AKŞAM
Sene 32 — No. 11355 — Fiati: her verde 10 kuruştur.
PAZARTESİ 22 Mayıs 1950
Sahibi: Necmeddlrı Sadak — Yazı islerini fiilen İdare eden C. Bildik — Aksam Matbaası.
Eski işime başlarken
1947 Eylülünde gazetedeki vazifemden ayrılmıştım,. Üç yıla yakın devlet hizmetinde bulundum. Bir çok dostlarım bilirler ki bu se-* Çimlerde C. H. Partisi iktidarda kaldığı ve ben tekrar vazifeye çağrıldığım takdirde özür dileyecektim. Kararım kesindi. Çok yoruldum. Uzun bir dinlenmeye ihtiyacım vardı. Fakat gazeteme dönüşüm, dilediğim şekilde olmadı. Seçimleri kaybetmemiz bile düşündüğümüz bütün ihtimalleri aştı. Hükümette bulunan bakanlardan hiçbiri seçimde kazanamadı. Bilmiyorum, böyle bîr hâdise herhangi bir memlekette bir partinin ve bîr hükümetin başına gelmiş midir? Bu halin Türkiyede de bir daha görüleceğini sanmıyorum. Çünkü bu seçimler bir sel — bir yabancı gazetenin yazdığı gibi — bir heyelan gibi geldi. Millet iradesinin açıkça beliren çokluğu, C. H. Partisini iktidardan bir hezimet halinde devirmeyi tek hedef edinmişti-Bir partinin listesinde kim ve ne varsa, hiç bakmadan sandığa onu attı. Öbür partinin listesinde kim ve ne varsa hiç düşünmeden onu bertaraf etti.
Buna üzülmemek elden gelmese de parti bakımından ümitsizliğe, cesaretsizliğe kapılmamak gerektir. Hiç şüphe yok kî Demokrat Partinin gençliği, yıllardır hiç yılmadan, yorulmadan Çalışması, seçimlere daha iyi hazırlanmayı bilmesi bu eşsiz zaferinde âmil olmuştur. 1946 seçimlerinin neticesi yeni bir partinin ve etrafına toplananların iktidara geçmek ideali Demokrat Partiye dinamik bir kudret, politikada başarının sim olan kuvvetli bir azim ve ihtiras katmıştır. Buna mukabil ıı-zun vıilar iktidarda kalmanın verdiği gevşeklik ve bilhassa heyecandan mahrumiyet C.H, Partisini bu yarışta geride bıraktı. Fakat bu unsurlar. yahut C. H. Partisine ve hükümetlerine yüklenen muayyen hatalar, neticede rol ovnıvan sebeplerin çoğunu değil, ancak azını teşkil eder. C. H. Partisinin seçimleri kaybetmesine sebep, ga-• lipleri bile hayrette bırakan. Stilime şekli gösteriyor ki C. H. Partisinin iktidarda cok uzun kalması, her çeşit vatandaşın sıkıntısı, şikâyeti, acısı, yani istemediği ne olmussa ve ne oluyorsa yirmi beş yıldır bunları onun günahına yüklemesi, bu kanaatin birikip artması, buna rağmen C. H. Partisini hâlâ karşısında, iktidarda görmesidir. Buna tahammülü kalmamıştı ve ne pahasına olursa olsun iktidarın değişmesini özlüyordu. Bu bakımdan. şahsî kanaatimce, değişiklik hayırlı olmuştur.
Bunun iki sebebi vardır. Birisi şudur: Millet çokluğu ’.tibariyle, öyle bir ruhî hâ-let içinde imiş ki C. H. Partisi bu sefer de seçimi kazansa ve ondan sonra ağziy-le kuş tutsa., halka yarana-mıyacak, bilâkis hiddet ve infial artacak, memleket tam mânasiyle huzura kavuşmayacaktı. Şimdi ise bütün o birikmiş yerli yersiz kızgınlık ve hoşnutsuzluklar, u-mulmadık bir zaferin, istediğini fazlasiyle almış, tatmin edilmiş olmanın verdiği gurur ve neşe içinde sükûnete erişmiştir. Şimdi her-kes rahattır. Bundan, istikbal için memleketin kazancı büyüktür.
îkinci mühim bir nokta daha var: Demokrasi rejiminin yerleşmesi, yerleştiğine herkesin inanması için İktidarda bir nöbet devri ilk şarttır. Bu seçimlerde gene C. H. Partisi kazanşaydı — bugün dürüstlüğü ve doğru-luğt kabul edilen seçim tarzına rağmen — bunu herke-
Bayar bugün Cumhurreisi seçiliyor
se kabul ettirmek güç olacaktı.. İştirak nispeti çok yüksek, huzur ve sükûn 1-çinde geçmiş bir seçim sonunda, iktidarın muhalefet, eline geçmesi, genç demokrasimizin istikbali için en sağlam temeli hazırlamıştır. Seçimi kaybeden C. H. Partisine, Tükiye tarihinde misli görülmemiş bu şeref yeter sanırız. Türkiye, bütün dünyaya bir kere daha şan vermiştir, hem de bu sefer, en yüksek medeniyet ve ahlâk sahasında...
Diyenler varmış kİ. eğer C. H. Partisi bu neticeyi tahmin etseydi bu işe girişmezdi. Bu neticeyi hiç tahmin etmiyenler C.H. Partisi içinde vardı. Fakat muhakkak olan şudur ki başta İnönü ve hükümet olmak üzere çoğumuz ekseriyeti kaybetmeyi göze ainiıştık ve İnönü, muti a 1 e f e t partisi liderliğine çoktan hazırlanmıştı. Böyle biı ihtimali gö-l ze alıp önceden kabul etmedikçe böyle bir seçim kanunu nasıt hazırlanır, nasıl tatbik edilirdi?
Bir kaç gün evvel sayın İ-nönü’yü ziyaret ettiğim zaman kendisine sordum: «Ekseriyeti kaybetmeyi derpiş etmiş ve muhalefette kalmayı göze almıştınız. Bugünkü netice yüzde yüz tahmin e-diiebilseydi aynı yolda yürümeyi arzu eder miydiniz?» İnönü, hiç tereddüt etmeden «Elbette» cevabım verdi. Dünya müttefiktir ki, bu seçim înönünün vatan ve millet hizmetinde en büyük e-seridir. Bunu yapabilmek her fâninin işi değildir. Yakın mazideki tecrübeler ve neticeleri, bunun en büyük delilidir.
Bir noktayı belirtmeyi faydalı buluyorum: Bazı arkadaşlar zaman zaman derlerdi ki dünyanın bugünkü tehlikeli durumunda İktidar değiştirmek ve devleti tecrübesiz ellere bırakmak doğru mudur?
Böyle bir endişe mantığı kabul edilse, memlekette halk irade ve idaresi olmaz. Çünkü iktidarda bulunan her parti, karşısındakiler! tecrübesiz sayarak ebediyen yerinde kalır. Nihayet dün-, yanın tehlikeli durumu, bu-( gün, m dünkünden cok, ne de yarınkinden azdır. Bu durumun gittikçe kötüleşeceği ve daha uzun yıllar süreceği de kabul edilince, hükümeti tek parti inhisarında bırakmak için her zaman bu vesile ileri sürülebilir. Her amirliğini kabul etmemeyi de hangi bir devrede, herhangi kararlaştırmıştır.
hâdiseler karşısında, şu par- .....................
ti hükümetinin ti: ti hükümetinden iyi. — r_...........— --------
Necmeddin SADAK | de toplanan halk tarafından (Arkası sahife 2 sulun I de’ alkışlanmıştır.
A. MENDERES KABİNESİNİN PROGRA
MINDA ELE ALINAN MESELELER
İlk Demokrat Parti Kabinesi bu gün akşama doğru kuruluyor
Ankara 22 (Arkadaşımız Cemaleddin Bildik lirdir i-yor)
Dokuzuncu devre Büyük Millet Meclisi bugün çalışmalarına başlayacaktır. Demokrat Millet vekillerinin, hepsi şehrimize gelmiş bulunmaktadır. Meclis bugün saat on beşte açılacak ve oturuma en yaşlı üye sıfatiyle Kars Milletvekili Hüseyin Cahit Yalçın başkanlık edecektir.
Milletvekillerinin and içmelerinden sonra Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılacaktır. Bundan sonra kabine istifa ederek yerini ilk Demokrat Parti hükümetine bırakacaktır.
Yeni Demokrat Hükümet Baş-k anının Adnan Menderes olacağı muhakkaktır. Fuat Köprülü de Dışişleri Bakanlığına getirilecektir. Diğer Bakanlıklar için, şimdiye kadar verilen isimler, hep tahmin ve sızdırma havadislere İstinat ettiğinden kati şekli bugün belli olacaktır.
C. H. P
grupu
Günaltay’la Faik Barutçu Grup başkan vekili oldular
Ankara 22 — C.HT. nin yeni Meclis Grupu, bugün tnönü-nün başkanlığında toplanmıştır. Grup başkan vekilliklerine Şemseddîn Günaltay ile “ ** Ahmet Barutçu Lntlhap muştur. Mütaakıben (bugün) yapılacak olan hur başkam ve Meclis seçimlerine tebrik törenine partinin İştirak şekil tesbit olunmuştur.
Grup, bu arada. Demokratların Meclisle C.H.P. İçin açık bıraktıkları bir başkan vekil-! ligi, iki kâtiplik ve bir İdare
Faik oiun-yarın Cum-dlvatıı
( CHP. Genel başkam dünkü bu par- Grup toplantısından geliş ve "!. veya gidişinde parti merkezi önün-
F. Bahçe 0 - Sunderland 3
LYaw ikinci sahilemlzde 1
Muhalefet vehükûmet
Hüseyin Cahid’in Ulus gazetesindeki makalesi
Yeni Başbakan Adnan Menderes
Dışişleri Sakanı Fuat Köprülü
D. Partinin ilk
Bu akşam saat yirmiye doğru teşekkül edeceği kuvvetle ümit edilen Demokrat,Parti hükümetinin, Kâzım Taşkende de vazife vereceği dündenberi daha ısrarlı bir şeklde söylenmektedir.
Bunlardan başka kabinede Fevzi Lütfi Karaosmanoğlu, Nuri özsan, Refik İnce, Fahri Belen, Samet Ağaoğlu, Rük-neddin Nasuhloğlu, Haşan Po-latkan ve doktor Nihat Reşat Belger'in de bulunacakları beyan edilmektedir.
Bu arada münhasıran Amerikan yardımı ile meşgul olmak üzere Devlet Bakanlığına yeni bir şekil verileceği de söylenmektedir.
(Arkası sahife S: sütun 2 dt)
Ankara 22 (Akşam) — Bugünkü Ulus gazetesinde xYenl|j_ iktidar» başlıklı yazısında Hu-f") sevin Cahit Yalçın, Demokrat^ Partinin iktidara geliş şartlarını^ inceliyor ve diyor kİ: t|
«Demek istiyoruz ki yeni »k- O tidar rahat rahat çalışabilmek ve kabiliyetini kolayca göster- £ met İçin bütün şartlar mevcut-.— tur. öyle bir muhalefetle karşı-laşacaktır ki, demagojik nüma- (D yişlerden. mutlak surette miite-neffirdir. Hükümete çelme at- q mak, hükümeti zorluklara ratmak gibi taktiklerden kati,U-surette çekinecek ve memleket . hizmetinde hudutsuz bir iyi ni-yet ile vazifesini yapmaktan başka bir şey düşûnmeyccektlr.^D
Demokrat Parti tam bir hür- (D riyet dairesinde kabinesini ku- ro raçağı için en iyi unsurlarını (|) birinci safa süreceği, bu suretiejr ilk hamlede memlekette umunıi*^ bir tasvib ve takdir hissi uyandırmağa çalışacağı şüphesizdir.
Hükümet listesinde bazı isimlerin dudaklarda bir istifham ve İstihfaf işareti peyda etml-yeceğini ümit ederiz.»
Ankara Halkevinde feci bir kaza oldu
tasarruf tedbirleri
Asansörün düşmesi neticesinde prova yapan 15 öğrenci yaralandı
dar öğrenci yaralanmıştır. Derhal Numune hastanesinin dok-
Cumhur Başkanlığının maiyeti, otomobilleri asgarî hadde indiriliyor, beyaz tren depoya çekiliyor, milletvekili tahsisatında tenzilât
Ankara 21 — Celâl Bayar, Cumhurbaşkanlığına seçildikten sonra Çankayada oturacak, resmi, sivil, motosikletli polisler kaldırılacaktır. Cumhurbaşkanlığı yaverleri bLre İndirilecek, otomobil ve nakil vasıtalarından üç tanesi bırakılacaktır. Bundan başka Cumhurbaşkanlığı emrindeki hususî katar hemen depoya çekilecek ve ileride bu katarın hususî flitlerle turistlere ve istlyen vatandaşlara kiralanmasına müsaade edilecektir.
Bundan başka «Savarona» yatının hemen satılması veya bunun yeni şekilde kullanılmasının ne şekilde faydalı olacağı mütehassıslara tetkik ettirlle-
çektir. Bu olaylara muvazi olarak, bakanlıklar emrinde bulunan resmi otomobillerin miktarı da derhal asgariye indirilecektir.
Milletvekilleri tahsisatının da meclisin ilk günkü toplantılarında 1080 liradan 800 liraya İndirileceği söyleniyor.
Ankara 21 — Millî Eğitim Bakanlığının tertip ettiği, okul-lararası konserine bu sabah
Halkevinde yapılan Koro pro-1 ağırca görülmüş ve derhal ha3-vası esnasında --------
birinin sukutu neticesi 15 ka-
mandolin birliğinin ve hastabakıcıları kaza ye-hazırlık maksadlle I saat on bir otuzda
rLne gelerek yaralıların teda--'isine başlamışlardır.
Yaralılardan üçünün yarası
asansörlerden | taneye kaldırılarak ilk tedavileri yapılmşıtır.
EXE
İki taraftan birer ders
Atatürk'ün muvakkat kabrini ziyaret Ankara 21 (AJL) — Biiyük Millet Meclisi dokuzuncu dönem D. P. milletvekilleri bu sabah Büyük Millet Meclisinde blrleşerek başta D. P. Meclis Başkanı adayı Refik Koraltan olduğu halde toplu bir şekilde tam saat 11.30 da Atatürk'ün geçici kabrini ziyaret etmişler ve kabre bir çelenk koymuşlar ve saygı geçişi yapmışlardır.
Yugoslav havacılarının vazifesi yalnız memleketi müdafaa etmektir
Belgrad 22 (AF) — Mareşal Tito, düıı. Yugoslavyanm mütemadiyen büyümekte olan küçük hava kuvvetlerine, memleketlerinin istiklâlini korumaktan gayri hiç bir maksatla harb etmlyeceğinl bildirmiştir.
Hava kuvvetlerine, bunların teessüsünün yedinci yıldönümü münasebetlle hitap eden Tito, «hiç bir zaman, yabancı bir memlekete onun istiklâline
halel getirmek veya buna benzer gayeleri tahakkuk ettirmek için gönderhmiyeceksiniz» demiştir.
Mareşal sözlerin»? devamla, »bütün insanlığın askeri kuvvetlerinin aynı gayeyi haiz olmaları ne kadar isabetli uiur-du. Size, bugün şunu söyliye-bilirim kİ, sizin gayemiz, sosyalist mı.'mleketimlzi müdafaadan ibarettir» demiştir.
A ta türkün vefatında Celâl Bayar Başvekildi. İsmet İnönü ise, o sıralarda iktidarla alâkasını tanıamiyle kesmiş bulunuyordu, O1 devri hatırlayanlar, bütün milletin, İs-met İnönü yıi Atatürkçün yerine geçmiş görmek emelinde olduğunu pekâlâ hatırlarlar.
Celâl Bayar, gizli tertiplere tenezzül etmeksizin, tereddütsüz iktidarı İsmet İnönü'ye teslim etmiş ve millî iradeyi yerine getirmişti. O tarihten sonra da, dürüst, a-çık, legal bir muhalefete girişti. Millet, onun hakkında notunu, bütün söz ve hareketlerinin zincirlenişine bakarak vermiştir.
Yeni seçimleri kaybedince Kalk Partisinin iktidarı karşı tarafa gürültüsüz devretmesi gibi, bu eski hâtıra da, siyaset tarihimizde ders teşkil eder. Bundan sonra da, gelecek nesillerde - ara yerde sürçmeksizin - bu numunelerin devamımı temenni etmemek elden gelmiyor.
Ordu takımı Romaya gitti
din Erman, Mehmet PolatlI.
Orılu futbol takımımız Yeşilköy bava meydanında
Sclâhaddln İnli, Murat Alyüz,
Ordu takımı dûn saat 17,1 ........__________, ____
30 da bir İsveç uçağı 11c Koma Doğan Andaç. Mustafa Ercan, Salim Çavun, Nuri Gücuyenen. •ya gitmiştir. Takımda, Seli-’ ~ - - - - --- - - — - ** ■ -
iıaddln Turhan, Fikret KıroalJ
Faruk Sağnak, Mustafa Erkan, SabaiıaddliL Erdeniz, Selâhad
Bülent Eken, Remzi Anma ve Refik Keşküle! buıunuıakladır.
A K ŞAM
22 Mayıs 1950
Sah ite 2
Yükseklemesine inşaat
Sabah Gazeteleri Ne Diyor ?
Belediye ucuz evler yapmak için gayretler sarfet-mektedJr, Fakat en mühim mesele henüz halledilmemiştir. Evler münferit mî olacak, büyük apartman blokları halinde mi?
Gazetelere geçen malûmata göre, bizde henüz kat mülkiyeti kabul edilmediği için apartman blokları yapılmasına teşebbüs edilemiyor. Belediyenin arsaları şehrin içinde imiş. Bu arsalara şimdilik bitişik nizamda bir veya iki katlı evler yapılmasına karar vcrilmiş.’Kat mülkiyeti kanunu çıkarsa o zaman blok halinde inşaata geçilecekmiş.
Arsalar şehrin içinde olduğuna göre buralara birer katlı ucuz evler yapmak şehrin içindeki o kıymetli arsalardan daha çok faydalanmak imkânını keserek, ziyan etmek demektir. İstanbul daha şimdiden dağılmış, şehrin içindeki arsalar pahalı olduğu için alabildiğine kırlara doğru açılan bir şehirdir. Şehrin bir ucundan öbür ucuna gitmek muazzam bir meseledir. İş hayatının, işine gidip gelirken bir sürü tramvay, otobüs, vapur parası vermek zorunda kalan dar gelirli vatandaşın bıı halden ne kadar müteessir olduğu meydandadır. Belediye hizmetlerinin altından kalkılamaz bir hale gelmesi de ayrı bîr mesele. Böyle iken şehir içinde, nasılsa boş kalmış arsaları birer küçük eve tahsis ederek nasıl ziyan edebiliriz?
Dünyanın en meşhur şehircilik mütehassıslarından mimar Le Corbusier’nin 1946 senesinde «Artso mecmuasında çıkmış bir yazısından aşağıdaki parçayı nasılsa kesip şaklamışım. Bir Londra ziyaretinden bahseden mimar diyor ki: «Londrada bulunduğum sırada vilâyetlerde bîr dolaşmaya çıkmış olan İmar Bakanı Mr. Be-van’ın söylediği bir nutuk Londrada heyecan uyandırmıştı. İmar Bahanı şehirlerde mesken dâvasının ancak yükseklemesine inşaatla halledilebileceğini ilân ediyordu. Londranın münferit evlerden mürekkep bîr şehir olduğu gözönünde tutulursa nutkun ehemmiyeti kendiliğinden meydana çıkar. Bakın bu münferit evler şehir hayatına nasıl tesir ediyor? Bir akşam şerefime bir ziyafet verilmişti. Misafirler saat 8.30 dan itibaren dağılmağa başladılar. Hepsi giderken; «Affedersiniz, gitmek, mecburiyetindeyim. Çünkü evim hayli uzaktadır» diyorlardı.
Çoktan dağılmış olan İstanbul şehrinde, biz, hiç olmazsa, şehrin içindeki arsaları yükseklemesine inşaatla kıymetlendirerek mesken dâvamıza en iyi şekilde hizmet edebiliriz. Şevket RADO
Bugün
Alıiılin Daver, CUMHURİYET" te yukanki başlıkla yazdığı baş makalede bugünün Türk de-tnokras isinin tarihi bir günü olduğundan bahisle diyor ki:
Bugün 9 uncu Büyük Millet Meclisi ekseriyet partisinin lideri sayın Celâl Bayan, Cumhur Başkanlığına seçecek ve 1938 de Büyük Atatürkün hayata gözlerini kapadığından bir gün sonra Cumhur Başkanı seçilerek o va-klttcnberl bu makamda vazire görmüş olan sayın İsmet İnönü de, Devlet Başkanlığından çekilerek Büyük Millet Meclisinde muhalefet partisinin lideri olacaktır.
Beş yıldanberi memleketimizde esen hakikî demokrasi havası sayesinde eriştiğimiz bu mesud neticeyi, Türk demokrasisinin olgunluğu ve tekâmülü bakımından büyük ve peri bir merhale olarak sevinçle karşılarız. Bugün vazifesine bağlıyacak o-lan 9 uncu Büyük Millet Meclisinin ve Meclisteki ekseriyete istinaden. Cumhur Başkanlığı makamına gelecek olan üçüncü Cumhur Başkanı sayın Celâl Sayarla ' yeni İktidara ve demokrasi rejimlerinin esaslı bir unsuru olan muhalefet, memle-
ket ve millete hizmet yolunda, başarılar dileriz.
★
Hariçteki millî itibarımız birdenbire yükseldi
Ahmet Emin Yalman VATAN* dahi başmakalesinde diyor kî:
Millî İtibarimizin Abdülhamit devrinde, Balkan Harbi günlerinde, birinci harbi tâki be den meşum ve elim bozgunluk anlarında sıfırdan aşağı düştüğünü hatırlayanların vc bunıın ıstırabım ruhlnnnda hâlâ duyanların, hangi partiye mensup o-lurlarsa olsunlar, bugünün yüksek itibar manzarası karşısında göğüslerinin İftiharla kabarmaması İmkânsızdır.
Ecnebi muhilleriyle temas neticesinde bende kalan intiba şudur: Bir memleket tasavvur ediniz kİ orada çok zengin altın. plâtin, uranyum madenleri ve petrol kaynaklan bulunduğu aynı anda birdenbire keşfedilmiş olsun... Böyle bir memleketin mali itibarı nasıl birdenbire fırlarsa, Türk milletinin âhenkli ve umumi bir şekilde tam bir siyasî rüştle ve olgunluğa sahip bulunduğunun anlaşılması da siyasî, İktisadî ve mali mâna-siyle Türkiyenin mllU İtibarı ü-
zcrlnc öyle bir tesir yapmıştır. Dünya basınının bir ağızdan İfade ettiği hayranlık da bunu ortaya koymaktadır.
*
Fazilet mücadelesi başlamalıdır
YENİ SABAH boşmakelesinde bugün iktidarı eline alacak olan E>. Partinin memleket idaresine tam bir zihniyet değişikliği getireceğinden bahisle diyor ki:
şimdi değil büyük, hattâ ufak tasarrufları bile düşünerek bar vurup harman savurmak zihniyetinin doğurduğu elim neticeleri, evvelâ hafifletmeğe, sonra da tedricen gidermeğe çalışmak zarureti vardır.
Yeni bir devrin eşiğinde bulunuyoruz. Bu devrin bariz vasfı fazilet, kötülüklerle mücadele, müstahkem menfaat mevkilerini tahrip olacaktır.
Yeni Başbakanlığa geleceği kuvvetle umulan sayan Menderesin, bütçeyi tenkld ederken söylediği kuvvetli sözleri ve tatlı vaadleri şimdi tahakkuk sahasına çıkarmak için gayret sar-fedeccğlnl umuyoruz. Varsın Halk Partililer, her türlü tasarruf aleyhinde de dikilsin dursunlar. Onların muhalefeti de galiba bu kabilden bir muhalefet olacaktır.
Beşiktaş Amerikada 5 - 3 galip geldi
Gollerden ikisini $iikrü, üçiinü de Bülent atlılar
Sayım denemesi
Dün Fatihte ve Beyoğlunda yapıldı
Af tasarısı
Yeni Meclisin çıkaracağı ilk kanunlardan biri olacak
Irakta buhran
Eski işime başlarken (Baş tarafı 1 inci sahifede) onun kadar isabetli hareket etmiveceğine peşinen hükmetmeye de hiç hakkımız yoktur.
Memlekette millet idaresinin yerleşmesi, yerleştiğinin âleme ispat edilmesi, efkârın tam bir huzur ve sükûna kavuşması için seçimlerin iki parti arasında medenî insanlara yakışır şekilde bir devir ve teslim muamelesiyle neticelenmesi iftihar edilecek bir hâdisedir. Bu hâdiseden, C.H. Partisi için de alınacak dersler vardır Bu seçim hezimeti, parti bakımından yeni bir hayatiyete, istikbalde yeni başarılar, yeni eserler için kuvvet toplamaya başlangıç o-lacaktır. C. H. Partisi çevrelerinde. şimdiden, istikbale ait derin bir şevk ve heyecan başgöstermiştîr. Bu, git gide artacak ve semerelerini verecektir.
Ası! düşüncemiz, partiler üstünde bir vatan ve bir millet var olduğudur. Bütün partilerin gayesi vatana ve millete hizmettir. Mücadelenin durulduğu, yeni Meclisin işe başladığı, yeni parti hükümetinin memleketi i-dare etmek mesuliyetini yüklendiği bugünde, Demokrat Parti hükümetine, her i-şinde elden geldiği kadar yardım etmek, her iyi işini alkışlamak, hatalarını görürsek göstermeye çalışmak hepimizin başlıca vazifesi o-lacaktır.
Türkiyenin refah ve selâmeti ilk hedeftir. Demokrat Partinin muvaffakiyetini can ve gönülden dileriz.
Neemeddîn SADAK
Akıl hastalıkları ve kısırlaştırma
ColombuA 2i (AA.) — Amerikan akıl hastalıkları mütehassısları cemiyetine verdiği senelik raporda Dr. Fred O. Butler, kısırlaştırma kanunlarının yürürlükte bulunduğu 27 eyalette akıl hastalıklannn müptelâ 946 kişinin kısırlaştırıldığını söylemiştir.
Bu nevi ameliyatlardan en fazlası Kaliforniya eyaletinde hastaların tasvibiyle yapılmıştır, Filhakika bu eyaletle 237 kişi kısırlaştırılmıştır. Kısırl aştırma kanununun yıiriıriüge gir-mesindenbcrl bu eyaletlerde mü hastalıklara müptelâ 3*747 iuşi ameliyat eidtnıışlir.
Bayar bugün Cumhurresi seçiliyor
(Baş tarafı i inci sahifede)
Demokrat Partinin cumartesi günkü Parti Grupu toplantısında Celâl Bayarın 375 mevcuttan 345 reyle Cumhurbaşkanlığı a-dayhğına seçildiğini yazmıştık. Geri kalan 31 oydan bir kısmının Halil ösyörüğe, ikisinin Ali Fuat Cebesoya verildiği. Adnan Menderes, Fuat Köprülü ve Fevzi Lûtfi Karaosmanoğluna da birer oy verildiği anlaşılmıştır.
Ankara 22 (Akşam) =• Bugün İlân edilecek olan Adnan Menderes kabinesinin programı ü-zerinde Demokrat Parti genel idare kurulu çalışmalarına devam etmektedir.
İstinaf mahkemeleri
Bu çalışmalar hafta sonuna kadar devam edecek, cuma günü muhalefet partisine verilecek program cumartesi günü Mecliste okunacağından program üzerinde yapılan çalışmalar hakkında sızan haberlere göre, çeşitli memleket İşleri ele alınarak düzeltilmesi ve devletleştirilmesi lâzım gelen sistemin ana hatları çizilmektedir. Adalet İşlerinde suliı mahkemelerinde tek hâkim sisteminin a-5!İ olduğunu, fakat sulh mahkemeleriyle Yargıtay arasında l-kinçl bîr kazai kademenin kurulanası lâzım geldiği, bu sebeple istinaf mahkemelerinin kurulması ele alınmakladır.
öğretmenlerin yükselme imkânları sağlanacak
Eğitim işlerinde en karekte-ristik değişiklik ilkokul öğretmenlerinin durumu üzerinde yapılmak ladır. Kabiliyeti ve kudreti müsait olduğu takdirde bir İlkokul öğretmeninin, öğretim derecelerini tamamlayarak üniversite profesörlüğüne kadar yükselmesine imkânlar sağlanmaktadır.
Sanayi işlerinde devletçiliğin hudutları Sanayi işlerinde ele alınacak başlıca mevzu devletçiliğin mahiyet ve hudududur. Hususî teşebbüs ve sermayenin İstikrar ve güvenle çalışması bakımından devlet İktisadı faaliyetlerinin hududu kati olarak tesblt edilecektir. Devletin doğrudan doğruya girişeceği İktisadî teşebbüsler şunlar olacaktır:
Hususi teşebbüs ve sermayenin erişemlyeccğl, yahut yeter ve yakın kâr görmediği İçin teşebbüse glrejemiyıceftl. fakat butun ekonomik faaliyetlere
Gcnel nüfus sayımı için İstatistik genel müdürlüğünce hazırlanan soruların tatbikatta aksayacak tarafları olup olmadığını tetkik etmek üzere An-karada olduğu gibi istanbulda da yapılması kararlaştırılan denemeler 21/5/950 pazar günü Fatih İlçesinin NarlıkapıçcştnC, Gençağa, Duiıaniye sokakları İle Beyoğlu ilçesinin Operatör Raifbey sokağında yapılmıştır.
Deneme, saat do kuzda başlamış, bir bu çök saat devam etmiştir. Denemelerde elde edilen neticelere göre İstatistik genel müdürlüğünce soruların kati şekil tâyin oluanacak ve buna göre sayım cetvelleri bastırılacaktır.
Sayımın bir günde ve en kısa zamanda yapılması Te bitirilmesi İçin gereken tedbirler alınmaktadır.
Edremit yolunda bîr kamyon kazası oldu
Edremit Havran şosesi üzerinde 57 plâka sayılı Bandırma Belediyesine kayıtlı şoför Kemal Aydoa İdaresindeki yük kamyonu mezarlık yanında bulunan telefon direğine çarpmıştır. Çamurlukta bulunan şoför muavini Cevdet derhal ölmüştür. Sanık şoför yakalanmıştır.
Ankara 21 — Dokuzuncu Bü-
yuk Millet Meclisinin Llk çıkaracağı kanunun, umumi bir af kanunu olacağı hokkandaki kanaatler gittikçe kuvvetlenmektedir.
Hükümet, eski Meclis tarafından Adalet komisyonuna havale edilen af kanunu teklifi üzerinde durmıyacak, yeni bir af kanunu tasarısı hazjrlı-yarak doğru Meclise sev keçi İp müzakeresini yaptıracaktır. Yeni af kanunu şümulünün bLr hayli geniş olacağı katiyetle beklenmektedir.
müessir olacak ve memleket müdafaasını sağlıyacak mahiyetteki teşebbüslere girişmek, bilhassa ana sanayiin ve büyük enerji santraliarı kurmak ve bu gün olduğu gibi demlryol, liman, şose işleri yapacak büyük taşıt vasıtaları İnşa etmek.
Devlet girişeceği iktisadi İşlerde kazanç maksadından ziyade benzeri hususî İşletmeleri sarsmamak kaydlyle ekonominin gelişmesi ve halk İhtiyaçlarının karşılanması gayretiyle hareket edilecektir.
Verffi ve ulaştırma işleri
Maliye İşlerinde de şahsi takdire dayanan vergi usullerinden kaçınılacak tır. Vergi borcundan dolayı vatandaşları hapsettirmek usulü kaldırılacaktır.
Ulaştırma işlerinde yapılacak en büyük değişiklik devlet Denizyollarında yük ve yolcu nakil inhisarı kaldırılarak, kabotaj hakkı, müsavi bir surette Türk i bayrağına alt olması İçin lüzumlu durum yaratılacaktır.
Hükümetin programında daha bir çok esaslı meseleler ele alınmaktadır. Bu meselelerin tatbikatı İçin devlet mekanizmasının bugün İdari şubelerinde siyasî tesirler dışında ihtisas heyetlerince umumî plân ve programlar hazırlanacak. bu programlar Mecliste parti tara-
Ağız kavgası cinayetle neticelendi
Gaziantep 17 — Çelmlnclk köyünde bir cinayet İşlenmiş ve köy muhtarı Reşit Kılıç öldü-! rülmüştür. Hâdisenin tafsilâtı şoyledlr:
Oğuzellne bağlı Çelmlnclk köyünde oturan Sabri Bayram'ın bir işçisi köy muhtarı Reşit Kı-lıç'ın kardeşiyle köy meydanında ağız kavgası yapmışlar, köy halkından Zeki Kılıç kavgaya karışarak meseleyi büyütmüşler 've sonra her ikisi de evlerine , koşarak tabancalarını getirmişlerdir. Köy meydanında 6 kişinin katıldığı bu kavgada muhtar Reşit Kılıç yaralanmış ve .evine getirilmiştir. Reşit aldığı yaraların tesiriyle ölmüştür.
Kaçan suçlulardan 4 kişi yakalanmış. bir kişinin de takibine başlanmıştır. Tahkikat devam etmektedir.
Irak Kabinesi yakında istifa edecek
Bağdat 21 (AA.) — (AFP):
Irak kabinesinin durumu kararsızlık arzetmekte ve Tevfik Sucd hükümetinin yakında İstifa edeceğine dair söylentiler ısrarla dolaşmaktadır. Dün akşam •Bakanlar Kurulu uzun bir I toplan ta yapmış ve sonunda hü-jkûmet tebliğinin dfüıa sonra yayınlanacağı bildirilmiştir. İyi haber alan kaynaklardan öğrenildiğine göre Arap Birliği siyasi komitesinin toplantısında Fi-listinin Ürdüne ilhaka müzakere ediULrken, Irak tarafından takınılan tavır, hükümet içinde fikir ayrılığına sebep olmuştur.
Tevfik Su udinin başkanlığındaki, Ürdünü destekledikten sonra nihaî oyda çekimser ka-' lan Irak heyetinin gayri vazıh durumu bir çok Bakanlar tarafından tenkid edilmiştir. Bu arada sandaiyasız Bakan Halil Kanah yaptığı aleni beyanatta Birliğin siyasi komitesi kararına karşı şiddetle muhalefet etmiş ve bunu mütenakız diye vasıf-landırmıştır.
Un - York 21 (AA.) — Beşiktaş futbol takıma bugün A-merican League Ali Stars takımı Lle yaptığı İlk maçı 5-3 kazanmıştır. Beşiktaş takımının teknik üstünlüğü Amerikalıların galip gelme azmini kırmıştır. Maçın birinci devresi baştan sona kadar Beşik taşın hâkimiyeti altında cereyan etmiş ve 3-0 galibiyetleriyle neticelenmiştir. Muntazam kısa paslarla ve yerden oynıyan Türk hücum hattı. Amerikan takımının müdafaasını felce uğratmıştır.
Birinci devrenin ortalarında 25 inci dakikada santrfor mevkiine kayan soiaçık Şükrü 18 pas çizgisi içine kadar girerek kısa mesafeden köşeyi bulan kuvvetli bir şütle takımına İlk golü kazandırmıştır.
32 İnci dakikada Bülent ikinci golü atmış ve hemen biraz sonra do Şükrü takımını 3-0 galip duruma getirmiştir.
Bu devre zarfında sahanın en en muvaffak oyuncusu Şükrü-Idl. Beşiktaş kalecisi Fevzi fevkalâde bir oyun çıkararak 5 muhakkak golü kurtarmıştır.
İkinci devre başladığı zaman Amerikan takımının bazı oyuncularını değiştirdiği görülüyordu. Beşlktaşın da biraz yorulduğu anlaşılıyordu. Amerikalılar devrenin ilk dakikalarında hâkimiyeti ellerine aldılar. S ün-
cü. dakikada sağaçıktan aldığı bir pasla Amerikan takımının salrforu Gaetjes ilk golü çıkardı. lö ncı dakikada santrfor Türk müdanierlnl geçerek yakından attığı bir şütle takımına İkinci golü kazandırdı. Baziyet 3-2 Beşiktaş lehine.
Hemen 4 dakika sonra Gaetjes tutulmaz bir şütle takımını berabere duruma getirdi. Bu golden sonra açılan Beşiktaş «W» sistemini iyi tatbik etmeğe ve Amerikan takımını sıkıştırmağa başladı. Beşiktaşlılarını ı kısa paslarla Amerikan kalesine İndikleri ve müdafaayı giiç va"Q_ ziyetlerde bıraktıkları görülü-ç^ yordu. 38 inci dakikada santrfort| Biilent takımına 4 üncü golü Q kazandırdı. Bu golden sonra A- _ merikallınr bir frikik kazandı- q lar, fakat netice alamadılar 43-— üncü dakikada gene Bülent A- ™ merlkan hatlarını ve müdafiic- (D rint çalımla geçerek güzel bir > şütle beşinci golü attı ve maç bu Q) şekilde Beşlktaşın galibiyetiyle Q) bitti Bu devrede sahanın en lytafc oyuncusu santrfor Bülent*i.
Bu maçta Beşiktaş şu kadro O ile oynadı: ——
Feyzi — Kemalettln, Verili — Çaçl, Ali İhsan. Hüseyin — Sü—S* leyman, Recep, Bülent, Fnhret- ® Un, Şiikrü. g*
Beşiktaş Amerikada bunda O başka 6 maç daha yapacaktır.
Sunderland 3-F. Bahçe 0
Bir kadın tavukların ren şini değiştiriyor!
Ne w-York 21 (Nafen) — Ohlo eyaletinde A. Y, Klss İsminde bir çifçl kadın tavuklarına istediği rengi vermeğe muvaffak olmuştur. Bildirildiğine; göre, bu çifçl kuluçkaya konmadan evvel ayırdığı yumutalarâ istediği renkte mayiler koymakla vc bu sayede tavukları istediği rengi almaktadır. Şimdiye kadar yapılmış olan tecrübelerin iyi neticeler verdiği de İlâve edilmektedir.
O çakl ar da sürat rekoru
Los Angeles 21 (A A.) — Şobrc F, 86 tipinde üç tepkili av uçağı. Birleşik Amerikanın «ordu günü» münasebetiyle cereyan eden şenliklerde yapılan uçuşlarda San Francisco İle Los Angeles arasında uçuş rekorunu kırmışlardır.
Bu üç uçak. 32 dakika. 56 saniyede 580 kilometrelik bir me-l safe katelmihlerdir. [
Eski resmî rekor 29 mart 1949 da sivil pilot Paul Mani ez tarafından 49 dakikada kırılmıştı. Mamafih 1950 ocak ayında bu rekor 34 dakika 54 saniyede bir askeri pUol tarafından kırılmıştı.
Bağdat’taki su basması
Bağdat 21 (A_A ) — Mütehassıslar Bağdadın tamam iyle sular altında kalması tehlikesinin önlendiğini bildirmişlerdir. 15 mayısta Dicle nehri suları teli- 1 İlkeyi gösteren hadde vardığı anda ilgili makamlar harekete geçerek başkentin güneyindeki sedlerl yıkmışlardır. Bu suretle binlerce hektarlık arazi sular altında kalmıştır. Bağdadın yüz kilometre batısında Flrat nehri etrafındaki sedler dç yıkılmış ve sular çöle yayılmıştır. Her ne' kadar Bağdat İçin tehlike zail olmuşsa da sedler civarında yapılmış RUJi çamurdan 1500 kadar ev yıkılmış, bu yüzden 15 bine yakın İnsan yersiz yurtsuz kalmıştır.
Yeni bir Türkiye rekoru
Dün Fenerbahçe — Sunder-land maçının İki devresi arasında 4 X 1500 bayrak yarışı Türkiye rekoru denemesinde Salih (Galatasaray!, Emin (Beyoğlu-sp'orj, Turhan (Fenerbahçe), Cahit (Galatasaray) dan müteşekkil muhtelit takım 17,35,2 de koşarak yeni bir Türkiye rekoru I kırmışlardır. Eski Türkiye rekoru 17.41.7 İdi. Bu dört atlet arasında en İyi dereceyi on Türkiye rekoruna malik olan Cahit Önel 4.01 lle yapı
Hull City 3 —
Gençlerbirliği 1
Ankara 21 — İngiliz Hull City takımı bugün ikinci maçını OençlerMriiğ) ile yapmış ve
Galatasaray kulübünün davetlisi olarak Türkiyeye gelen İngiliz birinci ilginin en meşhur profesyonel takımlarından Sunderland dördüncü maçım dün İnönü stadında büyük bir kalabalık önünde Fenerbahçe İle yaptı. Feridun Kılıç’ın hakemliğinde yapılan bu maça iki takan şu şekilde çıktılar:
Sunderland: Mapson — Sitel-llng. Hudgell — ScoLson, Walsh, Mc. Laln — Duns, Broaldis, T. Wrlght, Shackleton, Reyndöl.
Fenerbahçe: Cihat — Müzdat. Ahmet — Samlın, Kâmil, Nus-ret — Cihat, Erol. Cemal, Lef-ter, Hallt.
Oyuna Fenerbahçeliler başladılar. Maçın llk dakikaları karşılıklı hücumlar arasında geçiyordu. Oyunun llk tehlikesini 5 inci dakikada İngllizler atlattı. Eroliin güzel bir vuruşunu Sunderland kalecisi çok güzel kurtardı.
Nihayet 22 nel dakikada ingi-1 İzlerin âni bir hücumunda sağ açıktan sağlçe, ve sağ içten de santrfora geçen topu santrfor T. Wright kafa lle Fenerbahçe kalesine atarak Sunderlandâ bir gol kazandırmış oldu.
25 İnci dakikada golden sonra bastırmağa devam eden In-gillzler, sağlçleri Broadis'ln sıkı bir şütüyle ikinci golü de atmakta güçlük çekmedi. Bu golde Cihat geç plonjon yaptığından kabahatli idi.
Bu arada Hallt sağaçığa, Cihat solaçığa geçti.
33 üncü dakikada sol açıklarının çektiği çok sıkı şütü Cihat goldeki kabahatini affettirir b!r şekilde kurtardı. 40 inci dakikada Cemal İnglllzlerin en iyi o-yuncusu Shackletona bir tekme attı. Bu meşhur oyuncu da bu suretle maçtan çıkmak mecburiyetinde kaldı. Cemalin bu hareketi hiç de doğru değildi. Nitekim Fenerbahçeli İdareciler bunu takdir ettiklerinden Cemali çıkarıldı.
43 üncü dakikada T. Wright yerden bir şütle SunderJandın üçüncü golünü de yaptı.
İkinci devre
tklraci devreye İngllizler başladılar. Meşhur soliçlerl Shackleton yine oynamıyor. Fener-bahçede Hilmi sol bek, Müzdat da sol haf. Ahmet santrfor oynuyordu. Nusret takımdan çıkmıştı. İkinci devrede İngllizler üç gollük galibiyeti kâfi görmüş gibi oynuyorlar, dalmıyorlar, yalnız Fenerbahçe hücumlarında kalelerini koruyorlardı. 5 İnci dakikada sol iç oynıyan yedek oyuncularının ânl olarak çektiği şütü Fenerbahçe kalesinin üst direği kurtardı, Fenerbahçeliler İngiliz yan sahasında oynadıkları bu 10 dakika içhıdc hücum
hatlarının beceriksizliği yüzünden bir türlü gol pozisyonuna giremediler.
18 inci dakikada Erolün güzel bir şütünü İngiliz kalecisi ancak kornere çıkarabildi. Korner neticesiz. Fenerbahçeliler hâkimiyetlerini bir türlü golle Ateti-ce 1 endiremly orîar dı.
fngilizler bir türlü gol çıkaramadıklarını ve sıkıştıklarını görünce meşhur oyuncuları sollç-leri ve Shackletonu tekrar yerine aldılar.
21 İnci dakikada İngiliz sağ 1-çl "bîr' gol attı İşe de 'orta hakemi yan hakemiıMn ikazı üzerine bu golü ofsayddan atıldığı için saymadı.
26 inci dakikada İngiliz on sekizi İçinde top Sunderland sağ hafinin koluna çarptı. Hakemin verdiği on sekiz üzerinden frikiği Lefter yandan ve avuttan. ağlara toktu Fenerbahçento talihsizliği de bu suretle tanı mâ-naslyle kendini göstermiş oldu.
27 nci dakikada âni bir fngl-liz hücumunda Shackleton bir gol dalıa attı ise de hakem daha evvel bu oyuncunun favul yaptığını İleri sürerek Sunderlaııdın bu golünü saymadı.
30 uncu dakikada İngllizler sol açıklarını değiştirdiler. 3G inci dakikada âni bir Fenerbahçe hücumunda top on sekiz İçinde İngiliz santrhafmm eline değdi. Verilçn Penaltıyı sıkı bîr şütle Lefter avuta atarak Fenerbah-çeyi muhakkak bir şeref sayısından mahrum etti.
Oyun da böylece Sunderlaııdın llk devrede yaptığı gollerle Fe-nerbahçeye 3-0 galebesiyle sona erdi.
Nasıl oynadılar?
Sunderland - Fener maçından sonra menecerleri Türk futbolu hakkında aynen şunları söylemiştir:
«— tyl futbolünüz var. Yalnız futbol nizamnamesini lûyı-klyle bilmiyorlar. Bugün sahada hakem diye kimse göremedik. Dört maçta en çok terlediğimiz ve yorulduğumuz takım Galalasaraydır. Bu mevsim yaptığımız 51 maçta (gerek Lik. gerek kupa ve gerek hususî maçlarda) hiçbir takımdan 3 gol yemedik. En çok golü İngiliz İlginde Chelseadan 2 iane yemişlik. Galatasaray bize futbolu tam mânasiyle oynattırdı. Fenerbahçe takımı karşısına yorgun çıktığımız için Jyl bir o-yun oyıııyamadık. Galat «sarayın sağ bekli Naclh şantahafı (Muzaffer). Fcnerbohçenln soll-cl (Lefter! İngllterede herhangi bir profesyonel takımda yer alabilir ama demin dediğim gibi futbol kaidelerini lâyıklyle ugrvildikleri takdirde...»
SAN
AKSAM
Sahtfe 3
!2 Mayıs *050
Güdümlü liberalizm
Bizde, kazancına devlet tarafından şu veya bu şekilde engel çıkarılanlar, «serbest değiliz!» ahüvahı içindedirler. Hattâ devletin engelleri ıımunı menfaatine bir ayarlama olsa dahi. İstiyorlar ki: Karışılmasın! Katiyen karışılmasın! Alabildiğine serbest olsun! Kiralar serbest, ithalât serbest, imalât hileleri serbest, ihtikârh fiatler bile serbest...
— Rekabet âyarlar, efendini. En iyiyi, en ucuzu halk seçer. Evsafı düşkün olanlar tasfiye edilirler. Bu iktisat kanuniyle her iş ayarlanır.
Hakikaten böyle bir iktisat kaidesiyle diinya uzun zaman idare edilebilmiştir. Fakat sonra, bütiin eski kıtaları. bir «plânlı iktisat, bîr güdümlü iktisat» cereyanı kapladı. Totaliter ve otoriter devletler, az daha ferdin teşebbüsünü gölgede bırakacaklardı. Lâkin. Anglosalc-sonların zaferiyle serbest iktisat. batı dünyasında yine yerini aldı.
Fakat yeni serbest iktisat, acaba eskisi midir? Evvelâ, şu «Marşal Plânın nedir? î-kinci kelime «plân» olduğuna göre, liberalliğe zıt bir şey şüphesini uyandırmıyor mu? Eski tip liberallikte, müdahale olmıyacak, bütün cemiyeti kavrıyan bir iktisat plânı olmıyacak; münferit müesseseler, birbirlerinin niyetlerinden habersiz, meslek esrarı gereğince hazırladıkları malları, piyasaya sürprizli şekilde dökecekler; plansızlık yüzünden kâh bolluk buhranı, kâh darlıZt buhranı, bu kördöğüşü böy-lece sürüp gidecek. Ezilen e-zilecek, yükselen milyonerleşecek.
Fakat. Amerika bile, serbest teşebbüs nüvelerini beslemek esasından ayrılmamakla beraber, «kördöğüş liberallikten ayrılmakzaruretinde kaldığını, seri halinde müdahaleler lüzumunu duyduğunu, her hareketiyle gösteriyor
Avrupadan sor gelen haberler arasında şunlar da var:
1 — Avrupa çelik ve kömür sanayiinin bir elden i-daresi yolunda Fransa tarafından hazırlanan proje, Av-rupada, asırlık ihtilâfları kökünden halledecek kadar mühimdir.
2 — Truman. Fransızların plânını övmüştür.
3 — Almanyadaki Amerikan kuvvetleri eski komutanı general Lucius Clay demiştir ki: «— Bir harbîn yakın olduğu kanaatinde bu-I(.inşaydım üniformamı ter-ketmezdim. Sovyetler, on sene sonra harb etmek üzere hazırlanıyorlar. Birleşik A-merikanın Avrupaya yardı-mi vle Avrunanm askeri kuvvetini yeniden iktisap edebileceğini sanıyorum.
Şimdi topvekûncu dünyada, askerlik de iktisattan kop muş. apavrı bir varlık olmadığına göre, plânsız, giidüm-siiz, ayarsız, müdahalesiz bir dünya iktisadiyatı ola-miyacağı, bir günlük gazetelere havadis halinde giren bu maddelerin teselsülünden anlaşılıyor.
Dünyanın her yerinde plân, güdüm, ayar, müdahale esasiyle bir iktisat belirir dururken, bir tek memleket ölçüsünde eski tip liberalizmin tekrar doğabileceğini ummak hayli gaflettir.
(Vâ - Nü)
Şiir müsabakası
Eminönü Halkevi Dil - Edebiyat şubesi tarafından tertiplenen o Genç Şairler Şiir Müsabakası. neticeleri cumartesi günli saat 16.30 da yapılan törenle İlân edllmlgtlr.
Jüri namına neticeleri şair Behçet Kemal Çağlar bildirmişi ir. Sırasile Nureddln Öz-demlr’ln (Ağam nerden ağar yolu yaylanın! isimli şiiri birinci Cclâleddln Algan'm (Ayrılık! şiiri İkinci ve Behlül Dal'ın (Tfişhandakl Tunç (Cadın) isimli şiiri üçüncülüğü kazanmıştır.
Genç şairlere mükâfat olarak klâsiklerden şekspir; Göte; ve Balzak külliyatları Halkevi başkanı tarafından verilerek. toplantıya Behçet Kemal Çağlar’ın güzel bir konuşmasl-lc son verilmiştir.
Yeni mahsul vaziyeti
Bu sene çok iyi mahsul bekleniyor
An a dol unun muhtelif mahallerinden gelen haberler bu sene mahsul vaziyetinin çok iyi olduğunu bildiriyor. Zamanında yağan yağmurlar mahsul için çok faydalı olmuştur. Hasat zamanına kadar bir İki yağmur daha yağarsa bu sene çok bereketli bir mahsul elde edileceği tahmin olunuyor.
Geçim zorluğu
İzmîrde bir toplantı yapılacak
İzmir'den bildiriliyor: Devlet müesseselerinde ve hususî idarede çalışan memurlar bîr toplantı yapmağa karar vermişlerdir. Toplantıda bugün almakta oldukları maaşla geçin em ediklerini, imkân görüleceği nispette memur maaşlarına zam yapılmasını istediklerini bildiren bir karar sureli hazırlayacaklar, bir suretini Büyük Millet Meclisine, bir suretini de D. P. Genel Başkanlığına göndereceklerdir.
Bir Amerikan malî heyeti geliyor
Bugün, hususi bir Amerikan uçağı ile şehrimize beş kişilik bir Amerikan heyeti gelecektir. Bu heyette Amerikanın büyük maliyecilerinden Wlnthrop Al-dırch’in dahil bulunduğu bu heyet Türk İyede Merkez bankasının. davetlisi olarak bulunacaklardır.
Mlster VVinthrop aynı zamanda Trumanin dış memleketlere yapılacak kredi ve plasmanlar komitesi başkamdir. Heyet, iktisadi kalkınma mevzuu etrafında bir rapor hazırlayacaktır.
Millî Talebe federasyonu temsilcisi geliyor
Türkiye Milli Talebe Federasyonu temsilcisi olarak İtalya. Fransa( Belçika, Batı Almanya ve Hollândada talebe teşekküllerlle temaslarda bulunmuş olan Faruk Kanbay, pzartesi günü Ankara vapurile yurdumuza dönmektedir. Paris temaslarının neticelerinden çok memnun olduğunu bildiren Kanbay oralardaki talebe teşekküllerinden Federasyonumuza dostluk mesajları getirmektedir. Talebe mübadelesi, meseleleri bu suretle halledilme yoluna girmiş bulunmaktadır.
İspirto parladı
Kasımpaşada kasap Zekeriya sokağında bakkal Hızırın yanında çırak olarak çalışan 14 yaşında İsmail dükkânın odasın da ispirto boşaltmakta İken yanına gelen bir işçinin yaktığı kibritle âni bir parlama olmuş ve İsmail muhtelif yerlerinden ehemmiyetli şeklide yandığından Beyoğlu hastanesine kaldırılmıştır.
Pünya talebelerde temas
Millî Türk talebe federasyonu dünya talebeleriyle temaslarda bulunmaktadır. Bu arada imtihanlardan sonra bir talebe heyetinin Cezayir® gönderilmesi, yine yüz kişilik bir talebe grubunun AfganLstana gitmesi, Şarki Ürdünden de bir yüksek tahsil talebe grupunun gelmesi mukarrerdir.
Darülaceze menfaatine Garden Parti geri bırakıldı
27 mayıs 950 cumartesi günü Darülaceze menfaatine Yıldız sarayı Malla köşkü bahçesinde verilecek garden parti; havaların muhalefeti yüzünden ikinci iş'ara kadar tehir edilmiştir.
TURALI
öksürüğü keser I
Ingiltere ve Fransada siyasî vaziyet çok nazik
iki memlekette de her dakika bir kabine buhranının başgöstermesi muhtemeldir
Atllec ve kabinesi erkânı
İngiltere ve Fransa bir müddetten beri nazik bir siyasî vaziyet İçindedir. İki memlekette de her dakika bir kabine buhranı çıkması mümkün görülüyor Bir İsviçre gazetesi bu münasebetle yazdığı makalede İngilte-redeki vaziyeti şu suretle anlatıyor:
Bütçe reye konurken Avam Kamarasının manzarası, bugünkü İşçi hükümetinin ne kadar güç durumda bulunduğunu pekâlâ göstermiştir. Hükümet, beş reyllk bir çoğunluk temin edebilmek için, evlerinde veya hastanelerde hasta yatanlar da dahil olmaıc üzere, bütün taraftarlarını seferber etmeğe mecbur olmuştur. Bu ekseriyet,; İşçi Partisinin iktidara geldiği günden beri temin etliği en zayıf çoğunluktur.
Demokrasi prensipleri harfi harfine tatbik edilirse, bu çoğunluk M. Attlee'nin iktidarda kalması İçin kâfidir. Fakat bu küçük çoğunluk umıımî efkârı endişeye düşürmektedir. Çünkü birkaç milletvekilinin İş başında bulunmaması bütün hükümet İşleri üzerinde tesir yapabilir. İngiliz ananesi kuvvetli bir çoğunluğa dayanan bir hükümet ve mücadeleci bir muhalefet İster. Bu vaziyet içinde yapıcı İşler görülecektir. Halbuki bugünkü vaziyet tamamen başkadır. Churchill, kabinenin nazik durumunu göstermek için her fırsattan istifade ediyor.
Diğer taraftan İngllterenln milletlerarası sahadaki faaliyeti çok azalmıştır. Amerlkada •Demokratlarla Cumhuriyetçiler dış işlerinde birlikte hareket e-debillyorlar. İngilterede böyle bir vaziyet yoktur. Bevİn, dış meselelerde Churchill ve Eden' in mütalâasını almağı düşünmüyor. İşçi Partisinin şimdiye kadar milli bir politika takib ettiği kabul edilmelke beraber, bu bir partinin eseridir ve bu politika Avrupaya karşı daha ce-surane bir siyaset takib edilmesine mâni olmakta, İşçi ekonomisi memleketi bir nevi lnfirad İçinde bulundurmaktadır.
tnglllz umumi efkârı bunu takdir ediyor. Vaziyeti aydınlatmak İçin üç fikir ileri sürülüyor.
1 — Yeni seçim.
Bunu İşçi Partisi de. Muhafazakâr Parti de istemiyor. Yapılan son kısmi seçimler İngiliz-
lerin siyasi düşünüşünde şubattan beri bir değişiklik olmadığını göstermiştir. İngiliz milleti aynı kuvvette iki kısma ayrılmıştır. Bu yüzden yeni bir seçim yapılırsa yeni Meclisin çehresi eskisinden farklı olmıya-caktır.
Bu sebepledir kİ Muhafazakâr Partinin iki lideri, Churchill ve Lord Elten, bir koalisyon kabinesi teşkilini ileri sürmüşlerdir. Fakat Maliye Bakanı Sir Staf-ford Cripps, bu teklifi kati surette reddetmiştir. Maliye Bakanı, partisinin sol cenahını kızdırmaktan korkarak böyle bir şeye yanaşmamaktadır.
Bu iki hal şekil ortadan kalkınca bir nevi mütareke akdi kalıyor. Bu fikre göre Churchill birkaç ay hükümeti rahat bırakacak. bu müddet zarfında u-nıumi efkârda hasıl olacak değişikliğe göre hareket edilecektir.
Ne olursa olsun. Mıgünkü vaziyetin dört sene sürmiyeceğl, yeni bir seçim yapılmasına ihtiyaç hâsıl olacağı anlaşılıyor. Bu İhtimal parlâmento hayali üzerinde tesir yapmakta, partiler daha ziyade seçim mülâhazasını göz önünde bulundurarak öna göre hareket etmektedirler.
Fransa’da
Gazete, Fransadaki vaziyeti şu suretle anlatıyor:
Meclisin yeniden toplanması münasebetiyle siyasi faaliyet artmıştır. Her tarafla birçok konuşmalar oluyor. Konuşmalar daha ziyade kabinenin vaziyetine dairdir. Bu gibi görüşmelerin çoğalması kabinenin tamamen veya kısmen değişmesi muhtemel görüldüğüne alâmettir.
Başbakan Jeorges Bldault'nun yapılan görüşmelerden haberi vardır. Bunları pek İyi karşılamıyor. fakat bundan dolayı endişe de duymuyor. Çünkü şu sırada yerine başka birisini getirmenin kolay olmadığını biliyor. Bidault'nun İş başına ne suretle geldiği hatırlardadır. Queullle kabinesi çekildikten sonra birkaç hafta yeni kabine kurulamamıştı. Kendilerine Baş bakanlık vazifesi verilen Jules Moeh ve Renâ Mayer teşebbüslerinde muvaffak olmamışlardı.
Cumhurbaşkanı Auı-lol, bu vaziyet karşısında Bldaulfnun
Polis karakolları
Tek tip üzerine yeniden yapılacak
Emniyet müdürlüğü, şehirdeki polis karakollarının tek tip ü-zeçlne yeniden inşası içlin bazı tetkikler yapmaktadır.
Bunun için her hangi bir firma İle anlaşma yapılarak bedelleri muayyen seneler içinde muayyen taksitlerle ödenmek üzere polis karakolları yapılması ve karakolların inşaatı bitirildikten sonra da ayrıca zabıta memurları İçin İkametgâh ihtiyacının karşılanması esası kabul edilmiştir. İnşaata bu sene içinde başlanılması muhtemeldir.
fikrini almak üzere kendisini davet etti. Bldault kabineyi kurmağa memur edilmek için, çağırıldığını zannetti, yahut zanneder gibi göründü. Kendisine resmî teklit yapılmadan, kabine teşkilini deruhte edeceğini söyledi. Uzun süren buhrandan yorulmuş olan Au-riol, hemen Bidault'ya bu vazifeyi tevdi etli.
Bldault, derhal İşe başladı. Niyeti, nasıl olursa olsun, bir kabine kurmaktı. Bu sebeple sosyalistlerin kabineye girmeği kabul etmemeleri karşısında cesaretini kaybetmedi. Cumhuriyetçi Halk Hareketi ve Radikallerden mürekkep bir kabine kurdu. Bu kabinede Sosyalistlerin bulunmaması. Cumhuriyetçi Halk Hareketi Partisi sol cenahında memnuniyetsizlik uyandırmıştır. Bu yüzden kabinenin, birkaç haftadan fazla iş başında kalamıyacağı tahmin ediliyordu.
Halbuki pek çok haftalar geçti, Bldault hâlâ İş başındadır. Bunu iki şeye yormalıdır:
1 — Komünistlerin şiddetli hareketleri. Kabine bunlara karşı fazla azlmkâr davranmakla beraber komünist tahrikatı hükümeti tutmak lüzumunu gösterdi.
2 — Bazı generaller hakkın-dakl İthamlar. Bu meseleye Sosyalist Partisi erkânından bir kısmının adı karıştı. Bu yüzden sosyalistler güçlük çıkarmak istemediler.
Sosyalistler arasında şimdi kabineye İştirak etmek cereyanı kuvvet bulmaktadır, Bunun 1-çln Cumhuriyetçi Halk Hareketinin sol cenahı sosyalistlerle gizil gizli görüşmeler yapıyor. Bunlar lcab ederse Başbakanlığa bir sosyalistin gelmesini. Bi-dault’nun da Dışişleri Bakanı olmasını düşünüyorlar. Fakat vaziyet henüz sosyalistlerin kabineye iştirakine müsait değildir.
Bandırma vapurunun, ilk seferi
Denizyolları İdaresinin yeni satın aldığı Bandırma vapuru bugün İlk seferini yapmaktadır. Vapur sabahleyin 8,15 de Galata rıhtımından kalkmıştır. 12 de Bandırmaya varan vapur akşam 20 de Istan bula dönmüş olacaktır.
Ticaret odası ve ticaret borsası
Ticaret Odaslyle Ticaret Bor-sasında Eylül ayında yeni seçim yapılacaktır. Yeni İstanbul, bu münasebetle şimdiden faaliyete geçildiğini söylüyor ve diyor kİ:
«Tüccar Derneğinin de seçimlerden evvel faaliyete geçeceği anlaşılmaktadır. Tüccar Derneği mensuplarına göre, hâlen Ticaret Odası ve Borsa meclislerinde İstanbul ticaret âlemini temsil edemlyen zevat bulunmaktadır. Seçimlerde bu müesseselerin meclislerinde ts-tanbulun ticaret ve sanayi erbabını hakkiyle temsil edecek zevatın bulunması lâzımdır.
Seçimlere bir kaç ay olduğu halde şimdiden faaliyete geçilmesinde Demokrat Partinin milletvekilleri seçiminde gösterdiği muvaffakiyetin tesiri olduğuna şüphe yoktur.»
Çocuk kavgasına karışan büyükler
Sultanahmedde, Akbıyıkta Burçak sokağında oturan Mustafa Bulgur ile, aynı semtte Aksakal sokağında oturan Ali Bulut ve karısı Melek bir çocuk kavgasından dolayı dün sabah münakaşa etmişler, Mustafa Bulgurun iddiasına göre, kan koca elbirllğlyle kendisini taşlarla yaralamıştır.
Zabıta, Mustafayı tedavi altına aldırmış, karı koca hakkında da takibata girişilmiştir.
RADYO
Qucuillc ve kabinesi erkânı
İSTANBUL RADYOSU
öğle ve akşam programlan
12.57 Açılı? ve programlar.
13:00 Haberler.
1315 Tangolar (Pl.)
13.30 Halil &g!e müziği.
14.00 Şarkı ve türküler (PL)
İ-1.3Ö Serbest snat
1-1.10 Orkestra eserleri (Pl.)
15.00 Programlar ve kapanı?.
17.5T Açılı? ve programlar.
18.00 Fasıl heyeti konseri (Accm-kUrdl)
18.10 Dans müziği (PL)
19 00 Haberler.
19.15 İstanbul haberleri.
19 20 Caz müziği.
19.W Gitar kuarteti konseri.
20.00 Türk Turizm Kurumu adına konuşma.
2010 Küçük orkestradan melodiler.
20.30 Şarki ve türküler. Okuyan: Perihan Altındağ Sözerl. ça lanlar- . Hakkı Derman. Şerif İçIL Şükrü Tuıınr, Necdet G-c-
21.00 Hafif piyano solo ve dtloları (Pl.)
21 15 Dinleyici İstekleri (Türk mü.-ZltU
22,00 Senfonik müzik (Pl.)
22.45 Haberler.
23 00 Dan» müziği (PL > 2330 Programlar ve kapanış.
ANKARA RADYOSU öğle ve akşam (i-ı-gratnlarj
12.28 Açıl»? ve program.
12.30 Şarkılar.
13.00 Haberler.
13.15 Melodiler (Pl.)
13.30 öğle gazetesi.
13.15 Karen Komple söylüyor (PL) 14.00 Hava raporu, akjatn programı
ve kapanış.
(Büyüle Millet Meclisinden naklen yayın.)
17 53 AÇiluj vc program.
18.00 M. S. uyarı ve Dans müziği (Pl.)
18.30 Kitap saati.
18.45 Sinema orguyla melodiler (Pl.) 19.00 M. S. ayarı ve haberler.
19.15 Geçmljto bugün.
19.20 Şarkılar.
19.45 Tarihi Türk mflzigi.
20.15 Radyo gazetesi.
20.30 Radyo senfoni orkestrası.
31.15 Konulma,
21.30 Dans müziği (Pl.)
22.00 Konuşma
22.11 Halk türküleri,
22.45 M. S. nyar» vc haberler, .
23.00 Program vo kapnnıs
Yarın sabahki program
7,30 M, S. ayarı.
731 Marslar (PL)
7.4S Haberler.
8 00 Saz eserleri (PL)
815 Tangolar (PL)
822 Günün programı ve Hava raporu.
820 Çc$ltll müzik (PL
5.00 Kapanıg.
Bir okuyucumdan aldığım mektupta şöyle deniliyor:
«Aile yuvasının günlük geçimini temin için çalışma kudretinin âzamisini şarfet-meğe. mecbur olan benim gibi milyonlarca vatandaşın biricik teselli kaynağı (U-.MİT) tir. Talihin belki bir gün bize de güleceğini, belki bir gün rahata kavuşacağımızı umarak, ondan aldığımız kuvvetle hayatın ezici zorluklarını yenmeğe çalışıyoruz. Talih kuşunun ne tarafa ve ne zaman geleceği bilinemez. Refaha kavuşmak için sadece İlâhî kudretten tezarru ve niyazlara bel bağ-hyan bir devirde de yaşamıyoruz. Binaenaleyh, ümit desteğinin maddî bir temele istinat etmesi şarttır. Malûm olduğu üzere bugün için bizim gibilerin yegâne ümit kaynağı millî pîyangodurLL Milyonlarca vatandaş araHl smda ben de senelerdenbcrfi ona bel bağlamış bulun uy oç\| rum. Dişimizden tırnağımız^ dan arttırarak her ay biletO alıyoruz. Fakat şimdiye ka-j-dar ancak bir kaç defa a-Q morti çıktı, onu da, üzerine^ bir miktar daha para ilâvej" ederek yeni bilete yatırdık.® Yani talihin güler yüzü şöy-S* le dursun, bir tebessümünü^) dahi göremedik. Q)
Bana kalırsa bu mahra**” miyetin sebeplerini yalnız*** mâkus talihte değil, kısmen^ de piyangonun tertip şeklin=O de aramalıdır. Bir kul icadı® olan piyango, Nasreddin Ho£q canın mâruf tâbiriyle; (AI-q> lah taksimi» şeklinde tertip-*— lenmiştir. Nitekim 19 Mayı O keşidesini ele alalım. Üç yüz bin liralık birinci, yüz bin liralık ikinci ve elli bin liralık üçüncü kramiyeler birer bilete tahsis ediliyor.
Bu şekil değiştirilse de, meselâ birinci ikramiye otuzar bin liradan on bilete, i-kinci ikramiye de yirmişer bin Liradan beş bilete taksim edilse daha iyi olmaz mı? Büyük ikramiye miktarının indirilmesiyle piyangoya rağ betin azalacağı endişesi vâ-rit değildir. Zira memleketimizde vatandaş kütlelerinin ekseriyeti maişet sıkıntısı çeken zümredir. Bunlar yüz binlerce liranın temin e-deceği refah peşinde koşan insanlar değil; on beş. yirmi bin liralık ikramiyenin sağ-Lıyacağı mütevazı geçim rahatlığına bir ömür boyunca hasret çeken kimselerdir. Şu halde, büyük ikramiyelerin miktarı indirilmek suretiyle isabet ihtimalleri arttırıldığı nispette piyangoya rağbetin de fazlalaşacağı muhakkaktır.
Bu mütalâamın sütununuzda neşri suretiyle alâkadarlara duyurulmasına delâletinizi rica ederim.»
Bu işlerde ihtisasım olmamakla beraber ben de, aziz okuyucumun fikrinin maslahata uygun bulunduğu kanaatindeyim. Ümit kwet-lendikçe rağbetin artması tabiîdir. Meşhur beyti tek-rarliyalım:
«Sen olnıasan cy nilıal-i ümidn «Beyhu dedir izdiyad-ı ömrüm»
Cemal Refik
Sanı ıe 4
A K 6 A M
22 Mayıs T950
SacliK öğütleri:
Kalb çarpıntısı nelerdenjjelir?
ikinci mevki tren parasına yolcu taşıyan uçaklar
Evvel zaman içinde..
İnsanın bülün ömrünce hiç durmadan, muntazaman, düzgünce işleyen en mükemmel (motor) kaibdir. Normal, tabiî olarak iş gördükçe onun İşlediği hiç duyulmaz! Fakat bir çok sebeplerden ve tesirlerden ötürü bazı defa yüreğin işlediğini İnsan duyar. İşte o zaman endişe ve telâş başlar.
Çarpıntı hissedildiği zaman, kalb hızlı hızlı vurur. Fakat hissedilmesi süratli, süratli vurmasından değildir. Neteklm bazı insanların yürekleri ıwk hızlı vurdukları halde kendilerinin haberleri olma». Söylemeğe hacet görmem kİ. bunlar o kadar (hassas) değildirler.
Feleğin çemberinden, dünyanın türlü türlü ıstırap dolaplarından geçmiş, kanıksamış ne kadar tecrübeli, temkinli, Kibirli yaşlılar vardır kİ yürek çarpıntısı vereoL’k normal sebepler zuhur edince buna boyun eğerler. Çok telâş etmezler, korkmazlar!
Geçlik çağlarında bir kız İle bir erkek konuşurlarken çarpıntıya uğramazlarsa blriblrle-rllc alay ediyorlar! Eğleniyorlar demektir. Fakat kalblerbı-de. ruhlarında parlayan aşk ateşi mevcut olursa yürekleri çarptıkça çarpar!
Ilalb çarpıntısı çok defa normal. tabii bir hâdise gibi kabul olunabilir. İnsan ne kadar duygusuz, hissiz olursa, olsun, (vurdum duymaz güruhu!) na mensup olursa olsun, şiddetli bir heyecan esnasında kalbinin az çok çarptığını duyar, Fakat aldırmaz. Endişe etmezi
Nutuk vermeğe hiç alışmayan, konferans vermeğe yeni taşlıyan imtihan kapısında bekleyen, mümeyyizlerin huzuruna giren hiç bir talebe, hiç bir öğrenci var mıdır kİ yürek çarpıntısına uğramamış olsun! Normal, tabii birer hâdise olan bu gibi yürek çarpıntılarını herkes bilir. Fakat hiç bir kimse bu çarpıntılara ehemmiyet vermez, telâş etmez.
Fakat kalb çarpını tsı tabii bir sebep, normal bir tesir olmaksızın da husule gelebilir. İşte o zaman merak, endişe, telâş, korku artar. Bazılarının göğüslerindeki kalbleri kendilerine o kadar sıkıntılı ıstıraplı çarpıntı verir kİ düşecek gi-bJ olurlar. Benizleri sararır, solar. başlan döner. Soğuk ter dukerier. Korkudan, hissettikleri fenalıktan bayılıp yere serilirler! Kalb çarpıntısı sinirliliğin. sinir hastalıklarının göze çarpan en meşhur alâmetlerinden biridir. Sinirli İnsan, yukarıda arzettlğlm normal hallerde, hâdiselerde bile, sinirli olmıyanlardan daha çabuk, daha f»21a şiddette çarpıntıya uğrarlar.
Hele sinirli aileden, anadan babadan gelme (sinirlilik mizacı') nda olan insanlarda daha dehşetli yürek çarpıntısı görülür. Her zaman hatırlamalıyız W, çok sinirli insanda çarpıntıyı husule getiren sebepler de çok olur Sinirli ol-mtyan insanlar en ağır keli-
melerden müteessir olmazlar. Fakat sinirleri biraz zayıf oTiır-sa teessür kabiliyeti artar. A-lmgaıı olurlar, çabucak sinirlenirler.
Çok çarpıntıya uğrayan insanlar arasında erkeklerden, fazla kadınlan buluruz. Asrileşmiş bayanlarımız, ne kadar sinirli olmuşlar! En ufak bir şeyden (sinirime dokundu! Sl-ndrlerlm sarsıldı! Asabım bozuldu! Çok sinirlendim. O kadar sinirlendim ki. başıma kan hücum edecek zannettim!) gibi sözler söylerler. Bunların hoşlarına gltmlyecck bir lâkırdı, ufak bir İtiraz derhal sinirlerini allak bullak ediyor. Çarpıntı veriyor. Yalnız bayanların değil, bir çok kimselerin çarpıntıya uğramalarında en büyük sebeplerden biri de sabahları, akşamları bardak bardak çay içmeleridir. Evet çok kuvvetli çaylar, pek çabuk çarpıntı verir. Kahvaltılarda, İkindi ve akşam üzeri İçilen çaylar, çarpıntıların temelidir. Hele Avrup ve Amerikalıların memleketimize sanki bir matah, bir güzel âdetmiş gibi soktukları (kokteyl) İçmelerine devam edenlerde çarpıntının, sinirli-Ullğin daniskasını bulursunuz!
Kadınlığın, kızlığın tabii ve zaruri hallerinde, bedii hayat faaliyetlerinde çok defa çarpıntıya tutulurları Zayıf mecalsiz, çelimsiz, (lenfatik) denilen hasta, mizaçlı! Kansız, çok sinirli kızlarda o kadar şiddetli çarpıntılar olur kt alimlin huzurunu. İstirahatını kaçırır.
Acaba, kadınlar, erkeklere nispeten niçin daha sinirli ve dnlıa çarpıntılı olurlar? Yaptığım tetkiklerden, İncelemelerden anlıyorum kİ bu hale başlıca sebep (2) dîr;
1 — Anadan, babadan, soydan kalma sinirlilik mizacı!
2 — Boğazımızda (Tiroit) denilen bir gudde bir (bez) bir (hormon fabrikacıgı!) var. Bu tabiat çeşmecİği ara sıra bir cevher sızarak kana yollar. İşte bu l hormon tezgâhı) kadınlarda erkeklerinklne nispeten daha büyüktür. Daha faaldir. Daha kuvvetli İşler görmektedir. Bu fabrika, dışardan gelen sebeplerin teslrl-!c pek fazla İşlediği zaınan zuhura gelen hastalığın İlk alâmeti, belirtisi yüreğin çok hızlı vurmasıdır. Trloit makinesi lüzumundan biraz fazla hormon cevheri çıkarırsa, belli, başlı bir keyifsizlik olmadan sık sık, hızb, hızlı kalb çarpıntısı gelir.
Devamlı ve İnatçı kabızlık çekenlerde, (Ekiler alayım! )-lann omuzlarında taşıdıkları uzun torbalar gibi mideleri düşük olanlarda, karınlarında, Dedelerinde çok gaz toplananlarda yürek çarpıntıları artar. Kalblerinde zerre kadar bozukluk, hastalık olmadığı holde yürekleri kesik, kesik atan, ara sıra göğüslerinin içine
„ (Arkası 1 nel sahifedt)
Amerikada ucuz uçak seferleri çok rağbet görüyor. Yolcuların çoğu uçakla seyahat ediyor
Kır âlemlerine dair
Yaz gezintileri — Alemdağı merakı — Arabalar, atla gidenler — Taşdelen suyu
Her hakkı mahfuzdur
Semih Mümtaz S.
Teirika No.; 50
— Bu bambaşka bir şeye benziyor, dedi.
— Normal bir kız. İyi, ciddi bir kız hiç böyle başlamaz kancığım. Başlıyorsa demek kİ bir ev kadınının aklından geçmeyen, ona yakışmayan o azı niyetleri, emelleri var demektir. Her halde buradaki hayata İntibak edemiyecek bir kızdır, fier. on sekiz yaşında iken ak-trlstlik yapmak hiç aklına geldi mi?
Karısı nazikâne bir tavırla:
— Evet, dedi, radyoda bir şantöz olmak İstiyordum.
Zavallı adamın neresi tutuldu:
— Bunu hiç söylememiştin. Gıildû:
— Sen! tanıdığım zaman fikrimi hemen değiştirdim. Belki de bu kiz aynı şeyi yapar.
— Maraionun çok parası var. Çok para harcıyor. Muhakkak ki bu kız milyonların cazibesine kapılıyor.
— Ben seninle evlenmeğe razı olduğum zaman benim hakkımda böyle düşünmemiştin.
O zaman da milyonların vardı. Sinyor Fanzi tereddüt İçinde İdi.
— Canım sen... Sen... Bambaşka bir şey İdin.
— Kız hakkında hükmümüzü vermek için bekleyelim Fan-zl. Belki o da bambaşka bir şeydir.
Onu Marzlonun yanında gördükleri zaman her ikisinde de başka bir şey olduğu intibaı uyandı. Arkasında beyaz yünden bir elbise, ayaklarında alçak ökçell İskarpin, saçlarında sarı bir kudrelâ vardı. Beyaz ve şeffaftı, boyasızdı. Dudaklarının pembeliği tabii İdi.
Her İkisi de zahiri memnuniyetle geniş bir nefes aldılar; hoş bir sürpriz karşısında kaldılar.
Kameriyenin altında yemeği hazırlayan ihtiyar hizmetçi bile:
— Allahım, ne de güzel kız, dedi.
Donatella, mahçup bir kız rolünü, en müşkelpesent rejisörleri bile hayrette bırakacak bir maharetle oynadı. Bu rolü ta-sarhyurak, bilerek değil, tabiî
Nakil vasıtalarından çoğu ilk İcatları zamanında mahdut sayıda talihlilerin İstifade edebildikleri birer lüks İdi. Bu hususta devrimize alt bir misal göstermek için otomobili zikredebiliriz. Bidayette sırf zenginlere münhasır lüks bir nakil vasıtası olan otomobilden bugün mütevazı gelirli İnsanlar da faydalanabil m ekledir. Uçakların inkişaf tarzı da ayni seyri takip etmektedir. Bundan ûn on boş sene evvel bir gün gelip uçakların Atlantik üzerinde vapurların taşıdığı sayıda yolcu nakledeceğini kim tasavvur edebilirdi? Amerikada bugün havacılık da şayanı dikkat bir demokratlaşma manzarası göstermektedir.
Amerikan havacılık şirketleri şimdi halk tabakalarına »ikinci mevki tren bilet parası kadar para ödlyerek uçaklarla seyahat ediniz.» diye reklâm yapmaktadırlar. Bu şirketler daha evvel Amerikada birinci mevkili tren demek olan Pullman'larla seyahat etmekte olan zengin yolcuları kazanabilmek için çalışırlardı. Yolculara uçaklarda pullmanlarda alıştıkları konfor temin edilmeğe çalışılırdı. Hattâ daha fazlası yapılarak yolculara uçaklarda ayrıca para almaksızın yemek de verilirdi. Aradaki rekabet 1949 haziranında uçaklar lehine bir netice kaydetmeğe başladı. Bu ay İçinde uçaklarla seyahat edenlerin sayısı aynı ay zarfında Pull-manlnrla yolculuk yapmış olanlardan fazla İdi.
Havacılık şirketleri bu tarihten sonra nazarlarını Amerikanın ikinci mevki tren - Coach -yolcularına çevirmişlerdir, Ca-pltol Airilne şirketi bu hususta 194® senesi kasımında faaliyete geçmişti. Nevyork ile Şlkago a-raşmda tesis ettiği hava servisinin fiat tarifesi diğer hava hatların kinden %20 ucuz, bir mil 4 dolar santimi olmak üzere - İdi. Fakat şirketin bu hattâ tahsis ettiği eski tip uçaklarda yolcuların biraz sıkışık oturma mecburiyetinde kalmaları, seyahat saatlerinin kısmen geceye tesadüf etmesi ve uçuklarda servis yapan cinsi lâtiften personelin pek o kadar güzellerinden seçilmemiş olması dola-yısiyle Amerikalılar bu seferlere fazla rağbet göstermemişlerdir, Fakat Alr-caoch denilen ikinci mevki tren flatlne hava servisle rl CIvll Aeronautlcs Board.Trans World Airlines ve American Airlines gibi büyük havacılık şirketleri tarafından da tesis edilince işin şekli değişti. Btıgün Amerikanın bir çok büyük şehirleri arasında Air - Coach nevinden seferler yapılmakta ve yüz binlerce Amerikalı Air -Coach'larla seyahat etmektedir.
Flütlerin mukayesesi: Nevyork 11e Şlkago arasında lşliyen
60 yolcu taşıyan büyük bir uçak
ekspres otobüsler bu mesafeyi I yolcuları nispetinin %24,2 ye 25 İlâ 27 saatte katcderler. Bir düşmesi Air Coach servislerinin yolcu otobüslerde 15 dolar 401 göstermekte olduğu santim öder. İkinci mevki trenlerle bu İki şehir arasında seyahat 17 saat sürer ve tren bilet parası 34 dolar 80 santimdir. Bunlara mukabil Air - Coach uçaklarında yolculuk müddeti yalnız dört saatten İbarettir ve bilet ücretlide 34 dolar 90 santimdir. Pullman trenleriyle Nevyorktan Şikagoya seyahat en az 55 dolar İle kabildir.
Sanfransisko ile Los Aacelos gibi blnnlsbc yekdiğerine yakın - 560 kilometre - şehirler arasında ihdas edilmiş olan (ikinci mevki tren bileli parasiyle uçak yolculuğu yapma - Air Coach) servisleri fevkalâde rağbet gör-mûştür.Californlan Central Airlines adlı küçük bir şirketin bu Ik! şehir arasında İşlettiği Air Coach’larda bilet parası olarak (9) dolar f95> santim alınır. Bu para Pullman trenlerinde ayni mesafe İçin verilen paranın yarısı kadardır. Alelâde ikinci mevki trenlerde bu İki şehir a-rasında seyahat etmek İçin ö-denen para (7) dolar ise de trenlerin bu mesnfeyi 9 saatte katetmelerlne mukabil Air Co-ach ucaklan İle Snnfranslsko-dan Los Angelosa 2 ilâ 3 saatte gelinebllmektedlr.
1948 senesinde Sanfransisko İle Los Angeles arasında seyahat eden Amerikalıların %44.4 ü trenlerle, %28 i otobüslerle ve %27.6 sı uçaklarla gelip gitmişler İken 1949 senesinde Air Coach uçaklariyle yolculuk yapanlar sayısının tımıım yekûnunun %43.1 I bulması ve tren
gelişme hakkında bir fikir vermcktedlr. Alr Coach servislerinde evelce eki tip uçaklar kullanılmakta 1-ken son zamanlarda yeni ve modem tip uçaklar tahsis olunması ve bu suretle seyahat müddetinin kısaltılması, yolcunun karısı ve 22 yaşından küçük çocuklarına %50 tenzilât yapılmasından ibaret Family Plan usulünün bu servislerde kabulü diğer hava servislerinden daha ucuz olan — yüz ellide yüz nispetinde — Air Coach servisine karşı halkın göstermekte olduğu rağbeti büsbütün arttırmıştır.
Çeviren; B. AKSEL
Yaz geldi mi iki derde giriftar olurduk biz çocuklar. Biri mekteplerde imtihanı atlatmak, diğeri İmtihanda muvaffak olursak alacağımız hediyeleri tahmin etmek ve artık yeni derslere kadar bol bol gezmek tozmak. Bu ik! meşguliyet hakikaten heyecanlı geçerdi. Hele sınıfı geçememek İhtimali daha hüzünlü geçerdi. Fakat bir geçti mİ tadından yenmezdi. Göğsümüzü gere gere yüzümüzün aklyle seğirtir dururduk. Yalnız kendi evleri olmıyanlara kira sayfiyelerine gidenlere göç biraz güç olurdu. Gerçi öküz a-rabalan sayesinde eşya salimen gider gelirdi amma giden eşyayı gidilen eve uydurmak pek asan olmazdı. Buna rağmen yaz â-lemlerl pek neşeli ve şetaretll idi evvel zaman içinde, çünkü dağdağasızdı. Gösterişi; teşrifatı, yevmi mahsus falan yoktu. Ölçüsüz bir cemiyet vardı. Ölçüsüz sevgi vardı.
Gerçi biraz lâubalilik de yok değildi. Sizin ancak yerleştiğiniz eve okkalarla gelen ve günler geçiren misafirler gibi! Fakat bunlar da dahil olduğu halde aileler arasında samimiyet müstevli idi. O kadar kim: Misafirleri ev halkından tefrik etmek güç olurdu. Zira onlar da evin işine karışır, yardım ederlerdi. Mutfağa girerlerdi, evi temizlerlerdl, bahçeye bakarlardı falan. Bazdan da hüner sahibi idiler. O canım ev dolmalarını. sakız böreklerini, İrmik helvalarını, sütlü kaymaklı tatlıları bu misafirlerden elleriyle yapanlar ve bunların İçinde hanımefendiler de bulunurdu.
ferinin âdeta âşıkı İdiler ve atlarla bu İşi görmeği tercih ederlerdi. Ve İçlerinde Ali beyden baltası mükemmel süvarilerden idiler. Hele İzzet paşa bir dfc kervana karışan biz çocuklara binicilik dersi vermekte ısrar fici erdi, Ve Fransız biniciliği tarzını tercihan tâlt eder mûma-reseierini yaptırıra.. Kaç defa yuvarlandım, sayısını pek arze-demem. (Esasen dünyada yuvarlanmalar pek sayılır kadar mahdut değillerdir).
Taşdelen
Suyu yerinde hakikaten âbı hayat idi. Hak rahmet eylesin. Reşit. Akif Paşa — o zaman he- “ nüz beydi — suyun yanına çel- j-J dİ mi Işttha açar diye iki bardak LL yuvarlârdı. Yemekten sonra da CM kolay hazım yapar diye yine bir. İki kadeh atardı. Bu da bugün bile aklımdadır: Yemeklerden Ç sonra yerlere serilmiş hasırların .2 ve seccadelerin üzerlerinde e- fO nine boyuna bir (kayluîeı çe-kildi mi gözler açılır açılmaz > kahvaltı tepsiler! aranırdı, hem adamakıllı, taranırdı. Keramet (D suda mıydı, yaşta mıydı divece- .h-ğlm? Fakat bu âlemlerin. oa’ çında yaşlılar daha çoklu. Ve q en ziyade onlar bunları y.ınl sofraları ve tepsileri siler siıpü-rürlerdi; tıpkı yaşlı zamanın her şeyi silip süpürdüğü eibi! CO Göz yum cihandan aç gözünü £) kendi haline O Sen göz yumup açınca bu
dünya gelir gider.
îbnl Kemalin üç yüz küsur sene evvel söylediği bu beyitle anlatmak istediği üzere
S. M. S.
Amerikanın müdafaası için tahsisat
Washington 20 (A. A.) —.
(Reuter): Temsilciler meclisi | tahsisat komitesi süratli harb l uçaklarını ve denizallılara kar- j şı silâhlan inkişaf ettirmek, için tahsisat verilmesini dün | tavsiye etmiştir.
Temsilciler meclisinin gele-1 cek hafta bu hususta bir ka- i rar vermesi beklenmektedir. |
Hele kır âlemleri
Biz Çamhcada otururken bir (Alemdağı) merakına düşmüştük. Hafta geçmez köy yani öküz arabalarına yerleşir Kısık-hdan alessabah Alemdağma giderdik ve mehtapta evlerimize dönerdik. Konu komşu bu eğlenceye iştirak, etliği İçin araba adetleri ziyadeleşir ve bir de harem selâmlık arabaları sıralanırdı. Usulen önde kadın arabaları, arkada erkeklerin arabaları etrafta da atlı gençler yani aile çocukları epeyce keyifli bir sefer doğurmş olurdu. Arabalar şiltelerle rahatsız! aştırıl -dıtklan için bazan yolda rahatça uyuyanlar da olurdu.
Reşit Akif Paşa yeğeni Ahmet izzet paşa (Sadrazam müşir Ahmet İzzet paşa! ve Haşan Cafer beyle Ali ve kardeşi Alım et bey ler bu Alemdağı se-
Törltlyc Ecnebi
Senelik ZBÖO kunis 5400 Runış
S aylık 1500 > 2900 ►
3 avtıfc 800 > 1600 ■
ı aylık soo •
Adres tebdili ıçrn elli kuruşluk pul gönderilmelidir Aksı takdirde adres değiştirilmez
Telefon lanmış Bafmuiıarrlr ’ZUSGS
Va» üsler» !»7«s& - idare 2061)1
Müdür 2IH9Î
Şaban 5 — Hızır 17
İmsak CS. ĞŞle ikindi Ak Vat» E. 7.06 0.11 4.46 8.44 1ÎM> 1 M V. 3,31 5 36 13.11 17 0â 20-26 22 20
İdarehane: Bahı.111 civarı Cemal Nndlt roirafb «& İS
GÜNEŞ ÇAKIR
ile
NEJAT İPEKEL nişanlandılar
İstanbul — 21/5/950
B"."” ATLAS Sinemasında
Güzel bir kadının, esrarengiz hayatı
Tehlikeli Dostlar
ıDangerous Partneri) artistleri
SİGNE HASSO — JAMES CRAİGG
Filme ilâveten müzikal komik, Varyete numaralaln İBÛLYKA ZtLZER vc arkadaşları. v_——s
»BİZİMKİ GİBİ BİR ASK
V uımuuâMtnvmuh amus/MiHtı/tuN
olarak yaptı. Terbiye ve nezaket dairesinde tatlı tatlı konuştu. Sulu hareketlerde bulunmadı. Bu gibi hallerin bir İngiliz kadım üzerinde ne fena tesir bırakacağını bilirdi. Hem de hususi bir niyetle hareket ettiği zehabının uyanmamasını istiyordu.
Fakat Marzloya karşı çok müşfik göründü. Biliyordu ki bu şefkat annesini, babasını heyecana getirecekti.
Esasen Donatella, cidden mesuttu, Hakikaten heyecanlı idi.1 Bundan daha nâzik, daha sıcak bir hüsnü kabul bekleyemezdi, aöldeki o menhus villâda nasıl karşılanmış olduğunu, ölümle pençeleştiği o meşum geceyi hatırladı, şimdiki sükûnet ve samimiyetle mukayese etti.
Hayretle etrafına bakınıyordu.
— Burası bir cennet, dedi, bu bahçe çok nefis. Kendimi ne kadar zorlasam bu harikuladeliği bir türlü tahayyül edemezdim.
— Burasını gece mehtapta görmelisin Donatella, Hakikaten emsalsiz bir güzelliği vardır. İhsan burada olunca, dünyanın başka bir tarafında nasıl yaşar diye kendi kendine sorar.
— O halde neden Komada duruyorsun? dedi.
— Komaya, Donatellaya ras-iamalj: için gittim babacığım.
Hepsi gülüştüler, Biraz sonra kahveler içildi. Marzio, kıza villâyı gezdirmek üzere annesinden müsaade İstedi.
Ailenin serveti herşeyde göze çarpıyordu. Duvarlara asılı kıymettar tablolar, vitrinlerde parıldayan altın ve gümüş takımlar, her köşede kıymetli mobil-
yeler, gardroplarda tıklım tıklım dolu elbiseler, yatak çarşaflan vesaire.
Donatella hayret İçinde İdi. Düşündü: «Zengin olacaksın, daima zengin... Başka çocukları yok, bu muazzam servet bizim olacak. Bu lâtif yuvada yaşayacaksın. Yavaş yavaş Marzâ-oyu seyahate alıştırırım, birlikte dünyayı dolaşırız. Bulunmaz bir hayat doğrusu,.. Fakat belki de hayale kapılıyorum, Ben marzio İçin bir maceradan başka bir şey değilim. Ailesi beni o-ğullnrının. küçük zarif bir dostu gibi teaâkki ediyor. Her halde geniş düşünceli kimseler, bunu yüzüme vurmuyorlar.»
Marzio, Donatellanın kolunu sıktı;
— Sevgilim burada yaşamak hoşuna gider mi? diye sordu.
Donatcllamn kalbi yeniden
hızla çarpmağa başladı. Şimdi soyliyeceği sözlerden, girişeceği teahhüdden cidden korkuyordu.
— O... Marzio. bu ne sual... Her hangi bir kadın burada yaşamaktan mesut olur.
— Fakat ben «her hangi bir kadın» dan bahsetmiyorum, i önünde bir mesleki bulunan ve belki de muvaffakiyeti seven seni kastediyorum.
I — Evet Mario, mesleğim hoşuma gidiyor. Sükseye karşı da bigâneyim dersem yalan söylemiş olurum. Bununla beraber muhakemell bir kızım. Bunlardan daha çok derin, daha çok esaslı şeyler bulunduğunu biliyorum.
(Acaba bu sözler çok ümit verici bir nevi taahhüt mü dedi?)
Marzloyu kollan arasına aldı, öptü. Ağzından değil, gözlerinde ve alnından.
— Donatella... Sevgilim... Ruhum...
O bu sözleri, o cevabı bir vaad mİ telâkki etmişti?
Marzio çocukça bir neşe ile: — Annem seni çok beğendi Donalllla, buna eminim ve
mesudum. Onunla uzun müddet yaşıyacağın için arada bir sempati bulunması her holde iyidir.
— Marzio, sevgilim, neler söylüyorsun?
— Evet evet. İşin sonu bu olacağını pekâlâ biliyorsun. Karım olacağını, seni her hususta mesut etmeğe çalışacağımı biloyorsun.
Marzio...
Marzio, Donatellanın çilerine yapıştı, gözlerine baktı?
— Bu teklifimi nasıl buldun? Bu projeden sevinmiyor musun?
Donatella, onun bakışlarını-dan kaçmağa uğraştı.
— Marzio biliyorsun seni se-vlyourm. Fakat kendimden e-nıin olmak istiyorum
— Emin olacaksın. Ben şimdiden iki ayağını bir papuca sokmak istemiyorum. Düşünmek için sana istediğin kadar vakit veririm. Bir korkum yok. Çünkü sen kendinden emin değilsen ben kendimden eminim. Karım olacağını biliyorum Donatella. Seni.Uk defa o kahvede gördüğüm zaman kati hükmü vejdlm.
(Arkası var)
C Gazeteler, Gazeteciler
Filip efendi
Mikrop harbi
Sovyetler Birliğinde
İsrail röportajları
Hür fikirleri yaymağa çalışan bu adam tamamen cahildi, gazetelerin bir harfini bile okuyamazdı
- 2 -
Filip efendi dört mühim ga-sc-te çıkardı, bu gazetelerin hepsinde, bilhassa (Muhbir), (Terakki) ve (Vakit) gazetelerinde hürriyet fikirlerini yaymağa çalıştı. Bir millet Meclisi kurulması lüzumundan bahsetti. Şurası dikkate şayandır-kl hür fikirleri yaymağa çalışan bu adam tamamen cahildi. Efendinin okuma yazması bile yokta!... Ölümünden sonra (ikdam) gazetesinde çıkan bir yazıda şu satırlar vardır;
»Bir çok seneler Türkçe gazete neşretmiş olduğu halde gazetelerin bir harfini bile okuyamazdı. Yalnız çok uğraşarak imzasını atabilirdi.*
Filip efendinin bu bakımdan Sabahçı Mihran efendiden çok geri olduğu anlaşılıyor. Mllıran efendinin de tahsili yoktu, fakat okuması yazması vardı. Her gün gazeteleri dikkatle okur, havadis atlanıp atlanmadığını kontrol ederdi. İcap e-dincc oturup mektup yazmasını da becerirdi. Mürettiplikten yetişmiş olduğu için gazeteden başka en kötü yazılan bile okurdu.
Fakat Filip efendi ile aralarında büyük bir fark vardı: " Mihran efendi zamanın adamı idi. Hürriyet fikirleri. Millet Meclisi kurulması gibi, o zamana göre, tehlikeli işlerle uğraşmazdı. Halbuki Filip efendi. Tarik gazetesinin son seneleri müstesna, daima hür fikirleri müdafaa ederdi. Hattâ bu suretle yazılan yazıların altına kabında imzasını da atmaktan çekinmezdi. Bu hususta bir misal vermek için 30 mayıs 1876 da, Abdülâziz istibdadının en şiddetli bir devrinde (Vakit) gazetesinde çıkan iki yazıyı naklediyoruz.
Müşavere
(Vakit) Müşavere başlıklı makalesinde diyor kİ:
•Hiç bir kayıt ile mukayyet olnııyarak başlı başlarına yaşamak İsteyenlerde ekseriya ffienafü zatlyeyl gözetmek ve biliı mâni nüfuzlarını yürütmek arzusu bulunduğu cihetle ' bu mislllûiar İnsafı elden bırakmayıp mûfavvlzl yedi İktidarları bulunan mesai İhta niyetinde sairin rey ve efkârına pek nadir müracaata tenezzül edeceklerinden bu gibilerden menafi! umumiyenln vikayesini beklemek âdeta çorak mahallerde bir an ve dakika susuzluğa dayanamıyan nazik şükıîfeleri yetiştirmek hülyasına düşmek gibidir.
Binaenaleyh Tariki hak ve savaba sülük ile menafi! zatlyeyl umumun menafiinde aramak terki İstibdat ve istiklâl ile müyesser olacağından milletine, vatanına, vatandaşlarına iyiliği dokunmak ve kıyametin son gününe kadar tarihlerde ipkayı nam etmek İsteyenler lezzeti yek ruzei .İstibdadı terkederek eshabı rey ve tedbir İle görüşmek ve kâf-fei mesalihi eshap hal ve aktin 'f müşaveresine bırakmak iktiza eder.
700 sene evvel Hülefayı İslâ-miye tarafından yazılan fer--“Trtanlarda usulü meşveretin hüsnü muhafazasına dikkat o-lunmasL musarrah olduğu gibi vatandaşların hukukça ve kal-dei hakkaniyetçe müsavat üzere konulmaları emir buyu-rulmuştur.»
Aynı nüshada > ahkâm. W-gayyüratı zaman Üe tebeddül eder» başlıklı yazıda deniliyor ki:
•Her bir devlet ve milletin bulunduğu asnn llcaatma ve kendisinin ihtiyaç atına göre nizamlar ve usuller vaz ve tesis etmesi lâzımdır. En evvel mâliyemizin bir esası metin ve bir binayı rasta üzerine tesis ve inhasına muhtacız ki fcilâ istisna anda hiç bir ferdin nüfuzu cari olmayıp memurinin sullstimalâtına külliyen ve katiyen vareste olduğuna bera-hinl mantıkiye ile olmuşçasına herkesin vicdanı hüküm eyleye tşte oivakit bedeni hükümetin kanı ve tâbiri âharie ruhu mesabesinde olan umuru maliye ey adil serf ve teleften kurtarıl-
mış ve kanlar mecrayı tabiisinde cevel&n he cevarlh ve âsaba dahi bittabi kuvvet gelmiş olacağından cLslml devlete arız olan Uel ve eshamı sairc-ye bu kuvvet sayesinde müda-vat olunması İktiza eder.
Ancak işbu esâsın neden ibaret olması ve ne suretle tesisine mübaşeret olunması bahsine gelince, tanzimatı hayriye-yl İcra ile kâffei nizamat ve kavanini devleti rıfate tahvile iktidarı olan vükelâyı fahamıa bu esası dahi bulmağa ve ka-vait ve usulü m i 11 iyemize muvafık surette İcra eylemeğe muktedir olacaklarına itimadımız olmakla zuhur asarını temenni ederiz.»
Ebülmukbil Kemal
Bir zamanlar gazetelerinde böyle ateşli neşriyatta bulunan ve en hür kalemlere yer veren Filip efendi Tarik’ın son devirlerinde gazetenin başmuharrirliğine Ebülmukbil Kemal'i getirmişti. Ebülmukbil Kemal sarayın adamı idi, Yıldız erkânından bir çoğunu tanırdı. Fakat kendisi zahiren hürriyet-perver görünürdü. Hattâ bir aralık Romanya'ya kaçmış, orada toplanmış olan hür fikirli gençlerin arasına girmişti. Hürriyetperverleri tarassut etmek, bunların aralarını açmak İçin Romanya'ya gittiği anlaşıldı. Bu vaziyet karşısında orada uzun müddet kalamadı, İstanbul'a döndü.
tstanbulda 1898 de (Sedayı Millet) adlı bir gazete çıkardı. Fakat bu gazete devam edemedi, Ebülmukbil Tarik gazetesine başmuharrir oldu. Bu başmuharrirliği esnasında Filip efendiyi de saray erkânı ile tanıştırdı. Efendi, Abdülhami-dln o kadar teveccüh ve itimadına mazhar oldu ki padişah kendisine bir fotoğraf isini hediye etti. Bu, o zaman için görülmemiş bir teveccüh eseri İdi!
Ebülmukbil Kemal. Tarik başmuharriri iken matbuat müdürü Hıfzı beydi. Hıfzı bey şiddetli bir sansür tatbik ediyordu. Bu zatın ölümünden sonra matbuat müdürlüğüne 1906 te Ebülmukbil Kemal getirildi. Kendisine bâlâ rütbesi, nişanlar verildi, maaşı 150 altına çıkarıldı!
Gazeöecüikten yetişmiş olmasına rağmen Ebûlmukbil’in matbuat müdürlüğü esnasında sansür, görülmemiş derecede şiddetlendi. Bütün gazeteciler kendisinden şikâyetçi idi. Bu yüzden Ebülmukbil yerine (Kıl kuyruk) adı verilmişti. 1908 de meşrutiyetin ilânından sonra Adalardan birine nefl edildi, affedilip İstanbul'a geldiği zaman yoksulluk içinde öldü.
Diğer bir yazıda Filip efendiyi tanıyanların anlattıklarından bahsedeceğiz.
Enis Tahsin T İL
tngrid Bergman birincilikten onunculuğa düştü
Nevyork 20 (AP) — «Womeû's Home Companlon» mecmuasının her sene tertib ettiği «en popüler kadın sinema artisti» müsabakasında. İngrid Berg-mann, dün. birincilikten onunculuğa düşmüştür.
İngrid. birinciliği, üç sene arka arkaya almıştı.
1949 senesinde beşinci olan Claudette Colbert, bu sene birinci olmuştur. BLng Crosby de. erkek artistler arasında arka arkaya beşinci sene olarak birinciliği almıştır.
Dondurma çeşniciliği
Sydney 21 (Nafen) — Mühim miktarda dondurma imal et-I inekte olan bir fabrika «imal edilen dondurmaların tadını tatmak ve fikir beyan etmek» için bir memura ihtiyaç duymuş ve gazetelere İlân vermiştir. Bunun üzerine fabrikanın kapılarına beş bine yakın talip hücum etmiş, polis harekete geçmiş ve fabrikayı kordon altına almıştır. Taliplerin büyük bir kısmı da inekte d talebeleri idi.
Amerikada büyük hazırlık varmış
Moskova 21 (AP) — Bugünkü baş yazısında Sovyet ordusunun gazetesi «Kızıl Yıldız», Birleşik Amerikanın hummalı bir faaliyetle mikrop harbi hazırlıklarına giriştiğini ileri sürmüştür.
Gazete şunlan yazmıştır: «Amerikalı harbçılar, milletlerin topyekûn imhasını tahayyül etmektedirler. Japon seleflerinin numunesini takiben A-merlka kıtasında yaşayan geri ırklar üzerinde mikrop harbi malzemesini denem ektedirler. Bu tecrübeler bilhassa KanadalI Eskimo’lar üzerinde yapılmaktadır.»
«Kızıl Yıldız» a göre, KanadalIm kuzeyinde. Amerikan birliklerinin İşgalindeki bölgelerde yaşayan Eskimolar arasında «esrarengiz» bir kolera salgını başgöstermlştir. Sovyet gazetesi, mikrop harbi malzemesinin Maryland eyaletinde Dietrlch üssünde. Mlsslsslppl. İndlana, Ütah ve daha başka yerlerdeki fabrikalarda İmal edildiğini, muazzam stoklar] kurulmakta olduğunu ve bu iş! için Birleşik Amerika kongresi tarafından milyonlarca dolar tahsis edildiğini, 1946 da Tapon mikrop harbi uzman lavının Birleşik Amerikaya nakledildiklerini. Almanyanın Batı İşgal bölgelerinde de Amerikalıların nezaretinde Alman uzmanlan ve lâboratuvarlan tarafından en geniş ölçüde araştırmalar yapılmakta olduğunu İleri sürmüştür.
Garip bîr profesör!
Ders verirken hokkabazlık yapıyor!
Ne w-York 21 (Nafen) — New-York City kolejinin içtimaiyat ve ruhlyta profesörü Gerald Ehrlich talebeler tarafından «dünyanın en popüler profesörü» olarak seçilmiştir. Belirtildiğine göre, ders verdiği sırada talebelerin alâkasızlığını gidermek maksadiyle porfesör sırası geldlkça hokkabazlığa dahi baş vurmakta, cebinden renkli mendiller çıkarmakta veya mantar tabanca patlatmaktadır.
Profesörün bu tarzda harekeli diğer profesörler tarafından şiddetli tenkldlerle karşılanıyorsa da profesör •Ben talebelerimin sinirlerini gevşetiyorum» cevabını vermektedir. Profesör, talebelerin seppattsi kazanıldığı takdirde işlerin çok daha iyi gittiğini kaydetmektedir.'
Bazı kısımlarda ziraî va z i yet çok bozul muş
Londra 21 (Nafen) — Sovyet Rusyadan gelen raporlara göre. Beyaz Rusya, Ukrayna ve Merkezî Asyanın bir çok Sovyet cumhuriyetlerinde zirai vaziyet şimdiye kadar olmadık şeklide bozulmuş ve Sovyet basını bu hususları susarken şimdi meseleleri olduğu gibi anlatmağa başlamıştır. Durum o kadar müşküldür kİ, Sovyet İdarecileri hakikati ortaya atarak tehditler sovurmaktan başka bir çarenin kalmadığına hükmetmişlerdir. Şimdiye kadar Moskova radyosu Pravda ve İzvestla gazelleri. Beyaz Rusyada resmi komünist organı Zvezad ve Minsk radyosu Ukrayna gazeteleri ve radyoları ziraatın ne kadar acıklı bir halde olduğunu şu rakamlarla anlatmaktadırlar:
• Beyaz Rusyada 10 eyaletin yalnız üçünde ekime daha henüz başlanmıştır. Halbuki şimdiye kadar bunun yüzde doksam tamamlanmış olmalıydı. Diğer yedi eyalette şimdiye kadar alınması beklenen rakamın yalnız yüzde dördü veya beşi ele geçirllebllmlştlr.»
| Siyasi müşahitlerin ehemmiyetle işaret ettiklerine göre, her gün tekrarlanmakta olan hücumların köylülere yapılmayıp yalnız mahalli komünist idarecilerine yapılması da manidardır. Belirtildiğine göre, bundan iki sene evvel Ukraynada isyan çıktığı vakit Malenkov bu bölgeye gelmiş ve bütün komünist İdarecileri değiştirerek bunların yerine kendi adamlarını getirmişti şimdi bu idareciler ağır ithamlar altındadırlar ve bunların hepsi de Malenkov'Un korumalarıdır.
Siyası müşahitlere göre, bu hâdiseler politbiiro dahilinde iki kuvvetli üyenin çarpışması ve bunların birinin temizlenmesi ile neticelencektir.
Mükâfat dağıtma resmi
Kandilli, Çamlıca kız liseleri ile, Üsküdar kız ortaokulu birincilerine dûn Üsküdar Halkevln-de merasimle mükâfat verilmiştir. ______________
Üniversitede ders kesimi
İstanbul Üniversitesinde dersler önümüzdeki cumartesi günü kesilecektir. İmtihanlar da haziranın birinden sonuna kadar devam edecektir.
Yeni bir resim sergisi
«Yeniler grupu» adı altında teşekkül eden ressamlar yeni bir sergi açmışlardır. Fransız Konsolosluğu binasındaki bu sergide yedi ressamın 80 tablosu teşhir edilmektedir.
Hollywood'un genç yıldızlarından Corinne Calvey yeni bir filim çevirmeğe başlamıştır. Bu filimde harb yıllarında bir Fransız kızının hayatı canlandırılıyor. Yukarıda genç yıldız filimden bir sahnede görülüyor.
İstanbuldan Hayfaya yolculuk — Danseden çanta — Biletsiz iki yolcu — 38 yıllık kaptan Atatürkü anlatıyor
Hayfaya gidecek olan Denizyolları idaresinin «Tarsus» vapuru 28 nisan cuma günü saat 14 te İstanbuldan ayrılacaktı. Bunu on beş gün önceden bildiğim halde cuma sabahı yal-lız bavulum hazırlanmış, geriye daha bir yığın iş kalmışta Vapur biletini, kambiyo fer-mlsini ve bankadan parayı son süratle alıp hareketinden pek az önce gemiye girdim. Bu arada emniyet beşinci şube, gümrük ve Denizyolları acentelik teşkilâtının sistemli çalışım alarmı bir kere daha gördüm.
Denizyolları filosunun bu en büyük gemisi limandan ayrıldıktan sonra yolcular blribir-lerini tanımaya başladılar. Bunların hemen hepsi de müsaviydiler. Hayatı seven, çalışkan ve neşeli insanlar... İçlerinde hayli yaşlı bir M. Tolerto■ vardı ki bu zat, yaşından u-mulmıyacak çevik hareketleri ve zindeliğiyle herkesin takdir | ve sevgisini kazandı. Bu arada Sami İnselbergi de kaydetmek lâzun Sami İnselberg genç ve İşini bilen, nükte dolu bir tacirdir. Kendisi bu seyahati üç sebeple yapıyor:
1 — Irkdaşlarının kurdukları ülkeyi ziyaret. 2 — Ticaret. 3 __ Diplomatik kuriye vazife-
sini başarmak. Hele bu sonuncu iş Sami beyi devamlı surette işgal ettt Sami, evinden çıkıp İsraile giderek Dışişleri Bakanlığının ilgili bürosuna girinceye kadar kuriye çantasını elinden bırakmadı. Bu ufak el çantası güvertede, kamarada. yemek salonunda, dans salonunda, velhasü her yerde kendisile birlikte dolaştı durdu. Hattâ bu çanta, sayesinde dans bile etti. Bir akşam salonda bir bayanla samba yapmaya kalkan Sami bey. eline çantasını sıkıştırdığı sağ kolunu hanımın beline doladığı için, müzik ritmiyle İleri geri gidip gelirken biçare damının sırtını bir hayli hırpaladı. Sami bey çantasına İzmir! de gezdirdi. Ancak gemiden sahile çıkmak için sandala binerken bir parça tereddüt etti.
— Dikkat edin dedim, ayağınızı sıkı basın; henüz nisan ayındayız, deniz soğuktur.
Döndü;
— Aman kardeşim. dedi, düşmekten korkuyorum. Allah çantayı korusun. Düşersem beni değil, önce çantayı kurtarın.
Diğer yolcular
Geminin diğer yolcuları a-ra’sında M. Re kan ati ve M. Danon da zarif ve görgülü hal-lerlle kısa zamanda bütün yolcuların sevgisini kazandılar. Bu arada şehrimizin tanınmış doktorlarından M. Çlprut, eşi ve kızı yolculuk boyunca kibar tavıziarile Dale Camegie'ye taş çıkarttılar. Dr. çiprut gemide dans etme rekorunu kırdı.
Ya Koço Andonyadise ne buyrulur? İstanbulun bu genç kuyumcusu gemide bütün gönülleri fethetti. Güldü, güldürdü, kısacası bütün yolculara hoş vakit geçirterek herkesin sevgisini kazandı.
Geminin en fazla göze batan ve sempati uyandıran yolcularından ikisi de Mehmet Ali ve Handan Harmankaya çiftiydi. Yolculuğun Uk gününden son dakikasına kadar bu çiftin seyyahlar arasında kazandığı itibar cidden büyüktür. M. Ali karısına. Handan hanım kocasına ve her ikisi de Istan-bulda bıraktıkları Ui .şirin yavruya âşık bir aile. Onların yarattığı bu güzel manzarayı seyreden Sami İnselberg «Ah ben ne yaptım da karımı beraber almadım» diye hayıflandı durdu. Mamafih Sami, vapurda oyalanacak bir şey buldu: Pek meraklı olduğu 8-10 çift pabucunu akşamlara kadar oo-yadı. M. Ali Harmankaya da sanki ona nispet olsun diye çift düğmeli beyaz ceketini giyip at yarışlarına gitti. Hayret etmeyin, hakikaten gemide at yarışı yapıldı. Ancak hakiki at yerine tahta atlar kullanıldı ve yarış hayli heyecanlı oldu. Neticede 2 numaralı küheylân büyük bir sürpriz yaptı; Her-' kes onun nal topladığını sa-.
Tarsus'un kaptanı Sait Özeğe
nırken, o. birdenbire İleri at-İıyarak herkesin ümitlerini bağladığı 6 numaralı halis kan îngllizi bir tahta at boyu fathiyle geçip birinci geldi!
Beşiktaş takımı
Milli Eğitim kupası programının son iki maçını yapmak üzere Izmire giden Beşiktaş takımının oyuncuları da yolcular arasında bulunuyorlardı. Konuşup şakalaşıyorlar, birbirlerine takılıyorlardı.
Hareketimizden bir kaç saat sonra vapurda bir haber yayıldı. Biletsiz iki yolcu yakalanmış. Meğer Beşiktaş hastası iki yaramaz genç İzmir maçlarını da görmeyi tasarlamışlar. Ceplerinde paralan yok. Ne yapsınlar? «Allah büyüktür» diye girmişler gemiye. Allah büyük amma, adamın dediği gibi «gemi küçük». Tabii yakayı ele vermişler. Ne de olsa deniz adamları kibar insanlar. Bunların bir güzel karınlarını doyurdular, affettiler, onlar da ellerine süpürgeleri alıp ortalığı temizlediler. Ödeştiler.
Birinin adı Halûk Argun. 17 yaşında. Beşiktaşta Köylçlnde otruyor. öbürü de Emin İçker. 18 yaşında. Oda aynı yerde oturuyor. Halûk bundan üç sene önce yine rakımla Gölcüğe gidip gelmiş. Eminin bu İlk seyahati. İkisi de pek cLngöz şeyler. İlkokulu birlikte okuyup bitirmişler. Sonra okumamışlar.
— Peki, siz ne İş yaparsınız?
— Biz mi? Haftanın cumartesi ve pazar günleri maçlarda çikolata veya gazoz satarız ağabey. Başka bir İş yapmayız,
— îki günde her biriniz ne kazanırsınız?
— 10-15 lirayı buluruz ağabey.
— Anneniz, babanız, kardeşleriniz var mı?
— Var. Onlar da çalışıyorlar.
Geminin kaptanı
Size gemimizin kaptanını tanıtayım: Salt özeğe. Bu eski deniz kurdunu denizcilik âleminde bilmeyen yok. Kendisi aynı zamanda her muhitte sayılan ve sevilen bir deniz adamıdır. Onu kaptan mevkiinde ziyaret ettim. Ciddi, vakur ve çok terbiyeli bir zat. Emir verirken bile ağzından sert bir lâf çıkmıyor. Meselâ: «Biraz sağa alır mısınız oğlum» diye hitap ediyor.
Sait kaptan 38 yıldanberl denizde yaşıyor, dalgalar, akıntılar ve fırtınalar arasında rota çizip coğrafyaya hürmet ediyor. «Tarsus» un 138 kişilik personeli onu kaptandan fazla baba sayıp seviyorlar
Sait kaptan 38 yıllık deniz hayatını şöyle hülâsa etti:
«— Hilâl kumpanyasının «Millet» ve «Güzel Girit» vapurlarında başladım. Sonra Seyri-sefain İdaresine geçip «Seyhan» da çalıştım. Bu gemi Birinci Cihan Harbinde battı. «Dübrov-nik» şilebine geçtim. Onu da düşman batırdı. Bundan sonra «Kızılrmak», «Şam». «Reşit paşa», «Akdeniz», «Marmara». Mah mut Şevket Faşa» ve «Cumhuriyet» vapurlarında bulundum. 1938 şubatında «Bavarona» ya kaptan oldum. İngiltereden ge-gemly! alıp geldik ve 1941 e kadar onun kaptanlığını yaptım. Daha sonra ulaştırma bakanlığı nakliyat dairesi reisliğinde ve Yüksek Deniz Ticaret Okulu müdürlüğünde bulundum. Bilâhare «Ege» ve «Akar» ın kaptan JıklaTinı yapıp «Tarsus» a geçtim.
— Bu 38 yılda nereleri gördünüz?
— Avustralya ve Japon ya dan maada her yeri gördüm. Yalnız «Akar» tankerinde geçirdiğim üç buçuk yıl içinde 128.854 deniz mili yani 238.793 kilometre katettim. Buysa küreyi altı kere devretmek demektir.
— »Savarona» da bulunduğunuza göre Atatürkü yakından tanımanız lâzım.
— Öyledir de. Atatürkle Uk defa 1925 yılında Muda riyada tanıştık. Gemiye gelip kahve İçti. Sonra bir çok kereler gemimle seyahat etti. Daha sonra da «Sâvarona» da görüştük. Atanın 53 günlük rahatsızlığı o gemide geçti ve bilâhare Saraya gitti. Fakat çok garip bir tecellidir. Atanın cesedi sandukasına konurken ben de yardım ettim, O sırada Haşan Rıza ve Dr. Nihat Reşat beylerle beraberdik.
— Atatürk bir gemi yolcusu olarak naşı) bir insandı?
Durdu. Daldı. Sonra başını ağır ağır salladı:
— Tek kelimeyle fevkalâdeydi.
Şahap BALCIOĞLD
İngilterede eski dubalar üzerinde meşk*' > Y»'kx ila görülen duba 100 liraya satılmıştır. Üzerindeki iki oda oin liraya mal olmuştur.
t İŞ.ARAVAIM
MUHASİP — Amcnkan lisan ve Ucarct dershanesinin muhasebe kurgunu pek İyi derece He bitirmiş mu-naııp. Birinci. IJdnci «ınıf tüccarların defterleri dikkatle tutulur.' Beyoğlu P. K 23B0. 380 -
HER TURLU TEMİNAT VE KEFİL GÖSTERMEYE — Diploma, teıkue ve tjo»servisler verebilir tecrübeli mıı-iıasebecl Is istiyor. Üç ny Dercimi tecrübe. Akşam'da «Karugözogiı.a no mektupla müracaat. 434
BAYAN KASİYER — Dört JUİ W mü Meşede çalıştım, iş arıyorum At samda A. Rar Iha. 4M —
TÜRKÇE, FRANSIZCA. İNGİLİZCE VE DAKTİLO BİLİR — Mulıave-beye de yerdim edebilen bit bu-m yûıhane İdlerinde çalışmak lircre etildi bir müessesede is aramaktadır Aksam'da A. B rüıııuzıma.
4*2 - 1
MADAM YABANCI ÖĞRETMEN -Yarını günlük İyi bir »İle çocuklarına İngilizce, piyano ve Almanca ders vermektedir. İkmale kalanları iyi yetiştirir. İlk okullulara yardım eder. Mektupla Ak»am"dtı H. P. M.
'Ih9 - 3
ORTA YASLARINDA — KinUMİZ bir bayan apartıman kapıcılığı aramaktadır. «F. M.» rümuzunn mektupla müracaat. 463 — 3
TECRÜBELİ KASİYER BAYAN — Be» sene çalıştım. Bonservislerim var, Umumi bir mıjıuda veya şirkette ça lışnıak İşliyorum. Akşam'çla «Şeş» rümuzuna mektupla müracaat.
483 — 2
Ş4İ MMVAM.AR
BİR BAYAN ARANIYOR — Yazıhanemizde çalışmak üzere bir bayan alınacaktır. Daktilo biLenler tereni □-lunur. Meşguliyet labaiktnn aksama kadar daimidir. Müracaat Ankafa cadden. Rejltefend,! han (Oğan) .
403
BİR SOĞUK DEMİRCİ. BİR TESVİYECİ. i YARDIMCI ARANIYOR — Ranalı nlsbcllrıde dolgun maaş verilir. Anadolulum KUçüksu Mesire yerinde Luna Parkçı Abdürr.ıhUn'e.
*14
MURCBBIYE ARANIYOR — Bir ecnebi aile nezdlnde iyi bir ücretle çocuklarına bakmak ve Fransızca veya İngilizce öğretmek üzere bir Türk kadın mürebblye aranmaktadır. Ad-re» Yeşildir ek Zeki Gönül lıan h'O. M,L 456 —
DOKTOR YANINDA — Çalışacak bir bayan veya bir hemşire aranıyor. Terbiyeli ve temiz olacaktır, Her gün öğleye kaçlar Bayerıt Untvcrfite caddesi Külhan sokuk No. 13 doktor Cemal Zeki muayenehanesine müracaatları. 477 — 1
TERZİ ARANIYOR — Terzihanede çalıçuc.'ık bir kalfa bayana ihtiyaç vardır. Tokalın Sırazcırviler cad. No. 52 ye müracaat. 474 - 2
MEMUR ARANIYOR — RuhM.1 islerinin takibinde çalışacak arkadaş lâzım. Tahsilatta ‘i İli. ruhsat basına 10 lira prim, aylık ISO. Kroki yapa-bilenlere ayrı ücretten maada 173 lira aylık, (2000) Ura nakdi teminat şarttır. ıKcfaict kabul edilmezi saat 9-14 arası Sirkeci Antalya Ambarı »ırası No, 76 ban. İcat ve No. 2 yc müracaat. 481 —
MEMUR ARANIYOR — İstanbul Umumi Adres kitabının hazırlanması İsicfİnde -çalışacaktır. Beyoğlu yeni evlenme dairesi altında Serasercl çıkmazı No. 22 Yülcsekkaldırım.
485 —
3- aijm sativi(e;yL|
KELEPİR SATILIK DOKUMA TEZGÂHI — Cok ar kullanılmış. Tnrsl-Ilıt için Yeni Postane arkası Bayker lınn No. Wl o müracaat. 329 -3
SATILIK — Kelvtnatör marka havuz Frijider «u tesisatı İle beraber temiz kullanılmış vaziyette satılıktır. Müracaat: Nişantaşı tramvay duraftı yanındaki tütüncüye. 440 — 4
SATILIK SANDAL — Takimlyle ucuz flale. Pangaltı: Cumhuriyet Ca. No. 217 ye müracaat. 445 —
SATILIK SPOR OTOMOBİLİ — Temiz kullanılmış spor 35 model Fort otomobili acele satılıktır. Erenköy İstasyonunda her zaman görülebilir. Telefon: 52 - 445. *47 —
SATILIK TAKSİ SAATİ — Lâmbalı küçük Argo mükemmel vaziyetle her göm öğleye kadar Taksim Kazancı yokuşu No. 13 ovo müracaat.
454 — 1
3S MODEL — Öper Kap İtan marka taksi acele Milliktir Müracaat: Yeğli köy laUnsyon caddesi No. 34 e latan-bul.305
SATILIK MOTOSİKLET — B. S. A. markalı. 5 beygirlik çift egzoslu, kullanılmamış bir motosiklet acele satılıktır. Galatasaray. Aynalı pasaj No. 2 düğmeci Berç Buyvcrtyan'a müracaat.
37li
SATILIK KAMYON — M6 model kullanılmış 5 tonluk takviyeli Stıidu-beyker. Müracaat Azmanltı Kalçın sokak No. 30 Sırrı. Tel: 24012.
«15
İNGİLİZ MARKA — Gamlcy ve Lcg 7 ayaklı, buz dolapları müsait sari ucuz flatie zat ılıyor, Sirkeci Kafkas Geçidi 3/1. Hamldlye cadde*! 38. *10 — 3
SATILIK DONDURMA DOLABI v« HAVUZ — KclMnatür biri altı gözlü mükemmel döndurmslık diğeri havuz ikfşi birden veya ayrı ayrı M>-tıliktır. Müracaat: Telefon 22111.
461 —
TERAZİ ARANIYOR — Az kullanılmış «Bizcrba. tipi bir teraziye İhtiyaç vardır. Satmak isteyenlerin Maçka 5İlahtın nc Cad. No. 57 yc müracaatları. 463 — I
SATILIK TAKSİ — Cok temiz vazıyetle Austin marka otoromll satılıktır. Müracaat: Kadtköyde Rıhtım garajı. 467 — 2
SATILIK OTOMOBİL — 1949 modeli Ford marka fıstıki renkte yeni vaziyettedir. Maçka. İzmir Palasta görülebilir. Tolefoıı: 81011. 47» — İ
MATBAA MAKİNESİ — Eb’adl M X TO den küçük olmamak üzere, isler vaziyette matbaa makinesi satmak isteyenlerin görmek ve görüşmek Üzere posta kutusu 748 e mektupla Veya 26375 numaraya telefonla haber vermeleri rica olunur, 484 —
DİKKAT — İpotek izleyenlere ta-vassul eder. Errflfik. arazi alım »atımı ile vekâlet işlerini kabul eden her kesin İtimadını kazanmış olan Suhulet Emlâk Zarif Özalp Beyoğlu Bü-yükpannaklmpı köşeboşı No. 4. Telefon: «2396, 883 — 20
ACELE BATİLIK — Beyoğlu Gala-tasaruy civarında çalışma y» hazır mükemmel bir Baza» fabrikası. .Müracaat: Galatasaray Hhçopulo Pasajı 10. Bay Ta Utma. 260 — >
BALIK PAZARI CADDESİ ÖZERİNDE — Mobilyalı bir yazıhane davrolunacaktır. Tel; 22588.
401 - 1
«ATILIK DÜKKÂN — Büyük Çarşıda Kürkçülerde kârgtr üstünde katlan olan kürkçü dükkânı satılıktır. Müracaat: İler gün saat U - 13, Galata. Nur ban No. 13. Tel: 43265.
4U - g
ARAZİLİ KÂRGİR KELEPİR HANE — Gör t epede Sahrayıcedll otobüa durağına bir dakikada her türlü ihtiyacı müemmen on sen evvel yapılmış bej odalı ton dön Om 1 seb» ekilen arazili hane (14000) liraya acele satılıktır. Sahrayıccdlt kahvesinde Giritli Salda. 353 — 1
DEVREN SATILIK — Oskûdnrın en işlek Çarşı tramvay durağındaki İki katilı tuhafiye dükkânımız ehven şortlarla satılıktın Müracaat: Üsküdar Hâkimiyeti Milliye caddesi 107.
«04
SATILIK KÖŞK - Boğarda Möbleliyle beş odalı, içi dışı yağlı boyalı bahçesinde çam ağaçları içinde Elmalı suyu, havagazı, elektrik ve muşamba döşeli. Tel -83035- öğleye kadar.
143 ■— »
KİRALIK YAZIHANELER VE DEPO — Bir iki Uç dört altı odalı içlçe 300 mz Bir zalon Galat» Veli Alemdar hanında kahveciye müracaat, 806 —4
DEVREN SATILIK BAKKALİYE — Nişantnşıntn işlek yerinde günde Uç yllz Ura cirolu bakkaliye buz dolap ve demirbaş eşyaalyle. Alemdar caddesi Gülhane park kapısı karşım 13/1.
SATILIK APARTIMAN — Taksim Tarlabaşı caddesine yakın ayda 550 lira gelirli. Tafsilât Tarlnbaşı caddesi No. 126 dan. Telefon 49237.
354 —i
ÜÇ KATLİ I ODALI KÖŞK — 20.000 liraya satılıktır. Elektrik, terkoa ı>00 arşın bahçe düzayak deniz görür. Müralaat: Çengelköy Yenimahalle. Çeşme sokak No. 17 ye. 483 — 3
BAKIR KÖYDE — Çiflik için el ve-rljll 100 dönümlük Urla satılıktır. Müracaat: Mehmet Göçen, Kap alı-çarşı Sorguçtu han No. 25/1.
«IS —
ACELE BATİLIK — ÜÇ dftlTO. SU. tramvaya 3 dakik» mesafede, Hat üzerinde uyuşulur. Fatih İnkenderpaş» ÇUlalcumrular sokak No. 3®. Sahibi Haşan Er dey‘c müracâat. 100 — 3
ZONGULDAKTA — Meşrutiyet mil-hailesi. Hoştcpe. No. İM-104. ev arazisiyle »aldıktır. Müracaat Hava Kuru-munda bay CclAl Ertem kerimesin» Zonguldak. «e —
ARSA FİATİNE — Satılık boş teslim ev. Dunlzc nazır manzaralı ter kon elektrikli 10 odalı Bcyazlt Softana»» mahallesi Katip»inan «kak 23 İçindekilere müracaat. 4T» — 1
SATILIK VİLLÂ r* ARSA — (Çamlıca I Altunlzade tramvay durağında benzin deposu »ırasında No. 58. İki buçuk dönüm kabili ifraz çiçek ve meyva bahçeleri İçinde her türlü konforu havi müstakil iki kolla doku» odalı beton villâ ile aynea ikişer odnlı iki blnnyı muhtevi mülk, boş teslim pazarIiksir, elli bin. Ve yanında 25 metre cepheli 1723 M2. a-jf.lç'limdırılmis mutena arsa on bin, Cumartesi ve pastır günleri müracaat. 352
SATILIK KIYMETLİ ARSALAR -ÇIKchavuzlurda deniz kcnnrinds 35 metre cepheli 2000 M.2 ilk nhtımlı bir arsa ile, yine denize 80 m. mesafede ifrazı yapılmış 150 metre cepheli 7800 Mi İlk dlfccr bir arsa satılıktır. Telefon: 23501. 373 — 1
SATILIK KÖŞK — çiftehayuzlarda sabık Adile Sulun köşkü bahçesinden müfrez dört dönüm içinde 5 oda banyo ve büyük teraslı bir köşk satılıktır. Telefon 23501. 373 — 1
ACELE SATILIK APARTIMAN -Tarabya İstanbul caddesinde asfalt üzerinde köşebıuında 2 katlı garajlı ve bahçeli np.ırlımon acele satılıktır Müracaat: Taralıya caddesi Berber Hacl'ye. 330 — 4
20«M Mi TARLA — Şilivrikapi Çörekçi yolunda. Mlthalpaşa köşküne yakın. 1/4 hissesi ve 16056 M3 torla. Balıklı yolunda, 1/4 hissesi, ucuz bit Halle ltanen satılıktır. Müraessl Bakırköy-Yenimahalle Karakol ş. No, 7 ■I2O —
ACELE SATILIK BOŞ TESLİM EV — Kadıköyünde Allı yol agund» Çilek Kkık 34 No. gaz, su, elektrik ve bnhçcll. Altındaki dükkânda Hayrl ustaya müracaat. 453 — 1
KİRALIK BOSTAN — Eyüp Balcı Yokuşu Toprak sokak 58 No, da dört yüz meyva ayarı. UÜı suyu, kuyusuyla on dönümlük ekili bostun senevi (1200» liraya devren kiralıktır. Sirkeci B. İsmail Paş» hanı, avukat Vehbi Ksengü. 408 — 1
KELEPİR APARTIMAN — Bebek -Amavutköy arasında, dört daire deniz kenarı tramvay, otobüs durağında otu» beş bin Uzaya seyahat dolnyıslyle acele satılıktır. Telefon: E>232.
377 -1
İTOOO LİRA — Bebekte sekiz odalı, banyo, elektrik, su mevcut bahçeli, tcvkalâda manzaralı ev satılıktır. Çarşamba, cumartesi günleri 10 dan 13 e. pazardan mada diğer günler U - 11 «ran 21728 • telefon.
İM - »
KIYMETLİ ARSA — Yenikapıd» M, Çakır gazinosu yanında 360 melce arsa »eele satılmaktadır Müracaat: Asmalltı 81 No. KaHaoglu. 394 - ; ÇAMLICANIN EN MUTENA MEVKİİNDE — Deniz manzaralı otuz dönümlük etrafı duvarlı köşk alıır garaj vc sair ntüştemliattle satılıktır. Tafsilât için 41421 telefona müracaat. 428
DEVREN SATILIK BAKKALİYE — İçki ve pazar ruhsatiyesi mevcut Dört yol ngzi her işe elverişli tattı pazar yerinde, Müracaat bet gün Ortabtüıçe Cad «0 No. Beşiktaş. 413
CAMLICA - Allııniradcdc tramvaya bir dakika metatede Uç dönümlük ifraza elverişli arıo acele Milliktir. 41*21 telefona müracaat *29
RUMELİHİSARINDA - Satılık ve yaz İçin kiralık ev. Haberi Kollej civarında. tepede, Kışlak wknk No, lı» Fevkalâde manzaralı, on bir odalı, üc daireye ayrılmış ev. otuz bin lirava şahlıktır. Yat için kiraya verilecek dâiresi: Dört oda. bls salon ve mutfak Yazlığı: Beş. yüz Uradır. Gornjck için üst katlakllere, görüşmek İçin: Kadıköy. Sakız sokak Erkan 3psrtımnnı 1 numanılı daireye müracaat. 378 - B FATİH — itfaiye caddesi Tezgâlı-çılar sokak 19. Bulvara natır iki daireli 5 adalı apartıman durum do-layısiyle acele satılıktır. Fiat 17500. Müracaat Tl. 25110. 427 - l
ARSA — Küçükyalıda takriben 800 M2 denize nazır ve temiz yolu olan ıramı 5000 liraya »atıyorum. Telefon 42527 «49—4
KİRALIK VEYA SATILIK DÜKKÂN — Galata Necatlbey tramvay caddesinde köşe başın d» üstünde o-dan bulunan beş dükkân kiralık veya sanlıktır, isteklilerin Belediye daimî Komisyon kaleminde İbrahim Supçun’a müracaatları. 446 — 1
İKİ YÜZ OTOMOBİL İSTİAP E-DECEK — Boş teslim bir gaıaj acele satılıktır. Tafsilât için 41*21 telefona müracaat. 430
YAZIHANE ARANIYOR - iki o-dblı veya bölünmeğe nıtlMit büyük bir oda 24296 numaraya telefon edilmesi. 459 ~ > SATILIK FABRİKA KURMAĞA ELVERİŞLİ BAĞ. BAHÇE VE BOŞ ARAZİ — Zeyllnburnu Çlmanto fabrikası karşısında, belediye şehir plânına göre, fabrika muhiti olarak ay-rtlan mahalde, her türlü fabrika kurmağa. veya evler İnşa etmeğe elverişli 27,300 m2 İlk, ba(J, bahçe ve boş arazi saldıktır. Zeytlnburnu çimen-
SATILIK BOŞ KÂGİR YALI — Bostancı Küçükyalı Hatboyu 83. Üç oda geniş tara», elektrik, kuyu, bahçe, plflj, Müracaat: Küçükyalıda Bay Süleyman, 303
KİRALIK KÖŞK — Sundlycde emsalsiz hava ve manzara, vesâite yakın. Bir hol üç büyük oda banyo Yıllık da verilir, öjjleye kadar 83817 ye telefon. 454 — i M Ali An'a müracaat. 436 —
DEVREN KİRALIK VE YAHUT BİR KISMİ REYON OLARAK VERİLECEKTİR — Sirkecinin işlek bir yerinde bütün konforu havi mağaza. Müracaat Hamldlye Cad. 6 No. y». «35 — 2
SATILIK KÖŞK — Btlyükadâda Nizam Mevki sokağında 38 No. bir kat üzerine üç odalı, mutfaklı, sarnıçlı ve 831 metre bahçeli köşk. Cuma ve pazar günleri görülür vc görüşülebilir. «2-1
AYASPAŞA — Park Oteli civarı Ülker sokak 44 No. da lam konforlu 5 odalı yeni btna boş olıırak satılıktır. .21000. Ura «4000. Ura ipoteklidir. Her gün 5 İle 7 arazında yerinde görülebilir. Görüşmek İçin telefon 83628 ♦37 - 8
ÖÇ ARSA VE BİR KÂRGİR EV — ıo.oöft liraya ncclc »aklıktır. İçindekilere müracaat. Adres: Feriköy Asri mezarlık karşısında Darülâceze yolu No. 20. 317
İŞLER VAZİYETTE DEVREN SATILIK LOKANTA - Beyoğlu Tarla-başı caddesi 123/1 No. ya Müracaat. Salon da verilebilir. *38 —
MOBİLYALI — Ap artım an senelik veya 6 ayhk kiralıktır. Sntılılı 8 o-dalı kat 25.000 liraya . Müracaat Tel: 83533 Abdüihakhftmit caddesi No. 23 İsmail'e. 418
KİRALIK VİLLÂ — CâddebOlt*-nında kiralık telefonlu villâ. Müra-racaat telefon 80328 sabahtan 13 ye kadar. 441 - 3
BÜYÛKADA — Karanfilde imar-
dan müModeyl haiz müfrez arsalar satılıktır. Galata Serme t han No. 5 Telefon 44541 Büyükoda Ankara Fos-talıancsl Telefon 58 - 51. *22 - 3 Arkası 7 nci Sahifeda ■■■■■•■■■■«■■■■■■«»•■•■••■■•■■■■a
22 Mayıs 1950
^(ER MSŞAM
|^IR ntKAVE
[Veda mektubu^
■ cağınıza alarak öptüğünüzü gördüm.
Bu hâdiseden beri üç yıl geç-ı ti Bir gün masamın, önünde , otururken bir zarf üzerine is-
■ minirf yazdım. Evlenmiş ve : tanıdık!arımı suareye davet
ediyordum. İsminizi yazarken i elim titriyordu.
Sevgili dostum, bu davet do-ı Layısile dalma mütebesslm, da-
■ ima nazik ve mültefit, dalma . kadın kalplerinin, fatihi olarak . hayatıma karıştınız.
Ben! ele geçirmğee uğraşti-, nız. Âşikane sözlerinizi tşltlr-I ken heyecana düştüm. Kalbim durdu. Fakat süratle kendimi toparladım. Size kocamı sevdl-' ğim ve kendisine sadık kalmak azminde bulunduğum, cevabım
> verdim.
Aradan tahakkuk etmlyen ı hülya ve emellerle dolu uzun , yıllar geçti ve bir gün. kocam , öldü.
Artık dul kalmıştım.
Bundan sonra arkadaşlarınla beraber ara sıra evime ge-, ierek bana arkadaşlık ediyordunuz. Gözlerinizi geçmiş rahmanlardaki arzu ve h üzerime dikiyordunuz.
ağzınızı açıp, hasret ve heyecanla beklediğim sözü, söylemediniz. Ben de meyus i münteşir bekliyor,
d um.
I Bukleye bekleye son ümitle-' irim de söndii.
| Şimdi artık hastayım. Meza-oJnıa- ■ ruı kenraında bulunuyorum.
Sahlfp 1
(Baş tarafı 6 ncı sahifede)
Mahkeme Koridorlarında ı
Çocuk beni kafese koydu!
(Başiarafı 4 uncu sahifede) kalbden gelen yumruklardan, kuvvetli vuruşlardan helâl la-şan ne kadar gençler, bayanlar varl
Bir dakikada normal, tabii olarak (Gö - 75) atması lâzım gelen kalbin çarpıntısı ansızın (90 - 100 - 120 - 140) ve hattâ sayılamıyacak derecede pek hızlı İşleyen ne kadar kalbler vardır fa suiistimalden, içkiden ve sigaranın tesirindendir. Bu gibi çarpıntıların çoğu (Ekstra sisto)dur. Kalbın içinde değil, dışındadır, kalb hastalığı değildir.
Ne kadar çok sinirli, kansız, kafası bozuk, kuruntulu, evham lı İnsanlar vardır ki bütün gece parmaklan nabızlarında elleri kalblerinln üzerinde sabahlara kadar uykusuzlukla ıstırap çekerler! Ve (ha öldüm! ha öleceğim!) derler de on sene geçtiği halde hâlâ yaşarlar!
_ Madam başka bir şey iste-
miyor musunuz?
_ Hayır Mari, teşekkür ederim. Şayet yarın sabah seni muayyen saatte çağırmazsam, kapıyı çalmadan odaya girer ve perdeleri kaldırırsın. hayır olsun Mari!
Keti, hizmetçi kıza söyledikten sonra derhal madı. Odanın ortasında, bir kararsız durdu. Arlık pek genç değildi. Solgun çehresi çok bitap ve yorgun olduğunu gösteriyordu.
Yavaş yavaş küçük yazı masasına giderek oturdu. Kalemi eline almadan evvel biraz düşündü. sonra eğilerek yavaş, yttvaş yazmağa başladı. Eli titriyor ve ikide bir duruyordu. Gözleri yaşla dolu olarak yazıyordu:
•Dostum! Size bu mektubu yazmağı, gûnlerdenberi düşünüyordum. Senelerce evvel de size yazmağı aklımdan geçirmiştim. Fakat gülünç görünmekten korktum. Artık buna ebîmmJyct vermiyorum. Sebebini de mektubumu okuyunca anlayacaksınız. ı
Evet sevgili dostum, biriz sonra bu dünyadan göçeceğim. Siz de diğer tanıdıklarım gibi hasta, çok hasta olduğumu bi- j liyorsunuz. Binaenaleyh size son selâmımı getirecek olan, bu mektubumu okuyunca hayrete düşmeyeceksiniz.
Eğer zayıf ve bitap c’------
saydım, size uzun sahlfeler ya- Bu sebepten dolayı muztarip (kadar çıkar ve hastayı deli «uşaklını. Fakat takatim yok. kalbimi size açmakta tereddüt' divane eder. Aile halkı ile he-Eşasen buna ne lüzum var? etmiyorum. Sizi sevdim, hâlâ lâUaşır. Fakat Rtndisüe konu-Size söyleyeceğim bir kaç söz seviyorum ve daima da seve-meranumi anlatmağa kâfidir ” sanırım. Hiç bir zaman öğrenmediğiniz şey’.tri aniayacakbi-nız.
Küçük ilanları
Geceler
bunlun yat-
Hakiki
SATILIK ARSA — Topfcapı Maitc-pesinde İlk okula yakın 13,000 metre kare orsa satılıktır. Taliplerin 20315 telefonla Veya SultanselUn Gabi AU Nö, Î9 eve müracaatları. 443 — 4
KOCAMUSTAFAPAŞADA SATILIK — Bahçeli kArglr ev ve projeleri tasdikli iki katlı 3 evUk 648 M2 orsa. Günnclc Ifiln EmMpçI Cemal Çan'a müracaat. Pazarlı* İçin sabahlan 9 dan evvel Tel: 83315.
460 — 2
COK UCUZ — Ve acele satılık bina ve arnzl. Yakacık Dollbs köyüne Elden yol fcttbıde müteaddit meyva ağaçlarını, bol suyu havi bir kat üstüne üç odalı kagir bir binası olan çlfllk. İnekçilik ve ancıhja müsait gc-nlj arazi Çok ucuz ve acele satılıktır. Her gün saat 2 den 4 kadar Galatasaray özgür Barda özgür'e müracaat.
471 — 3
SATILIK KÖŞK — Göltcpede Ka-yi'dnğt caddesine yakın merhum Rc-5İt paganın dört dönüm meyvâ, Çam niaçlı bahçe İçindeki köşküyle se-İfimlıjı ehven flaUe. Telefon: 42364.
406 — 1
SATILIK VE KİRALIK HANE — Bcyoglunda Bamalbaşında Ömer Havyam cadded *134 A» kAçebaçı Oç kat her kat müstakil kapılı bir katı kirada âlâ lira gelirli tavassutun 19000 satılık veya kiralıktır. Kat halinde de satış yapılır. Telefon 52 - 445.
448 —
Çarpıntıların kaç çeşit olduğunu, çok sinirlilere, evhamlılara sormalı ! Geceleyin uykuda
■ (korkulu bir rüya!) gördükleri esnada uyandıkları zaman öyle dehşetli çarpıntıya uğrarlar ki ev halkını ayaklandırırlar. Yağlı küfür veyahut (kafein) şırıngası yaptırırlar. Nabızlarını tutarak kalbin vuruşlarını sayarlar. İlk önce (25) de bir (kesiklik, İntizamsızlık) bulurlar. Fakat bir müddet sonra (20) de bir, (15) de bir (5) ve hattâ (2-3) de bir kesiklik hissedilmeğe başlar. Kendi kendini dinlemeğe devam ederse (nabız atması!) (120 - 140) a 1 ıoo M2 sise projeli ve rulısatlı m-muztarip (kadar çıkar ve hastayı -’“'1 ■
Ihttrasla
Fakat
bana
bekliyor-
KİRALIK YAZLIK VİLLÂ — Maltepe Bağdat caddesi otobüs durağında İstasyona 3 dakika Adalara karsı gtliel m.mram ve konforu Havi mobilyalı olarak kiralıktır. Telefon 2-1059 464 - I
Eski zamanları hatırlıyorsunuz. O ne tatlı zamanlarıh-Sizi. diğer delikanlılar gibi, pesımds dolaşırken gözlerimin önüne getiriyorum. O zamanlar siz de diğer delikanlılar gibi bana gülüyordunuz. Ben yalnız size tebessüm ediyordum. Fa-, kat bir gün yirmi yaşında ar-, kaçırışlarımdan biri eğilerek: »İşte rnaf âşığı- diyerek sizi bana gös-, termişH. Ben c zaman 16 yaşında b3r kız olduğum İçin •âşık» kelimesinin manâsım' anlamamakla beraber çok üzül-, mûştüm. Yüzüm, solmuş, kalbim durur gibl olmuştu. Kendi kendime «Mademki madam Mârî-nln âşığıdır, niçin bana gülümsüyor ve peşimi bırakmıyor? diye sormuştum.
Aradan haftalar, aylar geçti. Bir gün evimizin bir toplantı tertip ettiğimiz bahçesînde' yolumu kestiniz, beni elimden . tutarak kulağıma tatlı sözler , fısıldadınız. Derken ayak ses- . leri duyduk. Size bir söz söyle- . m eden yanınızdan kaçtım, az sonra yine döndüm, sizi bul- , mak İçin ağaçlar arasında dolaşırken matmazel Klerl, ku-
ceğim
Bu cdalma» ne kadar zaman daha devam edecek? Bir gün mü, yöhsa bir saat mi? Kalbimden ve aşkımdan başka sana verecek bir şeyim yok. Son demlerimi seni, yalnız şeni düşünerek yaşıyorum. Bu mektubumla, size son busemi de yolluyorum. Çünkü yarın belki hayatta olmıyacağıra. Kalbimin sırrını sana açmadan Şişeydim, mezarımda rahat edemiyecek-k ulağıma Wnû- As^z. sıhhatslz hayatı ne idam Mari’ntn' Muradıma ermeden
;ös_ ölüyorum.
Elveda sevgilim.
İmza: Keti» i Keti, mektubu zarfa I yavaş koyarak kapadı.
elini kalbinin üzerine götürdü. Kalbi kendisine çarpmıyormuş gibi göründü.
Miıtaakıben giderek karyolasına r.zandL Işığı söndürmeği unuttu.
yavaş Sonra
Ertesi sabah hizmetçi, hanımının yalak odasına girdiği zaman elektriği yanmış, Ketl-yj de karyolasına uzanmış buldu. Kadın soyunmamıştı. Yaralı kalbi üzerinde can vermişti Yazı masasının Üzerinde sev gilîsine yazmış olduğu veda mektubu duruyordu.
Çeviren: A. HİLÂLİ
İstanbul sular idaresinden
İdare İhtiyacı için 350 ton Sülfat dahimin satın alınacaktır.
şartnamesi bedeli mukabilinde idare veznesinden alınabilir. İsteklilerin teklif bedellerinin % 1.5 gu nlsbetinde yatıracakları teminat makbuzlarile, şartnamesi dairesinde hazırlayacakları teklif mektuplarını en geç 5/6/950 pazartesi gü-- nü saat 11 e kadar idare muamelât dairesine vermeleri.
(6011)
IİR SEVGİLİ UĞRUNA
Aşk ve macera romanı
Yasan: Carter Dicfcson Tercüme eden: Vâ - NÛ
Halbuki, o. bahçe iskemleleriyle meşgul olmamış. Çünkü, vakanın cereyan ettiği eve dün gittiğim zaman İskemlelerin hâlâ çimiLkte bulunduğunu gözlerimle gördüm. Sullivan, o gece yanımıza döndüğü zaman elini mendiliyle kuruluyordu. Ben, onun, banzinlen boşalttığına kail oldum.
Ressam Ferrars, merakla sordu:
— SulUvân'm bu işi yapmasına sebep ne?
— Polise haber vermek işini üzerine alan adamın Lync(Hnt>e*ra kadar yaya gitmesini sağlamak inliyordu, İhtiyarlığımızdan dolayı yarı yarıya alil olduğumuzu »e gerek Aiec'İn, gerek benim yavaş yürüdüğümüzü bilirdi. Bu (Jüri millik mesafeyi, lirimiz de,
İki saatten önce katedemezdik. Üstelik, Lyncombe'a vardıktan sonra, oradan Lynton’a telefon etmemiz lcabedecektl. Adamlar vaka mahalline varmak üzere zaman sarfedeceklerdl. Netefam, tatbikat da göstermiştir ki, polis, vaka mahalline geceleyin saat birde vardı.
S. M. mânası anlaşılamaz yüz kırıştırmalarla tütününü İçmekte devam ediyordu. Fe narsın alnında da derin çizgiler hâsıl olmuştu.
Ressam:
— İtirazda devam edeceğim, —dedi.— Polisin bir kaç saat gecikmesi. Kaçanların vaziyetini pek değiştirmiş olmaz?
Sesimi yükselttim:
— Affedersiniz! Polisin sular kabarmadan evvel gelmesini önlemeleri bahis mevzuu idi.
şan. teselli edenlerin, lâtifeli, güldürücü, kelâmlarına kulak astıkça (nabza) ilâçsız olarak (65 - 70)e düşer.
Demek İsterim kİ ten, kuruntudan, ileri gelen çarpıntılara mamalı. Kendi kendini yip merak etmemeli!
slnklilik-evh anıdan aldır-dinle-
Doğrusunu İster misiniz? Her yürek çarpıntısından korkmamalı! Kalbde hakiki bir hastalık olursa durup dururken çarpıntı gelmez. Az çok bir yorgunluktan, hiddetin, darılmaktan, derin kederden gelebilir ve yürek çarpıntısile beraber az çok bir (nefes darlığı) da zuhur eder.
Lokman Hekim
BULMACA
Davacı kırk yaşlarında, temiz kıyafetli bir adam. Hâdiseyi şöyle anlatıyor:
— Allah cünıleninkini bağışlasın, on dört yaşında bir lazımla sekiz yaşında bir oğlum var. Kız orta mektebe gidiyor, oğlan da bu sene İlk mektebe başladı. Çocuklarımın giyimine kuşamına çok dikkat ederim. Bir hafta evvel elli Hra verdim, oğlana yeni elbise yaptırdım. Geçen sabah hava kapalı idi; «Oğlum, belki yağmur yağar, mektebe giderken pardesünü al» dedim. Akşam eve döndüm fa herkes üzüntü içinde. (Ne oluyorsunuz? Nedir bu haliniz?» derken anne leri meseleyi anlattı. Oğlan mektepten gelirken arkadaş-larile kovalamaca oyununa dalmış. Olur ya, çocuktur, oy-nıyacak tabii. Çocukken oynamaz mıydık?
— Geçmiş olsun. Koşarken düşmüş mu çocuk?
— Hayır efendim.
müşmek. yok. Çocuk tenhaca1 bir sokağa girince önüne bir adam çıkmış, sırtından pardesüyü de, ceketi de soyup kaçmış.
— Elbisesini soyarken çocuk bağırmamış mı?
— Zorla soymamış ki bağırsın. İşini ustalıkla yapmış herif. Çocuğun yanına sokulmuş; «Senin pardesünün arkasına çamur bulaşmış. Çıkar da te-'
SUAD1YEDE — Tren Ve tramvay İstasyonuna 15 metre mesafede bir dönüm arazi Özerinde her katında 2 salon bir »er ve Üç geniş odası her türlü konforu havlbahccsindc kuyusu ve bülilıt meyvalan olan İki katlı a-partımnn yolculuk dotayısiyle satılıktır. Blnn 270 metrekaredir. Müracaat: Suadiye Ayşcçavuj sok »Sı 0 No. Tel: 22190. 473 — 3
DOKTOR vo AVUKATLARA — Her nevi yazıhaneye elverigU ve irat İçin kaçırılmaz fıısat. Dİvanyolunda Yeni AdUye sarayı kanjLsuıda İki dükkflnlı ayda dŞrt yüz lira lradlı kâgır apar-tunon 36.000 liraya satılıktır. Dlvan-yolu 13S Telefon: 29603. 488 — 3
ten. Ne zaman taksalar cinlerim başıma toplanıyor.
— Evvelce de bir kaç defa taktılar demek?
— No yaparsın, ara sıra oc-lâya çarpılıyor insan. Buna dı. şükürler olsun. Allah daha seterinden saklasın, amin.
— Besmelelerin belâlara kra-şı gelemiyor mu?
— Hâşaa, estağfurullah. Babamın lâfları her zaman kulağımda küpe gibi sallanıyor. Hismelenin karşı gelmiyeceği belâ yoktur. Amma velHk’.n. İnsan dediğin bazı defa şaşırır. Benim de ara sıra dalgınlığıma geliyor, sokağa çıkarken Bes- ' moleyl unutacağım tutuyor. O gün her işim tersine dönüyor. q_ Bu sefer yemin ettim, kocnTnar.^s bir kâğıda Besmeleyi yazılınpt* bizim sokak kapısının iç tnra-“
a MVTLF r.RRİK|
BOŞ TESLİM SATILIK KAGİR EV — Arnavutlcüy Abdülhak Molla sokak 26. Alt> oda. bahçe. İskele ve tramvaya iki dakika. Görmek İçin1 aynı sokakta 20 numaralı eve müra-i saat. Görüşmek irin Tl, «3519 Tavassut kabul edilmez. 4«7 •
-nala hasır variyetledir. Müracaat: Hânm Anman Kürkçüler Patan sokağı No. 25 - Çemberli las.
162 — 4
ACELE SATILIK NATAMAM BETON BİNA — 128 metre orsa iâbora-hıvarn. matbaaya müsaittir. CngatoJ-lu Sclvlll Mescit sokak 14 No. Tclc-fon 40100 Nimet bey. 466 - 1
EHENKÖYUNDE KİRALIK KÖŞK — Çamh bahçe içerisinde. 5 odalı, banyo. su. elektrl. havagazı mevcuttur. Görmek için: Erenköy. Orta cadde Sultan sokağı. Zlhnıpasa selâmlığında. Görüşmek İçin: Kadıköy, Zühal sokağı 14 numaraya müracaat.
KİRALIK MÜSTAKİL KAT — 3 öda. salon, mutfak, hamam, geniş taraça. nu, elektrik I9O> lira peşin. (Kadıköy Cafernga Ptrlcavuş No. Mİ Postaneden sorulacak. 476 — 2
YAZLIK MÖBLELİ KİRALIK
KÖŞKLER — Cam ağaçlan .ırasında Bagba'.ı 7. Erenköy telefon 52-207.
410 — 9
1 3 S 4 a e 7 ö
ı 1 1 -1 I II
1 ■ 1 1 1
ı 1 1 ■
■ İli]
■ 1 1
1 1 1 1 1 ■
1 1 ■
1 1 1 ■:
1 -1 I 1
■ İlil
Soldan sağa: 1 — Müttehit, 2 — Barsak tar - Baıüt. 3 — Kauçuk. 4 — Acayip şey, 5 =• Nııj eden - Tersi kışın yağar. 6 — KcskinlcjUrmek. 7 — Ter® eski Türk başbuğlarından -Mcşrullyet. ( — Elektrik kıvılcımı.
tek, 5 — Tutsak - Marm.vanın bajt. C — Bir bayan - Eski Türk medeniyetlerinden. 7 — Bayram - Sona kalan - 0 — Elek üstünde kalan - Işık.
FIRSAT — Elektriği, «uyu. helis» mevcut Sundiye plAJına yflz atlım, tramvay caddesinde mezeciye, bakkala, kazoz ımniAUumeeloe elvereli büyük dükkan devren satılıktır. Telefon: 44251. 4S9 — 3
BOSTANCIDA SATILIK EV — Dört odalı su, elektrik ve banyolu. Değirmen yolu Cevahirci sokak No 17. Çarcıya 3 dakika mesafededir, içindekilere müracaat. 470 — 3
KİRALIK SAYFİYE — Fenerb.nhçote plâja. tramvaya bir dakika 5 oda denize nazır balkon ve konforlu möbleli mSbleSİz yazlık senelik müracaat: Tel t 29147._________________469 — 3
GEÇEN BULMACANIN HALLİ
Soldan, mefln: 1 — Tolerans, 2 — ibiEcnnl. 3 — Ruhiyat. 4 — Erat, Dam. 5 — Basit. Mc. 6 - Od. Misal, 7 -———Lak. Cunta. S — Umulan. 9 — Zürafa. 9 — Babına «1» gelirse iptldaki de- ' 10 — Ulu. İnat.
meletir - Madeni iplik. 10 — Bir ba- I Yukarıdan aaagıya: 1 — Tlrebolulu, yan- ! 2 — Obııradaın. 3 — Libas. Kulu. 4 —
Yakarıdan aşağıya; 1 — Maruf, 2 — Eğitim, Lü. 3 — Rey. Ticarî. 6 — Rümıızln anlatma * Mevsim meyvala- Anad, Sunnn. 7 — Natamam, Fa, ö — nndan, 3 — Tesadûl ederiz. « — Tek Si. Meliha».
Molly ile Belle Sullivanın o-daya girdiklerini farketmemlş-tlm. Onların yanıma yaklaştıklarını, ancak tepsiyi bıraktıkları zaman farkettlm. Tepsiyi ellerinden aldım; hiç de Iştaham olmamakla beraber yatağımın üzerine koydum.
Genç bayanlar, her hakle sözlerimi farketmlş olackalardı. Fevkalâde alâkalandıkları için odadan çıkmak niyetinde değillerdi.
— Cumartesi akşamı saat dokuz buçukla, kaçanların İzlerini keşfetmem üzerine bu felâketi Alcc’e bildirmek üzere eve girmiştim. Aşağıda araştırma yapmak bahis mevzuu olduğu zaman, denizin yükselmeğe başladığını tesbıt ettik.
Sir Stanley'e hltabedcrek devam ettim:
— Medle cezir arasında lrtl-foın ne kadar farkettiğlnl bilir misiniz? Atölyeye gittiğimiz sırada Craft’m bunu bize söylediğini hatırlıyorum. Bu iki hadisenin fasılası arasında deniz otuz kadem yükselir. Uçurumun yetmiş kadem irtifada olduğu malum. Fakat, Rtta ile Barry.
kırk kadem yüksekten kendilerini denize atabilecek derecede yüzücü müdürler?
Bu Suale kimse cevap vermedi,
Ferrars, ağzını açtı, fakat tek kelime söylem eksizin tekrar kapadı.
S. M. sigarını içmekte devam ediyordu.
Belle, dalgın dalgın pencereden bakıyordu. Yalnız, yatağımın ayak ucunda oturan Molly:
— Fakat... — diye söze başladı.
— Devamıma müsaade ediniz. —dedim.— Saat dokuz buçukta Barry İle Rlta'nın uçurumdan aşağı kendilerini attıklarını düşündüm. Tasavvur edersiniz kİ şaşkınlığım son raddeyi buldu. İzleri de soğukkanlılıkla tetkik edemedim. Üstelik de elimde berbat bir fener vardı. Buna rağmen, İki seri ayak izinin muhtelif şekilde olduklarını göz deri kaçırmamıştıın. Bunlardan biri sağlam, öbürleri mütereddit gibiydiler. Ertesi sabah, bu İzleri tekrar göeden geçirdiğimiz saman Bir fitanley bu elbeU
ORTAOKUL VE LİSE TALEBELERİNE — Müfredat proHramlarıntı göre ders verilir ve imtihanlara yetiştirilir. Evlere de ffldlUr, Akfamd» M. K. G rümuzuna müracaat.
405
OSMANLI BANKASI
Türk Anonim Şirketi, Tesis tarihi: 1863
Sermayesi:
10.000.000. İngiliı lirası
Merkezi idaresi: İstanbul - Galata
Istan bulda: Venlcatnl, Beyoğlu, Kadıköy ve şişlide ve Türklyenln başlıca şehlrlerile...
Parts, Marsilya. Londra. Mançester. Mısır, Kıbrıs, İrak. Filistin ve Maverayı Ürdünde.
Şubeleri:
Suriye ve Lübnanda Fllyaileri vardır.
Her türlü banka muameleleri yapar
biz fına asacağım. Evden çıkarken (unutursam, levhayı karşımda^ • görünçe aklıma gelir.
I — Şu pardesü, ceket mesele- £ sİ nasıl oldu? —
I Mütehayyirane kaşlarını kal-dırdı: Q)
— Hangi pardesü. bey kar- > deştm? q
— Besmele gibi onu da mı unuttun? Sokakta çocuğun sır-,U-tından aldığın pardesüyü. ceketi soruyorum.
— Haaa, öyle bir şey oldu. VeJâkin. onları ben almadım. "O çocuk kendisi verdi. O
— Ne diye verdi çocuk? Ba- pj ğışladı mı sana? Q)
' — Orasını ben de iyice anlı- Ar j yamadım İd. aJ
| — Peki amma sen Müslü-
I manltıktan, namazdan bahsediyorsun. Sekiz yaşındaki ço-
Düşmek
mlzliyeyim» demiş. Pardesüyü ı soyduktan sonra: «Aaa, çeke- . tinin arkasında da leke var. Evde annen görürse darılır sana. Çıkar, onu da temlzliye-1 ___ ________ __________ ___
yimn diyerek ceketi de çıkart-*ÇUk elbisesini "kendiliğinden tırmış, ikisini birden alıp kaç- verirse bile nasıl alır da götü-mış. Bunu duyunca derhal ka- örsün?
raBola koşup anuttun. Ertesi ı _ D bey aw pm herli «keU «Rm», par- Knln wfcu „
Uesuyn Oe 5am,»Ca salarken; MMlak. yot Çu:uE
yakalamışlar. îşte, kendisi karşıda oturuyor.
Maznunun yanına gittik. Esmer, kısa boylu, traşı uzamış bir adam.. Ne mal olduğu oturuşundan belli. Gûya yere bakıyormuş gibi duruyor, göz İlciyle etrafı süzüyor. Bizi de görmemezlikten geldi.
— Merhaba, ahbap.
Uykudan uyanır gibi silkinerek doğruldu, gürültülü bir' Besmele çekli.
— Ne o, duaya mı hazırlanıyorsun?
Yanağını kaşıyarak boyun büktü:
— Ben Müslüman adamun, bey kardeşim. Beş vakit namazımı kılmazsam o gece uyu- , yamam. Rahmetlik babamın . vasiyeti vardır. «Oğlum, bu ,
işler Ba-
beni kafese koydu.
— Öyle mili? Demek seni çocuklar bile aldatıyor?
— Yaaa, beyefendi kardeşini. D gün de evden çıkarken. Besmeleyi unutmuşum, İşlerim hep ters gitti. Nihayet bir sokaktan geçerken çocuk karşıma çıktı; «Amca, koşarken düştüm de elbisem kirlendi. Annem görürse danlır. Suntan temizle. diye afili yarak yalvarmağa başladı. Yüreğim sızladı, pardesü İle ceketi temizledim.
— Sonra da alıp kaçtın öyle mİ?
— Yook, bey abl. O da yalan. Elbiseyi temizledikten sonra baktım ki çocuk yanımdan kaybolmuş. Sağa koştum, sola koştum, bulamadım. Çocuk bu, bir yerde durur mu?
vuz. um, un uurur mu.-
dünyada da. «6ar dünyada n.,„lln, „m|, savupnu, H„,. rahatme HUyorsan ■,»»» ., b,d . Ev|M
namazıaa de byjaymı? Evini bilmiyorum t. •nleai^ göttürüp edey3m
— Karakola götürüp teslim ’ edemez miydin?
Kaşları çatıldı;
- — .'anma yaptın ha!
. misin, bey kardeşim?
ı pardesü ile karakola yaklaşır-. ken polisler görünce tepeme I çullanırlar; «Sen bunları çalmışsan» diyerek başımı derde . sokarlar. Onlara meram an-'|latmak kolay mı sanıyorsun?
devam et. Besmelesiz sokağa çıkma. Biri İle konuşacağın zaman da Besmele çekmeden ağzını açıp lâf etme. Bir Besmele kırk belâya karşı gelir» derdi. O gün bugündür Besmelesiz dudaklarımı büe oynatmam. İşte bunun İçindir ki şu darı dünyada sütlüsüne karışmadan rahatıma bakarım.
— Şimdi burada da mısın bari? .
ZAYİ — Musevi lisesinden al- — Çocuk musun, beyefendi Bu belâların Beamelcsta-
dığım pasomu kaybettim. Yeni- kardeşim? Büroda insanın yü-.Uk,en KeUy°r başıma.
sini alacağımdan eskisinin hük- rvği rahat olur mu? Baksana? Mahkeme açıldı, gürültülü mü yoktur. | kollarıma kelepçeyi de geçirdi- . Bcsmpleler Çekerek kalktı.
Danlş Halfon 1er. Hiç hoşlanmam bu meret- Ce. Re*
Çok müsait faiz şartlartle tasarruf ve mevduat bosa plan açılır.
rasamıf hesapları İçin üç ayda bir ikramiye keşideleri yapılır.
Daha tatta malûmat almak için Osmanlı Bankası Gişelerine müracaat edilmelidir.
kimsenin etlisine kendi
rahat
Dell Elimde
farkcttJ. Ayak izleri ön taraflara doğru meyilliydiler. Bu da hızlı yüründüğüne, hattâ koşu i-duguna delâlet ediyordu. Keza, adımlar, müsavi mesafelerdeydi. Kaçanlar yanyaııa yürümüşler gibi birbirlerine muvaziydiler. Bir akşam evvel bunun böyle olduğunu farketmemişltlnı. Fakat esasen buna o anda ehemmiyet de vermedim. Ancak dün akşam zihnimde bir aydınlanma haBil oldu. Vaka gecesi saat dokuz buçukta benim keşfettiğim izler, ertesi sabah polisin tetkik ettiği İzler değidl.
Bu sözlerim üzerine bir sükût oldu. Molly o derece heyecanlıydı ki, yemeğinin soğuduğuna. dair bir İhtarda bulunmadı. Elini bastırarak kalbinin a-tışını durdurmak İstedi.
Nihayet:
— Ne muammalı şey! — diye haykırdı.
Herkes ona hayretle dönmüştü; genç kız, izah etti:
— Evde, muammalar üzerine bir kitabım var. Yüksek bir kayanın üzerinden kendilerini atan iki kişiyi ele alıyor. Hakikaten, bunlardan biri, uçuru-
mun kenarına kendi kundura-iarlle gidiyor. Arkadaşının kunduralarını elinde taşımaktadır*. Kenara vardığı zaman kunduraları değiştirip geri geri yü-rüye yürüye dönüyor. Rlta İle Sullivon'ın ayni hileye başvurmadıklarını kim söyllyebllir? Bu faraziye, her cihetten oluyor. Acaba Sir Stanley buna dair ne düşünür?
S. M. tınmadı. Piposunu pü-fürdetmekte devam etti.
■— Evet... diye tasdik ettim. Hâdise aynen böyle cereyan etti sanırım. Hile muvaffak olmuş; zira ben aldanmışım. Fakat ertesi, gün tahkikatta bulunan polis aldanmamış. Firariler, izleri tashih lüzumunu da duymuşlr nl5?klhı...
Ressam, hayretle sordu:
— O da neymiş öyle? Evvelki izleri silip yenilerini mi yapmışlar? Bunu anlayamıyorum.
Devam ettim:
— Tasavvur ediyorum ki, plânlan gereğince, âşıklar, saklanmışlardı. Benim İlk İzleri gözden geçirmemi istemişlerdi. Benim muayene edeceğimden şüpheleri yoktu. Kapıyı da bu
maksatla açık bırakmışlardı. Adlî tıpda çalıştığımı bildiklerin den izleri muayeneye kakmam tablldi. Beni de o maksatla davet eLmişlerdi. Çünkü o saatte Alec, içki ile berbat bir halde bulunacak, İz mlz farkedemlye-cekti. Söylese dahi, polis onun dediklerine aldırmıyacaktı.
Belle, keskin bir şeşle haykırdı:
— Şlz, bütün bunlara rağmen hâlâ o kadının müdafii mevkiinde misiniz?
Molly'nln de perişan bir hail vafdı. Sözüme devam etmek müsaadesini İstedim:
— Bu İşi bitirdikten sonra, sakin sakin yürüyüp Korsanlar Barınağı diye tanınan mağaralara gittiler. Burada her şey hazırlanmıştı. Elbiselerini çıkardılar, deniz mayoları giydiler. Fakat ayakkabılarını çıkarıp eve geri dündüler. Denizin yükselmesini beklemeleri icabediyordu. Bahçenin arka kısmında toprağa kum karışıktır. Bunu da unutmayın. Kumda iz kalır. Üstelik o akşam fazla yağmur yağdığından,
(Arkası varl
.tCIGP
İsterseniz, son çamaşır^suyundaı
Ankara Nümune Hastanesi Baştabipliğinden
Miktarı
Deniz Kolejine öğrenci alınacaktır
Deniz Harp Okulu ve Koleji Komutanlığından
1 — Deniz Kolejinin yalına birinci sınıfına öğrenci alınacaktır.
2 — Kayıtlar 1 Haziran 950den 10 Ağustos 950 ye kadar devam edecektir.
3 — Alınacak öğrencilerin 14 yaşından küçük ve 17 yaşından gün almamış olmaları lâzımdır.
4 — isteklilerin Ortaokulu bitirme ve Devlet Sınavında muvaffak olmuş bulunmaları şarttır.
5 — Kayıt ve bakul için İstanbulda olanlar Heybeliadada Deniz Harp Okulu ve Koleji Komutanlığına, taşrada bulunanlar İse askerlik şubelerine birer dilekçe İle baş vurmakla beraber, dilekçelerinin bir eşini de Okul Komutanlığına göndereceklerdir.
6 — Fazla bilgi edinmek lstlyenlcrln Heybeliadada Deniz Harp Okulu ve Koleji komutanlığna başvurmaları. 16611)
DİLEKÇELER:
A — Diploma veya okulu bitirdiğine dair belge,
B — Nüfus kâğıdı aslı veya Noterlikçe musaddak örneği.
C — Bir yılı geçmemiş aşı kâğıdı,
D — 12 adet vesikalık fotoğraf,
E — İyi hal kâğıdı. Bağlanacaktır.
Beçme sınavları 15-20 Ağustos 050 arasında yapılacaktır.
[İSTANBUL BELEDİYESİ ILANLAR1|
İstanbulda Atatürk bulvarında İnşa edilmekte olan Hıfza-sıhha Enstitüsü binası İkinci kısım inşaatı İle kalorifer ve so-ğukiıava tesisatı işi kapalı zarf usulü İle eksiltmeye konulmuştur.
Keşif bedeli 120.160.53 Ura ve İlk teminatı 7708.03 Uradır. Şartnamesi İstanbul Dlvanyolunda Belediye Merkez binasındaki Zabıt ve Muamelât Müdürlüğünde görülecektir. İsttyenler bu şartnameyi 6,46 Ura bedel mukabilinde İstanbul Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğünden satın alabilirler.
İhale 12/Haziran ‘95O pazartesi güniı saat 15 te İstanbul Belediyesi merkez binasında müteşekkil Daimî Komisyonda yapılacaktır.
İsteklilerin İlk teminat makbuz veya mektubu, 950 yılı Ticaret Odası vesikası ve eksiltmeden üç gün evveline kadar bir dilekçe ile İstanbul Belediye Başkanlığına müracaatla bu İşin eksiltmesine İştirak için Belediye Fen İşleri Müdürlüğünden a-Iınacak fenni ehliyet kâğıdını havi olarak hazırlayacakları kapalı zarflarını ihale günü saat 14 de kadar Daimi Komisyona vermeleri lâzımdır. 6623
Ankara Nümune Hastanesi
Baştabipliğinden
Muvakkat te min a ti
Lira Kş. ihale tarih!
Muhammen tutarı Cinsi Miktarı LiraKş,
Eczayı
Tıbbiye 41 kalem 1498750 1124.10 29/5/950 pazartesi
günü saat 14 de,
1 — Ankara Numune 'hastanesi İhtiyacı İçin kırk bir kalem eczayı tıbbiye açık eksiltmeye konulmuştur.
2 — Taliplerin yeni yıl ticaret odası vesikası, teminat mektubu veya makbuzlarlyle birlikte belli gün vc saatte komisyona müracaatları.
3 — Şartnameler her gün Hastanede ve İstanbul Sağlık Müdürlüğünde görülebilir.(6109)
İla
ve
150 ton karpit alınacak
Devlet Demiryolları Merkez 9 uncu Satın alma Komsyollu Başlanhsından
1 — ISO toiî karpitin satınalmnmı kapalı zarf usulü eksiltmeye konulmuştur.
2 — Malzemenin muhammen bedeli 60000 (altmış bin) muvâkkat teminatı 4250 (dört bin iki yüz elli) Hradır.
3 — Şartnameler 250 kuruş mukabilinde Ankara ve Haydarpaşa veznelerinde satılmaktadır.
4 — Eksiltme Ankarada İdare binasında Malzeme Daire-
sinde toplanan Merkez 9 oncu Satmalına Komisyonunca 15/ 6/950 Perşembe günü saat 15.30 da yapılacağından isteklilerin tekliflerde kanunun tâyin etliği vesikalarını aynı günde nihayet scat 14.30 a kadar makbuz mukabilinde adı geçen kö-mLsyon Başkanlığına vermeleri veya muayyen vakitten önce ele geçecek tarzda İadeli teahhütlü olarak posta ile göndermeleri. (6481)
Maliye Bakanlığından
Tebeşir imalinde kullanılmak ve İhtiyaca görc ayda asgari bir ton teslim edilmek üzere açık eksiltme 1le 12 ton Eklstra alçı .tatili alınacaktır. İsteklilerin 157 Ura 50 kuruş geçici teminat Ue birlikti. 29 Mayıs 1930 Pazartesi günü saat 14 de Be şlktaş'la Devlet kâğıt Deposunda hazır bulunmaları. 6476
SPEKTER
Çamaşırlarınızı SARARMAKTAN koruyunuz; Onların BEMBEYAZ olmasını
FÛRKİVE UMUM MÜMISSIUIĞİGALATA. KAR&KÖf MANGALO&IU HAN 4- PK:1677 TEL: 42281
COLMAN "Öküz baş”
Clvltlnl mutlaka kullanınız.
Röntgen Filmi 13X18
> • 18X24
» » 34X30
. > 30X40
Diş filmi küçük
200 Da,
400 Dz.
500 .
600 >
200 •
Muhammen Muvakkat
Pinti Tutarı Teminatı İhale günü
Lira Kş Lira Kş, Lira Kş.______________
3
6
11
16
30
00
00
90
80
00
00
00
00
00
1414 50 7 6 050 Çarşamba
günü saat 14,30 da
OMA LABORATUARI
İstanbul, Cağaloğlu, 8ervill Me3Cİd sokak No. 20 Kat II yeni dairesine geçmiştir. Telefon: 2191$.
Cinsi
ECZA DEPOLARI ECZANELER:
DERMOJEN, PROTEJİN, va APERTİN
Müstahzarlarının amili bulunan;
Created bv free version of 2PDF
00
18860
ihtiyacı için 5
Ankara Nümune
zart usullyle eksiltmeye konulmuştur.
2 — Taliplerin kanun tarlfali dairesinde hazırlayacakları ve saatten bir saat evveline kadar hastanede müteşekkili komisyona vermeleri.
3 — Şartnameler her g'iıı Hastanede ve İstanbul Sağlık Müdürlüğünde görülebilir.
(6633)
1 —
Cinsi
hastanesinin 950
yılı
kalem Röntgen filmi tapalı
teklif mektuplarını belli giin
Ankara Nümune Hastanesi Baştabipliğinden
Muvakkat
Flatı Tutarı Teminatı
Miktarı Lira Kş. Lira Kî Lira Kş. İhale giinû
İdrofU pamuk 2000 kilo 6.35 12700.— 952.5Û 23/5.'950 Sah günü saat 11 de
1 _ Ankara Nümune hastanesi İhtiyacı için İki bin kilo Idrofil pamuk açıl: eksiltmeye konulmuştur.
2 — Taliplerin yeni yıl ticaret odası vesikası, teminat mektubu veya nıakbuzlarlle birlikte belli gün ve saatte hastanede müteşekkil komisyona müracaatları
3 — şartnameler her gün hastanede ve İstanbul Sağlık Müdürlüğünde görülebilir.
(5955)
Nallıhan ilçesi çayırhan Yetiştirme Yurdu Satmalına Komisyon Başkanlığından:
Cinsi
Miktarı
Muhammen tutan Lira Kş.
Muvakkat teminatı Lira Kş.
İhale günü
Eczayı tıbbiye 169 kalem 42856.80 3199.30 2/6/950 cuma günü saat 14 30 da
1 — Ankara Numune hastanesinin 950 yılı İhtiyacı İçin 169 kalem eczayı tıbbiye kapalı zarf usulile eksiltmeye konulmuştur.
2 — Taliplerin, kanun tarifatı dairesinde hazırlayacakları teklif mektuplarını belli gün ve saatten bir saat evveline kadar hastanede müteşekkil komisyona vermeleri.
3 - şartnameler her gün hastanede ve İstanbul Sağlık Müdürlüğünde görülebilir. (6405)
Deniz Gedikli Erbaş orta okulu Komutanlığından
1 _ Türk Donanmasının gedikli erbaş kaynağı olan «Deniz Gedikli Erbaş Ortaokulu» ve «Deniz Gd. Erbaş Sınıf Okuluna» öğrenci yazımına 1 Haziran 050 den 1 Eylül 950 gününe kadar devam edecektir.
2 — Birinci sınıfa bu yıl İlkokulu bitirenler n. sınıfa ortaokullarda İkinci sınıfa geçenler, üçüncü sınıfa da ortaokulda m. cü sınıfa geçmiş bulunanlar ve gedikli erliğe de ortaokulu bitirerek diploma alanlar kabul ediHrler.
3 — Birinci sınıfa 16. ikinci sınıfa 17 ve üçüncü sınıfa 18 yaşından büyük olanlar kabul edilmez.
4 — Gedikli er olacakların 18 yaşını tamamlıyarak yaşından gün almaları şarttır.
5 — İsteklilerden İstanbulda bulunanlar Kasımpaşadakl
okul müdürlüğüne başka yerlerde bulunanların bulundukları yerin askerlik şubesi başkanlığına aşağıdaki yazılı vesikalarla müracaatları. (6316)
A _ Dilekçe,
B — Nüfus cüzdanı - Fotoğraflı -
C — Bir seneyi geçmemiş aşı kâğıdı.
D — Ailesinin ve kendisinin İyi ahlâk sahibi olduğuna dair iyi hal kâğıdı.
E — Okul tastiknamesl veya diploma,
F — 12 adet vesikalık fotoğraf. |
Teessürle bayılanlara, Çarpıntıya. Sintr buhranlarına HEVROL CEM/JL JO ÛAMtAS/ ûatUL FSBMIlANOmin. MJmNtZOt Ml/TIAM BUU/MMHJMI
Piyano Aranıyor
A2 kullanılmış, iyi halde bir piyano satın alınacaktır. Markası, fiyatı ve adres hakkında G. S. rumuzu He oAkşam» İlân memurluğuna mektup veya telefonla müracaat edilmesi.
Telefon: 20681.
Piyano Aranıyor
Az
halde
kullanılmış.
alınacaktır.
bir piyano
iyi
satın
Markası, fi-
yatı ve adres hakkında
G. S. rumuzu He (ıAkşamı
İlân memurluğuna mek-
tup veya telefonla müra-
caat edilmesi.
M. S. B. İst. Sa, AL Ko. Bşk. 1. Numaralı Komisyon İlânları
1 — 3370 kilo taze bezelye tle 20000 adet enginar Harbiye
M. S. B. 1. No. St. Al, Ko. da pazarlkla 23/5/1950 günü saat 11 de satın alınacaktır.
2 — Muhammen tutarı (48681 Hra kesin teminatı (735i Uradır. Şartnamesi her gün komisyonda görülür. (Ö442 — 2272)
t 1
Herkesin evinde ve seyahate çıkacak olanlarda her »eyden evvel bir «i »e
MAZON
M e y v a Tuzu bulunmalıdır. Güç
HAZIMLARI -kdloyl astırır,
KABI Z L I C I defeder. mide
ŞİŞKİNLİK ve yanmalarını giderir, ağıldaki tauıılığt ve fena kokuyu İnle eder.
IIOROS mnrkMıııa dikimi.
VİYANAL1 SAATÇİ
LUDWİG BELbKY
SAAT TAMİRATI
teminatlı olarak yapılır.
Beyoğlu Tünel Süreyya fotoğrafhanesi yanında
No. 511,
Lokman Hekîn
(Dr RAFIZ CEMAL)
Dahilîye Mütehassısı Divan yolu No. 101 Muayene saatleri Paraı barlç iıeı gün 2.6 * 6 Tel: iSMIt'
Telefon:
20681.
Miktarı Flatı
Kilo GrJLlra Kr.
1500 6 50
500 2.00
500 3 00
500 2 00
400 1 50
100 50
1500 1 80
1500 1 00
1200 90
100 90
1500 75
1500 40
750 50
1500 50
1009 30
500 90
300 50
1500 25
2000 2 00
300 60
1000 1 35
250 1 60
Tutarı
Lira Kr.
9750 00
1000 00 1500 00 1000 00
600 00
50 00 2700 00 1500 00 1080 00
90 00 1125 00
600 00
375 00
750 00
300 00
450 00
150 00
375 00 4000 00
180 00 1350 00
400 00 açık eksiltme sıı-
Sade yağı
Beyaz peynir Zeytin yağı Beyaz sabun Yeşil sabun
Soda
Toz şeker
Pirinç Makarna
Şehriye
Bulgur
Kuru fasulye
Yeşil mercimek
Nohut
Tuz
Salça
Sirke
Patates
Koyun eti
Kırmızı mercimek
Zeytin tanesi
Kuzu eti
1 — Yukarıda miktarları yazılı erzaklar retile satın alınacaktır.
2 — Eksiltme 5.'Haziran/l950 pazartesi günü saat 10 da Nallıhan mal müdürlüğü odasında toplanacak komisyon huzurunda yapılacaktır.
3 _ Geçici teminat muhammen bedelin % 7.5 dur. Kati teminat ise İhale bedelinin % 15 dir.
4 — Şartnameler yurt müdürlüğünde ve Nallıhan mal-müdürlüfeünde görülebilir.
5 — isteklilerin muayyen gün ve saatte geçici teminat ve diğer vesikalarlle birlikte komisyonda bulunmaları. (6530)
c
Çeşitli malzeme alınacak
Maliye Bakanlığından:
Geçici
teminatı Eksiltme
Lira K. Günü Saati
14
14
15
10
14
14
10 14
14
Kâğıt Deposu ihtl-
İnsi
Miktarı
23/5/1950
Evrak sepeti
Krpıntı sepeti
Sünger
Zamk fırçası
Sırt halkası
Küçük kapsül Siyah şerit
Arap zamkı
Kara boya
Beşiktaş’ta
yaeı için yukarda cins ve miktar ve eksiltme tarihleri yazıl) malzeme açık eksiltmelerle satın alınacaktır. Nümune ve şart-n'ameler depoda mevcuttur.
İsteklilerin geçici teminat ile birlikte gösterilen gün ve saatlerde mezkûr depoda hazır bulunmaları. (5920)
»
>
Metre
2000 Adet
2000
7000
12000
50000
175000
50000
5000 Kilo 675.—
2000 Kilo 60.—
bulunan İstanbul Devlet
24/5/1950
»
25/5/1950
Başbakanlık istatistik genel müdürlüğü arttırma ve eksiltme komisyonundan
1 — Açık pazarlıkla eksinime ve İhalesi yapılacak olan 18 inci cüt yıllığın baskısıdır.
2 — 3o forma tahmin edilen 18 lııcl cilt yıllıktan 3000 nüsha bastırılacaktır.
3 — Bu eserin 16 sahlfelik beher forması için 210 (İki yüz on) lira fiat talimin edilmiştir.
4 — İhaleye İştirak edebilmek için tutarı üzerinden %7,5 hesabiyle muvakkat teminat vesikası verilmek lâzımdır.
5 — Eksiltme 1950 haziran ayının 13 riüeü salı günü saat 15 te İstatistik Genel Müdürlüğü binasında toplanacak olan komisyonda yapılacaktır.
6 — B ulş İçin verilecek teminatlar 24 saat evvelinden Hazine veyahut Merkez Saymanlığına yatırılarak makbuzları komisyona verilir.
7 — Bu bablaki şartname bedelsiz olarak komisyon kâtipliğinden İstenebilir. 6586
Comments (0)