AKŞAM
H e r g ii n
8 Sahlf®
AKŞAM
Sena 32 — No. 11425 — Fiatl: her yerde 10 kuruştur.
Pazartesi 31 Temmuz 1950
Sahibi: Necmeddln Sadak — Yazı İslerini fiilen idare eden C. Bildik — Aksam Matbaası.
Claude Farrere
Bakanlar Kurulunun Küreye yardım İçin yaptığı toplantıdan bir görünüş
Çitimle Farrere
Türk dostu büyük muharrir yarın geliyor
Attlee, Ingilizleri yeni fedakârlıklara davet etti
Bundan sonra kalkınma paraları millî müdafaaya harcanacak
Başbakan, Amerikan büyük elçisile 3 saatlik bir görüşme yaptı
Hâdiselerin peşinde
«Birdenbire bir gök gürül-tüsü patlar. Bu gürültü ile ^Birlikte Sovyet Rusya, sahillerini ele geçirmek istediği Nörcevç'i. Karadenizi kapamak için de Türkiyeyi işgal eder. Aynı zamanda merkeze bir darbe vurur. Polonya ve Dcğu A! man yanın komünist ordnlariyle Sovyet tankları P?J!”a saldırırlar. «Sulh savaşçıların nın barışsever maskeleri gözlerinden düşer. Umumi harb başlamıştır.
Bu delice bir faraziye de-ğild r Kere harbi pekâlâ gc itîrdi. İstilâ tehlikesi Fransavı bir daha tehdit e-diver. İki sene sonra, altı ay scnı-a. belki varın. Evet, belki ’-arın bu olursa ne yaparız? >»
Bu satırları yazan «Corre-four», Fransa milli müdafa-asııvn perişan hâlini uzun uz-^'—a anlatıyor.
Andr® Siegfıied «Figaro» ga ' - inin başyazısında şöyle d‘vor: «Hâdiseler bizi bir vicd-n muhakemesine sev-" kedîyor. Rahatlık uykusundan uyanınca kendimizi birdenbire bir girdabın kenarında bulduk. Amerikanın te-' ;'ini biliyoruz: Baştan başa cesarettir. Fakat biz. biz ne âlemdeyiz? İlk müşahedeler şaşırtıcı, hattâ şeref ve haysiyet kırıcıdır... 1945 tenberi bir ordu kurmak i-çin hiçbir ciddî gayret harcamadık.»
Kore harbi, Amerikanın giriştiği muazzam hazırlık ve katlandığı görülmemiş fedakârlık Fransada da harekete geçmek zaruretini u-yandudı. Gazeteler, bir kısım efkârın hodbinlik duygularım gidermeğe çalışıyorlar. Çünkü hâlâ, bazılarında: «Bizim katlanacağımız fedakârılk neye yarar? Rus ordularını biz durdurabilir miyiz?» düşüncesi vardır. 1 Fakat Kore harbi misali iyice gösterdi ki Amerikanın hava yardımı, varım Kore tecavüzünü dahi durdurmağa kâfi değildir. Her şey den evvel, bir memleketin, düşmana ilk anda karşı koyacak kuvvetli bir ordusu olmak lâzımdır.
Fransız Başbakanı da dün Meclis maliye komisyonunda şu beyanatta bulunmuştur: «Hâdiseler yürüyor. Hükümetin vazifesi. Cenubî Kore tecavüziyle başlıyan beynelmilel buhranın neticelerini serinkanlılıkla tahlil etmektir. Hem memleketin iktisadi ve malî sıhhatini korumalı, hem de müşterek emni-yet çerçevesi içinde müdafaa v as ı ta l arını a rt 11 rmalıyız.
Zor ı fakat halli mümkündür. Her «Atlantik memleketi, insanca, meçe, paraca, kendi ....... ......... ,
gelııme ve kudretine uygun hm.
fedakârlığa girişmek şartiy-' tşte, harbe bu faydalı ma- . le...u Başbakan, 1951 ydı nevralarla hazırlanabiliriz. |W
milli
bütçesinde Fransanın müdafaa masrafının beş yüz milyar frank (beş milyar Türk lirası) olacağını da bildirmiştir.
Kore tecavüzü İle başgös-teren tehlikeden ziyade A-merikanın fedakârlık manzarası karşısında, ve bilhassa Amerikanın, yardım şartlarının zoru altında Batı Avrupa harekete geçmiş bulunuyor. Bu. hareket İngilte-rede daha önce başlamıştı, Fransız Başbakanının komisyon önündeki sözlerinden çıkan mâna, Fransanın, milli müdafaa bütçesine fazla para ayırması hem İktisadî bünyeye gelmemesini, hem de Batı devletlerinin aynı fedakârlığa, kudretleri nisbetın-de katlanmalarım istiyeteğidir. Nitekim, bugünkü «Le Monde» gazetesi başyazısında şöyle diyor: (Hiç şüphesiz Amerikanın gitgide artan fedakârlığına, zarurî olarak
Necmeddin SADAK
daha için, zarar diğer
(Arkası sahife 2; sütun 1 del
S3H3E3EQ3SEB Harbe hazırlanmak için faydalı manevralar
Londra 31 (Radyo) — tngllte-re Başbakanı M, Attlea dün gece radyoda bir hitabe lrad ederek milli müdafaaya daha fazla para harcamak için İngiliz milletini fedakârlığa davet etmiş ve ezcümle demiştir kİ:
— İngiliz milletini yeni İktisadi fedakârlıklara dâvet ediyorum. Bundan sonra İktisadi kalkınma paraları milli müdafaaya harcanacaktır.
Ankara 31 — Dün saat 17 de toplanan Bakanlar Kurulunun içtimai gece yarısından sonraya kadar devam etmiştir.
Bu toplantıda birikmiş İşler ve bazı tâyinler üzerinde konuşulduğu gibi, Kore meselesi hakkında hükümetin aldığı kararın tatbik ciheti de gözden geçirilmiştir.
Koreye gidecek birliklerin ne şekilde ve ne zaman gönderileceği Birleşmiş Milletler genel (Arkası salılfe 2; sütun 2 de)
Tanınmış Fransız muharriri ve Türk dostu Claude Farrâre yarın saat 15 de Ankara va-purlyle şehrimize gelecektin Tanınmış muharrir, Türk -Fransız Dostluk Cemiyetinin daveti üzerine memleketimizi ziyaret ediyor. Claude Farrere îstanbulda bir ay kalacaktır. Kandillide ikamet! için bir yer hazırlanmıştır.
Kendisi, belediye, basın, Fransız kolonisi ve davetlisi bulunduğu Türk - Fransız Dostluk Cemiyeti namına vapurda karşılanacaktır.
M. Attlee Kore harbine temas ederek demiştir kİ:
«Eğer mütecavizin cezası verilmezse diğer mütecavizler, dünyanın başka ülkelerine tecavüz İçin cüret bulacaklardır. Bu suretle yeni bir dünya harbine yol açılacaktır. Kore tecavüzü, hür demokrasilerin bugünkü yaşayış tarzına karşı hazırlanan
İngiliz Başbakanı Alilce
yeryüzünden kaldırmağa ve öl- Q dtirmeğe çalışıyorlar. Biz komü-nlst tehlikesine karşı savaşıyo-^. ruz. Milli müdafaamızı takviye için kalkınma İşlerinden feda- Q karlık yapmak feci bir şeydir.
Fakat komünistler, fikir ve ta- q savvurlarırdan vazgeçmedikçe — başka türlü hareket edemeyiz.
clhanşümûl komplonun bir kısmıdır. Hürriyet ve demokrasiyi. tir.
S2 (D >
0 P
Sovyet Rusya, harb tehlikesi-
ni. yapılan teşebbüsleri daima . baltalamıştır. Biz tecavüz İçin değil, savunma İçin Amerika va diğer hükümetlerle el ele ver-dik.» _Q
M. Attlee milleti, İmalâtı art- "O tırmağa, askere ve donanmaya 0 gönüllü yazılmaya ve düşmana CÖ karşı müteyakkız bulunmağa 2 oâvet ederek sözlerini bitirmiş- O
Fuat Köprülü
Brüksele vardı
Dışişleri Bakanı diyor ki
«Muhalefetin millî bir dâvayı parti politikası mevzuu yapması teessürle karşılanacak bir hâdisedir»
QS
Koreye gidecek birliğimiz
Ne zaman ve nereden hareket edeceği belli değil
Ankara 31 (Akşam) — Koreye I Birleşmiş Milletler emrine gönderilecek Türk askeri birlikleri hakkında gazetelerde türlü havadisler çıkmaktadır. Bilhassa askeri birliklerin ne zaman, nereden ve ne vasıta İle gideceği hakkında yazılan haberlerin [tamamen tahmine müstenld olduğu alâkalılarca ifade edilmektedir.
Bilindiği gibi hareket hakkında verilecek kararlar İçin Birleşmiş Milletler genel sekreterinden gelecek talimattan sonra kesin şeklini alacaktır. Gene! sekreterlik talimatının ancak gelecek hafta içinde gelmesi bekleniyor.
_ İnşallah harb ol muz: bir mucize ile karşılaşırız; yalnız Türk milleti değil, biitiin insanlık da rahat eder. Medeniyetin nimetlerinden nesillerce nesillerce tadarız, â-min... Acaba olmıyacak duaya mı âmin diyoruz?. Fakat belâdan belâya uğramış bu neslin, böyle bir duanın müsteeab olmasına ne kadar ihtiyacı var.
Orası da başka mevzu...
Ortada bir dc realite var-kî, dünya artık sahici bir ünite halini aldj; Korede bir patırtı koptu mu, Türkiye-de canevimizdc yankılar duyuyoruz. Çok uyanık, çok tedbirli olmak gerek.
Acaba uyanıklık, tedbir dedikleri nedir? liarb şartlarına intibak değil mi? Harb şartları ise. «bombalar altında dahi, teknik işleri süratle başarmak» tır. Bunun tâlimini, manevrasını acaba ne şekilde yapmakta- komünistler bu sabah erkenden almak İçin piyade, topçu ve tank yız?
Bir köprü tamiri, bir lefon hattı döşenmesi, su yolunun getirilmesi şosenin ikmali, |jir sıhhî imdadın yetişmesi, bir hastanede bir kaç yüz kişinin barındır ılması?
Hiç değilse, bombalar al-
——,— tında ‘-■'cen, başka mil-paktı» ' letlerin bombalara rağmen nıalze- edinebildikleri sürat ve mümini kemmeilik rekorlarına vara-
Dışişleri Bakanı Elayclarpaşada kendisin) karşılayanlar arasında İYaztsı ikinci sahlfemlzdc]
Amerikalılar, Komünist hücumlarını püskürttüler
Mukabil taarruza geçerek Chirge şehrini geri aldılar
Nevyork 31 (Radyo) — Kore-den gelen son haberlere göre
cenup kesiminde şiddetle taar-*e-bir .bir
te-
Amerikan filosu
bu sabah geldi
Gemlik iplik fabrikasında bir patlama
Bursa 30 — Bugün Gemlikteki İpek fabrikasında feci bir kazan borusunun patlaması ü-zerlne İki kişi ölmüş, üç kişi de ağır yaralanmıştır.
Arriral Eallenine, perşerrbe günü Ankara-a gidecek
Akdeniz donanmasına mensup d parçadan müteşekkil Dİr Amerikan filosu bu sabah saat sekizde limanımıza gelmiştir.
Visamiral Ballentine'nln komutasındaki Salen kruvazörü İle dört muhrip ve bir nakliye gemisinden mürekkep olan A-merikan filosu, önde Salen olduğu halde limanımıza girmiş ve Selimiye kışlası önünden Dolmubahçe istikametine doğru seyrederken şehri 21 pare top alışlyle selâmlamışlır. Limanımızda bulunan Yavuz zırhlımız misafir filoyu top atışlariyle karşılamıştır.
Saat 9 da deniz komutanı Sa-len kruvazörüne giderek Visamiral Ballentkneye (hoş geldiniz!., demiştir.
Amiral saat 9.30 da Dolmabalı çede karaya çıkarak İstanbul komutanını, birinci ordu, müfettişini ve Amerikan elçisini ziyaret etmiştir.
Saat 14,30 dan sonra bu ziyaretler İade edilecektir. Limanımızda bir hafta kalacak olan Amerikan filosu. 5-6 ağustos
günleri halk tarafından gezlle-b ilecektir.
Visamiral Ballentine 3 ağustos perşembe günü Ankaraya gidecek ve ertesi günü şehrimize dönecektir.
Diğer taraftan Amerikan uçak gemisi Leyte de bugün İsnlri ziyaret edecektir.
Belçika, sivil harb arifesinde bulunu
ruza geçmişlerdir. Amerikan tak vlyeleri gelmeden evvel Pusanı
Yeni tefrikamız bugün başladı
BEYAZLI KADIN
Aşk ve Macera romanı
Yazan: W. W. Colüııs
Terciir.ıe eden: (Vâ-Nû)
Dördüncü sahifemizde okuyunuz
Jandarmalar, nümayişçileri dağıtmağa
Brüksel 31 (Radyo) — Kralı sabaha karşı alelâcele toplana-iği gibi Bakanlar da gazcteclle* ■ • • ciridi 1 rak vnzlveti eörüsmüsLiir Hü-'rin suallerine cevno vermemiş-
j aleyhtarları dün gayet ciddi | rak vaziyeti görüşmüştür. Hıt- 'rln suallerine cevap vermemİŞ-*8^ | bâdller çıkarmışlardır. Kabine | kûmet hiçbir tebliğ neşretmedi-] L Arkası sahile 'i sutıın 3 dej
m Temmuz umu
Bahlle 3
I
S ah ah fi az eteferiNe Diyor?
Topraklarımızın verimine göre iskân siyaseti
Türklyenin bölge bölge İktisadî ve ziraî durumu acaba ciddi bir etüde tâbi tutulmuş mudur? Meselâ falan bölgede ne kadar insan oturmaktadır? Bu insanların oturdukları toprakların ziraî kabiliyeti nedir? En yüksek mahsul alındığı zaman bu insanlar doyabilir mi? Yoksa daimî surette başka bölgelerden buralara sevkıyat yapmağa mı ihtiyaç vardır? Eğer öyle ise bölgenin yol durumu nedir? İktisadi kabiliyeti nedir? Ne yapmalı ki bu insanların hayat seviyesi yükselebilsin?
Bütiin bu sualler Anadoludan yeni gelen bir dostumun anlattıklarını dinledikten sonra zihnime dizildi. Bu zat Çoruh vilâyetinin Yusufeli kazasından gelmektedir. Anlattığına giire kazanın zirai ve iktisadi durumu çok zayıftır. Son ucuzluklardan sonra şekerin kilosu 250 kuruş. ekmeğin kilosu 60 kuruş İmiş. Çünkü bu gibi zarurî ihtiyaç maddelerini kaza merkezinden bir bakkal şahsi gayretiyle ve hayli masraf ederek vilâyet merkezinden taşımakta imiş. Maliyet bu yüzden yükseliyor, pahalılık zaruri oluyormuş.
Bu kazanın ziraî durumu büsbütün fakirmiş. Arazi kaya ve kireç olduğu için ancak pek mahdut sahalara buğday ekilehiliyor, bunlar da zürraın ancak bir aylık buğday ihtiyacını karşılayahiliyormuş. Ziraat Bankasının vilâyet merkezinde dağıttığı tohumluk buğday, yemek İçin bile olsa getirmek mühim bir mesele oluyormuş ve bir çok kimseler bunu gidip alamamakta imiş. Yollar kışın üç ay kapanıyormuş.
Bu anlatılanlar insanın akima derhal yukarıdaki suallerle beraber başka bir meseleyi de getiriyor:
Acaba memlekette yeni bir İskân siyaseti takip etmek zarureti yok mudur? İnsanlarımız memlekete nasıl dağılmışlardır? Bu dağılma iktisadi ve ziraî şartlara aykırı İse bunu düzeltmekten başka çare yoktur. Verimsiz bir toprakta binlerce insanı oturtmakta ısrar etmek aç kalmaya mahkum insanları ilelebet doyurmağa çalışmak demektir. Gayri tabiîyi tabiî yapmak için İskân durumumuzu yeniden gözden geçirmek herhalde bir zarurettir.
Şevket RADO
Amerikadan istediklerimiz ve beklediklerimiz Abidin D.i ver, CUMHURİYET te yazdığı başmakalede diyor ki: «Amerlkadan, iktisadi ve askeri yardımların arttırılmasından başka, siyasi taahhüdler de istemek hakkımızdır. Bu taah-hüdler dört şekilde yapılabilir:
1 — Amerikanın bizimle bir tedafüi pakt İmzalaması;
2 — Türkiyenln şimal Atlantik paktına alınması:
3 — Bir Doğu Akdeniz paktı yapılması*.
4 — Bir taarruza uğradığımız takdirde Birleşmiş Milletler teşkilâtından. göreceğimiz fitil yardımın tesbitl hususunda Amerikanın kuvvetli müzahereti.
Bu dört maddeden bilhassa birincisi, doğrudan doğruya ve yalnız başına Amerikanın yetkisi dahilinde olduğu için, dost devletten bunu istiyoruz ve bek llyoruz. Amerika Dışişleri Bakanı, toprak bütünlüğümüzü ve İstiklalimizi koruma bahsinde, müteaddit defalar bize şifahi teminat verdiğine göre, bunu yazılı bir taahhüt şeklinde do yapabilir.
Hükümetimiz bugiinkil müsait vaziyetle Amerlkadan Tîirkiyeye karşı olan vazifelerini yapmasını ısrarla İslemelidir.*

Emniyet işlerimizde tezatlar
Abmet Emin Yalman VATAN' dnkl başmakalesinde poliste ıslahat lüzumundan bahisle diyor kİ:
♦Polis dâvasını ön plâna almağa ve kökünden Islaha girişmeğe mecburuz. Bozukluklar ortaya dökülmeli ve ıslahına çalışılmalıdır, fakat bir taraftan da nizam uğruna çalışanlar, vatandaşlar tarafından anlayış ve sevgi İle desteklenmelidir. Nizam temelini sağlam bir surette kurmazsak, hiç bir İşimize bel bağlamak mümkün olmaz.
Ferruh Şahinbaşa Allah kolaylık versin. Yeni idarenin en ağır yüklerinden biri ona düşmüştür. Eğer usullyie çalışmağı bilirse ve umumi efkârı ve gazeteleri tenvir ederek yardımcı mevkiine koyacak olursa, polisin yeni bir Azmi Beyi, hattâ ondan da modem ve İleri bir polis umumi müdürü olmak imkânı kendisine açıktır.»
C.I4.P. nin teneffüs ettiği hava
YENİ SABAH başmalca leşin do C.H.P. ol tenkid ederek diyor kİ:
♦ Yurtta böyle bir tahakküm ve baskı havasını yıllar ve yıllarca yaşatmış olan Halk Partisi, şimdi bugün, hürriyet ve demokrasi sayesinde hükümetin harici bir dâvadaki karan aleyhine söz söylemek, dil uzatmak İmkânlarını buluyor, O harici politika kİ bugünkü hükümetin yaptığı ancak Halk Partisinin evvelce giriştiği taahhütlerin bir tatbikidir.
Demokrasinin en büyük fazileti, en İyi tarafı, bizzat hürriyet hısımlarının, amansız düşmanlarının bile bundan faydalanabilmeleridir. Bu denemeye rağmen şimdi muhalefette olan Halkçılar, ykıe hürriyet ve demokrasi hasını ruhunu taşırlar, taşıyabilirler.
Çünkü tahakküm ve İstibdat geleneği biitiin varlıklarını sarmıştır. Bu sözlerimizden şüpho edenler, Ulus’ta münevver İstibdadın methiyelerini okurlarsa demokrasiyi Halk Partisi zimamdarlarının nasıl telâkki eylediklerini anlarlar.»
Viyanadaki atletizm miisabahalarını» neticesi
AvusturyalI atletler, 10 puvan farkla galip geldiler
Viyana 30 (AA.) (özel muhabirimizden) — Türkiye - Avusturya milli atletizm karşılaşması bugün yapılan müsabakalarla aon bulmuş ve Avusturya Tilr-klyeyl 00 - 80 mağlûp etmiştir.
Bugünkü neticeler:
400 metre mânialı:
1. — Doğan Acarbay M 6/10 (Yeni Türkiye rekoru)
3. — Frltz 55 2/10
3. — Kemal Horulu 56 4/lû
4. — Emkardt 57 4/10 Sırıkla atlama:
1. — Muhittin Akın 3.80
2. — Haunz Wlckel 3.70
3. — Froksch 3.70
4. — Ömer 3.40
100 metre:
1. — Frals 11
3. — Lechner 11 1/10
3. — Turhan Tük el 11 2/10
4. — Oktay Karakulak 11 6/10 Gülle atma:
1. — Schwabl 14,28
2. — Latatreter 13,80
3. — Nuri Turan 12,»1
4. _ Yılmaz Oktay 12.B8
3 adım atlama:
1. — Wuerth 14.02 22
2. — Ruhi Sarialp 13.74
3. — PUhatseh 13.58
6. — Ömer özkap 13.53
1500 metre:
1. — Ekrem Koçak 4.00 4/10
2. — Cahit Önel 4.06 8/10
3. — Schnelder 4.15
10.000 metre:
1. __ Osman Coşgül 32.11 2/10
2. — Mustafa Özcan 32.22
3. — Musck 32.57
4. — Zruner 33.07
Mızrak atma:
1. — Sack 01.79
2. — Halli Zlraman 61.48
3. — Werthner 55,36
4. — Nuri Turan 47.9â
4 X 400 metre bayrak yarışı;
1. — Avusturya takımı
3.25 8/10
2. — Türk takımı (Burhan, Kemal, Turhan. Cahil) 3.328/10
Hâdiselerin peşinde
(Baş tarafı I inci sahifede)
diğer Atlantik camiasının fazla fedakârlığı tetabuk etmelidir. Bununla beraber, Batının iktisadi kalkınmasına zarar verecek şeylerden kaçınmak için müvazene noktasını arayıp bulmak lâzımdır. Jarb ekonomisine birdenbire dönmek, her şeyi altüst eder ve komünist propagandasına yeni silâhlar verir. Başkan Truman 19 temmuz mesajında pek güzel diyordu ki: «Kuvvetimiz yalnız askerî bakımdan ölçülmeraelidir» ve ilâve e-diyordu: «iktisadı kuvvet, emniyetimizin temelidir» A-merika için doğru olan bu sözler, daha fazla değilse bile. aynı derecede Avrupa demokrasileri İçin de doğrudur.»
Bugünkü hâdiseler karşısında bu sözlerin, bu yazıların dikkate değer mahiyeti vardır.
Komünist tecâvüzleri tehlikesi karşısında Amerika da başlıyan. Avrupada da başlaması beklenen büyük silâhlanma zarureti dolayısly-le İleri sürülen kayıtlar ve şartlar bundan da ibaret değildir.
Batı Avrupada 45-50 tü-menlik bir kuvvet kurulmak isteniyor. Truman son kararla, Batı Avrupaya silâh yardımı olarak ,bir milyar küsûr dolara ilâveten beş milyar dolar daha istemiştir. Nüfusu ve askeri İmkânları bakımından bu 50 tümenin yansını Fransa temin edecektir. Fransa, bu ağır yüke girişmeden önce, tümenlerin diğer yarısının da öbür ♦Atlantik», devletleri tarafından başarılmasını İstiyor.
Bu hazırlıklar zamana muhtaçtır. Evvelce, dört beş sene tahmin ediliyordu. Fakat yumurta kapıya gelince, hem Amerikalı, hem Batılı dostlarımızın akıllan başlarına geldi. Hâdiseler, sanıldığından çabuk İnkişaf ediyor. Tehlike büyüyor. O-nun İçLn. hazırlığa bir senede bitirmek İstiyorlar. Mümkün mü? O ayn bir mesele.. Bu oluncaya kadar Batı Avrupa başka bir şart koşuyor: Hazırlık bitmeden, fırlat kaçırmamak İçin, Sovyet Rusya hemen bir tecavüze girişirse ne olacak?
Amerikanın, sonradan yetişen vartanı Koreyi İstilâdan kurtaramadı. Demek kİ Öatı Avrupa da istilâva uğrayacak ve bir müddet .sonra Amerflca gelip kurta»b-e&k. Bu, sonradan kurtar-muun neye maiolduğunu JTransa ucı surette tecrübe ettiği için bu şekli artık istemiyor. Amerikan ordu.-tının şl.adiden Avrunaya ge-Up yerleşmesini ve müdafa-£ blr.e İF'.lrak '■'merini
isli ûr. Gazeteie.de olda yazılar çıkmaktadır. Garip şev buna rağmen t^iM-re ye Fransa. Batı Almanyanırt asker vermesine hâlâ ra2i değildirler. Halbuki Ruslar,, Doğu Almanyayı, tıpkı Şimalî Kore gibi esaslı şekilde hazırlamaktadırlar. Günün birinde, Almanyada bir Ko-, re harbi başlayınca, Batı Al-manyanın da. Cenubî Kore gibi, yalnız Amerika asker- [ leri tarafından müdafaa e-dilmesl bekleniyor.
Korede Amerikan gençleri ölürken Batı Avrupanın, kendini İstilâdan koruyacak i müdafaa tertiplerinde ve Koreye yardım hususunda gösterdiği tereddüt ve itirazlar Amerikan efkârında kötü tesirler bırakmakladırlar.
Bugünkü durumun hulâsası budur. Herkes hâlâ, az verip çok koparmak heve-sindedir.
Az kaldı unutuyordum: Belçika, valnız Kral Leopold meselesiyle meşguldür.
Necmeddin SADAK
Bakanlar Kurulu
(Baş tarafı birinci sahUcdel sekreterliğinden gelecek cevaba bağlı bulunmaktadır. Birlikler, hazırlıkla meşguldür.
Bakanlar Kurulunun bugünkü toplantısında Avrupa İktisadi birliğine dahil 19 hükümet arasında serbest ticaret rejimini kabul ettiğimizden dolayı, vâki olacak taleplere karşı hazırlanan liste üzerinde de görüşülmüştür.
Söylendiğine göre, bugünkü kabine toplantısında, Atlantik paktına kati surette İştirakimiz meselesi de bahis mevzuu ol muştur.
Avrupaya hareket etmiş olan Dışişleri Bakam Fuat Köprülünün Strazburgda Dışişleri Bakanları İle temaslar: esnasında bu noktada bilhassa ısrar edeceği kabinenin bugünkü toplantısında bu meselenin ele alınmışı olmasından anlaşılmaktadır.
Birleşmiş Milletler nezdlndekl delegemiz Belim Sarpere de bu yolda faaliyete geçmesi hakkında direktif verildiği tahmin e-dllmekledlr,
Başbakan Amerika büyük elçisi ile konuştu
Ankara 30 — Bugün pazar olmasına rağmen Başbakanlık binasına gelen Adnan Menderes, saat 10.30 da, yanında Amerikan yardım heyeti deniz kısmı başkanı amiral Glndcr olduğu halde kendisini ziyaret eden Amerika Büyükelçisi De 3 saat kadar görüştü.
Türkiyenln Atlantik paktına dahil olması meselesinin bu görüşmeler sırasında mevzuu bahis olduğu muhakkak sayılıyor.
Fuat Köprülü
Brüksele vardı
Avrupa Konseyine İştirak iç ta dün sabah geldiğini yazdığımız Dışişleri Bakanı Fuat Köprülü, öğleden sonra Panamerlkan u-çağlyle Parlse hareket etmiştir.
Fuat Köprülü, gazetecilerle görüşmüş ve MaTmarada görülen yabancı denizaltı hakkında çıkan şâylaların doğru olup olmadığını soran gazetecilere:
«Bu gibi şâylalar zaman zaman çıkar» cevabını vermiştir.
Köprülü Koreye Türk askerinin gönderilmesi münasebetiyle «Barışsever Cemiyetin nin yayınladığı beyanname hakkında da şunlan söylemiştir:
«— Bu beyanname komünist propagandasından başka bir şey değildir. Bunları yayınlayanların maksatları milletlerin İstilâya karşı mukavemet kudretini İçinden yıkmaktır.»
Mütaakıben Kore meselesi hakkında hükümetin aldığı karar İle muhalefetin bu karara karşı takındığı tavır hakkında düşüncelerini soran gazetecilere Dışişleri Bakanı şu cevabı vermiştir:
«Hükümetin vermiş olduğu karar komünist basını hariç, memleketin her köşesinde ve dünyanın her tarafında büyük bir memnunlukla karşılanmış ve tasvlb edilmiştir.
Hükümetimizin verdiği karar sulh İhtimallerini kuvvetlendirecek bir karardır. Altın flatle-rl vesaire gibi piyasanın normal durumunu bozacak bazı haller, fırsattan İstifade eden bir kısım spekülatörlerin propagandalarından ibarettir.
Bir kaç güne kadar asılsız şâ-ylaların, suni heyecanın ve tc-lâ-
şın ortadan kalkacağı tabiidir.
Kore harbi çıktı çıkalı umumi vaziyet neyse ve nasıl bir seyir takip ettiyse bugün de vaziyet aynıdır. Muhalefetin böyle milli bir dâvayı parti politikası mevzuu yapması hakikaten teessürle karşılanacak bir hâdisedir, Bu hâdiseler mugalatadır ve memleket için hüzün vericidir. Hepsi iyice İdrak etmemeden doğan şayanı esef bir mâna taşır. Esasen Meclis, Kore meselesi hakkmdakl kararım önceden mütteflkan izhar etmişti. Muhalefet kendisini «Barışsever Cemiyeti» ile aynı safta gördüğü takdirde hatalarından rücû edeceğini ümit ediyorum.
Bugünkü hükümet serbest seçimler sonunda ezici bir ekseriyetle iktidara gelmiş kuvvetli bir hükümettir. Vazife ve mesuliyetini tamamıyla müdriktir.»
Köprülü İngiliz ve
Fransız sefirlerile görüştü
Dışişleri Bakanı Prof. Fuat Köprülü dün saat 11 de îngll-terenln Ankara büyük elçisi Slr Noel Charles, saat 11.30 da Wa-shlngton büyük elçimiz Feridun Cemal Erkin ve saat 13 de Fransız büyük elçisi Lescuyer’l vUft -yette kabul ederek kendileriyle görüşmüştür.
Fuat Köprülü Brükselde
Brüksel 31 (AA.) — (Afp): Türkiye Dışişleri Bakanı Prof. Fuat Köprülü, özel kalem müdürü Sadi Eldem'le birlikte dün akşam uçakla Îstanbuldan Brüksel'e gelmiştir. Köprülü bu sabah Strasbıırg’a gidecektir.
Belçikada
(Baş tarafı 1 inci sahifede) lerdlr. Zecri tedbirler alınmazsa sivil harbin başlaması muhakkaktır. Llyej civarında vuku bulan çarpışmalarda jandarmalar silâh kullanarak kral a-leyhatarlanndan üçünü öldürmüşlerdir.
Brüksel 31 (AA.) (Afp) — Sosyalist partisinden bir heyetle, Başbakan Duvleusart, kralın hususi kâtibi Vtkomt Berryer ve Adalet Bakanı Cartan de Wyart’ın dün yaptıkları toplantıdan sonra sosyalist partisi başkanı Max Buset «kati bir şekilde müdahale edilemezse, yarın sabah dahilî harb çıkabilir» demiştir.
Sosyalistler Başbakanın odasından çıktıkları zaman oldukça heyecanlı görünüyorlardı.
Brüksel 31 (A.A.) (Afp) — Sosyalistlerle yaptığı konuşmadan sonra Başbakan Duvleusart Laoken şatosuna giderek kral tarafından kabul edilmiştir. Diğer taraftan sosyalist partisinin resmi organı olan «Halk» gazetesi siyah başlıklarla intişar etmiştir.
Gazete, Grace Berleur'de 3 İşçinin öldürüldüğünü büyük manşetlerle bildirdikten sonra, •katiller, kuvvet gösterisi, kan gösterisi oldu» demektedir.
Feci bir
öliim
Bir kadın "tramvay altında öldü, öteki de yaralandı
Beyoğlunda Parmakkapıda Nebahat Bozkurt ve Emine 1-slmlerlndekl kadınlar, otomobil ile Kadıköyünden Bostancıya giderlerken çınar dibinde bakkaldan ekmek almak için otomobilden İndikleri sırada vatman Haşan Çetlnkayanm idaresindeki tramvayın altına düşmüşlerdir.
Bunlardan Nebahat derhal ölmiiş. Emine ağır yaralı bir halde Nümune hastanesine kaldırılmıştır.
Otomobil direğe çarptı 3 kişi yaralandı
Şoför Mehmet Yürûsün'ün İdaresindeki 2188 numaralı otomobil Ortaköyde Yalıboyu caddesinden süratle ilerlerken sağ tarafı bir hendeğe kaymış ve o-tomobil elektrik direğine çarpmıştır. Bu çarpma neticesinde müşterilerden Mehmet ve Nlkola ile şoför Mehmet muhtelif yerle lerinden yaralandıklarından tedavi altına alınmışlardır.
Amerikalılar Korede
(Başlarafı 1 inci sahifede) kuvvetleriyle bilcum etmişlerdir. Amerikan kuvvetleri, bu hücumlara mukavemet ederek mevkilerini muhafaza etmişlerdir. Orta kesimde de komünistler şiddetli bir tazyik yapıyorlarsa da Derleme kaydedememişlerdir. Tünerin Tokyodakl muhabiri vaziyetin nazik bir saf haya girdiğini bildirmektedir. Tokyo 30 (AA.) (United
Press) — Amerikalılar Kore harbinde İlk defa olarak taarruza geçmişler ve Kunchon cephesindeki Chirye’yl geri almışlardır.
■ Balı cephesinde tam bir muvaffakiyetle yapılan hava topçu UUUUU^.(. ve piyade hücumunu mûtaakıp
denize giren on dokuz yaşında' Amerikan birlikleri Kuncho'nun Mustafa Gündoğdu isminde h!-.10 kilometre güney batısında rl de yüzme bilmediğinden su-1 ve Kore cumhuriyetinin nıuvak-ların cereyanına kapılmış ye kat başkenti Taejon’un 51 kllo-kısa zamanda boğulmuştur. Her İki boğulma vakasına savcılık1 el koymuştur.
Dün boğulanlar
Dün, Florya Belediye plâjı, haricinde denize giren ve Ka- 1 sımpaşa Bahriye caddesinde : oturan Tabirin 12 yaşındaki çocuğu Metin, iyi yüzme bilmediğinden boğulmuştur.
Burgaz adasında akıntıda''
Dün geceki zelzele
Dün gece saat 21,20 de şehrimizde şiddetli bir zlzele olmuştur. Rasathane bu hususta şu malûmatı vermiştir:
«Bugün yaz saat! He 21,20 yİ 48 saniye geçe merkez üssünün îstanbuldan uzaklığı 140 kilometre olarak kaydolunan şiddetli bir deprem kaydetmiştir.»
Basketbol müsabakaları
Amerikalı bahriyeli-1 il erle yapılacak maçların programı
Bugün Umanımıza gelecek A-merikan filosu basketbolculan De yapılacak müsabakaların, programı şudur:
1 ağustos salı - Teknik Üniversite salonunda saat 18 de Or-dugücü — Amerikan denizcileri, 19 da Fenerbahçe — Amerikan denizcileri.
2 ağustos çarşamba — Teknik üniversite salonunda saat 18 de O ala tasar ay — Amerikan denizcileri, 19 da Kurtuluş — A-merlkan denizcileri.
8 ağustos perşembe — Teknik üniversite salonunda saat 18 de tstanbulspor — Amerikan denizcileri, 19 da Beyoğluspor — Amerikan denizcileri.
Moda Kültür Cemiyeti açık hava saltasında: Saat 18 de Mo-daspor — Amerikan denizcileri, 19 da Moda Kültür — Anıerlktn denlzcDeri.
4 ağustos cuma — Teknik Ü-niverslte salonunda saat 18 do Şişli Halkevi — Amerikan denizcileri. 19 da Galatasaray — Amerikan denizcileri.
5 ağustos cumartesi — Teknik Üniversite salonunda saa 18 de Teknik Üniversite — Amerikan denizcileri, 19 da Vefa — Amerikan denizciler!.
Yeni millî takım antrenörü eylülde geliyor
Milli takımımızın yeni antrenörü Mac Cormick federasyona yazdığı mektupta eylülde Türkiye ye geleceğini bUdlrmlştlr.
metre kuzey batısındaki bu şehri ele geçirmişlerdir.
Yeniden teşkilâtlandırılmış olan 24 üncü piyade tümeni, şiddetli bir karşı hücumla güney cephesinde komünistleri Clılu-ju’nun batısına püskürtmüş-I tür.
Uzakdoğunun en büyük kimya sanayi merkezi Hungnam’a 500 ton bomba atmış olan B-29 üstün uçankaielerlnin düşmanın harb imalâtını sekteye uğratacak bir darbe İndirmiş olmaları çok muhtemeldir.
Amerikalılar sadece bir cephede tam müdafaa halindedirler.
Birinci süvari tümeninin sağ cenahındaki 25 İnci piyade tii-

Millî piyango bugün çekiliyor
Milli piyangonun 31 temmuz çekilişi bugün saat 13 te Anka-1 meni düşmanın -beklenmekte o-rada yapılacaktır.
İkramiye kazanan numaralar (hazırlık yapmak üzere Sangju* Ankara radyosüe bu gece 23 ta' nun az batısına çekilerek cephe yayın) anacaktır, | almıştır.
lan kuvvetli taarruzuna karşı
Konkur i pikler
Dünkü yarışmalarda alınan neticeler
Ayazağa Süvari binicilik okulu yaz konkuripiklerlne dün de devam edUmlştir.
Müsabakalar saat 17 de seçkin bir davetli kalabalığı önünde yapılmış ve aşağıdaki neticeler alınmıştır.
1.20 metrelik av parkuru:
Üsteğmen Tahsin Engin,. Poyraz isimli ati De birinci (1. 01 5/10), yüzbaşı Ekrem Birgö-ren. Cesur isimli atı De ikinci (1.01 5/10), yüzbaşı Salih Koç. Blnaş İsimli atı ile üçüncü (1.02 8/10).
1.30 metrelik av prakuru:
Binbaşı Eyüp öncü, Leylâ lslmU atı De birinci (hatasız 1. 9/10), yüzbaşı Cevdet Sümer Avçe isimli atı ile ikinci (hatasız 1,02 2/10), yüzbaşı Ziya Azak. Güzel isimli atı ile üçiîncii 1.08 S/İÖ),
Büyük müsabaka (mani yüksekliği 1.40 M.):
Binbaşı Eyüp öncü, Siyah İsimli atı İle birinci (hatasız 1.06 6/10), yüzbaşı Salâhnddin Orhon, Akıncı lslmD atı De ikinci (4 ceza puvanj 1.03 6/10), yüzbaşı Mennan Paslnli, Ünal isimli ati İle üçüncü olmuşlardır. (4 ceza puanı 1,05).
Beşiktaşlı Hüseyin Amerika'ya gidiyor
Beşlktaşın ve milli takımın yan hatlarından Hüseylnln A-merlkaya gideceği ve orada yerleşeceği ısrarlar söyleniyor.
Münhal valiliklere tâyinler yapılacak
Ankara 30 — Münhal valilikler hakkmdakl son kararnameler bugünlerde çıkacaktır. Öğrendiğime göre, İçişleri Bakanlığı mahalli İdareler umum müdürü Sıddık Tümerkan İle İçişleri Bakanlığı müsteşarı İhsan Aksoy da münhal valiliklere tâyin edileceklerdir. İçişleri Bakanlığı müsteşarı Halûk Nihat Pepeyi Tekirdağ valiliğine tâyin edilmiştir.
Vagonda yangın
Aydın 30 (A.A.) — Dün sabah Sökeden Nazmiye giden bölge yolcu katan Osmanbükü durağına gelirken ahşap bir yolcu vagonunun orta kaplamasında yangın çıkmış, tren durdurularak tutuşan vagon söndürüldükten sonra tren yoluna devam etmiştir.
Meçhul denizaltının aslı yok
Ankara 31 (Akşam) — Mar-marada yabancı denizaltı gemisi görüldüğü ve yakalandığı hak kında çıkan haberlerin doğru olmadığı anlaşılmıştır. Milli Savunma Bakanlığından salahiyetli kimseler, Marmarada böyle bir denizaltı ne görüldüğü ve nede yakalandığı haberlerinin katiyen doğru olmadığını söylemişlerdir.
Îsfcanbyıî Sergösi
fj» Açık hava tiyatrosu
X MONTEMAR
İSPANYOL REVÜSÜ’niin
Şehrimizden ayrünmsı nıün&sebetile
SON TEMSİL
Bugün levkalâde olarak Tenzilâtlı SON MATİNE Saat 19 da
3 Gece. Gala veda suaresi Saftl 21 45 ta
I *

31 Temmuz 1950
Devletlerin ve fertlerin ellerindeki tekli* keli oyuncaklara dair...
Ahbabım bir Yahudi vardı: «tahrik hırsı» meselesine çok ehemmiyet verirdi.
— Günahtır' — derdi. — Aman, hizmetçinin elinin ulaşacağı yere bozuk para bırakmamalı. Aman, garsonuu aklına sokmalı ki hesaba iyice bakmaktayız; lâkayd, âvâre değiliz. Aksi takdirde, bunları cürüm işlemek hususunda teşvik etmiş sayılırız .
Galiba, Musa dininin İnceliklerinden bir nokta...
Ve galiba, eski medeniyetler. bu düşüncenin tesirinde kalarak kadının vücudunu farla teşhir ettirmemenin yolunu aramışlar. Sonradan da. bu zihniyet, kafes arkasında, peçe altında girien-mek suretinde tereddi etmiş; İradnnin rol avnamasına artık imkân kalmamış.. Her şeyin ifratı fena...
Fakat, ne de olsa, «hırsı tahrik etmemek» diye bir mesele vardır. Meselâ, akşamları kafayı çekmekten hoşlanan bir müptelânın karsısına, öğle yemeklerinde niçin rakı sofrasını kurmalı. neden ağız şapırdatarak mezelerden çimlenmeli ve nispet vermeli?
İnsaf, dinin varışıdır. Mariz insanların kötü hislerini kamçılamamak.
Parasız yatılı talebe
Bu sene 1250 parasız yatılı öğrenci alınacak
Ankara 31 (Akşam! — Bu sone öğretmen yetiştirilmek üzere ilse ve ortaokullara parasız yatılı olarak 1250 Öğrenci alınacaktır. 1250 öğrencinin üçte biri müsabaka İmtlhanlarınnda en yüksek başarı gösterenlerden, üçte biri ilse olmıyan illerde oturan ortaokul mezunu öğrencilerden, diğer kısmı da türlü şartlan ve İhtiyaçları eksik olan öğrenciler arasından Millî Eğilim Bakanlığınca tes-blt edilecek, bu arada memur çocukları tercih olunacaktır.
Müsabaka imtihanları 1 eylül 950 den ltlraben başlıyacak, 27 eylüle kadar devam edecektir. İmtihanlar Türkçe kompozisyon ve matematikten yapılacaktır.
_ ♦ 5 » & M
Güzellik cerrahisinin yeni başarıları
Bir ameliyat neticesinde on yaş gençleşenler varmış
Sahile 8
Hacılara döviz
KÖmiir raporu!
Geçen gün matbaada Şevket Rado arkadaşımla karşı karşıva çalışıyorduk. Profesör doktor Bellice Boran ın başkanlığında, muharrir Adnan Cemgil’in umumi kâtipliği altında kurulan sulhçü cemiyetin yayınladığı mektuplardan birer nüsha da bize geldi.
I Sonradan bu cemiyet aleyhinde neşriyat yapıldığı, alâkadarlardan bazılarının tevkif edildiği. Başbakanın da bunlara dair beyanda bulunduğu malumdur. 1
Sulhçülerin toplatılan beyannameleri. bazı gazetelerde neşredildi. Hulâsası şu ki, kütle halinde öldürücü silâhların aleyhinde imişler. Başlıca maddeleri bu.
Doğrusunu itiraf etmek lâzım gelirse. — Şevket Radonun da pek güzel söylediği gibi — meselâ atom bombası turfa silâh da, V 2 sempatik silâh mı? Yahut zehirli gaz kötü de şehirlerin bombardımanı iyi mi? Bütün Türk milleti ve çıldırmadığı zamanlarda bütün beşeriyet, bu âfetlerin topyekûn âfet olduğuna kanidir. Demode Karadağ tabancası bile âfettir; sustalı çakı bile, ocak söndürür.
Ben şahsan. Bursadaki — adam öldürmeğe mahsus — bıçak el aııayiine bile aleyhtar olduğumu, bu sütunlarda kaç defa ilân ettim: okuyucularımdan da tasvip mektupları aldım. Öyle bıçaklar yapılmaktadır ki, ekmek kesmeğe, karpuz kesmeğe, hattâ kurban kesmeğe yaramaz. Sırf adam öldürmeğe mahsusturlar. Bunları polis kullanamaz; zira ona göre değildir. Evinde oturan aile reisi müdafaa vasıtası diye yastığının altına saklamaz, zira bunu kullanmak hunharca bir tıynete bağlıdır. O bıçaklar, yüzde doksan beş nispetinde, ancak kotii İnsiyakları tatmin için yapılmaktadır.
— Yalnız atom bombasının değil, insan öldürmeğe mahsus en basit kamaların bile yasak edilmesi! Bunca asırlardanberi insan kanı döke döke insiyakları bozulmuşların «hırslarını tahrik edecek şekilde, harcıâlem silâhların dahi cl altında bulundurulmaması!» Keza, fertler gibi, devletler de!.. Şimdiki devirde ne muhal görünen bir temenni ama, yine hoşa gidiyor, söyleyelim tatarağasi: Topyekûn bir silâhsızlanma...
Atomdan sustalı çakıya kadar .. Devletlerden fertlere kadar!..
Lâkin, efendim nerde, ben nerde?..
.(Vâ-NÛ)
ı Tabiatın asil bir bahşayişl o-
■ lan güzellik, sahibine fedakârlık • tahmil etmekte olan bir sıfat-l tır. Ter-ü taze görünmek, bir ı başkasını rahatsız edebilecek . yüz buruşuklukları, yanak sarı kıklıkları ve kat kat çenelerden
■ ârl manzarada olmak bugünün : İnsanları ve bilhassa umumi hayata katılmış meslek sahibi kal dmlar için bir zaruret haline 1 gelmiştir, Erkekle kadın arasın. dakl hayat mücedelesl şiddet
kesbetllkçe estetik bir manzara arzetmek mecburiyeti de artmaktadır. Muvaffakiyet İçin İmkânın müsaadesi nispetinde genç kalmak, genç görünmek zarureti vardır Bir müstahdem bulmak İçin yapılan ilânların yüzde doksan dokuzunda isteklilerin yaşı hakkında kayıtlar konulması bundan ileri gelmektedir. Bu zarureti zaman İcaba-tına atfetmek lâzım geliyor, tyl ■bir sanat eserini temaşadan mütelezzlz olan İnsanlar hemcinslerini seyrederken de bunlarda güzelliği haleldar eden nahoş noktaların giderilmiş olduğunu görmek istemektedirler, ı İnsanlarında estetik
bayramına .ygUİar çoJç incelmiştir. İnsandılar İnsan güzelliğinin de kema-,;le doğru gitmekte olduğu mii" talâasındadırlar İnsanlığın bu ’ ihtiyacını takdir etmekte olan tıp İlmi son zamanlarda bu lh-jtlyaca karşılık vermeğe çalış-
I maktadır. Güzellik cerrahisi de-nllen tıp şubesi bugün İnsan simasını ve İnsan vücudunu güzelleştirme vadisinde mühim (başarılar elde etmiştir. Bu tıp şubesi zaman âmilinin İnsan sl-masında açtığı derin İzleri meydana getirdiği aksaklıkları e-hemmlyetil nispette gidermektedir. Bu cerrahinin bugünkü rolü sadece ıslah ve tâdil edici mahiyettedir. Yaşlı bir simaya —. .....-------- ------------ bir çocuğun bebek güzelliğini
üzere bir nevi madeni fiş yap- (vermek pek isabetli bir
tırmaya karar vermiştir. Para ?ey değildir. Çünkü her
gibi yuvarlak olarak darphane- çag ve her sımantn kendisine d- baslınl»cık olsu bü hls llDll hal]arl ınssnl
□ ostahanelerd» vp t.fittineıılprdn ' __ ,
Modern santrallar, Cumhuriyet bayramında bitiyor
PTT. Genel Müdürlüğünün şehirlerarası telefon hatlarının takviyesi için İnşa ettirmekte oldu»» modern rantrnllar.n ta-|Bugtina„ şsatı Cumhuriyet yetişmiş olacaktır.
Yeni yapılacak santrallarm' da faaliyete başlamasilc İstanbul İle Ankara arasında aynı zamanda 45 vatandaş konuşma İmkânını elde etmiş olacak-! lir. |
Diğer taraftan Sivas üzerindeki hattın da takviyesi ele alınmıştır. On güne kadar tamamlanacak olan Sivas takvl-ye hattından sonra bu bölgede de aynı zamanda 12 vatandaş telefonla konuşabilecektir.
Telefon kutuları için fişler bastırılıyor
Telefon Müdürlüğü kumbaralı telefonlarda kullanılmak
postahanelerde ve tütüncülerde 10 kuruş mukabilinde satılacaktır.
Eski 10 kuruşluklar tedavülden kaldırılmadan bu fişler bastırılmış olacaktır.
enteresanlaştıran da bu hususi hatlardır.
Tanıdığımız bir bayan, gözleri altında oldukça şişerek nahoş bir manzara araetmekte olan gözyaşı guddeleriyle ağzının kenarındaki çukuı hatlar üzerinde ameliyat yaptırmıştır. O-peratöriln iskemlesine gözleri
Almanyadan 16
motörlü tren gelecek r _______________ _____
Almanya'ya sipariş edilen 16 kapatılarak yan oturur bir va-
adet motorlu tren 1951 yılının babından itibaren memleketimize gelmeye başlıyacaktır. Motörlü trenler yapılan anlaşma gereğince ayda bir adet olarak yurda gelecek ve bu suretle 1$ ayda bütün motörlü trenler gelmiş olacaktır.
Motorlu trenler en çok Ankara - İstanbul arasında lşll-yecektlr.
zlyette ilişen bu bayanın başı beyaz bir örtü İle sarılmış ve göz kenarlarındaki Asabının hissiyatı mevzii bir şekilde İptal edilmiştir. Beyaz gömlekli operatör, elindeki catgut ile baya? nın göz altındaki göz yaşları guddelerinin bulunduğu yerden
Hububat
rekoltesi
Bu sene Adanada az olacağı tahmin ediliyor
Adana — Şehrimizde yapılan hububat tahmin komisyonu toplantısında bu seııekl hububat rekoltesi hakkında şu tahminlerde bulunmuşlardır.
Buğday Adana ve ilçelerde 114,726 ton, arpa Adana ve ilçelerde 54,577 ton, yulaf yine merkez ve İlçelerde 131,241 ton ve çavdar, mısır, darı, mahlut gibi hububat nevileri de yalnız ilçelerde bulunduğu gözönünde tutularak tahmin edilmiştir. Geçen yıla nazaran bu yılkl ekim daha az ve havaların müsait gitmemesi yüzünden tahmin edilen miktar azdır.
Tahmin komisyonu keten tohumu, susam tahminlerinde geçen seneden yüzde 25 nispetinde bir noksanlık müşahede etmişlerdir.
Bakliyat hakkındak! tahmin lerde havaların müsaltllğl yüzünden bakliyattaki randıman hâlen normal seyrini teklp etmektedir.
hilâl şeklinde bir et parçasını hiçbir ağrı hlssettirmeksizLn çabucak çıkarmışın Hekimin yaptığı İş terzilerin bir elbise üzerindeki (potı u gidermesine benziyordu. Hasta gözünün altına hafifçe dokunulmakla olduğundan fazla bir şey hissetmediğinden, yerinden bile kı- . nuldamamıştır. Terzinin kusurlu elbisedeki potu alması kabî- , Iİnden, göz altındaki fazla eti alan operatör, bu civardaki elit kenarlarım birbirine dikişlerle raptelm iştir. Bayanın hemen hlçblrşey hissetmediği bu ameliye, bir göz altında on dakika içinde sona ermiştir. Bundan sonra bayanın .diğer gözü altındaki fazlalığa geçilmiş ve buradaki ameliye de yine aynı miid-det zarfında İkmal olunmuştur. Bir müddet sonra göz altına yapılan dikişlerden eser kalmıya- ; cağından, ameliyat yaptırmış olan bayan, hayata ond3n sonra daha emin, daha güvenli ve daha muvaffakiyetli nazararla bakmağa başlıyacaktır.
Burunun alt köşelerinden ağız kenarlarına doğru aşağı I-nen derin hatlara gelince: yaş otuzu bulduktan sonra geçen seneler bazı bayanların yumuşak yanakları kenarlarında bu hattı gittikçe derinleştirmeğe başladığından, buralarda bariz çizgiler belirmektedir. Güzelleş-] me ve gençleşme gayesiyle operatör sandalyesine oturmuş
olan hastayı yormamak İçin bu çizgilerin giderilmesi İşi bir başka güne tâllk edilerek göz altı amellyeslyle aynı zamanda yapılmamakladır. Senelerin açtığı derin kanalların kaybedilmesi bayanın saç dipleri altındaki derisindeki bir parça alınmak suretiyle yapılır Deri çıkarılan yerin cilt kenarları dikilince bayanın yüzü derhal gerilir ve hat ve çizgiden hiçbir eser kalmaz.
Plâj Kirşi içesi
Ne de olsa meselede bir ameliyat mevzuubahls olduğundan, bidayette bazı endişeler duymaktan kendimizi alamamıştık. Fakat ameliyattan on beş gün sonra çok değişmiş ve çok gençleşmiş bir şekilde karşımıza çıkan bayan bize pürneşe: «Ameliyat yaptırdığıma çok memnunum. Kendi kendimi on yaş gençleşmiş hissediyorum. Sade dış görünüşüm itibariyle değil, ruhan ve dahilen de » sözlerini söyleyince, endişelerimizin yersiz olduğunu anlamıştık. Alınan neticenin ne kadar devamlı olacağını sorduğumuz operatör: «Bu, verine göre değişir. Bizzat burun, kulak ve göz kapaklarının kendisinde yapılmakta olan ameliyat birden fazla tekrarlanamaz. Yüze gelince; yiiz insanın gülen, konuşan ve yaşa göre sinirlilik alâmetleri ve ruhi hâletl aksetti-ren çok hareketli bir kısmı olduğu için yüzün gerilmesi ame-llyesi uzun zaman tesirini devam ettirememekte İse de, burada yapılan amehyenln mü-kerreren icrası mümkündür.» cevabını verdi.
Çeviren. B. AKSEL
Amerikada Palllsade plâjmda yapılan müsabakada plâj kı-rallçesl seçilmiştir. Yukarıki klişede plâj kıraliçeliğine seçilen I Ml'is Lynn elinde kazandığı kupa olduğu halde kauçuk bir | sandal içinde oturuyor.
Adam başına 120 şer sterlin tahsisi düşünülüyor
Bu sene Hicaza hacca gidecek olan vatandaşların İşleriyle meş gut olmak üzere. Ekonomi ve Ticaret, Gümrük ve Tekel, Ulaştırma, Maliye ve Dışişleri Bakanlıkları temsilcilerinden müteşekkil bir Hac komitesi teşkil edilmiştir.
Komite İlk toplantısını yaparak. hacca gidecek olan vatandaşlara alt umumî meseleler üzerinde bazı kararlar almış bulunmaktadır. Bu sene büyük ölçüde bir döviz darlığı mevcut olduğundan, hacca gitmek İçin Maliye Bakanlığına döviz temini maksadiyle müracaat etmiş olan 10 binden fazla vatandaşa geçen senekl gibi bol miktarda döviz verilmesine İmkân görülememektedir.
Komisyon yapmış olduğu toplantılar esnasında, adam başına 120 sterlin olarak döviz tahsisini esas olarak kabul etmiştir. Bu duruma göre 600 bin sterline yakın bir döviz tahsisi mecburiyeti meydana gelmiş bulunmaktadır. Maliye Bakanlığı bu miktarı temin için bazı İmkânlar aramaktadır.
Döviz İşlerinde hükümete kolaylık sağlamak maksadiyle bazı nakliye şirketleri hükümete mü racaat etmişlerdir. Komisyonun bundan sonra yapacağı toplantı tarda bu mesele ile İlgili olarak son kararların alınacağı ümit edilmektedir.
Demiryolları memurlarının kilometre zamları
I Ankara 31 (Akşam) — Ulaştırma Bakanlığı Devlet Demir-yollan memurlarının kilometre | zammı meselesini ele almıştır. Bilindiği gibi hâlen demiryolları memurlarına seyir halinde İken kilometre başına 19 para vermekte İdi. Ayrıca harcırah al-mıyan Devlet Demiryolları memurları ise on yüdonberl bu zamdan İstifade edememektedir. Memurların bu haklan ii-zerlnde Bakanlıkça tetkikler yapılmış ve bütçeye yeril külfet tahmil edeceğinden Maliye Bakanlığı ile temasa geçilmiştir. Maliye Bakanlığı Ulaştırma Bakanlığının talebini yerine getirmek İçin İmkân aramaktadır.
Bu sene pamuk mahsulü bol olacak
Şehrimize İstihsal bölgelerinden gelen haberlerden anlaşıldığına göre bu yıl yurtta pamuk mahsulü pek bereketli olacaktır. Eylül ayı başında yapılacak olan rekoltenin geçen yıldan yüzde yirmi nlsbetinde fazla olacağı belirtilmektedir. Daha şimdiden Akala cins pamuklar üzerine alivre satışlar olmakta ve bunlar İhracat için ayrılmaktadır. Oeçen senek» mahsulün de hemen hepsi satılmış olup geriye kalan yüzde onun da Ağustos ayı İçinde tükeneceği anlaşılmaktadır.
MEVLUD
Nelîs Postahane sahibi
ABDULLAH FİDAN’ın aziz ruhuna İthaf edilmek üzere ölümünün dördüncü seneyi devrlyesl dolayıslla 1/9/050 sah günü öğle namazım mütaakıp Kadıköy Osmancığa camiinde mev-lûd okunacaktır. Akraba va dostlarlla arzu eden zevatın teşriileri rica olunur.
Ailesi
RADYO
İSTANBUL RADYOSO
ÖJl» »• ok»*m programlan
12.57 Ac*L>S programlar.
13 M Haberler.
13.1 S Şarkılar İPİ.) I3M Hafif Öğle mOlISl.
14 00 Saz eserleri, «arkı ve türklüoı
IP1.1
1430 Serbert saat.
!4.W Orkestra eserleri fPl»
15 00 Programlar ve kapanış.
17.37 Açılı? ve programlar.
16.00 Fasrl heyeti konseri.
1810 Dans mUzlJI (Pl.)
19.00 Haberler.
1949 İstanbul haberleri.
10.20 Karışık hafif m(ıxik (Pl.)
19 40 Gitar kuarietl konseri.
2Û.M Türkiye Turitm kurumu adıno konuşma.
20.10 Melodiler.
20.30 Saikı ve türküler Okuyan Mefharet Yıldırım.
21 M Operet şarkıları ve valiler (Pli 2115 Dinleyici istekleri (Türk mü-
Zl|ll
22 00 Senfonik müzik (Pl)
22.45 Haberler.
23 00 Dans müziği (PJ.)
23 30 Programlar ve kapanıl.
ANKARA RADYOSU
Ö»l» va akşam programlan
13 00 Haberler.
13 15 Uvertürler (Pl.)
13.30 Öğle gazetesi.
13.45 Hafit sarkiİM (Pl.)
14.00 Hava raporu, Akşam programı va kapanış'
17 50 Açılış vo program.
18.00 M. S. ayarı ve Dnnı mOziU (Pl.)
18 30 Kitap saati.
18.45 Filim melodileri (Pl.)
19.00 M. S. ayarı ve Haberler.
1940 Snrkılar.
1945 Tarihi Türk müziği.
20.15 Radyo gareleel.
2040 Müzik (P14
2113 Konuşma: (Radyo haftan)
21.30 Caz müziği (Pl.)
22 00 Konuşma.
2245 Şarkılar.
Yarın sabahki program
7 28 Açılış vo program,
730 M. S. ayarı.
7.31 Neşeli müzik (Pl >
745 Haberler.
s imi $a* eserleri (Pa)
8 15 Hafif sololar (Pl.)
6 25 Günün programı ve Hara raporu.
OM Hafif orkestra parçaları (PLİ »00 Kapanıl,
Cerrahpaşa hastanesinde tedavi altında bulunan bir ahbabımı ziyarete çittim. Hastanenin sıhhî heyet muayenesi »ünü imiş. Avlu ve k( rfdorlar çok kalabalık. Ekseriyeti kadınlar ve yaşlıca erkekler teşkil ediyor. Kümelenip bekleşenler, haşhaşa verip derileşenler, oda kapılarından başlarını uzatıp I-çeriyi gözden geçirenler, Önüne gelene yol soranlar:
■— Bevliyecinin odası hangi tarafta?
— Bııruncunun yanı kalabalık mı?
— Sinir muayenesi başladı mı acaba?
Merak ettim, kalabalık arasında biraz dolaştım, konuşulanlara kulak kabarttım. Her ağızda kömür lâkırdısı, herkes kömürden şikâyetçi. içim sızladı. Demek ki bıı vatandaşların hepsini kömür vurmuş.
Bir aralık gözüme âşinâ bir çehre ilişti, yanına so-kııldıım;
— Geçmiş olsun. Sen de mi kömürden?..
— Ne yapalım? Odunla başa çıkamıyoruz.
—• Peki amma nasıl olda da zehirlendiniz? Bu sıcakta odanıza mangal mı koyuyorsunuz?
Şaşkın şaşkın yüzüme baktı:
— Ne zehirlenmesi yalıu? Kömür raporu almak için geldik. Şu gördüklerinin hepsi rapor almağa çalışıyorlar. Rapor olmazsa kok kömürü vermiyorlar.
İşin içyüzünü öğrendim. Eski hükümet zamanında Ekonomi Bakanlığı tarafından çıkarılan talimatname gereğince, herhangi bir sebeple evvelce kok kömürü almayanlar tam teşekküllü bir hastanede muayene olup hastalık yüzünden kışın kömür yakmak mecburiyetinde bulunduklarına dair rapor alacaklar, bunu alâkalı daireye gösterecekler, bu suretle kendilerine kok kömürü verilecekmiş.
Ve minelgaraib! Harb yıllarında bir çok ilâçlar, röntgen {ilimleri, beyaz undan mamul gevrek, francala gibi bazı maddeler tahdide tâbi tutulmuş, ancak doktor raporu gösterenlere satılmasına müsaade edilmişti. O-lağanüstii durum dolayısiy-le o nadide maddelerin kara horsaya geçmesini önlemek iizere alınan tedbirleri anladık. fakat şu kömürle raporun münasebeti ne ola? Doktor, hastalığın mahive-tine göre falan ve filân ilâçları tavsiye eder. Ben doktor değilim amma, mutlak surette kömür hararetiyle tedavi edilen bir hastalık şimdiye kadar duymadım, duyan varsa beri gelsin!
Vatandaş tam teşekküllü bir hastaneye başvurup bevliye, cildiye, asabiye, dahiliye, hariciye, nisaiye, burun, boğaz, göz. kulak ve daha bilmem ne kliniklerinde muayeneden geçecek, bütün â-savı bedeninin bozuk, sakat olduğuna dair rapor alacak ve buna istinaden kendisine parası mukabilinde kok kömürü verilecek. Hastane doktorları da işi gücü bırakıp kömür raporlariyle uğraşacaklar. Garip şey, gülünç şey.
Yeni hükümetin bu gibi garabetlere nihayet vermesini kuvvetle umuyoruz.
Cemal Refik

Edremitte bir cinayet
Edremit — Şehrimizde feci bri cinayet İşlenmiştir:
Edremltten Mehmet özdemlr, bundan bir müddet önce Ali Davulga İsminde birinin 6 yaşındaki kızı Ayara tecavüz ve tasallut ettiğinden Bilrhaniye ağır ceza mahkemesince 6 sene hapse mahkûm edilmiş ve bu dcfakl attan istifade ederek, tahliye olunmuştu.
Bürhanlye Cezaevinden tahliye edilen Mehmet özde mirle sokakta karşılaşan Ali Davul-ga. tabancasını çekerek ateş etmiştir. Mehmet özdemlr aldığı yaranın teslrile ölmüş kaa-tll tevkif olunmuştur.
Sahlfe 4
A K S A M
ı»

İdeal dinlenme mevsimi ocak ve şubattır, Haziran aşk, izdivaç ve cinayet ayıdır
iklimin ve hava değişikliklerinin şahsiyetimiz üzerindeki tesirlerini herkes bilir. Fakat bu tesirler etrafında bir çok yanlış kanaatler de hâsıl olmuştur. Bu yanlış kanaatleri meydana çıkarmak için Alimler bir çok tetkiklerden sonra aşağıdaki neticelere varmışlardır. Siz de bu neticeleri okuyarak, kendi kanaatlerinizle karşılaştırabilirsiniz.
Tatil için ideal
ra ulaşabilirler. Daimi sıcaklar hayatiyeti ağırlaştırır. Halbuki St. Louis, Chicago ve Clııcln-natl'de kızlar 12 yaşında tekâmül etmektedir.
Kan koca arasındaki kavgalar en çok temmuzda hâd dereceye varmaktadır.
Doğru — Evli iseniz bu hakikati kendinizde farkedebilirsiniz. Aynı şekilde cinayetler, İsyanlar ve türlü suçlar temmuzda daha çoğalmaktadır. Çünkü sıcakların çoğalması sinirlerin kontrolünü azaltmaktadır.
Rutubetli havalarda bebekler yataklarım daha çok ıslatırlar.
Doğru — Sebebi tam olarak bilinmemekle beraber, bebekler softuk ve rutubetli havalarda yataklarını daha sık ıslatırlar.
Kuru havalarda çocuklar daha huysuzlaşır.
Doğru — Amerikan mekteplerinde yapılan tetkiklere göre,
mevsim
Tatil İçin İdeal mevsim yaz-
dır
Yanlış — İlk baharın vücuda kazandırdığı enerjiden sonra, dinlenmeye en az muhtaç olduğumuz mevsim yazdır. İdeal dinlenme zamanları aralık ve şubat aylarıdır.
Yeni doğan çocukların ağalığı doğdukları ayla İlgilidir.
Doğru — Bir çok tecrübeler sonbahar ve kışın doğan çocukların dalıa ağır olduklarını havadaki rutubet % 45 ten aşa-gör temi İştir. Ekim ayında dün-'gı düştüğü zamanlar, talebelere yaya gelen çocuklar İse en a- verilen cezaların daha Çök ol-ğtrdır. Bunun sebebi, annenin duğıınu göstermiştir. Bu da ku-nnabolizması yani çoruğıın bü- ru havanın gerek yülme kabiliyeti bu mevsimde gerekse büyüklerde en fazladır.
Fırtına sinirlilik doğurur
Bir fırtınadan evvel insanlar daha sinirli olurlar.
Doğru — Fırtınadan gerek İnsanlar gerekse hayvan-! lar daha asabi olurlar. Bundan başka barometre düşerken iş verimimiz azalır. Yine bu zamanlarda insanlar daha unut-knn olur. Seyrüsefer kazaları-1 Hin umumiyetle barometrenin düşmeye başladığı zamanlara tesadüf ettiği yapılan bir çok tetkiklerden sonra anlaşılmış-, tır
Hava tazyikinin azalması vücut üzerinde gayet bariz tesir-1 i er yapmaktadır. Sebepsiz rahatsızlık ve kırıklıklar, baş ağrıları, umumi asap bozuklukları, bayılmalar umumiyetle ha- I va tazyikinin azaldığı zam an-
ki yüz elli boğanın üzerime doğru yürüdüğünü görünce dehşet içinde kaldım, elimde silâhımda yoktu
FEvvel zaman içinde
Bazı yalılara dair
Saip beyin yalısı ve hususiyetleri — Ali paşanın yalısı kimindi
çoc tıklarda asabi bir | ı hal tevlit etmesinden İleri gel-' 1 mektcdlr.
Aşk ve izdivaç ayı
Aşk ve İzdivaç ayn olan Haziran ayni zamanda delilik, cl-evval nayet ve cürümlerin çoğaldığı. bir aydır.
Doğru — Bu aydaki f"*"1 tombiMer, nonnal bir 1 rızana | faydalı bir şekilde nasıl tesir ederse, anormal insanların dal gayrı tabi! bir şekilde hareketi etmelerini tacil eder. Bu sebeple delirmeğe ve cürüm İşlemeğe miîstalt klmsler. anormalliklerini bıı ayda meydana vururlar. I Zayıflar havaya karşı daha 1 hassastırlar.
I Doğru — Yazın en sıcak günleri müstesna, diğer zamanlarda zayıflar havaya karşı şişmanlardan daim hassastır. Za-I yıflar vücutlarında daha az kal-■u n.—■■ç- s’yunı’ karnin. yağ ve su depo
l’Û.‘ tö.dOr'etraekiSr“Ha’“â doktorların söylediğine göre, apandisit patlamaları ekseri samanlar şiddetli fırtınalardan evvel vukubulmaktadır.
Soğuk havalarda cevval iye t azalır
Fofruk havalarda cevvaliyetimiz daha fazladır.
yanlış — Soğukta ısınmak kin daha çok hareket ettiğimiz den kendimizi daha çevik zannederiz. Hakikatte soğuk havada yapılan her iş, daha çok ki arsalara talipler enerin sarfetmemlze sebep o- , - ı ı
lur çoğaldı
M>!âyu» «ıslar daha sıhhat-' KBrtûû-
>jdjr ^ne kadar uzanan Atatürk buiva-
Yanlış _ Mülayim kışlar ger- r,nın lki türafLnda mulunan Ç) az odun ve kömür yaktırırsa **ledlye arsaları geçen sene da. hastalık daha fazla olur. birkaç kere satılığa çıkarıldığı
Stcak rkümlerdeki
kızlar |nunm satılarak burada İnşaata
Tropik iklimlerde kızlar da- başlanması üzerine, belediye ha erken bulûğa erer. arsalarına tallb olanlar çoğal-
Yalnış — Tropik iklimlerde mağa başlamıştır. Kısa bir sakızlar 14 - 15 yaşlarında bulü-' manda mevcut arsaların tama-fta ererlerse de. çocuk doğura-' men satılacağı tahmin edilmek-bilecek yaşa ancak 18 den son- tedlr.
rlndcn daha çok müteessir olurlar.
En İyi çalışma zamanı iyi havalardadır.
Yanlış — Parlak ve bulutsuz bir günün bizi daha çok hare-
Hor hakkı Semih Miimlaz
beyin yaLısı le Ali Paşa Bülb bey.s İz olamaa-blnald1- Onunla senli benli konuşur, mahzuz olurdu. Hattâ şakalaşır-dı. Bebekteki yalısının dağındaki köşkte mehtap âlemleri yaptıkça mutlaka Sâlb beyi her misafirden evvel buhındurur, o-nunla konuşmaktan mütelezzfz olurdu. Zamanın terbiyesi icaplarından olacak,Âli paşanın büyük oğlu Ali Fuat bey (bu tarihlerde hariciye mektupçusuy-du zannediyorum) bu hususi ft-lemlerde bulunmaz, yalıdaki dairesinde oturur ve yukarıya yâni köşke çıkarılmıyan misafirlerle meşgul olurdu. Onları o İstikbal eder ve teşyi ederdi. AH Fuat bey kendisini tanıyanların rivayetlnce babasından daha çok ağır ve vakarlı imiş. Bebekteki yalı
Ali Paşanın Bebekteki yalısı Sadrazam Mehmet Emin Rauf Paşanın yahşiydi. Âlî Paşa bunu satın almıştı ve biraz tâmlr ederek sonuna kadar oturmuştu. İki kat; gayet büyük sofalı; büyük odalı; yüksek pencereli vc denizin tâ kıyısında İdi. Harici manzarası elbette kl bugünkünden daha güze! ve Bo -gazlçlne daha muvafık ve münasipti. O kadar kl harem ve selâmlık kapıları önündeki ahşap kayık iskeleleri bile — hâil gözümün önündedir — başlı başına birer güzellikti. (Bu yalıyı daha sonraları Mısır Hldiv! Abbas Hilmi Paşa satın alınıştı. Bugün Mısır Sefarethanesidir.) İbrahim paşa İle Hâfız efendinin Bebekteki konaklarının denizle münasebeti sahibi oldukları birer kayıkhaneden İbaretti. Kayıkları sandalları oralarda dururdu.
meşhur bedmedUmlş. Geçen gün oralardan geçerken gördüm. Çarcıya doğru giderken eski karakolun bulunduğu meydanda Sâib beyin oğlu İbrahim Paşanın bir konağı ve yukarıda bir köşkü vardı. Onlar da yıkılmış, Oracıkta bir konak daha vardı Şirketi Hayriye Müdürü Hftfıı efendinindi, Bu dahi apartmana tahvil edlImlş.HulAsa Bebeğin o malûm ve meşhur haneleri yerlerini terkedlp gitmişler, yerlerine başka şeyler kaim olmuş. Silb bey bir aralık Ali Paşa ve emsali ricalin sevdiği bir zat olduğu İçin de Bebeğin gözbebeği İdi. Onu herkes severdi. O da bir rivayete göre her kese elinden gelen İyiliği diriğ etmezdi. Şunun bunun lehinde şefaatte bulunur, şuna buna I-yillk ederdi. İrtikâp ve irtişa İle asla münasebeti de yoktu. Kendi yağlyle kavrulur, efendiden bir beydi derler. Ben kendisini tanımadım, fakat oğullarını tanıdım. Büyüğü sonraları Divanı Hümâyûn teşrifatçısı olan İbrahim paşa idi. Küçüğü de hünkâr yaverlerinden Mlkdad beydi. Sâlb beyin yalısı gerçi rıhtımın biraz gerisinde idiyse de Boğazlçlne yakışan eski tarzdaki yalılardan biriydi. Güzel bir hususiyeti vardı, çok da ferahtı. Aydınlıktı. Harem selâmlık bahçeleri gerçi büyük değillerdi ama güzel ağaçlarla örtülmüşlerdi, Yazları adamakıllı serin olurdu. Hele selâmlık dairesinin selâmlık kapısı üstüne kadar uzanan teras yeşillikler İçinde neşeler ve sükûn veren bir terastı.

Afrika ormanlarında dolaşan küçük boy boğalardan bir sürü
Bir silâhın eksikliği tona limit edilmedik bir muvaffakiyet temin etmişti, eğer silâhım olsaydı pek tabii olarak İlk kararını onu kullanmak olacaktı. Ben silâhımla bir kaç canavarı öldürürdüm, fakat neticede daha azgın bir hale gelecek olan sürü beni ayaklarının altına alarak pestilim! çıkaracaktı. Bu suretle sapa sağlam bıı felâketten kurtulmuştum. Filvaki daha tehlike tamamlle zail olmamıştı. Çünkü sürü bir halka çevirecek ve bir defa daha bana uğrayacaktı. Bunu şu kısa boylu yeril avcının bana yaptığı avlanma gösterişinden hatırlıyorum.
Tabii bu mahalle boğalar tekrar uğradılar. Fakat bana Taslamadılar. Ayağımdaki yaraya, ağrılara, kan ve tere, toza bürünmüş gözlerime, tozla dolmuş teneffüs cihazlarıma ehemmiyet vernıiyerek, sürüklemeden evvel topallıya topallı-ya topallıya nehrin kenarına kadar giderek silâhımı aldım ve onu baston gibi kullanarak, göğse kadar derinlikte c nehri geçtim ve tehlikeden mamen uzaklaştım.
Nehrin karşı yakasında
Nehrin karşı tarafına ( tikten ve güç belâ kendimi su- ' dan dışarı attıktan sonra dos- ' tum bana gelerek gülümser bir sima ile:
— Şimdiye kadar böyle bir şey gördünüz mü, ben size ne demiştim, diyor ve halime hiç aldırış etmiyordu. ı
Canım çok sıkılmıştı. Cevap olarak ona bir şey diyecektim. Arana sesim çıkmıyordu, o anda konuşabilecek durumda de- , ğlldlm. O hâlâ gülüyor ve bana: (
— Size demedim mi, buraya bJr ziyaret bir hayvanat bahçesine yapılan ziyaretten farksızdır? sözlerini tekrarlıyordu.
Asabım gerilmişti, bu diyarda biz İki beyaz, yerlilere gülünç olacaktık. 1. -
Şu boğa sürülerinde dikkat İnsan yaşamaz ve hattâ cesa-naznrımı çeken bir vaziyeti d» retlerüe meşhur «Pygmaen» de-sİ2e anlatmadan geçmek iste- nllen yeril cüceler dahi yalnız
———— Çeviren : ““""“Tl
| Hami BEKEM |
Boğalar bu silâh sesleri dulu-yısile yürüyüş istikametlerini yine değiştirmediler. Bilâkis silâh sesleri ve aralarından bir kaç hayvanın vurulması onlan
çok azdırmıştı. Bitap ve meyus bir şekilde ayağımı toprak yarığından çıkarabildim, f tekrar yere yuvarlandım, anda hatırıma şu benim | turu Ankolell avcı geldi. Evet şlnıdl onun usulünü tatbik et-Imek zamanı gelmişti. Kendimi boğalara Ölmüş diye gösterc-I çektim. Acıdan inliyor ve ağır .nefes alıyordum. Bu halimle iki yüz elli kadar boğayı dur-I durmak mecburiyetinde idim. Evet, bu anda İnglllzln bana anlattıklarını da hatırladım. «Başınızı dalma son dakikaya ' kadar yüksekle tutun.» Derhal ayağa kalktım ve yaralanmayan ayağım üzerinde durmaya başladım. Yeni bir ümitle canlanmışımı. İngiliz dostum bana: «Boğalar, son dakikaya hattâ kurbanlarına çarpacak-' | lan âna kadar onları cözöniinde ' bulundurmak isterleri, demişti.
İnşallah muvaffak olurum. I Bu hayvanlar başlarını yüksekte tutup, gözleri açık üstüme 1 doğru gelirlerse, benim hareke-; timi görürler ve şaşırarak yü-
Fakat Bu dos-
, , . ““>ı goruncr ve yu-
«et, «.UrdlŞ! dorudur: lalat rtyü, kukameUerlnl delirdim hnr.krt Ife kar,, otaaklan I b,na carD1,,.dI11, v,nımd„
. a. K ’ olmaktan rf.k banft çarpuıadan yanımdan
ziyade eğlence ve tembelliğe , ,,
karsıdır | geçerler diye hesaplıyordum.
i Bundan başka gayet seri hare-
I ketlerimin şu hayvanları bi'ıyü-Atatürk caddesinde-licmernt ve beni gözlerinde, dev |glb! korkunç göstermesi İmkân I dahilinde idi, Ştı benim hayal-] perver İngiliz dostum boğalar hakkmdaki bilgilerine göre kollanın çırparak kurtulma İmkânını araman lâzmıgelir-ken û pek yakından silâhını ateşlemişti ve bu hatası, hayatına nıalolmuştu. Ben her halde aynı hatayı İşleyemezdim. Esasen elimde silâh da yoktu. Yalnız elimde biricik İmkân vardı. Onu tecrübe edecektim.
O da kollarımı etrafıma çırparak var kuvvetimle bağıracaktım...
A. D.
Boğalar ile karşı karşıya
Ben daha hazırlanmadan boğalar gelmişlerdi. O kadar çok idiler kl bana dünyanın bütün vâdllerlnl İstilâ etmiş gibi geliyordu, Ben ayakta duruyor, var kuvvetimle bağırıyor, elimdeki tropik şapkamı sallayarak çırpınıyordum,
Canavarlar artık o kadar yaklaşmışlardı kl, baştaki kılavuz boğanın, cam gibi parlayan gözlerinin İçine bakıyordum. O da gözlerini bana dikmişti. Bu gözlerden İpnotize olmamak İçin ben gözlerimi kapadım, başımın üstünde yel değirmeni gibi ellerimi döndürüyor ve çırpmıyordum. Sıcak ve keskin bir nefes dalgası etrafımı sarmış, toz ile çakıldan mürekkep bir dolıı yağmuru üstüme serpilmeye başlamıştı. Bu yıkılmaz bir duvar halinde kil. Yerin sallantısı benlin, ayakta durmamı bile imkânsız bir hale sokuyor. Adeta muvazenemi kaybetmiş bir vaziyette bulunuyordum.
Her şeye rağmen bağırıyor. Çağırıyor ve ellerimi çırpmağa devam ediyordum. Benim bu delice hareketlerimden bu dev cüsseler, şaşkın şaşkın muğla-yarak, sağ ve sola ayrılarak yanımdan geçiyorlar ve önden giden hayvanlar geriden gelenleri kendi yollarına getiriyorlardı.
Toz bulutu içinde kaldım amma kurtuldum
Birdenbire bu bin hayvan ayağının gök gürler gibi gürültüsü etrafımdan geçmişti. Ben ise tamamen yapayalnız boğucu bir toz bulutu içinde kalmıştım. Fakat bana dokunulmamıştı. Kendimin bile hâlâ Inanumadığım bu gayet basit kurnazlık, tam mânaslle bana ümit ettiğim muvaffakiyeti temin elmlçtl.
Beyin hususiyeti
Samimiyeti İdi derlerdi. Bundan dolayı onu severlerdi. He-
S. M. S.
Not — Eski yaltlardan yine bahsedeceğim. Semih
olaa ı ta-
geç-
meni. Bu boğa sürülerini bu mıntakalarda bir nevi beyaz kuşlar takip ederler. Bu beyaz ıkuşlar hayvanların üstüne konarak, bunların üstünde bulunan bütün haşcratı gûgalarlle temizlerler. Burada yaşayan yerliler bu hayvanların etinden, derisinden, boynuz ve tırnağından kısmen kendi İhtiyaçlarını temin ederler ve ticaretle de meşgul olurlar.
Ngagis’in vatanı
Belçikalı İle yaptığım boğa gezintisinin eseri olan topuğumdaki yara üç hatta, beni karyolama mıhladı.
Orta Afrikanın merkezinde ve en yüksek mıntıkasında Kivu gölünün sahilinde Bukavu kasabasında yatıyordum, burası pek dik kayalık dağları, kesLf çengel ormanlarla dünyada l maymunların en büyüğü Gorillerin memleketidir.
Bu dağların tepelerinde, blrı-, lerce kilometre mesahasındaki | çengel ormanlarında, hiç bir
mevcut ı olan
gündüzleri büyük bir İhtiyatla bu ormanlara girerler, bu çengel ormanlarında her sabah dev Gorillerin güneşin doğduğunu bildiren ve bir insanın acı bağırmasına benzeyen ses «Ngagl» (gece bitti) haykırması işitilir. Bu yerli cüceler, güneşin bu sese cevap olarak doğduğuna İnanırlar.
Pygmaenler son derece mahir avcıdırlar, en koyu ormanda bile yollarını bulurlar. Av hayvanları hakkında çok bilgileri vardır.
Ben burada İken Pyğmaen'ler bana İki defa avlanmada kılavuzluk etmek üzere haber göndermişlerdi ve zaten beni bu maksatla bekliyorlardı. Bu mm taka da avlanmak için Belçika müstemleke nezaretinden laleb ettiğim müsaade, yedi araştırma seyahatime rağmen şimdi bana verilmişti. Buna göre. önümüzdeki üç ay zarfında bir adet dev gorili ayı Johan-nesburg’dakl üniversitesi İçki saatle edilmişti.
Wltwntersrand vurmaya mil-
(Arkası var)
BEYAZLI KADIN
Aşk ve macera romanı
kazan: W. W. Coilins Tercüme eden: (Vâ-Nû)
Tefrika No. 1
BİRİNCİ KISfM
Bir resim hocasının anlattıkları
I
Bu hikâye, bir kadının nelere tahammül edebileceğinin; ve bir erkeğin, maksadına varmak için neler yapmağı göze alabileceğinin hikâyesidir.
öözû, şimdilik 18 yaşındaki resim hocası Walter Hartrlght'a bırakıyoruz.
II
Temmuzun scfrı günleriydi. U-Zun vc sıcak yaz mevsimi sona ererken büsbütün çeiâillanmış-tı; ve biz Londrada bulunanlar, buğday tarlalarını hudullıyan serin ağaç altlarını, yahut meltemlerin eslJği sahilleri öziüyor-duk Hele toenl sorarsanız, geçip piden yaz, Utul yalnız ta-kiiteız, kuvvetsiz bırakmakla
kalmamış, İtiraf edeyim, parasız da koymuştu.
Son devrede, mütevazı gelirimi maalesef İhtiyatlı harcıyama mıştım; gönlümün istediği yerlere gitmek imânım tükenmişti. Şimdi artık, bu güz mevsimini, annemin Hompstead'dekl küçük evi İle şehirdeki apartıman daireni arasında bocalamakla geçirmeğe mecbur kalacaktım.
O akşam, rüzgâr esmiyordu; hava boğucuydu, Güneş ufka yaklaştıkça, şehrin uğultusu da azalıyordu. Haftanın anneme ve hemşireme hasrettiğim İki gecesinden biri olduğu için Hampstead'a doğru yollandım.
Aşağıda anlatacağım hâdiselere dair İyi fikir verebilmek için, şunları bidayette söylemeğe mecburum: Babam bir kaç sene evvel ölmüştür; hemşirem
Sarah İle ben, beş çocuklu ailenin hayatta kalabilmiş iki evlâdıyız. Babam da. benim gibi, resim hocasıydı; ve o, büyük istidat sahibiydi. Zavallıcık, kendisine tâbi olanları sıkıntıda bırakmamak emeliyle kazancının ehemmiyetli bir kıs mini tasarruf ederek yaşamıştı. İşte bu basiret sayesindedir kl. onun ölümünden sonra, annemle hemşirem, dul ve yetim kaldıkları zaman da istiklâllerini muhafaza edebildiler.
Gurubun ışık ve renk dolu a-laca karanlığı etrafa yavaş ya vaş çökmekteydi. Annemin küçücük evine vardığım vakit, şehir iyiden iyiye kararmıştı. Tam zile dokundum, kanat hızla a-çıldı. Hizmetçi ile karşılaşmayı umduğum halde. İngilizceyi yabancı şive İle kpnuşan İtalyan dostumuz sevimli profesör Pes-ca’yı eşikte gördüm. Garip bir aile hikâyesinin başlangıcında onunla böylccc yüz yüze gelişimiz sırf bir tesadüf eseridir.
Benim resim dersi verdiğim, onun da ana dilini öğrettiği kibar muhitlerde tanışmış bulunuyorduk. Kendisine dair yegâne malûmatım: Vakllle, Fa-
doue üniversitesinde parlak bir mevki sahibi İmiş; siyasî sebeplerle memleketini terke mecbur kalmış; .fakat ne gibi siyaset? Bunu anlatmıyordu!) böylece. uzun senelerden beri Londrada lisan hocalığı yapıp duruyormuş. ,
Cüce olmamakla beraber — zira, vücut tenasübü yerindey-dl — profesör Pesca — zannederim, hayatta tanıdığını İnsanların en kısa boyiusuydu. Dış manzarası noktasından ne kadar garipse, karakteri bakımından daha da acayipti. Hayatta en biiyük emeli, «hakiki bir In-gUizn haline gelebilmek İçin İmkânsızı mümkün kılmaktı. Bu suretle, kendisine yaşamak İmkânını veren Büyük Brltanyaya karşı, şükranlarını anlatmış o-iacaktı. ,
İtalyan profesör, mütemadiyen şemsiye ile dolaşmağı, getr giymegi ve sair İngiliz takım lakla vatını da kullanmağı İngl-llzîeşmek İçin kâfi sebep bulmadığından daha mükemmel İngiliz olabilmek emeliyle tavır ve hareketlerini, eğlencelerini diyeni vatandaşlarınınkinc uydur mağa çabalıyordu. Atletik gay-
retlerimiz sayesinde sağlam bir millet olduğumuza, kanaat getirip, küçük profesör, var kuvve-tlle milli sporlarımıza merak sardı; bir tilki avı sırasında az daha hayntını verecekti, krikette helâk oluyordu. Hele bir sefer. Brlghton'da sahiden de ö-lecektl.
Tesadüfen buluşmuştuk; birlikte denize giriyorduk. Eğer yüzücülük Ingillsüere hâs bir spor olsaydı, İtalyan profesörü kayırmak üzere ihtiyatlı davranırdım. Fakat çok ecnebiler iyi yüzdüklerinden. yüzücülüğe, Pesca’nin sırf tnglllzleşmek gay retlle heveslendiğini aklımdan geçirmedim .
Sahilden ayrılışımızdan pek az sonra, yanıma ve arkama ba klP- profesörün benimle birlikte yüzmediğini hayret ve perişanlıkla gördüm. Hayli ötede, suyun sathında, küçiik kplları ve bacakları bir an beliriyor, çırpınıyor, tekrar kayboluyordu.
Arayıp bulmak üzere daldığım zaman, tlalyanı. pek derinlerde yosunlara takılmış keşfettim. Kentline gelince, yüzme fenni ne karşı duyduğu ye'si lâkayt İlkle anlattı, vc «hiç şüphesiz»,
bir kıamp’û kurban gittiğini do İlâveyi, izzeti nefis bakımından, unutmadı. Ve, bir İtalyan coşkunluğu İle bana minnettarlığı nı tekrar tekrar bildirdi; kendisin! kurtardığımı, hayatının bun dan böyle daima emrime ftma-de olduğunu söyledi, durdu. Dost luğun ifadesi olan bu şükran selini önlemek İçin beyhude yere çalıştım, durdum. Fakat o. mevcudiyetimin seyrini değiştirmek maksadlyle bana İlle bir fedakârlık yapmak arzusunda olduğunu gösteriyordu.
îşte bu fırsat da geldi.
Eğer profesörü kurtarmak fi-zere denizin dibine dalmnsay dım ve teşebbüsümde muvalfnk olmasaydım, aşağıda anlattığım hikâyeye de elbette karışmamış bulunacaktım.
Zihnimi işgal eden, bütün benliğimi saran ve hayatim tl-zcrlnde bu derece tesirini göste ren kadının ismini clahl işitmemiş bulunacaktım.
III
O akşam, İtalyan profesörü, annemin kapsj önünde görünce, harlkulftde bir mesele çıktığını, halinden, tavrından derhal anladım.
Profesör, beni, sürüklerccslne salona çekti, götürdü. Annem, orada, açık pencerenin önünde oturmuştu; hem yelpnbelenlyor, hem de gülüyordu.
Annem, Pesca'ya bayılırdı, t-talyonın yaptığı bütün zıpırlıklar, ona hoş görünüyordu. Ah. be nlm güzel anneciğimi Cüce ltal yanın evlâdına köle gibi bağlı olduğunu farkedlnce, bu adama karşı kalbini bütün samimiyetiyle açmıştı.
Hemşirem Sarah ise, gençliğine rağmen pek daha az müsamahakârdı. Pesca’da bir çok meziyetler olduğunu teslim etmukla beraber, onu kayıtsız şartsıs fevkalbeşer İnsanlar arasına tasnif etmiyordu. İtalyanın ıı-pırlıklan karşısında «patavatsızlıkla mücadele» hisleri daimi şekilde uyanıklık halindeydi. Bu yerden bitme ecnebiye karşı annemin gösterdiği büsnükabu-le şaşıyordu.
Yalnız annemle kız kardeşimi misal diye alarak değil, eski vo yeni nesilleri göz önünde tutarak, eskilere kıyasla yenilerin ananelere daha sadık olduğuna
(Arkası var)
Tarihi ulaştırma hâdiseleri
Ingilizgazeteci M. dC Blowitz' in Sultan Hamitle mülakatı
Sultan Hamit Ingiliz gazeteciye Türkiye hakkındaki intihalarını soruyor
Sultan Hamit tngilte gazete-
ciye şu suali «oruyor:
— Bana burada bir çok şahıslarla görüştüğünüzden bahsettiler. Aynı lamanda, sizin bir gazeteci sıfatlyle müşahede ve tetkik İtiyadınız olduğundan gördüklerinizden bir netice çıkarıp çıkarmadığın un a&yllyebl-llr misiniz,
Ben de:
— Eğer zâti şahaneleri açıkça konuşmaklığıma müsaade ederlerse... Esasen başka türlüsünü de yapamam. Çünkü bugün bu-i reda söyleyeceklerimin akstnll yarın yazmak mecburiyetinde I kalırım. Bu sebeple şunu söyle- I mek isterim:
Bu memleketin ıstırabım I çektiği fenalıklardan hiç bir! tedavisi İmkânsız değildir. Bunların tedavi çareleri de zor değildir. Yalnız, iki büyük kül İle karşı karşıya bulunuluyor. Bunlardan biri, her zâtı şahanelerinin tek arzu ve İradesine tâbi bulunmasıdır evvelâ haşmetnıeabın bu mutlak arzu ve irade nln bir kısmından vazgeçmesi lâzımdır.
İkinci müşkül de mutlak emir ve İradenizi yerine getirecek o-la.nl ar tarafından gösterilerek mukavemettir çünkü, kendi hatalarına karşı zâtı şahanelerinin mutlak delerin! kalkan olarak (tıklarından İdare şeklnde her hangi bir değişiklik için bütün kuvvetleriyle çalışacaklardır. Fakat. İdare bu değişiklik yapıldıktan sonra eğer, zâti şahaneleri nlan ıslahatı bütün memlekette tatbik edecek kabiliyette ve enerjide bir İdare sistemi kurmağa muvaffak olurlarsa Tûrklyenln kalkınması için atılmış çok muazzam bir hatve teşkil eder.
Diğer taraftan, naşmetmeab bütün arzu ve iradeyi ellerinde bul undu rduMarından hürriyet de ellerinlzdedlr Zâtı şahanelerinin ellerini tedricî o-larak açması ve memleketin kabul etmek ve kullanmak kabiliyetini gösterdikçe bu hürriyeti yavaş yavaş ellerinden bırakacak olurlarsa Tûrkıyenin süratle kalkınacağına kaniim. Dalgalı borçların sağlamlaştırılması, havalem I iğin büsbütün kaldırılması, memurların yaptıkları işlerden mes'ul tutulması, memlekette yolların yapılması. adaletin tesisi ve maarifin sürekli olarak teşvik edilmesi gibi ıslahat pek çabuk meyvalarını verecek reformlardan ibaretti. Fakat, tekrar ediyorum: Her şeyden evvel zâti şahaneleri memurlardan mutlak inkiyat fikrini kökünden söküp atmalıdır kİ hiç bir memurun mes’ul tutulmadığı suiistimaller ortadan kalkmış olsun. Sultan Hamit gazetecinin fikirlerine iştirak ediyor
Sultan Hamit gazetecinin mütalâasını şu tarzda cevaplandırıyor :
— Bana söylediklerinizi tama-
mlyie anlıyorum Bu memleketin kalkmamıyacağını İddia e- .......... „„„
denlerin fikirlerini paylaşmadı-I ne bu paralarının iadesi emre-ftınızı görmekle bahtiyarım. Be-1 dlimişiir.
r
İkinci Abdiiihamit
Yıldızda büyük Mabeyin dairesi
tamimiyle karar vermiş bulunuyorum, Bu işde müşkül olan nokta tam ölçüyü bulmaktır.
Bu memleketin bir kanunu esasiye ve memleketin tamamını temsil etmeyen bir Mebusun Meclisine tahammül ede-mlytceği görülünce bana müracaat edilerek mesuliyetten bahsedildi. Bu tarzdaki müracaat İse, yeniden bir kanunu esasi yapmak maksadını hedef tutmakta idi. Buna red cevabı verdim, Mesuliyetten bahsedenlerin yegâne İstedikleri şey kendi arzularını — başkalarının zararına olarak — benim irademin yerine İkame etmekten İbaretti.
Memleketin büyük bir çoğunluğu ancak bu iradenin yer değiştirdiğine şahit olacaktı. Biraz evvel söylediğiniz gibi ben memleketi oynaması lâzım gelen daha müstakil rol İçin hazırlamağa çalışıyorum. Hariçte dikkat nazarı çekmeyen. fakat dahilde tesirlerini gösteren bir çok değişiklikler yapmış bulunuyorum.
nlm hakkımdaki söylediklerinize gelince: Bu husustaki fikirlerinize İştirak ederim. Millete hürriyeti tedrici olarak vermek İçin elimi biraz açmağa
hâkimlerin
ödenekleri
Kesilen vergiler hak sahiplerine iade edilecek
Yareıç ödeneklerinden yıhndanberl kesilmekte vergilerin hak sahiplerine iadesi irin Maliye Bakanlığı Dabi r
947 olan
nı-ştaya müracaat ederek telif karan İstemişti.
Danıştaym vermiş olduğu telif kararı üzerine Maliye Bakanlığından Defterdarlıklara verilen emre göre, şimdiye kadar her ne sebeple olursa olsun evvelce fnzla kesilmiş olan vergilerini almayan hak snhlplerl-
Memleketimizi ziyaret edecek ecnebi öğretmenler Komşu memleketlerin yüksek tahsil gençleri memleketimizi ve bu arada lstanbulu ziyaret eLmek arzusunu İzhar etmektedirler. Komşularımıza memleketimizi yakından tanıtmak fırsatını verecek olan bu ziyaretler memnuniyetle kabul edilmektedir.
Bu arada Seiânlk Tıp Fakültesi öğrencilerinden müteşekkil bir grup ağustos ayı İçinde şehrimiz! ve imkân bulurlarsa An-karay) ziyaret edeceklerdir.
28 eylülde de Fraıısadan bir grup talebenin geleceği öğrenilmiştir. Bunlardan başka ağustos ayı içinde 2i kişilik îranlı bir talebe grupu da Tahrandan şehrimize gelecektir.
»AĞLIK BAHİSLERİ
I
relelonlarımı? BaşmuiMr'ir tOMB Kazı t*Ierı anaa - iaar» autlM) Mütfür «uai
ŞavvaJ. II — Hu a 17
Imaak Gıl 0|l« tklndj Ak (ıu, E. 73 BZ3 *S2 t.M 12 00 J.49 V. 3 53 3 53 13 20 17 10 2027 22 10 idarehane HahıSU ejvm Cemal Nadir w«stı rıo t»
Arjantinli beşizler yedi yaşma basmışlardır. Yukarıda kendilerine TerUen hediyeleri» oynarlarken görülüyorlar.
Yürek çarpıntısı
Ya*«n•- LOKMAN HEKİM
Kalb hastalığından gelmeyen uzun doğru çeşit
yürek çarpıntılarının müddet devam etmesi değildir, insanın başına çeşit işler açar. Bunların da bir an evvel tedavi edilmeleri lâzımdır.
BllİTsinIzl Herhangi bir uzuv, çok işlerse yavaş yavaş büyür. Bundan dolayıdır kİ devamlı çarpıntı çekenlerin çoğunda en nihayet (Kalb büyüklüğüf) zuhur eder. Kalb büyüdü mü, gün geçtikçe kalbden çıkan en büyük (şah daman) da genişler. Kalb büyüdükçe çarpıntının derecesi de artar. Vuruşu daha süratli ve daha kuvvetli olur. Göğsün İç kısmı ara zira kalb tarafından sanki yumru klan ı-yormuş gibi hlssolunur.
Bu hal çok defa kederli, marazlı, kuruntulu. düşünceli, gamlı, aşklı, korkulu zamanlarda artar. Hele mideleri büyümüş. yahudİlerin, eskiler alayım lar mm omuzlarındaki torba gibi aşağı düşmüş sarkmış midelerde, yemekten sonra çoğalır. çünkü midenin içinde çok gaz toplanır.
Bu gibi mideler çabuk boşanmazlar. Hepimiz biliriz kİ sağlam adamların mideleri tabii bir halde olursa yenilen yemekler. cinsine, nevine, miktarına göre (2 - 4) saat zarfında hazmolui ve İnce bağırsaklara geçtıüş olur. Mideleri çok düşük olanlarda yenilen yemekler çok defa (5-0) saat kadar midede kalırlar.
Eğer mide çok düşük olursa kalın barsağm üstüne kadar iner ve bastırır. Devamlı ve İnatçı kabızlık, peklik verir, îşle o zaman çarpıntı daha çok şiddetlenir, kuvvetlenir, çünkü (8) metre kadar uzun olan İnce bağırsaklarda ve midede toplanan pek fazla gazlar göğüs ile karın kısmını birbirinden ayıran (kaim perde) yİ yııkan doğru bastırarak, İterek kalbi sıkıştırdıkça sıkıştırır. Çarpıntının şiddeti arttıkça artar. Htatâ bazı defa nefes darlığı, tıkanıklık, bunalma, tay fa ima verir. Kadınların (fenalık!) dedikleri sıkıntılı haller göğsü sarar, evin halkı ayağa kalkar. Hekim üstüne hekimler çağırırlar. Zavallı fıka-ralar da İç sıkmtıslie büzülüp kalırlar.
Çok siniri! ve kansız insanlarda çarpıntı He beraber, kalbin. nabzın, kesik atması gibi halier de zuhur eder Hasta da vesveseyi arttırır. (4-5) defa geylıme gelince ve aşağıdan da bir kaç defa yel olunca çarpıntıdan eser kal mas.
Sinirlilik ve kansızlıktan, gazların toplanmasından ve başka sebeplerden İleri gelen, yürek çarpıntılarından, nabzın, ve kalbin kesik kesik atmasından hiç bir tehlike olmaz. Korkmamalı, kuruntuda bulunmamalı. Yalnız şunu ilâve etmeliyim ki ispirtolu İçki kullananlarda ve sigara tiryakilerinde gerek bunların ve gerek sair sebeplerin teslrlerllç (damar sertliği) yalnız kırmızı kan damarlarını değil, siyah kan damarlarını ve kıl gibi incecikI damarları da sararsa, çok devamlı ve şiddetli çarpıntılar çeşit çeşit felâketler doğururlar Bu cihetle bir an evvel tedaviye önem vermek gerektir.
Lokman Hekim
Fransız genç takımı mağlup
Pransada Bordeaux şehrinde yapılan genç milli takımlar karşılaşmasında Ispanya bas-kerboi takımı Fransız gençlerini (52-41) sayı llo mağlup etmişlerdir,
4 Fatihin huzurunda bir Bizans elçisi
Istanbulun fethi filmi çevrilirken
Zindana atılan mahkûma günde beş lira veriliyor
İşkence edilen kızın kazancı
r
V
*| Yazan : Cemateddin Bildik [■
Stüdyoda korkunç bir sahne — Şaklayan kırbaçlar — Prangalı mahkûmlar — Yırtılmış entarisinin açık yerlerinden vücudunun güzelliği görünen genç kadın — Yalvaran sevgili — Ayakkabı boyacısından figüran! — Rujun işe yaradığı bir yer daha...
— Türkler geliyor, Türkler I... Atlas filim stüdyosunda PJ müdüriyet odasında otururken kulağıma gelen ilk ses bu İdL Nazif Duru ile birlikte stüdyoya inerken verilen İzahattan anlaşılıyordı kİ Bizans askerleri, yakaladıkları casuslara zindanda İşkence ederlerken Fatihin kahraman askerleri kaleyi basmışlar... Nöbetçiler durmadan feryat ediyorlar:
— Tilrkler geliyor, TûrklerL
Stüdyoyu kuş bakışı bir çerçeve içine alan merdiven başında durarak filme alınan sahneyi seyrediyoruz: Korkunç bir yer... Ortada bir çarmıh, az İleride iğneli beşik, yan tarafta daha başka bir İşkence âleti-. Duvar diplerine konan ayaklı çanaklarda gaz dökülmüş paçavralar yakılmakta ve filim, karanlığı aydınlatan bu kızıl ışık içinde çevrilmektedir. Sahnenin muhtelif yerlerine serpiştirilmiş mahkûmlar da göze çarpıyor. Pantolonları llyme ilyıne olmuş bu çıplak, vücutları kamçı İzlcrlle kızarmış ve morarmış mahkûmlar, ayaklarına vurulmuş kalın zincirli ve bilmem kaç kiloluk ağırlığında demir güllell prangalartle oturuyorlar. Bert tarafta genç bir kıza İşkence edilirken öbür tarafla prangalı mahkûmlardan oldukları yere uzanıvermek İsteyenlerin sırtlarında zindancıların kırbaçlan şaklıyor.
Zindancı başı olanca kuvvenle bağırıyor;
— Gerin öteki kadını da çarmıha...
Üstündeki entarisi parça parça olmuş, saçları darma dağın, sırtının ortasında yol yol kamçı izleri görülen bir kaduı sii-rüklenlrcesine getirilerek çarmıha geriliyor. Belli ki suçu İtiraf etttrUlnceye kadar döğü-lecek...
Fakat bu kadının tam karşısına getirilip ayakta tutulan Bizans kıyafetli, yakışıklı delikanlı kim?.,
stüdyo direktörü:
— İşkence edilecek kızın sev-glILsİdlrl diyor. Sevdiği kızın dökülmesini ona seyrettirmek de bu delikanlı için ayrıca bir İşkence değil midir?
Kırbaç darbelerile muhtelif yerlerinden yırtılmış entarisinin parçaları saçak saçak sarkan ve bu yırtıklar arasından vücudunun güzelliği tnmamlte meydana çıkan genç kadının sırtında kırbaçlar şaklarken delikanlı yalvarıyor:
— Yeter arlıkI Vurmayın...
Sami Avanoğlu, Fatih SultaD Mehmet rolünde
I*J — Birinci ynn dünkü ■AKŞAM» da çıkmıştır.
Fakat yalvarmalar fayda vermiyor. BizanslIların sırlarını Fatih kumandanlarına ifşa ettiği lddlasJle yakalanan genç kadın sevgilisinin gezleri önünde döğülüyor. Döğülüyor... Ve işte Türkler tam bu sırada kale kapılarını açıp zindana geliyorlar...
Tiirklerln gelişinden sonraki sahneler başka bir gun (ilme alınacağı İçin ötesini göremiyoruz. Bu, ara vermeden istifade ederek yerlerde cansız oturan prangalı mahkûmlardan birine sokularak:
— Sen Türk müsün? diye soruyorum.
Aa evvelki ciddi halini bırakarak gülüyor;
— Türk oğlu Türküm amma, şimdi şu halimle Blzun&lı bir mahkûmum...
— AsıJ mesleğin ne?
— Kundura boyacılığı...
— Anlayamadım?
— Kundura boyacıyıyım, dedim ya...
— İşini bırakıp buraya geldiğine göre epeyce para alıyor sundur.
Yüzünün karalan İçinde sadece aklan belli olan gözlerini yana kaydırarak:
— Ehl dedi. Allah bereket versin...
— Bereketli olsun... Amma söyle bakayım, şurada şu halde oturuşunla kaç lira yevmiye a-hyorsun?
— Beş lira... Boyacılık etsem sabahtan akşama kadar boya sandığının hamallığını etsem beş lira kazaııamam kİ...
— Böyle böyle artist de olursun. 1
— Alay etme beyim Artistlik nerede ben nerede... Benimkisi sadece bir ı> uranlık... Hani şu İş hoşuma da girmiyor değil ha!... BL başka filimde de arabacı İdim .
işkence edilen kadına yaklaşıyorum. Halinde kırbaç altından henüz çıkmış bir insanın, bitkinliği vardı:
_ Lütfen şu sırlınızı çeviriniz bakayım
Kırbacın kırmızı Içırmızı izler bıraktığı sırtını bana doğru çevirdi. Şöyle parmağımla bir yoklayayım dedim, o izler rujla yapılmış... Rujun dudaktan başka bir yerde İşe yarayacağım hiç de düşünemezdim. Meğer o, sadece bir kadını güzelleştirmek için değil, insana dehşet veren bir vasıta olarak da kullanılabıl l yormuş1
— Epeyce kLrbaç yediniz.’ dedim. Bunun maddî mükâfata ne?..
— Her sahne 25 lira! cevabını verdi,
Stüdyo direktörü Nazif Dulunun verdiği İzahata göre bu «Istanbulun fethin filmi 1950 -1051 mevsiminde sinemalara verilecekmiş. Dalla blı çok muhlin sahneler var. Bunlardan kadırgaların Halice İndirilmesi-lo Bizans surlarına hücumları ve kanlı ok muharebelerini canlandıran sahnelerin tilme alınışında bulunarak anlatır; İlk defa bu filmde yer alan zarif ve giızel bir bayanı da, artist olmak merakının nasıl doğduğunu kendisinden dinJiyerek tanıtırım.
CenıaledtUn BİLDİK

Aşıklar adası
FRANSIZCA - MUHASEBE - İyi Fransızca bilen muhasebe diploması olan bir bay ticarethanelerin, dük-Mnlaıın Fransızca muhaberat ve muhasebe islerini İdare eder Bey of- | lu P K 2380. 411 ~ (
SATILIK KAHVE DEĞİRMENİ — Gayet az cereyan «erteden Monlkase molörle komple bir kahve değirmeni lezgfth ma* teferruatı çalışır vaziyette evhen flatle Bgtılıfclır Arzu edenlerin Çcmberlllaşta Yemen kuru kahvecisi vasileriyle müracaat etmlerl.
488 — 1
KİRALIK KAT — Bak>rkÖydo İstasyona bir dakika mesafede bahçe İçinde geniş hol, Uç büyük oda. hamam ve mutlaktan mürekkep her türlü konforu halı müstakil bir kat kimliktir. Adres: Bakırköy Zeytinlik mahallesi, Halkçı sokağı 14 No. İçindekilere müracaat. 3Û0 — >
KİRALIK EV — Nişan taşının en şerefli mevkiinde. Gürel bıthçed* üç odalı bir ev kiralıktır. Nlşantaşında Hacı Emin efendi sokağında 40 numaraya müracaat «dilmesi. Telefon:
Rio de Janeiro’nun karşısında yeşil ve güzel bir ada
BİR BAKKAL TEZGÂHTARI -W arıyor. Arzu edenler Akşam'dı Bakkal rümuzuna müracaat 42» —
IS ARIYOR — Devlet mcmuricytl. Öğretmenlik. tlcar-rUvuıe muhasipliği ve azete muhbirim yapmış faal bir genç ar bir ücretle le aramakladır. Taliplerin Akşamda «İŞ-1» rümucuna.
SATILIK KOTRA - Alil metre baytındı bir metre doktan eninde yelkenleri yeni iki fllok İle İki demir birisi zincirle denirde Mürncant: L. Mat. Galat» Billûr sokak T.-ıptas han 7. Telefon: 42563 400 —
I.
SATILIK ARSA — Küçük Lansada köşede. baştanlar arasında, tramvay caddesinde 305 M2 Fiat ehven. Müracaat: Telefon: 26İ90 315 — 4
,1
HÂLEN TAKSİDE ÇALIŞAN — Radyolu 93B model Kasten Plyınouth otomobil «atılıtctır. Müracaat: Balnt otobüs durallı Sekerci Fatma Öztala
401 - 3
ACELE SATILIK KÜÇÜK APART1-man - İyi gelirli uygun flatll bir katı baş Pangaltı Feriköy Avukat caddesi Şahmerdan sokak 29.
329
- I
İTHALÂT VE TAAHHÜT İŞLERİ İLE MEŞGUL - Bir yazıhanede çalışacak boyana ihtiyaç vardır. isteklilerin Galata Fermeneciler caddesi 102/4 No, ya müracaatı î»5 - ı
SATILIK — Mükemmel itina ile ya-1 pilmiş yatak odası komple 2 ş er i karyola, komodin, birer gardtop. tuvalet. markiz öğleye kadar 43818 telefonla müracaat. 379
I
ACELE SATILIK EV - Sultanahmet civarında Dlzdnrlyede 4 kat, 12 oda. bahçeli, havuzlu, elektrik, ter-koa, havagarı. ve fevkalâde nezareti i olan ev satılıktır, 24732 No. telefon.
300 — 10
ŞAM İPEKLİ SALON TAKIMI -1 knnape, « koltuk, rarlf eski stil kapitone sn Sehpa! 21 B
BAKIRKÖYDE SATILIK — İstasyon.! beş dakika, bej odalı, hol, banyo. mutfak, veranda, bir dönüm bahçe. k lir gir bina, boş Baha 22
1 ÇOCUKLU BİR INGİLİZ AİLE
öğle 29707 yı
PLÂSIYER ITABLEKÂHİ ARANIYOR - Fabrika otomobillle meyvali gazoz ve benzerleri satıcını aranıyor Dolgun para verilecek Kefalet şart, brtekhlerlu P,K İMİ Galata>a vnz-molan 4Ö4 — 1 lanılmış ön kısmı nikel»Jh kapalı ka-rişli. 143931) telefona müracaat Adres: HaskiSy caddesi No 2 Bakır ima-lötlıancsl Ali Ramatanogulları 363 — 1
MUAMELE TAKİBİ — Ve UhSİlM İşlerinde çalışmak üzere bav ve bayım arkadaş aranıyor Gönde 3 - 4 prim verilecektir. Maaş net 150 liradır Milliyet mevzuubuhis ricalidir ax» hra nakdi teminat verilmesi şar-tiyle la'njtlerln sabahlan 8,30 don İtibaren Sirkeci Yalı köşkü cad No. 76 464 - ACELE SATILIK OLDSMOBIL — Yeni vazly Hususide kullanıl. 1949 modeli fi silin. Taksiye elverişli. Saat 11 - İS. (■»

DİKKAT - ipotek isteyenlere telle vekâlet İşlerini kabul eden her Emlflk Zarif Özalp Bevoglu Büyük
Bin BAYAN ARANIYOR - DİŞ mua,enehancaindc Çalışacak 18-20 yaşlarında Okur, yarar bir havan 13-Xim. Bançckapı Ticaret Konası soka4> Yıldız han No. 9. Bızrat müracaat, 4GI - I Pnrmakkapı kcişebaşı No 4 Telefon 42396 127 - «6
KİRALIK TORNA ATELYESİ — Sirkecide HüdavendlgAr caddesinde 15 numaralı torna plelyeol İşler bir halde kiralıktır. Yanındaki şapkacıya müracaat. 457 —
GENÇ BİR BAYAN - Yanharıe 1»-lerlhde kullanılmak (irere «o Hra ücretle genç bir bayana ihtiyaç vardır. Müracaat Posta kutusu 1177 ■ Galata. . 450 — a
TAKSİM — Kocotepc mahalleli Kıl-burnu sokak No. 27 üç oda. mutfak, elektrik, lerkos, manzaralı ev boş teslim satılıktır. Taliplerin içindeki sahiplerine müracaatı. 444 — 4
İYİ yetişmiş - Bonservisi! bir kanın hastabakıcıya ihtiyaç vardn. Taliplerin Gümüşsüyü cerrahi kliniğine hergün müracaatları kabul olunur. 45Î —
ÜNİVERSİTE MUHİTİNDE - 6 odalı pansiyon olmaya elverişli ev bos olarak uygun Halle satılık, müracaat Deleon Galata. Aılkuıazlone han 43. Tel: 86528 463 —1
MÜREBBIYE ARANIYOR — Ankarada bir doktor nezdlride ev İşlerine nezaret edecek ve üç yaşında bir çocuğa bakacak bir bayana İhtiyaç vardır. Saal 12-15 arazı 62918 Saat 15-18 arası 41221 telefona müracaat. 454 - 2
KURUÇEŞME — İskelesinin Üst tarafında depo olarak kulandan IradJl ıslı arsası satılıktır, fateyenelrln Çamlıca Millet bahçesi Ramızpaşa çıkman sokak 15 numaraya sabahları on İkiye kadar müracaatları 469 ■ 1
DIŞ MUAYENEHANESİNDE — Çalışacak geç bayan aranıyor. 14 yaşlarında erkek çocuk da olabilir. Sirkeci Muradiye caddesi No, 5 diş-tabibi Jlalld Sadi'ye. 364 — 1 ACELE SATILIK ARSA — Topknpl açıklarında, Çlftehavnzlard* ağır itinayı bblgeslııde İçinde İnce akar auıu önünde inşaata müsait kumu bulunan 2450 M2. arazi parzarlıkaız 9000 liraya yarla! taklitle satılıktır. Müracaat. Öğleden sonra Şaırziyapaşa Çad. No. 24'4 Nuna mtlstahraral bürosu. Galata. Telefon: 408M. 468 — 468 -
NAKIŞ ÖĞRETMENİ BAYAN ALINACAK - Satıcılık kabiliyeti olması şarttır. Müracaat: Oklar limitet sirkeli Vovvoda cad. 132 1 34, Galata 4M —
DEVREN SATILIK - Sanycrde piyasa mahallinde halen İşler vazıyetle bulunan dükkin azimet
|3- A CİM-SAT 1 VMESYA)]
MARANGOZ VE MOBİLYACILAR İÇİN - Yeni freze makinesi satılıktır Taksitle do olabilir «Sirkeci Üo direkli han No 10 müracaat ner gün Saat l« 14 Tel 23665- H C T İM - 1 dolayuiyle bütün levazımatı ile birlikte 1 kahve motörü de dahili devren satılıktır. İsteklilerin Sarıyer Türbe Sokak 25 No da Mustafa Sümer’e müracaat, 468 — 3
DAİRE DEÖİŞTIRILECEK — Ankarada Yenişehir Atatürk bulvarı. Kızılay karşısında Ali Nazml oparlt-manında üç od», bir Hol kaloriferli, sıcak sulu, konforlu bir daire Islan-bulda Osmanbey. Nlşalaşı. Harbiye veya Taksimde aynı konforu havi bir daire ile eski İcar ve ayın şartlar dahilinde mübadele edilmek İstenmektedir. Taliplerin Ankarada Yenişehir İzmir Cad. No 25 e veya 21935 numaraya telefon etmeleri.
DOKTORLARA TANSİYON ÂLE Tİ — Avrupa malı tansiyon Aletleri 40 lirayadır, Her g(ın saat 14 den sonra Tahtakale Selamet Han 15 No. ya müracaat. 431 —
FIRSAT — Taksiye de elverişli 1417 model Geugeot marka otomobil Milliktir. Müracaat her gün adres -FerikOv tramvay dur Varol garaji-427 - 1
S48 MODELİ Dört kanılı l.'naveıt 3Î6 — 1
renkli 0900 kilometre çalışmış yepyeni bir Butk otomobili acele satılıktır. Taliplerin 41421 e telefon. 428 - 1 YURD OLABİLECEK — Beyazit, Laleli ve Silleymanlye semtlerinde 70 kişi İstiap edecek, diğer ihtiyaçları karşılayabilecek kagir bir bina aranmaktadır. Aşağıdaki adrese müracaat edilmesi Sogdllaga mahallesi Nur sokak No. 12 Tel: 23549 Beyarlt. 470 —
SATILIK KAPTIKAÇTI — Faal ve ufaktır. Yedek pnrçalarlyle arkadan kapısı vardır. Ticari eçyn nakline elverişlidir. Müracaat Üsküdar tnadıyc Mektep sokalı 25 No ya 4|7 - t
KİRALIK DEPO — KllrU-çeşmedc
PHILIPS (CENTHALİX> MARKALI BIB DIŞ RÖNTGENİ — Uçur «altlıktır. Saat 3-0 arası 41370 Tel. a mü- tramvay caddesinde M M, rıhfımlı 160 Mz kapalı ve l.®f) M2 düz sahası bulunan depo mahalli kiralıktır. Boşta kutusu Beyoğlu 2915 No. ya müracant. 440 — 1
SATILIK TAKSİ - 39 modeli Kraytsler marka yeni rektlfc «dilmiş ayda 800 l(rs mII kazançlı, motörü çok naglutn taksi otomobili azimet dolayıuiyle acele satılıktır Taliplerin Unkapanı Bulvarı üzerinde Adana Marangoz Atelyestne mürac-ıiatlari 420 — BOŞ SATILIK ev — Net yüzde on beş gelirli caddede İki kal yarım k4-glr 4 oda 2 mutfak 2 hetA su elektrik küşcbaşı. İpotekli Clkffl Eminönü iş bankası karşısı öyunvakçı Haşan. 462 — I
KİRALIK KAT - Doktorlar İçin
AZ PAHA İLE — Cok kârlı fıraat. Tekilde çalışan meşhur marka otomobil «anlıktır Müracaat: Saat 11 de Cihangirde Neaagora bakakliyeslnde muayenehaneye elverişli. konforlu.1 muşambaiı. telefonlu ve cadde üzerinde. MUracaal; Telefon: 25483 Sabrl. 460 — 3
Hıriato. 467 — TARABYaDa — Denize tcvkalOde mocıırası olan ikiye İfrazı kabil etrafı duvarla çevrili 2000 M2 arsa satılıktır İskeleye ik| dakika mesafededir. Galata Scrmet Haıj No, 5, Tel 44341, 459 — 1
İŞLER VAZIYETTE - Devren astı. İlk otobüsler, lslanblun İşlek bir hattı «zerinde rakipsiz çalışan ve senelik iınnl muayeneleri yapılmış dört otobüs ve bu otobüslere ait demirbaş eşya. yazıhane, garaj ile tamamı devren çalılıktır. Azimet dolayulylo yapılacak bu aatış para kazanmasını bilenler için büyük fırsattır Müracaat: Telefon- 4JJİ», Saat 9-12, 14-17. 418 — 2
ACELE SATILIK — Camberlltaşta boj teslim dükkân ürerinde odalarlyte. Müracaat: Balıkpanıri Tuzcular No. 6 11 den 11 ye kadar. 453 2
KİRALIK — Kodıköyünde Huirci-başı sokak 46 numaralı ktişkün 6 odalı konforlu bir dairesi ehven flatle kimliktir, Deniz, tramvay yakın, Mun-
SATILIK MAHRUTt İKİ YENİ ÇA-pIR VARDIR — CagolOglil SOklÜH No.
’İR ARSA
köy Fencryolu Sclâmiçesme karsısındaki ursa satılıktır Kadıköy Merkez Ecvahnnesl sahibi bay Namık’a her gün müracaat edilmesi 359
KELEPİR BAKIR SI&AMA ATÖLYESİ — 4 TczgAhlı ve bllümum kalıp ve malzemeleri İle devren acele satılıktır Atölye geniş olup ayrıca başka I, de yapmaya elverişlidir. Müracaat Telefon 29061 396 - I
ACELE SATILIK HANE - Gedik-prışa. Hattat sokak No 29 Ehven fi-ailedir Dört kattır, iki katı, altı odası bos teslim Ev sahibi hsvan Madelet’e müracaat 36o
SATILIK BOÇ TESLİM VALİ — Küçükvalıda lam l;Ar*lr ÜC oda elektrik. kuyu, bahçe, rıhtım İskele, plâj deniz, bol güneş. Telefon: 43819
KİRALIK FABRİKA — Komple İpekli dokuma fabrikası ayrına apreli boyahane. Bevoglu Hamalbaşı Kur-delâ Sok Yenldünva apartıman 1/7 ye 38? - ı
MÜSAİT ŞERAİTLE KİRALIK YALI — Büyükdcre iskele Cad No-194 - 198 371
| SATILIK UCUZ ARSALAR — Ko-. c-amu-sıofapaşado terke*. elektrik ve I vesaite çol( yakın mülreı birer evlik arsalar acele satılıktır Sirkeci Üçdl-| rekll kan No 10 Müracaat Her gün saat 14-16. telefon: 23665 166 — 1
KİRALIK APARTIMAN — Kadıköy Mühürdar Cad. No 93. altı oda. denize nazır havadar fnuşambalı, konforlu. Tel- GÜ218 331 - >
ACELE SATILIK — Fatih Karamuk | sokak bakkalın karşınında, köşe basında küçük evlle İt metre cepheli arsa Kadıköy Rıhtım raddesi Reşit El sokak Tütüncü Hüseyin'e
391
KİRALIK ODA — Atölye mele elverişli kiralık ada Meşrutiyet caddesi No. 39 kahvehanesine müracaat.
KADIKOYÜN EN YAKIN YERİNDE — Tam konforlu köşk fenni ahırlar. üzüm hngı, binlerce meyva ağacı motöriü kuy ular noksansız büyük bir zevkle İmar edilmiş çlflik satılıktır. Bedelinin tediyesinde kolaylık gösterilecektir. 42390 ya telefon. 343 — 1
DEVREDİLECEK AVUKAT YAZIHANEM — Telefon yazı makinesi mo-bllyesile Üç oda Galetada bir avukat yarthoncal devredilecek Ur. Taliplerin Galata Yeni han No. 10 a müracaatları. Telefon: 42291. 407 - 1
ACELE SATILIK DÜKKÂN — Çar-şıkapı Sepetçi hanı yanında odası bulunan 21 numaralı dükkAn acele satılıktır. 12 - 34 ve 19 - 2i aran 82363 numaraya müracaat 388 — ■
BOSTANCI — tçerenköy asfaltında 12 parça miLfrez arsa toptan veya parça pare «anlıktır. Müracaat Galata Yeni han 19. Telefon: 42291.
MAKTUAN 1.008 LİRAYA SATILIK kârgİr ev — 5 oda, elektrik, ter-koslu. Kuzguncuk İradiye Hamam sokak 38. Müracaat Çarşıkapı Gençer han 34. 374 —
SATILIK RADYO ATÖLYESİ — Tam teçlılzaılı. piyasanın işlek yerinde İyi kazançlı ele geçmez fırsat. Müracaat: Tahtakale Cedit han 24.
373
EHVEN SATILIK KÂRGİR EV -Kalyoncukuliuk Beyaz Yasemin sokak No. 6. tMşer odalı İki müstakil kat Tünel Mclrolıan yanında kahveci Tahsin’e mürncaat, 377 — 1
ARSA MÜBADELESİ — Ankaranın en kıymetli mevkii otan Kavaklıde-rede yeni Meclis karşısında önü katiyen kapatılmıyaı-ak tarzda asfalta bakan 800 metrekarelik bir orsa Boğazda Bebekten BüyUkdereye kadar yalı yahut denize hâkim bir azsa ile mübadele edilecektir. Arzuluların Beyan! Mithat Paya raddesi Denli Palas 3 No. ya sabahları müracaatları.
381
ACELE SATILIK APARTIMAN — tkl daireli üçer odalı bir kal boj teslim 12500 4 00 İpotekli Beşiktaş
tramvay caddesi 59 Yavuz Harman
384
PANGALTtDA ACELE SATILIK KÂRK1R EV — 3 kat. 6 oda Birinci kat müstakil. İHI kollar 4 Oda boş teslim. Bahçe, elektrik, terko,. havagazı. Pangaltı Baruthane caddesi 24 numara İçindekilere her gün müra-
BÜYÛKADADA SATILIK YALI — Nizam ciheti, deniz kenarında eski Afyon milletvekili mütevellit Berç Türker’ln meşhur köşkü müsait flitle satılıktır. 56 . 40 numaraya telefon edilmesi 224 — I
EMİRGÂN MERAKLILARINA SATILIK ARSALAR — Deniz görür imar plânına uygundur. Müracaat Eski muhtar bav Muhlddln borner bay Haşan «08 - S
ACELE SATILIK APARTIMAN -Kadıköy Ycldcgırmeni Düz sokak No. 31 Yeni bitmiş üç katlı a par liman aylık geliri 235 lira lam konforlu. 5.000 lir» ipotekli Osman Öner Kadıkövde Keresteci Tel: 80567
275
KİRALIK YAZIHANE - Bir. İki ve üç odnl( İç İçe ve 250 metrelik bir aalon Müracaat Gnla’o Veli Alemdar hanında 318 numarava
163 - IS
ACELE SATILIK APARTIMAN -Kadıkövde iskele ve çarşıya iki dakika deniz görür bahçeli ve konforlu üç daireli apartıman acete satılıktır. Telefon 60002 müracaat
276 — *
KİRALIK APARTIMAN KATI -Kadıköyde. Halkevi arkasında - Cevizlik. Emin Bey sokağı No 20 - bahçe içindeki bir apartımsnın Oç oda. bir hol. mutlak ve hamamdan müteşekkil: geniş balkonlu, savfıve arat-mıyacak kadar havadar ve tersli dairesi kiralıktır Gezmek için İçindekilere müracaat 225 — 1
SATILIK ARSA — Bostancı, asfalta yakın 542 m2 I metrekare ı arsa satılıktır. Her gün Bcşiktaştu Köyiçl Altıntaş sokak No. 10 da Bellice Erl/.e müracaat. 436 — 1
ve Ika-Bcyoglu Ankara 375
15.000 LİRAYA SATILIK VİLLÂ — Göztepenin en mutena yerinde yeni yapı 4000 lira ipotekli Müracaat: Göztepe İstasyonunda bakkal Neşete.
449 — 1
PİYASANIN İŞLEK YEBİNDE -Beher katı 138 metre kare betonarme 4 katlı bina demirhane fabrika matbua büro depoya elverişli binanın tamamı veya kat olarak kiralıktır. Beyar.1t Bakırcılar Mühürdar Emtnpa-}3 sokak Ali Diler. 430 — 3
ACELE SATILIK HANE — Küçük sanayi merkezi olan atölye, ardiye ve ya apartıman otmng.ı müsait Çtballde Slvrlkoz mahallesinde Şerefiye sokak 9-11 Notu biri kagir 15. diğeri alışa» İki odult İki ev ehven bir Halle satılıktır. Görmek üzere İçindekilere ve görüşmek üzere Kadıköy Bahariye caddesi 110 No. ya müracaat edilmeni. Telefon: 60724. 4-15 — 5
DEVREN SATILIK DÜKKAN — Muhallebici ve berber İçin Yenlçargı No. 27. Gatatasaraay - Beyoğlu.
443 —
KİRALIK DÜKKÂN — Beşlktoş Çarşısında dör yol ağrında her işe elverişli dükkin uygun şeraitle kiralıktır. Müracaat: 17-20 arası. Tel: 83166, 447 — 2
CİDDİ BAYA — İyi bi ralle yanında eşyalı, güneşli, banyolu bir oda kiralıktır. Telefon: 24800 - Selma. Tercihan 13-14 arası. 402 — 2
11 doğramacı Mustafo Vural'a müra-' lazam büyük bahçe içinde. Telefon:.
Mal «5Ş _ | 22308. (51 — 11 lora müracaat.
ACELE SATILIK ECZANE — içindeki malı pahasına 15000 Hradır. Tren güzergahı yirmi yedi senelik bir müessesedir, Tediyede kolaylık 15/8/950 ye kadar Keucilu cemiyetiyle (lepo-’ • J4| - |
OSMANBEY — Rumeli caddesinde 39 No Jı dört katlı körgtr ev pazarlıksız 45000 liraya satılıktır. Mutavassıt kabul edilmez. Müracaat: Telefon 20433. 424 - 1
ERENKÖY — Tramvay durağında, asfalt üzerinde ve deniz kenarında da sahili bulunan çamlıklı köşk ve arsalar satılıktır. Mutavassıt kabul edilmez. Müracaat: Telefon 20433.
423 - I
GÖZTEPE İLE CADDEBOSTAN A-HASINDA — Aıfaltta. tramvay yolunda 2900 metre arsa metresi 18 liradan satılıktır. Mutavassıt kabul «dilmez. Müracaat: Telefon: 20433.
426 — 1
SATILIK KÂRGİR EV — 3 oda. hol. bahçe, banyo, bütün konfor. Kadıköy, Acıbadem, 4 yol ağzı otobüs durağı. Sarayardı Sok. 2I/Ö.
421 — 1
MOBİLYELt KİRALIK İKİ ODA — Lüzumunda mutlak takımı. atlay«. anne kıza, tercihan verilir. Her gün: Radyoevi krjbında Çayır sokak No. IH e. 416
ARSA FİATİNE 20.000 LİRAYA — Satılık boş tealim ev. Denize nazır manzaralı terlcos elektrikli 10 odalı. Beyazıt Sağanağa KAtlpalunn sokak 23 İçindekilere. 414 — 1
BOŞ TESLİM SATILtK KÂGİR EV - Arnavutköy Abdülhak Molla sokak 28. Altı oda, bahçe İskele ve tramvaya iki dakika. Görmek için ayni Sokakta 29 numaralı eve müracaat. Cörüsmek için Tl. 83519, Tavns-sut kabul edilmez. IH
KELEPİR — Bogazlçlnde. senede yalnız meyvalarından 2000 Hra varidat getiren, büyük arazili, «kor «ulu. evi olan, hayvan beslemeğe de elverişli mahal acele ehven flatle satılıktır. Saat 14 ten sonra Tnhtakalo Selâmet han 15 No. sahibine müracaat. 347
BEYOğLunuN — Merkez bir yerimde mobilyalı bit odu var Tek bir erkek İçin kiralıktır. Akşamda «Odaz rumuzuna. 435
KİRALIK DEPO — Galatanın en İşlek bir yerinde büyük kSrgir depo kiralıktır. Galata, Nur han No, 13. Her gün saat 11-13, Telefon 43203 399 — 4
ARSA — Küçükyalıda istasyon ve otobüse S - 10 dakika mesafede yeni açılacak İstanbul - Ankara asfalıı güzergâhında munzaralı arsalar satılıyor, Müraront Galeta Ünyon han No. 24 442 —4
5 - MÜTEFERPİK
FRANSIZCA OÖRETMSN1 — Bir bay mektep öğrencilerine ve lisan öğrenmek istlyen büyüklere ehven ücretle ve kolaylıkla Fransızca Oflrciır Beyoğlu P.K 2380 410 — l
İNGİLİZCE — Amer ikada okumuş ve Amerika mekteplerinde İngilizce Öğretmiş bir genç üç ayda lisan öğretir. Akşam «DS» rütnuııuna müracaat Haftada tlç gün sayfiyelerdedir.
İNGİLİZCE. ALMANCA VE PİYANO DERSLERİ — Ecnebi hoca tarafından verilmektedir Yeni Amerikan Koteıe gidenleri ve İkmale kalanları İyi yetiştirir. Akşam'da H P M, rümuruna.
. 412 — S
MEKTUPLARINIZI ALDIRINIZ"
Gazal emiz ma resini sares maral göstermiş alan uarılerunırzleD
K L — Fazilet Namlarına «arsa aıarıuolar ld« r«nan«miıasn aldızmalaz^ rica
OSMANLI BANKASI
Türk Anonim Şirketi,
Tesis tarihi: 863
Sermayesi: İO.ÜUO.UUO. Ingiliz Urası
Merkezi idaresi: ts tan bul — Galata tslanbulda: Yenıcaml, Beyoğlu, Kadıköy ve Şişlide ve TürkiyenlD başlıca şehirlerde...
Parts, Marsilya, Londra, Mançester, Mısır. Kıbrıs, İrak. Filistin ve Maverayı Ürdiinde
Şabeiert:
Suriye ve Lübnanda Riyalleri vardır-
Her türlü banka muameleleri yapar ------------------
Çok müsait faiz şartlarlle tasamı t ve mevduat hesaplan açılır.
Tasarruf hesaplan için Gç ayda bir ikramiye keşideleri yapılır.
Daha razla malûmat almak için Osmanlı Bankası Gişelerine müracaat edilmelidir.
Aşıklar adası
Cenubi Amerika'da Brezilyanın Rio şehrinin karşısında küçük güzel bir ada vardır. Pa-queta denilen bu adaya halk aynı zamanda âşıklar adası der.
Adada dalma bir çok âşık çiftler görülür.
Bu ada bütün âşık çiftlerin cennetidir Sahil gemisi Atlantik denizinin berrak sularında bir buçuk saat kadar süren
nın görünüşü
bir seyahatten sonra bu cennete doğru gider. Bu ada âşıklar İçin tam mânaslyle cennet gibi yerdir. Her tarafta Hindistan cevizi ağaçları, palmiyeler, gönül açıcı plajlar vardır
Adada banyo edilir, flört edilir. Cazlar çalar, danslar edilir. Buraya gelen çiftler bütün dertlerini unutarak, gayet ferah ve serbest bir günlük hayat sürerler.
P. T. T. İşletme Genel Müdürlüğünden:
1 — İdare İhtiyacı İçin idari şartnamesine ilişik fennî şartnamesinde vasıfları yazılı yüz yirmi beş tane bisiklet kapalı zarf usuiile eksiltmeye çikanlnnşıır,
2 — Muhammen bedeli 114.750) geçici teminatı (1106,25) lira olup eksiltmesi 12/F/195O cumartesi günü saat 11 de An-karada P.T.T. Genel Müdürlük binasında Posta Dairesi Başkanlığında müteşekkil satın alma komisyonunda yapılacaktır.
3 — İsteklilerin geçici teminat makbuz veya banka mektubu ile kanuni vesaik ve teklifi muhtevi kapalı zarflarını o gün saat 10 a kadar mezkûr komisyona vereceklerdir. Postada vaki gecikmeler kabul olunmaz.
4 — Şartnameler Ankarada p. t, T. Genel Müdürlük Em-
lâk ve Levazım Müdürlüğünden İstanbulda yeni Valde hanında P. T. T. Ümuml depo muhasipliğinden bedelsiz olarak verilecektir. (10015)
Teessürle bayılanlara. Çarpıntıya. Sinir hu/îranlanna NEVROL CEM/İL M OMLAS! D£BHAl F£RAHLANDIIW. MMNİZOE KlMAKÂ BüllMOUBÜHtlI
f iyi bir fırsat
I İşlek bir yerde güzel bir Bakkaliye devren satılıktır. Tütün
Gümrüğü 26 numaraya müracaat.

Sahlfe f
' 81 Temmuz 195u
[Mahkeme Koridorlarında]
Savcı çekmecesinden mektubun suretini çıkarıp okumaca başladı:
«Bay mûstantlkl Masum bir •damın mahkûmiyetine mâni olacağım İçin vicdanımda derin bir ferahlık hissediyorum. Eğer o masum adam tevkif edilme -şeydi, belki de cinayetimi İtiraf etnılyecektlm. Haas Erblhi ben öldürdüm, bu hareketimden dolayı da memnunum. Hansın ticarethanesinde çalışıyordum, tatlı valtlerle beni kandırdı ve kendine metres yaptı. Hatamı anlamakta gecikmedim. Az bir müddet sonra Haııs, benden bıktı ve hamile olduğum halde benimle alâkadar olmamağa başladı, ona yalvarıp yakardın EUme biraz para vererek beni koğdu. İşsiz ve kimsesiz kaldım çocuğumu doğurduğum zaman gene ondan yardım İstedim Bana istemlyerek bir miktar para verdi ve bir daha kendisini taciz etmememi tenbih etti.
Bavcı Grukştayn anlatmağa " başladı;
— Bu adan blr kaç yıl evvel başımdan geçen blr vaka, bir »anığın masumiyetini işba t fiden en kati deliller kargısında bile beni tereddüde «evkedlyor: Flhtcr meselesinde az kaldı ma-•um blr adam mahkûm olacaktı.
Bavcı dostuma:
— Rica ederim. Bu vakayı bana anlatınız. Çok merak ediyorum diye yalvardım.
O samanlarda genç ve müs-ta n tik lige yeni tâyin edllnılş-Um. Tahkikat işlerine büyük blr hevesim vardı. Ufak tefek meselelerden, sonra nihayet bana blr cinayetin tahkikatı havale edildi.
Blr evin kapıcısı, blr gün öğleden sonra birinci katta şiddetli çığlıklar duydu. Merdivenleri acele tırmandı. Hans Erblb namında blr tacirin kapısı ö-nunde, çılgın vaziyette bir kadın gördü. EHeri kanlı idi, korkusundan tlrtlr tltreyordu. Kapıcı, yarı açık kapıdan Hansm cesedini görünce, derhal polise haber verdi. Polisler, kadını tev klf ettiler, blr saat sonra cinayet yerinde keşif yapmıya gittim. Maktulün sekiz yıldan beri o evde oturduğunu ve sakin blr adam olduğunu tahkik ettim.
Kadına gelince, yüksek blr memurun kansı imiş ve sık sık maktulü ziyaret» ediyormuş, Hans İle münasebette bulunduğunu itiraf, fakat- onu öldürdüğünü külliyen inkâr etti.
Cinayet, yerde duran bir bıçakla işlenmişti. Maktul, kalbin den vurulmuştu. Bıçağın kabzasında kadının parmak İzleri vardı Bu noktayı kendisine sorduğum zaman, kadın bana menfi bir cevap veremedi, telâş ve heyecanı esnasında bıçağı eline aldığını mazeret makamında İleri sürdü.
Kadının masumiyet iddiaları na ve inkârlarına rağmen müc rimlyetine inanmıştım. Muhakkak Aşığını bir kıskançlık sahnesi esnasında ve belki de kendisinden bıktığını söylediği İçin öldürmüş olacaktı, ,
Bir sabah, sanık kadının kibar ve hürmete şayan bir adanı olan kocası, beni dairemde ziyaret etti:
— Affedersiniz bay müstan-tik! Zevcemin durumu hakkın-i da fikrinizi sormak İsterim dedi
Gazetelerde Hansın öbür met resinin kaatil »ıfatile tevkif e-dlldlğlni okuyunca bidayette sevindim. Çünkü Hansın o kadın yüzünden beni terketttğJnl sanmıştım. Sonra kocasının suçu üzerine aldığını gene gazetelerde okudum. Hakiki mücrim ben olduğum halde, kocası sırf karısını kurtarmak İçin o itirafta bulunmuştu.
Bugün çocuğum vefat edince ben de kararımı verdim. Bu satırları okurken artık hayatta olmıyacağım. Umarım kİ bir masumun mahkûm edilmesine vicdanınız razı olmıyacaktır.
imza: Anna Dresor
fiavcı, bu kâğıdı çekmecesine koyup kilitledikten sonra ilâve etti:
— Fikrimi soruyorsunuz? Maalesef zevcenizin vaziyeti çok vahimdir cevabını verdim.
— M ücrimiye tinden sureti
katlyede emin misiniz?
— Tamamiyle... Bütün deliller. zevcenizin aleyhindedir. Belki samimi bir İtirafı, durumunu biraz hafifletebilir, fakat o, malesef, red ve inkârda ısrar ediyor
— TabH ısrar edecek. Çünkü kendisi mücrim değil kİ...
— Mücrim değil mi? O halde cinayeti kim işlemiş?
Muhatabım, metin bir sesle bu sualime cevap verdi,
— Cinayeti ben İşledim bay miistantlk! Bunu gizil tutmak ve günahkâr olmakla beraber hâdise He hiç alâkası olmıyan bir masumun mahkûm edilmesine vicdanım razı olmuyor. Karım, masumdur. Mücrim benlini Zevcemin İhanetini tesadüfen öğrenince derhal, âşığının evine gittim ve hiddet şevkiyle onu öldürdüm. Hakikat budur.
Anlaşılan zevcem cinayetten biraz sonra, maki ulu ziyarete gitmiş ve yanlışlıkla kaatil diye tevkif edilmiştir, İşlediğini cinayetten pişman değilim, hareketimin cezasını çekmeğe hazırım.
Savcı, sigarasını yakmak İçin biraz durduktan sonra sözüne devam etti:
— Demek İlk emâre ve deliller yanlıştı. Masum bir kadını kaatil diye tevkif etmiştim. Kocası gelip de İtirafta bulunmadaydı bu kadın mahkûm olacak ta.
Bu İtiraftan soma kadım ser bes bıraktım, kocasını da tevkif ettim. Bu hâdise, gazetelerde epeyce gürültülere sebebiyet vermişti. Mahkeme, iki ay sonra cereyan edecekti.
— Kadının kocası mahkum Olmuş mup
Acele etme dostum. Mahkemeden iki gun evve| blr mp)c_ tup aldım, Do.-yaaına koydu-fturn bu mektubun kopyacını çıkarıp hâlâ ’ rum.
muhafaza ediyo-
— Görüyorsunuz ki, ikinci defasında da deliller aldatıcı İdi ve 02 kaldı bir masum, kanttı diye mahkûm olacaktı.
— Ya sanık koca ne oldu?
— Tabii tahliye edildi. İşittiğime göre karısı aleyhine boşanma dâvası açtı. Başka bir şey öğrenemedim.
Çeviren: A. HİLÂLİ
Atletizm birincilikleri
Eylülde îzmirde Alsancak stadında yapılacak
bulmaca!
Soldun sngn 1 — Bir meyvıınrn kurusu, a — Memur. 3 — Can - Ayak taı. 4 — Sonuna «A» gcltiM banaba: mkaı - Tersi yemektir. B — Tersi Amerikan oaku.ı, 6 w- Nefl edalı -Terai lahika, 7 — Bir çalgı. D - Hatırın sB> gelirse kargılık olur - Nçta.
9 — Trrai taklit vo kop ye olmayan.
10 — Kftsap satar - Kokulu bir ot.
Yukarıdan ayaflıya: 1 — Merdlv«n-nfz duvara çıkan hayvan, 1 — İtjler ■ Maaa, 3 — Tersi bir erkek adı -Vücudun dır yllıU. 4 — Sakinlik -Memleketler. 5 — Gruplar - JcllUınirı bayı. D — Tersi kale duvarı . Eski ve gü«i musiki reerl. 7 — Mrrlıut -Büyük, H — Piyangoya İştirak «t -Yaydan fırlar.
GEÇEN BULMACANIN HALLİ
Laldan tafia. 1 — Tevkllat. 2 — Eda. Leırıa, 3 — Kalpazan, 4 —
Eniakn. 5 — Rıdirf. 0 — Eko İr. 7 — En. Uta, fl — Kaplamak, û — Erostur. İU - Ras»elen
Yukarıdan n»*i)a 1 — Tekertcker, S — Edanl, Nara. 3 — Valide. Pes. 4 — Paikolofi, 5 - llakrn. Alı, 6 -Foznl. Usul. 7 — Ama, lwe. 8 — Tanıı)nak.
İzmir (Akşam) — Haber al. dığunıza göre bu sene Türkiye atletizm birinciliklerinin şehrl-t m izde yapılması katileşmişti.
Hâlen îtalyada beynelmilel ı kronometrolojl konferasına lş-» tırak etmekte bulunan atletizm
- federasyonu başkanı Naili Mo-ı randan tamir bölgesine gelen
■ bir mektupta bu hususta hazır-
■ lıklara başlanması lüzumu belirtilmekte ve atletizm saha-
ı aındak! bir çok teknik yenillk-> Ierln bu senekl Türkiye atletizm şampiyonasında tatbik edileceği
- bildirilmektedir. Naili Moran, ı mektubunda Avusturyadakl mil
■ sabakalar hakkında çok ümitli • olduğunu söyledikten sonra ital i yanın ve konferansın toplanmakta olduğu MUâno şehrinin
r müthiş sıcak olduğunu ve hal- kın ekseriyetinin sokaklarda . mayo İle gezmeyi tercih ettiğini ( yazmaktadır,
İzmir bölgesi. Türkiye atletizm birincilikleri İçin hazırlık İcra 1 başlamış bulunmakladır. Müsabakalar 23 - 24 eylül turUılerin-de îzmtrde Alsaııcak stadında yapılacaktır. Bu yarışmaların trknlk tarafı, reklâm vc orga-nlaasyon İşleri He meşgul olmak üzere uç kişiden nııiteşek-|ki) pır heyet teşkil edilmiştir.
Kaymakam tayinleri
Nakil ve tâyin li«te»i yüksek tasdikten çıktı
Kaymakamların tâyinlerine alt liste Cumhurbaşkanı tarafından tasdik edilmiştir.
Nakit ve tâyinleri yapılmış olan kaymakamlar şunlardır:
Malkara İlçesi kaymakamı Kemal Vural, Yatağan kaymakamlığına; Havza kaymakamı Celâl Tiryakloğlu, ~ ' *
kaymakamlığına; _________
kaymaklını Tank ölmezoğlu, Çarşamba kaymakamlığına; Akhisar kaymakamı Mehmet Belek, Ordu hukuk işleri müdürlüğüne; Babaeski kaymakamı Nâzım Arda, İskilip kaymakamlığına; İskilip kaymakamı şükrü Yanmoğlu, Zağra kaymakamlığına; Çarşamba kaymakamı Necati Gökmoğol, Kula kaymakamlığına; Kula kaymakamı Arif Dayanç Milas kaymakamlığına; KocaeU vali muavini Basrl özpınar Sandıklı kaymakamlığına: Mllâs kaymakamı Ragıp Uğuralp, Ceyhan kaymakamlığına; Ceyhan kaymakamı Edip Ergin, KIrklareli hukuk İşleri müdürlüğüne; Ûlukışla kaymakamı Mustafa Asını Oğuz, Çoruh hukuk İşleri müdürlüğüne; Şarki Karaağaç kaymakamı Arif Yüksel Darende kaymakamlığına; Darende kaymakamı Haydar özkln Şarki Karaağaç kaymakamlığına; Adana eski kaymakamı Saclt Eryüksel, Kemalpaşa kaymakamlığına; Ilgın kaymakamı Ahmet Gümilzlü, Ca-mardı kaymakamlığına: Ordu hukuk İşleri müdürü Avni Du-mer Akhisar kaymakamlığına; Kozan kaymakamı Hulûs! özel-ci, Gümüşhane hukuk İşleri müdürlüğüne; Kırklarell hukuk işleri müdürü Cemal Başaran, Ulukışla kaymakamlığına: Gümüşhane hukuk İşleri müdürü Münir Alton, Rize vali muavinliğine; Nazilli kaymakamı Hilmi Dnlcıoğlu, Malkara kaymakamlığına; Diyarbakır hukuk İşleri müdürü Mehmet Çoban-oğlu. Nazilli kaymakamılğına; Rize hukuk işleri müdürü Hamdı önay, Malatya hukuk İşleri müdürlüğüne; Malatya hukuk İşleri müdürü Rahmi Onaran, Taşova kaymakamlığına; Rize emniyet müdürü Mehmet Hazar Besni kaymakamlığına; Çubuk kaymakamı Salih Tok-kan, Alanya kaymakamlığına; Alanya kaymakamı Celâl Balkanlı. Çubuk kaymakamlığına: Şiran kaymakamı Adnan Kan-tek. Kelkit kaymakamlığına; Çatak kaymakamı Tahlr Arkan, Beyşehir kaymakamlığına; Beyşehir kaymakamı AH Öz-giiner,. Hgm kaymakamlığına; Tefenll kaymakamı Musllhlttln Yılmaztepe, Manavgat kaymakamlığına: Manavgat kaymakamı Ali Kemal Blrol. Tefenll kaymakamlığına; Ocavık kaymakamı Cel&leddln Coşkun, Karalsah kaymakamlığına; KaraisalI kaymakamı Celâl Özlç, Havza kaymakamlığına tâyin1 2 * 4 * 6 7 edilmişlerdir.
Elin nâmahrem adamile kucak kucağa gidilir mi?
diye mi korktun, hanım teyze?
— Âlemin ağızı torba değil kİ büzeyim. Dünyada münasebetsiz adam mı a-rarsm? Densizin biri görür, ileri geri lâflar eder. Bu yaştan sonra dillere düşmek bana yakışır mı, evlâdım? «Naime hanım tramvaylarda genç delikanlılarla aşna fiş-nalık ediyor» diye mahallelinin ağzına yayılırsa ne yaparım ben? Dayanamadım, elimi omuzuna dokundurdum: «Oğlum, benden biraz uzak dur. Kadınlara bu kadar sokulmak ayıp değil mİ? Erkekliğinden utanmıyor musun?» dedim. Başını çevirip de; «Ağzını topla, bunak kan!» diyerek azarlar maz mı benli «Ne oluyorsun, oğlum? Neye kızıyorsun» demeğe kalmadı; «Sus diyorum. Erkek sensin, bunak» diyerek bir azar daha bastı. «Ayol, sen deli misin? Altmış beş yaşındaki kadın bundan sonra nasıl erkek olur? Keşke erkek olsaydım amma, mümkün değil kİ. Eleğim sağma'nın altından geçmek lâzım. Annen Beni erkek doğurmuş, daha ne İstersin? Bir ye de bin şükret haline. Maşallah koskocaman delikanlı olmuşsun. Erkekliğin nesini beğenmiyorsun ?> dedim. Ben söyledikçe kızdı, köpürdü, küplere bindi. «Çeneni tut, koca kan! Bir daha bu lâkırdıyı söylersen ağzını yırtarım senin» diyerek geriye çekilip bana dönünce bir de ne göreyim, oğlanın göğüsleri benimkinden daha büyük değil mİ? «Fesüphanallahl Kudret, kuvvet sahibi Allahım neler yaratıyor? Bu yaşıma kadar böyle kocaman memeli erkek görmemiştim. Ayol, sen ne biçim adamsın? Yarısı İnsan, yansı balık deniz kızlan vardır, senin de yan yerin kadın, yan yerin erkek midir, nedir? Sakat mısın yoksa, oğlum? Erkek dediğim için kızmandan belli kİ kafanda biraz sakatlık
Babaeski Ermenek
Hailim teyze koridor penceresinin önünde baş örtü’ Bünün uçlariyle yelpazelene-’ rek kendi kendine söyleniyor:
’ — İlâhi, Naimel Bu yaşa
kadar böyle bir şey geldi
1 miydi başına? Kim derdi kİ ' bir gün gelecek, sen de hâ-' kim kapılarında nöbet bek-liyeceksin?
' — Burada nöbet mi bekll-
1 yorsun, teyze hanım?
; — İnsan oğlu böyledir lş-
’ te. Bir saat sonra ne olacağı ' bilinmez. Şu ölümlü dünyada kaç gün daha yaşıyaca-ğımızı biliyor muyuz? Dün 1 bu zamanlar tramvayın 1’ çinde tıngır tıngır gidiyor' dum. Bir de bugünkü halime bak. Şuracıkta bekliyoruz ki hâkim bey gelsin de ne ya-
[ pacaksa yapsın.
— Hâkim beyle görülecek İşiniz nedir? teyze hanım?
— Orasını ben biMr ml-yün, ayol? Adı üstünde, hâkim bey. Ne İsterse onu yapar tabii. Bizim elimizden ne gelir. Derdimizi anlattıktan sonra sesimizi keseriz, |hâkim beyin hükmünü bekleriz zahir,
— Derdiniz nedir?
Gözlerini ovuşturdu, zim delikanlıyı tepeden nağa kadar birkaç defa süzdü:
— Dur hele, evlâdım. Sormak ayıb olmasın amma sen nesin?
— Ben ne miyim? Adama benezetemedin mİ?
— Yok, evlâdım, öyel değil. Adam olmasına elbette adamsın amma, şey... Yani. , ayıptır söylemesi, kız mısın, erkek misin?
ı ■—■ Hoppalaa... Neremi kı-
za benzettin, hanım teyze?
— Ne bileyim devirler değişti, hepsi birbirine karıştı. Zamane erkeklerinde sakal, bıyık vok kİ karşıdan bakında tanıyalım. Zaten yeni modada kadınlarla erkekler deniz hamamına da beraber giriyorlar ya. Kadının erkekten farkı kalmadı, evlâdım. Şimdi ben nasıl toile-
bl-tır-
ylm, sen kız mısın, erkek mi- ,var zaten > dedim. Sen misin sin? Eben olsaydım çocuk-.söyllyen? Açtı ağrını, yum-luğunu bilirdim. du gözünü. Küfürlerin bini
— Elbisemden belli değil.blr paraya; haydi bakalım,
mi erkek olduğum? 'bu sef«?r de benim cinlerim
— îlâhl, evlâdım. Elbise-başmıa toplandı: «Senin gİ-
dediğin nedir kİ, ayol? Ka- w o’•Vo",
dmlarla erkeklerin elblsete-rinde fark kaldı mı ki? Tramvayın İçinde şu şıllığın halini görseydin şaşırırdın. Tramvayın ön tarafındaki ' kapısından bindim, İçerisi i kalabalık. Bir kenara sıkışıp ayak üstü dikildim. Biraz sonra delikanlının biri de gelip benim önüme dikildi, sırtını göğsüme yasladı, öyle bir yaşlanış yaslanıyor kİ vücudunun harareti bana-,
’ bi fark tane erkeği cebimden çıkarırım, eş$ek herifi Sen kim oluyorsun da bana bu lâfları söylüyorsun, keratanın oğlu?» diyerek başladım şamarlamağa. O bana vuruyor, ben ona çarpıyorum. En nihayet tramvay durdu, polisler geldi, karakola gittik. Meğerse erkek değilmiş kâfir şıllık. Kadınlığına bakmadan erkek pantolonu giymiş, sokağa çıkmış. Erkek midir, kadın mıdır, ne
geçiyor. Evlâdım yerinde bir,bileyim ben?
delikanlı amma ne de olsa’ Genç bayanla da konuş-erkektir. Elin nâmahrem a- ma^. istedik amma yüz ver-damiyle kucak kucağa gidi- rne^’1 bu esnada mahkeme lir mi? aç»!*-
— Görenler şüphelenirler
VAPURLARA
IIELENİC L t N E S L 1 M i T E D İNGİLTERE - ALMANYA ve TIOLANDA
arasında muntazam postalar
VORİOS IIELLAS *
Vapuru 1 Ağustos’da Limanımızda beklenmekte ve 3 Ağustos'da
LONDRA
ROTERDAM ve ANVERS'e
Hareket edecektir. •
Umum! o TflDcO uo or Galata Veli Alemdar Acenteleri ,ur ’c Yr• Hap Telefon: 41929
R O D O P t
Vapuru 2 Ağustos’da Limanımızda beklenmekte 4 Agustos’da
HAMBURG ROTERDAM ve ANVERS’e Hareket edecektir.
M. S. B. İst. Sa. Al. Ko, Bşk. 1. Numaralı Komisyon İlânları
1 _ Kapalı zarf İle 500 ton tel balyah saman satın alınacaktır. Tahmin edilen bedeli 35000 Hra, geçici teminatı 2625 | liradır.
2 — İhalesi 14/Ağustos/950 günü saat 15 do Harbiye M. s B. İst. 1 No. Sat. AL Kom. da yapılacaklar. İstekliler teklif' mektuplarını İhale saatinden bir şnat evvel komisyona vermeleri Şartnamesi her gun komisyonda görülür. (3172-9882)
« *
1 — Pazarlıkla 950 ton linyit kömürü taşıttırılacakür. Tahmin edilen bedeli 3570 Hra, kesin teminatı 540 liradır.
2 — Pazarlığı 4 Ağustos 950 günü saat 11,15 te Harbiye M.
S. B İst. ı. No. Sal. Al. Kom. da yapılacaktır. Şartnamesi her gün komisyonda görülür. (3312 - 10275) ‘
İstanbul Belediyesinden
îdarel umunıiyel vllâyat kanununun (80) İnci maddesinin (11) inci fıkrası He (238) sayılı tefsir kararı gereğince vilâyetin İstanbul belediyesi sınırları haricindeki kısımlarında seyrüsefer eden vesaitin sahiplerinden hususi idare namına tahakkuk ve tahsil edilmesi lâzım gelen ruhsat ve İşletme harcı hakkında Genel Meclisin 2/6/950 tarihli lçtlmaında kabul olunan tarife aşağıda gösterilmiştir.
Keyfiyet JlgllHere İlân olunur.
İstanbul Uine bağlı şehir, kasaba ve köyler arasında seyrüsefer edecek yolcu otobüs, omnlbüs ve otomobillerden alınacak ruhsatnamelere alt tarife:
(Madde 1 — .İstanbul İH sınırları İçindeki şehir, kasaba ve köyler arasında yolcu nakil ve sevketmek İsteyen yolcu taşımağa fennen tahammüllü otobüs, omnlbüs ve otomobillerin işletilmesi İçin Idarel hususiyet vllâyat kanununun 78 İnci maddesinin 3 üncü fıkrasının son paragrafında yazılı hüküm veç-hUe vilâyet hususi İdaresinden ruhsat İstihsali icap eder.
Bu ruhsatname usulü dairesinde İstihsal olunmadıkça hiç bir ferd veya şahsiyeti hükmiye zlkrolunan mevkiler arasında sözü geçen nakli vasıtalarını işletemez.
Madde 2 — Bilinci maddede zikredilen şekilde ruhsatname alacak otobüslerden aylık 25 Hra hesabile yıl da 300 Hra, kaptıkaçtılardan aylık 15 lira hesabile senelik 180 lira ve oto-moblHerden aylık 10 Hra hesablle senelik 120 Ura ruhsat ve işletme harcı alınır. Bu vesait sahiplerinden bu yolda harç vereceklerine dair birer muvafakatname alınır.
Madde 3 — Bu tarzda maktu harç vermek İstemeyenlerden taşıdıkları yolculardan alacakları ücretler üzerinden % 5 nlsbetlnde ruhsat ve işletme harcı alınır, Resmin hesabında kuruştan eksik kesirler kuruşa İblâğ olunur. Ücret tarifeleri Daimi Komisyonca tesblt olunur. Bu takdirde bilet kullanılması mecburidir. (10310)

1 — Orta okulu bitirmiş olanlar kabul edilirler. Lise 9-10 uncu bitirmiş olanlar tercihan alınır eleme sınavına tabi tutulmazlar. Lise 9 da sınıfta kalanlar orta okulu bitirenler gibi İşlem görürler. (Liseden her hangi bir sebepten koğulmuş olmamak şarttır.)
2 — Türk tabiiyetinde olanlar.
> — Tam teşekküllü As. Sıhhi kurullardan sağlam raporu almış olanlar.
4 — Gerek kendisi ve gerek ailesinin kötü hal ve şöhrete sahip olmadığı Savcılık, Polis ve Muhtarlıkça tevsik edilenler.
5 — As. veya Sivil okullardan gerek sağlık ve gerekse ahlâk durumu dolayısUe çıkarılnuş olmayanlar.
8 — 16 yaşını bitirmiş olup 21 yaşından büyük olmayanlar kabul edilirler.
7 — İstekliler İşlem görecek kâğıtlarını en geç 20 Eylül 960 gününe kadar okulda bulundurmağa mecburdurlar. Geç kalan kâğıtlar işlem görnılyeoekttr.
8 — Eleme sınavı 26 Eylül 960 gününü takip eden günler İçinde yapılacağından İsteklilerin Ankarada bulunmaları zaruridir, lanmnsına çalışılacaktır.
Gerekil evrak
25 Eylül 950 gününe kadar Okulca yatacak yer sag-
veya lastikli sureti, veya tasılkll sureti.
1 — Dilekçe.
2 — Aşı kâğıdı.
5 — Doğruluk kâğıdı.
4 — Fotoğraflı nüfus cüzdan.1
6 — Fotoğraflı okul diploma»!
6 — Noterlikçe onaylı yüklanm.' senedi.
7 — Altı adet vesikalık fotğnu Müracaat:
Askerlik şubelerine veya dogmrj okul Müdürlüğüne yapılır.
Okul adresi:
Gedikli Sıhhiye ve Tcknlsya» oİtoik Cebeci Ankara i (3184 — 9885)

SAATTE LONDRA
9
Ce. Re.
Iıtçmbvldan Pazor günü 13.00 de
kalkardı Londrayo 22,55 de varış
tazyikli uçaklarla yolda gecelemeden
*e is gönünden kaybetmeden seyahoi.
A tlas Sineması Pasajı - Beyoğlu
Telgıa/: rRANSAEÜA
TrJr/on : 4û~h
Seyahat acentenize vtya umumi ocentcmıı
ÎÜRHOl TİCARET IİMİTEO ŞİRKETİ "(
şimdiden müracaat edinti.



Sahlfe 8
AKSAM
31 Temmuz 1950
YENİ YAYIN(g§
T.C. EMEKLİ SANDIĞI KANUNU (i(«ü »• n»UBiı»ri»)
Cemiyet hizmetlerinde hayatlarını yıpratan memur, asker. Ijçl... htr Binit emeklileri İçine 61Bn vo yar-batılar yapan bu kanunu hah ve mi-anileri D Denizyolları Emekli San-(J;'.ı mildürü AH Kemali AkSüt ile tahsis Amiri Salih Sarangol, yardımın >w yolda, kimlere yapılacağını, yardıma rnlütahak mirasçıların no seklide himaye edileceklerini madde m.-ıdlie açıklamışlardır Eser. îuktlBp Kılabevl Işınlından yayınlanmış va SOJ Kj. Ilnlic satısa arredllmljtlr.
Herkesin evinde ve seyahate çıkacak oğlanlarda her şeyden evvel bir şişe
MAZON
Meyva tuzu bulunmalıdır.
Göç
HAZIMLARI kolaylaştırır.
KABIZLIĞI defeder, mide
ŞİŞKİNLİK
ve yanmalarını giderir, ağızdaki tatsızlık ve fena kokuyu kale der; HO-ROS markasına dikkat.
, EKREM MUHİTTİN YEĞENİ» YEMEK KİTAPLARI
Fevkalâde rnibet gören Ekrem Muhittin Yegeıı'ln kıymetli Metlerinin bir çak Udll ve yeniliklerle yeni tabılar yapılmıştır. I ve II nel ciltleri yalnız yemek. ttl cildi alaturka tatlı, komposto, reçel. IV cildi alafranga tatlı, pasla ve V vildi soğuk yemekler ve mezelere hasredilen bu cidden İstifadeli eserleri İstisnasız her aileye ve yemekle alMcası olanlara tavsiye ederiz, inkılap Kitabeyi yirmidir.
î,25 Beygirden
5 Beygire kadar
TJS4 motosikletlerin en seri, en iktisadi ve en rahat olanıdır.;
'İWS4 motosikletini alan.

TAM
Vurun neaımı OoKtoı
Ahmel Akkoyunlu
laksın» - laiımöane
Palas leielun: «2627
bohiliyo Mütcbo»!» Ooçonı Or CAfER ERK «* Kodın HçnıalA-İO» MulaaUm D( HİKMET ERK
E» ve muayenehonolorini Teı«-
kıya. Kolokal bililiğinde Svbayl opartunoniBin 1 No.lv dolıeıino nokledaıek hoıio kobulüno’
bütün ömrünce sadakatla işini görecek kusursuz ve emin bir nakil vasıtasına sahip olur.
Istanbulda TAKSİTLE SATIŞ
Hiç Ummadığınız Müjde
On sencdenberl İlk olarak cMadein Germany» M eşhur Alman £uplex ve Suplex * PLATİNE markalı 0.0« ve 0.10 mm. oyulmuş traş bıçakları piyasamıza gelmiştir. Hem kalitece, hem de flatça harb sonrası dünya rekabeti İçin yapılan yegâne traş bıçağıdır. Her yerde satılmaktadır. Toptan satış: İstanbul, Alâlemcl Hatı No. 15. Telefon. 25851

Anadolu Tüccarlarımıza müjde 1 Jistün kalite ve ucuz Hatlarla Öküz - Beygir ve Katır
NALLARI
Satışa arzedllmlştlr.
Taşra siparişleri tediyen olarak gönderilir.
İstanbul Galata t^ut^ba^pkak No. 9
KAUÇUKi

I
BALİNA
En zartf Avrupa modellerine göre yapılmış çeşitli renklerde
Toptan 'satış için müracaat yeri:
Gala'a. Karaköy Palas kat 4, No. 5-6. Telefon: 42780,
Emniyet Genel Müdürlüğünden
Açık bulunan polis memurluklarına İlse ve orta okul mezunları stajyer olarak alınacaklardır. Talipler için kabul şartlan illerde münasip yerlere talik suretiyle ayrıca ilân edilmiştir. Müracaat süresi Ağustos sonuna kadardır. İsteklilerin muamelelerinin İkmali İçin bulundukları valiliğe müracaatları Hân olunur. (10201)
İstanbul Sıhhi Kurumlar Arttırma ve Eksiltme Komisvnnundan
Lüzum gösteren müessesese Cinsi Miktarı Muhammen bedeli İlk teminatı Lira Kr. Lira Eksiltme Saati
Yedikule verem hastanesinin Kilo yoğurdu Azı: 5500 ve çoğu: 6500 kilo Beher kilosu: 70 kuruştan 342 Lira 4550., Ura 15.35
(Jrfa Devlet Hast. Madeni eşyası 10 kalem Topyckûn: 034 Lira 9111— Ura 15.40
Devlet Hst.lerlnln Mikroskop t- 10 Adet Beher adedi: 368 Lira 400 liradan Tutan: 4900.— lira 15.45
Yukarıdaki İhtiyaçlar hizalarında gösterilen müfsseselere ait olup ayrı ayrı açık eksiltmeye konulmuştur.
1 — Eksiltmeler lû/Agustos/1950 çarşamba günü hizalarında yazılı saatlerde CagaloğluııdakL Sağlık ve S. Y. Md.lüğü binasında toplanan Sıhhi Kurumlar Satınalma Komisyonunca yapılacaktır.
2 — İstekliler, bu İşlere alt şartnameleri çalışma günlerinde komisyonda görebilirler.
3 — İsteklilerin cari seneye alt ticaret odası vesikası İle 2400 sayılı kanunda yazılı belgeler ve bu İslere yeter İlk teminat
makbuz veya banka mektupları olduğu halde belli gün. ve saatlerde komisyona müracaatları. ,(10007
BÂKIRKÖYÛNPi:
Facustos.1950 Aksamina kadar iBııuknlurnıııza 150 lira yatırmak ve bu j parayı «3O.niil.Î9SO.ftkj«ımıuaJ kadar Çekme mekftlçâfidira
^•{Jşolhoya oy» bl. nvfnaraıı «öilrJJ

Comments (0)