^AKŞAM
KÜÇÜK
İ LAN LA Ul
' BUCÜNÖINCI SAYFAM
AKŞAM
Seçme/
BU6ÜNQİNCİ SAYFADA
Sene 32 — No. Î1236 — Flatl: her yerde 10 kuruştur-
PAZARTESİ 23 Ocak 1950
Sahibi; Necmeddin Sadak — Yazı İğlerini fiilen İdare eden C. Bildik — Aksam Matbaası.
Koalisyon Kabinesine asla ihtimal verilmiyor
Köprülüye bir lâtife
C. H. P. mahfillerine göre seçimlerin emniyeti için koalisyon Kabinesine ihtiyaç yoktur. Bu emniyet yeni seçim kanuniie garanti edilmiştir
Kudret’in, Köprülü*-nün Vatikan’a elçi tâyin dileceğini yazması bir lâtife sanılıyor
Bulgar Başbakanı Kolarof öldü
Klering anlaşması
Sofyada neşredilen bir tebliğde ölümün sebebi zikredilmiyor
Ankara 23 (Akşam) — Son günlerde Ankaradan, İstanbul gazetelerinden bazılarına hayal mahsulü haberler verildiği görülmektedir: Cumhuriyet Halk Partisi içinde ıslahatçılar ve tasfiyeciler diye gruplaşmalar olduğu hakkmdaki yazılar, bunlardan birini teşkil etmektedir. Halk Partisi içinde ne ıslahatçılar ve tasfiyeciler diye gruplaşmalar vardır, ne de her hangi bir şekilde fikir ayrılıkları mevcuttur. Sadece, seçimlerin kurultaydan ewei mi, sonra mı yapılmasının doğru olacağı hakkında fikir teatisi vardır ve hu gazetelere bildirildiği şekilde gruplaşmalara asla yol açmış değildir.
Koalisyon kabinesi baklandaki haberler
Bugünkü gazetelerden birinin. koalisyon kabinesi hakkında Ankarada yeni söylentiler olduğunu yazmasına gelince: Cumhuriyet Halk Partisi mahafilindc yaptığım tahkikata göre bir koalisyon kabinesi kurulması fikri. Vatan gazetesinin neşriyatiyle başlıyarak Demokrat Pat ti ileri gelenleri arasında daima ileri sürülmekte idî. Hattâ son zamanlarda bu fikir, Demokrat Partinin istişare kongresinden sonra Demokrat Parti ileri gelenleri ve muharrirleri tarafından da gayet kapalı bir şekilde olmakla beraber ısrarla ileri sürülmektedir.
Henüz Demokrat Parti tarafından sarahatle açıklan-mıvan ve atıklanması. Cumhuriyet Halk Partisinin alacağı hattı hareketten sonraya bırakılacağı ima edilen bu fikre göre seçimlerin emniyetle vapılması için hükümete Demokrat Partiden birkaç Bakanın alınması lâzımdır.
Fakat Cumhuriyet Halk Partisi mahafilindc buna asla ihtimal verilmiyor. Çünkü koalisyon hükümetleri, malûm olduğu üzere, ancak tek başına ekseriyete malik olmıyan partiler arasında bir ekseriyet teşkil etmek i-çın kurulur. Halbuki Büyük Millet Meclisinde büyük bir ekserivete sahib olan bir parti mevcuttur ve bu şartlar dahilinde bir koalisyon hükümeti. îı-cride ve dışarıda gülüne ve bir özenti telâkki edilir.
Cumhuriyet Halk Partisi mahafilindc söylendiğine göre, seçimlerin tam emniyeti için bir koalisyon hükümetine ihtiyaç yoktur. Bu emniyet yeni kanunla ta-mamiyle garanti altına alınmıştır, Çünkü yeni kanuna göre seçimlerin idaresine ne hükümet, ne idare adamları karışacaklardır. Bundan başka daha şimdiden seçime girmemek veyahut yeni Meclise iştirak etmemek ihtimallerini ortaya atan muhalefetin. böyle bir koalisyon kabinesi kurulduğu takdirde. her gün muhalif Bakanların *Şu veya bu yapılmazsa çekiliriz.» tarzındaki baskılanın temadi ettirmeleri çok muhtemeldir. Ve bu suretle seçim dahi yapılamaz. Bu itibarladır ki. koalisyon kabinesi hakkındaki haberler. Cumhuriyet Halk Partisi malıafilinde tebessümle karşılanmaktadır.
D. Parti adaylık için kimlere başvurdu?
Demokrat Partinin yeni se-
çimler için aday aramağa başladığını ve bazı sondajlara giriştiğini yazan bu sabahki Son Telgraf gazetesi bu haberi vermektedir:
«Ötedenberl Demokrat Partiye taraftarlık eden, fakat müstakil bir hüviyet altında gözüken bazı gazetelerin sahiplerine milletvekilliği adaylığı teklif e-dilmlştlr. Bunlardan bir kısmı rcd. bir kısmı kabul, bir kısmı düşünmek İçin mühlet İstemek suretiyle cevap vermişlerdir.
Clhad Baban. Demokrat Parti listesine alınmak için Baya-ra müracaat etmiştir.
Selim Ragıp Emeç düşünmek için mühlet istemiştir.
Yeni Sabah gazetesi sahibi Safa Kıiıçoğlu teklifi reddetmiştir.
Ankara Hukuk fakültesi ve Siyasal Bilgiler muhitinde Refik Koral tan, İstanbul Üniversitelerinde de Celûl Bayar sondajlar yapmaktadır. Kendisine-baş vurulan Sıddık Sam! Onar profesörlükte kalmayı tercih etliği, Ali Fuat BâşgUln 6azı şartlar İleri sürdüğü bildirilmektedir..
Fuat Köprülü
Kolnrof
Avrupa tediye anlaşması yerine bir klering anlaşması imzalanması muhtemel
Londra 22 (AA.) — (AFP)î İyi haber alan bir İngiliz kaynağından elde olunan malûmata nazaran önümüzdeki temmuz ayından İtibaren AvrupalIlar arası tediye anlaşmalının yerini almak üzere Pariste bir Avrupa klering birliği anlaşman imzalanma ihtimalleri son günlerde bir hayli artmıştır
t yi haber alan tııglliz çevrelerinden bildirildiğine göre evvelâ 28 ocakta Pariste toplanacak olan Avrupa İktisadî işbirliği teşkilâtı istişare grup unda ve sonra 1 şubatta yapılacak olan konsey toplantısında böyle bir anlaşmanın esası üzerinde mutabık kalınması muhtemeldir.
Kar bütün gece arasız devam etti
Yağan karın kalınlığı
15 - 20 santimi buldu
Eminönü meydanının kar
bir manzarası
Ankara 23 (Akşam) — Bugünkü Kudret gazetesinin yaı-dığına göre Demokrat Parti kurucularından profesör Fuat Köprülü Vatikan» elçi tâyin edilecektir. Haberde Papanın da Tiirkiyeye bir elçi göndereceği, Köprülü'niin buna mukabil Vatikanda Türk I ye yi temsil edeceği bildirilmektedir.
Akşam: — Bu haber üzerine keyfiyeti Ankaradan tahkik ettik. Türkiye ile Vatikan aracında diplomatik münasebetler mfveut d«»qke» M- -İÇİ târü» edilmesi, mezkûr haberi yaran gazetenin Fuat Köprülü'ye bir lâtifesi halinde karşılanmıştır. Vatikan'a elçi göndermeden evvel, diplomatik münasebetlerin tesisi İcabeder.
Rus - Çin anlaşması
Sovyet’er, petrol kaynaklarını geliştirmek için komünistlere yardım edecekler
Hongkong 22 (AA.) — (Afp): Mao Çe Tung ve Sovyet Rusya arasında imzalanan anlaşmanın muhtevası hakkında resmi kaynaklardan hiç bir malûmat elde edilememiştir. Bununla beraber bu anlaşma İle Sovyet Rusya’nın Çin'e bilhassa Slnklang ve Kansu eyaletlerindeki petrol tesislerinin genişletilmesi İçin iktisadi yardımda bulunmayı ve demiryolu malzemesi vermeyi vadettl-ğl sanılmaktadır.
Bulgaristanda mevcut çeteler
Sofya, bu çetelerin Amerikan yardımı ile Yunanlılar tarafından gönderildiği iddiasında
Sofya 22 (AA.) — (United Press) : Bulgaristan basın direktörü bugün Amerika ve Yunanistan hakkında bazı İthamlar İhtiva eden bir resmi tebliğ yayınlamıştır Bu tebliğde şöyle denilmektedir:
(Yunanlılar Amerikanın yardımı ile Bulgar mültecilerini silâhlandırarak casusluk ve Bulgaristan aleyhinde faaliyetlerde bulundurmak üzere Bulgar topraklarına sokmaktadırlar. Geçen yazdın beri Bul-garlstanda bu maksatlarla faaliyette bulunan bazı gruplar vardır. Bu gruplar Yunan -Bulgar hududunda hâdiseler çıkarmakta ve halkı tahrik etmektedirler, Bu cümleden olarak, hudut köylerinden çobanlar kaçırılmaktadır, tvailgrad şehrinden rahip Dlmltrl Gospo-dlnot öldürülmüştür Bu çete-lar kaçırılmaktadır Bu çeteler Lavrion. Hacıkiryakus ve Dedeağaç'tokl Yunan kamplarında. yetiştirilmektedir. 5 e-klmle 9 ocak tarihleri arasında bu çetelerin marifetiyle 9 hudut vakası tertibedllmîştlr.
Sovyet komutanına müttefiklerin protestosu
Ruslar, Berlin’den batıya giden kamyonları durduruyorlar ve yiyeceklere el koyuyorlar
Dün sabah başiıyan kar bütün gece devam etmiş ve kalınlığı 15 - 2ü santimetreyi bulmuştur. Sabahleyin saat yedide hararet sıfırın altında 1 derece İdi. Nakil vasıtaları, nor-
mal olarak işlemektedir. Çöpçüler, bu sabah caddelerden karlan kaldırmağa başlamışlardır.
(Arası sahlfe 2; sulun 5 te)
Bu rütbe neden verilmiş?
İzmit’te zelzele
İzmit 22 (AA.) — İzmit’te dün akşam saat 22,36 ve sabah 4 te İki hafif zelzele olmuştur. Hasar ve zayiat yoktur.
Berlin 22 (AA.) — (United Press): Beri indeki üç Batı devlet komutanları, Rusların Berlin'e serbes glrLş çıkışları hakkında dört devlet arasında yapılan anlaşmaya riayet etmediğini bildirmişlerdir.
Batı devletleri komutanları general Alerander Kotikof'a gönderdikleri mektupta. Balı Almanyaya giden kamyonların durdurulmasını, yiyecek maddelerine el konulmasını şiddetle protesto etmekte ve bu gibi hareketlerin İlerde tekar-rür etmemesi hususunda teminat istemektedirler.
Berlin 22 (AA ı — (Afp): Batılı polis tarafınaan demiryolları müdüriyet! binasının tahliyesi üzerine Amerikan müsaadesiyle çıkan Tagessplegel gazetesi şunları yazmaktadır:
Bu harta Berlin de olup bitenler zamanla be'k! de yeni bir ablukadan daha tehlikeli bir şekil arzedecektı: Bina tahliye edildi ve bu gerilemeğe sebep olarak halkın menfaati endişesi gösterildi. Bu açıklık Batıkların, bu münasebetle Ruslar ve maalesef Almanlar mü-vacehesinde kaybettikleri peres tljl yerine getirmeğe kâU değildir.
bir
Ankara güreşçileri Fransızları 8-0 yendi
Dün geceki güreşlerden bir enstantane (Yazısı 2 âci sohifemiadc)
Beyoglunda oturan bekâr, doğruluğunu tahkik ettiğimiz şöyle bir müşahedesini anlattı:
— öteden beri otomatik lokantalardan birinde karnımı doyuruyordum. Bir biftek, 150 kuruştu. Yüzde 10 bahşiş de yoktu. Son günlerde aynı biftek 175 kuruş oldu. Yüzde on da bahşiş ilâve edildi. Bütün yiyecekler, aynı nispetlerde fırladılar. Benim biftek üzerindeki kırk iki bucuk kuruş ilâvenin ve 1— LL. ,
günde, bir buçuk lira maişet farkının neden hasıl oldu-i ğunu öğrenmek istedim. Meğer, belediye, bu otomatik lokantaya rütbe ilâve etmiş. Onu birinci sınıf saymış; değişiklik bu yüzden.
Ve arkadaşımız ilâve ediyor:
Belediyenin müdahaleleri, ucuzlatıcı müdahaleler karelerinde İşçilerden bazıla-olmalı. Ayni lokantanın rüt- n Srcv hakkının verilmesini Ls-besi düşükken de iflâs etme- tCQ1W vc Demokrat Partinin d iği, bilâkis para kazandığı Sürüşünü desteklemişlerdi, muhakkaktır, | Dün de motörlü taşıt araçları
İsçilerin grev Imkkı etrafında tartışmalar
Dün Motörlü taşıtlar sendikası toplantısında grev hakkı ileri sürüldü
Ankara 23 (Akşam )_ İşçilere grev halikı tanınıp tanınmalı bucuk Kuruş tıave- D . ...
bu ölçüyü takiben bir B,M ““‘“'O»
>u «, y idK.ueu oır Mccllste Partl Oe htt-
j kûmet arasında çıkan münakaşalar. raman zaman yeni safhalar arzetm ektedir.
şehrimizdeki bazı sendlkalar-da bu mevzu toplantılara ve hararetli konuşmalara sebebiyet vermektedir. Birkaç gün evvel lokanta, otel İşçileri, ekmek ve unlu maddeler sendikaları
sendikası bir toplantı yapmış, tpontıda bazı üyeler grev hakkını şiddetle müdafaa ederek, hükümet noktal nazarına şiddetle hücumlarda bulunmuşlardır.
Bir kaç gün evvelki kongrede grev hakkında yapılan konuşmalar üzerine dün lokanta ve otel İşçileri sendikası başkanı, unlu maddeler sendikası başkanı İle beraber bir tebliğ yayın-lıyarak kongrelerinden İstifade ederek. İşçilerin arasına sokulan ve siyasî taassuplarını Türk işçisinin fikri olarak yaymak tstl-yen bam kimseler türediğini,
(Arkası sahile 2 sütun 4 de)
Avusturya ile barış
Müzakereler gayri muayyen bir zamana bırakılacak
Londra 22 (AA.) — (United Press): Siyasi çevrelere göre, dört Dışişleri Bakan yardımcılarının Önümüzdeki çarşamba günü yapacakları toplantıdan sonra dört büyüklerin Avusturya barış andlaşması müzake-lerl gayri muayyen bir müddet için tehir edilecektir. Rusya-mn böyle bir anlaşmayı henüz erken bulduğuna dair olan kanaat bu hafta İçinde daha çok kuvvetlenmiştir. Bilindiği gibi Rusya Batı devletleri elçilerine oyalayıcı tâblyeyl terkcdeceğlne tin ir teminat vermemiştir-

Sah i te 2
_ A K. Ş AM
Ankaralılar Fransız
Sabah Gazeteleri Ne Diyor ?
Herkese bir cemiyet!
Birde cemiyet oyunu oynamak merakında insanlar ne kadar çoktur! Tiirkiye Yayınevi’nin seçen sene çıkardığı yıllıkta Tiirki yede mevcut cemiyetlerin bir listesi vardı, saymıştım. Memleketin muhtelif yerlerinde türlü maksatlarla kurulmuş yüzlerce ve yüzlerce cemiyet Hayır cemiyetleri, spor cemiyetleri, emekli cemiyetleri, mekteplerden çıkanların kurdukları mezunlar cemiye İleri, meslek cemiyetleri... Futbol sporuna ki memleketimizde merak pek fazladır. Spor kulüplerinin asalarından topladıkları aidatla geçineınediklerini, çünkü pek az kimsenin bu cemiyetlere yazılmak hevesini gösterdiğini geçenlerde bir gazetede okumuştum. Artık siz varın öteki cemiyetlerin halini düşünün. Memleketimizde binden fazla cemijet vardır, fakat bunların faal âzaları yok denecek kadar azdır. O kadaı azdır ki çoğunun kongrelerine gele gele beş on kişi gelir. En hareketli meslek cemiyetlerinin beşer kişiden, yedişer kişiden mürekkep idare heyetlerinde ekseriyet temin etmek için güçlük çekilir. Hele kimseler aidat vermeğe yanaşmaz. Onun için cemiyetler mücsseselerin başına musallat olmak, kırtasiye masraflarını karşılamak için onlardan yardım koparmak çarelerini ararlar.
Bu vazıyet de gösteriyorki bizde ««niyetçilik, birçok müesseselerrmizde görüldüğü gibi taklittir. Başka memleketlerde falan falan cemiyetler var, bizde neden olmasın?
Oralarda cemiyetleri ihtiyaçlar doğurmuş da olmuşlar. Bizde vatandaşlar cemiyet doğurmaya çalışıyorlar ve omın için aslında sosyal bîr hâdise olan cemiyet fertlerin hâdisesi olarak ortada dımdızlak kalıyor.
Şevket RADO
takımını 8-0 yendiler
Güreşçilerimiz sekiz karşılaşmanın beşini tuşla kazandılar
Dün gece Spor ve Sergi Sarayında Fransızlar ikinci temsili maçlarını Ankara (akimiyle yaptılar. Greko - Romen olarak yapılan Paris - Ankara karşılaşmasını gene büyük bit seyirci kalabalığı heyecanla karşılamıştır. -
Takımlar seyircilere takdim edildikten soma iki takım kaptanı, Parisli Bruueaud, Ankarah Celâl Atik, birbirlerine şehirlerinin bayraklarını verdikten sonra. Güreş federasyonu başkanı Vehbi Emre, Fransız takımı idarecileriyle hakem ve antrenörlerine ve sekiz sıkleti temsil eden Parisli güreşçilere birer gümüş tabak hediye etti. İki takım Birbirlerini selâmladıktan sonra güleçlere başlan-
hakemliğinde Parisli Davidovici ile AnkaralI Adil Candemir yaptılar. Adil, güzel bir kafa kol ile yere yıktığı Fransızı bastıra bastıra 4 dakika 40 saniyede tuşla yendi.
Ağır
Sekizinci ve son güreşi, ağır sıklette Türk hakemi Yusuf Aslanın hakemliğinde Paris» G an t zer ile AnkaralI Muharrem Candaş yaptılar. Muharrem Candaş. 2 dakika 25 saniyede rakibini, taktığı kle ile tuşla yendi. Giire.'.lerde bu suretle Ankara takımının Paris takımına 8 - 0 gibi bir galebesiyle sona erdi. Ankara takımı, sekiz galibiyetinin beşini tuşla elde etmiştir.
Usküdc.rEa'k
Kibrisin
mukadderat!
52 kile
Gecenin Jk müsabakasını
Diir bir toplantı yapılarak muhtelif meseleler görüşüldü
İzmir
22 (A.A.) — Kıbrıs'ta
yapman plebisite ve Atina'daki D.n wbah .aât M da Sskn- Ç* ,-mı„rJı„ı„i„ln Partisi ı,, .
tingıne .
re bugün İzmir gençliği Halk-oc3k başkan- ezinde toplanmıştır. Toplantıda YSta-k Talebe Birlikleri, aşçı sendikaları mümessilleri ve 'diğer gençlik teşekkülleri hazır bulunmuşlardır, Merasime hep bîr ağızdan söylenen İs-»uma! marşı ile başlanmış ve söz alan 15 hatip Türk Kıb-.ns'ın asla yabancı ellere bıra-| kılmayacağını ifade etmişlerdir. Bundan sonra gençler önlerinde Türk bayrağ* ve ellerinde dövizler olduğu halde dağ başını duman almış şarkısını töyllyerek hükümet konağının dnüne gelmişler, orada da tekrar İstiklâl marşını terennüm edetek, Türk gençliğine yakışır vakur ve ağırbaşlı bir hava içinde dağılmışlardır.
d.ar Cumhuriyet Halk ilçe merkezinde, ilçeye bağlı j bütün bucak ve r"’* ----
lan ve idare heyeti üyelerinin ’ iştirakiyle bir toplantı yapıl- j m ıştır. İ(
Toplantıda partinin bölge inü-fettişi, milietvekilier:. il başkanı ve idare heyeti üyelerinin hazır bulunduğu bu toplantıda rar tiyi ilgilendiren meseleler ve dertler görüşülmüştür.
Üyeler orman .toprak ve tapulama kanunları etrafında izahat istemiş, milletvekilleri ve parti İl başkanı îllıaml San-ear bu hususta gerekli malûmatı vermiştir .
Bundan sonra iş mevzuatı, muhtarlar meselesi, mesken dâvası ve ev kiraları mevzuunda da partililerin dert ve dilekleri dinlenmiştir.
Toplantıda hazır bulunan İstanbul milletvekili Ali Rıza Ara son günlerin aktüalitesi olan grev mevzuu ve devletin iş nizamı tanziminde müdahalesi esaslnn üzerinde faydalı bir konuşma yapmıştır .
Diğer taraftan dün sabah 16 da Kartal C^I.P merkezinde de bir toplantı yapılmış vç aynı mevzular görüşülmüştür.
üniversitelerinin mi-blr cevap cırnak iize-
Havagazın dan ölüm
Berber kalfası Sakıp hava gazından öldü
Yeşilay kongresi dün toplandı
Yeşilay yıllık kongresi, dûn toplanmıştır Kongrede Vali ve Belediye Başkanı Prof. Fahred-din Oökay da hazır bulunmuştur. tdare heyeti raporu okunup bazı tenkidler yapıldıktan ve kabul edildikten sonra dilek-Jere geçilmiş. Yeşilay merkezinin hazırladığı piyangoya İzmir şubesinin gösterdiği alakasızlık ve Sağlık Bakanlığının cemiyete yalnız 200 .'iralık bir yardımda oulunması tenkid e. dilmiş. Tekelin sigara paketleri İçinde, içkilerin reklâmını yapması doğru olmadığı söylenmiş, yeni idare heyeti seçimi yapılarak kongreye son verilmiştir.
Be yazıt ta Veznecileıdc Turan berber dükkânında kalfalık yapan Sâkip, gece dükkân ka-' pandıktan sonra kalmakta olduğu salonun üstündeki odaya çıkmış ve yatmıştır.
Dün sabah dükkâna temizlik yapmak üzere gelen ustası dükkânın her tarafını müh İş bir havagazı kokusu kapladığını görmüş ve derhal alâkalıları haberdar etmiştir.
Havagazı memurları derhal hâdise yerine gelerek gazı kesip temizlemişler vq dükkâna girildiği zaman berber salonunun üzerindeki odada Sâkıb İn zehirlenerek _ örülmüştür. Borularda yapılan tetkiklerde bunlardan birinin çatlıyarak faciaya sebebiyet verdiği tesblt edilmiştir Tahkikata savcılık el koymuştur.

yatan öldüğü
Dünkü yatığınlar
Ahşap binalarda soba borularının gelişi güzel sokağa çıka-nlıvermesi dün iki yangına sebebiyet vermiştir:
1 — Karagûmrükte saat 21,50 sularında SofaJıceşmc sokağında Şükrüyc ait 8 r.umaralı iki katlı ahşap evden yangın çıkmış ve itfaiyenin gayreti sayesinde yangın büyümemişt-|r Fakat evin ön cephesi ile çatı kısmı tamamen yanmıştır.
2 — Diğer yangın, Beşiktaşta Tüfekçikâmil sokağında Niya-tiyc alt 26 numaralı evin birinci katında kiracı Konanın odasından çıkmıştır. Odanın İç kaplamaları yanmıştır.
..
Jandarma umum ve Emniyet umum müdürü Bursa’da
Bursa 22 (A.A,) — Şehrimize gelen jandarma genel komutanı korgeneral Huri Berköz ve emniyet genel müdürü Gafur Boylu bugün Bursada tetkiklerde bulunmuştu,, vali belediye reisi ve Jandarma komutanım ziyaret etmişlerdir. Bundan sonra emniyet genel müıiüıü bütün karakolları dolaşarak şehrimizdeki âsâylş durumu ile alâkadar olmuştur.
Genel komutanla penel müdür yarın Karacabey, oradan Balıkesir'e, oradan da İzmir, Aydın ve Denizli’ye gldecekier-
^dir.
52 kiloda Fransız GuUbert'in hakemliği altında Parisli Dore ile AnkaralI Hallt Balam İr yaptılar. İlk altı dakikayı hakemler berabere durumda gördüklerinden. kur a neticesinde ilk fıç dakikada H.ılit altta, Fran$:x üstte güreşti .er. İkinci üç dakikada Halil üstte güreşirken 11 dakika 44 saniyede Fransızı tuşla yendi.
57 kilo
İkinci güreşi. 57 kiloda Türk hâkemi Kâmilin hakemliğinde Parisli Bnmottini ile AnkaralI Nasuh Akar yaptılar. İlk 6 dakikada hakemler Nasuhu üstün gördükleriden. Nasuh un İsteği üzerine, güreşe ayakta devam edildi. 15 dakika sonunda baştan aşağı hazmını bastıran Na-suh, hakemlerin ittifakıyle ga-, i ip olarak ilân edldi. Fransız güreşçisi, tuşa gelmemek için mütemadiyen minder dışına kaçtı.
62 kilo
Üçüncü güreşi. 62 kiloda Fransız Guilbert'in hakemliğinde Parisli Bielle ile AnkaralI Ah met Bulut yuntılar. İlk 6 dakikada iki mîreşçl birbirine üstünlük gösteremediklerinden.
Mareşal Rommel
Wavell ve Londra gazeteleri Alman Mareşalini medhe di y orl ar
Londra 22 (AA) — (Alp): Mareşal W av ali. bugün Sunday Times gazetesine yazdığı bir makalede Afrika Kcrps komutanı mareşal Rommel'i şöyle tarif etmektedir:
O muharebe meydanlarında ne kadar cesur, fakat daha da kafalı, murat kadar atılgan, fakat daha itidalli. Wellington kadar soğukkanlı ve süratli bir taktikçi idi.
Dul karısı ve oğlu tarafından anlatılanlar ve vı.rilen vesikalara istinaden Alman mareşali hakkında Londra'da bir biografi yayınlanması üzerine
Ibütün İngiliz gazeteleri Rommel için medhiyeler yazmaktadırlar.
Bu biografiye temas eden gazeteler, Rommel’in Nazi partisi ile hiç bir alâkası bulunmadığını yazmakta ve mareşalin Afrika cephesinde esir aldığı sanı glni
Müttefik askerkr.lne in-bir şekilde muamele etti-bcllrtmektcdirleu
I atılan kur'n neticesinde Ahmet sız Gullbcrt in altla, Fransız üstle 3 dakika güreştiler. İkinci 3 dakikada Ahmet üstte. Fransız altta. Son 3 dakikayı t(a iki güreşçi ayakta güreşerek geçirdiler. Neticede daha çok uyun tatbik elmiş olan Ahmet Bulut hakemlerin ittifakıyle galip ilân edildi.
67 kilo
Dördüncü müsabakayı 67 kiloda Türk hakemi Vefik'n hakemliğinde Parisli Vcrdaine İle AnkaralI Teville Yüce yaptılar. İlk 6 dakikayı hakemlerin kara riylc berabere bitiren iki gü-rşeçiden kur'a neticesinde ilk 3 dakikada Tevflk üstte, Fransız altta güreştiler. İkinci 3 da-İtikada Fransız üstte, Tevflk altta güreşmelerine rağmen. Tevflk 3 defa Fransızı köprüye getirdi. Son î dakikayı iki güreşçi ayakta geçirdiler. Çok heyecanlı ve zevkli olan bu güreşin neticesinde hakemlerin 2-1 ekseriyetiyle Tevflk Yüce galip ilân edildi
73 kilo
Beşinci müsabakayı 73 kiloda Fransız Guiloert'ln hakemliğinde Parisli Chesnaınc ile AnkaralI Ali Özdemir yaptılar, tik 6 dakikayı hakemler berabere gördüklerinden, alılan kur'a neticesinde İlk 3 dakikada Ali üstte güreşirken 8 dakika 33 wni-yede güzel bir kle takarak rakibini tuşla yendi.
79 kilo
Altıncı müsabakayı, 79 kiloda ı Türk hakemi Alp'in hakemli-ğınde Parisli Bruneaud ile An-karalt güreşçi Celâl Atik yaptılar. İlk 6 dakikada hakemler , güreş) berabere gördüklerinden, j atılan kur’a neticesinde İlk 3 , dakikayı Celâl altta, Fransu ( üstte geçirdiler. İkinci 3 dakika- , da Fransız altta iken Celâl, ra- . kibir.e güzel oyunlar tatbik edl- . yordu Netokim Celâl ters çift ( burgu ile 11 dakika 23 saniyede ( Fransızın sırtım yere getirdi. ,
87 ki'o ,
Yedinci güreşi, 87 kiloda Fran- I
Haluk SAN İzmir - İstanbul - Ankara Greko - Romen güreş müsabakaları Önümüzdeki perşembe gecesi, Spor ve Sergi Sarayında İzmir -İstanbul - Ankara muhteliti tınısında Greko - Romen giireş müsabakaları yapılacaktır. İzmir takımı Eskişehirli güreşçilerle takviye edilecektir, Güreşlere saat 20 de başlanacaktır.
Birinci küme lig maçları tehir edildi Dün İnönü stadında yapılması İcab eden lig maçlarından Emniyet - Kasımpaşa ve Beşiktaş - Vefa karşılaşmaları sahanın faila çamurlu oluşu yüzünden. hakemler tarafından oynn-tılmıyarak teblr edilmiştir.
Sümeralp kupası
Beşiktaş Kulübü tarafından tertiplenen ve dün sabah kulübün Akaretlerdeki merkez binası önünden başlıyarak Yıldız - Ihlamur yoliyle Beşiktaş C. H. P. binası önünde nihayetlenen Sümeralp sokak koşusuna 100 atlet iştlrâk etmiş ve neticede Cahit Önel 12,37 ile birinci, Emin İkinci olmuşlardır. Takım İtibariyle Beyoğluspor 12 sayı ile birine: Tekel 34 sayı İle İkinci olmuştur.
Sevgi cephesinde mevziler
Ahmet Emin, VATAN'da yazdığı başmakalede. Demokrat Parti erkânından Adnan Menderesi dostça tenkid ediyor ve C. H. P. ile Demokrat Partinin birbirini kötülemekten vazgeç-mclerint tavsiye ederek diyor ki:
«Bu iki cephe nefret ve İhtiras ifritlerini yenerek, sevgi cep hesini kurarlarsa, Fevzi Çakmak, Hikmet Bayur, Yusuf Kemal, Enis, Faöık Al doğan, Şefik Çakmak gibi memleketin malı olan vatandnşiar kin yolunda yürümekten kendi kendilerini kurtarmak imkânım bulurlar. O zaman bin derde deva olan vatandaşça. kardeşçe sevgi, Tür-kiyeyi Şark ve Balkan politika seviyesinden yükseltir, Garp seviyesine yaklaştırır ve diinya yüzündeki bir daha ele geçmez imkânlardan milletçe âzami derecede istifade edecek bir milli siyaset takib etmemizi mümkün kılar.
Diğerlerinin sistemine ve tahrikine aldırmayarak, hangi parll bu İstikametle en çok yol alırsa. milletin güvenini o kazanır ve yeni bir istikbal kurmakta Türk milletine en büyük hizmeti o göstermiş olur.»
Ancak böyle bir fırsat kullanırken milletin mukadderaliyle oynamak gibi ağır bir mesul İye ı altına girmemek ve bütün millet efradının en mukaddes bir hakkı olan (rey verme) hakkını doiayıslyle dahi olsa nez’etmek gibi bir neticeye varacak hareketlerden içtinab etmek lâzımdır.
Memleketimizde Nisan ayı, birçok mıntakalarda devamlı yağmurlarla geçer, Oru Anadolu yaylası İle Doğu AnaçLolu.vın birçok yerleri kar altındadır
Böyle bir mevsimde y^'taudûş-lan sandık başlarına çağırmak, ona rey vermeğe gelmeyiniz; biz bildiğimizi okuyalım; demekle müsavidir
Çok bilen çok yanılır; diye bir ata sözü vardır. Kendilerini böyle zannedenlerin bilhassa buna dikkat etmelerini, bu münasebetle ve halisane tavsiye ederiz.»
*
Seçim baskısı mı yapacaklar
SON POSTA’da O. K. imzasiy-le yazdan başmakalede deniyor ki:
■Gerçi iktidarda bulunan bir partinin, bunu elden kaçırmamak için birçok çarelere başvurması ve seçim aminini bilhassa kendisi için en uygun bir şekilde tesblte çalışması, haddi zatında hayret olunacak bir tedbir değildir.

Su sızmaz birlik
TENİ SABAH, yukanki başlıkla yazdığı makalede, Hilmi Uran’ın seçimlerin kurultaydan evvel veya sonra yapılması hususunda C. H. “ortisinde İhtilâf mcvcud olduğunu tekzib eden ve hükümetle parti arasında su sızmaz bir birlik mevcud olduğunu teyid eden beyanatını yo-rumhyark diyor ki:
•Hükümetle İktidar partisi arasında o kadar ayrüık, sayrılık yoktur, o kadar su sızmaz kİ bir Bakan imik Partisinin âleti midir, deyi etin temsilcisi midir bir türlü birbirinden ayırde-dilemlyor. Bu cihetin, dört yıl sonra da olsa, garip bir vesile İle sayın Hilmi Uran tarafından alenen itiraf ve kabul edilmesi, memleket hesabına bir kazançtır. Çünkü vuzuh ve nur, müphem ve karanlık durumlara daima üstündür s

Kudüsün idare şekli
Araplar, milletler arası bir idareye tâbi tutulmasını istemiyorlar
Talebe birliği kongresi
İşçilerin grev hakkı
(Baş tarafı 1 inci sahîfede)
Kar bütün gece arasız devam etti
bunların hareketlerini takbih etliklerini bildirmişlerdir.
Mesele, sendikalar arasında münakaşa edilirken parti ileri kademelerinde bulunan kimseler arasında da münakaşa edilmektedir Demokrat Parti genet idare kurulu üyelerinden S&med Ağa oğlu, bugünkü Zafer gazetesinde ‘Demokrat Parti ve İşçi meseleleri» başlıklı makalesinde Demokrat Partinin İşçi meselesini şöyle ele aldığını bildirmektedir:
•işçiler 'çın her-çeşit sigorta j tesisi, işçilerin sendika kurmak ( haklarının tanınması. İşçi sen- ( dibalarının grev hakkının ta- ( nınması, işçilere İş bulma tesi- , salının âmme işi olarak kurul- , ması işçilerin vç ailelerinin maddi ve mânevi refahını temin edecek İktisadi ve teknik tedbirlerin .ılınması, kalifiye işçi yetiştirilmesi, işçiler İçin ücretli tatiller ve mezuniyetler sağlanması.» *
Fedakâr bir ana
Giresun 22 — Emine isminde bir kadın, Görele ilçesine gi- I derken, on yasındaki oğlu, ansızın aç bir kurdun hücumuna uğramıştır. KaJın oğlunu kurtarmak için, kurdun üzerine atılmıştır.
Köylüler yetLştiklert zaman Emmenin kurdu boğarak öl- ; dürdüğünü görmüşlerdir.
Kadının kolunda ve göğsünde oldukça derin yaralar mev- (
Hür mensucat sanayii işçileri sendikası kuruldu
Bir müddet evvel kurulmuş olan Tekstil sendik asından İstifa eden Ayvansaray şubesi mensupları, dün fevkalâde bir kongre akdetmişler ve «İstanbul Hiır Mensucat Sanayii İşçleri Sendikası» r.amı altında yeni bir teşekkül kurmağa karlı vermişlerdir- Toplantı çok hararetli ve tartışmalı olmuş. Çalışma Bakanına çekilen telgrafta Hiir Mensucat Seanyii İşçileri Sendikası kongresinin ittifakla grev hakkının tanınmasını İstediği bildirilmiş ve idare kurulu seçimi yapılmıştır.
(Baş tarafı 1 inci sahifede) Mardin ilçeleriyle münakale kesildi
Mardin 22 (AA.) — Üç gündür fasıla vermiş olan, kar ge-ccden İtibaren şiddetli bir surette başlamıştır. Karın altj , saat içindeki irtifa şehirde 40 santimetredir. Köyler ve ilçe- | lerie münakalât durmuş, posta- ı lar çıkarılamamıştır.
İranda 55 kişi çığ .
altında öldü ’
Tahran 23 (A A.) _ (AFP): '
Ham adan ve Mahabad arasındaki dağlarda bulunan Targu-far köyü muazzam bir çığ al-’ tında kalarak yerle bir olmuş-f. tur Enkaz altından şimdiye j kadar 55 ceset çıkarılmıştır, Va-I ka yerine orduya mensup İmdat birlikleri gönderilmiştir. J
Cenevre 22 IAA-) — {United Press): Arap sözcüsünün kanaatine göre. Kudüs’ün Mllet-lerarası hale geçirilmesi hak-kındakl «Garreau uzlaşması» Birleşmiş Milletler güvenlik konseyinde müzakere edilirken Arap milletlerinin, muhalefeti ile karşılanacaktır.
Güvenlik konseyi başkanı Fransız Roger Garreaıı tarafından hazırlanan uzlaşma tasarısında Kudüs'te yalnız Yahudi ve hıristiyanlarca mukaddes sayılan yerler milletlerarası rejime tabi olacaktır. Şehrin diğer tarafları meri olan mütareke hükümlerine göre Haşlmî Ürdün ve İsrail'in elinde kalacaktır.
Millet Partisinin bir ocağı açıldı
Millet Partisinin Defterdar Kenan öner ocağının açılış merasimi dün saat 13 te yapılmıştır- Törende MUİet Partisi, Milletvekillerinden Haşan Dinç-er, Ahmet Oğuz, general Al doğan. Behçet Gökcon iie partinin U idare kurulu üyeleri hazır bulunmuşlardır Söz alan bütün hatipler iktidara çatmışlardır.
Konseyde bulunan yegâne Arap temcilcısi ve Irak delegesi Muhammed Fadıl Cemali bu uzlaşmaya karşı Arap memleketlerinin takınacağı hareket tarzının «Menfi» olacağını kaydetmiştir. Cemdi, bu tasarının tâdil edilmesini ve 1847 toplantılarında güvenlik konseyince alınan karar veçhile Kudüs'ün konsey tarafından idare edilmesini isleyeceğini bildirmiştir.
Garreau, tasarısı hakkında ne İsrail, ne de Arap memleketleri tarafından resmi bir teklifte bulunulmadığını söylemektedir.
Emet’te bir avcılık ' klübü kuruluyor , Emet (Akşam) — Emet or* inancılarının ön ayaz olmasiyle bilhassa orman mühendisi Ne-catl Çakmakçının gayretleriyle Emette bir avcılık kurulunun kurulması işleri hayli ilerlemiştir. Bu hususta nizamname hazırlanmış ve gerekli makamlarla Kütahya İlbay lığına resmi müracaatlar yapılmıştır
Kulübün teşekkülünden maksat. başı bo? avcılığı önlemek 'av birlikleriyle beraber ormancılık bilgilerini de halka aşılamaktır. Bilhassa toplu hareket-stnjycrler jlerie zlraate muzır otan hay-
Dün son toplantısını yaparak yönetim kurulunu seçti
İstanbul Üniversitesi Talebe Birliğinin kongresi dün de top! lanmıştir.
Üniversite Spor kolübü. yeni açılacak kantin, ve Birlik rozetlerinin (Şeref) te ra) şekli ve Birlik tüzüğündeki yapılacak değişikliklerin bir av sonra top-1 anacak bir fevkalâde kongre-1 de görüşülmesi kuLariaşiırıl-d ıhtan sonra, hali hazırda Istan bul da üç sinemada birden . oynanan — MJşel ştragof — Kafkas Kahramanı filini in in komünizm propagandası yaptığı yolundaki vaki teklif şiddetle münakaşalara yol açmış ve neticede kongrenin seçtiği 15 kişilik bir komi sy un un filimi gidip gördükten sonra yeni idare heyetine rapor vermesi ve ondan sonra bir hareket hattı tayin edilmesine karar verilmiştir.
Bu arada ayrıca hasta bulunan büyük şair Yahya Kcnıol Bayatımın Üniversite Talebe Birliği adına kongre başkanlığı divanınca hastanede ziyaret edilerek âcil şifalar dilenmesi kararlaştırıldıktan sonra seçimlere geçilmiş ve yapılan oy tasnifinde: Yönetim kuruluna:
Faik Güven! Tıp: Babilr A-run: Eczacı; şükriı Ezer: Tıp: Yurdakul Esemen'I: Orman: Faruk Kambay: Fen; Cahit Arslanoğlu: Orman; Şahap Dizdarer: Eczacı; Ad Giıven: Diş Tababeti; Teme) Enderoğ-lu: iktisat; Yakut Eltutar! Diş Tababeti; İlhan Engin r Edebiyat: Kerim Manioğiu: İktisat; Alta» tikin: Fen: Memduh Duran: Hukuk; Kemm Demire): Edebiyat; İhsan Hüdaloğlu: Hukuk,
Cezaevi müdürlüğü stajyerleri
Bursa 22 (AAl — Şimdiye kadar yalnız İmrlh adasında cezaevi müdürlüğü stajı yapan stajyerlerin bundan sonra Burca cezaevinde de sUJ görmeleri Adalet Bakanlınca uygun görüldüğünden bu stajyerle;........ WWM. UWM ıw>- u
grup halinde şehrimize gelip vanlarıu itlafı da programlara Adana"-kursa başlamalardır. 1 dahildir
Eczacı okulu taleoe cemiyeti başkanlığından: Cemiyetimizin fevkalâde kongresi 23/Î/95O per şembe günü saat 14 te Marmara lokalinde yapılacağından âza arkadaşlarımızın teşrifleri rica olunur.
Adana canavarı yakalandı Osmaniye 22 (AA.) — Ada-na’da bir kaç kişiyi ve bu arada öz kardeşi Halil’i öidıiren Elazığlı Sadık mimiyle maruf ■ navarı bun.da eıe 3
cirilmisıir
K 3

[akşam^akşam»]
nlstanbulda ucuzluk gördüm»
Londra Biiyük Elçimiz Ce-vad Açıkahn’ın gazetecilere itizarlarla söylediği bir söz, umumi efkârımızda derin akisler bıraktı,
— Kızmayın amma, ts-tanbulda ucuzluk gördüm. - demiş.
Aynı nokta i nazarı diğer bir hariciyecimiz de söyle-diydi. Fakat, ben, şahsan Ccvad Acıkalm’ınkine daha fazla ehemmiyet veririni. Çünkü hem pek taze bir mütalâadır; hem de muhterem büyük elçi ile Galatasaray arkadaşı olduğum için, yu-karıki hükme ne şekilde varabildiğini kestiriyor gibiyim.
Beraber okuduğumuz mektepte bir Fransızca tâbir Öğrenmiştik:
n— Jours fileş d’or et de soie.»
Bu, «Sırma ve ipekle dokunmuş günler» demektir ki, «baştan aşağıya şeref, saadet ve refahla dolu bir hayat» manasın.'dır.
Benim bildiğim: Talihin maddi ve mânevi bir lûtuf-dideşi olan Ccvad Açıkahn da. aile menşei, mektep hayatı, şeklü şemaili, zekâ tahsil, izdivaç, iş ahbaplıkları ve nıhavet genç yaşta terakki ve mevki, servet bakımından değme kulun erişemediği imtiyazlı mevkide-dir. Bu sebeple dünyayı pembe görmekte samimidir. Fakat. Hanya. Konya öyle değil!
Gene muhterem elçinin beyanatından okuduğumuza göre, gazeteleri takib ediyormuş. Güzide mektep arkadaşım. lütfen sabık 56S numaralı talebenin de bugün yazdıklarına arada sırada göz atıyorsa:
1 — İstanbul'daki İş Arama Bürosuna kayıtb 4500 iş sizin mevcud olduğunu;
2 — Bu büronun mevcudiyetinden dahi bihaber bel-Ai 45 bin işsizin aramızda J-aşiıdığmı: bunların İngıl-ter» deki gibi işsizlik maaşı alaladıklarını.'
3 — İstanbul’un hali böyle iken, Anadoluda işsiz kalanların, «iş vardır» diye şehrimize geldiklerini:
4 — İş Bulma Bürosunun, işsizlerimize otuz liraya dahi aylık iş teklif ettiğini, bu parada o şahsın yiyeceği, giyeceği ve ailesine göndereceği kısmet payları dahil bulunduğunu;
5 — Rençper yevmiyesinin günden güne düştüğünü;
6 — Yüksek mektep mezunu münevverlerimizin 120 lira maaşa boyun eğdiklerini: bu vaziyetteki insanların yaşlan ilerlediği halde evle-nemediklerini:
7 — Ticaret Odası geçim endeksine göre, beş nüfuslu bir ailenin ıyda 400 lira civarında bir paraya muhtaç bulunduğunu; fakat bu paranın da müfredatı arasındaki kiranın. 20 lira gibi mevhum bîr rakam olduğunu...
Ve saire, ve saireyi okurdu.
Ucuzluk ve pahalılık Cr-vad Acıkalınla birlikte mektepte dersini aldığımız kesri-âdinin sûret ve mahreçleri gibidir. Yani, çizginin üstündeki rakamın mücerret şekilde mâna ve kıymeti yok; çizginin altındaki rakamla münasebeti ehemmiyetli. İşte bu münasebet de yukarıdaki 7 madde ile ar-zettiğimiz gibidir, heyhat.' Türkiye halkının maişet rakamını, bu kesriâdînin sûre-tınden kaldırıp yerine Londra sefirimizin standardını koyarsanız, elbette vaziyet değişir.
Ucuzluk? Pahalılık? Buna dair hüküm vermek için, dünyanın lıer tarafında olduğu gibi, İngilteredc de ölÇü şudur, kaniiz: Sabahtan akşama kadar çalışma neticesi elde edilen para ile asgarî İçtimaî ihtiyaç sağlana-1 bilir. Otuz liralarla, yüz yir* mi liralarla burada sağlanamıyor. İki yüz ellilerle de sağlanamıyor.
Biz «Pahılılık var!., derken bunu anlıyoruz, efendim.
Mektepten beri yüksek
Teknik Üniversite
Talebe Birliği kongresi dün içtima etti
İstanbul Teknik Üniversitesi Talebe Birliği biiyük kongresi diin Teknik Üniversite konferans salonunda yapılmıştır. Kongreye Talha Ermiş başkan seçildikten sonra, hep beraber söylenen İstiklâl marşiyle rüz-’ nameye geçilmiştir.
Genel kurulda mimarlık, İnşaat, makine ve elektrik fakülteleri talebe cemiyetlerinin delegeleri tamamen hazır bulunuyorlardı Rüznameye göre, Avrupa Türk T-ılebe Birliği reisi ve Dünya Gençlik Birliği icra komitesi âzası Mükerrem T&şçıoğlu'nun kongreye mesajı okundu. Neticede kongre tarafından bir teşekkür mesajı İle eski Birlik başkanın* mukabele edilmesi kanulaştırıldL
Bunu müteakip seçimlere geçildi. Evvelâ idare heyeti seçimleri yapılacaktı, idare heyetinin her fonksiyonu için bir çok adaylar vardı. Kongre bunların kendilerini tanıtmalarını istedi. Bunun üzerine adaylar tek tek kürsüye çıktılar. Her delegenin reyin! hazırlaması İçin kongreye jarım saat ara verildi.
Bunu müteakip leyler toplanarak murakabe heyeti ve haysiyet divanı seçimlerine geçildi Kongre âzalan yeni seçilecek İdare heyetinden, muhtelif dileklerde bulundular Bu arada bilhassa bir Talebe Bankasının tesisi için çalışılması İstendi. Reylerin tasnifi yapıldı. Bu tasnife göre, Birlik başkanlığına Elektrik fakültesi Talebe Cemiyet! başkanı GaUp Baloglu, başkan vekilliğine inşaat cemiyeti başkanı Altan Göle, genel sekreterliğe Semih Ben'lm, genel sekreter muavinliklerine Behçet Saf gönül. Mustafa Atayurt ve mesul muhasipliğe Altan Türel seçildiler.
ilk okullar
Okulların bina vaziyeti tetkik ediliyor
V4U ve Belediye Başkanı Dr Fahreddln Kerim Gökay, şehrimizdeki ilkokullarda okuyan çocukların sağlık durumunu ve bilhassa umumi zafiyete uğramış olanları tesblt ettirmektedir. Bu 3rada okulların bina vaziyetleri de sağlık bakımından tetkik edilmektedir.
Tetkikler masında Üsküdar-dakl Toptaşı, Altunizade ve Kısıklı ilkokullarının binaları mektep olmağa gayrlmüsalt görülmüştür. Sağlık müşaviri tetkiklerine devam edecektir.
İlkokullarda sağlık durumu
Üsküdar vj Çatalca ilçelerindeki ilkokul öğrencilerinin sağlık durumlarının tesbltl İçin yapılan çalışmalar sona ermiş-tlr.Bu hususta Vilâyete verilen rapora göre Çatalca Üsküdar ilçelerindeki ilkokul öğrencilerinin sağlık durumları iyidir. Üsküdar ilçesindeki Toptaşı, Altu-tunîzade, Kısıklı ilkokullarının sıhhi şartlara yugun olarak dü-zeltllmeleri Üten Um iştir.
Geçen yıl olduğu gibi, bu yıl da bütün Öğrencilerin röntgen muayenesinden geçirilmeleri Veremle Savaş Derneğinden rica edilmiştir.
Ailede ve okullarda çocuğun terbiyesi Vefa lisesini bitirenler derneğinin tertiplediği seri kon-etranslardan dördüncüsü 24 ocak 950 salı günü saat 18,30 da Eminönü Halkevlnde R. Necdet Evrlmer tarafından (Ailede ve okulda çocuğun terbiyesi) mevzuunda verilecektir.
Ağır yaralanma
Emet (Akşam) — Değirmi saz kömür ocaklarında çalışan, İsmail Oğ. Yakup Yavaş İki kömür vagonu arasında kalmış ve başı ezilerek, hayli ağır vaziyette yaralanmıştır. Savcılık İşe el koymuştur. Yaıalı hastaneye kaldırılmıştır.
şahsiyetini daima takdir ettiğim, büyük efçimiz, efen dinv
(Vâ - Nû)
Iş kanununda tadil edilen maddeler
İstanbul Milletvekili Ali Rıza Arı bu hususta izahat veriyor
İstanbul milletvekili Ali Rıza Arı An karadan şehrimize geldi ve bize işçi ve İşverenleri doğrudan doğruya ilgilendiren bir mevzudan bahsetti. Bu hususta sorduğumuz suale cevaben dedi kİ:
(— İş kanununun tamamen tâdili 19 maddesinin Büyük Millet Meclisinde İlk müzakeresi yapılıp bu tadiller olduğu gibi kabul edildi. Buna göre yeni kanun bir haftaya kadar yürür lüğe girecektir.
Tadil edilen maddeler
İş kanununun tâdil edilen maddeleri 1. 1, 7. 13. İB, 18. 23. 24; 29; 32; 34, 42, 51, 53, 56, 78 89. 92 ve 96 inci maddeleridir. Bu tadilâtın bir kısmı çok mühim hususları ihtiva etmekte -dir Meselâ yeni 2 ncl maddenin (C> fıkrasına göre çalıştırdığı işçi sayısı 10 dan az olan İş yerlerine iş kanunu hükümlerinin kısmın veya tamamen teşmüi lâzım gelip gelmediği hu susu, Bakanlar Kurulu kararıy la tesblt edilecek ve çalışma bakanlığınca uygulanacaktır. Yâni eski kanuna göre işçi sayısı 10 dan az olar. İşyerleri iş kanununun şümulü dışında kalırken bu defa bir İşçi çalıştıran lşyer lerl bile iş kanunu hükümlerine tâbi tutulabileceklerdir- Yine aynı maddenin (Ç) fıkrasına göre, şimdiye kadar iş kanununun hükümleri dışında kalan deniz tamirat atölyeleriyle ziraat atölyeleri de bu kanunun şümulüne girmektedirler. Yeni 13 üncü maddede, bundan önceki İş arama müddetleri iki misline çıkmaktadır.
18 inci maddeye göre de İşçiler İsterlerse günde iki satten alacakları İş arama müddtelerlnl toptan kullanabileceklerdir. Bu mühletler asgari olup mukaveleyle arttırılabilir. İhbar şartına riayet etmiyen taraf, bu müh -lellere alt ücretlerin tutarıyla beraber ayrıca İşin mahiyetine göre miktarı hâkim tarafından taktir edilecek bir tazminat da hl ödemeye mecburdur.
Bu kanunun sendikalara ve mümessillere verdiği yeni du -rum da 16 ncı maddenin şu fıkrasıyla belirtiliyor:
«İşçinin sendikaya üye olması, mümessılık ödevinin icap larını yapması, şikâyet mercilerine başvurması gibi sebeplerle İşinden çıkarılması hallerinde ve genel olarak fesih hakkının kötüye kullanıldığını gösteren diğer durumlarda ayrıca İkinci fıkrada yazılı mühletlere alt ücretlerin üç misli tutan tuz -mlnat olarak ödenir.» Bundan başka bu maddenin eski şeklinde, iş akdinin feshinde, beş seneden fazla olan her bir senelik kıdem İçin veritmekte olan ı 15 günlük ücret tazminatı, yeni şekle göre iş akdinin başladığı tarihten itibaren muteber ol -
inak üzere üç seneden fazla kı- bit olunur. Bu demi olan her işçiye verilecektir.
Asgari ücret usulü
Bundan başka yeni 32 nci maddeyle asgari ücret usulü th das olunmaktadır. Bu madde şöyle diyor; «Asgarî ücret, iktisadi ve içtimai zaruretler dola-yisiyle çalışma bakanlığınca lüzum görülecek yerlerde ve işler de işin mahiyet ve hususiyeti gözönünde tutularak gerek saat başına veya gündelik yahut haftalık veya aylık hesablle, ge rek parça başına yahut yapılan iş miktarına göre veya sair şekillerde ödenecektir.
İşçi ücretlerinin en aşağı had leri mahallî komisyonlarca tes
Mesken dâvası
Üç komisyon tetkiklere başladı
tstanbulun mesken dâvasının halli için Belediyece bir tasarı hazırlandığını yazmıştık, vali ve Belediye Başkanı Prof. Fah-reddln Kerim Oökay’ın başkanlığındaki heyet, 9 maddeden ibaret olan bu tasarı, maddeler üzerinde yapılan ufak tefek tadilâttan sonra kabul c-dllnılştir.
Bununla beraber, ayrıca üç komisyon seçilmiştir Bunlar, imar ve şehircilik, ucuz ev ve kredi komisyonlarıdır,
İmar ve şehircilik komisyonunda, Mııkbll Gökdoğan, Abdullah Türkmen, Gerhardt Kessler. Ekmel Zadlt, Zeki Sayar, Feridun Akozan; ucuz ev komisyonunda, Salt Kural. Muhittin Arel, Abdullah Tükrmen, Mukbll Gökdoğan, Kemal Agru, Rebii Gorbon, para ve kredi komisyonunda Nlzamettin Tez-can, Orhan Tuna, Molz Tekln-alp. Cihat iren bulunmaktadır.
Her komisyon kendine alt İşleri tetkik ederek temas ve teşebbüslerde bulunarak, imkânlar arayacak, çalınmalarının neticesini bir raporla heyete sunacaktır.
Valinin başkanlığındaki heyet, 15 gün sonra toplanarak komisyon raporlarını tetkik e-dccek. raporların muhteviyatına göre tasarının tatbikatına geçilecektir. Zira ilgililerin söylediklerine göre, taran madde-1 lerlnden bir çoğunun, şimdiki mevzuata rağmen tatbiki mümkündür. ___________
İzmir D. P. 11 kongresi
İzmir 23 — Demokrat Parti İzmir İH kongresi 28 ocak cumartesi günü Ankara Palasta toplanacaktır. I
komisyonlarda birer işçi ve işveren mümessili, varsa o yerin ekonomi ve ticaret bakanlığı teşkilâtından bir mümessil, belediye encümeninden gönderilecek bir üye, mahalli hükümet tabibi, sendika -dan gönderilecek bir üye, yani altı üyeden terekküp eder.» Ay rica 32 nc! maddeye eklenen son bir fıkrayla, garsonların ve müstahdemlerin hissesi olarak alman yüzde tO iar kendilerine verilecektir. Yeni 34 üncü mad deye göre çalışma bakanlığı, 10 kişiden aşağı >şçi çalıştıran iş yerlerinin talimatnamelerini o yerin İcaplarına göre Ayarlıya -bilecektir.
îş ihtilâfı hakkı ve lokavt
Yeni 78 İnci madde de büyük bir önem taşıyor Bizde grevin yerini tutan iş İhtilâfı çıkarmak hakkı bu maddeyle sendikalara tanınmaktadır. Maddenin eski şekline göre muayyen nisabı dol duracak say .da işçilerin imza vermeleri suretiyle iş ihtilâfı çıkarılabiliyordu. Buysa iş ihtilâfı çıkarmayı güçleştiriyordu.
Halbuki yeni şekilde şendi -kalar, İşverene karşı bir hareket serbestlsl kazanmaktadırlar. Yeni 92 nci maddenin birinci fıkrasına göre İş kanununda suç sayılan işlere rastlandığı tak -tirde, iş murakıpları ve müfettişleri. İş murakabe ve teftiş tü lüğünde tasrih edilen şekiller -de yalnız bu halleri menetmek yetkisini halidirler.
Bütün bunlardan başka kanuna yeni bir madde ilâve e-dllmlştlr. Bu madde lokavtı veya İşçi tensikatını önllyecek e-sasian ihtira «diyor ve diyor kİ:
«işverenler, kanuni ve nizami mükellefiyetlerini yerine getirmek suretiyle de olsa İşçilerini toplu bir halde veya toplu sayılacak şekilde kısa fasılalarla İşten çıkarmak İstedikleri takdirde, bunların İşlerine son vermeden bir ay önce, çıkarmayı gerektiren sebepleri belirtmek suretiyle çalışma bakanlığının yetkili teşkilâtına yazıyla bil -dlrmeye mecburdurlar. Bu hük me göre, toplu İşçi çıkaran işverenler veya bu gibi işverenlerin aynı şartlarla işletmeye de vam eden veya yeniden başlı -yan İşverenler, çıkarma tarihin den itibaren altı ay içinde aynı İş yerlerine aynı iş için tekrar işçi alnuya ihtiyaç duydukları taktirde, keyfiyet! münasip vasıtalarla ilân ederek evvelce işten çıkardıkları işçilerden çalışmak isteyenleri aynı şartlarla İşe almıya mecburdurlar. Bu hükümlere riayet etmiyen İşve renler veya vekilleri, işin mahl yetine ve işçi adedinin az veya çoğunluğuna göre 200 lira -dan aşağı olmamak üzere ağır para cezasıyla cezalandırılırlar.» Şahap BALCIOGLU
Amerika'da KaUforniyada çok süt veren bir cins İnek vardır, Bunların memelerinin yerlere sürünmemesi için bir meme auspansuarı tatbikine başlanmıştır.
Unity’ye rakipler
Emet’te hindi yetiştirme işine önem veriliyor
Emet (Akşam) — Amerikan Ünite Hindisinin bahisleri, burada hâlâ günün mevzuu olmaktadır. Emet ilçesinin, evlerinde bütün toplantı yerlerinde kahvelerinde konuşulan mevzu ekseriyetle, on yedi kilo ağırlığındaki sekiz aylık Ünite Hindisinin Cumhurbaşkanımıza hediye edilişi ve sonra bilhassa bu Hindinin yetiştirilmesi işidir.
Evvelce de bahsi geçtiği veçhile, Emetlller döğüşçü Hindi yetiştirmek meraklıyıdırlar. Ancak doğuş kabiliyeti göstermeyen Hindilerle döğüş şampiyonluğundan geri kalmış Hindileri kesime verirler. Şimdi Emettekl Hindi meraklıları, bir taraftan döğüşçü Hindi yetiştirmekle beraber. bir taraftar, da etlik Hindi yetiştirmeğe bütün hevesleriyle İşe sarılarak, başlamışlardır.
Bu bahisle İlgili oıarak. Emet Belediye Meclisi âzasından Mustafa Tugay, bilhassa etlik Hindi yetiştiricileri İçin bir mükâfat sistemi ortaya koymuş ve bu ilçe merkezi halkına ve köylerine duyurulmuştur.
Vali bugün Beşıktaşa gidecek
Vali ve Belediye Başkanı Dr. Fahreddln Kerim Gökay bugün öğleye doğru Beşlktaşa giderek halkın ve o civardaki gecekondu sakinlerinin şikâyetlerini dinleyecektir.
Üsküdar - Beykoz yolu
Seyrüsefer komisyonu tarafından alman kararların tatbikine geçilmiş, bir heyet Üsküdar - Beykoz yolunu tetkik etmiştir. Heyetin tesblt ettiğine göre bu yol seyrüsefere müsait değildir ve en kısa zamanda genişletilmesi ve tehlikeli virajların bertaraf edilmesi lâ-zımgelmektedlr. Tetkiklere devam olunacaktır.
RADYO
İSTANBUL RADYOSU
Ö41« ra AJc»«ra Pıogronu
12.57 Açılı» ve progrımlar.
13 00 Haberler.
13.15 Memleket türküleri (Pl.)
13.30 Hafif melodiler. Çalan: Semi-ramla orkestran.
14 00 Şarkı ve türküler (Pl.)
14.15 Dans müıljl (Pl.)
14 » Serbest aaat
14.45 İki üvertOr (Pl)
13.00 Programlar ve kapanı».
1757 Acılı» ve programlar
13,00 Memleket türkülerL. Okuyanlar: Ali Öıcrran, Hatmi Yükselen.
18J» Karıjık »arkı ve tUrkUler (Pl.)
18.40 Saz eserleri.
1900 Haberler.
19.15 Sanatlar' İPİ.)
19 45 Georg Frldrich Haendel . Ke-, man ve piyano İçin.
20.00 Mtlzctarl gcııyorut
20.10 Küçük orkestradan melodiler. M. 30 Hatır orkestra e*erler| (Pl.)
20.40 Milli Türk Talebe Birliği Üniversite korosundan besle ve Darkilnr
21.15 Fasıl heyeti konseri «Besteni-0*1 rr
3300 Dinleyici İstekleri (KİAsIk batı müziği)
22.45 Haberler,
23.00 Dana mUziŞI İPİ.'
33 15 Hafif «ece müslŞİ (Pl I
33.30 Programlar ve kap.vnı»,
ANKARA RADYOSU
Ögla ak|un programı
1248 Açılı» ve program
13 30 Sama! ve şarkılar.
13.00 Haberler.
13.15 Salon orkestraları çalıyor (Pl •
13.30 ÖŞle gnsetesl.
13 43 Salon orkestralarının devamı (Pl.)
14.00 Hava raporu, Ak^am programı ve kapanı».
1758 Açılı» ve program.
18.00 M. S. ayarı.
18,00 Dans mUalgl (l’I J
1930 Kitap rantı
1345 Film yıldızları abylUyOr (Pl.) 19.00 M. S. ayarı ve Haberler.
19.13 Geçmişte bürün.
19.20 Karıaık »arkılar.
19.43 Tarihi Türk ınüzlüt.
20.15 Radyo gaaetesi.
30 30 Radyo senfoni orkestran.
31.13 Konuıma.
21.30 Muılk: (Pl.)
22.00 Konuşma: B. M. M. saati.
21.13 Dans mit. 1*1 (Pl.)
2345 M. S. ayan ve Haberler. 23.00 Program ve kapanı».
Yarın sabahki program
7.30 M,S. ayarı.
7.31 Moralar (Pl.)
7.43 Haberler ve Hava rapora.
B.00 Şarkılar fPl.)
8,15 Havai adalarından melodiler (Pl.)
825 Glintln programı.
8 30 Hafif müzik (PL)
9.00 Kapanış.
Himaye gayretkeşliği
Sebze ve meyva hâlinde ticaret yapan kabzımallar da Valiyi ziyaret ederek bazı dileklerde bulunmuşlar. Perakendeçi esnafın himayesi bu isteklerin başında geliyormuş.
«— Aman, demişler, perakendeci esnafa fazla ceza kesmeyiniz, çünkü onlar hayat pahalılığını önlemeğe çalışıyorlar.»
Fesuphanallah! Demek ki şimdiye kadar hayat pahalılığının önlenememesi-nin sebebi perakendeci esnafın cezalandırılması imiş. Şu halde, perakende satış yapan esnafın kontrolundan vazgeçelim: «Affedersiniz,
şimdiye kadar sizin kıymetinizi takdir edemedik, hile, ihtikâr yaptığınız için ceza kestik. Meğerse bu memlekette hayat pahalılığı ancak sîzin sayenizde önlenebilecekmiş. Bundan sonra ta-mamiyle serbessiniz. İstediğiniz gibi hareket ediniz, türlü türlü hilelerle, ihtikârlarla halkı aldatınız, kırk paraya aldığınızı kırk kuruşa satınız, siz keselerini doldurunuz da hayat ucuzlasın! o diyelim.
Pekâlâ! Mademki hayat pahalılığının önüne geçmek için bin bir çareye baş vuruyoruz, icab ediyorsa bunu da yapalım amma evvelâ böyle bir iddiayı ileri sürenlerin durumuna bir göz atalım.
Malûm olduğu üzere, öteden beri müstahsil ile müstehlikin arasına girerek fi-atleri yükseltmek suretiyle havadan pata kazanan kabzımal zümresini ortadan kaldırmak meselesi Belediyenin de, hükümetin de üzerinde durdukları bir dâvadır. Bir aralık Şehir Meclisi bu dâvayı ehemmiyetle ele aldı, fiatlerin yükselmesine sebebiyet veren kabzımal müdahalesini ortadan kaldırmak için, istihsal bölgelerinden sebze ve meyvalann kiiçük ambalâjlar içinde getirilmesini ve hâlde doğrudan doğruya perakendeci esnafa satılmasını karar altına aldı. Fakat tatbikatla vazifeli makam, küçük ambalajlarda nakliye ücretinin artacağını, büyük ambalajların da doğrudan doğruya perakendeciye saklamadığını ileri sürerek Meclis kararım tatbik edemedi
Daha sonra, alâkalı hükümet erkânı ve bu arada sayın Başbakanımız da, havadan para kazanarak fiat-leri yükselten kabzımalların faaliyetine meydan verilmi-ytceğini söylediler, fakat aradan hayli raman geçtiği halde bu vaitler yerine getirilemedi. Belli ki, geçimimizi alâkadar eden bu iş de seçim gailesinin gürültüleri arasında unutuldu ve bugün o kabzımallar zümresi hâml vaziyetine geçerek hile, ihtikâr vapaıı perakendecileri Belediye cezasından korumağa kalkışıyor!
Cemal Refik .....Et fİatİ............. yükseldi
Yükseliş kiloda 20 kuruşu buldu
Son bir kaç gün zarfında et flütlerinde mühim bir yükseliş vardır. Bu yükseliş, kilo başına 20 kuruşu buluyor. Kemiksiz sığır eti 28Û kuruştan 300 kuruşa çıkmıştır.
Yumurta ihracatı arttı
On beş gundenberi şehrimizden yapılan yumurta İhracat» hayil artmıştır. Yumurtalar bilhassa Yunanistan ve İaralie sevk edilmekte olup sandığın 1440 yumurtalık flatl 160 - 170 lira arasındadır İhracat sebe-blle iç piyasada da yumurta fiatlerl yükselmiştir Bakkallarda yumurta 15-17 kuruşa satılmaktadır.
TUR AL
ÖKSÜRÜĞÜ KESER

Balıkçılığımız
Gczönünde tutulması lâzım gelen başlıca noktalar
Balıkçılığımızın gelişmesi içini kıyı balıkçılığını himaye etmek lâzımdır Bu nevi balıkçılığın içine Gırgır ağları da dahil olduğu halde yurdumuz balıkçılığım bir bütün halinde mütalâa edelim. Kıyı balıkçılığı yur- , dumuz denişlerinin bünyesine, çok uygun bir balıkçılıktır. j Çünkü balıklarımız umumiyetle, kıyılardadır. Kıyılarda gıdala-| rıyı temin ederler Bunun da sebebi Anadolunua bütün sahillerine küçük, büyük bir çok] sular dökülmekte ve bunların taşıdıkları çok uzvi maddeler de kıyılarda bol bol bulunmakta oldu(nınilandır. Bilhassa ık-, lim bakımından müsait şuhu-] netler arzeden denizlerimizin ( kıyıları da gayet bol nebati ve( hayvani planktonları bünyelerinde hasıl ettiklerinden zengin bir balıkçılığa oldukça elverişlidir. Mülga Balıkçılık Enstitüsünde lelkikatı yapılan suların muhtelif derinliklerinden alınan numunelerde de göster-iniştir kj beher litreye düşen plankton miktarı daima satıhlarda ve bilhassa kıyılarda kesafet ve çeşitlik arzetmlştlr.
gıdalarına bir hale jian maddelerin bol göllerde
Hârika sene: 1949
Bu yıl, siyasî güçlüklere rağmen, ilim ve fen sahasında mühim keşifler oldu
I ramlara sokar. Balıkçılığımız yeni gelişme safhasına girerken bu noktaların da gözönün- , de tutulması zanned dersem | faydalı olacaktır. ı
Marshall yardımı yapılırken , ağ İpliği işine de bir pay ayır-!mak ve hiç değilse mevcut yer- | il pamuk İpliği fabrikalarımızın ! birinde muhtelif numaralarda ( I iplik yapabilecek bir Uâve ya- . pılması da büyük fayda sağlan- , masına vesile olmuş olacaktır. , Netice: Her İstihsal bölge- ( sinde yeter derecede ya soğuk hava depolan inşa etmek veya böyle balıkçı limanlarında dai- ' mi olarak soğukhava tesisattı kâfi tonaj ve adette vesait bu. lundurulmasi ve gene böyle ba- 1 İlkçi limanlarındaki balıkçıla- 1 rın birer kooperatif tesis ederek ' çalışmaları, her hangi bir ban- 1 ka ile alâkalanmaları balıkçılığımızın geleceği bakımından , büyük önem taşır.
Kıyı balıkçılığımızdan sonra : I göl balıkçılığımızı da küçümsememek İcap eder. Çünkü gölle-| rimiz de oldukça verimlidir. Ba- , zı verimsiz göllerimiz mevcutsa da bunları mahsul sağlayan Tablalile balıkların gıdalarına bir hale sokmak kabildir. Bu yarayacak olan maddelerin bol göllerde tecrübeler yapılarak bulundukları sahalar balıkların hangi cins balıkların ne şekil-(ia bol bulunacakları sahalar-'de yetişmeleri mümkün olacağı, (lu-, | araştırılmalıdır. Senevi 400-500
Burada belirttiğim şu basit bin kilo mahsul sağ’ayan diğer bir iki sebebe istinaden söyle- ' göllerimizin de ma lira İlerini yebiUrlm ki yurdumuz deniz- ıslah etmek bilhassa kılçıksız ierinde kıyı balıkçılığı çok da- sazan balıklan yetiştirerek lâfa» randımanlı olabilir. Bunun ytk olduklan değere ulaşmala-bir ikinci faydası da kıyı bakrına çalışmak gelerek için çok hkçıbğı lâyık olduğu önemi ümitli olacağı kanaatindeyim, kazandıktan sonra sahillerde . ~
yaşayan binlerce halkın da bu mesleğe intisap etmesini veya intisap edenlerin mesleği ter-kelmemesini sağlamış olacaktır. şüphesiz böyle bir esas kurulduktan sonra sahillerden
İçerilere doğru balık sevkıyatı başlayacak ve oralarda halk, balığı yakından görecek tanıyacak netice yemeğe başlayarak arz ve talep kaidesine uyulacaktır. Bahusus mühim istihsal bölgelerinde kurulacak tanı teşkilâtlı Konserve fabrikaları bu işin başlıca müspet müşev-vikidir.
Balıkçılığımızın inkişafında mühim meselelerden biri de tayf e meselesidir ki, üzerinde ehemmiyetle durulması lâzım gelen bir iştir. Zira bugün değilse bile yarın Marshall yardımı ile balıkçılığımız tam randımanlı bir hale girince tayfa buhranı başgösterecek-tir. Hattâ bugün bile zaman, zaman kendini hissettirecek durum almaktadır. Cönkü şartlar tayfaya ehven görünür. Pay usulüne dayanarak yapılan balıkçılıkta balık mahsulü olmadığı zaman balıkçı evine veya köyüne eli boş döner buna mukabil pek çok enerji sar-fetrniş uykusuzluk, rahatsızlık ve zahmetlerin belki en acırını görmüştür.
Bu bozan da aksi olur. Mal sahibi daha evvelden yani av mevsimi başlamadan evvel tayfeye bir miktar avans verdiği halde av mevsimi geldiğinde tayfa İşi başına gelmez. Mal sahibini çok müşkül du-


Süngerciliğimiz
I Türk süngerleri dünya
Evvel zaman içinde..
Seyfııllah Yüsri paşa
Paşanın rahatsızlığı — Sigara merakı — Nabız saymanın neticesi — Hayatı, ölümü
1949 senesi geçmiş bütün senelere nazaran gerek ilim gerekse fen sahalarında en mühim keşiflerin yapıldığı bir sene olmuştur. Yapılan keşifler mahiyet bakımından olduğu kadar sayı bakımından ûa insanı hayrete düşürecek kadar çoktur. Bu sebepten mütehas-5 ular 1949 senesine «harika sene* adım vermişlerdir. Aşağıda bu keşiflerin en mühimlerini okuyucularımıza veriyoruz;
Radyo teleskop — Bu filet esas İtibarile muazzam bir kulağa benzemektedir: ve teles-koplarm dışında kalan yıldızlardan gelen sesleri tespit et-l mek için kullanılmaktadır. A-‘ let Comell İsminde bir Ameri -kalı tarafından keşfedilmiştir. .
mağa yarayan bu âlet Berkeley fizikçileri tarafından yapılmıştır. Dünyada başka benzeri yoktur. Bu âlet diğer atom parçalayan âletlerden 18 defa daha kuvvetlidir. Cyclotro'nun yuvarlak mlknatisinde 10,000 ton çelik vaîdır. 9 milyon dolara malolan bu âlet 5.000 kilovattık eeryanla çalışmaktadır.
Atomlar evvelâ yuvarlak mlk natls borunun irine gönderilmekte vc burada elektrikle sıkıştırılmaktadır. Tazyik altında atomlar ışık süratinde bir hız kazanmakta, ve 8 milyar voltluk bir enerji çıkarmaktadır.
diye kadar bilinen vitaminlerden kat kat üstündür. Üç mlk-rogramlık bir dozla yapılan tecrübeler fevkalâde neticeler vermşitir Hattâ B12 İle yapılan bir dozluk tedavi anemla-nın önüne geçmektedir.
Palomar — Yeni yapılan Palamar teleskopu İle, şimdiye kadar görülen yıldızlardan iki misli mesafedeki yıldızları tetkik etmek mümkün olacaktır. Teleskop 200 inçliktir.
Dünyamıza 1,000,000.000 ışık senesi uzaklığında olan yıldızlar. saman yolları Palamar'in menzili dahilinde kalmaktadır. Yani Palomar en son sistem teleskoplarından iki misil daha kuvvetlidir. Yeni teleskop astronomi hakkında şimdiye kadar meçhul olan şu meseleleri aydınlatacaktır. »Kâinatın hudutları nereye kadar uzanmaktadır? Kâinatın sonu var mıdır yoksa sonsuz mudur? Fezc düz müdür yoksa yuvarlak mı-
Her hakkı mahfuzdur
Semih Mümtaz S.
Mısır ricali rden SeyluLiah Yüsri Paça ve pederi Yüî-ri Pa^a Mısırda doğdular, büyüdüler, yetiştiler, memleketin ricali meyanuıa girdiler. Fakat aslen bizim taraflıdırlar. Hattâ Seyruilah Pasa İslanbulda tahsil etmiştir. Fevkalade Türk dostudur. Dostlarından belki ekseriyeti Turkier teşkil eder. Uzun boylu, güler yüzlü, gayet iyi giyinir, tertemiz bir zattı. Golf ve poloyu tercihan; sporu çok severdi. Güzel ata binerdi. Mükemmel polo oynardı Evinde de resim yapardı. Cazip tablolar telif ederdi. Çok da güzel konuşurdu. Türkçesi halis Türkçe idi İki, üç de ecnebi lisanı bilirdi ve yazardı. Paris te senelerce komşusu idim.fAvönü dö la Forjl da ikamet ederdi. Sık da görüşürdüm.
Bir aralık hafif bir kalb rahatsızlığı geçirdiği cihetle daha fazla evde kalırdı ve merak ederdi, ben de kendisini bırakmazdım. Âcizane bir de hekimliğini yapmıştım Sözümü dinleterek onu bir belâdan halâsa delâlet etmişi im. Şöyle ki: Doktorlar ona sigara İçme, bir de yağlı boya zarar verebilir; resim merakını biraz uykuya yatar, demişlerdi. Halbuki evde kalmanın azabını Seyfııllah Paşamız hiç olmazsa sigara İç- 1 mekle tealiye ediyordu Ancak bu kendisi için çok fena idi. çare bulamadılar, söz dinletemediler...
Ben ona şu İlâcı verdim (!) Çünkü bizzat tecrübe etmiş ol-( düğüm ve bu tecrübe sayesinde kurtulduğum ilâç bire bir idi , Bir gece odasında konuşurken yarın sabah erken gelirim, beni lütfen bekleyiniz ve fakat mutlaka sigara İçmeden beni bekleyiniz dedim »Neden'’» diye sordu. Söylemedim, ısrar ettim. Sözümü kırmadı, söz verdi. Sözünün eri olduğunu bildiğim 1-çin. ben de inandım. Ertesi sabah saat sekiz olmamıştı, evine gittim. Haremi Prenses Zeynep, doktor profesör geldi, diye gülüyordu. Paşanın yatağının yanına sokuldum. Saatimi çıkardım. Nabzını saydım 74 Bir de siz sayınız dedim 72. Kahvenizi ısmarlayın, sigaranızı tellendirin. sonra konuşuruz, dedim. dinledi, sigarasını yaktı. Üç dört nefes çekti çekmedi. Bir daha nabzını saydım 0R3
Bu AKŞAM
ATLAS
SİNEMASINDA
ESTHER
da saydırdım — bir şey söyie-mekslzin _ 125, Hayretlerde kaldı ve hekim hana nasihat vereceğine bu ilâcı böyle vereydi daha terini olurdu dedi amma; nazarlarından bir tereddüt hissettim ve büsbütün aç kamına belki böyle bir şey olur diyerek gene kendimde yapugım bir Leerübeye istinaden ona başka şey söylemedim- Yarın sabah gene sigara içmeyin, fakat kahvaltınızı alın, ben gene gelirim, dedim. Bir de bu tecrübeyi yaptık. Yani büsbütün aç olmadığı hame sigarayı içmeden nabzını saydık 77 -7B- Bâde.ssl-gara 120 - 130 Bir yemin çekti, derhal sigarayı elinden attı, bıraktı.
Bıraktıktan bir ay sonra İdi* nikotin ariyan cücut onu sarstı, sersemletti amma koca Çerkez ısrar etti, dayandı, tütüne artık iltifat etmedi. Ben henüz Pariste İken: Allah seni bana 1 yolladı, inayet etti, o belâdan kurtuldum deTdi. Sonra da nıes-| nıuum oluyordu; sigara lâkırdı-lan arasında hep beni hatırlar ve vakıayt hatırlatırmış1 'Bu hâdise 1935 te idin
Paşanın yaptıkları
Başından iki İzdivaç gecmlş-tir. Evvelâ Mısırlı Şivekâr hanımla, sonra Mısırlı Prenses Zeyneple evlenmiştir ve müte-' addit evlâdı vardır ve evlidirler j Mütareke zaman 1:arında İstan-bulda, 1923 te de Lozanda bulunarak halisane hizmetler ar-zina müsaraat etmişlerdendir. Servet Paşanın Başvekâletinde I Mısır Hariciye müsteşarı vc Hariciye Nazır vekiliydi. Şerlinde ve Vaşingtonda Mısır elçilikleri vardır. Son zamanlarda resmî vazifelerden çekilerek kendi âleminde yaşamakta te bermutad sporlarını yapmakta idi ki son bir golf oyunundan avdetle yemeğini yedikten bir saat sonra Mısıra yakın 'Muadil koyu deki konağında füc'eten vefa* etliğini üç gün evvel (El Ehramı isimli Mısır gazetesinde kemali teessürle okudum-
Türk dostluğundan dahi bir an aynlmıyan merhumu Cenabı Hak rahmeti Rahmanına kavuşturur inşallah Tekrar ediyorum, çok iyi ve iyi katbli pes de temkinli ve terbiyeli bir zat-1 tı bu Seyfüllah Yüsri Paşa.
S. M. S.
Senede yalnız bir hafta parlayan bir güneş
Kalblere zevk .. Neş'e... ve heyecan saçan şahane yıldız WiLLİflMS

Cyc-loironlaruı ne gibi bir fayda temin edeceği henüz bilinmemektedir. Kısırlığa karşı hormonlar. Bu yeni keşifle , çocuksuz izdivaçların önüne
. geçilmiştir. FSH iaıüny.c tanılan yeni hormon kadında ve (erkekte cinsiyet hormonlarını verimli bir hale getirmektedir. ___________„_____________
Kısırlığın bir çok sebepleri dır? Kâinat gittikçe genişliyor ı vardır. Fakat FSH ile yapılan mıı? Yıldızlar üzerinde i\ayat ı~.r..iwUr u..ni na„.„ t.e.rhğm var mı? Mcriht- hakikaten in-iıra- sanlar var mı? Kâinatın bir ' başlangıcı var mı? Günün bl-zlta- rin(*e nihayete erecek mİ ?
200 inçlik Palomarin adeseleri yoktur. Teleskop yalnız ay. -7!"!; Teles-
kop hakikatte uzaktaki yıldızların fotoğraflarını çekecek o-‘ lan muazzam bir fotoğraf makinesine benzemektedir. Palo-mar, ışığı dünyamıza bin milyon sene evvel gelmeğe başla-a yan yıldızları kolaylıkla görebilmektedir.
• —J — — vmfeiıu brtrt’.ı aıııeiiL.
böyle bir göçlSk yoktur: re Bu Vitam|„ BJ2 _ C1(„T yeni âlet en uuaKuM ,,Maları cn mtaMrMrL BU-
lerpli edebilmekledir. Balyo hKsa tao5B!lıea ve aMmMun Uücsuop sayestode l/llıMar “• | nmjjaaj, haslator» fevkalâde »«'ur'» çalışmakladır, leminde artık meçhul olr şey müessirdir i’— --------- ---------
kalmayacaktır. I , J
| Anpnıia . hastalığı kandaki Kanser teşhisi — Hastalığı kırmızı yuvarlakların azalması erken devirlerde teşhis etmek demektir. Hasta daimi bir za-için bulunan yeni usul, basit flyet ve yorgunluk içinde kıv-ve ucuz olduğu kadar emindir, ranır. 1926 ya kadar yalnız A-Yeni usul kanser tedavisinde nrnrikada anemla'dan senede atılan en mühim adım sayıl- 50.000 kişi ölmekte idi. 1926 dan maktadır. Çünkü hastalık ne sonra doktorlar karaciğerde kadar erken teşhis edilirse, anemia'ya karşı gelecek bir tedavi o kadar kolaylaşmakta- faktörün bulunudğunu keşfettl-uu ter O tarihten beri yapılan
bir! - > .. , , v çalışmalardan sonra B12 denl-
MrtlJla', OTC°E°.unlv'rs>“i"'îc ?"> Vllumi» bulunmuştur. B12, şanıarta unun yeni usul şuyledır: Kan- , . ...
n ham! seru KasUlaruı kan se, umu 1 lrd’ karaciğerden
- !“™ n“-'UUan" "•n .suanltuı İğne seklinde kırmra
mtıioşı »mun. kauaen »ima »bu»,,*,, Jb„sltlr; ve yan kimselerin kanından dalıa, geç pıhtılaşmaktadır. 150 kan-: — ■ ■ ’
pazarlarında tanınmış ve hattâ şöhret bulmuş bir durumdadır.' Ne yazık kî bu mahsul de diğer. su mahsullerimiz gibi dar bir a*f sahaya sıkışmış bakımsız t haldedir Bugünkü senevi 100-200 bin kilo ham , sünger elde edilmektedir. Ak- ( deniz bölgesinde süngerciliği-1, mlz ümit ettiği yardımı göre-R „„
olur» b» mimar aaha serti ,e 150 k"lâwnln
artabilir. Bahusus yml yeni kam „„ KU]ae yapl.ı
sünger Urlalan yrtLit.nurt.'!an trcrtlrtlrrln hepsi, muvst-pek mümkündür. Sünger İst Ih-1 . , . , . . ,r 1
,, , , . e fakıvelle ııetirj'lrnmist.ir Kam
şali İçin tatbik edilen rnetod-lar çoğu zaman iptidai denecek tarzdadır Bu şekilde de siinger çıkarmak ekseriyetle
Yakardaki keşifler 3949 da yapılan sayısız keşiflerin ancak bir kaç tanesidir. Geçenlerde ilân edilen Einsteln'ln yeni nazoriyesi de hesaba katılırsa, 1949 senesine bir »harikalar senesi» demek hakikaten yerindedlr.
Nakleden: A. DEREREYriftLü
-
(Arkası 8 üıci sahlfede)
iılanbul BdedlfMi ŞrHlt Hrurera
Bu akşam Saat 20.30 da
KOMEDİ KISMI LrJ KAYSERİ GÜLLERİ
Tûrkçesi: Hüseyin Suat 3 ve Münir Nlgâf
Pazarım akşamlan Orınr Kızmır.ra Sah akşamları Korosu Kuı.ııua* icmali voktur
fakıyetle neticelenmiştir. Kanı geç pıhtılaşan hastaların bazılarında kulak kanseri müşahede edilmiştir. Halbuki kulak ( kanserini diğer usullerle muşa-( hede etmek hemen hemen im-, kansızdır. Bu yeni usulün kanser savaşında müiıim bir ilerleme olduğu muhakkaktır.


CornlrUtl ve sar$Amb« ÇUnlerl ı*30 e» Çocuk ri> ıırMv
Ml'AMMER KARACA OPERET
Maksimde
Saâl 2030 da
SİZİN SOKAK
Matineler: Cumar tesl pazar tâ te Pazartesi Akşamı Kadıköy
Opera'da
Antibiotic — Antibiotlkler,1 toprakta, suda ve bazı gıda maddelerinde büyüyen mikros-koplk hayvancıklardan elde edilen ilâçlardır. AntIbiot liderin en meşhurları peniclllin ' 6treptomycin'dir. Fakat zamanlarda Chloromycetln aureomyein adında fevkalâde müessir iki İlâç daha bulunmuştur. Bu İlâçlar bilhassa ti-,, füs vç bazı virüs hastalıklarına karşı kullanılmaktadır Ne o-mycin adındaki antiblotlk ise, vereme karşı deva olan İlâçla-. rın en müessiridir.
[fcdy
M
Cyclotron — Atom bir çok yeni sırları çıkaracaktır. Atomu
ile
son
ve
İV



f-
i
H*--
ݻi
Avrupa orta sikîet boks şampiyonu Tiberlo Mitri, 1848 yılı hakkında İtalya güzellik kıraliçesl madmazel Fulvia Franco İle evlen-meydana mistir Yukarıki klişede gelin ile güveyi düğün pas Lasını ke-parçala- serken görülüyor.
GENE KELLY ve FRANK SİNATRA 1 tarafından çevrilen. Metro Goldwyn Mayer Şirketinin Süper Filmi
GENÇLERİN SEVGİLİSİ
Renkli (Take me out to the Ball gameı Renkli DİKKAT: Numaralı biletlerin erkenden aldırılmaz: rica olunur.
t,
Tefrika No:
Nazlı, dudaklarım onun ö-püşierinden kaçınrzen kaç kereler bağırdı:
«— Senden iğreniyorum... Ama bitsen nasıl iğreniyorum... Midem bulanıyor... Biç haysiyetin yok mu senin?»
«—Seninle evlendiğimdcnberi haysiyetimi cebimde taşır ol-
Bor üşüyorlar. Biri cinsi nefretinin. öbürü kırılan gururu-nun hıncıyla ferdin ferde hürmeti. tekrar yüz yüze gelmek düşüncesi, utanç kabilinden insani duyguları könenerek boğuşuyorlar.
Fırtınadan sonra sükun avdet edince de mevcudiyetlerini pişmanlık kaplıyor. Ekseriya nedamet yaşlan döke döke birbirlerinden özür diliyorlar. En fazla bir hafta devam edecek olan bir mütareke...
Bu sefer de yine eyle oldu Yataklarını birbirm? katarak buğuştuk'an anıda Nazlının, ansızın lak atlan kesilerek yüzûtoyu. kapanıp ağlaması üzerine Ce-
mil, onun bu teslimiyetinden istifadeye kaikışmıyacak kadar bir efendilik gösterdi: mücadeleden vaz geçti.
— Söz veriyorum, bundan böyle sen İstemediğin takdirde elimi eline sürmiyeceğlm. Sabredeceğim, daha aylarca sabredeceğim.
ve homurtular içinde giyindi; odadan çıkarken;
— Gere de ğelmlyeceğim. — dedi. — Belki yarın gece de öbür gece de: belki bir hafta gelmeyeceğim
Vurdu kapıyı gitti.
Nazlı, yalnız kalınca bir müddet daha ağladı. Derdi, yalnız, kocasının aşk nümayişlerini önlemekten İbaret olsa, hayalinde yarattığı gelecek olan güzel günlerinden kuvvet alarak «Adam sende!» diyebilecek. Derdi yalnız gebeliği olsa, doktorla evlenmek bahasına her şeyi göze alacık sevgili çocuğundan kurtulmak çarelerini salim kafa ile arayacak; ve kimseye sezdirmeden kürtajın bir kolayını bulacak. Fakat. derdi bir değil beş değil... Dk acısı dindikten sonra ağa-
[ERCEVE 0151
---YA7ANİ NİHAL YLAM/AACA/YAl/ -
AŞK VE MACERA ROMANI
beysinln ölümünde bir sır gizlendiğinden. düğün gecesi bir facia geçtiğinden ve bu faciada da Cemilin rol aldığından şüphelenmeğe başladı. Ve şüphe kurdu içine düşünce de, Osman Ömerlinin. Vedia hanımın ve Cemilin, müştereken, kendisinden bir sır gizlediklerini farketmemesi İmsânsızaı
Hâdiseleri birbirine ekliyordu da, o gece evden uzaklaş-tırıhnasimn. kendisine denildiği gibi, sırf, bu ölüm hâdisesi ile sevincine zehir katılmaması şeklindeki basit izahını, pek gayri mâkul buluyordu. O geceki sarhoşluğuna lanetler etmekteydi:
«— Sahiden bir koyun kadar ahmakmışım. Ona körü körüne itaat ettim. Havuz başındaki sahneden sonra, ikinci
karşılaşmamızda, ondakl değişikliğin farkına vardığını halde, nasıl oldu da şüphelenmedim?... Her zamanki gibi telkinleriyle büyüleniverdim... Medyundum sanki hiç İtiraz etmeden sürüklendim...»
Seziyordu. Evin havasınca asılı kederin, ölüm kederinden bambaşka bir keder, kökü başka yerlerde, daha azametli bir keder olduğunu, altıncı hissiyle seziyordu. Bazan, vehmettiği sırrın ağırlığı altında eziliyor , tahammülü son haddini bulmuş, onlara haykırıyor;
«— Nedir benden gizlediğiniz sır?»
Cenıillc Vedia hanım, bir an gözgöze gelip susuyorlar.
Bir seferinde yengesi dayanamadı; Cemili işaretle:
«_ Ben senin yerinde olsam,
bu serseri he bir gün oturmam.» dedi.
Daha da bir şeyler söylij c-cekti. Fakat .Cemil, yumruğunu sıkarak ileri alıldı:
(— Kes uğursuz sesini, yoksa ...»
Ve. hayretir ki. Vedia, kuzeninin hiddeti karşısında ilk defa olarak sindi; dudaklarını ısırarak cümlelerini yutkundu.
Nazlı, kaç keteler, onları, doğuş horozlan gibi karşılıklı kabarmış, burun buruna kiifürle-şlrlerken yakaladı da. neden kavga ettiklerini izah edemediler. Bir çocuğu bile tatmin et-miyecek bahaneler İleri sürdüler.
Yatakta doğruldu; komodun üzerinde. Cemilin öfke ile unuttuğu paketten bir sigara alıp yaktı. Gözleri boşluğa halka
halka yükselen dumanlarda dün gece cereyan eden sahneyi ha-tırlayor.
Sofradalardı. Cemil yine içiyordu. Bir aralık, kışın şehre taşınmanın muvafık olacağından. İnzivadan pek hoşlanmadığından bahsetmişti.
«— İki oda tutarız. — diyor-ıdu. — İstersen bir pansiyonda da kalabiliriz...»
Vedia hanım, birdenbire parlamıştı:
«— Bir bu eksikti... Beni nasıl yalnız bırakırsınız?... Vicdan sizlik doğrusu!»
Cemil, rakı kadehini onun yüzüne fırlatacakmış gibi bir hareket yapmış ve haykırmıştı:
«— Yeter hayatımı altüst ettiğin... Bundan'sonra gölgeni bile benden sakın!»
İhtimal münakaşa daha da uzayacak ve Nazlı, belki de hakikate erecekti. Fakat, hizmetçinin odaya girmesi, yine dudakların mühürlenmesine sebep oldu.
Sözde müşterek bir acı İnsanları birbirine yaklaştırırmış Halbuki, bu ölüm hâdisesi onları birbirlerinden nasıl ba ka-
dar uzaklaştırdı ve hattâ birbirlerinden nefret hale gelirdi?...
Nazlı, bu nefret havasından bunalıp soruyordu:
«■— Cemil, nedir doktorla birbirinizden alıp veremediğiniz?»
(— Nefret... Sadece nefre: Ama ne nefret... Püûüüüüh!» Soruyordu:
«— Cemil, vara yoğa kavga çıkartıp yengemi ne diye ürersin?»
«__ canı cehenneme mende-
burun!»
Soruyordu:
(— Yenge, doktorla aranızda bir hâdise mi geçti?»
(— Bırak Allahını seversen!
O ukaladan bana bahseune!» Soruyordu:
«— Yenge, neden artık Cemili sevmiyorsunuz?»
*— Azrail sevsin onu!» Soruyordu:
•—- Doktorcuğunı, Cemilin kabahati nedir?»
•— Senin kocan olması -Soruyordu:
»— Dok torcu ğum, yengem sl-;ze ne yaptı?»
(Arkası var»
P Gazeteler, Gazeteciler j
Velid Ebüzziya
Mühim bir keşif
Dürüst ve temiz bîr gazeteci — içki düşmanlığı, şaraba olan meyli — Mudanya-da, Köstence’de — Malta hayatı
Kalb krizlerine karşı bir ilâç bulundu
Velid Ebüzziya, muayyen prensipleri olan çok dürüst ve çok temiz bir gazeteci idi. Gazetelerin malûm ve meşru kazanç-lart dışında gelir aramak şöyle dursun, çok defa bu meşru kazançları da bir tarafa bırakmaktan çekinmezdi. Meselâ Milli mücadele esnasında bu mücadeleye düşman vazıyet almış olan unsurların Hânlarını, satır başına ne kadar çok para verirlerse versinler dercetmez-di.
İçki ilânı neşretmemek onun İçin bir prensip meselesi İdi-Rakı fabrikatörleri blrbirleriy-ie rekabet etmek için gazetelere koca koca ilânlar verirlerdi. Velid Bey mühim bir para getiren bu İlânları hiçbir kabul etmemiştir.
Tesvir’de rakı İlânı masına bakarak Velid ya'yi Yeşilay'a mensup, ağa nal bir damla İçki koymaz zannt-_>a denler vardır Bu zan doğru değildir Velid Bey içki düşmanı idi, fakat arasıra içki İçmekten hoşlanırdı. Şarabı, bilhassa terkibinin esası şarap olan Du-tannet'yi pek severdi. Kendisini yakından tanıyanlar matbaadaki yatak odasında daima bir iki şişe Dubonnet bulunduğuna söylerler.
Velid Ebüı
ııya
New-York 22 (Naftni — Kalb krizlerine karşı bir ilâç bulunduğu bildirilmektedir. Bu ilâcın Pittburgh akademisinde Dr. tr-vlng Wrlght tarafından yapıldığı da açıklanmaktadir.
Belirtildiğine göre, senede 200.000 Amerikalı öldüren kalb krizleri bu ilâç sayesinde önlenebilecektir. İlâcın kan tazyikini hafiflettiği İlâve edilmektedir,
Termozan isminde olan bu İlâç kanın beyazlaşmasına mâni olmaktadır. Su tesir gayet iyidir. çünkü doktorla] ekseriyetle kanın beyazlaşmasına mâni o-lamıyorltır ve emorajller bu yüzden patlak veriyor
Amerikada Dışişleri Bakanlığı 160 nci dönüm yılını kutluyor
Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanlığı bil sene 160 ncı dönüm yılını kutlayacaktır. Thomas Jefferson İlk Dışişleri Bakanı olarak vazife görmeğe başlayınca. Dışişleri Bakanlığında çalışan memurların sayısı altıyı geçmiyordu. Bunlardan beşi kâtip. alüncısı da yanın gün üzerinden çalışan bir mütercimdi. Bugün Dışişleri Bakanı Dean Aeheson'un emrinde çalışan memurların sayısı takriben 17.000 dir. Bu* memurlar Dışişleri Bakanlığının İç ve dış servislerinde vazife görmektedirler.
Dünyanın her tarafında güreşe olan alâka artıyor
Amerikada kadınlar güreşte çok ileri gittiler, kadın güreşçiler heyecanlı müsabakalar tertip ediyorlar
Hindistan Cumhur

Turneye çıkan caz artistleri
Sup zamanlarda Birleşik A-merıkanın belli başlı caz artistlerinden Louis Armstrong batı Avnıpuda bir konser turnesini ikmal etmiş bulunmaktadır. Meşhur zenci trompetçisine diğer beş müzisiyen refakat etmiştir. '
çıtana*
Ebûzzt- tecUeTinzlz* büyük alâka gös terdiler. Bir akşam İbrahim Bey adında bir tat bir bira ziyafeti verdi. Ziyafette Velid Bey de bulundu ve pekâlâ birasını İçti.
Bu satarları, Velid Beyin Ye-şlay'la alâkası olmadığını göstermek için yazdık. Yoksa, yukarıda söylediğimiz gibi, o içki müptelâsı değildi, akşamcılığı yoktu- Sadece arasıra şarap İçmekten höşlanırdı.
Malta’da
Velid Beyin hayatındaki mühim hâdiselerden biri de Mal-taya nefyedilmesidir. İstanbu-lun işgalinden sonra Hüseyin Cahit Yalçın. Ahmet Emin Yalman. Celâl Nuri gibi gazetecilerle birlikte yakalanmış. Mal-taya gönderilmişti. Velid Ebüzziya. Maltada. tamamen münzevi bir hayat geçirdi. Her şeye küsmüş gibi İdi. Bir kenarda sessiz sessiz oturur, hemen kimse ile goriişmezrtl Âdeta melânkolik olmuştu. Bazan arkadaşları: *Ne oluyorsun. Istanbulda-kl sevgilileri mi düşünüyorsun?» diye lâtife ederlerdi- O içini çeker, hiç cevap vermezdi.
Bir gün, rahatsızlığından bahisle, ts tan bula dönmesine imkân verilmesi için İngiliz makamlarına istida İle müracaat etti. Bu yolda müracaatta bulunanlar çoktu. Fakat İstekler hemen daima reddediliyordu. Velid Beyin müracaatı eşref saate taslamış olacak kİ bir muayeneden sonra avdetine müsaade edildi. Bu suretle diğer menfilerden evvel vatana döndü.
Velid Çbüzzlya. 18«4 te doğmuş. 1945 te 61 yaşında vefat etmiştir. Belli başlı bir eseri yoktur Fakat perakende yazı-' lan pek çoktur ve ilk yazılan-mızda söylediğimiz gibi, matbuata hizmeti büyüktür.
Enis Tahsin TİL
Trup İsveç. Finlâdiya, Danimarka. Belçika, İsviçre, İtalya, Fransa ve tngilterede konserler vermiştir.
Amerikaya giden muhacirler
Birleşik Amerika kongresinin tasvip etliği muhacirler kanununa İstinaden Amerikaya girmesi kararlaş Unlan 100 000 kişi ekim ayının sonunda gelmiştir. Amerikaya gelenlerin yüzde 26 sı çlfçillktc. yüzde 11 si ustaba-şılıkta. yüzde 31 t hizmet ve yüzde 10 nu da kâtiplik ve satıcılıkla meşgul olmaktadır
Velid, Sadık.
Mudanya konferansı esnasında
Milli mücadele zaferle neticelendikten sonra toplanan Mudanya konferansı esnasında, konferans müzakerelerini takib etmek üzere. Tasvirden Ak şaln'dan Necmeddin
Vnkit'ten Ahmet Şükrü beyler Mııdanyaya "itmişlerdi. Ahmet Şükrü Bey rahatsızlandığından birkaç gün sonra İstanbul döndü. Mudanyaya gitmek vazifesi bana düştü.
Garp cephesi karargâhında gazetecilere her türlü kolaylık gösteriliyordu Ordunun Erkâ-mharbiye Reis! Asım Paşa gazetecileri ı Mudanyaya Türk gazetecilerden başka «Chicago Tribüne» fin muhabiri Cleylon adında bir Amerikalı muhabir de Gitmişti) sofrasına davet etmişti. gazeteciler Asım Paşanın sofrasında yemek yiyorlardı
Bir akşam sofrada Velid Beyin yeri boş kaldı. O gece karargâhtan. İstaııbula bildirilmek üzere, mühim bir tebliğ verdiler. Ortada memleket meselesi vardı, atlatmak bahis mvzuu olamazdı Bunun için «Tasvir» hesabına da tebliğin 4 bir suretini telgrafhaneye ver— dik.
Ertesi sabah Velid Beyi görünce sordum:
— Dun akşam nerede idiniz’ Sizt sofrada göremeyince, merak ettik. Karargâhtan bir tebliğ verdiler Tasvir'e de suretini çektirdik.
Velid Bey teşekkür ettikten sonra dedi kİ:
Agâh yemeğe çağırmıştı. Birkaç şişe İyi cins sahipsiz şarap bulmuşlar, bir miktar da şarap içtik. Yemekten sonra beni bir gevşeklik aldı, tekrar çıkamadım!
Agâh eski bir gazeteci İdi. Millî mücadele senelerinde A-nadoluda bulunmuş. Mudanya kurtulunca oraya kaymakam tâyin edilmişti.
Köstence’de
•• Mudanya konferansından
«ınra sıra Lozan a gelmişti ismet İnönü’nün başkanlığı altında Lozan’a giden heyet birçok güçlüklerle karşılaştı, bir aralık müzakere tatil edildi Heyet Romanya yoliyle memlekete dönmek için jrviçreden hareket etti
ismet inünuyu ve rrfakatin-dekileri K-menceden alıp getirmek. üzere Oulcemal vapura Istanbuldan hareket etmişti Vapurda gaza ı ec ilerden mürekkep bir heyet de vardı. Velid Ebüzziya da heyete dahildi. Vapur Köstenccye vâsıl olduğu zaman şiddeti) bir kişin karşılaştı Yağan kardan yollar kapanmıştı. im sebeple murahhaslarımız Bukreşte kalmışlar-* dı Yolun açılmasını gazeteciler
’ birkaç gün Kostencede bekledi-
ler Gündüzleri şehri geziyor, geceleri vapurda yatıyorlardı
Köstence müslümanlan gaz?-
Hindistan’da ayın yirmi altısında Cumhuriyet ilân edilecektir. Kongre partisi Cumhurbaşkanlığına Dr. Rajendra Prasad'ı İttifakla sermiştir. Yukarıda Hindistan'ın birinci Cumhurbaşkanı olacak zatın resmi görülüyor.
I------------------------
Konyada kız satmak isteyen biri yakalandı
Konya (Akşam) — Şehrimizde 19 yaşlarında bir kızı para ile satmak isteyen adamın garip bir kâdlseri olmuştur.
Selâhaddin adındaki bu a-ı diun, Fatma İsmindeki güzel kızı, başka erkeğe satmak te-i şebbtisünde bulunmuş ise de, ı komşuların adalete ihbarı üzerine bu teşebbüs önlenmiştir.
Kasım Gülek general Mac Arthur’la görüştü
Tokyo 21 >A.A • — Birleşmiş Milletler Kore komisyonu Türk delegesi Kasım Gülek bugün General Mac Arthur'u ziyaret etmiştir.
Bu görüşmeden sonra demeçte bulunan Kusun Gülek. «Müttefik yüksek komutam ile uzun ve dostane bir konuşma» yaptığını söylemiş ve Generalin 1932 de Türkiyeyi ziyaretine ait hâtıralarından zevkle bahsettiğini ilâve etmiştir.
Türk delegesi Seoul'e gitmek üzere pazartesi günü Tokyodun ayrılacaktır.
Sabık Avusturya - Macaristan İmparatorunun beşinci oğlu Şarl, Belçika hükümetinin Delhi’deki elçisinin kız» prenses Yolande İle evlenmişti. Gelin ile güvey izdivaçtan sonra kiliseden çıkarlarken görünüyor.
Kocasından boşanma dâvası açan sinema yıldızı Hhlrley
Emet’te elektrik işleri
Emet (Akşam» — şehirde mevcut 132 elektrik abonesine, çok fazla gelen 85 beygir kuvvetindeki, mazotlu elektrik e-nerjl santraline, bu defa 30 beygirlik İkinci bir tesisat ıs-1 maılanmıştu 18 000 liraya yer-l leşi irilmiş olarak teslim alınacaktır. Bu veçhile, günün her* saatinde İkinci ve küçük mu-türle cereyan sağlanacaktır. I
Ayılı zamanda, eleme tesisatı da mevcut, demir bangolu ve çift taşlı 3,200 liraya bir de değirmen yaptırılacak ve boy-lecc Belediyeye varidat timini olunacaktır. Şehrin su tesisatı' , . . ... ....
İçin çalışmalar hayli derlemiş- Temple dâva görülürken av oka tiyle birlikte mahkeme huzu-tir. Jrunda.
Yirminci yülyıla «Spor asrı» demek kabildir. Filhakika son elli sene zarfında spor, son derece genişlemiş, İlerlemiştir Spor yapanlar çoğaldığı gibi spora alâka gösterenler de pek ziyade artmıştır. Sporcular durmadan çalışıyorlar, yaz kış müsabakalar tertip ediyorlar. Yü; binlerce halk bu müsabakaları seyretmeğe koşuyor.
Spora gösterilen alâka yeni yeni sporların dogmasına sebep olmaktadır. Bir zamanlar muayyen bir memlekete, muayyen bir sınıfa mahsus olan sporlarda şimdi herkes tarafından kabul edilmiştir Meselâ futbol haddizatında bir İngiliz oyunu iken şimdi bütün dünyaya yayılmıştır, Orta Avrupa. Lâtin memleketleri, bilhassa güney Amerika tutboide tngiilrieri geçecek kadar İcabUiyel göstermektedir.
Bir taraftan yeni sporlar doğarken diğer taraftan eski spor iardan bir kısmı yeniden fazla ehemmiyet kazanıyor. Güreş bu cümledendir. Çok eski bir spor □lan güreş hiç bir zaman mevkiini kaybetmemişti; vakit vakit mühim müsabakalar tertip edilirdi. Fakat güreşe olan rağbet son seneler zarfında bilhassa artmıştır. Greko-Romen olsun. serbes olsun bütün güreşler her tarafta büyük alâka n-yandırıyor.
Güreşin meraklıları memleketimizde bilhassa çoktur- Bunun sebebi güreşin bizde çok eski, adetâ milli bir spor olmasıdır. Bir umanlar padişahların hususi pehlivanları varili, bunlar vakit vakit güreşirler; gü-
reşleri padişah büyük merakla takip ederdi Bu merak ve alâka yüıündcndir ki Koca Yusuf Fiili Nurullah, Kara Ahmet, Kurtderell. Adalı Halil gibi büyük pehlivanlar yetişmiştir.
Futbol gibi bazı oyunlar bir aralık güreşe olan alâkayı u-zaltmıştı. Son seneler zarfında güreş gene eski baş mevkiini almıştır. Halkın alâkasının büyüklüğü Avrupa serbes güreş birinciliklerinde ve bunu takip eden müsabakalarda görüldü Güreşin şimdi futbol kadar, hat tâ ondan fas’.a merak ve heyecan uyandırdığını söyliyeblUrlz.
Şimal memleketlerinde
Avrupanın bazı memleketle rinde güreş autun müsabakaların şahı addedilir- İsveç, Finlandiya, Ballık memleketleri bu cümledendir, tsveçte Üç yüz on küsur güreş kulübü olduğunu söylemek bu memlekette güreşe olan alâkanın büyüklüğünü gös termeğe yeter.
Güreş bir samanlar Fransada ve ttalyada da çok ileri idi. Fakat sonraları alâka azaldı. Bu memleketler şimdi yeni yen) gü reşle meşgul olmağa başlamışlardır.
Mısır, İran
Mısır, İran, Hindistan halta da güreşe çok meraklıdır. Is tanbul'da yapılan serbest gü -reş birinciliği müsabakalarında İran ve Mısır takımlarının gösterdiği canlılık çok dikkati çekmişti. Hindistan’a gelince bu memleket bir zamanlar çok kuv ve ili pehlivanlar yetiştirmiştir.. Elli sene evvel Paris'te Kurt' -
dereli İle güreşen ve yenilen Gü-lam pehlivan cidden güçlü kuvvetli ve çok muktedirdi Ta -ninmiş güreşçilerimizden Yaşar Doğu nun Pakistan'a davet edilmesi biraz da bu memleketteki güreş alâkasının neticesi -dir.
Amerikada alâka
Güreşe alâka gösteren yalnız Avrupa ve Doğu memleketleri değildir. Amerikada da gü-eş çok rağbet görmeğe başlamış -tır. Bu münasebttle güre^ ku -iüplerl kurularak esaslı çalışmalar yapılıyor.
Amerikada güreş merakı yalnız erkekler? münhamr değildir. Kadınlar da güreşe merak sarmışlardır. Hiç bir hususta er keklerden geri kalmak istemeyen Amerikan kadınları güreşle de meşgul oluyorlar Kadınlar bu çalışmada o kadar İleri gitmişlerdir Kİ, umumi anisaba kalar tertip etmeğe başlamı- -1 ardır.
Bir Amerikan spor mtrm’ian na bakılırsa kadınlar güreşte len az erkekler kadar kabiliyet gostertyorlarmış. Güreşler çok heyecanlı oluyorn.uş- Tatbik edl len serbes güreştir, ileride Gre-ko-Romen güreşleri de yapıla -cağı haber veriliyor.
Yeni mahsul
Ankara 21 — Yurdun muhtelif yerlerinden alınan haberlere göre bu sene mahsul durumu çok iyidir Son yağan karların da mahsul üzerinde büyük faydalan olacağı behrtilmek-mektedlr.
Amerikada kadınların güreşinirn iki enstantane
X
GAFİLE U&RAİ/AA MlIHAfKAK TIRATRCVA (r'fDEtEtİ? .
-tize oeue
yuıoe (Wsf‘N°°'rAHei'UOİ MV -fiMDtve nnn v*f TA"
t-AFfAk O1.0VNI/İ Z
-OOKSAU POKl/ZVNf* -
«CfjHi —**
MnMnftttt»
- !E İmlim S E Af BANA Jf/2 RA P ■ DESİMİ TAKDİM ETHEiJVMffJN !•
jOdjg jQ uois-iSA aajj Xq pojeoj;
MUHABERE BİLİR — Fransızca. Almanca, Türkçe tercümeye muktedir seri daktilo yazan bir bayana ihtiyaç vardır. Muhasebeden anlayan tercih edilir. Akşamda (K. N.) rumuzuna. 941 — 2
SATILIK PİYANO — En iyi marka Maçka Palas birinci kapı No. 8. Müracaat her gün btleyn kadar.
BAYAN MEMUR ARANIYOR — Haftada 50 lııa ücretle tahsıldt islerinde çalışmak ürere Beyoğlu Yejil-cım sokak. No. 11 üst kat. 955 —
MUHASİP ALINACAK - Mah-mutpaşa Bezciler lokak Uğurlu han kahvesine müracaat. 951 — 1
BİR BAYAN MEMUR ARAMIYOR — Akay KitabcvJ No. 8S.
039 — 1
MUHABERAT İŞLERİ İÇİN -Daktilo, İngilizce - Frar^uca bilen memur aranıyor. Aeete GaJaıa Rıhtım caddesi Veli Alemdar han No ya müracaatları. Tel. 4Î5T4.
011
31
DÜRÜST BİR BAYAN ARANIYOR — Bir yaslı bavın orta hizmetinde dalma kalabilecek. Saat 13 ten 20 ye kadar Beyoğlu Tcpebaşt Aa-mulımoscit Gönül sokak No. 46.
935
ELİ ÇABUK SABİT VAHGELCİYE KIZILAY HEMŞİRE OKULUNDAN — *HTIYACIMIZ VARDIR — İhsan Mezun hemşireyim. Bir doktor ya-. «aradeniz. C‘*r5,kjl" İskcnderboğazı randa çalışmak İstiyorum. Ev islerine numaraya müracaat. Teiefo.
de yardım edebilirin'. Müracaat 915—1
Akşam'da (S. 1.) rllmutuna yazılması.
. 940 — 1
İYİ VE TEMİZ — Bir erkek nhçı aile yanında is aramaktadır. Adres: Üsküdar. İhsa niye Etemp.'.şo sak- No.J
9S0 —
İYİ VAZİYETTE KELEPİR EŞYA Satişi — Bir yemek odası takımı, iki çekmecell komodin, bir karyola, bir aynalı gardrop. bir Slnger dikiş makinesi. Müracaat: Plerre Hallini, Meşruiyet câddeal 233 Beyoğlu. Tel.: 41865 536 _ J
bahçeli. 19 oda, 4 rn İhtaki! daireli, boyalı, konforlu, sağlam, ucuz, boj teslim. 22560 ya telefonla.
927 — 1
DOKUMA FABRİKALARI İÇİN — Her nevi kâğıt masura yapan otomatik makine yeriyle veya yersiz satılıktır. Müracaat: Fincancılar Mahmudiye Han numara 1
898
İSTABUL ŞEHRİNE YAKIN — (1500-30001 dönüm mikdarında çlf-ııgl olup satmak İsteyenlerin, arazi ve müştemilâtının ve İçinde suyu olup olmadığının, kabilse basit bir krokisini ekleyecekleri tekliflerini, mümkün olduğu kadar tafsilâtlı olarak aşağıdaki adrese mektupla bildirmeleri. Adres: İstanbul Ketenciler Sabuncu han Cad. Boşar Han No. 41 Zeki. 90S
ELEKTRİKLE MÜCEHHEZ — Bütün makineleri faaliyette ruhsatlı, komple imalâthane ehven Halle satılıktır. Her gün saat 11 - 12 arası 49035 e telefon edilmesi
903
SATILIK EV — Bir cephesi Ankara. öbür cephesi Ebussuut caddelerinde 5B0 metrekare üzerine İnşa edilmiş. şirket ve mCcsseselerln İşlerine uygun 4 depo. î dükkanı havi 44 No. lı iki ev satılıktır. Ankara caddesinde Türkiye eczanesine müracaat. Telefon: 23475. 660
SATILIK APARTIMAN — Lâ|(u Gümrükcminl sok. 10 No. lu 3 katlı elektrik, terkos. havagazı mevcut 230 lira icar getiren, üst kat boş tealim. 13,500 peşin 4500 tppteku, Mü-racat: Sirkeci Nöbethane sok. No. aa. «sı 8
ACELE SATILIK KELEPİR APAR-TIMAN — Yeni İkmal edilmiş üç kat dörder ada banyo ve sair konforlu büyükçe bahçcaUe katlar bol tealim. Müracaat: Şişil camii karşısında Ko-camansur sokak 87. 932 —4
TECRÜBELİ PLASİER — Tekmil ecnebi fabrikada mümessillik yapan /iriMlarla plasiyeuk yapabilecek bay H arıyor. P. K. 370 e
ASLEN ALMAN OLUP mürebblye olan bir bayan arıyorum. Orta yağlı ve İngilizce bileni tercih edilir. MUracaat Tel.: 25871
OTOMOBİL ARANIYOR — Acık, kapalı veya takside 938 modelinden M7 modeline kadar otomobili olup da cidden elden çıkarmak Istlyenlerin sabahtan 52-150 telefon etmeleri. »29 - )
TAKSİ VEYA HUSUSİDE KULLANILMIŞ — Bej kloilik bir otomobil , alınacaktır. MotleJın dan evvel olmaması şarttır. Her gün saat 0 - 12 arası 11074 numaraya telefon edilme-«I. 010 - 1
KİRALIK — Kât İr »ki odalı, güzel döşenmiş. konforlu müstakil bir ev, mahiye (1001 llradnn. Kadıköy Rıhtım boyu Mısakımılll caddesi No. 11 e müracaat. 912 — 1
SATILIK EV — Beyoğlu Kalyoncu-kulluk caddesi GilUidan Sokak 1 No U 4 ket. s oda. su. elektrik, 1 kat boş tealim klgir ev. 12150 liraya satılıktır. Müracaat: Galatasaray Pasaj Krcpcn 10 No. lı kahvede. 857 — 8
AYDA 2M LİRA NET MAAŞLA — Acele bir memura ihtiyaç vardır. 3Ö09 Ura nakdi teminat verilmesi sarılır. Kefalet kabul edilmez, tnh-KılÛHa % 10 ve her ruhsatta ayrıca 10 Ura prim verilir. Her gun sabahları saat D - 11 arası Sirkeci Yglı marka hususi bir otomobil öSOO^lıra-Ko«kü cad. No. 70 han kat. 2. No. 2 ya acele satılıktır Pazardan başka İnşaat Blirostna acele müracaat. j her gün saat 10 - 1230 arası 2OBS0 853 — 1 telefona müracaat. 44 — 1
50.000 LİRAYA — Teksim İnönü gezici karsısında altı odalı tam konforlu bir apartıman kat» satılıktır. PekmezemUk. Tel.: 82817,
922 —
SATILIK OTOMOBİL — Gayet İyi kullanılmış 9i9 modeli Vongunrt
İSTAN BULDA — Merkezi bir yer- ı de üstünde 13 odası olan yazlık. taşlık kıraathane azimet dotayıslyle acele devren satılıktır. BabıOll Ankara caddesi M. TeJoton 23310.
821 - I
SATILIK DOKUZ DAİRE İKİ DÜKKANLI APARTIMAN — Üçer, dörder odalı büyük bollü. İpotekli. Haydarpaşa Rıhtım caddesmdo W-14 aıasında '10459 telefon Şükrü.
SATILIK KELEPİR APARTIMAN— Beyoğlu. Har biyede Hzmom. güzide mevkide. Altı kat her katta dörder «ta. hol. bahçe. 00,900 lira. Posta kutu 484 İstanbul. M3 —
GALATA GÜMRÜĞÜNE YAKIN -50 metrekare kiralık dükkan Galata Veli Alemdar hanı kahvecisine müracaat______________________155
12-500 SATILIK — JÛOO ipotekli on sene vergisiz Bcşürtaşta, yeni kür-gir üçer odalı İki daireli apartıman biri boştur. Marpuççular Leblebici hanı 10. 889
SATILIK FABRİKA — Balalta de-nlze çok yakın caddede mükemmel çalışır halde geniş fabnka satılık ve kiralıktır Müracaat: Telefon: 40740. 942 — 3 İNGİLİZCE KONUŞAN — bir aile yanında. İngilizce pratiğini İlerletmek isteyen bir mühendis bay. pansiyon 0d4 aramaktadır. Müracaat: Bebek Palla kutusu 7. 877 — 1
İŞLEK BİR YERDE — Devren kiralık dükkân aranıyor. Arzu edenlerin tafsılAtiyta beraber aşağıdaki adrese lütfen mektupla blldirmeteıl. Bayezlt Lekeciler sok No. 9-11 Muhillin Er can. 944 — 2
MÖBLELİ ODA — Osman beyde Kırağı sokak No. 9 möbleli bir oda çalışan bir bay veya bayan için kiralıktır. İçindekilere müracaat.
947 — 1
DEVREN SATILIK BAKKALİYE -Çift kazançlı müşterisi bol dört yo! ağzında bütün malı demirbaş eşya-rlyle birlikte ehven flütle verilecektir. Kurtuuş Sıncmköy Sahtn sokak No, 49, _____________948 — 1
TAKSİM — Talimhanede Abülhak Hâmil caddesinde lüks apartıman dairesi üç oda. hol. banyo .kalorifer, sıcak su. frijider, telefon ve yatak oda-«ı. yemek odası, salon cşyaiarlyle ve mefhak Iczavımatiyle devren azimet dotayıslyle satılıktır. Müracaat: Telefon: 22320. 94S —
DEVREN KİRALIK YAZIHANE -Piyasa yerinde maruf aunsörlil bir handa çok İyi mabtelt bir yazıhane ıMllners» marka orta boj- kasa ile devren kiralıktır Müracaat; Çakmakçılar Büyük Yeni handa kal 3. No. 54.
954 — 5
İYİ bİh emlâk sahibi olmak İSTEYENLERE BÜYÜK FIRSAT — iıtanbulun birine! derecede sayfiye yeri olan Caddebostan) Plflj yolunda 13 numaralı apartıman denize, her türlü vesaite yakıtı İki kat ve üç müştaka daireli leâglr apartıman Kadıköy birinci sulh hukuk yargıçlığının 547/W0 dosyasiyle açık arttırma suretiyle 8 şubat 950 pazartesi saat 10-12 arasında mahkemece satılacaktır. 902 —5
İKİ ODALI PANSİYON — Yahut müstakil daire aranmaktadır. Kaloriferli olanlar. İstanbul ve Beyoğlu semtlerinde bulunanlar tercih edilecektir. lstiy eni erin 22813 e telefon etmeleri. 943 — 1
DİKKAT — ipotek isteyenlere tavassut eder. Emlâk, arazı alım satımı Üe vekâlet İşlerini kabul eden herkesin İtimadını kazanmış otan Şuhu tat Emlâk Zarif Özalp Beyoğlu Bü-yükparmakkapı köşebaşı No. 4. Telefon ; 42396 906 — 35
İNGİLİZCE. ALMANLA VS PİYANO — Dersleri bir ecnebi öğretmen tarafından verilmektedir Haftada iki gün de civarında otan bir kaç ailenin çocuklarına dersler dah' vermekledir. Mektupta Akşam'da Madam P. L. G. rumuzuna. 906
GİTAR DERSİ - Mctodla kısa zamanda İspanyol gitar öğretilir, arzu üzerine evlere gidilir MUrcaat. Tel: 60568. 913 — 1
- müteferrik]
KÂRLI VE FAAL BİR İŞE - 10-15 bin Hra sermaye koyacak ortak aranıyor. Para teminatlıdır. Telefon 43367. Beyoğlu Küçük Parmakkapı No. 5 Burhan. 920 — I
F ANSIZCA DERSİ — Lıicde öğretmenim- Ueuz ve kolay metotta ders veririm. Akşamda (A-S-I veya Fatih, eski Sltahane sok Nö. 2 kat 1 re müracaat. 946 — 1
ELBİSE VE PALTOLARINIZI — Taksitle diplomalı tüccar terzi Şükrü Aluoya teminatlı olarak yaptırabilirsiniz. Çakmakçılar yokuşu aşağısında Dllberzadeler civarında Sabrı Safa han No. 13. 934—18
MEKTUPLARINIZI ALDUUNİZı Gazetemiz idaresini iare* olarak göstermiş otan karilerimizden
Posta zarfı bastırılacak
Maliye Bakanlığından:
Beşiktaş'ta bulunan İstanbul Devlet kâğıt deposu İhtiyacı İçin kâğıdı ve kutu mukavvası depodan verilmek üzere beş milyon adet 12,5X10 eb’adında posta zarfı ünallyesl açık eksiltme ile ihale edilecektir.
İsteklilerin 150 lira geçici teminat ile birlikte 24 Ocak 1950 Salı günü saat 14 de mezkûr depoda hazır bulunmaları. (627)
■■BEB OOKTOR
FETHIERDEN
labûratuvari
(Bakteriyolojik. Biyolojik ve kimyevi Cahilli e t yapılır Beyoğlu Taksime giderken Me$ell sokağı Ferah ApartımanL TeL 40534
Lokman Hekiır
(Dr. HAFIZ CEMAL)
Dahiliye Mütehassısı
Divanyotu No. 104 Muayene saatleri Fuar hariç her gün U > 6 Tel: 23338
Göz Mütehassısı
C292« :uoji|3J -svied atnununvı -nfunAo>|^v |0iuqy joisiop furppn ıin3oâ
□r. Cemil Görür
Ca&aloglu Nuruosmaniye caddesi Alay Apartunanı Pazardan başka her gün saat 14 ten 17 ye kadar. Telefon; 29058
AKSAM
23 Ocak 1950
Kasvetli ve yağmurlu bir gece idi. Köprü etrafında cereyan eden savaşlar .-unz ermişti. Fransa mukavemet teşkilâtı mensuplan, köprüyü havaya uçurmuşlardı. Fakat Almanlar, o bölgeyi kuşatın ışluı ve bir çorunu y.ık atamışlardı.
Mukavemet teşkilâtına mensup on beş Fransız subayı, daracık bir kulübenin içinde hapsrıiılmlşierdi Bir mumun titrek ışıklan, solgun çehrelerini :ı yrl ınlntryprdu Geceni n geÇ vaktinde Almanlar, yaralı bir esir daha getirdiler. Esirin elbisesi kanlı, yırtıtm'S ve parçalanmıştı. Yarası unu inletiyordu, Bü ıstırabına rağmen sedye ile nakledilmesine raaı olmamış, köprüden kulübeye kadar beş millik meşaleyi yürüyerek katelmişti Çünkü on altıncı esir ayakta ölmesini bilen muhariplerdendi.
Esirler, derhal odu tanıdılar. Bu, Rene Fantan İdi. Kılıcı emsalsiz bir ustalıkla kullanıyor, attığı kurşunlar da katiyen bedelinden şaşmıyordu
Arkadaştan arasında zenpe-re s iliği ile tanınmıştı. Bu yüzden, birçok düellolar yapmışta. Kurşunları rakibini ya göğsünden, ya atomdan vuruyordu. Fakat temiz kalbll ve Alicenap btr gençti.
Arkadaşları, derhal kulübenin bir köşesine İki kaput serdiler. Rene, bunların üzerine uzanıverdi. Biri yüzünden, ötekisi kolundan iki yarası vardı. Fakat hiç birisi tehlikeli ve öldürücü değildi.
Saatlerce süren sessizlik ve İntizardan sonra kulübenin dışında ayak sesleri işitildi. Kapı açılarak içeriye İki Alman zabiti girdi. Bir tanesi, önüne geçerek haklarında verilen karan okudu. Sabutai ve İhanetten sanık İS esirden on ikisi SUezyada kalebent edilecek, ’^ dördıl de şafak sökerken idam olunacaktı. İdam edilecekler, ktır’a ile seçilecekti.
Mahkûmlar, çehrelerinin bir adalesi bile titremeden karan metanetle dinlediler Artık hiç bir şeye ehemmiyet verdikleri yoktu.
On ikisinin üzerinde «Hapı», dördünün üzerinde de «İdam» kelimesi yaslı dört küçük kâğıt hazırlandı, bükülüp katlandı ve bir torbanın İçine konuldu. Her mahkûm sıra üe elini torbaya daldırıyor, içinden bir kû£ıt alıp açıyor. Metin bir sesle «bapta veya «idam» kelimesini okuyordu, Rene bütün takatsizliğine rağmen kendinde ayağa kalkmak kuvvetini buldu ve kur'a-sını çekmek için Alman subayına yaklaştı. Çektiği kâğıtta •hapis» kelimesi yazılı idi. Bunu okur okumaz gözlerinde, derhal sönüveren bir sevinç' ışığı parladı. Üç zabit daha Rene gibi talihli çıktılar. Sonra Brisak'ın sırası geldi. Kendisi Norm an di yalı bir binbaşı idi. Başını kaldırıp da Rcne'ye hiç sor söylememişti. Aralarında derin bir kin ve husumet vardı. Ne müşterek idealleri, ne de beraber geçirmiş oldukları tehlikeler. onları birbirine yak-laşLıramanuştı. Herkes aralarındaki kini biliyordu. Fakat bu sönmez husumetin sebebi meçhuldü.
Brlsak kur’ayı çıktp de üzerinde yazılı «idam» kelimesini
okuduktan sonra kulübenin karanlık bir köşesine çekilirken Rene'nin yüzüne baktı. Haşininin gözlerinde, uğradığı Akıbetten mütevellit derin bir sevinç okudu. Fakat Rene, bunun farkına vararak yüzünü başka tarafa çevirdi. Vicdanında cereyan eden müthiş mücadelenin izleri yüzünde okunuyordu. Rene, Brisak'tan nefret etmekle beraber onun mahkumiyetine sevindiğinden dolayı nefsinden utanıyordu.
Kaderin tâyin ve tesbit etmiş olduğu dört idam mahkûmu, derhal başka bir barakaya nakledildi. Brisak. hareket etmezden evvel Rene'yi bir tarafa çekti:
— Bugüne kadar birbirimizin rakibi idik. Artık dost olabiliriz. Mademki karın», seviyordunuz ve belki de hâlâ seviyorsunuz. ölümümü kendisine nasıl haber vereceğinizi elbet bilirsiniz. Kendisini bir daha goremlyeccğlmden dolayı ne büyük bir acı çektiğimi herkesten daha İyi sen ona anlatabilirsin dedi.
Rene, bu sözleri işitir İşitmez balmumu gibi sarardı. Derin bir hıçkırık, gürbüz vücudunu 1 sarstı. Bir Alman eri Brlsak'i kapıya doğru çekmek suretlle bu sahneyi kısa kesti. Dört idam mahkûmu götürüldükten sonra Alman subayı. SUezyada sürgüne gönderileceklere döndü:
— İçinizden birlnJn bir söy-liyeceğl veya dileği varsa şimdiden söylesin, çünkü az sonra yola çıkarılacaksınız. Rene, arkadaşları arasından sıyrılarak ortaya çıktı ve Alman zabitine hitaben:
— Benim bir dileğim var binbaşım dedi.
— Dileğini söyllyebUirsln.
— Burada olmaz. Sizinle hususî konuşmak istiyorum. Bakınız silâhsızım. yaralıyım. Benden korkmayınız. Yanınıza da iki nefer alabilirsiniz. Size söyliyecekleriml. buradaki arkadaşlarımın işitmelerini Ute-
Arkadaşlan, Rer.e'nin düşman tarafına iltihak edeceğini ve baa sırları ifşa edeceğini sandılar. Rene, arkadaşlarının yüzlerinde bıı şüpheyi okuyunca onlara döndü:
— Şüpheleriniz boştur. Ben binbaşı ile şahsıma ait bir mesele İçin görüşeceğim dedi. Alman binbaşısı Rene'nin dileğini kabul etti. Beraber dışarı çıkarak konuştular Az sonra Rene arkadaşlarının yanma dönsek duvara dayandı. Çok dalgın ve düşünceli IdL Az sonra kurşuna dizilecek olan Brl-sakln, sevgisini bir türlü kazanamadığı karısını mı düşünüyordu? Rene'nin Ümitsiz ve çılgın aşkmı bilen mahkûmlardan Gamlye yanına yaklaşarak sordu:
— Brisakln karısını, bu kadar çok mu seviyorsun?
— Evet! Onu sonsuz bir aşk lle seviyorum. Ona evlenmez-den evvel ancak bir defa öpebildim. Fakat o, yalnız kocasını seviyor ve onun İçin yaşıyor.
Şafak sökerken Rene:
— Sevgilim, seni ne kadar çok sevdiğimi az sonra göreceksin sözlerini içinden mırıldandıktan sonra kulübenin yan açık kapısından dışan çıktı. Az sonra idam müfreze-
Tüberkülozun önlenme* sinde toplu radyografi
İngiltere’de şimdilik 40 muayene ekipi çalışıyor
Büyük - Britanya Kuzey . Batı Merkezler Kuruluna bağlı toplu radyoerafi teşkilâtının tılıbi direktörü Dr.
Pointon Dic!> yazıyor:
Halk toplulukları arasında' tatbik edilen radyografi usulü,] sivil halkın rutin muayenesi, için, ve tüberkülozu ilk ve kolayca tedavi edilir safhalarında teşhis gayesile. 1M3 te Büyük - Britanyada taam m um etmiştir. Bugüne kadar bu 11-
edilebilmektedlr. Aynı sayıda tam eb'atiı röntgen mimlerinin develope edilmesi saatlerce sür-
Mahkeme Koridorla
Ben şeşüyek kapısını a'dım, Kemal içeriye girdi!
Düşman Dostlar
Macera ve Aşk Romanı
Yazan: J. D. Carr Tercüme eden: (Vâ-Nû)
t- ----Tâfmc No. 42 ■
Sen hiç bir -jeyin farkına varmadın. Elsp&t halaya şiir okuyup duruyordun Yağmur dlnmlşti, sabahın dördüne yaklaşıyorduk. Ay, havada parlıyordu 8wan'c son derece hld-detlenmlşUm. Anlarsın ya? Onu yolun üzerinde görünce... Ve her halde, o da, pencerenin açıldığını duymuştu. Tüfeğin parıldadığım dn pörmüş olacak. Bizim tarafa şöyle bir kısaca baktı. 3onra tabanları kaldırıp tavşan gibi kaçmağa başladı Dedim ki: «colin amca, bırakın bir tecrübe edeyim » Cevap verdi: «Pekâlâ, olur. Ama havaya endaht et. Elbette «damı yaralamak niyetinde değili?,.» Ateşli silâhlardan u-mumlyeUe odum nallar. Fakat, içkinin cehennemi »eririnde kalıp soğukkanlılıkla nişan aldım. Ve ateş ettim Ah. Alan-
cifim. Al an'çığım! Şimdi hap-w mı gireceğim dersin? Allah rızası için halime gülme!
Delikanlı fincanım boşalt ta; ve cevap verdi:
— Canım, hiç bir değildir- Şimdi gider adamı biraz yatı? tır irim.
— Fakat eğer.
— Korkma! Onu vahim şekilde yaralamış olamazsın. Tüfekte saçma varmıştır, 8waxı d(- o Sırada pek uzaktaydı. Yere yuvarlandı değil mi?
— Hayır... Tüfeği patlatanca daha hızk koşmağa başladı.
— Öyleyse variyet mükemmel.
— Şimdi ne yapayım?
— Yapacağın şudur: Güzel yüzünü avuçlarımın içine ge-ttr bakayım. Ve bana itimat et
Kız içini çekti ve pencereye
I. inci sınıf
Verem ve dahiliye hastalıkları mütehassısı
Dr. Sadık Bilgiseven
Muayenehane: Fatih tramvay cad. Kristal kıraathanesi karşısında Pazardan başka her gün saat 3.30 - 8 arasında.
sulle takriben 3 milyon insan muayene edilmiş ve minyatür radyografinin teknik ve teşhis-deki isabet standardı dünyanın diğer herhangi bir bölgesinde henüz başka usullerle geçilememiştir.
Halk toplulukları raoyografi-rinin İngilterede yürürlükte bulunduğu 6 yıl zarfında, bu usulün erken teşhis ve veremin önlen İlmesindeki kıymeti lâyı-kile sabit olmuştur Büyük -Brltanyada. harb yıllarına rağmen verem vefiyatında bir azalma yer almış olup, bu usulün bir hayli yardımı dokunduğu şüphesizdir.
Enfeksyon halini almadan erken vakayı bulmak ve daha önce mevcudiyeti şüphe uyandırmamış olan basil saçıcı en-feksyonlu vakayı meydana çıkarmak suretlle, enJeksyon kaynağını azaltmak ve dotayı-$Ue hastalığın yayılmasını önlemek İmkân dahiline girmiştir.
Çok defa akciğer veremi sinsi bir hastalıktır ve mevcudiyetine dair herhangi bir emare belirmeden nispeten ilerlemiş olması mümkündür. Bu sessiz ve sinsi safhayı teşhisin .yegâne yolu röntgendir Bu ise ancak, görünürde sıhhatli çok sayıda insanların muayenesini istilzam etmektedir. Fakat maalesef, tam eb'atiı filimler kullanılmasını İcabettiren göğüs radyografisinin normal metodu hem pahalı ve hem vakit alıcıdır. Ancak toplu minyatür radyografinin muvaffakiyetli gelişmesinden sonra, şüphe uyandırmayan verem vakalarının meydana çıkarılması İçin gerekli memleket ölçüsündeki muayeneler imkân dahiline
girmiştir. Bu metod sayesinde bir çeyrek saat zarfındıı, normal radyografiyle görülebilen S veya 6 vakaya kıyasen şimdi 30 kişi muayene edilebilmektedir.
Yüksek evsaftı röntgen makinesi
Toplu minyatür radyografide kullanılan cihaz, klâsik fakat gayet yüksek evsaflı bir X şuaı makinesinden ibarettir. Bu cihaza, özel yapıda minyatür bir fotoğraf makinesi merbuttur. Bu makine X şuab resmin. 35 milimetrelik bir rulo filim üzerine fotoğraflarını almaktadır. Elde edilen resimler, posta potundan biraz büyüktür. 100 fotoğraflık bir rulo 2(ı dakikadan az bir müddet zarfında ve 12 İnç kutrundaki küçük bir «şambrnuar* da devetope
sinin ayak sesleri İşitildi. Mahkûmlar, içleri kan ağlayarak barakanın önünde toplandılar İdam müfrezesi önünde sıraya dizilmiş dört mahkûmu görüyorlardı. Kurşuna dirilecekle -rin arasında Brisakl değil Re-neyi görünce gözleri fal taşı gibi açıldı. Çünkü Re nenin Brl-sakln yerini nasıl aldığını anlayamıyorlardı.
Rene, hayretlerini işitince baş mı kaldırıp arkadaşlarına gülümsedi, idam müfrezesinin tüfek ateşi ortalığı çınlattı, Dört vatanperverin cesetleri cansız yere serildi Rene, sevdiği kadına karşı beslediği sonsuz ve ümitsiz aşkı göstermek maksadUe nefret ettiği Brisakl ölümden kurtarmak üzere kendi canını vermişti.
Çeviren: A. HİLÂLİ
inektedir. Bu filimler, develope edildikten sonra hekim tarafından gözden geçirilir. Bu. film rulolarım, bir ekrana büyütülmüş bir resim aksettiren bir projeksyon cihazından geçirmek suretlle yapılır. Fotoğraflar bir bir muayene edilmektedir. Minyatür fLlimleri anormal olan şahıslar, daha esaslı bir muayeneye tâbi tutulmak üzere geri çağırılırlar ve tam eb'atiı röntgen Alimleri de çekilir.
Plânın teşkilâtı
Biraz da bu plânın Birleşik Krallıktaki teşkilât ve tatbik şeklinden bahsedelim. Mefhum bakımından milli olıuakia beraber. teşkilâtı itibariyle mahallidir. Kullanılan teçhizat ve teknik Buy ıık-Britanya Sıhhat
Bakanlığı tarafından temin edilmekledir. Fakat ekiplerin idaresi ve programların tatbike konulması mahallî idareler tarafından tertiplenir. Umumiyetle, çalışan nüfusun takriben 5 İni teşkil eden ve hastalığa daha müsait bir muhitte yaşıyan fabrika işçilerinin muayenelerine kuvvet verilmektedir.
Şimdiki halde Büyük - Bri* tan yad a 40 kadar muayene ekipi çalışmakta olup, bir iki yd zarfında bu -ekipler sayısının iki misline çıkması beklenilmektedir. Nihaî gaye Birleşik Kıratlıkta yaşıyan bcrke&i yılda bir kere röntgen göğüs muayenesinden gcçlrcbilmek-dlr Umumiyetle bu radyografi ekipleri, kendi kesimleri dahilinde bir merkezden diğer merkeze geçen seyyar ■ ekiplerdir Tasarıya İştirak • tamamlyle gönüllüdür, fakat her bölgede, nüfusun takriben r- 75 ilâ 80 1 bu faatlytelerle İşbirliği yapmaktadır. Fabrikalar gibi ma-I halli topluluklar sık sık mua-ı yene birliğini kendilerini ziyarete davet ederler Bu gibi mu-( ayenelerde cihaz ya bir fabrika veya mahalli bir kapalı umumi toplantı yerine yerleştirilir ve arzu edenler muayeneden geçerler. Mümkün olduğu takdirde, fabrika işçilerinin aileleri de dahil o merkez halkının umumiyetle faydalanacağı özci muayeneler de tertiplenir.
Mahkeme tapu icra »e noter ilânları
Bedelleri nususi şahıslar tarafından ödenen mahkeme, icra tapu re noter Uâxıun gibi rusuu U&nlar eskiden olduğu ri-t»i doğrudan doğruya «AKŞAM» idaresi tarafından kabul edllmekıcdlı
Maznun otuz yaşlarında, kara kuru, ufak yapılı bir adam. Kananc-de başını eğmiş, gözlerini yere dikmiş, ayaklarının uçlarını birbirine sürterek kendi kendine mırıldanıyordu. Yaklaştık, aldırış etmedî Bizim kasketli delikanlı biraz daha sokuldu:
— Canın mı sıkılıyor, ahbap?
Yavaşça başını kaldırdı, yan gözle bakarak çenesiyle işaret etti;
— Bir adım geri çekilir misin, beyefendi abi?
— Hayrola, yanına yaklaşmamdan korkuyor musun?
— Yok be yahu. Ayak meselesini düşünüyorum.
— Nedir o ayak meselesi?
— Evvelâ sen biraz geriye çekil de bir defa bakayım.
— Delikanlının ayaklarını dikkatle süzdü:
—Sana zahmet, sağ ayağını biraz kaldırır mısın, bey kardeşim?
— Şen kunduracısın galiba. '
— Yok be yahu. Ayağının altına bakacağım da ondan sonra lâf edeceğim.
Bizim kasketli delikanlı kanapenin kenarına tutunup sağ ayağım kaldırdı:
— Görebiliyor musun?
— Gördüm, bey abi. Şu keiepkeler olmasaydı şimdi kalkar, senin elini sıkardım Yaşa be kardeşim. İnsanların hepsi senin gibi olsaydı, şu dinine yandığımın dünyasında kavga gürültü kalmazdı.
— Sen de yaşa. Benim neremi beğendin?
— Ayak meselesi, bey kardeşim. Sen hiç kendi ayağını denedin nü?
— Nesim deneyeceğim ayağımın?
— Uğur meselesi bey kardeşim, uğut' meselesi. Senin ayağın çok uğurlu. Tabanına bakınca anladım bunu. Ah, bizim kahveye her zaman sen gelun valla billâ her gun bir çay ısmarlarım.
— Sağol. Çayı içmiş kadar oldum. Fakat benim ayağımın sana ne faydası var?
— Hımm... Orasını ben bilirim Ayak meselesi çok mühimdir, bey abi. Bu işten çok iyi anlarım ben. Şimdiye kadar başıma ne geldi ise hep ayak meselesinden geldi. Serseri Kemal burada olsaydı da ayaklarım korseydin sen de anlardın dalgayı. Enayinin ayağında uğur yok. bastığı yeri kurutuyor. Ne zaman kapıdan içeriye girse benim işler ait üst oluyor.
— O adamla beraber mi oturuyorsunuz? —
— Bırak dinini seversen, öyle uğursuz serseriyi eve bastırır mıyım?
— Senin işlerim nerede bozuyor ya?
— Kahvede balta oluyor, bey abi. Ne zaman masanın
başına otursam gelip yanıma sokuluyor, onu görünce benim iflahım kesiliyor. Hele tavlada canıma okuyor serseri.
— Oyununuza mı karışıyor?
— Yok be vahu Karışmaktan bir şev çıkmaz, boy kardeşim. Uğur meselesine bak sen.
— Anlamadım ki, ne yapıyor sana?
— Daha ne yapacak, bey abi? Onun yüzünden iki günde on altı kâğıt kaybettim.
— Kumar oynuyorsunuz, demek?-
— Yapına be kardeşim. İki buçuk kâğıdına bir parti yapıyoruz. Bunun neresi kumar?
— Peki, şu uğur meselesini anlat bakarım.
— Kemalin ayağı bana çok uğursuz galiyor, bey abi. Gecen gün ben oynarken yanıma geldi, oturmasıyla beraber partiyi kaybettim. Hem de üst üsls üç parti yenildim, yedi buçuk kâğıt verdim. Ertesi gün gene geldi, sekiz bucuk papel daha kaybettim. Böyle şeye içerlenmez mi? Amma velâkin. ben gene kendimi tuttum, hır gür olmasın diyerek sesimi kestim.
— Kavga ne zaman oldu0
— Dün Arifle oynuyorduk. Arif iki oyun aldı, ben dört yaptım. Son oyun da bana dönmüştü Partiyi alırsam tamam on kâğıt kazanacağım Şesü yek kapısını aldım. Arif çihar attı. Ben de bir se yek atarsam onun pulunu kırıp üzerine kapı yapacağım. Haydi bakalım, kör şeytan, bir se yek ver bana, diyerek avucumda zarları sallarken Kemal gelip yanıma oturmaz mı! Cin lerim başıma toplandı. «Kusura bakma. Kcmalciğim. Benim yanımdan kalk da başka bir vere otur. Sana bir de çay ’smariıvavım. afiyetle ir- dedim. «Een kimsenin cayma muhtaç değilim. Burası kahve. Canım nereyi isterse orada otururum. Sen benim kâhyam mısın?» diye kafa tutmaca başladı. Ben işi tatlıya bağladım: «Estağfurullah, Kem akiğim Inran bir ahbabına çay ısmarlarsa ayıp mı olur? Uğur meselesi için söylüyorum ben. İsin ucunda on papel var. Şu oyun bitin-ciye kadaT yanımdan kalk. Doğrusunu istersen oyunda senin ayağın bana uğursuz geliyor » dedim. Bu lâfıma içerledi, küfrederek tavlayı kapatıp oyunumuzu bozdu. Sana böyle bir şey yapsalar içerlemez misin? Ben de masanın üstünden tavlayı aldığım gibi onun kafasına indirdim, kan revan içinde bıraktım.
Mahkeme acildi, burnunu çekerek kalktı.
Ce. Re.

gitti. Göl, güneşin ziyası altında pırıldayıp duruyor. Bir sükûttan sonra, genç kız, dedi ki:
— Ama mesele bundan da ibaret değil.
— Ne var bakalım daha?
— Bu sabah bir mektup aldım. Alan'cifim, beni çağırıyorlar.
— Gidecek misin?
— Tatilim kısaltılmış. Daily Express gazetesini n İskoçya nüshasını okudum. Hava hücumları ciddi şeklide boşl'yarakmış diyarlar
Alan, bir sigara yaktı, tik neferi bol bol içine çekti.
— Demek ki, tatil günlerimiz böyle neticelendi ve kaldı?
Kathryo. arkasına dönmek-sizin:
— Evet. _ dedi. — Alan, beni seviyor musun?
— Ah, seni sevmek mi?...
— öyleyse işler tamamlyle yolunda demektir.
Epeyce uzun bir sükût oldu. Sonra Alan zordu:
— Ne raman gideceksin?
— Maalesef bu gece...
— Demek kaybedecek zamanımız yok. Ben de hemen bağa}! arımı hasırlayayım. Boy-
lesl daha iyi- inşallah yanya-na iki yalaklı buluruz. Burada elimizden gelen her şeyi yaptık. Doha doğrusu pek büyük bir şey yapamadık. Pek yazık. İyi bir neticeye varmak isterdim. Şu maceranın sonunu da görmeği arzu ederdim.
Kathryn, pencereden dönerek:
— Belki de umduğumuzdan daha evvel bir netice hası) olur, — dedi.
— Nasıl yani?
— Doklar Fcll. burada Bu-
gün rinc
hemen gideceğimi kendl-
söylemem üzerine, o da 1 kanepe
sana bir şey soyll.vvyim mİ? Korkuyorum, cidden korkuyorum. Dün akşam içliğim viskiden dolayı değil. Svan'don dolayı da değil. Sinirlerimin bozuk olduğundan dolayı da de£i). Fakat, işte korkuyorum. Çok rica ederim, çabuk giyin, çabuk hazırlan, aşağıya çabuk İn. Yalnız knlmıyavım-
Shira şatosu tamamlyle sükût içindeydi. Egtr biri bîr musluk açşa bütiin bina velvele lle ötecek gibiydi.
Delikanlı, kahvaltı İçin aşağı indiği raman, doktor Fell'in üzerinde oturduğunu,
piposunu dişleri arasına alıp güneşlediğini gördü. Yüzündeki Sat tabakası artmış gibiydi. İfadesi biraz mütereddit... Kır saçlarından bir perçem, alnından gözlerinin üzerine şark-nuştı.
Kathryn'ie Alan, hiç konuşmaksınız kahvaltılarını beraber ettiler. Onlarda dn mütereddit bir hai vardı. Fakat, netice umulmadık bir şekilde gelip çatta-
Bir ses haykırdı"
— Bonjur!
Sefaya kadar koçtular Evin
benimle aynı trene bineceğini haber verdi. Verdimi bu habe-
rç şaştım. Butun İşleri nizama soktuğunu söyledi. Büsbütün hayrette kaldım Bir badire olacak zannediyorum Korkunç bir hâdise... Şatoya bu sabah erkenden, geldi. Seninle de konuşmak istiyor.
— Eh. pettlû... Bir iki dakika İçinde hazırlanırım Öbürleri ne yapıyorlar?
— Colln hâlâ uyuyor. Rhpnt hala lle hizmetçi çıktılar Koca evde yalnız Collıı, doktor Feil ve bin ikimiz varız. Alan,
anlresl önünde avukat Duncan duruyordu. Bü sabah açık renk bir yazlık kostüm giymiş. Hattâ mölotı şapkasını da çıkarıp başına fötr bir şapka kondurmuş. Hiç ayrılmadığı çantası koltuğunun altında...
Tekrar ihtiyatla kapıya vurdu, sonra özür diler gibi:
•— Ben de İçerde hiç kimse yok zannettim, gidiyorum. — dedi
Alan, kapının aralısından doktor Fell'in sıçradığını, âdeta bir uykudan uyanır gibi sarsıldığını gördü. Sonra. İnce, tuıın siloetl göl fonu üzerinde beliren avukata bir dalıa baktı.
Duncan, sordu:
— İçeri girebilir miyim? Kathryn. kekeledi:
— Tabii, buyurun
— Çok teşekkür ederim.
Avukat, şapkasını çıkararak sofaya girdi: salonun kapışma kadar yürüdü tçeriye doftru bir goz attı. Bir homtcdanış homurdandı ki, bunun mânası, hiddetten riyade memnuniyete geliyordu.
Fell:
— Giriniz. — dedi. — Heplni-ain girmesini rica edebilir mi-
yim? Girdikten sonra da kapıyı sürgüleyiniz.
Salon, bir su eski tahta, biraz yosun, biraz cllâ kokuyor An-gvs'un portresi, içeri girenlerin hepsini selâmlıyor gibiydi. Güneş, odayı aydınla t'yordu. Halıların üzerindeki şekiller daha oyan gözüküyor.
Duncan. çantasını masanın Ü2ertae koydu. Şapkasını da üstüne... Şimdi bunlar büyük İncille yan yana duruyorlar. Sonra. yüksek sesle mektup okuyan bir adam edastyie söze başladı:
— Azizim, efendim
Doktor, onun sözünü kesti: j
— Rica ederim, oturunuz,
Avukat, hafifçe kaşlarını çattı ve özür diledi; $Ö2e l-ekrar başladı:
— Skün telefonla beni aramanız ülserine d": bal cev.-.p verdim Ancak, pek çok işim olduğunu. vaktimin az kaldığını bildirmekle müteessirim. Facia cereyan edelidenbert. bu eve İstisnasız her gün gc.'cim. Şimdi artık mcnele halledildiğine gere—
(Arkası var)
Sahlfe 8
AKSAM
Balıkçılığımız
(Baş tarafı 4 üncü sah i (ede) makbul sayılmaz. Çünkü süngerler zedelenmekte v(* kıymetleri düşmektedir. Halbuki bizim süngerlerimizden koyun yünü, "Türle kupası, Türk İncesi ve £11 kulağı gibileri Avrupa pazarlarında şöhret kazanmış sünger içrilir. Bunları daha ihtimamla daha yeni cihazlarla elde etmek hem müstahsil ve hem de müstehlik lçm memnuniyet verici olur. Böylece elde edilen süngerlerin de yurdumuzda temizlenmesini temin ettikten sonra iç ve dış pazarlara arzetmek ve böylece bu mahsulün de verimini arttırmak büyük kazançlara vesile olur.
Su mahsulleri sanayii I Bu sanayi de maalesef bizde tam randımanlı çalışmamaktadır. Yağlı konserevclllğimlz standardize edilmemiş ve kali-ı te düşüklüğünden kurtulamamıştır. Mamafl bunun da bazı mühim sebepleri vardır ki he--nüz bunlar giderilememiştir.1 Meselâ: Yağlı konserveciliğimiz istihsal bölgelerine göre dağılmış bir durumda değildir. İptidaî maddeler ucuza temin edilememekledir ve bir de kre-dislzllk ile âzami temizlik meseleleri gibi mahzurlar ortadan kalktıktan sonra bu sanayiin gelişmemesinde hiç bir sebep kalmaz. Hâlen mevcut konserve fabrikalarının bir çoğunda scgukhava deposu yoktur. Ve bunların olmamasından devamlı bir konserveciliğin de e yapılması İmkânsız olmaktadır.1 r Zira balık piyasasının gün gü-|
Devlet Denizyolları ve Limanlan işletme Genel Müdürlüğü İlânları
Şehir Hatları işletmesi Müdürlüğünden:
Halen tatbik edilmekte olan seyrüsefer tarifesinde 23/1/950 Pazartesi sabahından İtibaren aşağıda yazılı şekilde değişiklik ve İlâveler yapılacaktır.
1 — Heybeliadadan saat 0.45 de hareketle Büyükadaya vc Maltepeden itibaren Anadolu İskelelerine uğrayıp köprüye saat 9.00 da 801 numaralı seferle gelen vapur.
Yarım saat evvel olarak Heybeliden saat 8.15, Büyükada-dan 6.30, Maltepeden 6.50, Bostancıdan 7.10, Suadiycden 7.20, C, Bostanından 7.30. Kalamıştan 7.50, Modadan 8 00 de hareketle Köprüye saat 8.3$) da varacaktır.
2 — Köprüden Kınalı ve Burgaz adaları İçin saat 17.20 de hareket eden 348 numaralı seferle bu seferin döniişii bulunan ve Kınalıdan saat 18.05 ve Burgazdan saat 18.20 de hareket eden 300 numaralı sefer yapı İmi yacak ve Köprüden saat 17.35 de Heybeli ve Büyükadaya olan 352 numaralı sefer Pazardan başka günlerde Kınalı ve Burgaz İskelelerine uğrayacaktır. Mezkûr seferin vapuru Köprüden saat 17,35 de ve Kınalıdan saat 18.15, Burgazdan 18.30, Heybeliden 18.45 de hareket edecek ve Büyükadaya saat 18.55 de varacaktır.
3 — Büyükadadan saat 7,40 da olan 283 numaralı sefere Yalova iskelesi İlâve olunmuştur. Mezkûr seferin vapuru her gün Yalovadan saat 6.10 da hareketle Büyükadadan eskisi gibi saat 7.4o da ve Heybeliden 7.53 de kalkacak ve Köprüye 850 de varacaktır.
4 — Köprüden saat 19.45 de hareket eden 382 numaralı tekmil Adalar seferini yapan vapur, Büyükadadan sonra her-gün Yalovaya gidecektir.
Sayın yolculara ilân olunur. (721)
Ar
24 Ocak 1950 - 30/0cak/950 dahil tarih-
RADYO LİN
Sabah - öğle - ahşam
Her yemekten sonra Günde 3 defa dişlerini RAJfüLIN Ûiş macunu ile fırçalayınız.
Emekli, dul ve yetimlerin nazarı dikkatine;
İstanbul Defterdarhğmclan:
Mart - Mayıs 1950 üç aylık maaşlarını bankaya Iskonto ettirmiş olan Emekli, Dul ve Yetimler 5434 sayılı kanunla ya-yapılması İmkânsız olmaktadır, pdan zamlarını da bankaya iskonto ettirebileceklerdir. Zira balık piyasasının gün gü- | Mezkûr aylara alt zamların bordroları İlgili malmüdürlük-ne uymaması ve konservecİlerin îerce Emlâk ve Kredi Bankasına tevdi olunmuştu:, de balığın ucuz ve bol çıktığı] zam İstihkaklarını da Iskonto ettirmek İsteyenlerin ban-zrmanı beklemeleri gibi haller" kaya müracaatları lüzumu tebliğ olunur. (832»
çok defa konservecllerl müşkül —— durumda bırakmaktadır. Bu engeller ortadan kalktıktan sonra bugünkü tek tip konservecilik yerine çeşitli konserve-, cilik kaim olacak. Lüks konserveler, • Avrupa pazarları İçin konserveler, halk tipi konser-1 veler imal edilecektir.
İkinci derecede sanatlardan en mühlmmi tuzlamacılıktır ki bu yurdumuzda iyi denecek bir surette yapılmaktadır. Daha sonra tütsücülük, marinatçılık, balık unu, balık gübresi (yani suni gübre; ehli hayvan yemi, dericilik Istakoz, midye, kaplumbağa ve daha diğer deniz ürünleri sanayii bİ2dc henüz İnkişaf etmemiş haldedir. Gelişme yoluna giren balıkçılığımız ümit olunur kİ bu küçük santaları da İçine alarak tam verimli bir duruma girmiş olsun. •
Balıkçıhğımzıın gelişmesinde gözönünde tutulacak en ö-nemli noktalardan biri de yurdumuz denizlerinde kontrollü bir balıkçılık yapılmasıdır. Böyle kontrolsuz, rasgele balıkçılık yapan memleketler meydandadır. İtalya, Yunanistan bizim için ibret alınacak birer numunedir. Bu memleketlerde yapılan kontrolsuz balıkçılık bugün oralarda balık neslini âdeta tüketmiştir. Bizde eskiden yani Düyuna Umumiye zamanında balık ağlan kontrol edilir, her balığın ağı eb'adıtıa uygun gözlerde olur ve bundan küçük gözlerde İmal edilen âğlarla balık avına müsaade edilmezdi. Bugün bu L-ararlarla kalmayıp balık sabalarında da sık sık kontrollar yapılması pek zaruridir. Yurt denizleri av bölgelerine ayrılmalı kİ bugün Surlyede olduğu gibi bu memlekette deniz balıkçılık bakımından üç bölgeye ayrılmıştır. Yılın 3 ayı birinci bölgede, diğer İkinci 3 ayı diğer bölgede ve 3. cü üç ayı da üçüncü bölgede 4. eli üç ayı da doğrudan doğruya balıkların yumurtlama devresi olarak av men'edilmlş-tlr. Binaenaleyh bizde de bu yolda bazı tedbirlerin alınması yani kara ziraatlnde olduğu gibi bazı bölgeler İçin nadas usulünün tatbik edilmesi balıklarımızın normal üremeleri bakımından çok faydalı olacaktır. Bilhassa bu İşte en çok dikkat edilecek nokta, kolay balık avlamak için hiç düşünmeden balıklara dinamit veya benzeri patlayıcı maddeler a-tan fakat yapacağı zararı bilen tembel açıkgözler yaptıkları büyük zarar ne olursa olsun onlar sadece avlayacakları balıkları vo bundan elde edecekleri şahsi menfaatlerini düşü-nürler, Bu Bibi hsta İmanlara! baülçaem» hizmet
kam 'Idd'tll bir mjsıdele a- bir Balık ve Bklık-
çuraalı ve milli serveti heder Hastlteünûn teessüsüne
ettikleri için de akır «salara V»tad»i,l“hr “ boylere modern düçar edilmelidirler. baUkçdiSımızuı esasım kurmuş
En son olarak da bütün ba oluruz İrk ve balıkçılık İçlerinin İlmi B™i“d>k Okulu
ve lenal tarananın bularakj idare geü zeki Cm
leri zarfında aşağıda isimleri yazdı hat-larımıza kalkacak vapurların isimleriyle kalkış gün ve saatleri ve kalkacakları Rıhtımlar
KARADENİZ HATTI
İNEBOLU HATTI
— Çarşamba 500 de Dumlu Perşembe 5.00 de İzmir ve Pazar 5.00 de Çorum Galata rıhtımından kalkar.
— Cuma 4.00 de Anafarta Sirkeci
PROJE MÜSABAKASI
!■
TüRKlfE CUMHURİYET ME KEZ BANKASI’
nın İzmir'de yaptıracağı şube binası için Türk mimar ve mühendisleri arasında bir proje müsabakası açılmıştır. Müsabaka müddeti 30 Nisan 1950 tarihine kadardır. Program ve vaziyet plânı Bankanın Ankara merkezi ile İstanbul ve İzmir şubelerinden bedelsiz alınabilir. (805)
inşaat ilânı
Sümerbank Genel Müdürlüğünden
1 — Defterdar Yünlü Sanayii Müessesesl gayr! mamul anban İle sair binalar İnşaatı birim flatı esasiyle ve kapalı zarf usulüyle eksiltmeye konulmuştur.
2— Yapılacak inşaatın keşfi (320.000,—) lira ve geçici teminat miktarı (28,550,—) liradır.
3 — Eksiltme evrakı Ankarada Sümerbank Genel Muamelât Müdürlüğünden (Sû) liraya alınabilir.
4 — Eksiltme 10 Şubat 1950 Cuma günü saat 10 da Ankarada Siimrebank Genel Müdürlüğünce toplanacak komisyon marifetiyle yapılacak tır.
5 — İstekliler teklif evrakı arasm3, şimdiye kadar yapmış oldukları bu gibi işlere ve bunların bedellerine, firmanın teknik teşkilâtının kimlerden teşekkül ettiğine dair belgeler koyacaklardır.
6 — Bu eksiltmeye iştirak edeceklerin bir taahhütte (400.000,—) liralık demir konstrüksiyon ve betonarme inşaatı bizzat ikmal ederek kabullerini yaptırmış olmaları şarttır. I
7 — Banka İhaleyi dilediği şekilde İcrada serbesttir, (734)

Ankara Sular idaresi Müdürlüğünden:
1 — Keçiören Verem Hastahaneslne su verilmesine lüzumlu İki adedi Dizel ve altı adedi Elektro motörpomp olmak lazere cem an sekiz adet motörpomp gurubu kapalı zarf usulü ile satın alınacaktır.
2 — Alınacak motörpomp guruplarının fenni vasıfları ve takatlan fenni şartnamesinde ayn ayrı yazılıdır Şartnameler Ankara Sular İdaresinden (îo; Ura mukabilinde alınabilir.
3 — Sekiz adet motörpomp gurubunun (Ankara nakil ve yerine montajı, ve resim vesair her türlü masrafı dahil olarak muhammen bedeli (112.000; lira (yüz on İki bin liradır.
4 — Geçici temlhat 6850 lira olup Ankara Sular İdaresi veznesine yatırılacaktır,
5 — Motörpomp gurupları ve teferruatı ihale tarihinden İtibaren 90 gün zarfında Ankarada İdarenin göstereceği yerde teslim alınacaktır.
6 — İhale 3/2/950 tarihine müsadif cuma günü saat 15,00 de Ankarada Kızılay karşısında Sular İdarecinde teşekkül eden bir komisyon huzurunda yapılacaktır. Bu tarihten sonra verilecek veya postada gecikecek olan taklitler kabul edilmez.
7 — İdare, İhaleyi yapıp yapmamakta ve dilediği tipi beğenmekte serbesttir.

■■ SATICI ARANIYOR
Dışarda ve maç günleri İnönü Stadında ayak satıcılığı yapacak açıkgöz, hareketli ve dürüst kimseler aranıyor, İsteyenler Tahtakalede şeyh Davut Hanında 44 numaraya gel-sinler, ■■■■■
YANIK, ÇATLAK, ERGENLİK, SİVİLCE ve EKZEMALARA karşı
MUDANYA HAİTİ
BANDIRMA HATTI
KARABİGA HATTI
ÇANAKKALE HATTI
İMROZ HATTI
AYVALIK HATTI
İZMİR HATTI
İSKENDERUN HATTI
rıhtımından kalkar.
— -Sah, Perşembe, Cumartesi ve Pazar 9.00 da Sus Galata rıhtımından kalkar
— çarşamba 20.00 de Konya -Saadet Tophane rıhtımından kalkar. Cuma 8.15 de Sus Oa-lata rıhtımandan cumartesi 20.00 de Konya - Antalya Tophane rıhtımından, Pazartesi 8.15 de Sus Galata rıhtımından. akşam 20.00 de Konya Tophane rıhtımından kalkar.
— Salı ve Cuma 19.00 da Mersin
Tophane rıhtımından kalkar.
— Pazar 18.00 de Ülgen Sirkeci rıhtımından kalkar.
— Çarşamba 18.00 Ülgen Sirkeci rıhtımından kalkar.
— çarşamba 9.00 da Bursa ve Cuma 17.00 de Saadet Sirkeci rıhtımından kalkar.
— Çarşamba 11.00 de Etriisk ve Cumartesi 14.00 de Giresun Galata rıhtımından kalkar.
— Salı 17.00 de Aksu Sirkeci rıh-
tımından kalkar.
TELEFONLAR
Deniz hatları İşletme müdürlüğü: 44678 santraldan 81 İstanbul Başacentellği : 44696
NOT: Karadeniz hattı yük postalarına kaldırılan Dum-Jupınar vapuru hava muhalefetinden Boğazdan çıkamadığından g;rl çevrilmiştir. Bu postayı ayni gemi 25/1/950 çarşamba günü sabahı İstânbul-dan hareketle programdaki mutat iskelelere uğrayacaktır.
NORVEÇ BERGEN şehrinde kâin
“SIVİTS,, Fabrikası tarafından
hususi surette imal edilen ve Norveç kontrol dairesinin ban-
drolü ile kapatılmış şişelerde Gayet saf. İçilmesi hoş Vitaminli TIBBÎ BALAKTAKİ Bilumum ecza depolarına tevzi edilmiştir.
Eczanelerden -t 8 MİT S o Norveç Balıky ağını tercihan isteyiniz.
loptan Satış yeri :
İstanbul. Yenlpostan» arkası 31 numaralı
MARMARA Ecza Depssu
ve bilumum Ecza depoları.
Türkiye Acentası: D. HABİB Bahçekapı Rıdvan Han No. 12
İSTANBUL
mûk esna!*« S (/tAM KAgfi
\ eczjHtce auıuHUK
SULTODERME
L YAPA MERHEMİ
~leessürle bayılanlara. Çarpıntıya, Sinir buhranlarına NEVROL CEMAl 20OAM.ASI D{RHAL FCMHİANOK/P. EVLSPİNİZDf MU11AKA BULUNOMuNia
I.C. ZİRAAT BANKASI
Vadesiz Tasrruf Hesapları
1950 YILI İKRAMİYELERİ:
İSTANBUL ve ANKARA’da
8 Ev,
Ayrıca
200.000 Liralık
Para İkramiyeleri.
Ev kazanan isterse bedelini alabilir.
ACELE 150 LİRALIK BİR HESAP AÇTIRINIZ.
Her 151) Lira için ayn bir kura numarası verilecektir.
ÇEKİLİŞ TARİHLERİ:
10 Mart. 15 Mayıs. 30 Haziran, 31 Temmuz,
29 Ağustos, 30 Eylül, 28 Ekim, 30 Aralık. İkramiye çiriş şartlarını Bankalarımızdan öğreniniz. |
(SATILIK EMLAK.)
İstanbul Defterdarlığından:

Kıymeti Teminatı
Dosya No. CİNSİ Lira Lira
515—1471 Beyoğlu, (Kasımpaşa) Camllkeblr Mah. Bahriye Cad. 1069 ada, 23 parsel ene3ki 9 eski 9,11 yeni 19,21 taj 9, 9/1 kapı sayılı üstünde odası olan 36.58 M2 kârgir dükkânın 1/8 payu 400 30
515—41821 Beyoğlu. Mecldlyeköy, A. 10 pafta, 58 ada. 33 parsel 878 M2 arsa. 2200 165
515—14297 Beyoğlu, Kalyoncukulluğu Mah. eski Tevfik yeni Tevfik efendi So. 455 ada, 2 parsel eski 22 yeni 3 kapı sayılı 73 M2 arsanın 13/16 payı. 650 4»
515—13671 Beyoğlu, Bülbül mah. Taksim çeşmesi So. 586 ada, 21 parsel eski 23 yeni 25 kapı sayılı 44 M2 arsa. 220 17
516—16830 Eminönü, Dayahatun Mah, Tığcıiar So. 631 ada, 18 parsel eski ve yeni 90 kapı sayılı 10.50 M2 kârgir dükkânın 1/8 payı. 250 19
518—2153 FatUı. (Cidali) Küçük Mustafa paşa Mah. Nalıncı Cemal So. 2232 ada-. 1 parsel eski 4 yeni 2 taj 33/1 kapı saydı 36 M2 arsa. 432 33
518—10873 Fatih, (Aksaray) Kurkçübaşı Ahmet Şemsettin Mah. Kürkçübaşı çeşmesi So 1112 ada, 22 parsel eneskl 27 eski ve yeni 37 kapı saydı 49 M2 arsa. 294 23
518—8791 Fatih, (Karagümrükl Keçeci Karabaş Mah. Karabulut So. 1800 ada. 129 parsel yeni 72 kapı sayılı 14 M2 arsa. 98 8
518—10123 Fatih. (Samatya) Ali Fakıh Mah. Kocamustata paşa Ca± 1177 ada.. 62 parsel eneskl 477 eski yeni ve taj 425 kapı sayıh 16.25 M2 arsa. 200 15
5213—2089 Kartal, (Pendik; Doğu Mah. Yayalar So. 850 ada, 1 parsel, 106 patta, 95 M2 tarla. 150 12
Yukarıda yazılı gayrlmenkuller 8/2/950 Çarşamba günü
saat 15 de Milli Emlâk Müdürlüğündeki komisyonda ayn ay-n açık arttırma İle satılacaktır. İsteklilerin nihayet saat 15 e kadar yatıracakları teminat makbuzları ve nüfus cûz-danlari-le satış günü komisyona, fazla bilgi İçin sözü geçen müdürlüğe başvurmaları. (Teminatlar önceden de yatırılabilir.) (8331
Dalktlto alınacak
Harp Akademilerinde çalışmak üzere İyi derecede daktilo yazan bir «kek daktilo alınacak. Ücret 115 liradır. Sınavları yapılmak üzere isteklilerin 25/Oeak/950 günü Harp Akademileri Personel Şubesine dilekçe ve diğer vesikalarlle birlikte müracaatları. (294-763)

Comments (0)