40 Mikron kaplama su geçmez ve otomatiktir.
Tiirkije mümessili
II. Akıl!. B»hçek*p* No. «
AKSAM
Kadıköy OPERA sinemasında 23/11/049 Pazartesi «aat 21 de Yeni 9FS OPERETİ
DELİ GÖNÜL
Telif operet 3 perde
Biletler ainetna gişesinde »atılmaktadır. Tel: 80682.
Sene 32 — No. 11178 — Fiati: her çerde 10 kuruştur.
CUMARTESİ 26 Kasım 1949
Sahibi: Necmeddln Sadak — Ta® İşlerini fiilen idare eden: O. Bildik — Akşam Matbaası
c
Başbakanın mühim beyanatı
1950 bütçesi Marshall yardımile denk olacak
Amerika başka memleketlerden alacağımız malların bedelini dolar olarak ödemeyi, karşılığının Merkez Bankasına Türk lirası olarak yatırılmasını kabul etti
Huş hak.in yardımcısı Nihat Erim İstanbul ğazetecilerlle beraber
Bize ayrılan tira j hakkından yüzde 95 i paramızın istikrarı, bütçenin tevzini ve ekonomik işlerimiz için
kullanılacak
Hükümet Basın
O c o
(2 (D
> 0
O
l Ankara 26 {Aksara) — Başbakan Şemseddîn Gün-nltay dün gazeteciler heyetini kabul ettiği zaman kendileriyle muhtelif meseleler hakkında görüşürken 1950 bütçesinin geçen .selekinden 100 milyon lira fazla ile hazırlanmış olmasına rağmen denk bulunduğunu bildirmiş ve bu haller büyük memnuniyetle karşılanmıştır.
Yeni bütçe ile bir çok masraflar kısılmakta, bütün devlet inşaatı dururul-maktadır. Yalnız Sağlık.
Tarım ve Bayındırlık bütçelerine zam yapılmıştır. Bu sene denk bütçe hazırlan ışında Marshall yardımının da tesiri olmuştur. Bu seneye ait Marslıall yardımı tutan 106 milyon dolardır. Bunun 59 milyon doları doğrudan doğruya Amerikadan alacağımız malların karşılığıdır. Mütebaki 55 milyon doları bilvasıta yardım adı verilen tiraj haklarıdır- Hükümet muhtelif memleketlere mal sipariş ettiği zaman bu'
memleketler siparişin karşılığını dolar olarak isterler. elimizde buna yetecek kadar dolar yoktur. Amerika bu vaziyet karşısında lüzumlu malzeme için ihtiyaç hasıl olan doları vermeği, yalnız mukabilinin Türk lirası olarak Merkez bankasına yaptırılmasını kabul etmiştir.
106 milyon dolar tutan Marshall yardımının içinde 20 milyon dolarlık buğday vardır ve bu bize hibe I olarak verilmekledir. B«ğ-
daylar hükümet tarafından satılacak, bu suretle elde edilecek olan 60 milyon lira bütçeye varidat olarak kaydedilecektir.
Tiraj iıakkı olarak Merkez bankasına yatırılacak Türk lirasının yüzde beşi Maı-shall plâm yardım teşkilâtı Türkiye heyeti masrafı için Amerika tarafından çekilebilir. Geri kalan yüzde 95 i Amerika ite anlaşılarak paranın istikrarı, bütçenin tevazünü, ekonomik işler için sarfedi-lebiiecektir.
tasarısını geri aldı
L
En demokratik memleketlerin kanunlart-
na uygun bir tasarı hazırlanacak
İktisadî kalkınma £ ■O Hükümet Amerika-jjj dan bir mütehassıs getirtti
hazırlamağa karar vermiştir. Dün sabah İstanbul gazeteciler heyeti. Başbakan yardımcısı Nihat Erim İle bir toplantı yapmışlardır.
Bu toplantıda gazeteciler, ta-
Ankara 26 (Akşam) — İstanbul gazeteciler cemiyeti heyetinin dün basın kanunu tasarısı üzerinde yaptıkları temaslar sona ermiş Ve hükümet hasırlamış olduğu yeni tasarıyı tama- -------— »—---------> —
men bırakıp, yeni bir tasarı ı (Arkası sahile 2 şutu d 7 de>
İsmet İnönü Amerikadan geleni hindiyi tetkik ediyor
Sanayi Bankası
Hindi Besleyicileri cemiyetinin başkanı, Amerikadan getirdiği hindiye münasip bir eş bulunamıyacağından merakta...
Kalkınma bankası 53 milyon dolarla sermayeye iştirak edecek
Paramızda değişiklik olmıyacak
Yeniden kâğıt para basıimıyacak
Ankara 26 (Akşam1 — Başbakan Şemseddîn Gün-altay, dün gazetecilerle görüşürken Türk parasının kıymetinde her hangi bir değişiklik yapılması katiyen düşünülmediğini ve yeniden kâğıt para basılmasına da asla gidilmiyece-ğini bir kere daha ! tekrar etmiştir.
-------------------
tarikatı elçileri konferansı toplandı
Toplantıda Yakın ve Orta doğu işleri görüşülüyor
Ankara 26 (Akşam l — Hükümet, İkisadi kalkınmamız için . umumi bir devlet ekonomik plâ-' | m hasırlanmasına karar ver-' mi3 bulunmaktadır. Bu mat-j sutla Amerikadan Barker adın-! d 3 bir mütehassıs getirtilmiştir. . Amerikanın tanınmış şahsiyetlerinden biri olan Barker, milli gelirlerimizin ne olabileceğini ve kalkınma işlerinde hangisinin öne alınması lâzım geleceğini tâyin edecektir. Mütehassıs Barker, tetkiklerini bitirdikten sonra Amerikaya giderek raporunu hazırlayacaktır.
Bugünkü gazeteciler toplantısında bu mevzuun da temas e-den Başbakan Şemseddîn Gûn-altay, mütehassısın hazırlaya-- cağı raporların tatbik sahasına konması için Meclisten kanun çıkarılacağını ve hangi parti iş başına gelirse gelsin, bu raporların tatbiki İle Tûrkiyede iktisadi kalkınmanın sağlanacağım I söylemiştir.
Amerika Hariciye Müsteşarı, kendisini karşılayan Amerika Büyük Elçisite beraber Yeşilköy hava meydanında
Devlet işletmeleriyle hususî işletmeler arasında bir kıyaslama
Ankara 26 (Akşam) — Cumhurbaşkanı İsmet İnöniiye hediye edilmek üzere Amerika hindi besleyiicUeri tarafından Ar.karaya getirilen şampiyon hindi, günün hâdiseleri arasında Ankarayı meşgul eden başlıca mevzulardan biri olmakta devam ediyor
Amerlkada bir tarihte baş-gösteren kıtlık, şüratle yetiştirilen hindiler sayesinde atlatıldığı için hindinin Amerika-da müstesna bir mevkii vardır. Her sene bir hindi günü yapmak ve o gün memlekette yetiştirilen en iri hLndlyl seçerek Amerika Cumhurbaşkanına hediye etmek âdet olmuştur.
£3u sene .seçilen hindinin A-merikaya gelmesi şöyle olmuştur:
Amerikalılara göre hindi, kı-raliçe Ellzabet devrinde, ilk defa Türklyeden İngiltereye. o-radan da Amerikaya gitmiştir. Amerikalılarca Türr.lye, hindi- i nin İlk memleketi sayıldığı için
adına «Turkey* denmiştir.
Bu sene Türk - Amerikan dostluğu münasebetiyle memleketimize karşı bir cemile yapmak İ8tiyen Amerika hindi besleyicileri cemiyeti reisi birinci gelen hindiyi bizzat Türkiye Cumhurbaşkanına takdim etmeği kararlaştırmıştır.
Uzun bir tayyare yolculuğundan sonra Ankaraya vasıl olan hindi, şimdiye kadar Amerika-da yetiştirilen hindilerin en irisidir ve 45 milyon hindi arasında yapılan seçmelerde finale kalan lûü küsur hindinin birincisidir. Ağırlığı 17 kilo gelmekledir. Adı cünity» dir.
Şimdiye kadar seçmelerde birinci gelen hindiyi Amerika Cumhurbaşkanına kesilmiş olarak takdim etmek âdetmiş. Hindi besleyicileri reisi bu sene-kl hindiyi İsmet İnönüye canlı olarak getirmeğe karar vermiş ve evvelki akşam Çankaya köşküne giderek cumhurbaşkanına blzanı takdim etmiştir.
(Arkası sahile 2 gutun 5 ile'
Ankara 26 (Akşam) — Hususi teşebbüs sahiplerine geniş imkânlar sağlanması için bîr Sanayi bankası kurulacaktır. Milletlerarası İmar ve Kalkınma bankasının 53 milyon dolarla sermayesine iştirak edeceği hıı bankaya Merkez bankası da katılacaktır. Bankanın biri Türle, diğeri Amerikan iki müdür muavini bulunacaktır.
Banka, ithalât ve ihracat işleri yapanlarla bilcümle sanayi erbabına geniş kredi verecektir.
Hükümet ile banka mümessili arasında cereyan e-den müzakerelerde tam anlaşmaya varılmıştır.
Yunanistan 8 Suriye O
Atina 25 t A . A ı — (AFP):I Yunanistan - Suriye milli fut-1 moi maçım fl-0 Yunan Lakımı1 kazanmıştır. i
Türk - Italyan hava anlaşması
Türk - İtalyan hava anlaşması imzalanıyor
Ankara 26— (Akşam) İtalyanlarla bir müddeltenberi müzakeresi cereyan eden hava ulaştırması anlatması dün' iki LaTAf temsilcileri tarafindap İmzalan m ıştır. Ikı ıııcınielccl arasında muntazam hava seferleri yapılacaktır.
Amerikanın Yakın ve Orta Doğu temsLleilerinin konferansı bu sabah saat onda Tepebaşın-dakl Amerikan Başkonsolosluk binasında Amerika Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Mc Gheenln riyasetinde toplanmıştır. Konferans 30 kasıma kadar devam edecektir. Toplantılar aleni olmayacağı için konferans, lüzum gördüğü takdirde müzakereleri hakkında tebliğler neşredecektir.
Konferans reisinin beyanatı
Konferansa başkanlık Amerika Dışişleri Bakan
duncun Mr. Mc Ghee İle Amerikanın Atina Büyükelçisi Mr. Henry Grady beraberlerinde Atina elçiliği mensuplarından bazıları olduğu halde dün saban saat 11.30 da özel bir uçakla Atlnadan şehrimize gelmişler ve hava alanında Birleşik Amerikanın Ankara Büyükelçisi Mr. Wadsworth, Amerikan Baş-konosloşluğu erkânı ye basın
eden Yar-
(Arkası aalıife t; «ütuu S tel
Devletin elindeki île ser-bes piyasanın elindeki daima yarış halinde bulunmalı, mükemmele doğru gitmelidir.
Öyle mi oluyor?
Trenlerimiz, vapurlarımı*, devlet elindedir. Simdîve kadar yalnız lüks taraflar geliştiriliyordu: Vapurlarda
birinci mevki salonlar, banyolu kabineler. Trenlerde motörlcr. Fakat güverte yolcuları ile üçüncü mevki ıa-göndakîler ihmal olunuvor* dıı.
Devlet işletmeciliği ideal olmaktan hâlâ da uzaktır. Hattâ kendi yağıyla kavrulup kavratmadığı münakaşa mevzuudur. Bununla beraber. güverte ve ambar yolcuları da. üçüncü mevkiin *a-takh vagonları da düşünülmeğe başlandı. Türlü anlaşmalarla tekâmüle doğru gi-diliyor.
Halbuki, serbes piyasanın otobüsleri, kamyonları günden güne fersudeleşip seri halinde kazalar cıkarıvorkır. Gazetelerin küçük haberleri bunlarla doludur. Can ka-yıbı. mal kavıbı. kol ve ha-cak tayibi..
«Devlet karışmasın, gölge etmesin! Teşebbüsü serbes bıraksın! diyenler liberal iktisadın her sobesinde gerilemeği değil ilerlemeği sağlayacak bazı teşekküller meydana getirmek, meselâ şu nakliyecilik işini cemiyetler, sendikalar vasıtasile tertibine sokup tedenniden e-sirgemek, tekâmül ettirmek «orundadırlar-
E afta S onu Notları fg
9% RaSBTh
Matbuat dâvaları neden süratle görülür?
dalet Bok anlığı tarafından hazırlanan yeni basın kanunu tasarısı matbuat hürriyeti üzerinde herkesi yeniden düşünmeye davet ettiği İçin haftanın cn mühim mevzuudur. Yeni tasarının esaslarını demokratik memleketlerin kanunlarından aldığı söyleniyor. Fakat nedense bu tasandaki birçok hükümler gazetecilere daha ağırlaşmış gibi geldi. Acaba demokratik memleketlerin basın knnunlarını alırsak matbuat hürriyeti fakla-siyle kısılacak mı? Biz, yeni tasarının getirmek islediği hükümleri bir tarafa bırakarak yürürlükte olan kanunda yeri olan «Matbuat suçlarım muhakeme usulünden» bahsetmek istiyoruz. Matbuat suçlan bizde acele işlerden sayılmışlar ve matbuat dâvalan diğer dâvalardım farklı olarak büyük bir süratle görülür. Dâvalarda mutat olan vc debileri toplanabilmek maksadiyle vazedilmiş bulunan hazırlık tahkikatının matbuat dâvalarında bir haftada bitirilmesi emredilmiş. bazı matbuat dâvalarında İse İlk tahkikat müessesesl tamamen kaldırılmıştır. Savcı sadece bir iddianame yazarak dâvayı açabilir. Suç üstü yakalanan, yani deliller kaybolmadan ele geçen mücrimler nasıl süratle muhakeme edilirlerse matbuat dâvalan da ona yakın bir hızla görülür. Senelik tatillerinde büe olsalar muhkemeler bu dâvalara bakmak mecburiyetindedir-ler. İddialar, müdafaalar ve deliller birden söylenir. Celselerin aralan bir haftadan fazla açılamaz. Duruşma sonunda Cumhuriyet savcısının ve davacının İddialarını hemen bildirmeleri lâzımdır. Savcının evrakı tetkik etmesi için ancak üç günlük bîr zaman verilmiştir. Suçlu hemen kendini müdafaaya hazır değilse kendisine ancak 5 günlük bir mehU verilir. Müdafaadan sonra hâkim hemen veya en geç üç gün içinde kararını bildirmeye mecburdur.
Görülüyor id bizim kanunumuz matbuat suçu dâvalarının çabuk görülmesinde fayda ummuştur. Fakat bu çobukluğa karşılık matbuat dâvasını açmak İçin mühlet altı aydır. Suç İşlendikten sonra altı ay beklenebilir; fakat alü ayın sonuncu günü açılan dâva başdöndürü-cü bir süratle görülür.
★
emokratik rejimlerin matbuat kanunların-
dan mülhem olduğu söylenen yeni tasarıyı açtığımız zaman evvelâ matbuat suçlusunun hiç de lehine olmıyan bu usulün yerine demokratik memleketlerde matbuat suçlusuna tatbik edilen muhakeme usullerinden birinin gelip gelmediğine baktık. Bir de gördük ki eski usul olduğu gibi duruyor. Üstelik temyiz mahkemesinin de matbuat. dâvalarına, ellerindeki bütün işleri bırakarak, hemen bakması istenmiş. ■
Demokratik rejimlerle idare edilen memleketlerde de filhakika matbuat dâvaları için ayn bir muhakeme usulü tatbik edilmektedir. İstanbul Hukuk Fakültesi ceza hukuku profesörü Dr Sulhl Dön-mezer «Basın suçlan» adlı
eserinde bu usullere birkaç sahile ayırmıştır: İngiltere re Fransada matbuat suçlan bir içtihat mıçu mahiyetinde görüldüğü İçin dâvalar münhasıran jürili mahkemelerde görülür. Hükümetin icraatını tenkld etmek çeşmelini gösteren gazetecinin hükümet tarafından tâyin ve terfi ettirilen adliye memurlarına tevdi edilmesi demokratik hürriyet ruhuna uygun görülmediği için mahkemeye bir jüri ilâve etmek zaruri sayılmıştır. O kadar ki İn-gllterede matbuat suçlusu mutat jürilere itimatsızlık gösterirse onun. İçtimai mevkii yüksek kimselerden mürekkep hususi bir jüri istemek hakkı bile kabul edilmiştir.
Fraaısada matbuat suçlanılın jürili mahkemelerde görülmesi matbuatın vazgeçilmez bir imtiyazıdır. Muhtelif hükümetler, zaman raman bazı matbuat dâvalarında olsun jüriyi kaldırmağa teşebbüs etmişlerse de meclislere bunu kabul ettirmek mümkün olamamıştır.
Görülüyor ki İngillerede de. Frnnsada da matbuat suçlarının ayrı bir muhakeme usulüne tabi tutulması matbuat suçuna hususi bir mahiyet verilmesinden İleriye gelmektedir ve maksat sadece, hükümetin İcraatını tenkid etmek cesaretini gösteren gazeteciye daha rahat bir müdafaa İmkânı bahşe-debllmektlr. Matbuat suçlatma bizde tatbik edilen ayn muhakeme usulü ise. ilk tahkikatı kaldırdığına göre delilleri toplamayı, taşıdığı büyük süratle de suçlunun kendisini rahatça müdafaa etmesi imkânını zorlaştırmış gibidir.
Dâvaya bakmakta lüzum görülen sürate mukabil dâvayı açmak için alt» ay zaman bırakılması ise bir tezattır. Yeni tasan dâva açma 2a m anını daha da uzatarak suçun işlendiği tarihten bir sene somaya kadar matbuat suçu aleyhine dâva açmak İmkânını bahşedecek mahiyettedir. Matbuat dâvasının süratte görülmesinde fayda varsa suçun akabinde dâva açmak için neden acele edilmiyor? Dâvayı derhal açmağa lüzum yoksa suç işlendiğinden bir sene sonra açılan dâva dürücu bir yor? Bunu değildir.
Kaldı ki
dâvalarının diğer dâvalardan ayn bir muhakeme usulü ile muhakeme edilmesine taraftarız. Adalet cihazımızda jüri usulü yer bulmadığına göre matbuat dâvaları hiç değilse toplu hâkimli asliye mahkemelerinde görülmeli, yoksa matbuat dâvaları da bütün vatandaşların tabi oldukları mânada muhakeme usulleriyle cereyan etmelidir.
Şevket RADO
Celâl Bayar
HÜRRİYET gazelesi yuknrıki (başlıkla yazdığı makalede diyor
Celâl Bayar, şimdi Türkiye'mizde demokrasi denen halk idaresinin sembolüdür Topladığı bütün sevgi de bundan ileri geliyor. Celâl Sayar, biz.de demokrasi mefhumunu yayan ve bu halk İdaresinin cazibesini bizlere sevdiren yegâne şahsiyettir.
Biz şahsan Celâl Bayar'ı, memleketin beklediği adam o-larak tanıyor «e bunun İçin seviyoruz. Bundan dolayı ona di) uzatanların hareketini teessürle karşıladık ve bütün Türk mBleU He beraber eza duyduk. Temiz kalmış adamlarımıza, — velev kİ muhalif olsunlar — hürmet ve sevgi göstermeğe borçluyuz.
★
Hailenin birinci perdesi
YENİ SABAH -Hailenin
rinci perdesi) başlıklı makalesinde son suikast ihbarına temasla diyor ki:
Hâdisenin ilk ilânı günün-denberi Reşat Aydınlı iki veç-
bi-
Demir mamulleri
Sümerbank fiatlerde yüzde 7 ile 17 arasında indirme yaptı
neden başdön-sûratle görül ü-anlamak kolay
bte de matbuat
İran Şahı İran tebaasını kabul etti
Nevyork 25 (A.A.) (United Press) — İran şahı dün gece Nevyorktakl İranlIları kabul etmiş ve kendilerine İrana dönerek vatanın gelişmesine yardımda bulunmalarını etmiştir.
İran şahı bu sabah başkan Trumanın uçağı ile gidecektir.
tavsiye
hell bir eda ve dil kullanmış-1 |4er türlü İktidarın Ur.
lfcm uydurma bir bulunmuş hem de bu ihbarın ' mânevi sorumluluğunu üzerine almamak için, kanunî oyunlardan ve metinlerin elâstiki mahiyetinden faydalanmak İstemiştir. İftira cürmii kanuni şekilde tekemmül etmek için ihbarın salahiyetli adli mercilere yapılması lâzımoır Halbuki Reşat Aydınlı İ’ıbi»rı ed’î mercie değil emniyt m- ’tü-ne ve Başbakana yenmuhr. İmzalı bir kâğıt dn bırakmamıştır İste rimdi bu hnMen faydalanmak fetİyor. H°1bııki ne emniyet mû'1iirû nc Başbakan durup dıiriıvl.-en, Reşat Aydmlıya böyle ₺*.r isnatta bulunmağa lüz’i-n görürler Ba- j husus kİ tahrirî ve ' ~” sikalar yok İse de söyle"'"1ere' göre, ses ve plâkı vardır. Kar-! ma komisyon ve Büyük Millet [ Meclisi, eminiz, ki. meseleyi lâ-yık olduğu ehemmiyetle lne?ll-j yecek ve en isabetli kararı vermeğe çalışacaktır Görünüş ve'cck biricik sebep,
... . başkanlığına dair
ihbarda ’ _ . „„„
Selim Raçıb Emeç SON POS-TVtf» yukanki başlıkla Devlet Başkanlığı ile Parti Başkanlığının aynı talin uhdesinde top lanıp toplanamıyacağı meselesini tetkik ediyor re Nihai Erimin evvelce bu M')•■-!-!-nîı aleyhinde iken (milli lebinde bulundU--u halkındaki sözlerine temasla diyor ki:
Halbuki âmme hukukuna ta-a’lûk eden böyle mühim bir bahis üzerinde sayın Nihat Erimde hasıl olmuş bulunan fikri deği-«IkHk; B~-bakan Yardımcılığı gibi onu. ik’idar şahikasına yak taştırmış bulunan ve esaslı hiç bîr denemeye vakit bırakmamış olan kısa müddetli devredir.
Bu devre irinde sayın Nihat inıznlı ve- ( Erim için diine kadar şiddetle benimsediği ve mahiyeti her yerde bir olan İlim esaslarına tamamen uygun kanaatlerden ayrılmayı İcap ettirecek hiç bir sebep mevcut değildir. Yahut, bunun için tasavvur edilebile-mege çaıışacaKtır uorunuş ve cck biricik sebep, yaklaştığı bütiin deliller bu zatın aleyhin- | şahikanın söz kamaştıran cazl-dcdlr Reşat Aydınlı günahsız besidir.
ve suçsuz ise iş o safhada ve Eli'... Gönü! bu... ' Hepsinde adalet huzurunda tavazzuh et- bir aslanın j attığuu tevekkeli melifllr. i atalarımız söylememişler!...
Aydınlı hakkında başbakanın izahatı
Ankara 26 (Akşam) — Sümerbank genel müdürlüğünde Demir ve Çelik fabrikaları mü-essesesi mütehassılannın da İştirakiyle yapılan toplantıda dün akşam alınan bir kararla büûnıum hadde mamulleri satış flatlerinde yüzde 7,35 İlâ yüzde 17 arasında değişen bir İndirme yapılması kararlaştırılmıştır.
Kararın tatbikına bu sabahtan İtibaren başlanacaktır, Sümerbank genel müdürlüğü bu yıl bütün mamullerinde rekor bir istihsal kaydetmiştir.
Hadde mamullerinde yapılan flat indirmesinin müstehlik le- | hine faydalarının küçümsenmi- , yeceği tabiîdir.
Karma komisyon bu sabah toplanarak kararını verecek
Ankara 26 (Akşam) — Baş-I bakan. Şemseddin Gün al tan 1 , .
dün İsatııbul gazetecilerde yap- c. arms komisyonda tığı görüşmede Reşat Aydınlı | Ankara 26 'Akşam) — Kar-meselesine de temas etmiş ve ma komisyon bu sabah topla-
Reşat Aydınlmtn her ne sebepten ise ilk önce meseleyi akrabası olan bir Milletvekiline açtığını onun: »Millî emniyet müdürü Naci beye gil anlat, iyi artmadır» demesi üzerine Naci beyle konuştuğunu söylîyerek demiştir ki;
narak Reşat Aydınlının teşriî masuniyetinin kaldırılıp kaldı-n İmam asına karar verecek ve raporunu Meclise sunacaktır.
Şampiyon hindi
Avukat R. Onursal nigin tevkif edilmedi
Millet Meclisinde dün hararetli tartışmalar oldu
Ankara 25 - Büyük Millet Meclisi bugünkü toplan tısında sözlü sorular cevaplandırıldı. Bunlardan biri, Ahmet Kemal Varmca'nın Bayburt ve İspir İlçelerinde kuraklığa maruz köylerde dağıtılan tohumluk hakkında İdi. Tarım Bakanı Ca-' vit Oral cevap verdi
Rauf Onursal’m tevkifi kararı neden infaz edilmedi?
Bundan sonra, İzmir avukatlarından Rauf Onursal'm tevkifi hakkın dakl kararın neden infaz edilmediğine dair Sedat Pek tarafından verilen sözlü soru önergesine geçildi.
Adalet Bakanı Fuat Bitmen kürsüye gelerek, sigorta parasına tamaan bir motoru batırmaktan sanık avukat Rauf Onursal'm bütün aramalara rağmen bulunamadığını söyledi ve bu hususta İçişleri Bakanının izahat vereceğini bildirdi.
Kürsüye gelen içişleri Bakanı Emin Erişlrgil şunları söyledi:
(— Rauf Onurşaı ilk tevkif kararında hemen yakala nnııştr. Bu karar bozulup kendisi ser-bes bırakıldıktan yirmi gün sonra tekrar kesilen tevkif müzekkeresinin infazı için arandığında bulunamamıştır. Neden bulunamadığım müfettişlerle soruşturdum. Vali de mahalline gönderdiğim müfettişler de ara-
mada bir suiniyet ve kusur olmadığını anlatmışlardır.»
Avukatı hamamda görmüşler
Müteakiben kürsüye gelen »o-ru sahibi Sedat Pek konuştu, avukat Rauf Onursal’m bir hafta evvel İstanbulda Fındıklı hamamında şakır şakır yıkanırken görüldüğünü söyledi Bu söz. Milletvekillerinin gülüşmelerini mucip oldu.
Sedat Pek, Rauf Onursal’m tevkifinden sonra tahliyesini müteakip basına yaptığı beyanatı ele aldı ve vatandaşların yüzde sekseninin peşinde olduğunu iddia eden Demokrat Parti ti idare kurulu üyesi ve İkinel başkanın ın neden kanundan kaçtığını sordu.
Bu soru konuşmaya Demokrat Partinin de ismi karıştırıldığı İçin, Demokrat Parti milletvekilleri oldukları yerden Itiraa başladılar.
Kayseri milletvekili Kâmil Gündeş, Sedat Peke:
— Riyakârlık ediyorsun! diye bağırdı. Hatip de:
— Riyakâr sen sin! m uka besin de bulundu.
Başkan Ceydel Kerim, Sedat Peki sükûnete davet etti- Bu a-rada Demokrat Parti nipietve-İdlleıi. Sedat Pekin sözlerine karşı itirazlarına devam ediyorlardı. Adalet Bakanı tekrar kürsüye gelerek izahatına devam etti ve bu suretle zorunun cevaplandırılması sona erdi.
Bir mukavva kutu imalâthanesi yandı
Fasın tasarısı
Çarşıkapı Yolgeçen hant İçindeki iki katil dahili ahşap olan mukavva kutu İmalâthanesinde dün akşam İD. 40 ta çıkan yangında imalâthane dahili İle binanın ahşap kısımları yandıktan sonra itfaiye ateşi bastırmağa muvaffak olmuştur.
(Baş taralı 1 İnci sah if eti e)
şan üzerindeki görüşlerini müdellel olarak Heri sürmüşler, basın mensuplarının suç işlemeğe müstait birer unsur olarak mütalâa edilmeleri karşısında artık gazetecilerin omuzlarında taşıdıkları âmme hizmeti vazifesini asla yapanıı saçaklarını. böylece hükümetin verdiği teminatın gerçekleşmediğini, tarafların karşılıklı olarak birbirlerinden şüphe eder vaziyette görünmeleri karşısında da hiç bir teşebbüsün ger-memleketlmizde gerçekleşmesini istediğimiz fikir, yaza hürriyeti ve dolayısiyle demokrasi dâvasında veba! altına gireml-yeceklerini ısrarla müdafaa etmişlerdir, Gazeteciler her ne kadar hükümet tasarısı adı verilmediği söylenmesine rağmen bir temyiz âzaslyle üç Bakanlık memurundan müteşekkil komisyona parti görüşünü aksettiren bir Milletvekilinin re diğer alâkalı Bakanların iştiraklerinin İfade ettiği mânanın açık olduğu noktasında durmuşlardır. Bunun üzerine mütalâasını bildiren Başbakan yardımcısı Nihat Erim, meselenin çok mühim öldüğünü, hükümetin programında da vade-dildiği veçhile, demokratik anlayışa uygun bir basın kanunu yapılmasında hemfikir olduğunu, heyet âzalarının d* itiraz ettikleri hususları bu anlayış bakımıdan gerek kendisinin ve gerekse Başbakanın tasvip etmiyeceklerini izah etmiştir.
(Baş tarafı 1 inci sah i f ede)
•— Naci bey bana geldi. Vaziyeti bildirdi. Düşündüm. Ken-I dişi hukuk tahsili yapmış bir [adamdır. Böyel bir ihbarı savcılığa yapması lâzım Söylediğine göre gûya ettiği şahıslar kendisine buna teklif etlikleri zaman;
kabul etmezsen partiden istifa et» demişler. Velev böyle bir teşebbüs olsa cihetteki bu teklifi yapanlar istifa edecek bir adamın böyle bir şeyi ihbar edeceğini bilecek izanda idiler. İşte bu mülâhazalarla ehemmiyet vermedim. Seyahate çıktım. Fakat döndükten sonra Reşat Aydmlı’nın iddiasında ısrar etliğini öğrenelim- İlk ifadesinde evvelâ İnönü'nün
Bununla beraber Amerika hindi besleyicileri reisi, yanında iki tane de kesilmiş hindi getirmiş, bunlardan birini yenmek üzere Cumhurbaşkanına, diğerini de Amerikadan yaptığı müracaata nazikâne cevap veren Cumhurbaşkanlığı umumi hatibi B, Cemai Yeşil'e hediye etmiştir.
İspanyol boksörleri âbideye çelenk koydular
Misafir Ispanyol boksörleri dün sabah taa 10 da Taksim Cumhuriyet anıtına bir çelenk koymuşlar, müteakiben Vilâyete giderek Vali ve Belediye Başkanı Dr. Fahreddln Kerim Gökay'ı makamında ziyaret etmişlerdir.
Amerikan elçileri (Baş tatrafı 1 inci sahifede) mensuplan tarafından karşılanmışlardır.
Mr. Mc Ghee hava olanında kendisi ile görüşen gazetecilere bugün şehrimizde yapdacak o-lan Yakın ve Orta Doğu memleketleri Birleşik Amerika siyasi temsilcilerinin toplantıları hakkında şunlan söylemiştir;
(— Yarın (bugün) yapılacak olan toplantı Birleşik Amerikanın Orta ve Yakın Doğu memleketlerindeki temsilcilerini bir araya getirmeği hedef tutan mu tat toplantılardan biridir. Toplantıda görüşülmek üezre muayyen bir mevzu yoktur. Bu toplantıda Yakın ve Orta Doğuyu ilgilendiren bütün meseleler konuşulacak, bilhassa lktlsaden geri kalmış memleketlere yapılması düşünülen yardım hususları gözden geçirilecektir. Amerikan diplomatları şerefine ziyafet Amerikanın Yakın ve Ortadoğu büyük ve orta elçileri ile bir kısım konsoloslarının İştirakiyle bugün toplanacak ola konferansa iştirak edecek Amerikalı diplomatlar şerefine A-merikanın Ankara büyük elçisi • | George Wadsv7orlh tarafından dün akşam Amerikan konsolos- . hanesinde bir ziyafet verilmiştir.
Amerikalı diplomatların is- 1 lanbuldakl Türk ve Amerikan 1 şahsiyetleriyle tanışmalarını te- I min İçin de bugün bir kokteyl ı I parti verilecektir. ı
Detrolte
HEK SAHADA MÜŞTERİLERİNE ÂZAMİ KOLAYLIKLAR YAPAN
Türk Ticaret Bankası
Mükellefe ait olan
KÜÇÜK ALACAKLI HESAPLAR
faizlerinin
GELİR VERGİSİ »
Kentli Bünyesinden vermek suretiîe yeni bîr hizmette daha bulnmaJda şeref duyar.
1 Valinin Halde tetkikleri
Vali, Belediye reis muavini ve Eminönü kaymakamı İle blr-1 likte meyva ve sebze hâlini tet-1 kik etmiş ve fiatler üzerinde dur muştur. Bunu müteakip Balık-pazan ve Balıkhanede yapılmakta olan inşaatla Mısırçarşısı ve civarının durumu gözden geçirilmiştir.
Vali, öğleden sonra Arkeoloji müzesinde eski eserleri koruma encümeninin toplantısına iştirak etmiş, bunu müteakip Mec-ıtmıacılar birliğine giderek zlya-retk-rim iade etmiştin*.
gelirdi, ihbar
■■Eğer
Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, memleketimize kadar geien A-merika hindi besleyicileri cemiyeti reisini evelki akşam aile sofrasına davet edeıek pişirilen hindiyi beraberce yemişlerdir.
BORSA
AmerJkadan gelen canlı hin-diye gelince bir müddet çan-durdeeetlM tahçMM, U(,|a.
Minare Celal Beye™ er»U ,ıp „
oUüriUeaSnl blld™,. b,rbl- kab Eu)u
rta» zıt olmakla beraber M bu llfctM ztaut
raddeye gelince me.,,1 hükû- „sll„ am,,
m-ı taîkan, olarak iberbiae UMWne B„
durmak luzumunu hissettim. 'r • - -Bildiğiniz gibi Naci beyin oda- 1 smda kendlslle konuştum. Sor-i duğunı suallere pek vazln cevaplar vermiyordu, Bir bakıma hindi besleyicileri cemiyeti rel-da milli emniyet müdürünün sİ, gördüğü misafirperverlikten aldığı diktafon tertibatı Isa- Çok memnundur. Burada bıra-betü olmuş, çünkü evvelce de, kaçağı hindiye münasip bir e? Naci beye yaptığı İhbarı İmza-! bulunup bulunamıyacağinı me-Iamamışl,L Netekim son vazl-'ra* etmektedir. Çünkü bizim yeller bu isabeti bir kere da- hindiler, Amerikadan gelen 11 ha teyit etmektedir. [kiloluk şampiyon hindi yanın-
da piliç kadar kalmaktadırlar.
I hükü- ____________
grinde'7^“" hindi damızlık olarak muhafaza edilecektir.
i Neticede hâdiseyi adliycye, bildirmekten başka bir yol yoktu. Hakikati en iyi ortaya çıkaracak olan adliye İdi. Bu gibi hâdiseleri bugün yaptığım gibi bundan sonra, da atiliye ye intikal ettirmede musirim. Bu itibarla ne gibi hu- j susl maksatlar takip edileceğinin bilinmediğini, belki de mu- ' halefet liderinin arkasına po-lls memuru koydurmak sureti-1 1c yeni bir muvazaa meselesi ortaya çıkarılabileceği düşünü-1 leceği gibi Dcmkorat Partiye de iktidarın, faaliyetlerini murakabe altında tutmak maksa-dlle gözetildiği kanaati verilerek ortalıkta bir gürültü çıkarmak İstendiğinin düşünebil eçe-ftinl anlatan Başbakan eski devirlerin geçtiğini, hâdiselerin soğukkanlılıkla mütalâa edilmesi lâzım geldiğini büdirmiş-
Şimdi Ankarada
Mete vapuru kurtarıldı
Sakız adasında karaya oturduğu bildirilen Mete vapuru hakkında elde etliğimiz malûmata nazaran iki gün evvel karaya oturan gemi, bu akşam saat 19 da kurtulmuş bulunmaktadır.
. Paris’in meşhur
İNNOXA SÜTÜ INNOZİNE Gece Kremi (Yağlı) SATİHEE Gündü» Kremi (Yagıui İNNO3EA Pudmlnrı (]* renle) Bu güzellik müstahzarlarını kullanan Bayanlardır ki senelerin geçişini kaygısızca seyredebilirler- Çünkü, bit-tecrübe bilirler ki bu müstahzaratın devamlı kuilanıima-siyle cildin yumuşaklığı ve tazeliği muhafaza ve kusuı-suz bir makyaj elde edilebilir.
M/11/1*4» Oallari
ÇEKLEJ
Kapanı»
Lx>ndr» 1 Sterlin 1FÎ
Ntw York 1W Dolar 500
P»rls 100 Eranııı 1. 0 80
Stokholm 100 İsveç Kr M 12 SO
Cenevre 100 İ5VKTe T. (HÖS
A m ester d mı 100 Flûrl» Tara.»
Brüksel 100 Belçika T. 5«
Ltebon 100 Ekskude» 0 73 90
CSHAM VE TAHVİLAT
% 1 rAIZLl TMiVİLLEB
Stens • Erzurum 1.
lfttl Demlrrolu II 2050
İHI Demiryolu 1
Sivas - Erzurum 3-1 »JIS
11HL Demiryolu IU »■20
MÜH Mûdaln» 3V5O
Milli Mildafoa n
Milli Müdafaa 111 30.75
MÜH MüdalM IV 2120
% • FAİZLİ TABVİLLEH
Kalkınma 1 •*..15
Kalkınma 11 m ıs
Kalkınma ın 0730
M» Lılıkrau 1 oe.75
MÖ istikran B tere
İMİ Demiryolu VI »e w
1MB Irtlkr»!! I. M.—
% 5 FAİZLİ TAHVtLLB»
1M3 Ergani 33 70
1933 ikram ijeli 30.50
MIHI M Odama 19.70
DaaUyolu ıv M.35
Demlryola V 100.40
% »3 FAİZLİ TAHVİLLEB
5H5' tahvil) 95-75
ANADOLU DEMİRYOLU GBUPU
l.in>lb'.l 4-* Hisse senetleri w C4.5Ö
, Mümessil senet *9 50
ŞİRKET HİSSELERİ
Merkez Bankası İM.—
iş B3nkas> 35 00
T. Ticaret Bank.ıa 5 10
Ar-lan çimento 16 50
SARRAFLARDA ALTIN
Solu!»
Gulden »ICO
Türk 1 Irası 43.25
Sterim 5BâC
KOlCc fi VI
Reşat *5.75
Uzun müddet devam eden karşılıklı münakaşalardan sonra mevcut tasarının mahzuru üzerinde ittifakla durulmuştur Neticede Başbakan Yardımcısının esas prensnplerde İştirak olduğuna göre her türlü suizan -nı bertaraf etmek gayesiyle cn ileri demokrat memleketlerde tatbik edilmekte olan bir Basın kanununun veya diğer kanunlarda mevcut basına alt sistemlerin model olarak alınmasını ve bu kanunun memleketimizin hün yerine göre tedvin edilmesi -. nl teklif etmişlr
Basın mensuplan, her hangi bir maksatla veya hlSsi mülâhazalarla şedit hükümler vazedilmemek şartiyle böyle bir fikri kabul edeceklerini ve bu noktada ihtilâl obnadn&ını bildirmişlerdir.
26 Kasım 1949
AKŞAM
Sanjte 3
jAKŞAM^AKŞAM»|
Belediye işletmeleri
Din meselesi, bir; alaturka nıusik meselesi, iki; ev sahibiyle kiracı meselesi, iiç.
Bunlar, neşriyatın en tıe-temelî mevzulardır. Tabiî; dine dokunmak kimsenin haddi değil. Fakat ona olsun, öbürlerine olsun, şöyle bir yakından temas ettiniz mi okuyuculardan derhal heyecanlı cevaplar alırsınız.
Üçüncü mevzu, zamanenin zülfü yandır. Bir dokun-bin ah dinle!
GalatasaraylI Fenerbahçeli gibi; yahut CHP li ve DP li gibi herkes kendi mevkiini tâyin etmiş. Ben de; değil küçücük bir evin sahibi, hattâ piyasa yerlerinde han. hamam, apartimanların sahibi olsam, yine de kiracıları mal sahiplerinden ziyade esirgemeye lâyık sayıyorum. Şu basit sebeple ki, kiracı olsun, ev sahibi olsun, her ferdin çalışmasını, zekâsını kullanarak hayatını kazanma imkânı vardır. Mal sahibinin üstelik gayri menkul gibi bir dayanağı vardır. Himayeye muhtaç olanlar, bilhassa dayanıksızlardır. Alil, ihtiyar, zavallı mal sahipleri mevcuttur ama, mal sahibi olmayıp başını bir yere sokmuş, oradan çıkarsa işi herkesiııkinden fena olacak kiracı alil, hasta, ihtiyar ve zavallılar da vardır.
Himaye bahis mevzuu ise, kimi himave etmeli? İnsanı mı. ebniyeyi mi? Canı mı, malı mı? Ben, malsız canı, her kuldan ziyade kanunun himayesinde görmek istiyorum. Demokrat rejimler hep bu düşüncede olagelmiştir. Dünyanın başka taraflarında da böyledir. Mazallah fakir kiracıların memleket Ölçüsünde sokaklara dökülmesi, mal sahiplerinin bekledikleri refahı kendilerine temin etmez. Ne mümkün? Hercümercıen onlar da zarar görürler. •
isviçreli mütehassıslar 5 aralıkta geliyorlar
Belediye elektrik, tramvay, otobüs, havagazı ve tünel işletmeleriyle sular İdaresini daha verimli çalıştırmak ve maliyeti ucuzlatmak üzere belediye, ts-vlçreden mütehassıslar davet etmişti.
Bu mütehassısların yol paralan belediye tarafından ödeneceği İçin, bir müddet evvel Maliye Bakanlığına müracaat edilerek bu maksatla döviz İstenmişti, Bakanlığın dolar vereml-yeceğlnl bildirmesi özerine İsviçre frangı verilmesi temin e-dllmiştlr.
Mütehassısların önümüzdeki: ayın beşinde şehrimize gelecekleri ve 15 gün kalacakları öğrenilmiştir. Bu miiddet zarfında sular ve elektrik idarelerinde meşgul olacaklardır. Kendilerinin bu İki idareden öğrenmek İstedikleri hususlar mütehassıs Cihat tarafından bir rapor halinde hasırlanarak tsviçreye gönderilmiştir. Mütehassıslar bu rapordan memnuniyetlerini bildirmişler ve Istanbulda bir ay ikamet etmek için gelmeleri evvelce kararlaştırıldığı halde şehrimizde 15 gün kalmakla ba miiesseselerin ıslahı İçin gereken yolların tesblt edilebileceğini bildirmişlerdir.
Bu mütehassıslar heyeti Cenevre İktisat fakültesi dekanı doktor Terrler, Cenevre sanayU hizmetler müesseseler! teknik işlet umum müdürü mühendis Özgen ve ayni mûesöeseniû u-muml kâtibi doktor ConİMtti-den müteşekkildir.
Uskumru fiatleri
*
Belediye yalnız uskumruya fiat tâyin etmek istiyor
1 — Çalışma. 2 — Teşebbüs, J — Tedavül fcden küçük sermaye, 4 — Küçük emlâk, 5 — Tedavül eden büyük sermaye, 6 — Büyük emlâk.
Kanaatimce, devletin himayesi 1 den 6 ya doğu olmalıdır. Yâni sermayesiz birinci derecede, büyük emlâk sahipleri geri mertebede kanunun himayesinde olmalıdırlar. Çünkü büyük emlâk iktisadi bir süper - mazhariyet dir. Onun sahipleri za ten feleğin iltimaslısıdırlar Feleğin darbesini yemekte olanlar. sırf alınlarınm teri ile kendilerini ve evladlarını geçindirmek zorunda olanlardır. Bunların büyük bir ekseriyeti kiracıdır. Pek azı başını sokacak bir eve sahiptir. Evvelâ öylelerini düşünmek içtimai adalet iktizasıdır.
Büyük emlâk sahipleri namına konuşanlar, böyle bîr içtimai dâvamız olduğunu göz Önünde tutarlarsa, aşırı cereyanlar uyanmaz; netice yine kendileri lehine olur.
Ev sahibi - kiracı mevzuu etrafında bana verilen cevaplarda. Yıldan .Alp imzalı mektubun sahibi şöyle yazıyor:
K uruçeşmeye gidip gör dünüz mü o buğdayın feci halini. Hoş buna gazete itiraz edemez. Kimbilir tüccardan ne sus payı alıyor.»
Eğer gazeteler ve gazeteciler sus payı almağı itiyat etselerdi, biz. mektuptaki bu satırları tekrar edemiyece-ğimiz gibi, göğsümüzü gere pere fakir fıkaranın miida-
'iliğini vapnuiî, sermayeme- * ödemiş Yutak Tana o-ri„ müdafilifini yapardık. «“■" ““
Çünkü SU! payını verecek •’ “> Hd^ı.ude se-
her halde Allahın garibi ki-,»" k“"' topla» r«P«»k-racılar değildir. l“- o sün yonl İtere heye« de
(Vâ - Nû> I seçilecektir.
Belediye, bu kış İs tan bula devamlı ve çok miktarda uskumru getirileceğin! tahmin ederek yaLnız bu cins balığa flat koymağı düşünmektedir. Bu hususta geçen sene tetkikler yap t inim işti ve av mahiyetinde olan balıkçılığın belediye narhına tâbi olamıyacağı neticesine varılmıştı
Alâkalılara göre her gün aynı miktar balık tutulmadığı 1çia
Vefa - Emniyet maçı bugün oynanıyor
Vefa - Emniyet maçı
bugün oynanıyor
Bu karşılaşma, lig dördüncülüğü bakımın dan büyük bir ehemmiyeti haizdir
Şam fıstığı çok bol
Toptan Fiat) er 145150 kuruş arasındadır
1 ‘ıL'TiTİnil’Miö ■Mj*"/ X Mi H S, "
f s ^Şİr *" * )^Tı e F41 v'i r
. J. r 5 LA j ı. 1
. ite f j * M üktıir-ı W il I ■İ 1
Suriye He yapılan milli maç dolayısiyle bir hafta tehire uğrayan Lig maçlarına t — İnönü stadında tekrar boşlaua-cak ve Vefa ile Emniyet, Gala-lasarayla Beykoz takımları karşılaşacaktır. Bu maçları şehrimizde bulunan İtalyan hakemleri İdare edecektir. Her iki karşılaşmada liglerde bir değişiklik yapacak mahiyette olmadığından gür.ün sönük geçeceği şüphesizdir. Böyle olmakla beraber vefanın Emniyetle yapacağı karşılaşma Vefalıların dördüncülük iddiaları bakuıundan Yeşil Beyaz çevresinde ehemmi-
buğun ha fazla olgünlaşacağını ve o «akit buyuk kulüplerimizin kar- 'onuı şi3ina kuvvetli bir rakip olarak ' çıkacaklarını tahmin ediyorum. Bugünkü karşılaşmada rakipleri Emniyet enerjik olmakla beraber Vefaya nazaran tecrübesiz elemanlardan kurulduğu İçin kazanma şansını Vefaya vermek lâzımdır.
Clüniin İkinci macında Galata saray la Beykozu karş. karşıya göreceğiz. Galatasarayın kuvvet bakımından Beyoza faik olduğu muhakkaktır Bilhassa Giin-
s«le bekJenmttadır Buçûokü;üüsliö s.JrlJe mLU puan durumuna göre Emniyet _ __ .... .«_.n
takımı Vefadan bir puan ilerde bulunmakta ise de Vefanın Ka-sınıpaşa ile yarıda kalmış bir maçı vardır ki bunu kaşandığı veya berabere kaldığı takdirde Emniyeti puan bakımındau geçecektir.
Vefalılar bu mevsim liglere çok talihsiz badadıar Zamanının en teknik oyuncusu olan bir gün evvel ucuz satılan ba- hocaları Rebii, istidatlı fakat 1 ıklar, bir gün sonra az tutul- henüz genç olan oyuncularını doğundan pahalı satılıyor. Be- takıma intibak ettirmek için çok lediye buna narh koyarsa, kışm güçlük çekil. Faka son nuc-kasaplann yaptığı gibi balıkçı- larda bu işin halledildiğini ve larda bu belediye emrine aldırış ' etmlyeceklerdlr. Bununla beraber narhın lehinde olanlar da vardır. Onların da mütalâaları makul sebeplere istinat ediyor. Yakında bu hususta bir karara varılacaktır
gösterdiği son oyun her türlü takdirin fevrindedir. Senelerden beri maçını İdare ettiğim Gündüzün bu kadar fevkalâde oyu-jııuıia raslamamiştim şahsi o-|yundan tamamen uzak bir şe-ı kilde yanındaki arkadaşlarına
lakımın yavaş yavaş oturduğunu gördük. Hepsi birer kıymet olan bu gençlerin zamanla da-
r
Bugünkü maçlar
İNÖNÜ STADINDA
1
Saat 12.30 Vefa - Emniyet Hak(-m: Ermano t Italyan*
Saat. 14.30: Galatasaray -Beykoz
Hakem: tu i do ı İtalyan'
0u temiz sporcuya o gun hayran oldum. Yapılan bütün gollerde büyük rolü vardı. Ve bundan atadım kİ Gündüz Galata-Jsaray takımında yanındaki ar-kadarlarının aksaması yüzün-idan tem randıman veremiyor. 'Galatasaray kulübünün futbol-i dan yetişmiş idarecileri bilhassa bir noktaya cok e-İhemmiyet vermelidirler Gündüzün yanında unun oyun ! tarzını anlayan ve her fırsatla kaleye şut çeken oyuncular bulunduğu takdirde Sarı Kırmalıların hucum hattı her maçtan golsüz çıkmaz. Bu kartlaşmada Galatasarayın kümenin sonuncusu bulunan Bey kozu yenmesi normaldir Boğazın mütevazı k-.'Hibü Beykoz bu sene yine tehlikeli bir duruma duştu. Bundan iki sene evvel de yine sonuncu olmuş fakat Elektrik kulübü İle yaptığı terfi maçlannı kazanarak vaziyetini kurtarmıştı. Fakat bu sene so-i nuncu kalırsa ikinci kümenin azılı takımları karşısında muvaffak olacağını pek zannetmiyorum. Onun için ikinci devre maçlarında çalışmalarına fazla ! ehemmiyet vererek sonuncuiuk-lan kurtulmaya bakmları kendilerine yapılacak en güzel tavsiyedir.
Çanta gibi taşınan radyo
Bunu da hoş görelim!
Malûm olduğu üzere bir İstanbul şehri ve bu şehrin bir belediyesi var.
Ve geııe malûm olduğu ü-»ere, belediye denilince hâtıra. şehir islerini düzenlemek, hemşehrilerin rahatça ı yasamaları iğin gereken hız-
Son zamanlarda şehrin muhtelif yerlerinde işportalarda ki- „(w-
losu 300 kuruşa Şam fıstığı « metleri va’pmak^nîakMldîvte tıldığı görülmektedir Halk, tıs-ı kurulmuş bir müessese erliği bu yıl geçen senelere naza-, ]jr ran ucuz flatle gördüğü için | *
rağbet etmektedir. Halbuki aldığımız malûmata göre bu 300 kuruşluk flat. bu senek! re kol-tenin bolluğu ve istihsal bölgesindeki düşüklüğü yanında yüksek kalmaktadır. İngllizler bu yıl fıstığı perakende 200 kuruşa alabilmeleri İcap ettiğini belir'.-1 inektedirler. Hakikaten bu se-1 nekl fıstık mahsulü 30 - 40 seneden beri görülmemiş derecede . ................ ___
bereketli olmuştur İlk tahmin- Belediyemiz işgüzardır, enk ler 10 - 12 bin ton civarında ol-1 - - -
duğu halde, mahsul bu miktar dan da fazla olmuştur. Bunun sebebi, şiddetli kışla D. D T mücadelesi sayesinde hastalığın önüne geçLlmlş olmasıdır.
Mahsul bolllugu sebebiyle istihsal bölgesi olan Gaziantep-te flitler beyaz kabuklu fıstık kilosu 145 - 150 kuruştur- Bir kısmL ihracata aynlan Şam fıstığının başlıca sürüm yeri Ame-rikadır. Buraya ber yıl 3-4 bin ton fıstık sevkedilmektedir. Alınan yeni bir kararla bu ytl fıstık sterlinle de ihraç edilebilmektedir.
Bir okuyucumuz yazıyor.
Kanlıcada Fıstıklı yokuşunun 3 sokak ağzındaki umıımi lamba Cam 15 günden beri yanmamaktadır Bu lâmbanın buluduğu yer hem dik. hem de sağı uçurumdur.
Umumî lâmbanın yakılması İçin alâkalı makamın dikkatini çekeriz
İSTANBUL RAOYOSD
Ö4I» n
Açılış ve prorramlar.
Telgraf ve telefon şebekelerinin tevzii P T, T. idaresi «on seneler zarfında memleketteki telgrar ve telefon tesislerini hayli genişletmiştir. B*ı arada memleketteki telgraf tellerinin uzunluğu 1843 yılında 59 bin tOL kilometreyken 1940 da 59 bin 388 kilometreye. 1948 deyse 68 bin kilometreye çıkmıştır
•Şehirlerarası telefon devrele-rlnlnln uzunluğu 7551 kilometreyken 1946 da 11 bin 400. 1948 deyse 15 bin 457 kilometreye, şehiriçl telefon devrelerinle uzunluğu da 1943 te 76 olu 907 kilometreyken 1946 da 99 bin 152. 1948 deyse 121 bin 252 kllo-ı metreye çıkmıştır.
ıaı
1
BUGÜN
KadıKöy O R E R A Sinemasında
2 büyük film birden
KAHRAMAN ARKADAŞ
(Gallant Bess ) TABİÎ RENKLİ
Baş rollerde: MARSH ALI. THOMPSON - GEORGF. TOBfAB
2 — İKİ AÇIKGÖZ TAHSİLDAR
(Türkçe Sözlü)
Baş rollerde. BÜD ABBOTT — LOU UOSTELLO
Paris'te bir radyo «ergisi açılmıştır Sergide bilhassa küçük radyolar çok dikkati çekmektedir. Bunlardan bir kısmı bir pil İle işlemektedir ve pek ucuzdut Bir el çantası boyunda ; olalı bu gibi radyoların ağırlığı 1 kilo 250 gramdır.
Millî Savunma Bakanı
Milli Savunma Bakanı Hüsnü Çakır dûn sabahki ekspresle Ankaradan şehrimize gelmiştir.
Kahire Oyuncakçılık
Sergisi
Yılbaşında Kah i rede açılarak milletlerarası çini, rorseleıı ve oymacılık sergisi açılacağı ve bu sergiye ilgili flrmalurımızııı iştiraklerinin arzu edildiği Ticaret ve Ekonomi Bakanlığı tararından İlgililere bildirilmiştir
Bu hususta şehrimizde.'., bu sergiye İştirak edecek olan firmaların isimler! kaydedilmektedir.
İstanbul belediyesi de bu maksatla kııruimus: vazife-’ leri. salâhiyetleri kanun nizamname. talimatnamelerle tesbıt edilmiştir.
Amma vclâkiıı. İstanbul halkı öteden beri İstanbul belediyesinden şikâyetçide mütemadiyen dert yanar yaka silker.
Neden böyle oluyor? Belediye işten mî kaçıyor? Hâsa! Belediyemiz işgüzardır, enk pek cok şeyler yapmak ister: bu hususta niyeti savlanı muhayyilesi zengindir Hangi dairesinin kapısından başınızı uzalsantz raflardaki plân, program, kararname istifleri gözlerinizi karartır. Deliller aramağa lüzum yok, bizzat teşkilâtının heybeti, çalışma hevesini ispata kâfidir. Kırk bîr bucuk maşallah, cnine boyuna geniş teşkilâtlı bir belediyeye mali kiz. Müteaddit reis muavin leri, tümen tümen umum müdürler, sayısız müdürler, müdür muavinleri. mümeyyizler. mütehassıslar, şube şefleri, baremli ve h3-remsiz memurlar . Bunları saymağa ne hacet? İstanbul belediyesinin hademü haşe- "O miyle İstanbul şehrinde ba- (D nnacak bir ver bulamaması, (Q teşkilâtının azametini gös- (|) teri yor ziten
Gel gelelim, bu kadar azametli, şatafatlı beledi ve-mizin bîr tek noksanı var. Miniminicik bir noksan: PARA!
Bu kadarcık kusur kadı kızında da bulunur. Para dediğin, kol uzatınca ele gelen nesnelerden değil. İşte bunun içindir ki belediyemiz bir cok işler yapmak istediği halde, vaptığı şeyler şehrin mübrem ihtiyaçlarına nöbetle devede kulak bile olamıyor, hemşehriler şikâvel ediyorlar.
«Para bulamıyan. is vapa-mıvan bir müessesenin bize ne faydası var1’ Vücudunun sebebi nedir?» demiyelim, isiz âkuvucular! Belediyemiz iş yapamıyor amma boş da durmuyor. Onu işgal eden cok mühim iki iş var. Birincisi, muazzam teşkilatının maaşlarını, ücretlerini temin etmek. Öv leva, evvelâ can. sonra canan!
İkinci meşgalesi de iş yapmak için para aramak- Bu uğurda da var kuvvetîle çalışıp çabalamaktan geri kalınıyor: Sağa bas vuruyor, sola el atıvor. lakat gayretleri bosa cıkıvor. Vermeyince M a bu d. neylesin Mahmut?
Gazetelerde okuduk, belediyenin veni yıl bütçe tasarısı daimi encümene verilmiş. Yeni tasarının masraf kısmı 50 milvon. varidat kısmı 36 milvon lira imiş. Aradaki on altı milyonluk açığı kapatmağa imkân yokmuş, çünkü hükümetten vardım ümidi kesilmiş. Mamafih belediyemiz ne vapıp yanarak denk bir bütçe hazırlamağa karar vermiş.
Bu şartlar altında _ denk bütçenin ııe olacağı âsikûr. Gelir elvermeyince tabiable masraf kısılır, muvazene hasıl olur. Bu tasarruf, teşkilâtın maaş, ücret vesaire gibi muayyen tahsisatından va-pılanııyaeağına göre, gelecek sene de İstanbul belediyesinden İstanbul şehrine hayır yok demektir.
Ne yapalım, kusursuz kul olmazmış. Belediyemizin bu kadarcık kusurunu hos görelim. Allah encamımızı hayır evlesin divip geçelim!
Cemal REFİK
Q
0.
CN
O
O
S2 (0 >
(0
13,89 Haberler
13.15 Hafif ara n>Ougt (PI 1.
1229 Dan» mibJgi (Pl ).
13.45 Serbes uat
14.00 Memleket havalar- ve Sar
IlgUlflen t (İrk üter «iylıjrenler
Arııe Tıprem. Anze Şense». Fahri MalatyalI. Cemil CankaL
H,30 Kokuştu»
14.45
Bir-
MonR-kıH havaları Se» ve S4’ Birliği konveri 15,00 Konulma
15.10 Hafif orkestradan melodiler
ı$.» s» «erleri.
15» Doru murıjti (PI I.
15.00 Programlar ve kapanıl 17 57 Açılıp ve procramıiar 18,00 Şarkı ve lürkûlce IPIL
18.13 Scrbeı uat.
18.» ÇefitU hafif mOzık ıPİ.I.
19,00 Haberler.
19.13 Hatif ara müziği cPI-1.
19.30 Dan& fnârtgi (PI I
19.45 Şarkı ve türküler: Okuyan
Mefharet Yıldırım
30.13 Radyo «alan orkealr.w koaaerl W,45 Konulma
2I.00 Varyete miniği (Pl i.
21.13 ,Utt*eyt>I faali».
İ1JO Memleket türküleri tPLI.
22.00 Dan» (Pl >
22» Hafif pıyatın »oluları (Pl.).
2300 Dans mürlgl (Pl. a» Cefiit.lı hafif mUsik 'Pil.
24.00 Program ve kapanış
ANKARA RAblOSU
Ak|»m program.
Kuduz köpekler
Son günlerde kuduz vakaları yeniden çoğalmıştır. Belediye ekiplerinin başı boş köpekleri mütemadiyen imha edemediği nl gören sağlık müdürlüğü, işe müdahale etmeğe karar vermiş ve ekipler teşkil ederek serseri köpeklerin zehirlenmesine başlanmıştır. Sağlık müdürlüğü ekipleri, belediye ekipleriyle birlikte başı boş köpeklerin tamamen imhasına kadar bu İşle meşgul olacaklardır
Samba Kıralı
DANNY KAYE
İT,00 Çocuk mu la 00 Dan» tnUzlgl (PI l 1830 Sat enerleri ve tarkıUr. 19.00 M S. »yarı ve Haberler. 19,15 Geçmute bu*On 19J9 Yurtları se»ler 19» Orkestra eserleri (P1J 20 15 Radyo Kazctcel. 20» Srrbea aaftt.
20 3$ Ineesat l Mahur faalli
21 » Güzel sesler 4 Pl i
221$ Ailen Roth orkestrası ve /ele in Ürikleri (Pi l
22 45 M S. ayart ve Haberler. 23,00 Mazlk
2330 Program ve kşpanif.
İstanbul* g«Uyor
—
Pamuk rekoltesi bu sene çok bol
Gelen yeni malûmata güre ou yıl pamuk rekoltesinin tahminlerin üstünde berenetli olduğu anlaşılmıştır.
Geçen yılın iki misil olaı> bu vılkl rekolte 85 bin tondur Hu malların hepsini atacak kado: ecnebi pazarlardan talep vardır. Hattâ Alman ve FrOnâıt piyasaları bizden buııun kat kat üstünde pamuk istemektedirler.
İstanbul radyosu spikerleri
Milletlerin Garip Adetler i
ATLAS
SİNEMASINDA
JUNE ALLYSON, GENE KELLY
MİCKF.Y ROONEY
JUDY GARLAND —
PERRY COMO
Renkli olarak yarattıkları
aşk.
gibi müstesna yıldızların müzik ve şahane sahnelerle dolu nefis
Metro - Goldwyn Mayer süperfilml
Gönülden Sesler
Bayan Mehille Minisker ile bir konuşma
«Ben kendimden bahsetmek ütemiyorum. Dinleyiciler beni yalnız sesimden ve konuşmamdan tanısınlar isliyorum»
— Burası İstanbul radyosu, dört yüz yirmi altı virgül bir metre, yedi yüz dört kilosikl...
İstanbul radyosunun yayınlarım dinlemeğe başlıyaU İki ay yirmi beş gün oluyor. Gerek neşriyat başlarken gerek neşriyat arasında seslerini dinlediğiniz spikerleri her holde merak etmişsinizdir. Ben de merak ediyordum. Onların üçünü bir arada yakalamaz İçin bir kaç gündür uğraşıyorum. Fakat mümkün olmadı, olacağı da yok. Çünkü neşriyatı daima iki sol-ker idare ediyor, uçûncıisü. tirahat ediyor.
Radyomuzun üç spikerlnd birisi bayan, ikisi taydır. Onları. yayınların Dışlamasından bir saat kadar evvel Radyoe-vinde ziyarete gittim.
Spiker bayan Mekşûfe Minls-ker, Üsküdarda doğmuş. Üsküdar Amerikan kız kolejinde ve edebiyat fakültesinde okumuş. Daha evvel Çin haberler ajansında mütercim ve sekreter olarak çalışmış. İngilizce biliyor. Henüz bekâr. Sporcu görünüşlü, ciddi tavırlı, neşeli ve sevimli.
Yaşına gelince: Damdan düşer gibi soruyorum:
— Kaç yaşındasınızl
— Onu yazmayın. İsterseniz yazın ama 30 u geçirmeyin.
— O kadar göstermiyorsunuz
M...
— 1340 da doğdum. Demek 25 yaşında.
Kendi kendini keşif!
— Spikerlikten memnun muşuma?
— Ben memnunum. Fakat dinleyiciler benden memnunlar mı, bilmiyorum. Ben kendimden bahsetmek istemiyorum. Dinleyiciler ben! yalnız serimden ve konuşmamdan tanısınlar istiyorum.
— Demek sesinizi ve konuşmanızı siz de beğeniyorsunuz. Sesinizin ne hususiyeti var.
— Sesimi plâkta dinledim. Sanki hiç tanımadığım bir insanla tanışmış gibi oldum ve onu sevdim. Yani bu sayede kendi kendimi keşfettim. Esasen ismim de keşfedilmiş mânasına geliyor.
— İsminiz de ne kadar çet-
refil.
— Yal... Sormayın, fakat benim kabahatim yok.
— Uykusuzluktan şikâyetçi misiniz?
— Biraz. Çünkü insanı İhtiyarlatıyor Tecrübe yayınları başlıya] ıdanberl üç kilo kaybetmişim. Yüzüm bozuldu. Mamafih yavaş yavaş alışıyorum.
— Radyoyu seviyor musunuz?
— Bir fizikçinin anladığı mânada olan radyoyu seviyorum. Onda, söz olsun, müzik olsun sesleri bir daha bulmak mümkün mü? Geçiciliği hoşuma gidiyor.
— Öyle İze biraz havaisiniz.
— Bu havailik mânasında bir geçicilik değil felsefi mânada bir geçicilik.
Dinleyicilerin mektupları
— Size dinleyicilerden mektuplar geliyor mu?
— Evet. Beni memnun eden ve etmlyen mektuplar alıyorum.
— Aşk ve evlenme teklif eden mektuplar alıyor musunuz? demek istiyorum.
Gülerek:
_ Alıyorum ama bunlarla alâkadar olmuyorum. Bazı mektuplar bana biraz neşe veriyor.
(Arkası € ncı sahifede* Sadettin GÖKÇEPINAR
SARAY ve İNCİ —.
Sinemalarında birden gösterilmekte otan ve Leon Tolstoi'-nln eserinden alınmış bulunan
Anne Karenıne
Bütün şehri cezbeden filmidir
Baş rollerde: VIVİAN LEÎGH ve KIERON MOORE
JUNE ALLYSON. GENE KELLY MİCKF.Y ROONEY JVDY GARLAND —
PERRY COMO gibi müstesna yıldızların Renkli olarak yarattıkları aşk. müzik ve şahane sahnelerle dolu nefis Metro - Goldwyn Mayer süperfilml
Gönülden Sesler
Hor zaman görülemeyera.. Her yerde bulunamayan bir film
Güney adalarında genç kızların işkence hayatı
Bismark ve Yeni Gine adalarında tuhaf evlenme âdetleri — Erkeklerin genç kızlara yaptıkları çeşit çeşit büyüler
ve ya-
Dünün, bugünün, yarının hayranlıkla
I alkışlayacağı büyük yıldızlar filmi
Bugün ELHAsflRA Sinemasında IMIW ŞANGHAY EKSPRESİ I «SHANGAİ EKPRESS.
I MARLENE DİETRİCH — CLİVF. BROOK’un
Esrar dünyasında yarattığı büyük heyecan filmi. |^g
Geçen yazımızda oğlan çocukların sünnet olma merasimi dolayıslie başından geçenleri yazmıştık. Bu yazımızla da bilhassa eski Alman müstemlekelerinden olan Bismark adaları ve bunun batısında olan adacıklarda çocuk denecek yaşta olan genç kızlara yapılan gayet vahşî hareketleri ve bununla alâkalı batıl itikatları anlatacağız. Bu adalarda kızlar çocuk iken meselâ kabilenin ileri gelenlerinden birisi İle veyahut da Kabile Reisinin oğlu İle hemen nişanlanırlar. Bu durumdaki kızlar kafeslere hapsolunurlar. Mahrutı bozan iki metre boyda olan bu kafesler, tepe ve aşağı kulurlan bazan farklı değildir. Sıkı ve kalın yapraklardan örülmüş olan bu kafese ne riya ve ne de hava girer. Her bir kafeste bir ufak delik ve aynı suretle imal olunmuş, dışa doğru açılan küçilk bir kapı vardır. Kızlar, senelerce hapsolunurlar, hattâ bazan bu hapis müddeti bes sene sürer. Gündüz veya gece bu kafesten dışarı çıka nisalar hasta oldukları takdirde,
kınında bulunan bir ağaçtan m&mûl kap İçinde yıkanmak üzere, günde bir defa ancak çıkabilirler.
Bu hasır kafesler bazan o kadar ufaktırlar kİ. ki21ar bunun İçinde yalnız oturabilir veyahut iki kat olarak çömele-blllrler. Bu bir vahşet numunesidir. Ve Yeni Glnede dahi kızlar. blıîğa erince Gayet sıkı bir yerde hapsolunurlar. Bu müddet zarfında kendilerine esaslı bir dogme yapılır ve kendilerine yaşlı kadınlar tarafından tenasül hayatı hakkında ders verilir. Burnun veya kulakların delinmesi burada büyük ve mühim bir olay değildir Yalnız tek vakalarda meselâ Mafulu kabilesinde, bazı talimata ehemmiyet verilir, yalnız bırakılma bazı yemeklerin yenmesi memnulyeti ve bazı feragat talimatı vardır.
Güney adalarında evlenme yaşı
Oğlanlar ve kızlar blûğa erme merasimini yaptıktan sonra evlenme çağına girmiş sayılırlar ve her iki tarafta kendirine bir hayat arkadaşı arayabilir. Yeni Glnede, oğlan çocukların 14 İlâ 15 yaşında ve genç kanların da 9 - 10 yaşında oldukları çok defa görülmektedir, Papoa ve Melânezya adalarının bazılarında çocukların biribirile nişanlandıkları görülmektedir.
Solom on adalarında İse bll-
Yeni Gine yer filerinden biri
Her zaman gö rölem eyera.. Her yerde bulunamayan bir film
El
f ” Çeviren:
j Hami BEKEM j
harsa Kabile Reisi ailelerinde daha çocuklar doğmadan evvel ebeveyni tarafından biribirile sözleş Lir ırler. Bu gibi anlaşmalar ebeveyn 1 aralından yapılmayıp, bilhassa bazı evlenme mutavassıtları tarafından temin olunur, ve bunlar satın alma fiatlnl dahi tesblt ederler. Bu gibi çocuk nişanlanmalarında hususi merasimler yapılmaz- Kota kabilesinde aile arasında Betti cevizi çiğneme ziyafeti verilir. Bunu müteakip bir yemek yenir ve bir dans merasimi yapılır.
Yeni Hebrltlerde Kabile Reisinin nevzatımn nişanlısı, muayyen bir yaşa geldiğinde, bir Hindistan cevizinin sütünün içine bir ağaç yaprağı atar ve bunu kızın anasına İçmek üzere takdim eder. Diğer bir takım adalarda bir kız çocuğu dünyaya getiren ana, bir kova suyu erkek evlâdı olan başka bLr anaya getirir. Oğlan, bununla yıkanır, bu suretle nişanlanma vukubulmuş olur Bu gibi çocuk nişanlanmaları o kadar esaslıdır ki Malul kabilesinde ölen
- 52 —
— Hayır, Eteni, Hem neden? Sadıkane çalıştığım, her zaman benim tarafımda olduğunu hiç bir vakit unutamam. Ben kadir bilen bir kadınım.
Eteni boğuk bir sesle:
— Bu teveccühünüze teşekkür ederim madam, dedi, benim için, gideceğiniz şehirde güzel ve mesut bir hayat geçirmenizi temenni etmekten başka bir şey kalmıyor,
Adria sükûnetle:
— Evet, dedi, sakin bir hayat sjrmeğe muvaffak olacağımı zannederim.
Eteni, Adriayı selâmlıyarak ayrıldı. Adria içinden: «Anlamıyorum, dedi, artık ıstırap çekmediğim İçin bu kız da âdeta bedbahta dönmüş. Allahım, neden insanlar böyle acayip bir mahluktur?»
Günler geçiyor, Morlsln kalbindeki emniyet ve ümit artıyordu. Şimdiden yarınki hayatı yaşar gibi oluyordu. Hakiki hayatı, İtalya seyahatinden sonra
başlayacaktı.
Müşterilere karşı büyük bir alâka gösteriyordu:
— Bu kumaşı tavsiye ederim beyefendi. Hakikaten günün modası olmağa başlıyor. Hayır, fiatlerimiz çok ehvendir.
— HaJls İngiliz kumaşıdır efendim.
— Maron renkliyi tercih ediniz bayım, bu renk bu sene de çok moda.
Morla, patronunu kazandırmak İçin müşterilere böyle diller döküyordu. Lâzım olan parayı blriktlrinceye kadar sade bir hayat sürmeğe, sarfiyatta hesaplı olmağa karar vermişti. Bir ihtiyar kadının yanında mütevazı bir oda kiralamıştı. Akşam odasına dönünce en büyük zevki, bir kenara attığı paralan saymaktı. Bir gün ihtiyar kadın Morise:
— Sizin gitti dedi, çalışkan, uslu bir genç daha görmedim Kadın İçin para harcamaz. Sisinle evlenecek kadir ne mutlu!
Mor is kadının bu sözüne güldü:
— Evliymı. sevgili nıneciğım. dedi.
Created by free version of 2PDF
ORİJİNALİ EYYİ3BÎ ve HAÇI
_ CRUSADES
% LORETTA YOUNG HENKY WİLCOXON nn ölmez eseri X
bir oğlan çocuğun nişanlısı, evlenme merasimi yapılmadığı halde, dul addolunur.
Bu gibi çocuk nişanlanmalarından gayri olarak, genç Me-lânezyalılar serbes olarak da kendilerine bir eş arayabilirler^ Meselâ bir Papoaiı bir kızı be-ğenlyorsa, vücudunun muhtelif yerlerinden kestiği kıllarla tütün kanştuarak bir sigara çevirir- Bu sigaranın yarısını kendisi içer ve yarısını beğendiği kıza vermek üzere kendi anasına verir, kız bu sigaranın geri kalan yansını da erkeğin teklifini kabul demektir.
Yeni Glnede İse genç
bir kızın yanağına ufak bir oymalı tahta parçaslle okşayarak vurursa erkeğin kıza İzdivaç talebi demektir.
(Arkası 7 nc: sabilerle)
İçerse, etmiş
Merhum Enis Behiç ruhuna mevlûd
ialanbul Belediyen Jcatr Tlytlmu Bu akşam Saat 20 de |UIII!||| ‘ »RA»
R I BİR. KOMİSER GELDİ Bil yazan: J- B P^stley
İli Türkçeii: Prof irfan İIHlllil!lllw' şahlnbaş
KOMEDİ KISMİ BEBEK
Yazan: Maurlce Braddel, Anita Kart
Türkçesi: Hakkı Bigeç
Pazartesi «Kşunlan Oram Kısmında s-iı akşamlan Komc-u Kıaıamda lemsi! voktur
RAKIM 185
Ma dneler: Cumar tesi oazar 15 te
erkek
f'
>ktur.
Elen Gûoel Sanallar Opereti Bugün SÜMER’de
Matine saat 16 da ZORLA KAZANOVA Akşam saat 21 de VAFTİSTİKOS
Dûn gece kıymetli şair Enis Behiç Koryüreğln ölümünün 40 ncı günü olduğu İçin Üricüp İdadi arkadaşları; Mecit Gencin Taksim - âltınbakkalda kâin evinde merhumun ruhuna mevlidi şerif okutmak ve en son eseri olan (Varidat - ı Süleyman! dan bazı parçalar irat olunmak suretile kendirin! göz yaşlan arasında antmşlordir
Mevlidi okumak lûtfunda bulunan Sadettin Kaynağa; arkadaşları ve ailesi adına bilhassa teşekkür edilerek toplantıya son vermişlerdir.
BUGÜN
Tükçe
ŞARK
YAŞAMAK ARZUSU
SİNEMALARINDA
ALDO FABRİZİ — JOHN KİTZMİLLER — GAR MOORE Dünyanın başkentlerinde haftalarca gösterilen emsalsiz eser.
Satın alınmış kalb
'İAZMLUCIANA PEVEBEUI*ÇEW!EHNA2UA DERSAN j
— Demek evlisin oğlum öyle mİ? peki karın nerede?
— îLalyada, beni bekliyor.
— O da senin gibi güzel mi?
— Çok güzel bir kadın. Bilhassa çok İyi kalb)Idır; çok tatlıdır.
— Görülüyor ki onu çok seviyorsun,
— Evet. Hem de pek çok.
Morls erkenden yatar, uykusu gelinceye kadar hayal a ta dalardı. Noel yaklaşıyordu, O zamana kadar kâfi derecede parası olacaktı. O akşam da hayalinde canlanan Adriaya:
«Sevgilim. Noelde yanında olacağım, Bu Noel, bizim için büyük bir bayram olacak» dedi.
*
Nihayet hareket günü yak-
laştı. Vakıa İstediği para henüz birikme inişti, fakat duvarda a-sıh takvime bakarak birdenbire hareket gününü kararlaştırdı: «Yirmisinde hareket edeceğim. İki gün yolculuk. Noelde evde olurum».
Kararını patronuna söyledi. Kısa boylu adam, Morısl başlan aşağı süzdü, bu haberden canı sıkılmıştı.
— Demek gidiyorsun öyle nü? İtalyada yerleşeceksin öyle mi?
— Tabii. Bana yaptığınız yardımdan size çok müteşekkirim. Ben de size elimden geldiği kadar hizmet etmekte kusur etmedim, Maltım ya. bu İş benim mesleğim değil. Buraya uzun müddet bağlanamam. Bunu siz de takdir edersiniz, değil mİ?
— Orası öyle. Şu halde size.
İyi seyahatler temenni etmekten başka bir şey kalmıyor. Talihin açık olsun Moria.
— Teşekkür ederim.
Ayin yirminci gün trene atladı; kasabaya vardı. Kasaba haricindeki eve. yaya gitmeği tercih etti- Hem hava alır, hem de heyecandan çarpan kalbi biraz sükûnet bulurdu. Son dönemeç noktasında durakladı, nefes aldL Buradan villâ gözüküyordu. Cebinden tarağı çıkardı, saçlarını taradı, ceketini, gömleğinin kollarını düzeltti. Bir sürpriz hazıriıyan çocuklar gibi seviniyor, kendi kendine gülüyordu.
Birkaç adım atlı: bahçe duvarı boyunca yürüdü. Ev ölmüş, bütün gözler kapanmıştı. Hiç bir açık pencere görünmüyordu. Parmaklıklı kapının üstüne bir
kilit vurulmuştu. Demir parmaklığa doğru yürüdü; elleriyle parmaklığa dayandı; demirin soğuğu kalbine kadar işledi. Şurada burada hâlâ kar birikintileri vardı. Her taraf kapalı. Hiç bir hayat eseri yok. Evi böyle kapalı bulacağını tahmin etmemişti. «Nasıl oluyor da Ad-ria evde değil. Belki bir gün için bir tarafa gitmiştir. Belki de fabrika İçinde kendisine münasip bir ev yaptırmıştır, orada oturuyor. Zaten böyle bir niyeti olduğunu bana söyler dururdu. Her halde fabrikadan her şeyi Öğrenirim. Nereye gittiğini bana söylerler.»
Bu düşünce Uc yeni ümitler, yeni rüyalar kurdu.
O esnada yoldan iki çocuk geçiyordu. Onları çağırdı:
— Ey. çocuklar bana bakın. Biraz buraya gelin...
Korka korka çocuklar Mori-sin yanma yaklaştılar:
— Bu villânın sahibi madam Adria nereye giU. biliyor musunuz?
Çocuklar biribirlerinln yüzüne baktılar ve ne cevap vere-çeklerini bilmiyorlardı, Morls hiddetle bağırdı:
— Bu evin sahibi diyorum, anlamadınız mı?
İlk defa görüyorlarmış gibi arkalarını dönüp eve baktılar:
— Biz buraya, yalnız oyun oynamak için geliyoruz, dediler.
MorLs omuzlarını silkti, içinden: «Fabrikaya gideceğim, o rada her şeyi öğrenirim.» Biraz sonra fabrika binasının önündeydi. Zile bastı. Karşısına kapıcı çıktı. Kasketini elinde tutuyordu.
— Madam Adria?
— Ne dediniz?
Kapıcı da tıpkı o çocuklar gibi hayretle Morise bakıyordu. Morls kızdı:
— Sizinle Çince konuşmuyorum. Bu fabrikanın sahibini soruyorum. Nerede?
Adam, suali anlar gibi olu d:
— Madam, fabrikayı çoktan sattı. Yeni sahibi sinyor Schmidt bir İsviçrelidir. Onu görmek ister misiniz?
Morlsln kalbi hızlı hızlı vuruyordu.
— Hayır, hayır 9u halde bana matmazel Elenıyi çağırın Madamın kâtibi .
(Arkası var>
Şehzade Mustafanın idamı
Kanuni Sultan Sûleymanuı Gülbahar batımdan 1515 tarihinde dünyaya gelen ilk oğlu şehzade Mustafa İdi, Padişahın bundan sonra Hürrem sultandan Mehmet, Selim. Bayezlt, Cihangir isminde dört oğlu ile Mihılmah adlı bir kışı dolmuşta.
Kanuninin oğullan İçinde Veliaht Mustafa aklı, zekâsı ve sevimliliği İle büyük bir alâka ve muhabbet toplamıştı. Muktedir hocalardan ders almış bulunan şehzade İlmî ve edebî bahislerde tam bir vukufa sahipti. Ata binmekteki, silâh kullanmaktaki mehareti. cesaret ve kahramanlığı orduyu kendisine büyük bir ümitle bağlıyordu.
Halk, şehzade Mu latayı. Kanuniye en lâyık iıalef olarak görüyor, şehzade Selimin, İşret, zevk ve safa âlemleri hoş karşılanmıyordu. Hurrem sultan, halkın ve Yeniçerilerin şehzade Mustafaya olan muhabbetlerini kıskanıyor. Osmanlı tahtını oğ
lu Selim İçin hazırlamak üzere ncî asırda basılmış bir yabancı esere göre Şehıade
damadı ve kızıyla Mustafayı or- Mustafa'nın babasının çadırında idamı
tadan kaldıracak plânlar kuruyordu,
İran seterinin açılması bu plânın tahakkuna vesile teşkil etti .Sefer yorgunluğunu göze alamayan ihtiyar Kanunî. İran üzerine Veziriazamını göndermek istiyordu.
Böyle bir karar Hürremle, Hırvat Rüstem paşayı sevindirdi. Çünkü ordunun başında bulunacak olan Sadrazam kolaylıkla tertip edeceği bir iftirayı düzme delillerle Padişaha bildirecek ve sarayda Hürrem. ihtiyar Padişahı bu habere ikna ederek Kanuninin gazabım ayaklandıracak ve böylece şehzade Muştalanın kârı tamam edilecekti.
Ordu sefere çıktıktan bir müddet sonra Rüstem paşa. Sipahilerden Şemsi ağayı. Muştalanın Yeniçerilerle birlikte saltanat dâvasına kalktığını bildiren müthiş bir haberle Kanunîye gönderdi.
Sadrazam yazdığı telhiste askerlerin Muşta fayı şu şekilde iğfal ettiklerini bildiriyordu; (Validi maddiniz amelimanda olmuştur ve min bait yerinden kımıldamağa dermanı ve ol mertebe tabu tüvanı yoktur kİ b ir canibe sefer ede bile. Bizza-rure Veziriazamı kendu yerine kaymakam şeklinde ihtiramı tam ile İslâm askerine başbuğ tâyin ve her umuruna emin eyledi,
Paşayı müşarünileyh ise sana bedhahtır. İmdi bu fırsatta hemen asker içine düşüp başın kesersin. Husulü muradına ke-vahtır, Umumen Slpah İse seni istedikleri oıiştibahtır.) [11
Kanuni bu telhisi okuduğu zaman 'Hâşâ kİ Mustafa Hânım, saltanat dâvası ey leye, bunun gibi küstahlık etmeye cür’et ede. Ve bu makule hareket andan sadir ola .Nihayet bas müfsit-ler ve gaddarlar böyle nâmerbut ve nâhemvar sözleri ortaya a-lıp durma alıp satarlar. Halk ive birine beş katarlar. Zinhar bir dahi bunun gibi beyhude ve nâmerbut ve nâhemvar sözleri ve bunun emsali taylükail lisana götürüp günaha girmek ve bu cins efsaneye vücut verilmeye) demişti. [21
İşte Hürrem sultanm vazifesi burada başlıyordu. Kanuni sevdiği oğlu hakkında yüreğini salatan iftirayı. Haseki sultana açtı. Silâv güzeli, ihtiras ve cin a yet dolu ruhunun bütün ateşi üç ihtiyar Kanuniyi haberin doğruluğuna kandırıyor ve Muştalanın muhakkak öl örülmesi lâzım geldiğini söylüyordu.
Hürremin tesirinden kurtuia-nuyan Padişah nihayet oğlunun İdamını kabul etU. (R.üs-tem paşaya askerini dağıtması için emir gönderdi. Bu suretle şehzade Mustafayı kuvvetinden mahrum etmeyi düşünüyordu. İlkbaharda kendisinin sefere çıkacağını söylüyor, Rüstem paşanın serian İstanbula dönmesini bildiriyordu. Rüstem %>a?a. cinayetlerini teshil eden bu e-mlrlerl süratle icra eyliyordu > (31
Rüstem paşa İstanbula döndükten sonra sarayda Kanunî, Hürrem. Mlhrimah ve Rüstem, şehzade Muştalanın ne suretle öldürüleceğini kararlaştırdılar. ' İlkbaharda Padişah sefere çıkacak, şehzade Mustafa otağı
hümayuna davet edilecek ve o-rada ansızın İdam olunacaktı.
Nihayet Kanunî. 1553 yılı ağustos sonunda ordusu ile beraber Üsküdardan hareket etti. Padişahın refakatinde vezirleri ve o tarihlerde yirmi iki yaşında bulunan en küçük oğlu şehzade Cihangirde bulunuyordu.
Yaradlışta alil olan fakat bilgili, nüktedan ve hassas bulunan Cihangir kardeşleri arasında Mustafaya büyük bir muhabbetle bağlıydı. [4]
Ana dol uda şehzadeler. Kanuniyi İstikbale çıktılar. Padişah oğullarından Bayezldi Edime muhafazasına gönderdi. Selimi, ricası üzerine yanına aldı. Şehzade Mustafa da bir sene evvel otağını kurmuş, babasının emrine intizar ediyordu.
(Bedbaht Mustafa, aleyhinde dönen desiselerden, hayatıma son demlerini yaşadığından haberdar olmuyor, afif vç namus-kâr dimağı bu hüd'alan tasavvur edemiyordu. Kırk yaşında [5] evlât ve ayal sahibi olmuş, Anadoluda vazife görmekten başka bir şey düşünmemişti. Sultan Süieymandan gelen erkân kendisini de davet ettikleri zaman, kemali memnuniyetle İcabet etti.) [«]
Şehzade Mustafa, Konya E-reğllsl civarında (Aktepe - Ak-öyük> mevklindekl otağı hümayun civarında çadırını kurdurdu. Ertesi gün davetine gelen vezirlere hü’atler giydirdi. Kıymetli hediyeler verdi. Bu merasimden sonra mükellef bir eyer Vurulmuş atına binerek vezirlerin mihmandarlığı ile ve debdebe İle babasının karargâhına dahil oldu. Yeniçeriler mert tavırlı, asli Mustafayı heyecanla alkışladılar.
Padişahın çadırına yaklaşınca atlardan inildi. Vezirler şehzadeyi yalnız başına çadırdan İçeri bıraktılar, Şehzade Mustafa babasının otağında saray memurları yerine kendisini İdama memur yedi dilsizi görünce dehşet İçinde kaldı. [7]
Cellâdlar birdenbire şehzadenin üzerine atıldılar. Mustafa kuvvetli b&zulariyle bir müddet kendisini müdafaa etti. Şehzade bir ara. İkisini ayıran perdenin arkasındaki babasına koşmak ve ondan imdat İstemek ümidine kapıldı, lü] Bu esnada Malım ut ağa kendisini bir çelme ile devirdi. Acı bir ferdaydı
Ankara Belediye Başkanlığından:
1 — Otobüs İdaresi İçin alınacak 10 adcı 42-47 modeli maa şanjıman »5 Uk komple Ford motoru Ue buna ait parçaları 15 gün süre ve kapalı zarf usulü üe eksiltmeye konulmuştur.
2 — Muhammen bedeli (22.000) liradır.
3 — Teminatı (1B50) liradır.
4 — Teminat Otobüs İdaresi veznesine yatırtacak tır.
5 — Şartnamesi hergün Tutanak ve muamelât müdürlüğü kaleminde görülebilir.
0 — İhalesi 5-12-949 pazartesi günü saat 16 da Belediyede toplanan Komisyonda yapılacaktır.
7 — İsteklilerin 2490 sayılı kanunun 32 Inef maddesi sarahati veçhile hazırlıyacaklan teklif mektuplarını belli günde saat 15 e kadar komisyon başkanlığına makbuz karşılığında vermeleri ve ihalede hazır bulunmadan fâalindir. 10297
korkunç İniltiler takip etmiş ve şehzade Mustafa cellâdlar tarafından boğularak öldürülmüştü. Şehzadenin İmdadına koşmak İsteyen dışardaki İmrahortı ile bir ağasının başlan da hemen orada vuruldu.
İdam haberi orduya yayılır yayılmaz Yeniçeriler ayaklandılar. Kurduğu hilelerle şehzadenin idamını hazırlayan Rüste-min cezalandırılmasını istediler. Divanda toplanan devlet erkânı bu ayaklanma karşısında ne yapacaklarını şaşırmışlardı.
Bu sırada tçerl giren Hazine-darbaşı, Rüstem paşadan mührü hümayunu istedi. Üçüncü Vezir Haydar paşaya da çadırınıza gidiniz, diyerek azlini İşaret etmiş oldu.
Bir müddet sonra Hazinedar-başı mührü hümayunu ordunun muhabbetini kazanmış bulunan Tamşıvar galibi üçüncü vezir Ahmet paşaya getirdi. Bu suretle İsyan yatışmış, sade halk da, ordu da bu güzide şehzadenin feci İdamını bir türlü unuta madı Ordunun ve halkın büyük teessürü şair Yahya beyin mersi yeslnde bütün aksini bulmuştu.
Medet medet bu cihanın yıkıldı bir yanı Ecel «İzlileri aidi Mustafa Hanı Tulundu mihricemalj borldu erkânı Vebale koydular al ile âli O ."onanı Geçerler idi geçende o merdi meydanı Felek o canibe döndürdü şahi devranı Yalancının koru bühtanı, buğxu pür» hanı Akıttı yırçınun, yaktı nâri hicranı
fil Solakzadie tarihi
|2] Peçevi tarihi.
|3 6] Ahmet Refik, Kadınlar saltanatı.
141 Moataf&mn idamına da-ynnamıyan Cihangir kısa bir müddet sonra vefat etti.
[5] Şehzade Mustafa 38 yaşındaydı.
[7] Bu kaynaklar bu dikililerin Sadra ram İbrahim paşayı bozan dfcdrier oldnğunu /acarlar.
[8] Saltan Süleymanın, oğlu idam edilirken çadırda bulunduğunda hemen hemen bütün kaynaklar müttefiktir. Bazı yabancı kaynaklar idamın geçikmesi inerine Kanuninin arkasında bulunduğu perdeyi kaldırarak cellâtlara çabuk olun emrini verdiğini de yavayoriaroa da Türk kaynaklan böyle bir vakayı teyld etmiyorlar.
Mareşal Manstein
İngiliz avukatı, mareşalin beraetini istedi
Hamburg 25 (AA.) — Afp>: Müdafaamın sonunda sabık mareşal von Manstein’ln İngiliz avukatı Paget. müekklllnln bçraetlni talep etmiştir.
Avukat von Manstein kadar samimî hiçbir başkomutan bulunmadığını söylemiştir. Paget sözlerine şunları ilâve etmiştir:
«Günün birinde Bati Avrucayı müdafaa etmek lâzım geldiği zaman, hepimiz Batı Birliği ordusunun saflarında silâh arkadaşlığı edeceğiz.»
Daha sonra İngiliz askeri hâkimlerine hitap eden avukat şunları söylemiştir:
«Harb sırasında loraliyet hükümetinin emirlerine itaat va-zifenizdlr. Mansteln’ln vazifesi de Hltlerin emirlerine itaat etmekti. Verilen bir emre itaat icabı yapılan hareket dolay ı-siyle bir insanı mahkûm etmek imkânsızdır.»
Dr. Schacht yine muhakeme edilecek
Hanover 25 (AA.) — CReuten D. P. A, Alman haberler ajansı dün Dr. Schacht’ın tekrar bir nazllikten temzileme mahkemesi tarafından muhakeme e-dlleceğinl bildirmiştir.
Geçen hafta Amerikan bölgesindeki Wurtemberg - Baden hükümeti bu hususta açılar, dördüncü dâvayı fuzuli para israfı olarak tavsif ederek reddetmiştir.
Fakat Dr. Schahact hâlen o-turduğu İngiliz bölgesindeki a-şağı Saksonyada bir nazlllk-ten temizleme mahkemesine verilecektir.
Kolsuz, bacaksız adam
Yukanda görüleln 72 yaşında kolsuz ve bacaksız bir adamdır. Plerre Mahieux adındaki bu Fransız anadan böyle doğmuştur. Bu yüzden dalma kendisini taşımak lâzam gelmiştir.
Plerre Mahieuv, bütün ömrünü böyle geçirmesine rağmen, eski zamanlardan tahassürle bahsetmekte: «1900 sergisi zamanı ne güzel bir devirdi. O vakitler gençtim, gücüm kuvvetim yerinde İdi- Hey gidi günler hey!> demektedir.
Plerre Mahieux yakında Ame-rikaya giderek kendini teşhir etmek niyetindedir.
BAYANLAR,
Yine İleriye doğru ber hamle... MARANA Enstitüsü Par i., ta cn nadide güzellik enstitülerinde keşfedilen ve muvaffakiyetle kullanılan yeni makineleri sizin için getlrmştir. Mar. Enstitüsü her zaman emrinize amadedir. istiklâl cud.
Karabiikten notlar
15 tonluk bir ateş yığı nı vagonda giderken
J Yaz ve kış 840 ton ateş karşısında çalışan işçiler — Fabrikayı fi gölgeleyen tabakası — Kokun kıymeti — Kömürün jj
ayrılışı ve yıkananları... 1}
— Yazan: Cemaleddin Bildik
Yazan : Cemaleddin Bildik
Sık sık fabrikanın her tarafını dolaşan müdür Muhiddin Erkan ve kok fabrikası için çelen kömürlerin cl değmeden vagondan boşaldığı yer
Bugün de Karabük demir - çelik fabrikasını gezeceğiz. Evvelâ İşaret edeyim ki fabrika, şu sekiz işletmeden teşekkül etmektedir:
i — Kok fabrikası ve tali istihsaller kısmı. 2 — Yüksek fırınlar, 3 — Çellkhane, 4 —
Haddehane. 5 — Boru fabrikası, 6 — Sülfrlk asit ve süper fos-falt fabrikaları. 7 — İkmal ve tamir atelyesi. 8 — Kuvvet santralı.
Gezmemize kok fabrikasından başlaTjak. sobalarımızda yaktığımız kokun nasıl yapıldığını da öğreniriz Fabrika müdürü Muhiddin Erkan ve kox fabrikası İşletme şefi Burhan Günergtın ile birlikle o tarafa doğru yürürken müdür Muhid-dln Erkan, bu tesisin İstihsal durumu hakkında izahat veriyordu:
«— Kok fabrikanın da, günde 1140 ton kömür işleyerek 855 ton kok istihsal edilmektedir. Bunun takriben 300 tonu dahilde yüksek fırınlar ve boru fabrikasında kullanılmakta, geri tarafı da Ankara ve havalisine sevkedflmektedlr. Kok fabrikası cümlesinden .tali İstihsaller* tesisinde de yılda 2500 ton Amonyum Sülfat. 3000 ton motor Benzolü ve saf Benzol 550 ton da sat naftalin elde edilmektedir.»
15 ton ateş
Müdürün İzaha tuu. dinleye dinleye yürürken kok fabrikasına gelmiştik. Beheri 21 rer fırmlık İki muazzam batarya Önünde durduk. Yan) şimdi 42 tane kok fırını karşısındayız. Bunlardan biri 20 ton kömür aldığına göre 42 fırında, kok haline gelecek 840 ton kömür vardır. Müdüre soruyorum:
— Bu fırınlara 20 ton olarak
konan kömür, yanıp kok olduktan sonra kaç ton kalıyor?
*— 5 tonu gaz olduğundan 15 ton kahyor.»
İşletme şefi Burhan Gûner-ğuıı ilâve etti:
— Fırınlardan birinin boşatma saatidir. Görmek istemez misiniz?
Bir kaç dakika bekledik. Fırınlardan birinin kapağı açıldı. 20 ton kömürü, ateş haline gelmiş vaziyette görmek insana dehşet veriyor- Sonra bunun altına bir demir vagon getirildi. o kocaman ateş yığını güldür güldür vagonun içine boşaldı...
» HEYECAN AjU VE MAffgA gPMAlV/ »-
fUfARfAN KABAHATLİN
Çevire :NA1!M VMM * ll/VAN—
T OM BİKDEAfg'f/ze UARLONUN O/RTLAtrMA -----------.--- YAPAŞTJ
fCMia TOMUR VAZt VE TINOEtJ ŞUPHSAEA/-AİC-t iÇ/N TETrKTE BULUNUVORDU ’ffjfi MA/tejcErtt toh'uh BtCAK tufan BAİfi'l YAJtALAOJ.
Menhuı harjp
kiçöl. NamUUVZ
At ba.ka.ltm btA biritıatt.
TO* fOLlAKA KAfiAOVV aSJZ
Şuradan gidelim daha 4ej/"İrmedir..
I#
ÛlÇAk YERE tu,fakat
Bir bulut tabakası
5 tonu gaz olup gittiği İçin 15 ton kalan ateş yığını, vagon içinde söndürme mahalline giderken. hayli uzağında bulunduğumuz halde sıcaklığı ahunuza vuruyordu.
Kışlan neyse amma, bu o-caklar yazları da gece gündüz durmadan işliyor ve işçiler şakır şakır ter çökerek pişiyorlar .. Sobalarımıza kürek kürek attığımız kokun, kömür o-larak Zonguldak ocaklarından çıkarılışındaki zahmeti de göz önüne alarak, ne eziyetler ve
(Arkası 7 nci sahifede)
Sflhlfe fl
A I M M
(6 Ka-sım İM»
HER AKŞAM BİR HİKÂYE
Mahkeme Koridorlarında
Şlddetli bir softuk hüküm sürüyordu Jan. karşısında duran Meriye:
— Seni görmeyeli on yıl geçtiği halde derhal tan.d.m. Bu sebepten dolayı arkandan seslendim. dedi.
Meri muhatabına hayretle bakıyordu. Jan sözüne devam etti.
— Muhakkak evlenmiş olacaksın. Hayır mı? O halde nasıl yaşıyorsun? Hâlâ çalışıyor musun?
Genç kadın:
— Evet.. Dalma aynı mağazada çalışıyorum cevabını verdi,
— Niçin bana mektup yazmadın? Sana yardım edebilirdim. Ben arlık zengin oldum.
— Adresini bilmiyordum. O kadar acele ettin ki. Bir gece evvel beraber olduğumuz halde bana bir şey söylemedin. Ertesi sabah yazıhanenin önünden geçtiğim zaınan sen gitmiştin.
Merinin sözünü hıçkırıklar boğdu.
— Muhakkak şimdi benden nefret ediyorsun Meri.
— Hayır Senden nefret nııvorum. Bahusus kİ. .
Meri sözünü bitirmedi. Janın Sözleri, genç kadının boynuna asılı yürek biçiminde madalyona ilişti. Bu madalyon kendisinin hediyesi idi. Madalyona eline alarak arka kapağını a-çtncH:
— A... A. diye bir hayret,; nidası salıverdi. Madalyonun ' İçinde 8-9 yaşında bir çocuğun resmi vardı.
— Bu çocuk, kimdir? diye sordu.
Meri:
— Oğlum, biricik medarı te- ' setlim! cevabını verdi.
— Bu çocuk benden değil mi Meri?
— Evet...
Jan heyecanla cevap verdi:
— Zaten çocuk buna benziyor Derhal onu görmek istiyorum, Haydi evine gidelim.
et-
olan
• uzun uzun düşündüm Mesâi I Bfter bir çocuğumu* olduğun* bilseydim. evlenmeydim. Fakat olan oldu. Kader, böyle istedi ı Senden ayrıldığım zaman M-ınile olduğunu bilmiyordum Sen de bana bir şey söylemek
■ istemedin. Çocuğun mevcudlye-llni bana açıklamadın. Evli olduğumu biraz evvel sana aöy-iedim, Kanmı da seviyorum. Bunları sana söylediğim için beni affet. Fakat her şeyi bilmelisin Yarın ytne buradan gidiyorum.
Jan, bunları söyLerken Meri ağlıyordu. Jan sözüne devamla:
— Gayet iyi bir anne olduğuna eminim. Fakat çocuk, artık senin yanında kalamaz Sen çocuğa lâyık olduğu terbiye ve ' tahsili veremezsin. Ben aengl-nim. Başka çotuğum da yok. Merisi, en İyi okullardan blri-ne göndereceğim. '
Meri yerinden kalktı. Yüzü sararmış, dudakları titriyordu. Hiddetli bir sesle:
1 — Çocuğumu da mı elimden
almak istiyorsun? Hayatımı, gençliğimi mahvettiğin yetiş-mlyormuş gibi şimdi biricik tesellimi de gasbetmek hevesin -elesin? Seni bâlâ seviyorum Jan! Fakat bunu da yaparsan nelere kadar varacağımı ben de bilmiyorum.
O sırada kapının zili çalındı Meri göz yaşlarını silerek kapıyı açmağa gitti. Moris, sıçmayarak odaya girdi. Kitap çantasını masanın üzerine koyduktan sonra gidip babasının dizlerine oturdu. Jan: | — Beni dinle Moris! Benimle
'beraber gelmek istiyor musun? Trenle gideceğiz
Çocuk, sabıısmlıkla sordu:
— Gelirim, ne zaman gideceğiz? Annem de beraber gele-eelc mi?
— Yarın sabah gideceğiz. Annen burada kalacak.
Artık Meri ağlamıyordu. Göçlerinden, verdiği büyük ve kati karar okunuyordu.
Ertesi sabah Jan gelip, Mo-trisl aldı, Meriye bir deste banknot verdi. Genç kadın banknotları bir tarafa atarak hıçkırıklara boğuldu. Zavallı anne. biraz sonra ayağa kalktı Ve daha salim düşünmeğe başladı:
I — Çocuğumun istikbalini mahvedemezdim Vakıa biricik
Gökte melâikelere börek satılır mı?
yeri
Az bir müddet sonra Mert He Jan fakirane döşenmiş bir odaya girdiler Tombul bir oğ- I lan divana uzanmış beyaz bir kedi yavrusile oynuyordu. Jan oyuncak ve tatlılarla dolu paketlerle yüklü İdi. Çocuğu görür görmez, kalbi hızlı hızlı çarpmağa başladı. Çocuk divandan kalktı, Jak a yaklaşarak .sordu:
— Bunları bana mı getirdi- Wbcttinı Fakat ço-
niz? cuğum mesut oslun bu, bana
— Evet çocuğum j-.epa 8e-,yeter 86,1 *arln 8Wer bir manındır. laastira rahibe yazılırım. Onun
— O halde geliniz de sizi ö- saadett « sıhhati için dua e-
poyim. Ne kadar da iyi kalbli- der,m ded* ve bu kararını da Siniz. Adınız nedir mösyö? ” "
— Adım Jan!
— Benim de adını Muristir, | Jan. ikJ saat kadar Merinin,
odasında kalarak oğlu He oynadı. Gitmek için kalktığı zaman saat ona gelmişti Giderken Meriye döndü.
— Yarın öğle vakti tekrar geleceğim. Seninle görüşmek İstiyorum, dedi-
Ertesi günü öğleye Jan. Marinln odasına geldi; İçeri girip oğlunu ylnce sordu:
— Moris nerede?
— Henüz mektepten
doğru tekrar görme-
tatbik etti.
Çeviren: A. HİLÂLİ
Of; ıh a nreh a d —il ' tO. luö i
Hayvanları koruma cemiyetinden — İM# K-nedı ekim ayında cemi-yelımlt Hastanesinde muayene ve tedavi edilen hayvan miktarı aıagıya çık-ırılmıgiır ayakta tedavi:
Beygir ve katır
Köpek
Kedi
Sair Hayvanlar
10
VJ
117
ISO
gelme*
Hâalanod* l*dari: Beygir adedi Kopek •
Yekûn
380
1
Çocuğumuzun İstikbalini
Yerleştirilen kdpek ve
Yekûn
T
kedi adedi 3
(----
| Bir Aşk Gecesi
| Yazan: Karen Bramson Tercüme eden: Vâ - Nü
Tefrika No. a(»_
vaziyetleri aklından bile geçirmiyordu, Sefaletin ne olduğunu ancak, şöyle böyle, biliyordu. Bütün bu badireler esnasında, bedbahtlan sevmesini •öğrenmişti.
Bedbahtları sevmesini öğren. diği İçin de, karşısında bed-ı baht gördüğü bu adama mu-■ habbet duyuyordu. Ona İyilik etmek. ıstıraplarını azaltmak arzusunu şiddetle duydu. Fakat, bunun için de. genç avukatın niçin azap çektiğini öğrenmek lâzımdı.
Gayet tatlı bir sesle sordu:
— Acaba size elem veren bir şey mİ söyledim, üstat? Bana, öyle bir his geldi.
Jacques, düşüncelerinden silkindi. Gülümsedi:
— Hayır, bilâkis, madam! Sizinle konuşmak benim İçin pek hayırlı, ppk iyi olıpor Evvelce de söylemiştim. Sizce bir neşe
İstanbul radyosu spikerleri
(••'taraJı 4 unt« aahUed*» O geceler mikro fonda ne*aU konuşuyorum. Bu nayonln sebebini ben de pek anlamıyorum
- Stt re ju Banatkâriarile aramı naaıl? Alaturka musikiyi mİ yoksa alafrangayı du tercih etttyoHunue?
— Hem Türk hem de garp musikisi sanatkârlarile aram iyi. Her ikisinin de dilini anlamağa ve ani atmağa çalışıyorum ve birini diğerine tercih edemiyorum.
— Spikerliğin sürprizleri oluyor mu?
— Aman .sormayın! Dun akşam saatim durmamış mı| Ben farkında değilim. Daha vakit var diye ağLrdan alıyordum. Meğer programın başlamasına bir dakika kalmış. Telefonla çağırdılar, koşa koşa yetiştim.
İlk zamanlar teknik Aruzlardan çok korkuyordum. Çünkü bilirsiniz, bu hallerde özür dilemek bize düşer- Korktuğum da başıma geldi. Nitekim iki büyük teknik Arıza da benim nöbetime rasladı. Tabii bunlar hep İlk aya alt maceralar. Şimdi çok şükür artık İstasyonda Arıza olmuyor.
Spikerliğin güç ve zevkli tarafı
— Spikerlikle müşkülâta uğradığınız anlar oluyor mu?
— Stüdyoda davetli dinleyicilerin bulunduğu neşriyatın spikerliğini yapmaktan hoşlanmıyorum Gözler hep sizde oluyor. Bakışların takip ve ısrarından sıkılıyorum.
— Spikerlik İşini görürken müzik neşriyatını zevkle takip edebiliyor musunuz?
— Çalınacak olan şeyleri din - ' leyicilere haber verdikten son-. ra rahat rahat ve zevkle dinli* yebiliyorum.
— Spikerlikte sizce en mühim şey nedir?
— Şüphesiz vakit.
Saatine baktı ve:
— Sizinle ancak bir dakik» daha konuşabileceğim Bir dakikalık zamanı o kadar İyi biliyorum kİ... gözüm kapalı olarak ve saate bakmadan bu müddetin başlangıcını ve sonunu hata etmeden söyleyebilirim. Tıpkı bir kronometre gibi Hattâ beş saniyelik müddeti bile kat'i olarak söyleyebilirim:
«Burası İstanbul radyosu, dört yüz yirmi altı virgül bir metre, yedi yüz dört kilosikl. » Deninceye kadar geçen zaman tam beş saniyedir.
Sadettin GÖKÇEPINAR
“İRIDİNOİD,, 777 Kalemlerin Kraliçesi En fazla taklid edilen, en az benzetilen «tridinoid* 777
«OsmiroK» 3ö ve 40 E. 8. P8RRY Ltd.
(Alâmeti Farika» lan, I>ONDON N 18
Ayaklarını kaldırıp tekmeledi:
— Nah, işte yu ayaklar-Ölüsü kandilli dünyada şu iki ayağımı basacak yer bulamazsam adam sayılır mıyım ben? Şaşırdım kaldım, ne yapacağımı bilmiyorum. Kanadım yok ki havada u-çayun, KanadJarup uçsam bile camekân ne olacak? Dinini seversen bir akıl ver ba na.
— Senin sözlerinden bir şey anlamıyorum ki, ahbap. Camekân dediğin nedir?
— Toyluğu bırak, bey kardeşim. Börek camekânı hiç mi görmedin? Havada ca-mekânla dolaşıp da ne yapacağım? Melâikelerin yüzlerini görmedim amma bizim rahmetli kocakarı; (Me-lâikeler yemezler, içmezler» derdi. Havada böreği kime satayım?
— Börek mi satıyorsun sen?
— Bu zenaat bize babadan mirastır, bey abi. Benim börekten bir lokma ye-sen bir daha ayrılamazsın Hele kıymalı böreğimin eşini bulursan alnını karışlarım. îbrahimin böreği de yince cihanı âlemde bilmi-yen yoktur. Sokaktaki çöpçüler bile benim böreğime bayılırlar.
Börek diyip geçme, bey a-bi. Börekten böreğe ' ’
Biri duvarın köşesine, S-buni kapalı mahkeme kapısının yanına dikilmiş. İkisinin de başlan sanlı, yüzlerinin muhtelif yerlerine pamuklar yapıştırılmış. Çöplükte hıncını yen e m iyen doğuşken horozlar gibi kabara kabara, haşin bakışlarla birbirlerini süzüyorlar, homurdanıyorlar
Köşedekine yaklaştık.
— öfken fazlaca kabar mış. ahbap Kavga mı ettiniz?
Omuzlarını biraz daha kaldırıp göz aklarını belertti;
— Namussuz herifin leşini yere serecektim amma gene merhametim bırakmadı.
—Birbirinizi epeyce haklamışsınız.
— Bırak dinini seversen, öyle serseriler bana elini bile uzatamaz. Ben erkek adamım, bey abi. Evvel Allahın iznile kafam bir defa kızarsa ortalığı ait üst ederim, önüme geleni yere sererim.
— Bu sefer kafan iyi kızmadı demek?
— Amma lâf ettin ha. Maraza çıkar da kafanı kızmaz mı?
— Dayak yemişsin ya.
— Yapma be kardeşim.
Dayak bunlar. Na-| ------------. -
mussuî irdenbire ü- bi. Börekten böreğe fark
zerime çullandı, kahpelikle vardır. Ağzının tadını bil-vurdu. Erkekse karşıma çık- meyen adam benim böreğisin da adam gibi döğüşelim,1 min lezzetinden anlamaz bak ne yaparım ona! Ben [Senin aklın varsa, bir gün bir defa vurmağa başladım .......................- - ■
mı, Allah yaratmış demem, Amma velâkin. kahpeliğe çok içerlerim. Erkekliğe yakışmaz öyle şeyler
— Neden kavga ettiniz?
Gene omuzlarını kabartarak derin derin göğüs gadirdi:
— Orasını sorma. Aklıma geldikçe efkârım kabarıyor. Talihimiz yokmuş vesselam. Zaten talihim olsaydı anam beni loz doğururdu da şunun gibi serserilerle hırlaşa-1 rak ömür geçirmezdim. Ma-raaasız gönümü» geçmiyor.!
— Bu sefer neden kavga ettiniz?
Gözlerini süzerek korido- ■ —***•
run döşemelerini, tavanları-, benim gibi iflâhsızm biri i-nı süzdükten sonra yere bir ”'i” ^*'-
tükürük attı;
— Yer meselesi, bey kar-
deşim. Taiiim yok. dedim va. Her gün dört yanıma baktıkça öfkeden çatır çatır çatlıyorum. Şu dinine yandığınım dünyasında el âlemin hanları, L__________2__.,
bağlan, bahçeleri var. Herif | ler kollan sıvayınca dağlar gibi apartımanlar kuruyorlar.
— Sende mi apart imana heves ediyorsun?
— Alayı bırak, bev abl Apartıman kim, ben ' ' "
ive canlılık membaı var. tslilâ-I iar. İhtilâller sırasında Rusya-da feci anlar yaşamanıza rağmen, şahsiyetinizi kaybetmemişsiniz. (Elini alnında dertli dertli gezdirdi:» Halbuki ben bunda muvaffak olamadım. Şahsiyetimi kaybetmeğe başlıyorum. Sâblt fikirlere yakalanıyorum. İçinden çıkamıyacağım bataklara batıyorum Yüreğimde büyük bir pişmanlık duyuyorum. İrtikâp etmek istemediğim bir hareketi trtkâp ettiğimden azap ve perişanlık fçlndeyim.
Sustu. Kaşlarını* çatıp düşünceye vardı.
Tanya, endişede:
— Allah Allah .. Bunun nesi var?
Şimdi artık, bu genç erkeğe karşı daha fazla cezbedüdiğinl duyuyordu. Demek o da. tıpkı kendisi gibi, mânevi fırtmaya
gel de benim böreğimin tadına bak, diyeceğim amma ağzım varmıyor
—Neden ağısın varmıyor? Veresiye alırım diye mi korkuyorsun?
— Yapma be kardeşim. Ben para âşıklısı değilim, ahbap İşıklısıyım. Ahbaplar için can kurban. Börek parasının ne kıymeti var? Ne zaman canın isterse gel, yarım kilo böreği önüne koymazsam tükür yüzüme.
— Sağol, ahbap. Senin dükkân nere de?
— Alay geçme, efendi kardeşim. Dükkân, tezgâh ne gezer bizde? Camekân işi yapıyoruz. Bizim moruk da
' miş. Kırk yıl börekçilik yapmış da bir dükkân sahibi olamamış snayi. Ölürken ca-mekânı miras bıraktı bana, 1 Allah bin beraket versin, ca-mekân da ds on kuruş ekmek parası bırakıyor amma şu serseri lıerif rahatlık ver-hamamlan, mivor.
■ — — Q adam senin müşte-
rin mi?
— Amma yaptın ha. Müşteriye benziyor mu o enayi? Aklı sıra börekçilik etmek is-| tiyor. Zenaate aklı erse yü-. .____ reğim yanmaz- Eline bir ca-
................, ’_ca kim? mekân geçirmiş içine ha-Tavuk kümesine de fit ol ' m urları doldurup piyasaya duk amma Cenabı Allah o- çıkıyor. Öyle şeyde gözümüz nu bile çok gördü bize. On- yok O da para kazansın anıdan da vazgeçtim, bir ayak- ma benim öaşıma “*
lık yerime bile göz dikiyor -namussuz herif! , .. .
— Bir ayaklık yer nedir, ferilerini mi alıyor?
ahbap? > — Yer meselesi, dedim ya
— Amma da toysun ha bey kardeşim. Köşe başında Ayak bilmez misin sen? babadan kalma bir ayaklık
belâ ol-
masın.
| — Ne yapıyor sana? Müş-
yerim vardır. Her zaman camekânlını oraya kovup börek satarım Müşterilerim de oraya alışıktır, kendi ayak-larile gelip böreklerini alırlar. Amma velâkin, bir haf-tadanberi su serseri herif başıma belâ oldu. Sabahleyin benden evvel gilip yerimi kapıyor. Kırk defa söyledim. «Ulan, sen de başka bir köşe kap Benim ekmeğimle oynaman dedim amma dinlemiyor. Bu sabah baktım ki gene benim yerimi kapmış. Giderdin, gitme? din. derken köşe başında kapıştık...
Mübaşir seslendi, öbür börekçi ile konuşamadık.
Ce. Re.
Devlet Ziraat işletmeleri
Kurumu Umum Müdürlüğünden
Mevcut şartnamesine ve resimlere göre Rize Çay Fabrikamız için pazarlıkla 400 ADET ALÜMİNYUM FERMANTASYON KASASI ve 20 ADET TEKERIuEK Lİ FERMANTASYON ARABASI ile 450 ALÜMİNYUM YAPR.IK SANDIĞI imal ettirilecekti,
Taliplerin teklif mektuplarını 28/11/949 Salı gûnii saat 14 e kadar bugünden itibaren 15 gün opsiyonlu olmak üzere Ankara’da Orman çiftliğindeki Kurumumuz Umum Müdürlü güne ve İstanbul’da Eminönü Balıkpazan caddesi No 83 teki Büromuza vermiş olmaları lâzımdır. Kasa, Sandık ve el arabasının lamamı için teklif verilcbUeccği gibi, bunlardan her hangi biri için de verilecek teklif kabul olunur
Şartname ve resimler Ankara'da Umum Müdürlüğümüzde İstanbul'da Büroda görülebVIr.
AÇIK ARTTIRMA İLE MEVSİMİN EN ZENGtN SATIŞI
Fevkalâde bir zevkle reşilmlş Sevr, Saks. Beykoz, Viyana, Drezden. Kopenhag porselenleri ve zengin eşyalar; 940 kasımın 27. inci pazar günü 3aat 10 da Beyoğlunda, İstiklâl caddesi Ses Tiyatrosu üstündeki apartunanın î No, lu dairesinde mevcut ve ticaret âleminde tanınmış bir zata ait tekmil zenghı eşyalar biblolar, yağlı boya tablolar, halılar, açık arttırma ile satılacaktır.
MOBİLYA KISMİ: Rüstik stilinde Macar ustalar tarafından imal edilmiş meşe füme ve sade 9 parçadan ibaret yemek odası takımı, yine 9 parça Louis Kenz stilinde ceviz masif ve parköte büyük yatak oda takımı, 6 parçadan ibaret Louis sez stilinde hakiki Fransız malı üstleri Llon kumaşı kaplı yaldızlı salon takımı, ayrıca yine Fransız malı Louis sez stilinde bir berger . 2 minyon koltuk ve bir banketten İbaret na’.:r lake, zengin salon fümuar, Fransız ma-nıulâtı İçi elektrikli zengin bir möble bar, Louis Fhıllpe ve ampir koltuklar, emsaline pek nadir rastlanır Bombe camlı verni marten panoları imzalı vftrin, yine gayet zengin ve hakiki Epok olan üstleri Sevr porselenlerle garni vltrinli Bahü, gayet şirin ve minyon hakiki Fransız marlcötri bir skreter şifoniyer, yine Fransız malı minyon ve bombe camlı bir vftrin maon masif hakiki İngiliz yazıhanesi. 5 parçadan ibaret İngiliz usulü yazıhane odası İçin kanupe takımı 2 adet şen föme camlı kütüphane, oyun masası, büyük kapitone divan, brr.nz masif ampir, kristal avizeler plafonyer-ier, biblo ve nadir parçalar, muhtelif fildişi biblolar, Vien-na, Sevr, Porselen dö Pari. Kanton ve İngiliz vazolar, jardf-nier, Drezden heykeller, Vieıina, Sevr. Beykoz, Saks eski el işi limoj vesaire muhtelif vitrin, ekspoze edilmek için kahve ve çay fincanlar ibrik ve gülâptaş 9 parçadan ibaret Sevr çay takımı. Sevr Saks Vienna duvar tabaklan, imzalı bakara ve St. Louis kristal vazolar. Fibre mermeri kolon, saçuma kolon ve kaşpo, 48 parça hakiki St. Louis kristal kadeh takımı, muhtelif 101 parça Alpaka gümüş kaplama çatal bıçak takımı, metal yemişlikler, ve tepsi muhtelif kadehler. duvac vc masa saatleri, gece lâmbaları, muhtelit biblolar, vazolar vesaire. Vantz danteli 4 parça yatak takımı, astragan veaair manto ve kaplar, Otantikleri Madrit müzesinde olup Viye le brun ve Murilio iki çapkını temsil eden tablolar, ayrıca Hafız Hüseyin, Presyozi; Yemler bir çok imzalı tablolar; meşhur Ritmüller marka demir kad-rantı çapr&st telli gayet iyi halde bir konser piyanocu, Frijider marka 6 ayak çalışır halde buzdolabı. Buhara Tebriz. Kirman vesaire halı ve seccadeler, Fişe markan Fransız para kasası Tafsilât Elia Behar Beyoğlu Su terart sokak No. 12
DEVLET DEMİRYOLLARI İLANLAR!
yak lanmış bir felâketzede...
Jacques:
— Ne garip! — dedi. — Sizi henüz pek az tanıdığım halde, şahsınıza karşı bir itimat hissediyorum Bir kadına böyle bir yakınlık duymam, ilk defa va-kidir.
Tanya:
— Benim de size karşı hinlerim aynen böyle! — dedi. — Diyorum ki. ah. elimde olsa da sîze bir iyilik yapabilsem... Bir faydam, bir hizmetim dokunabilir mİ acaba?
Erkek:
— Evet. — dedi. — Siz bana çok lyiUkler yapabilirsiniz. Beni sık sık ziyarete geliniz. Bildiğiniz şeylerden bana hep böyle baiısediniz. Sizin bildiğinizi ben bilmiyorum. Zaten zekâm, kaybolmak tehlikesine maruzdur. Hayat ve ölüm hak kındaki. cürüaı ve fazilet halikındaki butun telâkkilerim, bir haileye çarparak battı. O haiLe, gözlerimi başka ufuklara doğru açtı... Şimdi her şeyi bambaşka görüyorum... Bambaşka... Sustu.
Kadın:
— Devanı ediniz, Sözünüzü
bitiriniz! — dedi. — Sizi bu derece muazzep eden hâdise her ne ise, öğrenmek istiyorum.
— Hayır, hayır'.. Zaten anlattıklarım da gülünç, münasebetsiz şeyler... Çünkü sinirlerim hasta... İşte mesele tundan 1-barell Tekrarlıyorum: Size karşı büyük bir ltimad ve bağlılık duyuyorum. Eğer beni sık sık ziyarete gelirseniz bedbahtlığım azalacak, belki de bahtiyar olacağım.
Tanya, çok heyecanlanmıştı. Gözleri sulandı. Demek hayatında birinin, ona ihtiyacı var. Uzun zamandanberi böyle bir hâdise olmamıştı. Kendi kendini dünyada yalnız ve lüzumsuz hissetmişti.
— Evet, evet! Gelirim! - dedi. - Bunu benden istemiş olmanız pek makbutr geçti. Siz de benim ruhumu tedavi etmiş oluyorsunuz Gerçe ben yalnızlığımı seven hlr insanım. Lâkin sabahları uyanıp da bütün gün bütün ömür tek başıma olduğumu. dertleşecek bir dostum bulunmadığını öğrenmek fenama gidiyor. Siz. beni hu boşluktan kurtarabilirsiniz,
Jacgues de heyecana kapıldı: j
(— Gözlerinden yaşlar a-ı karka, yalnızlığı sevdiğinden bahsediyor. - diye düşündü. -Demek hepimiz ayni insanlarız. Yalan tesellilerle kendi kendimizi kandırıyoruz!
Kadının elini aldı. öptü.
— Mümkün olduğu kadar sık geliniz. Bana nasıl teselli vereceğinizi tsaavvur edemezsiniz! -dedi.
Kadın:
— peki! - dedi ve gitti-Jacfjues. metresi Antoinette'e gitmek özere yola çıktı.
Hava güzeldi. Semada yıldızlar vardı Etraftan güzel kokular geliyordu. Erkek, başı havada, adımlan hafit, dudaklarında bir tebessüm, yürüyor.
Vay! Demek dudaklarında da bir tebessüm var. Bunu fark eder etmez şaştı. Halbuki, o va-kittenberi gülümsediği vâki olmamıştı.
Derken: o kötü hâtıra, tekrar canlanarak, hayatinde ceset vc cesedin şakağında yara, halının üzerinde katı lekesi belirerek tekrar keyfi kaçtı.
Bu kötü hâtıra, ona asla rahat, huzur «ermiyccc-l. mi?
(Arkası varı
15.000 kilo ham kauçuk alınacak
Delvet Demiryolları Merkez 9 uncu Komisyon Başkanlığından:
1 — 1500Q kilo ham kauçuğun satın alınması (kapalı zarf» usulü ile eksiltmeye konulmuştur.
2 - Malzemenin tahmin edilen bedeli 30.150 ve geçici teminatı 2.261,25 liradır.
3 — Şartnameler parasız olarak Ankarada Malzeme Dairesinden ve Haydrapoşa'da Malzeme Teslim alma ve Yollama Müdürlüğünden verdir
4 — Eksiltme Ankarada idare binasında Malzeme Dairesinde toplanan Merkez 9 uncu SatmaJtna Komisyonunca 7/12/949 çarşamba günü saat 15 te yapılacağından isteklilerin tekliflerde kanunun tâyin ettiği oelgclerinl aynı günde nihayet saat 14 de kadar makbuz karşılığında adı geçen komisyon Başkanlığına vermeleri (veya belli vakitten önce ele geçecek tarzda tadelii taahhütlü olarak posta de göndermeleri.)
(563703
Lokomobilli elektrik tesisatı yaptırılacak
iller Bankasından
1 — Erzurum utııe bağlı Aşkale kasabası elektrik santralına tesis edilmek üzere 1 adet «5-75 beygirine lokomoMİ grubu satın alınacak ve alçak gerilim şebekesi yaptırılacaktır
2 - İşin «.eşil bedeli 96.095,73 Uradır.
3 — Geçici teminat 6.055. — Uradır
4 — Zarflar makbuz mukabilinde en geç 15 Aralık 1949 perşembe günü saat l'ı ye kadar Bankamıza teslim edilmelidir
5 — Kapalı teklif zarflan. 16 Aralık 1949 cuma günü saat 15 de toplanacak Bankamız Satmalına komisyonu tarafından açılacaktır
9 — Postada vaki gecikmeler nazarı İtibara atınmıyacak-tır.
7 — Bu işe alt şartname (5.—l lira mukabilinde Bankamız Muhasebe müdürlüğünden temin edilebilir.
8 — Bu işe alt bilcümle Devlet ve Beledtve vergi ve resimleri, noter ve harç masrafları ve bunların zamları işi alana ait olacaktır
9 — Teminat mektubu mukabilinde avans verileme*.
10 — Banka ihaleyi yapıp yapmamakla veya dilediğine
vermekte seroenlLr. (3600
26 Kasım 1949
AKŞAM
Sahlfr 7
Milletlerin garip âdetleri
BULMACA]
(Baş tarafı -4 üncü sahifede
Genç erkeklerin evlenme büyüleri (
Kızların teveccühünü kazanmak İçin genç erkekler tarafından bir çok büyüler yapıl- , maktadır. Meselâ bir Koitall , genç, taze bir Hindistan cevizi- , nin içine bir parça güherçile , atarak eritir ve bunu yavuklu- , sunu düşünerek yüzüne sürer. Bu gibi hokkabazlıklar burada , namütenahidir. Meselâ Yeni Gbıede gençler müessir olduğu İddia olunan bir büyü yaparlar, bu da muayyen bir ağacın kurutulma? kabuklan toz haline getirilir ve bu Hindistan cevizi dillmlerlle karıştırılır hamur yapılır. Bu hamur bir yaprağa sarılarak ________________, o___________
Hamurun usaresi, uyuyan kızın
Itaün, serpilir. Bu suretle bu cln oıc„, ,, ^|Ue., bu
iki gün İçinde kızın teveccühü ’ ,|a kazanılacağın* inanılır ve kız da bu suretle erkeğe Aşık olur denir,
Mafuluiarda gençler bir nevi teveccüh büyüsü de yapar-Ut Bu «kenet bit torbacıkla „----
dum» büjulü tahta n ta» pat- d, lldlr,„ fc,bilw.rde ise
.atar, tas.,!.. kay,„bata „ ,,ld„inil,
da damadın kendi yeni kulübesini inşa etmesini beklerler. • Gelin İçin âdetler ve takyidat bzaı kabilelerde gayet şiddet- ’ İldir. Kız kayınbaba ve anasının yanında düğün oluncaya. kadar geri çekilmiş bir vaziyette yaşamağa mecbur tutulur ve bu olay aylarca sürebl-
sına ged dönebilirse, ailesi tarafından bir çok hediyelerle beraber, erkeğin evine geri gönderilir Erkek de bunlara mukabil hediyeler İrsal eder.
Yeni Ginede kız kaçınsa yavaş yavaş normal bir âdet halini almağa başlamıştır. Eğer gönç erkek sevgilisi ile anlaşmış ise suni bir kız kaçırma vakası ihdas olunurdu. Anlaşmış çift, yakındaki bir kabileye iltica eder ve burada bal ayı geçirir. Bu suretle yen! çltt evine geri döner ve satın alr.ıa şeraiti ta-mamiandıkatn sonra evlenme katiyet kesbetmlş olur.
Satın alman kızlarla evlenme
Melânczyada satın
i 2 3 4 S 0 1 8
TT 'İlil
İlil
1 1 1 1 1 1
1 1 Tl 1 1 ■ n ı ı ı
IB 1 1 II
1 f 1 ■ 1
1 1 ■I 1 i
1 1 ■ III itttt-
İst» Lv. Amirliği ilânları
_________________________„_____ — alınan kızartılır. Rlzjar)a evlenme pek makbul-Satın alma bedelini gen-
umumiyetle midye kabuğundan İmal olunmuş paralarla Te bam inıntakalarda kumaş. silâh, altın para ve tezyinat eşyaslle gelinin akrabalarına ödenir. Evlenen kızlar umumiyetle ebeveyninin evin-
Beller adedi 850 kuruştan 150.000 adet 10 C. C. İlk boş ampul açık eksiltme ile 3/Aralık/949 günü saat 11.30 da Ankara M. S B. Sa, Al. Ko. du satın alınacaktır. Tutarı 12,750 lira olup teminatı 957 liradır. Şartnamesi İst. Lv. A. de görülür. Taliplerin belli vakitte komisyona müracaatlar* 4466-16288
*
Keşif bedeli 304,427 lira 71 kuruş olan tamirhane inşaatının kapalı zarfla eksiltmesi 5 Aralık 940 günü saat 15,30 da Erzurum As Sa Al. Ko. da yapılacaktır. Teminatı 18327 lira 10 kuruştur. Taliplerin kanuni vesikalarlle teklif mektuplarını ihale saatinden bir saat evveline kadar komisyona vermeleri. İhaleye gireceklerin Y. Mühendis veya Y. Mimar olmaları veya inşaatın devamı müddetince iş başında Y. Mühendis veya Y Mimar bulundurmaları şarttır şartnamesi 1822 kuruşa komisyonda satılır. 447? — 16347
★
Zh. ve motorlu vasıtalar parkındaki barakaların zemininin blokaj ve betonlarının ve iç yollarının beton kaplaması ve yeni yapılacak beton yollar ile eski yolların İkmal İnşaatı kapalı zarfla 7/12/949 günü saat 15 dc Ankara M. S. B. Sa. Al. Ko. da yapılacaktır. Keşif bedeli 283.930-25 lira olup teminatı 15.103 liradır, şartnamesi İst. Lv. A. de görülür ve 1420 kuruşa satılır. Btı İşe gireceklerin buna benzer üç yüz bin liralık iş yaptıklarına dair vesikalarını K. K. K, te, D. İnş Gurubuna ibraz ile eksiltmeye giriş belgesi almaları. Kanunî vesikalariyle teklif mektuplarını İhale saatinden bir saat evveline kadar komisyona vermeleri. 4575-16629
VİLLASI
UE5IDEMİZ
SİZE EPENIZÖYde •• BİR
KÖŞK
KAZANDIRABİLİR
EMLÂK BANKASI
çalan taşırlar. Bunlar vücud-iarının kokusunu alsın diye u-wn müddet üzerlerinden ayırmazlar. Kıza verecekleri sigara tütününün içine karıştırırlar. Kız bunu içerse mestolur ve erkeğe teveccüh, gösterir denilir. Böyle bir büyüye sahip o-
U„ »tare, uıvl, |>O nesne- „tu mectar tutu- I
lenn müessir olataSı tantalin- lur „ bu (,Uy ,y]„c> de olduğundan, ve bunlar kolay ]jr
ı Kulübenin sonunda hasırla çevrilmiş ufak bir yer gelin için ayrılır ve bu yere ancak ı güveyin en genç bir akrabası1 j yiyeceğini temin etmek üzere : girebilir. Bir çok yasaklara riayet etmek ve baz» yemekleri yememek ve hattâ su içmemek şartile bu yerde kalması zaruridir. Genç kadın susarsa ancak şeker kamışı emmek suretiyle | narareıını lessın eoeuııır. u-yeeetaerinl parmaklarlle yiye- ,
kolay yerine konamıyacağm-: dan bu gibi büyüleri hiç bir zaman bırakamaz.
Mafulul^rd* bir usul daha vardır ki, herhangi bir genç evlenmek İstediği takdirde biri ateş yakar ve ateş alevi veya-’ hut dumanı hangi cihete doğru eserse o cihete doğru yürür i' ve kendisine bir evlenecek kız arar.
Abone bedeli
■ ★
Keşif bedeli 366,354 lira 56 kuruş olan Brzlneanda inşa edilecek olan ağır baktın tamirhanesinin kapalı zarfla ihalesi 8/Aralık/949 günü saat 15.30 Erzurum As. Sa Al. Ko. da yapılacaktır. Teminatı 18.404 liradırr Şartnamesi İ832 kuruşa komisyonda satılır. Taliplerin mühendis veya mimar olmaları veya inşaat sonuna kadar bLr mühendis veya mimarın İşbaşında bulundurulmasını taahhüt eylemesi, kanunuî veslkalarlyle teklif mektuplarım ihale saatinden bir saat evveline kadar komisyona vermeleri. 4671-16630
¥
1 —) Pazarlıkla 50 ton Gübre satılacaktır. Tahmin edilen bedel 250 lira olup teminatı 37 lira 50 kuruştur.
2—i Pazarlığı 29 Kasım 949 günü saat (9 30) da Harbi yede Lv- A, Sat. Al. Kom. da yapılacaktır. Şartnamesi komisyon-
da görülebilir. * (4625 - 16702)
Selimiye kışlasının
helalarının onanhn 4777 04 358 28 11.00
Maltepe, As. lisesi-
nin çatı aktarılması
ve yağmur olukla-
rının onanmı 6912 19 518 48 11.30
1 .— Yukarıda keşli bedelL gcclcl teminatları yazılı ona-
—PORTEKİZ ELİŞİ MODELLERİ ———
EMA ve MAOS DE FADA
Dünya çapında bir şöhreti olan aylık EMA ve MAOS DE FADA mecmuaları bütün Elişi İhtiyaçlarınızı tatmin edecek mükemmeliyettedir.
Her ay çarşaf, yastık, masa ve yatak örtüleri vg daha bir çok işlerin en zengin ve zarif desenlerini bulacağınız bu eşsiz mecmuaların KASIM sayısı piyasaya dağıtılmıştır. Bayiinizden ısrarla İsteyiniz.
Dostlarınıza EMA ve MAOS DE FADA yı tanıtınız.
Türkiye umum mümessili: Amerikan Kitabevi MAZaRAKİS 3eyoplu, Kumbaracı yokuşu Ko. 139/1
•r t . . çeaer Kamışı emmez sureuyıe
Kız kaçırma vakaları hararetini teskin edebilir. Yi-j Mel ân eşyalılarda, çok defa j_________„____r________________
kız kaçırma vakaları dahi vu- mez, yalnız bir değnek veyahut kubulnıakladır. Yeni Pomeran-1 Hindistan cevizi yaprağının yada genç bir erkek evlenmek damarından yapılmış bir çatal istediği takdirde, ahbapları ta- gibi değnek ile gıdasını alabi-1 rafından, kızın kaçırılmasını' Uf.
ister. Bundan ötürü ve bu mın-| Gelin aynı zamanda hiç bir takalarda ana baba, kızlarını' erkeği göremez ve dışarı çıkmışı sıkı muhafaza ederler. Bu maJk mecburiyetinde kalırsa muz yapraklarından yapıtmış bir hasır pelerinle örtülür. Giderken her yerde ıslık çalarak geçtiğini haber verir. Erkekler derhal kenar* çekilmeğe mecburdurlar.
sııretle evlenme son derece EÛ-7İŞ t irilir. Kız kaçırma muvaffakiyetle neticelenirse bu her iki aile arasında düşmanlık değildir. Eğer kız erkek yanından kaçarsa ve ana baba-
Karabükten notlar
'Baş tarafı 5 nti sahifede)
insan hayatına malolabilecek ne tehlikelerle meydan* çeldiğini bir düşünelim .. O zaman, hükümetin kok yerine başka yakıtla İktifa etmemiz hakkın-dahi tavsiyelerinde haklı olduklarım kabul eder, ağır sanayi için, pek lüzumlu olanı kok’a, memleketimize gelir temin edecek bir madde diye el bile süremeyiz.
İçi ateş dolu vagon, ««dürme mahalline varınca beni 1-kaz ettiler:
-- şimdi, söndürme mahallinden çıkacak bulut tabakası- : nin güzelliğine bakın...
Vagon, tünel gibi bir yere girmişti. Orada, tanı ateş yığını üstüne gelen su boruları var. Vagon bu borular hizasında , durunca sular açılıyor Vt î»( ton ateş söndürülüyor. Ç-’— buharın yükselişi 1 seyrine doyulamıyacak bir manzara arzedlyor: Öyle bir buhar kİ, kesif ve bembeyaz bir bulut tabakası hafinde... Onun azametini belirtmiş olmak İçin İşar e L edeyim ki. asgari yüz metrede etrafa yayda yayıla yükselen buhar tabakan, güneşi kapamış, bütün fabrika sa-hası İle bulunduğumuz yer, gölgelik olmuştu...
Kömürün ayrılışı
Buradan (tâll istihsaller» kıs- , mına geçmeden kömür hakkında okurlarımı tenvir etmek İs- ) terim. Zonguldak ocuklarından , çıkarılan irili ufaklı taş kömür . parçalan, eleme dairesine gl- ( diyor ve orada şu suretle yedi ' kısma ayrılıyor;
1 — Brüt : Bunların boylan 50 milimetredir. Çatalağzı e- ; leklrik santralı yakmaktadır.
2 Krible : Boylan 9 mili- ‘ metredir. Kaloriferler için a-purumaniara verilmekledir.
3 Fındık Boylan 10-18 tnilbneteedlr. Bu f:(.,mür de sa-
Çocuk bekimi doktor
Ahmet Akkoyunlu
t aksim ■ l alım hane
Palas. Telefon: 82627
Mahkeme, tapu, icra ve noter ilânları Bedeller) nususl şahıslar taralından ödenen mahkeme, icra tapu °c noter U&nian gibi resim Hânlar eskiden olduğu el-W doğrudan doğruya «AKŞAM* idaresi tarafın-dan kabul edlimektedlı.
nayide kalorifer ocaklarında
yakılmaktadır.
4 — Ceviz : Boylan 18-50 milimetredir. Sanayide kullanılır.
5 — Dckompoze : Bu kömür lokomotiflerle vapur ocaklarında yakılmakta; Krible Ue , Endik ve Ceviz kömürlerinin ı kanştıniması ı> elde edilmektedir.
• — Toz kömür : Boylan 0-
10 milimetre arasındadır. İşte kok fırınlarında yanan ve ateşi söndürüldükten sonra kok | olan kömür budur. Bu kömür, ıskaralan müsait elan fabrikalarda çimento sanayiinde ve e-lektrik santrali arında da yata-Iıyor.
7 — Lav em an : Vapurlarda re fabrikalarda kullanılan kömürü ür. Tozkömür, Fındık ve ve 15 Ceviz kömürlerinin kanştmi-m. Çıkan ması üe elde edilmektedir, hakikaten. Şunu da kaydedeyim ta Tos,
Fındık ve Ceviz kömürleri, Zon- | zayi — İst Üniversitesi Ede-guldakta ocaklardan çıkınca, biyal Fakültesinden aldığım şe-^juar Ürerine nakledilerek, belcemi zayi ettim. Fakülte ile ilişiğim kalmadığından hükümsüzdür.
yıkanmakta ve bu suretle cinslere ayrılmaktadır.
6-10 milimetre Tozkömur, Karabük’e lorla taşınmakta: vagon oto-mailkman bir mahzene boşalmakta; oradan yine makine vBsıtaslyle el değmeden değirmene taşınmakta: 3 milimetre boya indirildikten sonra kok ocaklarına Terlimektedir-
Demir cevherini eritmek İçin mutlaka kok kömürüne ihtiyaç vardır. Y*nn da demir cevherinin erltildlğl yüksek fmnlan gezer, Fatma’dan su gibi akan ateşi seyrederiz
boyundaki vagon-
Oemaleddin BİLDİK
DOKTOR
Emir Necip Atakaml
Kadın - Doğum rUslalıMLan I ve ameliyatları mütehassıs: | Beyoğlu, İstiklâl Cad. 403 j kat 2, Muayene 15 30- 19 | ■■■ Tel: 43864 ■■■
SAYFN DİŞ TABİRLERİMİ Meşhur EMDA- KETEN -BİTTER markalı Ünlt, Fûtöy, Röntgen Tur elektrik Tur atelye, Lamba tablet v. a gelmiştir.
Paranızı sağlam mallara veriniz.
Dûj Deposu Mehmet İbrahim Bcrkmcn
6326 Güzin Tel men
rım işleri açık eksiltme ile yaptırılacaktır.
2 — Eksiltmeleri 29 kasım 949 salı günü yukarda hizalarında yazılı saatlerde İstanbuida Har biyede 10825 satınalm* komisyon başkanlığında yapılacaktır. Keşif ve şartnameleri her
gün komisyonda görülebilir.
3 — Taliplerin bu işlere girebilmeleri için eksiltme Larf hinden evvel 10825. ts. şubesinden belge almaları lâzımdır.
16163
★
1- 1 Pazarlıkla 200 kutu Siraens marka elektrokardiyoğrai cihazlarına uygun hassas kâğıt satın alınacaktır. Tutarı 2469 Ura olup kesin teminatı 369 liradır.
2- ) Pazarlığı 30/kasım/949 günü saat (11-30) da Harbiyede
Lv. A. Sal. Al. Kom. da yapılacaktır Şartlaşma komisyonda görülebilir. 4599 - 10066
*
1 — Kapalı zarf usulü lic 125 ton sığır eli İle 41 ton koyun eti eksiltmeye konmuştur. Her İkisinin muhammen bedeli 277700 lira olup geçici teminatı (14858) liradır
2 — Kapalı zarf eksiltmesi 18 Aralık 949 günü saat 11 dc İst. Harbiyede Lv. A. Sat. Al. Koni, da yapılacaktır Evsaf ve şartnamesi komisyonda görülebilir.
3 — Teklif mektuplarının 16/12/940 günü saat 10 a kadar
komisyona verilmesi. (4583 — 16627)
A
1) Tahmin edilen bedeli 758 lira olan 8 kalemden ibaret pro-jekslon ampulü 12/Aralık. 949 günü saat 15 de Harbiye Lv. A-mirliği Sat. Al- Komisyonuda açık eksiltme ile satın alınacaktır.
2) Geçici teminatı 56.85 lira olup şartnamesi komisyonda
görülür. 4651-16799
*
î) Keşif bedeli 1405 07 Hra olan Ana Dalgıç kıtası komutanlığının elektrik letiMilJ onanmı işi 12./Arahk-»49 giinü saat 14.3o da Harbiye Lv Amriilğl Sal. Al. komisyonuda açık eksiltme suretiyle İhale edilecektir.
2) Geçici teminatı 105.38 Hra olup keşif ve şartnamesi komisyonda görülür- 4659-10797
★
1) Tahmin edilen bedeli 550 lir* olan bir adet rcyjrar et taşlama aparatı 2/Arnlık7949 günü saat 16 da Harbiye Lv. Amirliği Sat Al. komisyonunda pasırlıkla satın alınacaktır.
2) Kesin teminatı 82.50 lira olup şartnamsel komisyonda görülür. 4655-16798
★
Mikdan Muhammen bedeli Geçici teminatı Eksiltme Cinsi Kilo Lira kuruş Lira kuruş Saati
Sığır eti : 3500 4Ş64 00 : 342 30 i 14.00
(Harbiye)
Sığır eti : 3500 : 4564 00 : 342 30 f 14.15
(Yıldız, Beşiktaş)
1 — Yukarda mikdan, muhammen bedeli ve geçici teminatları yazılı iki parll sığır cUpazariıkla satın alınacaktır,
2 — Eksiltmeleri 28 Kasım 949 pazartesi günü yukarda hi-
zalarında yazılı saatlerde İsUuıbulda Harbiycd e 10825 satın alma komisyonunda yapılacaktır. Evsaf ve şartnameleri her gün komisyonda görülebilir, (464*7 =■ 16800)
Ankara Belediye Başkanlığından:
1 — Otooüs idaresi için alınacûk 45) adet komple 42-46 model Ford otobüsleri için defransiyel İle bunlara ait yedek parçalar on üeş gün sûre ve kapalı zarf usulü İle eksiltmeye konulmuştur.
2 — Muhammen bedeli (17)42) liradır.
3 — Teminatı (1385) lira >65) kuruştur.
4 — Teminat otobüs İdaresi veznesine yatırılacaktır.
5 — şartname ve malzeme listesi hergdn Tutanak ve muamelât müdürlüğü kaleminde görülebilir.
6 — İhalesi 5-12-949 pazartesi günü saat 16 da Belediyede toplanan Komisyonda yapılacaktır.
7 __İsteklilerin 2490 sayılı kanunun 32 inci maddesi sara-
hati veçhile hazırlayacakları tekUf mektuplarını belli günde saat 15 şe kadar komisyon başkanlığına makbuz karşılığında vermeleri ve ihalede hazır bulunmaları lâzımdır 16296
YAĞLI BOYA TABLO MF.RAKE4LARIN.A MÜJDE :
En meşhur Türk ve ecnebi ressamladan Şevket Dağın, A-II Rızanın, Bahriyeli İsmail Haftanın. Samlnin, Rus meşhurlardan Alvazovskinin Amerikan Tey’nln vesaiç meşhur ressamların yağlı boya tabloları
Gayet sevimli bir eşyanın satışı
AÇIK ARITIR MA İLE FEVKALÂDE SATIŞ
949 kasımın 27 inci pazar günü saat 10 da Taksimde eski Talimhane Ay d ede caddesinde 10 numaralı Ülkü apar! imanının 4 No. İn dairesinde mevcut ve bay Ergasa ait sevimi» ve gayet yeni halde eşya açık arttırma ile satılacaktır.
En son model ceviz kaplama güzel btr büfe, otomatik bir masa, 6 adet masif cevizden mâmul maroken kaplı yemek sandal-yalan, Fren-Oliviyc kaplama 2 karyoialı ve 3 kapılı dolabı, tu-aletl, komodinden havi asri güzel bir yatak oda takamı, yepyeni kabartmalı mavi kadife kaplı şahane bir berjer kanape ve 2 berjer koıluk. kristal bakara, büyük elektrik avizeler hakiki saks. kapc di monte, Vienna kanton vesair şlriu vazolar, biblolar, ve heykeller; Preciozi’nin- bir gravürü. Maden çay takımı ve şamdanlar, döner bir kütüphane, 94 parçalı güzel bir hakiki krlstofl çatal bıçak komple takım, pembe kristal komple Su takımı, fildişi bir İran minyatürü, Thonet 2 koltuk, ikd adet yaldızlı lake kolon ve güzsl bir yazıhanesi. Şevket Dağın. Ali Rızanın, Bahriyeli İsmail Hakkının, Sam İnin, Ayvazovski -nin. Amerikan ressamlardan Terynin vesttir ressamların yağlı boya tabloları, atlas kırmızı perdeler, portmanto, biri Sahibinin Sesi olarak 2 adet gramofon vesair hayli ev eşyaları. Alman en meşhur Krause marka içi demir çapraz telli mükemmel bir piyano, Anadolu ve İran halıları, tafsilât için: Beyoğlu Ağacami Sakızağaç caddesi No. 19-1 A. Bablkyana müracaat. Tel 41221.
Tekel Genel Müdürlüğü İlânları
KİRALIK
Ardiye - tamirhane Te garaj herçeye elverişli 176 metre murabba acele kiralıktır. Tcrkoe, Elektrik V_s.. müracaat Feriköy Baruthane caddesi Mi bakkal Hüseyine.
ZAYİ — Kemaliye AakerllK şubesinden aldığım terhis vesikamı kaybettim. Yenisini aln-c ağım dan eskisinin hükmü yoktur.
Kemaliye: Apçlga köyünden Bekir oğlu Ömer Önen 1333
■■■■■ Parise gideceklere çok güzel bir haber :
En nefis altaurka ve alafranga yemek meraklılarına CHAMP3-ELYSEES civarında LORD BYRON sokağındaki
LORD LOKANTASINI
tavsiye ederiz.
inşaat ilânı
Sümerbank Genel Müdürlüğünden :
1 — Erakncnnda kurulacak iplik fabrikasj Loşaatı görülen lüzum üzerine ikinci defa aynı şartlarla birim flatı esasiyle ve kapalı zarf usulüyle eksiltmeye konulmuştur.
2 — Yapılacak inşaatın keşif bedeli (3.550.000.-} Ura ve gc-Çlclteminatı (120.250,-) liradır.
3 — Eksiltme evrakı Ankarada genel muamelât müdürlüğü-
müzden (100.-) liraya alınabilir- Birinci eksiltmeye iştirak' edenler parasız alırlar. 1
4 — Eksiltme 5 aralık 9-19 pazartesi günü saat 16 da yapılacaktır.
5 — istekliler, teklif evrakı arasına şimdiye kadar yapmış oldukları bu gibi işlere, bedellerine ve teknik teşkilâtlarına dair belgeler koyacaklardır.
6 — Bu eksiltmeye iştirak edeceklerin bir defada (1.000.(100 -) liralık benzeri İnşaatı ikmal «lerck kabullerini yaptırmış olmaları şarttır.
7 — Banka, İhaleyi dilediği şekilde icrada serbesttir. 16398
IValzeme Alım Şubesinden:
Güvenme İHALE
Cinsi Miktarı parası Tarihi Günü Saati
Motopomp 1 adet 938 lira 6/12. 949 Salı 16
Baş ipi 32900 kilo 9690 » 9/12/949 cuma 10,15
Revir malzemesi 97 Kalem)
Dişçi > 52 > I 500 > 2/12/949 cuma 10,15
Empermezblize bran-
da bezi 10008 metre 8400 » 13/1/950 cuma 10
Eczayı Tıbbiye ve)
revir malzemesi ) liste üzerine 1950 * 9/12/949 cuma 14,30
1 — Yukarda cins ve miktatarlan yazılı malzeme pazarlıkla satın alınacaktır.
2 — Pazarlık hizalarında gösterilen gün ve saatlerde Kabalaş Gene] Müdürlük malzeme alım şubesindeki komisyonda
' yapılacaktır.
3 — Şartnameleri her gün sözü geçen şubede görülebilir.
4 — İsteklilerin belirli gün ve saatte hizalarında gösterilen güvenme paralarile birlikte mezkûr komisyona müracaatları ilâ nolunur
5 — İdare kısmen veya tamamen veya kısım kısım ayrı
ayrı taliplere İhalede serbesttir. 116712ı
ADRES ARANIYOR
Ağabeyim Kıbrısh Fethi oğ.'u Mehmet Aziz Arkan aramaktayım. Yerini adresini ve kendisini bilenlerin insaniyet namına adresime bildirmlcerinl rica e-derim.
Kardeşi Mustafa Arkar Fethi Şen Bursa oteli İstanbul Sirkeci Nöbcthane sokak No. 3ü
Created by free version of 2PDF
Sahlfe H
AKŞAM
BU FIRSATI KAÇIRMAYINIZ
OivmgtdrlÇomfff/rf/ıko^oo
Sonun Tozu
ALUMIHIUM SULPHATK $u tasfiye ffleriıtde kaagatan maddesi olarak vâsi mikyasta kullanılmaktadır. ihtiyara göre. % 14 ilâ s 22. A lumin ( A ftOt J ihtiva rden muhtelif cinsleri vardır.
MEMBADAN, MUSLUĞA Gelinceye kadar su birçok safhalardan C7çer, Bunların en ehemmiyetlilerinden biri suyun tasfiyesi işidir. Bu ameliyede kullanılan SPENCE kimyevi maddeleri yüz seneden fazla bir tecrübenin mahsulü olup, suların kimyevi tasfiyesinde dünyanın her tarafında geniş mikyasta kullanılmaktadır.
Szuşyerleri ODEON MARAZALARI
İStANBUL 1 "• ,,ÖkW1 C‘A N°
' Sirkeci, Hımidiye Cad. No. 10
ctumi mumum sik ısır vcsrckv ampvinh
ELEKTE İKA Galata Şair Ziya Fasa cad. No. 55 Tel: 49502, Tclg: ELEKTRTK A
En uyqun Pardesü çeşitleri 1000 LİRA YILBAŞI HEDİYESİ
Ayrıca muhtelif bankaların Ev, Para, ikramiye kuralarına iştirak hakkı. Zengin «eşit ve imkânlariyle Halk Elbise Mağazaları halkımızın hizmetindedir.
PALTO - PARDESÜ - ELBİSE
Tefc kat pardesü £3 çift kattı pardesü tt Hra Kauçukla tek kat M çift katlı pardesü 5* lir» İngiliz muşamba 37 ve 4Slira çocuk 30 lira İng-İHz Amerikan çHt kath pardesüler 54 lira İkinci şanjanlı pardesü 60 birinci 70 lira En ağır İngiliz şanjanlı pardesüler 80 lira İsviçre trençkot pardesüler 70 havan 70 lira İki renkli bayan trençkotlun 50 ve 60 Hra Tek renkli çift katlı bayan trençkotları 50 lira Tek kal knacuklu bayan trençkotları 30 lira Herekc An v irs ipi iki taraflı pardesüler 68 lira Dalın ağır kahleleri 70 ve 75 ve 80 lira Herekc .vün pardesüler 67 ve 8© lira
Koverkol parrlrsii 95 Merinos pardesü 14lü lira Kula paltolar 110 Hercke Tiftik pltolar 110 Çekoslovak paltolar 130 Feshane tiftik 60 lira Ayrıca muhlelil kadın, erkek, çocuk palto ve pardesü çeşitleri çok uygun fiyatlarla satılmaktadır
HALK ELBİSE MAĞAZALARI
Mahmutpaşa Kapabçarsı kapısı yanıcıda numara 18 ■■■
INNOXA
Krem - Süt - Pudra
A K Ş I M t D t S * M Ü E S S ES E S t T. A. Ş.
Created by free version of 2PDF
İstanbul Sıhhi Kurumlar Artırma ve Eksiltme Komisyonundan
Döviz müsaadesi Sağlık ve S. Y. Bakanlığınca verilecek olan bulaşıcı hastalıklar savaşının 4 ton SuJfaguanidinl kapak zarf usulüyle eksiltmeye konulmuştur.
1 — Eksiltme, 30/Ka8tm/949 Çarşamba «ünü saat 4$ de Ca-ğalolundald .sağlık ve 3. Y. Md. liiğü binasında toplanan Sıhhi Kurumlar Satmalına Komisyonunca yapılacaktır.
2 — Muhammen bedeli: Beher kilosu 3805 kuruştan olmak üzere tutarı: 154.660 lira olup, ilk teminatı: 9070 liradır.
3 —İstekliler, bu işe ait şartnameyi çalışma günlerinde komisyonda görebilirler.
4 — İsteklilerin, cari seneye ait Ticaret Odası vesikası Ue 2490 sayılı kanunda yazdı belgeler ve bu işe yeter ilk teminat makbuz veya banka mektubu olduğu halde teklifi havi kapalı zarflarını eksiltme saatinden bLr saat evveline kadar mekbus mukabilinde komisyona vermeleri-
5 — Postada vak! gecikmeler şayanı kabul değildir. (166T7>
TUETl
İlân
Mustafa ve Ahmet, Muhlis Çanakçılı kardeşler konkordato Komiserliğinden:
Galatada Abid han 30 No. da Çeltik ziraatı ve alım satımı ticareti yapan (Mustafa ve Ahmet, Muhlis Çanakçık Kardeşler) firmsaına alacaklılarına konkurdato teklif etmek üzere İstanbul icra Yargıçlığının 17/11/949 tarihli karariıe iki aylık mühlet verilmiş ve konkurdato komiseri tayin edilmiş bulunmaktayım.
Bu firmada alacağı olanların İcra ve İflâs kanununun 292 nci maddesi gereğince İşbu İlânın neşri tarihinden itibaren yirmi gün içinde Gala t ada Ünyon han beşine! kat 56 No. lı yazıhaneye pazartesi ve perşembe günleri saat on dörtten on yediye kadar alacaklarını m üs bit veslkalarlle birlikte ya bizzat ve yahut usulü dairesinde tanzim edilmiş bir vekâletnameyi haiz vekilleri vasıt&slyle müracaat ederek olacaklarını kaydettirmeleri, alacaklarını bildLrmiyen veya müddeti içinde müracaat etmiyenlerln konkurdato müzakeresine kabul ©-dilmiyeceklerl ilân olunur. Konkurdato Komiseri
Avukat
Sait Bartas
Mustafa Çanakçık Konkurdato Komiserliğinden:
İstanbul Beyazıd 8oganağa mahallesi Nur sokağında mukim ve Çeltik ziraatı ile İştigal eden Mustafa Çanakçılfya alacaklılarına konkurdato teklif etmek üzere İstanbul icra Yargıçlığının 17/11/949 tarihli kararUe iki aylık mühlet vertl-mkj «e konkurdato komiseri tayin edilmiş bulunmaktayım,
Mustafa çanakçıhda alacağı olanların İcra ve İflâs kanununun 292 nci maddesi gereğince Lşbu ilânın neşri tarihinden itibaren yirmi gün içinde Galatada Ünyon Han beşinci kat 56 No. lı yazıhaneye pazartesi ve perşembe günleri saat on dörtten on yediye kadar alacaklarım müshil veslkalarUe birlikte ya bizzat ve yahut usulu dairesinde tanzim edilmiş bir vekâletnameyi haiz vekilleri vasıtasiyle müracaat ederek alacaklarını kaydettirmeleri, alacaklarını blldlrnılyen veya müddeti içinde müracaat etmlyenlerin konkurdato müzakeresine kabul cdtlmlyecekieri ilân olunur.
Konkurdato Komiseri Avukat Salt Borlaş
Comments (0)