V 6 İNCİ SAYFADA
Sene 32 — No, 11146 — Fiat!: her yerde 10 kuruştur.
Yeni vali işe başladı
Istanbulda tam ve katî asayiş temin edilecek
Vali dün gece karakolları teftiş etti. Bugün de Vilâyette bir toplantı yapılacak
Prof. Fahrettin Kerim Gökay, kaymakamlara tamiminde tek parolamız halka faydalı olmaktır. Faydalı ve verimli iş görmek azmile çalışmalıyız» diyor.
Yeni re eski vali vilâyette devir re teslimden »onra
Yeni vali ve belediye başkanı Prof. Fahrettin Kerim Gökay dün eski vali Dr, Lfitfi Kırdar-la birlikte vilâyete gelerek vazifesine başlamış, tebrikleri kabul etmiştir. Tebriğe gelenler arasında Demokrat Parti 11 baş kanı Esat Çağa da vardı.
Prof. Fahrettin Kerim Oök-ay öğleden sonra gene eski vali İle birlikte Belediyeye gelmiş orada da işe başlamıştır.
Prof. Fahrettin Kerim Gökay İstanbul vali ve belediye başkanlığını kabul ettikten sonra gazetecilerle görüşürken Dr. Lûtfi Kırdar zamanında başlayan imar hareketine devam etmekle beraber asayişin tam ve kati surette temini, mesken işi, pahalılıkla mücadele gibi meselelerle bilhassa meşgul olacağını söylemişti. Prof. Fahrettin Kerim Gökay. halkın başlıca dertleri olan bu meselelerle uğraşmağa başlamıştır. İlk olarak asayiş meselesini ele almıştır, başkanı* Celâl Bayar, İstanbulda bir müddetten be-rl halkın huzur ve rahatını bozan vakalar, sokakta taarruzlar çoğalmıştı. Bunlara karşı ciddi ve esaslı tedbirler almak lâzım geliyordu. Yeni vali dün gece harekete geçerek polis mü dtu-ıi ile birlikte geç vakte kadar karakolları teftiş etmiş, emniyet teşkilâtının nasıl İşlediğini gözden geçirmiştir.
Bugün de vilâyette polis müdürünün. İstanbul komutanının ve savcısının iştiraki lan ti yapılacaktır.
Valinin ilk
Yeni vali ve belediye başkanı dün işe başlar başlamaz kaymakamlara şu tamimi göndermiştir:
'^İstanbul valf ve belediye baş kanlık görevime bugün başlıyorum İstanbul ile ve şehir İşlerinde birlikte çalışacağım arkadaşları saygı ve sevgi ile selâmlarını. Millet hizmetinde bulunmayı kendisine şeref talâkkl etmiş insanlar İçin en büyük ruh ve vicdan temizliği ile vazifesini tamamlamaktır. Akşam ya ,taffa girdiğimiz zaman günlük •işlerimizin muhasebesini yapar ve günün çalışmasından vlcda-zumızın rahatlığını duyarak en büyük mükâfatı idrâk etmiş o turuz.
Bu vazifede bulunduğum müd detçe tek parolamız halka faydalı olmaktır Bunun temini yolunda yegâne çarenin vazifelerimize gün geçirmek, saat doldurmak İçin değil, verimli iş görmek azmile mun-» tazam bir tarzda devam oldu-X ğunu çalışma arkaçlarımın tak dlr ettiklerine inancım vardır. Devamlı murakabe ve kontrollü fimin beni bu inancımdan ayır- nıekledU.
mıyacagına eminim. Çalışma saatlerinde herkesin İşi başında bulunmasını ve halka Azami ko laylık gösterilmesini. İşlerin sür atlç neticelendirilmişi yolunda
fedaiArone çalışılmasını memleket ve milletimizin hayırlı kalkınması bakımından ehemmiyetle belirtir ve hepinize başarılar dilerim.»
Bayar Malatyada bir nutuk söyledi
“Milletin seçimlere hile yapanlara karşı husumet göstermesinden tabiî bir şey yoktur,, dedi
Bayar: «Tarihimiz dini riyasete âlet • etmekten doğan felâketlerle doludur. Buna arla meydan vermiyeceğiz» diyor
1S
Sahibi: Necmeddln Sadak — Yas İşlerini fiilen idare eden: C. BUdik — Aksam Matbaan
Tenzilât yok_
Demiryollarında eşya nakil ücretleri arttırıldı
Ankara 25 (Akşam) — Bazı gazeteler, Devlet Denizyolları İdaresinin navlun Ücretlerinde tenzilât yapacağını ve bunun üzerinde çalışmalara devam e-dildlğlnl yazmışlardır.
Devlet Denizyolları tarafından tarifelerde böyle bir tenzilât yapmak bahis mevzuu değildir. Bugün yürürlükte bulunan navlun ücreti tarifesiyle lşliyen vapurlar kâr değil, bilâkis zarar etmekledir.
Diğer taraftan Devlet Demiryolları eşya nakil ücretlerine kilo başında 20 para zam yapmıştır.
İşletmeler Bakanının beyanatı
Kömür tevziatı programını değiştirmeğe imkân yoktur
Yeni bir fabrika daha kurulması da şimdilik mümkün görülemiyor
Bakan diyor ki; «Sobaların kapağının iyi kapanması, hava alma tertibatının iyi ve muntazam olması şartiyle diğer kömürlerimiz sobalarda kok’dan daha iyi yakılır. Bunlar fiatçe de çok ucuzdur.»
jandarma Cumhuriyet ile bir top-
tamimi
Malatya 24 — Demokrat Parti beraberinde basın temsilcileri olduğu halde şehrimize geldi. Malatya-dan giden bir heyet. Bayan Kayseri de karşılamış ve Malat-yada istikbal hararetli olmuştur şehre geldikten sonra doruca parti merkezine giden Celâl Bayar, burada balkona çıkarak meydanda toplanan halkla bir konuşma yapmıştr.
Hitabesinde, D. P. nin büyük kongresinde alınan kararlara temas eden. Celâl Bayar, bu kararların bir takım vaveylülarm kopmasına sebt-b olduğunu.
halbuki milletin seçimlerde hile yapanlara karşı husumet göstermesinden daha tabii bir şey olamıyacagını. bunun vatandaşları birbirine düşürmek demek olmadığını anlatmıştır,
Bayar, büyük imparatorluklar kurmuş asil bir milletin bu kadar fakir düşmesinin sebebinin demokrasi yolunda gecikmiş bulunması olduğunu söylemiş ve yapılacak işin milli hâkimiyete dört elle sarılmak olduğunu ve bunun tek çaresinin de «seçim emniyeti» nde bulunduğunu sözlerine ilâve etmiştir.
CArtjw«ı lahlfe t sütun 4 de)
Asyada komünist
yayılması
Nevyorhtan bildirildiğine güre yeni hedefler şunlardır: Hindistan, Pahistan bütün Güney Doğu
New-York 25 (Nafen) — Asyada ilerlemekle olan komünist dalgasını durdurmak maksa-diyle yeni tedbirler alınacağı zannedilmektedir. Ayanda ve Temsilciler Meclisinde bazı üyeler böyle tedbirlere başvurulması taraftarı olduklarım açıklamışlardır.
Diğer taraftan İkinci cihan harbinde Japonyaya karşı savaşmakta olan Çine yapılan yardımın geçtiği «Burma yolu» faydalı ye yeniden faaliyete geçmek Üzeredir. Milliyetçi Çin hükümetinin uğramış olduğu bütün hezimetlere rağmen savaşa devam edebilmek maksadlyle bu yolu temizlemeğe başladığı öğrenil
tlgill çevrelerde belirtildiğine göre, Sovyet Rusyanın şu anda en fazla ehemmiyet verdiği bölge uzak ve güney doğu Aayadır. Bazı çevreler bundan bir müddet evvel Çinin isini bitirdikten sonra Rusyanın yayılma siyasetine bir müddet İçLn ara vereceğini söylemişlerdi, Fakat şimdi müşahede edilen hâdiseler Moskova’nın yayılma siyasetine aynı şiddetle devam edeceğini göstermektedir. Şimdiki hedefler arasında Hindistan, Pakistan ve bütün güney doğu memleketleri bulunmaktadır . Batıl dar arasında yapılan, son toplantılar esnasında bu uzak doğu mesolo-Ierine artan, bir önem verildiği de belirtilmekledir.
Fransız buhranı
Bidault konuşmalarına devam etti
Paris 25 (R i — Kabine buhranı devam ediyor. Yeni kabineyi kurmağa memur edilen Bidault konuşmalarına bugilıı de devam edecektir. Radikaller Bidault'yu desteklemeği vadet-mişierdir. Sosyalistler de hükümete girmeğe prensip İtibariyle razı olmuşlardır' Mamafih ortada daha birçok güçlükler vardır.
Bugün netice elde edilirse RI-dault, yarın Meclisten programının tasvlb edilmesini istlye-çektir.
General de Gaulle ne diyor?
Paris 24 (A.A.) _ General
Charles de Gaulle. 18 günden beri devam eden kabine buhranını çok gülünç bir komedi olarak tavsif etmiş vc derhal umumi seçim yapılmasını istemiştir. Komünistler ve Dc Gaulie'cüler kabinenin İstifa ettiği günden beri bu fikri İleri sürmektedirler. Fakat De Oaulle ilk defa konuşmaktadır. De Gaulte. buhranın devam etmesi halinde Cumhuriyetin tehlikeye düşebileceğini ileri sürmüş ve «Bizi bütün dünyaya karşı çok gülünç bir vaziyette bırakan bu hale bir son vermenin gerektiğini» bildirmiştir.
De Gaulle sözlerine şöyle devam etmiştir:* Devletin başına kuvvetli ve oraya lâyık birini getirmeliyiz ve birleşmeliyiz Fransız kadınları ve Fransız erkekleri, bunu yapmalıyız. Bütün iyi niyetti İnsanları davet ediyorum.» irjjİ-İİtSdLHJaİ Valilerin par tisi
Muhalefet, memleket efkârını bazı Tiazariyeler üzerinde durdurmak istiyor: Yeni İstanbul valisini Halk Partisinden istifa ettirmeğe çalıştı. Doktor Fahrcddin Kerim de. eskiden koyu bir partici olarak tanınmakla beraber, istifadan kaçınmadı. Şimdi, muhalif bazı him-lekdaşlarımız. diğer valilerin de aynı kaideye tâbi olmasını istiyor.
Valiler memurdurlar. Memurlar hiç bir partide olamaz. İstifa etmeleri dc doğrudur. Ancak, bu istifa onların sırf fırka aidatı vermemelerini intaç edecektir. Bundan ne çıkar? Bir vali, vazifesini idrâk eder de. devlet mevkiindeki işini, parti Irinıîek politikacılığına şahsan ve vicdanen tercih ederse ne mutlu. Yoksa, valiliğin gerektirdiği bitaraflığı hiçe saydığı takdirde, partiden ismini sildirmiş veya sildirmemiş olmasında ne gibi bir teminat tasavvur edilir?
Bazı noktalarda, meselâ seçimlerde maddi jraranti-lerde çok ehemmiyet veren arkadaşların, bazı noktalarda bu kadar küçük bir fark için bir bardak suda fırtına kopar malar mu şaşıtor.
Ankara 24 (Muharririmiz Cemaleddin Bildik yazıyor> — Kömür Tevzi Müessesestnce bu yıl halka, az kömür verilmesi şikâyetleri mucip olduğu malûmdur, An karaya gelmişken İşletmeler Bakanı Münir BLr-sel’l ziyaret ederek kendisi He bu mevzuda konuşmakta fayda gördüm. Acaba, örtümüzdeki sene yapılacak tevziatta bu miktarı arttırmak mümkün olacak mı? Kömür mevzuu da işlemeler Bakanlığının meşguliyet sahası dahilinde olduğuna göre yurdun yakıta olan ihtiyacını Bakanlık ne şekilde mütalâa ediyor?
Makamında kendisi ile konuş tuğum Bakan Milnlr Birsel suallerime cevaben bana şu beyanatta bulundu:
.— Bu yıl yakıt ihtiyacı için halka yapılan kok kömürü tevziatı, geçen senelere nazaran halkı tazyik edecek bir miktara indirilmiş değildir. Yeni ev ya-| pan ve ekserisi dar geçimi! o-
Bu sabahki
sis
Sekize kadar deniz seferleri durdu
Gece sabaha karşı başlıyan sis, saat altıya doğru bütün kesafetiyle şehri kaplamış ve karada bile 20 metre İlerisini görmek İmkânı zorlaşmıştır.
Bu vaziyette deniz seferleri tamamen durmuş, sabaha karşı Karadeniz seferine çıkması mukarrer bulunan Ordu vapuru hareket edememiş, ancak saat sekizden sonra rıhtımdan ayrılabilmiştir.
Diğer bütün şehir hatlannda-ki vapurlar da saat sekizi çeyrek geçeye kadar işliyememlş-ler, bu saatten sonra sisin hafiflemesiyle seyrüsefere geçebilmişlerdir.
Dışişleri Bakanının seyahati
Ankara (Akşam) — Dışişleri Bakanı Necmeddln Sadak Avrupa Birliği konseyinde hazır bulunmak üzere bu hatta sonuna doğru Fransaya hareket edecektir. Sadağın seyehatlnin on gün kadar süreceği tahmin edilmektedir.
Kuruçeşmede kc
lan vatandaşlara bu yıl bir mlk tar kok kömürü verebilmek 1-çln, kaloriferli büyük müstehliklerle asgari haddln üstünde kömür alanlardan bira* indirme yapılmış ve bu suretle de büyük bir yurddaş kütlesinin Ih tiyacına cevap verilmiştir. Esa-
Created by free version of 2PDF
>mür depolan
sen kömür az veriliyor şeklindeki sözler halkı yanlış düşüncelere sevketmekte ve bazı Um« selertn kömürü bir İhtikâr ma-tağı yapmasına sebebiyet tepmektedir
(Arlusı sahlfe 2 sütun I dal
Ziya Gökalp’ın ölümünün yirmi beşinci yıl jönümü
Bugün her tarafta toplantılar yapılarak büyük mütefekkirin hatırası hürmetle anılacak
Bugün büyük Türk mütefekkiri Ziya Gökalp’ın ölümünün yirmi beşinci yıldönümüdür. Bu münasebetle her tarafta toplantılar yapılacak. Ziya Gökalp' ın hâtırası hürmetle anılacaktır. Muhtelif heyetler büyük mütefekkirin Sultan Mahmul türbesindeki kabrini ziyaret e-decekierdlr.
Ziya Gökalp 1876 da Diyar-bakırda doğmuş, 1924 de İstanbulda vefat etmiştir. Gençliğinde hürrlyetperveriiğinden dolayı tevkif edilerek 8 ay hapsedilmiş, sonra istanbuidan Dl-yarbakıra sürülmüştü. Orada vaktini okumakla geçirdi. Meşrutiyetin ilânından sonra «Dicle» adk bir gazete çıkardı ve İttihat ve Terakki Cemiyetinin bir şubesini kurdu.
1908 da Sel&nlğe giderek u-mıuni merkez âzası sıfatiyle çalıştı. Genç kalemler mecmuasında bir çok yazılar yazdı
Ziya Gökalp
Cemiyet merkezi İle birlikte İstanbul a gelince Darülfünûnda İçtimaiyat müderrisi oldu. Tiirk tarihine dair tetkikler yaptı.
(Arkası sahife S sulun 5 del
ı»«ı
Ordu futbol takımı geldi
Fransadaki Orduiararası futbol müsabakasına iştirak eden Ordu takımıma dün Ankara vupurtyle yurda dönmüştür. Yukarıda futoblcular gorülüjorluç.
Sahile 2
Vasfi Rızaya dair
Cuma «ünü akşamı Şehir Tiyatrosu komedi kıs-nında oynanan «Ncmo Bankası» adlı komediyi «örmeğe «ittim- Baba kapıdan girenler, sonra da gişe önünde bilet almak için sıralananlar biribîrlerine şu suali soruyorlardı: «Acaba Vasfi Riza oynuyor mu?»
Bir sanatkârın lıalk tarafından nc kadar sevildiğini anlamak için bundan daha sağlam bir müşahedeye güç taslanır.
Vasfi Rıza elbette ki bu sevgiyi hak etmiştir. Bizim en iyi komedyenlerimizden biri odur. Netekim Nemi) Bankası adını taşıyan ve üç saatten fazla süren 8 tab-loluk Fransız komedisi, ancak bir kuvvetli sanatkârın omuzlarında taşınabilecek cinsten bir eserdir, Alelade bir aktör Nemo Bankasının kapıcılığından müdürlüğüne cıkayını derken daha üçüncü tabloda nefes nefese gelir ve etraftan bir dirhem alâka toplıyamazdı. Vasfi Rıza Zobu üzerine aldığı rolii, büyük sanatkâr kudreti ile mükemmelen başarıyor ve insan sonunda, bu birinci sınıf sanatkârımızı böyle hafif komedilerde senelerdir yıp rattığımız için esef duymaktan kendini alamıyor-
Bahis mevzuu olan komedi pek sudan bir eser olmamakla beraber tiyatro edebiyatında birinci sırada ver alacak kuvvette de değildir. Vasfi Rıza bundan daha hafif komedilerin de yükünü senelerdir taşıyor. Halbuki onu. sanat hayatının bu en olgun çağında meselâ bir Moliere'de görmek, tiyatro edebiyatının milletlerarası tiplerini onıın sanat aynasından seyretmek Türk seyircisine bir türlü nasip olmuyor. Komedi kısmından maksat para kazanmaksa Türk seyircisi Vasfi Rızanın oynadığı Moliere'e de aynı tehalükle gelecektir. Dram kısmı her sene nasıl Shakespeare ile, Goethe ile başlıyorsa komedi kısmı da Moliere ile başlamalı, sanatkârlarımızı bu cins büyük eserlerde seyredebilmeliyiz.Türk aktörleri varlıklarını başka türlü isbat edemez, sadece yorulmakla kalırlar. Şevket RADO
Yeni belediye başkanı dün Umumî Mecliste mühim bir nutuk söyledi
1950 sergisi 2 numaralı parka sığmayacak mı? — Mimar Zeki Sayarın demeci


Î5 EMm
Dr. Kırdar Gazeteciler
Talebe ve
siyaset
Talebe üniversite dışında siyasî faaliyette bulunabilir
Ankara 24 — Üniversiteler arası kurulu. Milli Eğitim Bakanı Tahsin Ban guoğl unun başkanlığında toplandı. O önd emdeki maddelerden biri, talebemin siyasetle uğraşabiliv uğra-çamıyacağına dairdi. İstanbul ve Ankara üniversiteleriyle Teknik Ünlersite senatoları mevzuu inceleyerek mütalâalarını tesbit etmiş bulunmaktadır. Üniversitelerarası kurulu dia bu mütalâaları tetkik ederek vanlan neticeyi tasvip etmiştir ki bu netice şöyledir:
Üniversite talebesinin siyasetle meşgul olacağı veya ola-mıyacağı hakkında mevzuatta bir kayda tesadüf edilememiştir.
Talebenin Üniversite dahilinde siyasetle iştigali talimatnamelerle memnudur.
Talebe cemiyetleri tamamen gayriiiyasi mahiyette olduklarından alâkalı kanunun hükümlerine tâbldirler.
Reşld olan talebenin siyâsetle iştigali meselesinin ise umumi ahkâma tâbi olması gerekmektedir.
Bu hale göre, talebenin reşid oldukları takdirde Üniversite dışında her hangi bir siyasî faaliyete iştirak edebilecekleri anlaşılmakla beraber umumiyetle raporlarda talebenin dersleri yerine siyasetle uğraşmanın şayanı arzu olmadığı da raporda belirtilmiştir.
Bakanlnr Kurulunun iki toplantısı
Ankara 25 (Akşamı — Bakanlar Kurulu dün biri saat 16 dan 21 e, diğeri de 21,30 dan gece yarısından sonra geç vakitlere kadar devam eden iki u-zun toplantı yapmıştır.
Bu toplantılarda iktisadı devlet teşekkülleri mümessillerinin iştirakiyle Devlet Bakanlığında yapılan taplantılarda tesbit e-dllen ve Marshall yardımının kalkınma programımız esaslarına göre yapılacak tahsislerin «m şekillerinin görüşüldüğü tahmin edilmektedir.
Memurlar ve
Partiler
B. Esat Çağa’nm demeci
Demokrat Parti İstanbul idare kurulu başkanı Esat Çağa, dün gazetecilerle yaptığı bir kö- . nuşmada İstanbul Valisi profe- 1İn^e^m' sör Fahreddln Kerimin C. H. P. | den İstifasının isabetli ve kanuni bir hareket olduğunu ve bü- [ tün Halk partisine mensup me- , muriara bir imtisal numunesi i olması Jcabedeceğini söylemiştir.
Esat Çağa, bu vaziyetin aynı zamanda kanun ahkâmı icaba-tından olduğunu da söyleyerek şöyle demiştir:
«Partimiz İstanbul teşkilâtı, bu meseleyi büyük bir hassasiyetle ete almış bulunmaktadır. Teşkilâtımız Halk Partisine kayıtlı memurları tesbit edecek ve İstifa etmemek hususunda ısrar- , lan takdirinde kanunun, haber. aldığı suçlan merciine İhbar et- ] mek hususunda vatandaşa tanıdığı hakka istinaden, bunları Cumhuriyet savcılıklarına İhbar edecek ve böylece kanun hükmünü yerine getirmeğe çalışacaktır.»
İngiliz elçilik kâtibinin ölümü
İngiliz sefarethanesi binasındaki odasında bilek damarlan kesill olarak bulunan kâtiplerden John Mc Cann’ın kaldırıldığı Alman hastanesinde öldüğünü dün yazmıştık. Hâdise, hastane tarafından usulen savcılığa bildirildiği cihetle, keyfiyet, savcılık makamında bir zabıtla tesbit edilmiş ve adalet doktoru da cesedi muayene edip ölümde haricî bir âmil olmadığını ve fazla kan zıyaı neticesinde ölümün vukua geldiğini bir raporla bildirmiştir.
Ölüm hâdisesi dolayısiyle soruşturmalar tamamen İngiliz sefarethanesine ait bulunmaktadır.
Umumi Meclis dün ikinci baş-kankan Sırrı Enver Batur'un başkanlığı altında toplanmıştır Eski zabıttan sonra İsanbul Milletvekilliklerine seçilen Atıf Ödül ve Ekrem Amaç ın Umumi Meclis âzalığmdan istifalarına dair mektupları okunmuştur Bunun üzerine reis, kendilerine yeni vazifelerinde muvaffakiyetler dilemiştir.
Bundan sonra sigorta şirket terinin itfaiye resmine dair Danıştay» vaki müracaatları üzerine, âzadan Zahit Oral söz a-larak. şirketlerin bu resmi halktan tahsil ettikleri halde. Belediyeye vermediğinden şikâyet etti.
Bu esnada yeni Vali ve Bele-5 diye Başkanı Prof. Dr. Fahred-din Kerim Gökay Meclise girdi. Müteakiben Başkan vekili Sırrı Enver Batur'un daveti üzerine yeni vali reislik kürsüsüne çıkmış ve heyecanlı bir hitabe İle I şu nutku söylemiştir:
I «— Vali ve Belediye Başkanı olarak işe başladığım bugün ri yüksek meclisin sayın âzasını i saygı He selâmlarım. Üç yıldan | beri sîzlerle daima temas ha-
dc nasıl çalışacağımı bir tamim ile bildirdim. Belediye ise daha geniş bir çalışma sabasıdır.
Vatandaşın işlerini süratle halle ve halk dileklerini kuvve den fiile çıkarmağa önemle çalışacağımdan emin olmanızı rica ederim.
31 Türk denizcisi uçak kazası geçirdi
Sharınon (Bire) 24 — *«Na-fen»:: İrlandalI bir firma tara-rafından bir Türk firmasına »atılan gemiyi Türkiyeye götürmek üzere Transworld Char-ter kumpanyasına ait bir uçakla yola çıkmış olan 31 Türk denizcisi bir kazaya uğramışlardır. Uçak hava alanına İndiği sırada kaymış ve pistten çıkarak sağda bulunan bir bataklığa saplanmıştır. Bildirildiğine göre 31 Türk denizcisi ile uçaktaki mürettebattan hlc birine bir jey olmamıştır.
Gazeteciler cemiyeti tarafından eski vali ve belediye başkanı Dr. Lûtfi Kırdann şerefine dün gece Park Otelde btr ziyafet verilmiştir. Ziyafette ye ni vali Prof. Fahrettin Kerim Gökay, vali ve belediye reisi muavinleri, polis müdürü, gazeteciler bulunmuşlardır.
Baştan başa çok samimi bir hava içinde geçen ziyafetle ev-, velâ gazeteciler cemiyeti başkanı Burhan Felek söz alarak çok . güzel bir nutuk söylemiştir. Bur ı han Felek doktor Lütll Kırdarın . 11 yıl »üren valiliği sırasında l basma karşı gösterdiği yakın a-. lâkaya Ve gazetecilerin mesleki . vazifelerini ifa hususunda her . zaman gösterdiği kolaylığa te-t şekkür etmiş ve kendisine ce-; miyetin fahri azahğmın verilmesi kararlaştırıldığını blldire- ve bana büyük şerefler veren bu rek bunu kbaul etmesini rica; akşamki toplantı ve İzhar edi-■ eylemiştir. ...
Dr. Lûtfi Kırdar bu nutka he- ' kürlerimi sunar ve unutulma* yecanlı bir hitabe İle mukabe-. hatıralarınızı le etmiştir. Eski vali ve belediye başkanı demiştir ki:
Dr. Lûtfi Kırdarın nutku
Sayın arkadaşlarım;
İstanbul matbuatının ehemmiyet ve temsil bakımından bütün memleketi İçerisine alan büyük kuvvetini pek İyi kavramış bir arkadaşınız olarak sîzlerle on bir senedir en yakın bir temas batinde yasadım. 01=su
Gene İstanbul Rlbl t»k mûte- u.|efo„, Klgrar „ meH„p|. «-nevri ve wk nanik İsleri, san- cde„ yurdda.ıa-
ns İhtiyaçtan olan bir şehrin „„ teRklnlrler.ml
asır mesuUyeUnl yularca »i- ouairmek utmnn.
»acebenlade landon | Du,guBlnm y„,!İamatu M
Memleket efkârını temsil ve kalmış olmak endişesile teşek-çok defa ona rehberlik eden siz kür ve tahassüslerimizin ihla-, leri, daima hâdiselerin içerisin- gma Anadolu Ajansının tavas-de, en ince teferruata kadar nu şutunu rica ederim, fuz etmiş olarak yanıbaşımda gördüm. Bir idare amiri olarak içişleri Bakanının bunun fayda ve mahzurları a- I
«kârdrr. Fak.l ben bo batd.n Ur’ kUth ^'rdara hiç bir zaman huzursuzluk duy telgrafı
în®(5ım- | İstanbul vali ve belediye baş-
İyi olarak kabul edilebilecek kanlığına Ord. Prof. Dr. Faiı-bir çok işlerimde Basınımızın [ reddln Kerim Gökay'm tâyini daima büyük payı olmuştur. ( üzerine içişleri Bakanı Emin Düşülmesi mukadder bazı ha- Erişlrgil Dr. Lûtfi Kırdara aşa-talar gene sîzlerin acı tatlı ten ğıdakl telgrafı göndermiştir; killerinizle önlenmiş ve netice- j Sayın Lûtfi Kırdar ter memlekete birer hayır ve İstanbul valisi
hizmet olarak tecelli etmiştir. I Manisa milletvekilliğine se-
Bütün bunları, matbuat hür- çilmenlz üzerine İstanbul Vall-riyetinin memlekete sağladığı' liğine Üniversite Ord. Profesör-biiyiik faydalar olarak kabul e- lerlnden Dr, Fahrettin Kerim der ve tabii gerebiliriz. Fakat Gökay tâyin edilmiştir. Uzun benim şahsan ve bunlarını fev-| müddet valilik ve belediye haşirinde olarak sîzlere karşı çok' kanlığında bulunduğum daha hususi ve derin duygula- '-----------' 4 -
nm vardır.
Matbuat r ______________ _____________ ________________
fena işlediği yerler ve memleket Saygı He arzederim.
ler de vardır. Fakat ben Istan-( Bakam
bulda ve kendi İşlerime temas Emin Erişirgil
eden meselelerde en acı, en şN detil tenkitlerinizin altında da derin bir hayırhah! ığ m. iyi niyetin, temiz bir memleket sevgisinin güzel havasını teneffü* ettim.
Sonra bana gene bir çok meselelerde müzahir oldunuz. Kuv vetle desteklediniz, teşci ettiniz- Resmi haricinde şahsan hiç vaki olmamıştır, Türk matbuatına yakışan güzel bir alicenaplık ve kadirşinaslık başlıca vasfınız olmuştur.
Bilhassa İstanbul dan ayrılırken ve ayrılmam sebebi te aylarca sürmüş olan ve beni çok m İn nettar ve mütehassis eden neşriyata karşı şükran borcumu ödeyemıyecek bir durumdayım. Ve son olarak beni taltif eden
Tev-şlk ve
İşlerimin incindiğim
menni ederim.» demiş ve şiddetle alkışlanmıştır.
Bundan sonra ruznameye geçilmiş, makamdan gelen bazı evrak alâkala encümenlere havale edildikten sonra İstanbul Sergisi İçin Sergi komisyonunun mazbatası okunarak müzakere edilmiştir. Bu hususta yapılan münakaşalardan sonra mazbata kabul edilmiştir. Söz söyliyen hatiplerden mimar Zeki Sayar, dünyanın her yerinde olduğu gibi, sergide yapılacak binaların muvakkat olması İcab ettiğini söylemiş. 1950 senesi sergisinin 2 numaralı parka sığamıyacagını ilâve etmiştir.
Kâzım şinasl Dersan, 2 numaralı parkın her şeyden evvel büyük bir park olarak tesis edildiğini; nu itibarla sergi açmakla beraber parka zarar ve-remlyecek tedbir alınması icab ettiğini söylemiştir.
Bundan sonra pastörize süt fabrikası hakkındaki Geçici komisyonun raporu okunarak kabul edilmiştir. Ancak bu hususta makamdan istenen bazı izahata gelecek toplantıda cevap verilecektir.
Bundan sonra ruznamede bulunan diğer bir takım işler müzakere ve kabul edilmiştir.
Meclis, yaTinkl çarşamba günü saat 15 te toplanacaktır.
Created by free version of 2PDF
Muhterem arkadaşlar; vazife ve belediyedeki işlere hiçbir zaman lâubalilik karıştırmağa müsaade etmlyeceğim. Ben bilhassa vazifede ve vatandaşın işlerinde lâubalilik yapılmasiyle mücadele edeceğim. Belediye yasağının 43 saat sürdüğü hakkında halk arasında mevcut bir fikir vardır. Bu zihniyette mücadele edecek daimi bir miira-knbeyl temin etmek sureliyle bu zihniyeti sökeceğim. Ben, klinikte de hep lâubalilik derdiyle mücadele ettim. Belediyeye de bu mücadeleyi teşmil edeceğim.»
Sayın Fahreddln Kerim Gö-kây. bundan sonra Atatiirkün İstanbul hakkındaki sll.aylşkâr sözleriyle şair Yahya Kemalin İstanbula dâir bazı şiirlerini o-kumuş ve:
(— Çatışmak için sizden, vatandaştan müzaherete muhtacım. Vatandaş Belediyeye ve Şehir Meclisine zahir olursa işler
etmesini rica'akşamki toplantı ve izhar edi-| len hissiyat için en derin teşek-
dalma kalbimde arzederim. Sago-
saklıyacağımı
iunuz.
Ziyafet geç vam etmiştir.
Valinin teşekkürü
Vali ve belediye başkanı Ord. Prf. Fahrettin Kerim Gökaj, bize aşağıdaki mektubu gön-, dermiştir:
İstanbul vali ve belediye başkanlığına tâyinim münasebeti-I le İstanbuld&n ve memleketiml-|zin muhtelif yerlerinden bizzat
vakte kadar de-
Halkın dertlerini. ıstırap j_ dileklerini yakından biliyorum
' Halka hizmet ötmek başlıca vazifem bulunduğunu idrâk etmiş' kotevioşır. üen. sizden mîîzahe-blr haldeyim. Viiâyet cephesin- ret, Tanrıdan da yardım te-

Teknik üniversitede çay
Dünkü çaydan bir enslantcne
Dün akşam saat 17 de Teknik üniversite lokalinde eski ve yeni valiler şerefine bir çaylı toplantı tertib edilmiş. Dr. Lûtfi Kırdar ve Vali Fahreddin Kerim Gökay, yeni İstanbul Millet vekili Ekrem Amaç, üniversiteliler ve basın mensuplan bulunmuşlardır.
Akdenizde Amerikan
manevraları
Celâl Bay'r
(Baş tarafı 1 nei sahitede)
_ tuz sırada başarılan imar İşleri ve mey dana getirilen eserler Bakanlı-hürriyetinin belki ğımızca dalma yadedilecektir.
* Rize Milletvekili Fahri Kur-tuluş’un Meclis Grupu müzakereleri sırasında söylediği sözlerden dolayı Cumhuriyet gazetesiyle aralarında tahoddüs eden münakaşada Fahri Kurtuluş tarafından gönderilen tavzihnamelerln kanuna uygun şekilde neşredilmemiş olması dolayısJyle aleyhlerine dâva a-çılmış olan Cumhuriyet gazetesi sahibi Nadir Nndl İle yazı İşleri müdürü Cevat Fehmlnln asliye onuncu ceza mahkemesindeki yapılmakta olan duruşmaları dün sona ermiştir.
Mahkeme, suçu sabit gördüğünden. Fahri Kurtuluşun on yedi tavzih mektubunun kanunun tarif etiği şekilde yeniden neşrine, her bir tavzih için 200 liradan 3400 liranın da sanıklardan tahsiline. evvelce sanıklarla merhum Kenan Öner arasındaki bir dâvadan dolayı da asliye sekizinci ce2a mahkemesinde her ikisinin tecilli olan 200 er lira para cezası hakkın-dakl tecil hükmünün de kaldırılarak bu para cezalarının da tahsiline karar verilmiştir.
Bunlara katılacak filodan bazı gemilor limanlanınız] ziyaret edecekler
TOashington 24 (AA) — Ak-denlzde bulunan altıncı Amerikan filosuna mensup 20 kadar hart gemisi, donanmanın Ege ve şarki Akdenizde yapacağı geniş ölçüde taktik manevralarda bulunmak üzere, bugün Yu-nanistanın Argostoll limanından demir almışlardır.
Manevralarda, Leyle uçak gemisinde bulunan uçaklarla, Des-tnlnos, Worchester ve Columbus kruvazörlerinin deniz piyadeleri ve bu Struvazörlerdekl uçaklar İştirak edecek ve deniz çıkar-maJarj üzerine talimler yapılacaktır.
Manevralar sonunda Amerikan gemilerinden bazdan Mersin ve İskenderunu ziyaret edeceklerdir.
Birleşmiş Milletler günü
Birleşmiş Milletler günü münasebetiyle dün Ankara ve İstanbul Üniversitelerinde «ren yapılmıştır.
Demokrat Parti başkanı bundan sonra işçi meselesine temas etmiş ve grev hakkının demokrasi ruhunda bir mevcudiyet olduğunu. sendikaların işçi haklarını koruma bahsinde faydalı rolleri bulunduğunu, bunların politika dışında tutulmaları icab ettiğini, partinin İşçilerin saadet ve refahını temin hususunda her şeyi yapacağını da söylemiştir.
Hitabesinde iktisadiyata da dokunan Celâl Bayar, İsrafa nı&nl olunmak suretiyle denk bir bütçenin lâzım olduğunu, böyle olmazsa fasit bir daireye düşüleceğini de anlatmıştır.
Celâl Bayar, din mevzuunda-ki görüşlerini de şöyle izah etmiştir:
«— Lâylkhk, esasen dine müdahale olmadığına göre, bu mefhum bilâkis dini muhafaza etmektedir. Kongremizde var. dığımız karar. D. P. programına uygundur. İktidara geç Çiğimiz «aman, bunu tatbik etmek bizim için bir namus borcudur tlfivc edeyim, bn mukaddes ve möbeccel mefhum üzerinde çok hassasız Fakat aynı derecede hassas olduğumuz btr nokta daha vardır: fn**™ tarihimiz, dini felâketlerle doludur. Buna asla meydan vucmlyeceglaj
Ziya Gökaiap’ın 25 inci ölüm yıldönümü
(Baş tarafı 1 nci sahifede)
Milliyet aşk ve heyecanını aşı-
İşletmeler Bakanının beyanatı
(Baş tarafı 1 inci sahifede)
Ev yakıt maddelerinden tev-zle tâbi tutulan yanhz kok kömürüdür! Yoksa mutlak olorak kömür değildir ve ev yakıtı cilan diğer kömürlerde hiç bir
»ıııııyeu jvjk. ve ııvyLcaııını aşı-, - ------—
lamak Istiyen şiirler yazdı. «Ye-,takyJt yoktur. Kok kömürünün ni Mecmua» yı kurdu.
Birinci Dünya sonra Mal taya sürüldü. Oradanı avdetinde Dlyarbakıra çeklle-j rek Küçük Mecmua adlı bir muecmua neşrine başladı. 1923 de Diyarbakırdan milletvekili oldu. Fakat bir müddet sonra1 hastalandı ve İstanbula geldi. 25 Ekim 1924 de hayata gözlerini kapadı.
Ziya Gökalp büyük bir idealist ve mütefekkirdi. Bir çok eserleri vardır. Üniversitede pek çok talebe yetiştirmiştir.
Bugünkü toplantılar
Ziya Gökalp'ı anmak İçin bütün yurdda blrblriyie rekabet edercesine merasim hazırlığı yapılmaktadır. Diyarbakırda mütefekkirin evi, o gün Halke-vlnde toplanacak olanlar tarafından ziyaret edilecektir, ts-tanbulda da nalkcvinde bavlıyacak olan toplantıdan bir saat evvel saat 16 da Sultan Mahmut türbesindeki Ziya Goklap türbesinde blrleşl-lecek ve çelenkler konacaktır. Bugünkü toplantıda Ziya Gö-kalp'ın yakın arkadaşlarından Alt Canip ve M Mermi süz söy-liycceklerdir.
* ' I tevzi e tâbi tutulması da, bunun
Harbinden ayrıca celiye gören bir fabrl-( ka mahsulü olmasından ve bu ,1 ameliyeyl yapacak teslsleriml-, zin mahdut miktarda İmalâtta bulunabilmcslndendlr. Bu ltl-' barla yeni bir fabrika kurulmadıkça kok kömürü İmalâtını art tırmak mümkün olamaz...
Bu cins kömürü tevzie tâbi tutmanın sebebi de, bu suretle mevcut tesislerimizin kapasitelerinin mahdudiyctlne dayanır. Halbuki teshin İçin yakıt maddesi esas olarak kok kömürü de ğüdlr, Kömür olarak en elveriş li ev yakıt maddesi taş kömürü haricindeki kömürlerdir kİ, bizde bunlara yanlış olarak (linyit» denilmektedir. Hakikatte bizim linyitlerimiz tam kömürdürler. Taş kömürü dediğimiz Zonguldak kömürleri, hattâ kok soba kömürü değildir. Sobaların kapağının İyi kapanması, hava alma tertibatının iyi ve muntazam olması şartiyle diğer kömürlerimiz sobalarda daha 1-yi yakılır ve flati bakımından da bilindiği gibi bunlar çok u-c uzdur.
Yakıt İhtiyacımızı ormanlarıma karşıhyamıyacağma göre, bunu Zonguldak taş kömürü 1-İe temine kalkmak hem dofcru
ve hem de mümkün değildir Biz, tesbit edilen ihtiyaçları im kân dahilinde ve muayyen mabetlerde kok kömürü ite karşılarken, mütebaki ihtiyaç miktarını ağaçlı, Tunçbllek. Değirin isaz kömürleri gibi asd yakıt maddesi olan kömürlerle hem ucuz, hem satışı serbes olarak karşılamağa çalışmaktayız. Bu yoldaki mesaimizin âzami dik kat ve gayrette yürütüldüğünü ifade etmekle zevk duyHnm Bil dlğiniz gibi meselâ İslanbıılda Ağaçlı kömürleri, ihtiyaca yetecek miktarda ve tonu 25 liradan, yâni kilosu 2,5 kuruştan halkın istihlâkine serbes olarak arze dilmektedir.
Binaenaleyh ortada kömür sıkıntısı ve kısıntısı diye bir mevzu olmamak lâzımdır. Vatandaşlar yakıt İhtiyaçlarını istedikleri kadar serbesçe alabilecekleri bu köm örterlerle de karşılıyabilirler.
Yeni bir kok fabrikası yapılmadan kok kömürü istihsali arı tanlamıyacağnia ve yeni bir l:ok kömürü fabrikası da derimi > a -pdanııyacâğına göre, kok ke â-rü üzerindeki tevziat proğ; • u-m değiştirmenin .şimdilik m kün görülemlyeceği âşi kiril ı
Prof. Dr.
Ihsan Hilmi AL AKTA
Avruı
25 Ekim W19
Sahîfe 3
Yem valimizden bir
Paris t e toplanan Batı Avrupa devletleri nezdindekl Amerikan elçileri
önlemenin
tuzumu belirtilmek-
yazmak, mecmu» suretiyle kendisi-
Tariş zeytinyağları
Ey fevkalbeşer! Son doğru dürüst bir insan bile olamadın!
Domates azalmağa başlamıştır. Dün yerli domates 20 den. Bursa domatesi de 15 den muamele görmüştür.
tertip model pazar
İfliifc'-
hiianü niyetle halletmesini öğrenmeliyiz.
3 kategori üzerinden ve her kategoriden ikinci, ve üçüncülüğü
Şimdilik biz geri memleketlerin fakir ve orta lıalli ahalisi, fevkalbeşerlikten vaz geçtik. Biz sadece «İnsan-. olmağa çoktan razıyız-(Vâ-NÛ)
Patlıcan da gittikçe azalmaktadır. Dıin hâlde yerli patlıcan 35-40 kuruştan .Gönen patlıcanı da 30-35 kuruştan satılmıştır.
giin gazetelerde
Diinya gençlik birliği delegemiz gitti Dünya Gençlik Birliği İcra Komitesi, ikinci toplantısını 28 ekim ile 5 kasım arasında Brükselde yapacaktır Bu komitede izamız bulunan Teknik Ü-niversile Talebe Birliği başkanı Mükcrrem Taşçıoğlu. dün saat 14.30 da Yeşilköyden Rrüksele müteveccihen uçakla hareket etmiştir.
Kartal iskelesinin inşası bitti
Bir müddetten beri Kartalda inşa edilmekte olan iskele meydanının açılış töreni 20 teşrinde yapılacaktır.
Ayni gün Kartal Halkevi binası da merasimle açılacaktır.
Kışın sebze sıkıntısı çekilmiyecek
Söyle ki; veni valimiz, sözleri arasında bir vesiyle ile tenkiti bahsine temas ederek; «Tenkid. sinir hücrelerini asmdırsa dahi toleransım buna müsaittir» demiş. Ru sahada tolerans cidden memnuniyeti mucip ve her kula nasip olmı.ıan bir haslettir ve illâ, ifrata varmamak sortiyle. Malûm olduğu üzere bir zamanlar resmi makamlarımız tenkide karsı o kadar hassas davranırlardı ki bu hassasiyet marazileş-miş. sinir zâfiveti halini almıştı. En bâriz hakikatlere istinat eden tenkidler dahi muhataplar üzerinde şiddetli bir çeri tepme hissi u-vand'rır, vâk talan inkâr edecek sertlikte tekrînnnnıe-ler vazıh, Utlarına da matbuat kanununun maddel mahsıısasııia yaşlanmış teh* dltkâr cümleler ilâve edilip gazrte idarehanelerine gönderil! rdî.
Sakayı bir vana bırakalım. İstanbul, bedenen ve rulıan zinde, doktor Kırda-rın başladığa isleri tamamh-vacak ve onlara daha cok. pek cok şeyler ilâve edecek enerjiye sahip bir vali ve belediye reisine muhtaçtır.
kanatlanıp uçanlar zuhur etsin. Belki de o zaman ortalık serbesleşir, Fâni dünya ve mütevazı, basit, ihti-rassız «İnsan gibi» insanlık bize kalır.
Garplı bir şairin Nietzschc-ye şöyle hitap ettiğini hatırlıyorum;
Haber aldığımıza göre Yaş Sebze ve Meyva Tarım Satış Kooperatifleri Birliğinin teşebbüsüyle piyasaya çıkarılacak olan zeytinyağları üzerindeki■ çalışmalar son safhasına gel-1 miş bulunmaktadır Vakıflar! İdaresiyle yapılan bir anlaşma gereğince bu idare tarafından I temin edilen ekstra ekstra ve| tamamen sat zeytinyağları Ko-operatlfler Birliğinin emrine' tahsis edilmiştir. Ayrıca bu yağlar hususi tip kaplar içinde satıldığından 1, 2,3 ve 5 kiloluk, tenekeler hazırlatılmış, bunlar da Birliğe teslim edilmiştir. ,
Yeni valimiz profesör GökayTn çaylı basın toplantısında maalesef buluna ma-«hm, arkadaşlarla hasbiha-Irni ertesi ‘ okudum.
Kış sebzelerinin halleri günden gıine ucuzlamaktadır. Hâlde Edirne lâhanası 10 kuruş yerli lahana da 15 kuruş civarında satılmaktadır. Önümiiz-dekj günlerde lâhana flütlerinin düşeceği tahmin edilmektedir.
Zindeliği, enerjisi esasen malûm ve müsellem olan profesör Gökav bu hasbıhalinde İstanbul için havırfı vaitlerdo bulunmuş. Memnuniyetimizi ve muvaffakiyet dileklerimizi sunarken, mıisaadesivle bunların arasına bir de rica sıkıştıracağım.
da Belediyenin blok apariıman denilen büyük npartımanlar yopUrnusı lüzumundan bahsederek diyor U:
Mantıkla düşünecek olursak blok apartımanlar İnşa etmek Belediyenin işine geimiyecek bir teşebbüs değildir. Fanteziye ve masraflı lükse kaçmadan bu blokların İnşaatı pekâlâ Belediyenin yıllık bütçesine sığabilir, laviçrede, İtalyada ve Fransa-da böyle blok inşaata bakın nasıl başlanıyor: Yapılacak
blokun plânları evvelâ a lıeıi ar a araediilyor ve şu kadar ayda inşaatın tamamlanmış olacağı bildiriliyor.
Alıcı beğendiği apartmanı tâyin ediyor ve aylık taksilerinden birincisini derhal veriyor. İnşaat devamınca her ay alınan taksitler hem alıcının borcunu hafifletiyor, hem de Belediyenin yükünü azaltıyor İtalyada seyahat edenler Napoli Belediyesinin inşa ettirdiği bloklarla, başlan başa bombardıman edilen bu şehrin nasıl nefes alabildiğini görmüşlerdir. Bizim de bu memleketleri taklit etmememiz için hiç bir se-bepyoktur. İstanbul Ankara ve İzmir Belediyeleri bu usu! İnşaata teşebbüs ettikleri takdirde şehir halkına en büyük hizmeti ifa elmiş olacaklardır. İyi niyetle başlanıp da muvaffak olmamış hiç bir İş yoktur. En çetin İşleri soğukkanlılıkla ve
rilmlştir. Yapıncak bilhassa Mürefteden dlr' Pistler 25 İlâ 35 varındadır. Razakı gelmektedir Azami fiat 30 kuruştur. Bergamadan gelen Kozak üzümleri de 25-30 kuruşa satılmaktadır.
Değerli bir sinir hekimi ve bu ilmin senelerce kürsüsünü işgal etmiş bir hoca olan ycııi valimizin toleransta mâkul itidalinden emin olmakla beraber bu hususta rictn ’«m da kendisini çil-cendirnıiyeceğîne kaniiz.
Cemal Refik
Makak çıkarmak _ ntn de gazeteciliğe yakınlığını tebarüz ettirerek söze başiıyan savın profesör, m e*» le Adaşlığımızdan memnuniyetini belirtmek tevazuunda fazlaca ileri gitmiş: «Ben de mürekkep yaladım» demiş-Şiiphesiz ki — gazetecilik müstesna — her meslekte kıdem makbul şeydir, sahibine maddi menfaatler sağlar. Bizim meslekte ise kıdem, maddî taraftan zararlıdır. onun artışı, sahihinin olarak mukadder akıbete, yâni se-kal- falete biraz daha yaklaşma- |_L revre. sı demektir. Bizde kıdeminf***)
Üst tarafı pek bedbina-neydi. Yâni, mamut cinsi gibi nihayet münkariz olacağımız mânası çıkıyordu, ve yalnız zürriyetimizin ortadan kalkacağı değil, aynı zamanda maddî ve mânevi medeniyet vârisimiz hiç bir zîrııhun da artık yaşantıya-cağı fikri uyanıyordu. Halbuki alt satırlarda, insanın efsanevi bir «nîm-ilâh» gibi ha vata ve öliime hükmedeceği tebşir ediliyor.
Hangisi doğru? Bu mevzuları düşünmek hakkına sahip olmak için. Kolum* biya Üniversitesinde müs-tehaseler bilgisi profesörü pây esine ulaşmamız lâzım mıdır? Çocukluk çağında, her fert kendini «Ben ölmem» sanır. Sonra tecrübe leri ilerleyince, şahsının fâniliğini acı acı anlar. Çün kii başkalarının öldüğünü görmüştür; nefsi hakkında da kıyas hâsıl olur.
Keza, tarihin çocukluk cağında, bütiin beşeriyetin bir giin ortadan kalkacağına akıt erdirilmez. Lâkin dinler, bu düşünceyi bir adım aşmışlardır: Kıyamet kopacağını söylemişler; bununla beraber, manevî bir hayatın başka bir dünyada devam e-deeeğini müjdelemişler.
Nihayet, tecrübemiz arttıkça; yalnız fertlerin değil, ailelerin ve milletlerin değil, tıavvan cinslerinin de âkıbet münkariz olduklarını türlü misallerle görüyoruz- İster istemez, beşeriyetin de öyle bir ademle er geç karşılaşacağını kabul etmemiz lâzım Reli yor.
Tabiat âlimleri: «İlk insan dünyada falanca asırlarda zuhur etmiş» diye, insana benzer bazı mahlûkların kafa taslarını önümüze çıkarıyorlar. Tabiatın sinesinde doğan her mevcut için ölüm de mukadder olduğuna göre, son insanın dahi âkıhet bir gün ortadan kalkacağını kabulleniyoruz.
Zira tencerenin doğduğuna inananlar öleceğine de inanmalı.
Ancak, doktor Simpson. beşeriyetin şimdiki haliyle öliimü arasındaki ortalama bir hâdiseye işaret ediyor demektir. Yakında: «İr*-anlıktan çıkacağız», yâni bugünkü insanlık hüviyetimiz. dünkü yarı maymun hüviyeti gibi geride kalacak. Belki de. kozasından kanatlanıp ucan sabık tırtıllar misali. bu dünvadan başka kürelere uçacaklar bulunacaktır. İstedikleri zaman, radyonun düğmesini acarcasına cok yaşayıp, istedikleri zaman «Bu kadar kâfi!» diyerek itibar ve vakarla ademi bavlıyacaklar. Yâni, «İnsan üstü..ye doğru bir yol alılıyor.
Gerçi çoğumuz insanlığımı’’d an henüz bir şey anh-yn madik. Hele bir «’nsan üstü ve doğru ceht «e gayret sari’edenler, şu dünyadan]
P. T. T. Umum Müdürü Ankaraya döndü
Bir kaç gün önce şehrimize gelen P- T. T. umum müdürü Haldun Sarhan buradaki tetkiklerini bitirerek Ankaraya dönmüştür.
Londra 24 t AA
Avrupa hükümetleri nczdindc-kl bütün Amerikan diplomatlarının katıldığı «Demir perde» konferansı bu sabah Birleşik Amerika büyük elçiliğinde toplanmıştır. Resmi Amerikan çevrelerinde Sovyet Rusya ve peyk memleketlerdeki Amerikan temsilcilerinin yapacakları görüşmelerin mahiyeti hakkında en ufak bir malûmat vermekten kaçınılın aktadır.
tyl haber alan Amerikan çevrelerinden elde edilen malûma-
Piyasaya çıkarılacak yağlar hasırlanmağa başladı
Gelir vergisi hakkında izahat önümüzdeki yıl tatbikine başlanacak olan gelir vergisi ve bu vergi ile ilgili kanunlar hakkında mükelleflere istedikleri izahatı verebilmek maksadlyie ( İstanbul Defterdarlığında açılan danışma büroları bu sabahtan itibaren faaliyete geçmiştir.
Bunlardan defterdarlık merkezindeki büro gelir vergisine tâbi mükelleflere, Samatya, Fatih, Eyüp, şişil, Beşiktaş, Hoca-paşa ve Tarlabaşı maliye şubelerindeki bürolar dn esnaf vergisi mükelleflerine izahat vereceklerdir.
Bir Alman profesörünün bugünkü konferansı
Bugün İstanbul Teknik Üniversitesinde, Berlin Teknik Ü-niversltesl profesörlerinden Prof. Dr. Otto Schöne tarafından mühim bir konferans verilecektir. «Linyit kömürünün ekonomik şekilde kıymetlendlril-meslnde yeni metodlar» mevzuunu taşıyan bu konferans Türk Yüksek Mühendisler Birliği tarafından tertiplenmiştir.
Son zamanlarda hu marazı hassasiyet tavsadı, verini toleransa terketti. Fakat ne yarık ki bu sahada tole-ı rans da marazîleşti, vurdum ı duymazlığa inkılâp eyletil Bu sefer de en açık hakikatlere istinat eden tenkidler bile vurdum duymazlıkla adam scndecilikle karşılanıyor; tekzip edilmediği "ibl müspet tesiri de görülmüyor.
C.H.P. İstanbul vilâyeti 1949 yılı ilçe kongreleri
Eminönü ilçesi 5,11949 cumartesi saat 15 de İlçe merkezinde, Kartal ilçesi öl 1946 pazar saat 14 de ilçe merkezinde, Silivri İlçesi 7.11.949 pazartesi saat 10 da İlçe merkezinde, Yalova İlçesi 12.11.949 cumartesi saat il de ilçe merkezinde. Beykoz ilçesi 13.11.949 pazar saat
Doğu ta nazaran konferansta bilhassa şu üç mesele üzerinde durulacaktır:
1. — Doğu Almanyada bir Alman devleti kurulmasının a-klslerl ve Rusya İle bu hükümet arasında barış müzakerelerine başlanmasının peyk memleketlerin siyaseti üzerinde doğuracağı tepkiler. Zira bu peyk memleketlerden bazıları doğu Almanya hükümetini pek İsteksiz bir şekilde tanımışlardı
2. — Sovyetler Birliğinin ba-
arfcesl Kanatlılar ' Be- etmekte olduğu ailesi uçak yarışları 30
Sa- günü saat 10 da saat yapılacağı haber küdar Kadıköy Fener
14 de eylülde yapılan birinci yarışlar İlçesi büyük rağbetler kazandığından İlçe Kanatlılar Bitliği bu yarışlara her ay devam etmeğe karar vermişti. Bu müddet içinde merkeze vâki müracaatlardan İkinci yarışların daha geniş ölçüde yapılacağı anlaşılmaktadır. Kanatlılar Birliğinin bildirdiğine göre ikinci müsabakaya da iştirakin serbes olduğu ve hiç bir duhuliyeye tâbi bulunmadığı, yanlız yarışlara girecek ama Lörlerln 28 ekim akşamına kadar Kanatlılar Birliği model uçak şefi B Osman Kandemlr'e müracaatla yarış karneleri doldurmaları tedlr.
Yarışlar yapılacak birinci, kazananlara kıymetli hediyeler verilecektir Müracaat yeri K. B. Model Evi, Divanyolu No. 138
İsveçliler, Hamburg’ daki üzümlerimizi haczettiler
olduğu şiddetli Amerikan aleyhtarı propagandayı çareleri,
3. — Yugoslavya form memleketleri münasebetler meselesi.
Diğer taraftan karar almak yetkisini madiği ve daha ziyade diplomatik temsilcilere vazife gördükleri memleketlerde karşılaştıkları meseleler hakkında görüş tealisinde bulunmak imkânını sağlamak anıaclyle tertiplendiril ve radyo vosıtaslyle girişmiş ftl belirtilmektedir.
Meyva flntlerl istikrarını muhafaza etmektedir. Kavun son günlerde gittikçe azalmağa başlamıştır. Çavuş üzümleri de yavaş yavaş çekilmektedir. Buna mukabil yapıncak, razaki. Bergama ve Hafız Al) üzümleri bol miktarda gelmekledir.
Lâpseklden gelen Hafız Ali üzümleri dûn 20-30 kuruşa ve-üzünıleri gelmekte-kuruş cl-îzmlrden
Gazetelerimizde bazı serlevhalar yüreğimi oynattı: tnsan neslinin ortadan kaybolacağı, kara bir haber gibi bildiriliyor. Metni dikkatli okudum. Meğer hakikat biraz başka türlüymüş;:
New-York‘tan Anadolu A-|ansı tarafından yayınlandığına göre, doktor George Gaylord Simpson isimli bir ilim adamı, ilerüde dünya yüzünde insana benzer bir mahlûk yaşamıyacağını iddia ediyormuş.
Bereket, telgrafın üst kısmındaki bu mânayı alt kısmına da avnen vermek güçtür. Belki de tam zıddı anlaşılıyor:
Kolımıbiva Üniversitesinde omurgalı miistehascler bilgisi (paleontoloji) profesörü olan doktor Simpson aynı zamanda Amerika tabii tarih müzesi idarecilerin-denmiş; «İnsanın ortadan ka* holııp olnııyacağı hususunda karar vermek kudretine sahip olacak kadar tekâmül ettiğini» yazıyor ve şunları ilâve ediyormuş:
«Muhitini geniş ölçüde kullanan insan, muhitini istismarı gitgide daha iyi Öğren inektedir. Tekâmülün nasıl işlediği hususunda inceden inceye malumat sahibi olan vc bu malûmatını hızla arttıran insanoğlu, pek yakın bir istikbalde hayat ve ölüm kudretine sahip bulunacaktır.»
Bu senekl sebze mahsulünün İyi olduğu ve bu kış sebze sı-kınlısı çekllmiyeceği muhtelit ekim bölgelerinden alınan ha. borlerden anlaşılmaktadır. A-iâkalılar bu sene bol miktarda sebze ekilmiş olduğunu ve kış . normal geçerse hiçbir güçlükle i karşılaşılmıyacağını söylemek-lodirler.
İle komin- Yerli pırasa henüz çıkmamış-arasındaki ur. Yakın vilâyetlerden gelen pırasa 12-15 kuruşa satılmak-konteransın tadır.
sahip ol-
1 Ispanak ve kereviz de bollaş- ( mağa başlamıştır. Ispanak diin nâlde 20 İlâ 30 kuruştan, kereviz de 30 ilâ 40 kuruştan verilmiştir Fakat fiatlerin düşeceği söylenmekledir.
İkinci büyük hava mitingi
Birliğinin İkinci ekim »ergi yaııuıda alınmıştır.
sladında 18
Ofis müdürü Ankara-
dan geldi
Bakanlıkla çeşitli mevzulara
dair temaslarda bulunmak ü- J Sapanca elmaları dün 50-85 zere geçenlerde Ankaraya giden Niğde elmaları da 05-80 kuruş Toprak Mahsulleri Ofisi Istan- arasında satılmıştır. Karadeniz bul şubesi müdürü ve ticaret bölgelerinden henüz elma gel-ofisl umum müdür vekili Enver 'ineğe başlamamıştır
Güreli dün şehrimize dönmüş- Nar 35-40, ayva 15-20, armut tür. jda 60-70 kuruş civarındadır. j
Sabah fiazeteleri Ne Diyoj
AMagaAK?ANti
İSTANBUL HAYATı
AKŞAM
25 Ekim JD19
Snni!e 4 _
Dr. Kunche’un demeci
Amerika ile Rusya anlaşabilirler
Pek yakında herkesin bir kürkü olabilecek!
Mahkeme Korniürkıi'inda
Bir çiçekle yaz geçmez!
Bunun aksini iddia etmek haksızlık olur
Albany (New - York) 24 (AF) — Filistin d e banşm temini hususunda büyük gayretler sarfetmlş olan Birleşmiş Milletler aracısı Dr Raiph Bun-ehc. Biricik Amerika ile Sovyet Jer Birliği arasındaki anlaşmazı iğin halledilmesi imkânının mevcut olduğuna ileri sürmüştür.
Birleşmiş Mili etler vesayet komisyonunun başkam olan Bunche. New - York üniversitesinde konuşmuştur, önceden hasırlanmış olan nutkunda Bunche, kendi memleketinde veya dünyanın her tarafından mekteplerde, demokrasi sahasında tatminkâr malûmat verilmediğinden şikâyetle sözlerine şu şekilde devam etmiştir «Birleşmiş Milletler içerisinde, barışçı yollarla halledlle-miyecek hiçbir İhtilâf yoktur. Şimdiki halde milletlerarası sahneye hâkim olan anlaşama-mazlık batı ile doğuyu ayıran ihtilâftır. Bu İhtilâflarm ciddi ve son derecede tehlikeli olduk-tannı müdrikim. Fakat bunu söylerken biliyorum U, Birleşik Amerika milleti ve fiovyeüer Birliği milletinin birbirlerine karşı adavet hisleri bedeni elerine hiçbir sebep yoktur. Her
Dr, Bunche
yurlar. tanımıyorlar, anlaşama-maalığm esas ve temeli bundan ibarettir. Bununla beraber iki millet arasındaki bu ayrılığın, isal e edUemlyeceğlnl Mdla etmek bir köprünün bu uçurumu katcclemlyeceğtnl İleri aünnek haksızlık olur.»
Bunche. anlayış ve müsamaha fikrinin yerleşmesini temin edecek adımlar atılın caya kadar gergintiğin ve müstakbel bir harb endişesinin devam e-deceğlnl söyltyerck, kocuşma-
■d milletin anlaşmasını sağlayacak bir müşterek lisan, her ikisinin de arzu ettiği barışı hah edebilecek. Mr müşterek dil yoktur, birbirlerini anlamı- sma son vermiştir
, «ÖLÜM MELODİSİ» şaheserine hayran olanlar, yılın ikinci Süper filmi de atal bekliyor. Warner Bros; şirketinin en büyük zaferi olaa
VEFASIZ
«The Unfelthful» ANN BHERÎDAN — LEW AY-RE8 — ZACHARY SCOITun nadir yaratılan bir sanat incisi
Perşembe akşamı
AR ELHAMRA
Dünyanın kudretine baş eğdiği büyük yıldızların, Kahramanlar kahramanı ALAN LADD'm yarattığı tik Renkli Harika
Perşembe akşamı LALE Sinemasında
YILMAYAN ARSLAN
«WHISPERİNG SMİTH
ALAN LADD — BBENÜA MARSHAfJ.
ROBEfiT PRESTON'un
Sinemacılık tarihinde benzeri az olan heyecan filmi
YARIM GECE
MELEK
Daima en nefis filimler yaratmakta meşhuı İki büyük İsim :
GREER GARSON HALTER PtDGEON
Bu defa seyircilerini en çok memnun edecekleri
AŞKSIZ YILLAR
(JULİA MİS BEHAVES)
Numaralı koltuklar bu günden satılmakladır
______________________
— 20 —
— Morto, galiba canını uluyor um.
— Bu müddetin geçmesini bekliyorum. Epey uzun. Bu çocuğu ben doğuracakmışım gibi geliyor. Onu kollarım ararına aldığını zaman ne hissedeceğimi merakla anlamak Lstiyo-nım
— Heyecan duyacaksın. Ben de herkes gibi bir adamsın.
■—Bir dadı, bir mürebbiye tutacağız, değil mi Adria?
— Bilmiyorum, şekerim. Ne lüzumu var? Onu benim emzirmekliğim her halde daha fazla boşuma gidecektir.
— Allah aşkına, bu nasıl olur? Oldukça zayıf düştün.
Morto, korku ve merak İle kancık bakışlarla Adriaya bakar, Adria da aynı korkuyu, aynı endişeyi içinde hissederdi. Yününle sarı san lekeler çıktığını. gözlerinde eski ferlerin kalmadığını biliyordu. Pudralar, kremler arlık işe yaramaz olmuştu, bilâkis makiyajla daha ihtiyar bir hal alıyordu.
— Doğumdan sonra toplanacağım Morto. Malûm ya anne-
lik, kadınlan güze Deştirir, derler
Günün birinde Mortoln İçini ânl bir neşe kaplamıştı. Bahçede şarta söylediğini İşitti Merisin bu neşesi Adrianm kalbine ferahlık vermişti. Güler yüzle odasına geldi, hatırım sorduktan sonra:
— Bizim çocuğumuz nasıl olacak? dedi. Tahmin ederim, kız olacak ve bana benzlyecek. Saçları san, gözleri benimki gibi parlak olacak. Doğrusu kız olmasını İsterdim.
— Pekâlâ Morto, ismini Mau-rizia koyana. O da küçük bir kurt olur, annesini parçalar,
Morto:
— Kağıtla fala bakacağım, dedi. Bakalım oğlan mı kız mı? olacak.
Gitti, kâğıtları aldı, karıştırdı. Yırım daire şeklinde yatağın etrafına dizdi. Adria dikkatle bakıyordu.
— Bugün üzerinde bir fevkalâdelik görüyorum. Her halde yeni bir şey var, dedi.
Hemen başını çevirerek şüpheli bir bakışla kansın® baktı:
— Ne ğlbl bir şey? Burada nc olabUJr iti...
Naylondan her nevi kürk yapılıyor
Bu kürkler suniliği en mütehassıslar tarafından farkedilemiyecek kadar mükemmeldir. Güve yemesi tehlikesi de yoktur
Şimdi taklitleri yapılan Estber VVilliams Mlchele Morgan ve Paulette Goddard'ın kıymetli kürkleri
Kanadada, Kanada Milli Savunma Bakanlığı adına araştırmalar yapmakta olan müesse-selerin (naylon) dan her nevi ve çeşitte kürk İmal edebilmeğe’ muvaffak oldukları bildirilmektedir. Kanadanın şimalindeki kutup mın takalarında bulunan askeri garnizonlara verilecek en elverişli teçhizatı tâyin ve tes-blt etmek üzere tetkikler yapmakta olan İlim adamları gayet yumuşak ve istenilen şekle sokul a bil en ve vücudu mükemmelen ısıtan «naylon kürkler» meydana getirmişlerdir. KanadalI mütehassısların bu buluşu yanlız kürk sanayiinde değil. insanlık tarihinde de inkılâp yapacak mühim bir hâdisedir. Çin tarihine 3500 sene evvel girmiş olan kürkün kadim Yunan tarihinde de bir çok vakalara karışmakta olduğu görülür. Bu lüks. Yunandan eski Rom aya da geçmişti. OsmanlI İmparatorluğu tarihinde kürkün oynadığı ehemmiyetli rol de hepimizin malûmudur.
İlk zamanlarda soğuk memleketlerde bir giy ini eşyası olarak kullanılan kürk orta çağdan itibaren yalnız soğuk memleketlerde değil, mîilediî iklimlerin sâkinleri İçin de birinci derecede bir lüks sırasına geçmiş ve bu kıymetli nesne asırlarca müddet bir ferdin mensup olduğu sınıf ve tabaka asaletim belirtmeğe yarayan bir nişane olmuştu.
Yirminci yüz yüm İptidalarından itibaren servet ve İhtişam göstermek İsteyen orta tabaka tarafından da kürke rağbet edilmeğe başlanınca dertlerinden kürk yapılan hayvan mevcudu İhtiyaca kifayet ede-m« hale gelmişti. Bu çeşit hayvan nesillerinin tükeneceğinden
endişe edilerek Amerikada (Saratoga) vc (Fon Tane» de. Kanadada (Summerslde) de. Alaska ve Slbiryanm bir çok yerlerinde (Fur FarmLng) denilen kürk hayvanı çifliklerl tesis edilmiş ise de dünya kadınlığının gittikçe artan kürk lptilâsı karşısında bu tedbirler kâfi gelememiştir. Amerika hükümeti Amerikan bayanlarının kürk ihtiyacını karşılamak İçin 1946 senesinde (200) milyon dolarlık kürk İthal zorunda kalmıştır. İngiliz hükümetinin kürk İthalâtı İçin senevi ödediği meblâğ da milyonlarca sterlini bulmaktadır.
Durumu göz önünde bulunduran Külli Savunma Bakanlıkları soğuk memleketlerde vazife görecek askeri birliklerin erleri İçin kürk melbüsat temin mecburiyetinde kalınca kürkün sun'i şekilde İmali yolunu bulmağa teşebbüs ettiler. Aylarca devam eden araştırmalar sonunda KanadalI mütehassıslar sabunlu su He yıkanabilen. fevkalâde sıcak tutan, istenilen renkte boyanâbllen. tüylerine istenilen şekil verilebilen, güve yemesinden masun naylon kürkü yaptılar-
Mütehassıslann beyanatına nazaran naylondan yapılan kürk kumaş vücudu muhitin soğukluğundan tamamen tec-rld edebilmesine rağmen o kadar hafiftir ki bir ere verilecek bütün kürk meibusatm sıkleti beş kiloyu tecavüz etmemektedir. Kanada hükümeti naylon kürk kumaştan imâ! etmek üzere bir fabrika tesis etmiştir.
Verilen malûmata nazaran suni naylon kürklere mink, vizon, hermln, astragan, lutr, ranör plâtine, samur .kutup tilkisi vesaire gibi İstenilen her
nevi kürk şekil ve manzarası verilebilmekte ve kürkün suniliğini en mütehassıs kürk ustaları uzun uzun tetklkattarı sonra güçlükle anlıyabllmektedlr-ler. Hakiki kürkten daha çok mukavim olan naylon kürklerin maliyet flatleri tabii kürk fiatleri İle kıyas edilemlyecek kadar ucuzdur. Bu hal dünün en pahalı cins kürklerini pek az zaman sonra mütevari mali durumlu bayanların üzerinde görmemiz İmkânını sağlayacaktır Suni İncinin inci sahasında yaptığı İnkılâbı naylon kürk kendi sahasında yapacak ve kürk bundan sonra servet nişanesi olarak oynamakta olduğu rolü oynayamıyacak tır.
Derleyen: B. AK SEL
Acı bir ölüm .
Devlet Denizyolları iaşe müdürü Mahmut İnan vefat etmiştir. Cenaze namazı 25 ekim 949 bugünkü Salı günü öğle namazını müteakip Bayezlt camisinde kılındıktan sonra Eyüpte-kl aile kabristanına defnedilecektir. Merhuma Allahtan rahmet ve kederli ailesine de sabırlar dileriz.
Bu ay, kazanç vergilerinin ikinci ve son taksit ayıdır. Ay sonuna kadar her mükellef mensup bulunduğu Maliye şubesine müracaat ederek vergisini ödemelidir. Vaktinde ödemiyenier-den ayrıca yüzde on ceza alınır.
O k uyucu larınmu ikaz ederiz.
Macide hanım hem davacı, hem maznunmuş. Uzun boylu, cana vatan bir esmer güzeli. Yaşından bahsetsem darılır mı, bilmem ki. Ben tahminimi söyliyeyim de küçük hanımın hatan için siz üç dört senesini tarhedi-niz! Görünüşte yirmiyi geçkin.
Yanına sokulduk, üzgün bir eda ile baktı. Bizim delikanlı fiyakalı bir selâmla söz açtı:
— Beklemekten sıkıldınız galiba, küçük hanım-
Bakışları büsbütün küskünleşti:
— Mahkeme ne zaman açılacak acaba?
— Merak etmeyiniz, yatandır açılması. Dâvanız nedir?
Kayıtsızca omuz silkti:
— Hiç... Mühim bir şey yok.
Karsıda duran delikanlıya haşin bir nazarla baktı, öfke ile başını çevirdi:
— Aptal. Serseriden hayır gelir mi?
— O delikanlıdan mı davacısınız?
— Neci olduğumu ben de bilmiyorum. Çok sinirlendim. Dünyada onun kadar âdi adam yoktur. Yapmadığı edepsizlik kalmadı.
— Ahbaplığınız eski mi?
— Bırak su serseriyi. Onun ahbaplığından ne olacak? Geçen sene tanışmıştık.
Konuştukça sesi titrekleşiyor, iri gözleri nemleniyor. Hâlâ âsabı yatışmamış. Delikanlıya tekrar göz attı ve devam etti:
— Neler vadetmişti bana. Yalvarmasına dayanamadım sözlerine aldandım, teklifine razı oldum. Gûya hemen nişanlanıp birkaç ay sonra da evlenecektik. Ben evlenme teklifini kabul ettikten sonra gidişatı değişti- Randevu veriyor, bazan hiç gelmiyor, bazan da; «Bu gün çok işim var, seni bekletmemek için haber vermeğe geldim. Yarın tekrar buluşuruz» diyerek atlatıyor beni. Bir gün sinemanın kapısında Tasladım. Yanında bir genç kadın vardı. Beni görünce kızarıp bozarmağa başladı, yanındaki kadını da: «Yengem» diye tanıştırdı Gene bir gün başka bir kadınla gördüm; «Bu benim teyzemin kızdır. Bankada bir işi var da oraya gidiyoruz» diyerek yutturmağa kalktı.
— En sonunda kavga ettiniz öyle mi?
— Öyle sinirlendim ki. Görünce kendimi kaybettim. Yanındaki tan görseniz şaşarsınız. Ahım şahım bir şey olsa yüreğim yanmaz. Badi bacaklı, pasaklı bir şırfıntı. Gene sinemanın kapısında rasîadım. Kol kola girmişler, birbirlerine öyle sokulmuşlar ta Beni görünce sarardı serseri. Karsısına dikildim: (Bu hanım kim? İkinci yengeniz mİ?» dedim. Kekelemeğe başladı. «Beyhude yere kendini yorma Öyle masalları yutmuyorum ben» dedim. Bu defa numarayı değiştirdi: «Yutmazsan ne çıkar sanki?
Kendimi sana satmadım ya» demez mi! Gözlerim karardı, elimdeki çantayı flti defa çarptım suratına. Utanmadan o da bana vurdu. Mahkemede...
Sözünü tamamlıyamadı. Mendilini çıkarıp gözlerini ovuşturarak uzaklaştı.
Delikanlı ile de konuştuk. Uzun boylu, sarışın, çatar gözlü, yirmi beş yaşlarında bir genç. Uçan çapkınlardan olduğu bakışlarından belli. Sorduk:
— Davacı mısınız?
Kayıtsızca el salladı:
— Arası ra olur böyle şeyler, Boş ver
— Küçük hanımı sinirlendirmişsiniz.
— Aldırma. Gidip gelip başıma balta oluyor.
— Onunla evleneceğini söylemişsin ...
Telâşla sözü kesti:
— Boş ver, dedim ya, bey kardeşim. Bunlar çapkınlığın numaralandır. Sen hiç yapmadın mı bu işlen?
— Çapkınlıkta yalan söylemek mubahtır öyle mi?
— Anlamadım. Nedir o mubah?
— Yani bu işte yalan söylemek günah sayılmaz mı?
— Ona da boş ver. Her zaman doğru Konuşursan işler inadına ters gider. Arasıra yalan da lâzım. Doğru soy-Liveni dokuz köyden kovduklarını bilmiyor musun? Çapkınlık ince iştir, bey kardeşim.
— Küçük hanımın sözlerine bakılırsa her karşılaşmada sizin yanınızda başka bir kadın görüyormuş.
— Görecektir tabii. İnsan hep aynı kadına bağlanırsa dünyanın tadı kalır mı? Bir çiçekle vaz geçmez, bey kardeşim- Arasıra değişiklik lâzım.
— Çamaşır değişir gibi kadın değiştirmenin tadı başka oluyor demek.
— Tabiî değil mi ya? Aşkın kanunu böyledir. Kadınlar değiştikçe insanın gönlü de yenilenir.
— Küçük hanıma yumruk da vurmuşsun.
— Birdenbire öfkesi kabardı:
— Kafasını bile kırsam az gelirdi. Yeni tanıştığım tazın yanında rezil etti beni. Çantayı yüzüme vurunca beynim döndü, omuzuna yumruğu çaktım.
Mahkeme açıldı, delikanlı yumruklarını sıkıp, omuzlarını oynatarak gitti.
Ce. Re.
iılsnbtıi BeledlyMİ Şehir Tlyalma
Bu akşam saat 10 de DRAM KISMI
F A ü S T Yazan: Oöethe Türkçesl: Seniha Bedri Goknl)
Parart«i akşamlan tiranı KumırCa Salı akşamlan Kome-ıı Ktsraında icmali »û killi
MUAMMER KARACA OPERETİ
Maksimde
Saat 20.30 da
RAKIM 185
Matineler: Cumartesi pazar 15 te
Bir duman gibi neşesi birdenbire yok oldu. Adria söylediğine pişman oldu. Bahsi değiştirerek:
— Faldan ne çıktı? diye sordu.
Morto, asabiyetle kâğıttan dağıttı:
— Kâğıtla fala bakmak budalalık. Netice hoşuna giderse İnanırsın, aksi çıkarsa yalandır, diye inanmazsın, İnsan, bayağı tabiatlı bir mahlûk vesse-lâm!
Kadın yalvardı:
— Hayır Morto. Sen fala bak. Ne kadar da neşeli İdin. Bu halinle beni de sevindirmiştin.
— Neşeli mj idim? Farkında değilim. Neşeli olmama bir sebep yok.
Tekrar kâğıdı eline aldı:
— Kendi kendime bir şimen-
difer oyunu oynıyacağım. Yedi... Dokuz: Bir defa daha kaybelttlm. Adria. milyonlar kazanıp seni baştan başa elmaslarla süslemek istiyorum.
— Sen de bilirsin kİ elmas umurumda değil. İnsanın üzerinde- bir ağırlık.
— Şu halde sana en güzel kürkleri, elbiseleri alırım.
— Hayır, ne kürk İsterim, ne elbise.
— Şu halde nc istersin?
Mortoln saçtannı okşıyor ak:
— Seni.
— Yal... Peki sen benim bir metelik etmediğimi farketmedln mİ? Ben ise bazan benden nefret etmeni isterdim.
Zorla gülerek:
— Peki tecnıbe edeceğim. Fakat korkarım zor olacak.
Kâguian yatağın uaerlne fır-
lattı:
— Biraz dı şan çıkacağım. Çabuk döner, sana arkadaşlık ederim. Eğer İstersen sana bir şeyler okurum.
— Sen kendine yarıyacak bir şey yapmalısın, Bu yalnızlıktan, hayatımızdaki bu duraklamadan faydalanarak, bir şeyler vücuda getirmelisin.
Morto, om uzlarını silkti :
— Hiç de İsteğim yok. Can sıkıntısı içinde bir şey doğmaz.
Odadan çıktı.
Adria birçok saat kulak kabarttı. dinledi. Fakat sesini, yürüyüşünü işitmedi.
Vücudunun her tarafı bilhassa göğsü ağrıyordu, beline bir bıçak saplanmış gibi IdL
Bir müddet sonra Mortoln piyano çaldığını İşitti. Çaldığı parçalarda bir matem, bir ke-
der havası vardı. İşittiği ümitsizlik İçinde İnleyen bir müzikti. A dr i anın içi kederle doldu.
«Bütün aşkımla, bütün servetimle onu mesut etmeğe muvaffak olamıyorum.»
İnsanın ruhunu parçahyan o müziği İşitmek İstemiyordu. Akordlar yavaş yavaş şiddetlendi. Notalar, arpejler vahşileşti. Çaldığı müziğin ne olduğunu bilmiyordu, fakat İsyan ve intikam haykıran bir müzikti.
Yatağından kalktı, ropdöşambrım aradı Ayaklan titriyor ve sulıyordu. Fakat aldırmadı. Doktor, yataktan kımıldamamamı söylemişti. Ne de olsa bu tavsiyeyi pek mübalâğalı buluyordu. Morto! görmek, ona isterse gldebUeceğlnl söylemek ihtiyacında idi. Varsın Morto Parise dönsün. Adria, sabır ve emniyetle onu bekllye-cektL İstediği parayı da verecekti. Ayaklarının ucuna basa basa yürüdüğü halde Moris ayak sesini İşitti ve içinden doğan o müziğe devam etmeyip durakladı ve birdenbire yüzünü çevirdi:
— Burada İşin ne? Yalaktan neye kalktın?
— Beni çağırıyorsun zannettim.
— Bak yüzün sapsan olmuş. Şimdi içime dert olacak Kabahat benimdir diyeceksin.
— Hayır hiç bir şey denliye-ceğim.
— Yoksa müzik mİ seni rahatsız etti? Çok kuvveUi mi çalıyordum?
— Hayır. Yalnız bana dokundu. Buradan kalkıp gitmek istediğini hususi bir lisanla, fakat açık olarak ifade eden bir müzikti.
Morto hayretle Adriaya baktı ve gülmeğe başladı:
— Her şeyi nasıl da çarçabuk keşfedersin. Sevimli bir falcısın doğrusu.
Arkasındaki robdöşambre bakarak:
— Bu arkandaki rop acaba bana neyi hatırlatıyor? Daha evvel gördüm gibi,
Adria, bir çocuk gibi kızardı:
— îik akşam evime geldiğin zaman arkamda idi. Bunu bir daha giymemiştim. Daha modern, daha zarltlerini almıştım. Bu gördüğün, eski zamanların, akıllı bir kadın olduğum zamanların robudur.
1 4.ftWası var)
■ jLâa
r Gazeteler, Gazeteciler ]
İ)beydullah efendi
Otomobil ve kamyon
Yeni denizaltılar
Maltaya iki defa sürülen adam
İstanbul'un işgalinden sonra Malta’ya gönderilenler — ÜbeyduUah efendi şerbet bırakılmasını istemiyor — ikinci neti — Üstadın yemek servisi
Avrupada en az olan memleket Tür kiyedir
Alınan neticeler gizli tutuluyor
ÜbeyduUah efendinin hayatında ikinci mesu; devre Malta adasında geçirdiği günlerdir. İtilâf devletleri İstanbul'u işgal ettikten sonra İngiliz polisi harekete geçmiş bir gece İstanbul’ da geniş ölçüde tevkifler yapmıştı- Tevkif edilenler milliyetperverlerdi- içlerinde eski İtti-hatçdardan başka profesörler, mütefekkirler. gazr tecil er de vardı. O zamanki İngiliz karargâhı bunları sürmekle ve şiddet riyaseti ile ortalığı yıldıracağını. her isteğini kabul ettireceğini ümit ediyordu
Tevkif çok fena şartlar içinde yanılmıştı Tutulanlardan bir kısmı yataklanr.can kaldırılarak şecelik kıyafetle ve kamyonlarla. nakledilmişlerdi. Göz doktoru profesör Esat paşa da bunların arasında idi. İngiliz polisi yakaladığı kimsenin giyinmesine bile müsaade etmemişti. Bunların elbiseleri ancak sabaha karşı arkalarından yetiştirilmişti.
Mevkuflar bir arada toplandıktan sonra bir vapurla yola çıkarıldılar- Nereye gönderildikleri. akıbetlerinin ne olacağı belli değildi. Gidenler de. burada kalan aileleri erkânı da büyük endişe içinde idiler. Yalnız bir kişi lâkaytttı, hattâ bir parça da memnundu: Übeydul-lah etendi!..-
İngiliz polisi o sırada riyasetle uğraşmıyan bu zatı da tevkiî etmişti. ÜbeyduUah efendi kendisini hep dostlar ve ahbaplar arasında bulunca sevindi. Tevkilini protesto etmek şöyle dursun. bundan âdeta memnun oldu. Nereye «İttiklerini o da bilmiyordu. Fakat ne zarar» var?... Bir arada bulunduktan sonra neresi olsa onun için müsavi idi.
Husuü bir mahkeme huzuruna çıkarılacaklarından, ağır cezalara mahkum edileceklerinden endişe edenler vardı. ÜbeyduUah efendi bundan da kork-muyurdu
Valetta’da
Fena bir seyahatten sonra bir gün bir limana girdiler. Burası Malta adamın başşehri «Valetta» İdL Mevkuflar karaya çıkarıldılar, bir kışlaya yerleştirildiler. ÜbeyduUah efendi için ret gösteriyordu. Kuzu dolma-iklnti bir Bekirağa bölüğü ha- lan, irmik helvaları hemen her yatı başladı... Mevkuflar muh- gün yenilen yemeklerdi. Arasıra telif koğuşlara taksim edilmiş- yağlı btülj tatlılar da hazırlan;-lerdi. Fakat aralarında temas yordu... Mal ta ta fıstık yoktu, vardı, birleşip görüşüyorlardı. Fıstık üzûmsûz kuzu dolması ol-Gûnün muayyen saatinde tel mıyacağı İçin ÜbeyduUah efen-örgü ile çevrilmiş bir bahçeye dİ badem aldırıyor, bunlan ince çıkarak hava da alıyorlardı? ince doğrayarak fıstık gibi kul-Üstat hayatmdan menundu.
Fakat bu saadet günleri u-zun sürmedi. Bir gün İstanbul- (rak edenler çoklı dan gelen talimat üzerine mev- nefyedilen gazetecilerden Ah-kuflardan bir kısmının İade e- mct Emin Yalmanla Celâl Nuri dileceği ve orada serbes bırakılacağı bildirildi. ÜbeyduUah e-fendi bunların arasında idi.
İstanbul’a iade
Bazı mevkufların serbes bı- ' çakılması tevkifin pek geniş ölçüde yapılmasından İleri geli- , yordu. İstanbul'daki karargâh ' bunu anlamış ve zararsız gör-1 ’ düğü kimselerin serbes bırakıl-I masına karar vermişti Übey-' duilah efendi bu zararsız İn-' ■anlardandı.
Üstat. İstanbul a iade edilerek serbes bırakılacağını ha-' ber aldığı zaman çok sıkıldı. Kendisinin yaman bir politikacı olduğunu, Malîta’da alıkonulması lâzım geldiğini anlatmak istedi. Fakat kimse buna kulak asmadı:
— İstanbul'dan gelen emir katidir. Sizi İstanbul'a göndereceğiz, orada serbes bırakılacaksınız. Muhakkak mevkuf bulunmak isterseniz derdinizi orada anlatırsınız!
Dediler, Malta’clakl İngiliz makamları tel örgüler İçinde mevkuf hayatı yaşamak isteyen bu adama hayretle bakıyorlardı... ÜbeyduUah efendi bir gün diğer bir kaç mevkufla birlikte bir vapura bindirildi ve İstanbul'a gönderildi. Burada kısa
Memleketimizde motörlü nakil vasıtalarının yani otomobil ve kamyonların pek fazla olduğundan arasıra bahsedilir. Elimize geçen bir istatistiğe bakılırsa bu iddia doğru değildir. Avrupa kı-tnOTi rin otomobil ve kamyonu en az olan memleket Tûrklyedir. Yiman Istan 'da bile bizden çok fnaia motörlü nakil vasıtası vardır. Komşularım ıztian İrak, İran, Suriye, hattâ İsrail hükümetinde otomobil ve kamyon miirtjuı bizden fazladır. İstatistiği aşağıya neşrediyoruz:
Avrupa
İngiltere 2,713.539
Fransa 1,715.090
İtalya 427.800
Belçika aoo.cno
İsveç 259.G00
Hollanda 164,000
Danimarka 158,015
İsviçre 142,900
İspanya 135.000
Norveç 108 gri
Portekiz 73.564
İrlanda 60'36
Avusturya 67.96S
Yunanistan 19.356
Türkiye 15.000
Asya
Hindistan 235.000
Seylân adası 40,055
Irak 14 000
İran 21.170
Cava 21.C00
Malaya 21.000
Suriye 17,133
İsrail 16.030
Afrika
Cezalr •1.000
Mısır 62.100
Fas 37.140
Tunus 16 "45
Kuzey Amerika
Birleşik Amerika 40,671 972
Kanada 1.04T.683

Londra »4 (Notan) — İngil-tered son günlerde yapılmış o-lan yeni denizaltıların tecrübelerinin neticeleri gayet mahrem tutulmaktadır. Bu tecrübelerden gaye denlzaltılannın suyun altında kendi m o türlerini daha müessir bir şekilde kullanabilmelerini temindir.
Bu denizaltılann kullanmakta oldukları akaryakıt içine hususi olarak I İti ve edilmiş hidrojen peroksit katılmaktadır.
İngiltere de bundan evvel Amerikalıların 2 tane 2000 tonluk de nizamlarında tatbik etmiş oldukları yeni usulden alınan neticeyi tetkik etmektedir. Bu yeni tip denizaltılar gelecek seneden itibaren kullanılmağa başlanacaktır.
Kuşların da ayni metodu takip ettikleri biliniyorsa da elde etmiş oldukları netice hakkında hiçbir malumat sızmamışlar.
Srak- Suriye
Birleşme görüşmeleri yapıldığı yalanlandı
Beyoğlu’nda tramvay raylarının sökülmesi 1 — •• •• 1 w |
düşünülüyor!
Tramvayın yerini tutmak üzere otobüs seferleri arttırılacakmış
bir muameleden sonra serbes
bırakıldı...
Malta’ya ikinci gidiş!
Üstat çok mahzundu. Malta' dakl tattı günlerin tadı damağında kalmıştı. Ne yapıp yapıp, yine Maita'ya gitmek, oradaki , ahbapların arasında karışmak | istiyordu. Bunu temin etmek | için uğraşmağa başladı. Ötede; beride İşgal kuvvetleri aleyhinde ağzına geleni söylüyordu- [ Bu meydan okumanın tesiri görüldü. ÜbeyduUah efendi k»ir ı gün tekrar yakalanarak Malta' ya gönderildi...
Üstadın sevincine payan yoktu. Eski dostlarla sarmaş dolaş oldu ve köşesine kuruldu... Bu defa hazırlıklı gelmişti. Yanında semaveri, tencferc. tabak ve , sair bu gibi lüzumlu eşya var-_____________________________
dr Bunlarla MetaJHrJotanU ttrals „ seçmeleri 'japumam
’ I alan Pakistan futbol takımı o-ynncııları pek yakında Tahranda bulunacaklardır.
Palastan futbol takımı İrana gidiyor Karaşj 24 tNafen) — İran futbol federasyonu 23 ekimde Şah’ın yıldönümü münasebetile | Tahranda yapılacak şenllkler-Idekl futbol maçlarına iştirak etmek üzere Pâkistan futbol takımını davet etmiştir, Pakistan futbol federasyonu. I bu teklifi memnuniyetle kabul
açtı. Mevkuflardan bir kLsmi |alan Pâklslan /ulbol 0.
yiyecek satın alıyor. ÜbeyduUah efendi bunlarla mükemmel yemek pişiriyor, sonra yemekleri hep birlikte yiyorlardı.
Kuzu dolmaları, irmik helvaları
Üstat ahçıhkta bîıyük meha-
Kahire 24 (AP) — Irak Başbakanı Nuri Sait paşa dün akşam Suriye iie Irak'uı yeni bir devlet halinde birleşmek üzere müzakereler yapmakta olduklarına dair verilmiş olan haberleri tekzlb etmiştir.
Nuri Sait paşa, bir basın konferansında bu birleşme meselesinin. 5 kasımda yapılacak o-lan Suriye seçimlerinden sonra. Suriye hükümeti tarafından buna dair bir teklif yapıldığı takdirde müzakere edilebileceğini söylemiştir- Başbakan «Bia Arap dünyasının birleşmesi I yük hususunda gayretler sarfetmek- [ Amerika teyiz. Arap câmlosında ayrılık ve ihtilâfa sebep olabilecek her türlü hareketlen kaçınmak bizim şlânm izdir» diye ilâve et-| iniştir.
I İngilterede tahsil etmiş olan Arap devlet adamı. hûlen top-; Iantılarına devam etmekte o-ılan Arap Birliği siyasi komitesinin Arap milletlerinin müşte-i rek müdafaasını temin edecek olan bir plânı müzakere etmekte olduğu keyfiyetini teyld etmiştir.
Nuri Sait paşa, Arap birliğinin. yeniden teşkil edilerek kararların basit ekseriyetle alınabilmesinin. teminini arzu ettiğini de açıklamıştır.
Irak başbakanı, Arap milletlerinin, müşterek bir müdafaa
Otobüs ücretleri tramvay derecesine indirilmedikçe bir çok mahzuru olan, bu yarip sevdadan vaz geçmek lâzımdır
Tramvay İdaresi Beyoğlun-da İstiklâl caddesindeki tramvay raylarını sökerek buradan tramvay geçmesine son vermek istiyormuş. Bu haberi duyduğumuz zaman İptida İnanmadık, fakat en salahiyetli ağızlar teyit edince şaşırdık kaldık. Tramvay olmayınca Beyoğlu semtinde oturan bu kadar büyük halk İstanbul'a, İstanbul'da oturan bir bu kadar büyük halk da Beyoğlunâ nasıl geçecek?... İş güç sahipleri işlerine, mektep talebeleri mekteplerine nasıl gidecekler, evlerine ne suretle dönecekler?...
Tramvay İşlemesine son vermek isteyenler «tramvay modası geçmiş nakil vasıtasıdır. Avrupa'nın büyük şehirlerinde tramvay rayları birer birer sökülüyor» dlyorlarmış. Evet doğrudur, Tramvay modası geçmiş nakil vasıtasıdır ve Avrupa’nın bir çok büyük şehirlerinde tramvay raylan sökülmektedir... Fakat bu şehirlerde yeraltı şimendiferleri, ucuz ve çok muntazam otobüs servisleri vardır. Yeraltı şimendiferleri, ucuz ve çok muntazam otobüs servisleri bulunduğu halde tramvayların el'an İşlediği bû-şehlrler de pek çoktur.
motörlü vasıtalar memleket! olduğu halde tramvaydan el'an vazgeçmemiştir.
Bize gelince, ne yeraltı şimendiferi, ne dc ucuz otobüs servisi vardır. Otobüs İstanbul'du pahalı ve lüks bir naltlJ vasıtasıdır. Halk tabakası el’an tramvayla gidip gelmektedir. Kazancı mütevazı olan bir
Beyoğlu caddesinde tramvaylar
kimse işine gitmek için 25-30 kuruş, advet için de bir bu kadar, yani ayda 15 - 18 ilra veremez. Hele gidip gelecek bir değil de bir kaç kişi ise bunun az kazançlı bir bütçeyi ne kadar sarsacağı kolayca takdir edilebilir.
Halkın büyük bir kısmı birinci mevki tramvay arabasına binmiyor, ikinci mevki bekliyor. On kuruş vererek bu arabalarla işlerine gidip geliyor. Bu para bile ağır gelirken iki üç misil fazla vermeleri nasıl istenebilir?... Tramvay raylarını sökmeği düşünen tramvay İdaresi tramvay ücreti He otobüs işletmeği taahhüt ediyor mu?... Etmiyorsa halk tabakasını işkenceye sokmak mı istiyor?...
Tramvay İdaresi rayların sökülmesine mukabil 50 otobüs getirtmek, yani dört beş milyon liralık bir sipariş vermek
istiyormuş. Yedek parça masrafı da ayrı... Beyoğlunda ve Beyoğlu ile İstanbul arasında İşleyen tramvaylar kaldırılıra elli otobüsün bunların taşıdığı yolcuyu nakletmeğe yetmiyece-ğinl erbabı söylüyor. Bunu yeter farzetsek bile evvelâ, yukarıda söylediğimiz gibi, ücretleri tramvay derecesine indirmen lâzımdır. Bundan başka şu noktalan göz önünde tutmak icap eder:
1 — Tramvay arabaları uzun müddet kullanıldığı halde oit otobüsün vasati ömrü öç senedir. Her üç senede bir otobüsleri yenilemek kaça malolur?
2 — Tramvayların bozulan kısımlarını burada tamir etmek mümkündür. Otobüsler için bu varld değildir. Bozulan bir parça yerine yenisini behemehal fabrikasından getirmek ISüım-
SUSARSAN KABAHATLİSİNİ
YAZAN. ADA SAIVI » ÇEVİREN: NAZIM DEE5AN - RESİM: AYHAN J
Fransada büyük mirasa konan İstanbullu bir mezarcı
Avignon
liLse'de. Malauceıu köyü mezar- plânı etrafında birletmedikleri ıcısı ve taifen İstanbullu olan takdirde, «şimdi ulduğu gibi ge-Jean BapUste Bastelica hiç bek- ri ve xay|f bir halde kalmağa lemediği bir mirasa konmuş- mahkum» bulunduklarım söy-tur. Ömründe tamrannıg, 1£>-13 İçmiştir.
yılında ölen bir teyzesi tskende- Bununla beraber başbakan A-riyenin 700.000 hra değerinde rap birliğinin ergeç tahakkuk en büyük otellerinden Hirinl,. edeceğini İleri sürmüş ve bu bankada da 35.000 Mısır lirası hususta iyimser okluğunu ka.y-bırakmıştır. | delmiştir.

lonjyordui...
Üstadın yemek servisine Işti-
Malta'ya
, um duuu mımmı larııu «un da bunların arasında idi Yemeklerden herkes memnundu. Fakat en ziyade memnun olan ÜbeyduUah efendi İdL Yemek pişirmek onun İçin âdeta zevkli. Günde bir İki saat bu işle meşgul oluyor, bunun dışındaki vaktini tatlı sohbetle geçiriyordu. Bundan âlâ hayat mı olurdu?!...
Molladaki tatlı hayat Bekir ağa bölüğüne nispetle bir parça
, uzun sürdü. Fakat günün bl- . rinde bu hayat da sona erdi.
f İstanbul’a gönderilerek aerbes bırakılacakları kendilerine tebliğ edildi.
İstiklâl harbi zaferle neticelenmiş, memleket kurtulmuştu. Üstat bunun sevinci İçinde, ar-1 kadaşlardan ayrılmanın verdiği ndo>ü unuttu. Mevkuflar biri gün *ı vapura bindirildiler ve İstanbula geldiler.
Enis Tahsin TİL
I
Chopin’in ölümünün yüzüncü yalı
Değerli sanatkârımız piyanist Ömer Refik Ya.ltkaya Chopln'to Ölümünün yüzüncü yılı müna-i sepetiyle 27 ekim perşembe gü- 1 nü Saray sinemasında büyük bestekârın eserlerinden mürekkep bir resital verecektir. I
Vauc-
I Amer ikada hindi vc tavukları yolmak için yeni bir makino yapılmıştır. Elektrikle işleyen bu makine biiyük bir hindinin
l tüylerini 20 saniyede tamamın temizliyor. Bu işi parmak gibi | lâstikler yapouktadıs.
Sahife 0
Created by free version of 2PDF
Jose Ilurbi
NİN YENİ FİLMİ tEtE MBISI PU$B*İ Büyük piyanist: “Yanımda Mis Grayson gibi mükemmel bir artist görünce ben de artist oluyorum,, diyor
Zamanımızın en büyük anisi- ~ terinden Jose İturbi, son zamanlarda filim çevirmektedir. Artist yakında, genç sinema yıldızlarından Katheryn Gray-son ile birlikte «Gece yarısı pu-sesi» adlı bir filme bağlıyacaktır
İturbi, İspanyada Valence şehrinde doğmuş. 3 yaşında t-ken piyanoda ders almağa başlamıştır. Otta tahsilini bitirdikten sonra Paris Konservatuva-nna girdi. Oradan diploma aldıktan sonra İsviçreye giderek, Cenevrede piyano dersi vermeğe başladı. Bir müddet sonra Cenevre Konservatuvarında piyano hocası oldu.
İturbi, bundan sonra konserler vermeğe başladı. İlk sene Avrupacia 30, ertesi sene 80 konser verdi, bunu mütaaltıp dünyayı gezmeğe başladı' Ame-rikaıla bulunduğu sırada mimlerde artistlerin yerine piyano çalmak için angaje edildi. Cho-pîn filminde görünmeden çald' 1 ğı parçalar çok beğenildi. İtur-bi'nin aynı zamanda İyi bir artist olduğunu gören Met 10 Golvyn şirketi kendisine mimlerde de rol vermeğe başladı. Yapılan bir İki tecrübe çok
Ilurbi ile birlikte filim çıfviren genç yıldı» Kallurıu Grayson |
Faulettc Gacldard ve Clark Gable bir barda
Paulette Goddard ile Clark Gable'Ln nişanlandıkları ve yakında evlenecekleri geçende söylenmişti. Beklenilen düğün henüz yapılmamıştır. Mamafih iki artist dolma birlikte geziyor, geceleri barlarda birlikte dans-edlyor.
Clark şimdi: «Şehrin anahtarı» adlı bir filim çeviriyor ve bu filmin bir dakika evvel bitmesini bekliyor. Aceleye sebep, bir an evvel motosikletle gezmek tstemesldlr.Artist motosiklete binince çok hızlı gider. Bu sebeple daima kaza ihtimali vardır. Bunu göz önüne alan ilimin sahne vâzıı «Şehrin a-nahtan* tamamlanmadan Clar-kın motosiklete binmesini yasak etmiştir. Artist diyor ki;
— Filim biter bitmez San Femando vadisinde bir gezinti yapacağım, motosikletimi İsledi ğinı gibi kullanacağım.
Bunu haber alanlar Clark'ın
voffaJuyetll netice verdL
Mamafih iturbi mülevazıdır, fil imlerdeki muvaffakiyetlerini beraber fiilin çevirdiği kadın artistlere atfediyor. İlk filmini genç yıldız Katheryn Grayson İle çevirmişti. İkinci filmini de aynı artistle çevirecektir. İturbi diyor ki:
«Yanımda Mis Grayosn gibi mükemmel bir artist görüuce, ben de artist oluyorum.»
İturbi, filim çevirmek, filim-lerde çalmakla beraber vakit vakit dünyanın muhtelif memleketlerini gezerek Konserler vermektedir. 1948 den beri Avrupaya altı defa gelmiş, birçok konserler vermiştir. Orta ve Güney Amerikada çevirdiği konserler de hesapsızdır. İturbi diyor kİ:
«Dünyanın her çeşit insanları karşısında konser verdim. Müzlk dlnliyen bütün insanların aynı heyecanı duyduklarını gördüm; Müziğin büyük bir kuvvet olduğunu anladım. Müzik yüzünden birbirine âşık 0-lanlar pek çoktur.
Yorgun, kötümser insanlar bilhassa müziğe muhtaçtırlar. Bugünkü insanların çoğu bu zümredendir, Son seyahatimde İngllterrde 20. Helanda ve Fransada da birçok konser verdim. Bu Konserleri dinllyen-İcrin canlandıklarını, hayatı daha İyi görmeğe başladıklarını anladım.»
Birlikte geziyorlar, fakat evlenmiyorlar!
Clark Gable fanila satan larla ihtilâfı halletti!
bu seyahatinde Paulette'in de yanında bulunacağını iddia e-dlyorlar.
Bir sinema mecmuası bu münasebetle Clark Gable İle fanila satanlar arasındaki eski btr İhtilâfın halledildiğini haber veriyorlar. İhtilâfın sebebi şudur: Artist birkaç sene evvel 'Bir gece de oldu» adlı filmi çevirirken filimde gömleğini çıkarması lâzım gelmiş. Artistin fanilası yokmuş, gömleğini çıkarınca çıplak kalmış. Bunu görenler fanilâyı atmağa başlamışlar. Moda o kadar yayılmış kİ fanilâ salanlar şikâyete başlamışlar.
Clark «Şehrin anahtarı» filminde gene gömleğini çıkarmaktadır. Fakat bu defa çıplak kalmıyor, fanilâ ile görünüyor, Bu suretle ten üzerine fanllâ-giymcnln yeniden rağbet bulacağı anlaşılmaktadır!...
Amerikada Tarzan filimleri el'an rağbetledir. Bu filimler 1908 de çevrilmeğe başlanmış. Tarzan tipini Edgar Rice yaratmıştır. Tarzan yarı çıplak bir halde ormanlarda yaşıyun bir adamdır. Yanında kendisi gibi
Hangisi en mükemmel?
Robert Taylor’un bir soruya cevabı
Hollivutun tanınmış jönpröm-yelerinden Robert Taylor bütün meşhur yıldızlarla filim çevirmiştir. Geçen bün bir gazeteci kendisine bu yıldızlardan hangisini en çok beğendiğini sormuştur. Artist birini diğerine tercih etmekten çekinerek: cBir isim söylesem diğerlerinin hatırı kalır. Hepsi birbirinden İyidir* demiştir.
Robert Taylor. Greer Garson. Lana Turner, Ava Gardner, Karilerin Hepburnn, Jean Harlow, Elizabelh Taylor. Hedy Lamarr, Vivlen Leigh, Norma Shearer, Joan Crarvford, İrene Dunne, Grela Garbo. Loretta Yung Babara Stanvyck’le birlikte filim çevirmiştir. Yukarıdaki sözleri söyledikten sonra demiştir ki:
— Mutlaka bir şey söylememi isterseniz Barbara Stanvyck derim. Çünkü karımdır, on seneden beri evliyiz!... Mamafih, hemen sunlar» İlâve edeyim: Ava Gardner'in başkalarına benze-miyen güzolliğl «Rüşvet» filminde şöhretLnl temin etmiştir. Onu da pek beğenirim... Lana Turner filimde muvaffak olmamı temin eden artisttir ve pek mükemmeldLr. Elizabeth- Tay ior'un çocuklara has bir güzelliği vardır. Bu. «Suikast» filminde muvaffakiyetini temin etmiştir. Pek iyi bir artisttir.
İrene Dunne, diyebilirim ki Hollivutun en güzel artistidir, Hollivuta geldiğim zaman o büyük bir yıldızdı. Buna rağmen, bana yardımını esirgemedi. Bu sebeple kendisine karşı sevgiden başka bir de şükran hissi besliyorum.
Mis Garson da fevkalâde btr artisttir. Bütün bunları söylemekle Greta Gnrboyu, Loretta Yung’u, Norma Bhearer'l beğenmiyorum sanmayın. Bunlar da fevkalâde mükemmeldirler. Ifedy Lamarr'ın emsalsiz güzelliği vardır, rolünü de pek iyi yapar. Vlvlbn Leigh son derece çalışkandır, yorulmak nedir bilmez.
Hasılı hepsi pek mükemmeldir, birini ötekine tercih edemiyorum.
yan çıplak bir kadın vardır Tarzan filimleri kırk seneden beri çevriliyor ve şimdiye kadar on milyon dolarJsazanç temin etmiştir.
İlk Tarzan filmini çeviren El-mo Llncoln'dUr. Son senelerde
IIFNF'/I
Mukavelenin imzasından son daki
kada vazgeçildi. Artist de ilişiğini kesmek için Amerikaya gitti
Greta Gavbo'nun. sekiz senelik fasıladan sonra yeniden filim, çevirmece başhyacagı geçende ilân edildi. Mevzuu Bal-zae'uı Iflftheşse de Langeals e-serlnden alınan bu filimde baş erkek rolünü, zamanımızın en kudretli artistlerinden James Masson yapacaktı. Evvelâ, filmin. Amerikada çevrilmesi düşünülmüştü. Sonra bundan vazgeçildiği ve İtalyada çevrileceği bildirildi. Filmi tanınmış sahne vâzıı Walter Wanger idare edecekti. Walter Wanger bu münasebetle karısı meşhur filini yıldızı Joan Bennett'lc birlikte Avrupaya geldi. Muvakkaten Farlsle bir otelde yerleşti.
Duchesse de Langeals'nhı çevrilmesine başlanması beklenirken birden bire Oreta Garbo'-nun Amerikaya gittiği ve filmin çevrilmesinin suya düştüğü haberi geldi, Bu haber her tarafta sinema ile alâkası olanlar arasında merak uyandırdı. Greta Amerikaya niçin gitmiştir? Filmin çevrilmesi neden suya düştü?... Patisten bu hususta şu malûmat veriliyor:
Greta Garbo’nun sanat kudretini çok takdir eden Wanger. kendisinin tekrar filim çevirmesini düşünmüş ve Balzac’ın eserinden bir senaryo hazırlamıştır. Amerikan filim şirketlerinin bu düşünceyi iyi bulacaklarını ve lâzım gelen parayı a-yıraçakiannı umuyordu. Halbuki Amerikan filim şirketlerinden hiçbirisi muvafakat cevabı vermemiştir. Bunun sebepleri şudur: 1 — Greta Garbo. sekiz seneden beri filim çevirmediği için unutulmuştur. 2 — Yaşı kırk beşi bulduğu İçin, genç yıldızların arandığı bu devirde vaktini doldurmuş sayılmaktadır. 3 — Balzac’ın romanı bugünkü düşüncelere uymamaktadır. Hattâ romanın sonu âdeta gülünç telâkki ediliyor. (Romanın mevzuunu evvelce
Johnny W?lssmulier’in evvelâ Dorothv Lamour'la, sonra Mau-ren O'Sullivan ile birlikte çevirdiği filimler çok rağbet görmüştü. şimdi Tarzan rolünü Lex Barker adında yeni bir artist yapacaktır. «Sihirli Çeşme»

Greta Garbo Amerikada vapurdun çıkarken
nakletmiştik.!
Walter tVanger Amerikada muvaffak olamayınca, Avrupaya geldi, Paris te görüşmelere başladı. ümid ettiği neticeyi burada elde edemedi ve Somaya gitti. İtalyan sermayedarla-rlyle görüşmeler iptida İyi yürüdü ve bir anlaşma hazırlandı. Bütün İş imzaya kalmıştı. Bunun üzerine Greta Garbo’-nun yeniden filim çevirmeğe başlıyacağı İlân edildi. Wanger. artisti Komaya davet elti, eski zamanlan hatırlatan bir hava yaratılmak istendi. Halbuki vaziyet bunun tamamen aksi oldu. Oreta Garbo biiyük bir kayıtsızlıkla Karşılandı. İtalyan
adındaki bu filimde kadın roifi İçin 6 artist ayrılmıştır. Bunlardan hangisinin seçileceği henüz belli değildir Yukarıda Leit Barker ve 5 kadın artist görülüyor.
sermayedarları da korktular. İmzadan vazgeçtiler.
Sermayedarların tereddüdünü çok görmemek lâzımdır. Çünkü sarfedllecek para az değil, 750 bin aolar, yani 3 milyon liraya yakındır.
Vaziyet bu şekli alınca Greta Garbo Amerika ile son ilişiğini kesmek için yolu çıktı. Artist Fransadan ile de France vapu-rlyle hareket etti Nevyorkta bir alay fotoğrafçı kendisini karşıladı. Greta nu defa fotoğrafçılardan kaçmadı Fakat gazeteler, çekilen resimlerin pek lehinde olmadığını yazıyorlar. Greta Garbonun bundan sonra ne yapacağı belli değildir
25 Ekim 1949
AKŞAM
Kemancının fedakâriığl
AKSAM PROGRAMI
19JHJ ^çjiy w program
| Beyoğîunda tramvay raylarının sükülmesi düşünülüyor
_______________________________Sahlff 7
Kazanç vergisi mükelleflerine
İstanbul Defterdarlığından:
mâgı tercih etti. O. Farisi bırakıp başka bir yerde talihini denemeli idi Kendisine bir çok defalar bunu tavsiye ettim. Fakat beni dinlemedi, dedi.
Bu zavallının hazin talihi, beni pek müteessir etti. Kendisine faydalı oLmıık İstedim. O sıralarda dostlarımdan biri cenubi Fraıunda temsiller vermek için bir orkestra ile bir tiyatro trupu teşkil ediyordu. Bazı artistleri eksik olduğunu bana söyleyince soytarıyı teklif ettim. Dostum teklifimi kabul etti. Fakat bakalım, soytarı ne diyecekti? Adresini Öğrendim. Paris varoşlarından birinde oturuyordu. Evi, dışarıdan acınacak bir manzara araç diyordu
Program, müzikli bir numarayı da ihtiva ediyordu. Cambazların çok yorucu ve heyecan verici oyunlarından sonra zevk alacağını düşüncesiyle bu yeni numarayı bekliyordum- Nihayet bir soytarı meydan*1 çıktı. Sirklerdeki soy tanlar gibi »umalı yeştUİ bir kasttan giymiş, surn-bnı un ile bol bol budrala-rmçtL
Fakat soytarının hareketlerinde büyük bir sabırsızlık, çehre hatlarında derin bir belginlik ve yorgunluk okunuyordu. Ecnebi taklidi bir şive İle:
— Size biraz müzik çalacağım. dedi. Orkestranın bir mukaddem esiyle soytarı numarasına başladı. Elinde tahtası suluboya ile boyanmış pek âdi bir keman ile birkaç gösteri yaptı, iletini arkasında başmm üstünde ve muhtelif tuhaf vaziyetlerde tutarak bir çok haik aç* bir kapının önünde dur-ttaMlcn ç«M.. sonra bir r(u>- K«P'”
tezi tangoya başladı. En garip nırten kulağıma tatlı melodiler musiki âletlerini eline aldı, kib- geldi-
ril kutularından yapılmış ke- Kapıyı gürültüsüzce ittim, manlarla muhtelif parçalar çal- pafam içeriye girmedim. Kar?, dı, ev hayvanlarının ve kun- [aştığını manzaradan nasıl mü-daktaki çocukların seslerini ve rJmayay.m . bu sâkln
ağlayışını taklid etti, bütün bu manzarayı nasıl İhlâl edeyim T ' marifetleri yaparken havada Küçük, fakat tertemiz bir oda-taklalar atıyordu. Mamafih se- mu içinde orta yaşlı, hareketsiz, wl^*İİA- Ku . h fv I, İn , ra. m . 1 —II * ■ * L—

yirciler bu numaralardan mem- inmeli bir kadın koltukta otu- lH0° M s *’*ri *• B«ajo »aion or-
nun pkıiımrâjorfecrd; ruyvr. rarnnUB d> rakwkH. 5TT cra,ta"o^? ra»
Soytarının erken kırışmış al- çehre hattan mânah bir genç «verarmUn wdr. s rrttt Kret»
modan yorgunluk ve endişe otan musikişinas soytarı oğlu ier: nejM»; «. Thomas
mahsulü İri ter taneleri akı- ayakta duruyor, barda elinde Mignon opumm» mW-
yordu. gördüğüm kemanla annesine ha»iutuLUdW*( 9'(*le
I sefalet acılarını unutturmak )M» y«yb w mınrdar w
Derken soytarı birdenbire Füze! parçalar çalıyordu. , •"T’ert- ___,
_ 1 . l»J» M. 3. ayarı vt Haberler,
durdu. Çehresinde mağrur ve ihtiyar kadın, yorgun çehre- Gcvmljte BukOd. sakin bir edâ belirdi. Vakurane sinde beliren derin bir haz ve t»j> Yurttan s«!«r.
■tie oğluna dinliyordu. Soy- Woi»r»-Cwiö Pacouore.
Piyanoda: Hra ııcııce), 1- Vlval-«U: Sol Minör Konçerto: İ Cboprn - Mllstoln. NoktOm; 3. HU bay: Çarda».
adımlarla sahnenin ortasına İt _
gelerek seyircilerin karşısında tan, musikinin sihir ve cazibe-durduğu esnada orkestra Sen sine kapılmış görünüyordu. Ben sans’ın bir parçasını çalmağa Lee onn güzel vazifesinden, yani başladı. annesinden ayırmağa geliyor-
Soytarı kemanını eline alıp, dum. O, artık bir soyları değil, ”
tekrar çalmağa başladı. Hayret! harikulâde bİT sanatkârdı. Şimdi kemanın tellerinden sû- ...
râle. UU, ra «Mrar ra.lta.kr *’te “ti
lra*kl»„n>ı okujuyordo. Ari* »« "«•
taklidİtri ve taklaları bırakmış blr t? ,tabu, etmesinin, lstlkba-olan soytarıya hayretle bakı- Uni feda etmesinin ani sebe-yordum. Kemanını hakiki bir W, «narini y»in>« bırakmamak aşk ateşiyle ve emsalsiz bir üstat mohare tiyle çalıyordu
Halbuki eğlenmek ve gülmek Byördum
için gelmiş olan halk, soytarı- . nm numarasını beğenmiyordu. Seyircilerden biri, yüzüne karşı:
— Bu çaldığın nedir? Şimdi de bize ölüm marşını mı çala-caksm, diye bağırarak »ralliyi tahkir etti.
Boytan, yuhalardan kurtulma kiçin kemanını kesti ve havada bir takla attı. Bu gülünç hareket üzerine seyrek bir kaç. alkış topladı.
Soytarının ciddi bir müzik' çaldığı bir kaç dakika İçinde gösterdiği anlayış ve meharet dikkat ve alâkayı çekti. Müzik Hol'ün müdürlerinden, bu artist hakkında İzahat İstedim. Bar direktörü:
■ kaygısı idi. Halbuki ben onu bu güzel vazifesinden ayırmak Js-Hayır. bunu hiçbir zaman yapamazdım. Bir »-nitenin huzur ve sükûnunu ihlâl etmemeli, ve oğlunun fedakârlığına saygı göstermeli İdim.
Kapıyı sessizce çekip kapa-dun ve gözlerim yaşlarla dolu olarak merdivenden aşağı indim.
Çeviren: A. HİLÂU
(Fİ)
— Kemancı soy tan, anlaşılan ■teıle iyi bir tesir bıraktı. Bu takılifinizde haklısınız. Bir kaç ■ene evvel konservatuvarı pek iyi derece İle bitirerek dipLoma-81HJ aldı. Bugün geçim çok zorlaşmıştır. Ona teklif edilen bütün angajmanlar, bir kuru ekmek içindi. Halbuki ga »»Ilının başında aile vardır Bu sebepten dolayı, biraz daha fazla para kazandığı barlarda oyna-
■■ Rekabet inşaat Koliekt if Şirketinden ■■
Garanti Bankası Üstü — Çcmbcrlitaş - İstanbul
Şirketimizin gerek Florya Londra asfaltı üstünde gerekse îcerenkoy Kayışdaft caddesi mıntakasırula satışa arzetmiş Olduğu arsalarımıza talip olmuş veya tapularını ipotekli olarak almış olan müşterilerimiz 1-11-949 tarihinden itibaren Florya Modern şehrine kayıtlı olan müşterilerimiz İstanbul Yapı Kredi Bankası Kapalıçargı şubesinin (Florya Modem K hesaba) (Içerenköy Modern şehir arsalarına kayıtlı müşteriler içerenköy M hesaba) banka veya posta havalesile gönderecekler ve bankaca kendilerine her ay muntazam mukabil makbuz gönderilecektir. İnşaat yaptırmak isteyen müşterilerimiz de İnşaat taksitlerini (İnşaat /97) numaralı hesaba göndereceklerdir. Her müşteri posta veya banka va-atasile yukarıda yazılı hesaplarımıza gönderecekleri taksitlerden havale masraflarını kendi lehlerine düşerek göndereceklerdir. Sayın müşterilerimizin dikkatini çekeriz
Bir Aşk Gecesi
Yazan: Karen Bramzon Tercüme eden: Vâ - Nû l TpfHVr, Ho J .
İki mücrim, gittikçe artan bir endişe 11e. onun hareketlerini takfbediyoriardı. Acaba, nasıl bir niyeti var? Bakıştan karşılaştı Antotnette, gÖaterUe yal-
■— Beni terketme! Beni yatım bırakma!»
taeçues, yine gdriorite cevap
•— Korkma, ben buradayım!» *-**•1™. sükût tahammül edll-■oez bir haialnuştı. Konuşmak, harekete «cçmek l&an.
Jacque,ı dedi ki:
-— Buna rağmen, sana verecek bazı İzahatım var, Luclen! Mücrim olan benim. Bu işi yapan benim. Müsebbip benim.
Lucien, birdenbire durdu:
— Sus! — diye haykırdı. — Ben. her şeyi biliyorum. Bu valiyi. n ne kadar zamandır de-
vam ettiğini de biliyorum Me-relerde butaştuklarınızdan haberim var. Belki de şimdi benim karanı, benhn evlinde çalıyordun. sizi böyle bir anda yakaladım. Artık her hangi Mr şüpheye mahal kalmamıştır. Demek kİ her şey doğru tan İş?
Yüzü ıttirapia takallua etti. Cktedüklerine inanmıyor gibiydi, Kûbuztaymn gibi bir hah
Tbkrariadı:
— Demek ki her şey doğru İmiş?
Jacgues, bütün ömrünce arkadaşı olan bu adamın, ne derece ıstırap çektiğinin farkına vardı; vicdan azabı son haddini buldu:
«— Ne fena bir iş yapmı-1 şuu. — diye düşündü. — Bu adam, karısını bu derece sevl-yormuş. Doğrusu bilmiyordum.» ,
Ve. İlk defa olarak hayretle oktana geldi Ltıcien'in karısını sevip sevmediğini bir an bile düşünmemişti Bu fikir ancak şimdi zihnini kurcalamağa başladı. Demek, şimdi İşin İçinde müthiş bir kıskançlıkla rol oynayacak? Nasıl oldu da da he-sabp katmadı? Antolnette se-vümjyecek kadın mı? Böyle kıskançlık sahneleri çıkaran bir koca, elbette karısını seviyordu da, şu an içinde bulundukları feci durum hasıl olmuştu.
Antolnette. kocasına karşı ruhunda İfadesi imkânsız bir kinin büyüyüp kabardığını hissediyordu. Ah. aşk gecesi! Saadeti! Her şeyi kaybolmuştu. Ortada eğer bir facia varsa, kurbanı kendiriydi. Bu kaba, vahşi adlimin intikamına hedef teşkil edecekti. Nitekim, işte, şu onda, karşısında kuduz bir hayvana benziyorI Gözlerini kan bürümüş! Alnının damarları kabarmış, şişmiş!
Genç kadın korkuyordu! Korkuyordu! Başında bir dönüş var! Yaptığını, yapacağını bilemiyordu.
Tekrar:
(Baş tarafı 5 inci sahifede) dır. Bu ve aşınan lâstiklerin yenilenmesi büyük masrafa ihtiyaç gösterir.
3 — Tramvaylar yerli kömürden İstihsal edilen elektrik kuvveti İle işlerler. Otobüsler İse benzin yakarlar. Dışarıya verilen döviz miktarını, yerli kömta yerine yabancı benzin yakarak, arttırmak doğru bir hareket midir?
i — «Modası geçmiştir» diye tramvay rayları behemehal sökülecekse troleybüs İşletme lidlı Hiç olmazsa benzin parasından tasarruf edilir. Fakat bunda da ucuzluk şarttır.
Anlıyamadıgımız bir nokta var: Tramvay İdaresi tramvay raylarının sökülmesini ne için istiyor?... Beyoğlu caddesinde seyrüseferi kolaylaştırmak içinse bunu Belediyenin seyrüsefer kısmı düşünmelidir^. Bizim kanaatimiz şudur id İsliklfLİ caddesindeki raylar sökûlse bile seyrüseferde kolaylık temin e-dllemez. Bunun delili meydandadır:
Seyrüsefer idaresi Taksim İle Tepebaşı arasındaki Ağacanıll durağını kaldırmıştır. Halka 8-deta işkence demek olan bu kararın ne faydası olmuştur?... Hiç... Gidiş geliş saatlerinde yine tramvaylar, otobüsler, otomobiller sıralanıyor adım adım İlerliyor ve sık sık durup bekliyor. Durağın kaldırılmasının bu hususta, halkı güç vaziyete sokmaktan başka, hiç bir faydası olmamıştır. Çünkü anahtar İstiklâl caddesinde değil Galata -saraydaki yolların kavuşağında-dır. Burası dar. çok dardır. O kadar dar W yirmi beş otuz tene evvel bile nakil vasıtaları burada vakit vakit beklemeğe mecbur oluyordu. Hattâ tramvay şirketi tür aralık, beklemenin boş geçmemesi İçin, burada
İstanbul'dan gelen arabalara mahsus bir durak vücuda getirmişti.
Galtılasaraydakl kavisin genişletilmesi çok masraflj bir İçtir. Bu kadar büyük masraf göze alınamazsa yukarıdan gelen nakil vasıtalarından bir kısmına, meselâ otomobillere başka bir yo) bulmalıdır. Bir zamanlar Tarlatana) caddesinden bahsedilmişti. Sonra İstiklâl caddesi ile Tarlabaşı arasında yeni bir cadde açmak düşünüldü. Bnuiann tahakkuku mümkün değilse mevcut arka sokaklardan birkaçını nispeten az masrafla, otomobillere tahsis etmeli, bu suretle Galatasaray'daki anahtar mevkiin yükünü naflflelmek mümkündür. Cumhuriyet bayramlarında akşamlan ve geceleri otomobillerin İstiklâl caddesinden geçmesi yasak ediliyor. Arabalar elbette ki garaja çekilmiyorlar, başka yoldan gidip geliyorlar. Demek sair zamanlarda da bunu teinin etmek mümkündür,
Galatasaraydakl vaziyet sabahları Karaköydc de göze çarpıyor. Bu yüzden Şişhane ile Karaköy arasında nakil vasılalar sıralanıyor. Bu kısa mesafeyi 20 • 25 dakikada katedlyor. Buradaki tıkanmanın önüne geçmek için otomobillerin. Domuz sokağı yerine tünele muvazi sokakların birinden veya Ferşembepazan - Mahmudiye caddesi yolu ile köprüye varma-lannı temin etmek; Karaı.öyde Hacıbekir ve Ziraat bankası önünde duraklamalara meydan vermemek için yer altındar bir geçit yapmak düşünülebilir
Alâkalı daireler budan süratle ve etrafta bir şekilde tetkik ederken Uramrûy idaresi de ucuz ve emin nakil vasıtası temin edeceğini taahhüt eteneden rayları sökmek aevdasından vazgeçmelidir.
Kazanç vergisi ikinci taksitinin ödeme sûresi Ekim ayıdiT Bu ay içinde vergi borcunu vennlyenlcrln vergileri % 10 zam He tahsil olunur
Taksit ayının son günleri şubelerde İzdiham olduğundan vergilerini kolaylıkla yatırmak lstiyen mükelleflerin vaktiyle şubelere müracaatla vergilerini ödemeleri ilân olunur. 15237
Satılık Tarhlar
İstanbul Defter d arlığından :
Kıymeti Teminatı
Dosya No,______Cinsi________________ Lira Lira
6213—1187 Kartal, (Maltepe) Bağlarboşı Mah. 28 1907 144
pafta, 457 ada. 8 parsel eski 2 sayılı 2867 M2 tarla.
5213- 1139 Kartal, (Maltepe) Bağlarbaşı Malı. 28 1832 138
pofla, 456 ada, 5 parsel sayılı 2780 M2 tarla.
5213—1180 Kartal, (Maltepe) Bağlarbaşı Mah. 28 1700 128
pafta, 456 ada. 4 pasel eski 2,4.5 sayılı 2760 M2 tarla.
5313—1101 Kartal. (Maltepe) Bağlarbaşı Mab. 28 pafta, 466 ada, 3 pa p|wa |avj 2,4.5 sayılı 28)3 M2 tarta . 1969 148
MİS—1192 Kartal, (Maltepe) Bağlarbaşı Mah, 28 pafta, 456 ada, 2 parsel eski 214.5 sayılı 2831 M2 tarla. 1700 128
5213—1193 Kartal, (Maltepe Bağlarbaşı Mah. 28 pafta, 456 ada. 1 parsel eski 2.15 sayılı 1860 M2 tarla. 1302 98
5213—1194 Kartal, 'Maltepe) Bağlarbaşı Mah 28 pafta. 455 ada, 11 parsel eski 2,4.5 sayılı 1720 M2 tarta. 1210 91
5213—1197 Kartal, ı Mal tepe ı Bağlarbaşı Mah. 28 pafta. 456 ada, 12 parsel eski 2,4,5 sayılı 1040 M2 tarta. 728 56
6113—1198 Karta). (Maltepe) Bağlarbaşı Mab. 28 pafta. 458 ada. 11 parsel eski 2,4^ sayıl! 2806 M2 tarla. 1064 1-18
Göz Mütehassısı ve
Bakteriyolog alınacak
Türkiye Demir ve Çe.ık fabrikaları Müessesesinden -Karabük»
Miiesscsemiz sağlık koruma servisine bir Göz U«-manı ,bir de Bakteriyolog alınacaktır.
İsteklilerin aşağıda yazdı belcelerini bağlıyacakları dilekçeleriyle en geç 15 Kas ıra 919 gününe kadar mües-seaenıize başvurmaları ilân olunur. 15232
1 .— Nüfus cüzdanı
2 — Terhis tezkeresi
3 — ■Varsa» hizmet belgesi
4 — İhtisas belgesi.____ ____ _______________
Ankara Belediye Başkanlığından:
1 — Asfalt yolların tamirinde kullanılmak üzere alınacak r.ior, (şg) ton bltüm 15 gün sûre ve kapalı sarf usulü Uc eksiltmeye konulmuştur.
2 — Muhammen bedeli (18.120) on sekiz bin yedi yüz yirmi liradır.
3 — Teminatı (1«M) Mn dört yüz liradır.
4 _ Teminat Belediye veznesine yatırılacaktır.
5 _ Şartnamesi her gün tutanak ve muamelât müdürlüğü kaleminde görülebilir.
0 _ İhalesi 14-11-M0 pazartesi günü saat 16 da Belediyede toplanan komisyonda yapılacaktır.
7 — Bu İşe girmek İsteyenlerin 2490 sayılı kanunun 32 İnci maddesi gereğince hazırlıyacaklan teklif mektuplarını ihale gününde saat 15 e kadar komisyon başkanlığına makbuz karşılığında vermeleri tc İhalede hazır bulunmaları lâzımdır. 15165
5218—1197 Kartal, (Maltepe) Bağlarbaşı Mah. 28 pafta, 456 ada, 10 parsel eski 2,4.5 sayılı 2836 M2 tarta. 1985
5213—1108 Kartal, (Maltepe) Bağlarbaşı Mah. 28 pafta. 456 ada. 9 parsel eski 2,4.5 sayılı 2783 M2 tarla. 1948
Mİ 3— UM Kartal. (Maltepe) Bağlarbaşı Mah, 28 pafta. 456 ada. 8 parsel eski 2,4,5 sayılı 2783 M2 tarta. 1948
5313—1200 Kartal, (Maltepe) Bağlarbaşı Mah. 28 paftta. 456 ada, 8 parsel eski 2.45 sayılı 2752 M2 tarta. 1926
52131233 Kartal, 'Maltepe) Al tay çeşme Mah. 27 pafta 384 ada. 72 parsel eski 1680 2 sayılı 1354 M2 tarta. 706
5213-1923 Kartal, (Maltepe) Aitay çeşme Mah. 27 pafta. 3M ada, 71 parsel eski 1680/2 sayıl! 1081 M2 tarla. «OU
149
147
147
145
53
45
Yukarıda yazdı tarlalar 16/11/949 çarşamba günü saat 15 te Milli Emlâk Müdürlüğündeki komisyonda ayrı ayrı açık arttırma ile satılacaktır, isteklilerin nihayet saat 15 e kadar yatıracakları teminat makbuzları ve nüfus cüzdnnlorlle birlikte satış günü komisyona, fazla bilgi için sözü geçen müdürlüğe başvurmaları (Teminatlar önceden de yatırılabilir.) (152331
Created by free version of 2PDF
____ Yalancı! Yalancı! — diye haykırdı. — Giderken uydurduğun yalanlan düşündükçe senden büsbütün nefret ediyorum Meğer niyetin beni tuzağa düşürmekmiş ve utan! ütanf
Lucle'ln gözleri, şu andaki hedefi İçinde, yuvalarından fır-hyacakmış gibiydi.
— Ya sen?... Ya senin yalanların?... Alçak kadını
Antolnette pek korkuda bulunmasına rağmen hakikati söylemek İstedi. Söylemesi, ae-ticede hiç bir değişiklik ynp-mıyacaktı.
Başını mağrıırane kaldırdı ve haykırdı:
— Ben yalandan tiksinirim. Yalana beni mecbur ettin,
- Ben mi?
— Ben hürriyetime kavuşmağı üFtemlşUm Buradan gitmeği arzu ettim. Sen mâni oldun.
Erkek, yumruklarını kaldırıp, karama doğru atıldı. Onu hemen oracıkta ezmek istiyor gibiydi.
— Namussuz! Hayasız!
Jacııues, fırlayıp rakibinin kollarını tuttu.
— sükûn bul, Lucien! Bağırıp
çağırmak ve rezalet çıkarmak bcyhudcdlr. Düello İçin emrine ânıadeyim.
Lucien. birdenbire, eski arkadaşına döndü. Onu gırtlağından yakalamak istiyor gibiydi.
— Sen! Sen!...
Fakat Jacques, kendi kendini1 müdafaa etmek istemedi. Kı-mıld am aks izin olduğu yerde durdu. Ve Lucien tereddüt elti-Birkaç saniye müddetle. İki eski dost, hareketsiz, blribirlerine dik dik baktılar. Gözleri rakibinin gözlerinde, öylece, durdular. Sonra. Jacques. başını eğdi. Dostunun hem meyus, hem istihfaf edici bakışlarına karşı mukavemet edememişti
Antolnette, âşıkmın tehlikede bulunduğunu zannetti. Kocasının tehdit edici Jestini farkedlp ona doğru İlerledi.
— Allah aşkına! Ona dokunma!
Lucien. arkadaşiyie uğraşmağı braktı,
— Korkma, müşfik karıcığım! Ellerimi murdar kıınla lekelemek niyetinde değilim. En iyi arkadaşının karısını çalan bir alçak, bütün dünyanın karşı-
(Arkası var)
İstanbul Defterdarlığından
1 — 1.1.195Û de yürürlüğe girecek olan Gelir, Esnaf ve Ku ramlar Vergileri hakkında İlgililere izahat vermek üzere 24.10.1940 tarihinden itibaren danışma büroları açılmıştır.
Bu bürolarda, adları geçen yeni vergi kanunlarına alt so raLar, mütehassu maliye memurları tarafından sözlü olarak cevap! andırıl acak tır.
2 — Gelir ve Kurumlar Vergileri Kanunlariyle Vergi UsuL Kanunu halkındaki İzahat, İstanbul Defterdarlığı ulnasında, buna tahsis edilen yerde verilmektedir.
Danışma bürosuna müracaat edilebilecek gün ve saatler a-ş&ğıda yazılıdır:
Salı ve perşembe günleri:
9.30 dan 12,30 a ve 14,30 dan 17,30 a kadar.
Pazartesi, çarşamba, cıuna ve cumartesi günleri 9.30 dan
12.30 a kadar.
Büroya müracaat edeceklere birer sıra numarası verilecek ve sorulan bu sıraya göre cevaplandıracaktır.
3 — Esnaf Vergisi Kanununun tatbikatı hakkındakl İzahat; Hocapaşa, Beyazıt, Eyüp, Samatya, Tarlabaşı. Beşiktaş, Tophane, Kadıköy ve Üsküdar maliye şubelerinde verilmektedir. Bu şubelere her gün öğleden evvel müracaat edilebilir.
Gelir ve Esnaf Vergilerinden hangisine tâbi olacaktan hak kında tereddüdü olanlar Defterdarlık binasındaki Danışına bil rosuna, yukarıda 2 İnci maddede belirtilen saatlerde müracaat etmelidir.
Keyfiyet ilin olunur. 15348
Hayrat Onarımı ilânı
Tokat Vakıflar Müdürlüğünden
25.011.70 lira keşif bedelleri ALI Paşa camii onanmma. yapılan ikinci eksiltmesinde isteklisi çıkmadığından ihallerinln ayni şartlarla 1-10 949 tarihinden İtibaren bir ay İçinde pazarlıkla yapılmasına karar verildiğinden İsteklilerin belgeleri! )e birlikte Tokat Vakıflar müdürlüğüne müracaattan İlân olunur. 16319
İstanbul Ticaret ve Sanayi Odası ilânları
Kazanç vergisi ikinci taksiti hakkında
İSTANBUL TİCARET VE SANAYt ODASINDAN j
1040 mail yılı kazanç vergisi ikinci taksitinin İçinde bulunduğumuz ekim ayı sonuna kadar alâkalı maliye şubelerine yntırılmnsı İktiza cLmekledlr.
Bu veelbeye riayet eimiyenlerin vergileri ^10 zamta alınacağından keyfiyeti Odamız Mensuplarının dikkat naz ’ a arzederiz. taJUl
Sahtfe 8
AKŞAM
Bu 4 ladifMİan herhangi bi/ûıü alan
4 lâmbalı
20 Lirası PEŞ'N Bakiyesi •
|| AY T AK.SULE
25 Ekim 1949
5 lâmbalı /
Lirası’ Bakiyesi.
H AY TaKSIILE
Um»
4 2,5 Lirası
Bakiyesi u AY îAKsnLE
(A 9^’
^eni kurul
50 Lirası PES"'*
Bakiyesi
U aY
YENİ YAYİNfgf
BİLGİ
Muallimler Birliğinin Bilgi taünli mecmuasının son 31 İnci sayısı çıktı Ziya Gökalp’a hasredilen bu unluda Hakkı SUkaıı. Rlfat Necdet. Kâtım Nam i. Hamdl Kayalı. AJ1 Ntahct. Engin Gokscl'in Ziya Cökalp hnkkındaki yasılan bilhassa tavsiyeye şayandır. Bundan başka Ziya Gökalp'ın şiirleri de vardır. Ziya Giıkalp ın ölümünün ±5 inci senesi münaaebetllc çıkar» bu nüshayı »kurlarınııs* tavsiye eserir
ilkokul öğretmenlerini yetlştlrlol yeni bir eser. «BİR» yayınevi öğretmen m estek kitapları terbinin 5 inci
— YA Z I —
Yasan: Osman Yalcın
İstanbul llJröâretım Müfettişi Osman Yalçın’m bu üçüncü eseri, diğer ld-ULPtarıle kıyas kabul elmlyccck derecede faydalı, bol örnokll ve mulas-aaülır.
İlkokul öğretme illeriyle, güzel yazı yasmak btejrcn meraklılara tavsiye «dw«, FİMİ ISO kuruştur. Salıj yeri: iin. Yayınevi
«• Satılık Kamyon
Şevıole 946 model az kul- I lanılmış kamyon sanlıktır. ■ Görmek ve görüşmek İçin I müracaat: Aksaray Beykoz I garajı,I
ZAYİ — İstanbul üniversitesi hukuk fakültesinden aldığım, şebekeyi kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
CENUBİ AMeaİKA V»
1> vasıta yoktur. I
>r yoıu H« uçunj |
i, çek dljT CwuW Am.'ik» |
■dır. Cenubi Amorılıanın »I» IB sanalltı «serûbe. İçlerin» ılş «a .on mod.l • n m*nı»> 0«8nd» »şorta»-|çin «Yohal oc»nt»nit» «,a (PAHAIB OO BHAlIt) İÇİ" »•»* 7"'°“
fltfAtf&UCMf tfORLD AlfitfAYS
mûraMO’ »dini».
PANAIR OO BRASIL
İSTAHBUI; fripöjlu, Golotoıoray V»nlçor|i, 20, 41219-40537 M. 15,74
ANKARA Ankara Polo. Ol.»' »-»
Hukuk Fakültesi Doktora Talebesi İM No. h Lorla Çobangil
Tür Uy o Ecnebi
Senelik ZMu Kuruş MOO kuruş
ti aylık İSIMI . 2fflX. >
s aylı mu » n»o »
I azlık 300 . - *
Adres tebdili ıçLn elli tnırııgluk pul gönderilmelidir Aksı takdirde «dren degnjtirilmeı
Teletonlarımır Bavmulıarrlr1 20Mft
Yazı işleri Z0765 - tdar» S0U8) MUdüı 201OT______________________
Muharrem 3 — Ilıtır 171 GU. Ödle ikindi Ak Yalar
E. J 1.28 im 0,43 9,30 12,00 1,31
V. (« 6.23 11.58 H.M 17.15 18,48
Idurellunr damalı civarı
■Jrmal Namı kimİi no 13

—Türkiye Kızılay —
Derneği Genel Merkezinden:
Türkiye Kızılay derneği 1949 yılı kongresi, 25 kasım 1949 Cuma, günü saat 10 da. Ankarada Yenişehlrdeki Kızılay binasında toplanacaktır
KONGRE GÜNDEMt ;
X — Kongrenin başkan ve başkan vekilleri le katiplerinin seçilmesi. —
2 — An a tüzüğün (401 İnci maddesi (a) fıkrası gereğince, biri hesap ve diğeri dilekler İçin 1 şer kişilik iki komis- ! yon seçilmesi,
S — Bu komisyonların verecekleri raporlar üzerine, 1.1.948 tarihinden 31.12.1948 tarihine kadar yapılan işler hakkında, Genel Merkez kurulu raporu ile bilanço ve kesin hesaplarının ve denetleme komisyonu raporunun İncelenmesi ve kabulü hâlinde Genel Meıkez kurulunun ibrasL.
4 — 1959 yıh bütçesinin onanması.
5 — Anatüzüğün 44 üncıi maddesi gereğince genel Merkez kurulundan kıdem sırasiyle çekilecek beş üyenin yerlerine beş asıl üye ve beş yedek üye seçilmesi,
8 — Denetleme komisyonu üyelerinin ve yedeklerinin se-çllmesL
gorüsülmesL
En müsait tediye şarttan ile intihabınıza arz ettiğimiz bu 4 radyodan herhangi biri (en ehven TiaHı radyodan en mükemmel 9 lambalı lüks RCA radyosuna kadar) sizi tam manasiyle tatmin edeceği gibt. 1000 lirada kazandırabilir
21 Ekim ilâ 28 Şubat arasında bayilerimiz veya müessese-mızden bu 4 radyodan herhangi birini alanlar, piyangomuza iştirak etmek hakkıno »ahıp olacaklardır.
Kurada radyosunun sen numarası çıkan talihli müşteri 1000 Lira kazanacaktır.
Noteı huzurunda ilk kur'a 15 Aralık, diğer korolar Ocak. Şubat ve Mart aylarının 15'inei günleri çekilecektir
Zevkinize ve bütçenize en uygun gelen radyoyu seçiniz — üstelik 1000 lira kazanabilirsiniz!
BURLA
biraderler.. ş-’
NEVROZİN
Kırıklık, Baş ve Bel ağrılarına karşı GRİP vakalarile Sinir ağrılarına NEVROZİN
Sür'atle tesir eder
Türkiye Kömür Satış ve Tevzi Mücssescsi İstanbul Şubesinden
AOAÇLII KÜMÖRLERI
DEPODA Mt$ TERİ VASITASINA TESLİM
TONU 25 LİRADIR
Perakende Satış Yerleri:
Müessese Merkezi
Kozlucahan satış servisi Eminönü > »
Fatih » »
Kadıköy » »
Üsküdar » »
DİKKAT î
TOPTAN SATIŞLAR:
Galata Yenlyolcu salonu kat 3 No. 1
Galata rıhtım caddesi
Halkevi şerefefendi sokak.
Biiyük Karaman cad No. 8/66 Bahariye İleri sokak No. 16
Toptaşı cad. Kefçedede mektebi sokak No. 14
Müessese merkezinden yapılır ve bu satışlar yalnız Sl-lâhtaraga deposundan deniz ve kara vasıtalarına tahmil suretiyle teslim edilir. 1437i'
MÜESSESE DEPOLARINDA BULUNUR.
SAYIN VATANDAŞ
Cumhuriyetin 25 ncı yıldönümünü kutlamak için ihtiyacıma olan şanlı Bayrağımızı müessesemlzden sağlam, temiz ve u-cuh olarak temin edebilirsiniz, Taşraya ö-demell gönderilir.
Adres: Fejraullah Göçek, Galata. Mahmudiye caddesi No. 106,
Telefon: 49181, Telgraf: Feygöç.
mm Seyahat dolayısile
25000— LİKAYA SATILIK FABRİKA I
Deniz kenarında ve piyasanın en İşlek yerinde. Otoma- ■ tik presleriyle torna, büyük küçük elektrikli matkaplarlyle, I sıvama tezgahlan ve dökümhanesi beraber müstakil bir I bina dahilinde muntazam bir fabrika devren satılıktır. Ta-1 -Hplerln Galata Posta kutusu 1791 numaraya yazınalan.
Dikkat, Dikkati., ^m»»»
TÜRKİYE GARANTİ BANKASI’nın
1®3@ Yılbaşı
keşideleri bir çok zengin ikramiyelerle doludur. İçinde:
1.500
1.000
500
300
250 Liralıklar bulunan
2 5 7
Adet çeşitli para, ikramiyeleri mevcuttur.
31 Aralık günü çekilecek olan bu keşideye herkes
100
Liralık bir hesapla iştirak edebilir. _________
Fırsatı kaçırmayınız, acele ediniz.
Ankara Belediye Başkanlığından
1 — Ankara, Aaafartalar caddesinde yeni inşa edilmekte olan tlcaretevi zemin katında 3 No. .mağaza beş sene müddetle ve kapalı zarf usulü İle arttırmaya konulmuştur.
2 — Beş senelik kira bedeli (31,000) ylrmlblr bin liradır.
3 — Teminatı (1575) İbradır.
4 — Teminat Belediye veznesine yatırılacaktır.
5 — Şartnamesi her gün belediye tutanak müdürlüğü kaleminde görülebilir.
0 — İhalesi 11-11-949 cuma günü saat 16 da belediyede toplanan komisyonda yapılacaktır.
7 — İsteklilerin 2490 saydı kanunun 32 İnci maddesi sarahati veçhüe hazırlıyacaklan teklif mektuplarını belli günde saat 15 e kadar komisyon başkanlığına makbuz karşılığında vermeleri ve İhalede hazır bulunmaları lüzımdır. 15169
Türk Hava Kurumu İstanbul şubesinden
Şubemizin nakli münasebetlle bir kısım dolap, masa, sandıü-ya ve sehpa gibi eşya 2 Kasım 949 çarşamba günü saat 15 de şubemizin bulunduğu Yeni postane caddesinde 47 numaralı binada açık mezat usuliyle satılacağından isteklUertn mezat
Created by free version of 2PDF
Öksürenlere KATRAN HAKKI EKREM

Comments (0)