[ 1 ıJ |^|
| j, ıjj
BUGÜN 6 INC! Sdy/ftCAj]
|j A K Ş A M phik ilânlar
Sene 32 — No. 11295 — Fiatl: her verde 10 kuruştur.
PERŞEMBE 23 Mart 1950
Sahibi: Necmeddln Sadak — Yaza İslerini fiilen İdare eden C. Bildik — Aksam Matbaası,
Dünya güreş şampiyonası bugün sona eriyor
Başta İsveç, onu mütaakıp Türk ve Mısır takımları geliyor
Bugünkü güreşlerden sonra Isveçin birinci,
takımımızın ikinci olması ihtimali kuvvetli
SlokhoLm 23 — Dört günden beri devam eden dünya Greko -Romen şaınptyonaüı bugün sona erecektir. Dün üçüncü ve dördüncü turlar yapılmıştır. Finale kalanlar bugün güreşeceklerdir. EunJarin arasında 7 İsveçli, 6 Türk. 6 Mısırlı güreşçi vardır Güreşçilerimiz İçin en tehlikeli rakipler İsveçlilerdir. Mamafih Mısırlılarla yapılacak güreşlere de ehemmiyet veriliyor. Bugünkü giiıeşlerden sonra takımımızın İkinciliği alacağı ümit ediliyor.
5? kiloda Halil Kayanın şampiyon olacağı muhakkak gibidir. 67 'dloda Tevflk Yüce. 79 kiloda Ali Ö2demlrin de şampiyon olmaları kuvvetle muhtemeldir.
Müsabakalarda neticeler, verilen fena puana göre tâyin e-ülliyor. Tuşla galip gelen hiç fena puan almıyor Sayı hesabiyle galip gelene bir fena puan veriliyor. Mağlup olan 3 fena puan alıyor Dörtten fazla fena puanı olan tasflve ediliyor.
Bugiin güreşecekler 52; kiloda Ali Yücel, 57 ki'.odu Halli Kaya, 67 kiloda Tevflk Yüce, 73 kiloda Celâl Atik 7ü kiloda ALİ öz-demir. 87 kiloda Muharrem Candaş’tır. Bunların vaziyetleri şudur:
Ali Yücel Çekcslovaka tuşla galip, Mısırlıya .«ayı ile mağlûp, Fransıza sayı ile galip (4 fena puan) Halil Kaya 3 maçta de tuşla galip (fetiş puanı yok), Tevftk Yüce İtalyan, Fransız ve
Yukarı d* güreşe Herimiz Stokholm'u geziyorlar, aşağıda Stokholm Belediye Başkamnın ziyafeti
FinlandiyalI güreşçilere sayı ile galip (3 fena puan), Celâl Atik Yugoslava ve i tutyana sayı ile galip (2 fena puan) Alt özde-mlr Belçikalıya ve Norveçliye tuşla galip (fena puanı yok). Muharrem Candaş YugoslavyalIya tuşla, Macara sayı ile galip, İsveçliye sayı ile mağlûp (4 fena puan).
Celâl Atik ve Ali özdemlr ikişer maç yaptıkları halde finale kalmışlardır. Buna sebep üçüncü maçta tek kalan güreşçinin güreşmeden otori yapmış gibi sayılması hakkında verilen karar üzerine çekilen kuır'ayı kapanmalarıdır.
Bugün güreşecekler
Stokholm 23 — Bugün karşılaşacak güreşçilerimiz şunlardır:
52 kiloda Ali Yücel Ue beraber dört güreşçi dana kalmıştır. Bunların İçinde en kuvvetli rakip İsveçli Johanson'dur.
57 kiloda, şampiyonluğa en kuvvetli namzet Haili Kaya görülüyor. Bu sınıfta başka ekiplere mensup dört güreşçi daha vardır. Bunların en tehlikelisi Mısırlı Hasan'dır.
62 kiloda, Mehmet oktav elimine olduğundan finallere İştirak edemiyoruz. Bu sıkletin
şampiyon namzedi İsveçli An-denberg'dlr.
67 kiloda. Tevflk Yüce ile beraber altı kişi şampiyonluk İçin karşılaşıyorlar. Bunların içinde Tevflğin şansı olmakla beraber İsveçli FreJ şampiyonluğa en kuvvetli namzettir.
73 kiloda, 5 rakiple beraber Celâl Atik tutuşacaktır. Bu kategorinin başta gelen rakibi Macar Szilvasl'dir.
79 kilonun başında Ali özde-mir gelmektedir. Kendisini takip eden altı güreşçi içinde, en şanslı olan İsveçli Oronberg’dlr,
(Arkası sahlfe 2; sütün 6 dal
Son vaziyet -------■----
Sotkholnı 23 — Bugüne kadar yapılan güreşlerin neticesi şudur:
* * **
Ankara - İstanbul Universi-
Galibiyet Mağlubiyet İsveç: 10 1
Türkiye: 9 3
Mısır: 9 3
Finlandiya: 7 4
Macar: 7 1
Bu vaziyete ftörc şampiyonluk için güreşler
İsveç, Türk, Mısır takımları arasında olacaktır.
teleri futbol karşılaşması
emi
Alacağına şahin,
M~cı 5-3 İstanbul takımı kazandı
Dünkü maçtan bir cııstanlanfi lYasısı ikinci aulılfcınizde]
Ne yapılsa, memurlar, elbette müreffeh duruma erişemezler. Çünkü, memurluk nihayet, tüccarlık değil, memurluktur. Tüccarın çok kazancı var; buna karşılık iflâs tehlikesi de var. Zarar tehlikesini sorarsanız, kapının Önünde bekliyor. Memurunsa kazancı biiyük değil, içtimai garantisi mevcut. O da hayatta bir destektir. Yabana atılır desteklerden de değildir. XX. inci asrın medenî memleketlerinde en e-hemmiyetli dayanak diye, bu İçtimaî garanti gözleri kamaştırıp, gönülleri fethediyor..
Cumhuriyet rejimi, me »nurlara, az verdi, uz verdi. İşte böyle bir İçtimaî garan-titf evvelâ barem kanuniyle verdi: bu da Meclis devresinin ilk kısmında, memur maaşları umulmadık şekilde arttı. Arkadan diğer kanunlar bu arada yeni tekaüt kanunu... Ve, en nihayet üç
Tokat seçim kurulu
Toplantıları basın mensuplarına açık bulundurulacak
Tokat 22 (Akşam) — tl seçim kurulu bugün ilk toplantısını, yapmış, gündemde bulunan İşleri görüştükten sonra ban kararlar vermiştir. Bir karara göre kurul toplantıları basın mensuplarına açık bulundurulacaktır. Cumhuriyet Halk ve Demokrat partiler geniş ölçüde seçim faaliyetine başlamışlardır. Partiler haricinde olup Kurula a-daylık için henüz müracaat etmemiş kimseler propaganda gezisine çıkmışlardır .
Kasaplık hayvan
Hükümet ibraca müsaade etti
Ankara 22 (A.A.) — Ekonomi ve Ticaret Bakanlığından tebliğ edilmişte: Dış ticaret İşlerine dair 22.3.1950 tarihli 368 sayılı sirküler esasları dahilinde. 1950/51 mevsiminde, memleketimizden 50 bin baş kuzu ve miktarla mahdud olmaksızın koyun, sığır ve mandarım anlaşmalı memleketlere anlaşma hükümleri dairesinde, anlaşmamız olmıyon memleketelere ser-bes döviz (dolar ve İsviçre Frangı» veya Türk hesanına geçecek sterlinle İhracına müsaade edilmiştir.
Kuzu, ağır ve manda fhftıca-tına sirküler tarihinde, koyun İhracatına da 1 haziran 1850 de başlanacaktır Et flatlerlnde normalin üstünde yükselişler görüldüğü takdirde, Basanlığın ihracatı durdurma bakımından gereken tedbirleri alması şartlyle, İhracat müddetle mukayyet tutulmuştur.
Hamsi akını
Sinop’ta kilosu 5 kuruştan müşteri bulunamadı
Slnop 23 (Akşamı — Bir müddet t enberi sahiller yine balık akını İle dolmuştur Dün balıkçılar 150 tona yakın hamsi tutmuşlarsa da emekler, alıcı olmadığından heder olmaktadır.
Slnoba mühim bir gelir sağlayacak balıkçılığın İnkişafı ve Marsh ali yardımından faydalanılmak suretiyle kurulması kararlaştırılan fabrika, bütün balık avcıları tarafından âızlıkla beklenmektedir.
Dün hamsinin kilosu ruştu, fakat müşteri yoktu. Bu vaziyet karşısında balıkçılar yelse düşmüşlerdir.
sabır-
vereceğine şahin!
Galatasaray Ingiliz boksörlerini getirtecek
Bu hususta Londrada temaslar yapılmasına başlandı
Londra 23 lAP.) — Bildirildiğine göre, Galatasaray spor kulübünü temsil eden, İstanbullu Charles Caruanu. İngiliz boksörlerinin Türk! yede maç yapmalarını temin etmek mak-sadlyle Londrada temaslar yapmaktadır.
Caruanu'nun, şimdiden, Freddie Mills'ln menecen olan Ted
Broadribb ile görüşmüştür.
Caruanu. Türklerln. îngilla boksörlerinin, kara Avrupası boksörleri karşıs.nda alacakları neticeyi merakla beklediklerini ve üç boksörün uçakla seyaha-, tini teinin edeceklerini ve keza bunlardan birinin Freddie Mills olmasını İstediklerini bellrtmiş-
(Arkası saiıife 2; sütun 5 le)
Gl. Lawton Collins
Amerikan kara kuvvetleri komutanı 26 martta An kar aya yetiyor Amerika Birleşik Devletleri '
Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral J. Lawton Collins beraberinde kurmay heyetine mensup küçük bir subay grupu bulunduğu halde 26 Mart pazar günü Ankaraya gelecektir. Orgeneral Collins bu resini gezisi esnasında diğer Yakmşark mem tekellerini de ziyaret edecektir.
Orgeneral Collins. 16 Ağustos 1949 danberl Amerika Birleşik Devletleri Kara Kuvvetleri Komutanlığında bulunmaktadır. Orgeneral Collins 1948 Aralık ayında Kara Kuvvetleri Komutanı Yardımcısı bulunduğu sırada. eski Ordu Bakanı Kenneth Royâllln refakatinde Amerikan askerî eğitim faaliyetlerim tetkik İçin Türidyeyl Uk defa resmen ziyaret etmişti.
Orgeneral Collins 1896 da New Orleans, Loulslana'da doğmuş ve 1917 de West Pjlnt A-merikan Harp Okulundan mezun olmuş ve 1919 dan 1921 e kadar Alman yad akl işgal kuvvetlerinde hizmet etmiştir.
1941 de Japonların Pearl Har-bour baskını mütaakıp Orgene-
rai Collins Hav ay adalarının savunmasını teşkilâtlandırmaya memur edilmiştir. Daha sonra Paşlfıkte Japonlara karşı Salamon adalarında bulunarak Guedelkanal ve Yeni Oeorgia'-da savaşmıştır.
1943 Aralık ayında, Amerikan Yedinci Kolordusunun Avrupa-ya yapacağı çıkarmayı nazırla-
Gl. Lawton Collins
mak üzere tnglllereye gelmiş-
tlr. Orgeneral Collins, Şerburg, Sent La ve Ahen’de İkinci Dünya Harbinin dönüm noktalarını teşkil eden üç muharebede dö-ğüşmüş ve kendisine hareketlerine İzafeten kıtaları tarafından ( Yıl dinçi JOE» adı takılmıştır. Orgeneral Collins Amerikan. İngiliz ve Fransız nlşan-larlylç taltif edilmiştir.
i
Siyaset adamlarımızın hususî hayatları:4
Nihat Erim
maaş miktarında borç alabilme ve bunları ceste ceste, iki senede ödeyebilme inıkâ nı geldi. Gelir vergisi, meselâ matbuatın bir kâbusudur. Fikir vc sanat erbabına darbeyi vuruyor. Halbuki, memurların gelecek seneye müteallik lâtif bir rü vasidir. Memurlar, gelir verdisinden de faydalanacaklar, ahalinin diğer bir çok sınıflan, bu verdi ile ağır yük altına girecek.
Yoksa hayır! Yine de memurun durumu pek parlak olduğunu iddia etmiyorum. Fakat bu devlet ve millet, kendi cimrince, kudret ve imkânlarının son haddine kadar memuruna, ğeçen rejimlerden ve geçen senelerden daha iyi bakıyor.
Karşılık isteriz:
Memurlar da, devlete ve millete, peçen rejimlerden ve çeçen senelerden daha iyi baksınlar» t
Başbakan Yardımcısı Nihat Erim kızı Işıl ile
Siyaset adamlarımızın hususi hayatlarını belirten yazılardan Millet Meclisi Başkanı Şükrü Saracoğluna aid olanı dün bitmiştir.
Yarınki AKŞAffiu’dla
Kandıra'da Hafız Hatice Molla'dan Amme ve Kuran dersi almakla okumağa başlıyan Başbakan Yardımcısı Nihat Erim'in boynunda kırmızı atlas üstüne sırma işlemeli cüz kesesi ile mektebe pidişinî. evindeki konuşmayı, mütaakıp yazılarda da politika hayatına nasıl atıldığını bulacaksınız.
:*-rc .Lüj
Mesîek içinde disiplin tp dinleriz: Eski devirlerde de meslek tesaniidü varmış ama disiplini de beraber. Kunduracı çürük kundura yaptı mı herkesten evvel onu kendi lon-
cası cezalandırıyor; ileri giderse meslekten silkip atıyordu. Çünkü mesleğin şerefi bahis mevzuudur. Çürük malla, hile ile, hurda ile mesleğin haysiyetim kırmağa hiç kimse mezun değildir.
Geçenlerde (le yazmıştım: Bugün bir esnaf teşekkülüne gidilse de o teşekküle mensup birinin hilesinden şikayet edilse dinleyen bulunur mu? Cemiyetin reisi o a-(lamı çağırıp bir şey sorar, tekdir eder, cezalandırır mı? İliç zannetmem. Bugün tam tersine, esnaf teşekkülleri kontrole karşı birbirlerini korumak endişesiyle kurulmuş gibidir. Yalnız menfaatleri gerektirdiği zaman* meselâ çıkacak kanunda aleyhlerine hüküm varsa veya gümrük duvarlarını yükseltmek işlerine geliyorsa heyetler kıırup meslek adına hükümete başvuruyorlar. Ama falan esnaf hile yaptığı için hüküm giymiş, çürük bez dokumuş, süte su katmış, eşek etinden pastırmayı satılığa çıkarmış, çürük meyva sokuşturmuş, teraziye holüyle dokunarak eksik tartmış, meslek teşekkülü bu gibi hâdiselerle alakalanmıyor. BaşkanlAr, ildnti başkanlar, umumî kâtipler adamı sigaya çekip «.yahu sen ne yaptın? Mesleğimize ne hakla leke sürdün? Niçin topumuzun haysiyetini iki paralık ettin?» diye sormuyorlar.
Onun için her kontrol devletin üzerine yığılıyor, belediyenin omuzuna yükleniyor. Devlet teşkilâtı bile olsa bu kadar başıboş bir piyasa ile mücadele edilemez. Her esnafın peşine adam takmak hangi babayiğitin harcıdır? Meslek leşekküEeri kendi aralarında kontrol vazifesini üzerlerine alıp halkı da, devleti de tatmin etmelidirler. Yoksa kötüler arasında namuslu esnafın da adı okunmaz oluyor.Şevket RAP O
Eskişehir seylâbı
Meclisteki müzakere esnasında hararetli bir münakaşa
Ankara 22 — Meclisin bugünkü toplantısında görüşmelere Demokrat milletvekillerinden Kemal Zeytlnoğlunun Eskişe-hirdc vukua gelen sel felâket' halkındaki sözlü sorusu ile başlandı-
Soruya cevap veren Bayındırlık Bakanı Şevket Adalan, Porsuk barajı yatağının ıslahı işinin İhale edildiğini, bu iş tamamlandıktan sonra şehre hiçbir zarar gelmeyeceğini. İşin demagoil mevzuu yapılmaması gerektiğini «öyledl ve zarar bi-i&nçocunu şöylece hülâsa etti: Yıkılan ev sayısı 863, barab olan ev sayısı 783, menkul ve gayrimenkul zarar 2 milyon 13 000 lira.
Bakanın, açıkta kalanların tamamen yerleştirildiğini söylemesinden sonra kürsüye gelen Kemal Zeytlnoğlu. bu sözlerin tamamen safsatadan ibaret olduğunu, bir Bakanın hâdiseden. ehemmiyet vermiyerek
r ünya güreş şampiyonası
Nihayet karar verildi
YENİ SABAH bil başlıklı yazısında diyor ki:
Meclisten yeni seçim kanununun çıkmış olması fesih için, ciddi bir sebep gibi gösteriliyor. Halbuki böyle bir kanun neşrinin fesih de hiç bh irtibatı yoktur. Kanun, seçimin emniyet • altına alınmasını sağlamağa, çalışmıştır... O kaa(ır... Yoksak seçimi tâcil edecek en ufak bir ■
bahsedişini hayretle karşıladığını söyledi.
Kemal Zeytinoğlundan «safsata» sözünü geri alması İstendi. Zeytlnoğlu «Almıyorum, cevabını verdi. Başkan talebini bir daha tekrarladı. Zeytlnoğlu ısrar edince, iç tüzük mucibince kendisinin bir günlük oturum zarfında söz almaıc hakkını Iskat ettL
Kemal Zeytlnoğlu da kürsüden inerek salonu terketti.
Bundan sonra Devlet Demiryolları hizmetlilerinin ücretlerine dair tasarı İvedilikle görüşüldü ve bazı maddelerde ufak tefek tashihler yapılarak tasarı kabul edildi.
Mütaakıben, İstanbul Milletvekili Senihi Yürüten’in Çine’nin Ayak köyünde 13 vatandaşa işkence yapılması doıayısiyle İçişleri Bakanı hakkında Meclis soruşturulması icrasına dair önergesine geçildi. Neticede önerge oya kondu ve reddedildi.
Dün akşam Atatürk buvannda devrilen çop kamyona
Beledlyeye ait ve şoför Nu-rlnin idaresindeki 799 numaralı bir çöp kamyonu, yüklü ve üzerinde amelesi de bulunduğu halde dün, Atatürk bulvarının Ünkapanına doğru inmekte iken Zeyrek durağı civarında ani olarak devrilmiş
ve ameleden Muharrem Aslan ile Haşan muhtelif yerlerinden yaralandıklarından Beyoğlu hastanesine kaldırılmışlardır.
Tekerlekleri havada bir vaziyette kalan çöp kamyonunun devriliş sebebi üzerinde alâkalılarca icap eden soruşturma yapılmaktadır.
lmâ bile yoktur
Muhalefet, feshin biraz daha gecikmesine taraftar İdi Buna sebep olarak da kışın bu yıl sert geçmesi ve Anndoluda muvasala zorluğudur. İktidar, ufak tefek menfaatler peşinde koşmak gibi bir şaibeden kurtulmak isteseydi pekâlâ bu arzuya uya-bİHrdi 24 mart yerine 15 nisan da fesih kararı verilse idi her , halde Yalçının dediği gibi güneşin seyri ve libremizin devrj değişmezdi ya...
(Kaş tarafı ) mel sablfede)
87 kiloda, finale beş güreşçi kalmıştır, Bunlar arasında Muharrem Candaşm en mühim rakibi ve şampiyon namzedi Is-
Dönüm noktası
Elem İzzet Benice SON TEL-
GfCAF'ta diyor ki-
1950 seçimleri gerçeklen milli
ve siyasi hayalımızda bir dö- vecli Nilson'dur
nüm noktası teşkil edecek, da- Ağırda Ali Candemlr elimine ha açığı demokrasi yolunda se-[olmakla beraoer üçüncülüğü te-klzinci Büyük Miiiet Meclisinin ’mln etmiştir. Dünya ağır sıklet sarfettıği tarihsel gayret ve el- ! şampiyonluğu isveçli Anionson de ettiği başarıların milli haya- [ He Macar Bobis arasındaki muta tamamen malolup olmadığı- ...............• •
m İspat edecek ve ileri hayatımızın bariz, kes'n delil ve ihtimallerini gözönünc serecektir.
Ankara- İstanbul Üniversi
teleri futbol karşılaşması
Ankara ve İstanbul Üniversiteleri arasında tertiplenen hususi futbol maçı dün İnönü stadında yapıldı. Her iki Lakun-de birinci sınıf klüplerimizde oynıyan futbolcular bulunduğundan, karşılaşma, geniş bir alâka uyandırmış ve tribünler ekseriyeti, üniversite ve yüksek okul öğrencileri tarafından doldurulmuştu.
Ankara takımını teşkil eden oyunculardan bazıları aynı zamanda Ankara şampiyonu Gençler Birliği takımında oynadıkları için bu klüp. Önümüzdeki haftan m karşılaşmalarına verdiği ehemmiyet dola-yısiyie, oyuncularının Üniversite takımında yer almasına müsaade etmediğinden, Ankara takımı nispeten zayıf görünüyordu. Buna mukabil İstanbul ekibinde birçok beynelmilel ve birinci sınıf tanınmış futbolcular bulunuyordu.
Hakem Suihl'nin İdaresinde başlıyan maça takımlar şu kadrolarla çıkmışlardı:
Ankara: Ergim - Türkhan,
Bayko, AJ&eddin, Mümin, Salâ-haddiıı - Suphi, Nlron. Burhan, MeccU, Âdil.
İstanbul: Erdoğan - Rahmi, Saıâhaddin - Eyüp, Meıih, Tekin - Süleyman, Kâzım, Suphi, Galip, Memduh.
Takımlar yekdiğerine buket verdikten sonra, oyuna Teknik Üniversite rektörü Hulkl Bremin vuruşlyle başlandı. Dakikalar ilerledikçe istanbulun Ankaraya nazaran dana derli toplu oynadığı görüldü. Nete-kim çok geçmeden sağdan yapılan bir akında Süleyman, İstanbul un ilk golünü çıkardı. Ve birinci devre karşılıklı akınlar arasında 1-0 nihayettendi.
İkinci devrede oyun, ümidin hilâfında hızlandı ve o nispette güzelleşti. İkinci dakikada Galip. biraz sonra da solaçık Memduh îslanbula İki gol daha kazandırdılar.
Bu üçüncü gol, AnkaralIları harekete getirdi ve santrforları Burhan, merkezden açııan bir hüçusnda takımının ilk- golünü yaptı istanbulun solaçığı mem-
duh kornerden nefis hlr şütle yaptığı dördüncü golle buna mukabele etti. Biraz sonra Suphi, güzel bir kafa ile İstanbulun beşinci golünü de yaptı.
Bu sayıdan sonra AnkaralIların tekrar hızlandığı görüldü ve İstanbul müdafaasının da boş bırakmasından istifade eden santrforları Burhan, üst üste İki gol daha çıkardı ve maç da böylece 5-3 İstanbul Üniversitesinin galibiyetly'e sona erdi
Maçtan sonra ortaya konan kupayı, Fenerbahçenin sakatlanan kalecisi Erdal, merasimle İstanbul takım kaptanı Galibe verdi.
Şasi TEZCAN
Fenerbahçe takımı geldi
Fenerbahçe Birinci Futbol tabımı oyuncuları tsrailde 13 gün süren seyahatlerinden dün saat 15.10 da uçakla dönmüşlerdir. Fenerliler. Yeşilköy hava meydanında sporcular, gazeteciler. akraba ve dosttan tarafından karşılanmışlardır.
Af kanunu tasarısı bu sabah Meclise geldi
Bugünkü toplantıda görüşülecek tasarıda mühim değişiklik yapıldı
2 yangın
Giresun vapurunda 2 defa yangın çıktı
İnönü’nün dünkü kabulü
Ankara 22 (AA) — Cumhurbaşkanı İsmet İnönü bugün Çankaya'da yeni Kanada elçimiz Numan Tahlr Seyme-ni kabul buyurmuşlardır.
Ankara 22 (AA.) — Cumhurbaşkanımızla Danimarka Kıralı Majeste Dokuzuncu Frederik arasında, doğumunun yıldönümü münasebetUe tebrik ve teşekkür telgrafları teati edilmiştir.
Amerikan elçisi geldi
Birleşik Amerikanın Ankara büyük elçisi Mr, Wadsworth dün gece saat 1,45 te Fan -Amerikan uçağile Washlngton-(lan şehrimize gelmişi ir.
Aldoğamn teşrii masuniyeti
Ankara 22 — Karma komisyon. bugünkü toplantısında Afyon milletvekili general Sadık Aidoğan hakkındakl dosyalardan üçünü daha karara bağlıyarak, Aldoğamn teşrii dokunulmazlığının kaldırılmasına karar vermiştir.
Al doğana isnat olunan, suçlar, 1-949 yılında biri 21 martta, diğeri 15 eylülde, üçüncüsü de 6 aralıkta yaptığı konuşmadan dolayıdır.
Gerek Fuat Hulüsl Demircili, gerek toplantıda bulunan Millet Partisi milletvekilleri mahiyeti itlbarlle, bu sözlerin teşrii dokunulmazlığın kaldırdın asını gerekUrmlyeceğlni ileri sürmüşlerse de komisyon çoğunluğu, dokunulmazlığın kaldırılmasına karar vermiştir.
Ankara 23 (Akşam) — Adalet komisyonunun yaptığı değişiklikten sonra af tasarısı bu sabah Meclise gelmiştir. Meclisin bu sabahki toplantısında görüşülecektir.
Yapılan değişiklik
Ankara 22 — Adalet komisyonu bugün geç vakte kadar çalışarak af kanunu tasarısı üzerinde yapacağı değişikliği İkmal etmiştir. Tasan yarın (bugün) Mecliste görüşülecektir.
Tasarıya komisyonda verilen son şekle göre 29 ekim 1948 e kadar işlenmiş olan ve 3 seneye kadar hapis cezasını müs-tezllnı suçlar toptan affedilmektedir. Cezası üç seneden fazla suçlarla mahkûm olanlara gelince, cezalarının üçte birini çekenlerin geri kalan mahkûmiyetleri affedilmekledir.
Siyasi suçların affına mütedair olan hükümlerde bazı tadiller yapılmıştır. Netice itlba-rile bu maddeden komünistlik propagandası yapmaktan hükümlü 41, casusluktan 46. askeri isyana teşvikten fi, Meclise, kanunlara karşı hareketten 1, Cumhurbaşkanına hakaretten 10 ve hükümete hakaretten 7 kişi ki cme'an 154 kişi faydalanmaktadır. Bu hükümler de 29 ekim 1948 e kadar İşlenmiş İşlere şamildir. Aynı tarihten önce yapılıp da 1 mart 1950 ye kadar haklarında kamu dâvası açılmamış olanlar hakkında kovuşturma yapıimıyacağına dair madde aynen kabul edilmiştir. Komisyonda söz alan, muhalefete mensup milletvekilleri affın teşmili yolunda, muhtelif tekliflerde bulunmuşlarsa da kabul edilmemiştir.
Bu arada hiç olmazsa 1948 tarihi yerine yeni seçim kanununun kabulü tarihinin konulması ve basın suçlarının toptan affı da teklif edilmiştir. Fakat affın, Adalet Komisyonunda daha ziyade teşmiline
imkân hasıl kılmıştır. Meclisin yarınki toplan tısın da tasarının ' melere yor.
tekrar hararetli göriiş-sebebolacağı anlaşılı-
Bir hâdise
Adalet Komisyonundaki görüşmeler sırasında bir hâdise de olmuş, İbrahim Arvas fikirlerini belirtirken: «Almanlar YahudUeri nasıl temizlemişlerse, biz de komünistleri yok etmeliyiz. Onları atfetmek doğru değildir.» şeklinde konuşmuştur. Komisyonda hazır bulunan İstanbul milletvekili Salamon Adatto, Arvasın bu sözleri üzerine, şiddetle müdahale etmiş ve bir milletvekilinin Büyük Millet Meclisi çatısı altında, bu gibi sözler sar-fetmeslni tayip ettiğini ifade etmiştir. Bunun üzerine Arva-sın Adatto’ya basa ağtr sözler söylediği haber verilmektedir.
Toplantıda hazır bulunan diğer milletvekilleri Salamon A-dattoya teessürlerini bildirmişlerdir.
Mecliste gündeme alınan tasanlar
Ankara 22 — Bugün yeniden birçok kanun tasarısı Meclis gündemine alınmıştır. Cuma gününe kadar kanunlaşacak olan bu kararlar a Tasında şunlar vardır: Diyanet İşleri Başkan ına 250 lira temsil tahsisatı verilmesi, Milli kütüphane kuruluşu, gayrimenkul mallara mütaalllk tapu İdarelerince yapılacak her çeşit muamelelerin 11 özel idareleri ve belediyelerin kamu haklarından doğan alacaklarla vakıf tâviz bedellerinin tahakkuk ve tahsilinin tahakkuk ettirilmemesi, sermayesi 10 milyon Hra olmak üzere bir Halk bankası anonim şirketi teşkili, blrtnsl sanayii himaye maksodlyle bazı iptidai madde mamullerinin vergisini İndirmek ve diğer tûearılar var-
Giresun vapuru İzmlrde iken bir yangın tehlikesi atlatmıştır. Geminin 3 numaran ambarında başlıyan yangın derhal görülmüş ve süratle söndürülmüştür.
Yangının söndür ölmesinden ve geminin İstanbula müteveccihen hareketinden sonra da 2 numaralı ambarda yangın başlamıştır. Bu yangın 6Öndürü-lürken gemideki caz orkestrasına yüksek parçalar çalması emri verilmiş ve yoculann bu suretle oyalanılarak panik yapmalarına mâni olunmuştu!
Yangın fazla bir hasara sebebiyet verilmeden söndürülmüştür. Ateşin ambardaki yumurta sandıklan arasında, yükleme esnasında düşen bir sigaradan çıktığı anlaşılmıştır.
Bir müddetten beri Haliçteki fabrika ve havuzlarda tamir görmekte olan Ordu vapurunda da dün akşam üzeri yangın çıkmıştır. Bu yangın, kaynak esnasında çıkmış ve Beyoğlu itfaiye grublyle fabrika itfaiyesinin müşterek çalışması neticesinde söndürülmüştür. Zarar büyük değildir.
Galatasaray
(Baş tarafı 1 inci sahile de) tir. Mills, 24 ocakta, Amerikalı Joey Mazim ile yaptığı maçı kaybettikten ve dünya şampiyonu ünvamnı da verdikten sonra, boksu bırakmıştır.
Türk spor temsilcisi, gelecek olan İngiliz boksörlerinin maç tarihinden bir hayli evvel gelmeleri icap ettiğini ve bu şekilde Türk boksörlerfine onlarla antrenman yapmak ve tekniklerini öğrenmek fırsatını vermelerini istemiştir. Caruanu, Türk sporcularının en fazla buna ihtiyacı olduğunu ileri sürmüştür .
Çifçiye toprak
Ankara 22 — Çifçiyl topraklandırma hakkındakl kanuna yeni bazı hükümler ekleyen tasarının ikinci müzakeresi bugün Mecliste öğleden sonraki oturumda L* m? mİ andı
baıııpıyuıuugu ısıralı zıaııuıiMjjı ile Macar Bobis arasındaki mücadelenin neticesine kalmıştır.
Stokholm 22 — Bugün yapılan güreşlerin neticeleri şunlardır:
52 kilo: (Üçüncü tur» — Ali Yücel (Türk, - Edmonde Faure (Fransız) a ittifakla; Cucco (İ-talyanı - Sldnl (Lübnan) a ittifakla; B. Yu kov (Yugoslavya) - Molla Ilâşlrpi (Jran) a ittifakla; Johıuuson ftuveç) -M. Mewis (Belçika) ya Itkfakla. A. Momit (Mısır) - A. Tornam (Danimarka) ya ittifakal galip belin işi erdir.
57 küo — Halil Kaya üçüncü karşılaşmasını bugün DanimarkalI Alroe İle yapmıştır Bu müsabakanın ilk devresi Hali-lin hâmiyetl altında cereyan etmiş ve DanimarkalI. Halilin tehlikeli hücumlarını bertaraf etmeğe muvaffak olmuştur.
ikinci devrenin başında altta güreşen DanimarkalIya mükemmel bir burgu takan Halil. 7 dakika 25 saniyede rakibinin sırtım mindere getirmiştir. Bu sıklette favori olan Hail Kayanın yegâne rakibi Fransız güreşçisi Maurlce Faure'u tuşla yenen Mısırlı Hasarıdır.
Halli bu güreşiyle üçüncü defa olarak rakiplerini tuşla yen mlş olmaktadır. Bu güreşçimiz şimdiki halde sıfır fena puanla başta gelmektedir.
62 kiloda İtalyan Antonlo Randl'ye 3 dakika 20 saniyede tuşla yenilen Oktav elimine olmuştur.
G7 kilo — Lombardı (İtalya) -Gen ton (İsvlçreye) ye 5 dakika 18 saniyede tuşla; Johanson (Finlândlya) - Bence iMacar)a ekseriyetle; Haşan (Mısır) -Faure (Fransız) a 2 dakika 48 saniyede tuşla; Petterson (İsveç; - Meolt (Norveç) e lttfak-la galip. Bu sıklette Alroe (Danimarka), Faure (Fransa) Me-oll (Norveç). Genton 'İsviçre). Bence (Macar), Petterson (İsveç) elimine olmuşlardır.
62 kilo — Andenberg ı İsveç)-Lelsln (Danimarka) ya tuşla: Taioseala (Finlândlya) - Kura (Çekoslovakya jya sayı hcsabl-le; Sait Kandil (Mısır) - Tor-ma (Yugoslavya) ya 11 dakika 47 saniyede tuşla galip gelmişlerdir,
67 kilo — Tevfik Yüce, FinlandiyalI rakibi Kaile Haapa-salm’ye ittifakla galip gelmiştir. Bu karşılaşmada İlk iki dakika yavaş geçmiş ve bu arada Tevfik Yücenin taktığı klcden Fin güreşçisi kurtulmağa muvaffak olmuştur. Güreşin İkinci devresinde Finli Tevfiğe İde takmış, fakat netice elde edememiştir.
Josepn Gal (Macar) - Paul Esson (İsviçre) ye; Frelj Jts-veç) - Helrop (Danimarka) ya sayı hesabiyle geilp gelmiştir.
73 kilo — Cock (Norveç» - AH Gaffori (İran) a 42 saniyede tuşla galip gelmiştir. Bu müsabaka şampiyonanın en çabuk sona eren karşılaşmasıdır
Anderson (İsveç) İbrahim (Mısır) a 1 dakika 6 saniyede tuşla. Celâl Atik (Türkiye) Rigamontl (İtalya) ya sayı hesabiyle galip geıniştlr.
79 kilo: Ali Özdemlr (Türkiye) Larsen (Norveç) e çift kle takarak 6 dakika 2 saniyede tuşla galip gelmiştir.
Axel Oroenberg (İsveç) Ki-munen (Finlandiya) yı 14 dakika 58 saniyede tuşla yenerek Fin güreşçisini elimine etmiştir.
87 kilo — Muharrem Candaş (Türk - Kovocs (Macar) a ekseriyetle, Anderson (Norveç) -Vazal (Çekoslovakya) ya 7 dakika 4 saniyede tuşla, Zalm (Mısır) - Mahcup (Lübnan) a egseriyetle, Nllsson (İsveç) -Sllvcstsl (İtalyan) a ittifakla. G om bar (Yugoslavya) - Davi-dovici (Fransaf ya 10 dakika 42 saniyede tuşla galip gelmişlerdir.
Bu sıklette Davldovici (Fransa). Slivastsl (İtalya) ve Vazal Çekoslovakya) tasfiyeye uğramışlardır.
Ağır — Adil Candemlr (Türk) Orabl (Mısır)a ekseriyetle. Voc-chl (İtalyan) - Kesner (Çekoslovakya) ya ittifakla, Antons-son (İsveç) - Knudson (Norveç) e 5 dakika 36 saniyede tuşla, Bobis (Macar) - Rlh-mockl (Finlândlya) ya ltifakla galip gelmişlerdir. Bu sik-
ieite. Orabl (Mısır), Rlhmockl (Finlandiya» ve Knudson _ ıNovcç» tasfiyeye ugramışlar-lardtr.
. Dünkü güreşler
Stokholm 22 (A.A.) — Gre-: ko - Romen Dünya güreş şam-■ piyonasının bu gece devam e; den karşılaşmalarında şu ne-ı ilerler alınmşıtir: . 79 kilo. Nometl (Macar) -
Aurıne (Fransız) a sayı ile ga-. iıp gelmiştir.
. 62 kilo: Randı (İtalyan)
Ta ha (Lübnan) a ekseriyetle, I Andenberg (İsveç) Kandı)
. (Mısır) a 10 dakika 59 sanlye-. de tuşla galip gelmiştir.
. Ağır sıklet: Antonson (i.'. veç) Kesaner (.Çek) 1 sayı ile, k Adil Candemlr (Türk), Vecchl . (İtalyan )ı İLtifakla mağlup . etmişlerdir.
( Bu karşılaşmalar neticesinde , Kessner (Çek) 7 fena puanla Adli Candemlr İle Vecchl (I-i talyan) ise 5 er fena puanla , tasfiyeye uğramışlardır.
! Fakat Adli Candemir’in üçünCÜ olması kuvvette muhte-, meldlr.
ı Nuri hoca ne diyor?
! Stokholm 22 (AA.) — Türk güreş takımı antrenörü Nuri t Bay torun bu akşam beyanatta - bulunarak demiştir kİ:
. «Şampiyonanın başl angıncın-ı danberi yüzümüze gülen şans ı henüz bizden yüz cevlrmemlştir. . Bununla berabeı takımımız . oiimpiyatiardakinin ancak yarı ; kıymetindedlr. tik İki gün gıi-resçherlnUz ya tur atladılar ve . ya tehlikesiz raklpıerle karşı! laştılar. Bugünden itibaren de : yüksek klutaki güreşçilerle . karşılaşmağa başladık. Bazı karşılaşmaları ufak farkla kat zanabllmek İçin Ş^ns da bize . yardım etti.
. Celâl Atik güreşin İlk 8 dakikasını mağlûp bitirmekle bera-
. ber yerde güreşirken vaziyeti , berabere yapmış ve son devrede büyük gayretlerle bir İki puan
, kazanmıştır. Bununla beraber hakemlerden biri Celâli mağlûp İlân etmiş ve neticede Celâl 2/1 ekseriyetle galip gelmiştir
AH özdemlr de İlk devrede fena güreşmiş, fakat kur’ada üstte güreşmek hakkını kazanarak rakibinin işini çabucak bitirmiştir.
Tevfik Yüce de aksine ilk devrede kol kaparak hasmını köprüye getirmiş olduğundan dolayı neticede galip İlân edilmiştir.
Kilosu müsait olmıyan Adil Candemlr de galibiyeti büyük güçlükle kazanmıştır.
Muharrem Candaş ise Nllsson* un karşısında kendini müdafaa ederek tuşlan kurtuldu.
Final karşılaşmalarında takım itibariyle ikinci olmamız kuvvette muhtemeldir. Ferdi o-iarak ise Halil Kaya şampiyon olabilir. Ali özdenıır ve Tevfik Yüceden de ümltvörım.»
Ali Yücelin güreşi
Stakholm 22 (AA.) — Bugün
52 kiloda üçüncü güreşini yapan Ali Yücel rakibi Fransız Ed m o un d Faure'u ittifakla mağlup etmiştir. 3 fena puvan atmış bulunan Ali Yücel, şampiyonluğu kazanmak için rakibini tuşla yenmesi lâzım geldiğinden. çok atak ve sert güreşmiş bundan dolayı bir ihtar almıştır Müsabakanın Uk iki dakikasında iki defa üst liste kafa kot kapan Yücel rakibi a) bastırmağa muvaffak olamamış, 1-kinci devrede de, Fransız Alinin taktığı bel sarmasından kendini kurtarmağa muvaffak olmuştur.
İtalyan delegesinin itirazı
Stokholm 22 (AA.) - 78 kilonun ikinci turunda Cock (Norveç» ile Rigamontl (İtalya) nu) maçından sonra, İtalyan delegesi Castells, hakemlerin haksızlığı devam ettiği takdirde t-talyanlann müsabakalardan çekileceklerini bildirmiştir.
İtalyan delegesi bunu Rlga-mont! müsabakayı kaybettikten sonra söylemiştir.
N4-
Misafir İngiliz gemisi
Limanımızda misafir bulunan Ingiliz Belletin firkateyni komutanı albay Cartor gemide bir öğle ziyafeti iniştir.
Ziyafette vali muavini
zina Arda, tümgeneral Vedat Garan. İstanbul Deniz komutanı tuğamiral Fuat Üzgöreıı ve yardımcısı albay Edip Seh-suvaroğlu Ingiltere başkonsolosu Mr. Wllllem.’on hazır bulunmuşlardır.
1
[ÂKŞAM(fo,AKŞAMg]
Deve miyiz, kuş muyuz?
jş bulma teşkilâtımıza bir çok vatandaşları göndermek mecburiyetinde kaldım. Maalesef, hiçbirinden müspet netice alabilmiş değilim. Mesleğim dolayısiyle pek çok yurddaşlar, beni bazı nüfuslara sahip sanıyorlar; yardımımı istiyorlar. Kimine mektup veriyorum; kimi i-çin telefon ediyorum. İş verenlere ricalarda bulunuyorum. Fakat, asıl baş vuracağımız yer Çalışma Bakanlığına bağlı İş Bulnıa Kurumu.
Onun da yaptığı bizimki gibi sağı solu yoklamak, şuna buna rica, minnet etmek. Elinde salâhiyet yok. Olmayınca da, güdük kalıyor.
Otoriter ve totaliter rejimlerde, bu gibi kurullar, normal bir mahreç bulurlar. Gönderdikleri ille işe alınır. Demokrasilerde ise, ekseriya bütün işler stndikalanmış amelenin inhisarındadır. Sendika, amelesine iş bulamayınca, işsizlik maaşı verir. Muayyen iş yerleri de, sendika dışındaki işçiyi alamazlar. Hayat böyle kurulmuştur. Ta deve, ya kuş! Birinden biri olacaksın. Hem deve olayım, hem kuş olayım dersen devekuşu olursun.
Aklımızın ermediği bazı dâvaları garbi i mütehassıslara inceletiyoruz. Bunu da inceletelim, aksaklığı meydana çıkacaktır. Nazariyede, üslûpta aksaklık var. Şu (işçi, iş veren, işsizlik, grev, iş İnılma, sigorta kesintisi vesaire) mevzularını, tıpkı büyük bîr m a kınanın muhtelif çarkları gibi birbirine bağlı mevzular saysak hepsini topyekûn, - bütün çarkları birbirine geçirip, - demokrasi hayatımızın ihtiyaç lar mı cazırtısız, cızırtısız, aksaksız, duraksız tatmin e-decek hale soksak.
Yoksa:
— Nc yapalım, efendim? Bize 4500 ihtisassız insan müracaat etti. Bunlara iş bulamıyoruz. (45 bin kişi de yalnız İstanbul şehri içinde ayni şekilde işsizdir. Fakat, onlar, iş bürosuna müracaat etmemişlerdir, O da başka mevzu...) Evet, efendim, ih-tisassızlara iş bulamıyoruz. Meselâ sizin gönderdiğiniz filânca adama, ayda 30 liralık bir iş teklif ettik, kabul etmedi. Odacılık, kâtiplik filân istiyenler, eli gücü pek fazla yetmiyenler işsizdirler. İlh...
Memleketimizde manzara budur Bu da, yukarda ar-zettiğim gibi, bir kuruluş üslûpsuzluğunun neticesidir Adamlarımızı iş hayatına göre yetiştirmiyoruz. Fakat, kabahati yalnız teşkilâta değil, fertlerimizin zihniyetine de yüklemeli.
Hakiki İıayat sahnelerini, gazete sütunlarına aksettirmekten daima fayda vardır Onun için, ben de. gündelik hayatımız içinde dikkati çeken bir müşahedemi burada anlatacağım:
Anadolüda işsiz kalıp İs-tanbula gelenler, eğer, aranan bir ihtisas sahibi değillerse, - ki ekseriya olmuyor-, lar - günde üç, üç buçuk liraya rençberlik yapmak zorunda kalıyorlar. Bu para, hem İstanbulda yasayıp hem de köye göndermeğe kâfi olmadığından. İstanbula gelen adam, diğer iki vola sapıyor. Fakat, eğer, ufak bir sermayesi varsa... Bu sermayenin ayak üstü alış verişine ait olan kısmı, herkesin malûmudur. Ben, son günlerde bir dc İkincisini keşfettim. Bu, kapıcılığın, odacılığın para île satılmasıdır. Satan, seleftir, alan haleftir.
Bir apartıman kapıcılığının. ortalama hesap 1000 lira peştemaliyesi olduğunu çğrrndim. Herhangi küçük eir müessesede odacılık, yan köylü, yarı kasabalı talipler arasında 100 ilâ 200 liraya devroluyor. Bu da bir nevi hava parası Modem hayatımızın alt tabakalarda cereyan eden cilvelerinden.
Kapıcılığın 1000 lira etmesi haydi neyse. Bahşişi, ivin zıvırı var. Fakat, odacılığa, hademeliğe bu derece rağbet, enerji sarfından insanlarımızın çekinmesi, vurgun işleri tercih etmeleridir.
İstanbul’un yolları
Artık amavut kaldırımı yapılımyacak
Şehrimizin yollarını ıslah etmek İçin belediye yeni tedbirler almaktadır. Bu suretle yeni yolların açılması, mevcutların da ıslahı İmkân dahiline girecektir.
Belediye bütçesine şehir yollan İçin bu sene 2 milyon Ura tahsisat konulmuştur. Bu paranın 1 milyon lirası yeni yollar İnşasına, geri kalan 1 milyon da mevcut yolların İdame masraflarına sarfedllecektlr.
Mevcut paranın azlığına mukabil, ihtiyacın fazlalığı karşısında şimdiye kadar belediye az para ile basit yollar İnşasını tercih etmekte idi. Bu sebeple şehir sokaklarının çoğunda Arnavut kaldırımları yapılmıştır. Halbuki bu Ura yolların maliyeti ucuz olmakta İse de dayanma bakımından belediyeye daha pahalıya malolmaktadır.
Yapılan tetkikler sonunda â-d! taşları yanyana koyarak üstüne de biraz toprak atmak suretiyle inşa edlien Amavut kaldırımı yolların bundan sonra yapılmaması kararlaştırılmıştır.
İstanbuldaki sokaklarda kanalizasyon. elektrik, telefon, su ve havagazı boruları henüz yaya kaldırımların altına döşenmeğe başlanmadığından bunların tamiri İçin yolların sık sık açılması da ömürlerini azaltmaktadır.
ileri memleketlerde bu şebekelerin tamamlyle yaya kaldırımların altına döşenmeleri suretiyle açılmaları halinde dahi yolların yıpranmasına meydan verilmemektedir. Bu sebeplerle belediye, bundan sonra döşenecek yeni şebekelerin yaya kaldırımların altından geçirilmesini prensip İtibariyle kabul etmiştir. Bu İşte hassasiyet gösterilerek devam edildiği takdirde istanbulda yanoı asır zarfında şebekelerin tamamen yaya kaldırımların altına alınabileceği anlaşılmaktadır.
Belediye, Marmara sahillerinin zengin granit taşı yatakları yle dolu olduğunu nazara a-larak Arnavut kaldırımı yerine sokakların parke İle döşenmesi muvafık görülmektedir.
Sayfiye semtleri yollarının da şose ve kaplama olarak İnşasına karar verilmiştir.
Belediyeye yol hususunda bildirilen halk dileklerinin de bir milyon lira İle karşılanmasına imkân görülmemektedir. Bu tahsisatı iki misline çıkarmak bugün mümkün görülmediğinden şehir yollarını İstenilen hale getirmek için belediye, ya bir bankadan İstikraz yapmak yahut da mütaakıp yıllar bütçesinden ödenmek üzere 5-6 milyon Hra ile İşe girişilmesi hususunda bir proje hazırlamakladır.
Belediyenin şehir yolları hususunda kabul ettiği bu yeniliklerle yol İşlerinin hayli düzeleceği umulmaktadır.
Bu toprak benimdir dergisi
Bugünden İtibaren «Bu toprak benimdir» İsimli Haftalık bLr gazete intişara başlamıştır. Gazete siyasi,, mizahi ve içtimai mevzularla meşgul olacaktır- FJatı 10 kuruştur, Yeni refikimize uzun ömürler temenni ederiz.
Posta tasarruf sandıkları
kurmak lâzımdır
ünde Mo-
Emir ve kumanda:
— Ne demeğe hava parası veriyorsun, be adam? Odacılık, kapıcılık da neymiş? Sen hele cevval işi tercih e-degör.
Bu emir ve kumanda tatmin edlici midir?
Kendince normal, bizlerce anormal yollara sapmıya-cak olsa, o yarı kasabalı, yarı köylü vatandaş, işte böyle, yukarda anlattığımız gibi, kapılan yüzüne kapanmış, duvar buluyor. Oda a-normalleşiyor. İçtimai hayatımızda, kökü toprakta değil, başka cisimlerin üzerinde bir parazit halini alıyor. Acayipleşiyor; tereddi ediyor.
Kuş muyuz? Deve miyiz’ Evvelâ bunu tâyin etmeliyiz. İşe girmeği, iş bulmayı, hayatını kazanmağı tereddi ettirmemek için, bir üslûp dairesinde hareket etmeli.
(Vâ-Nû)
Koyun eti ucuzluyor
Bu yaz etin 150 kuruşa kadar düşmesi bekleniyor
Et Halleri düşmeğe başlamıştır. Mısır Çarşısındaki bazı kasaplarda koyun eti 240 kuruşa satılmaktadır. Alâkalılara göre bu yaz koyun etinin 150 kuruşa inmesi pek muhtemeldir.
Belediyenin yaptırdığı tetkiklere göre ziraat mahsulleri flat-lerinLn mlyân ettir. Et ftatlerl düşmeğe başladığına ve bilhassa bu sene en soğuk havalarda bile koyun etinin 280 den yukarıya çıkmadığına göre diğer ziraat mahsullerinin de ucuzlaması İcap etmektedir.
Son günlerde şehrimize fazla sayıda kuzu da getirilmektedir. Her kesim gününde mezbahada 2500 baş kuzu kesilmektedir. U-mumiyetle kilosu 300 kuruş o-lan kuzu da 270 e hattâ 250 kuruşa kadar satılmağa başlanmıştır.
Geçen hafta Ankara belediyesi kuzu etine 275 kuruş narh koymuştur- An karada e». Istan-buldan ucuz olduğu halde bu sene vaziyet değişmiştir Bu da bir çok İstihsal bölgelerinden şehrimize hayvan geldiği halde Ankaraya yalnız civardan kasaplık mal gelmesindendir.
Kimsesiz çocuklar
Senelerce devam eden vâ-id ve tetkik sürüncemelerinden sonra kimsesiz çocuklar hatkındaki kanun nihayet Meclisten çıkarıldı ve tatbik mevkiine konuldu. Yedi yaşına kadar olanlar Sağlık Bakanlığı ve belediyeler tarafından himaye altına alınacak, daha yukarı yaşta, yani ilk tahsil çağında bulunanlar, yurdun muhtelif bölgelerinde Millî Eğitim Bakanlığının açtığı barındırma ve yetiştirme yurtlarına yerleştirilecekler.
Kanunun tatbik faaliyeti henüz ağır bir tempo ile yürüyorsa da, bu mühim dâvanın halli yolunda atılan a-dtnıların, biraz geç de olsa muvaffakiyetli neticeye ulaştıracağım kuvvetle umuyoruz. Uzun yıllar dan,-
beri cemiyetimizin bünyesini kangren tah-rîpkârhğıyle kemiren kimsesiz çocuklar dâvasını kökünden halledebilmek için bu işe dört elle sarılmak kanun hükümlerini ciddî bir takip fikri ile tatbik etmek Lazımdır. Bir çok ahvalde olduğu gibi başlangıçta gösterilen gayretler zamanla tavsarsa çıbanın tedavisi imkânsızlaşır. Dâva mühim olduğu kadar yükü de ağırdır. Sağlık, Millî Eğitini Bakanlıklar»-nın ve belediyenin muntazam bir program ahengi ile işbirliği yaparak büyük gayret ve fedakârlıklar mukabilinde elde edecekleri mu-vafrakiyei, kimsesiz ve bakımsız binlerce çocuğu sefalet ve redaet uçurumundan kurtarıp cemiyete faydalı unsurlar kazandıracaktır.
Bu iş üzerinde resmî makamlara yardım gayesiyle bazı hayırsever vatandaşların giriştikleri teşebbüsler de şayanı şükrandır. Bu a-rada «Çocuk Dostlan Derneği» nin ciddî gayretleri şimdiden başarılar vâdedi-yor. Kimsesiz çocuktan barındırmak üzere derneğin bir yurt açtığını memnuniyetle öğrendik. Açılış merasiminde Vali ve Belediye Reisi, bu hayırlı müessesenin yaşaması için belediyenin e-lindeki imkânlar nispetinde yardıma çalışacağını bildirmiş. Memnun olduk, fakat -yine bu törende B. Ğokay’ın da işaret ettiği gibi • belediyemin imkânları pek mahduttur. Öyle bir müessese dar çerçeveli yardımlarla yaşayamaz. Esasen belediye kendi cephesinden bu işi ele atmışta*, mevcut imkânlarını orada teksif etmek mecburiyetindedir. Derneğin yaşaması ve giriştiği hayırlı teşebbüste başarı elde etmesi ancak hamiyetli yurddaş-larımızırı gösterecekleri fedakârlıkla kaimdir.
Varlıklı vatandaşlarıma, gece gündüz sokaklarda a-yaklarına dolaşan sefil, perişan insan yavrularına insaf gözü ile bakıp onların sürüklendikleri feci akıbeti ve bu yüzden içtimai bünyemizde açılan derin yarayı düşünerek vicdanlarının sesini dinlerlerse bu hayır derneğine yardımı borç bilirler. Onların himmetleriyle bu müesseseler yaşar ve teşebbüslerinde muvaffak olurlar.
Cemal Refik
yanan bir sistem kurmak lâzımdır. Bu sistem sayesinde Türklyenin içinde banka olmı-yan lâkin bir posta ajansı bulunan bütün kasabalarına nahiyelerine ve hattâ bazı köylerine bu tasarruf terbiyesini ulaştırmak mümkündür. Posta ajanslarına parayı almak, merkeze göndermek ve lüzumunda mevdua ödemekten başka hiç bir teknik mükellefiyet yüklemeden merkezi veya mantıkavi muhasebe usullyle sistemin maliyetini haddıasga-ılye İndirmek ve bu surette küçük tasarruf rahiplerine yüksek faizler arzetmek ancak bu suretle mümkün olur. Zamanla halkın Ulrnadınının artması nisbetlnde köylerden, nahiyelerden, mekteplerden, fabrikalardan kuruş kuruş toplanacak bu paraların beş on, sene sonra sermaye piyasasına' bir miktar ferahlık getireceğini j düşünmekte hayal ve hûta yoktur.
Bu sistemin umumi bankacılık sahasını mutazarrır etmesi de bahis mevzuu değildir. Yukarıda da işaret edildiği gibi posta sandıklan bankaların bulunmadığı yerlerde açılmak suretiyle sermaye piyasasına İntikal edecek ve sefahate, yangına, çalınmaya vc benzeri akıbetlere maruz bulunan paralan toplamak gayeslle kurulmalı ve bu suretle elde edl-
lekelimizde daha 100-150 adet bankasız kaza bulunduğunu nazara almak bu imkânsızlığın mahiyeti hakkında bir fikir verebilir. Diğer bankaların şubelerini ancak pek mühim malî merkezlerde açtıkları da malumdur. Binaenaleyh küçük tasarruf sahibini banka ile temas ettirebilmek kapasitesi de bu vak’a İle hudutludur.
Gerek 1711 sayılı kanunun tatbikatının ve gerek alelu-mum bankaların bu sahadaki faaliyetlerinin kısırlığının bLr diğer ve çok mühim sebebi vardır.
Bunlardan birincisi esas umdelerini ve muamele şekilleri bakımından diğer her bakım-' dan ticari usullere ve kaidelere göre kurulmuş müesseselerdlr. | Küçük tasarruf esasını ticaret maksat ve gayelerile teUt etmek imkânsızdır. Küçük tasarruf emniyet ve yükseltme' arar. Küçük tasarrur sahibini, nehirler, dağlar, aşın hattâ kasabasının hudutları haricinde bir yere parasını yatırmağa götürmek Türkiyede şimdilik imkânsızdır. Bu bakımdan memleketimizde en çok şubesi olan Ziraat bankasının tasarruf hesaplarının hakiki tasarruf İmkânları nisbetlnde genişlemesine İmkân yoktur. Di-
Türklyede tam manuiyla anlaşılmıyan ve üzerinde rulmıyan dâvalardan biri küçük tasarruf dâvasıdır,
dem zamanların içtimai ve iktisadi karakteristikleri içinde küçük tasarruf politikası ve tasarruf bankaları hatırı sayılır bir rol oynamaktadır.
Filhakika halen meriyette olan 1711 sayılı tasarruf sandıkları hakkında kanun hükümet. hususi İdare ve belediyede tasarruf sandıkları açmak İmkânını tanımıştır. Bundan başka alelunıum diğer bankalarda küçük tasarruf paralarına oldukça avantajlı menfaatler sağlamaktadır. Ancak gerek 1771 sayılı kanuna müsteniden kurulan müesseseler gerekse diğer bankalarda tasarruf hesapları fiiliyatta memleketimizin İmkân ve ihtiyaçları nispetinde bir hasıla tevlld edememişlerdir. Bu durumun sebeplerini izaha başlamadan küçük tasarrufun mahiyeti ve ehemmiyeti üzerinde I durmak isliyorum.
Küçük tasarruf d&vası her şeyden evvel İçtimaî bir dâvadır. içtimai muvazene unsurlarından biridir- Pek dar gelirli ecirleri, toprağı az. avadanlığı iptidai, hayvanı zayıf köylüleri, ele alalım. İşsizlik ve bereketsizlik senelerinde bu'ğer taraftan 1711 sayılı kanun insanların mukadderatına ça- - ...
reslzllk hakimdir. Bolluk senelerinde ise umumiyetle bilgi ve görgü seviyesi düşük olan bu kütle eline geçen cüz‘1 parayı ya sefahate sarfeder. yahut Thcsaurlse eder. Yani küpe gömer veya dolabında saklar. Küpe gömülen, dolaba saklanan veya şilteye dikilen paralar bazan hiç bir kâr getirme-'dan da hiç bir garanti araet-
kısaca
ile yer yer kurulması tasavvur edilen tasarruf sandıklan da tahakkuk edememiştir. Zira len fonlar genişledikçe bunlar-bu sandıkta yatabilecek paralar pek mahduttur, sandığın masrafını karşılayacak ve kendisine yüksek nemalar temin edecek durumda değildir. Keza küçük tasarruf sahibine emni-|yet temin edebilmek bakımın-
—..... ...v dan da hiç bir garanti araet-
den. gelecek sefalet senelerine mezler. intizaren beklettirilir, Dazan bul Bütün bu durum karşısında iptidai biriktirmek şeklinin ne yapmak lâzımdır? mukadder akıbetlerine maruz Türkiyede posta tasarruf kalır, yanar, çalınır, kaybolur, sandıklarının kurulması lâ-| Sadece sosyal sebepler bu kfl- zımdır. Türkiyede posta İdare-1 çiik tasarrufların bankalarda, tasarruf müesses elerine İntikali İçin kâfi olmak I Liberal veya sosyalist cemiyetlerde dar gelirli insanda tasarruf aşılamak insanlık ferdlerde şahsiyet .___________
nün en başta gelen şartların-1 fİArt Hlrlnl v—rln* enli—' ğlldlr, işsiz kaldığı anda dize gelen İnsanlardan maddi manevi büyük hasılalar »eklemek hayaldir.
Küçük tasarruf dâvamın İktisadî cephesinin başlangıçta büyük bir ehemmiyeti yoktur. Ancak bu dâva taazzuv ettiği nlsbette büyük iktisadi ve malî neticeler de meydana getirir. inglltercde 1810 senesinde kurulan İlk tasarruf bankası birinci yıl, ancak 151 sterlin toplayabilmişti. Bugün İngll-teredeki hususi tasarruf bankalarında 1 ve posta tasarruf bankalarında 2 ceman 3 milyar sterlin (iştira kabiliyeti bakımından 30 milyar Türk lirası) birikmiş bulunmaktadır. Bu memlekette tasarruf bankaları sermaye formasyonun-, da, münferit tasarruf sahibi Ue, borç alan müteşebbis ara-; sındakl köprünün kurulmasında büyük roller oynamışlardır. Bııgün İngilterede devletin en büyük muarnzı tasarruf ban-j kalandır.
Tasarruf bankalarının sosyal ve ekonomik ehemmiyetleri üzerinde uzun boylu mütalâalar yapmak lüzumsuz olacaktır. Biz dâvanın veçhesini yukarıdaki satırlar içinde bırakarak memleketimize dönelim.
1711 sayılı kanun ve alel-tımum bankaların tasarruf hesaplan tesisi teşebbüsleri neden gereken memlştlr?
1711 sayılı kanun hükümleri dairesinde kurulan sandıkların adedi pek mahdut kaldı. Bu Bandıkları kurmak bakımından belediye ve hususi İdareler kâfi derecede mail İmkânlara malik bulunmamaktadırlar. Bu kânları haiz olan yerlerde esasen ziraat bankalarının şubeleri mevcuttur.
Diğer bankalara „ bunların arazi İtibariyle geniş olan memleketimizin her tarafında şubeler açmalarına imkân yoktur. Ziraat bankasının şube adedinin takriben 250 rokkamını bulduğu ve son -—------------------------
zamanlarda açılan şubelerin 'edeceğini alâkalılara blldlrmlş-rantabl olmadıkları, ve mera-j tür.
lâzımdır, : bütün fakir terbiyesini İdealinin, teşekküiü-
sl eliyle, kazanç ve kâr değil sosyal hayırhahlık ruhuna da-l
dan sermaye piyasasına yardımlar yapılması yoluna gidilmelidir.
Yazımı bitirirken ilk tasarruf bankalarının kuruldukları senelerde bir İngiliz gazetesinde 15/Aralık/1818 de çıkan bir makalenin bir cümlesine bir yer ayırmayı faydalı buluyorum.
...çiçek aşısı, çiçek hastalığını ortadan nasıl kaldırdı ise sarrut bankaları fakirlikten vc kurtaracaktır.
ta-
da cemiyeti çaresizlikten
C. K,
Büyük balo hazırlığı bitti
Cumhuriyet Halk PartLsI Vilâyet Balosu, Martın 25 İnde
dan birini yerine getirmek de-1 Taksim Belediye Gazinosu salonlarında verilecektir-
Balonun çok güzel olması İçin çalışan komite, bütün «Balo» hazırlıklarını İkmal etmiştir.
Yalovada buz deposu
Yalova belediyesi yeni bir buz deposu tesis etmekteydi. Deponun İnşası vc makinelerinin birleştirilmesi işi sona ermiştir. Depo bu ayın birinden İtibaren faaliyete geçecektir
Yalova Belediyesi, şehrimizde Yalova ile alâkalı bulunan tüccar, esnaf ve müesseselere birer tezkere göndererek vûcude getirdiği yeni tesisatın mükemmeliyetinden bahsettikten sonra bu depoda eşya muhafaza ücretlerinin diğer depolardan daha ucuz olduğunu da bildirmektedir.
İmam ve hatip maaşları artacak
İmanı ve hatipler, aldıkları maaşların azlığından öteden-bert şikâyetçidirler. Vakıflar i-dareslnce ödenen bu ücret ve maaşların arttırılması evkaf bütçesiyle mümkün görülmediğinden İmam ve hatiplerin idari cepheden olduğu glol mail cepheden de Diyanet işlerine bağlanmasına karar verilmişti-Bu karar üzerine hazırlanan tasan Meclise sevkedllmiş-tür. Tasarının bugün veya yarın kanuniye» kesbetmesl beklenmektedir. Yeni kanun gereğince İmam ve hatipler Vakıflar İdaresinden ayrılarak Diyanet işlerine bağlanacağı gibi maaşları da arttırılacaktır.
Peynir tacirleri telâşta
Bir müddettenberi piyasada peynir üzerine iş gören tacirlerin ısrarı İle yaratılmasına çalışılan İhracat hareketinin tesirsiz kaldığı belirtilmektedir. Yüksek Hat koydukları İçin sata mayıp ellerinde kalan bu peynirler bu gidişle kendilerini zarara sokacak gibi göründüğünden adı geçen tacirler telâşa düşmüşlerdir. Ancak bakanlık herhangi bir ihraç müsaadesi vermlyeceğl gibi bu malların da elde kalacağı ve çok yakın olan yeni mahsul devresinde piyasaya bol miktarda gelecek taze peynirlerin düşük flatleri karşısında malların hiç de sa-tılamıyacağı talimin edilmektedir .
RADYO
neticeyi verme-
imde
gelince pek
Vaiz Kâmil Teker’in
Giresun vapurunun Batı Akdeniz aeferı
Denizyolları idaresinin «Ankara» vapuru revizyona alındığı İçin onun yerine «Giresun» vapuru geçen defa Batı Akdeniz hattı seferine gitmişti. Geminin tamiri bir müddet daha devam edeceği İçin «Giresun» yarın da Batı Akdenize bir sefer daha yapmak üzere hareket e-decektlr.
vaizi
İstanbul Müftülüğünden: Meşhur vaizlerimizden muhterem Urfah Mahmut Kâmil Teker 24/Mart/950 tarihine müsadif Cuma günü Cuma namazını mütaakıp Beyazıt camii şerifinde ve 31/Mart/950 tarihine müsadif Cuma günü öğle namazından sonra da Yenıcamil şerifte, vâzu nasihatte bulunacağı din kardeşlerimize hürmetle bildirilir.
Asrî fırın kurmak isteyenler
Şehrimizde asri fırın yaptırmağa teşebbüs edenler çoğalmaktadır. Beyoğlu ve Beşiktaş semtlerinde ekmek fabrikası kurmak İçin belediyeye müracaat edenlerden. sonra dün do birisi Aksaray civarında diğeri Beyazıt bölgesinde birer asri fırın kurmak için iki zat belediyeye müracaat etmiştir.
Belediye, asri ve otomatik makinelerle İşlemek şartlyle yeni fırın açılmasına müsaade
Yapağı ihracaatı
Bir kaç gündenberi şehrimiz tacirleri mühim miktarda yapağı mübayaasına girişmişlerdir. Piyasayı canlandıran bu muameleler müstahsili memnun etmektedir. Verilen malûmata göre bu malların hemen hepsi de Surlyeye klerlngle ihraç edl* lecektlr.
halıların
Amerika gümrük resmini indirdi
Amer İkadan şehrimiz Ticaret ve Sanayi Odasına gelen malûmata göre Amerikan makamları memlekete giren halılardan şimdiye kadar alınan yüzde 45 nispetindeki gümrük resmini yüzde 22 buçuğa indirmişlerdir.
Bu durumda Türk halıları I-çln Amerikan piyasası geniş bir istihlâk pazarı olmak istidadını almıştır.
İSTANBUL RADYOSU
öğle ve akşam prvrramlan
12.57 Açık» ve prorraoıJar. 1300 Haberler.
13.15 Şarkı ve türküler (Pl.)
13.30 Çeşitli hatif mUıik «Pl.»,
13.50 Ev kadim - Çocuk Öterinde muhitin tealrl.
14,00 Şarkı ve türküler. Okuyan: Nevzat Akny. Çalanlar: Hakkı Derman. Şerif t«ll. SaUhaddln
14.40 Diniş mllzlgt «Pl.».
15.00 Programlar ve kapımı*.
17.57 Açılış ve programlar.
16,00 Keman ve pLyano ile hafit melodiler. Çalanlar: Viyolonist Darvas ve piyanlat Wagnre.
19.30 Klâmct soloları
18.45 Saz eserleri.
10,00 Haberler.
19.15 Dans mötlfil .ri ».
1945 Piyano SOtOÜrl.
19.15 Şar'eı ve türküler. Okuyan: Hacmi Rıx* Aiıı-kon. Çalanlar: Emin Ongan. korgo Bacanoı. Erc'iment Batana?.
30.15 Dastanl ar
31.15 Fasıl heyeti konseri.
22.90 Küçük orkestradan melodiler.
22.20 Dahil ffliLZlğl »Pl.».
22.45 Haberler.
23.00 ÇejilU hafif müzik d»l».
2340 Programlar ve kapanı»,
ANKARA RAÜ1OSD
öğle ve akşam programlan
13.28 Acılı» ve program.
1240 M. S, ayan ve Şarkılar.
13.00 Haberler.
13.15 Radyo salon oıkcstrası.
13.50 ÖSle gazetesi
13.45 Radyo orkestrasının devamı.
14.00 Aksam programı. Hava raporu ve kapnnıg.
1748 Acılı» vc prOfram.
18,00 M. S. ayarı ve incesaz (Bayatı fanili).
18,-15 Filim müzikleri «Pl.».
10.00 M. S. ayarı ve Haberler.
19.15 Ceçmljte bugün
19.20 Yurttan Sesler.
18.45 Müzik: «Pl.».
20.15 Radyo gazetesi,
20.30 Serbest saat.
20,35 Karışık şarkılar.
21,00 Uneako Gazetesi.
21.15 Dans müziği «Pl»
21.45 Konugmn: (Sağlık SantD. 22,00 Müzikseverin saati
22 45 M S. oyarı ve Haberler, 23,00 Program vo Kapanı».
Yarın «ababkl program
740 M. S. ayın.
7.31 Hafif parçalar «Pl.».
7,45 Haberler vo Hava raporu.
a.OO Şarkılar «Pl.».
8,İS 10 dakika keman (Pl».
8.İ5 Günün programı
S,30 Operetlerden aceme parçalar »Pl,».
»00 Kapanı»,
• Emniyet Müdürlüğünden: Gazetenizin 3/2/950 günlü nüshasının 3. üncü sahlfeslnde kari mektupları sütununda t Serseri çocuklar) başlığı altında İntişar eden yazı üzerine yapılan tetklkatta, piyasa mahalli olan Mısır Çarşısı ve elvan daimî surette, polis ve zabıtal belediye memurları tarafından kontrol altında bulundurulmakta olup esasen 23/5/949 tarihinde mer'iyete giren 5387 sayılı korunmaya muhtaç çocuklar hakkındakl konun gereğince bu gibi kimsesiz ve başıboş çocukların toplanarak ıslahı cihetlerine gidilmektedir.
Keyfiyetin gazetenizin ilk çıkacak nüshasında ayni sahlto ve sütunlarda bu suretle açıklanmasını rica ederim.
TUR AL
Öksürüpü keser
Sahile 4 ________
r İ^m üziin Âli Sezin
17 Mart 1950 Cuma günü, fotan bul Konservatuvan keman öğretmeni Ali Sezini toprağa Terdik. llazlh tecellidir: Daha dün denecek kadar yakın bir geçmişte kemanının sesini bu sütunlarda bahis mevzuu ederken, bugün temelli susan o sesin acısını içime sindire slndi-re onu anmak İhtiyacını duyuyorum. Evet, onu anmak >ve a-eıyı paylaşmak İhtiyacı...
İstanbul Konservatuvannda 1925 yılındanberl bir çeyrek a-sır keman öğretmenliği yapan Âli Sezin, bir çoklan gibi kemana erken başlamamıştı. On yedi yaşında iken İstanbuldâ ciddi keman tahsiline başladığını ve üç sene sonra musiki tahsili için Berllne gittiğini görüyoruz. İslanbuida doğup büyüyen Âli Sezin kendisini kemana vermeden önce Burhan! Terakki id&dlslnin rüştiye kısmını bitirmiş ve Alliance İsra-ölite'ten tasdikname almıştı. 1917 yılında Berline giden Âli Sezin husus! olarak tavsiye İle profesör Joseph WolUthal’a talebe oluyor. Profesörün, genç talebesi üzerindeki tesirini kuvvetli buluyoruz. Çünkü İki sene çalıştıktan sonra hocasının tavsiyesiyle büyük keman pedagogu profesör Cari Flesch’ten bir yıl kadar faydalanıp yine Wolfsthal'a döndüğünü görüyoruz. Âli Sezin bir yandan keman tahsiline devam ederken bir yandan da müzik nazariyatı ve İnslrumentatlon çalışmaları 1-çin Bertin Stern Konservatuvannda Gustav Bumcke’den dersler alıyordu (1923), Nihayet Bcrlinde sekiz senelik bir tahsilden sonra viyolonist İsLanbu-la dönüyor ve İstanbul Konser-valuvanna keman öğretmeni tâyin ediliyor (1925).
Âli Sezinle dost olmak fırsa-i bnı ele geçiremediğlme yanıyo-1 rum. Onun dürüst insan ve öğretmen vasıflarına uzaktan hayrandım. Verdiği konserlerde bulunmak benim İçin zevkti.
Fakat onun kemancılığını dalma köstekllyen asabi bir hali vardı kİ sahneye çıkınca sanatının belki de yansından çoğunu kaybetmesine sebep olurdu. Birgün kendisiyle Konservntu-varda ayak üstü tanışmıştık. O günden sonra bun musiki toplantılarında, konser salonlarında karşılaşınca yine ayak üstü ahbaplık ederdik. Birgün. hiç unutmam, İstanbul Radyosundaki konserini dinleyip dinlemediğimi sormuştu. Dinlemediğimi söyleyince o tertemiz çehresinde bir sevinç ışığı parladı. Bunun sebebini şu sözleriyle anlatıyordu: «Dinlemediğiniz 1-sabet olmuş: çünkü pek berbattı...»
İstanbul Radyosunda son defa çaldığı akşam, yanında bulunan bir arkadaşım, Âli Sezin in müthiş sancılar İçinde programını tamamlamak için insan gayreti üstünde bir gayret sar-fetttğine şahit olduğunu söyledi Ondakl sanat sevgisi,, sonunda ölümünü , intaç eden mühlik hastalığa bile göğüs gerecek kadar köklü ve kuvvetliydi.
Hiçbir konserinden sonra onu memnun gördüğümü hatırlamıyorum. Onda idealine kavuşmak için daima didinen ve orta halli sanatla hiçbir zaman yetinin iyen hakiki bir sanatkâr ruhu vardı.
Talebelerine doğruyu ve güzeli Öğretmek için elinden geleni harcardı. Kari Bergerln vefatından sonra bir çok talebeler kemana devam edebilmek için hoca olarak Âli Sezin'1 seçmişlerdi. O talihsiz çocuklar bu gün ikinci defa yetim kaldılar,
Mesleğini ve sanatını bir an menfaatine âlet etmeyen viyolonist ve pedagog Âli Sezin; tertemiz, mükemmel bir insan, titiz bir sanatkâr ve gençliğin elinden tutan bir öğretici olarak hâtıralarımızda dalma yaşayacaktır.
Fikri ÇİÇEKOĞLÜ
İş adamının görüşleri
Yukarıdan aşağıya değil, aşağıdan yukarıya...
Bu söz idarecilerimizin «İktisadî demokrasiye doğru» siyasetinin bir vecizesi olarak ileri sürdükleri paroladır ve bu parolanın tatbikine bile başlanmıştır
Yazan: Tekin ALP
yukandan aşağı değil, aşağıdan yukarıya parulasına avdet ediyoruz.
Bu paralanın rahibi Ticaret Ve Ekonomi Bakanımızdır. Bu parulayı Ticaret ve Ekonomi Bakanlığının başlıca mevzularından biri olan «Teşkilâtlandırma» tatbikatı İçin esas ittihaz etmek azmindedir.
Devletçilik umdesinin en mühim icaplarından biri olan «Teşkilâtlandırma» siyasetiyle Ticaret ve Ekonomi Bakanlığı ticaret odalarını,, ticaret odalarına bağlı olan mesleki zümreleri tamomlyle hüküm vc nüfuzu altında bulundurduğu gibi geııe Bakanlığa bağlı olarak İthalât ve İhracat birlikleri, ziraat ve sair istihsal kollarına alt meslekî teşekküller, çeşitli ofisler kurmuş ve bu suretle milletin İktisadi faaliyetini kendi vesayeti altında çerçevelemese çalışmıştır, vc bu hususta büyük çapta teşkilâta ve tatbikata girişmiştir.
İşte bu suretle şimdiye kadar iktisadi hayat.1 teşkilâtlandırma meselesinde yukarıdan aşağıya, yani devletten halka usul Ve sistemi tatbik olunmuştur. Şimdi memnuniyetle görüyoruz ki bir müddetten beri esen hava büsbiitûn aksi istikamettedir. Ticaret ve Ekonomi Bakanlığı mahalilinden çıkan paırula aşağıdan yukarıya, yani halktan devlete vecibesinden ibarettir.
Yukarıda işaret ettiğimiz gibi bir kaç günden beri meriyete giren ticaret odaları ve tl-
Evvel zaman içinde..
Biraz Çamltcaya dair
Hıdrellez ve sayfiyeye göç — Eski mevsimler — Çamlıca, Büyükada — Çamlıca, daki su membalari
Her hakkı mahfuzdur
Hindistan* giden ve oradaki müridlerini ziyaret eden Ağa Han tekrar Avrupaya dönmüştür. Yukarıda Nice hava meydanında açaklan inerken görülüyor,
tktlsndî bayatımızın gelişmelerini yakından, dikkat ve titizlikle takip etmlyenler belki henüz farkına varmamışlardır: Son senelerde demokrasi hayatımızın diğer bir çok sahalarında olduğu gibi «İktisadi demokrasi» sahasında dahi inkılâp hamleleriyle ilertlemelere şahit oluyoruz.
Bu hususta maksadımı lâyi-kıyla İfade edebilmek İçin sadet harici bir İstitrat İle söze başlamak lüzumunu hissediyorum. Merhum fikir üstadımız Ağaoğlu Ahmet bir aralık ana yasamızda yer bulan «İpkd&p-çılık» umdesi üzerinde hassasiyetle durmak lüzumunu hissetmiştir. Merhumun muhtelif vesilelerle bu hususta İleri sürdüğü nektal nazar şu suretle hülâsa olunabilir: «İnkılâpçılık hiç bir zaman daimi bir rejim olamaz. Her inkılâp hareketini muhafazakâr bir rejim taklbetmelidlr. İnkılâp hareketi tahakkuk ettikten sonra inkılâpçıların vazifesi inkılâp hareketinin neticesi olan rejimi muhafazaya, onu irticai hareketlerden korumağa çalışmaktan ibarettir. Bu takdirde «Ana yasamızda yer bulan inkılâpçılık umdesinin mâna ve hikmeti ne olabilir7»
«Kemalizm» kitabımda üstadın bu görüşünü yerinde bulmakla beraber ana yasamızda yer bulan İnkılâpçılık umdesini I rejim mânasın da değil, usul ve sistem mânasında telâkki etmek lâzım geldiğini izaha çalış- I tim. Yani inkilâpçdiktan maksat daimî surette devrimler caret borsaları kanunu bu yeni yapmak değil, ancak inkılâp ruhunu yaşatmak ve geliştir- ı inek tekâmül usul ve sistemini . bırakıp devrimci, yıkıcı ve cezri hamlelerle iierilemege çalışmaktan İbarettir
Memnuniyetle görüyorum İd i son senelerdeki hâdiseler ve gelişmeler bu telâkkiye tama- ı miyle uygundur. Nitekim halkçılığın. yani demokrasi saha- ; sında tek partili rejimden çok partili rejime geçmek gibi is- : tîhaieler tekâmül şeklinde de- : ğll, inkılâp şeklinde etmiştir.
Halkçılığın, yanı sahasında devrime, re şahit olduğumuz gibi cDev-letçillk» telâkkisi sahasında dahi devrimci namlelerle ileri-liyeceğimlzi ümit ettirecek delil ve emareler eksik değildir. Hususi teşebbüslere mahsus o-lan Sanayii Kalkındırma bankasının devletin teşviki ve te-şebbüsiyle kurulması bu ümidi kuvvetlendirecek devrimci bir hamle değil mİ?
İktisadî demokrasi sahasında bunun gibi yeni inkılâp hareketini. yeni inkılâp zihniyetini belirten diğer bir çok hareketlere işaret etmek mümkündür. Fakat bu. yazının konusu bu değildir. Bu bahse ancak istitrat kabilinden işaret ettiğimiz için yazımızın asıl mevzu olan
tahakkuk
demokrasi gelişmele-
ruh - ve- zihniyetten mülhemdir. Fakat bir çok belirtilerden anlaşıldığına göre bu yeni ruh ve zihniyet bununla İktifa et-miyecek, hür ve serbes teşekküllerle iktisadi hayatın mukadderatını tamimiyle iktisat erbabının eline tevdi etmeğe çalışacak, İş ve iktisat erbabını hür ve serbes bir suretle şuu rl andıracak. onlan. dile getirecek, devletin rolü ve vazifesi teşvik ve tanzim çerçevesinden dışarı çıkmıyacak ve bu suretle iktisadi demokrasi ta-mamiyle olgunlaşmış bulunacaktır.
İşte bu belirlilere bir misal: Son günlerde gazetelerde uzun uzadıya izah olunduğu veçhile Ticaret ve Ekonomi Bakanlığının kıymetli bir mümessili İstanbul ve İzmire gitmiş, tütüncüleri toplamış, cnlan federasyon halinde birleşmeğe teşvik etmiş, alâkadarların lüzum görecekleri her tür'ü müzahereti hükümetin esirgemiyeceğinl de ilâve etmiştir.
Bu kıymetli mümessilin izahatından anlaşıldığına göre hür ve serbes «Teşkilâtlandırman teşvik ve terglp teşebbüsü tütüncülere münhasır kaimıya-cak, peyderpey diğer bütün ticaret ve İstihsal kollarına dahi teşmil olunacaktır. Bu teşvik terglp teşebbüsüne lüLüncüler-
Kanser araştırma savaşı kongresi
Türk Kanser Araştırına ve Savaş Kurumun dan: Üyesi bulunduğumuz merkezi Pariste çılan Uluslararası Kanser Savaş Kurumunun Başkanlığı ve Genci Sekreterliği tarafından kurumlunuza bildirilmiş olduğu veçhile Pariste 17-23 Temmuz 1950 günleri arasında 5 inci U-luslararası Kan sor Araştırma, ve Savaş kongersl toplanacaktır. Kongreye Fransa Cumhurbaşkanı M. Vinccnt Auriol başkanlık edecektir.
Türkiyeden de iştirak etmek isliyecek Patolog, Kaoserolog Türk hekimlerin İn İsimleri istenmektedir. Bu kongreyi müteakiben bir hafta sonra Lon-drada s ncı Uluslararası Radyoloji kongresi toplanacaktır
Her iki kongreye Türkiyeden
Şimalî Afrika ile ticarî münasebetlerimiz
Şehrimize gelen çeşitli teklif mektuplarından anlaşıldığına göre Tunus ve diğer Kuzey Afrika memleketlerindeki tacirler Türkiyeyle ticari münasebetleri arttırmak İstemektedirler. Bu arada memleketimizden bilhassa kuru fasulya, yer fıstığı, kabuklu ve İç fındık, fıstık, kuru üzüm, susam .ayçiçeği tohumu gibi gıda maddeleri istenmektedir.
iştirak etmek istlyecek meslek-daşlann isimlerinin ve çalışma adreslerini Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu P. K. 1078 Yeni şehir/Ankara adresine en geç l/Nİsan/1950 gününe kadar bildirmeleri.
lerle başlanmış, çünkü tütün ihracat ticaretimizin üçte birini teşkil eder. Esasen tütüncüler 1938 senesinden beri hür re serbes bir birlik vücuda getirmek ve kendi faaliyet sahalarında parlak muvaffakiyetler sağlamak suretiyle serbes teşkilâtlanma hususunda büyük bir anlayış ve kabiliyet göstermiş bulunmaktadırlar. Tütüncüler öu hür ve serbes teşkilâtlanmayı tevsi ve takviye etmek suretiyle aynı vaziyette bulunan, vg yeni ticaret ve istihsal zümrelerine İmtisal nü-munesl olabilirler.
Şimdiye kadar şiarımız olan yukarıdan aşağı teşkilâtlandırma siyasetinden bugünden yarına ne kadar uzaklaşmış bulunuyoruz? Bundan sonra artık teşkilâtlandırma değil, teşkilâtlanma. Yukarıdan aşağı değil aşağıdan yukarı bahis mevzuu olabilir.
Bu yeni ruh ve zihniyetin teşkilâtlandırma ve teşkilâtlanma sahalarında değil, iktisadi demokrasinin bütün sahalarında gelişeceğini, devletçilik umdesinin dahi bu yeni ruh ve zihniyete intibak ettirileceğini iimlt edersek hayale kapılmış olmayız. Ancak bu sayededir kİ garp I iktisat âleminde memelkctimi-ze Allahın vergisi servet kaynaklarımızla mütenasip mevkii Işga edebileceğiz.
Guilıana etrafındaki çenber
Roma 22 (Nafenj — 51c Uyalı haydut Guiliano etrafındaki polis ve jandarma çemberinin git gide daraldığı bildirilmektedir. Son olarak polis birlikleri tarafından mitraiyözle öldürülen Candella'nın ortadan kalkması ise Guiliano çetesinde yalnız yedi kişi kalmıştır. Bunların şimdi nerelerde saklanmakta oldukları tahmin ediliyorsa da nihaî taarruz hakkında hiçbir malûmat verilmemektedir.
Bazı haberlere göre, önümüzdeki ay İçinde Guiliano’nun çelesi İle birlikte yakalanması mümkün olacaktır.
t«ranbul B«lcdlY«ıl 9«u> rİTalcora
Bu akşam Saat 20.30 da
DRAM KISMI BATIL
Yazan: Rıchard Voss
Tûrkçesl: Cemal Rıfat
KOMEDİ KISMİ
HANIMLAR TERZİUANESt Yazan: Georges Feydau
Tûrkçesl: Mahmut Yesarf
MUAMMER KARACA OPERET
Maksimde
Saat 20.30 da
Osman Bikes
Matineler: C timin tesi pazar 10 te
Eski kulandığımız Rumi tarihle Nisan ayının (23) ü Hızır İlyas yani Hıdıreiiezdi. Ve o tarihlerde fusulü erbaa yani dört mevBlm hükümlerini muttaritten icra ettikleri İçin kış sert de olsa yumuşu da olsa karlı, İlkbaharlar icabı veçhile üşütmeyecek kadar serin ve çiçekli hattâ güzel rayihalı, yaz yine eski tâbire kayıyorum blendaz güzelliklerle sımsıcak bozan kasvetli ama ekseriya ferahlı, sonbahar İse hakîkaten uzun ve mevzun cidden tadına doyulmayacak kadar güzeldi, şu halde halk da mevsimine göre çizdiği programı tatbik imkânını bulurdu. Sayfiyeye gideceği vakti bilirdi. îatanbula döneceği zaman malûmdu. Yaz ortasında kışlık elbisesini aramazdı, Kış mevsiminde paltonun u üzerinden a torcasına ter-lemezdi: Hülâsa havada bir İntizam, bir ıttırad vardı.
Bu İntizamı tetviç eden bir memleket itiyadı daha vardı ki o da elbette çok doğru ve iyi ve güzel bir şeydi... (Evde İntizam)... Sabah temizliği, sabah kahvaltısı, öğle yemeği, ikindi kahvaltısı ve akşam yemeği mutlaka muayyen saatlerde yenirdi. Harem halkı sokağa çıkacaksa onun ve eve avdetin vakti bilinirdi. Evlerin bu âda-tını bilenler de ona göre hareket ederler, ziyaretleri ona göre âyarlarlardı. Sabahın saat yedisinde misafirliğe gidilmezdi. Gecenin onunda sokağa çıkılmazdı. Her maslahatın icabı ne ise onlan bu gibi kayıtlar altında İfa eylerlerdi- Yani revişl hayatın ahengi ve tef’üesl vardı. Bu variıklar arasındaki boşluklar da her ferdin kendi liyakatine ve becerikliliğine göre doldurulurdu. Ve şuna nazaran ekseri nâs hâle t i fevzadan yani anarşiden masun kalırdı. Her birimizde her sınıf halkımızda ve her dünyada, demek istiyorum. dünyanın her yerinde bu böyle olurdu. Yapılacak şey bilinirdi.
Sayfiyeler
Nlşantaşında doğduğum ve Bebekte büyüdüğüm halde benim en sevdiğim mahal Çamh-cadır. Ve ondan sonra Biiyüka-dayı severim. Çamlıcayı severim; çünkü, bir mislini daha görmedim. Fransada, ttalyada; Belçika veya İsviçrede, Avus-turyada ve daha bilmem Avru-panın neresinde emniyet buyurunuz Çamlıcaya benzer bir yer görmedim. Nezaret bakımından; havasındaki iyadet noktai nazarından; sularının birbirinden enfes ve elez (daha lezzetli demektir) olması yüzünden eski adamların bir çoğu Çamhçalara ve hem civan köylere âdeta â-şık İdiler.
O zamanda dahi oraya gidip j gelmenin müşkülâtına katlanırlar, cananın ve maşukanın naz ve İstiğnasına katlanır gibi Çamlıca ya hayran olurlardı-Suphi Paşa gibi bir de zevki selim sahibi bir zatın; pederi Sami Paşa gibi her mânada yaptığını bilir ve beğendirir bir â-llm ve ârlfln, sonraları Mekke em iri olan Şerif Âli Haydar Paşa gibi çoluğunun çocuğunun sıhnatine düşkün bir ebi müşfikin; daha evvelleri Sultan Mahmudun ve hemşiresinin ve ricalinden bir çoğunun Çamh-caya tırmanmaları elbette ve elbette onun sıhhi ve inşirah verici bir mahal ferahfeza o-luşundan ve sularının da şifalar vericiliğinden dolayı İdi.
Memba mahalleri
Büyük çamlıca; Küçük Çamlıca; Kısıklı, Lfbatfl, biraz gerilerinde Alem Dağı ve şLmdi ismini derhatır edemediğim bir
Semih Mümtaz S,
iki memba suyu hassaları itibariyle hakikaten şifa bahş eden sulardan mâdud ve fevkalâde mergûp ve muhterem idiler. Bir başka hususiyetleri de bulundukları mevkide İdi. Ve bunu bilenler bu yerlerden her birim ayrı ayn doldurur, oracıklarda evlâdü Ayalleriyle ve evlerinde kalmağa gelen misafirleriyle yahut tâ uzaklardan günü birlik gelen ziyaretçilerle birer lor âlemi yaşarlardı. Hasırlar üzerine «erilirlerdi. Alçak hasır iskemleleri yastık gibi kullanırlardı veya beraberlerinde getirdikleri hanlar, seccade üstünde uyurlardı. Alaturka yuvarlak tepsilerin etrafına dizilerek yine beraber getirdikleri o nefis ev yemeklerini atıştırırlar ve bol bol su içerek muttasıl acıkırlar, yine bir şeyler yerlerdi, oynarlardı, koşarlardı. Bir yolunu bulurlarsa yani tenha bir zamana erişirlerse raksederlerdi. Kelimenin tam mânasiyle bir aile hayatı yaşar; bunu da unutmayarak Cenabı Hakka hamdeder, evlerine dönerlerdi Küçük Çamlıcaya gurubu seyretmek için tâ uzaklardan koşa koşa gelenler hâlâ gözümün önündedirler!
S. M. S.
Roma’nın en yaşlı kadını
27 şubat 1346 senesinde doğmuştur, 77 senedeuberi duldur. 33 senedenberl Romada oturmakladır. Her şey yiyor. Sıhhati mükemmel, hafızası ye-rindedir. Bu uzun ömrünü, yemeklerden evvel aldığı bir kaşık zeytinyağına borçlu olduğunu söylemektedir.
Beşiktaş jimnastik kulübünün kongresi
B J. K. Başkanlığından: Kulübümüzün senelik âdi Kongresi 26. Mart. 950 günü saa* 9.30 da Beşiktaş Spor caddesindeki kulübümüz lokalinde yapılacağından kongreye İştirak hakkını haiz Uzanın teşrifleri rica olunur.
RUZNAME: 1 — Riyaset divanı intihabı, 2 — İdare heyetinin raporunun okunması, 3 — Murakıplar raporunun okunması, 4 — Nizamnamenin tâdili. 5 — Yeni sene bütçesinin tasdiki, 8 — İdare heyeti, murakıp, haysiyet divanı seçimleri.
İş verenler sendikası
İşçi sendikalarına muvazi o-larak kurulması kararlaştırılan «İş verenler Sendikası» nln an* tüzüğü hazırlanmış bulunmaktadır.
Bu suretle önümüzdeki hatta içinde kurulmasına başlanacak olan madenî eşya, gıda, yün ve İpek, trikotaj, deri, kimya ve toprak sanayii iş verenler sendikaları nisanın İlk haftasından İtibaren faaliyete geçecektir.
Bugün Matinelerden itibaren
Kadıköy SÜREYYA Sinemasında Refik Halid Karay’ın, eserinden filme ulınan
ÇETE
Milli Mücadele destanı
Neriman Köksal — İhsan Evrim — Orhan M. Anburnu
Seanslar: 1 — 3.30 — B — 8.45
Her gün saat 11 den itibaren devamlı matineler 35 Martta Antalya GÜNEŞ ve GÜNDÜZ, ödemiş İYİ Sinemalarında DURU FİLM
-
23 Mart 1950
AKSAM
Sahlfe 7
Lerfı yaşındaki ressam
Hssan Kaptan neler anlatıyor?
AKŞAM
HİKÂYE
Deli cani^
İstanbul üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığından
Yedi yaşındaki Tcssam Haşan Kaptan Ankamdan sonra şehrimizde dc sergi açta. Beyoğlu Ku Sanat Okulu salonunda açılan sergi bir haltadır binlerce kişi tarafından gezildi.
Henüz yedi yaşında bulunan bir sandlkânn sergi açması memleketimizde ilk defa görülen bir şey olduğu için dikkati çekmeğe kâfi çeldL Kaldı kİ sergideki resimler, sanattan anlayanlar da dahil olduğu halde görenleri hsyr.-tte bırakacak derecede başarılıdır
Küçük ressam Haşan Kaptan ailesiyle birlikte Aı.karada oturuyor Hesaam Arif Kaptanın oğludur. Sarar ilkokulunun birinci sınıf öğrenellerindendir.
Serginin Açıldığı gün. salon dolduran davetliler teşhir edilen tablolardan zijûde küçük ressamı merakla seyrediyorlardı. Ben de öyle yaptım. Tablolar nasıl olsa on beş gün aynı yerde duracaklar. Fakat küçük ressamı tetkik etmek fırsatı her gaman ele geçer mi?
Haşan Kaptan, biraz zayıf, uzunca ooylu, gayet hareketli sarışın bir çocuk’ur. Tam yaşının çocuğu. Büyür işler meydana getirmiş elmasına rağmen diğer çocuklardan pek farkı yok. Oradan oraya koşuyor Tanıdıkların yanına gidip ellerinden çekiyor, çocuklariyle haklı olarak iftihar eden genç ana ve baba da gölge gibi arkasından aynhnryoriar.
Sergide 80 resim var. Anka-radaki sergide ♦ - 5 resim daha azmış. Bunlar Ankara ser- • gisj açık kaldı*;- sırada yapılmış.
Küçük ressamla konuşmak için fırsat kolluyorum. Tam 1 yanımdan geçerken yakaladım. ı Durdu. Tamdıfclacdan biri miyim diye dikkatle baktı. Yüzün- J de gülümsemece hazır bir ifade vardı. Fakat beni tanıma- 1 dıgı için ciddileşti Kendimi ta- 1 nıttım.
Yedi yaşındaki diğer çocuk- ■ lar için gazeteci olmak mânası kolay anlaşılır bir saz değildir. ! Fakat Haşan Kaptana gazeteci olduğumu söyleyince kendisiyle konuşmak İstediğimi anladı. 1 Bu sıfoda aıinesly'e babası da yanımıza geldiler. Konuşmağa I başladık.
— Kaç yaşından beri resim 1 yapıyorsunuz? ı
— Üç yaşında başladım Evvelâ desenler çizdim. Ankara- l dan Parise gittik. Aynı şekilde orada da çalıştım. Dönüşte bo- a ya ile çalışmaca başladım. ı
Sergideki resimlerden bazıları
— Büyüyünce ne olacaksınız?
— Tabii ressam olacağım.
Resim yapmağı çok seviyorum, küçük olduğum İçin
esimler yapıyorum. Kocaman olunca duvarlara, bü-
yük tablolara resim yapacağım. O zaman konarım da büyüyecek. her yere yetişecek, şimdi yetişemiyorum.
—. En çok ne seviyorsunuz?
— En başta resmi, sonra renkli müzik fil İmlerini, konserleri seviyorum. Parlste iken Lüksemburg bahçesine giderdik. Or.ıda kukla oynatırlardı.
nları seyretmek de zevkli o-yor.
Küçük ressamın babası Arif Kaptan d3 ressamdır. Onun resimlerini beğenip beğenmediğini sordum. Raoasmm yüzüne baktı. Bir şey söylemek istediğini anladım ve söylemesini kolaylaştırmak için:
— Tabii babanız «izin gibi çalışmıyor, değil mi?
— Evet. Onun bir İki resmini beğeniyorum. Diğerleri hoşuma gitmiyor. .-Şekilleri İyi ama renkleri soluk. Resimde renkler canlı olmalı.
— Sergi açmak likri nereden geldi?
— Ben boyuna resim yaparım. Bunlar toplandı. Evimize gelen ressamlar, babamı zorladılar. Açtık.
Haşan Kaptandan ayrıldıktan sonra sergiyi gezdim. Tabloların mevzuları ve çizgileri çocuk ölçüleri İçinde. Fakat renkler? işte bu küçük ressamda herkesi şaşırtan taraf bu. Tabloları son deıece renkli. Fakat ekseriyetle tezat olan bu renkler öyle bir ahenk Leşkil ediyor kİ... Görmeden anlatılamaz. Zannediyorum kİ bu yedi yaşındaki çocukta sezilen fevkalâdelik de buradan Meri geliyor. ,
Sadeddin GÖKÇEPİNAR
Jak, soğuk ve karanlık bir kış gecesi. Londralım ücra Ve ıssız bir mahallesinden geçiyordu. Meçhul bir adam, kendisini öldürmek kasdlle yakınından takip ediyordu. Niçin öldürmek is tedlğini cani de bilmiyordu. Jakın canına kıyması içln hiç bir sebep yoklu. Bir geçmişleri, bir husumetleri yoktu. Yegâne sebep, o gece yolunun üzerine te Itadüfen zavallı Jakın çıkmış olması idi.
KaatH, sevinçle ellerini oluşturuyordu. Yolda giderken birdenbire İçinde, Jakı öldürmek için çılgınca bir arzu uyanmış ve günahsız adamı boğmuştu.
Üç saat sonra Mr polis memu ru yolun kenarında Jakın cesedini buldu. Maktulün boynunda, kendini boğmuş olan caninin parmak taleri vazıh bir surette görülüyordu.
Zabıta, bütün gayıctlerine rağmen kaatlü bulamadı.
— Okula gidiyor musunuz? Sınıf arkadaşiarır.u-ın yaptıkları resimleri beğenlyo'- musunuz?
— An karada Sarar ilkokulunun birinci sın »tındayım. Arkadaşlarını da kendilerine göre resim yapıyor.
— Yaptıklarım beğeniyor musunuz?
— Vallahi darılmasınlar ama onların yaptıkları gibi olan resimleri sevmiyorum.
— Nasıl resimleri seviyorsunuz?
— Renkli ve modern resmi seviyorum.
— Sizce modem resim nedir?
— Plcasso, Van Gaug, Bo-nard gibi ressamların resimleri.
— Buradaki resimlerden hangilerini seviyorsunuz?
— Köy Düğünü, Sarı Vazo. Mavi Vazo, satıcı ve cin Lsimll olanları.
— Cinin resmini nasıl yaptınız? Siz c1q gördünüz mü?
— Perili Değirmen diye bir çocuk piyesi seyretmiştim, Orada gördüm.
Ankaradan notlar
(Baş tarafı 5 nci sabifede)
•— İlk tedaviler muvakkattir, Kat’l tedavi ancak beyinde bir sinirin çıkarılması ile mümkün olur. Bu sinir bulunup çıkarılınca hasta sükûn bulur.»
Doktordan öğrendiğime göre hasta yalnız yüzünde sancı hisseder ve onun şiddetinden gözlerini açamaz. Mütemadi surette yüzünü sıkarmış.
koridorlarında
Sonra doktorun muayene odasına İndiğimiz zaman bana gösterilen bu hastanın, sancı içinde kıvrandığı sırada alınmış bir resmini gösterdiler Fakat hasta şimdi, beyni açılarak siniri alındığı İçin öyle değildi, sakin vaziyette yatıyordu.
Gülhane hastanesinin «Çene Cerrahisi» servisi, hakikaten bir İnsan yüzü tamirhanesi vaziyetinde... Bu tamirhaneye yedek aksam da hastanın yanında geliyor. Ya kaba etinden bir parça alınarak kala yapıştırılıyor ve orada beslenerek buran yapılıyor, yahut ta kafa elinden kesilip bıyıklı dudak meydana getiriliyor.,,
Cemaleddin BİLDİK
YEMİ M1LLETVI.KII LEHİ SEÇİMİ KAMUMU ŞERHİ kbdunahınan Kcr.uk (Buran MiJlrlveklU) önümUdcid Besinlerde ber tanıla-jin medeni hakkı olan r bu k..mınu
İzahlı oîaıak haşılmış olan bu «erili bıfrtMp Klf.ıficvr
A.vnı Kt'aiırvı ajrıen dnlıa kütük kıtada bu kanunun metnini tfe ııejret-mı» olduğunu bildiririz.
medeni halsin O|an reyuıl ınlayıtla kuyâııobıbncıu için •• nkuma-.ı v* btlmetl iâ-T«r>lr, itinalı j-anhıvrc ve • • ■ • ' kanun
jaimlomıjtır. dan
(Uaş tarafı 6 ncı sahifede)
— Sahiden de pis kokuyor, madam.
— Ben sana, kokoor, demiş isem yalan söyleminim sanoorsun?
— Yok, inandım, nıadam-cığım? Nasıl yandı kuyruğun?
— Tak şu terbiyesiz adama eyice bakasın. Kuyruğumun ucunu o yakmıştır. Tramvayda tütün içmek kanunlar üen yasak olmuş ise herifin oğlu diğnemoor. fosur fosur tütün içoor.
— Kuyruğun onun sigarasından yandı demek?
— Eveeet, yalan kelâm et-moorum ben. Art yanıma dönüp de herifin ağzında cı-garayı görmüş isem ağna-mışım ki kuyruğumu yakan odur. Hemencecik iki yakasına sarıldım; «nedir şu etti* ğin irezaletlik? Kuyruğumu yaktın, parasını cayır cayır vereceksin, yoksam kİ seni karakollara teslim edeceğim») dedim. Meğerse ki çok bir edepsiz adam imiş. Pardon. diy erekten paralan vermoor da, bana: «Ağzını toplaasın, kan! İrezaletlik sana yakışır? Kuyruğunu getirip de benim ağzımdaki cigaranın ucuna tokandıra-an deyi kim söyledi sana? Kuyruğu kendin yakmış isen benden ne parası istoor-sun?ı ' * ____
karşı tahkı raflarda bulu-noor. Bu kepazelikten kafam eyice kızdı, suratının ortalık yerine bir tükürük ile beraber...
Mahkeme açıldı, madam tilki postunu elinde sallıya* rak gitti.
4 0 9 4
T7 I I |Ti~ I I î İlil
I 3 3
Aradan bir müddet geçtikten sonra yağmurlu bir gece, bir işçi kız. evine donuyordu, dar bir sokağa saptığı zaman karanlık İçinde iki büyük beyaz el uzanarak boynunu sıktı. Biraz son ra o sokaktan geçen bir polis, küçük kızın henüz soğumamış cesedini buldu ve derhal âmirlerine haber verdi
Cinayet yerine gelen komiser, kızcağızın da Jak gibL aynı şekilde boğulmuş olduğunu tespit etti. Bu iki menfur cinayeti ay-m adamın İşlemiş olduğuna şüp he yoklu. Kaalil. kurbanının boynundaki parmak izlerinden başka bir emare bırakmayarak gene sırra kadem taşmıştı.
Başka bir gece genç kızın bo Bulduğu yerin civarında gene aynı polis memuru nöbet bekliyordu. Gece yansına doğru ko ralser muavini Peterron. mınta-kazını dolaşırken, nöbetçi polise rastlamış, onunla bir müddet görüştükten sonra yoluna devam etmişti. Zifiri gecenin sessizliği arasında ansızın keskin düdük sesleri ortalığı çınlatmağa başladı. Düdük «eşlerinin geldiği tarafa koşan polisler. muavin Petersonun cesedini yerde buldular.
Polis noktası, hayretler içinde İdi. Kendisinden :zahat isteyen âmirlerine:
— Peterson biraz evvel buradan geçti. Benimle konuştu. Sonra yoluna devam etti. Nasıl öldürüldüğü şaşılacak şey doğrusu. Hiç bir ses işitmedim, buradan kimsenin geçtiğini de görmedim dedi.
Zabıtayı en ziyade telâş ve endişeye düşüren cihet, Peter-sonun boğazında da kaatilin ı[parmak İzlerinin apaçık görül-I mesi idi, Peterson bu efe avuea sığmıynn caninin üçüncü kurbanı idi. Halk paniğe tutulmuştu. Artık kimse geceleri ıssız sokaklarda dolaşmağa cesaret e-demlyordu.
onu şu yola saparken gördüm diyerek polisi elinden çekerek koşmağa başladı.
A
Bir kaç karanlık sokaktan geçtiler. Nihayet rabıta muharriri, bir sokak fenerinin altında durarak polisin evvelâ yüzü ne sonra bütün polislerin giydikleri ellerindeki beyaz eldivenlere baktı ve gayet soğuk kanlı bir sesle:
— Bir insan eldivenli ellerle birini boğarken hiç bir I» bırakmıyor değil mi? diye sordu: Polis:
— Evet... diye kekeledi.
— Küçük kızla muavin Pe-tersonun cesetlerini ilk bulan sen değil ml idin? Arkadaşların bana öyle söylediler.
— Evet...
— O halde aöyte bana dostum1 Bu cinayetleri niçin işledin?
Bu suale mam? olan polis, afalladı. Zabıta muharriri, elleri cebinde onu süzüyordu, nihayet polis memuru i taraflara başladı:
— Hakikat sizin söylediğiniz gibidir bay muharrir! Ben de bu adamları niçin boğduğumu bilmiyorum. Bu sual) bir çok de falar, kendime sorauğum halhalde verecek maakul bir cevap bulamadım, öyle anlarım oluyor kİ nefsime »e ellerime hâkim olamıyorum Şeytanî bir kuvvet, karanlık sokaklardan geçenlerin boğazın: bütün kuvvetimle sıkmağa beni scvkedl-yor.
Polis hu cevabı verdikten son ra eldivenli kocaman ellerini uzatarak zabıta muharririndi boğazını sıkmağa koyuldu.
Fakat zabıta munarrlri kuvvetti bir yumrukla hasmını yere serdi ve düdüğünü çıkararak öttürmeme başladı Etraftan yetiden polisler, şldd-tH bir mücadeleden sonra menfur caninin bileklerine kelepçeleri lak tılar. Tıbbi muayene neticesinde, kaatilin devri deliliğe müptelâ olduğu anlaşıldı ve bir tımarhaneye kapatılmasına lüzum görüldü.
Bir gazetecinin zekâ ve cesareti, cemiyeti neşertyeyi müthiş bir deli caniden kurtardı.
Çeviren.- A, HİLÂLİ
HALKEVLERİ 11 i___kurumlar!
Alınacak Sebze
Azı Çozu
Fıatı
Kuru.-, SrA.
T Aha nn Havuç Pancar Yeşil salata
45.000 Kg. 50.000
40.000 45,000
25.000 3(1.000
80.000 adet ÖO OOÛ
İS.—
12 —
12-
1 — Tecrübe hayvanlan İçin alınacak, yukarıda cinsi, miktarı ve muhammen flatı yazılı sebzelerin kapalı zarf usulü ite eksiltmesi 29/3/950 çarşamba günü saat 15 te Fakülte Dekanlığında toplanacak A.EP. Komisyonunda yapılacaktır.
2 — Eksiltmeye girecek isteklilerin cari sene Ticaret ve Sanayi belgeleri ve 1B5C lira 25 kuruşluk geçici teminat mak-buzlarile birlikte tekhf mektuplarmı saat M de kadar A. E. P. Komisyonuna Yermeleri lâzımdır.
3 — Posta gecikmeleri akbul edilmez. f2936)
Bayındırlık Bakanlığından
Eksiltmeye konulan iş:
1 — Bursa su İşleri Birinci Şube Müdürlüğü bölgesi İçinde bulunan Susurluk deresinin ıslahı, M. Kemalpaşa seöterinin İkmali İle Marmaracık bataklığının kurutulması işleri olup tahmin edilen keşif bedeli fiau birimleri «ası üzerinden (2 081 590) Ura (ıO kuruştur.
2 — Eksiltme 1/47950 tarihine rastlayan cumartesi günü saat (11) de Ankarada 8a Uferi Reisliği binası tçnlde toplanacak olan su eksiltme komisyonu odasında kapalı zarf usu-Ilyle yapılacaktır.
3 — İsteklilerin eksiltme şartlaşmasını, sözleşme tasarısını özel teknik şartlaşma, flat blrtmeiri ve keşif cetvelini, Bayındırlık İşleri genel şartnamesini ve Su İşleri umumi fenni şartnamesini (50) lira karşılığında su işleri Reisliğinden alabilirler.
4 — Eksiltmeye girebilmek İçin İsteklilerin (78 197) Hra (71) kuruşluk geçici teminat vermeleri ve bu İşin teknik ehemmiyetinde bulunan diğer bir işl muvaffakiyetle başardığını veya İdare ve denetlediğini isbata yarar belgeleriyle birlikte eksiltmenin yapılacağı günden en az (tatil günleri hariç) üç gün evvel yazı ile Bayındırlık Bakanlığına baş vurarak bu işin eksiltmesine girmek İçin yeteriik belgesi almaları ve bu belgeyi göstermeleri şarttır.
5 — İsteklilerin teklif mektuplarım 2 nci maddede yazılı saatten bir saat öncesine kadar su işleri Reisliğine makbuz karşılığında vermeleri lâzımdır.
Postada olan gecikmeler kabul edilmez, (2978ı
• | | | | | | | Genç bir zabıta muharriri, kim
ı i i m i | şeye bir şey söylemeden bu es-
“ I... I_J ™ ı I rarengu cinayetleri aydınlat-
“ [||| | ı|' mağa ve kaatlll meydana çıkar-
-ı | | | | | mağa karar verdi.
« III H 1 I I Cinayetlerin İşlendiği yerleri e ——'—j" •_ bir kaç defa gezip dolaştıktan
I I iB |vc ° civarda oturan halk He ge-Ş I | | | | | çeleri nöbet bekllyen pollaler-
“■■■™| den malûmat topladıktan sonsaldan sağa» ı — Çocuk yuvası. ] ra hakikat birden bire kafasın-2 — riyaiıaiı e/cndi. 3 — Süjisr -jda şimşek gibi parladı. Fakat Torbaolc. 1 - Vns.ta olunuz, 5 - hesl dç
Kavca - Bajına «K» t.chrxc kul olur. wl_ ‘
6 — Yadcch-rUn. T — Sonuna «K» seline harta beysknlit - Ccfö. » — Elemler - Dalın mtttICl. 9 — Tersi bana malısua - Deva 10 — Sekle • Om İt et.
YukarıdAO aşağıya- 1 — Kireçle boyamak. 2 » Takdir kaçanır. S — Bir mcyvan ıı büyılmfl* fidanı. 4 — Teni hir nıfu( eki - Afacan çocuk. S — S«Uaf bir nud4e - Noia, t; -Şifalı bir ol I - Bir Rum lanı) -Tersi çok defilt. 8 — Teini konuşmayı
CEÇEM BULMACAN O» HALLİ
Soldan safa: i — Kuşadası. 2 — Uman, 3 — Zulüm Fa. « — Ilıtarak, 5 - tayt*. Ta « - İn, uskus. 1 —
Akıl. 3 — Mef. toıne. 9 — Anikaıar. 10 — Sinaıl.
Yukandur» aiafiıya: 1 — Ki2ilirm:,k. 2 — Uıulen, En, 3 — Şüıy. A«S. ( — Anutluk. Kı. 5 — Daınaasılan. fl — An. Klara. 7 — Natu. Mas. i — Irakaakerl.
di verekten sıfatıma
Ce. Re.
Mahkeme, tapu, icra ve noter ilânları Bedelleri hususi şahıslar tarafından ödenen mahkeme, icra, tapu »c □üter ilânları gibi reanu ilânlar eskiden olduğu gibi doğrudan doğruya »AKŞAM» idaresi tarafın -dan kabul edlirnektedlı
bir delile daha İhtiyacı vardı. Polis muharriri aradığı bu delili de yakalamakta gecikmedi. Bir gece karanlık dar bir sokak tan geçerken, bir takım çığlıklar duydu:
— tmdat, İmdat' bizi öldürüyorlar!
Genç zabıta muharriri vakit kaybetmeden çığlıkların geldiği tarafa koştu ve dehşet İçinde bağırıp çağıran bir hizmetçi ka dm İle karşılaştı. Kadın, nefes nefese:
— Madam İle mösyöyü yemek salonunda boğulmuş İmdat! Yetişiniz diye yordu.
Polis muharriri, o nokta bekliyen memura sordu:
— Bir şey gördünüz mü?
Polis:
— KaatLtl görmüş olduğumu sanıyorum. Hizmetçi kadının çığlıklarını duymadan evvel cinayet evinden çıkan bir adam gördüm fakat karanlık yüzünden hangi yola saptığını göreme dim cevabını verdi:
Zabıta muharriri:
— Ben sana göstereceğim. Fakat kaatbi kaçırmamak için çabuk arkasından koşalım. Ben
4r Çıpı Hakkcveınden — mart l»3O cuma Rllnü ual İS de Halke-vlmlzde Samıtı Nafkr Tansu tarafından (Tarih re Sanat) mevzuunda bir konferans verilecektir, Glflg Kt-berttir.
•fc Bcyaliu Halkevinden — Erimlide 24 Mart IJSO cuma nünü saat İH dc j Ali Rı₺* Korap tamıından «öğrettin ve terbiyede Saçarı jartlan» konulu! bir konferans verilecektir. Herkes gelebilir.
■ir Eminönü HaUcvindam — Uem-lekelimize gelerek »cyyıbl-ira rehberlik ve tercOmnhlık etmek Isllyen-lerl yetiştirmek İçin kura açılacak-
Bu kursa, feiecek seyyahlara verilmesi dereken bütün nazari bilgiler Diretilecek, ayııca getirimizde seyyahlara e&ıterilccck şırlec de mahallen tetkikte bulunılurularal» a melt bil fi ler de saplanacaktır. Kursu basarı ile bitirenler» bu hususta bu belge de verilecektir.
Kaydolmak letlyeiılcrln ,/lV 19M tarihine kadar Evimiz Bürosuna mtk racsmtlnn.
ık Emnifitı1) Halkevinden — 23/3. OM tarihindi faaliyete geçmek IL-ar E-vlmltdc gelir vergin ve muhatebe kıırmı açılacaktır. Bu kuraları basan İle bitirenlere bir belge verilecektir.
Kura ücreti »grenci bağına ayda • 3ı lira olup koralar hartada iki defa olup kaydını yaptıranların durumuna güre kuraların -1e«ore ve nail eri bilâhare tayin ve leabll ettirilecektir.
isteklilerin her r.ün saat İT den 13.M» a kadar birer {oolgrafla bürn-ya müracaatları.
buldum, haykırı-
civarda
Lokman Hekirı
(Di. HAFIZ CEMALİ
Dahiliye Mütehassısı Divanyolu No. İIH Muayene faalleri Pataı hariç her gün 4.5 - 4
Tel: 23398
Göz Mütehassısı
Dr. Cemil Görür
Cağaioğlu Nuru Osmaniye caddesi Alay Apartımanı Pazardan başka her gün saat 14 ten 1? ye kadar Telefon: ?1MI58
Çocuk Uçlunu doktor
Ahmet Akkoyunlu
Taksim - Talimhane
Palas. Telefon: K2627
Tekel İstanbul Başmüdürlüğünden:
950 yılı İçinde Çamalta tuzlasından Kasımpaşa tuz ambarına gelecek 7000 ton artar, eksilir tuzun nakli ve İstif ışı açık eksiltmeye konulmuştur-
Bu İŞ İçin muvakkat teminat 1407 liradır, isteklilerin şartnameyi görmek içln her gün ve eksiltmeye iştirak için de 28,3 950 salı günü saat 15 te Başmüdurlyet muhasebe müdürlüğüne müracaatları. 3088
Samsun Hırlaz Kaplıcaları Birlik Başkanlığından:
1 — Samsun Hırlaz Kaplıca otelinin 3472470 lira keşli bedelli ikmali İnşaatı kapaıı zarf usullyle eksiltmeye konulmuştur.
2 — Eksiltme 3, Nisan. 1950 tarihine rastlıyan pazartesi günü saat 15 te özel saymanlık müdürlüğü odasında yapılacaktır .
3 — Bu işe alt eksiltme şartlaşması ve buna bağlı Kâğıtlar her gün mesai saati dahldnde Bayındırlık Müdürlüğünde görülebilir.
4 — Eksiltmeye glreollmek İçin İsteklilerin usulüne göre 2804.35 liralık geçici teminat vermeleri ve 1950 yılı Ticaret Odası belgesi ibrac etmeleri lâzımdır.
5 — İsteklilerin İhale gününden tatil günleri hariç en az üç gün evvel dilekçe İle II makamına müracaatla bu İşi yapabileceğine dair yeterlik belgesi almaları lâzımdır.
6 — İsteklilerin teklif mektuplarının her parçasına 50 ku-
ruşluk pul yapıştırdıktan sonra ve 4 ncü maddede yazılı geçici teminatı özel İdare veznesine yatırdığına dair makbuzla 5-inci maddede yazılı yeterlik belgesi ile 1950 yılına alt Ticaret Odası vesikasını bati olarak 2490 sayılı kanunun tarifau dairesinde hazırlayacakları kapalı zarflan İhale günü saat 14 de kadar makbuz karşılığında komisyon başkanlığına vermeleri veya İadeli taahhütlü olarak posta ite göndermiş olmatar lâzımdır. Postada olacak gecikmeler kabul edilmez. 3200
İstanbul Sular idaresinden
Terkos fabrikamızın ihtiyacı olan takriben 200tı0 ton maden kömürünün Kamburunda vapurlardan alınıp motor ve mavnalarla karaya çıkarılması, dekovil vagonlarına doldurulması ve Terkos fabrikası parklarına boşaltılıp İstif edilmesi işleri kapalı mektupla eksiltmeye konmuştur
Bu İşe alt şartnameler İdare veznesinden bedeli mukabilinde temin edilebilir,
İsteklilerin kapalı teklif mektuplarını 7.5 ğu nls be tinde geçici teminat makbuzları İle birlikte 29/3/950 çarşamba günü saat ıı e kadar idare muamelât dairesine vermiş olmaları lâzımdır.
Bu saatten sorra getirilecek teklifler katiyen kabul edilmez. (3234)
Sumerbank Hereke Yünlü Halı Dokuma
Sanayii Müessesesinden
Hurda Malzeme Satışı
Aşağıda cins ve miktarı yazılı hurda malz-rae 27/3'950 pazartesi günü saat 16 da müessesenılzde pazarlık sureliyle satılacaktır.
İsteklilerin bıı tarihe kadar müessesemizdr malı. Islan-bulda Sumerbank alım ve satım muessesesmde malzeme listelerini görebîllrter.
Teminat her malzemenin muhammen bedelinin % 7,5 dur. Mü?ssesemlz satışı yapıp yapmamakta serbesttir 15333)
Boş Damacana Adet
Hurda Pik Boru Kg.
Muhtelif varil ve fıçı Adet Hurda demir Kg.
Çember Bant 15-20 m/m Kg.
> pulları Adet
35 4000
340
5000 2727 4940
Sahlfe 8
AKSAM
23 Mart 1950
rFlAT 1950-,
Modellerinden yeni bir parti daha gelmiştir. Otomobil satın almağa sarar vermeden bir çok yenilikleri mevcut bulunan 2-5 ve 1 kişilik modellerimizi görünüz. Benzin sarfiyatı çok ekonomik olan ve 7 kişi yolcu taşıyan taksiye elverişli I100/EL modeli azrlf FİAT Otomobilleri İçin: İSTANBUL: FİAT Acentası Taksim. Tel: 80828
Ankara: Ticar?t Mum. TA.O. Adakale So. 79
Yağmurlu, rutubetli
” ve soğuk havalarda
Nezle başlangıcında GRİPİN au™
DEVLET DENİZYOLLARI İLÂNLARI
50 adet otobüs mubayaası eksiltmesi tehir edilmiştir i. E. T. T. işletmelerinden
Satın alınacak 50 adet otobiia İçin tekliflerin kabulü. 1/5/950 tarihine talik edildiği ilân olunur. (3152)
JVerVifal
ÇARPINTI, BAYGINLIK. SIKINTI HALLERİNE
A R Ş I
Tapulama işleri için memur alınacak
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünden:
1 — Ankara mrekez ve ilçelerine bağlı köylerde tapulama İşlerinde çalıştırılmak üzere kadastro teknislyenl ve yardımcısı alınacaktır.
Teknisyenlerin yüksek bir mektepten veya liseden ve yardımcılarının da orta okuldan mezun olmaları ve askerliklerini yapmış bulunmaları şarttır. Hukuk mezunları İmtihansız alınacak ve diğer İstekliler müsabakaya tabi tutulacaktır.
2 — Teknisyenlere köylerde çalışıldığı günlerde barem kanununa göre alabilecekleri maaşlarına İlâveten 4,5 Ura ve yardımcılara 3 er lira yevmiye He ayrıca elbise ve ayakkabı da verilecektir.
3 — Lise ve ortaokul mezunlan 3, hukuk mezunları bir aylık kursa tabi tutulacaklardır.
4 — Müsabaka sınavı Ankarada Genel Müdürlükte İstanbul ve İzmlrde Grup Tapu Sicil Müdürlüklerinde 25/3/1950 tarihinde yapılacaktır
5 — İsteklilerin dilekçe ve tahsil belgeleriyle ve memurin -kanunun dördüncü maddesinde yazılı sair vesikalarla birlikte Ankarada Genel Müdürlüğe, İstanbul ve Izmlrde Grup
• Tapu Sicil Müdürlüklerine müracaatları. (3-^5)
Millî Eğitim Basımevi Müdürlüğünden
Dökümü aşağıda ve evsafı şartnamesinde yazılı olan .7315» lira tutarında altı kalem boyanın açık eksiltmesi 30.3.050 Perşembe günü saat 15 de basunevlmizin Ayasofyada-ki merkez binasında İcra edilecektir. Altı kalern boyanın % T.5 muvakkat pey akçesi cem’an 548 Hra 62 kuruştur. İstekli olanların belirtilen gün ve saatte komisyonumuza başvurmaları. Şartname bedelsiz olarak müdüriyetten istenilir.
(3099)
Bîr kilosunun %7,5 muvakkat Satın alına- muhammen pey akçesi
Malın cinsi cak Miktar bedeli
İllüstrasyon siyah 500 Kilo 550 Kuruş 206 lira 25. kş.
boya.
Ofset siyah boya 300 Kilo 800 Kuruş 180 lira
Transparan 150 Kilo 850 Kuruş 95 1 lira 62,5 kş.
Ofset Vernik 50 Küo 1000 Kuruş 37 lira 50 kş.
Tipo vernik 50 Kilo 500 Kuruş 16 Ura 75 kş.
Ofset Patı 20 Kilo 700 Kuruş 10 lLra 50
İstanbul Suîar idaresinden
börtyolda takriben 460 metre uzunluğunda 1600 m/m ilk boru hendeği açılması ve borular konduktan sonra kapatılması Mşi kapalı mektupla eksiltmeye konmuştur.
Bu İşe alt şartname İdare veznesinden bedeli mukabilinde temin edilebilir.
İsteklilerin tekUf bedellerinin % 7,5 ğu nlsbetinde teminat makbuzlarlyle birlikte şartnamesi dairesinde hazırlıya.-cakları kapalı teklif mektuplarını 10.4.950 Pazartesi giir.ü saat 11 e kadar İdare muamelât dairesine vermeleri. (3510)
İstanbul Sular idaresinden
Pelnahordan başlamak Ü2ere 3392 metre uzunluğunda 1000 m/m İlk boru hendeğinin açılması ve borular konduktan sonra kapatılması işi kapalı mektupla eksiltmeye konmuştur.
Bu işe ait şartname idare veznesinden bedeli mukabilinde temin edilebilir.
İsteklilerin teklif bedellerinin % 7.5 ğu nlsbetinde teminat makbuzlarlyle birlikte şartnamesi dairesinde hazırlı-yacakları kapalı teklif mektuplarını 10.4.1950 Pazartesi günü naat 12 ye kadar İdare muamelât dairesine vermeleri. (3509)
Akşam Erkek Sanat Okulu Müdürlüğünden:
1 — Erkek teknik öğretim okulları için yüksek kalitelerde ve iyi tanınmış markalarda olmak üzere:
Çeşitli tip ve ölçülerde eğeler.
Çeşitli tip ve ölçülerde milimetrelik ve Whitworth sls-
temi klavuz ; ve lokmalar.
Çeşitli tip ve ölçülerde boru pafta takımlan,
21 tane 60-340 veya 400 amperllk elektrik kaynak jeneratörleri,
25 takım şalümolar «asetilen cihazı için takım halinde.» 6atın alınacaktır.
2 — Belirtilen bu ihtiyaçların cins miktar ve özelliklerini gösterir listeler, Tophanede 347 numaradaki okulun bürosunda görülebilir.
3 — İsteklilerin listelerde belirtilen hususiyetlere uygun
bulunmak kaydiyie en geç 1.4.950 Cumartesi günü saat 12 ye kadar teklifte bulunmaları. (3354)
\-
,\\
,\
v
\
KAİNLİ
S
GRİPİN
Grip,Nezle ve SoğukALgınllğına karşı en başarılı ı'Laç dırvp^.
4 Saal ara ile günde 3 kaşe alınabilir *
l.C. ZİRAAT BANKASI
Vadesiz Tasarruf Hesaplan
1950 YILI İKRAMİYELERİ
İSTANBUL re ANKARA’da
8 Ev,
Ayrıca:
200.000 Liralık
Para ikramiyeleri
Ev kazanan isterse bedelini alabilir.
ACELE 150 LİRALIK BİR HESAP AÇTIRINIZ.
Her 150 Hra için ayn bir k-ara numarası •, :cektir. 10 Mart. 15 Mayıs çekilişlerinde yalnız para ikramiyeleri; 30 Haziran, 31 Temmuz, 29 Ağustos, 30 Eylül. 28 Ekim. 30 Aralık çekilişlerinde ise bazılarında ikişer ev olmak üzere hem ev, hem para ikramiyeleri vardır.
İkramiye giriş şartlarını Bankalarınızdan öğreniniz
Tasarlanmış değeri Un Kr.
Geçici rtven-nacal;
Lir* Kr.
EKStLTMENİN Tarihi
Guni 8*.
1047 62
1464 36
Pazarlık
31/3/1950
Cuma 15
Pazarlık ____________________
gün ve saatlerde Tophanede Ge-
31/3/1950
Cuma 16
Eminönü eski gümrük binası
3 NoJLı kısımlarındaki teras-
ların asfalt onarımt işL
Galata rıhtım caddesinin as-
falt onanını işi
1 — Yukarıda yazılı İşlerin pazarlığı hizalarında yazılı nel Müdürlük Alan Batım Komisyonunda yapılacaktır.
2 — İsteklilerin, eksiltme şartnamesinin 4 ncü maddesinin D ve E fıkralarına uygun durumda olduklarına dair belgelerini pazarlık sırasında KomLsyona ibraz etmeleri ve pazarlıktan önce komisyondan alacakları bir yazı İle güvenme paralarını idare veznesine yatırmadan ve şartnamelerde yazılı belge ve makbuzlar!!© birlikte belirli tarihlerde komisyonda bulunmaları lâzımdır.
3 — Şartnameler her gün Yapı Şubesi Müdürlüğünden görülebilir.
(3417)
Cinsi Kilo Gr. Fiatı Urak. Tutan M. Teminatı Düşünceler
Ura k. lira k.
Ekmek 150.000 Adet 25 37.500 2812,50 1
Koyun eti 72.000 2,30 165.600 9530 7/4/950 Cuma saat 10/30
Süt 45.000 70 31500 2362,50 kapalı
Yoğurt 40.000 85 34.000 2560 1
Sadeyağ 2500 6.45 16125 1209,40 ı
Turyağı 7000 3 21.000 1575 1 10/4/950 Pazartesi saat 10/30
Pirinç 35.00ü 1,20 42.000 3150 1 kapalı
Toz şeker 14.000 1,72/5 24150 1811,251 12/4/950 çarşamba saat 11
1 kapalı
Sabun 10.000 1,70 17.000 1275 1 17/4/950 Pazartesi saat 10/30
1 kapalı
Numune hastahaneslnin 950
Ankara
yılı lhtiyaçı
_ . olan erzak kapalı zarf usulUe eksiltmeye konulmuştur. Taliplerin kanunun tarlfatı dairesinde hazırlayacakları teminat mektub-Iarını (mühürlü) olarak belli gün ve saatten bir saat evveline kadar hastahanede müteşekkil komisyona vermeleri.
Şartnameler her gün hastahane İdaresinde ve tstanbulda Sağlık ve Sosyal Yardım Müdürlüğünde görülebilir. (3186)
SEKRETER
Almancaya tamamen vâkıf Steno - Daktilo bir Sekreter aranmaktadır.
Telefon: 41757
— BOKS MAÇLARI
Şehrimizde bulunan AvusturyalIlarla Türk
Bok* takımı arasındaki son karşılaşma 25 Mart cumartesi
akşamı saat 9 da Spor ve Sergi sarayında yapılacaktır. Bu müsabaka için bilet liatlcri aşağıdaki şekilde tesbit edilmiştir:
RİNG KOLTUK numaralan: 6 Lira
TRİBÜN A ve B > î 5 >
» C ve D. » î 3 >
Balkon : 2 ■
Biletler: Taksim atyarışı gişelerinde ve İstanbul Ankara caddesi Türkiye Eszaneslnde (Telefon 23475) bu sabahtan itibaren satışa çıkarılmıştır.
İstanbul Defterdarlığından
Zonguldak emvaline muhtelif yıllar kazanç vergisinden borçlu Mahir Aysenin annesi Ayşe Belılreden intikal eden Çcnglköy mahallesi Tarlabaşı sokağında eski 6/8 mükerrer Nö.lu arsanın 5375 lira muhammen bedel üzerinden satışına karar verilmiştir.
Mezkûr arsanın 13.4.1950 Perşembe günü birinci İhalesi Ve 24.4.1950 Pazartesi günü ikinci ihalesi yapılacağından, taliplerin pey akçeleriyle birlikte Üsküdar Kaymakamlığı idare heyetine miîracatları Hân olunur. (3518)
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığından
1 — Keşif bedeli 195.303 lira 89 kuruşluk Haseki hasta -hanesl doğum kliniği İkinci kısım inşaatının kapalı zarf usulü İle eksiltmesi 8.IV.1950 Perşembe günü saat İS te Fakülte Dekanlığında toplanacak A. E. P. komisyonunda yapılacaktır. Şartname, plân ve projeler Fakülte kaleminde görülebilir.
2 — isteklilerin eksiltmeye girebilmesi için 12265 lira geçici teminat yatırması vo bu değerde bir İş yapıldığını isbat eder mahiyetteki evrakla birlikte ihale gününden en az 3 gün önce Dekanlığa müracaatla yeterlik belgelerini almaları,
3 — İsteklilerin kanunun tarifi dairesinde hazırlayacakları teklif mektuplarını 6/Nlsan/1950 Perşembe günü saat 14e kadar komisyon başkanlığına vermeleri lâzımdır.
Postada olacak gecikmeler kabul edilmez.
[iSTANBUL BELEDİYESİ İLÂNLARI f~
Şehremini tramvay durağında Ereğli camii avlusuna yap-tınlmaısna lüzum görülen hela İnşaatı açık eksiltmeye konulmuştur.
Keşif bedeli 13.371 lira ve İlk teminatı 1002,83 liradır. Şartnamesi Divanyolunda Belediye merkez binasındaki Zabıt ve Muamelat Müdürlüğünden alınacak veya görülecektir.
İhale 7/Nlsan/1950 Cuma günü saat 14.30 da Belediye merkez binasında müteşekkil Daimi Komisyonda yapılacaktır.
İsteklilerin ilk teminat makbuz veya mektubu, 950 yılı ticaret odası vesikası ve eksiltmeden üç gün evveline kadar Belediye Fen İşleri Müdürlüğüne müracaatla şartname kayıtlarına göre alınacak fennî ehliyet kâğıtlarile birlikte ihale günü saat 14.3o da Daimi Komisyonda bulunmaları lâzımdır. (3594)
çfiiMşiRiARinııı
HAR GİBİ BEYAZI ADR
F Türkiye Kızılay Derneği
İSTANBUL DEPOSU DİREKTÖRLÜĞÜNDEN: KOLİ SANDIĞI YAPTIRILACAKTIR
: 1 — Depomuz senelik İhtiyacı olan muhtelif eb'adda
takriben 7000 koli sandığı 5/4/950 tarihine rastlayan çarşamba gün usa a t 14 de Sirkeci Mimar Vedat caddesi Kızılay hanında açık eksiltme sureülc yaptırılacaktır.
2 — Bu işin muvakkat teminatı 200.— ılra olup şartnamesi her gün mesai saatleri dahilinde Depomuzda görülebilir.
3 — Derneğimiz arttırma ve eksiltme kanununa tabi ol-nayıp İhaleyi yapıp yapmamakta serbesttir.
Üsküdar İkinci Aslîye Hukuk yargıçlığından: 949/216
949/880
Mehmet Bora vekili avukat Nuru ilah Koral tarafından Üsküdar Kör Bakkal caddesi Kör bakkal çıkmazı 15 No da Mustafa kızı Hatice aleyhine açılan 'Feshi nikâh davasının yapılan ı yargılaması sonunda: Davacının davalı Haticeyi medeni kanunun neşrinden evvel eski ahkâma göre boşadığı halde nüfus sicilindeki kaydının kapatılmadığı iddia ve şahadetle anlaşıidığından tarafların medeni kanunundan evvel boşandıklarının nüfus siciline tesciline (80) lira vekâlet ûc-retlle masarifi muhakemenin davalıya aidiyetine Yargıtay yolu acık olmak üzere 24/12/949 tarihinde karar verilmekle İlânı mahiyetine kaim olmak üzere İlân olunur. (8905)
Genel Kurul toplantısı hakkında:
22'"Mart'1950 Çarşamba günü yapılması gereken yıllık Genel Kurul toplantısı çokluk nisabî sağlanamadığından bLr-llk statüsünün 15 cl maddesi gereğince 29/Mart.'195O Çarşamba gününe bırakılmıştır.
Sayın birlik üyelerinin o gün saat 14.30 da Birlik İçtima salonunda hazır bulunmaları rica olunur. (3526)
TABLET w ŞURUP
REOSİL
İSİM TASHİHİ
Oğlum Semlrâl Algın 'ın adı Yaşar Semlral olarak İstanbul Asliye ll.ci Hukuk Yargıçlığının 949/911 sayılı kararUe değiştirilmiştir. İlân olunur.
BRONŞİT™ (. 0K5ÛRÛCÜ KESER
HCB tcfAN[EL EL,ml
İstanbul Asliye 12. ci Hukuk Yargıçlığından: M9/2111
Hasibe Şengün tarafından Haliç Feneri Kiremit caddesi 7 numarada otururken nereya gittiği belli olmayan Hüsnü Şengünün gaipliğine karar verilmesi için açılan davanın yar gıl amasın da:
Gaip Hüsnü Şengün hakkında malûmatları bulunan kimselerin malumatlarını kanun medeninin 32. el maddesi gereğince İlân tarihinden İtibaren bir sene İçinde 949/2L11 dosya NQ.sIle İstanbul Asliye 12.C1 Hukuk Yargıçlığına bildirmeleri mahkeme karan uyarınca tebliğ yerine geçmek üzere ilân olunur. (351’2)
C&KWfl«!ARI->a
îş bulmak isteyenler; işçi arayanlar; emlâk, arsa, eşya alıp satmak arzusunda olanlar için
[En v@ırDmDfl ve yıeuıg
Doğrudan dokuya AKŞAM,, ilân servisine müracaat.
Comments (0)