AKŞAM
SABAH POSTASI
Sene 33____No. 11574 — Flatı her yerde 10 kuruştur.
ÇARŞAMBA 27 Aralık 1050
Sahibi: Necmeddin Sadak — Yazı işlerini fiilen idare eden: C. Bildik — Akşam Matbaası
Amerika askerî hazırlığı hızlandırıyor
Tıuman tatilini yarıda bırakıp süratle Vaşington’a döndü
Dün gece mühim bir toplantı yapıldı

RENKLİ
BU yük
KARİKATÜR
Bugün
Son sahifede

Kore durumu, Avrupa ordusunun kurulması ve Amerikanın yeni savunma tedbirleri görüşüldü
MeksikalI milyoner geldi
Başbakan bütçe komisyonunda K’id etti Hizmet erbabına Gelir vergisi tatbik edilecek
Dün akşam VajinçloM dönen.Başkan Tnıman bundan evvelki 'bir seyahatinden dönüşünde uçaktan İnerken
Ne w - York 2f (Haleni — Başkan Truman Noel tatilini yanda bırakarak Vaşingtona dönmüştür. Başkan bu akşam Dışişleri Bakanı Acheson ve Milli Savunma Bakanı general Murshall He bir toplantı yap-mıştır.
Muhabirlerin belirtiklerine göre bu toplantılarda general Elsenhover’in Avrupa seyahati İle ilgili meseleler İncelenmiştir, General EisenhÖVer Kuzey Atlantik paktı ordusunun kurulması etrafındaki çalışmalaruıa başlamak üzere bir haftaya kadar Avrupnya. hareket edecektir. Generalin hazırlıklarını İkmal etmekte olduğu da bildirilmektedir.
Diplomatik çevrelerde kaydedildiğine göre bu akşamki toplantıda Kore'deki aşlteri durum ile Amerikanın sllâhlan-(Devamı ikinci sahifede)
Tehlike Korede değil Almanyadadır
Batı Aîmanyanm silâhlanmasını önlemek için Rus- j yanın harb açması ihtimaliden bahsedenler var. Bu I da Rusyanm Batı Almanyaya göz diktiğini gösterir. | l_______Necmeddin SADAK______)
Celâl Baya
Cumhurbaşkanı dijn akşam Karabüke hareket etti
Başbakan, husule gelecek açığın nasıl kapatılacağı sualini cevapsız bıraktı. Bugün fasılların müzakeresine gerilecek ...................———«■ . —^—1
Urfa Milletvekili Feridun Ergin yeni bütçe üzerinde uzun ve esaslı tenkidler yaptı
Ankara 26 (Akşamı - Bütçe komisyonunun bugünkü toplantısında bütçe gerekçesi üzerinde görüşmelere devam edilmiştir, Başbakan Adnan Menderes ve Maliye Bakanı Haşan Po-latkan milletvekillerinin suallerini cevaplandırmışlardır.
Gelir vergisinin bv sene memurlara ve hizmet erbabına tatbik edilip edlümiyeceğlne dçılr sarih izahat isleyen bir milletvekiline Adnan Menderes «Gelir vergisinin hizmet erbabına taalLûk eden maddelerini 1951 bütçesinde tatbik edeceğiz Bu İmkânları bulduk» cevabını vermiştir.
(Devamı ikinci sahifede)
Urla milletvekili Feridun Ergin
Otomobil saltanatı
D. P. Meclis gru-punda Seniht Yürütenin takriri hararetli münakaşalar yarattı


Yusuf Ziya Öni$ vazifeye başladı
Ankara 26 (A'şıirtll — İstanbul nnHefveKÎÎi’ Senı.uı iuıu-
P renkler için tatil veeğ-
■ lence devri sayılan Noel ve vılbası arası bu sene sıkıntılı geçiyor. Devlet a-damları yerlerinden kıpıldı yamıyorlar. Herkesin gözü gazetelerde, kulağı radyolarda. dürivanın gidişini ha-lecanla takip ediyor.
Siyaset âleminin dikkati, bugünlerde, üc noktaya toplanmıştır: Korede harbin a-latağı şekil, dörtlü toplantı teklifine Sovyet Rusvanın vereceği cevap. Atlantik Batı ordusuna Aîmanyanm katılması.
Koreden gelen haberler, kızılların veni bir tecavüz 1-çin vığindıklarmı bildiriyor. Bu suretle. Cinlilerin bir noktada durarak herhangi bir anlaşmaya varmak isteyecekleri ümidi suya düşmüş demektir. Harb yeniden başlarsa,.neticenin ne olacağını şimdiden kestirmeğe kalkışmak imkânsız olmakla beraber. Birleşmiş Milletler kuvvetlerinin, üstün sayıdaki düşman karsısında tutunamadıkları takdirde. Koreyi bırakıp gitmek zorunda kalacaklarını' Mac Arthur daha önce Söylemişti. Bugünkü fırsatı kaçırmak İstemedikleri an’a-ı’nn komünistler. IÇoıevt ,ba-:tâp a-' sağı .ele geçirir-, rse, bunun gerek Birleşmiş Milletler, gc-pk Amerika için maddî, | manevî zararlarının, teiâfi' edilmez derecede büyük olacağı gizlenemez.
Sovyet. Rusvanın. üc devletin notalarına vereceği, cevap. hic si;-',,esiz. Karedeki askeri dur h mütenasip olacaktır. Birleşmiş Millet-
lerin ve Amerikanın Kore tecavüzüne karşı koymaktan âciz olduklarını itiraf ettikleri bir sırada Rusyanm uysal davranması elbette beklenmez. Sovyet Rusya, yalnız Almanya meselesini konuşmak için bir toplantı istemişti. Amerika, İngiltere. Fransa ise bütün pürüzlü islerin konuşulması' için bir konferans teklif ettiler. Bu arada Kore ve Asya meseleleri de bulunduğu için, Sovyet Rusyanm en aşağı isteyeceği. meselâ, komünist Cinin de — müsavi şartlarla — bu toplantıya katılması olabilir.
Bazı haberlere göre de. Aîmanyanm Atlantik ordusuna asker vermesi son Brüksel toplantısında karar altına alındığı için Sovyet Rusya herhangi bir konuşmayı faydasız bulmakta i-miş.
(Arkası 3 üncü salıifede) I
Ankara 26 (Akşanıl — Cumhurbaşkanı Celâl Boyar, beraberinde İşletmeler Bakam profesör Muhlis Ete Manisa milletvekili Kâzım Taşkent ve Ankara milletvekili Mümtaz Faik Fenik olduğu halele bugün saat 16,50 de trenle Karabük'e hareket etmişlerdir.
Cumhurbaşkanı Karabük tesislerini gezdikten sonra Kırık-kaleye giderek fabrikaları ziyaret edecektir.
Dünyanın sayılı Zenginlerinden MeksikalI milyoner Şener Jorges Pasguel beraberinde Meksika Cumhurbnşkanıınrn oğlu ve Meksikanın Londra büyük elçisi olduğu halde dün akşam saat 10 da hususi bir Hollanda uçağı ile şehrimize gelmiştir. MeksikalI milyoner bu seyahatini Kenyada tertip ettiği bir av partisi münasebetiyle yapmaktadır. Yukankl resimde milyoneri uçaktan İnerken ve altındaki resimde de Meksika Cumhurbaşkanının oğlunu görüyorsunuz.
Yeni Genel Müdürün beyanatı
t-------------------------------------------------------------
I Denizyolları Genel Müdürlüğü, marttan itibaren De-
I nizbank adı ile bir şirket haline getirilecek. Demirli yolları için de aynı şeklin tatbiki düşünülüyor.
il Genel Meclisinin dünkü toplantısı
Prost’un mukavelesi yenilenmiyecek
Prpşt Taşlık arsaları görülen bir mektubu
hakkında dosyada etrafında meclise izahat verdi. Mütehassısın hareketi ve eski vali şiddetle tenkidedildi
Umumi meclîs dün toplan-.misyon Azasından üçü istifa mıştır. Hastaneler hakkında ettiğinden bu hususta .uzun u-beledley ile üniversite arasın- zadıya münakaşalar y'apılmış-dakl İhtilâfı tetkik eden ko-1 (Devamı ikinci sahifede)
Yu-ırdavyanın Sarayevo futbol takımı maçla ryapmnk üzere dîin hususî bir uçakla şehrimize gı-linişlir. Resimde misafir futbolcuları Yeşil köyde karşılayıcılarla, birlikte görüyorsunuz.
Denizyolları Genel Müdürü Yusu f Ziya ün İş
Yusuf Ziya Önlş'ta Denizyolları Umum Müdürlüğüne tâyini hakkındakl kararname yüksek tasdikten çıkmıştır. Yusuf Ziya Önlş bugünden itibaren. Deniz yolları Umum Müdürü olarak vazifesine başlamıştır.
Evvelce de yazdığımız gibi. Denizyolları Umum Müdürlüğü, yeni bütçenin tatblka geçilmesiyle beraber anonim şirket haline konulacaktır.
Dün kendisiyle, konuşan. bir muharririmize Yusuf Ziya Ö-niş. şunları söylemiştir:
«— Denlzbnıık kanunu çıkıncaya kadar bu idare, Denizyolları Umum Müdürlüğü halinde
ten'itı resmi olr.mobillere dair sözlü sorusu bugünkü Deraok-(Devamı ikinci sahifede)
Ölü doğan çocuğun annesi Ayten
Gizlice mezarlığa gömülenjocuk Annesi muharririmize hâdisenin içyüzünü anlatıyor
—. -______- - (Devamı ikinci sahifede)
M aalmemnuniye vazgeçeceğimiz bir çok hürriyetler vardır
Uer hafta aynı tip cinayetler:
Falanca köyde düğün olmuş. Kafayı çekenler silâha sarılıp kâh boşa, kâh kavga neticesi biribirlerine ateş etmişler. Neticede gelin vurulmuş, güvey vurulmuş, akraba ve misafirler vurulmuşlar.
Rasgele üzerimizin zabıta tarafından aranması hiç de münasip değildir; vatandaşlık haysiyetimize. hürriyet telâkkilerimize dokunur amma, maalmemnuniye hep birlikte sarfınazar .edeceğimiz hürriyetler de eksik değildir, Meselâ işte hu misal: Varsın, zabıta, şehrin meyhanelerinde, köylerin düğünlerinde. hemen daima baskın tertiplesin; silâhlıları, sarhoşlan, sabıkalıları, musallatları ayıklasın.
(Yazısı 2 nci sahifede!
Dün geceki güreşler
Temsilî Tiirk(B)takımı Amerikalılarla 4-4 berabere kaldı
Ali YılJırım dün gece rakibini tuşa içtirirken (Yazısı 2 ual sahifede)
Sal life 2
27 Aralık lUnu
SÖZÜN GELİŞİ Belediye hastaneleri meselesi Tıp Fakültesi ile İstanbul Belediyesi arasında hastaneler meselesinden çıkan ihtilâf devam etmektedir. Tıp Fakültesi «ilini namına» yeni yataklara ihtiyacı olduğunu söylüyor. 3000 tıp talebesi olduğundan 3000 yatağa ihtiyaç varmış. Halbuki Fakültenin elinde ancak 1400 yatak mevcutmuş. Mantıki netice: Üniversitenin kendi imkânları içinde yatak adedini arttırması lâzım.
Böyle yapılmıyor; fakir fıkaraya, hattâ yalnız İstanbulini değil, Türkiyenin her tarafından gelen fakir hastalara bakmak için bu şehrin paresiyle kurulmuş olan hastanelerin Üniversite kliniği haline getirilmesi isteniyor. Fakir, müracaat eden hastalar seçilecek, ancak ders mevzuu olabilecek hastanelere alınacaktır.
§ehrî son derece alâkadar eden bu mevzu etrafında bir hata yapmış olmamak için mevzuu içinden bilen hekimlerle sık sık görüşüyorum. Onlaruı söylediklerine göre Tıp Fakültesi söylendiği kadar şiddetli bir yatak ihtiyacına tutulmuş değildir. Her ne kadar Tıp Fakültesinde 3000 talebe mevcut ise de bunlardan yalnız 1200 talebe kliniklere devam edecek sınıflardadır. Diğerleri henüz hasta başında ders sürecek sınıflara gelmemişlerdir. Tıp Fakültesinin elinde 1400 yatak mevcut olduğuna göre ihtiyaçtan fazla 200 yatak vardır. Eldeki yataklar iyi kullanıldığı takdirde talebeye büyük istifadeler temin edilebilir.
Meselenin bu noktadan da İncelenmesi için verilen malûmata kurulmuş olan komisyonun dikkatini çekerim. Komisyonun bu ihtilâfı, İstanbul şehrinin ve İstanbul Tıp Fakültesinin en ziyade faydalanacağı şekilde halletmesini temenni etmek vazifemizdir. İlim namına konuşan Tip Fakültesinin elindeki kliniklerde profesörlerin günde bir kaç saat değil, sabahtan akşama kadar İlmî araştırmalarla meşgul olmaları da bu vesile İle temin edilebilirse kazanç cidden biiyük olacaktır.
Şevket RADO
II Genel Meclisi
te
(kek Palas hâdisesi
Gizlice mezarlığa gömülen çocuk
7 ay «üren tahkikat dün sona erdi, adliye-ye verilen sanık gençlerden üçü tevkif edildi
Vûksek Tahsil Gençlik Derneğinin 15 mayıs tarihinde Lâlelide «Çiçek Palas» salonlarında tertip ettiği bir toplantı Sırasında komünizm lehinde propaganda yaptıkları haber alındığından sanıklar hakkında Emniyet müdürlüğü tarafından yapılan tahkikat sona ermiş ve dosya, alâkalılarla birlikte dün Cumhuriyet savcılığına verilmiştir. Demek İdare heyeti âzasından Vecdi Özgün er. Turan Boyer. Kemal Cenap Karakayû, Eminönü üçüncü asliye ceza mahkemesinde yapılan ilk sorgularını mülaakıb tevkif edilmişlerdir. Hâdisede sanık oldukları halde İstanbulda bulunamayan Zekâi Karata?, Şehnaz Akıncı ve Enver Engin haklarında da gıyaben tevkil müzekkeresi kesilmiş ve yakalanmaları İçin Emniyet müdürlüğüne tezkere yazılmıştır.
Yılbaşı gecesi ilâve vapur seferleri
Yılbaşı gecesi, Denizyolları İdaresi şehir hatları vapur se-felrerine ilâveler yapmağa karar evrmlştlr, O gece İlâve olarak saat 24.20 de Adalara, 24.30 da Boğaziçinin Anadolu yakasına Köprüden birer vapur tahrik edilecektir. Ayrıca Bey-kozdan da diğer Anadolu yakası İskelelerine ve karşı tarafa ilâve seferler yapılacaktır.
Çocuğunu öldüren ana", tn-snrMn, bu lâfı duyar duymaz tüyleri ürperiyor. İşte. Büyük-dere Çayırbaşında oturan bahçıvan Topal Ahnıedln kızı Ayten de bu suçla İtham edilmektedir.
Biraz sonra Aytenl, Büyükde-redekl evinde ziyaret ediyorum. 22 yaşlarında olan bu genç kadın 4 senedir evli. Kendisine, gazetelerin hakkında yazdığı haberleri okuduğum zaman şaşırıyor ve ağlı yarak bana şunları anlatıyor
«— Perşembe günü doğum sancılariyle kıvranarak yatağa düştüm. Yanımda bulunan annem ve kocam hemen karakola koşarak bir can kurtaran arabası istettiler Her nedense araba bir türlü gelmedi. Bunun üzerine ben, doktorsuz bir doğum yapmak mecburiyetinde kaldım. Onun İçin benim kurtulmam da bir mucize kabilin-dendir. Ne yazık kİ evlâdım ölü doğdu.
— Bu normal bir doğum muydu?
— Hayır. Çocuk 7 aylıktan biraz eksik doğdu.
— Çocuk ölü doğunca ne yaptınız?
— Annem ve kocam, ölü bir çocuğun evde ne İşi var, diyerek mezarlığa götürüp gömdüler. Mezarcı Sabrl de bunu görmüş, gidip polise haber vermiş
— Siz, Belediyeden gömülmesine müsaade eden bir ruhsat almadınız mı?
— Ayol! Bu büyük İnsan mı? Biz ne bilelim ruhsatla gömüleceğini. Sonra, bizim İçimizde fenalık olsaydı cankurtaran
Amerika askerî hazırlığı hızlandırıyor (Baş tarafı birinci sahifede) ması meseleleri de yolundan tac elenmiştir.
Burada belirtildiğine göre. Birleşik Amerika sulh sanayiinin tesblt edilen plân dahilinde harb sanayiine tahvili etrafındaki çalışmala- hızlandırılmış bulunmaktadır.
1951 senesi başında yeni kuvvetlerin de silâh altına ça-ğmiacağı ve böylelikle Avrupa-dakl Amerikan kıtalarnın da takviye edileceği kaydedilmektedir.
İndependance: (Mlaouril 28 ULA.) — (United Press): Bu gece Vaşlngtonda yapılacak fevkalâde konferans İçin Başkan T ram an Noel tatilini bırakmıştır.
Beyaz saraydı basın sekreteri Joseph Bhortün bildirdiğine göre, hükümetin mühim Azalan He bu akşam yemeğinde yapılacak toplantı savunma programınm İdaresini üzerine alacak olan general ELsenho-wer'in hareketini temin için lâzım gelen tertibatın alınması, Kore'deki askeri durumu ve İç savunma hozırhklarniı mü-nakıuA ıravMlnl Gütmektedir.
çağırır mıydık. Hem çocuğu öl-dürseydlk mezarlığa ne hacet. Bahçede kaz bir çukur, at İçine. Benim etrafımda çoluk çocuk da varmış değil kİ bıkayım. Bir cahilliğimiz yüzünden başımıza bu dertler geldi. Üstelik gazetelere de mevzu olduk.
Şimdi çocuk morgta bulunmaktadır. Doktorun vereceği raporla, ceninin ne şekilde öldüğü meydana çıkacaktır.
Bir adam, mahkemede avukata hücum ederek dövdü
Gümrük binasındaki altıncı hukuk mahkemesinde dün müessif bir hâdise olmuştur. İstanbul barosu avukatlarından Fikret Otan uhdesine aldığı bir dâvayı mahkemede müdafaa etmekte iken vaziyet icabı Recep Şahin oğlu isminde bir şahıs hakkında bazı sözler söylemek mecburiyetinde kalmıştır. Mahkemede bulunan Recep Şa-hinoğlu avukatın bu sözlerinden asaoileşınlş, Fikretln üzerine atılarak bir hayli dövmüş-
Hâdlse yerine neler adliye posteri Reoep Sahlnoğlunu yaslamışlar, avukat Flkreti de muayenesi yapılmak üzere adat doktoruna ^ondennlşlerdir. |
(Baş tarafı birinci sahifede) tır. Neticede yeni üyeler seçilmesi ve yeni sene bütçesinden evvel meselenin komisyonca karara bağlanması uygun görülmüştür.
İkinci celsede şehircilik mütehassısı M. Prust'un mukavelesinin uzatılıp uzatılmaması görüşülmüştür. Encümenin ok-kunan mazbatasında şimdiye kadar mütehassısla müteaddit defalar mukaveleler yapıldığı ve nâzım plânların İkmal edildiği, bu İtibarla mütehassıs celbindeki maksat tahakkuk ettiğinden mukavelenin temdidi muvafık görülmüyordu.
Bundan sonra Prostun belediye reisliğine yazdığı bir mektup da okundu. Bu mektupta kendisi meclis isterse izahat vermeğe âmade olduğunu bildiriyordu. Bunu müteakip söz alan üyeler mukavelenin yenilenmesi leh ve aleyhinde konuşmuşlardır.
Bundan sonra Haşan Kangal söz almış ve kendisinin dosya üzerinde yaptığı hukuki tetki-katı İzah ederek demiştir kİ:
(— 1940 senesi ikinci kânununun beşinde Prost, Maçkada Taşlıkta İfrazı tamamlanmış olan eski bir cami arsası ile Maçka mezarlığı arasında bir arazi hakkında uğraşmıştır. Prost evvelâ burayı yeşil saha yapmak istiyor, fakat sonra kendisine İfrazın lüzumndan bahsediliyor. trc burada sabık Cumhurbaşkanına alt küçük bir arsanın mevcut olduğunu görüyor ve belediye reisliğine & lklnclkânun 1940 tarihinde bir mektup yazarak diyor kİ: «Sayın milli şef bu mevkide küçük bir araziye sahipdlr. Bu arazinin etrafında da Reisicumhurun mütevazı mülküne doğru fazlaslyle sıkışmış bir ev grupu tutamaktadır. İfrazı zikredilen bu arazinin belediye tarafından satın alınıp ağır vazifesinden bir an evvel kurtulup da başım dinlemek İstediği zamanlarda tam mânasly-le İstifade edebilmesi İçin Reisicumhura hediye edilmesini teklif ederim.»
Haşan Kangal bu mektubu okuduktan sonra zamanın politikasına göre hareket eden mütehassısa alt mukavelenin temdidi aleyhinde bulundu.
Bundan sonra Prostun meclise çağırılmasına karar verildi Ve ancak kendisinin bu mektup hakkında İzahat vermesi münasip görüldü.
Mütehassısın, İzahatı reislik kürsüsünü valiye terk eden reis vekili Ferzan Araş tarafından tercüme ediliyordu.
Prost bu izahatında ezcümle demiştir kir
— Ben bu kadar yü çalıştım. Şimdiye kadar ciltler dolusu raporlar verdim. Benim raporlarını tatbik edilmemiştir. Ancak geçenlerde beni ziyaret eden bir milletvekili vardır. Kendisine de izahat verdim. Arzu ederse vüksek meclisinize de bir rapor vereyim. Ev>-elâ şunu söyllyeylm ki 1938 senesinde İstanbulini İman için behemehal bir kanun lüzumunu ileri sürdüm. Bu raporum da nazarı dikkat- alınmadı, istanbulini İmarı bakımından geniş ölçüde istimlâke muhtaç bir şehirdir Fakat sonradan bu da olmacı. 3en iki numaralı parkta çalışmağa başladığım azman Taşlıkta bir şey yoktu. Bir kaç kahvehane mevcuttu. Buranın manzarası fevkalâdedir. O zaman bana arazinin evkafa alt olduğu söylendi. 1939 senesinde bu arazinin ifrazına dair bir dilekçe verilmişti. Ben burasının İfrazını yapamam dedim Bana: «Senin hakkın yoktur. Arsa sahibi ifraz İstiyor. Bu da kanuni hakkıdır.» dediler. Bilâhare bana sureti hususiyeJe «Burada bir arsayı Cumhurbaşkanı almıştır» dediler. Ben de bu arsanın Reisicumhurun şerefiyle mütenasip olmadığını belediyeye bildirdim ve bahsedilen teklifi yaptım.»
Neticede Prostun verdiği İzahatın kâfi olduğu bildirildi. Ve mütehassısın şehrin İmar vaziyeti hakkında bir rapor vermesi muvafık görülmedi.
Üçüncü celsede Salm Nuri, Prostun yukanda bahsedilen mektubu yazmakla salâhiyetini tecavüz ettiğini söyledi, Ve böyle bir mektubun yalnız kendi zati fikri olmaması İcabettlğlnl belirtti,
Receb Bllginer de aynı mütalâada bulundu. Ve bu esnada mütehassısın tasdik edilen İnşaat. plânlarından yüzde altmışına İmza koymadığının Hikko-
şaya n olduğunu anlattı.
Avukat Suat, şehirde imar hareketlerini bir cinayet eseri olarak tavsif etti ve sanayi mın takasının Haliçte tesisine karar veren Prostun en büyük kabahati yaptığını anlattı.
Haşan Kangal, doktor Sedat Kumbaracı, avukat Bülent Ege, avukat Fikret aleyhte aöz söylediler. Bilhassa avukat Fikret, Prostun ilmi kanaati dışında her şeye baş eğmekle ahlâki harekette bulunmadığını İfade etti.
Nihayet İmar komisyonu mazbata muharriri mimar Nec-hıl Ateş, söz alarak şehircilik mütehassısı M. Prost’un şimdiye kadarkl mesaisi hakkında izahat verdikten sonra demiştir kİ:
«— Prost, iki numaralı parktan bahsediyor. Halbuki İstan-bulun ne seyrüsefer bakımından, ne de salrede İhtiyacı karşılanmamıştır, îkl numaralı park mevcut arsalar İçin yapılmıştır. Açık söyleyeyim Lûtfi Kırdann arsası İçindir, ortada asıl mesul Prost değil, bir çok suçlular vardır. Başta Lûtfi Kırdar olarak onlar mesuldür. Ben vaziyeti yakından biliyorum, Çünkü Bayıldım yokuşunun müteahhidinin ortağı idim. Orada asma katın nasıl yapıldığını bile herkes bilir.»
Mecliste sabık Vali aleyhinde bir hava esmişti, hatibin sözleri alkışlanıyordu.
Bunun üzerine thsan Yurdakul. Prostu müdafaa eder tarzda söz söylemek İstemiş, fakat mecliste şiddetli gürültülerle hatibin sözleri kesilmiştir. Nihayet mevcut teklifler reye konulmuş ve mevcudun 37 reyi İle Prosta alt mukavelenin uzatılmam asına karar verilmiştir.
Otomobil saltanatı
(Baş tarafı birinci sahifede) rat Parti Meclis grupn toplantısında görüşülmüştü!.
Senihl Yürü’en eski iktidar devrinde bu mevzu İle çok yakından alâkadar olduğunu ve yapılan suiistimalleri her vesile İle Meclise getirdiğini bildirerek aynı n&hoş vaziyetlerin yavaş yavaş yine ortaya çıkmakta olduğunu İfade etmiştir.
Bir çok resmî plâkalı otomobillerin çarşıda pazarda, meyhane ve bar önünde görüldüğünü anlatan -Ser.lhl Yürüten demiştir ki:
(— Dröt sene ıstırap içinde kaldım. Allaha şükür iktidar bize geçti. Şimdi Meclis başkanlığın m verdiği bir karar neticesini örnek alarak yeni hükümetin nakil vasıtaları saltanatına nihayet vermesini bekliyorum. Ve bu maksatla bir kanun teklifi getirmek istiyorum.»
Senihl Yürütenin sözleri salonda gürültülere vesile oldu, «O kadar uzun değil» diye bağırmalarla karşılandı.
Fevzi Boztepe ve Bolu milletvekili Mahmut Güçbilmez. Se-ııihl Yürüteni desteklediler. Fevzi Boztepe bir önerge görüşülürken İlgili Bakanın toplantıda her hangi bir vesile İle hazır bulunmamasını ten-kid etti. «Suallerimize cevap verecek Bakanlar burada bulunmazlarsa hükümeti nasıl mürakabe edeceğiz Eğer buraya gelip cevap vermezlerse yerlerini cevap verecek kimselere bıraksınlar» dedi.
Şükrü Kerimzade de tekrar mevzua avdet ederek «Bence kırmızı plâkaları değiştirelim de halk bu plâkalı otomobillerin nasıl suiistimal edildiklerini bari görmesin» dedi.
Resmî otomobiller mevzuunda yapılan ou münakaşalardan sonra milletvekillerinin Bakanlara vaki müracaatlarında istenilen suallere cevap verilmemesine dair Fevzi Boztepe-nin sorusu ilgili Bakan toplantıda hazır bulunmadığı İçin tehir edildi. Takririn okunması sırasında Ulaştırma Bakanı Seyfl Kurtbek’in bahis mevzuu edildiği anlaşıldı. Son olarak Ordu milletvekili Refet Aksoyun Avrupay.ı giden Meclis heyetlerine dair sorusu görüşüldü. Heyetler memlekete döndükten sonra Meclise ne için izahat vermedikleri münakaşa e-dlidJ. Neticede bundan böyle gidecek heyetlerin Meclis tarafından seçiimeri istendi.
★ Bir müddettenberi şehrimizde bulunan Admlra takımı şerefine bugiîn saat 17,30 da Vefa kulübünde bir cay verilecektir.
Mersin tacirleri
Meclis, ve hükümetten telgrafla dileklerde bulundular
Mersin 26 (Akşam) — Bütçe müzakereleri münasebetiyle Mersin tüccarları 55 İmza İle cumhurbaşkanına. Meclis Başkanlığına, Başbakana birer telgraf çekmişler ve suretini de mektupla bütün milletvekillerine göndermişlerdir.
Bu telgrafta vergi adaletsizliği ve bilhassa perakendeci İkinci sınıf tacirlere Gelir vergisinin yüklediği müşkülât ve masraflar belirtilmekte ve bazı teklifler yapılmaktadır. Bu arada gayrimenkul kiralarının yüzde 50 arttırılmasına mukabil bina vergisine de yiizde 50 zam yapLİması istenmektedir.
Kısa haberler
ir Fatih Sarsçbanebaşı okulu okul - aile birliği tarafından bugün saat 20 de Marmara lokalinde bir çay verilecektir.
■k Yüksek tahsil gençliği arasında tasarruf fikrini yaymak maksadiyle Emniyet Sandığı tarafından tertip ediıen müsabakada derece alanların mükâfatları yarın saat 17 de İktisat fakültesi dershanesinde törenle tevzi edilecektir.
★ Değerli kompozitör ve orkestra şefi Cemal Reşit Rey’ln Paris, Roma ve sair Avrupa şehirlerinde bir konser turnesine çıkması dolay isiyle dün akşam saat 18.30 da İstanbul Filârmo-xü demeği merkezinde bir kokteyl parti verilmiştir
Dün fırıncılar cemiyet) reisleriyle Ofis müdürü ve İktisat müdürü VaU’nin nezdinde toplanarak ekmek işi hakkında görüşmüşlerdir.
★ Kızılay reisi Nihat Reşat Belger ile reis muavini Bedri Gökniı, dün Valiyi ziyaret ederek göçmenlere yapılacak yardım hakkında görüşmüşlerdir.
Keresteciler adına bir heyet de Valiyi ziyaret ederek göçmenler İçin 8 bin Ura teberru etmiştir. VaU teşekkür etmiştir.
■fc Amerika Birleşik Devletleri haberler servisi tarafından dün saat 11 de Park otel'de basın mensuplarına «Basın hürriyeti» İsimli bir filim gösterilmiştir. Filim, davetliler tarafından alâka ile takip edilmiştir.
★ Belediye nıotorlü temizlik ekipleri son bir hafta zarfında yaptıkları kontrolda şehri kirleten 67 kişiye ceza zaptı tutmuşlardır. Bunlardan 150 liraya kadar para cezası alınacaktır.
A Büyük Türk filozofu ve â-llml Farabînln bininci ölüm yıl dönümü münasebetiyle 29 aralık cuma günü yapılacak törenin programı hazırlanmıştır. Törene İstanbul Üniversitesi yeni Fen fakültesi konferans salonunda saat 14 de başlanacaktır.
★ RizeU ilyas Kalkavan isminde bir şahıs, evvelki akşam saat yirmide Beşiktaşta Barbaros meydanında tramvay beklerken birdenbire fenalık geçirmiş ve yere düşerek başından yaralanmıştır. Derhal Beyoğlu hastanesine kaldırılan İlyas, İfade veremeden ölmüştür. Hâdise tahkikatına savcılık elkoy-muş, cesed adalet doktoru tarafından morga kaldırılmıştır.
■* Pakize Sabahat adında bir kadının Taksimde Topçular caddesinde 47 numaralı evde randevuculuk yaptığı ahlâk zabıtası memurları tarafından tesblt edilmiş ve dün yapılan bir cürmü meşhutla üç çift suç üstünde yakalanmıştır.
Yusuf Ziya öniş
(Bas tarafı birinci sahifede) kalacaktır. Marta kadar kanunun çıkması çok kuvvetli İhtimal dahilindedir. Bu takdirde idare «Denlzbank» ismi altında anonim bir şirket haline getirilecek ve tamamlyle ticari usullerle İdare edilecektir. Binaenaleyh aşağı yukarı İki ay müddetle devlet memuriyetinde bulunacağım demektir. Sonra bu şirketin meclisi İdare reisi olarak vazifeye devam edeceğim.»
Diğer taraftan öğrendiğimize göre hükümet, Denizyolları gibi Demiryollarını da bir şir-
Başbakan bütçe komisyonunda teyit etti
(Baş tarafı birinci sahifede)
Müzakerelerde dikkate değer bir sual Feridun Ergin (D. P.) tarafından soıulmuştıır,
Feridun Ergine göre, hükümet programındaki valde rağmen denk bütçe getirilmemiştir. «Hükümet programının sarih noktalarından birisi de denk bütçe taahhüdüdür. Bu Utbarla 1951 bütçesinin hakikaten denk olması lcabcderdi.
1951 bütçesi acaba bütün masrafları İhtiva ediyor mu? 1950 bütçesi bu yönden tenkld edilirken 1951 bütçesinde de bazı mühim masraflar dikkate a-hnmamıştir.
Göçnjen İşleri gibi mühim bir dâvanın bütçede karşılığı yoktur.
Yıllardanberi memleketimizde Hat yükselişleri bütçe üzerinde müessir olmamış, bilâkis devlet bütçes'nlp. pahalılığı tahrik edici mahiyeti görülmüştür.
Devlet Envestlsmanı ile bunların ihzari randımanları hakkında hiç bir bilgi verilmemektedir. Geçen bütçedeki noksan ve hataları tekrar görmekleyiz.»
Feridun Ergin bundan sonra vergiler bahsine temas ederek şöyle demiştir:
«Şümulü yalnız umumi muvazene kanununa inhisar ettirilen gerekçe hu bütçenin tatbik yılında maruz kalacağı iktisadı tahnvv.'i’ler hakkında tahmini ve takdirî de olsa bir bilgiyi ihtiva etmiyor. Gelir vergisinin hizmet erbabına tatbik] suretiyle bu zümrenin ö-derne kabiliyetinde husule gelecek yükselmenin fiatiere yapacağı tesiri de hesaba katmak lâzımdır. Masraflar artar ve yeni vergiler koymazsak emisyon ve enflâsyona gitmek zorunda kalırız. Halbuki enflâsyon vergisi vergUerin en adaletsizidir.»
Başbakan Adnan Menederes, Feridun Erginin üzerinde durduğu noktalan cevaplandırmış, göçmen meselesi İçin her türlü tedbirin alındığını temin ettikten sonra demiştir kİ;
«— 1951 bütçesi denk midir, değil midir konusu, büyük dâvalar ile ortaya çıkan bir par-tinlfı hükümeti bu dâvaların bir çoklarını başardıktan sonra ehemmiyetini kaybetmiştir*
İngiliz işçi partisinin İkinci teşrii devresine girmesine rağ-
men programının ancak bir kısmını gerçekleştirdiğini anlatan Menderes bu vaziyeti kendi tezine mesnet olarak almıştır.
Halk Partisinden Cemal Reşit Eyiipoğta ve Ferid Melen müteakiben konuşarak Gelir vergisinin memurlara tatbiki İle bütçede hasıl olacak açık vaziyetinin tetkik edilmesi lâzım geldiğini söylemişler ve dikkatli surette İncelenmesi, hakiki durumun sarih olarak tesblti İçin yedi kişilik bir komisyon teşkilini İstemişlerdir.
Yedi kişilik komisyonun icap ederse bütün bütçeyi İnceleyerek vaki olacak açığı önlemek mcksadlyle bütün eedvelierl ıslah etmesini talep etmişlerdir
Teklife Sıtkı Yırcalı itiraz etmiş, Gelir vergisinin tatbikine taraftar olmakla beraber kanunun daha mütekâmil bir hale getirilmesi için tatbikinin bir sene tehir edilmesin! istemiştir.
Fethi Çelikbaş «Gelir vergisinin açık kapılarını kapayalım, fakat zinhar tatbikini geriye bırakmıyalım, bu geriye doğru bir adım olur» cevabını vermiştir.
Başbakan Mendeers, Gelir vergisinin memurlara tatbik e-dileceğinl hükümet adına tekrar teyit ettikten sonra bu verginin vergi sistemimizde reform olduğunu ve geriye hiç bir adımın atılamayacağını açıkça İfade etmiştir. Bunun üzerine Cemal Reşit Eyüpoğlu, Başbakana sual tevcih etmiş: «Gelir vergisinin memurlara tatbiki ile bütçede 100 milyon civarındı bir eksilme olacak, hükümet, bo muazzam açığa ne karşılık gösteriyor?» demiştir.
Başbakan bu suali cevaplan-dırmamıştır.
Daha bir çok hatip söz almış, bütçenin hazırlanmasında takip edilen teknik usul üzerinde fikirlerini söylemişlerdir. Sordukları çeşitli sualler Başbakan ve Maliye Bakanı tarafından cevaplandırılmıştır. Neticede bütçe gerekçesi ve hükümet noktal nazarı komisyonca tas-vlb edilmiştir. Yarın fasılların müzakeresine başlanacaktır.
MUletveklUerinln sordukları suallerin bazıları bütçe fasılları görüşülürken cevaplandırılacaktır.
Dün geceki güreşler
Amerikan serbest güreş takımı dün gece Spor ve Sergi sarayında mütat olmayan çok az bir seyirci önünde karşılaşmasını Türk temsili B takımı İle yapmıştır. Müsabakalarda §u neticeler elde edilmiştir-
J. Harrison — S. Özer
52 kiloda John Harrison İle Seyfl Özer karşılaştılar. 15 dakikalık güreşin neticesinde Amerikalı sayı hesabiyle galip ilân edildi.
W. Romanovskl - A. Yıldırım
İkinci güreşi 57 kiloda Walter Romanovskl İle A11 Yıldırım yaptılar. Altta güreşen Ali güzel bir sarma İle 6,50 dakikada rakibi Amerikalıyı tuşla yendi.
L. Lange - N. Zafer
Üçüncü güreşi 02 kiloda Lo-weU Lange İle Nureddin Zafer yaptılar, Nureddin Zafer taktığı güzel bir sarma İle 9.51 dakikada Amerikalı rakibini tuşla yendi.
A. Northrup . R. Aktı ulut
67 kiloda A. Northrup ile Ralf Akbulut karşılaştılar. Ralf güzel bir kılçık İle emektar Amerikalı rakibini 1,46 dakikada tuşla yendi.
W, Nelson - M, Yücel
Beşinci güreşi 73 kiloda Wil-llam Nelson İle Mehmet Yücel yaptılar. Amerikalı kaptığı güzel bir kafa kol ile 8 dakikada Mehmet Yüceli tuşla yendi.
W. Smith - B. Yüce
Altıncı güreşi 79 kiloda Wll-llam Smith ile Bekir Yüce yaptılar. 15 dakikalık güreşin sonunda rakibine nazaran daha üstün güreşen Amerikalı Bekir Yüceye ittifakla galip gelmiştir.
L, Heints - M. Çeteres
Yedinci güreşi 87 kiloda Lo-uls Heints ile Mahmut Çeteres yaptılar. Mahmut kündeye il-
dığı rakibini 10.23 dakikada
tuşla yendi.
C. Atwİt _ S- Demîray
Sekizinci ve son güreşi ağır
ket haline getirecek ve bu ida- siklette Cari Abell İle Sabrl Dereyi de ticari usullere bağlıya- miray yaptılar. Amerikalı Cari çaktır. I Abell güzel Mr kafa kol ile Sab-
riyl tuşla yendi. Bu suretle A-merlkalı güreşçilerle yapılan son güreşler 4-4 berabere sona erdi.
Amerikalıların kendi aralarında yaptıkları güreş
İki Amerikalı güreşçi 52 kiloda J. Harrison He 57 kiloda W. Romanovski kendi aralarında hususî güerşlerinl yaptılar. İkişer dakikalık üç ravunt olarak yapılan güreşte iki saniye sırtı yerde kalana 2 puan verilmiş ve neticede Romanovskl rakibinin sırtını yerde iki saniyeden fazla tuttuğundan galip Hân e-dilmlştlr.____________
Liman işçilerinin hafta tatili
İstanbul Umanında tahmil ve tahliye işlerinde çalışan işçilerin pazar tatili yapmaları meselesini görüşmek üzere dün bölge Çalışma müdürlüğünde Denizyolları idaresi ve işçi mümessillerinin de iştirakiyle bir toplantı yapılmıştır. Dünkü top lantıda bir karara varılamamış ve haftaya tekrar toplanılması kararlaştırılmıştır.
Maltepe sigara fabrikasının durumu
Ankara 26 (ANKA’ — Maltepe'de kurulmakta olan sigara fabrikasının hususi sermayeye devri, veya Tekel tarafından kurulması, yoksa makinelerin mevcut fabrikalara dağıtılarak İşletilmesi sualine Bakanlıkların verdikleri cevaplar birbirine uymamaktadır. Bu husustaki tasan iueelenmek üzere Bakanlar kuruluna sunulmuştur.
-----TAK VtM ——
H®blûlBVV»l 1! — Kınım 50 I imsak G0. ÖS'« ikinUİ Ak
E US» 3,37 129 »4S 12 00 1111 I
V 531 ÎZ3 II I? I I 36 İti 17 Uı ■ - I TelelonUrımı» Pnui"»lwrlf 2(isûs
Vsu İ8İ4İ» 21'W; Ue'« 20681 B
Mildin

akşamdan= == aksama
Şirin — Mohini
Dogaıı Kardeş mecmuası şöyle yazmış: «Türk gocukları fil'den mahrumdurlar. Hindistan Başbakanı Nehrıı amca, Amerikan ve Japon çocuklarına birer fil hed-ye etmiş. İmza toplayın, çocuklar, bize de hediye etsin.*
Bu güzel teşebbüs neticesi, memleketimize — «Şiriıı» mânasına — «Mohini» isimli bir fil yavrusu gönderildi. Hem de hükümet büyükleri arasında teşrifattı muhabereler neticesi. . Teşekkür ederiz.
Hindistanm rakibi Pakistan dahi bir fil yolladığına göre, evlendirir; bir çok şirin yavrulara sahip oluruz. Nasreddin Hoca merhumu kabrinde tatlı tatlı gülümsetiriz.
Lâtife bir tarafa: Dünyanın diğer büyük şehirlerini gezerken, Zoo’lara hayran kalırız: bizimkilerin
hayvanat bahçesinden malınım oluşuna- esefleniriz. An-karanın ve İzmirin bile, kendilerine göre mütevazı hayvanat bahçeleri varken, milyonluk İstanbulun böyle bir medeni ve ilmi merkeze sahip olmayışı üzerine. Doğan Kardeşe rica ederiz: Vali amcasına mı, Heyeti Vekile-deki dayılarına mı kime isterse baş vursun, İstanbul çocukları, böyle bir bahçeye hakikaten muhtaçtırlar.
Yavruların her birine alınan oyuncakların küçük ruhlar üzerinde müspet veya menfi tesir bıraktığı meydana çıkıyor. Hayvanat bahçesini, nebatat bahçesini bir şehirdeki bütün çocukların ve gençlerin müşterek oyuncağı sayabiliriz: Hayvanlara, nebatlara muhabbet, o kaynaktan türeyebilir, üreyebilir. Bizim memlekette de, buna ihtiyaç olduğunu uzun uzun ispata hacet yoktur.
Öküzlerimiz, ineklerimiz, eşeklerimiz, beygirlerimiz kadar beyhude azap çeken hayvanları, ağaçlarımız derecesinde katliâma uğrıyan ziruhları dünyanın başka memleketlerinde bulmak a-caba kabil midir? Fena kullanma rekoru bizde olsa gerektir.
Hint ülkelerinden dünyanın her tarafına, bu arada bizim topraklara da eski asırlardan beri birçok hayırhah düşünceler yayılmıştır. Şirin küçük fili karşılarken de, işte yine böyle — insanları sevmek fikrinin rii-şeymi bir şekli olan — hayvanları ve nebatları sevmek düşüncesine doğru zihinlerimizi kaptırmış bulunuyoruz. Dünyanın her tarafından esen haşin rüzgârların aksine, bize şirin bir hava getirdiği için, Mohini'yi ve onu gönderenleri sevimli buluyoruz,

A/rş veriş karşılıklı oldu
Amerikalı güreşçiler, bizden birçok hünerler öğrenmişlerdir. Çünkü bizim pehlivanların çoğu, bu işi meslek edinmişlerdir. Ananeden devir ahp geliştirmişlerdir. Aralarında Kırkpınarda yetişmişler bile var.
Fakat, alışveriş karşılıklı olur. Biz de yendiğimiz A-mcrikalılardan birçok sporculuk kaideleri öğrenmiş bulunuyoruz:
Hakem soruyor: «Sırtın yere geldi mi? Ben göremedim.» Amerikan şampiyonu cevap veriyor: «Evet, geldi. Yenildim.»
Daha enteresanı: Bu kolejli çocuklar başka sporlar da yaparlar, fikri ve bedeni başka meşgaleleri de vardır. Muhakkak ki amatördürler: Meslekleri güreş değildir. Ve hakiki sporculuk, hattâ yenilme pahasına, 18-24 yaşlarında yeni elemanları mütemadiyen her sporda ortaya dökmekle olur.
Onlar bizden Öğrendiler, evet, biz de onlardan öğrendik
(Vâ - Nûl
Yapı ve Yollar Kanunu
T alimatnamenîn tâdili için komisyon kuruldu
Şehrimizde İnşaat yapanları müşkül vaziyetle bırakım ve bir çok kimseleri, maliki oldukları arsaları kullanmak t en meneden Yapı ve Yollar Kanunu talimatnamesinin tâdiline karar verilmiştir.
Bu maksatla Mimar ve Mühendisler Birlikleri Teknik Ü-nlverslle. Güzel Sanatlar Akademisi ve Teknik okul mümessilleri, mıntakn baş mühendisleri mümessilleriyle Belediye İmar müdürlüsünden alâkalıla-Inn. İştirakiyle bir komisyon kurulmuştur.
Komisyon talimatnameyi tetkik ederek tadili gereken hususları tesblt etmektedir. Hazırlanacak yeni talimatname İle vatandaşların mülkiyet haklarını tanı olarak kullanmaları ve İnşaatta nispeten seTbesliye' İmkân verilmesi temin olunacaktır.-
Valinin otomobiline kamyon çarptı
Evvelki gece, köylüye yapılan ' toprak tevziinden dönen Vali ! ve Belediye Başkanı profesör i Gökay’ın bindiği makam otomobiline Yassıviran civarında bir yiık kamyonu çarpmıştır.
Silivri 42 plâkasını taşıyan bu kamyon makam otomobilinin hasara uğramasına sebep olmuştur.
Kazayı yapan kamyon şoförü | hakkında ceza zaptı tanzim edilmiştir. Hasara uğrayan makam otomobilinin tamir masrafı da şoförden alınacaktır.
Şirin hanım törenle valiye teslim edildi!
Fil küçüklere geldi, büyükler gördü — Dolmabah-çe meydanında nutuklar iradedildi — öğrencilerin ellerindeki kardeşlik (!) levhaları!..
Yüzme müsabakaları pazar günü yapılacak
İstanbul Yüzme İhtisas kulübünün her sene yıl başında tertip ettiği kış yüzme müsabakaları. bu defa da hava şartları ne olursa olsun pazar günü tam saat 11.30 da Ortakoyde kulübün önünde yapılacaktır. Müsabakalar iki kategori üzerinden 50 M. serbest. 50 M. sırtüstü ve 50 M. kurbağlama olarak icra edilecektir. Arzu edenler müsabakaları duhuliyesi?, olarak seyredebileceklerdir.
Sirkeci - Levent çiftliği arasında otobüs servisi
Levent çiftliğinde yeni kurulan mahalle doiayjslle, tramvay İdaresi Levent çiftliği İle Sirkeci arasında yeni bir otobüs servisi ihdaş etmiştir.
Otobüsler sabahları Levent çiftliğinden 7.30 da hareket etmektedir. Son otobüs lfl.Sû da-dır. Sirkeciden ilk otobüs 8,08.' son otobüs de 20.15 dedir. Ge- [ çeleri de Taksimden Levende! sefer..yapılacaktır. Bu otobüs! Taksimden 23.30 da hareket edecektir.
Nâzım Poroy’un yeni bir eseri Kıymetli muharrir Nâzım Po-roy »Anâyasamızda tekâmüle doğru» isimli 182 sahifell bir tetkik eseri rieşretmlştlr. Tavsiye ederiz.
Hindistan Başbakanı Pandlt Nehru’nun Türk çocuklarına hediye elliği fil yavrusu dün, Hindistanm Türkiye sefiri tarafından. İstanbul halkı namına Vali ve Belediye Başkanı Fahreddln Kerim Gökay’a verildi.
Verildi deyince illi sefir kucakladı, Valinin kolları araşma bırakıverdi sanmayın... Yavru III öyle ufacık tefecik bir süt kuzusu değil, tamam 1000 kllol,.
Dolmabahçe camisinin yanındaki o beton meydan hıncahınç kalabalıktı... Ellerinde, levhalar taşıyan binlerce okııl öğrencisi ve bir o kadar da kadın erkek büyükler... Orta yeıe halılar serilmiş, Türk bayraklariyle süslü kürsü kurulmuş, sağa sola oparlörler yerleştirilmiş!,, Sanki karşılayacağımız ve göreceğimiz şey fil yavrusu değil d,e yüksek bir siyaset adamı!..
Saat 14 te fil yavrusu, stadyumdan çıktı, üstünde bakıcısı Sultan olduğu halde ağır adımlarla meydana doğru gelmeğe Başladı.
— Geliyor, geliyor! Fil geliyor. ..
Herkes bakışlarını kalabalık üstünden nşu*tarak fili a-ramağa koyuldu. Usun boylular gördü, kısa boylular İse filin sırlındaki Sultanın tüylü kalpağını güçlükle görebildi. Hele o öğretmenleri de başlarında olduğu halde gelen binlerce küçük öğrenciler, oldukları yerde sıçradılar. kaynaştılar, laka* görmelerine İmkân hâsıl olamadı, çünkli bu 1000 kilo ağırlığındaki filin yüksekLlği bLr adam boyunu aşmıyordu!..
Evvelâ, filin Türk çocuklarına hediye edilmesini sağlayan Doğan Kardeş mecmuasının neşriyat müdürü Vedat Nedim Tor kürsüye çıkarak. «Nehru amcanın va'dlnin tahakkuk ettiğini ve filin şimdi aramızda bulunduğunu» müjdeledi! Sözü sayın Hindistan şehrine bırakması üzerine sefir kürsüye gelerek «Hindistan Başbakanı Pandlt Nehrunun Türk çocuklarına hediyesi olan fili İstanbul Valisi ve Belediye Balkanına teslim etmekle büyük bir zevk duyduğunu» belirtti. Sonra
File şeker verenler
da filin hikâyesini anlatarak sekiz ay evvel Hindistanm vahşi hayvanlarla .kaynaşan ormanlarında yakalandığını ve İki aylık terbiyeden sonra insanlara zarar vermeyecek hale geldlği-ni söyledi.
Hindistan sefiri kürsüden İndi. Vali çıktı. Başbakan Pandlt Nehruya. sefir vasıtasiyle teşekkür ettiğini söyledikten sonra:
t— Çocuklarım! Benim boyum kısadır, ben bu file binmekten korkarım. Fakat sîzler, burada misafir kalacağı 3 gün zarfında onu doya doya seyredin, korkmazsanız binip dolaşın...» dedi.
Validen sonra minimini öğrencilerden- bir kaçı, mikrofon başına gelerek teşekkürde bulundular.
Fili karşılama ve teslim alma töreni böylece nihayet bulmuştu. Hitabet kürsüsü önünde, arkasında dallı al basmadan yorganı bulunan fil, bakıcısının 1-daresl altında yine gecellyecefti stadyumdaki yerine ağır ağır giderken meydânı dolduran binlerce çocuğu n parmakları hayretten ağızlarında kaldı, Çünkü zavallı yavrulardan yüzde doksanı, ön
Cassado’nun veda
resitali programı
Viyolonsel üstadı yarın saat 18 de vereceği veda resitali için çok zengin ve pek cazip bir program hazırlamıştır. Programda meşhur Italyan kompozitörü O. Valantlninln 10 numaralı büyük sonatı, Bach'ın süiti ve bir çok İspanyol eserleri vardır.
Belediye ile üniversite arasındaki ihtilâfı halledecek komisyon
Üniversite İle belediye arasında hastaneler meselesi yüzünden devam eden İhtilâfa bir çare bulmağa memur edilen komisyon kurulmuştur. Vali ve Belediye Başkanı Profesör Fahrettin Kerim Gökay’ın başkanlığında olan komisyonda Üniversite, Şehir Meclisi ve hastaneler mümessillerinden İkişer zat bulunmaktadır. Komisyon ilk toplantısını bu cuma günü vilâyette yapacaktır.
Çöplerden istifade
Pariste toplanacak kongreye şehrimizden de mümessil gidecek
Büyüle şehirlerde toplanan çöplerden istifade hususlarını ■görüşmek üzere yakında Pariste bir kongre toplanacaktır.
Kongreye şehrimL Belediyesinden de bir mümessilin İştirak edeceğini Devlet Bakanlığı Belediyeye bildirmiştir
Belediye yakında bu hususta bir zalı ve muhtemelen Belediye temizlik İşlen müdür vekili Hayrl Lokmam»ğiu'nu seçecektir. Bu seyahatin masrafı Marşa! plânından ödenecektir.
saflarda yer alan büyüklerin arkasında kaldıklarından illi gör em em İşlerdi!..
Çocuklar, yine öğretmenleri . başlarında oldukları halde o-1 kullarına giderlerken «Hoş geldin fil kardeşin. «Şeni şekerle-besllyeceglz fil kardeşi h levhalarını da okullarına götürüyorlardı. AnlcyamadıJım tek nokta şu idi: 611 bizim çocukların nasıl kardeşi oluyordu ve öğretmenleri böyle levhalar yazıp yavrucuklara taşıt-ıriarken insanla hayvan arasında kardeşliğin münasebeti ciamıya-cağım neden takdir edememişlerdi?
Ufacık tefecik amma, bu filin yuttuğu büyük... Bakıcısının söylediğine göre günde 100-15b kilo ot, iki kilo pirinç, bir kilo da şeker yermiş...
Şimdi beş yaşında olan yavru fil. 15 yıl sonra gelişir ve çiftleşmek istermiş. O vakit «Şirin e bir de koca bulunacak demektir.
Fena değil, damat gelir, törenler yaparız, yavrularlar, yine törenler yapar, belki de kırmızı lohusa şerbetleri dağıtır, eğleniriz.
Çemolettin BİLDİK
|r KAN DAMLASI'
Bu, harikulade bir romanın ismidir. Hele kahramanının, eski ve yakın bir dost gibi herkes tarafından sevilen Sherlock Holtııcs olduğunu söylersek okuyucularımız kimbilir ne kadar sevinecek?..
Oto parklar
Belediye alacağı ücret tarifesini hazırlıyor
Şehrimizde sayılalı artmakta olan oto parklardan belediye ücret almağa karar vermiştir. Bu maksatla tarife hazırlanmadadır. Yapılan tarifeye göre. oto parka giren her otomobilden 25 kuruş ücret alınacak, akşama kadar bekleyen arabalardan da 50 kuruş tahsil olunacaktır,
Şehrimizdeki oto park sayısı
yirmiyi* bulmuştur Bunlara her-| gün bin kadar otomobil girip yıkmaktadır,
Diğer taraftan bazı kimseler belediyeye müracaatla yeraltı oto parklar tesisine müsaade istemişlerdir, Bıı müteşebbisler. Taksim ve Beyazıt meydanlarının altında inşaat yapmak istediklerini tfe bildirmişlerdir. Belediye müracaatı tetkik etmektedir.
En esrarengiz maceraları sahifelerinde toplayan
KAN DAMLASI
Şerlock Holmes serilinin en kuvvetli, en heyecanlı romanlarından biridir. Önümüzdeki cumartesiye başlıyoruz.
%—;---------------------------X----->
Tehlike Korede değil Almanyadadır
Bİr çocuk yanarak öldü
İzmir 26 CAk'jmj — Bucada Kançeşmede Mı-hmct ve Hayriye Gölgenin evde bıraklşklari beş yaşındaki çocukları, mangaldan sıçrayan kıvılcım ile e-teklerinden'tut jşmuş ve yanarak ölmüştür
Göçmenler misafirhanesine dair Valinin bir tavzihi Zeytinini riıu m İs af lrhanesl nl gezdiğim zaman rastladığım noksanları İşaret ederken kendilerine tahsis edilen yalakların temizliğine dikkat etmlyen göçmenlerin vazifelendirilmelerini ihtar için kullandığını bir tâbirin teşkilâta tevcih edilmiş gibi telâkki edildiğim 23/12/1050 ta-ı rlhlnde İskândan gazetenize gönderilen mektupta okudum. ! Sözün herhangi bir teşkilâtı Kotiılefnek İçin değil, herkesi , vazifeye sevk ve bilhassa göç-| menleri bizzat meşgul etme ba-! ktmından söylenmiş olduğunu şaret eder; herhangi tir sul . tefehhüme mâni olmak için bu tavzihin yayınlanmasını rica [ederim,
İstanbul valisi Ord. Prof Dr.
Fahrettin Kerim Gökay
(Baş tarafı birinci sahifede)
Amerika, Sovyet Rusya ile konuşmakta pek istekli değildir. O, daha ziyade, Avru-panın kuvvetlenmesi taraftarıdır. Halbuki Avrupa devletleri. ordu yapmadan önce Rusya ile konuşulmasını istiyorlar, Hattâ, eğer Sovyet Rusya biraz uysal davranırsa Atlantik ordusu teşkili gayretlerinin gevşeyeceği bile açıkça söyleniyor. Rusya, bir toplantıyı reddetmesin diye, Almanyanm asker vermekten vazgeçmesini isteyen çevreler bile vardır.
Almanyanm Atlantik ordusuna asker vermesi işi pek kolay olmayacaktır,
Brükselde on ikiler tarafından verilen prensip kararına göre Almanyanm millî ordusu olmayacak, Alman askerleri müşterek Atlantik ordusuna tümen gibi birlikler şeklinde de katılmayacak, her biri altı bin kişilik yirmi beş grup «Savaş timi» halinde kurulacaktır.
Batı Alman hükümeti bu teklifi Alman, şerefine aykırı buluyor. Alman birliklerinin tümen derecesinde olması, işgal idaresinin ve kontrolün kalkması, bilhass Alman milletine ödetilen işgal masraflarından vazgeçilmesi, Almanyanm bir tecavüz tehlikesine karsı korunması gibi şartlar ileri sürmektedir.
Bütün bunlar uzun sürecektir. Fakat ne İngiltere, ne Fransa. Almanyanm silahlanmayı kabul etmesini pek özlemiyorlar. Onlar, Sovyet Rusyanm uysal davranmasına karşılık Batı Al-manyanın silahlanmaktan vazgeçmesini kabul etmeğe hazırdırlar. Çünkü. Berlin çevrelerinden sızan haberlere göre, Sovyet Rusya, Batı Almanyanm silâhlanmasını önlemek için bîr harbi dahi göze almıştır.
Görülüyor ki dünya sulhunu tehlikeye sokan Kore değil, Almanya meselesidir.
Sovyet Rusyanm. Batı Almanya yüzünden harbi göze alması da ispat eder kl Almanya yi ele geçirmek azmindedir. Doğu Al manyayı — tıpkı şimalî Kore gibi — bizzat silâhlandırıp hazırladığı halde Salı Almanyanm bir ordu kuvvetine sahip olmasını istememesi ancak o-raya göz dikmesiyle izah e-dilebilir. Şu halde Sovyet Rusya uysal davransa bile bunun ne kıymeti olacak?
Şimdiki halde BatL Avru-pada yapılan tek müspet iş, general Eîsenhower'in Atlantik orduları Başkomutanı tâyin edilmesidir. Ya Atlantik ordusu?
Fransa üç tümenini, Belçika bir tümenini Atlantik orduları Başkomutanının emrine vermişlerdir!.. Bütün Batı Avrupa, ilkbaharda Avrupa' a gelecek yüz bin kişilik ilâve Amerikan ordusunu bekliyor ki Avrupayı müdafaa etsin.
Necmeddin SADAK
Galatasaray lisesinin Okul - Aile birliği kongresi
Galatasaray lisesi müdürlüğünden:
Lisemiz Okul - Aile Birliğinin yıllık genel toplantısı 30 aralık cumartesi günü saat 15.30 da okııl konferans salonunda yapılacaktır. öğrenci velilerinin bu toplantıya İştirak Ptrıelerl rica olunur.
ödemişte bir ebe kaçırmıyordu!
İzmir 26 (Akşam) — Bugün Ödemişten alman bir habere göre, Beadüğmecl köyünde 20 yaşında ebe Muzaffer Coşkunu. köyün sağlık memuru Eşref Mete arkadaşlariyle birlik olarak evi basmak suretiyle kaçırmıştır. Feryadı üzerine yetişenler kızı Eşref Mete’nin elinden kurtarmışlardır.
TURAL
öksürüğü keser
İSTANBUL^ HAYATI
Mücadele el birliği ile olur
W erem Haftası sona er-’ di. Bu hafta zarfında göze çarpan mücadele faaliyeti propaganda ^avretlerinden ibaret idi. Duvarlara afişler asıldı, bazı gazetelerde uzun uzun makaleler neşredildi. Veremden korunmak için halkı ikaz etmek bakımından propaganda elbette lüzumludur. Fakat bununla iş bitmez. Birçok defalar tekrarladığımız gibi, verem diğer sari hastalıklara benzemez. Afişlerle, nutuklarla, makalelerle tavsiye e-dilen basit şekilde pasif korunma tedbirleri bu âfete karşı müessir bir mücadele vasıtası olamaz.
İstanbuida hayırsever vatandaşlar tarafından kurulmuş bir «Verem Savaş Derneği» var. Yıllardanberi faaliyette bulunan ve her sene çalışma sahasını genişleten bu hayır cemiyetinin vap-tığı hizmetler şayanı şükrandır. Bir yandan propagandaya ehemmiyet verirken diğer taraftan şehrin muhte-li. semtlerinde dispanserler açmak, seyyar röntgen âletleriyle mektep, fabrika ve emsali topluluk yerlerini dolaşarak halkı röntgen muayenesinden geçirmek, aşı tatbik etmek suretiyle fiilen : müessir tedbirler de alıyor.
Fakat veremle mücadele bir şehir meselesi değil, en mühim bir memleket dâvasıdır. ı Bütçesindeki açığı bir türlü kapatamjyan hükümet bu dâvayı lâyık olduğu şekilde ele alamıyor. Hastanelerin yatak hacmi ihtiyacı karşılamaktan cok uzak. Kâfi miktarda tecrithaneler açılamıyor. Bunlar paraya mütevakkıf işler olduğu için programlar seneden seneye devrediliyor, tatbik mevkiine konulamıyor.
İki gün evvel Cumhuriyet gazetesindeki yazısında verem mevzuuna temasla mücadele gayretlerinin arttırılmasını istiyen Burhan Felek üstadımız, İstanbuida birinci mevki tramvay, vapur, banliyö teni ve otobüs biletlerine beşer kuruş verem mücadele zammı yapılmasını ve bu paranın şehirde verem mücadelesine tahsisini teklif etti. Su sırada her hangi bir fiat zammına völ açmak pek hoş karşılanmazsa da, dâvanın ehemmiyeti bakımından Burhan Feleğin teklifi çf'k verindedir. Birinci mevkide seyahat e-den vatandaş, veremle mücadele irin bes kıırus fedakârlıktan çekinmez.
Mücadele faaliyetine yardım hususunda her sene vıl-başı eğlencelerinden de pekâlâ istifade edilebilir. Bir liralık ve daha yüksek kıvmet te mücadele pulları bastırıp her yılbaşında eğlence yerlerine dağıtılır ve hesap pusulalarına konsomasyon nispetinde bu pullardan va-pıştırılırsa bir havli varidat temin edilir. Masa basında şampanya patlatan vatandaşlar, hastane kapılarında öksürüp kan tükürerek vatak sırası bekliyen yurttaşları için birkaç liravı seve seve verirler. Mücadele isine elbirliğiyle sarılmak lâzım.
Cemal REFİK
Oa&vE
Milli Metalibimiz meçhul kalmasın Ana doluya giden heyetin ne yaptığının heniİ2 malûm almndığıiH bugünkü baş yazısında belirten N'ccmeddlu Sadık, yazısını şöyle bitirmektedir:
ıBugünkii siyasetimi» sarihtir. Anadolu mc-talibi milliye programında İstanbul hükümetiyle hemen anlaşmalı ve vakit kaybetmeden teklifatta bulunmalıyız. Bütün cihan anlasın ki, istediğimiz şey sadece millî topraklarımızın iadesi ve istiklâlidir. Başka , hiç bir yerde, hiç bir sergü-1 zeşt siyasetinde gözümüz, yoktur. Teşebbüs ve teklifte İlk olmak ayıp değildir.» 27/kânunucvvcri920

da. bir oğullan vardı, OğlB.n erkinlik yaşma yardığı zaman
ıuuo Lira neuıyesı
Mahmudpaşa. Kapalı Çarşı
— uanaaiOnn ıtuanuye nur atarımı ılırım ■ kapısı yanındaki 18. SALÂHADDİN KARAKAŞL1
oanııe t
Mahkeme Korı (torlarında
Öyle sümüklülere metelik vermem ben!
— Tabiî kıskanıyor. Çatır çatır çatlıyor kıskançlığından. Kendisine koca bulamıyor ki.
— Bulur, canım. Yaşı geçmemiş ki. Çirkin de değil.
Sinirlendiği besbelli, zarlar gibi bir eda ile:
— Tavan süpürgesi gibi boyıı pek hoşunuza gitti galiba.
— Estağfurullah, bayanlar hakkında şeyler düşünmek bizim haddimiz mi?
— O halde ne diye methediyorsunuz ya?
— Hayır hayır, ben sözümü geriye aldım. Demek sizi çok kıskanıyor? Nerede
— 67 —
Casuslar Merkezi İSTANBUL


İkası de sarışın. Biri narin yapılı, uzun boylu, mavi gözlü. Öbürünün gözleri elâ. boyu orta, balık etinde. Yaşları farksız On sekizle yirmi arasında. Koridorun sol köşesin*' 112un boylusu, karşıya da i 'kİeü dikilmiş. Üzgün, küs’ ( :ı Görünüyorlar. Saçak kenarında bellerini kamburlaştırıp birbirlerine saldırmağa hazırlanan kediler gibi hınçlı bakışlarla birbirlerini süzüyorlar. U-zun boylunun öfkesi daha şiddetli. Karşıdakine bakarken mavi gözleri kıvılcımla-nıyor. Biraz daha coşarsa karşıdakinin üzerine atılacak.
Kasketli delikanlı karşı- i kavga ettiniz? dan ikisini de uzun uzun1 _ Sokakla satastı bana,
tetkik süzgecinden geçirdi.' Ne zaman görse benim ev-Mavi gözlüye sokulmağa ce-' • " ~
saret edemedi. Yaklaşsa a-zarlıyacak.
Kasketini koltuğunun altına aldı, orta boylunun karşısında biraz dolaştıktan sonra süklüm püklüm sokuldu;
— Dâvanız mı var efendim?
— Niçin soruyorsunuz?
— Merak ettim de.
— Herkesin dâvasını siz he diye merak ediyorsunuz? Kavga ettikse biz ettik.
— Üzüldüm. Neden kavga eltiniz?
— Elbette edeıim. Terbiyesizin karşısında susacak 'değilim ya, Benim de ağzım var.
— Fena bir şey mi söyledi size?
— Tabiî fena söyledi. O zaten iyi konuşmasını bilmez kİ.
— Hanginiz davacısınız?
— Ben hakkımı istiyorum. Hem yüzüme tokat vurdu, hem de saçlarımı yoldu.
— Vah vah! Siz ona vuramadınız mı?
İncecik kaşları zemberek gibi kıvrılıp çatıldı.
— O vuracak da ben duracak mıydım. Ben de onun saclarım yakaladım, sırtına yumrukları vurdum.
— Eh, Ödeşmişsiniz.
— Ne münasebet? O ter-bivesizin cezasını istiyorum.
— Peki, istediğinizi hâkim beye söylersiniz. Kavganı an sebebi ne idi?
— Terbiyesizlik etti, diyorum va. Fena fena lâflar sövlüvor. . — Ne gibi lâflar?
— Daha ne olacak? Sal-yan^nz dedi.
— Sana mı diyor salyangoz?
— Hayır, şeye söyledi.
Nemlenen gözlerini ovuşturdu. sesi titrekleşti:
— Gûya benim nişanlım salvaneoz gibi imiş.
— Vavvv! Hakikaten fena söylemiş. Siz nişanlısınız demek?
Gururla omuzlan dikildi:
— Elbette nişanlıyım. O- ^ibaren İcramıza müracaatla »-»»ıc utucu».
nun gibi ev köşelerinde koca'mezkur zaptı okuması ve bir] Zavallı Va1ewski' Şimdi ona beklemiyorum ya. I itirazınız varsa bu müddet için- ait hâtıraları birer birer uyanı-
— Ne diye Söylüyor o fena de bildirilmen aksı takdirde yor. Mazideki eğlencelerini, ar-
lâkırdılan? Seni kıskanıyor icraya devam Junucağı tebliğ kadılıklarını hatırlıyor. Ne dc-mu yoksa? olunur. 25/12/Oalı 117930) rece nâzik, munis, sevimli bir
Genç böyle
öfc-

tepmemi sorar. Tramvay durağında gene karşıma dikildi: «Sen hâlâ evlenmedin mi? Nişanlının evlenmeğe niyeti yok da seni atlatıyor galiba» diye alay etmeğe başladı.-Ben nişanlanmışım, ne zaman olsa evlenirim. Seri kendini düşün. Bu gidişle koca bulamıyacaksın, ev köşelerinde küfleneceksin B dedim. Fena mı söylemişim?
— Ağ2ina sağlık, iyi lemissin amma...
— Amması falanı Dosdoğru lâf söyledim Böyle dediğim için kızdı;
| «Sen nişanlandın da marifet mi yaptın sanki? Nişanlının salyangozdan farkı yok. Daima burnundan sümükleri akıyor. Ben kocaya varırsam adamakıllısına varırım. Senin gibi sümüklülere metelik vermem, aptal» diyerek üzerime hücum etti. Ben karşısında ellerimi bağlayıp duracak değilim va.
Kasketli delikanlı lanmavı göze alarak öbür bayanla konuşmak istedi a-ma viİ2 bulamadı. O yaklaşırken ba”an ark asm ı dön-düı Bu esnada mahkeme a-eıldı, hırunetli bakışlarla birbirlerini süzerek salona girdiler.
söy-
yok. ben.
azar-
Ce. Re.
Çıkan tefrikaların hülâsası
Antalyad» eczacı olan livey babası Lûtfi heyin tecavüzlerine uğrayan Aysel, annesinin evinden Lstanhula kaç-miştir. Terzilikte çal-sarak hayatın» kazanıyor, Adnan isimli iyi bir adamın karısı olan iki çocuk annesi Feri-deyi abla gibi seviyor.
— 5 —
Benim hayatım gayet basit, gayet doğru olduğuna göre, böyle muğlâk, müşevveş vaziyetler, bana mide bulantısı, baş dönmesi veriyor. Kim bilir ne kadar üzüntüler hlssetmlşslndir. yavrum.
Feride, hakiki bir ablalık hissiyle misafirini kendine çekti, omuzlarından sardı, saçlarından öptü.
Sonra:
— Anlat, bitir şu hikâyeni. Henüz açık olarak vaziyeti öğrenemedim» — dedi,
Aysel, hazin hazin cevap verdi:
Amerikan gizli ajanı IVorth’un casusluk
Binbaşt H ugh maceraları
faza iv Van IVycIc Mason
Çeviren: Nihal Karamağarab
Adamdı. Acaba şu ar. d a nasıl bir hal aldı? Gözlerinin önünde bir an bellriveren korkunç hayalle Hııgh iliklerine kadar titredi.
Erle Brecon soruyor:
— Nerede o sefil hergele?... Doktor, dua et herif ölmeye görsün, yoksa İşkencede Heri gitmenizin hesabını pek pahalı ödeyeceksiniz. Gerçi Walewskl benim için bir pul etmez ama, mesele başka.
Seyrek sakallı doktorun şişman suratı evvelâ morardı;
lar, bu odada zorla sökülüp renillrdl. Nazi Almanyasında da Hugh, buna benzer ve belki bundan daha muhteşem işkence odaları görmüştü amma, teçhizat İtibariyle bu kadar zenginini görmemişti. Nazilerln işkence odalarındaki, malûm olan dondurucu banyolar, boy
boy matraklar; türlü kerpeten- sonra kü! rengini aldr lor. »teller, bıçaklar; .lektrlkll ’ - SI» kop «m soyteyeyto, demir erltate olotbrl: İlk... ban“ "5"m '"l* nl1
Bunların yamada pak biçare “»"> n3”‘'‘»1
kalırdı. bilmiyorum
Bu odada haıaret, küf koku-I — Fakat her on
suyla karışarak insanin yüzüne kalbin atışlarını muayene et-çarpıyordu. Elektrik ışığı 0 de- mell değil miydiniz? derece kııvellivdı kİ, Hugh, ilk I bakışLa. polis merkezînde, ken- |
2 - Aşk ve Kıskançlık
Baş Rollerde- PIlgAN PETERS — ALEXANDFR KNOX
Senenin en zengin prograıpı
1 - Ivojima Yanıyor
Terkçe sözlü: Boş Rolde: JOHN W AVNE
Bugün Matinelerden itibaren
Şehzadebaşı MİLLÎ Sinemasında
iki büyük şaheser fUm birden
1 - DENİZLERİN SEVGİLİSİ '
(.Neptune's Daughter)
Baş rollerde: ESTHER W İLİ LAM,S RED SKELTON — »ICAJRD» »IONTALBAN
2 - ŞARLOK HOLMES (Kralın hadnesii
(Türkçe sözlü*
Baş rolle ide: BASİL RATHBÛNE
Yeni çıkan kanunların hulasalarını, günlük iş hayatında herkesin başvurup öğrenmek ihtiyacında bulunduğu bütün bilgileri, çeşitli mevzular üzerinde mütehassıslar tarahndan hazırlanmış güze) ve faydalı yazıları, 7 renkli Türkiye haritasivle tekmil yabancı hükümetlerin*renkli haritalarını ve bandıralarını, gayet mükemmel bir muhtırayı. Hayat için lüzumlu ve gerekli her şeyi MUHTIRALl HAYAT TAKVİMİ ııin 1951 yılına ait yeni »ayısında bulacaksınız. Taklitlerini almamak için. Maarif Kitaphanesl adresine dikkat etmelidir. Pandozot ciltlidir. Fiatı 130 kuruştur.
nin hırpalanmış vücudunu gizlediği için şükür ediyor.
Başını çevirerek yine Erlc'e hitabetti:
— Odada benden başkalarının mevcudiyetin! sezmeme)! ki konıışlurablleylm. — dedi.
Erle Brecon kapının yanına kadar çekildi; kuşkulu homurdandı:
— Haydi, vakit kaybetme!
Hugh, yatağın yanında bir dizinin üstüne çöktü. Elin! yorganın altına sokarak arkadaşının ıslak ve yapışkan bileğin! tuttu. Paramklarının altında nabzının attığını duymuyor.
Ümitsiz haykırışını boğarak fısıltılı bir sele yalvardı:
, — Dostum! İlen Hugh Nortlı'-
dakika bir llm- GörehJIyo’. musunuz beni?
1 Bu sual! üç Here tekrarladıktan sonra, bal Isız adamın o-jyulmamış gözünün kapağında bir titreyiş farltetu.
1 Daha yavaş sesle bir kere daha:
— Ben Hugh "lorth’ıım. — dedi. — Hatırladın mı ber.l? Hani birlikte maçlara giderdik?
| ölüme mahkum zavallının anl^n, bir on e„el buBulanm,. ™.| 6o™
yan»» eiUk dabu mûnaMp M- 7™"“" S™*J"** m«î mı? - dedi. f?’ B°'bra ?'»>"■" »-
Doktor oomtr -İr kop, oçlt; «e 1“"ae “3"’1 »•«•«* c"lrSk , ı dayanılmaz derecede pis bir a 2 J"
Koku eentelere doldu Mayi be- v“’ " B,n 1’"'» “nl" dMW-yoz çIzkIII bir örtünün üzerinde ,n™1 ,, , . .
İnanılmayacak kadar yamyass,' u" kel3rıe,eri ₺0^>nda
olmuş bir adam yatıyordu, ör-, menV°r-tünün şuras.nda burasında1 Ansızın Eric Brecor yatağa .kahve renginısi lekeler vardı; üoğru bir kaç adını attı; Wate-çıplak bir ampulün kör edici wskl onun mevcudiyetini far-' ışığında bu lekelerin henüz ıs- ketmiş olmalıydı kı gözünü lak olduğu farkediliyordu. Sü- tekrar yumuveıdl.
kutu ile tarihin mukadderatını değiştirebilecek olan Walewski aslında eli yüzü düzgün, kum-.”------- -------- — .............
rai. orta boylu bir adamdı. Ka- sm yerinden? Eğer bir daha soba bir yorganın altında ’yarı m** Kl- *»”• -a-
yartya çıplak vücuduf hareketsiz yatıyordu, 1 Küçücük ,•atağının baş ucunda. madeni bir tepsinin içinde sıra sıra ecza 'işeleri Ve enjeksiyon durmaktaydı.
Zavallı o derece İşkence görmüş, o derece döğıîlmüş, ö-tesl berisi yakılmut yüzü o derece değişmiş, iğrenç bir manzara almıştı kİ, Hugh, bu eski dostunun yanma yoklaşırken öğürtülerini gü-.iükle tuttu. | Erle Brecon uefes alır gibi
Doktor itiraz etil:
f_,... __ __________ — Muayene etmesine ediyor-
dinide** «ağladıkları koltuğa 'dunı. Önceleri vaziyeti gayet benzeyen diğer bir koltuğun normaldi. Sonra birdenbire kalb kan içinde yüzdüğünü farkede- zayıfladı... Bcnmı suçum yok medi. Bu katılır taptazeydi, he-.bunda, yoldaş* Suçum yok’ nüz pıh'.ılaşnıaınıştı... | Hugh. 'radesmi toplayarak
Zalim oldukları şüphe götür-,âlçak sesle■
meyen iki cellât, bu odada a- i yakta duruyorlardı. Şiarlara ; has çıkık elmacık kemikleri ve • geniş yassı burunlariyle bu İki/ adamı birbirinden ayırmak ko- t lay değildi.
Odadaki üçüncü adamın yüzünde ise zekâ vardı. İçeri gi- • renler! görünce portatif masa-ı nın başında ya2i yazmağa ni- 1 hayet vererek ayağı talktı; ve dikkat kesildi.
Alexei haşin bir lisanla:
— Gönderdiğiniz haberi aldım. — dedi. — Çok fena hareket ettiniz, doktor Marcovvlc?. çok fena hareket ettiniz!
Doktorun çehresi allak bullak oldu: ve tehalükle cevap verdi:
— Affedersiniz, komiser yoldaş, mahbusta kalb hastalığı varmış: durumunu derhal kavrayamadım. Alışık olduğumuz emareleri göstermeden adam birdenbire kuvvetten ciiştü. Benim kabahatim yok bu işte.
Eric Brecon haykırdı.
— Nasıl kabahatin yok?..
Şimdi nesi var herifin?
— Kalb krizi geçiriyor.
— Tehlikeli mi?
— Evet... Kalb damarına tı-
kanan pıhtı her halde pek küçük kİ daha ölemedi I
— İşkence sırasında konuştu bir sesle şordıi-
mu? — Binbaşı bu adamı evvelce'
— Hayır. Ne tabanına yapış- Bormüş müydihı?
tırdığunız kızgın demirler, ne I — Evet, bir ıkl defa görmiiş-de bir gözünün çıkarılması tesir tüm. — diye Hugh gelişi güzel etti; ağzını açmadı yalan attı.
Aman Yarabbi hu habisleri Zihninde süratle bir plân ha-Walewski’dt!n bahsediyorlar! zırlıyor.
Hugh, ellerini ceplerine daldı- | İlâve elti:
— Erle! Şu kasap kılıklı heriflerle cellârt doktoru dışarı ■ çıkarmazsan. netice alabilcce-1 ğlmden şüphe -oerlm Arzusunun yerine getirilmesini bekledikten sonra arkadaşı- | nın üzerine eğildi Onun, oyulmuş çukurunun üstüne şişerek kapanan sol gözünün kanlı göz kapağına bakmamağa çabah- I yor; ve kaba yorgan WatewskT
Teklif isteme ilânı
Siimerbank alım ve satım milessesesinden
Merinos ve Defterdar yünlü sanayii müesscsemlzlu İhtiyacı İçin 130 ton perlna yağ. alınacaktır. Evsaf şartnameleri alım servisimizin VI inci kısmından alınabilir. Bu işe İştirak için müessesemiz veznesine,
TL. 5000 beş bin lira teminat yatırılması ve tekliflerin kapalı zarfla 2/1/951 akşamına kadar verilmesi lâzımdır «17809)
lalanbul 8(>ledlY«tk« ŞM”’ Tiyatrosu
Dram Kamı Suat ZJC da ŞAFAKTA GELEN KADIN Yorun Aldanç* ru Casona Türkçeri:
Cahit ı-gai ve M. Ttırkmon KOMEDİ KISMI ÇİFTE KERAMET Yazan: Tr itfan Bcrnarfl Türkçcşh Rej=d Nuri Gün tekin
I Hugh. öfkeden boğulurcasına: — Allah mtis'.ahaktnı versin senin! — dedi. — Ne knnıldar-
Kadıköy icra memurluğundan: 950/1010 ;
Habibe Sanire Yahyaoğlu Kadıköy Osmanağa mahallesi Kıvanç apartmanı No 10.
Mehmet Nâzım Üzgül Beyoğlu Refik Saydam caddesi No. 83. ı
Aysel Dlrimteklne olan 21 bin Türk lirası borcunuza mukabil ı ipotekli Kartal Maltepeslnde Diragozdakl gayri menkullerinize konulan kıymet ve vaziyet ı zabıt varakasını görmek üzere ı icra iflâs kanununun 103 üncü maddesi gereğince adresinize çıkarılan davet tebliği adresi- 1 nizde olmadığınızdan bahisle rarak yumrukiannj sıktı: ve İade edilmiş ve merci maka- (dilini dişlerinin arasına sıkıştı-rnınca 103 davetiyesinin 10 gun rarak asabına hâkim olmağa süre İle llânen tebliğine ka- [çabaladı; meşum neticeler do-rar verilmiştir İşbu Mândan i- ,ğurabilecek müdahalesini böy-müracaatla lelikle önİedl,
kulayım dersen hiç bir şey öğrenenleyiz. Zira, ancak bir kaç saniyelik ömrü kaldı Nabzını hissedemiyorum.
Derken tekraı Walewskl'nlh üzerine eğildi:
— Benim sevgili dostum! Hâlâ emanet sende mİ?
Korkunç seklide şişmiş dudakların kıyıcısında beliren tebessümden, Hugh dostnun ken dişini tanıdığını anlamıştı.
(Arkası var)
MUAMMER KARACA OPERETİ MAKSİM \ /
fter akşam ÎO.TO öa
TEftKOS EVLENİYOR 4 1
Curaaıtcsı, pnzor t A Jr ■ «sat 1$ (M matine,, > I B cumartesi matine vc I Ik
perşembe talebeye Jf’
-eniliat. Pajurlesl ak-tamlar» temsU yoktur.
f'

TİYATROSU
TIN — KIZ (Nlna Roza)
Revü operet 3 perde
7 tablo
Ğser- Harbach- Rombcrg TOrkçesl: Neclâ Dersan Telefon; 493fi9
_ İstanbul Kadastro Müdürlüğünden:
Kasım Günanı mahallesinin Sultan Çeşmesi sokağında eski 66 yeni 70 kapı ve 1828 ada 16 parsel No. Iı olup evvelce Ab-bas kızı Hacür ve Mustafa oğlu Abbas namlarına tesblt edilen arsanın 26/12/950 günlü komisyon kararına müsteniden Tevflk kızı Fitne t adına tashihi yapılacağından adresleri tesblt edüemiyen Hacer ve Ab-basın veya varislerinin bu tashihe bir itirazları varsa 15 gün içinde mahkemeye mürcaatlan lüzumu 2613 sayılı kanun gereğince ilân olunur. 26/12/950
Zayi — İstanbul Üniversitesi İktisap fakültesinden 1948 senesinde aldığım şebekeyi kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü kalmamıştır.
4220 Biilenl özcan
Zayi — İçinde askerlik muamelelerim yazılı nüfus cüzdanımı kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur. 1332 doğumlu
Bekir oğlu İh rahim Çelik
Her sene yeni Yılbaşı haftasında dalma filmlerinin en güzelini takdim eden
MEL E E Sineması bu akşam
HOI.İVUD ve METRO - GOLDVYNln en nefis filmini sunmakla bahtiyardır.
ASK MÜCADELESİ
Renkli SüperfUm ----------------
ERO1 FLYN — GREER GARSON — WALTER PİDGEON Biletlerin erkenden aldırılması rica olunur.
Renkli Sûperfllm

ALEMDAR'da bugün——
I GÖRÜNMEYEN CANAVAR 1
j 1 Mukaddeme. 12 Devre, 25 Kısım hepsi birden 01
l — Sana daha neler söyleyeceğimi, nasıl söyliyeceğiml blle-I iniyorum. Annemin memnuniyetti mitlerini, aksiliklerini, su-rat’nrını mı anlatayım? Daimi
| surette to-nl tahkir, tezyif ediyor gi’üydl .. Söylemiyeyim a-nıa, üvey anneliğe hevesleniyordu desım hata olmaz... Ama,, onu yine kabahatli görmüyo- : rum: Annemdir; ve karakteri-1 nl Allah öyle yaratmış; elinde olamıyordu Ben, bn İzdivacı red dettim, annemle aram açıldı; fakat eczacı bey, kendi İçin yeni ufuklar keşfetti.
Saf genç kadın, ancak bu sefer şüphelendi:
— Kendi İçin yeni ufuklar mı?.. Allah Allah... O da nasıl şey?.. Buna imkân mı var?
— E, tabii... Bir erkeğin benimle evlenmek İstemesi, onun gözünü açtı... Artık peşimi bırakmaz oldu... Kendirinden pek daha yaşlı biriyle evlenmem muhtemel olduğuna göre, kendisiyle sevişmem niçin mümkün olmasın diye aklına yerleşmişti... Bir gün bazı sözler söyledi...
Sıkılarak durdu. Devam edemedi.
AŞK vc MACERA ROMANI — Nakleden: Ali MARMARA
Genç anne, fı-i gözlerini tees-1 sürie açarak ısrar etti:
— Peki, sonra?.. Sonra ne ol-' du?
Aysel, cesaretini topladı:
— Böyle işte . Ben onu üvey baba biliyordum. Annemin kocasıdır diye düşünüyordum. Aklıma fenalık gelmiyordu... Son derecede kendisine itimadım vardı... Ah, ne aptalmışım... Meseleyi anlıyamadım... Anlamak İçin zihnimi biraz olsun yormadım... Bundan dolayı da fevkalâde hatalıyım sanırım...
— Ne yaptın? Ne şekilde karşılık verdin?
Aysel itirafta bulur.dn:
— Aptal gibi gülm-ğe başladım... Sanki üıey baham, şaka yapıyormuş gitıı. . On«rı sözlerini, hareketlerini kuru bir kompliman »aydım... Bir baba iltifatı... Sonra, düşündüm ki.
annemin kocası, yani benim İkinci babam olan bir insan, böyle sözler söylememen, böyle hareketlerde bulunmamalı.
Feride, kaşlerıu çattı.
— Evet... üvey bahan, onu cesaretlendirmek mânasına, kırıtarak, gü!dü'(’:ııe leşli olmuştur.., Karakte"' zayii erkekleri çileden çıkarmak için pek az müsaadekârlık kâfidir... Maazallah alır, yürürler..
Aysel de, bunun böyle olduğunu kabul etti'
— Neylersin abla... Annemin çıldırasıya sevdiği, evlenip kendini mesut sayoığı buna da on iki yaşımdanberj bakar bir erkeğin bana karsı böyle bîr muamele yapabileceği lınjallmden geçmemişti... Kendimi onun evlâdı sayıyordum, Onun da şöhret) âlem nlr.de fevkalâde idi... Bak, »enin üzerinde bile
ne İyi tesir bırakmış.
— öyle... Peki amtru, kuzum, sana karşı haülkaten kötü niyet beslediğinden emin misin?.. Belki de sırf evlucli gibi öpmüştür— öptü mü? ..
— Alı, âh- Sorma, ablacı-ğım... Evde kimse yokken o ne öpmekler, sıkıştırmaklaı... Ve evde kimsenin olmayışını kolluyor, damlıvmdu... Hattâ plânlar kurar.ıh evdi k İleri atlatıyordu... Söîierlye. gözleriyle, elleriyle, dudakmrlyla beni yemek istiyordu Ne yapacağımı, nereye kaçacağ ını derdimi kime açacağımı bilemiyordum...
— İlk an buna fırsat vermemeliydin.
— Canını, abiacığım.. Muhaveremizin baş t'Lrafıııda snna remizi! remlzll o kadaT anlattım, anlamadın, uklıiıf. gelmedi— Benim de aklıma öyle bir
ihtimal gelmedi... Neden sonra anlayabildim. . Geceleyin, anneme fazla içirip odama gelmek istediği zaman...
— O da mı var?
— Evet... Kapıya abandı... Daha abanırsa, kilitl kırarsa kendimi pencereden atacağımı söyledim ...Ve öyle de yapacaktım...
— Vah, kızım vah... Bu ne felâket...
— Çıldırma derecelerine ğel-mişüm... Artık ürkek olmuştum... Daha fenası, bütün erkekleri, üvey baham gibi görmeğe başladığımdan topyekûn hepsinden nefret ediyordum...
— Bazı kadınlar, zorlanınca, âsab cihetinden sakatlanırlar... Tedavileri uzun sürer!...
— Ben de -nılar gibi olmıya-yun diye korkuyorum... Belki de bn ürkeklik hayatımın sonuna kadar devam edecektir. Vallahi abla, daha sonradan da intihar edeyim, sebebini başkıı göstereyim diye düşündüm... Esrarım anlaşumayacaktı, Anneciğimin sükûnunu, saadetini ihlâl etmlyecektlm... Fakat ö-lüm kolay değil . Cesaret edemedim... çok gençtim; vücu-|
dum, zihnim ölüm fikrine isyan ediyordu. Sıhhatliydim de! Hülâsa olamadı... Hâlâ yaşıyorum, karşında beni görüyorsun. Fakat. böyle bir cesareti gösteremediğim için kendi kendimden nefret ettim. Annemi seviyordum, küçük kardeşimi seviyordum, hayatımı da seviyordum zahir... Bütün İşler kendiliklerinden hallolur, diye bekledim.-İhsan ümitsizken İntihar mümkündür. Bense gittikçe büyüyen ümitler beslemeğe başladım. Evvelâ: «Üvey babam, blı cinneti muvakkate geçirmiştir!» dedim. Halinden utanacağını umdum.. Kısacası: Niçin müsamahakâr olduğumu anlatabildim sanıyorum...
— İntihan düşünmektense, İşin İçinden başka türlü çıkmağı düşünmek tercih edilir—
— Fakat olamadı,
— Demek üvey baban musal-lallıgf bırakmadı?
— Maalesef. . Devamlı bir mücadele halinde kaldık... Bütün gün, bütün gece bu böyle . Sofrada otururken bacaklarımı kaçırmağa mecbur oluyordum...
I 'Arkası var)
| Bugünden,-pünden J
üyüye dair...
»■■■■■•I
S Büyüye inananlar, inanmıyanlar — Büyü en fazla ne gibi hususlara münhasır- -; dı? Korunmağa yarayan kalkanlar — Şirin görünmek yolu — Eşek dili — Ş S Soğukluğu celb için — Künfeyekûn etmenin kolayı — Büyü tutmamanın, büyü- ; yü çakiçak etmenin çareleri. ;
HORASANLI
Tefrika No. 5
Zaferden Zafere * Kahramanlık ve aşk destanı
Geçende gazetelerde okudum. Istaûbulûn bilmem hangi semtinde, bilmem ne adlı biri şuna buna nefes ediyor tütsü veriyor, muska yazıyormuş: yani üfürükçülük denilen zenaatle geçinlyormuş. Yakalanmış, mah kemeye verilmiş.
Daha eski zamanlan geçelim, bundan 40 - 50 yıl evvel, bilhassa kadınlar orasında büyüye inananlar çoktu, (Büyücülerin martavalları d uğnı olsa define bulur, yer altından çıkarır, Karun kesilirlerdi' diyenlere rağmen halkın ekserisi büyünün tesirine, mücerretliğine iman eder, dara geiince ona baş vurmaktan geri kalmazdı.
Büyü en fazla cinsiyet cilvelerine, şirin gözükme, sevgi, sevilenin i&kayı.Uıği vefasızlığı, İhaneti gibi keyfiyetlere münhasırdı, İster helalinden olsun, İster haramından. Meselâ toy bir şabıemret mahallede konr-şıınun hoppa kızını kafes aralığından göre göre sevlverir, yeni-z içmez, eridikçe erir: oğlan tarafının etekleri tutuşurdu:
- Evlâdımın büyü ile bu kılığa soktular. Kahrolsunlar. Köprü îst'inde d ilensinler İnşallah!
Kız taraf m da de şu kanaat:
— Anası kor: anne annesi kocakarı zavallı genci kıskandı: vidaya vırlaya hayali fenere çevirdi. Sürüm sürüm sürünsünler!
Yine bir başka mahallede, ev hali bu ya. karı koca araş ıra «fışırlarken hanım hırgürü arttırmış: çıngır çıngar bağıra bağıra veriştiriyor. Beriki süt dükmüş kedi. Gelinin şirretliğini duyan kaynanada, büyük kaynanada çeneler işler;
— Oğlumuz olacak öküz bunları işitiyor Ja dudak bile kımıldatmıyor. . Ben otsam lâhzada kadının pastırmasını çıkarırdım!
— Leşini yere serdikten sonra kaltağı talâk, selise ile boşar. kapı dışarı dehlerdim!
Altmışlık, çarpıntılı bir efendi. soluma yatayım diye yatakta hatuna arkasını dönmüş; uykuya varmış, Derhal günahına girilirdi:
— Aklı fikri kimoe acaba? Kâğıt kavafı Sadberk şırfıntısı, adamcağızı büyüledi mi yoksa?
Etli canlı, tuvaletine dilşküıı gelin hanım sofrada sarmısakh
Yazan: —-ı rılmamak için İki elini kenetle-
Ir 1 U L.I» Al 110 I mi5- ("YÜ1Ü saçmı düğümlemiş, berinöl Niuniar ALUO | Erkek ise ellerini birbirine bag-Jamamağâ dikkat etmiş; zira yahniyi, yoğurtlu Tatar böreği- aksi şeytan ya başlayıverirse... nl. kâse dolusu erik hoşafını gövdeye atmış; kımıldanamıya-cak raddeye gelip mindere u-zannıış, şekerlemede. Kulaktan kulağa fısıltılar:
— Kocasında gözü yok kİ. Zibanp gözleri kapalı mutlaka birini düşünüyor; Hafa Recebi mi. Harız Sornljd mi seviyor r.edir?
— Hu ddamlı i»lr .hocaya bak-
tırıp anlasak!
— Mahmutpaşa mahkemesi avlusundaki küpeli Araba büyü yaptırsak. tazevi soğu t sok!
Yukarıda söyledik, bu gibi şeyler hep cinsiyet meseleleri etrafında dönüp dolaşırdı. Rütbe alma, kalem mümeyyizliğine erme, taşradan İstanbula becayiş, daire muhasebecisinden tedahülde kalan aylıklara malı şuben yarım ma a? buyurultusu, nişanın tebdili, gümüş liyakat madalyasını koparma gibi hususlara büyü yapıldığı vaki değildi.
îazan:
MASASIN^
Eskrim ve briç
Neclâya:
— Culbertson un neşrettiği şıı ele bakınız, dedim, göreceksiniz, briç oyunu bir çok cepheden eskrime benzer. îçlnde İnce hücumlar, seri müdafaalar var. Eskrimdeki kılıç şakırtısı yerine briçte -cekâ düelloları mevcut.
Şu eli beraberce bir gözden geçirelim:
EEUMUHIM-
Yazan: Muharrem Zeki KORGUNAL
Kelime, köyüne giderken Ebulfettah namında merhametli ve iyi kalbli bir adamın çiftliğine uğradı. Çiftliğin sahibi, Kelimenin eski ve aziz dostu Esedin karısı olduğunu öğrenince, ikram ve iltifatta bulundu
ve çocuğuyla beraber
yamnda alıkoydu
Adam iyi hoş, halim selim, kuzu gibi İken birdenbire tor-badaklleri çıkarmağa başlar. Biraz celalli, ağzı bozuk: ikide bir öfkeleniyor atıp tutuyor, kantarlıları veriştiriyor.
Onun da çaresi vardı*. Ağzını, dilini tutmak için eşek dili ye-dirîlkr. rahata kavuşul urdu, islersen sırtına bin, deh çuş diyerek dolaştır, boyun eğsin.
Dediğim eibi büyünün hedefleri muayyen, una karşı korunacak kalkanlnr çeşitliydi, önce şirinlik faslından başlayalım: Keskin bir hocaya şirinlik muskası yazdırıp takılır*, sürmeye şirinlik duası okunup gözlere çekilir; Cevirgü duaslyle okunur; meram her kimi kasıt İse ismini 41 kere yazıp kâğıt mangalın dibine gömülür; desturun şekere tebevvül edip o şeker İçeceği kahveye katılır; benekslz siyah tavuk okutulup yediriürdL
Olur a. araya karo kedi girmiş; kadın veva erkek evden kaçmış. Dirili »»edenin düdüğü gibi kalanın yapacağı şu: Eşim dc benclleğim yanıp tutuşsun, dayanamayıp Reisin diye 7 adet karabiber tohumu ile 1 tek Arnavut biberini ateşte yakar, defne yaprağına 9 tane (gel, gel) kelimesini yazıp tütsülenir.
Baş göz oluşun, gerdeğe girişin 40 inci günü: halayları İçindeler. O vakta kadar yıldız barışıklığı mükemmel, dörtbaş mamur, sohbet ve muhabbet yolunda, fakat güveyde değişiklik var. Vakıa önden tedbir almak unutulmamış Nikâh kıyı-brken kapının arkasındaki taze, ölünceye kadar helalinden ay-
Kadın veya erkeği her hangi bir şahıstan soğutmak kolaydı. O kimsenin elbisesine usulcacık domuz yağı sürülü; tesiri katmerli olsun diye yakasının altına yılan gömleği dikilirdi. E-ğcr yüz yüze gelmemeleri murat edilirse akmaz Frenk mürekkebiyle. daha iyisi kızgın kebap şişiyle İki tahta kaşığın içine İsimleri yazılır, kaşıklar arka arkaya getirilip telle sarılır. mezarlığa gömülürdü. Yahut İkiz soğan ortasından ayrılıp biri viraneye, öbürü deniz aşırı mahalle atılırdı.
Ortağın, kaynananın, eltinin — malüm a ortak gemisi yürür, elti gemisi yürümez meseli meşhur — ocağını dağıtmak için evlerine dardağan dansı denilen Ugm tohumu serpmek mu-mailehlerl künfeyekûn edermiş. Şayet canlarına mcvlût okumak dilenirse 41 toplu İğneyi sabun kalıbına batarmuk battal kuyuya atmak oı-birmiş.
Her zehirin panzehiri, her derdin devâsı var Büyü tutmamak, şerrinden halâs (olmak İçin, çingenelerin iki gümüş çeyreğe sattıkları kurt kıçını taşımak, boyunda civa dolu fındık bulundurmak — kehleyi def'e de yarıyor — bakraca tnay d tınaz tohumunu boca edip o su He sabah tıkrtim yüz yıkamak gayet fayda!» imiş.
Büyüyü çakiçak etmek clhe-Line gelince: 'Zar bozan, zor bozan, büyü bozan) tütsüsü ile, ana kız Idrariyte kaynamış mısır püskülü ille tütsülenmek, leylek tersi kurusunu yemeğe serpmek derakap imdada yetişirmiş.
İstanbulun hakkı ıran kafeslerinde bu işlere vakıf kocakarılar çoktu. Evlerinde müşteriler kaynaşan hüddamlı hocalar sayısızdı.
müzayedeyi bir körle açtı. Şark İki trefil. cenup İki pik dedi. Garp üç köre çıktı. Elinde İki onnr levesi bulunan şimal üç pikle mukabele etti. Oyun dört pik olarak cenubun üzerinde kaldı.
Garp kör r.ıvasiyle hücum etli, arkadan irefii yedilisini (ortağının deklâre etmiş olduğu renk) oynat): şimdi söz sırası sizin bayan Necla.
Necla siyah •.özlüklerini çıkardı, işveleri soymuğu başladı.
— Canım, bu oyuncak nevinden bir şey,l’de-li, cenup bir koz. bir gör ve bir trefllc’en başka bir şey vermez.
emlekei Haberleri

üinamit hırsız
Göçmenler
Ali Dağdelen trende yakayı ele verdi
Adana ve Karaca-beyde 120 aile yerleştirildi
Döviz kaçakçılığı
sz
Fevdpaşa 26 'Akşamı — Ma-latyadan gelip Haydarpaşa istikametine gidecek (rene Narlıdan binen ve Adanava gitmek te olan Muşlu Alı Dağdeîen a-dırtdaki şahsın yanında torbalara doldurulmuş allırus adet dinamit ele geçirilmiştir. AJJ Eo Sâden ifadesinde bu dinamitleri Narlıdaki inşaat kısım şefliğinden çaldığını ve Adana-da satmak üzere götürdüğünII itiraf etmiştir Hakkında kanuni takibata geçilmiştir.
îzmirde Celincilc Yenice »iparası vok!
İzmir 26 (Aksam' — On beş gündenberl burada Yenice ve Gelincik sigara?» bulunmamaktadır.
Îzmirde iki kız kaçırıldı
İzmir 26 -Akşam, - İkiçeş-mellkte oturan 25 yaşında Şaban, 15 yaşında şU]₺ Akufelunu, AlsancaJcta oturan İsmail Har-mancık da Çmurl-da oturan 13 yaşında Nadide Ekinciyi kaçırdılar ve yakalandılar
ve
Karacabey 26 (Akşam) — Bııc la vilâyetinde Karacabeye gönderilen göçmenler muhtelif gelere yerleştirilmektedir, arada Karacabey harasına 50 kadar aile göndermiş yerleştirilin iştir.
Adana 26 'Akşam' — Şehrimize gelen 70 kişilik göçmen ailesi Mercimek harası civarında bir çiftliğe yerleştirilmiştir. Buraya gönderilecek göçmenler, bundan ibaret değildir. Diğerleri de yalanda gelecektir. Şehirde büyük bir yatakhane hazırlanmıştır.
böl
Bu
43
Salâhiyetli bir zat, kaçakçılığın niçin önlenemediğini anlattı
Kelime, kısaca anlatmağa çalıştı:
— Herkesin doğduğu, soy ve sopıınun bulunduğu, yahut gömülü olduğu yere vatan derler.
— Ben burada doğmadım mı?
— Hayır, yavrum! Maban'da doğdun. Buraya kucakta geldin. O zaman dahi üç aylıktın.
— Mahan uzak mı?
— Biraz uzak, amma yine gidebiliriz.
— Nasıl gidebiliriz? Senin gözlerin görmüyor kİ..
— Sen beni götürürsün.
— Yollan ollsem götürürüm elbette.
— Ben sana tarif ederim.
— Kaç günde varırız Ma-han'a...
— Bıınu Allah bilir. Haydi, düş önüme.
Abdurrahman. annesinin filinden tutup öne geçti Kelime, Mahan’m yolunu İyi biliyordu. O, Abdurranniun'a tarif ediyor, Abdurrahman da tarif edilen yolu güdüyordu.
Mevsim yazı! Ay ışığından ve gecenin serinliğinden İstifade ederek dinlene dinlene sabaha kadar yürüdüler. Fakat kaç saatlik yol aldıklarını bilmiyorlardı. Bununla beraber, Merv'den çok uzaklaşmadıkları muhakkaktı, zira kaplumbağadan daha ağır gidiyorlardı.
Abdurrahman, uzakla gördüğü bir karaltıyı seçmeğe çalışarak:
— Anne, anne! dedi. Galiba ileride bir ev var. Biraz ekmek istesek verirler mİ acaba? Karnım çok acıktı.
Kelime, oğluna hak verdi. Ab-■ durrahman’ın bir cv zannettiği, o karaltının ihtiyar bir kan koca tarafından işletilen bir han olduğunu biliyor ve bu karı kocayı iyi tanıyordu. Çünkü beş sene evvel kocasiyle Merv'e gelirlerken o handa bir hafta misafir kalmışlardı. Hanemin karısı. üç aylık Abdurrohmanı kucağına alarak az mı gezdirmiş, az mı avutmuştu? Eğer şimdiye kadar bu karı kocayı hatırlamış olsaydı, katiyen sefalet çekmezdi:
— Artık Mahan'a gitmesek de olur, yavrum.
— Neden, anne?
— O gördüğün evde otururuz.
— Bizi oturturlar mı?
— Hem de zorla oturturlar. Abdurrahman, el çırpb:
— Anne, varır varmaz hemen ekmek verirler mİ?
— Fazla olarak, yemek verirler, çocuğum.
— Ne iyi insanlarmış onlar... Bu sırada hancı ile karısı karşı karşıya oturmuşlar, çoktan beri bozuk giden İşlerini nasıl düzeltebileceklerini konuşuyorlardı. Cidden kötü duruma düşmüşlerdi. Hanı terkedlp başka yere gitmekten başka çareleri kalmamış gibi idi.
Dışarıdan bir kadın sesi duydular:
— Huuu, Hatice nine!
Hancının karısı Halice nine, yaşının fazla geçkin olmasına rağmen, yerinden fırlayıp kalktı. Gidip kapıyı açtı. Karşısında bir kör kadınla bir çocuk gör-

— Böyle mİ zannediyorsunuz. Pekâlâ! Şark treni asını basmaz, çünkü düşünür; Trefil ortağında tek .se ilk elde kör revasını değil, oek muhtemel o-l&rak bunu çıkardı.
— Âlâ, cenup da trefil ruvasi ile alır ws irndânn- revasını çeker.
— Tamam. Garp as ile alır, (deklârasyonunu haklı gösterebilmek İçin pik asının onda bulunması lâzım» ve tekrar trefil oynar. Şark leveyi alır ve rengi iade eder. -Siz vale İle kesmek mecburiyetinde kalırsınız, böy-lece garbın uik unlusu para etmiş olur. Gen'joun artık ayu-nunu çıkarmasına İmkân kalmaz. Muhasım taraf bu galibiyetini, şarkın ince müdafaasına medyun kalır, şark, el tacak kâğıdı olmadığı İçin leveyi bağışlamakla büyük zekâ gösıermlş olur.
turne bir
gû-Buna cenup
Çıkan tefrikaların hulâsası
Merv şehrinde Kelime namında fakir bir kadın beş yaşındaki oğlu Abdurrab-manla beraber yaşamaktadır. Emevî idaresinin zulmüne karşı isyan eden kocası Escd'in sn kin ıı dığı yeri söylemek istemediği için Yusuf İbni Haccac tarafından çörlerine mil çekilerek kör edilmiş ve sokaklar» a-lılmıştır.
Bu feci vakadan az bir müddet sonra Esed yakalanarak Nasr ibni Seyyarın huzurunu götürülmüş ve kısa bir sorguyu mütaakıp darağacında saltandırılacağı esnada gür bir sesle:
— Oğlum Abdurrahman, büyüdüğüm zaman bu alçaklardan öcümii almayı unutma, diye haykırırken, Ncsr İbni Seyyar:
— Oğlun şimdi daha küçük... On beş sene sonra o-nu da yanında bulursun, cevabım vermiştir.

— Evet, görüyorum. Çok zel bir müdafaa uyunu diyeceğim yok Fakat buna karşı hiç bir şey yapamaz mı?
— Elbette yapabilir İcabında bu hareketi önleyebilir. Şark, trefil asım koymayınca cenubun Kuşkulanması ienbe-dcr. Eğer cenupta oturan oyuncu muhakemesi kuvveti! biri ise şarkın yapmak İslediği manevrayı derhal kavrar. Trefil ruvası ile el tuttuktan sonra 1 yerin 'taro ruvasına geçer vc kör damını oyuıyarak üzerine trefil boşunu kaçar Böylecc ikinci trefili keser w«. hiç bir şey onu. oyununu yapmaktan menedemez. ,
Nârım D ER SAN
bize
bile
narak beyaz sakalının içinde kaybolan iri iri göz yaşlan döküyordu.
Biri kör, biri ihtiyar İki kadının sarmaş dolaş olarak ağlaması, ak sakallı bir dedenin çocuk gibi göz yaşı dökmesi ve beş yaşında bir yavrunun alık alık bakması...
Ne acıklı, ne hazin bir tablo... EBÜL - FETTAH
Dört saat kadar ileride büyük bir çtnik vardı. Bu çlfliğln sahibi, hayır yapmayı seven E-bül - Fettah adında bir adamdı. Ebül - Fettah'ın yanında çalışanların sayısı beş yürü aşıyordu. Herkese ancak yapabileceği kadar vazife verilmişti. Vazifelerini çabuk yapanlar, derhal paydos ederler, İstirahata çekilirlerdi. Hiç kimseye vazifesinden başka ve fazla iş gördürül-mezdl.
Bir gün Ebül - Fettah odasında oturuyordu. Çifllk kapıcısı gelip:
— İki kadınla bir erkek geldi, iş Istlyeceklermlş. Yanlarında bir de çocuk var,
Ebül - FeLtah, gelenlerin içeri alınmalarını emretti:
Kapıcı, dördünü de efendisinin huzuruna getirdi.
Ebül - Fettah. ihtiyar kan kocayı tanıyordu. Merv'e gidip geiLrken dalma onlann hanında misafir olurdu. Fakat yanlarındaki kör kadınla çocuğu daha yeni görüyordu.
— Hoş geldiniz Abdurrahman ağa. diye İltifatta bulundu. Galiba lıandan^lstlfade edemedi-
— Keramet buyurdunuz efendi hazretleri... ÜÇ aydan beri müşteri geldiği yok... Müşkül durumda kaldık, çalışmak için buraya geldik.
— îyl etmişsiniz. Gerçi bende sizin yapabileceğiniz iş yok. fakat İş yok diye sizi geri çevirecek değilim ya... Yeyip, içip keyfinize bakaramız.
Abdurrahman ağa, itiraz etti:
— Yooo, efendi hazretleri... Çalışmadan ekmek yemek doğru değildir.
— Peki, her ne I? verirsem k.bul eder misiniz?
— Ederiz.
— O halde rahat rahat oturup benim sağlığıma dua edersiniz,
— Eksik olma, efendi hazretleri. size daima dua ederiz,
Ebül - Fettah. hancıyı böyle-ce razı ettikten sonra Kelimenin kim -olduğunu sordu:
— Hemşire banım sizden mİ’ Onu bir türlü tanıyamadım.
— Hiç sorma efendi hazretleri; zavallı, böyle olacak kadın değildi, amma ne çare kİ olmuş bi. kere... Kocası, dağ gibi bir babayiğitti. İki sene evvel asmışlar da haberimiz yok.
— Kim asmış?
— Başka kim asar? Nasr ibnl Seyyar denilen din düşmanı,
— Vah, vah!... Ya gözlerine ne olmuş?
— Yusuf İbnl Haccac mil çekmiş.
— Vay zalim vay!
— Bu yavru da çocuğu...
Çocuk, adaşı Abdurrahman ile Ebul - Fettah arasında geçen bu konuşmadan sonra babasız olduğunu tamamen öğrenerek annesine çıkıştı:
— Anne, hani, benim babam sağdı? Beni şimdiye kadar niçin aldattın?
Kelime, artık inkâr edemez dİ. İtirafa mecbur kaldı:
— Hakkın var, çocuğum, hakkın var. babacığın asıldı.
Ebul - Fettah. ana İle oğlun konuşmalarını kesti:
— Bu tosunun babası kimdi?
— Esc t.
Ebiil - Fettah, birdenbire yerinden fırladı:
— Eset ha!... Şu kahraman mücahit!... Demek bu kadın, o-nun karısı; demek bu tosun, o-nun yavrusu!...
Yine gözleri yaşaran Abdurrahman ağa;
— Evet, efendi hazretleri, e-vet!... diye inledi.
Ebül - Fettah. söylenmeğe başladı:
— Kahraman Eset, aziz dostum! Seni unutmama imkân mı var?
Sonra Kelime’ye döndü:

dedlrter.
Bir kaç gün evvel ihracatçılar Birliği bıı kaçakçılığın önlenmesine. mevzuatın müsait olmadığını kayıtla, gerekli ted-'dü. Bu kadının simasını yaban-
Rötarı yakalamak
Mersin 25 (Akşamı — Ser-
bes ticaret rejiminin ilânından birlerin alınması içir, emir bek- cı bulmuyordu. Fakat tanıdığı sonra, geniş mikyasla bir döviz lendiğini yazmıştır, [kadınlar arasında hiçbir kör
kaçakçılığı başlamıştır. Bugün. [ Pamuk flatlerinln hayli fır- kadın olmadığını düşünerek Ekonomi ve Ticaret Bakanlığı- | laması da büyük firmalar he- * sordu: na mensup salahiyetli bir şahıs »abına İş yapan yeni tüccarlar kaçakçılığın nasıl yapıldığını ve İçin bir fırsat olmuştur. Bunlar neden buna mâni olun&madı- dış firmalardan biriyle anlaş-ğmı bütün teferruatiyle anla'.- nıa yapmakta, o firmadan, pa-;
İL ı . . . . .------- --------------- -------------
Bu zatın söylediğine göre, ba-(teri taşıyan mektup ibraz etmek (İmkân yok. Esed'in karısı Kell-
Hatlce nine, kollarını açarak birdenbire Kellme’nln üzerine atıldı:
— Vah yavrum, vah! San:, böyle ne oldu?
1 Sonra ağlamağa başladı.
Kellnıe de kendini tutamayıp hıçkırıklarını salıverdi.
Abdurrahman. bu manzara karşısında donakalmış!». Ne aft-lıyacağını, ne de güleceğini lül-
— Stz kimsiniz, kızım?
Kelime, acı ve sitemli bir gülüşle başını salladı:
• jupumr.uı u iirıııuıuuı, pa-; — Haklısın Hatice nine, hak-Jnııık toplanmadan evvelki tarih Jısın. Beni bu halde tanımana
IfCİ tîlSIVün nr.'.Uluıs İÜ,.. İr.. I,.'... ..xl. V.aJ'İm lrrı„ı,-ı
zı eski ve biiyuk firmalar dö- tadirler. Bu mektupların çoğım-vlz kaçırmak içlıl yeni bir uhuI da pamuğun 170 - 200 kuruş-bulnıuşlardır. Bunlar, bir takım'ton satılacağı taahhüdü kayıt----------— ......,____ _ ufak tefek tehlikeyi göze alan'1' bulunduğundan ligdiler, ma-şebbüs heyetiyle, kongrenin seç ve yerden bltercesinc tabirine pm bu fiatten şevkine müsaade tigl İdare kurulu arasında ihti-[ uygun »Türedi tüccarlar» la İş- etmek zorunda kalmaktadırlar, lâf çıktığını bildirmiştim. Is birliği yapmaktadırlar. Birden-' Bu mevzuda bana malûmat^ mfidiirlüfeti tarafından hakem bire meydana çıkan bu yeni tüc voren zat: «Pamuğu 170 den tâyin edilen Bucak müdürü, ve carlar dediğimiz gibi bazı muh-■ sevkritikleri halde bıı para da-diğer alâkalılar taralından ya-| temel tehlikeleri göze alarak bi memlekete girmemektedir» pılan teşebbüâi? ihtilâf halle-, arzu ettikleri Fiat ve nıikdaraa demiştir.
dilmiş ve yeni idare kurulu mu- maJ sevketmektedlrlcr. Giden amelâtı devir alarak çalışmaya malların parası gelmemekte ve başlamıştır. İlk iş olat kfc yaptığı {bunu hiç bir makam arayama-vasslfe taksiminde işçi sili İsmail Kaça re 1 i rcçın İştir.
Herekede sendika ihtilafı halledildi
Hereke 25 ı Akşam j — Te-

ınûm&i-* maktadır. Bıı yüzden Mersinde başkan [ Ekonomi ve Ticaret Bakanlıgı-'na bağlı daireler şaşkınlık İçin-
günlerde kaçakçılığın _ _______________ _____
fazlalaşiığını gören kambiyo di. Şaşkınlıktan kamının açiı-miidürlügünün bazı tüccarları gmı bile unuttu.
mahkemeye vermek zorundaj Hancı Abdurrahman ağa da kaldığı söylenmektedir, — Sadi içeriden dışarıya çıkmıştı. B.ı-Kurlnluş. ‘ruşuk yanaklarından yuvarla-
Herhangi sebeple yolda geç kalan vasıtalar süıatlfi' riııi mümkün olduğu kadar arttırarak rotan yakalamağa çalışırlar.. Halbuki hayat yoluda, haı-b. para, aile veya sıhhat sebepleriyle tahsilleri noksan kalmış insanlara kaybettikleri zamanı kazandıracak kestirme bir yol vardır: Yabancı dil. Zamanımızda İngilizce veya Fransızcayı elde etmek artık öyle Eyüp sabrına ihtiyaç gösteren bir mukavemet yarışı olmaktan çıkmış, sayı saymak kadar basit bir iş haline sokulmuştur. Derse çalışmak için zaman ayırmak, fiil veya kaide ezberlemek yoktur. Linguafon metodumuzla aksine, bir taraftan eğlenerek, hattâ başka bir iş de görerek otomatik surette lisan öğrenmek imkânına maliksiniz. Tüıkiyenin hangi noktasında olursanız olun, bu yolda Enstitümüz size yardım elini uzatmağa kadirdir. Lütfen aşağıdaki kuponu doldurup göndererek etraflı izahatı havi parasız bro-siiıümüzü isteyiniz.
i dnm! VIIdlye*terin Ttooclr adın- | ■ '•* da bir oğulları vajdı. Oğlan ;■ erkinlik yaşına vardığı zaman {||
100Q Lira YILBAŞI hediyesi — Bankaların İkramiye k'jr’alarma lştlrâk lıakkı ^^ahmudpaşaH(apa^aı^Jcapış^yamnda^
B lat da ,101 titi» '!*» kuruna nUjmü»-B tUr.

YÜKSEK TlCAIlET MLZUNÜ TECRÜBELİ MUllASİHlM - Yarım gün devamlı v(}« muayyen çinilerde il-cari mtlrasezelerın deftcvlcrliiıl tüterim. Slgoılo Ve mail İBİvyıııı takıp ederim. Akwm’dıu«Muhc5i.p M.» rü-rmmma. SM -
| AMBARCI VE NKLIYATÇILARA-Yeni ynmlmıtl I0U tonluk ve İçinde (10 beygir kuvve’ind" STKANDtYA marka motÜrO bulunan yelkenli çektirme uygun Halle Ve sutisnıd» her türlil kolaylık ııüMci'llfrek nniılıkiır istek İller in 43161 Nıı. yn telefon etmeleri. 41'2
ZENGİN ÇEŞllLİ BİR MA&AZA-Yt SENELERCE İDARE FİMIŞ - U sdâını Her tü..J kefalet vermek suretiyle is arıyor. Miltealılıfl yanında da çalışabilir Akîam’da «İtimin, rü-muzıına. 414
KELEPİR - HUSUSİ ve taksi Otolar saııliki rr. Müracat: Taksim Vnldeçcj-nıc Ankara soralı 469 — 2
İNGİLİZCE MÜ TERCİM - Muhaberatla çohsmif, Türkçe*1 iyi. Fran-gırca bilen, daktilo yazan bayan is arıyor. Yksamda «Z» riınıuzuno.
435 - 1
47 MODEL DESOTO MARKA -Taksi arabası »anlıktır. Son fiat 11200 ellradır. Tavassut kabul olunmaz. Atl-IB*: Kurtuluş Tcpeüsiu Htıvuk garaj No. 125 Telefon: «0873 474 — 3
AKORDEON - İM ba.-1'k Hohner maTkn satılıktır MUMeat: Knraköy eski Gümrük sakık Kürkçübası han No. 12. Tel: 40550- 465 — 2
MUHASEBECİ İş ARIYOR — Bonservis ve referansları bulunan tecrübeli bir mubascb-.«.ı lam veya muayyen gün ve saatlerde müsait ücreUo İt arıyor. «Muhasebeci. P K. 1155 İstanbul) 446 — 1
ACELE SATILIK — EUc giyilmemiş fevkalâde- Kanada Opussıır.ı İle harl-kulılde Amerikan motondore manto satılıktır. Her «ılı» Ö#lcy« kadar Bu-ylzlt MIlhAlpaia cadı)
YUVASINI FELÂKETLE KAYBETMİŞ — Temiz bir aileye mensup orta yaslı bir baynn ıçuk yağlı' alU. yalnız yasayan bir bay veya bayanın »v i|-le'rlııda çalışmak tstlıvor Akşam'da ■E. N » rümuzunaı. 447 —
ORTAOKUL MEZUNUYUM — Daktilo ve büro İslerinden anlarım. Saat üçlen İtibaren çnlıjaeak I» arıyorum. Aksam gazetesi «hbtilfs rümuzun» yazılması rica olunur, .464 —
OKUYUNUZ tavassut eder. Eaılâlt. timi ile vekâlet İslerini Katını herkesin İtimadını kaıanoıı» Suhulet Eınlik Zarif öralp Bcyojılu Büyük Partıukkar.ı kö»ebs«ı No -t Telefon: 4239G. *22 - 38
TECRÜBELİ BİR BAYAN TERZİ — Kadın terzi yanında kalfalıkla çalınmak içki yer arıyor isteklilerin Ak-tarn'da «Terzi kalfası» rumuzuna yazmaları. 458 —
ÇQK UCUZ FAKAT ACI.LE — Fatih, Haydarda 3 • 4 odalı yanyana iki ev böj 11.000 Slrkec Liman Han alt katında II Hakana 30B — 2
İŞLETME V£ BİLANÇO USULÜ İLE DEFTER TUTARIM — öyleden evvel veya sonra bir müessesede çalışabilirim. Yüksek Ticaret «on sınıl Salûlı.Tddlıı T. Ça/ Unkapanı caddesi No. M 475 — 2
SATILIK — Lstaubulda caddede hali faaliyette çifte hamam Üsküdar Pa-jalimanında denir kıyısında ve manzaralı arsalar una rintle satılıktır Şişil HalOskârRaz.l cadden Kutlu a-purtımanı 318 Daire 5 e her gün saat 10 - 14 ara»' müracaat
324
TİCARİ MUHASEBE — Defterleri «ellr vergisi «sasıca göre ehven flatie tutulur. Müracaat: P. K. 1882 Galata:
466 - 5
KÜÇÜKÇE KMECEDE — Soğuksu yolunda Rasim Eskin’in ev ve arsalarının taksitle satısuıa dtvnro olunmaktadır- Telefon 27016 v mahalline ınürzc-ınt. 41*2 — 3
«■ İŞÇİ ARAYAMAR
BAYAN ARANIYOR - Yalnız bir bayın ev islerini tedvir edecek ve •eyalıatlerımlf arkadaşlık edecek. Kibar vc ev Idorcsıne vfltçıf bir bayan aranıyor. Akşam',t:ı «K.D.» rumuzuna yazılması. 417 — 1
SATILIK - Bahçeli villa Florya asfalt: tisi ünde 1W4 m2 agzçll İki kat yeni kargır bol sum. Müracaat; Telefon: 43413. *34
PLASİYE ARANIYOR — Gıda maddeleri «arısı için Tcleftn: ÎM49.
433
ŞİŞLİNİN HAVADAR V» EN GÜZEL YERİNDE — Dürt dalı eli öjıartl-manin İki dalıcsl dörder ada iki (lal-resl de bejer oda tam konfor Tasarruf kanunum uygun olarak kat kat saldıktır. 4234S ya müracaat.
243
— i
MUAYEHANEDC ÇALIŞAMAK Ü-ZERE — Okur, youır bir hastabakıcıya ihtiyaç vardır Telefon: 42972 ye müracaat. 467 — 2
KALORİFERCİ — Aşçı hastabakıcı ve hademe bayanlar aranıyor. Cagal-rglıı Sıhhat Yurduna müracaatları.
472 —
KİRALIK ODALAR - Yazıhane, ardiye, lmaldtharr ve terzilere her türlü ticari islere yarar, İcabında bir katta on eda boj 'eririz Adres Çar-Sikapı İskenderb-ı^aı 1 Karadeniz lıan No. 18 Telefon-. 33355. 369
BİR BAYA BAKACAK KİMSESİZ. CİDDİ BİB BAYAN ARANIYOR — isiek Hicrin her gün dan sonra Beyoğlu Agacanuifldc Nirvaz kahvesinde Alı beyi aramaları.
488 — I
KADIKÖYDE ACELE SATILIK -Genlj üçer odalı İki mlLstHkll katlı, altındı dükkAnlı neznrctll merkezi yerde, su elektrik havagazı mevcut. Muvakkithane caddesi 77 - 79 No, lı bina «3O.MX>* lirava. Katlrr bostur. Atlındaki 'lükk.tna milrncaaı.
40H
BAYAN MÜMESSİL ALINACAKTIR — Yurd dı ı ntemiekeüerde ınü-euesemlzl icmsilc muktedir otomobil - iren, ve uçak scvnhatlerlne mil-tehuıumlL en az ört,t tahribi lisan bilen tercih edilir İki boyan ftlıııa-calclir. Fotoğraf, nüfus drnegi adresli hal tefeümesly« Beyoğlu P. K. 2330 u acele nı.lraeaatJarı 431 —
KİRALIK YAZIHANELER — Galatadır Hacı Veli Alemdin hanında a-sansür ye kalorileri! muhtelif adcltc yazıhaneler ıtlraPkliır. Telefon 43528.
4111 - 21
3- ALIAİ-SATIWE$YAl|
GALATADA DEVREN KİRALIK mağaza — En ıick caddelerden birinde. müteaddit kattı süzer bir mağaza devren kiralıktır. Tektim civarında bir majaza İle mübadele edilebilir. Müracaat p.ısrtn İm tuzu İS5D.
. SATILIK TAKSİ - HâlCH takside çalı s makta bej yeni lâstik yedek a-kumülfilörllc azimet doıa.vısiyle satılıktır. Müracaat fıer gün Fatih Malta: Malla Garajına 344
SATILIK - Arımet dolayuıyie mükemmel bir Avrupa plyaı.osu ve gürel kadın kürl: mantosu acele satılıktır Telefon 22613 saat 10 dan 5 e kadar. 433 — 3
AYASPAŞADA SATILIK APARTI-MAN — Kaloriferli. 5 daire, betonarme, varidatı scniföe İl tin lira. Müracaat: Taksim Ankara Pazarı üstündeki gazinoda sahibine zaul 2 - 5 a-rası. 42Û
44 MODEL DOÇ MARKALI SAN. SALYALI OTO ACELE SATILIKTIR — Mflrcaal: Suat 10 dan 17 ye kadar Elmadağ Dcılf-pdcre caddesi Nö. 38/1 Şevki Pimiz, Iı97
CİHANGİRİN EN İYİ YERİNDE — Denize hâkim cCuhe 10 derinlik 22 iki yüz metre raurabbn imarla Alâkası olmayan ar:a satılıktır Taliplerin 4Î334 ya telefan etmeleri.
•* 423
- 3
AVRUPA MAU — Stil, yemek, ya. lak. salan, yazı odası takımları IC.OOfl kilometrel yapıms bakımlı lıusus-l Hilman otomobilli, frak, rrtıukln, palto. aran ve kihk satılıktır. Her cu-ınarteal, pazar Erenköy Hamam sokak No. B2. 432 „ ı
KİRALIK MOD7RN YAZIHANE — 4 oda. ııcia. lüle s yazıhonr mobilyası Fluorcsccnt IBrobalarlyle icllnlk ve atciyo'ye elverişlidir. Tepebaıı Gül Aparltmam No. İff Telefon 2047-1.
•121 - 2
SATILIK TAKSİ - Bey yüz lirası pejln mütebakisi lalfcUtle bin liraya; tamamı peşin olursa 80iı lirayadır. Arsa ile de deştirilir Müracaat: Kadıköy İtfaiyesinde şoför Necmeddin’c.
443 —
ŞİŞLİ — Tramvay durafıma bir da- 1 ki ha dört katlı np artım ana ruhsatnamesi alınmış altı cephe, yirmi İki derinlik güzel r>lr arza 31,000 liraya satılıktır. 42396 sahihine müracaat.
tf9 - 3
SATILIK FRAK — Parkte martı! bir İngiliz terzi evinde diktirilmiş 52 berten «on model reni bir halde. Kadıköy Mühürdar Hlzapasa sokak -No M. daire 1 e mUrncat.456 —
SATILIK VEYA KİRALIK BÜYÜK DEPO — Fındıklıda Kalafat sokağında 16 - 18 - 13-1 - 26 - 22 No. lu deniz kenarında kısmen kapalı büyük depo satılık veya kiralıktır
445 —
SATILIK — Mükemmel ble Alman piyanosu ve İM baslık çok güzel bir akordeon Utıhkiır. Taksitle do verilebilir. MulcvasRt kabul edilmez. (10427 ye muracuot. 487 _____y.
HEYBEL1ADAN1N — Denize çok yakıtı kibar muhitinde çamlık 719 metrekare arsa 10.000 liraya «altlıktır Ankara caddesinde No 50 üst katla Sallm'e müraent. Tlefon: 22244.
449 —
YENİ AH1EL MARKA 4 SİLİNDİRLİ 10 BEYGİR MOTOSİKLET ACEt P SATILIKTIR — Fatih İtfaiye caddesi Toven. Ap. bitişiği No. 2 eve müracaat. 4811
ANKARA CADDESİNDE - M numaralı binanın 72 metrekarelik bahçesine iki katlı ardiye binası — kiralamak ürere — yapmak isteyenlerin aynı binnda Sallm'e müracaatları. Telefon: 22244. 450 —
ACELE SATILIK TAKSİLER = Dcııoto markalı KMO Vc 1019 modeli radyolu çok iyi vaziyette İki adet 1’ıkai acele satılıktır. Sirkeci Yolcu salonu İçinde 11/2 No. da Nuri Akaya mürncaal Iclelon: 27577. 423 _ J
KÜZÖUNCUKTA — İcadJ.vcde Hn-mam »akak No. W. Bos teıllın aaüiık kılgır ev. 6 odn. elektrik, su. bahçeli. Görmek için içindeki bekçiye müracaat. 453 — 1
SATILTK SİYAH LUTR KÜRK MANTO — Pnriste ısmarlama dikilim;.. hiç giyUmcmistlr. Ycıtlkule H-1“*-."" guddesinde 73 numarada ba-yaıı .'ıl.ıİvin»'ya müracaat 4G3 — 2,
SATILIK KÖŞK — Pendıfcie Taşlı-bayır mevkiinde denire nazil bej oda kögir Konforlu ve müstakil İki bölük bir köşk. B05 olarak 1 dönüm arazisi ve zeytinleri Je acele «altlıktır. M Ur a caıt: Pendik'te bakkal Nihat özman.
Ul - * .
MÜLKİYLE ÇİFT DOKUMA — Ve masura makineleri çalıjıı vaziyetle satılıktır. Talip olanlar Mahmutpagn yokujıı bası Kalr.lar hanı zemin kat 20 No. ya 12 -13 e kadar müracâat.
•170' — I
eşarbı imzalıdır.
Dermojen
kullanınız.
BOŞ TESLİM SATILIK EV - Ka-ıköyünde bıılıçvsiude deha 2 ev lıı-taaii ve bnfilıyacuk
FRANSIZCA CEBİR CEOMERİ DERSLER! — Ortaokullulara verilir. Beyoğlu Cıiı.ınRir caddesi 44/3 İn Usareyi 1 Semih AluerRine
PROJE - Insanj lîhlü Ins.iııf ve ruhsat pı dir edeceğiniz lü'ta yoı-ıveıuz Cem-borlilag karjjısı No. Bj3 tr-raal Emlâk 41ü - I
«»tılilşlır,
60427 ye müıariınt
SİRKECİNİN iyi BİR MEVKtİNDE YENİ GARAJ YAKINDA AHŞAP EV - Falilı irra memurlusunun 950,'OM No, lı dosyasıyla 1'1 951 günü
AKSARAY CADDESİNDE - 7 melce yüzlü 123 metrekarelik ama saldıktır. tstevenler Kiıillonıik Tah-tnköprü caddesi 23 nunısındıı A hıncı Danıjaıı’a ■nOi'ncaat ve adreılerini bildirmeleri. 442 - 1
ACELE SATILIK — BryofllUndâ iyi bir mevkide her he eıverİslı nitı dükkAn üştü nv. uygun, rin’le acele sanlıktır. Mıırıcanî. Ajtahamam Ru> rncll lıaıı pasajı No, 0 Te1. 4,1773.
441 — 2
SATILIK ARAZİ — Göztepe. Kadıköy ve Çamlıca semtlerine vesoilsiz 20 dakika vesaitli be, dakika meşalede 10 dönüm Itcjar gayet münbtl arazi sanlıktır. Taliplerin Kuruçsme tramvay caddesi Ma. 77 deril da RHat Çclln'c nrüraeanll
MÜBADELE VEYA SA Lâlelinin eh güzel «e metre mesahnh; elekti vagon ve hamamı bulı ftaçlarlyle çevrili lıavuzl balıÇMl olan 7 odalı kilsi' bir lılık veya ou mevkilerde evşj arsa ile mübadele edilmek istenmektedir. Taliplerin lelelot»!» mllracaa1
SATILIK BİNA
sHirıydn tramvuy dükkünl bulunan dört kat acele satılıktır. Hei gün 11? v 82030 telefona mıh-ııMat. ■!
SATILIK AKAR—RnblAb. ÇagOİOÜ ul yokıısu 57 No.lu yeni, kdgic bina 6 odalı caddede 2 r-ükkân. ardiyeleri İle satılıktır. Müracaı. Nimet Abla yanı Arpacılar han fent 1. No. O; Tel: 20384.____________ 457 —2
KİRALIK VEYA DEVREN FOTOĞRAFHANE — Ayrıta fol ogral hane idare edebilecek Bir isçiye de ihtiyaç vardır. Müracaat: Üsküdar Foto soymam .sabahları saaı 9 İd arası.
459 — 3
GALATASARAY — Ycnıçanp 27 No.’ da İşlek vazıyetle lokanta. Otlak veya devren snıılıkıır. Aynı
_ KELEPİR EV — Osmaııbcyııı n)er-kezi yerinde 15 odalı iki kat kâglr konforlu, güzel bahçeli Sıhhat Yurdu, Dispanser. Apartıınaııa tahvili kolay, çok mükemmel ev 50.000 liraya bos teslim Satılıktır. BryoÜıu İslikljl caddesi 1S3.-1 Kc nal IvRüden’e 403 — ?
ARNAVUTKÖY — Dulkadlr sokı.k 41 No. Iı böj hane Ifl tslt>. Tejvtkly Ihlamur 12 1 No. 11 nnarlıtnmı 1 ko bı>^ «o bin liraya entıiıklir. Müracaat B30I2. 473
NİŞANTASINDA — Vali Koıınk deiiihl «üren berjer od banyolu beionnrrnc katlan yedi on dl ■Iraya «atılılılıı cadde No. 351/11.
SATILIK EV — Tarlabaşındn Turan inde Taluürne 2 dakikalık me-numarolı. altı kat. altında bulunan kSUİr
KIZlLTOPRAKTA - Tlriırnv
: :ı doitlıca w - noo - ıiMiu meırekıı-muhtelıır .çapU arsalın1 «:ıt ılıktır Kudikiiy Emniyet Saııdıftı lıorsiMiûIn-kcı kahvede lbruhlmc miltacuat.
484
SATILIK KARGIR EV - Bejlklng Scrcncebey yokunı Mescit sokak No. ■50. Havadar, de Elektrik,
terken, bahçe v
Soğuktan ve ruzuardan mütevellid yü? vr el çatlaklıklarına, sivilcelere, yanıklara, ekzemaya ve cild hastalıklarına karşı
ACELE SATILIK EV — Üç dairesi alımda bos dükkânı niekırlk. lerltos, havagazı bir datıûl bos teslim. Bc-.îlkUs K’lıçall Mescit sokak ? No. da bayan Nezihe've. 471 — 2
7500 LtRAYA APARTIMAN KATLARI — Bcvotlunn civar bejer dörder odalı havagazı terkoz elektrik. Galata rıhtımı Alt-ncı Vakıf ban ikinci kat No. f. Tel: 42016. 480 —
10 BİN LİRAYA APARTİMAN KATLARI — Tcpebap ClV8fl üçer o-dalı banyo havagazı lerka? elektrik Galata rıhtımı Alımcı Vakit han ikinci kat No, 7. Tel. 4Î01S. 479 —
ACELE SATILIK — Ar.adoluhlsari Yenlm-ahattede 2?OT M2 bahçeli. Boğaza vc Güksuy.a IevkalA.de manzaralı. *7 10 iı-allı 5 daireye mttn-kasem kiljls, İki dairesi bas teslim uygun riate aairtıkllr. Müracaat; 32 Fincancılar sokak. Telef: 29758.
461 — 2
DEVREN SIRALIK — Hâlen çay ve kahveci Eyüpsııltan Feshime caddesi kaymakamlık yanında No. 25.1, 25 numaraya müracâat; Yazıhane de olabilir. 477 — 1

ireated by free versıon 01
TAKSİTLE
RADYOI.AK PİKAPLAR
SlRKECl, HUOAVEHDİCAR
CSOÖESİ. No. 45.İSTANBUL
M>rmlrmco1rlultııııl.ı Trl
ORTAK Bir atelye
sahibi piyasanın en içlek verinde çok kârlı işine 14,000 lira koyabilecek sermayedar arıyor Akıam'dn S.N. rü-
PARAYA IHTtYACf OLANLARA — ipotek mukabili gayr> menkuller il-zerine tavassutumuzla para verilir. Galata Rıhtım caddesi Altıııeı Vakıl han 7 telefon 42016. 481 —
e
^adyo III ağ azasın aa
MEKTUPLARINIZI ALDIHINİZ
Gazetemiz idaresini «are* olarak göıterml» olan karilerimizden
M D -- Şans - IC.D - T.ı\ -E. N —
namlarına gelen mektupları tda-rehaaeöLtder> aldırmaları rica o'unur
Dr, Halit Şevki
AKYÜZ
Doğum ve kadın hastalıkları mütehassısı Kadıköy Moda Ca.l. Sarraf Ali so.
No. 9.
1951
EN LUZUMLU VE
EN MAKBUL
HEDİYE
7eessiirl^bauılanlara:Q-^rpınhya. Smif bufaanlatma
NtfVROL CEMM
I. ÎOatltfLASı DffiHAL FEPAhtMDtfrP MMMA 8VLUNDükftia
=ww=
Eleh+ribli Por+aitf Dikiş Mahinblerı c ■ ÜMU Tel: 4038/ mum iferBifif «ezJ
ÇAMAŞIR MAKİNELERİ y
Güvenç Limited ortaklığından:
Müstahd’mimiz FAİK BüKRÜ'nün Ortaklığımızla olan alâkasının Kesilmiş olduğu sayın müşterilerimizin malûmu olmak üzere ilân olunur.
Sıra Hesap No. Senesi No.
1 947 187
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
943
948
948
948
948
945
948
948
948
948
948
948
948
948
948
Mükellefin
Adı, soyadı
İstanbul Defterdarlığından
194
194
194
527
1427
1042
1281
1405
577
24
535
405
585
133
288
AbduiTahnııuı ve D&nyel Cemil Cemil Şıtvan KemaleLtin Oktuşlu Faruk Çırpıcı-oğlu Mustafa Eyiip-oğlu Kemal Kumla S, Kostantini-dis ve Prodomos Panayotidis Arslan Timur Bahaltin İzgL
Hızır Hantal
Mukellelin işi
Mükellefin adresi Kazanç F*. Zam Buhran Maki u Z, Kira C?za Yekûn
İhbar .No.
Nevî
Şıtvan
Tavuk, yumurta Ardiyeci
A. Ç. Lüleci S. 12
Z. K. Soğnncıbaşı 13
18.23
7.30
12.77
124.4.3
68/41 1 Ci
63/42
63/43, 3/118726
Birinci
D. Ticaret
Kabzımal
D. Ticaret Toptancj
D. Ticaret Bakkaliye Köhne çuval tellâlı D. Ticaret
Mehmet Araş Manav
Mehmet- Emitı
İçin Müteahhit
Nikola Koterçe İçkili lokanm
Mehmet Man-
ço Top. Z,
Fuat Toksöz B
Prodromos
Kostomopuloş Sirkeci
Alım et Bed-
retlin Tahmil, tahliye
Mehmet Man-
«o Top. Z.
Mehmet Yıl-
dirim Ambalaj San.
Şevket Pozcu Kabzımal
Vecthl Ağanı D. Ticaret
11
10.49
5.24 15.73
67 11, 5'101523
Sergi dahili 140
» çardak C. 19/2
A. Ç. Kemerli sokak 4
57.30
28.05
11.40
135.—
61.40
68/43
146.47
73.23
29.29
234.-
227.84
216.—
113.92 824.75
109.— 324.—
69'2, 6/105962
65/6, 5/118658
Kostomtidis H. 10 32.40 Ş. O. Kömürcü Bekir S. S Ş G. Liman H 70 Ş. G. Anadolu H. 3/1
a Şapçı H, 2/1
v 4 ncü Vakıf H. 14/1 R. P. Balık Pa. C. 6?.
Canbaz H. 14
Canbaz H. 15
» Mahkeme S. 17
A. C. Kemerli S. 19/1
R. P, Cambaz H. 14
S. D. Kantarcılar 30/1
S. D. Hal 43
S. O. Ralli H. 8
54-
35.90
90.—
4.-
17.81
5.10
26.34
17.99
63 —
300.—
45.—
18.—
106.—
360.—
259.-
6/105953
2.-
2.M
12.67
13.5q
3.50
1.02
5.07
8..
185.84
240.— 720.—
27.94 73.83
68/35.
65.35,
6/105958
4/118678
270-
29.76
17.67
68/20.
68'27.
68/44
6/105951
6/10505»
6/105952
14.56 111.64
— 71.-
— 274.44
60/27 69/33 37/17
54 —
71.—
81.—
048
950
EmLn&nü Maliye Şubesi mükelleflerinden yukarıda İsim va tlcaretgfth adresi yazılı şahıslar İşlerini bırakmış vs gösterdikleri adreslerinde bulunamamış olduklarından hizalarında gösterilen kazanç ve buhran vergileriyle camlarını havi ihbarnamelerin bltzat kendilerine tebliği mümkün olamamıştır.
Keyfiyet vergi Usul Kanununun 97 inci maddesi delaletiyle Hukuk üşül Muhakemeleri Kauununun 141 ve 142 İnci maddelerine tevfikan tebliğ yerine geçmek özere HAn olunur. 17970
43.20
3.64
120.—
Sahlfe *1
AKŞAM
27 Aralık 195ü
1951 Yılı
İkramiye plânında
EV

RADYO
Kantocu Peruzun dağa kaldırılışı
Yazan: Sermed Muhtar ALUS
Çizen: Salih ERtMEZ
DÖRT GÜNLÜK HÜLÂSA
ANTOCU Peruz, d evrinin en gözde sahne ar-üstlerinden biridir. Çok piizel ve kıvrak bir gene kadın olduğu için bir sürü de tutkunu var. Hepsi de etrafında pervane. Fakat Peruz gayet kurnaz. Ancak parası bol kimselerle beğendiği, hoşlandığı delikanlılara yüz veriyor. Bunlardan bilhassa bir saray tüfekçisi ile Şevki isminde bir delikanlı ön plânda gelmektedir. Beri tarafta kantocudan ters muamele gören dört tane Tersaneli fena halde kızdıkları için bir gece yansı onu evine dönerken yaka paça edip a-rabayla Kâğıthane sırtlarına kaçırıyorlar. Fakat Pe-nız’u arzularına râmetmeğe muvaffak olamadıkları için budundan bir parça keserek kaçıyorlar. Ertesi sahalı genç kadın bir çoban delâletiyle bulunup hastaneye kaldırılıyor.
Yaralı sevgilisine yatırıldığı hastanede kavuşan şevki ona her gelişinde paket paket kıymetli hediyeler. lavantalar getiriyor. Ve Peruzun uğruna sattığı babadan kalma, Üs-küdardaki Arabacılar Banının da son kırpıntılarını tüketiyor.
Şevki bu sırada memur bulunduğu telgrafhaneden yor, Peruzun çalıştığı tiyatroda ilân, afiş yazmağa, idare işleriyle uğraşmağa başlıyor! Çılgınca sevdiği Peruz için her şeyi yapacak!
Gitgide aktörlerin arasına da katılıp bir gün ilk defa burma bıyıktariyle âşık rolüne çıkan Şevki, en nihayet kaşlarını, bıyıklarını, zifiri karaya boyayarak komiklik rolüne başlıyor!
ı
□irinde «Eğlenceiıa kumpanya»
ran Şevki, tuluat komiği olarak şöhret kazanıyor.. Elinde süpürge, yavuklusu Peruzun emektar uşağı İbiş rolü arlık onun en mesut hayatıdır... İşte halkı senelerce güldüren, o zamanın meşhur Komik Şevkini de sahneye böyle
çıkmıştır. " (Bitti)
Gelecek vaka: DENİZ KORSANI USKUMRU YANİ
Madam Renye. teessür ifade eden bir sesle sorgu hâkimine | anlatmağa başladı:
— Kocamın beklenmedik ölü-.mö, beni m ahu ve harap elti. .Sizin şüpheleriniz şahsıma karşı çok haksız bir hakaret ve İtilanı teşkil eder. Şunu önceden haber vereyim ta soracağınız suallerden hiç birine cevap vcnaiyeceğim.
Hâkim, hafifçe başım eğerek cevap verdi:
— öyle olsun madam! Bugün adliycyl işgal eden mesele hakkında size bir şey sormıyaca-ğım. Yalnız bir dergiye göndereceğim bir makaleyi size hulasaten anlatmak isterim. Kıral Lui - Fil ıp zamanında ortalığı velveleye vermiş otan bir mesele mevzuu bahistir Yani Vll-dlyc meselesini kastediyorum.
— Madam VUdiye’aln muhakemesini bültîn âlem bilir. Sizin gibi yüksek kültürlü bir adamın senelerce hacrinde durulmuş ve her noktası incelenmiş bir mesele İçin vaktini heder etmesine doğrusu şaşıyorum.
Yargıp, zabıt kâtibine İşaret ederek:
— Sem Mcrey, bizim ile meşgul olma! Ben burada madam Renye ile hususi surette görüşeceğim. Kcuıu'jacîikl arımız, a-dalet ile alâkalı değildir. Binaenaleyh zapta geçirmenize lüzum yoktur, dedi
Kâtip:
— Pekâlâ bay hâkim diyerek odadan çıktı.
Sorgu hâkimi rahat rahat koltuğuna yerleştikten sonra 'anlatmağa başladı:
| — Madam Vildlye çok bedbaht bir kadmdL Küçük yaşında öksüz kaldığı İçin teyzesi tarafından bir manastıra verildi. Hocaları çalışkanlığından çok memnundular Yalnız baş rahibe endişeli görünüyordu.
Madam Renye. hâkimin sözünü kesti:
— Bütün bunlar bilinen şeylerdir. Bunları kocamın ölümü münasebetiyle bana hatırlatmanıza lüzum yok!
Hâkim:
— Rica ederim madam biraz sabırlı olunuz. Göreceksiniz ki anlattıklarımın büyük bir e-hemmiyetl vardır. Şimdi hikâyemize devam edelim: Bu İyi kalbi! kızcağız, az bir müddet sonra zengin, Takat yaşlı mösyö Vildlye ile evlenmek için manastırı terk rtmeğe mecbur oldu. Mösyö Vildlye genç kızı .yaz tatilinde görmüştü. O tasrihte Vlldlve ellisini aşkın ve mal müdürü İdi.
Madam Reııyc gül ümsiyerek yargıcın sözünü kesti:
— Bir yanlışınız var bay hâkim: Vildlye, ma) müdürü değil. tapu memuru İdi
— Hakkınız var m3dam! Sizin kocanız mal müdürü idi. Fakat İki mesele, birbirine o kadar benziyor ki bazı noktalarda onları birbirine karıştırıyorum. Zavallı kızcağızın talihin ve akrabalarının kendisine zorla kabııl ettirdikler! yaşlı bir erkekle evlenmeğe i mecbur kaldığından bahsetmiştim. Birbirine uygun olmayan karı kocanın geçirdiği hayatı 'siz tasavvur ve tahmin edebilirsiniz. Bu izdivacın fena neticeler vereceği belli İdi. Nitekim beş sene sonra felâketle neticelendi Madam Vildlye, bir âşık edinmiş ve kocamı ze-birlemlştl.
Madam Renye başını yukarı kaldırarak:
— Hâkim bey, dedi bana öyle görünüyor ki madam Vlldiye'-nln mücrim i ycılne çok acele kanaate getirdiniz. Hatırımda kaldığına göre bilirkişilerin raporları, birbirine uymuyordu. Kadının da fr-casınj arsenikle zehirlemiş olduğu katiyetle İspat edilememişti,
— öyle madam! O zamanki tahlil iâboratuvarları bugünküler kadar mükemmel değillerdi. Bu sebepten dolayı tahlil neticeleri emin olmaktan çok uzaktı.
— O halde madam Vlldlyeyl itham etmeğe nasıl cesaret e-dlyorsunuz?
— Onu itham eden ben değilim?
— O halde kimdir?
— Siz madam1
— Nasıl? Sözlerinizden şey anlayamadım | — Şimdi anlıyacuksınız dam! Vlldiyc'lcrin Rodclf adında bir □ğuljarı vardı. Oğlan erkinlik yaşına vardığı zaman
adını değiştirtti ve Vllfor soyadını aldı.
Sorgu hâkini'., bir an durakladıktan sonra sözüne devamla:
— siz Rodolt Vildlye hin torunusunuz. İşlediğiniz cinayet. İrolyetln oynadığı esrarengiz rol bakımından bütün teferrua-tlyle ninenizin cinayetine benzemektedir, dedi.
Madam Renye zoraki gülümseyerek cevap verdi:
— V Udiye ailesine İntisabımı kabul ederim, ifu İntisabımdan dolayı bir gün bile yüzüm kızarmadı, Büyük babam lüzumsuz ve mübalâğalı bulduğum hayslyetperverllk yüzünden ecdadının ismini terk ederek başka bir soyadı aldı. Çünkü bay hâkim, bûtiin İddialarınıza rağmen kimse madem VlltUye’nln kocasını zehirlemiş olduğunu İspat edememiştir. Benim de kocamı zehirlemiş olduğumu ispat edemediniz.
Hâkim, çekmecesini açarak İçinden bir kâğıt çıkardı:
— İşte ispatı madam!
Madam Renye yerinden layarak sordu:
— Bunu nereden buldunuz?
— Kocanızın midesinde kocanızı zehirlediğiniz kimyagerlerin verdikleri raporlu mûsbet-tlr. Siz de madam Vildlye gibi cinayet İşlediniz. Kocanızın mide ' ve barsoklannrta bulunmuş olan arsenik zerreleri müc-rimiyellnlzi İspat ediyor. Görüyorsunuz ya, burada irsiyet tesirini göstermiştir.
Madam Renye itiraz edeml-yerek başını önüne eğdi ve mücrlmiyetini kabul ederek hüngür hüngür ağlamağa baş* ladı. Çeviren: A. HİLÂLİ
EV
EV
EV
ve müteaddit para ikramiyeleri
BEYOĞLU Şubemiz müşterileri bu ikramiye keşidelerine İştirak edecekleri fiibl ayrıca bu şube İçin tertiplenen
20.000
Liralık
Para ikramiyesinden de istifade edeceklerdir.
Türk Ticaret Bankası

fır-
Üsküdar ikinci asliye hukuk yargıçlığından: 950/876
Üsküdar Tunusbağı Hacıemin paşa sokak No. 9 da Mehmet Zeki özlûrk tarafından Kadıköy Feritöey sokak No. 7 de Besna öztürk aleyhine açılan boşanma dâvasından dolayı dâvâlıya karşı on gün içinde cevap vermesi ve 19/12/950 sah saat 9,30 da yelmesi veya, vekil gönderilmesi llânen tebliğ edildiği halde gelmemiş vekil de göndermemiş ve cevap da vermemiş olduğundan gıyap kararı tebliğine ve yargılamanın da 20/1/951 cumartesi saat 10,30 a tallkına karar verildiğinden davalı Hesna öztürkiİD belLrll gün ve *aatte yargılamaya gelmesi veya vekil göndermesi ve bu karara karşı beş gün İçinde itiraz etmesi aksi halde bir dalı» yargılanmaya kabul edilmeyerek gıyabında neticeleneceği gıyap karan yerine kalın olmak üzere ilân o-iunur. _______ (179271
bir
ma-
İSTANBUL RAÜVOSU
I Açılr, ve programlar
> Haberler.
1 Radyo salon örkeelnttı koııatrl
5 Şarkılar. Okvysn: Salih Dizer, ) Dana mlİKİBl Pl
1 Programlar ve tUrküler Pl
1 Kapanış.
I Açılı] v» programlar.
> Dans .-nuzigl Pl
I Veremle Sava? DernSl İronugma. Konuşan-İsmail G«lrçe
ı Fasıl neydi kor.scrl «Hicaz»
ı Haberler.
I Kura frthlr haberleri
' Neyle sar eserleri Çalanlar". Süleyman Ermmcr ve arkadaş lan.
Sadi Vaver Atama» hamlen saz ve ı
Radyo Guetcıi. Mitcik dOnyMindan
»ekler Pl.
«Jkuyan:
■ctınt
19.0
20.15
20.»
bİTİlf»
Cesim er-
P. T. T. işletme Genel Müdürlüğünden
1 — tdare İhtiyat! için, sekiz adet karoseri!! kamyon kapalı zarf us'iUle eksiltmeye çıkarılmıştır.
2 — Kamyonların ambar teslimi muhammen bedeli 76.800 lira geçici teminatı İst 5090 Ura olup, eksiltmesi 6/1/1951 cuma günü saat 10 da AnkaradaP. T. T. Genel Müdürlüğü Posta Dairesi Başkanlığında müteşekkil Satın alma komisyonunda yapılacaktır.
3 — istekliler geçici teminat makbuza veya banka teminat mektubu He şartnamenin 4 ünefir maddesinde yar-1: kanuni vesaik ve teklifi muhtevi kapalı zarflarını o gün saat 15 e kadar mezkûr komisyon Başkanlığına vereceklerdir.
Postada vaki gecikme kabul olunmaz.
4 — Şartnameler Ankarada P. T, T. işletme Genel Müdür-
lüğü Emlâk ve Levazım Müdürlüğünden ve İstunbulda Yeni Valde Hanındaki P T. T. ümumi Depo Muhasipliğinden parasız olarak verilecektir. (17351 i
Ankara Valiliğinden
Muhamnıen bedeli Fiatı Lira Kr.
İstanbul ikinci icra memurluğundan: 950/5871
Alacaklı: MeJkon k«ı Arus-yak Malkasyaıı Beyoğlu Altın-bakkal Çimen sokak 113 No, da
Nuınan Babayeğltte alacağınız ölatı 5000 liranın temini için İkinci derecede lehinize 1-potek tesis edilen Fatih eski Breyi! yeni Arpa Emini mahallesinin eski Baruthane yeni Baruthane yokuşu sokağnda en eski 19 eski 39 yeni 33, 35 taj 37. 30 kapı sayılı evvelce iki ev ve hâlen bir ev ve na tamam apartıman üzerindeki ipotekln fekki maksadil'* borçlu memuriyetimize müracaat etmiş ve 50(10 lirayı, vezPeye yaptırmıştır.
ipoteğin fekki ve paranızın alınması için icra iflâs kanununun 153 üncü maddesi mucibince namınıza tanzim edilen varaka adresi bırakmadan Patise gitmiş elmanız haseblle bllâ tebliğ ladt> edilmiş ve zabıta marifetiyle yaptırılan tahkikatta da ikametgâhınızın meçhul bulunduğu anlaşılmış olduğundan bu husustaki tebligatın llâneıı icrasına tetkik merciince karar verilmiştir.
Gazetenin tarih neşrinden i-tİbaren 60 gün içinde icra dairesine müracaat ederek patanızı almanız ve ipoteği çözmeniz lâzımdr.
Aksi takdirde pura emaneten namınıza, hıfz edilmek kaydly-)e tetkik merciinden alınacak kararla ipoteğin fek edileceği' ve İşbu İlânın tebliğ makamına kaim tutulacağı ilân olunur.
•179441
Meflıay»
31 İt
Şair Mehmet Afciz 1 konulma.
Konscrto Pl Viyolonsel «ılolirl Pl. Haberler.
Programlar ve dans tnUrifti R.
ANKARA RADYOSU
12.1 J - 13,15 ASKER SAATİ:
dC m. 83 - 17844- Kc/s T. A. Ç. kısa dalga Oöstılııriyle beraber yayın».
12.15 Mıunlelccttcn sciâm
12M Şarkılar. OltuıAn; MUtehbet Gfıyer.
13.00 Haberler.
13.15 Piyano salo'arı Pl.
13.30 Öfle Gazetesi
13.K Operet jarnian PL
10.00 Hava rapoıu. nkiorr programı ve kapanı).
17.58 Açtlıc ve program.
18-00- M- ş Ayarı ve şarkılar Oku* yani Muraifet tıkar.
21 5»
22.00
22 35 22.(5
23.00
23 JO
18» ÇtfçUcrle biybaça.
18.43 Ca* urkeltralahnı
Cinsi__________Miktarı______________________________________
Mazot 40 Ton 39 Kr. 45 Sent 12180 00
1 — ti Sıtma savaş Başkanlığı için cins re miktarı yukarıda yazılı İhtiyaç kapalı zarf üstlüyle satın alınacaktır
2 — Eksiltme ve ihalesi 8 Ocak 1951 pazartesi günü saat 15 de Ankara sıtma savaş başkanlığı satın alma komisyonunda yapılacaktır.
3 — Muvakkat teminat muhammen bedeli % 7i kati teminat % 15 dlr.
4 — Vasıf ve şartlan gösterir şartname Başkanlıkta görülebilir.
5 — İsteklileri belirli gün ve saatten bLr saat evvel zarflan komisyona vermeleri. Postadaki gecikme mazeret sayılmaz.
(17610)
DEVLET DEMİRYOLLARI İLANLARI
Friedmann tipi enjektör ve yedekleri alınacak
Devlet Demiryolları Genel Müdürlüğünden:
Teklif verme suretiyle Friedmann tipi enjektör ve yedekleri satın alınacaktır.
Bu İşe alt tekliflerin 28J.1951 günü saat 14 e kadar Ankarada İdare merkezinde Malzeme Dairesi Başkanlığına verilmiş olması |Azımdır.
Şartnameler 250 kuru? bedelle Ankarada Merkez, İstan-bulda Haydarpaşa veznelerinde satılmakladır. (171711
ve mu-
Ank&ra Merkez
Pulzometre alınacak
Devlet Demiryolları Merkez 9 uncu Satmalına Komisyonundan;
1 _25 adet pulzometrenin satın alınması kapalı zart u-
sullyle eksiltmeye konulmuştur.
2 — Pulzometrelerln muhammen bedeli 46250,— vakkat teminatı da 3468.75 liradır.
3 — ■Şartnameler 225 kuruş mukabilinde ve Haydarpaşa veznelerinde satılmaktadır.
4 — Eksiltme Ankarada tdare binasında Malzeme Daire-
sinde toplanan Merkez 9 uncu Satmalına Komisyonunca ll.l-1951 perşembe günü saat 15 tc yapılacağından, isteklilerin teklifleriyle kanunun tâyin etliği vesikalarını aynı günde nihayet saat 14 e kadar makbuz mukabilinde adı geçen komisyon başkanlığına vermeleri ve muayyen vakitten önce ele geçecek tarzda İadeli taahhütlü olarak posta İle göndermeleri lâzımdır. (i7»ıa>
| Tekel Genel Müdürlüğü ilânları
Satın alma komisyonu Başkanlığından
1 — Mevcut şartname, keşif vesaire evrakı mucibince Kabalaş Genel müdürlük binası zemin katı Batı cephesinde yapılacak kütüphane ve müskirat müzesi işi pazarlıkla eksiltmeye konmuştur.
2 — Pazarlık 6/1/951 cumartesi güpü saat 10 da Kabataş genel müdürlük satmalına komisyonunda yapılacaktır.
3 — Muhammen bedel 5914,55 lira olup muvakkat teminatı 443,60 liradır.
4 — şartname, keşif hülâsası, mukavele projesi, kroki her. gün sözii geçen komisyonda görülebilir.
& — isteklilerin muvakkat teminat makbuzları vesalr kanuni vesaikile birlikte belirli gün ve saatte adı geçen komisyona müracaatları ilân olunur.; (176331
Kaptan aranıyor
tş Muş’u İçin 1 kaptan işe alınacaktır. Taliplerin 19/12/950 günü saat 10,30 dtı Anadolukavağı As. Sa, Al, Komisyonuna müracaatın, (17961 — 5442)
■ PEŞİN ve TAK&İTLE en ucuz Hat: Ayda 10 — 15 — 20 — 25 lira taksitle
İNGİLİZ - AMERİKAN - ALMAN TRENÇKOT - Pardesülerl
1000 Lira YILBZ..ŞI hediyesi — Bankaların ikramiye kafalarına İştirak Lıakkı I
Mahmudpaşa, Kapalı Çarşı kapısı yanındaki iş. SALÂHADÜİN KAR A KAŞLI_|
hakkmtlr
BORSA
ESHAM VE TAHVİLAT
% 1 FAİZLİ TAHVİLLE»
Kapanıl
Sivas ■ Erzurum 1 2i.oa
Sivas - Erzurum M 19.73
İMİ Demiryolu i 19 70
İMİ Demiryolu 11 S0 85
10*1 Ocmıryolıı III 20»
Milli MüflMaa « »W
Milli MOflBUo Ü 20.03
Milli M Uda fa» III 21J0
MIHI Mûdatan IV 30 25
% « FAİZLİ TAHVÎLLCR
11HI Demiryolu 97 JM
Kal Umma l 95*5
Kalkıams ü 95-SS
Kalkınma dİ 95113
1918 LsUkT*îl 1 97.75
1018 UtlkTazı □ 05.10
UMU (sUkrazı 1 ae.ao
«4 5 FAİZLİ TAHVİLLER
Ergani 22.70
ikramiyen 1938 154»
ikramiyell M MUdata» 20.05
• l(Ml Demiryolu IV 100BO
» l!Ml V 95JQ
% w FAİZLİ TAHVİLLER
JfM'J tahvili 90.63
ANADOLU DEMİRYOLU GHUPU
Tahviller ABC 110 40
Hisse ıcnrllerl S «V 11X50
Mümessil şenel 59.-
ŞİRKET HİSSELERİ
Merkez Bankası ısa-
1, Bankacı 13.70
T'. Ticaret Bankan- J-
Arşlar* Çimento 125
SAHRATLARDA ALTIN
Salıtlar,
TUrk lirası 324»
Gulden 29.15
Sterlin 42 60
Re$at 38.—
Külce 4.71
PARİS BORSA31 ALTIN FİMİ
(llKllo âlân 3KB.(HM Fr-
(llDolor 36S Fr.
SERBEST PİYASADA DÖVİZLER
Sterlin 900
357
tsvlçre Fr. 83 —
KALIN HEŞLIIm
Cumhuriyet 162.00
Reşat 313.00
llamit 249 00
Azle 213 sr
Ssat 16 da Itsbli ctllldl
Altın fiatleri
İki nündür harici Wsslnr«l,in ııut haberleri gelmemektedir Finlime bazılarında bckleıın-tdlk dOîÜklük müşahede edilmiştir. Plyoramn.t Arılı firmalım 1fti'a£tıi‘Ut« küiiıjcuı mik-Urda Gulden ve külçe alttrıı orrcdll-ınlj olması ecnebi meskukât lıııllerl-nin düşmesini tailsmıstıı 1X5 kiloluk külçe oHl.vın gramı Kul kuruna. Gulden 2910 kuruca, t nailiz 43M Kuruna «İüamiljillir. Aynen transfer iio mr da »1 ilen ’öî kurusa ctU-ymÜr lür.

27 Aralık 1950
BnnJ.'p 8
AKSAM
[AKŞAM
HAFTANIN DURUMU

*’* L'llç r f ^v t / cr-' 7
3

(Demokrasimiz yürüyor!) — Kırk bir buçuk Maşallah!...
Porisli kadın ” dünyaca ’ en cazip kadın olarak tanın-mıjtır, Bunun sebebini merak etliniz mi ? İstatistikler gösteriyor ki 100 Parisli kadın-dan87si muntazaman parfüm kullanmaktadır. İyi seçilmij bir parfümün dayonılmaz cazibesini kim inkâr edebilir ? Bunun içindir ki Bourjuis-Paris müesseıeti sizin cazibeniz »e muvaHakiyetiniz için büyük emekler karjı- O lığı Soirde Paris par- W tümünü yorofmayo muvaffak olmuştur Hemen bugünden tecrübe ediniz. Neticesi illi muhakkak saadete götürecektir.
rM*A*
HULUfJ
57
1*3*
VE DOLGUN PARA İKRAMİYELERİ
TÜRKİYE İr BANKASI
8OURJO1S
Çocuk'hr kİır>■ doklar
Ahmet Akkoyunlu
Taksim Talimhane
Palas Tr-ıefıın1 R262]

Comments (0)