doya doya seyrettik. Ve bir çok > urkıye - Avusturya maçı hareketlerini tam bir sportmene yakışır şekilde alkışladık, . ama gözle-rlmlsln hasret kaldığı birinci sınıf profesyonellerin oyunu bu değildi, t; pasta bir go! yapan, kaleleri bomba gibi şüt]er]e tazyik eden ve nihayet tâblye kurabilen ekipler demek kİ tngiRerede bi'ja yalnız birini Ilgte oynıyan kulüplere müyesser imiş. Halbuki blîler İngilterede kümeler arasında büyük farkjar bulunmadığını zanedlyorduk. Rang-ecs takımı bize bunun aksini göstermiş oldu. Ve bu takımın bugünkü kadrosu l|e bu mevsim terfi ettiği, ikinci kûtnede tutunabilmek için her inilde yeniden bazı oyuncu satın çalışması İcap edecektir. Nete-tlm içlerinde kalecileri, sol müdafi. Ve sığ haftan diğer oyunculara nalçan ktlslarını ispat etmiş vaziyet-
Açık eksilme ilânı
Peri-avniya! Lisesi Satmalına Komisyonu Başkanlığından
t — P-ntîvrtiya! Lisesinin Eksiltmeye konulan onarımına istekli çık-mıdığuutan müddet uzatılmıştır. Keşif bedeli 2799 lira 82 kuruştur. Eksiltme 28/V/9J8 cuma günü saat 15 de Liseler Saymanlığında toplanacak komisyon tarafından yapılacaktır. Bu İşe alt evTik pazartesi ve perşembe günleri öğleden Önce okulda görülebilir.
2 — Elcslitmeye iştirak etmek için isteklilerin 209 lira Ö7 kuruş geçici teminat yatırdığına dair belgeyi taşıması eksiltme gününden tatil günleri dışında'&ç gün önce İtbaylık katına bavurarak eksiltme artna-mo3ln.de yazılı kayda göre yetenek belgesi alması ve yukarıda yazılı evrakı görüp kabul ettiğine dair İmza etmesi şarttır. (Ticaret ve E3naf tadası aidata makbuzları belge yerine geçmez)
o zaman profesyo-
Doğu Akdeniz atletizm şampiyonası
Türkiye — Yunanistan — İran ve Suriye federasyonlarının mutabakatı üzerine (Doğu Akdeniz Atletizm şampiyonası) namı altındaki müsabakalar 8, 12. 13. Haziran
tarihlerinde tnânü stadında yapılacaktır.
îstanbulda yapılacak
30 Mayısta yapılması tekerrül eden Türkiye — Avusturya milli futbol maçının Ankarada oynanacağı hakkında çıkan şayialar ûzerlno futbol federasyonu asbaşkanı Nedim Kaleciye vlkl olan müracaatımızda «MIHI takıma İştirak eden bütün futbolcular İstanbul kulüplerinden seçildiği cihetle İklim şartları tstanbuldan farklı _ Ankarada normal oyunlarım çtka-rsnnyacakları ve bu keyfiyetin avon tajmuza tesiri dokunacağı düşünce-slle milli maçın İstanbujda yapılmasına zaruret bulunduğu» cevabını aldık. Avusturya takımı 24 Mayıs çarşamba günü hususi bir uçakla şeh rlmlze gelecektir. Kafile 21 kişidir. Tarabyada Konak otelinde misafir edileceklerdir.
olan
Atına - Roma - Prag HAVA SEFERLERİ ÇEKOSLOVAK HAVA YOLLARI Yeşilköydan her cumartesi Gidiş geliş biletlerinde tenzilât '
Tüccar eşyası, nümunelfr va yiyecek hediyelerinizi ROMA v PRAG’dan Avrupai'm her tarafına sürat ve emniyetle naklede ANTALYA UMUMİ NAKLİYAT T.A.Ş Seyahat Bürolarına müracaat edinil.
Sirkeci Telefon 24220 Galata » 40329
Ankara » 12797
Motörlü taşıt satışı
Türk Hava Kurumu Genel Merkez
Başkanlığından:
1 — Çeşit- Mrka. muhammen bedel ve teminat tutarları aşağıda yazılı eski taşıtlar teker teker pazarlık suretlle satılığa çıkarılmıştır.
2 — Şartnamesi T. H. K. Genel Merkez Levavım Şubesinde, taşıtlar Etlmesbutta havacılık dairesine!a görülebilir.
3 — Pazarlık 24.Mayu.948 tarihine rasİ3yan pearte9t günü saat : Merkez binasında yapılacaktır.
4 — istekliler belli gün va sâattesatmalma komisyonunda hazır lunmaltdırlar.
5 — Türk Hava Kurumu satışı yapıp yapmamakta, serbesttir.
Çeşit Marka M. bedeli Geçici teminatı
Kapalı eksiltme ilânı
İstanbul Bayındırlık Müdürlüğünden
1 — Galatasaray lisesi ilk kısmı odsa yapılacak mutfak binası inşaatı kapalı zarf usullyie eksiltmeye'çıkarılmıştır. Keşlr bedeli *49983» lira v53. kuruştur..
Eksiltme 8/8'948 tarihinde sah günü saat 15 de İstanbul Baytnd--*.-» müdürlüğünde toplanacak komisyon tarafından yapılacaktır.
2 — Bu işe ait evrak şunlardır: Mukavele, eksiltme. Bayıtıdirlık İşleri genel, hususi ve fenni şartnameleri, proje keşif hulksaslle buna mü-teferrl diğer evrak dairesinde görülecektir.
3 — Eksiltmeye iştlak etmek İçin taliplerin «3748» lira «78» kuruşluk muvakkat teminat yatırdığına dair makbuz İbraz etmesi ve 948 yılındı Ticaret odasında kaydı bulunduğuna dair belgeyi hamil olması, eksiltme gününden tatil günleri hariç üç giin evel vllAyet makamına müracaat ederek ehliyet vesikası alması ve yukarıda ikinci maddede yazılan evrakı görüp kabul ettiğine dair imzalaması ve buna alt 2490 sayılı kar. ı mucibince hazırlayacağı teklif zarflarını 8/8/94$ anlı günü saat 14 de kadar İstanbul Bayındırlık müdürlüğün» verilmesi lâzımdır. (6833)
lj te
bu-
6250
Bloek O tahtta
Panel
Kamyon Sıhhi v-
Fort
D-.>J
Fort
şevrole Fort
450
800
450
450
375
375
112.50
450
450
VAPUR DENİZ TAŞIT SAHİBLERİLE ARMATÖRLERİM N7.ART DİKKATLERİNE Boyattıracağının MORAVYA ZehlrIl boyatan
Karinalar İçin meşhur İTİ U 11 H I IH kullanınız.
Soğuk bitkici ve İkinci kattarlle ikinci kat sıcak katı bulunur. Flitler uygundur. Satış yeri: ANA 11 KARDEŞLER KOMANDİT ŞİRKETİ
Ebnlye Soya Mağazası: Galata Gümrük sokak 16 Tel: 4148!
MORAVYA
Türkiye
voleybo' şampiyon'u^u
İstanbul jandarma satmalına kurulu başkanlığından
İlk teminatı Lira Krş. İhale gün ve saati
LtanbuZ voleybol
Spor oyunları federasyonunun hamı ladıgı senelik faaliyet programı gereğince Türkiye voleybol j&mpl-y onluğu müsabakalarına dün An-karada oaşlatunışUr. Müsabakalara Üç güa sıra ite devam edilecek ve neticede on fazla puvaa alan takım [
jflmpfvonu Vefa fafcımı
Türkiye voleybol şampiyonu ola-cakr. Bu müsabakalara şehrimizi ta anilen taLaııbuj voleybol şampiyonu Vefa kulübü iştirak etmektedir. Yeşil beyazlHftra bu müsabakalarda muvaffakiyetler dileriz.
1 — Şehir dalım yollarda yapılacak katran kaplama ve asfalt kaplama ve şose inşaatı için kapalı zarfla eksiltmeye konulmuştur.
2 — Keşif bedeli (210484.37) lira olup muvakkat teminatı (11773.12/ liradır.
3 — Ekşitme ve İhale 7/Haziran/948 pazartesi günü saat 18 da belediye binasında encümende yapılacaktır.
4 — İhaleye iştirak edeceklerin en az yüz bin liralık bu gibi aar^ı* ve katrankaplaına inşaatı yapmış olduklarına dair vesika İbraz etmeleri yüksek mühennia, mühendis olmalın veya bu gibi bir fen adamı ile iştirak etmeleri, asfaltı makinesi ve püskürtme makinalanaa sahip bulunmaları ve tatil günleri hariç olmak üzere eksiltme ve Uıale gönünden üç gün evvel Belediye Başkanlığına müracaatla Fen İşleri Müdürlüğünde»' yeterlik belgesi almaları ve ticaret odasına kayıtlı bulunmaları şarttır
5 — Evrakı keşflye. şartnameler Tutanak ve MuamelAt Müdürlü?..' de görülür.
8 — Zarfların eksiltme ve İhale saatinden bir saat evveline kadısı Belediye Başkanlığına verilmiş olmaları lazımdır. (8906'
Balıklı Rum Hastanesinden:
Az kullanılmış «Jir»» markalı ve 894 plâka No. Iu Hastahanemız Kamyoneti açık artırma ile satılacağından, arttıramaya ıjilrak etmek istiyenlerln Cumartesileri öğleden sonra ve pazarları bütünsün Sıraservllerde Mljeltn garajında bulundurulacak kamyonet: ' gördükten sonra 1 Haziran sajı günü saat 14 de Gajâtada Biiyük : Balıklı Hanının 69 No.lu dairesindeki Hastaiıanemiz mütevelli heyeti bürosunda 1500 lira teminat akçeslje birlikte hazır bulunm-.l lan.
1947 — 1948 Okuma Yılında Spor Yurdu Yararına Tertip Edilen Eşya Piyangosunda Kazanan Numaralar:
Mlkdart
173 M.
2329 M.
178000 adet . ____
t — İstanbul Jandarma İmalâthanesi İhtiyacı olan yukarıda cins, mlk-dar. va lik teminatları yazılı eşya ve malzeme karşılarında yazılı gün ve saatlerde kurulumuzda mevcut mühürlü numunesine göre pazarlıkla satın alınacaktır.
î — Nilmuneler her gün mesai saatleri İçinde Taksim Ayaspaşadakl kurulumuzdan görülebilir. İsteklilerin belirli güa « saatlerde İlk teminata alt ınalsandığt makbuzlarlle pazarlığa İştirakleri. (6893)
Cinsi
Kırmızı çuha
Telâ
Orta mat düğme
194 03
358 13
353
27/6/948
29/5/948 1/8/948
14
10
14
İstanbul J, Satınalma Kurulu Başkanlığından
Miktarı Tahmini fiat İlk teminatı
Adst cinai Lira Kn,. i. ftıalo saMl ili al a çan w saati
Cinsi
1506000 Kuçtık şlınjlf düğme 12508 10 9İ5 G.J Kapalı zarf 3/0/948 1b
t — İstanbul Jandarma İmalâthane ihtiyacı için yukarıda cinsi miktarı talimin badeli ve ilk teminatı yanlı giyecek malzemesi karşısında gösterilen tarihte ihalesi yapılmak üzera Izapala zarf eksiltmesine konmuştu c.
Eksiltme Taksim Ayaapaşadald kurulumuzda yapıl ırağından İhale gttnüna kadar buna alt nümune ve mtneal mesai saatleri İçinde korulumuzdan görülebilir.
2 — tsteklllsrtn kanuni vesaiki havi teklif zarflarını ihıle saatinden bir iiat evveline katlar kunılda bu-tLLijunnalacL (6924)
SATILIK KÖŞK — Göztepe Bağdat caddesinde 4000 I-I2 bahçen yetişmiş nadide çam ağaçlan mevcut üç katlı terkos kuyusu motörlü. tulumba ve meyva ağaçları ve bağı bulunan vll-13 boş teslim kıymetli eşyasllo birlikte satılıktır. Taksim Emjlk han Ada Emlâk LÛtfl Kurt. Tel: 82817
90039 Sofra lakımı 05370 Büyük PAtfüm 10088 Naylon çorap
00154 Kahve (inc*uı 05408 Eldiven 10102 Yün eldiven
00185 Bloknot 05440 Mendil 10182 Kadın kutn&şı
00299 çanta 05502 Kravat 10592 Diş macunu
00460 Dolma kalem 05533 Blokont 10712 Yün eldiven
00536 Yün eldiven 05996 Çanta 10923 Kravat
00599 Kravat 06013 Eşarp 11048 Eldiven
00605 Eşarp 00074 Eşarp 1L108 Bloknot
00834 Bloknot 06120 Eşarp 11212 Kahve fincanı
00865 Çanta 08253 Kahve fincanı 11217 Mendil
00922 DİŞ macunu 06390 Naylon çorap 11263 Küçük Parfüm
01055 Eldiven 08440 Çanta 11405 Eşarp
01233 Mendil 06749 Çanta 11463 Kravat
01808 Kravat 08830 Eldiven 11842 Kravat
01851 Eşarp 05915 Eldiven ' 11930 Yün eldiven
01801 Eldiven 07027 Çanta 12079 Kolye
02192 Kahve fincanı 07339 Küçük Parfüm 12032 Kravat
02507 Kadın kumaşı 07384 Eldiven 32143 Dolma kalem
02778 Eşarp 07518 Bloknot 12143 Bloknot
02982 Diş macunu 07539 Bloknot 12282 Bioknot
02997 Eldiven 07604 Eşarp 12382 Erkek kumaşı
03117 Küçük Parfüm 07609 Kolye 12507 Eldiven
03125 Diş macunu 07869 MendLİ 13673 Kahve fincanı
03168 Kahve fincanı 07931 Küçük Parfüm 1273S Kravat
03262 Bloknot 07973 Eldiven 13958 Kolye
03382 Dolma kalem 03048 Çay tekimi 12980 Çanta.
03434 Kahve fincanı 08157 Kol saati 13076 Mendil
03498 Kahve fincanı 08859 Cante 13328 Kol saati
03508 Küçük Parfüm 09073 Eşarp 13800 Kravat
04001 Diş macunu 00270 Dolma kalem 1401Î Naylon çorap
04582 Kahve fincanı 09521 Naylon çora® 14147 Naylon çorap
04702 Büyük Parfüm 09615 Yün ckHven 14843 Dalma kalem
04334 Kravat 09046 Bloknot 14663 Çanta
04979 Radyo 10070 Kahve flneanl 14902 Ef&ıp
Son üç Rakamlar»
Zayi — 409 No. lı motosiklet plâkasını kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
Şaluıuc Zeyal
05131 Çanta AMORTİLER
280: 988; 8İ0 He nihayet bulan bütün biletler blfer Mendil
194; 663 İle nihayet bulan bütün biletler birer ftardiak
008; 837; 225; 841; 071; 147 İle nihayet bulan bütün biletler birer Bloknot 428; 112 1le nihayet bulan bütün biletler birer Tarak
184; 351 İla nihayet bulan bütün biletler birer Diş Fırçan
360; 843; 744 İle nihayet bulan bütün biletler birer Diş Macunu
897 ile nihayet bulan bütün biletler birer Kahve Fincanı
235; 883 Ha nihayet bulan bütün biletler birer Askı
Sahi fe 7
| Halkevleri - Kurumlar |
* Vefa lisesini bitirenler derneği yönetim kurulundan: 18 Mayıs 943 yıllık alelade genel kurul toplantımız çoğunluk temin «ülcmelcglnden yapılamamıştır.
22 Mayıs 9«8 cumartesi günü saat 16 te ' ' '
llnde «zere mirin . ,
* öğrenmen Ofcullsrının 100 üncü yıl pilâvı — öğretmen Okullarını Bitirenler Cemiyet! bu yıl bütün Öğretmen okullarının 100 üncü yıl p!*-vmı 18 temmuz 1948 pazar günü (Çapa Eğitim Enstitüsü» nde muazzam şenlikle yapacaktır.
Yurdun her bucağına dağılmış mezunların fstanbuldakl arkadaşları vesıtarile pili» davetiyelerini nihayet 15 temmoa akşamma kader cemiyet merkezinden aldıracakları haber alınmıştır.
Edlrnekapı Vefa kulübfl kskâ-aşağJdfiM hususları gürüşmek tekrar toplanacaktır, üyelerl-teşrlftni rka edcrit
Seri ve rahat Hava yolu İle seyahat hakkında her türlü tafsilât verilir.
Nahoş sürprizlerle karşılanmamak İçin yerlerinizi evvelden temin ediniz.
aranıyor™ fabrikasında imal «s kât kumaşların bir örücüye ihtiyaç olanların hergün
MÖrücü
Bir Dokuma edilen yünjü örülmesi İçin vardır. Talip aşağıdaki adrese müracaatları: Dokuma ve çorap Fabrikası T. A. Şirketi
Taksim. Nizamiye cad. Nö. 1-11-13
AKTÎF
BANKO Dİ ROMA
31 - 12 - 1947 GENE
Kasa. Devlet Bankası ve Hazine nezdlndekl mevduat Dahil ve hariçteki diğer bankalar nredlndeM mevduat Senedat cÜ2danı ve Hazine Bonoları
Röporiar
Muhabirler ve borçlu hesaplar
Teminatlı cari hesaplar
Devlet eshamı, Devletten tekeffül edilen esham ve tahviller Muhtelif esham
Başka bankalarda İştirakler Bankanın malı olan gayri menkuller
Muhtelif borçlular
Ticarî kabullerimizden ve vesikalı kredi kiişatlanndan dolayı borçlular
Kefalet ve teminatlardan dolap borçlular
zimmet
LİT.
Ut
121.343.410.314.—
L
BİLANÇOSU PASI E
Sermaye
İhtiyatlar
Hesabı cari ve tasarruf mevduatı
Muhabirler ve alacaklı hesaplar
Tahsil senedat ı mudileri
Miitedavil çekler (çek eliktiler)
Adi çekler
Muhtelif alacaklılar
Ticarî kabuller ve vesikalı kredi KOşadı üçüncü, şahıslar hesabına kefalet ve teminatlar 1948 senesine tahakkuk eden reeskontlar Evvelki senelerden müdevver kârlar Bu senenin safi kân
GENEL
1947
LtT.
Umumi masraflar
Vergi ve Harçlar
Alacaklı hesabı cariler üzerine verilen f 1948 senesine tahakkuk eden reeskontlar
1947 devrel lıesabiyesl s&H kân
■Seklin Ut.
Erzurum Belediye Başkanlığından
Belediyemiz otobüs ve tanzifat arabaian için 825—20 ebadında «6» ve 750-20 ebadında «34» ki ceman 40 adet Mlchlen marka kamyon lâstiği alınacaktır.
14/5/948 gününden itibaren 21 gün müddetle açık eksiltmeye çıkanlmıg olup 4/4/948 Cuma günü saat 15 de Belediye Encümeninde ihale olunacaktır.
Mecmuunun bedeli muhammeni 13720 lira olup muvakkat teminatı olan 1029 lira İhaleden evvel belediye veznesine teslim edflecektlr.
Şartname Erzurum belediyesi elektrik, su, otobüs işletme mü dürtüsünden görülmek tİMre alınacaktır. ,
İsteklilerin vaktinde Erzurum belediye başkanlığına müracaatları ilân olunur. (6882)
LtT.
Nâzım Hesaplar:
Memurin İhtiyat ve basiret tandırı Kefalet ve teminat mudileri Esham ve tahvilât hesaplan
R O M A’n
ı
KÂRueZARAR TABLOSUDUR
MATLUP
Millî veya haricî senedat üzerine Iskonto ve faizler
Röporlar üzerine faizler
Hazîne Bonoları, Esham ve Tahvilât ve iştirâkler üzerine kupon re temettüler
Gayri menkul gelirleri
Muhtelif fa!z ve kârlar
4-861.050.026.—
Ut.
Yekûn
n
YeMn Ut.
121.343.410.314.—
Ut.
4.361.050 026—
İstanbul Jandarma Satınalma Komisyonundan
Mlkdarı
E Dr. İHSAN SAKîTomhB|
ksürük Şurubu
ik ve nefes darlığı, beg- I re kızamık öksürükleri içini pek tesirli ilâçtır.
[erkes kullanabilir,
Devlet Demriyolları Haydarpaşa birinci işletme müdürlüğünden
33/8/1*48 pazar gününden İtibaren, açılacak olan «Tuzla içmelerine» seyahat edecek yolculznn, gidişler için her gün 28 nolu tren İçmeye. 28 30, 82 nolu trenler Tuzlaya devam ettirilecek, ve dönüşleri için de her gün S7 No. h tren Tuzladan, 39, 43 No. 11 treler İçmeden geleceklerdir. Bunlardan başka bu nuntakada her gün İşlemekte olan 1010, 25, 42, 49 nolu banliyö trenlerlle 13, 14. 15, 10 nolu Adapazarı trenleri de her giin tçmede birer dakika duracaklardır. Sayın halkımıza İlân olunur. («Ö03»
Cinsi
2200 adet Büyük delikli tahta etiğme •nilmunesl gibi» > k > > 35 Mayıs 848 sah Saat 1030
1770 3200 2160 » Tahta çelik » Gergi kazığı * Etek kazığı
30000 adet Pirinç halka •Numunesi gibi Saat
15000 » ■ uta çengeli > * 26 Mayıs C4fi salı 15
14000 » > omuz kayışı halkası > »
6540 » No. 8 dilil teka > »
1800 » Erkek kanca » »
7 kilo Pasa ipliği •Nûmunesi gibi» Saat
4486 : metre Siyah İp » » 30 Mayıs £48 Çarşamba n
J®81 » Jüt kolan » »
302 » bir metre eninde kanavlçe • •
15 kilo No. 18 keten İpliği > *
50 > No. 70 » * ■ »
6300 adet Madeni büyük kapsül »Nümünesi gibi» Saat
35804 * » küçük > ■ » 28 Mayıs D48 Çarşamba 15
313675 » » üç delikli düğme » »
J. imalathanesinde yapılacak çadır ve ekmek torbalan İçin yutanda cins re mlkdarları yazılı malzeme hizalarında gösterilen gün ve saatlerde her kalemi ayn ayrı isteklilere de İhalesi caiz olmak kaydı İle Taksim Ayaspaşndakl komisyonumuzda pazarlıklarla astın alınacaktır. İsteklilerin pasarlıklarden evvel komisyonumuzda numuneleri görüp şartları da flgrenertk muayyen vakitlerde pazarlıklara iştirakleri. (8953)
GENÇ BİR ERKEK
Tezgâhtar Aranıyor
Itriyattan anlayan tercih edilir. Müracaat: Zaman Ecza depo-
su—İstanbul,
—1 BURSA KÜKÜRTLÜ BANYOLARI
YEDÎ SENEDtR KAPALI BULUNAN
BURSANIN MEŞHUR KÜKÜRTLÜ OTELi ve BANYOLARI
1 Zayi — Adapazarı nüfus memurluğundan aldığım ve İçinde askerilk muamelelerim ya zili kimlik cüzdanımı kaybettim. Bulanların Beyoğlu Hava sokak 1 No. ya getirmeleri rica ve bulunmadığı takdirde yenisini alacağımdan eskisinin hükmü olamdığı-nı ilân ederim.
1329 doğumlu VMIlnalı Mustafa oğlu Hurrem Erman
Çay Satın Alınacak
Tekel Genel Müdürlüğünden:
Haziranın ilk haftasında açılıyor.
Ehven fitili - Temiz - Nefis yemekli — En güzel manzaralı — Büyük bahçeli _ Ye3u Butsan m lâtif ovasına nazır emsalsiz bir dinlenme ve tedavi yeridir. Yegâne kükürtlü banyolenmızın: Clld, böbrek, karaciğer, romatizma, riyatlk ve diğer hastalıklarının tedavisi hususundaki şdhretl eskîdeuberl dünyaca tamnmı tm. Adres: Bursa, Kükürtlü oteli İşletmesi. Telefon: 1660
------- T Ü R F i Y E -----
KREDİ BANKASFI
27 Mayıs 1948 perşembe günü
Yeni Postane karşısındaki kendi binasında
------AÇILACAKTIR.---------!
1 — 70 tonu Fop ve 130 tonu Op kalitelerinden olmak Üzere yeni mahsul 200 ton Ccylon menşeli çay satın alınacaktır.
2 — Bu İşe alt şartnameler her gün tstar.bulda Genel Müdürlük Teke] Maddeleri şubesinden ve Ankara ve İzmlrde beşmüdürlüttlerimlzden ılınabilir.
3 _ isteklilerin Ttatlı tekili mektupları re teklif edecekleri Hat üzerinden tular bedelinin % 7,5 u nispetine?* teminat akçelerile birlikte 16. 6/ 1S4B tarihine rastlayan çarşamba günü saat 15 te İstanbulda Kabataşta genel müdürlük blasmda Tekel Maddeleri Alım komisyonuna müracaat-lan.
4 — Evvelce çay teklif etmiş olan firmaların da şartname hükümlerine göre nümune ve tekliflerini yenilemeleri lüzumu ilân olunur. 6691
Bektrik İdaresi teknik icatlarına tamamen uygun
ELECTRIC
FLllORESANT LAMBALARINDIK
müracaat etmedikleri takdlr-edlieceğl Hân olunur.
ve bıı de ettiği mahalle yapılan tayin-
DIIPOHÎ HOŞ KOKU, ANÎ TESİR Haşerat öldürme mahlûlü Yakında eczanelerde ve büyük bakkallarda bulabileceksiniz.
Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığından:
Tıp öğrenci Yurdu 1945 - 1948 yılı mezunlarından aşağıda adları soyadları yazılı tablblerln. askerlikten terhisleri İcra edildiği halde güne kadar Bakanlığa, müracaatta bulunmadıkları ve adreslerini bildirmedikleri cihetle kuralarının Isabtt lerl tebliğ edilememiştir,
tlân tarihinden itibaren on glin içinde de haklarında 2000 sayılı kanunun tatbik
LÜBNAN Havayolları
önümüzdeki Posta
Beyrut ve Kahire’den
Cumartesi 29 Maviş saat 9 da BEYRUT YOLCU BİLETLERİ: 362 T. L. KAHİRE YOLCU BİLETLERİ: 381 T.L.
POSTA - MESAJERt Tafsilât için TAKSİM Cumhuriyet Meydanında No 1
AiR FRANCE
ATnaınn müracaat
GENERAL
Yeni bir parti gelmiştir
Müracaat jeti: KOÇ TİCARET T. A. ş. Galata, Rıhtım Cad. Kozluca Han — Telefon: 44623 — 44624
1945 yılı mezunlarından: Dr. Salih Ersoy
Dr. M. Muhlis Sunar • Ejder Karabağ
« Bedii Eku] • Asım Ajp
« Reşat Vahap ( Iîayrl Ayberk
1940 yılı mezunlarından! « Orhan Eroflıî
Dr. Erdoğan Noyan • Kemal Narin
« İhsan Menderes « Nuri Soylu
( Saim Peker « A]1 Tekliıay
« Ali Rıza özkal « Hakkı Tunçcr
( şevket Koksal « Hulusi GüntürkBn
« Ahmet Hikmet Yüksel « Reşat Aydın
« Mehmet Ali Özalp ( Haşan Özgedik
( İlhan Bedii Eralp Mehmet Necmi Krjff
( Feridun Oüro] « Necati Arı
« Orhan Kantarcı « Dündar Blrkcuı
( Muzaffer Türün « Ömer A®np
« Süreyya Ülkümcn 6 P'nttt Şükr.ll Eruğla
« M. Faruk Sakan * ■ 'mi Ünsai
22 M1V13
HAPI»
...en yeni ve modern makinalarla emrinizi beklemektedir.
? DelUXE
iHCMUGrıt
=İ
TURKIYENİN EN ESKİ VE ' EN-TECROBEll BOYAHANESİ
0İrlc|il( Amarilca »• Cenubi A
•eri ■•ferleri P»B Amerikan yap-
mühim şehirleri ila
m ait tadır. Ak»i lıtikemet'de PAA'oıa devri alem nrrid. İstanbul'u Şam'a, Karaşî'jre. Delhi'ye. Kallcüta'ya, 9aag-Icolc’a, Manila'ya, Şanghay'a, Tokyo'ya ve oradan San Frjıntiıko'ya ballar. Yükeclcten uçan, , lüle». 4 aıolörlü Conriel!*ti»o uçakları, yi ileceğin lı yere «iti rahatça götürür. Naıik kadın ve erkek Uçak aıe'-urlart sa ulak arzunuzu yerin» gatirmeyo hatırdırlar.
Fazla malûmat için. Seyahat Acenteoıte veya Pnt> Amerieea Worltl Airvzaya yubeıîne mÛraeant edinir.
Beyoğlu - Galatasaray - Yenlçarst No. 20 ’ Telefon ı 41210 > 40622
■nü**"
Tabii esanslardan İmal edilmiştir. Tecrübe ediniz. Çok beğeneceksiniz.
HAŞAN’ DEPOSU
PANAİR DO BRAZIL ile
ROMA'yı LİSBON'•
u...
RİO Ii’JANEİRO»»
Uoal m&ddrl! 29
PERVANELİ DİNAMO
Rüzgârdan İstifade ederek BEDAVA ELEKTRİK CEREYANI
’^SS"
Elektriğin olmadığı yerlerde, rüzgârdan istifade ederek, bedava cereyanı istihsâl eden 6 Voltluk WINCHARGER pervaneli dinamosu, elektriğin bahşettiği bütün kolaylıklara evinize ulaj-
B URLA
BİRADERLER »• >*’
DERMOJEN Yanık, Çatlak. Ekzaaıa ve Cilt yaralarına fevkalâde iyi gelir. Derinin tazelenmesine ve yenilenmesin» lılzınet eder. FRENDİ VE | BELSOÖUKLUĞÜNA 1 tutulmamak İçin H PROTEJiNf
Mİ 31 B AKS? 1 / Msrkerlı' J.b.l.r TEPE3AÎI. M 42014 e Ştjtl • \ l KASIMPAŞA Tat 41807 TAKSİM Jet 04007 e ÇÇM0ERUTAŞ • KAOIXOY J
Bilet]eri satışa çıkarılan Demokrat Parti eşya piyangosunda tersi edilecek hediyelerin başiıcalart şunlardır. Ankara. İstanbul va İzmlrda birer ev, otomobil. Jeep ve kamyonlar, traktör, biçer - döger ve bir çok ziraat aletleri, at ve arabalar, kara ve deniz av malzemesi ve tüfekler, çadırlar, deniz motoru, kotra ve sandallar, muhtelif ev eşyaları; halılar; büz dolapları, sofra, çay ve kahve takımlın, bakır nıutftık takımları, dikiş ve ya?a makineleri, elbiselik kadın ve erkek kumaşları, altın kol saatleri, gümüş takımlar. V.3.
Comments (0)