«■a “ 1
ŞOKESİ
AKŞAM
H e r g ü r>
8 Sahöf©
Sene 38 — No. 11432 — Flatl: her verde 10 Kuruştur.
PAZARTESİ T Ağustos 1950
Sahibi: Necmeddln Sadak — Yan İslerini fiilen idare eden C. Bildik — Aksam Matbaan.
r~
Dış ticaret rejimi
bu hafta ilân edilecek
Koreye gidecek alayımızın hazırlığı
Köpriilii Bevin’le bir saatten lazla görüşlü
Müttefik kuvvetlerin Kore de stratejik ricali sona erdi
Ulaştırma Bakanlığı umum müdürlüğünde yapılacak değişiklikler görüşüldü
Mülakat Atlantik paktına kabulümüz etrafında cereyan etti
Yeni valilerin tâyinine ait liste bugün Bakanlar Kurulundan çıkacak
Ankara 7 (Akşam) — Hükümet, yeni ticaret rejimi kararnamesi üzerinde üç günden beri çalışmaktadır Kararnamenin bu hafta içinde Pazar
Ba-ak-
ilânı bekleniyor, olmasına rağmen kanlar Kurulu dün $am da saat 17 den itibaren toplanmışlar ve Ticaret Bakanı Velibeşeıiin verdiği izahatı dinlemişlerdir.
Bundan başka dün geceki toplantıda Ulaştırma Bakanlığına bağlı u-
mum müdürlükler kadrolarında yapılacak yeni tâyin ve nakiller hakkın-dakı kararname de gözden geçirilmiştir. Kararname deniz ve havayolları genel müdürlükleri ile Demiryolları işletme bölge müdürlüklerini e-hemmiyetle alâkadar etmektedir.
Bir kısmı yüksek devlet memurlarının vazifelerinin tahvili ve münhal bulunan 7 valiliğe yapılacak tâyinler hakkında-kı kararname de Bakanlar Kurulunun gündemi-
ne alınmıştır.
Bakanlar Kurulunun bugünkü toplantısında bu kararnamenin çıkarılması kuvvetli bir ihtimal dahilindedir.
Bu arada Denizyolları, havayolları ve demiryolları genel müdür ve yardımcılarının da değişikliğe tâbi olacağı söylenmektedir.
Ulaştırma Bakanlığında geniş bir tekaütlük listesi hazırlanmadadır. Bunların başında Bakanlık müsteşarı ve muavini de vardır.
Ankara 7 (Akşam) — Kore ye gönderilecek Türk askeri birliğinin hazırlıkları bitmek üzeredir. 23 İnci tümene bağlı alaylardan teşekkül edecek birliğe kurmay albay Asım Erer’ln komuta edeceğini yazmıştık. Albay Asını Erer hazırlıklarla bizzat meşgul olmaktadır. Kendl-j si ikinci Cihan Harbinden evvel Berlin büyük elçiliğimizde ata-şemiliter muavinliğinde, bilâhare İstanbul üniversitesi tâlim taburu komutanlığında, harp okulu komutanlığında ve müteaddit birliklerimizde kıta hizmetleri yapmıştır. Askeri bilgisi 1 kadar umumi kültürü İle de orduda temayüz etmiştir. Fransız-, ca, ve İngilizce dillerine hakkly-Ie vâkıf bulunmaktadır. İstanbul üniversitesi gençleri ken-1 dişine Rom el adını takmış-■ lardır.
Mtıkabil Amerikan taarruzu
Nevyork (Radyo) — Koro-de Amerikan birlikleri Naktum ırmağını geçen kuzey Kore birliklerini temizlemekle meşguldür. Daha güneyde Taejondan 45 kilometre mesafede yine Nak tum ırmağını aşan komünist kuvvetlerine karşı mukabil taarruza geçmişlerdir.
Ricat sona erdi
Tokyo 8 (AA.) (Afp) — Dün öğleden sonra Mac Arthur'ün çenei karargâhı sözcüsü taarruza başlamadan evvel artık stratejik çekilme yapılmıyaeağı-nı bildirmiş ve mevcut hattın daraltılacağını düşünmek İçin hiçbir sebep mevcut olmadığını ilâve etmiştir.
Sevin Fuat Köprülü
Sonu neye varacak?
Korede doksan Amerikan askerinin öldüğünü geçen gün bir resmî tebliğ bildiriyordu. Koreye giden yüze yakın gazete muhabirlerinden ise şimdiye kadar tam on kişi kaza kurbanı olmuştur. Gazeteciler, tehlikeye sokulmakta askerlerden ileri varıyorlar demektir. Cenup Koreli vatandaşların tavrı, Amerikalıları sinirlendirmektedir. Kendi ülkeleri tecavüze uğradığı halde büyük bir kayıtsızlık ve alâkasızlık içinde harbe seyirci kalıyorlarmış. Tek ü-züntüleri. pirinç tarlalarından ayrılmaya zorlanmaları imiş. Oraya kadar gidip dövüşen gene Amerikalı bu uyuşukluğu anlamıyor, buna kızıyor. Belki kendisini o cehenneme gönderen hükümetine de...
Gerçekte Kore harbi A-merika bakını ıradan hayatî bir menfaat dâvası değildir. Yarısı zaten komünist olan Korenin öbür yansını kurtar mak sadece Japonya veya Pasifiğe karsı stratejik bir tehlikeyi önlemek gayesini güdemez. Bu harb, o kaygıya değmezdi. Asva ve Uzaîc-Do-ğu bahsinde, koskoca Çin’i kendi halinde bırakıveren A-merika. Korevi de Korelilere terkederdi. Hele harbin neticesini tahmin edebilseydik
Amerikanın Kore harbine girişi. Asyadan ziyade dünya siyasetini ilgilendirir. A-merika, komünist kuvvetleri kullanan Sovyet Rusyanın istilâ plânlarını artık durdurmağa karar vermiştir, Kore tecavüzüne de göz yu-mulsa bu hareketlerin ardı arkası kesilmiyecekti. Kore harbinin doğurduğu bütün siyasî, askerî tepkiler Sovyet Rusyaya: «Dur!» demek içindir. Amerikanın hedefi budur.
Sovyet Rusyanın Kore harbinden beklediği nedir?
Şimdiye kadar ileri sürülen fikirlere göre, Sovyet Rusya, Kore harbine Amerikanın müdahale edeceğini önceden tahmin ediyordu ve bu harbi, neticelerini bilerek açmıştır. Maksadı Amerikan kuvvetlerini Asyaya çekmek, Amerikayı geniş Âsyada meş gul ederek yıpratmak, Çinlej araSını açmak. Amerikanın AŞyada_ bütün kuvvetleriyle uğra tığını gören Avrupa mıh ferinde emniyetsizliği, endişeyi arttırmak, Asyada Amerika ya karşı bir nevi «cihadı mukaddes» ilân et-; tlrmek, Avrupayı ise kendi |
lıaline bıraktırmaktır. Amerika, kifayetsiz kuvvetlerle Uzak-Doğu batağına düştükçe Avrupa Rusyanın eline geçecektir.
Bir İsviçre gazetesi diyor ki: «Komünistler Amerikayl Kore tuzağına çekmekle yüzde vüz kazanç üzerine oynamışlardır.. Komünistlerin, bîr gün gene şimalde eski hudutlarına, hattâ daha gerilere çekilecekleri kabul e-dilse bile Amerikalılar hiçbir zaman sâkin ve emin bir sınır elde edemiyeceklerdir.
Şimal Koreden sonra Man-çurya var, sonra Çin var. tyl silâhlanmış olan bu muazzam komünist kütleleri nazari hudutları yıllar ve yıllarca daimi tetik üstünde tutacaklardır. Asya kıtasının içlerine nüfuz edemlyecek olan Amerika ne yapacak? Nihayet, işin başı olan Mos-kovaya gitmeğe mecbur olacaklardır. Rusların stratejisi budur. Başka bir gayeleri de büvük askeri masraflar altında Amerikanın kapitalist ekonomisinde buhranlar yaratmaktır..’,
(Arkası sahife 2; sütun 1 de)
Necmeıldiu SADAK
Celâl
Bayar
Bugün BahkesEri ziyaret edecek
Cumhurbaşkanı Celâl Biıyar, dün gece yarısından sonra saat , 20 de Acar motörü ile Yalova’ya l dönmüştür.
Balıkesir S (A.A > — Cumhurbaşkanı Celâl Bayar yarın saat 20 de Büyük Millet Meclisi Baş- I kam Renk Korallan ve Maliye Bakanı Halil Ayan İle birlikte Bursa yolu ile şehrimize gelecektir.
Cumhurbaşkanı yangın sahasını gezecek ve yangından zarar gören vatandaşlarla görüşecektir.
Başbakanın izahatı
Menderes, hükümetin iki aylık Faaliyetini anlatacak
I
Türkiye doktorları
— Nereye teşrif?
— Tedaviye...
— Geçmiş olsun, __________
dim... Fakat İngiltereyi ziyaret cdcıı gazetecilerimize, ora doktorlarının — büyük mütehassısların — söylediği bir sözü de ara yerde kaydedelim: «Temas ettiğimiz bütün ecnebi hekimler arasında sizinkiler en iyilerinden-dir.n demişlerdir. Başka bir müşahedemiz: Türk ricalinden biri. Malta hummasına yakalanmış, eıı modern u-sullerle Türkivede kati şekilde tedavi edilmişti. Fran-sayı ziyaretinde geçici şekilde hasta olup, fena üzülmüş. Ora mütehassıslarına uğramış. «Malta humması oldu-nıızsa, mutlaka niiksetmiş-tir, zira tedavi edilmez» demişler. Yeııi fenni usullerin bulunduğunu: ve bıı usuller ı vasıtasiylc Tiirkiyede Malta hummasının tedavi edildiğini öğrenince, hayrete düşmüşler. Bu şekilde tedavinin nasıl olduğunu kendileri de incel iveceklerini söylemiş-
ler.. Mamafih, madem pasaportunuzu almışsınız; Allah sıhhat ve âfiyet versin...
efen’
Ankara ? (Akşam) — Bu akşam saat 20.30 da Sergicvl bl-nasınd® Demokrat Parlilıler bir toplantı yapacaklardır. Başbakan Ad nen Menderes. Devlet Bakanı Fevzi Lûtfl Karaos-manoglunun da iştirak edecekleri bu toplantıda, pazar guııü başlayacak oi&n muhtar ve belediye seçimleri üzerinde görüşüleceği gibi Menderes, iki aylık hükümet faaliyeti hakkında Partililere İzahat verecektir.
Yoklama kurulları, adayları seçme çalışmalarına başladılar
Strasbourg 7 (A_A.) — (Afp): Köprülü y»rın sabah Avrupa Dış Bakanları komitesinin iç-timaında hazır bulunduktan ve öğleden sonra da asamblenin açılış oturumuna İştirak ettikten sonra sa"t 17 de Paris'e hareket edecektir.
Türkiye Dışişleri Bakanı 9/8 tarihinde Marsilya yolu He Anka ra ya gidecektir.
Strasburg 6 (A.A) — (Reaterı Türkiye Dışişleri Bakanının İsteği üzerine İngiltere Dışişle-
ri* Bakanı Bevln dun gece Fuak Köprülü ile bLr saatten fazla süren bLr konuşma yapmıştır.
Sanıldığına göre, her İki Bakan Tiırki yenin Kuzey Atlantik savunma teşkilâtına daha yakından iştirak etmek üzere İzhar eylediği arzu üzerinde konuşmuşlardır.
Köprülü’nün beyanatı
Strasburg B — Fuat Köprün
(Arkası sahife E sütun t de)
•>,
o,
5
D. F. toplantısında bulunanlardan bîr grup
3 eylül pazar günü şehrimizde yapılacak belediye ve genel meclis seçimleri adaylarını seçmek üzere D, P. ilçe yoklama kurulları, dtın saat 14 ten İtibaren çalışmalarına başlamış-lardır.
Yoklamalar ve tasnif bittikten sonra, neticeler ilçeler tarafından D. P. II İdare kuruluna bildirilecektir.
Ankarada D. P. adayları tesbit edildi
Ankara 6 — Demokrat Partinin Ankara ocak, bucak, il ve itçe idare kurullarının başkan ve üyeleri bugün de toplanarak, muhtar ve belediye se-
naın-
çimlerinde gösterilecek zetlerl tesbit etmişlerdir.
Halk Partisi Ankara teşkilâtı aday teshiline devam etmektedir.
Millet Partisindeki toplantı taraflan dün Millet Şehremini bucağında
Diğer
Partisi da bir toplantı yapılmış, partili hatipler halka hitap etmişlerdir.
Millet Partisi Fener bucağı lokalinde de yarın saat 13 da bir toplantı yapılacaktır
Genel başkan Hikmet Buyur, genel kurul Ezalarından Sadık Aldoğan ve Ahmet TahtaKıltÇ bu toplantıda iç ve dış meseleler hakkında konuşacaklardır.
Karagümrüklülerin spor bayramı
Karagümrük re Beşiktaş futbol takımları bir arada (Yazısı İkinci sahlfemizdek

Rusyanın Irana pakt akdi teklifi
Sovyet - Iran münasebatındaki gerginlik
Tahran 8 (A:A.) (Afp) — Sovyet Rusyanın Irana bir pakt teklif ettiği hakkında bir ecnebi kaynaktan verilen habere dair resmi çevreler ademi malûmat beyan etmektedirler.
Tahran 6 (A.A. (Afp) — İran Başbakanı general Razmara ila Sovyet büyük elçisi Sadçikov a-rasında vukubulan son görüşmeler. Tahran siyasi çevrelerinde büyük bir İlgi uyandırmıştır.
İlk' görüşmeden sonra İki memleket arasındaki gerginlikte bLr gevşeme müşahede edilmiştir.
Filhakika Hazer bölgesinin havadan haritasının çizilmesi hakkında protesto makamında
verilen Sovyet notasından son- Ba,bak,n,
gevşedi
IArkası sahife 2 sütun 4 del
Razmara
’i Ağustos İL M»
Bahlf» 1
Niçin 63 vilâyet?
Geçen gün gazetelerde uzun bir liste okudum. Bazı ralisiz vilâyetlere yeni valiler tâyin edilmiş. Bazılarına tâyin edilecek valileri feshit etmek için de dikkatle çalışıhyormuş.
Anlaşılan hükümet vali bulmakla müşkülât çekmektedir. Bu da pek tabiidir. Çünkü Tiirkiyedc 63 vilâyet vardır. Bu kadar çok vilâyete vali yetiştirmek kolay iş midir?
öyle ise her şeyden evvel şu suali sormak Lazım gelir: Tiirkiyede neden G3 vilâyet vardır? Hangi iktisadi, ziraî, siyasi, idari âmillerle topraklarımız 63 valiliğe bölünmüştür? Balkan Harbine kadar, yani Türklyenin toprakları Yugo'lavyadan Basra körfezine kadar uzandığı devirlerde vi’âvetlerm yekûnu otuzu bulmuyordu. Topraklarımız yarıdan fazla küçülmüş, vilâyetlerimizin sayısı da yandan fazla artmıştır. Neden? Bugünkü Trakya parçasında o raman bir Edirne, bir de İstanbul vilâyeti vardı. Bugün dört vilâyet vardır. Neden? Tabiî. İktisadî. siyasi sebepler izah edilmiş değildir. Kaldı ki vilâyetlerin çoğalması yalnız valilerin sayısını arttırmakla kalmamış, valilere bağlı teşkilâtların da masraflı bir şekilde doldurulmasını zaruri bir hale getirmiştir.
Memleketin iktisadi durumuna göre nasıl yeni bir Iskan siyasetine ihtiyaç varsa, onunla beraber yürürlüğe girecek yeni bir idari taksimat da zaruridir. Hazırlamaya mecbur olduğumuz İktisadi plânın tatbikatı da. idari taksimatı yeniden gözden geçirmeye biri lorhyacaktır.
Şevket RADO
Sabah GazeteleriNe Diyor ?
Sonu neye var?c»k ?
(Baş tarafı 1 inci satıifede>
Anlaşılıyor ki iki tarafın da asıl hedefi bizzat Kore değil. Kore harbi vasıtasiyle karşıyı vurmaktır. Amerika, Korede Sovyet Rusyayr, Sovyet Rusya ise Uzak-Doğurffl Amerikayı hedef tutmaktadır.
Netice ne olacak?
Yeni deniz altılarımız
Amerika bize yeni
2 denizaltı veriyor
Ankara 8 — Amerika hükümeti ikinci dünya harbinin sonunda imal edilmiş olan
Nence ne olacak/
Komünistler Korede gale- Blowenıblnder İsimli İki denlz-
be çaldıktan takdirde bu,1 altl emmisin! Amerikan eskiri Hem Savvet Busva. hem ko-p-ardim plini gerejınce Türkl-münist âlem için maneviyat; vermiştir,
yükseltici, cesaret verici bir İte >'™> ** °lan zafer teşkil edecek, Aaaaval- m
kanın prestiji için zararlı o-lacak, tehlikeye mâruz Avrupa memleketleri için de endişeli tür durum yaratacaktır. Ondan sonra başka yerlerde, hilhassa komünist mücadelesi başlamış memleketlerde hareketler artacaktır. Amerika verdiği sözü tutmak için Koreyi yeniden kurtarmağa çalışacaktır. Kuvvetlerini oraya teksif e-decek ve belki de Formoza adası yüzünden, aynı zamanda Çin ile silâhlı bir ihtilâf başlıyacaktır. Bu Asya harbi devam ederken Amerikan kuvvetlerini büsbütün dağıtmak, yahut Amerikanın Uzak-Doğudaki bu meşguliyetinden istifade etmek i-çin Avrupada bazj tecavüz hareketlerinin başlaması da mümkündür.
Demokrasi cephesinde — çok geç kalmış — büyük hazırlık başlıyor. Amerikanın milli müdafaa bütçesi yetmiş milyar Türk lirasına. Ingiltereninki 27 milyar Türk lirasına, Fransanın askeri masrafları sekiz milyar Türk lirasına çıkarılıyor. Sovyet Rusya daha bir İki sene bu muazzam silâhlanmanın bitmesini bekliyecek mi? Yoksa bugünkü zayıf durumdan istifadeye kalkışacak mı? Bütün mesele buradadır.
Sovyet Rusyanın bu yıl, bir tecavüz hareketine girişeceğine ihtimal verilmiyor. E-aasen Rusya şimdiye kadar elde ettiklerini harbslz başarmıştır. Kendisi ortada görünmüyor. Kuvveti de bundadır. Sovyet delegesi Güven lik Konseyinde: «Korede tecavüz hâdisesi yoktur, bir İç harb vardır. Tek mütecaviz, bu ic harbe müdahale eden Amerikadın» dedi.
Sovyet Rusvayı, bizzat bir tecavüze girişmekten alıkoyan sebepler, şimdiye kadar her istediğini harbslz elde etmeğe muvaffak olması, bir İhtilâl devleti olmak itibariyle silâhlı tecavüzün kendi efkârı balonundan güç ve tehlikeli oluşu, peyklerine güvenmemesi, Amerlkada .yıkıcı bir bezginlik vo bir İktisadî çöküntü beklemesi, nihayet atom silâhıdır. Sovyet Rusyanın bir hprbe karar »ermesi bütün bu âmillerin gelişme tarzına bağlıdır. Şlm diki halde Kore harbi mâlı ut «Soğuk haıb» İn «ılık» harbe İntikali sayılıyor. Aşıl ffcak, yâni ateşli hart henüz Ufuklarda bir tehlike halindedir. Bu tehlikenin artıp artmadığı, yaklaşıp uzaklaştığı önümüzdeki avlar belli olacaktır.
Necmcddin SADAK
ı bu denizaltı j^merjİ gemilerini teslim almak üzere Amerikan yardım heyetine -mensup bir kumandan ve Türk denizcilerinden birgrup yakında Amerlkaya gidecektir.
Her iki denizaltı gemisi d« sonbaharda donanmamıza İJ tl-hak edecektir.
Seçim’o *e dört yıl var
Ahmet Emin Yalman VA-TANıla yazdığı başmakalede diyor ki:
düalk Partisi şunu da bilmelidir ki, muhali farzetmek suretiyle, Demokrat iktidarı; iğ-nelenıeJeri neticesinde yere serecek olsa bile parsayı kendisi toplnrr.ıyacaktır; sınıf mücadelesinin kundaklan İle pusuda bekleyenlerin hesabına çalışmış olacaktır.
İkinci bir nokta da harici siyasetin ve askerlik İşlerinin ancak Halk Partisi elinde se- , lâmetle sayılabileceği ve De-mekratlann, acemilikler yüzünden. mukadderatımızı tehlikeye düşürecekleri hakkmdakl efsanenin kökünden tasfiyeye uğraması ve Halk Partililerin bu sahada kendileri hakkınca tenkldll bir görüşe varmalarıdır. Halk Partisi sön oyunbozan lığı, kendisiyle danışılmamasından ziyade, kendine İnanmağa ve başkalarını inandırmağa çalıştığı bu yersiz efsanenin tesiri altında yapmıştır.
Memleketin selâmetinin asıl icabı, bu efsanenin dağılmasıdır. Maksadımız da Halk Partisine çatmak. Demokrat Partiye hulûskârlık etmek değil, mevcut siyasi dertleri olduğu gibi teşhis ederek tedavisine yol açmağa ve siyasi sulh mecralarım tıkayan engelleri ortadan kaldırmağa hizmet etmek-” tir.»
Beceriksizlikle ittiham
YENİ SABAH başmakalesinde iliyor iki:
«•Hükümet, önümüzdeki aylada kesif bir çalışmaya. Tcna-hklan gidermeğe ve yeni projeleri ayakları üstüne oturtmağa mecburdur. Burnun için de kabinede büyük bir tesanüt, insicam ve huzurun mevcut olması şarttır. Şef zamanında kabine diye bir teşkil mevcut olmadığı ve Bakanlar fi'll yatta şefin birer kâtip ve müsteşarı vaziyetinde bulundukları için, Bakanlar Kutulunun yarı âzası mevcut olmasa. İşler yine tıkırında, yüksek direktiflere uygun olarak gidebilirdi tuna şimdi mesul Bakanların diğer arkadaşlariyle ve bilhassa Başbakanla sıkı tesanüt halinde tek bir vücut gibi hareket etmeleri zarureti vardır. Bazı Bakanların çekilmesi, bazılarının Istirahete muhtaç olmaları, diğerlerinin hoşn u tsuzl ukların ı etrafındakilere açıklamaları, iyi bir ekip faaliyetinde güzel örnekleri sayılamaz.
Memleketin İçinde ve dışındaki rakip hattâ basımları susturacak en İyi tedbir, kabinede. en ufak bir ihtilâf ve görüş farkı mevcut bulunmadığının her tarafta sabit olmasıdır. Dedikodular ve sallantılar ancak İç ve dış düşmanların İşine yarar.
Başbakan Menderesin dış siyasete dair demeci
1 ■
7 iirkiyenin Atlantik paktına girmesi, bu pakt için yeni bir kuvvetlenme unsuru olacak
Ankara 6 — Başbakan Adnan Menderes bugün Milliyet gazetesi başyazarı AH Naci Ka-racan'ı Başbakanlıkta kabul e-derek sorduğu suallere cevaben kendisine şu beyanatta bulunmuştur:
Cevap: > — Vazife başına geldiğimiz zaman dış politikamızın ahdi mesnedleri esas İtibariyle dahil bulunduğumuz Birleşmiş
İki kardeş sandaldan düşüp boğuldu
Aksaıayda Namık Kemal caddesinde oturan Mehmet Çetln-türk He on beş yaşındaki kızı dört ve bir yaşındaki oğlu Ahmet ve diğer akrabalariyle Ye-nlkapıda san dalla gezerlerken ____,—,
birdenbire sandal devrilip bat- | Millet ire anayasası ve bunun mış ve Mürüvvet İle bir yaşındaki Ahmet boğulmuşlar, ğerlerl kur tanımışlardır.
dl-
Ömer İnönü
Ankara fi — Ömer amatör şoför ehliyeti İçin Belediyeye müracaatta bulunmuştur.
Salâhiyeti! bir heyet tarafından imtihana tabi tutulacak olan Ömer İnönü bu imtihanda muvaffak olduğu tekdirde şoför ehliyetini alabilecektir.
İnönü almak
Köprülü Beyinle görüştü
(tiaş tarafı birinci sahifede) burada verdiği beyanatta An-1 antik paktının hâlen tamamlanmış telakki edilemlyeceğt-ml, Akdeniz müdafaa sisteminin ancak Adriyatlğe kad*r ulaştığını ve müdafaa sistemindeki bu gediğin dünya sulhu İçin tehlikeli olduğunu tebarüz ettirmiş ve demiştir kİ:
— «Birinci derecede stratejik bir ehemmiyeti hala olan Doğu Akdenizl müşterek bir müdafaa sisteminin dışında bırakmağa imkân yoktur. Bu ltl-bala Türklyenin Atlantik paktına girmesinin her hangi bir güçlükle karşılanacığım zannetmiyorum. Çünkü sulhun muhafazasından mesul olan her İnsan talebimizin sebeplerini kolayca anlayabilecektir,»
Vefat
Emekli tuğbay Nazmı Kuranın eşi ve İstanbul Tıp Fakültesi anatomi asistanı doktor Orhan Kuran ve Perihan önerin anneleri ve Yb. Lütfü önerin kaym validesi ve Özden önerin anne ennesl MED İHA KURAN Hnkkm rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 7 ağustos 950 pazartesi günü Saraç-hanebaşmclakl Gülen apar limanından kaldırılarak ikindi namazı Beyazıt camiinde kılın-1 diktan sonra Edlrnekapı Şehitliğine defnedilecektir.
Merhumenin eşi emekli tuğbay Nazml Kuran
yanında 1939 yılında İngiltere Fransa ile memleketimiz arasında akdedilmiş olan ittifak muahedesinden İbaretti. Ahdi vaziyette şu anda henüz bir de-ğiçlllk vukua gelmiş değildir. Bunun dışında ise Amerika ile sıkı dostluk münasebetlerimiz dış politikamızın esas unsurunu teşkil etmektedir.
Ancak Marshall plânı ve askeri yardımla teyld edilmiş olan Birleşik Amerika İle karşılıklı münasebetlerimizin dünya şartlarının gittikçe ciddiyet iktisap etmesi İle muvazi şekilde yürütülmüş olduğu da İddia olunamaz.
Bu sebepledir İd büyük dostumuz Amerika İle olan münasebetlerimizi her bakımdan esaslı surette ele almak lüzumunu duy muştuk. Kore hâdisesinin gösterdiği İnkişaf ve bu mevzuda hükümetimizin bilinen karan almış olması meselelerimizi yeni baştan ve büyük bir dikkatle ele almanın İhmali asla caiz oTmı-yan bir zaruret olduğa hakikatini bir kere daha teyld etmiştir.
Bugün. İçin söyllyebileceğlmlz ancak bu zaruretin çizdiği yolda yürümekte olduğumuzu ifade etmekten İbaret olacaktır.
Atlantik paktı
Sual: — Atlantik paktına alınmamız hususunda vaktiyle yapılmış olan müracaatın neticelenmemiş olmasını nasıl mütalâa edersiniz ?
Cevap: . — Şayet böyle bir müracaat yapılmamış olsa İdi vaziyet şimdiki kadar ciddi olmazdı. Bu sözlerimle Atlantik paktına girmeye taraftar olmadığımızı veyahut o zaman bu pakta girmek talebinde bulunmamamız lcabettiğlnl İfade etmek İstemiyorum. Maksadım şudur ki Atlantik paktına girmek İçin vâki taleplerimizin kabul olunmaması memleketimize karşı muhelmei her hangi bir tecavüzü âdeta cesaretlendirici bir hareket olarak dahi telâkki olunabilir. Böyle bir netice asla arzulanmadığına göre bu vaziyetin yakın zamanda ıslahını tabii ve zaruri görmekteyiz.
Milletlerarası siyasi durum
bilhassa son hâdiselerin ışığı altında mütalâa olununca tecavüze karşı teşkil-olunacak cephenin çok daha sıkı esaslarla takviyesi lüzumunda hiç kimse şüphe ve tereddüt gösteremez.
Kore meselesi hakkında aldığımız karar nasıl sulhun korunması gayesini istihdaf ediyorsa Atlantik paktına girmemiz zaruretini ifade eden bu sözlerim de yine sulhun korunması maksadına bağlıdır.
Üçüncü cihan lıarblnin hiç bir zaman vâki olmamasını bütün fiarntaüyetiınizle temenl e-deriz. Ancak eğer üçüncü cihan harbi mukadderse böyle bütün dünyaya şamil bir felâkette Tür klyenin ne kadar nazik ve e-hemmlyelll bir durum arzedece-ği asla gözden uzak tutulamaz. Dünyada öyle kilit noktalan vardır ki bunlar hem zayıf, hem teminatsız bırakıldığı takdirde tecavüz hem kolaylaştırılmış, hem tahrik edilmiş olur. Bu hakikatlerin dikkatle göz önünde bulundurulacağına ve tecavüze açık kapı bırakılmamak yolunda esaslı tedbirler alınacağına inanıyoruz. Kaldı kİ, askeri kudreti malûm olan Türklyenin, şimdiki dünya şartlan İçinde Atlantik paktına girmesi, bu paktın kurduğu emniyet ve savunma sistemi İçin ancak yeni bir kuvvetlenme unsuru teşkil eder.
Kereye yardım kararımız
Sual: — Sizin aldığınız resmi malûmata göre Koreye yardım kararımız memleket İçinde ve dışındaki akisleri neler olmuştur?
Cevap: — Kararımızın meni leket dışındaki tesirlerinin çok müspet olduğu açıkça görülmektedir. Hürriyet ve sulhu seven bütün memleketler karan-mıa heyecanla karşılamışlardır. Kararımızın memleket Iç-ndekl akisleri de tamamen müspettir. O kadar ki bu kararın tanı mânisiyle milli bir dış politikanın hakiki İfadesi şeklinde benim-şenmiş olduğu katiyetle söylenebilir. Memleketimizin hemen her yerinde bu münasebetle top lantılar yapılmakta ve bu toplantılar adına mütemadiyen telgraflar gelmektedir. Bu toplantıların sayısı beş yüzü açmıştır. Bunun mânası İse kararımızın milli vicdan ve iradenin tam bir İfadesini teşkil etmekte olması hakikatidir.
Muhalefetin bu mevzudakl tenkidine gelince: Yapılan ten-kldlerin şekle ait olanlarına karşı lâzım gelen cevaplar veıil-
Tiirkler ve Atlantik paktı
M. Nerml YENİ İSTANBİlI.’ıla yazdığı lı.ı^tnakalede diyar ki: ı
«İç politikamızın ep aksak ( noktası ekonomik düzenimizin ( bozukluğudur. Dış polılakadaki güçlüklerimiz. Atlantik Paktına henüz alınmamış olduşu-muzdan İleri gelmekledir. Fa-'yette tertip edilen güreşler bu-kat İç politika dıg politikaya | glın yapılmıştır. Bıı güreşlerin □asıl tesir ederse, dış politika ehemmiyetli taralı Yaşar Doğu, d» İç politikaya oylr lesir «lw. I C- lâl Atik gibi dünya çamplyon. Onup için bu Ud pollükayt Mr-11’nmIZ'n W «”«' bbŞfthll-bmr.dtn aymnab Imfc.nsndn, | t*'
H. P. hükümeti bütün hatala-larıııa rağmen Atlantik Paktına girmemizi sağlamış olsaydı, seçimlerin neticeleri oaşka türlü.olabilirdi. Taahhütlerine bu kadar bağlı bir milleti İç ve dış politika güçlükleri karşısında bırakmamak lâzımdır. Bize öyle geliyor ki, halkımızla hesaplaşmak zorunda olduğumuzu büyük demokrasiler, nihayet anlaşmışlardır. Anlaşılan başka bir şey daha varsa, o da, Atlantik Paktına alınmamak yüzünden doğacak bir hayal yıkılışına, taahhütlerine bağlı kalman şeref bilen Türk gönüllerinde yaratacağı kudreti! tepkilerdir. Zaman, böyle tepkilerin, bile bile uyandınlma-masını emredecek kadar çok ciddîdir.
Mahmut Çeterez, Ce'âl Atik, Yaşar Çoğu galip geldiler
Ankara ö - Ankaragüeü kulübü tarafından hususî raalıi-
ıbııl elmiş bulunmalarıdır.
Alman neticeler şöyledlr:
1 — İsmail Doğıı 2 dakika 20 saniyede Mustafa Kibara tuşla galip.
2 — Cemil Sarıbacak 15 dakikada Ekrem Onuk’a İttifakla galip.
3 — Ahmet Bulut. Kadir A-tak’a ekseriylle galip.
4 — Salim İnal 4 dakikada Rıza Çökmeye tuşla galip.
5 - Tevflk Yüce 5 dakikada Mehmet Yıldırım’a tuşla galip.
Bundan sonra Yunanlı güreşçi Koço Londos İle Avrupa şampiyonlarından Mahmut Çe-Leres arasında bir güreş yapılmış ve 1 inci devresi berabere biten bu güreşin. 2 nci devresinde Mahmut Çeterez Yunanlıya-
tuşla galip gelmiştir. Güreşten sonra Yunanlı:
— Türk minderinde yenmek de, yeniimek de benim, için bir şereftir, demiştir
Bundan sonra Celâl Atik İle Smdııgılı Şerifin yapacakları güreşe pıra gelmişse do. Şındır-gılı şerifin Ankarajm gelmediği anlaşıldığından. Celâl A-tİK’in karşısına 1048 Türkiye baş pehlivanı olan Babacskili İbra-rahim çıkarılmıştır. Hayli ç( tin olan bu güreşin 0 uncu dakikasında Celâl Atik tuşla galip gelmiştir.
Son olarak 1950 senesi Türkiye ağır sîklet başpehlivanı olan Hayrabolulu Süleyman ile milli güreşçilerimizden Yaşar Doğu arasında yapılan 1 devrelik son güreşte Yaşar Doğu iltiiakl» galip gelmişse de, Mayrabclulu karara İtiraz etmiş vr- devrenin 15 dakika olarak değil, evvelden kendilerine söylendiği gibi 20 dakikalık olması lâzım geldiğini ileri sürmüştür. Bu İtiraz kabul edilmemiştir.
Rusya-lran
(Başta rafı 1 inci sahifede) ra. İran hükümeti yalnız îran-lı mühendisler kullanmak üzere harita yapılmaslyle İktifa etmiştir.
İranın bazı kuzey bölgelerinde elân mevcut olan sıkı yönetim kaldırılmış ve Şah’a karşı yapılan suikasttan sonra tevkif edilen Tudeh partisi üyelerinden bazılarının dosyaları yeniden gözden geçirilmiştir.
Ecnebi muhabirlerin İran -Sovyet hududu bölgelerini ziyaret etmeleri yasak edilmiştir.
Diğer taraftan Başbakan Raz-mara 11e Sadçlkov arasında yapılan ikinci görüşmeden sonra, iki memleket arasındaki ticari münasebetlere yeniden başlanması ihtimali hakkkında söylentiler devanı etmektedir. Şimdiye kadar bu söylentiler men teeyyüd etmemiştir.
Bununla beraber, Başbakan Razmaraya yakın çevrelerde 1-mâ edildiğine göre, bir haftaya kadar bu hususta tasrihat verilebilecektir. Mamafih görüşmelerin hangi meselelere temas ettiğini hakklyle öğreninceye kadar, siyasi çevreler şu kanaatte bulunmaktadırlar:
İran büyiik kuzey komşusunu lz*aç etmek İstememekte ve bağımsızlığını ve toprak bütünlüğünü korumakla beraber, onunla mevcut olan güçlükleri her vasıta He halletmeğe çalışmaktadır.
Karagümrük kulübünün spor bayramı
Karagümrüklüîer, kulüplerinin 25 inci yıl dönümünü dün parlak şekilde kutladılar
Karagümrük A takımları hakem Yavuz'un idaresinde sahaya çıktılar ve şu şekilde dirildiler.
Futbol mevsiminin, henüz başlamamasına rağmen dün Ka ragümrüklüler 25. yıldönüntie-rlnl kutlamak üzere bütün İstanbul sporseverlerini o meşhur Çukur bostan sahasına topladılar.
Dilnkü merasimde Vali Fahrettin Kerim Gökay, Bölge müdürü Vahyi Oktay ve teşki-lâf Heri gelenleri bulunuyordu. Stadda 5 bin kadar seyirci vardı. Herkes takımlarda yeni transfer edilmiş oyuncular sabırsızlıkla bek lij’orl ardı.
Yapılan maçlar
Evvelâ Karagümrük kulübünün şubesi olan Edlrnekapı İle Kasımpoşaaın Kulaksız takımları karşılaştılar. Bundan sonra Karagümrük He Fenerbahçe B takımları hakem Celâl Uçar idaresinde karşılaştılar. Oyun başından sonuna kadar çok zevkli bir şekilci: vc heyecanlı olarak geçti. Neticede genç Fenerliler bu maçı 2 - i kazanmağa muvaffak oldular.
Budan sonra sıra özfenerbahçe mecmuası İle Karagümrük tekaütleri maçına gelmişti. Hakem Yzb. Nezihi idi.
özfenerbahçe: VUdan - Reşat Erte. Cem Atabeyoğlu - Nuri (kaleci), Santim Var, Sabrl Kiraz - Fecri Ebcl, K. Halil, Cihat Arman, ŞebJm Var, Folu İsmet.
Karagümrük tekaütleri: Miço - Remzi Vehbi - Şevket, Nazif, Muhittin (Rıfat) - Necati. Rıdvan, Kenan (Hüsnü), Mahmut Âli, Polis Saim.
Oyunun ilk devresi Cihat j Şükrü yedinci ve 36 ncı dakl-Armanın yaptığı gollerle 2 - O^ada Bülent sekizinci Beşiktaş özfenerbahçe lehine bitti. İkin- ' cl devre başlar başlamaz Nazif şahsi gayretiyle bir gol yaparak takımına İlk sayıyı kazandırdı. Bundan sonra özfe- , nerbahçelller I5I silis» aldıî»r Jfrînct taıede ğtoT« ve İki eol dahn vanarak aravı ___________ _________»_____

res-
Amerikan filosu gitti
Bir haftadanberl limanımızda misafir bulunan Amerikan filosu bu sabah Beyruta müteveccihen Istnnbuldan ayrılmıştır.
Devlet Bakanı S amel A ğa oğlu
Şehrimizde bulunan MUlî Savunma Bakan Vekili Başbakan yardımcısı ve Devlet Bakanı Sa-met Ağaoğlu dün akşam Ankara ya hareket etmiştir.
mIştir.
Bu tenlddlere temeı olan görüş ve zihniyet bizim görüşlerimizle tam bir tezat halindedir. Birleşmiş Milletler teşkilâtına vücut veren tecrübe ve fikirlere bağlıyız. Dünya barışının ancak 1 kollektif emniyet tedbirlerini |1 tatbike koyacak teşkilâtın İşler halde olmsslyle sağlanabileceği-ne kaniiz. Bu İtibarla kollektif 1 emniyet tedbirlerinin felce uğramasını intaç edecek bir yol bizim politikamız olamaz. BLr takım sebep ve bahanelerle dün 1 ya sulhunu koruyacağına İnan- ' d iğimiz tedbirlerin taşanım un edeceği tahahhüt ve külfetler- 1 den kaçınmak bizim şiarımız değildir. O kadar kİ muhtemel teea«Hatrl Ml,«« mevcut olmasaydı, bunu yarat-1”"' "
mak için elimizden gelen bütün gayretleri sarfetmeğl dünya sulhunu olduğu kadar milli mevcudiyetimizin korunmasını da en esaslı şart olarak kabul ediyoruz.
Beşiktaş : Gümüştekın -Cengiz (Vahit), Süheyl. Ali İhsan, Levon, Eşref - Bülent. Şükrü, Şevket. Fahrettin. Rahmi.
Karagümrûk: Turan - Fahri. Yusuf - Naci, Cahit, Neşet -Şükrü, fzzet, Ahmet.
Necdet, Ahm*t.
devresinde Ka-üstün bir oyun
Oyunun Uk ragümrüklüler çıkardılar. Daha ilk dakikalarda san trforları Necdet vasi Vasiyle bir gol çıkararak Kara-giimrük 1-0 galip vaziyete geçti ve bu golden sonra üs-tünlfıklerl devam etti.
Beşiktaş buna ancak 28 inci dakikada Şükrü vasıtasiyle mukabele edebildi Beraberlikten sonra da Karagümrüğun üstünlüğü devam etti ve 40 inci dakikada gene Necdet va-sıtasiyle ikinci golü de yaptı.
Devrenin bu netice ile biteceği umulurken 44 üncü dakikada Bülent ikinci beraber: k golünü Beşiktaş» kazandırdı.
İkinci devreye Şevket ve Eşrefi alarak oyuna başlayan Beşiktaşlılar bu devrede tekniklen île Karagümrüğun enerjisini mağlûp itmeği bildiler, şükrü üçüncü, 22 inci dakikada Bülent 4 üncü, 28 el dakikada Şükrü beşinci, 31 inci dakikada Bülent altıncı. 35 inci dlkukada
dakikada
31 inci
I golünü yaptılar.
Bu devrede Kurapümrüfe ,21 inci dakikada Naci vasıta-[ siyle üçüncü ve son gollerini l«apabildiLer. Karagiimt ttklüler ve üstiin bir oyun çıkarmalarına rağmen ikinci devrede bu üstünlüklerini devam ettlremediler.
Boğazı geçme müsabakası dün yapıldı
Yüzme İhtisas Kulübünün Sütlüce İle Tarabya atasın la tertip ettiği Boğazı geçme müsabakası dün saat 10,30 da yapılmıştır. Müsabakalara 10 yüzücü İştirak etmiş, bunlardan Halchın Işın en 55 dakika İte birinci, Yavuz Battık İkinci. Aydın Kent üçüncü. İhsan Tuncay
ve İki gol daha yaparak arayı 4-1 gibi bir netice ilş açtılar. Bundan sonra Karagümrükten Kenan Çelik takımına bir gol kazandırmasına rağmen özîe-ner yine Cihat vasıtasiyle üç gol daha yaparak maçı 7-2 gibi açık bir farkla kazandılar.
Bu maçın ha (tay mıın da Deniz bandosunun Edirnekapı, Kurtağa ve Karagümrük A, B ve tekaüd takımları İle özfenerbahçe takımının iştirakiyle Valinin önünden bir geçit resmi yaptılar. Bundan sonra Vali Fahrettin Kerim Gökay genç Karagiımrüklülere 10 sene müd- i dördüncü. Süha Erler beşinci ve detier bir kulüp binası ile Ye-1 Fikret Alakan altıncı olmuşlftf-nibahçedekl eski Süteymaiıiye stadmmn Lalısls edilmiş oldu-
dır.
Ileyerek sözlerine son vermiştir.
Beşiktaş - Karagüm-riik maçı
Nihayet günün son maçına sıra gelmişti. Stadda oturacak yer kalmamıştı. Beşiktaş ve
İstanbul sergisi bu ekşam kapanıyor
1 temmuzda açılan İstanbul sergisi bu akşam saat 24 te kapanacaktır, Sergiyi cumartesi akşamına kadar 814825 kişi d-yaret etmiştir.

Sahtte S
1STANBULMAYATL
Balıkesir yangını münasebetile
Zelzele, beşer kudretinin kendini koruma imkânlarını henüz bulamadığı müthiş bir tabiat âfeti. Anî olarak bastırıyor ve saniyeler içinde mamureleri harabe haline getiriyor.
Sel de kolaylıkla önüne geçilemiyen bir âfet. Fakat bizde sei âfeti daha ziyade, tedbirsizlik, ırmaklarımızın taşmasını önliy.ecek tesislerin vücuda getirilmemiş olması yüzünden tahrip sahasını genişletiyor.
Ya şu yangın?... Halk ağzında: «Su ile ateş. Allahın yularsız aslanlarıdır,, diye bir söz vardır. Fakat bu lâkırdı henüz el tulumbasının dahi mevcut bulunmadığı iptidai devirlerden kalma bir safsatadır. Bugünün medeniyeti yangını önüne geçilemez bir âfet olarak tanımıyor. Modern pompaların fışkırttığı su ve kimyevi malı-fûlier, ateşi olduğu yerde boğup söndürüveriyor.
Zengin bir memleket değiliz. Bütün vilâyet ve kazalarımız şöyle dursun, İstanbul ve Ankara gibi büyiik şehirlerimiz bile mütekâmil itfaiye teşkilâtından mahrum bulunuyorlar. Memleketimizde yangına karşı koyabilecek yegâne kuvvet sudur. Motorlu âletlerle fışkırtılan su. ateşi bastırabilir. Elverir ki elde kâfi miktarda su ve cnu faydalı bir hale getirebilecek vasıtalar bulunsun.
Her belediye kendi kudreti nispetinde itfaiye teşkilâtı vücuda getirmiştir. Yani elde vasıta var, fakat başta İstanbul olmak üzere büyüklü küçüklü birçok şehirlerimiz kâfi miktarda sudan mahrum. İstanbulda hemen her yangında itfaiyenin susuzluktan şikâyetini duyarız.
Birkaç gün evvel Balıkc-sirde de yangının kızıl dilleri yüzlerce dükkân ve evi yalayıp kül haline getirdi. Bir dükkânda oyuncak tabancası mantarının patlamasından çıkan yangın, susuzluk yüzünden müthiş bir âfet kesildi, şehrin çarşısını mahvetti. Zarar miktarı şimdilik otuz milyon tahmin ediliyor.
Mahallinden bildirildiğine göre, civar şehirlerin itfaiye grupları yardıma koşmuşlar, askeri birliklerin söndürme teşkilâtı da yetişmiş, fakat su yollarının bozukluğundan ve şehirde yeter miktarda su bulunmadığından .bütün gayretler heba olmuş, etrafı boş bulan alevler alabildiğine genişleyip yayılmış.
Şüphe yok ki Bahkcsirde su tesislerinin ıslahı için harcanacak para üç milyonu bile bulmaz. Bu iş vaktiyle yapılamadığı için bugün a-teşe verilen otuz milyonun ardından ah çekiyoruz. Yazık bu memlekete. Mânevi zararı bir yana bırakalım, malları, evleri yanan yurttaşların maddi zararları nasıl telâfi edilebilir?
Allah yardım eylesin BalIkesirlilere.
Cemal Refik
Mîllî Eğitim müdürleri arasında değişiklik
Milli Eğilim Bakanlığı. Milli Eğitim müdürleri arasında yapılacak değişikliğe dair bir liste hazırlamıştır. Yakında Bakanlar Kuruluna sunulacak bu Listeye göre Adana, Antalya, Bursa, Çankırı, Çorum, Çanakkale. Balıkesir, Gümüşhane, Eskişehir, tztnlr, Muğla, Sam-suh. Sivas Milli Eğitim müdürlüklerine yeniden tâyinler yapılacaktır.
Diğer taraftan Ankara MIHI Eğinin müdürlüğüne orta öğretim umum müdürlüğü şube, müdürlerinden Faik Binal tâyin edilmiştir.
* Eminönü Halkevi tarafından tertiplenen İstanbul şenliklerinin 10 ağustos 1950 günü Florya plajında yapılacak plâj ve su eğlencelerinde plâj kıra-liçeüğl müsabakalarına girmek isteyen bayanların kayıtlarını yaptırmak ve giriş kartlarım almak üzere Halkevlne veya Florya Belediye plâj gazinosuna müracaatları rica olunur.
Allpullu fabrikası
Şeker kampanyasına başlıyor
Edirne (Akşam) — Edirne ve Trakya mıntakalannda yetiştirilen yeni mahsul pancarın so-kümüne başlanmış ve İlk parti pancarlar araba ve kamyonlara yüklenerek, törenle Karaağaç istasyonuna götürülerek vagonlara yüklenmiştir.
Alpullu Şeker fabrikasının kampanyaya başlamak üzere hazırlıkları tamamlanmıştır.
Bu yıl yaz yağmurları düşmemesi yüzünden, pancar mahsulünün beklenen neticeyi vermeyeceği anlaşılmakta İse de sulanan yerlerdeki pancarların çok iyi yetişmesinden, noksanlığı telâfi edeceği ümld edilmektedir. Söküme şimdilik kır yerlerden başlanmıştır. Sevkıyata devam olunmaktadır.
Kuraklık
Trakyada kovun karpuz az, sebze bol
Edirne (Akşam) — Havaların kurak gitmesi yüzünden bu sene kavun ve karpuz mahsulü azdır. Piyasaya gelen karpuz ve kavunların flall yüksektir. Mey-va flütleri de geçen yıldan çok yüksektir.
Piyasada sebze bollanmıştır. Fiatler de ucuzdur.Perakende o-larak bamya 40, fasulye 30. patlıcan 40. biber 15, domates 20. i kabak 10 - 15. patates 20; soğan j 20 kuruşa satılmaktadır, Bağ-; ların durumu iyidir Bu sene bol üzüm alınacağı umulmaktadır.
Borsa dışı altın ve döviz alışverişi yapanlar
Bir kaç gün evvel polis, Dördüncü Vakıf hanının zemin kalında Borsa harici altın ve döviz alışverişi yapanları, kanunsuz hareketlerinden dolayı dağıtmıştı. Bunların yeniden faaliyete geçmeleri üzerine kendisi He konuşan gazetecilere İstanbul defterdarı Mehmet Iz-men şunları söylemiştir:
«— Bu aiış-verlşleri yapanlar vergi mükellefi olmadıkları için faaliyetleri gayri kanunîdir. Tabii Maliye, bir alış-veriş yapıldığını tesblt etmek İçin bir çok defalar teşebbüs yapım ış. fakat bu kanunsuzluğu bir delille tesblt edememiştir.
Altın oyuncularının bu alışverişleri Mâliyeyi vergi bakımından alâkadar etmektedir.»
Bu mevzu İle Kambiyo müdürlüğü de alâkalanmaktadır. Kambiyo müdürlüğü, döviz alışverişlerinin ancak bankalar (arasında olabileceğini, altın alış-verlşlnin de kambiyo mev-zatına göre bir borsa dairesinde olması lâzım geleceğini beyan etmiştir.__________
Batı’nııı yegâne askerî
kuvveti İsviçre, kendini müdafaa etmeğe hazırdır
İsviçre Genelkurmay Başkanı albay Montmollin'in demeci
Sağda İsviçre ordusu Genelkurmay Raşkanı albay Montmollin, solda kumandanlarından albay Borel
Kore meselesi dünyanın herinin yardımlyle. komünistler B.ı- vericidir Bu bakımdan 1914, ya-tarafında endişe uyandırdı, kinci Dünya Harbinin sona ermesinden beş sene sonra yeni bir dünya harbi İhtimallerinden, bahsediliyor ve bunun önüne geçmek için kuvvetli olmak lâzım geldiği söyleniyor.
Hazır ol cenge eğer [-ur isen sulhu salâh
çok eski bir atalar sözüdür, Harbden kaçınmak İçin en doğru yol. hakikaten kuvvetli, daima cenge hazır vaziyette olmaktır. Fakat bugün Batı Av-nıpada askeri kudret olarak bir devlet vardır. Bu devlet de akla hiç gelmlyen bir memleket, Is-viçredlrî...
1... '-----------------:-------- —
t- ti Avrupadan tardedileceklerdlr. | îsvlçreye gelince bu küçük memleket her ihtimale karşı mükemmel suretle hazırlanmıştır. İkinci Dünya Harbi başladığı zaman da İsviçre ordusunu seferber etmiş, dağlardaki boğazlan tutmuş, bir tecavüze karşı mukavemete hazırlanmış-1 tı. Hltler bu kuvvetli azim karşısında İsvlçreye dokunmağa cesaret edememişti.
Atlantik Paktını teşkil eden devletler içinde kara kuvvetlerinin çok mükemmel olması lâzım gelen Fransa, Belçika, Ho-landa’da bugün esaslı bir orda yoktur. Bir zamanlar mükemmel surette mücehhez 200 tümeni bulunan Fransanın, iyi mücehhez askeri'kuvveti 0-7 tümenden ibarettir. Belçika. Holanda da askeri kudret olmaktan tuzaktır. Bu yüzdendir kİ üçüncü bir dünya harbi başlarsa Sovyet ordularının kısa bir zamanda bütün bıı memleketleri istilâ edeceğini, ancak pirene dağlarında. İspanya hududunda tahmin Bunlara göre
İsviçre şimdi de aynı azmi gösteriyor. Bir İsviçre gazetesinin muharriri, İsviçre ordusıı-|nun Genelkurmay başkanı Albay Montmollin İle görüşmüş, İrvlçrcnln askerî hazırlığı hakkında mütalâasını sormuştur, Albay şu demeçte bulunmuştur:
İsviçre ordusu hazırdır
hut 1939 dan asla geri değiliz; hattâ belki daha ileriyiz. Askerin mânevlyatı da İyidir.
tsvlçeryi ziyaret eden yabancılar askeri hazırlığımızı takdir ediyorlar ve buna kıymet veriyorlar. İsviçre ordusu bugün Batı Avrupada harbedebllecek yegâne kuvvettir.
Gizli silâhlar
— Bir harb vukuunda, zırhlı vesaitin azlığına ve gizil silâhlara rağmen, askerimizin vazifesini yapacağına kani misiniz?
— Çok bahsedilen gizil silâhların harb harekâtı üzerinde büyük tesir yapacağını zannetmiyorum. Bunlar yalnız geniş tahribata sebeb olabilirler. Bu takdirde sivil halk da ordu kadar zarar görecektir.
Gazetecilik enstitüsü kasımda açılacak
İstanbul Üniversitesinde açılacak Gazetecilik Enstitüsünün yönetmeliği, Milli Eğitim Bakanlığının tasvibinden çıkmıştır. Enstitünün direktörü Prof. Şükrü Baban, enstitünün kasım ayı içinde açılacağını söylemiştir. |durdurulabileceklerini Enstitüden mezun olanlar yük- edenler çoktur. _______
sek tahsil mezunu sayılmıya- ikinci Dünya Harbinde olduğu caklar ve üniversite öğrencileri- gibi, Kuzey Afrika. Amerikan nln hiçbir hakkından istifade1 kuvvetlerine sıçrama tahtası edemiyeceklerdir. I vazifesini görecek, ve Ispanya-
— tsvlçreordusu her İhtimale karşı hazırdır. Fakat maddi vasıtaların, mevcud olmasını İstediğimiz seviyede olmadığını söylemek lâzımdır. Ordunun modernleştirilmesi Amerika, İngiltere, bilhassa Rusyadakl hızla yapılamamıştır. Askeri teknik şimdi eskisinden çabuk değişiyor. Yarin yeni bir harb başlar ve bizim bu harbe girmemiz Icab ederse şimdiki teşkilât ve silâhtarla gireceğiz demektir. Yeni teşkilâtımız daha motorizedir. Bu suretle insandan tasarruf c-deceğiz. Askerin tâlim ve terbiyesi, hizmet müddetinin kısaltılmasına rağmen memnuniyet
Batı Avrupaaın askeri za'fı yüzünden, bir harb vukuu takdirinde. ordumuz çok güç vaziyetle karşılaşmağa mecbur olacaktır, Fakat mütaarrız ilerledikçe ve askeri teşkilâtını yaydıkça mukavemet İmkânlarımız artacaktır. Her ihtimale karşı hazır bulunmak mecburiyetindeyiz.
Albay Montmollin, bundan sonra hudutlardaki tahkimat hakkında sorulan bazı suallere cevap vermiş, sonunda demiştir kİ:
_ Muhakkak olan bir şey vardır: Nereden gelirse gelsin, taarruza karşı koymak azmln-
Patiste çok beğenilen iki şapka modeli. Bu modeller Paris Modele müessesesinindir.
deyiz.
Valinin mahallebici-lere cevabı
Şehrimiz mahalleblcllerl Vali ve Belodlye Başkanı Dr. Fah-reddln Kerime bir mektup göndererek, fiatlerln arttınlmanıası hakkındakl kararı protesto etmişlerdi.
Vali ve Belediye Başkanı, flat-lerin arttırılnııyacngını. bu protesto üzerine, bir kere daha kendilerine bildirmiştir.
Öğrendiğimize göre, Belediye İktisat Müdürlüğü murakıpları, muhallebicilerin flat arttırma talepler! üzerine, porsiyon miktarlarını tetkik etmişler, bacı dükkânlarda flatlerl porsiyon miktarlarına uygun, bazılarında ise yüksek bulmuşlardır.
Belediye, muhallebicilerin flat arttırma taleplerini bu tetkikler sonunda reddetmiştir.
Yabani domuzla mücadele
Emet’te sürek avları tertip edildi
Emet (Akşam) — Emet çevresindeki bazı köyler mahsulâtına dadanmış olan yabani domuzların. hayli zararlara sebeb olduktan köy muhtarları tarafından haber verilmiştir. Bunun üzerine kaymakam nezdln-de toplanan İlçe Ziraat kurumu, 1950 temmuzu İçinde ve her hafta cumartesi ve pazar günleri köylü ve kasabalı avcıların iştirakleriyle avlar tertiplemiştir.
Bu veçhile YenicekÖy civarındaki ormanların yabani domuz yuvalarında yapılan ilk hafta sürek acında, on bir domuz vurulmuştur.
İkinci hatta Hasanlar köyü civarındaki avda, bütün kalabalığa rağmen ancak üç domuz vurulmuştur.
Son haftanın Örencik nahiye merkezi yakınlarındaki avda İse 16 domuz vurulmuştur. Bu son ava her zaman olduğu gibi, Emet Kaymakamı ve Ziraat muallimi ile birlikte, bütün İlçe memurları iştirak etmişlerdir. Bu avda. J. K. S. Salmaner As. Ş. yüzbaşısı M. Şener ve kaymakam Mehmet Berberoğlu »1-rer domuz vurmuşlardır. Ziraat muallimi Ahmet Türkmen İki domuz vurabilmiş ve bir de kaza geçirmiştir. Diğer bütün. domuz7 lor köylü er tarafından vurulmuştur.
Emet’te yeni mahsul
Emet ı Akşam) — Yen! arpanın kilesi yedi liradır. Pazarın bu perakende flatlne nazaran, bir kilo arpa dokuz kuruş demektir. Pazara yeni mahsul buğday gelmemiştir. Ve yalnız 845 gram ekmek otuz kuruştur. 560 gramlık küçük ekmek 20 kuruştur. Umumi mısır mahsulü kurak yüzünden İyi değildir. E-met çayı boyunun kavun, karpuz, mısır ve meyva bitkileri çok iyi durumdadır.
EKorza
İSTANBUL RADYOSO
Öğle va iklim programlın
12.57 Açılı; ve programlar. 13.00 Haberler.
13.15 Şarkılar «Pl.».
13.30 Hafif öğle mUziJL
13.45 Şarkılar. Okuyan: Munll* Mukadder. Çalanlar: Hakkı Derman. Seril İçil. SükrU Tunar.
11.00 Saz eserleri, şarkı ve tUrkUler «Pl.».
14.30 Serbcı saat.
14.40 Uvertürler. «Pl». 15.00 Programlar ve kapanıp. 17J7 Açılış ve programlar.
18.00 Fasıl heyeti konseri «Arem kürdi».
18.40 Dans müziği «Pl».
i 9.00 Haberler.
19.15 İstanbul haberleri.
19.20 Cas saati.
19.40 Çift mandolin kuarteti konseri. 20.00 Scrbcj saat.
20.10 Küçük orkestradan melodiler.
20.30 Şarkı ve türküler,
20.40 Banlamayla oyun havaları- Çalanlar' Bayram aracı ve arkadaşları,
31.00 Tansalar «Pl.».
21.13 Dinleyici İstekleri «Türk müziği».
22.00 Senfonik müzik «Pl.».
22.40 Piyano şololart «pl*. 22.43 Haberler.
23,00 Dans müzlfit «Pl...
23.30 Programlar vo kapanıl.
ANKARA RADYOSU ÖŞ1» va aksam programı
12.28 Açılış ve program
12.30 M. S. »varı ve Şarkılar. Okuyan: Mefharet Blrtan. MuzaUer Blrtan
13.00 Haberler
13.15 Müzik «Pl»
13.30 Öğle Gazetesi,
13.45 RltmeUer «Pl».
14.00 Hava raporu, akşam program» ve kapanış,
17.58 Açılış ve program.
18.00 M. S. ayarı ve Dans mOzlgl «Pl...
18.30 Konuşma; Kitap saaU.
18.45 sinema orguyla melodiler «Pl-» 19.00 M. S. ayarı ve Haberler.
10.15 Tarihten Bir Yaprak.
19.20 Şarkılar. Okuyan MüzehHer Güyer,
10.13 Tarihi Türk müziği, idare eden: Mesut Cemil.
20.15 Öfile GweU»l,
20.30 Mürlk «PL».
21.15 Konuşma «Radyo Hattan» Mümtaz Faik Fenik.
21.30 Dans müziği «PL». 22,00 Konuşma.
22.15 Halk türküleri. Okuyan: Ali Can.
22.45 M. s. ayan ve Haberler, 2.1.00 Program Ve kapanı;,
Yarın sabahki program
7.28 Açılı; ve program, 7.3Ö M. S. ayarı.
7,31 V.ıls, Polka ve Paso Dobtalsr «Pl.».
7.45 Haberler.
8.00 Şarkı ve türküler «Pl.».
8,15 Tangolar «Pl ».
8.23 Günün programı ve hava ra-
8.30 Çeşitli müzik «PL».
0.00 Kapanı;,
Daldan dala
Hergrün fikir değiştiren belediye
Avrupanın büyük şehlrlo-rindeki caddelerde binalar daima aynı hizadadır. Biri yüksek, diğeri alçakta kaimi? binaya raslamak mümkün değildir. İstanbulda, eski semtleri bir tarafa bıraka-| hm, yeni teşekkül etmiş mahallelerde bile binaların yüksekliği birbirine uymaz. Bunların kimi altı, kimi dört katlıdır. Arada iki. üç katlılara da raslanır. Bu yüzden caddelerin manzarası çok çirkindir.
Kabahat kimde? Hiç şüphesiz belediyede... Belediye her gün yeni bir talimat yapıyor, bugün verdiği karan yarın değiştiriyor!... Bir zamanlar «Köşe başına gelen binaların irtifaı van taraftaki dar sokağa göre tâyin edilecektir» esasını koydu, 20 • 25 metre genişliğindeki caddeler üzerinde, fakat daha dar bir sokağın başında iki üç kattan fazla yükseklikte bina yapılmasına müsaade etmedi. Sonra bundan vazgeçti, köşe başındaki binaların yüksekliğinin de cadde üzerindeki binalar kadar olabileceğini ilân ettL Bu yüzden bu gibi yerlerde inşaatta bulunmuş olanlar güç vaziyete düştüler.
İş bundan ibaret değildir, bir sokakta iki kattan fazla yükseklikte bina yapılmasına müsaade edilmezken, bir müddet sonra iiç kata, dört kattan fazla inşaat yasak o-lan yerlerde beş. hattâ altı kata müsaade edilmesine başlandı. N'işaıı t aşında Emlâk caddesinin sağ tarafındaki binaların dört kattan fazla olmaması evvelce kabul edilen plân icabındandı. Sıra ile binalar bu suretle inşa edilmişti. Şimdi bu sokakta altı katlı bina yapılmasına müsaade edilmesine başlandı. Bu nasıl olmuştur, bilmiyoruz. Fakat muhakkak olan bir şey varsa, o da belediyenin bu suretle şehri çirkinleştirmekte olduğudur.
Nişantaşı semtinde bu suretle şimdi daha yüksek bina inşasına müsaade edilen birçok sokaklar vardır. Belediyenin her gün. bilinmez ııe hikmettir, fikrini değiştirmesi yüzünden bütün bu semtler gittikçe çirkinleşiyor.
Serçe

Gazino ve plajları kontrol
Belediye iktisat işleri müdürlüğü, dün sabahtan Rece yarısına kadar sayfiye yerlerindeki gazinoları, plâj büfelerini, fırınları. meyva ve sebze satan dükkânlarla diğer yiyecek maddeleri satan bilumum, esnafı kontrol ettirmiştir.
Teşkil edilen ekiplere belediye murakıplarından başka nahLyö müdürleri belediye ve hükümet doktorları, belediye zabıta memurları da katılmışlardır. Motörlü vasıtalarla sayfiye yerla-rlnl dolaşan murakabe ekiple-rlnin dün akşama kadar kontrol ettiği bine yakın yerden yolsuz hareket ettiği görülen 10ğ kadar esnaf ve gazinocu hakkında ceza zaptı tanzim edilmiştir.
Köylerin sıhhatini kontrol
Sağlık ve Sosyal Yardım müdürlüğünün teşkil ettiği köy sağlığını kontrol ekipleri dün Kartal ve Pendik mıntakosmda çalışmışlardır.
Bu suretle Kartala bağlı olan bütün köyler taramadan geçirilmiş, hastanede tedavHeri İcap eden hastalar tesblt İle tedavilerine başlanmıştır. Ayakta te davlıleri mümkün olanlar da tedavi edilmektedirler.
Kundakçı bir çocuk
Salnte - Maxlme 6 (A.A.) — Sainte - Maxlme jandarması, birçok yangın kundaklan koyduğunu itiraf eden 15 yaşında bir çocuğu tevkif etmiştir. Yangın vukuunda telefonla haberdar edilen polis, bu muhaverelerdeki sesin benzerliği üzerinde durarak araştırmalara başlamış ve çocuğu yakalamıştır.
Dün gece ve bu sabah İki yerde yangın çıkaran, kundakçı sorguya çekilmek üzere Dra-gutgnan'a götürülecektir.
Sami* •
Sahile •


Kalb üzerinde
Kalb üzerinde ameliyat yapılıyor
ameliyat yapılıyor
AKSAM
A K e A M
Evvel zaman içinde..
Operatör, ameliyatın ıon safhasında yalnız parmaklarile çalışabilmektedir
18 uncu ımn «mtarma doğru kalb anaatarı muvaffakiyetle tamir edilmekle b*-tgber, umumi kanaat, bu hayati ayanın baUlbaşh oerrahl müdahalelere d*yan>Buynoak kadar **—*“ olduğu m »Tir «indeydi. Bununla beraber, birlnd dünya harbi Birasında kazanılan tecrübeler bu görüşü esazlı ■nrette değiştirmiş ve kalbin hakikatte hayret verici derecede sağlam ve kuvvetli bir organ olduğu ispat edilmiştir. Kalb ameliyatlarındaki en büyük güçlük, kalbin normal çalışmacının bir kaç saniye bil» durması halinde hastanın hayatının derhal tehlikeye girin esin dedir.
Birinci dünya harbinden az sonra bazı operatörler bu yeni fikirlerin verdiği cesaretle, valfların İyi çalışmamasından neş’ et eden kalb hastalıklarını ameliyatla gidermeğe teşebbüs etmişlerdir. Bu valflar kanın yalnız bir tek istikamete şevki ve vücudun muhtelif kısımlarına uygun bir şekilde tevziini sağladıkları cihetle, bu organın gayet önemli kısımlarıdır. Filhakika bu tecrübelerden bir veya ikisi muvaffakiyetle neticelenmişse de. kalbin valfları tehlikeli olduğu kabul edilmiştir.
terssan bir hususiyeti şudur: Ameliyat sırasında valflar» ulaşılabllmeei için bir lakım modern cerrahi alet ve teçhizata lüzum olmakla beraber, ameliyatın «m safhasında kullanılan yegâne alet en basit olanı, yani operatörün parmağıdır. Bu ameliyatlar için evvelâ özel tipte bir neşter geliştirilmişti. Fakat ancak İki kere kullanılmıştır. Şimdi operatör sadece, araya parmağını sokmak suretiyle valfları germekledir. Bütün ameliyat aşağı yukarı 10 dakika sürmektedir. Kan deveranının İki veya Uç kalb darbesinden fazla durmaması İçin azam! ihtimam sarfedllınekte-dlr.
Göz alıcı neticeler
Yerlilerin Allah diye tapındıkları beyaz timsah iki beyaz insanı nasıl parçalayıp yedi ?
Canavar timsah tarafından yutulun Nonlnl İçin yapılan cenaze merasimi münasebetiyle bütün köy halkı nehrin kenarına gitmişti.
Timsah bu iptidaî insanlar İçin bir tanrı idi. Fakat ben bu İşi tamamen anlamamış gibi kâhyam KapaJalo ciddiyetle:
— Bu da acaba bir ruhmudur? diye sordum. Kâhyam:
— Hayır dedi. Bu bir timsahtır. Bu hadise butun timsahlar arasında en yaşlı, büyüğü ve en «insi olanıdır. Bu canavar bir kaç sene evvel Nanlnin ikiz kardeşini parçalamış ve yutmuştu. Dün de zavallı Naniııiyl parçalayıp yuttu.
— Bu adamlar bu menhus hayvanı, öldürmeğe gayret edeceklerine hâlâ takdis edeceklerini diye sordum.
— Evet, ve bir daha gelmemesi ve sükûnet bulması için âyin yapılır.
Bir timsah vurmak istedim
Timsahlarla oldukça lahnıiştim. İyi nisan
33
■" 1 Çeviren : «—*=■»
| Hami BEKEM |
Evvel zaman içinde..
Mustafa İzzet efendi
Muştala İzzet efendi
Sultan Mahmut, hattatın camide kamet getirdiğini duyunca: «Vuraun boynunu» emrini verdi
iler hakkı mahfuzdur.
Semih Mı hm ta? S.
ış imdi ye kadar ? hasta üzerinde ameliyat yapılmıştır. Bunlar İhtimamla seçilmiş ve ame- , Uy a t masasına alınmadan evvel tıbbi tarihçeleri incelenmiştir. Yeni teknikle ameliyat edilen hasatlardan biri ölmüştür. Ancak bunun ameliyattan sonra tatbik edilen tedavi usulünden ileri geldiği zannedilmektedir. Nitekim daha sonra yapılan denemelerle bu tedavi usulünün ; şayanı tavsiye olmadığı tesblt-mretlyle ağır bir silâh kurşu-nriU.v,' TM hnr* htr hacla —..
alâkanı m ak
mum yalı yarak merasimle katakomplara gömerlerdi.
— Bunlardan bir kaç tanesini ben öldürmek istiyorum, ve hadi git Wakapagaso’lardan temin edemi yecelderiınlzi bul. al da gel, dedim.
Kapalalo kampımız İçin uygun bir yer hemen araştırmaya ve uşaklara emirler sermeğe başladı.
Gözleri mütemadiyen bana dikilmişti Nehrin kenarından seslerin geldiği mahalle doğru gitmeğe kalkıştığımda, hemen önüme geçerek'
- Gitme Bvana, diye ricalarda bulunuyordu. Nehri göstererek:
— Oraya doğru mu? diye soruyordum.
— Hayır, hayır timsahtan öldürmek için sakın oraya gitme.
İki Avrupalının feci akıbeii
Yüzünde benim oraya gidece-
B»ı düşünce pek de gayri mantıki değildi
Belçikalı bir timsah görüp ona silâh sıktı İşe. bu timsah! veyahut diğer biri kayığı kuy-ruğile kamçılamakla devirerek parçalamış olabilirler. Timsah-,' larla dolu olan yere. yarı bay- i gın bir halde suya düşen İnsanların kurtulmasına İmkân I olabilir mi idi? Eğer üavcu» ■ „ . , , . ... ,
»e. «Undtn «itam, Ctfrmö, dl(nr- B“,toh*rl *» -
. nt. ırnrnlkfcnnra IZ--
ise ki, ikinci silah setinin Işl-tilmemesl bunu isbat ediyordu.
Daha fazla insanın tehlikeye atılmasında bir mâna yoktu. Su üstünde yüzen kayık parçalarından başka hiç bir şey her halde kalmamıştı.
Kampalalo İkinci beyaz va-
kasını şöyle anlattı:
— O beyaz insan, bir kaç sene evvel buraya gelmişti. Gayet uzun, geniş göğüslü ve kuvvetli bir insandı Başında kırmızı saçlar vardı. Çok cesur bir insandı. Arslan. manda ve fil avında bu hayvanlarla nasıl karşılaştığını gözlerimle görmüştüm. Kutu İle mütemadiyen resim çektikten sonra gayet iyi nişan alarak bu hayvanlan öldürüyordu. Hattâ yatağında yatarken bir hayvanı da vurmuştu.
O da büyük timsahı işitmiş ve öldürmeğe karar vermişti, fakat o da blı nehrin Tanrısına mağlüb oldu.
Bu adam her halde bir İngilizci!; resim almak meraklısı olduğu gibi avlanmaya da IptllSsı olan bir İnsandı. Gündüzleri u-juyor, geceleri tabi yalnız olarak silâhı elinde ve fotoğraf makinesi boynunda olarak nehir kenarında, parlaklık veren magnezyum yakarak resimler çekiyordu.
Kapalalo, sözüne devamla:
— Bu zırmızı saçlı beyaz insan birçok geceler nehir kena-nnda bekledi. Pek muhtemel o-larak bu timsahlardan, karanlıkta birkaç resim çekmeğe muvaffak olmuştu; ihtimal karanlıkta timsahla geceleri buralarda dolaşan her hangi bir
1 vahşi hayvan, arasındaki mücadeleyi fotoğrafla tesblt etmek İstiyordu. Fakat o canavar, sessizlik içinde bu adamı da sırasına getirerek parçalamak 1-çln fırsat kolluyordu.
Bir sabah bu İngiliz, nehir kenarından çadırına geri dönmemişti. O her halde güneş doğmadan evvel birkaç dakika için nehir kenarında uyumuş kalmıştı. Sabahleyin köylüler bu beyazın geri dönmediğini görünce. telâşa düşmüşler ve derhal nehrin kenarına koşmuşlar, rutubetli kumlar üzerinde bir silâh bulmuşlar, bundan maada yerde yatmış olan bir kimsenin izini ve bu izin nehre doğru silindiğini ve ayak İzleriyle karışmış olduğunu tesblt etmişlerdir. Bu ayak izlerinden timsahın buralarda dolaştığını anlamışlardır.
Bermutat bir yazı daha o adam getirdi. Başka bir şey okudum, »klmıa juıılani bltaılyoruz .derler. O da kujar . ,, _ ... 1 PaâiRîîha arzpdpr
getirdi. Arzedeynn: Meşhur hat-, ': tat, okuduğum yazıda yazıldığı
, gibi evvelâ Muştala İzzettin e-
1 fendi değildir. Sadece Mustafa İzzet efendidir. Sonrada Yesari-zade değildir. O bir başkasıdır. ■ ımKan|ö da meşhur hattattır, fakat 01 üstelik IYcsAl1 a3de Musta:ta L“eL efen-l'
‘Padişaha arzeder.
| — Olmadı, Salt... Hemen git, herifi kaçırmasınlar. Butun müezzinlerle beraber birer birer şu merdivenden insinler, bir gore-iylm; İradesini verir.
Öyle yaparlar. Hah... Yakala-jtlım. — inenlerden birisini parmağıyla gösterip — bu herif Mustafa İzzettir. Hicazdan Kelmiş demek. Ve bu ( kametle > bana lnad yapıyor. Zaten sa-! raydan da İnadı yüzünden çıkmadı mı ya. Boynunu vursunlar, diye Padişahı aman efendim, zaman efendimiz, diye diye : kanclırıncaya kadar Salı t-fentil-nin dudağı çatlar. Amma mu-jvafîak da olur. Ve derhal camiden kaçırtır. Ve Padişaha artık başka başka htifâyleı anlatarak fırtınayı geçiştirir. Bayram da gelir. Hemen ilk günü Sultan Mahmut. Sait efendiye:
— Acaba Muştala İzzet ne diyor. Hiddetimden hateı. almış mıdır acaba? gibi sualler iradına başlar.
O da efendisinin mizacını iyi bildiği İçin şefaatte bulunmaz:
— Vallahi ne bileyim efendimiz. Onu görmedim kİ! Acaba o muydu? der. lâkırdıyı uzatmamağa çalışır.
I Nihayet İkinci Sultan Mahmut dayanamaz:
_ Salt git, herifi bul. Hem çabuk bul. Saraya getir Enoe-rundaki vazifesinde terfian ça-Blr defasında Bayezltte Hünkâr, Uşmaya başlasın. Bir de İskanın «• TT... l-.k.l ^,,1,1.1
mahfellne çıkar. Ve arkadaşlarının Ibramlyle (Aman başıma bir belâ gelir, derse de muvaffak olamaz» namaz vakti kamet getirir. Padişah da mûlenekkl-ren camidedir.
ce verdikten sonra Mustafa İzzet efendiyi karilerime takdim edeyim... Bu zat Enderunu hii-j mayundandır. Musikişinas ola- j rak mükemmel hanendelerdendir, Fakat güzel yazı yazmağı da arzu ettiği İçin ona da çalışmış ve muvaffak olmuştur.
İkinci Sultan Mahmut onu çok sever ve saz âlemlerinde'. ondan çok memnun olur, ona aşırı iltifat ederdi. Bu böyle devam ederken efendi Enderun -dan çırağ edilmesini İstida eder, kabul edilir; kalkar, hacca gider. Ve orada kalarak Mekke! Mükerremede veyahut (burasını pek sarih olarak arzedeml-yeceğim) Medlnel Münevverede oturarak pek muhterem bir şeyh efendiden lnâbe alır, tarikatına girer. Bir müddet sonra da derviş mütenekklren îstan-bula avdet eder. Mütenekklren dedim, çünkü Sultan Mahmu-dun onun sarayı terkedip gidişinden canı sıkılmıştır. Ve pek emin olduğu dostlarlyle ve fakat ihtiyatla ülfete başiar. Ramazanda da camileri dolaşır.

edilmiştir. Diğer bir hasta ise;nne habisin canına okuma- ğlmden doğan bir korkaklık ve ameliyat] çok daha telinken kı-|nm kabil olduğunu biliyordum, huzursuzluk beliriyordu. Gitme, lan diğer bir kaib amasından, Yerliler, ok lan ve yayları Ue sen de ölürsün, öteki beyazlar da muztarip bulunmaktaydı. I bu canavara karşı âciz idiler, gibi sen de ölürsün diyordu.
I Diğer 7 ameliyat- dikkate şa-’Çünkü bu canavarların gövde- — Hangi beyaz İnsanlardan yar. derecede muvaffakiyetli ol-! s* tamamen yani artı, yanlan bahsediyorsun, burada beyaz —----------------------------------------Jcuynjğu gayet İnsanlar yoktur. |
Bunun üzerine, hatıratım bana anlatmaya başladı. Daha çocuk İken, bir kaç sene evvel, 1 bir Belçikalının yanında hamal ' olarak çalışmış, anlattığına göre bu adam bir 111 avcısı imiş.
; Ve bu işte çok büyük ihtisası ■ varnpş. O da. tesadüfen buralardan geçerken VVagapagas'la- : rın timsahlar yüzünden çok 1 , büyük kayıplara_uğradıklarını ; haber almış ve buradaki bataklıklara giderek, bir çok timsahı temizlemek merakına düşmüş.
I Yeriflerin gayet İsrarlı ikazlarına rağmen, bu Belçikalı kayıgı-ı na binerek ve İki yerliyi de bolca fil eti vermek suretiyle
• kandırarak sabahın erken saatlerinde sisli bir havada ır-
- mağa dalmış. • (
Kapalalo İle hamallar ve köy halkı nehrin kenarında tıtreye-: rek. beklemişler. Çek uzun bir
• zaman geçtikten sonra uzaktan
• bir silâh sesi gelmiş, nııılaakı-, ben de bir kaç hafif bağırmalar' I İşitilmiş. Timsahın yabancıyı 1 ten’izlediğini hemen anlamışlar.
■ Hiç bir kimse, kendilerinden ı artık bir şey işitmediği gibi 1 ağır kayık, İki yeril, kürekler ve 1 yerlilerin ok ve yaylan bulu-
• namsmış.
: Beyaz İnsan, silâhı ve kolun-
ı daki parlak sthfrtl saati kay-
■ bölmüştü. Belçikalının kol saati 1 Kapnlnlo*nun hatmndnn çıkmıyordu.
— Üzerine köylüler yardımcı l göndermediler mi diye sordum, ı Eaoalalo:
— Hayır diyordu, evvelâ uzun i bir müridet korku içinde bek-ı ledik.
Fakat bundan İki yıl evvel Londra’daki Guy hastanesi operatörlerinden R. C. Brock nor-1 mal olarak bundan mııztarlp olanların genç yaşta ölümlerine ( yol açan İrsi kalb anzalnruu pirferen bir ameliyat usulü ge-| liştirmek suretiyle tıp tarihin-, de yeni bir sahife çevirmiştir, j Şimdi iki mestekdaşı Dr. Charles Baker ile Dr. Maurtce Camp-belt'le birlikte çalışan Dr. Brock. liri olmayıp sonradan nnz olan vahim oir kalb klfavetslz-lr. in! gideren un eli yuttur da -va>ayan ‘,v,a,llar yapmaktadır. hasta, 23 yaşında bir kaduı-1
1 di. 5 yıl müddetle bu İlletten Jmvz’rtrlp bulunmaktaydı Ameliyattan iki hafta sonra bir kilometre yürüyebilmekte, mer-| dlven çıkmakta ve ev işlerine yardım edebilmekteydi. Bugün sıhhî durumu büsbütün düzelmiş 10 kilo almış ve tam normal bir hayat sürmektedir.
Mahdut tipte kalb amalarına münhasır olmakla beraber ça-I lışan kalb üzerinde yapılan bu İyeni ameliyat son derecede önemli bir gelişmedir. Zira şüphesiz diğer şekillerdeki kalb hastalıklarını da ameliyatla tedaviye yol açacaktır.
Operatörün parmağı
Valfın tıkanmam ekseriyette ateşli romatizmayı takip eden; bir illet ohrp. neticeleri gayet vahim olabilir. Bu kifayetsizlik tedricen kanın deveranına, bli-ha-?s ciğerlerdeki kanın deve- : ranma tesir eder, en hafif bir gayret sarfı hastayı bitab ve nd°s nefese bırakır. Normal bir hayat rörmek imkânsızlaşır, tam istirahat elzemdir. Bu tak-(jir(le dahi kalbin bu kifayet-1 sizliği umumiyetle öldürücü olur
Bütün kalb hastalıkları vak' a'annın takriben onda biri yukarıda bahsedilen sebepten ileri gelmekte olup, bu cins anza-lıırm yine takriben onda biri yeni teknikle ameliyata müsaittir. Bu itibarla denilebilir kİ, «mtadan arız olan kalb hastalıkları vakalarının takriben yüzde birini şimdi ameiylatia İyileştirmek mümkündür. Bu. küçük bir başlangıç olmakla beraber cerrahlık tarihçesinde »on derecede önemli bir olaydır.
Bu dikkate şayan yeni ameliyat usulünün «on derecede en-
1 muştur. Evvelce birer sakat olan. ve ayaklarlle
ıen kısa mesafeyi yürümekten mukavim pullarla mücehhezdi. , aciz, en ufak bir hareket ne-| — KapaJalo dedim, bu köylü-I ilçesinde kuvvetten düşen ve 1er plajlarını hiç olmazsa böl-1 hattâ uyumak için yatakta me kazıklan İle muhafaza ede-İoturmak sorunda kalan ve uza-!mezlçr nü?
namayan hastalar ameliyatı'
takip eden bir İki gün zarfında ettiler, burada çok kaim ağaç ' 1eir.air.lyle değişmişler, normal yoktur Ve İnce kazıkları timsah olmuşlardır. kuyruğu ile pek çabuk yıkmaktadır. Bundan mâda bu kazık-I lar çakılırken, bir çal: kişiler. - timsahların taarruzuna uğnya-rak parçalandılar, yani kazıklar çakılmadaydı bu kadar telefat da oLmıyacaku.
Sözümde İsrarla:
— Fakat su aygırları timsahlar İçin de niçin kuyuları kazılmıyor?, diye sordum.
Kapalalo ve diğer uşaklar şaşırmış kalmışlardı. Gayet hür-metkerâne bir eda İle:
O, bir tanrıdır, hangi mahlûk tanrısını kapana düşürmek İster, cevabını verdiler. Bu iddianın hakikatte bîr mânası vardı. Bu timsali dini, yalnız bu yeril terin İtikadı değildi, yaptığım tetkikat neticesinde, güney Af-rikada Basutos ve Bechunna kabileleri timsaha koruyucu tanrı olarak tapınır) aîdı. Bu
canavarların yerlilerin hayvanlarına ve hattâ kendilerine vaki taarruzlarını kalb huzuru İle karşılarlar ve kurbanlar ver
İskender’in askerlerinin ahfadı
I
Imezler mi?
— Bunu bir kaç defa tecrübe
■ Atina B (AA.* — Yunan Milli Eğitim Bakanlığı Pakistan ile Afganistan hududu üzernide bulunan ve İskender'in âsker-
gibi bu kapan
Padişah heyecanda
Mustafa İzzet efendinin sesini tanımış olacak İd yanındaki meşhur nedimi hassı Salt efendiye:
— Salt, bu adamı öğren. kimdir? emrini »erir.
Salt efendiye onıı göstererek biz de tanımıyoruz. Kameti 15te
dil et. Yazı bahti ne halde? Ira-âesinl verir ve (herifi saraya gelir gelmez o günün gecesi olr saz âlemi emreder. Mustâfa İzzet efendinin o emsal i siz sesiyle kendi bestelediği şarkıları kemali zevkle dinler.
İşte muhterem karilerim hatta*' Mustafa tzzet efendi bu e-fendldlr ve Yesari zade değildir. Hele kimsenin malûmu otanyan Mustafa İzzettin efendi felç değildir!! Gelecek yazıda yine bu zattan bahis ve bu hikâyeyi itmam edeceğim.!
S. M. S-
, 'Jt i.aıjınıuaı »c uuiu.lill.il iri
Uçla otomu, bir Uta, ta- edcrlenll
bilesi nardine üılr kllr ’hevoll ....................
bilesi nezdinc bir tetkik heyeti yollayacaktır.
Bu kabile mensupları uzun boylu ve sarışın olup, dillerinde yaşadığı müddetçe b -ı> lata Tan-Yunan menşeli bir çok kelime n mlsüllu hürmet gösterirler ve bulunmaktadır. 1 öldükten sonra bu hayvanlan
Eski Mısırlılar gibi yüksek kültüre sahip insanlar dahi Nüdeki timsahlara tapınırlar ve
BEYAZLI KADIN
lamanızı tavsiye ederim. Para sanız, bir notayı öbüriınden a-( koiekrfyunlan. grnviir koicksl-. yırdedemem. Fakat sizi satranç yonları vardır; gördükçe beğen-, oyununda, tavlada, ekarte’de menirl. beğenir gibi davranma- ve - — kadınlara yaraşır oyun nızı tavsiye ederim,
«Eğer çekik hayattan huşla-1 yenebilirim, nırsanız, burasını beğenmeme-1 nize, benimsememenize hi bir Hkriniz?... Bovle sikir, sebep yoktur. Sabah kahvaltı- la2rkrn hııyata kendinizi uydııra-smdan öğle yemeğine kadar, bileceğinizi aklınız kesiyor mu? amcanın e,iamp Koleksiyon-) Yo^'a. mütemadi değişiklikleri
değildir ama
bilardoda
Atom dansı
( — Yok canım.. Nasıl şeymiş.,
: Öğrenebilir miyim?
— Öğrenmek istemekte hak-
1 lısınız. Maceranın kahramanı . olan bayan, bana olduğu derecede size de yabancıdır sanıyo-ı nım. Fakat valdenlzden r ûvük bir hürmette bahsetti.
— Demek annemden... öy-
1 leyse, bu mesele beni umdıığu-İl 1 nuzdan fazla ilgilendirir. Rica ederim, neymiş, anlatın, Beyazlı kadınla ne şartlar al-
Ayk ve macera romanı
Tasan: W. H». ColHns Tercüme eden: (Yâ-Nü)
Tefrika No. 8 .
1 Ben, kız kardeşim olmadan ya-
şamasını istemem, O da benslz ------..... —--------------, — ,
yaşayamıyor. îşte bu sebeple; lan tizi İşgal eder. Öğlf yeme- ( ölan bir hayatı mı tercih eder-Linımeridge malikânesinde bu- ğinden sonra, hemşiremle bera- slnız.' SIacera sever misiniz?
■ lunvyorum. Hemşiremle blribl-bcr- «ef i erlerimizi alırız; ûçû-! Hû'ım bu sözleri, nutuk soyier Unda karşılaştığımı hikâye ete
■ birimizi tapmırcasma severiz. muz birlikte, tablatin güzellik- B'b>- J^kat epey May ederek, bir
, Şartlarımız malûm olduğuna‘^ln,ı tema5« ve kopyc el««e6e, so‘*^
‘ göre, izahı müşkül değil. Sizi,
■ ikimiz de muhakkak dalma be-
■ ğeneeeğiz ve dost olacağız, bay Hârtrtgh; yahut da hiç birimiz beğenmlyeceğiz. Bu sonuncu va-
■ zlyetln fena tarafı, hep beraber bulunmak mecburiyetim izdir. Bayan Vesey çok İyi bir kadın-
1 dır. Kendisinde her türlü mezl-
•j-yetipr var. Fairile amcaya gelJn-
sizi çağırtacak; ice. hiç kimse ilE ahbaplık ede-
ndiniz verirsiniz.1 n-.ıyettk derecede alil. Onun
ıBu programımız halikında ve mun-
apayrı yaradılışlayız. BenJrn babam fakirdi, onunki ıengün. Benim hiç bir şeyim yok; onun büyük bir serveti var. Ben esmerim, o ranşın ve güzeldir. Herkes beni garip, acayip sayıyor. (Hakları da rar.) Halbuki. Üvey kız kardeşimi herkes hari-kulâde hnş. cazip bulmaktadır. (Bunda da son derece haklıdır-larj Hülflsası: Kız kardeşim melektir; bense.. Şu marmelâttan bir kaşık alın, bay Hart-rtght ve cümlemi tamamlayın.
«Acaba bay Falrile'ye dair »İze neler «öyllyeyim; vallahi bilemiyorum. Kahvaltıdan sonra, eminim. s‘-‘ ... .... ...
hükmünüzü kendiniz verirsiniz.' mıyecek derecede ~ SoyliyebUeceğlm. ancak şunlar- aiııiiğml sinirlerine aııeaıyo- Krıtnrr, pnun o zamanlarını sı-, naşınidnn öyle bir macera geçti dır Kendisi, sonuncu Fnırlie’1 ruz: hakikatte, niçin hasta ol- zln için hoş bir hale gelireblle- kİ. asla unutamıyacağım. Hem olsun, bu kız. köyün mekleblndo nın küğülî knnleşiciir bekardır unu da bildiğimiz yok. Tut- cefeimizS ıımanm. Kız kardeşim d? bu macera. Limmeridge ma-,okumuş. Vakfenizin dr r> sırada ve beyan Fairlie'nin vasisidir., tuı.ıklarına ra adadıkça pohpoh-(Büzsl piyano çalar. Beni sorar- llkântöiyfe eis kaildir. (Arkası var)
gideriz.
«Resim yapmak, fivey kardeşimin çok sevdiği bir iştir, Bc-ntm değil. Kadınlar resim yapmasını siten beceremezler. Hayalleri gayet zengin, fakat gözleri çok dikkatedir Ne zarar? Kız kardeşim resimden hoşlanıyor ya, ben de, onun
| Lâkin bu «macera» kelimesi, aklıma birdenbire, beyazlı ka-|
, dini getirmişti. Bu evin ö'cn sahibesiyle acaba onun ne alâkası vardı? Öğrenmek istiyordum.
Cevap verdim:
— Erkeklerin en kabına sığmazı ben olsaydım bile, uzun hoşuna gitmek İçin yanında .bir zaman zarfında maceraya çalışıyor, kâğıtiaıı, boyaları I.;-' yine de susama-’,ılım. Zira, bura! ediyorum. Akşam üzerlerine raya gelmeden bir gece evvel, alfedlyo- gelince, onun o za.nıaplaı ını ti- başımdan öyle bir macera geçti
tim. Bayan Folrlle hakkında söylediklerini de kelime kelime tekrarladım.
Konuştuğum sırada, muhatabını. İri güzlerini bir an bile yüzümden ayırmadı. Rem alâ-, kadar olduğu, hem şaştığı gö- I runüyordu. Fakat İşte ondan İbaret! Bahsettiğini kadını tanımadığı da aşikârdı.
Sordu:
— Anneme dair o sczlerl söylediğinden katiyetle emin misiniz? — diye sordu.
— Katiyetle. Her kim olursa
•: -s:

♦ d 1
Artist Mavllyn M aswelt balonlarla süslenmiş bir maya giyerek «Atom dansı» m oynamalı tadır. Muzip seyircilerin sigaralarını dokundurmaları bar salonundaki fazla sıcaklık yuzünden bu balonlar parlayıp pnHamakta, »e güzel dansı çok müşkül durumlara düşürmektedir.
Gazinolarda oynanan oyunlar, oyun masası başından 12 saat ay rılnııy anlar
70 yaşında en şık kadın
îngilterenln Paris büyük el— çlUğl eski matbuat ataşesinin, zevcesi Lady Mendile geçen hafta Versalilesdekl malikânesinde ölmüştür. Lady Mendle 83 yağında idi. Ailen Amerikalı olan ve bir zamanlar Nevyork sahnelerinde büyük şöhret kazanan bu kadın Lord Mendle İle evlen dikten ve Fransaya geldikten sonra Versalllesde yerleşmişti. Burada mükellef kabul resimleri tertip ederdi. Şıklığı, zerafe-ti fevkalade İdi. 70 yaşında İken Avrupanm en 1yi giyinen kadını seçilmişti.
Bir kaç «enedenberl romatizmadan muzlar İp olmasına rağmen kabul resimleri tertibine' devam ediyordu, Geçen sene İlkbaharda yaptığı son kabul resini pek parlak olmuştu. Lady Mendle bir tekerlekli koltuk ta oturarak gelenleri karşılamış, davetlilerin! ağırlamıştı, ölmezden bir akşam evvel son demlerinin yaklaştığını anhyfirak vasiyetnamesini hazırlamış buna şu maddeyi koymuştu;
• Olduğum zaman cenaze merasimi tertip edllmtyerek cesedim yakıl malıdır, Dostlarım m beni dalma hayatta olduğum gibi, neşeli bir halde hatırlamalarını İsterim.»
He diıı Şt at zer sö oluyor
-----------H&S-----—- ■■
çirkin göriinmemelidir
Kıskançlığı kaldırmanın yegâne sırrı
-| Yazan: Cemaleddin Bildik
Avrupanm bir çok memltket-ierlnde. bilhassa Fransada. su tehirlerinde, eğlence yerlerinde gazinolar vardır. Gazinolar içinde kütüphanesi. okuma saksı m. tiyatrosu. konser ve oyun ■Rionları bulunan muhteşem binalardır. Buralarda türlü türlü eğlenceler tertip edilir, balolar veriftT, Fakat en ziyade rağbet edilen dalma oyun salonlarıdır. Gündüzleri saat on dörtte açılan ve gece yarısından sonra saat İkiye kadar, yani 12 saat fasılasız açık duran bu saloniardn her tıevl kumar oynanır. Oyun. Eelediyenfn veya hükümetin müfettişlerinin nezareti «İtanda oynandığından pek cok kumar meraklısı şüphe)! yerlere gitmektense burada oynamağı tercih ederler.
Esir gibi!
Takat gazinolara en çok rağbet eden kadmlanlır. Erkekler İçin, adedi pek çok alan klüplerden birine girerek oyun oynamak mümkündür Klüpler kadın âza kabul etmezler. Ga-zfnnlara kadınlar da âza olabilirler. Bu sebeple oyun oynamak isteyen kadınlar gazinolara koşarlar. Bunların İçinde o-yun sakınım ot açıldığı saatten kapanacağı saate kadar, yani 12 «sun, masa başından aynl-mıyarilar vardır. İkinci dünya harbinin arifesinde Vlcfay gazinosunda oyun salonunun kapısı önünde yaşlı bir kadının başka bir kadına şu suretle dert yandığını duymuştum: (
— Ne kadar yoruTuyorum bil-; «eniz... Her gün saat on dörtte gelerek sabah saat ikiye kadar oyun kolay şey değil,
- 12 saat masa başında kalmağa mecbur değilsiniz ya, oynamayın.
— İşte bu olamıyor. Biz gazJ-j no!ar»n âdeta çalışmağa mce-ı bur esiri gibiyiz . Bir ay daha : Ylchy'deyim, sonra "Blarritz'e, : onulan da Cannesa gideceğini. 1 Gazinoların esiri olan bu kadın Paris’te yiyeceğe dair hc-r şeyi ‘'.attın ve bir çok şubeleri bulunan FVllz Potin nıüesscscsi ■ sahibinin zevcesi imiş... Kazanıyor mu. kaybediyor muydu?... Bunu bilmiyorum. Esasen pek zengin oldukları lçiıı. kazanç . veya kayıp ikinci derecede geliyordu. Esas mesele kumar oynamak. bunun heyecanını duymaktı!...
bir aile
Vkhy'ye ilk defa olarak git-' ilgim 1036 senesinde esanoraın oyun satanlarında bir bakara ■narasında oLurmuş son derece, ihtiyar bir kadın dikkatimi çek-J, ti. İhtiyarlığından gezleri iyi1 görmediği için kâğıtları, yanın-] da etorduğn kropyeye posteri-! yor. onun talimarına göre va kâğıtlar; açıyor, y-1--* istiyordu. Bu cidden çok hazin,1 çok ibret verici bir levha İri!.1 Pır müddet hayretle baktıktan.' fi®ra bîr kenarda duran mü-1' J'-Mİî terden birisine sordum:
— Affedersiniz bu kadın kimdir?... Ç-nk ihtiyar gerâaü-da merak ettim.
Nüfcvu- cevap rerefl:
— Kası) tanımıyor musu-
Vfchy*ntn büyük çnzhıosu
nuz?... Bu meşhur madam > oyunun en zararsızıdır, tklnci (şimdi hatırlayamadığım bir İDüııya harbinden evvel bir İsim söyledi) dir. Ailece kumarı frank, yani beş kuruşla öjma-merakİLSıdırlar. Yazın Vlchy’ye' mrdı. Kazanan koyduğu para-gelLrler, kışın Montekarloya giderler. Kadın doksanım geçmiştir. Şu İlerideki masada oy-mynn beyaz sakallı zatı görüyor musunuz? Oğludur, yetmiş küsür yaşındadır. Kadmm kocası Montekarlo'da bakara ma-sası başında son nefesini vereli. Kadının âkıbetl de böyle olacak.
Oğlu henüz sağlamdır, fakat kumar tptilâsı bakımından en bas kiredir. Bakara salonundan, bir dakik» eksik olmaz. Bereket evlenmemiş. Yoksa şimdi çocukları hattâ torıınlan salonu dolduracaklardı!,..
Oyun salonunda bir de tekerlekli koltukla, yani başkası tarafından •iiriık’cnerek getirilmiş yaşlı bir kadm gördüm. Bir masanın başına geçmiş bahire oyun oynuyordu!...
Muhtelif oyunlar
Gazinolarda oynanılan oyun-- irt muhteliftir; fakat başta rulet ve bekara getir. Bunlar
■ müthiş kumardır. Oynanılan
■ diğer oyunlar trant e karant ı etprte Buldur. Uzunca bir l müddet eeyretanekllğlme rağ-• men trant e karanl’m ne biçim ı oyun olduğunu anlı yamadım E-
■ korteye gelince, kimden öğrendiğimizi bilmiyorum, çocukken
l bunu evde oynardık, ve kumar ı olacağını aklunıza getirmezdik. (Meğcr ek ar te büyük ölçütle ku-■( marmış. Binlerce lira kazanan, kaybeden oluyor...
Gazinolarda, bilhassa Vicby gazinosunda e korte şu suretle oynatnyar: Ortada uzun bir masa, masaum oyunu .riktaTkı'te,”wuak
1(lare erieıı Icru-pye var. Krupye j bankayı müzayedeye çıkarıyor, ikim en fazla verirse onun üzerinde kalıyor. Bankayı satın alan 'l:rupyenln so) tarafına geçiyor. buradaki iskemleye oturuyor Banka sahibinin bulunduğu tarafa geçmek yasaktır, O, yalnız başına bildiği gibi oynar.
Krupyenln rağ tarafına nnli teatr şeklinde İskemleler konmuş tur. Buralarda oturanlardan aızu edenler banka sahibinin ortaya koyduğu paraya karşı oynarlar. Banka salılbl ya koyduğu paranın bLr mislini alır, yahut parayı kaybeder, yeniden para verir.
Banka sahibine karsı »tar-Lede kuvvetli olanlar oynarlar*. Bunlardan dört kişi en sıraya geçer, nöbetle I Birisi kaybedince yerini yanıh-I dahine verir. Oynarken yanm-^-naid t-Jaute bilginlerOe Istişa-ın_jre etmek şarttır Bir kâğıdı '! atarken diğer seylrcPerden fti-1 raz edildiği, bunun üzerine bll-»2L uJtTİ1 cinlerin sessize.? İstişare efflk-
"h tart sık na vahidir Havaların ■(yağmurlu gittiği fiililerde en 1 gerideki sırada oturarak bu garip kuman uniktan seyretmek epeyce keyifli olurdu.

Esperanto kongresi
Otuz beşinci kongre açılıyor

Birinci Cumhurbaşkanı işe başlattı, üçüncü Cumhurbaşkanı da tacını giydirecek — İstikbal ve Kerimin kuyusu — Ayrı keseler — Kadınlara tavsiyeler — Beyaz karanfillerin sahibi kim? — Bu resmi kim gönderdi? — Topatan kavunu — nekkidler — Bir sahne sanatkârını en çok üzen şey..
1S23 te, lamirde, Atatürk’ün teşviki ile nalın e bayatına atıldığını dünkü «Akşam» da yazdığım Bedla Ştatzer’ln «ulattığına göre 26 ağustos cumartesi akşamı Açıkhava tiyatrosunda yapılacak Jübilede Cumhurbaşkanı da bulanacak vc değeri! sanatkâra tacını bizzat Celâl Bayar giydirecekmiş.
— Celâl Bayarın geleceği muhakkak mi ? dedim.
(—Ankarada kendisini ziyaret ederek Jübilemden bahsettiğim zaman, Vûdettiglne göre mu hakkak gelecektir. Birinci Cum hurbaşkaru Atatürk'ün teşvik) İle atıldığım sahne hayatımın 25 İnci yıldönümü münasebetiyle jübilemde üçüncü Cumhurbaşkanının bana taç giydirmesi, bir sanatkâr içtn. şüphesi» unutulmaz bir hâtıra olacaklara
1000 lira maaş
=- Bedla hanım, dedim, bu gibi şeylerin güzel birer hâtıra olacağı şüphesizdir. Beni düşündüren şey İse bir sanatkârın istikbali meselesidir. Sahneye çıknmıyacak hale geldiğiniz zaman ne olacak? Tedbir nedir?
Suallerim. Bedla Ştatzer'l bir hayli düşündürmüştü;
«— Bin lira maaş alıyorum, dedi, fakat bu parayı bir sanatkâr İvin çok görmemelidir. Çünkü kazancımızın yansından fazlasını elbise ve ayakkabı masraflarımız çekiyor.»
— Fara arttiramıyor musunuz?
(— Kabil mi? İyi giyinmeğe, hayatımızı ona göre tanzime re itinaya mecburuz. Kısacası, sah ne hayatına atılmış olan bizler, bir alıp kırk harcarız...»
— Çalışamıyacak hale geldiğiniz zaman mühimce bir pars alacak mısınız biri?
(— Oluz sene çalışanlara, beher yıl için, maıışlnn utlarında tazminat verileceği söyleniyor. Şayet doğru ise 30.000 lira tazminat alacağız demektir. Fakat ben. şahsan.. İstikbal diye bir şey düşünmüyor, Allah kerimdir deyip geçiyorum. Zaten kimseye fenalığı dok una u bir İnsan değilim id istikbalimden korkayım. «Gerçi Kerimin kuyusu derindir» diyenler az değDdlr. Lâkla o kuyuya girmeğe hiç niyetim olmadığından derinliğini de kendime iş ve düşünce e-dlnemiyorum. Daha 15-20 sena pekâlâ çalışabilirini.»
— inşallah... Jübileniz gecesi 15İEİ hangi piyeste göreceğiz?
I «— Çifte Keramette... Vasflı Rıza, Behzat, Hüseyin Kemal,
I Mahmut, Yaşar. Mehmet, lid ıReşitler, şadlye, Perihan Yenal da rol alacaklar Konser vatu-var Içra heyeti tarafından konserler verilecek, Necml Rıza,
itin yedi mislini alırdı. Mamafih bu oyunda da mühim para' kaybedenler olurdu.
Bir koç sene evvel Allahın ,
rahmetine kavuşmuş olan is- « 35 ,QCİ Koperanto Kongrcri taribuTun tanınmış tüccarın- açılıyor. Bu kongreye Fransa, dan biri Bul’a pek meraklı İdi. Wltere, İsveç. Almanya. îs-Vichy’de karşılaştığıma zaman,’panya’ Ita*Ya- Flnlândlya, D*-son bardak suyu İçtikten son- nimark», Norveç. Mısır ve Bir icra. muhakkak Bu! saîomma Amerika temsilcilerinden! . uğrar, bir müddet burada ka- 2300 murahhas lştirâk edecek-, lirdi. Bahsettiğim zat dediğim ^r-ı gibi. Bula merakh itil, fakat çek Te Macar murahhasları ■ bu oyunu katiyen oynamazdı, vize almak hususunda miişkülâ-• Salona girince rahat koltukla- ta uğradıklarından gelememiş-ı Tından birine kurulur, cebinden ]Crajf.
stgara paketini çıkararak oyuna başlardı:
' — « numaraya İki frank koy-
dum.
Lâstik top döner. 6 numaraya narak, mezkûr kongre dışında, düşünce bu sat kâr hanesine 14 bir Esperanto kütüphanesi ih-frank yazardı. Yemek zamanı- dasın| incelteceklerdlr. na kadar üç çeyrek saat bu suretle nazari bir surette oyna-1 diktan sonra kâr ve zararı hesap eder ve nazar" olarak dal-, ma bir iki bin frank kazanır-1
1 «U1...
Bir akşam salonun müfettişi, geldi, İstanbullu tüccara sonlu: !
— Üzün müddet ter.beri dik-
1 kat ediyorum, her akşam gelip hlr takım hesaplar yapıyor, sonra oynamadan çıkıp gidiyorsun uz. Acaba ne yaptığınızı'. sorabilir miyim?
— Nazarı! olarak oynuyorum.
— Kazanıyor musunuz?
— Her akşam.
— O halde neden hakiki o-
larak oynamıyorsun ut ?
— Bir defa tecrübe ettim. ' kırk frank (lkl Ura) kayhetLim.
; Anladım kİ ben ancak nazari oyunda kazanabilirim, içtn her akşam nazari «ymıyonım.
— Çok iyi ediyorsunuz; çün--
kü kumarda kazanmak Ih Umalı yoktur. Bir gün kazanan ya-nn kazancını muhakkak vere-; çektir Bu kadar senedir Vlchy gazinosunda müfettişim yalnız bir defa bir oyuncunun takara-ıia bir buçuk milyon frank kazandığını gördük. TalîMk edlr.- ...................... ”7 .»ener veruecea, İN e c mı niza,
ce ta «Unun da Vkhy ye gel- raj‘ ’arUÜJ Bul«ar notas,nı fla Muallâ. Safiye şarkılar okuya-meaden evvel Montekarioda İki P1"01^10 etmektedir. çoklar. Zıt Kardeşler güzel nu-
maralar yapacaklar. Vali Fah-reddin. Kerim Gökay töreni bir nutukla açacak. Burhan Felek programı takdim edecektir. Jübile. Büyük Millet Meclisi Baş- Br4ia ştataer in. kanı R«-flk KrırnlLan’m hlmave- -
Paris .8 tA.A.) — MHletierara-
Öle yandan çeşitli memleketlerden gelen Esperim tocn 150, küsıır murahhas Pariste topla-
Yugoslavya -
Bulgaristan
Yugoslavya Bulgaris-tana bir nota verdi

evvel oynar.
Müfettişin
söyledikleri
Bu!'a gelince gazinolardaki
Belgrad 6 (AA_'J — Yugoslav Dışişleri Bakanlığı Belgraddalti Bulgar Büyük Elçiliğine verdiği bir notada, Yugoslav askeri a-taşeshıe Bulgar makam Lan tarafından tatbik edilen fark gözetici muameleyi protesto etmektedir.
! Nouıda tasrih edildiğine göre, Bunun. Yugoslav ataşesi, girişi dlplo-olllrak, matlara yasak olmıyan bir "bölgede bir saat alıkohinuştur.
Yugoslav Dışişleri Bakanlığı bu hâdisenin tarafgirane teiri-, rlnl ve Yugoslav diplomatik • şahsiyetlerinin kor diplomatiğin' Bulgaristan hududu üzerindeki gidiş gelişleri üzerindeki nizamname yi İhlâl ettiklerine dair İzahatı İhtira eden 30 hart- J
buçuk milyon Mink kaybetmiş olduğunu öğrendik. Yan! burada herkesin gıpta İle bakts&ı bu adam kayıpta İdi!
Bakın İleride genç biri var, demindenberl kazanıyor. Fakat, ben hiç merak etmiyorum, bütün kazancım ve cebindeki bütün parasını verecektir. Nete-üın bakırı kaybetmeğe başladı hile... Biz bu küçük oyunda her sene gazinoya btr buçuk, öfl milyon frank kftr temin ediyoruz.
Oyun oynıyanların çehreleri- ı nln ne kadar çirkin bir ha! al- , dip ma siz de dikkat e liri işşlr. izdir. Bra ara sıra çocuklarımı çeürlr bu manzarayı İbretle ı seyrettiririm.»
Belli br-lı gazinolardan. buraların müdarlnüertnden başka bir yazımda oahsc-ce-ctğlz.
feAKŞAM
Abone bedel)
kim tarafından EonderikUğî belli olmıyıın bir resmi
Ş.rVB.1 M — Hıaıc
kanı Refik Koraltan'ın himayeler! alund* tertip edilmektedir.»
Karı koca arasında kıskançlık,..
Kapısı, oturduğumuz salona açılan odada. Bedla ştatzer’ln zevci Ferdi Şlatzer talebeleri-I oe piyano dersi veriyordu. On ■dakikada bir sokak kapısı çalınıyor, bayan Bedla kalkarak a-' rıyor, genç ve güzelce bayan talebeleri, zevcinin piyano dersi verdiği odaya alıyordu.
— Maşallah size! dedim. Allah nazardan sak Lasın...
Sebep?»
— Doğrusu bu, her kadının harcı değildir. Galiba hiç kıskanç değilsiniz...
■— Kıskanacak ne varmış kİ.
Ne gariptir, tiyal.Todan eve dö-ı nüşümde emeğine ve parasına ı acımadan telefon açanlar «Kocanız sizi kıskanmıyor mu?» ı diye soranlar oluyor. Onlara söylediğimi size de söylıyeylm
• de yazın... Okurlar da belki bir ı daha zahmet edip sormazlar. I Ne ben kocamı kıskanırım, ne
de karara beni kıskanır,,, itkimizı
• de kıskançlığın ne olduğunu bil-
meyiz.. Bir iyi tarafımız da şu-l dur kİ keselerimiz tamanıiyle ı ayrıdır. Ben kocamın kazancı
İle alâkadar olmam, kocnın da, benim parama karışmaz ..»
Yakarıda Recim Ştatz.ıu zevci Ferdi Ştatecrle. Aşağıda jübile geçeri oynanacak Çifte Kerametten eski bir şaline
Kadınlara tavsive...
Kıskançlık gibi mühim bir mevzua gireriz de, sualin arkasını bırakır mıyım:
— Bedla hanım! dcuim. Zevcinizi kıskanmamağa kendinizi nasıl alıştırdınız? Muhakkak kİ zevcinizin rizl kıskanmamasını da siz temin ettiniz. Bunların sim nedir, söyler misinle'1
(— Söyleyeyim..- Beıı, kocamın beni sevdiğine eroinim, kocam ela kendisini sevdiğime e-mlndir. Böyiece karşılıklı bir sevgi emniyeti teessüs etti mi kıskançlık olamaz.»
— En mühim mesele bir kadının kendisini kocasına sevdl-rebllmesldir. Butlu nosü başardınız? 17 senelik evli olduğunuzu ve hâlâ yeni evlilerden farkınız olmadığını söylemiştiniz. Şunun sırrını söyleyin, çünkü bu sırrı elde etmek İhtiyacında olan kadınlarımız maalesef az değillerdir, öğrensinler...
Bedia Ştatzer. hemcinslerine sır tevdi etmekte de hiç kıskançlık göstermedi:
«— Bana da. dedi. Daındös-yonda okuduğum zaman sörier öğretmişlerdi. Bir kadın kocasına dalma İyi giyunli ve tuvaletli Görünmeli imiş Saçı hası dağınık ve bigodîli, yüzü boyasız, iistü başı hırpani bir kadını hele bir göz Önüne gelirin... Böyle bir kadının kendisini kocasına sevdirmesine İmkân var mıdır? Sörlerin de taldbelerme sıkı sıkı tenbitl elikleri şey -il» İdi: -«KenıUne bakmayan, siisii-, ne itina, etmeyen .iyi şjiyinmiyen her kadın, sokakta dalma kocasının aklında kalan ve gözü önüne gelen kadındır. İyi giyinin is, huya-ına vc saçına itina • Inıiş katimlar arasında koea-
tArimsı 1 ncî sahi f ede,
“ I
Mahkeme Koridorların da
Karı sancılanınca şaşırıp kaldım!
— Kapının çıngırağı ateşler gibi ötünce aklım başımdan gideyazdı. Nedir bu kadar telâş? Yangın mı var? Zelzele nıl oluyor? thlâsı Şerif okuyarak kostüm, kapıyı açmamla beraber paldır küldür İçeriye dalıverdi. «Ayol, sen kimsin? Nenin nesisin? Akşamın dar vaktinde benim evimde ne İşin var?» diyecek oldıını; «Aman, hanım teyzeninim, kapıyı çabuk kapa da ondan sonra konuşalım- diye yalvarmağa başladı. Ben dç hemen kapıyı kapadım.
— Eve gelen kim, teyze hanını?
— Ne bileyim ben? Karnı burnunda bir tazecik. Hâmile olduğunu anlayınca kolundan tutup odaya aldım. Biraz dinlendikten sonra derdini anlattı: tL’skl kocanı arkama takıldı, beni taklbedlyor. Kötülüklerine dayanamadığını için geçen sene kendisinden boşandım. şimdiki kocama vardım. Buna kızmış, her îaman. onu öldüreceğim, diyerek bana haberler gönderiyor, şimdi evime giderken beni gördü, öldürmek için peşime düştü, Canımı buraya dar attım. Girdiğim) görmedi. Müsaade edersen biraz burada oturayım, o savuştuktan sonra evime gideyim» diye yalvardı. «Müsaade ne demekmiş. hanım kızım? İslediğin kadar otur, canını tehlikeye koyma- dedim. Çarpıntısı geçsin diyerek hemen bir kahve pişirip eline verdim.
- Allah razı olsun, teyze hanım. Sevaba girmişsin
— Dur, sevabı falan bırak da beni dinle. Kahveyi İçerken kadının kaşları, gözleri oynamağa başlamaz mı! Ha şimdi düzelir, ha şimdi iyileşir, diye bekliyorum, düzelmek bilmiyor. Kaşları kalkıp İniyor, gözleri belerip fırıl fırıl dönüyor. dudakları sağa sola çarpılıyor. Nihayet tahammülüm kalmadı; «Kızım, kendini üzme. gönlünü ferah tut. Hamilelikte fazla sıkıntı zararlıdır. Eğer oturduğun yerde rahat edemiyorsan sedirin' üstüne uzan da biraz dinlen* dedim. Kadın oturduğu yerde birdenbire iki büklüm olup da karnını uguşturarak; «Ayyy, fenalık geliyor, sancılanıyorum. Herif sokakta arkama takılınca çok korkmuştum. Sancım fazlalaşıyor. Galiba çocuğumu zayi edeceğim» diyerek kıvranmağa başlamaz mı! Üzerime iyilik sağlık. Nedir bu başıma gelenler? Şaşırıp kaldım. Kadına bir hal olursa ben ne yaparım. Ya kalkar da; «Çocuğumun düşmesine bu hanım sebep oldu? derse? «Aman, kızım. burada çocuk mocuk düşürmeğe kalkma. Benim de başımı derde sokarsın. Evine git de ne yapacaksan orada yap» dedim. Fakat ne mümkün! Kadın kıvranıyor; «Ayyy... ölüyorum... Sancım fazlalaşıyor, Yerimden Kımıldanacak
halde değilim» diye haykırıyor. Allah göstermesin, çocuk düşürmenin ne olduğunu bilir misin sen? Hiç çocuk düşürdün mü?
— Estağfrullah, teyze hanım. Erkekler çocuk düşürür mü?
— Hayır... Yani şey işte... Çocuk zayi etmek çok tehlikelidir. Bir de bakarsın, insan ölüverlr. Zinhar, böyle şeylere kalkışma. Cenabıhakkın verdiği evlâdı düşürüp öldürmenin günahı da büyüktür,
— Peki, hanım teyze. Ben öyle şeyler yapmam. Sizin çocuk meselesinin sonu ne oldu bakalım?
Hayretle gözlerini belertti:
— Onu sen nereden biliyorsun, efendi oğlum. Allah seni inandırsın kl o işte benim günahım yok. O zaman çok gençtim. Merdivenden hızlı hızlı Ineıken son basamakta ayağım takıldı, sırtüstü düştüm. Bir sancı, bir sancı, derken iki saate varmadı, çotuğu zayi etlim, Benimki kazadır, efendi oğluna. Nereden duydun bunu?. Aradan kırk yıl şu kadar za-ı man geçti, hâlâ benim çocuğu- | mun dedikodusunu mu yapıyorlar? Zaten o zaman da beni çekemlytnler ağızlarına geleni söylemişler; «Kocası doğmuş de çocuğunu düşürmüş» diye bir sürü lâflar uydurmuşlardı. Yalan . evlâdım. Vallahi de, billahi de hepsi yalan. Ömrüm boyunca rahmetli efendinin bir fiskesini bile yemedim.
— Ben sana bunları sormuyorum, teyze hanım. Sizin evde sancılanan kadın çocuğunu düşürdü mü?
— Haaa, onu anlatıyordum sahi. Karının sancısı beni şaşırttı. Bizim arkamızdaki sokakla ebe hanım oturur, şimdi ebelik etmiyor amma bu işleri çok İyi bilir. «Bari gideyim de onu çağırayım, bir baksın« dedim, hemen başımı örtüp koştum. Aksiliğe bak. ebe hanım evde yok. Komşuları dolaştım, nihayet sokağın öte başında bir evde buldum. Yalvara yakara alıp bize getirdim. Ebe hanım böyle şeylere karışmak İstemez amma benim hatırımı kırmadı.
— Çocuğu kurtardınız demek?
— Sus evlâdım, sus. Hangi çocuğu soruyorsun? Kapıdan girince şaşkuılıktan ağzım bir karış açık kaldı. Evin içi tamtakır, kan da ortada yok, Meğerse çocuk da. sancı da bir düzen imiş. Karı beni savdıktan sonra evimi soyup gitmiş. Nah. baksana, karştda oturuyor işte. Görüyorsun ya, karnı yamyassı. Çotuk düşürmüşe benziyor mu? Allah razı olsun polis efendilerden. O gece yakalamışlar kâfir karıyı.
Mahkeme açıldı, maznun kadınla konuşamadık.
Ce. Re.
Ankara Gedikli Sıhhiye ve Teknisiyen Okuluna öğrenci alınacak
1 — Orta okulu bitirmiş olanlar kabul edilirler. Llsa 9-10 uncu bitirmiş olanlar tercihan alınır eleme sınavına tabi tutulmazlar Lise 9 da sınıfta kalanlar orta okulu bitirenler gibi işlem görürler. (Liseden her hangi bir sebepten kogulmuş olmamak şarttır.»
2 — Türk tabiiyetinde olanlar.
3 — Tam teşekküllü As. Sıhhi kurullardan sağlam raporu almış olanlar,
4 — Gerek kendisi ve gerek ailesinin kötü hal ve şöhrete sahip olmadığı Savcılık, Polis ve Muhtarlıkça tevsik edilenler.
5 — As. veya Sivil okullardan gerek sağlık ve gerekse ahlâk durumu dolayıslle çıkarılmış olmayanlar.
G — 16 yaşını bitirmiş olup 21 yaşından büyült olmayanlar kabul edilirler.
T - İstekliler İşlem görecek kâğıtlarını en geç 20 Eylül 93'J gününe kadar okulda bulundurmağa mecburdurlar. Geç kalan kâğıtlar işlem görmiyecektlr.
k — Eleme sınavı 25 Eylül 850 gününü takip eden günler içlııde yapılacağından isteklilerin 25 Eylül 950 gününe kadar Ankarada bulunmaları zaruridir. Okulca yatacak yer Bağlanmasına çalışılacaktır.
Gerekli evrak
1 — Dilekçe.
2 — Aşı kâğıdı. •
3 — Doğruluk kâğıdı.
-ı — Fotoğraflı nüfus cüzdanı veya tastlkll sureti.
5 — Fotoğraflı okul diploması veya tastlkll sureti.
6 - Noterlikçe onaylı yüklenme senedi.
? - Altı adet vesikalık fotğraf.
Müracaat:
Askerlik şubelerine veya doğruca okul Müdürlüğüne yapılır
Okul adresi:
Gedikli Sıhhiye ve Teknisyen okulu Cebeci Ankara
(3164 — 9038)
1 İş. ARAYAN kAM
as SENELİK TICAHİ MUHASEBE İŞLERİNDE TECRÜBE v» İHTİSASIM VAR — Bonservis ve her türlü teminat gösterilir. 1» arıyorum Rırn-pa»a yolcuğu Şahinde sokak No. 10 Ferhat Şahin. 820 - I
YEN1KAP1DA SATILIK 4 SANDAL — Yenlkapıda Sandalcı Hiiseylne müracaat 500 —
SATILIK SEMAVER İSLİM KAZANI — o.tıo kutrunda 2.20 yüksekliğinde iyi duTtımda Alman mark» İslim karanı salılıktır. Tel.: 20006 sirkeci Hüduveııdlçar Na. 50 530—9
HUSUSİ HASTABAKICILIK ARIYORUM — Adıcı Doğancılar Cad 4/1 Üsküdar. Ungay. - •
ÜNİVEHSİTELİ — Mail mevzuata, mulıasebc. mübayaat 18lerin* vâkıf, inşaatla bulunmuş. serbea muakkiplik ettim, gencim OUnUn muayyen ayallerinde. Rece İşlerinde çatılırım. Akşamda «Zengin» tilmılzuna.
503 — 1
DİKKAT - İpotek inleyenlere tavassut eder Emlak, nrarl alım salımı İle vekalet islerini Kabul eden her Kesin İnmedim kazanmış olan Suhulet Emlflk Zarif Özalp Beyoğlu Büyü» Parm.ıkkapı köşebagı No 4. Telefon 42390 127—23
İŞ ARIYOR — Teknik Üniversite elektrik ‘fakültesi 3 Üncü aınittan ayrılmış. daktilo, muhasebe ve Fransızca bilir bir genç Ij »rıyor. Teknik idlerden anlar Tüccar yanında çzılı-l sablhr. Akvamda «Teknik» rüınucun»’ bildirilmeli 52» — |
ALMAN. FRANSIZ, İTALYAN TÜRK DİLLERİNDEN BİRİ DEĞE R1HE — Mükemmel tercüman, dnk illocu evinde tercümeler yapıyor. tel bulunanlar Akşamda Azer rümuzıı-na müracaat etsinler. 540 — 1
TAKSİM — Kocatcpe mahallesi Kıl-burnu sokak No 27 Uç oda. mutfak, cleklılk. lerkoa. manzaralı ev bog teslim naillik tır Taliplerin teindeki sahiplerine müracaatı. 444 - 1
devren satilik •- Kariyerde piyasa mahallinde halen İşler vaziyette bulunan dükkân azimet dolayıalyle bütün levazıma 11 İle birlikte (kahve motörü de dahili devren satılıktır. İsteklilerin Seriyor Türbe sokak 25 No. dn Mustafa Sümer'e müracaat. 46» *X)
MUAMELEDEN ANLAR DAKTİLO YAZAR - Ticaretle uğraşını-, orta tahsili var askerliğini bitirmiş bit , genç lsarıyor. Guruba llüM-yınaia mahallesi Külhan sokak No. 13 Aksaray 557 — 4
KİRALIK KAT - Doktorlar İçin
de. Müracaat: Telefon. 25495 Sabrı.
480
DADI ARANIYOR - Bir buçuk yaşında çocufia bakacaktır Ehliyetine,] kabiliyetine güre yüksek maaş veri-] iccckllr. İstanbul. Bahçekapı. Cerman-y* hanında 5 numarava müracaat. I
492
DEVREN SATILIK DÜKKÂN -Berber, şekerci. tuhafiyeci, bakkal, elbise boyahanesine elverişli tramvay durak mahallinde müracaat telefon 25044 502 - 1
BÎR BAYAN MUHASİP ALINA-| CAK — Ticari muhasebe bilir bayan alınacaktır. Taliplerin her gün saat 17 - 19 arası aşağıdaki adrese müracaat etmeleri. Nacml Dltülu ve Ortakları Kl. Şf. Sultnnhnmnm Aşiı-efendı Cad. No. 87. Tel: 22002 508 — I
ALMANCA - İNGİLİZCE VEYA ALMANCA - FRANSIZCA TİCARİ MUHABERE BİLİR - Hnltonhl bazı i günlerinde yahut yarım gun çalışa-1 elik memur istiyoruz. Telefon: 40740 .
5» - I
SATILIK ARSA - Küçük Langada kösede, boslanlar arasında, tramvay raddesinde 305 M2 Piftt ftitvcn Müracaat- Telefon: 76100 345 - I
EMIRGÂN MERAKLILARINA SATILIK ARSALAR - Denir görür İmar plflnına uygundur MUraraol Eski muhtar bav MuhlMis berber bay Haşan «IB - :
KİRALIK YAZIHANE - Bir. İki ve üç odalı İdce v* metrelik bir salon Müracaat Galata Ve» Alem- i dar banında 318 numarava
763 - 10 I
BİR MAĞAZADA YAZI İŞLERİNDE ÇALIŞMAK ÜZERE - Ortaokul mezunu erkek veya kız lâzım. El yazısı ile müracaat PK. 748. İstanbul.
528 - l
İpekli ve kravatlik mensucat İÇİN — Çok tecrübeli ve malıir çözgücü, Jakarcı işçi ve bu makinelerin mütehassıs mühendisine acele İhtiyacımız vardır Adres: Sljlıaııe 11-faiey arkası Kaplanpnşa Çıplağı No. 1S JA - FA. 581 —
SATILIK ARSA — Cadacboslanı İskelesine yakın İki dönümlük arsanın tamamı veya ifraz edilerek yarısı satılıktır. Müracaat Tel; 52 144. I
481
SATILIK EV - Erenköyde şair1
Arş! sokak 29 No lı bahçeli ev satılıktır. Salı, çarşamba saat 11 • 16. PazartesL perşembe, cuma 17-18 Aylr Etendi caddesi Türkiye han No. ] 3A. Ümran'» müracaat. 460
ÇAMAŞIR D E8 ENLER t YAPMAK ÜZERE — iyi bir kadın tessaml a-rAnmakladir Beyoğlu İstiklâl caddesi 307 No. ya müracaat 553 — 1
PEDALCI ARANIYOR — Bir matbaada çalışmak Üzere bir makineci pedaleıya ihtiyaç vardır. Müracaat: Marpuççular. Emiroglu han No. 12.
548 —9
3 ALİM SAT»*VE$YA)|
DEĞİRMEN TAŞI - 100 ve 105 İlk 2 cilt satılıktır Müracaat Sirkeci Kafkas Geçidi Üç DlHklI han No. 5 Hilmi. 491
ZAYİS İKON • X İİ FOTOĞRAF MAKİNESİ — Belediye Sal iş yerinde tejhlr edilmektedir. 0/8/950 de »atıla-taktır. 4*4
HUSUSt I OTO — Azimet dolayi-sile acele ve ucuı olarak «anlıktır. Mürcaat: Tophane Boğazkesen No. 146 Torna atelyesl 538—1
SİTROEN MARKA 40 MODELÎ — Gayet temiz ve 20,000 kilometre. Hususi oto acele «atılıktırr. Müracaat Galata Tersane caddesi No 201. Telefon 4043» $05 — 4
SATILIK — Bir adet 32 İlk konkasbr iki adet büyük buhar makinesi kazanı satılıktır, Balıçekapı Liman han 47/40 Teleton 23741
515 —
MOTOPOMP -BERNARD- KATILIKTIR - Benzinledir arabalı, mo-törJyle akuple. altıparmak alıcı, saatte 150 • 200 ton çeker. Galata. Ömerabed han. zemin kal 3, Llgor.
SU - î
KELEPİR SATILIK BAĞ VE HANE — 18 dönüm ebadındo 4000 kütük mahsuldar bağı. 1090 e yakın m*y-va agaçlariyle mahdut 4 odalı, »hır ve solreyi havi. Acele sahibi eliyle «anlıktır. Slllvrlkapı: Tepebat No. 10. Hattat Halim. 4Fİ - I
KİRALIK APARTIMAN - Beyoğlu merkezinde Tünel Jurnal sokak No. 10 Vlrjlniya Potas. 4 odalı, banyolu. yeni İnşaat güneyli İki taraflı »ÇIİL Tel: 41758. 478
KİRALIK İŞ YERt — Lâboratuvar. İmalâthane. depo ve emsali islere fevkalâde müsait bir salon ve İki oda 250 metrekare kat halinde kiralıktır. Cumhuriyet Mntbansı yanındaki sokaktı İsçi Sigorlaaı Bürosu karsısında. Telefon: 20627 475 - 1
CİHANGİRDE UFAK KÂRGİR EV — Altında dükkânlyle satılıktır. Susam sokak No. 39/41 Kapahçartu Kalpakçılarbaşı 48 No. ya müracaat.
473
BÜYÜK BAHÇE İÇİNDE ON ODALIK EV — iki odalık köşkü İle satılıktır. Arnavulküy Aynutrl tepesi Gül Kardeş sokak No. 53. Aynı »d-rese müracaat. _______________471
SATILIK EV — Beykoz «Yahkfty» büyük bahçeli. 5 odalı denire nazır. Kuyu, elektrikli. Müracaat: Beşiktaş Şehit Asım caddesi 46/1 Tuhafiyeci H. Basrl Atev'e 471
ACELE SATILIK HANE — Küçük sanayi merkezi olan atölye, ardiyo ve y» aparlıman olmağa müsait Clballda Slvrlkoı mahallesinde Şerefiye sokak 9-11 NoJu biri k8glr 15. dileri ah»P İki odalt İki ev ehven bir fl»tle satılıktır. Görmek üzere içindekilere ve görüşmek üzer» Kadıköy Bahariye caddesi 110 No. ya müracaat edilmesi. Telefon: 60124. 445 —1
DENİZ MERAKLILARA OKAZ-YON — Dört «Hindir Fiat şarj ve mars dinamolu İller İyi bir halde rpor tenenülı deniz motörü bin beş yüz liraya satılık veya bir ulak otomobil veya ceepl» defilsILlr. Aknşm-da Fiat rümurun» müracaat.
BOŞ SATILIK — Ayda İki yüz lira getiren apartırnan on bej bin liraya Aynalı çeşme hastanesi arkasında Tennure sokak 04 numaraya İT - 19 arası müracaat. 563 — 1
ACELE SATILIK — «Kraus» markalı cruvaro telli fevkalade vaziyette Alman piyano ve Ingiliz markalı yepyeni bir radyo konsol, 12 İlâ 1« arası Galata Karamustafa Paja Sok. Küçük han No. 68/3. 544 - 1
YAĞ rtLTRESt — Ehven «aile « plâkalı 43 x 45 ebadında bir yağ filtreli «aldıktır. Müracaat yeri: Gölet» - Fermeneciler No. 110.
538 — 1
YOLOULUK DOLAY1SİYLE — A-sel* «hven yeni vaziyette spor Skoda otomobili altılıktır. Müracaat: 6» Kalumı» tramvay caddesi. Telefon 60180,_____________534 - .
ACELE BATİLİK OTOMOBİL — 1848 model A -40 tipi huaıuld» çalışmış Auatüı marka Slrkeol btazyonu kuaıUtapesipdo g^rsoç Blijeymaııa müracaat. Telefon: 03384. 339 —1
SATILIK EV — Denire manzaralı yedi oda iki katı boş teslim. Ayas-paja Parkotell arkasında Kullu sokak 8 numaraya İT - 19 arası müracaat. 525 —1
DEVREN SATILIK MUHALLEBİCİ DÜKKANI — çahjır vaziyette. Semti Beyoğlu Galatasaray, Yenlçarşı No. 27
5M — 1
26,300 KELEPİR APART1MAN — Kadıköy mutena mevkiinde Uç buçuk tut dOrdor od» konfor. Nişan-tayı Üçer oda Ucl daire 22.090. Galat» Büyük Millet han 28. 659 —
27,500 KELEPİR ARSASI FİATİNB boş köşk — Kadıköy mutena muhitte T20 M» bahçeliyi» gaz hamam tam konfor telefon. Galata Btlyük MlUet han s*. 558 —
ACELE SATILIK DÜKKAN - Çar-gıkapı ScpelÇl hanı yanında odası bulunan 21 numaralı dükkân acele satılıktır. 12 • 14 ve 10 • 21 arası 82363 numaraya müracaat 388 — t
ORTA KOY - Ayaydın sukak 2 No da. 2 katlı S odalı muşamba ve yağlı boyalı: ku.vuaıı ve bahçesi bulunan ev bos tealini latılıktır. Müracaat: İçindekilere, 489
CAĞALOĞLU. DİVANYOLÜ, BELEDİYE CİVARINDA - 3 Odalı (tercihan İkincide! kiralık kal aranıyor. Pazartesi, çarıamba, turna «aat 11-12 arası 2I63Z müracaat. 400
SATILIK DEPO — Haakövde Tersane kapıcı karsısında otabiL» garajı yapılan bUyük deponun varı hissesi aatlhkur. Müracaat P.K 1559 telefon: 40614 403
SATILIK ARSA — ErChköyde 1»-taayono çok yafan etrafı duvar ve parmaklıkla çevrili 45 metre cepheli 1400 metre arsa satılıktır Müracaat PK. 15159 telefon: 40614 *83
DEVREN SATILIK MAĞAZA — Pl-çükpazar. Ayozmakapı No 8G arpacı MİihHtln ve Habfp 527 - 3
BEYOĞLU — Tarlabasında kurulu terzi atelyesl makinesi İHIUÜ. makası. bankosu ve »alresl havasız ehven flatle kiralıktır- Taliplerin Akşamda «Atelve H S.» rumuzuna müracaatları. M? -
KİRALIK MİRE - Salacak plâ|ı yanındaki Sari yalının «kl odalı dairesi. her konforu bavl. denire nazır, plâjı kendinden MUra-oot İçindekilere. 519 - 1
SATILIK MARANGOZ ATÖLYESİ — Tezgâh, testere. Pl3nv.r. mak-kap makineleri ve küçük el tnkım-larlyle İçler vaziyette marangoz atölyeni satılıktır Müracaat Hcrcke Bekir Büke 524 - 1
HEYBELIADA - Mektep ve Zev-brk S0k4(bnda İskeleye yakın. Bü-yükadaya nazır, bahçe carsa* ile müstakil İki ev ayrı ayrı satılıktır. Saat 10 - 13 arasında Galatâdn Mtner-va han 6 No ya müracaat Tel: 4WM. 506 — 1
SATILIK EV — Maçka Muradiye mahallesi Deryadil sokak 21 Nö İl ev bos teslim acele satılıktır Müracaat Üsküdar Doğancılar Şair Naili sokak No. 1. Salâh Bayraktar- oglu'na. 510 - »
ANKARA CADDESİNDE - Depo v». atölyeye, matbaaya elverişli blı bodrum Italı ile bahçe kiralıktır la tekillerin Caftaloğlıı vokıipiöda «40» numarada Hakte* Sunar» miiraraat lan. 53i —
HEYBELİADADA - Denize Tî metre mesarede manraralı çamlı. «719* metrekare »r«a *10000* liraya Milliktir, isteklilerin CagaloRlu yolcuğunda «40• numarada Hakler Su-nat'a müracaatları 532 —
SATILIK DEPO - Karaköye bej dakika meşalede ylb.de on gelirli bir depo «1000()> liraya «altlıktır Cagal-oğlu vokU5iınrta «40» numarada Hakkı Sunat'a müracaat 533 —
SATILIK EV - ArnavUlköyü Be yargül eaddesirde Dolaplıkuvv sokak No 3 beş odalı tramvaya İlci dakika acele satılık her gün görülebilir İçc-rlaindekilcrc müracaat 530 — 1
KİRALIK ODALAR - ÇarpkOpt İS kenjerbogat. No 30,-1 54S - 4
ACELE SATILIK AHŞAP EV -Kadıköy Bahariye caddesi Conân sokak No 49, 0 oda elektrik «u havagazı fevkalade manzara İçindekilere müracaat 543 —
BEYOĞLUNDA — Acele satılık büyük apartırnan. 10 daireli İki dükkân Yenlköyde sinemanın yanında İfa dükklln arkası limonluk Müracaat Deieon Galata Aalkuzarione han. Tel' 80528. 487
BOĞAZ İÇİNDE YENİ KÖYDE - Büyük çlflik etrafı duvar tclnde köjk fevkalâde manzara acele satılıktır. Beyoğlu Humalbaşıda satılık büyük arsa. Müracaat • Deleon Galata Ast-RuzazlOna han. Tel: 80528 489
ACELE SATILIK — Beylerbeyinde Burhaniye yolu ilzernlde merhum Baha beyin köşkleri diye tamlan İki ayrı bahçeli, gürci manzaralı ovlerl 8.000, diğeri 16,000 liraya biri bog teslim. Acele satılıktır. Müracaat: içinde oturan varislerine. 532 — 4
KASIMPAŞA — Yeni Çekmede üç oda, büyükçe bir mutfak ve küçük bir bahçeyi havi kârgtr ev satılıktır. Bldruın kat oda olabilir, üstüne çı-kılabllir. B05 tenlim edilecektir. Her perşembe 11 ten IS o kadar Kaıım-P»M Yeni Çeşme, Arda sokak No, 1 e müracaat. 551 — 2
arsa — KOçükyalıda istasyon ve otobüs» 6-10 dakika mesafede yeni açılacak İstanbul - Ankara asfaltı güzergâhında manzaralı arsalar satılıyor. Müracaat Galat» Onyon ban No. 24. 442 —1
EMİNÖNÜNDE BALIK PAZARI CADDESİNDE — dayat işlek bir dükkân devren Satılıktır Kalabalık mevkilerde bir dükkanla da değiştirilir. iatayenler İstanbul pasta kutusu 146 adresine yazsınlar. 501 —
ACELE SATILIK KV — SllJUMh-
oda. bahçeli, havuzlu, elektrik, terke». bavagan, v» fevkalâde nezareti olan ev satılıktır. 24732 No. telefon. 3t>0 — T
BAKIRKÖYDE SATILIK - İstasyona boı dakika, bej odalı, hol banyo. mutfak, veranda, bir dönüm bahçe, kârgtr bina, bog t «Um, Zuhurat Baba it 883
8.000 LİRAYA ACELE SATILIK — Fatihte Karamuk sokak 88 metre Çizerinde küçük bir ev Kadıköy Talimhane Yofiurlçu Şükrü sokak No. 54. Kat; 2 cumarlesl, pazar günleri.
511 -
ÜNİVERSİTE KARŞISINDA — Denizlere hâkim kaloriferli he; odalı kiralık daire. Kapıcı Aptullsh: Lâleli Kocaragıp Cad. No 38 194 - 1
DENİZ VE DERYA HÂKİMİ -Kaloriferli be; odalı konforlu bir daire kiralıktır Aksaray: Lâleli Ko-caragıp Cad No. 28, 493 — v
SATILIK BAHÇELİ BOŞ EV -Arnavutkdyünde büyük vo gürel bir bahçeslle zemin ve birinci katlarda mutfak ile altı odalık, banyolu, kör-gir ev satılıktır Müracaat: Beyoğlu, Asmaiımescıt Mezarlık Sok No 11 Güven Bakkaliyesi 499 - 1
KİRALIK APARTIMAN - Bekâı veya küçük aile İçin lld odalık bor apartırnan kiralıktır Tünel el var t Akjam kardeşinde «Hcojlu» rümu-zuna yazılması. 43ö — I
KİRALIK DEPD — Galalarım en iglek bir yerinde ti Uy 118 kSrglr depo kiralıktır Galata, Nur h,m NO 13 Her gün «nat M ■ 13 Telefon 43283
SATILIK KELEPİR EV - 12000 lira. İki kat dörder büyük oda 423
hor caddesi Ragıp Bev aoknk No « aynı eve müracaat 541 — l
FABRİKA VE İMALÂTHANE YE RI ARAYANLARA — Snnayı mınta kası olan Edlmekapı dıjında Topçu-çok mtlMIt üç yer ucuz halle acele satılıktır Görmek ve almak tçln 2119T ye müracaat. 538 — 3
SATILIK EV - Gcdlkpaca Ha. al Sokak No 29. On odalı kâ.gir bina Yedi odası bo; teslim. Elektrik, su nıevcul Evde bavnn Madelefe moraranı_________________________535 - I
ACELE SATILIK EV - Eyüpsul lan camiine çok yakın be; odalı, bahçeli, İki kuyu ve clcktrlSl olan bir ev uçur futu acele satılıktır Görmek ve almak tçln 21197 ye müracaat 539 - (
UÇUZ BATİLIK — İmalâthuuy» v* depo olmağa alverijU lld bina müş-tcmllât v» arsasIyla beraber ııtılık-tır. Yadlkula İstasyon yanında 20088 a telefon edlüueai. osŞ — 1
Kitım MJII ımra
İNGİLİZCE. ALMANCA VE PİYANO DERSLERİ — Ecnebi hoca tarafından verilmektedir. Yeni Atnerlkeo Kolej» gidenleri ve ikmale kalanlan İyi vt-tlBtirlr. Akjam'da H P M rümurüna , 4İ3 - T
KÂRLI t5E ORTAX ARANIYOR -latlvenc tamamı da verilir Isttyeo-ler Eyüp Allbey köyü karşıtında Araphanı mevkiinde Taj ocağı, taşlar birincidir Mıcır ve asfalt tozu da o-lılr. Şljllye altı, EyÜbe İki buçuk kilometredir Yerine müracaat Her gila görülür. îTR - |
ortak ARANIYOR — Teminatlı ayda hissesine 2 bin ilrs kazançlı bir i$e 10 bin İka koycak Alemdar caddesi GUlhanc Park kapısı 13/1.
546 -8
MATAMATİK. İNGİLİZCE. FRANSIZCA — (Üniversite Ltsc Ortaokul) talebelerine evde müsait şartlarla ders verilir. Pangaltı Türkbegt So. Bozkurt Ap. HO.'l adresine veya KI723 e adres bırakılması. 547 - S
rte»
fi vljM m i |Tfl i
■FJLİ Lı1! (1. M «î rııftİBİ
Zamk Fırçası alınacak
Maliye Bakanlığından
Beşiktaşta bulunan İstanbul Devlet Kâğıt deposu İhtiyacı İçin açık eksiltme ile 12.000 adet zamk fırçası satın alınacaktır. Numune ve şartnamesi depoda mevcuttur.
İsteklilerin 108 lira geçici teminat İle birlikte 17 ağustos 1950 perşembe günü saat 14 de mezkur depoda hazır bulunmadın. 10681
Deniz Gedikli Erbaş orta okulu Komutanlığından
1 — rûrk Donanmasının gedikli erbaş kaynağı olan «De nlt Gedikli Erboş Ortaokulu* ve «Deniz Gd Erbaş Sınıl Okuluna» öğrenci yazımına 1 Haziran 950 den 1 Eylül 050 gününe kadar devam edecektir.
2 - Birinci sınıfa bu yıl ilkokulu bitirenler a îinıfe ortaokullarda ikinci sınıfa geçenler, üçüncü sınıfa da ortaokulda m cû sınıfa geçmiş bulunanlar ve gedikli erliğe de ortaokulu bitirerek diploma alanlar kabul edilirler
3 - Birinci smıfa 13 ■ 10. Urtncl sınıfa 14 - 11 ve ûçuncû sınıfa 15-18 yaşlan tçtnde olanlar kabul edilirler.
4 — Gedücll er olacakların 16 yaşından küçük olmamalın şarttır.
5 — İsteklilerden tstanbuldn bulunanlar Kasımpaşadaki
okul müdürlüğüne başka çerlerde bulunanların Bulundukları yerin askerlik şubesi başkanlığına aşağıdaki yazılı vesikalarla müracaatları (6310)
A — Dilekçe,
B - Nüfus cüzdanı - Fotoğraflı -
C — Bir seneyi geçmemiş aşı kâğıdı,
D - Ailesinin ve kendisinin lyl ahlâk sahibi olduğ'ina dair lyl ha! kâğıdı.
E — Okul tastlknamesl veya diploma,
F — 12 adet vesikalık fotoğraf.
DEVLET DEMİRYOLLARI İLÂNLARI
Sinema makinesi alınacak
Devlet Demiryolları Haydarpaşa Satınalma Komisyonundan;
” 1 — Bir adet 35 m m İlk Komple, Portatif Sesli Sinema ma-
kinesi açık eksiltme He satın alınacaktır.
2 — Muhammen bedeli 7775 lira olup muvakkat teminatı 983 lira 13 kuruştur.
3 — Buna alt şattnanıe komisyondan parasız olarak dağıtılmaktadır.
4 — Eksiltme 18 Ağustos 1950 cuma giınü saat 10,30 da
Haydarpaşa Gar binası dahilindeki Hayadarpaşa Satınalma komisyonunda yapılacağından, arzu edenlerin vaktinde komisyonda hazır bulunmaları. (10521)
Tıp Fakültesi Dekanlığından:
Fakültemiz Fizlkoterapl Enstitüsü ve Kliniğinde 130 Ura ücretli münhal bir hastabakıcılık vardır. İsteklilerin Klinik profesörlüğüne müracaatları. 10571ı
ÇOK KUVVETLİ MİLLİ BİR BANKA
0KilflllNIIKT.A.o
Yenipostahane Cad. No. 47-İSTANBUL

Bahire T
7 Ağustos W0
[SADIK FiL^
Jorj Kantorl ile zevceri. sırtlan köşklü ayrı ayrı İki file binmişlerdi.
Genç kadının bindiği fil, kendisine karşı hususi bir sevgi gösteriyordu. Çünkü İngiliz kadını Japura geldiği günden beri sırtına bindiği fili okşayıp seviyor, ona çikolata ve şekerlemeler veriyor, sürücüsünü de hayvana vurdukça azarlıyordu.
O gün genç kadının bindiği filin sürücülüğünü rilnde sivri uçlu bir sopa tutan sihirbaz Radava deruhte etmişti. Kimse o kalabalık arasında bu değişikliğin farkına varamamıştı.
Kafile. Çengel ormanının en sık yerine vardığı zaman mis Kantorl’nln bindiği fil, birdenbire kafileden ayrıldı ve delirmiş gibi ormanın en kuytu taraflarına doğru koşmağa başladı. Durdurmak İçin arkasından koşanlar, fiil, ormanda kaybettiler.
Mihrace, oğlunun odasından I Uzun müddet süren çılgınca çıkar Çıkmaz derhal sihir bas bir koşudan aonra fil durdu. 81-huzurun* celbede re k rüyasını hlrbaz Ravaua. genç îngillı anlatıı. Ravana, Hint prensin! kadınını aşağı İndirdi, elleriyle dikkatte dinledikten sonra rü- ' ayaklarını sımsıkı bağladıktan yasım şöyle tâbir etti: 'sonra bir ağacın dibine attı,
— Rüyanız. Tanrıların size, sonra filin sırtına bağlanmış bir ihtarıdır. Halkımızın zalim küçük köşkü, yan tarafına de-d(ı$manlarını sarayınızda ka- , virdi.
bul ve İzaz ediyorsunuz. Bil hai, büyük Tanrı Slva İle Tan-rlçe Koli nin gazabını ~ 2 etllyor. Şayet... derken ansızn
jspur mihracesi, AvrupalI misafirleri şerefine tertlbcttlğt kaplan avı partisinden çok yorgun döndüğü halde o gece, erken yatmamıştı. Uyku kendisini bastırıp gözlerin! kapar ka-flama/ korkulu bir rllya gördü:' Düşmanları biricik oğlunu yaklıyarak aç kaplanlar ve korkunç yılanlar tarafından parçalanmak İçin vahşi Çengel ormanına götürüp bırakmışlar.
Mihrace sabahleyin uyanıp bu kâ buzlu rüyayı hatırlayınca oğlunun yatak odasına koşmuş ve mışıl mışıl karyolasında u-ynduğ inu. görünce geniş bir netses almış.
Kendisi. rüyaların bir mAna ifade etiklerine İnandığı İçin sarayında Maiabar’dan getirttiği Havana adında bir aihlr-baz bulunduruyordu. Mihrace Be saray halkı bu adamın kehanetlerine sonsuz bir İtimat besliyorlardı.
Çocuk felcinin B. 12 vitamini ile tedavisi kabil mi?
Fransız tıp âleminde büyük alâka uyandıran bir hâdise
Bon günlerde Fransada bir-1 olması ve hastalığın daha blda-denbire meydana gelen bir yet te keşfoLunarak bu hastalı-çocuk felci hastalığının tedavi-İğin çok mühim olan hastalıkla sine muvaffak olunması hâdl-[ başlangıçta mücadeleye girişlileri Fransız tıp âlemi çevrele- miş olması meşeleri de gözerinde büyük bir alâka uyandır- nünde tutulmalıdır, nııştır. Fransada mayıa ile ekim B. 12 vitamini üzerindeki tet-
ırasında görülen ve Kğustos a- tiklerile şimdiye kadar Paris yı İçinde en faıla vaka kayöe- hekimlerinden doktor l>rebo-
uf feri meşgul olmakta re vitamin asabi müptelâ hastalara kargı tatbik Olunmakta îdi Bundan »onra
B. 12 vitamini Fransıı hekimleri tarafından çocuk felçlerini tedavi hususunda d* MuUanıİa-caktır.
Çeviren: B. AKSF1
bu
fnkrüddeme
Tarihin en kanlı
oyun meydanı
Eski Romadaki Colosseurn — Burada asırlarca akıtılan keniar
! Sihirbazın plânı, bu safhaya [kadar muvaffak olmuştu. Vahşi tahrik canavarlar. arayanlar ta-—^^.•.n rafından bulunmazdan evvel odanın kapısı açılarak Mihra- [ genç kadını paralayıp yiyecek-cenin misafiri olan AvrupalI-, terdi. Sihirbaz ise geri dönecek Inrdan Jorj Kantori mütebes- ’ ve gemi azıya alan Hl, orman sim bir çehre İle İçeri girdi: içinde doludizgin koşarken
' — Bonjur fehametmeapt genç kadının yere düştüğünü Kıymetli sıhhatinizi sormağa ve bütün araştırmalarına rağ-geldim. Dairenizi öyle sert ve men bulamadığını söyllyecektL haşin nöbetçiler muhafaza edl- , yortar ki sarayınız* serbesçe Fakat o esnada Hintli hay-girip çıkma i» mûsâaderinl bana dudun tahmin etmediği bir hâ-vemıemiş olsaydınız, içeri gir- dişe vuku buldu. Fil. sihirbazın mek değil a yanlarına yaklaş- elindeki sivri uçlu sop* İle «ırmağa bile cesaret edemezdim, t ma vurmasına rağmen, kadı-dedi. ‘ ...
Ecnebi misafir, sözüne devam etmek İsterken mihracenin suratını astığını ve kendisine tuhaf tuhaf baktığım, sihirbazın ayaklarına kapanmış olduğunu görünce derin bir reverans yaptı:
— Affedersiniz, meşgul olduğunuzu bilmiyordum, diyerek odadan çıktı,
Savana, mihrace İte başbaşa kalınca rüyasını tefsire devam etti:
— Tanrıların emir ve arzula- istirhamlara:
n ayan oldu. Biraz evvel hu- 1 “ Senden nefret ediyorum, zurunuza giren yabancı. Tanrı- Burada öteceksin. Vatandaşla-ların gazabını üzerinize çeki- rın fenalık etmişlerdir
yor. ^ayet oğlunuzun kurtul- dlJ’e cevap veriyordu.
masını istiyorsanız, bu beyazın Ravana. vahşi ormanı kapla-oğlunu Tanrlçe Kall'ye kur- yan dehşet havasından Ürkerek ban etmelisiniz, dedi. var kuvvetiyle hayvana vurma-
- Faksı bu beyazın çocukla- ga başladı. Sopanın sivri ucun y°k ki - nu. derisine batırmasından son
— Bunu biliyorum, fakat ka- derece hırslanan fil. müthiş bir ■o ,ardır, t,» onu Tanrlçe homurtu savurduktan sonra KUl’so ku.-hat, etmaisinls. ho„un,u ue llhlrbaz! MUncM E rsin lenlbotılktaU »v parti- yoMlylp ha„ys k^drarak
o...... hırsta yere vurdu, sonra kalın ayakları ile çlğniyerek vücudunu hurdahaş et-t.lt
Bu feci sahneyi, dehşetle temaşa eden gene kadın, filin hortumunu kendisine mutiane l uzattığını gördü. Fil. mis Kan-tüTFyi incitmeden belinden kavradığı gibi sırtına bindirdi, sonra neşeli neşeli homurdanArak avcıların toplanmış olduğu yerp götürüp bıraktı.
Kendilerini tehdit eden tehlikeyi hisseden Jorj İle karısı o gece Japur'dan ayrıldılar.
I nm yanından ayrılmıyordu.
I Ravana, darbelerini şiddetlendiriyordu, sırt ma tekmeler vurmağa, sopasının sivri ucunu derisine batırmağa başladı. Fakat nafile... Fil. yerinden kımıldamıyordu bite.
: Yem kokusunu alan vahşi hayvanların kükremeleri etrafta İşitilmeğe başladı O sırada kendisine gelmiş olan zavallı kadın, kendisine acıması İçin cellâdın* yalvarıp yakarmağa başladı. Ravana İse bütün bu
dilen çocuk felcinden bu memlekette gayri kabili tedavi bir hastalık nazarile bakılmakta idi. Amflkada da bu hastalığa aenede 500 bin çocuk yakalanmakta va bunlardan mühim bir kısmının tedavisine muvaffak olunmakta İse de bu hastalığın Amerlkaya mahsus olan nevinin Avrupadakl aynı isimdeki hastalıktan esas itibari le çok hafif bir derecede bulunmakta olduğu malûmdu. Avrupadakl çeşidi çok tehlikeli cilan çocuk felcinin B. 12 vitamini He tedavi olunabilmesi hâ-dlaesl hekimler muhitini ciddi şekilde meşgul etmektedir, tl-glll çevreler şimdi B. 12 vitamini Ue İyi bLr netice alınması hâdisesini, sadece bu hâdiseye münhasır tesadüf! bir vaka mı yoksa B. 12 vitamini ile bilcümle çocuk felci Takalarında muvaffakiyetli başarılar elde edli-meri mümkün olup olmadığı meselesini tetkik etmektedirler. Fransada »on günlerde B. 12 vitamini 11e tedavi edilmiş olan hastalığın âraz bakımından çocuk felci olduğu ve B. 12 vitamini tatbikinden sonra hastalığın esaslı şeklide tedavi e-dilmlş olduğu kat! surette tes-bit edilmiştir.
Bedia Ştatzer scylüyor
r
sinin ikinci günüdür Beyazın karısını. Çengel ormanının içinde vahşi canavarların hücumuna maruz bırakmak, güç bir iş değildir Oğlunuz ancak bu sayede tehlikeden kurtulacak.
Eı» feci cinayetin korkunç plânı mihrace İle sihirbazı arasında çarçabuk tasarlandı. Havana, mihraceye lâzım gelen tavsiyelerde bulunduktan başka plânı bizzat tatbik etmeği de üzerine aidi.
Av partisi, program mucibince tr. şladı.
İstanbul Üımrstesi Tıp Fakültesi
1 - Ktçlf bedeli 49293 lira M kuruşluk ikinci cerrahi kliniğinin unrine yaptırılacak kat ilâvesinin kapalı rar! usullle eksiltmesi 14.8.95ü pazartesi günü saat 15 de fakülte dekanlığında toplanacak A. E P. komisyonunda yapılacaktır. Şartname. plân ve profeler fakülte kaleminde görülebilir.
2 — isteklilerin eksiltmeye girebilmesi İçin 3740 ura 63 kuruş geçici teminat yatırmaları ve harpten evvel 20.000, harpten sonra 100.000 liralık bir parçada bu İşe benzer ehemmiyet re teknik önemde oina inşaatı İşi yaptığım veya idare veya denetlediğini Isbat eder mahiyetteki evrakla birlikte, ihale gününden en az üç gün önce «tatil günleri hariç» Dekanlığa müracaatla yeterlik belgelerini almaları.
— İsteklerin. kanunun tarifi dairesinde hazırlıyacakları teklif mektuplarını 1-1 81)50 pazartesi günü saat 14 e kadar komisyon başkanlığına vermeleri lâzımdır. Postada olacak g'-eikmeler kabul edilmez. (0974)
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığından:
Çok eski yıllar da dahil olmak üzere fakülteden mezun «>lan doktorların diplomalarını bir nn evvel almaları ve bunun İçin cJe her pazartesi gunu saat 11 de kaleme müracaatları va posta ile hiç bir suretle diploma gonderiJemiyecegi, ilgililere önemle duyurulur (1O&39)
nın gözü önüne gelen böyle ka-dmlar, hiç bir zaman erkekle-t tinde kendilerine karşı «ergi yara t a m azlar.- Sörlerin ev kadın-
■ lığı dersindeki bu tevriyelerine bütün hemcinslerimin riayet et-
• melerini bilhassa rica ederim.»
■ — Demek siz, bu tavsiyeye harfiyen riayet ediyorsunuz?
— Tabii... Kocam bu 17 sene içinde bir kereelk olsun beni
■ hırpani ve saçları dağınık, yüzü boyasız görmemiştir. Sabahleyin mutlaka kocamdan evvel uyanır, yıkanır, taranır, boyanır ve güzelce giyinirim. Kendilerini kocalarına sevdlremlyen kadınlar. bir de bu yolu tutsunlar ve denesinler. Muhakkak kİ yüzde yüz müspet netice aia-taklardır.»
— Geceleri geç yatıyorsunuz. Sabahleyin zevcinizden evvel uyanabilir misiniz?
•— Tiyatrodan çıkınca eve giderim ve saat 12 ye doğru yatarını. Bu, geç demek değildir. Kocam da aynı saatle yatar ve dalma kocamdnn evvel uyanırım.-
Beyaz karanfiller ve resim
Bedia Ştatzer. bir çok muziplikler yapıldığını da glzlcmi-
« — Geceleri İş edinip telefon açanları ve irim vermeden ıslık çalanlarla ses değiştirip konuşanları geçelim. Bir kaç şey var kİ hâlâ merak ederim: Ar.-karada temsiller verdiğimiz sırada idi. Her gece bana bir sepet beyaz karanfil gelirdi. Çiçekte kartvizit arardıra bulamazdım... Bon temsil gecemizden tir gün evvel telefon edildi. Bir erkek seri... İsmini sordum gene söylemedi. Sadece:
«— Size beyaz karanfil gönderen bendenizin» diyerek ne renk elbise giymiş olduğunu söyledi ve şayet kendirini görür tanıraam bunu bir işaretle belli etmemi İstedi. Sahneye çıktım On çıraya baktım amma ışıktan görmek mümkün değil kİ... Ertesi günü de Ankaradan ayrıldık... işte bu, ısrarla beyaz karanfil gönderenin kim olduğunu hâlâ merak ederim...»
Bedia Ştatzer. bir resmini değil, sanki Değerli sanatkâr.
Hastalığa yakalanan Fransız çocuğu
(Louvroll) da hekimlik yapmakta olan doktor (Renault) un on bir ve on üç yaşlarındaki iki erkek çocuğu 7 haziran 1950 günü bir yüzme havuzuna gitmişlerdi. Çocuklardan büyüğünde havuzda yüzdüklerinin ertesi günü gribe yakalanmış olmasından şüphe etmeğe başladı. Louvroll kasabasının Belediye başkanlığım yapmakta bulunan meslekdaşlarmdan Dr. (LaloıtK) u davet ederek hastalığın çocuk üzerlnoekl seyrini birlikte takip etmeğe başladılar. Her İkisinin teşhisi, çocuğun çocuk felcine yakalanmış olduğu merkezinde İdi.
Bu arada Valendennes şehri çocuk felci mütehasssılanndan (Loııvroll)e davet edilmiş olan doktor (Bosoynet) de evvelki İki hekimin görüşüne İştirak etti. Haziranın altıncı günü hasta çocuğun harareti düşmüştü Yataktan kalkmağa teşebbüs ettiği zaman ayaklan kendisini taşımağa muktedir olamadı. Hastalık ayaklarda tesirini göstermeğe başlamıştı. Hastalık diğer Ataya da sirayet gösterdi. Resim ettikten sonra yapılacak müda- karikatür... .........
halenin hiç bLr tesiri olamıva- ne kadar maklyaj yapsa yüzil-cağını takdir eden hekim baba nü öyle bir topatan kavunu g1-__ u „ . . .. uzatamat... Resmin arka-
cında Arap harfleriyle: «İstik- | halinizden bir enatantann cümlesi yanlı... Resmi kim gönderdi ise. 1? edinmiş, Bedia Ştatzcr'ta resmini üstüvane şeklinde maden! bir aynaya aksettirmiş ve sonra oradan fo-[ toğraf makinesi İle yaptığı kop-yeyl göndermiş...
«— Fakat, diyor, güzel bir hâtıra... Saklıyorum ve bu muzipliği yapanı cidden merak ediyorum...»
Münekkidler ve ev işleri
— Münekkidlere kızar mısınız?
«— Katiyen.,. Bilâkis onları çok severim. Ulunay'ı tenkitlerinde çok haklı bulur ve beğenirim. tbrahlm Hoyl. Haşan Ali Edlz de beğendiğim münekkitlerdendirler.»
— Evinizin İşleriyle meşgul olur musunuz? Yoksa bütün İşleri hizmetçiye mİ yüklersiniz?
(— Bir kadının çalışması, o kadının evine bakmaması.
. — --------- ........ evinin işleriyle meşgul olma-
B. 12 vitamininin en İyi İlâç ol-1 ması için katiyen sebep teşkil duğunu iddia etmek İçin vakit etmez. Kocama ve evime karşı hentlz erekndlr. Bu hâdisede [hiç bir işte ihmalkârlığın yok-hastalığa yakalanaa çocuğun tur. Esasen kocam da aktris hekimler muhitinde yaşamakta oluşumdan asla şikâyetçi de-
telâşa düşmüştü. Doktor (La-]OUX) ve (Benout) şimdiye kadar Fransada hiç bir tarafta tatbik edilmemiş bir İlâcı hasta çocuk üzerinde tecrübeye karar verdiler ve çocuğa kan İle birlikte B. 12 vitamini şınnga ettiler. Hekimler aynı zamanda bu hastalıkta yapılmakla olan! klâsik (radyo terapi) icaplarını da yapmışlardı. Ana ve baba hasta yavruları (Janj i kurtarmak için kendi kanlarından vermişlerdi.
Çarşamba günü başlamış olan yeni tecrübe hasta (Jan» Üzerinde iyt tesir gûstredlğln-|den kan verme ve B. 12 vitamini enfeksiyonuna üç gün arka [arkaya devam edildi. Cuma günü çocuğun harareti normale | düştüğü gibi çocuk Üzerinde çocuk felci hastalığı «razına delâlet edebilecek hiç bir eser kalmamıştı. Şimdi çocuk eskisi gibi koşup oynamakta ve çocuğun korkunç bir hastalık geçirmiş olduğu asla belli olmamakladır.
_ Çocuk felçlerini tedavi için
ğücilr Çünkü «v İşlerimde kusur etmem...» '
— Şimdiye kadar oynadığınız 250 piyesten en çok hangisini beğendiniz?
( — Ay ıram 8 m kİ... Fakat şunu eöylİyeyim kİ eskiden oynadığım ve pek beğendiğim piyesi şimdi oynarsam daha İyi oynar re daha çok beğenirim, Hattâ öyle piyesler oynamışım-dır kİ yaşım, vücudum İtibariyle uygun düşmemlştmdtr. Şimal o piyesleri hatırladıkça üzülüyorum. Çünkü hiç kusursuz ve daha çok seve seve oynayacağım o piyesler, şimdi tek rar oynanamaz. Eski şeylerdir.»
— Jübileniz gecesi «Çifte Keramet* i oynıyacaluınuı değil mİ?
•— Hem de seve seve.,. Oanu gönülden...»
— Dramları mı. yoksa komedileri mİ seversiniz?
«— Daha çok dramlar, severim. Komediler eğlenceli şeylerdir amma, ben hissi tesirden hoşlanırım.»
Ölüm ve vazife
Bir tiyatro sanatkârını sahne hayatında en çok üzen şeyin ne olduğunu öğrenmek İstemiştim.
«— Bir tarafta ölüm, diğer tarafta vazife! dedi ve izah etti: Annem öldüğü gece Samsunda turnede İdik. Hiç unutmam «O Kadın» piyesini oynayacaktık. ölüm haberin] aldım, Ağladım.. Fakat o teessür İçinde vazifemden de asla geri kalmadım. Sahnede »O Kadın» ı oynadım...
Büyükannem öldüğü, günün akşamı da tetenbulda Fransız tiyatrosunda «Dadı» piyesini oynadım.
Daha evvel kocam Muvah-hitle blriikte oynadığım piyesleri. kocamın ölümünden sonra başka arkadaşlarla oynadım ki bu da benim İçin hayli ttsücü odu...»
Sahnede seyretmeğe ve dinlemeğe nasıl doyulmuyoraa. Bed!n Ştatzerle karşılıklı oturup konuşmağa da ioyulmuyor. Mü »sadelerini rica edip ayrıldım. Kapıda peni uğurlarken şık giyinmiş iki güzel bayan daha piyano dersi almağa geliyordu. Beılla hanımda kıskançlıktan eser olmayınca gelir «...
Cemaleddln BİI DİK
diye
sonra


Mahkeme, tapu, icra ve noter ı'ânları
Bedelleri hussııl şahıslar tarafından ödenen mahkeme, icra, tapu ve noter İlânları gibi resmi Hânlar eskiden olduğu gibi doğrudan doğruya ■ AKŞAM» İdaresi tarafından katııl edilmektedir.
CAFER FAHRÎ DİKMEN ’in
Eserlerinden
Vcnl artçılık Av re salon kâpekferi Savaş ve polis köpeği ravukçnlubta cnavaf fakıyetin sırrı Nasıl tavubçulıık yapmalı?
tavukçuluk ta nasıl Kazanılır?
tavukları yumurtlatmak için ne yedirmeli d ir?
l'avuk hasta’ıklan Kanarya
Kitapçılardan arayınız
u
15
U
15
45
ISO
Tarlhln en kanlı »tadyomu Mk| Romadaki Colosseum denilen oyun meydanıdır. Burada •enelerce çılgın «eyircller önünde akıtılan İnsan kanı, aporu insanlığın Mr yüz karası derekesine düşürmüştür,
Colosseum'un İnşasına M. E, 89-78 da Ve sp asi an tarafından başlatılmış ve 79-81 tarihlerinde Tltus tarafından İkmal edilmiştir, Tltus Kudüsü fethedip şehri tahrip ettikten sonra. Romay* 12.000 yahudl esir getirmiş, ve bu esirler stadyomun inşasında çalıştırılmıştır Co-loseeum bittikten sonra İlk defa yapılan açılış oyunlaruıda bu 12.000 eelr kumlu oyun meydanında vahşi hayvanlarla boğuşturulmuş ve seyircilerin çılgın alkışlan arasında 12.008 insan yırtıcı hayvanlara p&rça-latılmıştır.
Coloseum'un Sû kapısı vardır. Bunlann üçü hükümdarlara alt. bir tanesi Vesta mabedinin bflklr rahibelerine alt geriye kalan 70 kapı da halka tahsis edilmişti. Oyuncu gladyatörlerin girdiği bLr hayat kapısı, ve oyun esnasında ölen İnsan ve hayvanların sürüklenerek çıkartıldığı bir ölüm kapısı vardır. Oyunlar başladığı zaman yalınkılıç 5000 çift gladlyatör aahayı doldurur, ve hükümdarın önüne gelerek faşist usulüne göre selâm alırlar, ve: »Ey hükümdar, ölmek üzere olan blzler seni «elâmbyoruz! bağırırlardı. Bundan
ayakta bir tek gladlyatör kalmamak üzere boğuşma tardı.
Gladlyatör dövüşleri ilk defa tarihten evvelki devirlerde •ölülerin huzurunu iade etmek için İnsanların verdiği kurbanlar» şeklinde ortaya çıkmıştı ve gök yüzünde tırpanla dolaman ilâhı teskin etmek İçin yerlere kan serpllIrdL Komada LiJc gladyatörler M. E. 204 de Marcus ve Declmus Brutus zamanında ortaya çıktı ve bundan sonra döğüşler bir âdet yerin! aldı.
Doğüşçüler ekseriyette harb esirleri, köleler ve canilerden îbarttl. Daha sonra bunlara gönüllü gladlyatörcüier de karıştı. Baran da muhtelif partilere mensup gladyatörler vardı
Oladlyatörler dövüşmek üzere meydana çıkarlar, ve hükümdarı ve halkı selâmladıktan sonra vuruşmağa başlarlardı. İçlerinden biri yaralandığı zaman kanlar ve İniltiler İçinde yere yuvarlanır, ve seyircilerden merhamet dilenmek için parmağını havaya doğru kaldırıdı. Seyirciler yaralı gladyatörün kurtarılmasını İstedikleri takdirde. ellerindeki beyaz mendilleri rallarlar ve eğer ölmesini İsterlerse baş parmaklan aşağıda olmak üzere. Occlde! Oc-clde! (öldürI öldür') diye bağırırlardı. Ve üstteki doğuşça de yaralı rakibin! kama darbeleri altında parçalardı. Ondan sonra mağlup döğüşçünün ce-aedl, çengellere takılır ve ölüm kapısından sürüklenerek dışarı çıkartılırdı.
Bnznn yenilik olsun diye, gladyatörler yerine vahşi hayvanlar döğıiştür ülıirdü Aslanlar, kaplanlar, ayılar, filer ve hattâ su aygırları meydana bırakılır ve bunların boğuşmaları zevkle seyredilirdi. Devrin hükümdün da kendi locasından hayvanlan vurmak İçin çabalardı.
Zevkin bu derece dejenere olduğu Roma’da. bu kanlı eğlencelere mümkün mertebe fazla vakit ayırabilmek İçin, Clandlus (M. S. 41-54) zamanında senenin i 50 günü ta tu Hân edilmişti, İşsiz güçsüz halk sürüleri bu bitip tfıkenmlyen tatil günlerinde Colosseumu doldurur, ve hoyratça akıtılan İnsan kanını derin bir zevk lçnde seyrederdi. Gladyatör dönüşlerinin had dereciye vardığı Tralan zamanında döğüşler tam 123 - ün Sürmüştür. Bu müddet zamanında lo.noo ehil ve yırtıcı hayvan ve 10.000 gladlyatör boğuşmuş ve hepsi de ölmüştür.
Müsavi derecede silâhlandırılmış Rİadiyatorterln dönüşmesi biraz uzun sürdüğü için, çok geçmeden kana susamış halkın canı sıkılmağa başlamış, ve buna bir çare düşünmüşlerdir. Bu sefer cücelerle kadınlar, ve ucu çatallı mızraklarla .dlfthlaa-
baş-
dınlmış, gadlyatörlerle, sllâhsı* ve rakibini avlamak için elinde yulm* bir ağ taşıyan gladyatörlerin boğuşmalarına başlanmıştır.
Ağlarla yapılan boğuşmalar halkı »on derece memnun etmiştir. Binde ağı bulunan fakat silâhsız döğüşçû rakibinin çatallı mızrağından kurtulmak için ağını hasmuıa doğru savuran ve rakibini kıstırdıktan sonra, kama ile öldürürdü Ağ hazmının üzerinden aştığı takdirde, bu sefer ağı güç halde toplar, ve daha uzak mesafeye koşarak tekrar »vururdu.
Fakat ağb ve silâhsıza silâhlıların döğüşleri de geçmeden halkı bıktırdı,
Bu sefer müdafaasız ve çıplak kadın ve erkekleri ieree aç bırakılmış vahşi vanlnra yem olarak
karşı çok
çırıi-gûn-hay-atnıag*. başladılar. Daha sonra mitolojik İşkenceler aynen tatbik edilmeğe başlandı. Mücrimler Herkili gibi odun yığınları üzerinde yakılmağa başlandı. Lau-reolus gibi diri diri çarmıhlara gerildi. Yine mücrimler Orp-heus'un kaderine benzeyen bir akıbetle, ayılar tarafından parçalatıldı. H iristi yanlar Sanlara parçalatıldıktan ba.;k Nero zamanında Colo&seuında meşaleler gibi yakıldı.
Bu vahşi sahnelerin hitamı şöyle olmuştur; Bir giin Co-Iosseumda hıristlyanlar vahşi, hayvanlara parçalatılırken Telem achns İsminde bir papaz, bu feci sahneye tahammül edememiş ve sahaya gelerek halktan merhamet İstemiştir Fena halde sinirlenen halk papazı oracıkta linç etmiştir
Bu vakadan sonra Kastan tin. mücrimleri hayvanlara parçalat mek yerine, mecburi iş cezasını kabul etmiş ve her türlü döğü-şü yasak etmiştir.
ColOMeum bugün bile binlerce seyyahı celbeden bir abide olarak duruyor Fakat burada asırlarca akıtılan kan bu abideyi bir yüz karası haline sokmuştur.
Nakleden.; Ücrebeyoğlıı
aş-
ka.


OSMANLI BANKASI
Tiirk Anonim Şirketi,
Tesis tarihi: 863
Sermayesi:
10.U0o.iiUU Ingilir lirası
Merkezi idaresi;
İstanbul — Galata latan bulda; kenicıuuı
Beyoğlu, Kadıköy ve Şişlide ve Türidyenin bastım» şehirlerde...
Paris Marsilya Londra Mançesteı Mısır. Kıbrıs Irak. Filistin ve Maverayı Ürdünde
Sobeleri:
Suriye ve Lübnanda niyaller» vurdu
----B_
Her türlii batıca muameleleri yapar ---------B----
Çul* oııuaıı iuu şuriımı.» usarrul ve mevduai nc saplan açını
tasarruf nesapıan ıcıiı uç ayda olı ikramiye Keşideleri yapını
Daha fazla malûıııai *ı man için OsmanlI Kanaa Sı Gişelerine mur.ir.iai edüıuclicliı.
;!

BAKTERİYOLOG | Dr. Necmettin Ülker S lAboratuvakih BabIâli, Vilâyet Konağı karşısında (9) numaraya nakletmistir.
Kan, idrar, Balgam Kazurat vesair tahliller gebeliğin idrar muayenesiyle erken teşhisi
8
I
k Sahlfe 8
AKŞAM
7 Ağustos 1950
BULMACA!
Bir edat. B — Herkes - HtamelgMl değiştirme. - « — Tersi Köpek - Bo| gezen, 7 — Ad - Tavlanın hâkimi. S - Bir emir - Tcırifatcı, B — Çalışma - Lctr.cl, 10 — Kısrağın yavrusu - Karın doyurmn.
Yukarıdan ftSJ>8ıya: 1 — Hükümet rejimlerinden. 2 — Gök Icusnlı. 3 — Hindistanlı - Ntdn. 4 — Kani olmn-mak. 5 — Tersi İlerlemenin yarısı, fl — Kaba kumaş ■ Ceride. T — Nimeti İnkâr eden klji. a — Yama -Dışarıda de§ll
GEÇEN BULMACANIN HALLİ
Soldan ıo£a: 1 — Fcrmejup. 2 — Ala. Sera, 3 — HcYudinen. 4 — Pideci, S — Efflâ. Arılc. o — Nl. Allak, 7 — Hattat. S - Ah. Bilce, 0 = Yalvaran, lft - Kik. Ne.
Yukarıdan «çaRıy-ı: 1 — Fabreıı-hay t, 2 — Eli. Mıaln. 3 — Rampa. Tllk. e — Dİ. At. VI. 5 — Esldübsbak, a — Jeneratör, 7 - Ufacık. Can; 8 -Panik. Sene.
Herkesin evinde ve aeyahate çıkacak o-lanlarda her şeyden evvel bir şişe
MAZON
Meyva tuzu bulunmalıdır.
GÖÇ HAZIMLARI kolaylaştırır.
KABIZLIĞI defeder, mide
ŞİŞKİNLİK
ve yanmalarını giderir, ağızdaki tatsızlık ve fen» kokuyu İzale der; HO-ROS markasına dikkat.

VADESİZTASARRIJE HESAPLARI
İKRAMİYELERİ
F BAS.Dl$. NEZLE.ADALE.SİNİR ROMATİZMA ve bütün ağrılara karşı
- GÜNDE 3 KASE ALINABİLİR. "
Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığının 2/2541 No. U ve 20/1/935 tarihli resmi ruhsatını haizdir.

İsterseniz, son çamaşır suyunda j
COLMAN "Öküz Baş
Çlvltint mutlaka kullanınız.
'S
ve
Çocuk hekimi dokta»
Ahmet Akkoyunlu
lAHsını »alin
Tele lan:
Çamaşırlarınızı SARARMAKTAN koruyunuz; Onların BEMBEYAZ olmasını
EYLOL 1950
M _____ _ ÇEKİLİŞİ HlıE
BU 2 EV F“----------------
AYRICA I5«dcl 1000 LİRA L
.PARA IKRAMİVESI VARDIR.
DAKİK KtaUNHE
7*cusros.l950 /akşamini kadar Bankulurınııza 150 lira ynlırnıak ve bu parayı i30.itiûi. 1950 akşamına kadar Çekmemek kâfidir.
Türk Armatörleri Birliğinden
Nizamnamemiz gereğince 31 Temmuz 1950 günü Birliği- ■ mizde yapılan yıllık genel kurul oturumunda seçilen Yönetim kurul üyeleri İle aralarında yaptıkları İş bölümü şekli ve
denetçi aşağıda yazılmıştır.
Bilgi İçin ilgililere timim olunur.
Başkan İbrahim Kaikavan
Başkan vekili Vehbi Aldıkaçh
Muhasip Ahmet Kalaycıoğlu
Kâtip Şevket Manloğlu
üye Hamdl Sellmoğiu
Üye Ali Sohtorik 1
Üye Suat Sadıkoğlu
Denetçi Adnan Dede
Sayın Hacılar
çok ucuz ve rahatça hacca gitmek Ls terseniz
SELÇUK VAPURU
Acenteleri ile temas etmeden kararınızı vermeyiniz. FİYATLARIMIZ 225 LİRADAN BAŞLAR Vapur geçen senekt gibi Hac ve Medine ziyaretinin sonuna kadar CİDDE'de bekliyecektlr.
■ı İSTANBÜL’da Müracaat:
Galata Tünel caddesi No. 68.Teiefon: 42273 - 49469. Telgraf: ÜÇLER: Galata
P. T. T. işletme Genel Müdürlüğünden:
1 — idare ihtiyacı İçin. İdari şartnamesine İlişik fenni şartnamesinde vasıfları yazılı yliz yirmi beş tane bisiklet kapalı zarf usu İlle eksiltmeye çıkarılmıştır.
2 — Muhammen bedeli ( 14,750> geçici teminatı (110B,25) lira olup eksiltmesi 12/8/1050 cumartesi giinii saat 11 de An-karada P.T.T. Genel Müdürlük binasında Posta Dairesi Baş-kanhgmda müteşekkil satın alma komisyonunda yapılacaktır.
3 — İsteklilerin geçici teminat makbuz veya banka mektubu İle kanuni vesaik vo teklifi muhtevi kapalı zarflarını o gün saat 10 a kadar mezkûr komisyona vereceklerdir. Postada vaki gecikmeler kabul olunmaz.
4 - Şartnameler Ankarada p. t. T. Genel Müdürlük Em-iak ve Levazım Müdürlüğünden tstanbıılda yeni Valde hanında P. T. T. Ümumi depo muhasipliğinden bedelsiz olarak ve-rHAçektir.(10015)
Emniyet Genel Müdürlüğünden
Açık bulunalı polis memutluklarına İlse ve orta okul melunları stajyer olarak alınacaklardır, Talipler için kabul şartları İllerde münasip yerlere talik suretiyle ayrıca İlân edilmiştir. Müracaat süresi Ağustos sonuna kadardır, İsteklilerin muamelelerinin İkmali İçin bulundukları valiliğe müracaatları ilân olunur. (1020H
“CLIPPER CARGO uçakları sayasında yeni yani müşteriler ve itimat kazandık."
* Dünyaca tanınmış bîr kumaş fabrikaıının ihracat şefi Mr. F. Brooks. Pan Amerikan CLIPPER CARGO seri nakliyat uçak »er-vişleri İçin şöyle diyor ı "CLIPPER CARGO uçakları, feslimi adeta imkân haricinde olan siparişleri bile tam. vaktinde yetiştirmiştir. Malın tesliminde tediye usulünün kabul edilmiş olmasiyle CLIPPER CARGO uçakları sermayenin uzun müddet bağlı kalmamalını sağlamış ve imalâtın artmasını mümkün kılmıştır. Denizaşırı müşterilerimize malın İSTANBUL. Gotoloı . T.l.tor , 4*219 - 4052Î ANKARA. Ankara Palm Oteli. T»l. 1348i
DÜNYANIN EN TECRUBEll HAVAYOLLARI.
PAN /lllFRICAN'ltOHLD AlRllAYS
çabuk yetiştirilmesi gerek bize ve gcrekıo acenlalarımıza karşı alan itimadı arttırmıştır. Netice olarak siparişler biri birini takip edegelmektodir." Müeısesenlr, deniz aşırı nakliyatta bölün diğer havayollarına. nazaran daha fazla yük taşıyan PAN AMERİKAN HAVAYOLLARINDAN faydalanarak körını nasıl arttırabilir ? Muhakkak lorun ve öğrenin. Müracaat: ya nokliyat acen-lanıza veya doğrudan doğruya .Pon Amerikan Havayollarına, •ay Y.ni Çarjı, 20
PK. 2074
Sabunluk Şopstok ve Yağ tortusu satılacaktır
Toprak Mahsulleri Ofisi İstanbul Bölge Müdürlüğünden
1 — Yağ imalâtından artan takriben 23 ton Şopstok «sabunluk. ile 3.5 ton tortu açık arttırma suretiyle satılacaktır.
2—8 tonluk partiler halinde satılacak olan Şopstoklarıd geçici teminatı 240 liradır.
3 — 3.5 tonluk tortunun geçle! teminatı 100 llradlr.
4 — Şopstok ile tortu Eyüp Kadife depomuzda görülebilir.
5 — Açık arttırma 9.8.950 çarşamba günü saat 14 te Eyüp Kadife deposunda yapılacaktır.
6 — Bu işe alt şartname mılzeme servisinde görülebilir,
7 — isteklilerin teminatları ile birlikte belirli gün ve saatte
Eyüp deposunda toplanacak komisyona başvurmaları lâzımdır,
8 — Ofis İhaleyi yapıp yapmamakta serbesttir.10529
Teessürle bayılanlara. Çarpıntıya, Sinir buhranlarına PUEV&OL CEMAL 20 GAMASI DERHAL FERAHLANDIRIR. EVLERİNİZDE MUTLAKA BULUNOURUNUİ
Başkanlığından:
1 — Belediye hastahanesl için alınacak (69) kalcın İlâç malzeme kapalı zarf usulü ile eksiltmeye konulmuştur.
2 — Muhammen bedeli (34454) otuz dört bin dört yüz elli
dört lira (50) elli kuruştur.
3 — Teminatı (2584) İki bin beş vuz seksen dört Ura (081 sekiz kuruştur.
4 — Teminat. Belediye veznesine yatırılacaktır.
6 — şart name ve malzeme hştesl her gün Belediye Tutanak Müdürlüğü kaleminde görülebilir.
fl — ihalesi 21/8/950 pazartesi günü saat 10 da belediyede toplanan komisyonda yapılacaktır.
7 — isteklilerin 2490 sayılı kanunun 32 nel maddesi gereğince hazırlayacakları teklif mektuplarını belli günde saat on beşe kadar komisyon başkanlığına makbuz karşılığında vermeleri ve İhalede lıazır bulunmaları lâzımdır. (10371)
YÜZÜNÜZ
ÇAMAŞIR DEĞİLDİR
Gençlik vo gûrelı.gı-oifi. tenmırm h adıla yumuşaklığını muha* lora için beyaz ta-'bun yorma PURO 1 TUVALE T SABUNU rJtullantnıe.
Bol köpüklü-kofu kokulu
PURO
? Dahiliye Mütehassısı
Dr. Ihsan Karlıklı I
Kadıköy Süreyya Sineması I. yanında Nevzeınin sokak I
20. Saat 15 - 20. Tel: 691441
As. Tıbb.ye okuluna öğrenci alınacak
1950 - 1951 yılı İçin As. Tbb Okuluna giriş şartları. (Tabii*, Eczacı, Dişçi. Kim. Fen kolları»
Dilekçe, mezun olduğu yer dilekçede yazılacak.
Türk tabiiyetinde olmak vc hiç bir sut hail olmamak, evli veyu nikâhlı olmadığına dair belge, aşı kâgıdi-
Nüfus kâğıdı (l/Temmuz/949 da 23 yaşına girmemiş olmak ve As. çağına girmeden evvel yaş tashihi yaptırmış Isa soıı yaşı, girdikten sonra yaptırmış ise tashih yaptırmudan evvelki yaşı kabul olunur. As. çağına girmiş olanların yoklamalarını yaptırmaları şarttır.
Sağlam olduğuna dair tam teşekküllü As. Hst raporu.
Lise bitirme ve olgunluk diplomaları; (Fen kolundan pek iyi veya iyi, Edebiyat kolundan bitirme ve olgunluk pekiyi) Tahsili terk edenler ve daha evvelce As. Okuldan çıkarılanlar alınmaz.
As. Tbb. hangi koluna istekli İse Üniversitenin aynı koluna kayıt olduğuna dair üniversiteden alacağı belge
Üniversiteden ve Tıbbiye okulundan seçilecek bir komisyon huzurunda müsabaka İmtihanını kazanmak.
İmtihanlar: 1-lö/Knsım arasında yabancı dil, fizik, kimya biolojl derslerinden İst. As. Tbb. Okulunda yapılacaktır. Noterden taahhüt senedi (örneği gibi).
25 adet 4X6 ebadında fotoğraf,
Müracaat zamanı: 1/Tenımuzda başlar,, 1 Kasımda biter, Müracaat yerleri: As. Tbb. Okulu MdJüğü veya As. şb.ler. III ve daha yüksek sınıflardan naklen ve tercihan öğrenci alınacaktır II sınıfa öğrenci alınmaz.
Anavatan dışından girmeğe lstkelllertn yukarıdaki belge ve şartlardan başka ayrıca bir sene zarfında Türk tabiiyetine geçeceğine şahsL ve ailevi durumları üzerinde yapılncak tahkikatın nıüsbet çıkacağına dair taahhüt senedi vermeleri.
Senet örneği Okul Md.r.de görülür. (3317-10270)

Comments (0)