Sahile 3
24 Ettim 19ÖÖ
••
Öğretmen okulları açıldı
GÖZE İLİŞENLER
Tiyatronun genç istidatları
Şehir Tiyatrosunun memur sanatkârları bütün sanat endişelerini bir tarafa bırakarak dereceleri, maaşları, kıdemleri, tüzükleri, mukaveleleri üzerinde çe-kisedtırsuıılar, kabiliyetlerini denemek için sahne arayan genç istidatlar kendilerine imkân hazırlayanların etrafında toplanmak için can atmaktadırlar. Böyle bir imkânı Münir Hayrı Egeli Ses Tiyatrosunda temin etmiş. Zannedersem Aziz Basmacıdan başka hepsi genç ve yeni olatı sanatkârların oynadıkları ve benim gittiğim akşam 4H inci akşamını süren aÜç güvercin» adlı şarkılı oyunu sahnemizde yeni sanatkârlar, taze istidatlar görmenin hazzı içinde seyrettim.
İstanbullu seyirci böyle bir manzaraya senelerdenbe-ri susam ıs bir haldedir. Kendilerini aşmak hevesini kaybetmiş. sahneye vurgunluğu geçmiş, bellediği üstadı sesinin tonuna kadar taklid eden ve dünya tiyatro hareketlerini takip etmeğe bile lüzum görmeyen bir takım artistlerin elinde tiyatro ateşinin sönmesi pek tabiidir.
Münir Hayri Egeli’nln gayretiyle toparlanan Ses Tiyatrosunda, bu sanata âşık, Konservatuvardan. Bale Mektebinden gelmiş, amatör sahnelerinden bu seyircisi kalabalık sahneye atlamış, canla başla oynayan gençler gördüm. Kadın sanatkârlardan Aynur Kıtapçt kendisini uzun yıllar dinletecek yeni bir kıymettir. Kenan Büke seyrine dovum olmayan bir koınedlendir...
Hepsini saymağa lüzum yok. Burada taze bir tiyatro nefes almaktadır. Şevket RADO
Törende bir nutuk söyleyen Millî Eğitim Bakanı, Maarif dâvasının ehemmiyetle ele alındığını söyledi
Dün şehrimize gelen Milli E-gltlm Bakanı Erenköy kız lisesi ile Haydarpaşa lisesini germi? öğretmen ve öğrencilerle görüştükten sonra bir müddetten beri kapalı bulunan yüksek öğretmen okulu ile Eğitim enstitüsünü törenle açmıştır.
Akıllıca hareket
İstanbulda milletlerarası küçük bir konferans toplanıyor: Sivil Havacılık Konferansı. Bir çok memleket* leıdeıı gelmiş delegeler, şehirde yer bulunmadığı için Boğaziçindç bir otele yerleştirilmişler- Kalorifer yok. se-ha yok, kac gündür yağmurlu ve soğuk havalarda, bilhassa geceleri üşüyüp titremektedirler. Bu mevsimde esasen kapalı olan, vc sırf onlar için açtırılmış bir otel. Delegelerin, lıava işlerini konuşmaları dahi kırlangıç fırtınası günlerinin acı havasını unutturamamış vc hepsi en kötü hâtıralarla İstanbuldaıı ayrılacaklar.
Memlekete turist celbi için büyük hazırlıklar yapıldığım gazetelerde görünce, bir resmi konferansın otuz delegesini oturtacak otellerden mahrum İstanbulini halini düşündük. Hele tstanbuldan dışarı çıkmak isteyecek turistler!..
Bize kalırsa, Türkiye hakkında, istikbalde dahi silinmesi güc kötü bir propagandayı kendi elimizle yapmamak için, şimdilik memleketimize turist gelmesini önleyecek tedbirler almak daha akıllıca hareket olur.
Washlngton 74 jrupamn müşterek müdafaasında kulluuacak olan m ut avazın kuvvetler, bugı’n W;i3htngton’-da yapılacak ulan Atlantik paktı askerî şefleri konferasın-da ilk ciddi lir* (hanını geçirecektir.
Konferans sapalı celse İle çalışacak ve vertk kuvvetlerin çerçevesini, gerekse KuHanıla-mlacak tablyeyt tetkik edecektir.
Askri tavsiyelerin, paktın Müdafaa Bakanlarının dört günlük konfresının başLyacağı cumartesiye kadar hazır olması lâzımdır.
Başkomu-alacak! ar-
Batı Al-
fA_p) — Av-1 Müdafaa Bakanlan ‘.anlık meselesini ele dır, Aynı zamanda, manyanın Batı'nın müdafaası-
na katılmasının kabule şayan esasları da tetkik edilecektir.
Birleşik Amerika, Almanya-nın kademeli bir şekilde ve ceste ceste silâhlandırılmasın» taraftardır, Ingiltere bu görüşe uymuştur, fakat Fransa, mazideki Alman İstilâlarının vermiş olduğu tecrübe neticesinde, kararsızlık İçindedir.
AUatfk Paktı Konseyi, Av-rupanın büyük ve küçük bütün İmkânlarının seferber edilmesini istemektedir.
. . _ , UU ■ Ull ıdlUU.
eui ıs di ç.Wd>ki oku şv- b„ ruh!s ke„,be6 n^md> S«pdan ton* MM1
Bakanı Tertlk ileri, b r blllr öereuı,n hbs.
nutuk .«iylltok eecumle demi, duru5uınMun scbeb,
budur. Bunun için bu ideali ve •Maarif dâvasını mutlak su- ruhu verecek olan bu okulu ye-rette bir memleket dâvası adde- Itfden açmakla bahtiyarım.» diyoruz. Eğer hakikaten bir Öğretmen Nihat Sami Ba-memleket kalkınması yapacak- narlının açılış dersi He toplantı tak, mutlak bir maarif kalkın- sona ermiştir.
mfiAi yapmamış lâzıdır. j Bakan kendisi ile konuşan
Öğretmende memleketin İs- gazetecilerin öğretmen yapı
sandığı İşi hakkında sordukları bir suale de:
•— Bu işi bir ay içinde halledeceğiz.» cevabını vermiştir.
Bakarı üniversite sitesinin de biran evvel tesisine çalışıldığını söylemiştir.
Tevflk İleri, perşembe günü bir basın toplantısı yapacaktır.
Tevfik İlerinin hitabesi
Millî Eğitim Bakam Tevflk ileri, varın saat 17 de İstanbul Üniversitesi Fen fakültesi konferans Kolonunda yüksek tahsil gençliğine (Türk Yüksek tahsil gençliğinin sosyal dâvaları ve memleket meseleleri karşısındaki durumu) mevzuunda bir hitabede bulunacaktır.
Törende Büyük MUlet Meclisi Bah Başkanı Refik Koraltan, Milli Sala Savunma Bakanı Refik Şevket fent İnce, Ulaştırma Bakanı, diğer 'Bes Bakanlar ve generaller hazır ray) bulunmuşlardır. Okul komutanı rGa ile bir asteğmenin nutukların- 'Ha dan sonra Büyük Millet Meclisi Ç®1. Başkanı Refik Koraltan okul birincisine diploma ve mükâfatını verirken şu sözleri söylemiştir:
•Değerli okul komunanuuzla sîzlerin temiz ve âsii duygularınıza tercüman olan kardeşinizin sözlerine İlâve bir şey yok.
Büyük Atatürk,
Türküm diyene vetiresiyle medeni cihan önünde bir hakikatin kendine har betâgatle tercümanı olmuştur.
Ben de göğsüm gururla dolu olarak şunu söylüyorom, ne mutlu sîzlere kİ Türk tarihinin ve varlığının kahraman bekçisi olan ordunun genç, dinç evlâtları olarak (j büyük ada lâyık olmak için orduya İltihak etmiş bulunuyorsunuz Sağolum»
Diploma ve mükâfat dağıtımından sonra okul birincisi tarafından yaş kütüğüne plâka çakılmış ve okul marşı söylenmiştir.
edecek hiç
ne mutlu
Denizyolları
Tahmil tahliye amelelerinden bir kısmı grev yapmak istediler
Dır yargıç intihar etti
Sayım
Ingiliz işçi mebusu Price
Koreye bir Yunan tugayı gidiyor
Bugün uçakla Beyruttan Ankaraya gelecek
Bugün Atinada bu tugaya törenle Birleşik Milletler bayrağı verilecek
Ankara 24 (Akşam) — Tanınmış İngiliz işçi saylavlarından Morgan Flllp Price bugün uçakla Beyruttan Ankaraya gelecektir. 65 yaşında olan Price 1935 senesinden beri İngiliz par Hmentosu üyesidir. Kendisi Türklyt-ye Uk defa olarak IS08 çenesinde Balkan Harbi sır alarmda harb muhabiri olarak gelmişti, Bundan sonra da memleketimizi üc dört defa ziyaret etmiştir.
Price. Türk dostluğu İle tanınmıştır. Avam Kamarasında *ık sık îngllterenln daha fazla miktarda Türk rtı'ünü satın alması lüzumunu müdafaa etmiştir. Price. şehrimizde muhtelif temaslarda bulunacaktır.
Nevyork 24 (Radyo) ____ Bir-
leşik Milletlere mensup kuvvetler. komünist birliklerini Çin .hududuna doğru taklb etmektedirler. Cepheden gelen en son malûmata göre. Birleşik Amerika kuvvetleri dün 80 kilometre ileride birkaç kasabayı işgal etmişlerdir.
Bugün Yunanlstandan da Ko-reye asker gelecektir. Bu münasebetle öğle üzeri Atinada. Küreye gelecek Yunan tugayına törenle Birleşik Milletler bayrağı verilecektir.
Ik-nizyolları Genel müdürlüğüne bağlı Liman işletmesinde çalışan 700 kader tahmil, tahliye amelesinin bir kısmı, idareye müracaat ederek başlarında bulunan İdaie memuru Sadi özerkien şikâyet etmişler. İdare de Sadiyl zat İsleri müdürlü-lüğunde bir vazifeye uakletnıiş-tir
Tahmil, tahliye amelesinin diğer kısmı ise Sadinln bu şekilde başlarından uzaklaştırıl- 1 masına razı olmamışlar ve bu** nu protesto makaramda, dün 1 sabah İşlerinin başına gitmek 1 istememişlerdir Bu vaziyet kar 1 şısında bir taraftan Dtnlzyol- r lan Genel müdürlüğü, diğer taraftan işçi temsilcileri bu hareketin doğru olmadığını ve gayri kanuni bir hal olduğunu işçilere bildirmişler, çalışmak İsteme- ! yen İşçiler de muayyen saatten bir buçuk saat sonrt. İşbaşı yapmışlardır. Hâdise hakkında alâ- 3 kadar makamlar tahkikata el ( koymuşlardır.
Nazif Cebecioğlunun bir »inil! buhranı geçirdiği anlaşılıyor
AnkarıV’^A'csam) — Dûn sabah şe^pbde feci bir hâdise olmuş ikinci asliye hukuk yargıcı . azlf Cebecioğlu adalet blnasmuı üst kot penceresinden kendisini aşağıya atmak suretiyle intihar etmiştir. Hâdise R.45 te olmuştur Nazif Cebeci- . oğlunun ölümü etrafında savcılık tahkikata el koymuştur.
Ailesi; Nazil Cebecioğlunun intihar jottftesi için en ufak bir sebep dahi olmadığını söylemiştir. Savcılığın yaptığı tahkikat ise Nazif Cebecioğlunun ânl bir sinir buhranı geçirerek intihar etliği yolundadır. Esasen çalışma odasına girenler de lıâkimln maması üzerine tetkikte bulunduğu bir dosya görmüşlerdir.
Cenazesi bugün kaldırılacaktır.
SEYAHATTEN AVDET
Ord. Prof. Dr. İHSAN HİLMİ ALANTAR Avrupa seyahatinden dönmüş ve hastalarını kabule başlamıştır
Şehrin asayişi
Katı neticeler perşembe veya cumaya ahnacak
İstanbul Vilâyeti Sayını komitesi, dün Zühtü Çubukçu oğlun un başkanlığında uzun süren bir toplantı yapmış ve evvelki geceden İtibaren tasniflerini bitirmiş olan kazaların fişlerinin kon trol una devam edilmiştir, Bu meyanda sayım neticesini almış bulunan kazalar, neticeleri telefonla Vilâyet Sayım komitesine bildirmişlerdir. Yurtta en büyük vilâyet İstanbul olduğu İçin, İçişleri Bakanlığı Nüfus Sayımı Komitesi, en geç İstanbuldan neticeyi alacaktır. Alâkalılar, yurdun her tarafından perşembe veya cuma gününe kadar kati netice-lerln alınacağını tahmin etmektedirler.
Sayım günü, her hangi bir ' sebeple nüfusa yazılmamış o- 1 lanlar İçin üç günlük bir müh- ( iet konmuştur. Bu gibiler üç ■ gün içinde Vilâyet Sayım Komi- | teslne müracaat ederek, sayımlarını yaptırabileceklerdir.
Töıene genç asteğmenlerin büyükleri ve komutanları önünden sert adımı ar la yap tıkları merasim geçişi ile nihayet verilmiştir.
Asteğmenlerden mürekkep bir heyet sabahleyin A ta türkün muvakkat kabrini ziyaret ederek bir çelenk koymuştur.
BORSA
İıJanbul Borumun ll/ll/lIM HU Itri
C t K L t e
I
100
100
100
100
100
MO
Sterlin
Dolu
Ijvtcr* r
Flörtü
Belçlk» t tıkuCr»
KtpkOU
1.81
F^armara Yat Kulübünün eski müdürü tevkif edildi
Marmara Yat Kulübünün eski müdürü Salp Evrensel. Os-manbey matbaası sahibi Osman ftkbasanîa ortak olduğu bir sırada. matbaanı^ bodrumunda Refet Alpkan isminde bir tacir tarafından sandıklar İçinde bırakılmış olan antika eşyanın bir tasmıni çalmak surundan adll-yeye veriiml» vc «ün geç vakit İkinci sulh ceza hâkimi tarafından tevkif edilmiştir.
Emniyet umum müdürünün başkanlığında dün bir toplantı yapıldı
Sabah Gazeteleri Ne Diyor 2\
Pangaltıda bir hırsızlık
Arap
Sabıkalı hırsızlardan şakır İsminde biri, dün gündüz PnngaP.ıda Yorgl Zoldlsin npar-tunanma girerek, kıymetli eşyayı çalıp kaçmıştır. Civardan bir bahçıvan bu sabıkalı hırsızL tanımışsa da. yakalamak kabil olamamıştır. Zabıta. Arap Şakirt aramaktadır.
Emniyet Umum Müdürü Servet Sürenkök YaJovadan dün şehrimize gelmiş, evvelâ Valiyi, geç vakit de Emniyet Müdürü Kemal Aygünü ziyaret etmiştir. Dün geç vakit Emniyet Müdürlüğünde şube müdürleriyle, jandarma komutanlarının da İştirakiyle bir toplantı yapılmış ve şehrin asayiş durumu gözden geçirilmiştir,
Umum müdür, bazı hâdiselerin matbuata yanlış aksettiğini, şehrin asayişinde bir gayrita-biillk bulunmadığını, vukuatın h normal addolunabileceğin! beyan etmiştir.
Al manyanın tekrar silahlandırılması
Londra 24 (Radyo) — Fransız Başbakanı, bugün Fransız Meclisinde A! man yan m tekrar bI-lâhlandınlması mevzuunda beyanatla bulunacaktır.
Zümrelerin galebesi
Son güçlerde yerli lâbora-tuvar sahipleri Ticaret Bakanlığına müracaat ederek dışarıdan Türkiyeye İlâç sokulmasınla yasak edilmesini İstemişler. CUMHURİYET teki fıkrasında bu talebin geniş müstbellk kütlesinin zararına olacağını İleri süren Felek şöyle demektedir:
Her zümrenin paraya, imtiyaza. himayeye dayanan matlablan vardır. Bunların her birini kabul ettikçe, hükümet müstehlikin sırtına bir yük dalın vurur.
Benim sıhhatime luzunılu, hayalımı kurtaracak olan bir ilâcı, Ali Bey para kazansın
I diye kimse memlekete girmekten alıkoyamaz. Hiç kimseye oöyle bir »alâhiyet verilmemiştir.
Ve meselenin zayıf tarafı —dediğim gibi— demokrasinin zümrelere karşı olan rağbetidir Müstehlikler ise sadece bir kalabalıktnr, ibarettir.
-
Grev hakkı nerede kaldı?
Cemil Sait Karlas. SON TELGRAF’taki başmakalesinde I). P. nin hâlâ vadettiği grev kanununu çıkartmadığıma işaret ettikten sonra şöyle demektedir:
Yeni İktidar liberal tema-yüllüdür. Devlet iktisadi teşekküllerini satılığa çıkarmıştır. Sınıfsız bir cemiyetten başka biı âleme geçilmektedir. Devlet mevzuatı Büyük MİEet Meclisindeki ekseriyete göre değişebilir. MeclIsLe patron zümresi hâkim olduğu zaman işçi, İşçi sınıfı hâkim olduğu zaman patronlar aleyhine kanunlar çıkabilir. Binaenaleyh işçinin Meclis dışında hakkını koruyacak bir silâhı olması lâzımdır. Bu da ancak grev hakkıdır. Bugün liberal bir devlette İşçiye grev hakkı tanınmadığı takdirde orada İçtimaî adalet var denilemez.
Sayımın eksik tarafı
M. Nerml YENİ İSTANBUL' sayımda edilmen oksan şunları
(lakı makalesinde mezheplerin tesbit meşinin büyük bir olduğunu belirterek yazmakladır:
Yalnız şunu töylemck istreiz kİ, vicdan hürriyeti prenslplni dile getirecek bir sorunun bulunmamhki, bize göre, nüfus sayımının en eksik tarafıdır. Demokrasiyi vicdan hürriyeti fikrinden ayırmaya en küçük bir imkân yoktur. Hele Türk okullarına mecburi din dersini koyduğumuz bir sırada, başka İnanışlara bağlı olanların tam sayısını bilmek zorundayız. Çiinkü; bir hâdiseye göre İslâmlık yetmiş üç zümreye ayrılmıştır. Bu zümrelerin kaçı bizde vardır. Tam rnânaslyle demokrat bir eğitim İse. tek bir zümrenin görüşünü benimseyemez. ve benimserse vicdan hürriyeti pıeoslpinl mutlaka İnkâr etmiş olur.
% > FAİZLİ TAHVİLLE»
Cıvan - tfrzurum ı Sivas - Erzunun 2-1 UMl Demiryolu t iimi Demiryolu ıı ihii Demiryolu ili UUU Müdafaa I Milli Müdafaa U Mim MUdatan m MI1I1 Müdafaa IV
% 8 FAİZLİ TAHVİLLER
İSMİ Demiryolu
Kalkınma I
Kalkınma II
KalUuuM UJ 1948 Utlterazj I 11H8 uııkrazı 11
IMS İstikran ı
% 4.5 FAİZLİ TAHVİL
um ian vill
Ali Amram memleketimizde kaldı
Profesyonel Fransız boksör teriyle birlikte şehrimize geleı kuzey Afrikalı Ali Amram Tür kiyede kalarak Türk tebaas olmak kararını vermiştir. Alt, «Şelain. Beykozdakl tesisatı müdürü eski boksörlerden Ali'nin yanında çalışacaktır.
Göçmenler turnuvası önümüzdeki Cumhuriyet bayramı dolaysiyle cumartesi ve pazar günleri Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Vefa takımları arasında hasılâtı göçmenlere verilmek üzere bir futbol turnuvası tertip edilecektir. Bu dört takım da mliii takımlara verdikleri oyunculardan gayri olan kadro) eriyle sahaya çıkacaklardır.

Eskrim millî takımı
Eskrim milli takımı Avusturya milli İskrlm takımı ile 2-3 aralıkta bir milli karşılaşma yapmak üzere Vlyanaya gidecektir.
Küçükpazar ve Kartalda iki aile faciası
'Baş tarafı birinci sahifede)
kısa zamanda büyümüş- bir aralık büyük bir bıçak çeken Dursun, karısının üzerine atılarak muhtelif yerlerinden yaralamıştır. Hâdiseye el koyan zanııta memurları, yaralı kadını hastaneye kaldırmışlar, Dursu-nu da yakalamışlardır.
İkinci aile faciası da Kartalda olmuştur:
Kartalda oturan gümrük memuru Hikmet isminde biri de dün geee kayınbiraderi Nuri ile ailevi bir meseleden kavga etmiş ve bir aralık tabancasını çekerek kayın biradediyle bo-
2Ü.T0 |
20 50
10.06 i
jnmjğuşmaya başlamış ve Nuriyl
*155 'vurmuştur.
2040
2065
21.15 ,
21.35
BBVO 38(»l 98.9» •7 10 96 J0 95.40 •630
Nuri can havliyle boğuşmakla davem ederken tabancadan çıkan diğer bir kurşun da Hikmete isabet ederek yaralanmasına sebep olmuştur, Numune hastanesine m ış, Nuri ölmüştür savcılığı tahkikata el tur.
tkjs[ de kaldırıl-Kadıköy koymuş-
98.»
% 5 FAİZLİ TAHVİLLER
22 65
20.75
20,20
ua.os
10925
an
«3-
l'J33 Ergani
1038 ucramiycu
Mfll! Müdafaa
Demiryolu IV
Demiryolu V
ANADOLO DEMİHYOLD CHUPU
Tahviller ABC
Hisse lencuerl -5 8Ö Mümessil «enet I_______şratcet hisseler!
MerJec» Bankası 12550
Arslan Çimento «50
T. Ticnrel Bankası 8.-
İ3 Bankası W.-
Sirk Dcgirmehellllc 53,25
Mim Reasürans !«.-
SARRAFLARDA ALTIN
S»IIV»«
Gulden 2S.Î0
Tılrk i ıran 31.30
StarlİD ■U.90
Külçe 4.85
Heşa» ir.»
Devlet hava yollarının kış tarifesi
Devlet Havayollarının yeni kış tarifesi hazırlanmıştır O-nümüzdekl ay başından itibaren tatbikma başlanarak olan yeni tarifeye göre /inkara -İstanbul uçak seferleri giiııde ikiye. İzmir - İstanbul Ve İzmir - Ankara seferleri de günde bire inecektir.
Denize düşen tayfanın cesedi bulundu
ik! gün evvel Kuruçeşmede Z onç.u Idak vapurundu)ı d en ü düşüp boğulan Haşan Öksv;; gıdındaki tayfanın cesedi dun >»> lunmuş ve adalet doktoru tarafından kati ölüm sebebinin 1A*-bit| için morga kaldııılmıştıt.
24 Ekim 1040_
AKŞAMDAN
AKŞAMA
Çift vak’alar üzerinde incelemeler
Nebati yağ kongresi
AKŞAM
Sahlfe 8
İSTANBUL = ~ HAYATİ
Ayın günün gazetelerinde tckeş vakalar, artık alâkamızı gıcıklamaz oldu. Balta ile kafa kesmek değil a, destele ile gırtlak biçmeğe bile aldırış etmiyoruz. Bunları o-lağaıı sayıyoruz.
Dedim ki. bari birbirine benzeyen çift vakaları şöyle bir toplıyayım da umumi efkâra arzedevim. Ki. bu kol-leksiyonu bir kere daha yapmıştım. Demek, tesadüf neticesi bugiiııe de mahsus değil. Başlıyorum:
Bugün Ankarada toplantılarına başlıyor
ve
8 kişilik ekiple ırza taarruz
1
Koııyada. Karaman ilçesinde AkçRşehir eğitmeninin evire gece 8 kişi girip eğit-mtrn uyuyan karısına tecavüzde bulunmuşlar. Bundan sonra soygunculuk vap-mış1ur. Kadın sabahleyin e-viııde perişan halde bulunmuş.
2
Dayısını görmek üzere A-daııava giden 14 yaşındaki Hayriye, İst&nbuîa dönmek üzere Ali isminde birinin a-tabasına binmiş. Ali: «Vakit erkendir, seni gezdireyim, kızım!» demiş; yavrucağı kırlara götürmüş. 8 kişi kızın ırzına geçmişler. Bir gece de yanlarında alıkoymuşlar.
İİİ
Cemaatti kavgalar
1
Cağaloğlunda, Kambere ait kahvede hamallar birbirlerine girmişler. Büyüyen kavgada bıçağını çeken .Ahmet. Mehmet l’ılınazın üzerine atılmış. Çenesinden, karnından yaralamış. Başkaca hafif yaralılar da varmış.
2
Adanada Melekgirmez'de bir aile kavgası olmuş; şopa ve bıçakla 9 kişi yaralanmış.
Not; Böyle meydan kavgaları. memleketimizin her yerinde arttıkça artıyor. Eskiden olsaydı, falanca yıldızın vaklaşmasiyle miinec-cimvari izah olunurdu. Bu asırda ise, (vatandaş kavgaları için tâlim mi yapıyoruz?) diye endişe duymamız lâzımdır.
İH
Buna bile kanıksadık 1
— İzmirde. Bornova bucağında Ali Özbek, Abdullah Tekeli ve Öze an isimli üç vatandaş, oyun oynarlarken, Abdullah hiyle yapmağa başlamış. Ali de hiyle yapmamasını söylemiş. Fakat Abdullah, arkadaşına aldırmayıp hiylelerine devam edince Ali, öfkelenerek cebindeki çakısını çıkarmış; arkadaşını kasığından ağır yaralamış.
— Her gün rastladığımız alelade vakalardan! Hiç enteresan değil. .
— Fevkalâdeliğini, enteresanlığını sona sakladık. Bu üt vatandaş, küçücük çocuklarmış. Ali, boncuk oynarken bu cinayeti işlemiş.
— Maşallah .. İyi örnek o-luvor. iyi Yetiştiriyoruz.
2
— İstanbul sergisi kapandığı sırada. Sanat Enstitüsü pavvonundan mühim miktarda dişleri eşyası ve patiska çalınmış.
— Peki, bunun fevkalâdeliği?
— Hırsızlar, 6 talebeymiş..
— Doğrusunu istersen, bu gibi haberler de maalesef «fevkalâde» olmaktan çıktı.
Not: Bundan sonra artık, (ic özlüleri aramalı ki. enteresan olsun!
(Vâ-Nû)
2 Amerikan muhribi
Amerikanın Akdeniz filosuna mensup cChamon» ve «T. Eas-saser- muhripleri 27 ekim cuma günü snbah; limanımıza ge-lereklertllr. Muhripler burada dört gıiu kalacaklardır.
Bugün Ankarada Ekonomi Ticaret Bakanağında Türkiye nebatî yağ kongresi toplanacaktır. Kongreyi Ticaret ve E-konoml Bakanı Zühtii Velibeşe açacak, nebatı ya* istihsali, muhtelif kalitelerde saban İmali üzernide görüşmeler olacaktır.
Kongreye yurdun ilgili bölgelerinden sanayici delegeleri iştirak etmektedir. İstanbul delegeleri de Anksraya gitmiş bulunmaktadırlar.
Maceraperest bir genç
Teşkilâtın gayesi, dünya barışını ve güvenliği sağlamak ve insanlığı harb facialarından korumaktır
îzmlr — Yine İzmir limanında hayalperest bir genç, gizlice bindiği bir Amerikan gemisiyle Amerikaya kaçmak isterken mürettebat tarafından ele geçirilmiştir.
Hâdise şudur
Aslen Ankaraıun Şerefli Koç-hisar ilçesinden olup bir müd-dettenöcrl İzinlide işsiz dolaşan Abdullah oğlu Abdülkadir Ekici adında 930 doğumlu bir genç. Amerikaya gidip zengin olmayı tasarlamış ve uzun bir »aman fırsat kollamıştır
Abdülkadir ■»ece Alsancak Taşiskeiesinde kömür aimıya başlayan Amerikan bandıralı Sarah Orne şilebine halatlara tırmanarak girmiş ve baş an-bara saklanmıştır. Vapur aynı gece tahmilini ikmal etmiş ve araştırma memurlarının muayenesinden geçerek sabah Bal-j tlmour'a müteveccihen hareket etmek iizere gelip liman önüne demirlemiştir. Makine gürültüsü sebebiyle İzmlrden çoktan ayrılmış olduğu zehabına kapılan firari, güverteye çıkmak cesaretini kendinde bulunca, gemi mürettebatı tarafından yakalanmıştır Bunıın üzerine süvari, düdükte sinyal vererek kıyı muhafızlarını çağırmış ve Abdülkadir. Emniyet beştnel şube memıırlarna teslim edilmiştir.
C. savcılığında İlk soruşturması yapılan maceraperest firari, tevkif edilerek Cezaevine gönderilmiştir.
Eğede tütün satışları
ekim Birleşmiş Milletler Bugün. Birleşmiş „
Fi a t ler in artacağı, tavuklarda veba hastalığı olduğu doğru değil
Debdebeli tören!
Düşünüyorduk, merak e-diyordhk: Fethin beş yüzüncü yıldönümüne iki bucuk sene kaldı. Şimdiye kadar tören için hiçbir hazırlık vapılamadı, bundan son........................... .... ra k‘saMrûnia »" spekülatörler yumurta Hallerini ,V**P“Abılecek? Birkaç gün lırlatmak için yalan haberler, evvel de yine bu sütunda yaymaktadırlar. Bunların İddi- a7nı mcvzı,a temas etmiş-alarma güre bu yıl yumurtaJ^'k.
İhracatı çok olduğu ve tavuklar Beyhude iızülııyormuşuz, da vebadan kırıldığı için ys- Belediyemiz büvi.k bir sür-l-.nda yumurtanın ianesi 25, priz hazırlamış. Şöyleki: kuruştan satılacakmış!
Yetkili bir zat bu haberlerin aslı olmadığını söyllyerek diyor kİ:
a— Yumurta Halının yükselmesi İçin İki sebep vardır. Biri İhracatın çok oluşu ve yüksek fiatle yapılışı, diğeri de mahsu-! lün, yetersizliğidir. Bu İki sebepten hiç biri bu yıl mevcut değildir. Bllâİds yumurta gayet bol olduğu gibi yüksek fiatle yapılmış mühim bir İhracat da yoktur.
Veba lâfı da lâflar, ibarettir. Bütün bunları bir yana bırakarak söyiiyebillriz ki bu kış yumurta buhranı bnhla mevzuu değildir. Çünkü buzhanede yı-I ğınla yumurta vardır Bunlar ı kış günlerinde piyasaya çıkarı-ı lıp satılacaktır. Hâlen satılanlar buzhane yumurtası değildir i Oradaki mallar kışa saklanmaktadır.»
Son günlerde şehrimizde bazı
Birleşini* milletler ğüııii münasebetiyle Nevyorkta Birleşmiş Milletler binasının temel atına töreni
24 Günü’dür. Milletler andJaşmasınııı dünya kanunu olarak 1945 de yürürlüğe girdiği giiniin yıldönümüdür. Birleşmiş Milletler Andlaş-ması, dünya milletlerinin yer* yüzünde sulhun idame ettirileceği hususundaki azimlerinin ifadesidir.
1950 yılında. Birleşmiş Milletler kutlama törenleri hususi bir mâna taşır.
Çünkü, dünya bir er.dişe ve buhran devri geçirmekte ve böyle bir devirde Birleşmiş Milletler. devamlı barış azminin işleyebilir biricik milletlerarası vasıtası olarak ortada durmaktadır.
Dünyanın dört butağındaid milyonlarca insanın lıayatfarile ilgili dört yıllık çalırma ispat etmiştir ki Birleşmiş Milletler. 'Milletlerarası meselelerin iıtılU için gerekli vasıtaları haizdir.
Çünkü. Birleşmiş Milletler Gününün kutlanması milletlerarası bir gelenek halini almış ve Birleşmiş Milletler Kurulu karariyle dünya ınillci-:ierl tarafından kabul edilmiştir.
1 Birleşmiş Milletler, siyasi meselelerin halline yuıdım etmiştir.
Birleşmiş Milletler, büyük devletleri birbirinden ayıran larklara rağmen harbleri dur-[dııınıağa ve aradaki ihtilâfları sulh yolu ile halletmeğe çalışıyor.
Filistinde Birleşmiş Milletlerin ara bulucu ve uzlaştırıcı fa a Jjyett bir harbi durdurmuş ve bu faaliyeti yeni bir milletin doğuşu takip etmiştir.
Endonezya’da Birlenmiş Milletlerin iki yıldan kala süren uzlaştırıcı ve arabulucu mahiyetteki sabırlı gayretleri Holan-da ile bu memleketin eski Endonezya sömürgesi arasındaki anlaşmazlıkların sulh yolu İle halledilmesi suretlle mükâfatlandırılmıştır.
Keşmir’de üc yıldan fazla süren Birleşmiş Milletler’ln arabulucu ve uzlaştırıcı çalışmaları buradaki çarpışmaları durdurmuştur.
Halen Birleşmiş Milletler, eski İtalyan Kolonilerindeki milyonlarca Afrikalıya kendi İstikballerini tâyin ve tesbit etmvk hususunda yardım etmektedir.
Birleşmiş Milletlere havale e-dilmlş bulunan Berlin. Suriye Lübnan ve İran anlaşmazlıklar' gibi diğer siyasi meseleler aynı uzlaştırıcı mel odlar la ve hiç biı çatışmaya meydan verilmeden halledilmiştir.
Birleşmiş Milletler, sulhun ihlâl edilmesi üzerine Kürede harekele geçti
25 haziranda şimali Kore kuvvetlerinin ?8 inci arz dal- [ resi cenubundaki kısımları is-tllâya başladıkları anlaşılınca 1 güvenlik konseyi acc-le toplan-1

Amerikalılar, müstakbel fiatler üzerinde müessir olmak istiyorlar
İzmir — 1949 yılı mahsulü Ege bölgesinin işlenmiş tütünlerinin satışlarına başlanmıştır.
Geri Tabako kumpanyası. AH Arcan, Kadri Kurt Fethi Uy-guner firmalarından Amerikan grad 325 kuruştan 880 bin kilo. Herman Splrer kumpanyası da Fethi Uyguner firmasından 140 kuruştan 150 bin. ödemişi! Dr Hüsnîıden de 30 bin kilo kapa tütün satın almışlardır
Diğer bazı firmalar Amerikan grad tütün firmalarına 325 kuruş verilmesinden dolayı mallarını satmamaktadırlar.
Diğer taraftan Amerikan alıcılarımızın, müstakbel fiatler üzerine müessir olmak İstedikleri artık açıkça sezilmeğe başlanmıştır.
Umumi kanaate göre Amerikalılar, şehrimizden mübayaa ettikleri İşlenmiş tütünlere 325 kuruşta^ fazla vermemektedir.
Muzaffer Adam’da
Paris'in bütün terzihanelerinin mevsimlik en müntehap manto, tayyör ve rop mulâjlarını bulabilirsiniz. Telefon: 40387
TUR AL
öksürüğü keser
ııya çağırılarak seri kararlar alındı.
Konsey müstevli kuvvetlerin bu hareketini sulhun ihlâli şeklinde tavsif ederek, şimali Korelilerden kuvvetlerini peri çekmelerini istedi. Diğer taraftan üye devletlerin Kore Cumhur! yeline yardım etmeleri islendi Aynı zamanda tek bir komutanlığın kurulmasına ve Biri.— mlş Milletler bayrağının kullanılmasına izin verildi.
Birleşmiş Milletler iktisadi terakkiler sosyal başarılar sağlanmasına yardım eiıhiştir.
Birleşmiş Milletler. Fillslln-dckl çatışmadan kaçanları korumak ve onlara yardım etmek ma ks adile Yakın Doğıı'tiakl Filistin Mültecilerine Yardım ve Çalışına Teşkilatı adında blı teşekkül kurmuştur.
Birleşmiş Milletler müşavlr-
İstanbuldaki muallim maaşları «İstanbul vilâyetine merbut mektepler muallimlerinin bir kaç aylık ınüicdahît maaşlarının tesviyesi için Maliye Nerarethıce İstanbul vilâyetine her uy muntazaman 35.0011 liranın itası takarrür etmiştir.»
21 Teşrinievvel 1920
sosyal
İtri. 61 memleketteki şartların ıslahı ve refah temini, maksadile hazırlanmış bir prog-tamın tatbiki cümlesinden olarak 13 memlekete yardım et-,1 iniştir.
Birleşmiş Milletler, esaret ve! buna benzer âdetlere son ver-i inek üzere yeni bir miHetleta-1 rası hamle yaratmak gayeslle bu konuda dünya çapında etüt-i lere başlamıştır.
Birleşmiş Milletlerin yapmak ise' dikleri belli başlı İşler nc-terdir?
Büyük devletlerin arasındaki ihtilâflar esaslı İşlerin halline, mâni olmuştur. Bu işler meya-j tunda: Atom enerjisinin trolü. silâhlanmak siyasetini nizamlaştırmsk. azaltmak ve bu’ jâ.ûo siyaseti Güvenlik Konseyinin ıs otoritesi altına sokmak vardır. ”4' 1950 senesinin ortalarına doğru 14 devletin Birleşmiş Milletlere kabullerini bildirecekleri beklenilmektedir.
1950 senesinde Birleşmiş Milletler harb tehlikesine karşı koymağa çalışmıştır. Bunun için de mazide yaptıkları büyük lere harbslz hallettikleri İhtı- J’’“ lâflara dayanmaktadır. En bü- l^sû yuk gayesi de gelecek nesilleri harbin doğuracağı büyük facia- i lardan kurtarmaktır.
İstanbul muallimler birliğinde toplantı Birleşmiş Milletlerin kuruluş bayramına rastayan bıigüıı.iyJJ (Arkası 7 nci sahdedrı
Bir refikimize ihtar
19 Ekim tarihli Y. nl Mersin gazetesinde ’Yarmm dünyası nasıl olacak?» başlığı altında bir yazı gördük. Bu yazı, gazetemizin 14 ekim tarihli nüshasından kelimes' kelimesine aynen iktibas edilmişti:
Bir gazete diğer bir gazeteden yazı İktibas edebilir. Fakat. o yazıyı nangi ırazeteden İktibas ettiğini yazmak şartly-le Yeni Mersin ref kımızın bu mesleki kaideye riayet etmesini dileriz.
I nar, 11 lanı r>. çuyiCHi.
| Fethin bes yüzüncü Yıldönümünde belediyenin, şehrin büvüklüniyle mütenasip bir binaya Yerleştirilme, sine karar verilmiş. Yeni bir bina inşasına paraca imkân olmadığı c’hetle, hâlen İstanbul li«'>‘iinin bulunduğu Düyunu I'mum i ve binıısı-l ı nııı belediye tarafından i s fi gali kar-vaşmıs ve bu karaifi Ankarada alâkalı makam-ç^ larca mi-sait karşılanmış. t|
Tanıaaam... İnşallah, frt-® hin beş yüzüncü yıldöniî-C mu günü belediyemizin ven[O biır ınııı kapısında kurdele (D ve sayın Belediye Be-Jj ıs uz balkon? çıkıp şu ve-> ciz nutku irad evler:
«Ev Koca Fatih!
«Sen bundan beş yüz ne evvel İstanbulu nıekle azametini tin. Biz de beş yüz yıl su binayı işgal altına almak suretiyle senin olduğumuzu ispat ederek bugün ulu ruhunun . runda yüzümüzün akıyle renimizi kutluyoruz-»
Şiddetli, sürekli alkışlar arasında hir yandan davul zurna, bir yandan bando ınuzika icrayi ahenge başlar.
Bundan daha debdebeli, bundan daha tantanalı tören mi olur, a efendim?!...
Adana vapuru 60 yolcu getirdi
Denizyolları idaresinin (Adana > vapuru dün sabah saat 9 da Güney (tğu Akdeniz seferinden dönmüştür. Gemiyle 60 yolcu gelmiştir mbiıMfa
Anayasanın şefkati
İstanbul şoförleri Şehir Meclisi üyelerine hitaben bir beyanname neşrederek, Emniyet Altıncı Şube Müdürlüğünden deri Yanmışlar. Seyrüsefer işleriyle uğraşan bu idare, taksi şoförlerine karşı aman vermez bir ceza sistemi tatbik ediyormuş, icabında otomobillerin plâkalarını da söküyornıuş. Bu hareketler Anayasaya aykırı imiş, yirmi beş bin şoförün ekmeği ile oynanamazmış.
Son zamanlarda memlekette bir «Anayasaperestlika merakı uyandı. Yaramazlığını affettirmek için mızık-İanarak ana şefkatine sığınan çocuklar gibi, önüne gelen Anayasayı ele alıp dile doluyor. Ummadığımız, unıamıyacağımız kimseler başımıza birer Anayasa tef-sircisi hukukşinas kesildiler.
Şoför vatandaşlarımızın neşrettikleri beyannameyi görmedik amma. Seyrüsefer idaresi talimat ve nizamnamelere uygun hareket edenleri cezalandırmadığına göre, şikâyet beyannamesinin hakikaten yirmi beş bin şoförün fikirlerine tercüman olamıvacağı tabiidir.
Şikâyetçi şoför hemşerile-rimize şunu hatırlatalım kİ ekmekle oynamak safsatasını ileri sürerek kanadının altına sığınmak istedikleri Anayasa, kendilerinin sürat kaprisi uğrunda bir milyon vatandaşın hayatiyle oynanmasına hiç müsaade etmez.
Cemal REFİK
( İSTANBUL RADYOSU kon-| öğle ve aks&m programı
Ar i4« ve proarsm . Hıbşrler, fttto konseri Pl
: ı kılar. Okuyun Dr. Ekrem lifin.
Svı best saat S:>z eserleri Pl.
Kari Krrsı ve Ton» Mottoln'-dan siler duoları Pl Prosrâm'ar ve kapanıl.
Oar» miniği Pl Şarkılar. Okuyan Mustafa Çatlar.
Haberler.
Kısa şehir haberleri.
Karen K.'.mple’den şarkılar Pl Sadi Yaver Ataman memleket havaları ses ve sor blrllfi konseri.
Gitar kuarteti koı.serl.
Radyo Gaırtui.
Şarkılar. Okuyan: Mustafa Ko-
Birlenmiş milletler günO mtbıı-sebellyle kontuma
Ajurlar boyunca Türk musikisi Sonat.
Korut rt o Pl. Haberler.
Dans müziği Pl Programlar ve kapantf.
13.-15
Meşhur kadın boğa güreş isi Conchita Clntron B(>rdeaux*ılakl Fle .ta Brava'da san ({Baterisini de yapmış buluniyor. Evet son gösterisi. Çünkü erkek güreşçilere bile tay çıkaracak kadar nıükemel düğüsen bu harika kadın evlenmek üzeredir. Evlendikten sonra da boğalarla uğraşmamaca karar vermiş. «Sütün varlığımı kocama lıısredeceğim. diyormuş. Müstakbel kocasına şimdiden: Allah kolaylık versin* demek lâzım.
i.m i»
7,Sİ
a.oo «M
ANKARA RADYOSU Öğle ve akşam programı 3 Açılış ve program
9 M, S. ayarı ve »arkilu.
9 Hftbeıler,
5 Uvertürler Pl.
9 ÖÇle Gazetesi.
5 Dhî huşları Pl.
9 Hava raporu, aksam program'
B Açılır ve program
9 M S. ayan ve jurtaJâr. Okuyan Meliha* Para
3 Salon orkNtruı ■ Halil
3 M. S. ayan ve Haberler.
J Tarihten Bir Yaprak,
9 Yurttan sesini
9 Radyo ila İncitirce.
3 Müzik: Pl.
9 Radyo GaMUal
9 tneessı «Eviç faili*.
3 Temsil.
S Scrbes saat
3 Konuıma: «BUI- mlı ttdlttlleı gUnil dolayıalyle»
9 Dana parçalan PL
M. S. ajan ve Haberler.
9 Program ve kapanı*. Yarın sabahki prsg-raa
B Açıli| ve program
D M. 3. ayan
1 Hafif OvectOrler Pl.
B Haberler.
9 Operet potpurileri PL
I Clln(İn progrenu r* hare ra-para.
0 Hatır müzik PL
3 Kapanış.
Nüfus sayımının bitmesi niçin gecikti?
Evvelki gün yapılan nüfus sayımının 17,50 de bittiğini diin yazmıştık.
Gecikmenin sebebini tahkik ettik. Eminönü kazasında Kü-çükpazar İle Kndıköyünde bazı semtlerin kalabalık ve dağınık olması bunda müessir olmuştur. Bundan başka Bejlktaşta Ihlamur arkasında gecekondu evlerinin bulunduğu Fulya tarlası — nüfus sayımına esas teşkil eden — numarataj sırasında a-untuîmuş ve buraya da ancak geç vakit memur gönderilmek zarureti hasıl olmuştur.

fiahife 4
AKSAM
24 Ekini 1950
MÜZİK
Filarmoni derneğinin birinci konseri
Solist: Piyanist Pnina Salznıan
25 lira doğuran
Casuslar Merkezi)
İSTANBUL I
Amerikan gizli ajanı North’un casusluk
Binbaşı Hugh maceraları

Yuzan: Van Wyck Mason
Çeviren: Nihal Karamağaralı
ilk iki buçuk liralığı bir bayan buldu
Üsküdar da oturan Melâhat Tüziin dün matbaamıza gelerek 25 lirasını aldı
EVVELKİ TEFRİKALARIMIZIN HULASASI
Amerikan istihbarat subayı Stoddart'la Amerikan gazetecisi Bayan Jingles Lawson Istanhıılda. Haliçtedirler. Eskiden pek değerli bir zat olarak tanınan, fakat şimdi işi ayyaşlığa vuran zlmerikan binbaşısı Hugh North’u dadandığı meyhaneden alarak tabii hayatına kavuşturmak istiyorlar.
Bir iki buçuk liralık 25 lira doğurdu. Cumartesi günü numarasını İlân ettiğimiz iki buçuk liralığı dün bir okuyucumuz matbuamıza getirerek 25 Hra mükâfata aldı. Üsküdar Valdela-Uk sok. 8 numarada oturan ok uy ucumuz Melâhât Türünün verdiği İzahattan «A 41 — 73934» numaralı iki buçuk liralığın pek uzun bir seyahat yapmadan ele geçtiği anlaşılıyor. Biz bu iki buçukluğu geçen cuma giinü Taksimde bir manavda sarfetmlştik. Okuyucumuz İse parayı Taksimdeki Cumhuriyet pastahaneslnden aldığım söylüyor. Şu halde yalnız paranın manavdan pastahaneye kadar nasıl gittiğini bilmiyoruz. Fakat pastahanenln de Taksimde bulunmasına göre yine o civarda oturan bJr müşterinin manavda para bozdurduktan sonra pas-tahaneden bir şey almış olması lâzım. Herhalde oldukça kısa bir seyahat.
şimdi de parayı bulan okuyucumuzu tanıtalım. Yukarıda resmin! gördüğünüz Melâhat Ttizün geçen cumartesi günü e-şl ve eşinin kardeşi Milbeccel Tözünle birlikte Cumhuriyet pastahaneslne gitmişler; pasta-haneden bir miktar fondan al-dıkan sonra İş hesabın tasfiyesine gelmiş. Bir de bakmışlar kİ yanlarında sadece bir 50 liralık var. Hem bozukluk da lâzım olacak. Parayı kasaya yatırıp vezneden üstünü almışlar. İşte bizim İki buçukluk bu esnada okuyucumuzun cebine girmiş oluyor. İki buçuk liramızın seyahatinin üst tarafını okuyucumuz Melâhat Tözünden dinleyelim:
(— Pils taba neden çıktıktan sonra üskü dardaki evlenire gitmek tlrcre Köprüden vapura bindik. Bu esnada müvezzller: «Akşam çıktı- 12 nahife Akşam» diye bağınşjyorlardı. Ben Akşamın hastasıyım dır. Derhal bir Akşam aldım. Üçüncü sahlf e deki 1lfi.ni görünce Mübeccel, «Çan lamızdaki paralara bir bakalım» diye tutturdu. Bunun üzerine paralara bir göz
dedik İçte böylecc sizin iki buçuk liralığın elimize geçtiğini anladık.»
kundan tam bir mü bayt net halindedirler. Biri tefekkür ve ı murakabe dolu bir musiki; ö-
• büriı İlk skorlarından İtibaren
• dinleyiciyi bir hamlede sarıp ı kavramayı ve sonuna kadar
parlak ve göz alıcı renklerle, keskin kontrastlarla onu aynı hayranlık havası İçinde bırak-I mayı hedef tutan bir başka 1 musiki...
I Piyanist Pnina Salzmaıı ka-
■ naaLltue göre Tschaücowskyden ' ziyade Cösar Franck'a yakın bir , sanatkârdır. Her iki esiri çab-I şuu dinledikten sonra bu ne-
■ ilçeye vardım. Piyanistin sanat im ir âh larş Tsctuûkovsky nlo e-
■ serini en parlak bir İfade İle bezeyecek kudrette olmakla beraber o bu İmkânları, duha zl-yad e Franck'ın düşüncesini ve ruhunu aealerlo duyurmakta harcadı.
Tschalkomky ııin konçertosu
1 kendi nevileri arasında virtüöz piyanistin yükünü güldüren va
1 ağartan bir eserdir; bu sebeple dalma baş köşede yer alır.
' Rus bestecinin melodi zengin -llği ve orkestrasyontakl harikulade ustalığı İnkâr edilemez. Fakat kaleminin ucuna gelive-: ren fikri hemen dalma güler yÛ2İo karşılayıp benimseyen, sık sık kolay tesir yaratmak gayretine kapılan ve bu yüzden
1 zaman zaman ftmlyanellğe düşmekten kendLslni kurt a ramıyım bir bestecidir. Bu sebeple eserlerinde dalma aynı kuvvet ve aynı muvazene yoktur. Düşün-,ce asaleti İse vakit vakit yerini 1 zevksizliğe terkeder.
Piyanist Pnina Satana n şehrimizde verdiği İki konserle değerini takdir ettirmiş bir sanatkârdır. Şef Cemal Reşit Rey geniş bilgisine eş sanatkâr titizliği. dikkat ve ittnaslle konseri muvaffakiyete ulaştırmak İçin solistle mükemmel bir işbirliği temin eLU. Orkestra seneden seneye ilerlemektedir; terakki elle tutulur derecededir.
Önümüzde çok vâltli bir musiki mevsimi var. İstanbul Fl-1 İftrmonl Demeğinin bu sene 'senfonik musiki sahasında bü-
105ü . 19fii musiki mevsimi nin İlk senfonik konserini İstanbul FU&rmonl Derneği Saray 6inimasında verdi. Solist piyanist Pnina Salzman'dı Orkestrayı Cemal Reşit Rey idare ediyordu. Programda Be etli O-ren'ln üç numaralı Löouore u-ver türü, Cösar Frauek'ın senfonik varlyasyoniarı ve op. 23 Tachaıkovsky'ııin piyano konçertosu vardı, Beethoven'in üç numaralı Ldonoıe uvertürü, gelin duyuş ve anlayışını orkestranın icrasında canlandıran, «enenin ilk senlonik konserini açacak değerde bir eserdi. Ct-«ar FrancVm senfonik v ar iy afyonlarını şimdiye kadar şehrimize çelmiş olan bir çok piyanistlerden orkestra ayllplyle dinledik. Tschaıkawaky‘nLa kov çer tosunu da bu sıraya koyabiliriz; hattâ bu konçerto blzdfl daha halk İşi olmuştur, diyebiliriz. O kadar kİ İki sene evvel bir pazar günü banliyö treni -nln mahşer kalabalığı işin d a bu eserin İlk kısmından bit temayı ıslıkla çoluurken hayretle ve memnu niyetle dinle-«iş tan. Memnuniyetle diyorum: çünkü caa şarkıcıları taklidi Ttao Rosslvârl yavan sesle, caz «azlarını andıran keskin ve cırlak ıslık yerine, ciddi bir mu-■iki cümlesini ıslıkla da olsa dinlemeği, kulak dolgunluğumuz ve dünya musikisine ayak uydurmamız bakımından hayır alâıneU telâkki ederim.
Osar Franck'ın her hangi bir eserini ortak olmak inançlarını Vincent d'tndy bu besteciye ve eserine ayırdığı kitabında, diyor ki: «Cösar Franck eserini tıpkı katedrallerimizi inşa eden o taş şalrier gibi muhteşem bir ahenk ve mistik bir safiyette kurmuştur. Din dış mevzuları alıp istediği vaktt bile Franck bu melekâne duyuşun tesiri al-trıdadırj Gustave Derepas da d’İndy'nla görüşüne ortak çıkarak Franck hakkında şöyle d'zor: »Cösar Franck*nı içinde| b -lunduğu hava, gayet vazkh b'T ışıkla aydınlanır; ve haya-. ^**1: payı olacağını tahmin etim kendisi olan bir nefesle mek değildir, tik konserin e--'anır. Onun murlklsl tam mükemmelliği bu tahmine hak ve mutlak bir muvazene mah- verecek değerdedir, sütüdür; İnsanı, olduğu gibi, Kta-aplartle ve sevtnçleriie ağır, ve İlâhî mânayj açıp duyurarak onu sükûn ve huzur ülkesindeki 'Tiksekilklere, baş dönmesi vermeden çıkanr.»
Cesar Franck'ın seni enik va-riyasyonlan. yıldırımla çarpaı g'bl dinleyiciyi ani ve kuvvetli bir tesir altında bırakacak esef değildir. Bunun aksine dinledikçe, bestecinin samimiyet ve mahremiyetine girdikçe insaııj düşündüren ve saran derin bir, mâna taşır. Birbirini mütaakıp. arasındadır, dinlediğimiz Pranek'ın senfonik [ Beyaz birinci kokulu sabun variyasyoniarilc Tschaikovaky- llatlerl 124, birinci kokusuz sa-eln piyano konçertosu bu ba- bun fiatı da 120 kuruştur.
çalıp tçln bitmek
duygusuna > bestecinin İcabeder.

Fikri ÇİÇEKOĞLİ)
Ve alçak sesle ilâve etti:
— Bu yun çığım. kuzum, şu bl-, lezlğl ne demeğe önceden saklamadın?
Vasile seslendi-
— Hoy, barba! Bize beş kadeh rakı İlet
ı Jlngles, sordu'
— Besinci kadeh kimin leinî
Sabun satışlarında durgunluk var
İzmir 21 — Zeytinyağı plya-sasmınn hareketsizliği, sabun alım ve sn tan ma da tesir etmiş ve son günlerde, sabun satışlarında hissedilir derecede bir durgunluk belirmiştir.
Pirina sabunlarının toplan satış fiatı İzmlrde 80-83 kuruş
BEYAZLI KADIN
Afk ve macera romanı
Yazan: W. W. CoUlns Tercüme eden; (VA-Nft)
Tefr>:a No. 8G
ETlmlzln taline vardığı zaman, Laura*yı tekrar bizden alırlarsa, uğrayacağımız kederi düşünmüş. Bana karşı olan aşkı fevkalâde artmış. Bunları uöyle-dikten sonra «nata... Ah, Wal-ter’cigim, benimle konuştuğu sırada gözleri nemlenmlştl. Dudakları Diriyordu, tnanılması güç bir şey, fakat bu müstekreh adam, samimi İmiş intihamı veriyordu. Kendteinln bana yaptığı fedakârlığı unutmamamı İstedi.
Halcombe'a dedim kİ:
— Zannederim samimi ko-ongmuştur. Eq büyük raücrim-terin kalbinde bile iyi hisler ya-»ayablllr. Fakat bana dair n« •üyledlğlnl öğrenmek İstiyorum.
— Dedi kİ: Bay Hartrigt a •öyleyinlz, karşısında kafalı bir adam vardır. O «dam adaletten
L.
— Beşinci kadeh kimin İçin» — Beşincisinin sahibi ner-dc-yse gelir. Larkln yüz numarada da...
— Nah İşte, sökün etti.
Binbaşı Stoddard hayretini belli etmemeğe çalıştı. Gelen umduğu gibi ticaret gemisi kaptanı değildi, !•) Keskin bakışlı, buğday benizli, otuz yaş-lanndtı bir adamdı. Gri füânel ceketinin yakasında hava filosundan alınma bir madalya vardı.
— Merhaba! — diyerek bit iskemleye çöktü ve kadehin) kaldırdı. — Soframızda bir bayan görmek ne beklenmedik saadet! Sefa geldiniz.
Genç ka:
— İsmim Jlngles Lawson'dur._______
— dedi. — Kuzum, burası tam wap Verdi. mânaslle bir Sark meyhanesi değil mİ?
Kırmızı saçtı adam tasdik ett}:
— Evet öyle Porı Sald'den bu yana en berbat batakhane.
Alberoni kadehini kaldırarak:
— Yüzbaşı Larkln. Tıirklere havacılık dersi vermediği zamanlar ressamlık yapar. — dedi.
Stoddard, konuşulanlara kafi alâka gösteremediğini görerek üzülüyordu:
— Ya, demek kİ bizim askeri heyete mensupsunuz? — dtye muhavereye bu noktadan İtibaren katıştı.
— Evet öyle binbaşım. — diyerek tayyareci tasdik etti.
Bu da Jlngles ln hayretini uyandırdı.
Genç adam, devam etil:
— İşim olmadığı zamanlar bu hisarlarla dolu şehrin sahil ki-ıımlarHidû dolaşıyor, resim yapıyorum... Demek siz de burada vazifedesiniz?
Stoddard doğrudan doğruya cevap vermedi. Hugh hakkında İhtiyatlı şekilde ağız aramağa nlyetlenlyord'» Fakat, Jlngles meydan vermedi
— Kuzak! İyi mİ nkordlyon çalarsınız?
Kaba kumaştan bir elbise giymiş, soluk mavi gözlü genç sırıttı:
-- iyi çaldığımı söylerler . Niçin sordunuz?
— Akordlyonu pek severim de .. Dinlerken kendimden gederim.
1*J İngilizcede (Yüzbaşı) v* (Kaptan) aynı ketime ile ifade edilir.
Alberoni bir şişe rakı getirtil; kadehleri kendi doldurdu.
— Kuzak pek kıyak çalar
— Eiı.-. New-York‘ta Plaza’ da çalmıştan. Chicago’da Bla-ekstone’da... Traş etmiyorum vallahi.
Soluk mavi güzleri genç kızın gri mavi gözleriyle çatıştı;
Kuzum hanım abla, btuıl bir bandoya yerleştbcmez inisin? Alto saksofon da çalarım, trampet de.
— Peki, bu Allahın belâsı yere nasıl düştün?
Kuzak, kiril römleğinin altından geniş omuzlarını silkti:
— Ben kötü talih diyeyim de sen nasıl İstersen anla. Atlnada battık. Eh. mMeilksIriik. Derken efendim, bit Yahudi muhacir gemisine kamarot yazıldım, döne do!aşa buraya düştüm.
Jiııglesl
— Mrseleyl kavrar gibi 01-I*jdum, — diye müphem bir ce-", 'I — Haydi bakalım,
çalın da dinletelim.. Belki size bir iş bulabilirim. İstanbul'da mevki sahibi bir kaç kişi tanıyorum.
Stoddard, genç kızın avare mevzular üzerinde dolaşmasına rağmen, kendilerini llpllendl-ren meseleyi öğrenmek için yavaştan yavaşa kapı açtığını anlıyordu.
Kuzak.
döğmeteri görünen kollarını, nkordiyoııun kayışlarına geçirdi; gülümsedi; ve sağlam beyaz dişleri göründü.
— Dile düedlğîni bayan.., Şu gürültüyü bastıralım.
— «Gurbet İleri» şarkısını döktürmene...
Stoddard'ın saoırsızlığı gittikçe allıyordu, Jlngles İse şarkıyı dikkatle dinliyor ve heyecanlandığı intihamı veriyordu. .Meyhane halkının dikkatini üzerine toplayarak tatlı sesiyle, nihayet kendi de akordlyona refakat etti.
Alberoni, haykırdı:
— Bravo, hemşire! Bir kadeh daha ha* ettin.. Lena Hom kadar güzel söylediğinin farkında ımshı? *
— Teşekkür ederim. Alberoni E .sen ne fikltaesin, Larkln? becerebildim mt?
— Elbette, elbette.. Sesin fevkalâde... Gönlünü edcbllsek de bizim mahfelin toplantısında da şartı söylesen diye düşünüyorum.
Genç kız, gülcü:
— Kuzak akordiyon çalarsa, ben de söylerim Kuzak! Aradığım zaman seni nerede geçirebilirim?
Kısa bir sükûttan sonra ltcrdiyoncu homurdandı:
— Tabiî burada... Bana doğru dürüst bir İş bulacağından eminim...
— Söz veremiyorum, hıkat arayacağım... Stoddard! Haberin var mı? Melek •■fendi, bizim askerî heyetin yüksek rütbeli subayları şerefine önümüzdeki çarşamba bir ziyafet veriyor.
Alberoni, öne doğru lğUertk alâka Ue sordu:
- »Cim dediniz?
— Melek efendi,.. Tütün tüccarı... Ve...
Yüzbaşı Larkhı kızın nevam etmesine mâni oldu:
— Bayan Lawson, galiba ben sizi evvelce de bîr yerde göldüm. Zannederim, gazetecisiniz, değil mi?
— Evet. Beş .«nedir Tra» World gazetesinde çalışıyormu_ Son zamanlarda. Türk kadınlarının nasıl geliştiği hakkında bir seri makak meşgulüm.
Kuzak, garsonu son, pek çapaçi’I herifti. Döşünün yakasız pis gömleğinin önünden, tutam tutam fışkırıyordu.
Yeniden zırıldamağa başlayan radyonun »esini bastırarak Lar-kin haykırdı:
— Bu kadehler de benden olsun, arkadaşlur . Maalesef elz-
hazırlamakla ı
■UrnHnU» Kadar »mlmok mreburtyetto-
ele
deyim. Vapura yetişeceğim... Zira, tayyare meydanına dönecek olan otobüs beni almadan gider.
Kuzak da bhdenbite derlenip toparlanıp akurdlyonun kayışlarını bağladı. Stoddard. kuşkulanarak, acaba bu adamların gir.ll bir emir m! aldıklarını okundan geçirdi Akordiyoucu rakısını yuvarlamışU. Genç kıza gülümsedi:
— Ne yapalım benim de tüymek zamanım geldi. — dedi. — Gaiatadaki -eğh nce yeden ka panmazdan evvel orada bulu- : nursam, belki bir kaç kuruş ka-izanının... Sizden her halde haber bekleyeceğim, boyan!
Yüzbaşı ile drllkte kalktılar; ı ve meyhaneden çıkmaları ilt I gözden kaybolmaları bir oldu.
Alberunlnln ise kımıldamağa niyeti yok gibiydi Kadehini •ünde evirip çevirerek:
— İkisi de Ivl çocuktur, —dedi
Stoddard, tasdik etti:
— Evet, hakikaten İyi çocuk-, lar... Yüsboşı Larkln buranın müdavimi midir?
— Eh, öyle.. Gece hayatına pek düşkündür. Roman yazmak İstermiş de onun İçin dolaşır-
— Peki simdi bu 25 lira Ue ne yapacaksınız
— Bu akşam evde kendimize bir ziyafet, çekmeğe karar verdik. Bu da pek ziyafet sayılmaz ama 25 Lirayı bundan İyi harcama şekil bulamadık. Fakat bundan sonra gazetenizin bütün sürprizlerini takip edeceğiz. Bir kere talibimiz açıldı. Belki yine bir şeyler olur.
— şu halde yarınki çarşamöa günü bir gazete daha almanızı tavsiye ederiz, çünkü o gün ü-çüncu bir İki buçuk liralığın numarasını uta edeceğiz. Belki o da sizi bulur.
İstanbul tıeiedl?Ml Ş«b!t nyarmu
DRAM KISMI DUN JUAN kazan: Molieı* rarkjeai t Galip Arc»n
Telefon: 4Î137
Puarteh Akşamlan Dram keminde Ealı ek tamlan Komedi kına w û* temsil yoldur, de açılı»
TİYATKOSV
Her akşam 20.45 rie üç güvençln Operet 4 perde Eser: S-dgllgeU.
Müzik: Kalman ve Rrahms
Tûrkçesi: Esat N. Erendor Çarşamba tenzilâta. Cumartesi, atalım Pazar matine 15 de. Tel: 49189
110111HHIIIIHIIIIII
ftSRAİLLİ PİYANİST PNİNA SALZMAN
ın parlak muvaffakiyetine binaen umumi arzu üzerine
26 EKİM PERŞEMBE
günü akşamı saat 21 de tamamen yeni bir programla SARAY Sinemasında bLr VEDA KONSERİ verecektir. Biletler bugünden İtibaren SARAY'ın hususi gişesinde satılmaktadır. |
1 ı
r'
Yarın Akşam
Y1LD İZ ve İNCİ (Pangaltt) Sinemalarında İJ KAHRAMAN YAHUDİ
• Fransızca sözlü»
VİTTORİO GA8SMANN — VALENTİNA CORTESE Dünyayı yok etmek isteyen bir İdeolojiye ve zilime karşı İsyan.
2000 Gönüllü figüran...
AŞK..... MACERA ............. ÎZTTRAP (Yurd-FUm1
DİKKAT; Bugün, Bu gece ve yarın yalnız matinelerde
N G O A L L A Filminin temsilleri
J
korkmaz. Eğer müteveffa arkadaşını Slr FercJval, benim tavsiyelerimi dinlemiş olsaydı, kendi ölmlyeeek, onun yerine bay Hartrlght'm leşi serilecekti. İşte ben şu sırada hem elbiselerimde, hem de kalbimde dostumun matemini gevdiriyorum. Eğer, bay HartTlght bu yasb zamanımda Önüme çıkmağa kalkışırsa, gayri kendi düşünsün, Mahvederim onu, Eline geçirmiş olduğu saadetle iktifa etsin. Ona bu hazîneyi size kar-p olan aşkımdan dolayı bıraktım. Her halde şunu da söyleyiniz, şayet bana saldıracak olursa, kendisini İnsafsızca mahvederim.
«Meraslmperverane selâm verdi ve kayboldu.
Kont gider gitmez yanına koştum
evi derhal terketmeğe karar vermiştim. Sana bir sürpriz yapmak niyetinde olduğumu kardeşime söyleyince çok sevIndL «Fulham’a mektup yazdım, buradaki bayanlardan ban s blT ev bulmalarını rica ettim. Oe-celeyin yola çıktık Farkedil-meksizln buraya geldik. Her halde doğru hareket ettiğimi zannederim. Sen de öyle düşünüyorsun değil mi, Waller? Benim daima makûl hareket ettiğime dair itimadın sarsılmadı ya? .
Arkadaşıma teşekkürlerimi ve takdirlerimi bildirdim
Fakat, genç kızın gözlerinde hâlâ bir endişe vardı. Kont Fos-co'nun savurduğu bu tehditten sonra ne yapmak niyetinde olduğumu anlamak İstiyordu.
Dedim ki:
— Halconıbt! Bundan pek
msa bur müddet evvel, avukat Kyrle'e şöyle bir sök söyledim: Laura'nnı sahte cenaze töreninde kim varsa hepsinin önünde Laura'ya eski hayatının kapılarını açtıracağım. Amcası,
Laura'run onu tanımağa mecbur kalacnk-Bulunduğurn'M Ur. Bu cürmü İşleyen İki caniye
de cezasını bulduracağım. Eğer adalet, onlara, cezalanın vermezse, o cezayı bizzat ben vereceğim İki heriften biri belâyı bulmuştur. İkincisi henüz yaşıyor. Benim kararım bfilft karardır.
Genç lusn gözleri ışıldadı Yanakları kızardı; fakat bana hiç bir »ey söylemedi.
Devam ettim:
— Tasavvurumun pek cüretkâra ne olduğunu blUyorum. Şimdiye kadar bir çok tehlikelere maruz kaldım. Bundan sonrakiler daha bile fazladır. Esasen, sırf bu sebeple de derhal harekete geçmeğe mecbu-dum. Oerçf, ben, Kont Fosco İle boy ölçüşebilecek bir adam değilimdir belki, fakat ne olsa aJestc hazır duracağım, saatimi bekiiyeceğlm,
«Şimdilik tavsiyesine riayet ettiğimi zannetmesi münasip otur. Esasen sabretmem için başka bir sebep daha var. Sonuncu tecrübeye girişmeden önce, Laura'ya ve sana karşı vaziyetimin daha kuvvetlenmiş bulunmaın lâzımdır.
Hateombe, hana hayretle
baktı:
— Bundan daha kuvvetli nasıl olu-,
— Zamanı gelince söylerim. Şimdilik, Laura'ya kocaaınm öldüğünü. haber vermem münasip olur. Ama pek fazla tafsilâta hacet yok.
— Bunu öğrenmesi için sence bir sebep mİ var? Ancak ondan ronrR mı harekete geçeçeksin?
— Evet, HaJcombe
Sarardj ve yüzüme mahzun mahzun baktı. Elimi sıkarak ve derin derin İç geçirerek mml-dandı:
— Maksadını anlıyor gibiyim, Walter.
Sonra odadan süratle çıktı.
Ertesi gün. Laura, artık hür bir İnsan olduğunu, korkunç mazisiyle kendisini hiç bir bağın bağlamadığını öğrenmiş bulunuyordu. Genç kadını, ablası İle ben her zamandan daha büyük bir şefkatle ve muhabbetle sarmıştık. Bir Peralval’ln adını hiç anmıyorduk.
Dört elle işime sarıldım. Hayatımızın seviyesini yükseltmeğe çabalayıp duruyordum. Aynı uınmnda da, evarı meydana
çıkartmak tçln araştırmalara el altondan devam ettim. Kontun hâlâ eski yerinde oturduğunu, konturatı altı ay daha uzattığını öğrendim.
Halcombe’dan İzin alarak Ver-neck Hail'dekl binbaşı Dont-horae'A mektup yazmak ve ondan Halcombe’un ailesine dair malûmat istemek müsaadesini aldım. îki gtln «pnre, binbaşıdan gayet nazikâne cevap geldi Suallerime karşılık diyordu kİ: Müteveffa 81r Perclval Glyde, Varneck Hall'e ayak basmamış. Kendisi de bu adamı katiyen tanımazmış. Buna karşılık, Phl-Uppe Falrlle, gençliğinde samimi dostların d anmış. Evine sık sık gelirmiş. Sonuncu ziyaretini yirmi sene kadar evvel ağustos ayında yapmış. Ekim başlangıcına kadar av makıadı ile burada kalmış. Derken, îakoçya'ya geçip orada da bir müddet yalamış.
Bayan Olementa'ln hikâyesine nazaran, İşte tam bu sırada genç kıı oton bayan Catherlck, Varı:eck Hail'de oda hizmetçisi olarak çalışm aktaymış. Bay Phillppe Fsiriie'ye gelince, biz-
zat epeyce hoppa, faka pek gürel bir dallkanlı olarak tanınıyordu. Ve anna, İşte o tarihlerde doğmuştu. Laura'ya dikkati çekecek şekilde benziyordu. Bütün bu noktalar yanyann getirilince, neticeyi çıkarmak pek güç olmasa gerekti.
Beyazlı Kadınla ilk karşılaşmamızı, onunla maceramızın pek garip şeklîde başlamasını, sonra bayan Falrlle’nln mezarı başında kendisini gördüğümü hatırladım. Zavallı elceğirle-riyle mezar taşına sarılışı ve şöyle mırıldanışı aklıma geliyordu: «Ah, ölebllscm ve yanınıza gömülebilsem, bayan Falr-Ue!»
Aradan bir sene geçmemişti kî, İşte bu dilek pek feci şekilde tahakkuk etmiş bulunuyordu.
Ve hayatımın sonuna kadar muhayyilemi işgal edecek olan beyazlı hayalet, böylece kaybolmuştur.
Gecenin karanlıklan İçinden gölge gibi önüme çıkmıştı. Ölümün kucağına da yine böyle gölge gibi gitti.
'(Arkası var)

] Rusyanın yeni tecavüz
Tribün t
Amerikan harb okulu öğrencileri bir törende
yeni bir girişmek
ihtiyar
üzüleceği
elinde bütün
başka, kukla etmek
en bu kalbini
Bir Amerikan gazetesi, Sovyet tecavüzünün 5 muV telif yerden birinde vuku bulmasını muhtemel görüyor
Bir sene evveline kadar elde edilen resmî vesikalar, Kore yahut Yııgoslavyanın komünistlerin İlk taarruz hedefi olduğunu gösteriyordu. Fakat güney Ko-renln daha zayıf olarak talimin
rında hiç bir peyk devleti olmadığı İçin, bu taarruz Sovyet orduları tarafından yapılacaktır. Aleni bir taarruzdan başka İrandaki komünist Tudeh partisi memleketi dahilden yıkmak İçin elinden geleni yapmaktadır.
■ derek manevraları seyretmiş-I lerdir. İlkbaharda da devrenin ' evvel, Kallforniyada
bahriyeliler ile deniz piyadelerinin kara ve deniz manevralarını görmeğe giderler.
Mektebin hocaları
Burada Amerikan ordusunun en iyi subayları muallimlik ederler. Ekseriya muallimler bu mektebin mezunlarından seçilir. Mektebin 500 talebesi için 97 si New - York eyaletinde West Point'dakl Askeri Akademi mezunu olmak üzere 2oo muallim ve idare âmiri vardır. Başka hiç bir mektepte muallimlerin nispeti bu kadar büyük değildir.
Ecnebi subaylar da mektebe davetli olarak devam eder. Mektepte ayrılan bir şubenin vazifesi: ecnebi talebelere çalışma ve hususî İşlerinde yardım et-
hedefi neresi olabilir?
mekle kalmayıp mezunları İle temaslarını temin etmekle milletlerarası münasebetleri ıslah etmektir. Ecnebilerden evli çılanlar yakın şehir ve kasabalarda, bekârlar da mektebin civarında subaylara mahsus evlerde otururlar.
Tedrisat İngilizce yapılır, tn-gllizce bilmeyenlere bir kaç talebe İçin, tercüman verilir. A-merlkan subayları gibi diğer talebelerin kuvvet ve kabiliyetlerine dikkat edilir. Bazıları mektepten çıkınca kendi memleketlerinde yüksek mevkilere çıkarlar. Birisi memleketinin hükümdar», bazdan da genelkurmay başkanı olmuşlardır.
Bu ndamlar, bir harb vukuunda kendi kararlarını vereceklerinden* Fort Leavenworth'da fikir serbestisine ehemmiyet verilir. Hemen hemen bütün, ecnebi subaylar harb istemediklerini ve Fort Leavenvorth'daki hoş İkametgâhlarında hayatın daha rahat olduğunu söylemişlerdir.
200 öğretmeni ve idare âmiri bulunan bu okulun mezunları arasında memleketlerinin hükümdarı ve Genelkurmay Başkanı olanlar da vardır
Dorls namında bir Alman hayvan mürebblyeşl, sirkte, oyun esnasında büyük bir ayı tarafından yaralanmış ve hastaneye kaldırılmıştır. Ayı. bu kötü harekelinden pişman olarak başka bir eambazın yedeğinde yaraladığı miırebbiyesinı hastanede ziyarete gitmiştir. Yııkarıkl klişede ayı, yaralı kadının karyolası yanında görünüyor.
Subaylarımız Arizonadakl Amerikan Hava Kuvvetleri üstünde mütekâmil pilut eğnimi göreceklerdir. Çavuşlarımız İse Teksasdaki Anr>rlkan Hava Kuvvetleri okulundu makinist eğitimine tabi tutulacaklardır. Son üç seııe zarfında Türk Kara, deniz ve Havı* Kuvvetlerine mensup yüzlerce subayımız Amerikan Askeri Vardım programı gereğince muhtelif Amerikan askerî okullarında mütekâmil teknik eğitim jgörmüşleıoir.
.... »ı« m «ı ı»»ı ■«»«»■» ı S1I,‘
Tîirk hava kuvvetlerine mensup 32 subay ve çavuş Amerikan Askeri Yardım programı gereğince Am erik ada eğitim görmek üzere geçen ha.’ta Ankarada, Etimesgut hava alanından hareket etmişlerdir.
Birleşik Amerikada. Kansas Kanada, Kuzey ve Güney Anıe-eyaletinde Fort Leavenvorth rikadan subaylar vardır. Mek-şehrlnde, Amerikan silâhlı kuv-, tep io aylık devreye göre forvetlerinin seçilmiş subayları Uplenmlşllr.
tam bir ordu karargâhı İçin lâ-j Derslerin yarısından fazlası, zım olan komuta ve kurmay iş- âdi ve karışık savaşa tahsis elerini öğrenirler. 123 sene evvel dilmiştlr. Senede İki kere mual-tesis edilen bu merkez, kara Hinlerle talebeler tatbikat mey-kuvvellcri subaylarının tahsili ■ dan ma çıkarlar. Talebeler 1949 için bugün en iyi mektep sayı-1 sonbaharında Florida eyaletinim Hava deniz, deniz piyadesi deki Elgin Field'e ve Georgia ve kara kuvvetlerinden seçilen eyaletindeki Fort Bcnnlng'e gl-subaylar, buraya bir senelik ih-Usas devresi için gelirler. Burada teğmen rütbesinden albay 1 sonundan evvel, rütbesine kadar subaylar vardır. Bu mektebin vazifesi son zamanların harb inkişaflarına göre ders vermektir.
1. — Silâhlı kuvvetlerin İnkişaf ve istimali,
2. — Tecrübeler, personel, istihbarat ve ordular hareket ve tahşid a tından bahseden harb bilgisi.
3. — Ordu birliklerinin hava ve deniz kuvvetleri İle İşbirliği
4. _ Personel. İstihbarat, tâbi ye, hareket ve tahşidat usullerinin ıslahı İçin tetkikat verilen dersler arasındadır,
450 Amerikan subayının ya-Klmse nında 26 memleketten gelen (5
Düğün giınü yaklaşıyordu. Piyer İle Janln uzun süren bir intizardan sonra ebediyen birle çekleri bir sırada köyü altüst eden bir haber ortaya çıktı.
Delikanlının bir çok ticaret işlerine atılmış olan babası, büyük zararlara uğramış ve iflâs etmişti. Babasının variyetini bilen Piyer, durupıu nişanlısına anlatmağı, vazifesi addetti: I
— Janln dedi, biz ailece battık. Babam ile ben geçinmek İçin bundan sonra çalışmağa mecburuz. Bugüne kadar sana mesut ve müreffeh bir hayat temin edebileceğimi sanıyordum. Fakat bugün vaziyet tamam ile değişmiştir. Seni bedbaht etmeğe ve mahrumiyetler içinde yaşatmağa hakkım yok. Bu sebep yüzünden bana verdiğin izdivaç vadini iade ediyor ve nişanımızı bozmak hususunda seni serbes bırakıyorum.
Genç kız, nişanlısına sarılarak onu öptü:
— Piyer, ben seni seviyorum. Sen zengin bir delikanlı iken benim gibi fakir bir kızla evlenmeğe tenezzül ettin. Şimdi ikimiz de fakırız Ben çalışmağa alıştım. Mahrumiyetlere gelince ikimiz de katlanacağa, cevabını verdi.
— Baban buna ne diyecek Janın.
- Babamın ne alâkası var. O. beni artık beslcmiyecek ki.. Bu suretle iki genç, kendilerini hağlayan sevginin kuvvet ve sağlamlığından emin ve memnun olarak evlerine dönmek yolunu tuttular.
Janin, müstakbel kayınpederinin iflâs ettiği haberini verdiği zaman babasının üzüleceğini sanmıştı. Fakat tefeci bu haberden t yerde:
— Piyerin babası, etti? Bunu çoktan ı dum. Kendisi ne azamet taslıyordu... Ha. bari! Tabii suya düştü, tatar etti.
Genç kız. teessürle:
— Baba, baba neler söylüyorsun? Ağzından çıkanı kulakların İşitiyor mu’
— Evet, evet kızını, artık pi-y erle evi enemezsin!
— Mânâsız sözler söyleme baba' Beni sözlerine kanıp da nişanımı bozacak kadar zayıf karakterli bir kız mı sanıyorsun? Ben Piyerj seviyorum ve onun-
İki gencin düğünü tehir edileli epey olmuştu. Köyde bu hususta türlü türlü dedikodular oluyordu. Fakat hâdise yavaş yavaş unutuldu. Piyer, köyden gitmişti. Çünkü çok sevdiği ve “vlenemediği kızın yanında yaşamağa takat ve tahammülü yoktu.
Janln, babasının arzusuna boyun eğmiş gibi görünüyordu. Şimdi ihtiyar tefeciye karşı muti ve şefkatli görünüyordu.
Bir gün babası, ansızın ona sordu:
— Hâlâ dargın mısın Janin?
— Hayır baba!
— Artık Piyeri düşünmüyor musun?
— Hayır baba!
_ O halde ne düşünüyorsun? çehrendeki bu esrarengiz hal nedir?
— Bir düşüncem var da.
Genç kız. bunu söylerken ba-oasma tuhaf tuhaf baktı.
Şimdi mevzuubahls olan mesele şu idi:
Bir müddettenberi ihtiyar tefeci altınlarının çalınmakta olduğunu sezmişti. İhtiyar: On beş giin kadar evvel bir akşam tavan arasındaki odacığına çı-np altın liralarını saymağa başladığı zaman altın liralarla dolu küçük çıkınlardan birinin ortadan yok olduğunu sandı. •Her halde parayı iyi saymadım» diye düşündü. Fakat ertesi gece, aynı halin tekerrür ettiğinin farkına varınca hırsızlığın vukuunda artık şüphe ve tereddüt kalmadı. Altın keselerinden biri meydanda. yoktu:
— Nasıl hırsız, alçak haydut! Ah hırsızı bir yakalasam ben ona gösteririm, diye hırsından dişlerini gıcırda ta gıcırdat* söylendi durdu.
Ertesi akşam tefeci tabancası odasına çıktı, gece altınlarının yanında uyanık hırsızı bekledi. Fakat meçhul hırsız görünmedi. Bir çok geceler. boş yere bekledikten sonra kimsenin gelmediğini görünce artık hırsızın kendLsinl bir daha rahatsız etmlyeceği hükmünü verdi.
Fakat iki ûç gün sonra altınlarını sayarken bir kesenin daha eksilmiş olduğunu görünce i tefeci Obrl, hırsızdan müthiş İflâs mı bir intikam almağa and içti, bekliyor- ,Bu hal böyle devam ederse mahvoldum» diye düşündü. Ha... Güleyim Fakat tefeciyi en ziyade hld-senln izdivacın da detlendiren nokta, Piyer'in ba-diyerek sevincini basının bir dostundan gördüğü I yardım sayesinde borçlarını ö-demege ve mali vaziyetini düzenlenmeğe başlaması idi.
Bir gün Janbıln babası bazı acele işlerini görmek için Rouen şeiırlne gideceğini ve orada iki gün kalacağını tanıdıklarına haber verdi. Halbuki bu seyahat, ihtiyarın altınlarını çalan ı meçhul hırsız yakalamak İçin ı tertiplediği bir tuzaktı, hatta kızı Janln bile kendisini] mümtaz subayın okuduğu bu | görmeden gizlice evine dönerek mekteple Yakın ve Ortaşark,
Sahife 6
AKSAM
24 Ekini 1950
Farley Granger
Sert ve yırtıcı rolleriyle meşhur Richard IVidmarcb, l.inda »amel ile birlikte
Çevirdiği her filmden sonra isi ikbalin hakikaten kuvvetli yıldıklarından biri olduğunu ispat eden genç ve kabiliyetli Farley Granger
Farley Granger’in RKO stüdyosunda çevirdiği I-kl filmi yakında umuma ar-zcdilecektlr «Our very Own» adlı birinci filmde Granger, Ann Blyıh de birlikte bir aşk macerasını canlandırmaktadır. Filmin mevzuu modern Amerikan hayatından alınmış bir traji - komedidir. Farley İle birlikte «Roseanna MC Coy» filminde rol alan Joan Evans da Our very own filminde rol almıştır.
Farley'in İkinci filmi, yine Joan Evans’la birlikte çevirdiği. «Edge of Doov . adlı bir trajedidir.
Vera Ellen
Vera - Ellen. Gene Kelly ile birlikte «On the Town» adlı filmi çevirdikten sonra beyaz perdenin bir numaralı dansözü unvanını kazanmıştır. Aktris son günlerde meşhur dans kıralı Fred Astalre'le birlikte çevirdiği «Three Llttle Words> adlı fll-
mİ bitirmiştir. Film baştan sonuna kadar danslıdır.
Vera - Ellen yakında çevireceği müzikal bir film içli; Londraya gidecektir.
Richard Windmark
Film meraklıları arasında en çok sevilen artistlerden biri de Richard Wind-
mark'tır. Windmark son günlerde üç biiyıik filmde rol almıştır. Birincisi Londrada Gene Tierney ile çevirdiği «Nlght and the City-’, İkincisi
Lihda Darneil ve St.eve Mc Nally ile çevirdiği «No Way Giıt . üçüncüsû de Paul Douglas ye Barbara Bel Ged-des İle birlikte rol aldığı (Pa-nic in the Streets» adlı filmlerdir.
Burt Lancaster
Burt Lancaster’ln iddiasına göre, bir aktörün en buyiık dostu müziktir. Müzikten anlamıyan- müziği sev-miyen bir kimse aktör olamaz.
Asıl şöhretini temin eden «Flame and Arrow» filminden sonra Burt Lancaster’ln en çok muvaffak oldııgu filmler Şunlardır: The Klllers»,
«Brüte Force:. «Mr. 8B0>, «Vengeance Valley>.
Jııne Hover
Renkli filmlerin kuall-çesi namım muhafaza eden June Ha ver. şöhret vadisinde her gün yeni bir rekor kırmaktadır. Genç yıldız hâlen •İ li Get By-. ve «Lulla-by of Broadvayo adlı İki fllül birden çevirmektedir. İkinci filmin rejisörlüğünü Dove Butler yapmaktadır.
-ın-J710 aaıı Xa naiBaı
Kendisine verilen her rolü hiç aksatıi)adan başarmasını bilen dev cüsseli Burt Lancaster son çevirdiği «Misler 880. isimli filmde Dorothv Mc. Guîre ile birlikte
Holvujood’da Bir Parisli
t’KARIDA resmîni gördüğünüz genç kız henüz on sekiz yaşındadır- Adı: Leşlin “ Caron. Parisin çok beğenilen birinci sınıf dansözlerinden biridir. G-n* Keüj Fransaya yaptığı son seyahatte bu dansözü keşfederek Anıerikaya alınması hususuna delâlette bulunmuştur. Şimdi bu genç kız Metro Ooldwyn Mayer’in renkli olarak çevirdiği «An American İn Paris» İsimli filmde bas rolü oynamak-
Gene Kelly
çevirdiği «An Amerle an İn Parts» lalmll filmde baş rolü oynamaktadır. Filmin rejisörü Vlnoente MlnellTdir.
24 Ekim 1950
Sahlfe 7
Mahkeme Koridorlarında
günahım vardı da zehirledi beni?
Süzülen gözlerini tavana dikti, ağzını açtı, zağ elini üst dudağının kenarına dayayıp kırbaç şaklatır gibi üst üste üç defa hapşırdı. Sonra mantosunun sol omuz altından çıkardığı buruşuk mendili 11e ucu kızaran burnunu ovuşturarak dik dik baktr
— Görüyorsun va beni ne hale getirdi kâfir oğlu kâfiri
— Soğuk dokundu öyle mi, teyze hanım?
— Ne soğuğu, evlâdım?
Didiklenerek mantosunun, entarisinin göğsünü açtı:
— Şunlara bak bir defa. Pamuklu entarinin altında pamuklu yelek. Onun altında, desturun, eteklik. Daha altta gömlek. Tenimde ne var, biliyor musun?
— Bilmiyorum, teyze hanım.
— Deli mi ne? Benim tenimdeki şeyi sen ne bilirsin ayol? Ayıptır seoylemesi, sabahleyin...
Yine şakırtılı bir aksırık nöbeti sesini kesti. Ağzını, burnunu ovuşturarak homurdandı:
— Hav Allah kahretsin, başka bir şeyler dilemem. Zehirlendim, efendi oğlum. Vallahi de, billâhi de zehirlendim-
— Geçmiş okun, teyze hanım. Havalar soğudu.
— Sus, soğuk deyip durma. Ne anlatıyordum ben? Haaaa, şey... öyle ya. benim tenimdeki şeyi sen ne bileceksin? Sabahleyin giyinirken yanımda değildin ya. Tövbeler olsun estağfurullah, dokuz ay karnımda taşıdığım öz be öz evlâdım bile olsan gene senin yanında soyunu giyinmem. Baksana, koskoca kazık gibi herifsin. Ne de olsa nâmahrem savılırsın.
Göğsünü yoklaştırarak i-lâv e etti:
— Tenimde havlu var, havlu. Hem de tüylü havlu. Sabahleyin mangalda güzelce ısıttım, sıcak sıcak göğsüme koydum. Havaların ne kabahati var? Bu kadar çamaşırların, havluların altına soğuk işler mi? Allah muhafaza buyursun, kurşun bile işlemez. Ben senin gördüğün zamane kanlarından değilim ki desturun, hamamda gezer gibi yarı çıplak giymeyim de sokaklara çıkayım. Havalar soğuyunca ben de kendimi korumasını bilirim. Kış için daha kaim mantom var. Kol ağızları biraz eskimişti. Oturdum, kendi elimle güzelce düzelttim. Allah geçinden versin, kar yağdığı zaman o mantoyu giyineceğim.
Aksırıklar sıklaşıyor, teyze hanım sinirleniyor:
— Evden çıktığıma da, tıkacağıma da pişman oldum. Feridenin gelini de doğuracak zamanı buldu. Loğusa meselesi olmasaydı dünyada çıkmazdım. Ne de olsa eski ahbap. Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı var-dır.Gidevim de gelini yokh-yavım. dedim. Kâfir şıllığın zehiri ne kadar da kuvvetli İmiş. Şıp diye yapışmasiyle beraber ne kafam kaldı, ne beynim. Eşek arısı bile böyle zehirliyemez inşam.
Başını çevirdi, gözlerini kırpa kırpa karşıya baktı:
—■ İşte, köşede duran şu kaldırım yosması yapılı sürtüğe iyi bak. İnsan değil, zehir kumkuması. Yılanın da zehiri vardır amma kendi İçinde durur. Bu kâfir oğlu kâfir etrafa savuruyor. Bilmem kİ ne günahım vardı da bu zehirleri doldurdu benim İçime?
— Nasıl zehirledi seni, hanım teyze?
— Daha nasıl alacak, ayol? Görmüyor musun halimi? Hapşuuuuu dedikçe zannedersin ki kafamın tası açılıyor, içerisinden beynim çıkıp havalanıyor, onun yerine bir kazan dolusu kaynar su dolduruyorlar. Burnumun iki deliğinde İki avuç karınca kaynıyor.
Bir aksınk kırbacı daha şaklattı:
— Bak bak bak, görüyorsun ya çektiklerimi’
— Burnuna karıncalan o kız mı doldurdu?
— Böyle bir kepazeliği başka kim yapar? Tramvayın İçerisinde kara yılan gibi soktu beni. Oturacak yer bulamadım, ayak üstü çalkalanarak gidiyordum. Geriden hapşuuuu demesiyle beraber ensemde tulumbalar fışkırıyor sandım. (Ne oluyor, ayol?» diyerekten arkaya döndüm. Sen misin dönen? Sanki beni bekliyor-muş kâfir oğlu kâfir. H»p-şuuu dıyrek bu sefer de yüzümden aşağı pis tükürükle rlnl savurmaz mı! Ne ağzım kaldı, ne burnum. İçerisinde ne kadar zehiri varsa hepsini benim üzerime serpiverdi. Nevazil zehirine hiç tahammülüm yoktur. Bir Allahın kulu Bağdatta hapşu dese ben burada nevazil olurum. Ondan sonra titre babam, titre. Gelsin çaylar, gelsin ıhlamurlar. Buna ne can dayanıyor, ne para. Hastalanmak kolay iş mi?
— sana nezle mikrobu aşıladığı için o kızdan dâvacı oldun öyle mi?
— Dâvadan mâvadan haberim yok benim. Tramvayın içinde suratıma karşı zehirli tükürükleri saçınca kızdım: »Nedir bu yaptığın kepazelik? Senin hiç utanman, arlanman yok mu?» dedim. Şıllığın kızı bir de kalkıp; »Bunak kan, moruk kan» diverek beni azarlamaz mı! tşte buna dayanamadım; «Seni gidi hayâsız kahpe seniiii!» diyerek...
Mübaşir seslendi, hanım teyze sözü yanda kesip burnunu ovuşturarak gitti.
Ce. Re.
Hayat pahalılığı
Birleşmiş Milletler İş bürosunun bir l»tati»tiği
Milletlerarası tş bllrosu tarafından neşredilen istatistiklere gğre ağustos ayı zarfında, geçen senenin aynj ayına nazaran 22 memlekette bayat pahalılarmış, 13 memlekette ise ucuz-tanıştır.
Geçim endekslerinin yükseldiği başlıca memleketler şunlardır: Avusturya % 9, Kanada % 4, Seylân % 7, Danlmor-ka % 6, Ftnlândlya % 15,
Fransa % 10. Hindistan % 0, Meksika % 4, Hollanda % 10, Norveç % 6, Paraguay % 55, Peru % 11, Kuzey Rodezya %4, Güney Rodezya % 8, Güney Afrika % 4, Şıll % 11, Kosta Rl-ka % 11, îspanna % 11.
Hayatın ucuzladığı başlıca memleketler do şunlardır: Almanya % 8, Birmanya % 10, îsTall % 8, îran ** 23, Japonya % 10, Lübnan % 7, Uruguay % 7.
Batı Başkomutanı
Atlantik devletleri bir Amerikan subayını teklif edecekler
Vaşlngton 23 (AA.) — (Ün!-ted Press): Atlantik paktı askeri İdarecilerinin Batı Avrupa-nın müdafaası için kurulacak dan müşterek silâhlı kuvvetlerin başkumandanlığına bir Amerikalı subayın tâyinini tavsiye edecekleri muhakkaktır.
Atlantik paktı askeri komisyonu üyeleri salı günü Va-çlngtonda bir toplantı yaparak bütiin komünist tecavüzlerini önlemek için tatbik edilecek bir plânı tetkik edeceklerdir.
Başkumandanlık mevkiine bir Amerikalının tâyini teşkilât tarafından tavsiye edildiği vakit, bu vazifeye münasip şahsın tâyini başkan Truman tarafından yapılacaktır.
Trııman’m Savunma Bakanı Ov örge Marshallın tavsiyelerini nazarı İtibara alacağı muhakkaktır.
General Dwight Ebenhovver. müşterek genel kurmaylar başkanı general Omar Bradley, general Mark Clark başkumandanlık mevkiine tâyini düşünülen muhtemel adaylardır.
Ormanda cinayet
Orman memuru, bir köylüyü öldürdü
BULMACA
r a s ♦ e e i s
1 1 1 ı I" 1
ı lı ı ı ■1
1 1 I I ■ 1
1 1 1 l 1 1
(r 1 1 1 ■ 1
■ ■ ı 1
II II 1
III 1 ■
1 l 1 ■ 1
O 1 K 1
Balıkesir — Dursunbey Gok-çedağ bucağına bağlı Yassıvl-r an köy civarındaki ormanda ölümle biten kanlı bir hâdise cereyan etmiştir.
Bu köyden Kâmil Turgut adında biri, ormana ağaç kesmeğe gitmiş, fakat bu esnada orman bakım memuru İbrahim tarafından yakalanmıştır. Kâmille bakım memuru bir hayli münakaşa ettikten sonra orman memuru İbrahim tabancasını çıkarıp Kâmile bir kaç el ateş etmiştir. Aldığı yaranın tesiriyle olduğu yere yakılan Kâmil biraz sonra ölmüştür.
Hâdİ5cy 1 müteakip bakım memuru tevkif edilmiştir.
Beden Terbiyesi Müdürlüğü teşkilâtı
Memleket sporuna faydası dokunmıyan bu teşkilât ne zamana kadar devam edecek?
— Yoklamağa gittiğin gelin hanım mı zehirledi seni?
Tehdit kâr bir el işaretiyle kaşlarım çattı:
— Neler söylüyorsun alla-•en, efendi oğlum. Sarhoş musun, deli misin, anlıya-madırn ki. Loğusa döşeğinde çocuk emziren tazeciğin ne günahı var? Zavallı kızcağız kendi derdine düşmüş, beni ne diye zehirlesin eljn tazesi?
— Ne bileyim ben, hanım teyze? Gelin hanımı anlatırken zehirlendiğini söyledin de...
— Yoook, yalan söyleme Gelinin üzerine öyle bir lâf etmedim ben.
— Peki, seni kim zehirledi va?
— Haaa. işte onu sor da sövlivevim.
AKŞAM
Abone hedefi
Türkiye

Soldan safta: l — Bejroftlunda bir cnalmlle. 2 — Tubukllfc. 3 — Bir «y -Tend kuruntunun baflsnıpct. 4 — Tersi td«r«nln iyili, i — Tersi Lokman ruhu • Urunluk. 6 — Maddeyi. T — üstünden geçememek. B — Hane halkı ve e"jnsı. 3 — Tersi »r Ermeni adı - Şüphe. 10 — Yama - Teni hediyeler.
Yukarıdan «faftıva- 1 — Bir spor kulübü, 2 — Di]L »utsak - Doğu ciheti, 3 — OBzicmc evi. * — Arzu vt emfr - Mübareğin yatıdan farlfiil. 5 — Alçak - Surlyenin merteeal, 6 — Köpek - Tesai btlyâklafta demektir, t — Pinekliyen beygir. 8 — Yıpran-mıalık - Neti edatı
GEÇE-N BULMACANIN HALLİ
Soldan safin: I — Ziyanına. 2 — F.zıyctct, 3 — Rck. Cl. 4 — Zemberek, llset, s — Kaside. 1 — AteeUlk. o — Diker, Ki. 8 — Aaly, Dil. 10 — Mis, Mail.
Yukarıdan asofiıya: 1 —- Zcvzcka-dwn. 2 — ta. AUU, 3 — Ylrmlsckla. ( — Ayobüjey, 3 - Nehcadir, u — W. Rcrl. Da. 7 — Neccf. Ikla. • — |A1ik. ikili.
Senelik 280OKurus34uo kuruş
a aylık 1500 • »oo »
3 aylık ■ I6OO *
1 aylık W » -
Adres EebOUl l(ln elle kuruttuk pul cOnderlbnelHlr. Aksı takdirde adres (!efi!;ltrllmez
Telefonlarının Başmuharrir 20565 Yarı İğleri 20765 - İdare MÜ8I
MOdOr »MM
Muharrem >2 — Huır 172
bunak G0- OŞI» tMnal Ak- *»>•' E. 11,44 1,01 «4ü 9JT «3.00 !J1
V. 442 6,13 11,5a H.Ş6 17,17 111.4(1
idarehane; İstanbul UMııSII civarı
Cemil Naflir «okagı No 13
Yurdumuzda futbol işlerinin tedviri Beden Terbiyesi genel direktörlüğü tarafından idare edilmektedir.
Beden, terbiyesi teşkilâtı oldukça geniş memur kadrosu ila çalışır, bütçesi de bir hayli yüklüdür. Masrafına karşılık geliri gayet azdır. Her sene umumi bütçeye büyük yük olmakladır.
Bu şartlar altında çalışan Beden Terbiyesi teşkilâtı memleket sporuna ne kadar faydalı olmuştur? Bu teşkilâtın sebebi teşekkülü neydi? Ne gibi faydalar elde edileceği düşünülmüştü? Bugün İstenilen gaye tahakkuk etmiş midir? Hâlen hangi İşlerle meşgul olmaktadırlar?
Türk gençliği bugüne kadar beden terbiyesi teşkilâtından ne himaye ne de teşvik gördü Sporda geri olan illerde İlerleme görülmedi. Mahalli kulüplerin gayrettle hâsıl olan kıpırdamalar teşkilâttan faydadan dyade zorluk gördüler. Onların İnkişafını sağlayacak tesisler kurulmadığı gibi yardım da yapılmadı, Neticede beden terbiyesi teşkilâtının kurulmasında güdülen gaye tahakkuk etmedi. Gençlik ümide kapıldı, teşkilât başka işlerle meşgul oldu.
Eskiden tamamile şahsi gayretlerle İşleyen baz» spor şubeleri beden terbiyesi teşkilatı elinde yapılamaz hale geldi. Üç beş amatörün gayreti devam etmezse belki önümüzdeki senelerde bu spor şubeleri tamamile sönüp gidecektir.
Teşkilât yukarda anlattığının gayelerin tahakkuku İçin çalışması İcabetlerken tamamlle başka bir yol takip etti. Aksak İşleyen teşkilâtın devamını zaruri bulan menfaat sahipleri her şeyden evvel geniş alâka gören spor şubelerini tilerinde tutmaya çalıştılar. Aldıkları kararlarla kulüplerin hareketlerini kontrol) an altına aldılar. Teşkilâtta çalışanların kısmı azami maaşlı memur olduklarından spor İşlerinde bilgilerinden ziyade İşe girmek için yolunu bulanlar memur oldular. Bu gibi zevattan çıkan kararlar tabla ille spor İşlerimizi içinden çıkılmaz bir hale koyacaktır.
Atletizm şubesinde de bir şeyler yapılmak İsteniyordu. Esasta mekteplere nüfuz edilerek amatör atlet yetişmesini teşvik edecek yerde bir çok masraflar yapılarak kalbur üstü atletler Ankaraya getirildi. Bu gençler profesyonellere yakışır tarzda çalıştırıldıktan sonra muhtelit müsabakalar yapıldı. Bir kaç atletin başarısı fazlasüe şlşi-rildi. Alman dereceler İse Avrupa atletlerinin rekorları yanında çok sönük kalır. Bu kadar didinme ve masraf sonunda elde edilen başarı bu mu olmalıdır?
Futbol kulüplerinin profesyonelliğini İlân edecek karar sen elerden beri hazırlanmakta ve bir türlü tatbik edilmemektedir.
Eskiden çok rağbet gören ve her yarışa bir çok teknelerin İştirak ettiğini gördüğümüz yelken yarışları bugün yapdanu-yacak bir hale gelmiştir.
Tenis sporunda fslanbuldakl Dağcılık, kulübünün müstakil çalışması neticesinde organize ettiği maçlar çok parlak geçti. Beden terbiyesi teşkilâtına mensup şahıslar şimdilik bu işe karışmıyorlar, temenni edelim kİ karışmasınlar...
Futbol şubesinde İse bu sene bir çok millî maç yapılacakmış. Alman karar ve tedbirlerde uyuşuk hareket ediliyor. Daima mütereddit ve geç kalınıyor. Bu ayın 2» inde genç ve A milli takımları maçları olacak. Milli takım antrenörü uzun zanıan-danberl memleketimizde bulunuyor. Maçlara yedi sekiz gün kaldı. Her iki milli takıma ayrılan. futbolcuların isimleri yeni İlân edildi. Bu çocuklar ne zaman bir arada çalışacak ve bu kısa zaman içinde antrenörden nasıl İstifade edecekler? Mllil takım için gazetelerde okuduğumuz İsimler, acaba bu memlekette futboldan anlayan bir
fert kalmadı mı endişesini u-yandınyor. Böyle tedbirsiz hareketlerden sonra mili! takımdan nasıl galibiyet beklenir? Yapılacak maçların neticesi her zaman olduğu gibi yine tesadüflere bağlı kalacaktır.
Amatör kulüplerin futbolcuları profesyonel teşkilâtın em-rUe senenin muayyen aynıda transfer ediliyorlar. Bu transfer ayı içinde geçen hâdiseler herkesin malumudur. Sporumuzda bu gibi yüz kızartıcı hallerin tekrarlanmasından fut bol sporu namına acı duyarız.
Hülâsa olarak deriz kİ: Beden TreblyesL Teşkilâtı İyi gayeler gözonünde tutularak kurulmak İstenmiştir. Fakat bugün kötü ve zararlı alarak çalışmakta ve Devlete yük olmaktadır. Bu teşkilât Lâğvedillrse bilhassa futbol kulüplerimiz büyük bir rahatlığa kavuşacaktır. Bugün İhmal edilen spor şubeleri de hususi şahısların, veya kulüplerin teş-vlkile yine eskisi gibi rağbet görecektir. Gün geçtikçe acemi ellerde bozuk düzenle çalışan Beden Terbiyesi teşkilâtının bütçesi Meclisten geçerken kabul olunmamasını memleket sporu menfaatine ümit ve temenni ederiz.
Medet ERDEM
Tarla ihtîlafi
Torbalıda bir köylü, bir çiftçiyi çifte ile öldürdü
Torbalı İlçesinin Subaşı köyünde tarla sürmek yüzünden bir cinayet işlenmiş, «anık yakalanarak İzmlre getirilmiştir.
Hâdise şöyle cereyan etmiştir:
Uşak’ın Delthıdır köyünden olup hâlen Subaşı köyünde rençperlik yapan Haşan oğlu Ömer Oral kendisine alt olduğunu iddia ettiği tarlanın Voli Özkan ve arkadaşı Ahmet Kiraz tarafından gaspediidlğinl ileriye sürmektedir.
Hüseyin Emir adında bir şahıs, Ömer Oralın evine giderek ihtilâftı bulunan tarlanın Ahmet ve Veli tarafından traktörle sürmeğe başladığını haber vermiş, bunun zerrine Ömer O-ral hemen çiftesini alarak Hüseyin Emirle tarlaya gitmiş ve bir şey söylemeden Velinin üzerine ateş etmiştir. VeU aldığı yaraların tesiriyle bir kaç saat sonra ölmüştür
Ömer Oral Torbalı savcılığınca yakalanmış, sorgu hâkimll-ğlnce İlk tahkikatı İkmal edilerek îzmlre gönderilmiştir.
Birleşmiş Milletler
(Baş tarafı 3 üncü valıifcde) dünya muallimler birliği'nin gösterdiği lüzum üzerine, İstanbul muallmler birliği taralından bir toplantı İle yadeailecektir. Cağaloğlunda Çifte Saraylar karşısındaki muallimler birliği toplantı salonunda saat 16 da yapılacak olan bu toplantıda profesör Hilmi Ziya, doçent Tarık Tunaya söz söyiiyecekler-dir.
Bu münasebetle Ünesko'nun dünya çocuklarına yaptığı yardıma alt fotoğraflar, muallimler birliğinde teşhir edilmiştir. Herkes görebilir.
Ermeni patriği seçimi meselesi
(Bas tarafı 1 inci sahifede)
Kendileriyle görüşen arkadaşımıza bu heyet âzası demiştir ki:
— Ermeni camiasında 32 mütevelli heyetin 25 İni temsilen buraya geldik. Patrik seçimi hakkında hazırlanan yeni talimatname hakkında Veli beye teşekkür edeceğiz.
Yeni talimatname hakkında mütalâasını soran arkadaşımıza Kumkapı mütevelli heyeti başkanı doktor Klremltçlyan şu izahatı vermiştir:
— Yeni talimatname İyidir. Anayasaya da uygundur. Yalnız bir noktası gözden kaçmıştır. O da idare heyetinin İntihabıdır.
Umum! meclis İdare heyeti İle birlikte ruhani meclisi de intihap eder. Bu ruhani meclis, ruhani ve din! İşlerle meşgul olur.
İdare heyeti l$e vakıfları, yani hastane, mektep, emvali gayri menkuleyl İdare ettiği gibi aynı zamanda bütün mütevellilerin ve Patrikhane umur ve idaresinin kontrolü ona aittir. Bu heyet intihap edilmezse mürakabenln ynpılmnıyacağı aşikârdır. Bu noksanın giderilmesi muhakkak lâzımdır. Bu hususun İlâvesini de Vali beyden rica edeceğiz.
— SEs 25 mütevelli heyeti temsil ediyorsunuz. Kalan 7 heyet sizin düşüncelerinize iştirak etmiyor mu?
— Bu 7 mütevelli heyeti kısmen Arslanyan tarafını İltizam edenler, kısmen de bu noktal nazarı tasvip edenlerdir. Bunlar cemaat İçinde ekalliyettedirler. İntihabı yapacak ekseriyete tabi olacaklardır.
— Patrik seçimi 9 kasımda yapılacak değil mİ?
— Evet fakat ondan evvel bu ayın 31 İnde umumi meclis İntihabı vardır. Bu tarih salıya tesadüf ediyor. Hepimiz İş güç sahibi olduğumuz tçin bu «Çimin 5 kasım pazar gününe alınmasını da Voli beyden rica edeceğiz,
— Kaç Patrik namzedi var?
— Beş namzet mevcuttur Bunlar Arslanyan. Klrkor Ka-rabetyan, Sahak Papatyan, Rırnayak Bahtlyaryan ve Zair-mayir Gözüryan’dır. Bu zatlardan son üçü baş rahiptir,
— Bunlardan en kuvvetli Patrik namzedi hangisidir?
— Arslanyan Patrik olamaz Çünkü vekâleti lstenmlyen bir zatın asaletin! kim arzu eder?
Klrkor Karaöetyana gelince: Bu zat 927 senesinde hükümet tarafından tecziye edilmiştir. Aynı zamanda Eçmlyazın Ka-togikos taraf m dan da ancak Türkiye hudutları dışında vazife görebileceği kararlaştırılmak suretlle de cezaya çarptırılmıştı. Binaenaleyh bu da Patrik seçilemez. O halde Patrik, kalan 3 baş rahipten biri olacaktır. Patrik. 84 kişilik heyetin göstereceği beş kişiden ruhani meclisin seçeceği İki namzetten birisi olacaktır Bu İki namzet arasından Patrik seçilecek olanı vilâyet ayırarak Bakanlar Kuruluna bildirecektir.
— Sizin şahsi kanaatinize göre kim Patrik olacak?
— Devam edip giden bu zıddiyeti ve anlaşmazlıkları, ta-mamiyle gidermek için kanaatime ■ Patrik namzedinin hariçten getirtilmesi lcabeder. Rumlar Patriklerini Amerlka-dan getirtmediler mİ?
GAYR1MF.NKVI SATIJj İLÂM
İstanbul Beşinci İcra Memurluğundan 946/3,18
Merhun olup paraya çevrilmesine karar verilen Enıinü-nünde Zlndankapı Değirmen sokağında yeni 10 kapı numaralı dükkânın 4800 hisse itibariyle 45 hissesinin 2004 sayılı kanuna göre açık arttırma ile paraya çevrilmesine karar verilmiştir. İşbu gayrimenkulun satışına alt umumî malûmat aşağıda gösterilmiştir.
İstanbul Balıkpo2arı İlerisinde Değirmen sokağında kârgir dük kân olup cephesi kırma demir kepenkli ve zemini kırık Malta taş döşeli dükkânın methalinden ahşap dar merdivenle birinci kata çıkılır. Bu katta bir oda ve İkinci katta da bir oda mevcuttur. Dükkânın yan beden duvan olmadığı gibi, tavanı kaplam&sızdır. Elektrik tesisatı mevcuttur.
Kıymeti tamamı: 20,000 liradır.
Hududu: Tapu kaydı gibidir.
Birinci arttırması 20/11/950 pazartesi günü saat 10 dan 12 ye kadar İstanbul Beşine! İcra memurluğunda yapılacaktır. %74 İni bulmadığı takdirde arttırma 10 gün sonra aynı yer ve saatte ikinci arttırması 30/11,-959 perşembe günü yapılacaktır.
1 _ Arttırmaya İştirak edecekler mukadder kıymetin yüzde yedi buçuğu nlsbetinde nakit veya muteber bir bauka mektubu İbraz etmeleri lâzımdır.
1— thale bedeli hemen veya verilen mehil içinde ödenmezse rilen mehil içinde ödenmezse icra ve İflâs kanununun 133 üncü maddesi hükmü tatbik olunur.
3 — İpotekli alacaklılarla diğer alâkadarların gayrimenkul üzerindeki haklarını, hususiyle faiz ve masrafa mütedair olan iddialarını İlân tarihinden İtibaren 15 gün İçinde evrakı müs-blteleriyle birlikte dairemize bildirmeleri lâzımdır.
Aksi takdirde haklan tapu siciliyle sâblt olmadıkça satış paylaşmasından hariç tutulurlar.
4 — Vergi borçları borçluya, vakıf, tâviz bedeli, tellâllye ve teaçll masrafı ve İhale pulları alıcıya aittir.
5 — Arttırmaya iştirak edecekler gayrimenkulü görmüş, takdiri kıymet tutanağı ile tapı» kayıt örneğini ve şartnameyi ve ilânı okumuş ve lüzumlu malûmatı almış ve bunları aynen kabul emiş addolunacaklardır.
Şartname İlânının gazetede neşri tarihinden itibaren dairemizde açık bulundurulacaktır.
İsteklilerin yukarıda gösterilen arttırınanm gün ve saatlerinde İstanbul BCşlncl cra Memurluğunda hazır bulunmaları ve herhangi bir hususu öğrenmek için 948/338 sayılı dosyamızı okumaları ve lüzumlu malûmatı almaları ilân olunur. 14497

Son hafta içinde gelen ithâl malları Son bir hafta zarfında 13 vapur limanımıza gelmiştir. Bu gemilerin getirdikleri mallar arasında 223 ton maklna yağı, 17 ton oto lâstiği. 93 ton ziraat âleti, 6 ton radyo, 134 ton cam, 200 ton kâğıt, 39 ton boru, 380 ton saç levha, 299 ton demir çubuk, 30 ton çelik çember, 22 ton kafes teli vardır.
İstanbul Asliye 9. nncu hukuk yargıçlığından: 95» 781
Mahmut Yelmen ve Nurettin Keskiniz tarafından Boğaziçi Anadolu hisarından Kandilli caddesi No. 45 de İken halen ikametgâhı meçhul Servet Özgün aleyhine açılan senet iptali • davasının yapılan yargılamasında:
Davalıya gönderilen’ dava dilekçesi ve davetiye kendisinin ikametgâhı belli olmadığından bahslle büâ tebliğ iade edilmiş olup dava dilekçesi ve davetiyenin bir ay süre 11e llânen tebliğine ve bir nüshanın divanhaneye talikine karar verilmiş olmakla yargılama için tayin 27.11.950 günü saat 10 da mahkemeye gelmediği veya kanunı bl rvektl göndermediği takdirde gıyabında yargılamaya devam edileceğine karar verildiğinden dava dilekçesi ve davetiye makamına kaim olmak üzere ilân olunur. I144S4)
ZAYİ Erenköy Kız Lisesinden aldığım tasdiknameyi zayi ettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
Saadet Vstiindal
Kaloriferlerin yanması hakkında
İstanbul Vali ve Belediye Başkanlığından!
Hava hararet derecesi son günlerde devamlı bir şekilde 18 den aşağı düşmüş olduğundan teshin şartlyle kiralanan merkezi teshin teslsııtlı apartman, han. otel ve pansiyonların sahipleri veya bunları İdare edenler kaloriferlerini Kasım ayının İlk gününü beklemeden bu ilân tarihinden itibaren yakmağa sıhhati umumiye narruha ve belediye zabıtası talimatnamesinin 251 İnci maddesine İstinaden mecbur tutuldukları İlân olunur. (145171
ZAYİ — İstanbul E M, Ş. 4 ten aldığım 31/1054 sayılı İkamet tezkeremi ve İstanbul İran Başkonsolosluğu ndan nld ığmı 6053 sayılı 5.8.941 tarihli pasaport ve sicillim; kaybettim. Yenisini alacağımdan eski inin hükmü yoktur
İran tebaasından Abbas Zey-nelzade
ZAYİ — Tıp Fakültesinden aldığım şebekeyi kaybettim. Hiikmû yoktur.
«529 Kirin» Ksfal»
Sahîfr «
AHSAM
24 Ekim 1959
•GR:ÎP
*Dİ$ AĞRISI W ®
• ADALE ROMATİZMASI
«YARIKLAR . IÜÜ&
• GÜNEŞ YANIĞf SS^
•ARL.BÖCEK' SOKMASI Sfr^ •KESİK fc
«YARALAR g»
* PİŞİK - fS^
«KAŞINTI. MS
«-EK ZEM A. . £■ ğ
♦ ERGENLİK ||W 0-
«DO.NUK t
« DERİ-ÇATLAKLARINDA VE ’NM « TRAŞTAN SONRA KULLANILIR 1J
Fi AT I : 75 Kr$.
Tophanede satılık
E. ve dükkân - Tel: 20970
medresede hacı Kadın'a bildirmeleri rica olunur.
BÜYÜK A DA DA
i ÂHLIK EV ve AP ARTMAM KATİ Çınarda - Tek fon: 20970
KATIP OĞLl'MU ARIYORUM
Tireoolu kazasının tlegür kö-
yinden Mehmet oğlu Yusııf Gocuk. btr aydfii.berl kayıptır Bileş v? görenlerin insaniyet namını Üsküdar Valide camiinde
5 Vitaminli
ÇOCUK MAMASI
K'Jçuk btr çocukun veya pek körpe bir genç kızın yüzüne allık ve pudra >runüz. Bu makyajın çocukların tikimde zattın mevcut tabii güzelliği arttırarak husulr S tlrdıği parlaktık karşısında hayret içinde kalacakaı-
Aynı tecrübeyi yaşlı kimselerde tatbik ediniz, Bu d'!* yaptığınız makyajın cıltdeki kusurları adeta bUyıl-tersk bülbülün ortaya Çıkardığını ve neticede geçici va ı-.î b.r güzellik ile kirşi karşıya olduğunuzu görerek aynt suretle şaşıracaksınız.
Acıba bu fark neden hasıl oluyor? Çünkü genç kızın d-rui sıhhatte ve çok iyi beslenmiş bir halde olduğu halde yaşlı kimselerin ciltlen hemen daima az çok solgundur. Ve beslenmesi noksan "bir haldedir.
O halde yaşlı kimselerde de devamlı bir ihtimam cildi besleyecek ve ona yeni bir hayat verecek bir tedavi tatbiki sayesinde genç kızlarda gördüğümüz neticeyi elde etmek kabil olabilecektir. îşte:
Size bu tedaviyi temin edecek ve cildinize aradığınız parlaklığı verecek yeğine müstahzardır
İHTAR— LAIT tNNOXA*nın istı-ır.al^ıden sonra behemehal 1NNOKA krem ve pudralarını tercihan kullanınız. Bunlar birbirini tarr. unlayan ve tesirlerini kuvvetK-ndırer. en temiz ve sıhhi m ustahzarlardı r.
BİR LİRALIK BİLET İLE
Parise 2 kişilik gidip gelme ve 10 günlük ikamet
OTOMOBİL Buz Dolabı R A O V O BİSİKLET HAVAGAZI FIRINI ÇAMAŞ'R MAKİNESİ
FAKİR VE YETİM
ÇOCUKLARA YARDİM
EŞYA PİYANGOSU
ELEKTRİKLE İŞLETEN SİKİŞ MAKİNESİ FOTOĞRAF MAKİNESİ VE »İMDEN Faîu İKRAMİYE
Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Genel Müdürlüğünden
Sandı’ ımızdan emekli aylığı bağlanan aşağıda adı, soyadı ve en son memuriyet unvanı yazılı emeklilerin adreslerinin sandığunızca bilinememesi yüzünden, istihkakları Ödenememektedir. Bu emekli, dul ve yetimlerin açık adreslerini sa ldığımıza bildirmeleri lüzumu ilin olunur. 114428»
Diy 2 rbakır yol’ar 9 Bölge Müdürlünden
♦ 1 Van - Muradiye - Eıciş yolundaki Muradiye Köprü-
sünün mereti’. ItArgtr ayakları üzerine betonarme tabiiye ya-pıima-s. ı^ kap; 1| zarf usulü İle 18 10/1950 güründen İtibaren eksiltmeye çıkanlmışrır.
2 - - Bu iv alt keşif bedeli 123495.55» Uradır
3 - Bu iş» ak gerici teminat miktarı 11762.20 > '.Iradır.
4 — Eksiltme 10 Kasım 1950 cuma günü saat 15 de Diyarbakır da yollar « Bö'ge Müdürlüğünde komisyon huzurunda yapılacaktır.
5 — Su işe alt keşif evrakı ve şartname her gün mesai .saatleri dahilinde belge Müdürlüğünde görülebilir
6 — İsteklilerin bu önemde bir iş yaptıklarına dair belgeleriyle ihale güründen en az üç gün evvel yollar 9. cu bölge müdürlüğüne müracaatla yeterlik belgesi bacaklardır.
7 — İsteklilerin Ticaret odası vesikası, kanuni İkametgâh belisi ve tekili mektuplariyle birlikte ihale gunu İhale saa-tindı-R bir saat evveline kadar teklif zarflarını komisyon Başka? lığına vereceklerdir
8 — Pos'.;«d k vukııbulacak gecikmeler nazara alınnnyacalt-
tır. ( 1448ü >
ı Şekerci ■—■ ■■ m m
ALİ MUHiDDiN HACI BEKİR
Kış mevsimi münasebet iyi s tahhı helvası, baklavaların reşitleri. Tulumba tatlısı. Bülbül Yuvası yapıyor. Emsalsiz kaymaklı lokum ve kestane şekeri daima tazedir
ALİ MJHiDDiN HACI BEKİR
İstanbul Bahçe kapı. Beyoğlu, Karalcöy. Kadıköy
__ Mısır - Elkuhlr?_______
r Tamiratı biten ve gayet, lüks bir surette tanzim edilen R Kadıköy satuj mağazamız muhterem halkın hizmetine Amadedir.
Tekel Genel Müdürlüğü İlânları
Istantııl üniverstesi Rektörlüğünden
1 — Fen kulu Bilirine ve Olgunluk dereövıer! (İYİ - İYİ! o'an Lise mezunlarından F. K b, Tıp daiıra aday kaydolunanlar İle İkinci veya üçüncü derecede aynı dala aday kayılh bulunanlar arasında 26/X/195O perşembe günü saal 9 da Fen Fakülte tinin Süleyman iyedeki Biyoloji Enstitüsünün Büyük deraanesinde imtihan yapılacaktır. 25/X/195n çarşamba günü «aat 17 ye kadar adlarını Rektörlük kalemine yazdırma-S anların imtihana girme- hakları kalmayacaktır
2 - Fen kolu Bitirme ve Olgunluk dereceleri IİYİ - İYİ) olan Lue mezonlarından Kimya Mühendisliğine nciny kaydolunanlar ile İkinci üçüncü derecede ayni dala istekli bulunanlar arasın do 27 X? 1950 cuma günü saat £ da aynı yerde İmtihan yapılacaktır
Bu adaylar.n da 26/X/ifi50 perşembe gııııu saat 17 ye kadar adlarını R( ktörlük kalemine yazdırın uları 'astunmr, yazdırmaysalar imtihan haltlarını kaybedeceklerdir 4145161
Bobin Sigara kâğıdı satın alınacaktır
Malzeme Alım Şabesinden:
1 — Mevcut şartnamesi mucibince 78 500 bobin sigara kâğıdı pazarlıkla satın alınacaktır.
2 — Pazarlık 1/12'950 cuma günü saat 10.30 da Kabalaş Genel Müdürlük Alım Komisyonunda yapılacaktır.
3 — Şartnameleri her gün sözü geçen şubede ve Ankara, İzmir başmüdürlüklerinde görülebilir.
4 — İsteklilerin belirli gün ve saatte 22.650 liralık güvenme parası ve kanuni vesaikle birlikte mezkûr komisyona müracaatları Hân olunur. ,
5 — İlare kısmen veya tamamen İhale edip etmemekte veya kısım kısım ayrı ayrı taliplere ihalede serbesttir. 14114
Hademe alınacak
Deniz Müzesi ve Arşivi Müdürlüğünden:
Dalınuaahçede bulunun müzemize 90 lırudap oıışiamafc ve ItiO liraya kadar yükselmek üzere ay Uk ücretle iki hademe alınacaktır. .
İsteklilerin Müdürlüğümüze müracaatları. 14212
Saffet Emre t
Bahri Kanmaz t
Ömer Hamdı Duygun :
Hamdı Darelı l
Ömer Faruk Dural ;
Hamdi Çetin :
Vnsfi Toktan ;
Recep İiter :
Şakır Yetik i
Haşan Nihat Akyol : Mahmut Koral t
M. Şerif Toprakdede : Ahmet Hamdi Sayın l Cemal Kaya
Saffet Bilil: :
Akif Taşkın î
Mehmet Acar :
Tahlr Atılmış ;
Mehmet Süneter :
Halli Güç :
Salt Sargın :
Yusuf Akif Türker :
Şevket Vnal :
İsmail Erkoç :
Haşan Taluğ :
Nabi Kovancı :
Cevdet İnözu t
Fatma Kara orman :
Ahmet Dündar :
RanUz Güvenç :
Ramazan Özdenler l
Haşan Cengiz î
Ömer Peker :
İskender Öztûrk ;
Kazım Ölüğün :
İbrahim Pulat :
Fehmi İmre t
Mehmet Remzi Yazıcı t M. Satiri Soy er ;
Fahrettin Özkan :
Vehbi Arda ;
Kaşıt Akşltll ;
Mehmet Güven :
Tevflk Türe :
Mehmet Azak :
Ahmet Turan Yetimleri:
Mustafa Karakullukçu:
Halit Berkyar ;
İstanbul 15/2274 S. sayılı Serkom Bertikten emekli
İzmir 16. 12346 sayılı Polis memurluğundan emekli
İstanbul 985 17844 S. Polis Me, emekli
İstanbul 163 1791 S. Polis Me. emekli
İstanbul 645/13506 S. Polis Me. emekli
İstanbul 58 2361 S. Polis Kotnser emekli
İstanbul 931. 17839 S. Polis Me. emekli
Antalya 2 15080 S. Kümse r Muavin emekli
İstanbul 601/1770 S. Polis memur, emekli
İstanbul 1300 18009 S. Polis . .
İstanbul 602 17702 S Polis . .
İstanbul 382 H883 S Polis . .
Denizli 15/14551 S. Polis . .
İstanbul 866 17878 S. Polis . .
İstanbul 866 13814 S Polis . .
Rize 8 14179 S Polis > .
Antalya 28/14348 S Polis . .
Balıkesir 15/17168 S Polis » >
İstanbul 471 16344 S Polis . .
İstanbul 216 16059 S. Polis . .
İstanbul 950'18717 S. Polis » .
İstanbul 569 12802 S Polis . .
İstanbul 334. 13668 S. Polis ■ .
Malatya 23 14174 S Polis . .
İstanbul 40/1482 S, Bnşkoınserllkten emekti
Bolu orman kondüktörlüğünden emekli
Tarun Bakanlığı müfettişlerinden
İstanbul erkek öğretmen okulu Fransızca Öğ.
Kastamonu merkez sağlık memurluğundan emekli
Ordu P. T. T. yaya dağıtıcılığından emekli
Tekel İzmir tütün fabrikası fen memurluğundan emekli
Tekel Maraş satış ambar memurluğundan emekli
Tekel Gaziantep içki fabrikası ambar memurluğundan emeldi Demirci tahrirat kâtipliğinden emekli
Tekel İ2mlr tülün fabrikası paset memuru
Tekel istifçlbaşıhğından emekli
Adapazarı veteriner müdürlüğünden emekli
Tekel Giresun Espiye memurlusundan emekli
Tekel Zonguldak muamelât ve takibat memurluğundan emekli
Eskişehir Tekel muhasebe memurluğundan emekli
Tekel Muğla başmüdürlüğü muhakenıat şubesi memurluğundan emekli
Tekel İstanbul başmüdürlüğü tesellüm amirliğinden emekli Denizyolları liman İşletmesi memurluğundan emekli Demiryolları gardfrenliğjnden emekli
Devlet Denizyolları başmakinlstliğinden emekli
Devlet Demiryolları Malatya işletmesi Makasçısı İken vefM eden
Adaıın belediye zabıta memuru iken ölen Liktfı Karakullukçu oğlu
Devlet Denizyolları şehir hatları işletmesi makinistliğin d en
emekli.
Muhtelif cins malzeme alınacak
i.E.T.T. isletmelerinden;
t — Aşağıda cins ve miktarları yazılı hurda malzemenin satışı hizalarında gösterilen muhammen bedeller üzerinden pazarlığa konmuştur.
3-4 ve 7-8 No.lu eski) Muh. bed.. Tarih Saat Mut. tem.
kazanların satışı) 4 adet 80.000. - 81/10'50 10. - 8.000. - 11. SlllhtM
Hurda demir 50 ton 3.000. - » 10 30 225. - » EL Dere
Hurda demir 15 » 1.500. - > 10.45 112.50 > Y. Kule
» dökme boru 50 » 5.500. - • 11. - 412,50 » »
Saı fıçı 250 adet 3.250. - » 11.15 .245. - . ŞL}ll
2 — Bu İşe alt şartnameler Levazımdan parasız tedarik edilebilir.
3 — İsteklilerin geçici teinin a tlariyle birlikte 31/10/950 tarihinde Metrohan 4. cü katta toplanacak arttırma eksiltme komisyonunda hazır bulunmaları. 143^0
AMERİKADA TAHSİL EDECEK l NİVERSİTE MEZİ SLARt İÇİN BI RS VE SEYAHAT MASRAFLAR» YARDIMI
ı Aşağıdakiler İçin İlk müracaat formülerleri vardır:
Amerikaya ghnıek veya oradan dönmek için Fulbrlğht yardımı.
Amerika Birleşik Devletleri hükümetinin geçim masrafları ve tahsil harçları yardımı Amerikan müesseselerlnln milletlerarası eğilim enstllfizU vasıtasiyle tekili ettikleri eğitim harçları.
Pazartesi sabahı, salt ve cuma günleri dörtten sonra
Birleşik Devletler Eğilim Komisyonu, İstanbul temsilcisi
Dauüb Sigorta Han No. 21 Galata.
!

E»W IM aMBRM
BILhassa kadınlarda vakitsiz olarak yiizde bir takım çiz- I gilerin belirmesine sebep olmaktadır. Eiergün Krem Pertev I yapılacak ufak bir Masal bu mahzuru kat iye!te önler. |
Ista^ui Sıtma Savaşı B. Başkanlığından:
T — Sürfe savaşı işlerinde kullanılmak üzere 20 ton motorin açık eksiltmeye konulmuştur.
2 — Şartname çalışına saatleri İçinde başkanlık kaleminde görülebilir.
3 Tahmin olunan bedeli 4830 lira olup geçici teminat» 362 lira 2ö kuruştur.
4 — İşbu maddeye alt kanuni vgrgUer nakliye masraf v» kablar alıcı daireye aittir.
5 — İsteklilerin teminat makbuzları ve kanuni veslkala-
riyle birlikte 27.10.050 cuma günü saat II de Kadıköy Haydarpaşa Rıhtım caddesi 134/136 numaradaki Sıtma Savaşı Bölge Başkanlığı binasında toplanacak olan Salm alma komtsyouun* mürncaûtl ar l (13929»

Comments (0)