X-
akşam i AKŞAM
Her gün 8 şahit e I 5
Sene 30 — No. 10635 — Fiat! her yerde 10 kuruştur.
AK$AM’ın a
Kiiçük Hânları en verimli, en ucuz vasıtadır.
PAZARTESİ 24 Mayıs 1948
Sahlbi: Neemeddin Sadak — Yazı işlerim hilen idare eden: C. Bildik — .Akşam Matbaası
Dışişleri Bakanımızın Sivastaki mühim nutku
Yenideniz altılarımız
Kati adları Gölcük tersanesinde konulacak
Tepebaşında beş katlı bir otel yandı
Amerika, Moskovada yaptığı yaklaşma teşebbüsünün Doğu Akdeniz ve Orta Doğu siyasetinde hiç bir değişmeyi tazammun etmediği hakkında bize teminat verdi
Tenkîd muhalefetin yalnız hakkı değil, ayni zamanda vazifesidir. Fakat bir başka vazifesi de zararlı olacak tahriklerden sakınmaktır
Slviî 23 (AA.) — Dışişleri Bakam ?a Sivas milletvekili Neomeddte Sadak bugiıa Cumhuriyet Halk Partisi Ü kdn-(rwiade memieke-tlmlaln iç ve dı? politikası etratadA aşaÇıAıkl nutkc İra detin iştir.
Asla hemşerilerLm, Üç günd enberi ara jıı(da bulunmakla bahtiyar ıK. Seçmenlerimizle temas ettik; parti teşkilâtını İş başında gürdük. Kongre doIayısUe partili arkadaşların dileklerini, düşüncelerini dinleyerek tstffade ettik.
Hiç şüphe yok kİ memleketin dertleri çoktur, vatandaşla-
dlr. Bunu tabii gor- B(
m?k lâzımdır. İler-
İleflıyen bir memleketin, medeniyet yolunda geniş adımlar alan bir inlilerin ihtiyaçları o nispetti artan Geçmiş zamanlarda, erişilmesi güç sayıl d u gayeler, gün gelir kİ hemen
gerçekleşmemesine. gecikmesine tahammül edllemlyen en tabii İstekler halini alır. Bu da. milletçe seviye yük sebâlıı n başlıca alâmetidir. Buna sevinmek; gerektir. Elverir kİ partice ve hükümetçe bu İhtiyaçlara yakın alâka gösterilsin ve parti teşkilâtımız, tyl Işllyen bir «cümlel asabiye» gibi, cidardan merkeze doğru bu İhtiyaçları hemen aksettirecek hassasiyette butunsun.
Cumhuriyet Halk Partisi bu kudret ve hassasiyete maliktir ve onun bu kudreti, yeni şartlarla dalrul inkişaf halindedir. Çok partili siyasi rejim, bu bakımdan Cumhuriyet Halk Partisinin lehine olmuştur. Uzun yıllar «te tule kette tek başına kalmış o-Jan partimiz, yen! açılan karşılıklı mücadele hayatından daha fazla can l«lık, bultin âzasına sirayet eden dalı» derin bir mesuliyet hissi kazan-mışUr. Muhalefet partilerinin kurulma ve çalışmaları. Cumhuriyet Ha|k Partisi için başlı başına bir kuvvet kaynağı Olduğu kanaatindeyiz ve bundan aaralmi olarak seviniyoruz.
Seçim emniyeti
Bayın arkadaşlar;
Cumhuriyet Halk Parti?! tek dereceli seçim usulüne karar verdikten sonra, İç politikada bu yeni rejimin tam olarak tatbikini gaye bilmiştir. Bu rejimin yaşayıp yerleşmesi için gereken bütün İmkânları haarlama yı, hükümetiniz kendine İlk iş edinmiştir Bazı kanunların tâdiline bun darı dolan giriştik. Demokrasinin temeli. millet İradesinin noksansız te-celiuidır Bu da ancak seçimler vası-tasile olur. Bizim varmak istediğimiz netice, Türkiye Cumhuriyetinden, se Çimlerin şekil neticesi üzerinde' h'*r türlü ?liphe vs ihtilâfları, her.' ’ tereddüt ve dedikoduları kal-ırcıakiır Hakiki bir demokrasi ancak bu eşkllde yerleşir. Hakiki bir' medeniyet ancak bununla mümkün-; dur içeride ve dışarıda herkese tam Küren verecek şeklide, serbes ve emniyetli seçimlerde vatandaşların reylerini kullanmaları imkânını sağla-teak emelinde hükümetimiz samimidir. Şunu da belirtmek İsterim kİ seçim emniyetinin, mutlaka şu veya bu partinin, şu veya bu İnsanın Heri sürdüğü .şekil ve vasıtalarla elde edilebileceği fikri _ bu mülâhazalar ne
ı bir nutuk sm/Hyen Dtş işler t ikam Neemeddin Sadak
derece hürmete »e dlidcale şayan ol- ■ sa da — doğru değildir. Muayyen bir sistem dairesinde seçim emniyeti, v» bu emniyeti şafilıyacak teknik usul*-ler başka, seçim emniyetini dana İyi bağlıyacağı İddia edilen farklı sistem kanaatleri başkadır Seçimlerinin tam emniyeti ra seçimlerinin neticeleri hakkında hiçbir aamon şüphe edilme nilş memleketlerde, partiler arasında seçim sistem! üzerinde İhtilâflar dalma mercirttor. Bu, türltt partilerin kendi programlarına alt bir meseledir.
Seçimlerin tam hürriyet ve emniyetini sağlamanın, İktidar partisinin İlk vazifesi olduğuna şüphe yoktur. Fakat, kanunlar ne derece İyi hazırlanmış, idare mekanizmam taralından ne kadar İyi tatbik edilmiş olursa olsun, seçim İhtilâflarının ortadan kalkmasında karşılıklı 17i niyetin de büyük âmil olduğu İnkâr edilemez.
Halk Partume yapılan tenkidier ve tarizler
Asta arkadaşlar;
Yirmi yıldan fazla tamamdır mem lekeli idare etmiş olan Cumhuriyet Hajfc Partisi an geniş hürriyet devri açıldığı gündenberl birçok tenkld vs tirizlere itftdef kılındı. Bunların, doğ ru3u, yanlışı hakim, haksızı olsa da, bu durumu tabiî saymak gerektir. Bıı durum, dünyanın her yerinde, tıstın milddet İş başındı kalmış partilerin nasibidir. Diğer taraftan, hürriyet ve demokcasl hayatının bütün imkânlarını hazırlamak naşı’ İktidar partisinin — bu neticeleri bilerek ve önceden kabul ederek — vazifesi ise, tenkld de muhalefette yalnız hakkı değil, aynı zamanda vazifesidir. Fakat bir başka vazifesi de memlekete, ve demokrasi milesesseslna zararlr o-iacak tahriklerden sakınmaktır. Hiçbir demokraside muhalefetin, bizimkilerden çok daha insaflı olmadığını düşünerek teselli bulabiliriz.
Muhalefet, bir muvazaa veya taklit olmadıkça şikâyet edecek, tenkld edecek ve İktidara gelmeğe ciddi surette çalışacaktır. Fakat, partilere karşı devlet ve idare cihazının İlk vazifesi dürilsb, taraffflş kalmak olduğu gibi, muhalefetin başlıca öderi da bu mücadelesinde kanun yolundan ayrılmamaktır. Başkan İniJniT-
CArka# sahlfe 2: sütun 3 de)
Araplar ateş kes emrine cevap vermediler
Yahudiier mütarekeyi kabule hazırdır, Yahudi üniversitesindeki garnizon teslim olmak talebinde bulundu
Londra 24 iri — Bugün saat 4 e kadar bütün Filistin cephelerinde a-teş kes emrinin verilmesi hususunda Birleşmiş Milletler tarafından yapılmış olan teklife Arap memleketleri henüz bir cevao yermiş değillerdir.
Bugün Amman şehrinde toplanacak olan Aran Birliği siyasi komitesi de bu tektıfl müzakere edecektir.
Dün Birleşmiş Milletler nezrindeki Suriye delegesi gazetecilere şöyle demiştir; «Arap memleketleri bir şartla ateş kes emrini yetirler. O da şudur: Yahudijer Fi||jtlnln taksimi plânından. vazgeçskıIer.lBoyle bir şeyi kıbul etmİvecekler nt de kuvvetle tahmin ediyoruz.»
Yahudi radyosu ise. muvakkat ts-rafl hükümetinin Birleşmiş Milletler tarafından yapılan teklifi kabul ettiğini ve bugün saat dörtte, Araplar da aynı tarzda hareket ellikleri takdirde. biitiin cephelerdeki Yahudi kuv vetlerlne askeri harekâtı durdurmak emri verileceğini kaydetmiştir.
Reııter ajansının Lake Stıcces'tekl muhabiri bu hususta şunları bildirmektedir:
Eğer bugün saat dörtte Filistin cephelerinde ateş kes etnn tatbik e-dHmez.se. Amerikan delegasyonu Filistin meselesini yeniden Güvenlik Kuruluna arzedecekllr. Delegasyo-
nun bu hususta tâllmat almış olduğu bljldlrlllyor, Flltetlndekl durumun dünya sulhunu İhlâl ettiğini Birleşmiş Milletlere İlân ettirmek ümidini Birleşik Amerika kaybetmiş değildir.
Londra 24 (R> — Anutunda neşredilen tebliğe göre, Arap lejyonlyle birleşen Mısır kuvvetleri Kudüsün 3 kilometre cenubunda bir Yahudi müstamereaînl işgal etmişlerdir. Bu muharebede SOO Yahudi ölmüştür. Kudüste Şam kapısı Araplar tarafından zaptedllmlştir.
Güneyden İlerlemekte olan Mısır ordularının sol kolu Telavİv şehrine 38 kilometre yaklaşmış bulunmaktadır İkinci kol da Ürdün birlikleri Ha tek cephe halinde Kudüs’e karşı nihai taarruzu yapmak üzeredir.
Bütün Arap orduları şimdi, taksim kararı gereğince ayrılmış bulunan Yahudi devletinin sınırları üzerinde bulunmaktadırlar.
Kudüs şehrinin düşmesi bir saat meselesi, addedilmektedir.
Son dakikada alınan bir habere göre. Arap Lejyonu Genel karargâhı, buradaki kuvvetlerine, üniversite binasının topa tutulmamasını, zira ora dakl Yahudi garnizonunun teslim olmak fizere müzakere talebinde bulunduğunu bildirmiştir.
İzmir 24 (Akşam) — Amerika tarafından deniz harb filomuza, I vardım olarak verilen dört de-nlzalhya dün törenle Türk bayrağı çeküdiğlni bildirmiştim. Bu dört denlzaltıva, geçici olarak, Dİ - D2 • D3 - D4 adlan verilmiştir. Asıl adlan ise Birinci İnönü, İkinci İnönü, Dumlupinar ve Sakarya olacaktır. Ad koyma töreninin Gölcükte yapılmasına karar verilmiştir.
Dün dört denizaltının tesellüm edilmesinden sonra 16-2 Amerikan subay ve eri Slboney uçak geml-slle 1 İmamınızdan ayrılmışlardır. Slbonsv gemisi doğruca Tancaya gitmektedir. Oradan da Ameri-kaya müteveccihen, yoluna davam edecektir.
Akşam Fuar gazinosunda amiral Settle ve arkadaşları şerefine bir suare verilmiştir. Bunu kabul töreni taklbetmlştlr.
Dört yeni denizaltımız önümüzdeki çarşamba günü Gölcüğe gideceklerdir.
Burada kalan 102 Amerikan subay ve eri Tırhan vapuruna Yerleşmişlerdir. Başlarında Amerikan denizaltı filosu komutanı albav Moselev bulunmaktadır. Bunlar Tırhan vapurlle Gölcüğe gideceklerdir,_____________
Bursa ve Adanada Demokrat Partililer iki miting yaptılar
Bursa 23 — Demokrat Parti tl idare kurulu tarafından tertibe-dilen miting bugün Cumhuriyet alanında yapıldı. Civar vilâyetlerden gelen heyetler de bu mitinge iştirak ettiler. Kürsüye İlk çıkan Bursa Demokrat Parti 11 başkanı Hulûsl Köymen, seçim emniyeti için toplanıldığını söyledi. Bundan sonra Samel Ağaoğlu, ve onu takiben de 8 hatip konuştu. Miting 14,30 dan 17 ye kadar devam etti.
Adana 23 Bugün burada İnönü meydanında Demokrat Partililer bir miting yaptılar. Söz alan hatipler, seçim emniyeti mevzuu üzerinde nutuklar söylediler.
Samsun 23 — Demokrat Parti Samsun ili kongresi bugün toplandı. Tenkidier arasında halkın dairelerde güçlük çektiğinden ve idari İslerde bozukluk olduğundan şikâyet edildi. Seçimlerde adlî teminat istendi.
DİKKATLER:
Bakir bir tasarruf kaynaği
Gazetelerde mütenaktz haberler..
Halka ferah, verici haber: Devlet bütçesinde yüzde yirmi tasarruf olacakmış. Bu oayeye erişebilmek için de — diğer tedbirler arasında — fantezi inşaattan velev şimdilik el çekilecekmiş.
Halkı kötü kötii. düşündürücü haber: Yeni Meclis binasının on kiLSûruncu kısmının doğrama ihalesi bitmem kaç milyona kanalı zarf usulile eksiltmeye kontı-luvormuş.
Şimdiki bütün mesken darlığı Türkiuenin bütün şehirlerinde 70 milyon lira ile önlenebilir. (He-san ediniz.) Evet. 70 milyonla herkes evlere kavuşabilir. Halbuki. yeni Meclis binası bundan fazlaya çıkıyor.
Mevcut binada vekillerimiz niçin daha çeyrek asır bartna-masın7 Bahusus fdaha az miktarda mebus) usulünün ihdasına millet can ve Gönülle taraftardır. Dört uüz küsur r/erine iki yiiz küsur Milletvekilli bir Meclisimiz olursa hem şimdiki binaya mebuslarımız sığar, hem şaşılacak kadar biluilk tasarruf olur.
Yangın arasında yanan iki kişinin cesetleri araştırılıyor
Bu gece sabaha karşı Tepsba-ştnda Meşrutiyet caddesinde be? katlı yirmi odalı bir otel tamamen yanmış ve iki İnsanın da bu yangın sırasında kaybolduğu anlaşılmıştır. Yangın, bu cadde üserinde 93 sayılı ve Ali Ünlü İsminde birinin idaresindeki «Küçük Anadolu» otelinin altındaki elbise temizleme dükkânından. çıkmış ve alevler birdenbire her tarafı sarmıştır. Beş katının da İç kısmı tamamen ahşap olan otelde iyi bir tesadüf eseri olarak fazla müşteri bulunmamakta olması fazla -İnsan kaybına sobe-bolmamış. itfaiye grupları bir taraftan yangını söndürmeğe uğraşmakla beraber diğer tavaftan da merdivenler kurmak sure ille İnsan araştırılması yapmıştır.
Bu sırada beşinci katta 19 numaralı odada yatan Şevket Şenel, 12 numarada vatan lokanta müs-teclri Cemil Tosun alevler arasından plfamalarlle kurtarılmışlardır.
Bunlardan Cemil Tosunun 03 yaşındaki babası Abdülkadir Tosunun meydana çıkmamış olması dolayıslie yandığı kanaatine
varılmıştır. Ayrıca otel müstahdemlerinden Burhan da meydana çıkmamı? bulunmaktadır.
İtfaiyenin bütün çalışmalarına rağmen yirmi bir odalı otel ile altındaki elbise temizleme dükkânı ve arka tarafına isabet eden terzi Naci Kıral'ın a telvesi tamamen yanmıştır.
Yangın yeri muhafaza altına alınmış olup kaybolan insanların, cesetleri aranmakta, yangın sebebi üzerinde de soruşturmalar devam etmektedir.
Uiukışlada tren çarpışması
Konya 24 (Aksam) — Ulukışla istasyonunda bir kaza oldu. Bir vük vagonuna manevra yaptırılırken vagon, hat üzerindeki katar basma çarpmış ve bu suretle 10 vagon mühim surette hasara uğramıştır,
İngiliz filosunun İzmîri ziyareti
İzmir 24 (Akşam) — Öğrendiğime göre İngiliz donanması haziran ortasmda İzmir limanım ziyaret edecektir.
Galatada eski Borsa hanı yıktırılacak
Karaköu'dekt eski Borsa Hant
[Yazısı 3 üncü sahlfede]
DÜŞÜNCELER
Hayda hayarOosa!
Fransız mütefekkirlerinden de Jouvenel namında bir zatın, harbden önceki üçüncü cumhuriyet rejimi hakkında bir eseri vardı: -La Republique des Canıa-rades». Türkçesi «Arkadaşlar Cumhuriyeti», daha doğrusu «Yârenler Cumhuriyeti». Fran-sada o zamanki rejimin pek lehinde sayılmaz. Hattâ acı. fakat hoş bîr tenkit addedilebilir. Bu muharrir, harbden sonra kurulan, yani simdik! dördüncü cumhuriyete ne İsim verir, bilmiyoruz.
Bizim yirmi bes yıllık tek cumhuriyetin de muhtelif vasıflarda devreleri olmuştur.
Meselâ. Milli Savaş akabinde, meziyetler, pek tabiî olarak o mücadeleye Iştlrâkln zaman ve derecesine göre ölçülür, diğer evsaf geride kalırdı. Bu İlk devreye «Askerler Cumhuriyeti» adı pek âlâ verilebilir. Bütün siya-slyun askerdi, ve askerler politikacı oldu.
Ondan sonra, bizde de bir (Yârenler Cumhuriyeti- devri açıldı. Bu devrin mümeyyiz vasfı, zevati mutade ile İşlerle, İş bankaları, seker ve saire 11e tam arkadaşlıktı. Bir insana meziyet atanırken
ve iş bulunurken, yârenler meclîsinde, sadece: «İyi arkadaştır» demek kâfi gelirdi.
Çok şükür o da geçti.
Daha sonraki devreye merhum Refik Saydamla birLikte «Doktorlar Cumhuriyeti» diyebiliriz. Doktorluk, pek tabii olarak, esaslı bir kıymettir. Gene ve daima öyledir amma, bu ilmi kıymet, o devirde politikaya ve idareye hâkim olmuştu,
Baadeiharb başlayan devrede Cumhuriyet rejimine, galip sıfat olarak «Demokrasi Cumhuriyeti» demek tam verindedir.
Fakat Demokrasi kelimesi, bundan önceki sıfatlar gibi mahdut ve muayyen değildir. Çok şümullüdür. İçinde partiler var, hürriyet var. alabildiğine söz vö yazı serbestliği var. İyi niyet var. kötüsü var, tartışma var, fikir var, küfür var. tahrikat var. kör dövüşü var. var oğlu var!...
Bu devrenin, vani Demokrasi Cumhuriyetinin tam adını koymak için, bu evsafı mümeyvize-den hangisinin galio geleceğini beklemek lâzımdır. Çünkü tarih sonradan yazılır. Çocuğun adını kovmak için bekleyelim.., Havdi havırlısıl__________________»

AKŞAM
24 Mayıs 1948
Bahlfe 2
SÖZÜN GELİŞİ
Dış Bakanımızın nutku Babaeskili Mustafa
Telâş verici şayialar karşısında
Halkın birdenbire çekere hücum etmesi yok yere bir buhranına sebeboldu. «Yok yere» diyorum, çünkü durumunda değişiklik olmanuştıır. Fabrikalarımız muhtaç
şeker şeker oldu-
jhnmız kadar şeker IstttısaJ edemiyor, bir miktar şekeri dalma Aşardan getirtiyoruz. Elde hayli stok bulunduğu sırada dışardan ger getirmek için Ic&beden teşebbüsler de yapılmıştır. Çeker mıyacak veya pahahlaşacak şayialarına inanarak halkın birdenbire bakkallara hücum edip İhtiyacından fazla şeker almaya kalkması her şeyden evvel muvazeneyi bozmuştur.
'BJrdenbke çıkan şeker buhranını çaya, kibrite, tuza hücum takibeltl. Her üc maddenin de ihtiyaçtan fazla mevcut olduğunu alâkalı makamlardan öğreniyoruz. Fakat istihlâkin birdenbire artması bu maddelerin de piyasadaki muvazenesini bozmuş, bir iki gün sıkıntı çekilmiştir. Hele bu ikinci buhran tamamen yok yere başgösteıdiğlne göre Teamt makamların bir tahrikten şüphe etmeleri pek yerindedlr. Acaba bu şayialar cemiyetimizin huzurunu kaçırmak Jstyenler tarafından mahsus mu çıkarılıyor?
Olabilir, her şey mümkündür. Fakat kötü niyeti iş göremez hale getirmek için halka da. hükümete de düşen vazifeler vardır. Meselâ tuz mevzuunda halkımız derhal telâşa kapılmamalı idi. Tilrkivenin her tarafında tuz vardır; burada tuzsuz kalmak İhtimali akla bile gelemez. Fıtalerin yükseleceği endlşesllo tuza hücum etmek de mânosızdiT. Şimdi kilosu 15 kuruşa «atılan tuzun kilosu 150 kuruşa bile çıksa, bir adamın senede ancak 3 kilo tuz gyeblleceğinl unutmamah. Kaldı M iktidardaki hükümetin îtleri arttırmaktan eon derece çekindiği de bir hakikattir.
Kötü nyetlllerin çıkardıkları şayialar karşısında hükümetin ▼arifesi ise, bu şayiaların bütün cemiyeti sarmasını beklemeden halka vaziyeti açıkça İzah etmek, dalma paniklerden evvel dav-hunnaktır.
Şevket Rado
8r5PtW
Ingiliz futbolcüleri nihayet yenildi
Muhtelit takım dünkü maçı 2-1 kazandı
On gilndenbeıl çehılmlrin misafiri bulunan Ingllla Rangera takımı son tnaçnu dün İnönü stadını dolduran muazzam bir kalabalık önünde Federasyon muhteliti namı altında sahaya çıkan milli takım namzetleriyle yaptı. Ve çok heyecanlı olan ve o nispette zevkli geçen bu maçı 2 - 1 kaybederek Tilrkiyede ilk defa mağlûbiyet acısını tatmış oldu.
Evcice de bildirdiğimiz gibi, İngiliz profesyonelleri göze çok güzel Etlen ve zevkle seyredilen bir futbol stiline malik olmakla beraber nihayet üçüncü kümeden bir takım oldukları için ka]e ünlerinde kısır kaldılar. Meşhur İngiliz profesyonellerinin ancak birinci küme İngiliz takımlarında oynadığını dün bir kere daha anlamış olduk. Çünkü kale ö-ntae kadar fevklâde güze] bir anlaşma ile inen İngilteler, İçlerinde şil-tör oyuncu bulunmadığından netice alamadan geri dönüyorlardı.
Avusturya milli maçından evvel tecrübe mahiyetinde bu maça çıkarılan milli takım namzetlerinin kazaklıkları bu galebe kıymetli olmakla beraber, maalesef çıkardıkları o-yun tam mân asiyle bizlerl tatmin etmiş değijdir. Arada sırada tutturdukları deplâsmanlı oyuna İngiliz futbolcuları gibi biz de hayran kaldık amma, bu ancak oyunun az bir kısmında gözüktü. Bilhassa takımdaki bazı oyuncuların ski bîr İdmana ihtiyaçları bulunduğu anlaşılıyordu. Haf hattının tamamiyle muvaffak olmasına rağmen, son müdafaa hattının anlaşması noksanda Hücum hattı İse tam verimli çalışamadı. Bu hatta Fikret, Şükrü. Lefter fena dc-»H(M-
Şehrimize geldik]® rl lam&n bütün takımları fazla sayılı mağlûbiyete ügratacakjan hakkında beyanatta bulunan bu takıma karşı kazanılan bu galebeden dolayı oyuncularımla hararetle tebrik ederiz. Türkiye-de futbo] olduğunu İspat etmeleri birim tein büyük bir kazançtır.
Maçın tafsilâtı
Saat 14,25 te her İki takım sıkışlar arasında sahaya çıktılar.
Queen's Pare Rangers:
AUen - Rose; Jeüerson - Porcell; neath; Smith - Mc Ewan; Haltor.; Errand; Ml]]s; Hartbura.
Federasyon muhteliti:
Cihat - Murat; Ahmet - Naci; Bü-Rnt; Hüseyin - Fikret; Erol; Rehâ; Lefter; Şükrü.
O uıa başlanır başlanmaz, ingl-ltejer hücuma. geçtiler.
Muhtelit rağ taraftan Rangers mü dafarimı delmeğe çalışıyor.
Ahmet uzun müddeıtenberi i]k defa bek oynadığından biraz İleride kalıyor.
3 üncü dakikada LefterJn güze] pasını yakniıyan Rehânın —-' golüne AJlen mâni o]du
7 nc! dakikada geri pasına zanıa-
nine a Cihat çıkamadı, yetişen tagl-11ı santroforu Duran d Muhtelite ilk go]Ü atü.
10 uncu dakikada Muhtelit sağdan l]k korneri kazandı; bir dakika sonra Şükrünün pasını yakajıyan Lefter köşeden fevkalâde bir şütje beraberliği temin ettJ. îstnabullular açıldılar... RangeTS ofsayt sistemi takib e-dlyor... Muhtelitin bilhassa santrhaf l]e sol tarafı çok Jyi İşliyor.
38 inci dakikada Fikretln frikiği | AJlenln ellerinde kaldı. Eon dakikalarda muhtelit enerjik bir oyun çıkarıyor.., t
îkinci devre
İkinci devrede muhtelit takımda Halid solaçıga. Şükrü santrfora girip, Reha da çıkmıştı,
17 nel dakikada Flkretten gelen pası Lefter sağ ve sıkı bir vuruşla muhteliti galip duruma yükseltti.
Takımıma süratli oynuyor... Ran-gers’e yeni bir oyuncu girdi... Oyun mütemadiyen İngillzlerln kalesi önünde oynuyor.
20 nel dakikada Narinin yıldırım gibi çektiği frikiği kale direkleri kur tardı. Beri oyunlramı bâlâ devam ettiriyorlar. 28 İnci dalkacia Halid Ee sağ haf Powell çarpıştılar ve bu çarpışmada Powel sakatlanarak oyunu terkettl.
Fikret İn attığı frikik kornere çıktı. Oyun mütemadiyen Rangers nısıf sahasında oynanıyor.
34 Üncü dakikada Erol - Fikret paslaşması ve Fikretln yerden sıkı şütü Şükrüye kadar geldi. Fakat Şük ril ne yasık kİ topu kale önünden havaya dikerek muhakkak bir gole mâni oldu ve maç 2-1 muhtelitin lehinde bitti
Çazl tezcan
Deniz mevsiminin ilk kurbanları
Ya?, ve deniz mevsim! diin İlk defa iki kurban vermiştir.
Teknik üniversite talebesinden Kaya Aktan adında bir gene, dün Büyükadada. Tıp fakültesi talebesinden Danis Özen isminde diğer bir genç de Yenikapıda denize girmişler, iyi yüzme bilme-dikJerl halde bir hayli açılmışlar ve bir aralık suların cereyanına kapılarak kendilerini İdare edemediklerinden boğulmuşlardır,
MEVLÜD
Vakitsiz ölümüyle biz! sonsuz acılar İçinde bırakan aile reisimiz emeldi deniz albayı Ruhi Develloğ-lunun aziz ruhu için yarınki 25/6/948 salı günü öğle namazını müteakip Bayez.it camiinde mevlûdu şeTlf oku-n muhakkak nacağından kendisini sevenlerin teş* rtflerlr.l rica ederiz.
Develloğlu ve Çifter ailesi
rSaş tarafı T inci snlrifcde I nün Temmuz beyannmesl, genç demokrasimizin yaşıyabllıncsl, sarsıntısız yerleşip kuvvetlenmesi Iç'.ıi zaruri Olan bu lkl taraflı şartı en açık şekilde Hân etmiştir. Hükümet, bıı yolda samimi olarak yürümek, azmindedir. İktidara gelmenin tek yolu, bundan böyle, milletin İtimadını kazamak, hürriyet ve emniyetinde hiç kimsenin şüphe edemlyeceğl seçimlerde çoğunluğa almaktır. Bu kanun yola, demokrat Türkiyenln en sağlam siyasi geleneği olarak yerleşecektir.
Gelecekte, millet İradesinin tam tecellisiyle iktidara geçecek parti her hangisi olursa olsun, millet, reyini verdiği ve iktidara getirdiği partiden, özlediği ve alıştığı bütün bu haklara ve hürriyetlere riayet edilmesini ls-tlyecektlr. Eğer bir gün Cumhuriyet Halk Patisini, iktidar yerinde, başka partiler tstohlüf ederse, dileriz kİ mil Jetin her türlü haklarına, her çeşit hürlyetlerlne bugünkü kadar riayetkar olsunlar. Cumhuriyet Halk Parti rinin en azla emeli budur, Partimizin gerçekleştirmeğe çalıştığı gaye, her türlü haklarına ve hürriyetlerine sahip, karşılıklı saygı duyguları içinde fikir vo kanaat mücadelesine girişmiş partilerin vatan vc millet hizmetine koyuldukları sükün ve huzura malik bir memleket havası yaratmak tır.
Cumhuriyet Halk Partisi, Milli İstiklâl savaşlyle başlıya» uzun ve şerefle dolu mazisinde memlekete eşsiz hizmetler etmiş, büyük devrimler yap mıştır. Milli tarihimizde onun en büyük şerefi, beşiği başında yazılı mini hâkimiyet düsturunu, sarsılmaz bir rejim halinde, bütün icapları ve un-surlarlyle, kayıtsız şartsız yerleştirmek olacaktır. Bu başarı, içeride İstik ranınız, dışarıda Itlbanmızdrr.
Dünyanın acıklı ve garip durumu
Aziz arkadaşla;
TüUye Cumhuriyetinin dış siyasetini İdare mesuliyetini yüklenmiş bir vekiliniz aıfatlyle sîzlere biraz da dünya ahvalinden bahsetmek İsterim.
Dünyada riyasl durumun düzenliğe doğru gittiğini en İyi niyet sahibi, ’ en İyimser olanlar bİJe iddia edemez ler. Harb yıllarından uzakleşildiğı halde hakiki bir sıılha kavuşulamı-yor. Gün geçtikçe, barış yollarının tıkandığını. ümitlerin azaldığım bl]e görüyoruz. Milletler sürekli bir harb korkusu içinde yaşıyorlar, Harb e]-mı yatağı söyleniyor, fakat barışa var inak İmkânını kimse göremiyor.
Dünya böyle garip, garip olduğu kadar acıklı bir durumdadır. Bu te-meeslz, muvazenesiz vaziyete beyaz harb, sinir harbi adı veriliyor. Ordular henüz birbirlerine ateş açmıyorlar. takat milletler tetikte yaşıyor. Çünkü silâhtan gayrı vaşıtjerla dahi milletlerin yıldırıldığmı, harbslz dahi memleketlere hulûl ve nüfuz e-dlldlğlnl görüyoruz.
Bu barışa® sulh, savaşsız harb hali sürüp gittikçe gevşek sinirler büsbütün bozuluyor, dünya ekonomisi gitgide sarsılıyor ve milletlerin on yıldır özledikler! refah ve huzur gittikçe uzaklaşıyor.
Milletlerarası anlaşma yolunda atılan her yeni adım akamete uğramakla kalmıyor, bllâl.is milletleri bütün kırmağa yarıyor.
Amerikanın Rusya nezdinde teşebbüsü ve bize teminatı
Bunun en yeni bir misalini iki hafta evvel gördük. Amerika Birleşik devletlerinin Sovyet Rusya nezdlnde yaptığı bir yaklaşma teşebbüsü, en hftd devreye girmiş olan gerginliği bir kat daha artırmadı İse bile, ancak sulhun imkâsız olduğunu. İspata hizmet etmiştir, Amerika Birleşik devletleri bir yandan, Sovyet Rusya-ya karşı bir tecavüz emeli besleme diklerini ve bugünkü vahim vaziyeti önlemek istediklerini diğer taraftan Amerikan iç siyasetinde beklenecek her hangi bir değişmenin dış politikaya tesir edemiyeceğlnl ve bu dış politikanın bütün kuvvede devam edeceğini İzah yollu Moskova'da bir teşebbüste bulundular. Bu gizil teşebbüsün hemen Moskova'da açığa vurulması üzerine hasa otan vaziyeti biliyorsunuz. Ne Amerikanın bu teşebbüsten beklediği gaye verimli olmuş, ne Sovyet Rusyanın bu g!211 teşebbüsü açığa vurmaktan umduğu hedef netice vermiştir. Bu yaklaşma teşebbüsünden sonra gerek Başkan Truman'ın, gerek Hariciye Nazın general Marshall'm. sulh ümitlerinin asta artmadığı hakkmdakl demeçlerini gazetelerde okudunuz, İngiliz Hariciye Nazırının da. bıı teşebbüs açığa vurulduktan sonra, kuşkulan-mactağınj, bilâkis İngiltere İle Amerika arasındaki münasebetlerin daha fazla sıklaştığını söylediğini bJUyo-
büs
ruz. Vazlyltiıı hülâsası şudıtr kİ bu hâ
- disedea sonra ne Sovyet Rusyacın
- durumunda, ne Amerikanıp slyasc-
‘ tinde, ne de Avrupanm gidişinde hiç [ bir fark sezilme mistir. Avrupa mll-1 letlerl her hangi bir tecavüze karşı ’ kendi müdafaalarını kuvvetlendirmek ’ ve bu uğurda birleşmek hususundaki 1 kararlarını daha fazla hızlandırmak 5 lüzumunu duymuşlardır, ,
Aziz arkadaşlar, şunu da etelere bildirmek isterim ki Amerika hükümeti. Moskova'da yaptığı teşebbüsün Amerikanın doğu Akdeniz ve Orta , Doğa memleketlerine alt siyasetinde . her hangi bir değişmeyi tazammun I etmcdip hakkında bize teminat vermiştir. Amerika hükümeti Sovyet l Rusya ilo mevcut anlaşmazlıkların . geniş ölçüde münakaşasına açık kapı i bırakmakla Amerika siyasetinin te-ı mell olan prensnplerinden fedakârla-I ğa razı olmadığım da bildirmiştir.
Türkiye siyasetinin hedefi ı Sayın arkadaşlar.
Herkesin iyice bildiği gibi, Türkiye siyasetinin hedefi sulhtur. Bu bakım-' dan, yer yüzünde barışı sağlayacak her tülrlü anlaşma teşebbflslernl Tür klye. ne derece sevinçle karşılarsa. bu gibi iyi niyetli teşebbüslerin akamete uğramasından o kadar üzüntü duyar. Biz, samimi olarak sulh amacına ve Birleşmiş Milletler prensiplerine bağlıyız. En halis gayemiz milletler arasında tecavüz tehditlerinin, tahakküm ve istilâ emellerinin yok olması devletler arasında dostluk ve karşılıklı anlayış münasebetlerinin şeref ve haysiyete riayet esası üzerine kurulması, hiç kimsenin diğerinin İç işlerine karışmaması, topraklarına ve hükümranlık haklarına musallat olmamasıdır. Türkiye, ardı sura iki biiyiik harb felâketinden çıkmış olan dünya milletlerinin ancak bu sayede yaralarını sararak huzur ve u-mruna kavuşacakları düşüncesindedir. Türkiye, bu düşüncede olan ve bu prensipler t kendine, bizim g!b| gaye edinen her memleketle en ly! dostluk münasebetleri ve İşbirliği kurmağa dalma hazırdır.
Fakat arkadaşlar, biliyoruz kİ bu prensnplere tek taraflı bağlı olmanın sulhu yalnız başına istemenin faydası yoktur ve faydası olmadığının da yıl lartlır tecrübe edilmiş bulunduğunu esefle kaydetmek isterim. Bunun İçin dlr'kl refah ve ümranımızın, ekonomik kalkınmamızın zararıma da olsa, hürriyet vc istiklâlimizin başlıca garantisi olan milli müdafaamıza fakir bütçemizin hâlâ yansını ayırmakta tereddüt etmiyoruz ve bugünkü şartlar İçinde bunu yapmamak mesuliyetini üzerine alacak, vu Tatarsa bağlı ne bir Türk partisi, ne bir Türk hükümeti tasavvur etmiyoruz.
Ingiltere ve Amerika ile münasebetimiz
Aziz vatandaşlar, Türkiye Cumhuriyetinin şiarı dalma ban? sevenlerin,! başkalarının hürriyet ve istiklâline hürmet edenlerin safında bulunmaktır. Bunun İçindir ki (kş riyasetimizin değişmez temelini İngiltere ittifakımız, Amerika Birleşik devletleri İle derin dostluk ve sıkı İşbirliği münasebetlermiş teşkil etmektedir.
Türkiye, İngiltere D« İttifakına ne kadar kuvvetle bağlı ise, İngilterenln bu ittifaka, o derece kıymet verdiğini tngjljs Hariciye Nazın Mr. Bevtn ile mülakatımdan sonra Büyük Millet Meclisi huzurunda arzetmlştlm.
Amerika. ile,'dünyanın bu köşesinde sulhun korunması hususundaki gayretlerimiz artmaktadır. Birleşik devletlerin, Türklyenln müdafaa kuv vetlerlni arttırmak ve blnnetlce sulhu korumak İçin milletimizin şükranla karşıladığı yardımları devam ediyor, ümit ederiz k! daha da devam edecek tir. Memleketimizin harbden ve harb halinin 6ürüp gitmesinden büyük zararlar gören ekonomisinin harpden önceki seviyeye yükselmesi İçin Mar-shall plânı çerçevesi İçinde İstediğimiz ve Amerlkada ahiren kabul edilen yardımın. İhtiyaçlarımıza uygun bir raddeye çıkarılması için dost memleket nezdlndekl teşebbüslerimle devam ediyor. İstek ve İhtiyaçlarımızın. İyi hesaplanarak ve verdiğimiz rakam ve malûmat iyice göz önünde tutularak, kabul edileceğine ümidimiz kuvvetlidir. Bu yardımla bilhassa ziraat ve maden istihsallerimizi arttıracak tesislere girişeceğiz.
İktisadî kalkınma plânlarımız
İktisadi kalkınma plânlarımızı, bu , arada yollarımızı ve elektrik enerji- , santrallerini bir an önce gerçekleştir- , mek İçin de milletlerarası imar ve , kalkınma bankasından kredi istedik Bu İsteğimiz bankaca milsbet karşı- ■ tanm ıştır. Bu alanlarda bankaya su-
Türkiye başpehlivanı
Dün »ona eren Kırkpınar güreşlerinde 35 - 40 bin seyirci vardı. Güreşler çok heyecanlı oldu
Edlrne 23 — Kırkpınar güreşleri bu akşam sona erdi. 35 - 40 bin seyirci önünde yapılan güreşler çok heyecanlı oldu. Baş pehlivanlar, Cazgır Halil tarafından halka takdim edildikten sonra, pırıl pırıl yağlanmış olarak meydana çıktılar. Hayrabolulu Süleyman İle Sındırgılı Şerif ve ManisalI Halil He Babaeskili İbrahim tutuştular. Bu son çift dün yenilemediklerinden güreşleri bugüne kalmıştı. Dün Karamürselli Koç Ahmed'e pes ettirmiş olan Babaeskili Mustafa bunların galibini bekledi. Manteah Halil’in Babaeskili İbrahim’i yenmesi üzerine Mustafa, Halil 11e tutuştu. Ve kısa bir müddet sonra Manlsah Halli, Mustafa'yı aşırmaya çalışırken kendi oyunu İle yenildi.
nomınmınumıımm:
Hayrabolulu Süleyman İle Sın-dırgılı Şerif tam iki saat suren güreşlerinde hemen hemen hiç bîr hareket göstermediler. Müteaddit İhtarlara rağmen oyuna girmediler. Nihayet hakem heyeti. jüri heyetiie İttifak ederek bunların güreşlerine nihayet verdi ve Önceden kendilerine bildirildiği gibi ciddî güre? tutmadıktan için ikisine de derece vermedi. Babaeskili Mustafa Türkiye başpehlivanı, ManisalI Halil de ikinci ilân edildiler. Bu karar halkın sürekli alkışlarile karsı-landı. LJ
Güreşler bitirildikten sonra vinci. Bdncl ve üçüncü gelcr.]€Tr*> Edirne valisi tarafından madal-'fe yalar dağıtıldı v,e güreşlerinde fazla gayret göstermiş olan on £ genç pehlivana birer kispet ve-.2
E (D >
d) 0
rildi.

atılmak üzere, her yıl sarfedebücceğl- 1 ediliyor. Bu şartlar devam ederse, ırJa meblâğa göre muhtelif plânlar I konsoloslukların Tarifelerine devam-ha zırlan ma ktad ir.
Muhterem arkadaşlar.
Bir memleketin yalnız kalkınma vasıtası değil, başlıca davanın İktisadi hayatı olduğu muhakkaktır. Bu bakımdan Türkiye mahsullerinin Dı-racı İmkânları, bugünkü durumda başta, gelen dlvamızdır. Tütün, fındık vesaire gibi esas maitarunmn satılabilmesi için Almanya gibi işgalleri al tmda bulunan memleketlerde bize kotaylık göstermelerini dost ve müttefik devletlerden Israrla rica, ettik. Bu haklı dileklerimizin bu devletler ma kamlarınca kabul edileceğini ve eski piyasanın Türkiye mahsullerine kapalı kalmıyaca|ını ümit ederiz.
Bayın aricadaştar,
Amerikanın, gerek müdafaa Vasıta-tanınızı kuvvetlendirmek, gerek ekonomik kalkınmamızı sağlamak için yaptığı ve yapacağı yardımların, memleketimizin her hangi' sahada hükümranlık ve istiklâline tesir ettiği veya edeceği yolundaki bazı yabancı porpagandalar en kötü niyetlerin mahsulüdür, hiç kimseyi kandıramaz. Bu yardımların, sadece hürriyet ve lstlkâlmlzl korumak ve bu suretle sulha hizmet etmek gayesini güttüğünü, vs bizim tarafımızdan! hürriyet ve İstilâ! değeri De asla öden mlyeceğlnl İçerde ve dışaTda bilme yen yoktur. Gene bilmeyen yoktur kİ bir başka taraftan, aramızda yeniden kurulacak dostluğun ilk bedeli olarak toprak bütünlüğümüzle, hükümran-hg.imiz.ta asta telif edllemlyecek bir takım şartlar Öne sürülmüştür.
Yunan - Türk münasebetleri ve Filistin meselesi
D(9atumuz re komşumuz Ynanlstan De münasebetlerimizin bütün samimiyetini muhafaza ettiğini ve İki taraflı gayretle bu dostluğu daha verimli kılmak yolunda olduğumuzu da tekrarlamak isterim. Sulha ve emniyete hizmet etmek için bu dostluk ve İşbirliğinin şarttaT ve imkânlar «L verdikçe,, Avrupanm hu bölgesinde genişlemesine çalışmak istiyoruz.
Filistin meselesinin Orta Doğuda huzur vc sükûnun yerleşmesine engel olabilecek bir şekil almasından derin eza ve çok ciddi endişe duymaktayız. Fazla kan dökülmesine meydan vermeden, bu ülkede devamlı bir kargaşalık ve emnlyetslzlifc nüvesi, ihdas edilmeden, Arapları da haklarına sahip kılacak süratli bir hal şeklinin bulunmasını candan dilemekteyiz.
Vaziyeti btel yakından Dgilendlren dostumuz ve komşumuz İranla, samimi münasebetlerimiz ve işbirliğimiz mesut bir şekilde İnkişaf etmektedir.
ları imkânsız olacağı kanatlndeyta. İki komşu memleket arasındaki mü-n&sebetlerin ba yola girmesinden
■o (D ro e o
Bulgarîstanda konsolosluklarımıza çıkarılan zorluklar
Aziz arkadaşlar, Türkiye (5ı« «lyû* setlnin ana hatlarını kısaca. bu suretle anlatmış oldum. Bıı vesile Ü8 sîzlere mcmleketlmtaL ve siyasetimizi yakından alâkadar eden bir İki noktayı daha müsaadenizle arzetmek İsterim.
Bulgarlslanda wman zaman karşılaştığımız İyi geçinme teminatına ve bizim taralımızdan gösterilen arzu ve dikkate rağmen, bu teminatın ve arzuların bir türlü tahakkuk edemediğini esefle görüyoruz. Ataşemijl-terier hadisesi hatsrınizdadır. şimdi aynı güçlükler ve yersiz muameleler konsolos], italarımıza kar;ı da tatbik
mesul olacak, her halde Türkiye de-, ğildlr.
Dünya siyasetinde ve Avrupada gelişmeler Azla arkadaşlar;
Dünya siy esinde ve Avrupada sen L aylarda dikkate değer gelişmeler o]-■ muştur. Gittikçe artan zaruretler kar 1 şısında, Avrupa devletleri arasında Jş . birliği duygusu artmıştır. Avrupanm ' ekonomik kalkınması İşinde çalışan ı On altolar teşkilâtı ciddi olarak işe koyulmuştur. Daha geniş ve daha mü esslr bir müdafaa sisteminin başlangıcı saplan beşli Brüksel antlaşması faaliyetlerine devam ediyor. Emniyet lerlnl vaktiyle, tarafsızlık politikasına sığınmakta gören küçük devletler dahi, şimdi, bu İş birliğine katılmayı lüzumla buluyorlar.
Ba hâdiselerde başlıca âmil olan iki gelişmeyi de belirtmek isterim:
İngiltere. bir ada olmadığım ve Avrupa toprağına bitişik olduğunu kabul etmiş bulunuyor. Amerika ise, kendi sınırlarının Batı yarım küresinde değ!], çok uzaklarda bulunduğuna ve Atlantik müdafaasının Doğa Ak denizde başladığına tam emniyet getirmiştir.
Bu ge]lşme]eı Avrupa milletleri a-Ueslnde anlaşma re birleşme İmkânlarını artırmış ve kuvvetlendirmiştir.
Fransa ve îtalya ile sıkı işbirliği
Türkiye Cumhuriyeti barışı ve müş terek güveni korumak gayesiyle, kar Şilıklı şeref ve haysiyet saygısı içinde hareketle dost geçinmeyi Utlyen. Iskat hürriyet vo İstiklâlinde pazarlık kabul etmlyen, «özüne inanılır, dürüst bir devlet olarak bu Avrupa milletleri ailesinde İtibarının ve değerinin arttığını görmektedir. Bu siyasetimi® bizi Batı devletleriyle ve bilhassa Fransa ve Itajya He daha sıkı bir iş birliğine götürmektedir. Aynı arzuyu bu melekelerde de müşahede etmiş olmakla bahtiyarız.
Arkadaşlarım;
Stelero dış riyasetimizi anlattım.' Cumhuriyet Halk Partisi bu siyasetinde devam edecektir. Bu siyasetin en kısa, en veciz ifadesi partimizin büyük kurucusu Atatürkün: «Yurtta sulh, cihanda sulh» düsturudur. Bu düstura bağlıyı® ve bağlı kalacağız.
İçeride zayıf düşmenin ve kolay avlanır bir şikâr olmanın milletlere neye malolduğunu birçok tecrübe ve müşahedelerle öğrendik. Memleketlerin yalnız dışarıdan gelen silâhlı kuvvetlerle İstilâ edilmediğini, İçeriden de fethedljdiklerlnl görüyoruz. Uyanık olmalıyız, Varlığımıan teminatı, dış riyasetimizin mesnedi, şanlı ordumuz, içerideki birliğimiz ve mânevi kudretlmlzdlr.
Muhterem arkadaşlar;
Partimize, millet ve memleket hlz metinde daha büyük başarılar dilerim. Millet ve memleket işlerinin, dünyanın bugünkü buhranlı devrinde Cumhuriyet Halk Partisine ye hükümetine mukaddes bir vedia öldüğünü bilerek ve düşünerek çalışmalıyız. Hepinizi sevgi ve saygı ıje selâmlarım.
Izmıre yardım malzemesi geldi
İzmir 24 (Akşam) — İstanbul ve Derinceye Amerikan yardımı çıkaran gemi, akşam limanımıza gelmiştir. Gemi buraya da bir miktar malzeme çıkardıktan sonra İzmlrden ayrılacaktır.
24 Mayıs 1948
AKŞAM
Sahi fe 3
AKŞAMDAN akşama
Zekâtın da farzlardan olduğunu unuimıyaltm!
Eski Borsa hanı yıktırılacak
Ereğli’de bir dağ göçürüldü
İSTANBUL HAYATI
Francala dursun hele!
Din mevzuları her gün yeni yeni safhalar arzediyor.
Muhterem Fa tin Hoca, tekkelerin dahi açılmasına taraftarlığını işrap etmiş imiş. Belki de muhabirler yanlış anlamıştır. Belki doğru anlamışlardır da bunun bîr hikmeti vardır. Meselâ Tiııkive nüfusundaki Müslümanların yii2de kırkı «sünnî - hanefî» değilmiş; Fatin Hoca gibi düşünenler, bu noktadan hareket ederek tekkeler açılsın gibi bir neticeye varıyorlardır. Fakat Fa-lilı Rıfkı Atay da lâiklik mefhumuna Atatürk'ün bu derece sıkı sıkı sarılışının tarihi sebebini bana anlatmıştı; AKŞAM’a beş altı ay evvel dediklerini yazmıştım; yabana atılacak gibi değildir:
_ Lâiklik millî vahdetimizi temin etmiştir. Onun kabulüne kadar Türk çocukları okulda bi-rlblrlerinc «Sen süratisin - sen alevisin!» diye ters ters bakıyorlardı. Atatürk din işlerini devletten ayırarak bu ihtilâfları önledi. (Cümleler onun değildir. Fikri hülâsa ettim.)
Son netice herkesin malumu: Su karışmamış lâikler partiyi kaybettiler. Dinî tedrisat revaçtadır. Günden güne de din ve diyanete doğru hızlı adımlar e i ılclığı ve atılacağı anlaşılıyor. Belki tekkeler dahi açılacaktır. Bu. tarihin bir gidişi... Pek çok kimse, bu yeni İnkişaf lan büyük faydalar beklediğini türlü tezahürle gösteriyor. Demokrasi re-jtntindeylz: Ekseriyetin olur.
6u kadarı var ki; din net lehine son içtimai söyle bir fikirden kuvvet haşladı:
— Halkın ahlâkında bir sarsılış var. Dinî ahlâkı tesis edelim.
Dinî ahlâkı tesis için de: Belle evlâdım Islâmın şartlarını... Kaç farz vardır?... Beş farz vardır, baba.. Nelerdir, yavrum?... Şahadet getirmek, bir. Oruç tutmak. İki Namaz kılmak. Hacca gitmek, dört. Zekât vermek, beş, baba... Aferin, oğlum.
Sünnet kısmına geçmeden şuracıkta. şu zekât meselesinde biraz duralım... Öbür farzlara rağbet edenlere, hele son sene içinde sık sık rasladık. Lâkin, malının kırkta birini her yıl zekât d i ve verenler hani , nerede?
Öğrendiğime göre, Amerikalılar. büyük zenginlerimizin liste-sini tahkik etmişler. Biz de el altından neticeyi öğrendik amma, ilân etmiyoruz:
— Filânca zatın 70 milyonu, falancarun 56 milyonu, feşme-kâncanm 43 milyonu, üh. ilh var.
İmdi, esld medeniyetimizce de. yeni girdiğimiz Garp usulü kapitalist medeniyetçe de böyle servetlerden âmmeye gerek zJkât şeklinde, gerek modern tesisler suretinde bazı hayırlar temin etmek gerekiyor... Hani?
Çoluk çocuğa din telkininde,, ahlâk telkininde, namaz, niyaz telkininde bulunmak, hacca gideceklere pasaport sunmak iyi bos amma, zekât hani?-.. Evet. han!0
Milyonerlerimiz zekât verecek derocede âbit. zahit değillerse Rokfellerlnki. Fordunkı gibi — karınca karannea — hibeler, atiyeler İhsan edebilirler... Hani? Bu 70. bu 56. bu 43 ilh milyonluklar da, memleketimiz ölçüsünde. Amerikanın milyarderlerinden aşağı varlıkta değillerdir. Ameli kada. ilim. fen. Belediye, sıhhat. isçi,, alillere yardım vesaire müesseseler! milyonerler tarafından ihya ediliyor, Garp medeni- j yeti onların himmetlerüe ayakta duruyor. Bizde muadilleri hani?
Yoksa ele verir talkını mı?
Böyle samimiyetsiz, böyle İmansızca talkın, olamaz... Her kula farz olan şu zekâtların nerelere verildiğini millet görmelidir. hissetmelidir. Ya zekât, ya tesis... , Bun! arsız medeniyetlerden hiç biri kabil değildir. Bu kadar egoistçe servetler cemiyette pek kötü tepkiler uyandırır.
Karaköy meydanı bu suretle genişletilecek
Baedlre rot blr *“llto bul“' meydin v« caddeleri MmaU ka m vermiştir. İlk olarak KarakS» meydanı atılacaktır. Bunun lfln Be-ledlyenlo malı olan eski Borsa Hanı kaldırılacak, bu hususta haziran ba-şında Daimi komisyona teklifte bulunulacaktır.
' Belediye, bu binadan yılda ancak 50 bin lira bir’klra temin etmektedir. Encümen kararı alındıktan sonra bina hemen yıktırılacak ve meydana İlâve edilecektir. Hanın kapladığı saha epeyce büyüktür.
B. Proste, Karaköy meydanın tanzimi İçin bir plân yapmış ve plân tas dik edilmişti. Eski Borsa- Hanının yıktırılmasıyla bu plânın tatbiki kısmen mümkün olacaktır. Plâna göre. Köprünün Kadıköy İskelesiyle Tilna! arasında yer altından blr geçit yapılarak yaya geçenlere bırakılacak va meydan tamimiyle nakliye vasıtalarına tahsis edilecektir.
Borsa Hanının yıktırılması ve mey danm tanzimiyle genişletilmesi nihayet iki ay İçinde tamamlanacaktır.
ı--------------------------------------:--------
Bu sefer Amerikalılar yeni atom silâhlarını böyle bir perde arkasında tecrübeyi daha doğru bulmaktadırlar
140 bin tonluk kaya
Mendirek inşaatında kullanılmak üzere atıldı
istediği
ve diva-hareket alıp
üç.
(Vâ - Nû)
Yazan: M. SEVK! YAZMAN
Sağlık müdürü Ankara'ya gitti
Şehrimiz Sağlık ve 3osya| yardım müdüril Dr. 3. Faik Yargıcı Bakanlığın d»retl üzerine Ankara?a gitmiş tir. Seyahat sebebi kati şekilde bilinmemekle beraber, lstanbulda sayıları gittikçe artan veremlilere karşı a-lınacak âclj tedbirlerle ajâkajı olduğu söyleniyor. Dr. B. Faik Yargıcı pazartesi günü dönecektir.
İstanbul radyo evi
İnşaat hazirana kadar tamamlanamıyacak
Blr müddetteiıberl İnsasL devam fiden İstaubui Radyoevlntn, önümüzdeki haziran ayı sonuna kadar biti-rliemlyeceğl anlaşılmaktadır. Diğer taraftan Radyoevlnln makine kısmını yapacak olan Amerikan R. C. A. şirketinin montörleri şehrimize gelmişlerdir.
Geceleri klakson çalınması yasak edilecek
Geceleri motörltt vasıtaların klakson çalmaları halkın sükûnet va İstirahatını bozduğu hakkında umumi şikâyetler yapılmaktadır. Emniyet altıncı şube müdürlüğü iki günden beri geceleri saat 22 den sonra otomobil ve kamyonların klâic-yon çalmalarını in enet iniştir . Bu tebliğ keyfiyetinden favkalâda iyi neticeler alınmıştır. Evvelâ otomobiller klâkson çalmadıkları İçin geceleri — şehrin en kalabalık caddelerinde blla — tam bir sükûnet basıl olmuş ve bu yüzden bütün nakli vasıtaları süratlerini azaltmak mecburiyetinde kalmışlardır. Süratin azalması yüzünden naki] vasıtalarından mütevellit kazalar da asgari dereceye İnmiştir.
Bu usul bir müddet tatbik edildikten sonra altıncı şube müdürlüğü klâkson çalınmasını geceler! elektrikler yandıktan, yani karanlık tamamlia bastıktan sonra menede-cektir.
Avrupa doğusundaki demir perdeden başka Paalftkte. Büyük Okya-nutsta da bir demir perde olduğunu pek az kimse bilir. Birincisinde perde arkasında gırtlağı sıkılacak ufak dev letlerta sesi dışarıdan duyulmasın diye bu demir perde gerilmiştir. İkincisinde yarıl PaslfUkla ise patlatılacak. a tın o silâhlarının gürültüsü dışarıdan duyulmasın ve kLmso bu atom lâboratucvarmuı İçerisine düşerek sarara uğramasın diye vücuda getirilmiştir. Maddi bakımdan atom bombasının gürültüsü, küçük milletlerin bağırmasından fazla olduğu için Paslflktekl demir perde kalınlığının da doğu Avrupadaklnden daha fazla olması tabii görülüyor.
Filhakika Havay adalarından Fİİl-pinler istikametinde ve bilhassa Guatrı adası İstikametinde gidecek her yelkenli yolunu yüzlerce kilometre şimale veya cenuba alarak Enlvetek takım adalarından en az 100 mi! öteden geçmeye mecburdur. Ba yasak 1847 senesi aralık aynıda konmuş ve bu senenin şubat ayının 15 şinden İtibaren de hec günkü hava uçuşlarile yasağa riayet etmlyenlerln derhal ya kalanması cihetine gidilmiştir. Pearl Harbour'dan kalkan her gemi, her yelkenli şarka gitmeden evrol tutacağı rotayı, uğrayacağı yerleri ve seyahat maksadını Amerikan makamlarına bildirmeğe mecburdur. Hattâ bu takım ad lalarının semasından uçacak tayyarelerin dahi bu yasağa kayıtsa şarlan riayet etmesi istendik ten başka Vaşlngtondaki atom ener-çişi tetkik komisyonunun, zamanı belli cılmıyan tecrübelerden meydana gelecek atom parçalanmalarının bu tayyara ve gemilere dalgalar veya rüzgârlarla sürüklenip atılmasın ölüm tehlikesi yaratacığını İlân etmesi işin ehemmiyet ve ciddiyetini meydana koymaya yeter.
Şimdi yan resmî açıklamalardan anlıyoruz kl son zamanlarda bu demir perdenin arkasında bilhassa üç cins atom silâhı üzerinde tecrübeler yapılmış ve neticeler alınmıştır:
1 — Denize konulan bir atom mı-ylut
2' — Uzak mesafelere atılan atom bombası taşıyan bir füze.
3 — Eskisinden daha tesirli yeni bir atom bombası.
Bir defa atomun parçalanmasından meydana gelen muazzam enerjinin lıarlj silâhlarına ve vasıtalarına tatbikine başlndıktan sonra muhtelif maksatlar İçki muhtelif silâhlar mey dane getirileceğine şüphe edilemezdi. Meselâ deniz vasıtalarına karşı kullanılan atom ı.ıa y İni gibi. Bu muhakkak kl havada patlayan bombadan çok daha tesirli bir silâhtır. Çünkü hava bir gaz olduğu için tazyik edilebilen ve havada patlayan bomba da bu tazyik edilip göçtüğü havanın alestlklyetl dolayıstle tesirini ipek uzaklara gönderemez. Halbuki mayln su içinde patlar ve su ise tazyik edileme®. Su içerisinde vukua gelen infilâk kudretinden bir şey kaybetmeden kilometrelerce ötelere kadar dalga halinde intikal eder. 3u hassa dolayıslle meselâ düşman denla altılarının bulunması İhtimali olan büyük sahaları bir mayınla ve birden temizlemek, yahut düşmanın muyln-latıiış olması muhtemel sahalardaki
vo
E akşamı
Abone bedeli

maylnleri bir den İnfilâk ettirip tehlikelerini ortadan kaldırmak gibi İşler de bu muazzam enerjiden istifada edilebilir.
Atom bombası taşıyan füzeler ise İstikbalin İdeal harb silahlarıdır. Hiç bLr tayyare veya pilotun hayatını tehlikeye koymadan daha sağlam ve riyazi hesaplar İla düşman hedefleri üzerine atonı bombası göndermek ve bir ânda büyük sahaları altüst etmek düşüi’.ülcbLlen en yaman ve emin harb silâhıdır, Amerikalıların ve İrattı Şevvallerin bu gayeler İçin çalıştıkları malûm. Şurası da muhakkak ki böyle bir tecrübe için de Büyük Okyanusun ortasındaki bu İssız takım adalardan daha iyi bir lâboratu-var bulunamaz.
Verilen haberlerden anlaşıldığına göre bir daire şeklinde dizilmiş 4b kadar küçük adadan müteşekkil bu takım açkıları zaten Japonlarla yapılan muharebelerde de harap olmuş, üzerindeki köyler yıkılmış vg az sa-yıdş olan ahalisinden büyük bir kısmı da bu harblerda ölmüş. Şimdi atom tecrübe lâboratuvarı olmasından ötürü v« yüz kırk kilometre kutrunda bomboş bulunması icabeden bu sahada oturan 147 İnsan, yani erkek, kadın va çocuk da başka yere nakledlltnce bllyök ve boş saha meydana gelmiş.
Boş sahaya girip çıkanlar yalnız »atom parçalanmasına karşı emniyetli* vapurlar içindeki Amerikan atom eksperlerlle askerlerinden İbarettir. Tekmil bu teşkilâtın başına general Mc Arthur'ün yakın mesai arkadaşlarından vg Pastflkta bir orduya komuta etmiş general John Hail gibi önemli bir zatın getirildiğini söylersek Amerikalıların Paslflkte kİ tecrübelere ne karta r eııeuıiülyet verdiğini anlarız. Kendlsllg çalışanlar tarafından ciddiyetinden ötürü »Demir yüzlü adam» adını atmış bu yaman komutanın tecryb» istasyonunun başına getirilmesinden sonra ilk yaptığı şeylerden birisinin de vasi yetnameslni yazıp noterine telim ettiğini söyleyenler var. Büyük işler ancak bu suretle ve fedakârlığı göze aldıktan sonra, başarılır.
Bu zamana kadar atom tecrübelerinin vakti, vüsati vesaire hakkında general Hull’dan malûmat almak is-tlyenlerln bütün müracaatları cevapsız kalmış ve hattâ onun bu vazifeye tâyini dahi en yakın dostlarınca son zamana kadar resmen açıklanıncaya kadar meçhul kalmıştır.
Öyle anlaşılıyor kİ bir zamanlar Amerikalıların açık kalmış ve dünyaya göstermekten r çekinmedikleri Bikini adalarında patlattıkları bombalardan edindikleri tecrübeler, onları böylece çok mahrem lıarekete şevketmiş bulunmaktadır.
Ankara 23 (Akşamı — Dün saat 13 e 5 kala Ereğli civarında 140.000 tonluk bir dağ daha göçürülmüştür. Limanı yapan şirket taralından bu da ğın atılışını seyretmek üzere Zonguldak valisi Mithat Altıok ve re faka-tindekiier otomobille karadan, Ereğli kömür işletmesi mühendisleri de denizden Ereğllye gitmişlerdir. İki kilo metra doğuda taş ocaklarına lıftklTn bir tepede davetliler, mühendisler ve çok kalabalık bir meraklı kütlesi top-taıumştiTda.
Saat 12,55 de düdükler ötmeğe ve dağlardaki bekçilerin haykıran sesleri duyulmağa başlamıştır. Bu esnada saniyede 7000 metre yanan dlnaraltlt fitli ateşlenmiş ve 200 metre boyunda 30 - 50 metre yüksekliğinde ve 60 metre genişllgnldekl büyük dağ paraçsı İçerisine gömülen 9250 kilo dinamit müthiş bir gürültü çıkararak infilâk etmiş, etıatakllere yer depıe mİ hissini veren toprak sarsıntıları sırasında dağ olduğu gibi göçmüştür. Bu dağ taşlan mendirek İnşaatında .kullanılmak iizere atılmıştır. Evvelce bu İşler bir Amerikan mütehassıs tarafından yapılıyordu, flk defa olarak bir Türk mühendisi bu kadar muazzam bir kaya parçasını muvaffakiyetle göçürmüştür.
Hububat etrafında yine dedikodular başladı. İstihsal'mıntıkalarından gelen haberlerde, bu yıl hububat mahsulünün bol olduğu, Orta Anadoluya yağmur yağarsa rekoltenin. 7 milyon tonu aşacağı bildiriliyormuş.
Hava şartlarına muallâk bu gibi tahminlerin hakikatten ne kadar uzak olduğunu acı tecrübelerle öğrendik ve bugünkü lâkırdılardan anlaşılıyor ki, öğren diklerimizi yine unuttuk. Hubu bat mahsulü harmandan kaldı nlıp ambara girmedikçe bolluktan bahsetmenin abes olduğunu bir türlü idrâk edemiyoruz.
Geçen sene de aynı sözler tekrarlandı. tarladaki yeşit başaklara uzaktan bir göz atarak karalanan tahmin raporlarına dayanıldı, buğday ihraç edildi ve neticenin seyyiatını hâlâ çekiyoruz.
Toprak Mahsulleri Ofisi, ha-ti-ranm nihayetinde ekmeklerin gene eskisi gibi mükemmel çıkacağını blldirivormuş. Temmuzun on besinden itibaren francala çıkacakmış.
Arpa ekmeğinden kurtulalım, buğdaya kavuşalım da francala blr vanda dursun hele. Şu mirasyedi israfından ne zaman kurtulacağız?

Hakiki barometre
Başbakan yardımcısı, hayat pahalılığı etrafında Meclis kürsüsünde izahat verdi:
Sağlık hava (tevriyeleri
Sakat çocuklar, dağlık mı nt aka! ardan hastanelere uçakla nakledilecekler
Penyeni
«— Haşan Saka 947 senesinde İş başına geçtiği zaman, umumî endekse göre İstanbulda hayat seviyesi 346.6 idi, bugün endeks 342 ye düştü. 4 puvan azalma var.
Yine o tarihte endeks. Anka-rada 329 gösteriyordu, şimdi 332 ye yükseldi. Arada 3 puvan fark var, yani büyük blr değişiklik olmamıştır.»
Demek kl hükümet, hayat pahalılığını hâlâ endekslerle ölçü-

Muhammet El Kebir
Utanbula geliyor
Verilen malûmata göre Mısır bandıralı «Muhammet El Kebir» ı vapuru Salı günü limanımıza ge- I leçektir.
Hk defa olarak Amerika seferine çıkan bu vapur limanımızdan da yolcu alacaktır.
Darülaceze müdürüne takdirname
Sağjık ve sosyal yardım bakanlığı. htanbulda mevcut müesseseler! teftiş ettirmişti. Bu arada Darülaceze de teftiş edilmişti. Bu mü-esseseyl çok İyi bulan müfettişlerin raporu üzerine bakanlık Darülaceze müdürlüğüne bir takdirname göndermek suretile müessesedekt faaliyetin şükranla karşılandığım bildirmiştir.
Sivil havacılık devrlyeslıUn sifvanya şubesinin hazırladığı bir projeye istinaden Pensllvanya eyaletinin dağlık mıntakafarındakl sakat çocuklar eyaletin belllbaşlı uzmanlan tarafından tedavredltaccls--lerdir. Birleşik Amerlkada Uk defa olarak tatbik edilen bu plâna göre, dağlık mıntıkalardaki sakat çocuklar lıusuM uaçklarla eyaletin en büyük hasıahaneierlne nakledilecek va en büyük uzmanlar tarafından Ledavl edileceklerdir. Hattâ lüzum görüldüğü takdirde uzman uçakla sakat çocuğun evlııe götürülecektir.
Bidayette bu program büyük şehirlerin dışında ikamet eden ve beyin felcinden mııztarlp olan 400 genç için tanzim edilmişti. 31vll havacılık devriyesl bu projeyi tahakkuk ettirebilmek İçin 2000 hususi pilot, uçak, hastabakıcı, doktor, kara mürettebatı ve -diğer personel temin, eylemiştir.
Esas itibarile bu peoğramı tanzim eden Doktur Teınple Fay Fl-lâdelflyatun en önemli neurologlst-lerinden biridir. Beyin felol tedavilerinde büyük bir rol oynıyan Doktor Fay ayni zamanda emekli bir pilottur ve organizasyonda havacı olarak da faaliyette bulunmaktadır.
Doktor Fay, bu hususta şunları söylemiştir: :Bu projenin İki sebepten önemi 1 olduğunu düşünüyoruz;
1 — Her şeyden evvel bir organizasyondan çocuklar büyük ölçüde fa ydâlaıiaca kla rdır.
2 — Diğer taraftan doktorlar modern tıbbın en güç meselelerinden birini teşkil eden bir hastalık hakkında bilgilerini arttırmış olacaklardır.»
yor.
Halbuyse, bundan blr müddet evvel Bakanlarımızdan bir!, ha-
tırımda yanlış kalmamışsa; Ticaret Bakanı İstanbul gazetecl-lerlle konuşurken, bizde ihsalya-tm henüz tekernm-tu c+medtğrnl,
iptidaî bir vazivette bulunduğunu, binaenaleyh çıkarılan endekslerin ih ti e ar a salih şevler olmadığını söyledikten sonra şöyle
demişti:
«— Fakat mademki bu en-
deksler resmî makamlar tarafın-
dan neşrediliyor, ne de olsa kabul etmeğe mecburuz.»
Sayın Barutçunun Meclistetti beyanatım istinat ettirdiği endeksler de o endeksler değil mi?
Ticaret Bakanının söylediği gibi, esasında ihticaca sal!h şeyler olmadığı halde, resmî makamlar tarafından nesredildiğt İçin kendileri bu endeksleri kabul etmek mecburiyetinde bulunabilirler. Fakat biz, kendi hesabımıza bövle bir mecburiyet hissetmi-
yoruz.
Hükümetin mecburivet tahtında kabul ettiği endeksleri, ts-tanbulda hayat pahalılığının 4 puvan eksildiğini bildiri,yormuş, Fakat halkın mecburiyet tahtın-
da boşalan kesesi, hayat pahalılığının dört yüz puvan yükseldiğini gösteriyor. Hakikî barometre ■bizim elimizde.
Cemal Refik
Türklyo
Ecnebi
Senelik
5400 kama
2300
tebdili İçin elli kuruşluk
BUGÜN ÇOCUĞUNUZA
Receb 15 — Hızır 19
Küçük Kardeş
İdarehane: Babıâb ciron Cemal Nadir sokağı No. 13
Telefonlarımız: Başmuharrir 20585 Yazı illeri 20765 — tdare 20081 Müdür; 2049?
Adres
pul gönderilmelidir. Aksi takdir de adres değiştirilmez.
İmsak Gü. öğle İkindi Ak. Yatsı E. G.58 8.08 4,43 8,41 12,00 1,65 V. 6,25 5.33 13,11 17,09 20,28 22.22
Amerikan yardım heyeti başkam general Blrd şehrimize gelmiştir. Yukarıda general vilâyetten çıkarken aurünikyor.
Reyhanlı köylerini sular bastı
İskenderun 22 (Akşam) — Reyhanlı ilçesinin Curcur deresi son günlerin şiddetli yağmurlan neticesinde taşmıştır. Civardaki köyleri ve tarlaları su basmıştır. Su istilâsına uğrayan bölge halkı yüksek tepedeki jandarma karakoluna iltica etmiştir.
Kırıkhan ile Hamam arasındaki şosenin büyük bir kısmı su altında kaldığından münakale durmuştur.
Yerliler, Curcur deresinin 100 vıldanberl İlk defa taştığını söylemektedirler.
6 - 8 Hasındaki çocukların biricik dergisi.
Tamir edilen şileplerimiz
Denizyolları İdaresinin Anrri-kadarı satın aldığı gemilerden blr kısmı tamir edilmektedir. Bunlardan Sivas, Halice, «Yozgat, da îstinyeye girmişlerdir. Tamiri biten «Kars, şilebi de sefere girmiştir.
(radyo)
ANKARA RADYOSU
18 Dana müziği (Pl.):; 18.30 Keman soloları (Pl.); 18-45 Saz eserleri vg
oyun havaları; 19 Haberler; 1918 Geçmişte bugün; 19.20 Şarkılar; 19.45 Konuşma; 20 Şan soloları; 20.15 Radyo gazetesi; 20.30 Berbe3 saat; 20.35 Tarihi Türk müziği; 21.20 Ftarj’o senfoni orkestrası; 22 Konuşma; B. M. M. saati; 22.15 Datıs müziği (Pil; 22,45 Haberler.
Yaran sabflû vs Öffle programı
7.30 Hatif müzik (Pl.l; 7.45 Hlber-ler; 8 Balet- müzikleri (Pl.l; 8.30 Film müzikleri (PİJ; 8.45 Dans parçalan (PL>
12.30 Hacim salon orkestrası; 18 Haberler; 13.15 Şarkılar; 13.30 öğle gazetesi; L3.45 Türküler.
Sahlfe 4
A K j A M
24 Mayıs 1948
Birleşik Amerikada ayakkabı sanayii
1947 yılında 1300 fabrikada muhtelif çeşitte
450 milyon çift ayakkabı yapıldı, tamirler de makine ile yapılıyor
Umumiyet itibarlle maklna metcdlarınm avantajları büyük standardizasyon ve daha az çeşit temin eder, Fakat Birleşik Amerikanın ayakkabı sanayiinde tamamiyle bunun aksi hâsıl olmuştur, Takriben otuz yıl önce, ayakkabı sanayiinde makinalar günden güne daha fazla İstimal edilmeğe başlayınca, standardizasyon usulleri bertaraf «ölerek minyatür ve çeşitli ayakkabıların yapılması esası gözönilnde tutulmuştur. Eu hareket ayakkabı sanayii İçin gayet faydalı olmuştur ve günden güne çeşitleri! artan ayakkabılar İrin eskisine nazaran daha fazla müşteri bulmak imkânı başgöstermlştlr.
Bilhassa bu son on yıl zarfında bu durum tam mânaalle bir hakikat olmuştur. Birleşik Ameıl-kada ayakkabı çeşitleri pek fazla olmasına rağmen bu ayakkabıların ekserisi muhtelif havalarda giyilebllmcktedlr. Şimdi, Amerikada sayısı 128.000 I bulan ayakkabı ve umumî mahiyette giyimi eşyası satısile meşgul olan mağazalara senede, yüzlerce çeşitte ayakkabı tevzi edilmektdlr.
Ayakkabı sanayiine makine nüfuz ettiği vakit, ayakkabılara ze-rafet vermek, yürürken, koşarken güçlük çekilmemesini sağlamak gayeslle esaslı araştırmalar yapılmıştır. Hattâ, ayaktaki bütün adaleler ve kemikler nazarı itibara alınmak suretile ayakkabı imâl edilmeğe başlanmıştır. Bu gün Araeı ikada İstimal edilen ayakkabı büyüklüklerinin sayısı altmışı bulmaktadır. Yani İıer numara ayakkabının uzunluğu' ve genişliği için de ayrıca numaralar verilmektedir. Ayakkabı bil yüklüklerinin bu kadar çok olmasının sebeplerinden, birini de maklnalann sağladıkları avantajlardır. Amerikan ayakkabı fabrika!arında JçvlJanılan, n»nkınaların çeşidi dört yüzü geçmektedir. Yine ayakkabı imalâtında teknik bakımdan kullanılan me-t odların sayısı da ondur. Pek tabiî olarak istimal edilen metod, ayakkabının şekline göre değişmektedir. Ayakkabının ağırlığı, . kullanma maksatları da metodlan değiştiren âmillerdendir.
Ayakkabı fabrikaları kullan- : dıkları bütün mavnalara sahip ‘ değildirler. Bu maklnalardan banlan büyük fabrikalardan kira : İle alınır ve ayakkabı başına bir • kira verilir. Verilen kira gayet • eüz’îdir. Eu kolaylık az sermaye İle bir ayakkabı fabrikasının açılmasına fırsat vermektedir. Fakat • ayakkabı İmalâtında başarı sağ- • lamak için üstün kalitede ayak- 1 kabı yapmak lâzımdır. İkinci 1 dünya savaşı sona erdikten sonra 1 sekiz ay zarfında Amerikada 800 • yeni ayakkabı fabrikası kurul- ı muştur. i
Amerikada 1300 ayakkabı fab- J rikası vardır. Bunlardan bir kıs- ı mı Şimal doğu ve orta batı çev- 1 relerinde yer almışlardır. Ayak- 1 kabı endüstrisi 48 eyaletten 33 ne yayılmış bulunmaktadır. Son 1 on yıl zaıfmda Birleşik Amerika-
ı nm cenubunda ve uzak, batısında ; ayakkabı sanayii önemli bir ®u-
• rette İnkişaf etmiştir. Fabrikalardan bazdan kadın, diğerleri de
• erkek ayakkabı!an yapmak surenle üstiln bir ihtisas elde etmlş-
, İcrdlr. Bu arada sadece çocuk ayakkabı] an imâl etmek suretlle büyük bir çöhret yapan fabrikalar da yok değildir. Pek tabiî olarak bu fabrikalardan her biri branşlarım takibederken bir çok çeşitler hazırlamaktan da geri kalmamaktadırlar. Atlet ayakkabıları ve diğer sporlarda kullanılan ayakkabıların Lmalâtlla uğraşan fabrikaların saplan çok değildir. Amerikada ayakkabı fabrikaları İmalâtlarını bir bölgeye harr etmeyip, memleketin her tarafına yaymak prenriplnl takip etmektedirler.
Ayakkabı fabrikaları İçin ma-kina hazırlamak amile çalıştın kumpanyalar da bu fabrikaların bulundukları semtlerin yakınlarında bürolarını kurmuşlardır. Bu şekilde bir fabrikada kınlan bir maklnanm yerine bir difterini koymak ve yahut da kınlan maknayı tamir etmek hususunda çok az vakit kaybedilmektedir. Bir çift ayakkabı meydana getirmek için bunun 382 maJdnadan ve 200 işçinin elinden geçmeci gerekmektedir.
Bu metodlan kulanmak sürati le ekseriya İşçilerin yüzde ellisini kadınlar teşkil etmesine rağmen yine de fabrikalarda gayet müessir bir 1? randımanı elde edilmektedir. 1926 yılında ayakkabı sanayiinde 203,200 işçi çalışıyordu. Ayni yıl esnasında imâl edilen ayakkabıların çifti de 324,423,000 İdi. 1947 yılında takriben 190,000 işçi çalışmasına rağmen 450 milyon çift ayakkabı imâl edilmiştir. 1947 yılındaki durum naran İtibara alınacak olursa, Birleşik Am« ikada «yukKabıcıhK sanayiinin gelişmesi bakımından esaslı bir fikir elde edilmiş olur.
Son yıllar zarfında halk daha ziyade spor ayakkabılara meyletmektedir. Bu da spor ayakkabıların gayet konforlu oluşundan ve ' gerek İşde ve gerekse evde giyilebilirinden İleri gelmektedir. Amerikalılar Kızılderililerin giydikleri mocassin tlplndek ayakkabılara karşı ötedenberi büyük bir zâ-flyet hissetmektedirler. Fakat, bu ; ayakkabılar daha ziyade Şimal! 1 Amerikanın dağlık mın takasında ' İkamet eden kimseler tarafından ' kullanılıyordu. Bu gün mocassin j tipindeki ayakkabılar Birteşlk • Amerikanın her tarafında kadınlar, çocuklar ve büyükler arasın- 1 da pek çok rağbet görmektedir. : Sandallara karşı da günden gflne 1 daha fazla alâka belirmeğe başla- ı nuştlr. Son zamanlarda kadın : ayakkabılarında göze çarpan en . önemli değişiklik topukların eski- 1 sine nazaran çok daha kısa oluşudur. Bu arada altı düz ayakkabılar da pek fazla İstimal edilmeğe başlanmıştır.
Birleşik Amerikada ayakkabıcılık modeli başlı başına bir saha f Arkası 6 ncı sahHede)
AŞK VE MACERA ROMANI
Yasan.- NİHAL KARAMAĞARAL1 Tefrika No. 31
«— Dalınca kırk sekiz saat uyuyacağa benzersin, azizeml.. İhtimal gece bir fevkajâdejlk cjur, gelirler. Ben faş odada yattığım takdirde kapıçın çalındığını «Juyamam.»
Böylelikle, kendi yatağını İkram edemediğinden dolayı Özür dilemişti, Zeynep, yorganı fırlatarak oturdu. Uyanmasına sebep fırtınanın uğultu-' ru olamaz!.. Birdenbire genzinde bir koku duyarak mahsûmların akşamki muhaveresini hatırladı.;
«— AJJ Hâ2im, gökten İner. — demişlerdi. — İblistir.»
İner mİ. İner? Ali Bârım ve bu koku?.. Uyanmasına sebep, her nefes »fışla genzine dolan bu fişlna koku galiba?.. Bu koku, AH Bâzımın dalma İçtiği sigarın kokusu... Demek A]1 Hâsım? Etrafına dehşetle baktığı sı-
rada, beyninin kargaşalığı ortasında bir hayal, akik yürüklü bir »ağ elin hayali fırlayıvererek karanlığa res-mojdıı. O acayip ve esrarengiz merdivenin ejder ağzı gibi açılan kuytuluğuna gözlerini dikti, uzun uzun bak tu Baktıkça vehimleri oyununu oynadı. «Gökten İneri îner mİ İner? İblistir, wr herkes söyler. Nah, şimdi karşımıza dikilir.» Dikilir mİ dikilir! Karşısına dikildi bile. Gen® purosunu yaktı, lbllsane plânlarına dal (». Çimdi Zeynebe soracak:
(— Ölümlerden ölüm beğeni... Kırk katır mı, kırk satır mı, bir topllc mİ?»
Zeynep, korkusunun azametiyle n-fa]dı, ufaldı, ufaldı; beş yaşındaki Zeynep haline geldi. Mamadadınn-dan dinlediği cin peri masalları üze-
II»
Evvel zaman içinde |
Izmirde şekavet
Londrada inşaat sergisinde yenilikler
Piç O»man ve teslim şartları — Vilâyet konağında bir gürültü — Telâşla kaçanlar
«iktibas hakkı mahfuzdur»
SEMlH MÜMTAZ S.
Malzemenin Standard edilmiş muhtelif tiplere ayrılması inşaatta hem ucuzluk hem kolaylık temin ediyor
Mithat paşanın İzmir valiliği malûm olan netle» dolayıslyle 20k devam edemediği gibi halefi İn-fiili Ali paşa da çalışmağa vakit bu-, kamdan tahvili memuriyet ettiği ; İçin Ham Naşlt paşa Aydın vilâyeti valiliğin» nasbolımmuştu. Vilâyetin dahili emnleytl muhtcldl. Eşkıya türemiş, her tarafa dal budak salmıştı. Köylüler ls’aç. mevaşl ve mahsulât faraç »dlUyordlu. Naşlt paşa bu İşi mkı tutayım, vilâyeti eşkıyadan kurtarayım kararını vererek mülhakata emirler veriyordu. Verdiği evamlrln arkasını bırakmıyor, uğraşıyordu. Uğraşmak da lâzımdı. Zira vilâyette hakikaten fisaylş mefkut gibiydi.
Tire kaymakamı
Alfan bey namında bir uıt bu sl-ralarda Tire kaymakamı IdJ. Cerbezeli ve İşgüzar bir adam olduğundan valinin eşkıya tenkili bahsindeki te-şebbüsatta İnat ettiğini görünce ka-lemrevi hükümetinde, yani Tire ka-uısındA dahi türeyen şakiler! ne şe-, kilde olursa olsun yakalamak hevesine düştü. Zaptiye kumandanını ve efradını ayaklandırdı. Redif taburlarından istifade etmenin yolunu buldu. Nahiye müdürlerini ve köy muhtarlarını sıkıştırdı. Bir genç şakiyi hempaiariyle beraber takibe başladı. Çünkü onun kaymakamlığı dahilinde en dehşeti! şaki bu geDç şa kiydi ve ele avuca sığacak takımdan değildi. Herkes ondan korkuyordu.
Piç Osman
Genç şakinin ada Piç Osmandı. On tane de şeriki şekavetl vardı. Kemali İstiklâl ite bütün köylere ve köylülere hâkim ve hâkimi mutalktı. İstediği gibi asar keser; istediği gibi eğlenir, dağ dağ gezerdi. Ve bası Jestler göstermek İçin gûya fıkarayı «fa korurdu. Çok da güzel bir delikanlı olduğu cihetle hüsnüne mağrurdu. Kendini »lrresıstlbleB gayri kabili mukavemet zanneder; beğendiklerine bu edâ He İltifat ederdi. İşte Tire kaymakamı bu güzel şakiyi tutacak; ya; öldürtecektl. Birinci şık nasip oldu. Şaki bazı şerait üe teslim olacağını Affan beye uzun bir mektupla bildirdi; sebebi şekavetîn! İzah etti. (Hükümetin haksızlıkları filin).
•Kaymakam» bu haberi valiye yaz- ! dı. Osmanı avenesinden dört beş kJ- ; fiyle beraber tamire getirin ye temi-mat verin üst tarafını da kaza merkezinde tutun, cevabını aidi. Aldığı emir mucibince bu İşle bizzat meşgul olarak «Piç Osman» m lstlmanını ’ kabul etti. Adama haber yolladı ve ’ kendisini filân yerde beküyeceğlr Embıdir merak etmesin gelsin de-dlrttf. Osman da beş arkadaşlyle be- 1 raber geldi. Bir gece hükümet konağında misafir edildiler. Hattâ bir gece daha bu konakta kaldılar. Kaymakam beyin nezaretiyle ve bir iki Jandarma refakatiyle îzmlre getirildiler. Doğruca Aydın vilâyet! çelilesi Jandarma kumandanlığına, misafir edildiler. Hapishaneye değil, bir o-daya kondular. Kaymakam da bizzat valiye haber vermek üzere vilâyet konağının üst katına çıktı. Yaverlere valiye haber vermelerini söyledi. Koridorlarda dolaşmağa başladı.
Aşağıda gürültü
İdaresiz adamlar: Jandarma kumandanına Borinadan; valiye bir şey sOylcm&den misafir şakilerden »İlâhlarını istemeğe bağlamışlar. Zaten birer bıçaktan ibaret gibi bir şeymiş; avene bunları vermişler. Bira. Piç Osmana gelince... «Yoo. ve bu hesapta yoktu. Ben silâhımı veremem. Ve mademki teslim oldum. Ona ben de dahil olduğum halde el sürmem ve »Ürdliremem. Bu olmaz.,,» demiş. Israr etmişler; gene olmaz demiş, İcbar etmişler «seUlseyf» etmiş bıçağını çekmiş ve teslimi silâh «Jrn avenesini da kahbellkJerle itham e-derek köpürmüş. B£r şeyden haberdar olmıyan ve esasen yapılan muameleyi tahmin etmiyen Affan bey gene koridorlarda dolaşıyor, fakat gürültü duyuyorrr.uş. Derken ses ziya deleşnılş. Bu şırada, »ese koşan herkesle beraber Affan bey de ne oluyor diye bakınmağa başlamış. — Ne görsün — Piç Osman arkasına tak-tıRı avenesiyle beraber önüne kattığı birkaç kişiyi süre süre yukarıya çıkıyor; valiye valiye,, diye. bağınycT.
Böyle bir hâdiseyi asla beklemlyen kaymakam fazla telâş etti, genç şakinin »vay beni aldattın mı?, dlye-klnln «vay herif şen beni aldattın mı?» diyerek kendi üzerine yürüyeceğini zannetti. Ve: Tahaffuz çareleri arads. Diğer merdivenden aşağıya kaçmayı düşündü. Telâşla merdivene koştu. Bu telâş Arasında setresi tteğlnln merdivenin parmaklığına takıldığını n olamıyor tık Piç Asmanın eteğine yapıştığını vehmetti. Hemen setresinden çıtafrak pürhale-ertn koştu ve aşağıya İnmeden ba- ' yıldı, yere »erikli. Halbuki Osman derdini ve olanı biteni valiye anlat-mak İçin yukarıya koşuyordu ve el- , bette Affan bey! aramıyordu. Valiye gelince kapıyı açmış harem dairesi- j ne kaçmıştı. Haremdeki mabeyin o- j dasında tıpkı kendisi gibi hareket r eden vilâyet defterdarını bulmuştu Bu da zannediyorum ZOhtil bey namında bir zattı!!
Kamer Hanım
Bu bâdlreden canını kurtarıp (1) İzm İrde Rüsumu aitte, yani Gümrük Nazın Haşan beyin hanesine iltica eden Af fan beyin karısı; aldığı haber üzerine Tireden İzmir® gelip kocasını yatakta bulan «Kamer hanı mira 11ye gitmiş ve bağıra bağıra: «Kocamın kurbanlık koyun olduğunu site kim söyledi» diye tazallüm etmişti. Ve bittabi ne Alfan bey. ne de Kamer hanım artık Tireye dönmemişlerdi.
Londrada açı]an İnşaat »ergisinde inşaatta ikinci dünya harbinin tesirleri ve İnşaat sanayiinin bütün - branşlarında yapılan yenilikler gö-t rülmektedir.
Hava gaziyle İşleyen su testsle-, rinden her türlü Lnşaat malzemesi lmai eden müesseseler bu sergide , İlk defa olarak temsil edilmiştir. . İkinci dünya harbinin son sene-, terinde. İngiliz hükümet! her nevi , inşaat meselelerinin halli İçin , namütenahi araştırmalarda bulun-’ muştu. İkinci dünya harbinde bkıa inşaatı aşağı yukarı durmuş gibi olduğundan İnşaat sanayii harp sonrası İçin her nevi plânlar hazırlamak İçin bol zaman bulmuş ve her ev için gereken kolaylıkları tes-bll etmişti.
Sergiyi ziyaret edenler, bir evin İnşası Iç'n gereken bütün malzemenin. fabrikalarda evvelden hazırlanıp kısa bir müdet zarfında yerleştirilmesi hususunda yapılan inkişafları görmüşlerdir.
Kereste, çelik Ve demir akşamın son derece az »iması keyfiyeti dikkat nazarına alınarak, bu malzemenin yerini dolduracak diğer malzemeler üzerinde durulmuştur, Yeni malzemeler hem daha ekonomik hem de daha kolay bir şeklide elde edilmektedir.
Bu malzemeler arasında plâstik, yangından daha masun olduğu için bo] miktarda kullanılmakladır.
Evvelden beri mevcut bulunan ve hususiyetler! daha yakından tam, nan malzemeler üzerinde de durulmuştur. Asbestos da fazla kullanılan malzemelerden biridir.
Malzemenin son yıllarda standardize bir şekil almış olması büyük eko nomik faydalar temin etmiştir. Meselâ banyo tipleri, 000 den bir kaç düzineye indirilmiş, diğer sıhhi ]e-razımat hakkında da ayni şeyler söylenebilir.
Mutfak malzemesi için, Standard bir büyüklük kararlaştırılmış ve muhakkak uyacağından emin olunarak muhtelif mağazalardan yedek aksam
Bugün Matinelerden İtibaren
İPEK inemasında I 1-SU PERİLERİ

Yeni renkli kopya
2 - Atlatılan Tehlike
CH ESTER MORRIS
Istanbulda İlk defa
a
S. M. 8,
Yarınki Salı Matinelerinden itibaren
Mahkeme, tapu, icra ve noter ilânları
Bedelleri hususi şahıslar tarafından ödenen mahkeme İcra, tapu ve noter İlânları gibi resmi ilânlar eskiden olduğu gibi doğrudan doğruya rAKŞAM» İdaresi tarafından kabul edilmektedir
elde etmek mümkündür,. Mutfaklar da, evvelce olduğu gibi, içi doldurulacak açık bir oda olmayıp bir kül halinde inşa edilmektedir.
Tahta pencereler, gerek ağırlık gerekse büyüklük bakımından Standard bir şekil almıştır. Bu da duvarcının işini kolaylaştırmaktadır.
Yakıt malzemesin d o tasarruf da göz önünde tutularak, izole edilmiş malzemeye büyük bir önem verilmiştir.
Elektrik malzemesinde de büyük İnkişaflar kaydedilmiş olup, elektrik sobaları ve banyo malzemelerinde de mahdut tipler kabul edilmiştir.
flerglde, hâlen kullanılması ekonomik olan bu elektrik tesisatı şimdilik küçük evler İçin son derece pahalıya mal olmakta dır. Tel tertibatı ve prizjer de zamana Uydurulmuş Ve Standard bir şeki] 'almıştır.
I BULMACA
I,3*®Ö?S»1Û
ı 1 i ı | ı ı aı ı i 1 ı İ
I 1 1 1 1 1 1
■ 1 1 1 1 I
1 1 1 1 ■ '■
1 1 1 1 1 ! '■
1 1 1 ■ 1 1 1
1 1 1 1 1 1 1
1 1 1 ■ 1 1
e 1 1 i s l '
Soldan sa£(a re jıufcûrjdun aşağıya:
1 — Bağlılık.
2 — Bir göz rengi - Sonuna .T»
gelirse alışveriş olur.
8 — Tesadüf etmemek.
4 — Bir eğlence yeri.
5 — Hicabeder.
0 — Hayvanın tuvaletini yapan.
7 — Lüzum - Amerikan parası.
8 — Yama yapılacak delik.
0 — Erkek ve güzel sanat - Tersi yağmur gibi düşen.
10 — Dervişlerin zaviyesi - Yüze gülücülük.
GEÇEN BULMACANIN HALLİ
Soldan sağa t>e yukarıdan aşağıya:
1 — Akuvariyum; 2 — Kovalamaca; 3 — Uv, Papirüs; 4 — Vapur, Saz; S — AJarmveren: 6 — Rap, Van, Ta; 7 — İmlEen. Kaz; 8 — Yarar. Kira; 9 — Ucuzetarer; 10 — Mas. Nazari
SÜMER Sinemasında tki güzel filim birden 1—KANLI BAR
(Öİrl on the Sport)
LOIS COLLÎER — JESS PARKER
Şarkı ve musiki ahenklerl arasında kanlı bir bava 2 —ATEŞ GİBİ KADIN (RENKLİ) (Frontier gel)
YVONNE de CARLO — Eûd CAMERON mMBi Gece 8,45 de her İki filim birden asm


rine. gece yansı nasıl uyanır, bağıra bağıra annesinin yalağına koşardı. Gene aynı ruhi hâlete düşüp tren düdüğü gibi uzun bir çığlık]» bitişik odaya koştu. Hicap duygusu, kadınlık gururu ve bütün diğer kayıtlan felce uğratan korkusunun esiri, mühendisin yatağına tırmandı; yorgapm üzerine oturdu.
Erkek, Zeynebln korkusu kadar büyük bir hayret içinde; elindeki puroyu tablaya bırakarak lâmbanın fitilini biraz daha açtı. Çığlığını İşitmesiyle onu yatağında bu]mqsı ancak bir saniyelik bir zamana sığınıştı. Acaba baskına mı uğradılar da kendi okumaya ve A]! Hftzımın bugün hediye ettiği nefis Ha vanayı püfürdetme-ğe dalmış ve duymamıştı? Endişe l]o kajbl çarparak etrafı diniedlyse do kuduran fırtınadan ve Zeynebln hızlı »oluklarından başka ses İşitmedi. Helezon merdiven baca gibi çektiği için sigaranın dumanı taş odaya doğru gidiyordu.
Orhan, dudaklarında alaycı tebessümü belirerek sırtını yastıklara dayadı; oturdu.
— Korkunuza yeni bir sebep?
Zeynep, bakışlarını, mâhut odanın arajiik kapisındnD ayırmaksam cevap ver dil
— Ali Hâzm ,. Al! Hâzımıû puro kokusunu duydum,.. Uykumdan uyan dım.. Oradaki O şeytan merdiveni.-
Cümlesini bitiremedi. Şuuru avdet etmişti. Vehimlerinin kurbanı o]up böyle pervasız ve cüretkâra ne hareketinden ölesiye mahçup; yutkundu ve: «Kuzum, ne ha]de olduğumu görüyorsunuz; benlmfa eğlenmeyin.» derceslna gözlerini erkeğe kaldırdı.
Genç adam, eğlenmedi. Bilâkis yüzü ciddileşti. Serinde nahoş bir ürperiş, »ordu:
— Al! Hâzim. neyiniz kuzum «izin 9 ■ — Karışıyım.
Orhan, bu Befer bir ıs]ık çaldı anıma, akşamki neviden değil. «Çattık belâya.» yorumundaki bu ıslığın her İhtizazı ayrı bir ahuvah!..
— Tuhaf şeeeyl- Tuhaf deyişim sözün ecİİşI ya.- Demek kansısı-nnuz?.. Korkunuzun sebebini şimdi anlıyorum, azlzeml
— Bittim ben, değil miî
Bu sükût pek manidar! Zeynep, bu sükütu bozmak; öyle münasip bir cümle İle bozmak, mevzuu A]i Hfizım dan tamamiyle uzaklaştırmak İstediğinden, zihnini mengeneye sokarken, ansızın hıçkırmağa başlamasına ken dİ de şaştı. Kotrada, kamarasına kapanarak göa yaşı membajan kuru-
' yunaya, kadar ağladıktan sonra artık bütün ömrünce ağlıyamı ya cağını zannetmişti, çimdi bu yaşlar gene nereden boşanıyor? Ellerini yüzüne örterek âdeta, İki kat oldu. Kollan ve paçaları kıvrık lâcivert pijamanın O-muzlarına dökülen altın »açlan, lâmbanın ışığında pırıl pul- Dal Jİhl titriyor: ağlamaktan utanıyor; gene ağlıyor.
Bir an ge]dl kİ, genç adam artık bu hıçkırıklara dayanamaz oldu. Bu küçük biçareyi »uriurmak, her ne pahasına olursa ojsun susturmak çarelerini aradı. Yavaşça yere kaydı; Zeynebl kucakladı; yatağına yatırıverdi. Kendi do yanına uzandı. Böyje bir buhran esnasında ondan mukavemet göremlyeceğlne emindi.
— Şayet susmazsan, işte yemin 0-dlyorum, ellerini gözlerinden zorla ayırıp o ağlamış »ıiratım öpeceğim. Gayrı sen bilirsin I
— Hayır!.. Aman sakını
— Mademki öyle, sual
— Elimde değil!
— Al! Bâzım tabiat üstü bir mahlûk mu ki rüzgâra kanat açsın, kartal gibi havalanıp fener kulesinin deliğinden hop içeri; sana buraya hesap sormağa gelsin?
— Gelir mİ gelir.
— Delil
— gensin del’!
Orhanın yüzünde samimi biı hayret:
— Vay’.. Nereden bildin benfm deli olduğumu?
Zeynebln sesinde aamlml bir dehşet:
- Demek burada eli! kaatille bir delinin ortasında kaldım?
Erkek güldü:
— Belâlardan belâ beğeni
Zeynep, Jâkayıt bir eda He, Orhanın pijamasının göğüs cebinden mendili çekti; burnunu sildi ve mendili tekrar yerine koydu.
Genç adam, gülümslyerek;
— Öyle ya, teklif tekellüfe nc hacet? Ne vons en faltes pas! - dedi.
Zeynep, siteme ehemmiyet bl]e ver miyerek:
— Evet, belâlardan belâ beğeni — diye kendi havasında »öylendi. — Fırtına mı isteiMn? AU Hâzini mı İs-ters!— Kafana yelken direğ! mi istersin? Beline teplk mİ istersin? Acı kahve mİ istersin? Elli kastili! ada mı İsterin? Mutfaktaki demir kapağın altını mı istersin? Dell olduğunu İtiraf eden ev sahibiyle aynı damın »ltında sabahlamağı mı İstersin?
(Arkası var)
Air erikada Cumhur başkanı kim olacak?
2partide muhtelif namzetler çarpışıyor—Halk ne istiyor?
Amerika'da Oumhıırhaçitayı 1 >gı se-çlmlHü beniu «peyce vakit vardır. Fakat mücadele ve hazırlık şimdiden bağlamıştır. İsviçre’de çıkan Journal de Guneve'ln Vaşington muhabiri bu münasebetle gazetesine gönderdiği mektupta diyor kİ:
Amerika'da birkaç haltadanbert Cumhurbaşkanı seçiminin yaklaştı-tuu gösteren büyük bir alyad faaliyet vardır. Bugünkü vaziyet sudur: Başkan Truman'ın seçilmesi ihtimali «enenin iptidasında çok büyük İken çjjMÜ BMİmıç, Cumhuriyetçilerin se çimi kazanması daha muhtemel gö nllmege başlanmıştır.
Truman, bir seçim neticesinde de fil. Rooseveit’ln Ölümü özerine Başkan olmuştur. Halbuki Roosevelt 1044 «çimini, rakibi Devey'e karşı pek küçük bir farkla, ancak yüzde 63 ekseriyetle kazanmıştı. Bu miktar ev veM seçimler» nispetle pek azdı re o zamanki fevkalâde vaziyet olmir ■aydı Roosevelt eglebl ihtimal seçimi kazanamazdı. Çünkü Amerikalılar şahsi nüfus ve kudretten hiç hoşlanmazlar ve bu memleketin siyasî hayatında kaide İki partinin hemen muntazam fasılalarla İş başına geçmesidir. Bu sebeple Cumhuriyetçi lerin J? başına geçmeleri samanı gelmiştir. Demokrat parti. İktidarda bulunduğu 10 «ene saranda mîlletin hayatı üzerinde büyük tesir yapmış trr, fakat Roosevelt'ln yaptığı ıslahat harbin İptidasına kadar şiddetli muhalefetle karşılanmıştır. 1930 se neslndenberl bütün gayret Amerika'nın İktisadî ve askeri kudretinin art-tmlmasına hasredilmişti. Bugön Beş kanın ve ya nine! ak ilerin az çok sosyalist temayülüne karşı açık bir muhalefet vardır. 1940 parlâmento «•çiminde Cumhuriyetçilerin çoğunluğu kazanmaları (Ne w Deal) denilen Amerikan devletçiliğinin sonu sa yılmakladır.
Demokrat Partide buhran
Mamafih Truman aleyhinde en mühim unsur demokrat partinin şu sırada geçirmekte olduğu buhrandır. Partinin liderleri şimdiye kadar şimal sanayi şehirlerindeki halk taba kasını ve cenuptaki muhafazakârları kendileriyle birlikte yürütebilmişler, bu suretle mühim bir ekseriyet temin •tanelerdir. Şimdi partideki ihtilâf e kadar büyüktür kİ bu bütün siyasi vaziyeti değiştirebilir.
Geçen şubat ayında Waliace üçüncü partiyi kurarken Demokrat parti Dİn en sol cenahı bu partiden ayrılmağa baçlad. TCallace. Trurnnnl lrtt eaa İlet olmakla itham ediyor, New Deal'in müdafii ktelllyot, Rusya İle siyasi yatıştırmaya taraftar oluyordu.
VPalîace'ln etraf mdakücr ancak küçük bir azınlıktır. Mamafih bu partinin bir miktar demokrat reyini kendisine çekmesi, bu sureti* Tru-man’ın kazanmasını tehlikeye düşür mesl ihtimali vardır.
Truman. New Deal taraftarlarının ve liberallerin reylerine de güvene me». Bunlar Başkanın İktisadi ve eoeyal politikasını çok muhafazakâr buhıyorler ve Wallace1 tutmamakla beraber ayn ayn bir grup teşkil ediyorlar. İçlerinde madam Roosevelt de bulunan bu grup, Demokrat par tinin temmuzda yapacağı kongrede Truman’ın namzetliğini desteklememeğe karar vermiştir.
İki büyük işçi teşekkülüne gelince, bunların ne yapacağı henüz belli değildir, İki teşekkül de Wallace'ln aleyhinde Marshall plânının lehinde karar vermiştir. Trunıan’a taraltar ol malan lâzım gelmekle beraber idare heyetlerinin vereceği karara göre hareket edeceklerdir. Bir taraftan da Truman’ın muaru-Jan İşçiler arasında faaliyette bulunuyor.
Demokrat partinin etğ cenahı da bb-fcaç haftadanberi Truman’ı endişeye düşürmektedir. Bu cenah cenup ■vilayetleri mümessillerinden mürekkeptir Cenupta ise başlıca mesele be FukiTİa zenciler İrasındaki mGns.se bettir. Başkan Truman bu hususta kongreye bir tasan vermiştir Taran kabul edilirse beyazların tefevvuku prenjlpi tehlikeye girecektir. Buna karşı büyük bir tepki baş göstermiş tir. Cenup vilâyetleri valileri Tın manı seçilmek İçin çok muhtaç olduğu demokrat reylerinden mahrum **wek bir tasarı hamrlıyorlar. îş bununla bitmiyor, cenup demokrat-lannm zenri meselesinde daha uysal
davranması şartlylo, Cumhurly«tei* namzet İçin rey reraceklorl »öyleni-yor. Cenupta Demokrat partide bir ayrılık olduğundan »çıkça bahfedl-Uyor. Bu vilâyetlerdeki liderlerin bir çoğu istifalarını 'parti merkezine göndermişlerdir. .
Demokrat partinin birliğini koruma k için bütün reyleri bir araya top İayacak ve herkes tarafından tutu labîlecek bir şahsiyet aranıyor. Bu sebepledir M general Esenhower’den bahsedilmeğe başlanmıştır. Askerleri çok seven cenuplular Cumhurbaşkanlığında bir generali görmekten memnun olacaklardır.
Slsehover terakkiperverdir, bu sebeple liberallerin sempatisini kazanacaktır. Gen e bu mülâhazalarla general MarshalHn namzetliği ihtimalinden de bahsediliyor.
Bütün bu güçlüklere Amerika’nın Filistin meselesindeki kararsız politikası da katılıyor.
Bugün İçin Demokrat partinin r«s mİ namzedi Truman'dır. Truman'ın haik arasındaki mevkii birçok defalar değişmiştir. Galtap Enstitüsün tin yaptığı anketlere göre Balkan doğru hareket ettikçe daim* milleti arkacında bulmuştur. Fakat şunun veya bunun menfaatini korumak, bir hükümet adamı olacak yerde politikacı olmak yolunu tuttuğu zaman partiyi kaybetmiştir. Çekoslovakya hâdiselerinden «mm kongrede söylediği son nutuk umumi tasvibe mazhar olmuş, nüfusunu, karanmak İhtimallerini arttırmıştır. ,
Cumhuriyetçi Partide
Demoteratıpnrtldekl ayrılık v® Tru-man'a karşı itimatsızlık Cumhuriyetçi partiye yaramaktadır. Bu partinin muvaffakiyet kazanması ihtimali hiç bir zaman bu derece büyük olmamıç tır. Mamafih tnı partide de vaziyet karışıktır; namzedin Mm olacağı belli değildir, şimdilik 8 lirimden bahsediliyor.
Altıncı general Mac Arthur’dur. General politika ile uğraşmamıştir Halkın kendisi hakkında bildiği bu harbin «ı büyük kumandanlarında.: birisi olduğundan ve Japonya'yı içkide tarzının Amerikan mânisiyle öe-mo^TatlaşUrmr.. nllmuncst sayıla bili* ceğnden ibarettir. Generalin namzetliği Chicago Tribüne gazetesi ve Hearst gazete tröstü tarafından tutulmaktadır.
Diğer namzetler de İhmal edlleml-yöcek kadar kuvvetlidir. Babası Cuııı hurbaşkam olan ayandon Taft ve nüfuzlu mabafllin, blhlassa parti idare heyetinin müaaheretine mazhar bulunan Dew»y şiddeti! mücadele ha ündedirler. Bu mücadelenin ikisinin de kayıbına sebep olması ihtimal! vardır. .
Taft'ın dış politikadaki hükümleri dalma doğru çıkmamıştır. Mamafih Taft son derece dürüst bir insandır. Devvey İyi bir idarecidir, bunun d* namuakârlığı şiiph« götürmez. Bu iki namzedin parti umum! toplantısında ekseriyet kazanmamaları İhtimali kuvvetlidir. Çu halde üçüncü bir isim lâzımdır. Bu isim Harold) Staşsen'dlr. Stassen genç (41 yaşında) ve çalışkan bir İnsandır. Amerika’nın istikbali hakkı ndfl ki sarsılmaz İnancı kendisinin herkes tarafından sevilmesine sebap oluyor.
Başkan olmak arzusu göstermediği halde arlı ileri sürülen yegân» namzet Vandenbert;'t!r. Vandenberg'lıı gerek parlâmento mahaflllnde, gerek, halk arasında büyük nüfuzu vardır
New Deal’in İlk zamanlarında içtima! adalete uygun gördüğü bütün teklifleri kabul etmiş, fakat demagojiye kapıldığını gördüğü zaman derhal muhaleret etmiştir. Evvelce İnfiratçı, yani Avrupa işleri ne kanşmn k tara Harı değil İken 1045 te dış siyaset haftandaki düşüncesini değiştirmesi büyük ehemmiyetle karşılanmıştır. Vandenber, dlğer bütün nam setlerden fazla büyük bir hükümet adamı vaziyetin dedir. -
Son aylar zarfında Cumhuriyetçi partide Vandenbergün dış polotikn-«ma karşı bir muhalefet baş gösterdiğinden bahsediliyor. Partinin söz c0sd Martin buna tercüman olmuş. Martin bırturellt namzetler düşünülürken kendisinin de unutulmamasını hatırlatmak İstemiştir. Martin, Hal t'm müzaheretine maliktir, bu da faydalı bir şeydir.
(Arkası fi net lahlfede)
Üniversitelilerin konseri
Harekttil bir müzik mevsimi boyunca (tinltdiğlmiz konserlerin («ri i (-afla kulağımızda iken Utan bul Tek nlk üniversitesinin tartlb «btiği ttnl-niteler ar uı bir konseri Bar ay «1-namasında dinledim. Bu konsere lş-drftk «den genç sanatkârlar İstanbul ve Ankara üniversiteleriyle Ankara Devlet Konservatuvarına mensuptular. Büyük va zengin bir program... Üç piyanist. İki viyolonist, bJr viyolonselist ve iki ses sanatkârı bu konserde yer almışlardı. (Bach, Mozart, Beethoven, Wagner, Ohopln, Brahma, Tschaikorcsky, Deboussy, Ravel, Tartlnl. Pugnanl, Rosstnl, Popper) ve Joh. 8traus gibi bestecilerin eserlerini piyanist Erfüz Edgüer ve Erzlcan Saydam ve Halûk Tercan'dan; viyolonist Ayhan Erman ve Ermukan Saydam'dan; viyolonselin Vartan Aslan yan dan; ve ses sanatkârları soprano Muazzez Gukmen'le Nuha Kem-ber'den dinledik. Böyle güzel Wr kon ser «onunda gençlerimizin yalnız t-81m[srfr.l anmakla iktifa deneğime cidden üzülüyorum. Her birinin İnkâr edilmez vasıfları var. Aralarında, ilerisi için ümit veren istidatlar dinledim. Her biri üzerinde ayn ayn durmak gerekirdi. JBattâ (güzel) 1 (daha güzel), (İyi) yİ (daha !yi> gibi gösterip teşvik etmek de gönlüme* bir İş olurdu. Fakat sanatta yeni ve tecrii-besia bazı istldatlann İyi niyetle verilen teşvikkâr nasihatleri hazmetmediklerini gördüm. BU arada (Meğer ben ne lmlştoıl) der gibi kendisinde olağan üstü bir değer vehmetmeğe ve etrafını hor görmeğe davrananlar bile oldu. Bu yüzdendir kl hakikaten övünülecek kabiliyetleri ortaya koyan bu konserde sivrilen sanatkârlar batkındaki görüşümü, gençlerimizin daha olgunlaşacağı ö-nümüzdtkl yıllarda yazacağım.
Ankara Devlet Konser vatuvan pro fesörü değerli dostum Mahmut Ra-gıp Gazlmihai l]e bu hususta hemfikir olduğumuzu bana gönderdiği son bir mektuptan öğrenmiş bulunuyorum. Aşağıdaki satırlar, dostumun en biilgiy ro en salâhiyeti! bir görüşle bu meseleyi nasıl tetkik ettiğini gösteriyor: «Tecrübesiz varlıklar için alkış meğer bazan fazlaslyle zararlı oluyormuş... Hangi genç artist kl sazındaki virtüözlük gücü kadar kafa ve tz'an olgunluğu yolunda 1leri bir seviyeye ulaşabilmiştir; nnçak böyle bir genç artist, alkışı bir böbürlenme vesilesi değil, sadece bir teşvik sesi sayabilir. (Parmağı mahir, fakat kafası henüz cahil) o]an genç artist, mevsimsiz takdirlerden muhakkak surette yüz bulacaktır. Bu sebepledir kl gençlerimizden bahsetmeği fttiya bırakmağı bundan böylcsl İçin umumi bir prensip halinde kararlaştırmış bulunuyorum.»
Tecrübeli va bilgin dostumun görüşün» hak verdirecek bir müşahedemi bu münasebetle yazıma ekliyorum: Bundan üç yıl önceydi. Gene bu sütunlarda, Ankara radyosunda dinlediğim bir gencin virtüözlük yanını belirten ve Öven bir yazı yazmıştım. Bir keman konçertosunun teknik güçlüklerini zahmetsizce yenebilecek kadar ileri olan bu istidadı. İlk fırsatta yakından dinlemek istiyordum. Nihayet bir yıl önce bu dileğim de yerin! bu]du. Fakat ne yazık kl radyodan dilediğim bu gençle karşımda çalan iddialı kemancı arasında âdeta bir uçurum açılmıştı. Hayalle hakikat arasındaki fark gibi... Güvenerek programına koyduğu şaheser, olgun ve kâm!! bir müzisyen İfadesiyle ancak başarılabilirdi. Halbuki kemancının parmak ve yay tekniği bile bu eserde kifayetsiz göründü. Bu netice, lyl niyetle yapılan teşviklerin sebeb olduğu kendini beğenmeden, böbürlenmeden. e)ine ve parmağına yakışan eserleri hor görmeden doğmuştu. Halbuki o eski yazımın sonunda o gence şu cümlelerle bltab etmiştim: Koca Mlcbel Ange doksan yaşında.. ö]üm döşeğinde.. Son saatinin neredeyse çalacağını seziyor, ve bir dostlyle şöyle kouşu-yor: «Öldüğüme yanmam; sanatın ana hatlarını tam kavradığım anda göçtüğüme yananın...» Bugün seri sadaaı çıkmıyan o gencin hâlâ o fâ-sit daire İçinde bocajayıp bocalamadığını bilmiyorum.
Fikri Çjçekoğlu
İzmirden Ankaraya giden incir heyeti
İzmir 23 (Akşam) — İncir standardizasyonunun kaldırılması İçin, Ticaret Bakanlığı nezdln-de teşebbüslerde bulunan ihracatçılar heyeti Ankaradan dönmüştür. Bu mesele hakkında Mr toplantı yapılarak karar alınması uygun görülmüştür.
Harbten evvel bunun 10 milyonu Avru-pada, 5 milyonu Amerika’da yaşıyordu Yahudiler ikinci dünya harbinde büyük kayıplara uğradılar — Meşhur yahudi simaları
Doqil Avrupa Yahudilcrindcn bir kaç
Yahudllerln Fillstinde bir İsrail devleti kurmağa kalkışmaları üzerine bütün Arap âlenrl ayaklanmıştır. Araplar, yurtlarını müdafaa etmek İçin her tarafta harekete geçmişlerdir. Arap mukavemetinin gün geçtikçe kuvvetleneceği, Yahudllerin e-mellerinl kolayca tahakkuk et-tlrmlyecekleri anlaşılıyor.
tkinel dünya harbinden evvel neşredilen bir istatistiğe göre 1938 de yeryüzünde 17 milyon Yahudi varda Bunun 10 milyonu Avrupada, 5 milyonu Amerikada, 1 milyonu Asyada, 870 bini Afri-kada, 30 bini Okyanusta bulunuyordu.
1880 senesinden evvel Yahudi-lerin hemen hepd, yani onda dokuzu Avrupada yerleşmişti. O tarihten sonra Amerikaya hicret başladı. 1900 de Arrupadakİ Ya-hudilerin nlsbetl onda 8,2 ye indi. Amerikada Yahudllerin miktarı mütemadiyen arttı; bu gün bütün Yahudllerin yüzde otuzu Yeni Dünyada yaşamaktadır. Bu su retle Avrupadakl Yahudllerin nlsbetl yüzde doksandan yüzde altmışa, inmiştir.
Avrupa nüfusunun yüzde 1,95 1. Amerikanın 1.92 sİ Ya-hudidir. Bu suretle Avrupa ve Amerikada Yahudi nlsbetl hemen hemen müsavi gibidir. Diğer kıtalarda Yahudi miktarı azdır. Af-rlkada nüfusun yüzde 0,44 ü | Asyada 0.08 1, Okyanusyada 0,22 sidir. Yahudllerin Amerikaya hicretlerinin sebebi nedir? Slyari sebeplerle daha İkinci dünya harbinden evvel bir çok memleketlerde başlayan Yahudi aleyhdar-hğının bu hususta tesiri olmakla beraber başlıca âmil İktisadîdir Amerika yeni bir kıtadır, müteşebbis, işe ahlan, çalışkan İnsanlar İçin burada büyük kazanç imkânları vardır. Yahudiler bu sebeple Amerikaya büyük ölçüde hicret etmişlerdir.
Avrupada
Avrupada Yahudllerin en çok
bulundukları memleketler doğu ve orta Avrupadır. Baltık Denizinden Karadenize kadar olan sahada Leningrad. Riga, Viyana, Rostof arasındaki nıurabbada 8 milyon Yahudi yaşar ki bu ver yüzündeki Yahudilerin yarısı demektir.
İkindi dünya harbinden evvel Polonya d a 3,300.000 Yahudi vardı. Bu miktar Polonya nüfusunun yüzde 9,64 iidür. Lltvanva-da 175 bin, Macaristenda 4 50 bin, Çekoslovakvada 385 bin. Romanyada 1,050,000. Sovyet Rusyada 2,950,000 Yahudi vardı.
Zamanımızın en biiı/iik ilimlerinden Einstein
Batı Avrupada Yahudilerin başlıca toplu bulundukları şehirler Londra, Amsterdam, Anvers, Frankfurt, Nürnbeıg, Zürih'dir. Akdeniz havzasında İskenderiye, Kahire, Trablus, Tunus, Cebe-lüttank, Marsilya, Selânik, ts-tanbulda mühim Yahudi nüfusu vârdır. Fillstinde ikinci dünya harbinden evvel 404 bin Yahudi vardı. Şimdi bu miktar 700 bini bulmuştur. Fas'da 200 bin kadar Musevî vardır.
Belçikalıların hakkında verecekleri karara Intizaren îsviçrede oturmakta elan Belçika Kıralı. Küba adasına yaptığı seyahatten İsviçre'ye donmuştur. Yukarıda coeukliuüd karşılaşması görünüyor.
tip
Fransada MusevBerin miktarı 280 bin. Italyada 52 bin. İngilte-rede 340 bin. Almanyada 502 Wn, Avusturyada 200 bin idî.
En çok Yahudi bulunan memleket
En çok Yahudi 'bulunan memleket Amerika Birleşik Devletleridir. Buradaki Mıısevîlerin m»k tan dört buçtık milyondur. 50 sene evvel bu miktar 530 bindi. Ka-nadada 200 bin, Arfantinde 255 bin. diğer cenubî Amerika memleketlerinde 150 bin Yahudi vardır.
Dikkate şayan olan bir nokta Musevilerin daha ziyadfe büyük şehirlere rağbet etmeleridir. Yahudi nüfusunun yarısı büyük şehirlerde yerleşmiştir. Yairuz Nev-york’da iki buçuk milyon Yahudi vardır. Şikagoda 325 bin, Filâ-delfiyada 275 bin Yahudi bulunmaktadır. Harbden evvel Varşa-vada 363 bin Musevi vardı. Lon-drada 284 bin BiMiaoe^tCde 23^ bin, Libddz'da 202 bin. Vivanada 175 bin. Paris’de 175 biıı, Berlin-de 161 bin Yahudi vardır. Dani-markada bulunan Yahudilerin yüzde 92,2 si bas şehir olan Kopenhag'da Avtrsturyadaki yahudilerin yüzde 91,9 u Viyamda, tngüteredeki Yahudilerin yüzde 63.8 i Londrada yerleşnıîştiı.
ikinci dünya harbinde
Yahudi ajansının bir kaç sene evvel neşrettiği bir istatistiğe göre Yahudiler ikinci dünya harbi esnasında büyük kayıplara uğramışlardır. Naziler tarafından öldürülen. vahut toplanma kamD-lannda ölüme bırakılan Yahudllerin miktarı İki milyonu geçmektedir. Bu miktar şu suretle taksim ediliyor: Almanyada 160 bin, Avusturyada GO bin, Çehos-lovakyada 65 bin; Polonyada tCO bin, Hollândada 120 bin, Yugcs-lavyada 96 bin. Fraıısada 35 bin, Romanyada 630 bin, Bulgaristan-da 85 bin. Slovakyada 75 bin, Lc-tonyada 25 bin.
Yunanistanda 18—43 yaş arasında bütün Museviler esir sayılmışlardır. Bunlardan büviik bir kısmı Öldürmüş, pek azı kurtulabilmiştir. Selânikte bulunan 75 bin Musevîden ancak 3500 kadarının kurtulduğu anlaşılmaktadır.
Arap başkomutanlığının son tebliği
Yahudiler daha ziyade'ticaretle meşgul olmakla beraber ilim, fen. güzel sanatlar ve siyaset sahasında bir çok büyük İnsanlar yetiştirmişlerdir. İngiliz Basvc-kiJİ Dlsraeli Musevî idi. Eski Fransız Başbakanı Blum. İngiliz eski Harbîye Bakanı Belisha da Yahu-didlr. Geçen asrın cn büvük sahne artisti Saralı Remhard Yahudi İdi. Fransız tiyatro muharrirlerinden Henri Bemsteln, romancı Andr6 Maurois. gecende ölen tiyatro muharriri Tristan Ber-nard. filozof Bergseıı, At-6!imi Frcnud. zamanımızın en uıi vük âlimlerinden- biri olan Einstein Musevîdir.
Amerikada sinema ftlf.mbıîn belli başlı simalarından bîr çoğu YahUdJdlr. Bunların arasında Şarlo. Dugîas. Paul Munî, hasta gelir. Holivud nüfusunun dortt-e blH YahudJdir.

Sabite 0
AKSAM
24 Mayıs 1943
HER AKŞAM BÎR HİKAYE
Âşık zannile
- -
Kanun bilgileri
Zeynel: 23 yaşında.
Raul: 33 yaşında, Zeynetln kocası.
Fiyat: 35 yaşında Zeynetln ağa-beysl.
[Zeynel, kolluğa oturarak ve hafif hafit şarkı söyllyerek nakış işliyor. Derken kocası, ayaklarının ucuna basarak sessiz sedasız İçeri giriyor va karısının yanma giderek ellerlje arkadan gözlerini kapıyor. 1
Zeyııet — Raul sen nıisln?
Raul (geniş bir nefe3 alarak) — Ben de başka bir erkeğin ismini söy-llyeceglndeıı korkuyordum.
Zeynet — Fakat ben senden başka kimseyi beklemiyordum ki...
Raul — Bilmiyorum. Ben kıskanç »o vesveseliyim. Zeynet, çok güzel olduğun İçin korkuyorum.
Zeynet — Bu. iyi bir şey değil ko* cacığım! Korkarım kİ bu mânâsız kıskançlığın bir faciaya sebebiyet verecek.
Rau| — Affet beni karıcığım! Bir daha yapmıyacagım!
Zeynet — Hop böyle söylüyorsun, fakat dalma benden şüpheleniyorsun. İçini şüphe kurdu kemirdiği İçir* bu akşam eve daha erken geldin. Eıuin o[. senden başka kimseyi sevmiyorum kocacığını!
Rauj — Şeker karıcığımı Sana İnanıyorum. Fakat seni o katlar çok seviyorum ki. elimden kaçırmak kor-kuslle tir tir titriyorum.
Zeynet — Zavallı Raulcuğum, bu artık kıskançlık değil hastalıktır.
Raul — Hakfaıı var Zeynetl Kabahat. o İmzasız mektubu gönderen alçaktadır.
Zeynet — O mektuba ehemmiyet vermekle bana hakaret ettiğini anlamıyor musun?
Raul — Evet hakkın va» sevgilimi Ben ruhan hastayım! Nefsime hftklm olmalıyım. Beni dinle Zeynet! Otomobille bir gezinti yapmak ister misli»?
Zeynet — Hayır Raul elimdeki nakışı bitirmek istiyorum. Çünkü yarın isim, gününü kutlayacak olan arkadaşım Mariye vereceğim.
Raul (somurtgan ve düşünceli) — Benimle beraber dışarı çıkmak istemiyor musun?
Zeynet
kocacı-
ğım!
Raul — Bani niçin git diyorsun? Yoksa gitmemi ml İstiyorsun?
Zeynet — BanaNancyye gitmeğe mecbur olduğunu söylemedin ml?
Raul — Evet gitmeğe mecburum, (çıkıp gider)
Zeynet (Yalnız) — bu kıskançlık nc işkencedir yaratabil hem kendisini hem de beni mahv ve harap edi-
Zeynet — Bunu da mı şüpheli görüyorsun kocacığım?
Raul fdalma düşünceli' — Hayır, ben acele bir işim İçin Nansy'ye gideceğim için ancak gece yarısına doğtu ddnebL|eceğim,
Zeyuet — Dalma geç vakit döneceğini söyllyerek evden çıkıyor, sonra erken dönüyorsun.
Raul — Bu defa ciddi kouuşuyo-rum, belki de Florlmanlara uğrayacağım.
Zeynet — A. a., nonoşum - şlm-cM kıskanmak sırası benim!. Madam Floriman genç ve güzel bir kadındır. istemem kl yanında çok kalasın. Ranul (memnun), ciddi ini söylüyorsun Zeynet? çünkü kıskanan adam seviyor? Demek beni se-viyrosun.
Zeynet — Beni sevdiğimi şimdi ml öğreniyorsun?
Raul (karışım öperek) affet beni şekerini! bu güzel ağn benden başka bir erkeğin öpebileceği şüphesi be nl çileden çıkarıyor.
Zevnet (sinirlenerek ı bu halin işkencedir. Raul! Masum olduğuma seııl inandırmak İçin ne y&pmalı-r»"’ (Ağlamağa başlar,)
Raul (karısının yaşlı gözlerinden öperek» — Bana acı Zeynetl Artık ağlama) Beni seviyorsan bir az gülümse!
Zeynet (güjümsemege çalışarak)
— Şöyle ml gülümsiyeyira?
Raul — Evet, ila şöyle! şimdi emlıı ve müsterih gideceğim,
yor.
(Genç kadını nakışını İşlemeğe da vam ederken Plyer, yavaş yavaş odaya girdi ve Zeynetln arkadan göçlerini ellerlle kapadı.)
Zeynet — Raul sen misin? Doğru su çok geç döndün, şakayı bırak da elerini çek!
(Plyer cevap vermediği İçin Zeynet ellerini gönlerinin üzerinden kaldırdı ve başıaı çevirerek baktı)
Zeynet — A! sen misin Plyer? geldiğine teşekkür ederim. Otur da bir as bana arkadaşlık et. Raul Nan-eyye gitti.
Plyer — Bos (i7a r hemşlreclğlm. Beni yalnız bulacağımı sanmıyordum. Ağlamış gibi görünüyorsun. Sana ne oldu?
Baııa söyleşen a!,, ,
Zeynet — Hayır kardeşimi Ağlamıyordum. Belki gözlerim nakıştan yoruldu da..
Plyer — Hayır hayırI gözlerin ağlamaktan kan çanağına döndü. Niçin ağladın? (Delikanlı, yaklaşarak hemşiresini kucaklar)
Zeynet (Başını kardeşinin omuzuna dayıyor ak) — İnan bana kardeşim hiç bir şeyciğim yok.
(O esnada Raul ansızın odaya girer, odanın yarı karanlığında karısını arkası dönük bir erkeğin kolları arasında görünce kim olduğunu fark edemlyersk kıskançlıktan gözleri döner, tabancasını çekerek kanama ve kardeşine ateş eder.)
Rau[ — Hain karı, nihayet seni yakaladım. (Plyer kolundan yaralanarak bir feryad koparır. Zeynet ba-ştnı çevirerek kocasını elinde namlusundan duman çıkan tabanca Ha Sör ünce çığlığı basar)
Zeynet — Ne yaptın Raul. kardeşimi vurdun! )genç kadın bayılır.)
Raul (elinden tabancasını atarak harap vo perlşau kayın biraderinin yanıua koşar) — Aman AU&hım ne yaptım, kanıma kardeşini yaraladım. Meğer Zeynet., bu kıskançlıftı-rum bir faciaya sebep olacağını söy İçmekte haklı İmiş! Bir masumun kanın* giriyordum. (Yere diz çökerek) affet beni Plyer. affet! karıcığım. Bir daha tövbeler olsun diyerek hüngür hüngür ağlamağa başlar.
Çeviren: A. Hilâli
!
Rize şilebi geliyor
Rize şilebi bir müddettenberl Nev-yorkta bulunmakta İdi. şilep, askeri yardım malzemesi yüfclyla dun mem leketlmlze müteveccihen hareket etmiştir. Ayrıca akar yakıt almağa giden şileplerimiz de limanlarımıza dönmektedirler. Bunlardan Kocaeli, Abadatı'daa mazot, gazoif ve asfalt alıp hareket etmiş. Akar şilebi da aynı limandan akar yakıt yilkllyerek yola çıkmıştır.
îdea] Bir Diş Macunu
ULTRflMİN
Dişleri çürümekten korur.
Kanuna aykırı rekabet
Tüccar arasında rekabet meşBUdur. Müşteri çekmek amaciyle tüccar arasında rekabet mücadelesi kanun koyucu tarafından dahi arzu edilen bir husustur. Ancak dürüst olmiyan rekabet hakkında da hükümler mevcuttur. Rekabet sahası bir koşu sahasına benzetilir. Kendine güvenen herkes bu koşuya fflror. En iyi malı en İyi şartlar altında en ucun (tatlarla satmak yarışına İştirak etmekte herkes serbesttir. Yasak olan yarışla başkalarının yolunu kesmek, çelme takmak gibi faul savılan hareketlerdir. Bil hareketler hakkında kanuna konulmuş hükümler rakiplerin hukukunu muhafaza İçindir. Yoksa doğrudan doğruya hakkın değil. Bunun için rekabet kaidelerine riayetsizlik halinde ancak rakipler tazminat talebinde bulunabilir. Bu tazminat talebi bir akltteıı değil, haksız bir fiilden doğmuştur. Binaenaleyh zaman aşımı, müteselsil mes'ullv&t, meseleleri hususunda buna göre düşünmek gerektir. Ticaret Kanunumuzun 56 ncı ve ondan sonra gelen maddeleri hususi mahiyette. yani rekabetin muhtelif nev'ilerine. Borçlar Kanunumuzun 48 nel maddesi ise umumi mahiyette hükümler taşımaktadır. 48 nel maddede rekabet iki gyupa ayrılmıştır. Rekabet kast il e yapılan yanlış ilânlar ve rekabet kastlla yapılan hüsnüniyet kaidelerine aykırı hareketler. Yanlış ilânlar, kendisinin veya başkasının mali veya şahsi durumu hakkında haki kata aykırı şayialar çıkarmakla olur. Bu gibi hareketler yasaktır. Bunun gibi başka bir kimsenin. müşterilerini azaltmak kastiyle yapılan İyi niyete uymaz hareketler da yasaktır id bu hareketlerin bir kaçını Ticaret Kanunumuzun 56 ve ondan sonraki maddelerinde bulabiliriz. 56 ncı maddeye göre bir tüccar, başka bir tüccarın haklı olacak kullandığı isim ve alâmetlerle İltibasa meydan verebilecek surette isim ve alâmet kullanamaz. Bu hükümden maksat İsim, Ğ-caret ünvanı, işletme adı ve alâmeti farika gibi ayırma İşaretlerinin İltibasa meydan verebilecek bir tarzda kullanılmasına mani olmaktır. Zarar gören tüccar, diğer tarafın kötü nlvetl veya dikkatsizliği mevcut olmazsa bile bu İsim ve İşaretlerin kullanılmasının me-nedümeslni dâva edebilir. Ancak böyle bir dâva için bu isim ve işaretlerin tescilinde eskilik dikkat nazarına alınır. Ticaret ünvanı veya alâmeti farikayı kim önce seçmlj ve tescil ettirmiş İse kanunun 56 ncı maddesinden o istifade eder. Çünkü memleketimizde tescili talep edilen btr alâmeti farikanın dalıa evvel tescil edilmiş olan bfr alâmeti farika ile İltibas teşldl edip etmediğini tescil eden makam kendiliğinden tetkik edemez. Fakat ticaret Unvanını tescil eden Sicilli Ticaret dairesi salâhiyeti olan mıntıka dahilinde iltibasa meydan verebilen iinvanlart tescil ebtniyebilir. Kanunun 57 nel maddesinde tüccarın kendi mlamı sürmesi İçin hile ve deslso kullanmasını, 58 nel maddede hakikate uymayan İlânlar yapmasını, 60 ncı maddede başka bir tüccarın veya tmalâthane sahibinin müşterilerini Öğrenmek veya kendisine celbetmek maksadlle memur ve müstahdemleri kandırması yasaktır. 61 inci madde hükmü de enteresandır. Bir tüccar İyi niyet sahibi diğer tüccarları aldatacak şekilde, meselâ kendisinin fena hareketten ötürü koymuş olduğu müstahdeme tutup bonservis vermesi yasaktır. Yukarıda yazılı hükümlere aykırı hareket edenler mutazarrır olan şahısların zarar ve ziyanını vermeğe mecburdurlar. Kötü niyetle hareket edenler bas liradan yüz liraya kadar para cezası ve üç günden iki aya kadar hapta cezasına mahkûm edilirler. Ceza veya zarar ve ziyanı mucip olan harekette Israr edenler hakkında ceza İki misline çıkarılır. Avukat Emcet Ağış
Birleşik Amerikada ayakkabı sanayii
(Bat tarafı 4 üncü eahifete) teşldl etmektedir. Fabrikalar, gerek hususi va gerekse model kısımlarında çalıştırdıkları sanatkârların çizdikleri krokilerden kreasyonlar yapmaktadırlar. Bir ayakkabının stili ve rahatlığı yapılan kalıba istlnadetmek-tediı. Bu yüzden kalıpçılar ayakkabı sanayiinin en mahir işçileri olarak kabul edilmektedir. Amerikada her ayakkabı için yeni bir kalap kullanılmaktadır. Vak-tile, ucuz ayakkabılara alt }caLıp-Iara pek az vakit sarfediliyordu. Doiayıslle elde edilen kalıp da ısmarlama ayakkabılar İçin hazır-lananlardan çok farklı oluyordu. Halbuki bugün en ucuz ayakkabılar için dahi emek sarfctnıek suretile gayet düzgün kalıplat yapılmaktadır. Amerikada ayakkabı imalâtında olduğu gibi tamir İşleri de doğrudan doğruya makinalarla yapılmaktadır. 1930 yılına kadar ayakkabı tamiratında kullanılan makinalann sayısı pak fazla değildi. Tamirat işinin büyük bir kısmı el emeğine dayanıyordu.
MAHKEME KORtDORLARINDA:
Muharrem efendi iç güveyisi giriyor!
- 3
— Bir sigara daha tüttürür müsün, efendi amca?
— Eli, tüttürelim bari. Dumanı çektikçe kafam dinlenir gibi oluyor.
Sigarayı yaktı, derin derin çekerek gözlerini kırptı:
— Yaaa, efendi oğlum! Görüyorsun ya, bu yaştan sonra ne işler geldi başıma.
— Olur böyle şeyler, babacığım. Sonra ne oldu bakalım? Burhan bov sizin işin kolayını nasıl buldu?
— Herifin elinden yakamı kurtaramadım. «Otelden kurtulman için evlenmen lâzım» diyor da daha bir şeyler demiyor.
— Fena bir teklif değil ki, efendi amca. Hele işin bir kolayı da bulunursa öp de başrna koy
— Kolayını da buldu herif. Senin evlendiğini kimseler duymaz. Belediye nikâhı yaptırmıya-cağız. Bir imam nikâhı kıyarız, evlenirsiniz» diyor. 'Peki, dedim, sonra ne olacak?» Güldü: 'Sonrasını ne düşünüyorsun. Muharrem cfendiclğim? Senin kulaklarının tedavisi bitiriciye kadar Bel-kls hanımla beraber oturursunuz, İsin bittikten sonra üçteıı dokuza şart ederek Beikls hanımı boşarsın, kalkıp memleketine gidersin.»
— Eh, buna diyecek yok, babalık. Acem nikâhı gibi bir şey, Telâkin bu işe Beikls hanım nasıl razı olacak
— Orasını ben de düşündüm, «îyl söylüyorsun amma Bürhan bey, İmam nikâhile evlenip sonradan boşanmaya Beikls hanım razı olur mu?» diye sordum. «Sen orasını bana bırak Beikls hanım uzaktan akrabam olduğu için benim sözlerime inanır. Ona işin bu tarafını anlatmayız. Evvelâ imam nikâhı kıyacağız, bir yandan da evlenme muamelesine başlıyacağız. Muamele bittikten sonra da Belediye nikâhı kıyılacak. dersem o inanır. Ha bugün, ha yarın, diyerek nasıl olsa bir iki ay ovalarsın, ondan sonra da boş kâğıdını eline verip savuşursun» demez ml? «Ne söylüyorsun, Bürhan bey? În3an kendi akrabasına böyle bir oyun eder ml? Zavallı kadıncağıza yazık değil ml?» dedim. Omuzumu okuyarak: «Muharrem efendi, dedi. Benim nazarımda 1yi bir ahbap, akrabadan daha ileridir. Seni kardeş gibi sevdim, rahatını da temin edeceğim. Bunu yapamazsam öldüğüm zaman gözlerim acık kalır.» Gel de cevap ver bakalım!
— Cevaba ne lüzum var artık, efendi amca? Bu lâfın karşısında akan sular durur. Sen evlen de rahatına bak. Ondan ötesi nene lâzım? Velâkin. İstanbulda ev bulmak kolay İş değildir. Beikls hanımla evlendikten sonra...
Muharrem efendi gülerek 3Ö-zil kesti:
Halbuki bugün doğrudan doğruya el emeğlle ayakkabı tamir eden bir tamirhane bulmak gayet güçtür. Birleşik Amerikada ayakkabı tamlratlle uğraşan dükkânların sayısı 60,000 l bulmaktadır. Makinalarla teçhiz edilen bu dükkânlarda sadece bir kişi çalışır kl, bu da dükkânın sahibidir.
— Herif her şeyin kolayını bulmuş, diyorum ya, oğluml Ey aramağa lüzum yok kl Beikls hanımın dayalı döşeli evi varmış Oraya İç güveysi gireceğim.
— Ooh, suyundan da koy! ts-tanbulda bir kaç ay saltanat süreceksin desene. Aman, ©fendi amca, mademki iç güveysi giriyorsun, İlk gece kedinin bacağını ayırmayı unutma. Yoksa sakalı ele verirsin haal..
— Zevzekliği bırak, oğlum. Bu İşe bir de kedileri, köpekleri ka-nştırmasana.
— Senin iyiliğin için söylüyorum. efendi baba. Belkİ3 hanım hem genç, hem güzel olduğuna göre, seni bir defa avucunun tçl-ae alırsa Anadoludakl yenge Iıa-11 mıhı da, çocukları da unutturur/-» ha. £
— Anadoludakl yenge hanım ft. lâfım karıştırma. Onlar hatırunarj geldikçe yüreğimin başı sızlıyor. q
— Pekâlâ, babalık. Lâfın o tarafını kapatalım da bu tarafına q bakalım. Nikâhtan evvel Beikls-— hanımı görebildin ml, beğendin P ml bari? ©
— Büıhan bey o işi de yaptı. > «Beikls hanıma evlenme Iştnî he- Q) nüz açmadım. Bir defa kendisini 0) gör. beğenirsen ondan ötesini ben düzene kovarım» dedi. *>*
Ce.
(Devamı var) q
' ' ? ~ "ro
Havagazı Şirketiie Ö
Belediye arasındaki Q
ihtilâf
Belediye imar İşleri mudiin) Hüsnü Keseroğltı. hava gazı ştrketlle belediye arasındaki bazı mail ihtilâfların halli için dün akşam An-karşys gitmiştir. Hûsnii Keseroğlıı btr kaç gün sonra dönecektir.
Amerikada Cumhur başkanı kim olacak
/'Baş faraft S inci sahifede)
Kaliforniya valisi Warren’den de bahsediliyor. Kaliforniya delegeleri bunu deatekllyeceklerdlr. Batı delegelerinin bu namzetliğe müzaheret e-deceklerl tahmin ediliyor.
Halk arasındaki cereyanlar
Amerikan seçiminde milletlerarası vaziyetin iç işler kadar büyük tesiri olacağı muhakkaktır. Amerikalılar vaziyetin lcabettlrdlği iktidara malik bir Başkan istiyorlar. Halk ne İdareci. ne iş adamı, ne harla bir 'kimse, na de demagog İstemiyor: milleti güçlükler arasında emniyetle idare edecek muktedir bir İnsan arzu e-il-yor Amerika'nın yüklendiği mesuliyetin fevkalâde bir gayreti ve büyük değişiklikleri lcabettlrdiğln! biliyor.
Avrupa'daki aon hâdiseler Amerikalıları alt üst etmiştir. Umumi er-kâr şaşılacak derecede süratle gelişiyor. Komünizmin ya’nta siyasi İte tlsadl. askeri talr kuvvet değil, aynı zamanda bir ideoloji olduğu aolagı]*-mağa başlanmıştır. Bunun İçin komünizme karşı yalnız dolarla, ve askerlikle değil, daha yüksek bir İdeolojinin dinamizmi İle karşı durmak lâzım gelmektedir.
| İmparatorun enfiye kutusu
AŞK VE ZABITA ROMANI
I Yasan: John D. Carr Tercüme eden: Vd-Nû
1J- T..MlrQ No. 50
Skandal ' çıkarmaktan kaçınmak. Yoksa hususi hayatınız kimseyi İlgilendirmez. Bankanın preuslpl budur. Tam amiple aramızda kalsın: (Sağa aota etrafına bakındı.) İhtiyar Du-tour’un yani direktörümüzün Bou-iognc’iU bir metresi var. Sık sık yanma gider. Büroda bu İşi bilmeyen yoktur. Bunu size sir olarak söylüyorum tabii...
— Tabii.
Toby'nln yüzü kızardı;
— Sizde beğendiğim bir hususiyet vardır. Eve, — diye hitabetti. — Çok anlayışlısınız.
— Öyle ml?
Toby, genç kadının gözleriyle kftr-şılcLşrrumağa çabalıyarak;
— Evet. — diye devam elti. — Bittabi aramızdaki münasebete taallûk eden cihette bahsetmiyorum. Fakat banlan bir genç kızla blllıassa sizinle konuşmak fenama gidiyor. Ancak
mademki sıc tarafı kalmadı elden no gelir?
— Evet, sır tarafı kalmadı.
— Kadınların çoğu bu gibi va^yet-lerde asabi buhranlara yakalanır. Cidden apaçık söylüyorum. Geçen hafta hattâ babamın ölümünden evvel neye uğradığımızı tasavvur edemezsiniz. Adetimin hilâfına neşesiz ve gamlı bir hal almıştım. Dikkat etmişsinizdir. Arlotte denen bu küçük pis orospu... (Eve titredi.) Hayatımda uğramadığım baş ağrılarına beni uğrattı sizi temin ederim. Neler çektiğimi anlatamam.
Eve yavaşça sordu:
«— Bana sÖyUyeceklerintz bunlardan mı ibaret?
Toby, gözlerin! koskocaman açtı:
— Size söyllceklerlm ml?
Eve Neill. en iyi mekteplerde okumuştu. Fakat buna rağmen, NelJI mensucat fabrikasındaki o meşhur
Nelll'kı kızı olmak hususiyetini muhafaza ediyordu. Tıpkı ihtiyar Joa gibi, o da bazı şeylere boyun eğe-billrdt ama bazı şeyleri de asla ve asla kabul edemezdi. Genç kadın epey zamAndaıı beri odayı hafif bir sis tabakası İçinde görmeğe başlamıştı. Tobytakı aynaya aksetmiş başım muallâkta gibi görüyordu. Bu aaçlı karanın ortasında, elli santim kutrund bir dazlaklık olduğunu far-kettl. Nedendir bilinmez, bu keşfi hld detlııl büsbütün arttırdı.
Oturduğu koltuktan doğrulu verdi.
— Siz ne küstah keratanın biri olduğunuzun farkında değilsiniz galiba?
Bu inrilâk. Toby’yi hayret içinde dondurdu Bir an kulaklarına inanamadı.
Eve. devam etti:
— Siz galiba dıüştüğünirs komik yâ Ziyetln farkında değilsiniz. Siz kl, sabahtan akşama, kadar insana ahlâk dersi verirdiniz. Siz kl, korkusuz ve kusursuz bir şövalye rolünü oynardınız Halbuki benimle tanıştığınız andan. itibaren, hu kızla sürekli münasebetlerimi «e devam etmişsiniz.
Toby, dehşet İçinde kaldı:
— Cidden, Evet — dedi. — Cld.-, den...
Ve sanki banka direktörü bay Du-four'ia yüz yüze gelecekmiş gibi etrafına süratli ve endişeli nazarlar atmağa başladı.
Eve:
— Cidden elbet, — dedi.
— Ağzınızdan böyle sözler çıkabileceğini hiç düşünmemiştim. Eve!
— Böyle sözler ml... Boyla sözler ha?... Peki sizin ya-pbğınız İşler hakkında ben ne düşüneyim?
— Nastl?... Benim yaptığım işlerde ne varmış kl? — diye Toby sordu.
Bana na dediğini»! unutmadınız elbette? Yaptıklarımı atfedecek ve unutacaktınız, değil ml?... Ele verir talkım hesabi... Peki, atna bütün bu vaztyelter ortsında. slzlu İdealiniz ne oluyor? Şu sizin yaman ahlâk kaideleriniz. sarsılmaz prensipleriniz ne oluyor?
Toby, yalnız şaşırmatnıştı. her cihetten süıprlze uğramıştı, Miyop İnsanların yaptıkları gibi gözlerini kırpıştı raraktan bakıyordıv
Gocunmuş gibiydi. Aşikâr bir vaziyeti gabi bir çocuğa antataıak İstercesine tavır tenkidi.
— O başlıa bu başka...
— Dem ayla, yahu?
— Tabii değil ml pal
— Başkalığı neymiş bakalım?
Toby, keilmeterUıt arıyordu. Seyyareler arasındaki muğlak bir vaziyete dair yahut dünyantn yaradılışına dair güya kendisine sual sormuşlardı dü cevaptan âciz kalmıştı
— Eve'clğlm... Bir erkeğin basan öyle İhtiyaçları olur kl... Nasıl anlatayım?
— Ay siz, kadının ihtiyaçları olma» tnı zannediyorsunuz?
Toby, heyecanla:
— İtiraf ve kabul mü ediyorsunuz?
— Neyi İtiraf ve kabul etmişim?
— Demek o pis herifle münasebetlerinizi tekrar tesis ettiğinizi kabul ediyorsunuz?
— Ben böyle bir şey sölyemedlm. Ben sadece bir kadının da ihtiyaçtan olabileceğini söylüyorum.
Toby, sanki mukaddesatı tahkir e-HinıLş gibi başını satayıp durdu:
— Yok. hayır, hayır! Kibar bir kadının otamaz, otamaz! İşte fikirlerimiz bu noktaıfa ayrılıyor. Eğer o kabil İhtiyaçları varsa, artık o temiz ve yüksek bir kadın sayılamaz, öyle
bir insan ideal hale getlrLlenıee. İşta bunun İçindir kl «ta beni hayrete dü-görüyorsunuz, Evet
»Hem sizinle gayet samimi olarak konuşmamı ister misiniz? Emin olunuz, size katiyen İstırap vermeği istemezdim. Bunu ■sİ® de biliyorsunuzdur. Fakat namuskâr bir İnsan Bidatiyle düşündüklerimi size söylemekten kendimi altunıyacağun. Şu and», sizin, hüviyetinizin başka bLr tarafını görüyorum. Ve bana öyle geliyor kl...
Eve, onun konuşmam İçin meydan veriyordu.
Erkeğla ocağa pek yanaştığını, gri pantalonunun paçalarından hafitçe bozarması tütnıeğe başladığını far-kettlyse de bu manzaraya karşı !â-kayıt kaldı.
Erkek, biraz sonra, vaziyet değiştir diğl zaman, bir kavruluş, bir yanık kokusu duyacaktı elbette Bu düşünce dahi genç kadını heyecanlandırmadı.
Ancak, madanazet Arlette, ansızın kapıyı tıkırdatınca, yepyeni bir vaziyet basıl oldu. Genç kız, odaya girip özür ditajrerekten süratle masa ya yaklaştı.
{Arkan var)





| — İŞ ARAYANLAR
MÜKEMMEL İNGİLİZCE BİLEN — Ticari muhaberatta tecrübeli muhabir ve mütercim İş arıyor. PJL 1*18 Galata İH
TECRÜBELİ va TANINMIŞ — Diplomalı çocuk bakıcı, yeni doğan çocuk lira bakmak üzere İş arıyor. Moda Yeniflklr sokak No. 12 Şvester; Kadıköy. 230 — 1
TECRÜBELİ — Bonservlsll Dadıyım. Yaşını 35 Mr. Yeni doğmuş, doğacak çocuklara bakmak üzere dadılık arıyorum, isteklilerin Kadıköy Bahariye AH Süavl sokak No. 17 Dalkılıç hanesine. 260 — 2
TECRÜBELİ BİR MUHASİP — HeT türlü ticarethane, mağaza ve rnûes-•eselerde muayyen saatlerde hesap ve muhasebe üzerinde çalışmak İstiyor. Akşamda «R. T» rumuzuna mektupla. 281 — 1
AATTT.TK MOTÖRİÜ KOTRA — 3 aygında 1 metre boy 3,18 «, 32 met ra kara yelken bütün takımil» noksansız İçindeki motör azatla 11 mil sürat temin »der. Alıcı Üterse motÖT-•üz de verilebilir. Müracaat Poeta kutusu 3099 »W
BATİLIK APARTIMAN — Galatasaray But er asi sokağında on iki dairen beş dûktânh yedi kat yeni kirazı fazlaca kaloriferli Çalış apartmanının tamamı yahut dolu ve boş birer katı satılıkta. Kapıcıya
217 —6
BATİLIK BOŞ EV — Kadıköy -Beharlye - İnönü sokak No. 13 beş oda. Mutfak hamam. Su v» elektrik, bahçeii, telefonlu kâgtr. Görmek İçin her gün saat 18 -19 da görüşmek için 42819 Telefon 212 _ j
KİRALIK APARTIMAN V» DÜKKÂN — Arnavutköy, tramvay İstasyonunda, yeni yapılmış dört tarafı *-çık, havadar apartıman ve altındaki dükkânlar kiralıktır. Telefon: 24037.
282 — 3
BATİLIK ARSA — Fatih Postane-81nin karşısında «islenin arkan M metre 2500 liraya. Fatih Mıhçılar cad. EsH Şifahime 3 No. kat 1. (
258 — 3
TWN MARKA — 1947 modeli 1 i beygir kuvvetinde ayak vitesli İki bin kilometre kullanılmış hâlen faal vaziyetle çok temi» olarak acele satılıkta. Müracat: Sultanahmtt At-meydanı No. 10 motörcü dükkânı.
243 — 1
BAYAN ARANIYOR — Mak'nede yazabilen bir bayan daha arıyorua. Eski yan bilen tercih edilir Bahçeka-pı - Anadolu han No. 11 e müracaat
191
YENİ BİR MAĞAZANIN — Muhasebe. kasa ve satış servislerine dolgun maaşla bayan memurlar aranıyor. Müracaat: İstanbul Posta kutusu 240.
240 —
6ARAYBURNU ASKER HASTAHANESİ NE _ Bir bahçıvan ve bir berber alınacaktır. Eu sanatlara sahip olan İsteklilerin hastahane baş tababetine müracaat etmeleri. 253 — 3
2 ERKEK İŞÇİYE İHTİYAÇ VARDIR— Birisinin marangozluk, ikincilinin de tesviyecilik bilmesi şarttır. Yüksek kaldırım No. 68 Abdfırrahim Acarlürk'e. 257 — 3
3 ve B YAŞLARINDA İKİ ÇOCUĞA BAKMAK ÜZERE — Bir murebbiye aranıyor. Fransızca bilen tercih olunur. Telefon: Salıya kadar: 81666; sa fidan sonra: 52...409. 267 — 1
BAYAN KASEYER ARANIYOR — İstiklâl caddesinde bir mağaza İçin defter tutabilen bayana ihtiyaç vardır. Taksim Sıraservller 67/1. Müracaat »aatl 1230 - 13,30. 281 — 1
J ALIM-SATIM (Eşya)
ZEİS3 NİVO — Mükememl bir halde satıjık. Gajata Fermeneciler No. 127. 249 _ ı
batilik kamyon — Mazotla müteharrik 6 şar tonluk Mercedes -Ben» Dizel kamyonları satılıktır. Telefon 22103 e müracaat. 143 _ j
SATILIK BUHAR KAZANI _ İskoç tip! 2 kfilhânlı 1 buhar kazanı eatılıktır. Telefon 22103 e müracaat.
142 - 1
BATİLİK OTOMBBİL — Kıaysler marka, 39 modeli iyi kullanılmış bir otomobil satılıktır. Müracaat: Bant 3 den sonra 81008 No. ya telefon e-d İlmesi. 218
SATILIK — Studbaker kamyon 848 modeli 29.000 kilometrede iyi durumda. İstekliler şchzadebaşı Kemalpaşa mahallesi Şlrvar.lzade sokak No, n e müracaat Tel: 85013
188
SATILIK SANDAL — Boy 8,20 yelkenli, plakonlu, direkler dört çarmfk-n, boyalı, her bir takımı tamam. Kapalı;.-r«ı Kuyumcular caddesi No. 3 Yllzblrçeşld'e 198 —
SATILIK KÜÇÜK KOTRA — 8.50 boy, 1.90 en çift ranzan: Avrupa bezi Markoni yelken; tam tcçhlzatlı; ehven flatle satılıktır. îatlnyede süley-m---n ustaya müracaat. 204
SATILIK TRAKTÖR — Beşli pulluk çeker 85 beygirlik «İncirli traktör pullugıylo beraber >0 mayıs zaat 15 te Üsküdar Çile garajmda arttırma He satılacakta. 338—1
BATİLIK OTOMOBİL — Motörll fevkalâde kendisi iyi variyette tenteli 5 kişilik Chrysler şahlıktır. Müracaat: Ayaıpaşa Kamarot sokak Gümüşsüyü garajı. 235 — 1
ELEKTRİK MOTÖRÜ ARANIYOR — Kullanılmış 20 veya daha yıi karı beygir kuvvetinde satmak ve yahut bir sene İçin kiraya vermek la-tlyenler (E. M. E.) rumuzuna yazmaları. 234 —2
LEİCA ROLREFLEKS — ve «en-zerl fotoğraf makinelerine aceje İhtiyacımız var. Satmak istlyenlcrln Kadıköy «Foto Yılda» a mflracatlari. 233 —
ÇOK UCUZA SATILIK KOTRA — Kamaralı, İki yataklı, Markonl ve yeni yelkenli küçük btr kotra. Müracaat: Gala tada, Karaköyde Küçük Balıklı Hanında 25 numaraya. 229 —
HUSUSÎDE İŞLEMİŞ — Siyah körüklü mükemme] Fayton arabası satılıktır. Galata Bankalar caddesi Boz kurt Han No. 8 e müracaat. 255 — 1
SATHJK KOMPLB MATBAA — Bir baskı, müceddet bir Linotip ve teferruatı. Milrahaat: Çlçekpazan No. 22. 259 2
SATILIK SALOH TAKIMI _ Masif maun hakiki İngiliz yapısı. Müracaat: Tel. 82.271. 262—2
H — Kiralık — Satılık
■ — DİKKAT — Emlâk almak ve satmak, İpotek yapmak ütlyelnere; itimada şayan Sllhulet Emlâk Zarif Özalp tavassut eder. Beyoğlu Büyük Parmakkapı köşe başı No. 4 kat ? Tel: 42386. J37 _ 35
ACELE BATİLIK ARSA — PendJk Bağdat caddesinde denize na2ir İçinde su bulunan 4000 M 3 arsa. Müra-cat: Taşçılar No. 19. Telefon: 22585. 174 - i
SUADÎYEDE — Eahlle çok yatan bir arsa ile 4 odalı bir villâ acele satılıktır. Müracaat Suadlye Şen aokak, Bağdat Cad. Gündüz Bakkaliyesi 197 - l
DEVREN BATİLIK — Kuru kahveci Tekel ve Milli Piyango bftyillğl
dükkânı. İşler vaziyettedir. Şehîade-başı DlrekJerarası No. 83 aynı yere müracaat. gj
EMLÂK ALMAK. 8ATMAK İSTİ-yENLERİN — Bir defa büromuza uğramaları menfaatleri İktizasıdır, Şehzade başı caddesi No. 39 Hilâl sineması yanında Uğur Emlâk. 121 - 8
BOSTANCIDA SATILIK ARSA -Deniz kenarında, iskeleye çok yakın, İnşaata elverişli, 748 m2. Pazarlıksız 29800 Ura. Müracaat: Telefon: 18 dan 7Î. 150 _ 6
KADIKÖY - KÜÇÜÇYALI ARASINDA — Mevkii güzel sahil arsalar irat, köşk, apartıman v* saire almak satmak JsMyenler. Kadıköy iskele caddesi (Sevil Berberi 8/1) Ahmede. 170- 1
ARSA ARANIYOR — îstânbulun her hangi bir semtinde arsası olup da satmak Istlyenlerin Galata Rıhtım caddesi Kefeli Hüseyin han No. ye müracaatları telefon 43840 248 — I
KİRALIK ODA — Tophane 11e Fındıklı aracında tramvaya yakın büyükçe bir oda seneliği peşin olarak kiralıktır. Beşiktaş Basfırın caddesi 232 —
40 MODEL Packard taksi otomobili küçük Argo «atll, satılıktır. Adres: Kazancılar Yokuşu MİR! Garaj. Her gün saat 14 - 18 arası. 238 - 4 No. 21
KURUTMA SİLİNDİRİ ARANI- '
YOR — Bir boyahane İçin kurutma eljlndrl alınacaktır. Evsaf, marka, fi-atlnln Posta kutusu J79 veya telefon 23969 a bildirilmesi. 242 —
I SATILIK VİLLÂ — Erenköyde be? odalı, bahçeli; modern, çok güzel bir Villâ satılıktır. Tafsilât için her gün 'öğleden sonra 21722 Halt Nll'e müracaat »oı _ ı
İKİ KAT BOŞ OLMAK ÜZERE — Cihangirde pazarlıksız 27.000 liraya bir apartıman satılıktır, cihangir cad derinde 39 No. apatıman kapıcısı Mehmet Aslana müracaat.
161
SATILIK EV — Kanlıca Yenimahalle 11 numaralı vf 7 odalı ve bahçeli ev laUlıkta. Müracaat: Beyoğlu Ayanlıçeşme Bflruıi Yokuşu No. 1 Bakkaj İsmail Kunter. 184 — 1
ACELE KATILIK A TEL YE — Mabmutpaşa Attarbaşı han No. 8 de çalışır vaziyette trikotaj ve korse atelyesl aaMıktiT. Müracaat: Beyoğlu Meşrutiyet cad. Ankara kahvesine. 303
KELEPİR APARTIMAN — TüUm-hne Lfimsrtin caddesi No. 42 Kain apartımanı acele satılıktır. Her gün öğleden sonra İstiklâl caddesi 42/4 e müracaat. 219
BATİLIK ATELYE — Piyasa yerinde ruhsatı çıkmış pres ve torna atelyesl makineleri veya makinesiz satılıktır. Telefon sabahlan 43884 Galata PK. 1542 185
ACELE BATİLIK — Beşiktaş tramvay caddesi denize nazır (8) katlı apartıman İpotekli (301 bin Uraya Suhulet de gösterilir. Beşîkşatş Buat Suhulet de gösterilir. Beşiktaş Buat-pork sineması karşısında Emlâk İşe 218
14.500 LİRAYA — İki buçuk kat kâglr ev acele satılıktır. Adres: Fatih Karaman yokuşu Gemiciler sokak No. 33 İçindekilere müracaat. 212
BATİLIK KÖŞK — Kandilli Göksu caddesinde Ziya belyn, güzel manzaralı. telefonlu, konforlu köşkü muhtelif ağaçlı koruriyle satılıktır, İçindekilere müracaat 209
KİRALIK — Fenerbahçede deniz görür plâja çok yakın konforlu möbleli, on dört metre taraslı bina yazlık vey^ senelik. Fenerbahçede No. 97 köşke müracaat 200
ÜSKÜDAR — Paş&Bmanı caddesi deniz kenarında iskeleye yakın depoya elverişli arsa satılıktır. Üsküdar Doğancılar Ş&lr Naili so. No. 1 Balâ-haddine 202
KÜÇÜK MUSTAFAPAŞA ÇARŞISINDA — İki odalı arkada ardiyeye elverişli 27 numaralı dükkân satılıkta. Üsküdar Doğancılar şair Naili sok No. 1 Salâhaddlne 201
KAÇIRILMAZ FIRSAT — Mecidiye köyünün kibar muhitinde 27 buçuk cephe 22 derinlik arsa. 120 metre taşlle acele satılıkta. Kapalıçarşı Kürkçüler No, 10 a müracaat 198
KELEPİR ARSA — KOçükyalıda istasyona 3 dakika Marmaraya fev-kalâdo manzaralı bir dönüm metresi 450 kuruştan satılıktır. Akşamda (Küçükyalı) rümum na mektupla müracaat. 134 — 2
PİYASADA — Dükkân veya ma-ğanası olup devretmek İsteyenlerin Beyoğlu Posta kutusu 2339 numaraya yazmaları rica olunur. 239 - 1
BEBEK — İnşirah sokak No. 47. Koya hâkim fevkalâde manzaralı, bahçeli y«U oda, ffcj mutfak bir salon ve bir sofadan İbaret konforlu müstakil İki daireli köşk satılık veya beş oda bir salonlu dairesi kiralıkta. Görmek İçin içindekilere müracaat 228 V
DEVREDİLECEK APARTIMANIN İKİ NUMARALI DAİRESİ — Taksim caddesinde üç oda, entre. hol. banyo, mutfak, altı ay evvel bütün daire Amerikan badana, beyaz yağlı boya yapılmıştır, Dairenin her yerine göre yeni mobllye, Fllcko yeni buz dolabı, radyo her yeri muşamba. Konforlu. hiç eksiği yok, İstiklâl caddesi 139 F(ıto Modelde Bedrl'ye müracaat. 237 . 1
MÖBLELİ KİRALIK APARTIMAN— Beyoğlu İş bnkası arkasında İstiklâl caddesine bir dakika mesafede üç odası, banyosu, telefonu, havagazı ve bütün konforu havi möbleli bir daire kiralıktır. Kapıcıya müracaat.
BOŞ TESLİM SATILIK EV — Üsküdar Çınar cadedri Ş«J üstü NO. 80 görmek için bitişiğindeki eve müracaat konuşmak İçin (33770) telefon 195 — 6
CERRAH PAŞADA — Tramvaya, caddeye yakın 1085 MU 2 arsa M/3 C liradan. Küçük L&nga tramvay caddesi üzerinde 324 M/2 arsa M/2 20 liradan acele eatılıktır. Uğur Emlâk şehzadebaşı No. 38 24B —
BATİLIK — Paşabahçede İskele yanında sahil ile asfalt aram, üç dönüm, yüzden fazla yetişkin meyva ağaçlarlle bir masura tatlı suyu, 5 kuyusu ve bir çatı altında müstakil kapılarlle altışar odalı üç ev bulunan arazi satılıktır. Sahil, tamamen bahçedir. Evler, asfalt üzerindedir ve boş teri İm edilecektir. Görmek İçin 14 No. ya. Görüşmek İçin B - 12 arası 82127 ye telefonla müracaat. , 247 — 1
KUZGUNCUKTA — İskeleye ve deniz kenarına çok yakın üç kat ve yedi odalı fevkalâde manzaralı ev satılıktır. Müracaat Üsküdar Çamlıca caddesi Kuruçeşme No. 1 . 251 — 1
batilik İKİ katli ev — ran-fiftltı tramvaya bir dakika, boş teslim; beş oda, her konforu haiz. Pan-galtı, Pangallı Pasaj Emlâk Bürosu Neşe* Kaya. 85075. 278 — 1
«ATK-TK EVLER — Tam kâglr İkişer kat üzerine beşer odalı. Kurtuluş» tramvaya bir dakika, Fangajiı, Pan-galtı Pasaj Emlâk Bürosu Neşet Kaya. 85075. «I — 1
batilik köşk — Kandillide Â-lât sokak 5 oda. yağlı boyslı, telefon ve muşsmbalı, manzaralı; Fiat 15000 Pangaltı, Pangallı Pasaj Emlâk Bürosu Neşet Kaya. 85075, 278 — 1
BATİLIK boş DAİRELİ APARTI-MANLAR — Nişantaşı Vali koneğı civarında beşer altışar odalı. Pangal-t>, Pangaltı Pasaj Emlâk Bürosu Neşet Kaya. 85075. 279 — 1
ÇİFLİK SATMAK İSTİ YENLER — Tafrilâllı adresleriyle bize bildirmeleri işlerinin olması menfaatlerln-dendir. Adres: Neşet Kaya; İstanbul şişli Pangaltı, Pangaltı Pasa] No. 3. Tel: 85075. 280 — 1
KİRALIK APARTIMAN KATI — 3 ada, konforlu, Lüks eşyariyle. Şişli istasyon Hasat sokak No. 46 ya müracat, 288 — 4
SUADİYE İSTASYONUNA 8 DAKİKA — önünden terkos, elektrik geçen 1480 metre denize nezaretli arsa ucuz flatle. KapaJıçaTşt Sahaflar cad. No. 40/42 Yorgancı Muammer. 273 —
KADIKÖY FENERYOLU — Gazi Muhtar Paşa sokağı eski Yaverağa sokağı No. 31 bina bir dönilm bir evlek arazi İle boş olarak satıjıktır. Kadıköy Bahariye caddesi No. 28/1 Terzi Mjğırdlçe müracaat. 287 — 3
SATILIK KAGİR EV — 20.000 Ura, Kadıköy Moda caddesi Badem-altı sokak. No. 13. Beş katlı ikişer 0-da apartıman tertibi, deniz görür, su. havagazı, elektrik, hamam, çamaşırlık; taraça; küçük bahçe. Üç kat boş teslim. «60001 liraya İpotekli, Görmek lalJyelner saat 12 den 19 a kadar için dek! 1 ere müracaat. Diğer satler anahtar aynı sokakta sobacıda. Sahibine telefon: 42812. 230 — 2
SATILIK ARSA — Osmanbey civa ruj Halâskârgazl caddesiyle Âbldel Hürriyet caddelerine dokuzar metre İki caddeye cepheli 30 metre derinlik. Posta kutu 484 İstanbul. 284 —
KİRALIK EV ve TARLA — İki 0-dalı boş tarlaları, meyvajığı ve konisiyle beraber kiralıktır. İstinyede. otobüse bir dakika mesafede, kçiik çifçiler İçki büyük fırsat. Müracaat: Telefon 81271. 283 —1 YEŞİLKOYDE — Sahilde fenerin yanında Satılık Arsalar. Müracaat: Bay Hakkı. Tejefon: 42223. P, K. Galata 1193. 272 —
SATILIK ARSA — Topkopıdn, flx 25 metrekare, mimarca 2| kata müsait, ehven flatle sat,tıktır, Topkapı, Karatay sokak No. 8. Katina Manav-
AKSARAY — Ml]]et caddesi No. 99 lostra salonu devren katılıktır. Müracaat: Teksim Cumhuriyet meydanı Şehit Muhtar caddesi tütüncü Mehmet Sargına. Tel. 82801.
275 — 1
MoDaDa — Plâj, tramvay, iskeleye yakın; deniz görür, yedi oda, hol, modern mutfak, gömme banyo, kalorifer; bahçe; çamaşırlık; tam konfor. 50,000. Mektep sokalı No. 18; »at 12 ye kadarla 18 den sonra.
256 — 8
ACELE SATILIK EV — Paşabah-çe Köybaşı 32 No. m iki kat 8 oda, 2 mutfak müştemilâtı ahşap ev boş olarak acele satılıktır. Cuma, pazar saat 14 ten 20 ye kadar içindeki sahibine müracaat. 274 __ö
BATİLIK KELEPİR ARSALAR — Şişlide, Halfiskârgazl, Âbldel Hürriyet caddelerinde. Hanımefendi, Kocama ru ur, Perihan sokaklarında muhtelif ebat ve Hallerle satıp)» 19 «xea. Fosta kutu 484 İstanbul.
285 — 3
ÇİFTEIJAVUZLARIN EN ŞEREFLİ— Ve açıklık yerinde 3 yol ağzında 804 metre arsa çok müsait flatle katılıktır, *2.79 telefonla sahibine.
269 — 2
|j -MÜTEFERRİK
İMALÂTÇI VE İTHALÂTÇILARA — Tahmis sokağında İşlek dükkânda sürüm İÜ mallarını masrafsız satmak isteyenler mal mukabili avans da verilir İstanbul posta kutusu 145 adresine yazsınlar 241 —
MECİDİYEKÖY YENİ HAYAT KAYNAĞI — On altı dönüm lurk metre cephe asfalt üzeri, kıymeti hala arsa satılıkta. Kadıköy İskele caddesi Sevil Berberi Ahmede.
285 — 2
İNGİLİZCE DERS — Londralı fcı-g'llz bayan tarafından yeni metot (konuşma). Adres: Mrs. Vlnn! 939; tstiklâ] caddesi Tardım apartıman No. 1 (Rus sefareti yanında).
2&> — 11

KDIKÖYÜNÜN MUTENA — Kalanı?, Feenrbahçeye nazır kırk’metre rıhtımjı ersisiyle ahşap bir köşk satılıktır. Kadıköy İskele caddesi Sevil Berberi Ahmede. 266 — 2
İNGİLİZCE — Amerlkada okumuş ve Amerikan mekteplerinde İngilizce öğretmiş bir genç (jç ayda lisan öğretir. Akşam «D.S.» rumuzuna müracaat. 290 —
KİRALIK FABRİKA — Topkapi dahilinde tramvap durağına yakın sabık Tarak Fabrikası boş olarak kl-ralıktırMlracaat; Topkapı keresteci Bay Eftad'a. 263 — 3
DEVREN SATILIK KIRAATHANE — İstanbulini merkezi mevkiinde odalarlyle radyo pikap, frljlderll yaz lık kışlık kıraathane taşraya gidileceğinden satılıkta. BabIâli Ankara caddesi 88; Telefon: 20310
264 — 3
MEKTUPLARIN JZJ ALDIRINIZ Gazetemiz idarehanesini aareı olarak göstermiş olan karileri-caizden
Usta Terzi — Ticaret — Makul — B. T. Z — A. D. D — Bayan — İstek — T. A — Daktijo — 8.
G. — T. Ş. — K. Üye — Villâ Apartıman — E. M. E — Maktu Gelir bamlarına gelen mektuplun İdarehanemizden aldırmaları rica olunur.
Türkiye Şeker Fabrikaları A. Ş. İstanbul Bürosundan:
ŞEKER TEVZİATI:
Ekonomi Bakanlığı emlrlerile İstanbul Vilâyetine tahsis edilen şekerin satıcılara kolaylık ve süratle tevziini temin maksadlle şimdiye kadar alınanlara İlâveten 24.5/948 pazartesinden İtibaren aşağıdaki tedbirler de alınmış olduğundan ilgililere ilân olunur.
Tevzi esası: .
1 — şeker tevzii Vilâyçt emrine göre Belediye iktisat müdürlüğünden alman belgelere veya listelere İstinat edeceğinden bu belge ve listeler Yeni Postane arkasında Beykoz hanındaki satış büromuza gönderilmelidir. Belgesiz müracaatlar kabul edhnlyecektlr.
2 — Yukarıda mevzuu bahis listelerde adlan yazılı bakkallara yapılacak tevziatta Vilâyet emrine göre bakkallık ruhsat tezkeresi esas tutulacağından bunların şeker bedelleri yatırılırken İbrazı zaruridir,
3 — şekerler Çıragan depomuzdan ordino sahiplerinin hüvlyyelkri bakılarak verilecektir.
Yeniden Binan tedbirler;
4 — Birinci madde mucibince belgeleri veya listeleri şirketimize gelmiş:
a) Sarıyer, Beşiktaş, Beykoz, Üsküdar kazalarlle Beyoğlu .merkez Taksim ve Şişli nahiyeleri bakkallarının şeker bedeli ve bakkallık ruhsatiyeleri İle birlikte doğrudan doğruya Beşiktaş yanık Çıragan sarayı yanındaki depomuza müracaatları;
b) Bakırköy, Fatih. Eminönü, Eyüp, Adalar. Kadıköy kazalarlylâ Hasköy. Kasımpaşa ve Galata nahiyeleri bakkalların da Yeni Postahsne arkasında Beyker Handaki Satış Büromuza bakkallık ruhsat tezkereleri ve şeker bedelleriyle birlikte müracaat ederek ordinolarını «İmaları îcatf eder. -
5 — Resmi ve hususi müesseseler, esnaf ve İmalâtçılar, cemiyetler, hastaneler, mektepler He askeri birlikler (Tabldot ve kantin ihtiyaçları için) İktisat Müdürlüğünden alacakları belgelerle Beyker Handaki satış büromuza müracaatla ordinolarını alabilirler,
6 — Ordino muameleleri saat 9-18 ve Ambardan şeker teslimi saat 9 - 17 ye kadar sürecektir.
7 — şeker tevzii hakkında lüzumlu malûmat Telefon No. 22205 ten alınabilir.
Belediye Sular idaresinden
İki adı t elektrikli dalgıç tulumba satın alınacak ve montelı yaptırılacaktır.
Şartnameler Muamelât dairesinden alınabilir. Kapalı zarf ile yapılacak tekliflerin % 7,5 teminat akçesi De beraber en geç 31/5/948 güntt saat 11 e kadar Sular İdaresi Muamelât Dalıeslne verilmesi lüzumu Uâ»
II UM BEII II UVK
Sayın Doktorlarımıza
SYNCIlItOMATIC

Yapı işleri ilânı
Bayındırlık Bak Anlığından
l - EksUtmeye konulan İş: Türkiye 3üyiı(£ MUlet Meclisi Muhata kışlısı kalorifer ve sıhhi tesisat işleridir.
i — Keşif tutarı 185.955.45 Hradır.
3 - Eksiltme 10.8.1043 perşembe günü saat 18 da Bayındırlık Bakanlığı Yapı vc İmâr İşleri reisliği eksiltme komisyonu odo-imda kapalı zart usulü e yapılacaktır.
4 — Eksiltme şartnamesi ve buna bağlı kûgıtlac Yapı '/a tıuar tşiert reisliğinden (9.30* Ura karşılığında alınabLltr.
5 - İstekliler aldıkları eksiltme kâğıtlarının lıar parçasına ellişer kuruşluk pul yapıştırıp İmza ettikten sonra teklif mektuplırlla birlikte Mrfa koymaları ve elcelstme günü olan 106 1948 pecşanıba günü saat (is> e kadar alındı karşılığında eksiltme komisyonu reisliğine vermeleri lâzımdır
6 — Eksiltmeye girebilmek İçin isteklilerin usulüne göre (10.547.77 > on bin beş yüz k-rk yedi Ura yetmiş yedi Kuruşluk geçle! teminat vermeleri ve bu işin teknik öneminde bir İşi iyi bir surette başardığını veya idare ve denetledftlııl isbata yarar belgelerlle birlikte ihale gününden en az — tatil günleri harl^ — üç gün evvel yazı ile Bayındırlık Bakanlığına baş vurarak bu işin eksiltmesine girebil mele için yeterlik belgesi atmaları ve Ticaret Odası vesikası İbraz etmeleri şarilır.
7 — Postada olacak gecikmeler kabul edilmez.
7012
Van il J. K. lığından
1 — Jandarma ihtiyacını karşılamak ürera aşağıda cins ve miktarı yazılı erzak kapalı zarfla ckalltmeya koıvılmaştur.
2 — 4 Haziran 948 cuma günü saat 15 da Van t| J. K lığında komisyonda apılacaktır, Bu alım için talimin edilen bedel (299751 Ura ve geçici teminat İse (2248ı Ura 13 kuruştur.
s — Buna alt şartname her gün Van ti J. K. lığında görülebilir.
4 — isteklilerin o gün ve saat 14 e kadar kanuni vesikalarlle mektuplarını komisyona vermiş olmaları İlân olunur. (64891
Cinsi Miktarı Tahmin! bedeli
kilo Lira Kuruş
Bulgur 8006 3200 00
Kuru Fasulya 8000 «000 Oö
Nohut 1500 915 00
Mercimek 4000 1000 00
Kuru üzüm 20(10 2000 0G
Kuru İncir ■ 2000 2200 00
Zeytin tanesi 3000 5700 0(l
Makarna 4500 8300 00
Yekûn 29975 00
Türkiye Kızılay Derneği
GENEL MERKEZİNDEN:
3000 Kilo Quinine Chlorhydrate toz 5 kiloluk ambalâjlarda,
2000 • * » » 2,5 » »
500 » ► Sülfat e » 2.5 * »
300 » » Bromlıydrate > 2.5 » »
200 • > » » 250 Gramlık •
100 » » Tannate > 250 > »
50 » » » » 100 » »
Cins ye miktarları yukarıda yazılı ve Türk Kodeksindeki
evsafı haiz
Kinin Efâhı Satın Alınacaktır
Salmak isteyenlerin Cif İstanbul fiyat, ödeme şekil ve teslim müddet ile Fob-Cif farkının navlun ve Sigortaya isabet eden miktarlarım belirten teklif mektuplarını 7 Haziran 948 tarihine kadar Genel Merkezde bulundurmaları, 15000 liralık geçici teminat vermeleri ve sipariş halinde bu teminatı kat’î teminat» İblâğ edeceklerini taahhüt etmeleri şarttır.
Flütlerin Sterlin üzerinden teklifin? çalışılması tavsiyeye sav.m f>öriiTmü(tıir.
Isviçrenin En İyi TRAŞ BIÇAĞI
Sabo yeri: TEZİ$ ITRİYAT DEPOSU ÇiCök Pazar Vakıf Han Cad.
No. 10 İstanbul

PARMAKLA İDARE EDİLİR VİTES LEVYESİ
Zarif, gösterişli, az benzin sarfeden. bu otomobillerden az bir miktar VolewoocL vaoucile geliyor Şimdiden siparişlerinizi kaydettiriniz. .
İstanbul Satış Yeri:
Taksim Taıiabaşı Caddesi No, 72, Telefon: 42393 Türkiye Umumi Mümessili: Kemal Kale P. K. 427 Ankara
Şar af te i
Çocuk bekimi: Doktor
Ahmet Akkoyunlu
Taksim - Talimhane Palas Telefon: 8262?
DUPONT
HOŞ KOKU. ANÎ TESİR Haşerat öldürme malılûlii Yakında eczanelerde ve büyük bakkallarda bulabileceksiniz.
İstanbul Genel Meclis Üyelerine islanfıui Vali ve Belediye Başkanlığından
İstanbul Genel Meclisi, haziran toplantılarının İlkini tflJ/948 tarihine rastlayan 3ah günü saat 15 te yapacaktır. Oündern aşağıda yaşıtıdır. Bayın üyelrln o gün muayyen saatte Genel Meclis salonunu teşrifleri rica olunur.
OÜNDEM;
1 — Başkanlık divanı seçimi
2 — Dalın! komisyon seçimi,
3 — İhtisas komisyonları seçimi,
4 — Sular İdaresinin 194? yılı bllânçosıi.
5 — Elektrik, Tramvay. Tünel İşletmeleri umum müdürlüğünün 1047
yılı biiânçoau, s
8 — Fatih İlçesi mes'ul saymanlığının 1941, Karaağaç kuruntunun 1945 yılı idare. Dar iti acezenin 1945 yılı İdare ve kesin hesapları Ue Eminönü İlçesi mes'ul saymanlığının 1948 yılı İdare hesabi hakkında Dalmt komisyon raporları.
7 — Arnavutköyünde bir hatta pazarı kurulması hakkında teklif..
8 — Erenkbyde İstasyon caddesinde btr hatta pazarı kurulması hakkında teklif.
9 — Yazlık sinemalarla p!0t| ve deniz hamamlarınla açılış ve kapanış tarihlerinin tesbltl hakkında Zabıta! Belediye talimatnamesine madde eklenmesine dair teklif. 7079

Kompresör alınacak
Bayındırlık Bakanlığından:
Bakanlık ihtiyacı İçin biri 105 İlk. diğeri 16Q itk olmak üzere iki adet kompresör ayrı ayrı eksiltmelerle satın alınacaktır.
1 — 105 İlk kompresöre alt eksiltme 31/5/948 tarihine tesadüf eden pazartesi günü Bakanlık binası için Malzeme Müdürlüğünde toplanan Malzeme Eksiltme komisyonunda saat İt de kapalı zart usullyle yapılacaktır.
Kompresörün tahmin! bedel! 10260 (on altı bin İki yüz elli» liradır Geçle! teminat 1218.75 liradır.
şartlaşması Bakanlık Malzeme Müdürlüğünden bedelsiz olarak temin edilebilir.
2 — 160 lıir kompresöre alt eksiltme de 31/5/948 pazartesi günîl aaal 15 de birinci maddede yazılı komisyonda kapalı zart usullyle yapılacaktır.
lfio lık kompresörün muhammen bedel! 24809 (Yirmi dört bn! selciz yiizj Uradır.
Oeçicl teminat 1880 Uradır, şartlaşması Bakanlık Malzeme Müdürlüğünden temin olunabilir.
isteklilerin 2490 sayılı kanun geçerlikleri dairesinde ha/.ırlıyacakları teklif mektuplarını, geçlclteminat ve şartlaşmalarında yazılı belgelerle brlikte 1 ve 2 nel maddelerde tlyln edilen gün ve saatlerden birer aaat evveline kadir makbuz mukabilinde komisyon Başkanlığına vermeleri lâzımdır.
Post
(65251
iki olacak aeclkmeler kabul edilme*
Mailen Direği Taşıma işi Garp Linyitleri Müessesesi Müdürlüğünden:
1 — Dursunbey Orman İşletmesi tarafından Alaçam, ve Civana Orman rampalarından Dursunbey tstayonuna vasat! 55 kilometre mesafedeki ham yollara da verilecek dört bin metre küp Maden Direğinin kamyonlara yükleme ve istasyona taşıma, istasyondaki 3tok yerlerine veya istasyon rampasına latif edilme işi kapalı zart usulü Ue müteahhide verilecektir.
2 — Nakli işlerinde kullanılacak aamvon muteahhld tarafından tedarik edilecektir. Kamyonlara Lüzumlu Benzin muteahhld tarafından temin olunacağı gibi isterse bedeli mukabilinde müessese tarafından da maliyet flatlle temin edilebilecektir.
' 3 — Nakliye tşlerlle meşgul olan, istekliler tekLit edecekLeri bedel üzerinden işin tutarını heâaplıyarak % 7,5 nlsbettnde teminat akçelerini teklifle birlikte tevdi edeceklerdir.
4 — Teklifler 1/8/948 sa’.ı günü şaa: 15 şe kadar kapalı zarf içinde olarak Tavşanlı Müessese Müdürlüğüne «mza mukabilinde tevdi edilecektir. Postada vukua gelecek gecikmeler nazarı İtibara alınmaz.
5 — Bu işe alt şartname.
Ankarada: Eti Bank Genel Müdürlüğünden,
Tavşanlıda: Oarp Linyitleri Müesseseslnden,
İstanbulda: Et! Bank Şubesi Müdürlüğünden,
Zonguldakta: Ereğli Kömürleri Oenel Müdürlüğünden,
BalLkeslrde: Garp Linyitleri irtibat Başmetaurluğundan, İzmirde: Kömür Satış ve Tevzi Müesses esinde.
Eskişehlrde: Ticaret Odasında
Kü tabyada: Ticaret Odasında görülebilir.
8 — Müessese ihaleyi İcrada serbesttir
Eski ve hurda malzeme satılacak
/. E. 7. 7. İşletmelerinden:
1 — Aşağıda cins ve miktarları yazılı malzeme pazarlık suretlle satılacaktır.
Miktar ■ Eski elbise t atı. 1900 ki.
Müstamel katın çuvaı » 1350 aCl-
Hurda çimento çuvalı » 8800 •
Hurda çuval . * 650 kJ-
Boş teneke • 1490 ad-
Hurda bakır • *000 kl-
2 — Bu Ue ait şartnameler Metro edilebilir. (0895 >
Muh. bed. Tarihi Saat Muvak tam. 6175. — 27/5'948
810. — » )
22Û0. — > )
240. — . )
510. — . >
4500. — ■ )
ı han Levazımtnda
10,15
10.30
463.26 8075 105-—
25.—
50.—
313.—
tedarik
11.13 parasız
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanlığından:
1 — Bu yü Birinci sınıfta bulunan öğrencilere yeni yönetmelik hû-, kümlerinin tatbik edileceği evvelce Fakültede Hân olunduğu halde bası öğrenciler 2 A grubunun hangi kısımlarındaki derslerden imtihana gireceklerini bugüne kadar Fakülte kalemine yazılı olarak bildirmemişlerdir.
2 — Bu gibi öğrencilerin girmek istedikleri kısım imtihanlarını yeni
yönetmeliğin 24 üncü maddesi hükmüne göre ve imtihan harcı makt’uz-larlle biriikle25'5'94ft sah günü saat n ye. kadar Hukuk (»kültesi kale- 1 mine yazılı olarak bildirmeleri ve o günden sonra müracant Mbulüım imkan bulunnıadtğı ehemmiyetle Uâu olunur. (70001

Comments (0)