i AKŞAM
j Hergiin 8 sahife
ı__-_______'
Sene 30 — No. 10636 — Fiall her yerde 10 kuruştur.
SALI 25 Mayıs 1946 * Sahibi: Nccmeddin Sadak - Yazı İşlerini lülen idare eden: C. Bildik — Akşam Matbaası
Filistinde ateşin kesilmesi için verilen mühlet kırk sekiz saat uzatıldı
Donanmamıza katılan denizaıtılara tzmtrâe Tiirk baı/raıjı çekiliyor
Kudüs’te çarpışmalar devam ediyor Telâviv tekrar bombardıman edildi
l afturfi devleti başkanı Veizman Vaşinglou’a gitti- Ingiltere Arap memleketlerine malzeme vermekle devam edecek
Nevyork 25 (R> — Birleşmiş Millet ler O'tvenllk Konseyi dün gece toplanarak Flllstlndekt kuvvetlere ateş kes eniri verilmesi için yapılan müracaattan sonra hasıl olan vaziyeti görüşmüştür. Arap hükümetleri henüz cevap vermemiştir. Suriye delegesi. Arap memleketlerinin bugün Amin anda bir toplantı yaparak me-seleyt tetkik edeceklerini, binaenaleyh müddetin 38 saat uzatılmasının muvafık olacağını söylemiştir. İngllla delegesi bu teklifi desteklemiştir. Kon »ey müddetin 48 saat uzatılmasını ka bul etmiştir.
Askerî vaziyet
Londra 25 (Ri — Filistinde vaziyet te esaslı bir değişiklik yoktur. Ku-düste Nötre Dame da France kl|!sesl civarında şiddeti! çarpışmalar oluyor Şam kapısından ijerllyen Ar anlar Aiienbi meydanına varmağa çalt-vy(w| ar.
Eski Kudüs şşiirinde mahsur Yahudi Kolonisi hakkında haber yoktur. Muhabirler ateş kesilmezse bunların tealim olmağa mecbur kalacaklarını talunin ediyorlar. Kudüsün cenubunda ve şimal varoşlarındaki vaziyet hakkında haber yoktur.
Telâvivde neşredilen bir Yahudi tebliğine göre. Araplar dün İlerlemiş lerdlr. Yahudller Kudüsle Beytüllâ-hlm arasında yari yolda Arap kuvvetlerini durdurduklarını iddia ediyorlar.
Kalıirede neşredilen tebliğe göre; 9 saar, süren şiddetli çarpışmadan sonra Dir Soney civarındaki Yahudi müstahkem mevzileri zaptedlimlştlr. 500 Yahudi öldürülmüştür. Mısırlıların kayıpları hafiftir. Mahsur bir Yahudi nıüstamereslne malzeme atmak Miyen bir Yahudi uçağı topçu ateşiyle düşürülmüştür.
frak kuvvetlerinin Taberlye gölü civarında hareketleri devam ediyor. YıhudILer bir Arap köyünden Suriye Ulerl geri attıklarım, 2 Yahudi miis-larneresini geri aldıklarını iddia ediyorlar.
Lübnan tebliğine göre. Yahudller hududu geçerek bir Lübnan köyünde 3 evi havaya uçurmuşlardır. 4 ölü, 2 yarak vardır. 8!r köprüyü havaya u-çıırmak Iztlyen Yahudl|er püskürtül-maşferdlr.
Hava akınları
Londra 25 (Rı _ Bir Mısır tebliğine göre, avcı uçaklarının himayesinde Mısır bombardıman uçakları Tetâvlvda malzeme depolarına, tâlim kamplarına bombalar atmıştır, üçak lanıı hepsi salimen dönmüştür.
Yıhudljer, uçaklarının Elmazda] mıntakasındakl Arap tesislerini bom bardıman ettiğin! İddia ediyorlar.
Yukarıda bir Aran askerinin narası sarılıyor, aşağıda bir Arap karakolu
Veizman Vaşin gtond a.
Vaylngton 25 (AP) — tsral| devleti Başkanı Dr. Haim Velsman Amerikan hükümetinin daveti üzerine dün buraya gelmiş ve Dışişleri Bakanlığı adına Protokol şefi Stanley Wood-ward tarafından karşılanmıştır.
Dr. Velzman’a tahsis edilen Blalr Konağt'na İlle defa olacak İsrail bayrağı çekilmiştir.
İngiltere, Arap memleketlerine malzeme verecek
Londra 24 (AA) — Reuter’nf siyasi muhabir! bildiriyor: Yetkili bir çevreden bu akşam öğrenlldiftlna göre, Mısır ve diğer Arap devletleriyle olan İttifak muahedeleri gereğince İngiltere. bu devletlere silâh va malzeme vermeğe devam etmektedir.
İngtltrenln Mısıra uçak ihraca!ına dair lisansları fesih ve İptal ettiği hakkında basında çıkan haberler İn
glllz Ticaret Bakanjığ: sözcüsü tarafındın kesin bir »surette yalanlanmış tır.
Telâviv’e doğru
Bağdad 24 (AA) — Sanıda Arap Birliği tarafından alınan karar gereğince, Filistin hududuna yeni Irak kuvvetleri sevkedlfdlğl bugün öğrenilmiştir.
Irak askeri müşahitlerine göre. Ku düs civarında Mısır va Ördiln ordularının birleşmeleri Filistin or dula inin dönüm noktasını teşkil etmektedir. Bu İki ordunun Telâviv üzerine yürümeleri beklenmektedir.
Glub paşa idama mahkûm edilmiş
Telâviv 24 (AA) — Kumandan Olub Paşa’dan en son asteğmene kadar Arap lejyonundaki bütün Ingiliz subayları Yahudi tedhişçi lrgun teşkilâtı tarafından ölüme mahkûm e-dljmlştlr. lrgun teşkilâtı bıı subayları, öldürmek için bir İdam müfrezesi teş kil etmiştir.
Türklyedeki Amerikan yardım heyeti deniz grupu başkanı Amiral Sentle tamirden hareket etmiştir. Yerli ve yabancı gazeteciler donanmamıza kat lar» denizaltılar: dün gr -:?.ı.?rrPr Bunlar normal olarak 24 saat deniz altında kalmaktadırlar. Mecburiyet hâsıl olunca bu müddet iki güne, hatâ daha fazlaya çıkarıl a bilmektedir. Denizaltılar dün halk tarafından gezllratsllr.
Asyah miüetîer birliği
Pakistan parlâmentosunda trîr üyenin teklifi
Londra 25 (R) — Pftklstan Parlâmentosunun dünkü toplantısında Keşmir mesejesl etrafında şiddetli münakaşalar olmuş ve bazı üyeler Birleşmiş Milletler Cemiyetine şiddetli hücumlarda bulunmuşlardır. Bir üye şöyle demiştir*
(— Birleşmiş Milletler Teşkilâtı Asyaya karşı tevcih edilmiş bir birliktir. Asya milletler! beyhude yere ondan ümit beklemektedirler. Keş-r.ılr hâdisesinin halli esnasında da Birleşmiş Milletler tarafgirlik yapmıştır.
Lake Sueces'tc vakitlerini kaybetmekte olan Asya milletleri bir an evvel birleşmeli ve «AsyalI Milletler Birliği» kurulmalıdır.»
Hilmi Uran bu tabak tstanbula geldi
C. Halk Partisi genel başkan vekili Bu Hilmi Uran bu sabahki ekspresle Ankaradan şehrimize gelmiştir.
Avusturya ile barış
Müzakereler dün birdenbire kesildi
(n tflra/m(*an verilen dört denlzaltıya bayrak çekilme resmîne ait bir kaç enstantene: cıen'Zâltılann teslim ve tesellüm protokolü albay Moselev ile albay Fahri Korutürk tara-ka , j- ,Zq ediliyor, solda Tümamiral Necati Özdeniz,, sağda Turldyeye yardun merkez grupu ™»₺>nt Amir»! Ssllle nutuk söylerken.
Bir pazar sohbeti
Londra 25 (Rt — Fransa. tngIPtere, Birleşik Amerika, ve Rusya Dışişleri Bakan vekilleri arasında İngiliz baş-kentlndo bir müddettenberl devam etmekte olan Avusturya sulh muahe desl görüşmeleri dün birdenbire kesilmiştir.
Gelecek toplantıya riyaset edectk olan Amerikan delegesi Vaşlngtona dönmeğe karar vermiştir. Amerikan delegesi genr] sekreterliğe gönderdiği mektubunda şöyle demektedir:
«Görüşmelerin bir netice vereceği anlaşılmadıkça bu toplantıları llânl-haye uzatmak vakit kaybetmekten başka bir şey değildir.»
Yugoslavyanın Avusturya dan top rak isteklerinde bulunması ve bu ha-Sovyet Rusya tarafından devamlı surette desteklenmiş olması Avusturya l]e sulh görüşmelerinin inkıtaa uğramasına sebfrb olmuştur.
Yazan:
A. ADNAN-ADIVAR
Yarınki AKŞAM'da
Finlandiya’da karışıklık çıkmasından karknlnyor
Komünistler in cebir ve tazyik teşebbüsüne karşı orduya hazır bulunması emredildi
Londra 25 (R> — FınlS ndlyada komünist İçişleri Bakanı, aleyhindeki bazı hâdiseler üzerin® istifa etmişti. Komünist partisi Bakanlığa yine bir komünist getirilmesi için tazyik yapmağa başlamıştır. Bu cümleden olarak istedikleri ycrLne getirilmezse umumi grev IIAn edeceklerini bildirmişlerdir. Helslnkldekl dok İşçileri şimdiden grev İlin etmişlerdir. Bu yüzden 34 vapur belci emek tedr.
Kabine bugün toplanarak vaziyeti tetkik edecektir. Komünistler kabi* nenin toplanacağı binayı sarmak teb dldlnde bulunmuşlardır. Hüktamet cebir ve tazyiki önlemek İçin polise ve orduya hazır bulunmasını emretmiştir.
Komünist olmıyan bir Bakan Reuter muhabirine demiştir ki: a Komünist-
lerin tasavvurlarını blliyorua. Fakat bunun tahakkukum müsaade etmtytt ceğlz.»
Flnllndlyada yakında umumi seçim yapılacaktır. Komünistler seçimde tesir yapma!: için İçişleri Bıkaalı* ğının ellerinde bulunmasını İstiyorlar.
Komünistlerin hâkimiyeti ele ga-çlrememlş oldukları sendikalar grev aleyh indedirler. Bazı bölgelerde işçilerin yeniden vazife başına döndükleri de söylenmektedir.
Çekoslovakya meselese
Londra 25 (R) — Birleşmiş Millet» ler Güvenlik konseyi dün geceki toplantısında geçen şubatta Çekoslovak* yada vukua gelen hâdiselerde Rus müdahutesl bulunduğu hak km diki f Arkası sahtfe ?: sütun 5 fdl
DİKKATLER:
Çöp deryası
fLC.’amry konunun hal i pürmelâli
Halkın bunca plâ1. sandal, motor ve türlü deniz sporları hevesine rağmen, belediyeciliğimizin sahlLlere karşı gös t erdiği lâkayıtlık yürekler acısıdır.
Evvelâ: Eski devirde kapatılmış İstanbul sahilleri gûya istim lâk edilerek, açılacaktır. Halbuki eski devirde düz arsa olan Cadde-bostant Çifteha-vıızlar kıyıları bu devirde. İstanbul* da şehircilik mütehassısı varken, kapatıldı. Hem de sahile tek âmu-1 yol bırakmamak
kaydile... Yavaş yavaş, diğer sahillerimiz de tıkatıyor. .
İkincisi: Çöp dâvası.» Çöpler, eskiden bir dubanın bulunduğu nokta esas sayılarak ona göre dökülürdü. Şimdi. plt-.j ve spora en elverişli meskûn yerlerin kıyılarını berbad edecek şekilde dökülüyor. Pimimiz Kalamış körfezinin çöpten ne hale geldiğini göstermektedir.
Aynı Kalamış koyuna yen! yeni lâğımlar — bu sene açılmıştır. — Öyle kî. çoluk çocuğun istifadesine arzedllen bu nadir sahillerden de, bu mevsim artık medet vok... Sahillerimiz mevzuunu toptan bir düzene sokmalıl
Bahlfe 2
AKŞAM
25 Maytg 1948
SÖZÜN GELİŞİ
Gecekondu evleri
Tepebaşı yangını
En mantıksız moda!
odanın akıl ve mantıkla İki paralık bağlantısı olmadığını şu uzun etek modası ne açık gösteriyor. Şimdiye kadar hiç bir moda akıl ve İzanı bu derece gülünç etmemişti. Fransız ter-rileri, söylendiğine göre. Fransız kumaşları çokça satılsın da memlekete döviz girsin diye uzun etek modasını çıkarmışlar. Bu moda Fransa için şüphesiz çok atallıcadır, fakat açlık sıkıntısı çeken diğer Avrupa memleketleri ve kumaşı dışardan getirmek lorunda olan Türkiye gibi memleketler için ne kadar mantıksız.
Eşten dosttan öğreniyoruz: Evlerde kadınlar hani harıl eski elbiselerinin eteklerini uzatmakla meşguldürler. Haydi buna bir şev demiydim: Fakat yedi metre kumaştan bir elbise çıkaramadıkları Jçin üzülen hanımlara ne demeli? Mağazalara girip metre metre kumaş alıyorlar, topu topu tir elbise için. Sonra da oturun pahalılıktan şikâyet ediyorlar. Efendim, kumaşlar pek pahalıymış. Ancak yüz İkaya, yüz elli liraya bir elbise çıkıyormuş. Böyle hükümet mi olurmuş, böyle ticaret mİ olurmuş ve-raire... Anıma hiç biri «böyle moda olur mıymış » demiyor.
Bu uzun etek modası kaç taraftan mânâsız, saymakla tükenmez W... Allahın sıcağında yerleri Büpür süpür süpüren çift katlı eteklerle sokaklarda dolaşan hanımları gördükçe insan, affedersiniz, «acaba aklından zoru mu var?» diye arkalarından bakakalıyor. Hem de yalnız bir kişi değil, bütün cadde halkı.
Fakat işin garibi şu kİ, bizim bütün bu dönüp dönüp bakmalarımız hayranlığımıza, yorulduğundan uzun ete-k modasını körüklemeğe Yaramaktadır. Cünkii moda yalnız «baktırmak» esasına dayanan bir müessesedir. Bu modayı söndürmek İçin, uzun etekli kadın ne kadar acayip olursa olsun bakmamaktan başka çare tasavvur edemiyorum.
Şevket Rado
Üçüncü parti
Şeker getirtilecek
Hükümet harice yeni siparişler yapacak
Yangın otelin kahve ocağından çıktı, yanan iki değil bir kişidir
Kurulması kararlaşan üçüncü par tinin bir kısım müesslsleri dün An-karadûn şehrimize gelmişler ve B. Kenan Öncr'ln Harblyedekl evinde hususi bir toplantı yapmışlardır. Bu toplantı hakkında B. Kenan öner tunları söylemiştir;
Partimizin programı son şeklini almak üzeredir. Ankarada yapılacak umum! bir toplantıdan sonra partinin teşekkülü umumi efkâra bildirilecektir. Seçim emniyet! sağlandığı takdirde partimiz, ara seçimlerine girecektir.»
Demokratların Ankara mitingi
Ankara 24 — Demokrat Parti baş kanı Celâl Bayarın önümüzdeki pazar günü yapılacak mitingde mühim bir konuşma yapması muhtemeldir.
Celâl Bayarın perşembe günü Anka raya dönmesi beklenmektedir.
Demokrat Parti Ankara İ] İdare kurulu miting hakkında halka beyanname neşretmfştlr.
tir
Ankara 24 — şeker İstihlâkinin artması üzerine hükümet dışarıdan bol «eker getirmeğe karar vermiş ve bu hususta teşebübslcre geçmiştir.
Ekonomi Bakanının bir açıklaması
Ankara 24 (AA) — Ekonomi Bakanı Cavlt Ekin, İstanbul gazetelerinin birkaç gün evvelki ve bugünkü nils -balarında şeker durumu hakkında kendisine atfolunan İfadeler hakkında bir muharririmizin tevcih ettiği soruya karşı şu açıklamada bulunmuştur:
«— Sayın Cumhurbaşkanını Haydarpaşa garında karşıladığım esnada şeker durumu hakkında kendilerine maruzatta bulunduğuma dair İstanbul gazetelerinde çıkan yazılan ben de hayretle gördüm. Hemen söylemeliyim kİ, bu konu üzerinde sayın Cum hurbaşkanı l]e aramızda her hangi bir konuşma olmadı. Bu itibarla bana affolunan beyan ve İzahların doğ ru olmadığını açıklıyablllrslnlz.»
Ankara 24 — İstanbul milletvekillerinden Ali Rıza Ari’nin, gecekondu evlerİDİn vaziyeti. Belediye ve Özel idareler hakkındakl sözlü sorusuna Büyük Millet Meclisinin bugünkü oturumunda İçişleri ve Maliye Bakanlar cevaplar vermişlerdir.
İjk söz alan İçişleri Bakanı B. Münir Hüsrev Göle, «gecekondu» larm vasiyetini şöyle İzah etmiştir:
«—Bu evlerden sağlık ve şehir ellik bakımından ıslahı kabil olanları ulah edilecek, kabil olmıyanlar da, İçinde oturanlara birer mesken temin edildikten sonra yıkılacaktır. Yıkılması zaruri olan evlerde oturan la ra da, Zeytlnburnu civarındaki arsalar, 20 sene gibi. uzun vadeli kredi ile tahsis edilecektir.
Şehir Te kasabalardaki mesken buhranına gelince; bu buhranı önlemek Özere İnşaatı teşvik kanun tasarısı hazırlanmıştır kİ. bu tasan. Meclis» sevkedllmek üzeredir. Tasarıya göre, İnşaat yapmak fstiyenlere uzun vadeli kredilerle arsa temin edilmekte ve ayrıç» birçok ko]ay[ık]ar gösterilmektedir.»
Aynı mevzu üzerinde Maliye Bakanı B. Şevket Ad a lan da şunlan söy içmiştir:
«— Hazîneye .alt arsalar üzerine kaçak olarak yapılan gecekondu evleri, İzinsiz inşaatların tabi olduğu hükümlere tabi tutulmaktadır. Ancak blnalann ve sahiplerinin durum lan dDzellncIye kadar bu binaların yıktinlmasından şimdilik sarfınazar edilmiştir. Diğer taraftan büyük şehirlerde oturan vatandaşların mesken sahibi yapılması için iki tasan hazırlanmış bulunmakladır. Bu tasa rıjarja ucuz mesken inşaatı İçin Belediyeye ve özel idarelere ait arsalar.
kredi Qe eşhasa temlik Ayrıca, Em lük ve Kredi da Bu İşe yardım etmesi İçin bazı ka rarlar alınmıştır. Uzun vadeli ve faizi yüzde B 1 geçmemek Özere kredi vermek ve bu kredi miktarını bankanın ödenmiş sermayesinden yüzde 70 İne kadar çıkarmak hu kararlar meyanmdadır. Alman bu tedbirlerle mesken buhranının önüne geçilmesine çalışılacaktır.»
Sözlü soru sahibi; Bakanların İzahatını kâfi ögrmüş, yalnız Mahalli idarelerin gecekonduları yıkma yoluna doğra gittiklerinden, bu kararların bir an evve] alâkalılara bildirilmesini istemiştir.
Köy okulları inşaatına dair müzakere Bundan sonra köy okulları inşaatına dair olan tasarının müzakeresine devam, olundu. Bu mevzu üzerine M11JI Eğitim ve Tarım Bakanları ve muhtelif hatipler söz aldılar ve netice itibariyle Orman İdaresinin Mfli Eğitim Bakanlığı emrine ücretsiz kereste vermesi hakkındakl teklif reddedildi ve köylünün mektep İnşaatı hakkındakl mükellefiyet müddet! 30 gllnden 30 güne İndirilmesi vs inşaatın mahalli Nafla müdürlüklerince kontrol edilmesi esasları l]e tasarı kabul edildi.
Meclis gündemine alman tasarılar
Ankara 24 — Terkedilmiş ve kimsesiz çocuklar hakkındakl kanun ta-sansJyle harb malûlü olup da yaşı 70 I geçenlerden muhtaç bulunanlara yardım edilmesin® ve yer değiştiren askerî memur ve subaylara tazminat verilmesine dair o]an tasanlar Meclis gündemine alınmıştı.
edilecektir.
Bankasının
Tepebaşında Meşrutiyet caddesindeki Küçük Anadolu otelinin, İçinde müşteri olarak bulunan 63 yaşında Abdülkadlr Tosun isminde bir şahısla beraber tamamen yandığını diin yazmıştık. .
Yangın tahkikatına el koyan nöbetçi savcı B. Demir Dal, alâkalılarla birlikte dün geç vakte kadar soruşturmalarla meşguı olmuş, evvelâ yan gın esnasında otelde on beş insan bulunduğu, bunlardan onunun kaçıp kurtulduğu, dördünün İtfaiye vesaitli» kurtarıldığı, birisinin de kurtula-mayıp yandığı neticesine vanlnuştır.
İnsan kay ıhı noktası bu şekilde tesblt edildikten sonra yangının sebebi üzerinde İncelemeler yapılmış ve ekşin zemin katından birinci kata çıkan holde, kahve ocağından sıçrayan kıvılcımla husula geldiği ve herkesin derin bir uykuda bulunması dolayırtle birdenbire her tarafı sardığı anlaşılmıştır
Buna nazaran, dün sabah mevzuu bahis olduğu gibi, yangının otelin al-tınd&kh elbise temizleme atölyesinden çıkmadBğı da tesblt edilmiştir,
Reffa Te Safiye İsimlerinde İki kadınla bir Rum kilisesinin sahip olduk lan otel binası on bin lira gibi cüz') bir para 11» sigortalı bulunmaktadır. Otel altında bulunan Romlye alt temizleme atelyesfle. Naci Kirala alt terzi atelyesl de tamamen, yanan otele nazır bulunan «Kale» aparh-maninın beşinci katinda bir yatak odası ve yine bu oteleelvar -Koço İsminde birinin evinin taraçası da yangın s: r asında yanmıştır. ,
Dün, enkaz arasından çıkarılan altmış üç yaşındaki Abdülkadlr To-
siHi'un cesedi vaka esnasında alevler arasında, itfaiye tarafından güçlükle kurtarılmış olan ofla Cemü Tasan'* teslim edilmiştir.
Çarşıkapıda bir elbise boyahanesi yandı
Dün öğleye doğru Çarşıkapıda Yeniçeriler ezdidestnde Ahmet Er isminde birinin İsticarında ve bayan Nezİhenta sahip bulunduğu Numune elbise boyahanesi de bir benzin parlaması sonunda tamamen yanmıştır. Yirmi bin liraya sigortalı olan ba boyahanenin vaziyeti hakkında da savcılıkça incelemeler yapılmaktadır.
32 derece
Yaz birdenbire geldi
Bu sene yaz birdenbire geldi; üç gündenberi îstanbujdu adamakıllı sı cak]ar başladı. Dün termometre gölgede 32 dereceye kadar çıktı. Paltolar dan. pardesüjerden sonra yelekler de atıldı. Sokakjarda ceketin! kojuna alarak gezenler de g^rülüj-ordu.
Evvelki gün Floryada. hattfe Boğazda denize girenler vardı. Muhtelif plâJlar dün de epeyce kalabalıktı.
■ ■ ■ ■ ■
İnönü
Diin Amerikadan gelen bir kısım malzemeyi gördü .
Cumhurbaşkanı İsmet İnönü. dün Öğleden evvel Amer ikadan gelen bir kısım malzemeyi görmüş ve öğleden sonra da İstanbul civarındaki askeri müejseselerl gezmiştir.
Ay ve cinayetler
Meclisin yaz tatili temmuza kaldı
Ankara 24 — Bir müddet evvel Meclisin haziran başında yaz tatiline gireceğine dair çıkan haberler tahakkuk etmemektedir.
Hâlen Meclise sevkedljmlş bulunan yeni Seçim kanunu, Belediye gelirlerinin artırılması hakkındakl ka- I Sun, Memurin muhakemat kanunu, özel İdareler kanunu Orman. Toprak kanunları, bazı müstacel İŞleT İçin yeniden tahsisat lstenmpsl hakkında bir kanun tasarısının tatilden •vvci çıkarılabilmesi için Meclis tem muz bBşına kader çalışmalarına devem edecektir.
İngiliz tepkili uçağı
Ankara 25 (Akşam) — On gündür Şehrimizde beklenen İngiliz Meteor tepkili uçağı dün saat 13,30 da Komadan Atinaya müteveiclhen hareket etmiştir. Tepki» uçağın en geç bu satalı Izmtre varacağı ve öğleye doğru An karaya geleceği tahmin m ekledir.
Yüksek ziraat enstitüsü rektörlüğü
Ankara 25 (Akşam) — Yüksek ziraat enstitüsü rektörlüğün» or dinar yüs profesör Esat Muhlis Oksav seçilmiştir. __________
Hava Kurumu filosu
İskenderun 24 (A.A.) — üç gün’
dür şehrimizde bulunan Türk Hava kurumu filosu yarın sabah saat 6 da An tepe gidecektir.
edil
C. H. P. Meclis Grupunun bugünkü toplantısı
Ankara 24 — C. H. P. Mecjls gru-puırjn yarınki toplantısında Beyhan milletvekili Ahmet Remzi Yûreglr’ln buğday politikası hakkındakl takriri görüşülecek v» hükümet bu hususta izahat verecektir. Anlaşıldığına göre, hükümet, bu yıl hububat flatlerinde* müstahsil lehine bazı değişiklikler yapmağa ve nakliyat esaslarını basitleştirmeğe karar vermiştir. Ayrıca, bu yıl, müstahsilden «atın alınacak Olan buğdayla bir yıflık İhtiyacı kar-•üıyacalf büyük bir stok da vücuda getirilecektir.
Hâlen elde kâf| miktarda silo bulunmaması sebebiyle müstahsilden ■atın alınacak buğdayların, muhafa-= 1 edljmek üzere müstahsil elinde bı rakilması da ihtimal dahilindedir.
Alaaddin Aytuo’un ölümü dâvası
Erenköyde Dr. Salih Salt Aytu-nun köşkünde, kocası Alfteddln Ay-tunun tabanca ile ölümünden dolayı sanık olarak birinci ağır ceza mahkemesinde yargılanmakta bulunan Betül Aytunun duruşmasına bugün saat 10 danberl devam edilmektedir. Bu oturumda dinlenmesi mukarrer 19 şahit vardır. Bunların arasında Kadıköy adalet doktoru Salih Haçlın Sönmez de bulunmaktadır.
Diğer taraftan Adalet Bakanlığı tarafından İstanbul savcılığına gönderilen bir emirde, Kadıköy savcı yar dımcısı Nedim Evliya hakkında vaki olan bir İddia do]ayıs!y]e tahkikat icrası İstenmiş ve soruşturmalara baş lanmıştır. Bu tahkikata sebep, Alfe-eddLn Aytunun ölümünde bazı delillerin kaybolması ve tahkikatın seyrinin değiştirilmiş bulunması İddiasıdır. Savcılık bu nokta üzerindeki İncelemelerini derinleştirmektedir.
Sud kostik ve yün tevziatı niçin işleyemiyor
Böjgo sanayi birliği Ekonomi Bakanlığına ve Sümerbanka müracaat ederek bir müddetten bert sud kostik ve yün İpliği tevziatının işlememesine sebep ojan hususu bildirmiş ve bu meseje hakkında mfls bet bir karara varılmasını İstemiş tir. Geçenlerde de yazdığımız gibi bu tevziatın işlememesinin tek sebebi tevzi mallarına « konan flalların piyasa flatjarından yüksek oluşudur. Meselâ itiıai majı sud kostik 75 kuruşa satılırken tevzi malı sud kostik 93 kuruştan. İthal malı yün İpliği 21 liradan satılırken tev21 mail yün ipliği 23 liradan satılmak tstenmektç, bittabi bu vaziyette müşteri bulunmadığından mal Iar SanayJ Birliğinin elinde kalmaktadır.
Bakanlığın bu hususta müsbet karan beklenmektedir.
Yeni emekliler taf,arısı yakında Meclise aevkediliyor
Ankara 24 — Sinan Tcke’loğlunun emekli, dul ve yetim aylıklarına tanı yapılması hakkındakl kanun teklifi yakında yen! emekliler kanun tasarısı Meclise scvkedlleceğl İçin alâkalı komisyonca reddedilmiş ve yeni tasarı Meclis gündemine oJın m ıştır.
insanlar ayın tesiri altında kahyorlarmîş
Londra 24 (A.A.) — inglllı polis makamları İnsanların hareketlerinin belki de kamerin tesiri altında kaldığı yolunda uzun zamandan beri münakaşa edilmekte olan nazarlyeyl kabul etmiş görünmektedirler. İngiliz polisinin bu temayülü cürümlerin meydana çıkarılması v» önlenmesi tarihinde büyük bir hâdise olarak telâkki edilmektedir.
Çimdi yargıçlar için gayet firik bir hakikat olan bu durumu tıp şimdiye kadar nazarı dikkate almamıştır. ( Kamerin teairlerile» cinayet işleyenlerin yakalanmasında belki yeni usul Ier kullanılacaktır.
Belgrad’da hükümet 1100 dükkâna el koydu Londra 29 (R) — Brltlş Unltet Press ajansının verdiği bir habere göre. Belgradda hükümet yeni kararlar almış ve 1100 dükkâna el koymuştur. Hükümetin yeni ticaret siyasetine uymamış olan bu dükkânlardaki mal hükümetin malı olmuştur.
Meclis başkanı Ankaraya döndü
Ankara 25 (Akşamı — Bir müddetten beri İstanbulda bulunan Büyük Millet Meclisi Başkanı general AH Fuat Cebesoy şehrimize dönmüştür.
Amerika silâh gönderilmesi yasağını kaldıracak
Nevyork 25 (AP1 — Mttnıc-.sHler Meclisi fezasından Arthur Klein ıDe-mokrat) dün burada verdiği fclr demeçte, Başkan Trumanın bugün Yakın Doğuya silâh sevkı yasağını kaldıracağını söylemiştir.
KJeln'a göre. Başkan bu kararı bugün. İsrail devletinin muvakkat başkanı Dr. Halm VelamBn’la yapacağı görüşme esnamda bildirecektir.
Ankara ekspresi bir kamyonla çarpıştı, 1 kişi öldü
Ankara 24 — Dün akşam İstanbul -dan kalkan Ankara ekspresi, Karaköy Ce Bozüyük İstasyonları arasında ts-partadon İstanbula giden bir kamyonla çarpışmış, mal ve insan yüklü olan kamyon ikiye bölünerek parçalanmıştır. Kamyon şoförü Hayri İlci parça olarak ölmüştür. Qn yolcu muhtelif şekillerde yaralanmışlardır.
Aşırı sağ ve uol cereyanlarına karşı
Ankara 24 — Aşın sağ ve aşırı so] cereyanlara karşı alınacak tedbirleri ve bu husustaki mevzuatı incelemeğe memur parti komisyonu, Hüseyin Ca hlt Yalçının başkanlığında bugün öğ ieden önce ve sonra İki toplantı yapmıştır. Toplantılarda Başbakan Haşan Saka ve İçişleri Bakanı Münir Hûsrev Göl» de hazır bulunmuşlardır.
Ögjeden önceki toplantıda bu mev zu etrafında umumi mahiyette müzakere açılmış ve Başbakanla İçişler! Bakanı Pahlarda bulunmuşlardır, öğleden »onra da mevcut mevzuatın incelenmesine devam edilmiştir.
Haydar Çınarın duruşması
Memlekete ruhsatsız döviz sokmak suçuyla asliye beşinci ceza mahkemesinde yargılanmakta olan İstanbul» vapuru İdare memuru Haydar Çınar'ın duruşmasına dün devam edilmiştir.
Haydar Çınar, üzerinde bulunan 9000 frank ile sekiz bin liretin yolculardan madam Armcn tarafından masraf hesabı ofarak verildiğini söylediğinden, madfim Armen şahit olarak dinlenmiştir.
Madam, filhakika, vapurda verdiği blf nlyefete mukabil Haydar Çina’ra böyle bir para vermişse de. bunu, Haydar Çınar'ın yakalandığı seferden bir evvelki seferde verdiğini anlatmıştır.
Yine İstanbul vapuru yolcDİarin-. dan Haşan Akev İsminde bir zatın da > mahkemeye Çağrılması için duruşma başka güne bırakılmıştır.
Polis Sedat 17,5 sene hapse mahkûm oldu
Takslm'de Sıraservlier'de bir randevu evinde Bedri İsminde bir şoförü resmi tabancaslle öldüren Polis Se-dad'ın duruşması dün birinci ağırceza mahkemesinde sona ermiş ve Se-dad'ın oh yedi sene altı ay müddetle ağır hapse konulmasına, cinayetle neticelenen kavgaya İştirak ettikleri anlaşılan polis İsmallln bir sene İki ay, otelci Bekir'in de bir sene hapsine karar verilmiştir.
Kararın tefhimini müteakip. 8e-da d suçlu yerinden fırlayarak kargaşalık çıkarmak ve bağırıp çağırmak İstemişse de yirmi kadar jandarma ve polis tarafından raptedilerek cezaevine gönderilmiştir. Bu sırada suçlu bölmesi gözden geçirilince bir de Bursa işi oluklu bir bıçak bulunmuştur. Keyfiyet bir zabıtla teshil edilmiş olup bu hâdise hakkında da ayrıca takibat yapılmaktadır.
Dışişleri Bakanı Ankaraya doııdü Ankara 24 — Dışişleri Bakanı Nec-meddin Sadak, bugün Slvastan Ankara ya dönmüştür. Sadak, seyahatten memnun olarak döndüğünü, SivaslIların dileklerini yerine getirmek İçin çalışacağını ve Slvasta toprak tevziine yakında başlanacağını söylemiştir.
1 B O R S A I
İstanbul Eorsasırun 24J5/1948 flatleri
ÇEKLİ! R
Londra 1 Sterlin 11.3858
New - Yoık 100 Dolar 280.—
Paris lOû Fransız t. 1.3060
Cenevre 100 İsviçre f. 85.7270
Am ster dam 100 Fllorln 105 5448
Lizbon 100 Belçika 1 5.3887
Brüksel !00 Çeko kr. 5.80
Prag )00 İsveç kr. 77 8860
Stokbolm 100 Eskudes 11.2495
BSHAM VE TAHVİLÂT
* 1 mizU Tahrifler
Finlândiyada
fBaç tarafı 1 inci sahif ede)
1 ihamların daha esaslı surette tahkiki meselesini görüşmüştür. Eski hükümet ve parlamento üyelerile diğer kimselerin «ünlenmesi İçin tâli komisyon seçilmesi teklifi Rusyanm vetosu üzerine neticesiz kalmıştır.
Tâli komite kurulmasının usul meselesi mİ, esas meselelesl mi olduğu üzerinde uzun görüşmeler olmuştur. Hsul meselesi olduğu kabul edildiği takdirde konsey tetkike devam edecekti. Rusya bu hususta da vetoya müracaat etmiştir. Bu suretle Rusya çifte veto kullanmıştır
Amerika delegesinin beyanatına göre Amerika bu noktanın sönüp gitmesin» müsaade etmlyecek, beyanatları toplayacak ve kayıtlara geçirilmek üzere konseye tevdi edecektir.
* Küçükpazarda Atlama maddesinde oturan otuz beş yaşlarında Fatma Kamer isminde bir kadın, hamile bulunduğu çocuğunu düşürmek için göztaşı içmiş ve kısa bir müddet sonra da ölmüştür. Tahkikata savcılık el koymuş, cesedi muayene »den adalet __________„„ ■ ■ * ' " I göstermiştir.
Sivas . Kırcurum 1 Sivas - Erzurum 2-7 1941 Demiryolu 1 1941 Demiryolu n 1941 Demiryolu m Milli Milli Millî
M11H
Kapanış
20 35
20.50
20 55
20.15 -21.15
20.75
20 10 ?0 35
20.50
Bir Rumen askerî uçağı Yeşil köye indi
Dün Yeşilköy hava meydanına iki motörlü bir Rumen askeri uçağı inmiştir. Uçakta İki subayla bir sivil bulunmaktadır. Bvnlajr, Romanyada Groza hükümetinin tazyiklerin» dn-yanamıyarak yurdumuza iltica ettiklerini bildirmişlerdir. Rumen mülte-, elleri enterne edilmiş olup hakların- _ da lâzım gelen tahkikat yapılmak I doktoru morga kaldırılmasına liiıum üzere Ankaraya gönderilmişlerdir. . | göstermiştir.
Müdafaa I Müdafaa H Müdafaa Hl Müdafaa IV
% 0 faizli Tahviller
Kalkınma I 1941 Demir*! u vı Kalkınma H Kalkınma m
* S faizli Tahviller 1933 Ergani 1938 İkramiyen Milli Müdafaa
Demiryolu IV Demiryolu V
Anadolu Demiryolu örupu Tahrifler 1-1
Hisse senetleri % 8
Mümessil senet
çüket hisseleri
Merkez Br.nkası îş Bankası
T. Ticaret Banka»
Aslan Çimento
SARRAFLARDA ALTIN
Gulden Türk Uran Sterlin
Külçe Reşat
»A v
91.10
»7.10
»7.25
»7.25
1Ö0.—
85 50
75.—
185.— 19-60 B.—
19.78
Satış
84.99
Be ıo
«83
30-40
İ5 r’jv.* LM4A
AK$AM
Sahlfe 3
akşamdan akşama
Rahmetli Hamamı İhsan
Devlet daireleri
Çin nereye gidiyor?
Bu ay içinde bir OsmanlI efendisini kaybettik. Hamamizade İhsanın ölümünden teessürle dem vurmak istiyorum. Trabzo-nun tanınmış bir ailesinden olan İhsan merhum.— Karadenlze çalan 'iveslne rağmen — bizden evvelki nesilde tstanbulun nükte [»'Mdadarı arasında tanınıyordu Kendi kendini yetiştirip yüksek mekteplerimizde edebiyat ho-cahğı vapmış. divan tarzında şiirler yazmıştır. Memleketinin folklorunu da tetkik etmiştir. Eserlerinden (Divanı İhsan. Kâtip, Yolculukta, Bilmeceler, Baba Salım. Tüccar Kâtibi), kitap halinde basılmıştır.
Otuz sene evvel, hece vezni şalterinden biri olarak ilk yazılarım çıktığı sırada, zamanın edebiyatçdarile Sultanahmet kah vehanelerinde buluşur, hece -anız münakaşaları yapardık. Diğer toplantı merkezlerimiz Celâl Sahir merhumun Toprak sokaktaki eviydi; Cenberlitaş ve Şeh-zadebaşı civarındaki kahvelerdi. Mütûreke yıllarında, buraları hemen her gün İkindiden sonra ta gece yansına kadar en yeni ve en eski edebiyatçıların birer em-provlze akademisi halini alırdı; şimdiki Başvekil Haşan Saka dahi bu akademilerin müdavimleri ırasında bulunurdu. Ancak ken-lisl. edebi kol'a değil de, İlmî Kol'a mensuptu Bilhassa maliye hakkmdaki fikirlerinden İstifade olunurdu. Darülfünunun bir çok profesörleri de bu söylediğim yerlere devam ederlerdi. Şairler, ııâsirler. Öylelerine de yeni eserlerini okuyarak beğenilir, yanıt İstihfaf olunurdu. Hulâsa. Fikret Adilin şimdi zoraki surette senede bir «aç kere yaşatmağa çabaladığı münevver muhitleri bir çeyrek asır önce kendi! İğin-kurulurdu.
Hamatnizade İhsan merhum, hu muhitlerin dalma aranan (daima da bulunan) müdavimiydi Yeni edebiyatın — bıyık al-ttndan gülen — başlıca münekkitleri arasındaydı. «Başlıcala-tından»; zira, 1 numaralısı rah-rv.etllnin hemşerlsl Halil Nihat üstadtmrzdı. Halil Nlhadm yanında Hamam izade muavin vazl-yettndevdl. Biz hece şairleri, bu iki edibin, tecrübe halindeki eserlerimiz hakkında ne diyeceklerini dalma ehcmlyetle dikkate alır; ,y-riicrtr.d*’ hasıl olan, herhangi btr ifadeden hisse kanmağa çabalardık. Sarih tenkidlerine. hattâ İnce htihz3larına maruz kalırsak dahi gocunmaz, memnun olurduk.
tşte Hamamîzadenin ölümHe,, biz o zamanın edebiyatçıları kendi şahsiyetimizi tekevvün ettirenlerden birini daha kaybetmiş bulunuyoruz: bundan dolayı da müteessiriz.
Şair Fıkdanı
Bu münasebetle acavip bir İçtimaî - edebi hâdiseye de işaret etmekten kendimi alamıyacağım. Hatırlardadır ki. on küsur sene evvel. Türkivcde âdeta bir şair furya» vardı Her gün bir kaç brosiircük neşrediliyor; o devrin İT—25 belki de 35 yaş arasındaki gençleri serbest mısra veva hece veznlle mütemadiyen şiirler yazıyorlardı Biz de (illallah!» demeğe başlamıştık. Hattâ — risalelerinin pek küçük olmasından kinave — ben o nesle rccb takvimi su arası, adını komuçtum.
Derken tekvlmcller edebiyat tarihinden silindi: onlardan sonra amatör mecmualarında neşriyat devri başladı Bazıları bunlara ebobstil sairler» dedi. Bunların eserleri iic beş mıs-aa. hazan da tek mısraa inhisar ediyordu
Hulâsa, bövlece. ufaldı, azaldı, kayboldu, gitti!!
Evet, kayboldu, gitti, Zira, son seneler içinde dikkati çekecek hiç bir şiir neşriyatı olmuyor desem hata etmem sanırım. Şimdi arada sırada basılan eserler. — umumiyetle Arap harflerini bildikler! için—eski şairlerindir. Yani sabık cçb takvimi şuarasmtn ve sabık bobü.H suaramndır.Onlar dahi eli 'Pl'lecek hal aldılar, tasavvur bu-Tiıulsurı Zira, evvelâ kitaplar, spnra manzumeler küçüldükten sonra, ortada rilr kalmadı Kendi nesillerinin dahi alâkası nr tıyan-dır’cak ehemmiyette şairler’zuhur etmez oldu
Tim fırsattır! Acem şairinin dediği gibi:
c-3u demde ki şairlikten eser yok — söz sultanı benim, başka sı değip» dîye bir sairin hııruc etmesi zamanıdır.
(Vâ - Nü)
Kiralık binalardan Devlet malı binalara nakledilecek
Devletin resmi teşekküllerinin barındığı binalarla şehirdeki okulların okserUl hususi şahıslara »ittir. B sebeple devlet bütçesinden her sene ödenen kir» bedelleri mühim b»ı yekûna baliğ olmaktadır. Bu variyet Bös önünde tutularak devlet dairelerinin bulunduğu binaların devletin malı olması İçin verilen prensip kararı tatbik sahasına konulmuştur. Önümüzdeki yıllara alt bütçelerde mümkün olduğu kadar yeni devlet binaları yaptırılacaktır
Muhtelif bakanlıklara alt binaların İnşaat ve tamirat işlen Bayındırlık bakanlığı tarafından yapılması İcap etmektedir. Bu sebeple her bakanlığın İnşa edeceği yeni bina lara ait tahsisat Bayındırlık bakanlığı bütçesine konulmaktadır. Ankarada toplanan son inşaat kongresinden sonra bütün bakanlıklar teşkilâtında bulunah yapı imar ve fen işleri teşkilâtının Bayındırlık bakanlığına devredilmesi meselesi etrafında da görüşmeler olmuştur.. Bu maksatla bir de tasarı hazırlanmıştır. Tasarı kanunlaşırsa bu teşkilât tamamen Bayındırlık bakanlığına geçecek ve kadro fazlası teşkilâtlar tasfiye edilecektir _________
îsveçîe ticaret
Anlanma, ihracatçı ve ithalâtçıları çok sevindirdi
Memleketimizle İsveç arasında geçen hafta sonunda An kara da imza laııan ticaret anlaşması tstanbuj ihracatçı ve lthal&tçılarlyle sanayiciler! muhitinde çok İyi bir re&lr yaratmıştır, tlglll çevrelerden bildirildiğine gör» btr kaç aydan beri İki memleket arasında duran ticari temaslar ve alış veriş bu suı Sile yeniden canlanabllecektir. Bu ticaretin durmasında en mühim rolü her İki tarafın da sattığı mala karşılık dolar Istemaal İdi. Hal-bugi ne isveçte ve ne de bizde dolar bulunmadığından alnverlj yapılamıyordu, Dolar kıtlığı tsyeçlç de blzdekl kadar mühim bir durum arzetmekte olup İsveç hükümeti bu vaziyette ithalâtının mühim bir kısmını kısmakta, kontenjan veya takasla İthal edebilecek nıaliır, dolarla muamele yapaıı memleketlerden getirilmektedir. Bugün tsveçte kontenjan]» İthal edilecek maddelerin en lüzumlu eşyadan olması şarttır. Lüks sayılan maddeJvT an-zak kolay ihraç edlleratycn mallara karşı ithal edilebilmektedir. Halbuki verilen malûmata göre İşve-çln Türk mallarından bir kısmına çok İhtiyacı vardır. Bu arada kuru üzüm, iç fındık, ve deri gelmektedir. Bittabi bizde de ban İsveç mallarına İhtiyaç olduğundan bu anlaşma piyasada memnunluk uyandırmıştır. Her iki memleket de dolar bakımından ayni durumda bulunduğundan. metni hend» i(ân edil memlş olan bu anlaşraantn taka# olması kuvvetle muhtemeldir.
Sağlık memurları okulunun müsamereai Şehrimiz sağlık memurları meslek okum J üncü sınıf öğrencileri-nln veda miisameresl evvelki giln Eminönü halk evinde verilmiştir. Bu toplantıda şehrimizin seçkin dok torları Ue sağlık mensuplan ve gazeteciler bulunmuştur, fıtlklj] mır şından sonra kürsüye gelen oku] müdürü Dr. opt, Cemil Şerif Bay-dur okulun tarihçesinden, geçirdiği safhalardan baimetmij ve piyesler Uo caz-saz sık aık alkışlanarak samimi bir hava İçinde müsamereye son verilmiştir. Haurlnyanları ve yen! mezunları tebrik ederi» .
İçtimaiyat Enstitüsü konferansları İçtimaiyat Enstitünü tarafından halk İçin tertip edilen konferansların a[tıncısı ve sonuncusu, bugün (25 Mayıs sa]ı>, İktisat fakültesi dekanı profesör Z. F. Fındıkağla tarafından «Sosyalizm ve İçtimaî siyaset» mevzuu üzerinde, saat 18J0 da Eminönü Haikevlnde verilecektir. Profesör bu konferansında, An karadaki İşçi sigortalan kongresine ait müşahedelerin! de anlatacaktır. oiria herkes icln wbe.il-tlr.
İsviçre gazeteleri durumun çok ciddî olduğunu yazıyorlar
Carptş»ıa’c.ra «dine olan Mançuriyi ve Şimali Çin'i gösterir harita
Şanghay’dan İsviçre yine yazılıyor:
gazel ele- me beklenemez. Amerikalılar ay-
Bura slyasj mahfillerinde oldukça şiddetli bir heyecan lıü-kiim sürüyor. Mukden havalisinin hükümet kuvvetleri tarafından tahliye edlleccği'nden kapalı bir surette bahsediliyor. Söylendiğine göre hükümet kuvvetleri, Şimalî Çin’in kontrolünü ele geçirmek İsteyen komünistlere karşı büyük mukavemet göstermek için emir almışlardır. Ecnebi siyasi mahfilleri Çin'deki endişenin derecesini, Şanghay tüccarının vaziyetine bakarak, tayin ediyor: Şanghay tacirleri paralarını ve mallarını va Honkong'a yahut Amer ikaya nakletmeğe başlamışlardır.
Diğer taraftan. Maa Tze Tung-un kumandası altındaki komünist kuvvetlerinin ileri herekete devam etmesi üzerine Kanton va1 llst Soong venl bir iktisadi rejim tatbik etmeğe, âdeta müstakil hareket etmeğe başlamıştır. Bu hareket Amerikan mali mahfllle-rlle doğrudan doğruva yaptığı an tasmanın neticesidir
Çin İç harbine Avrupada faz-'.2 ehemmiyet verilmiyor. Çin'de karışıldıklar o kadar zamandan-beri devam cdlvor ki dahilî harlı adeta tabii vaziyet telâkki edilmektedir Fakat Amerikalılar için İş böyle değildir. Çin'deki vaziyetin vehametini takdir eden Amerika yakında vazivet almak mecburiyetindedir. Ciinkü Amerika. yatıştırma politikasını bırakarak Sovyet nüfuzunu durdurmak İçin harekete geçmiştir.
Amerika bıı maksatla Çin’e çök büyük naralar vermiştir Fakat bu geniş memleketin, verilen milyonlara rağmen, model bir demokrasi halini almadığını görenler müteessirdir Çin'de İhtı sası, dürüstlüğe rlavet etmemek uzun müddet o kadar tabii gö-Tİilmüriür ki çarçabuk bir değis-
nı zamanda Çin’liierin istiklâl ve millî hâkimiyet hususundaki prensiplerüe karşılaşmışlardır. Cin gazeteleri millî hukuka riayet edilmesini taassupla istiyorlar.
Amerikalılar, harb bitince Cinde geniş mahreç bulacaklarım umarken havai sukutu, hattâ İflâs ile karşılaşmışlardır, ümranın yardımı hiç bir netice vermemiş. gönderilen malzeme karaborsaya geçmiştir. Maamafih Amerika'nın müstakbel iktisadi politikası bakımından Çin'de bir kalkınmaya lüzum görülüyor. Bu maksatla Çin çiftçilerine mümkün olduğu kadar çok lıavvan. traktör, tohum verilmektedir. Amerikan İktisatçılarının flkrln-ce bu. uzun vadeli bir para yatırması demektir.
Amerikan mahfilleri Asya meselesini siyasetlerinin birinci plânına alırlarken Çin, karşılaştığı güçlükleri iyi kötü halletmeğe çalışıyor. Yeni anayasa 25 Aralık 1947 de meriyete girmiştir. Yapılan seçimde, halkın cehaletine ve hazırlanmış olmamasına rağmen Kubnintang yani milli hükümet büyük ekseriyet kazanmıştır.
Hükümet valilere verdiği emirlerde memurların çok çalışmalarını. diirilst hareket etmelerini isterken komünistlerin Mançuri-de ve Şimali Çin’de ele geçirdikleri yerlerde idareyi tanzime çalışıyorlar. Komünist lideri Maa Tze Tung’un kumandası altında bir milyon iyi yetişmiş disiplinli asker bulunduğu bildiriliyor Bu kuvvetler kâh Piençl?. kâh Clngtaa. bazan Nankin istikametinde taarruzlar yapıyor.
Bu vaziyet karşısında San -Kav - Şek’ln merkez hükümeti büyük bir gayret sarfetmek mec-Arfrası C inci sayfada
Anka r ada Türk - İsveç ticaret anlaşmasının imza resmi: Yukarıda İsveç elçisi, aşağıda Türk delegesi İmza ediyor.
Süt tevzi istasyonları
Şehrin on muhtelif yerinde kurulacak
Belediyenin sût meselesiyle yakından alâkadar olmağa başladığını yazmıştık. Pastörize tesisler İkmal edilinceye kadar bazı muvakkat tedbirler alınacaktır.
Bunlar arasında şehrin 10 muh-Lûllf semtinde süt tevzi İstasyonlarının kurulması da vardır. Satılacak sütler bu istasyonlarda toplanacak, sütler muayeneden sonra kimyagerlerle doktorların nezaretinde seyyar satıcıların kilitli kaplarına konularak satışa çıkarılacaktır. Bu mmtakaların tesbltl ve bu İşe alt kurulacak teşkilâtın kadro İşleri He belediye ve sağlık müdürlüğü meşgul olmaktadır. Bir mild-dettenberl bu hususla çalışan komisyonlar raporunu hazırlamışlardır. Rapor belediye başkanlığınca tetkikten sonra tatbik edilecektir.
Mandıralardan gelen sütlerin muayeneden sonra seyyar satıcılara verilmesi ve seyyar satıcıların bu sütlere hlyje karıştırmama-laırnı temin İçin kurulacak teşkilâtın tahsisatı mevcut değildir. Sütlerin kilosuna 2 kuruş İlâve au-retlfe bu masrafların kısmen bertaraf edileceği söyleniyor.
Fındık ihracatı
Ticaret Bakanlığınca ihracatı kolaylaştırmak için alınan tedbirler
Ticaret Bakanlığı Dış Ticaret şubesinden Giresun Ticaret ve Sanayi odasına bildirildiğine göre 1947 ve daha eski yıllar mahsulü fındıkların tasfiyesi İçin aşağıdaki tedbirler alınmıştır.
I — Asgari Lhcaç fiyatı kaldırılmıştır.
2 — De blokaj yolu ile fındığın ihracına müsaade edilmiştir.
J — İsvlçreya fındık sıtarak elde edilecek dövizlerle bu memleketten saat İthali yolunda yapılan müracaatlar, tsvlçrenln mutabakatı 31 indiği takdirde bakanlıkça kabul edilecektir.
4 — Hususi takaslarla fındığın ttıraç edildiği memlekete ithalinin tetkiki badmea talep edllmlyecekylr.
Btı tedbirlerle eldeki fındık mahsulünün harice satışı temin edileceği umulmaktadır.
Umumî Meclis 1 haziranda toplantılarına başhyacak
Vilâyet umumi meclisi Haziran devresi toplantılarına ayın birinci salı günü saat 15 do başlayacaktır. Halen tamir edilmekte olan içtima salonu o güne kadar bitirilmiş olacaktır,
ilk toplantısında konuşulacak İşler şunlardır: Başkanlık divanı, daimî komisyon ve ihtisas komisyonlarının seçimleri, sular ve elektrik tramvay İdarelerinin 847 bljânçol»-rt, Arnavutköy ve Erenköy istasyon caddesinde birer hafta pazarı kurulması teklifleri va yazlık sinemalarla plajların ve deniz hamamlarının açılış ve kapanış tarihlerinin teshirine dair belediye zabıta talimatnamesine bir hüküm halinde ilâvesine ait teklif.
Belediye Reis muavini Sait Koçak döndü
Bir müddetten beri Ankarada bulunan belediye reis muavinlerinden Salt Koçak şehrimize dönmü» ve dûn sabahtan İtibaren vazifesine tekrar başlamıştır. Sait Koçak Ankarada kaldığı müddetçe, yapı ve inşaat kongrelerine, belediyeler derneği toplantılarına ve et komisyonunun çalışmalarına İştirak etmiştir.
Belediyeler derneği toplantısında daha ziyade belediye ge]lr)erlnLn arttırılması üzerinde durulmuştur. Hayatı ucuzlatma mevzuunda derneğin yaptığı tetkikler ve açtığı ankete alt raporda hükümetin bt|e bu İş» çare bulamadığı belirtile» rek belediyelerin bu mevzuda yapacağı işler yok gibidir denilmekte idi.
İSTANBUL HAYATI
Hışır otobüsler
Şehirde Belediye otobüslerinin işlediği hatlarda hususî otobüs servislerinin kaldırılması kararının yanlış olduğunu, bu kararın tatbiki halinde nakil vasi t al arında izdihamın kat kat artacağını bu sütunda belirtmiştik.
Belediyenin, evvelce verilmiş olan bu karan şimdilik tatbik et memek tasavvurunda olduğunu gazetelerden öğrendik, memnıuı olduk.
En ehemmiyetsiz işlerde aylarca, senelerce incelemeler yapılırken. nakil vasıtaları işinde masa başı hükümierile hareket etme nln kötü neticeler vereceği Aşikârdır. Sabah ve akşam üzerleri tramvayiarın basamaklarından hâlâ yolcu hevenkleri sarkarken otobüsleri servisten menetmek, bu işlerle uğraşan makamların şehir içinde yolcu nakliyatım bizzat tetkik etmediklerine, en ufak bir bilgi edinmediklerine delildir. Netekim gene böyle bir masa başı hükmiie, Boğaziçine işleyen otobüslerin servisten alınması, bu hattın hususi otobüslere bırakılması kararlaştırılmıştı. Fakat sonradan yapılan basit bir inceleme neticesinde anlaşıldı ki bu hattan Belediye otobüslerinin kaldırılması şöyle dursun, daha fazla otobüs tahsis edilerek kuvvetlendirilmesi bir zarurettir.
Gazete, hâlen muhtelif hatlarda İşleyen hususi otobüslerin esaslı bir muayeneden geçirileceğini ve Belediye talimatnamesinde yazılı evsafı haz olnuyanla-nn işlemelerine müsaade edilmeyeceğini yazıyor.
Bu İş, Belediyenin daimi vazi-fderindendir. Muayeneler bir defa, beş defa değil, sık sık yapılmalıdır. Halkın hayatını, seyrüseferin İntizamını alâkalandıran bir işde tahsisat kifayetsizliği, kadro darlığı gibi mazeretler ileri sürülemez. Kontrol teşkilâtının genişletilmesi İçin lâzLm gelen tedbirler alınmalı, kitabi düşüncelerden, bütçe fasıl re maddeleri çerçevesinden sıyrılıp ikinci derecedeki işlerin tahsisat fasıllarından beri tarafa nakiller yapılmalıdır. Nakil vasıtası kazalarından bir çoğu fren gevşekliği, direksiyon bozukluğu gibi teknik Arızalar yüzünden vukua geliyor. Motörlii vasıta sahiplerinden bir kısmı, arabalarındaki ânzalari, ucuza maletmek gayre-tile. üstün körü bir tamirden sonra servise çıkarıyorlar.
Sefer esnasında sık stk zuhur eden bozukluklar yüzünden arabalar hareketten kalıyor, caddeler tıkanıyor, seyrüsefer uzun müddet sekteye uğruyor. Bu ân-zalar ekseriya hususî otobüslerde vııkubuluvor.
Hususî otobüsler muayeneden geçirilirken Belediye otobüslerini de unutmıvabm. Harb vıllannda dışarıdan otobüs getir ütemedi*1 icln kamyonların üzerine karoseri oturtularak uydurma otobüsler yapılmıştı. O zamanlar zarurî olarak bunlarla Idarel maslahat edildi. Fakat tramvay İdaresi bu otobüsleri hâlâ serviste kullanıyor. Pek hışır şeyler. Kanapelert berbat, karoseleri harap, kapılan yalama olmuş, seyir esnasında kendi kendine mütemadiyen açılıp kapanıyor, içlerindeki kablo kutularının kapaklan bile kırılmış, teller, vidalar açıkta duruyor. Hele o şangırtılanl altlarında vay olmadığı tçln fazla sarsıntı vapivor. bu yüzden hışır çerçeveli camların şangırtısı yolcularda kafa, berin bırakmıyor.
Bunlar muayene ile. tamir İle düzene girecek şeyler değil. Ta-mamlle ortadan kaldırılanlar dı-ha hayırlı olur sanıyorum.
Cenıaİ Refik
MEVLÛD
Vakitsiz ölûmlyle bizlen sonsan acılar içinde bırakan aile büyüğü -mü? Emekli deniş Albayı
RUHİ DEVELİLtOÖLU'nua
aziz ruhu için bugün Beyazıt camiinde öğle namazını müteakip mev-lûdıışerlt okunacağından kendisini sevenlerin teşriîleri rica olunuc.
DevcUlloğlu ve Çifter aileleri
YURDOAŞ;
Balık yeyiniz, en kuvvetli gıdadır
Her cins balık bol ve UCUZDUR
Balıkçılar Cemiyeti »m
Sabite 4
AK$AM
25 Mayıs 1948
Kıbrıs notları
Kibrisin İktisadî hayalı
MadenciŞer grevi — Türk teşekkülleri
Bezle Amerikaya senede
1 milyara aıaloluyorınuş
Bu memlekette senede yuvarlak rakam 280 milyort kişinin nezleye tutulduğu anla;ıldı
Güzel bir yemeğin ve tatlı bir kahvenin verdiği rehavet henüz geçmişti ki öğleden sonraki randevulara yetişebilmek İçin yeniden yollara düştük. Lâkin yürümek ne mümkün?.. Kadınlar, erkekler, çocuklar... Ve arkası gelm'.yen bir kalabalık .. Ellerinde Rumca, tngllltt*. Türkçe yazılmış bir silrü levhalar, sessiz sadnaız ilerliyorlar.
Arkadaşım izah ediyor. Karadağ bakır madenindeki amelelerin grevi var. 3000 kadaî l«l takriben 2 aydır çalışmıyorlar. Bugüne kadar olan sarar 120 bin sterlin talimin ediliyor. 1şde bir komüııst parmağı sezen A-merlkalı İdareciler ise bu kadar daha zarar etsek gene bu amele ile an-laşnııyacıtguı; diyorlar. Bizi asıl üzen nokta birkaç Rum mnşevvikln ığva-Jarına bazı Türk işçilerinin de uymuş olmasıdır.
Arkadaşım, bu kapılmanın bir komünizm ıgvasına uymaktan faz!* bir arkadaşlık zihniyetinden Heri geldiğini söyliyerek Türk Madenciler Birliğinin bir tebliğin! okuyor:
«Asî] Türk ırkından olduğumuzu ve damarlarımızda dolaşan kanın halis Türk kanı olduğunu bildirir ve bize komünist damgasını vurmak >s-tlyenRri şiddetle reddederiz.»
Madenciler Birliği dedim de aklıma geü. Kıbrıs Türklerinin o kadar çok teşekkülleri var kİ... Kıbrıs Türk ÇUçller Birliği, siyasi bir teşekkül olan Kıbrıs Adası Tiirk azınlığı Kurumu (Kataki, MIHI Türk Halk Partl-al. Kardeş Ocağı, Lârnaka Türk O-tağt. talebe debiye ileri, spor klüpleri ve saire ve saire...
Gerüsunıe göre, bu hal Tiırkler a-nuında bir zaıf vesilesi oluyor. Zira bîr nokta etrafında kuvvetle toplanmalarına engel oluyor. Meselâ 15 bin küsur nüfuslu olan LArnakanın meşhur TilrJr klûbü olan TÜTk Ocağının Aza sayısı, söylendiğine göre, ancak *3 kişiymiş. Benim anladığıma göre. Kıbrislı kardeşlerimizin en büyük noksanı kuvvetli bir şeften mahrum olmalarıdır.
Filistin’de bulunan sivil lngllizler bu memleketten tamamen çekilmişlerdir. Küçük bir sahada bulunan askerlerin nakli devam ediyor. Yukarıda son kafile olarak hareket eden İngiliz kadın ve çocukları görünüyor.
Kıbrısta İçtima! hayatın birçok tarafları henüz birim son inkılâbımıza da c-ememlş. Meselâ hâlâ çarşaf, peçe giyenler var. Ezan Arapra okunur. Mamafih dini reform arzusu orada d.a kuvvetlidir. Şer’lye mahkemeleri el'sın yaşamaktadır, hâJA endaze, okka. dirhem gibi ölçüler kullanılmaktadır.
Söz buraya varmışken bira» da ada hin iktisadi hayatından bahsetmek isterlin:
Kibrisin bililin geçim vasıtası hemen hemen bağcılık ve hayvancılıktır. Ziraat varsa da İhtiyacı bile kaî-şılaınaa. Kıbrısta yaz 9 aydır. Onun için harman nisanda biter ve ondan sonra her yer sapsarıdır. Fakat bağcılık ve bilhassa şarap ve konyakları meşh.ırdur. Portakal ve limon ihracatı da son zamanlarda gittikçe artmaktadır. Mamafih umumiyetle sda ihracatından fazla İthalât yapar, tş-te bıı açığı kapema yolunda turlun en büyük bir lûtuftur. Bu ıneyanda maden ve bilhassa bakır İhracatın! dn zikredebiliriz.
Adada birçok gıda maddeleri vc petrol hâlâ vesikaya tabidir. Meselâ şahıs başına yevmiye ISO dirhem ekmek verilmektedir.
Mamafih bütün bunlara, rağmen, adada gıda maddeleri bVz nazaran çok pahalıdır. Meselâ, bîr okka zeytinyağı veya sade yağ ıo - ıj; et 4; peynir «,5; zeytin 2,5 - 3; bîr tek tavuk 8 -9 Türk lirasıdır.
Söylendiğine göre. gıda maddelerinin murakabe-J İçin kurulan (Kon tro] dairesi) de bu hususta daim! bir şikâyet vesilesidir. Bundan başka adada giyim eşyası ve bilhassa kumaş bize nazaran çok pahalıdır.
(Devam edecek)
Dr. Ekrem Şerif geldi
Bir kRÇ aydır Avnrpada seyahat etmekte bulunan dahiliye mütehassısı profesör Ekrem Şerif Egejl şehrimize avdet ederek hastalarını kabule başlamıştır.
Bir iddia ve bir müdafaa...
İki bin lira için öldürülmek istenen kadın
Adli tahkikat, Çarşıkaptda pencereden atılan kadın hâdisesini bir cinayet mahiyetinde gösteriyor, fakat mevkuf bulunan sanık her şeyi inkâr ediyor
Çarşıfrapıda Tavııkpazan denilen semtin Kürkçüler sokağında btr sahne; Bu sokağın 33 numaralı iiç katlı kâglr evinin sahibesi bulunan İsmet Karsh adında akça pakça bir kadın kaldırım taşlan Hacrinde ağzını dahi asamadan yatıyor. Bu sırada tam karşıkl kahvehanenin sahibi yirmi sekiz yaşlarında İri yarı Vücutlu ve kaim siyah kaşlı Mehmet Ali ismindeki genç caddeden çevirdiği taksiyi getiriyor, ve kadını otomobile yerleştirerek doğruca Haseki hastanesino götürüp yatırıyor. Ve sonra tekrar yerine dönerek Alemdar polis merkezine çldiyor ve:
— ■Kahvehanemin karşısındaki evde oturan komşum bayan İsmet, kendisini pencereden sokağa attı. Ben de İnsaniyet namına bir taksi tutarak hastaneye götürdüm yatırdım.» diyor.
Zabıta btr taraftan İşe el koymakla beraber, diğer taraftan da nöbetçi savcı Tevfik KendFyl haberdnr ediyor. Savcı vaka yerine gelip de tahkikata başlayınca İşin şekli değişiyor.
İsmetin oturduğu odada keşif yapılınca, kahveci Mehmet Alinin paltosu oda kapısı arkasında asılı, gene Mehmet Alinin çakmak, çakı ve saire gibi «ahs! eşyası da İsmetin yattığı karyoladaki yastığın altında bulunuyor vo bu arada İsmetin İki küçük yavrusu Faruk la Ferhan:
— Annemiz! Mehmet Ali amcam pencereden attı! diyorlar, Aynı evde oturan diğer ban kiracılar da çocukların bn töslerini teyldeder mahiyette sözler söylüyorlar. Ve nihayet mevcut İfadelerle delillere göre Mehmet Alinin tevkif! kararlaşıyor ve Üçüncü sorgu yargıçlığının derîn tahkikatından sonra da birinci ağır ceza mahkemesinin huzuruna çıkarılmış bulunuyor.
Mahkemede okunan sorgu hâkimi kararnamesinde bu facianın işleniş şekil şöyle anlatılmaktadır:
«Kahveci Mehmet AH. evvelce bir polis yaralamak suçundan üç sena İki ay, Taksimde Yenişehlrde İşlenen bir cinayete iştirak filinden dolayı de (kİ ay hapla yatıp çıkmış ve niha-on buçuk ay ve bir kaçakçılık işinden yet Kürkçüler sokağındaki kahvehaneyi açmıştır Mehmet AH. kahvehanenin tam karşısında bulunan 33 numaralı evin sahibi İsmetle, samimiyeti İlerletmiş ve nihayet tem itimadım kazanarak, üç katlı ve muhtelif odaJı bulunan bu binaya girip çıkacak kiracılara karışmak, bunların kiralarını da tahsil etmek üzere noterden bir de vekâlet almıştır. Mhemet AH. İsmetle münasebeti gittikçe sıklaştırmış, evli ve bir de çocuk sahibi olmasına rağmen bazı gecelerini orada geçirmiştir. Ve nihayet vaka sabahının gecesini, gene temelin yanında geçiren Mehmet AH sabahleyin, kadından iki bin lira la-t emiştir.
Amerikalıların en çok korktukları çey nezledir. Bir zamanlar dünyanın en zenpin adamı olan RokfeHere birisi sormuş:
— Zengin olmak için ne tavsiye edersiniz?
Rokfeller h!ç tereddüt etmeden şu cevabı vermiş:
— Nezleye tutulmamağa dikkat etmek.,.-
Rokfeller karşısındakinin şaşkınlığını görünce şu kısa izahatı vermiş:
*— Nezle İnsanda muhakeme selâmet! bırakmaz, nezleli İnsan bir cok yanlış işler yapar. Tabii bunlar muntazam çalışmağa mani olur. Zengin olmak İçinse muntazam ve devamlı çalışma şarttır.
Rokfellerin sözlerinde mübalâğa olduğunu kabul etsek bile nezlenin İnsanı âdeta sersem ettiğl-mubakkaktır, îsin en fenası nez-lenen. vücudu bir çok hastalıklara müstald kıldığı halde hastalık telâkki edilmemesi ve buna ehemmiyet verilmemesidir. Bu yüzden bir çok insanların ağır hastalıklara tutulduğu, bir cok ölüm vakaları kaydedildiği tahakkuk etmiştir .
Amerikalılar ölümden çok korktukları İçin nezleye İlâç bulmakla uğraşan müesseseler vardır. Bu müesseseler bîr nevi mikrop keşfetmişler ve bir de aşı yanmışlardır. Fakat tunların kafi mahiyette olmadığı anlaşılmıştır. Bunun İçin araştırmalara devam ediliyor.
Amerıkada yapılan bir istatistiğe göre bu memlekette senede, yuvarlak rakam, 280 milyon kiri nezleye tutuluyormuş. Bu nezlelilerin tedavi ve ilâç ücreti bir milyar doları buluyormuş. Amerikan İstatistik bürosu bu rakamı verdikten sonra bazı seneler «atfedilen paranın bunu çok geçtiğini söylüyor.
Yine Amerikan tştatikük bürosuna göre her aile nezle aksırık
îsmet, o kadar parası olmadığını Söylemiş. Ona bin lira İle dört »itin bilezik verebileceğini söylemiş, takat. Mehmet AH, paranın İki bin lir® olmasında ısrar etmiştir. İşte bu yüzden başlıyan kavga az sonra boğuşma şeklini almış ve bu sırada güçlü kuvvetli bir adam olan Mehmet Ali İsmeti kucakladığı gibi evin en üst kat penceresinden sokağa fırlatıver-nılştir.»
İşte adi! tahkikatın vardığı netice buduc. Ve şimdi ölümden mucize kabilinden kurtularak vücııdflnön bir çok kemikleri kırık bulunduğu için hastaneden bir türlü çıkanlamıyan İsmeti, peneereden fırlatıp ataveren Mehmet Alinin, «öldürmeğe tam teşebbüs» suçlyle on sekiz sene ağır hapse konulması istenmektedir.
Birinci ağır ceza mahkemesi başkanı B. Nen DemJriloğlunun sualleri karşısında İse Mehmet Ali, böyle bir cinayetle katiyen alâka® olmadığım söylemekto »e şunları anlatmaktadır:
— «Benim İsmetle hiç bir gizil münasebetim yoktur. Badece bu ailenin İtimadını kazandığım İçin evlerinin idaresi İçin bana vekâlet vermişlerdi. Kadından para istediğim keyfiyeti doğru değildir, çünkü esasen olan biten parasını, bu evin diğer hisselerinin kendi Üzerine çevrilme*! İçin zarf etmiş bulunuyordu. Aynı zamanda bir aralık rahatsızlık da çektiği için bir klinikte tedavisi hususunda d» hayli para harcamıştır. Birçok geceler bu kadınla beraber kaldığım doğru olmadığı gibi vaka gecesi de orada kalmadım. Vaka «n asındı* da o eve gitmiş değilim. Binaenaleyh aramızda iki bin Hra b!r para yüzünden münakaşa çıktığını ve bu sırada kendisini pencereden aşağı attığım iddiasını kabul etmem. Ben, İsmetin pencereden sokağa düştüğünü, karşıdaki kahvemden gördüm ve İnsaniyet namına İmdadına koşarak bir taksi çevirdim tc hastaneye götürüp yatırdım.»
Mehmet Ali. İsmetin odasında bulunan paltosu ile, karyoladaki yastık altında bulunan kendine alt bazı eşyayı da belki eskiden kalmış olacağı şeklinde İzah etmeğe çalıştı Ve:
— «İsmetin hastaneden çıkarılarak karşıma getirilmesini ve dâvasını burada anlatmasını İsterim. Çünkü işi bu şekle döken İsmetin ailesi elradı-dır.»
Diye sözlerini hltlrdL
Mahmeke: evvelemirde Haseki hastanesine bir müzekkere yazılarak İsmetin sıhhî durumunun ne halde olduğunun sorulmasına ve hâdise şahitlerinden şimdilik beş tanesinin ça-ğırılıp dinlenmelerine karar yererek duruşmayı başka güne bıraktı.
REMZİ TOZANOĞLU
yüzünden senede vasati olarak ofl dolar harcamakladır, Has Lal® yüzünden kaybolan İş saatle; irıHji yüzde ellksinl nezle teşkil edi.voft Ameirkan milletinin nezle yüzücüden çektiği ıstırap tamam 'JİS buçuk milyar güne baliğ oluyor* muş______________________
Pamuk ipliği
Büyük sanayicıle-r, artmış ipliklerin kendilerine satılmasını istiyorlar
Pamuk ipliği üzerine İş gören büyük sanayiciler iplik tevziatında itiraz etlikleri bir husus hakkında Ekonomi Bakanlığına müracaat ederek bir teklifte bulunmuşlardır.
Bunların İddialarına göre, bugünkü pamuk ipliği tevziatı yanlış bir eeas üzerinden yapılarak yerli fabrikaların çıkardığı bütün iplikler sü-merbank kanallyle küçük sanayicilere verilmektedir. Halbuki bir müddetten beri piyasada görülen durgunluk yüzünden küçük sanayiciler bu İpliklerin büyük bir kısmını satın almadıktan İçin İplikler sümer-bankın depolarında kalmaktadır Bü yük sanayiciler çimdi bu artmış ipliklerin hiç değilse kendilerine satılmasını istemektedirler. Böyîsce İplik fabrikatörlerinin de mallarını satmak Içfn beklemlyecefelerl belirtilmektedir.
Mamafih Ekonomi Bakanlığı tarafından bu hususta verilmiş henüz hiç bir cevap yoktur.
Yedikvle havagazı işletmesinin kontrolü Yedlkule hava gazı İşletmesinin müşterilere verdiği hava gazı kudretinden ve diğer husnsjann belediye tarafından kontrol edilmesi için fen İşleri müdürlüğü binası bahçesinde bir tej&at vûcude getirilmektedir.
İşgal altında bulunan Berlinde İktisadî faaliyet yok gibidir. Yukarıda Berlin ticaret limanı görülüyor. Burada mavnalar sıralanmış durmaktadır.
AŞK VE MACERA ROMANI
Yazan; NİHAL KARAMAÖARALI Tefrika No. 32
Orhan, dirseğine dayanarak doğruldu;
— Hattâ aynı yatakta. — diye tasrih etti. — Bu saydığın yedi belâdan an hnflf! her halde ben değilim.
— En hafif! sen olmıyabllh sin anıma en püsküllüsü AH Hfizım.
Bu isim, şu anda fitili tüten petrol lâmbalı odaya kasvet hajlnde çöktü, hdsl de pufladılar. Zeynep, yastıktan başını kaldırıp mâhut küçük kapıya doğru baktı. Gözlerine tekrar yaşlar doldu.
— Eu def» cezayı iki misil çekeceğim: Yanağını değil; ağlamağa başlarsan dudaklarım öpeceğim.
— Korkuyorum.
— Elverir korku’.. Yahu, burada biz de varız. Ölmedik... Ben! müdafaa edebilirim
Zeynep, gayrllhüyari:
— B12I - dedi.
— Ne?
— HHJç... Size bir şey söyllycy!m mİ, beni artık hiç kimse müdafaa edemez... Bent arlık kıtalar aşırı ordular gelse müdafaa edemez. Ben, ölüme mahkûmum.
Her kelimesinde öyle bir katiyet var kİ, mahkûmyetlne o derece inanmış görünüyor kİ, erkek İstihza kuvvetin! kendinde bulamadı. Korkusundan kaçmak İçin kuduran dalgalara nasıl atılmak istediyse. Zeyne-bln gene ona benzer bir korku tesiriyle. aynı hlsle bu yatağa atıldığını sezdi.
Sesinden merhamet taşarak:
— 8en!n ne kabahatin »ar tel? — dedi. — Günahın nedir?
— Daha ne günahım olsundu?
— Fekt... tsilyerek mİ bu adada kaldın? lstlyerek. mİ yatağıma atıldın?
Zeynep, elini Orhanın ağzına kapadı:
— Sual- İşitecekmiş gibi geliyor bana.
Erkek, dudaklarındaki avucu öptü:
— Vah küçük vah!.. Bu sabit fikre kim bilir hangi sebeplerle yakalan -, din?
— Bir bllsen!
— Bilmek İstemem.
— o halde lütfen lâmbayı söndürün.
Genç adamın dudakları gene bir tebessümle genişledi. Gözlerinde şeytan! pırıltılar...
— Sabaha kadar aynı yatakta mı yatacağız?
Zeynep duvarın kenarına iyice büzülmekle cevap verdi. Ve Orhanın. lâmbayı söndürürken fısıldadığını İşitti:
— İşkencenin bu türlüsü Enklzl-tör'lcrin bile aklına gelmemiştir.
Sırt üstü uzanıp Zeynebln tltrlyen elini avucuna aldı.
Genç kadının tek arzusu ya|nız|ık-tan kurtulmakken kurtppnuştu işte...
Erkeğin temaslyle eline ve elinden biitiin vücuduna sükûn verici bir seyyale yayılıyor. Kafasının İçindeki a-knmülâtörü boşaltmak lç:n artık hiç bir şey düşünmemek İstiyor. Hislerini kulaklarında temerküz ettirdi; rüzgârın İnceli kalınlı feryatlarını dinlemeğe koyuldu. Öylece kendinden geçmiş...
Dudaklarında bir temasla uyandığı zaman sabah olmuştu. Yüzün® e-ğılen barışın başa, şaşkın şaşkın baktı.
Erkek, kurştınıunsu mavi gözlerde bellrlveren gazabın kendine neye malolaeağım kestirerek birden çekilince Zeynebln tokalı boş» savruldu.
Genç kadın, kısılmış dişleri arasından haykırdı:
— Kimden ajdınu bu cesareti?
— Öyle ya...
— Küstahlık bu kadar olıirl
Orhan giiliim siyerek cevap verdi
— Kadınlar nezdlndekl sabık muvaffakiyetlerimi küstahlığıma medyunum da...
Zeynep, öfkeli öfkeli: .
— Rica ederim, ben! saf harici tu-■tnnl - dedi: ve elinin geniş bir hareketiyle duvarları işaret etti?
Yağlı boya, kora kefem, fotoğraf, ktnlDiîş mecmua kapağı, boy boy,
bîçim biçim çerçeveli, çerçevesiz kadın resimleri... Çerçevesizler sadece pünezle yapıştırılmış, İmzalı fotoğraflarsa çerçeveli... Ve bunlar sinire batacak kadar çok. Ekseri sinire batacak kadar sakil pozda...
Yatağın ayak ucuna çekilen erkeği, İncecik kaşlarını çatıp, nefretle buruşturarak süzdü. Ve onun gülmemek için kendini zapta çalıştığını, sarı bıyıklarının titrediğini gördü.
«— Neyse, Asabıma hâkim olmalı, tere bir şey söyllyerek çapkını büsbütün çileden çıkarmamalıyım.»
Pusudaki fim bu kadar bir münakaşa İle atlattı. Yüreğindeki felâket hissi, şuurlyje beraber uyanmıştı. Kalbi, durma raddelerine gelerek doğruldu; pencereye döndü. Dalgalar çok şükür hâlâ hızını alamamış. Ve dalgalar, muhasaradaki]erl takviyeye gelen ak tulgalı müttefik ordusu gibi saf saf; kayalara saldırıyor; köpükler camlan yıkıyor. Kotranın henüz dönme ihtimali yok. Demek daha birkaç saat, belki de bir yirmi dört saat burada yaşsyablllr? şayet bu müddet içinde İnşaat tarafından bir tehlike gelmezse...
— Ufuklarda kotrayı nafile ara-(hn*z!.. Eatmadıysa...
Zeynep, lâfın gerisini anpyamadı.
Batmak mı?- Aklına bu İhtimal asla gelmemişti. Batmak!.. Ne de olsa bir üm.t_ Zayıf da olsa ümltçik.» Bu ilmltçlğe yapışmalı. AH Hû.ıuıı boğuldu bilip o mevzu üzerinde dii-şünmenıcH de bu elli kaatllll adadan hayırlıstyle kurtulmanın çarelerini aramalı
Bakışları hülyalı; daldı. Ve şu son badireye düştü düşeli, dudaklarında bir tebessümün gölgesi Qk defa olarak uçtu. Uçmaslyle de kaybolması bir oldu: AH Bâzımın boğulma ihtt-mailnl zihninden derhal bertaraf e-dlverdi.
(— O ölmez kİ... Boğulmaz... Dalgalar onu boğamaz... Daha doğ. .1 su o İçinde varken, Nuh tufanı olsa kotra batmaz... Batmaya bırakmaz... Bir düşeş atar kurtulur.... Süt limana sığınmıştır»
Meyus bir tavırla İçini çekerek sûrdu:
— Buralarda en yakın liman n« .e-dedlr?
Orhan, onun zihninden geçenleri bu sualde okuyarak güldü:
— İstanbııjda... îç!nU rahat etaiy-se artık kalksanız.
— Sîz bu odada İken kalkmam.
. (Ark»« «ar)
Festivalden notlar
Bu büyük kahramanlıklarına rağmen ne Avrupa ne de Amerikada kendi" terine aldıran olmadı
1894 de Brooklynde, Gcorge Harbo ve Frank Samuelson İsminde iki Norveçli oturuyordu. İkisi de bütün ömürlerini denizde geçirmiş mükemmel birer denizci İdi. Bir gün Samuelson arkadaşına şöyle bir teklifte bulundu: (Şu koskoca Okyanusu kürekle geçebilen bir kimse muhakkak ki dünyanın en zengini olur. Ufacık sandallarını görmek için herkes avuç dolusu para veıecek-ür » Bunun üzerine iki arkadaş günde 54 mil gidebildikleri halde, bütün Okyanusu iki avda geçebileceklerini kolayca hesap etti.
Biri 30, öbürü de 26 yaşında olan bu iki denizel bundan sonra tam İki sene plân yapmakla meşgul oldu. H2Fbo arkadaşına nazaran daha tecrübeli olduğu için, reisliği o deruhte etti. En mâkul yol Golf Stream akıntısı İdi. Çünkü alantı sayesinde saatte bir mil kadar çabuk ilerliyebilee eklerini ümit ediyorlardı. Bundan başka Golf Stream büyük gemilerin de esas yolunu teşkil ediyordu ve muhtemel herhangi bir felâket ânında kendilerine yardım edecek biri ancak bu yol üzerinde bulunabilirdi.
Seyahat edecekleri sandal 18 ayak uzunluğunda. İM ucu sivri ufacık bir şeydi, ki ucunda birer su deposu bulunuyordu. Sandalın inşa masrafını Poliçe Gazette sahibi Rlchard F. Fos deruhte etmişti Onun için sandalın ismini Minisine atfen, Fox koydular.
Sandalın içindeki bütün tevazün 500 libre yiyecek, beş çift kürek, bir pusla, bir çapa, işaret fenerleri, beş galon gazdan İbaretti. Sandalın bir tarafında da ufacık bir gaz sobası yerleştirilmişi. Su depolarındaki suyun miktarı 60 galonu geçmiyordu. Sandolda yelken namına bir şey yoktu.
Fox. Haziran 1896 da Newyork-lan akşam üzeri saat 5 te tam 200. kişi tarafından uğurlandı.
Hazırlanan program
Program mucibince her İki gemici de sabah sekizden öğleye kadar kürek başından ayrılmıyordu. Hava müsait olduğu takdirde. bir saatlik bir istlralıatten sonra tekrar akşam yemeğine kadar kürek çekiyorlar ve yine bir saatlik bir fasıladan sonra akşamın sekizine kadar tekrar küreklerinin başına geçiyorlardı. Akşam saat 8 den sabah kahvaltısına kadar da münavebe İle üçer saatlik nöbetlerde biri İstirahat ederken öbürü kürek çekiyordu.
tik günlerde hava fevkalâde müsait geçiyordu. Fakat gaz sobasını en hafif rüzgârlarda bile yakmanın imkânı yoktu. Pek az kahve içebildikleri gibi, yumurtalarını da çiğ yemek mecburiyetinde kalmışlardı.
Dördüncü günü akşamı sandalın varn başında müthiş bir hışırtı olmuştu. Karanlık suların içinde kocaman bir şey kendilerine doğru bakıyordu. Bu IkJ gün-denberi peşlerini bırakmıyan korkunç bir köpek balığı idi. Bundan güc kurtuldular
Şiddetli fırtına
14 Haziran Pazar sabahı garptan şiddetli bir fırtına ile karşılaştılar, Dalgalar Fox’un üzerinden aşıyordu. Bütün gayretleri ile küreklere asılmalarına rağmen İlerlemek mümkün olmuyordu. Sabah saat 9 da bulundukları yere demirlemek mecburiyetinde kaldılar. Akşam 5 e kadar o vaziyette beklediler. O gün sabahtan akşama kadar, fırtınanın tesiri üe 25 mil geriye sürüklenmişlerdi
Erleri gün Nevfoundland açıklarında karşılarına bir balina sürüsü çıktı. Deniz çarşaf gibi dümdüz bir hal almıştı. Parlayan güneşe karşı 30 l.gdar balina kendi kendilerine oynaşıyordu.
Bir karşılaşma
İki gün ^nra Alman. Transatlantiklerinden Filrst Btemark gemisine rastgeldller. Gemi İle daha dostane konuşabilmek için Harbo sandalın ufacık direğine Amerikan bayrağı çekmişti. Transatlantik te bu ufacık sandalı kendi renkleri ile selâmladı. Geminin kaptanı iki denizciyi kazazede zannetmişti. Fakat Avra-P&ya gitmek üzere yola çıktıkla-
um öğrenince, geminin bütün yolcuları güvertede toplanarak Fox'u uzun uzun alkışladılar.
Haziran 21 de Harbo’nun yaptığı bir hesap neticesinde Sandav Hookun 662 mil şarkında, bulunduklarını anladılar. Temmuzun bilinci günü de Kanada bandıralı Leader balıkçı gemisine tesad i; f ı etmişlerdi. Derhal gemiye davet edilerek üç haitadanberl ilk defa olmak üzere saçak bir şey yemek İmkân mı bulabildiler.
Yeni bir fırtına
Temmuz 7 de garp istikametinden yeni bLr fırtına ile karşılaştılar. İki gün lld gece demir atmak suretiîe sandalı muhafaza edebildiler. Fakat fi Temmuz sabahı dalgalar mukavemet edilmez bir hal almıştı. Her ikisi de sırsıklam olmuştu. Akşam saat 9 da. sandalın biraz ilerisinde dağ gi.bl bir dalga belirdi. Çok geçmeden bu dağ gibi dalga müthiş bir .surette Fon’ub üzerine yıkılmıştı ve bir anda iki denizci kendileri nl buz gibi denizin içinde buldu. Fakat böyle br vaziyet evvelden tasarlanmış vardı. Her ikisinin de can kurtaran simitleri bir vaziyette İdi, ve simitler üçer kulaç iple sandala bağlanmıştı.
Sandal devrildikten sonra ne yapacaklarını şaşırmış b!r vaziyette dalgalar arasında. epeyi mücadele ettikten sonra, ipleri çekerek tekrar sandala çıkmağa muvaffak oklular, ve fırtına durulu ucaya kadar bu şekilde bekledikten sonra sandalı dolduran sulan boşaltmağa başladılar.
Fırtına sükûn buluyor ı Ertesi gün hava sükûnet bulmuştu, 72 saa it enberi hiç uyuya-( Arkası 7 inci sahifede)
İçin bile plânları bellerine takılmış
'H LİRALIK. HEDİYE
DAĞITIYOR,!
Yarınki 2 nci sayısını alacak olan her o-kuyucu bu hediyelerden istifade edebilecektir. Bu .sayıdaki tafsilatı rmı). Akak okuyanım...
BİNJ3İR ROMAN, Tûrldyenln en bOytlk resimli merak
Baştanbaşa, renkli İS bûyCk saiıLTe.
Her sayıda: » tamamen resimli, 1 resimsiz bflyûk roman...
Ayrıca: Hikâye, Artist hayatı t».... Flatl
Mevcut kokuların adedi beş yüz imiş!
Amerikada Emest ve Lloyd isminde iki âlimin yaptığı bir liste İle güzel kokuların sayısının 500 tane olduğu anlaşılmıştır.
Âlimler evvelâ kokulan 4 kategoriye ayırmışlardır. Birinci kategori çiçeklere ait kokulardır, tklnci sirke kokusu gibi asi d kokan maddeler, üçüncüsü katran gibi sert, kokan maddeler. dördüncü kategori İse keçi ve köpek gibi hayvanların bilhassa ıslandı Han zaman neşrettikleri kolcuya benzer kokulardır.
Bundan soma listede 500 kökünün ismi gelmektedir. Ve her koku yutardaki 4 kategoriden birine alt. bulunmaktadır. İnsanlar m elleri gittikçe küçülüyormuş!
Âlimler, İnsan bünyesinde herhangi bir değişikliğin bir milyon seneden evvel olamryacağmi iddia ededvrsunlar. eldiven yapan kumpanyalar böyle bir değişikliği şimdiden kabullenmiş bir vaziyettedir. Goodrich kumpanyasının. bir iddiasına göre harb-den evvel vasati eldiven numarası 8 iken, bugün 7.5 a düşmüş.
Bu hesaba göre âlimlerin herhangi bir değişikliğin olabilmesi İçin kabul ettikleri müddet zarfında insan elinin alacağı şekli tasavvur edebilirsiniz.
D. vitamininin tehlikeleri
D vitamini, eğer mütehassıslar tarafından tavsiye edilmeden kullanılırsa, vahim neticeler verebilirmiş. Dr. Lvith Freemon'un bir İddiasına göre bazan D vitamininin hastalan zehirlediği bile görülmüştür. Fazla miktarda alınan D vitamini hazan da böbreklerde fazla kalsiyumun terakümüne sebebiyet veriyor.
Bir hafta sarfında vevml 50' binden 100.000 Üniteye kadar ah-| nan D vitamininin vücutta yapa-! cağı tahribat daha da vahim ola-1 bilir. Onun için kendi kendisinin doktorluğunu yapanların bu hususta dikkatli olmaları lâzımdır.
Dünyanın en ufak elektrik motörÜ Amerika înstrument Corporation mühendisleri, dünyanın en a'»k el ek t- ( motörünü yapama-ğa muvaffak olmuşlardır. Bu mo-törlerin 6 tanesi bir dikiş yüksüğüne sığmaktadır. Bu minicik motörlerJn ağırlığı bir gramdan azdır, ve uzunluğu ise 3/1G İnç kadardır. voltluk bir cereyanla dakikada 7000 devir yapabilmektedir.
Futbol maçları, tarihî
gösterilere tercih ediliyor
heyecan »e me emmesidir.
Haberleşme hürriyeti konferansı hakkında izahat
İstanbul gazeteciler cemiyetinden: Cenevrede toplanan Haberleşme Hürriyeti kon fer ansında cemiyetimizi temMl eden delegelerimizden arkadaşımız Cihat Baban zeZMayıs/MB çarçamba gânö •*«( 19 de oemJyetimia merkezinde kon-feran* »aIha’an ve alman kararlar hakkında mealekdaşlannuı dıniaUcı İzahat verecektir.
ty-
Bayırı arkadaşımızın alâka uyandıracak bv mühim İzahatını dinlemek ûzare iyelerimizin teşriflerini rica ederiz.
tKil■■■■■■■■■■■■■
Festivali tertibeden genç ne diyor? — İstanbul radyosu işlemeğe başladıktan sonra neşriyatı Ankara radyosu ite karışırsa — Kaçırılan bir fırsat — Orta oyununda son zenne Gürbüz çocuklar
Pazar günü Fener stadyumunda tertibedilen «Eahar Festivali» nl gördükten sonra şuna bir kere daha İnanmış bulunuyorum ki bizde futbol, her türlü eğlence ve gösterilerin üstünde bir yer İşgal etmektedir. Aynı gün İnönü stadyumunda İngilizlerle federasyon muhteliti arasında maç olduğundan Festival için Fener stadyumuna gelen seyircilerin yüzde doksanını, mehteri, tulumbacı yarışlarını ve orta oyununu görmüş geçirmiş yaşlıların teşkil ettiği görülüyordu ki. bundan, gençlerin futbolü tarihi gösterilere tercih ettikleri anlaşılıyordu.
Asli kıyafetlerde 100 kişilik mehteri sahaya çıkarıp nöbet çaldırmak, tulumbacılar arasında yarışlar yaptırmak, kalkan - kılıç çarpışmalarına ve kaybolmak üzere bulunan orta oyununa programında geniş yer vermek suretiîe bu festivali tertibeden müteşebbis gençle tanıştım ve konuştum. Mesleği çifçilik olduğu halde böyle geniş bir İş uğurunda para sarfedlp hazırlık yapmak masrafı çıkarmamak gibi ihtimal de mevcut bulunduğuna göre, cesaretli bir atılganlıktı... Zararla kapanan Festival
Müteşebbis genç Buavî Kös-tem’den öğrenmek istedim.
— Bu fikir, dedim, nereden doğdu. Masrafınızı çıkarabildiniz mİ?
(— Daha, dedi. Amerikan, kolejde tahsilde bulunduğum za-mandanberi böyle bir tarihî festivali yapmağı arzu ediyordum. Maksadım da sadece tarih kitaplarında okuyup da bilmediğimiz vb görmediğimiz Mehterhane takımını canlı bir tablo halinde ortaya koyarak gençlere göstermek. babalarımızdan ve analarımızdan hususiyetleri hakkında bir çok hâtıralar dinlediğimiz İstanbul tulumbaöJarmı da yine yeni nesle göstermekti. Bu İşten para kazanamıyacağımı biliyor, sadece masrafı çıkarmağa razı oluyordum. Geçen sene sıkı yönetim vardı, bîr hayli masrafla hazırlık yaptığım halde müsaade edilmedi. Kısmet bu sene imlj, yaptık... Ve netekim 15 - 16 bin İlra masrafa karşı, bilet satışından toplanan 2 - 8 bin lira ile festivali kapadık.»
Tahminen 30 - 32 yaşlarında olan muhatabım Amerikan kolejinden çıktıktan sonra kendisini bütün mevcudiyeti!e çlfçilifte vermiş, aon seneler zarfında, da Katıriı çitliğinin yansını satın alarak orada işe koyulmuş...
Festivali büyük bir zararla kapamış olmasına rağmen asla müteessir değildi:
•— Yeter ki, diyor, progıam aksamadan tatbik edildi; iki üç bin kişi de olsa. seyircilere mehter, tulumbacılar, orta oyunu hakkında bir fikir vermiş; Bursa kalkancılarının pb büyük bir maharetle çarpıştıklarım göster-
!■■■■■■(■■■■»«■■»■>»(■■■■!■■■■■»■■■■•■■■
Eski tulumbacılar istirahat halinde kendisine 50 lira ikramiye verildi. Bu minimini yavruya sordum: — Ne yapacaksın bu parayı? Sevimli bir kızcağızdı bu..; Kızara bozara başını önüne eğerek: (— Bebek alacağım! dedi.
Çünkü çok severim bebeği...»
İkinciliği Eralp Ulutürk kazandı. İkramiyesi olan 40 lirayı cebine koyan bu yaramaz yavru sahada koşuyor, koştukça tribünlerdeki kalabalık tarafından alkışlanıyor,, alkışlandıkça da annesinin elinden kurtulup kurtulup koşuyordu. Üçüncülüğü 35 lira ikramiyesi olan Hakkı tîs-tünay. 25 lira ikıamiyeli dördüncülüğü de Murat Usluer kazandı.
Beş - sekiz yaş arasındaki çocuklar müsabakanın 50 lira ikramiyen birinciliğini Çağla Ya-manoğlu. 40 lira ikıamyeli ikinciliği Şakır Deıkut. 35 lira ikramiyen üçüncülüğü. Güven Böğrü, 25 lira ikramiyen dördüncülüğü de Arman Dizdar kazandılar.
Cemaleddin BİLDÎK
BEYOĞLU
EN ZARİF. DAVANIKLI MOBİLYALIK KUMAŞLAR
İSTİKLAL CADDESİ N 353
Tel : 4034 5
, mlş ve muazzam bir saz takımının İştirakini de temin ederek halkın Fener stadında güzel bir pazar geçirmelerine hizmet etmiş olayım. Bu mânevi zevki ve tarihe hizmeti, maddî zevke tercih edenlerdenim.»
Aile saadeti ve hayvan bakımı
Festival programında Zıtkar-deşlere de yer verilmişti. Yaptık-• lan güzel taklitleri ve İğneli ko-■ nuşmalan, seyirciler arasında . bulunan Muammer Karaca tara-. tından da alkışlandığına şahit olduğum Zıtkardeşlerin en çok . beğenilen taklitleri Ankara radyosunun muziplikleri İdi. Radyo neşriyatının çok defa diğer İstasyonlarla karıştığını ele alan bu gençler, İstanbul radyosu islemeğe başladıktan sonra neşriyatının Ankara radyosu neşrlya-ttle karışabilmesi ihtimali mevcut olduğunu söyllyerek biri An-kafa, diğeri İstanbul radyosu olarak yanyana gelip mikrofon önüne geçtiler. Ankara Tadyosu Aile saadeti hakkında bir konuşma yaparken İstanbul radyosunda Hayvan bakımı mevzulu bir konferans veriliyordu. Fakat bu lld konuşma o kadar güzel ve eğlenceli tertibedilmişt! ki Ankı-, ra radyosu- Aile saadetini anlatır ve:
(— Ailede saadeti temin eden kadındır» cümlesini bitirirken araya Hayvan sağlığı hakkında konferans veren İstanbul radyosunun neşriyatı giriyor ve spikerin:
(— Gayri sıhhi ahırlarda yatırılırsa o İnekten beklenen sütün alınabilmesine İmkân yoktur» cümlesi ekleniyordu. Bir tarafın Aile sadetinden bahsetmesi, diğer tarafın da Hayvan bakımı mevzuunda konuşması böylece birbirine karıştıkça tribünleri dolduran halk gülmekten kırılıyordu.
Maçta kaleye hücumu ve gol atmağı kavga halinde taklide alan Zıtkardeşlerin, en çok beğenilen numaralarından biri de ortalıkta bir gazete çıkarma hastalığının mevcut olduğunu anlatarak kendilerinin de bir gazete çıkardıklarını söyliyerek bundan bezi esprili ve hayalî havadisler okumaları îdi.
Gürbüz çocuklar
Programda yer alan gürbüz çocuklar arası ve 300 Hra Ikra-mlveli müsabakanın doktorlardan müteşekkil hakem heyetinde bana da yer verilmişti. 3 ve 8 yaş ; arasındaki çocuklar ayrıldı, yaş- : İarâ göre yapılan tasniften sonra ; gürbüzleri ayrıldı. Bu minimini : yavrular arasında o kadar güzel ı Te gürbüzler vardı kİ derece ala- ■ ayırmak hususunda hayli : ât çekildi. Nihayet 3 - 5 yaş varındaki çocuklardan Mis- : ten Tilvhçı- birinciliği aldı ve
Bir fırsat kaçtı
Tulumbacılar yansına iştirak eden, eski tulumbacılar, laternalarını da alarak gelmişlerdi. Sahada tam bir tulumbacılar kahvesi havasını yaşattılar. Çal-'ı-lar. oynadılar ve tam bu sırada bekçinin (Yangın varla sesi üzerine köşlünün haber vermesin-den sonra yerlerinden fırlıyarak nâralar arasında tulumbalarını omuzlayıp yangına koştular. Şunu işaret etmek isterim ki bu gibi sahneleri bir kaç sene sonra tekrar etmeğe pek de imkân kal mıyacaktır. Çünkü eskiler gitmekte, yerlerine yenileri yetişmemektedir. Bundan dolayı, festivalde canlandıran bu eski günlerin mehteri, kalkancıları ve or-1a oyuncusu ile filme alınamaması bence kaçırılmış bîr fırsattır. Kaçırılmış bir fırsattır diyorum. Çünkü orada ksndilerilo konuştuğum tulumbacılar da, mehteri hazırlayan eski Mehterhane zurnazeni Haşan Tahsin de. kalkancılar da. orta oyuncuları da şimdiye kadar Alimlerinin alınmadığını söylediler, Hattâ bu arada kendisile konuştuğum orta oyuncuların «zenne* rolünü yapan:
«— Zenne oynayan bir ben varım. Gözümü kapadıktan soma bu rol de tarihe kansa çaktır.» dedi.
Bunlara benzer ve kaybolmağa yüz tutan eski günlere ait sahneleri Alimlerle tesbit edip arşivlerimize saklasak fena mı ciuı?
Cemaleddin BLDİK
* Senelerce seyircilerden alkış 'qj laynrak sahne hayatımızda bajjiı-njar kazandıktan sonra; artık îfl-lışamıyacâk hale gelenlere ömürlerinin sonuna kadar 'bakmak üzere bir büro kurtılmesı için 11M2 senesinde emek]! sanatkârlar yurdu cemiyeti adile bir cemiyet kurulmuştu. Cemiyet yurdun İhtiyaçlarım temin etmek Icln bir piyango tertibi do karta; TermlşlU.
Sahile 8
AKŞAM
Peçeli kadın
1
Prof. Lübe’nln helkeme salonu hastalarla dolmuştu. Peçeli b!r kadın, takriben sekte yaşlarında, sıska, cılız, solgun yüzlii bir çocuğu elinden tutarak içeriye girdi. Hasta bakıcı peçeli kadını görür görmez sondu:
_____ Madam; profesörden randevu aldınız mı?
— Hayır, ilk defa geliyorum.
— Boş yere bekliyeceğinlzden korkuyorum. Görüyorsunuz, bu kadar müşteri bekliyor. Her birinin elinde de aıa numarası var.
Genç kalın çocukunu kucağına a-lar ak derin bir atı çekti:
— BekUyeceğlnı; diyerek bir koltuğa oturdu.
Saatler süratle geçiyordu. Ortalık kararmağa başladığı sırada hasta ba kıçı, yanma giderek:
— Profesörün yanın* girebilirsiniz madam; dedi. Vâkıa kendisi çok yorulmuştur. Fakat bu saate kadar beklediğinizi söylediğim İçin, sizi kabule razı oldu.
profesörün muayene odası, tavana asılı donuk bir ampülie aydınlanıyordu. Peçeli kadın, çoeuğıyle beraber İçeriye girince, doktor ayağa kalktı:
— Çocuğu mu muayene ettireceksiniz madam? diye srdu:
— Evet; çocuk İçin geldim.
Profesör, çocuğun sarışın buklelerini eliyle okşıyarak şefkatle sordu:
— Adın ne yavrum?
— Cak; ruosyö-
— Cak mı?
Bu isim, doktorun İçinde, sönük bir hâtırayı uyandırır gibi oldu, annesine oturmak İçin bir kolluk göster dikten sonra ciddi bir lavnla sordu:
— Çocuğun hastalığı nedir?
Bir kenarda oturduğu için yüzü pe|ğ seailemiyen peçeli kadın, profesöre müracaat sebebini anlattı. Bugüne kadar çocuğu doktorların verdikleri ilâçlardan fayda görememişti. Cak. miızmln za'fiyetten muztarlptl, göğsü çok zayıftı, günden güne eriyip gidiyordu. Derdine deva aramağa gelmişti,
Doktor, çocuğu yanına çağırdı, elbiselerini çıkardıktan sonra dikkatle m-jayene etmeğe başladı. Muayenesini bitirip Çakı giydirdikten sonra annesine dönerek:
— Çocuğun derdi kanındadır madam; dedi. Kanı kelimenin tam mân asiyle zehirlenmiştir. Acaba hâmile iken acı çektiniz mİ, yani sizi üzen ve ye’se düşüren bir kederiniz mi vardı?
Peçen kadın, bu sual üzerine ba-şuıı eğdi ve boğuk bLr sesle:
— Evet, çok acı çektim. Mesud olamadım. İçim kan ağlıyordu.
— Yazık, çocuğun kanını zehirlemişsiniz madam!
— Çocuğum için kurtuluş çaresi yok mu doktor?
— Çocuğa temiz ve sağlam kan ver mek lâzım. Fakat sizin kanınız ona yaramaz. Çünkü çok zayıfsınız. Belki çocuğun babası bize bu hususta yardım edebilir. Küçük Çakın babasını hana gönderebilir misiniz?
Peçeli kadın, heyecanlı bir sesle:
— Çocuğun babası uzun bir seyahate çıktı; cevabını verdi ve bir çığlık kopardıktan sonra diîşiip bayıldı.
diyordu. Kim bijlt ne kadar ıstırap çektin? Şimdi düşündükçe yerin dibine geçiyorum.
— Sana bu kadar mektuplar yazdım Andre! Fakat bana cevap vermedin. O zaman hicabımı ve günahımı gizlemek için evimden kaçmağa mecbur oldum. Az bir müddet sonra anne oldum. O andan itibaren kendimi oğlumu büyütmeğe vakfettim. Çok ıstırap çektim. Şimdi bana söyle I Cak kurtulacak mı? Yalnız onun için sana geldim. Beni tamamıyla un utmuş olduğunu va tantyamıyaca-ğmı sanıyordum.
Profesörün yüzünde tatlı bir tebessüm belirdi:
— Çocuğumuzu kurtaracağımızdan eminim; cevabını verdi.
Profesörün bir İşareti üzerine, has ta bakıct Cak'ı alıp götürdü. Bif aralık Mabel, gözlerini etrafa çevirt? çocuğunu göremeyince telâşlı doktora sordu:
— Çocuğum nereda»
— çocuğumu--, adasindadır. Cak. babasının vamnda kalacak?
Profesörün çehresi birdenbire ciddileşti ve kelimeleri birer bler tartarak, genç kadına sordu:
— MabeL beni affetmek ve ebediyen yanımda kalmak İster misin?
Genç kadın, heyecanla profesörün kollan arasına atıldı. Doktorun gözlerinden sıcak yaşlar okıyor. bir daha göremlyeceğinl sandığı eski sevgilisini uzun bir ayrılığın verdiği has retle öpüyordu.
Çeviren: A. Hilâli
25 sene sonra çirkin kadın kalmıyacak!
Bunun için biricik şart Amerikan kadınlarının yaşayış tarzını takibetmekmiş!
____________ 23 M-ını i TU)1
MAHKEME KORİDORLARINDA:
Muharrem efendi iç güveyisi giriyor!
Genç kadın, ayıldığı zaman profesörün şefkat ve muhabbetle üzerine eğilmiş olduğunu gördü. Doktor;
— Sevgili Mâbel; seni naşı] oldu ds derhal tanıyamadım. Demek Cak...
— Çocuğum uzdur. And re!
Profesör, genç kadının ellerini a-vuçiarı içine aldı:
— Affet bent Mabel! Bunu hiç dil-şılurnemlştlm. O zamanlar çok ego-Uttlxn. Zılmz Uim ben! alâkadar e-
Çin nereye gidiyor?
Bay tarafı 3 üncü savlada buriyetindedlr. Çin ordusu, yardımcı teknik servisleri, yarı askerî teşkilât ile birlikte beş milyonu bulmaktadır. Bu kuvvetin ihtiyacını karşılamak İçin mütemadiyen el koymalar yapılıyor. Bu cümleden olarak geçende bir milyon iki yüz bin ton pirince el konmuştur.
El koymalar yüzünden Çin iktisadiyatı ümitsiz bir vaziyettedir ve bu hal kalkınmaya mani olmaktadır. Harp sahası olan yerlerde toplanmış bulunan pamuk ziraatı ve dokuma sanayii mahvolmuş gibidir. İpekçilik İçin lüzumla dut ağaçlan Japonlar tarafından kesilmişti, ve bu yüzden ihracat azalryor.
Amerikanın yardımına rağmen Çin parası her gün kıymetini kaybetmektedir. Paranın düşmesini durdurmak Içtn, umumî menfaate hizmet edenler müstesna, krediler kaldırılmış, paranın bir şehirden başka .şehre nakledilmesi yasak edilmiştir.
Hükümet ümitsiz vaziyete çare bulmağa çalışırken halk, bu çalışmayı kolaylaştıracak vaziyet alrmvor. Meselâ bina kiraları bir kanun ile tayin edilmiş İken hava parası vermeden bir apartı-nıan bulmak kabil değildir.
Cin hükümeti, tab masrafı kıymetinden fazlaya mal olan ufak kıymetteki paralan ortadan kaldırmıştır. Hükümet bu suretle çalışırken Çin paraları gizlice ecnebi dövizine tebdil edilmekte, ya hut mala yatırılmaktadır.
Çin'deki durum o kadar karışıktır kİ bir kısım AvrupalIlar burada işlerini pek ziyade küçülterek memleketten ayrılmağa karar vermişlerdir.
Kadınlar güzelleşiyor mu, çirkinleşiyor mu?... Bu mesele son senelerin hararetli münakaşa mevzuudur. Kadınların çirkinleştiğini İddia edenler ve bunun bugünkü yaşayış tarzından ileri geldiğini İddia edenler vardır. Bu fikirde olanlara göre kadınlar bir zamanlar evde kalırlar, sokağa ancak ziyaret veya bir şev satın almak için çıkarlardı. Vakitlerinin büyük kısmını evda geçirdiklerinden ciltleri daha yumuşak, saçları, gözleri daha parlak, el ve ayakları daha küçük ve daha mütenasipli. Şimdi bir kısmı çalışmak İçin, bir kısmı sinema sinema veya sokaklarda gezmek için vaktini sokaklarda geçiriyor. Bu yüzden ciltleri, erkeklerinki gibi sertleşiyor, vücutları inceliğini; saçlar, gözler parlaklığım kaybediyor. Bugünün kadını düne nispetle çirkindir ve yaşama şartları değişmezse çirkinlik artacaktır...
Bu fikre lşttrnk et nüven ve kadınların bilâkis gittikçe güzelleşmekte olduğunu iddia edenler de pek çoktur. Bunlara göre bugünün kadını, dünkü İle kıvas edilemlyecek kadar güzeldir. Eski kadınlar sokağa pek seyrek çıktıkları İçin benizleri soluklu, vücutlarında tenasüp yoktu. Yaşı kırkı, hattâ otuzu aşan kadınlar âdeta İhtiyar sayılırlardı. Bir zamanlar «kırk yaşında kadın* diye ihtiyar kadını tasvir eden romanlar yazılmamış mıydı?... Halbuki şimdi İş değişti, 40 yaşında kadın henüz genç sayılıyor Eskiden bu yaşta kadınlan ihtiyarlatan hareketsizlik, bunun neticesi olan şişmanlıktı. Bugün daimi hareket kadınların şişmanlamasına meydan vermiyor. Gençliğin başlıca sırn budur. Yeni yaşama tarzı, beden hareketleri sayesinde kadınların güzelleşmekte devam edecekleri ve İhtiyarlık devrini çok uzaklara atacakları muhakkatır...
Fransız güzellik mütehassısı Helena Rublnsteln ikine! fikrin harareti! taraftandır. Mütehassıs Amerika'ya yaptığı seyahatleri ve oıada gördüklerind‘'n donra bu hükme varmıştır Helena Hu-blnsteln diyor kİ;
«— Havat demek hareket demektir. Kadınlar da erkekler gibi hareket etmelidirler. Bunu Amerikalılar çok İyi anlamışlardır. Bu sebeple orta halli hemen her kadın bir işle meşguldür. Bu çalışmak aile bütçesine yardım et-mrtrten ziyade vficııdu faaliyet halinde bulundurmak ve kazanılan parayı gençliği muhafazaya, güzelliği arttırmağa sartetmek İçindir.
Harb esnasında erkeklerin çoğu askere gitti, bu sebeple kadınlara geniş bir !ş sahası açıldı. Harb yıllarında çaLışmağa alışan kadınlar şimdi de çalışmakta devam ediyorlar. Kadınlar kazandıkları paranın dörtte birini tuvaletlerine, dörtte birini güzellik enstitülerine veriyorlar. Bu suretle güzelliklerini arttırmağa çalışıyorlar.
Esasen çirkin kadın yoktur. Bütün mesele güzelliği meydana çıkarmaktan İbarettir. Bunu temin etmek de güç bir İş değildir.
Bir kadının her giln kendlslle bir parça meşgul elması, sıhhi yaşaması, beden hareketi yapması kâfidir.
Amerikan kadınlarının hayatı Avrupalılannkine benzemez. Ora da kadınlar yemek pişirmesini bilmezler. Bu sebeple yedikleri hep konserveden ibarettir. Konserve et, sebze, komposto kutularını açarak yemek hazırlamak için on dakika yeter. Kocalar buna alışmışlardır ve hiç kimse ağzını açıp şikâyet etmez.
Amerikadaki belki ifrattır, fakat biz Avrupa kadınlarının vaziyeti de tefrittir. Yani ev işlerî-le fazla uğraşıyoruz ve güzelliğimizi korumağa pek ehemmiyet vermiyoruz.»
Fransız güzellik mütehassısı tehlike borusunu çalarak: «Vaziyet böyle devam ederse Amerikan kadınlan güzellikte AvrupalIları fersah fersah geçecekler..,» diyor. Helena Rublnsteîn'a göre bütün kadınlar Amerikan kadınlarını takibedorlerse 25 sene sonra yeryüzünde çirkin kadın kal-mıvacatanış!,..
Bir Fransız gazetesi bu İddiaları yazdıktan sonra diyor kİ; tHelena Rublnsteİn’In sözlerini avnı hakikat olarak kabul etsek bile Avrupa erkeklerinden çoğunun konserve yemek pahasına kadınların güzelleşmesine razı olmıvacakları muhakkaktır. Avrupa erkekleri bu hususta Amerikalılar kadar uysal değillerdir. Fransızcada bir atalar sözü vardır.- «Bir kadın kocasını mide yo-llle teshir eder» derler. Bu söz Avrupa erkeklerinin midelerine ne kadar fazla düşkün olduklarını gösterir!
BULMACA
123450189 10
Soldan saffa ve yukandan ajajtj/a: X — Al renkli bir çiçek
2 — Tersi bal amelesi - Tersi yağıl
olur.
3 — Dansa başlayan.
4 — Küçük cadde — Düdüğün başı.
5 — Bir komşu devlet — Para. , ö — Tersi âcizdir ■ 3öî.
7 — Ziya gören.
8 — Başına «E* gelirse eğilmiş olur - Oda takımlarından-
9 — Başına «M» gelirse aynı mânayı İfade «ter - Temiz değil.
10 — Tersi yeraltı - Torbacık. GEÇEN BULMACANIN HALLİ
Soldan sağa ve yukarıdan aşaflıya:
1 — Merbutlyet; 2—Elâ; Ticaret; 3 — Başlamamak: 4 — Lunapark: 5 — Utanır; 0 — Timaxeden; 7 — İcap; Dolar; 8 — Yamadellğl; 9 — Erar; Nağay; 10 — Tekke; Riya.
— 4
Belkis hanım her gün ikindi üzeri sokağa çıkarmış. Burhan bey bir plân leı tibetmiş. Belkis hanımın dolaştığı cadde üzerindeki kahvehanelerden birinde pencerenin önüne oturacaklar, hanım geçerken Muharrem etendi görecek.
Ertesi gün plânın tatbikatına geçmişler. Muharrem efendi heyecan içinde. Mütemadiyen gözlerini uğuşturuvor. konuşurken sesi titrekleşiyor.,,
Biirhan bey omuzuna dürtmüş:
— Muharrem efendi, dikkat et! Eelkis hanım geliyor.
Muharrem efendi az kalmış ki telâşından kafasını çarpıp kahvenin camlarını kırsın. Gözlerin! dört açıp dikkat kesilmiş.
Sevsinler, Belkis hanım, Sebâ melikesi Belkisln bir eşi. Genç mi genç, güzeî mİ güzel. Boy, endam yerinde. Göğüsler kabaıık. bel incecik, kalçalar tombul tombul, bacaklar mermer heykel. Ya o, papatya sarısı saçlar, kalem kaşlar, kıvır kıvır kirpikler, ışıl ışıl gözler, pembe yanaklar, kiraz dudakları, palûze gerdanı
Muharrem efendi seyrederken içinden ılık ılık sular akar gibi oluyor, nefesi kesiliyor, yutkunuyor. Belkis hanımın ardından huşû içinde bir müddet dalgın kaldıktan sonra yavaş yavaş kendine geliyor, Burhan beye dönüyor:
— Belkis hanım bu muydu?
— Evet, beğenmedin mi?
— Estağfurullah, o nasıl söz? Beğenmedim, desem ağzım eğilir. Velâkin. cok genç bu hanım.
— Söyledim ya. Muharrem efendi. Gençtir Belkis. Kocası iki sene evvel sîzlere ömür, öldü, bir daha da evlenmesi.
— Pekâlâ amma beni nasıl beğenir de evlenir bu hanını?
— Belkis gençtir amma senin bildiğin kadınlardan değildir, Muharrem efendi. Çok ciddi, ağır başlı, aklı başında bir ev hanımıdır. Erkeğin gencine, yaşlısına bakmaz. Elverir kl kendisi gibi ağır başlı, akıllı uslu bir koca olsun. Zaten sen de yaşlı değilsin va. Maşallah, henüz genç sayılırsın.
— Orası öyledir. Burhan beyci ğim. Evvel Allahın iznile, vücudum kuvvetlidir. Ne de Olsa, eski toprak. Dürt tane delikanlıyı sıksam suyunu çıkarırım.
— Ha şöyle, Muharrem efendi-çiğim! Kendini hor görme. Senin gibi kocavı öpsün de başına koysun, Belkis.
— Bu İs ne zaman olacak. Bür-han beye iğim?
— Merak etme, onu da çaba-, cak hallederiz. Ben bu akşam Belkisle konuşur, yarın sana haberini getiririm. Hele bir defa sen onu beğen, evlenmeğe rast ol j da. gerisi kolav.
— Hâşâ, ben bir şey söylemi- . yorum. Bürhan bevciğtm. Sen J nasıl emredersen öyle olsun,.
O akşam Muharrem etendi. oteldeki odasına sığamaz oluyor. Ah. bir sabah olsa! Elbisesini çıkarıp karyolanın baş ucuna ası-, vor. alaca mintanı, beli uçkurlu,, paçaları bağlı donu He odanın içinde dolaşa dolaşa yorgun dü-. şiiyor, yatağa uzanıyor ve niha-
yet dalıyor. Tabiî kf. gözlerini kapar kapamaz gene Be’kis hanımın hayali karşısına d ikiliyor. Aman, ne sevimli, ne cana yatan şey! Uyku arasında söyleniyor: (Bre Muharremi Sen Ânaddu-daki karı ile bunca senedir nasıl oturdun? Koynunda para varmış amma kafanda akıl yokmuş »
Ertesi Sabah erkenden kalkıp otelin altındaki kahveye iniyor, pencerenin önüne oturuyor. Bir kahve, bir çay. Bir kahve daha, bir çay daha... Dört gözle Burhan beyi bekliyor.
Nihayet öğleye doğru Bürhan bey karşıdan görününce Muharrem efendinin tepesinden aşağı soğuk terler boşanıyor. Acaba nasıl bir haber getirecek? .
Bürhan bev selâm verir» karşısına oturuyor, hal. hatır sorduktan sonra:
— Eeh, diyor. Senin İş de yoluna girdi. Muharrem efendi.
— Sah! mi? Belkis hanım razı oldu mu?
— Evvelâ biraz mırın kırın etti amma ben vola getirdim. «Bir defa Muharrem beyi göreyim, ondan sonra cevabımı veririm» dedi. Bu akşam seninle beraber Bel kisin evine gideceğiz.
Ce, Re
(Devamı var)
[radyo]
ANKARA RADYOSU
13 Dans müziği (Mi; 18.30 Konuşma; 18.45 şarkılar; 19 M. 3. ayan va Haberler; 19,15 Geçmişte Bugllcı; 19.20 Yurttan Sesler; 19.45 Konuşma; 20 Viyolonsel soloları (PIJ; 20.18 Radyo Oazetesl; 20,30 Serbes saat: 20,35 Müzik: İncesaz; 21,15 Konulma; 21.30 Müzik: (PÎ.1; 22 Opera aryaları (Pl.»; 22.15 Dans müziği (?!.»; 22,45 M. S- ayan ve Haberler.
Farm sabah ve öflle programı
7.30 Hafif parçalar (FİJ: 7.45 Ha-
berler; 8 Operet parçaları (Pl.l; 8.10 Türküler /Pl.l; 8.30 Çeşit» hafif müzik (PD; 12,30 M. 3. ayan ve Şarta-tar; 13 Haberler; 13.15 Radyo 3alon orkestrası; 13.30 Öğle Gazetesi; 13.W Radyo salon orkestrasının devamı.
AKŞAM
Abone bedeli
Türkiye Ecnebi
2800 turu» 5400 kuruş 1500 > 2900 »
800 » 1900 »
300 » —
tebdili İçin elli kuruşluk
Senelik
6 aylık s aylık l aylık Adres
pul gönderilmelidir. Aksi takdir de adres değiştirilmez
Telefonlarım us-. Başmuharrir 20585'
Yazı işleri 20195 — tdare lûttl |
Müdür; 20497
Receb 18 — Hızır 20
imsak Oü öğle tkJndl Ak. Yatsı E. 6.55 9.08 4.42 8.20 12.00 1.58 V. 3.23 5.34 13,11 17,09 20.29 22.24
İdarehane; Babıâü elvan
Cemal Nadir sokağı No. 13
-----------—------n------------------
İmparatorun enfiye kutusu
AŞK VE ZABITA ROMANI
Yazan. John D. Carr Tercüme eden: Vâ-Nû
- . . Tefrika No. 50_________
Sinirli siniri!:
— İpliğim nerede? dedi. — Yeni bir makara arıyorum.
Dikiş sepetinin içinde bir şeyler aradı aradı; bu şuada da Toby tutuştuğunu hissederek olduğu yerde sıçramağa başladı.
Eve, onun halini görüyor, yüreğinde bip rahatlık duymaktan kendini alamıyor.
Arlette:
— A*lzUn, Toby! — diye tekrar söze başladı. — siz de madam! Pek fazla bağırmamanız İçin rica edebilir miyim? Blzler burada rabıtalı bir evdeyiz Gürültü komşularımızı ra-hatstz edebilir.
— Ay o kadar bağırdık mı?
— Evet, çdk bağırdınız... Ne dediğinizi anhyamadun, çünkü İngilizce blimiyoram. Fakat sesinizin perdesinden iyi bir şeyler konuşmadığınız Arılaşılıyordu. (Bir kırmızı makara çıkardı; ipliği lâmbanın ışığında mu
ayene etti,) Umarım kİ1... Tazminat halisinde bir anlaşmazlığıma olmamıştır?
Eve:
— Ya işte, maalesef! — dedi.
— Nasıl maaleser?
Eve:
— Aşığınızı sizden satın almak İstemiyorum. — dedi.
Toby, gocunarak sıçrada. Doğrusunu söylemek lâzım gelirse mevzuun but haîû dökülüşü, Eve’ln ne kadar fe nastna gitmişse onun da o derece fenasına gitmişti.
Lâkin, ihtiyar Joe Nelll’ln kızı devam etti:
— Bununla beraber size bir teklifte bulunabilirim. İstediğiniz para her ne kadar İse, bunun iki mislini size verebilirim; şu şartla kİ, ablanız Yvette. Slr Maurlce Lawe3'ın öldürül düğü gece, bahçe kapısını benim arkamdan kemM kapadığını it tir af etsin. Buna kendisini İkna ûdhtla.
Arlette'ln yanakları kırmızılığını btraz kaybetti. Bu ftni solgunluk, dudaklarının boyasını ve uzun kirpiklerinin siyahlığını büsbütün belirtti.
— Ne demek İstediğinizi anlıya iniyorum... Çiinkil ablamın ne yaptığını bilmiyorum,
— Beni tevkif ettlrmk İstediğin! bilmiyor musunuz?... İhtimal, ben tevkif edildiğim takdirde, bucada bulunan bay Laves, sizinle evlenir diye umuyor.
Arlette, haykırdı;
— Madam!
Bu mevzua dair bir şey bilmediği belliydi.
Toby somurtkan:
— Bu tevkif meselesinden dolayı endılşe etmeyin!». — dedi. Blöf yapıyorlar. Slzt tevkif etmeğe niyetleri yok.
— Ya, böyle mİ düşünüyorsunuz?... Hakikati öğrenin bari: Beni hapse götürmek için evime geldiler. Yarım düzüne kadar polis. Ancak buraya kaçıp ellerinden kurtuldum. .
Toby. yakalığını çekiştirip duruyordu. Eve, İngilizce konuşmasına rağmen, Arlette, sözlerin umumî mânasını anlamıştı. Yeni bir makarayı mu
iyene ettikten sonra masanın üzerine fırlattı:
— Polis buraya mı gelecek?
Eve, cevap verdi: .
— Gelirse hayret etmem,
Arlette, parmaklan tltreyerekten sepetin İçinde gene bir şeyler arıyor. Bazı öteberi çıkardı; dalgın dalgın muayene ettikten sonra hepsini masanın üzerine bıraktı. Türlü makaralar, bLr İğne destesi, bir makas... Sonra bir tabanlık çekti çıkardı. Kurdele çekti çıkardı. Bir yürük çekti çıkar dL
Evo r- ,
— Ablanızın bir fikri mahsusu varmış kl. bu yolda hareket etti. — dedi. — Kastını anlıyordum ama sebebin siz olduğunu farkedemlyordum.
— Mersi, madam!
— Fakat plânı tahakkuk etmlyo-cek. çünkü, bay Lawes sizi almıya-cak. Bunu bizzat kendi de sl»e söylemiş olma». Diğer cihetten benim hayatım ciddi şekilde tehlikeye maruzdur. Ablanız ben! mahvetmekle meşgul-
— Kuzum bana neler anlatıyorsunuz?... Yvette beni aptal yerine mİ koyuyor? Niçin bana hiç bir şet anlatmamış?
Eve. İsrar etti:
— Rica edecim!.,. Ablanız o gece neler olup bittiğini mükemmelen biliyor. Cinayet sırasında bay Ned At-wood*un, benim odamda olduğunu söyliyebillr. Polis ve adliyeciler, bay Ned Atvvood'a İnanmasalar bile ablanıza İnanırlar. Şayet, beni tevkif ettirmekteki maksadı, size dair endişesi İse, o takdirde anlaması kolaydır kl...
Sürprizden sesi kesiliverdi; bir sıçrayışta ayağa kalktı.
Arlette. sepetin içinde ne varsa hemen hepsini dışarı çekmişti. Son bluduğu eşyayı istihfafla makaralar arasına fırlattı; bu ihtimal sahte bir mücevherdi. Fakat boyla olduğu da katt değildi. Taşlan dört köşe dört, köşe kristal gibi parlak; araiannda. mavi ışıltılı diğer taşlar var. Ve bütün bunlar, madenî bir kordelâ üzerine geçirilmiş. Heyeti umumiye eski bir gerdanlık hissini veriyor. Lambanın ıştğı altında, bu kolye, bin bir pırıltı saçıyordu.
Eve 30rdv:
— Bunu nerede buldunuz?
Arlette, kaşlarım kaldırdı:
— Bunu muL. Fakat bu kıymetsiz bir şeydir, mada m I
— Kıymetsiz ml?
— Evet...
— Pırlanta ile turkuvaz... (Eve, kolyeyi bir ucundan tutup lâmaya yaklaştırdı.) Bu kolye madam de Lam-ball'ln tarihî kolyesidir. Şayet aklımı oynatmadımsa İddia SieblUrtm ki, bunu.son defa olarak Slr Maurkeln koleksiyonunda gördüm. Salona girer girmez soldaki vitrinin İçinde -.
— Pırlanta ile turkuvaz mı? A bunıyorsunuz. madamı — diye Arlette, acı an dudak büktü. — Bu hususta şüpheniz ml var? Şayet şüpheni» varsa, bu kolyeyi buradan hemen iki adım ötede bulunan bay velile'e götürelim, buna kaç para kıymet biçeceğin! soralım.
Toby, garip bir ifade He süre kırıştı:
— Evet... Fakat bu kalyeyt nerede buldunuz, küçüğüm?
Arlette. muhataplarının ikisine da ayrı ayrı baktı;
— İhtimal ablamın dediği gibi bön hakikaten budalayım. (Tahammülünün kalmadığı belli oluyordu.) ihtimal düaüueem doğTU âeğtlmiştlr.
(Ackaa var)
25 Mayıs 1946 _____________ _
Vesikalı İtiz rii, değil Mi?
Tütün
t s ; i «
Sahî.'e 1
Ingiltere’de
Tekel Genel Müdürlüğü İlânları
Mareşal Von Bloberg’in dul karısının açtığı dâvanın görülmesine başlandı
satışları
Amerikalılar 12 milyon kilo tiitün almak istiyorlar
Î2mir. 24 (—> «The American Tobacco» müeasesesl izmirden 12 milyon kilo tütfln satın almak Û2ere hükümetimiz nezdlnde bir sondaj yapmıştır. ŞLmdl The American To-bacconun karşısında ikinci şahıs olarak tekel İdaresi bulunmakta, tekel umum, müdürlük baş müşaviri Kenan Ta İter ve tütün İşleri müdürü Nurettin Esat ülusoy hükû met adına temaslarda bulunmaktadır.
American Tobacco firması bu 12 milyon kilo tütünün ö.300,000 kilosunun tekel idaresi, 2 milyon kilosunun Tilrk tütün İlmi te d ve 3 milyon 500 bin kilosunun yerlL ürünler müessesesi tarafından verilmesini istemiştir. Bütün bu noktalarda Ame
Halk' elektrikten tasarrufa' davet edildi
Londra, M (A. A .) — Kendi elektriğini kendi İstihsal eden takaya müstesna bütün İngiltere balkına sabahleyin elektrikten teşerrüf yapmaları bildirilmiştir- Bu tasarrufun «antrajda vukubulan büyük bir Arıza yüzünden olduğu bildirilmektedir.
Arıza Londra'da ve İngiltere'nin gün ey-doğu kısmında vukubulmu? ve dört saat devam etmiş, »ora bütün memleketteki elektrikler kesilmiştir. Elektrikli tren, tramvay ve troleybüs seferleri He telefon mil-kâlematı durmuş, B. B. C, de yayınlarını bir kaç saat durdurmak mecburiyetinde kalmıştır.
Sinemalar kapanmış ve pazar geceleri yapılmakta o]an konserler mum ışığı altında verilmiştir.
Alaska - Japonya hava hattı
Levazım Alım komisyonundan
1 — Fotathane idaresi »u İMİMİ ve ksnallaısyott ıslahı İşi kapalı ■art «suliyle eksiltmeye konmuştur,
3 — Muhammen bedel 07.757.18 Hra olup geçici teminatı 2,831.70 lifttin.
I — Eksiltme 7/6/1048 pazartesi günü saat J1 de Kabataşta Tekel Oenel Müdürlüğü Levazım Alun komisyonunda yapılacaktır.
4 — Şartnameler her gün levazım şubemizde ayrıca Ankara, İzmir, f*vas, Trabzon Tekel başmüdürlüklemlde görülebilir.
6 — Taliplerin eksiltmeye girebilmeleri için bu gibi işleri yapmış olduklarına dair aldıkları vesikalarla eksiltme gününden üç gön evveline kadar Genel Müdürlük İnşaat şubesine müracaattan ve birer yeterlik belgesi almaları şarttır.
6 — İsteklilerin mühürlü flat teklif mektuplarını kanun! vesaikle
güvenme parası makbuzu veya banktı teminat mektuplarını İhtiva edecek otan kapalı KiTflannı eksiltme saatinden bîr saat evveline kadar Genel Müdürilik Levazım Alım komisyonu Reisliğine makbuz mukabilince vermeleri İlân olunur. •
7 — Postada vukua gelecek gecikmeler kabul edilmez. (7073)
İstanbul Belediyesi İlânları
Dul Eva Blomberq »e eserin muharriri Gisevius mahkeme huzurunda
Bir zamanlar Alman silâhlı kuvvetler kumandanı olan mareşal von Blomberg, kendisi 60 yaşında olduğu halde 23 yaşında genç ve güzel ljlr daktilo 1le evlenmişti. Bitler bu evlenmeyi muvafık görmediğinden mareşal tekaüt olmuıs Napoli körfezindeki Caprl adasına çekilerek orada yaşamağa haşinmiş. bir müddet sonra da ölmüştü.
Mareşalin genç zevcesi son zamanlarda günün kendisinden en çok bahsedilen İnsanlarından biri olmuştur. Bunun İki sebebi vardır: Birincisi ikinci dünya harbinin sonlarına doğru Almanyayı tçgnî eden Amerikan kuvvetlerinden bir çoğunun genç dula İzdivaç teklif etmesi ve rlmdl 34 yaşında bulunan kadının resimleri. Amerikan gazetelerinde çıkınca oradan da birçok evlenme tekliflerinin. yağır-ûsıdır.
frv.fr.cl sebep Alman muharrirlerin-
den Bernd Giseviuo'un yandığı erse ıc ir. Geçende bahsettiğimiz bu eser dul Eva Blomberg'l sokaklarda gezerek milsterl arayan bir fahişe diye tasvir etmektedir.
Muharrir, Hltler'in evelâ İzdivacı iyi karşılamış iken sonradan muhalif vaziyet alması bundan Beri geldiğini söylüyor.
Eva bu eser üzerine derhal muharrir aleyhine dâva açmıştır. Dâvanın Hamburg'da görülmesine başlanmıştır, Muhakeme daha İlk safhasında büyük alâka uyandırmıştır. İki taraf da birçok şehit ismi vermişlerdir, Mahkeme bun a İn birer birer dlnllyecektl.
İşin en garip tarafı mareşalin birinci karısından olan kızlarının üvey anneleri lehinde şehadet etmeğe karar vermeleridir. Esasen Eva Blomberg senelerdenberi Bavyerada üvey kızı «e birlikte yaşamaktadır.
rican Tobacco l]e tekel temsilcileri arasında mutabakat mevcuttur. Hattâ bu «atın ajmanm bütün es asi a-larında dahi anlaşma yapıldığı öğrenilmiştir.
Ancak, bir noktada anlaşmaya vanlamamaıştır. Bu da flat meselesidir.
Bu büyük alıcının bu 12 milyon kilo tütün İçin ödemek İstediği fiyat 1 dolar 15 sentsdlr. Tekel idaresi, en büyük kısmı hükümete alt olan bu tütünler için son fiyat 1,27 dolar talep etmiştir. Arada 12 sents-]lk bir fiyat farla mevcuttur.
Di American temsilcisi Bahcells bu 12 aentsllk farkı ödeyememek mevkiinde olduğunu söylediği İçin müzakereler ufak bJr tevakkuf ge-
Tokyo, 24 ULA.! — Alaska He Japonya arasında tecrübe uçuşlarım açan ve AJaskadan havalanan B. 19 tipinde bir uçak dün Tokyo yakınlarında Yakot* hava meydanına inmiştir.
Japonyadakl Amerikan genel karargâhı bunun, stratejik hareketler bakımından uzun süreli transatlantik uçuşları tesblt etmek maksadl-le yapılmış tecrübeler olduğunu bir tebliğle bildirmektedir.
Ufacık bir ssndalla Okyanusu aşan iki Norveçli
(Bas taralı 5 inci sahifede) madiklan gibi; kâfi derecede gıda alamamışlardı. Evvelâ her ikisi de elblsteıinl kuruttular. Sonra Samuelson üç saat kürek Ç^ktiğ müddetçe Harbo bir ölü ffibl uyumuştu Uyandığı zaman vücudu şişmişti ve masraflarını ojmata-mıvordu. Arkadaşının yardımı ile piiç halle küreğe geçti. Eu sefer uvku sırası Samııelsona gelmişti. Onun da üç saat deliksiz bir uykudan sonra, mafsalları Harbo-nunid gibi tutulmuştu
Buncan Sonra fırtınaya tesadüf etmediler. Fakat rüzgâr, güneş ve tuzlu suyun tesiri İle ellerinin derisi vüzülnıüştü. Acı tahammül edilmez bir bal almıştı. Sonra erzaktan dalgalar tarafından götürülmüştü.
Bir Norveç yelkenlisi
Temmuz 15 de şimali garbi istikametinde bir yelkenli gördüler. Hemen küredin ucuna battaniyelerini banladılar. Küreyi bir saat rnütemadlven bu şekilde salladıktan sonra, nihayet yelkenli ufacık sandalı görmüştü ve ağır ağır üzerlerine doğru gelmeğe başladı. Bu bir Norveç gemisi İdi. Harbo ve Samuelson mükemmel br Norveç yemeğine nail oklukları sıradı Fossun su depolan dolduruldu ve diğer yiyecek ihtl-yaçlan temin edildi.
Sevahatlannm henüz yansı bitmişti. Son bir gayret daha sar-federek bir haftadan fazla yevmi fi5 mil ka telliler. Temmuz 24 te Ensen adında başka bir Norveç gemisine tesadüf ettiler ve bu gemiden de İngiliz adalarından 400 mi! uzakta olduklarını öğrendiler.
Bir Ağustos Cumartesi sabahı «fukta bir kara parçası belirmişti. Burası st. Warv !df. Fakat Nfwvorktan ayrıldıktan 55 gün sonra karaya İlk ayak bastıkları zaman Amerikan konsolosuna. Amerikadan geldiklerini bir Turlu tnandıramadılar
Havre limanında
St. Wary'de bir günlük bir moladan sonra 250 mil ötede Fran-sava doğru hareket elifler. Ağus- ı tos 7 de Le Havre limanına vardıkları zaman binlerce Franazm alkışlan arasında seyahat nihayete prtff,
F’kabbn iki denizcinin iimit I elikleri zenginlik bfr havai sı»kw-H
tu 11e neticelenmişi. Le Havre’de Saldıkları dört gün zarfında sandallarını görmek için para verenler oldu. Fakat Parise geldikleri zaman Sen nehrinde nümayiş yapmalarına rağmen masrafı bile karşılayacak para bulamadılar, îneilterede de pek az seyirci cel-bertebildiler. Bunun üzerine memleketleri Norveçe gittiler. Ailelerini, çocııklnnı tekrar görmekten memnun olmuşlardı. Fakat bu sefer de Norveç gazeteleri aleyhlerinde neşriyat yapmağa başladılar. Çünkü bu İki gemici Norveçli olmalarına rağmen Amerikan tabiiyetine girmiştir. Öyle olduğu halde gazeteler seyahatin Amerikan bayrağı yerine Norveç bayrağı altında yapılmasını daha muvafık görüyorlardı.
Amerikada
Bir sene Möjıra Fox’u tekrar Ameri kaya getirdiler, fakat Amerikada da pek aldıran olmadı. Çünkü Atlantiği geçen sandal alelâde sandallardan farksızdı. Kimse onu para mukabilinde seyretmek arzusunu göstermiyordu. Bu yüzden her ild denizci de sahneden silinerek tekrar Norveçe avdet etti. 1946 da Samuelson Farsuud’daki ufacık evinde gözlerin! hayata kapadıktan sonra, Norveç gazeteleri bu kahramana hayatında olduğundan daha nazik davranmağa başladılar, Öldüğü gün gazetelerden biri onun İçin şöyle diyordu: «Dünya böyle bir kahramanı bir daha görebilmek İçin epeyi zaman bejdiyeçektlr. Asrımız kısır bir asırdır.
The Readcr's Diqest’ten
Konya Sanat Enstitüsü sergisi
Konya, 24 (AA.) _ Şehrimizdeki erkek sanat enstitüsünde tertip edilen sergi dün aabah basın mensuplarına gezdirilmiş t İr.
Sanat enstitüsü Öğrencilerinin meydana getirdikleri eserlerin teşhir edildiği bu derginin bir hususiyeti de öğrencilerin atölyede çalışmalarının gösterilmesi ve mamul hale gelen eşyanın ham maddeden mamûj hale geçiş safhalarının ayrı ayrı takip edilebilmesidir.
İngiliz - Rus ticaret görüşmeleri
Londra, 24 (AA.) — Bu sabahki Daily Graphlc gazetesinin yazdığına göre, İngljJz-Rus ticaret gö rüşmelerl yakında bağlıyacaktır. İngiltere, Sovyetlerden fazfa miktarda hububat ve kereste elde et meğe gayret edecektir.
Gazetenin tasrih ettiğine göre. Romanya ve Ş1JI lje de ticaret görüşmelerine pek yakında başlanacaktır,
DOKTOR ESKSOmş
Fethi Erdeni
LÂBORATUVARI i
Kan. idrar, balgam, mevaddı gaita kainleri ve (İdrar vasıtama gebeliğin (lk çiin terindeki kati teşhisti yapılır.
Beyoğlu, Taksime giderken Meşelik sokağı Ferah A parti- ı manı. Tel. 40534
talanblı] Birinci İcra M. den
046/491
11/5/948 tarih ve 046. 491 sayılı satış Hânına ektir.:
Borcun temini için rehinli mahcuz açık arttırma l]e satışa mukarrer 27.060 ifa kıymetinde madeni eşyaya alt fabrika ve ate]ye]erde kullanabilecek muhtelif makine motorin vesair âiât ve edevat ve teferruatların.
.Ellinci satış 31/5.043 pazartesi saat 14 de kıymetlerinin % 75 nl bulmazsa İkinci arttırması 2.6,943 çarşamba saat 14 de Toplıar.e İskele No, 3 de yapılacağı flân edilmiş İse de bu yerin tahliyesi dolaytallenak-]edl]mlş olduğu Ortaköy Osman zade sokak No. 22 de aynı günlerde ve saatlerde nakfedllmlş olduğu ortaköy Osman Zade sokak No. 22 de açık arttırma İle kanım hükümlerine gören en fasla artırana satılacağı tekrar İlân olunur.
946//491 Dosya İle 7161
Trabzon ve Ereğli limanları inşaatı
Ereğli limanının İnşaatına süratle devam edilmektedir. Mukavele gereğince Umanın inşaatı 1950 senesin do «ona erecektir. Uman İnşasının en güç tarafı yapılacak dalgakırandır. Dalgakıranın mühim bir kısmının inşası tamamlanmıştır. Trabzon limanının İnşasına başlanması İçin de gerekil hazırlıklar tamamlan nuştir. Bayındırlık Bakanlığı Trabzon limanının inşası İçin yabancı memleketlere makineler ısmarlanuş-tır. Makineler gelir gelmez İnşaata başlanacaktır.
Mil 'Htf. IL‘a2Jll.!ga-JSLmJM^awaTOwy»
OSMANLI BANKASI) Türk Anonim Şirketi, | — Tesis Tarihi: Î863 I
Sermayesi; lO.fllIO.OtlO Ingiliz Lirası
ECE-Z
Merkezi İdaresi: Gala la Yenicaml ve Beyjğlunda, TürklyerL’n başlıca şehirlerinde, Paris. Marsilya. Londra. Man-çester’de ve Mmr. Kıbrıs, İrak, trun ve Elllstlnde
Şubeleri •
ve Yugoslavya, Rumanya ve Suriye'de Piivaltcri vardır.
■ Dr, A. Asım Onuraı
Ortaköy Şifa Yurdu §ehir gürül tös ünden uzak bir yerde büyük bir parkın İçinde vo çamların ortasında fevkalâde gilzcl manzaralı, çok temiz
■ te İyi bakımlı: kadın, erkek I her türlü hastalara açık husus! B hastane. Sinirlerini ve yorgun-
■ luğunu dinlendirmek' ve neka-
■ nat devrini geçirmek tstlyen-I lere mahsus yegâne müessese.
Telefon: 84421
Zayi — Denizyollarından aldığım pasomu kaybettim, yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
İstinye Fab. ve Doktan Ali Haydaroğlu
4898
Zayi — 1843 No. 11 blslkkt plâkamı kaybettim yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
Norayr Kanburyan
Her türlü banka muameleleri yapar.
-----■
Çok müsait r^ız şartlarlle tasarruf se mevduat hesaplan açılır.
Tasarruf hesaplan İçin üç ayda bir ikramiye keşideleri yapılır.
Daha fazla malûmat almak İçin Osmanh Bankası Gişelerine müraesat edilmelidir.
_ Zayi — Pendik ortaokulundan aJ-ciağım diplomamla Kandilli kız lisesi I inci sınıfından aldığım belgemin Vekâlet yangınında yanması muhtemeldir. Yenisini çıkaracağımdan eskisinin hükmü yoktur-
Yalı cadde No, 30 A. Kavak
Medlha Eri ürk
İstanbul teknik üniversitesi elektrik fakültesi dekanlığından
Fakültemiz Kimya profesörü Dr. Naml Serdaroğtu 28.5 948 cuma günü saat 17.15 de Teknik Üniversite Firik AnflsJnde «Dünyada ve bizde i yakıt problemi» konusunda bir konferans verecektir. Konferansa İste- I yen gelebilir, , 7128
Keşif veya
tahmin bedeli İlk teminatı
Lira Kr. Lira Kr.
-------------- —-— İtfaiye Müdürlüğünce Su baskınia-13209 00-----990 00 nııda ve tehlikedeki insanları kur-
* tarma İşlerinde kullanılmak İçin b!r kişi tarafından kullanılabilir vaziyette sekiz adet motopompun beherinin gümrük resmi, hariç 1650 lira tahmin ' olunan bedel üzerinden mubayaası, 1748 75 131 10 . Taksim meydanı Oparlör teslatının
tâmlrl.
Tahmin re keşif bedellerile ilk teminat miktarları yukarda yazılı İşler ayn ayn açık eksiltmeye konulmuştur.
Şartnameleri Zabıt ve Muamelât Müdürlüğü kaleminden alınacak veya tro kalemde görülecektir.
İhale 31 Mayıs 048 pazartesi günü saat 14 de Daimi Komisyonda yapılacaktır.
isteklilerin İlk teminat makbuz veya mektubu 948 yılına alt Ticaret Odası vesikası ve ikinci kalemdeki Iş İçin Belediye Makine, Elektrik ve Sanayi İşleri Müdürlüğünden alınmış fenni ehliyet kâğıdı beraberlerinde bulunduğu halde İhale günü saat 14 de Daim! Komisyonda bulunmaları lâzımdır. 6673)
Zonguldak valiliğinden
Zonguldak İH içinde Abdi paşa-ujus yolunun muhtlelf kilometrelerinde İnşa olunacak 12 adet betonarme menfezin İnşaatına alt 21123. 88 ]lra muhammen keşif tutarlı İş, 27.5.948 tarihinden İtibaren 15 gün müddetle açık eksiltmeye konulmuştur.
Eksiltmesi 11.8.948 cuma günü saat 11 de hükümet konağında 11 daim! komisyonunda yapılacaktır.
İlk teminat akçesi % 7.5 hesabiyle (1509» lira «29» kuruştur.
Eksiltme evrakı her gün 11 daimi komisyon kaleminde görüşebilir.
İşin bedeli özel İdare 948 yılı bütçesinden verilecektir,
İsteklHerln «özleşme ve şartnamelerindeki hükümler dairesinde Uk nlk birisi olması veya b3y]e birini İstihdamı kabul eylemesi ve yahut ayni mahiyette buna benzer ve keşif bedelinin yansı tutarında bir İŞİ başarmış ve kabulünü yaptırmış olduğuna dair belge göstererek ihata gününden en ez «ç gün evvel «tatil günleri hariç, valilik makamına müracaat ederek alacağı müteahhitlik vesikası, İlk teminata ait makbuzu veya bir banka mektubu ve bu yı]a alt ticaret odası veslka>.!]e belli gün ve saatte Daimî komisyonda hazır bulunmaları ilân olunur.
7152
Aleminyunrı külçe satışı
T. H. K. Etimessut Uçak Fabrikası Müdürlüğünden:
1 — Amerikan ( Alcoa» menşeli S 99,5 sf.f a’emlnyum 15 ton miktarında depo stok fazlası alemlnyum kapalı zâr* uSuliyle satılacaktır.
2 — Beher tonun muhammen bedeli fabrika deposunda teslim edilmek üzere 2 bin liradır.
3—Asgari satış miktarı «1» bir tondur. Beher ton IçJn yatırılacak geçici teminat yü2 c]]l liradır.
4 — lha]e 7 Haziran 948 pazartesi günü saet 10.30 da An kara da Ethnessut uçak fabrikasında ve İstanbulda T. H. K. şubesi müdürlüğünde ayni zamanda yapılacaktır.
5 — İhaleye iştirak edecekler fabrika T. H. K. genel merkez ve T. H. K. İstanbul şubesi veznelerine her ton için 75 lira hesablle alınacak miktara göre geçici teminat paralarını yatıracak ve alacakları makbuzları ihale günü Ankara veistanbuldaki satış komisyonlarına
verecekleri teklif zarflarına koya-caklardır. Teklifler kanuna uygun bir şekilde yapılacak ve zarflar usulüne uygun şekilde kapanarak İhaleden bir saat evvel komisyonlara verilmiş olacaktır,
8 — Satışa arzcdllen aieminyum numunesi Ankarada uçak fabrikasında, İstanbujda T. H. K. şubesi müdürlüğünde her zaman görülebilir.
7 — Adı geçen alemlnyum Anka ra da Etimesgut uaçk fabrikası depolarında teslim edilecektir,
8 — Artırma Ankarada ve tstanbulda ayn ayrı saatte yapılıp An kara vo İstaubulda varılan nihai bedellerden en yüksek olanı belli olduktan sonra İhalenin üzerlerinde kaldığı İhaleden itibaren 24 saat zarfında alıcısına yazı 11e bildirilecek, bunu takip edecek olan 24 saat zarfında alıcı malzeme tutunun ikinci % 7,5 nu ve bu tarihten üç nün sonra da tamamını Ankaradafabrika, tstanbulda T. H. K. şubesi veznelerine yatırarak magbıızları alınacaktır.
0 — Alemlnyuın tutarının tamamı adı geçen veznelere yatırıldığı tarihten İtibaren en geç on giin zarfında makbuzları İbraz edilerek alınacak fatura ve sair belgelere istinaden fabrika deposundan teslim alınacaktır. • 1 *
10 — Alemlnyumlar Etlmesgutta fabrika deposunda teslim edilecektir. Anbajaj ve sevk masrafı fle nakil ve yükleme masrafları alıcıya alt tir.
11 — Posta fle yapılacak müracaatlarda gecikme kabul edilmez.
12 — Fabrika bu aleminyumları satıp satmamakta serbesttir. 7127 Not:
Ankara garından fabrikaya tren hareket saati 8.33 [e
Fabrikadan Ankaraya 13.36 da
■» Atacak verecek mirasçılık ilânı c»
Beyoğlu Dördüncü Sulh Hukuk Yargıçlığından: 948/91 I
Feriköy Bozkurt csddesl 30 numarada oturmakta iken ölen Jo- I relin Aru ile Anııa Chledkovâ’nın terekelerine mahkemece elkonul- ■ nıutşur. ilân tarjhıılden başlamak Üzere atacak verecek ve sair su-1 I retle al&kadprtarın bir ay mlrasçılamın üç ny İçinde Beyoğlu Der- ■ diincü Sulh Hukuk Yargıçlığına mürıcaat etmeleri kanunu mri’ Q Dinin 534. sel, 589 uncu maddeleri nrneibinee üân otunm mbb
Halı'rip 8
AKŞAM
25 May w 1948
Müjde!
Nihayet meşhur
G I G O Z SÜTÜ
(Toz halinde} tsviçreden şehrimize gelmiştir. BEBELERİN- en nefis gıdasıdır.
Her yerde arayınız. -
İstanbul Kız Lisesi
Müdürlüğünden:
t — 22/5/1948 tarihli gazetenizde çıkan 1947-1948 okuma yılı spor yur du yararına tertip edilen eşya piyangosunda. kazanan numara listesinin İstanbul Kız Lisesine alt olduğu,
2 — Yukarıda adı geçen piyangoda kazanan numaraları gösteren listenin okuldan temin edilebileceği,
3 — Kazanan numara sahiplerinin biletleri İle beraber her giin saat 0-14 arası okul müdürlüğüne müracaat ederek hediyelerini almaları Hân ve rica olunur.
iş bulmak istiyorsanız; işçi, dadı, aşçı arıyorsanız; emlâk, arsa, eşya alıp satmak arzusunda iseniz:
En verimli ve en ucuz
Doğrudan doğruya Akşam’ın ilân
Kadıköy İkinci Sulh Hukuk Yargıçlığı Başkâtipliğinden: 047'286
OKI Fatma Şahver üzerinde ka-yl-ıü Kadıköy Osmanağa mahallesinin Misk sokağında 3746 lira kıymeti ruııhftaımenell ve eski 2 mükerrer 42 taj 42 lrapı 12 kütük 1 ada 12 parsel No. iı ve 190 metre kare bahçeli ahşap ev kabili taksim olmadığından açık aıttıruia suretlle satılmasına karar verilerek yapılan arttırma sonunda müşterisine (7000) yedJ bin lira bedelle İhalesi icra edilmiş ve verilen süre içinde müşteri bedeli ferağı teslim etmediğinden icra vs İflâs kanununun 133 üncü maddesi gereğince İhale kararı feshedilerek yeniden ve yedi gün müddetle açık eri t'innaya çıkarılmasına karar verilmiştir.
1 — Arttırma 3 '6/948 perşembe gü-tıii sat 10 - 12 orasında yapılacaktır.
2 — isteklilerin muhammen kıymetin yüzde yedi buçuk nispetinde pey akçesi yatırması gerektir.
3 — Gayri menkulün esaslı va-•'Han 13'3/047 tarihli Akşam gazetemle ilân edilmiştir.
4 — Arltırma şartnamesi mahkeme Başkâtipliğinde görülebilir .
5 — Talip olanların yazılı gün ve
■saatte mahkemem izde bulunmalar ı yayınlanır (97273»
vasıtadır
servisine müracaat
Telefon: 20681
İstanbul J. Satmalma Kurulu Başkanlığından
Miktarı Tahmini flat İlk teminatı
Adet____________Cinai_____________Lira Krş._______ L. Krş._______ihale şekil ihale gün ve saati
1596000 Küçilk şimşir düğme 12608 îıi 945 03 Kapalı zatrC 3/6/848 15
1 — İstanbul Jandarma imalâthane ihtiyacı tçln yukarıda cinsi miktarı tahinin bedeli ve İlk teminatı yazılı elyocek malzemesi karşısında gösterilen tarihte ihalesi yapılmak tzere kapalı zarr eksiltmesine konmuştur.'
Eksiltme Taksim Ayazpaşadakl kutulumuzda yapılacağından ihale gönüne kadar buna alt nümuaa ve şartnamesi mesai saatleri İçinde kurulumuzdan görülebilir.
2 — İsteklilerin kanuni vesaiki havi teklif zarflarım ihale saatinden bir saat evveline kadar kurulda ba-
lun durmaları. (6924)
Şukadarcık
Kolynos diş macunu ferahlandırıcı, temizleyici
İstanbul 3 üncü icra memurluğundan:
948/1268
Maiicus olup satılmasına karar verilen Aga markalı a lâmbalı radyo ve rcject markalı orta büyüklükte pikap bir adet mandolin 2875/948 cuma günü saat 16 dan 17 ye kadar Beyoğlu telgraf sokak Zarif apartmanında 2 No. lu dairede birinci açık artırma auretlle satılacaktır.
Mezkûr günde taktir edilen kıymetin % 75 nl bulmadığı takdirde ayni mahalde ve ayni saatte 31/5/948 pazartesi günü İkinci arttırması yapılacağı llftn olunur.
Zayi — Anadolu Sigorta şirketi Müdürlüğünden 5 Haziran 940 tarihinde 014053 ve 014050 sayılar altında İstanbul Kambiyo Müdürlüğünden alınmış olan 9333.20 Belçika tran gı He 84.1.9 İngiliz lira sı ve 8008.20 Belçika franklık Permiler zayi edilmiştir
Yep.llcrt alınacağından mezkûr permilerin hükümsüz bulunduğu ilân olunur.
PANAİR Do BRASiL
4 Motörlü Clipper Uçakları HER 8ALI GÜNÜ
ROMA-LiSEON-DAKAR RiO DE JANEiRO’ya
Yolcu ve kargo nakletmek üzere emrlnlzdedlr.
ANTALYA UMUMİ NAKLİYAT T.A.Ş
Seyahat Büroları size hizmete hazırdır.
Sirkeci Telefon 24220
Galata ► 40329
Ankara • 12797
vermeğe kâfidir
Kıymetli yarım miiyonu ?eçen hediyeler
Şeker Tevziatı
Türkiye Şeker Fabrikaları A. Ş. İstanbul bürosundan:
Ekonomi Bakanlığı eınirierlle İstanbul vilâyetine talısls edilen çekerin satışlara kolaylık ve süratle tevziini temin maksadlle şimdiye kadar alınanlara ilâveten 24/5’13-18 pazartesinden İtibaren aşağıdaki tedbirler de alınmış olduğundan İlgililere ilân olunur.
Tevzi esası:
1 — Şeker tevzii vi.âyet emrine göçe belediye İktisat Müdürlüğünden alınan belgelere veya listelere Istlnad edeceğinden bu belge ve listeler yeni postane arkasında Beyker hanındaki satış büromuza gönderilmelidir. Belgesiz müracaatlar kabul edıT.emlyecekllr.
2 — Yukarıda mevzuu bahis listelerde adları yazılı bakkallara yakılacak tevziatta vilâyet emrine göre bakkallık ruhsat tezkereleri esas tutuftclağ.'mdan bunların şeger bedelleri yatırılırken İbramı zaruridir,
3 — Şeker Çırağan depomuzdan ordino sahiplerinin hüviyetleri bakılarak verilecektir.
Yeniden alınan tedbirler;
“* — Birinci madde mucibince belgeleri veya listeleri şirketimize gelmiş :
; a — Sarıyer. Beşiktaş. Beykoz, Üsküdar kazaları 119 Beyoğlu merkez. Taksim ve Şişli nahiyeleri bakkallarının şeker bedeli ve bakkallık ruhsatiyeleri ile birlikte doğrudan doğruya Beşiktaş Yanık Çırağın sarayı yanındaki depomuza müracaatlar].
t» — Bakırköy, Fatih, Eminönü, Eyüp, Adalar, Kadıköy kazaları İte HaskÖy, Kasımpaşa ve Galata nahiyeleri bakkallarının da Yeni postane arkasında Beyker handaki satış büromuza bakkallık ruhsat tezkereleri ve şeker bedelile birlikte müracaat ederek ordinolarını almaları icabeder.
5 — Resmi ve hususi müesseseler. Esnaf ve İmalâtçılar, cemiyetler. Hastahaneler. Mektepler İle askeri birlikler ttabıldot ve kantin İhtiyaçları için» İktisat müdürlüğünden alacakları belgelerle Beyker handaki satış büromuza müracaatla ordinolarını alabilirler.
p 6 — Ordino muameleleri saat 9-16 ve anbardan şeker teslimi saat 9 - 17 ye kadar sürecektir.
t — Şeker tevzii hakkında lüzumlu malûmat telefon No, 22205 den alınabilir. 17153'
Cstantul Emniyet Müdürlüğü Satmalma Komisyonu Başkanlığından:
Flatı Tutan Geçici teminatı
clnfil_______Adet Lira Krş, Lira Kr,ş.________________Lira Krş.
lYazhk caket 2276 4 59 10243 00 768 15
1 — Teşkilâtımızda çalışan resmi fimfr ve memurlara diktirilecek olan yukarıda cins, adet, muhammen bedel lig geçici teminatı yazılı oçlft yaka, şapka gılafı dahil» yazlık cakct açık eskiitmeye konulmuşlur.
2 - Eksiltme ve İhale 7/6/948 pazartesi günü saat 15 de Emniyet Müdürlüğü Hesap ve Levazım İşleri Amirliği odasında toplanacak satmalma komisyonunda yapılacaktır.
3 — Evsaf ve şartnamesi miidürlüğümiiz hesap ve levazım işleri Amirliğinde her giin İş saatlerinde görülebilir.
♦ — İsteklilerin muayyen gün ve saatte teminat makbuzu ve düğer vc-UkalarlIe birlikle komisyonda haztr bulunmaları ilân olunur. (6900)
............ 1
Güzel bir E V ' e
Şahin olmak İster misiniz?
TÜRKİYE İŞ BANKASI nın
Küçük Cart Hesapları arasında tertip eylediği zengin İkramiye çekilişlerinden faydalanınız.
1 Haziran 1943 Çekilişinde : EV
Ankara'da Tasar-
25 Ağustos 1948 » m ; ruf Evlerinde Bah-1
çell EV ■
Ankara’da Güven
30 Aralık 1948 » » î Mahallesinde Bah-i
çell EV (
Her çekilişte ayrıca bir ARSA ve döltjun para rkramlı/eieri ^■nnmz ■
Halk Elbise ve Mantoları
Amerika ve Avnıpada olduğu gibi yurdumuzda da halkımızın giyim İhtiyaçlarını en uygun şartlarla karşılayabilecek Halk elbiseleri imal ve satış tııüessesesl yeni teknik ve ekonomik usullerle kurulmuş. TOPTAN ve Perakende satışlara başlamıştır.
İNGİLİZ KUMAŞLARI
Ayarında İnglltcrede boyanmış. İngiliz İpliklerinden yapılan yeni de sen mollne kumaşlar uygun fiyatlarla satılmaktadır.
31 Mayısta gazetenizde Elbise, Manto, Kumaş, Gömlek çeşitlerimizi ve fiyatlarını öğrenebilirsiniz.
Halk Elbiseleri Satış Yeri;
:ı SALÂHADDİN KARAKAŞLt — TAHSİN KARAKAŞLI
: İstanbul Büyükçarşı — Mahmubpaşa kapısı Aynacılar No. IB
Süetleri lat-ışa çıkarılan Demokrat Parti Eşya piyangosunda tevzi edilecek hediyelerin başlıealaları şunlardır: Ankara, İstanbul ve İzmlrde birer er. otomobil. Jeep ve kamyonlar, traktör, biçer - dö’er ve bir çok ziraat âletleri, at ve arabalar, kara ve deniş av malzemesi ve tüfekler, çadırlar, deniz motoru, kotra ve sandallar, muhtelit ev eşyaları; halılar; buz dolapları; sofra, çay ve kahve takımları, bakır mutfak takımları, dikiş ve yazı makineleri,, elbiselik kadın ve erkek kumaşları, altın kol saatleri, gümüş takımları V.3.
BİR BİLET BİR LİRA
■/nTTTıırffii Kondyarı a'-âı, nrievot malcin.» sarışı
Beyoğlu DörJüncü Sulh Hukuk Yargıçlığından: 948/60
Terekesine mahkemece e'-konulan. ölü Salâha ah Pangaitr Erge-nekon caddesL 43 numaralı Mümin ustanın dükkânında bulunan ve mahkemece teablt edilen eşyalar He Ferlköyttude Evtanoz sokağında 91 nuffiaâ'ada baluuaıı eşyalar açılı, arttırma suretile 28/5/94® tarihine müsadif cuma glifıS «»6 14 de satılacaktır. İsteklîlerul yukarıda gösterilen gün ve saa'.te mahallinde hazır butulmaları, ilin olunur.
Erzurum Belediye Başkanlığından
Belediyemiz otobüs ve tanzifat arabaları için 825—20 ebadında s6» ve 750-20 ebadında «34» ki ceman 40 adet Mlchlen marka kamyon, lâstiği alınacaktır.
14/5/M8 gününden İtibaren 21 gün müddetle açık eksiltmeye çıkarılmış olup 4/6/948 Cuma günü saat 15 de Belediye Encümeninde İhale olunacaktır.
Mecmuunun bedeli muhammeni 13720 lira olup muvakkat teminatı olan 1029 Ura ihaleden evvel belediye veznesine teslim edilecektir. (
Şartname Erzurum belediyesi elektrik, su, otobüs İşletme mü dürlüğünden görülmek üzere alınacaktır.
İsteklilerin vaktinde Erzurum belediye başkanlığına müracaatları ilân olunur. (6382)
IDevüet Denizyolları ve Limanları İşletme ı
Gene! Müdürlüğü İlânları ,
Batı Akdeniz hattı yaz tarifesi
Batı Akdeniz hattı postalarım.zl A Marsilya yolu !le Paris'e, İsviçre’ye ve sair Avrupa şehirlerini gitmek İsteyen yolculara seyahat müddetinden bir gün kazandırmak ve sılr yolculara Nls ve civarı gibi husus! turistik ehemmiyeti olan yerleri ziyarete imkân bırakmak maksadı İle şimdilik yas mevsimine mahsus olmak üzere 28 Mayıs 948 tarihinde İstanbul'dan kalkacak postadan itibaren vapurlarımızın gidişte Napoli'den sonra Ville Frenche’a ve dönüşte Roma’dan ve diğer merkezi İtalya şehirlerinden Türkiye veya Yunanistan'a gelecek yolculara bir kolaylık olmak üzere do Cenova’dan sonra Napoli'ye uftratılmalrı kararlaştırıl-
Açık eksiltme ilânı
İstanbul Bayındırlık müdürlüğünden:
1 — Üsküdar Şemslpaşa medresesi restorasyonu açık eksiltmeye G'~ karılmıştır.
Keşif bedeli (9999 ı lira (95i kuruştur.
Eksiltme 3'0/948 tarihinde perşembe günü saat 15 de İstanbul Bayındırlık müdürlüğünde toplanacak komisyon tarafından yapılacaktır.
2 — Bu İşe alt evrak şunlardır: Mukavele, eksiltme, Bayındırlık İşleri, genel hususi ve fenni şar tan meleri, proje keşif lı aksisiyle buna mil-teferrl diğer evrak dairesinde görülecektir.
3 — Eksiltmeye İştirak etmek İçirt taliplerin (750) liralık muvakkat
teminat yaptırdığına dair makbuz ibraz etmesi ve (948) yılında ticaret odasında kaydı bulunduğuna dair belgeyi hamli olması eksiltme gününden tatil günlerlharlç 3 gün evvel vilâyet makamına müracaat ederek ehliyet vesikası alması ve yukarda ikinci maddede yazılan evrakı görüp kabul ettiğine dair lmraJaman şarttır.__________(5516)
devlet Orman İşletmesi Dursunbey Müdürlüğünden
1 _ işletmemizin Dursunbey İstasyonu orman dışı fabrika istif yerinde mevcut e2356n adede denk s 505,370» M3 çatn tomruğu 6 parti halinde 23 5 948 tarihinden itibaren on gün müddetle açık artırma 3u-relile satışa konulmuştur.
2 — Artttma 83.913 salı günü saat 18 da İşletme müdürlüğü binasında toplanacak komisyon önünde yapılacaktır.
Beher metre küpün tahmini bedeli (45» liradır. Her parti İçin %7,5 hesabiyle geçici teminat alınır.
3 — Bu İşe al,t şartname Ankarada orman genel müdürlüğü, İstan-bıılda orman başmühendisliği, İzmir orman bölge şefliği, Balıkesir, Bursa. Eskişehir. Mustafa Ketnaı paşa va Tavşanlı İşletme müdürlilklerindü görülebilir.
4 — İsteklilerin belli gün ve saatte müsbit evrak ve tik teminai-larlle komisyona mücacaatiacL 7157
Comments (0)