AKŞAM _ -Ut/ ■ Küçük İLÂNLARI
L BUDUN 6/NCİ SAYFADA
Sene 32 — No. 11357 — Fiatl: her yerde 10 kuruştur.
ÇARŞAMBA 24 Mayıs 1950
Sahibi: Necin ed din BadoK — Tazı İslerini fiilen İdare eden C. Bildik — Akşam Matbaası.
Yeni iktidar partisi iş başında
Dokuzuncu Millet Meclisinin işe başlamasiyle memleket yeniden dört yıllık bir istikrar devrine girdi. Dünyanın buhranlı anında, Türk vatandaşı olarak buna sevinmek lâzımdır.
Millet Meclisi Cumhurbaşkanlığına Celâl Bayan seçmekle bir borcu ödemiş ve bu en büyük vazifeyi ehline tevdi etmiştir. Celâl Bayar için üç ihtimal vardı: Parti Başkanı sıfatı vie devlet vazife ve mesuliyeti dışında kalmak, hükümetin başına geçmek. Devlet Başkanı olmak.
Bugünkü şartlar içinde sayın Bayar için şüphesiz en kolayı ve belki de parti menfaati bakımından en hayırlısı resmî vazife kabul etmemekti. Fakat, partisinin bu umulmadık başarısından sonra partisi içinde kendi çapında bir şahsiyetin, ilk ve müşkül adımda vazife kabul etmemesi âmme efkârı tarafından hoş görülmeyebi-lirdi.
Celâl Sayarın bizzat hükümet basma geçmesini ve mesuliyeti üzerine almasını teklivenler olmuştur. Siyasî havatta ve Devlet işlerindeki tecrübesi kendisini, Demokrat Partinin ilk hükümeti basma geçmeye sevke-debilirdi. Fakat Celâl Baya-nn. dört yıldır yaşadığı çetin ve yorucu hayattan sonra. bilhassa son senelerde katlandığı ve ancak hayrette. takdirle karşılanacak iiarti faaliyetlerinden sonra, yeni 'bin bir güçlükle dolu Hükümet Başkanlığı görevini yüklenmekten çekinmesini tabiî ve bilhassa İnsanî saymak gerektir.
Bu sebepler yüzünden ola-^ktır ki Celâl Bayar Cumhurbaşkanı seçilmeye rıza göstermiştir.
Devlet Başkanlığı ile Parti Başkanlığının bir arada toplanması aleyhine bu kadar söz harcamış ve yazı -azdırmış olan bir parti şefi -n fa tiyle Celâl Sayarın, ilk işi hiç şüphesiz. Parti Başkanlığından çekilmek olacaktır. Fakat, bu durum karşısında akla gelmesi mukadder olan bir suâli herkes kendi kendine sormaktan vazgeçemiyecektir; Devlet Başkanlığını kabul eden Celâl Bayarui, Parti Başkanlığından çekildiğini resmen i-lıân edince, parti işleriyle hiç ■uğraşmamasına imkân olacak mıdır? Celâl Bayar gibi, partiyi kurmuş, partisi uğruna bir ömür harcamış, partisini en büyük başarıya eriştirmiş, partisinin de kendisine her zaman, hattâ her zamandan fazla muhtaç ola--. cağı en nazik bir de-
* virde Devletin başında Celâl Bayar’la iktidaı-daki Demokrat Parti arasm-
bir istifa formalitesiyle boşanma tam olabilir mi? Celâl Bayar parti işleriyle ve partisi lehinde uğraşmak istemese partisi onu bırakır mı?
Her halde, hemen bu günün en hâd meselesi olmamakla beraber- daha esaslı bir şekle bağlanması beklenecek bir mesele karşısındayız. Tâ ki, çok tenkld edilen dünkü durumla bugünkü vaziyet arasında hakikî ve ciddi fark olabilsin.
Devlet Başkanı ve arkadaşları hazırlıklı bulunarak, yeni Meclisin toplandığı ilk günün akşamı hükümeti kurmaya muvaffak oldular Bundan dolayı tebrik edilmeye lâyıktırlar. Seçimler-
* den sonra hâsıl olan garip vaziyet bir haftadır, bir nevi hükümetsizlik yaratmıştı ki bunun bir giin fazla sürmesi mc-mleket için hayırlı olmazdı. Bilhassa her veni partinin ilk defa iktidara geçişinde ve ilk hükümetini kuruşunda ramlanması pek tabiî sayılacak hükümete;
girme istekleri, seçme ve seçilme zorluklarının kısa zamanda önlenmiş olması da parti ileri gelenleri için hayırlı bir alâmettir.
Başbakanla Dışişleri Bakanından gayrisini tanımadığımız için yeni hükümet hakkında her hangi bir teşhis tecrübesine girişecek durumda değiliz.
Başbakan sayın Menderes, politika faaliyetlerini u-zaktan daima takdirle gördüğümüz zeki, medenî, çalışkan, bilgi sahibi genç bir devlet adamıdır. Muvaffak olmak için lâzım gelen vasıflara maliktir. Değerli halefim ve eski üniversite arkadaşım Fuat Köprülü ilmi liyakati, beynelmilel şöhreti, geniş görüşleri itibariyle Dışişleri Bakanlığını en iyi idare edecek meziyetlere sahiptir. Mecliste, dış siyaset bahsinde bizi daima desteklemiştir. Esasen aramızda dış siyasette hiç fark olmadığı. iki parti tarafından her fırsatta ilân ve teyid e-dilmiştir. Buna bütün dünya. dost ve müttefiklerimiz emin bulunuyorlar. Türki-yenin bu siyasetini, Köprü lü’nün — tarihî ismine lâyık şekilde — daima daha iyiye, daha ileriye götüreceğine inanmakla bahtiyarım. Aziz arkadaşımın, dış siyasette bizden de daima en samimî ve devamlı naçiz müzahereti göreceğine emin olmasını rica ederek yeni hükümete basanlar dileriz.
Necmeddin SADAK
Prenses Fethiye Dinî nikâhı pazar günü kıyılacak
San Franslsko 24 (AP.) —
Kıral Faruk'un 19 yaşındaki kız kardeşi prenses Fethiyenin. avamdan birisi ile dini nikâhı kiralın bütün mümanaatına rağmen, pazar günü vuku bulacaktır.
Bu cihet, dün, Fethiyenin ko casj Riad Ghall tarafından a-çıklanmıştır.
Merasimden sonra Fethiye ve Ghall bal ayma gideceklerdir.
Emekliye ayrılmak isteyen valiler
Ankara 23 — Bazı valilerin, emekliye ayrümaJan İçin İçişleri Bakanlığına müracaatta bulundukları haber verilmektedir. Bunlar arasında şimdilik Bursa ve Vân valileri vardır.
Bakanlar Kurulunun dün Cumhurbaşkanının reisliğinde yaptığı toplantıdan bir enstantane
Hükümet, D.P. seçim beyannamesini programına esas kabul etti
Başbakan, programımızı, millete verilen vaitlere göre ayarladık diyor
Programın başlıca vasfı tasarrufa âzami riayettir. Af bununu 15 hazirana kadar çıkacak
İnönü yeni Cumhurbaşkanı Celâl Bayat'ı tebrik ediyor
Maliye Bakanı H. Ayan’ın beyanatı
Hükümet, vergi sisteminin ıslahı ve gelir vergisi hakkındaki görüşünü programında çıklayacak
Ankara 24 (Arkadaşımı* Ce-maleddin Bildik bildiriyor) —
Yeni Demokrat hükümetin Maliye Bakanını ziyaret ederek konuştum. Evvelâ maliyecilikteki İhtisasını öğrenmek istedim. 1904 de Bursada doğan Halil Ayan, ilk ve lise tahsilini Bursada, yüksek tahsilini de mülkiye mektebinde ikmali etmiştir. 1927 de pek iyi derece ile mülkiyeden mezun olduktan sonra Kısa müddet Ziraat ban kasında çalışmış, 1928 de maliye müfettiş muavini olarak devlet memurluğuna girmiştir. Sırasiyle müfettişliğin bütün de recelerini geçirerek baş müfettiş olan HalU Ayan 1943 de Maliye Vekâleti hazine umum müdürlüğüne tâyin edilmiş ve bu vazifede iki buçuk sene kaldıktan sonra Maliye müsteşar muavinliği, maliye tetkik kurulu başkanlığı vazifelerinde bulunmuş 1949 tarihinden beri de Başbakanlık müsteşar muavinliğini yapmıştır. Maliye müfettişliği sırasında bir senesini Fransada stajda geçiren Halil Ayan evlidir. Biri erkek diğeri kız iki çocuğu vardır. 18 yaşındaki oğlunun adı Uguz, 14 yaşındaki kızının adı Gülseren-dlr.
Yeni Maliye Bakam Halil Ayan
de Şahsan ne mütalâada bulunabileceğini de Bakandan öğrenmek istedim, şahsî mütalâa sini söylemenin henüz sırası olmadığını işaret ederek hükümet programında gelir vergisi hakkında kabinenin umumî gö rüşüne de yer verildiğini İfade etti,
Seçim propagandaları esnasında iktidarı ele aldıkları tak
/JW türlü millî terbiye olur mu?
Siyasetin cilvesi mi demeli? Politikanın mizahı mı demeli? Kendi oyununa g£len pehlivan mı demeli? Son günlerin manzaraları bunlarla doludur. En enteresanlarından biri de: Demokratların, adaylığını bizzat ileri sürdükleri yeni Cumhurbaşkanı sayın Celâl Sayara ayağa kalkmamalarıdır. Halbuki Halkçılar kalkmışlar.
Bir millette iki millî terbiye olmaz. Hangisi haklı? Mantık da, millî terbiye de, bu sefer Demokratlara pek iltimas etmemektedir.
Devlet Başkanı içeri girmişken yerinden kımıldamamak: şu veya bu nazarîye ile «Bizden büyük yok!» diye diretmek: geçen sefer bir numara yapmıştık diye bu sefer de a İnadım inat! a demek hoş değil,
F~— Felek’e 2nci mektup
Yazan: A. Adnan-Adıvar Yarınki AKŞAM’da I _______________________l
Bayar’ın ilk emri
Motosikletli polislerin kendisine refakat etmemelerini emretti
Ankara 23 — Celâl Bayar Cumhurbaşkanı seçildikten on beş dakika sonra, Atatürkün mânevi huzurunda tazim vazifesinde bulunmak üzere Meclisten Başbakan Adnan Menderes le beraber makam otomobiline bineceği sırada birdenbire durdu ve arabanın dışarısında bulunan genç yaverine şunları söyledi:
«— Arabanın önünden ve arkasından gelmek için hazırlanan motosikletli polislere lütfen söyleyin, otomobili takip etmesinler. Biz yolumuzu bulmağa çalışırız.»
Boyarın Cumhurbaşkanı o-Inrak İlk emri. Bugün, Çanka-yaya Bakanlar Kuruluna aynı şekilde gidip geldi.
Ankara 24 (Akşam) — Demokrat Partinin ilk hükümeti dün sabahtan itibaren fiilen işe başlamıştır. Adnan Menderes kabinesinin üyeleri bakanlıklarında sabahtan İtibaren bir taraftan tebrikleri kabul ederken. diğer taraftan günlük işlerle meşgul olmuşlardır. Adalet Bakanı Halil Özyörük, bakanlığın ileri gelenlerini toplamış, en kısa zamanda tâdili lâzım gelen kanunlar hakkında mütalâalarını almıştır. Bu arada Af kanununun en kısa bir zamanda çıkarılması için gereken çalışmaların yapılmasını istemiştir. Af kanununun önümüzdeki ayıtı on beşine kadar Meclisten çıkarılması kuvvetle muhtemeldir. Diğer taraftan hükümet programı üzerinde de çalışmalara devam edilmektedir. Dün sabah Cumhurbaşkanı Celâl Sayarın başkanlığında top Ianan kabine hükümet programında Demokrat Partinin seçim beyannamesinde ileri sürdüğü esasları direktif olarak kabul edilmesi hakkında prensip kararı verilmiştir. Hazırlanacak olan hükümet programının başlıca vasfı tasarrufa âzami riayet o-lunmasıdır. Dünkü kabine toplantısında bu hususta prensip karan verildikten sonra hükümet programının hazırlanması bitmiş olmakta beraber bütün (Arkası sabite î; sütun 6 da)
■ ■■ ■■ Ş ■■ »
İnönü nun tebliği
Parti genel sekreteri de parti teşkilâtına bir tamim gönderdi
Ankara 23 — İsmet İnönü C. IT. P. genel başkanlığını fiilen ele alması ve çalışmağa başlaması münasebetile şu tebliği neşre imiş tir.
«Cumhurbaşkanlığı vazifesinin hitamı üzerine C. H. P. genel başkanlığını fiilen deruhte ettiğimi memlekete ilân ederim. Bizim partimiz bu memleketi ilerletmek, yükseltmek kuv vetlendlrmek idealleri üzerine kurulmuş, bu idealleri tatbik etmiş ve vatanımızın İnsaniyet vç medeniyet ailesinde kıymetli bir varlık olduğunu göstermesine hizmet etmiştir. Şimdi üzerimize düşen İktidarı murakabe etmek vaztfeslnde aynı I-dealleri takip ve müdafaa edeceğiz. Vatanımızda birlik ve düzenliğin muhafazası ve vatanımızın bütünlüğünün korunması bizim İçin, bütün parti mü-
(Arkası sahile 2; sütun 2 de)
Maliye Bakanından evvelâ, bugünkü vergi sisteminde bir ıslahat yapılmasına ihtiyaç hissedilip edilmediğini sordum. Bakan bir kaç güne kadar Mec liste okunacak hükümet programında bu sualin açık ve geniş cevabını bulabileceğimi söy liyerek teferruat üzerinde izahat vermekten çekindi
Bugünkü gelir vergisi üzerin-
dir de D. hükümetin vergileri mühim nisbette indireceğinden, hatta kaldıracağından bahsedildiği iddialarının da ileri sürüldüğü hatırlardadır.
İş başına geçen Demokrat hükümetin Maliye Bakanına bunu da hatırlatarak «Ne dersiniz?» diye sordum. Güldü.
— O zaman devleti nasıl idare edeceğiz. dedi.
Ingiliz seyyar sergi gemisi
Limanımıza gelen înglllz seyyar sergi gemisi Northwhıg • dün sabah basın menşuplürına gezdirilmiş ve mütankıben İngilicreden mal sinüslerinde bulunacak olaıı tacirlerin ziyaretine açılını j tır. -
Bahire 2
AKŞAM
24 Mayış 1950
$dzüw celi
ianecilik
iirliî fÜTİii derneklerin — maşallah «ayısı çok — ev ev dolaşarak iane toplamaları bizim başıboş iş-t erlini eden biridir. Kaç kere evimde oturduğum Kirada, bilhasaa pazar günleri kapt çalınmıştır. Kim o? Sakalı uzamış, üstü başı pejmürde bir adam:
— Büyük anneniz çocukları koruma derneği «inerine aldığı bu perişan yavrulara ufak bir yardımda bulunmanı» rica ediyor.
— Nerededir bu demek?
— Unkapanında?
— Ne yaptı şimdiye kudur?
— Hizin gibi iyi kalbi! vatandaşların yardımları sayesinde K çocuğu bakıyor!
— Ne vereceği»?
— Gönlünüzden ne koparsa! Arzu buyurursanız bir dc makbuz takdim ederim.
Bu türlüleri yine en hafifleridir. Verm iveceğin izi anlarsa sesini çıkarmadan gider. Bir de cart curt edenleri, ianeyi İcra memuru gibi toplamağa kalkanları, sizi memleketi sevmemekle itham edip tehdide kalkanları vardır. Boylelcrinden birinin şikâyet üzerine polis takibatına uğradığı, aldığı paraya mukabil verdiği makbuzun sahte olduğu, sovlediği gibi bir hayır cemiyeti mevcut olmadığı anlaşılmıştır.
Geçen hafta sefaretlerden iane toplamağa kalkan bir demek mümessillerinin yakalanarak savcılığa verildiği hatırlanırsa bu türlü hareketleri resmi makamların da hoş görmediği meydandadır.
Evlerden iane toplamak, sahtecilik bahis mevzuu olmasa bile, iyi bir şey değildir. Halk bunlardan haklı olarak bıkmıştır. Çocuk Esirgeme Kurumu gibi bir kurum bile bu sakim usulden vazgeçerek başka yollar aramak lüzumunu duymuştur. Evlerden inne toplanmasının resmen yasak edilmesi bizim bir iptidaî tararımızı kökünden zilmiş olacaktır. Şevket RADO
M. Aldridge Ankaradaki temaslarından memnun
Amerikan Millî bankası idare Meclisi başkanının demeci
Evvelki gün Ankara'dan şehrimize gelen Amerikan Milli Bankan (Chase National Bank) m idare meclisi başkam M. Aldridge dün saat 15,30 da Amerika Birleşik Devletleri İstanbul başkonsolosluk binasında bir basın toplantın yapmıştır. ortaşarka Uk defa geldiğini ve buradan sonra Batı Avru-paya gideceğini söyleyen banka müdürü Türk i yede id temaslarına dair şunları söylemiştir:
•— Buraya geldiğimden beri Türk iyinin başta gelen bankacılarıyla konuştum Mali ve ticari işlerle ilgili devlet dairelerinin daimi memurlarıyla da görüştüm. Temaslarımdan çok memnun kaldım.»
Bundan sonra Tûrklyeye Amerikan sermayesi celbinin mümkün olup olmadığı yolunda sorulan bir suale cevap ve-
söyle-
ren M. Aldridge şunları mlştir:
•— Şahsi kanaatim ve intibaının göre Türk milleti İstikrar ve itidal sahibi bir millettir. Sükûnetini kaybetmez Te demokrasinin tatbikatında büyük bir ehliyet gösteriyor. Amerikan sermayesinin harice yalınlabllmesl için Uk esaslı $art siyasi istikrardır. İkinci mühim şart da Amerikan sermayedarının sermayesini yatıracağı yerde hususi teşebbüsün himaye ve müzaheret gördüğüne ve emniyet İçinde bulunduğuna kani olmasıdır.
Bu iki nokta nazarı dikkate alınırsa, son seçimlerin Türfci-yede Amerikan sermayesinin yatırılması bak t tamdan çok müsait olduğu şüphesizdir Şurasını da söyllyeylra ki herhangi bir sermaye yatırımı bir takım şartlara bağlıdır.»
Sabah Gazeteleri Ne Diyor?
Ne bekliyoruz?
Nadir Nadi CUMHURİYET te «Ne bekliyoruz?» başlıklı başmakalesinde diyor U:
«14 Mayısta meydana gelen ve artık milli hayatımıza malol-maaı mukadder bulunan muazzam değişiklik şudur: Bundan böyle İdare edenlerle, idare olunanlar arasındaki sistem tersine dönmüştür. En büyük âmirden başlıyarak en küçük memura kadar tekmil bir devlet kadrosu, yalnız sözde değil, fakat fiilen dc halkın hizmetine girmeğe mecburdur.
Köy ihtiyar heyetlerinden I-tlbaren Millet Meclisine kadar idari ve teşri! başlıca müesseseler! vatandaş doğrudan doğruya kendi oyu ile Mçeceklir. Milletvekilliği kaydı hayat şar-tlyle bir nevi meslek olmaktan çıkacaktır. Muhtarlar kaymakamlara ve valilere değil .yalnız halka dayanmak zorunda kalacaklar, yalnız ona hizmet etmek düşüncesiyle hareket etmedikleri takdirde yerlerinde dura-mıyaçaklannı bileceklerdir.
Böylece idare eden zümrelere vaktiyle büyük ölçüde hâkim cilan sorumsuzluk duygulan vc şahsi İh Urlular azalacak, âmme menfaati düşüncesi kuvvetlenecektir. Bu da siyasi vc İçtimai bünyemiz hesabına devrim sayılacak bir kazançtır.»
♦
Yeni Kabinenin taşıdığı mâna Ahmet Emin Yalman Vatandaki baş makalesinde yeni kabineden bahisle diyor ki:
«Dünyada hiç bir işte yüzde yüs isabet olduğu İddia edilemez, Kabine kurulurken belki şu veya bu hata yapılmıştır, mevcut İçinde şu veya bu vadfe İçin belki daha İyileri vardır. Fakat bugün meselenin bu tarafı üzerinde duracak yerde kabineyi azami derecede desteklemek ve onun serbes bir faaliyet İmtihanı geçirmesine mey dan vermek en doğru yoldur.
Yenî Kabinenin hüviyeti
Selim Kaçıp Emeç, SON POS-TA'daki başmakalesinde diyor kİ:
«Yeni kabinenin, ulaşacağı hedefler hakkında daha şimdiden dahi müspet düşünmekte olduğuna İşaret etmeliyim. Bu hususta vc vazife alması sırasında kendlsLyle görüştüğüm kıymetli maliyecilerimizden Maliye Bakanı Halil Ayan a mâliyemizin durumu ve memlekette hüküm süren kötümserlikten bahsettiğim zaman, onu. hiç de bu düşünceye İştirak eder görmedim. ahlümsedl ve tamtakır olduğu rivayet olunan İçin şunları söyledi:
«Doldururuz.»
Bu sözün bir mâna İfade ettiğini anlatabilmek İçin hemen söylemeliyim ki Halil Ayan hususi hayatında tutumluluğu İle mâruf bir zattır. Ve kendlslnln-kl kadar milletin parasım tasarrufta eskldenberi gösterdiği Uttzllk malum olduğu İçtn; hâzineye dair söylediği söze ayn bir kıymet verilmek İcap eder.»
hazine
D. P. Meclis Grupu başkanları seçildi
Ekrem Hayri Üstiindağ Grup başkam, Abidin Potuoğlu de Başkan vekili oldu
Ruflar, bir Alman ordusu kuruyorlar
Amerika, Ingiltere ve Fransa, Mos-kovaya protesto notaları verdiler
Siyahbeyazlılarm oyunu Nevyorkta çok beğenildi
Ankara 23 Demokrat Parti meclis grupu Büyük Millet Meclisinde Fuat Hulusi Demircilinin başkanlığında toplanmıştır.
Ruznameye göre grup başkanı. İkinci başkan vekili vc grup İdare heyeti İle haysiyet divanı İntihap olunacaktı. Seçimlere başlanmadan önce, bir takrir okundu. Bu takrirde seçimleri istenen namzetlerin isimleri vardı ve Bursa, Samsun. Erzurum, Çanakkale ve Sivas milletvekilleri diye bir çok imzalar taşıyordu.
Takrir okunduktan sonra Erzurum milletvekillerinden biri söz alarak takrirden haberi olmadığını söyledi, Sivas, Samsun milletvekilleri de aynı tanda beyanatta bolundular, Takrir altındaki İmzalar okunamıyordu.
Söz alan Fevzi Lûtfl Karaoa-manoglu seçimlere geçilmeden önce bu vaziyetin tahkik ve tetkiki ve imzaları kimlerin attığının ve takriri haaırhyanların kimler olduklarının anlaşılması lâzım geldiğini söyledi ve* bu halin grupta ağır bir vaziyet yarattığını Uftve etti. Fevzi Lût-finln bu tarzda konuşmasını ağır bulan bazı milletvekilleri de
bu sözlerin hakarçtfaniz olduğunu Fevzi Lfıtflye İhlar ettiler. Karaosmanogiu, icap ederse tarziye verebileceğini söyllyerek bu işin meydana çıkarılması İçin bir tahkik heyeti\ kflrulmastni Jgtpdl.
Konpuşmalar neticesinde seçimlere geçilmesi ve tahkik işinin de seçilecek. İdare heyetine bırakılması kararlattı.
Bilâhare seçime geçildi, reyler çok dağınık olduğundan tasnif geç vakitlere kadar sürdü. Neticede grup başkanlığına Ekrem Hayri Üstünü ağ, İkinci başkanlığa Abidin Potuoğlu seçildi. İdare kurulu aralıkları Seçimi de yarına f bugün e) bırakıldı.
Siyasal Bilgiler fakültesi dekanı
Ankara 23 (A.A.) — Siyasal BUgiler fakültesi profesörler kurulu bugün toplanmış ve mil letveklllğlne seçilen fakülte dekanı Fethi Çellkbaşın yerine, maliye profesörü Fadıl Haidn Budu seçmiştir.
Haç seferleri
Derlet Denizyolları İdaresi Hac mevttmi devamuıca mem-If ketim lale Cidde arasında »e Karaviden Ciddeye muntazam vapur seferleri yapılmasına karar vermiştir.
İdare bu seferlerin devam ettiği miiddet zarfında 3ü bin kadar yolcunun taşınabileceğini tahmin etmektedir.
İskenderun hattında yaz tarifesi
D. Denizyolları İskenderun hattı yaz tarifesinin tatbikine bugünden İtibaren başlamıştır.
Yeni tarifeye göre bu hatta her hafta salı günü vapur kalkacak. ve bu neferlerden biri, gidişte sürat, dönüşte aralık, diğeri ise gidişte aralık, dönüşte sürat Olarak yapılacaktır.
Yeni tarifede Kıbrıs» gidecek vapurlar Lamaka yerine Kirin» limanına uğrayacaklardır.
İnönü’nün tebliği
(Baştarafı 1 inci sahıfedc) lâha-.al arının w siy a», t cereyanlarının üstündedir.»
Parti genel sekreterinin tamimi
C, H p. Genel sekreterliği de bir tebliğ neşrederek, Partinin İktidardaki hizmeti günlerinin sona erdiğini, buna rağmen son seçimlerde partinin yüzde 40 nisbetlnde rey almış olduğunu, bu neticenin de memnuniyet verici olduğunu beyan etmekte ve tebliği şöyle bitirmektedir:
«Şimdi biıtıin teşkilâtımıza düşen vazife eşsiz İnkılâp yc dev let adamımız İnönünüa etrafında sıkı bir ideal ünleri halinde toplanarak tam bir feragat ve disiplin içinde canla boş la çalışarak partimizi yeni mem leke t hizmetlerine hazırlamak-tlTj
Lokantalarda fiatler indirilecek
Lokantalar flat üstelerinin yağ v0 yaş ve kuru sebze Bat-krindtkl ucuzluk ile biran arazi ayarlanmasını vali ve belediye reisi belediye İktisat teşkilâtından katiyetle İstemiştir. Lokantacılar davet edilerek be ledlyenln bu karan ktndUcrl-ue bildirilmiştir.
Londra 23 (A_A) [United
Press) — Üç Batı devleti bugün Rusları, Doğu Almanyada polis teşkilâtı kisvesi altında 50.000 kişilik bir ordu kurmak ve bu orduyu makin alı tüfek, havan topu, tanksavar ve diğer silâhlarla teçhiz etmekle İtham etmişlerdir .
Birleşik Amerika, İngiltere ve Fransa Sovyet dışişleri bakanlığına verdikleri notada Almanyada askeri birlik kurmanın dön devlet anlaşmasının açıktan açığa ihlâli demek olduğunu belirtmektedirler.
İngiliz ve Amerikan nolalan Sovyet bölgesindeki birliklerin aynı zamanda tanklarla da mücehhez olduğunu İddia etmişlerdir. İngiliz notası ise bir kaç yüksek rütbeli eski ordu subayının da polis teşkilâtına dahil bulundgunu bildirmektedir.
İngiliz notasında şöyle denilmektedir:
«Dört İşgal devletinin İmhası İçin müştereken çalıştıkları, askeri ve mütecaviz sistemin yeniden ortaya çıkmasına, Bovyel
I hükümeti Almanyanın Sovyetler ı bölgesinde sebep olmaktadır. > Sovyet bölgesindeki bu asI ker! teşkilâta göz yumulduğu ı müddetçe dünyadaki hür mll-ı letler Sovyet Rusya ile sözde milli cephenin, bağımsız demokratik bir Almanyanın kurulmasına ve dünya barışı öncüleri ı olmağa çalıştıkları iddiasını sa-' rıh olarak reddetmek İçin daha çok sebep bulacaklardır.» ı Amerikan notası İle birlikte yayınlanan beyannamede. Blr-leşlk Amerika Dışişleri Bakanlığı, Sovyetlerln doğu Aimanya-
I ckıki askeri kuvveti yetiştirdikle ı rlni Vf> komünizm aşıladıklarım
• bildirmektedir.
Amerikan notasında batılı Işı gal devletlerinin. Almanların tekrar aUâhlanmasına meydan I vermemek için müessir tedbirler aldıklarını da blldirmekle-
Nevyork 23 A.A.) — «Usls» — Nevyorkdaki Amerikan futbol Ugl sözcüleri dün Beşiktaş takımının oyununu Amerikan seyir-«ilerini nçok beğendiğini ve bu yüzden programlarının hitamın da Ncvyorkda bir maç daha yapmaları teklif edileceğini soy İçmişlerdir.
Bu maçtan bahseden Nevyork Herald Tribüne gazetesi, Beşiktaşlıların Avrupai kısa paslı maçın gayet hoş bir gösterisini yaptıklarını belirtmektedir. Nev york Times gazetesi de maçın seyri hakkında tafsilât verdikten sonra şöyle demektedir:
«Seyirciler arasında Türkiye baş konsolosu Fikret Belbez ve askeri ataşe Yrb. Refik Tolga da bulunuyordu.
Nevyork belediye başkanı OThvyer’e İstanbul vali vc belediye başkanı Dr. Fahrettin Kerim Gökayın hususi selâmlarını getirmişlerdir.
Hükümetin beyannamesi
Notaların üçü de Sovyet Rus-yayı, kendi bölgesinde aynı ted birleri almak yolundaki sözünden dönmekle ilham elmişler-
Batı Avrupa limanlarına şilep seferleri
Batı Avrupa limanlar ille Türkiye arasında Devlet Denizyol-larınca ihdas edilmiş bulunan muntazam şilep seferlerine bu hafta içinde başlanacak ve İlk seferi Rize şilep! yapacaktır.
UiMnirai n/s/iK« timini
ÇtlLf
M. Jiıabo gazete
ellerle görüşüyor
1 Sterlin N«w York 1M> Dolar Park» İM FranUız V. Stoknolffl 100 İsveç Kr. Cenevre 100 İsviçre V Ames'terdun 100 Florin
100 Belçika F. ioo E'kuae»
Dışişleri Bakanı Pariğ’e gidiyor
Ankara 23 — Yeni Dışişleri Bakanı Fuat Köprülü haziran başlarında toplanacak olan kon feraneta memleketimizi Dmriı etmek üzere Parise gidecektir.
Yeni Hindistan maslahat gü-DLn C. S Jhabu dün Trabzon vapunlr- Hindlstandan şehrimize gelmiştir. Maslahatgüzar vapurdu indikten sonra kendlsı-1c görüşenlere İlk temasının ü-«erinde çok iyi tesirler bıraktığını söylemiştir.
Ye» J maslnl. t agüzor
öğleden sonra Park otelde bir basın toplantısı yaparak Hin-cllstanı ilgilendiren muhtelif meseleler etrafında izahat ver-
■nauıtıuutHMiıunutuuıuıııınıııııuuumuııııuııııı
dün
miş ve demiştir kİ:
•Sovyetlerle dostluk Molama girmek tasavvurunda değiliz ve münasebetlerimiz normal şekilde devam etmektedir.
Tarafsız durumumuzu idame etni k niyetindeyiz. Di ger taraftan yeni Çin hükümetini tanımış bulunuyoruz. Buna tarafsızlığımızdan Ziyade Çin Çoğunluğunu, yeni hükümet İn temsil etmiş olnm» keyfiyeti es&s teşkil etmiştir.»
Erenköyde yaralama
Erenköyünde Kozyatogmdn Şakacı sokağında oturan Tev-tik ve Vaırtl isimlerinde iki arkadaş aralarındaki bir para nu. selesinden dün gece kavga etmişler ve bu kavga sonunda Va sil, Tevftk’i bıçakla muhtelif yerlerinden ehemmiyetli şekilde yaralamıştır.
Yaralı Ntjmunc hastanesine-kaldırılmış, Faril bıçagiyle yakalanmıştır.
TÜRKİYE KREDİ BANKASI A. 0.
(Yenl Postane karşısında)
İKRAMI VELİ TASAURfİF DESAFLARI BEK Z AYDA BJR KEŞİDE Oeleoek çekiliş
İS HAZİRAN 1950 öçtür
En geç 5 HA2İKAN 1950 ye kadar yatırılan her 100 lira çekilişe iştirak eder.
1
ESHAM VE TAHVİLAT % 1 FAtZLt TABVtt.* «31
, ülvas ■ Enurum ı 21»
»vas • ercurnm ı-ı 2in
imi Oenuryülu ı 21 İO
•MI Demiryolu [1 21 *0
İMİ Demiryolu Ul ZİJB
Miin MtlöafM E -
Miti! Muıtataa U 3130
Mili! MUuafiU 111 OJO3
M.IH MMurM (V ö»
* • raizı.1 FAUVh-LEP
Karili,ima 1 ıoo.ss
Kal »m, tt u 10040
Kalkuım* ui 1UIJ0
ıMb ırtlkrnrı 1 iki no
MU laUKran 11 v».as
İMİ Demiryolu ısı»
IIH0 !«tllcr:ız> L B8J»'
% «.S FATH.İ TJU»V İLLEB
IMS tahvili ■O.fJ
% » FAİZU rAHVll.l.l.B
IB33 Ergani 23--
J»38 ikrnmlyell ?( -
MİLLİ Mü dul a» 2L—
Demiryolu IV S9.B5
Demiryolu V oo.ııy
ŞİDKET HİSSELCBİ
McrfccZ BlUlİEMM 12L-
h Bankası «I.-
t llraıeı Bankası
Arslart Çimento UJS
SAnilAfLAHDA ALTIN
SMHlu
GuMcb 31 T»
1'111* Ilı mu 31JO'
Steril» 42 -
Rr:aı M40
Küle» (40
(Baştarafı 1 inci sahıfedc) bakanlar kendi bakanlıklarında her sahada tasarruf tedbirleri alınmam İçin gereken tâmlmlcrl yapmışlardır. Bundan başka bil hassa iktisadi sahada memleket kalkınmasını sağlayacak yeniliklerle iş hayatım tanzim ve hayat pahalılığını gidermek üzere alınması gerekli tedbirler etrafında her bakan kendi bakanlığının ileri gelenlerinin, ve teknisyenlerinin fikir ve mütalâalarını almaktadırlar. Gerek hükümetin devlet memurlarından, gerekse devlet dairelerinin İleri gelenlerinden alınacak fikir ve direktifler pek muhtemel olarak pazartesi günkü Meclis toplantısında okunacak olan hükümet programının ana hatlarını teşkil edecektir.
Ankara 24 (Akşam) — Dün geceyi de evinde geçiren Cum-. hurbaşkanı Celâl Bayarın Çaıı-kayadakl Cumhurbaşkanlığı köşkünde ikamet etmlyeceği kuv ' vetle söylenmektedir. Cumhur-, başkanlığı köşkü sadece resmi! ve umumi ziyaretlere tahsis e-dilecektlr. Cumhurbaşkanı Ce- | lâl Bayar ya. Meşrutiyet caddesindeki apart imânında. veyahut Hariciye köşkünde ikamet edecektir.
Başbakanla Bakanların demeci Ankara 23 — Başbakan Adnan Menderes ve diğer Bakan-' lar dünkü Kabine toplantısın-: «tan wnra g«ru«n ,, teşhisti*
dul ar.
Başbakan
şunları söylemiştir:
•— Programımızı halkın isteklerine ve yaptığımız vaadlc-re göre ayarlamış bulunuyoruz. Bir iki güne kadar Mecliste ' okuyacağımız programımız, hu-nu ispat edecektir.»
Dışişleri Bakanı Fuat
ı rülü:
«— Yapacağımız İşleri
' iktidara, gelmedi n evvel mİ efkâra arzetmlş vaziyetteyiz, Dış memleketlerde Türkl-yenln şerefini daima, yükselle-
' ceğiz.»
! Milli Savunma Bakanı Refik
şevket ineç:
I ■— Türk ordusu bugün ne kadar kuvvetli bir durumda ise , 'bunu daha çok arttırmak Içtaf -
elimizden gelen her gayretti t*e^ evinde ziyaret etmiştir, sarfedcceğlz.» Celâl Boyarın vazifeye resmen
Ekonomi ve Ticaret Bakanı1 basadıktan sonra eski Cumhur Zulıtü Vellbeşe: |başkanın» yaptığı bu ilk neza-
♦— Halka vâdettiğlmte tica- kcl yarım saat kadar
ret hayatımızdaki canlılığı tc-j5l,rınu!tür.
m İn edeceğiz. En kısa bir za-
St‘‘XXX Nihat Erin, «ÜIu».
tjletmejer" Bakanı Muhlis un basma geçti Et®; I 1 Ankara 13 — Eski Başbaknn
«— İşletmeler Bakanlığı, yardımcısı Nihat Erim muhale-keııdlslno düşen mühim ekono-'fet neşriyatını sevk ve idare et-mik ve endüstriyel vazifeleri nıek iirere bugünden itibaren , yapmak, memlekete bolluk ve «Ulus> uu başına gejmlattr.
ucuzluk temin etmek şıarile l çalışacaktır-»
I Çalışma Bakanı Haşan Polat-I kan:
«— D. F. İktidara gçemeden evvel İşçi vatandaşlara vâacl-, lerde bulundu. Bu vâadler, en , kısa zamanda ve en mükemmel şekilde yerine getlrllecck-. tir.»
Bakanlıklara yağan şikâyet ve temenniler | Ankara 24 (Arkadaşımız Ce-maleddin Bildik bildiriyor ı — İ Adnan Menderes Kabinesi işe başladığının henüz İkinci günü olmasına rağmen Bakanhklera I yüzlerce şikâyet ve temenni dilekçeleri gelmektedir. Şikâyetlerin ekserisi memurların haksız işten çıkanlmaJsrı, terfi zamanları geldiği halde müracaat istidalarına cevap verilmemesi ve işçilere uzun müddettenberi prlmlectaln tevzi olunmamaaı mevuulariic a-Jâkaildir. Dün Bakanlan m.ı-| kamlarında ziyaretle tebrik e-I den millefvekilleri de; bu şikâ-j yet mevzuiarllc yakından alta-kadar olmuşlardır. (
Çalışma Bakanı Haşan ?o-latkan İşçilerin prim mevzularının ehemmiyetle ele alınacağını milletvekillerine vûdet-ıhlştfr. 'i''*- -
Sağlık BAkanı Dr. Nihat Reşat Belger’l ziyaret edep Koca-illuln on bir milletvekUl tzmit-, te korıılaa ıkl yüz yataklı. A-dftpazarında bulunan 50 ya-Iradkilo rârûıe» “> m‘>™-
Keruıısııe görüden şatsızlık ve
I zünden gayri faal vaziyette 01-A(ln.„ Menderes'^**™1
i talısıaat verilmesi foJebinrle ! bulunmuşlardır. Bağlık Bakanı bu ihtiyaçların çok kısa za-menci a karşılanacağını söylemiştir. Her Bakanlık bu ^kildeki müracaatları tetkik etmek iizere mevzularına göre tasnif etmektedir.
Adalet Bakanlığı mensuplarından da haksız İşlerine! m çıkarıldıkları yolunda bir çok şikâyetle gelmektedir.
■ ■ ■ - • >
Yeni Cumhurbaşkanı, İnönü’ye bir nezaket ziyaretinde bulundu
Yeni Cumhurbaşkanı saat 20,30 da înönüyû Kavaklıdere-
Kop-
duha umu-
Muhlis I
Mayıs 1950
A K 5 A M
Sahile 3
AKŞAMSAK ŞAM^|
Telefonları, umumî hizmete arzetmeli
Geçen gün sis basmıştı. Boğazın Anaodlu kıyısında kalanlar, iş yerlerine telefon etmek istediler.
— Bu iskelede ve civarında umumi telefon yoktur. Evlerde vardır. Tanımadıklarına, tabiî bırakmazlar.
Civardaki koskoca semtlerin isimlerini saydık.
— Oralarda da umumî telefon yoktur. Yalnız filânca yerdeki eczanede var. O eczanenin sahibi de halkın telefon etmesine izin vermiyor, Çünkü umumî telefon değildir. Ne zaman baş vu-rulsa; «Bozuktur!» diyerek nazikâne atlatır. Çok ısrar edildiği takdirde de: «Şayet doktor içinse müsaade ederim, zira burası eczanedir. -der; mazeret olarak da şunu gösterir: — Küçük bayanlar. buradan flörtleriyle bağrışa çığrışa flörte kalkışıyorlar. Müesessenin şerefiyle mütenasip değil. Bu sebeple. ben de bu işi kökünden yokettim, vesselam.»
Fakat nihayet, bir genç kızın nişanlısına telefon etmesi de bir cemiyetteki ihtiyaçlar arasındadır. Bunu karikatür haline getirerek eczane sahibinin taassubunu haklı göremeyiz. Fakat, evvelâ şahısları tatmin edip ondan sonra umumi ihtiyaçları düşünen bir telefon servisini de elbet haklı bulamayız. Bin nüfuslu her köyde mutlaka bir umumî telefon olmalı. Evvelce de yazdığını gibi karakollarda, eczanelerde, fırınlarda, bakkallarda umumi telefonlar olup bunlar, halkın emrine verilmeli.
Mevzu buraya kadar gelmişken otomatik telefonlardan şikâyet edeceğim:
!■
Yeni paralar ve otomatik makineler
Otomatik telefonların deliğine «eski on kuruşluklardan atmalı» imiş. Başka türlü işlemiyor. Yeni on kuruşlukların atılmaması için yaftalar yapıştırılmış. Dikkatsizlik edenlerin paracıkla-rı yanıyor. Darphane işlerini idare edenler de, paralarımızın şeklini tâyin ederken otomatik makineleri hiç a-kıllanna getirmemişlerdir. Bütiin Garp dünyasında nice nice ihtiyaçlar, otomatlarla temin ediliyor. Yiyecek, otomatla: kumar bile otomatla.
Bundan sonra sikke şekillerini yalnız «On paralar, on kuruşlarla karıştırılmasın!» düşüncesine göre ayarlamamak, aynı zamanda otomatların taammüm edeceğini düşünüp çevrek asırlarca şekli hiç değismiyecek çeyrekler. on kuruşluklar, yarım liralıklar, ith, yapmalı.
İİİ
Yeni Cumhurbaşkanına yeni paralar
Bundan sonra, üçüncü Cumhurbaşkanı Celâl Bayatın sevimli profilini paralarımızın üzerinde göreceğiz. Temenni ederiz ki, şimdiye kadar pek karışık bir manzara arzeden gümüş, nikel, bronz paralamız, mâkul, muntazam: ve silindir haline sokulmuşken bile karışmasına ihtimal olmıyan. geceleyin şoföre verilirken bile lâmba yaktırmağa ihtiyaç duyıırmıyan bir şekil verilsin. Aynı zamanda, asrın ihtiyacı olan otomatik makinelerde kullanılış da nazarı itibara alınsın.
(Vâ Nü)
İTURAL I | öksürüğü keser I •“"•“"“"‘""•l'UIIIUIIIIIIIIlIHHIIinilllllllUIIIIIIIH
r—AKBANK—1
Türk Anonim Ortaklığı Sermayesi: 5.700,000 T.L.
Yakında sayın İstanbul halkının hizmetine girecektir. I Yenipostane Caddesi No. 47
U....— AKBANK -z
Şikâyet bürosu
İffliM'üg
Panayırdan nottar t
Yapılan bütün müracaatları neticelendirdi
Vilâyette faaliyette bulunan şikâyet ve müracaat bürosu çok faydalı İşler görmektedir. Dairelerde işi gecikenler veya formaliteler yüzünden İşlerini yaptıramıyanlar bu daireden i faydalanmaktadırlar.
Verilen malûmata göre son dört ay İçinde büroya 121 yazılı, 350 kadar şifahi müracaat ve şikâyette bulunulmuştur. Bunların hepsi neticelendirilmiştir.
Büroda çalışan mülkiye ve belediye müfettişleri bu İşi munzam olarak görmekte olduklarından büronun daha verimli çalışması İçin ayn bir kadrosu olmalıdır, denilmektedir.
İstanbul sergisi
Sergide Şark çarşısının inşası ilerliyor
1 Temmuzda açılacak olan İstanbul sergisinin hazırlıkları ilerlemektedir. Sergiye İştirak için yapılan müracaatlar bir hayli artmış olup bunların her birine de sergi sahasında münasip yerler ayrılmaktadır. Bu arada sergide bu yıl bir yenilik teşkil edecek olan Şark çarşısının inşaatı da İlerlemektedir. Bu çarşı yerli firmalar arasında büyük bir rağbet görmüştür. Bu itibarla şimdiden bir çok talipler sergi komiserliğine müracaat ederek kendilerine bu-, rada yer ayırtmaktadırlar.
Ege piyasası durgun
Tacirler, yeni hükümetin kararım bekliyorlar
İzmir — İktidardaki değişiklik, esasen yavaş giden işlerde bir durgunluk yaratmıştır. İş âlemi, yeni hükümetin ticari sahada alacağı kararların İlânını beklemektedir. Yeni mevsim münasebetiyle ihracat rejiminde alınacak kararın ne olacağı bilinmediğinden işi adamları İhtiyatla hareket etmekte, hattâ tekliflerde bite bulunmağa cesaret edememektedir.
Bu sebeple bugünkü durgunluğun yeni kabinenin ihracat rejimi hakkında alınacak karara kadar devam edeceği anlaşılmaktadır.
İ? âlemi, yeni kabinenin takasla İhracata müsaade edip etmlyeceği hususunda da tereddüt etmekte, fiatlerln yükselmesine sebep olan takasla ihracat usulünün kabul edil-mlyeceğl kanaatinde bulunmaktadırlar.
Diğer taraftan takasla yapılacak ihracatın sağlam bir esasa bağlanarak iyi kontrol edildiği takdirde bugün mevcut bazı stokların eriyeceği de İleri sürülmektedir.
Kaba bir hareket
Dün bir gazetede belediye hukuk müşaviri Haşan Ferit Parker’ln vefatına dair bir ölüm İlâm çıkmıştır. Bunu okuyanlar ve kendisini sevenler çok müteessir olmuşlardır. Memnuniyetle haber aldığımıza göre İlân doğru değildir. ( Haşan Ferit Parker sıhhatte ve I jşijıln başındadır. Bu kabalığı I kimin yaptığı araştırılıyor.
Holanda dünyanın 4 üncü denizci memleketidir
Holanda harbdeki kayıplarını telâfi etmiş, gerek tonaj, gerekse gemi sanayii bakımından dördüncü olmuştur
Marsh ali yardım programının tiraj bakından faydalanarak ısmarlamak üzere olduğumuz gemilerden bir kısmının Holanda tezgâhlarına verilmesi münasebetiyle Holanda denizciliği ve gemi İnşa sanayii hakkında o-kuyucularımıza AKŞAM’ın 17 Mayıs tarihli sayısında tarihi malûmat vermiştik.
O yazımız 20 nel asrın başına kadarkl zamanlara aitti. Bu yazımızda bu asrın İlk yarısındaki Holanda denizciliği ve gemi İnşaiyeciiiği hakkında malûmat vereceğiz.
1900 dan birinci dünya harbine kadar
20 nel asra girerken Holanda gemi İnşa sanayii de büyük bir inkişaf gösteriyordu. Çünkü evvelce söylediğimiz gibi. Holanda Bahrlyesi de, tezgâhlara harb gemileri siparişleri veriyordu. Bu suretle firmalar, her çeşit harb ve ticaret gemileri yaptıkları gibi, yol ve köprüler idaresi de kendisine lüzumlu malzemeyi tezgâhlara ısmarlamağa başlamıştı. Gemi sanayii, bu siparişlerden faydalanarak tarak gemileri ve dubaları gibi liman, kanal, set malzemesi inşasında da İhtisas sahibi olarak cihanşümul bir şöhret kazanmıştır.
Gemi inşa sanayii 10 yıl İçinde o kadar inkişaf etmiştir kİ 1911 de Holanda; İngiltere, Almanya, Amerika ve Fransadan sonra beşinci geliyordu. 1911 de, Holanda tezgâhları harb gemileri haricinde, 113 ticaret gemi- | sİ İnşa etmişlerdir. Bu gemiler. 100 tondan büyük tekneler olup' topyekün 93,050 ton tutuyorlardı. Birinci Dünya Harbinde, Kolanda harbe girmemiş olmasına rağmen. Alman deniz harbi yüzünden bir hayli gemi kaybettiği gibi Müttefiklerin ablukası yüzünden, ham madde ithalinde güçlük çekmiş ve bundan gemi inşa sanayii de müteessir olmuştur.
Holanda’dan aldığımız gemiler
Birinci Dünya Harbinden sonra, merhum Sadullah Beyin pek ucuz flatlerle galiba 28 İle 32 bin İngiliz lirası arasında satın alıp ticaret filomuza kattığı. 4731 tonluk Karadeniz, 4765 tonluk Çorum (eski Ankara», 4875 tonluk İzmir ve 5275 tonluk Ege vapurları, İşte bu devrede, sıra İle 1905 ilâ 1908 seneleri a-rasında yapılmışlardır. Holan-dalılar, Holanda Hindlstanına sefer yapan bu gemileri bize sattıkları zaman onların yerine daha güzel, daha büyük, daha süratli gemiler koymuşlardı.
1946 yılında Devlet Denizyollarının ısmarladığı 6 şehir haltı vapurunu da Holanda tezgâhları yapmışlardır. Bu vapurların, onlara örnek olan tngillz yapısı 35 yaşındaki 71 numara Halâs vapurundan, bazı bakımlardan üstün olmadıklarını, alt kat salonlarında, havalandırma tertibatı bulunmadığın:, manevra kabiliyetlerinin pek iyi olmadığım, fazlaca yana yattıklarını kaydettikten sonra yukarıda bahsettiğimiz büyük yolcu vapurlarımızın 42 - 45 yıl önce yapılmış olmalarına rağmen, iyi, kullanışlı ve sağlam gemiler olduklarını söyllyelim. Holandahlardan bu defa aldıkları siparişleri daha İtinalı yapmalarını istemek hakkımızdır.
İki dünya harbi arasında
Birinci Dünya Harbinden son- ; ra. her memlekette olduğu gibi, Hoiandada da gemi İnşa sanayi batan dünya tonajını tSlltfl etmek için faaliyete geçmiştir.
1914 te Holanda ticaret filosunun 100 tondan büyük gemileri 806 tane olup 1,496,455 tondu. 1926 da harbdeki zayiat, telâfi edildikten başka yeni gemiler yapılmış ve Holanda 2,564,904 tonluk 1,109 gemiye. 1927 de İse 2,654,000 tonluk 1.156 gemiye sahip bulunuyordu.
Bu gemilerin hemen hepsini Holanda tezgâhlan inşa etmiştir. 1927 İle 1931 arasında Holanda tezgâhlarının, kendi ticaret filoları için yaptıkları gemilerin tonajı, ortalama 150 bin gayrlsafl tondu. Bu devrede Holanda gemi İnşası bakımından. yalnız İngiltere İle Almanya tarafından geçilmiştir.
1938 başında Holanda ticaret filosu 2,885,000 tonluk 1482 gemiye çıkmıştı. 1939 başında ise 2.973,000 tonluk 1532 gemi Holanda bayrağını taşıyordu. Bu arada Holanda büyük transatlantiklere de sahib olmuştu, 1937 de yapılmış ve dünyanın 11 inci büyük gemisi olan 36.287 tonluk 21 mil süratli bir gemi Rotterdam ile Nevyork arasında işliyordu. 1927 de inşa edilmiş olan 28,291 tonluk 19 mil süratli bir gemi ile 1908 de yapılmış olan 24,149 tonluk, 17 ■ mil yollu diğer bir gemi de aynı hatta çalışıyorlardı. 1939 da 20 bin tonluk. 21 mil süratli bir transatlantik de tezgâhta İdi.
Holanda tezgâhlarının inşa bilançosu
Holanda tezgâhlarının 1913 te yaptıkları gemilerle Birinci Dünya Harbinden sonra 1919 dan 1938 yıllan içinde yaptıkları gemilerin sayısı ve tonajlan 1939 Alman deniz yıllığına göre şöyledir:
İkinci Dünya Harbine tekad-diim eden son iki yılda. 1937 ve 1938 de Holanda kaynaklarına göre, Holanda tezgâhlan 212,000 ve 250.000 gayrlsafl tonluk gemi yapmışlardır. 1939 da 150,000 tonluk gemi İnşa ediliyordu; fakat eylülde harbin patlaması ü-zerlne. gemi inşa faaliyeti devam etmekle beraber, hızını kaybetmiştir. Harbden evvelki bu iki yıl İçinde Holanda, gemi inşa sanayii bakımından İngiltere, Almanya ve Japonyadan sonra dördüncü geliyordu.
İkinci dünya harbi içinde
1940 yılı mayısında Almanya-nın yıldırım taarruzu üzerine
1913. 104.000 tonluk 95 gemi
1919: 137,000 100 »
1920: 183,000 99 »
1921: 232,000 98
1922; 163.000 60 *
1923: 66.000 35 B
1926: 94,000 47 »
1928! 167.000 74 >
1930: 153,000 74 B
1931: 120.000 99 D
1932: 26.000 30 B
1933: 36.000 25 B
1934: 47,000 31 >
1935: 57,000 48 0
1936: 94,000 69 B
1937: 184,000 112 »
1938: 240.000 142 >
Holanda da harbe sürüklendi. Memleketin gemi inşa tezgâhlan, çok büyük zararlara uğradı. Bombardımanlardan kısmen yanan yıkılan tezgâhlara. Almanlar el koydukları gibi Holanda limanlarında buldukları gemileri, denize indirilmiş veya kızaktaki gemileri zaptettiler.
1945 mayısında Holanda işgalden kurtulduktan sonra, tamir edilen tezgâhlar harb içindeki büyük gemi kayıplarını telâfi etmek üzere işe başladılar. Holanda ticaret filosunun harb-dekl kayıpları 1.300.000 tondu, ve 1945 sonunda, serviste 1 milyon 500 bin tonluk gemi kalmıştı.
Harbden sonra
Harbden sonra sarfedüen büyük gayretler neticesinde Halanda tezgâhtarı, tamamiyle eski haline geldi ve bu memleket, dünyanın en mühim gemi yapıcıları arasındaki mevkiini aldı. 1949 haziranı sonunda Holanda, tezgâhlarındaki 286,263 gayrlsafi tonluk 104 gemi İle gemi İnşa sanayii bakımından 4 üncü memleket olmuştu. Bu tezgâhların yaptıkları gemiler, mühendislerin ve işçilerin me-haret ve tecrübesi sayesinde, Holanda armatörleri gibi sipariş veren yabancı armatörler ve şirketler tarafından da beğenilmiştir.
Holanda ticaret filosu 1948 başında 2.500.000 tonla Amerika, Ingiltere ve Norveçten sonra, dördüncü geliyordu; şimdi 3 milyon etrafındadır.
Tecrübe havuzu
Holandanın Wagenlngen şehrinde, Tabii tatbiki ilimler araştırma enstitüsü tarafından kurulmuş olan, gemi modelleri tecrübe havuzu da, bu çeşit tecrübe havuzlarının en mükemmellerinden biridir. Bu havuzda küçük gemi modelleri üzerinde her türlü tekne mukavemeti ve makine kudreti bakımlarından en İleri usullerle tecrübeler yapılmaktadır. 17 yıl önce kurulmuş olan bu müessesede dünyanın en büyük tecrübe tünellerinden biri de vardır kİ motoru 700 beygir kuvvetlndedlr. Bu tecrübe havuzu, yabancı memleketlerden de İş almakta olup havuzun uzunluğu 160 metreden 250 metreye çıkarılacaktır.
Holanda ,beş senelik harb ve İşgalin husule getirdiği yıkıcı tesirlerini hâlâ duymakla beraber, gemi İnşa snnayllndekl eski mevkiini almış olup şimdi 40,000 işçi çalıştıran tezgâhlarında, her tipte ticaret ve harb gemileri yapılmakladır.
A. D. D.
Pariste Grand Gulgnol tiyatrosunda oynanan «Mis Blan-dish’e orkide gönderilmeyecek, filminin genç artisti madmazel Nlcole Riche esrarengiz bir surette ortadan kaybolmuştur. Yukarıda artistin son resimlerinden biri görülüyor.
İşportacıların bir müracaatı
Mahmutpaşada eskisi gibi »atış yapmak istiyorlar
Mahmutpasa çarşısında dükkânı bulunan esnaf, öteden.-beri dükkânlarının önünü kapayarak alış verişlerine mani olduklarını beyan ederek İşportacılardan şikâyet etmektedirler. Son zamanlarda bu şikâyetler artmıştır. Bu hal karşısında Eminönü kaymakamlığı, İşportacılara Mahmutpaşa çarşısına bakan sokaklarda satış yerleri göstermiş ve caddeye çıkıp dükkânların önünii işgal etmemelerini tenblh etmişti.
İşportacılar bu karara İtiraz etmişler ve tekrar caddede satış yapmağa kalkmışlarsa da belediye zabıtası mani olmuştur.
Bu vaziyet karşısında işportacılardan mürekkep 30 kişilik bir heyet diin Vali ve Belediye Reisini görerek cadde üzerinde eskisi gibi satış yapmak için müsaade İstemişlerdir. Vali vaziyeti tetkik ettireceğini bildirmiştir. Piyasada alış veriş azaldığından mahdut olan müşteriler esnaf arasında paylaşmama maktadır. İhtilâf da esasen bu yüzden doğmaktadır. Vali ve Belediye Başkanlığı bu iş hakkında yakında bir karar verecektir. Bit karara kadar Eminönü kaymakamlığının kararları tatbik edilecektir.
Ankara ve Trabzon vapurları seferden döndüler
Denizyolları idaresinin «Ankara» vapuru dün saat 14 de Batı Akdeniz hattı seferinden dönmüştür. Gemiyle 260 yolcu ve 90 ton yük gelmiştir,
nTrbzon» vapuru da dün saa 12 de Doğu-Güney Akdeniz seferinden dönmüştür.
Gemiyle gelen yolcular arasında HindJstanın Anka raya yolladığı yeni maslahatgüzarı olan M. C. S. Jha da vardır. Bu zat şimdiye kadar Hindistan Dışişleri Bakanlığı protokol müdürlüğünü yapmaktaydı.
RADYO
İSTANBUL RADYOSU öğle ve akşam programları
12.57 Acılı? ve programlar. 13.00 Haberler.
13.15 Orkestra eserleri «PL».
13.45 Şarkı ve türküler. Okuyan ; MU5İIİ Yakar. Çalanlar: Sadi Tşılay. İzzeddln Ökle. Yorgo Ba-
14 20 Scrbes saat.
11.30 Karışık sark! ve lürkülcr «Pl» 14.50 Hafit melodiler «Pl...
15.00 Programlar ve kapanır.
17,37 Açılış ve programlar.
18.00 Dans müziği *P1 ►,
18.20 Tarihte alkol kullananlardan Uç sima. Konuşan: Y. mimar Scsat ÇcUntaş.
18.30 Türküler geçidi, A — MalatyalI Coşkunkardeşler. B — Sen türküler kümesi köy yollarında. Dil-
»enleyen- Necati Başara.
19.00 Haberler,
19.15 İstanbul haberleri.
19.20 İstanbul Konscrvatuvarı TÜrkl musikîsi icra heyeti konseri.
20.00 Radyo salon Orkestrası konseri.
20.30 Piyano ve keman soloları «Pl». 21.00 Şarkı ve türküler. Okuyan:
Mefharet Yıldırım. Çalanlar: Hakkı Derman. Seril İçil. İsınan Tezclll.
21.30 Tosça - Radyofonik temsU.
22.30 Dans mîirlğl «Pl».
22.45 Haberler
33.00 Dans müziği «Pl.».
23.30 Programlar ve kapanı j.
ANKARA RADYOSU öğle ve akşam programlan 1228 Açılı$ ve program,
12.30 M. S. ayarı ve Şarkılar. 13,00 Haberler.
13.15 Salon orkestrası çalıyor «PL».
13.30 öglç Gazetesi
13.45 Polkacılar «PL».
14.00 Aksam programı, hava raporu vc kapanış.
17.58 Açılı} ve program. irf.OO M. S. ayarı ve Şarkılar.
18.30 Çiftçilerle basbasa-
18.45 Caz orkestralarından. Buyloa Barda «PJ,».
19.00 M. S. .-»yarı ve Haberler.
19.15 Geçmişle Bugün.
19.20 Müzik- «Pl.»
19.45 Konuşma: (Maliye Bakanlığı »-dına) «Gelir vergisi».
20.00 Sor kılar.
20.15 Radyo Gazetesi.
20.30 Şerbeş Saat.
10.35 Tarihi Türk milliği.
21.15 Komi'jma.
21.30 Dans parçaları «Pl.».
22.1» Konuşma.
22.15 Filim yıldızları söylüyor «PL».
22.30 Klâsik saz eserleri.
22.45 M. S, ayart ve Haberler.
33.00 Program ve kapanıg.
Yarın sabahki program
7.30 M. S. ayarı.
1.31 Hafit müzik «PL».
7.45 Haberler.
8.00 Saz escrlcl «Pl».
8.15 Havai’dcn Sesler «Pl.».
8.25 Gilniln programı vc hava raporu,
8,30 Müzik: «PL»,
9.00 Kapanı#.
Gülhane parkı panayır nidayız. Ana yolun solundaki düzlükte daracık bir saha çadır bezleriyle çevrelenmiş, öııünc kalaslardan bir kapı çerçevesi çatılmış; iki tarafa, çocukların bina duvarlarıma kömür parçalariylc çizdikleri eciş bücüş resimleri andıran acayip tablolar dizilmiş. Bir adam yılanlarla öpüşüyor. Onun yanında,kar nına hançer saplamış teke sakallı, sözüm ona bir Hint fakiri. Beride, ağlara takılmış bir deniz kızını kayığın içine çekmeğe çalışan balıkçılar ve bir kuş resmi. Kapının önünde haykırmaktan gırtlağı zedelenmiş bir adam el, kol işaretleri yaparak halkın nazarı dikkatini kendi üzerine celbedip hırıltılı sesini duyurmağa çalışıyor: |_L
— Haydi bayanlar, baylar. Deniz kızını görünüz.
CM
Çarpık bir masanın ba-q_ şında oturan iki kişi, elden O ele geçerek porsumuş. kirli c kâğıt parçalarını onar kuruş q mukabilinde seyircilere ve-'jr rıyorlar. ™
a>
Biletimi aldım, kapı ö- > nünden yol kenarına doğru uzayan kuyruğa ben de ek- S» 1 endim. Omuz darbeleri, £_ yumruk muştaları arasında'*-uzun, miiziç bir bekleme dev- *** resinden sonra sıramız gel--*"* di. biz de kapıya sokulduk.*O İçeriden çıkanların hepsinde (D kaşlar çatık, şikâyet yağdı-'Jg rıyorlar:
— Para verdik, yorulduk,*^ üstelik hiçbir şey görmedenkj çıktık.
Kısık sesli adam azarlıyor:
— Kabahat sizde. İçerisi kalabalık, biraz bekleyiniz, dedim, dinlemediniz.
— Bekledik ya, ayoL Bir saat ayak üstü durmaktan dizlerimizin bağı çözüldü, gene bîr şey göremedik.
İçeride itişmeler daha şiddetli. Kaynaşan kalabalık arasında sürüklenerek bir sandığın hizasına vardım. Önümde kımıldanan kafalar arasından gözlerimi bir noktaya diktim. Kolilan sıvalı bir adam sandığın üzerinden sarkan perdeyi yarıya kadar kıvırıp kaldırdı, elindeki değneği yukarıdan sokup sandığın cephesini teşkil e-den cam kaplamanın ardındaki bulanık suyu karıştırdı ve ikaz etti:
—Suyun içinde kımıldanan deniz kızına dikkat ediniz.
Dikkatle baktım, bir kadının kaşlarını, gözlerini, elini oynattığını gördüm. Hile malûm. Camdan bir bölmenin içine bulanıkça su doldurulmuş, arkaya yan üstü yatırılan bir kadın, deniz kızı rolünü almış. İşi idare e-den adam değnekle suyu karıştırdıkça gûya deniz kızı rahatsız oluyor ve hareket ediyor!
Yılanın kafasını ağzına sokan adamı da gördük, fakat teke sakallı Hint fakirine benzer bir şey gözüme i-lışmedi.
Arasıra aldanmak da bir ihtiyaçtır, fakat İstanbul halkını göz göre göre aldatarak parasını çekmenin zevkine doyulamıyacağı muhakkak!
İşte Gülhane panayırında hemşehrileri neşeye, sürura garkeylemek emeliyle umumun temaşasına arzedilen eğlence köşelerinden biri de bu idi ! Acaba seyredenler mi eğlendiler, yoksa seyrettirenler mi neşelendiler?!.
Cemal Refik
Fransa’da süt, peynir, yağ fiatleri düşüyor
Fransa’da tereyağı fiatlerln-de miihlm bir düşüklük vardır. Taze tereyağı bir çok şehirlerde 380 - 400 franga, Paris’de 480 franga yani 480 kuruşa satılıyor. Yakın zamana kadar Hat 650 frangdı. Şu hesaba göre kilo başına 170 frank düşüklük vardır. Süt fiatleri de mühim surette düşmüştür. Peynir rintlerinde büyük bir düşüklük bekleniyor.
AKSAM
Sahile 4
Olağanüstü üç konser
Cumhurbaşkanlığı flârmonik orkestrasının ikinci konseri
Fikri ÇİÇEKO(İLÜ
llnl tamamladığı yıl açılan bir . müsabakayı kazanan Nevit Ko-dailı Fnuuıaya tahsilini tamım lamaya gönderildi. İM? yılından beri Partste Ecolc Normale de Musiguc'te şöhretli besteci Arthur Honegger'in yanında çalışmaktadır. Ayrıca Nailo Boulan geriden hususi dersler aldığı gibi Jean Rivier ve Charles Koechlln’den istifade et-I inektedir. Tahsiline devam etmek için Avrupaya gitmeden önce bestelediği
l kurada, Prag
Ankara 21 May» — A1'
manyanın Swt orkestrasının baş şefi Prof. Haas Rosbuud Cumhurbaşkanlığı filârmonik | orkesIrosUe ve iıç solistin İştirakiyle üç konser vermek üzere baş kente gelmiş bulunuyor. İlk konser başarılı bir konser olmuştu. 20.mayıs,i96O cumartesi günü verilen ikinci konser de şefin bilği ve dirayetini orta ya koydu.
Programda Beethoven'in -nc(î bestelediği eserlerden An-iCoriolanl uvcrtürlyle keman karada, Prag radyosunda konçertosu ve genç Türk bos- f purjjı.smdt’da çniınnnlnr var-trelsl Nevlt Kodaİlı'nm. acnfo-l^ H Rosbaud uı idare ettiği nişi vardı. Pragram dışı olarak fçnıoılısj11ın uk lfcl losmmj av-tene Beethoven’in (Fgmont) | rıipava gitmeden önce Ankara-uvertürü ilâve edilmişti. Corlo- beslelcını$ SOfl kısmını Palan uvertüründe şef H. Ros-ban d. eseri oran birbirine ad
iki hissi muvaffakiyetle İfade ( Nevit Kodallı'nın senfonisi gü-etll. Şiddetli, sert ve r.ıûtehak-' nümüzün modem bestecilerini kim karakterli kısımlarla yal- en çok işgal eden renk ve ritim varıp yakaran, İnce duygulu kaygusunu açıklıyor. Melodi-pas.ıjiarı tabanız ettirmekte den çok orkestra rcnkierlle bc-üslün bir başarı gösterdi. 1 zenmiş bir eser... Ritim ve ren-1 ğe baş köşede yer veren genç . bpstacl, orkestra denilen mu-azzıun renk pu içtin 1 daha İyi tanıdığı gün bu senfoniden daha başarılı eserler verecektir. Senfonide serpiştirilmiş ve ara larında sıkı bir bağlılık olmi-yan musiki fikirleri var; bugün , kü çalışmalarından pay biçerek diyebiliriz, ki, Nerit Kodallı ya-, kın bir gelecekte fikirlerini, eta-. ha deril toplu ve eserlerine . vahdet sasıyabilecek bir dû-. zenle ifade edebilecektir, Fari-. sin müzik İmkânlarından bol . bol İstifade ettiğini bildiğimiz genç besteci disiplinli ve şuurlu ’ çalışması sayesinde İleride mut laka daha olgun eserler verecektir. Bu senfoniyi gelecckte-j'ki eserlerin müjdecisi olarak ._ karşılıyoruz. Prof. Hans Ros-boud bu yepyeni ve çalınması güç eseri orkestranın bünyesine sindirmekte zorluk çekmedi; bilgili vc dikkatli idaresile başarılı bir İcra sağladı. N. Kodal-lı’nın senfonisi şiddetle alkışlandı.
Bugünden, Dünden
Şaşkınbakkal
Hıristiyanların baş mesircgâhı Bolbedrirs — Oradaki şenlik; tamah edilecek tarafın kıtlığı — Yemekle Boibedrosa revan oluşumuz — Çektiğimiz çile — Misafir hatunun mehtapta şemsiye açışı — O tarihte Şaşkmbakkalm öteleri nasıldı?
Ruslar Amerikaya ail herşeyi nasıl öğrenirler?
Amerikadaki Ruslar her yere kolayca girip çıkabiliyorlar
Malûm a, Kadıköyle Bostancı arasındaki asfalt yol da, eski Bağdat caddesi üzerindedir. İ-klnei Sultan Hâmid zamanında 1899 dan 1905 e kadar alt) yıl Maliye NAsırlığı eden Ahmet Reşat Paşanın, bir ameliyat neticesinde ölen kizı Süad hanım namına yaptırdığı cami dolayıalyle Sûadlye adını alan. Cumhuriyet devrinde kıyısına gazino, plfij kurulduktan sonra kalabalıklaşan, civclvleşen semt ten evvel gelir.
Ötedenberl oraya Şaşkınbak-kal denirdi. Eskiden de ufak bir çarşısı, bakkal, kusup, manav kabilin don bir kaç dükkânı bulunurdu ama bakkalı şaşkın mı İdi bilmem? Bildiğim şu kİ sağda solda tek tük ev vardı. Der-saadc-t Adliye m üf e itişi ve Ceride! Adliye sermuharrir! Yusuf Şetvan bey arduaz çatılı, gümüşi boyalı köşkünü daha yaptırmamıştı.
Şeyh. Cevat efendinin küçük damadı olan merhum, ağabeyl-si ve Hazine! Maliye dâva vekili Man sur Şetvan beyle bacanaktı. Hazret her cuma, pazar Fenerbahçe piyasalarından hiç ^**8^0 bakılırsa gece yatı-eksik olmaz, doru Macar kada-, sı rnlsaflri- Seyre seyrana git-nalannın çektiği mükellef bri-kİDl kendi kullanır, arabada ve-kannı zerre kadar bozmaz, en mültefit hanımlara bile Leb es- f sum etmezdi. Giyim kuşamına,, şanına şöhretine t. Neden sonra burada yer sayfiyeyi bina ettirdi.
Bugün (Çınar dibb denilen , , ,
7r..„- I . , ,1un hiçbir yazlığına benzemez,
Dumbullu Isma 1er n, başkala- ... . .
.... ,,l hatta elalemin göklere çıkardı-
nnın, tulûat oynadıkları mey-,. , . . .
dancığa bizim çocukluğumuzda ?,*.U™8 ’ ’
Bolbcdros derlerdi. O acayip °e GJn9n-lm buralarda geçti, j,*- Bakırkoyune bir turlu ısınamı-
ismln nereden türediğini, Bed-ı 1 ,
,. , ' „ ,' yorum, ayıp de(;ıl a bu cLhetle-
ros ağanın kim olduğunu, Bol f j h »
... , . .... - - re can atıyorum. Butun konu
kelimesinden murat ne Idiğunu , , , , ,
I «> ıwı>‘l n n r-tim rinclıımnnn
bilene rastlamadım.
Mevki, o vakit de çınarlık, gölgelik. Pazar günleri Üsküdar,' Kadıköy yakası hıristlyanian- j nm baş mesiregâhıydı. Kadmh' erkekli, çoluk çocuklu Rum, Ermeni, aileleri, nevaleleri düzerek faytonlara, talikalara, muhacir tentelilerine binip erkenden Bol bedrosa damlarlar, ortalık hıncahınç kesilir, ağaçların altı insanla kaynardı. Kimi duzikoyu, kraslyl, kimi carmakcuru çeker durur. Bir tarafta kltaralar, mandolinlerle gelsin rumcu şarkılar: lâtarnayı gûrlcte gürlete polkalar, kasap havaları, hora tepişler. Öbür tarafta ud, lâvta ile türküler; kalkıp göbek kıvırışlar.
. Şenlik deme gitsin, hitm» I keyifli; (Zito!), (Bin yaşayasın ' ciğerim?) sayhaları ayyuka çı-. kar; kokonalarjn, duduların
Dinlediğimiz İkinci eser Beethoven! İn keman konçertosııy- | du. Solist viyolonist Necdet ; Remzi Ataktı. Değerli viyolo-nişi bu eseri son defa 15.Ocak. , 1945 de sanat hayatının yirmL j beşinci yılı munasebetlle Ankara radyosunda tertip edilen jübilede çalmıştı. Beş yıl fasıla ile 1 tekrar ele aldığı bu muazzam 1 eseri, orkestra ile birlikte ça- ’ hşırken de dinlemiştim. Bilhas- 1 sa son yıllardaki solistlik fau-ByetUe dikkati çeken viyolo- : niştin bir mevsim içoae bir çok 1 defalar sahneye çıktığı bir hakikat Lir. Bu alışkanlığına rat- ‘ men dinleyiciler karşısında, az ' da olsa, sanat kuvveti ve kudretinden kaybettiğine şahit ol-,' dom. Necdet Remzi Atak m ;ok sağlam temellere dayanan par-, tek bir tekniği var. Kemanın- 1 dan çıkan tertemiz, pınl pınl 1 seslerin vasfı, yüksek kemancıları diğerlerinden ayıran üstün vasıftır. Bu büyük eseri ifade 1 edişi bıı çapta bir esere yakı- . ıran ciddiyet ve olgunlukta idi. Konçertoda solist ve orkestra- ( Beethoven’in iEgmont) ûver-m» »nlMmu, mOkemm.Ul. ,„nv.r, ,„oMf5cm Wr
Şef B. Rosbaud Uc Necdet Rem .. ,,
a A!.K Mrblrllert- " e '‘“S”™11»™ «>» e»r ol-
ni tamamladılar. Konçerto çok du Konserdeki her eserin ça-beğentldl ve alkışlandı. pınışı, şef Prof. Hans Rosbaud’]
Programdaki üçüncü eser m ^In ehli değerli bir sanat
Mevta Kodallınm senfonisi idi. ' adamı olduğunu açıklayan bir ,o,OIıaJ„ulı auauıaruı
Yirmi alil yaşında olan genç, vesika oldu. Cumhurbaşkanlığı'kahkahaları, çığlıkları sokakla-Türk bestecisi Ankara Devlet orkestrası yılJardanberl devam ra taşar; karınlar doyurulunca Konservatuarı mezunudur. Kon ------— —
servaluara girdiği ilk yulardan beri Necll Kâzım Akses'in yanında çalıştı; ve bu mueısrscnin yüksek bestecilik kısmından mezun oldu. Tahıl-
İçilecek suyun tek kalreslni a-| — Aman külfete girmeyin,
rama: hasırlıları beraber taşı- arada teklif tekellüf mü var, ln-yacaksın; tükendi mi kuyuya yanaşacaksın. Denize, deryaya kırlara karşı gönül ferahlatacak manzara, da yok. Kııytu, kûhi İçe knsvet bastıran bir mahal. Ne poyraz vurur, ne lodos; yaprak kımıldamaz. Sıcaktan bor t, dil altı çıkar, hamam halvetindeymiş gibi hablre ter dök dur.
her yabancı baaın mümessl gibi Ruslar da. birer kopya te-’ darik edebilirler. I
Ruslar Amerikanın hor' tarafında seyahat yapabilirler. Askeri memnu mıntakalar hariç dahil ve sahiline alt kara, deniz veya havadan çekilini* fotoğraflarla, mürassal ve bütün teferruatı gösteren plân; ve haritaları Amerika, resmi makamlarından veya hususî müesseselerden bedeli mukabilinde satın alabilirler. İktisadi rapor ve mecmuaları ve nıulk-tellf teşekküllerin istatistiklerini kolaylıkla toplıy a bilirler. A-merikan sanayi sefcrberliî'iflC ait bir rapordan seferberlik vw-kuımda hangi fabrikanın hangi çeşit silâhı yapacağını, bu fabrikaların bulundnğtı yerleri, buralarda yapılacak tadilâtı, bu fabrikaların imal edecekleri silâhların çaplarmı ve fab-fabrikalardaki tezgâhların dn» nımlarım mükemmelen öğıv* nlrler. Ruslar Amerikan gütıiüfc gazete ve dergilerini, yapılmak-olan umumi efkâr yoklayışlft-rmı. kongre müzakerelerim. Cumhurbaşkanı ve yatanlarım, fıkra muharrirlerinin görümlerini Waşingtondaki günün dccB kodularını da âdım adım takip edemk bunları muntazaman Sovyet hükümetine bildirirler.
Halen Amerika d a buhfflmıü-ta olup Sovyet sefareti Ue daima temas halinde olan altı yüzü mütecaviz Rus vatandaşı de Tass ajansı vc Ant-org ticaret mümessilliği memurları Amezl-kuda mûteışadiyen haber ve malûmat tophyarak bunları posta, telgraf ve telsizle Mo-öco-vaya ulaştırırlar. Ruslar ‘rizH ajanları Amerikan silâhlan ile Amerikan müstahkem mevkîiç-rl ve Amerikan st r a-jtejislnln tefemi-' U hakkında bilgi edinmek istedikleri zaman knllanırlar Rumların öğrenmek istedikleri diğer
CArkası 1 nel «annede!
Rusyaıun Amerikadaki ca-aualan Sovyet Rusya ve peyk memleketlerdeki Amerikan casuslarından fazla muvaffakiyet göstermektedirler. Amerika bir tarafta gizli Rus ajanları 1-le uğraşmakta iken. Ruslar ö-biır tarafla hiç bir manla »e karşılaşmoksızm kjendl hesaplarına bir hayli kıymetli tetlh* barat yapmaktadırlar. Rus casusu ve istihbaratçıları Birleşik Amerikanın kudret ve plânlan hakkında fikir edinmeğe yan-yacak bilgileri bir araya getirmek için alenen çalışmaktadırlar. Rusyada mahrem damgası vurulan malûmat ve rakamların Amerikadaki benzerleri Ruslar tarafından Amerikadâ kolaylıkla tesblt edilebilmektedir.
Demir perde arkasında bulunan. memleketlerdeki Amerikan İstihbaratçılarının vaziyeti ise hiç de böyle değildir. Sovyet resmi makamları bazı işlere alt bildirdikleri rakamları tamamen tahrif edilmiş bir şe kilde ilân etmektedirler. Rus-yada mühim her şahsiyetin düşünüşü. hareket ve kararlan tamamen bir esrar perdesine bürünmüştür. Sovyet Liderleri, Rusyanırı hakiki kuvveti hak-kında bir fikir edinilmesine yarayacak şey leri öğrenebilecek her şahsa bir casus nazarı Ue bakmaktadırlar. Rus casuslarının AmerLkada sıhhat ve katiyetle öğrendikleri meselelerin mümessilleri hakkında Rıısya-dakl Amerikan casusları ancak takribi bir malumat elde edebilmektedirler.
Amerikadaki Ruslar maskelenmeğe hiç lüzum görmeksizin öğrenmek İstedikleri şeylerin, hemen hemen hepsini kolaylıkla öğrenirler. Meselâ Sovyet Ta»s ajansının Amerika mümessili (Mlhaiyel Federof) Cumhurbaşkanının basın top-JantılanuMnm hepsinde isbatı, vücut etmektedir. Aynı mümes sil veya onun memurları Milli Savunma Bakanının, Dışişleri Bakanının. Atom enerjisi komisyonunun veya diğer her hangi bir resmi dairenin yaptığı basın toplantılarında bulunmakladırlar. Ta» ajansı maha birleri Amerikan gazeteci ve diplomatlarının içtimagâhı o-lan Dışişleri Bakanlığı lokantacında yemek yiyebilirler. Amerikan kongresi komitelerinin bazı meseleler hakında mütehassıs ve İlgilileri davet ederek yaptığı dinlemeleri! — Milli Savunma işlerine slt olanlar da dahil — gösteren zabıtlarla dl-^ ğer resmî yayım ve raporlardan
ce eleyip sık dokumağa lüzum yok. On beş yirmi yumurta haşlan; 8-7 kutu sardnlya alırız; bir İki okka da üzüm, doyur gideriz!
Olur mu hiç? Emektar siyahi Revnak bacıyı mutfağa soktuk, zeytinyağlı patlıcan dolmalarını doldurdu; irmik helvasını bastırdı; pişirilecek kebaplan şişlere dizdi. Üzüm, karpuz, kavun, damacana dolusu Kayış-dağı suyu da hazır...
Uzatmıyalım. ertesi gün üç araba 11c Boibedrosa revan olduk.
Öğle yemeği aradan savuldu. Akşam olmuyor da olmuyor. Bakı rköylü hanımefendi, gediklimiz Sıdıkanımla boyuna tavla atmada, anne annem, annem, bizde bulunan büyük yenge, akrabadan bir kaç kadın hap yutmuş; ellerinde yelpaze, zınl giril ter döküyorlar. Ben o zaman on dört on beş yaşındayım; a-ralarma katıldığıma bin pişman; heyheyler geçiriyorum; dişimi »ıkmasam eve kaçacağım.
Ay arzı didar etmeğe kalmadan bir «mitidir başladı. Aman efendim ne sivrisinek! Sanki kara bulut, petekten dışan fırlamış binlerce an; tahammül e-deblllrsen et. Herkeste kaşın bre kaşın: alma, yüze, boyuna şap şap avuç vurmaktan ne kol kalıyor ne kanat Güya (Masana, nedir o, bir yelpaze! oyunun dayız.
Akşam taamını güç belâ, yarım yamalak yedik, açıkçası safra bastırdık. Misafir hatun sivrisineklere şerbetli galibi, ortaya ne getirildiyse İştahlı İştahlı gövdeye attı.
Göztepeye dönüşte sepet, arabamıza kuroluT kurulmaz şemsiyesini açmasın mı? Zumünce güneş battı mı temmuz, ağustos gecelerinde bile gök yüzünden Ezanda Maltepe sırtlarından şan! şarıl rutubet yağarmış: güzelim ay bedir halinde doğa-' şemsiye açmasa romatizma sıcak, ortalığı nurlara, garkede-cek, kuzum çocuklar, cumhur cemaat yemekle bir gezinti ys-palun. Güle eğlene vakit geçirir. akşam yemeğini de yer. yatsı üstü yine cümbüşle hep birlikte döneriz..
Bizimkiler, çarnaçar (pekli cevabını verince, demez mİ kJ:
— Rica ederim, AJlah billah aşkına Boibedrosa gidelim Bayılırım oraya Bilirsiniz bron-şllliyim. Yaz sıcaklarında vücudum daima uemnaktır. En hafif rüzgârdan göğsümün o körolası İlleti, hançeremln o yezit gıcığı uzıverir. Orası kapanıktır. mahfuzdur. Günlerden pazar def'll. raya mâya gürühû da bulunmaz, başımız beynimiz dinç olur!
Tabiattan bahsotunmaz, hatun Boibedrosa istiyor; handiyse eteklere, ayaklara varacak.
Arzusu kırılmaz elbette.
Tekrar rica rica üstüne:
Yazan: ——t
[Sermet Muhtar ALUS|
Hafta arasının tenha günlerinde dvarlılar. Alemdağı. Ka-yışdagı, Kafamın çiftliği gibi uzaklara gitmeği zahmetli gören bazı hanımlar, beyler, yakınlığı sebebiyle oraya düşerdi, 1902 yazındaydık. Vaktiyle E-renkoyünde senelerce olurmuş, zevci paşanın Zeytinbumu fabrikasına tâyini ■üzerine Bakır -köyüne taşınmış, hatırlı fakat teklifsiz ahbaplardan bir hanımefendi bir gün OMtepedeki evimize buyurdu, tklndi sulan
ı.'ıneyl pek sevenlerdendi. Ya : Mamaya, ya llbadeye, ya da 1 Kurbağahnm dere boyuna u-1 sansak diye tutturacak mutla-n Kuşommu, ltB" mha yo’ y(’r®unMu kah-uyar yoktu, | wesl °nane efUrilmeden, İlk el-aliD k^ra-V1 tellendirirken, çeneye
| girişti:
— Göztepe. Erenköy Istanbu-
komşumdan, eşim dostumdan cüda kaldım.
Nihayet dilinin altındaki baklayı çıkardı:
— Yarın Arabi ayın on beşi.
zilanndan helâk olurmuş!
O tarihte Şaştanbakkalın 5-telerl. Bostancıya kadar ervahl-ler mekânıydı.
Okulların atletizm bayramı bugün
keman, kalkıp
Herkes
edip gelen musiki ananesine' yaygılara uzanılıp bir iki saat yak1Wl bir olgunluk örneği ver! °*0 *esll?1,r: tekr“r ,ç“,eT v parlatılıp akşam yemeği aradan
a. UIMk ur «>nle,lel kn .Mulut: ha„ karanrtf„ hfrMs leşi her e«rt flddeue .rtertne tadılırdı.
inak suretile takdirini izhar et- Bolbedrosıın nesine tamah e-h- I derlerdi, aLnıy a bilirsen anla.
Tefrika No, ~S2*
Donatellayı isterik bir hal kapladı, etrafındaki yastıkları arkadaşının suratına fırlattı, hıçkıra hıçkıra ağladı.
Facia sesini çıkarmadan odadan çık la, mutfağa gitti.
Donaiclla sacları darma dağınık. durmadan ağlıyordu. Facianın haklı olduğunu biliyordu. Ümitsiz bir halde idi, Kendi nefsinden UJulııiyordu. Bilhtusa Mand odan nefret ediyordu. Neden bu kadar iddiacı ve hodbindi? Armando. Donatellayi kederli ve üzüntülü bir vaziyete sokmaktan dalma satarım işli. Teslimiyet anlarında kendisinden ziyade hep Donatellayi düşünmüştü.
Halbuki Marufu lıaşln ve hodbindi. yahut da onu evlenmeğe icbar İçin bu yola sapmağı tercih etmişti. Bunu düşündükçe ona karşı nefreti daha ziyade artıyordu,
DonctcJlanın içinde ötedenberl gizil bir emel vardı, bu tahakkuk etmiş olsaydı, belki kendisini her zaman mesut farzedebılirdi Bu da Armando-dan bir çoeiığu olması idi. Şef-
katle, tatlı ümitlerle çok zamanlar böyle bir şeyi aklından geçirmişti. Armandonun çocuğu olmamıştı, Valentinayı da hiç sevmezdi. Fakat aralarındaki büyük aşkın bir mahsulü bulunsaydı Donalella çok mesut olurdu.
Kendi kendine mırıldandı:
«Böyle düşünmemeliyim Çocuğun benim olduğunu düşünmeliyim... Aman Yarabbi... Çocuk mevcut İmiş gibi konuşuyorum. Halbuki hâlâ bir ümit halinde. Bu kadar endişeye düşmemeliyim. Fakat ne yapmalıyım? Neden kendimi bu derece zayrf düşürdüm, neden nefsime hâkim olamadım?
Paola, elinde çorba kâsesiyle kapı eşiğinde göründü.
— Al bunu iç. İyi gelir, dedi, derdini benden gizleme. Biliyorsun ki seni severim, sona yardımım dokunur. Bir dakika yanından ayrılmam.. Eğer nasihatimi dinlersen...
Donalella hiddetle Sözünü kesti:
— Hayır, hayır, sözünü nereye getireceğini anladım. Böyle karışık şeyleri istemem. Bunluların sıhhatlini bozmaktan baş-
Okulların atletizm bayramı bugün saat 10 dan itibaren İnönü stadında yapılacaktır.
vefat
Dul Bayan JAK BARBUT.
Dr. Jul BARBUT ve zevcesi, Bütün akraba ve taallûk atı. Dr. Operatör JAK BAKBUTou Cenazemerasimi 25 Mayıs 950 yarınki Perşembe günü saat 12,30 da Beyoğlu Büyük Hendek sokağında Keneset İsrar 1 Sinagogunda yapılacağından son teşyi vazifesinde bulanmak £s-tiyenlerin mezkûr saatte Sinagogda hazır bulunmaları rica ve tâziyet ziyaretinde bulunulmamasını rica ederler.
TEŞEKKÜR
Sevgili Bûyüftürnüs
MERZUKA GÖZBEHK'
aramızdan ebediyen ayrılması dolay ıs İle gerek bizzat, gerekse telefon, mektup veya telgrafla acımıza İştirak eden ve Mevlu-duna gelmek Hrtfunda bulunan bütün akrabtı ve dostlarımıza teşekkür ederiz.
Aile atlına Adalet Tuloa
ka bir faydan yoktur,
— Ben nâzik ve nahifsin, korkma, çarçabuk bu vaziyetten konulursun,
— Hayır Pnola. Bu vaziyeti üzerimden atmağa ihtiyacım yok. U olacağına varır, Marzlo İle evlenirim, çocuk da yanımızda kalır.
— Halbuki ben de bunu İstemezsin zannediyordum.
Donalella bağırarak :
— Neden Istemlyecekmişlm? Marzlo sevimli bir delikanlı, beni mesut eder. Evlerinde beni bir kıraliçe gibi el üstünde tutacaklar. Hayalden İbaret bir erkeği beklemeklere böylesl her halde daha hayırlıdır,
Müıaakıto günlerde şüphe, hakikate inkılâp etu. Donalella, bunu, mukadderat İcabı olarak kabul elti ve mukadderata karşı gitmemek lüzumunu hisse ili.
O. Marrioyu aramamış, onu öz- l lememlştl. Fakat Marziü ateşin gençliğinin snlkaslyle Donatal-In yn. galebe çalmıştı. Bunun ne-1 ilçesi olarak bir çocuk doğmak üzere İdi.
Bu çocuğu aşk ve sevgi ile karşılamak, onu şefkatle büyütmek Icabcdiyordu.
içinde çarpışan bir çok fikirler arasında bu, en üstte yüzüyordu. Derinliklerde lse büyük endişe, ümitsizlik gizlenmişti.
Marzlo, Donatellanin bazı hallerini garip bulmağa başlamıştı. Onu karşılayışı, kolları arasına atılışı bile değişmiş, tuhaflaşmışlı. Evden dışarı çıkmak, dans etmek istememesini, tuvaletini arasıra İhmal etmenini pek tuhaf buluyordu.
Bu vağiyetten canı sıkılan Paola. Donatellaya:
— Neye söylemiyorsun? dedi,
z
MELE K
- İKİ KALP
(The Arnelo Affalr) İlk defa JOHN HODİAK — FKANCES GÎFFORD
- İLK ARZULAR
Renkli ve Müzikal
Saat 11 Matinesinde yalnız İKİ kalp Filmi
Sinem asında bugün Matinelerden ltibaren
1
2
v
lEğer onu elinde tutmağa karar vermişsen vakit kaybetmeden söylersen daha iyi olur, Erkek-Herin ne mal olduğunu bilirsin. Bu gibi şeylerde vehme kapılırlar. Bilhassa seninki, o meşhur büyük aşkım biliyor, şüpheye düşebilir.
— Hayır, daha bir şey söylemem. Söylemek de istemiyorum.
MurzJoya niçin söylemek istemediğini kendisi de bilmiyordu. Belki daha bir şey ümit e-dlyordu, belki başka bir kurtuluş yolu arıyordu. Onu bu mânanut ve acayip vaziyetten kurtaracak bir hâdise vukua gelebilirdi. ,
Bir gün Marzlo ile apartıman-da başbaşa çay içerken birdenbire bayılıverdi.
Marzlo bir çocuk gibi onu kolları arasına aldı, yatağına yatırdı. Delikanlının yiizii sapsarı
olmuştu. Paola bunu gördü ve İçinden: (ZazavaHı çocuk dedi, galiba bu kızm uğruna kurban gidecek, gençliğine yazık.>
Birdenbire Paolanın aklına yeni bir hal çaresi geldi. Bu, yalnıa Donatellaya değil, kendisini de alâkadar eden bir meselenin halline ait bir çare idi. Marzioyn elde etmeğe muvaffak olur, sempatisini kazanabilirse o da rahata kavuşur, aralarında kalır, yaşardı. Düşündüğü, o kad&r da zor başarılncak bir plân değildi. Zaten sevgilisinin ıstırabı karşısında ona müşfi-kane bismei eden Paolaya karşı Marslonun tavn değLşmiştl.
Hemen mutfağa koştu, elinde konyak ve sirke İle geri döndü. Donatcllaniû gözleri hâlâ yan kapalı idi, Marzlo kızın elini sıkıyordu, müthiş bir korku İçindeydi. Paolaya:
— Buz kesilmiş, dedi, İnsanın bu derece fenalaştığmı görmemiştim. Donalella çoktanberl rahatsız, mutlaka bir doktor çağırmalı.
Paola, bir havlu parçasını sirkeye batırarak Donatellanın alnına koydu, sonra MıırzLonun yüzüne dikkatle baktı:
— Abciall iğin lüzumu yok. Kızcağız senin yüzünden bn hallere düştü de hâlâ sebebini araştırıyorsun.
Marzlo birdenbire işi çaktı. Yanakları kıoardı, Docateilayu baktı.
— Allahım... Bana neden söylemedi? Eğer dediğin doğru ire Paola, neden benden Baktarh?
— Doğru olduğundu tereddüt etme. Senden sakladı, hattâ benim de söylememi istemiyor, çünkü bu sebebi Heri sürerek seni onunla evlenmeğe İcbar etmek İstemiyor. Sakın ona bir şey söyleme. Hiç olmazsa bu akşama kadar şabret, Sonra Do-nateUa bana ne der? Bana emniyeti kalmaz,
DoınateLla gözlerini açmadan başını kımıldatıyordu. Marzlo ona doğru eğildi ;
— Sevgilim, nasılsn? Biras İyileştin mi? diye sordu.
— Evet .evet... Bilmiyorum. Evvelden hiç de bayılmaydım, şimdi bana ne oldu? Her halde bir kaç gün içln büyük anneme gitsem iyi olur. Zaten bu ay filim çevriimlyecek. İş Noelde başlayacak.
(Arkası var)
si^Bârihten Sayfalar Halice dair
Eski İstanbullular bahar mevsimleri iû Haliç kıy darında geçirirler ve yazlan Boğaziçlne göç ederlerdi.
Haliç, Lâle devriyle edebiyatımıza girmiş. güzel yalıları, şa-raylariyle ve bazı âbideleriyle mimarimizde, müstesna bir yar almıştı. Eski asırlarda bu kıyıların sözelliğine ve iç denizin dolmamasına dikkat edilirdi. Fatih, Haliçten hoşlanır, yaz ayları otağını Okmeydamna kurdurarak avlanırdı. Fatihin devrinde Halicin toprak re kumlarla dolmaması İçin bir de nizam tesis edlimiştt.
Bu tedbire her devirde riayet olundu. Yaln» genişleyen İstanbul tersanesiyle bu tersaneye bağlı bazı tesisler Halici bir sanayi merkezi haline getirmekteydi. Buna rağmen denizin dolmaması için gayretler sarle-dİlmekten geri durulmuyordu.
1885 senesinde 'bazı safra kayıklarının Kâğıthane, Silâhtara ğa çeşmesi taraflarında sahile yanaşıp, çayır kenarından safra almaları, çayırların gevşeyerek kış günlerinde yağmur vukuunda ziyade kum ve çamur birikmesine ve Humbarahane ve Aynaitkavak önlerinin sığlaştın! m asma sebep» oluyordu.
Kaptan Paşalığın müracaatı üzerine bu ha) derhal menedildi. Her sene muntazaman Kâğıthane'deki (Çağlıyan köşkü) civarında bulunan dereler temizlenir ve bunların dolmamasına bir takım molozları Haliçe sürüklememesine mâni olunurdu. Halicin havasını bozan Kasımpaşa deresinin ıslahı meselesi de her devirde düşünülmüş ve bunu önlemek için çareler a-ranmıştı.
1873 senesinde (Kasımpaşa deresinin hali hazırının memleket havasını tağyir etmesiyle bunun hıfzıssıhhaya nc derecelerde muzır bir şey olduğu malûm bulunduğundan bu halin defi hususunda lüzumlu harita vesalreşl yaptırılmış) ve derenin kapatılması taliplerine ihale olunmuştu.
Haliçe dökülen bütün derelerle her sene muntazaman uğraşılmak İcabediyordu. 1888 senesine alt bir kayıttan öğrendiğimize göre (Kâğıthane deresinin lcabedep mahallerine alâmet kazıklan dikilmiş olmakla beraber Mirahor köşkü yukarısındaki Topraktabya deresinin getirdiği sellerden kum ve moloz ile dolan mahallerin yüzünden rıhtımın berbat bir hale geldiği ve Sâdabat Kasrı Hümayun iskelesi dahi harap olduğu gibi mezkûr kasra giden dere de kayık glremiyecek derece dolmuştur.) Yapılan müracaatla bu dereler temizlenmiş, harap olan iskele tamir olunmuştu.
Hal için bir takım suni vasıtalarla. rıhtım yapmak, ev genişletmek gibi sebeplerle doldurulmasına da mâni olunurdu. Haliçte daimi temizliği temin e-debilmek üzere bazı tarak dubaları bulunuyordu. Dubalar kendilerine verilen mıntakaların temizliğine dikkat ederler J ve o mıntakalarda denize moloz i ahim asına mâni olurlardı.
1854 senesinde (Balat iskelesi yanında bir meyhanenin önü bahçe yapılmak üzere merkep-
çller tarafından molozla doldurulmaya başlanmış ve keyfiyet derhal oraların talhlratına memur İki nuamrolı tarak dubası süvarisi tarafından) Bahriye Nezaretine rapor edilmişti. Nezaret de vaziyeti şehremanetlne bildirdi.
Yine 1894 yılında (Tersanenin Aynalıkavak ciheti karşısında kâin Balat sahilinde bir kayıkhane inşasına teşebbüs olunduğu görülmüş, tezgâhların bulunduğu yerlere tamamen mukabil olan bu mahalde deniz üzerine çıkıntılı ebnıye İnşası, denizin daralmasını ve sefaınln denize tenzillerinde muhatarat ve müşkülâtı mucip olacağı, düşünülerek inşaat menedllmişti.
Haliç daima Tersane tarafından temizlenir, fakat bu temizleme masrafı Şehremanetln-ce ödenirdi.
Eski devirlerde muayyen yerlerde Boğaziçlnin ve Haliçte üzerine bazı İşaretler koyarlardı. (Haliçte Valide Sultan yalısı. Bahariye. Karaağaç bahçesi, Alibey köyü. Sâdabat, Sütlüce. Boğazda Kabalaş. Arnavut köyünden Rumeühisarına varınca vg Anadoluhisarından Fener-bahçeye kadar denizin üzerinde olan bilcümle âlâimin Bos-tancıbaşı ağanın takriri üzerine Tersanece) yenUuşürimesl ve tamiri gerekirdi.
Yine Haliç İn temizliği ile *-iâkadar olan 1875 senesinde Kasımpaşada çalışan tabak esnafına alt tabakhaneler Yedl-kule tarafımı nakledilmişti Tabaklar Yedlkulede yer bulamadıklarından sefalet içinde kaldıklarını, kendilerine daha münasip bir yer gösterilmesini İstida ederek sızlanmaya ve Şeh-remanetini tazyike başlamışlardı.
Bu suretle daima temiz tutulmasına çalışılan Haliç kıyılan bizde ilk garp tekniğinin, ilminin yerleşip, inkişaf ettiği yerlerdir. Dünya üzerindeki sayılı tersanelerden biri olan İstanbul Tersanesi bu kıyılarda kurulup inkişaf etmiş, garp u-sulündcki ilk askeri mühendls-haneler 18. asır sonlarında Haliç kıyılarında tesis olunmuştu.
Eski asırlarda Türk ricalinin, zenginlerinin bahar aylarım geçirmeye, bülbül dinlemeye geldikleri Haliç daha sonraları sarayların ve yalıların yerlerine doğru İnkişaf eden bir ağır sanayi mıntakası olmuştu.
Halicin kalabalık ve pek faal olduğu devirlerden birisi de Kıran harbi sıralarıdır. O devirde Tersanede bir çok gemilerin tâmlrlerl yapılmış, kışlalar, hastaneler insanlarla dolup boşalmıştı.
Kasımpaşadakl Cezayirli Haşan paşa kışlasının üst ve alt katları İngiliz askerlerine ve orta katı da bahriye esnaf askerine tahsis edilmişti. İngi-lizlerln bu kışlada yatırdıkları askerler adedi az olduğundan ı .kendilerine ayrılan yerlere kuru otlar yığmışlardı. Kaptanı Deryalık (Barut gibi tehlikeli
olan bu kuru olların) kaidırtıl-maaı için BabıâU nezdlnde teşebbüse girişti.
İs tarihili limanının tanzim ve ıslahına Kırım harbi sıralarında girişilmiş, fakat 1888 de bu hususta daha kati kararlar a-lınmışf.ı Haliç rfahil olmak ü-zere limana bir düzen verildi. Ve bazı şamandıralar satın alınarak münasip yerlere konuldu.
1873 senesinde kıtlık olan, yerlerden İstanbula bir çok muhacir gelmiş, bunları iskân meselesi ciddî bir mevzu halini almıştı. Muhacirler Eyüp-sultanda eski İplikhane bina-sınn. nakledildiler ve orada o-turtulup iaşe olundular. Nüfus, başına yüz ellişer dirhem asker ekmeği veriliyordu.
Eski İstanbullular zamanla, bahar mevsimlerinde Haliç kıyılarında. ikamet etmek ananesini terketmiş olmakla beraber her bahar cuma ve pazar günleri Kâğıthane deresinde te-nemühe çıkmak İtiyatlarını bırakmamışlardı. O günlerde karakol vazifesini derede Bahriye Nezaretince vazifeli iki sandal görürdü.
Kâğılhanedeki kasırların yeniden tamir ve İhyası Bozcaa-dalı Hasarı paşa nezaretinde Bahriye tarafından yaptırılmıştı. 1887 senesinde buradaki kasırlar t âmir olunmuş, yıkılan muhafaza duvarları yaptırılmıştı. İki yıl sonra da irade ile Okmeydanında bir hastane de İnşa olundu.
NOT: Bazı okuyucularım Sami paşa zade Sezai bey makalelerine karşı alâkaların) belirtmişlerdir. Bu makaleleri yazmak imkânını muhterem edibin yeğenleri ve eski Viyana elçimiz Mahmut Nedim paşanın kerimeleri Samiye hanımefendinin verdikleri malûmata ve vesikalara borçluyum.
Ben büyük bir itina ile mu-hafau edilmiş bu mektuptan ve evrakı tasnif ederek bir sıra altında neşretmiş olmaktan başka bir şey yapmadım. Sezai beyin hususiyetlerine ait verdikleri malûmatı da son makaleye aynen geçirdim,
Makalelerde bazı tertip hataları olmuştur. Onların tashihi de bu makalelerin bir kitap haline sokulduğu zamana kalmış bulunmaktadır. H. Ş.
Hollanda kıraliçesi
Paris’i resmen ziyaret etti
Türkiyedeki seçimler
Sir Hugessen’in radyoda bir konuşması
tngüterenln eski Ankara büyük elçisi Skr Hugessen Türki-yedekl son seçim münasebetiyle Londra radyosunda yaptığı bir konuşmada demiştir ki:
Şu veya bu partiyi tercih etmek bize düşmez. Bu, bize değil. Türkiyeye ait bir şeydir. Biz bütün partilere dost gözü ile bakmakta ve beynelmilel siyasette aralarında hiç bîr fikir ayrılığı olmadığını görmekteyiz.
Yeni Tiirkiyenin inkişafına şahit olan son. Zl seneyi 14 Mayısın ışığı altında gözden geçirirken kuvvetle beliren bir nokta da seçimlerin ve seçim seferinin bir adalet, hürriyet, in ilzam ve şeref havası içinde cereyan ettiğinin Türk milletince meydana konmuş olmasıdır. Türkiyenin gösterdiği yüksek siyasi olgunluk derecesi Halk Partisi ve partinin İki büyük lideri tarafından başarılan işlerin ölçüsü telâkki edilmelidir. Büyük Şefiniz Atatürk, Türk milletinin sahip olduğa meziyetleri sezmişti Onun zamanında ve Onun ölûmünden-berl tam mânasıyla demokrat bir devlet tesis edilinceye kadar bu meziyetleri teşvik ve geliştirmek mesrr Üye tini Halk partisi üzerine almıştır, Gelişme ameliyesl ilkin ümit edildiğinden daha da çabuk olmuştur kİ bu da, milli temellerin ne kadar sağlam olduğuna delâlet eder.
Biz İngil terede iktidardan çekilen Cumhurbaşkanını ve Halk Partisini selâmlamaktayız. Onlar bizim dostlarımız ve işbirliği arkadaşlarımızdır.
Bu dostluk ve işbirliğinin devam edeceği kanaatiyiz Demokrat partili haleflerini sevinçle selâmlarız. Arkalarında dostluğumuza dostlukla mukabele eden Türk milleti yükselmektedir.
Türkiyedekl serbest ve muntazam seçimler dünya işlerine değerli bir teberru teşkil etmektedir. Türkiye hür dünyanın tarafını tuttuğunu ve daim.*'. da tutmuş olduğunu aşikâr surette ispat etmiştir. Biz Tiır-k İyenin dostluğuna geçmişte büyük kıymet atfetmişsek, bugün diğer bütün hür milletlerle birlikle Türk dostluğuna dalı a da büyiik bir kıymet atfetmekteyiz. Ayın ideallerden mülhem olan, aynı prensipler ve aynı şümullü Demokratik hürriyet sistemiyle İdare edilen ve serbestlik ve adalete dayanan Türk milletini bir kardeş gibi aramızda görmekten derin memnuniyeti duymaktayız. Bir millet ki hürriyet prensibine beslediği İmanı emin ve dikkate şayan bir yoldan ispat ve aksettirmlştlr.
Israil röportajları
Hayfa’da bir gezinti
«aönlük kıyafet - Konuşulan lisan -
Oçllen su - Arap v® Yalhudi köyleri
Hayta, İsrailin en mühim limanı. aynca nüfusu yüz binden yukar* üç şehirden biridir. Bu bölgede yaşıyan insanların sayısı 135 bindir.
İsraille ilk olarak temasa geldiğimiz yer Fiayfa olduğu için burada baz» hususiyetler dikkatimizi çekti. Meselâ Haytada hemen, bütün erkekler toprak renginde bir gömlek ve aynı renkte bir kısa pantolon giyiyorlar. Kadınlarda da aynı renkte kıyafete sık sık rastlanıyor. Netice İtibariyle giyilen şey ne olursa olsun, burada günlük, giyimin bizim İsimlendirdiğimiz şekilde «ze raf etine» hiç önem verilmiyor. Bu ülkede genç kızların çoğu şortla geziyorlar. Hem onların şortları erkeklerin pantolonlarından çok daha kısa. Amma kimsenin de kimseyle alâkadar olduğu yok- Esasen bu saydıklarımı yalnız Haytada değil. bütün İsrallde gürdüm.
Sonra bu memlekette su İçilmiyor. Suyu herkes seviyor amma, içilecek su yok. Kireçli bir mayi boğazınızdan güile gibi iniyor, içebilene aşkolsun. Bereket versin burada portakaldan bol şey yok. Bu sebeble, bizim Tîiritlyede içUğimîs su kadar İsrallde de portakal suyu sarfcflBiyor. Bunlar güzel ve ufak şişeler içinde satılıyor. Memleket sıcak olduğu İçin bittabi dondurma sarfiyatı da göze çarpıyor. Herkes, elinde bir dondurma külahıyla yor.
gidi-
Paris 23 (AF.) — Fransa ve başkenti, bugün, harb evvelinde tesadüf eden devreden beri İlk defa olarak fiilen hükümet fiden bir hükümdarı misafir etmiştir. Hollanda Kıraliçesi Ju-II an a ve kocası Prens Bern-harfli, Parise gelmişlerdir.
Bu seyahat, iki senc evvel annesinin feragat) İle tahta çıkmış olan Juliana.nın Uk resmi ziyaretini teşkil etmektedir.
Yukarıda balık adam denilen Ceorges Sejoume adında bir Fransız görülüyor. öcorges suyun Hllindû kalarak marifetler yapmaktadır Kendisine yardım edecek genç bir kız da bulmuştur, Yukarıda ikisi bir havuzda marifetlerini gösterirken görünüyor.
C. H. P. Nazilli ilçe idare kurulunun İnönü’ye telgrafı
C. H. P. Nazilli ilçe idare kurulu başkanlığından İsmet İnönü'ye şu telgraf çekilmiştir; j
Kahraman İnönü
C. H. P. Gene) Başkam
Ankara
Bugünkü mesut Türkiyenin temellerini atan ve muasırı medeniyette Türk Milletine mümtaz mevkiler sağlayan ölümsüz Atamızın Anadoluya ilk ayak bastıkları 10 Mayısın dönüm yılı olan bugün İlçemiz parti merkezinde toplanan Halk partUUerin Atamızın lz-ctaşı ve şerefli Türk mlUetlnin makûs talihini yenen İnönü kahramanı ve Lozan fatihi İle gönül birliği içinde memleket ve millet dâvalarında omuz omuza beraberce yürüyeceklerine Tann ve Türk Milletine karşı ant içtiklerini sonsuz 7e sarsılmaz bağlılıklarımızla arşeden. Türklüğün ₺s« İman ve hcyecanile ellerinizden öperiz Büyük İnönÜ^
Kudüs’te çocuk felci salgını
Kudüs 23 (A.A.) — Şehirde ciddi bir çocuk felci salgını çıktığı ve geçen hafta İçinde üç çocuğun öldüğü, dün akşam bildirilmiştir.
SaJgının en şiddetle hüküm sürdüğü İsrail bölgesinde hastalığın hafiflemeğe başladığı ve hasta adedinin azaldığı kaydedilmektedir.
Hayfa
Haytanın caddeleri geniş, binaları beton veya taştan yapılmış, yollar asfalt, İnsanları hareketli. Şehrin arkasında yükselen Karmel tepesi t~ ~ manzaraya hâkim. Orada zinolar ve bir rasathane •Panorama» adı verilen gazinoya halk pek rağbet yor.
Ortaşarkm ilk arap tiplerini de Hayfa’da gördük. Bunlann bir kısmı yahudiler gibi toprak rengi bir şort ve aynı renkte gömlek giymişler. Yalnız renkleri biraz koyu ve şiveleri değişiyor. Diğer bir kısmı da resimlerde gördüğümüz arap tipini canlandırıyorlar: Ehrama bürünmüş geziyorlar. Yani bu ehram, baştan topuğa kadar vücudu saran beyaz bir cins şaldır.
Kendisiyle blrlLkte dolaştığım İsrailli bir zat detil ki:
— Hakikatin hangi tarafta olduğunu hcüz bilmiyoruz. Batı âleminin inancına göre sıcak bir iklimde İnsan mümkün mertebe açık elbise giymelidir ki pişmesin. Nitekim biz-ler de bunu yapıyoruz, araba sorarsanız tam yapmak lâzımdır. Gördüğünüz gibi bu insanlar bürünüp gezerler kendilerini sıcağın tesirinden daha iyt koruduklarını İddia ederler. Hangi taraf haklıdır? Bunu raman gösterecek.
bütün ğa-var. bir cdl-
Fakat aksini
şu kumaşa vc böylece
Bir Yemen yabndisi nargile içiyor
Konuşulan lisanlar
Dünyanın dört bir yanından gelen yahudilerin yaşadığı bu ülkede resmî lisan ibranlce olmakla beraber hemen her lisan konuşuluyor. Millet ve bilhassa yaşlılar lbraniceye henüz alışamamışlar Şimdilik, geldikleri memleketin lisanını konuşuyorlar. Bir yandan da ib-raniceyl öğrenmeye çalışıyorlar. Yetişen yeni nesilse Ibra-Dlceyi mükemmel konuşuyor. Ayrıca İngilizce de öğreniyor, İsrallde fbraniçeden sonra en fazla duyduğum lisan Almanca oldu. Polonya ve Almanyadan gelen yahudiier ekseriyeti kil ettikleri için bu Msanı yerde duyabiliyorsunuz gilizce de hayli revaçta.
Ibranlce denilen lisan çaya çok benziyor. Bir her iki lisanda da gırtlağın vazifesi bîr. Sonra her İkisinin de müşterek sayılacak kelimeleri var. Meselâ «tarih», İbranicede Ara pç ada «isim», «şem». Arapçada ibranicede «makom». Arapçada •selâmün aleyküm». İbranicede «şslom aleykem». Arapçada »ve aleykûmüsselâm», ibranicede •ve aleykem. şalom». Bunun gibi daha bir çok benzerlik var.
Tel-Aviv yolu
Hayfayı dolaştıktan sonra bir dolmuşa binip Tel-Avlv'e yollandık. Dolmuşla Tel-Aviv'e 2 İsrail lirası, yani 17-18 Türk lirası ödiyerek gidiliyor. Yollar tamamen asfalt. Sağımız deniz, solumuz arazi. Onun da İlerisi ' Ürdün hududu. İsrailliler bütün bu hudut boyuna yeni ve modem köyler İnşa etmişler. Böylece halkı toprağa bağlamak gayesini güdüyorlar.
Deniz kenarında bulunan bu bölge çok mümbit. Sağlı, soJlo portakal, muz ve mandalina bahçeleri, sebze taılalan görünüyor. Modem sulama sis- 1 temleriyle bu araziden mükem- /
teştler İn-
arap-kere
var.
arapçada «taarfh», ibranicede «makam*,
mel mahsul almıyor.
Harb izlerini taşıyan arap ve yahudl köylerinin önünden geçerek yol alıyoruz. Arap köyleri, kerpiçten yapılmış evleri, ve içinde yaşıyan şalvarlı kadınlan, yalın ayak çocukları ve perişan kılıklı erkekleriyle ve bir de onlara katılan, mahzun merkepleriyle iptidai bir manzara taşıyor.
Bu manzarayı gören bir kimse, Ortaşarktaki arap - yah'jıü rekabetinin 70 milyonluk arap kütlesi dururken nasıl olup da bir milyonluk yahudi topluluğu lehine inkişaf kaydettiğini derhal hissediyor.
Şahap BALCIOĞLÜ
Futbol
şampiyonası
Rio de Janeiro maçları için kura çekildi
Rio de Janeiro. 23 (AP,> — Dün, Dışişleri Bakanlığında dünya futbol şampiyonluğu için kura çekilmiştir.
Kura gruplara göre çekilmiştir. Birinci grupun başında BrezUya, İkincide İngiltere, çüncüde İtalya ve dördüncüde Uruguay bulunuyordu.
İngilterenln karşısına İspanya ve Birleşik Amerlkaya da Çin düşınûştpûr Her gruptaki takımlar neticede altı maç oynayacaklardır. Grup galipleri bir tur maç daha yapacaklardır.
Bogota 23 (Nalenı — Kolim* biyanın. zengin bir futbol kulübünün İngilterenin en iyi oyuncularından ikisini almnk İçin devamlı bir surette gayret sarteltiği öğrenilmektedir. ~ oyunculardan biri Stanley MaMhevs'tlr. dildiğine göre, bu lâtia Amerika kulübü gayet yüksek fiatler ve müsait şartlar ile ortaya çıkmış fakat bir türlü neticeye varamamıştır.
Bundan başka, futbolun süratle İnkişaf ettiği Güney Aınt-rıka. memleketlerindeki diğer kulüpler de harekete geçmişler ve İngiliz oyuncularını avlamak için her çareye başvurmaya başlamışlardır.
Bu meşhur Zanne-
Telefonlarımı» lUitnulkûrrU
Yarı İğleri 3ff7fiS - tdare 30bW
«aaur îmtn
Şaban 7 — Huır lî
İBiuk Cfi. ÖÇl« »klnd» AJ» v«ı»ı E. 7.01 9.07 IH S.4Î 12.00 1.55
v. aza 5,34 Ia.il ıt.oa aujaı aza
idarehane BabIâli elvan
Cemal Nadu «ncakı no ıs
■
Çekoslovakya'da kadın işaret memurları kullanılmağa başlanmıştır. Yukarıda Prağ caddelerinden birinde seyrüseferi idare eden bir kadın işaret memuru görülüyor.
MUHASİP — Amerikan H»an vt ticaret dershanesinin muhasebe Kursunu I>ek İyi derece ile bitirmiş mu-hrılp Birinci, ikinci sınıf tüccarların defterleri dikkatle tutulur. Beyoğlu P K 2380. »«ı - 1
TÜRKÇE- FRANSIZCA. INGİLlZ. CE VE DAKTİLO BİLİR — Muhasebeye do yardım edebilen bit bay on yazıhane islerinde çalınmak ürere Ciddi bir müessesede U aramaktadır Akmam da A. B rUm uruna.
+43
BATİLIK PİYANO — Az kullanılmış Alman mamulatı çapraz telli bir piyano acele satılıktır. Müracaat: Telefon: 83S9S. 533 — 1
BALfKPAZARI CADDESİ ÜZE RİNDE — Mobilyalı bir yazıhane devrolunacaktır. Tel: 125IM
401
MADAM YABANCI ÖĞRETMEN — Yarım eUnlUk iyi bir aile çocuklarına lnsilırce. piyano Ve Almanca ders vermektedir ikmale katanları İyi yeliftirlr. ilk okullulara yardım eder. Mektupla Aksam da H. P. M.
ORTA YAŞLARINDA — Kimsesiz bit bayan apar liman kapıcılıfiı aramakladır. «F. M • rıLmuzunn mektupta milraraat. - t
TECRÜBELİ KASİYER BAYAN —
Umumi bir magandA veya şirkette ça lısmak utlyorum Akşamda «Ses»
\RAYAMAR
DOKTOR YANINDA — Çalışacak bir bayan veya bir lıemslre aranıyor Terbiyeli ve temiz olacaktır. Her fitin blleyc kadar Bayeıil Üniversite caddesi KUliıan soknk No. 12 doktor Ce-
tan. 477 —
TERZİ ARANIYOR — Terzihanede Calıjm-ak bir katla bayan* IhUyas vardır Taksim Stnuervil» cad. No 52 ye müracaat. «7+ - I
YAZIHANENİN İDARE, TELEFON İŞLERİNE BAKACAK BAYAN ALI NACAKTIR — Orta. Hac. mezunu ola-eajı Ribl üniversiteye ıfldenler do o-tabılır BabIâli. Ankara caddesi 6Ö EmllkUİcıl. Tel: 211310 491 - 2
DADI ARANIYOR - Üç yajiod* bir kız çocuğuna dadılık edecek İyi Fransızca bilen orta yaslı bir barana İhtiyaç vardır. İsteyenler M-35i numaraya fieec satıl 8-9 arası telefon 500 . - 3
MUREBB1YE ARANIYOR — Bir Ailenin Çocuğu içi» İngilizce veya Fransızca bilen mürebbiye aranıyor. Telefon »IGS. 504 — 3
BATİLIK — Keivınalör marka havuz Frijider su toaUalı He beraber temiz kuiunümtfi vasiyette saldıktır Müracaat: Nl»an1agı tramvay durafiı yanındaki tütüncüye. 440 — 3
SATILIK TAKSİ SAATİ - lâmbalı küçük ArftO mükemmel vaziyette her gün OJleye kadar Taksim Kazancı yokugu No. 11 eve müracaat. 43+
İNGİLİZ MARKA — Cami ey ve Lef 1 ayaklı buz dolapları mtlıalt şart ucuz flalic satılıyor. Sirkeci Kafkas Geçidi 3/1. Hamldlye caddesi 38. _________________________«W ~ ?
TERAZİ ARANIYOR — Az kullanılmış «Biıerbaz »İpi bir teraziye İhtiyaç vardır. Satmak Eleyenlerin Maçka SHMılıane Cad. No. 57 ye mü-ra Bantları.________________âta
SATILIK TAKSİ — Çok temiz vaziyette Austin mark» otoromil satılıktır Müracaat: Ksdıkayde Rıhtım garajı- ■|8T “ *
SATILIK DÜKKÂN — Büyük Çarcıda Kürkçülerde kârglr Üstünde katları olan kürkçü dükkânı satılıktır Müracaat: Her gün saat 12 - 13. Galata. Nur han No. 13. Tel. 4"265.
103 - 1
ARAZİLİ KÂRGİR KELEPİR HANE — Gbzlepedo Salırayıcedlt otobtia duralına bir dakikada hor türlü İhtiyacı müemmen on sen evvel yapılmış bel odalı fon dönüm) »ebze ekilen arazili hane (14000) liraya acele satılıktır. Sahrayıcedlt kahvesinde Giritli Salde. 353
SATILIK KIYMETLİ ARSALAR -Çltlehavuzlarda deniz kenarında 33 metro cepheli 3000 M.t İlk rıhiımlı bir aran İle. yine danize B0 m. meaa-fede İfratı yapılım» 1W metra cepheli 7800 M.2 İlk elifte r bir arsa satılıktır. Telefon: 23501. 373
SATILIK KÖŞK - Çlltehavuzlarda sabık Adile Sultan köşkü bahçesinden müfrez dört dönüm İçinde 5 oda. banyo ve büyük teraslı bir kögk satılıktır. Telefon 33501. 373
ACELE SATILIK APARTIMAN — Tursbys İstanbul caddesinde asfalt üıorindo köjcbasında 1 katlı garajlı ve bahçeli apartıman acele satılıktır Müracaat: Taralıya caddesi Be'ber Hacl'ye. 338 — i
DEVREN KİRALIK VE YAHUT BİR KISMI REYON OLARAK VERİLECEKTİR — Sirkecinin İşlek bir yerinde bütün konforu havi mağaza Müracaat Hamldlye Cad, 6 No. ya.
435 — 1
AYASPAŞA — Park Öleli eivarı Ülker nokak 4+ No da lam konforlu 5 odalı yeni bina boj olarak Satılıktır. >3tooo» Hra (4000> lira İpoteklidir. Hor gün » İle 1 arasında yerinde görülebilir. Görüşmek İçin telefon 63028
431 - 2
KİRALIK VİLLA — CaddcbMta-nında kiralık telefonlu villâ. Müra-racaat telefon 80326 sabahtan 13 ye kadar. 441 - 1
ACELE SATILIK KÖŞK — Erenköy Santral durağına beg dakika İkinci Orta sokak No 10 Çamlık, bağlık İki müstakil katlı yarı kârgir. Bitişiğe müracoat. 489 — 3
SATILIK KÖŞK — Boğazda Möbleliyle bej odalı. İçi dışı yaftlı boyalı bahçesinde çam ağaçları İçinde Elmalı nu yu. havagazı, elektrik ve mu$nm-ba clÖfOİL Tel -83035- Öftloyo kadar.
143 - 1
ACELE SATILIK BOŞ TESLİM EV — Kadıköy'ünde Altı yol ağımda çilek sokak 24 No. gaz. su. elektrik vc bahçeli. Altındaki dükkânda Hoyrl ustaya müracaat. 453
SATILIK AHSA — Topkapı Malle-peuinde Hk okula yakın 13,000 metre kare arsa Milliktir. Taliplerin 30315 telefonla veya Suilatuelim Cabi Alt No, 12 eve müracaatları. 443 - 3
SATILIK APARTIMAN ve ARSA— Aynalıçeşme hastanesi arkasında Tunnure sokağında yeni İnşa edil-mİ) İki daireli manzaralı yağlı boya ve muşambalı kârgir apartıman boş olarak ve yanındaki — 106 metre — ruhsatı alınmı» »rM Milliktir. Apar-tıman» müracaat, +93 — 3
devren batilik — üsküdarın tn işlek Çarşı tramvay durağındaki iki katlı tuhafiye dükkânımız ehven »arttarİA satılıkltr. Mürcaat: Üsküdar Hâkimiyeti Milliye caddesi 107.
402 — I
SATILIK CRAZİ — Hüyükç»mlıca‘-f nin Nsmazgâh mevkiinde Alemduft» asfaltına geni» cephesi olan ttnw» ef-verigU 18 dönümlük İçinde meyve fc-ftaçtarı ve kuyusu bulunan fevkalâde manzaralı bir gayri menkulün nısıf hiuesl satılıktır. Müracaat telefon: 63595. 533—1
ACELE SATILIK — Mahmutpaşa caddesi 92 No iı dukkânuı 1/3 huteal Müracaat Tel 2455+ 510 — J
SATILIK OTOMOBİL — lfHO modeli Ford marka fıstıki renkte yeni vaziyetledir. Maçka. İzmir Palasta ■ürüleblllr. Telefon: 81011 472 - I
SATILIK TAKSİ - 939 mndel lyl
şartlarla sanlıktır. Telefon 40987 Aksaray Güzel Garajda. +98 — 1
SATILIK — Küçük bot. Evinruılc marka takma yeni motörlü. 4M liraya güzel bir yole. yelkenleri ve 25 beygirlik Gray motöriyle: +000 lfiraya Tekne ve molörler ayrı. ayn da Mtıhr, Müracaat: Galata. Küçük Balıklı han. 35
501 — 1
İt KİŞİLİK KAPTIKAÇTI - 917 model. 6 silindiril COMER Ayrıca Saytkarli MOTOSİKLET HARLEY DAVİDŞON üstten supap. Satılıktır. Taksim Blllûrcu sokak Lüks garaj,
502 — 9
KİRALIK YAZIHANELER YE DEPO - Bir İki «e «tart altı odalı Içlço 300 mZ Bir :alon Galata Veli Alemdar hanında kahveciye müra-cUL •» “ »
SATILIK APARTIMAN - Taksim Tar tabağı caddesine yakın »yda »M Hra gelirli. Tafsilât Tarlabajı caddesi No. İM dan. Telefon 49237.
354 - I
UÇ KATLİ I ODALI KO8K — 30000 liraya satılıktır. Elektrik, terkos 000 argın bahçe düzayak deniş gSrür. MUraloat: ÇcngelkOy Yenimahalle, Çeşme sokak N« 17 ye 4B3 - 1
ACELE SATILIK — Öç daire, su. tramvaya 3 dakika mesafede, flat üzerinde uyuşulur, Fatih irkenderpaja Çıflckumrular sokak No. 39 Sahibi llaMn Erdey'e müracaat. 400 - 1
ARSA FİATİNE — Satılık bos teslim ev. Denize nazır manzaralı terkos ele kiri kil İ0 odalı Beyazıt Softan afta mahaUMİ Kâtlpatnan sokak 23 içindekilere müracaat. 4Î8 - i
SATILIK TAKSİ — 916 model az kullanılmış Vangunrd markalı. Müracaat Sirkeci Viyana kıraathanesinde garson Süleyman. Telefon 8X185 507 —3
ACELE SATILIK DEĞİRMEN — Grosby marka 15 beygirlik molür ve iki taylık bankosu ve bütün teferruatı. Kalafatyerl Yelkendir 85 Selim Boragan. 514 —
EV VE YEMEK İSLER! — Bîr ailenin ev ve yemek İğlerini yapabilecek orta yaslı bir bayan aranıyor. Telefon 23165. 505 —3
İS ARAYANLARA FIRSAT — (15001 Ura İle senede net wx» Ura kâr temin eder kurulmuş çalıgır vaziyette çizgi makinesi satılıktır. 26+76 ya telefon. +90 - 2
BAYAN TERZİ YANINDA — Çalışmak Üzere dikitten anlayan bir bayana UıtiyaÇ var Fatih DûrÜHaU-ka Cad Fahri Bey sokak No 9. Semti' yakın olan tercih edilir. 513 — I
TAKSİM KUDSON GARAJINDA — Az kutlanılmış vc Osmobll markalı sıcak softuk hava tertibatı var ehven flatle Milliktir. Telefon No. 58-431.
4»6 — 1
ITRIYT MAĞAZAMIZ İÇİN - Genç veznedar bayan aranıyor. Müracaat; Zaman Ecza Deposu Anan yadı han — İstanbul. 521 — 3
MEMUR ARANIYOR — Buhut islerinin takibinde (alışacak arkadaş lâzım Tahsll&tta %• 10. ruhsal bağına 10 lira prim, aylık 150. Kroki yapabilenlere ayn Ücretten maada 1TS lira aylık, 12060ı lira nakdi teminat tarttır, (Kefalet kabul edilmezi s-ıat 9 - 14 arası Sirkeci Antalya Ambarı sırası No. 10 han. kat ve No. 1 ye müracaat. 516 — 1
DİKKAT — İpotek isteyenlere tavassut eder. Emlâk, arazi alım satın» İle vekâlet İslerini kabul eden her kesin İtimadını karanmış olan Suhü-let Emlâk Zarif Özalp Beyoğlu Bü-yükparmakkapı köyebap No, 4. Telefon: 42396, 083-11
3- Al.lM S.-\TI.V\(£$Yft)|
KELEPİR BATİLIK DOKUMA TEZGÂHI — Cok az ku Hanı İm ıs Talat-lılt İçin Yeni Postane arkası Etayker han No. 39/1 e müracaat. 329 - s
SİNEMA MAKİNESİ — Sesli veya eeaslt 110 - 220 voltla isleyen ılnerna makinesi. 10 mm. İllim alrna makinesi ve alâka çekici filimler aatın alınacaktır Fiat vc tafsilât posta kutusu 434 İstanbul adresine yazılması, 519 —
ACELE SATILIK — Bcyoftlu Galatasaray civarında çalışmaya harız mükemmel bir gazoz fabrikası Mü racaat: Galatasaray Haçopulo Pasajı 10. Bay Tannsa. 209 — i
KİRALIK APARTIMAN VE MUAYENEHANE — Fatih tramvay durağına İki dakika mesafede Feyzullah Er sok. No. 6 da 4 oda. bir hol. banyo ve aalre, ayrıca telefonlu muayenehane için İki oda kiralıktır Pazardan başka her gün görülebilir.
512 — 2
BOSTANCI — Tepe mahalle numara 49 de Nczibe Ertan'a alt fevkalâde manzaralı bahçesi su ve elektriği havi (Gülen Villâ) hemen kiralık ve satılık.Taliplerin adrese müracaatları.
510 — 2
KİRALIK BOSTAN - Eyüp Balcı Yokuşu Toprak sokak SB No. da dört yüz rnoyva ayarı, tatlı suyu, kuyusuyla on dönümlük ekili bostan senevi ıl»b liraya devren kiralıktır Sirkeci B. İsmail Pag» ham. avukal Vehbi Eocngll. 408
KELEPİR APARTIMAN - Bebek -Arnavut köy aralında, dört daire deniz kenarı tramvay, otobüs duraftmda otuz bej bin liraya seyahat dotayıaiyle acele satılıktır. Telefon: 3S233.
377 - 1
17000 LİRA — Bebekte «ekiz odalı, banyo, elektrik, su mevcut bahçeli, fevkalâde manzaralı ev satılıktır. Çarşamba, cumartesi «ünleri ıo dan 13 e, pazardan mada dlftet günler 13 - 17 arası 2I72B e telefon.
457
SATILIK APARTIMAN — Boyacı-köy Hekim Ata aokaftında 50 numaralı kârftlr. yaftlı boyalı ve muşamba-]ı deniz görür asfalta yakın 3 katlı apartıman bos teslim satılıktır. Apnr-iımana her gün 12 den sonra mü-tacaaL 49+ “ 3
FERİKÖY DURAĞINDAKİ BİR A-PARTIMANDA — Konforlu bir oda münasip şartlarla pansiyonere kiralanacaktır. Tel.: 2+512 bftrctmcn Gülsüm 497 -
KADIKÖY — Cevizlik Sokullu sokakta asfalt üstünde ve tramvay duralına bir dakika mesafede 9 x 31 metrelik bir arsa satılıktır. Taliplerin Kadıköy Bıhtım Boyu Rccal zade sokak «1» numaraya müracaatları.
499 — 1
DEVREN SATILIK BAKKALİYE — içki ve pazar ruhaatiyesi mevcut. Dört yol nftzı her l»e elverişli tam pazar yerinde. Müracaat her gün Ortabuhçe Cad. «0 No. Beşiktaş.
503 — 2
KIYMETLİ ARSA — Yenlkapldfi M. Çakır gazinosu yammta 36» metre Asmalltı öl No. Kalfaoftlu.
39+ - I
RUMELİHISAHINDA - SSUllk V» yaz için kiralık ev. Robert Koilej civarında. tepede. Kıstak sokak No. 10 Fevkalâde manzaralı, on bir odalı, üç daireye ayrılmış ev. otu» bin Hr*yo HUltktır Ya» için kiraya verilecek daireai: Dört oda. bir salon ve mutfak Yazlığı: Bej yüz liradır. Görmek İçin üst kattakllcrc. görünmek Içltı: Kadıköy. Sakız sokak Erkan »partımanı I numaralı daireye müracaat, 318-8
YAZIHANE ARANIYOR - iki odalı veya bölUnmefte müsait büyük bir oda 21396 numaraya telefon edilmesi. 459 — 1
KİRALIK KÖŞK — Suadiyede emsalsiz hava V» manzara, vesaite yakın. Bir hol üç büyük oda banyo Yıllık da verilir, öftleye kadar 83617 ye telefon. 45+
KİRALIK YENİ EV — Mcclıllyeköy Zinclrllkuyu'da yeni yapılan Merkez Bankası Kooperatifi evlerinde İki katlı, beş. odalı, şömine ve verandnlı villâ. Kira müsaittir Saat 2030. don sonra telefon 83180 veya gazeteye (VUIâ - N S.) rUmutu He müracaat-506 —
SATILIK KÖŞK — Büyükadada Nisam Mevki ookaftındn 23 No bir kat Üzerine üç odalı, mutfaklı, sarnıçlı vc 831 metre bahçeli köjk. Cums ve pazar günleri görülür ve görüıtUebl-lir. 452 - 1
BÛYÜKADA — Karanfilde imardan müsaadeyi haiz müfrez arzalar Milliktir. Galata Sermet han No. s Telefon 44MI Büyükada Ankara Pas-tahanesl Telefon 5( - 51 «3-1
TELEFONLU YAZIHANE — Gala-tada 2 oda koltukları ve masasile kiralıktır. Müracaat: şişhane Ukender caddesi (itfaiye kargısı! No. 38.
511 — 2
SARIYERDE SATILIK EV — Sulara giden asfaltta her kalında İlci oda bir hol mutfak ve helâ bulutman İki katlı BTka aokufta bahçeden kapısı olan kârgir ev boj teslim Sefir sokak e No. dan sual. 500 —
FATİH — itfaiye caddesi T«gSh-çıtar sokak 19. Bulvara nazır İki daireli 5 odalı apartıman durum do-I ayniyle acele satılıktır, Flat 17500 Müracaat Tl. 23110. 427
ARSA — KüçükyalLda takriben l«X> Mz denize nazır ve temiz yolu olaıı arsamı 5Û00 liraya satıyorum. Telefon 42521. 449—3
BEBEKTE — Deniz görür; İskeleye 2 dakika: 4 kat; dOrdcr oda t 7800 Ura Irat; kat kal veya tamamı acele satılıktır. Telefon 23601 Saat II - 13. Fatma Suat Bostancı Koca Yol No. 30
508 — 3
KOCAMV8TATAPAŞADA SATILIK — Bahçeli kârgır ev ve projeleri tasdikli İki katlı 3 evlik fr+fl MZ arsa. Görmek İçin Emlılpçk Cemal Çan'a müracoat Pazarlık İçin »nbfth-lan 9 dan *w»l Tel: 83318.
SATILIK KÖŞK — GOztepede Ka-yıjdaftı caddesine yakın mertıum Re-ağaçlı bahta İçindeki köıküyle »»■ lâmlıftı ehven ftelle. Telefon: 12M8.
KİRALIK YAZLIK VİLLÂ — Maltepe Boftd.ıt caddesi otobüs durağında istasyona 3 dakika Adalara karşı
bilyalı olarak kiralıktır Telefon 2+059
404
BOŞ TESLİM SATILIK KÂGİR EV — Amavutköy Abdüıhak Malla mkak 26. Altı »da. bahçe. İskele vc tramvaya İki dakika. Görmek İçin aynı sokakta 20 numaralı eve müracaat. Görüşmek İçin Tl. 83519 Tavassut kabul «dlIniM. 407 - t
BEYAZIT — Softanafta mahallesinde İlli M2 İlk arsa acele satılıktır 190 M2 sJnc projeli ve ruhanili In-jııata hazır vaziyettedir. Müracaat Hflzım Artman Kürkçüler Pazarı sokağı No. 25 - Çemberiltas
462 -3
ACELE SATILIK NATAMAM BETON BİNA — 138 metre aru Ifıboıa-tuvora. matbaaya müsaittir. Caftaloft-lu Selvlll Mescit sokak 14 No Telefon. 40400 Nimet bey. 406
KİRALIK MÜSTAKİL KAT - 3 oda salon, mutfak, hamam, geniş Uıraça. «u. elektrik (90) Hra peşin. (Kadıköy Ozmanafta Pirlçovuj No. 1*1 Pastaneden sorulacak. 476 — 1
YAZLIK MÖBLELİ KİRALIK KÖŞKLER — Çam ağaçtan arasında Baftbnp 7. Erenköy telefon 5Î-3B7.
410 - 8
BOSTANCIDA SATILIK YENİ EV— 403 M2 bahçeli. Uç Oda, denize nazır ve yakın villâ acele satılıktır. Müracaat: Sirkacl (Büyük Postane yanıl Alâlemcl Han No, 30, kat 2. Tel. 26+63 5IT —
SVADİYEDE — Tren Vc tramvay lataayonuna 15 metre mcMlede bir dönüm arazi üzerinde her katında 2 »oton bir sor vc üç genin odazı her türlü konforu havlbnhçcslnde kuyuaü ve bütün meyvaları atan İki katlı s-p artı man yolculuk dolayıM.vle çatı İlktir Bina 216 metrekaredir. Müracaat: Suadlye Ayjcçavuj sokağı 6 No. Teli 221BO. 473 - I
ÇUBUKLUDA — Rıfat Paşa aoka-ftında 1+ No. 9 oda, hamam, mutfak, çamaşırlık, maa bahçe köşk ehven II-allo Milliktir. MUraraat: Kanlıca KUar caddesinde bay İbrahim.
520 — 5
SATILIK UCUZ EV — Sultanahmet Alemdar mahallesi İncili Çavuş sokağında 35 No. lı ev beşinci icranın 047/3379 No. siyle fl/8/930 tarihinde satılacaktır, ikinci salı» 18/8/950 dlr. 615 _ 5
KİRALIK SAYFİYE - Fcnerbahçeue plaja, tramvaya bir dakika 5 oda denize nazır balkon ve konforlu müblcll möblesiz yazlık senelik müracaü Te!~. 39147.________________+69 - I
BOSTANCIDA SATILIK EV - Dört odalı su. elektrik ve banyolu. Delinmen yolu Cevahirci sokak No 17 Çar$ıya 3 dakika mesafededir. İçindekilere müracaat. 418 — 2
ÇOK UCUZ — Ve acele satılık bina vc arazi. Yakacık Doliba köyüne giden yol üstünde müteaddit meyve ataçlarını, bol suyu havi bir kat Üstüne Üç odalı ki gir bir binanı otan çilllk. inekçilik ve arıcılıfta müsait gc-nlg arazi çak ucu» vc aeelc satılıktır-Her gün saat 3 den 4 kadar Galatasaray Özgür Barda Özgür e müracaat.
411 - 1
FIRSAT — Elektriği, suyu, helftsı mevcut Su adiye ptajına yüz adım, tramvay caddesinde mctcclyc. bakkala, gazoz İmalâthanesine elverişli büyük dükkân devren satılıktır. Telefon: 44251. 439 - S
KİRALIK VEYA SATILIK DUK KÂN — Galata Nccallbey tramvay caddesinde köse başında üstünde o-dMi bulunan boş dükkân kiralık veya Milliktir. lzleklilcTİn Belediye daimi Komisyon kaleminde İbrahim Sup ç un'a müracaatları. 4+6 — 1
SATILIK APARTIMAN — Ay arpa-şa Park Oteli arkasında Kutlu sokakta 8 numaralı fevkalâde manzaralı yaftlı boya vc muşambalı kârglr havagazı su ve elektriği havi 2 daireli Hat dairesi bos teslim «M bin» liraya satılıktır. Apartıman» müracaat 495 — 3
DOKTOR vs AVUKATLARA — Her nevi yazıhaneye elverişli vc irat için kaçırılmoz rırzat. Divanyolunda Yeni Adliye sarayı karşısında iki dükUnlı ayda dört yüz lira Iradlı kâglr apar-uman 3ö W liraya satılıktır. Dlvan-yolu İM Telefon; 29603, 488 - F
MEKTUPLARINIZI ALDIRINIZ' Gazelemtr iaarestnı «ora otaru «onarmış olan «arıicrimızaezı
T.A S — CM - R S — Ders -N D — HJPAI — A B — Namlarına salar, aııruplsr m» rseanamlaŞar oldınnAtar' e+es
Deniz Kolejine öğrenci alınacaktır
Deniz Harp Okulu ve Koleji Komutanlığından
1 — Deniz Kolejinin yalnız birinci sınıfına öğrenci alınacaktır.
2 — Kayıtlar 1 Haziran 950den 10 Ağustos 950 ye kadar devam edecektir.
3 — Alınacak öğrencilerin 14 yaşından küçük ve 17 yaşından gün almamış olmaları lâzımdır.
4 — isteklilerin Ortaokulu bitirme ve Devlet Sınavında muvaffak olmuş bulunmaları şarttır.
5 — Kayıt ve bakul İçin Istan bulda olanlar Heybelladada Deniz Harp Okulu ve Koleji Komutanlığına, taşrada bulunanlar ise askerlik şubelerine birer dilekçe İle baş vurmakla beraber, dilekçelerinin bir eşini de Oku! Komutanlığına göndereceklerdir.
ö — Fazla bilgi edinmek lstiyenlerln Heybelladada Deniş Harp Okulu ve Koleji komutanhğna başvurmaları. (66111
DİLEKÇELER:
A — Diploma veya okulu bitirdiğine dair belge,
B —Nüfus kâğıdı aslı veya Noterlikçe musaddak örneği,
C — Bir yılı geçmemiş aşı kâğıdı,
D — 12 adet vesikalık fotoğraf.
E — İyi hal kâğıdı. Bağlanacaktır.
Seçme sınavları 15 - 20 Ağustos 950 arasında yapılacaktır.
150 ton karpit alınacak
Devlet Demiryolları Merkez 9 uncu Satın alma Komsvonu Başkanlığından
1 — 150 ton karpitin satmalınınaaı kapalı zart usulü İle eksiltmeye konulmuştur.
2 — Malzemenin muhammen bedeli 60000 (altmış bin) ve muvakkat teminatı 4250 (dört bin İki yüz elli) liradır.
3 __ Şartnameler 250 kuruş mukabilinde Ankara ve Hay-
darpaşa veznelerinde satılmaktadır,
4 — Eksiltme Ankarada Hare binasında Malzeme Daire-
sinde toplanan Merkez fl uncu Satmalma Komisyonunca 15/ 6 -'950 Perşembe günü saat 15.30 da yapılacağından isteklilerin Ickllflerlle kanunun tâyin ettiği vesikalarını aynı günde nihayet saat 14,30 a kadar makbuz mukabilinde adı eeçen komisyon Başkanlığına vermeleri veya muayyen vakitten önce ele geçecek tarzda iadeli taahhütlü olarak posta ile göndermeleri. (6481)
Alçı alınacak
Maliye Bakanlığından
Tebeşir imalinde kullanılmak ve ihtiyaca gore ayda asgari bir ton teslim edLlmek üzere açık eksiltme Ue 12 ton Eklstra alçı satın alınacaktır, isteklilerin 157 lira 50 kuruş geçici teminat Ue birlikte 29 Mayıs 1950 Pazartesi günü saat 14 de Be şiktaş'ta Devlet kâğıt Deposunda hazır bulunmaları. 6476
BİR SEVGİLİ UĞRUNA
Aşk ve macera romanı
Yazan: Cart er Dickson Tercüme eden: Vâ • Nü
- Tpfrilra tfO. SI -
Bayan Sullivan'ı kurtarmak 1»-temeniz de mâkuldür. Onu, otomobilin içinde yarı baygın keşfeder etmez kurlardınız. Eski bir ahbabınızdı. Kendisine karşı dostluk hisleri duyuyordunuz. Fakat .mesele bundan da İbaret değildir.
Ferrars, elini alnında gezdirdi:
— Hay Allahın belâsı? — diye haykırdı. — Siz, beni mahvedeceksiniz. Hem de benim hayatta yegâne kıymet verdiğim genç kızın karşısında, Siz, beni, siz beni...
— Bayan Sullivan'ı geçen pazartesi kurtardıktan sonra, getirdiğimiz sırada, siz, bizi görür görmez şöyle haykırdınız: «Belle Renfrew!» Ve sonra, avucunuzla otomobilin karosörisine vurdunuz.
— Bundan ne çkar?
— Bayan Stılllvan, kocasının otomobilinin arkasına saklandığı sırada, bir erkeğin ağladığını, İnlediğini İşitiyordu. O da avucunun İçiyle otomobilin yanına darbeler lndlrlyormuş. Demek ki, bu fevri jest, sizde bir tik halindedir. Asabileşince bunu yapıyorsunuz. Bu röfleksln mânasına genç kadın dikkat etmemiştir ama, ben dikkat ettim.
Belle, bize uzun uzun baktı.
Ressam, yine, bir şeye yahut bir kimseye vurmak istiyormuş gibi elini havaya kaldırdı; takat bundan vaz geçti:
— Her ne derseniz deyiniz, ben böyle psikanaliz İmtihanlarına mevzu teşkil edemem, İşkencenin bu türlüsüne tahammülüm yoktur. Bu işin pek cid-
di bir mahiyeti olduğunu da unutmayınız. İddianızın saçmalığını belirtecek deliller ister misiniz? Daha doğrusu delilleriniz var mı?
— Maalesef delil yok. Delilleri mahvetmek için Icabeden her şeyi yaptınız.
— Ben?... Nasıl yapmışım?
— Eğer boş kovanla İki mayoyu bana bıraksalardı, dün gece Korsanlar Barınağında bulduğum bu iki delili polis 4-mlrl Craft'a gösterir, onun nazarında hak kazanırdım. FaJtat, »İmdi elimde, sizin mücrimUğl-nlzl tsbat edecek ne gibi bir delil olabilir? Fakat eminim. Rl-La'yı ve âşığını siz öldürdünüz. Dün gece de, mağarada üzerime ateş eden siz değil miydiniz?
Ferrars, bana doğru bir, iki adım attı:
— Pardon I — dedi. — Dün akşamdan mı bahsediyorsunuz? Saat kaçla?
— Gece yarısından sonra saat birde... Her halde dün gece yarısından sonra evinizden ayrılmış olacaksınız. Evden otomobille çıktığınızı da biliyorum.
MolJy, yatağımın ayak ucuna dayanmışU. Birdenbire doğrul-
du; ve gözlerinde güçlükle zap-tedllen bir hiddet İfadesi okundu.
Şimdi, mecliste hazır bulunan bu insanlar karşısında dün geceki bütün maceramı teferrua-tlyle anlatmak zorunda kaldım.
Oerçl garipse de, mecliste Slr Stanleyln de hazır bulunduğunu şu anda hepimiz unutmuş gibiüdik. O da bizim muhaveremiz sırasında ağzını hiç açmamıştı. Kocaman elleri bastonunun topuzunda kavuşmuş, karyolamın biraz ötesinde oturuyor: yan yarıya sönmüş sigarasını geveleyip duruyordu.
— Doktor, sizi tebrik etmem İcabeder. Siz, bu dramın hülâsasını şahane bir şekilde yaptınız. Bunun bir şaheser olduğunu iddia edebilirim. İki seri izin bulunması ...çimleri bastırmak için kullanılan mermer merdane... Korsanların Barınağı. Bütün bu verdiğiniz tafsilât pek makbulüme geçti. Ancak, beni üzen bir nokta, İzahatınız İçinde hiç birinin doğru olmayışıdır. Ressam İskemleye çöktü.
Benim dehşetim onunkinden ıışugı kalmamakla beraber, res-
samın hareketini taklld etmeme İmkân yoktu. Kâinat hak-kındaki bütün telâkkilerim bir an İçinde mahvolmuş gibiydi.
3. M. özür dileyen bir İfade İle:
— Evet. — dedi. — Vakanın bu şekilde İzahı benim de aklıma geldi. Hattâ bu sebepledir kİ, lâstik çizmell birini, dün, uçurumun alt tarafına göndererek oralarını araştırttım. O noktada silindir bakiyesinden eser yoktur.
— İmkânsız! — diye haykırdım. — Evvelce varmıştır, sonradan biri oradan yok etmiştir.
— Alay ediyorsunuz, azizim. 400 llbrellk demir... Kayalıklar aruna düşmüş de... Yoksa bunu dalgalar mı başka tarata hafifçe nakletti dersiniz? Hangi vinçle kaldırılıyor?
Mantığımın. İflâs ettiğini hissediyordum.
Slr Stanley, cepheden hücum etti:
— Bundan başka, azizim, bu işe ressam Paul Fcrrars'ı karış-tınnazsanlK daha İyi edersiniz. Çânlcü dün gece, vaka saatinde nerede bulunduğunu isbM at-mek kudretini haizdir.
Belle, etrafına şaşkın şaşkın baktı:
— Kuzum, hepimiz çıldırıyor muyuz? — dedi. — Doktorun tam hedefe İsabet ettirdiğine kanaat getirmiştim. Doğru söylediğine yemin ederim. Çünkü anlattığı hikâye baştan sonuna kadar tutuyordu. Rötuş edecek hiç bir noktası kalmamıştı. Halbuki İşi yine allak bullak ettiniz. Bu vakanın nasıl cereyan ettiğin! siz anlatır mısınız?
S. M. genç kadını tepeden tırnağa süzdü:
— Hiç bir şey bilmiyorum, kızım. — dedi. — Her şeyi yeni baştan mütalâa etmek lâzım. Bir başka izah şekli bulalım. Bana çelince, ben artık pek ihtiyarladım, dllimt kediye kaptırdım. Zannederim, Londra'da da benim hakkımda artık böyle düşünüyorlar. Allaha ısmarladık, evlâdlarım Ben At ve Araba hanına gidiyorum. Orada bir bardak bira içeceğim.
Arkası sıra haykırdım:
— Durunuz! Bir saniye daha durunuz! Mademki siz beni mağarada baygın bulmşusnuz, benim orada bulunduğumu nereden biliyordunuz?
Sir Stanley, kapının eşiğinde bir an tereddüt etti. Fakat geriye dönmedi ve benim sualime cevap vermedi. Bastonuna da-yanaraktan sofaya çıktı: orada bayan Harblng’e rastladı. Onu haince tepeden tırnağa silzdü. öyle kİ, kadın, az daha dehşetinden ellndekllerl yere düşürecekti.
S. M, İn ağır ağır uzaklaştığını. bazı eyşalara çarptığını ve sokak kapısını açıp kapadığını farketliuı.
KuC
Güıel Sanatlar Kırallyet Akademisi âzasından ressam Paul Ferrars'ın yazdığı b âtime Doktor Luke’nln eliyle yuzdığı bu notlar işte burada bitiyor. Müellif, İhtimal ki bunlan böyle bitmemiş halde bırakmıya-caktı; fakat buna rağmen bu sabiteler yine çok enteresan bir vesika olmaktan geri kalmıyor.
Doktor Luke, Brlstol şehri, ü-zerlııe 25 kasım 1940 da yapılan büyük hava hücumu sırasında ölmüştür. Alevlerle sarılan bir binada, kendisinin nasıl bir (Arkası var)
24 Mayıs 1950
AKSAM
Sahile 7
^.^K^^Arslanın sevgisi^
Trygvie Lie’nin seyahati
Mahkeme Kori dorl arı nda
Böyle dondurucu bir havada seyahate çıktığıma bin defa piş man olmuştum, ihtiyar Fresperin. arabasının içinde sallına sahana uykuya dalmıştım. Derken ihtiyar a ru bacının sesi, beni uyandırdı:
— Serseri çingene arabam ne diye yolun üzerinde durdurdun ? (Tözlerimi açarak dışarıya baktım. Yolun dönemecinde us tüne cergi kurulmuş, sıska atlı 1 araba durmuştu. Sırlında ren fi soluk bir palto giymiş uzun boylu, bıyıkları .ağarmış, ayyaş olduğu çehresinden belli bir a-rlam arabanın etrafında sinirli sinirli dolaşıyor, biraz daha arkada takriben sekiz on yaşlarında yırtık bir şala sarılmış sevimli, esmer bir kız, yere çö-melıniş oturuyordu.
İhtiyar Prosper, arabasını durdurdu. Uzun boylu adam, arabasında bir ânza vuku bulduğunu kendisi, tamir edemedi ği cihetle, durmağa mecbur kal dığını. seyyar bir sirkin sahibi olduğunu ve şehre gitmekte bu itmduğunu anlattı.
Ben onlar konuşurken, araba dan inmiş, kûçiîk kızın yanına gitmiştim. Kızcağız hüzünle do lu iri kara gözlerini kaldırarak bana baktı Besime şefkatli bir ede vererek sordum.
— Kızım, baban şu adam mı?
— Evet mösyö!
— Adı ne?
— Brlskar.
— Ya senin adın?
— Zoroyda!
— Yalni2 mısınız?
— Evet yalnızız. Annem çoktan öldü.
çerçinin içine bir göz atınca tiksindim. Paçavra parçalan, çinko bir kaç kap kacak ve boş şrrap şişeleri karmakarışık bir halde yerlere atılmıştı. Küçük Zoroydaya sordum:
— Sirkinizde ıfc hayvanlar var?
— İki maymun, bfer sırtlan bir çakalla, Zuah adında bir aslan.
— Sen aslandan korkmuyor musun?
— Ne münasebet mösyölZuah taslanın İsmi) beni çok sever ben de onu severim.
Dosta aslan olan taacağızm gözleri içine baktım. Babasından bahsederken Utandığı çekingen hal ve tavırdan ve ona atfettiği korka dolu bakışlardan kızcağızın baba şefkat ve sevgisinden mahrum olduğuna anladım.
İhtiyar Prosperin yardımlyle çerıgL arabasının ânzası tamir edildi. Kızcağızı, kollarından tutarak arabaya bindirdikten aonra:
— Yolun açık olsun kızım. Ümaran kİ gideceğini* kasabada seni tekrar görürüm diyerek yoluma devam ettim.
Bilmem nasıl oldu da bir akşam şehirde temsillerine bavlıyan sirke giriverdim. Belki beni oraya sûrüklüyen âmil, küçük kıza duyduğum .şefkat ve merhamet oldu. Az sonra temsil başladı. Babası Brlskar elin de kamçı, aslanın kafesine girdi. Demir kafesin kenarında yerde hareketsiz duran eana-vara haktim. Önce aslan, Brls-knnn emirlerine kükremeler ve kuyruğunu saihyarak yere vurmakla cevap veriyordu. Brlskar canavarın hırslı olduğunu «n-lıyarak ısrar etmedi. KafesLn kenarına kadar çekilerek ıslık çaldı. O zaman küçük bir kapı çekilerek küçük Zorayda demir kafese girdi ve korkusuz adımlarla aslana doğru yürüdü.
Aslanın kuyruğunu sallamak tan vazgeçtiğini, boynunu uzatarak diliyle kızcağızın ellerini yalamağa başladığını hayretle
Brlskar, el inde kamçı, aslanın üzerine yürüdü fakat kamçısını kullanmağa lüzum kalmadı. çünkü aslan verilen e-mlrlcre itaat ederek muhtelif oyun numaraları yapmağa baş-hıdı. Brlskar, canavarın bu ita-almdan mağrur, kamçıyı yukarı kaldırarak aslana yaklaşmak istedi. Fakat aslan, kükredi ve Brir,kiırın ürerine atlamağa hazırlandı.
Canavar mûrebblsL, müdafaa İçin eline bir demir aldı. Fakat Zorayda, aslanın yanına koşarak kulaklarından yakaldı:
— Zuh, Zuh, uslu otur bakayım diylııcc aslan, başını yere İndirdi ve küçük nıuhlbbeslnta çıplak baldırlarına sürmeğe başladı. Seyircili r. bu manzara dan heyecana düştüler:
— Yeler, yeter diye haykır-msi'a başladılar
Brlskar. bir revarans yararak,
kızıyla beraber kafesten çıktı.
Bir daha sirke gitmedim, küçük kızı da artık görmedim. Fakat İki gün sonra müthiş faciayı öğrendim. Brlskar, bermutat gene meyhaneye gitmiş,
gecenin geç vakitlerine kadar içtikten sonra seyyar çergi arabasına önmek üzere yola çıkmıştı, Seyyar arabada yalnız kalan küçük Zorayda. petrol lâmbasını söndürerek bir kenarda sinip uyumuş, uyku arasında ayaklarlle babasının büyük şarap şişesini devirerek kırmıştı. Babası, çerglye dönüp de şarap şişesinin kırılmış olda ğunu görünce zavallı kızcağızı bayıltın caya kadar döğdükten sonra gene meyhaneye dönmüştü.
Zorayda, kendine gelince, ayağa kalktı ve gergiden kaçarak, kendisine şefkat ve muhabbet gösteren aslanın kafesine sığındı. Aslan genç kıza tanıdı. Zorayda, yere çömeldl ve başını aslanın kanuna da-yıyarak kendinden geçti. Ertesi sabah kızcağızı arayanlar, o-nu aslanın kafesi İçinde ölmüş buldular. Babası Brlskar kızının cesedini almak İçin kafese girmek İstedi. Fakat aslan 1 kimseyi yanaştırmadı. Nihayet zavallı aslanı, iki kurşunla öldürdüler ve o suretle Zorayda-nın cesedini demir kafesin için den çıkardılar. Kızcağızı babasının öldüresiye döğdiiğiinü kimse görmediği İçin kendisinden şüphe edilmedi ve ölümü aslanın bir pençe vuruşuna atfedildi.
Brlskar aslanın postunu yüzdürerek sattırdı ve nJdığı para ile betbaht Zoraydanm cenazesini kaldırdı.
Çeviren: A. HİLÂLİ
Ruslar Amerikaya ait herşeyi nasıl öğrenir
{Baştaraft 4 öncü sahifede) malûmat esasen apaçık ortada bulunmaktadır. Amerikan hükümetinin Amerikan vatandaştan İçin her sene neşretmekte olduğu (M) bin çeşit muhtelif matbua ile kongre komitelerinin mini savunma meseleleri hakkında İlgililerin mütalâalarım gösteren zabıtnameleri ve ticaret, sanayi ve işçi d unun-larnu gösterir istatistiklerin Rusların çok işine yaradığı muhakkaktır.
On maddeyi muhtevi 20 senelik barış programı vermiş
Ue
Lake Success 23 (A.A.) —
Trygvie Lie’nin görüştüğü Dışişleri Bakanlarına verdiği 10 maddeyi muhtevi 20 senelik barış programı, güvenlik konseyi üye memleketleri Dışişleri Bakanlarının iştirak edecekleri toplantılar derpiş etmektedir. Muayyen zamanlarda toplanacak olan bu konseyde, birleşmiş milletle genel kurulunda askıda kalan büyük meseleler müzakere edilecektir. Bunlar Atom enerjisinin milletlerarası kontrolü, yeni üye devletlerin kabulü ve milletlerarası bîr kuv vetln İhdası meselelerini teşkil etmektedir.
Genel sekreterin verdiği muhtıraya göre bu konseyin toplantılarını muhakkak New-York'ta yapması lâzım değildir.
karısı, çocukları ve torunla File
Konsey, Cenevre. Paris veya Londra’da da toplanabilir.
Öte yandan İşaret edildiğine göre Lie, bununla beraber hukuki mahiyette bir ikinci muhtıra daha vermişti. Bu muhtıra evvelce Martta da neşredilmişti. Bu vesikada hükümetinin birleşmiş milletlere mensub çeşitli üye devletler nczdlnde tanınmasuu beklemeden komünist Çin'in birleşmiş milletlere kabulü imkânı araştırılmaktadır. Nihayet tasrih edildiğine göre her iki muhtırada genel sekreter tarafından tetkik edilmek üzere Dışişleri Bakanlarına verilmiş ve derhal cevab istenmemiştir.
Schuman iyimser
Londra 23 (A.A.) — Birleş-
bir arada
mlş milletlere yakın çevrelerde belirtildiğine göre genel sekreter Trygvie Lie’nin başlıca gayelerinden biri birleşmiş milletler çerçevesi dahilinde Tra-man. Stalin. Attlee ve Bldault arasında yakında bir görüşme tertlb etmektedir.
Anlaşıldığına göre Lie, bu yaz Cenevre'de bir sulh konseyinin toplanmasını; ve Komünist Çin rejiminin birleşmiş mille tere kabulünü teklif etmiştir.
Fransa'dan geVm haberler Lie’nin Stalln'den zannedildiğinden daha fazla cesaret almış olmasının muhtemel olduğuna işaret etmektedir.
Fransız Dışişleri Bakanı Schuman, Lie’nin Moskova seyahati sonunda yeniden iyimser olduğunu söylemiştir.
Bizim gençliğimizde her işin bir erkânı vardı!
Arap mülteciler
Mısır hükümeti bunları memleketlerine göndermeğe başladı
Hemen her şeyin askeri bir sır telâkki edildiği Rusyada A-merikalann durumu tamamen bambaşkadır. Demir perde arkasında bütün yapana basın mümessilleri ve iş adamlarına Ruslar birer casus gözile pa-knrlar. Asker! ataşelerin açık istihbarat yapma İşleri dünyanın hemen her tarafında bir diplomasi vazifesi olarak kabul ve telâkki edilmekte olduğu halde Ruslar İçin sefaret ataşeleri de birer casustan başka bir şey değildir. Rusyada olup biteni öğrenmelerimi Lmkdn bırakmamak için Ruslar memleketlerindeki yabancuara çok müşkülât çıkarırlar. Bir ecnebi Moakovadan ancak 30 - -10 mil mesafede muayyen ve mahdut bir mm takaya kadar uzanabilir. Tatil geçirmek üzere yalnız (Kıran) a seyahate müsaade edilmekte İse de Rusyanm başka taraflarına bitmeğe İzin verildiği pek enderdir. Bir Rus vatandaşının bir yabana İle 1-şüıih icap ettirdiğinden fazla görüşmesi memnudur. İktisadi duruma ait malûmatın açıklanması Rusyada bir cürümdür. Yabancı muhabirlerin Amerl-taya çekecekleri telgraflar san süre tâbidir. Rus istihsalâtı hak km da arası sıra neşrolunan t-a a istatistikler daha evvelki bazı istatistiklere atfen yayınlanmakta olup daha evvelki rakam lann İse tahkik ve tcsblti kabil olamadhğından bunların kıymetlendirilmesi mümkün olamamaktadır. Stalin, Molotof, Vlşlnski gibi yüksek Rus ricalinin bir mesele bakında fikirlerini öğrenmeğe de imkön yoktur.
Rus casusluğuna karşı Amerikanın en zayıf noktası. Ame-j tikaıım demokratik bir hükümetle idare olunmakta olmasıdır. Rusların açıkça ve kolaylıkla faydalanmakta oldukları malûmatın yayınlanmaması Ame-jlkâh halkından da bu hilelilerin gizli tutulması demektir. Rusların Amerika hakkında bilmek istedikleri şeylerin yüzde doksan beşini Amerikan ga-'cuttur. zete ve mecmualarından ve A-l
YENİ YAYIN(gg
kamptaki mülteciler
Mısır'da bir
Amman 23 (A.A.) — Mrar hükümeti, balen Mısırda bulunan Filistinli ara plan memleketlerine iadeye başlamıştır. Her gün hava yolu İle Kudüs civarındaki küçük hava alanı Kalandia’ya otuzar kişilik muhacir gruplan gelmektedir.
Bakanlar kurulu dün uriaş-tırma komslyonunun Beisonger vasıtaslyle ileri sürdüğü teklifi
eevabtandırmaya karar mlştlr.
Teklifte İsrail komisyonu arap mültecilerinin İadeleri meselesi için müzakerelere girişmeği kabul eder, İsrail'de kalmak İsteyen arablara tazminat verir ve 1947 taksimi esasları üzerinde müzakerelere girerse, Ürdün’ün de Cenevre-dekl görüşmelere Işt.lrnk edeceği İleri sürülmektedir.
Sovyet balıkçı gemileri
Gemilerin Manş denizindeki seyahati etrafında tefsirler
Londra 23 (AA.) — Sovyet balıkçı gemilerinin güney istikametinde hareketi İngiliz milletinin bu filotillaya gösterdiği alakayı azaltmamıştır. Zaten Londra’da gemilerin Fransız - İngiliz - Holanda deniz manevralarının cereyan ettiği Gaskonya körfezi civarından geçeceğine İşaret olunmaktadır.
Gemilerin hareketleri hâlâ oldukça mühim neşriyata mevzu teşkil etmektedir. Bir ak-tüalite firması, gemilerin filmini çekmekte, İngiliz hava kuvvetlerine mensup uçaklar da gemilerin üzerinden uçmaktadır.
Gazetecilerin sayısı her saat artmaktadır. Bu nezaretin denizde de devam etmesi İhtimal dahilindedir.
Doçent Dr. Ccvat Alpıoy tarafından haliç için >A>3k Safiltfiı» blluud adlı çok kıymetli bir eser yaymJonnustır Eser bifhasra Düı tabanlık. Ayak farile her nevi ayak rahatsızlık-
larından ve daha çocukluk yasından İtibaren herkesin ayak Fafilıgı İçin yapması zaruri olan nhlıt tedbirlerden. Jimnastiklerden cok anlayışlı btr lisanla bahse t rnekt esir. İçerisinde bahisleri açıklayacak 45 tane de JeklI vardır. Eser 150 kuru} ftatle Abmcl Hal İt Kitapevinde daCıtılmaktııdır. TÜRK FOLKLOR ARAŞTIRMALARI Nejjriyûtuia orahkeız devam, eden bu folklor ve etnoloji drrslslhln mayıs 1950 tarihli 10 uneu sayısı da çıkmıştır. Sayısı 25 kuruştur
. merlkan hükümetinin
ı tından öğrenmekte
■ malum bulunmasına
Amerika Rusya gibi __________
edcnıcmektedlr. Çünkü bu takdirde Amerikaınn da bir tariki dünya devlet ve bir djjrtaluriük haline düşmesi tehlikesi mev-
neşri ya-1 olmaları rağmen | hareket
I
Çeviren; B. AKSEL
Göz Mütehassısı
□r. Cemil Görür
Cağaloğlu Nuruosmanıyc caddesi A tay Apar tamam Pazardan başka her gün saat 14 ten 18 e kadar.
Telefon: 23058
Ankarada devamlı olarak yayml.ı-BM1 aylık lYagasur ve Toprakı derelimin 23 ncı sayısı çıkmıştır. Bu sayıda memleketle irtica ve toprak meselelerine geniş bir yer ayırmıştır. Ayrıca BAHtıimnda köyltl. Köyden alaylar ve IBlilra köy) hakkında yapılmış bir anket voRlır. On cayıgınm abdtıe bedeli 100. kuruştur.
Çocuk bekimi doktor
Ahmet Akkoyunlu
Taksim - Talimhane
Palas. Telefon: 8262?
Beyaz pardesüsünün kemer uçlarını ceplerine sokmuş. Koltuğunun altında gazeteye sarılmış bir paket. Kırmızı çantasını sağ omuzuna asmış. Kendisi yirmi yaşlarında, boylu poslu, cana yakın bir Havva kazı. Sinirli görünüyor. Dert ortağı arıyormuş gibi bir hali var. Bizim delikanlı yaklaştı, belini iki kat ederek selâmladı:
— Dâvacı mısınız hanım-abla ?
Baş parmağının tırnak etlerini kemirerek biraz düşündükten sonra mırıldandı:
— Bilmiyorum, Mahkeme açılsa da ne olacaksa olup bitse bari. Beklemekten içime sıkıntı bastı.
— Dâvanız ne? Kavga falan mı oldu?
Eğildi, koltuğunun altındaki paketi kanapenin ucuna koyup yavaş yavaş açtı, içinden pembe bir rop çıkardı.
— Şunun haline baksanıza!
— Vah vah! Kirlenmiş. Otomobilden çamur mu sıçradı?
— Ne münasebet? Şunları görmüyor musunuz?
Robu kaldırdı, altındaki pirinç, fasulya tanelerim, taze soğan kırıntılarını gösterdi:
— Bunların hepsini hâkim beyin önüne koyacağım.
— Hâkim bey ne yapacak bunları?
— Orasını belmem. Kendi gözüyle görsün de ondan sonra ne yaparsa yapsın. Robumun yağlarını da göstereceğim tabiî.
— Robunuz neden yağlandı?
— Git de şu terbiyesiz kadına sor. Her tarafım berbat oldu. Saçlarımı temizleyinceye kadar neler çektiğimi bilmezsiniz.
— O kadın kim?
— Ne bileyim ben? öyle terbiyesiz kadınlan nereden tanıyacağım? Vallahi de billahi de bilerek yaptı bunu.
— Nasıl oldu, ne yaptı? Anlatsanıza.
— Ne olduğunu evvelâ biz de farkedemedik ki. Akşam üstü Sezai ile buluştuk, geziyorduk.
— Sezai kim? Nişanlın mı?
— Şey... Arkadaşım. Her gün saat altıdan sonra buluşup geziyoruz. Daha nişanlanmadık amma bir gün... Pardon... Bîr dahal dünyada yüzüne bakmam o-nun.
— Vayyy!.. Sezai beyle danldıniz demek?
— Elbette darılınm. Beni yalnız bıraktı da kaçtı.
— Hay münasebetsiz hayl Nerede bıraktı seni?
— Akşam üstü konuşarak geziyorduk. «Gel. şu tenha aralığa girelim de daha rahat konuşalım» dedi. Duvarın dibinde kulağıma eğildi, bir şeyler söylüyordu. O sırada yukarıdan bk şarıltı koptu, tepemden aşağı pisliklere, yağlara bulandım. Yukarıya baktım ki şu kadın pencereden başını uzatmış, gülerek alay ediyor. «Nedir bu yaptığın, terbiyesiz kadın?» dedim. «Sus, kahbe! Duvarın dibine sokuldunuz da ne halt ediyorsunuz, piç kurulan?» diye bağırmağa başladı. Sinirlendim. yerden bir kaç taş alıp fırlattım, camlar kınldı. Ben elbisemi temizlemeğe çalışırken kadın gene fena sözler söyliyerek gelip benim üzerime saldırdı. Onu görünce Sezai bırakıp savuştu. Daracık sokakta kadınla boğuşmağa başladık. O sırada bekçiler geldiler, ikimizi de alıp karakola götürdüler.
— Şimdi hanginiz davacısınız?
— Dâvayı mâvayı bilmem. Ben ipek robumun parasım istiyorum.
Hanım teyzenin yanına gittik. O daha gazaplı.
— Geç m i şolsun teyze hanım, epeyce gürültüler atlatmışsınız
Geğirip yutkunduktan sonra nezleli bir sesle homurdandı:
— Dünyanın şirazesi kopmuş. Biz de gençlik geçir-
dik, biz de bu fâni dünyanın bınbir çeşit ahvalini gördük. Amma velâkin, bizim zamanımızda her şeyin bir usulü, erkânı vardı. Hey gidi günler hey! Bir erkekten mektup alıp cevap göndermek İçin sabahlara kadar uykusuz kalırdık. Bohçacı kadınlara paralar verirdik.
— Vaktiyle sen de aşk maceraları geçirdin demek teyze hanım?
— Sus, terbiyesiz! Geçmiş günleri karıştırma şimdi. Biz unumuzu eledik, eleğimizi duvara astık. Bir de şim dikilerin haline bak. Oğlanla kız kaş göz işaretleriyle i-şi pişiriyorlar, ondan sonra kolkola girip sokaklara düşüyorlar. Edeb, haya denilen şeyden eser kalmamış ki. Tenha sokaklarda fiskos da fiskos. Biri görür de yüzümüze tükürür diye düşündükleri yok. Nah. şu hayâsız sürtük de benim başıma musallat oldu. Bizim evin arkasında daracık bir aralık vardır. Oğlanı koluna takmış, getirip oraya sokmuş. Allah seni inandırsın kİ farkında değilim. Ne bileyim ayol? O aralıktan kuş uçmaz, kervan geçmez. Ara sıra elim sıkışınca bulaşık sularını pencereden oraya serpiveririm. Dün akşam üstü de bulaşığı yıkadım, tencereyi döküverdim. O sırada sanki şeytan dürttü, başımı dışarıya uzattım, bir de ne göreyim? Şu kahbe kız bir oğlanın göğsüne başını yaslamış, fiskos ediyorlar. Onları evvelâ görseydim bulaşık suyunu dökmezdim amma, farkına varmadan bir defa tencereyi boşaltmış bulundum. Vay e-fendüm, sen misin kazara suyu döken? Sürtük kız açtı ağzını, yumdu gözünü-Cırlak cırlak bağırdıkça yer yerinden oynuyor. Bunun ü-zerine bir de taşlan savurup camı çerçeveyi indirmez mi! Sen ol da küplere binme bakalım. Yemeniyi başıma dolamamla beraber kendimi sokağa attım..
Mübaşir çağırdı, hanım teyze ile genç faz gazaplı bakışlarla birbirlerini süzerek salona girdiler.
_______________Ce. Re.
Bereketli yağmurlar
Trakyada ekinlere çok faydalı oldu
Edime (Akşam) — Son güllerde Edirne ve Trakya r.ın muhtelif yerlerine yağan bereketli yağmurlar kışlık ekinlere olduğu kadar yazlıklar İçin de çoTr faydalı olmuş ve Trakya çiftçisinin, yüzünü güldür-müştür.
Bilhassa son iki gün içinde çevreye yağan yağmur beher metre kareye 15 kilo gram su bırakmıştır kİ bu da kijlık ekinlerdeki başakların dpm-laşmasına yardım etö&i gibi ekJU bulunan sebze ve pancarlarla 'diğer yazlık zeriyalın süratle inkişafına yardım etmektedir. Her tarafta lıummalı bir çalışma göze çarpmaktadır.
Bunan başka bu sene havaların'müsait gitmiş olması geçen yıl gibi meyva mahsulünün de bol olacağını göstermektedir.
Edirne ve civarında yerli sebzeler çıkmağa ve piyasaya getirilmeğe başlanmıştır.
K ad rosuz uk yüzünden terfi edemiyen öğretmenler
Şehrimizdeki İlk okul öğretmenleri arasında terfi müddetini doldurdukları ve bir iist derece maaşa geçmeleri h;In icabeti en teftişleri başarı ile verdikleri halde kadrosuzluk yüzünden terfi edemeyenler Vardır.
Bu vaziyet öğretmenler arasında şikâyetlere ve hoşnutsuzluğa yol açmaktadır. Esasen kadrosuzluk yüzünden terfileri mütemadiyen geri kaldığı İçin mağdur vaziyette olan bu öğretmenler Millet Meclisine başvurmağa ve haklarının tan-n-masını İstemeğe karar vermişlerdir.
lıife B
AKSAM
24 Mayıs 1950
I
OSMANLI BANKASI
Tiirk Anonim Şirketi, Tesis tarihi: I 863
Sermayesi:
10.1)00.00(1. İngiliz lirası
Merkezi İdaresi:
İstanbul — Galata
Istan bulda: Yenlcaml
Beyoğlu, Kadıköy ve Şişlide ve Türklyenin başlıca şehlrlerlle... .
Paris, Marsilya, Londra MLançester, Mısır, Kıbrıs, frak. Filistin ve Maverayı Ürdün de.
Şubeleri:
GEÇEN BULMACANIN HALLİ
Ankaranm Maruf Terzisi Bayan
Mehlıka Hetman
Atıkaradan İstanbul a nakletmiş tir.
Paristen getirdiği en son modellerini Beyoğlu, ts-liklâl Cad Rumeli Haıı No. 21/1 (Abdullah lokantası üstü) ateiyesinde teş-hlr etmektedir
ZAYİ — 1545 No. plâkamı zhyi ettim. Yenisini alacağımdan hükmü yoktur.
Selim Köylü
i
ZAYİ — 94® yılında Oöynük-de Akşemşcttin türbesinin restorasyonunu yapmıştım. Mezkur ış için teminat karşılığı olarak yatırdığım teminat nıek Lobumun makbuzunu zayi ettim. Teminatımı geri alacağımdan zayi makbuzuu hükmü yoktur.
ZAYİ — Tophane E. S. enstitüsünden aldığım pasoyu zayi ettim. Yenisini alacağımdan] eskisinin hükmü yoktur. I ,---------». .
2 n. 580 Emruİlah NO. 160 İstanbul
Muşla Ta Afşar
Şehzadebaşı Burmak Mesçlt
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi
I — Fakültemizin üçüncü 4ç ve ikinci Kadın - Doğum kliniklerindeki —17525— lira, 29 kuruş keşifli kalorifer kazanları işinin kapalı zarf eksiltmesi 9/VI/D50 cuma günü saat 15 te Fakültemiz Dekanlığında yapılacaktır.
II — Eksiltmeye girebilmek için İstekliler, eksiltme talihinden üç gün önceye kadar Fakülteye müracaatla bir kalemde —17000— liralık benzer bir iş yaptıklarına dair belgelerini almalıdırlar.
III — İstekliler 1314 lira, 39 kuruşluk geçici teminat makbuzlarını. alacağı belge ile 950 yılı Ticaret Odası kâğıtlarını ve teklif zarflarını ihale günü saat 14 e kadar komisyona vermiş olmalıdırlar.
IV — Bu işe ait keşif, şartname ve gerekli evrak Fakülte
kaleminde görülür. 6745)
1. E. T. T. işletmelerinden
1 — Muhammen bedeli 10.900 lira olıın 1000 metre N.K.B A. tipinde 3 x 50 + 25 MM2 lik alçak tevettür yeraltı kablosu (1 K. V.) pazarlık suretiyle mubayaa edilecektir.
2 — Bu işe ait şartnameler Levazımdan parasız tedarLk edilir.
3 — İsteklilerin 750 11 rahle geç iel teminatı ar iyie birlikte 26.5.950 cuma günü saat 10.30 da Metro Han 4 üncü katta toplanacak Arttırma eksiltme komisyonunda hazır bulunmaları.
(6675)
Kuru Hava Stcrelizator ve Baktcriolojik
gelmiştir. EVLİY AZADE NUREDDİN Bahçekapı İstanbul
| M. S. B. İst. Sa. Al. Ko. Baş. 1 Numaralı Komisyon İlânları |
D Aşağıda cins ve miktarı yazılı ıkl parti sebze hizalarında yazılı gün ve saatte Harbiye M. S, B. I. No St, Al, Ko, da arık eksiltme ilg satın alınacaktır
2ı İşbu iki partinin tamamı bir istekliye ihale edilebileceği gibi her parti ayrı ayrı Ikl İstekliye de verilebilir.
3) Muhammen tular Ve geçici teminatı yazılı olnn sebzelerin şartnamesi her gün yonda görülür.
Şehir suyu tesisatı yaptırılacaktır
İller Bankasından
korniş-
Taze kabak
1930 Kg.
720 »
Toplamı 2656 Kg.
Semizotu Tutarı
1936 Kg. 571.12 Lr.
720 . . 212.40 »
G. Teminatı İhale günü
42.85 Lr.
15.95 »
9/0/1950
Saati
(6756 — 2349)
*
yazılı İki parti halindeki sebze hizalarında bildirilen gün ve
Aşağıda cins ve miktarı
açık eksiltme ile Harbiye M. 6. B 1. No. Sat. Al, Ko. da İhale edilecektir
İşbu parLLnln tamamı bir İstekliye İhale edilebileceği gibi her parti ayrı ayrı İki ts-
1)
saatte
2)
tekliye de verilebilir
3) Muhammen tutan Ve geçici teminatı yazılı olan işbu sebzelerin şartnamesi her gün komisyonda görülür.
Taze kabak
I Cl parti
II • >
20096 Kg.
CAFER FAHRİ DİKMEN'in
Eserlerinden
i'cni arıcılık
At ve salon Köpekleri Sava$ ve polis köpeği Tavukçulukta muvaf fakıyetİD sırrı Naşı) tavukçuluk yapmalı?
Tavukçulukla o »sil kazanılır?
Tavuktan yumurtlatmak için ne yedirmeli dlrî
Tavuk hastalıkları Kanarya
Kitapçılardan arayım»
Krş
50
59
50
(5
es
85
«5 es 150
Semizotu
20000 Kg.
Tutarı
G. Teminatı İhale günü Saati
1 — Aşağıda isimleri keşif bedelleri ve geçici teminat miktarları gösterilen 11 kasabanın İçme su İnşaatı yaptırıl*-
çaktır. Geçici teminat
Kasaba adı Keşif bedeli
Alaca 49.85176 3.739.11
ş, Karahiasr 139.232.34 8.211.17
Devrakânl 30.343.60 2.725.77
Vize 32.565.32 2.442.40
Niksar 287,169.50 15.236.78
Manyas 74.811.15 4.990.56
Kula 149.931.80 8.748.59
Osmancık 45.000.00 3.37500
Umurlu 81.100.00 5.300.00
Artvin 89.897.18 5.744.8»
çemlşge-zelc 40.355.99 3.026.70
2 — Bu keşif tutarlarından font boru hususi aksam ve
armatür bedelleri hariç olup bunlar Bankanın tslanbuldakl
deposunda müteahhide 1 tâslihi 'edilecektir.
3 — Her kasaba için ayrı teklif mektubu verilecektir.
ye
*
1— 25000 kilo .sap saman 26/5/1950 günü saat 11.30 da Harbiye M, S B 1. No. SI, Al. Ko, da pazarlıkla satın alınacaktır.
2i Muhammen tutarı 1250 Hra kesin teminatı 190 ILra olup Şartnamesi komisyonda görülür. (6757 — 2349)
1 - 2 ve 7 - 8 Sömestr öğrencilerimde
4 — İhale 29 Mayıs 1950 Pazartesi çünû saat,,15,,^,topla nacak olan Bankamız; fhale k'ohıts^dnuhuri İnceleme sonucunun İdare Meclisince tasdikini mütankıp kesinleşecektir.
5 — Teklif mektuplarının en ğeç 29 Mayıs 1056 Paizartesi günü saat 12 ye kadar Bankamıza makbuz mukabilinde teslimi şarttır.
6 — Her bir İşin eksiltme evrakı 5.— lira bedel mukabilinde Bankamızdan alınabilir. Projeler Bankamızda görülebilir.
7 — Eksiltmeye gireceklerin Bayındırlık Bakanlığına ihale gününden en az üç gün evvel yaptıkları işleri gösterir belgeleri İle müracaat ederek bu işi yapabilecek kabiliyette olduklarına dair yeterlik belgesi almaları icabetler.
8 — Banka ihaleyi yapıp yapmamakla ve işi dilediğine
vermekte serbesttir. (6381)
— Murç — çimento ve Nikelâj ®■ işlerinde kullanılan Krom Oksit Yeşil
Gelmiştir.
Galata, Fermeneciler 48.
Beyoğlu 2, Cl Sulh Hukuk Mahkemesinden: 943/474
Devlet DenUyoUsn Uralra-, e7'J'e
dan Faik tlçaip aleyhine açılan alacak davasının yargılama-. sındı:
Küçükpaznr Yeni Hayat sokak 30 No:da mukim, Ticaret Odasının 35011 sicilinde kayıtlı bulunan Faik Üçalpın nâmına çıkarılan tebligatın bilâ tebliğ geldiği ve davalının aranması için zabıtaya yazılan tezkereye de adresinin meçhul olduğu ve bulunamadığı hakkında verllnn meşruhattan davalının adresi meçhul olup kendisi gaiptir,] llânen tebligat İcrasına mahke-meçe karar verilmiş olduğundan duruşmanın muallak bulunduğu 13/6/1950 günü saat 10 da bir vekil veyahut blzz.it. kendisinin mahkemeye gelme-' sini tebligat makamına kaim olmak üzere ilân olunur.
Hukuk Fökültesî Dekanlığından:
1 __ l/VI/1950 tarihinde başlayıp 30/VI/1950 tarihinde
olunan (Medeni Hukuk) aynı haklar
İmtihanı görülen lüzum üzerine sözlü mahiyette yazılı olarak yapılacaktır.
2 — Bu dersin bütün İmtihanları l/VI/1950 perşembe çü-' nü saat 8.30 da başlamış bulunacaktır.
3 - rVI/1950 tarihinde başlayıp 30/VI/1950 tarihinde
biteceği evvelce ilân olunan 1-2 sömestr İktisat imtihanı da görülen lüzum üzerine sözlü mahiyette yazılı olarak 5/VI >950 pazartesi günü sabah saat 3,30 da yapılacaktır. (6830)
Deniz Gedikli Erbaş orta okulu Komutanlığından
İstanbul Asliye 9 uncu hukuk yargıçlığından: 950/422,
Kadrlye Demirtaş tarafından.' Çorlu'nun Muratlı bucağına* bağlı Avlubaşı köyünde çiftçi muhacir tsmailln bilâ numaralı evinde mukim halen ikametgahı meçhul Veli Şekerci aleyhine açılan boşanma davasının yapılan yargılamasında: Davalıya gönderilen dava dilekçesi ve davetiye kendisinin ikametgâhı belli olmadığından bahsUe bili tebliğ iade edilmiş olup dava dilekçesi ve daveti-I yenin yLrmi gün süre ile llânen tebliğine ve bir nüshasının divanhaneye talikine karar verilmiş olmakla yargılama için tayin edilen 19/6/950 gü.ıü saat 10 da mahkemeye gelme-1 diğl veya kanuni bir vekil göndermediği takdirde gıyabında yargılamaya devam edileceğine karar verildiğinden dava dl-lekçesi ve davetiye makamına kaim olmak üzere ilân olunur.
(10110) 1
1 — Türk Donanmasının gedikli erbaş kaynağı olan »Deniz Gedikli Erbaş Ortaokulu» ve a Deniz Gd. Erbaş Sınıf Okuluna. öğrenci yazımına 1 Haziran 950 den 1 Eylül 950 gününe kadar devam edecektir.
2 — BirLncl sınıfa bu yıl ilkokulu bitirenler H. sınıfa ortaokullarda ikinci sınıfa geçenler, üçüncü sınıfa da ortaokulda İTİ. cü aınifa geçmiş bulunanlar ve gedikli erliğe da ortaokulu bitirerek diploma alanlar kabul edilirler.
3 — Birinci sınıfa 18, ikinci sınıfa 17 ve üçüncü sınıfa 18 yaşından büyük olanlar kabul edilmez.
4 _ Gedikli er olacakların 18 yaşını tamamhyarak yaşından gün almaları şarttır-
5 — İsteklilerden Istanbulda bulunanlar KasLmpaşad-ıki
okul müdürlüğüne başka yerlerde bulunanların bulundukları yerLn askerlik şubesi başkanlığına aşağıdaki yazılı vesikalarla müracaatları. (6316)
A — Dilekçe.
B — Nüfus cüzdanı - Fotoğraflı -
C — Bir seneyi geçmemiş aşı kâğıdı.
D — Ailesinin ve kendisinin İyi ahlâk sahibi olduğuna dair iyi hal kâğıdı.
E — Okul taetlknanjesi veya diploma,
F — 12 adet vesikalık fotoğraf.
2950 adet muhtelif eh'adda konsol
satın alınacaktır
1. E. T. T. İşletmelerinden
1 — Muhammen bedeli 5088,— lira olan cins Ve miktarı yukarıda yazdı malzeme 26/5/950 cuma günü saat 1C da pazarlığa konmuştur.
2 — Muvakkat teminatı 381,60 liradır.
3 — Şartnameler levazımdan «MeUohan» parasız tedarik
edileceği gibi numuneler de Salıpazarı anbartmızda gösterilir. (66051
Nallıhan ilçesi çayırhan Yetiştirme Yurdu Satmalına Komisyon Başkanlığından:
19
Cinsi Miktarı Kilo GrJ Fiatı Ura Kr. Tutarı Lira Kr.
Sade yağı 1500 6 50 9750 00
Beyaz peynir 500 2 00 1000 00
Zeytin yağı 500 3 00 1500 00
Beyaz sabun 500 2 00 ıooo' 00
Yeşil sabun 400 1 50 600 00
Soda 100 50 50 00
Toz şeker 1500 1 80. 2700 90
Pirinç 1500 1 00 1500 00
Makarna 1200 90 1080 00
Şehriye 100 90 90 ÜO
Bulgur 1500 75 1125 00
Kuru fasulye 1500 40 600 oo
Yeşil mercimek 750 50 375 00
Nohut 1500 50 750 00
Tuz 1000 30 300 00
Salça 500 90 450 00
Sirke 300 50 150 00
Patates 1500 25 375 00
Koyun eti 2000 2 00 4000 00
Kırmızı mercimek 300 60 180 00
Zeytin tanesi 1000 1 35 1350 00
Kuzu eti 250 1 60 400 00
Selimiye Askerlik Dairesi Başkanlığından
1076 sayılı Yedek Subay kanununa’tevfikan askeri mükellefiyet dahilinde bulunan bilumum Yedek Subay ve askeri memurların 1950 yoklamaları 1 /Haziran/1950 de başlamak. 30/Temmuz/1950 de bitmek üzere bu iki aylık zamanda yapılacaktır. Bu süre uzatılmıyacıktır. İlgililerin kayıtlı bulundukları Askerlik şubelerine bizzat, yazile ve yurt dışında bulunanların da T. C. mümessillerine müracaatları ilân olunur.
(6870 — 2360)
1 _ Yukarıda miktarları yazılı erzaklar açık eksiltme su-
retile satın alınacaktır,
2 — Eksiltme 5/Hazlran/l950 pazartesi günü saat 10 da Nallıhan mal müdürlüğü odasında toplanacak komisyon huzurunda yapılacaktır.
3 — Geçici teminat muhammen bedelin % 7,5 dur. Kati teminat ise ihale bedelinin % 15 dir.
4 — şartnameler yurt müdürlüğünde ye Nallıhan mal-müdürlüğünde görülebilir.
5 — isteklilerin muayyen gün ve saatte geçici teminat’ ve diğer vesikalarlle birlikte komisyonda bulunmaları. (6530)
Almak, Satmak, Bulmak için
E ıa ucuz ve en emin vasıtadır
Comments (0)