AKŞ
M
AKŞAM
H e r g ü n
8 Sahflfe
Sene 33 — No. 11485 — Flatı her yerde 10 kuruştur.
CUMA 29 Eylül 1950
Sahibi; Necmeddla Sadak — Yaza islerini fiilen idare eden C. Bildik — Akşam Matbaası*
Solda savaş birliğ-i komutanı general Tahsin Yazıcı, askerlerle görüşüyor, sağda Mehmetçikler vapura biniyorlar
(Diğer resimler S ncı »ahlfemtıdedLrl
Kuzey Kore ordusu tamamen bozguna uğradı
Koreye giden birliğimiz
Süveyş kanalından geçti

Birleşmiş Milletler Kurulu, bugün Korenin akıbetini
görüşmeğe başlıyacak
Tugay, 3 büyük vapurla muhripleri de kendisine
gitmekte, Amerikan refakat etmektedir
Nevyork 29 (Radyo) — Komünist kuvvetler, güney Korenin her tarafından süratle çe-«dhnekte vj esaretten kurtulmağa çalışmaktadır. Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun bugün Korenin âkibetinl müzakereye başlaması ihtimal! vardır. Ingiltere, Kore meselesinin halli içJn hazırladığı plânı, bugün Birleşmiş Milletlerin siyası komitesine tevdi edecektir. Bu plân Korede serbest seçimler yapılmasını ve Korenin birlik ve bağımsızlığını sağlamakta ve 1945 tarihinde Moskovada yapılan. ve Rusya tarafından tasvip eoıllmiş olan andlaşmaya dayanmaktadır
Amerikanın tıeyananmesl, İngiliz plânına benzemektedir. Fransanın da İngiliz teklifin! tasvip etmesi bekleniyor. Koreye. tktisaden kalkınmak için de yardım edilecektir. Esasen Mar-shal plânı uzmanları, şimdi Ik-
(Arkası sahile 2; sütun 7 de)
tR___—
Başkan T ramanın mühim beyanatı
Amerika müdafaa gayretlerini asla gevşetmiyecek ve müteyakkız bulunacak
Nevyork 20 (R) — Başkan I Truman basın toplantısın-| da, Birleşmiş Milletler kuv-ı vetlerlnln Korede 38 İnci ara ? dairesini aşıp aşmıyacakla-.ı nna dair bir şey söyllyeml-yeceğini Birleşmiş Milletleri rln vermiş olduğu İlk kara-! nn gayet geniş ve şümullü I olduğunu, Kuzey Korelilerin ,' sulh tekliflerinden malûma-I tı olmadığını beyan etmlş-) tir.
V-------------------------
Başkan Tnıman, Kore harbinden sonra Amerikanın savunma gayretlerini asla ğevşetmlyeceğlni ve müdafaa programını kısmak İçin kongrece yapılacak her hangi teşebbüse katiyen mâni olacağını ve Amerikanın müteyakkız ve tetikte bulunması lâzım geldiğini ilâve etmiştir.
İsken derıınun rıhtımından geçiyorlar
Mehmetçikler önde şanlı sancağımız
Doğruluğu mümkün olmayan bir haber t '—'—~-----------------
Türkiyenin emniyet dileğini tatmin etmek için devam eden konuşmalardan iki netice çıkacağı tahmin olunabilir
1
ımuajı
El öptürmek
Ankara 28 (A A.) — Birleşmiş Milletler emrine verilen Kore savaş birliğimiz memleketimizden hareket etmiş bulunmaktadır.
Ankara 28 — Gelen malûma-
ta göre, gayet İyi bir talim ve terbiye gören, modern bir şekilde teçhiz edilmiş bulunan Kore savaş birliğimizi hâmil bulunan vapurlar şimdi Süveyş kanalım geçmiş bulunmaktadırlar.
İsviçre radyosu dün akşam saat 21,15 haberler servisinde Koreye gidecek Türk savaş birliğinin pazartesi akşamı İskenderun limanından hareket ettiğini bildirmiştir. Radyonun ilave et-
tiğine göre, birlik; S Amerikan gemisiyle gitmektedir İki Amerikan muhribi de nakliye gemilerine refakat etmektedir.
Paris radyosu da saat 0 (Arkası sahlfe 8 sütun I de)
«Spekülâsyon» denilen arttırmaca ve eksiltmece, yalnız borsada ve pazarda değil, havadis satan gazetecilikte de vardır. Muhabirlik mesleğinde atıp tutturmak bir marifettir. Amerikanvârı yeni bir zihniyette ise tutturmadan iyi atmak bile ba-zan hüner oluyor.
Türkiyenin Atlantik Paktına girip girmemesi meselesi etrafında yabancı telgraf ajansları böyle bir spekülâsyon içindedirler. Ortaya her gün yeni bir haber atılıyor. Tutarsa ne âlâ. Tutmazsa unutulup gider.
Dün sabahki gazetelerde gene mühim bir haber vardı: Türkiye, Yunanistan, i-talya. Yugoslavya arasında, komünist tehlikesine karşı koymak için bir blok, yani birlik kitle kurulacakmış. Bövle bir Akdeniz blokunun kurulmasın] da Amerika, İngiltere ve Fransa tavsiye etmişler.
Haber, Londradan veriliyor. Haberi veren bir Ameri-
kan nu, den „ ___________ „
kerî bir ittifak mıdır, İktisadı işbirliği midir, orası müphem geçiştirilmiş. Telgrafın yazılışına göre, gaye tam bir bölge andlaşması sağlamaktır.
Dünya ahvalinde ve Alîdeniz siyasetinde biraz bilgi sahibi bir muhabir böyle bir telgraf yazamazdı.
Türkiye ile Yunanistan ve Türkiye ile İtalya arasındaki dostluk münasebetleri ve menfaat birliği malûm. Fakat Yunanistanla Yugoslavya münasebetleri, hattâ İ-talya Yugoslavya arası, bu yolda her hangi bir blok teşkiline yol vermekten çok u-zaktır. Teferruata girmeden ilâve etmek lâzımdır ki Türkiyenin müttefikleri İngiltere ve Fransanın, bu yolda bir ittifaka girmemizi müsait karşılamaları da imkânsızdır. Batı devletlerinin (Arkası Sa. 2, Sii. 1 de)
Necmeddin SADAK
ajansıdır. Muhabir, bu-diplomatik şahsiyetler-öğrenmlş. Bu blok as-
Gcrçl el öpmek, Türk ananesinde vardır. Meselâ 40 yaşında bir baba, 65 yaşındaki bir büyük babanın bile elini öpebilir. Fakat bu, sabah akşam, her sefer olmaz. Bayramdan bayrama, vedalaşmadan vedalaşmaya, hulâsa esaslı anlara mahsustur.
Bizim, resmî hayatımızın türlü safha ve cilvelerine bir «el öpmek» tir ânz oldu ki, hele objektif karşısında, fazla asyaî bir tesir bırakıyor.
— Resmî ve varı resmî şahsiyetlerin uluorta elini öpmemeli.' - tarzında, şimdiye kadar cok neşriyat olduysa da fayda vermedi.
Yüksek makaradaki zevata hitab etmeli:
— El öpmeği ancak aile muhitlerine hasredip, meslek muhitlerine teşmil etmemeli.
Zira, porotokolde böyle bir şey yoktur.
Komünizm ve irtica ile mücadele tasarısı
II
Adalet komisyonu tasarıda komünizmin yeni bir tarifini yaptı
Bir müddetten beri şehrimlz-I de bulunan Ankara Mlletveklll Hâmlt Şevket İnce dün kendisiyle konuşan bir muharririmize komünizm ve irtica ile mücadele kanun tasarısı hakkında şu İzahatı vermiştir:
*— Komisyonumuz tasarıyı tamamlamıştır. Yeni tasan Ceza Kanununun 141, 142 ve 163 üncü maddelerini tamamen değiştirmekte ve gerek komünizm, gerekse İrticaa karşı şiddetli müeyyideler vazetmektedir. Şimdiki 142 nel ve 143 üncü maddeler komünizmi önlemeye, kâtl değildir. Biz tasanda komünizmin yeni bir tarifini verdik. Komünizm, Anayasa ve mevcut kanunlarla mahfuz tu-
Dolapderede kanlı bir arbede oldu
Dört esrar satıcısından üçü bir tabancayı paylaşamamak yüzünden yaralandı
İçişleri Bakam Trakyadan döndü
Bir kaç gündenherl Trakyada ---- —--------------- — ,
bir tetkik gezisinde bulunmakta ' tulan haklar hilâfına, demokra-olan İçişleri Bakanı Rüknettln si esaslarına muhalif olarak Nasuhloğlu dün saat 21.30 da memlekette müesses içtimai. Ik-kara yoliyle şehrimize dönmüş- ' tlsadi ve siyasi nizamı değiştirilir. j meye matuf teşebbüslerdir,
Ham it Şevket İnce
Şimdiki 1G3 üncü madde İrtica tehlikesini önlemeye ter bir müeyyide olmadığından, bu madde de değiştirilerek İrticaın yeni bir tarifi yapılmıştır.
de ye-
Dün gece Dolabderede öç sabıkalının tabanca ile yakalan-malarlyle neticelenen kanlı bir vaka olmuştur.
Dolapdere sakinlerinden Abdi Mcrd ve Cafer Şener isimlerinde iki arkadaş, ortaklaşa esrar satışı yapmakta ve bu İşin ticaretiyle geçinmektedirler, Diğer taraftan Fethi ve Nııreddln adlarında İki kardeşle, Abdi ve ortağının arası açık bulunmaktadır.
Dün gece yarısına doğru bu, İki rakip takım, bir kahvede 0-turmnkla iken bir köşeye atılmış bir tabanca görmüşler ve bu tabancayı, bir tanıttan iki1 kardeşler, diğer taraftan da iki ortaklar almak İstemişlerdir. Tabancayı ele geçiren İki kardeş, kahveden dışarı çıkınca esrar satıcısı iki ortak onların peşini bırakmamışlar ve tabancayı zorla almak istemişlerdir. Bu sırada bir boğuşma olmuş, tabanca elden ele geç-
miş ve birbirini takiben vuku» gelen S patlamada Abdı Merd, Cafer Şener ve Fethi yaralan» mışlardır.
Silâh seslerine yetişen rabıta memurları yaralı olmalarına rağmen birer tarafa savuf-raak İsteyen sabıkalıları birer birer yakalamış ve üçünü de hastaneye sevketmlştlr.
Tabanca müsadere edilmiş ve hâdiseden nöbetçi savoı da malûmatlar edilmiştir.
Bir İngiliz kruvazörü İstanbul’a geliyor
Albay O. H. Btoka kumandasında bulunan Büyük Britanya donanmasına mensup Devona-hlre tatbikat kruvazörü 6 ekim de limanımıza gelerek Heybelt-ada önünde denılrliyecektlr.
Misafir kruvazör 0 ekim sabahı Ak denize müteveccLh® limanımızdan aynlaoakfctt.
Sahile 2
Gafletlerimiz
Gazetemizin «Göze İlişenler» sütununda birkaç gün evvel daha ziyade gazetelerimizin ve ajanslarımızın halini belirten birkaç küçük işaret çıkmıştı: Bir heyetimiz Avrupada bir milletlerarası toplantıya iştirfik etmiş. O toplantının adı yanlış yazılmıştı. Yine bir Amerikan heyetinin Türkiyeye geldiğini haber veren bir a-jans bu heyetin hangi şehirlerimizde ne kadar saat kalacağını yazıyor, fakat heyetin ne maksatla geldiğini yazmıyordu. Bunlar lâubaliliktir. Bilhassa bu haberlerin tercümelerini takib eden yabancılar önünde bizi mahçup mevkie düşürür. Ele aldığımız en ufak meselenin üzerinde bile titiz davranmazsak kıracağımız potlarla seviyemizin yükselmediğini gösteren deliller ver-nı?ş oluruz.
Geçenlerde böyle bir dalgınlık eseri bir büyük gazetenin pek meşhur başmuharririnin kalemine dolanmıştı. Muharrir, devlet fabrikalarının hususi bankalara ılemredileceğine dair çıkan haberin yalanlanmasına memnun olduğunu belirtirken «Millî bankalar milletin ıe devletin imalı olan bankalar mıdır? Ziraat Bankası, Merkez Bankası. Sümer Bank, Eti Bank, İller Bankası ilh g'bi müesseseler bu mânanın az çok şümulü dairesine p H*r halde bunlar hususî sermayelerin elinde değildir ve kârdan ziyade memlekete hizmet gayesiyle hükümet tarafından vücuda getirilmiş miiesseselerdir» diyor ve hemen arkasından şu satırları İlâve ediyordu: «Milletin fabrikaları ve İşletmeleri bu çeşit bankalara devredilecekse bizim hiç diyeceğimiz yoktur. Hattâ bunu belki bazı idare zorluklarının ve kırtasiyeciliğin ortadan kalkması ümidiyle takdir bile ederiz...■
Böyle münakaşalı bir mevzua giren muharrir devlet fabrika ve işletmelerinin esasen yukarıda adı geçen bankaların idaresi altında bulunduğunu bilmemeli midir?
Şevket RADO
Sovyet Rusya ile peyklerinin
İslâmiyet aleyhtarı siyaseti
Bulgaristandaki Türklerin tehciri, İslâmiyet aleyhtarı siyasetin bir tezahürüdür
Vaşlngtan 28 (AA. «Usls>:
Bulgaristan dok 1 Sovyet peykti hükümetin Üç ay İçinde 250 bin Türkü hudut haricine çıkarma karan, Vaşingtonda Bul gar hükümetinin İslâmlık aleyhin» taklbettiğl siyasetin bir parçası olarak telâkki edilmektedir. Türk gazeteleri, bu hareketin Bulgaristandakl Türk a-nnlığmı tasfiye etmek gayesi güttüğünü söylemekte ve evvelce Bitler tarafından takip edilen siyasetin komünist şekli olduğunu belirtmektedirler. Gazetelere göre bu hareket, «Sinir harbinde» Tûrldyeyl müşkül va ziyete sokmak maksadiyie tertiplenmiş siyasi bir manevradır. Bulgar hükümeti muhacirleri Türkiyenin kabul etmek İstemediği kanaatini uyandırmak gayesini gütmektedir. Hatirlar-
da olduğu üzere Bulgar hükümeti Türk hükümetine bir nota yoUıyarak 250 bin Türün memlekete kabulünü İstemişti. Türk hükümeti yapılması lâzım gelen hazırlıklar İçin kâfi vakit bırakılmadığından dolayı Bulgarların bu isteğini reddetmiştir. Gazeteler, Türk protestosuna rağmen bu tehcir hareketi yapılırsa muhacirlerin gayet tabii olarak kabul edileceklerini bildirmektedirler.
Belgrad'tan gelen haberler, demir perde gerisindeki bütün memleketlerde İslâmlık aleyhtarı bir siyaset takibine başlandığını göstermektedir. Gazete muhabirlerine göre bu faaliyet evvelce brhtlyanlar ve yahu-dller aleyhine taklbedilen siyasetin bir parçası olup, Kremli-nln, İdaresi altındaki her yer-
den her çeşit din telâkkisini söküp atma siyasetinin bir neticesidir. Türkiyeye Bulgar notası verilmeden önce Moskovada çıkan bir edebi gazetenin Müslümanlığa hücum eden bir makalesinde şöyle denilmekte İdi: «Müslümanlık feodal ve reak-slyoner bir ideolojidir. Müslümanlık ve müridlzm Kafkaslar-dakl milliyetçi reaksiyoner elemanların elinde bir silâh olarak kullanılmıştır.. İslâmlık İdeolojisi İslâmiyet'e İman edenler den, talihlerine ve kendilerine zulmedenlere esir gibi itaat etmelerini İstemektedir.
Tipik komünist klişelerini kul ianan Sovyet gazetesi «Müslümanlık feodal zulmü ve yağmacılık siyasetini haklı göstermeye çalışmaktadır, diyerek yâ zısını bitirmektedir.
Kibrit imali
Atîet
Genel nüfus sayımında
15000 memur çalışacak
İstatistik genel müdürü dün gazetecilere sayımın ehemmiyet üzerinde izahat verdi
Doğruluğu mümkün o mayan bir haber
(Baş taralı bir inci «ahifcdel
Yugoslavya ile bu derece yakınlaşması. henüz iki tarafta da görülen şüphe ve tereddütlerin ortadan kalkmasına bağlıdır. Bu da hayli zaman ister.
Bundan başka, Akdenizde birleşecekleri söylenen bu dört devletten her biri — bu günkü dostluk münasebetleri dışında — bir komünist tehlike ve tecavüzüne karsı, ötekilerine hangi yardımda bulunabilir? Araya Amerika gibi bir devlet katılmadıkça, böyle bir Akdeniz bölge and-laşmasından her hangi bir fayda çıkmasına imkân tasavvur edilemez.
Üzerinde daha fazla durmaya lüzum görmeden, kesin olarak diyebiliriz ki bu haber asılsızdır. Diplomatik lisanı kullanmak ve haberi veren ajansı incitmemek i-çin, haydi diyelim ki mevsimsizdir.
Bu ve son günlerde buna benzer gördüğümüz haberler hep Atlantik Paktı ve Tiirkive emnivet dâvası etrafında harcananı gayretlerin verdiği hevesle yazılıyor. Bunların yalnız Türkiye basınına mahsus olduğunu da görüyoruz, çünkü başka memleketler gazetelerinde hic yer bulmuyorlar.
Türkiyenin, kendi emniye ti bakımından ne kadar has sas olduğu meydandadır. Atlantik Paktına alınmamak karan üzerine, Türkl-yenin haklı kargışım gidermek için dost ve müttefik devletlerin Tiirk efkârım az cok tatmin edecek bir şekil aradıkları da gelen haberlerden seziliyor
Bu şekil ne olabilir?
Bu hususta her hangi bir biliri sahibi olmamakla beraber. beliren temayüllere ve gelen haberlere göre bugün için iki yol düşünülebilir:
Bunlardan biri, evvelce de yazıldığı gibi, Atlantik Paktının Batı Akdeniz müdafaa grunu He Türkiye arasında şimdiden askerî temaslar yapılmasıdır. Bu, İleride, müdafaa plânlarında İşbirliğine varabilir.
İkincisi, Atlantik Paktına dahil on iki devletin, Türkiye güvenliğiyle İlgili olduklarını Hân eden bir beyanname yayınlamalarıdır. Bu beyannamede, İhtimal ki yal m? Türklyeden değil, o me-.vanda başka memleketlerden de bahsedilir. Neticenin uzaması da bunu göstermektedir.
Türkiye efkârının her gün türlü haberlerle yanlış İstikametlere gitmemesi için hayatî menfaatlerimizle a-lâkalr hu meseleden dalma bahsetmek ihtiyacını duyduğumuzdan dolayı özür dileriz.
Necmeddin SADAK
Bulgaristana cevabımız
Haftaya Dış Bakanlığı tarafından hazırlanacak
Ankara 28 — Bakanlar Kurulu bugün saat 16 da toplanarak saat 20.30 a kadar muhtelif meseleleri gözden geçirmiştir. Bulgarların cevabi notası İle göçmenler meselesinin de bu toplantıda İncelendiği anlaşılmaktadır. Bulgarlstana vereceğimiz yeni cevap önümüzdeki günlerde Dışişleri Bakanlığı tarafından hazırlanarak Bakanlar Kuruluna sevkedllecektir.
Diğer taraftan Ankarada bulunmayan Bakanların da acele olarak Ankaraya davet edildikleri söylenmektedir.
Bu sabahki yangın
Bu sabah saat 6 da Kadıköy, Osmanağa mahallesi, Yoğurtçu Şükrü sokağında Yusuf adında bir şahsm kiraladığı araba tamirhanesinde yangın çıkmış ve bina tamamen yanmıştır.
îlk banliyö treni
Yeşilköyden kalkan ilk banliyö treni bu sabah yarım saat teehhürler Sirkeciye gelmiştir. Söylendiğine göre bu teehhür, trenin Yeşllköyden hareketinden sonra freninin kırılmasından İleri gelmiştir.
Koreye giden birliğimiz iKaşUrafı I inci szlıifede) emisyonunda haberi aynen tekrarlamıştır.
Yasağa riayet etmiyen gazeteler Ankara 28 — Kore savaş birliğimize mensun kıtaların sevk! sırasında hükümet, bu hususta neşriyat yapılmasını ve resim basılmasını yasak etmişti. Buna rağmen bazı gazeteler, ezcümle îstanbıılda çıkan bir gazete ile Adanada çıkan «Yent Adana> gazetesi yasağa riayet etmiyerek neşriyatta bulunmuşlardır. Dün kü İstanbul gazetelerinden bir çoğu da birliğimizin hareketine alt resimler basmışlardır. Bundan sonra hükümet bugün, saat 11 de yasağın kaldırıldığını alâkalı makamlar tarafından gazetelere bildirmiştir
Verilen talimat hilâfına yazı ve resim neşreden gazeteler bugün Milli Savunma Bakanlığınca adil müşavirliğe verilmişlerdir. Müşavirlik vazJyet-1 tetkik ettikten sonra yasağa riayet etmeyen gazeteler hakkında bir karara varılacaktır.
Diğer taraftan bu mevzuda salâhlyetil bir şahsiyet şunlan söylemiştir:
«— Biz bu hususta her şeyden evvel gazetecilerin vatanperverliklerine müracaat etmiştik. Bu ricamızı kabul eden ve bu yasağın kalkacağı saate kadar neşriyat yapmayan gazetelere minnettar ve müteşekkiriz.»
ve
takırtımız
mantarları
Tabanca
istatistik genel mudııru şefik Bilkur gazeteciler cemiyetinden çıkarken
Serbes bırakılması karar altına alındı
Tekel genel müdürü Hâdl Hüs man An karadan dönmüş ve dün saat 15 te yaptığı bir basın toplantısında idarenin bütçede tasarruf temini için aldığı tedbirleri hüiâsa ettikten sonra şunları söylemiştir:
İstanbulda halen İdarimizce yapılmakta olan sigara, çay ve kibrit tevziatını da ilân ve eksiltme suretile müteahtıflkre vereceğiz. Şarap, bira, ispirto ve alkollü içkilerin bayilere tevziata. evvelce müteahhitlere İhale edilmiş olduğundan, İstanbul-da da 18 satış şubemiz tamaml-le kaldırılacak tir.
Kibritin, serbest bırakılması İçin hazırladığımız kanun tasarısı Bakanlığımızca tasvip e-dllerek son şeklini almıştır. Bu tasarıya göre kibritin memleket İçinde İmali, memlekete ithâl ve satışı serbest olacak, elimizdeki fabrika hükümetimizin tes bit edeceği esaslar dahilinde ta llp olacak hususi teşebbüse devredilecektir.
Barut ve patlayıcı maddelerle av malzemesi hakkında hazırladığımız kanun tasarısı dahi Bakanlığım izin tasvibine İktiran etmiştir. Bu tasan da kibrit için hazırlanan kanun tasa-nsındakUere mütenazır hükümleri İhtiva etmektedir.
İspirto ve ispirtolu içkilerin serbes bırakılmasına alt olan kanun tasarısı üzerindeki çalışmalarımız devam etmektedir.
Endonezya Birleşmiş
Milletlere kabul edildi
Flushlng Meadows 28 (.AA.) — (AFP): Birleşmiş MİPetler genel kurulu Endonezyanm kabulünü oy blrllğly’e ve alkışlarla kabul etmiştir.
Belçikalılarla yarışacak atletlerimiz tesbit edildi
Zabıtaca iki gizli imalâthane meydana çıkarıldı
Ankara 28 (A.A.) — 7-8 ekim tarihlerinde 19 Mayıs stadyomü İç sahasında yapılacak Tiirk -Belçika milli atletizm karşılaşmasında Türklyeyı temsil edecek takımımız atletlerinin İsimleri aşağıdadır:
i Ol) metre: Oktay Karakulak, Turhan Tükel. Yedek: Oğuz şe-ren,
200 metre: Oktay karakulak, Turhan Tükel. Yedek: Doğan Acarbay.
400 metre: Kemal Horulu, Doğan Acarbay. Yedek: Burhan Cengiz.
800 metre: Ekrem Koçak. Cahit Önel. Yedek: Turhan Göker.
1500 metre: Ekrem Koçak, Cahit Önel. Yedek Turhan Göker.
5000 metre: Osman Cc-şgül, Mustafa özen.
110 eng.: Mustafa Batman. Erdal Barkay.
400 eng.: Kemal Horulu, Doğan Acarbay. Yedek: Burhan Cengi®.
Gülle: Nuri Turan, Necdet Akın: Yedek: Emin.
Dlstt Çelil Uçarer, Nuri Turan. Yedek: Emin,
Mızrak: Halil Zıraman. Çekiç: Bak). Yedek: Muzaffer İskender.
Yüksek atlama: Mahir Araş, Holyal'kln.
Uzıın atlama: Avnl Akgun.
Üç adım: Ruhi Sarıalp. Yedek: Ömer Özkap.
Sınk: Muhittin Akın.
4x100 bayrak: Turhan Tii-ran Tükel, İsmet Dinçcan, 8eyfl AlanyalI, Oğuz şeren,
4x400 bayrak: Burhan Cengiz, İsmet Dinçcan, Emin Doy-bak, Vural Yücel.
alâ-birl
Emniyet müdürlüğünün halı memurları, şehirde. Hasköyde, diğeri de Mecidiye köyde olmak üzere gizli kurulmuş bulunan Ik! tabanca manian İmalâthanesi meydana çıkarmışlardır.
Hasköydekl gizli İmalâthaneyi İşleten, altmış iki kişinin ölümü ile neticelenen Çorum vapuru faciasında sanık olarak muhakeme altına alınmış bulunan tldagor İsmindeki fabrikatördür. Mecidiye köydeki de Saatçi bayırında oturan İsmail Sa-dlk'ın evidir. Burası da gizilce İmalâthane haline konmuştur. Yapılan aramada suç delili olarak üç çuval mantar 116 diğer bazı malzeme bulunmuştur. Her İki gizli fabrikayı işletenler hakkında soruşturma yapılmaktadır.
Altı kaçakçılık sanığı tevkif edildi
Denizyollarının «Adana» vapuru kâtibi Aftan He müstahdemlerden Mustafa, Yusuf ve Mürşit sanık bulundukları bir kaçakçılık suçundan muhakeme edilmek üzere dûn asliye onuncu ceza mahkemesine gelmişler, hâkim bunların derhal tevkifine karar vererek jandarmaya teslim edip cezaevine göndermiştir.
Aynı suçla alâkalı olarak. Sa-blha ve Hadiye İsimlerinde İki kadın daha evvelce mevkuf bulunduğundan bu suretle mevkutların adedi altıya çıkmıştır.
Mehmet Salâhaddln İsminde biri de Ankara vapuru ile kaçak enfiye getirip çıkarırken yakalanmış v. bu da dün aynı mahkeme tarafından tevkif e-dilm iştir.
Sabah Gazeteleri Ne Diyor?
Asayiş meselesi
CÜMBDRİYET'in başmakalesinde şehirde her gün Ihkr çok yaralama, yol kesme, soygunculuk, kız kaçırma suçlansın İşlendiği işaret edildikten sonra ceıa ve ecza usulü kânunlarında bir takım değişiklikler jıpmanın zaruri olduğu ileri sürülerek şöyle deniyor:
Binaenaleyh antidemokratik taraflarının gözden geçirileceği söylenen Ceza Kanununun bu gibi cürümlere alt fasıllarında mühim şiddetlendirmeler yapmak, Ceza usııJü Kanununun tatbikatım daha süratlendirerek cezanın İbreti müessire olabilmesi için viicudü zaruri olan .deraknb» liğinl temin etmek artık bir hukukî ve içtimai zaruret olmuştur.
Yasak mı, değil mi?
Selim Kapıp Emeç SON POSTA dahî başmakalesinde Basın Yayın Genel Müdürlüğünün gazetelere Kore'ye ait yazı ve resimlerin yapılacak bir tebligata kadar intişar etmemesini bildirdiği halde nasıl olup da bir takım gazetelerin bu haber ve resimleri neşretmelerine müsamaha e-tlildiğinl sorduktan sonra şöyle demektedir:
Biz de, bu ricayı, askerlerimizin selâmeti ve güveni bakımından riayet edilmesi elzem bir (rsır parolasın sayarak, onu, harfi harfine yerine getirmiştik.
Bu gibi askerî emniyet tedbirleri, anlaşılan lâfta kalrnı-ya mahkûm lüzumsuz lâkırdılardan ibaret sayılmak lâzımmış kİ: Kore savaşlarına iştirake tahsis olunan askeri birliğimizin hareketi; komu-
tanlarının türlü pozlarda re-slmlerlle beraber, evvelki gün ve dün, bir kısım meslekdaş-lanmız tarafından basılmış ve açıklanmıştır.

Genç emekliler
M İLLİYET in başmakalesinde emekliye ayırımı salâhiyetinin basan suiistimal edildiği ilen sürülerek şöyle denmekledir:
Maalesef geniş salâhiyetler memleketimizde her zaman İyi neticeler vermemekte, bu sayede bazan ammenin, menfaati şahsın keyfi hareketlerine âlet olmaktadır. Keyfi, şahsi ve hiç bir zaman itiraf edllmiyecek sinsi sebeplerle memurlara karşı haksız bir cidal açan âmirler kimlerse bunlara Cumhuriyet devrinde de saltanat zamanında olduğu gibi hareket cdemlye-cekleri elbet anlatılacaktır.
Dün İktisat fakültesi dershanelerinde 15 bin sayım memuruna vazifelerini öğretecek o-lan yetiştiriciler İçin bir kurs açılmıştır. 96 yetiştiricinin İştirak ettiği kurs 4. - S gün sürecektir.
Kursun açılmasında hazır butunan İstatistik genel müdütü Şefik Bilkur yaptığı bir konuşma ile sayımın nasıl yapılacağı hakkında etraflı lîahat vermiştir.
Dün aynı zamanda Sultanahmet 44 üncü İlkokulunda bir ziraat 'ayım kursu açılmıştır. Bu kurs da bir hatta sürecektir. Kursa ziraat müdürleri, veterinerler ve orman mühendisleri İştirak etmektedir.
İstatistik genel müdürünün gazetecilere izahatı
Bir müddetten beri şehrimizde bulunan istatistik genel müdürü şefik Bilkur 11,30 da Gazeteciler gelerek 22 ekimde genel nüfus sayımı izahat vermiştir.
Genel müdür bu sene kİ nüfus sayımının ehemmiyeti ü~ zerinde durarak bu sayım İle memleketin sosyal ve ekonomik durumunun aydınlanmış olacağını belirttikten sorna teşkilâtın çalışmalarına temas ederek şunları söylemiştir:
dün saat cemiyetine yapılacak hakkında
BORSA
Ç E K L E H
STCTİln Dolar
İsviçre T.
Florla Belcim r Eşkudes
« — Yeni sayımlar kanunu sayımların neticelerinin kısa bir zamanda elde edilebilmesini temin etmek İçin yeni müeyyideler koymuştur. Sayımdan S - 10 giin sonra nüfus miktarını İlân etmek mümkün olacaktır. Ben şahsan nüfusun 20 mllyuıi civarında olacağını tahmin ediyorum. Fakat sayımın ası) enteresan tarafı sosyal bünyemiz hakkında vereceği neticelerdir. Halkın sayım memurlarına hiç çekinmeden doğru cevap vermesi lâzımdır. Elde edeceğimiz fişler Mâliyeye, genelkurmaya veya her hanvi bir idari mercie katiyen verllmiyecek ve İmha edilecektir. Bu bakımdan vatandaşta tam bir İtimadın mevcut olması lâzımdır
Nüfus mıntakalanmn ilânından sonra dlğ**r neticeler de peyderpey İlân edilecektir Azamî üç sene içinde bûtiin neticelerin Hân edilmesi mecburîdir.
Nüfus sayımından bir hafta sonra bir ziraat sayımı yapılacaktır. 951 - 52 mali yılı İçinde de sanayi ve işyerleri sayımını yapacağız.
Sayımlar dolayısiyle kadromuz takviye edilmiştir 300 kişilik bir ekip 2 sene tasnif İşlerinde çalışacaktır Marşal plânından faydalanarak ısmarladığımız bir milyon liralık istatistik makineleri de yakında gelecek ve sayımlar.n tasnifinde kullanılacaktır»
Kuzey Kore
(Baş tarafı l İne» sahıiedel
6.ÎS90
Ne w York Paris Stokholm Cenevre Amslcrdam BrOltscl Lizbon.
ESHAM VE TAHVİLAT % 1 FAİZLİ TAHVİLLE»
Sıvın • Erzurum I
Sivas • Erzurum 2-T İMİ Demiryolu I 194) Demiryolu tl 1941. Demiryolu (11
MIIH MU dala» MIHI Müdafaa Milli MOctaf» Mili! Müdafaa
II
IIJ
IV
%
FAİZLİ TAHVILLEB
1941 Oemtryolu Kalkınma I Kalkınma O Kalkınırın İÜ ıxa istikran ı IW istikran □ 1N9 t «t ikrazı
t
tlsadi yardım işleriyle meşgul oluyorlar.
38 inci arz dairesine yaklaşılıyor
Nevyork 29 (R) — Birleşmiş Milletler kuvvetleri 33 inci arı dairesine süratle yaklaşıyor. O-çakla İndirilen Amerikan kuv-kilomelrC kasabayı İşgal etmiştir. Komünistler, perişan bir halde kaçıyorlar. Sekizinci Amerikan kolordusu komutanı, Kuzey Kore ordusunun kamilen bozguna uğradığını söylemiştir.
Seul şehrinin meşru hükümete teslim töreni
Nevyork 29 (R) — Seul şehri, bugün Güney Kore hükümetine resmen teslim edilecektir Başkomutan General Mac Arlhur İle Güney Kore Cumhurbaşkanı Slgnien Re bu maksatla dün Se-ulc germişler ve halk tarafından hararetli tezahüratla karşılanmışlardır. Şehirden enkaz kaldırılmıştır. Bu münasebetle büyük 2afer geçit resimleri yapılacaktır.
31 05
20» I
3,25 | vetlerl Seul'un 25 îûso. Kuzey Batısında bir 20.45 ...............
21.35
31.10
21.10
% 4.1 FAİZLİ TAHVİL 1943 tahvili__________________***>
% 5 FAİZLİ TAHVİLLER
1933 Ergani JZ.75
11X18 ikramiyen »2»
Milli Müctelaa 11 İD
Demiryolu IV S'l.tîS
Demiryolu V 9715
ANADOLU DEMIHYOLO GRCTPU
Tahviller ABC Hisse senetler t ■! su MUmessli senet
in.—
HM
«ı -
________ŞİRKET HİSSELER) Merkez Bankası Aralan çimento T. Ticaret Bankası t» Bankası
Sark Değirmencilik
1 Milli Reasürans ______
SARRAFLARDA ALTIN
12J.5O
15»
Î3»
10.—
J
liuJdcn Türk ıiras Sterlin
Külce Resel
Konyada yerleştirirden göçmenler
Konya 29 (Akşam) — Buiga-rLstnndan gelen 452 kişilik bir göçmen kafilesi Akşehlrln merkez ve köylerine yerleştirilmişlerdir. Göçmenlere yardım toplamak üzere Konyada bir heyet teşkil edilmiştir.
AKŞAM
Sahlfe S
AK/ŞÂMdizftAK Ş A.Mg|
Doğan tencere,
ölen tencere!
il meclisi seçimleri
Nasreddin Hocanın ruhuna rahmet okumalı. Hikâyeleri, Standard motor gibidir. İstediğin tarafa yerleştir, işlet; vazifeyi görür.
Keşke «Tencere doğdu -Tencere öldü» hikâyesi bu derece meşhur olmasaydı da, burada tekrarlamaydım!
*
Dünyanın siyaset ve askerlik vaziyeti gerginleşip de hazırlıklar arttığı nispette, bazı maddelerin fiatleri fırlıyor. Taarruz ve müdafaa vasıtaları harıl harıl yapıldıkça, inşaat malzemesine tesir ediyor. Ordulara pamuklular dokundukça ve tedbirli memleketlerde gıda stokları biriktirildikçe giyecek, yiyecek fiatleri fırlıyor.
Memleketimizde de: 1 — İnşaat malzemesi, 2— Pamuklular. 3 — Zeytinyağı... asgari bir hadde inmişken, şimdi. — dünya piyasasından nem kaparak, ihtimal iyi ayarlanmamış istihsalden de müteessir olarak — fırlıyor. (1)
Tüccarlar arasında dostlara arasıra uğrar:
— Sîzin şubede ne var. ne yok ' - diye sorarını.
Bundan bir iki av kadar evvel, bana şöyle muhtasar, müfit malûmat vermişlerdi: —Mensucat piyasası gayet durgundu- Hemen hemen hiçbir şey satılamıyor-du; tıkanıklık vardı. Fakat vakta ki su Kore işi alevlendi, Anadolu ve Trakya kasabalarının küçiik dükkân şahinleri: «Ne olur, ne olmaz, eld’ bulunsun!» diye siparişlere kalktılar. Büyük merkezlerdeki depolar boşaldı- toptancıların da yüzü güldü.
Fakat işte, dünkü gazetelerde başka bir haber: Sümer Bank. pamuklulara yüzde 15 zam yaptı.
Depolarında stok bulunduranların. bu fiat yükselişi ile mütenasip şekilde bir «üçüncü harb kârcağızı» yapmağa başladıklarına şüphe yoktur. «Siftah senden, hereket Allahtan!» diye sakal sıvazlayıp memnun memnun gülümsiyeııler şu anda pek çoktur.
Zeytinyağcılar? Keza... Çiviciler? Keza... Diğer inşaat malzemeciler? Keza...

Denecektir ki: Ticarette, kâr .zararın ortağıdır.
Pek doğru. Bazan. umulmadık şekilde, fazlaca kâr olur. Bu, ileriki kara günlerin garantisidir. Tüccarın, bugün milyonlar kazanması, yarın yüz binler kaybedeceği ile izah edilir; cemiyetin nimetlerini muhtelif ziimre ve meslekler arasında taksim etme mevzuunda, bu hal «Tabiidir ve zarurîdir!» diye gösterilir.
Yani, Nasreddin Hocanın hikâyesi: Tencerenin doğduğuna inanıldığı gibi, öldüğüne de inanmalı...

Fiatlerin düştüğü bir günde değil, yükseldiği bir günde bu satırları yazmakla, ticaret erbabının kendilerince bir kara gününde üzerlerine varmış olmuyorum.
Bugün, yine müstehlik fena durumdadır.
tlcride, «Oh!» demek sırası müstehlike gelince o mef-ruz ucuzluğa çelme takılmasın- «..İman! Devlet müdahalesi!» denmesin ...
Ucuzluk - pahalılık med ve cezrinden tüccar ve müstehlik münavebeyle faydalanırsa ne şiş yanar, ne kebap Fakat devlet bu işlere şimdi ne ölçülerde, ne şekillerde müdahale etmekle kalıyorsa, ileride de aynı terazi, aynı kantar, ve aynı kantarcı iktisadi adaleti sağlamalı.
(Vâ - Nû)
Eski Sağlık ve Ticaret Bakanları Mersinde propaganda yapıyorlar
Mersin 28 (Akşamı — Önümüzdeki 11 genel meclisi seçimleri dolayısite propaganda gezisine çıkan eski Sağlık Bakanı Kemali Beyazıt ile eski Ticaret Bakanı Vedat Dicleli dün şehrimizde halkla hasbıhallerde bulunmuşlardır.
Kemali Beyazıt yaptığı bir konuşmada D. P. nin icraatına temas ettikten sonra Halk partisine karşı girişilen propaganda faaliyetine temas ederek 3 bucuk milyon vatandaşın reyini alan bir partinin susturula-mıyacağını beyan etmiştir.
Vedat Dicleli de D. P. nln hâlâ dedikodularla uğraştığını ve müspet işlere başlamadığım söyle mfştir.
Yün ihracatı
Bu yıl 10 milyon kiloyu bulacak
Son günlerde yün piyasası çok istekli geçmekte, ihracattan başka yerli fabrikalar da piyasadan mal almaktadırlar, şimdiye kadar 6 buçuk milyon kiloya yakın mal İhraç edilmiştir. Verilen malumata göre bu miktar 1(1 milyon kiloya kadar çıkabilecektir.
Bradford ve Sidney gibi dünya piyasalarında yun fiatleri geçen yılınkilerden bir misil yüksek olduğu İçin Türktyede de durum aynıdır.
Fiat yükselişini Incellyen İlgililer bunda muhtelit âmiller görmektedirler. Bunlardan biri Kore harbi, diğeri Çin pazarının kapanışı, üçüncüsü Pakis-tanın yün İhracını tahdit etmesi, dördüncüsü de ispanyanın yün İhracat rüsumunu bir misil arttırmış olmasıdır.
Bu sebepler tesiriyle yün Halleri adamakıllı yükselmiştir.
FEVKALÂDE ÇEKfLl$E İŞTİRAK İÇİN
5
GON KALDI
(11 Dünkü gazetemizde, yeni kesiflerin tatbiki sayesinde, pamuğun yüksek ölçülerde İstihsal edilebileceği tafsllâtiyle anlatılıyordu, »tyl ayarlanmış İstihsal» derken bu gibi gayretleri kaydediyorum. Hattâ, pek daha «eski keşikleri, pek daha iptidai tedbirleri...
Her sene ayni vaziyet
İlkokul öğretmenleri merak içinde kadro bekliyorlar...
Arı kovanı gibi işleyen odalar — Raporlu bir öğretmenin anlattıkları — Nazarı itibara alınmayan ailevî durum — Kadro, okulların açılışından bir hafta evvel yapılamaz mı?
Şehrimizdeki ilk okullar ög-rolmenlerlnin bu hafta İçinde 1 kalplerini bir, çarpıntıdır alır. İHaklan da yok "değildir. Çiinkit ' her sene olduğu gibi bu defa da, 1 önümüzdeki ders yılı İçin yeni-ı den bir öğretmenler kadrosu yapılacak: talihi yaver olanlar ' köylerden şehirdeki okullara ' nakledilecek: talihliler dışında | kalanlar da ya bulundukları köylerin okullarında vazifelerine devam edecekler, yahut- da daha İyi bir köye verilmesini beklerken tamamen aksinin tecelli ettiğini görerek inkisarı hayale ugrıyacaklardır.
Başka tarafları hususunda şündl bir şey diyeıniyecegim amma Milli Eğitimin şu her yıl yeniden bir öğretmen kadrosu hazırlaması işi baştan başa sakattır ve yıllardır bu sakat muamele bir türlü düzene ko-nulanıamıştir Bakalım daha kaç yıl ayni hal devam edip 1 gidecek?..
Arı kovanı gibi .
Sırası gelmişken mevzuun içine girelim ve teferruatı üzerinde biraz duralım
ı Bugünlerde Milli Eğitim Mudur
Yaz^n : CeTialeddin ijiîLOâ-*
Yaîovada
Fahrettin Kerim
Gökay pazar günü Ankaraya gidecek
Vali ve Belediye Başkanı Prof, Gökay. dün Yalovaya gitmiştir. Vali Yaîovada görmediği köyleri dolaşmış ve tâmlr edilmekte olan Arnavutköy köprüsündeki ı İşleri tetkik etmiştir. Bugün Ya-lovadan dönmesi beklenmekledir.
Vali ve Belediye Başkanı, pazar günü Ankaraya gidecektir.
Fahreddln Kerim Gökay, An-karada bir gün kalacak, belediye ve vilâyet İşleri etrafında a-lâkalıiarla görüşecektir.
Şehir hatları vapurları kıs tarifesi hazırlanıyor
Şehir hatları İşletmesi bu senek! kış tarifesinin son hazırlıklarını bitirmektedir. Verilen malûmata göre bu yıl kış tarifesi 12 Ekimde bağlıyacak ve geçen senekinden hayli farklı olacaktır. Kış tarifesi münasebetiyle sefer sayısı yaza nls-betle azaltılmaktadır Bununla beraber Adalara ve Bogazlçlne yapılan doğru seferler Ekim ayı sonuna kadar devam edecektir.
Toprak işçisini toprağa ısındırmak lâztm
ılüğü binasına girdiğiniz, holde | dolaşan, bekleme salonunda lıa-■ yallere dalan kadın, erkek, yuş-,1ı. genç, evli veya bekâr bütüıl I öğretmenlerin sebebi ziyaretle -i rinl öğrenmek istediğiniz za-I man görürsünüz kİ hepsi de venl kadro yapılırken mailevi ı durumları nın nazarı dikkate
alınmasını temin etmek gayretli? ricaya gelmişlerdir! Şayet/
YeMposlane Caddesi No. 47
Yeni kartal belediye reisi
Sadettin Oral
tekrar edilerek atlatılıyorum velaynt yerde kendileriyle konuş-bıı böylece devam edip gidiyor.» tuğum öğretmenlerin bir çoğu da kadroların derslere başlan-ı evi urıım İmasından sonra çıktığına Işa-
Diger bir öğretmen de şunları ret ederek diyorlar kİ: anlatıyor: Madem ki her sene yeni-
Öğretmcn okulundan mezun den kadro yapılıyor. Bu kadro-olduğum yıl beni bir köye tâ- Iftnn okulların açılmasından yin ettiler. Arzuhaller, yalvar-,hiç değilse bir hafta evvel tasmalar, ricalar neticesinde ni-[ dikten çıkarılması ve
öğret-hayet bu köyün havası ile İm- menlere tebliğ edilmesi lâzım-tlzaç edemediğimi arııaan 12 yıl dır kİ nakilleri yapılan öğret-geçtikten sonra anlatabilmek menler yeni yerlerine taşına-saadethle eriştim.» I bilmek için vakit bulsunlar. Ak-
— İstediğiniz yere verdiler s‘ takdirde nakil İşleri öğıet-demek ki? i menlcr k,n ?ok Zür «>uyor ve
HW.r' S.deec Myilh.ü b“' "ts'"aeı
'delirdiler. Bu dela aynide»» ™rl!,“r: „ „
toy, aratldar. Bdlta dunla.™" ES‘U™ »«•“ ? ™™*
1 ilerinin, bu şutuna aksettirdi-
ğim öğretmenler durumu ve kadro işi He yakından alâkadar olacağını, yıllardır köylerde bir çok mahrumiyetlere katlanan öğretmenlerle şehirden başka yer görmemiş meslektaşları arasında bir adalet tesis edeceğini umarım.
Cemaleddiıı BİLDİK
Milli Eğirim Müdürünün kapısı, »vvelce olduğu gibi, kapalı bulunsaydı, bu holde dolaşanlar da. bekleme odasında oturanlar da akşamı ederler ve hiç bir İş I görmeden, ertesi gün için ümit ] besleyerek, binadan çıkar ve giderlerdi Halbuki şimdi öyle I değil,.. Müdüriyet odasının 1 kapısı ardına kadar açıktır ve öğretmenler »Komisyon var!», şimdi de ailevi durumum inzl-"Müdür bey meşgul!» gibi bel- mam etti » lenmiş ve yıllardır duya duya alışılmış sözlerle atlatılmıyor ... I _
Cümle kapısından hole ayak maa5|a "" basar basmaz müdürü odasında öğretmen masası başında gören ÖM--k ' ___
men. hademeye sormak v»"™ danwmak lüzumunu dahi d»y-| S\e"wSÎ3fo. maksızın, İçeriye girip müdüre defa derdini dökebiliyor:. t16| .....
0,1 sertatlye resmen hol do. „1Rllra, Hpt,la,., nc ap esimi bekleme salonu da her saat dolu!.. Hattâ yalnız müdürün!
değil, muavinlerin odaları c birer arı kovanı halinde vızır vızır işliyor...
Raporlu bir öğretmen
Bekleme salonunda, eli şakağında ol,uran bir öğretmene soruyorum:
— Sizin de işiniz yeni kadro mevzuu ile mİ alâkalı?
«— Evet! diyor. Yüreğim hop oturup, hop kalkıyor! Bu sette
— Bu nedir?
«— Hayat pahalı, aldığım ___________,.a geçlncmlyordıtm. Bir ,bayanla evlenir de öğret- kazanC|miîjt birleştirirsek belki . veya | geçim kolaylaşır diye düşün-v>>t>4uuu. Fakat bu{ ne eşimin öğretmenlik ct-btrlrıe j
B. B. C. radyo müdürü şehrimizde B. B. C. Londra radyosu müdürlerinden Edmond Nunhs şehrimize gelmiştir. Vilâyet ve Belediyedeki alâkalıları ziyaret eden müdür, şehrimizde B B. C. neşriyatından ne derece istifade edileceğini araştıracaktır. Bu arada gazeteleri de dolaşarak sahip ve yazı işleri müdürleriyle tanışacak ve gazetelerin B. B. C. neşriyatı hakkında dilekleri olup olmadı3ını öğrenecektir.
P. T. T. idaresi bulunduğum köye verdiler. Ben 45 tanç yenj muhabe. köyde, eşim şehirde İki ayrı ev ... . .
..... ______ — —--------------1 getirtti
karşısında kaldık” Önümüzdeki I PTT idaresi tngiltereden ders yılı İçin yeniden bir katlro 1,5 adcl teleprinter maklnuaı yapılıyor. Bu dcfakl kadroda da getirtmiştir. Bunlar trafiği sıhhi vaziyetime inzimam eden1 (azla, olan merkezlerde kurula-,
■ ■ Koycıe, eşim şenırae iki ayrı ev . . .
üa idaresi gibi pek güç bir durum makinesi
çaktır, şimdi bu maklnalarını muayeneleri yapılmaktadır.
Bundan başka Erzurum -Sivas. Samsun - Sivas, Sivas -Ankara. Ankara - İstanbul arasında kurulmuş bulunan kuran
bu ailevî durumum nazarı itl-bare alınmazsa halim haraptır»
Kadrolar derslere başlanmadan yapılamaz nıı?
Durumlarını yukarıda İşaret .....uu «uıuımuj uu*uu>uı »umu elliğim öğretmenler uz değildir. portör telefon kanallarız’a bir-
.. ,-----------— ■'—•- eıııgım oı?reı.ınenıer az aeguoır.1 portor teıeıon Kanaıınrıy a bir-
de beni İstanbul İçindeki okul-.M11H Eğitim Müdürlüğü binası-1İlkle telgraf kanalları dn faali-ardan birine vermezlerse yan- n)n hninnrf» .ı(. h»L'i»m» eniM-
Kartal belediye meclisi dün İlk toplantısını yaparak belediye reisliğine eski belediye reisi Sadettin Oral’ı İttifakla seçmiştir. Encümen âzalıklarına da adllyeden emekli Ali Galip Ül-generek ve eşraftan Mehmet Özyula seçilmiştir.
Sadettin Oral Kartal C. H. P. teşkilâtının genç ve kuvvetli elemanianndandır. Hâlen 31 yaşında bulunan Sadettin Ora)' ın İlk belediye reisliği zamanında Kartal bir çok yeni asfalt yola kavuşmuş, İskele ve İstasyon meydanları, araba İseklesl meydanı, kasabanın kanalizasyonu inşa edilmiştir.
lardan birine vermezlerse yandım!,.»
— İstanbul İçinde bir okula verilmemeniz sizi yakacak kadar mühim; Öyle mİ?
•— Hayati mesele... Sıhhi durumumu kaç senedir anlatıyorum, dinleyip not alıyorlar, firkat hiç bir faydası görülmüyor. Ben yine o köyde bırakılıyorum Bu yüzden sıhhatini seneden seneye bozuluyor, dalıa Cehilken bir vaziyete giriyor da...»
Muhatabımın sözünü keserek öğrenmek İstedim:
— Bulundukları yerin sıhhatleri İçin zararlı olduğu anlaşılan öğretmenler, havası İle İmtizaç edebilecekleri yerlere nakledilmezler ml? Bu, talimat İcabı değil midir?
Öyle İmiş ama, talimat hükümleri tatbik cdllmiyormuş!
•— Öyle acı bir hakikattir kİ bu! diyerek İlâve ediyor: Hem de İstanbul dışından başka yerde öğretmenlik yapmamın
ntn holünde de. bekleme salo- yete geçecek ve telem maklna-1 nunda da bu gibilere sık sık lanndan bir kısım teleks mu-taslamak mümkündür. Yine habereslne tahsis edilecektir.
Sen Jorj Lisesi talebesinden bir tjrup Alp dağlarında
Uçaksavar okulunu bitirenlere diploma
Uçaksavar okulunu bitirerek orduya katılan teğmenlerin diploma töreni bugün saat 15 te Tuzladaki Uçaksavar okulunda yapılacaktır.
sırf sıhhatim bakımından doğru olmadığı hakkında heyeti sıhhiyece nıusaddak koskocaman bir raporum bulunduğu halde yıllardır ricalarım, yalvarmalarım karşmtnda sadece not alınmakla iktifa ediliyor. Vaadeler, bir evvelki senekt gibi
Şehrimizdeki Sen Jorj Lisesi talebelerinden 27 kişilik bir grup Avusluryaya yaptıkları OG günlük bir seyahatten sonra yurda dönmüşlerdir.
Romada 10 gün kaldıktan sonra Vlyanaya geçen talebeler burada büyük bir alâka ile karşı-
lanmışlar. Avusturya Milli E-gttlm Bakanı, talebelerimizi kabul ederek kendileriyle usun müddet görüşmüştür, Vlyananın san ıt ve kültür müesseseler! de talebelere muhtelit temsil ve ziyafetler vermişlerdir,
İskenderun vapuru Akdeniz neferine çaktı
«İskenderun» vapuru dûn saat
13 de Akderizde turistik bir sefere çıkmıştır. Gemi Pire, Cenova. N’rooII. Marsilya, İskenderiye. Beyrut ve tsknede-ryna uğrayıp Umanımıza dönecektir.
UdiVûJ
•STANBÜt AADVOSO
12 37 Ar.lt} ve orogramlnr.
13.00 Rıberler.
1.115 Harıl öğle mOr.lgl Pl.
13 45 Şarkılar
1171 Serbest inal
14.-1 Perihan Altındağ SOrerl’den şarkılar Pl.
1 15 Sarkıttır
1 , ’H) Programlar -Ve kapanı». 1757 Acılı» ve pc-sn smlar. 'OTO Dans mUrlgt Pl.
iti 30 Yurdun lıer kösesinden deyLsler ve Miylevbler.
19 on Haberler.
1015 İstanbul haberleri.
19 20 Dnns mürit 1 Pl
1*1.30 Radyo scntonl orkestrası kortlu 10 Ara milliği Pl.
İÖ.tS Raayo Gnrelesl.
20 30 Şarkılar
21,00 ser ben saye.
3110 Valslar Pl
2120 Fasıl heyeti konseri »Nl(|»-burek»
22,'XI Müzik dünyasından çeşni I Örnekler Pl
32 45 Haberler
23 M Dans m (İrIŞI Pl
2330 Programlar ve Icapanıy.
«.NKAKA ILAIIVOSU
6t)lo «■ »Jetim orooranu
12M Açılış ve program
1230 MS ayarı ve Şarkılar. Okuyan
Rudıfe Erten.
1300 Haberler.
1315 Keman soloları Pl
1330 Öile gasetesı.
13 45 Operet şarkıları Pl
14 00 Hava rajıaru, Akşam programı
ve kapanış.
1158 Açılı» ve program
18.00 M S ayarı ve İncesaz.
1830 Konulma.
18 45 Film müzikleri Pl
11)00 M. S. ayan ve Haberler.
1015 Tarihten bir yaprak M 20 Tarihi TUrk mUrlİl 20 00 Varyete mOrıkleri PL 81 15 Radyo garetesi 20 30 Serbest »ast 20 35 Opera aryaları,
»1.00 Türkiyede MarshnU plAnı.
31 15 Dans pnrçaları Pl 22,00 Konuşma, .
2215 Müzik: Pl.
22 45 M. S ayarı ve Haberler.
23,00 Program ve kapnnıg.
Yarın »abahkl program
T,M Açılı* ve program.
7.30 M S. ayarı
7.31 Hafif parçalar Pl
7.45 Haberler.
8.00 Şarkı ve türkülcı PL
8.15 2 Gitar çalıyor Pl
8.23 GUnUtı programı ve hav* ra-
fl..m Müzik: PL
8.00 Kapanı».
Yurdun muhtelif böl yelelinden fstanbula yine akınlar başladı. Sokaklarda, o-ınuzları yırtık heybeli, sırtlarında palasparc halinde yorgan denkleri sarılı, pejmürde kıyafetli vatandaşlar dolaşıyorlar. Bu mevsimde yalnız İstanbula değil, Ankara, İzmir, Samsun gibi büyiik şehirlere de aynı şekilde akınlar oluyor.
Saltanat devrinin asırlarca ihmal ettiği Anadutunun birçok bölcelrri, çeyrek asn geçen Cumhuriyet devrinde de gereği gibi bir imar himmetine nail olamadı. Geniş halk kütlelerinin, bahusus köylü vatandaşların kalkındırılması için tasarlanan plânlar, nrogramlar söz vfl yazı çerçevesinden çıkıp tatbikat sahasına intikal edemiyor. ânadolu bir ziraat memleketi, fakat topraktan lâyılövle faydalanamıyoruz Bir yanda tarlaları seller siiriip götürürken öte yanda ekinler kuraklıktan ybiııp kavruluyor.
Yaz iptidalarında hükû-met erkânı, bu sene toprak mahsullerimizin bolluğundan, bir miktar ihracat vap-ır.amızın kuvvetle muhtemel olduğundan bahsediyorlardı. Bugün ise, mahsul az olduğu için sıkıntı çeken müstahsile Ziraat Bankasının yapacağa yardım tedbirleri üzerinde çalışılıyor.
Müstahsil, bütün emeğini toprağa döktükten sonra tabiatın lûtfuna bel bağlayıp tevekkül içinde bekliyor. Kurak bölgeye kâfi miktarda yağmur yağarsa ve yanı başındaki sulak bölgede ırmaklar taşmazsa toprak işçisinin karnı doyacak, yüzü gülecek. Fakat tabiatın merhameti pek kıt. Sulak bölgeyi silip süpüren selleri beri yana aktarıp kuru toprağa içiremedi ğimizi gördükçe büsbütün insafsızlaşı-yor. Neticede tabiat darbelerinin ıstırabı, emeğini toprağa döken kütlelerin omuzlarına yükleniyor. Hayat seviyesi mütemadiyen düşüyor, yoksulluk, sefalet artıyor, Emeğinin karşılığını alamadığı için topraktan soğuyan vatandaş, geçim yollarını başka sahalarda aramak zorunda kalıyor, gözünü büyük şehirlere dikiyor, iş bulmak ümidiyle oralara koşuyor. Fakat gittiği yerda de hüsranla karşılaşıyor, umduğunu bulamıyor, yolluk için heybesine koyduğu arpa ekmeğinden artan lokmacığı da yuttuktan sonra elleri böğründe kalıyor. Yerli sakinlerinin ekserisi I geçim sıkıntısı çeken büyük şehirler, köyden gelenleri hiç barıııdıramıyor, işsizlik alabildiğine artıyor,
öteden beri aynı nakaratı tekrarlıyoruz: «İktisadî kalkınmamızın birinci şartı istihsali arttırmaktır.» Evet» hakikat budur amma, istihsali arttırmanın birinci şartı da toprak işçisini toprağa ısındırmaktır. Rençberin gözü şehirden tarlaya dönüp yüzü orada gülmedikçe kalkınma gayretlerinden muvaffakiyet ümidi bir vahi-ıııedeıı ibaret katır.
Cemal REFİK
Beykoz fidanlığı genişletilecek
Belediye, Beykozdakt tldantı-gı tevsle karar vermiştir. Bu maksatla civar araziden milna-slb olanlar tetkik ettirilmiş ve neticede fidanlığın bitişiğindeki korunun satın alınmasına karar verilmiştir. Yapılan hesaplara göre bu koru belediyeye Tl bin liraya malolacaktır.
Partilerin radyoda propaganda konuşmaları
Ankara 28 (Akşam) — 15 •kimde yanılacak ti genel tnecUı seçimi münasebetiyle «eçlm* katılan siyasi partilerin sözcüleri 5 ekim Ue 11 ekim arasında 7 gün Ankara vo İatanbol radyolarında propaganda konulmaları yapacaklardır. Konuşma saat sıralan İçin bu sabah Basın Yaym ve Turizm genel müdürlüğümde kura çekilmiştir.
İki Amerika
Bu yazımın mevzuu belki de tabiatın ayırdığı Kuzey ve Güney Amerikalar zuınediieblllr. Lâkin ben bu yazımda Yeni Dihıyayı okujTi cni anma coğrafya dışında bir zaviyeden. sinema ve hakikat dünyası bakımından göstermece çahşaca-ğıra.
Filmierde gördüğümüz Amerika ekseriya etlenen Amerlka-dır. Evet, genç kızlarımızın imrendiği konfor, lüks ve giyim ihtişamı, delikanlılarımızın imrendiği otomobil, spor ve bon-Bcri peyler hep Amerikanın hakikat dünyasının sinemaya ak-aodcn bir parçasıdır. Fakat hepsi değil. Bunların gerisinde ek-zMİyotB hitap eden öyle bir Amerika vardır kİ onu ancak çalışan ve düşünen Amerika d arak adlandırabiliriz. Ve hiç çekinmeden diyebiliriz kİ buğun Amerlkada henüz açığa vu-nlmamış öyle keşifler vardır kİ dünyayı daha sekiz on sene idare eder. Fakat iktisadi döşünce-terie ve Amerikan mallarının sürümünü temin İçin bu keşifler umumî efkâra tedricen bildirilir. Filhakika meselâ bugün aldığınız televizyon, makinesi kısa mesafeler, yarınki uzak mesafeler İçin olabildiği gibi öbûrgimkü de pekâlâ renkli olabilir Ve bıı buluşların hepimin bir anda dünya efkârına aeya ahcıya sunulması Amerikan iktisadi hayatına büyiık sararlar getirebilir.
iste ben kıs» süren bir ikamet esnasında Amcrikayı hep bu görüşte gezdim ve Amer Ucadaki hayat seviyesinin vatanım-daklnden ne mertebe yüksele ol-dnthmu değil, Amerikayı bu hayat sevtyeshıe ulaştıran sebep-ta-i araştırdım. Bu hususta bir buçuk asırdır alem olmuş görüşler var.
Avrupanın bütün sergüzeştçi ve o nlsbette de zeki ve müteşebbis insanları Amerikaya dol-duriu için orada geniş İş sahaları yaratabildiler... Avrupanuı tabiî zenginlikleri azırlardan-beri sömürül düğü halde Amerika bu bakımdan daha pek «engindir-.. Amerikanın geniş Okyanuslarla dünyanın diğer parçalarından ayrılmış olması ■na istikrarlı bir çalışma imkânı ve bilmelice bir servet :e-rakılmU temin etmiştir. Vesaire «•.saire...
Bu görüşlerin bor birine bir TB’ir olarak hürmet ederim, FB-fc.— pen Amerikanın bugünkü refah seviyesini temin eden e'flsh sebeplerin bunlar «Imn-vfrjıra kaniim. Dünya nüfusu-bti •*. 8.5 ufpınu teşkil eden T.zfıisnyhı dünya Istlhsai&tının 13 veren bugünkü Ameri İtayı dimyaya temel taşı yr.pan en t.vyûk âmillerden biri bence IcrUere aşıladığı çalışma sevgisi ve vazife hissidir. Cemiyetin çarkı Öylesine işlemektedir kİ bıı duygulardan ayrılan her îerd gene o cemiyetin insafsız bir iâkaydlsi ve bin netice şe-Islelle karşılaşır,
Bunun yanında ve belki de bunlar kadar müessir diğer bir •mi] de İlmin günlük hayatla omuz omuza yürüyebilmesidir. Oralarda ilim memleketimizde
l'azan: Dr. Berti Şehsiıvaroğlıı oJdufiu gibi sanki ser İçinde yetiştirilen mutena bir salon çiçeği misâli lâboratııvarlarda hapsedilmez. İlmi zihniyet bizim İçin Tanzhnattan beri, yani takriben bir buçuk asırdır, peşinde koştuğumuz bir zümrütü anka kuşudur. Halbuki Yeni Dünyada ilim zihniyeti her arZullya-nın bol bol elde edeblJdlğl bir realitedir. Orada keşifler İçin ilim adamlarının emrine milyonlar yatırılır, ve buna mukabil her bir yeni buluşun günlük hayata kâbtll tatbik olması şart koşulur. Aksi takdirde o keşfin hiç bir kyımetl yoktur, Ve bu gibi plâtonik diyebileceğimiz kâşifler çalışmalarına mesned olacak finansmanı derhal kaybederler. Bizde İse bir yanda Felek ilmtn yenilikleri memleketimizde tatbik edilememektedir, derken öte yanda bir profesör kusuru ancak ve ancak vasıtasızlıkta bulur. Kimbllir belki İkisi de haklıdır. . Fakat şuran da malûmdur kİ: asırlardaa-berl yüzünü Şarkın klfcstk dünyasından. Garbın modern ilim Metnine çevirmeğe çalışan bizler henüz bu zihniyeti lfcyıkiyle benimsememiş. hattâ hattâ bu zihniyeti yaratacak insanları baltalamıştadır. İşte zayıf tarafımız. Bütün bunlara rağmen Yeni Dünyaya giden her münevver el an Amerikanın maddesinden ve o maddenin fevkalâdeliklerinden bahseder. Bilmem kaç katlı binalar, bilmem kaç katlı şehirler. otomobil selleri, ışık yağmura ye saire... Bütün bunlar güzel; fakat bunla u yaratan ruhtan bize kimler haber getirecek?
İslâm memleket) eri ekonomik konseyinde Türk heyeti
Tahranda 2 ekimde açılıp 15 gün devam edecek olan İslâm Memleketleriarası Ekonomik Konferansında Türklyeyl temsil edecek olan Mümtaz Kaval-cıoğlu ve Hallt Oüleryüzden mürekkep heyet yann memleketimizden ayrılacaktır. Konferansta şu meseleler görüşülecektir:
1 — İslâm memleketleri arasında sanayi birliği.
3 — Gümrük anlaşmaları.
9 •— Zirai kalkınma.
4 — Limanlardan transit suretiyle istifade İmkânları.
5 _ Para transferleri.
TEŞEKKÜR
Aile büyüğümüz kıymetli annemiz:
HATİCE NEVBER SENCERİn
vefatı dolayıslle gerek cenaze merasimine bizzat İştirak ve gerek telgraf, telefon ve mektupla ve evlerimize kadar gelerek büyük acımızı paylaşan ve taziye lütfunda bulunan yakınlarımıza ve kıymetli dosi-larunıza İçten gelen minnet ve şükranlarımızı arzedertz.
Merhum Amiral Harı» İbrahim Paşa Ailesi
Kore cephesinde harb muhabirleri
Bugün Korede 300 harb muhabiri var, 11 i ölmüş, 8 i yaralanmış, 1 i de esir düşmüştür
Harb muhabirliği oldukça eski mazisi olan bir meslektir. Omuzlarında dürbln asılı, kıyafetleri devrin askeri üniformasına benzemeyen harb muhabirleri resimlerine tarih kitaplarının bazılarında eski harblere alt şayanı dikkat resimler orasında tesadüf ederiz. Zamanımızın müşkülpesent okuyucu kütleşince. şehirlerde masa başında oturularak cephedeki vukuatı harbiye hakkında yürütülmüş mütalâalara karşı alâka gösterilmeyince harb muhabirliğinin ehemmiyeti artmıştır. İkinci Dünya savaşında Birleşik Milletler orduları (Normandi) çıkartması yaparken kuvvet sefcrlyeye «237 > Amerikalı [91] İngiliz gazeteci refakat etmekte İdi. KanadalI, AvustralyalI, serbes Frnnsftlı, Rus. Çinli ve diğer Birledik Milletlerden harb muhabirleri de hesaba katılınca adet (400lü aşmakta Mi. Harb muhabirleri İŞİ erile meşgul olmak üzere baş komutanlık hususi bir teşkilât yapma mecburiyeti hissetmiş ve bu İşlerin başma general Tho-mas Y. Davls getirilmişti İkinci Dünya savaşı esnasında Birleşik Milletler basın ailesinden (401 gazeteci cephelerde olup bitenleri okuyucuların gözleri tanünde canlandırmak İçin tes-blte çalışırlarken hayatlarım kaybetmişlerdir.
şimali Korelilerin harp açtıkları gün Cenubi Korede üç gazeteci bulunmakta idi Bu gazetecilerden biri olan (United Press) den mlster Jack James Şlmalillerin hücuma geçmiş olduklarını Vaşlngtona Koredekl Amerikan sefiri John Macckıdan yirmi dakika evvel ■bUdlnneğe muvaffak olmuştur. Harb çıktığı zaman fŞlkagO Tribün) gazetesinin t Seul) de bulunmakta olan muhabiri mis-ter W al ter Simmons derhal cepheye hareket ederek İlk tafsilâtlı harb haberlerini Amerikan umumi efkârına b tidir m iş-«ir.
Bir kaç gün İçinde dünyanın muhtelif kıta ve milletlerine mensup harb muhabirleri bal anlan gibi Japonya ve Koreye ■Sşûşmûşlerdl 29 haziran 950 günü Karedeki cepheyi teftiş etmiş olau general iMak Art-hur) tekrar Japonyaya dönmekte İken Mak Arlhur’un u-çagına (Life) dergisinin fotoğrafçısı Davlt Duncon binmişti. Basın fotoğrafçısının çantası harbin ilk günleri cephede çekilmiş resimlerle doluydu. Ja-ponyadan Amerlkaya uçakla gönderilen bıı resimleri Amerika ve büliin Dünya pek az zaman sonra (Life) de görmüştü.
Koreye Uk gelen harb muhabirleri kafileleri içinde Jlciucl Dünya savaşında harb muhabirliği vazifesini fevkalâde başarılı bir şekilde yaptığı İçin Pulltzer Prize mükâfatı İle taltif edilen mlster Homer Blgart yine geçen harbde (Verdunj da
Cepheye giderken otomobilinin devrilmesi nHiceMiıdc burnundan yaralanan M. Higgins
Yarası iyileştikten sonra tekrar cepheye dönen harb muhabiri EttlCry
yaralanan maruf harb muhabiri Miller ve (Sarışın muhabire) diye anılan vç İkinci Dünya savaşında bir çok cephelerden çok kıymetli yazılar göndermiş olan Misis Margue-rlte Higgtns gibi çok kıymetli gazeteciler bulunmakta İdi. Ml-sls (Marguerlte Hlgırinsi New-york Herald Tribün gaeztesintn harb muhabiri olarak Koreye gönderilmişti. Diğer muhabirlerin bir çoğu kamyonlarla çalıştıkları halde her türlü meşak ve mûzahlml lktibam ederek hususî jlpl İle cephenin her tarafında dolaşmağı itiyat edinen (Marguerlte), gazetesinin ilk sa-hlfeierinl cephe vaziyetini çok açık bir şeklide tasvir eden kıymetli yazılarla doldurmağa muvaffak olmuştur.
Harbin İlk ayı içinde Kore cephesinde çalışan 131 harb muhabiri İçinde kendisinden başka cinsi lâtife mensup gazeteci bulunmamakta İdi. Harb muhabirleri İçin cephede malûmat toplamak pek müşkül olmuyor-
BEYAZLI KADIN
Afk ve macera romanı
Yasan: 14. Vğ, Colllııa
- Tefrika
ban», beklemediğim bir hâz verdİ. Ne kadar perestJşe şayan bir kadın! Ne zeki ırktır bul Mro-taaDertmiz birbirine zıt olduğu için müteesslflm doğrusu I Halbuki birbirimizi ne kadar da tamamlardık!
Hekimlikte az (ok bilgi sahibi olduğumdan dolayı, doktorun emrinde olduğumu kendisine bildirdim, fakat benden istifade etmedi. Bu hâtırat defterini bulduğum yere bırakıyorum. Yine mukadderatıma doğru gidiyorum. Fakat bayan Hal-•ombe'tın ayaklarının ucuna kıy mettar ve takdlrkâr hislerimi bıraktıktan sonra... Bütün plânlarının böylece eukut etmesinden dolayı onun hesabına çok bsgünum. Sıhhatine kavuşmasını dilerim. Aşağı da İmzamı a-toyorum. Fosco
Tercüme eden: (Vâ-Nö)
No. fii ■
DÖRDÜNCÜ KISIM Frederiefc Fatrlte'nln anlattıkları
Hayatımın en büyük felâketi beni arzu ettiğim sulh ve sükûn içinde bırakmamalarıdır. Yarabbi, şu İnsanlara bcıı ne ettim de başımı dinlememe asla müsaade etmezler? Hey Allahım, şimdi de şu hikâyeyi yazmak mecburiyetinde kalıyorum. BLnirJerİ benim sinirlerim derecesinde bozuk bir İnsan buna kadirmiş gibi... Başıma bir sürü dert de sarıyorlar, gûya mütehammilmişim gibi... Eğer söylenenleri yapmazsam, daha da berbat belâların çıkacağı İle beni tehdit ediyorlar.
Öyleyse denllenleri yapmaktan gayri V^re yok. Fakat... Ya, hatırlamazsam? Hatırlamadığın takdirde uşağım Louls İm-
dadıma yetişir. Eşek herifin biridir. Ben de alilim. Eh, artık kıyas edilsin. Of. ne berbat vaziyet.
Bu hadise Temmuzun ortalarında oluyor.
Nadir parçalardan mürekkep kolekslyoalanmın İçinde sakin birgün geçirmeğe uğraşıyordum ki, uşağım Louls. âdeti ürere beni rahatsız etti. İsmi Fanny olan bir ku beni görmek İstiyormuş.
Canım sıkılarak sordum:
— Kim miş bu Fanny?
— Lady Olyde'ın hizmetçisi, efendim,
— İstediği neymiş?
— Size bir mektup verecekmiş, efendim.
— Al getir.
— Sizin elinize teslim edecekmiş, efendim. Başkasına vermiyor.
— Kimdenmlş mektup?
— Bayan Halcombe'den.
Bu ismi duyar duymaz derhal kadere boyun lfedlm. vun-kıi. bayan Halcombc'la katiyen mücadele etmemeğe karar vermiştim. Buşımn Riirültüler saçan ah şu Halcombe.ı
— Kızı al İçeri, Louls Anu
Milletlerarası baro birliği kongresi
Avukatlar için bir ahlâk kodu tanzimi ve herhangi bir memleket mahkemelerinde
sa da Kore ile Japonya arasında tek bir telefon hattından maada muhabere vasıtası mevcut bulunmamakla İdi. Askeri makamların çok. kullandığı telefon hattından muhabirlerden her biri günde ancak (3) dakika istifade edebiliyorlardı. Bu sebepten muhabirler gazetelerine mufassal yazı gönderebilmek için ara sıra Japoııyaya gitmek zorunda kalıyorlardı. Harb cephesinin mütemadiyen değişiklikler göstermesini, Şimallllerln aynı zamanda cephe gerisinde çete harbi yapmakta olmalarını ve Misis (Marguerlte Hıg-gins’ İn müstesna güzellikte tcshJrkâr bir kadın olduğunu göz önünde bulunduran Amerikan kara kuvvetleri komutanı general Walke. gazetesine yazı göndermek üzere Japoııyaya geçmiş olan Marguerite yi tekrar Koreye dönmekten meuct-mişli. Bir Fransız ana İle Amerikalı bir babadan dünyaya gelen ve bugün (39) yaşında bulunan güzel lıarb nıuhablresl-nin emniyetinin sağlanamıya-cağı meselesi Amerikalı generali endişeye düşürmekte İdi, Mesleki vazifesinin İtası sırasında cinsiyetinden dolayı farklı muamele yapılmasına asla tahammül edemeyen her Amerikalı kadın gibi (Marguerlte Hlgglns) de bu memnuiyet karşısında İsyan etti. Amerikan erlerinin Kore cephesinde ne kadar ağır şartlar altında lıarb etmekte olduklarını Marguerl-te’nln yazılarından öğrenen A-merlkan umumî efkârı da kadın muhabirin vazifesine devam ettirilmemesini hoş karşılama-Duşlı. Başkomutan general Mak Arthur Misis (Marguerlte Hig-glnsj İn:
-Ben Kore cephesinde kadın olarak değil gazeteci olarak bulunuyorum.» şeklindeki protes-ı tosunu haklı buldu ve general, VValker’in vermiş olduğu emri bozma zorunda kaldı. Cepheden eylül ayı içinde alınan haberlerde Margueritenln kullandığı (jlp) İn devrilmesi neticesinde burun kemiğinin kırılmış olduğu bildirilmektedir. Bugün Amerika ve Dünya matbuatı bir filim yıldım kadar sevimli ve cazibeli harb muhablreslnln atlattığı kaza ile yakından alâkadar olmakta ve kazanın Mar-guerltenln burnunda bir ânsa bırakmamasını temenni etmektedir.
Bugün Kore cephesinde çalışmakta olan muhabirlerin sayısı (300) ti bulmuştur. On dokuz muhtelif millete mensup bu muhabirler tehlikeli vazifelerini yaparken yaralanmakta, düşman elbıe esir düşmekte ve bazılan da hayatlarını kaybetmektedirler. Eylülün ikinci haftası sonundaki basın ailesi zayiat btlânçosu on bir ölüm, sekiz yaralnma, bir esaret ve İki kaybolmadan ibarettir. Şimal1 Koreliler eline esir düşmüş o-1 lan gazeteci, Atina radyosu
temsil hakkını hai:
Milletlerarası barolar birliğinin 15 Temmuzda Londra’da toplanan üçûncfı kongresine İştirak eden İstanbul barosu başkanı Haşim Refet Hakarar şehrimize dönmüştür.
Haşim Refet dün kendisiyle konuşan bir muharririmize kongre hakkında şu izahatı vermiştir'
■— Birleşmiş milletler teşkilâtına bağlı olarak teşekkül eden milletlerarası barolar teşkilâta, 1947 de Nevyorkıa toplanan ilk kongrealndenberl Türk barolarının da teşkilata dahil olması için müteaddit taleplerde bulunmuştu. Hattâ geçen Haziran başlarında şehrimize gelen tanınmış Amerikan avukatlarından Morris Londra-da bana teşkilâtta Türk iyenin bulunmamasının büyük bir noksan olduğunu ve memleketimize yaptığı seyahatin Tiir-kiyenin Asalağını temin etmek gayesini güttüğünü söyledi. Buna rağmen maalesef hâlâ teşkilâtın âzası değiliz. Âza olabilmemiz İçin baro umumi heyetinin karar vermesi lâzımdır. Aralık ayının ilk haftasında toplanacak olan umumi heyetin bu mevzuda müspet karar vereceğini kuvvetle tahmin ediyorum.
— Kongrede görüşülen başlıca meseleler nelerdir?
— Kongrede umumiyetle avukatlık mesleğini alâkalandıran meseleler görüşülmüştür. Avukatlar için ahlâk kaidelerini tesblt eden bir kod tanzimi, avukatın herhangi bir memleket mahkemesinde temsil hakkını haiz olması gibi mühim mevzulardan başka milletlerarası münasebetleri tanzim eden hususi hukuk ve ûuıme hukuku mevzuları İle ilgili bir çok mühim meseleler de münakaşa edildi. Bir çok hususlar karara bağlandı. Bir çok meseleler hakkında da 1952 de toplanacak olan kongreye kadar projeler tanzimi vazifesi âza delegelere dağıtıldı.
— Kongrede muayyen bir Türk tezi İleri sürülmüş müdür?
— Biz henüz teşkilâtın âzası bulunmadığımızdan reylere iştirak edemedik Sadece çalışmaları taklb ettik.
— Türk heyeti kimlerden müteşekkildi?
olması görüşüldü
— Kongrede İstanbul Darosu-nu benim başkanlığımda, Ekrem Korkut, İsmail Kemal. Hasım Cenani, Necdet Yelme riden müteşekkil bir heyet temsil ediyordu. Ayrıca Süreyya Ağa-oğlu ve Sabiha Ürgen de kongrede hazır bulundular. Ankara barosunu temsilen de Lutfl Sav ve Behice Âmal kongreye iştirak ettiler.
— G ötecek kongre nerede toplanacaktır?
— Gelecek kongrenin 1952 de
İstanbulda yapılması Fransı% delegeleri tarafından temenni edildi. Ancak bir yandan henüz âza bulunmamamız, diğer yandan da teknik mülâhazalar do-layısile önümüzdeki kongrenin îstanbulda toplanmasını temin imkânı hasıl olamadı. Bunun üzerine Lübnan delegeleri kongrenin Beyrutta toplanmasını talep ettiler ve teklifleri kabul edildi.»

YENİ SES TİYATROSU
Müzikli Temsilleri Her akşam saat 20.45 te
tic GÜVERCİN
Operet 4 peıde
Eser: SZ1O1LET1 Müzik: KALMAN ve BRAHMS. TÛrkçesl; Esat N. ERENDOR
Te): 4113'19
müşahidi olarak Korede bulunmakta olan Yunanlı (Gerassi-mos Glgontes) dlr. Yaralılar arasında maruf İngiliz sabık ( Başbakanı (Churchlll) in oğlu Randolph Churchlll de bulunmaktadır. 24 ağustos perşembe günü Naktung nehrini geçmek İsterken sağ ayağından yaralanmış olan (Randolph Churchlll) harb muhabirlerinden Emery İle birlikte Japonyada İki haftalık tedavi geçirdikten sonra eylül ortasında tekrar cephedeki harb muhabirliği vazifesine dönmüş bulunmaktadırlar.
Derleyen: B. AKSEL
bi.^nbvl B*1««UymI Ş*1>>t TlyalKV*
KCMEDt KJS’MI
GELİR VERGİSİ MEKTEBİ
Yatan: î.ouls Vcrneufl ve Getrse Bcrr Türkçesı. Lâmll ¥en«r
Telefon: «HOy
Gizler rant II üc oçıbr
Faınrtcsi akşamları Dram knmında Salı akşamlan Kvu’eciı tjısımnda temsil yoktu:
dikkat et ayakkabılar gıcırdamasın. Gıcırdayan ayakkalr pek sinirime batar.
Louls, ou hususta ben) temin elti. Kız. içeri girdi.
Ayakkabılarının ses çıkılmadığını tasdik mecburiye tindeyim. Fakat bilmem niçin, gen; hizmetçilerin dalma eller' nem 11, burunları kocaman ve yanak Itırı kırmızıdır.
— Bana baynıı Halcimi be'den mektup mu getirdiniz? Masanın üstüne bırakınız, rica ederini. Kendisi nasıl?
— (?ok İyi, efcııdlm. Teşekkür ederim.
— Lady Glyde nesil?
Cevap vermedi, fakat yüzü büsbütün kızarıp gözleri sulandı.
Acaba ağlıyor mu, yoksa terledi mi, anhyomadım? Bu cin? İnsanları daha iyi bilen Louls, hizmetçinin yanaklarından süzülenlerin hahiki yaşlar olduğu mı bana söyledi, Ağlamuklau nefret ederim. Bunun İçindir kİ. Louls'ye, niçin ağladığını kıza sormasını bildirdim.
Bir kac dakika an la;.'muz bir halk ağzı İle kunuştıılaa Eıı mc;. ıı üzerinde şu sahlfcieri tir
letmeyeylm diyorum. Uşağımın sonradan bana anlattığına göre şu mânayı çıkarttım ki, mer-küme Fanny, efendisi taıafıu-dan, hanımının hizmetinden fco ğullmuş. Bir geceyi handa geçirmek zorunda kalmış. Bayan Halcouıbe hana gelerek keudl-sine İki mektup vermiş. O da bunları korsajıuda saklamak mecburiyetinde kalmış.
(Bu tafsilâttan nefret ediyorum.) Kız, tam yatağına g1re-cekmtş ki. Kontes Fosco, çıkagelmiş. (Benim o yorucu kız kar deşlm!) Birlikte karşı karşıya çay İçmek teklifinde bulunmuş. Matmazelin unuttuğu bazı haberleri de o getirmişmiş Çayı elceğizi Ue hazırlamış. Çok İyi bir niyet gösterip bizzat Fanny* ye İkramda blunmuş. Kız, çayı teşekkürle alıp içmiş hemen a-kablnde uykuya dalmış.
Hizmetçi kız uyandığı zaman Kontes odada yokmuş. Korsajı-na el atmış, (Amaı. yine bu bahis) İki mektubun yeril yerinde durduğunu görmüş Ama bunlar buruşmuslarmış Geceyi pek fena geçirdikten sonra ertesi sabah Londra'ya hareket etmiş. Mektuplardan birini bayan Hal-
combe'un emri üzerine postaya vermiş. Sonra da trene binerek Llmmeridge'e gelmiş Ve işte 1-ktnci mektubu da bana getlrl-yormuş.
Bu gevezeliklerdim usandım. Hizmetçiyi kapıya kadar geçirmesi tçln Louls’ye emir verdim, ve kıza teşekkür ettim.
Çıkmadan evvel, bana selâm verdiği sırada bir şey gıcırdadı. Louls, bunun korsesi olduğunu zannediyor... Garip şey!
Bir müddet istirahat ettikten sonra, Halcombe un mektubunu okudum. Eğer içinde yazılanları tahmin etseydim, mektubu açmağa kalkışmazdım Okuduklarım günün geri kalan kısmını bana zehir etti.
Baştan ?ona kadar tehdit, tehdit. Eğer yeğenime ve uğradığı bedbahtlığa barınak olmazsam. bütün belâlar başıma yağ-sınmış. Sevgili Halcombe’un u-mumiyctle bütün arzularına boyun eğersen de bu sefer tereddüt ettim. Peki ama. Lady Gly-de’a evimi açtığım takdirde, Slr Perclval'ln hiddetle buraya gelip karısını benden Lstemiyece-ğinl kim temin eder? Bunun I-çlndir kİ, derhal yazdım; eğer,
Holcombe, bu hah te dair benden bir kafi karar İstiyorsa, meseleyi münakaşa için daha önceden buraya gelmesini ondan istedim. Amma bir cihetten de düşünüyorum, bu mektubumun neticesinde Halcombe. fırtına gibi gelebilir ve kapıları çarpabilir. Keza, Slr Perclval'ln küplere binerek gelmesi ve kapılan çarpması da var. İki şıktan birini tercih etmek vurunda kahn ca, alışkın olduğum Halcombe unklnl ehven buldum Bütün bu İşler İçin iiç giinhik bir fasılayı tasavvur ediyordum. O müddet zarfuıda başcagasıım dlnllyecekttm. Fakat, eıtesi gün tanımadığım bir şahıstan garip bir mektup aldım. İhtiyar İnatçı Gllmore'ün halefi olduğunu bildirdikten sonra, bayan 1-Ial-combe’dan bir mektup aldığını, fakat zarfın içinden bomboş bir kâğLt çıktigmı bana haber veriyordu. Bunun ne tr.anaya geldiğini benden sornmktaydl-
Güya onun bilmediğini b*n bilirmişim gibi Be herif! Şu İçi kendi kendine halledeceğine te ,ni ne demeğe heyecnna düşürüyorsun? «Arkası var)
Roma tütün konferansı ve bize göre ehemmiyeti
Komada toplanan Tütün Konferansına İstanbul milletvekili Bedri Nedim Göknil de iştirak etmiştir. Memleketimiz için hayati bir ehemmiyeti haiı olan bu Tütün Konferansının gayeleri hakkında bire Romadan gönderdiği makaleyi neşrediyoruz:
faatJeri korumağa mâtuf gayretlerimizde bilgili ve kudretli bLr yardımcı kuvvet kazandıran memnunlukla karşılanacak bir hâdise sayılabilir. Bu İtibarladır kl konferansın AvrupalIlar arası İşbirliğini hedef tutan hummalı gayretlerinde Türkiye temsilcileri kendilerini bütün samimiyetleriyle desteklediler. Konferansta tütün tohumlarının ıslahına, ekimine, işlemesine, muzu- tesirlerden korunmasına ait ilmi ve teknik mevzularda Avrupa milletlerinin en yetkili şahsiyetleri değerli tebliğlerde bulundular, çok esaslı ekonomik tedbirler ileri sürdüler. Bizim temsile İlerimin arasında tütün enstitülerimizin değerli ve tecrübeli bilginlerinden birinin bulundurulmamalındaki İsabetsizliği kaydetmeden geçemem, Burada toplanan cl-hanşümûl şöhretli İlim adamla-rlyle temas ve İtalyanların pek mükemmel olan enstitülerin! yakından görüp tetkik etmek lüzumunu takdir edemeyişimizin sebebini anlamak güçtür.
¥
Tütün konferansı vesilesiyle İtalyan devlet adamlarının ve mesleki teşekküllerinin tertip ettikleri kabul resimleri ve ziyafetleri arasında en ehemmiyetlisi Papanın yazlık malikânesinde konferans delegelerini hususi surette kabul etmesi oldu. «Kutsal yıl» da dünyanın her tarafından Vatikan* akın akın gelen yüz binlerce zfthldl ve resmi heyetleri kabul ve tat-yip etmekte müstesna bir tevazu ve nezaket gösteren Papanın çok meşgul ve yorgun olmasına rağmen tütün konferansı delegelerini hususi İkametgâhında kabul etmesi, bütün temsilciler üzerinde derin bir tesir bıraktı.
Kud.slyetpenâhın tütün konferansı murahhasların* zemin ve zamana uygun ve bilhassa kendi mevkii İle mütenasip neler aöyljyeblleceği hepimizin merak ve alâkasını çekiyordu. Kabul salonuna girip de tahtına oturunca bütün gözler onun sevimli yüzüne dikildi. Tam mâna-slyle bir mâbed sükûtu içinde bütün dünyaca lal âka 11 meşhur olan Papanın söyllyeceğl sözleri İyice dlnllyebiimek için herkes kulak kesildi.
Mükemmel bir Fransızca ile hepimizi selâmladıktan sonra ir tlcaten on dakika süren bir hl-
elimizi sıkmak ve kendi resmini taşıyan birer madalyayı bizzat vermek suretiyle hepimizi İltifata garkettl.
Bu nutkun en dikkate şayan tarafı, tütünün sıhhate mümkün olduğu kadar az zararlı hale getirilmesi hak kındaki tavsiyedir. Amerikan tütünlerinin türlü sebeplerle Avrupayı istilâ etmekte olduğu bir sırada, Papanın bu tavsiyesi müstehlikleri, Amerikan tütününe kıyasla üçte iki nispetinde daha az nikotini Llıtlva eden Tiirk tütünlerine rağbete aevkedecek kuvvettedir. Buna yakında teşekkül etmesini beklediğimiz tütüncüler birlikleri federasyonunun dikkatini çekmek yerinde olur.
İtalyan hükümetinin teşeb-bûslyle 10 Eylülde Rom ad a toplanan «Avrupahlararası Tütün Konferansı» dört günlük sıkı bir çalışma sonunda gündemindeki konuların müzakeresini bitirdi.
Dünyanın içinde bulunduğu bunca güçlükler. medeniyeti tehdit eden ciddî tehlikeler dururken tütün gibi dumanı kolayca savrulan bir keyif nesnesi İçin milletlerarası konferanslar kurmak, ilk bakışta bazılarınca basit bir fantezi gibi telâkki edilebilir. Fakat mesele hiç de öyle değil; tlitün deyip geçmemeli: Tütün sanayiinin dünya çapındaki beşeri faaliyet kademelerinde, otomobil, sinemadan sonra üçüncü dereceyi bulmuş olması, bıı keyif maddesinin dünya İktisadiyatında kazandığı ehemmiyeti anlatmağa yeter.
İstatistiklerden öğreniyoruz ki insanların tütün ihtiyacı bilhassa İkinci Dünya Harbinden evveline nispetle dikkate değer bir nispette artmıştır. Bu artış sigar ve pipo aleyhine, A-merikan zevkine uygun slgaret lehine olarak devam etmektedir, ötedenberi Şark dpi tütün zevkinin hâkim olduğu İstihlâk â-lemlnln Amerikan tipi slgareiln câzlbeslne tutulması, tütün yetiştiren ve tütünü İktisadı faaliyetlerinin mihveri sayan memleketleri ciddi bir endişeye düşürmüştür. İşte on altı Avrupa milletinin resmen İştirak ettiği Avrııpalılararası tütün konferansım toplayan başlıca sebep budur.
Konferansın İtalyanların te-şebbiısüyle Komada toplanması onlar hesabına takdire lâyık bir muvaffakiyet sayılmalıdır, çünkü îtalyanm tülün istihsalinde mühim bir yer tuttuğu bugüne kadar bilinmiyordu. Filhakika İtalyanın 1936 yılma kadar se- 1 kiz bin tonu geçmeyen senelik istihsaliyle büyük müstahsil ; memleketler arasında belllbaş-h bir mevkii olamazdı. ;
Fakat bilhassa 1945 ten sonra İkinci Dünya Harbinin büyük ] tahribatına rağmen İtalyanın ; iktisadi inkişafında bu sevimli I ve çok gayretli milletin başka , milletlere örnek olacak derece- ; de gösterdiği azimli ve devamlı : çalışması arasında Şark ve A-mekiran tipi tütünü istth- ! şalterini yetmiş bin to- [ na yükselttiklerini hayret tabede bulundu. Bu beliğ ve deve takdirle görüyoruz. Bu fterli nutku şöylece hülâsa ede-parlak muvaffakiyetleri saye- bilirim: sinde İtalya, devlet bütçesine! «Tiitün mevzuu İte kilisenin her vıl bir milyar Türk lirası j doğrudan doğruya bir alâkası safî gelir safcüyan sigara sana- yoktur. Fakat tütünün mlllet-yiinln iptidai maddesini yaban- |lcrtn iktisadi hayatındaki rolü m memleketlere muhtaç olmak-| çok ehemmiyetli olduğu için sızm böylece elde ettikten baş- ı sosyal bakımdan alâkamızı çek-ka. mühim bir tülün İhracatçısı [nıeğe lâyık bir mevzudur. Bil-olmak vasfını da kazanmış bu- hassû milletler arası topluluk-hınuyor. lara ve sevgi ve saygıya daya- ı
★ nan İşbirliğine vesile olması
Mükemmel bir teşkilât, çok mevzuun ehemmiyetini bir kat samimi ve cömert bir misafir' daha arttırır. Milletlerin İkil- kere daha teyit etmek lstemlş-severllk ve muhteşem bir İyi ka- ' sadl inkişaflarında ve refah se- lerdlr.

Tilrklyenin konferansta çok kuvvetli bir kadro ile temsil e-dllmesl, müzakere ve kararların memleketimizin tütün politikasına uygun bir İstikamet almasında müessir olmuştur.
Konferansta memleketimizin temsil şeklinin arzettlğl bftriz hususiyet, delegasyonun Dışişleri, Ticaret ve Tekel Bakanlıklarının birer mümessiline mukabil, seyahatin mali külfetlerini şahsan yüklenmek leragatln-de bulunmuş olan, aralarında benim de bulunduğum serbest piyasayı temsil eden tanınmış sekiz tülün tüccarından terekküp etmiş olmasıdır. Milli İktisat dâvalarımızda Demokrat Parti İktidarının hükümetle hususi teşebbüs arasında kurmak istediği samimi ve Ahenkli İşbirliğinin bu yeni ve Ati İçin ü -mit verici tezahürünü alkışlamamak mümkün değildir.
Bedri Nedim GÖKNİI.
Franko Salazar gö rüşmeleri
İki memleket arasında tam bir görüş birliği var
Lizbon 38 İAJl) — (Afp): Franco-Salazar görüşmelerine dair neşredilen resmi tebliğin metni aşağıdadır:
■İspanyol devlet başkanı general Franco Ue Başbakan Sa-lazar Portekiz ve İspanyada birlikte geçirdikleri bir kaç günden faydalanarak, bu vesile İle 1939 da var olan dostluk ve ademi tecavüz paktı hükümlc-rl ve ek protokollarınm tatbiki İle alâkalı milletlerarası durumu İncelemişlerdir. Bu görüşmeler hali hazır dünya durumu hakkında her iki devlet adamının tam bir görüş mutabakatına malik olduklarını göstermiştir.
öte yandan İki devlet adamı, bu vesile ile İspanya İle Portekiz arasında samimi ve sıkı bir anlayış hüküm sürdüğünü ve her iki milletin, müessir bir işbirliği örneği gösterdiğini bir
bul havası içinde konferansı a- ' vlyelerlnln yükselmesinde mües-çan, İdare eden ve sona erdiren İtalyan dostlarımızı milli iktisat dâvalarımızdan sayılan tütün mevzuunda Avrupanın en büyük müstahsil memleketi o-lar. Türkiye ile sıkı işbirliği sağlamak arzusunda görmek, bizim İçin ancak müşterek men-
slr bir rolü olan tütünün sîzler gibi salâhiyetti bilginlerin himmet ve gayretiyle Iktlsaden daha yararlı, fakat sıhhate daha az zararlı bir hale getirileceğinden şüphe etmiyorum.»
Bu nutuktan sonra kudsiyet-penAh tahtından İnerek sıra İle
Adalet Bakanı
Ankara 28 (A A.) — Bir müd-dettenberf İstanbul ve Trakyada tetkiklerde bulunan Adalet Bakanı Halil Özyörük bu sabah Ankara ekspresi İle şehrimize dönmüştür.
Amerikanın *sheri yarılım «tarak Fransa'ya gönderdiği 33 tonluk Scbcrman tipi tanklar Cherbourg limanına çıkarılıyor
OÜNYAPA^g’
İnsan normal olarak 120 yıl yaşayabilir
Tanınmış Amerikan kimyageri Dr. Thomas S. Gardner, insanların yakında 120 sene yaşayabileceğini söylüyor. Dr. Gardner'in söylediğine göre, insanın yaşlı olmasını geciktiren Ume fazla ehemmiyet verilerek araştırmalar yapılırsa önümüzdeki 10 senede İnsan ömrünün uzatılması mümkün olacaktır.
Dr. Gardner'e göre, «Mümkün olan ömür uzunluğuna henüz varılamamıştır, İnsan uzuvlarından azamî İstifade ederse normal olarak 120 sene yaşamalıdır. Fakat daha yavaş İhtiyarlarsa, vasati ömür uzunluğu ona göre artar.»
Dr. Gardner. bugün yaşlılar arasında kalp damarlarının zayıflamasının en mühim ölüm sebebi olduğunu söylüyor. «Cho-testerol denilen bir maddenin damarlarda, kalpte, adalelerde ve diğer uzuvlarda birikmesi belli başlı bir âmildrl. Araştırmalar. chollne ve lnosllol gibi llpotroplk denilen âmillerle buna mani olunablldlğlnl gösterir. fakat muhtelif yaşlardaki insanlara verilecek en muvafık dozları tesblt etmek İçin daha fazla tetkik at yapılması lâzımdır.»
Dişleri çürüten mikroplar
Bakteriyoloji mütehassısları diş oyuklarının dibinde bulunan saç gibi ince mikropların dİ» minesini eriten ve dişi çürüten asidin kaynağı olabileceğini iddia ediyorlar. Bu mikroplar, diş oyuklarını mikroskopla tetkik eden Roçester üniversitesi tıp ve dişçi mektebi profesörlerinden binbaşı George W. Burnett ve Dr. Henry W. Scherp taralından keşfedilmiştir.
Binbaşı Bumett'ln söylediğine göre, bu mikroplar o kadar ufaktır ki en kuvvetli mikroskoplarla bile zor bulunur. Tecrübeler. bu mikropların diş minesine ve diş kemiğine fena tesit ettiğini gösteriyor. Fakat bu tecrübeler, mikropların diş1 Çürüttüğünü veya şimdiye kadar meçhul olan başka bir hastalık sebebiyle başlıyan bir çürümeyi takip ettiğini gösterecek kadar İlerlememiştir.
M öl on şapka 100 yaşında
îngil teredeki şapkacılar 2-7 Ekim tarihleri arasında Mr. Bovler'ln hâtırasını anacaklardır. Londra sitesinin bu meşhur şapkacısı 100 yıl evvel moda haline getirdiği ve tanıttığı şapkaya «Bowler» adını vermiş ve Avrupa memleketlerinde sonradan, buna melon şapka denilmiştir.
Birleşik Amerlkada hâlâ bu tip şapkalara derby denilmektedir, Bundan tam 109 yıl evvel îngilterenin Norfolk eyaletinde yaşayan Lelccster kontları ailesi mensuplarından Milllam Co-İte. dünyanın her tarafında erkek şapkaları stiline tesir eden bir karar vermiştir. Bugün bile, İyi giyinen adamlar resmi kıyafetler İçin bu stil şapkayı uygun görmektedirler,
Willlatn Coke atlı sürek avları meraklısı idi. Sadece, yegâne şikâyeti meselâ atıyla tilkiyi kovalarken silindir şapkasının sık sık başından kayıp düşmeğiydi Bu müşkülünü Londra sitesinin meşhur şapkacısı Mr. Bovler'e bildirmiş ve kendisinden. alçak dallara takılması daim az melhuz basık tepeli, sert kelotlu bir şapka yapmasını istemiştir.
Mr. Bövlcr müşterisinin arzusunu yerine getirmiş ve yaptığı yeni stil şapkaya, kibar alıcısına atfen «Coke» adım vermiştir. Bugün hâlâ Londrada İş yapmakta olan Mr. Bovler'lnı firmasından bu stil şapkalar,I defterlerde ve satış fişlerinde' »coke» olarak gösterilmektedir, | Fatmt pek kısa bir zamanda dünya bu şapkalara «Bowler*| adını takmıştır.
Bugün İngilterede >Bowler>' veya »mülon» şapkalar bilhassa sitedeki İş adamları, sivil giyinmiş subaylar ve at yarışlarındaki profesyonel kumarbazlar tarafından giyilmektedir. Fakat son yıllar zarfında bu stil şapka a? çok yeniden moda! olmağa başlamıştır.
Araba vapuru tarifesinde tenzilât yapmak lâzım
Şirket zamanında mer’i karne usulü ihdas edilse çok yerinde bir hareket olur
Araba vapurlarından biri Kabataş iskelesinde
Araba vapurları seferleri, son zamanlarda Denizyolları İdaresi tarafından çoğaltılmış bulunuyor, Ötedenberi yalnız Kabataş ile Üsküdar arasuıda işleyen a-raba vapurları seferleri üç dört ay evveli de Kadıköy - Sirkeci, Kartal - Yalova ve Küçüksu -Bebek arasında da İhdas edilmiştir.
Tetklkatımıza göre bu yeni araba vapuru seferleri ihtiyacı tamamiyle karşılayacak miktarda değildir. Halbuki motörlü vasıtalar seneden seneye artmış bulunduğu ve bu vasıtaları kullananlardan bir kısmı da her iki sahil arasında gidip geldikleri İçin araba vapuru seferleri kifayet etmemektedir.
Halbuki bundan çok sene evvel İki sahil arasında araba vapuru İşletilmesi düşünülmüş ve Icabeden tedbir alınmıştı. Ezcümle 1304 tarihinde Ticaret ve Nafja Nazın Zihni paşa ile mülga Şirketi Hayriye arasında ve o zaman Şirketi Hayriye müdürü merhum Hüseyin Hâki efendi arasında İmza edilmiş bir mukavelename vardır. Bu mukavelenin üçüncü maddesinde şöyle deniyor:
■Şirket, Üsküdar ve Kabataş -
Sirkeci iskeleleri beyninde ke-makân ihtiyaca kâfi araba vapuru İşletmeğe. İleride mevsimine göre Büyıikdere ve Hünkâr İskelelerinde araba vapuruna göre iskele tesis etmeği taahhüt etmiştir»
Yine bu mukavelenin 46 ncı maddesinde şöyle deniyor:
«Şirket, Üsküdar ve Kabataş ve Sirkeci İskeleleri beyninde kemakân evkatı münasebede İhtiyaca kâfi araba vapuru İşletecek ve şartnamenin tarihi tasdikinden İtibaren un sekiz ay zarfında Biiyükdere ve Hünkâr İskeleleri arasında araba vapuru İşletmek üzere lk:fza e-den iskeleleri tesis edecektir»
Aradan altmış küsur sene geçtiği halde hâlâ bu madde tamamlie tatbik edilememiştir. Ezcümle yukarıdaki maddelerde İşaret edildiği gibi İki sahil arasında bu yerler arasında seferler İhdas edilmek şöyle dursun halkın en zaruri İhtiyacı dahi nazarı dLkkate alınmamıştır. Meselâ bir otomobille karşıdan karşıya geçmek. İki lira ücrete tâbidir. Bu para, arada sırada araba vapurundan istifade e-decek olanlar İçin büyük bir şey
tutmasa bile hergûn karşıdan karşıya gidip gelmek zorunda kalanlar İçin günde en as dört Ura vermek şahsî bütçelerde baltalayıcı tesir hasıl edcı
Halbuki 1937 ve i938 •«•nelerinde ve merhum Necmtddln (Molla ı Koca taşın İdare meclisi reisi bulunduğu zamanlarda hergûn araba vapurundan Htl-fade edecek olanlar için uç aylık karneler ihdas edilmişti. Kırk beş Hra o?an bu üç avhk karnenin hâmili araba vapurlarından istediği kadar ıst irade edebiliyordu. Halbuki araba vapuru ücretlerinde tenzilât, tazammum eden bu karne «sulü kaldırılmıştır. Eğer bu kaineler bugün de mevcut olsaydı bir çok otomobil sahipleri - kışın dahi — Anadolu yakasında o-turabtleceklerdi Bu mesken buhranını tahfif edeceği eibi, kış aylarında karşı sahihle bir çok sayfiyeler boş kalmayacaktı. Bu suretle Istan bulda mesken buhranı da kısmen olsun halledilmiş olacaktı
Bunun İçin araba vapuru seferlerinde — hiç olmazsa — gidip gelme ücretlerinde tenzilât yapmak lâzım gelir
M R. E.

Dostluk paktı
Filipin ile dostluk paktımız Vaşington-da teati edilecek
Vaşlngton 28 (A.A.) — (United Press): Demir perdenin batı ve doğu uçlarında bulunan Birleşik Amerikanın en güvenilir dostlan Türkiye ve Filipin. Va-şlngtoncla ebedi barış ve dostluk sözleşmesin de bulu nac akl ardır.
Filhakika İki memleket arasında hazırlanan dostluk anlaşması Filipin elçiliğinde Türkiye ve Filipin büyük elçileri arasında doküman tealisinden sonra yürürlüğe girecektir.
Keşmirde Daücıhk ve tabiî manzaralar
Cihangir, bu memleket için «Eğer dünyada bir cennet varsa o cennet buradadır» demişti
Üzeri karlarla örtülü olan dağların, çevrelediği Keşmir vâ-dlsl dağ sporunu sevenler İçin bulunmaz bir yerdir. Bu mınla-Icada muhtelif yükseklikte tepe ve dağlar mevcuttur. Bu tepe ve dağlar dünyanın her tarafından hünerini göstermeğe gelen dağ sporcuların m ülyaretgâhı olmuştur.
Keşnılre gelen turistler bilhassa dağ sporunu cazip bulmakta, daha doğrusu bir çokları bu sebepten dolayı Keşmlrl ziyaret etmektedirler, İnsan, vâ-
Bu barış ve dostluk anlaşması
daha evvel Vaşlngtonda 13 Ha-, diyl çevrellyen dağları tırman-ilran 1949 da Türkiye büyük (dıkça gözleri önüne serilen mun-elçlsi Feridun Cemal Erkin ve Filipin büyük elçisi Joaklm Ell-zalde arasında İmzalanmıştı.
telefonlarımı, Unomuhamı J05SS Vazı İslen artıb - Idnr» Kw8j M Un Ur AHin
ZlUUcca >6 — Hım I4T
tm,aH GU ÖŞI» lirindi /m
E. 10 lî »1.M «00 Ö.27 12.00 ıai v. s.» 6.42 n.nr» 1625 inse» a>gı
tdorennııe: lıunhul Hamilli civarı
Cemal N»diı tokeg' No 13
zaraya, vâdl, nehir, göl, çayır, I ormanların meydana getirdiği I manzaranın seyrine doyamaz. I Keşmir göllerinde geçirilen dinlendirici bir kaç günden sonra dağa çıkmak çok zevkli olmaktadır.
| İmparator Cihangir, bu harl-kulâde manzara karşısında heyecana kapılarak şu sözleri sar* fetmlştlr:
| «Eğer dünya yüzünde bir cennet varsa, o cennet başka hiçbir yerde değil, buradadır!»
I Aşağı kısmı zengin, çeşitli bitkilerle, yukarı kısmı karlarla örtülü olan Pir Panchal silsilesi. Keşmir vâdİsini kuzey Hindistan ovalarından ayırır. Zlr-! velerl sisle kaplı olan bu tepeler yalnız sporcuları cezbetnıekle | kalmaz, aynı zamanda tetkikat [yapmak isteyenleri de kendine 1 çeker.
1 Sporculara vesait ve yol hususunda âzami kolaylık gösterilir. Turistler, bu kolaylıkları saye-(atade 14.000 ayak yüksekliğin-
I
deki tepelere kadar çıkmaktadırlar. Gulmarg'dan ötede Khl-lanmarg, Allpather tepeleri ve 15.000 ayak yüksekliğinde Aplıar wat dağı vardır kl bunların her birinin kendine mahsus cazibesi turistleri kendilerine çeker. Gene Keşmirde bulunan Kara-karam dağlarının yüksek zirvelerine çıkmak İçin her sene ıriuh telif heyetler teşekkül edeı
Keşmlrin belllbaşlı tepelerinin hükümetin yazlık merkezi Srlnagar İle irtibatı vardır Hafta sonünda otobüsler halkı uu havaliye taşır. Dag göllerine ve glaslyelere yapılan gezlrtt' ve seyahatler bu tepe istasyonlarından başlar.
PahaJgam'dan başlayıp 2 günlük bir seyahatten sonra 15 000 ayak yüksekliğindeki Kola hal* ye vardır. Kolah&l Kaşmirin normal hale avdetinden sonra dağ sporcuları İçin eski cAzip halini almıştır Buradan rŞeker kellesi) tepesini ve onun yanında uzanan 5 mil uzııniugıınd.'iJcl korku telkin edici glasiyeyi temaşa etmek mümkündür.
Sonamarg’dan ve Haramııkh dağından ötede vc Gatıgaba) dağının hemen dibinde çevresi 5 m!) olan bir dağ gölü vardır kl horikırlAde manzarası insanı teshir eder.
Dağ sporcularına lâzım gelen kolaylığı ve lüzumlu malzemeyi temin için bütün tepe istasyonlarında teşkilât kurulmuştur. Bundan başka tecrübeli ınih-mıındalar meraki) turistlere yol göstermektedirler Bütün bu kolaylıklar dolayı' r "Mir ki Kcş-rnıre g-ten lurb.i'eıi'i sayışı gün geçtikçe artmaktadır,
Savaş birliğimizin Koreye hareketinden enstantaneler
BÜYÜK WC KİBAR AİLELERİN YA-N'NDA ÇALIŞMIŞ - Âdabınııınscı et sahibi; gene ve çalickan bir garson klitaT aile yanında !■> aramakladır Akşamda C-nvon rümuzııns
21'1
MODA DENİZ KULÜBÜNDE — Tik atacından kameralı, Avrtma yapısı 7» beygir makineli, den’zci bir motor acele satılıktır Kompeldlr Kulüpte görülebilir. Te1 fi0«ı7fi 187 - 1
Yukarıda bir Mehmetçik, fcarısile vedalaşıyor, ortada; askerlerimi», hareketten evvel nama» kılıyorlar, aşağıda; Savaş birlij no dahil subaylardan bir grup
Mahkeme Kori dört arında
Allah seni dokuz ayda nasıl yarattı?
Koridorun eski aşinalarından. Sarhoşluk, kavga ve kumar suçlarından arasıra yoklar buraları. Hoşsohbettir. Dert yanarken bile yüz eğriliği göstermez, ağzından fena söz çıkmaz. Bizi görünce karşıdan gülümsiyerek selâm verdi. Yanına gittik. Sol şakağına tentürdiyotlu pamuk parçası yapışmış. Sorduk:
— Geçmiş olsun. Yüzüne ne oldu? Ustura yarası mı yoksa?
Sırıttı:
— Yok, bey kardeşim. Ustura mustura değil, bu sefer mesele başka türlü.
— Gene biriyle kavga ettin galiba.
— Hiç sorma, bey abl. «Söyletme beni, derdim büyüktür» diye bir türkü vardır, bilirsin ya.
— Demek bu defa derdin büyüğüne çattın?
— Ben ona çatmadım, o bana çattı. Allah seni inandırsın ki şuracıkta otururken öfkeden kendi kendimi yiyorum. Hani, fena bir şey söylesem yüreğim yanmıya-cak. Vay dinine yandığımın dünyası vay! İmanını seversen doğru söyle, efendi kardeşim. Tatlı bir kavunu kesip doğrasalar da şurada getirip önüne kovsalar, fena demeğe ağzın varır mı?
— Varmaz tabiî. İyi şeye İyi denir.
lâkırdıyı bilmez miyim ben? Sîzlerin sayesinde, kör kütük sarhoş olsam bile sözümü, sohbetimi bozmam. Amma velâkln, bir fena huyum vardır, kimsenin hatırı için eğri lâf edemem, îyiye iyi, fenaya da fena derim. Kafamı kesseler de koltuğumun altına verseler gene beni bu huydan vazgeçlre-mezler. Şimdiye kadar başımdan geçen kavgalar, gürültüler hep bu yüzden değil mi? Malûm ya, doğru söyli-yenl dokuz köyden kovarlarmış. İnsan dediğin, zemberek gibi kıvrılmamak, minare gibi dosdoğru olmalıdır. Ben bunu bilirim, bunu söylerim. İşte, gene enseleyip buraya getirdiler beni. Hâkim beyin karşısında da her şeyi dosdoğru anlatacağım. Onun mürüvvetine kalmış. İsterse kodese göndersin, İsterse salıversin yakamı. Görüyorsun ya, üstelik yaralandım da.
— Şu işi anlatsana. Kim yaraladı? Buraya niçin getirdiler seni?
Küskün bir tavırla kaşlarını çattı:
Doğru dürst lâf edeyim derken torpile çarptım, bey kardeşim. Bayramda öğle vakti bir arkadaşa rasladım, kolumdan tutup beni bir meyhaneye soktu. Tezgâh başında ayak üstü üç duble rakı yuvarladım. Allah seni inandırsın ki dört değil, tamam üc duble rakı içtim. Ağzıma bir damla fazla rakı koydumsa Allah belâmı versin.
— Yemin etme canım. İ-
— İnanırsınız tabiî, efen-lâf et-
— Ilay ağzını seveyim. Sizin gibi akü başında efendiler de olmasa bu dünyanın kazığı kopar. Gel gelelim, doğru lâfı herkese anlatamıyorsun kİ. Kendi içlerinde fenalık olduğu için, başka-1 nanıyoruz, farının da niyetini fena zan-| »ediyorlar. Ağzımdan çıkan di abi. Benim doğru
MENSUCAT MÜHENDİSİ - Pamuklu iplik ve donuma ve ipekli dokuma üzerinde tnlısll ve ihllsinınl İn-glltcredc görmüştür Armür ve Ja-kmlı desen ve makineler İhtisası da-hllni'Jedu PK. IMS Galata
215
S SENE AVRUPA ŞEHİRLERİNDE ÇALIŞAN — 2000 sicilli Sefaretlerden bonservisti bir şoför hususide İl arıyor Akınm'da «Hurim şoför» rumuzuna 222
SATILIK ALMAN PİYANO — Yepyeni 3 pcdallık çnrrai telli dcmlrlçl BevoRlıı Qa|ftta«aıa,v Yenlçnıçı F.rden apartmuın 51/5 saat 11 ■ 16 müra-■ nal cıım.ırrcsl ve pazardan maada.
2X- - I
ROREHT KOLEJİN TİCARET KIS- , MINDAN MEZUN - »>l U(m'’l m essnelrrinac terı utre gürmüş, ingıı ce - Almanca - TÜr'-.ıe mılhabe ve muharebeyi ld»rr edebilecek genç vb her gün muayyen günler
Islcnıektedı
A., ..ıııld.l
ÇOCUK BAKU
ar- - .
14 YAŞINDA ERKEK ÇOCUK ARANIYOR — Bir yazıhanenin telefon islerine bakacak 14 yo-pnı geçmemek şartlyle bir erkek çocuğu aranıyor. Cafcaloglu Nuruosmaniye caddesi numara » Kredin Yapı Büıosura dalma: 12-2 arısı müracaat. 223 — l
MAĞAZADA — Yelek parça Mtt| memuruna İhtiyaç vardır İngilizce bilen tercih olunur. Müracaat P.K. 195. Telefon 203OI. 229 —
BİRİ 1 YAŞINDA ÇOCUĞA BAKMAK. DİĞERİ EV İSLERİNİ YAPMAK IçtN — Tecrübeli iki bayan lâzımdır. Sahçekapı, Cermanya hanında S numaraya müracaat, 235 — î
BAKIRKOYDE — Intnavona 1ÎÛ met- PENDİK İNCİSİ — Pcndlkte Ma-re. İstanbul asfaltı üzerinde patsclfcn- dalyoo bahçe karsısında tasdikli pU-mls « pıtıca arsa acele «otılıRtır Met- na göre ıfrazlnnmış, denize nazır »r-re muratıhaı 0-8 T.L. Tel 60975 salar bedeli nra vadeli taksitlerle d-11.6 — 1 denmek üzere satılıktır. Galata Bah-
--------------——----------------------------^yar han No. 25. TL: 44011
27-1 - 1
KİRALIK DEPO—Tophanede tramvay caddesi üzerinde kiralık depo görmek ve görüşmek Üzere KarakOy Palas 3/3 Galata telefon 4021» müracaat edilmesi. Î85
tiğimi sen de bilirsin.
— Sonra ne oldu? Sarhoş olup kavgaya mı tutuştun?
— Yok be kardeşim. O ka-darcık rakı ile sarhoş olur mu İnsan? Ne tarafından baksan üç duble rakı bu. Amma velâkin, hava sıcak olduğu İçin güneş altında dolaşırken kafayı adamakıllı cilâlıyor. Arkadaştan ayrıldıktan sonra gezmeğe çıktım. Yolda giderken bir avrada rasladım. Avrat da avrat ha! Boy, pos. endam yerinde. Hani, «Seni böyle servi gibi nasıl büyüttüler?» diye bir söz vardır, nasıldı o?
— Kim yetiştirdi bu gûnâ servden bâlâ seni.
— Hay ceddine rahmet. Bu lâfı edenin de ağzına sağlık. İşte, tam benim gördüğüm avradın üzerine söylenmiş bir lâf. Karının karşısına dikilip baktım, baktım, en nihayet dayanamadım; «A benim sultanimi Bu ne güzelliktir! Kurban olduğum Mevlâ dokuz avın içinde nasıl yarattı seni? Gel, bir de bizim evdeki karıyı gör. Yüzüne bakanın kırk yıllık ömrü geri gidiyor. Bizim karı sana kurban olsun, ben de seni yaratan Allaha kurban olayım» dedim Bu lâflarda bir fenalık var mı, beyefendi kardeşim? Amma gel de bunu hatun milletine anlatabilirsen anlat bakalım. Benim sözlerimden hanımın öfkesi kabardı; «Terbiyesiz, edepsiz» diye bağırıp çağırmağa başladı. Derken efendim, geriden bir de koca karı peyda oldu; «Vay, sen kim oluyorsun da benim gelinime sataşıyorsun?» demesiyle beraber elindeki çantanın demirini suratıma çarpıverdi. Ondan sonra da polis enseme yapıştı, haydi bakalım mahkemeye.
Mübaşir çağırdı, yine gü-liimslyerek veda edip gitti.
Ce. Re.
LÜKS BİR MAĞAZA İÇİN — Kasa, tezgâh ve muhasebe servislerine elverişli genç bayan, bay ve bir çocuk aranıyor. Müracaat: tat. posta kutusu 240. »37 — 2
TEZGAHTAR BAY ANARAN1 YOR — öcret dolgundur. Müracaat; Maçka Sllâhhane Cad. No. 40 Güven Boya ve Tmlzlcme evi tM —
FOTOĞRAFHANEDE - Kasiyer için bayan aranıyor. Adres: Eminönü Nimet Abla Glşcai sırasında Foto Hasat» Sönmen. 215 —
BAYAN ARANIYOR — KlnuesH. M yasında içtimai durumu tyl olan bir bay. evinin işlerine daimi bakabilecek tamız bir baytın arıyor. Şahsi durumunu İzahattı mektupla Kurtuluş Bilezikti sokak No. 219 kat 2 de K. c. adresine, 277 —
MEMUR ARANIYOR — Şirketimizin piyasadaki Işlerlle tahsilat işleri uda ve kısmen Burada çalışacak bir memur baya ihtiyaç vardır. İki bin lira nukdl kefo'ct vermesi şarttır. Müracaat: 10 - l’l ara» Büyük Postahme karsısı Tutum Bankası üstü Merkez han kal S, 201—1
Bra dercinin büor işlerinde ÇALIŞTIRILMAK ÜZERE — «O lira ücretle daktilo bilen bir basan aranıyor. Nuruosnıanlya caddesi 4lı No. ya müracaat. 289—1
HUSUSİ BİR DERSHANEDE BERABER ÇALIŞMAK ÜZERE — Bir İngilizce ögıetmenl aranıyor Hal tercümesi İle müracaat; P. K. 2330 Bey-ofilu. 26? — a
BİR DIŞ TABİBİ ARANIYOR — AfyonkarahHar içlıı mesul müdür bay veya bayan bu dlj tabibi ns İhtiyaç vardır. Arzu edenlerin saat 10 - 17 arasında Sirkecide Parla Otelinde Havan Fehmi BrdoÇana mil-racaalları, Tel: 22445. İST — 3
TEMİZLİK YAPACAK KADIN ARANIYOR — Halt» (la bir glln fabrikanın yazıhanesini tcmlrilyecek bir kadına ihtiyaç vardır. Müracaat Halil Sezer Karyola fabrikası Sirkeci. Saikımsügüı, Pemirkepı Cad. No. î.
ısı - 1
BtR DOKTOR MUAYENEHANESİNİ İDARE EDEBİLECEK KABİLİYETTE — Bir bayana ihtiyaç vardır. Eski Türkçe v* daktilo bilenler tercih olunur. Müracaat.' Dlvanyulu No. 104. 256 —
14 - 1« YAŞINDA LÂBORATUVAR AMBALAJ İŞLERİNDE ÇALIŞACAK KIZ İşçi ARANIYOR - Müracaat: Zafer Lâbaratuvon Fermeneciler caddesi 11/4 Galata, 25ü —
3 ALİM SATIMCI
SATILIK KAMYON - Şcvıolo 43 model, Önü nlkclAJ. çok İyi bir vasiyeti*. Müracaat; Aksam 10 da İstlk-IA1 Cad. 304 Ayhan 17 No Elem.
B33
SATILIK KIYMETLİ TABLOLAR -Avrupa reuarnlnrı tararından yapılmış Uç yailiı boy» tublo. Müracaat amit 10 - 12 Şıjll. Hasat sokak 39. Tcleltın «8301, 2®0 ’ — 2
SATILIK YENİ DİZEL ELEKTROJEN GURUBU — 24 beygir lukatlıı-deki Dizel matörüne akvplc Asea Al-ernalörü. otomatik şalterle, nkümü-Alör doldurma tcrllbatlylc cereyan tevzi tablosu komple saldıktır. Sirkeci. Erzurum han 22 No müracaat. 256 - 2

M MI.*M R1 1H1M
OIKKA7 - Iputek ıMcvcıılerc tavassut cdcı Emlâk, arazı alım «alımı İle vekâlet islerini kabul eden hor «esin İtimadım kazanmış olan Suhulet Emlâk Zarif Özalp Beyoğlu BOyük Parmakkapı kösehaşı No 4 Telefon 42396 121
SATILIK KONKASOR - Az kullanılmış yeni vaziyette blr Konkanilr satılıktır. Görmek İsteyenler. Galata Tersane rnd-tcsl No 261-1 Alelye. Telefon 23711. 262 — 1
ACELE SATILIK OTO - Tajra hU-sual plâkalı Istnnbulda taksiye elverişli Sludlınker oto ehven fiatle. Taksitle de verilebilir Beyazıt Bakırcılarda Yeşil Burdur Otelinde Salma müracaat. 270 — 1
SATILIK SİNEMA MAKİNELERİ -Alıcı ve projeksiyon. Alman sinema makineleri, görmek İçin 10 * 13 arasında Sull Hasat sokak 34 Telefon 35301 201 — 2
SATILIK DİZEL ELEKTROJEN GRUBU — Amerikanın meşhur blr fabrika» mamulatından 25 beygirlik. 223 380 volt. 3 safindi. 50 frekans. 1000 devirli tablosu ve tcferruallle blrlikto satılıklı., Monta) islerinde 2 hafta kullanılmış yepyeni ve işler bir variyettedir. Adres Bay Şevket, Sıra-evler sokak No. 1, Kandilli - Istan-bul. Telefon: Kandilli 118 267 —
DEVREN SATILIK GAZOZ İMALÂTHANESİ — Amavutköv Sebzeci Bayram ?okok No. 7. Müracaat saat 12 ye kadar dükıtâııda sahibine tedi-yatta kolaylık gösterilir 328—1
SATILIK EV — Harem iskelesine yakıtı iki ka'lı. ahşap, altı oda. elek-tı-lk. su. navaçazı tcs'iatlı l'ö» tealini. Selimiye İskele Cad 24 Aym eve müracaat. 230 — 4
KİRALIK KÖŞK — Enıırc.ın da Koru caddesi No. 1 1 de 12 odalı, manzaralı. bahçeli vo konforlu kârglr köşk tamamen vcva kısmen kiralıktır. İçindekilere müracaat. 231 — l
SATILIK ARSA — Marmara ya hâkim 433 m2 Beyazıt. Koska Gürün Apt. yanında 3 kapı No lı içinde 3 katlıya müsaadeli. 40.000 liradır. Mesai saatlerinde 21İ99 ı telelon. 234—1
KÂRGIR IŞ YLRİ ARANIYOR — Terkos ve elektriği mevcut 40-50 M. kaıe ccnlijliglnde piyasaya vakın olması P icardan maada 10 - 12 arası Tel. 26538 240 - 1
KİRALIK GARDROP — Gnlalnsa-ray Yenlçnrsı No 1 örgüı 'Ün Alet BÖcefllnln gardrohu kiraya verilecektir. Görüşmek için her gün saat 12 den 4 kadar özgüre müracaat. 244 —
OSMANBEY GİŞESİ — Ulek köse blr dükkân devren satılıktır Müracaat: Hai&ıkArgnri cad. 243/11. 245 — 1
AZİMET DOLAY İSİYLE DEVREN KİRALIK MAĞAZA — Bcvoglunun en İşlek bir yerinde bilhassa ocente-İtte elverişli 8-10 otomobil teşhir edilebilir büyüklükte «büyük blr mağaza» devren kiralıktır. Müracaat Yemiş. Der "bası - Süreyya Bı.'mumcıı, 216 — 1
ÇAKMAKÇILARDA - Valide hanında değerli üç oda İle Yeslldlreklc fabrika. İmalâthane lıışnsma müsait 574 metre karelik arsa satılıktır Sul-tauhamam Salı »çeşme No Blt ’e. 247 — 4
ACELE KİRALIK ~ Rey. Blu İtalyan hastahtuıesi a.kasında Süngü sakak 5/2, manraralı. İki adalı, batı,yo. hela, kaloriferli ıfllks daire senelik 2400. Telefon 44270. 243 —
CAĞALOĞLUNDA - Mürettiphane. matbaa, lAbotatuvar veya dükkân olmaya müsait arkasında blr oda ve mutlağıyla birlikte kiralıktır. Müracaat: Alemdar. Çatnlçeşıne Sak No. 20. 263 - 2
SATILIK EV VE ARSA - Maltepe-nln an güzel yerinde istasyona beı dakika meşalede av ve arsalar nakil sebebiyle satılıktır. Maltepede öğretmen Ihsan beya İsıanhıılda 21778 telefonda Hadi beye müracaat. 266 —3
DEVREN SATILIK UCUZ DÜKKÂN — Bakkal, jckcrci. tütüncü, kasap. berber. fotoAııfçı. boyahane. Müracaat Fatih. Malla Madalyon Emlâk Teles 25944 260 —
ZEYTINBURNU — Çimento fabrikası karşısında tren güzergâhında fabrika ve ev yapmağa elverişli 31.000 metrekare baS. bahçe ve boş »rar. satılıktır. Bu>J içinde Mehmet AUye müracaat. 211 —
ERENKOYDE KİRALIK ÇİFTLİK — 20 ılilntlm meyva ve sebzelik. 100 dB-ııtlın tarla. Ev, ahır, arabalık ve aa-rnonlık. Telefon. 4484a Halli Gülay.
25-1 - S
SATILIK YENİ KAGİR BİNA _____________________________________________________________
He, l3e uyar Mahmulpa-a Yeşildlrek , KİRALIK TİCARETHANE tCİH -Ncclbelendl sokak 5 Mü.arat; Aynı Slrk„.(de plyaM mcr|(fI|nde alımda «mı Emlnbev han Bedros Te; 26870 „„f|llr.,lnıl, ve blr m|1(t,„arı 0>!tn __________________________________1111 | kal 6 odalı bina tamamen veya Ammen kiralıktır. Müracaat. Yeni Postane sırasında 6 nef Noter karşısında ı 11 - 13 numarada kırlatlyecl İbrahim I Erben 221-7
ACELE SATIŞ - SulLııınhmetle dcııiz görür Toû mî bahçeli çamlı akar suyu dörder daireli İki konak yapılacak Adliye sarayına vllz metre mesafede büyük İnşaatlara elverişll-■nesafede. Büyük İnşaatlara elverişlidir. Tavassutsuz müracaat Knp.ılıca r>ı Sandal Bedesteni sokak No. 16.
197
SATILIK ARSA - NişanlaşındB Vatı K'inııflı caddesinde 3 metreden farla cephesi alan 16" mâ önü açık arkası ferah S katlı apartıman İn saatli a munaadeiı sahihinin alile satdık-tır Telefon 22HO9 198
BOS TESLİM — Taksimde Abdülhak-amit caddesinde Pamuk Palas epar-lesllm bla-
ye dükkanı dev
KÂRGIR KELEPİR BOS EV -
ıımaıunın bir da ireırt
TARARYAYI SEVENLERE turnuvası iRoulgnoll
ARNAVUTKÖYUNDE KİRAL SATILIK BAHÇELt GÜZEL KÂRGIR BİR EV — Osl katla Bir hol. dört oda. Zemin katta: tkl hol. İki Oda. bir mutfak, Bodrum katta: Bir bot, banyo, tkl oda. kiler kömürlük ile k.ımnlı çamaşırhane. Zemin ve ü«t katlarda arkada boydan boya tarara. 300 Mî güzel hlr bahçesi İçinde, havuz ve kuyusu vardır Evin dürt tarafı açık Müracaat' Beyojlu Asma-lımesçlt No. 11 Güven Bakkaliyesi.
232 — 1
İNGİLİZCE DERS - Kolej tecrübeli ciddi bayan 4 ayda pratik İngilizce Oflrellr Evlere gider, dere* 3 lira Aksumda «Kolejli» rümuzun* yazılması 2IT —
KELEPİR - 500 ve İM mî İlk İki parça fevkalâde manzaralı çaplı arsa ucuz ve acele sut ılıktır Müracaat: Kabataj iskelesinde Fıstıkçı Celâle.
28-t —
SATILIK YENİ APARTIMAN — n lamnnıile bö? Müracaat BetoBlu, MİS sokak No 23 21» - 1
İNŞA EDİLMİŞ dn 4lu lira gelirli
ÜÇ ODALI İKİ HOLLÜ BOŞ EV ACELE SATILIKTIR — *'
Beyoğlu Mis sokak No. 15
KIZ TALEBE copa BAYAN MEMÜ-RE İÇİN ERKEKSİZ AİLE NE2D1N-DE KİRALIK ODALAR - Müracaat Aklarav Namık Kemal caddesi No. l'Iû Komisyoncu bav Emin
176

I .
SERMAYEDAR BAYAN VE BAY ARANIYOR — Çnk kârlı bir U için _____ müracaat - Çarşıkapı - Lekeciler ao-Mür’acaııi !ca4‘ d-ersçeı Han kaı 1 No 6, 236 —1 I îRfi —

SATILIK ARSALAR - Mecidiye-köyünde Likör fabrikası karşısında Büyülülere caddesi asfaltı üzerinde ve yanındaki İkinci Taşocağı sokağında İçinde meyva ağaçlarını havi muhtelif ebadda arsalar satılıktır Müracaat: Telefon: 30063. 2«3 -
MERKEZİ YERDE — Tramvay caddesinde geniş dükkanlı yedi odalı kûrglr 4cnl« bahçeli ev arsası haline aeele «.ıtılıklır. Kadıköy Emniyet Sandıftı kanısındaki kahvede İbra-hlmc. 272 — 1
SATILIK EV VE ARAZI — Çcııgcl-kvyde iskeleye yirmi dakika, akar «uyu, binden fazla meyva agncı. on beş dönüm arazi, İki katlı evi. rir.ıa-te ve inekçiliğe elverişlidir 14 ten sonraları Tahta kale Selâmet han No. 15 sahibine müracaat,
173 — 1
KİRALIK EV - 0ç kıt be» oda. tatlı su kuyusu, sarnıç. bUj-ilk bahçe, elektrik ve terkosu vardır Tcpcbasl Aynolıçeşme Sürurl yokuşu No. UT dlr içindekilere müracaat. 252 - 2
NİŞANTAŞININ EN GÜZİDE BtR YEHtNDE — 6.73 cepiıe 2Ş derinlik arsa acele salılıkt r Görmek ve İzahat almak için 42396 va telefon.
154-1
nill IIKIIIIIIIIIIIIUllllllllliltlOKIIIIİIIIIIIiaillHlllllllllllliriltlIllltlItl
I İNGİLİZCE. FRANSIZCA HUSUSİ DERSI.EH — Öğretmenliği musad-dnlc tccıübell bayan İsrafından. Hor derece talebeyi İlk derslerden konua-rnıga alıştırma, G .il ila OkçumuM caddesi 112 «Rayan S.» namına yar.ıt-
İNGİLİZCE. FRANSIZCA — KoUeJ, Filoloji mezunu bayan öğretmen tam KalleJ seviyesinde tedrisle gençleri imtihanlara hayata küçükleri pratik muvaffakiyetle hatırlat Aksam «Filoloji» mektupla. WI — B
MEKTUPLARINIZI ALDIRINIZ Gazetemiz İdaresini adres olarak göstermiş atan karilerimizden UlUSU - D V .16 - VEK - İ H -t.Ö — Nimet — Çocuk —
namlarına gelen mektupları İd» tehaneblsden aldırmaları rtea olunur ■'
Zayi — Dördnncıi şube müdürlüğünden ulnuş olduğum (631) sicil num&ral: otomobil kullanma ehliyetimi kaybettim, yenisini çıkaracağımdan eskisinin hükmü yoktur çakmakçılar No. M Haşan Teclmer

UCUZ FİATLE KİRALIK MÜSTAKİL KAT — iki oda torkos elektrik manzara Küçük Bebek Dııyıbey so-— 1 kak 13 No. ya müracaat 264 — 2
Zayıflamak İçin en çok kullanılan usul buhar banyolarıdır. Buhar banyosunu yaparken harareti kontrol etmek İçin, bazı âletler icad edilmiştir. Bu âlet banyoda bulunan kadın veya erkeğin gözleri hizasına gelmekte ve bir düğmeye basmak suretiyle hararet ya indirilmekte veyahut arttırılmaktadır. Yukarıki klişe buhar banyosu yapan kadınla hararet kontrol âletini gösteriyor.
29 Eylül 1950
AKŞAM
Sahile 7
HER AKŞAM BIK HİKÂYE
BULMACA]
ı a
1 ilil
I 1 1.1 I
I TTl ı
1 l i ■
ıı an ■ ı ı ■ ı »NO
1 ■ ...
1 İlil
1
Balının müdafaası için 61. Bradley ne diyor?
Müdafaa hattıroızı Ren’de kurarsak Bati Almanyanrn Rus yanın eline düşmesini göz ününde tutmalıyız
İ2mir mektubu
İzmir tüccarlarının
yavaş
Alezl değil.
Milyoner fabrikatör Menela-611i, Alex namında gayet fakir bir yeğeni vardı. Meneifis, ne kadar hasis İse, yeğeni de o nispette hovarda İdi. Delikanlı milyoner amcasının fabrikasında veznedarlık ediyor, aldığı aa maaşla İki yakasım bir araya getiremiyordu.
Alexln ruhi ıstırabını arttıran diğer bir nokta da her gün elinden binlerce Hra geçmesi idi. Paralan sayıp kasanın içine koyarken İçi kan ağlardı.
Nihayet bir gün dayanamadı ve kasayı kilitledikten sonra:
— Benim 6ûsdûğüm hayat, hayat değil, işkencedir. Her gün jp.cn m n cebinde. elinden binlerce lira geçtiği halde akşamlan sevgilisi ile beraber, bir eğlence yerine gidecek parası olmaması ne feci şey! diye söylenirken bu sözlerini işiten tilki gibi kurnaz veznedar muavini Roland:
— Bunu ciddî mİ söylüyorsun mösyö Alex? diye sordu.
— Ciddi de söz mü?
— Size şaşıyorum doğrusu?
— Niçin?
— İhtiyacınız olan parayı kasadan almadığınız için.
— Benimle alay mı ediyorsun Roland? Muhtells mİ olayım?
Veznedar muavini Roland, bu sual karşısında kahkahaları basınca Alex sordu:
— Niçin gülüyorsun?.
— Gülüyorum mösyö Çünkü kendi paralarını
başkasının paralarını alan a-dama muhtells derler,
— Kasadaki -paralat benim nu sanki?
— Sizin değil de. kimindir ya? Amcanız öldüğü «aman mirasına kim konacak?
— Ben!
— Başka varis var mı?
— Hayır!
— O halde’
Kolandın bu sözleri, zavallı delikanlıyı derin düşüncelere şevketti. Kasadaki paralara W gün konacağı düşüncesi Alexl, e) siirmeCe İkna edemiyordu. Amcası hâlâ hayatta isi. öldüğü zaman servetini başka bİT| işe tahsis etmiş olabilirdi.
Alex bu mülâhaza üzerine, yardımcısına dönerek:
— Sözlerin beni İkna edemedi Roland, dedi.
— Doğrusu üzüldüm. Fakat sizi İkna edecek başka delilie-rinı de var.
—Delillerin ne İmiş bakayım?
— Paralara el sürdüğünüzü amcan nasıl öğrenecek? Gelip de kasa.yt konirtd ediyor mu?
— Hayır!
— O halde niçin istediğin kadar para almıyorsun?
— Vicdanım buna razı olmuyor.
— Affınıza nıagıuren söyliye-ylm kİ, siz çok geri fikirli bir adamsınız. Sizin daha iy) günler görmeniz, nenim de biraz müstefit olmam için ölmenizden başka Mr çare kalmıyor.
Alcx bu sözleri işitince, yerin den fırladı:
— Ne dedin? Bir daha tekrarla bakayım!
— ölmenizden başka çare TOk dedim. Yan: kasadaki bütün paralan alacak ve amcanıza da şu mealde bir tezkere göndereotkatalz:
«— Sevgili amcacığımı Dal-CnJıkla kasayı açık bıraktığım için içindeki bütün paraları a-«ırdılar. Karşınıza çıkmağa yüzüm nlmadığınaan intihar ediyorum. Allah taksitannn af etsin Izma: Yeğeniniz AJez»
Kolandın bu şeytanatı delikanlıya pek İptidai görünmekle beraber, mükâlemeye devam ftdcrck sordu:
— Sonra ne olacak?
— Sonra mı? Cenaze töreniniz yapılacak. Bildiğiniz gibi tabutlar kapalıdır. Arkandan , ağlıyarak cenazeni kaldıraca- j ğız. Kırda öldüğünüzü amcasına •öyliyeceğiz. Bir doktordan para İle sahte Mr ölüm llmü- ' haberi ve belediyeden de defin ' müsaadesi alacağız, tş olup ' biter.
Alez kahkahaları basmağa j hazırlanırken birdenbire ciddi- , teşt!. Kasada yüz bin küsur lira vardı Biraz düşündükten , sonra muavinine:
— ölmeğe karar verdim, de- ( di. Kasayı açarak içindeki paraları. el çantasına doldurdu. , Muavinine de bu güzel bulu- t «undan dolayı komisyon olarak . yüzde on verdi
Alexln cenazesi yük törenle kaldırıldı. Tabutun arkasında gözleri yaşlar İçinde yürüyen ihtiyar amcası:
— Ah zavallı çocuk! Niçin gelip bana söylemedin de durup dururken canına kıydın. Sanki sen benim biricik varisim değl mİ İdin? diye dövünüyordu.
Fabrikatörün yeis ve ıstırabı hudutsuzdu. Arkasından yürüyen takma sakallı, ihtiyar kılıklı. siyah elbiseli bir adam, yanındaki veznedar muavininin kulağına eğilerek:
— Artık dayanar-iıyacağım. Zavallı amcama acıyorum, diyor.
Veznedar muavini de seste:
:_ Sus be aptal herif! Oyna-
dığımız oyunun farkına varırlarsa mahvolduk, diye cevap veriyordu.
Bu sakallı, ihtiyar kılıklı adam, fabrikatörün yeğeni Alex idi. Tanınmamak, için yüzüne makiye] yapmış, İhtiyar bir adam ialığma girmişti.
Nihayet cenaze olayı kabristana vardı. İçi tahta parçaia-rlle doldurulmuş tabut, mezara İndirileceği sırada İhtiyar fabrikatör yeis ve ıstırabından hıçkırıklara boğuldu. Alez, amcasının bu elim durumuna dayanamıyarak birdenbire fabrikatörün boynuna sarıldı :
— Amcaağım, ağlama. İşte ben sağım, ölmedim diyerek takma sakal ve bıyıklarını çekip çıkardı.
Cemaat arasında bir takım çığlıklar koptu, bu beklenmedik sahneye şahit olan basa yufka yürekliler, bayılırken ihtiyar fabrikatör, belin! doğrultarak:
— Süfli herif, demek ölmemişsin, şimdi gerçekten öleceksin diyerek yeğeninin suratına şiddetli iki şamar aşketti ve kendisini etrafLan köşar&k gelen polislere teslim etti
Ateş İle bu şeytani hırsızlığın ve düzembazlığın elebaşısı olan veznedar muavini o gece tevkifhaneyi boyladılar.
Fabrikatör, yeğenini affetmedi ve iki düzembaz ağır ceza mahkemesine sevk edilerek beşer sene hapse mahkûm oldu.
Çeviren: A. HİLÂLİ
Soldan «ağa; 1 — Körpe ktrpe. S — Bir nevi İmtihanlar. 3 — DcU Patronun kansı, « — T«r»’ tir etrj ilgam. B — Bir UUOdrt merkan - Biçarenin bu-ji, 6 — Tavır - Bir etnlr, T — Yama - Petrol. B — Nazili defıl -Ayakla yapılan tarj», 0 — Centilmenlere yakışır aurett*. 10 — Kati olur.
Yukarıdan aoagıja: 1 — Birer birer, î — Knrmakarıjık renkli - Baş. 3 — Tersi her İşi çabuk gOrOr - Tcmlı paçavra. 4 — Taral tecrübedir -
Mezkûr kimseyi. 5 — Yoğurttan çıkan yağ - Noyu. e — Sonuna «S> gelire* bir bayan olur - Adaletli. 7 — Kadın -Fasit. 0 — Dullar - Fenalık.
GECEN BULMACANIN HALLİ
Soldun (3gı: 1 — Sembolü. 3 —
Odumdan, S — Garam, Şu. « — Unutan. 5 — Kir. Nem», e — Elcfitm. T — Arta, An. 8 — Namlrtuy. 8 — Lir, Zlha. 10 — Im, Katla.
Yukarıdan »saflıyn.1 1 — ÇogııkhHr.lı, 2 — EOnnl. Satm. 3 — Mururetme. 4 — tatil. L1L 8 — Zamane. İta. B — Ol. Negatif, 1 — Taç. Mkahl. C — Unuttun «'an.
Kâğıthane korü muhtarlığından: Köyümüz merası (Fişekhane sırtından - Okmeydanı - Dâ-rülâcezc - Hürriyeti Ebediye ve Orta Bayır) bir sene İçin arttırma ile kiraya verilecektir. Bundan evvel Akşam gazetesi vasi-taalyle yapılan İlânda talipli çıkmadığından arttırma ve eksiltme kanunu Hereğince bir defa daha ilânına karar verilmişti-
İhale tarihi 30.9.950 günüsaat 1030 da Kâğıthane köyü muhtarlık odasında yapılacağından talip olanların yüzde 7.50 pey ak çeleriyle mezkûr günde köy muhtarlığına müracaatları İlân olunur. (12452)
Kağıthane köyü muhtarı
Hakkı Durak
Zayi — Dlvrlk nüfus memurluğundan aldığım re İçinde askerlik mua meleler İm y &2ilı k İmlik cüzdanımı, terhis kâğıdımı kaybettim.. Yenisin! alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
19M doğumlu
Ingiliz komiinisllerinin zararlı faaliyetleri
Vaşlngton 28 (AA) — (Afp): Vaşlngton gazetecileri tarafından şerefine verilen ziyafette söz alan müşterek Genel Kurmaylar Başkanı General Omar Bradley demiştir ki:
«Batı Avnıponın müdafaası kuzey Atlantik camiası güvenliğinin anahtarıdır. Hatla Karede düşman kuvvetleri ile çarpışırken dünyanın diğer tarafının müstakbel müdafaa plânlarını hazırlamalıyız. General Omar Bradley Alman askeri kuvvetleri İhdasına ve bu kuvvetlerin kuzey Atlantik savunma teşkilâtına katılmasına taraftar olduğunu bildirmiş ve şöyle de-
Kanaallme göre, İleri savunma haltımızı Ren nehri üzerinde tesis edecek olursak Batı Âlmariyanın kaçınılmaz bir surette Sovyet Rusya eline düşmesi ihtimalini göz önünde tutmalıyız. Batı Avrupanm uygunsa-yunma plânı Almanyayı kazandırır, vö Almanya biliyor kl. hürriyet ve esaret arasındaki fark Atlantik camiasının kuvvetine bağlıdır. Birleşik Amerika askeri şahsiyetlerinin bu konu üzerindeki tavırları Alman askeri kuvvetlerinin Atlantik paktı çerçevesi dahilinde. Batı Avrupa savunma teşkilâtına İthâl edilmeleri tahindedir.
Mâkul bir şekilde hareket etmek İçin böyle bir tat!fanın cereyan etmesi lâzımdır. Mamafih bunun, Alman kuvvetlerinin bir tecavüz gticü haline gelmeleri ihtimalini bertaraf edecek bir «eklide cereyan etmesi lâzımdır.
Fakat batılı Almanlar komünist zulmüne karşı kendilerini müdafaa fırsat ve çarelerinin teminat altına alındığını görmezlerse hür milletler safına hiç bir tanıtın cezbedliemlye-ceklerdlr.
Bradley sözlerine şöyle devam etmiştir:
Birleşik Amerika ile dostlarının bugün karşılaştıkları en büyük tehlike birleşmiş milletler kuvvetleri Korede zafer kazandıktan sonra Amerikan hükümetinin askeri kuvvetini azaltması keyfiyetidir.
Birleşik Amerikanın Batı Avrupa savunması için giriştiği taahhütlerde taallüi göstermesi meselesinin bahis konusu ola-mıyacağmı tasrih eden Bradley, Amerikan kuvvetlerinin iki defa Avrupada çarpışmak zorunda kaldıklarını hatırlatarak demiştir kl:
«Bu sefer aşikâr azmimizin mütecavizlerin cesaretini kıracağı ve hattâ bir harbe başlamaktan men edeceği ümidi İle. harb çıkmadan önce dostlarımızla olmak niyetindeyiz.
Avrupaya karşı takip ettiğimiz askerî siyasette şu üç noktayı nazarı itlbare alıyoruz;
1 — Diğer asker! taahhütlerimizi ve bilhassa Birleşik Amerika savunmasını sağlamak.
2 — Avrupanm bilâhare cereyan edecek kurtarmalara değil, müessir bir savunmaya dayanmasını sağlayacak şekilde müna&lp bir kuvvet teşkili.
3 — Amerikan milletine karşı adilâne hareket etmek İçin Avrupa milletlerinin hisselerine düşen yüke tahammül etmeleri zarureti.
Bundan sonra Avrupa müdafaası İçin Amerikan kuvvetlerinin gönderilmesi meselesini inceleyen Bradley, bu kuvvetlerin haiz oldukları ehemmiyetin aşağıdaki dört âmile bağlı olduğunu belirtmiştir;
1 — Kore harbinin muvaffakiyetle 6ona ermesi.
2 — Amerikan kuvvetlerinin İstihdamını icap ettirecek mahiyette diğer hiç bir mahalli harbin çıkmaması.
3 — Kuzey Atlantik paktı, diğer âkit devletlerin Batı Avrupa müdafaası İçin Birleşik Amerikanın sarfettlgl gayretle mütenasip gayret sarfetmeleri.
General Omar Bradley'ln bu nutku münasebeti He iyi haber alan çevrelerde belirtildiğine göre, Bradley Savunma Bakanı Georges Marsh ali He tamamı He mütabık kalarak görüşlerini izah etmiştir: Filhakika Mar-ehall. hâlen başlıca vazifelerinden birinin. Birleşik Amerikanın güvenliği bakımından her türlil muhtemel tecavüze karşı Avrupa savunmasının sağlanması olduğu kannatindedir.
kredi ihtiyaçları
Bankalar ihtiyaca cevap veremiyor — Bankacı ve ihracatçı ne diyor?
ir tan gün feci «r surette
Gizli tahrikat ile memleketin müdafaa gayretini baltalamağa çalışıyorlar
Londra 28 (AF) — Çalışma Bakanı George Isaacs dün, İngiliz komünistlerinin, sanayi sahasında istikrarsızlık tevHt etmek ve böylece tngll terenin müdafaa gayretini baltalamak için gizli faaliyetlere girişmiş olduklarını söylemiştir.
Çok geniş bir halk kütlesine, hitap eden Bakan, komtaistle-rin, tertiplerini hnlk gözünden, saklamak İçin gizil grev komiteleri, gizil grev genel karargâh-j lan ve bunun gibi afallarına gelen diğer vasıtalara başvur- j duklannı belirtmiştir.
Isaacs, 15 Eylülde Avam kamarasındaki beyanatında belirtmiş olduğu veçhile, komünistlerin İlk hedef olarak dokları, nakliye sistemini ve milletin iaşesini gözlediklerini tekrarlamıştır.
Bakan, «komünistler siyasi sahada tam bir muvuflaklyet-slzllğe uğramış oldukları İçindir kİ şimdi onları İktisadi sahada karşımızda buluyoruz* demiştir.
Çalışma Bakanı. kızılların yeni siyasetinin fi Mart tarihli bir toplantıda tesblt edilmiş olduğunu kaydettikten sonra alınmış olan karardan bir parça okumuştur. Bunda «Asıl büyük netice, mürteci unsurların toplandığı parlâmentoda değil, fakat İşçi kütlelerinin, sokaklarda ve fabrikalarda yapacakları mücadele neticesinde elde edilecektir» denmektedir, Bakan, bunun mânasını anlamak hiç de zor değildir, (HltlerLn tekniğini hatırlayın» demiştir.
Bakan, İngiliz sendikalarının, ettiği İçin mahkeme tarafından bir sene hapse veya bin dolar tediyesine mahkûm edflmlşLlr.
Onlardan geri kulam zaten hapistedirler.
On'lar, Ho!l jTvoodda, senaryo
muharrirleridirler vb kendileri. Mümessiller Meclisinin komünist olup olmadıkları hakkında sormuş olduğu suale cevap vermemekle hakarette bulunmaktan mahkûm edlimlçterdlr. kendi İdare meclislerinin karan haricinde herhangi bir fâaliyete iştirak etmemelerini de talep etmiştir.
Dünya barış kongresi Londlrada mı toplanacak?
Londra 28 (AP) — Londranın komünist gazetesi «Daily Wor-ker» dünkü sayısında, İkinci dünya barış kongresinin 14-19 Kasım arasında Londrada toplanacağım bildirmiştir.
Başbakan Clement Atlee İse, İngiliz barış komitesinin genel sekreterine yazuıış olduğu bir mektubunda, hükümetin, «yabancıların bu kongreyi teşkil etmek İçin Birleşik Kıratlığa girmelerine müsaadeye hazır olmadığını» bildirmiş, bununla beraber, tngllterenln hür bir devlet olduğundan bahisle, «kanan dairesinde kalacak kongrenin içtimain* mani olunmıya-cağını ve vize taleplerinin her şahsın kendi şahsi vaziyetinin tetkikinden sonra İntaç edileceğini. fakat îngllterenln, komitenin teşkili için çalupnış olan yabancılara vize vermlyeceğlnh belirterek, kongrenin haznrlayı-cılannın yüzüne kapıları kapatmıştır.
Amerikalı komünistlerden biri mahkûm oldu
Vaşlngton 28 (AP) — (HoUy-wood onları» diye isimlendirilmiş olanların sonuncusu Adrlan Scott dün. komünist oJup olmadığı nı söylemekten imtina
Terfiedenöğretmenler
152 lik öğretmenlerden de bir kısmının tâyinleri yapıldı
Millî Eğitim Bakanlığı şehrimiz okullarında başarı gösteren öğretmenlerden aşağıda İsimleri yazılanları birer derece terfi ettirmiş tir:
MuzaffET Çeblş, Babahat Aklin, Mebruke ökmen, Muazzez Taner, Kâmuran Ersöz, Belkis. Kulaksız, Nadide Ergüven, Kâna Deniz. Mfinlfe Gönalon, RukJye Yücebaş, Fetahat Çataloğlu, Merzuka Ankay, Mahir Tonk, Fehmi Asya, Ali Brsan, Mustafa Ersoy. Kadrlye RatiıUı, Ahmet Omurtak, Şükrü Berkcan, Talât Gür. îffet Uyanık, Mukbil Kısa-kürek. Necat! Bayer, Sezai Gündüz, İhsan Ann, L&mla Erten, Belkis özaltan, Semlha Toygar, Fatma Acarlan, Pakize Işık, Şa-dlye Türemen, Sürehan Soygü-der, Safariye Andlç, Müşerref Tamer Nuri Güzel tuna, Memnun e Ülker, H. Hulâgü Armağan, Haydar Gürkan, İ. Elem Aral, ihsan Coşkun, Galip Eritip, İhsan Beşean Hamdi Canei, 1. Hakkı Oünsel, M. AH Beamcz, Mlkrame Başar, Tevflk Ergene, Nedim Taran, Zehra Çevik, Zeki Borağa®, Kemal Göksu, Sadi Atasoy, Şaibe Kansu, Saniye Sözen, 1. Hakkı Orbek, Aliye Günkü t.
152 İliklerden tâyin edilenler
152 ilk öğretmenlerden Istan bula tayin edilenler Şunlardır:
Fazilet Oriıon, Hayriye Tiizcl, Miikerrcm Tragny. Nadire öz-kes. Nimet özyalım, Nezahat Yasa, Şaline (teeeren Meliha Kı hçer. Kıymet Başdoğan, Niyazi Arttel. Sabahat Timur, Atiye Andlç. Zebra özsün. Hamide
Ünşaj, Çevriye Atakan, 8alme özeri, Hacer özman, Bedriye Taşbaş, Sacide özker, Müşerref Atayık, Malike Arkan, Nezihe Conker, Fazilet Aylfi, Berla Kür, Fikriye Üresin. Aliye Yaşar, Lütflye Er, Nimetullah Yurdakul, Hatice Melnhat Uruz. Fahriye Açıkel.
İzmir limanı
İzmir (Akşam) — Bu mevsimde Ege bölgesinin krediye olan İhtiyacı pek fazladır. Bu yılın üzüm ve incir mahsulleri piyasaya gelmekte, açılan lma-iâthanelerde işlenmekte, sele-fon kâğıtları İçine sarılarak tahta veya mukavva kutulara konulmakta ve dış memleketlere İhraç edilmektedir. Bölgede İhracat mevsiminin başlama-siyle tüccaTİann krediye İhtiyaçları da. şiddetlenmektedir. Bir banka müdürüyle görüştüm. Bana, Ege bölgesinin kredi ihtiyacı hakkında aynen «unlan söyledi:
*— Bu mevsimde yalnız iz-mlrdekl tüccarların kredi İhtiyacı bir milyar lirayı bulur. Halbuki îzmlrdekl bankalarda bu kadar para asla bulunmaz. Her bankanın parası, muhtelif İşler üzerinde, çeşitli muameleler görür. Onun için yalnız ihracatçılar emrine bu kadar mühim bir paranın muamele mevkiine konulması mümkün olamamaktadır. Öyle teklifler karşısında kalıyoruz kİ: en İyi müşterilerimizin tekliflerine bile mecburen red cevabı veriyoruz. Meselâ bir tek ihracatçı yetmiş bin lira, bazısı ve büyük olanları iki yüz veya üç yüz bin lira istiyor. Siz de bir banka müdürü olsanız bu teklifi derhal ve istenilen miktar üzerinden kabul edemezsiniz. Zira yalnız bir tüccara İki yliz veya üç yüz bin Ura verecek olursanız diğer müşterilerinizin İhtiyaçlarını nnsıi karşılarsınız? Onun için, bu gibi dilekleri asgari hadlere İndirmek suretiyle müşterilerimiz olan tüccarları memnun etmeğe gayret etmekteyiz, öyle ihracatçıların müracaatları karşısında kalıyoruz ki İzmir muhitinde çok iyi iş yapıyor, mevkii İyi, İşi fevkalâde... Onu des-
nılan bfr görünüş memleketlerin, kendilerine iâ-zun olan ham maddelerle yiyecek maddelerin! stok etmeğe çalîşmsûan tabii bir keyfiyettir herhalde,..
Bu orada pamuk mahsulü ve flatı Hacrinde durmak da yerinde olur kanaatindeyiz. Pamuk Hata .kilo başına 325 kuruşa kadar yükselmiş, sonra 300 kuruşa inmiş ve nihayet 320 kuruşta aâblt kalmıştır. Bir kilo pamuğun Ege bölgesinde 320 kuruşa satıldığı İlk defa vâki olmaktadır. Vaktiyle 240, hattâ 250 kuruş üzerinden alivre pamuk satışı yapmış bulunan bam İhracatçı tacirler. Eylül ve Ekim ayları için, teslimi taahhüt ettikleri pamukları sevk ve İhraç edememek vaziyetinde bulunmaktadırlar. Halbuki alivre satışlar İçin girişilmiş olan taahhütler, bir tacir için namus borcu sayılır. Bir kaç büyük tacir, bu şeklideki taahhütlerini — büyük olan zaran sineye çekerek — yerine getirmişlerdir. Pamuk böyle olduğu gibi Üziim de böyledlr. Fiat İçin esas olan 9 numara üzüm şimdi toptan 65 -67 kuruşa yükselmiştir. Daha yükselmesi de muhtemel olduğu söylenmektedir.
Netice itibariyle bu sen eki İhraç mahsullerimizin İyi flatlerle dış memleketlere satılacağı re sevkedileceğl anlaşılmakta, müs tahsilimiz, bundan memnun olmaktadır. Çünkü mahsul lln mühim kısmı henüz müstahsilin elindedir. Ancak bununla alâkalı ve mühim olan diğer nokta da memleket dahilinde ihtiyaç maddelerinde flatlerin yükselmeğe doğru yönelmesidir. Halk, ucuzlnk beklemekte olduğu için esaslı tedbirlerle plhasada yükseliş! önlemek çok lüzumlu bir Işttr. îfctlsatçılanmızm dikkatlerini bu mühim noktada teksif

Mahkeme, tapu, icra ve noter iânları
Bedelleri husstd şahıslar tarafından ödenen mahkeme, icra, tapu ve noter İlânları glb! resmi Hânlar eskiden oidoğu gibi doğrudan doğruya «AKŞAM» idaresi tarafın-dan kabul edilmektedir.
BAKTERİYOLOG
Dr. Necmettin Ülker
LÂBORATÜVAR1
Babifi.lt Vilâyet Konağı karşısında (9) numaraya nakletmlştir.
Kan, İdrar, Balgam, Kazurat vesait tahliller, gebeliğin idrar muayenesiyle erken teşhisi
Göz Mütehassısı
Dr.CeTiil Görür
Cağaloğhı Nuruosmanlye caddesi Alay Apartımanı Pazardan oaşk» bet gün mat 14 ten 18 e kadar. Telefon: ?u0S8
teklemek, her suretle kredi İhtiyacını karşılamak birim İçin bir borç sayılabilir. Fakat diğer tüccarları da düşünmek mevkiinde bulunduğumuz İçin İşin İdareciliğine başvuruyoruz.»
Bir ihracatçının görüşü
Banka müdüründen sonra görüştüğüm ve bankacı gibi a-duıın yazılmamağını rica eden bir İhracatçı her yıl bu mevsimde kredi ihtiyaçlarının arttığını söyllyerek şu mühim noktayı belirtmiştir:
(— Bu mevsim, mahsulün işlenerek İhracına büyük ehemmiyet verdiğimiz mevsimdir. Bundan sonra İhracat daha da artacaktır. Avrupa memleketlerinden gelen teklifler çoktur. Her çeşit mahsulümüze talep artmıştır. Bu durum, 1938 senesi ve ondan az önceki anormal teklifler zamanım andırıyor. O senelerde Türklyeden her çeşit mahsul İstenmekte, hattâ yüksek bedelle yapılan oferto-lar bile İtirazsız kabul edilmekte İdi. Bilhassa yiyecek maddelerine fazla revaç gösteriliyordu, şimdi de piyasanın gelecekteki durumunu gözönündc tutan her hangi bir tüccar, piyasa flatandan bir miktar fazla fiatle mal teklif edecek olsa bile yine sipariş almakta, teklifi reddedilmeni ektedir.»
Durumun nezaketi
İhracatçının bu sözleri; gelecek bakımından düşündürücüdür. Avrupada durumun nezaketi meydanda iken ve Korede harb devam ederken İthalâtçı
etmeleri icap ediyor._________
OSMANLI BANKASI
Türk Anonim Şirketi, Tesis tarihi: >863
Sermayesi: LO.OOT.WO. tnglliı tirası —■—• '!
Merkezi İdaresi: tstanbul — Galata Istan bulda: Yenlcaml. Beyoğlu, Kadıköy ve şişlide ve Türitlyenin başlıca şehlrlerile...
Paris, Marsilya, Londra. Mançester. Mısır, Kıbrıs. Irak, Filistin ve Maverayı ürdflnde. 1
şubeleri:
Suriye ve Lûbnanda Riyalleri vardır.
Her tiirlü banka muameleleri yapar
— - ■-------
Çok müsait lala şurtiurııe tasarruf ve mevduat hesaplan açılır
Tasarruı hesaplan iCln üç ayda blı ikramiye keşideleri yapılır.
Daha fazla malûmai tırnak için Osmanlı Bank» sı Gişelerine mürnuoaı edilmelidir.
29 Eylül 1950
AKŞAM
Bahlfe 8
MAZON
CİLDİNİZ ÇAMAŞIR DEĞİLDİR.
Meyva tulü bulunmalıdır.
KABIZLIĞI defeder, mide
ve yanmalarını giderir, ağızdaki tatsızlık ve fena Kokuyu Lzale eder. HO RO8 markasına dikkat *
Herkesin ®vlndo ve seyahate çıkacak çılanlarda her şeyden evvel bir şişe
GÜÇ HAZIMLARI kolaylaştırır.
SUMERBANK
fogiifc Havayolları ile mil $ tereken
Vadeli ve vadesiz tasarruf mevduatı
Daim» LOUIS PHILIPPE putiroo
30 EYLÜLE KADAR
Zayi — 13418 sicil No. Iı İstanbul şoför ehliyetimi kaybetsin. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
Mustafa oğlu Şeyim Turan
Lübnan •*
Pudrasının 8 yeni rengi arasından biri, ni yalnız bir defa tecrübe ediniz.
YütünUtlin olacağı *a|irt(cı sevimlilikten ve artedeeeği tora-«ellen hayretle ka-(ocaklına. Bu pudra aynı zamanda cilde bir gül yaprağı kadar nazile bir güzellik «min eder. Hususi bir birleşme usulü ve yeni bir teknik sayesinde inceliği ve sabit kalma kabiliyeti fevkalâdedir. Her kadm tipine uygun gelmeli İçin 8 renk inceden İnceye tetkik edilmiştir LOUIS PHILIPPE raır zevkli büyük bir
(f

A

M
A
Çlsmel eril
Türk kauçuk sanayiinde
En ileri adımdır
Zayi — Konya nüfus memurluğundan ahniş olduğum nüfus cüzdanımı kaybettim Yenisini utacağım dnıı eskisinin hükmü yokttır. 1031 doğumlu Mustafa kızı Y'adipnr Ateş I Zayi — Beylerbeyi nüfus nıe-lınurluğundan aldığını ve içinde ' askerlik muamelelerim kayıtlı lUııılik cüzdanımı kaybettim Yenisini alacağımdan eskisinin I jn)^ö^ Qtın|0U İsmail oğlu İbrahim Halil Alptuna
Devlet Denizyolları ve Limanları I isletme Genel Müdürlünü İlânları [
Fıtık Olanlara
Fransadan nr. miktarda getirdiğim DELO-TE fabrikasının kasık bağıntını tercih ediniz,
Fıtık Mütehassısı
ROSETO
isi i kİ Al Caddesi No. 435
Kıymetli bir Müşahede Amerikanın meşhur Roohfel-ler enstitüsü ilini araştırmalar konseyi tarafından neşredilen bir bültende, petrol kuyularında çalışanların saçlarını gayet İyi muhafaza ettikleri müşahede edilmiştir. Aynt bültende belirtildiğine göre, BENZİNE de PETROL maddesinin saçların dökülmesine mâni olduğu tes-blt edilmiştir. Bu maddeyi havi yegâne müstahzar
Petrol Nizam dır. Saç dökülmesi ve kepeklenmesine karşı hârika ilâç PETROL NİZAM sayesinde derhal başlayınız. Bütiln eczanelerde ve lüks parfümeri mağazalarında bulunur.
KIBRIS
MISIR İSRAEL
uçunuz
KIBRIS Hovayollarile ieyahat «deneniz, horikülâcfe iyi yetiştirilmi| dirayetli Ingiliz pilotlarının sevk ve İdare ettiği uçaklarla uçmuş olununuz. Uçakların bakımı, tecrübeli
yükıek Ingiliz mühendisleri tarafından yapılmakladır. Seferler muntazam, ilk vö tarifeye M
tamamen uygundur, Kıbrıs iHavayollarlI® tam .. ..K.
bir konfor içinde seyahat elmiş olur v® yük-sek bir nezaket ve ihtimamla karalanırsınız.
Fazla tafsilât almak ve yer ayırf-1 inak için İngiliz Havayolları
L.İ Palas, Ayaspaça No. 1. Tel.
8298Zyewya taçlıca seyahat acentelerine müracaat
KIBRIS HAVAYOLLARI
ÇİMENTO İLANI ANADOLU ÇİMENTOLARI T.A.Ş. KARTAL YUNUS ÇİMENTO FABRİKASI
Evvelki İlânlarımız nazarı itibara alınmamak şartiyle BİLÛMÜM TESLİMATIN 1/10 1050 tarihinden itibaren, ordinolardaki teslim vadelerinden tKl AY EVVEL yapıla-çtıftun müşterilerine arzeder.
2.11.1950 Çekilişi
ikramiyesi 18.500 liradır
En az 10q liralık hesap açanlar da keşideye katılırlar, hesabın çekiliş tarihine kadar İdamesi lâzımdır.
Her 100 lira İçin ayrı bir kur’a numarası verilir. İkramiyelerin vergisi bankaya aittir,
SÜMERBANK mevduata en ilksek faizi vermektedir.
Şube: Galata, Bankalar caddesi. Ajans: Bahçckapı Yeni pestahun® caddesi.
(115201
1 — 22.500 kilo bltonıtullk boya pazarlıkla satın alınacaktır,
2 — Pazarlık 10/10/1950 salı günü saat 15 do Tophanede genel müdürlük Alım Satım Komisyonunda yapılacaktır.
3 — Tasarlanmış defteri 29.250 lira, güvenmesi de 43»7 Hra 60 kuruştur.
4 __isteklilerin, pazarlıktan önce giivenme paralarını 1da-
rcnılB veznesine yatırmaları vo şartnamede yazdı belge vc makbuzlarıyla bitlikte belirli tarihte kötulsj’onda bulunmaları lâzımdır
5 — şartnamesi hergün komisyonda görülebilir. (12697)
S ENEE>£
100.000 LİRA
■ Yakın Doğu Makine Anonim Şirketi■
YÖNETİM KVRULliNBAN:
Şirketimiz sermayesi 3 Mayıs 1950 tarihli Ortaklar olağanüstü Genel kurul toplantısı karan ile 200.000.— liradan 500.000.— liraya yükseltilmiş ve ünı husustaki kanuni nıo-raalm İkmal edilmiştir
Arttırılan 300.000,— liradan, önce tahsil edilen 75.000,— liradan bakiye 225.000,— liranın tezyidi sermayeyi taahhüt eden hissedarlarımız tarafından bir ay zarfında Şirketimize yatırılması llAnen rica olunur.
Zayi — Kadıköy nüfus memurluğundan aldığım ve İçinde askerlik muamelelerini yazılı kimlik cüzdanımı kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
1330 doğumlu MİMİyn(11 Oğla Haralnmho Ariktt'
I
Teklif isteme
SÖMERBANK
Alım ve Satım Müessesesinden:
Kayser! Pamuklu Sanayi! müessenemlsln İhtiyacı İçin ayda asgari 35 ton teslim şar t iyi e birinci nevi 430 ton buğday nişastası alınacaktır.
Evsaf, şartnamemi alım servisimizin 0. net kısmından alınabilir.
Bu işe İştirak için müezsesCmtz veznesine 3.000.— lira teminât yatırılması ve kapalı zarflı tekliflerin 8/10/1950 günü akşamına kadar müessesemlıdc bulunması lâzımdır.
Mucssoaemit ihaleyi yapıp yapmamakta serbesttir. (13238)
İstanbul Vali ve Belediye Başkanlığından:
5/8/1950 tarihli Hâna ektir.
ft (J (Eski % 5) faizli 1913 İstanbul şehri İstikrazı tahvillerinden tedavülde kalanlarının tamamı 1/10/1950 tarihinden itibaren 10 sene müddetle beher tahvil 5Oo Fransız frangı lıe-sablle erken, tediyeye tâbi tutulmuştur.
9 Temmuz 1934 tarihli anlaşmaya, İştirak İçin damgalanmış tahvillerin 1 Temmuz 1944 (dahil) denberl ve damgalanmamış tahvillerin L Ocak 1935 (dahil) denberl vadesi hulül eden kupon bedelleri de tediyeye arzolunacak tahvillerin bedelleri İle birlikte 30/9/1955 tarhine kadar cem'an ve maktuarı 100 frank olarak ödenecektir.
Tediyat, Istanbulda Osm anlı Bankası Galata merkezince tahvillerin tevdii gününde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının Fransa frangına uyguladığı alış kuruna göre hesaplanacak ve Türk lirası olarak icra edilecektir.
Türkiye haricindeki hamillere alt tahvil ve faiz bedelleri-olan
nln transferi hariçte mukim eşhasın Türk lirası ila matlûbatının transferi hakkındakl ahkâma tâbidir. Keyfiyet, tahvil hamillerine tavzihtin ilân olunur.
İstanbul Sıhhî Kurumlar Arttırma ve Eksiltme Komisyonundan:
Lüzum gösteren Muhammen bedeli tik teminatı Eksiltme
müessese Cins!____Miktarı_LJra Lira saati
Bakırköy akliye hastahaacslntn
1 — Ankara Mezbaha hayvan pazarı birinci kısım inşaad İŞl kapalı zarf usulü İle eksiltmeye konulmuştur.
2 — Muhammen keşif bedeli 44999 Uradır.
3 — Geçici teminatı 3374 lira 92 kuruştur.
4 — Teminat Belediye veznesine yatırılacaktır.
5 — Şartname, keşif cetveli, krokisi her gıin Belediye Tul tanak Müdürlüğü kaleminde görülebilir.
6 — İhalesi 5/10/1950 cuma günü saat 10 da Belediyeci! toplanan komisyonda yapılacaktır.
7 — Bu işe girmek İsteyenlerin Yüksek mühendis. Mühenj dls. Yüksek mimar, nıirar olmaları ve bir defaoa en az (50.000İ liralık bir İnşaat işini muvaffakiyetle başararak kati kabul lünü de yaptırmış bulunduklarına dair belgeleri ile ihalel den en az üç gün evvel (Tatil günleri hariç) Başkanlığa yazıl İle müracaatla yeterlik belgesi almaları ve müteahhit fen at^ mı olmadığı takdirde bu şartları haiz bir fen adamı Ue ocm olarak ihaleye iştirak etmeleri ve sözleşmeyi de beraber etmeleri ve yeterlik belgesi İle salt vesikayı tekilf mektub^H eklemeleri şarttır
8 — İsteklilerin 2490 sayılı kanunun 32 ncı maddesl^M rahatı veçhile hazırlayacakları teklif mektuplarını, belli
saat 15 e kadar komisyon başkanlığına makbuz karŞilı^M vermeleri lâzımdır. (12836)
Heybollada «ana toryomunun
Cins!
Röntgen -malzemesi
Araba koşum hayvanı
3 kalem Tbpyekûn:
4500.— lir»
2 Baş Beher adedi: 1300 liradan
Tutan: 2000.— lira
333 - Ll.
195. lira
14,50
14.55
Cağaloğlun-yapı-
Ytıkardaki ihtiyaçlar temdlden açık eksiltmeye konulmuştur.
1 — Eksiltmeler, 4 Ekim 950 çarşamba günü hizalnnnda gösterilen saatlerde daki Sağlık ve S Y. Md. lilğü binasında toplanan sıhhi K. Satınalma komisyonunca lacaklır.
3 — isteklilerin bu işlere alt şartnameleri çalışma günlerinde komisyonda görebilirler.
3 — İsteklilerin, cari seneye ait Ticaret odası vesikası ile 2490 sayılı kanunda yazılı belgeler ve bu işlere yeter İlk teminat makbuz veya banka mektupları olduğu halele belli gün ve saatlerde Komisyona müracaatları. 113089)
Ekonomi ve Ticaret Bakanlığİ-iç Ticaret Genel Müdürlüğünden
30 Kasım 1330 tarihli (Ecnebi Anonim ve Sermayesi Esha-4 nıa Münkasim Şirketler Kanunu* hükümlerine göre Tür kİ yede İş yapmasına izin verilmiş olan ecnebi şirketlerinde™ ^Standard Oyi Kompant of New York’ta Noter Theresa J. Lutz huzurunda 22'11/1949 tarihinde tanzim edilen ve Türkçe tercümesi İstanbul İkinci NoterUğince 23/12/1949 tarihinde tasdikli vekâletnamede yazılı yetkilerle ve bilumum mahkemelerde dava eden ve davâ edilen ve üçüncü şahıs sıfatlyle hazır bulunmak üzere İstanbulda oturan Amerikan uyruğundan A. L. Lanckton'u Türkiye umumi vekilliğine tâyin ettiğini ve 11/7/934 tarihli vekâletnamede yazılı yetkilerle Türkiye umumi vekilliğine tâyin edilmiş bulunan CILnton Dudley Campbell İle Charles Robert Wylle‘-ye verilen yetkilerlu de İptal edildiğini bildirmiş ve gereken7-evrakı vermiştir.
Bu işe alt evrak incelenerek mevzuat hükümlerine uygun görüldüğünden ilân olunur.
Almak, Satmak, Bulmak için
E ıı
KUçMfŞrtSlKARI ş
ucuz ve en emin vasıtadır

Comments (0)