AKŞAM
Her gün 8 sahif e
AKŞAM
AK ŞAM’m ’
Küçük ilânları en
verimli, en ucuz vasıladır.
Sene 30 — No. 10607 — Fin» her fer(le 10 kuruştur.
PAZARTESİ 36 Nisan 1948
--------- ■■ — ,
Sahibi: Necmeddin Sadak — Yazı İşlerini fiilen idare eden: C. Bildik — Akşam Matbaası
Y ahudilerin Y af a şehrine taarruzları akim kaldı
200 ağır havan topunun ateşi himayesinde taarruza geçen Yahudiler
geri çekilmek zorunda kaldılar
Londra 26 (R) — Filistinden gelen en son haberlere göre; Yahu dilerin Yafa şehrine karşı yaptıkları taarrua akhıı kalmıştır. Bu taarruz İrgunun Zvel Leuml tedhişçi teşkilâtı tarafından müstakillen hazırlanmış ve yapılmıştır,
trgun Zvel Leuml 200 ağır havan topunun ateş barajı altında taarruza geçmiştir. Taarruz dün sabah başlamıştır. Yahudi birlikleri pek fazla iler liyemetnlşler ve İngiliz birlikleriyle bir müsademeden şuura Hagına hatları gerisine çekilmişlerdir.
Jlagana hatlı, Yafa - Tel&vlv bölgesindedir.
Kaydedildiğine göre, t-gun Zvel Leuml, Yafaya taarruz etmekle Ha-gana'nın Haytada elde ettiği muvaffakiyetin bir eşi peşinde koşmaktaydı.
Tefâvly 26 (AA) — Yafaya gelen haberlere göre; zırhlı arabalarla des-
Filisiine yardım için Anmandaki Arap Liderleri konferansına iştirak eden t/rdün Kıralı Abdullah Irak Ktral Naibi Abdülilâh
Harb tehlikesi
Amerikan Genelkurmay Başkanı tehlikenin arttığından bahsediyor
Washiûgton 26 (A.U.) — Amerikan aenuelkurmay başkanı general Omar Bradfey çarşamba günü Ayan Meclisi silâhlı kuvvetler kamlsyonudakl gizil bir toplantıda harb tehlikesinin halen bundan üç ay evvelkine nazaran artmış bulunduğunu söylemiştir. Bu toplantı hakkında nihayet dün malûmat verilmiş ve bu arada Baard leyin şunları söylediği bildirilmiştir:
■Burada üç ay evvel, harb tehlikesinden İhtiyatlı bir lisanla bahsediyorduk. Ben şahsan bugün bu hususta karşınıza daha açık konuşmak macburiyetlnde bulunduğuma kaniim. Önümüzde bir harb tehlikesinin bulunmadığına emin değiliz.»
Toplantıda bir harb tehlikesine karşı alınacak tedbirlerin görüşüldüğü anlaşılmaktadır.
Çocuk bayramı
Cumhurbaşkanı ile sayın Reftkast te Başbakan 23 Nisan bayramında yavrularımıza iltifat ederken

teklenen Arap ordusuna mensup birlikler Yafaya gelerek mevzi almışlardır. irgun’a da takviye gönderilmiştir. Irak kuvvetleri Filistin’e gidecek mi?
Londra 26 (R) — Irak ordu teşkiller, n'.n. Fllistlndekl savaşlara İştir âk ederek Filistin Araplarını destekliye-CChlerl hakkmdakl haberleri Bağdattı resmi bir sözcü teyid etmekten kaçınmış ve demiştir kİ:
« Böyle bir şey gayet sıkı askeri bir sırdır *
Amerikanın muhtelif devletler nezdinde teşebbüsü
Londra 26 (Rı — Vaşingtondan gelen haberlere göre; Birleşik Amerika hükümeti mislinde nizanu muhafaza için bu bölgeye askeri birlikler gönderip gondermlyeceklerinl bazı memleket delegelerine hususi surette sormuştur. Bunlardan hiçbir muvafık ce vap alınmadığı ve hattâ bazı memleketlerin bu teklifi derhal reddettikleri bildirilmektedir.
Ankara’da belediye arsaları evsizlere ucuzca verilecek
Ancak arsalar, derhal inşaata başlamak şartile müzayedesiz satılacaktır
Ammandaki askerî konferans
Londra 26 (Rı — Füistındeki Arap-lara askeri ve mali yardım yapılması hususunda Amman konferansında bazı kararlara varılmış olduğu tahmin edilmektedir.
Amman’daki Arap Haberler ajansı muhabiri şöyle demektedir:
«Konferansta iyi neticeler elde e-dılmlştır. Kıral Abdullah toplantıdan çıkarken tebessüm ediyordu. Kiralın emin bir çehresi vardı.
Yapılan tahminlere göre; tahliye tarihi olan 15 mayıstan evvel Arap kuvvetleri destekleme faaliyetine geçeceklerdir.»
Aynı muhabire beyanatta bulunan bir Arap lider! şöyle demiştir:
«Derhal harekete geçileceğinden emin olabilirsiniz. Bu toplantıyı mühim hâdiseler lakib edecektir.»
Kahire 26 (AP) _ Irak Kıra! naibi Abduljlâh dün Amman'a varmış ve Ürdün Kıralı Abdullahm yanında dl-ğer Arap devlet adamlarının iştlrâ-kiyle yapılan toplantıda bulunmuştur. Bu toplntıda, FUİstlnde Yahudl-jerln kazanmağa başladıkları üstünlüğe karşı alınacak esaslı tedbirlerin görüşüldüğü anlaşılmaktadır.
Ankara 26 (Telefonla) — Ankara Belediyesi şehrin muayyen semtlerinde sahip olduğu veya elde edeceği arsaları en kısa zamanda parsellemek ve bunları Ankarada altı aydan fazla ikamet eden, ne kendisinin ne de eşinin meskeni bulunmıyanlara hem çok ucuz, hem de on sene gibi uzun vâdelerle vermeği kararlaştırmıştır.
Bu kararın tabi katına geçmek üzere kanun! formalitelerin tamamlanmasına çalışılıyor. Bu hususta bir tasarı hazırlanmıştır. Tasarıya göre arsalar arttırma ve eksiltme kanununun hükümlerine tâbi olmadan muayyen bedel-
terle AnkaralIlara verilecektir. Müstaceliyetle müzakaresl İstenecek olan bu kanun, çıkar çıkmaz arsaların bu inşaat mevsiminde verilmesi mümkün olacaktır. Ancak arsalar, derhal inşaata başlamak şartile satılacaktır. Talipler 3 mayıs pazartesi gününden İtibaren kaydedilecek ve müracaatlar sıraya konacaktır.
Diğer taraftan şehrin bazı mahallelerinde evvelce yapılmış bulunan Gecekondu evlerinin tasarruf haklarının tanınması için bunlar aynı mıntakada yapılacak İmar parselasyonuna intibak ettirilmektedirler.
Milanoda nümayişler
Komünistler, kurtuluş bayramı münasebetile polislerle çarpıştılar
Londra 28 (R) — Dün Milano şehri kurtuluşunun üçüncü yıldönümünü kutlamıştır. Bu kutlama esnasında belediye Telsi tarafından hazırlanmış olan milli nümayişler komünistler tarafından «komünist nümayişi» şekline sokulmuştur. Direklere kırmızı bayraklar asılmıştı.
Bunun üzelne polis müdahale etmiş ve nümaylçşllerle çarpışmalar olmuştur. BLr polis ölmüş, üçü da ya ralanmıştır. Nümayişçilerden beş kişi yaralanmıştır. 7 kişinin de tevkif edildikleri bildiriliyor.
Nümayişçiler birden patlak veren şiddetli bir fırtına sayesinde dağıt ı-labUmlşlerdlr. Fırtına gelip geçtikten sonra Milano şehri yeniden sükûnete avdet etmiş bulunuyordu.
DİKKATLER:
İstanbul 5 - Atina 2
Takımımız ikinci devrede güzel bir oyun çıkardı
Atina 25 — İstanbul - Atina karma takımları, bugün 15 binden fazla bir seyirci kalabalığı önünde oynadılar.
Seyirciler arasında Yunan Maarif Bakanı, Türk. Mnır ve Avusturya elçileri vardı. Yunan takımı lkl oyuncu hariç, İlk maçtaki kadrosunu muhafaza ediyordu. İstanbul muhteliti sahaya şu kadro ile çıktı:
Erdoğan - Murat; Vedll - Naci; Samlın; Muzaffer - İıfendlyar; Hikmet; Şükrü; Lef Ur; Hallt.
Hakem gene İlk maçtaki ttalyandı. Oyun başlayınca Yunanlılar hâkimiyeti ele aldılar. Bizim oyuncular ambale vaziyette oynuyorlardı. Yunanlılar bundan faydalanarak İlk golü attı lar. Bunun üzerine Muzaffer oyundan çıkarak yerine Bülent glrdL 33 üncü dakikada şükrü İlk golü attı. Yunanlar, iki dakika sonra ikinci gollerini.
Vafd partisi reisi Nahas Pş. ya suikast
Paşanın karısı ile şoförü cam parçalarile hafifçe ıtaralanrhh-r
Yavaş gel!
kaydettiler. Fakat devrenin sonlarına doğru Lefter, şıkı bir şüUe beraber'-iğt temin etti.
İkinci devre başlarken Hikmet çıkarak yerine Fikret girdi. Takımıma derhal teşebbüsü ele aldı ve Yunanlılar müdafaaya çekildi. Hücum hatunuz, şimdi mekik gibi işliyordu. Lefter. 27 nel dakikada üçüncü. Hallt 40 mcı dakikada dördüncü ve oyunun bitmesine İki üç dakika kala şükrü beşinci golümüzü kaydetti ve maçı 5-2 kazandık. Takımımız, İkinci det rede güzel bir oyun çıkardı.
Ankara karması Beyrut ta yenildi
Beyrut 25 — Ankara karma takımı bugün burada yaptığı ilk karşılaşmada 4 - 1 yenilmiştir.
............................Illlllllîi
5 mayısta Ingilizler çekilecekler
Londra 20 caaj _ Daily Mal] ga-« eslnm verdiği cir 11Wre GÖre; pj_ 113.mden îngjh. hükümetine gelen haberler üzerine; Ingiltere FUirtinde-ki mandasına 15 mayısta nihayet verecek iken, bunu mayısın beşinde ter-ketmege karar vermiştir.
Bu mühim kararın birkaç güne kadar Birleşmiş Milletler Kuruluna bildirileceği anı ■■ tırnaktadır.
(Arkası •« 2; sulun 5 te)
Londra 26 (Radyo) — Mısır hükümeti v»f(ı partisi lideri Nahas paşaya karşı patlayıcı maddelerle suikast yapardan haber verecek olanlara 10 bin Mısır lirası nakdi mükâfat vereceğini İlân eylemiştir. Sulkasdl yapanlar patlayıcı maddelerle dolu bir otomobille Nahas paşanın evi önüne gelmişler vç patlayıcı maddeler! ateş ledlkten sonra kaçmışlardır. Nahas paşanın karısı iîe şoförü cam paîça-Iarile hafifçe yaralanmışlardır. Nahas paşaya blrşey olmamıştır.
Bu ay başından beri Nahas paşanın evine karşı yapılan suikast bununla ikinci olmuştur. Filhakika 5 nisan gecesi de evin medhallne sokaktan el bombaları atılmıştır.
Kahire 25 (A.P.) — Harb yıllarında Mısır Başbakanı olan Nahas paşanın Nll yakınındaki konağı önünde İnfilâk maddeleriyle dolu bir otomobil, pazar gününün erken saatlerinde patlamış ve eski Başbakan muhakkak bir Ölümden kurtulmuştur.
Nahas paşa, bu patlama sonunda sersemlemiş ve karısı İse İnfilâk tesiriyle yatak odasına fırlayan OtO-^il parçalar! ylc berelenmiş tir.
" ıikastçılar polis memuru ünifor-3! giymişti. Pasa evine dönerken |
a/ft Reisi Nahoş paşa
kendisini laklbetmlşler. otomobili kapının önünde bırakarak İkinci bLr otomobile atlayıp gitmişlerdir.
Gün ağarınca, Vaft partisine mensup yüz kadar genç, (Vaft I (Arkası s ahife 2; sütun 6 da)
Bundan üç beş sene evvel Fransız anasile birlikte Türkiye-ye 11 -12 yaşında yetim bir Ermeni çocuğu gelip tornacı çırağı olmuş. Şimdi 16 yaşlarında bulunan bu aktlsız delikanlı çocuk bazı telkinlere yahut para zaitlerine kapılarak Ankaradakı Fransız sefaretinin duvarlarına Orak Çekiç resimleri yaparken yakalanmış. Sıkışınca biilbülleş-miş. Şu cürümleri yapacağını itiraf ediyormuş:
1 — EtimesııtlaM askeri tesisleri berhava etmek, 2 — Gemlikteki donarıma tesislerini sabotaj suretile uçurmak, 3 — Miies-sesedeki işçilere komünizm telkin etmek, 4 — Cebecideki askerî te-isleri de uçurmak, 5 — Fransız dışişleri Bakanı Bidault Türkiye-'ie gelirse ona Ankara Palasta suikastta bulunmak, 6 — Ankara civarındaki bölgede en mühim motorlu birliklerle tanklara re tayyarelere ait hangar ve benzin depolarını berhava etmek. '
Atma Tanaş!
Ne yaman 16 yaşında çocukmuş bu... Prusya erkânıharblye-sinin eline vaktinde geçseydi, derhal angaje ederdi ve ihtimal Hitler’in de başına bu felâket gelmezdi) Fakat her muğlak durumu bir Nasreddin Hoca hikâyesi, bir atalar sözü ile halletmek dirayetini gösteren Türk zekâsı, bunu da şu meşhur şarkıya irca eder:
Âmânln âm mânin Tana s.
Gel yavaş yavaş t
Günler Geçerken:
Demokrasiyi sindirmek için lüzumlubirteşkilât
Hürriyet ve demokrasiyi en son ve en iyi şekilde tarifleri, izahları ile okuyup öğrenmek, içimize sindirmek, zihniyetimize ıııaletmek lâzım. Her şeyden önce İkisinin de faziletine ve kuvvetine İnanmamız, şüphelerimizden kurtulmamız lâzım. Gençler, öğrenmek ve yaşlılar şüphelerini gidermek için okumalıdırlar. Ben okuyorum; meselâ bir haftadır Andre Mauroisrün (Amerika tetkikleri) isimli kitabını okumaktayım, (Amerika Birleşik hükümetlerinin üç gizli silâhı) faslında bu muharrir diyor ki: Silâhlardan biri hürriyettir. Yirmi senedir kaç kere ve ne kadar istihfaf ile totaliter filozoflar bize şunu söylemişlerdi: «Demokrasi, devletleri zayıflatır. Evvel emirde siyasî hürriyetinizden fedakârlık etmedikçe ne milletlerarası ve ne de İktisadi emniyete sahip olabilirsiniz!» Halbuki iki harb ve iki zafer ispat etmiştir kİ hürriyet, zaaf şöyle dursun, bir kuvvettir, en büyük kuvvettir. Zira milletin birliğini idame ettirir ve o millete kendisinin müdafaasından mesul bulunanları daimî kontrolü altında tutmak imkânını verir.
Maurois böyle diyor; kitabının başka bir faslında da Harvard üniversitesi profesörlerinden birinden şu cümleleri iktibas ediyor: «Her millet için en mükemmel mânevi gıda kaynağı kendi mazisidir; kendi mazisinin yeniden yeniye keşfi ve daima yenilenmesidir. Ananesini inkâr eden bir mîllet tarihî hüviyetini kaybeder ve mânevi hayatının pınarını kurutur. Diğer taraftan yalnız ananelerine bağlı kalan bir millet de durgun sulara döner, tefessüh eder. îlle ihtilâl veya irticadan birini seçmek zorunda değiliz, önümüze açılan üçüncü bir yol var. istikbale doğru çevrilebilen basiretli bir nüfuzu nazarla mazisine sadakat...»
Memleketimizde yıllarca demokrasi aleyhtarı neşriyat yapıldı. hattâ zalim Japon idaresini bize numune gösteren kitaplar çıkarıldı. Zehirlerin tesiri henüz tamamlle giderilememiştir. Demokrasiyi sindirmek, sevmek için demokrasiyi tanıtan eserleri okutmak yolunda — klâsikler tercümesine benzlyen — bir teşkilât kurmak icabeder.
Refik Ualid KARAY
SÖZÜN GELİŞİ-----------------------------------------:
ikinci, üçüncü plândaki nesil
Şu bir kaç gün İçinde Bur saya kadar gidip geldim. Gerek vapurda olsun, gerek Bursada olsun, türlü tesadüfler ve münasebetlerle tanıştığım münevver gençler, İlk tanışmanın yabancılığı geçer geçmez, ihtimal gazeteci olduğumu öğrenmenin de verdiği cesaretle, sözü hemen memleket meselelerine getirerek fikirlerini söylüyorlardı, tşleri çok karışık ve bir çok cephelerden değişmeye muhtaç gördüklerini söylemek bu konuşmaların özünü İfade etmek olacaktır.
Kimlerle tanışıp da böyle bir mübahaseye girişlimse hepsi başlangıçta meseleleri, kendi meslekleri dolayıslle alâkalı oldukları tarafından ele alıyor, bunu halletmek için çareler gösterirken ona bağlı, daha umumi mahiyette başka bir mesele, derken bir dâva, nihayet; prensip ortaya çıkıyor, neticede bu prensipln yokluğunda ittifak ediliyordu. Esaslı prensipler olmadıkça teferrüat-ta çıkarak müşküllerin halledilemlyeceğlnl, işlerimizin bazı yerlerde bu yüzden Arap saçına döndüğünü kabul etmeyen de yoktur zannederim.
Genç münevverlerle görüştüğümüz meseleleri, münasebet düştükçe bu sütunlarda anlatacağım. Fakat benim İçin en güzel hattâ, daha doğrusu bu konuşmaların en çok hoşça tarafı gençlerin memleket meselelerile, bilhassa politikanın, dışında kalarak meşgul olmaları, muhalefet veya muvafakat düşünmeden, İşlerin düzeltilmesini can ve gönülden İstemeleridir. Eğer kendilerine bir imkân verilse tam bir İdealist gibi çalışmaya hazır olduklarını memnuniyetle görüyordum. Ne çarekJ seslerini duyuracak, hattâ düşündüklerini tatbik edebilecek mevkilere henüz gelememişlerdi. Yerleri İkinci veya üçüncü plânda olduğu için, çok zaman başka türlü düşüncelerine, kendilerine yaptırılan işlerin yanlış olduğuna bazan inanmalarına rağmen gık demeden o İşleri yapıyorlardı. Çünkü emir almakta idiler ve bulundukları yerlerden ayrılmalarına imkân yoktu.
Fakat, ne olursa olsun, ümitsiz değildiler kİ bu onların en güze] tarafları İdi.
Şevket Roda
AKŞAM
Samsunda hububat darlığı devam ediyor
Geliboludaki harb mezarlıkları
Anzak heyeti tarafından dün ziyaret edildi
Çanakkale 25 (AA.) — Anzak heceli bugün sut 3 te buradan Acea-bad'a ve omdan da Arıburnu harb mezarlığına hareket etmiş, 4.30 da Anbumundakl Anzak mezarlığında bir ruhani Ayin yapılmış ve müteakiben diğer hart mezarlarıyla birlikte Mehmet Çavuş şehitliği de ziyaret edilerek gerek bu heyet tarafından ve gerek ordumuz namına mahalli komutan tarafından İngiliz harb mezarlıklarına ve Melımet Çavuş (e-hiülğîne çelenkler konulmuş ve kısa hitabelerle her İki tarafın ölülerinin ruhlan taziz olunmuştur.
Heyet, sabah kahvaltısını Anbur-nunda yapmış, öğle yemeğini de Conkbayırında yedikten sonra saat 16 da Çanakkaleye dönmüştür.
Bu akşam saat 18 de misafir bulundukları Orduevinde şereflerine, vali ve mahallî komutanların da lıa-Dr bulundukları bir kokteyl parti verilmiştir.
Heyet, yann Seddüibahlr bölgesindeki harb mezarlıklarını ziyaret edecektir.
Af kanunu ve millî şoseler hakkmdaki sorular
Ankara 26 — Büyük Millet Meclisinin bugünkü gündeminde Ahmet Remzi Yur eğirin umum! a! kanunu bakkındakl Adalet ve Maliye Bakanlarından sözlü sorusu da bardır. Bun dan başka Vedat Diclelinin devletse yapılacak milli şoseler hakkında Ba-ymdBrlık Bakanlığından sorusu vardır.
Basın teknisyenleri kongresi
Basın Teknisyenleri sendikasının senelik toplantısı diin Eminönü Halk evinde yapılmış, İdare heyetince yerilen İzahat tasvlbedâlm iştir.
Tapılan seçimde yönetim kurulu üyeliğine oy sıraslyle Şeref Hîvel, İbrahim Bilge, Baki Mete, İzzet Dizici, Cahit Erkin, Yaşar Çakar, Cevdet Endin!, Tevflk İlem, Feyzi Gilneşku-ter. Ali Gerall; Ethem Gürda! asil fizalıklara seçilmişlerdir.
Yeni İdare (iyeleri yönetim kurulundaki Ödevlerin! almak üzere 29 nisan perşembe giinö saat 18 de sendika merkezine davet edilmektedir.
Uç kaçakçı yakalandı
Ankara 26 (Telefonla) — Ga-zlantepten gelen haberlere göre Nezib’in Çelebaşı mahallesinde Haşan Oğuzla kardeşi ve Bölük-başı adında üç şahıs Surlyeden dört beygir yükü kaçak lâstik getirirken yakalanmışlardır. Ayrıca Dutluk bölgesinde iki hayvan yiikü kaçak kahve de ele geçirilmiştir.
Batı Trakya Tiirkleri
Yunanistan Türkiye’ye iltica etmek isteyenlere kolaylık gösterecek
Atina 25 (AA.) — Anadolu ajansının özel muhabiri bildiriyor:
Yetkili kaynaklardan bildirildiğine göre, batı Trakyada eşklya korkusüe komşu Türldyeye iltica etmek isteyen Yunan tabiiyetindeki Tiirklere her türlü kolaylığın gösterilmesi ve bütün haklarının korunulatağına ve dönüşlerinde mal ve mülkelerinl tekrar elde edeceklerine dair kendilerine teminat verilmesi Atina'dan ma-haLll makamlara tebliğ olunmuştur.
Bu suretle. İki senedenberl fasılalarla ortaya çıkan ve iç güvensizlikten doğan âmillerin tesiri altında yuvalarını terkederek komşu Türk topraklarına iltica etmek zorunda kalan ve batı Trakyadnkl Türk azlığının bizzat mevcudiyetine taallûk eden bir mesele, son Atina temasları yle tekrar canlanan Türk - Yunan dostluğu zihniyeti İçinde halledilmek yoluna girmiş bulunuyor.
Kont Bernadot şehrimize geldi
İsveç Kızılhaç reisi Kont Bernadot, dün gece geç vakit bir Pân Amerikan tayyaresiyle şehrimize gelmiştir. Hava meydanında İsveç konsolosu ve Kızılay Umum müdürü Dr. Remzi Gö nenç tarafından, karşılanan Kont, seyahati hedefinin Kızılayla temas etmek olduğunu kendisiyle konuşan gazetecilere söylemiştir.
Kont, bugün Ankaraya gidecek, a-yın 29 unda İstanbula dönecek ve 3 mayısta Yunanistana geçerek oradan İsveçe avdet edecektir.
Associadet Press’in yüzüncü yıldönümü
Associated Press ajansı, 100 üncü yıldönümünü. İdrâk etmiştir. Bu münasebetle. ajansın İstanbul jnümes-cl)l Mr, Greenwald dün, Nişantaşın-dakl evinde bir kokteyl parti vermiştir. Gazetecilerle ajans mümessilleri ve diğer zevatın hazır bulundukları bu kokteyl partide, şehrimizde bulunan Amerikalı piyanist Jullus Ka-tehen birkaç parça çalmıştır. Toplantı samimi bir hava İçinde geç vakte kadar devam etmiştir.
Tren kazası
Birmingham, Amerika 26 (A P) — Miami - Chicago treni dün buradan 30 km. şimalde devrilmiş, iki kişi ölmüş, 14 kişi yaralanmıştır. ______
Metz şehrinde ev çökmeleri
Londra 26 (R) — Fransa'da Alman hududu yakınlarında Metz şehrinde bazı eski evler yıkılmıştır. Şimdiye kadar enkaz altından 12 ceset çıkarılmış olduğu blldiriimektedrl
Bazı köylerin halkı imiş sıkıntısı bugün Me
Samsun 20 — Hububat darlığı devam ediyor. Civar Uç« ve köylerden gelenlerin anlattıklarına göre, İstihsallerinden fazla miktarda mısır istihlâk eden Karadeniz mmiakası halkı, her sene aynı sıkıntı İle karşı karşıya kalmaktadır.
Toprak Ofla, mevsim başında, Karadeniz valilerine kilosu 23 kuruştan, yüzde 15 delikli, hafif kokulu mısır teklifinde bulunmuştur. Valiler, mahalli flatlerden pahalı olan ve üstelik kurtlu mısırı almaktan Istlnkâr etmişlerdir. Fakat gereken tedbirleri de zamanında almamışlardır.
Ünye ilçelerinde durum
Samsun 20 — Ordunun Ünye ilçesine bağlı köylerde, hububat sıkintl-sınıın daha şiddetli bir hal aldığı, hattâ bu bölgede açlıktan ölenler bulunduğu söylenmekte lee de. keyfiyeti İlgili makamlar nezdlnde tevsik etmek İmkânı bulunamamıştır. Halkın kilosu 25 kuruştan kepek alıp yediği; gelen haberler arasındadır.
Öğrendiğimize göre Samsun valili- | ğl harekete geçmiş: 200 ton mısır ve 100 otn arpa tevziine başlamıştır. An- I cak bu tevziat, peşin para mukabili | veya köylüyü borçlandırmak suretiyle yapıldığından, muhtaç vaziyette bulunanlar bundan da faydalanamamaktadırlar. Hâlen Samsun vilâyeti emrinde bulunan 50 ton mısırın ne şe kilde tevzi edileceği bilinmemekte ise
kül durumdadır. Buğday cliste görüşülecek
de, bunun da diğerleri gibi ya para He, yahut borçlandırmak suretiyle yapılacağı sanılmaktadır.
Buğday meselesi
Cumhuriyet Halk Partisi çatalca ilçe kongresi dün Çatalcada sinemi salonunda toplanmıştır.
Yıllık faaliyet raporunun okunmasından sonra dileklere geçilmiş; söz alan partililer Orman kanunu üzerinde durmuşlardır1’
Buğday meselesine geni? bir surette temas edilmiş; halkın bu mühim mevzu etrafında derhal aydınlatılması lâzım geldiği belirtilmiştir.
Bunun üzerine söz alan İstanbul milletvekili Ali Rıza Ari; uzun bir konuşma yaparak köylünün ağzından çıkan her sözü Meclise aksettireceğini, buğday meselesinin aydınltılması hakkında Büyük «met Meclisine bir takrir vereceğini söylemiştir.
Meclisin bugünkü toplantısında
Ankara 28 — Büyük Millet Meclisinin bugünkü toplantısında, Sinan Tekelloğlıı ile Ahmet Çınarın buğday ihracı ve sıkıntısı hakkında verdikleri sekiz takrir görüşülecektir. Bu İtibarla Meclisin, bugün çetin tartışmalara sahne olacağı kuvvetle muhtemeldir.
Bu takrirlerin görüşülmesinden sonra bize arpah ekmek yedirenler hakkında Meclis tahkikatı açılmasının İstenmesi kuvvetle muhtemeldir.
Celâl Bayar Orduda
Demokrat Partililerin Balıkesirt w toplantısı
Samsun 20 — Burada bulunan Demokrat Parti genel başkanı Celâl Bayar; dün parti merkezinde; civardan gelen heyetlerle konuşmuştur. Bayar; partinin kurul uşundanberi geçirdiği istihaleyi anlatmış ve partinin politikasını izah etmiştir. Genel başkan, bu arada partideki son hâdiselere de temas etmiş ve etraflı bir şekilde izahat vermiştir,
Bundan sonra partililerin muhtelif konudaki sorularını cevaplandıran Bayar; kendisini ziyarete gelenleri kabul etmiştir.
Celâl Bayar ve arkadaşları; dün Orduya hareket etmişlerdir. Oradan Glresuna geçmeleri muhtemeldir.
Balıkesir 26 — Demokrat Partinin İkinci yıldönümü münasebetiyle dûn burada Cumhuriyet alanında bir toplantı yapılmıştır. D. P. nin Balıkesir il başkanı Hıfzı Yırcalı kürsüye gelerek ilk konuşacak hatibi takdim etmiştir. Bu, Faruk Nafiz ÇamlıbeFdl. Hatip, Balık esirin hiçbir zaman haksız dâvalar peşinde görülmediğine 1-şaret ederek, şunları söylemiştir;
«— Dünyanın hiçbir yerinde demokrasi nizamının antidemokratik kanunlarla İşlediği görülmemiştir. Bu nun aksini düşünmek nizam yerine ııi zamsızlığı tasvir etmsk olur. Mademki büyük millet, demokrasi dâvasını İstemiştir; öyleyse demokrasiye uyulacaktır. Bütün bu aykırı kanunların kaldırılmasında gözetilen yegâne hedef milletin menfaatidir.»
Bundan sonra da Denizli milletvekili Reşat Aydınh konuşmuştur.
İsveç'in müdafaası
Iıveç Savunma Bakanının beyanatı
Londra 28 (R) — Bir İsveç gazetesi, Almanyadan ziyade Sovyet Rusyanın İsveç ordularının İmhasından faydalanacağını kaydetmekte ve İsTeçIn Batı memleketleriyle derhal bir antlaşma lmzalnıasını İstemektedir.
İsveç Savunma Bakanı da şöyle demiştir:
«İsveçln müdafasi böyle bir vaziyettedir kİ. ne Rusya ve ne de Amerika ona el ıızatamaz.»
Savunma Bakanı, İsveçln kuvvetli bir müdafaa sistemi olması noktası üzerinde ısrarla durmuştur.
Avrupa sosyalistleri
Hiir ve Birleşmiş bir Avrupanın kurulmasına çalışacaklar
Londra 26 (R) — Paris şehrinde toplanmakta olan Avrupa sosyalistleri hür ve birleşmiş bir Avrupanın kurulması İşinde çalışmak üzere daimi bir komisyon teşkiline karar vermişlerdir. Bu daimi teşkilât bütün çalışmaları koordine edecek, Brüksel paktını destekleyecek ve MkrshaU plânından tam istifadeyi temine çalışacaktır.
Aynı toplantıda karar verildiğine göre bir de sosyalistler İstihbarat bürosu teşkil edilecektir.
Bu sosyalist toplantıya 15 Avnıpa memleketi İştirak etmektedir.
Amerikan Kız Koleji öğrencileri
Amerikan Kız Koleji öğrencileri Cumhurbaşkanı İnönü ile Sayın Refikası nezdinde
____________________ 26 Nisan 1948
Eeykoz, Elektrik takımını 3-2 yendi
Galatasaray Beşiktaşa 3-2, Taksim Beyoğluspora
2-1 galip geldiler
Dün şeref stadı âdeta bir futbol panayırı gününü yaşadı.
Arka arkaya yapılan 3 maçı sahayı dolduran 4 - 5 bin kişi doya doya seyretti.
Sporcularımızın Atina'da olması dünkü maçların kalitesini de düşürdü denilemez.
Günün Uk maçı geçen hafta yapılan Beykoz - Elcktrlk'in son karşılaşması İdi.
Geçen hafta yapılıp 3-0 Beykozun galebesiyle neticelenen maçtan sonra dünkü maça Bey kozlular oldukça e-min çıktılar.
Hakem M. Reşadın İdaresinde oyuna başiıyan her iki takım şu kadrolar la sahaya çıktılar:
Beykoz: Orhan - Necml; Musre t -Fikri; Sağıp; Fuat - İsmet; M. Ali; İdrLs; Nuri; Bedri.
Elektrik: Hayrl - Şeref; Memduh -MukbU; Selim; Kemal - Yaşar; Naci; Hayati; Cihat; ismet.
Oyuna Elektrikliler canlı başladı-larsa da îdrls Dk golü atmağa muvaffak oldu.
Reykozun bu golünden «onra bir an şaşalıyan Elektrikliler biraz sonra Hayatinin şahsi gayretiyle beraberliği temin ettilerse de gene Beykozdan Bedri kafa İle ikinci golü yaptı.
Bununla beraber Elektrik takımı yılmadı ve son dakikada Cihadın vuruşlyle beraberllğt gene temin etti.
ikinci devreye her İki takım, oldukça yavaş başladılar. Oyun 15 İnci dakikadan sonra canlanıp sertleşmeğe de başladı.
Yavaş yavaş Beykozlular Inlslyatlvl ele alıp 38 ncı dakikada dağdan gelen topu İyi kullanan İdris vasıtasıyla galibiyet gollerini attılar.
38 İnci dakikada Bedrinin bomba gibi bir şütü kalecinin elini yaladıysa da kaleye girmedi ve bundan «onra da gol olmıyarak maç Beykozun 5-2 galibiyetiyle sona erdL
Beykoz terfi maçlarının her ikisini de kazanarak kümedeki yerini muhafaza etmeğe hak kazandı. Kendilerini tebrik ederiz.
Taksim 2 - Beyoğlu 1
M. Molİoy’un idaresindeki oyuna baş layan her İki takım bidayette fırsatlardan istifade edemediler. Fakat
20 nel dakikada B. Spordan Cudî takımının ilk ve son golünü attı.
ikinci devrede daha çok açılan TaksimlUer biri penaltıda olmak üzere 2 gol çıkararak sahadan galip ayrıldılar.
Galatasaray 3 —
Beşiktaş 2
Kâğıt üzerinde nispeten kuvveti) görünen Beşiktaş kadrosu ile Gala-tasarayın elinde kalan oyuncular karşılaştılar.
Beşiktaşlılar bu üstün lükler i r.l muhafaza etmek istediklerini gösteren akınlara hemen başladılar. 7 nel dakikada kaçan bir fırsattan sonra 9 uncu dakikada. Beşiktaşlı Kemal, Ilhan'dan bîr an kurtularak takımının ilk golünü attı.
Oyun bundan sonra bir an. durdu ise de 21 IncL dakikada kornerden gelen topu Reha kafa vuruşu ile leye sokarken Vahit bir penaltı yaptı. Reha bunu gole çevirerek, beraberliği temin etti.
Bu golden sonra G. S. oldukça açıldı ve bilhassa Reha güzel ve temiz oyunu ile temayüz ediyordu. Ne-te&Im 33 üncü dakikadaki şütünü kale direkleri kurtardı. Fakat 42 nel dakikada rakip müdafaanın duraklamasından istifade ederek ikinci Galatasaray golünü de attı ve devre 2-1 Galatasarayın galebesi İle sona erdi.
İkinci devrenin İlk 25 dakikası golsüz geçti, bir aralık Galatasaray aleyhine bir penaltı oldu. Hakem bunu 2 defa tekrar ettirdikten sonra Beşiktaşlılar beraberliği temin ettiler.
40 mcı daklakda, Rehanın yaptığı golü hakem saymadı, fakat Sarı !«ır-mızılıtarı maçm bitmesine bir dakika kata Rehanın ortasını kafa Qe gole çeviren Halis vastaslle hak ettikleri galibiyete ulaştılar.
Davıs kupası seçmeleri
Uzun zamandır devam edilen Davla kupası seçmelerine dün de Dağcılık laûbönde devam edLldl ve aşağıdaki neticeler alındı:
H. Telyan AnkaralI Cihat Özgenel'l güzel bir oyundan sonra 6/1, 6.3. 7/9 6/4 yendi.
Beliğ Beler de gene AnkaralI Engin Baiaş'ı 6/1, 8/0, 4/6 6/2 kazandı.
Vafd Partisi Reisi
(Bas tarafı 1 inci sahifede) partisi Mısırdaki en kuvvetli partidir i İnfilâk sahasını kordon alfana almış bulunan polis kordonuna karşı taşlar ve sopalarla taarruz etmişlerdir.
Dört yüz polLs memuru. İngiliz ve Amerikan sefaretlerinin bulunduğu şehrin bahçeLİ bölgesindeki Nahas paşanın evine giden bütün yolları kordon altına almağa teşebbüs etmişlerdir.
Önderlerine karşı yapılan suikast dolayısile Nokraşl paşa hükümetin* karşı bağırıp çağıran Vaft partisi nümayişçileri polis hatlarına karşı yüklenmişlerse de, kordonu yaramamışlardır.
Vaft partisinin bir çok İleri gelenleri Nahas paşa ve refikası tarafından kabul! olunarak atlattıkları tehlikeden dolayı kendilerini tebrik etmişlerdir.
Basma konan sansür yüzünden, gazeteler, infilâka dair yazıyı ihtiva edecek sûtuntan boş bırakmak suretiyle İntişar etmiştir.
Kömür hırsızları
Ankara 26 (Telefonla) — Başbakanlık mürakabe heyeti kömürlüğünden, kömür çalınmış ve Haşan İle Delice adında iki şahıs yakalanarak adüyeye ve-riimistir.
ö
Merhum Mevlüdühaa Beşiktaşlı Hafız Rlza Beyin mahdumu, Sallha Bayakır kardeşi, İstanbul avukatlarından Necmed-din Gönel'ln agabeylsl, Yapı Kredi Bankası murahhas âzası Selim Bayakır'ın kayınbiraderi yüksek elektrik mühendisi' Deni2 Yarbayı:
SELÂHATTİN GÖNEL 24.4.948 gecesi Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 28 4- « 948 bugünkü pazartesi günü öğ- 1 İş namazını mütaakıp Ağa es- | mllnden kaldırılarak alla kab- I rlstanı olanFerlkbyüne dfcfnedl- I lecektlr. I
Yahudilerin taarruzu akim kaldı
(Bas tarafı 1 inci sahifede)
Arap kumandanlığının tebliği
Şam 25 (AA) — Arap yüksek kumandanlığı aşağıdaki tebliği neşret-nılştlr:
Mühim Haganah kuvvetleri Yafa’-dakl İleri karakollarımıza hücum et- I inişlerdir. Çok şiddetli bir savaş ve topçu düellosu devam etmektedir. Ha ganah’ın Samuel'dekl mevzUerlmlze karşı yapmış olduğu hücumları tar-dettlk.
Arap kuvvetleri İngiliz polisine 110 Yahudi cesedi teslim etmişlerdir.
Yafa Arapları hicret ediyorlar
Teiâviv 25 (AA) — El’an Yafada bulunmakta olan İngiliz kuvvetler! a-na yolu mayınladıkları ve sokaklarda tankların devriye gezdikleri bildirilmektedir.
trgun, İngiliz kuvvetlerinin Yafa’-dan geri çekilmelerini istemiştir.
Kadın ve çocukların Yafa limanında bulunan bir Kızılhaç gemisine bin melerini teinin etmek İçin çarpışmalara iki saat ara verilmiştir.
Bir İngiliz destroyeri Yafa limanında Arapların tahliyesine nezâret etmektedir. Bu sırada şehrin varoşlarında çarpışmalar devam etmektedir.
Telâviv'den bildirildiğine göre; Ramleh ve civar köylerden gelen A-rap kuvvetleri bû sabah InglUzler tarafından boşaltılan Lldda hava meydanını İşgal etmişlerdir.
Irak Birleşmiş Milletlerden 40 bin ton buğday istedi
Londra 26 (R) — Reuter ajansının Bağdat şehrinden gönderdiği bir habere göre, Irak Birleşmiş Milletler iaşe teşkilâtından 40,000 ton buğday İstemiştir.
Çekirge taarruzlarına uğramış olaıı İrakla bu seneki hasad tabinin edildiği gibi olamıyacaktir.
26 Nisan 1948
AKŞAMDAN akşama
*—----------------
Cinayetler azaldı
a Bundan bir buçuk, iki sene kadar evvel, cinayetlerin emsalsiz derecede arttığını AKŞAM gazetesinin sütunlarında teessüfle yazmıştım. Bunu ispat maksa-3ile Köroğlu gazetesini ortaya şiin aüştüm. Evvelce Karagöz'ü, sonra da Köroğlu'yu neşrettiği için çeyrek asırdan ziyade bit ram andır, bütün memleketteki cinai hareketleri bir adliye ista-tlkci. i gibi gözönünde tutan Burhan 'lahit arkadaşımız, o vakitler, (inayetlerin rekor kırdagmı bana rtylemlsU. BUtün Anadolu Trakya ve İstanbul jazelelerinl ben de mesleğim dolayısile her gün elden eeçlnrlm. Yirmi doıt saat zarfında İşlenen cinayetler tüyleri ürpertecek şekillerde ve çokluktaydı. Zaman zaman bunların korkunç listelerini neşrediyordum»
Şimdi vaziyet birdenbire değişmiştir.
Cumhuriyet gazetesinde Doğan Nadi şöyle yazıyor; veL muğlâk cinayetlerin çözülmediğinden şikâyet etmekte belki haklıdır:
MEVZU BOLLUĞU
Büyük polis romanları müellifi meşhur Agatha Christie (ki şimdi Ankaradadır) Bolu dâva-sile yakından alâkadar oluyormuş.
Sayın bayana hemen haber ı verelim ki, bizde çözülmez sırlar ve bitmez dâvalar pek çoktur. Yüce Divanı bir tarafa, Anka-radaki milyonerin katlini diğer bir tarafa bırakın. Elâzığ ambarı sahibinin dâvası, Tatar güzeli Sulhiye cinayeti, orada burada bulunan kafası kopuk cesetler... Saymakla, tükenecek gibi değil.
Agatha Christie, memleketimizde oturup bunların tafsilâtım toplasa, kolayca ve kıyamet kadar eser sahibi olur!
Mevzu gerçi hâlâ boldur, fakat stok halindedir; amma vakaların gittikçe bollaşmadığına; hele bu son iki üç ay içinde cinayetlerin adetçe ve mahiyetçe ehemmiyetlerini kaybettklerine kaniim. Bütün memleket gazetelerindeki cinayetler ve hususî muhabirlerin gönderdikleri haberler Köroğlu' ya, Karagöz’®, Hemşeri’ye, Baba-can’a ve bunlara benzer neviden gazetelere süzülerek giriyor. Onların koleksiyonlarını da ispat diye ileri sürebilirim.
Bir buçuk iki sene evvel «Cinayetler çoğaldı» diye yazılarım İntişar etliği zaman, bazı arkadaşlar şöyle demişlerdi:
— Gösterdiğin deliller kâfi değildir. Çünkü şimdi. Anadolu-nun ve Trakyanın pek çok yerlerinde mahalli gazeteler çıkıyor; o yerlerdeki cinayetler eskiden malûm olamazdı, şimdi oluyor. Yoksa adetleri artmış değildir.
Aynı gazeteler, aynı muhabirler hâlâ baki. Fakat cinayet azaldı. Sebebi? Belki müneccimler bunu, bir kara yıldızın Küremize yaklaşmasile iz^h edeceklerdir. Ben, başka türlü bir zanna kapılıyorum amma, çok rica ederim, fena tefsir edilmesin; şu veya bu siyasi maksatla yazmıyorum, sırf cemiyet hayatı üzerindeki bir müşahedemi açıklıyorum.
Bir rejimden öbürüne geçildiği zaman, çok kimsede gayet na-muskârane, gayet normal siyasi celâdetler doğuyor. Onları gören kötü insayaklı insanlar da, gûya kendileri İçin dahi bir cüret kapısı açıldı sanıyor; eski zaptura-bitli idare altında yapamadıklarını bu değişme fırsatı sırasında yapmağa kalkıyorlar. Bizde ve başka memleketlerde bu hep böyle olmuştur. Bir buçuk İki sene evvel de, bizim memleket öyle bir siyasî değişme geçireli. Bu normale muvazi anormallikler oldu. Şimdi, demokrasi harekece kendilerine bir çıkar olmadığını blttecrübe kavramış bulu-| hanlar, yine kötü insiyaklarımı uyutmuşlar; oyuklarına, kovuklarına çekilmişlerdir. Belki iyi mücadelenin şeref hissesi mevcuttur. Belki af kanunun çıkacağı meselesi de vardır; Bundan sonra İşlenecek cinayetlerin artık o kanun çerçevesine girmiyece-ğfnl — alfabeyi güç belliyenler — stihuletle bellemişlerdir.
Her halde vakıa şu kİ, şeytan kulağına kurşun, cinayetler son iki üç ayda azalmış bulunuyor; İsteyen istediği şekilde yorsun.
(Vâ - Nû)
Şeher istihsalimiz
1947 yılında 96 bin tonu buldu
Haber aldığımıza göre memlekette | şeker sanayiinin tevsi ve İnkişafı İçin gerekli etütler yapılmakta, bu arada bir de yetil fabrika kurmak İçin çalışılmaktadır.
Bu hususta verilen malûmattan, anlaşıldığına göre memleket İhtiyacını âzami ölçüde karşılamak jnaksadl-le çalışım şeker endüstrisinin bugünkü istihsal seviyesini muhafaza etmesi ve arttırması pancar yetiştiren toprakların muhtacolduğu hayvan gübresinin sağlanmasına, tarlaları dinlendirecek nebatların t kümesine, pancar yetiştirmede yalnız yüksek kaliteli birinci nesil tohum kullanılmasına,’ zlraatin makineleşmesine, dört senelik münavebeye geçilmesine ve sulamanın teşmiline bağlıdır. Bu cihetlerin teminine faaliyetle çalışılmaktadır.
Bu arada şeker lstlhlâklnda öte-denberl sezilen artış temayülü 1947 yılı başından şeker flütlerinin indirilmesiyle fiilen kendin! göstermiş ve şeker endüstrisinin geniş.emeslnl memleketin başlıca dâvaları arasına geçirmiştir. Bu İtibarla bir milddet-tenberl bu yolda girişilen tetkiklerin fiiliyata intikali için hiikûme*in kati kararları beklenmektedir..
Bu tetkikler arasında Çukıırovıda kamış yetiştirme imkânları araştırılmış, ayrıca kamış şeker endüstrisi kurulmasına elverişli şartların teshilini hedef tutan etütler yapılmıştır. Bu arada yeni getirilen kamış nevileri İle kamış ziraat! usulleri etrafındaki tetkikler teksif edilmiş ve hazırlanması gereken sulama ve tcfclr proje esasları da Hollandadan getirtilen bir mütehassısa yaptırılmıştır. Böylece Çukurovada girişilen araştırma ve inceleme işleri, burada bir kamış şeker endüstrisi kurulmasına teşebbüs halinde gerekli tesis plânlarının hazırlanması için lüzumlu teknik doneleri verebilecek bir olgunluğa erişmiş bulunmaktadır. Bu tetkikatın müspet şekilde neticelenmesi İse hükümetin alacağı karara bağlıdır. Bu arada dokuz senedenberl takatlerinin üstünde çalışan fabrikalar da esaslı tamirlere ve modernleştirilmeye muhtaçtır.
Diğer taraftan 1947 yılı İçindeki kampanya müddetlerinde' memleketteki dört şeker fabrikası 590 bin ton pancar işleyerek 96 bin ton şeker elde etmişlerdir. Bu yılkl kampanyaların başlıca vasfı, elde edilen pancarın şeker randımanının şimdiye kadar şeker endüstrimizde kaydedilen cn yüksek nispet! teşkil etmesidir, l'lğer bir hususiyet de, elde edilen şeker miktarının fabrikaların kuruluşun-danberl en yüksek yekûnu teşkil etmesidir.
işlenen pancar miktarı geçen yıla nispetle 25 bin ton eksik olmakla beraber şeker İstihsalinin 43 bin ton fazlalık göstermesi İşlenen pancardaki şeker servetinin yüksekliğine delildir.
Üzüm ihracatı
İngilîzler dört bin ton üzüm almak istiyorlar
İzmir — İngilizlerin 81 kuruş 60 santimden yaptıkları son dört bin tonluk üzüm taleplerinin ancak 1200 tonu karşılanabilecek-1 tir. Geri kalan miktarın teslimine hiç bir ihracatçının yanaşmı-yacağı muhakkaktır. Zira bugünkü borsa fiatlerile İngiliz mubayaalarını sağlamak hemen hemen imkânsız gibidir. 1200 ton luk teslimat da, bazı ihracatçılar elinde bulunan stoklardan ve zararına olarak yapılabilecektir. Ellerinde mal bulunan ihracatçı lar, yüksek maliyeti bulunan bLr stokla yeni mahsul yılına girmek istememektedirler.
Alâkalılar, yeni yü iizüm rekoltesinin oldukça üstün olacağı ve borsaya bu seneki Hallerin oldukça dununda arzedileceği mütalâasın dadırlar.
Çünkü maliyeti yüksek mahsullerimizi dış piyasalara satmak mümkün olamamaktadır.
BUGÜN ÇOCUĞUNUZA
Küçük Kardeş
6 - 8 yaşındaki çocukların biricik dergisi
Sovyet Büyük Elçisi lif. Lâvrişef itimatnamesini takdinı ettiği gürı Çankaya köşküne gelirken
AKŞAM
-^| DEN^CiLiK
Şehrin iki yakasım araba vapurlarile bağlamak lâzımdır
Şehircilik mütehassısı M. Prost, araba vapurları seferleri sayesinde şehirdeki mesken buhranının da önleneceğini teyide diyor
2 — Resmi ve hususi mllesseseler-de çalışan memurlar,
3 — İş adamları, tacirler, esnaf; serbes meslek erbabı,
4 — Nihayet Beyoğlu tarafının eğlence yerlerine gitmek Lstiyenler, araba vapurlariyle karşıdan karşıya nakledilecek otobüslerden faydalanabilirler. Bu imkân elde edilince Anadolu tarafındaki emlâk sahiplerinin mühim bir kısmı, kışûı da evlerinde kalmağı tercih edeceklerdir. O zaman şehrin Rumeli tarafındaki apartmanların mühim bir kısmı boşalmış olacaktır.
Sıhhî bakımdan
Hele Anadolu tarafının su meselesi yeni bir bent İlâvesiyle halledildiği 1 zaman, Beyoğlunun, Galatanın ve İstanbul tarafının güneş görmlyen dar sokaklarındaki gayri sıhhi evlerde oturanlar, muhakkak kİ Anadolu tarafına yerleşmeği tercih edeceklerdir. Çünkii şehrin Anadolu tarafında, pek çok ev ve apartman yapılabilecek boş arsa vardır. Bu arsalardan istifade edildiği zaman Beyoğlu ve Ga-iatada görülen nüfus kesafet! ve nakil vasıtaları tıkanıklıkları azalmış olur.
Anadolu tarafında yapılacak sıhhi evlerde oturmanın diğer bir faydası da veremlilerin ve M. Prost'a göre, serserilerin de azalmasını mııclbola-caktır.
Yeni caddeler açılmasını kolaylaştırmak
Beyoğlu ve Galata bölgelerindeki nüfus kesafetinin azalması, burada İstanbulun nâzım plânı mucibince asılması kabu! edilmiş olan «Takslm-Atatürk köprüsü» ve Taksim - Kara-
Bundan evvelki yazımızda, lstan-. bulun iki yakasının feribotlar ve daha büyük daha süratli, daha çok sayıda araba vapurları ile birbirlerine bağlanması lüzumundan bahsetmiş ve mevcut İki buçuk araba vapurumuzun tarihçesini yapmıştık. Bu yazımızda da şehircilik mütehassısı M. Prost tarafından verilen bir rapordan bahsedeceğiz. M. Prost, raporunun başlangıcında:
Köprü ve Tünel yapamaymea...
«İstanbulun Rumeli bölgelerinin Anadolu yakasına mümkün olduğu kadar hususi bir tarzda. Acilen bağlanması zaruretini her fırsatta söylediğini» belirttikten sonra, «daha hayli bir zaman İçin Kümeliyi Ana- ' dolu yakasına bağlıyacak bir köprü j veya, tünelin tatbiki kabil olamıyaca-| ğını» açıkça ifade etmektedir. Böyle , olunca da. Devlet Demiryolu İdaresinin vagonlarını ve her nevi otomobilleri, otobüsleri ve kamyonları, arabaları taşıyabilecek feribotların (M. Prost araba vapurları İçin de feribot tâbirin! kullanmakladır) Boğazın' muhtelif mahallerinden hareketle gayet iyi şartlar altında şehrin iki kısmını birbirine bağlamaları lâzımdır. Feribot seferleri İki sahilin münasip yerlerinde öyle bir surette taksim ve tevzi edilmelidir kİ Anadolu tarafında oturanlar Rumeli tarafının muhtelif semtlerine ve eğlence yerlerine gayet seri bir surette gidebilsinler.
Muhacir kuşlar gibi..
Boğazda sık ve seri feribot seferleri İhdası, mesken buhranı üzerinde de büyük ölçüde tesir yapar. İstanbulun Rumeli tarafında oturanların bir çoğu Anadolu cihetinde de köşk ve köy gibi yeni büyük caddelerin açıl-yalı sahibidirler. Bu ikametgâhlar, sa-' masını da kolaylaştıracaktır. Çünkü dece yazın ■ .............. -■ ---- -------
kışın vasıtasızlık yüzünden bunlardan, İstifade edememektedirler.
M. Prost, Beyoğlu ve İstanbul halkının her ilkbaharda mektepler kapandıktan sonra, Anadolu tarafına hicret ettiklerini ve kışın da okullar açılır açılmız, Anadolu tarafından İstanbula akın ettiklerini kaydediyor. Filvaki, sırf vasıtasızlık yüzünden İstanbul halkı, muhacir kuşlar gibi; her yıl iki defa yer değiştirirler.
M. Prost diyor kİ: İstanbul şehri hudutları içinde yazın veya kışın İkamet edilmlyen birçok evler mevcuttur ki bunların bir kısmı yazın Rumeli tarafında, kışın da Anadolu tarafında boş kalmaktadır. Mesken buhranı çekilmiyeıı bir zamanda, bu vaziyet tabii görülebilirse de buhran zamanında böyle değildir ve bu boş kalan evlerden istifade çareleri aranmalıdır. Me^en bışhrpnına karşı
Bu çarelerden biri feribot seferlerinin i3İah ve tanzimidir. Karşıdan karşıya feribotlarla hiç beklemeden . ____. __
bütün kora nakil vasıtalarını geçirdi- vapurları; ■çift güvertell yapılabilir ve ğimlz gün birçok aileler, yazlık evlerinde, kışın da oturacaklardır.
«Taksim - Çamlıca*. «Nişantaşı -
Bostancı», L ______ ________Z„ ___________. ,___________________-
otobüs seferleri, yolcuları sabahın er- j ba vapurları gibi, olması gerektir, ken saatlerinden gecenin geç vaktine Yalnız üst güvertedeki yolcuların ra-kadar; şehrin iki yakası arasında ak- | hatça girip çıkmaları için iskeleler tarmasız taşırlarsa, mesele halledil- de- İki kat olmalıdır. Neteklm birçok miş olur.
1. — Üniversite ve yüksek okullar talebesi.
lişgal edilmekte, sahipleri' buradaki emlâkin kıymeti tablatlyle azalacağından İstimlâklere daha nz para sarfedlleceğl gibi, bu caddelerin güzergâhlarına tesadüf eden evlerin [ yıkılmasından husule gelecek mesken buhranı da, Anadolu tarafında yanılacak evler sayesinde hayli önlenmiş bulunacaktır.
Feribotlar nasıl olmalı?
M. Prost’un feribot dediği araba vapurları, her türlü vasıtaları süratle karsıdan karşıya nakledebllmell. aynı zamanda yaya yolcuları taşıyabilecek Güverteler! Ve salonları bulunmalıdır. Bu vapurların iki güveijtell olması lâzımdır. Rahmetli Şirketi Hay-rlyeden Denizyolları İdaresine mira 3 kalan 26 ve 27 numaralı araba vapurları da: uzun zaman böyle iki gü-vertell İdiler. Üst güvertelerinde yolcu taşırlardı. Yalnız salonları yoktu: bir ı koç kişilik yan kamaraları vardı. Sonradan havaleli eşya yüklü kamyonla-, nn taşınabilmesi İçin her iki araba ' vapurunun da üst yolcu güverteleri kaldırıldı. Yeni ısmarlanacak araba
üst güvertenin yarısına da bir kapalı salon inşa edilebilir. Vapurların, na-, kil vasıtalarının bir taraftan girip dl-Bayezlt - Erenköy» gibi ğer taraftan çıkması İçin'şimdiki ara-
Abidin Dâver
(Arkası 6 inci sahijede)
Sahlfe 9
Talim uçakları
Rendova uçak gemisi bu uçaklardan getiriyor
Amerikanın Tİirklyeye yardım misyonunun Birleşik Amerika Hava kuvvetleri başkanı Tümgeneral Earl S. Hoag'un bildirdiğine göre, Türk Ha va kuvvetlerine verilecek Amerikan tâlim uçaklarının İlk grupunu tekâmül ettirilmiş AT - G Texan uçakları teşkil edecektir.
Uçaklar, 28 nisanda İstanbula gelecek olan Amerika Bahriyeslnln Ren dova İsimli uçak taşıt gemisiyle yola çıkarılmıştır ve Rendova’dan Yeşll-köye nakledilecektir. Uçaklar, Aleme-da’dan (Kaliforniya) gelmektedir.
Birleşik Amerika hava kuvvetlerine mensup bir teknisyenler grupu da uçaklarla birlikte gelecek ve uçakların motörlerlyle meşgul olacaklardır. Deniz seyahati göz önünde tutularak AT - 6 uçaklarının motörlerl hususi bir şekilde yağlanmıştır. Bu motörle-rln kullanılmadan evvel elden geçirilmesi lâzımdır.
AT - G uçakları dünyada en fazla kullanılan uçak tipidir. 33 millet, pilot tâlim ve terbiyesinde bu uçaklardan faydalanmaktadır. Birleşik Amerika Hava ve Deniz kuvvetleri gerek savaş esnasında ve gerekse bugün bu uçakları büyük ölçüde' istimal etmektedir.
AT - 6 Texan, tek motöriü, iki kişilik; alçak kanatlı ve.tamamen madenden inşa edilmiş bir monoplândır. Pilot mahallindeki başlık: pilotun ha rlcl görmeden uçağı yalnız âletlerle 1- ' dar e edebilmesi İçin kullanılmaktadır.
Umumiyet İtibariye Texan tâlim ve terbiye uçağı öğrenci pilotun çalışma devrelerinin sonuna doğru İstimal edilir.
İSTANBUL HAYATİ
Çocuk Dâvamız
Ege madencileri
Bir toplantı yaparak dileklerini kararlaştırdılar
Ege bölgesi madencileri sanayi birliğinde toplanarak kendilerini ilgilendiren muhtelif mevzuları konuşmuşlar ve toplantıda hazır bulunan Maden umum nıüaürü Hakkı Akboz'a dileklerini bildirmişlerdir. Bu dileklerin belllbaşlılarını şunlar teşkil etmektedir:
1 — Madenlerden alınan İhraç vergi ve resimlerinin satış mektup ve telgraflarında, yazılı satış flatlerl û-zerlnden tahakkuk ettirilmesi;
2 — Nisbi resmin nizamnameye uy gun olarak ve madenin İskeleden vapura kadar olan nakil vç tahmil masraflarının tenzilinden sonra tahakkuk ettirilmesi;
3 — Bu resimlerin her altı ayda ve ya bir takvim yılı içinde tesblt edilerek tebliği;
4 — İstihsali, durdurmamak ve taahhütlerin yerine getirilebilmesi İçirt bir miktar paranın tahsil edilerek im rarına müsaade edilmesi;
5 — Maden direklerinin yaş ağaçlardan verilmemesi için Orman İdaresiyle temasa geçilmesi;
C — Madencilere bankalardan kredi temin edilmesi veya Eti Bank'ın bu işle vazifelendirilmesi;
7 — Yeniden bulunan madenlerin taharrisi ve krokilerinin yapılması için fen memurlarına da müsaade verilmesi;
3 — Krom madenine de İşletme ruhsatnarnesinln verilmesi.
Madencileri dlnliyen umum müdür bütün dilekleri makul ve yerinde bulduğunu söyliyerek notlar almış ve ta-leb edilen arzuların bir kısmının ö-nümllzdekl günlerde yerine getirileceğini bildirmiştir.
Fatih müzesi
Arkeoloji müzesinin karşısında bulunan Fatih yapısı Çinili köşk binası Fatih müzesi haline getirilecektir.
Bu maksatla binanın tâmtr ve ıslahına karar verilmiştir. Maliye Bakanlığı tümlr.lçln 250 bin Hra tahsisat göndermiştir. Tâmirata yakında başlanacaktır.
Fatih'e alt bütün eşya ve malzeme İle ya2i ve fermanlar burada teşhir edilecektir.
TL
Dün yine bu sütunda çocuk dâvamızdan bahisle yavrularımıza karşı vazifelerimizi yapamadığımızdan dert yanmıştım
Bugün de esefle ilâve edelim ki çocuk sağlığı sahasında da henüz başarılı bir faaliyet hamlesi yapmış vaziyette değiliz. Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığının birinci on yıllık milli sağhk plânında çocuk bakımına dair bir çok vaitler var. Yapılacak İşler senelere taksim edilerek saraya konmuş ve bunların on yıl içinde tahakkuk ettirilmesi kararlaştırılmış. Fakat aradan geçen bir seneden fazla zaman zarfında plândaki tasavvurların onda birinin tahakkuk etmesi lâzım gelirken, henüz ellide birinin dahi tahakkukunu belirten eserler meydana çıkmadı. Büyük şehirlerden bazılarında göze çarpan ve ihtiyacı karşılamaktan uzak bulunan sağlık faaliyetini bir yana bırakırsak, yurt içinde çocuk sağlığına karşı gösterilen alâka, alman koruyucu tedbirler pek cılız. Meselâ geçenlerde Kon-yanın bir nahiyesinde kızamık hastalığının üç ay İçinde 95 yavrunun ölümüne sebebiyet verdiğinden yine bu sütunda bahsetmiştik. Yurdun köşesinde bucağında sari hastalıklar, bakımsızlık, bilgisizlik yüzünden her sene kaybettiğimiz çocukların yekûnu tüylerimizi ürpertecek rakamlara baliğ olur.
Bu mevzu üzerinde daha derinlere dalmak bizim değil, alâkalı zatların ve makamların salâhiyet çerçevesi içine girer.
Büyük şehirlerdeki «Çocuk Esirgeme Kurumu» ve «Yardım Sevenler Demeği» gibi hayır cemiyetlerinin çocuklara karşı gösterdikleri yakın alâka teşekküre şayandır.
Çocuk Esirgeme Kurumunun son bir yıllık faaliyetini gösteren cetvel cidden iftihara değer. Kurumun meydana getirdiği çocuk dispanserleri, çocuk bahçeleri, Doğumevleri, süt damlası müesseseler!. gündüz ve gece çocuk Bakımevleri, dikiş ve örme evi, yıkanma yurtlr.n, aşevi, kütüphane bir yıl içinde (159,770) çocuğu ve bakıma muhtaç çocuk analarını barındırmış, bir çok yardımlar yapmıştır. Bu müesseseler! kurmak ve yaşatmak büyük bir azim, feragat, fedakârlık eseridir. Cemiyet bünyesini takviye için âzami gayreti gösteren bu müessese, hükümetle beraber varlıklı yurttaşlarımızın da yardımlarını bekliyor, Hayır cemiyetlerinin yaşaması ve verimli faaliyetlerini genişletmeleri, hayır sever hemşerilerlmizin feda-kârlıklarile temin edilebilir. Umumi ihtiyaçla mukayese edilirse. şimdiye kadar yapılanlar ancak devede kulak kabilinden-dir. Yardıma muhtaç yavrularımıza karşı yakın alâka göstermek, hayır müesseselerini kuvvetlendirmek cemiyet, insaniyet, vicdan borcudur. Bu müessesele-rin faaliyetini yurdun her tarafına ulaştırabilirsek ne mutlu bize*
Kimsesiz, başıboş çocuklara gelince; yıllardan beri tasarlanan plânlara, hazırlanan programlara. yapılan vaıtlere rağmen maalesef bu yürekler acısı dâvanın halli yolunda bîr adım atmak şöyle dursun, ufak bir kımıldanma dahi görülemiyor. Köprü altlarında, yangın hara-bplerinda serseri sürüleri halinde yaşıyan o zavallı yavrulara şefkat kucağımızı ne zaman açacağız; onları bugünkü süfli hayatın zehirli pençesinden kurtarıp cemiyete faydalı birer uzuv haline getirmek İçin ciddi faaliyete na zaman geçeceğiz?
Cemal Refik
Çukurova bölgesinden pamuk mubayaası
Bakanlar Kurulu aldığı yeni bir kararla Çukurova bölgesinden pamuk mubayaama bir miktar ödenek daha tahsis etmiştir. Bu karara göre aırttjr tlsman sandığında mevcut altı milyon liradan bu sandığın Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankasına tevdi veya ikraz etmeyi kabul edeceği paralar Sümer Bank'm ilerideki yıllar İhtiyacını karşılamak maksadiylç Çukurova bölgesinde müstahsilden yapılacak pamuk mubayaasında kullanılacaktır.
müdürlüğünce göztaşı, ayçiçeği tohumu ve saire ziraata ait tohum ve malzeme de vetjlmekte-| dir.

Köylüye tohumluk tevzii
Sonbaharda köylümüze hükümetçe dağıtılan 696 ton tohumluk buğday, arpaya ilâve olarak yazlık için muhtaç çifçilere yeniden 120 ton arpa ve 25 ton buğday ve meccani olarak 550 kilo yonca ve koringa gibi havyan yemleri tohumundan dağıtılmıştır. Ayrıca isteyen çlfçllere ziraat |
Sah'.fe 4
AKSAM
26 Nisan 1!)48
Mısır mektupları
K A HTR E
Mısır basım — Kültür bağları — Mısırda Türkçe filimler — Türk azınlığı — Yankesicilere dikkat
I Evveî zaman içinde |
Hicaz şimendiferi
Hicaz hattının yapılmasına nasıl başlandı? — İlk karar ve kurulan komisyon — Yıldızda toplantılar — Hat Medineye varıyor
Köy düğününde
Kadın yüzünden kanlı bir kavga
Yazan. Dr. Bedi Şelisiit'aroalu
Kahirc'dc hayvanat bahçesinin medhali
«İktibas hakkı mahfuzdur» SEMİH MÜMTAZ S.
hayll erkânıharp zabitleri Kâzım paşaya terfik edilir. Bir taraftan da bütün vilâyetlerde valiler; mutasarrıflar; kaymakamlarla beraber heyeti idare âzaları Ve eşraf faaliyete koyulurlar. para verirler, para toplarlar. Hatırlarım biz Beyrutta iken Beyrut-takl eşraf ile beraber vücuhu memleket de (Viicuh, olzamânm rlnı’e Müslüman olmıyan yükler için kullanılan bir lime İdi) hizmet vermiş, para toplamışlardı Biz de ts-tanbula dönmüştük. Binaenaleyh , merkezi saltanattaki faaliyeti daha
vermek salâhiyetini vermiştir.
Mısır geniş bir neşriyata sahiptir.; Günlük olarak intişar eden bu gibi Arapça gazetelerin sayısı daha pek çok olduğu halde bunların yanında
■ Fransızca. İngilizce, Rumca birçok ı gazete de İntişar etmekledir.
Mısır basını Türklyeye alt havadislerle hakikaten alâkadardır. Raman dağında bulunan petrol orada büyük
■ bir sevinç vesilesi oldu. Ne yazık ki 1 Türklyeyi tanıtacak, neşriyatı alama-
■ dıklarından acı acı şikâyet ediyorlar,
(Şehldülgaram. Cennet iiltah gibi
Arapça isimlerle gösterilen Allahın Cenneti, Aşk Şehidi. Kahveci Ou-' zell gibi {İlimlerimiz her ne katkı r alâka* çekiyorsa da edİndiğim intiba şu kİ bu hususta da çok dikkatli ve hassas davranmalıyız. Çünkü Aşk ’l Şehidini gördükten sonra birçok Mı-Isırlıların Türkler hâlâ böyle hayınc-nîşin mİ, çadırda mı yaşarlar dediğini bizzat işittim ve bu filim ba-(sında uzun müddet menfi bir propaganda vesilesi oldu.
Diğer ekalliyetlere alt kulüp, mektep, gazete idarehaneleri, hayır vc mûsiki cemiyetleri gibi müesseseler! tanıdıktan sonra anladım kl o kadar yakın tarihi alâkaya rağmen. Mısırda en az organize olan azınlık Türk İazınlığıdır. Bugün Mısırda Türkçe neşriyat satan bir tek kütüphane olmadığı gibi, oradaki yüzlerce Türk
Opera meydânının meşhur muhallebicisi Mahmut Nef’L bcyJe buluştuktan sonra Ei'ehram gazetesini ziyarete gidiyoruz. Mahmut Nef'l bey Abidln sarayındaki tarihi arşiv dairesi müdürü ve Cumhuriyet gazetesinin sahibi sütun muha mirlerinden Ömer Riza Doğrul’un kardeşidir ve benim için Mısırda kalmış hakiki bir dosttur.
Ei'ehram Yakın Şarkın en büyük gazetesidir. 72 senelik tarihi olan bu müesseseyi tskenderiyede de ziyaret etmiştim îskenderlyedekı yazı işleri, müdürü Abbas bey 40 senelik ve mes-| leğin eri olmuş bir gazeteci. Karşılıklı dertleşirken mevzuumuz umumiyetle. İki kardeş milletin gittikçe seyrekleşen kültürel münasebetlerine inhisar eclyor. Gazete ve gazeteci mübadeleleri, üniversite talebelerinin gezileri, spor ve musiki temasları gibi teşebbüs! eri e bu münasebetlerdeki dur-1 günlüğün giderilebileceği ve iki milletin birbirine karşı duyduğu ruh! yakınlığın daha fazla artacağı noktasında bİTİeşiyorur.
Filhakika Mısırda bulunduğum zamanlarda süvarilerimiz tahlşle bek-; lıenlyor, Darüttallmi musiki cemiyetinin, tamburi Faize hanımın ve Münir Nurcddln'hl kanserleri hasretle anılıyordu. Aynı şikâyetleri Journal d'ı Esypt'l ziyaretim sırasında da dinle-1 dün.
Fikrimce bu gibi teşebbüsler hü-^çocuğuna İlk mektep tahsilini verc-kûmelten dahi teşvik görmelidir. Bu cc-k bir tek İlk okul da yoktur. Ede-surc-tle memleketten her ne sebeple, biyat fakültesinin Arap lügati şube-o'.ursa olsun çıkarılıp. Yakın Şarkta sinde mecburi J 9 ——
toplanan bir Ç^k şahısların hakki-1 mizdakl menfi propagandalarına da; en kesin yoldan cevap verilmiş olur.; Lâkin ne yazık ki Irak ve Lübnan gibi birçok memleketlerle mütekabil j anlaşmalar yapıldığı ve seyahat ko~] layhlclnrı temin edildiği halde Mısırj için hüsün bu İmkânlar m ad umdur.. Ve harb dolayıslyie alınan tahditler elan devam etmektedir.
Meselâ Mısırda Arapça olarak intişar eden Elehram, Elmasri, Elza-man gibi birkaç büyük gazeteden birinin Elmasriinln sahibi fiyan âzasından Mahmut beyin Türklyeye seyahat arzusuna rafinen viîe alamadığını duydum. Bu !□ bir hakikattir. Halbuki Mısır hükümeti kendi konsoloslarına bu gibi tanınmış İnsanlar için her türlü tor- .........
montelerden vâreste kal ara tt vize gedeceğim.

İkinci sultan Hami t Hicaz şimendiferini İnşa ettirmeyi arzu eder. Fakat nasıj yapılacağım pek kcsllremediği lçhı vükelâdan bazılarına mütalâalarını sordurur. Bir türlü padişahı ikna edici cevap veremezler. Hünkâr üzülmeğe başlar. «Bir iö görelim deriz, yapamayız. Paşalarımıza sorarız cevap v« kuvvet alamayız, şimendiferi de ben kendim yapacak değilim al Nerede bu kadar mühendisler? Biz onları mekteplerden çıktıktan sonra şunu ‘yapamazlar, bunu yapamazlar densin diye mİ ok uttuk 7 Nazır paşalardan ne sursak mırın kı-no .teinler diye n>l me.kle setirdik? . »»"»
Bu ne bdituut.JU.lir ya KaUli.» deme- .ÎT'°d/
ğe başlar; hakikaten rahatsız olur. Hattâ çocak gibi tutturur arlık hep bundan bahseder olur. Bittabi padişahın bu derdi saray halkına dahi sirayet eder. Bunlar da aralarında konuşmaya ve hasbıhale cüret ederler. Bir hayli zaman da böyle geçer.
Bir gün hünkâr şu işi bir de kendi __________________,,_____________...___
adamlarımla konuşayım bakalım ne zl Ethem paşa; Bahriye Nazırı Hasao diyecekler? der. Herkese fikirlerini J paşa; Nafıa Nazın Zlhnl-paşa: kâtibi sorar. Ve onlar savel şahanenizde —* *—‘---------------
pekâlâ olur, falan dedikçe dua ile şimendifer yapılmaz, Siz bana zaten hep böyle şeyler söylersiniz başka bir şey bilmezsiniz kili itabında bulunur. Nihayet bir defasında aynı suali ve
Câbi-bû-ke-bu faaliyete Işllrnk elmiş etmişlerdi. Avuç avuç para
Menemenlin Maltepe köyünde yapılmakla olan bir köy düğününde kadın yüzünden kanlı kavgalar ve yaralamalar olmuştur.
Bir anda karışan düğün evinde Ahmet oğlu Mehmet B1U, aynı köyden Mehmet Özel tarafından. Hiisrev oğlu Mehmet Gürsoy, Sabrl oğlu Halil tarafından; Mehmet oğlu Maksut Eröğ-lu Sabri oğlu Halim tarafından: Sabrı oğlu Halim de İbrahim oğlu Ahmet Tulum tarafından bıçakla muhtelif yerlerinden yaralanmışlardır.
Bu arada daha bazı kadın ve çocuk lar da hafif surette yaralanmışlardır. Yaralılar derhal memleket hastanesine kadırılmıştır.
iiuiim—wgwBBM^p lYarın akşam SÜMER sinemasında
ANKARA RADYOSU Bu akşamki proğram
18 ünlü dans orkestraları (Pl); 18J0 Operet parçalan (Pl.); 18.4#
şarkılar; w Haberler; 19.15 Geçmişte bugün; 19.20 Fasıl şarkıları; 20 Mit’ zlk; 20.15 Radyo gazetesi; 20.30 Serkeş saat; 20.35 Mandolin birliği; 21 Konuşma; 21.15 Karışık şarkılar; 21.45 Opera aryaları (Pl.); 22 Ko-
nuşma: B. M. M. saati; 22.15 Dana müziği (Pl); 22.45 Haberler
Zarın sabah re öğle program
L30 Marşlar ((Pl.); 7.45 Haberler; 8 Hafif sololar (Pl); 8.15 ŞaıkıJ.ır 8.30 Çeşitli hafit müzik (Pl.)
12J0 Karışık şarkılar; 13 Haberler; 13.15 Film müzikleri (Pl.); 13.30 Hafif melodiler (Pl.); 13.45 Müzik (Pl); 15.50 Konuşma: Ç. E. K. adına.
feri için pullar ihdas ediliyordu. Şu veya bu varidata gayet ehemmiyetsiz zamlar yapılıyordu. Sonra «Hindistan» kesenin ağzını açmıştı. Para yolluyordu, paralar yolluyordu.
Hünkâr memnun
Haftada iki defa Yıldız sarayında toplanan komisyonu âlide Müşir Ga-
Senenin hakiki Dun Juanı. Asri Kazanma
JOHN HALL
LOUİSE ALBRİTTON — PEGGY RYAN
İle Holivudun en güzel kadınlarının Iştraklyle yaratılan
HATIRA DEFTERİ
(Men İn her Dlarry)
'Kıskançlık ve İhtiras romanı başlıyor.
ÇEMBERLiTAŞ sinemasında
Bugün matinelerden itibaren 2 büyük film birden

suni izzet paşa he şimdi isimlerini halırltyamadığım diğer zatlar vardı. Ve bu komisyonun bir de daimi kitabet dairesi vardı ve başkâtibi de geçenlerde vefat eden Mehmet İzzet ________ . - ______ _ ______ _______ bey hocam izdi. (Senelerce ŞLrkeU hasbıhali ikinci kâtibi İzzet paşa İle ' Hayrlyede ve Daruşşafaka hocaiığın-de tekrar eder. Efendisinin bu der- I da hüsnü hizmetler eden meşhur ve dinden esasen haberdar olan paşa muhterem İzzet bey). Paşalar topln-her ihtimale binaen hazırlanmış ola- ! nır ve ne yapılıyorsa her içtimain ne-cak kl derhal: «Fermao buyurunuz ilçesinde zatı şahaneye hesap verir* Hicaz şimendiferi yapılır.» maruzunda bulunmak cesaretini gösterir.
— Adam sen de İzzet paşa bu nasıl olur? Hicaz haltını ecnebilere mi vereceğiz? Hayır, kendimiz mi yapacağız?. Nasıl? Kime sordumsa kanan verici bir cevap alamadım. Hiç biri yorulmak İslemiyor galiba; ya aut doğru söylüyorlar.
Cevabını alınca, yine ısrar ederek bunu biz kendimiz yaparız dâvasında Inadeder. (Mutadı idi) bir yemin savurur; hünkârın eteğini öper. Ve şunu aracder: (Efetıdimls muaveneti nakdiye olarak 50 bin altın İhsan buyurunuz bu bir hayırlı mebde olsun. Bir de riyaseti hilâfetpenahilerlnde bir komisyonu âli teşkil buyurtsun. Üst tarafı emindir.) İnsanlar istedikleri tarsra daha kolay meylettikleri için ikinci sultan Hnmit hemen elli bin lirayı verir ve kendi riyasetinde bir komisyon teşkil ve âzalarını tâyin etfcr, işe başlanır. Birinci iş kimseye bâr olmaksızın ve icbar yapılmaksızın para toplamak olur. Sadrâzamdan başlıyarak bütün memurlar İstedikleri miktarda paralar verirler. Sultanlarla şehzadeler de bu emri hayre nakden muavenet vc iştirak ederler. Bunun haricinde de bir sürü varidat membaı bulunur. Heyetler teşkil olunur, şama gönderilir. Etütler başlar. Güzergâh tcsblt edilir. Slparlşat verilir.
Şamda İkamet edip inşaata nezn ret etmek İçin Müşir Kâzım paşa mn-mur edilir. Ona bir maiyet verilir. İnşaat sermühendlsllğfne meşhur mühendis Muhtar bey getirilir. Bir
1 -CASUSLAR HARBI(Türkçe)
VÎBİEN LEİGH — KONRAD VEİDT. (Aşk, heyecan, macera! fliml) 2 — KARANLIK AYNA OLİVİA DE HAVİLLANO LEW AYRES
1 Büyük aşk - İhtiras - senelnen büyük Dram Flhnl)
Acele satılık
KOŞU
Azimet dolayıslle pedigrill koşu atı satılıktır. Her gün
arasında: Yeni postahane caddesi, No. 66 ya müracaat. Telefon: 22216.
Nişan resmi
Gazeteci arkadaçlanmızdan Bilâl Akbanın kızı Nilüfer Akba ile Terzi Tüccar Yaşar Kotayın oğlu hukuk mezunu Niyazi Kotayın nişan merasimi 25/4/948 pazar akşamı evlerinde akraba ve dostlan arasında yapılmıştır. Tarafeyne saadetler dileriz.
A T I
I ierdl. Ve Çamdaki Müşir Kâzım paşa İle muntazaman muhabere ederler, bazen kendisiyle telgraf başında konuşurlardı. Hünkâr artık memnundu. Duyardık: «Bu haltın iktisadi tesiri olacaktır. Siyasi ve askeri meseleler kolaylaşacaktır. Merkezi hilâfeti makama tı mübarekeye yaklaştıracaktır. Urbana yine aidatım verilecektir,, fakat bacılar rahat edeceklerdir. İnşallah ben de Hacce giderim» gibi...
Bunu da haber alırdık: (Eğer bu mübarek işte suiistimal ederlerse gözleri kör olsun* diye beddua edermiş! Bu hat İkmal edilmiş bitmişti (1908) ve bir heyeti muazzama tarafı şahaneden şama, Şamdan da Medine! Müoevvereye gidip resmi kûşadmı yapacaktı ve vakit kalsaydı eğer (hat) Mekkel Mükerremeye kadar uzanacaktı. Meşrutiyetten sonrası nasıl oldu bilmiyorum. Yalnız biliyorum, Hicaz hattı Rayakta Beyrut - Şam hat-tlyle birleşmişti. Bir yandan da Haytaya kadar akmıştı. Ve bu İltisakta Beyrut valiliğinde bulunan pederimin de methali ve hizmeti sebkat etmişti
saf kan Arap uygun flatle saat 11 - 12
İstanbul Belediyesi şeftir Tiyatrosu
Saat 20 de
İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Fakültesi Sat m al m a Komisyonu Başkanlığından Fakültemizde basılacak kitaplar için 70 x 100 ebadında (70 - 75) gr/m2 240 top birinci hamur veya iyi cins İkinci hamur numunelere uygun kâğıt De 1800 tabaka 70 x 100 ebadında 150 gr/m2 İzmit kaplık karton satın alınacaktır. İstekliler 29 nisan 1948 perşembe günü saat 14 te İ- T. Ü. Gümüşsüyü binasında açık ’ eksiltme meye İştirak edebilirler.
Not: Nümuneler ve eksiltme şart-namesi hor gün öğleye kadar makine fakültesi Sekreterliğinde görülebilir, (5419)
8UGUN Matinelerden itibaren İPEK Sinemasında
En müthiş sahnelerle... Korkunç işkencelerle yaşıyan
Çılgın Bir Macera Adamının Esrarlı ve Elemli Hayatı
müthiş korkv
Baş Rollerde:
VİNCENT PRtCE — LYNN BARI
Komedi Kısmı
JTJMKAŞ YAPAYIM DERKEN
MAKSİM’de Muammer Karaca Opereti DEL! DOLU Revü operet: Saat 20.30 da Telefon: 42633 Çarşamba halk matinesi 15 te

sinde mecburi dersle» meyanındo. ITürkçe de varsa da maalesef heves-lisi pek azdır. Buna rağmen bugün, , butun dünyaya olduğu gibi. Mısıra da Türkçe neşriyat göndermek gümrük ve mâliyeye ait formaliteler yükünden o kadar müşkül bİT hale gel-mlştir ki propaganda vasıtalarının bu kadar inceldiği bir asırda bu sathi görüş insana hayert veriyor. Bütün bu sebeplerledir kİ asırlarca süren bir beraberlik ve onu taklbeden bir kadeslik hayat ve zihniyetine rağmen bugün Mısırda sefaret, Tiirk cemiyeti haylyesi. Hacı Bekir Türk tariz glb! bir kaç yer İstisna edilirse 900 küsur bin kilometre kârellk bu geniş memlekette bir tek Türk bayrağı göremezsiniz.


kl bu şubenin İnşasına iptidai resmi kil şadını Haytada kendisi yapmıştı. Bu adamların hepsiyle beraber Hicaz şimendiferine de rahmetler olsun. Çünkü o da (harab ender harabolmuş diyorlar». S. M, S.
bulunan Ellettah
Kahvede hayvanat bahçesin t ziyaretimizden oeiecefc mektubumda bah-
&
l

AŞK VE MACERA ROMANI
Yoaın: NİHAL tTARAMACARALI Telrika No. 3
Dünkü tefrikanın hulâsası:
Zeynep fena bir rüya görüp korkarak uyanıyor. Korkusu bir ja/ııs-tandır. Fakat Zeynep, hakikatte korkak bir kus değildir, çünkü Boğaz-İçİndeki yalısına giren hırsıza meydan okumak cesareti fcendtstnde tardır.
Bir sigara yaktı. Pardcsüden bozma ropdöşambrını sırtına geçirdi; ipekleri Sil lif olmuş muhteşem berjere büzüldü.
«— Ve yaruı._ (Gözü, perdelerin arasından tan yerine İlişti.) Sabah da olmuş. Sözde pazar diye bir rahat uyuyacaktım. Ve bugün... Antikacının oğlu gcU.’(UJk. Allah vere de annem
ciddi mâni çıkarmasa... şu avize ha-yırlısile satılıp üç, dört bin lira etse... İhtimal. Ali Hâzıtna karşı bende mukavemet hasıl olur. Acaba mı?.,.
İnce, uzun parmaklı zarif elini yanağına dayadı^ Maveradaki hakikatlere erişmek istercesine gözlerini meçhul bir noktaya daldırdı:
«— Acaba mı?... Elimde mi?.:.' Bcrvetlnln cazibesi bir bahane değil mi? onu. beni, kendine doğru çekişinin hakiki sebebi bu kadar basit mi?...>
Zeynep, o sabah, hâlâ rüyasının teshindeydi. Rahatça düşünebilmek için odasından çıkmamış, tırnaklarını cHâlamakia da epey oyalanmışh. Fakat, yahnin yemek salonuna gi-
rince, sofraya oturmadan ellerini yıkamak ananesinden gene de vazgeçe1 medl. Mustatll masanın bir ucunda, kendisin! bekhyen kir saçlı, kadına:
— Geciktim, affedersin, annel -dedi.
Sonra, çifte musluklara doğru yürüdü. İstanbulun meşhur sebillerini hatırlatan oymalı mermerden bu çifte çeşmelerin birinde zaten musluk yoktu. Öbürüne el atınca, havaya doğru 6U fışkırdı; bu beklenmedik fıskiye, divan duran üç hizmetkârı çil yavrusu gibi dağıttı.
Cüce kalfa, sanki kambur göğsünün kafesine hapsettiği bir kabile kuşun revnaklı cıvıl t isli c:
— Musluk bozulmuştu da, fem. — dedi. — ibrikle dökelim.
Ahretlik, şurası burası sıçramış mavi emaye bir İbrik koşturdu.
Genç kız. keyfi kaçmışçasına omuz silkti. Bu merasimli el yıkamaktan vazgeçerek sofraya yürüdü.
— Ne pişirdin bakalım, dadı? -diye sordu.
Mamadadı, kadınların namaza durması tarzında ellerini göğsünde çapraz kavuşturmuş, şişman vüçudlyle Salınarak mütereddit yaklaştı:
— Eh, aslanejğım, şöyle böyle... Nc
yapalım, kusura bakma.
Ve, gözlerinin akını devirerek merhume sütnlnenln kızına, Ampir büfenin îkerlnde duran Saksonya kayık tabağını işaret etti:
— Götür bakalım, yiyebilecekler mi?
— Neymiş o? - diye ortaya konan tabağa, Zeynep, alâka He bokta
— Neymiş bu böyle?
Grimsi mavi gözlerinde şimşekler çakıyordu. Soluk yüzünün İnce hatları öfkeden gerllmlşiL
Arap bacı, fısıltı halinde cevap verdi:
— Sözüm ona
— Ha, .maşallah, maşallah!.. Dün akşamki palamut tavası tebdili kıyafet etti demek?
Sütnlnenln kızı, bir operet yosması cdasiyle topuk kısmını keserek terlik haline getrldlğl eski iskarpinlerini ıtikırdnta tıkırdata yaklaştı ve güldü:
— Ne sihirdir ne keramet, el çabukluğu marifet, değil mİ, bacı?
Zeynebin annesi, merhum İbrahim Mithat paşanın hafidesl, Ahmet Kâmil paşanın kerimesi ve sefaret kâtibi Osman Nuri beyin zevcesi Nadire hanımefendi, dudak büktü; impara-l toriçe tavrını bozmıyarak kızın lâü-
'balhlğlnl âiâylşslzce protesto etti:
— Terbiyemiz günden güne tekâmül ediyor, maşallah!
Bu t el miti ve İşaret üzerine, LU emektar, haddini bilmez Aysel Uza doğru hışımla yürüyüp onu huzurdan kapı dışarı ettiler,
— Gittikçe şıllıklaşıyor. Uyamct alâmetleri...
Kalfa da, İsterisi tutmuş gibi, «Ayb, aman!, öf, aman!. Bu kız, fem:;: vâJlahi...» deyip duruyordu.
Araya böyle bir sahnenin girmiş olması, Zeynebl saplandığı fikirden uzaklaştırmadı
— Bütün hafta ırgat gibi didin. Kalem efendisi gibi sabah karanlıklarında vapurlara, tıklım tıklım tramvaylara.,. Tek bu evin düzeni bozulmasın diye... Sonro, bir pazar evde kol. önüne artık yemek çıkartsınlar... Ve musluk akmasın ve havili'param parça ve Aysel kızın ayağında terlik yok ve Saksonya tabakta buyurun efendim, tornistan balık...
Nadire hanımefendi, onu teskin için mırıldandı:
— Evlâdım, dam aktardık, biliyorsun.
— Geçen ay borular patladı. Evvelki ay, yalı direği çürüdü. Daha ev-
velki ay duvar çöktü. Daha evvelki ay camların t âmiri.. Ve, Saksonya tabakta makiyalh balık... Bıktım, bu müflisi muhteşem hayatından....
Çatalını ters tutmuş, tabağına konan yemeği, harç karıştırır gibi karıştırıyordu :
— Yenir mİ bu?
_ Nimet şarpar, kuşu hanım)
_ Allah bu günleri aratmasın, Fem.
Genç kız, peçeteyi fırlatıp hışımla yerinden kalktı:
— Ben de bu günleri aramamak İçin harekete geçiyorum. - dedi.
Lâcivert pant3İonunun cebinden ganimet 65 lirasını, I İlkay t bir tavırla çekti. Yirmi beşini ayırarak kalfaya fırlattı:
_ Al, kasabın parası, tıkayın çenesini.. Alın bir onluk daha.. Aysel kıza terlikle musluğun taıulrl.. Bu on lira İle do iki küfe odun aldırın.. îliklerim donduydu.. Ve şu sondan bir evvelki on Uranın yarıslyle akşama, revnaklı bir yemek isterim.
Geri kalan parayı tekrar cebine İndirdi. Sıkılmış yumrukları İki yanında; vücudu gergin: «Daha b'.r islediğiniz var mı?» edâsiyia dimdik durdu.
(Arkası var)
Hayat kırkından sonra mı başlar?
Bir Amerikan gazetesi 20 yaşla
40 yaş arasındaki farkı inceliyor

Bütün gençler 21 ya^a inakla âdeta iftihar ederler‘.?r' hassa erkekler 30 yaşma geldikleri yaman hususî t>Ir duvarlar Hattâ 38 yaşında olanlar da öyle. Fakat 40 yaşına basar basmaz herkesi bir düşüncedir alır. Çünkü 40 yaş hayatın bir dönüm noktasıdır.
Fakat bu dönüm noktasının anlatıldığı kadar tehlikeli bir şey olmadığı, W. Pitkins in, «Hayat Kırkından Sonra Başlar» kitabının kapış kapış satılmasından anlaşılıyor. Mamafih bir insan 40 yaşına bastıktan sonra, «Fa-kir'iğin Servetleri? adlı kitabı da aynı alâka ile okuyacaktır.
Evvelâ 40 yaşını, orta yaşlılığın başlangıcı sayabiliriz. Bir gün bakıyorsunuz, 30 yaşına gelmişsiniz. Zarar yok derken, aradan kısa bir zaman daha geçince bir de hesap ediyorsunuz yaş 40, İşte İnsanı asıl heyecanlandıran bu! Tıpkı bir yarış atının, bir yük arabası karşısında şaşırıp kalması gibi, yaş 40 oldu mu insan da öyle şaşırıp kalıyor.
Eğer 40 yaşına bastığmızı hesapla çıkartanla asanız, bile, doktorların muamelesinden kolayca anlayabilirsiniz. 30 yaşınızda iken sizi şöyle dinleyen doktorlar 40 yaşında bir daha karşınıza çıktı mı. son derece nazik bir hal alırlar. Sözleri, tıpkı 1920 modeli bir otomobil hakkında konuşan bir mühendisin sözlerine benzer: Doktorlar da evvelâ 40 yaşında bir adamın 20 yaşındaki bir delikanlı ile boy ölçüşemiyeceğin-den bahsedecektir.
tasan 40 ında bu boy ölçüşmenin garipliğini kendisi de fark ediyor ya. Fakat ne olursa olsun, doktorunuz evvelâ fazla yorulma manızı, gece eğlencelerinden artık vazgeçmenizi, biraz daha
25 domuz yüzünden siyasî bir mesele!
Fransada başlayan müna-
kaşa gün geçtikçe artıyor
Fransa’da 25 domuz yüzünden ortaya siyasî bir mesele çıkmıştır. Meseleye sebebolan domuzlar Poivres köyünde Pitsch adında bir köylünün malıdır. Hâdise şövle olmuştur:
Poivres köyünün bağlı olduğu vilâyetin valisine bir gün iki iaşe müfettişi müracaat eder.
— Poivres’te bir köylünün domuzlarına buğday yedirdiğini haber aldık. Bilirsiniz kî hayvanlara buğday yedirmek yasaktır. Meseleyi tahkik etmek için köye gideceğiz, bize bir kaç jandarma verir misiniz?
Dive sorarlar. Vali hemen muvafakat cevabı verir: ’
— Hay hay... Hattâ daha iyisi ben de size refakat edeceğim. Bu seyahatten istifade ederek o civarda mevcut olduğu söylenen gizli bir silâh deposu hakkında araştırmalar yapacağım.
Vali, iki müfettiş, bir yüzbaşının kumandası altında yirmi jandarma bir saat sonra yola çıkar. Bindikleri otomobiller köylünün evi önünde durunca hemen araştırmaya başlanır. Fakat araştırma netice vermez, yapılan ihbarın doğru olmadığı anlaşılır. Bunu gören vali civardaki silâh deposunu tahkik etmek üzere ayrılır, Valinin hareketinden sonra jandarma yüzbaşısının aklina iki müfettişten vesika sormak gelir. Meğer müfettişler vesikalarını yanlarına almamışlar., Yüzbaşı bunu öğrenince:
Sakın siz sahte müfettiş ol-mıyasmız?... jer. Bu sözleri duyan köylüler iki sahte müfettişin valiyi ve jandarmayı aldatarak köylerine geldiğini o civarda çıkan bir gazeteye haber verirler, gazete de bu haberi yazar. Mesele tabiî Paris’te alâka uyandırır. İçişleri Bakanlığı, validen, jandarma kumandanından izahat ister.
Jandarma yüzbaşısı iki müfettişin adlarını öğrenince derhal bütün dostalan araştırmağa başlar. Bunlardan (Pierre Magne)' ye ait bir fış bulur. Meğer bu adam kaçak benzin kullanmış. Gerçi bu hâdise işgal senelerinde olmuş, fakat kendisi hâlâ araru-yormuşl
Mesele bu kadarla kalmaz, bundan sonra siyasi safha başlar: Komünistler valinin mükemmelen aldatıldığını ileri sürerek hükümete hücum ederler. «Bir vali yirmi beş domuza ne
yeûirildiğini tahkik etmek üzere seyahate çıkmaz. Onun ümidi gizli silâhlar bulmaktı, halbuki bunun aslı yokmuş!» derler. Komünist aleyhtarları da valinin tarafını tutarlar. Münakaşa elân devanı etmekte ve giin hararetlenmektedi r.
Hakikî burun sahipleri bir düzüneyi geçmezmiş!
az içmenizi tavsiye edecektir.
Doktorunuzun söylemesine lüzum. bırakmıyan bir mesele de, gönül lşlerînizdir. insan 40 ında da eskisi kadar yakışıklı olabilir. Fakat genç kızlar size artık «efendim!» diye hitabeden Size tıpkı bir ağaca, dağlara, yahut eski tarihî âbidelere gösterdikleri alâkayı gösteriyor. Bazan da karşınızda esniyor...
20 yaşınızda iken bir genç kız ağacın tepesinde bir yapraktan çok hoşlandığı, için, ta oraya kadar tırmanırdınız. Fakat 40 ında sevgilinizi en yakın nebatat bahçesine götürmek için, bilet parasını feda etmekten başka çare yok.
20 yaşında iken, haksız yere karakola düşen arkadaşınızı kurtarmak için, mitingler tertibeder-diniz. 40 ınızda. avukatınıza bir telefon etmek bile çok güç.
20 yaşında bir Roket binmek için bütün bir gece sıra beklemeğe razı olurken, 40 ında tramvayda oturmak için sıra beklemeğe bile tahammülünüz yok.
20 yaşında İçişin kar yağarken futbol maçlarını kaçırmazdınız-40 uıda maçı ajans haberlerinden takibetmek galiba daha zevkli!
20 yaşında günde altı sefer kravat değiştirmeği ihmal etmezken, 40 ında bir hazır elbise bile almak, İnsana ağır geliyor.
Bununla beraber 40 yaşında olmanın da kendine göre zevkleri ve avantajları vardır. Bir çok insanlar vardır ki, gençliklerinde en çok endişe ettikleri şey istikbal olduğu halde 40 ma baslıkları zaman sanki cemiyet onlann üze rine inşa edilmiş gibi, tamamen istikrar bulmuş bir vaziyette rahatça yaşıyorlar.
— The Reader’s Digest'ten —
uçağına kadınlardır.
Her insanın burnu vardır. Fakat, bir Fransız lâvanta fabrikatörünün iddia ettiğine göre, yer yüzünde hakikî burun sahibi bir düzüneyi geçmezmiş!... Bu zat diyor ki:
(— İnsanlar güzel kokudan hoş lanırlar. Bunun İçin her tarafta pek çok lâvanta fabrikası vardır. Bu fabrikalar durmadan çalışırlar, yeni yeni lavantalar yaparlar... Lâvanta da giyim eşyası gibi modaya tâbidir Yani bugün çok beğenilen bir koku yarın tahammül edilmez hal alır. Bu yüz den mütemadiyen yeni yeni ıâ-vantalar yapmak lâzımdır.
Yeni bir lâvanta yapılması zan ncdildiği kadar kolay değildir. Bunda muvaffak olmak içil» tabiatta güzel kokuıavm: duymak ve halka duyurmak lâzımdır. Tabiatın güzel kokularını herkes duyamaz. Bunun farkına varacaklar sekiz on kişiden fazla değildir. Yer yüzünde hakikî burun sahiplerinin bir düzüneyi geçmediğini söylerken bunu kastediyorum.»
Güzel koku sürünen bilhassa Fakat, ■ fabrikatöre
bakılırsa, kadınların burnu erkek ler kadar hassas değilmiş, Cha-nel Lâvantalan müdürü diyor kî:
— Katanlar güzel koku sürünmekten zevk alırlar, fakat bu kokulan keşfedemezler... Buna şükretmek lâzımdır. Zira bu hassa-ya malik olsalar günde bir kaç lâvanta yaparlardı!... Erkekler böyle değildir. Bunlar senede ancak bir kaç yeni lâvanta meydana çıkarabilirler. Bu lavantaları yapabilmek için de mütemadiyen gezerler. ilham ararlar. Chanel No. 5, Paris akşamı gibi lâvanta-ları yapan M. Beaux bu hususta çok mütehassıstır Chanel No. 5 lâvantasmı yapmak için Finlân-diyada gezmiş, göl kenarlarında kır çiçeklerinin, yaprakların ko-kulannı koklamış, sonra Parise dönerek uzun çalışmalardan sonra bu kokulardan mürekkep bir lâvanta yapmağa muvaffak olmuştur. Beaux bundan sonra tekrar Finlândiyaya giderek lavantası ile tabii kokuyu karşılaştırmıştır.
Görüyorsunuz ya iyi bir lâvanta yapmak güç ve zahmetli bir iştir.
8 köşeli küp şeklinde yumurta
8 köşeli yumurtayı insan değil, tavuk bile görse buna İnanmaz diyeceksiniz. Fakat David A danış isminde bir Amerikalı yumurtayı tam sekiz köşeli gayet muntazam bîr küp şekline koyabilmiştir.
Digest of Nevv İnventions gazetesinin verdiği izahata göre Adams plâstik bir maddeden evvelâ ufak bir küp yapmış, sonra bir yumurtayı bu küpün içine bo .«altmıştır. Ve bu ameliye de hususi âletler tarafından el sürülmeden yapılmaktadır.
Sekiz köşeli yumurtalar Amba lâjlarda ve kırılmayı önlediği için ticarette bildiğimiz yumurtalara tercih ediliyor.
İstatistik buna derîer
Amerika istatistik bürosu A-merika huduttan içindeki farelerin sayısını 130.000.000 olarak tespit etmiştir. Bu rakam içinde laboratuarlarda hususî olarak yetiştirilen fareler olduğu gibi, tar-yerlerdekj fareler
geçtikçe lalarda ve sair ‘de dahildir.
Pakistan umumî valisi Mehmet Ali Cınnah’m kız kardeşi I I bayan Fatma Cınnah Karaşi’de bir dokuma fabrikasını gezerken. |
“Makarna yemedikçe karnım doymaz,,
7anınmış Italyan artisti Aldo Fabl izi ahbaplarına böyle söylüyor
Yukarıda Alda Fahrisi bir tavuğu parçalıyor (Yanında bulunan genç yıldızlardan Carla del Poggio artisti tebessümle seyrediyor, aşağıda Aldo kendisine mektup getiren bir posta müvezzii ile ahbaplık ediyor
İtalyan filimciiiği 30 sene evvel çok ileri idi. Francesca Sertini. Pına Meni keli i, Hesparia, Maria Tacobini, Albert Colo gibi artistlerin çevirdikleri filimler dünyanın her tarafında büyük rağbet görüyordu. Faşistler iş başına geçtikten ve sanalı da e-mirleri altına almak istedikten sonra iş değişti. İtalyan fîlimcili-ği günden güne geriledi, nihayet bn büsbütün söndü.
İkinci dünya harbinden soma yeni bir kalkınma başladı. İtalyan ruhundaki sanat kabiliyeti, bu memleketin uğradığı ağır mağ lûbiyete rağmen kendini gösterdi; İtalyada şaheser denilecek kadar güzel filimler yapılmasına başlandı. Bu {ilimlerden bir kısmı milletler arası festivallerde birinciliği kazandı. Amerikan filim şirketleri bu vaziyet karşısında İtalyan artistlerini Amerikaya çekmeğe başladılar. Bunların a-rasında Alida VaİIi büyük bir mev ki yapmağa muvaffak oldu.
Bir kısım artistlerin Holluvu-ta gitmesine rağmen îtalyada yeter derecede muktedir sanatkâr vardır ve her gün yeni yeni istidatlar kendini gösteriyor. Bu genç artistlerin başında İtalya-dan ayrılmak istemiyen ve daha az kazançla olsun İtalyan filimciliği için çalışmağı tercih eden sanatkârlar vardır. Aldo Fabrizi bunların başında geliyor.
Aldo Fabrizi son iki sene zarfında biribirini müteakip bir kaç güzel filim çevirmiştir. Bu filimler Cannes şehrindeki festivallerde çok beğenilmiş ve mükâfat ka- 1 zanmıştır. Bunun üzerine artist, îtalyanm en çok sevilen adamlarından biri olmuştur. Aldo bu sevgiyi arttırmak için hiç bir fırsatı kaçırmaz. Herkesle ahbap
gibi görüşür. Bazen parkta, etrafını alan çocuklara masal söyler, bazen köşe başında kebap kestane satan yaşlı kadınla ahbaplık eder, bazen de bindiği a-labanın ihtiyar sürücüsü ile dün ya vekayii görüşür. Artist kendisine yaklaşan herkese güler yüz görterir, uzatılan kitapları, resimleri imzalamaktan çektamze.
Aldo Fabrizi esasen güler yüzlü, ne&li bir insandır. Hele evinde iyi pişmiş, lezzetli bir yemek görünce neşesi bir kat daha artar, En cok sevdiği yemek makar nadir.’Aldo, bütün İtalyanlar gibi makarnayı çok sever. Hele iyi pişirilmiş olursa doymak bilmez. Esasen, artist makarna yemediği zaman kamının doymadığına ka nidir.
Aldo Fabrizi geçen kış bir filim festivali münasebetile Fran-sarun Cannes şehrine gitmişti. Burada indiği Martinez otelinde o gece pek neşeli iken birdenbire neşesi kaçtı, daima güler yüzlü olan bu sanatkâr asık suratlı bir insan oldu. Bu değişikliğe sebep ne idi?... Herkes buna merak edi yordu. Nihayet ahbaplarından biri bunu keşfetmeğe muvaffak oldu. Bu zat artistin gelen yemek lerden ancak bir iki çatal aldığını ve sonra peçetesini masa üzerine bırakarak kalktığını görünce Aldo’nun yemekleri beğenmediğini anlata ve kendisini Can-nesdeki küçük bir İtalyan lokantasına davet etti. Burada tamam İtalyan usulü bol makarna vardı. Domates salçalı, bol peynirli makarnayı görünce Aldo’nun yüzü güldü, neşesi avdet etti. Artist bol bel yedi ve yanındakilere:
— Dört gündenberl ilk defa kamım doydu... Makama yemedikçe bir türlü doyamıyorum... dedi
CARDİAZOL KNOLL
Hastahajıe ve Eczane ambalajı mevcuttur, Türkiye Eczacıları Deposu
ÎSTANBOT
Chevalier
Kan adaya gitti
Bir ay sonra Fransa’ya
dönecek
Amerikada bir şarkı turnesi ya pan Maurice Chevalier Kanada-ya gitmiştir. Bir ay sonra Fransa’ya dönecektir. Chevalier, on beş seneden beri Amerika’ya gitmemişti. Bir zamanlar çevirdiği «Aşk Resmigeçidi», «Şen Mülâzım*.- gibi filimler büyük rağbet görmüş olmakla beraber bu on beş sene içinde unutulduğundan şarkı turnesinin muvaffak olamayacağı tahmin ediliyordu. Halbuki artst her türlü tahminin üstünde muvaffak olmuştur. O derecede ki iki siyasî parti kendisine karşı gösterilen sevgiden istifade ederek artisti siyasî progpagandaya alet yapmak istemişlerdir. Fakat çok ihtiyatkâr olan Chevalier l—-na yanaşmamıştır.
Maurice Chevalier’nin ı turnesi iki buçuk ay sfihnöştur. Artist bu müddet zarfında Amerikanın başlıca şehirlerini ziyaret etmiş ve haftada 25 bin dolar kazanmıştır. Bu para Amerikada yerleşmiş bulunan diğer Fransız artistlerinin, hattâ Amerikalı artistlerin kazançlarından fazladır. Chevalier on hafta zarfında 250 bin dolar kazanmıştır.
Artistin söylediği şarkıların co ğu eskidir. Velentine gibi. Amerikalılar, bilhassa yaşı bir parça ilerlemiş olanlar, eski zamanlan hatırlamak için, bu şarkıları din lemeğe koşmuşlardır.
Chevalîer'ye filim çevirmesi için de bazı teklifler yapılmıştır. Fakat artist teklifleri kabul etmemiştir. Sebebi, teklif edilen fı-limlerde jon prömiye olarak görünmesinin istenilmesidir. Chevalier «Çevireceğim filimdeki rol yaşıma uytrun olmalı. Bu yaşta delikanlı diye ortaya çıkarsam gülünç olurunu demiştir.
Filhakika artist timdi 59 yasındadır. Geıçî makyajla on on beş yaş genç görünmesi kabildir. Fakat Chevalier bu kadar genç olsa bile delikanlı rolünü yapmanın münasip olmadığı kanaatindedir.
Television’un gelişmesi zamana mütevakkıf
Son 20 senenin mühim keşıf-| Jetinden biri de Television'dur. Television ilk keşfedildiği zaman, odamızda otururken dünyanın dört köşesinde olup bitenleri çok geçmeden seyredebileceğimizi limit etmiştik. Hattâ buna istinaden filimler yapılmış, revüler hazırlanmıştı. Bu ümitler tahakkuk etmedi, Television'un gelişmesinin pek kolay olmadığı anlaşıldı.
ikinci dünya harbi bu husustaki çalışmaları durdurdu. Harb bittikten, sonra yeniden faaliyet başladı. Fakat, Hollivuttan geien haberlere bakılırsa bu isin gelişmesi için daha yirmi, yirmi beş seneye ihtiyaç vardır. Ancak bu müddet geçtikten sonra halk oturduğu yerden tiyatroları, Alimleri seyredebilecektir. Şimdilik bu iş çok masrcflı görülmektedir.
_____« TAKVİM •____________________
Ccına.'iyı-l'ûlıır 16 — Kasıt» 171 |
İnı&ık. Cll Öğle İkindi Ak. Yat.-ıl
E. 8.13 10.08 5.13 0.02 12.00 1,42 I
V. 4,12 fl.00 13.12 17.01 20,00 21.40 |
Sahife 6
AKŞAM

"Si Gaf üstüne gaf
Maksim Llnler'ln müthiş bir kusuru vardı: Hiç bir zaman verdiği randevulara vaktü zamanında gitmeğe muvaffak olamazdı. Diğer hususlarda lso dünyanın cn saf adamı idi. Çehresi. duruşu. giyiniş’, konuşması bönlüğünü gösterirdi.
Bununla beraber açtığı intizamsız çığıra muntazaman devam ediyordu. Maksim’in bu kusurunu bilen tanıdık arkadaşları dalma geç geleceğini bildikleri için randevularına hep teehhürle giderlerdi. Hakikaten Maksim, randevularına en az bir saat gecikirdi.
Bu sebepten dolayı tiyatroya gittiği zamanlar, hiç bir temsili başından itibaren seyredemediğl gibi, trenlerin de. defterine kaydettiği halde, hareket saatlerine hiç bir 2aman yetişemezdi.
Maksim, arkadaşlarına karşı kendisini gülıjnç bir durupta düşüren bu kusurunu gidermek için elinden geleni yapmağı asla İhmal etmiyordu. Fakat ne yapsa, ne kadar gayret etse hepsi nafile... Ne en gürültücü çalar saatler, ne ev sahibesinin var kuvvc-tlle oda kapısını vurup kendisini çağırmaları. mühim bir randevusuna muayyen saatte gidebilmek İçin kendisini uyandırmağa muktedir olamıyordu.
Randevusunu unutmamak için mendiline bağladığı düğümleri, I; İşten geçtikten sonra gördüğü zaman niçin bağlamış olduğunu da hatırlayamıyordu.
Zamanında randevularına gitmek İçin taksilere dünyanın paralarını verdiği halde yine bu fedakârlıkları boşa gidiyordu. Bazı zamanlar, genç ve güzel bir kadından randevu aldığı oluyordu. Fakat tâyin edilen yere vaktü zamanında yetişemediği için eline geçen bu müstesna fırstaları kaçırıyordu.
Binaenaleyh randevu yerine varıp da orada kimsecikleri bulamayınca kendisini beklemekten usanıp gittiklerini anlar, üzülür, başını teessürle sallar, şapkasını kaşlarına kadar İndirir yumrukarını hiddetle sıkar ve:
— Haydi öyle olsun. Gelecek defa randevuma vaktü zamanında gelirim, diye kendini teselli etmeğe çalışırdı.
Bir gün Maksim, evinde şezlonga
uzanmış dinlenirken hizmetçi kadım kendisine şu İzdivaç davetiyesini getirip verdi:
«Madam ve mösyö M.... Oğulları K nın madmabel P ile fiilin yerde, filân saatte yapılacak evlenme törenin® huzurunuzla şeref vermenizi rica ederler.»
Evlenecek genç, Maksim’in hem çocukluk; hem de ınektop arkadaşı İdi. Her ne fedakârlıkla olursa olsun evlenme merasiminde bulunması elzemdi. Maksim.’ bu defa gecikmemeğe kat! surette karar vermişti. Maksim, davetiyede zlkredlen gün ve saatte nikâhın kıyılacağı kiliseye kan ter içinde koştu. Fakat garabete bakın kİ kilisede kimsecikler yoktu.
Her tarafa baktığı halde ne gelin İle güveyi, ne dini nikâhı kıyacak papası, ne de davetlileri görcmlyordu. Nihayet kilisenin ışıklarını söndürmekte olan kayyuma başvurarak nikâhın kıyılıp kıyılmadığını sordu.
Kayyum bu suale bıyık altında gülerek:
— Nlkây kıydatı iki saat oldu dostum, cevabını verince Maksim'de bet beniz attı.
Bu deîa da faka basmıştı. Maksim, süklüm püklüm evine dönerken kendi kendine:
— Dostum, bu İhmalime acaba ne diyecek, diye üzülüp duruyordu.
Aradan bir hafta geçmişti. Maksim, bir akşam şehrin parkında hava almak İçin dolaşırken evlenen arkadaşı ve karıslle burun buruna gelmez ml?
Maksim, dostunun söytlyecegl sitemlere meydan vermemek için söze başladı ve:
— Dostum, nikâhında bulunamadığım için rica deremlm, ben! mazur görünüz. Fakat başıma öyle bir şey geldi «...
Cümlesini tamamlayamadan yutkundu ve sözlerini bu gibi vaziyetlerde söylemeğe âdet edindiği:
— Kusura bakmayınız. İnşallah gelecek sefer muhakkak evlenme töreninizde bulunurum., sözlerlle diyeceğini tamamlayınca, kaş yapayım derken pot üstüne pot kırdığını anlayarak yerin dibine geçti ve süklüm püklüm arkûdaşlyle karısının yanından uzaklaştı.
Çeviren: A. Hilâli
------------------
Kanıın. bilgileri Bilirkişi
Eski tâbiriyle ehlivukuf va ya ehlihibre denilen bilirkişilere mahkemece havale olunacak İşler halli özel veya fennî bilgiye dayanan işlerdir. Meselâ satın alınan malın cinsini tâyin, dâvada söylenen binanın sağlam veya çil rüklüğünü tesbit, yapılan hesapların eğriliğini, doğruluğunu bulmak hep ihtisas sahibi kimselerin bir konuyu inceledikten sonra verecekleri raporla en İsabetli şekilde belli olduğu için mahkemeler bu gribi kimselerden istifade ederler. Bu suretle ihtilâfı» maddi kısmı nispeten halledilmiş olur.
Bilirkişi tarafların itti rakı ile tâyin olunur. İttifak etmezlerse yargıç kendiliğinden tâyin eder. Eğer hükümetçe seçilip listeleri yapılmış bilirkişiler varsa, bunlar arasından seçilmesi gerektir. Tıbbî meselelerde mahkeme adlî tıbbın mütalâasını İster.
Bilirkişiye sorulacak sualleri yargıç iki tarafı dinledikten sonra tâyin eder. Bilirkişi de tahkikat neticesinde raporunu verir. Raporda varılan sonucun dayandığı gerekçeler
ve rapora tarih konulduktan sonra bilirkişi tarafından İmza edilmelidir. Bilirkişiler eğer üç kişi ise ve içi er biden biri varılan neticeye iştirak etmiyor ise azınlıkta kalan bu bilirkişi raporun atma muhalefet sebeplerini ve görüşünü yazıp İmza eder. Ayrıca bir rapor vermesi de mümkündür.
Verilen raporda noksanlık veya karışıklık görülürse yargıç yazılı olarak veya mahkemeye çağırıp bilirkişiden tamamlayıcı bilgi alabilir, Hattâ başka bilirklşleri de tâyin edip inceleme yaptırabilir. Ancak, şu nokta ehemmiyetlidir: Yargıç bilirkişi raporunu reddettikten sonra kendi zatî bilgisi İle o mesele hakkında hüküm veremez. Mutlaka meseleyi yine bilirkişiye tetkik ettirmesi lâzımdır. Bu hususta Yargıtay Hukuk umumi heyetinin 15 7/1936 tarihli bir karan vardır.
Bilirkişiye verilecek ücreti hâkim takdir eder ve dâvada hangi tarafın bu ücreti peşin olarak ödeyeceğini de tâyin eder.
Avukat Emcet Ağış
açık bir şekilde gösterilmeli
DENİZ Ç i L i K
26 Nü an
MAHKEME KORİDORLARINDA:
Melâhat hanımın kısmeti!
■IlUHHIIUlHnmilHHIlimHIl IH IIHtHIl IIIIII IHIIHIHkUlllı I IU»HnmniU>lUHlUIIIUIHM>Ul|U««IHUIWM>(U>l ■■k.uIiiiHhvh
Balıkesir Valiliğinden:
1 — Ayvalık - Altınova yolunun 0 + 000 — 17 4- D00 arasında «151923» lira «20» kuruş keşif bedelli esaslı şosa onarımı İşi kapalı zarf usuUyle eksiltmeye konulmuştur.
2 — İhalesi $ Mayıs 948 perşembe günü saat 15.30 da İl Daim! komisyonunda yapılacaktır.
3 — Bu İşe alt bilûmum evrak bayındırlık müdürlüğünde görülebilir.
4 — İsteklilerin «8847» liralık geçici teminat yatırmaları veya bu mikdar banka mektubu veya makbuzu İle ticaret odası vesikası göstermeleri ve İhale gününden en az ûç gün evvel «tatil günler! hariç* valiliğe müracaatla usulüne göre ehliyet vesikası almaları ve 2490 sayılı kanunun hükümleri gereğince hazırlıyaceklan teklif mektuplarını İhale günü saat 14.30 a kadar komisyon başkanlığına vermelerllâzımdır.
Postada olan gecikmeler kabul edilmez. (5Q5«)
Bayındırlık Bakanlığından:
1 — (6480.00) lira keşif bedelli! İnebolu şehri halihazır haritasının
müteahhit nam ve hesabına yapılan açık eksiltmeye istekli çıkmadığından İş aynı şartlar dahilinde 26/4/1948 gününden İtibaren bir ay müddetle pazarlığa çıkarılmıştır. ,
2 — İstekliler bu süre içinde her gün öğleden sonra Baymdarlık Bakanlığı Yapı ve İmar işleri reisliği eksiltme kamlsyonu başkanlığına miira cat edebinler.
3 — İsteklilerin usulü dairelinde (972.00) liralık kesin teminat yatırmaları.
4 — Bu işi yapabilecek durumda olduklarına dair Bayındırlık Bakanlığından alacakları yeterlik belgesini göstermeleri şarttır. 5318
.
Irrparatorun enfiye kutusu
AŞK VE ZABITA ROMANI
Yazanı John D. Carr Tercüme eden: Vâ-Nü
Tefrit™ No. M
Goron, bu suali, gûya tarttı... Bir gözünü açıp, bir gözünü kapayarak terazinin iki kefesini muayene ediyor gibiydi. ,
— Hayır. — dedi. — O kadarı pek az muhtemel, çünkii boyuncağızı güzel ve nazenindir, kesmezler.
— Öyleyse?
— On beşi yer. Böyle olacağı büyük bir İhtimal dahilinde. Şayet zeki bir avukatı olur da, güzelliğinden İstifade etmek ve âlemi teshlretmek İmkânını bulursa, on sene ile, belki de beş sene ile İşin İçinden siy irilir. Ama ne de olsa bc-ş sene dahi hapiste kalmak şaka değil.
— Elbette şaka değil... Bayan Eve Nelll bu işi nasıl telâkki edecek?
Goron, hararetlendi:
— Peki ama azizim doktor... — diyerek kahve fincanından kaşığı çıkarıp tabağa koydu.—Bu güzel kadın,
şüphelerimizden yakayı sıyırdığı kanaatine varmış bulunuyor. Hattâ, sanık olduğunun bile farkında değil. Kendisine mücrim olduğunu söylemek bana düşüyor, ne ağır vazife!
Reisin bu ıstırabı duymasında bir çok sebepler vardı. Evvelâ belediye başkanı olmak sıfatıyla, Bandelette' te herhangi bir cürüm işlenmesi, onu, fena üzüyordu. Goron. tatlı, yuvarlak, sevimli, biraz kedlmsl bir adamdır. Ayaklarında, dalma getr, yakasının deliğinde de gül vardır. Fransanın kasabalarında, belediye reislerine polislik vazifesi nadiren düşer.
Hele Bandelette gibi bir kasabada, umumiyetle teşrifat müdürü rolünü oynarlar. Buna rağmen, Goron. hl-lekâr İnsandı.
Önünde malikânesi uzanmış duruyor. Beyaz orman avönüsü. Bu- güneşli İkindi üzeri, otomobillerle ve
(Baş tarafı 3 üncü sahifede) büyüle İskelelerle köprü İskeleleri böy-ledir.
M. Prost, vapurlar, motörlü değil do buharlı olursa kazan ve bacaların güverteyi ortasından İkiye ayırmaması İçin bunların uçak gemilerinde olduğu gibi yan tararta olmasını teklif ediyorsa da buna pek lüzum yoktur, çünkü 26 ve 27 numaralı vapurlarda bu, hiç de bir mahzur teşkil etmemektedir.
Sirkeci - Haydarpaşa feribotları
M. Prost Anadolu - Rumeli Demiryollarını birbirine bağlıyacak olan asıl feribotların aynen. Fransanın . Dun-kerque (Dönkerk) limanı ile İngllte-renin Douver3 (Duvt) limanı arasında işllyen feribotlar gibi olmasını İstiyor kİ bunlar da, vagonların bulunduğu ana güverteden başka, üst güverte otomobillere tahsis edilmiştir. Otomobiller. iskelelerdeki hususi tertibattan faydalanarak feribota kolayca girip çıkabilirler.
Araba vapurları iskeleleri
M. Prost’a göre araba vapurları İskeleleri şuralarda olmalıdır:
1 — Sirkecide ve Haydarpaşada:
Bu İki iskelede, biri DemLryollarl vagonları ve lokomotifleri İçin feribot iskelesi, diğeri otomobil ve otobüsler için araba vapuru iskelesi olmak üzere. ayrı İskeleler bulunmalıdır.
2 — Kabataşta ve Üsküdarda:
Bu iki iskele şimdiki yerlerinde kalmalı: fakat daha büyük meydanları bulunmalı ve İkişer katlı olmalıdır.
3 — Beşiktasta ve Üsküdarda:
Bu yeni iskeleler ayrı yerlerde yapılmalıdır.
Boğaziçi ve Marmara seferleri için
M. Prost’a göre, araba vapurları seferlerinin tamamlayıcısı olarak Boğaziçi yolcuları İskelesi ile Marmara yolcuları iskeleleri, şehrin Rumeli yakasında şu suretle tertiplenin elidir:
a — Fındıklı camisi İskelesi: Haydarpaşa, Karakoy ve Marmara İskelesi olmak üzere.
b — Dolmabahçe camisi iskelesi: Boğaziçlnln bütün seferleri İçin bu İskeleden İstifade edilmelidir. Bu İskeleye İnönü stadında maçlar veya şehirde bayram günlerinde törenler ve sair toplantılar yapıldığı zaman, aynca hususi seferler tertibedllmell-dlr.
e — Beşiktaş İskelesi: Bugünkü g'.-bl Üsküdar ve Boğaziçi seferleri İçin muhafaza olunmalıdır.
Bu suretle şimdi bütün şehir hatları seferlerinin temerküz ettiği Ka-raköy köprüsü üzerinde ve etrafındaki İzdiham hafiflemiş olur.
Denizaşırı otobüs seferleri
Araba vapurları İle teması temin maksadlyle şu doğru deniz aşın otobüs seferleri İhdas edilmelidir:
1 — Taksim - Bostancı: Kabataş -Üsküdar araba vapurlyle.
2 — Fatih - Erenköy: Sirkeci -Haydarpaşa araba vapuriyle;
3 — Taksim - Beykoz: Beşiktaş -Üsküdar araba vapurlyle (bu seferler, Anadolu sahilinin İnkişaf edecek yerlerinin vaziyetine göre Bey koza kadar uzatılır.)
4 — Mecldiyeköyü - Anadolu sahili: Beşiktaş - Üsküdar, yahut Beşiktaş -Haydarpaşa araba vapurlyle Modaya kadar.
İşte M. Prost'un raporu ve projesi, İstanbulun iki yakasını birbirine böy-
Makbule hanımla Ferdana hanım sokak İçinde bir ahbap kapısının ö-niinde kavgaya tutuşmuşlar; birlblr-lerlnln saçlarını başlarını yolmuşlar.
Ferdane hanım iri yapılı bir kadın. Yaşı altmışa yakın, fakat dinç görülüyor. Koridorda öfkeli bakışlarla bizi tepeden aşağı süzdükten sonra sordu;
— Ne istiyorsunuz? Karga sürüsü gibi ne diye toplandınız başıma?
— Bir şey İstemiyoruz, valide hanım.
— Yoook, ben fazla kalabalığa tahammül edemem ha. Bir derdiniz varsa söyleyin de yüreğime sıkıntı basmadan dağılın başımdan,
— BLzim bir derdimiz yok, hanım valideI Sbnin derdini merak ettik de,
— Siz benim derdim olduğunu ne biliyorsunuz?
— Onu da bilmiyoruz, derdin varsa öğrenelim diyecektik.
— Benim derdim dağlan aşmış, evlâdım Anlatmakla biter tükenir şey değil. Derdini söylcmlyen derman bulamazmış. Ben de size dertlerimi anlatayım amma, neresinden başlıyıyım, bilmiyorum kl? Ne başınız) ağrıtayım a canım? Uzun lâfın kısası, kız cağızm başını nâre yaktılar?
— Hangi kızcağızın başını nâre yaktılar?
— Hangi kızcağız olacak? Bizim Melâhatin başını yaktılar'.
— Melâhat hanım sizin kızınız mı?
— Tövbeler olsun, estağflrullahl Benim kızım olur mu. ayol? Melâhat benim torunum. Yani kızımın kızı.
— Hem Allah bağışlasın, hem geç miş olsun, valide hanım! Bir kaza mı geldi Melâhat hanımın başına?
— Sus. lâfımı kötüye yorma! Ne kazası gelecekmiş Melâtıatln başına? O kimin torunu, biliyor musun sen? Benden izin almadan eşikten dışarıya adım atmaz yavrucak.
— Kızma hanım teyze! Kızın başını nâre yaktılar, diye söyllyen sen değil misin?
— Dedimse*fena mı söyledim? Yavrucağın başını bağladılar.
— Darılma amma, gene anlıyama-dım, valide hanim.
— Anlıyamazsın tabii. Anlâşılır dâva değil ki. Ben de anlıyamadığım için şu karı İle saç saça baş başa dövüştüm ya.
— Demek kavganızın sebebini de bilmiyorsunuz?
— Bilmez olur muyum, ayol? Kızın başını nâre yaktılar, diyorum ya. Dur, beni sıkıştırma da birer birer anlatayım. Kibritin var mı senin?
Koynundan bir sigara çıkardı. Bizim kasketli delikanlı kibrit! çakıp yaktı. Ferdane hanım teyze üst üste birkaç nefes çektikten sonra gözlerin! süzdü.
— Derdim çok büyük evlâdım. Kız büyütmek kolay Iş değil. Allaha şükürler olsun, kendi kızımı elceğlzlmie büyüttüm, güller gibi yetiştirdim; telini duvağını sürüyerek gelin ettim. Ondan sonra efendime söyllyeylm. Cenabı Hak cümlenlnklnl bağışlasın, le bağlamağı düşünüyor. Bizim filerimizce İleride Yenlk&y İle Beykoz arasında da, orta büyüklükte bir araba vapuru İşletilebilir. Böyle bir hat, bilhassa yazın; tatil günlerinde teneZ2iî-he gidenler İçin çok faydalı olur.
Fakat bütün bunlar, şimdilik tatlı bir hayalden İbarettir, çûnkii, Devlet Denizyolları İdaresi. İstanbulun hayatı He hiç ilgili,olmadığı için, henüz tek araba vapuru ısmarlamamıştır.
dbidin Döver
bu sefer de torunum büyüdü, yatıştı. Bu sefer de onun gailesine düştük. Zaten doğurduğu zaman kızıma da; (A evlâdımı Kız evlâdın gailesi büyüktür. Kız doğuracağına, keşke nur topu gibi bir oğlan doğursaydm da sonradan mürüvvetini görüp rahat etseydln» diye söyledim de. Her no Lse, Mevlâ öyle murad etmiş, ne yapalım? Melâhatclğlm de büyüdü, gelinlik çağına geldi. Eh, biz de hayırlı bir kısmet bekliyoruz tabii.
— /Ulah tezinden versin, hanim teyze.
— Amin, evlâdım. Ağzına sağlık. Onun mürüvvetini göreceğim inşallah. Ve lâkin şu utanmaz arlanmaz karı araya girdi de Melâhatln başını bağladı. Kendisini tanımıyordum ya. Bir gün ahbaplardan birinin evinde Tasladım. Onlarla eskidenberl görllşü-yorlarnuş. Odada hep beraber oturur ken kan tonla kınta ev sahibine; i Hanımcığım’ Biliyorsunuz ya, oğlum büyüdü, ekmek sahibi oldu. Artık eklendirmek istiyoruz. Malûma ya, böyle zamanda delikanlıyı boşı boş bırakmağa gelmez. Kalkar da uygunsuzun birine gönlünü kaptırır, başını ateşe yakar, bize de dünyayı zindan eder; diye korkuyoruz. Sizin dostlarınız, ahbaplarınız çoktur. Tanıdıklarınızın İçinde oğluma lâyık bir kıs varsa sağlık verin de gidip görelim» dedi. Ben de bu lâkırdılara kulak kabarttım. Kabartırım ya. Evde tasmet bekllyen kız var. Uzatmıyalım efendim. kadın sözünü bitirince; «Hanımcığım! dedim. Ne diye dışarıdan kız arıyorsunuz? Benim bir torunum var. Ev sahibi kanun teyzesi de bilir ya. Melâhatclğlm bahar gülleri gibidir. Bize buyurunuz, bir defa görünüz. Cenabı Hak da kısmet ederse hayırlı bir İş yaparız İnşallah.
— Peki amma siz o hanımın oğlunu tanıyor muydunuz hanım teyze?
(Sonu yarın)
Ce. Re.
BULMACA
>23456789 10
T| 1 III ■
1 1 1 1 1 1 ■
w 1 1 1 1 ! I 1 1 ■
* i 1 1 1 1 1 1 II
1 1 1 1 W 1 1 1
1 ı ı a ı ı ı ı
ı ı ı ı ı a ı ı
ao ■ 1 1 1 1 1 1 1
■ Millili
5 ı a ı ı ı
Soldan safla ue vuJcartdan aja0tpa 1 — Avrupanın şimalinde ittifal
eden üç devlet.
2 — Oldukça - Bir edat.
3 — Yalvaran.
4 — Başına tP» gelirse mükemme-
len eklolunur.
5 — Türk istiklâlinin İmzalandı^ şehir - Makinistin yarıs3.
6 — Başına «G» gelirse cenup cihetidir - Tersi dokunaklı sözdür.
7 — Eskiler - Bir peygamber.
8 — Benlik.
9 — Tam bir düzine yü.
lû — Tehassiir edatı - Geri dön.
GEÇEN BULMACANIN HALLt
Soldan sağa ve yutandan ajatfıyaı
1 — Eskişehir; 2 — Saatlkuran; 3 — Kalem; Yama; 4 — İterek; Nas| 5 — Şlmelln; Ni; 6 — Ek; Kitap; 1 -Huy; Nafaka; 8 — İran; Paket; 9 — Raman! Kese: 10 — Naslhatet.

açık arabalarla dplmuş. Arkalarında ise, Donjon otelinin cephesi var: Siyahlı turunculu perdeleri çekilmiş; güneşten korunuyor. Aşağı yukarı boş olan terası bu tenteler örtüyor. Ooron’un biraz patlakça olan gözleri misafirine dikildi:
— Şu bayan Eve Nelll’ln bedbaht olduğu derhal görülüyor. — dedi. — Nedir bilinmez ama bir şey onu korkutuyor. Laves ailesinden birine Taslayınca, bambaşka bir hüviyet alıyor. Acaba vicdanı, kendisini rahatsız etiği için mİ? Başka ne olabilir kl? Hayır, hayır, azizim doktor, elimizdeki deliller kâfiden dahi fazla...
Klnross:
— Buna rağmen, tatmin edilmemiş bir haliniz var. — dedi.
Fransızcayt epey iyi konuşuyordu.
Goron’un gözleri kısıldı.
— Evet, iyi kestirdiniz. — dedi. — Samimi söylüyorum kl. hayır, tamamen kanaat getirmiş değilim. Onun için sizden bir ricam var.
Ve muhatabına lâtif bir tebessümle batı.
Doktor Kinross*un niçin böyle kibar Halil olduğunu kestirmek güçtür. Bir kalabalık ortasında nasıl olur da
dikkati çekmekslzln dolaşamaz? İhtimal, müsamahakâr İfadesi böyle bir tesir bırakıyor. Sizin gibi bir adammış hissini verir; sizin ruhunuzu anlıyor-muş intibaını bırakır, çehresi, hayırhah. ve enerjik. Tetebbularia ancak şöyle böyle çlzgllenmlş. Gözleri siyahtır ve saçları gürdür. Harbde, yüzüne isabet eden bir obüs parçacığından dolayı, estetik ameliyatı geçirdiğini anlamak İçin, kendisine ancak muayyen bir zaviyeden bakmak İcabetler. Fakat, ona nereden bakılırsa bakılsın, derin bir zekâ sahibi olduğu, İnsan kalbini anladığı, şakadan çaktığı ve bir kuvvet membaı olduğu meydana çıkar.
Önünde viski soda varda; sigarasını İçiyordu. Gûya tatilini geçiriyordu ama ömründe tatil geçirmek nedir bilmem İşti.
— Devam ediniz. — dedi.
Belediye reisi, sesini alçalttı:
— Ilarikulftdc bir çift olduklarına dair yemin edebilirdiniz. Yani, Eve Neill ile bay... Ona Toby diyorlar ama. asıl İsmi Horatlo’dur. Toby Lawes değil, Hotatto Lawes... İdeal bir izdivaç, iıstellk çok para... Büyük bir aşk denebilir.
Klnross:
— Dünyada büyük aşk yoktur. — dedi. — Tabiat, vaziyetleri öyle tertiplemiştir kl, şayet (A) ömründe (B> ye raslamasnydı, (C) İle pek âlâ mesut olabilirdi.
Goron. muhatabına, terbiyeli bir şüphe İle baktı.
— Bu söylediğiniz söze kendiniz de İnanıyor musunuz, doktor?
— Bunun bir ilmi müşahede olduğuna kaniim.
Bay Goran, biraz reybl:
— Öyleyse anlıyorum ki, siz. Eve Neill'e asla rastlamamışsınız.
Doktor gülümsedi:
— Hayır... Lâkin, filânca bayana raslayıp Taslamamış olmak, İlmi bir kanaati değiştirmez.
Goron:
Ya! — diye İçini çekti; ve, düşüncelerini anlatmaya başladı:
— Bundan bLr hafta evvel. Anges sokağında, Bonheur villâsında oturanlar beş kişiydiler. Sir Maurlce Lawes, karısı Lady Helena Lawes, kızı Janlce Lawes, oğlu’ Toby Lawes ve kayınbirader bay Ben Philips. AUe erkânından maada İki de hizmetkâr vardı.
«Saat sekizde, bayan Eve Nelll n bütün Lawes ailesi, tiyatroya gidiyorlar. Yalmz Sir Maurlce gitmiyor. Arzusuyla evde kalıyor. Gayet garip bir ruhi hâle ti olduğu anlaşılıyor. Şu noktaya dikkat ediniz, öğleden sonraki mlltat gezintisinden döndüğl zaman, ruhi biletinin değişmemiş olduğu farked İlmektedir. Saat yedi buçukla, dostu bay Vcllle yani Harpa sokağında oturan antikacı ona telefon edip bLr mücevher, bir hazine elde ettiğini bildiriyor. Bu kıymetli nk taı. Bonheur villâsına getireceğini SU Maurlce'ln bunu derhal gözden geçirmesini teklif ediyor. Dediğini d( yapıyor.
Goron bir an sustu.
Doktor Klnross. havaya doğru bit duman bulutu savurdu; öğlenin sıcağında. bu bulut, muallâkta tembel tembel kaldı.
— Bu hazine dediğiniz ne hazîneymiş kuzum? — dedi,
Goron:
— Enfiye kutusu. — diye cevap verdi.— İmparator Napoleon’un şahsına ald bir enfiye kutusu.
şaşmış gibi bir hail vardı. Devam etti;
(Arkası var)
AKŞAM
26 Nisan 1948

I - İş ARAYANLAR
TECRÜBELİ BİR DOKTOR — Hususi hastane,banka, mektep, fabrika, «alr müessesclerdo İş aramaktadır. Akşamda (A, A) rumuzuna müracaat.
746 — 2
MUHASİP VB MEMUR ARAYANLARA — Muhasebe büro işlerini görmeğe muktedir resmi v« hususi müesseslerde çalışmış bir rat daimi ve ya günün muayyen saatler! için İş aramaktadır. Akşam gazetesinde (R Hj rumuzuna müracaat edilmesi. 822 —
2 İŞÇİ ARAYANLAR
MÜREBBİYE — Üç yaşında bir kız çocuğuna bakmak İçin Türk veya ecnebi İngilizce bilen bir mürebblye istiyoruz. Zonguldakta çalışacaktır. Şartların Akşamda (M. Ç.) rumuzuna yazılması. 722
ŞOFÖR ALINACAK — Kamyon ve kaptıkaçtı İçin Fabrikada yatıp kalkacak 1M şoför alınacaktır. Müracaat: Saat 18 den sonra Galata, Mahmudiye C. 67. Sabrl Özarslan Mğz. Tel: 43040. 778
TECRÜBELİ — Bir inşaat mühendisi veya fen memuru aram yor. İsteklilerin görüşmek üzere Galata Assikurazionl Generali Han 74 - 76 numaraya müracaattan. Telefon: 40141 8)3 — 1
İŞÇİ ARANIYOR —14-20 yaşlarında ilk tahsil görmüş iki kız veya kadına ihtiyaç vardır. Sultanahmet İncili çavuş 27 numaraya her gün öğleye kadar müracaat. 819—1
ÇİÇEKÇİ BAYAN: — İyi çiçek yapmasını bilen sanat mektebi mezunu bayan aranıyor. Her gün terzi Saadet Beyoğlu İstiklâl caddesi 292. Tel; 41492 821 —
RÖTÜŞÖR — Fotoğraf üzerinde pozitif rötuş yapacak sanatkâr aranıyor. Yedi Gün matbaasına müracaat. 826 — 1
İNGUZCE, FRANSIZCA. ALMANCA — Üç lisandan Türkçeye Türkçt-den bu lisanlara tercümeye hakkile muktedir tecrübeli, ticari muhaberata vâkıf daktilo yazabilen bir memura ihtiyaç vardır. İsteklilerin Galata P. K. 1235 e bildirmeleri. 829 - 2
BAYAN ARANIYOR — Hesap bilir; yazısı güzel. Daktilo; lisan bilenler tercih edilir. Galata. Tünel arkası Posta Han No. 11 saat 14 - 16 arası. 850 — 1
FRANSIZCA — İngilizceden Türkçeye; Turkçeden Fransızca, İngilizceye ticari muhaberatı tercüme edecek veya bir llsanj bilen süratli daktilo yazan bay bayan memur acele aranıyor. Galata Rıhtım caddesi Veli Alemdar Hanı No. 231. 842 — 2
q ALIM-SATIM (Eşya)
CRÎS - CRAFT DENİZ MOTÖRÜ— 29 mil sürat. 2 yataklı, kullanılmış, azimet dolayıslyie satılıktır. Taksim Petrol Ofis benzin deposuna müra-eat. 768
CHRYSLER MARKA — En son model Radyo ve kaloriferli yeni bir araba taşraya azimet dolayıslyie satılıktır. Her gün öğleden ewel 80496 da Maymazel Pollne. 781 — 7
S ATI 1 ıTK OTOMOBİL — 1884 No il Plymouth markalı taksi otomobili gör mek isteyenler Fiat Garajında görür. Müracaat: Galatadi Lüleci Hendek sokak No. 88 Yusuf Haşan. 797
BALON VE GAZİNOLAR İÇİN — 13 lâmba 2 operlörlü plkaplı (Lafa-yet) marka bir radyo (550) liraya tefle satılıktır. Halâskârgari caddesinde 243/5 numaralı Piyano sergisine müracaat. Telefon 82417. 18 —
KOTRA ARANIYOR — Kamaralı, «s kullanılmış kotrae veya yole almak istiyoruz. Motörlfl İse tercih e-(ül!r. Müracaat: Galata Karaköy Küçük Balıklı Hanı 23 863 — 1
batilik — M7 model Ford spor İki kapılı yeşn renfcij yenj vaz]yette ancak 90öû kilometre yapmış, ödmüş «uyıı Kamarot sokak 15/1 garaja. 853 — 2
£ — Kiralık — Satılık
DİKKAT — Emlâk almak ve satmak, ipotek yapmak istlyelnere; itimada şayan Bühulet Emlâk Zarif Özalp tavassut eder. Beyoğlu Büyük Parmakkapı köşe başı No. 4 kat ?. Tel: 42396. 18 - 12
FATİHTE — Boş teslim 4 odalı villâ var! bahçeli bir ev satılıktır. Müsait şartlan vardır. Müracaat: 41087 telefon. 4C0
SahJfe 7
SU ADİYE — İstasyonuna 8 dakika önünden terkos elektrik geçen 1480 metro denize nezaretli arsa satılıktır. Kapalıçarşı Sahaflarda No. 40/42 yorgancı dükkânına. 831 —
DEVREN SATILIK BAKKALİYE — Tarla başı Büyük Bayram sokak 17/1 numaralı, hali faaliyette olan dükkânımın askerlik dolayıslle devren satıyoruz. İçindekilere müracaat edilmesi. 827 - 1
SATILIK — Sultanahmet Ticaret lisesi karşısında 2 kat 6 oda 1 salon hol mutfak bahçe, elektrik, terkoz, tulumba; havadan1; ev ayn bölüğü boş teslim. Yenlpostane arkası Elkâ-tip han tütüncü Aliye müracaat.
815 —
SATILIK APARTIMAN VE ARSA — Fatih Malta tramvay durağı yakınında üç kat on oda konforlu bahçeli a par t iman tamamı boş. Yanında temelleri duvakları yapılmış projesi tasdikli taşı tuğlası hazır 137,5 M. karelik arsa satılıktır. İstekliler: Sirkeci Ha midiye caddesi 42 : 44 Rumeli Kebapçısı Ömer Ergürene müracaat.
812 - 1
KAYIKHANE — Sarayburnu ile Samatya arasında acele kayıkhane aranıyor. Akşam'da (Kayıkhane) rü-muzuna. 811 — 1
ACELE DEVREN SATILIK BAKKAL DÜKKÂNI — Dükkân Haliç Feneri Vodina caddesi No. 34 de mal sahibi Ömer Taşıma müracaat edll-mesL Dükkân her FJ* elverişli olup fırsatın kaçırılmaması. 823 —1
SATILIK — Yanyana 2 ev, 7 şer oda, altında 2 dükkân köşe başı. Kadıköy ünde Mühürdar caddesinde Tel: 44274. 799 — I
GENİŞ ARAZİLİ KÂGİR HANE — Göztepe ve Erenköy istasyonlarına 15 dakika, maktuan 12 bin liraya. Göztepe tam vay dnrak mahallinde arabacı Mustafaya müracaat,
664
DENİZE NAZIR — Asansörlü, kaloriferi (100) ilâ (800) metre kare konforlu salonlarla muhtelif adette iç İçe tek odalı yazıhaneler kiralıktır. Galata Rıhtım caddesi Veli Alemdar Han. 621 — 9
MODADA — İskele; tramvay; plftja yakın; denize nazır; 7 oda; hol; kalorifer; elektrik; su; gaz; modern mutfak; banyo; bahçesinde çamaşırlık; boş teslim pazarlıksız 50,000. Mektep sokak 18; her gün 12 ye kadarla 18 dan sonra. 742
KASIMPAŞA — Kulaksız caddesinde 40 numaralı 8.50 x 27 = 230 metre kare arsa satılıktır. Bedel teklifinin Bayan Balum, 8amanyolu sokak No. 59 şişli adresine mektupla bildirilmesi. Şifahi teklif yapılmaması rica 0-lun ur. 728 _ j
KÜÇtİKÇAMLICA — Llbadede 8,5 dön Om bağ, meyvalık. dolaptı kuyusu ahırı İle bir köşk satılıktır. Müracaat: Üsküdar çarşı polis karakolu İttisalinde 71 hanede Hayri Eydemire.
470 —3
KİRALIK VİLLÂ — Emlâk Bankasının MecltUyeköyde yaptığı 18 numaralı müstakil bahçeli altı oda banyo deniz görür balkonlu. Beyoğlu Mis sokak No. 34 Maskot berberi Koçoya müracaat. 479 _ j
DENİZE NAZIR ARS/ 8AHLIK-TIR — cihangir caddesi Güzel Sanatlar sokağında tâvizi verilmiş vil-lâlık arsa (2500) liradır. Akarsu îlyaa-çeJebi mahallesinde kömürcü Şem-aeddln Erdoğmuşa müracaat
665
SATILIK KÖŞK - Kadıköy Fe-neryolu Eyüp paşa arsasında Salih Murat sokak No.8 görmek isliyenle-rln içindeki sahibine müracaat etmeleri ilân olunur. 824 — ı
YENİ VAZIYETTE - 46 model Şev role kamyon acele satılıktır. Müracaat: Beyoğlu İstiklâl caddesinde Afia-caml tramvay durağı karşısında 153/1 birinci kat Kemal - Rlfat.
865 — 1
KAPALIÇARŞI — Çarşı kapı, Ge-dlkpaşa ve sair yerlerde emlâk almak, satmak İsteyenlerin müracaatları menfaatleri İcabıdır. Kapahçar-şı, Kürkçüler çarşısı No. 10 Sürat Emlâk Bürosu. 838 — 1
SATILIK EV — Boğazın havadar yeri olan Kireçburnunda asfalta yakın 2 oda 1 hol mutfak su elektrik bahçeli ev acele satılıktır. Müracaat: Caftaloğlu Trakya garaj kâtibi Nuri Altıok Tel. 22055 780
KİRALIK fiuadlyede denize tramvaya yakın altı odalı konforlu daire yazlık veya senelik, möbleli veya möblesiz telefonlu olarak kiralıktır. Müracaat: Telefon: B2/259. 777
SUADÎYEDE — tramvay İstasyonundan trene kadar elan kısım İle İstasyonun öbür tarafındaki mttfrez arsalar satılıkta-. Görmek, göıüşmck İçin mal sahibine müacaat telefon 82617 773 — 9
KARAKÖY MEYDANINA ÇOK YAKIN — Telefonlu ve mobUyell bir yazıhane devredilecektir. Müracaat: 41687 telefon. 793
FATtH TRAMVAY CADDESİNDE— Bütün konforu haiz bir berber dükkânı devir veya kiraya verilecektir. Müracaat: 41687 telefon. 7,94
BEYOĞLUNUN EN İŞLEK YERİNDE — Farfemerl; şapkacı; gömlekçl; fotoğrafçı; saatçi; kunduracılığa elverişli dükkân satılıktır. Müracaat: Bozkurt Emlâk; Telefon: 83532. 785
DEVREN SATILIK VEYA TAKIM-LARİYLE KİRALIK LOKANTA — Galata Necatlbey caddesinde 229 numaralı dükkâna saat 18 He yirmi arası müracaat. 836 — 1
SATILIK ARSA — Şişlide, en havadar bir noktada Hanımoğlu sokağında 31 No. 11 cephesi 9. derinlik 22 arsa satılıktır. 3 kat üzerine plânlan hazırdır. Müracaat; Şahin özer 84439 460 — J
BURGAZDA — 4 daire boşteslim k&glr villâ satılıktır. Denize bir dakika, etraf çamlık, bahçe ortasında. Möblesl İle beraber 30.000 L. Teli: 42686 835 — 3
BULUNMAZ FIRSAT — Kûçükya-lının en güzel yerinde 500 metrekare sahada, 140 metrekare üzerine kurulmuş, istasyona iki; Bostancıya sekiz dakika mesafede, manzaralı; suyu; elektriği mevcut; emsallerine nazaran gayet ehven Hatlı; iki ev satılıktır. Fırsatı kaçırmayınız! Müracaat: Küçükyahda: Kahveci bay Süleyman, h tan bulda: Hüdavendlgâr oteli Mehmet Bay tekin, Telefon: 20073 837 _ 1
ODA ARANIYOR — Memur kon kocayız. Sabah çıkar akşam geliriz. İki kişiyiz. Münasip bir aile yanında bir oda arıyoruz. İstlyenler, Akşamda (Z. D) rumuzuna yazabilir. 818 —
ARZULARINA GÖRE EV BULAMI-YANLARA —Cihangirde denize nazır itina Ue yapılmış; kaloriferli, ik! telefonlu; abajurlu; hava gazı fırını; gizil kasalı; garajlı; altı odalı; salonlu; Amerikan banyolu boş teslim satılık ev. Özel Emlâk Fehmi; Tel: 43376. 844 — 1
CAĞALOĞLUNUN İYİ BİR YERİNDE — Garaja, matbaaya elverişli 510 metre arsa acele satılıktır. Beyoğlu Gaz Şirketi karşısında Özel Em lâk Fehmi; Tel: 43376. 845 — 1
BOĞAZIN ANADOLU SAHİLİNDE — İngiliz yapısı, bütün konforu-havi 2200 metre bahçeli, denize nazır; asfalt üzerinde; iki katlı; beşer odalı; ayrıca dört hlzğmetçl odası bulunan; acele satılık villâ. Özel Emlâk Fehmi; Tel: 43370. 846 — 1
BEYOÖLUNDA — Beş katlı; 3 - 4 odalı; banoylu; bir dükk&nlı; yüzde 10 Iratlı 45000 liraya satılık Ap. Gaz Şirketi karşısında Özel Emlâk Fehmi; Tel: 43376. 847 — 1
SAYFİYE İÇİN BULUNMAZ BİR ARSA — Bariyerde Dereboyu civarında Süngüdüşük sokağında otobüs durağına 40 adım; vapur İskelesine üç dakika mesafede 159 küsur metre mu rabbaı arsanın şüyuunun izalesi do-layıslyle satışı (1400) lira üzerinden Büyükderede kâin Sarıyer mahkemesince 6.5.948 perşembe günü saat 9 dan 10 a kadar yapılacaktır. İsteklilerin pey akçeleriyle mahkemeye mil-racatları. 864 — 1
ZEYTİNBURNUNDA Fabrika sahasında lebi derya; trene bir dakika mesafede 1200 metre 40,000 liraya satılık arsa. Gaz şirketi karşısında ÖZCİ Emlâk Fehmi; Tel: 43376.
849 — 1
KURTULUŞTA — 4 daireli; dörder odalı; bollü; gömme banyolu; bir katı boş 45,000 liraya satılık Ap. Beyoğlu Baz Şirketi karşısında Özel Em lâk Fehmi; Te): 43376. 850 — 1
AYABPAŞADA — Park Otel arkasında 8.20 x 13,20 M2 denize nazır 9 bin liraya satılık arsa. Beyoğlu Gaz ştrketl karşısında Özel Emlâk Fehmi; Tel: 43373. 851 — i
BOMONTİDE — ö odalı; gömme banyolu; salonu parkeli 38 bin liraya boş teslim satılık ev. Beyoğlu Gaz Şirketi karşısıda Özel Emlâk Fehmi; Tel: 43376. 852 — 1
DEVREN SATILIK BAKKAL DÜKKÂNI — Aksaray Yenlkapıda Mermer eller sokak kömür ve odun lskelcsnlde 34 numaralı bakkal dükkânı acele satılıktır. İçindeki ne müracaat.
841 — 1
EMİNÖNÜ CİVARINDA — Gayet İşlek bir dükkân, her işe elverişli; dev ren satılıktır. Sermayeli ortak da alınır. İstlyenler Posta kutusu 145 adresine mektupla yazsınlar.
859 — 1
Ziraat Bankası
Tasarruf Hesapları
İKRAMİYE PALNl
Hesaplan 60 liradan A^ağıdüşmiyenlere bu yıl verilecek ikramiyeler:
4 tane 1,500 liralık 6.000
4 » 500 » 2.000
4 » 250 » 1.000
40 » 100 » 4.000
120 > 50 » fl.OOO
240 » 20 > 4.800
400 > 10 » 4.000
10
15
20
İstanbul Belediyesi İlânları
Tahmin bedeli tik teminatı
Lira K. Lira K.
şu :kramlyeler verilecektir: liralık
ÇEKİLİŞ GÜNLERİ:
16 Şubat, 10 Mayıs, 26 Temmuz, 29 Aralık İkramiyeler, hesaplan bir yılda
100 liradan aşağı düşmlyenlere %
200 liradan aşağı düşmlyenlere %
600 liradan aşağı diişmlyenlere % fazlaslle ödenecektir.
İKRAMİYE ÇIKMAYAN YERLER İÇİN
21 Haziran ve 10 Aralıkta ayrıca yapılacak çekilişlerde
ücram iyeler de hesaplarındaki paralar bir yılda 100 liradan aşağı dil şmiy enlere % 10 fazlasile ödenecektir.

ŞİŞLİ — Maçka - Kurtuluş civarında satılık boş evler ve apartmanlar var. İstlyenler Pangaltı İnci sineması yanında Pangaltı Pasaj Neşet Kaya. Tl: 85075 771
kurtuluşta — üç daireli; dörder odalı; holiü; gömme banyolu; tamamen boş teslim 60,000 liraya satılık Ap. Beyoğlu Gaz ştrketl karşısında Özel Emlâk Fehmi. Tel: 43376.
848 — lu
SATILIK EV — Aksaray tramvay cad desin de kâglr iki daire; 6 oda kon forlu yüzde 10 gelirli boş teslim; Em-İflkÇl İrfan Blllk; Lâleli 218.
843 —2
SATILIK ARSA — Lâleli - Aksaray caddsel (10 X 10) M2 arsa satılıktır. Şehzadebaşı - Genç Türk sokak No. 49/2 Cevdet Alkaya’ya müracaat.
«39 — 1
DEVREN SATILIK DÜKKÂN — Harbiye civarında tramvay yolunda satılık işlek tütüncü dükkânı. Müracaat: Tâllmhane Topçular caddesi Klrkor EmlâkçI 4/1. 885 — 2
SATILIK — Kelepir kâglr on arabalık boş garaj; Ayrıca yıkılacak LU ahşap binayı daha büyük garaj olur. Bey oğlun un merkezi yerinde. Müracaat: 83565 İsmalle. 862 —
SATILIK KÂGÎR EV — Pazarlıksız 20,000 lira: Kadıköy Moda caddesi Badılatı soka No. 13; tramvaya (50) metre; beş kat ikişer oda; apartı-man tertibi su; hava gazı; elektrik; hamam; çamaşırlık; taraça; küçük bahçe; 3 kat boş teslim (6000) liraya ipotekli; saat 15 ten 18 e kadar mal sahibine; diğer saatlerde aynı sokakta sobacıya müracaatları. Telefon: 42812. 861 — 2
SATILIK ARSA — Beyoğlu Hamal -başında ruhsatı çıkmış; temlel yapılmış; çimentosu hazır olarak satılıktır. Müracaat: Tarlabaşı Cad. 145/1 Uğur Emlâk. 360 — 2
BEŞİKTAŞ — Tramvay caddesi; denize nazır; etTafı açık beş katlı a-partıman acele satılıktır. Beşiktaş Suat Park Sineması karşısında Beşiktaş Emlâk Iş’e mûracaatt.
857 — 2
KİRALIK Apt. KATI-3 oda, konforlu. lüks eşyaslyle 6 - 7 aylık kiralıktır. Adres: Şişil Son İstasyon Hasat sokak 46 No. 798 — 2
j -MÜTEFERRİK
KOLEJ MEZUNU BAYAN — En yeni metodlarla İngilizce; Fransızca; Almancadnn gençleri İkmal; Avrupa; Amerika imtihanlarına süratle hazırlar. Kadıköy Osmanağa Nüzhetefendl No. 43. 737 __ j
42M
2884
3360
2300
19000
00
50
00
40
00
SİS
223
m
172
1125
75
84
oo
93
OO
kesif bedeli etile
İtfaiye Müdürlüğü İhtiyacı İçin Gümrük resmi hariç beheri İçin (250) lira tahmin olunan bedel üzerinden- 12 adet ve 6 voltluk, 5 adet te 11 voltluk Bir en (canavar düdüğü).
Karaağaç müesseseleri işçileri İçin kumaşı müesscseden verilmek eure-tile diktirilecek (888) tulum, (226) İş gömleği, 125 takım caket, pantalon, kasket.
Anadoluhls&rı pansiyonlu İlkokulunun mecra tamiri .
Belediye matbaası ihtiyacı için alınacak 18 kalem dit ve matbaa leva-znnı.
Darülaceze müessesesinde aceze ve çocukların yatak takımlarının yenilenmesi için satın alınacak 0,80 metre eninde on bin metre bez.
İlk teminat mlkatarlan yukarıda yazıtı
Tahmin ve
İşler ayn ayn açık eksiltmeye konulmuştur.
Şartnameleri Zabıt ve Muameftt Müdürlüğü kaleminden alınacak ve ya bu kalemde görülecektir.
İhale: 3/Mayıs/1948 pazartesi gûıü saat 14 te Daimî komisyonda yapılacaktır.
İsteklilerin ilk teminat makbuz vaya mektubu, 848 yılına alt Ticaret veya Esnaf odası vesikası ve üçüncü kalemdeki iş İçin de şartname kayıtlarına göre alınmış fenni ehliyet kâğıdı yanlarında olduğu halde İhale günü saat 14 te Daim! Komisyonda bulunmaları lâzımdır. 4905
Otomobil Meraklılarına mühim ilân
Kullanılmamış yeni 1947 modeli bir Chrysler ve 1948 modeli bir ŞEVROLE otomobili satılıktır. Fevkalâde lüks olan arabaların her ikisinde de Radyo ve teshin cihazları vardır,
4. ünefi Vakıf Han.asma kat. No. 10, müracaat. Tel 22813.
ıo
HER CİNS EN İYİ KÖPEKLER — Yedi ve iki aylık kurt köpeği yavrulan, büyümeyen fino yavrulan, birer yaşında Fota ve tüylü Brak. Domu? köpeği ve kopoy. Uzun çarşı 277 No-Şaban kahvesinde Kâmll’e müracaat.
832 —
■iA N AP t YO J E Nmm
Dr. İhsan Sami
tstreptokok, istafllokok; Tnö- ■ mokok; Koli; plsyosiyanlkleTin B yaptığı çıban, yara; akıntı vıi clld hastalıklarına karşı çök te- ■ «frli taze aşıdır,
LÜKS TAKSİ - SAYFİYE’ye EŞYA NAKLÎ — İhtiyaçlarınız İçin lüks taksi emrinize Amade bulunmaktadır. Eşyalarınızın sürat ve emniyetle nakil İçin de 83002 ye Ahmet Baymnn'a telefon ediniz. 854 — 1
ASRî DANSLAR
Beyoğlu, Galatasaray Yeni ç»;si cad. No. 25 P. Panoşycıı
İstanbul Sıhhî Kurumlar Arttırma ve Eksiltme Kimosyonundan:
Muhammen bedeli tik tem. Eksiltme
Lüzum gösterilen Mes._______________Cinsi Mlktan_____________________Lira Ura saati
Kemik veremi hastanesinin 30.000 adet çamaşırının (topyekûn) yıkanması İşi 0585 yjp n. te
Bakırköy Akliye hastanesinin boya ve malzemesi ( topyckıiıı) 23 kalem 5008 383 16.15 de
Bakırköy Akliye hastanesinin ahşap malzemesi (topyekûn 1 5 kalem 7860 890 16.30 da
Cinsi Miktarı
Yukarıdaki ihtiyaçlar açık eksiltme Jle satın alınacaktır.
1 — Eksiltmeler B Mayıs 948 Çarşamba günü hizalarında gösterilen saatlerde ayrı ayrı Cagaloğlundald Bağlık ve 8. Y. M. binasında toplanan komisyonca yapılacaktır.
2 — İstekliler bu İşlere alt ayn ayrı hazırlanmış şartnameleri çalışma günlelnde komisyonda görebilirler.
3 — isteklilerin cari seneye alt Ticaret odası vesikası ile 2490 sayılı kanunda yazılı belgeler (ve ayrıca
çamaşır yıkaması işine gireceklerin şartnamede yazılı belgeleme birlikte) vc bu İşlere yeter İlk teminat makta» veya banka naektvpjan olduğu halde belli gün ve saatlerde komisyona müracaatları. 4806

şalinde"
mür'üdi*''

çok


Gelibolu Belediyesinden
1 —^Belediyemiz elektrik santralı İhtiyacı için Nisan 948 den A 048 sonuna kadar olmak üzere (100» yüz ton mazot alınacaktır.
2 — Beher kilo mazot fiatı Ticaret Vekâletinin Gelibolu İçin tesblt ettiği 26 kuruş 85 santimdir.
3 — Eksiltme kapalı zarf usuliyle yapılacaktır.
4 — Yüz ton mazotun muhammen bedeli 26850 Hradır.
5 — Muvakkat teminat 2013 lira 75 kuruştur.
6 — Kapalı zarf usuliyle yapılacak olan bu eksiltme 11 mayıs 043 salı günü saat 16 da Gellboluda belediye dairesinde encümen huzuru ile yapılacaktır.
7 — Teklif mektupları 2490 sayılı kanunun 32, 33 ve 34 CÜ maddelerine uygun şekilde yapılması şarttır. Posta İle vukubulacak gecikmeler kabul edilmez.
8 — Teklif mektuplarının mezkûr saatten bir saat evveline kadar makbuz mukabilinde belediye encümen başkanlığına verilmesi lâzımdır,
9 — Bu husustaki şartname her gün belediye muhasebesinde görülebilir. (53521
Giyim eşyası alınacak
P.T.T. Meslek Okulu Müdürlüğünden:
1 — Okulumuz öğrencileri İçin okulda mevcut numunelere göre mdhtelif beden 600 takam pijama 200 adet frenk gömleği, 600 çift çorap ve 90(1 adet mendil açık eksiltme suretiyle alınacaktır.
2 — Şartname ve numuneler Kumkapıda okul müdürlüğünde görülebilir.
3 — Eksiltme 3. 5- 948 pazartesi günü saat 15 de Meydancık yeni valde han İkinci katta P.T.T. Ayniyat depo muhasipliği odasında toplanacak okul alım satım komisyonunda yapılacaktır,
4 — Muhammen bedel 9960 Ura olup muvakkat teminat 747 liradır.
5 — isteklilerin teminatlarını İstanbul bölge başmüdürlüğüne yatırarak belli gün ve saatte teminat makbuzları ve ticaret odası vesikalarıyla komisyona müracaatları. (5014)
20 Nisan 1948


Başbakanlık İstatistik Genel Müdürlüğü Eksiltme ve înale Komisyonundan:
1 — Kapalı zarf usulü ile eksiltme ve ihaleleri yapılacak olan 18 forma tahmin edilen 1946 * 1947 Meslek, Teknik ve Yüksek öğretim istatistiğinden 1000. 22 forma tahmin edilen 1945 - 1946 öğretmenler yıllığından 1500, 18 forma tahmin edilen 1946 - 1947 orta öğretim istatistiğinden 1000 ve 22 forma tahmin edilen 19441945 Maliye istatistiğinden 500 nüsha bastırılacaktır.
2 — Bu eserler ayrı ayrı ihale olunacaktır. 16 sahıfellk beher formaları için 150 şer ilıa fiat tahmin olunmuştur.
3 — % 7,5 hesablle muvakkat teminat vesikası verilmek lâzımdır.
4 — Eksiltme 1948 Nisan ayının 28 inci çarşamba günü saat 15 te istatistik genel müdürlüğü binasında toplanacak olan komisyonda yapılacaktır.
Zarfların bir saat evvel komisyon başkanlığına verilmesi lâzımdır.
5 —• Bu baptaki şartname komisyon kâtipliğinden İstenebilir. (4627)

SAHİBİHİHİN SESİ
AX - 2410 Hamiyet Yücese»
AX - 2411 Mustafa Çağlar
AX - 2412 Nevzat Akay
AX - 2413 Necmiye
En son çıkardığı
PLÂKLARIN LİSTESİ
Yine bugün Dertli Gönlüm Sırtmaç kızı Bin hüzün çöktü Titriyor İsmini andıkça Darıldın bana söyle Taze bir gül gibi Kavanoz dolu reçel. Haydar Sabahın seher vakti
SAHİBİNİN SESİ
VAHRAM GESAR ve ORTAKLARI
İstanbul, 302, İstiklâl Caddesi, Beyoğlu Telefon: 44934 — Telgraf: KEUPEK
SAYIN DOKTOR ve ECZACILARA:
COROSEDAL
adlı KALP MÜSTAHZARI piyasaya arzedllmlştlr.
Diler Tıbbî Müstahzarlar Laboratuarı
Çemberlltaş Atlkall paşa No. 10, DEPO Blllürcıı sokak No. 32
AiR FRANCE
Memur Alınacak
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasından:
Bankamız Merkez veya şubelerinde altı aylık bir staj devresinden sonra bilgilerini genişletmek İçin en çok Ikl sene müddetle yabancı memleketlere gönderilmek üzare (ekserisi İnglltereye) ve aşağıdaki şartlar dairesinde memur alınacaktır: .
1 — Memurin Talimatnamemizdeki vasıflan lıalz bulunmak (bu var Bankamıza müracaatla öğrenilebilir),
2 — a) Ticaret Lisesi, b) Siyasal Bilgiler Okulu. Hukuk veya İktisat fakülteleri. Yüksek Ekonomi ve Ticaret okullarından birinden mezun bulunmak:
3 — Ticaret lisesi mezunlarının yaşı 25 den, Yüksek okul mezunlarının yaşı otuzdan yukarı olmamak;
4 — Askerliğini yapmış bulunmak:
5 — Açılacak müsabaka imtihanında muvaffak olmak;
(Birinci derecede İngilizce, İkinci derecede Fransızca veya Almanca bilenler tercih olunur).
Bu şartlan haiz olanların 30 Nisan cuma günü akşamına kadar Ankara'da Omum Müdürlük Personel servisine. İstanbul'da ve İzmir'de şube Müdürlüklerine yazı Ue ve açık adreslerlle müracaatları lâzımdır.
İmtihan aşağıdaki bilgilerden yapılacaktır:
Yüksek mektep mezunlan için :
Ekonomi, Muhasebe (Umumi malûmat), (Hukuk), (Umum! malûmat), Hesap ve Cebir. Yabancı dil.
Ticaret Lisesi mezunlan İçin :
Matematik, Bürokomerslyal, Ekonomi, Yabancı dil.
(Mecburi hizmet yabancı memlekette kalış süresinin üç misildir.)
(5148)
Tedavülden kaldırılacak eski gümüş kuruşluklar ilân
Maliye Bakanlığından:
5015 sayılı kanunla verilen salâhiyete İstinaden darbedllen gümüş Azami piyasaya çıkarılmış da yakında tedavüle tedavülden kaldırılması
yani, 1/5/1949 tarihinden İtibaren bir sene

50 kuruşluklar tamamen basılmış ve kısmı bulunduğu gibi, yeniden basılan 25 kuruşluklar vazedileceğinden, eski gümüş 25 kuruşlukların kararlaştırılmıştır.
Eski gümüş 26 kuruşluklar bir sene sonra
İtibaren tedavülden kaldırılacak ve mezkûr tarihten müddetle de yalnız Malsandıkları ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası jre Merkez Bankası şubeler! olmayan yerlerde T. C. Ziraat Bankası şubelerince kabul ve değiştirilecektir.
Elinde bu gümüş paralardan bulunanların ona göre bunları Maisan-dıkları; Cumhuriyet Merkez Bankası ve Ziraat Bankası şubelerinden değiştirmeleri İlân olunur,
Bronz - Nikel 25 kuruşlukların tedavülden çekileceği tarih ayrıca İlân edilecektir. (5316)
Dizel jeneratör grubu satın ahnacak Hler Bankasından;
1 — Keskin elektrik santralı İçin bir dizel Jeneratör grubu satın alınacaktır.
'2 — İşin keşlr bedeli 50.270 liradır. '
3 — Geçici teminat 3.763.50 Uradır.
4 — Teklifler kapalı zarfla ve en geç 5 mayıs 1948 çarşamba günü saat İİ ye kadar İller Bankası ticaret İşleri müdürlüğüne makbuz mukabilinde teslim edilmelidir. (Postada vaki gecikmeler kabul edilmez).
5 — Banka ihaleyi yapıp yapmamakta serbesttir.
6 — Şartnameler ve keşifler İller bankası ticaret işleri müdürlüğünden 3 lira bedel mukabilinde alınabilir. (4364)
Perçin çivisi vealtı köşe sorrun alınacaktır
Devlet Demiryolları Merkez 9 uncu Satınalma
Komisyonundan:
1 — 3850 Kg. perçin çivisi ve 4000 Kg. altı köşe somun kaaplı «arr usuliyle eksiltmeye konulmuştur.
2 — Malzemenin muhammen bedel! 10845 (on bin sekiz yüz kırk beş) lira ve muvakkat teminatı 813.33 (sekiz yüz on ü çlira otuz sekiz kuruş) Hradır.
3 — Şartnameler bedelsiz olarak Ankarada Malzeme dairesinde ve Haydarpaşada teslim alma ve Yollama müdürlüğünden temin olunur.
4 — Eksiltme Ankarada İdare binasında Malzeme dairesinde toplanan Merkez 9 uncu Satın alma komisyonunca 6/57X948 perşembe günü saat 15,30 da yapılacaktır.
Taliplerin tekliflerini ve kanunun tâyin ettiği vesikalarını aynı günde nihayet saat 14,30 a kadar adı ge-çen Komisyon başkanlığına vermeleri lâzımdır. (4975)
Tekel Genel Müdürlüğünden
Birinci nevi kara av barutu 50.000 kilo
İkinci nevi kara av barutu 100.000 »
150.000 »
maddeler pazarlıkla satın alınacaktır.
Devlet Orman İşletmesi Merkez Müdürlüğünden:
1 — İşletmeler İhtiyacı İçin şartnamesinde cins, eb’at ve miktarları yazılı 100 adet daire ve 1815 adet katrak desteres! pazarlıkla satın alınacaktır.
2 — Pazarlık 29. 4. 1948 perşembe gilnii saat 10 da işletmeler sarın alma komisyonunda yapılacaktır.
3 — İstekliler % 7,5 geçici teminatlarını merkez orman İşletmesi veznesine yatırıp pazarlık saat'ndfl tekliflerini hazır bulundurmaları veya kendilerinin komisyona gelmeleri lazımdır.
4 — Bu işe nlt şartnamenin her gün iş saatlerinde otraan genel müdürlüğü İle merkez orman işletmesi müdürlüğünde ve İstanbul Orman başmühendisliğinde görülebileceği İlân olunur. (.5223)
1 — Yukarıda miktarı yazılı
2 — Pazarlık 7 Mayıs 948 cuma günü saat 10 da Kabataşta Genel Müdürlük Tekel Maddeleri Şubesi alım komisyonunda yapılacaktır,
3 — Şartlaşma her gün adı geçen şubeden alınabilir.
4 — İsteklilerin belirli gün ve saatle, teklif edecekleri fiat üzerinden % 7.5 güvenme paralarlle birlikte mezkûr komisyona gelmeleri.
5 — tdare kısmen veya tamamen İhalede serbesttir. (4484)
(Ziraî Kombinalar Dairesi Reisliğinden:)
1 — Mevcut fenni şartnamesine göre teşkilâtımız için 5 adet 30 Kw. 3 adet de 40 Kw. lık olmak üzere 8 adet Dizel Jeneratör grubu teklif mektubu alınmak suretiyle satın alınacaktır.
2 — Bu alım İşine alt fenni şartname îstanbulda Ziraat müdürlüğünden, Ankarada daire reisliği levazım İşleri şubesinden temin edilir.
3 — Bunları vermek lstlyenlerln şartlarım açıkça yazmak suretiyle
verecekleri teklif mektuplarının en geç 20 maviş 948 günün» kadar daire reisliğin® göndermeleri ilân olunur. (5256)
HER TARAF İÇİN irtibatı vardır
Pazar 02.00 de PARİS • 18.30
07.15 ROMA 15.00
08.15 14.00
11.50 ATİNA 10.15
12.50 09.15
15.05 ' İSTANBUL 07.00 Pazartesi
1—5 kalemde 124,800 M3 çıralı çam hatıl ve tahta açık eksiltme İlle satın alıncakatır.
2 — İale 30/4/1948 cuma günii saat 15 te Tophanede Genel Müdürlük Alım Satım Komisyonunda yapılacaktır.
3 — Tasarlanan] değeri 31200 lira, geçici güvenmesi de 2340 — İki bin yüz kırk — Hradır.
4 — İsteklilerin eksiltmeden önceKomlsyondan alacakları bir yazı He geçici güvenmelerini vezneye yatırmaları ve bellili gön ve saatte şartname dö yazılı belgelerle ve makbuzlarlle birlikte komisyonda buunmalan.
5 — şartname 156 kuru] bedel mukabilinde Genel Müdürlük veznesinden alınabilir. 4758
Devlet Orman İşletmesi Adana Müdürlüğünden:
1 — İşletmemiz KaraisalI bölgesi pos rampalarında mevcut 18570 adede denk 2014/Z52 metreküp Adana çeşidi çam ve 3799 adede denk 406/ 666 metreküp çam amlajı kerestesi 5 parti halinde 26.4.948 den itibaren on gün müddetle arttırmak satışa konmuştur.
2 — Açık arttırma 7.5.948 cuma günü saat 10 da KaraisalI bölge şefliği binasında toplanacak komisyon önünde yapılacaktır. Beher metre
küp kerestenin tahmini bedeli 110 Hra amlaâjlığın 60 liradır. Her parti için % 7.5 geçişi teminat alınır.
3 — Bu İşe alt şartname Orman Genel Müdürlüğünde Mersin, Antalya, Antakya, Diyarbakır İşletme müdüdüklerile Gaziantep. Tarsus. Pozantı bölge şefliklerinde görülebilir.
4 — İstekliler* teminat paralarını bir gün evvel yatırarak belli gün ve
ve muayyen saatte müsblt evrak ve teminat nıakbuzlarlle komisyona müracaatları. 5458
Halkalı Ziraat Okulu Sabit Sermayesinden:
1 — Okul İşletme arazisinde taş çıkarmaya elverişli otuz dönüm yer üç sene müddetle kiralanacaktır.
2 — Tahmini kira bedeli 750 lira olup kati teminat 112 lira 50 kuruştur.
3 — Pazarlık 7/5/948 cuma gûnii saat 14 de Halkalıda Ziraat Okulun-
da yapılacak olup şatnameslnin her gün sözü geçen okulda görülebileceği ilân olunur. 5322
Millî Eğitim Basımevi Müdürlüğünden:
Beher kilosu
Mlktantahmln bedeli Tutarı % 7,5 teminat
L. K. L. K.__________akçesi
2 ton 3 45 690q — 517,5 Ura
cinsi
95X100 boyunda 90 gra-
majlı iki tarafı paılak kuşe kâğıdı
Milli Eğitim Basynevlnin İhtiyacı olan cins, evsaf ve miktarı yukarıda yazılı basım işinde kullanılacak iki ton kuşe kâğıdı satın alınacaktır.
Açık eksiltmesi 7/5/948 cuma günü saat 15 te Cağaloğlunda Yüksek
Okullar Saymanlığında yapılacaktır. İsteklilerin 517,5 liralık % 7,5 teminat akçesiyle birlikte yazılı gün ve saatte hazır bulunmaları İlân olunur.
şartname Mili Eğitim Basımevi Müdürlüğünden parasız olarak verilir. 5229
GeHbolu Belediyesinden:
X — Belediyemize alt 1 plâka numaralı 939 model şevrole marka ve motörü hiç tamir germemiş işler vaziyette ve 24 kişilik katoseri İle birlikte otobüs satılığa çıkarılmıştır.
2 — Muhammen bedel «4000» liradır.
3 — Arttırma kapalı zarf usulü İle yapılacaktır.
4 — Muvakkat teminat 300 Uradır.
5 — Kapalı zart usulü ile yapılacak olan arttırma 21 Mayıs 948 cuma günü saat 15 de Gellboluda belediye dairesinde encümen ile yapılacaktır.
8 — Teklif mektuplarını 2490 sayılı kanununun 32. 33 ve 34 üncü maddelerine uygun bir şekilde ve mezkûr gün ve saatten bir saat evvellno kadar encümen başkanlığına makbuz mukabUlnde verilmesi şarttır.
7 — Bu hususta tanzim edilen şartname her gün belediye muhasebesinde görülebilir, (5349)
Siyah oluklu saç satın alınacaktır
Etibank İstanbul Şubesinden:
Bankamız ihtiyacı için 1000 adet 0,5 m/m kalınlığında oluklu siyah saç satın alınacaktır.
Taliplerin en geç 28/4/948 Çarşamba saat 17 ye kadar tekliflerini kapalı zarf ile Bankamız holündeki teklif kutusuna atmaları.
Şartlar her gün Satmalma Servisinden öğrenilebilir.
Banka ihaleyi kısmen veya tamamen yapıp vanmnmakta serbesttir. (5198)

Comments (0)