_Yatın AKŞAM’dı—.
EV-KADIN-MODA
Sene 32 — No. 11238 — Flati: her yerde 10 kuruştur.
ÇARŞAMBA 25 Ocak 1950
Sahibi: Nectneddln Sadak — Yan İşlerini fiilen İdare eden C. Bildik — Aksam Matbaası.
DEMOKRATLAR SECİM KOMİSYONUNDAN ÇEKİLDİ
İtalyan buhranı
Yeni Kabineyi de Gasperi kurmağı kabul etti
ihtilâf, yüksek seçim kuruluna tahkikat salâhiyeti verilmek istenmemesinden çıktı
Ankara 24 — Secim komisyonu bugün, Denizli miU et vekili doktor Behçet Uzun başkanlığında. öğleden evvel ve sonra olmak üzere iki olurum yaptı.
Yüksek seçim kurulunun İtirazları nasıl tetkik edeceği ve ne gibi vasıtalara başvuracağı mevzuu üzerinde hararetli münakaşalar odu. Tasarıda mevcut olan seçim kurulu tahkikat yaparo tabiri haksin da mütalâa beyan eden millet ve killerin den bazılan, bu kurulun mahkeme mahiyetinden çıkarıldığı halde tahkikat yapmasını, ka-rai bir vazife telâkki etmişlerdir. Keza usulüne göre yapılacak bir tahkikat, şahit dinleme, bilirkişi tâyin etme yetkisini İhtiva edeceği için, adı mahkeme olması da bu kurulun vazifesini kazaı mahiyette telâkki ettireceği mülâhazası «e, bir kazai kararın sonradan Meclis tarafından ceğiştirUeml yeceğine dair anayasa hükmü ile karşılaşacağını beyan ederek. tahkikat yetkilinin bu kurula verilemlyeceğltd İleri sürdüler,
Bazı milletvekilleri de. kurulun mahkeme olmadığını ve tah
Seçim komisyonundan çekilen Nuri Özsan
kik atla dahi vardığı neticeyi bildiren raporun Mecliste uyulması gereken bir kazal karar olarniyacağım ve bu kurulun tahkikat yapmadan neticeye varamıyacağını beyan ettiler.
Yapılan bir teklif üzerine, tasandaki tetkik ve tahkik tâbirleri yerine «inceleme ve gereken bilgileri toplama» tâbirlerinin maddelerde yazılması ekseri-
yetle kabul edildi
Münakaşalar sırasında redak siyon heyetine davet edilen Nuri Ozsanın bu davete İcabet etmediği görüldü Seçim kanununda İtiraz mekanizmasının, en yüksek mercii olan bir kurulun malûmat toplanan bir büro haline getirilmek istendiği lddiaslle Adnan Menderes, Nuri özsanı maddenin yazılmasına çağıran halk Partili milletvekiline: «Maksadınız anlaşılmıştır, Ne Nuri özsanın, ne de Demokrat Partinin bu komisyona iştirakine lüzum kalmamıştır» demiş ve Demokrat Parti milletvekilleri obstrüksl-yon yapmak sureti'e komisyondan çekilmişlerdir.
Komisyon öğleden sonra tasarının geri kalan diğer maddelerini müzakere ve kabul etti.
Yalnız kütüklere, yüksek seçim kuruluna: adaylık, 11 ve ilçe tutanaklarına alt 32 maddenin yazılması işi Abdurrah-man Konuk ve Salt Azmlye bırakıldı. Bunlar bu İşi yarın (bugün) bitirecekler ve seçim komisyonu cuma günü saat on da toplanarak bu maddeleri müzakere edecektir.
De Gasperi
Londra 25 (Radyo! — İtalyan hlrlstiyan sosyalist partisi reisi de Gasperi yeni kabineyi kurmağa karar vermiştir. Sosyalist işçi partisi yeni kabineye girmeği prensip lıibarlle kabul ettikten sonra bu kararı vermiştir.
Roma 24 (AA.) — «Afp»;
İyi haber alan çevreler yeni hükümetin perşembe günü kurulabileceğini tahmin etmektedirler. Filhakika, de Gasperi bu işi tacil etmek tasavvurunda olduğunu açıklamıştır.
Ve dek subaylık
Savunma komisyonu lise mezunlarının yedek subay olmaması tasarısını reddetti
Ankara 24 — Büyük Millet Meclisi Milli Savunma komisyonu bugünkü toplantısında, yedek subaylığın yüksek tahsil mezunlarına hasrı İle İlse mezunlarına bu hakkın verilmemesi hakkındaki kanun tasarısını konuşmuş, söz alan üyelerin çoğu tasarının reddini istemişlerdir. Uzun konuşmalar sonunda müzakere kâfi görülmüş ve maddelere geçilmesi halkındaki teklif reye konularak kabul edilmemiş ve bu suretle tasarı ekseriyetle reddolunmuş-tur.
Valinin bet analı
Fiatler yükselirse hareketegeçilecek
Millî Korunma kanunu hükümleri derhal tatbik olunacak
Kar ve soğuklar yüzünden yiyecek ve yakacak maddeleri flatterlnln artmaması İçin Vali ve Belediye Başkanı Profesör Fahrettin Kerim Oökay bütün gayretiyle çalışmaktadır. Vali ve Belediye Başlcamnın bizzat çarşı ve pazarlarda yaptığı ani teftişler ve etiketleri etmesi fiatler üzerinde tesir hasıl etmektedir Profesör Fahrettin Gökay. dün de ani muhtelif semtlerde _
yapmıştır. Bu teftişler ve yiyecek maddeleri fiatlerile kar hakkında şu İzahatı vermiştir:
, Et fiatleri ve münakale işleri
— Son yağan kar şehrin münakalesini sekteye uğratmadı. Tramvaylar, otobüsler ve taksiler yine intizamla işlemişlerdir. Bu arada yakacak maddeleri fiatlerinln de yükselmemesi hususunda aldığımız ted-ve . . Sebze
fiatleri biraz artmıştr Et flat-ı lerl ise yükselmiştir. I Dün sabah Beyoğlu ve ts-ı tanbul balık pazarı Itırında fyaptığım ani teftişlerde diğer gıda maddeleTlle birlikte bil-k et flatlerini dikkatle ..... „ ;----7 '— guzuea geçirdim. ümumyletlc
Uln silâh mim. alınanların tlzll karanlln 2W d | ' 2M mşmunjetleriyle alâkası kralllr, Barı yeriordc” 2m
^mlardan lerhlslsrtndrn I Uta- kuru» taSUc Mlılmakla İdi !*", ÜJ yıl İçinde memuriyet la- I Dükkânlarına »Sradıjını Ra. lehinde bulunanlar eskisine ve' dereceleriyle muadil memurl- —
yetlere tercihan tâyin olunur-
Askere giden memurlar
Maaş kanununun iki maddesi tadil ediliyor
kontrol müsbet
Kerim olarak teftişler
Ankara 24 — Maaş kanununa . . , ■
ek 437, sayıl, kanunu» birinci blrl" "etl“ ve İkinci maddelerinin dcastl- vUkeelmemUtlr, ”
rilmesl hakkındaki kanun tasarısı Meclis gündemine alınmıştır ve vakit kalırsa yarın müzakere edilecektir.
Bu tasarıya göre, asli bir va- , edildikten sonra
«‘■«Uk hi"ae“nl 1,a Ededen geçirdim.
İrin flllnn l.ltsnn al.u. . .
I
Terhislerlnıen itibaren 3 yıl İçinde memurluk için müracaat etenleri şarliyie yedek subay ©kulunda ve subaylıkta geçtr-dfkieri.müddet terfi müddetlerine ilâve edilir. Devlet Dantz-y odları momartan da b(ı katlan-(aa tsftfade edcccMtcâlr. 4
Ankara ilkokulları soğuktan tatil oldu
Bir çok ilçelerde yollar hâlâ karlarla kapalı bulunuyor
Ankara 25 (Akşam) — Havaların son günlerde fazla soğuk gittiğini nazarı itibara alan şeh rimlzdekl 11 sağlık kurulu, yeni bir kararla ısıtın sıf.rııı altında 12 dereceye düştüğü zamanlarda Jlk okul öğrencilerinin derse devam etmemelerini tes-blt etmiştir. Şehrimizde hararet üç gündenberi sıfırın altında yirmi dereceye kadar düştüğünden mezkûr karar gereğince ilk okullar bu sabahtan İtibaren pazartesi gününe kadar tatil edilmiştir.
Kar tipisi durdu
Üç günden beri şehrimizde devam eden kar tipisi dün akşamdan İtibaren dolmuştur.
Bu sabah istanbulda saat 7 de hararet sıfrdan aşağı derece idi. Hava kapalı olduğu İçin bugün karın yeniden başlaması ihtimali vardır
8lllvrl 24 (A.A.) — İki günden beri kardan kapanmış ci-
lan Silivri - İstanoui asfaltı 1-lin kar makineleri İle açılmış ve nakil vasıtaları işlemeye başlamıştır.
Yolları karla kapalı ilçeler
Lice 24 (AA.) — Bir kaç gün den beri şiddetli olarak yağan katın kalınlığı kuztydekl köylerde i metre 60 santimetreyi bulmuş ve kaeaba içinde seksen santime yaklaşmıştır. tice merkeziyle en yakın köyler arasında dahi yollar kapanmıştır. İlçeden Dlyarba-kıra posta gidememektedir. Bir kaç güne kadar da postanın gi demlyeceği anlaşılmaktadır. Tl pl devam etmektedir
Bingöl 24 (AA.) — Cuma günü akşamı başbyan kar ara vermeden yağmağa devam etmektedir. İli, Genç istasyonuna bağlıyan yol kapanmıştır. Yolun açılması için çalışılmaktadır.
Buğday fiatleri
28 kuruşa kadar düştü, daha da düşmesi muhtemel
Ankara 25 (Akşam) — Toprak Ofisten verilen bir habere göre buğday rintlerinde her gün yeni düşüklükler kaydedilmektedir. Son alınan rakamlara göre buğday flati ortalama 28 kuruştan muamele görmektedir, önümüzdeki günler içinde bu fiatln daha da düşmesi beklenmektedir.
Flat düşüklüğüne hariçten getirtilen buğdayların sebep olduğu tahmin edilmektedir. Bu flat düşüklüğünün ekmek fiatlerinln indirilmesini İntaç edeceği ümit ediliyor.
İpsala ovasını sular bastı
İpsala 24 (AA.) — Ergene nehri ilçemizin Balabancık köyü altındaki Manda Suvadl bendini patlatarak taşmıştır. İpsala ovasını tamamen au basmışsa da İnsanca zayiat yoktur.

Elçilerimiz arasında nakil ve tâyinler
Ankara 24 — Dışişleri Bakanlığında elçiler arasında yapılması takarrür eden tâyinlere göre, eski Milletvekillerinden Alâeddin Tirltoglu Cidde elçiliğine, Numan Tahir Kanada elçiliğine, Nedim Veysel tikin Brüksel. Celâl Tepeyr&n Peşteye, Bedri Tahlr Saman Sandlagoya, Faik Hozat Viyana elçiliklerine tâyin edilmişlerdir.
Ingilterede seçim
Muhafazakâr parti 22 sahifelik seçim beyannamesi yayınladı
Fatihte Haydarda üç ev yandı
13 aile açıkta kaldı, Bakırköy askerlik şubesinin de bacası tutuştu
Kar üstünde kaydırmaca !
saplara koyun etinin hlc bir surette 280 kuruştan yukarı sa-tılmamasını tenblh eltim ve direktifler verdim. Etin 280 kuruşa kadar yükselmesi normal telâkki edilebilirse de daha fazlasına asla müsaade edllmlve-ccktlr. Miirakabe ettiğim kasapların bir kaçında 300 kuruşa koyun eti satıldığını gördüm. Bu derece pahalılığın sebebini sordum. Bana, bunların en seçkin kıvırcık eti olduğunu söylediler. Ne olursa olsun bu flat fazladır dedim ve İndirttim. Kendilerine de havalar düzeUneeye kadar hattâ zarar ca hatların — (ellerinde* İ>u dahi etseniz vatandaşa hizmet maksat için kullanılan ucu etmeği unutmıyarak fiatleri değnekli bir âlet bulunan) — işçiler tarafından ■ temizlenmesi âdetken, yokuşlu yerlerde bile bu kaideye riayet edilmedi. Bu satır-’l İarı yazan muharririn bin-■, diği tramvay, aynı seferde, i iki defa yoldan çıktı. Gene o ı hat üzerinde Jıayli tehlikeli ‘ bir vaka daha olmuş, (Diğer hatlar da temizlenmeye 1 tabi tutulsun diye vakanın hangi yakada ve hangi semtte olduğunu bellrtmivo-ruz.)
Meselâ — Son duraklarda tramvay basamakları ye her durakta halkın ineceği kaldırımlar muntazam temizlenmedi ve kayıp düğmele-rln bu şekilde önlenmesine çalışılmadı.
Meselâ — tşliyen otomo billerden birçoğu hâlâ zin cirsizdir. Vilâyetin önündeki yokuşta frenlenmiş arabaların sık sık kızak haline geldiği ve müşterilerin feryat kopardıkları görüldü.
I Meselâ — Vatandaşlardan
I
Kar dolayısiyle kaydedilen aksamaları ve Belediyenin bunlarla mücadelesini kaydederken, çözümüze takılan bazı noktalara işaret etmekten kendimizi alamıyoruz:
Meselâ — Normal günlerde bazı şoförler Sirkeci meydanında: (Taksime 30 kuruş!) diye bağırmağa başladıkları halde, evvelki gün: (Taksime bir lira!} diye piyasayı yükseltmişlerdi.
Meselâ — Atlı tramvay zamanından beri, kar yağın-
Londra 24 (AA.) — «Reuter»: Muhafazakâr parti bugün «Yolumuz budur» Dışlıklı 22 sahifelik bir seçim beyannamesi neşretmlştlr.
Büyük Brl fanyanın mukadderatına sahip olmağa gayret eden muhafazakâr parti, seçim lerl kazandığı takdirde çalışma saatlerinde hiç bir tahdidat yapmıyacağım, millileştirme hareketlerine ve mesken buhranına son vereceğini, hususi teşebbüse yol açacağını ve Büyük Britanya ile dominyonlar, Amerika ve Avrupa arasındaki bağlan kuvvetlendireceğini bu eyannamede bildirmektedir.
Muhalefet partisi «Büyük Britanya için doğru yol» adlı broşürde İzah olman siyasi prensiplere uygun olarak, sosyalistlerin sanayi üzerine vazettikleri kontrolü kaldıracağını Ve hükümet masratlannı azaltarak vergi yükünü hafifleteceğini beyan etmektedir.
Vali ve Belediye Başkanı Haydafda yangın yerinde [Yazısı ikinci sahilemizde]
arttırmayınız. Eti pahalı görürseniz alıp satmayınız, dedim
Dolaştığım kasaplarda kuzu etlerinin daha fazlaya satıldığını gördüm. Kuzu eti, turfanda ve hattâ lüküstür dlve fl-atlerl üzerinde fazla durma- j makla beraber ihtikâra da müsaade edemeyiz
İki gündür çok hamsi balığı çıkmaktadır. Balıkhanede toptan kilosunun 25 kuruşa verildiğini gözümle gördüm. Bunlar et ihtiyacını kısmen karşılayabilir.
Diğer gıda fiatleri
— Pirinç fiatleri düşmekte devam ediyor. En iy| kalite pl-(Arkası sahlfe 2; sütun 4 te)
İkinci umumî harbden sonra yazılmış, pek heyecanlı bir İngiliz eseri t
SFENKS UYKUDA!
t D. Çan'ın Ihı aşk ve rnaoera romanı (Vâ-Nû) tarafındım tercüme edilmiştir.,Pek yakında başlıyoruz.
Pamuk hakkında bir sözlü soru
Ankara 24 (Akşam )— Seyhan Milletvekili Kasım Ener, Û4Û yılı pamuk mahsul iyi e devlet dokuma fabrikalarınca satın alınan pamuk miktarına, İç ve dış pamuk satılaşlanndakl politikanın ne olduğuna dair Ekonomi ve Ticaret Bakanlığından cevap verilmesini lstlyen bir sözlü soru Önergesini dün Büyük Millet Meclisi Başkanlığın» vermiştir.
Umumi al tasarısının hazırlanmasına başlandı
Tasan yargıtay üyelerinden mürekkep bir komisyon tarafından incelenecek
Ankara 24 — önümüzdeki
aylar İçinde hükümetçe bir u-
Akşamın hiiy ükanketi
Son 50 sene içinde hayatımıza en çok tesir etmiş 20 Türk şahsiyeti kimdir?
Yirminci Asnn yansı tamamlandı. Bu elli senelik devre içinde memleketimiz birçok hâdiseler yaşamış, muhtelif sahalarda birçok inkılâplar geçirmiştir. Bu hâdiselerde, bu inkılâplarda birçok şahsiyetler birinci plânda rol almıştır. Acaba bu şahsiyetlerden siyasî, İktisadî, ilmi, edebî, içtimai sahalardaki müspet hareketleri ve fikirleriyle hayatımıza en çok tesir eden 20 adam kimdir?
birçokları da, evlerinin, dük-_1 kânlarının, a par Umanları- I , nm yaya kıddıruntannı te- ■ i miMcmeüe «feflteungdifcr. |
Arkadaşımız Sadcddin Gökçepınar'm en tanınmış siyaset, ilim, fen .sanat, fikir ve iş adamlarımız ara-
sında yaptığı anketi yakında neşre başlıyoruz.
tnumi af kanun çıkanlocağt hakkuıdakl rivayetler, hakikat gfifh naııın. girmek üzeredir Mevsuk yerlerden öğrenildiğine göre, birkaç maddeden İbaret olacak bu kanunu Adalet Bakanlığında salahiyetli bir sat hazırlamağa başlamıştır. Tasan bazırlandıktan sonra Yargıtay Üyelerinin bir kısmiyle teşkil olunacak komisyon tarafından incelenecek ve Meclise scvkolanacaırUr
Sızan haberlere göre, umumi af kanunundan yalnız ırza tecavüz, şekavet ve buna mümasil suçlardan mahkûm olanlar İstifade edeır.lyeceklerdlr. Şasin, siyaset ve diğer sahalara alt suçların mahkûmları kanundan mûsteftd olacaklardır
Umumi affın İlânı için bilhassa bütün Türk İyede kİ mahkûmların yekûnunun 35.000 1 aşmış olması, mevkutların ise bunun
(Arkası satdfe E sulun 3 de).
Sahi f e 2
A li $ A i»I
25 Oeak IhûO

Ne tuhaf ahlâk!
ankalar mevduat sahiplerine ikramiye vermeli mi, vermemeli mi? Acaba bu ikramiyeler vatandaşın ahlâkını bozar m», bozmaz mı? gibi sualler son günlerin en miihim mevzuudur. Ankarada, istanbulda toplantı toplantı üstüne... Büyük Millet Meclisine önergeler, Merkez Bankasında baş başa verip görüşmeler, ecnebi bankaların mütalâalarını almalar bile az geliyor. Belki de sonunda bu meseleyi halletmek için bir yabancı mütehassıs davet ederek ahlâkımızın tehlikede olııp olmadığını ondan soracağız?
Arkadaşımız Ahmet Hidayet Rcel evvelki günkü Cumhuriyette ne güzel yazmıştı:
Devlet resmi bir piyango hıiiessesesi işletip duruyor. Beş altı yıldan beri hayırlı hayırsız, lüzumlu lüzumsuz, siyasî, İçtimaî yüzlerce teşekkülden birçoğu tekrar tekrar piyangolar tertib ettiler. Bazı gazeteler piyangodan faydalanmaya çalışıyor. Istan bul un fethinin 500 iincü yıldönümünü kutlamak için piyangodan fayda umuluyor. Devletin ikramiyeli devlet tahvilleri piyango mahiyetini taşımak tadır. Bunların ahlâkımıza zarar verip vermediği araştırılmıyor da vatandaşa hiçbir kayıp ihtimali yiiklemiyen banka ikramiyeleri ele alınarak; gene Hidayet Keelin tasviriyle «Eyvah milletimiz kötü itiyatlar peyda ediyor, millî ahlâkimiz bozuluyor, çocuklarımız kumara alışıyor!» diye feryad ediyoruz.
Şu piyangoyq devlet yapar, parti yapar, polis emeklisi yapar, aktör yapar, futbolcu yapar, güreşçi yapar, şoför yapar ahlâka tesir etmez de banka ikramiye verince mi ahlâk berhad oluyor?
Ne tuhaf ahlâktır bıı Ya Rabbi !
Şevket RADO
Pakistan
C. H. Partisi
sefiri
Meclis Grupu
Sabah Gazeteleri Ne Diyor ?
son
Pakistan’a gidecek öğrencilerimiz ve Yaşar Doğu şerefine bir çay ziyafeti verdi
Dünkü toplantıda görüşülen işler
Dış politikada temkin
CUMHURİYET gar e teri, zamanlarda yapın İn mitingleri
mevzuubahrâ ederek, dış siyasette temkin lüzumunu ileri sürüyor vc diyo." ki:
«Bu mevzuda Dışişleri Bakanımızın Millet Meclisindeki sözlerine hak vermemek mümkün değildir.
Bir devletin, bilhassa dış siyaseti her türlü his unsurların-dan ari ve milletin yalnız bugünkü degu, yarınki menfaatlerine uygun mütalâa ve idare edilmesi icab eden çok nazik bir mevzudur.
Bize göre nflrettlpler! ne kadar temiz ve saf, gayesi aslında ne kadar belli ve beîrnk olursa okun, sonradan kontrolü mümkün olmıyan bu çeşit tezahür ve cereyanlara vc her türlü topluluklara politika yaptırmak bir seçim arifesinde dalma İntihap kampanyasına matur hareket olarak vasıflanmağa mahkûm şeylerdir. Bu hali İle cazip bir koz olsa bile, bunun dış siyaset gibi yalnız mesul ve haberdar ellerde kalması ve öyle İdare e-dllmesî milletin Sil menfaatleri İcabından olan mevzulara kadar sirayet ettirilmesi tehlikeli ve zararlıdır .

Bu oyuna gelmemelidir Selim Ragıp Emeç, SON POS-
TA’da yazdığa makalede iktidar sözcülerinin seçim mevzuu etrafında dillerine geleni söylerken diğer taraftan da mahut Husumet andını çalakalem İstismara çalıştıklarından bahsediyor ve bu mânada bir and mevcu dolmadığını yazarak diyor ki:
«Halbuki, böyle bir (and» m mevcudiyeti bir an İçin ve muhal olarak kabul edilse dahi, onu hükümden düşürmek İmkânı iktidarın - yine .elindedir, tfeçlnıc hile kanşbrtimnınna imkân vermlyerı-k ’tedbirierl almak: böyle bir muhtemel harekeli onliyebllmtnln en tesirli çaresidir. Halbuki ceçlnı kanunu tasarısının dokunulmadan Meclise sevkedlleccğl va'dinln ilk safhada ve tasarıda bir takım tâdiller yapılmaslyle nak-,zedİlmesi de göstermiştir ki; bu memlekette yapılacak her nevi secimler için alınabilecek heı emniyet tedbiri yine azdır; yine kâfi değildir. Kanuni müeyyideler üzerinde ısrar edildikçe asabileşen İktidarın «Husumet and» ı iddiası, sadece fikirleri dağıtarak mitli dikkati, millet İçte hayatî bir ehemmiyet lfadeeden bu gibi mevzulardan uzaklaştırmaktır. Milletin menfaati İse bu oyuna gelmemektir- îşln dc^nısu budur.»

Siper harbi değil mev^n selvam
Yeni Sabah, başmakalesinde olabiliyor mıı?ı
r seçim tasarısı karam komisyo-
- nunda görüşülürken Ahmet Ke-
- mal Varmcanırı «Halk Partisi t eskisi gibi -siper muharebesi de-. ğll. meydan muharebesi yapa
- çaktır* baklandaki sözlerini yo ] rumhyarak iliyor İdi
«Türk umumi efkârı önünde meydan muharebcoîrJ kabul et-ı mek, öyle sanmak İster görünül' . düğü kadar kolay değildir Ma-; deriıkl bu tenbihi Halk Partili. ' ıblr zat yapmıştır. HflTb Eşhasını her türlü engellerden tcmlz-. İnmelidir. Çoğunluk partiri bin-, bir kanun zırh ile mücehhezdir. | Bu dellnmez demir elbisenin bu I çında matbuat kanunu gelir, ar kasında, îtalyadan alınma vc ( şimdi bizzat İtalyanların red-( deylcdlklerl ceza kanunu vardır. Onun ürliînde toplantı kanunu vardır. Bunlar yetmezse ( İrtica' veya sola kaçmak Iddl-, asile bunları önlemeğe memur Sıkıyönetim devası vardır. Bütün bunlar müessir olmazsa,
. her halde sandık başlarında ve içlerinde alınacak tedbirler vardır. Ayrıca Başn&kanİık ve İçişleri Bakanlığının gizli tahsisatından ve bir kiisûr milyar liralık devlet bütçesinden bu uğurda ne yolda faydalanılacağından hiç bahsetmek islemiyoruz.
Bu kadar uzaklara gitmeğe ne hacet? Dün de İşaret ettiğimiz gibi radyodan çeşitli partilerin ayni şekilde faydalanmalarına bile Halk Partisi razı rtlnlrîllvnı* mu 7»
Dışişleri Bakanlığı, alâkadarları Bakanlığa derhal müracaata davet ediyor
Anknra 24 -- Pakistan büyük elçisi Mlan Beşlr Ahmet bugün saat 16 da iki yün sonra Pakistan» gidecek olan doçent Dan-yal Bedizin başkanlığındaki ü-niversltell öğrenci grubu ve milli güreşçi Yaşat Doğu şerefine bir çay vermiştir.
Milli Eğitim Bakanı Tahsin Eanguoğiu, Ankara üniversitesi rektörü profesör Hikmet Bira nt, hukuk fakültesi dekanı profesör Hüseyin Cahit Oğuz-ojlu. Dil. Tarih ve Coğrafya fakültesi dekanı Bekir Sıtkı Bay-karıti ve basın lemsi İçli erinin hakir bulunduğu çay geç vakte kadar samimî bir hava içinde devam etmiştir.
Millî talebe federasyonunun Pakistan gençliğine mesajı
Ankara 24 — Türkiye Milli Ta lebe federasyonu Paklstana git mekte olan Türk öğrenci grpu ile Pakistan yüksek tahsil genç il Kine Bir mesaj göndermektedir:
Türkiye Milli Talebe federasyonu, bu mesajında Ikı memleket arasında son derece hayırlı bir şekilde mevcut kültürel ve dostane münasebetleri İdame ettirmek ve gittikçe sıklaştırmak hususunda kuvvetli ve' samimi bir arzuyla meşbu olduğunu Karaşlde toplanan Asya İktisat konferar.'i sırasında Türk delegasyonuna karşı gösterilen sempati tezahürleri, bu duyguların Pakistan halkı tarafından da ng dereceye kadar paylaşıldığını belirttiğini ve bu kanâat, yeni bir hız kazanan fikri mübadelelerin değerinin takdiriyle kuvvetlendirilmiş bulunmaktadır.
Cemil Sait Barîas Sinop kongresine gidiyor
Devlet Bakanı Cemil Salt Barlas, Sinop ve Giresun C. H. P. il kongrelerinde hazır bulunmak üzere beraberinde Meclis Başkan vekillerinden Sinop milletvekili Cevdet Kerim İncedayı He Bolu milletvekili C. H. P. Genel İdare Kurulu üyesi Hıfzırrahman Raşit Oymen bu sabahki ekspresle Ankaradan şehrimize gelmişlerdir.
Bakan ve beraberindekiler bu akşam vapurla Sinop ve Cirosuna müteveccihen şehrimizden ayrılacaklardır.
Ankara 24 — Cumhuriyet Halk Partisi meclis grupu bugün Folk Ahmet. Barutçunun başkanlığında toplanarak Muğla bağ’msız milletvekilinin Halk Partisine girdiğine dair genel sekreterlik tezkeresini ve Ömer Asım Aksoyun dilekct komisyonunun çalışmalarına dair önergesini müzakere etti.
Toplantının açılmui-ını müte-( aklp Necati Erdemin Halk P. Çankaya ilçesine müracaatla kaydolunduğuna dâir genel sekreterliğin tezkeresi okundu.
Necati Erdem kürsüye gelerek, tercüme! hali hakkında bir kaç söz söylemesinin faydalı o-iacağını ifade ettikten sonra Sökede kadılık yaptığını, bilâhare istifa ederek Süreyya ör-geevrenle avukatlık ettiğini an laktı. 194fl senesinde de Demokrat Parti llstesinds mebus çıkarak Meclise geldiğini, Demok rat Parti merkezindeki ekâbir ile arası açılınca partiden çıkarıldığını anlattı.
Bundan sonra müstakil çalışmanın memleket^ fayda temin edemiyecegtnl anladığı 1-çln ve demokratik zihniyete gösterdikleri sadakat bakımından en mükemmel parti Halk Partisi olduğu İçin buraya İltihak ettiğini söyledi.
Bundan sonra Ömer Asım Aksoyun önergesinin müzakeresine geçildi, önergede dilekçe komisyonunda 7-3 seneden-beri birikmiş işler ve çok dosya bulunduğu eskiden yılda bin dilekçe gelirken, dört seneden-berl yılda ortalama 4 bin dilek Çe geldiği ve komisyonun vazifesini yapamadığı belirtilmekte, çalışmaları daha «erimli kılacak çarelerin aranması istenmekte idi.
Neticede, rapordaki teklifler üzerinde işin muktezası görüşülmeli üzere raporun Büyük Millet Meclisi başkanlık divanına tevdii uygun göıülerek oturuma son verildi. ,
Belediye kontrolleri
Bir yıllık Belediye kontrolünün bilançosu
Belediye 1049 yılı İçinde tarifeye bağlı m nesne seierle zaruri ihtiyaç maddelerini satan esnaf üzerinde sıkı kontrolda bulunmuştur. Bir yıl zarfında bu gibi müesseslerde Belediye iktisat murakıpları ile Zabıtal belediye memurlarının müştereken yaptıkları teftiş adedi 153.B34 fl bulmuştur. Bunlardan 607 mü-esese ve esnaf Milli Korunma mahkemesine verilmiş ve 18039 esnaf ve müessese hakJunda belediye mevzuatı dairesinde kanunî takibat yapılmıştır.
Son 24 saat zarfında Belediye murakıpları tarafından 260 müessese ve esnaf kontrol edil’ miş ve bunların 8 l hakkında’' kanuni takibata tevessül olunmuştur.
Son 15 gün zarfında kaymakamlıklara İstanbulda 782 fırın kontrol edilmiş ve 67 fırıncıya ceza zaptı kesilmiştir.
Vali Balıkpazarla-rım teftiş etti
Vali ve Belediye Başkanı Dr. Falıreddin Kerim Gökay dün İstanbul ve Beyoğlu Balıkpa-zarlarına giderek gıda maddeleri Üstlerini kontrol elmiş vc suni olarak Halleri yükselten esnaf hakkında millî korunma hükümlerinin tatbik etili meri -gerektlğini ilgililere tebliğ mlştir.
et-
Bulgaristan’da
çarpışma
Gizli mukavemet kuvvetleri harekete
geçmiş
139 amatör futbolcuya boykot Londra 24 (AA.) — (Afp): Futbol federasyonu, almaları lâzım gelen harcırahtan fazlasını alarak amatörlük kaidelerini bozdukları İçin 139 amatör futbolcuya boykot cezası vermiştir. Bu karar, Londranın «Grays Athletle» klübü faill-yetl tahkik edildikten sonra alınmıştır. Boykot cezası alan oyuncular 6 şubattan 1 aralık 1950 tarihine kadar maçlarda oynayanuyacaklardır.
Yeni pullar
P.T.T., kooperatif ittihadı için 4 ayrı tipte pul çıkarıyor
imdat işareti veren sandal
Londra 24 (A.A.) — Moskova radyosunun Balyadan aldığı bir habere atfen bildirildiğine göre Bulgaristanda harekete geçen gizli mukavemet kuvvetleriyle Bulgar emniyet kuvvetleri arasında bir çarpışma olmuştur.
Mukavemet kuvvetlerinin Amerikanın yardımıyla Yumarı is tanda talim ve terbiye gör-
Umumî af
(Baş tarafı birinci sahifede)
Jandarma umum kumandanı ile emniyet umum müdürü
Edremit 24 (A.A,) — Jandarma genel komutanı GJ. Nuri JBcrköz ile emniyet umum müdürü Gafur Boylu bugün bu-l raya gelmişlerdir. İlçede ince-1 dQkt*n sonr* B^’sarlstana eklemelerini bitirdikten sonraIdikleri aynı radyo tarafından yatın İzmir'e gideceklerdir. j ilâve edilmiştir.
. İki üç misli bulunması başlıca . sepeb olarak gösterilmelıtedlr. k Hazırlık safhasında bulunan bu kanun tasarının affa dair mud-ı derinde hırsızlık, cinayet ve . mümasil suçlara ait mahkûmiyet müddetlerinin. topyekûn kaldınlm&sı mı, yoksa muayyen nispetler dahilinde İndirilmesi ı mİ lâzm geleceği üzerinde bU-\haua dijy^e dunUmııktadır.
Kooperatif ittihadı için 15, 20 ve 30 kuruş kıymetlerinde olmak üzere üc âdet pul çıkarılacaktır. 15 kuruşluk üzerinde Emniyet Sandığı binası, yan tarafında madalyon içinde Mithat Paşanın resmi; 20 kuruşluğun üstünde Ankaradakl Ziraat Bankasının resmi, yanında da madalyon İçinde Mithat Paşanın resmi; 30 kuruşluk pulun üzerinde İse Cumhurbaşkanı İn ön ünün traktör üzerindeki resmi vardır. Ayrıca uçak mü-raselâtında kullanılmak üzere büyük çapta 250 kuruş kıymetinde bir uçak pulu çıkarılması tekarrür etmiştir.
Celâl Bayar aleyhindeki ödenek dâvası
Ankara 25 (Akşam) — Eskişehir milletvekili Ahmet Oğuz ile İstanbul milletvekili Enis Akaygen taraflarından, ödenek mevzuu ile alâkalı olarak Demokrat Parti Genel Başkanı Celâl Bayar aleyhine açılan alacak âvasrna asliye hukuk mahkemesinde bakılmıştır.
Dünkü duruşma sırasında Celâl Bayat'ın avukatı müek-kilinln paranın kendisine değil partisi adına şalısın» ema-l neteıı teslim edildiğini ve bu hususta yemin edeceğini bildirmiştir. Mahkeme de bunu kabul ettiğinden Celâl Boyarın yemin etmesi için başka güne talik edilmiştir.
Valinin beyanatı
blr

(Bay taralı 1 inci sahıfedc)
rineln 150 kuruştan fazlaya sa-tilmamasınm temini hususunda kaymakamlara tebligatta bulundum. Ofisin hazırladığı yağlar çok rağbet görmektedir. Vatandaşlar her semtte bu yağın satılmasını istiyorlar. Bu arzuyu yerine getirmeğe çalışıyorum.
Aksarayda sebze satış koope-ratili açılmıştır. Burada ve diğer satış kooperatiflerinde ucuz fiatîe kuru sebze satılması kararlaştırıldı. Bu İşe yakında başlayacağız. Bu soğuk ve karlı günlerde gıda maddelerinin artmaması İçin İdare arkadaşlarımla birlikte elbirliği İle çalışıyoruz. Bu maddelerde herhangt bir sebepsiz yükselme görecek olursam milli korunma ahkâmını tatbik hususundaki yetkimi derhal kullanacağımı herkes bilsin i Bu iş-lcrclc bîr dakika olsun herhangi bir lâubaliliğe tahammülümü* yoktur.»
Uçaklar, sandal değil içinde 6 kişi bulunan bir motor gördüler
Ankara 24 (A A.) — öğrendiğimize göre, oûn akşam saat 19 sularında Anamur burnuna 50 kilometre mesafede bulunan biı sandaldan S O. S. işareti verilmiştir. Sandal Beyrut'tan kalkan bir İngiliz yolcu uçağına aittir ve uçak denize mecburi iniş yapmıştır.
İstenilen .vardım üzerine, dün gece biri An karadan ve diğeri Ad anadan olmak üzere iki uçak araştırma İçin vaka mahalline gönderilmişse de tahlisiye sandalından bir hatocı alınamamıştır.
Sön alman malûmata göre, bu sabah saat 0' da bîr askeri arama ve tarama uçağı da vaka mahalline gönderilmiştir. Pilot kuzey İstikametinde kıyılarımıza doğru İçinde alta kişinin bulunduğu bir motörün yol almakta olduğunu, diğer bir mo-töriin de araştırmalarda bulunduğunu tesblt etmiştir. Deniz fırtına halinde dalgalıdır Uçak, saat 13 39 da Etimesgut'a dönmüştür.
Uçağın hüviyeti tesbit edilemedi
Lefkoşa 24 (A,A.) — Reuter; Dün. gece Tüıklye İle Kıbrıs a-rasında bir yerden yordun isti-yen uçağın hüviyeti şu âna kadar tesblt olunamamıştır.
Türk uçakları dün gece havanın fenalığına rağmen, araştırmalarda bulunmuşlardır. Uçaklar araştırmalarına bugün de devam etmişlerdir; fakat bir netice elde edememişlerdir.
Eski kurye Şadi Kavur tevkif edildi
Bir altın kaçakçılığı ve sahtecilik suçundan Ankara ağır ceza mahkemesince yargılanması mukarrer bulunan eski İsviçre kuryesi Şadi Kavur hakkında Ankara ağır ceza mahkemesince çıkarılan tevkif müzekkeresi şehrimize gönderilmiş ve Şadl Kavur burada tevkif edilip dün Ankaraya gönderilmiştir.
Fransız güreşçilerinin bir kısmı gitti Şehrimizde İstanbul ve Ankara takımları İle İki Greko -Romen karşılaşması yapan Fransız güreş ekibinden dört güreşçi ve üç İdareci dün saat 13,30 da Fransa hava yollan uçağîyle memleketlerine dönmek üzere şehrimizden ayrılmışlardır.
Dört Fransa güreşçisi staj yapmak üzere şehrimizde kal-
*. G-Joufur.
Ankara 24 (A.A.) — Yugoa-ı lavyada emlâk, hukuk ve meû-I faalleri bulunan Türk vatan-jdaşlan hakkında Dışişleri Bakanlığının tebliği:
I Yugoalavyada muinleştirme | kanunları ve buna benzer diğer I hükümet tedbirleri dolay isiyle zarar gören vatandaş! arımıza ait emlâk, hukuk ve menfaatlerin tazmini hususunda hükümetimizle Yugoslavya Federatif Halk Cumhuriyeti Hükümeti a-rasında bir anlaşmaya varılmıştır.
Bu anlaşma. Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından onanmasından sonra yürürlüğe girecektir.
Yapılan anlaşmaya göre, Türk ve Yugoslav hükümetleri temsil ellerinden kuruftlcak bir karma komisyon tarafından tesblt edilecek tazminatı Yugoslav hü kfımetl ödemeği kabul etmiştir
Bu komisyona Türk hak sahiplerinin iki temsilcisi de ka tılabilecektir. (Bu maksatla hak sahipleri tarafından bir dernek kurulması temenni edilir. 1
Tazmini gereken emlâk, hukuk ve menfaatler doğrudan doğruya veya bilvasıta Türk va -Landaşlanna alt olanlardır.
Yugosalv kanununa göre İntikal eden miraslarda Türk vatandaşı ola.ı mirasçılar, tazminat bakımından diğerleriyle aynı haklara sahip olacaklardır Türk vatandaşlığı sıfatı hem millileştirme, hem de tazminatın tesbiti anında mevcud o-mak lâzımdır.
4 nisan mı tarihinden evvel izinli veya izinsiz olarak Yugoslav tabiiyetini terkederek Türk vatandaşlığım İktlsab etmiş o-I lanlar anlaşmadaki tazminat hakkından doğrudan doğruya İstifade edebileceklerdir. Bu tarihten sonra Türk vatanda şiirini iktsab etmiş olan hak sahiplerinin durumlarının aynca incelenmesi ve bunlara alt hukukun vikayesi için gerekil tedbirler alınmıştır.
Karma komisyon tarafından tesblt edilecek tazminatın Yugoslav hükümeti tarafından tamamen ödenmesinden sonra İlgili Türk vatandaşlarının bütün iddiaları hükümsüz addolunacaktır.
Yukarıda esasları hulûsa «dilen anlaşma çerçevesi dahilînde hak sahibi vatandaşlarımıza ait hukukun esaslı bir şeklîde müdafaa edilebilmesi İçin şimdiye kadar Bakamğımjza milracaaı etmemiş olan İlgililerin derhal ve vakit geçirmeden bir dilekçe '
BORSA
• le muracaa-. ederek Yugo-.lav-yadakl emlâk, hukuk ve men-
■ faatlerinin cins, miktar ve kıymetleriyle nerelerde bulundıık-, farının anlaşılır bir şekilde açık olarak bildirtmesi, Yugoslavya-yi hangi tarihte tcrkedlp 'itlik vatandaşlığını hangi tarihte , iktisab etmiş olduklarının açıklanması ve dilekçedeki İddiaların tevstkmn yonyacak her türlü vesaikin dilekçeye raptedilmesi lâzım gelmektedir.
Dışişleri Bakanlığına 'ftİvelCü dilekçe ile müracaat etmiş o-
: lanlardan henüz dosyalarını te-| ı kcmrnüt ettirmemiş olanların, yani tamamolyıct lüzumlu ma-^ lûmat ve vesikaları gönderme-X"j mlş olanların da bir an evvel T/1 bunları Dışişleri Bakanlığı "H- Q caret. ve İktisat Dairesi Umum Müdürlüğüne göndermeleri İcab Ç etmektedir.
lrinabul Bort&flPin a*,'1/1*50 Halleri
ÇEK te a
1 Sterlin
New York 100 Do Ur J80ZS
Parb lOö Franaıı t. 0»
Stokholm l(» İsveç Kr, M.125®
Cenevre 100 İsviçre r. 64 63
AmesıcrdaiTi 10O Florin TİM-»
Brüksel 100 Belçika V 8.60
Lizbon 1W Eakud» 1.1X90
ESHAM VE TAHVİLAT
% T FAİZLİ TAHVİLLER
Slva» - Erjurum 1 39.GG
SIVA» - Erzurum î-î 20.60
1041 Demirvolu 1 20.90
1T-I1 Demiryolu O 22.15
!!H1 Demiryolu İli H .OT
Milli MOdnfon 20,1»
Milli MOUoIna D ».«s.
MÜH MUdalao Q1 21.01
MIHI Müdafaa IV 22.15
% ■ FAİZLİ TAJaVİLLEH
Kalkınma 1 sn 50
Knlkınma n 9605
Kalkınma m 97X5
IMS loUkras» 1 1.7 65
£H0 taUlcraz» U 97.®
1911 Demiryolu 97.—
1Ö40 İstikrazı L 99.-
% 1- FAİZLİ TAHVtlLKB
IUW ernanı 23 OS
IBM ikramiyen 91 75
Milli MUdalâA »50
Demiryolu rv 102.80
Demiryolu V 97.—
% «£ FAİZLİ TAHVİLLEB
IMS tahvili 9705
AHADOLU DEMİRYOLU GflVPU
Tahviller 1-2 107-
HUac acneUerl % 60 M-
Mümessil senet 68.—
ŞİRKET HİSSELERİ
Merkez Bankası ua—
Is Bankası 25.10
T. Ticaret Bankası 5.—
Aralan Çimento IS.—
SARRAFLAnSA ALTIN
Satıglui
Ocüdan 41.—
Türk liran 42.30
Sterlta 54.60
KOJç» 6.16
KO- 44.45
O £ (D > (D uç ev yandı £
Mevsim dolayıslyle son gün- *** İtrde şehirde yangın vakaları^*
"O
Diin öğleyin Fatihte Haydar- (D da Aksak sokakta Hüseyin Ka-'çfl roğluna ait 7 numaralı iki katlı Q) ahşap evde sobanm devrilme- Jr siyle yangın çıkmış, bu ev ta-O imamen, bitişiğinde 5 numaralı üç katlı Refikaya aît ve içinde beş kiracı oturan evle, diğer bitişiğindeki Anmet Karacaya ait uç katlı ahşap ve içinde 7 kiracı oturan ev de bannılamıyacak bir halde yanmışlardır. Bu suretle 13 aile de açıkta kalmıştır.
İstanbul itfaiyesi, sık, ahşap evlerle kaplı, dar bir saha olan yangm yerinde, biri Ç^baliden yukarı, diğeri de Haydar semtinden aşağı olmak üzere iki takımla yangında çalışmıştır.
Vali ve Belediye Başkanı Prof Fahreddin Kerim Gökay'la Fatih kaymakamı, öndürme işine nezaret etmişler, savcılık da tahkikata el koymuştur. Kızılay açıkta kalan ailelere 50 şer Ura vermiştir.
Gene dün geç vakit. Bakırköy askerlik şubesinin (racasının tutuşmasiyle bir yangın başlangıcı olmuşsa da derhal yetişen itfaiye tarafından söndürülmüştür.
İki yangın daha
Dün gece yansında Üskü-darda Paşalhnanuıda Sabit Gezgln’e ait evde de gaz sobasının birdenbire parlaması İle yangın çıkmşıtır. İtfaiye derhal yetişmiş ve ateşi büyümeden söndürmüştür. Yalnız oda içindeki bütün eşya yanmıştır.
Diğer yangın. Pangnlııda Sungur sokağında, saaC 2 de 79 numaralı evin üçüncü katından çıkmıştır. Artln adında birinin ikamet etliği bu katta, yangının, sobadan çıkan ateşlerin söndürülmesi için alman kabın devrilmesi ile çıktığı anlaşılmıştır. Artinin karısı 65 yaşında Vlrjin, yangım kendisi söndürmek İstediğinden ellerinden, kol ve vücudunun muhtelif yerlerinden yanmıştır. Ynngmı, yine İtfaiye söndürmüş, yaralı VIrJin tedavi edilmek üzere hastaneye kal-dınlmıştır.
Yangın çıkan odadaki bütün eşya yanmıştır.
Fatihte Haydarda
Ticaret ofiai umum müdürü kim oluyor?
Bir mûddettenberi Ankarada bulunan Toprak Mahsulleri Ofisi İstanbul Bölge Müdürü ve Ticaret Ofisi Umuna Müdür vekili Enver Güreli şehrimize dönmüştür. Bu münasebetle İlgili çevrelerde dolaşan bir söylentiye göre bir seredenberl ve kâleüe idare edilen Ticaret Ofisi Umum Müdürlüğüne Findik Tarım Satış Kooperatifleri Birliği Umum Müdürü Haydar Eımroğlunun getirilmesi kar ar-laştırılnuşur. Haber, ilgili çevrelerde normal telâkki edilmiştir. çünkü Enver Gürelinin bu İşi esasen vekâleten yaptığına ve Toprak Ofisteki idinin de bilhassa şu son sene içinde yüklenen yeni vazifelerle büsbütün ağırlaştığına İşaret edil-inektedir.

Tekel9e çifte elle Kandilli temenna!
Umumî meclisin
Hindistan il Cumhurbaşkanı
Verem
aşısı
Devletten bir hediye almış jjibiyim. Birçok vatandaşlar dn benimle aynı hiştedirler, buna eminim... İçtiğimiz (ve pek rağbette olan; keseye uygun, çeşnisi mükemmel) Birinci nevi sigara, bir tekâmüle mnzhar edildi. Nasıl oldu? Gizleri kim düşündü? Bu iltifat neden icab etti? Hayretteyiz. Nazar değmesin diye de korku içindeyiz. Ne sâklıyalım, endişe bile duyuyoruz.
Endişe ?
Sebebini aşağıda anlatacağım.
Tütün kullamnıyanlara, yahut bu sigaradan içmeyenlere İzahat borçluyuz; daha evvel borcumuzu ödeyelim;
Tütünleriyle meşhur Tür-kiyemizin Tekeli tarafından çıkarılan sigaralar arasında 25 kuruşluk demokrat ve nefis tip: kötü, zevksin kâğıt paketler içinde piyasaya sürülüyordu. Cepte ezilir, bozulur; iki ucundan tütünleri dökülürdü. Alır almaz tabakanıza doldursa-nız bile, kâh tıkız, kâh gevşek. kâh çöplü. kâh yabancı kötii kokulu, kâh fazla kuru. kâh fazla yaş, kâh delikli. kâh yenikli olurdu. Şimdi. Tekel İdaresi hangi İlhama tabi olduysa oldu; paketin ambalajını beynelmilel bir zevk standardına yükseltti. Öyle ki. bu sigaralar dünyanın neresinde ortaya konul-so. gülünç olmayız. Paketlerin sağlamlığı, muhafaza bakımından da daha iyi. Nazar değer diye (şimdilik) kaydını ilâve edeyim: «Şimdilik», paketi açtınız mı, sigaraları da iyi tütünle iyi doldurulmuş buluyorsunuz.
Şaşırıyoruz: Biz, böyle
muameleye alışmadık. /Acaba neden icab etti? İntihabi-yelik mi? I Ramaz an iyelik) vezninden, öyle bile olsa, Bravo! Hoşa gidiyor! Seçimlerden sonra, paketleri eski biçime iade edecek halleri yok a. Demokratik adım a-tıldı demektir.
Yukarıda bahsettiğim endişe de, iliklerimize işlemiş bir korkunun neticesidir: «Devletçilik vc- hükümete bağlı bir müessese, durup durduğu yerde, tahtında miistetir bir nalıncı keseri olmaksızın, halkın tarafına bir menfaat yontamaz. Bu. hikmeti hükümete zıt bir şeydir. Dur bakalım, arkası ne çıkacak? Fiat mi artacak? Bu 25 kuruşluk Birinciler topyekün bir yere ihraç edilip bize koklatilmıvacak mı? Yoksa aklımıza gelini-yen başka bir şey mi?»
İşte, endişemiz bııdur. Ne yapalım ki, iltifat ve alâka ğörmiye sörmiye sinirlerimiz bozulduğundan, müte-vehhim olmuşuz. Sırf şaplak yeyip: selâm, sabah, hatır sualinden mahrum ahi-retlîklcre dönmüşüz!
Tek elle olsun bir iltifata Çifte kandilli temenna ile «Eyvallah* diyoruz!
Hep biliriz:
Fransa, en iyi cins şaraplarını fazla üreterek, en demokratik, en ucuz şaraplar haline sokmuş. Öyleyse, biz de, böyle en iyi cins sigaralarımızı Fransız şarapları haline getirebiliriz.
Dtt münasebetle, Türk sigaralarının dünyada emsalsiz olduğunu, Tckel'den üstün cl olmadığını da, dünya piyasasına iftiharla söylemeği teşekkür vesilesi sayarız
(Vâ - Nû)
Emniyet müdürlüğünde turizm bürosu
Pasaport kanunlle yabancıların ikamet ve seyrüseferleri halikındaki kanunda yapılacak değişiklikler, memlekete turist sıfatile gelecek yabancıların zabıta memurlarile temasına lüzum bırakın ıyaeaktır. Bununla beraber, turistlerin baş vurabilecekleri nadir hallerde bunların işlerile ve memleketle mukim yabancıların muamelelerde meşgul olmak Üzere Emniyet Müdürlüğünde bir Turizm Bürosunun kurulacağını memnunlukla öğrenmiş bulunuyoruz.
Şubat toplantısında görüşülecek meseleler
Umumî meclis Şubat toplantılarına ayın birinde başlayacaktır. İlk toplantı 1 Şubat çarşamba günü saat İS dedir. Belediye, birinci toplantının ruznamesinl hazırlıyarak, davetiyelerle birlikte meclis ezalarına göndermiştir.
Ruznamenin başında belediyenin yeni sene bütçesinin müzakeresi vardır. Ayrıca bazı mıntıkaların hudutlarının yeniden tesbitl İle Eyuptekl Topçular mevkiinin Sağmacılar adı ile yeni bir köy haline ge-tlrllmesL hakkında teklif ile Saymanlıklardan gelen kati hesap raporları vardır.
Ekmek fiati
Toprak ofisi fiatleri düşürmüyor
Serbest piyasada buğday fi-atlerl düşmektedir. Bu sebeple halk ve deftrimeneller ofisin [ de fiatleri düşürerek ekmeğin | ucuzlatılmasını istemektedirler. Dün bu hususta ofis müdürü İle görüştük. Müdür ezcümle demiştir kİ:
— şehrin ekmeklik buğday ihtiyacının yüzde doksan dokuz buçuğunu ofis temin etmektedir. Şehrin ekmeklik ihtiyacım serbes. piyasadan temine imkân yoktur. Bu sebeple şimdilik fiatleri düşürerek ekmeğin ucuzlatılmasına imkân bulunamıyor. Piyasa flütlerini dikkatle takip etmekteyiz.
Valiyi ziyaret
Toprak ofisi müdürü Enver Güreli dün Vali ve Belediye Başkanı Doktor Fahrettin Kerim Gökay’ı ziyaret etmiştir. Vali, ofis müdürüyle şehrin çeşitli gıda maddeleri mevzuunda uzun müddet görüşmüştür.
Bu görüşmede belediye reis muavinlerinden Celâl Xzgl de hazır bulunmuştur.
19 5# yılında Şubelerinin bulunduğu şehirler sayısı kadar ev;
7 EV
ve
Her 100 müşteriden birine
1OO
para ikramiyesi hediye eden Banka YAPI ve KREDİ BANKASI

1 ÇEKİLİŞ
Bu yılın ilk çekilişi :
5 Mart 1950
2 EV ve para ikramiyeleri.
Üsküdar haNkevinde Vasfi Rıza Zobu’nun konuşması
29 Ocak Pazar günü saat 15,30 da Üsküdar halkevlnde Vasfi Rıza Zobu, tiyatroya dair dinleyicileri İle karşılıklı bir konuşma yapacaktır. Tiyatro mevzuu üzerinde dinleyiciler muhtelif sualler soracaklar ve değerli sanatkârımız da bu sualleri mevzu dahilinde cevaplandıracaktır. Bu toplantıya herkes gelebilir.
7 yaşında bir çocuk annesinin yaralanma sına sebeb oldu
Dün gece Beşlktaşta bir çocuk, anasının yaralanmasına sebep olacas bir vaka yapmıştır.
Nüzhetlye caddesinde oturan Talât, dün akşam avdan dönmüş ve tüfeğini onadaki bir sedirin üzerine bırakarak evden dışarı çıkmıştır.
Bu sırada yedi yaşındaki oğlu Salp, tüfeği alıp oynamağa başlamış ve bir aralık eli tetiğe gidince tüfeğin bir gözü dolu bulunduğundan buradaki saçmalar birden ateş almıştır .
Çıkan saçmalar, o esnada o-da ortalığı toplamakta olan annesi Sahibeye raslayarak ehemmiyetli şekilde yaralanmasına sebeb olmuştur. Sahibe, Etfal hastanesine kaldırılmıştır.
Hindistan yarından itibaren cum huriyet oluyor, Cumhurbaşkanı merasimle yemin edecek
Hindistan yeni anayasa mucibince Cumhuriyet oluyor. Cumhuriyet İlânı merasimi yarın Yeni Delhlde merasimle yapılacaktır. Bu başkentte yapılacak merasim şöyle olacaktır: Cumhurbaşkanı ile kabinenin yemin etmesi. Merasimle hükümet konağından Delhi-dekl İrwin stadyomunn gidiş. Milli bayrağın direğe çekilme merasimi. Hükümet binalarının tenviri. Cumhurbaşkanının hükümet konağında yapacağı resmi kabul, ziyafet.
Eyalet ve devletler başkentlerinde de buna müşabih merasimler yapılacaktır. Bu merasimlere Valiler. Bakanlar, sivil memurlar, askeri kuvvetler ve halk iştlrâk edecektir. Cumhurbaşkanının ant içme merasimi, yeni anayasaya uygun olarak hükümet konağında bulunan Durbar Hall’da yapılacaktır.
Cumhurbaşkanının ant içme merasimini Hindistan mahkemeleri başhûkimi İdare edecektir. Bunu 31 pare top ateşi takip edecek ve hükümet konağı üzerine Cumhurbaşkanının ni bayrağı çekilecektir.
Cumhurbaşkanı
Cumhurbaşkanlığına I cırlar meclisi başkanı Dr. jendra Prasad seçilmiştir. Rajendra Prasad, Hindistanın üç büyük milli liderlerinden birisidir. Mahatma Oandhl'nln memleketteki ecnebi İdareye karşt 1917 yılında açtığı İlk mücadelede kendisine iltihak etmiş Ye o zamandan bugün? kadar memleket İşlerinde durmadan ve büyük fedakârlıklarla çalışmıştır. Dr. Prasad Mahatma Gandhi’nin en yakıtı mesai arkadaşı idi.
Fars. İngiliz ve Hint hukuk ve edebiyatları âlimi olan Dr. Rajendra Prasad, Gundhl'nln ilk mücadelesinde Patna Barda mesleki çalışmalarım yapmaktaydı. Fakat bu mücadele nln. başlaması Uv....v ,
Cumhurbaşkanı Dr. Prassad
ye-
kuru-. Ra-Dr.
ğlnl bırakmış ve derhal Gand-hi’ye iltihak etmiştir. Bundan sonra Dr. Rajendra Prasad son 30 yıldanberl, kendisini müteaddit defalar, hapislere attırmağa sebep olan yeni bir kariyere atılmıştır. Bu müddet zarfında vatanı İçin giriştiği mücadelede en aşağı 10 yıl muh telif tarihlerde hapisle yatmıştır. Yine bu 30 yıl zarfında 3 defa Hindistan mf.U kongresi başkanlığına seçilmişti. Bu da, ecnebi boyunduruğu altında bulunan Hfnt milletinin kendisine vereceği en büyük bir paye tabii altında ne ne de
idi. Çünkü o zamanlar olarak bu şerait Cumhurbaşkanlığı vc Başbakanlık veremezdi.
tngUlzlerle yapılan anlaşma neticesinde, Pandlt Nehru'nun başkanlığı altında İlk muvakkat milli Hint hükümeti kuruldukta Dr. Rajendra Prasad Gıda Bakanlığı vazifesini deruhte etmişti. Bunu müteakip
t ou mucaueıc ruıue etmişti. Bunu ınutaasın üzerine mesle- | Dr. Prasad, Hindistan kurucu-
Beynelmilel fuarlar birliği kongresi ı Beynelmilel fuarlar birliğinin hu senekl kongresi, tzmlr-de İzmir Enternasyonal Fuarının açık bulunacağı 2Ç Ağustos — 20 Eylül tarüıleri arasında toplanacaktır
İzmir belediyesi şimdiden bazı hazırlıklar yapmaktadır. Doğu Güney ve Batı Akdeniz seferleri
Denizyolları İdaresi yakında Doğu-Güney ve Batık Akdeniz | hatlarmın sefer programlarını değiştirecektir. Bu maksatla hazırlanan yeni program tasar ilan Akdenlzdekl Denizyolları acentalarına gönderilmiştir. Bunlardan alınacak mütalâalara göre yeni programlar Nisan ayından itibaren tatbike konulacak tir,___
Denizyolları memurları yardım sandığı
Denizyolları İdaresi memurları yardım sandığı umumi heyeti Mart ayı başında bir toplantı yapacaktır. Bu toplantıda, öten üyelerin ailelerine ya-
pılan yardımın arttırılması işi ay da hazır bulunmuş ve işçlle-görüşülerek bir karara bağla-1 rln şehir ve belediyeyi llgllen-nacaktır. diren dileklerini dinlemiştir.
Kari Mektupları
Merzifonlu Kara-mustafapaşa medresesi
Çarşıkapı'da tramvay caddesinde Merzifonlu Kara-mustafapaşa türbesi yıllar-rianberl tâmlr edilmemiştir. Kubbelerinde kurşun yoktur. Burada. Çocuk Esirgeme Kur umunun dispanseri, bucak kurulu, parti, ve muhtar odaları vardır. Damlar akıyor, şemsiyelerle vnzICe görülmektedir. İçerde oturmak kabil değildir. Bu binanın tâmirl lcabeder.
Alâkadarların dikkatlerini çekmelerini sayın gazetenizden saygılarımızla rica ederiz. AH
23 semtte istasyonlar kuruldu
lar meclisi başkanlığına seçilmiş ve bilâhare de bu meclis bugünkü anayasayı meydana çıkarmıştır. Kurucular meclisi başkanlığına seçilmesini mü-taakıp, bütün vaktini bu yeni ve çok mühim vazifesine has-' redcbllmek lçJn, Dr. Prasad Bakanlık vazifesinden istifa etmiştir.
Son üç yıl zarfında Dr. Ra-Jendra Prasad, Egemen Hindistan Cumhuriyetinin yeni anayasasını hazırlamakta olan kurucular meclisi komitesine de başkanlık etmekte İdi. 20 Kasım 1945 tarihinde, yeni anayasanın tamunu ve son şekil kabul edildiği zaman Dr. Rajendra Prasad alkış tufanı arasında imzasını bu anayasaya koymuş ve şöyle demişti:
»Egemen Cumhuriyetimizi idarede bize rehber olacak olan bu anayasayı İtimatla, şiddet aleyhtarlığı İle ve her şeyden evvel temiz bir kalple tatbikte Allah bizim yardımcımız olsun.»
İşçi sendikaları
İstanbul İşçi sendikaları mümessillerinin yaptıkları bir toplantıda vali ve belediye başkanı Dr. Fahrettin Kerim Gök-
Bu tarafa da buyurf bay vali
Şehrimizde verem aşısı tatbikatına büyük ehemmiyet verilmektedir. Sağlık Bakanlığı' bir müddet evvel bu maksatla şehrimize 20 genç doktor tayin etmişti. Bu doktorlarla birlikte diğer üç doktor, istanbolun 23 muhtelif semtinde kurulan verem aşısı tatbikat istasyonlarında vazife almışlardır.
Bu istasyonlarda her hafta vasati beş bin kişiye aşı yapılmaktadır. Bu arada İlk okullara da ayni aşıdan tatbik ediliyor, Son beş gün içinde Taksim istasyonu 600. Kartal 500. Adalar 2325 pirke aşısı yapmışlardır.. Diğer merkezlerde aşılananların sayısı da bu mlk-darlar civarındadır.
Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı, verem aşısı tatbikatına alt çalışmaların tanzimini Sağlık müdürlüğüne bırakmıştır. Müdürlük de istasyonların okullardaki öğrencileri de aşılamasını kararlaştırmıştır. Bu ders yılı sonuna kadar şehrimizdeki ilk, orta ve liselerde okuyanlar aşılanacaktır. Önümüzdeki ders yılında da üniversitelerle yüksek okullar öğrencilerine ayni aşı tatbik edilecektir.
Yedikule verem hastahanesi
' Yedikulede kurulmakta olan
300 yataklı yeni verem hastaha-'l nesi İçin sipariş edilen röntgen cihazı gelmiş ve yerine takılmıştır. Yapılan tecrübeleri iyi netice vermiştir. Yeni bastaha-nenin açılması İçin şimdi yal-‘ nız su tesisatının ikmali kal-( mıştır. Müessesenin bahçesinde açılan artezyen kuyularından \ elde edilen suların toplanması 1 İçin yaıplmakta olan havuz ve • depoların inşası kar yüzünden 1 durmuştur
Sağlık müdürlüğü yeni mües-seseyi Şubatın başında faaliyete ( geçirmeğe çalışıyor.
Gümrük tarifelerinde değişiklik
Ankara 21 (Akşam) — Gümrük ve Tekel Bakanlığı, evvelce kararlaşmış olan serbes ticaret rejimine muvazi olarak gümrük tarifelerinde değişiklik yapılması için çalışmaktadır. Yeni gümrük tarifeleri Dışişleri Bakanımızın Fariste yapılacak toplantıdan dönüşüne tesbit edilmiş olacaktır-
kadar
EhlılıYa
İSTANBUL RADYOSU
ÖŞl» »• Aktan Pıofrtna
12.57 Açılı* ve program
13 M Haberler.
13,15 Karılık »arkı ve tUıkOJer. 1330 Büyüle orkestra «erleri.
13 50 Şarkı ve türküler; okuyanlar! Zil bejde Gürdogsn. Nczahit Er-yaman. Melek Knvgusuz: çalanlar: Sadi rjıiay. Uıeddln ökte. Cemal CürnbUf.
W AO Serbes sut.
14.45 Çeıttll halli mOzlk (pl).
1S.00 programlar ve kapanı».
Demokrat Partinin il kongresi Demokrat parti il İdare kurulu, partinin 11 kongresi hazırlıklarla meşguldür, tl kongresi Şubat başında toplanacak ve tahminen üç gün devam edecektir. Kongrede hazır bulunmak üzere Demokrat Parti Genel Başkanı Celâl Bayat ile diğer parti ileri gelenleri şehrimize geleceklerdir.
tl kongrsl geçen
Kristal gazinosunda yapılmıştı. Bu salon gayri müsait görüldüğünden Parti Başkanı 11 kongresi için Eminönü halkevi ı salonunu kirası mukabilinde İsteyecektir, Ayrıca kongreye Vali ve Belediye Başkanı Dr. Fahrettin Kerim Gökay da davet edilecektir.
Hindistanda Yoghl jimnastiği: Bu jimnastik vücudu kauçuktan imiş gibi bir hale getirmektedir. Yukarıda bu jlmoasllk hocalığını yapan bayan içgat çok garip bir vaziyette görülüyor.
Şehrin dört bucağında teftiş ve tetkiklerine devam eden valimiz geçen gün de Kasımpaşa civarını dolaşmış, halkın dertlerini dinlemiş ve oralarda gördüğü çamur deryası halindeki sokakları, beraberinde bulunan alâkalı zatlara göstererek bunların bir an evvel tâ-mir ettirilmesini istemiş.
Anlaşılıyor ki şehrin hiç değilse ufak bir himmet bek-Iiyen bakımsız yerlerini alâkadarlara göstermek için onları yanına alıp semt semt, sokak sokak dolaştıracak bir Vali ve Belediye Reisine çoktan ihtiyaç varmış. Demek ki Gökay, bu gezintileri yapmasaydı bakımsız semtlerin bugünkü perişanlığı daha senelerce devam e-decekti. |
Valimizin tavsiyelerinin^ bir an evvel yerine getiril- CL mesini dilerken, kendisinden C\l bir de ricada bulunacağım:
Şimdi hava iyi değil, sizi — fazla zahmete sokmak iste- q meyiz, fakat soğuklar kırı- — Iınca boş bir zamanınızda bi-zim tarafa da buyurunuz, sa- Q) ym Gökay. Biraz yorgunlu- > ğu göze ahp Lâleli semtinde Q) de ufak bir gezinti yaparsa- Q) nız neler göreceksiniz, ne-.*— ler. .. Parke döşemelerine yıllarca tânıir kazması do- p konmamış, yer yer gölcükler, tepecikler haline gelmiş "O geniş bir cadde üzerinde a-_J*5 hırlar, nalbant dükkânları; C0 döşemesiz yaya kaldırımını O işgal eden araba tamirhane-> x leri. Karşı tarafta bir kısmı'**' beton, bir kısmı toprak yaya kaldırımına çıkmış bozuk kamyonlar, boş yük arabaları ve kaldırım kenarındaki ağaçlara bağlanan araba beygirleri, katırlar...
Biraz daha ilerleyince o yanın yumru caddenin kenarında bir Terkos çeşmesi göreceksiniz. Evvvelce bu çeşme sokağın içinde bir çukurda idi. Vaktiyle bu sokağa, onun ismine izafeten «Çukurçeşıne sokağı» adı ve-' rilmiş.
17.57 Açılı» ve programtar-18.00 Dana m ür iği (pl.) 11120 Konujma.
1*30 Karılık hatif müzik fpl.h
1*45 Şarkı ve türküler ipi.), 10.00 Haberler.
[ 10.15 Hatli nra mCUlgl (pl.l.
19.30 İstanbul konservuumrı musikisi İcra lıeyell konseri.
20.00 Piyano soloları (pi l.
20.15 Radyo salon ork. konseri.
; 30.45 DinleylcL istekleri.
21.15 Şarkı ve türküler; okuyan! Cemal KAmll: çalanlar. NccaU Tok yay. Ercümcnd Betanoy. Yorgo Bacanos.
22 45 Haberler.
İ t) 00 Dans müziği ipl i
2315 Hafif gece mllrlgl (pL».
23.30 Progrnmiar ve kapanı*.
Açılış ve program
M S, uyarı v« Karışık şarkılar.
HABERLER
(PLİ
13.00
13,W Melodik. _______
13.30 Öglo gözeteni
13.45 İspanyol sarkılan (PLİ ILIM A kî.im programı, hava
Ve kapanıj
ler.
18.30 Kunugmn (Çlitçlk-rlc basbaga).
18.45 Caz orkestralar ublaıı Don Joa-rlno Burrcto (Pl I.
19,00 M. S. ayarı vo Haberler.
18.15 Geçmjlte Bugün
19.20 Senfonik parçılar (PL.
19.45 Konujıaü (Maliye Bakanlığı a-dına) Gelir Vergisi hakkındakl soru la ra cevap.
20 Hulk türküleri.
20.15 Radyo Gazetesi.
20.30 Serbes Suat.
20.35 Tarihi Türk miniği.
21.13 Konuşma (Gezi noltonl-
21.30 Oporot potpurileri (Pl.),
22.00 Konuşma: B. M, M. SaOlL
22.15 Dana müziği (PLİ
22.45 M. S. "ayarı ve Haberler.
23.00 Program vo kapnntgı.
Geçen yaz esnasında her halde bir imar gösterişi olarak cÇukurçeşme» eski çukurundan çıkarılıp caddenin kenarına konuldu. Caddede kanalizasyon tesisatı bulunduğu halde, her nedense, çeşmenin ayağı kanalizasyona bağlanmadı, akan sular yol kenarında kendine açtığı derecikten gidiyor ve biz her geçişte o derecik ii-zerinde uzun atlama talimleri yapıyoruz!
Sakın bizim sokağa girmeğe heves etmeyiniz, muhterem GÖkay. İki tarafı boydan boya yeni binalarla donanmış ve ortası yazın to» sahrası, kışın çamur deryası halindeki sokağımızdan sizin narin otomobiliniz şöyle dursun, küçük tanklar bile zor geçebilir.
Biraz üstündeki sokak senelerce evvel boydan boya asfalt döşendiği halde, bizim sokakta nefesi kuvvetli evliyai umurdan bir zatın ikametgâhı bulunmadığı i-çin yıllardan beri alelâde bir Arnavut kaldırımı dahi döşenmedi. Kuru havalarda a-rasıra bir kamyon geçti mi, bizim sokak paniğe uğrar. Çukurlar açılır, tümsekler yükselir ; yer altındaki havagazı boruları patlar, elektrik telleri kopar: evlere gaz sızar, zehirlenenler hastaneye taşınır, elektrikler söner, mumlar yakılır.
İki parmak kar yağınca çöpçüler de bizim sokak sakinlerine küserler, günlerce uğramazlar.
Yazın tozdan vc kokudan, pencere açıp hava almak ne mümkün!
Yılda on sekizer lira yol parası veren birçok mükelleflerin oturdukları bu sokağa da buyurunuz, sayın Gökay!
M. S. ayarı.
Halil minik (Pl.l.
Haberler ve hava raporu.
Şarkılar (PLİ.
Bando müzikleri (Pl.l.
Günün prorramı
Hafir orkestralar çalıyor (Fİ )■ Kapanı*.
Cemal Refik
1
TUR AL
ÖKSÜRJGÜ KESER
!■ I ' ■
Karantina tarihi
mizden bir yaprak

f Bugünden, Dünden J
Jules Verne’in romanları
.■w
Radyo temsilleri
İlk karantina tedbirleri — Koleradan sonra vebaya karşı tedbirler — Çanak-kalede tahaffuzhane — Şamdaki kolera ve mevhum abluka
Yatan: Doktor Beıli ŞEHSVVAKOĞI.U
1851 yılı eylülünün «on günleri Paris XIX uncu Asrin meşhur konferanslarından birine daha sahne oluyordu. Fransa. Devleti Osmaniye. Nemçe, Slcll-yateyn. İngiltere. Yunan, Rusya, gardenya, Toskana. İspanya, Papa ve Portıigal devletlerinin mümessillerinden mürekkep bu konferans, tarihte ilk sağlık konferansı olarak şöhret bulan (Parts Sıhhiye Konferansı) dır.
Paris konferansında OsmanlI devleti. Dr Bartolti ismindeki genç ve faal âzasiyle olduğu kadar, bu on küsur devlet arasında bugünkü mânada modern sıhhî teşkilâta doğru iik verimli adımlan alan ve bu hususta dünya ölçüsünde bir itimada mazlıar olan bir devlet olaras da temayüz ediyordu. Filhakika şimdiye kadar bîr rivayet halinde dolasan:
zamanın resmi gozet-esldln» Çi« kan bir havadiste:
Ser etıbbayı sultani Behçet Efendi hazretlerinin (•) tahkikleri üzerine tahminen 1'236 senesi hilâlinde evvelâ Hindistan ikliminde vukuu birle sonraları fetnnbulda kaili vc zayıf olarak zuhur eden (kolera mor-büs) dedikleri hastalığın alft-nıat ve muhafaza vc ilâcını müştemil efendll müşarünileyh hazretleri bir risale tahrir eylediler ve ol risaleden birkaç mah mukaddem dört büı nüsha kadar Basmananel Âmire’de (zamanın devlet basımevi) tabolu-nup tarafı hümayundan vüzera. ulema ve ricale ve zabltan. asa-kir ve hademel devlete birer, nıalıaUâta ikişer tane İta olunmuş, dedikten sonra:
(Arkası 7 ncı sahifede)
Bir kitabcvindc(Araba ile devri&lem)-i görünce — Çocukluktan aşinam bu (harikulade seyahatler) in hatırlattıkları — Kitapçı VVeiss’ta resimlerle dolu (80 günde devri âlem) Ue (Gizli ada) ya raslayışım — (Issız ada) filmini gösteren sinemaya koşuştun — Mabeyinci Emin Beyin J. Verne’den çevirdiği iki roman — Ahmet İhsan merhumun tercümelere, tabı İşlerine dair eski bir yazısı —- Almanak Hachette’e göre AvrupalI muharrirlerin kazancı.
Geçende Kanaat Kİtabevhıe Nab, vahşi Aju-ton nasıl kişiler■ uğramıştım. Rafta (Araba İle di?
devri âlem) gözüme ilişil; kl-| Aradan yıllar geçtikten, bitabı yokladım. İçinde 50 yıllık yıklarun terlemeğe başladıktan aşinanı resimler var; kapağında' sonra kitapçı Welss‘ta bu İki müellifin başka romanlarından J romanın rejimlerle dolu as illa-bazılan, (Esrarlı ada), (Kap-( nnı görünce hemen alarak tan Gran'ın çocukları), (Arzdan aya seyahat), (Mlşel Strogof) da yazılı...
Senelerdir yüzünü görmediğim eski bir dosta raslamış kadar memnundum Jıiles Verne'-in tertemiz mevzulu, meraklı, İstifadeli, fenni romanları şimdi de revaçta kl birkaçı İkinci defa basılmış.
.u.ı görünce hemen alarak ' muradıma ermiştim. İnanız mısınız. on sene evvel Beyoğlu sinemalarından birinde (Issız ada) ismiyle 'Gizli ada» filminin gösterildiğine taslar raslamaz da derhal seyrine koşmuştum.
Türkiyede karantina Tanzimat ile (Hicri 1255, Milâdi 1839) başlamıştır, sözüne rağmen, bu tarihten çok evvel Türkiyede karantina mefhumu ve çalışmaları yerleşmiştir.
Türkiyede ilk Karantina tedbirleri koleraya karşı alınmıştır- 7 cemaziyülâhır 1247 (1831) tarihli Takvimi Vakayide (o
(••) Bu y>n arşivlerden, salnamelerden. Sicilli Osman i ve Karan Una Reisi sanı s i Ahmet Mithat Efendi merhumun yazıların dan derlenmiştir
KEKS'in 4 üm ii FİLMİ
«3 AHBAB ÇAVUŞLARA., »LOREL HARBİLERE» ve bûtiin dünya Komiklerine meydan okuyan
Asrımızın yegâne Komikler Kralı HAROLD L I. O ¥ D (Lui)
APTAL AŞIK
Filminde sîzleri katillin caya kadar güldürecektir. , Asaplarına hakini olamayanların muhakkak müdavi doktorlarına sormadan bu filmi seyretmemeleri tavsiye olunur.
Bugün Matinelerden itibaren 3 Sinemada .birden
Vaktiyle, bu (hârlkulâde se-| Selânikli Tevflklıı bilimize yahatler) fstanbulluîarca gayet ( çevirdiği (Üç Rtisla üç Ingillzin rağbetteydi. Her evde bulunur: maceraları» m yavan bulur; yetişkin çocuklar, tazeler, yaşlı1 Mabeyinci Dağistanlı Emin Bc-halunlar alıp okur; hattâ anne yin tercüme ettiği (Beş hafta annem ciltlerini elinden bırak-J balonla seyahat) 1 Lle (Merkezi m azdı. Ben de rahmetliden gay-' arza seyahat) i, çok ağdalı: rete gelmiş, daha ellfbeye bile! muğlak ifadesiyle beni hiç sar-başlamadan, resimlerine baka mazdı Yalnız hazretin klişele-bakA bunlara merak sarmıştım ! rlnl Viyamda yaptırdığı. Mat-İbaresi o. «* MHUeam slut- >»1 O^aniye’de renkli re»Ul lw İlk okuduğum, tamna doya- nefis bastırdıeı (Masavrer madiğim kitap Ahmet ihsanın Tarih-1 Hayvanat) ma. (Mu-Tiirkçeye tercüme ettiği (İki se- ( savver Tarilı-I ilmem) İne hiç ne mektep tatili) dir. Artık sıra diyecek yoktu.
Ue (Kaptan Gran’ın çocukları).
(Deniz altında seyahat), «Çin-1 gervcll Fünun'un 1311 senesl-de seyahat). (Cevvl havada se- ne ajt cildinde Ahmet ihsan yahat), (Kaptan Hatras), (Ara- merhumun tercüme eserlere, ba He devri âlem), (80 günde mütercimlere bıraktıkları para-devri âlem», (Gizli ada) (D ve y(l 0 vakitkl tabı işlerine dair saireyl tekrar tekrar hatim et- pjr yazısı vardır ki zamanımızda »uslIlHn.ts hayJ| a|&({a klsmen nak_
lediyorum;
1300 (1884) de kitapçı Kir-kor hesabına (Bir serseri! romanından tercüme hakkı almağa siftah etmiş; kitabı kariler
karşı irae eylediği bu hizmet muharriri âciz! kendi hesabına neşriyata şevketti. JuJes Veme'-in muhtelif romanlarını tercümeye kalkışmam bu kararın neticesidir. Kendi hesabımıza neşriyatta bulununca bizim kitapçıları pek gaddar bulmadık. Zira eserin hasılatından yüzde 15 kadannı mütercime hisse çıkarmış oluyorlardı!...) diyor.
Gitgide tercümelere rağbet artmış; forması bir buçuk sars Uraya romanlar satılmış: bu miktar yüksek kalem ücreti almak o tarihe kadar hiç vıtkıı bulmamış.
İngilizce kopyası
Yıldız-Marmara
Türkçe kopyası
Çemberlitaş'ta
Bu hafta biletlerle parasız verilecek 4 No.lu kuponu saklayın.
EHEMM1Y ETLİDİR
Beyoğlu 1 ncı Noterinin kontrolü altında çekilecek olan piyangom uzdaki beş ikramiyelerden biri olarak ilân ettiğimiz
UÇAKLA YÜRD DIŞI SEYAHAT
Istan buldan Komaya uçakla gidip gelme biletidir. Bu seyahat İtalyan hava yollarının seri, lüks ve her türlü konforu haiz LAİ son sistem uçaklarlyle yapılacaktır, ROMA Bankasından alınan bu bilet hamiline mahsus olup *■■■ müddeti 6 aydır. Başkasına devrâlunabillr. MS3İ
Amerikana: Komedi filimler arasında birincilik mükâfatını kazanan hakikî şaheser.
MİSAFİR
Z""——-
B D AKŞAM
MELEK
SİNEMASINDA
ZORLU
(Sitiing Frctty)
En ince nükteleri İle... Nefis ve dayanılmaz derecede güldürücü sahnelerle Amerika aile hayatını gösteren nefis ve eşsiz Süper film. Sizi 2 saat kahkahalarla güldürecek-Baş Rollerde :
ROBERT YOÜNG — CLİFTON WEBB ve MA D R E E N O* HARA
Numaralı biletler erkenden satılmaktadır. ■mhM
Telrika No: Z4
rifesi... Sonra parmak izleri taşıyan etajer dolusu kabletta-rih diyelim, yarısı kopmuş mecmular, risaleler ve saire ve saire... Sonra, o bir şamandra tevekkülü Ue nöbet bekliyen sıran sıran hastalar, hastalar, hastalar...
Osman Omerlinin muayenehanesi de işte aşağı yukarı bu üsluptaydı. Şu faikla kİ, nöbet bekUyen beş kadın hasta, şamandra kadar mütevekkil değil, serçe kadar sabırsa ve neşeliydi.
İçeri girdiği anda Nazlının kıskançlığı andıran nâhoş bir hlılc yüreği burkuldu:
«— Bunlar da benim gibi hastalardan olsalar gerek. —diye akimdan geçirdi— Yani, sırf onun hastalan...»
Ve bir müddet derdini unutup rakibeierl gibi gördüğü kadınları, tetkike koyuldu.
«— Bunlardan bir', doktorun flörtü olaoillr.» düşüncesiyle saat tutuyor. Onun yanına girenler. hemen henıea aynı müddet zarfında, yani beş dakika geç, oeş dakika erken baş-
ka bir kapıdan dışarı çıkıyorlar. Ekşimiş bir suratla mı, yoksa memnun bir yüz takınarak tan mı çıkıyorlar? Nazlı, merakını bir türlü tatmin edemiyor.
Nihayet, odada kendisinden başka bekleyen kimse kalmayınca, heyecanı ve korkulan nüksederek muhitle alâkasını kaybetti. Yine 'Ona itiraf unsa ölüm evlâdır.» diye düşünmeğe başladı. Geoe olduğunu öğrendiği gündenberi hayalinde türlü ölüm şekilleri yaratıyordu. Cesedini, kâh bir ipin ucunda saüanırekn, kâh şişmiş bir halde denizden çıkartılırken, kalı, beyni bir kurşunla delinmiş o* larak kâbuslarda görüyordu. Onu İntihardan alıkoyan tek sebep, öldükten sonra da cesedinin sim ortaya vurması fikri İdi. Zira, intihar bahsi açılınca doktor Söze nasıl başlar?
«— Kendisini öldürenler ekseriya dejenere kimselerdir...»
Halbuki, Nazlının dejenere olmadığını Diliyor Kendini öldürdüğünü öğrendiği zaman, diyeceği şudur: «Otopsi yapılmasını isterim.»
Otopsi, gebeliğini meydana
oldu. Fakat her iki*1 de ti tat-rodan çok farklıdır Zira ber birinin kendine mahsus kaideleri, hükümleri, kanunları, hülâsa tarzları vardır. Bunlar birbirinden çok farklıdır, hattâ bazan da birbirinin âdeta zıddıdir. Söyle ki me/clâ tiyatroda makbul bir hareket sl-nemada çirkin görünür, sinemada kulağa boş gelen bir âvaze radyoda tahammül edll-mlyecek kadar kerihtir
Tiyatro ile sinem» arasında bazı yakınlıklar vardır ama her İkisi de radyocun çok ilhaktırlar; tlra radyo yalnız kulağa hl t aebtm ektedir. Halbuki tiyatro Ue sinema seyircilerin hem gözünden, hem kulağından faydalanır. Yani radyonun seyircisi yoktur; cadoec dinleyicisi vardır. Tabii telâvislon'un yayümariyle şimdi hakikat cilan bu sözün de hükmü kalııu-yacaktır,
Terakki, medeniyete, yani sanata, hemen her gün yeni bir ifade imkânı bahşetmektedir. Tiyatro sanatı da. terakkinin bu cömertliğinden bol bol istifade edebiliyor.
Bugün, elektriğin sayaainde sahnede güneşin karınlığ-tndan. ayın donukluğuna kadar her türlü aydınlığı elde etmek mümkün olduğu gibi, sadece ışık tertlbatlyle, lombozları pırıl pınl parlayan bir geminin karanlıklan delerek, sahnenin dibinden, seyircilere doğru ile-rlledlğtni, bir trenin veya bir tayyarenin, yıldırım hızıyla geçtiğini görmek mümkündür.
İner, çıkar, döner, yandan kayar sahnelerle, meselâ Paris te Pigalle tiyatrosunda olduğu gibi, tabloların birbirini, sinema süratiyle takibe Lmesi de kabil olmuştur
Fakat, bugün, sahnenin, teknik tekâmülünden bahsedecek değilini. Gerçi bu maddi imkânlar müelliflerin muhayyele sini sahne İcaplarının bir nevi esaretinden kurtarıyorsa da. tiyatro sanatına pek büyük faydalar temto edeceğini zannetmiyorum. Nitekim. dünyanın en mütekâmil sahnesine, en geniş İmkânlarına malik olan Pigalle tiyatro* ti, bir kaç tecrübeden — e?e(*mie Jules RomalnaTn Dongoo isimli piyesinden — sonra, hemen hemen bütün makinelerin) âtıl bırakarak, diğer tiyatrolar gibi, bir tek sahne kullanmaktadır.
Nihayet, büyük insanlara göre oyuncak telâkki edilebilen bu sahne makinelerinden fazla, sinema ve radyo, tiyatro sanatına nü 11 olmuştur. Aktöre sinema tavır Vc hareketinin, radyo ise dictlon ve intonaıion’unun e-hemmiyetinl, kusurları amansız surette ortaya koyarak, göstermiştir.
Sinema ve radyo Ue temsil sanatı iki yeni şube kazanmış
Rtsid REY

Eugöne 8ue «Serseri Yahudi) den 100. (Paris esrarı) ndan 160 bin frangı kıvırmış. Dunıas Pöre (Üç silâhşorlar) tndan, (Monte Cristo) sundan 200 bin frang» ceplemlş. V. Hugo'nun (Sefiller) 1 400 bin frank kâr ge-
tirmiş .ve çairîn ölümünde bıraktığı 7 milyonmuş. George 6a nd her yıl bankaya 40 bin frank yatırırmış.
Daha sonraları, tiyatro piyesi muharrirlerinden Rosland, Ca-pus. De Flers ve Calllauet. Ber-nsteln. Bata ille gibiler en! konu zenginleşmişler: hele Rostand milyonlara konmuş.
İngUteler içinde tek eserinden 300 bin frangı hnklıyanlar arasında Madam Humphry Ward. Miss Marle Corel)!, şair R. Klpling, H. Wells bulunuyor.
Saydıklarımı geçenler de yok değü. Conan Doyle, (Sherlock likte tercümeye başlayıp kendi Holmes’in son serisinde kelime tamamladığı. Georges Ohnel'-ı başına 3 frank 00 santimden a-,n—...s sağıya razı olmamış.
El elden üstündür, tuşa çıkınca fehvası malûm; onu da kat kat aşan mevcut. Amerika esbak Cumhurreisi Theodore Roosvelt. av hâtıralarından bahis eserinin her kelimesine bir dolar telif hrdtkı İsteyip. Nev-yorkiu bir tabile mukavele İmzalıya rak o güne kadar ki duaya rekorunu kırmış.
Böyle dört başı mamur kazancın doru» memleketimizdeki romancıların, muharrirlerin ba-
iniştim. Hepsindekl belllbaşh' şahıslan bugün bile sayabilir: onlarda bahsi geçen bütün memleketleri, vakaları hâlâ iyice hatırlarım.
11 - 12 yaşımda boğmaca öksürüğünden boğula boğula 180 - ; - ----- , _
günde de-rl A1em> k (Olzlt oda) yı bilmem kaonm det» dzradl- âdında», yordum. Hiç unutmam, içimde eski üzüntüm gene belirdi. Niçin bu İki romanın resimleri yok? tikindeki soğuk kanlı Phl-Itas Eogg, sadık uşağı Passe-partout, oolls hafiyesi Fix, Hintli kız Aouda ne şekilde İn-, .. . .
«.nlzrd, aedta?... tanenindeki1 _' mühendis Cyrus Smlth. gazete muhbiri G^deon Spllett, gemici Pencroff, genç Harbert. Zenci
nln (Demirhane miidürii► nü tâbi Arakel’e 16 sahlfellk formasını 40 kuruşa vermiş. Baskısı 2 bini Dul an aslı, müellifine 80 bin frank temin etmişmiş
(1> Asıl adı (Esrarlı ada) dır. Devir malûm; belki cumal mıırnal edilir, Yıldız kuşkulandırılır diye (esrarlı) kelimesini mütercim (gizli) ye çevirmiş.
nln 'Kontes Sarahl sı, Mon-tepin'in (Ekmekçi kadın) ı İçin Arakel'Ie aynı fiate uyuşup, koskoca ciltler için ancak 30, mecidiyeye razı olmuş; forma-lann ikişer kere taahihlnl üzerine alması da caba.
Merhum, şunu da İlâve ediyor: (Tabilerin muharrirlere şıııa...

En korkunç maceralarla kanlı bir Çete Reisinin eline esir düşen bir Doktor'un müthiş hayatı ve gördükleri
YILMAZ REİS
BUGÜN MATİNELERDEN İTİBAREN Büyük Sınl’kâr W A L L A C E B E E R Y' ûln son filmi Türkçe sözlü nüshası Orijinal nüshası
İPEK ALKASAR
Sinemalarında:
MUAMMER KARACA OFF.litT.
- j Maksimde
Saat 20.30 da f \ SİZİN SOKAK
Matineler: Cumır
»a*» sesi oazar if> te
Pazartesi Akşamı Kadıköy • Operada
Kadıköy HAL EM© "
Bugün Matinelerden itibaren - Fı vkalâd? birden.
LA TRAViATA
Amerikalıların İtalyada Roma Devlet Oper.e-ının tlst v« Orkestrasiyle hazırladığı «VERDİ» niıı sfiheserl

OCERCEVE dişi
AŞK VE MACERA ROMANI
çıkaracak... Kendi cesedini kendi imha edemez ki... Aveneleri de yok, ölümünden sonra gaza bulanıp yakılmasını vasiyet etsin... Bundan dolayı ölmekle bir şey kazanmıyacak. Osman Ömerli, yine, onun gebe oelduğunu öğrenecek... Mademki öyle, «ölüm evlâ değildir.»
Bu kara düşüncelerinden, onu Alman hastabakıcının ukalâ seti ayırdı; (R) harfini gırtlaktan çıkararak, kadın:
— Sıra sizin, buyurun! — dedi.
Kapıyı açıp yol verirken de bu yeni hastayı g(» ucuyla şöyle bir sfizdû.
Nazlı, bu bakışın mânasını elbette anlıyor:
«— sen de ağa yeni tutulmuş bir balıksın...»
KlmbUtr, belki kartaloş Cermen dişisinin de bu müşterek İddiada bir hissel şayiası vardır. Nazlıya öyle geliyor ki, Osman Ömerli, bütüp Havva kızlarının ideali..
Eşiği aşarken gururla başını kaldırdı :
«— Amn görecekirr kimin olduğunu... Ve ne şaşacaklar.» diye aklından geçirdi.
Fakat, şaşıran kendi oldu.
öyle tasavvur etmişti ki, Osman Ömerli, belki ayakta, belki koltuğa gömülmüş; o burgu gibi nüfuzlu gözlerini kapıya dikmiştir, şikârını bekliyen canavar haliyle, pusuya düşecek yeni kısmete intizardadır... Doktorluktu, muayenehaneydi, ahlâk hocalığıydı bütün afur tafur zaten, hep bu maksada göre tertip...
«— şimdi beni karşısında görünce ne yapacak bakalım?... Daha nişanlanmadan ihanetinden utanacak mı?» diye kendi kendine söylendi.
Ve kanadı yavaşça itip içeri girdi .
Osman Omerli, karşı apartı-manın terlemiş alın gibi rutubetli kör duvarına tül perdeleri çekmiş: yazıhanenin önünde oturuyor, önünde bir defter var. Yazı lâmbasının ışığı ile soluk, sarı saçlan yaldızlanarak deftere bir şeyler yaayer. Galiba çıkan hastanın bıraktığı İntibaları not ediyor, Bu haliyle soğuk bir resmiyet telkin etmekte...
İçeriye bir hasta girdiğini Alman şveater gınldavarak ilân ettiyse de, o, İstifini bile bozmadı Kalemi hâlâ cızır diyor
JOHN HALL — LYNN BARY
Heyecanlı dakikalar yaşatacak emsalsiz aşk ve büyük maceralar filmi. ıj, •_ _
Bugün matinelerden itibaren ■■■■■W
ALEMDAR - MiLLî’de
Senanın en güzel 2 Filmi birden
Seyrine doyum almaz Fevkalâde bir Film.
1- Kalbime Doğmuştu
(Türkçe sözlü ve Şarkılı)
Baş Rollerde: LEYLA Ml’RAD — ENVER VECDİ ATLAS Sinemasında büyük Rağbet (;ğcts
2‘lA*?K ve CüRUM|
Bütün kalbleri aşk ve heyecanla saracak mt steona bir film
JAME^ MASSÛN — BOBERT RYA>

Sol eliyle bir işaret yaptı: yazı masasının önündeki kırmızı maroken koltuğu gösterdi:
— Buyurunuz, oturunuz hanımefendi. — dedi.
Sesi İfadesizdi.
Nazlı, sinirli, yine, için için ■öylendi:
«— Tabii hanımefendi-.. Bakmadan blliyır... Erkek hastaların sizin muayenehanenizde işi ne?... Siz. yalnız kadınların sinirlerini tedavi edersiniz, benim müstakbel nişanlını. »
Doktor, aynı minval ürere devam ediyor:
— Oturunuz etendim... Sizi dinliyorum... İsminiz nedir?... Ve şikâyetiniz...
Nazlı, onunla karşılaştığı anda, yine dertlerini mühimse-mes olmuş: azabını sanki onun sırtına yükliyerek hafifleyiver-mlştl- Muzip bir ifade lle konuştu:
— Benim İsmim mi?... Nazlı... Sizin NazLmız, doktoreuğum... Derdimi öğrenmek isterseniz-(Cesaretini topladı, bir nefeste ilâve etti.» Blrinebd ıkt... Geriri teferruat...
Doktor, bJr ruhi bilet havza-
sından diğerine geçiyor. Endişe, sevinç, hayret... Kalemi elinden bıraktı ve şakacı bir tavırla:
— Vay küçük, hoş geldin'
— dedi. — Bu ne sûıprlzî... Ben dc oldukça vurdum o uymazı ardan inişi tu... Benim küçüğüm odama kadar geJ\m, yzjuauı kadar yaklaşsın, butun histerimle mevcudiyetini sezemunlş olayım?... Ah. bu irfanların dumura uğramış duyguları!. . Hal bukl. diğer mahlûkat zamanın, mekânın ötesinden neler, uelet seziyor da. biz... Gel!... Otur bakayım şuraya... Al bakayım o rönarları, çıkar man tanu, şapkanı... Siyahlara da burun-müşsAn... Sana hiç yakışmıyor.
Bu kadar uzun söz söylediği nadiren vakldlr. Yani, ancak pek memnun olduğu zamanlar...
Nazlı, ciddi bir ifade takındı:
— Ben de itirut ederim ki, döktürene um, size de bazı şeyleri pek yakıştırıyor, bazı şeyleri hiç yakıştırmıyorum... İşte, meselâ, beni karr.ıayıştnızdakl
(Arkası var)

lârihten Sayfalar
Teknik üniversite
1863-1876 seneleri arasında denizciliğimize ait bazı notlar
Talebe Birliği kongresi ve seçim
Horoz dövüşü merakı her tarafta çok artmış
Kının harbi sıralarında İstanbul Tersanesi bazı yeni fabrikalarla takviye edilmiş ve bu arada İngiliz mütehazsıs-lanndan da faydalanılmış1
Karadentzde harekâtta bulanan Türk ve müttefik donanma gemileri Haliç Tersanesinde h».cilalanıp, tâmlr ediliyor ve bu kadar geminin onaranına Taraane kifayet ediyordu.
Harb gemilerinin İnşasında boşlıyan yeniliklerin İstanbul Tersanesine süratle tatbiki her devirde ehemmiyetle ele alınmış, bu defa da Kıran harbi münasebetiyle yeni fabrikalar yapılmasına başlanılmıştı.
Dökümhane, çekiç fabrikası, çelik imalâthanesi bu tarihlerde yeniden İnşa 1855 senesinde ise Tersane İçin şöyle mühim bir karar vermiş I bulunuluyordu: (Günden güne çoğalmakta olan vapurların tekne ve makineleri Tersanede .( tâmlr edilmekte İse de kazan-lan Londradatı salın alınmaktadır. Bu şekil çok masraftı olduğundan kazanların Zeyllnburnu fabrikasında yapılmasına İrade) çıkmıştır.
şehzadeliğinden beri deniz-elliğe heves ve alakası alan ı Sultan Aziz Osmanlı tahtına çıktığı vakit ordu ve donanmanın süratle ıslahını istemişti. ı Sadrâzam Fuat paşa, mâliyeyi ıslah etmeden, devletin gelir membalarını sağlamadan bir büyük Tersane ve donanma isine girişmenin mahzurlarını ileri sürmüş, fakat genç hû-kûmdur Tersane ve Tophanenin süratle asrileştirilmesinde ısrar etmişti.
1862 «nesinde (Türklyede de, Avrupada olduğu gibi zırhlı sefineler inşa ettirilmesi ve * mevcut gemilerden kabil olanlarının o heyete tahvili) hususuna karar verilmiş ve bu maksat için iki sene kontu-ratla, İngiltereli mühendis misler Henvid tstanbula gelerek Türk yarbayı rütbesiyle Tersanemizde vazifelen dizilmişti.
O yıl içinde Aynakkavakta (zırhlı sefine) inşan İÇtn bir tc2gâh kurulmasın» teşebbüs edildi. Aynı zamanda eski gemilerin de İngiltercye gönderilmesine ve orada zırhlı hale sokulmasına karar verildi.
1864 yılında Kaptan paşanın komutasında, ahşap sefinelerden mürekkep bir Türk filosu Londraya gönderildi İstanbul -Londra yolunu altmış sekiz günde kateden bu filonun gösterdiği muvafaffûJoyetten dolayı Babıâli, Loncraya, Kaplan paşaya bir tebrik mektubu yolladı.
Bu yıllarda yaina Tersanenin ıslahlylc kalınmıyor, deniz
f I»un
Haluk Y.
Şehsuüaroğlu 1
İşlerinin görülmesi, kadroların yenileştirilmesi hakkında da nizamnameler, kanunnameler tanzim olunuyordu.
1863 tarihine kadar, bugünkü levazım subaylarının yaptıkları İşleri gemilerde (Hoca efendi) denilen bir sınıf memurlar görürlerdi. Bu tarihle (Hoca) adı kaldırılarak, kalyon, firkateyn. korvet, brik kâtipleri ûn-vanlyle /eni bir sınıf kuruldu. Kalyon kâtiplerinden (Tahsili fünunu bahriye) ederek imtihanı kazananlara (sol kolağa-
olunmuştu. lık) rütbesi verildi.
Bizde ticareti bahriye mahkemesi de ilk deia 1883 yılında teşkil edilmişti. Ticaret mahkemesi, ticaret dairesinde kurulduğundan, limanda bulunan bazı m em ur .ar ua oraya nakledilmiş ve limana yalnız zabıta işleri kalmıştı. Eskiden liman dairesi reisliğini bir ferik yapmakta iken bu teşkilât üzerine bu rütbede bir subayın , orada kullanılmasına lüzum kalmamıştı.
II. Mahmut zamanında ve 1828 - 1829 harbinde donanmamızda yüzbaşı rütoasiyle bulunan. Abdülmecit devrinde ise müşavir paşa ünvaniyle hizmetimize giren amiral A. Slade o tarihlerde İstanbul liman reisi idi. Limandaki son değişiklik üzerine tekaüde sevk-edUdi. Kendisi hakkında verilen kararda (Müşarünley-hln sair bahrî hizmetlerine de lüzum olmadığı, gerçi kanunnamede maaşa istihkak kesbet-memiş İse de eski hizmetlerine binaen kendisine dört bin kuruş tekaüt maaşı bağlandığı) bildiriliyordu.
Tersanenin kullandığı ispermeçet mumu da hariçten alınırdı. Hazine! hassa tarafından İstanbulda bir mum fabrikası kurulduğundan 1863 yılından itibaren Tersanenin ihtiyacı olan mumların da bu fabrikadan teminine başlanılmıştı. Yalnız fabrikan m teklif ettiği (Bir numaraya on beş, İki numaraya on dört kuruş) fazla bulunduğundan bu flat Tersane için daha ucuza İndirilmişti.
1865 yılında ı Umuru Bahriye Nezaretinin va kaptanlık mesnedinin) esas vazifeleri hakknda bir nizamname yapılmıştı.
Diğer taraftan Abdüiâzlz için de (Feyzi Cihadı vapuru kazanları değiştiriliyor ve geminin süratlenmesine çalışılıyordu. 1864 senesinde Feyzi Cihadın tamiri on üç bin liraya
Ağa Han'ın zevcesinin yarım milyon dolarlık mücevherlerini çalan haydutlardan bir kısmının Fransız zabıtası tarafından teşhis edilerek tevkif edildiğini ajanslar haber vermişlerdi. Yukarıdaki klişede Marsilyada yakalanan haydutlardan dördü görülmekledir.
Londraria fabrikatör (MuzlDye . sipariş edilmişti. Bu fabrika- j tor gemiyi İnşa eden fabri- , kaydı.
Tersanedeki zırh fabrikası , 1363 senesinde tamamlanmış ! ve 1865 yılında faaliyete geç- ' meşine karar verilmişti. O yıl içinde fabrikanın on beş bin 1 kantar demire İhtiyacı ola- ’ çaktı. Bu demir Samakodn çıkan (tskurbe tâbir olunan bi- . rlnd numara demirden) temin ] olunmuştu ve Tekirdağ yohy- J le Tersaneye getirilmişti
Abdülâzlz 1365 yılında Karadağ prensine. Silis Lre vapuru- ] nu ihsan etmişti. Bu vapur İşkodra gölüne alınarak pren- ’ se teslim edilmiş ve bu müna- ■ sebetle Arif kaptana mürettebata verilen akçe İrtanbulda kendilerine dağıtılmıştı
Eski ve sağlam gemiler as-nn İcaplarına uyduruluyor ve ; yeniden kullanmaya elverişli ‘ bir hale getirilirken İşe yara-mıyacak bir halde olanlar da 3 muhtelif sabit hizmetlere tahsis olunuyorlardı.
1872 senesinde (Hûmayl Tev-fik) vapuru hastane yapıl- 1 mak üzere Sıhhiye Nezareti emrine verilmişti.
1869 senesinde İstanbul llma- 1 nının tanzim ve ıslahına baş-lanıimış. şamandıralar ve sair lüzumlu şeyler satm alınmıştı.
İstanbul Tersanesi ve limanı hakkında yeni kararlar alı- , nırken devletin diğer Tersane- ( terinde ve Umanlarında da ıslahat yapılıyordu. (Tunada bulunan zırhlı dubaların altlarının temizlen meri» lçin Tophanedeki tezgâh 1870 senesinde esaslı olr şekilde tamir o-lımdu.
Aynı sene İçinde İstanbul Tersanesinde de makine ve kazan gibi gemi akşamının yapılmasına başlamlmıştı.
Tersane hummalı bir faaliyetle çalışıyor, burada ve hariçte yaptırılan gemilerin a-detlerl çoğalıyordu. Bu vaziyet karşısında (Mevcut zabitler ihtiyaca kâfi gelmediğinden İdarel Nehriye vapurlarında kullanılan zabitler peyder- 1 pey) İstanbul» çagınliyorlardı.
1871 de Tersanede bir zırhlı firkateyn inşasına başlanıldı. Bu münasebetle eski toplar ve gülleler eritilerek fabrikalarda doğme demire çevriliyor ve bu hizmette yalnız İngiliz ustalarından faydalanılıyordu,
Aynı sone içinde epey zamandan beri kâr temin etmemiş bulunan (İdare! Aziziye) lâğvedildi.
1872 yılında (Hûdavendigftr talim sefinesinde) denizcilik fennine ait her türlü bilgiler okunuyordu. Bu dersler arasında (Buhar İlmi) dersini de misler Bravn okutuyordu.
1B72 de (HBydariyt) vapuru, Haydarpaşa hastane.'İne hasta nakline tahsis edilmişti.
O yıl içinde. Sultaniye vapuru (tâmlr ve tanzim) edilmek üzere miralay Mustafa bey kumandasında Londıaya gönderilmişti. Hadlka gazetesinde (Bir zabit) İmzaslyle, çıkan bir makalede bu işin değru olmadığı hakkında bir tenkld makalesi çıkmıştı.
O yıl İçinde, art.k eski faaliyeti kalmamış mıiunan Sinop Tersanesinde tiç ahşap tekne yaptırılmıştı.
1873 senesinde fabrika ve vapur kazan boruları İmali İçin lüzumlu makine ve âlâ t. da Londraya sipariş edilmişti.
Köhneleşmiş bulunan Koso-va. Mahmudiye ve Peyki Zafer kalyonları 1874 senesinde feshedilmişti. Peyki Zafer daha evvel de olduğu gibi (Sanayii Bahriye) neferlerinin oturmalarına tahsis edildi.
1874 te Amerikana Filâdclfl-ya şehrinde açılmasına karar verilen sergiye Tersane mamulatı bir çok eşya llo beraber bir de kayık gönderilmişti.
Kara deniz boğaz, tabyalarına 1875 senesinde telgraf hattı çekilmiş ve bu hat Boğazın on beş mil açığında bulunan fener dubasına kadar uzatılmıştı,
1063 - 1876 yıllan arasında baJırlyemlz çok ilerlemiş ve Türk donanması Avrupamıı sayılı bahrî kuvvetkrlAdan birisini teşkil sLml|U.
İstanbul Teknik üniversitesi Talebe Birliği yıllık büyük kongresi Teknik üniversite konferans salonunda yapılmıştır. Kongre başkanlığına Tolha Ermişin seçilmesinden sonra hep beraber söylenen İstiklâl mar-şlle kongre açılmıştır. Kongrede Elektrik, inşaat, mim arlık, fakültelerinin delegeleri tama men hazır bulunuyorlardı. Ruz nameye göre Avrupa Türk ta lebe birliği reisi ve dünya genç İlk birliği icra komitesi azası Mukerrem Taşçıoğlunun kon greyn mesajı okundu. Neticed eski birlik başkanm&bir teşek kur mesajı ile mukabelede bu lunulması kararlaştırıldı. Bun müteakip idare heyeti seçimle rlne geçildi. Her delegenin re ylnl hazırlaması İçin kongrey yarım saat ara verildi.
Bunu mütaakıp reyler top tandı. Tasnif devam ederke kongre delegeleri yeni seçilece İdare heyetinden muhtelif dİ teklerde bulundular. Bu arada bilhassa bir talebe bankası te sisi için çalışılması İstendi. Rey terin tasnifi sonucunda Birlik başkanlığına eleklrlk cemiyeti başkam Galip Baloğlu, Birlik başkan vekilliğine inşaat cemi-ı yeti S. Alton Göle, diğer üyeliklere Semih Beıt'lm, ~ ’ Sar gönül, A 1 t a n T ü Zarakolu, Orhan Bilgin, Turgut Özal, Burbanettin Çe-' link ay a, (Semih Özgür, Fikret ( öncel, Rıfat Tanboftan. İhsan Özboz dağ ye Celâl e t tin Eskici-1 oğlu seçildiler. Dilekler faslında j yapdan temennilerden bazıları arasında bilhassa Teknik ünl-j versiteye eklenmesi İçin kuruluş h.»y.ı rlıltları
Maden fakültesi ve kimya fakül t esine ait çalışmaların hızlan' ■dı olmasıdır.
Ingiltere, Belçika, Fransa, İspanyada bu güreş büyük heyecan uyandırıyor
Kuzey Fransada horoz dövüşü için Gailinodromeler yapılmıştır. Buraya duhuliye ile girilir

çocukken mahalle
.da. sokakta veya boş arsalarda, Behçet horoz döğiişune sık sık rastlar-Mustafa Atayurt,'dik. döğü? horozu besUyeulev rel t s m a i 1| bunları koltuklan altına alır-Orhan Bilgin, ]uı karşı karşıya getirerek doğuş t ürür terdi. İki pehlivan horozun etrafında derhal bir halka teşekkül eder, güreş alâka ile la kip edilirdi.
Hotoz dönüşünün yüksek tabakadan meraklılan pek çoktu. Vezir rütbesi ne kadar yükrei-----------------»'iniş olan bir paşa Boğaziçinde-yapılnıakta olan yalısında döğüş horozu ye-u ... h. ^jr|r bunların döğüşünü seyretmekten büyük zevk duyardı. Horoz döğüşûne alâka gösteren bir çok müdürler, zenginler vardı.
Fakat bu doğ üşün ası! merak tısı Abdülazlzdl. Zamanın padişahı horoz döğüşûne bayılırdı Döğüşü kazanan horozların | boynuna nlşSÎılar taktığı meşhurdur!
I Batı Avrupada
I Eski yamanlarda gösterilen bu alâkaya bakarak horoz dö-I ğüşünü bize mahsus bir âdet zannederdik' Meğer bu doğü-şün Avrupada. hattâ Amerika da müthiş meraklılan varmış.
1 Avrupada başlıca meraklılar [ sırası İle Îngilizîer, FTansızlar, Belçikalılar, İspaııyollar imiş, îngilizîer horoz doğüşüne bayılırlarmış. Hattâ bu döğüş ede-| blyata bile girmiş. Meşhur Shekespaer'ln eserlerinde ho-'roz doğüşüne alt yazılara ras-lanır.
Kümesin hâkimi olan horoz son derece kibirli, kavgacı bir
İstanbul üniversitesi talebe birliği yeni idare heyeti
Yıllık kongresini bitiren İstanbul üniversitesi Talebe bir-' liği yeni yönetim kurulu dün ilk toplantısını yaparak Birlik! başkanlığına Eayiîr Arun, ikinci başkanlığa Kemal Demire!, | genel sekreterliğe Fsük Güveni ( seçmiş ve muhasipliğe Temel | Enderoğlu. yardım kolu başkan lığına Yurdakul Esemeni!, üye- | lige Mehmet Duran. Seyahat İşleri kolu başkanlığına Şahap! Dlzdnrer, üyeliğe Faruk Kam-ı bay, spor kolu başkanlığına Ca-vit Arslanoğlu, Yayın kolu baş-) kanlığına İlhan Engin, üyeliğe Kerim Manloğlu Toplantı tem-| sil kolu başkanlığına İhsan Hu, daloğlu, Dahili işler kolu baş-, kanlığına Şükrü Ezer, Talebeye tenzilât kolu başkanlığına Faruk Kam bay, Müzik kolu baş kanlığına Allan İlkin, A. F. K hayvandır. Rakiplere hiç taham komitesi başkanlığına Faruk Kambay, başkan vekilliğine Ali Güven, sekreterliğe Yakut El-tutar gelmişlerdir
Hikmet Bayurun konferansı
İstanbul üniversitesi Talebe birliğinden: Yarın saat 17 de İstanbul üniversite (Marmara) lokalinde Talebe Birliği seri kon ferantiarmdan üçüncülü (Dünkü ve bugünkü tarihimizde Tür kiyenlıı dünya politikasındaki rolü) mevzuunda eski oir tarihçi olan Hikmet Bayur tarafından verilecektir. Giriş serbesttir.
mûl edemez. Bunun İçin karsısında kendisine meydan okuyan birini görünce derhal mücadeleye başlar. Fakat asıl dövüşçü horozlar bildiklerimizden büsbütün başkadır. Bunların, profesyonel pehlivanlar gibi, kendilerine mahsus biçimleri vardır. Bu gibi horozlar hususî surette yetiştirilirler ve küçük yaştan döğüşe alıştırılırlar.
Horoz döğüşünün taraftarları ve aleyhdarlan vardır. Taraf tarlan döğüşü at yarıştan -na benzetirler, bunun horoz neslinin güzelleşmesi hususunda faydalı olduğunu İddia ederler. aleyhdarian İse horoş düşüşünün pek zalimane bir şey olduğunu İleri sürerler.
Her ne olursa olsutı. yukarıda söylediğimiz gibi batı Avru-pnda horoz dönüşünün çok meraklıları vardır. En büyük meraklılar İngilterededir, bundan sonra kuzey Fransa Ve burasile hududu olan Belçikıuun Flaıı-dre kısmı, nihayet İspanya gelir. Mamafih Akdeniz kıyılarındaki diğer memleketlerde de horoz dönüşünden zevk alanlar vardır.
Batı memleketlerinde horozlar sokak ortasında dügüşliiriil-tnczler. Bunlar için hususi düğü? sahaları vardır. Bir ücret vererek buralara girilir.
Gallinodrome!
1828 senesinde Paris te (Gal-liııodrome) adile bir horoz güreş sahası açılmıştı. Horoz döğüşünün bu suretle belli başlı bir eğlence veya spor olmasını temin etmek arzu ediliyordu. Fakat halk buna pek rağbet göstermedi, Boulogne ormanındaki Galllnodrome masrafını çıkaramadı, bir sene sonra kapandı, dögüşçü horozlar büyük otellerden birine satılarak kafaları kesildikten sonra mutfağa verildiler.
O tarihten beri, Pariste halkı horoz doğüşüne alıştırmak İçin vakit vakit bazı teeşbbüsler oldu, fakat buniann hiç birisi beklenilen neticeyi vermedi.

Buna mukabil kuzey Fransanm sanayi mıntakalarında. OÛha--$a Lüle Eoubals gelirlerinde horoz döğüşü çok rağbettedir. Buralarda doğuş adetâ vahşi-yane bir şekil alır. İspanyada da vaziyet boyledlr.
Roubalz ve Lüle şehirlerinde horoz dögüşlerl büyük afişlerle ilân edilir. Doğuş İçin muntazam sahalar vardır. Salul.-’ n dört tarafında tribünler bulunur. Meraklılar maçı buradan seyrederler. Zamanı gelince bir çan çalar, derhal ses kesilir. Doğuş horozlarının sahibi ka-feslerlle sahaya çıkarlar Bu hayvanlar burada tartılırlar, mahmuzlarına limon sürülür. Sonra karşı karşıya bırakılırlar. Doğuş başlar ve derhal kanlı bir şekil alır.
Kanlı döğüş
Horoz döğüşü gaga ve ayaktaki mahmuzlarla olur. Mahmuzlara limon sürülmesi bununla vurarak yara açtığı zaman limonun yarayı yakması, hayvanı daha ziyade hiddetlen dlrmesl içindir. Karşı karşıya gelen koroziar birbirlerine saldırırken seyirciler arasında öah se tutuşmalar başlar. Bunlar tarafını tuttukları horozu bağırarak teşci ederler.
Horozlar birbirini yaralarken en ziyade gözlerini çıkarmağa çalışırlar. Döğüş horozlardan biri yere serilerek kalkamadığı zamana kadar devam eder O zaman galip horoz öterek manilerine dolaşır. Döğüşü İdare edenler işi bitmiş olan mağlûp horozun kafasını keserler galibinde yarasını tedavi ederler.
Döğüşü seyredenler arasında, futbol maçlarında olduğu gibi, bazen kavgalar çıkar, kavga döğüşe kadar varır,
Güney Amerikada
Son zamanlarda bilhassa zi'-ney Amerikada horoz lâğıv ıi merakı artmıştır. Burada Ko-limbla cumhuriyetinde halk horoz doğüşüne çok rağbet e-dlyor. Fakat bu yüzden sık sik kavgalar da çıkıyor. Bu kavgaların önüne geçmek İçin hükümet horoz döğüşünıi tanzim. eden bir nizamname neşrctmış-Ur.
Mahkeme Koridorlarında
Kemahta
Herkese arkadaş dersen evin yolunu şaşırırsın!
bir cinayet
Belediye reisi
SATILIK KAMYON — Mfl model Olyamont marka, bej tonluk «fır yıik için da4 vitesli ehven Halle altılıktır, MOracaat 22365 t-IeJoo
966 —4
İSTANBULDA - MerUtHl bir yarde OrtOndo 13 odan olaa yazlık, tamlık taraaUune »tünet dolayuiyle a-çete devren saldıktır. Babıih An-kara caddesi 00. Telefon W3W
931
Jandarmanın yanında o turan maznun boynunu büküp melûl mahzun yüzümüze bakarak içini çekti. Sorduk:
— Canın mı sıkılıyor, delikanlı?
Pencere ününde uçuşan kar savrunutulannı işaret etti:
— Allah aşkına şu hale bak da insaf et, bey abi.
— Kardan mı şikâyetçisin?
Kaşlarını kaldırdı:
— Hâşaaa... Allahın rahmetinden şikâyet olur mu, beyefendi kardeşim? İstediği zaman yağar tabiî. Ondan şikâyet edersek çarpılırız. Amma velâkin, sokağa da can dayanmıyor ha. Baksana, karakoldan buraya gelinciye kadar ayakkabılarım paçavraya döndü. Islak pabuçların içinde insanın a-yaklan çok üşüyor. Derin bir ah daha çekti:
— Bu işlerin hepsi paraya dayanıyor, bey abi. Kış dediğin zengin işidir. Koy-mımda bol param olsa böyle konuşur muyum ben? O-tur evde, yak sobayı, geç karşısına, cooh, gel keyfim gel! Kar yağarken sokakta1 ne işim var benim? Canın mı sıkıldı, atla bir otomobi le, istediğin vere git, eğlen.
Ağzını şapırdatarak yutkundu:
— Anlıyorsun ya, bey abi. Evvel Allah, sonra sizin sayenizde yasamanın zago-nundan biz de çakarız amma cepte metelik yok. Bizim gibi fakir fıkara ancak yazın rahatlık yüzü görür. Ah gözünü sevdiğim yaz, ah! Her ağacın altı misafir kabul eder. Nerede akşam, orada sabah. Ayağın üşümez, elbisen ıslanmaz. Soğukta titrerken; «Hey Ala-hım, diyorum, şu karları, kışlan yaratmasaydın da hep yaz olsaydı!» Amma siz diyeceksiniz ki; «İtin duası kabul olsa gökten ekmek yağar.» Orası da doğru, bey a-bi. Kurban olduğum Allah bir sürü işini bırakıp da benim duamı dinliyecek değil ya. Canımın sıkıntısından ağzıma geleni söylüyorum, kusura bakmayınız.
— Canın neye sıkılıyor?
— Para meselesi, dedim ya. beyefendi abi! Bu dünyada her işin başı paradır, iyilik de, kötülük de paradan çıkar. Hele şu mübarek kışın masarifine para dayanmıyor. Odun alayım derken kömür derdi çıkıyor, iki yakamız bir araya gelmiyor. Evde bizim koca karı birçok şeyler istiyor. Aklına geleni söylüyor amma bir defa da; (Ûlan, bu oğlan parayı nereden bulsun da benim her istediğimi alsın?» demiyor.
— Annenden şikâyetçisin demek?
— Yook, bey abî. Koca kandan şikâyetim yok amma şu para meselesi canımı çok sıkıyor. En sonunda başımı belâya da soktu, mahkeme-Uk olduk.
— Para yüzünden kavga
mı ettin?
— çek fena oldu, beyefendi abi. Durup dururken zorla insanı derde sokuyorlar. Amma velâkin, asü kabahat gene bendedir. «Senin nene lâzım, elin sarhoşuna mektup yazmak?» desene.
— Sarhoşa mektup mu yazdın?
— Yok, bey kardeşim, bu bir lâftır. Hani, her işe burnunu sokup da başına belâ açan İnsanlara söylerler bunu. Ben de kendi elimle kendimi derde soktum. Bazı defa insanın enayiliği tutuyor, beyefendi abi. Daha doğrusunu istersen buna, desturun, eşşekiik derler. Ziyanın palavrasını yutacak a-dam mıyım ben? Onun; «Allah bir» dediğinden gayrı lâfına inanılmaz amma bu sefer enayiliğim tuttu. Yalvarmasına dayanamadım; «Eski bir arkadaştır, hatırı kırılmasın» dedim. Arkadaş için canımı esirgemem, beyefendi abı Ağzımın içinde bir lokma olsa yansını çıkarıp arkadaşımın ağzına sokarım. Amma velâkin, arkadaş dediğin sahiden arkadaş olmalı. Her adam arkadaşlığın mekadirini bilemez, bey abi. önüne gelene arkadaş dersen evin yolunu şaşırırsın. İnanmazsan benim halime bak. Arkadaş hatırı kırmıyalım derken mahkeme kapılarına düştüm.
— Ne yaptın da buralara düştün, ahbap?
— Arkadaş yüzünden İnsanın başına her şey geliyor, bey abi. Bundan üç ay evvel Ziya bir gün bana geldi; «Aman, Aliciğîm, ocağına düştüm. Bana on lira lâzım. Ev kirası vereceğim. Sen on lira borç ver, bir hafta sonra öderim» diye yalvardı. Ziya gibi heriflere günahımı bile vermem amma o gün bir yumuşak tarafıma geldi. «Benim cebimde 15 kâğıt var. Bunun on lirasını sana veririm amma bir hafta sonra paramı isterim» dedim. Yeminler ederek parayı alıp gitti. Gidiş o gidiş, bey birader. Haftalar geçti, aylar geçti, Ziya parayı getirmedi. Birkaç defa yakaladım, istedim; «Şimdi çok dardayım. Birkaç güne kadar e-lim genişllyecek, o zaman paranı vereceğim» diyerek atlattı beni. Uzun sözün kısası, tamam üç ay bizim parayı vermedi herif. Dün de bana para iktiza etti, çok sıkıştım. Sağa baş vurdum, sola baş vurdum, ahbaplara, arkadaşlara gittim, hiçbirinden metelik alamadım. Para lâfım açtım mı, onlar da kırk yemin basarak parasızlıktan dert yanıyorlar. En yakın arkadaşlarımdan bile birkaç lira borç alamayınca aklım başıma geldi, kendi kendime; «Ulan enayi! Senin paran üç aydan beri başkasının cebinde duruyor da kendin gidip elâle-me ağız eğiyorsun. Serseriliği bırak da Ziyaya asıl, on papelini al» dedim. Yalanı
tornavida ile öldürüldü
Erzincana bağlı Kemah belediye başkanı odacısı tararından alnına vurulan tornavida ile feci bir şekilde öldürülmüştür. Alman malûmata göre bu kanlı vaka şöyle cereyan etmiştir: Bu İlçe belediye başkanı ile odacısı arasında anlaşılmıyan. bir ihtilâf vardır. Bu ihtilâf yüzünden odacı dairenin demirbaş fileti olan tornlvidayı belediye baş kanının alnına vurmuştur. Bu darbe ile alnı yanlan Belediye Başkam Erzincan hastanesine ağır yaralı olarak gönderilmiştir. Yapılan İhtimama rağmen iki gün bir kelime dahi kon uçara ıy an Belediye başkanı ölmüştür. Kaatll odacı yakalanarak savcılığa teslim edilmiştir.
Bir Türk mühendisi kalyada şatranç şampiyonu oldu
Ansaldo tersanelerinde yaptırılmakta olan gemilerin kontrol vazlfeslle îtalyada bulunan Denizyolları yüksek mühendislerinden Musa Tebi ttalyanın en yüksek şatranç oyuncularının bulunduğu Llgure nımtaka-smda 1940 senesinde yapılan mıntaka şampiyona müsabakasına girmiş,36 puan İle birinci gelmiş, bu mmtakanııı şampiyonu İlin edilmiştir.
Musa Tebi esasen 949 senesi başlarında yapılan İstanbul şampiyona maçlarında birinci gelerek 1949 senesi İstanbul şampiyonu seçilmişti.
mı söylemişim, bey abi.
— Doğru söylemişsin. Sonra ne oldu?
— Ondan sonra kalktım, akşam üstü Ziyayı aramağa başladım. Meyhaneden çıkmış da eve gidiyormuş, yolda karşılaştık. Meseleyi anlattım; «Ziyacığ'ım, çok ihtiyacım var, su bizim parayı elden gel» dedim. «Haydi u-lan, serseri. İki kadeh rakı içtim, eve gidiyorum. Böyle zamanda para istenir mi? Keyfimi bozmasana» diye kafa tutmağa başladı. «Numara yapma. Ziya. Sen bu on lirayı bir hafta sonra vereceğim diyerek üç ay evvel aldın. Bana para lâzım. Rakı içmeğe para buluyorsun da borcunu neden vermiyorsun? Şimdi paramı isterim» dedim. «Vay, sen kim oluyorsun da benden para istiyorsun? Batakçıya mal mı kaptırdın serseri?» diye küfür ederek elini beline atmaz mı! Baktım ki sarhoş kafa ile şişliyecek beni, göğsüne bir yumruk çaktım, karların üstüne yuvarlandı. Ondan sonra üzerine çullanıp kendi bıçağını elinden aldım; «A-dam öyle şişlenmez, böyle şişlenir» deyip omuz başına iki defa salladım.
Mahkeme açıldı, ıslak pabuçlarını döşeme taşlarına sürterek gitti.
Ce. Re*
Düşman Dostlar
Macera ve Aşk Romanı
Fazan: J. D. Carr Tercüme eden: (Vâ-NÛ>
Tpfrilra No. 44 .
Duncan, ayağa kalkmıştı. I Şapkasını ve çantasını almıştı. Buna rağmen olduğu yerde du- | raladı; doktoru tepeden tırnağa süzdü. Yüzü toprak rengine girdi, mırıldandı:
— Allahaşkına söyleyin... Beni kaatll zannetmiyorsunuz ya?
— Yok hayır, rica ederim, böyle bir şey aklınıza getirmeyin.
Alan, rahat bir nefes aldı; zira o da, hâdiseleri İzah ederken doktorun garip tavırlar takındığını farketmlş. böyle bir eanna kapılmıştı.
Demlndenberi, Duncan, parmaklarını mütemadiyen yakası ile boynu arasına sokuyor; cevabına lâtife edası vermek İçin epey müşkllât çekti:
— Bunu öğrendiğimden dolayı pek memnunum, öyleyse, ı
I doktor, oyununuzu oynayınız, beni alâkadar edecek olan teklifinizin ne olduğunu söyleyiniz.
— Bu teklif müşterilerinizin menfaatiyle İlgilidir. Yani, müvekkiliniz olan Campbell ailesinden bahsediyorum, şunu biliniz kİ, Alec Forbes'in bir cinayete kurban gittiğini İspat edebilecek vaziyetteyim,
Avukat, şapkasını ve cüzdanını sanki bu nesneler elini yakmış gibi masanın üzerine bıraktı,
— İsbat mı edebileceksiniz, nasıl?
— Bu cinayeti lşllyebllmek için kaatllin kullandığı âleti biliyorum,
— Peki ama, Forbes, geceliğinin kuşağı ile kendini asmış. O halde bulundu.
— Sayın bay Duncani Kri-
Mctun. hemşireyim. Bir doktor yanında çalışmak istiyorum Ev İslerine do yardım edebilirin-. Müracaat: Akjom'da (S. 1.) rdmutuna yazılması.
MO —
YENİ VE KELEPİR KÜRK — «0
Ura. 9-10. 18 - 21 arasında »Mİ No. telefonla mllracnat. 970 — a
FAHİŞTEN KORK MANTO — Cinai: Pat - Aatraaan. okkatlyon bir flat. MOraoaaf DatUtromos sazeteal, Kumbaracı yokuşu No. İM, Beyoğlu, Tünel yanında. 912 —
SATILIK APAHTIMAN — 1J1,1I
GümrOkcmlni aok. 10 No. lu 2 kati; elektrik, terkoa. havagazı mevcut 230 lira İcar getiren, üst kat bos teslim. 13.500 peşin 4 500 tpotckJl, MQ-racat; Sirkeci Niibclhane sok. No. 2S/S. 681-6
PLAstYE İŞ ARIYOR — Tecrübeli bir pUaiyo e iddi bir mUearesede İs arıyor. Akşam'da rPUııyeı rümuru-na yasılmam. 951 —
BİR BAYAN IŞ ARIYOR. — MU-esscsc. «Irlcet. yazıhane ve bür* işlerinde, sinema glml iraaiyedMHnde çaUfmak latlyor. Kelli de verebilir. CaİaloBlu Nuruosmaiılye caddesi 3fl No. alt kat bayan Ssbahate müracaat. 961 — 1
TAKSİ VEYA HUSUSİDE KULLA-HİLMİŞ — Bej kişilik bir otomobil alınaeakUr, Modelin 944 dan evvel olmaması (arttır. Her gri o saat 9-13 arası 41074 numaraya telefon edilmesi. 910
acele batilik kelepir apar TIHAN — Yeni ikmal edilmiş üç kat dörder oda banyo ve sair konforlu büyükçe bshçeaUa katlar boş teslim. Müracaat: Şişil camii karşısında Ko-çamansur sokak 17. 933 —3
İKİ ODALI PANSİYON — Yahut müstakil daire aranmakladır. Kaloriferli olanlar. brtantıul ve Beyoğlu semtlerinde bulunsrriar tercih edilecektir. L-tlyenlerin 22813 e telefoa etmeleri. __
SATILIK OTOMOBİL - Gayet İyi kullanılırın 949 modeli Vanguart marka hususi bir otomobil 4500 liraya acele satılıktır. Pazardan banka her gün saat 10 - 12 30 arusı 20W» telefona müracaat. 45 —
SATILIK EV — Beyotlu Kalyoncu, kulluk caddesi GOlUdan sokak X No. 11 4 kat, S oda. su. elektrik. X kal boş teslim kAşlr ev. 127» liraya l*-tılüctır. Müracaat: Galatasaray Pas») Krepen 10 No.h kahvede. 651 - 5
TECRÜBELİ MUHASİP — Günün muayyen saatlerinde muhasebe defterlerinizi tuUr. ayrıca Türkçe. Almanca, İngilizce ve Fransızca muhaberatınızı da İdare edebilir. cTJcaret» »'Umusuna müracaat 083 —
SATILIK PIRLANTA İĞNE — PlAtin üzerine Iglcnmlı bir pırlanta plak line W.»179M perşembe cQnd satılmak üzere Sandal Bedesteninde teshir edilmektedir. 637 —
SATILIK FABRİKA — Bala İta denize çok yakın caddede mükemmel çalışır halde geniş fabrika satılık ve kiralıktır. Müracaat: Telefon: «1740.
M2 - r
K SATILIK
raıt'Jı
arayanlar
AYDA 100 LİRA NET MAAŞLA — Acele bir memura ihtiyaç vardır. 3000 Ura nakdi teminat verilmesi tarttır. Kefalet kabul edilmez, tahsilatta % 10 ve her ruhsatta ayrıca 10 lira prim verilir. Her gün sabahları saat 9 • 11 arası Sirkeci Yalı Köşkü cad. No. 14 han kat. 2. No. 2 injoat BUrostnA acele müracaat.
053 —
DİKKAT — İpotek isteyenlere tavassut. eder. Emlâk. arazi alım satımı 1le vekalet işlerini kabul eden herkesin İtimadını kazanmış olan Şuhu let Emlâk Zarif Özalp Beyoğlu B(L yûkparmakkapı köjeb.ıçı No. 4. Telefon: 42396. 906 - M
KİRALIK YAZIHANELER - 5 o-dalı 3-2 tek odalı yazıhaneler ayrıca 360 metrelik bir snion kiralıktır. Galata Veli Alemdar banında Veli Alemdar yarıhanMlne müracaat
377 - a
ŞVESTER ARANIYOR — İyi bir aile nezdinde 4 yasında bir erkek çocuğu İçin ecnebi liran bilen bir dadı aranıyor. Ayaspoja. Kullu sokak Abanı Apt k«t 3, telefon 40247.
973 — 3
uctrz ARSALAR — Pendik, tren İstasyonuna 8-7 dakika mesafede deniz manzaralı ve havadar yerde 32 parça parsellenmiş 359-700 met-rekarlcik arsalar ayrı ayn vey» toptan Satılıktır. Yakacıkla Fırmca Şevkete müracaat. 824
SATILIK KÖŞK — KadıkSyünde:
Çamlı, meyyali, büyük muntazam bahçeli. 19 oda. 4 tnürlakil daireli, boyalı, konforlu, suAlum. ucuz, bos teslim. 22566 ya telefonla.
S27
İNGİLİZCE KONUŞAN — bir aile yanında. İngilizce pratikini İlerletmek isteyen bir mühendis bay. pansiyon oda aramaktadır. Müracaat: Bebek Posta kutusu 7. «77 —
İŞLEK BİR YERDE -- Devren kiralık dtlkkin aranıyor. Arsu edenlerin tafciUtlyle beraber asılıdaki adrese lütfen mektupla bildirmeleri. Baycr.il Lekeciler uok. No. 9-11 Muhittin Er can 944 - ı
MÖBLELİ ODA — Oerr.anbeyde Kırağı sokak No. 9 möbleli bir eda çalışan bir bay veya boyan için kiralıktır, İçindekilere müracaat.
947 —
DEVREN SATILIK BAKKALİYE — Çift kazançlı müşterisi bot dört yol n£?mda bütün malt demirbaş eşya-siyle birlikte ehven fi jile verilecektir. Kurtuuş Sinemköy Şahin sokak No. 4». Ma —
DEVREN KİRALIK YAZIHANE — Piyasa yerinde maruf asansörlü bir handa çok iyi mableli bir yazıhane «Mlincrsı marka orta boy kasa ile devren kiralıktır. Müracaat: Çakmakçılar Büyük Yeni handa kat 3. No. S4.
954-4
GİTAR DERSİ manda Ispanyol gitar öğretilir, üzerine evlere gidilir Mtlrcanl. Tel: C0M8 913
ELBİSE VE PALTOLARINIZI -Taksitle diplomatı tüccar terzi Şükrü Akıoya teminatlı olarak yaptırabilirsiniz. çakmakçılar yokuşu aşağısında Dllbcrzadeler cfvarındn Sabrı Safa han No. 13. 834 - ı
INCİLIZCE — Amerika da okumuş ve Amerikan mekteplerinde İngilizce öğretmiş bir genç dç ayda lisan Öğretir. Akşam «DR » rtımzuuna mü-raeaaL 9S9 —
KUNDURA REYYOHL — Sirkecinin İşlek yerinde balı faaliyetle bir ticarethanenin kundura kısmını rey-yon ve yahut kiralamak suretlle çalıştırabilecek sermayeli birisi aranmaktadır. Arzu edenlerin Sirkeci E-bussuut caddesinde No. 64 evre Ca-hide mürflCMtlATi. »60—1

3 AIJM S ATİ VtfESYAl
İYİ VAZİYETTE KELEPİR EŞYA SATIŞI — Bir yemek odsaı lakımı. İki çekmecell komodin, bir karyola, bir aynalı gardrop. bir Slnger diki? makinesi. Müracaat: Plerre Hallini. Meşruiyet caddesi 233 Beyoğlu. Tel.: 41865. 936
OTOMOBİL ARANIYOR — AÇlk. kapalı veya takside 933 modelinden 947 modeline kadar otomobili olup da cidden elden çıkarmak istlycn-lerln sahalıları 52-150 iclelon etme-lori. 929
KİRALIK — KJglr İki odalı, güzel döşenmiş, konforlu müstakil bir ev, mahiye (HM> UracUn. Kadıköy Rıhtım boyu MisakıtniUl caddesi No. 11 e müracaat. 922
10.000 ACELE SATILIK EV — Beşiktaş Vişnezadede şerefli mevkide orsa tlatmc. her gün anal 9 - 17 ye kadar SilleymanLyede Asker! Basım-evinde Tçvflk Aytaça müracaat.
9Sfı 1
RAMİ — Mattcpe atfa Ilı üzerinde yeni yapılmış İki kat sekiz odalı bina MU ıhtır. Arsası 1056 metredir. Her işe müsaittir, içindekilere müracaat No. 4/1. 958 — 5
DEVREN KİRALIK BAKKALİYE DÜKKANI — Cadde üzerinde ve İşlek yerdedir. N Lşantaş Çınar cad. No. as. içindekilere mOraeaoı.
962 — a
SATILIK — Erenköy Uı.de istasyona dört dakika mesafede İki kat, yedi oda. iki mutfak, tam konforlu 1675 metrekare çamlı bahçe İçinde betonarme köşk satılıktır. Almak Lsti-y eni erin büyük postalı an c karşisi Erzurum hanı altındaki tütüncüden Mazhar Ersta'e müracaatları.
964 —
SATILIK EV ARANIYOR — Ca-âaloftlu, Plvnnyolu. ÇcmberUtoş. Çar-Sikapı. Taksim ta rafla*. ında beş. altı oda. konforlu. Caddede yahut cad deye yalan yerde olacak. Her gün yarımdan İki buçuğa kadar 82147 ye telefon. BffJ — 1
ACELE SATILIK ARSA — Suadl-yc istasyonuna iki dakika mesafede denize nazır 1195 metrekare. Müracaat: Kşpaiıçnrn Kavaflar sokak No, 50 ye. 900 —5
inşaat ilânı
Sümerbank Genel Müdürlüğünden
1 — Defterdar Yünlü Sanayii Müessesesl gayri mamul anbarı İle sair binalar İnşaatı birim flatı esasiyle ve kapalı zarf usulüyle eksiltmeye konulmuştur.
2— Yapılacak inşaatın, keşfi (620.000,—) lira ve geçici teminat miktarı (28.550,—) liradır.
3 — Eksiltme evrakı Ankarada Sümerbank Genel Muamelât Müdürlüğünden (50) liraya alınabilir.
4 — Eksiltme 10 şubat 1950 Cuma giınü saat 10 da Ankarada Sümrebank Genel Müdürlüğünde toplanacak komisyon marifetiyle yapılacaktır.
5 — İstekliler teklif evrakı arasına, şimdiye kadar yapmış oldukları bu gibi işlere ve bunların bedellerine, firmanın teknik teşkilâtının kimlerden teşekkül ettiğine dair belgeler koyacaklardır.
8 — Bu eksiltmeye iştirâk edeceklerin bir taahhütte (400.000.—) liralık demir konstrükslyon ve betonarme İnşaatı bizzat, ikmal ederek kabullerini yaptırmış olmaları şarttır.
7 — Banka İhaleyi dilediği şekilde icrada serbesttir. (734)
İstanbul P.T.T bölge başmüdürlüğünden
1 — İdaremiz ihtiyacı İçin mühürlü numunesine göre fabrika mamulatı üç büküm 140ç kilo sicim alınacaktır.
2 — Eksiltme 6/2/1950 Pazartesi günü saat oabeşte Başmüdürlük Alım Satım Komisyonunda yapılacaktır.
3 — Sicimin muhammen bedeli OGöO lira geçici teminatı 724 lira 50 kuruştur.
4 — Alâkadarlar mukavele, şartname ve sicim numunesini
görmek ve geçici teminatı yatırmak üzere hergün Başmüdürlük levazım şefliğine belli gün ve saatte de Ticaret Odası vesikası ve geçici teminat makbuzlariyle birlikte komisyon başkanlığına müracaatları İlân olunur, (707>
minolojlstler nezdinde hattâ en meşhurlan nezdinde tahkikatta bulununuz. O zaman öğreneceksiniz kİ, bir çiünün asılarak mı öldüğünü yoksa boğulduktan sonra İntihar süsü vermek maksadıyla mı asıldığını tefrik etmek çok güç. âdeta muhaldir. Forbes’in. vücudunu ortadan kaldırmak üzere bu sonuncu metoda riayet etmişler. Adam, geriden taarruza uğramış, bir kravatla yahut boyun atkısı (!e boğulmuş; sonra, hiç de acemi olmayan kaatll, bütün bu mizanseni hazırlamış, İtina son haddinde olduğuna göre, cinayet midir, intihar mıdır bir bakışta kestirmek miimkün olamıyor. Kaatll, bir tek hâtâ İşlemiştir kİ bu yüzden mahvoldu. Tam şey edeceği sırada...
Avukat, yalvarır mânada ellerini kavuşturdu:
— İddialarınızın denli nedir, rica ederim? Ve kaatll kimdir?
Gözlerini kapatarak ilâve etüt
— KaatUl keşfettiniz mi?
— A, elbette.
— Demek ki, Angus Camp-bfrH'ln İntihar ettiğini ispat
etmeniz mümkün? — diye Duncan, kenetlediği yumruğunu masanın üzerine indirdi.
— Hayır, bunu şimdilik henüz isbat edemem. Fakat, For-bes’ln katledildiği ispat olunabiliyor. Sözüm ena itirafının hiç bir kıymeti yoktur. Bu iti-rafname makine ile yazılmış. Her hangi bir insan bunu yazabilir. Polis ne düşünecektir?
— Peki, benden ne istiyorsunuz?
— Demek, teklifimi dinlemek nlyelindeginlz?
Duncan, kendini bir koltuğa bırakıverdi:
— Her şeyi bilmek, her şeyi öğrenmek İstiyorum. Kaatll kimdir?
— Ay, kim olduğunu bilmiyor musunuz?
— Yenini ederim ki, bilmiyorum. Kaatll filâncadır dediğiniz zaman da Iranmamak hakkını muhafaza ederim. Kaatll kimdir?
— Şu anda bu şatodadır zannederim.
Katheryn, kuzenine endişe İle baktı. Bağucu bir hararet var. Pencerede mütemadiyen bir sinek vızıldıyor ve camlara çar-
pıyor. Bu sükût ortasında birinin holde yürüdüğü vazıh şekilde işitildi.
Doktor Feli, devam etti:
— Hiç şüphesiz dostumuzdur. ((Sesini yükseltti.) Salondayız! Yanımıza geliniz!
Yürüyen adam tereddüt etti. Derken, ayak sesleri kapıya j’aklaştı.
Bir sıçrayışla Duncan ayağa kalktı. Ellerini blrr.irlne kavuşturdu; Alan intlyar avukatın bütün parmaklarının çatırdadığını hissetti.
Aradan on beş saniye geçmemişti ki, kapının tokmağı gıcırdadı; zeminin her parkesi inildemiş gibi bir hel aldı. Sinek camda artık vızJdamaz olmuştu. O da bir tarafa konmuş olacak.
Kapı açıldı, içeri bir adam girdi.
Doktor Fell:
— işte kaatll budur! — dedi.
Parmağı Shapmau’a, Hercule kumpanyasının mümessiline u-zanmiştL
xvm
Yeni gelen adamın bütün te-ferrliatı güneşin ışığında göze çarpıyordu. Gövdeli bir İnsan,
adaleleri lâcivert elbisenin İçinde saklanmış. Saçları muntazam taranmış, Teni taze. Mavi gözleri şaşılacak kadar açık renk... Bir elinde mölon şapkasını tutuyordu, öbür eliyle de kravatının düğümünü düzeltti. Başını hafifçe yana İğdi; böylece, darbeden kendini korumak İstiyor gibiydi,
Keskin bir sesle surdu:
— Ne dediniz?
— tçerl girmenizi söyledim, bay Schapman! Yahut da size bay Campbell demeli. Çünkü hakikî isminiz budur
— Kimden bahsediyorsunuz, anlıyomıyorum?
— tkl gün evvel sizi ilk gördüğüm zaman aynı noktada fiyatta duruyorsun ut. Ben de şurada, pencerenin yanında... Hatırlıyor musunuz? Angus CampbelTin fotoğrafını tetkik ediyordum. Birbirimize henüz tanıtılnıamıştık. Oörierlml fotoğraftan ayırdım, çarpıcı bir aile benzerliği karşısında hayrete kapıldım .Hattâ size müteveffa ile aranızda ne gibi bir yakınlık olduğunu sordum.
Alan, bu sahneyi gayet iyi hatırlamıştı. O da sigorta kum-
panyasının bu mümessilinde, fotoğraflarından tanıdığı An-gus’u teşhis eder gibi oldu. Fakat bu hayal suda erirceslne eridi.
Doktor Fell. soran:
— Bay Duncanl Dostumuz şimdi size birini hatırlatıyor mu?
Avukat, kendini koltuğa tekrar koyuverdi. Dizlerinin bağı çözülmüştü. Pençeleri, koltuğun kenarlarında kenet lendl.
Nihayet .şöyle diyebildi:
— Robert Campbell... Siz, Ro-bert CampbelTin oğlusunuz?
Shapman, kekeledi:
— İtiraf etmeliyim kİ...
Fakat, doktor Fell, onun sözünü kesti:
— Angus'un fotoğrafı İle bu adamın çehresini birdenbire karşılaştırmış olmam beni doğru bir İz üzerine şevketti, Els-pat halanın ağandan elbet işitmiş olacaksınız ki, Angus Canip beli, kendi soyıma mensup bir adamı hâttâ ecnebi bir dil konuşsa bile derhal farkedlllrmlş. Lâkin bu haslete sahip olan yalnız Angus değildir. Biraz daha zayıf kabiliyette olsa bile, (Arkası var)

25 Ocak 1A50
AKSAM
Sabite 7
HER AKSAM BİR HİKÂYE
YENİ YAYINCI
Aşkın. İnsanlara oyunları İzah etmeğe lar, boş yere vakitlerini kaybediyorlar. çünkü bunden daha muğlak, daha anlaşılmaz, esrarına erişilmez bir şey olamaz.
Çakal denilen Antonlü Migone 11c Nanina meselesinde de vaziyet aynı idi. Bunların macerasını Kılarla eyaletinin en gürel ve en «mgiıijcöyû olan Ro-bano'nun dağları da, taşları da bilirler. BtL-heıu hissi, hem de hazin ve fert bir maceradır.
Facia vukubulduğu sırada Anlonio Migone kırk beşme yaklaşmıştı. Köy halkı ona çakal lâkabını vermişti. Çiınkn kelimenin tam mâıtosiyic bir canavardı., çehresi çirkin re vahşiyane idi. Fakat kusurları yalnız bundan ibaret değildi.
Rollano köyünde ve bölgesinde herkes, Migoncden korkar ve çekinirdi. Onun hakkında neler söylenmez ve nc iükâyler anlatılmazdı. Kendisine tahkir edici bir söz söylemesinden dolayı Cakomû Be m and in in harmanına ateş vermemiş mi İdi? Ehemmiyetsiz bir sebepten dolayı Plerto Jargcnlyi bıçaklamamış mı idi? Sonra bütün halk kaçakçı olduğunu bilmez mi idi?
Bununla beraber vahşi yüzlü ve kara ruhlu bu canavarın bir marifeti daha vardı: Küçük Naninayı seviyordu. Nanina, Mlgonenin kızı değildi. Fakat Migone öz kızı olsa blie onu daha fazla scvemlyccektl. Kıza Meryem ana gibi tapar ve köle gibi hizmet ederdi.
Nanina. kaçakçının arkadaşlarından birinin kız» idi. Babası Danilo kaçakçılık ve adam öldürmek suçundan dolayı 20 sene ağır hapse mahkûm olduğu zaman Nanina, ancak sekiz yaşın d a idi. Annesi daha evvel ölmüştü Migone. babasının sadık bir arkadaşı sıfatiyle küçük « kızı yanına almış ve kalbinin bütün sevgisini ona vermişti. Başkalarına karşı, ne kadar kötü ruhlu ve zalimse küçük koza karşı o kadar şefkatli davranıyordu.
Roliano köyünde hiç bir kız veya kadın Naninanın giydiği kadar zengin elbiseler giymemiş, onun taktığı mücevherleri takmamış ti. Köyün bütün delikanlıları, etralında fır dönüyorlardı. Fakat genç loz, hiç birine ehemmiyet vermiyordu.
Nanina on sekizine bastığı zaman Çakal lâkabiyle anılan Migone köy papazına gitti. İhtiyar papaz, bu ziyarette hem sevindi, hem de şaştı.
— Doğru yola dönmeğe mi karar verdin oğul? diye sordu.
Çakal, omuz silkerek:
— Bu da olabilir. Fakat şim-“ dİ başka bir İş içlngeidim Ben Nanina*yı seviyorum, dedi.
Papazın rengi attı:
— Bu, çok fena bir şey Migone! Nanina hem küçüktür, hem de kızın sayılır, cevabını verdi.
Çakal, bir el işaretiyle papazın Jaminü kesti:
— Fenalık bunda değil. a«ı) felâket şu İti. Nanina da beni seviyor.
Papaz, kaçakçıyı itimatsızhkis süzerek:
— Oğlum! Sen zırvalıyorsun, cevabını verdi,
— Keşke dediğiniz doğru Olsa- Fakat vaziyet benim söylediğim gibidir.
Kaçakçı, alnından akan iri ter tanelerini nildifcten sonra ilâve etti;
— Nanlnanın beni sevdiğini anladığım andan itibaren bedbaht oldum. Çünkü onu çıldırasıya sevmekle beraber kendbri-«ine yaraşan koca olmadığımı biliyorum. Hayır, ben onun gençliğini ve güzelliğini mah-drrnem. Hepini» beni hayvan ve canavar addediyor.tanus Halbuki ben Naninaya karşı fena bir »dam değihm
Mitone. hıçkırıklara boğnMu, çacuk gibi ağlamağa başladı, «ınra kendini toplayarak ilâve etti;
- Kararımı verinceye kadar çok tereddüt ettim. Fakat artık karanındap dönemem. Pazar günü evleniyorum.
Papan yerinden hayretle Eor(İB jç — Nanina He mi?
— Hayır, Nanina ile aramı bir engel koymak İçin Mel fi köyünden bir dul kadının evleneceğim. Nikâhımız pazar günü kıyılanı Jt.
Paptiz. bu sözleri dinleyince, muhatabına takdirle bakarak
oynadığı kolkışnn-
fırlayarak,
— Benden ne yapmamı istiyorsun oğlum?
— Naninayı görüp onunla görüşmeli, kendisine nasihat vermelisiniz. O. slM hürmet ettiği için sözünüzü dinleyebilir. Siz kendisine ne diyeceğinizi biliyorsunuz. Kendisini bu çılgın aşkından vaz geçirmek için evlendiğimi ani »manialıdır.
— Merak etm? oğlum, ben elimden geleni yapacağım.
Papaz. Mlgoııcnln kendisine havale ettiği İş! gördü. Genç kızı evinde ziyaret etti Fakat nasihatleri kâr etmedi. Nanina, babalığının pazar günü evleneceğini İşitir işitmez hiddetinden kudurarak papazı evinden kokarken arkasından:
— Pazardan evvel cumartesi günü var. diye haykırdı.
Ne papaz, ne de Migone genç kızın bu sözlerine ehemmiyet vermediler. Cumartesi günü akşamı papaz, genç kız nezdinde son bir teşebbüste bulunmak İçin kaçakçının evine gitti. Fakat Nanina evde yoktu. Migone de yemek odasında, göğsüne bıçak saplanmış olarak yerde yatıyor ve hâlâ yaşıyordu. Komşuların etrafında toplandıklarını görünce:
— Kimse beni vurmadı. Ben ^«ı kendi kendimi vurdum. Artık hayattan bıkmıştım, dedikten az bir müddet sonra can verdi.'
Naninaya gelince ortada yoktu. Kimse ne olduğunu ve ne-|. reye gittiğini bilmiyordu. Genç kız, aradan bir kaç gün geçtikten sonra Rallano köyü polis komiserine gitti:
— Babamı ben bıçakladım. Beni tevkif ediniz, dîye İtirafta bulundu.
Genç kıs tevkif edildi. Muhakemesine başlanmak üzere İken akimı oynattığı İçin tımarhaneye kapatılmasına mecburiyet hasıl otdu. Nanina senelerce tımarhanede kaldı. Kendisini görmeğe gidenlere, babalığının seyahate çıktığını ve kendisiyle evlenmek için dönmesini beklediğini söylüyordu.
Çeviren A. HİLÂLİ
CAMİ
MılH EöiUın BaK.ınlıemin yay imla-ma£a b.»sladıftı «KiatUtler Kin yardımcı eserler serisi r nln lıan klâsiklerine dair birinci kitabını teşkil etmektedir. Devrinin maıeUl sulun-larına bile el Öptürecek kadar üstün bir sayrı toplayan büyük İran sairi Molla ■Caml'nln hayalını ve «erlerini inceleyen ve Nurt çerçomsan ura-frndjın Ali AiRiır HıkrtuH len dlIkniM çevrilen «Camlı. Milli Etilim Bak.ın-)>it yayıevleriyle bütUn klUpÇıIar-da SW kuru} flllUe **tı> maktu dır.
AVHUPA VE rBANSIZ İHTİLÂLİ
Fransız tarihçilerinin en büyüklerinden biri sayılan Al bert SoreFUı bu büytlk eserinin «Siyan! Ahilik ve no [enekleri kısmını teqaıl »den birinci elidinin birinci kısmı bundan ünce çıkra ıstı. •Kirliliğin Sukuhı» nu testi 11 eden birinci elidin İkinci kııtmı bu defa yayımianmi} bulunuyro. Na-hld Sırrı Örlk tarafından dülmfst çevrilmekte olan bu dcjerll serinin blrtnet ciJdhıtn birinci kısmı a2$. ikinci kannı MÖ kuru.*) flatle Milli F.Jtlm Bakanlı*! yaymevtcriyle bütün kitapçılarda «ılıtmaktadır
YUMAM ÇOBAN ştmLEHİ
Eski Yunan muharrirlerinden Thc-okritos'un eseri olup. Doçent Dr. Sual Slnanogtu tarafından. Yunanca .■ulınd.m -lUlmiıe çevrilmiştir. Mitil Kjıtlm Bakanlığı yayımlan arasında. Yunan küslItlSTİnln 71 ncısı olarak neşrolunan «Yunan Çoban Şiirleri i» 140 kuruj finlle. Milli Eğitim Bukan-lığı yayınevi eriyle bütün kitapçılarda satılmaktadır.
İSKEHDEHİM AUABASÎSİ
Birinci cUdl, bundan Önce «ene Milli Eğitim Bakanlıûı yayımları arasında çıkmn olan «İskender'in Ana-bMlı'l. nin bu defa İkinci elidi ya-jnmlanmiftır. Her iki cildi de Hay-I rullah örs tarafından dlilmııe çev-rt'm «İskender'in Arabaria'l» nln birlini cUdl 1». ikinci eüd 180 kuruj flalle, Milli EfîlUm Baksnlı*ı yoyın-evlcriyle bütün kitapçılarda satılmaktadır.
YAĞMUH VE TOPSAK
Ankarada devamlı clarak oyda bir yayınlanan Yağmur ve Toprak der-elalnin 18. sayın dn dljcr sayıları sibl memlekvt ve kdy meseleleriyle dolu olarak çıkmıjfr. On sayısının abone bedeli ICO kuruştur. Adres: P. X. M Ankara.
dilmaca!
Karantina tarihimizden bir yaprak
zı Bahri Şefi t'te karantina bu
(Baş tarafı 4 üncü gahifede)
«Esbabı tahaffuza teşebbüs mû-| tarihte başlamıştır, nasırı a. hafifçe bir k&Tantlne u-
liirk ticaret Bankası
ı: a w n :« mJlT57TBBl
İ«g^E2ĞısS3
KONFERANS
★ Vefa lisesin! bitirenler derneğinin tertiplediği seri konferanslardan beşincisi 25 Ocak 1950 Çarşamba günü saat 18,30 da Beşiktaş halkevinde (İlim ve spor) mevzuunda verilecektir. Giriş serbesttir.
■it Ş11U Halkevinden — 17 ocak W» çıran* rflnfl ıs de HalkçvlmUde Masal Ostadı Eflatun Cem GOney Kra-fmdnn (Manrimn pen cerealnd en A-nadolul mevzuunda bir konierana vertteeekMr. HartoM »el et»Ur.
■İt Beşiktaş Halkevinden — Halke-viudz. Knılajr DeracJljrle birlikte fakirler İçin açtığı Dispansere her eOn münavebe Be Dr. Emin ŞükrO Kunt, t>r. ren BaytUkem. Dr Sara. Dr Bclku CanfcacL Dr. Gllman. Dr. AtlU Zeytlnoflu, Dr NurtkAtl ÖUİUn. Dr. irfan Gekaal. Dr. Neslbe B*-toyok muayenelerine devam etmektedirler. Arzu edenler brr gfln mOra-
13945018
Soldan «ağa- * — Glyrcck caya tan, 2 — Lekesiz. 3 — Mikâp jck-Unde olan • Neti edalı 4 — Terrl kibar efendi. 5 — ŞevcUl • T»nl küsat eden, d — BUria - Kabul etmemek. 1 — Gıda mnddm*. 8 — Kalburdan Etçlrme«»n. » — Basına «1 »gelirse bîljrOktür - Sonuna «N» gelirse yaramaz çocuk ulur. 14 — Tersi bir edat - Hürmet
Yukarıdan ajakıys: l — Haydu: yatağı, 3 — Teklifsizlik. 3 - Bir teri ol. 4 — Deve ■ ölüm, 5 — Zıp.avao ■ Eriyet. S — Bir emir - Derde deva, 7 — Kvtü ruh - Cazip, S — Açıklamalar - İslın ve jiihreL
GEÇES BULMACA MİM HALLİ
Soldan sağa: 1 — Şerefiye. * — Adıyaman. 3 — Rctalrf, 4 — Abansa. S — Bl, İbate, S -- iyaka. Öd. T — Hav. Kan. a — Ellaapak. S — Zonaba. 10 — Krom, gır
Yu karıdan 1 — Sarabil tuk.
3 — Edebiyat. 3 — Rıza. Av»». « — Eyanik. Som. 3 — Falabakan. ■ — inunı. Apaş. 1 — Vat. Tilrabl. ■ — En. FtdakAr.
Sümerbank Genel Müdürlüğünden
Merinos Yönlü Sanayii MCessesemiz İçin 8 adet çözgü makinesine ihtiyaç vardır. Şartnameler İatanbul'da İstanbul Şubemizden ve AnKara'da da Genel Müdürlük 8atınalma Müdürlüğümüzden bedelsiz olarak ahoabllir. (1004)
Ankara elektrik, havagazı ve otobüs işletme miiessesesinden: 10'000 Kilo karpit alınacaktır.
10,009 kilo (Ceviz büyüklüğünde) karpit, 50 kiloluk fıçılar içinde teslim edilmek şartlylc satın alınacaktır. Alâkalıların tekliflerini en geç 10 Şubat 1950 cuma akşamına kadar müesessemlz Umum Müdürlüğüne göndermeleri rica olunur.
Neptün Ziraat, Sanayi ve Ticaret Türk Anonim ortaklığı Yönetim kurula başkanlığından
Ortakhgımıuc kati kuruluşu tamamlanmış olduğu cihetle kuruluş esnasında ana «özleşmemizin 7 nel maddesi sarahatiyle Ortaklık sermayesinin hissel iştirakleri nispetinde tamı-mini taahhüt ve % 25 ini de tediye etmiş bulunan hissedarların bakîye % 75 taahhütlerinden % 25 ini daha ödemek su-rctlyle taahhüd elyedlkieri hisse IştlrâkJertaln % 50 sini ödemiş olmaları lüzumuna ana sözleşmemizin jo uncu maddesine tevfikan Yönetim kurulumuzun 24.1.1950 tarihli toplantısında karar verilmiştir Ortakların ilân tarihinden itibaren 20 gün zarfında hisse Işllrâklerinln % 25 ini daha Ortaklık veznesine makbuz mukabilinde ödemeleri lüzumunu ve aksi halde ana sözleşmeoflzln 1i ve 12 nel maddeleri nacağı İlan olunur.
Filhakika 13 zilhicce 1250 ta-suiünün icrası rey olunarak Ga-1 rihiyle makamı sadarete gön-lata Nazırı Sârim Bey devleti mütehabenin Âsitanei âllyye’de (İstanbul) mukim sefaret tercümanla riyle söyleşip beyinlerinde verilen karar mucibince Karadenlzden müste’men gemilerine İstlnye görfczl ve ehli Islâm ve reayayı devlet gemileri İçin Limanı kebir manaill karantinaya tahsis olunup karantinanın kemayenbaği nezaret ve müteferrlûtının rüyet ve tesviyesi maddeleri hâlen Haremeyn muhasebecisi ıKâmlli zade Mustafa Nazif Efendi) hazretlerinin uhdei diı*uyet ve ihtimamına ihale kılınmıştır.! demektedir.
Bu tatbikat ve İcraatın nıena-fil maddiyesl görülmüş olmalıdır kİ vebaya karşı dahi latbi-kına kuzzatı askerlyeden Selim Sati’ ve Mehmet Esat ve Abdüi-hak Molla Efendiler memur buyurulmuşlardır.
Filhakika o zamanlar (1252* Kıbrıs, Suriye ve İskenderiye taraflarında veba şiddetle hüküm sürmekte ve payitaht ahalisi birkaç sene evvelki salgından ürkmüş oldukları gibi nez-dl devleti aliyyede mukim sü-fernyı düveli ecnebiyye ve maiyetleri erkânlyle tüccar ve mu-teberan dahi bihakkın korkuya düşerek Işbıı tesisi cedidin İkmali için muavenetten geri durmuyorlardı.
Akdenizln işbu ahvali sıhlıl-yesine karşı en ciddi tedabir-den olmak üzere Kalcl Sultani-yede fÇanakkaîe) muvakkat bir tahaffuzhane yapılarak oradaki Nemçe (Avusturya) konsolosunun oğlu İspir o tabip tâyl.ı kılınmış ve nâcegânı divanı hümayundan Esat Erendi müdürlüğüne bittâyia Istanbutdan oraya gönderilip Biga mutasarrıfı ve Bahri Şefi t muhafızı Vâsıf Paşaya dahi bu bapta vcsayayı şedideyl havi hükmü şerif ısdar buyuruimuştur.
Bu vesile He Selim Sati'. Mehmet Es3t ve Abdülhak Molla tarafından kaleme alınan talimatname tensikatı tahaffuzi-yenin iik nizamı addolunabilir. Başbakanlık arşivindeki çalışmalarımı? (••) -sırasında elimize geçen bu talimatname müsved-1 deslnde her ne kadar tarih yok-' sa da (Takvimi Vakayi) da bu hususa alt olarak intişar eden j bir makalenin tarih! 1252 dlr. Ancak bu mevzua ait olarak e- 1 Hm ize geçen diğer arşivlerde zilhicce 1250 (1834) tarihi açık-kaydolunduguna göre. Boğa- diye bağırırlarmış.
ça
derilen Boğaz Nazırı Ralf Paşanın yazısında «Eınru muhafazası uhde! übeydanemde olan Bahri Seflt Boğazında İcra olun m ak üzere müteallik buyurulan irade! «cniyei şahane mucibince usulü karallna hususuna akdemce arz ve Lnha olunduğu veçhile, (Sarı Sığlar) nam liman mahalli karantina tahsis olunarak hâcegânı divanı hümayundan memur Esat Efendi ve hekimi kullan marifetiyle bed'ü mübaşeret oiunmuş...> dendiği gibi, aynı kâğıda llişti-rimlş ve karantina memuru Mehmet Esat Efendiye alıl olması melhuz bir yazıda da:
«Kalel Sultanltyenln aşağı tarafında ve şehre bir çeyrek mesafede (San Sığlar) tâbir olunan bir liman, müemmen olup sahilinde bir çeşmesi dahi olduğundan, etrafı limanda memurlar şimdilik çadırlarla İkamet ve karantina nizamatı İcra olunarak gittikçe İktizasına bakılmak...} denmektedir.
Yalnız Çanakkaiedc yaptığım mahalli tetkiklerde, bugün (Sarı Sığlar) İsimli bir yerin mev-cud olup olmadığını öğrenemedim. Her ne kadar hakikaten nefsi Çanakkaleye bir çeyerk saat mesafede (Sarı Su) akıyor ve kenarlan da hakikaten sığlık ise de gene bugün Çenakka-leye 17 kllometer mesafede Karantina ismiyle maruf bir köyceğiz de vardır. Vaktiyle bir Rum köyü olun bu yere şimdi 7-8 aile muhacir İskân olunmuştur.
Eüdden kalma ve hâlen bir sa-| m anlık olarak kullanılan kalıcı ı duvarlar ve taş merdivenler mevcutsa da bunlarm eski Rum, evlerinin enkazı olduğu rivayet olunmaktadır. Civar köylerin ihtiyarlan da bu köyde karantina muayenelerinin yapıldığını hatırlamadıklarını söylemektedirler.
Sözümü tatlı bağlamak için yazımı gene karantinaya alt şu fıkTU İle bitilmek isterim:
ikinci Azdiilhamlt devrinde Şomda kolera zuhur etmesi û-zerlpe mahalline doktorlar gönderilerek karantina vazediliyor. Fakat bu mevhum ablukayı ' halk yadırgamış olmalı ki gün doktora:
I Efendlna, efendin a
Fek karantina Mlkrobl mâ biçin a! (Efendi, efendi, karantinayı kaldır: mikrop bize gelmez!)
I
her
Radyo temsilleri
(Baytar afi 4 üncü sahifede) Fakat telcvİNİon bizde henüz mevcut olmadığı İçin biz şimdilik radyoyu Ye radyo temsillerini gözle görün mea. fakat kulakla UltUlr olarak kabul et-memlz lâzım geliyor Şu halde radyo için yapılan piyeslerde her şeyden evvel bu noktayı dalma hatırlamak gerek.
Radyoda temsil edilmek üzere eser vücuda getirirken tiyatro tekniğini tamamlyle unutup sadece mikrofonu düşünmek ve yüz binlerce dinleyicileri nazarı itibara almak lâzımdır. Ve hiç bir zaman hatırdan çıkarmamalıdır kİ radyo başında taklbedllen bir temsil dinleyicinin göz yardımından mahrum olduğu gibi, on ufak dikkatsizliklerin tesirlerine maruzdur.
Radyo temsilleri dlnltyenlerln t'özü, eserin anlaşılmasına yardım etmek şöyle dursun, çok defa dikkati başka tarafa celbe-der. Meselâ, odada bulunanların bir hareketi, hattâ, bir kösede uyuklayan kedinin gerinmesi bile dinleyiciyi temsil edllnıckte olan eserin havasından uzaklaşlrmağa kâfidir.
Şu halde radyofonik eserlerin ■on derece cazip, oyalayıcı, sürükleyici olmasj lâzımdır. Bu, birinci şarttır. İkincisi, eserin derli toplu olması, yani bir kül teşkil etmesidir. Bunu temin , edebilmek için esere faala, binaenaleyh lüzumsuz, bu sebep- , ten dolayı da mu»r şahıslar koymaktan çekinilmez), mükâ-lemeierin kısa cümlelerden lba-ret olması, vakanın da ko- 1 layca analşılacak bir suret- ' te canlandırılması lâzımdır. 1 zannediyorum... Maksat, din- ' le yi cinin alâkasını hemen bl-rtncL makâlemede celbctmek ve bir daha bırakmamaktır. 1 Çok şahısh, dağınık bir mevzu, ' göç taJübedlidıgıncicn dolay!, J
sarfetmemeUdlr Zira, çok defa bu gayreti sarfetmek İstemez: İstememekte de hattıdır. Anlayamadığı veya anlamakta güçlük çektiği bir «eri dinle-mektense düğmeyi çevlriverir...
Diğer taraftan tiyatro seyircisi ile radyo dinleyicisi arasında pek büyük fark vardır. Seyirci tiyatroya bir piyesi görmek için gider. Bunun için de kendirinde tahteşşuri hazırlıklar yapılmıştır.
Halbuki radyo temsili dinleyicisi Odasında dır. O, temsile gitmez, temsil ona gelir. Bu dinleyici bir tiyatro salonu kalabalığının nasıl ettiği bir takım şuaların. seyyalelerin — ismi ne olursa olsun — tesirine kapılmamıştır insan sokakta. umumi yerlerde bir çok münasebetsiz ahvalle karşılaşabilir, bir çok nâli AŞ sözler duyabilir: bunlara katlanır, fakat aynı münaseoeteiz hallerin, aynı, nâhoş sütlerin evinde, o-dasunda cereyan etmesine veya işitilmesine, pek haklı olarak, laiıommul edemez.
§u halde, radyo piyesleri yazarken bu nokta üzerinde de durmak lâzım geliyor. Tiyator-da kolayca kabul edilen, hattâ pek tabii karşılanan bir çok vaziyet, bir çok mfikâleme, tiyatronun umumi havasından ve gözün yardımından mahrum olan radyoda dinleyicilerin kulaklarını tırmalay.p rencide edebilir.
Hülâsa bir dram ıeya bir komedinin, hattâ kura bir skeçln büe radyo tekniğine, ve radyo dinleyicisinin arzusuna, zevkine uygun olabilmesi için, bir çok husuri evsafı haiz olması lâzımdır.
Bu da radyo için eser yazmanın güç. hattâ pek güç olduğunu gösteriyor. Mamafih sanat ve azimle her türlü güç-Jukieri yenmek mümkündür.
Ekrem Hcşit R-İ’Y,
Sermayesi
T.L, 4.400.000
KURULUŞU 1914
İhtiyatları
T.L. 1.447,133
31 Ocak 950 akşamına kadar
BANKAMIZDA
cn az 100. liralık bir TASARRUF HESABI aça cak olan müşterilerini izle, hesaplarında en az 1000. liraları bulunacak VADELİ HESAP sabip-___ terine 10 Şubat 950 Cuma günıi _
KL'R'A ite
20.000 Liralık
Para İkramiyeleri Dağıtılacaktır
İstanbul üniversitesi Rektörlüğünden:
■Üniversitemize bağlı Fen, Hukuk Edebiyat, iktisat ve Orman «Burssuz* Fakültelerine 1 Şubat 7950 de başlamak ve 15 Şubat 1950 de sona ermek üzer£ öğrenci kayıt ve kabul edilecektir.
Fen Fakültesine y&nlız F.K B. Trp dalına, G3. Kimya Mühendisliği dalına 10 ve Eczacı dalına B öğrenc» alınacaktır. Diş Tabebetl Ue lisans kısımlarına öğrenci ahnnuyuçaktır. r t
Yazılmak lstiyenlerin getirecekleri belgeler şunlardır:
A — Olgunluk diploması Ue Lise 'bitirme diploması, ve Kimlik cüzdanının taatlkll örneği, ’
B — Oturduğu yeri gösterir belge,
C — Öğrencinin etrafı için tehlikeli bulaşıcı bir hastalı-*-olmadığını gösterir Hükümet Tabibi raporu,
D — 15 Lira bnatrikülâsyon harcı yatırdığına dair Üni-
versite Saymanlığından alınan makbur.
Üniversiteye yazılmak IsUyenlertn bu belgeleri bir dilekçeye iliştirerek Rektörlüğe başvurmaları ve dilekçelerinde hangi Fakülte ve bölümlere öğrenci yazılmak İstediklerini belirtmeleri lâzımdır.
NOT:
$1
1 — Tıp, Kimya Mühendisliği ve Eczacı dallarına ancak «Fek İyi» ve (lyl» derecelerde olgunluk İmtihanını vremiş olanlar arasında seçim yapılmak suretiyle öğrenci almaraktır. Ört a derecelerin baş vurmamaları,
2—tmatrikülâsyon harcı verip kaydı yapılmamış olanlara bu harçlar hiç bir suretle gert veçilmiyecektir
3 — Bir yıl öğrenime ara verdikten sonra Üniversiteye kaydolunmak isliyen Lise mezunlarının bağlı bulundukları Askerlik şubelerinden öğrencilikten başka bir s’bcple ertelenmiş olduklarına dair belge getirmeleri- lâzımdır.
4 —Y ûksek bir öğrenimi bitirdikten sonra Askerliğini yapmıyanlar İkinci bir yüksek öğrenime kabul edllmlyeçeklerdir.
5 — Dört Sömestrellk süre sonımda üst sömestre geçmemi}
olanlar askerlik ödevlerini bitirmedikçe yeniden imatrikülâs-yon işlemleri yapılrmyacaktır. 1775)
Otomobil satışı
İstanbul Defterdarlığından:
Muamele ve istihlâk Merkez Tahsil Şubesine olan Muamele vergisi borcunun rıeaen ödenmemesi basebıle haciz altına alınan 949 Foıd Prefect Modeli, 10 beygirlik: 5736 plâka sayılı, hâlen çalışır vaziyette olup 9426 kilometre yapan taksi otomobili, 27/1/950 cuma günü saat 11,30 da Arnavutköy caddesi Bey azgiil caddesi 99 No. lu Necat i Akgün e ait garajda açık arttırma »uretile satılacaktır.
Taliplerin belli gün ve saatte mezkıır mahalde- hazır bulunmaları İlân olunur. (1025)
| Kadıköy Vakıflar Başmüdürlüğü ilânları |
Kartal çiftliği iriye
*
»
samandıra Sııltanbcyllk dahilinde ağıl ve otla-
Yılhk Lira
800
kirası
Kr.
00
İlk teminatı Lira 70
Kr.
00
ISO
200
2025
00
00
00
00
00
13
17
177
5
sonuna
15
50
19
■2â
kadar
112 dönüm tarla
Demirci ağılında 94 dönüm tarla
Dahilinde mandıra, çayırlar, arazi ve 81 No. lu Ev. -
Svftanbeyiik çiftliği dahilinde 6 adet ahır
Yakanda yazılı gayrimenküller Şubnl/951 kiraya verilmek üzere açık arttırmaya çıkarılmıştır, ihaleleri 31/1/1850 Salı günü saat 14 de yapılacağından isteklilerin nüfus hüviyet cüKhtnhıriyle birlikte idaremize müracatlart (003)
Şişlide bir cami yaptırma ve yaşatma derneğinden
Derneğimizin 1949 yılı alelade kongresi 28 Ocak 950 tarihine rastlıyan Cumartesi günü saat 15 te Şişli Camii şerifi Kütüphanesinde yapılacaktır Üyelerimizii teşrifleri ehemmiyetle rica olunur

Sahife 8
25 Ocak 1950
VAPURLAR
_ Perise gideceklere güzel bir haber M
■ En nefis alaturka ve alafranga yemek meraklılarına
■ şaıızellze civarında Lord Bayron sokağında Le Lord Lokan-| kan tasına gitmelerini tavsiye ederiz.
HERKESİN TANIDIĞI
Nl MARKA OLURSA OLSUN
Edici Rad^onunu
almayı ihmal etmeyiniz
radyolarının birine şahin olunuz!
PROJE MÜSABAKASI
REKABET İNŞAAT
TÜRKİ/E CUMHURİYET ME KEZ BANKASI’
Dört saat ara ile günde Uc kasa alınabilir
nın İzmir’de yaptıracağı şube binası için Türk mimar ve mühendisleri arasında bir proje müsabakası açılmıştır. Müsabaka müddeti 30 Nisan 1950 tarihine kadardır. Program ve vaziyet plânı Bankanın Ankara merkezi ile İstanbul ve İzmir şubelerinden bedelsiz alınabilir. (605)
Bay, bayan saatleri
Her marka radyolar
Boz dolab art
Yazı makineleri
Çamaşır makineleri
Altın bilezikli saatler
Divar saatleri
Gramafonlar
Otomobil radyoları
Gaz sobaları
rica olunur.
Adres gayetle basit:
Herdesin tanıdığı
l ın;ıy .-lııı ■••(-,1 ,1
Sirkçe est I
ay durağı —
Telefon: 251-0
Y&lniî biz kullanabiliriz ve yalnız bize alddir. çünkü: Tıirkiyede
son harpten
sonra halkımıza kolaylık olmakuzere, en buyuk tehlikelere goz yummadan
retle İlk taksit İsine ötuan
Yeniden taksit listemize Uâve ettiğimiz eşyalar -"unlardır:

BU İFTİHAR CÜMLESİNİ
Rıdvan Umay Muessesesıdır
Mücevherat eşyası
Elektrikli süpürgeler
Çıplak ve möbleli pikaplar
Motosiklet, bisiklet

GRIPIN
çünkü GRİPİN Soğuk algınlığında ve Grip başlangıcında hastalığı
onun yerine bu 9 lâmbalı

üs^ ^°n9°
il i fteTBZal i lliîlTill Til İTO» 1=M M Ara
ADRi ATiCA
SOC. FER. AZ. Dİ NAVIGAZİONE VENEZİA
T. CAMPANELLA vapuru
26 Ocakta SELANİK, MARSİLYA ve CENOVA İçin eşya-yl ticariye alarak hareket edecektir. Vapur kumpanyası, Cenovadan aktarma suretlle dünyanın her tarafına sev-kedllmek üzere eşyayl ticariye dahi kabul edecektir.
Fazla tafsilât Lçlıı: Galata Müminine caddesi 15 No. da 2 ncl kat.
ADRİATİCA S. A. Dİ NAVIGAZİONE
Umumi acenteliğine müracaat. Telefon: 44877 - 44378.
FENNİ SURETTE HAZIRLANMIŞ OLAN
SAYIN BAYANLAR
Yeni gelen gayet zarif ve sağlam
ELDİVEN — Çocuk KİLOT ve MUŞAMBALARI Sıcak su TORBALARI İle sair lâstik eşya çeşitlerini lütfen görünüz.
TAKSİM ECZANESİ — Beyoğlu
ARI UNLARI
YUVANIZA SIHHAT
SOFRANIZA LEZZET
GETİRİR
Devlet Denizyolları ve Limanlan işletme Genel Müdürlüğü İlânları
1 — Fabrika!arımızın acil İhtiyacım karşılamak ve derhal teslim edilmek üzere 30 muhtelif efratta 500 paket pirinç vida 27/1/1950 Cuma günü saat 11 de Genel Müdürlük Alım Batını Komisyonunda Pazarlıkta satın alınacaktır.
2 — Tasarlanmış değeri bulunmayan bu malzeme sununda, İstekliler tıekkl edecekleri mal bedelinin % İS nlsbe-tınl güvenme puıu olarak he saptama lan ve pazarlıktan önce komlsyondm alacakları bir yaa de vezneye y»tırmalan İMuadtr,
Bu He ait eb’U İtetert.burgu* kauıteyoada garteebiUr
Kollektîf Şirketinden: Çtmberliiaş Garanti Bankası üstü Kat. 2 İstanbul İç Erenköy ve Florya mevkiinde satışa arzetndş olduğumuz arsalaranuza talip ve tapularını almış olan müşterilerimizin badema taksitlerini Şirketimizin Kapalıçarşı 95/943 ve 87 numaralı hesabımıza yatırmaları veya göndermelerini bildirmiştik. Bu hal baza yanlışlıklara ve müşterilerimize zamanında mukabil makbuz göndermemize mani teşkil etmiş olduğundan sayın imişler ilerim İzLn eskisi git taksitlerini posta havalesile Şirketimiz adına gocıdermele fini hassaten, istirham ederle.
PINKAR ıJYUZ ve buna benzer kaşıntılı cild hastalıklarında kullanılması faydalıdır,
UNO 'l«»O«AVUAtl *
ZAYİ — Kabataş lisesinden aldığım pasoyu kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
1. A dan 233 No lu Turgut Günçaldı
Göz Mütehassısı
ûr.CemilGörür
Cağaloğlu Nuruosmaniye caddesi Atay Apartunatu Pazardan oaşka her gun saat 14 ten 1' ye Kadar Telefon: '9058
1 — Keçiören Verem Hastahaneslne su verilmesine lüzumlu iki adedi Dizel ve altı adedi Elektro motorpomp oımak üzere cem’an sekiz adet motorpomp gurubu kapalı zarf usulü ile satın alınacaktır.
2 — Alınacak motorpomp guruplarının fenni vasıflan ve takadan fenni şartnamesinde ayrı ayrı yazılıdır şartnameler Ankara Sular idaresinden (10) lira mukabilinde alınabilir.
3 — Sekiz adet motorpomp gurubunun (Ankara nakil ve yerine montajı, ve resim vesair iıcr türlü masrafı dahil olarak muhammen bedeli (112.000) lira (yüz on İki Din liradır.
4 — Geçici teminat 6850 Lira olup Ankara Sular idaresi veznesine yatırılacaktır.
5 — Motorpomp gurupları ve teferruatı İhale tarihinden İtibaren 90 gün zarfında Ankarada İdarenin göstereceği yerde teslim alınacaktır
6 — İhale 3/2'950 tarihine müsadif cuma günü saat 15,00 de Ankarada Kızılay karşısında Sular idaresinde teşekkül eden bir komisyon huzurunda yapılacaktır. Bu tarihten sonra verilecek veya postada gecikecek olan teklifler kabul edilmez.
T — İdare, ihaleyi yapıp yapmamakta ve dilediği tipi beğenmekte serbesttir. (070)
Ankara Belediye Başkanlığından:
Belediyemiz teşkilât kadrosunda açık bulunan 20 şer Ura kadro nıa&slı Zabıta ve Muamele Memurlukl*r( »uıavına kabul İçin Konulan baş vurma süresi !l/l/95« tarihinden SÖ. İ/95Û tarihine Kadar uBBUlmışur. Sınav evvelce İlân edildiği üzere M/1'950 gönün dedir.
KîffljcC ilan olsuur.

Comments (0)