ÇARSAME1A 9 Kasım 194»
Sahibi: Necmccldin Sadak — Yazı içlerini fiilen idare eden: C. Bildik — Altsam Matbaası
j Milletlerin Garip Adetler i
Çocuk doğumundan evvel yapılan garip merasim
Hamile kadın evden çıkar, erkek doğuma
Sene 32 — No. 111«1 — Kati: her yerde M kuruştur.
üçler konferansı bugün toplanıyor 1950 bütçesi Tetkiki bitirilerek Bakanlar Kuruluna verildi
Müttefikler, garanti verilmek şartile Alman fabrikalarının sökülmesinden vazgeçmeğe hazır Ankara fi (Akşam) — Maliye Bakanlığı müsteşarı, bütçe u-mum müdürü ve umum müdür muavini, hazine varidat umum müdürlerinden müteşekkil bütçe komisyonu 1950 yılı bütçesi üzerindeki çalışmalarını tamam lamış bulunmaktadır, Komisyonun. ihzari mahiyette olan bu çalışmalarında Bakanlıklardan gelen bütçeler tetkik edilmiş ve bu bütçelere varidat bütçeleri de ilâve olunarak hazırlanan bütçe Bakanlar Kuruluna sunul muştur. Bütçe Bakanlar Kurulundu katî şeklini aiacaktr. Bu ay sonunda Bakanlar Kurulu bütçe- (Arkası sahtfe 8; sütan 5 te)
Paris 9 CRı — Amerika, İngiltere ve Fransa Dışişleri Bakanlan Achespn, Bovln ve Sohu-pıan bu sabah toplanacaklardır ■Üçlerin konferansı, iki gün silkecek ve Almanyaya takib edilecek siyasetle tazminat mukabilinde Alman fabrikalarının sökülmesini görüşeceklerdir. Batılı devletler emniyet bakını inci an münasip garantiler ve- rildiği takdirde, Alman fabrikalarını sökmekten vazgeçmeyi müzakere etmeğe hazırdırlar. Fransanın bu hususta takib e-deceğl hattı hareket, birçok tefsirlere yol açamak tadır. Schunıan dün Meclis Dış siyaset Komitesinde Üçler konferansında takib edeceği battı hareketi İzah etmiş, sonra Bevln'ie görüşmüştür. Fransızlar, gösterilecek her hangi tâvize mukabil Almanların garanti vermelerini tetiye-oöklerdir. Batı Almanya ile Sarı hö kûm e4 terinin Avrupa Birliğine tâli üye sıfattyle alınmaları meselesi hfilâ münakaşa ediliyor. Bugün komite, bu mesele hakkında bir tebliğ noşredecek-tta.
Başbakan cuma günü avdet ediyor
Şemseddin Günaitay ılıraflan bahsedenler bilsinler ki ben israf yolunu kapamağı vazife edinmişim» diyor
Başbakan Şenıseddin Gün altay nutuk söylerken
Cemil Sait Barlas, Paristeki konuşmalarından çok memnun döndüğünü söylüyor
Ankara 9 — Başbakan Şem-seddin Günaitayın perşembe ve yahut cuma günü Ege seyahatinden buraya dönmesi beklenmekledir.
Balıkesir 8 — Başbakan Şem-seddin Günaitay, bugün saat 15 te İzmlrden şehrimize geldi. Ba-likesire kadar bütün yol boyunca istasyonlarda halkın sevgi gösterileriyle karşılanan Başbakan, Akhtsardan geçerken istasyonda halkla kısa bir konuşma yapmak istedi. Fakat halk kendisini Cumhuriyet meydanına davet etti. Alan çok kalabalıktı. Başbakan, gördüğü fevkalâde sevgi tezahürleri karşısında halka teşekkür ettikten sonra demiştir ki:
«— 3izin aranızda bulunduğum şu anda büyük bir heyecan duyuyorum. Programımız sizi istasyonda .selâmlamakla geçmekti, Fakat İçten gelen heyecanınız ve duygunuz karşısında programımı bozmak zorunda kaldım. Sizin içinizde bulunarak geçireceğim kısa zaman hayalımın en mesut anlarını teşkil edecektir, (Alkışlar).
Sizden ilham almak bizi dalma doğruya götürür bir yoldur Bıtııin takib ettiğimiz siyasetin istikameti Türk milletinin iradesini yerine getirmektir diye hulâsa edilebilir.
Memleketin on parasını memleketin hayrı dışında sarfetme-ğe rıza gösterecek adam değilim. ıçok şiddetli alkışlar). Bütçede Eratları bahsedenler bilsinler kİ, bu İsraf yolunu a-çan ben değilim, taraf yolunu kapamayı ve bütçeyi memleketin salâh m a ve hayrına şarlet-megi vazife edinmiş adamım. İftiharla ve güvenerek söylüyorum ki memleketin korunması
yolundaki gayretlerimiz hayret verici neticelere varmıştır. Çocuklarımız, yani Türk ordusu dünyanın en yeni sllâhlartfle mücehhez bulunuyor. İlmi kabiliyetleri, zekaları. ve isLidatlan sayesinde bu yeni silâhları dünyanın en İleri orduiariyle hem-{Arkası sabite ! sütun ® dal
Celâl
Bayar
Eğedeki seyahatinden Ankaraya döndü
Ankara 9 — Demokrat Parti Genel Başkanı Celâl Bayar, Eğede yaptığı geziden Ankara-ya dönmüştür. Bayar, Somadan geçerken gazetecilerin sordukları suallere cevap vermiştir. Suallerden biri şu İdi:
— Cumhuriyet Halk Partisinin yakında toplanacak kurultayında İnönü, partisinin Genel Başkanlığını hukukan devam ettirecek olursa durum ne olacaktır?
Bayar şu cevabı vermiştir:
•— Durum endişe yaratmakta devam edecektir, D. p, dört senedenberi hu mesele üzerinde ısrarla durmaktadır.
Bununla beraber Devlet Reisinin ve makamının münakaşa mevzuu olmasın, kimse İstemez Çünkü Devlet Reisinin makamı ve şahsı temsil bakımından milletlerce dalma, hürmete lâyık görülür. Bunun her ne suretle olursa olsun zedelenmesi, bizzat milletlerin esas menfaatleri aleyhindedir.»
Necmeddin Sadak ve C. Sait Barlas Paristen döndüler
Sudak ile Devlet Bakanı Cemil uçaktan iniyorlar
Dışişleri Bakanı Necmcddin
Sait Borlaş
Avrupa Birliği İstlşâri Konse-seylnde hazır bulunmak: üzere bir hafta önce Patise gitmiş o-lan Dışişleri Bakam Necıneddln Sadak, dûn gece saat 1.30 da uçakla şehrimize dönmüştür.
Dışişleri Bakanını, Yeşilköy hava meydanında Vali muavini Fuat Alper, Emniyet müdürü Cemal Gölclan, ajans re basın mensupları karşılamışlardır.
Aynı uçakla Devlet Bakam
Manitada
Modern
Lavvrence
279 kişi öld(i, 500 kişi de kayıptır
Man İlâ fi (AF,), — 31 ekimde merkezi ManlUfi’yı hasara uğratan tayfun sebebiyle 47 kişinin evvelkilere zamlmeten öldüğü dün bildirtmiş böyiece filetin sebebiyet verdiği ölüm hâdiselerinin sayısı 2TO a yükselmiştir.
500 kişi kayıptır, cSan Vicen-le» adında bir motiırün batması üzerine 25 kişi boğulmuştur.
Nevyork Belediye seçimi
Nevyork 9 (AA) — (ACp) I Nevyork Belediye Başkanlığına
Cemil Salt Borlaş da Parlston gelmiş ve kendisiyle görüşen gazetecilere demiştir ki:
(— Mr. Hoffman’la temas ve konuşmalarımdan çok memnunum. Fransızlarla yapılan müzakereler sonunda Marslımı plânından memleketimize tiraj hakkı olarak 2 milyon dolar fazla aldık. Bundan başka 1-2 devletle de aynı neticeye varmak ümidiyle müzakere halindeyiz.»
Sağlık durumu biraz daha iyidir
•3am 9 (AP.) — Şamda suikasta uğrayan «Arab is tanın modern Lawrenee’i> albay Sdrling, bir gün evvelki haline nazaran •daha iyi bir dorumda» idi.
Karısının bildirdiğine göre, al bayın aşçısı olup ağır surette yaralanan Filistinli bir Arap, salı günü sabaha karşı saat 9 de ölmüştür.
nnmzet olan Cumhuriyetçi Newbold Morris Nevyork Belediye seçimlerinde kaybettiğini saat üç buçukta kabul etmiş ve rakibi şimdiki Belediye Başkanı demokrat William Otlwe- 1 yer'Ln kazandığını acıklanuştu»,
kadar diğer bir kadınla yaşar
Podnezyıılılarda çocuk diin-, yaya gelmeden, evvel batıl İtikatlar başlar. Kadının hamilelikli belli olunca, Samoa’da bu. büyük törenle kutlanır. Gilbert adalarında İlk doğum münasebetiyle gayet tuhaf merasim ya pılır. Hamileliğin İkinci ayının sonlarına doğru İhtiyar bir ka tün rahip tarafından 50 adet Hindistan cevizi kabuğundan bir ehram kurulur, bunun tepesine bir Hindistan cevizi ağacının yaprağı dikilir. Bunu müteakip hamile kadın bu ehramın yanına sertlen bir hasına üzerine yatar. Hindistan cevizi çekirdeğinden ve tanı sokanından yapılmış bir ekmketen 25 santimlik bir parça alır ve e-llnde yuvarlar, sonra, doğacak çocuğun sili nail yerinde olarak dünyaya gelmesi İçin dua ederek vücuduna sürer, çocuk oğlan olduğu takdirde İleride genç kızların sevgisini kazanması ve kız olduğu takdirde zengin ve-yahtft kahraman bir erkek bulması için dualar edilir
Bunu müteakip ihtiyar rahibe ekmekten, birer parça kopararak bir parçasını hâmile katlına ve bir parçasını da kocasına ve rir. Dördüncü günün sabahına kadar bu İhtiyar rahibe hâmile kadının yanında Hindistan cevizinden yapılan ehramın yanındaki hasır üstünde yatar, bu nu müteakip çocuğu evlâtlık e-dinmek isteyen kimseler müracaat ederler, zira süt verme za- 1 manı geçtikten sonra çocukların diğer ailelere verilmesi fide tur.
| H âmi BEK EM
Üçüncü ayda
Hâmilellğin üçüncü ayının sonlarına doğru ihtiyar kadınla
Baltık denizinde
Rus manevraları
Kızıl filo, bir Alman gemisi batırdı. Peyk memleketlerin Rusyaya ilhakı
lerin peyk, memleketleri ilhak için hazırlamış oldukları bazı plânlan kısım kısım tatbik sahasın* koymakta oldukları zannedilmektedir.
Buradaki siyasî çevrelerin kanaatlerine göre, şınıidye kadar siyasi ve iktisadi alanda yapılan baskı ve tehditler bir netice vermediğinden Kremlin şimdi bu ilhak plânının askeri kısımlarını tatbike başlamıştır. Sovyet mareşali Rokosovsky'nln Polonya Millî Savunma Bakanlığına tâyini de bu plânlarla ilgili görülmekledir Diğer peyk memleketlerine de pek yakında yeni Sovyet mareşallerinin gönderilmesine intizar edilmektedir.
Londra 9 (Nafen) — İtimat edilir kaynaklarda® alınan haberlere göre. Sovyetler Baltık denizinde manevralara arasız devam etmektedirler. Bu manevralara İştirak etmekte olau Kızıl Deniz birliklerinin Polonya limanlarından da istifade ettikleri bildirilmektedir.
Kızıl donanmanın manevraları esnasında Baltık denizindeki İsveç odalarına kadar sokulduğu ve bu arada bir Alman gemisini de batırdığı ilâve edilmektedir.
Sovyetler Baltık denişindeki (tus ve Polonya Umanlarını olduğu kadar kendi kontrolleri altında ohuı Alman limanlarını da sıkı bir kontrol altında bulundurmakla ve buralara kimseleri sokmamaktadırlar.
Mareşal Rokosovski
Londra fi (R) — Polonya
parlâmentomu. Sovyet Mareşali Rokosovsklnin Polonya ordusu Başkomutan İlgile Savunma Bakanlığına tâyinini tasdik et-miştlc. Mareşal, parlâmentoda Polonya mareşali üniformasını «iymlş, ayakta dlmüik durmuş ve hiç gülümeememiştir.
Amerikan sözcüsüne
Rokosovskl’nin Polonya Savunma Bakanlığına tâyini. Polon yayı açıktan açığa ve kıskıvrak Rus hâkimiyeti al Un t koymuştur.
Londra 9 (Nafen) — Sovyet-
göre
ve çocuğu
genç çift ve akrabaları gayri meskûn bir vere giderler, ihtiyar rahibe bir ağacın dibine yiyecek ve içecekleri koyar, ağacın etrafında çocuğu evlâtlık e-dlnecek mânevi baba ile hâmile kadın üç defa dolaşırlar, ve
(Arkası 4 üncü sahifede)
f-ıı:mjRa
Sakıt cenin
Adalet Bakanlığının hazırladığı yeni matbuat kanunu eskisinden daha sertmiş. Halbuki eskisi de tek partili devrin en koyu devresinde hazırlanan kanuna çifte kavrulmuş zehir zemberek maddeler ilâvesiyle Recep Peker hükümeti tarafından çıkarılmıştı:
Hangi siyasi şartlar ve şimdi artık iflâs eden hangi müfritlik cereyanlariyle Çi* kanldığı mîlletin hafızasındadır!
Buna rağmen. Adalet Bakanlığının veni hasırladığı kanun, o biber üstüne biber mevcut kanuna rahmet o-kutuyormuş: Yedi buçuk seneye kadar hapis cezalan mevcutmuş! Hem de elle tutulur cürümler için değil de tefsiri insafa ve siyasi temayüle bağlı müphem fiiller i-çin...
Bereket Başbakan, Adalet Bakanlığının bu kanun projesine taraflar olmadığını, o da tıpkı Amerikalı Lippman gribi, tıpkı Hüseyin Cahit gibi, tıpkı gazeteci mesleki! a star gibi düşünüp, a ayrı bir matbuat kanununun lüzumuna ihtiyaç duymadığını» söylemiş.
Demek hükümette böyle iki zıt cerevan var. Acaba hangisi lıak?
Devrin demokratik ve hürriyet periler ruhuna uygun
Nazım vapurunun anbarı çöktü
300 hacı İle ditti Cidde'den limanımıza gelen sadık Zade firmasına mensup Nâzım vapuru. rıhtım» yanaştıktan sonra pasaport muamelesi yapıldığı sırada hacıların bulunduğu baş ambar birdenbire çökmüş ve beş hacı ile İkinci kaptan ve telsiz memuru am- ----- --------
bâra düşerek yaralanmışlardır 1 olanı elbette haktır.
Gemi doktoru, derhal yaralı-j Kanunlar, asrın icapları-iftrın İlk tedavilerini yapmıştır.'na göre çıkarılmalı. Onun Liman idaresi, bu çökme hâdl- »ÇÜ», veni lisan daha şimdi-sesinin sebepleri hakkında tuh- ,jır sakıt cenin ınauza-kikat yapıyor. | arzediyor.
9 Kasım 19 .'!)
Sahlfe 3
Küçük şeyler ama
İstanbul meyva piyasası durgun
Boluda zelzele
Köprü derdi
henımiyetle üzerinde durulmıyan, ihmal edilen bazı küçük hizmetler vardır ki hepsi bir araya gelince şehrin hayatım bulandırıyor.
İskele hunallannın bir disipîiu altına alınamaması resmi makamların meşgul olmadığı kütük İşlerden biridir. Ankara freninden iki valizle Haydarpaşa vapuruna binen vatandaşı köprüye yaklaşırken bir düşüncedir alır: Hamallar elimdeki valizlere kimbilir nasıl saldıracaklar? Valizlerim kimin elinde kalacak? Kapıp gidenin peşini kovahyabüecek miyim? Acaba kaç paradan tutturacaklar? /ft-aba polislik olmadan yakamı kurtarabilecek miyim?
Bütün bu sualler Ankaradan gelenin olsun, uzak kıyılardan gelen vapur yolcularının olsun yüreklerinde bir endişedir; bir helecan mevzuudur, bir sıkıntıdır. Valizler, sepetler hakikaten kapanın elinde kalır. Kim aldı, nereye götürdü kovalamak, sonra da paraya sıra gelince çekişmek, polislik olmak, küfürler dinlemek mü taddır. HaTbuki medeni bir şehirde ohmyacak şeylerm başında bunlar gelir.
Yeni vali ve belediye reisimiz doktor Fahreddin Kerim Gökay şehrin asayişi üzerinde dururken bu noktaya da ehemmiyet vermiş. İskele, istasyon ve sair umumî yerlerde hizmet gören belediye memur ve müstahdemleriyle hamalların yeknasak elbiseler giymeleri, kasketlerinde numaralar taşımaları, belli bir yerde durmaları İçin kaj-makamlara emir vermiş.
Eğer bu emir dikkatle yerine getirilirse vatandaş bir sıkıntıdan kurtulacaktır. Bunlar küçük şeylerdir a-ma şehri yapan da bunlardır. Şevket ItADO
Bol vb ucuz olmasına rağmen meyvanın bir kısmı satılamayıp çürüyor
Halk korku ve heyecan içinde
Köprü halkın malıdır, halka işkence için alet olmamalıdır
Yol şebekemiz 35
bin km. olacak
Amerikan yardım heyeti yollar kısmı müdürü M. Hiltsin beyanatı
On beş gündenberl şehrimiz ya eşhasa olan borçlarını ödi-meyva piyasasında mühim bir durgunluk hüküm sürmektedir. Şehre geçen senelere nispetle adamakıllı bol ve ucuz meyva geldiği halde bu malların bir unsur, mal bolluğundan doğan inamı şatılamayıp çürümekte- flat düşüklüğü değildir. Verilen dlr. ilgililer bu durgunluğu İzah malûmata göre toplama, am-ederken müstehlik küllenin iş- barlama, sandık vo nakliye üc-tlra kabiliyetinde görülen a- retlerl de mahsul Haliyle bera salmaya dikkati çekmektedir- ber düşmüş olsaydı müstahsil ler. Filhakika bu sebep öyle bir yine sarar değil, kâr edecekti rol oynamaktadır kİ. senelerden Fakat mahsul bolluğu ve uou*-beri bu derece ucu? meyva gö- luğuııa mukabil bu masrafların rûlmediğl halde mallar ümld e- mâküsen mÜleniMİp şekilde dildiği gibi satılomamaktadır. yüksek oluşu müstahsil aleyhine j ’ Bugün meyva ve sebze hâlin- zarar tevlld etmiştir. Hattâ bu de toptan flatler şöyledir: Üzü- yüzden müstehlik kütle bile da- , mün kilosu, cinsine göre 15-40 ha ucuza yiyebileceği mala nls-kuruş, elmanın kllosa 15-110 peten yüksek bir bedel ödemişinmiş armudun kilosu 20-80 tir. Bu işte kazanan zümre, a-kuruş mandalina İzmir çeklr- ra da mutavassıt rolü oynayan deksiz adedi 8-18, mandalina tüccar olmuş ve onlar nakliye Rize 3-Ö, mandalina Bodrum vtsalr ücretleri 5-10 kuruş portakal Mersin Ya- koydukları satış flatı sayesinde fası sandığı 8-9, Hatay tatlı pa- bir yandan müstahsile az para keti 7-8, Alanya sandığı 9-13 ödeyip, diğer yandan müsteh-lira yani portakalın tanesi cin- Ukten fazla para alarak kâr et-slne göre ortalama 6-20 kuruş, menin yolunu bulmuşlardır, kestanenin kilosu 32-35 kuruş. Filhakika müstahsil malını pa-ayvanın kilosu 15-30 kuruş 11- zarda yani meselâ îstanbulda monun sandığı 7-8 lira, tanesi bulunan kabzımala emanet u-ortalama 5 kuruş muşmulanın sulüylc yollamakta, kabzımal da kilosu 15-28 kuruş. bu malı saltıklan sonra nakli-
Bu toptan fiatlcre yüzde otuz ye masrafı, komisyon ve hâl
yememiş, bu yüzden sezonu zararla kapamıştır.
Ancak köylünün zarar görmesinde rol oynayan başlıca
Bolu 8 (A-A.) — Saat 1*1,48 de beş saniye süren çok şiddetli bir deprem oldu. Halk heyecan ve korku İle sokaklara fırladı. Boluda hasar olmamıştır. Depremin civarlardaki tesiri hakkında henüz bir haber alınmamıştır.
Bolu 8 (AA) — Bugün saat 18,45 te ikinci bir deprem daha kaydedilmiştir. Halk büyük bir korku ve heyecan içindedir. Hasar yoktur.
Devrek 8 (AA) — Bugün saat 17,46 ve 17.46 da orta şiddette iki deprem olmuştur
Adapazarında fırtına ve zelzele
Adapazarı 8 (AA» — Bugün saat 14,30 ■ doğru şehrimizde şiddetli bir lodos fırtması başlamış Ve saat 17,48 te de orta şiddette bir deprem kaydedilmiştir. Hasar yoktur- Fırtına devam etmektedir.
hesap ederek
Atıf Ödül
Kemal Silivrüinin iddialarını reddediyor
İstanbul milletvekilliğine seçilen Atıf ödülün mazbatası Mecliste görüşülürken, Kemal
İstanbul’un ezelî bir köprü derdi vardır. Köprüler geç açılır, geç kapanır. Bu yüzden yolcular trenlerine, vapurlarına yetişmekte, iş sahipleri erkenden İşleri başında bulunmakta güçlük çekerler... Bundan herkes şikâyetçidir, biz birçok defalar bu şikâyete tercüman olduk, fakat dinletemedik. Yeni vali ve belediye başkanı Prof. Fahreddin Kerim Gökay, halli İçin bir parça hüsnüniyet ve takip fikri yeten bu İşle meşgul olacağını vadettl Fakat bu vaadin tahakkukuna intlzaren halk sıkıntı çekmekte devam e-diyor.
Köprüler şimdi sabah saat altı buçukta kapanıyor. Bu saat çok geçtir. Çünkü Adapazarı postasına yolcu yetiştirmek û-zere Köprüden saat 6,30 da bir vapur kalkar. Gene 6,30 da Sirkeciden tren vardır. Bunlara yetişecekler sandalla geçmeğe mecbur oluyorlar. Kış kıyamette çantalar, diğer eşya He birlikte sandalla geçmenin güçlüğü meydandadır.
Son zamanlarda hava seferleri çoğaldı. Bir kısım uçaklar sabaha karşı geliyorlar. Bunların yolcuları da karşı tarafa geçmekte güçlük çekiyorlar.
önümüz kıştır. Havalar ekseriya fırtınalı, rüzgârlı, akıntılı olacaktır. Bunlar Köprünün vaklnde kapanmasına İmkân bırakmaz, bu yüzden de geclk-
meler olur. Dün hava pek iyi olduğu halde Köprü yediye yirmi beş kala kapandı. Beyoğlun-dan gelcD bir kısım vesait geri dönmeğe, bir kısmı Köprü başında beklemeğe mecbur oldu.
Köpriı belediyenin, halkın .malıdır. Halka işkence için illet olmamalıdır. Belediye Köprünün açılıp kapanma saatlerini halkın gidip gelmesine zarar vermiyecek Btırette tâyin etmelidir. Bu da Uk taraf arasında münakalenin hemen tamamen İldir. Bu da İki taraf arasında olabilir. 11
Köprülerin halka işkenet o fi Jacak saatlerde açılıp kap:'n fi ması, evvelce yazdığımız Abdülhamİl zamanından l:alt| ma bir usuldür. AbdülhamitO donanmanın toplarını Yıldıza— çevirerek kendisinin hal't-dil-Q meşinden korktuğundan harb— gemilerini Hailce, iki köprununjJ gerisine sokmuş, bunların ge-Q) celeyin gizlice Haliçten çıkına-^ larına mâni olmak için köprü-Q) Herin açılıp kapanma saatleri (D nln tâyinini meclisi vükelâva^— havale etmişti.
Meşrutiyet İlân edildi, Cum«Q hurlyet rejimi kabu* edildi, bu*Q na rağmen köprülerin açılıp® kapanmasını hâlâ belediye de-(0 gll, Ankaradan aldığı emirle li-JD man idaresi tâyin ediyor. BıÇJ mantıksızlığa artık son vermek, lâzımdır.
Vaşingten 8 (AA) — «tJsls»: Türkiyeye yardım heyeti yollar kısmı müdürü Hllts, Vaşing-tonda mühendisler birliği senelik toplantısında söylediği nutukta demiştir kİ:
Türk hükümetinin teşebbüsü ve Türkiyeye yardım heyetiyle yaptığı sıkı işbirliği sayesinde yol ve köprü inşaat, hakkında bir program tanzim ederek tatbik etmek imkânı hasıl olmuştur. önümüzdeki beş sene İçinde kesif bir motorlu nakliye sis temi kurulabilecektir. Bu da hiç şüphe yok ki Türkiye Cumhuriyetinin bütün bölgelerinin iktl-saılen faydalanmasını sağiıya-eaktır.
Yollar İçin, uzun vadeli, tedricen tatbik olunacak bir program hazırlanmış ve memleket ölçüsünde bir yollar idaresinin esasları konulmuştur. Bu program Türk hükümetinin ve Türk mühendislerinin kendi teşebbüs leri. maharetleri, kabiliyetleri ve ç a taşmalar iyle ve Amerikan yol h;ye tiyle idame ettikleri temaslarla kabil olmuştur,
Türk halkının menfaatini, ticaretin ve zlraatln gelişmesini ve memleket güvenliğinin sağlanmasını düşünen Türk hükümeti. milli İhtiyaçlara tamaml-ie Uygun umumi bir ulaştırma riyaseti tatbik etmek İstiyordu. Amerika kongresi birleşmiş milletleri ıı hareket tarzına uyarak 1M7 de «Türkiye ve YunaniBta-r>a yardım programı» adı verilen kanunu kabul etmesi üzerine aynı yılın 12 temmuzunda Türkiyeye yapılacak yardım hak kında Türk ve Amerikan hükümetleri arasında bir anlaşma imzalanmıştır. Türkiyeye verilecek i00 milyon dolardan 5 milyonunun yolların yapılmasın da kullanılması kararlaştu-ıl-BUŞtir. 1047 yılının ekim ayın-dada Amerikan yollar idaresinin Türkiyeye ehliyetli ve tecrübeli mühendislerden mürekkep bir heyet gönderilmesine karar verildi.
Bu çok luaa müddet İçinde pek büyük terakkiler elde edildi: Türkiyenin bütün yol şebekesinin bir haritası yapıldı, u-mumı münakalât hakkında İptidai bir etüd yapıldı, 20 bin kilo metre uzunluğunda bir milli yol şebekesinin yapılması tasvip e-dildi ve 21 bin* kilometre uzunluğunda vilâyetler arası yolların da projesi tosblt edildi. Milli yolların uzunluğu Derde 35 bin kilometreye çıkarılacaktır.
Mr. Hllts, Amerikan heyetinin. Türkiyede gerek bayındırlık Bakanlığı gerek Tarım, Maliye, Ekonomi ve Ulaştırma Bakanlıklarından samimî ve seri İşbirliği gördüğünü Amerikan mühendislerine bildirmiş, İstanbul ve Ankara Üniversiteleri tarafından hazırlanan muhtelif teknik etüdlerden fazl&slyle faydalandığını ve memleket İçin
de halkın yaptığı seyyahatler, yağmur durumu, hububat İstihsali ve İstihlâki ve muhtelif ziraat usulleri hakkında İstenilen bütün esaslı ve doğru malûmatın derhal heyete verilmiş olduğunu belirtmiştir,
Mr. Hllts kabiliyetli bir çok Türk müteahhidinin yol İnşaatına girişmiş olduğunu ve Amerikan malzemesi kullanılmasının bazı ahvalde eski çalışma usullerine nlsbctle yüzde 40 ilâ 50 bir tasarruf sağladığını söylemiştir.
Bu programın gelişmesinde başlıca unsurun Türk makinistinin ve Türk işçisinin İntibak kabiliyeti olduğunu tasrih eden Mr. Hilst 650 den fazla Türk İşçisinin Amerikan yol teçhizatını kullanmağı ve tamir etmeği öğrendiğini kaydederek sözlerini şöyle bitirmiştir:
«İşte bu karşılıklı yardun ve İşbirliği zihniyetidir kİ programın muvaffakiyetinde âmil olmuştur.»
Amerikaya 28 ziraat mühendisi gönderilecek
Ankara 9 (Akşam) — Masrafları Marshall yardım tahsl-satindan ödenmek üzere Ama-rikaya ziraat mühendisi gönderilecektir. Tarım Bakanlığı, ihtisas yapmak üzere gidecek olan bu ziraat mühendislerinin göaderilebllmcsl etrafında teşebbüslere girişmiştir. 28 mühendis gönderilmeli karariaş-mıştur.
zn-rn edilerek Kooperatifler Bir- resinin! bundan düçüp geri ka-. SUlvrilInin, askerlik yapmadı-Hğinin şehrin muhtelif yerle- lan kısmı müstahsile İade et-|^*n(^ar> öalıisle mazbatanın ko-rindeki 6 dükkânında peraken- inektedir. Bu suretle aradaki' “üsyona iade edildiğini yazmış-de satışlar yapılmaktadır. Şeh- nakliye ve sandık masrafları
rin her yanında bulunan mey- »z olduğu takdirde müstahsilin! Şehrimizde bulunan ve dün va ve sebze dükânlannda ise eline rlaha çok para geçeceği ’ akşam Ankaraya dönen Atıf ö-flat semte göre değişmektedir, ve herhalde bu yılkl gibi zarar dül. İtiraz hakkında şu beyanat-Aneak kooperatif dükkânlarının etmiyeceği anlaşılmaktadır. ' ta bulunmuştur: civarındaki meyva ve s dükkânlarının İletileri de koo» üeki nakliye peratlf dükkânı rainin flütlerine başka boş sandıkların tekrar müsavi hattâ bazı yerlerde re- müstahsilin eline dönüsünde de kftbet gayesiyle daha da düşük- köylü miihlm nakliye masrafla-tûr.
Sebze flatiert de yine hâlde ve toplan olarak şöyledir: Ispanak kilosu 18-22 kuruş, domates 15-20, çalı fasulya 40-50, ayşe kadın fasulya 35-45, kabuk 40-50, pancar 13-15, patlıcan 40-50, lahana 7-8, pırasa 8-12 kuruş, havuç demeli 10-12 kuruş.
Diğer taraftan yetkili çevreler tarafından bellıUldlğlne göre bu yıl meyva fitillerinin bu derece ucuz olması müstehlik kütlenin işine yaramakla beraber müstahsilin kısmı küllisini zarara sokmuştur. Meyva Hallerinin ucuzluğu yüzünden, meselâ armudun küfesi bundan bir hafta önce İzmlrde 50 kuruşa kadar satılmış, bu kadar u-cuza gideri malını satarak köylü, bankalar, kooperatiflere ve-
arının mıııu;iiıııaK.ı.ucur.
sebze Halbuki malın buraya gelişin-1 |too- deki nakliye masraflarından
ı rı ödemek zorunda kalmakta- ' dır. Meselâ bir boş kabın iadesi I İçin demiryoluna 20-35 kuruş, * denlzyolundaysa d&ha yüksek bir ücret ödenmektedir. Boş kablann ladesi zaruri ve köylü için hayati mahiyette olduğundan bittabi köylıl bu masrafa da katlanmakta, dolayıslyle | büsbütün ağır bir yük altına girmekte, üstelik bu kablar İade edilirken ekseriya yansı kırılıp döküldüğünden müstahsil için yeni bir masraf kapışı daha açılmaktadır.
Bu hakikatleri belirten yetld-ııier, meyva ve sebze flatlerinde hem bir istikrar temini, hem de köylünün zarar etmemesi İçin hükümetin hiç olmazsa nakliye ücretleri mevzu undu İcap eden kararlım olması lüzumuna işaret etmektedirler.
Slovakyada tevkifat
32 kişi casusluk suçile tevkif edildi
Anarşistlerin suikasdı
Askerlik durumum kanun hükümlerine tamamen uygundur. 358 sayılı kanun gereğince ihtiyat er durumundayım Ben ihtiyat erlerin yapması lâzımge-‘J( | len müracaatları ve yoklamamı “ ' yaptırdım. Millî Savunma Bakanlığına da askerlik durumumun tetkikini, hizmet İfa etmem icabedlyorsa şevkimi dUekçe ile istedim. Bağlı olduğum minU-kadakl yaşıtlarım ihtlyatlık hlz metl için çağırılmadıklarından benim de başka bir muameleye1 tâbi olamıyacağım lesblt edildi.' Görülüyor ki ortada kanuna aylan ve emsalim İçin yapılandan başka hiç bir muamele mevcut değildir.
Kemal SUivrUlnta zikrettiği misallerde hizmete davet ve a-deml İcabet vardır. Benimse hlz met durumum tesblt ve gerekirse şevkim İçin dilekçe ile müracaat etmiş ve askerlik mua-melelerile İlgili makamlar nez-dlnde gereken muamelelerim yapılmış durumdayım. B m. Meclisinde ilgili komisyon işi tetkik edecek ve umumi efkân tenvir edecektir.
(Baş tarafı 1 inci sahifede) ayar surette kullanmayı öğrenmiş bulunuyorlar.»
Başbakan, bundan sonra iktisadi sahada alman tedbirleri izah etmiş ve nifak değU vifat İçinde yürümeyi, memleket çocuklarının birbirlerini sevmelerini ve desteklemelerini, birlik dairesinde ilerlemeğe çalışmaların! tavsiye etmiştir.
Balıkesirde
Balıkesir 8 — Başbakan Şem-seddin GünaJtay, Balıkesirde nutkunu Halkevi salonunda söyledi. Nutuktan sonra parti binasına giden Başbakan, vilâyete tabi İlçe, nahiye ve köylerden gelen heyetleri kabul ederek geç vakte kadar kendileriyle konuştu. Akşam belediye tarafından şereflerine bir ziyafet verildi. Başbakan yarin (bugün) sabah Çanakkale ve İlçelerini gezmek üzere Balıkesirden ayrılacaktır.
Başbakan Halkevlnde had ettiği nutkunda demiştir ki:
(— İdare mesuliyetini üzerime
BORSA
îalanbul BoWınlm 7711/194'1 Halleri
ÇEKLER
Bayındırlık Bakanının açıklaması hakkında
Bayındırlık Bakarı ç* dalan Anadolu Ajansı vasi fasile şehrimiz gazetelerinde çıkan
Şevket A-, dündür.
Prag 8 (AA.) — (Arp) Yayınlanan bir reamî tebliğe göre, Slovakyada 32 kişi tevkif edilmiştir. Bunların Slovak de-1 mokrat partisi eski saylav kırın-' dan Karel Fuita’ın İdaresindeki bir casusluk şebekesine dahil bulundukları tebliğde tazrlh e-
Cenova'daki İspanya konsolosunun odasına bombalar atmışlar
Cenova 8 (A.A.) — United Press: Dün gece henüz şahsiyetleri lesblt edilmemiş olan üç anarşist, ispanya Başkonsolosluğuna zorla girerek dosyalan ateşe vermişler ve konsolosun o-| dasına da el bombalan atmışlardır. Bundan sonra konsolos-Tebligde ayrıca Bildirildiğine hanenin bayrak direğine bir a-" •' 1 narslst bavrafiı çekmişler ve
bir haber hakkında açıklamada RÖte’ Kftrel Fdltu ve 8ynı Par’, ”ari5|sl bulunmuştur. Bakan, Ömer İ-nönü’nün 700 lira maaşla ba-
tiye mensup diğer bir snvlnv' olan Jan Beııdik, Balı Alman-'
kaçmışlardır.
Polis daha sonra bu üç kişi-
uuuu uuıı ıuu ııın ınungju uii- uu.ı narııaıı-. * uıı.ı ucum (1171*1 uıl uç KİŞİ-
yincbrlık bakanlığında bir va- y3'?» hicret edip ovada İkamet den birini yakalamışsa da diğer 'eden CekfMİnvnİrinrr’n-n miirnlr- İlcisi Pİl» rronm.mlcllr Dölle- fnrf.
«ifeye tâyini hakkında gazete-'«den Çekoslovnklarc’nn mürek- ikisi ele geçmemiştir, Polis ted-cllerle görüşmediğini, yalnız kep bir grup hesabına çalış-gazetemlzden bir orkadaşıimıza'makta 'diler-îslanbula hususi işler! için gel-1 Bu gurupün başında yine dlğinl beyan ettiğini söylemek-, Slovak demokrat partisi eski tedir. Filvaki cumartesi günü şayiftvlarından Mlşel Clbrin
bayındırlık müdürlüğünden ÇJ-, bulunmaktadır. Tevkif edilon-karken evvelâ arkadaşımız Şev-1 Jar arasında Kosiec adında bir ItM Adalar'. V ı ftVjfcatı b|r olc] s|,b|bj ye b|r
hayli memur bulunmaktadır.
hişçilerln konsolosluk mensup-
ket Adalan'a yaklaşarak kendisini tanıttıktan sonra İştahlınla geliş sebebini sormuş ve diğer baz> iğler hakkında İzahat rica etmiştir.
Bakan. İstanbula hususi işleri için geldiğin), konuşmağa vakti olmadığını Büyüyerek arkadaşımızdan ayrılmıştır. Bu sırada onu bekliyen diğer gazeteciler kendisinden Ömer İnönü’nün yüksek maaşla tâyini hakkında İzahat İstemişlerdir.
Mimarların dilekleri
Vali dün mimarlar birliği heyetini dp kabul elmiş ve onların dileklerini gözönünde bulunduracağını fakat kendilerinin de Belediye nizam ve kanunlarına çolc sıkı bir surette
I lânnı bir odaya killtllyerek İşlerini gördüklerini açıklamıştır
' İtfaiye teşkilâtı ateşi söndürmüş ve gene polis tarafından bildirildiğine göre, hiç kimse yaralanmamıştır Her ne kadar yangın blnsvı tatarJb etmemişse da bazı çok mühim evrak yanmıştır.
Tedhişçilerin İkisinin İtalyan Ve üçüncüsünün de İspanyol olduğu bildirilmektedir.
1950 bütçesi t (Baş tarafı 1 inel salıifede) yi Büyük Millet Meclisine tevdi edecektir. Bu yıl bütçenin esbabı muclbesl. modem memleketlerdeki denemeye uygun o-lacaktır.
Devletin resmi İşler İçin yaptığı masraflarla umumi mahiyette olan masraflar ve merkezle taşra masrafları ayrı ayrı gösterilecek, masrafların u-nıumî seyri hakkında esaslı ma lûmatı ihtiva edecektir.
Bundan başka bütçede ekonomik ve malî vaziyetimize dair mufassal malûmat, rakamlar ve tahliller de bulunacak ve masraf listesi şekli Itlbarile e-sasiı bir çok yenilikleri İhtiva edecektir.
Bugüne kadar muhtelif gazetelerde yeni bütçe hakkında çıkan haberlerin asılsız olduğu bildirilmekledir.
lx>«j4ra • Sicilin
New York 100 Dolar
Parla 180 Fransa V. stokholm 100 teveç Kr. M
Çenene 100 İneç F.
Ajne&tcı dam 100 Florin 73
Brüksel 100 Briçi* »F,
Llsbon 100 Ekıkudca 9
ESHAM VE TAHVİLAT
% » FAİZLİ TAHVİLLER
Sivas • firturum 1
1841 Demiryolu D
1841 Demiryolu i
Sivas - Erzurum 2-7
1011 Demiryolu İH
M1UJ MOdDfM
Mim MUılatna H
Milli Müdafaa ÜJ
MUH Müdafaa IV
»70 SO.MS 20.05
Sİ M>
1975
30.30
20.57
20.90
% t FAİZLİ TAHVİLLEB
Kalkınma i Kalkınma il Kalkınma m M8 KUMaa ı MS İstikrazı U İMİ Demiryolu VI
% S FAİZLİ TAHVİLLER 1933 Ergani 1933 İkramiyen
UU11 MOdafoa Demiryolu rv Demiryolu V 1919 ikr.
86-75 UG5O OT.— O6.«3
W,75
% «.» FAİZLİ TAHVİLLEB
U M9 tahvili es30
Tohumluk tevzii
Ankara 9 (Akşam) — Tarım t Bakanlığı tarantıdan köylüye . yapılan tohumluk buğday tah-I sisi 141,222 tona yükselmiştir.' ' Bugüne kadar bu miktarın 110 ‘|bln tonu tamamen tevzi edU-
TL_t-'uM_İ | mişllr. Bu suretle mevcut to-
NOR"£P PFFfFT? huın'.ııîun yüzde 90 ı, bu yıl ku-
' ‘ V “ ' ! raklığa maruz kalmış bulunan
Paris, mesleki tetkik seva- Ort« Anadolu bölgesi başta ol-1
çu.»
ŞİRKET HİSSELERİ
t Bankası 11»50
ıHnsı 25.00
Mvl Banka» 5.10
çimen». ic.no
SAHRArLARDA ALTIM
aldığım zaman kendimi başlıca İki büyük mesele karşısında bul dum. Harb yıllarının icabı ola-• rak az çok gevşemiş durumu i nizam altına almak yeni girdi-; ğimiz rejimi memlekette bir hu
■ rur vasıtası, bir İtilâ merdiveni
■ haline sokmak, ondan sonra da ; en büyük mesele olan bütçeyi
nlzamlamak. Bütçede tâklbet-tiğlrn esas, halktan toplanan paraların — kİ bu ancak milletin refakı, memleketin itilâsı, , yurdun korunması için alınmak tadır — münhasıran ve münhasıran yerine hasretmek oldu. Vergileri vatandaşların servetlerine göre ayarlamak başlıca amacım oldu.
Gelir vergisi ile büyük bir içtimai adalet esasını kurmuş ol-, duk.
Bütçeyi tevzln ederken’ halktan aldığımız paraları halkın menfaatine, memleketin yükselmesine kuvvetlenmesine hasretmek oldu. Bundan dolayıdır kİ bu gaye haricinde her hangi bir konu için on para sarfet-memeyl esas ittihaz ettim. Bazı İhtiyatlara dayanan lüzumsuz paraları kestim. İradımızı en zaruri İhtiyaçlara sarfı düstur edindim,»
Bundan sonra vatandaşlar a-rasında birlik lüzumunu ileri süren Başbakan, Devlet Reisinin bu hususta sözlerini hatırlatmış ve demiştir ki:
— Particiliği fikir işi. düşünce işi yapar karşı karşıya geçerek aklımızı, bilgimizi rehber ittihazla memleket İşlerinde karşılıklı münakaşa usulünü tutarsak cn doğru yolu buluruz. Devlet başkanı da bunu tavsiye ediyor.»
Halk idaresinden bahseden Başbakan:
«Halk İdaresi demek vatandaşın bilerek, düşünerek verdiği reyin sandıktan olduğu gibi çıkması demektir.» demiş ve hitabesini şu sözlerle sona erdirmiştir.
«— Bir millet tekümül edebilmek İçin bir taraftan maddi, di ğer taraftan manevî iki kuvvete Istlnad eder. Biz bu İki kuvvetin de tahakkuku için sarfı mesai ediyoruz. Bir millet ferd-lerl kudslycte inanmaz, Allahın yardımına güvenmez kötülüklerinin cezasını göreceğine İnan mazsa böyle bir lçtlmadi heyette ahlâk olmaz, ahlâkın temeli kııdslyet duygusudur. Bunu genişleteceğiz. yapacağız, ahlâklı millet olarak ilerllyeceğiz, Mem leketi yükseltmeğe uğraşacağız. Bu yolda hepiı.izln yardımını isterim. Allah hepinize, hepimize yardunej olsun.»
---------- m,, ou.vvvv- rurıs, ıni'si leııcıı: se,„ riayet etmeleri Icnbelllğinl ha- hatiıu!?n avPct etmiştir. r hrlatmıştır. | Erzurum H.ın No. ö İstanbul tıimakLadır,
Gulden
»j.m» «w»uu:u uoıgesı noşca Ol- sıer|(n mnk üzere biilün çlfçllere dağı- kuim"
Şanslar
Uludağda yangın
Bursa 8 (A A.) — Bugün U-ludağ’m kuzey tarafındaki gürgen ormanlarında yeni blı
ra «a yangın çıkmıştır. Şiddetli rüz flsa' gâr yüzünden yancının bilyü-«lm t medncleh korkulnıafet RcUr.
SîihFfp 3
AKSAM
9 Kasını 1949
plKSÂ'M^AKŞAMizl
Güzel kadın
çampı.yoa »porcu
Güzellikleri aayesinde cemiyetin türtti naz ve nimetleri yle beslenen kadınlar. — ne gariptir ki. — kuvvetleri sayesinde kalbur üstü kalan pehlivanlara, sporculara pek benzerler. Hiç bir münasebetleri yokmuş gibi durur ama, çok alâkalan vardır. Esasen güzellikle kuvvet’iıı bir akrabalığı olduğuna güre: güzel kadınla şampiyon sporcu, ..gençlik,, çağında birleşiyorlar. Mukadderat birliği icabı, sonradan bahtları sönüyor. Güzellikle ve kuvvetle alâkası olan her şey. orta yaşlılıkta tedenni ediyor, ihtiyarlıkta ise perişanlık halini alıyor.
İhtiyarlamağa yüz tutan güzel bir kadın gibi, kırkını geçen bir şampiyon da hepimizi çok üzer. Sabık güzel bir kadın, âlemin «perestiş-kâr» nazarlarından mahrum kalıyor; ancak itinalı bir anne, şefkatli bir nine, ikramcı bir ev kadını, hayır cemiyetlerinde faaliyet gösteren bir sosyete kadını olarak hâlâ kalbur üstünde kaı mağa çabalıyor Tıpkı onun gibi, sabık ivi bir sporcu da. antrenör oiacak, kulüp idarecisi olacak, yahut mene-cer olup Taşıyacaktır.
I âkın, eskiden güzel olan kadın için de. mütekait şanı pivon için de. bu. ancak hakikî varlığın bir kesifinden ibarettir. Nerede o takdir-karltklar. o kurlar, o hayranlıklar?. . Ve nerede (• makaleler, o resimler, o alkışlar?
ihtiyarlamış güzel kadını. mübarek aile miiessesesi, kadrosu içinde himaye etmekte ise de, ihtiyarlamış sporcuyu himaye edebilecek teşkilât —haddizatinde — yoktur. Çünkü antrenörlük, kulüp idareciliği, meneçer-lik vesaire, bambaşka bilgi ve melekeler isteyen teknik, ticari yahut reklâmcılığa muhasebeye, muaşerete müteallik nesnelerdir. Birinci derecedeki bir sporcuda bu meziyetler bufunmıyabıhr. Halbuki şampiyonluktan u-tak kalmış bir takım sporcu yardakçılarında bu evsaf bulunabilir.
Böylece, hayatını spora verdiğimiz ve uzun zamanlar baş tacı ettiğimiz bazı delikanlılar mağdur duruma düşebiliyorlar. Bizde «Amatör sporculuk» ismi altındaki sporculuk, bazı teşekkülleri yahut şahıslan refah içinde yaşatabiliyor. Fakat hakiki elemanlar, Mersinde gazino açan Mersinli Ahmet gibi; spor malzeme mağazası kuran bazıları gibi vaktinde derlenip toplanmazlarsa. kocamış dünya güzellerinden beter derekeye düşüyorlar.
Celâl Atikle Yaşar Doğu da dünya turuna çıkıyorlar -mış. Amatörlük esasları buna müsait midir? Değilse, yarı profesyonellik yerine, samimî surette hakikî profesyonel spor teşkilâtını diğer memleketlerdeki gibi vücuda getirmeliyiz. Öyle gene ■erimize muvallakıvetlerııv den faydalanmak fırsatını vermeliyiz. Çünkü spor temaşası. bugün artık cemiyetin feragat edemiyeccği bir emrivâkidir. Bu kurullar etrafında yiiz binlerce lira, milyonlarca lira dönüyor, daha da dönebilir. Kazanç sağlayıcı başka meslekle; i bırakıp bütün mevcudiyetleriyle sporun diğer memleketlerde profesyonel olan kısımlarına sarılan gençlerimizi beyhude heder etmemeliyiz kanaatindeyim- O cins sporları da. nihayet bir iktisas, bir meslek, bir geçini vasıtası saymak zaruretiyle karşı karşıyayız.
Böylelikle. profesyonel sporcu ve amatör sporcu bi-
Nüfus
sayımı
Belediye »ayımın 1951 de yapılmasını istiyor
Her beş senede bir yapılması kanun icabı olan nüfus sayımının dnümüzdeki yılda yapılması kararlaştırılmış ve buna alt hazırlıklara başlanmıştır. Vilâyet nüfus müdürü, vilâyet ve belediye ile ve diğer dairelerdeki alâkalılarla mütemadiyen görüşmeler yapmakta ve icap eden hazırlıklarla meşgul olmaktadır.
Bununla beraber, vilâyet ve belediye önümüzdeki sene ayni zamanda milletvekilliği, belediye ve muhtar seçimlerinin de yapılması icap elliğinden nüfus sayımının bu işleri aksatacağı düşüncesiyle buna taraflar değildir. Fakat bu husustaki kanun değiştirilmek.-lzln sayımın geri bırakılması mümkün olmayacağından belediyenin, nüfus sayımının 9S1 senesine tehir edilmesi İçin hükümete müracaat edeceği haber verilmekte ve ayni arzunun diğer vilâyetler tarafından da gösterildiği ilâve olunmaktdaır.
S ah ah Gazeteleri Ne Diyor ?
Basma kıymayın
Nadir Naili yukarı ki başlıkla Cumhuriyette yazdığı baş makalede hükümetin harıriadıin Kasın tasarısını tenkitle diyor ki:
Doğrusunu söylemek lâzımca, bugunkü konundan el-amau çeken bizler. yarın biraz nefes almaya hasret çekerken, şimdikini gölgede bırakan yeni bir kanunla karşılaşırsak bu pek hazin bir şey olur. Basın hürriyetine değer vermlyen bir yerde demokrasiden, adaletten, lenkid hakkından, vatandaşlık hukukundan veya bir hukuk devletinden bahsetmek gülünçtür. Böyle memleketlerde insanlar koyun sürüsüne benzetilir ve tıpta öyle İdare edilir. Şahıs veya zümre saltanatının en korle tuğu şey basın hürriyetidir.
Hükümetten rica ediyoruz: Allah aşkına tasarıyı iyice okuyunuz, onun bütünü ve manası üzerinde uzun boylu durunuz. Düşününüz ki hazır Uyacağınız eser milletimizin maddi - mânevi'varlığı. hali ve istikbali ile
İlgili mühim bir kor.uya dokunuyor. Her şeyin apaçık konuşulduğu bir memlekette İşbaşın da bulunmanın oevklne doyum mu otur? Hür bir milleti üç gün idare etmek şerefi, ağzı dili bağ-4ı bir kütlenin sltt'n sene başında oturmaya hiç feda edilir ml?
Hürriyete karşı kundak
Ahmet Emin Yalman Vatanda vııkanki baslıkla yazdığı ba-s makalede hükümetin hazırladığı yeni basın tasarısını şiıidcMe tenkit ederek diyor ki:
Fakat komisyon ne Oazeteol-ler Cemiyetinin kaleme aMıgı muhtıradaki mütalâalarına ne de grup medeniyetine mensup bir mLIlet sıfatlle ve gönül hoş-luğile girişliğimiz milletlerarası taahhütlere hiç aldırmdmış, Recep Poker kabinesinin yaptığı tâdillere rahmet okutacak bir proje He ortaya çıkmıştır.
Hükümet, sağ ve sol hareketlerine karşı mücadele kanuniyle rejim ve İnkılâbı korumak üzere
Meclisten bir silâh almıştır. Basın ve ceza kanununlarlnda da rejimi korumağa hizmet edecek maddeler vardır. Münakaşa hür rıyetlDİ memleketin İlerlemesi ve düzelmesi için kullananların karşısına her adımda türlü türlü zorluklar çıtaınMığı ve davalar tahrik edildiği halde memleketin emniyetine, ahenglne. vatandaşlar arasındaki birliğe, İnkılâp ve rejimin selâmetine kar şı seri halinde tevcih edilen ağır kundaklara karşı gösterilen mu samaba ve alâkasızlığı dikkate lâyık görüyoruz. Eğer bu müsamahadan maksat Meclisten basta esasına dayanan bir basın kanunu geçirilmesi ve Türkiye-de demokrasi ve hürriyetin temel tutmasının bu defa da imkân haricine çıkarılması değilse, bu nokta derhal teşebbüs ve filllerile Isbat edilmelidir. Muhalif partilerin de bu vaziyet karşısında hareketsiz durmayacaklarını ve münakaşa hürriyetine karşı peyda olan sarih ve fiili tehdit karşısında hükümet ten hesap soracaklarını umuyoruz.
Otomobil sahipleri
Belediyenin alacağı tedbirleri deatekliyecekler
şehrimizdeki otomobil sahipleri demeği mensupları dün vilâyette vali ve belediye başkanı doktor Fahreddln Kerim Gök-ay'ı ziyaret etmişler ve bir müd det kendisiyle görüşmüşlerdir.
Bu demeğe mensup olanların ekseriyetini otomobillerini taksilerde çalıştırdıklarından vali İle olan görüşmede şehrin seyrüsefer işleri de bahis mevzuu edilmiştir.
Otomobil s&hpileri, şehirde halkın taksilerle mümkün olduğu kadar ucuza ve kolaylıkla taşınmalarına şiddetle taraftar ol duklarını hele müşteriden fazla para alınmasına karşı konulacak tedbirlerin yerinde olacağını bildirmişler ve belediyenin bu hususta alacağı kararlara yardım edeceklerini İlâve etmişlerdir.

Hocanın keğbesi!
Çovaııbey - Nusaybin battı
Ankara 7 İAA.) — Bugün Ulaştırma Bakanlığında hükümet adına Ulaştırma Bakanı Dr. Kemal Satır İle cenup de miryolları İşletme Türk anonim ortaklığının İdare kurulu üyelerinden Ch. Chenut arasında, Türkiye - Suriye sınırını kovuş turan Çoban bey - Nusaybin ana hattı ile Derbesiye - Mardin şubesinden müteşekkil şebekenin devir ve tesellümü sonucu olarak hazırlanan ve her türlü hukuki münasebetlerle hesapların hal ve tasfiyesine dair bulunan sözleşme ve eki protokol imza ve teati kılınmıştır.
düşüyor
İzmir'in 10 aylık ihracatı 239 milyon
İzmir ticaret ve sanayi odasının hazırladığı bir rapora göre. ekim 949 ayında İzmir limanından muhtelif dış ülkelere 28557.162 kiloda 34.017 067 liralık İhracat yapılmıştır. Kıymet itibariyle ehemmiyet arze-j den ihracat n«a.v.ı«.ri mumlardır:
Bazı semtlerde 200 kuruşa kadar satılıyor
Son günlerde et Halleri düşmeğe başlamıştır. Ötedenberi Balıkpazarmda ve Mısır Çarşısındaki bazı kasaplarda et. normal piyasa flalinaen 40-50 kuruş daha ucuz» satılmaktadır. Diğer kasaplarda koyun eti 240-250 kuruşa verilirken Balık pazarında 200 kuru.u kadar satılmakta idi Ikl gündür diğer semtlerdeki bazı kasaplarda da koyun eti 200 kuruştan satılmağa başlamıştır.
Diğer taraftan sun bir hafla İçinde şehrimize 12 bin baş koyun gelmiştir. Kurban bayramı dolayısiyle şehre getirilen 40 bin koyun henüz tamamlyle kesilmeden yeni partilerin gelmesi toptan flallere hayli tesir etmişse de bu ucuzluk perakende fiaüere kâfi derecede akselme-mlştlr. Belediyenin balık işi He birlikle el meselesiyle de meşgul ' - ’
Meşhur meziyetlerinden biri de »içki aleyhtarlığı» ıslan sayın Gökay. vatan zamana kadar başkam bulunduğu Yeşilay Burumunun alkollü içkilerle mücadele cephesinde yıllarca usanmadan, yorulmadan çarpıştı. Sık 8ik tertiplediği toplantı* lorda evvelâ Kurum üyelerinin ağızlarını tatlılandır-mak için mevsimine göre limonatalar, şerbetler, taze üzüm suları içirir, sonra heyecanlı konferanslar vererek alkollü içkilerin fenalıklarını, sıhhat ve ahlâk üzerindeki ağır tahriplerini anlatır ve sözlerinin, kendisini birer lıavâri sadakatiyle din-liyenler üzerinde husule geti receği iknakâr tesir alâmetlerini araştırarak her konferansının birkaç yüz ayvaya diz çöktürüp tövbekar kıldığı zehabiyle gönül avu turdu.
Fakat bu defa Valilik makamının geniş sahası içinde etrafa göz atınca karşılaştığı manzara muhterem profesörü hayal suktılu ile incitti. Sarhoşlar azalıyor, ayyaş sürüleri el kaldırın Yeşilay Kurumıından aman diliyorlar sanırken bir de ne görsün: meyhaneler tıklım tıklım dolu, akşamdan sonra sokaklarda sendeli, enlerden, yalpa vuranlardan geçilemiyor.
Manzaranın dehşetinden sinirlenen sayın sinir hekimimiz bir gece kimseye haber vermeden Beyoğlunun kıyısını köşesini tek başına dolaşmış, meyhanelere, batakhanelere girip çıkmtf. Bazı yerlerde kendisini yağlı müşteri zannederek rakı içirmeğe bile kalkışmışlar, işte bu sıkı teftiş neticesinde valimiz kanaat getirmiş ki sarhoşlan ağız tatlıliğiyle ıslaha imkan yok, ancak act acıyı, su sancıyı söker. Bu işte de sert davranmak lâzım.
Beyoğlu teftişinden sonra gazetecilerle konuşan sayın Gökay;
, «— Bundan sonra kimse
sokaklara sarhoş olarak çık-1 masın-.
Demiş ve ilâve etmiş: (ı— Sarhoşları yalnız zabıtaya yakalatmakla iktifa etmiyeceğim. Yakalanan ’ sarhoşların tedavisi için Av-rupada tatbik edilen yeni metodlan da bunlar üzerin ( de deneyeceğim.»
Bu sert ihtann sokak sarhoşlarını haylice ürperteceği şüphesiz. Netekim bazı a-yaşlar daha şimdiden korkularını gizliyememişler; «Delileri akıllandıran bu 3-dam sarhoşları da akıllandı-pahalılığımı ru’" demişler.
>çuı uu-' Evvelki gece otobüste ku-haiıiriap-» ı lak misafiri olduğum bir 1 muhavereyi de şuracıkta nakledeyim. Yan yana oturmuş iki kişi konuşuyorlar. Dillerinin peltekleşmesinden belli ki tezgâh başı eğlentisinden dönüyorlar. Dereden tepeden lâf ederken biri kaşlarını çattı:
«— Valinin sözlerini gazetede okudun mu? Sokakta yakalanan sarhoşlara Avrupa tedavisi yapacakmış.» Öbürü gülümsedi:
«— Boş ver böyle şeylere-» — «Boş vermek olur mu yahu? Avrupa tedavisinin ne demek olduğunu biliyor musun?»
(— Sen hiliyor musun?» «— Yoook. birkaç kişiye de sordum, cevap veremediler».
«— Dinle beni. Nasrcddin Hoca bir gün heğbcfini kaybetmiş; «Eğer heğbem bu-Ilınmazsa yapacağımı ben bilirim» demiş. Bu tehditten 1 komşular korkmuşlar, arayıp tarayıp heğbeyi butmuşlar ve hocaya sormuşlar: «Hocat'erıdi. heğbe bulunmasa ydı ne yapacaktın?» Hoca gülerek cevap vermiş: «Evdeki eski kilimi kesip heğbe yapacaktım.»
Cemal Refik
Created by free version of 2PDF
Yeni gümrük kanunu
Ankara 8 (Akşamı — Yeni Gümrük kanunu ayın on birinden İtibaren yürürlüğe girecektir. Gümrük geneı müdürlüğü bu hususta İcabeden hazırlıkları binmiştir. Yeni Gümrük kanununda birinci maddenin İkinci fıkrasındaki yetkiye dayanarak Gümrük ve Tekel BaKanlığı yeni tarife kanunu hazırlanıncaya kadar eski tarife kanununda 1 cinsleri yazılı bulunmıyan 150 -200 madde hakkında bir karar- name hazırlanmak ta dır.
Yeni Gümrük kanunu Ue birlikte tatbik edilmeğe başlanacak olan bu kararnameye göre maddeler en ziyade benzeri olan maddelerden alınmakta olan resme tâbi tutulacaklardır.
* *şg^ı ediyor I Ankara 8 (Akşamı — Adalet
, ____________ Bakanlığı, tsviçrenln 1948 ta-
... rihll havacılık kanunu He 942 Almanyanın 941 yılındanbert İlk ltalyan hava seyrüsefer
defa İzmir limanı faaliyetinde, kanuntınu ve mlIletlerarMi ha-birlncillği elde ettiği görülmüş v& anla,maların, ve d|fer ml,. let,erln hava «yrfc*'" kanun’ (•«' larmı tetkik ettlrm“k suretiyle memleketin İhtiyaçlarına uygun bir hava seyrüsefer tasarısı hazırlamıştır .
Tasan. Bakanlar Kuruluna sevkedilmek üzeredir. Tasarı hava seyrüseferinin esasları ve murakabesi, hava seyrüseferinden doğan hukuki münasebat. hava seyrüseferlerindeki ihtilâfların halli bakımından gerekil usul hükümleri, kanun hükümlerine aykırı olarak hareket edenlere tatbik olunacak cezalan ihtiva etmektedir.
zûın İhracatından ileride gelmiştir
ı Bu suretle 949 yılı ekim sunu maddeleri şunlar- illbarlvlt, ızmir Umanının on
I aylık İhracatı 239.348 979 liraya baliğ olmuştur kİ bu rakam 948 yılı on iki aylık İhracatından 12 milyon lira bir fazlalık göstermektedir. Kasım ve aralık aylarında İzmir limanından A-merikaya ve muhtelif ülkelere külliyetli miktarda tülün İhraç edileceği hesap edildiğinden ihracatın 275 milyon liraya baliğ olacağı tahmin edilmektedir.
Üzüm Tütün
Pamuk tacir
Canlı hayvan
Toplamı
ı Yakardaki rakamların tetki- ' kinden anlaşılacağı ıızere beş ' maddenin ihracatı 31 milyon Uradır. Diğer 25 maddenin ihracatı ise yalnız üç milyon Ura tutmaktadır. Otuı iıç nıemleke- '
1 te yapılan bu ihracatın '
' memleketler
* şeyledir:
1 Almanya Amerika
1 Çekoslovakya
' İngiltere
Sfunanlstan
' Toplamı
‘ 34 milyonluk 1
ben 28 milyonu gönderilmiş ve Almanya
‘ ayı İhracatında tzmiı da birinciliği iktisap
11 '82 034 lira
10.041361 •
5 062 391 ■
2 499 588 »
t 269 980 >
31 055.354 •
alıcı
iibariyle yayılışı
10 856 625 Hra
1 422 773 » 8432417 » 4 £48.097 *
2 837 162 >
27 997 074 . ihracatın lakri-ı beş bölgeye ekim limanın-elmiştlr. ' çektir.
Valinin konsolosları
ziyareti
Vali ve belediye başkanı doktor Fahrettin Kerim Gökay. bu ızınlrt vazifeye tâyini dolayısiyle k*n-1 tzmir w civarında konserler dirini tebrike gelen şehrimizde- yerecek, oradan da iki konser ki kordiplomatik temsilcilerin vermek üzere Ankaraya glde-ziyaretlerinl İadeye devam edl-J çektir.
y°r- | Münir Nureddln aralık ayının
Bugün de saat II den İtlba-^llk veya ikinci haftasında İaren. Fransız, İngiliz vc Sovyet tanbulda vereceği mevsimin ilk konsolosluklarını ziyaret ede- konserine ait hazırlıklara şlm-1 dldcn başlamış bulunmaktadır.
Uskumru bolluğu
Toptan kilosu 50, perakende 80-120 kuruş
Son İki gün zarfında pek çok uskumru tutulmuştur Evvelki giın balıkhaneye 50 bin kilo, dün de buna yatan miktarda uskumru getirilip satılmıştır ı
Üstad Münir Nured-din İzmire gidiyor
Haber aldığımıza göre değerli ______ ________ ___________
ses sanatkârı Münir Nureddln Toptan fiatler oldukça ucuzdur, yapılan davet üzerine bugün (Dün toptan oiaraic kilosu 50 İzmire hareket edecektir. Üstat f kuruşa icadar satılmışsa da pe-'
Yugoslavyada gönüllü işçiler
rakende fiatler 12o kuruştan aşağı değildir. Fakat mahalle aralarına dağılan seyyar balıkçalar 80 kuruşa kadar uskumru I satmışlardır.
Belediye, hayat M...............
çare ararken şehrimiz için büyük bir nimet edan ₺ww,..i herkesin alabileceği flütlere satılmasını temin etmesi pek yerinde olacaktır.
olması bekleniyor.
Ankarada kadın şoförler arttı
Ankara 7 — Otomobil sayısı artmıştır. Bunun neticesi olarak ehliyet alanlar da çoğalmıştır Son günlerde ehliyet almak için birçok kadın ve kızlar Belediyeye müracaat ı-( m ekledirler.
Şimdiye kadar şehrimizde 41 kadın otomobil kullanmak İçin ehliyet almıştır. Bunların 17 si genç kızdır. Ehliyet alan bazı kadınlar erkek şoförler gibi taksİ İşletmekle ve müşteri almak-1 ladırlar. Tabii bunların lakslle-rine rağbetin fazla olması erkek şoförleri düşündürmekledir.
»purcu ve nınaıor sporcu u>- D ı - l ı •
tabirinden ayrılır, ihtiyacı o-, «sursa Kütüphaneleri lan fevkalâde istidatlılar bi- ,®ur’a 7- (A A’ — Bursa'dakl tane i kısma geçerler, heder olmazlar. Geniş gençlik kütlelerine de samimî amatörlük kalır.
Eıı ikilik olmalıdır.
(Vâ-NÛ) Haraççıoglu ■«■(«■■*■■■■■■■■■■»»•«*»»»■■■»■»» | depo pdllrııj*
★ Yedikııle istasyon gişesine bilet almak bahanesiyle sokul-, 7“,J—

kütüphanelerde mevcut onbin-lerce kitabın tertip ve tasnifi için bunlar iki kısma ayrılmış eski eserler, arapça ve farsça, tarihi, yazma eserler Orhan kütüphanesinde ı depo edilmiştir. 27 bin kitap el-★ Yedi tan e istasyon gişesine J den geçirilerek temizlettirilmiş bilet almak bahanesiyle sokul-j ve yeniden hüviyetlendirllmiş-duğu bir sırana orada buluna i lir. Ayrıca umumi kütüphaneye paralan aşırmağa kalkışan ait 4500 eser tasnif edilmiştir. Hüsnü Çelik adında bir sabıkı- ’ Buğun Bursa'nın beş büyuk killi asliye sekizinci ceza mahke- 1 tüphanesinde elli iki bin kitap me İnde dört ay yirmi gün hap okuyucuların istifadesine hazır se mahkûm edilmiştir. _ bulundurulmaktadır.
Yugoslavyada bir şimendifer bitli inşasında gönüllü olarak çalışan gençler: Yukarıda ve ortada işe giriş, haltın ıu*aaı, aj.ığıda tatil Muitlerimle »kumu yauua öğrenilmesi, pazar tatt-Hııde eğlence.
Cumhuriyet — Fahri Kurtuluş dâvası
Rize milletvekili Fahri Kurtuluş He Cumhuriyet gazetesi ara -sında «Vâditn* isimli bir eser ve »Vatan »e Aşk» adlı filmden doğan münakaşa dolayısiyle ha 1 karete uğradığını İddia eden Fahri Kurtuluş, gazele sahip ve yazı İşleri müdürü Ue gazetenin Ankara muhabiri aleyhlerine hakaret dâvası açmıştı. Bu dâvanın niyetine dün yedinci asliye ceza mahkemesinde devam edilmiştir.

Bu celsede dâva mevzuu olan münakaşayı tevlit eden Büyük Millet Meclisi müzakereleri İle C.H.P. Meclis Gurup müzakerelerine ait zabıtlar. Büyük Millet Meclisi başkanlığından, gönderil mlş bulunm&at dolayısiyle dün okunmuştur.
Bu zabıtnamelerin okunma-, sından sonra Fahri Kurtuluşun gazete hakkında «Alman yardakçılığı* sıfatını İsnat etmesi dolayısiyle «anıklar tarafından bunu jsbata davet edilmiş ve Fahri Kurtuluş da gazetenin son harbde Almanlar lehinde yaptığı bazı neşriyat dolayısiyle kapatılmış olduğunu, ve daha bazı ihtarlara da mâruz kaldığını söylemiş Ur.
I
Atatürk’ün aziz ruhuna nu v!ûd Eskişehir Ticaret lisesinden yetişenler derneği Atatürkün aziz ruhun» ölümünün yıldönümüne tesadüf eden W 949 perşembe gününü Cumaya bağlıya n gecede, Eskişehırln Çarşı camiinde yau. namazını -t ----- _______— müteakip mevlût okutacaktır,
karariyie duruşma talik olun-' Mevlûde istanbulun tanınmış muatur. I hafızları da İştirak edecektir.
Fahri Kurtuluş ve avukatlarının dâvadaki esas iddiaların, hazırlamaları, savcının esas hak kında mütalâasını beyan etmesi için dosyayı tetkik eylemesi
Sahlfe 4
• •
Izmirde Üniversite
kurulacak mı?
Milletlerin Garip Adetleri
Başbakanın muhte it meseleler, Atatürkün mezarı hakkında demeci
mütemadiyen takip etmek yolunu da tutun. Muvaffak olmazsanız bana lanet edin.
Yüksek tahsil gençliği Başbakanın konuşmazını şiddetli alkışlarla karşılamıştır.
B undan sonra 1 ler Bakanı İzmir vekili Münir Birsel gençliğinin mümessili rak Başbakandan İzmlrde bir üniversite kurulmasın: rica etti ve .Eğenin artık bir üniversiteye sahip olmak zamiıöi gelmiştir- İzmlrde bir üniversite açmak inşallah Şımtcdtlln Gü-naslp olura
İzmir 8 - Başbakan Şemsed-din Günaltay, İzmırden ayrılmazdan evvel Yüksek Ekonomi ve Ticaret Okulunu ziyaret etmiş, gençlere şu hl'abede bulunmuştur:
Aziz gençler,
Bizim sizden beklediğimi a A-talûrkün açtığı yolun, yarattığı İnkılabın icabı olarak bilhassa nefislerinize ve kendilerinize tam mânasıyla İnancınız oi inandır şarkta ilmin, tekniğin kâfi derecudc lnucşaf etmemesi ötedenberi takip ettiğimiz sis-tCTiılfrde gençleri •söylenilenleri muhukt-mesiscc knbal eder, on-, lara inanır, kendisinde yaratı- fia,Uy kabinesine (-«iık- kabiliyeti germez »e ancak dcdl-kendisine söylemlileri yapar' Belediye başkan: Reşat Lcb-▼r her inkişafı ycoancı nemle- iebicioğlu da bu üniversite İçin ketl-rden bekler tasınlar olarak [âzım olan sahanın hazır oldu-yvl-lştirmemizdcnclir. ğunu, Eğenin sabırsızlıkla bir
Atatürk tofalâbuun mtatle- teUrtUk-
*„,(• nuMUtı en tkkük bu-I(«» «o™ »Mlıatan. ceraben Lri)« bize ketal tendbnlB «^»"lUie »uhlaç
A»be> tem ttota. ta*k» " olduftunu, İmal-
•ü'l.tltrln »MUblUKÖ “ kumai* »-
Türk m,11.1ta!» de ,M»tal(»e . b'“““ _blr|
Sta tabtat HCUrnd, ta «din “■*•» * , , sw‘
Emline İman eldli, oümunu- “üet“e Wte
dır
I «Hep beraber bu hususta çalışalım, Ege buna müstahaktır.» Bundan sonra başbakan, yük sek talull mezunlunnın tercihan ve bekletilmeden yedek subaya alınması dileğinin haklı olduğunu söyledikten sonra İşletmeler Bakanı Münir Birsel bu hususta milli savunma te-
Çocuk doğumundan evvel yapılan garip merasim
MARMARA Sinemasında
Bugün matinelerden itibaren
İşlelme-millet-Egc ola-
Hami'e kadın evden çıkar, erkek doğuma kadar diğer bir kadınla yaşar
(Baştan başa renkhl
Göz kamaştırıcı zengin ve HMu sahnelerle süslenmiş nefis bir aşk ve müzik filmi
İLÂVETEN:
ÖLMEYEN CANAVAR
ALEMDAR
Mukaddes fillerle ava gidi1}
lilerl, mevcut memnulyetler na-’ zan dikkate alınmazsa doğacak
dmlar tarafından meslek olarak yapılır. Bu işi yapan kadın-
MİLLÎ’ de
sitler, memlekette yükselmesini çok arzu ettiğimiz İktisadi hayatın gelişmesinde rol almağa namzed insanlarsınız Her reyden evvel kc-ndl kendinize güvenmelisiniz. Kendi zekâ ve kabiliyetinizi işletmek hususunda hiçbir şeyi İhmal etme-
. . . . . . ... uu ııunLLom» ı»>»> tta’duuın w
mrlfata!. ta KtatJtatennelUl- n
tüt. Şarklı »t o«bb annnd.- „ Buelrdl.
ki başlıca fark sebat meselesidir. şarklılar çok zeki Insaninj-' dır. Burada bir şimşek görseler bir elektrik meselesi karşısında kaldıklarım derhal kavrarlar. Anlarlar, Fakat bu bir seziştir.1 Bu. o kadarla geçer ve üzerinde durmayız. Garblı ise bizim gibi derhal kavnyamaa. Fakat kavradıktan sonra da durmaz. O-' nur üzerinde yıllarca u senelerce didişir ve neticeye vâsıl olur. Onlarda bu kadar bilgili vc bulucu insanların yetişmesi ve bi2de ise görülmemesi bundandır.
I Atatürk'ün, mezarının bir an evvel yapılması temennisine de cevap veren başbakan, bütün I hayatı boyunca Atatürkün ya-nında bulunduğunu, hamleyi ) ondan aldığım, ölmeden evvel ideallerini başkanı bulunduğu
(Baş tatrafı I inci sahifede)
sonra ikisi ağacın altında otu- _ __________________ ____ ____________________________
rurlar. İhtiyar kadın kendileri- çocuğun yüzünde kara bir nl- 1ar çok iyi kazanç temin eder-nc yiyecek ve içecek İkram eder.’ _____ ‘ ~
bu merasimi müteakip umumi le ananın günahının meydana'yecek ve İçecekler veyahut ml-hlr Ttlvııfpl trdrlllr nurlrılîir rAv- nılrtır-a*. um — hrınU-l %,eı,ll^-î-lr» onn^.lnr Dil -
Bugün matinelerden itibaren Senenin iki büyük filmi birden
Unutulmaz OİLDA şaheserinde RİTA HAYTOORtîT İle baş rolü oynayan GLENN FORD'ım dâhiyane surette yarattığı emsalsiz blr sanat hârikası VAHŞİ ARZULAR
Hiçbir filmde eşine rastlamadığımız en kuvvetli heyecan ve korkunç maceralariyle dolu sinemacılığın, blr zaferi Ayrıca:
Şeytanlar gemisi
şane bulunacağın: ve bu suret-
ler. Bunlar kürtajı muhtelif yl-
v>
e
Müthiş ve korkunç bir gangsterler filmi.
blr ziyafet verilir, şarkılar söylenir. vc danscdilir.
Dördüncü ayın sonlarına do? ru İhtiyar rahibe hâmile kadın ve kocasını yetiştiren mânevi babası İle beraber bir dört.yol ağzına giderler. Burada genç ka dinin bütün giyim eşyası çıkarılır ve yakılır ve bunu müteakip beline yeni bir eteklik sarar. Bu eteklik manevi kayın babanın hediyesidir.
Elbisenin yakılmasının mânası bu suretle çocukluk devri geç mlş ve kendisi tamamen kadın olmuş demektir Ve bu suretle erkeğine kendisini güzel göste-
r .cemiyete emanet ettiğini, onu recclt ve dlüma >>athk kalacak. û- bİr rul e''vel yer,RP hürmetle (jr
" | koymanın vazifesi bulunduğu-
,U . 'I nu, kendisinin kafasını işgal
eden meselenin dn onu ihtiramla makamına yerleştirmek teşkil ettiğini, mezar yerinin yapılma İşinin devamda bulundu-I gunu. bunun zaman işi oldu-
Muvaffak olmak İçin talebe-} ğunu. bu mevzuda lamamlyle İlk hayatında size lâzım olan gençlikle beraber düşündüğünü, bilgileri de esaslı surette kavra-' merar sakasının geniş olması
İta,™!». BltrH. »tat,'to’w"”1' blr
., _ cağını, fakat önce onun kabri-
Mr tayta l6„„ „„„ yap„^
bilgileri alınız ve daimi surette yaVa9 yavaş devam etmesini hangi meseleyi (utlunuzsa onu düşündüğünü söylemiştir.
Bu Akşamdan itibaren
Dahi Rejisör AN ATOLE LİTVAK’ın son şaheseri:
ATEŞ ÇEMBERİ
(The Long Nightl
Baş Rollerde: BENRY FONDA — ANN DVORAK
BARBARA BEL (.KODES
Aşkı ve şerefi için bütün bir şehrin, bütün pollslle bütün bir gece kurşun yağmuru altında savaşan bir gencin acıklı, İMMMM ve çok heyecanlı hayatı.
Eve avdet
Kadın bu merasimi müteakip evine dönebilir. Eve gelince hû-' mile kadım bekilyen bütün ta- • allûkata ziyafet verilir ve hâ-1 inilenin bugünden itibaren de bidayette kısa kesilmiş olan saç larının yine uzamasına müsaade edilir. Bu saçlar ancak çocuk dünyaya geldiğinden bir ay sonra yine kısa kesilir.
Garip âdetler
Karolinlerûe Yap adasında, kadınlar hamileliği İlk hissettik lerl andan İtibaren kocaları ile her türlü tema-sı keserler. Bu, doğumu müteakip onuncu aya kadar sürer. Erkekler buna mukabil kulübelerinde bir veya birçok kadınlarla ytı.şıyabillrlcr.
Ollbert adalarında karısı hâmile olan erkek evine diğer bir kadın alarak onunla yaşar, bu anda asıl kansı evden çıkar, hısım ve akrabalarının yanında ikamet eder.
Hâmile kadınlar İçin diğer memnulyetler de vardır. Meselâ Karolln adalarında muhtelif ne vl Hindistan cevizi ve hububat yiyemez, yalnız Hindistan cevizi sülünü İçebilirler. Samoa yer-
çıkacağını söylerler.
Havro adalarında bu metıınuiyetlcr kabile reisleri ve aileleri tarafından gayet titiz blr surette nazarı dikkate alınırdı. meselâ kulübenin 30 metre yakınma kadar olan ve yere dökülen Hindistan cevizlerine el sürmek memnudur, hâmile kadın kocasının ve ebeveyninin el sürdüğü yemeklerden yiyemez. Beşinci aydan İtibaren ku Hibenin her hangi bir yerine çivi çnkılamaz. Hattâ hiç blr gürültü yapılamaz, duvardan bir şey alınamaz bu memniil-yetler çocuğun doğumuna kadar devam eder ve hattâ bu mem-ntıiyetlerin erkeklere de teşmil edildiği müşahede edilmektedir. Yap adalarında hamileliğin dör ı düneü. ayından itibaren yere i dökülen muz ve Hindlslan ce-| vlzlerinl hâmile kadın yiyemez, ağaç kesemez, rira çocuğun kemikleri kırılırmış! Bakliyat kabuğunu yiyemez, çocuk kuvvetsiz olurmuş. Kaplumbağa eti yiyemez, çocuk parmaksız doğarmış. Yengeç veyahut kalkan balığı gibi balıkları yiyemez, zira çocuk çilıl olurmuş. Hâmile kadının ip örmesi dahi memnudur, zira doğacak çocuğun doğumunda göbek şeridi boynuna sarılırmış.
Polinezyada
Pollnezyada eskiden bir çok yeni doğan çocukları öldürürler I di. fakat bu zamanla terkedilmiş yerine şimdi sun'i blr şekilde çocuk düşürmesi kaim olmuştur. Bunun da blr çok sebepleri vardır: Aile efradının fazlalığı, çox çocuk doğurması dolayısiyle kadının güzelliğini , kaybetmemesi düşüncesi kocası-; nın kadının nâmilellftl zamanın ; da diğer kadınlarla düşüp kalk-. maşı İhtimali...
Kürtaj umumiyetle bazı ka-
çlbl
»u ıyuuur.ıı.1 »cymıuı uu-| hnnild usullerle yaparlar. Bil -hassa mihaniki usuller çok ve gadd »ianedir.
Hâmile kadınlar doğumdan evvel bir çok yerlerde ailesinden ayrılırlar ve kendileri için hususi ufak kulübeler inşa olunur, bu kulübeler o kadar basittir kİ, lohusa ve çocuğu dalma dış havamın tesirine bırakılır. Bu ayrılma kadının doğum esnasında temiz olmadığı bâtıl İtikadından ileri gelmektedir. Yeni Zelândada yalnız, lohusa kadın değil, bu kadınla alâkalı bütün eşhas temiz sayılmaz.
Samoa adalarında hamileliğin sekizinci veya dokuzuncu a-ymda gebe kadınlar ebeveynlerinin kulübesine naklederler. Gilbert adalarında ise çocuğu evlâtlık edinecek mânevi ebe-beynln evine giderler.
v t
Kadıköy H A L E de
BugÜn matinelerden itibaren
Sevinç ve gururla seyredilecek Münir Hayrl Egeli'nin ÜRYAN EFE romanından sinemaya alman ve iftiharla seyredilecek yerli filmi
EFE AŞKI
Sarkılan okuyan: MÜZEYYEN SENAR IŞIL — NECMI RIZA AHKsKAN — AZİZ ŞENSES ve 40 kişilik koro heyeti
"k Şehrimizin en büyük İki sinemasında birden gösterilerek halkımızın en muazzam rağbetini kazandıktan sonra Yalns MELEK 3. üncü ve Sonuncu hafta H ZAFER ABİDESİ
inlanbul Ş*hl» Tly*lTOia
Bu akşam aaat 10 de DRAM KISMI BİR KOMİSER GELDİ Yazan: J. B Prlestley Türkçesl: Prof. İrfan şahin baş
KOMEDİ KISMİ

BEBEK
Yazan: Maurlce Braddel, Anlta Kart Türkçesl: Hakkı Blgeç
Z'
BU AKŞAM 21.15 de
ŞARK
SİNEMASINDA
L
Başlıca yaratıcıları
CHARLES BOYER — İNGRİED BERGMAN
Seanslar: 2.30 - 1.45 - 7 ve 9.15
RAKIM 185
W
MUAMMER KARACA OPERETİ
* . Maksimde
Saat 20.30 da
Matineler: Cunıar tesi pazar lâ te PaıArlvıl akşamları lenvil yoktur.
S
Elen Güzel Sanatlar Opereti Buğun
StkHER’de
Matine saat 15.30 da MAKİA İ PENTAYOTİSA
Akşam saat 21.15 de
M'AGAPA de M'AGAPA
Asırlar boyunca sırn çözülmjyen kızgın kum çölleri arasında kaybolmuş esrar ve efsaneler ülkesi.
Bir alev gibi yakıcı ve blr kaplan kadar yırtıcı ANTÎNEA'nın İhtirası, PİERRE BENOİT'in muazzam eseri j (KAYBOLAN ÜLKE)
Türkçe Sözlü Şark MuUtill
Yaratıcıları! PİERRE BLANCHAR — BRİGÎTTE HELM
AŞK — İHTİRAS — KISKANÇLIK — ESRAR ve DEHŞET dolu sinema harikası.
Tel: 40380 Yerlerinizi ayırtınız, ZEN1T FİLM
Created bv free version of 2PDF
— 35 —
— Fazla ıstırap çekmenizi artık İşletmiyorum: Doğru de-ftiL Sevişiyorsunuz, gençsiniz, kendi hayalınızı yaşamağa, kendi hayatiniz içhı mücadeleye haklısınız. Ben de bir zaman güneş gibi parladım, şaşaalı hayat surdum. Arlık gölgeme çekilmeliyim Benim için endişe etmeyiniz. Sizin sa-julelinizl düşünerek kendimi teselli edecek, İçimde huzur yaratacağım.
Masaya yaklaştı, ımmüş ta-bakayı açtı, içinden bir kâğıt çıkardı.
— İlk günlerde sıkıntı çekmenizi istemem. Bu, benim hediyem... Arlana yaptığım düğün hediyesi.
Artını, muttasıl dudaklarını tsınyordut
— Sizden bir şey istemem. Sonra hangi düğünden bahsediyorsunuz?
— Eğer şlz blr şey lslemcz-eenlz bu çeki Murise veririm. Hayat urundur, siz de gençsiniz. Günün birinde hepsini İnde edersiniz. Bunu bir hakaret, bir kıiçjiiciüjt saymayınz.
Morls, sen kabul edeceksin değil mi? Reddedecek olursan a-sil hakarete uğramış ben olacağım.
İhtimal her ikisi de Adriaya kin besliyorlar, ondan nefret ediyorlardı. Morls boğuk bir sesle:
— Bilirsin kİ. dedi, Arlan asla kabul etmiyecek... Eu komedya neden? Düğünden bahsetmeğe sebep ne?
— Çünkü bugün avukatımı Komaya gönderdim. Bunu bana tavsiye eden sen olmuştun Morls. Boşanma karan kolayca temin edilecek. Çok beklememeniz için elimden geleni yapacağım. müsterih olabilirsiniz.
Cevap verecek bir söz bulamadılar. Her ikisi de süt dökmüş kedi gibi önlerine bakıyorlardı.
Bu sözleri söylemekle beraber Adrla son dakikada blr mucize kabilinden Morlsin ağzından şu lâkırdıların çıkacağını bekliyordu: «Hayır, Adria. hayır. Artık senden ayrılmak İstemem.*
Ümidi boşa çıktı, beklediği mucize olmadı, Morısln sükûtu, lıâiâ hayaJ peşinde koşan kal-

ISatın alınmış kalb
YAZAN ■■ LUCIANA PMPELU- ÇEVIPEN NAZIM DEHSkN,
btne bir mezar taşı gibi çöktü.
Bu sükûta, tahammülü kaimi yan Arlan, birdenbire ayağa kalktı.
— Pekâlâ, madam dedi. Nasıl İsterseniz öyle olsun.
Arkasını çevirdi kaçar gibi acele acele yürüdü. Muris kolundan yakaladı. O. dönüp dc yüzüne bakmadı bile.
— Biraz sonra gelir beni bulursun, Rica ederim, bırak beni. Bu evden çıkıp gideyim.
— Hiç olmazsa parmaklığa kadar sana refakar. edeyim... Adriaya döndü:
— Bir dakika, çabucak dönerim.
Adria olur gibi, başını salladı. Morls Arianın yanına koştu, kollan arasına aldı. Blr saat sonra yanındayım. Hemen yarm Failse hareket ederiz,
Pasaportumun daha müddeti geçmedi. Memnunsun değil mi Arlan?
Kızın dudaklarından iki defa:
— Evet, evet... cevabı döküldü.
Kızı şiddetle göğsüne doğru çekti:
— Söyle, beni seviyorsun değil mi? Söyle—
Arlan, Morlsin kollarından kurtulmağa çabalanıyordu:
— Evet, canım... Evet... Şimdi bırak da gideyim... Buradan u-zaklaçmak istiyorum.
Adria divanda oturmuş, pencereden dışarısını seyre diy odu. Morls İçeri girince ayaklarına kapandı, başını dizlerinin üzerine koydu. Adria yavaşçacık elini kaldırarak Morlsi okşamağa başladı. Kederle, şiirle karışık bu sukûL etralt kapluiıı^lı.
Morls başını kaldırarak sordu:
— Bu söylediklerin hep doğru mu?
— Tabii doğru.
— Adria, ben sensiz ne yapacağım?
— Arlan senin olacak. Onun aşkına, çektireceği ızlıraplara kavuşacaksın. Buı.lor hayatını dolduracak, göreceksin.
Morls başını salladı:
— Neden? Bütün bunlara sebep ne?
— Haydi Morls ayağa kalk. Arlan seni bekliyor. Onu yalnız bırakmasan daha iyi olur. Sonra pişman olabilirsin.
Morls, bacaklarına sarıldı:
— Demek artık birbirimizi ğörmiyecek miyiz Adria?
— Buna ne lüzum var? Ben sükûneti arıyorum. Hiç olmazsa rahauı kavuşmama yarılım et-.
tneJLskn. Boşanma muamelesi İçin belki bir defa daha görüşmemiz lâzım gelecek. Fakat belki buna da hacet kalmaz. Ümit ederim avukatım tek başına bu işi becerir. Şayet lüzum olursa, Parise kadar gelir, sizi bulur.
— Seni tekrar görmemek... Sesini işitmemek...
— Oğlum, insan bayatta her şeye sahip olamaz, üfak bir şeye bile malik olabilmek İçin blr başkasını, feda etmek icabetler. Bunu öğrenmelisin.
— Evet. evet...
Morls .tekrar yüzünü Adrlanm dizlerine sürüyordu. Adria:
— Haydi sevgilim, geç kaldın... Gitmelisin... Git Morls, ateş gözlü, fena woir git. Bu eski evi, bu yaşlı kadım bırak. Burada ıztırap çektin, gençliğinden bir çok günler kaybettin, Haydi, git,
— Hiç olmazsa bcak da bu gece yanında kalayım. Arlan beni bekleyebilir.
Şiddetle Morisi itti:
— Git, Moris. Rica ederim git!
Ayağa kalktı.
— Peki Adria, nasıl İstersen.
Sana itaat etmekten başka e-limden bir şey gelmez,
Morls sendeleye sendeleye o-danın kapısına doğru yürümeğe başladı. Blr kaç adım atıyor, sonra oradan oda içindeki mobilyalara. piyanoya aalgın dalgın bakıyordu,
Adria içinden: «Artık blr daha buraya dönmiyecek.* diye mırıldandı.
Kapıya yaklaşma* üzere olan Morls arkasına döndü. Hazin ve titrek bir sesle:
— Adria... Adria... Allaha ısmarladık... dedi.
Adria yanma yaklaştı, yüzünü elleri arasına aldı.
— Bırak seni blr daha göreyim. O kadar güzel, o karlar güzelsin kİ Moris. Belki de seni yalnız güzelliğin İçin sevdiğimden bu eczaya uğradım.
Zayıf parmaklarıyla alnını, kaşlarını okşadı.
— Allaha ısmarladık sevgilim... Allaha ısmarladık ruhum...
Morls birdenbire Adriayı kucakladı:
— Adria. sevgilim blr öpüş, biı- öpücük daha.
, (Arkası varı

flârihten Saıjfalar
Kıbrıslı Mehmet paşa
Kıbrıslı Mehmet paşanın altmış allı gün İçinde Sadaretten azledilmesi teessür uyandırmıştı. Hattâ Abülmecide büyük bir dostluk gösteren müttefik İngii-terenin Kırallçesl Viktorya da kendisine (mahremane ve gayri resmi olarak bir name göndererek Kıbrıslı iyice işlere bakıyordu, azlini işittim teessüf ettim.) diyordu.
Miİterçlm Mehmet Rüştü paşanın beş aylık Sadaretinden sonra Kıbrıslı Mehmet paşa tekrar makama gelirdi. Devlet işleri iyice müşkülleşmiş, Abdüi-mecit şifası mümkün olmıyan bir rahatsızlığa tutulmuştu. Devlet erkanı bLr saltanat değişikliğinin pek yakın bulunduğunu hissediyorlardı.
Bu sırada Osmanıı tahtı etrafında bazı entrikaiuı da döndürülüyor. Veraset usulünün değiştirilmesini arzu edenler gizli faaliyetlerde bulunuyorlardı.
Abdıilmecidln son vc buhranlı günlerinde Kıbnlsu Mehmet Emin paşa, devleti her turlu tehlikeli teşebbüslerden koruyacak bir metanet *jöslerıyordu. 2ö haziran 1861 günü ölen Hükümdarın yerine meşru varis Abdulâriz efendi tehlikesizce geçirildi.
O gun bazı kimseler îstan-buida karışıklıklar olacağını umuyor, yeni Valde sultan oğlunun hayalına kasdedileceği korkusu içinde bulunuyordu. Fakat bütün bunlar şüphelerden, vehimlerden İleri geçmemişti. Topkapı sarayındaki biatten sonra yeni Padişah alayla Dol-mabahçeye dönmüş ve burada aaray kadınlarının, vükelâ haremlerinin tebriklerini kabul etmişti.
Bu merasime Sadrazam Kıb-nslı Mehmet paşanın haremi Feride hanımla eskî ecnebi hareminden dünyaya gelen kızı Ayşe hanımda İştirak etmişlerdi. Madam Mellingen tazından dinlediği bu resmi kabulü, hâtıralarında şöyle nakletmektedir: (Dolmabahçe sarayındaki merasime katılan kadınlar mücevherler ve İhtişam içldeydller. ş.qfiraramın haremi Feride ve tazım Ayşe bütün hanımların baş tarafında yürüyorlardı. Kendileri teşrifatçıların yo) gösterdiği uzun yollardan geçtiler. Sadrazamın haremi merasimle karşılandı. Sarayda bütün davetli hanımlara ayrı ayrı odalar tahriş olunmuştu Orada şerbetler içildi Ve herkes tuvaletlerine çekidüzen verdi.
Bu sırada sarayın rıhtımına Sadrazamın kayığı yanaşmıştı. Sadareti İpka edilen Kıbrıslı Mehmet paşanın elinde Padişahın mührü bulunuyordu. Paşa, iki sıra halinde dizilmiş harem ağalarının ve muhafızların arasından geçerek saraya dahi) oldu.
Hanımlar bir müddet Isllra-eatlrn sonra kabul salonuna alındılar. Hiç birinin yüzünde örtü bulunmuyordu, çünkü Türkler (Padişsha yasak yoktur) derlerdi. Fakat onlar kadınl arını Padişahtan başka herkesten, hattâ gölgelerinden bile kıskanırlardı.
Huzura giren Feride Ue kızım, sultana çok yakın scvkedildıler. Sultan Aziz dik olarak duruyordu ve gelen sadık lebaasmın
Ç ■ hm S
Halûk r.
Şehsuvaroğlu
yüzüne dUtkatle bakıyordu Feride çömeldl, öne doğru eğilerek Zatı Şahanenin ayaklarını öptü, Ayşe ve diğer hanımlar da kendisini aynı şekilde takip elliler.
Bu merasimi ı amal a yarıl ar geri geri çekilerek duvar kenarında bir saf halinde diziliyorlardı. Padişah, hanımların biati bittikten sonra ayağa kalktı. Salonda bir iki defa dolaştı ve bir kaç kelime ile husurdakllere İltifatların! bildirdi. Kıbrtslınuı haremi önünde durtrak (Hanım efendi, paşanızdan son derece memnunum ve bütün millet, kendisinin yüksek meriyetlerini takdir ediyor) dedi. Bundun sonra Âli ve Fuat paşaların haremlerine buna benzer iltifatlarda bulundu.
Kırımın anlattığına göre Feride bu sözlerden fevkalâde heyecanlanmış, omuzlan titremeye başlamış ve Padişah çekilinceye kadar sâkinlcşememlştl.
Hanımlar (Taht odasından) çıkınca Valde sultan dairesine gittiler. Orada kendilerine çok iyi bir resmi kabulde bulunuldu. Herkes gösterilen yerlere oturdu. Feride, diğer hanımların en başında yer almıştı.
Sadrâzamın zevcesi, yeni Valde sultana hitaben şunları söyledi: (Valde sultan hazretleri, şüphesiz kİ zevcim Kıbrıslı Mehmet paşanın efendisinin en sadık ve bağlı bendelerinden olduğunu takdir buyurmaktadırlar. Sultan Abdülâriz Hanın tahta çıkışlarında milletin hissettiği saadeti Kıbrıslı Mehmet paşanın sadakat ve gayretlerine borçluyuz.)
Valde sultan bu sözleri gayet soğuk bir şekilde karşıladı ve mevzuu mı-hirane bir surette değiştirdi. Fakat Feride bunu anlamıyor ve aynı mevzuu konuşmakta ısrar ediyordu. (Evet, demişti, artık sualstimaUere, hırsızlıklara, her türlü kötülüklere son verme zamanı gelmiştir, paşa bunlara nihayet verme karan ve azmindedir.)
Valde sultan bu defa Sadrazamın zevcesine arkasını dönmüş ve diğer hanımlarla konuşmaya başlamıştı.
Saraydan ayrılınca bu hâdisenin şehre yayıldığı ve Kıbrıs-lımn da haberdar olduğu öğrenildi. Paşa, hareminin bu hareketini hoş karşılamam işti.) [1]

Kıbrılslı Mehmet paşanın İkinci haremi olan Feride hanım AH Rlza paşanın kerlmeslydi Hanımefendinin İlk zevcinden Şevket paşa dünyaya gelmişti. | raj Kıbrıslı Mehmet paşadan' da Atiye hanım adında bir kızı doğdu. 13]
Mehmet paşa Osmûnlı İmparatorluğunun çok dürüst vç temiz verirlerinden birisiydi. İrtikapla, sulstimalle mücaledcn bütün hayatınca yılmamıştı. Kendisi ailesini maaşlyle geçindirmeye çalışır, namuslu yaşamayı hayatının en büyük şerefi sayardı. Son senelerinde konağı borcu mukabilinde zaptolun-muştıı
Paşa 1863 yılında Edirne valiliğinden ayrıldıktan sonra 1865 de Mccallal âliyeye memur edildi. Bu yularda hastalanmıştı. Bebekteki yolumda Sadrazam Âli paşa da hasta yauyordu.
Doktor Mülih her gün Sadrazamı ziyaret eder, oradan kayıkla Kandilliye Kıbrıslıya gelirdi.
Sadrazam Mehmet Emin Âli paşa Ue, Kıbrıslı Mehmet Emin paşa tutuldukları hastalıktan kurtulamıyarak aynı yılda ve 1871 de biri Bebek ve diğeri Kandilli yalısında vefat ettiler.
Kıbrıslı çocuklarına yalısından ve zengin kütüphanesinden başka bir miras bırakmamıştı Doktur ve eenoze masraflarına yetecek parası da kalmamıştı. Abdüiûriz doktorların birikmiş paraiarlyle, cenaze merasimi masraflarını İhsan etti ve OsmanlI devletinin (sadık. afif, müstakim Jıadlt) veziriazamının eczanesi büyük bir teessür İçinde Kandillideki yalısından alınarak Sultan Mahmut türbesi bahçesine defnedildi.
r Bugünden, Dünden J
Vaşington elçiliğindeki kabul resmi
Vnslngton 8 (A.A.) — Sovyet IhtllAlinln yıldönümü munase-' betiyle buradaki Rus sefarethâ-, nesinde verilen büyük kabul,
Eski mahallemiz
Sarachanebaşında Sekerci sokağı — Numan Efendi konağı — Komşu Fatma hanımın hakkuraiı kafesi — Firuzağa camisi ve imamı — Şekerci sokağından geçen satıcılar — Mahalle bekçisi Davud dayı-
ı nennue verilen ouyuK »hdui
Inurainda »mo»lor W Cin cifi- ■''enlk.pıya^rtden
leri bulunmamakta idiler. “ -(■— ”
Müşkül bir vaziyet
Vaştngton 8 (AJV) — Diin ________________________*____
burada kordiplomatik İçin mü?- otobüsler karsı kaldıranın kül bir vaziyet hû'l ’ ' 1
Diplomatlar, Sovyet deki kabul resmine evvel Parisc hareket lan Dean Achcson’u hava meydanına girmişlerse de 1un Şnhzadebaşı - Fatih cadde-uçakta bir fırıza çıktığı söylen- * siyle kavşak noktasını mış ve yeni bir uçak hazırlanıncaya kadar Amerikan dışişleri bakanının hareketi tehir edilmiştir. Bunun üzerine kordiplomatik mensupları, Sovyet sefaretine gitmek veya Dean *Acheson‘u beklemek şıklarından birini seçmek Borunda kalmışlardır. Neticede bu müşkül vaziyetten şu hal çaresiyle kurtulmuşlardır:
Diplomatlar derhal Sovyet sefaretine gitmiş ve süratle bir kadeh İçki içerek vaktinde tekrar hava meydanına dönmüşlerdir.
caddedeki durakta tramvay bekliyordum. Sökün eden arabaların hepsi tıklım tıklım. Ba-yezit tarafından çıkagelen san “"-e-, otobusjer karsı uuaırtnnn (e-olmuşttu, narından sağa kıvrılıp duruyor. sC,Iüftl,nw ı Müşterilerin çoğu İnip azı kaıı-pltmeden yOr. gen de şu otobüslerin biri-edecek o- ne bineyim dedim ve atladım, teşyi İçin Atatürk bulvarını tuttuk.- Yo.... j. jun Şehaadebaşı - Fatih cadde! siyle kavşak noktasını geç® geçmez. 40 - 50 yıl evvelki hâ liralar zihnimde kaynzsmay başladı.
Suraçhanebaşı. bizi»» eski , semtlmizdi; çocukluk ve dİ rrcnçllk çağlarım orada. Firar ağa mahallesinde geçmiştt. Bugün kayıplara karışan İbrahim-paşa hamamı hizasından karşıya vurulur; iki arabanın güçlükle geçebileceği, Arnavut kaldırımları bozuk, yamrı yumru Şekerci sokağına girilir, şimdi yerinde yeller esen Firuzağa camisi önünden Bozdoğan kemerine, Kırkçe sineye, vefaya varılırdı.
Çine yardım
Amerika 75 tane tank gönderdi
evlenmekle oğlu ol-1 bulunmı-
fi] Thirty years in the Barem or the Autobioğraphy of Melek Hanoum, Wife of H, H. Kbnstı Mehmed Pacha, Nevyork 1872.
|2) Babası Basıp paşa biraderi Şerif efendidir. Annesi Feride hanım sonradan Mehmed paşa ite Kıbnslının üvey da. Erkek çocuğu
yan paşa Şevket beyi kendi oğlu gibi yetiştirdi. Erkânı harb olan Şevket paşa malûmatlı, dirayetli bir zattı. 1873 senesinde vali olduğu tşkodrada nehirde boğularak öldü.
|S| Kıbrıslı Mehmet paşanın Feride hanımdan dünyaya gelen kerimesi Aliye hanım Morali Mustafa Sadreddln paşa İle evlenmişti. Bo İzdivaçtan 3 kzı. 3 ojiu dünyaya re idi.
Philadelphla 6 (AP> — Yetmiş be? tan» kullanılmış Amerikan tankı «ivin. Honduras ban-dralı «Aristokrasls» isimli gemiye yüklenerek Milliyetçi Çin kuvve ilerine gönderilmiştir.
Vaşlnglondı bulunan Çin resmi memurlarının bildirdiklerine göre, Milliyetçi hükümet aynı atmanda harb fazlası olan birkaç tane de B - 25 bombardıman uçağı satın almıştır.
İngiltere komünist hükümeti tanıyacak
Londra 8 ı AP) — Resmi dip îomatik çevrelerden dûn gece bildirildiğine göre, İngiliz hükümeti Komünist Çin hükümetini «birkaç haftalık bir müddet sonra tanınıoğn karar vermiştir.
Tahminlere göre. İngiltere. Mao Tse Tung'un bir nevi Tito haline gelerek, memleketini sırf memleketin menfaatlerini nazara alarak İdare edeceği İhtimaline büyük bir um İl bağlamaktadır.
Şekerci sokağının başındu, sağda salaş bir kahve, solda aktar dükkânı vardı Dükkânı bir gözü kör, öbürü çlpLl, koca burunlu, sırtı ve göğsü kambur, Beberuhimin tıpkı eşi bir Ermeni İşletirdi. Kâğıt Karagözleri. çıkartmaları, tabanca kapsüllerini, donanma geceleri yakılan mehtap kibritlerini, kestane fişeklerini hep ondan alırdık. Tek çözü de pek seçmez, verilen kuruşu gümüş yirmilik sanır, bakır altılığı «Mecidiye bozanının) deyip almazdı.
Sonra oraya abani sarıklı, kır sakallı. Öabekvari hırkalı bir Tatar geldi. Sofuluğundan, suret resmidir diye Karagöz, çıkartma. kutusunda Hıristlyanca ya» bulunduğu İçin kâğıt kapsül ve mehtap kibriti satmaz, Ermenlyi aratırdı.
Aşağı doğru 100 adım kadar gidince sağ kotdakl S5 - 40 odalı berhane, eski ricalden Numan Efendinin konağı İdi- Bir m-
manlar hususi mekteptik etmiş, haraplaştıkça haraplaşmış; iki, üç odasında rahmetlinin taallu-katı barınmış, kalan kısmı er-vahiler mekânı olmuştu.
Yanında, duvarımızın dibine, (Komşu Fatmanım) denilen kadının hakkuran kafesi sokulmuştu. Ufacık tefecik kadının apak saçlarında Mekke kınası, kulaklarında aptes küpesi, parmağında basur halkası Bayramlarda, kandillerde mutlaka damlar: odaya girince büyüklere sır* ile yerle beraber tem enn ahlar; küçüklere el öp-türmeyip (Berhurdar ol yavrumlar. Israrlara, antlara rağmen kapının yakınındaki mindere büzülür. Her cümlede (Cari yen İz, lûtufdideniz, ben duacınız!). Torunu yaştakiler clgû-rayı yakacakken hemen atılıp kibrit çakışlar; dış&nya sesle nip su isterlerken derhal konsola seğirtip sürahiden bardağa su dolduruşlar.
— Aman Fatmanımcığım. mahcub oluyoruz, sıkılıyoruz, kan ter İçinde kalıyoruz! denince de:
— O nasıl söz. vazifem efen
Kapı karşımızdaki Ceferpaşa konağının dökülmüş pembe boyalarına, alçacık damına, fazla köhneliğine bakılırsa, bina her halde Sultan Mahmut devrinden kalma mı. neydi? Kiraya verilirdi. Kalın perdeler asılı, kafesleri inik, içine güneş girmez. mutlaka sofalarında göz görü görmeydi. Bir aralık köşedeki odadan öyle (ruhnüvaz) nağmeler taşar oldu ki.
Kara bıyıklı, bilmem hangi kalemde kâfin bir delikanlı kemaniyle yanık yanık taksimler döktürür, sokaktan gelen geçenler durup durup dinlerdi. Bu
(Arkası 7 inci sn bil ede)
lîj^SUSARSAN KABAHATLİSİN;
VE MACt £A ROAtAAU_
Samda bir suıkasd
BASİT BİR HESAP
1
postalayın.
Paris’ten
OOADM CttCiAAZA rJOreR: CUP. oosuvce ei.Ler?> APASsVA
AL APAK £K/(ur/A^e(Se ff 5/&ADA
k-nch'yDİcJurn* I
Tanınmış Fransız artisti Jean Marala Paris te Cherl piyesinde baş rolü yapmağa başlamıştır Yukarıda amal, başlıca kadın mumessllleı VaJvnLLue Teauur ve Julle il* Fabur de bir arada görülüyor.
Altı ayda t n çillice, Fransızca veya her hangi yabancı dili doğru ve fasih şivesile star mal etmek için islediğimiz taksit, iyice bir öğretmenin ayda ynlnta iki saatlik ders bedelidir. Halbuki sbe aynı paraya, Türkiye D in neresinde olursanız olun, ata her çün dilediğiniz anda ve yerde çalıştırarak kavrıyama-dığıntz her noktayı yüzlerce defa tekrar e decek modern bir vasıta veriyoruz. Her han fi zorlama veya teheyyüç yoktur. Kuponu doldurup HEMEN metod hakkında m uf az-sal izahatı havi resimli broşürümüzü adresinize parasız gön-
Beyrut 7 (AP) — Michael Sterli ng adlı bir İngiliz albayının dün gece Çamdaki evinde vurulduğu ve uğır surette varalı olduğu bugün Beyrutta inanılır kaynaklardan öğrenilmiştir
Yetkili kaynaklara göre, Birinci dünya harbinde meşhur albay Laurence'in emrinde çalış mış olan albay Mlchael Sterllng Suriyeli bedevilerin kıyafetini taşıyan adamlar tarafından üç kursunla vurulmuştur.
Arapça tekbir getiren hacılar
İzmit 7 — Şehrimizden hacca gidenlerden bir lusmı, dün şehrimize dönmüşler, kalabalık bir halk kütlesi tarafından karşılanmışlardır, Hacılar evlerine giderlerken yolda bazılan tararından Arapça tekbirler alınmağa başlanmış, bu hali gören emniyet memurları işe müdaha le ederek alâkalılar hakkında tahkikata başlamışlardır
İspanyaya kar yağıyor iAragon) 7 (AA.) Dün gece İspanyada bu sene defa olmak üzere fazlaca kar yağmaya başlnmışlır Kar Ara-nones'te 75 santimetre. Can-danehu elvannna İse bir metreyi bulmuştur.

HfirWNKlZl r»l AP AtCA'AMgpbA rWSz>T TMA -** » A!*** *^^4" tir.
Ve oLAaHAVV ■
ben A bt*ix>
Fokoh Aniler. ıÇ
tjOZÛnu bil>yor rrnj~^
—y ‘
J(ı*jqel«Tortı ckıhd
CwVt-| olckıâuru'
bd^ıyor karkU»

(>k akimi*»»
Oz(wo* "k™ oelınce t**»ı oldur '
Created by free version of 2PDF
B&hltefl
A K « A M
_____________________________9 Kasım 1949
Mahkeme Koridorlarında
kemeye git de adını değiştir. YoKsa ömrünün sonuna kadar elâleme maskara olursun». Bu soelerim daha lakla dokunmuş herife. Dişlerini gıcırdatarak: «Sen kim oluyorsun da bana böyle sözler söylüyorsun? Bu sözlerini geriye almazsan haddini Wldiririm > diye ileri geri lâf etmeğe başladı. Öyle kuru palavarlaru pabuç bırakır mıyım ben? «Heeey. hemşe-rimt gözünü aç. Benim soyadını da Korkmaz, anladın mı? Çelikten de, yumruktan da korkmam ben. Senin yumruğun vız gelir. Soyadı ile kabadayılık sökmez bu lalarda^ dedim. İyi söylememiş miyim?
— Çok iyi söylemişsin, ba-
, yun. Sonra ne oldu? Kavga '• mı ettiniz yoksa?
— Benim kavgaya hiç niyetim yoktu. Maksadım ona
Davacı kısa boylu, zayıf, otuz yaşlarında bir adam. Koridorda sağa sola göz atarak çalımlı eda ile dolaşırken yanına vaklastık, bizim kasketli delikanlı söz açtı;
— Dâvanız ne, sayın bayım?
Omuzlarını kaldırdı, boynunu çarpılıp gırtlak kemiğini biraz daha çıkardı, baba hindi gibi kabararak dik dik baktı:
— Senin soyadın ne, delikanlı?
Bizim delikanlı kısa bir tereddütten sonra yutkunarak cevap verdi:
— Benim soyadını Cılız. Seninki ne. beyefendi?
Öfkeli bir tavırla avurtla-, rint şişirip pufladı:
— Beni karıştırma şimdi.
Senin soyadını beğendim. A-| ferin, iyi bir isim bulmuş- „ jwuıı. _
sun. Soyadı dediğin böyle o- ‘oyad| usuiQnü öğretmekti.
I Fakat herif terbiyesizlik etsiz sovadına ti; «Benim soyadım kendime uygundur. Yumruğum vardır da böyledlr işte» diyerek a-lüylerim yağa kalktı-
.— Size yumruk mu vurdu?
— Farkına varamadım kİ. Gözlerimde ateşler parladı. Ondan sonra sırt üstü yuvarlandığımı hatırlıyorum.
— Vayyy... Sen ona soyadı usulünü öğreteyim derken o sana yumruk dersi verdi, desene.
— Yerden kalkabitseydim ben de ona iyi bir ders verecektim amma kımıldanmağa vakit bulamadım. Kalkmak isterken üzerime çullandı. iki yumruk da göğsüme vurdu.
— Demek ki o adamın yumruğu hakikaten çelik gibi imiş.
Kayıtsızca omuz silkti:
— Kulak asma öyle lâkırdılara. Çelik gibi de olsa e-I hemmiyeti yok. Yumrukla-I nndan korktum zannediyor.
MAKİSİ MÜHENDİSİ tecrübeli. İngiliz ve Alman lisanlarına LamMn|p*a vakıf bir makine mühendisi lcWxUatne mUfıosip bir I# *ra-muklaıNK -M M ■ rütonu.ıı sltuulo poıta kutusu 1321, İstanbul adresine yazı İle müracaat edilmesi rica olunur. 212 — 1
İŞÇİ KIZ VE ERKEK ARANIYOR — Mukavva kutu fabılkasında çatılacak. GÜNEŞ kutu fabrikası fersem-bcpaur Agopyan han altında No 3/1 342 — 2
ı*ı sM-ınırsYAi]
İNŞAAT YAPTIRACAKLARA — Rer nevi İn saat, tamirat, UMUâl teminatlı olarak yapılır. Paraca âzami kolaylık gösterilir. Telefon: 40884. Galata Perşembe paran Arılan han kat: 1/8. 7» - 1>
lur işte.
— Demek meraklısınız?
-— Çok merakım Sovadı denillince .. dikenlenir. Bazı soyadlarını çok içerliyorum. Elimden gelse hepsini değiştiririm.
— Âlemin soyadı sizi neden sinirlendiriyor?
— Elbette sinirlenirim. Soyadı dediğin, sahibine uygun olmalıdır. Meselâ benim soyadım Korkmaz. Nasıl, kendime uvgun değil mi?
— Orasını ben bilemem
ki.
— Neden bilemiyorsun? Benim korkaklığımı gördün mü?
— Seni ilk defa görüyorum Korkar mısın, korkmaz mısın, ne bileyim ben?
Yumruklarını sıkıp dirseklerini kıvırarak sözüm o na bazulannı şişirdi:
— Bu dünyada hiçbir şeyden korkmam ben. Böyle olmasaydım Korkmaz diye soyadı alır mıydım?
— Allah cesaretini daha x___„____
ziyade etsin amma, hiçbir gene korkutamaz beni Soy-şeyden korkmamak pek 1, • makbul bir marifet değildir ı sanıyorum. Bilirsinz ya, «Korkanın anası ağlamaz» j diye bir söz vardır.
— Kulak asma öyle lâkırdılara.
— Pekâlâ. Ona da eyval-lalı diyelim de sizin meseleye gelelim. Dâvanız soyadından mı çıktı yoksa?
— Sinirlenirim, dedim ya. Su herifin soyadı fena öfke-1 endir di beni. Kendisini eskiden tanımıyordum. Bir alışveriş işine karıştı, o münasebetle konuştuk. Lâf arasında bir fırsatını düşürüp soyadını sordum. «Benim soyadım «Çelikyumriik» demez mi? Birdenbire cinler başıma toplandı, öfkemden kendimi tutamadım, gülmeğe başladım. Benim gülmem herifin çalımına dokunmuş galiba. «Niçin gülüyorsun.?» diye sordu. «Nasıl gülmiye-yim, be adam, dedim- Senin bir yumrukluk canın var. Çelikyurmruk kim, sen kim? Sana yakışacak soyadı, Siv-risinek'tir. Aklın varsa mah-
aptal herif. Onun şahı gelse
adımı...
Mübaşir seslendi. Bay Korkmaz gene omuzlarını kaldırıp baba hindi gibi kabararak gitti.
Ce. Re.
UZUN MÜDDET TLKNlK ATÖLYELERDE ÇALIŞMIŞ — Elektrik -Radyo - Telsiz, tesisle,inden anlar Yedek subaylığını tank birliklerinde ynpmıg. bonservis, kefil gftzicıebllen. büro İğleri seti daktilo yazan istidatlı bir genç I# aramaktadır. Akşam’da Tekinle rilmuzunn. 228 —
SATILIK BUHAR KAZANI — Plres
950 kg. lık baskül ve Fransız, el pılan-yaaı. Galata Tünel Medrese sokak No I». 184
HUSUSİ OTOMOBİL - Mllbkhr MU ınodel çok yeni vaziyetle iki kapılı dört klgillk. Nl#anla|i yeni garaj Bay Eşref e müracaat. 300 — 1
KAÇtfULMIYACAK FIRSAT — Sııllnnhamam Yenicemi Sakalar sokak ve Sultaııhamam caddesi iki cepheli eski Haçopolu ve yeni ASTAŞ. keçeci Teinin Porsemay Marazaları 11 - 29 ve 31 numaralı muhtelif oda ve salonları havi kagir pırlanta gibi magnular satılıktır. Fırtatl kaçırmayın. Tafsilât: Sultanahmet BlrLnel Sulh Hukuk mahkemesi 949/27 dosya.
uo - :
KİRALIK KAT — Kadıköy Cevizlik Emınbey sokağı » rır.maralı bahçe içindeki op.ırlıınanın bol güneşli, havadar üç Oda vs mutfaktan İbaret müstakil alt kot dairesi 90 liraya kiralıktır Aynı aparttmanın üçüncü katına müracaat. 304—8
DEVREN SATILIK BAKKALİYE — Çift kazançlı, mü;lerı/ıl bol aumol dolayulyle demlrba# egyası ve maliyle satılıktır Kurtulug Slnemköy Şahin 9o. No. 44 Bolluk Bakkaliyesi.
246 — g
EHVEN SATILIK EV — Bakırköy Yeni mahalle Sakız ağacı ta; h»n cad-No. S Müıaraat: Nuruosmanlye Ali baba Türbe aukak No. İH 2 cl zil Jale ETİ. saat 10-12 ye kadar 196 -
j
FEVKALÂDE
SATILIK KÜRK MANTO - Az, kullanılmış siyah lulr. Sultanahmet 44 Üncü ilkokul kargını Ticarethane bo-kale No. 17 her «ün 9-12 arası KörU-lebUlr. 208 —
a- işçi ARAVAM.AE
MUHASEBE BİLİR
|U>U yapı (alkalidir. İnsaa
ANADOLU VE UTANBULDAH PROFESYONEL EHLİYETLİ _ T
BAYAN MEMURA İHTİYAÇ VARDIR — Büroda çalışmak Ürere müsait maayla. her «ün 9 dan 13 e kadar müracaat. Talulm Kristal GV.Inoou ST-kMinSal/l. s?nı «S —»
BİR BAYAN 15 ARIYOR — Ortaokulun son uintfimlan tasdiknamen, eski Türkçe»! yalnız okumsaını bilen, çok dürüst, itimat edilir bir insan Akgamda C. C. rümuzuna.
219
BÜYÜK BİR HALİ ARANIYOR — Ebadı 4XA mette dalı'İmde. İyi bir vaziyette olmak üzere, «atmak yenler a telefon edilmesi.
BEBEKTE - inşirah sokak Ö4 No lı Aparlımanın orta katı kiralıktır. Dürt oda ve fevkalâde konfor ve manzara. İçindekilere müracaat.
SATILIK EV — Mecidiyeköy Banka evlerinden yedi oda ayrıt* daire lıaUnde zemin kal yeni oturulmamı? Cündürler! telefon 20051 de Bay Hi be tu İlaha müracaat. 115 — I
SULTANAHMET CANKURTARAN İSTASYONUNDA — 511 metre alta Üzerinde denize nâzır müstakil 3 odalı. 3 odalı 3 daire 3 er odalı senelik ■looo Lira iratlı 3 ev ayrı vey» tamamı satılıktır Müracaat Dlvatıyolu 54.
194 ■ - l
SATILIK AP AR TİM AH HALİNDE — İki katlı, üçer odalı, bahçeli, man zaralı ev: Kurtulurla tramvaya yakın kögebutı. Kurtulu# caddesinde 732/1 e müracaat. 193 - — 1
1S.0M LİRAYA ACELE SATILIK KÜÇÜK BİR APARTIMAN — Zengin tüccarlarımızın nazarı dikkatine. Her lürtü İrat, alı# ve verine elverigll bir yerde lam kârgtr sağlam yapılı, denize nezri reli fevkalâde Elektrik, ter-ko». iki buçuk kat. Dairelerde Iktger oda. 200 Ura aylık kirn getirir bir apartman. Borç dolayıalylc tenzil flütle acele satılıktır. Yenlkapı. Kuması sokak fd No. Üst kala müracaat.
EM —
BOS APARTIMAN DAİRESİ ABANIYOR — 3lgU. Nigantagt. Maçka. Kurtuluş. Harbiye. Ayazpa#a Cihan gir. Flruzaga semtlerinde bo» kau Olanlar MAl 14 den 23 - kadar 40162 ye telefon etmeleri. 21* — 7
BOĞAZİÇİ — Arnavutkby tek bir bay İçin kiralık oda. kirası 50 lira, arzu edenler her £Ün on ikiye kadar telefon 35 - 3-1B a. 301 —
SATILIK UCUZ ARSA - KadlkO-yücıde Acıbadem asfaltına iki dakika İM metre 1200 liıa Kadıköyünde Al-tıyol kahvesinde Mustafa Tunçel.
ACELE SATILIK KÖŞK — Kadı-köyünde, iki dönüm samlı, meyvalı. bahçe içinde İki bina. Denize, iskeleye yakın Konforlu. FıaU ehven. Boş teslim 22566 ya telefonla.
Mü — i
BEŞİKTAŞTA — Üc katlı X 4 ve be#er odalı, geni# salonlu, bol manzaralı. banyolu, bahçeli apartrman satılıktır. Müracaat: Telefon 85162
216 —
Fgt',VH3ikLan
İNGİLİZCE DERS - Kale] mezunu tecrübeli ciddi bayan j ayda pratik öğretir. Ücret 3 lira Evlere gider AKŞAM'da .KOLEJLİ, rumıtzmu T»
ARSASI OLANLARA — Üç bin liranız var mı. iki. üç odalı eve sahip olabilirsiniz. Tedlyatta âzami kolaylık. Beyoğlu Konal atell arkası 34/1 201-3
LİSE VE ORTAOKULLARIN - Her sınıfı IİC olgunluk İmtihanlarına elverilir. Mektupla müracaat. Kadıköy Halldaga Cad. No. 61 AN
161 - S»
İŞÇt «TENİYOR — Eldiven ve kürk makinelerinde çalısını» İsçiler isteniyor Makinesi de olanlar tercih edilir. Mahmutpa#a Kefeli hanı 31 e müracaat. 198 — >
BAYAN ARANIYOR - Büro İğlerinde ç*l»»#e*k *» ingtlUee biten bir bayan aranıyor Müracaat: Necallbey caddesi Lebleblci#aban sokak 23 Kal 3. Galata. 8» — I
EBE ARANIYOR — Tafrada hıuuıl bir hastanede başhemşire vatılcal (örecek. Taksim Sıraaerrıler cad. 39 Dr. Suphi Arta'a müracaat »W — 1
BEYOÖLUNDA — bir tezgahtarlık yıpablleeek bayana İhtiyaç vardır. ' 41433 e telci an etmesi.
SATILIK EV — Lâleli Yegiltulumba SökAgı asfalt üzerinde; 3 oda, elek trlk ve suyu bulunan 13 No. lı. Müracaat Lâleli Ordu Cad. No. 290/1.
221 — 3
SATILIK BERBER DÜKKÂNI — Bay ve bayanlar için her türlü te-ferrUatiyle salı tıktır Bay İsmail Dıputrgöl Ayvanuray karakolu Kundakçı «kak No. 40 Fiat 2500
230 —
genç bir İj tekillerin
311 - I
ACELE DEVREN SATILIK DÜKKÂN — Lâlelide cadde üstünde kırtasiye ve tütüncülüğe elverişli Lâleli Ordu Cad îM şentg Emlak
227
^akşamS
Abone bedeli
SUADlYE HAVALİSİNDE — v.ıgazı su ve elektriği bulunan ita 700 metrekarelik iki arsa 3500 II* 5.000 liraya satılıktır. Müracaat Şua-diye Gündür Bakkaliyen.
İM
1
in.
— 2
(c’Kllıı için elli Kuruşluk İcrllmelldU A MI takdir
l'eletonJorunn Bagmunarrtr 20565 Y«d İsleri KîflD — İdare #9881 ModOr MHJT
KÂTİBE ARANIYOR — Eski ve yeni yarı ile İmi Ası doğru, makinede çok çabuk on parmakla yazabilecek kâlıl»eler aranmakladır. Hal tercümeleri ve vesikı loloit afları ile Bey-otlu. posta kutusu 3100 adresine ba*-vlırmalan. 34-1 —
KAHVEHANE İSTEYENLERE FIRSAT — Kögebası. mobilyası sağlam, m (İsterisi bol kahvehane devren »atı İlktir. Ortak dâ kabul edilir Aksaray Atatürk Bulvarı Doğu palas e parti -manı altında Doğu Kıraathanesine müracaat. 186
KİRALIK — Bakırköy, yeni mahalle hazırlık sok. 5-7-9 sayılı etrafı açık ve denize nazır fevkalâde manzaralı. Müstakil daireler kiraya verilecektir İsteklilerin odacı Mehmed’e müracaatları. 188 -
PLÂN-PROJE — Plân-Bctonarme hesabı, mühendis taralından tasdiki. Uç nüsha prole tek katlı 50. İki katlı 75. üç katlı binalar da 100 liraya yapılır. Altın ev inıaa’ Bürosu. Cem-bcrlltag Garanti Bankası üstü.
189 — 1
SATILIK FABRİKA — Şifonoz ve silkme makinen devren asilliktir. Sanayi mıntakasında İğler vaziyetle Ica ortak da kabul edilir. İzahat
İstanbul Telefon 251» 173 -
— 1 ı
_____ bindi ortak da kabul cı
Ha- | almak için Yemi# defiirrnı
Na.
t
KOCAMUSTATA PAŞA CADDESİ — ı YENtı Halkevi kargılında İstanbul Sineman yanında no No.lı 3 daire Bahçeli Apar t iman acele Milliktir. Yanında Bakkala müracaat.
197 -
SATILIK APARTIMAN — Şehzade-bagında Vefada Knlıvr sokağında No. 6. Bulvara nazır fevkalâde manzaralı Uç kal. Bir katı uos tealim. Ayda 300 lira kiralı apartman 38000 liraya. Gezmek İçin Vefa bczacısı sırasında 84 berber İbran İme
215 —
5.000 LİRAYA BÜTÜN KONFORU İLE VİLLÂ — Üç oda. hol. banyo »e Mire kftgir ev inyaatı iki ayda teslim. Taksim. Kristal gazinosu arkasında Milli emlâki# 82777 319 - 1
CALATASARAYIN İŞLEK BİR YERİNDE — Doktor muayenehanesi veya terzi atelycsl olma ta elverişli kiralık kat GdrUfinek için her gün öğleye kadar. Osmanbey. Şafak sokak 59/3 e müracaat. 338 — 1
BİR ELEKTRİK MAĞAZASININ — Vezne iğlerini idare edecek, kabiliyetli bir bayan aranmaktadır. Taliplerin glmdlyc kadar çalımlıkları yerleri ve tahsil derecelerini, kendi el yazılarile (15181 posta kutusuna bJI odalı dır meleri rica olunur. '' .....
tercih edilecektir.
SATILIK APARTIMAN — Kadıkü-yünde dört kat bir KMl İW# dcnD-gürtlr bahçeli senelik iradı dört bin bej yüz lira. Hat uygundur. Vasıtasızdır. Telefon 00134. 230 — 3
DÜKKÂN ARAYANLARA FIRSAT — Kataköydc Tünel kargısında her iye elverigll bir dükkân Içm Igblllr ortak aranmaktadır. Akgam'da «BM» rümuzuna yazı ile möracat. 199 —
ÇENGELKÖYÜNDE SATILIK KÂ-GİR EV — Dört odalı iki bölük ve bir dönüm meyv» bahçesi Su. elektrik. ipotekli. Boç teslim. Marangoz Ekrem'e müracaat. 196 —
KİRALIK ODALAR — Möbleli möblesiz lam konfor Bebekte tıglrah sokak 9 No. ya müracaat
232 —1
SATILIK ALMAN KURT KÖPEKLERİ — Sekiz yedi ve Üç aylık yavrularla Bolduk, av fino. Rus yavru tan. Müracaat; Vsuncargı 271 Şaban kahvesinde Kâmile. 206-1
İNGİLİZCE. FRANSIZCA - Lisan dersleri. Matematik Fizik. - Kimya (Fransızca ve Türkçe) öğrencilerin derslerine akvamları yardım, ü - 3 liradan evlerde Akgam’d» lERM.»
217—1
Created by free version of 2PDF
BEŞİKTAŞTA — Çatkıya yakın acele satılık İki katlı küçük Ap. Ttız-baba yolu üzerinde No. 91.
247 — 3
MEKTUPLARINIZI ALDIRINIZ!
Gazel emir idaresini »dro olarak gostcrmts olan sarılerimizden
A Et — AM — BÂT — Kâtip G.B — EnglUh — D.S — Kolejli — BM —
Namlarına galan caaKlupJkr, uaa-
olunur
BUYUKADANIM — En havadar bir yerinde acele satılık kelepir ev. Vapur meşaleni sıdı» İS dakika «eli# 8 dakika ön kumı kârglr arka kısmı _ 1 alısap bir buçuk kat üzerinde 5 oda
ACELE SATILIK — AfS.lSl Haline ' tnugambaları İle beraber bahçesi KC boj teslim lamirsiz ev 3 kutta yedi 1 nig 39 tonluk »nrnıciylc ıMOOı lira —fevkalâde manzaralı bahçeli bo# teslim edilir, Adı es: Tellâl Ar- j l isan bitenler meyyali. Teşvikiye Fırın sokak No. II safi.» müracaat: Büyük»da
345 — t tabibine. 234—1 32»
- 2
Bir Aşk
Yazajı: Karen Bramson
. Tefrika
Jacuııes mı?,.. Bu saatte aıi?... Böyle apansızın ve alelacele gelivermiş olması . Allah Allah...
Üstadın çehresi büsbütün çatık ve düşünceli bir hal aldı.
— Buyursun Alın buraya! — emrini verdi,
Jacquû6, odaya girdi
Çok bozuk ve perişan bir manzaram vardı. Baro reisi, daima itinalı olan bu delikanlının bugüne mahsus pek savruk bir kılıkta olduğunu günden kaçırmadı- sticalle giyinmiş gibiydi.
— Ne oluyor, ne var oğlum Jucques? Otur bakalım. Bir sigara yak! — dedi.
Lâkin, umumiyetle Lir yak! olan Jacques. sigara kutusunu, masanın üzerinde hafifçe itti, sigara istemedi. Bir nııidet, hiç aoz söylemeksizln. öylece durdu
Kel»;
Gecesi
Tercüme eden: Vâ - Nû
No 24 _
(— Vaziyet ciddi Sigarada içmiyor. Konuşmuyor da...» diye düşündü.
Jaeqııes’a öteden beri bayılırdı. İhtiyar bir bekâr olmak sı fa t ile şöyle düşünürdü;
«— İşte bunun gibi bir oğlum olmasını isterdim. Gençliğimde ne türlü hizmetlerini ve ne türlü kusurlarım varsa hepsini şahsında toplamış. Bu oğlan, hudutsuz delilikler yapabilir. Ayni zamanda büyük İşler de başarmak kabüiyelindedir.*
Yüksek sesle:
— Söyle bakalım, evlâdım... Anlat! - dedi
Jacques, dirseklerini masayı, çenesini de avuçlarına dayadı.
Alçak sesle:
— Müthiş şey! — dedi-
— Yani Martelüıı .. Ölümünden mi bahsetmek istiyorsun? Ben de gazetede okudum...
— Evet.
Jacques, tekrar sessiz ve hareketsiz kaldı.
— Ne oluyor. Jacftues? Beni böyle alelacele ziyaret etmekteki sebep ne?
— Siz benim biricik hakiki dostumsunuz Sizinle, gönlümün bütün açıklığı ile konuşabilirim.
— Pek öyle bir halin yok. — diye, Slmoııy, şaka etmek tecrübesinde bulundu — Gözlerini boşluğa dikmişsin, karşımda susup duruyorsun.
— Çünkü, çok güç vaziyet... Çok güç vaziyet... Size bir kadından bahsetmem İcabedlyor.
Başkan Slmony başını salladı:
_ Galiba bayan Martel’den.. Haydi söyle, söyle,.. Esasen farketmiştim ki...
Gülümsedi.
Jııcgues, dehşet içinde:
— Fark mı etmiştiniz? — diye sordu. Yokun. yoltsa .. Adliye sarayında... Başkaları da ..
— Oğlum, JaGğuea! Sen, on beş yaşında coeuk değilsin. Ben söz söylediğin sırada, bu güzel kadının sihirlinmiş gibi sana bakışı âlemin güzimdc-ıı kaçmış değildir. Çunku o sırada âlem
de sihlrlenmişçesine ona bakıyordu, Üstelik, son zamanlarda, Martel sana pek şiddetli hücumlarda bulunuyordu. Dâva mevzuunun haricine çıkarak, sana şiddetle çatıyordu... Eski dostluğunuz1! bildiğimizden kendi kendimize tekirlerde bulunuruz elbette,.
— İşte ben de... Size Bu eski dostluktan, bahsedecektim. — diye Jacgues konuşmağa yellendi. — Tavsiyelerinize İhtiyacını var,.. Biliyorum kİ...
Sinıony, muhatabının Büyüyeceği cümleleri tertibe sokmakla meşgul bulunduğunu gördü-
— İşittim kl . Bazı dedikodular varmış... Bayan Martel'le benim aramda... Âlem dLyor-mtış kl...
Bir sükût.
Jacftues, birdenbire cümlesini tamamladı:
_ Bu dedikoduların aslı yok tabii
Slmony, tavcını deği-ştlrmek-slzin:
— Bittabi... Aslı yoktur... --, diye tekrarladı.
| Jacgues, asabiyette sordu: -- Namusum üzerine saz ve-(reyim mi?
devam ediyordu.
— Bu çocuklukları bana niçin anlattığını kestiremiyorum, delikanlı!... Söyle bakalım: Sana ne hususta yardımcı olabilirim? Benden nasıl tavsiyeler bekliyorsun?
Jacques düşündü:
•— Hakkı var.. Bütün söylediklerim saçma! Bu şekilde hiç bir neticeye varamam!"
— Atfınızı rica ederim, üstadım! — diye yüksek sesle devam etti, Size lüzumsuz ve İrtibatsız sözler söyledim l-ucien’in ölümü beni çok saıstı... Çünkü ------- -
en yakın arkadaşımdı- Şu ve- sana bahsetti? ya bu şekilde ölümüne sebep - Evet— H: oluşum, fenama gidiyor, çünkü eğer intiharı kıskançlı» yüzündense...
— Evet... Anlıyrıfunı.
Jacgues'in nazarları boşluğa dalmıştı.
— Düştınüyorıtııı kİ. dün. avukat
uayzuı mane(;c u« «im yap- Rai Şiya muhaSnilIllk Dostça - ... K.
tını. Böyle bir hareket de banı' muhasımdık. Halbuki bugün ar- orada nuydın? yaraşmaz .. Çünkü Marlet ar- tık o mevcut degi! İşle bu hal,' kada^mıdı . Fakat elbette â- bana son derece te? ir ediyor lem. türlü türlü tevatürler çi-j
Simony. hafifçe gülümsedi.
— Evet, dostum! Ben de senin yaşındayken namusum üzerine, yemin eder dururdum... En iyi dostlarıma bile... Bittabi eğer kadın meselesi bahis mev zuu İse...
— Üstadım. . Böyle dedikoduların mevcut olduğunu öğrenmem bile fenama gidlyoç
— Adam sen de... Yalan dolan bir takım dedikodulara niçin ehemmiyet vermeli? Üzülmeğe bile hacet yok.
Jacıjues, alnını sildi.
— Bu dedikoduları işitenler, Luclen'ln kıskançlık yüzünden intihar eltlğir.i düşünebilirler.
Slmony, karşısındakine dikkatle baktı.
— Canını, oğlııın! Âlemin bir lakım tahminler ynriilmesi seni niçin üzüyor. Yoksa bu tahminler içinde hakikat mi var?
— Çünkü, çünkü... Suç üzerime yıkılır. İtiraf ederim Ben, bayan Martel'le azıcık kur
Jaeques. devam etti:
— Okumuşsunuzdur: Gömülme ruhsatiyesini vermiyorlar.
— Evet okudum. Acaba ne sebeple vermiyorlar? Biliyor musunuz?
_ Evet... Richard. doktorlarıdır. Bayan Martel tarafından alelacele eve çağrıldı.
Sustu. Boğazında, bir tıkanıklık hasıl olmuştu.
Richard mı?... Çok iyi. çok müstakim bir çocuktur. Operatör olan kardeşimin dostudur. Akşamlan kulüpte briç oynarlar... Demek .Richard, bundan
— Evet... Ben do... Oradaydım.
— Orada miydin? ■ Nerede?
— Orada... Müthiş hâdiseden sonra--- Villâda... Bayan Mar-tel. vakanın akabinde bana telefon etmiştt
— Ay sen orada miydin?-.. mevkiinde karşı Sen? — (Slmony kaşlarını çat-
■ ~ - iı.) — Doktor geldiği zaman sen
daha
— Evet... (Jacdues'ln sesinde . j bir itimatsızlık vardı). Bu a»e-ihtiyar Slmony cevap verme- nin . .En yakın dostu oldııgura-kânr.. İşi büyütür dl Yeniden bir sükût oldu. Üs- darı Mihaniki şeklide... Beni
Baro reisi. Jacuues'ı tetkikte, tartının yuzuue bakmaksızın, çagmnak aklına gelmiş ..
(Arkası »*T>
9 Kasım 1949
A K g A —

Sahil* 7
SER AKŞAM BİR HİKÂYE
BULMACA
Bugünden, Dünden
Mlrey Andrlye ile Gaitan Rul l göstermek istemiş sözlerini mı-o gün evleneceklerdi. Bu sebep- rıldandı.
ten dolayı Moris Bord o gün Bu düşünce, kendisini hem sokağa hiç çıkmamağa karar sevindiriyor, hem de üzüyordu: verdi. Akşama, ertesi sabaha ve kabilse ebediyete kadar uyuya-bilse ne kadar memnun olacaktı. Ancak bu sayede genç kızı düşünmekten kurtulacaktı.
Çünkü Moris, şimdi bir baş-kASlle evlenecek elan MIreyl çılgınca seviyordu. Bir mayıs günü ilk defa onu heyecanla kucaklıyarak dudaklarından öp lüğünü ve ince parmağına ni-1 şan yüzüğünü taktığını heyecan la hatırlıyordu- Halbuki şimdi Mlreyin G astan ile evlenmesi kafileşmiş ve bütün ümlclle-riu! kırmıştı.
Gaston. Mlrey için umulmaz bir saadet teşkil ediyordu. Genç ti. iyi kalbi! ve çok zengindi. Genç kızı sönmez bir aşkla sevmiş. çok fakir olnıasını ve Ml-reyden başka desteği olmıyan inmeli babasiyle âmâ annesine de bakmak mecburiyetinde ka-
Birdenbire İçinde çılgın bir arzu uyandı; Mireyi son defa gör, roek... Biraz acele ederse, Bordaya gitmek ve küsenini görmek İçin gittiği Kablrelden döllerken yol kavuşağında onu ı görebllcektL Delikanlı, küçük > çelengi ceketinin altında saklı -ı yarak kırlara doğru koşmağa ı başladı İki yolun birleştiği yere vardığı zaman, bir kavak a-ı gacı altında durarak bekleme-I ğe başladı- Biraz sonra gelin İle!
güveyinin otomobili uzaktan ( görününce. Morla kendisinin deı onu sevdiğini genç kadına gâs-l ; termek için elinde tuttuğu çe-ı lengi saIlıyarak şosenin ortasına fırladı.
Fakat Mlrey, bu hareketi beklemediği için heyecandan direksiyonu elinden kaçırdı, araba, hızla büyük bir ağaca çar-
de bakmak mecburiyetinde ko- dcvri]dk guttan kaza
Uçağını bilmesine rağmen o-' yerJne koşan köylü]erı kin tonunla evlenmeğe talip olmuştu. otomobilin enkazı altından Sevdalı bir genç, hiç bir za- Gaston’un yaralan
man böyle engeller karşısında' agır deeUdL Fakat Mlrey. artık tereddüde düşmez Gaston da ■ nefes ahniyordu. Direksiyonun Mirryi o kadar çok seviyordu dgjHjj j;0]u göğsüne saplanmış ki, ona malik olmaktan başka dcrhal aümüne aebeblyet bir şey düşünmüyordu. Binaen-1 aleyh annesiyle babasını da beslemeği üzerine aldı. Genç kız. ancak bu taahhütte bulunduktan sonra Ga.-tunla evlenmeğe razı oldu.
Moris de genç kız için aynı fedakârlıkta bulunmağı çok is-j çelengi kaza yerinde toplanan-terdl. Fakat Mlrey kadar ve lara gösteriyordu, belki de ondan da daha fakır-1 di. Bu yüzden genç kızı küçük yaşından beri sevdiği halde o-nunla evlenmeğe talip olmağa hiçbir zaman cesaret edememişti.
Fakat Mlreyin Morisc karşı hissiyatı acaba nasıldı? Mor İsi seviyor mu idi? Morla bası: defalar, kendisine daima garip garip bakan genç kızın güzel gözlerinde kendisini sevdiğini okuyor gibi olmuştu Fakat sev-Eisinden hiçbir zaman emin olmadığı için ona bunu sormağa cesaret edememişti. Çünkü j»,ct açi1>5 ve program, önceden biliyordu kİ sevgileri —— ikisini de fakir yaratmış o-lan İnsafsız talihleri yüzünden sönmeğe mohkûmdû. Öğle zamanı geçtiği halde, zavallı delikanlı hâlâ bu elemli düşüncelerden kurtulamıyordu. Saat on beşe doğru, annesi ansızın odasına girdi:
— Çabuk giyin oğlum, gelin ile güvegi bizi ziyarete geldiler dedi.
— Bu gelin İle güveyi kimler acaba?
— Mlrey 0e Gaston I Bu akşam Bordoya gidiyorlar, yarın sabah da vapurla İngiltereye hareket edecekler, bize Allaha ısmarladık demeğe geldiler. Ne kadar nazik olduklarını görüyor musun? Halbuki sen onların düğünlerine gitmedin. Mlrey, hastalandığını sanıyor. Gör sen ne kadar da gürelleşmiş’
Delikanlı yatağından kalkarak giyinmeğe başladı. Bu beklenmedik ziyaretten şaştrmışLı ki, onunla gelirgelmez Mlreyin ayaklan dibine düşeceğinden korkuyordu. Halbuki onu görünce yere düşmedi ve genç karı kocaya saadetler dileyerek öteden beriden konuşmak kudretini kendisinde buldu-
Mlrey, çok solgundu, hareket etmeden evvel Moris ve annesl-le vedalaşmak istediğini söyledi. Sonra on kilometre ötede Kamber elde oturan kuzenini görmeğe gidecek, müteakiben Bordo yolunu tutacaklardı.
Genç kadın, gülümseyerek:
— Direksiyonda ben oturacağım. Dedikten sonra ayağa kalk ta.
— Tuvaletimi düzeltmek için bitişik odaya geçmeme müsaade eder misiniz? diye sordu. Bir kaç dakika sonra salona döndüğü zaman, gülümsemeklc beraber gözleri ağlamış gibi kı-karmışh.
Gelin ile güveyi gittikten sonra Moris tekrar odasına geçti, yatağının üzerinde limon çiçeklerinden yapılmış küçük bir çe-lenk gördü. Bu çelenk Mireyln duvağına lilşllrUmk;. limon çiçeklerinden yapılmıştı.
Genç kadın tuvaletini düzeltmek bahaneslle odaya girdiği sunan dudaklarile itiraf etme-(UCi aşkını göstermek İçin bu Metık çelengi bırakmıştı. Moris lirmiş bir halde:
— Demek beni seviyor, gitmezden evvel de bu sevgisini
vermişti.
MorLs, genç kadının naşına sarılarak hıçtarıklara boğulurken:
Bunun için herşeyden evvel soğuk hava depolarına ihtiyaç vardır
Ekononılk değeri hala balıklarımızın av mevsimi gelmiş bulunmaktadır. Fakat gerek hükümetimi» ve gerekse cemiyetler tarafından alınması lâzım gelen bazı tedbirler acaba alın mış mıdır? |
Meselâ.; İstenildiği anda yeter derecede buz bulunabilecek mİ? İstenildiği anda istenildiği kadar alıcı bulunabilecek mİ? Veya bir müddet muhafazaları İçin yerlemiz var mı?
Fındıklıda bulunan soğuk bava daposu umumun menfaatına hizmet etmediği gibi yeter büyüklükte de değildir. Salacaktaki bina natamam bir halde bulunduğuna göre bol çıkacak balık ne olacak?
İstanbul ve civarı balıkçıları -nın yegâne ümitleri ve bütün varlıkları İle hazırlandıkları bu balık avı mevsiminde onları himaye İçin hükümetin bu İşe memur ettiği Toprak mahsulleri ofisinin lıer halde bazı tedbirler almış bulunduğu kanaatindeyim
Av ve deniz sporian mecmuası balıkçılık bahisleri yazarının dediği gibi bir palamut veya torik girgin 22 - 25 bin Ura ara-
- Onu b«n öldürdün,. 41ye hasloryor ve elinde inttuüu! “nıla “ olulot; ®»»le ' ı kim hazırlayıp denize çıkan bir balıkçı 5-10 bin lira da bu Latamı denize çıkarmak için sar-ı Bu çeienglû Morisin elinde [ feder de avladığı balığın ucuz nasıl bulunduğunu kimse anlı-yamadı. Zavallı delikanlı da 1-1 zah edebilecek durumda değildi. çünkü akli muvazenesini e-bedlyen kaybetmlştl.
Çeviren A. HİLÂLİ
RADYO
İSTANBUL RADYOSD
gitmesinden ötürü bu masrafı dahi karşılıyamadığını görürse balıkçıl iğimizin İnkişafı nc de-! receye kadar mühim olacağı heı halde alâkadarların gözleri ö-nünden kaçmusa gerektir.
Memleketimizde dünya balıkçılığının yeni Inklşatlannı u-zaklan olsun takibeden bir büro henüz yoktur. Ve bu acıdır. Çjk avlanan balığı nasıl muhafaza etmek, nasıl İstihlâki ve ihracı çarelerini araştırmak ve dola-y isli e flat muvazenesine sahip olmak gibi nususlarla yakından ilgilenmek için başlı başına bir kurulun bulunması pek lüzumludur. Yoksa bu mahsule ve bu mahsulün avı. İçin yapılması lâzım gelen takıma ve bu takımın avlanmağa şevki için harcanan paralara ve emeğe çok yazıktır
Bizim balıkçılığımız korunma fea muhtaçtır çünkü diğer ya-
1 > 3 « 6 0 1 8
TH" "T
1 1 1 1
ı ı i 1
B 1 ■1
1 1 1 1
■ 1 i ■' 1
1 1 ! ■ 1
1 ■ 1 1
İlil ■
1 ■! 1 1 L
nihayetinde, sağ köşede, annemin yengesine çeyiz halayıklığı etmiş, çırak çıkarılalı hayli sene geçmiş, eski kalfa İkamet ederdi. Pek kadın kadıncık, o-dalan, mutfağı güller kadar tertemiz olan bacı, ağızlara lâyık tencere kebabı, naneli kabak kolyesi, yaprak dolması pişirir; uferayışlrınmızda ortalığı bürüyen mis gibi kokularına imrenir, kadıncağız hemen küçük tabaklara bölüp getirir, kemali afiyetle yerdik.
Civarda sakin, bilmem ne dairesinin mümeyyizlerinden Züh-tü beyin oğlu Muhtar bey, koltuğunun alLında yağlı boya ttt-aJleriyle daima Şekerci sokağında görülür; Çinili köşkün berisinde bulunan Sanayii Nefise Mektebine, o vakilkl Akademiye devam ederdi.
Tabloları gözümüze İlişirdi Hep hama] cemal, dilenci mı-lenci resimleri. O zaman Sanayii Nefise Mektebinin Valeri. Vamijra. Bell o kabilinden muallimleri böyle fakir kimselere modellik ettirir, talebeye dapre-natür portreler yaptırırdı.
Kemer tarafında, duvarımızın öte yanındaki viran konak, büyük annemin babasından kal mış. Bir tarihte (Menşei muallimin) imiş. Benim çocukluğumda içine yoksul kileler sığınmıştı.
Başlarafı 5 inci sahifede) genç gitgide kemaniliği ilerilct-U: hattâ 15 - 20 yıl evvel Anka-rada Riyaseti cumhur saz takımına da alındı.
Caferpaşa konağı geçilince, sola sapan sokağın öbür başında Flruzağa camisi vardı. Parmaklığın arkası mezarlık, gerisin deki kulübede teneşir tabtalan; tek selvlnin tepesine de baykuşlar musallat. Her gece a-cı acı öterler, tüyler ürpertiler. Mescidin İmamı Hafız Mustafa Efendi, bana İlk besmeleyi dedirten, elifbe cüzünü okutan hocadır. Sakalına sinmiş enfiyenin sası sası, mestlerinin ekşi ekşi kokusu hâlâ bumumdadır Genzi, gırtlağı fluapl dölü, hırıltılı hırıltılı konuşur;
— Bari süm kürse, öksürüp tükürse de lâkırdısı anlaşılsa! derlerdi.
Gün aşın derse gelir, mütemadiyen esner; ben, süt kardeşim Ali, hattâ hocafendiye kahve getiren ahlretllk taz da esne-ye esneye biterdik.
Caminin arkasındaki beşik örtüsü çatılı, kaz tersi rengine boyalı evi kiracılar tutardı. Bir kış oraya düzgün kuklası bir' yosma taşındı; mahallelinin e-tekleri tutuştu. Her dakika yürekler çarpıntıda. Karının belâlısı uçan, gece yansı sil zuma, naralar atarak düşüyor. İçeri alınmazsa camlan, çerçeveleri İndiriyor; omuzlayıp kapıyı deviriyor Yukarı çıktı mı ivaz avaz maniler, semailer, koşmalar. Öfkelenip rata tepsisine tekme, lâmbaya İskemleyi fırlatma. (Yanıyoruz, yetişin!) bağırtılan; ardından (Canıma kıyıyor, kurtarın!) çığlıkları. Nihayet baskına ugnyarak piliyi pırtıyı toplayıp defoldular.
makamlar nezdinde teşebbüste bulunarak böyle volilerde balıkçıların rahatça çalışmalarını sağlamış olur. Bu gibi alâkalar hem balıkçıyı sevindirir ve hem de teşvik eder.
Balığın İstihlâkine, gelince: Bunun için Halk nezdinde propaganda yapmak halk balık yemeğe alıştırmak, iyi kalitede ve muhtelif tarzda balık sanayii kurmak ve bunu ucuza ma-Jeimenin çarelerini araştırmakta balık istihlâkini teşvik edici hususlardandır. Sonra ekonomik değeri olan balıklan yiyip mahveden yunus, köpek ve orkinos balıklarına alt bir sanayi kurmak ve buniann avını teşvik etmek çok büyük faydalar sağlıyablllr.
Hükümetimiz bu işlere yakından ve bilfiil önem vermeğe baş lamış ve bunun İlk işareti Toprak Mahsulleri Ofisi emrine 250 bin liralık bir tahsisat verilmek ie kendini göstermiştir. Temenni ederiz ki bu himaye daha genişler, ve sönmeğe mahkûm o-lon fakat balığı bol olan Kara-denize ve bütün denizlerimize. şâmil olur. Meselâ: Bu yıl Rize yv taraflarında palamut büyüklü- [t »ünde «e çok bol otomk İstavrit ' raBr„„ OEact TEoW51 avlanmış ne yazık kl bu balık da Pnrls hlllu,ı, uuaucd pn>fe»flrie-vapu rlarda İşler softuk hava de- , inden Boymoncı s»ieiu«'in en o-posu bulunmadığından Istanbu- nemli r«rl olan «Alman kanunu mc-denişinin birinci tararısın» efire Borcun Genci Teorisi hakkında etüd» adlı klUbın ProL Mı«on Ventura tarafından yapılan lercûmeol. bu kere üniversite yayınları meyanında ınll-çar etmiş bulunmaktadır
Her memlekette borçlara dair mm hükümleri, akıl ve mantıflın ifadesi addedilen Roma Hukukunun ona temellerine dayanmakla v* hu 4U-bnrJa Adeta milletlerarası bir mahiyet alarak blrkrjme yoluna girmektedir.
Birinci dünya harbinden nonr» Frnnau vc Italyan hukuk ilimlerinin 1 birtegerek borçlar kanunu hakkında 1 müıjterek bir tararı vücuda ceUrmla olmaları buna delildir. Bu her memlekette hAkltr.lCT ve I mlyeUe hukuk mensuplan, hukukuna dair yabancı kaynaklardan | geniş bir mikyasla (aydalanmak mev-I ktlndcdirlvr. B>ı meyanda Alman Borçlar Hukukundan ehemmiyetli 1 suretle istifade edilmekledir.
Malûm öldüğü filere Alman kanuni mcdeı'ıMlnin birinci projesi, içie-I rinde meşhur Roma hukukçusu WİNCHEİD*in bulunduğu Hukuk j»re-tesörlcrl ile hAklmlerln te-jktl etugı j ilmi heyet taralından meydana geU-|rildıÇl için taınnınen timi mahiyeti ,
Soldan «at»: 1 — İCarpuıU meşhur bir vLUyct. 3 — Sonu m «K» gelir» üstü kapalı deşil. 3 — Hlc bir ıstırabı yokmuş. 4 — Cezire - tersi bey Azdır. 5 — Teni IncilİE futbol «(iplerinden. 0 — Tdttr - teini «öntermedir. 1 — Geminin takip «rttlftt yol -yapma. ■ — lAhu» - ı»nr. 9 — Mestur Türk mimarı - Nota. 10 — Çıkaranın bası - Mahrükat.
Yukarıdan asafıya: 1 — Birim yûr kurujumuz. 3 — Cefa - efnancnln gürel erketi. 3 — Geleee«l haber verme. 4 — Azim - temi ç 11 çın İn aletlo-rİnden, 5 — Teral efsaneler, valide. 6 — Kavalyenin arkadaşı ■ bir erkek adı. 1 — Sırtı kopal) defi». ş — »Ç ur - par» yardımlar).
GEÇEN BULMACANIN HA1Xİ
Soldan ınRn: 1 — Elektrik. 3 — Kolona do. 3 — Okumayan, 4 — Nuşet, Hıı. S — Om. Dibek, 4 — Siyah, 1 “ İyi. inat. « — Kavı, Ani, 9 — iki fener, 10 — Şünıa.
Yukarıdan aşağıya: 1 — Ekonomik 16. 2 — Lokum. Vaki. 3 — EJus, Sivil. 4 - Komedi. İfa. 5 — Tratiyl. Er. O — Ray, Banana. 1 — İdarehane. 8 — Konuk. Tire.
İYENİ YAYINA


ID.» Haberler.
10.15 Hafif melodiler (Pli.
19JB triantnıl Ketuerviiuvan Türk Musikisi İcra ncyeU konseri. İdare eden: KyyAbl Ali Hraa Senscl «Tahin buselik: faalli. 1 — Peşrev «Muhammes «uıında» (Kcnuml RlM EfJ. 3 — Basım döndükçe beııtıi meyde «Afrr çember ikamda » (Mehmet a#n). 3 — Desti sakiden çekip «Devri kebir ikatndo» (Mehmet nftal. 4 — söyleyin o yare «Ağır bancı memleket balıkçılığı gibi aksak semai» (Dede ET). 5 — Taksim. 6 — Ot gül endam «Yürük semai ikamda! (Hacı 60-dullah Ağa). 7 — Sm remalsl «Aksak semai ikamda» (Kemani Bn* Efendi)
30.00 Viyolonsel soloları Çalan: Fry-ha Talay (Viyolonsel > Refakat eden: Ferdi Stairer fPL yano), 1 — Lutlvrlg vah Beethoven «Mozart» ın bir temi illerine yedi varyacj-on, 2 — Gnbricle Marie «Uı Clnguan-
cı kadar yüzyüze
20.13 Crcıtll hafif mütlk (Pl.).
20,45 Dans mteifii (Pl I-
21,IS Şarkılar ve türküler. Okuyan Ahmet Üatün. 1 — Misalini ne «imin «VegSh b«(e» ıDede Ef.l.
2 — Andıkça geçen ifünlerl •Yegah garkı» (Lcml AUı). 3 — Gel bu aksam rr kente «Hlcar. grırkı» (Ahmet Örlfln). 4 — Ak-jam yine ceninle «Ktırdlll hl-cnritAra (Nebahat Öner), 5 — Bir ne®c umdu «nihavent p»r-kı» (Nuri Halli Poyraz). 8 — Su karsıdan gelen esmer «Nihavent tûıkü» (Kadri Scnçalar). 7 — Süt İçlim dilim yandı ıTürkü»
21.(5 Operada bir naat «GulaepP» Verdi - Alda» Hatırlayan,: Feridun Altuna.
22.4$ Haberler.
23.00 Dans müslgl (PL). 23Jû Proıtram vc kapanı»,
ANKARA RADYOSU
8,43 PiöKram, İstiklal marsı.
9,00 Ebedi Şet Atatıl rk Un ölümü-nün ti tncl ylıdönOmü münasebetiyle. Çunılıurbnakanı fa-meîv İnönü’nün o e ün bu büyük a.eı dolayutiyle büyük Tflrit milletin boynu almtn okunmam.
0,05 Ta*lm sükûtu, laja Program. 13,00 M. S. ayan ve Haberler. 13.15 ÖAlc CMittti.
13,30 Saat 10 a kadar kapanış.
henüz her bakımdan lâyık olduğu mertebeyi bulmamıştır Fenni bir istihsal; tam randıman Iı bir sanayi ve dış memleketler pazarlarında bir yer sağlanmadıkça bu meslek elinden tutulması lâzım gelen bir meslek halinden kurtulamaz. Bugünkü du rum çok gerilik arzeder.
Esasen balıkçılarımızın çoğu yeni İlerlemelere karşı bigâıı?-dir. Onlara bazı şeyleri öğretmek ve hattâ İlk zamanlar onlarca faydasız zannedilen fakat haddizatında faydası sabit u-ian hususları balıkçılara tecrübeler yaparak anlatmak ve teşvik etmek lâzımdır. Bununla be raber, daha kilçük çaptaki balıkçılık için 'sahipli voliler hariç) köy volileri tâbir edilen ma haller vardır kİ, buraları mâliyeden icarla bir şahıs tarafuı-dan tutulur ve diğer balıkçılar da ondalık ve sıra ile bu köy volilerinde balıkçılık yaparlar. Fakat bu gibi volilerde daha ziyade bir intizamsızlık vardır, çünkü buralarını icarbyanlar e-sasen ucuz olarak elde ettikleri volilerle pek âlâkadar olmazlar. Bunun İçin de böyle volilere rasgele bazı yelkenli gemiler boş veya dolu olarak demirler, bazı vapurlar pasaköl atar ve bozan da «aş veya her hangi bazı llişkenler atılır.
Balıkçı sabahın erken saatinde ağını alarak voliye geldiği zaman yukarıda arzedilen mânilerle karşılaşır. Bu mânileri Ortadan kaldırncaya kadar ta-blatile bir naylı zaman geçtiğinden 5000 kiloluk bir verim 1000 kiloya veya daha az bir mikdara düşer işte bu da kii-çümsenmlyecek derecede bir ka yıptır. Beşiklaşla ve Barbaros türbesinin önûndek: Altun valisi en yakın bir misaldir. Balıkçılar baîık avlama mevsiminde burada yelkenli gemilerin kap-. tan ve tayfaları İle mütemadi kavga halindedirler. Daha bunun gibi misaller verilebilir.
Ümit olunur Ici balık İstihsalini arttırmağa uğraşan Toprak Mahsulleri Ofisi bu mahzurları ortadan kaldırmak için ilgili ‘ olunur.
la veya herhangi bir yere nak-
il mümkün olamamıştır.
Daha buna gelinceye kadar Marmara Adasında dondurma yapacak bir soğuk hava deposuna pek çok İhtiyaç vardır. Hiç olmazsa böyle mühim balık mer keşlerinde küçük çapta olsun bu gibi tesislere şiddetle İhtiyaç varılır. Sonra tstanbulda bir balık halinin ve büyük bir soğuk hava deposunun kurulmasına da pek lüzum vardır. Vaktlie mülga Balık Enstitüsünün mütehassislan tarafından Halin, Sarayburnunda kurulması münasip ve hattâ kararlaştınlmış-tı. Bizim Balıkhanenin ve Ba-bkpazarımn hail her bakımdan acınacak bir durumdadır. îsken — dorunda Fransızlar zamanın-I nt dan kalma gayet güzel bir Ba- [rı, lık Pazarı mevkii mevcuttur. j ümit ederiz kİ Marshali yar-, dımından İstifade edeceğiz, fa-!_____
kat bu yardım büyük işlere in- balıdır, htc dünya çapında ilmi hisar edeceğinden bugün yapıl-«*r«ıt>ı olan Prof safeinş. i» 1- 1 projenin eo mühim lunnm> te»lcll
mas, lax.m gelen ve mumHn a,
olanlar vardır. Toprak Mahsul- rlnc clU(J cdf,rrk vuknr,tto ad, gt{çn ierl Ofisi istihsali arttırmak ve Vo tik tabı tarihinin binaubc «mii- | halka ucuz balık yedirmek İçin | fine rağmen yoksek nmi kıymetini Balık Avcılar Kooperatifine 250,'ıer ’“n^"*‘n "’WTk **
lıe*trl vücuda BctlrmltfUf
bin liralık bir yardım, yapmış- paris hukuk takdlten prafenörie-tir. Ancak İstihlâkin civar İlle- rinde» ııerıri Kopıinn. raerkûr eserin re kadar teşmili ve oralardaki 1 oçum-ıı hanlısı müna«bcüic ynıdıfi. halken halde yemesi İçir, gaze-!
e . . I K.rr.nöe bunun »»d.r dr, İn nnlr
(elerle propaganda re sevk İrin l wmı> „llnu,
de Softuk hava tesisatı 1 vagon-1 altında meydana gelen etfldlerin salar ve diğer mcraklbc İhtiyaç I yısı çofc büyüktür, vardır. Bunun yanında da ba-1 ««r‘n mOndereatiM «un»; Pro-, wı_ „ vecibeye dslr Hukuk mOtat-
Idr llnU ferinde bir muvazene h„ „rtn, _>n
kurmak hem müstahsil ve hem ’Urnh Rwrna hukı>k..nda geçirdi»! de müstehlik İçin raydalıdır. ' ıtkAmüi w»nw»iannı »ah enikten
Yukarıda da arzettiğlm gibi «">■> (• müe«e«ye muieaiıik eski ve
M, »adlim olmaysa hUe dûny« ’ ™( «e Mobil, Cbnrtab «.r-|
balıkçılığının ilerlemelerini yn- M ha), »unh ve en sonra. * {jeşicy kollektif şirketinin a-|
kından takip edecek İlmi ve projeye hâkim olan natarijcyi. ter- ^e^ınarına konpurdato teklif: fenni araştırmalarla meşgul bu- rih »rbn.lerıni gtatere.rk bHdırmi-,- e|t üxere mUüet „rUrte£l|
lunacak tır buronun „„ „„ v„n.1 ,und„M 1At,.„ TOrt,çl,kw lr>-
KU M olup mulıra Bal.kç.l.k ....................... „„ ,.r a, cdm,„k iç „ ala kanonu-
Enstitüsünden hepsi değil bir iûp nB ürenme ediimiı. bas «urafm-kısmı elde kolon ve bugün de rfa ün wnn «uyei yüksek o .m ıtmi tamamen yıpranmaya terkedli- “'J'""*’1 'c «m«nMe bebe
... tevek mahiyetle nayct O»1U lılr de îih
mlş bulunan alat ve edevat da r{||)nıl!( bulunmaktadır,
kurtarılmış bulunacaktır. | Borçlar hukukuna dulr kanun hfl,
v-ı„n •/«■)() r-AN kümlerimizin, kffrıuh ve felsefesine varan zd.uı y---- liyıkilc nUfıı» peyda elmegc
«■•■•»■••••»•••i OİnOlJç ve bu »liretle hukuk İlmimi• tin Borçlar Hukuku »Ahnsıııda metlim bir )>(ıjlıık doldtıı arak mahiyetle bulunan bu UreUmeyl meydana getirmek lıusunındakı himmet ve bilmelinden dolayı Profesör Mljon Ven-iura'yı tebrik eder ir.
ka-
Bu netameli hanenin tam karşısında Arnavut Hacı Süleyman Efendi otururdu kİ ev hâlâ yerinde durmadadır. Sokağın
Şekerci sokağından satıcılar eksik değildi. İkindi sulan (duman papur. dlbidan) nakaratlie sakız leblebisi satan âşık ve meczup Rumun firaklı lirnkh sesi etrafa akseder; akşam karanlığı basarken gaZcılann yoğurtçuların, turşucuların bağır tısı birbirine karışır; yatsıdan sonra da bekçi Davud dayı so-paslyle kaldırım taşlarına saat başlarını, yarımlan, çeyrekleri vururda. Gel gelelim, yangın çı kınca, nerede olduğunu anlıya-bllirsen anla...
Amerika'da alüminyumdan bir aile uçağı yapılmıştır. Dört yolcu nakleden ve H5 beygirlik motorle mücehhez bulunan bu uçağın sürat! saatte 125 mildir. Aile uçaklarının her tarafı kumaşla kaplıdır. Yukarıda bu uçaklardan biri uçarken görülüyor.

İstanbul İcra Yârtrçhğından:
943/6458 , Galata Ablıl han 30 No. lu mahalli ticari İkametgâh 5tU-j haz eylemiş olan »Mustafa, Ah-
İstanbul icra Yargıçlığından:
949/6451 Abdülvedui lu çeltik ve ticari İka-iBuçel ,
nun 28G inci mnddeslne uygun! görülmüş vc ayni kanunun 3871 inci maddesi gereğince iki aylık mühlet verilmesine vc İstanbul barosu avukatlarından Mehmet Tcklgül’ün kongurdato komiseri tâyinine 7/11/949 tarihinde Kiraz yolu açık olarak karar verilmiştir.
t-1 İşbu mühlet kararına iiân ta-)- rlhindcn itibaren yedi gün İçinde her alacaklının istida ile İcra yargıçlığına İÜraz -edcblle-rica — Kadıköy CCl-i| 2P,n inci madde uyarınca t.™------------ cddeuude içtade, u4„ o|„„ut.
teKiu hesttp listesi bulunan delteriml verilmesi Bulanın İnsaniyet
ÜlkCa Ih— —ı.lır..., Ii
Ayvansnrayda caddesinde 121 No bulgur fabrikasını met gâh ittihaz eden (Buçei Bulandan Türk anonim şirketi) nin ala- Mühürdar caklılarına tongurdata etmek üzere mühlet v ______ _________ ___
yolundaki isteği yargıçlıkça İn- 11fımınft adresime getirmesini «.ı, o* irise veya gjjndermcsjnl r|Ca ederim.
Kadıköy Pazaryolu No. 2 de Aziz Tavukçu
celenerck İcra ve İflâs kanununun 288 inci maddesine uygun görülmüş vc ayn! kanunun 287 | inci maddesi gereğince İki aylık mühlet verilmesine ve İstanbul haroso avukatlarından Enver Bilin de koııgurdato komiseri tâyinine 7/11/948 tarihinde itiraz yolu açık olarak karar verilmiştir.
tşbu mühlet kararına İlân tarihinden itibaren yedi gün i-çinde her alacaklının İstida İle icra yargıçlığına İtiraz edebileceği icra ve inâs kanununun 288 inci maddesi uyarınca ilân
Mahkeme, lapu. icra ve ııoler ilânları
Bedelleri nususl şahıslar tarafından ödenen mahkeme lera. lapu ve noter ılânıan gibi resuu ilânlar eskiden olduğu gibi doğrudan doğruya «AKŞAM» idaresi tarafın-dan kabul eti İlmektedir,
Çocuk hekimi doktor
Ahmet Akkoyunlu
kaKsun - lulımhaıır
Palas. Telefon: 82GU7
Türkiye Demir ve Çelik Fabrikaları Müessesesinden
Gerek dahili istihlâk gerek ihraç İçin pikin miiessescde ve İstanbul depomuzda tahdltslz satılacağı muhterem müşterilerimize Hân olunur-15788^
Created by free version of 2PDF
Fshlfe 8
AKŞAM
9 Kasım 1949
Kil BEYOĞLU KARLMAM PASAJI
Binlerce eşya çeşidkrimizın buu cioa va ü*Mark
IJra
Pazen erkek pijamalar T5.00
Yün eıkek atkılan 7.50
Erkeklere fanileli deri ekUventer 7.80
Poplin gömlek yedek yaka Üe 13.50
Zengin kravat çeşitleri 8.30
Kadınlara yün eşarplar 4.80
Son moda kadın çantadan 18.50
Kadınlara vün örme Muzler 8.50
Fantazİ cocuk pantolonları 8.75
Çocuklara vün fistanlar 10.50
Çocuklara fantezi yün kazak lam 10.00
İslemeli kadın gecelik 6.50
Yünlü robluk muhtelif renk Metresi 460
Ekose 90 cm. kumaş metresi 3.00
Kadın yağmurlukları 25.00
Kadın tiftik terlikleri 6.90
Erkeklere fildekos fanilalar 3.30
Çocuk önlükleri 1.75
Japon kahve fincanları 1.00
MUHTELİF MARKA
NAYLON ÇORAPLAR
Çifti: Lira fi 25. 6 25 ve 7-50
ve bundan başka binlerce lüzumlu eşya
t
ARI
emrinize amade bulunmaktadır.
BEYOĞLUNDA
RLMAN PASAJI
Halkın Mağazasıdır
■ ■■ _l
Bayındırlık Bakanlığından
Er be a kasabasının (135) hektar olan yalnız meskûn kısmının haLi hazır haritasının alınması işi açık eksiltme usulü 11e eksiltmeye konulmuştur.
işin keşif bedeil (10125.001 on bin yüz yirmi beş liradır Eksiltme 24/11/049 tarihine rastlayan perşembe günü saat (15ı de Bayındırlık Bakanlığı Yapı »e tmar işleri Reisliği eksiltme komisyonunda yapılacaktır.
Eksiltmeye girebilmek için:
1 — Usuiiı dairesinde (7So.33> yedi yüz elli dokuz Hra otuz sekiz kuruşluk geçici teminat vermeleri.
2 — 21/11/940 günü akşamına kadar yası Ll« Bayındırlık Bakanlığına baş vurarak bu iş İçtn yeterlik bölgesi almaları lâzımdır.
Eksiltmeye ait kâğıtlar Bayındırlık bakanlığı yapı ve imâr İşleri reisliğinde görülebilir. 15845»
Tekel Genel Müdürlüğü İlânları
Bobin halinde sigara kâgdı satın alınacaktır
Malzeme Alım şubesinden
1 — Mevcut şartnamesi mucibince 26,5 mm lik 50 000 ade* bobin halinde sigara kâğıdı pazarlıkla satu; alınacaktır.
2 — Pazarlık. 20.12.940 salı günü saat 10 da Kabataş Genel müdürlük malzeme alım şubesindeki komisyonda yapılacaktır.
3 — Şartnameleri her gün sözü geçen şubede ve Ankara İzmir Başmüdürlüklerinde görülebilir.
4 — İsteklilerin belirli gün ve saatte 20500 liralık geçici güvenme paralan ve kanuni vesaikle birlikte mezkûr komisyona müracaatları İlân olunur, 5 — İdare kısmen veya ta mamen veya kısım kısım aynayrı taliplere İhalede serbestlr
. 15706
Bayındırlık Bakanlığından:
19 kasım 194b tarihine tesadüf eden Cumartesi günü saat 11 de Bayındırlık Bakanlığı binası içinde Malzeme müdürlüğünde toplanacak malzeme eksiltme komisyon unda 10 adet sabit resim ve dosya dolabı işinin, kapalı zarf usulü ile eksiltmesi yapılacaktır.
İşin keşif bedeli (7582) yedi bin beş yüz seksen iki lira olup işin geçici teminat miktarı 588.05 (beş yüz altmış sekiz lira altmış beş kuruştur.) Bu İşe ait şartlaşma Bakanlık Malzeme Müdürlüğünden bedelsiz olarak temin edilebilir.
isteklilerin geçici teminat ve şartlaşmasında yazılı belgelerle 2490 sayılı kanun geçerliklerine göre tanzim edecekleri teklif mektuplarını eksiltme günü saat (10> a kadar malzeme Eksiltme komisyonu başkanlığına makbuz mukabili ibraz etmeleri İlân olunur. (15505»
Maliye Bakanlığından:
Memurin Kanununun 4 üncü ve 4353 sayılı kanunun 8 inci maddesinde yazılı vasıflan haiz ve fiili askerlik hizmetini yapmış bulunan Hukuk mezunları arasından müsabaka imtihanı 1le 30 lira, asli maaşlı hazine avukatı adaylıklarına dokuz kişi alınacaktır.
İmtihan 21/11/949 günü saat 15 de Bakanlığım 12 Baş Hukuk müşavirliği ve Muhakemat Genel Müdürlüğünde, İstanbul ve İzmir Defterdarlık Muhakemat Müdürlüklerinde medeni hukuk, ticaret hukuku ve ceza hukuku İle ceza ve Hukuk Usulü Muhakemeleri ve İcra ve İilAs kanunlarından ameli sualler şeklinde yazılı olarak yapılacaktır.
İmtihanda muvaffak olup da tâyinleri yapılanlar adaylık süresince Muhakemat Müdürlükleri emrinde çalıştırılacaklar ve 4358 sayılı kanunun hazine avukat adaylıklarına tanıdığı haklara sahip ve mükellefiyetlere tâbi olacaklardır.
İsteklilerin bir dilekçe, askerlik ve tahsil vesikaiariyle birlikle yukarıda gösterilen makamlara en geç 19/11/919 gününde başvurmaları gerektir. (İ57B8)
ARİ
PİRİNÇ VE HUBUBAT UNLARI . GAYET BESLEYİCİDİR."* . KALORİSİ YÜKSEKTİR.** . HAZMI KOLAYDIR. —4 . SAF VE TEMİZDİR. —
PİRİNÇ VE HUBUBAT UNLARI
GAYET BESLEYİCİDİR.
KALORİSİ YÜKSEKTİR.
HAZMI KOLAYDIR

SAT VE TEMİZDİR
İstanbul Levazım Amirliği ilânları
Aşağıda cins ve miktarı yazılı maddelerin kapalı zarfla eksiltmeleri hizalarında yazılı gün. saat ve mahallerdeki As.8a.Al.K0.da yapılacaktır. Taliplerin kanuni veslkaUrlyl» teklif mektup
arını ınaıe saatinsen Dır saat evveline ııaaar
Cinsi Miktarı Kilo Tutan Lira Temin Lira
Odun 1,000,000 50,000 1750
Sığır eti 210,000 283,500 15090
Patates 100,000 50,000 3750

Aşağıda yerleri yazılı muhtelif inşaat kapalı hallerdeki As Sa Ai, Ko. da eksiltmeleri ytıpıiac mektuplarını İhale saatinden bir saat evveline 1
yon» vermeıen.
ıtı İhale gün, saat ve mahalli
2 Aralık 949 11 Hadım köy Hoşdere 87
29 Kasım » 11 Hadımköy Hoşdere 87
30 » * 10 Van.
4275 _ 4277 — 15795
zarfla hizalarında yazılı gün, saat ve malaktır. Taliplerin kanuni veslkalarlle teklif «adar ait oldukları komisyonlara vermeleri.
Mikdârı Tutarı Teminatı
Cinsi Kilo Lira Lira İhale gün, saat ve mahalli
Parisli Bayanların Tercih
Transformatör binaları inşası 57388.82
As. Şb. binası inşası 24599.80
As. ^b. binası İnşası 24599.80
Akü Şarj binası inşası 16148.37
Uçuş kulesi inşası
açık eksiltme ile 18213.00
4119.40 2/AraIık/949 10 Bandırma. 1875 30/Kasım ■ 10 Samsun.
1875 30 » »15 Samsun.
1211,13 28 » » 1140 Merzifon.
1386 29 » * 16 Erzincan.
4339 — 4343 — 15923
etlikleri Briyantin Tiirkiyeye
— DİKKAT—,
Morina Balıkyağının hakikisi guLvaniz.il demir fıçılardadır. 190. 100. 20. 4 kiloluk orijinal bidonlarda ve 1 1/2 kiloluk şişelerdedir. Her yerden daha ucuz.
Toptan Satış yeri:
Zaman Ecza Deposu
Yeni postane caddesi A-nanyadl han No. 11 - İSTANBUL.
Zayi — 5/11/949 günü İçinde para yok, resim olan lâcivert bir cüzdan kaybolmuştur. Bulanın insaniyet namına aşağıdaki adrese getirmesini rica ederim.
Cemaattin şafak Yağ İskelesi Zindan kapı caddesi No. ol
Zayi — EUse nüfus memurluğundan aldığım ve içinde askerlik muamelelerim kayıtta kimlik cüzdanımı kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
1332 doğumlu
Halil oğlu Aziz Tavukçu
Göz Mütehassısı
□r.Cemil Göriir
Cağaloglıı Nuruoamaniyc caddesi Alay Aııurtunaıu Pazardan başka her gün sabah saat 10 dan 17 ye kadar. Telefon: 29058

1) Tahmin edilen bedeli 1280 lira olan 10500 kilo kuru soğan 19'Kasım/949 günü saat 10 da Harbiye Lv. Amirliği Sat At. Komisyonunda eksiltme İle satın alıncaaktır.
2) Geçici teminatı 95 Ura olup şartnamesi komisyonda görülür. 4273-15754
¥
Kapalı zarfla Polatkda Topçu okuluna ait eski Jandarma depolarında ikmal inşaatı yaptırılacaktır. Keşif bedeU 105 335,00 lira olup teminatı 6517 Hradır. Eksiltmesi 21 Kasım 949 giinü saat 15 de Ankara M.SDSaJU.Ko.da yapılacaktır. Ke şif ve şartnamesi 527 kuruşa Ankaradaki komisyonda satılır ve tst.LV-A.de görülür. Bu İşe gireceklerin 75,000 Hralık iş yaptıklarına dair vesikalarını İhaleden 3 gün evveline kadar K.K.K İstihkâm D.3. Gurup Başk. İbraz ile giriş belgesi almaları. Taliplerin kanuni vesikalariyle teklif mektuplarını ihale saatinden bir saat evveline kadar komisyona vermeleri. 4289—15794

1 — Tahmin edilen bedeli 8500 lira oian bir adet kauçuk hamuru karıştırma makinesi 11 kasım 949 günü saat 10 30 da Harbiye Lv. Amirliği Sat. Al. komisyonunda pazarlıkla satııı alınacaktır.
2 — Kesin teminatı 975 Ura olup şartnamesi Kotnsiyorıda
görülür. 4305 — 15829
¥
1 — Tahmin edilen bedeli 2800 Ura olan 40.000 çirt erkekli dişili numune ve şartnamesi dahilinde Pirinç kapsül 10 kasım 949 günü saat 11.30 da Harbiye Lv. Amirliği Sat Al.Komisyonunda pazarlıkla satın alınacaktır.
2 — Kesin teminatı 420 Ura olup numune ve şartnamesi
komisyonda görülür. 4324 — 15881
SULFADERME
YARA MERHEMİ
YARA, YANlit; ÇATLAK ve ÇIBANA KARŞI
Maliye Bakanlığından
Memurin kanununun 4 cü ve 4353 sayılı kanunun 8 inci maddesinde yazılı vasıfları haiz ve fUU askerlik hizmetini yapmış bulunan Hukuk mezunlan arasında müsabaka İmtihanı ile 30 Ura aslî maaşla Hazine avukatlığı adaylıklarına 9 kişi alınacaktır,
İmtihan 21.11.949 günü saat 15 de Bakanlığımız Baş hukuk müşavirliği ve Muhakemat Genel müdürlüğünde, İstanbul ve İzmir Defterdarlık Muhakemat müdürlüklerinde (Medeni Hu kuk. Ticaret hukuku ve Ceza hukuku ile ceza ve Hukuk Usulü muhakemeleri ve icra ve iflâs kanunlarından) ameli sualler şeklinde yazılı olarak yapılacaktır.
İmtihanda muvaffak olup da tayinleri yapılanlar adaylık süresince muhakemat müdürlükleri emrinde çalıştırılacaklar ve 4353 sayılı kanunun Hazine avukat adaylıklanna tanıdığı haklara sahip ve mükellefiyetlere tâbj olacaslordır.
İsteklilerin bir dilekçe ila askerUk ve tahsil vesikalariyle birlikle yukarıda gösterilen makamlara en geç 19-11-048 gününde baş vurmaları gerektir. (15909»
Rektifiye Makinesi Alınacak
Zirai Kombinalar Dairesi Reisliğinden
1 — Teşkilâtımız ihtiyacı için kO adet silindir gömlekleri rektifiye makinesi 36.400 Ura muhammen Hat üzerinden eksiltme yollyle satın alınacak tir.
2 — Eksiltmesi 14-11-949 saat 15,30 da Ankara Atatürk bul varı 205 numaraLı merkez binasında yapılacak olan bu alını işinin muvakkat teminatı olan 1980 liranın Ziraat bankası merkez müdürlüğündeki İdarenin 04/4860 sayılı hesabına yatırılıp Komisyona makbuzu verilecektir.
3 — Teknik şartnamesi tatanbulda Ziraat müdürlgünden,
Ankarada Reislik Muamelât şubesinden verilir. İdari şartname si de buraLaıda görülür. 1550a
geldi I
Simdi: siz de saclarınıza Parlste erkeklerin
takdir nazarlarını çeken parlaklığı verebilirsiniz.
i jlfi «rkeklsr larof'ndon «vilme-’ «ini onu od«n modern boy anların taçları için tayam hayret bîr güzellik wn. 8u »ir, Türkiyeye gelen Dr. Roja Briyantinidir. Sabah
ve akjafn laçlanmzo bu Rafa Briyantinini vaporize ediniz. Terkibindeki çabuk eriyen maddelerle kıymetli yağı taslarınızda hakikî bir harika "ROJA harikan" yaratacaktır.
MÜHİM 1 SofloA. Alim fVtÇİAİ tOKİVA-
.f—'ji'-a. »o>« »■
DROJA Briyantini
Tekel Bayilerine
İstanbul Tekel Başmüdürlüğünden
1 _ 1950 yılı satış tezkerelerinin yenilenmesi işine 10
Kastın 949 perşembe günü saat 9 dan itibaren başlanarak 31 Aralık 949 günü bu işe son verilecektir.
2 — Her satı^ depomuza bağlı bayilerin bu ış için hangi tarihlerde Başmüdürlüğümüze müracaat etmeleri lâzımgele-ceğı aşağıda gösterilmiştir.
Tâyin olunan günler içinde tezkerelerini yer-ilemiyenlere 1 Ocak 950 tarihinden itibaren depolarımızda mam ulat satışı yapılmıyacaktır
3 — Bayiler evvelce almış oldukları saUş tezkerelerini be-
raberlerlnde getireceklerdir. (15420i Adalar 10/Kasım/949 Perşembe Günü Aksaray ll-12-14-15/K*Mm/949 Cuma, cumartesi, pazartesi. salı .Günleri Beyoğlu 16-17-18/Kas im/949 Çarşamba, perşembe, cuma • Kalyoncu lfr/Kasım. 949 Cumartesi Günü Pangaltt 21-22-23 Kasım/949 Pazartesi, salı, çarşamba Günleri Beyazıt 24-25-26zKasım/&49 Perşembe, cuma, cumartesi » Beşiktaş 28-29/KasınV949 Pazartesi, salı • Yenlköy 30/Kasım/l/AralLİ£/949 Çarşamba, perşembe » Bakırköy 2-3/Aralık/949 Cuma, cumartesi • Balat 6-3/Aralık/949 Pazartesi, sah • Beykoz 7/Aralık/»49 Çarşamba Günü Üsküdar 8-9-10/Aralık/949 Perşembe, cuma, cumartesi Günleri Erenköy 12/Aralık/940 Pazartesi Günü Kadıköy 13-14-16/Aralık./9d4» Salı, çarşamba, perşembe Günleri Kasımpaşa 16-17/Aralık/94O Oıma cumartesi ■ Kumkapı 19/Aralık/949 Pazartesi Oünfc Sirkeci 20-21-22-23/Aralık/940 Salı, çarşamba, perşembe, cıırua Galata 24-26-27-26/Araiık/940 Cumartesi, pazartesi, sah. çarşamba Günleri Tophane 29/Aralık'(M9 Perşembe Oiintt Barut 30'Aralık.'949 Cuma . •

| İstanbul Vakıflar Başmüdürlüğü ilânları |
Fatihte Hüsaıubey mahallesinin Kız t aşı eaddesinde eneskl 58. eski 24, yeni 74. 76 kapı. 2170 ada, 18 parsel sayılı 20 metre karo arsanın tamamı, muhammen, kıymeü: (1000) lira, pey parası: (75) lira.
D: 2904 (Bu araouun üzerine başkası tarafından bina yapılmıştır.)
Yukarıda yazılı taşınmaz malın tamamı satılmak üzere açık arttırmaya çıkarılmıştır.
İhalesi 24-11-949 perşembe günü saat 15-de yapılacağından isteklilerin nüfus ve ikametgâh vesikalariyle belli gün ve saatten önce İstanbul Vakıflar Başmüdürlüğü Mahtûlât Bürosuna müracaatlara 15862
Created by free version of 2PDF

Comments (0)