AKŞAM
Hergiin 8 sahife
AKŞAM’ın
Kiiçiik ilânları en verimli, en ucuz vasıtadır.
Sene 30 — No. 10667 — Flatl her verde 10 kuruştur.
CUMARTESİ 26 Haziran 1913
Salılbl Necmeddin Sadak — Ya2i işlerini fiilen idare eden: C. Bildik — Akşam Matbaası
erlin muhasarası
İsmet İnönü
idare masraflarında
Alman başkentinde durum ciddî, fakat sakindir
Dün Ankara üniversite" sini ziyaret etti
tasarruf yapılacak
Derlindeki Amerikan kuvvetleri kumandanı general Cay (solda) InglUz kuvvetleri kumandanı general Robertson İle bir arada
I ■ i Lİ
Ankara 26 (Akşam)____Cumhurbaş-
kanı İsmet İnönü dün saat 17 de Ankara üniversitesine gitmiştir. Cumhurbaşkanı, üniversite önünde Milli Eğitim Bakam, üniversite rektörü ve Üniversite genel sekreteri tarafından karşılanmıştır. Cumhurbaşkanı rektörden üniversitenin umumi durumu ve çalışmaları hakkında İzahat almış, bundan sonra da senato toplantı salonunda fakülte dekanları ve senato ilyelerlle fakültelerin İhtiyaç ve İlmi çalışmaları üzerine yakından alâkadar olmuşlardır .
Kıbrıstaki Türk azınlığının durumu inceleniyor
Lefkoşe 35 (A,A,) — (Naferı): Adada bulunan Türk azlığının durumu İncelenmek Üzere İngiliz hükümeti tarafından vücuda getirilen komite dün İlk toplantısını yapmıştır.
Kıbrle valisi Lord Wlnster de toplantıda hazır bulunarak komiteye görevinde muvaffakiyetler temenni etmiştir. Komite başkanı Kıbrıs Türk terinin İngiliz İdaresi altında kalmak arzusunda olduklarını söylemiştir.
Haşan Saka kabinesinin tasarruf sahasında aldığı tedbirler
Ankara 29 (Akşam) _ İkinci Haşan Saka Kabinesi kadro masraflarında tedrici olarak esaslı bir kısıntıya gitmeği, İdare masraflarının her nevlnde de azami tasarrufu temine çalışmağı programına koymuş bulunmaktadır, öğrendiğimize göre hükümet bu hususla alâkalı olarak şu kararları almıştır:
1 — Hükümetçe zarureti kabul edilecek haller müstesna olmak üzere: A — Bundan sonra aylık, ücret, ödenek gibi özlük haklan arttırmağa matuf olarak, İdari karar alınmayacağı gibi kanun teklifi de yapılmıya-caktır. B — Münhal bulunan memurluklara veya ücretli vazifelere memur ve müstahdem tâyin olunmıya-caktır. C — Münhal bulunan yerlere vekil de tâyin edllmlyccektlr.
2 — Bütçelerdo yazılı geçici hizmetler tertibinden alınan kadrolarla görülmekte olan vazifeler, memurla-
ra İkinci veya üçüncü vazife şeldlrŞ-t de tevdi edtlmlyec ektir. Q
3 — Geçici hlzmetüler bölümlerindi
de yazılı ödeneklerde en az dört(f\] bir tasarruf yapılacaktır. q_
4 — Daktilo vcsolr gibi müteferrüP
hizmetlileri gösteren ve bütçeye bağ-C lı olan D cetvelinde yüzde 10 tararrııO yapılacaktır. (D
5 — Eğitmen LadroUn, köy ensti^D tüterinden mpzuıı olacakların adedl-> ne göre tenzile tâbi tutulacaktır. q
6 — Öcümüzdeki 1949 bütçesinde® kadro masraflarında tararnıflar pılacak ve bu tasarruflar aynı büt-^w çerle L cetveline alınacak, yani ta „,ın sakarının kullanıJmamast temin olu^ nacaktır. Bu kararlara göre münhal®
m-» yerlere memur veya vekil tâyin edll-flj mlyecek İse de zarûretl hükümete ® kabul edilecek hallerde tâyin Icrasınsrî gidilebilecektir.
Dünya boks şampiyonluğu
hal çaresi, Berlinde değü, İle uç müttefik arasında istişare neticesinde bulu-Dün Berllndekl İngiliz,
bulunan demirleri ele geçirme teşeb-[mecburiyetinde kalmışlardır, bililerinden eonre tngllla bitlikleri ....______,________ ____o.
bugün demir şantiyelerindeki elper-İlli askerlerinin mevzilerini terketmi-lerde hazır bir vaziyette beklemek! (Arkam eahlfe «j »atan » de)
Hâdise luJledillnceye kadar İngi-
Coe Loııis, Walcottu 11 inci ravnnlta nakavut etti
Londra 26 (Radyo) — Boründeki durumda hiç bir değişiklik yoktur. Bu vasiyetin Moskova yapılacak nacaktır.
Fransız ve Amerikan İşgal kuvvetleri komutanları toplanarak elde mevcut kömürü tasarruf etmek için mutfaklara ve hastanelere verilen elektrik ışığında yiizde 25. tenvir ve nakliyata verilen elektrikte yüzde 50 ve fab-rllcalara verilen muharrik cereyanda yüzde 75 nispetinde tenzilât yapılmasını kararlaştırmışlardır.
Londra, Beri indeki durumu nasıl görüyor Londra 25 (AA.) — (Reuter) 24 saat içinde üçüncü defa olarak toplanmağa davet edilen İngiliz Kabinesi, bugün Berlinde hüküm süren gergin vaziyet hakkında İngiliz askeri vali sinin muavini general Brown John'un raporunu dinlemiştir.
Bugün Londrada hüküm süren resmi kanaat. Derlindeki vaziyetin «vahim fakat sakin olduğu* merkezindedir.
Diğer taraftan Ernest Bevln, hafta sonu tatili esnasında DLşlşlerl Bakanlığından ayrılmıyacaktır.
İngiltere'nin. Amerika'nın ve Fransa'nın Berlinde tehdit altında bulunan vazlyellerl karşısında sıkı bir işbirliği yapacakları sanılmaktadır.
Londra radyosu ne diyor?
Londra 26 (R> — Londra radyosunun siyasi lefsırclsl dün ak'şamki konuşmasında şöylo demiştir;
«Bütün dünya bakışlarını Berlin’e çevirdi. Ruslarla Batı demokrasileri arasında raman zaman çıkan anlaşmazlıkların sonunda dünyayı nereye götüreceğini herkes birbirine sormaktadır.
Berlinde her hangi bir taarruz hareketini önlemek maksadile mitral-yöz yuvaları kazıldığı, buralara mlt-ralyözler yerleşllrlldlğl ve nöbetçi adetlinin arttırıldığı bildiriliyor. Beş senelik bir hainden sonra dünyanın mllralyûz yuvalatma değil mekteplere, hastanelere ihtiyacı var.
Fakat hâdiseler meydanda, Ruslar Berlinde islediklerini yapmak İstiyorlar. Müttefikleri Alman başkentinden çıkarmak istiyorlar. Fakat komünistler hariç hiç kimse Berllnden çekilmek niyetinde değildir. Sovyetlerln yapmakta oldukları şantaj hareketinin temeller! bile çürüktür.
Aldanmamak için tedbirlerimizi alalım ve yeniden ümit edelim.»
Rusyarya kesin notalar verileceği söyleniyor
Berlin 2S (AA.) - (Nafen) Rusların dün Berllnln înglllz - Pus bölgeleri amınnda tnglllz bölgesinde
Belçika kıralı Leopold plebisit yapılmasını istiyor
Plebisit neticesinde halkın kendisini istemediğini anlamadıkça tahttan çekilmiyeceğini söylüyor
Londra 28 (R) — Belçikanın kurtul uçunda nberl, tsvlçrede menfada yaşıyan Belçika Kıralı Leopold, Belçika Başbakanı Spaak'a gönderdiği bir mektupta, halkın kendisini İsteyip istemediğini anlamak İçin plebisite baş vurulmasını istemiş, plebisit neticesinde milletin kendisini büyük bir ekseriyetle İstediğini görmlyecek olursa, tahttan çekileceğini bildirmiş; fakat milletin reyine baş vurulmadan evvel feragat etmlyeceğlnl ilâve etmiştir,
Belçika halkından bir kısmı kiralın derhal memleket» dönmesini İstemekte, bir kısmı da İstememektedir.
Kıral Leopold’a atfedilen ithanj Belçika ordulannı Alınanlara teslim etmiş ve hükümetiyle beraber Lon-draya İltica etmemiş olmasıdır,
Belçtk* Kıralı Leopold
\ Coe Lourâ, bu zaferden sonra artık ringten çekileceğini söyledi
Londra 36 (Radyo) — Dünya ağır slklet boka şampiyonluğu maçı, dün geco New-York'ta binlerce seyirci önünde yapılmıştır. Dünya şampiyonu Coe Louls, kuvvetli rakibi Walcottu on birinci ravundda nakavt etmiştir. Coe Louls, İlk beş ravuntta, Walcott altıncı vo yedinci ravundlarda üstün dönüşmüştür. Sekizinci ravunddan sonra ' Coe Louls faik döftüşmüş. on birinci ravundda rakibini kuvvetli bir yumrukla kalkmamak üzere yere sermiştir.
Coe Lols, bu zaferden sonra artık ringden çekileceğin! beyan etmiştir.
General Markos Arnavutluğa kaçtı
Yunan askerleri, Arnavut hududu civarındaki tahkimli yerleri aldılar
Atina 25 (AA) — United Press: Gazeteler âsilerin şefi General Mar-koş un karargâhını Yunan topraklarından Arnavutluk topraklarına nak teltiğini yazmaktadırlar.
Komünistlerin yakında Yunanla-taııda ellerinde tuttukları «on toprak parçasını da terke deneklerine, bu hareketin bir delil teşkil ettiğine işaret olunmaktadır,
Atina 25 (AA) — Reuter: Bugün bildirildiğine göre, Yunan hükümet kuvvetleri. General Markos ve kurmay heyetini dağlarda bulunan gene! karargâhından atarak Arnavutluk hududu civarında kuvvetlo tahkim edilmiş olan sırtları işgal etmişlerdir.
General Markos'la maiyetindeki kuvvetlerin Etomellca kalesini terk-ettlklerlne dair Larisa'dan alınan haberlerde Markos'un maiyetindeki kuvvetlerle Arnavutluk hududuna
doğru çeküdlğj İlâve edilmektedir. .
Arnavut Telgrar ajansının Bcl-grada gelen bir haberine göre, Konl-ça muharebesinden sonra hududu geçen eerbes Yunan kuvvetlerine mensup müfrezelerin silâhları alın-, mış ve enterno edilmişi erdir.
Atlaa 25 (AA) — AFP: Atina gazete muhabirleri tarafından verilen haberlere göre, Gramos dağı etrafında hükümet kuvvetlerinin kıskaçları daralmaktadır.
Nestorion dağı kuzeyinde Boufos ve Megali adalarındaki 1433, 1442 ve 1241 râkımlı tepelerle Gramos dağının kilidi olan Amoudas dağ sllslle-einin merkez kısmı hükümet kuvvetleri tarafından ele geçirilmiştir.
Batı kısmında Arnavutluk hududu boyunda Konlça'nın kuzey doğusunda Klefti tepelerini ele geçirmek İçin çetecilerin yaptıkları bir karşı taarruz püskürtlUmüştür.
Maç nasıl oldu?
New-Yorlc 20 (AJ>.) — Günlerden beri beklenen mühim bolu maçı dün nihayet yapılmış ve Coe Louls, rakibi Coe Walcott*u yenerek dünya ağır sıklet şampiyonluğunu yine muhafaza etmiştir.
Maç çok çetin olmuştur. Evvelâ pek yavaş başlayan maç üçüncü ravunt-tan sonra şiddetlenmiş ve her iki boksör sağla, solla ustalıklı yumruklar indirmeğe bağlamışlardır. Beşinci ravuntta Walcott, Coe Louls'ln yüzüne sol yomruğuyla üstllste üç yumruk İndirmiştir. Louls, bunun üzerine şiddetle mukabeleye geçmiş vo rakibinin başına bir sağ, bir sol İki yumruk atmıştır. Üçüncü yumruğu da sol eliyle göğse sallamıştır. Dördüncü bir yumruk Wo!coU’uıı çenesine gelerek onu İplere yuvarlamıştır.
Altıncı ravuntta Walcott’un üstüste üç yumruğunu yumruklarüe karşılayan Coe Louls ilerlemiş, Walcott gerilemiştir.
Walcotte Iplero düştükçe gülümsüyor ve maneviyatını bozmamaya çalışıyordu. Coe Louls ise. her zamanki gibi, yine gayet ciddiydi
Yedinci vo bilhassa sekizinci ra-vunttan sonra maç büsbütün şiddetlenmiş, aynı zamanda Coe Louls'ln galebesile neticeleneceği de anlaşılmaya başlamıştır. Hakikaten, oyun üç ravunt daha şampiyonun üstünlüğüyle devam etmiştir. Ya!ni2, onuncu ravuntta Coe Louls’ln sol gözü şişmiş ve yarı yarıya kapanmıştı.
Nihayet, on birinci ravuntta Louls, bu maçta rakibinden yediği yumrukların İntikamını alarak onu nakavt ederek oyunu kazanmıştır.
Maç bittiği zaman stadyum alkış -tau İnildiyordu.
Dünya şampiyonluğunu mı eden Coe Louls
İlkokul eğret-men maaşları Bütçe komisyonu bir derece üst maaş verilmeğini kabul etti
Ankara 23 (Arkadaşımız Şevket Rado bfldlriyorı — Büyük Millet Meclisi bütçe komisyonu İlkokul öğretmenlerinin maaşını arttırmak mevzuu etrafında çalışmaya devam etmektedir, ilkokul öğretmenlerinin feragatli çalışmalarının büyük olduğu derecede mükâfatlandınlmadığı kanaatinde olan bütçe komisyonu âza lan, cereyan eden konuşmalar sonunda 15 sene fasılasız hizmet eden İlkokul öğretmenlerinin bir derece üst maaşa geçirilmelerini e^as Itlbarlle kabul etmiştir. Yalnız bu müddetin Öğretmenlikte geçirilmesi şarttır. Maarif memurluğu, fiili öğretmenlik hizmetinden «ajılmıyacak-
Yumak bucağının köylerine dolu yağdı
Konya 20 (Akşamı — Akşehir in Yumak bucağına bağlı be? köyıin-l® mahsulât, şiddeti! dolu yüzünden mahvolmuştur. Beher dolu tanesinin ağırlığı 300 gramdır.
ni
İşportacılığı korumalı
yolile ucuzluk temin edilemiyor. Binaenaleyh, piyasa muhitindeki seyyar satıcılık, fiatteri tanzim edici bir unsurdur.
Bu yazımızla, Mehmet Ali Dok torun gönlünü almak isterken, şöyle bir noktaya da tekrar işaret ederek hem halkın, lıem işpoTtasile namuskârane hayatını kazanmak isteyen seyyar satıcıların menfaatine hizmet edeceğimiz! umuyoruz:
Şehrin merkez bölgelerinde tam evsafı haiz pazarlar kurulması için yerler ayırmalıdır. Muayyen camilerin etrafında bunun yapılması — asırlık ananelere rağmen — şimdiki asrın telâkkisine uygun bulunmasa bile; madamki yeşil sahalar aça* bilmek imkânına her arzu ettiğimiz zaman malik olabiliyoruz; halkın ucuz yaşaması ve her lüzum duyanın kendine küçük bir ticaret tesis edebilmesi İçin merkez pazarlarını kurmak iizer® zihin yormalıyız
Yeni tefrikamız bugün başladı
YALAN İÇİNDE YALAN
Çok sevilen yeni Ingiliz romancısı Jonh D. Çan'ın bu eserini (Vâ-Nû) tercüme etmiştir.
Altıncı sahifemizde okuyunuz
Gazetemizin bir röportajında işportada satılan çürük fanilâ-lardan bahsedilmiş. Çürük mal maalesef piyasada pek çoktur; ve yine maalesef yalnız İşportada değil, muteber tacirlerin dükkânlarında tahammül lıad-dinin fevkindedir.
Bu arada, «Doktor» iâkabıle a-mlan Bay Mehmet Ali Başköy’-ün, işportası başında bir de resmi çıkmış. IIoş, gazetemizde isnat ona değil a... Esasen biz fotoğrafını o vatandaşa benzetemedik bile... Fakat Bay Mehmet Ali, bundan müteessir olmuş. Gazc-miz şahısların his ve menfaatlerine karşı titizdir. Üstelik, tanesini 200 kuruşa sattığı ten fanilalarını hiç çürük bulmadık. Bilakis, bu ateş pahası ortasında böyle işporta mallan ucuzluk âmilidir. Ealtalanmağı değil, teş viki bile hak ederler. Zira, merkez semtlerde dükkânların İhtiyaçtan az oduğu bu inşaat kıtlığı devrinde, normal rekabet
Sahlfe 2
AKSAM
20 Haziran 1913
Vazife uar, vazifecik var
Ankara belediyesinin aran ve arazisinden belli bir kısmının arttırma ve eksiltme kanunu hükümlerine tabi olmaksızın mesken yaptıracaklara taksitle vö ucuz fiaüe temliki hakkı ndakl kanun tasarısı Resmî Gazetede neşredilmiş ve on sene müddetle yürürlüğe girmiş. Bu kanuna göre belediye arsaların! alanlar buralarda bir yıl İçinde İnşaat yapmaya mecbur tutulacaklarmış.
İşte mesken buhranını gidermek tçln alınacak müspet tedbirlerden biri buıîur. Bla İstanbul beld İyesinin arsalarını mutlaka en yüksek flate sarmakta ısrar etmesini ten-kld t derken «umuma alt bir malı en yüksek flate satmak belediyenin, vazifesidir» cevabım almıştık. Ankara belediyesi demek bu vazifeyi unutmuştur?
Hayır, unutmadı. Bilâkis şiddetle hüküm süren mesken buhranına çare hı. imanın bir belediye İçin başta gelen vazife olduğunu bildiği için gayretini böyle bir kanun elde etmek uğrunda harcamıştır. Benzeri bir kanuna bizim belediyemizin dc ter. elden kavuşmasını temenni ederiz.
Şeker tevzi-'nde Allah
H
payı
ikâyeyi bilirsiniz. Çocuklar cevizleri ptıylnşamamışlar.
.hocaya gitmişler. Hoca da sormuş: Allah payı mı yapayım, kul payı mı?
Kul payı müsavat üzeredir. Bizim hükümet çeker denen nimeti şehirler arasında Allah payı esasından taksim ediyor. AnkaralIlara nüfus başına İki kilo. İstanbullulara nüfus başına bir buçuk kilo. Erzurumlulara nüfus başına 350 gram!
Evet, yanlış okumadınız. Tam 350 gram. Dün Erzurumdan bîr tanıdığımız geldi de acı acı şikâyet etti. «Bize neden 350 gram? Bunu anlayamadık» diyor.
Anlayan beri gelsin 1 Harb İçinde hepsi muvaffakiyetiz olmak üzere türlü tevzi şekilleri gördük. Şeker
l i ti st inde durum
Bernadotte, Mısır hükümetinden izahat istedi
Londra 26 *.R) — Birleşmiş Milletlerin Filistin de kİ aracısı Kont Berna dol t e Günvellk Konseyi Genel sekreterine gönderdiği bir mektupta, Mısır kuvvetlerinin giîney bölgelerinde silâhsız bir Yahudi laşo koluna hücum etmekle mütarekenin ruhunu ve hükümlerini İhlâl etmiş olduklarını bfldlrmlştlr.
Kont Bernadotte bu hususta Mısır hükümetinden izahat istemiştir.
Kont Bernadotte’un verdiği tafsilâta göre, İsdut bölgesinde Mısır askeri hatlarının gerisinde bulunan bir Yahudi köyüne gıda maddeleri götürecek olan konvoy hücuma uğramıştır.
Mısır hükümeti şu cevabı vermiştir:
Bu uçağa hücum eden Mısırlı pilot bunun Birleşmiş Milletlere alt tür müşahit uçağı olduğunu bilmiyordu. Üstelik, yapılan antlaşma gereğince Birleşmiş Milletlerin müşahede uçak lan 600 metre İrtifadan uçacaklardı. Halbuki bu uçak 150 metre irtifadan uçuyordu.
Millî Savunmaya ek tahsisat
Ankara 25 — 048 yılı bütçesine bağlı cetvellerde münakaleler yapılması »e MJUI Savunmaya ek ödenek verilmesi h&kkındaki kanun tasarısı Meclise gelerek Bütçe komisyonuna havale edilmiştir. Milli Savunma İhtiyaçlarına verilecek ödeneğin 80 -100 milyon lira arasında olacağı söylenmektedir.
Bir adam, karısını satırla yaraladı
Diin gece Kadıköyilnde Kurbağah-dere sokağında oturan Kâmil ile karta Emine, bir yemek meselesinden münakaşaya tutuşmuşlar, bu münakaşa arasında asabiyete kapılan Kâmil, eline geçirdiği satırla karısını muhtelif yerlerinden yaralamıştır,
Zabıta, Enı'jıeyi tedavi altına aldırmış, kocası hakkında takibata girl-»ilmlşUr.
tevalinde- tutulan 'yol hepsini bastırmıştır sanıyorum. Cenabı Hak hemen, daha baskınından cümlemizi korusun.
H
Oldu olacak..,
Bu hafta şeker tenlinde yeni bir garabet daha kaydettik: îktlsat Bakanlığı şeker tevalinde halkı bırakıp esnaftan yana çıkınca esnafın işi yoluna girdi. Gelecek ay lstanbulda nüfus başına 1,5 kilo şeker yerine 1 kilo şeker verilecek, yarım kilolar esnafa takdim olunacak.
Hafta içinde bu hayırlı İşten bahsederken yatma şekerci esnafının tatlıya bulanacağım zannetmiştik. Köftecilerle kebapçılara da şeker verileceğini bu hafta çıkan haberlerden öğrendik.
Oldu olacak şeker tevziini bütün esnafa teşmil etmeli; halka bir şey vermemeli. Hepsi dükkânlarında birer kâse şeker bulundurur. Her müşterinin ağzına, girip çıktıkça birer topak şeker çalarlar, olur biter. Tevziin bundu iyisine san kurban!
»
Yalnız Vatan için partisinde kısmi seçim* fere hazırlık!
Türkiyede İki parti varmış gibi konuşuyoruz ama bakmayın. Kütükte yeri olan daha dört beş parti vardır. «Yalnız Vatan tçln» partisi işte bunlardan biridir ve kısmi seçimler arlfcslnse harekete
geçmek üzeredir.
Gazetelerde okuduk: Kuruluşunun üçüncü yıldönümünü İdrâk eden «Yalnız Vatan İçin» partisi bu mesut yıldönümünü Eminönü Halterinde yarın tertip edeceği boks maçlarlle kutlayacakmış.
Yaman bir parti gösterisi değil mİ? Kısmi seçimlerde bu partinin karşısına çıkmanın güçlüğünü alâkalılar her halde kuvvetle hissedeceklerdir. «Yalnız Vatan İçin» partisinin nutuklara ve mitinglere verdiği en kestirme cevap şimdilik budur sanıyorum.
Şevket Radd
Berlin muhasarası
(Baş tarafı I 10d sahlfede) ycceklerl söylenmektedir.
Ingiliz bölgesindeki garnizona mensup 2500 kişi bütün, gece hazır vaziyette beklemişlerdir.
Büyük uçaklar şimdiden Alman başşehrinin Batı bölgelerine yiyecek taşımaktadırlar. Yüzlerce ton yiyecek maddesi gelmiştir. Fakat bu yiyecek maddeleri halk çoğunluğuna nazaran denizde bir damla kadar azdır.
Berlin muahasarasınm gelecekteki inldşafınm 3 Batı devleti tarafından çok kati lisanla yazılmış notalar gönderilmesi şeklinde olacağı ve müttefiklerin, üç Balı devletin Alman başşehrine serbesçe girmesini Moskova'dan istlycccgi zannolunmaktacj.
Ruslar şimendifer raylarını söküyorlar
Berlin 25 (AA.) — (AFP); Sovyet makamları emri İle Magdebourg ile işgal bölgesi hududu arasındaki demiryolları raylarının bir çok noktalardan sökülmesi üzerine Berllnde bulunan müttefik kıtalarına ve servislerine İaşe temini işi güçleşmlştlr.
Fransız kıtalarına mahsus gıda maddeleri her ayın 7, 17 re 27 sinde Fransız İşgal bölgesinden tahrik edilecek trenlerle temin edilecektir.
Şerlinde bulunan. Amerikan kuvvetleri İle servislerinin laşteslnln uçaklarla temin edilmesi hakkında Amerikan kumandanlığı tarafından gereken tedbirler alınmıştır.
Berlin 23 (A.A.) — (AFP): Marien-bom’dan bildirildiğine göre Ruslar, Berlin - Havre arasındaki demiryolu üzerindeki rayları sökülüşlerdir,
Londra 23 (AA.) — (LPS): B. B. C. nln Berlin muhabiri, Eovyet makamlarının Şerlinin batı bölgelerinde mavna eeyrüseferlerini menettiklerini bildirmektedir.
Bu durum karşısında nonnal olarak Berlin halkının iaşesinin temin edilmesi güçleşecektir.
Ankarada beyaz ekmek çıkarılıyor
Ankara 25 — 1 temmuzdan İtibaren şehrimizde sırf buğdaydan yapılmış ekmek çıkarılmasına başlanacaktır, Bu ekmek 700 - 800 gram a-rasında olacak ve 80 kuruştan atılacaktır.
Emeklilik kanunu encümene iade edildi, Bakanlar sorulara cevap verdiler
Ankara 2ft — Büyük Millet Meclisinin bugünkü toplantısında, Yozgat Milletvekili Eırıı Içöı Vo üş arkadaşıma Sivas kongresinde seçilen temsil heyeti üyeleriyle Türkiye Büyük Millet Meclisinin birinci devresinde mebus olan üyelere vatani hlı met tertibinden aylık bağlanması hakkındakl kanun teklifiyle Bütço komisyonu raporunun müzakerelerine geçildi. İlk olarak söz olan Behçet Kemal Çağlar, Bütçe komisyonunun bu münasebetle verdiği raporu heyecanlı bir lisanla tcnkld etti ve şu teklifte bulundu:
«Birinci Büyük Millet Meclisine girenlerden, sonradan hırsızlık, dolandırıcılık yapanlar, vatana İhanet edenler, lar.»
bu maaştan faydalanamaz-
Tenkidler ve münakaşalar encümeni: gözcünü Sedat
Bütçe
Çumraiı, meselenin hislerle» hallcdl-lenüyeccğlnl, bunun bir hak mevzuu değil, meclisin göstereceği bir atıfet tezahürü olduğunu soyllyerek:
(— Rejime ve İnkılâba İhanet etmekten h(iklim giymiş İnsanlar bllâ-hara affa uğramışlardır. Af, verilen hükümlerin neticeleriyle beraber ortadan kalkmasını âmirdir. Binaenaleyh mevzuat bakımından bu zevatı tekrar mahkûm etmeğe bizim hak kımız, yokturj> dedi.
Bu sıra (fc: «Çerkez Etheın de, Çerkez Reşit de af f edilmişlerdir. Onlara da maaş :nı bağlıyacağız?» sesleri yükseldi.
Ayağa kalkan bir milletvekili:
«— Şeyh S3İde yataklık edenleri, askerlerimizi kahpece kesenleri af-fedcmeylz ve böyle m ür teriler İn çocuklarına maaş bağlıyamayız.» dedi.
Komisyon sözcüsü şu cevabı verdi: «— Fakat Birinci Büyük Millet Meclisi âza!arı arasında bu tipte kim. seler yoktur.»
Behçet Kemal tekrar kürsüye gelerek dedi kİ:
(— Bu kanunla güdülen maksat bir adamı affetmek değildir; örnek İnsan diye onları gelecek nesillere göstermektir. Hlyanell vataniyeden mahkûm olmuş bir adam, böyle bir kanandın faydalanamaz ve gelecek nesillere örnek diye gösterilemez.» Esami üzerinden kanun hazırlanacak
İhsan Hami Tlgrel, bu kanunum esami üzerinden yr-pümasımn daha doğru olacağını söyledL Encümen sözcüsü bu fikri uygun bularak o şekilde tadilât yapılması için tasarının iadesini İstedi. Bu cihet oya kondu ve tasarının esami üzerinden hazırlanması İçin Bütçe encümenine ladesine karar verildi.
On binlerce emeklinin beklediği kanun
Bundan sonra Urfa Milletvekili Vasfl Gerger'in, 3658 sayılı kanuna, ek 4644 sayılı kanunun geçiri üçüncü maddesi hükmünün uzatılması batkındaki teklifi ve Milli Eğitim Bakanlığına dair olan 789 numaralı kanunun 13 üncü maddesinin yorum lanması hakkında Bakanlık tezkeresi okundu ve komisyon raporilo tezkerenin müzakeresine geçildi. Bu mevzuda söz alan hatiplerden Kasene İlgaz ve Binan Tekelloğlu, emeklilik kanununun bir an evvel yürürlüğe girmesi temennisinde bulundular. Sinan Tekelloğl», şunları söyledi:
(— Emekliler kanununu çıkarmağa bu gidişle ömrümüz kifayet etml-yecektLr. On binlerce emekli bu kanunu bekliyor. Millet muvacehesinde, şehit ve yetim yavrular karşısında, malûller önünde m&hçup bir durumda bulunuyoruz. Mevcud olan hakları, hak sahiplerine vermek mec burlyetindeyiz. Maliye Bakanından ve bilhassa yüksek Meclisten rica. e-dlyorıım: Bu kanunu çıkaralım. Ceplerim böyle vatandaşlardan gelen mektuplarla doludur. Kanun çıkacak diye aç insanlar, kâğıt yalamakla karın doyu ramazlar. Maliye Bakanı, vaziyeti mâliyenin darlığından bahseder amma bütün bunlar mazeret değildir.»
Bütçe komisyonu sözcüsü Muammer Eriş, kürsüye gelerek şu izahatı verdi:
«— Ortada bahis mevzuu olan hak nedir? Biz, bunun mânasını anlamakta güçlük çekmiyoruz. Yüksek Meclis, prensipler üzerinde durmaktadır. Bu yüzden bu prensiplerin bir an emi gerçekleştirilmesini biz de İsteriz.»
Böz alan, bam hatipler, tasarının
bütçe komisyonuna ladesini İstediler. Tasarının dalıa mütekâmil .ve İhtiyaçlara cevap veren bir şekU alması İçin bu teklif kabul edildi
Sual takrirlerine cevap
Meclisin bugünkü toplantısında, Kü tabyanın Kalburcu mm takasında İnşa edilmekte olan Porsuk barajı yüzünden müşkül duruma düşecek olan Eofça köyü halkı hakkında ne düşünüldüğüne dair bir sual takrir! vardı. Bayındırlık Bakanı NJlıat Erim cevap vererek bu köyün sakinlerine: Hasırlı çlfllğlnin tevzi olunacağını aöyledL
Çalışma Bakanı Tahsin Bekir Balta. Mebrure Sami Asoleyln bir takririne cevap Vererek, İşçilerin de doğum yar dulundan faydalanabileceklerine dair kanun maddesinin tefsire muhtaç olduğunu İzah e ILI ve bu yüzden tezkerenin encümene verildiğini söyledi.
Sel ve dolu yüzünden zarar görenlerin, Ziraat bankası De tarım kooperatiflerin* olan borçlan haktandak! suale de Ticaret Bakanı Cemil Salt Bnrlas cevap verdi ve 2808 numaralı kanım yollle zürraın borcunun tecili cihetine gidileceğini söyledi.
Lüks mermerli maliye binaları
Devlete alt binaların satış bedelle-rlle resmi daireler yapılması hakkın-dahi 230ü sayılı kanunla bu kanunun bazı maddelerini değiştiren 3278 sayılı kanunun yürürürlükten kaldırılması haklındaki kanun tasarısı. Maliye ve Bütçe encümenlerinin bu tasarıya alt raporları okundu. Vedat Dicleli, bu İki kanunun İlgasına taraftar olmadığını İleri sürerek dedi kİ:
«— Devlete alt bir kısım binalar satılmış, bedelleri Maliye Bakanlığı teşkilâtına verilmiş, Bakanlık da bu paralarla tstanbulda lilks mermerli maliye binaları yaptırmıştır. Maliye Bakanlığı, kendisini diğer Bakanlıklardan ayırmış, mümtaz bir hal almıştır. şişlideki mükellef binanın İki dairesi de halen boştur. Bu kanun, türlü zaruretlerle meydana gelmiştir. Bugün Ilga ediliyor. Bu vaziyette yüksek Meclisin nasıl bir tezada düştüğünü düşünmek lâzımdır. Bakanlıklardan ayrı olarak görmüyorum. Maliye, hazînenin bekçiliğini yapan bLr müessesedir. Fakat hazînenin anahtarı elindedir, diye «bal tutan parmağını yalar» kabilinden hareket etmektedir. Bu, doğru dçği!dlr>
Vedat Diclelinin, bu İki kanunun kaldınlmam&SL yolundaki İzahlarından sonra Maliye ve Bütçe komisyonları raporları oya kondu; kabul edildi vo bu suretle her lkl kanun (la yürürlükten kaldırıldı.
Büyük Millet Meclisi, pazartesi günü toplanacaktır.
Celâl Bayar
Pazar günü Ankarada yapılacak D. P.
toplantısına çağırıldı
ürfa 25* — Demokrat Parti Genel Başkanı Celâl Bayar bugün Ankara-dan bir yıldırım telgrafı aldı. Pazar günü Ankarada yapılacak D. P. merkez İdare kurulu toplantısına çağırıldığını söyleyen Celâl Bayar, kendlsüe konuşan, gazetecilere bu acele çağırmanın sebebi hakkında şunları söylemiştir:
«— Mecliste seçim kanununa dair açılacak müzakere İçin olabilir ve müzakerelerden önce karşı taraf bir konuşma teklifi yapabilir. Bir takdirde memnun nlmnmıy İcabelmcktedlr. Zira Demokrat Parti, seçim kanununa dair kati fikrini söylemiş bulunmaktadır. Eğer başka bir sebep varsa bu, partimi» İçin seçim kanunu kadar hayatî değildir.»
Kadın yüzünden yaralama
Dolapdereda oturan Faik, çapan adında bir gençle, Yenlşehlrde oturan Rlfat Gök adında diğer bir şahıs, dün gece Hayrlyo İsminde bir kadın yüzünden blrlbirlle kavga etmişler, her İkisi de bıçaklarım çekerek biri-blrlerinl muhtelif yerlerinden yaralamışlardır, Yaralılar hastaneye kaldırılmıştır.
Umumî Meclis haziran
toplantısını dün bitirdi
Üniversite talebesinin on kuruşla Belediye otobüslerinde seyahat etmeleri kabul edildi
İstanbul Ümunıl Meclisi, dün biri öğleden evvel, diğeri de öğleden konta olmak üzere lkl celse yaparak haziran devresine nihayet vermiştir.
Hükmi şahsiyeti haiz olan belediye teşkillerinin tarifelerinde yapılacak tadilât için evvelâ Genel Meclisten karar alınması hakkında Izadan biri tarafından evvelce verilen takrir Üzerine Katarda ve Mlllklyo encümenleri mazbataları okunmuştur.
Her lkl encümenin müşterek mazbatasında bu mOessesriere alt tarifelerin tetkiki Bayındırlık Bakanlığı teşkilât kanununa göre o Bakanlığa alt bir hak ve vazife olduğundan bu takririn kabulüne kanuni imkân bulunmadığı bildiriliyordu.
Bundan sonra Elektrik, Tramvay ve Tünel İşçilerine ait biriktirme ve yardım sandığı tüzüğü hakkındakl mazbata Elektrik İdaresi umum müdür muavini B. Celâleddln Germeyan oğlunun İzahından sonra kabul edilmiştir.
Bunu müteakip tramvay ve otobüslere av tüfeğiyle avcıların ne suretle bineceklerine dair Mülkiye komisyonu mazbatası okunmuştur. Encümenin av. tüfeklerinin kırma ve kılıf İçinde bulunmak şartlle avcıların tramvay re otobüslere binebileceği hakkmdakl teklif! kabul edilmiştir.
öğleden sonra yapılan İkinci oturumda Emlnönünde Bürurl mahallesinde bir çok fabrikaların, barsakha-nelerin birikmiş olmasından ve halkın rahat ve huzurunu bozduklarından dolayı halk tarafından yapılan şikâyet üzerine teşkil edilen hususi komisyonun verdiği mazbata okunmuştu»
Encümen namına Feridun Dlrim-tekln İzahat vermiş, bu »abada. 33 muhtelif fabrikanın, ayrıca barsak-haneîerin biriktiğini, bunlardan bir kı.anımn ruhsatiyemiz olarak vaktiyle açıldığını, mahallenin sıhhi variyeti haktan d a doktorlardan rapor alındığını, sıhhi mahzurların derhal İzale edilmesini, gürültü çıkaran fabrikaların başka yere naklettirilmesin!, ruhsatiye hususunda yolsuzluk varsa belediyece tahkikat yapılmasını ve fakat şehrin liman mıntakosı hükümet tarafından resmen tesblt edilmeden fabrikaların muayyen bir yere nakil mümkün olmadığı için Uman ■sahasının bir en evvel tesbltl İçin hükümet ne2dlnde teşebbüste bulunulması lâzım geldiğini anlatmıştır.
Bu mevzu hayli münakaşa edllmlf ve neticede görülen mahzurların deri hal İzale edilmesi şar tiyle mazbata kabul edilmiştir.
Bundan sonra İstanbul hâil hakkında muhtelit encümenin hazırladığı repor okunmuştur. Encümen namına doktor Murat Cankat İzahat vermiş, hâl binasının çok gayri müsait olduğunu, bu şartlar altında hâl İşlerinin görülemlyeceğlnl, bilhfıssaLL temizlik şartlarının temin edUemlye-Q ceğlnJ, bıı arada hâl binası önününQ_ pek pis ve berbat bir halde olduğunu Ç\| anlatmıştır.
Kısa bir münakaşadan sonra şlm- w diye kader mevcut olmıyan kaıılaı C teşkilâtı yapılması ve satılacak malların behemehal tartılması lcabettl-glne karâr verilmiştir.
Kâzım Şinasl Dersan’ın teklif! özerine hâl talimatnamesinin Kavanln ve İktisat encümenleri tarafından _ müştereken tetkikiyle gelecek devre-de müzakeresi kabul edilmiştir. **■
jO Ruznamede belediyenin İştirakiyle teşkil edilecek et Umlted şirket! hak-kındaki mazbata vardı. Belediye reis muavini Muhtar Acar, bu hususta ® yeniden bükümeıle temas edilmek üzere reislik makamı tarafından ev-ÇJ velce yapılan teklifin geri verilmesini istemiş ve kabul edilmiştir. İtfaiyenin faaliyetine mâni teşkil eden han kapılarının İşgal edilmemesi hakkmdakl Zabıtal belediye talimatnamesine hüküm konulması hakkından mazbata da kabul edilmiştir.
«İller Türk sigorta anonim ortaklığı» namil e vücuda getirilecek bir teşekküle belediyenin İştiraki halikındaki mazbata da kabul edilmiştir.
Üniversite talebe birliğinin müracaatı üzerine Üniversitelerle yüksek okullar gençlerinin her hatta muteber olmak üzere on kuruşluk, biletle belediye otobüslerinden İstifade etmelerine dair mazbata da kabul edilmiştir.
Yeni tesis edilecek benzin tevil mahallelerinin bir'tehlikeye meydan vermemek üzere yirmi beş metre mesafede, kırk tona kadar büyük benzin depolarının da 250 metrelik mesafeli yerlerde tesisine dair mazbata da kabul edilmiştir.
Dünkü rumamede olup da müzakere edilmeyen bazı işlerin devre arasında encümenlerde müzakere edilmeleri kararlaştırılmış ve toplantıya nihayet verilmiştir.
O E? o > o p
Şimendifer tarifesi
1 temmuzdan itibaren bazı değişiklikler yapılıyor
I BORSA |
UtaBİınl Ber«asu>u> 15/S/1Î4* flnlleTİ
ÇEKLER
Kapanış
Londra 1 6l«lta UJ8M
New - Zerk 100 Polti. reo.—
Parla 1OO Fransıı F. 13060
Cer.rrr* n» İsviçre F. «1270
ArarterCom 1W Florin 1055468
Lübon 100 BeRlk» F. esası
Srülocl 100 Ctk*. Kî. S 60
Prag İM îıveç Ki- 77 *880
Staknolm İM Bskudes 11 3495
ESHAM VE TAHVİLAT
% T FAİZLİ TAHVİLLER
Sivas - Errurum 1 20.40
Sivas • Erzurım VI S0.30
1941 Demiryolu 1 SOI»
JM1 Demiryolu n sa.ıa
İMİ Demiryolu m 71 20
Milli MOdafaa 1 20.75
Milli MOdafaa n 20 03
Milli Mfldoiu. m 2024
Milli MOdafra IV 20 50
X 1 FAİZLİ TAHVİLLEH
KaUcıoma 1 »5.—
İMİ Demiryolu V» 83.10
JUllonm* h W.—
K«!lc.nm» m 83.10
% 1 FAİZLİ TAEVİLtm
1»33 Ertnr.ı 2X-
1K8 tkramljell 31.—
Silili MUdn/nn 21 —
Demiryolu IV P7 25
Demiryolu V mso
AH AD OL V Dn.rfRYOLU GRUPÜ
Tahviller 1 . î 100.-
HJsse senetleri % 60 33 50
MılniKrl! senet 73-25
Ç İn KET HİSSELERİ
Merfccı Bcnltosı 123.—
Is Bankau 24.—
T. Ticaret Bankan 3 —
Aslan Çimento 10 —
SARRAFLARDA ALTIN
Sa»s
Gulden 3-1 70
Türk liran 3ttl5
Sterlin »l —
Külçe 5 41
Rejat, »fc-
Ankara 25 (AA.) — Haber aldığımıza göre Devlet Demiryolları İdaresince Ankara - Haydarpaşa hattı trenlerlle Haydarpaşa - Pendik ve Ankara banliyö trenleri tarifelerinde 1/7/948 tarihinden İtibaren tatbik edilmek üzere değişiklikler yapılmıştır.
Buna göre Anadolu ekspres treninin Haydarpaşadan kalkışı 18,18 de, Ankara'ya varışı 8,03 te, Ankara’dan kalkışı eskisi gibi 19.20 de, Haydarpaşa'ya vanşı eskisi gibi 8,30 da, Ankara ekspres treninin Ankara'ya varışı 8,05 te. Toros eskspres treninin Haydarpaşa'dan kalkışı 8,50 de, Ankara’ya vanşı 21,33 te, Ankara'dan kalkışı 17,50 de ve Haydarpaşa'ya varış eskisi gibi 7,10 da olacaktır ,
Diğer taraftan a No. lı Samsun -İskenderun treninin Haydarpaşa'dan kalkıp 13,50 de; 78 No. h Konya -Diyarbakır treninin Haydarpaşa'dan kalkışı 10.10 da, Haydarpaşa’ya varışı 18,25 te, ü/10 No. lı Erzurum ve Diyarbakır trenlerinin Haydarpaşa' dan kalkışları 20,(55 te olacaktır.
Banliyö trenlerinde de, ana hat trenlerinin tesirlle küçük değişiklikler yapılacaktır. Bundan başka aynı tarihten İtibaren İstanbul - Adana arasında haftada ikişer gün karşılıklı olarak İlâveten sefere konacak yolcu trenlerlle, hâlen haftada beş gün olan İstanbul - Afyon - Konya -Adana - Mersin karşılıklı miinasetoa-tı da her güne çıkarılmış olacaktır.
26 Haziran 1940
A K 9 A M
Sahffe A
AKŞAMDAN AKŞAMA
yunus Nadi mükâfatındaki 12 hikâyeye dair...
Biz gazeteciler, mesleğimizin ehemmiyetli bir şahsiyeti olan Yunus Nadi merhuma daima a-lâka gösterirdik, yine de gösteririz. Kendisinde muvaffakiyetin bir sihirli rruskası vardı. Vefa’ tından sonra dalıi, evlâtları o-nun namına muvaffak teşebbüs» tere girişiyorlar. Bunlardan biri de son günlerde neticesi alınan en giizel hikâye ınüsabaka-sıydı.
Cumhuriyet miiessesesi, amatörler arasında bîr küçük hikâye yarışı ilân etmişti. Birinciye bin lira fükâfat va'dolunu-yordu. Tasnifle ve tanzimle uğraşan Ahmet Hidayet Reci arkadaşımızın dediğine göre, beş biıı amatör iştirak etmiş.
— Mübalâğa olmasın! — diye sordum.
Hidayet arkadaşımız:
— Eserler imha edilmedi. Hâlâ duruyor. Gel de göstereyim -dedi.
Bir kaç elemeden sonra, 12 hikâyeyi son yarışma için ayırmışlar. Nihai kararı vereçk hakem heyeti içine, lıeıti de almak nezaketini gösterdiler.
Cumhuriyet binasının üst salonlarında, bir kokteyl parti verildi. Biz hakemler, on iki hikâyeyi fert fert okuyup kararımızı bir kâğıda yazmış olarak içtima yerine gittik.
Sanatı teşvik hususunda Nadi ailesinin gösterdiği fedakârlığa müteşekkir olduğumuzu kaydet inekle beraber, derhal şunu da sayfiyeyim: Beş bin hikâyenin dört bin küsuru Ahmet Hidayeti nasıl çileden çıkardı ise, sona kalan on ikisi de beni aynı derecede inkisara uğrattı.
Bir çok seferler, Halide Edib üstadımızla ve edebiyatın revişi-ni dikkatle tâki beden, münevverlerimizle konuşurken, şöyle bir vahinıeye kapıldığımızı hatırların ı:
— Diğer sahalar pek çorak amma, gençler arasında iyi hikâye yazanlar var. Galiba bizim, çocuklarda küçük hikâyecilik iyi bir mahsul verecek.
Maalesef, bu 12 hikâyenin hepsi demeğe dilim varmıyor amma — kahir ekseriyeti:
1 — Orijinal Türk hikâyesi ol-nıanıalarile; hattâ umumiyetle orijinal olmamalarile;
2 — Türkçelerinin mükemmel oimayışile, ( bazılarının vahim lisan hataları dahî buiunınasile);
3 — Hikâye tekniğinden mah-rumiyetlerile;
Akide şekerleri
Belediye azamî fiat tesbit etmek niyetinde
Şekercilerde mamul şeker fiatleri ve bilhassa akide pah aklaşmıştır Evvelce 140 - 180 kuruşa satılan akide şekeri 200 kuruş olmuştur.
Bayram yaklaştığı cihetle şeker sarfiyat inin artacağını düşünen belediye akide şekerine âzami flit tes-bltl. İçin tetkikler yaptırmaktadır.
Diğer taraftan tnglltereyo sipariş edilen şekerlerin İlk partisinin yola çıkarıldığı hakkında haberler alınmaktadır. iki vapurda bulunan bu şekerlerin yekûnu 22500 tondur.
Esnaf ve imalâtçılara verilen şekerlerin ihtiyacı karşılamadığı için belediye Bakanlıktan vilâyetimize ayrılan miktara 200 ton şeker daha ilâve edilmesini İstemiştir, önümüzde Şeker bayramı olduğu dikkate alınarak Bakanlığın bu teklifi kabul edeceği umulmaktadır.
Bale Okulu
Yeşilköy pansiyonlu İlkokulunda bir yıidanberl faaliyette bulunan bale okulu yaz tatiline başlamıştır. Bu münasebetle bir tören tertibedilmlş-tlr. Bugün saat 15 te okul binasında yapılacak olan bu törende öğrencilerin bir yılda elde ettikleri başarılar davetlilere gösterilecektir.
4 — İnsan .muhitini, yahut insan ruhunu, yahut insan fantezisini temsil edemeyişlerile;
5 — Farzıkifaye olan hafif ve mizahî havzaya hiçbirinin girme miş bulunmasile beni bedbinliğe şevketti.
Bu beş noktanın hepsile hikâyelerden bazıları itham edilemezse bile, umumi mahsul ferah ferah itham edilebilir: Fena mahsul.
Bizim nesil iyi şeyler yaptı diyemeyiz; bizden evvelkiler ele yap tı diyemeyiz. Çünkü daha iyilerini isterdik; hele evlâtlarımızdan çok çok mükemmellerini bekleriz. Onun için kupkuru bir pendna-me. Tiirkçc üzerinde daha çok çalışmaları gerekiyor; memleketi daha iyi tanımaları, dünya şaheserlerini (velev Türkçede artık mevcut tercümelerinden) daha iyi okuyup ruhlarına sindirmeleri icabediyor.
Gerçi müsabakada benim de verilmiş reylerim var amma, hakem heyetine alındığım için çar naçar verdim. Yoksa, bu on iki hikâyeden ancak meselâ beş tanesi titiz bir edebiyat mecmuasında «kabil-i neşir, dir. Fakat bir müntehibata giremezler.
Hele: Bir nesli temsil etmemeli idiler.
Not: Sporcular kendi aralarında pek sert tenkidler yapıyor; akıbet iyi oluyor: çünkii bir gayret uyanıyor. Ben de edebiyat sahasında aynı şekilde davranmağı; kani olmaksızın: «çok iyi oldu maşallah! demeğe tercih ettim. Şiddetle vuruşum buhüs-ü niyetime bağışlansın.
(Vâ-Nû)
Mithat Paşa Kız Enstitüsünün defilesi
Üsküdar Mithat Paşa kız enstitüsü tarafından bugün saat 17 de enstitü binasında bir defile verilecek, bh- dc resim sergisi açılacaktır.
Beyaz ekmek
Belediye ile ofis bakanlığa başvurdular
Belediyenin ikinci bir tip ekmek çıkarmak ilzere piyasada tetkikler yaptığını yazmıştık. Alınan neticelerin elverişli olmadığı söyleniyor. Belediyenin bu ekmekler İçin lüzumlu buğdayı .serbes piyasadan temin etmesi Ticaret Bakanlığından bildirilmişti. Buğdayın kilosunu ofis 27 kuruşa aldığı halde belediyenin 33 kuruştan daha aşağı alamıyacağı tesbit edilmişti. Bu undan günde 1500 çuval sarfcdlleceğl göz önünde tutulduğundan belediyenin bu derece pahah buğday mubayaa ettiği takdirde 850 gramlık ekmeklerin 40 kuruştan aşağı satılamıyacağı gibi otl-sln mubayaalarına da mâni olacağı söyleniyor. Belediye ve ofis bu hususta müştereken Ticaret Bakanlığına müracaat etmeğe ve bu maksatla yeni bir hal çaresi gösterilmesini İstemeğe karar vermişlerdir.
Polonya, tütün ve üzümlerimize talip
Bir Polonya heyeti memleketimizle ticaret anlaşması yapmak üzere Ankarada temaslarda bulunmaktadır. Alman, haberlere göre heyet, bütün tütünlerimize, üzüme ve diğer ihracat maddelerimize taliptir. B'ina mukabil demiryolu malzemesiyle vagon ve bilhassa şeker teklif edilmektedir. Şekerin, kilosunun 28 kuruşa alınabileceği anlaşılmaktadır,
İlâve edildiğine gör® Inglltereden yola çıkarıldığı söylenen şekerler de Polonya menşelidir.
Tekelin Kilisteki şarap fabrikası
Tekel İdaresinin şarapçılık sahasında yeni bir adımını teşkil edecek olan Kilisteki şarap fabrikası inşaatı İlerlemektedir. Verilen malûmata göre bu fabrikanın memur ve İşçi evleri inşaatı İle fabrikaya su lsalesi İşi de geçenlerde İhale edilmiş olup bunlar fabrika İnşaatıyla birlikte bitirilecektir.
Sağlık Müdürlüğünün sıhhî temizlik tedbirleri
İstanbul sağlık müdürlüğü kontrol ekipleri tarafından bu hafta Flor-yadakl plâjlar kontrol edilmiş ve bunların bazılarının flütlerinin ve sıhhi levazımlarının muntazam olmadığı görülmüştür.
Sağlık müdürlüğüne bağlı ekipler dün de Yeşilköy hava alanı ve olva-rında, Fenerde, Kuledlbl ve Saray-burnu civarında karasinek mücadelelerinde bulunmuşlar; şehir hattı vapurları. Balıklı Rum ve Ermeni hastaneleri tathlr edilmiştir.
Sıtma mücadele ekipleri tarafından da Eyüpte, Ramide, Kazhçeş-nıede ınazotaja devam edilmiştir.
Elektrik tarifesi dâvası
Şehir Meclisinde hararetli tartışmalar
Serbest müzakere ve münakaşa çok faydalı, çok lüzumludur, demokrasinin en tabii bir tezahürüdür. Ancak her hangi bir münakaşanın faydalı olması için esas şart, görüşülen mevzuu İyi bilmek, bilince de samimî ve objektLf olmaktır. Maalesef son zamanlarda herkes her şey-,den bahsetmek hakkını, salâhiyetini kendinde görmeğe başladığı gibi, bı-zan müzakere mevzuunu bilenler, bilecek mevkide olanlarda, bilerek veya bilmeyerek mevzuun dışına kaymak ta, sırf hesaba, rakama dayanarak incelenmesi lâzımgelen konularda bir nevi edebiyat yapmak İmkânını bulmaktadırlar.
Bu kurulan meclislerin terkibi meselesidir, şimdiye kadar kafadan fazla çeneye kıymet verilmiş olmasının neticesidir. Hele şarkta çenebazlar her şeyden allâme edası İle bahsetmeğe, bazan, hayatlarında hiç mektep ve kitap görmemiş olmalarına rağmen, sahte bir talâkat İle her fennin üstadı gibi konuşmağa pek heveslidirler. Bunlar yüzünden ekser meclislerin müzakere seviyesi düşer, en ciddî mevzular alelade bir de-dedikodu, bir dil cambazlığı havası İçinde mahiyetlerini kavbeder ve en esaslı teklifler pamuk ipliğine bağlanır; iş görmek İsteyenler de an-laşılmamanın verdiği bir ümitsizliğe düşerler. Amiyane tabiri ile «zevzekler». zannedildiği gibi masum, zararsız bir eğlence vesilesi değil, milletin çalışma gayretini kesici tehlikeli birer gerileme âmilidirler.
Tam ve hakiki -demokrasiye geçerken; «zevzeklerin» eline düşmek tehlikesine karşı çok uyanık olmak gerektir, yoksa demokrasiyi beklerken en kötü demagojiye kaymış oluru2. Bu tehlikenin arasıca belirdiği,, hattâ meseli İstanbul şehir meclisinde -de, en maddi, riyazi konuların bazan lâf fırtınasına tutulduğu vakldir.
Bunun en bariz bir misali, bir kaç gün evvti, İstanbul elektrik tarifelerinin arttırılması hakkmdakl müzakeredir.
Bizim bllctiğlmlze göre tarife, elek trik tarifesi İşi bir hesap mevzuudur. Eskldenberl, bütün dünyada kabul edilmiş bir esasa göre, bütün âmme hizmetleri tarifeleri gibi, elektrik tarifeleri de maliyet unsurlarındaki değişikliklere göre ayarlanır.
Maliyet unsurlarında yükselme olmasına rağmen değlşmiyen, değiştl-rllmlyen hizmet tarifeleri birer İktisadi ucubedir.
Vakıa suyun, havagazınm, eLcktrl-ğln vatandaşlara meccanen tevzi e-dlileceğl zaman belki gelecektir, fakat şimdilik rüya âleminin değil, hakiki dünyanın şart ve icaplarına uymak mecburiyetindeyiz. Bugünkü esaslara göre elektrik.- havagazı, tramvay hizmetlerinin bedelleri, bir şehir halkının bütününden, bir nevi vergi yolu İle değil, fakat bu hizmetlerden doğrudan doğruya istifade c-denlerden, kullanma nispetinde, tahsil edilir, yani bu hizmetler müşterilerine satılır.
Satışın, satışı temin edici İstihsalin devamının , ilk şartı hem en geniş mânâda maliyetin altına düşmemek, hem do lüzumlu İslâhatı, inkişafı sağlamak için bir kâr elde etmektir.
O hakte geçen gün şehir meclisinde hararetli tartışmalara sebep olan elektrik tarifesi işi, hararetslz olarak^ sırf maliyet ölçülerine göre, ele alınmalı ve ancak hesabın göstereceği yolda yürtinmeli idi.
Elimize aldığımız mevzuda .nallye-tln yükseldiği muhakkaktır. Vakıa bazan umumi masrafların, kadroların lüzumsuz olarak kabartılmadı maliyet üzerinde müessir olabilir. E-iektrik idaresinde böyle bir durum olup olmadığına, dışarıdan, hüküm vermek güçtür. Eğer idare masraflarında bir tasarruf mümkün İse, bunu İhmal etmemek, meselâ tamamen lüzumlu olmıyan elemanlar yüzünden maliyetin yükselmesine müsaade etmemek Belediyenin vazifesidir. Çünkü şehir hizmetlerinin müm kün olduğu kadar ucuz olması, her şehirli tarafından, haklı olarak istenmektedir.
Fakat bugün elektrik maliyetine dahil unsurlar arasında. Belediyenin hâkimiyeti altında bulunmıyanlar esas yerleri İşgal etmektedir:
1 — Meselâ kömür bunların başında gelir. Elektrik idaresi eski İm
GARANTİ BANKASINDAN:
Telefon numaralarımız değişmiştir.
44665-44666
Alâkadarların not etmeleri rica olunur.
tiyazlı şirketten Belediyeye geçeli beri, kömürün tonu on iki buçuk liradan otuz üç buçuk liraya çıkmıştır.
2 — .Makinelerin bedelleri üç misline yükselmiştir,
3 — Müstahdemlerin ve amelenin ücret tutarı da, gerek ücret vc maaşların. gerek abone miktarının artması ve şebekenin genişlemesi yüzünden, üç misline çıkmıştır.
4 — Tesisatın eskimesi de, bakım masraflarının artmasını mucip olmuştur.
5 — Tesisatın yenilenmesi, Genişletilmesi İçin Avrupaya yapılan siparişlerin bedelleri de. ma hallerindeki yükselmelerden başka bilhassa 7 eylül kararları yüzünden artmıştır.
Bütün bu âmillerin tesiri altında, elektriğin maliyeti mühim nisbette artmıştır ve en kısa bir tetkikin göstereceği gibi bugün idare elektriği zararına satmaktadır.
Şu veya bu mülâhaza ile, muvakkat bir zaman için, zararına satış yapmak bazan lüzumlu sayılabilir. Ancak bu devamlı olamaz çünkü bu rejime tabi tutulan müessese muhakkak batar ve halkı korumak iddiası. nihayet, aynı halkı hayati bazı hizmetlerden mahrumiyete sev-keder.
Vakıa elektriğin ucuz olması, pa-halılaşmaması İyi olur idi, fakat dev letin aldığı bazı tedbirler, 7 eylül kararlan, kömür Batının yükseltilmesi, aylıklara zam gibi sebepler, riyazi olarak, bazı neticeler doğuracak idi ve doğurdu. Bunların başında bir çok maliyetlerin, bu arada elektrik maliyetinin de yükselmesi gelir. Bu netice, bu yükselme idarenin. Belediyenin elinde olmıyan sebepler yüzünden hasıl olunca, satış Hatlarını da yeni maliyetlere uydurmak, acı da olsa, bir zarurettir.
Sebebi İsteyen neticeye katlanmalıdır. Ancak çocuklar yaptıkları bir hatanın netlcetl karşısında şaşırır ağlarlar.
Olgun insanlar sebep ve netice arasındaki münasebeti kavrar ve tabii bulurlar.
Hükümet, elektrik maliyetlerini yükseltmek için tasavvur edilebilen her şeyi yaptıktan sonra, tarireniıı yükselmesine, yani sebebin tabii riyazi neticesine razı olmaz ise, her halde mantığın, realitenin, en basit hesabın İcaplarına uymamış, hâdiseler arasındaki bağlılıktan haberi olmayan çocuklar gibi hareket etmiş olur.
Bereket versin şehir meclisinin çoğunluğu, sağduyunun gösterdiği İstikametten ayrılmamış ve maliyet yükseldiği İçin tarifenin de yükselmesi lâzımgeidlğl kanaatim İzhar etmiştir.
Kömür flütlerinin, hattâ hâzineye bir fedakârlık tahmil ederek, yük-seltilmemesl, belki daha iyi olur idi.. Fakat kömürün fiatleri yükseltildikten sonra bunun tabii neticelerini kabul etmek zaruridir.
Hem maliyetlerin yükselmesine sebep olur, hem de «Hallerin arttırılmasına müsaade etmem!» diyecek bir hükümet; bugün tasavvu bile edilemez, çünkü böyle bir hükümet bütün İhtar ve tembihlere rağmen yaramazlık edip de başının yarılmasına tahammül etnılyen çocuk durumuna düşer.
CEVAT NİZAMİ
Maden kömürü
Şehrimize çok miktarda kömür gelmeğe başladı
Son haftalar İçinde muhtelit müesseseler hesabına şehrimize bir hayli maden kömürü gelmiş va gelmektedir. Temmuz bidayetinde bağlıyacak olan yeni sene kömür tevziatından Unca görülen, bu faaliyet tatmin edicidir, Bu arada Denizyolları, Elektrik va Tramvay idaresi ve Kömür Tevzi mliesseselerlnln depolarında k&fl miktarda kömür vardır. Hâlen de «Ardahan» «Derince». «Samsun», «ikbal», «Tunç» ve «Hacı Eşref» şilepleri kömür için Ereğllde sıra beklemektedirler.
Hayvan ihracı
Canlı et fiatları derhal
10 kuruş fırladı
Ticaret Bakanlığının canlı kasaplık hayvan ihracına karar vermesi hoşnutsuzluğu mucip olmuştur. İh-' racala bugünlerde başlanacaktır.
İlkjjartide 300 bin koyunun ihraç edilebileceği söylenmektedir. İhraç müsaadesi canlı kasaplık hgyvan fl-atlerlnln birdenbire kiloda 10 kuruş artmasına 3ebep olmuştur. Geçen yıllarda bu mevsimde et fiatleri düşmeğe başladığı halde bu sene böyle bir düşüklük görülmiyeceğl gibi nakliyat ve eldeki miktar bakımından en müsait bir mevsimde bulunmamıza rağmen flatlerin şimdiden artmağa bavlıyacağından endişe edilmektedir. Kış mevsiminde etin kilosunun 3 lirayı aşacağı söylenmektedir.
Diğer taraftan Ticaret Bakanlığının, büyük şehirlerin et İhtiyacını temin maksadlyle kurulmasına teşebbüs ettiği şirketin bu hususta hiç bir müspet tesiri olamayacağı şimdiden anlaşılmaktadır. Bu şirket, müdahale satışları yapacağı İçin piyasadan mal teinin edecektir. Piyasa vaziyeti müsait olmadıkça şirketin hayvan tedarik edemiyeceğ! kabul edilmektedir.
Zeytinyağı
Ayvalıkta yağ satış fiatları
Ayvalıktan gelen haberlere göre, sabunluk yağlarda bazı artışlar olmuştur. Bu cins yağlar 178 kuruşa kadar muamele görmektedir.
1,5 asit 240, 2,5 asit 220, 3.5 asit 210, 4.5 asit 202, 5 asitli yağlar ise 194 kuruştur. Kokulu sabun 145, Beyaz kokusuz 140, Pirina sabunu 100 kuruşa kadar satılmaktadır.
Atina ticaret mümessilliğimizden gelen rapora göre Yunanistan’da zeytinyağı flatlerlnln İnmesi bekleniyor. İngiltere Yunanistan'dan tonu 271 - 274 İngiliz lirasına 700 ton zeytinyağı almak İçin görüşmelere başlamıştır.
Arjantin de on bin ton yağ almak için müracaat etmiştir.
Şehrimizin 15 günlük sağlık durumu
Haziran ayının ilk on beş gününde şehrimizde 5 lekeli humma, 3 kara humma, 3 paratifo, 3 difteri, 1 kızıl ve li kızamık vakası görülmüş ve tedavilerine girişilmiştir.
Bayraklıda eski İzmir mevkiinde yapılan araştırmalar
îzmlr — tnglllz Arkeoloji Enstitüsü tarafından Bayraklıda yaptırılan hafriyattan mühim neticeler elde edilmiştir. Uzun müddettir yapılan kazılarda bütün dünyanın alâkasını çekecek mahiyette zengin eserlerle karşılaşılmıştır. Dördüncü ve 6-7 nel asırlara alt çok kıymetli eserler meydana çıkarılmıştır. Bilhassa 6 -7 nel asırlarda Etrüsklerln İzmlrde yaşadıklarına ve buradan ttalyaya geçerek Roma medeniyetini vücuda getirdiklerine dair pek önemli izler? raslanmıştır.
Kazıya daha bir müddet devam edilecek ve gelecek sene mayısta başlanmak üzere birkaç hafta sonra çalışmalara son verilecektir. İngiliz arkeoloji heyeti Bayraklı hafriyatından aldığı neticelerden fevkalâde memnun bulunmaktadır.
Parlâmentolar arası Türk grupu kongresi
Ankara 20 (Akşam) — Parlâmentolar arasında Türk grııpu genel kurulu toplantısını yapmış ve İdare kurulu üyeliklerimi Tezer Taşkının He Mekkl Hikmet aelenbek, Vedat Dicleli, Atıf Akgiiç, Suut Kemal Yetkin. Muammer Eriş, Salt Odyak, Haşan şükrü Adal ve Adnan Menderesi seçmiştir.
îdare kurulu dün yaptığı toplantıda başkanlığa 8uut Kemal Yetkini, İkinci başkanlığa da Atıf Akgüç ile Mekkl Hikmet Oelenbek'I, genel sekreterliğe Vedat Dicleliyi, muhasip üyeliğe Muammer Erlş'l getirmişidir.
İSTANBUL HAYATI
Kitap ve kâğıt
Yalnız kendi mesleğimizle değil, top yekQn memleket irfanile alâkalı olduğu için kâğıt meselesine sık sık temas etmekten ken-
dimizi alamıyoruz, bununla meşgul olmayı borç biliyoruz.
Mesele malûm: Memlekette gazete ve kitap baskısında kullanılan kâğıtların satışı tahdide tabi tutulmaktadır.
Kâğıt fabrikalarını devlet işletiyor. Devlet elindeki diğer sa nayi gibi bu fabrikalar da ticari icaplara katiyen uymıyan nıe mur zihniyctile işletildiği içir» mamulat hem çok pahalıya ma loluyor, hem de miktarı memleket ihtiyacını karşıhyamıyor. ihtiyaç eksiğinin dışarıdan kâğıt ithal etmek suretile tamamlan
ması zaruri iken devlet, yerli sanayii himaye ve döviz tasarrufu gibi bir takım sebepler ileri sürerek ithalâta da engeller çıkarıyor ve bunun neticesi olarak kitap, gazete kâğıdı istihlâkini kayıtları, altına alıyor, bir miktarını nis-*~» beten ucuz veriyor, o miktarı a“ şınca fiati yükseltiyor. “
Son defa alınan bir koordinas-^ yon kararı kitap kâğıtları üze-'fe rindeki tahdidi, tahammül edilme?; hale getirdi. Bu karar gere- C ğince, basılacak bir kitaba nisbe-,2 ten ucuz fiatli, yani gazete kâğı- W dı cinsinden kâğıt verilmesi için q evvelâ o kitabın, Başbakanlıkça *> tespit edilecek esaslara göre fay-dalı ve öğretici mahiyette olup olmadığının tetkiki icabediyor^k-Bu tetkik salâhiyeti Basın ve Ya-yın genel müdürlüğüne verili-yor ve siirüncemeli bir çok formalitelere tabi tutuluyor. "O
Editörler Derneği bir kaç giin fP evvel vaymladığı broşürle hükii- (Q metin bu kararını pek haklı ola-(D rak protesto etti. Broşürde belir-Jr titen «Mevzuata, demokrasi preaM siplerine aykırılık.) cihetlerini bir tarafa bırakalım; memleket irfanının yükseltilmesi uğruna Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinin mütemadiyen kabart ildiği bir devirde sııdaıı sebep ve mülâhazalarla kitap, gazete neşriyatını kayıt altına almak, tahdide tabi tutmak, yirmi beş yddanberi güdülen maarif siyasetilc nasıl telif edilebi-
lir?
Kitabın faydalı ve öğretici mahiyetine gelince; her kitabın öğretici kudreti vardır, okuyucusuna az veya çok bir şeyler öğretir. Bu öğretimin faydalısı da, zararlısı da olabilir, fakat ikisinin ortası olamaz. Okuyucusuna hiç bir şey öğretemiyen kitap zaten rağbet görmez, kitapçı da hiç bir zaman masrafı göze alıp böyle bir kitabı basmaz.
Zararlı neşriyatın yasak edilmesi, faillerinin cezalandırılması esasen mevcut kanunların ihüey yidesi altına alındığına göre bu günkiı sıkı kayıt ve tahditler, rağbetsizlik ve kanunî yasaklar çerçevesinin dışında kalan neşriyata inhisar ediyor, bunun takdiri de Basın ve Yayın umum müdürlüğüne bırakılıyor demektir. Kitabın müsveddesi evvelâ umum müdürlüğe gönderilecek, orada okunup incelenecek, verilecek karara göre ya basılacak veya basılmıyacak.
Bir kitabın faydalı ve öğretici mahiyette olup olmadığı maddi kıstaslarla ölçülemiyeteğine göre, kararnamede, Başbakanlıkça tespit edileceği bildirilen esasların. ancak elâstiki bir takım formüllerden ibaret olabileceği aşikârdır. Ve gene aşikârdır kî, gönderilen çeşitli kitap müsveddelerinin umum müdürlükçe mütehassıslardan müteşekkil bir heyet tarafından birer birer okunup incelenmesi imkânsızdır. Binaenaleyh, bu okuma ve inceleme işi tek şahısların eline bırakılacak ve belki o şahısların ileri sürecekleri indi kanaatler üzerinde umumi bir konuşma yapılarak karara varılacak, belki de bu umumî görüşmeye bile lüzum görülmek sizin kararlar verilecek.
Öyle bir sansür ki, müsaade ve müsamaha ölçüsü para ile ayarlanıyor. Nisbeten ucuz kâğıda basılması istenilen kitabın fay-dalı ve öğretici mahiyette olup olmadığı, lıiikûmet tarafından kontrol ediliyor, daha pahah kâğıda basılacak kitaplar serbes bırakılıyor.
Muhtelif devlet müesseseler! tarafından külliyetli masraflarla bastırılıp bir tanesinin kapağı dahi açılmadan evrak mahzenlerine doldurulan risalelere, dergilere, broşürlere hesapsız kâğıt harcanırken, memleket kültür seviyesinin yükselmesine, irfan ışığının en ücra köşelere kadar yayılmasına sed çeken tahditle! hiç bir sebep ve mantığa İstinat edemez, bu engellerin biran evvel kaldırılması kati bir zarurettir.
Cemal Refik
Sahife 4
AKŞAM
26 Haziran 101*1
Adlîye sarayı (Peri masalına) döndü
fler Aded«l latam değiştikçe icl-Dilzd# yanan Ümit ateşi dalgalanır.. Bakan Istanbula g«Ur. Baroyu ziyaret ■4ar. Meslek dertlerini tevazule din-Mru. «Bıı seferki «İddi» deriz... «tû-uala başlanıyor» müjdesini aldığı-Biralarda tehir edildiği güzleri do Iji’nıen teakup teeyyûd eder.. Meste gtp kıdemli arkadaşı arından birisi. piliye »arayı Özerinde konuşurken, (özlerine |U cümleyi ckledil
— Adliye Sarayı İnşaatı, peri ma-şuhdır1...
BöylendlRI zaman tatlı bir nükte gannllo gülmüştük... Fakat, aam»n gam eıı. bu nükte hakikat olduğu-Bu işba t edeceğo benzemektedir.
Biz adliye sarayından vazgeç ilk... Adliye evine de razıyız. Daha Heri giderek söyleri» U, adliye evinden de wa?.g(H;tik. Bugünkü elem verici mangom tâdil edllaln. Şimdilik bu da kâ-İL.»
Okuyucularım arasında, bugünkü hukuk mahkemelerinin İşgal ettiği gümrük binasını ziyaret edenlerin bulunup bulunmadığım bilmiyorum. Bhsaca bu manzarayı araetaefie çalışacağım.
On İki hukuk, üç sulh hukuk, dürt ticaret mahkemesinin teşkil ettiği mahkeme salonlarından bir ikisini müstesna addederseniz, mütebakisi Mefruşattan mahrumdur.
Mesela birinci hukuk mahkemesinin çıplak odasında dinleyiciler ve davacılardan ekseriyeti, muhakeme bl önceye kadar ayakta beklemektedirler. Mahkeme salonlarının vb kalemlerinin bir kısmında perde mefhumuna uyan bir şey do görülmektedir.
.Hâkimlerin oturdukları yazıhaneler devlet dairelerinin »n kıdemsiz memurlarına tahsis edilen yazıhanelerden daha İyi değildir. Birkaç müstesna varsa, banların umumi manzarayı değiştirmekte müessir olacaklarını sanmak hatadır.
Mahkemelere tahsis edilen dairenin kapısı yoktur. Binlerce vatandaşın hak beklediği mahalde, dosyaların veya evrakın çalınmaması yolunda itimat verici hiçbir tertibat alınmamıştır.
Mahkeme kalemlerinde kasa ve demir dolap yoktur. Yüz binlerce liralık senetler zavallı başkâtiplerin omuzlarına yüklenerek mesuliyet altında, tahta çekmecelerde saklanmaktadır.
Biz yanan İstanbul adllyeslnln, son günlerine yetiştik Mahkeme salonlarında şahitlerin, Kuranı kerim üzerine yemin ederlerken doyduğumuz ürpermeyi hâlâ unutmadık. Mahkeme salonunda mehabeti telkin eder mahiyetteki mefruşat ve dekor arasında yemin eden vatandaşın, duyduğu intibalar ile. bugünkü çıplak odalar-
da {Yemin eder misin?) (Ederim.) şekille yapılan yeminler arasındaki bûrlz farkı dikkat nazarımızdan uzak tutmamalıyız... Durumun düzeltilmesi fazla masrafa da mütevakkıf değildir.
Adalet Bakanı İstanbula gediğinde kendisinden rica ederiz, önce, Kadıköy'ündeki birinci ve lklncf asliye mahkemesi salonlarını görsün. Bir mahkeme için talep edilecek asgari mefruşat burada vardır. Mahkemeye girdiğiniz zaman oturacak bir yer mevcuttur, İstediğimi» gibi olmamakla beraber mahkemelerin mehabetine müessir asgari eşya burada görülmektedir. Gereken nlsbl ferahlık da vardır. Tahmin ederiz kİ. bıı salonlara sarfedllen para İki bin lirayı aşmamıştır.
Her mahkeme salonunda hiç olmazsa Kadıköy asliye mahkemeleri gibi asgari mefruşatı kusa zamanda koyamaz vb İstanbul hukuk mahkemeleri İçin gereken ayrılma tertibatını vb muhafaza teşkilâtını sağlayamazsak neticede ağır sararlarla karşılaşma
Ne acalp hareketlerimiz vardır. Geçen yıl Amerlkaya adliye mensubu iki memur gönderildi. Bu ild zata sarf e dilen masraf karşılığı ile İstanbul adllyeslnln mehabetini sağlıyacak ve muhafaza tedbirlerini alacak her türlü • giderleri karşılayabilirdik Amerlkaya gidip gelen ve Amerlkada-kl ceza teşkilâtından faydalanmak m aksa dile bukadar para dökülen bu İki zattan birisi döner dönme» avukat oldu. Diğeri do eski memuriyetine iade edildi. Amerlkadtı kazandıklarından da, adllyenln gereği gibi faydalandığını sanmıyoruz.
Maksadımız, şu veya bu hâdiseyi tenkld değil, mahkemelerin bugünkü manzarasını tadil etmek hususunda önümüze, bütçede tasarruf prenstpl-nln sürOJemlyeceğlnl arzetmektlr.
Devlet dairelerinde mefruşat İsrafından bahsedilirken biz de İstanbul hukuk mahkemelerindeki mefruşatın fıkdanım anlatıyoruz. Dostum Burhan Felek'ln dil İle konuşacağım:
— Ne olur. Devlet baba, şunun ikisi ortasını bulup bizlerl sevindirmez misin ?_
Reşat KAYNAR
ödemiş şilebi
Geçenlerde Umanımızdan ayrılıp Yunanlstanm Elefsla limanına giden «ödemiş» şUebl oradan 9000 ton alüminyum yükllyerek Norveç» hareket etmiştir. Gemi yükünü oraya boşalttıktan sonra İsveç ten maden direği alıp gelecektir.
Cenubi Afrlkanın yeni Başbakanı; Malan
MAHKEME KORİDORLARINDA:
Rahmi efendinin siseccadesi
Rahmi efendi yeni ahbabının ellerine yapışıp' öpmek İstiyor, öbürü mağrur eda ile;
— Yook... diyor. El öptürmek benim hakkım değil.
— Ne söylüyorsun, şeyh efendi? Senin gibi muhterem bir zatın elini öpmeden blrakır mıyım? Ben seni gökte ararken yerde buldum. Mürldlcr daima şeyhlerinin elini de, eteğini de öperler.
— Evet, bu İşin gidişatı köyledir amma bugüne bugün ben şeyhlik postunda değilim. Vekille elimden bir kasa çıktı, şeytana uydum, bir adama tokat vurdum. O günden beri mürld kabul edemiyorum.
Zavallı Rahmi efendi hazin hazin boynunu büküp İçini çekiyor:
— Yaaal... demek bu kadaT talihsiz bir adammışım “öyle mi? İşlediğim günahlann büyüklüğünü o zamanlar düşnememiştim. Vah vah! Aradığım şeyhimi buldum, diye o kadar sevinmiştim kİ. Şimdi bütün ümitlerim boşa çıktı.
— Meraklanma, efendi hazretleri! Yüreği temiz, dini bütün adamlar için bu dünyada çaresi buîunmıy&n İş yoktur.
— Sahi mi? Benim derdimin de çaresi bulunur mu dersin? ,
— Elbette bulunur. Mademki Cenabı Allah beni senin karşına çıkardı, senin derdinin çaresi de benim el ünde demektir.
Tekrar eğilip adamın eline yapışıyor:
— Allahını seversen müsaade et de elini öpeyim. Eğer sen benim derdime çare bulursan, ben de bu iyiliğin altında kalmam.
— Haynır, efendi hazretleri. Şeyhlik bize babadan, dededen miras kaldı. Şeyh dediğin adam, İyilik yapacağı İnsanları bilir, yaptığı İyiliğe de karşılık kabul etmez, anladın mı?
— Anlamaz olur muyum? Çoktan anladım amma şaşkınlıktan ne yapacağımı bilemiyorum. Sen mürld kabul etmiyorsan, ayağının altını öpeyim, bana bir şeyh bul. Günlerim boşuna geçtikçe üzüntüden eriyorum.
— Meraklanma diyorum, e-fendl hazretleri! Bir az evvel de söyledim ya, bizim moruk mort-ladıktan sonra...
— Nasıl, nasıl? Kim hortladı?
— Hortlayan yok canım. Şimdi anlıyorumkl şeyhlik İşlerine se nln hiç aklın ermiyor. Şeyhlerin dili başka türlüdür. Yani bizim peder mortoyu çekti...
— Affedersin, şeyh efendli Sizin peder neyi çekti?..
— Daha neyi çekecek yahu? Çifte kâğıtlıyı çeke çeke eşşek cennetini boyladı;
— Estağfurullah... Şey... affedersiniz amma sahiden sizin lâflarınızdan bir şey anlayamıyorum, hâşa, silinme hâşa, cennete eşekle de gidilebiliyor mu?
— İlâhi, efendi hazretleri! Cenabı Allahın keyfinin kâhyası mısın sen?
— Hâşaa... Estağfurullah. Ben kimim kl?..
— Ha şöyle, aklım başına al! Cennete kimin gideceğini sen ne bilirsin? Orası ALlahın malı değil mİ? Kimi isterse sokar.
— Âmenna a.,. Allahın İşine karışmak bizim haddimize mİ düşmüş! Sizin peder cennete
yerleşti tabiî.
— Yerleşmez olur mu? Onu cennetin baş köşesine oturttular, dünya yüzünde kardeşimle ben de onun pösteklslne olurduk.
— Haa, sahi, senin bir do kardeşin vardı değil mi?
— Bir az evvel söyledim ya, c-fendi hazretleri! Babam öldükten sonra şeyhlik postuna biz, İki kardeş oturduk. Ben şeytana uyup da bir adama tokat vurunca kardeşim kötii bir rüya gördü, ertesi gün bana; «Mahmutı Sen. bundan sonra şeyhlik postunda oturamıyacaksm, yanma mürid kabul edemiyeceksin. Babam rüyama girdi; oğlum Ahmet! Yarın sabah kardeşini pösteklden kaldır, onun yerine de sen otur. İki şeyhlik kuvvetin! de sana veriyorum, dedi. Bugünden sonra sen şeyhliği bırakacaksın. Fakat merak etme, dünyada da, âhiret-te de şeyhlerin şefaati senin ü-zerindedir,» deyince ben de kardeşimin elini öptüm, pösteklden kalktım. Simdi onda iki şeyhin kuvveti vardır.
— Madam ki sen kabul edemiyorsun, beni kardeşinin yanma götür de ona mürld olayım bari.
— Denlinden beri ben de onu hesaplıyorum, efendi hazretleri. Velâkin bİ2İm birader burada değil, îzmirde oturuyor. Pösteki-leri de oraya götürdü.
— Ne zaran varl Oraya da giderim ben.
— Olmaaaz... Ondan tein almadan yanına gidilmez. Evvelâ ben bir mektup yazayım, bu İşleri anlatayım, bakalım ne cevap verecek? Eğer: «Buraya gelsin, kabul ediyorum* derse, ne âlâ! Kalkar beraber gideriz, ben seni kendi elimle teslim ederim. «Hayır, İstemem.) derse o zaman e-limden bir şey gelmez haaa!..
— Hay Allah razı olsun senden. Mektubu geciktirme bari. j.
— Merak etme, bu gece yazarım. Bundan sonra her gün akşam namazlarını Yenlcamlde kılarsın, orada buluşuruz.
(Devamı var)
Ce. Re.
ZIEZZZZE
ANKARA RADYOSU Bu aktnmld program
18.38 Açılif ve program. İT M. fi. ayarı vo Rntbo Çocuk Kııiübii, 18 Dana milıiti (PLİ. 10.M Konuımı, 18.45 Şarkılar. J9 M. S. ayarı. 19 Haberler, 1945 GaçmljU Bv«Cu. 19.90 Çeşitli «dolar (Pl.l, 19.45 Yurttan Setler. 20.15 Radyo G«*et«l. W.» Berber aaaL »0,35 fncesaı. 11.13 Şarkılar, 91.45 Kitap «aati. 23 Qpcr*U«den »eçnıe parçalar (PLİ. »3.15 Dan» mOcltl (Pl.|. n.48 M. fi. ayan »e Haberler. 23 Don» mOılŞI (PI ). ffljû Program vc kapanış.
Aşereden hatmi şerif duası
Üslaza kül merhum hoca Niyazi efendi çıraklarından Üsküdar Atik Valide camii şerifi İmamı Kur’an öğretmeni Tahsin Dıcalıdan Aşereyl Kuraniye hatim şerif duası âî/â/648 yarınki pazar günü öğle namazını müteakip Süleytnanlye camii şerifinde İcra, kılınacağından bütün akraba ve dostlarımın ve bilhassa meslek arkadaşlarımın ve arzıı edenlerin teşri Herini saygıyla rica ederim.
■Adres:
Feneryolu Yenlcaml İmamı Göynüklü Aıılz Erşahin
Kız mı, erkek mi ?
Ingiliz Veliahdı Prenses Elizabeth hânindir, çocuk takınılan hazırlanıyor tnglll Veliahdı prenses Elizabeth.
hâmiledir, önümüzdeki kış, Ingllla tahtı İçin yeni bir vârLs doğuracaktır, şimdi îngllterede herkes merale ediyor: Doğacak çocuk faz mı olacaktır, erkek mİ?... Halkın büyük bir kısmı erkek clrnasmı İstiyor. Fakat prensesi muayene eden doktorlardan bir! kız olacağına kanidir. Mamafih bu hususta kati bir şey söylemek kabil olmadığını da İlâve ediyor.
Prensesin çocuğuna erkek İsa George. kız ise Mary adı verilecektir. Mesele Kıral, Kıtaîlçe, prenses ve kocası Edlmburg dükü arasında uzun uzadıya görüşüldükten sonra bu suretle kararlaştırılmıştır. Prenses çocuğuna İkinci İsim olarak erkekse Philip, kız İse (kaynanasının adı olan) Alice adını koyacaktır.
Doğacak çocuğa verilecek paye henüz kararlaştırılmamıştır. Her hal-do doğar doğmaz kendisine altes, yahut prens veya prenses denilmtye-cektlr. Çünkü bu payeler ancak erkek çocuktan doğanlar İçindir, Fakat çocuk doğar doğma» Kıral kendisine bir ünvan. verecektir.
Prensesin, Wlndelsham şatosunda doğuracağı zannediliyor. Şato prensesin malıdır. Veliaht ve kocası halaylarının büyük bir kısmını burada geçirmişlerdir. Mamafih. Bucklngham sarayında da hazırlık yapılıyor.
Doğum münasebet 11e mûtat merasim yapılacak, İçişleri Bakanı çocuğun başkaslla değiştirilmediğini parlâmentoya tebliğ etmek İçin doğum esnasında şato veya sarayda bulunacaktır.
İngüterede kadınlar doğum mflna-
Frenses Elizabeth ve Edlmburg Dükü sebetllû verilecek hediyeleri hazırlamağa başlamışlardır. Bunlar tabii çocuğa aittir. Dominyonlarda da hazırlık vardır. Diğer taraftan prense» Elizabeth ve annesi de çocuk takımları hazırlamakla meşguldürler.
Avustralya ve Kanadada. Elizabeth kulüpleri kurulmuştur. Bu kulüplerin âzalan çocuk İçin takımlar işlemektedir. Bütün Ingiltere bu mesut hâdise İle meşguldür.
r ■
L V
Hava kuvvetleri komutanı general Zeki Doğân’ın Ameri-kaya gittiğini yazmıştık. Yukarıda general hava meydanında Amerikan generali John Hargreaves tarafından karşılanırken görünüyor.
Bugün Kadıköy SÜREYYA Sinemasında
1 — SÜZANIN ÂŞIKLARI
JOAN FONTAİNE — GEORGE BRENİ)
2 — DONANMA GEÇİDİ
(JEAN PARKER — R. lOIVERY)
AŞK VE MACERA ROMANI
Tasan: NİHAL KARAMAĞAKALI Tefrika No. M
Artık odada AU Hâsımın hırlı «o-luyuşlanndan gayri »es İşitilmiyor, geynep, birinci plânda onu ve ardından ötekilerinin şeklini görüyor. Klm-»4 kmuldamıyor. Badece bakıyorlar. Bu dram sahnesinin en ufak tefer-rtlstınj hafızalarına nakşetmek İsterle reesine bakıyorlar. Ve bekliyorlar...
*— Bent vuracak tabancanın tctl-ğtna kırk manda koşmalı.»
İşte, empermeablinln düğmelerini açmış; yalnız yollu pijamasının örttüğü fırlak göğsünü geriyor; namluya meydan okuyor.
*— Hele bir tecrübe et!» diyor.
Tecrübe f
Zeynep, gülümsedi:
— Hakkın varl — dedi — £en İnsan değ ikin kl... sen ölmezsin kl... Ben, seni nasıl vurayım?
Besinde ne ufak bir ihtira», n» şikâyet, m elem var... Kupkuru bir «es!
— fien. Zlgfritslnl... Sana kurşun İşlemez... Hanını alabileceğim • bir yapraklık minimini noktayı b«n nereden bulayım?
Ve »ilâhı, AU Hâzımın göğsünden kendi göğsüne çevirdiği o kısa anda, kafasının İç!, blrblrin» giren hayallerle allak bullak oldu. Orhanı gördü; ölümünü şayet İşitirse onun belki de müteeulr olacağını düşündü, Nebll babayı gördü; «cenazsma gelir.» dlya akimdan geçirdi Selimi hatırladı. Ne boş, avukatla »örflçme-Eo gitmişmiş.,. Ve annesll... Nerdey-so, urup bacının yaranda ıfikÜn edecek tir... gu sarı divanın üzerinde uzatılmış cesedimin karşılaşacaktır...
Vah, zavallıl... Yakın anmanda kavuşuruz. anaoagunl... Benim yokluğuma dayanamazsınl...
Böyle (usa bir anda bu kadar fikir insanın aklına nasıl gelir?... Bu, Ölümün, zaman mefhumunu yok at-tlğlnln ilk alâmetidir.
ölüm I...
— İhtiyat akçe gibi ■aklamıştun I Bon sözü bu oldu.
Tıtlğ! çekti.
Beyninin içlndo çığlıklar öttü.
O kadar.
Oayrt eükütl...
Zalim - Mazlum
Meçhur bir beyit vardırt
Gftl âteş çllbfln âteş şölşen Ateş
•uyibar âteş Semender tıynet «m aşka beştir lâlezar âteş
Sair, her şeyi âteş renginde görür. Zeynepso her tarafı beyag görüyor: Duvarlar boyaı, perdeler beyaz, dolaplar beya», karyola beyaz, yorganı tahf varl İçine alan nevresim beyci», nevresimin üzerinde bîr manolya gibi duran kendi eli mutattan bey a»;
hülâsa, beyaz, beyaz, beyaz... Ve bu bembeyaa dekor ortasında ara sıra kımıltılar oluyor; kâh, simsiyah bir yüz, bir şeyler mırıldanarak üzerine cgUİyor. Kâh, kızıl örgüleri ensesinde toplanmış, çilli bir ki2, kolonya ile ıslatılmış bir bezi alnında gezdiriyor Kâh, uzun boylu, »lyah gözlü bir erkek, karyolanın ayak ucunda bellrl-veriyor; parmaklar» demirlerde kenetlenmiş, dakikalarca öylesine ha-ıcketsl» kendisine bakıyor. Derken, kapı açılıyor, boya» başlıklı, beyaz önlüklü bir kadın, ayaklarının ucuna basarak yatağımn baş ucuna seğirtiyor. Sonra, daha başkaları, tanımadığı daha bir »ürü başkaları... Daha başka beyaa gömlekliler... Erkekler, kadınlar... Kim bilir kaç kişi? Kim bilir kimdir bunlar?.., İçeri giriyorlar, dışarı çıkıyorlar, bir şeyler fısıldaşıyorlar, bir şeyler konuşuyorlar. Baran kendisin! seyyar bir yatağın İçinde bir yerlere götürüp acayip masalara yatırıyorlar. Burnuna ilâç kokulan doluyor. Canını yakıyorlar. Bir takLm »argdannı çözüp bir takım, »argılar »arıyorlar... Dalıyor, karanlıklara... Uyanıyor aydınlıklara... Ve gene beyaz, beyaz, beyaz... Japonların matem rengi be-
yazmış... Bunlar da Japona benziyor. Hepsi, herkes birbirine benziyor. Hepsi beyazlı, hepsi telâşlı,-hepsi mırıltılı...
Mânasını kavrayamadığı cümleler kulağına çalmıyor:
«_ Mucize kabilinden kurtulmuş... Kurşun kalbi sıyırtıp ciğeri delerek kaburgaya saplanmış...»
«— Ciğerde Konjestlyon... Fiyevrl ondan... Bu takdirde öğürürken ağızdan kan gelmesi tabiidir.»
Kaç gün, kaç günler kıniıltısız karanlıklar ve kımıltılı aydınlıklar İçinde bocaladı durdu. Nihayet, vücudu kadar halsiz, ve hareketsls kafasının İçinde bir deprenlş oldu: Kendi kimdir? Burası neresidir? Neden buradadır?.
Neden, nasıl, niçin gibi mücerret, mefhumların, konkre mevcutlarda" önce aklına gelişi, acaba mücerreda-tın, konkrelerden daha önce yaratılışından mıdır? Böyle garip bir »nal zihninde doğdu, ve yeniden doğuyor-muş gibi bir hlsso kapıldı.
Bu kaçıncı yaratüîF?— Bu klsri bir kere daha duymuştu. Dünyanın Uk vücuda geldiği devirleri hatırlatan simsiyah bir tabiat ortasmdaydı. Slmdyah ölü dalgaların kucağında
boealıyan cevl» kabuğu kadar bir teknenin içinde, meçhul bir âleme doğru zincirden boğanmışçasına uçuyordu. Ve kara bulutlarla kaplı gökten yağmur boşanıyordu. Zaman zaman karanlıklan yırtan bir ışık... Bir aşıkçık... Bir fener. Beni» feneri... Fenerli ada... Sevimsiz, korkunç gecenin ortasında. deniz feneri tUd tutulmuş sevinişte ₺Lr dev gibi «öz edip duru-» yor... Fenerli ada... «Doğru fenerli adanın fenerini tutarsın, Orhan bey-clğto, hiç şaşmazsın... Sağ yan kumsaldır... Baştan kara edersin.» Fenerli ada... «Kuzum, bu fenerli ada haritada var mıdır?»... «Yooo, evlâdım, ikinci bir Amerlkayı keşte Kldl-yoru».» Altlan bu, üstleri su... Fenerli adaya doğru uçuyorlar... Fenerli ada... Orhan fceyclğhnl... Orhan beyclğiml... Orhan beyclğlm! ilotör, ceviz kabuğu kadarmış,.. Motöril kullanan adam... «Kurtulduk değlİ mİ, paşa?»... «Sen tek durursan kur-tulurus,»... «Artık duramam... Beö eski Zeynep oldum... Yani annemin evindeki Zeynep...» Beu eski Zeynep oldum... Eski Zeynep— Ben, ben, ben... Orhan beyclğlm... Orhan hejŞ» clğlm,,.
(Arkası varj
Makarnacılar
Sanat hayatının 30 uncu yılı...
kasrı
Şemsi paşa
f TARİHTEN SAHiFELER *
güç vaziyette
Toprak mahsulleri ofisi müdürü ne diyor?
Vasfı Riza Zobu sahne hayatına
Uekûdarda Şemsi paşa kasn
19. asırda bilhassa H. Mahmud’un rağbet ettiği kasırlardan birisi Üs-ködarda Şemsi paşa kasrıydı.
Bu kıyılar eski asırlardan beri Kavak iskelesine kadar müteaddit sultan sarayları, çiçek bahçelerile mâmur bir haldeydi. Şemsi paşa kastının geTek mevki ltlbarile, gerek mimari bakımından her devirde beğenmiş, şairlere ilham vermiş bir güzelliği vardı.
Muhtelif tamirler gören kasırda 1®-asırda bazı yabancı misafirler landı. Misafirlere bu köşkte «lyıtietler tertiplendi.
IL Mahmut zamanında da
bir kaç tamir gördü. Bunlardan mü-hinim! 1818 yılında yapılmıştır. Kasrın yeniden va esaslı tamiri münase-betUe Sadrâzam Halil paşanın yeğeni kiler kethüdası Vasıf Osman, beyin yazdığı bir tarih kitabesi, kasrın kapısı üzerine konulmuştu. Kitabede (Kütbel raimi vasıf eyledi şerh bap bap Bcndcl halka bekûşidir mftiûkü
Mmlyap öptü babın eyledi Mahmudu Han» intisap Kasrı Iciâle kapı yoldaşı olmuştur bu bapl
ağır-bûyûk
kasır
deniliyordu.
Şemsi paşa kasrının yeri Üsküdar-dan Salacağa doğru gelirken Şemsi paşa camisi ve medresesinden Adliye cami araşma Taslıyordu.
19. asra alt Bosta.ncıba.71 risaleleri Şemsi paşa kasrile civarındaki binaları sırastie aymaktadır. (Şemsi paşa cami, müteveffa kaptan elhaç Mehmet paşa yalısı, müceddeden bina ve ihya buyrulan Adliye camii şerifi, Ayazma Bostancılar ocağı, Cüce Mtaslafa ağa yalısı. Divanı hümayun hacegârundan Şakır efendi yalısı... padişahın berber başısı Mehmet ağa yalısı, Tatlısu çeşmesi, Darphane kâtibi Arif efendi yalısı. Hassa rilâh-şorlanndan Ahmet bey yalısı. Aylama taş iskelesi, Muhsin bey yalısı. Ağa kahveclbaşısı Mustafa yalısı, vl-rade Selim Paşa İmamı Hafız Ahmet efendi kahveci. Silâhdârsado Ralf! bey yalısı, canım haco zade Ahmet mir yalısı, Emin ağa yansı. Eski Yeniçeri efendisi Sadık efendi yalısı, eski Halep mollası Nuri efendi yalısı, gümrükçü Osman ağa carlyesi yalısı. Balıkhane kâtibi elhaç Hüseyin efendi yalısı, münecciıA başı damadı Ömer efendi yalısı, Salt bey ve şeyh Kemal efendi veresesi yalıları. Vlrade Sultan Mehmet camisi, debbak Hacı Ahmet ağa hanesi ve kahvesi, teşrifatı mescidi ve Salacak iskelesi.)
Şemsi paşa kasrı İL Mahmut devrinin meşhur elmalarından Keçeclza-do izzet mollanın da pek beğendiği binalardan birisiydi. Molla efendi bir gün Yenikapı mevlevlhaneslnde şeyh efen dile sohbet ederken «öz Şemsi paşa civarının güzelliğine İntikal etmiş, tzfcct molla (ŞevkeLmeap Efendimiz bana, molla dile benden ne dilersin buyursalar ben de «ağlığınızı dilerim desem, fermanı hümayunları tekerrür etse efendim Şemsi paşa kasrı hümayununuzu mevlevlhane ittihaz ve dalnlzl senevi elli bin kuruş irat ila oranın meşihatına İntihap buyursanız ömrümün tonuna kadar velinimetime dua ile meşgısl olurum ve artık bir şey istemezdim) demiş. [1]
flellmlyedeH Nakşibendi darg&hi yeniden vb genişletilerek İnşa e-dllmiş V« 1833 sonesinde bir açılış merasimi yapılmıştı. Pertev paşa, meşhur şahsiyetlere ve şeyhlere tek-! kede bir zlyafc-t çekmiş bu münasebetle Şemsi paşa kasrına gelen TL Mabmuda da bu yemekten, ikram edilmişti. Kasırda yemek yiyen ve istirahat eden padişah sonra yen! dergâhı görmeye gitti.
IL Mahmut son zanumlaruıda j Şemsi paşa kasnna rağbeti arttırdı. | öfthlli vo harici gailelerle kendisini İçkiye kaptırmış bulnnan hükümdar] yaz akşamları Şemsi paşa köşküne]
QtAIXKjr_ŞBHŞÇV*ROCLUj gidip orada sarhoş olur kayığına konulup Beşiktaş sarayına geçirilirdi.
(Sultan Mahmut hem rakı, hem şarap İçerdi. Hekimbaşı Abdülhat mollanın el yazısllo tutulmuş bir muhtıraya göre, Sultan Mahmut içtiği İspirtolu maddeleri midesinden kay ile çıkarır ve tekrar şaraplı maddeler içerdi. Bu hareketi böyle tekerrür etmiştir. Yapılan tedavi esnasında üç defa İşretten kesilmiş, bir defasında sabahleyin sekiz, öğle de on İki, akşamleyin on şokla dirhem şarap verilmişti.) 12]
Şemsi paşa kasrının dış şekil ve iç taksimatı hakkında, bit malûmatımız olmamakla beraber sarayın İÜ. asırda yabancı seyyahlar ve ressamlar tarafından çizilmiş bazı krvkl ve resimleri mevcuttur. 13]
Deniş kenarında İnşa edilmiş bulunan kasrın Önündeki «ular fazla derin değildi.
1825 senesinde (Şemsi paşa «arayı önünde bir kalyon) oturmuş ve (kur-tanlması İçin tersane hazînesinden bahşişler) verilmişti.
Şemsi paşa kasrının Abdülmeclt zamanında mfimür olduğunu ve burada bazı yabancı misafirler ağırlandığını görüyoruz,
1853 yılında İstanbula gelen Mısır valisinin oğlu lilıaml paşa Şemsi paşa sarayında yirmi İki gün oturmuştu.
Kasır tahminen 1881 senelerinde yanmıştır.
Şehrimizde bulunan makarna fabrikalarının müşkül durumda oldukları iddia «dilmektedir.
Makarna fabrikalarının böyle bir vaziyete düşmelerine sebep olarak Toprak Mahsulleri Ofisinin değirmenlere makarnalık un vermemesi gösterilmektedir. Dün bu hususta kendisiyle görüşen, bir arkadaşımıza Toprak Mahsulleri Ofisi İstanbul şubesi müdürü İlhanıl Mazhar şunları söylemiştir: ,
«Makama İmalâtında kullanılan yüzde 74 - 76 randımanlı ekstra unun bir haftadanberl verilmediği doğrudur. Ancak bunun sebebi yeni ekstra un flatlerlnln henüz tesbit edilmemiş olmasıdır. 1 haziran tarihinden İtibaren girilen yeni kampanya devresiyle beraber, yeni buğday II-atlerl de değişmiş olup şehrimizde buna müvazl olarak tâyin edilecek yeni flatler Ticaret Bakanlığının tensibiyle İstanbul belediyesi tarafından tesbit edilecektir. Bu itibarla biz makarnacılara un vermeden evvel belediyenin yeni flatl tesbit etmesini bekledik. Aradan bir hafta geçtiği halde böyle btr karar alınmadığını, diğer yandan makarnacıların da müşkül durama düşebileceklerini görünce dün çaresiz değirmencilere eski fiatten buğday dağıttık. Fiat tesbitinli daha uzun zaman bckllyemezdlık. Bu bir haftalık arada İse makara acıların müşkül duruma düşmelerine hayret ediyorum. Zira düne, yani biz değirmenlere yeniden buğday dağılıncaya kadar epey stoklan vardı. Meselâ dün bile 130 çuval un vardı.»
Makama İmalâtçıları ise Toprak Ofisin değirmenlere buğday verdiğini kabul etmekle beraber değirmencilerle kendileri arasında anlaşmazlık bulunduğunu, Ofisten buğdayın çuvalını 29 buçuk liradan alan değirmencilerin bunu öğütüp kendilerine 35 liradan satmak İstediklerini, bittabi birçok fabrikatörlerin bu fiatten mal almak istemeyip İşleri durdurduklarını söylemektedirler..
Bu derdin halli belediyenin yeni un flütlerinin teshiline bağlıdır.
Millî Savunma Bakanı lstanbula geldi
Milli Savunma Bakanı Hüsnü Çakır dün sabahki trenle Ankaradan şehrimize gelmiştir.
YENİ YAYIN:
W t L t M T
Bu haftalık «lyaıl fnıetanln 114 BncO yuı çt'ltll jmılozia çdnnıybr.
/ AM tEARJimO ENGLISH ingllltc* btbıtl yenler». hu dfll 0Jr«tmek Otera httnlııun (ay »m İBrning ln(lllj -iarUüo» BCranlyorvm) «51ı derginin birinci ■ayısı çıkmıytır. Sayısı İS kuru
YÎC B t
YUctl'ln haziran İMB tarihli nüshası da her rnmantd gibi dolgun yari, raalra re fıkralarla ucğrâdllmh) bulunmnk-tadır. Bu sayının yar-ılan arasında Bir aruo acı gerçek. İki Modem tenkitçi, E0-yOk Türk aeyyahı Evlly» Çelebi, Türk Ca-mlyatlud» Kadın, Medeni Amerikan Tiyatrosunun. kurucusu. Yahya K*mtl SUrlcri. İnsan Hakları Bayatına meat ve ya Aydınlarının FlJdrîart makaleleri Flkra va Sanata ZInHr Vuruluyor adlı mil-hlrn bir ahlcei re Faril Hüsnü Damlarca, nın PAKİSTAN adlı nefis vs unın btr gUrl vardır.
FUZULİ " DİVANI
ABDÜLBAKİ GOLPINARLI
1079 da Necef’de basılan divan nüshası «sazı tutulup bütün basılan divanlar irarp-laşlırılarak nüsha farkları gösteren hakiki bir şaheser...
-k Eserin başında şairin yaşayışı, vazifesi, fikri t» ahlâki hayatı ve «aileleri hakkında birçok bilinmedik noktalan belirten orijinal bir tetkik ve tahlil...
Divandaki Arapça ve Farsça metinlerin tercümeleri.,.
Mufassal bir lügatçe İle divanda geçen ş&hu vo coğrafi 1 isimleri bildiren endeks.., I k Vezinler va muhteviyat tlh-rteti...
jfr Orijinal, nefis bir kapak... Ciltli M0 kuruş,
İNKILÂP KİTAPEVİ «-d
k
k
k
İran'ın yeni Ankara büyük elçisi Mehmet Ali Humayuncah elçilik erkânıyla birlikte Atatürk'ün muvakkat kabrini ziyaret etmiş ve bir çelenk koymuştur.
Teni büyük elçi 1895 yılmda Tah-ran'da doğmuştur. Tahran lüksek Siyasal Bilgiler okulundan «onrn Beaançon, Neuchatd, Llöge üniversitelerinin brançı llo ilgili fakültelerini bitirmiştir. 1914 te Dışişleri Bakanlığına İntisap U« muhtelif vari-felordo bulunmuştur. 1933 da husus! ra muvakkat bir vazife ile Mosko-vnyu. gönderilmiş, 1933 - 1030 yıllan arasında Paris büyük elçiliğin de .müsteşar ve işgüder olarak bulunmuş, muhtelif konferanslara iştirak etmiştir. 1640 ta Türk - îran karma hudut komisyonu başkanlığına seçilmiş, 1941 da Dışişleri Bakanlığı gö-nel segreterl, 1942 de Bakan yardımcısı, birkaç kere de Bakan vekili olmuştur. 20 Aralık 1940 da Dışişleri Bakanı, altı av sonra Devlet Bakanı olmuştur.
nasıl haşladığını anlatıyor
3000 altın liralık tahsisat 3000 kâğıt olunca — İlk turneye çıkış — Hasta sanatkârlaı---Muhsin Ertuğrulun kıymeti-’
5 yıldır neden turneye çıkılamıyor ?
Şehir Tiyatrosunun güzide aktörlerinden Vasfl Riza Zobu, sanat hayatinin otuz birinci yılı İçinde bulunmaktadır, 3 temmuz cumartesi 1 günü, Açıkhava tiyatrosunda, bu de-1 Beril aktörümüzün, «onat oayatının
• otuz birinci yılını doldurması mûna-
• sebetile jübilesi yapılacaktır. Sanat ■ hayatında 30 yıll,,. Di’e kolay ge-
• lir amma, bir işte, daha doğrusu az ! kazanca ve çok yorgunluğa katian-. mağı icap ettiren btr meslekte otuz . birinci yıla kadar sebat etmek hiç : do kolay değildir.
, Kendisi İle konuşmakta, bu arada . da otuz yıllık sanat hayatının muh-t telif noktalarına temas etmekte fay-' da gördüğüm İçindir kİ evvelki «abalı . Mecidiye köyündeki evinin kapısını çaldım.
‘ — Kim o?.,.
Kendimi tiyatroda sandım. Vasfi Rlzanın tâ kendisi İd! bu... Dall.iri yerlere kadar inen bir dut ağacının altından iki büklüm vaziyette çıkarak:
«— Buyurunuz efendimi dedi. Han gl rüzgârlar attı sizi buraya..,»
Avucundaki tek dudu bana ikram llo İlâve eti:
«— İsterseniz bu ağaçtan hem dut yeriz hem konuşuruz. Dut sevmlyor-1 sanız içeriye girer kahve içeriz.»
İkinci şık daha çok işime geldiğinden çalışma odasına girdik. Karşılıklı oturduk, başladık konuşmağa...
Jübile...
Jübile gibi şeylerin hiç de hoşuna gitmediğini söyliyerek:
(— Arkadaşlarım, dedi, yirmi be-1 şlncl yıl münasebetlte yapmak istiyorlardı. atlattım. Fakat otuz birinci yılı atlatmağa muvaffak olamadım. Evet,,, 3 temmuz günü Açik-hava tiyatrosunda jübilem yapılacak...»
Programda neler olduğunu »ordum, anlattı:
«— Evvelâ, dedi, Bürban Felek, benim hakkımda bir kaç söz söyleyecek... Sonra Şeksperln Yanlışlıklar komedisini temsil edeceğiz... Daha sonra da Dümbüllü İsmail ve arkadaşlardan bazılarının işllra-klle bir orta oyunu... Müteakiben ’Münlr Nuıeddln, Necin! Riza, Safiye Ayla, Mustafa Çağlar tarafından şarkılar okunacak... Dahası var: Yüksek Türk Musikisi Cemiyet! sanatkârları da Rumeli türkülerini c-kuyacaklar.,,»
46 yıllık bekâr
Vasfl Riza Zobu, «özünll bitirir bitirmez ayağa kalkarak t
•— Hizmetçim bugün akşama kadar izinli olduğundan, dedi, kahveyi ben yapacağım. Şekerli mi olsun, sadem!?,,,»
— Demek elinizden böyle İşler de geliyor?
«— Gelmez olur mu?... Kırk altı yıllık bekârım,.. Başım sıkıya geldi mİ elbiselerimi bile ütüler, yemeğimi dahi pişiririm,,.
Oturup konuşmasını, kahve için yanımdan ayrılmasına tercih, ettiğini! söyledim, ısrar da ettim fakat sanatkâr:
«— Ben şimdi cezveyi ocağa koyar gelirim. Şu ısımncaya kadar ge-na konuşuruz. Sonra da gider kahvesini solarım,» diyerek işin kolay tarafım gösterdi v» doğruca mutfağa gitti... Meğer sıcak su hasarmış... Dakikasında iki fincan kahve ile gelme» m!?,,.
(— Eğer, dedim, siz kız olsaydınız, ben de «İze görücü gelmiş bulunsay-(bm. Şakası yok bu hamaratlığınızı gördükten sonra Allahın emri, peygamberin kavil llo karışık »İz! hemen İsterdim...»
Gülüştük...
«— Nerede bende o tel Ih I dedi... Bak&anaza 46 yıldır bekârım da bir talip çıkmadı...»
Evlilik bekârlık bahsi Üzerinde bir bayii konuştuk. Bu arada ajk'a da temas ettik. Sanat hayatına nasıl atıldığını öğrenmek İstedim. Uzun uzun anlabfa...
Babadan saklı tiyatro
«—15 yaşında İdim, Alman Ticaret mektebinde okuyordum. Bu mektepte okumağı tercih edişimin aebe-bl, tedrisatının öğleden eyveJ olma, sı IdL öğleden sonra da talebe ola- : rak Darülbedayle devanı ediyordum.»
— Darülbedaylde O laman hocalarınız kiralardı?
«— Yahya Kemal, Hamdullah
Cemaleddin BİLDİK
Suphi, eski Atina müsteşarı Salih Fuat, meşhur edebiyatçı Ahmet Hikmet, muharrir Muiılddln BIrgen... Fakat Darülbedayle devam ettiğimden babamın katiyen haberi yoktu.
— Neden?
«— Bazı olmazdı... Bunun için haber vermekten korkar, mektebe gizli gider gelirdim... Nihayet umumi harbin hitamında Alman mektebi kapandı. Gene onun gibi öğleden evvel tedrisat yapan bir mektep Ift-• zımdı. Aradım, soruşturdum. En münasibi Sanayi Mektebi Âlisi,.. Gittim, mimari şubesine kaydolundum. Fakat bu mimarlık tahsilim benim İçin zo-’ rakl bir tahsildi, çilnkü babama karşı mektepslz duramazdım. Mimariye devamımın üçüncü senesinde vaziyet ’ öyle bir hal aldı kİ artık gidemez oldum. Darülbedaylüe rollerim çoğalmıştı, bana İhtiyaç hasıl olmuştu. Bu vaziyet karşısında hiç İstidadım ol-mıyan mim artığı bırakıp büsbütün tiyatrocu oldum...»
Gündüzleri kadınlara» geceleri erkeklere
Darülbedayle girdiği zaman muazzam bir heyeti edebiye ve btr heyeti Idsr# ile karşılaştığını İşaret eden sanatkâr diyor kİ:
«— Heyeti idarenin başkanı, teşrifat müdürü umumisi İsmail Cenan! beydi. Memleketin udebası bu reisin başkanlığı altında toplanırlardı. Kararlar, müzakereler, fikirler,.. Şunu da söyllyeylm kİ muazzam bir heyeti idare ve heyeti edebiye karşısında topu topu dört beş talebe İdik... Ben, merhum Hazım, şimdi gümrlia müdürü olan bir zat, bir dişçi, bir de ermeni... Bu ermenlnln Amerlkaya gittiğini öğrendim. Babası orada çan fabrikası sahibi imiş ve çok zenginmiş...
O zaman DarüJbedaylln btr de temsil heyeti vardı. Gündüzleri kadınlara, geceleri de erkeklere temsil verilirdi. Şimdiki gibi öyle aylarca her gece vo gündüz temsil no gezer? ayda üç dört temsil verilirdi işte o kaAbr »
İlk turneye çıkış
(— Birinci umumi harbden sonra, 3000 lira altın tahsisat, 3000 kâğıt liraya dönünce Darulbedaylde para «ıkıntısı, başladı. Artık temsil heyetinin sıkı çalışması icabediyordu. Çünkü sanatkârlar para alamaz olmuşlardı. Fakat bir türlü temsil günleri Arttırılamaz, ancak ramazanda her gece oynanırdı. Para sıkıntısı öyle şiddetli bir hal aldı kİ sanatkârlar geçimlerini temin edemiyorlardı. Nihayet turneye çıkmak akla geldi ve İlk defa İstanbul,dan dışarıya çıkarak İzmlra gittik,,, Hiç unutmam 24 temmuz 1339 idi. Fakat bu turneye çıkmağı heyet bir türlü kabul etmiyordu. «Darülbedayi İstanbulun malıdır, dışarıya gidemez» diyorlardı. Para sıkıntısı karşısında pek âlâ gittik vo tamirde temsiller verdik,,, Bu turneden «onradır kİ, DaTÜlbe-dayl lanotkârları turnalorlno devam . ettiler...»
Şimdi neden turneye çıkılmıyor?
Çimdi turneye çıkılmadığını hatır- ı İsı tarak sebebini öğrenmeğe çalıştım. ı Beş »eneden beri turnoyo çıkılmadı-* I ğuu işaret ederek sebeplerini (Öylece mlattü
—e Eskiden martın sonuna kadar 1 çahor( alsan 1 de de turnoya şikar- i
dik. Şimdi nisan sonuna kadar çalı- > şıyoruz. Bu takdirde mayısta tuıne- (D ye çıkmak lâzım geliyor kİ mayıs, 11- 0) yatro için ölü bir aydır. M—
I İJrincl sebep: Harbden evvel tren >% ve vapur gibi vesaiti nakliye blzdenX) nısıf ücret alırdı. Oteller de ucuzdu.-^ Harbden sonra İse bunlar 8 mkllne 0 . çıktı. Fakat duhuliye bileti artmadı,*0 gene eskisi gibi duruyor,.. Bu suret- X la gelirin gideri karşılamasına imkfyı C_ yoktur. Zararla dönmekten İse neye çıkmamak tercih ediliyor»
Hasta sanatkârlar
Geceli gündüzlü çalışan sanatkâr-1 Urın İstıraba te İhtiyaçları çJduğjr.u bu orada İşaret eden Vasfl Rlza Zobu, yorgun vücutla turneye çıkma-, nın helâk olmaktan başka bir nc-; tice sağhyamıyacağını söyliyerek diyor kİ: -(■
«— Jübilem münasebetle oynanacak «Yanlışlıklar komedisi» İçin bir ; kadro yapayım dedim, yapamadım. Çünkü Hâdl hasta, Talat basta, StL-. avl hasta... Onların Utlrahate ihtiyaçları olduğu gibi Saniye de öyle, Şaziye de... Geceli gündüzlü aylarca temsil, sanatkârı yorgun düşürmez de ne yapar?...»
— Yanlışlıklar komedisi için nasıl bir kadro yaptınız?
«— Çaresiz yeni elemanlarla bir kadro yaptım.,. Ben de müthiş yorgunum... Hele şu emekli Tiyatro sa-natkârlan piyangosu ben! büsbütün yordu. Çok sıkıldım. Bu skintı He de saç kıran oldum.»
Sanatkâr, sağ elinin işaret parmağı İte bıyığını göstererek:
(— Bakın şu hale! dedi. Bıyığımın yansı döküldü...»
Eski günlerle bugünün farkı...
Tiyatro sanatkârlarının eski kazancı İle bugünkü kazancının farkını öğrenmek istedim. Vasfl Rlza, bu sualimin cevabını Darülbedaylnln geçirdiği safhalara alt malûmat arasında vereceğini işaret ederek dedi kİ:
«—Nihayet Darülbedayll Şehzade-başındakl Ferah tiyatrosundan Tepc-başındakl Şimdiki binaya getirmeğe muvaffak olduk. Büyük bir cesaret göstererek btr soslycterilk kurduk ve temsil adedini de artırdık. Halında dört temsil veriyorduk ki bu, mühim bir mesele kil...- Sonra bazı sebeplerden dolap bu soslyeterllğl dağıttık ve Odeon tiyatrosunu kurduk. Aramızda kodamanlar yoktu. Elebaşılar btzdlk... Muhiddln üstündağm İlk geldiği sene İdi.., Bu sırada Muhslıı Ertuğrul da Avrupadau dönmıiştü. Tekrar gidecekti, öıani oldum. Muhsin Ertugrulu vali Muhittin Üstün-dağla tanıştırdım w onu Dariilbcda-yiln başına getirmeğe muvaffak olduk. Muvaffak olduk diyortnn. Çünkü Muhsin bir kazançtır. Muhsin de tiyatromuzu bugünkü batine getirmeğe muvaffak oldu. Drp.m, komedi ve çocuk tiyatrosu olarak her gece temsiller veren bir teşekkül meydana getirdL Seyirci adedi en aşağı 50 misli arttı, Muhslnln büyük bir iyiliği (te, bizi Fransız tiyatro piyesler! içine sıkışıp kalmaktan kurtarmasıdır. Türkiye aktörleri va seyircileri ne Alman, no İtalya’n, no İngiliz va no do Rus piyes! dtyo bir şey bitiyordu, Muhsin bunların hepsini birer birer gösterdi va dünya edebiyatını Türk tiyatrosunu sokmağa muvaffak oldu. Bu, seyirci vo ak’.ör menfaatine olduğu kadar yeni yetişecek müelliflerin de mcnfoatino oldu...
Gelgel elim kazanç Ijiuo... O zaman Sanatkâr mllthlj sıkmlı 1-çlnd« İdL Şohznde baışnda İken lılp CArkua S n» sahlfede)
AK$A M
26 Haziran 1948
Sahile O
HER AKŞAM BÎR HİKÂYE
[Profesörün günahfj
Haftanın notları:
Sporcu, idareci, hakem ve seyirci...
Yazan: ADİL GİRAY
— Spora yaşatan seyircidir. Bu cüz yerinde söylenmiş bir vecize gibidir. ■
_____Sporun ileri gittiği yerlerde, seyirciler de olgunlaşmış birer sportmen ve centilmendirler.
— Olgun seyirci karşısında dü?iile kaliten sporun ömrü kısa olur.
_____Centilmen hir sporcuyu üzen bir nokta vardır; Ehliyetsiz bir hakemin İdaresinde müsabaka yapmak.
— Kadın seyircisi az olan sporun kalitesi düşük olur.
»**
— Bir sporcu için en büyük talihsizlik sporu hazmetmemiş seyirciler önünde maç yapmaktır.
♦ 4*
— Tesadüfün bir sporcuya bahşettiği en büyiik avanta), onu işinin ehli İdarecilerle buluşturmasıdır.
(♦*
_ Biitûn kötülüklerin başlangıcını sporcunun icabında hakem ve idareci tarafından cezalandırılmak yoluna gidilmemesinde aramalıdır.
Memleket sporunda kalite ve morali» gelişmesi kulüp idarecilerinin bilgili ve başarılı çalışmalarüe sağlanabilir.
— Müsabık aynı zamanda münek-kid. hakem hem de gazeteci, idareci aynı zamanda spor yazarlığı bir arada yürümez. Yürürse lşier İleri değil geri geri gider.
•••
— Teknik konulardaki tecrübe ve bilgisi sporcunun bilgisinden üstün olmıyan idarecinin otoritesi pamuk İpliğine bağlıdır.
• ••
— Sıcak yerlerin seyircisi asabi ve hırçın, soğuk ıklünlerinki olgun ve soğukkanlı olur.
— Seyirci ve oyuncuların telâkklle ılne uyarak hareket eden hakem, hakemlik vasfını kaybetmiş sayılır.
(♦¥
— Mükemmel bir insan durak tanıdığımız hakem, elindeki geniş salâhiyeti kavrar ve bir lâlıza düşünürse, her zaman mutlaka bitaraf olması İcabetmez mi?
Boğaziçi yüzme yarışları
Su sporları ajanlığı tarafından tertiplenen mevsimin İkinci yüzme yarışı bugün Lldoda saat 16 da yapılacaktır. Geçen hafta suların soğukluğu yüzünden istedikleri dereceleri tutamıyan yüzücülerin bugünkü yarışta sıkı bir çekişme yapacakları tahmin edilmektedir
Güreşçilerimizin kampı
Hafta arasında Mirgünde İsmail paşa köşkünde kampa alınan güreş milli takımına mensup elemanlar antrenörleri Nurlnin nezareti altında çalışmalara başlamışlardır. Romatizmadan rahatsız bulunan Yaşar Doğu da ay başında kampa gelecektir.
Geçen haftaki spor sahlfcmlzdo Londra olimpiyatları futbol karşılaşmalarında değişiklik yapıldığım ve maçlara iştirak etmek İçin 33 millet müracaat ettiği cihetle bunların hepsinin Londraya gönderilmlyerek Avrupa şehirlerinde ellmlnasyon maçları yapılmasına karar verildiğini bildirmiştik. Bu sırada A. P. ajansının hafta arasında yayınladığı bir haberden tasfiye maçlan kur’nlannın beynelmilel federasyonun bulunduğu Zıirihte çekildiğini ve İlk maçımızın çid takımı ile olduğunu öğrendik. Bu maçların ikinci turunda İsa Avusturya - İsveç karşılaşmasının galibi İle oynamamız mukarrer...
Fakat gelen havadisler çok dağınık olduğundan Çinliler İle yapacağımız maçın 26 temmuzda nerede olacağı henüz malûm değildir. Bu arada birinci maçını kazanan takımların Londraya ını gideceği veya İkinci maçını yine Avrupa şehirlerinden birinde mİ oynıyacağı hakkında da bir sarahat yok. Bu vaziyet karşısında futbol federasyonu beynelmilel federasyona bir telgraf çekerek mufassal malûmat İstemiştir.
Bazı» refiklerimiz Çinlilerle yapılacak maçın Atina veya Tahranda olacağı yolunda neşriyatta bulunmuşlarsa da alâkadar makamlar bu hususta kendilerine herhangi bir tebligat yapılmadığını İleri sürerek ademi malûmat beyan etmişlerdir. Bu arada Çin maçının da Londrada olacağı yolunda bir havadis çıkmışsa da henüz kail bir tebligat yoktur. Mamafih her İhtimale karşı federasyonumuz derhal teşebbüse geçerse fena olmaz Çünkü Tahran ve Atina bilhassa bu mevsimde müthiş sıcak olduğundan futbol maçı yapmaya müsait de Sildir.
Dünya spor âleminde esaslı bir varlık gösterdiğini şimdiye kadar İşitmediğimiz Çinlilerin ancak bazı Avrupa mecmualarından muhtelif spor şubelerinde faaliyette bulunduklarını bilhassa futbol ile basketboldü İleri bir durumda olduğunu öğreniyoruz. Bu arada son zamanlarda komünistlerle hükümet kuvvetleri arasında geniş çaptaki dahili harb dola-yıslle bu İşe fazla bir hazırlanma yaptıklarını pek zannctmemekle beraber 1936 Berlin olimpiyatlarında İngiliz milli takımına karşı oymyan Çinlileri gördiigüm için yabana atılacak bir kuvvet olmadıklarını ileri sürebilirim O maça alt hâtıralarımı
tan olıııiDiyallariDiJa Ciıı totomun liiittt hrşı seyretmiştim
ÇinK futbolcular bu maçta İngilizlere güzel bir müdafaa oyunu tatbik etmişlerdi
Yalan: Ş IZİ TEZCAN
Milli takım futbolcu lanııdan basılan
bu münasebetle okurlarıma nakletmeği faydalı buldum.
Berlin olimpiyatlarında aynı günde muhtelif statlarda oynanan elini Ln us-yon maçları dolayısils hangi sahaya gideceğimizi şaşırmış vaziyetle idik. Fakat İngUlzlerin oyununu ötedenbe-rl hayalimizde büyüttüğümüz İçin Çinlilere galip' geleceğini bildiğimiz halde bu maça gittik. Hiç unutmam uzun boylu İngiliz futbolcularının yanında pek ufak tefek kalan Çinlilere sahaya çıktıkları zaman çok acımıştık. Fakat oyun başlayınca pek fazla vakit geçmeden bu kanaatimiz değişti. Bu sefer Çinliler! alkışlamaya başladık. Filvaki İngiliz tokum amatör oyunculardan kurulduğu İçin muhayyilemizde büyüttüğümüz fevkalâde futbol diye bir şey seyredeni ediğimizden hayal kırıklığına uğradık amma bu arada tnglüzlere karşı güzel ve cansiperane bir müdafaa kuran Çinlileri de bir hayli takdir ettik.
tik devreyi bu ufak tefek futbolcular gol yemeden bitirdiler. Fakat fazla enerji sarfettiklerinden ikinci devrede yoruldular ve ancak bu yüzden İngiliz t ağımın a 2-0 yenilerek tasflyeya uğradılar. O maçta edindiğim kanaate dayanarak İleri sürebilirim kİ Çinliler pek İhmale gelecek ve küçümsenecek bir ekip değildi. Top hâkimiyetleri orta olmasına mukabil süratleri mükemmel, şütleri kusursuzdu. Ancak taktik ve tâbiye sistemleri aksıyordu, oyunun gidişatına göre çalışıyor ve işlerine uygun gelen bir tempo İla oynıyarak top neredeyse orada toplanıyorlardı. Fakat fazla süratleri sayesinde de bunda muvaffak oluyorlardı. Bilhassa müdafaada kaklıkları zaman Ingllİzler top Sökmekte çok zorluk çekiyorlardı.
Bu maçta bir şey daha hâlâ hatırımdan çıkmaz. O da oyuncuların çok fazla konuşmalarıdır. Bütün oyun müddetince konuştular durdular ve bu hal biz! tribünlerde bir hayli cğlendlrmlştl.
Aradan 12 sene gibi uzun bir zaman geçtiği için bu müddet zarfında Çinlilerin nasıl bir duruma geldiklerini tablatile bilemem. Ancak o zaman eksik olan taraflarını şimdiye kadar düzelt tilerse İyi bir takım haline gelmişlerdir. Netektm o zaman biz de bugünkü gibi değildik. Fakat böyle olmasına rağmen ve Çinlilerin oyununu takdir etmekle beraber bizim bugünkü takununızın — bir fevk&lû-
Milli takım kampı Fenerbahçede kurulacak
Gündüz, mîllî takım kadrosuna alındı
Halta arasında toplanan futbol federasyonu 28 kişi olan milli takını kadrosunda son bir tasfiye daha yaparak bu kadroyu 21 futbolcuya indirmiştir. •
Fakat esas milli takım kadrosu 19 kişi olacağına göre son idmanları müteakip 2 futbolcu daha kadrodan çıkarılacaktır. Milli takım kadrosundan çıkarılan 7 oyuncu Fenerbahçe-den Erdal. Galatasaraydan Isfendl-yar. Beşlktaştan Çaçi, Vecdi, Beykoz-dan Mehmet Ali, Istanbıılspordan Erdoğan. 8üleymaniyedcn İsmettir. Bu tasfiyeden sonra kampa alınacak futbolcular şunlardır:
Fenerbahçeden: Cihat — Murat — Salâlıaddln — Sanılın — Fikret — Erol. Lefter — Ahmet — Hallt.
Galatasaraydan: Erdoğan — Bülent — Muzaffer — Oündüz — Reha — Naci.
Beşlktaştan: Yavuz — Vedll — Şükrü — Hikmet.
Vefadan: Hüseyin — Galip.
Futbol federasyonunda bulunan arkadaşlar, şimdiye kadar her ne sebepten olursa olsun kanaatimizce ihmale uğrayan GalatasaraylI Gündüzün mitil takını kadrosuna alınması hakkında yapılan neşriyatı mâkul karşılayarak kadroya almakla olgunluklarını göstermişlerdir. Bu hususta gazetemizde de neşriyat yaptığımız cihetle kendilerine teşekkürü, bir borç sayarız.
Bu arada günlerdenberl spor muhitinde dedikodu halinde devam eden ve Büyükada, Heybeliada, Ke-fcliköy gibi mesire mahallerinde kurulacağından bahsedilen milli takım kampı İçin de bu toplantıda bir karara varılmış ve kampın Fenerbahçede evvelce güreşçilerin çalıştırıldığı Turlng otelde kurulmasrtekarriir etmiştir. Kampın açılma tarihi bugünlerde tebliğ edilecektir.
Barbaros kupası yelken yarışları
Mevsimin İkine! yelken yarışı yârın saat İS te Moda koyunda şarpiler arasında yapılacaktır.
delikle karşılaşılmadı^! takdirde — kazanma şansının kuvvetli olduğu kanaatindeyim. Yalnız îngilizlerln o zaman düştükleri gibi rakibi küçük görmek ha tasma kapılmamak da şarttır.
Bu arada İkinci turu da düşünmek lâzımdır. İkinci maçta Avusturya -İsveç takımlarından birisi karşımıza çıkacaktır. Bu takımların İkisinin de birlblrlnden aşağı kalır tarafı yoktur. Futbolcularımız bu İkinci turu da muvaffakiyetle atlatırlarsa — ki son Avusturya maçı bize bu kanaati aşılamıştır — o zaman dünyâda hatırı sayılır bir kuvvet olduğumuz meydana çıkar ve güreşçilerimiz gibi futbolcularımıza da olimpiyatlardan büyük hem do çok büyük b!r başarı İle dönmek kısmet olur.
O akşam profesör Andre Dubols evine dönerken eski oda hizmetçisi Fifinin tehditlerini düşünüyor ve soğuk terler döküyordu. Fifl kendisine:
— Yaptıklarını senin yanına bırakın lyacağım herif demişti. Ben sana masum ve cahil kızları baştan çıkarmanın ne demek olduğunu göstereceğim, Senden doğurduğum çocuğu evinin kapısında bırakacağım ve olup biteni de oturup karına yazacağım bunak İhtiyari
Dubols derin bir ah çekerek eski hlzmetçislle kendisini münasebete getiren zafiyetine lftnet okudu ve içinden:
— Görüyor musun, geçici bir zaaf ve heves insanın başına ne befâlar sarıyor. Fifl, tehditlerini yerine getirirse vay halime! diye söylendi.
Profesör, evine varmış dış merdivenden yukarı çıkıyordu, ortalık zifiri karanlıktı. Anahtarını kapının kilidine koyarken emzikli bir çocuğun viyaklamalarını duyarak korkudan tüyleri ürperdl:
— Vay sefil karı! dediğin! yaptı, ha! diyerek etrafını görmek için bir kibrit çaktı, ayaklarının dibinde bir battaniyeye sarılmış emzikli bir bebek gördü.
Hicap, korku ve heyecan, zavallı profesörü felce uğrattı.
Şimdi ne yapacaktı? Karısına ne diyecekti? Lisedeki meslekd aşlan arasında rezil ve riisva olacaktı. Muhakkak hem karısını, hem İşini, hem de şererinl kaybedecekti. *
Derken akima parlak bir fikir geldi. İçinden:
— Çabuk olayım. Bu zifir! gecede çocuğu kucağıma alır, kimse ben! görmeden komşulardan birinin eşiğinde bırakırım diye düşündü. Ve çocuğu kucağına aklığı gibi dış merdivenden aşağı İndi. Sokakta 40 - 50 metre kadar jdirüdükten sonra durdu:
— Çocuğu tüccardan Zatonun kapısına bırakırım Kendisi hem zengindir, hem de çocuğu yoktur. Eminim kİ kabul edecek diye mırıldandı. Yavrucağı, Zalonun kapısında bırakmak İçin eğildiği sırada bu harekete vicdanı İsyan etti:
— Yaptığım lş erkekliğe yakışmaz. Çocuk, kedi yavrusu değil kİ sokağa atayım. Bu zavallı yavrunun ne günahı var sanki? oünahımın cezasını o mu çekecek? Ne olursa olsun evlâ-dımdır, ve onu himaye etmeğe mecburum diye düşündü ve cesurane bir kararla çoctık kucağında, kendi evinin yolunu tuttu.
— Ne olursa olsun çocuğu, yanımda alıkoyacağım ve oturup her şey! karıma itiraf edeceğim dedi
Biraz sonra çocuk kucağında salona girdi, doğruca gidip karısının ayaklarına kapandı:
— Kancığım beııl dinlemeden hakkımda bir hükiim verme. Bir hatadır bir günahtır işledim. Bu masum yavru, benim çocuğumdur. Flflyi, o güze! eski oda hizmetçimizi hatırlıyor musun? Şeytan beni dürttü de... Anlıyorsun ya... diye inledi ve bebeği karısının ayakları dibine bıraktığı gibi koşarak odasına kapandı.
— Karım, beni çağırıncaya kadar burada kalacağım. Eminim kl beni affedecek diye mırıldandı.
Aradan bir saat geçti. Bu müddet esnasında DuboLs yerinde duramıyordu. Derken oda kapısında hatif bir tıkırtı duydu, koşarak kapıyı açtı. Eşikte uşağı Batlst duruyordu. Profesör merakla sordu;
— Ne var Batlst?
Uşak kekellyerek:
— Efendim, söze nasıl başîıyacagı-nıı bilmiyorum Bu akşam karanlık çöktükten sonra eski oda hizmetçiniz
Fiti yavrusu kucağında eve geldi. Çocuğun mukaddemi ı hakkında benimle görüşmek İstiyordu. Benimle konuşmak için içeri girdiği zaman bir an için çocuğu dış kapıda bıraktı. Fakat dışarı çıktığı zaman, çocuk kapıda yoktu. Anlaşılan, biri alıp götürmüş?
Profesör, heyecanla sordu:
— Çocuğu götüren kim?
— Bilmiyorum. Fakat çocuk, şimdi salondadır. Zevceniz, onu kollan arasında sallayarak uyutmak için nintı! söylüyor?
Dubols hiddetini zaptedemiyerek
— Demek Fifl çocuğu senden peydahlamış ha? Defol karşımdan rezil herif! diye gürledi.
Madam Dubols; çocuğun, uşağına ait olduğuna kanaat getirdikten sonra kocasına döndü:
— Çocuğun senin olmadığı meydanda! O halde bu muaşaka minimi niçin uydurdun? Beni kıskandırmak için mi? diye sordu:
Dubols:
— Karıcığım, seni o kadar çok seviyorum kl. kıskandırmak suretlle, muhabbetin! denemek istedim cevabını verdi. Fakat profesör. Flfl'nln bir taraftan kendislle münasebette İken öbür taraftan da uşağı Bati.it İle aldatmış olmasını bir türlü hazmedemiyor. İçinden köpürüyordu.
Çeviren.' A. Hilali
Sanat hayatının 30 uncu yılı...
(Baş tarafı 5 inci sahifcdel
unutmam, 15 günlük hasılattan Ell-za Blnemeclyan'ın hissesine 2, benim hisseme de 1 İha düşmüştü. Altın lira değil ha!... Banknot... şimdiki kazanç da fazla bir şey değildir, kıt kanaat geçiniyoruz. Aldığımız para bir mümeyyiz maaşıdır, müdürü u-nıuml maaşı değil...»
Konuşmanın enteresan tarafı
Anlıyorum kl Vasfi Rlza He konuşmamı bir yazıya şığdıramıyacağım Çünkü konuşmamız asıl bundan sonra enteresanlaştı... Telif haklarına ve hâtıralara temas ettik... Daha mühlmml. 46 yıllık bekârın niçin evlenmediğini, evlenirse nasıl bir izdivaç yapmak niyetinde olduğunu da öğrendim. Bunlara da yarm devam eder 12.
Cenıaleddin BİLDİK
T ur İd r» Eca«B>
S«n«llk 13OT IcurUj $490 İram
• aylılı İSI» • 1»(M ■
1 ByUk İM ■ 1HW •
I «ybk 100 ■ — »
Adres tebdili (ç!n elli kuruşluk pul gönderilmelidir A kal Ukdlrdt »d re* detlftlr İlmez.
Telefonlarımız: Başmuharrir 2oî»> Yazı Ijlerl Î07S» - İdare K«ı Müdür: »MOT
ŞABAN 10 — HIZIR Sİ
İmsak Ci ÖŞla tkndl Ak. Yala
E, 0.21 8.15 4.22 0 32 İSJ» Hl
V 3» 5.30 13JT !W 30.45
t-Jarahanv: Babı 111 CİVirı
Camal Nıdtz *ok*S> N° *•
YALAN İÇİNDE YALAN
AŞK VE ZABITA ROMANI
Yazan: John D. Carr Tercüme eden: Vâ-Nû
__ Tefrika No. 1 —
ı
Hugh Rowlan. pencerenin pervazına dayanmış, bahçenin nihayetindeki tenis kortunu seyrediyordu. Solgun gri bir mustatll halindeki bu tenis sahası, parmaklık içinde kapalıydı. Yanyana dikilmiş kavak ağaçlarından bir kemer, sahayı çevirmekte İdi. Bu ağustos günü akşam üzeri, tırlına kopmak ihtimali olduğu için, durgunluk ve sıkıntı vardı; rüzgâr esmiyor, yaprak oynamıyordu. Güneş ufka yaklaşmıştı. Çayırlara, gündüz ışığı, ancak bir cam sathinden ak3e-dennlşçeslne pek az vuruyordu. Hava ağırdı. Arada sırada, bir serçe, kımıldamayan yapraklar arasında Ani şekilde fırlayıp arabeskler resmetmedeydi. bahçeden bütün hayat İzleri silinmiş sayılacaktı.
Otk birdenbire karardı. Gurubun renkleri yaldızlar içindeki büyük sa-
lona dört kocaman pencereden doldu.
Delikanlı geriye dönüp Brenda Whlte'a, tıpkı kucaklar gibi, tıpkı bu genç kızın sevgili hayalini dimağına nakşetmek İsler gibi baktı.
Sevgisi de. değerdi. Kızda, Hugh Rûtvland'ın tamanıile beğenmediği bir nokta yoktu. Uzun bacaklarını altına almış. İnce fakat kuvvetli vücudunu hafifçe öne eğmiş, oturuyordu. Beyaz tual robundan muntazam dizleri ve omuzları görünüyordu. Gür sarı saçları, kulakları hizasından kesilmişti.
Brenda, soğumuş çayını dalgın dalgın karıştırıyor; ylyemiyeeeği bls-küllerin kırıntılarını, mtısa örtüsü üstünde ufalıyordu. Muntazam kaşlarını hafifçe çattı ve bir az mütereddit göründü. Lâkin Hugh bu kadar-cıkla cesaretini kaybetmedi. Artık fikrini söyle me zamanı gelmişti;
Hugh da, İçindekileri söyliyecek.
— Dinleyin beni... — diye başladı.
Brenda, delikanlının ne diyeceğini biliyor. Arkadaşının bugün basma kalıp konuşmıyacağını, böyle bir uzun sükûttan sonra açılacağını kestiriyor.
— Fırtına neredeyse kopacak! — dedi; böylelikle de zaman kazanmış oldtl .
Doğrulmuş: çıplak bacaklarını İleri doğru uzatmıştı. Gûya tenis ayakkabılarına dikkatle bakıyor. Fakat yüzünü bir pembelik kaplayıvernılştt. Samimi bakışlı mavi gözlerinin ha-dakaları genişlemiş hissini verdi.
— Bir çay daha İçer misiniz? — diye sordu.
— Hayır, teşekkür ederim.
— Maalesef soğudu. Şayet isterseniz zile basayım, sıcak kaynar su getirsinler.
— Mersi. İstemiyorum... Gülüşünüzün sebebi ne?...
— Gülmüyordum... Sadece; takındığınız profesyonel tavra hayran kalmıştım... Kararını okumadan önce cübbesinin yenlerini azametle kıvıran bir hukukçuya benziyorsunuz; ve,..
Hugh, acı acı düşünceye vardı:
c— Evet... Senede sekiz yüz sterlin kazanabilen bir hukukçu... Babasının sofrasından arta kalan kırıntılarla geçinmeğe mecbur bir biçare... Haftada ele geçirebildiğim yegâne boş cumartesi akşamı bu; bunu da heba ediyorum...»
Yüksek sesle dedi kl:
— Hakkımda ne düşünürseniz düşünün; sizinle derhal ve ciddi surette konuşmam lâzım.
Genç kızın önünde durdu. Kızsa, onunla göz göze gelmekten kaçınıp berrak sesle acele acela konuştu:
— Neden geç kaldıklarını merak ediyorum... Beş! yirmi geçiyor. Halbuki Frank'a saat beşte gelmesini tembih etmiştim. Uğrayıp Kltty'yl alacak, doğruca buraya geleceklerdi... Dinleyin, bakayım... Gök gürledi, değil mİ? Daha gecikirlerse fırtına kopacak, tenis oynayamıyacağız.
Hugh, gözlerini ondan ayırmamiştl.
— tşte ben de size Frank Dorrance' dan bahsedecektim... — dedi.
Brenda, kulağına yaklaştırdığı kol saatini silkti:
— Teniste can sıkan şey; İnsanın oyun arkadaşına bağlı kalışıdır. Tam oyun Korseniz, arkadaşınızın İşi var-
kendisini fuzuli mi can sıkıcı mı, yoksa sadece gülünç mü saydığını anlayamamıştı; bugün, neye mal olursa olsun. Kızın Frank Dorrancea karşı duyduğu hisleri itiraf ettirmek arzusundaydı:
— Frank'la evlenmek niyetinde ml siniz? — diye sordu.
— Tabii.
— Ya... Demek onu seviyorsunuz?
— Bu ne biçim sual?
— Dilerseniz başka şekLlde sorayım: Kendisine muhabbetiniz var nıı?
Kız. hafifçe omuz silkti, başını çevirdi .
Yine erkek:
_ su suali sorarak ahlâk hududu dışına çıktığımı sanmıyorum. Frank Kendisinden nefret ettiğimi biliyor ve bu ona vız geliyor. Sirinla konuşmak tstediğlml de zaten ona söylemiştim. Binaenaleyh bir usulsüzlük etmiyorum. Bu izdivaç lehinde ve aleyhindeki bütün teferruatı ölçüp tartalım, Frank'ın cazip bir çocuk olduğunu itllraf ederim.
Brenda mırıldandı:
— Pek cazip!
(Arkası vır)
dır. Netice öyle olur kl, oynayacak fırsat bulamazsınız. Ah şu Nlck bahsettiği icadını bir başarsa... Diyor ki, bir otomatik alet yapacakmış; bu robot karşı taraftan tenis topunu bize atabilecekmiş... İşte o zaman canın İstedikçe oyna oynayabildiğin kadar.
— Böyle bir alet yapabileceğini ıınınınm ..
— Yok .yok... Yapar... şimdiye kadar bu sahada İcadediienler pek işe yaramadı... Lastiğe bağlı top sistemini biliyor musunuz?... Topa vurunca...
Hugh, genç kızın yanın», sedire oturarak, ısrarla:
— Atfedersiniz... — dedi, — Ben saplandığı fikirden bir türlü ayrıla-mıyan keçi kafalı bir insanım.
Genç kıs hafifçe gerlledlyse de. delikanlının ceketine sürünen çıplak kolunu çekmedi. Bu halinde kışkırtıcı bir mâna yoktu.
Brenda, Huglı'un kendisine karşı beslediği aşkı bilmiyor değildi. Esasen bu aşk. erkeğin her hareketinden, her bakışından, her kelimesinden belli oluyor. Hugh da Brenda'nın
26 Haziran 1S48
AKSAM
Sahffe T
1 BULMACA
Bvldan mŞ*i l — Koa y^lfUrra* ■■natı. I - Taran için. J - W - İki dsi». 4 -toj «taler. • — Dejnek - Tersi arltlttnac-glr • _ C51g« - DeBnıc. 1 — Tersi açıkjta tfejü - Tersi ıfrenln kast — — TOrtk Tskan. • — Sdn b!pn« nûtai - 8te 10 — tyl . Scddetma.
Vakandan ■«•0nw 1 — Teati. İ - Gc dnU mahalli. S — Nefer - Sıyrılarak. 4 — Jl.ni - Teral paranı btr bitek, t — Kipek ve tilki cinsinden bir hayvan - Baba. ♦ — İnanı* - Kskl TOrk reislerinden, 1 — Terrl (ok da ci'kln demektir. B —• NM| edelim -Mükemmel. # — Bedeli İcar - Davarlar. 10 — Ne tarafı - Bu.
GEÇEN BULMACANIN HALLİ
Saldan «ata 1 — Antiseptik, I — Markala, Si. J — Aletlerim. « — Demet, frak, o — Ek, Ya, Jul 8 — Dam. Nejlll. 7 — Erebareb. 8 — LfiUiane. > — tllk. Mllol. 10 — Lakldem. Tl.
Yukarıdan evaÇtyn 1 — Amacedeftl. 3 — NaltMr, La, J — Trem. Melik. 4 — lktcy. Batıl. S — Saltanat. 8 — Ele. Erime. 1 — Partiselim. 8 — irtibat. B — İsmail. Kot. 10 - Lakldem- TL
Göz Mütehassısı
Dr. Cemil Görür
Hastalarını pusardan başka ner gün saat 15 ten 18 e tadar kabul eder.
Cagaloglu Nuruosmanlye caddesi Osman şerafeddln Apt. No. 5-
LOKMAN HEKİM
(Dr. HAFIZ CEMAL) Dahiliye mütehasısî Divanyolu 104 Muayene saatleri Pazar h3riç her gün 23-5 Tel: 23388
Çocuk hekimi: Doktor
Ahmet Akkoyunlu
Taksim - Talimhane Palas
Telefon- 82829
OSMANLI BANKASI
Türk Anonim Şirketi, — Tetis Tarihi: 1863 Sernıayeris 10 000.000 îngitta Utmi
Merkez! idaresi: Galata Yenlcami W Beyoğlunda, Türklyenta başlıca şehirlerinde. Parla, Marsilya, Londra, Man-çezter’de ve Mısır, Bübnz, Irak, Iran ve Ftliştlndo Şubeleri vb Tugoalavya, Kumanya v* Suriye'de FÜyaUerl vardır.
---->------
Her türlü banka muameleleri yapar.
Çok müsait fala şartlarllö tasarruf ve mevduat hesaplan açılır.
Tasarruf hesaplan için üç ayda btr ikramiye keşideleri yapılır.
Daha fazla malûmat almak İçin OsmanlI Bankası Gişelerine müracaat edilmelidir.
as Dr. A. Asım Onur ■
Ortaköy Şifa Yurdu şehir gürültüsünden uzak bir yerde büyük btr parkın İçinde ve çamların ortasında fevkalâde güzel manzaralı, çok temiz v» İyi bakımh; kadın, erkek her türlü hastalara açık hususi hastane. Sinirlerini ve yorgunluğunu dinlendirmek ve neka-hat devrini geçirmek istlyen-lere mahsus yegâne müessese,
Telefon: 84421
■■KB DOKTOR MMH
Fethi Erden
LABORATUVARI
Kan. İdrar, balgam, mevaddı gaita talillerl ve (idrar costta-jfle geb&litffn Uk gfinlerittctelri kail tejftlst) yapılır.
Beyoğlu, Taksime giderken Meşelik sokağı Ferah Apartmanı. Tel. 40534
TÜRKİYE İŞ BANKASI
Küçük Cari Hesaplar
25 Ağustos 1948 çekilişinin ikramiyeleri
1EV
(Ankara'da Tasarruf Evleri Mahallesinde bahçe içinde iki katlı ve bodrumlu, 6 oda, 2 sofa, tiranda. balkonlar, tam konforlu.)
1 Arsa
1 X 5000 Liralık
1 X 2000 >
2 X 1000 •
5 X 500 >
(İstanbul’da Suadtue'âe)
14 X 200 Liralık
25 X 100 >
25 X 50 >
150 X 20 >
Bankcmızılakl hesabında en az 100 lirası olanlar bu çekilişe katılacaklardır. Her 500 Lira tein ayn bir kura numarası.
Henüz bankamızda hesap açtırmamış olanlar, tizler de talihinizi deneninizi
ı — — ■ L
Beşiktaş Birinci Ortaokulu Satmalma Komisyonundan:
Okulumuzdaki ahşap merdivenlerin, yerine «3999» Hra «34» kuruş keşif bedelli mozaik merdiven İnşası için 12/7/1848 Pazartesi gtintl saat 15 de Beyoğlu İstiklâl Caddesi İstanbul Liseler Muhasebe elliğinde toplanacak komisyonda açık eksiltmesi yapılacaktır. Mukavele, eksiltme, nalla işleri genel hususi ve fenni şartnameleri He proje keşif hulâsası ve bu İşe alt diğer evrak okulda görülebilir. Muvakkat teminatı «299» Hra «95» kuruştur. İsteklilerin en az bir taahhütte bu işe benzer «5000» liralık değerde İş yaptığına dair almış olduğu vesikalara İstinaden İstanbul vilâyetine müracaatla eksiltme tarihinden «tatil günleri hariç* üç gün evvel alınmış ehliyet ve 1943 yılına ait Ticaret Odası vesikası He müracaatları.
(9089)
Erzurum Belediye Başkanlığından:
Belediyemiz otobüs ve tanzifat arabaları İçin 825/20 eb’adında «8» ve 750/20 ebadında 34 kİ ceman «40> adet «dış ve İç komple» kamyon lâstiği alınacaktır.
İşbu lâstikler 10/6. $4a gününden İtibaren 21 gün müd-dtetle açık eksiltmeye çıkarılmış olup 6/7/948 salı günü saat 15 te Belediye encümeninde İhale olunacaktır.
825/20 eb’admda olanların beherinin 340 liradan 2040 ve 750/20 ebadında planların beherinin 310 liradan 10540 kİ ceman 12580 Hra bedii mıılıammenenin muvakkat teminatı olan 943 lira 50 kuruş ihaleden evvel Belediye veznesine teslim edilecektir.
şartname görülmek üzere Erzurum Belediyesi E. S. O. İşletme Müdürlüğünden alınacaktır.
İsteklilerin İhale gün ve saatinde Erzurum Belediye encümenine müracaatları Hân olunur, (9143)
Gayri menkul satış ilânı
Beyoğlu tlçüncü Sulh Iliikuk Mahkemesi Başkâtipliğinden t
948/3 Satış
Nıvartın Kevork Ağopyan ve Kar e kin Horhoruni ile şayian ve müştereken mutasarrıf olduğu Galetada Yonlcaml mahallesi Mahmudiye caddesi eski ve yeni 71 sayılı dükkânın şuyuunun İzalesi zımnında mahkememizin S/8/047 tarih ve 847/540 sayıl] il fi mı mucibince ve tapu kaydına göre açık artırma euretlle satışa çıkarılmıştır, Kıymeti muhammene?! (65600) liradır. Müzayedeye İştirak etmek iatlyenler muhammen kıymetin yüzde yedlbuçuğu nlabatinde pey akçesini nakit veya tahvilât ve yahut ta. milli bankalardan birinin kefalet mektubunu mttaayede başlamazdan evvel satış memuru mahkeme başkâtibine tevdi ederek mukabilinde alaoaklan makbuzla müzayedeye (İrebilirler, müzayede başladıktan sonra pey akçesi alınmaı ve hiçbir mazeret te kabul edilmez. Gayrimenkulda evsafına gelince: Mahmudiye caddesinde a metre genişliğinde cephesi olup 7.60 metre uzunluğunda antreden geçilerek dükkân kısmı fl.15 x 14.70 metre ebadın-dadır. Heyeti umumlyesi kârglr olup dahilen ahşaptır ve semini çini döşelidir. Asma katında bir oda ve bir belâsı ve elektrik tesisatı mevcuttur.
Birinci açık arttırması 19/7/940 tarihine müsadif Pazartesi günü saat 16 dan 17 ye kadar Beyoğlu Sulh mahkemesi kalem odasında başkâtip nesdlnde açık, olarak yapılacakta-. Arttırma bedeli muhammen kıymetinin yüzde yetmiş beşini bulmadığı takdirde en son arttıranın taahhüdü baki kalmak şartlı e müzayede on gün uzatılarak İkinci açık arttırması 29/7/948 tarihine müsadif Perşembe günü ayni saatte icra edilerek en çok arttırana kat! olarak İhalesi icra edilecektir. İhale gününe kadar birikmiş ve birikecek belediye bina vergHerl-lo vakıf kan hissedarlara alt olup tellftllyo nurumu ve yirmi senelik taviz bedeli, tapu ve kadastro borçlan ve şerefiye ve İhale pulu müşteriye aittir, fiıale bedelinin, gayrimenkul kendisine ihale olunan tarafından derhal veya verilecek müddet İçinde mahkeme kasasına ödenme s! mecburidir, ödenmediği takdirde İhale feshedilerek kendisinden evvel en yüksek teklifte bulunan kimse, araetmiş olduğu bedelle almağa razı olursa ona ihale edilecek, o da razı olmaz veya bulunmazsa yedi gün müddetle açık arttırmağa çıkarılacaktır. Yapılacak İlân alâkadarlara tebliğ edllmlyecektlr. Müzayede en çok arttırana ihale edilecek ve her iki İhalede birinci İhale olunan kimse İki İhale arasındaki farktan ve zarardan mesul tutulacaktır. İhale bedeli farkı geçen günlerin % 8 faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın tahsil olunacaktır. İpotek sahibi alacaklılar ile sair alacaklıların gayrimenkul üzerindeki haklan fala masarif ve salreye dair olan İddiaları evrakı müsblteleriiö birlikte ilân tarihinden İtibaren on beş gün İçinde satış memuru bulunan mahkeme başkâtibine bıldlrmelorl lâzımdır. Aksi takdirde hakları tapu alclllerllö sabit olmıyanların satış bedelinin paylaşmasından hariç bırakılacaklardır. Müzayedeye iştirak edenlerin bütün satış şartlarını kabul etmiş ve evvel öğrenmiş ve bilerek gayrimenkııle talip bulunmuş addedilerek sonradan itirazları mesmu olmıyaeaktır. Taliplerin satış gününden evvel ve İlân tarihinden İtibaren mahkeme divanhanesine asılı şartnameyi okumaları ve gayri menkulü gezip görmeleri fazla malûmat almak Istlyenlerin 948/3 No. İle satış memuruna müracaat etmeleri lüzuma Hân olunur.
Ankara Belediye Başkanlığından:
1 — Belediye Su İşleri İdaresi için (300) adet su sayacı satın alınması işi kapalı zarfla eksiltmeye konulmuştur.
2 — Muhammen bedeli (20000) İkadır.
3 — Geçici teminatı (1950) Hradır.
4 — Teminat Su İşleri veznesine yatırılacak tır.
B — Eksiltme ve İhale 14/7/1948 çarşamba günü saat 16 da Belediye binasında toplanacak komisyonda yapılacakta.
8 — şartname ve sözleşme projeler! her gün Tutanak ve Muamelât Müdürlüğü kalem! İle Su işleri Levazımında görülebilir,
1 — İsteklilerin (2490) sayılı kanunun 32 nc! maddesine göre hazırlanmış belgeleri ihtiva eden teklif zarflarını İhale günü en geç saat 15 o kadar makbuz mukabilinde Belediye Tutanak ve Muamelât Müdürlüğü. kalemine tevdi etmiş bulunmaları şarttır. (8936)
Ankara Belediye Başkanlığından
1 — Belediye Bu İşleri İdaresi için (4500) metre muhtelif kuturda demir boru satın alınması !şl kapalı zarfla eksiltmeye konulmuş'.vır.
2 — Muhammen, bedeli (22350) Uradır.
3 _ GeçicL teminatı (1076) İ ra (25) kuruştur.
4 — Teminat su işleri veznesine yatırılacaktır.
5 _ Eksiltme ve İhale 14/7/1943 Çarşamba günü saat 16 da Belediye
binasında toplanacak komisyonda yapılacktır.
B — Şartlaşma ve sözleşme projeleri her gün Belediye Tutanak ve Muamelât Müdürlüğü kalemi İle Su İşleri Levazımında görülebiHr.
7 _ İsteklilerin 2490 sayılı kanunun 32 İnci maddesine göre hazırlanmış belgeleri İhtiva eden teklif zarflarını İhale günü en geç saat 13 e kadar makbuz mukabilinde Belediye Tutanak ve Muamelât Müdürlüğü kalemine tevdi elmiş bulunmaları şarttır. (8937)
| İstanbul Belediyesi ilânları |
Floryada 800 kişilik kabinelerin bulunduğu yerdeki büfe pazarlık suretti® kiraya verilecektir. Mukavele tarihinden itibaren 31/Ekim/948 tarihine kadar 6ilrecek sezon İçin takdir edilen kira bedeli 300 Hra ve İlk teminatı 30 liradır, şartnamesi Belediye Zabıt ve Muamelât Müdürlüğü Kaleminden alınacak veya bu kalemde görülecektir.
İhale 28/Hazlran/943 Pazartesi günü saat 14 da İstanbul Belediyesi merkez binasındaki Daimî Komisyonda yapılacaktır.
İsteklilerin ilk teminat makbuz veya mektupları yanlarında bulunduğu halde İhale günü saat 14 de daimi Komisyonda bulunmaları lâzımdır. (8940)
★
Zührevi hastalıklar hastalıanesinln banyo yerinin tevsi ve Islâhı 1le hamam haline İfrağı Işl 2480 saydı arttırma, ekalltma ve ihale kanununun 43 üncü maddesi hükümlerine göre 10 gün müddetle temdiden açık eksiltmeye konulmuştur.
Keşif bedel! 4709.43 lira vo ilk teminatı 353.21 liradır. Şartnamesi Zabıt ve Muamelât Müdürlüğü kalcmln-den alınacak veya bu kalemde görülecektir.
ihale 8/Temjnuz 948 Perşembe günü saat 14 de Daim! Komisyonda yapılacaktır.
İsteklilerin ilk teminat makbuz veya mektubu, 948 yılma alt Ticaret Odası vesikası ve şartnamedeki kayıtlara uyularak eksiltmeden en as ii(j gün evveline kadar Belediye Fen İşleri Müdürlüğünden alacakları ehliyet kfiğıtlarlle birlikte ihale günıi saat 14 de Daimi Komisyonda bulunmaları lâzımdır. (9152)
İstanbul Jandarma Satın Alma
Komisypnuü)dan:
İstanbul Maçkadâ .Jandarma Er okul alayı 948—949 senesi ihtiyacı İçin geçici mukavele He evsaf ve şeraitine uygun olmak iizere y/ıul dört ton kuru soğan açık eksiltme ile taahhüde bağlanacaktır.
İhale Taksim. Ayazpaşadâk! komisyonumuzda 12, Temmuz 948 Pazartesi günü saat 15 de yapılacaktır. Beher kilo soğanın mnhamm m bedeli 20 kuruştur. Tahmin bedeli 4300 liridir. Muvakkat tcmlnn-t (^00) liradır Evsar ve şartname her gün komtcynmımuztla görülebilir, tnlt killerin muvakkat teminat mal sandığı makbuzu, veya bankı kefalet mektublle şartnamede yazılı vesaikle birlikle eksiltme günü fromİHV ■■ tımuzda bulunmaları. (9078)
0/0 6 Faizli 1. inci Tertip 1948 istikraz Tahvilleri Satışa Çıkarıldı
Yüz lira itibarî kıymetli bir tahvilin ihraç flati 95 liradır.
Yüzde altı faizli olan bu tahvillerin, faizleri altı ayda bir ödenmektedir. Diğer iç istikraz tahvillerinde olduğu gibi, tahvillerin bedel ve faizleri her türlü vergi ve resimden muaf olduğu gibi, bunların artırma, eksiltme ve sözleşmelerde teminat ve millî emlâk atımlarında bedel olarak üzerlerinde yazılı kıymetle kullanmak daima mümkündür.
Devlet Tahvili Demek Bol Faiz Getiren Hazır Para Demektir.
Satış yeri: Bütün Bankalar
30 Haziran 1948 Çarşamba Akşamı Satışlara Son verilecektir.
(M29)
Gaziantep Valiliğinden
1 — Eksiltmeye konulan İş: (Gaziantep - Kilis yolunun 25X640—51 X680 Km. leri arası Blokaj vo kırma taş .ihzan İşidir. Yeniden eksilmeye konulmuştur.
2 — Keşif tatarı: (33823) LİRA (74) kuruştur.
9 — Eksiltme 5/7/948 Pazartesi günü saat (14) de Gazlantepta özel îdaro binası içerisinde 11 daimi komisyonunda kapalı 2arf usullle yapılacakta.
4 — Eksiltme şartnamesi vc buna bağlı kâğıtları H daimi komisyonunda ve Bayındırlık Müdürlüğünde görülebilir.
6 — Eksiltmeye girebilmek !ç1n isteklilerin usulüne göre (253672) liralık geçici teminat vermeleri lâzımdır.
fl _ İsteklilerin bu İşin teknik öneminde bir üş! Jyl bir surette başardığı veya İdare ve denetlediğini Isbata yarar belgelerile birlikte ihale gününden en az - tatil günler! haılç - üç gün evvel yazı He Gaziantep Valiliğine baş vurarak bu İşin eksiltmesine girmek için yeterlik belgesi almaları şarttır.
7 — İsteklilerin teklif mektuplarım eksiltme gün5 olan 5/7/948 Pazartesi günü saat (13) e kadar alındı karşılığında î) Dahnl komisyonu başkanlığına vermeleri lâzımdır. Postada olan gecikmeler kabul edilmez.
(8447)
Çelik saçtan arşiv dolapları yaptırılacak
iller Bankasından:
1 — Bankamız binası bodrum katında tesis olunarak harita ve dosya arşivleri çln teklif verme usulü 11e:
a) Dosya için 28 adet 45X90X215
b) Harita için 10 » 80X90X215
ebadında olmak üzere içleri rafiı ve bölmeli ve ikişer kanat halinde açılır kapıları bulunan tekmil aksam» saçtan yapılmış arşiv dolapları yaptırılacaktır.
2 — Yapılacak İşlere ait şartname bankamız Teknik İşler Müdürlüğü Yapı Servisinden alınabilir.
3 — İsteklilerin tekliflerini 1/7/1943 tarihine rastlayan Perşembe günü akşamına kadar % 7,5 nlsbettndekJ temlnatlarile birlikte Ankırada tiler BankasL'na vermeleri ve yapmış oldukları bu kabil İşlere alt belgelerini tekliflerine bağlamaları lâzımdır
4 — Banka teklifler arasında tercih yapmakta tamamen serbesttir.
(8680)
Diyarbakır Valiliğinden
1 — Diyarbakır merkezinde yaptırılmakta olan Süleymannazll ilk okulu İnşaatının İkmali kapalı zarf yolu 11e eksiltmeye konulmuştur. Keşif bedeli 44443 Hra 10 kuruş olup İlk teminat 3333 Uradır.
2 — Eksiltme İhalesi 7/Tcmmuz/948 Çarşamba günü saat on nirde U daimi komisyonunda yapılacaktır. İsteklilerin ihaleden üç gün evvel İlk teminat makbuzları ve doğu bölgesi yapı işleri müdıhlüğündeıl alınmış ehliyet belgesi ve Ticaret Odası kayıt sesikalarlyle bitlikte komisyona müracaat etmeleri lâzımdır.
3 — İstekliler teklif mektuplarını İhaleden bir saat evveline .ka-
dar komisyon başkanlığına vermeleri lâzımdır. Posta gecikmeleri kabul edilmez. Zarfların kabul zamanı İçin ayarlanmış bulunan salondaki saat esastır. Keşif ve şartnameler parasız olarak daimi komisyon kaleminde görülebilir. (85891
Kartal Belediyesinden :
Keşif bedeli 19909 Hra 45 buruştan İbaret İskele meydanının on:ıril-ması İşi kapalı zarf usulü İle eksiltmeye konulmuştur.
İhalesi 5/7/948 pazartesi günü saat 15 de Kartal belediyesinde yapılacaktır.
Bu işin geçici, teminatı 1494 Uradır. İhaleye gireceklerin diplomalı fen adamı olunası veya Işhı sonuna kadar böyle bir şahısla müşterek çalışacağını noter senedlle tevsik etmesi ve en az 20 bin liralık, mümasil! bir İşi başardığımı dair belge İbraz ederek Uıalcden 3 gön evvel fen büromuzdan bu !şc alt ehliyet vesikası almaları lâzımdır.
Şartnameler tatiller dışında nmhasebo ve fen bürolarından alınabilir. (8590)
Eyüp Orta okulu satın alma kom'.syontı başkanlığından:
1 _ Eyüp orta okulu binası onannıı keşif bedeli «2999» lira «85» kuruştur. Eksiltme 23 6 1918 pazartcri günıi saat 15 de Beyoğlu Lıiklâi caddesi İstanbul Liseler saymanlığında toplanacak komisyon tarafından yapılacaktır.
2 - Eu işe alt evrak şunlardır.: Mukavele,, eksiltme, bayındırlık. İşleri r.em 1 hususi ve fenni şartnameleri, proje keşif hulâsaslle buna mü-teferrl diğer evrak okııüta görülecektir.
3 Eksiltmeye İştirak etmek İçin taliplerin (225» Hra tnuvakkM teminat yatırdığına dair makbuz ibraz eııııcsi vo 948 yılında Ticaret o-ılasında kaydı bulunduğuna dair bc'.geyl hamil olması, eksiltme gününden «tatil günleri hariç» üç giln evvel vilâyet makamına mürnoa&t ede-I k ehliyet vesikası alması ve ?. nel maddede vazılnn evrakı görüp kabuf t'.l'ğine dair imzalaması şartıır.
Ticaret ve Esnaf Odası aklat makbuzları belge yerin» geçmez. (»)4M
P'ılte 8
AKSAM
28 Haziran 1948
'SESJ ANTİCA CASA
BORSALİNO
ŞAPKALARIMIZ
Gelmiştir.
A. R U S O S
1 " Karaköy 22
jİZALEt ŞUYU DOLAYISİLE
Boğaziçi Taraylja, Tarabya, caddesi 168, ITO, 172 numaralı çok kıymetli ve otel gazino veya apartıman İnşasına elverişli 1535 metre kare AKSA 2 Temmuz cuma günü saat 15 de satılacaktır. Sarıyer Sulh Mahkemesi. Başkâtipliği 948'7 deryaya müracaat.
Fabrika tesisatı ve gazojen cihazları
Satış ilânı
Mensucat ve Deri Sanayii İçin Kimyevi maddeler İmâl eden bir Kimya Fabrikasının makineleri, âiât ve Lâbartunr malzemesi, İptidai maddeleri bundan başka bir kısım Gazojen kazan vc makineleri ve teferruatları toptan veya ayrı ayrı teklif verme suretile satılacaktır. isteklilerin daha fazla tafsilât almak ve görmek üzere Yeni Postalıane arkasL AjLr efendi caddesi İmar Han dördüncü kata müracaatları.
Bisikletleri îngllterenin en hafif ve cn sağlam bisikletleridir. Yaz mevsimi lçlıı muhtelif renklerde
Mahdut mesuliyetli Teke! Genel Müdürlüğü îstanbulda bulunan memurları İstihlâk Kooperatifi Müdürlüğünden:
Tesjblt edilen, kışlık İhtiyaç Içltı sadeyağ alınacağından buna ait eksiltme ve pazarlık 29 6'048 günü «aat 14.30 da kooperatif merkezinde yapılacaktır.
Muayyen giın ve saatten evvel alakalıların şartnameyi kooperatifimiz müdürlüğünden alıp görmeleri mümkündür. İlân olunur. (91301
Erkek, kadın ve çocuk bisikletleri mevcuttur. TOPTAN ve PERAKENDE SATIŞ YERİ:
ELEKTRİK KONTUARI
S®BES25KaE8D Galata, Bankalar Cad- No. 55 ■EEBBSBHH3HH
^apamarka
Te s isi 1 IQI5
O
2
(D
> 0
P
(SANOGYL
Antiseptik Tıbbî
DİŞ MACUNU
Dişlerin beyazlığını temin eder. Ağız kokusunu giderir ve dişleri hastalıktan korur.
Lâboratoîre Villette, Paris
Amerikada kulak, burun, *az ihtisasını İkmal eden DOKTOR OPERATÖR
SAFA KARATAY
bo-
hıstaLarını kabule başlamıştır.
Taksim, Sıroselvller No. 91/1
Saat 15.30 — 18.30. Tel: 41894
POINT BLEU
TRAS
Zayi — Beyoğlu kaymakamlığın-] dan 2290 sayılı cüzdanla almakta olduğum asker ailesine yardım maaşımda kullandığım tatbik mührümü kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
Hanazan
GAYRİMENKUL SATIŞI Sarıyer Sulh Mahkemesi Başkâtlp-li^indcıı: 948/7 Satış:
L. Azade İle Ferah Atlk'ln şayian ve müştereken mutasarrıf oldukları Bogazlçlnde Tarabyada Tarabya caddesinde yeni Refellköy caddesi, eski 174. 17®, 178 yeni 168, 170. 172 numaralı arsanın şuvuen İzalesi zımnında satılmasına karar verilmiştir.
Gayrimenkulun evsafı:
Doğusu Tarabya asfalt caddesi, kuzeyi Clra sokağı, batısı Kilçiik çocuk sokağı, güneyi 946/59 harita numaralı Doktor Eminin ev vc bahçe-sfle mahdut İçerisinde muhtelif ağaç-,Inr ve İki kuyusu bulunan, büyük bir ! inşaata .elverişli ana asfalt cadde üzerinde. piyasada ve denize nazır olup tamamının mesahal sallılyesi tahdit i haritası mucibince (1535) M2 den İbarettir.
1 Muhammen kıymeti:
I 84425.00 (Seksen dört bin dört yüz yirmi beş liradır.)
I Birinci açık arttırması 2/1,'943 Cuma günü saat 15—16 ya kadar İcra
I kılınacaktır. Muhammen kıymetin % 75 İni bulmadığı takdirde ikinci açık arttırması 12/7/94$ Pazartesi saat 15—18 ya kadar icra kılınacak ve o gün en çok arttırana İhale edllecek-
1 tir. İpotek sahibi alacaklıların ve ir-ı tlfak hak İddia edenlerin faiz ve masarife alt bilcümle hak ve tddla-[larının evrakı müsbltelerile birlikte 15 gün zarfında satış memurluğuna bildirmeleri lâzımdır.. Aksi takdirde î haklan tapu stcilterlle sabit olmadıkça satış bedelinin paylaşmasından hariç kalacaklardır. Müterakim vergiler hissedarlara, tellaliye, ihale pulu ve tapu masrafları müşteriye aittir. Satış İcra ve iflâs kanunu hükümlerine tevfikan tapu kaydına göre yapılır. Müzayedeye iştirak edenler gayrimenkulu görmüş ve bilcümle şeraiti aynen kabul etmiş ad ve itibar olunurlar. Taliplerin muhammen kıymetin 7 1/2 nlsbetlndc pey ak-çcslle birlikte o glin ve saatte Boğaz-içlnde, Büyükdercde Sarıyer mahkemesi Başkâtip ve İcra Memurluğuna 948'7 sayı He müracaatları ilân olunur. (97954)
Kadıköy c. Savcılığından:
Etiketsiz bakkaliye emtiası satmaktan sanık Kadıköy Moda caddesi 158 No. da oturur aynı yerde bakkal Nazar kızı 43 yaşlı Anuş özbuyar hakkında: Yapılan duruşma sonunda:
Hareketine uygun 4945 saydı kanunun 31/7 ve 57/10 uncu maddelerine tevfikan elli lira ağır para ce-zaslle mahkûmiyetine ve 63 üncü
(Devlet Denizyolları ve Limanları İşletme ! Genel Müdürlüğü İlânları
1 — Müteahhit nam ve hesabına 150 adet oksijen kaynak gözlüğü pazarlıkla satın alınacaktır.
2 — İhale 14/7/1948 Çarşamba günü saat 11 de Tophanede Gene) Müdürlük Alım Satım Komisyonunda yapılacaktır.
3 — Tasarlanmış değeri (000 — Altı yüz) lira, geçici güvenmesi de (91» — Doksan) liradır.
4 — İsteklilerin eksiltmeden önce komisyondan alacakları bir yazı. İle geçici güvenmelerini idare veznesine yatırmaları ve belirli gün ve saatte şartnamede yazılı belge ve makbuzlaılle birlikte komisyonda bulunmaları.
5 — Şartnamesi hergün komisyonda görülebilir. (9167)
Kapah zarf usulile eksiltme
İstanbul Defterdarlığından:
Keşif bedeli Teminatı
Lira Lira
200.000 11250 Topkapı Sarayı müzesinde yaptırılacak onarma
İŞİ. «Dosya No. 51252 198»
Yukarıda yazılı onarma İşinin 19/7/948 pazartesi günü saat 15.30 da Milli Emlâk Müdürlüğündeki komisyonda kapalı zarf usuliyle İhalesi yapılacaktır.
İsteklilerin geçici teminat makbuzlarlle 048 yılı ticaret odası belgesi ve en az bir kalemde 150.000 yüz elli bin liralık 03kl eser restorasyon İşi yaptığına dair eksiltme gününden «Araverme günleri lıarlç» üç gün evvel vilâyet makamına müracaatla alacakları ehliyet vesikalarını havi 2490 sayılı kanunun tarlfatı dairesinde hazırlanmış teklif mektupların’ İhale günü saat 14.30 a kadar komisyon başkanlığına vermeleri ve bu işe alt mukavele, eksiltme, bayındırlık İşleri genel hususi ve fenni şartnameleri, keşif hııl&saslle bıına nıüteferrl diğer evrakı görüp eksiltme şartnamesinde yazılı kayda göre kabul ettiklerine dair İmzalamaları lâzımdır. (9156 ı
R J
Yanık, Çatlak, Ekzama ve CUl yaralarına fevkalâde İyi gelir. Derinin tazelenmesine ve yenilenmesine hizmet eder.
", 11,1
FRENGİ VE ~ BELSOĞUKLUÖUNA tutulmamak İçin
PROTEJiNıf
kullanınız.
PİYANGOSU
SATILIK !!?aBİ
Yeni Lincoln
948 modeli yeni bLr Lincoln binek otomobili satılıktır. Taksimde Yervant garajına müracaat. Tel: 40802.
madde mucibince hüküm hülâsasının neşrine dair Kadıköy asliye ceza mahkemesinden verilen 23/3/948 giln ve 948-130 sayılı hüküm kesinleşmiştir.
Keyfiyet İlâm 948/28! sayımızla İlân olunur. (9141)
IIIITO ARTTIRMA İLE EMSALSİZ BİR SATIŞ «■KMSBİ Kristal v^ nsr? avizeler, Avrup.ı ayarında eşya, kristal sürahi ve saire, gümüşler ve halılar behemehal satılacaktır.
1948 Haziranın 27 İnci Pazar günü saat 10 da Taksimde, Taksim meydanında Abdüiiıak Hûıntt caddesinde No. 3 Ay Yıldız Palas'ın 2 numaralı dairesinde mevcut ve tanınmış bir aileye alt gayet zengin ve sevimli eşya açık arttırma üe satılacaktır. Meşhur Diamandlnln mamulatı hakikî Avrupa malzemesi ile tekmili ceviz kökü kaplamalı ve fevkalâde oyma İşlenmiş grave aynalı 8 mm. kristalli gayet zengin ve en son model 11 parçalı muhteşem bir yemek oda takımı. Dlaman-di mamulatı ayni malzeme ile yapılmış 4 kapılı 1 dolap ve saireden mürekkep sevimli ve «engin son model yatak oda takımı. En sun model gayet güzel bir divan kanapc, 3 adet koltuk ve sigara masaları. Hakiki kristal Bakkam Louls Kcnz emsalsiz bir elektrik büyük avize, kesme kristal bakara hayli fevkalâde sürahi, (aftzı gümüşlü), tabak, kristal de roclıe kompostolu (renkli) likör takımı vesaire. 2 adet piyasada artık bulunmayan hakiki sevres Portkart ve tabak ve hayli Sevres tipi Vlenna tabaklar. Emsaline ender tesadüf edilen altın yaldız bordlirlü dünyaca meşhur KPM markalı (Kayserin Porselen Manufakturü) en İnce hakiki porselen - MousseMne den mamul komplo şahane bir tabak, takımı, gene ayni KPM markalı on iki adet altın yaldız bordürlü gayet zarif kahve fincanları. Hakiki dantel hayli perdeler, İran gümüşü Marten - İsfahan mamulatı Lokum kutusu, ayna tualet takımı ve saire. Fevkinde bir Gaile vazo, O. Schrlster, S. Portler, Lazar Binen - Baum ve saire imzaları havi gayet zengin yaldızlı çerçeveler İle emsalsiz yağlı boya tablolar, Elektrikli beyaz maden sem ver, hakiki kelen sofra örtüsü ve peçeteleri, hayli «tor ve perdeler ve diğer hayli ev eşyaları.
En meşhur markalardan Blaupunkt 6 lâmbalı gayet güze! bir radyo, Sparta ve sair taban ve yol halıları H. Demarne markalı güzel bir piyano.
Fazla tafsilât İçin A- Babıkyan büyük eşya konslnyasyon deposuna müracaat.
Bevofltı Ağucnmii Sakız ağaç caddesi 19—1 Telefon 41221.
KIZILAY AŞOCAKLARINDAN:
Gürgen, çam, meşe veya orman temizleme yanık odunlarından
3000 Çeki Odun alınacaktır.
Şeraitini öğrenmek İçin (Sirkeci, Mimarvedat Caddesi, Kızılay . Han 3 üncü kata) 12/7/1948 tarihine kadar müracaat.
Eulgarya kömürü eksiltmesi
Balıklı Rum Hastanesine lüzumlu 5600 kilo Bulgarya kömürü eksiltme He satın alınacağından, eksiltmeye girmek Istlyenlerln 6/7/948 sah günü saat 16 da % 15 teminat paraslle birlikte Oalatada Büyük Balıklı Han 69 No. lı daireye gelmeleri.
Kuru ot ve saman eksiltmesi
Balıklı Rum Hastanesi İneklerine lüzumlu 3500ü kilo kuru ot İle 15000 kilo samanın, eksiltme 31c satın alınacağından eksiltmeye girmek Istlyenlerln 6/7/948 salı günü, saat 15 de % 15 teminat paraslle
Yapı işleri ilânı
Bayındırlık Bakanlığından:
(185 955.45) lira keşif tutarlı Türkiye Büyük Millet Meclisi Muhata kışlası kalorifer ve sıhhi tesisat İşlerinin 21/6/1948 pazartesi günü yapılacak olan eksiltmesinin görülen lüzum üzerine, aynı hüküm ve şartlarla 2/7/1948 cuma günü saat 16 da Bayındırlık Bakanlığı Yapı ve imar İşleri Reisliği eksiltme komisyonu odasında yapılacağı ve teklif zarflarının saat (15) e kadar alınacağı ilân olunur. (9082)
I—BAHÇEKAPI ECZANESİ —
(SADULLAH GÖKÇEK)
Gönderilen İdrar, kan; balgam tahlilleri; her nevi hürdebln muayeneleri; Wasserman taamiilü. bir mütehassıs tarafından yapılmaktadır. Yeril, ecnebi müstahzarlar; lâstik eşya ve sıhhi malzemenin zengin çe-şlllerl bulunur B.UIÇEKAPN VAKIF HAN KARŞISI
İstanbul Jandarma Satınalma Komisyonundan:
Nümunemlze uygun (1000) kilo beyaz Üstüpü Taksim Ayazpaşadakl komisyonumuzda 29 Haziran 948 sah günü saat on beşte yapılacak pazarlıkla satın alınacaktır. İsteklilerin belli vakitte pazarlığa iştirakleri. (9153)
Comments (0)