akşam] a K Ş A M
Hergün 8 sahife
-
Sene 80 — No. 10630 — Flatl Her yerde 10 kuruttur.
PAZARTESİ 0 Şubat İM®
Demokrat Partideki ihtilâfın iç yüzü
İhtilâf, ekseriyetin Köprülü’niin grup başkan vekilliğinde kalmasını istememesinden çıktı
Ankara 9 (Telefonla) — Bu sabahki Kudret gazetesinde Fuad Köprülü UDemokrat Partiyi yıkmağa imkan yoktur» başlıklı bir yaa neşre t iniştir.
Bası propagandalardan bahseden yo bunların büyük nispette İktidar partisi tarafından yapıldığını kaydeden Fuad Köprülü, ezcümle diyor kİ;
«— Demokratların mukaddes umdesi olan hürriyet mlsakınm süratle bir gerçekleşme yoluna girdiği bir ■ırada Demokrat Partiyi İçten ve dıştan yıkmak isteyen bir takım kötü niyetli, kötü İhtiraslı, dar görüşlü İnsanların ortaya yeniden muvazaa propagandası çıkarmağa başladıklarına şahit oluyoruz. Demokrat partiyi Ma re edenlerin iktidar partisi İle glı-llce uyuştuklarına mücadeleyi gevşet tiklerine, hattâ bu parti İçindeki müfritleri feda ettiklerine dair tezvir vo lftralar bunun delilidir. »
Yaa şu satırlarla bitmektedir:
• — Demokrat Parti genel kurulunun gerek içten, gerek dıştan her nereden gelirse gelsin D. P. aleyhindeki bütün hareketleri milletin İrade ve İtimadına dayanarak şiddetle karşılayacağından ve mutlaka İflâsa mahkûm bırakacağından bütün vatandaşlar ve bütün dünya emin olmalıdır. Demokrat Parti milletin partisidir ve bu millet onu yıkmağa teşebbüs edecek elleri mutlaka kıracaktır.»
Demokrat Partideki ihtilâfın iç yüzü
Ankara 9 — Demkorat Parti Gene! kurulu He Parti grupu arasında patlak veren şiddetli ihtilâf Demokrat Parti çevrelerinde derin bir teessürle karşılanmıştır Mamafih bu çevreler Demokrat Parti genel İdare kurulunun bugün yapması beklenen toplantıda bir hal çaresi bulacağı umulmaktadır. Fakat her ne olursa olsun, »on hftdLseler. Demokrat Parti bünyesindeki lîıtllâf, şimdi halledilse bile İçin için devam edeceği muhakkak sayılmaktadır.
Demokrat Partideki İhtilâfın nasü patlak verdiği hakkında şu malûmat Verilmektedir: Demokrat Parti Meclis grupunda yeni seçim görüşülmesini bilhassa Hazım Bozca, Hakkı Gedik ve Suphi Batur Jleri sürmüşlerdir. Bunun üzerine heyetten Hâzım Bozca, Fikri Apaydın, Hakkı Gedik vo Mithat Sakaroglu istifa etmlşlerdl-Grup Arta 1 arından Başkan Celâl B-yar. Başkan vekili Fuad Köprülü, thsan özgen, Ahmet Vezlroğlu İstifa etmemişlerdir. Meclis grupu bu İstifalarını grup İdare heyetinin umumi şeklide İstifası şeklinde telâkki ederek yeni bir seçime geçmiştir. Grup bu karara varırken Başkan Celâl Baya r ve Başkan vekili Fuad Köprülü müstesna. diğer üyelerin ekseriyetine İstinat etmiştir.
Bu seçim aonunOa bir kaç müstenkif mttrtoana.Uhmlnen kırk beş kişi yen İdare heyetine şu tattan seçml,_ lerdlr: Celâl Sayar. Fuat Hulûsl Demircili. Fikri Apaydın, Osman Nuri Könl, Hakkı Gedik. Hazım Şoset Bııphl Batur, Al! Rıza Kırsever.
Celâl Bay ar ittifakla başkanlığa, Fuad Hulûsl Demircili de Başkan vekilliğine intihap olunmuşlardır.
Grup âza! arından bazıları, böyle bir seçime gidilmesinin zamansız ve mevsimsiz olduğunu. Meclisin tatiline az bir müddet kaldığını, seçimin ta-tül müteakip yapılmasının parti İçin daha hayırh olacağını müdafaa etmişlerse (jB CT,Jp e!tserlyeö bll-nacs-ı Fuad Köprülünün değişmesi hususunda ısır etmiştir. Bu yüzden yeni seçime geçilmiştir.
Demokrat Parti genel İdare kurulu, partinin büyük kongreni tarafından içildiğinden ve kongreden kuvvet
aldığından, parti grupunda hâdls olan bu vasiyet kar filinde meseleyi tetkik# başlamıştır.
O en al idare heyetinin türüfio aykırı bulduğu böyle bir Mfibn karşısında grup başkanlığın* İttifakla e e allan
Fransız Dış Bakanı Bidault’nun nutku
"Biz, hudut hatları mevcut olmayan bir Avrupa kurmalıyız,,
Roanne (Lolre) 8 (AA) — Bugün Roanna'da söylediği bir nutukta Dilişleri Bakanı Oeorgeı Bldault, bil— hassa şöyle demiştir:
«Fransasu bir Avrupa kurulamaz. Esasen İngiliz adaları iştlrâk etmeden de böyle bir şey yapılamaz.»
Bakan şunları İlâve etmiştir: «Büyük milletlerin kanaati Fran-sanın güçlükleri yenmek llzere bulunduğu merkezindedir.»
Bldault sözlerine şöyle devam etmiştir:
«Benim dalma büyük ehemmiyet verdiğim uzlaşma politikasını gerçek-leştlrmellyiz. Biz hudut hatları mev-cud olmıyan bir Avrupa kurmalıyız.»
Hükümetçe alınan mail ve para tedbirlerini anlatan Bldault,, demiştir kİ: •
«Hükümet fimdi elinde olmıyan vasıtaları dünya ölçüsünde tatbik etmek ve ticari mübadelelerin şerbetliğini sağlamak istiyor.»
Bakan, nutkunu söylemeden evvel Roanne Belediye dairesinde bLr hitabe lrad ederek, hükümetin İç politikası üzerinde durmuş ve hükûmstin. hoş bir İş olmıyan cerrahlığın memleketi iyi etmek İçin yapılması gerektiği kanaatinde bulunduğunu bildirmişti.
Bldault, sözlerine şöyle devam etmiştir:
«Size temin ederim kİ Fransa hükümeti tarafından gösterilen cesaret ve azim Fransayı dışarıda temsil «-denlerln işlerini kolaylaştırmıştır.»
Bakan, netice olarak şöyle demiştir:
«Hâlen Fransızlardan İşlenilen fedakârlıkların FTûnsayı hepimizin 0-mld ettiği o İstikrar devrine götüreceğinden eminim.»
Fransız Dış Bakanı Bldault
Kopenhag S (AA) — «Elatı Social t Demokratça» isimli gazetedo bugün neşredilecek olan bir makalede, Danimarka Başbakanıyla İsviçre Dışişleri Bakanının son günlerde söylemiş oldukları nutukları, Birleşmiş bir Batı Avrupa teşkili İçin Bevln Plânını reddeder mahiyette tefsir etmenin hatalı olacağı söylenmekte ve şunlar yazılmaktadır:
( Skandlnavya memleketleri bir Avrupa Birliğine İştir âk e amadedirler fakat onlar hiçbir komşu blokuna sürüklenmek İstemiyorlar. Esasen şimdilik kail hareket hattı tâyin etmek İçin hiçbir sebep yoktur; zira bu meseleyi teyid eden haberler henüz o kadar müphemdir kİ, bunlara dayanarak vaziyet almak imkânsızdır.»
Beşiktaş 3
Kasımpaşa 1
Beşiktaş - Kasımpaşa maçından bir enstantane
[Yazısı ikinci sahlfcde]
Çocuk Esirgeme Kurumu Anneler Birliği tarafından terlibedilen
BÜYÜK BALO
13 şubat cuma akşamı saat 22 de
Parkotell salonlarında
Sahibi; Necmeddln Sad&k — Yeun işlerini Hilen İdare eden; C. Bildik
Finlandiyada Rus baskısı
izvestiya, Fin miirtecile-rinin Amerikanın arabasına katılmak istediklerinden dem vuruyor
Moskova 0 (AP) — «îzvestlya» gazetesinde İlyinAkly Lmzaslle çıkan bir panda, «Flnlândlyada-ki sağ cenah muhiti, memleketlerini Marshali'ın arabasının arkasına takmak İçin, saklandıkları yerden başlannı kaldırmaya başladıkları» bildirilmektedir. Ya zıda, son Belediye seçimlerinden sonra. «Fin mürtedlerlnln, Amerikan mürteci İmperyallst siyasetine FLnlândlyayı da sürüklemek hususunda» eski gayretlerini iki misline çıkardıkları ileri sürülmektedir.
Marshall plânı
Paris S (R) — Reuter muhabiri Vaşlngtondan bildiriyor:
Bu hafta İçinde çok mühim ve kat! neticelere varılacaktır. Marshall plânı etrafında parlâmento münakaşlan bu hafta içinde başlamış olacaktır. Senatonun dış münasebetler komisyonu bu plân hakkında Senatoya sunacağı raporu hazırlamağa buşlıya-caktır.
Bazı mahfillerde dolaşan şayialara göre; bu komisyonun başkanı senatör Vandenberg; İstenilen miktarın bir milyar azaltılması teklifini yapacaktır. M. Vandenberg; bunu İstemekle plânın bir nisan tarihinden evvel kabulünü mümkün kılabileceğini tahmin eylemektedir.
Paris 0 (R) — Vaşingtona gelen gazete haberlerine göre; Amerika Dışişleri Bakanı Ol. Marshall; önümüzdeki cuma günü towa eyaletinde önemli bir nutuk söyliyecekUr.
Italyan donanması taksim edildi
En büyük pay Rusya’ya diiştü
Nevyork 0 (R) — Dört memleket temsilcilerinden mürekkep denli komisyonu Italyan harb gemilerinin taksimini yapmıştır. En büyük pay Sovyet Rıısyaya gitmiştir. Rusya 23 bin tonluk bir zırhlı ile 7000 tonluk bir kruvazör almaktadır. Fransıs hükümetine 3 kruvazör vo birkaç torpido devredilmektedir,
Ingiltere vo Birleşik Amerika hükümetlerine de her biri 35000 tonluk İki zırhlı verilmektedir. Fakat Londra ve Vaşlngton bu gemileri almamakta ve parçalanıp İtslyanlar tarafından kullanılmasını İstemişlerdir.
« EbSHŞ «■*•*» »■■■«■ VF>
DİKKATLER:
Skandalin şifalı kudretini bayatlatıyoruz
İstanbul vapurunda kaçakçılık olduğunu; yüksek memurları, tüccarları ihtiva eden bir takım listelerin de ela geçtiğini gazeteler günlerdir yazıyor.
Bu listeler niçin derhal matbuatın önüne serilmez de sütunlara İntikal etmez? Gazeteciler bu gibi durumlarda, dilnyantn her tarafında polis ve müstanti-ğin yanı başındadırlar. Bizdeyse uzakta tutuluyorlar. Aradan zaman geçince, işin İçine hatır, gönül, yahut başka tesirler karışabilir kuşkusu, efkârı umumiyeyi kurt gibi kemirmektedir. Mevzu bayatlayınca, şifa kudreti kalmıyor!
Halbuki böyle skandallerin zuhuru, ahlâkın ıslahı, zayıf karakterlerin intibahı ve fesadın göz dağına uğraması için, demokrasi şartlarında iksirdir. Niçin taze taze sunmamah?.
Altsam Matbaası
Suriye ile Lübnanın arası açılıyor
limanını
İhtilâfa sebep Lübnanın Fransa ile bir anlaşma imzalamasıdır
Londra 9 CR) — Lübnan Dışişleri
Bakanı Fransad* Fransıs hükümeti
He bir anlşnıa İmzalamıştır.
Lübnanın Fransa ile bir anlaşma imzalamış olduğu haberinin neşri üzerine Şam’da dolaşmaya başlayan şayialara göre, Suriye 11» 'Lübnan arasında mail ve İktisadi betler bozulacaktır.
Suriye hükümeti Lazklye
genişletmeye karar vermiştir. Şimdiye kadar Suriye va Lİlbnan müştereken Beyrut limanını kullanıyorlardı.
Londra 9 (R) — Suriye Maliye Bakanı dün yapmış olduğu bl beyanatta Suriye parasım Lübnan parasından ayrılacağını kaydetmiştir.
Bakan, Suriye parasının Mısır parasına bağlanacağını İlâve eylemiştir.
Lübnanda yeni tevkifler
Londra 9 CR) — Beyruttan gelen bir habere göre, Lübnan polisi yeniden 9 kişi tevkif etmiştir. Bunlar da Emir Aslan'ın suç ortaklan olmakla İtham edilmişlerdir.
Bilindiği gibi, bundan bir kaç gün
Surlye Başbakant Cemü Menfam evvel Lübnandan kaçmış olan Eınlr Aslan, hükümeti devirmek İçin plânlar tertiplemişti.

Birleşik Amerikanın Suudi Arabistandaki petrol siyaseti
Dışişleri Bakanlığı müşaviri Willar(i’a göre yeni baştan gözden geçirilecek
tVashlngton 0 CAJ») — Dışişleri Bakanlığı müşavirlerinden WüUrd Thorp'un dün söylediğine göte. Amerikan hükümeti. Suudi Arablstanda-kl petrol siyasetini yeni baştan gözden geçirecektir. Wlllard Thorp. Mümessiller Meclisi silâhlı kuvvetler komisyonunda verdiği izahatta, «körü körüne gitmenin mânasızlık olacağını», Suudi Arablstand* kurulacak tasfiyehaneler ve döşenecek borular İçin çelik ihracına müsaade etmeden evvel, «böyle bir lstıkraı açmanın emin ve müstakar bir iş olup olma-
(tığının katiyetle tesbltl lâzım geldiğini. bildirmiştir.
Müsteşar, bunun yerine, cenubi Amerika memleketlerindeki pertolle-rln Amerikan sermayesi;? isletilebilmesinin temin olunması lâzım geldiğin! de ayrıca işaret etmiştir.
Wlllard Thorp, önümüzdeki aylarda da Amerlkaya dışarıdan petrol ithaline devam oluncağını, Marshall plânının, Orta Doğu petrol istihsalinin artacağı hesabı üzerine dayandığını da söylemiştir.

Günler Geçerken,
•»
Leğenörtüsünden önce
_ bir zat demiş kİ:
«Dolmabahçe sarayının etrafındaki duvarların yıkılmasını ve sarayın meydana çıkarılmasını üç kongreden bert teklif ettiğim halde müspet veya menfi hiç bir cevap verilmedi. Eğer Belediye bunun için para bulamıyorsa biz, Beşiktaşlılar aramızdan para top-lıyarak bu duvarları yıktırabiUriz.» Sayın Azanın zevk sahibi olduğuna şüphe yok. Tramvay caddesi taralındaki o yüksek, çirkin ve — eski bir eser, meselâ bir kale yahut hisar olmadığına göre tamamlle değersin — sadece kaba bir taş havaleden İbaret duvarlardan kurtulunca, tanzim edilince caddenin ne kadar ferahlayıp güzelleşeceğini tahmin kolaydır. Zaten rıhtım genişletilip hoş bir manzara aldıktan sonra İmar İşine devam edilerek sarayın ortaya çıkarılması bir vazife olmuştur. Kaldı ki şimdi o civarda bir stadyum ve sırtta da îstanbuiun pahalıya oturmuş mükemmel bir yolu var,
Yalruz şu noktaya İşaret edelim: Duvarın yıkılmasüe mesele halledilmiş olmaz, epeyce etüt İsteyen hayli masraflı bir İştir, bu.. Yine de bir ufak duvar kalacak ve alçak boyda bir parmaklığa lüzum gösterecektir. Büyük kapı İle o yeni duvar ve parmaklığın mütenasip bir manzarada olması, blribirlerlne uyması, üslûp farklle göze batmaması da şarttır. Sarayın caddeye çıkacak arka cephe kısımlarında da belki kusurlu taraflar yok değildir; duvarlar kalkınca bunlar fena halde sırıtabilirler. Hülâsa hemen kazmaya sanlıp taşlan ver aşağı etmekle iş bitse Alâl Bakalım şehir plânında ne düşünülmüştür? Duvarları muhafaza taraftan hemşerîler olduğunu da İşitiyoruz; belki başka türlü proleler da düşünülmüştür Fakat muhakkak kİ o duvarlan kaldırmaktan İyisi olamaz. Güzel bir saray, bir- bahçe ve aradan yer yer görünen mlsilslz letafette bir deniz neden örtülü dursun? VaktUe kaç göç ve padişahların ancak duvar arkasında kendilerini emniyette sanjnaları gibi sebeplere dayanan hu duvarlar, bilhassa ne mimari, ne tarihi bir kıymet İfade etmediklerinden zevale mahkûmdurlar.
Fakat oraya gelinciye kadar kongre âzasının İstanbul şehri ile alâkalı daha hayati, daha çabuk verine getirilmesi lâzım dilekleri olması lcabeder. Beşiktaşlılar İçin, aralarında para toplayıp duvar yıkacaklarına — mademki böyle bir tesanüt ve gayret göstermeğe hazırdırlar — yapacakları başka içtima! yardım işleri bulunsa gerektir.
C. H. P. Yıldız ocak kongresinde ftzadan


Refik Halid KARAY
AKSAM
9 Şubat 1Û48
Sahile 2
SÖZÜN GELİŞİ —
Hilekârlar teşhir edilmeiidir!
Bir kimyagerin esnaf hilelerine dair söylediklerini beş gdn evvel üçüncü salılfemlzde uzun uzun yazmıştım. Esnaf sadeyağına iç yağı sürerek tereyağ fiatine bize satmaktadır. Bağırsaktan sucuk yapıp yedirmektedir. Şerbetlerde türlü boyalar kullanmaktan, bu arada şekerlere, limonatalara, gazozlara zehirleyici ekşiler katmaktan asla çekinmemektedir. Memba suyu yerine mikroplu sarnıç suyu içirmek, tahin helvasında şeker yerine glikoz kullanmak gündelik, takibine dahi lüzum görülmeyen lüleler haline gelmiştir. Bütün bunlar vatandaşın kesesine ve daha vahimi sağhğma karşı bile bile işlenen suçlardır ve meydana çıkan hileler hususi tahlillerde değil, alınan nümunelerln Belediye khnyahanelerinde yapılan tahlilleri sonunda meydana çıkmıştır. Bunları yazdık ve hiç bir cevap alamadık.
Menfaat uğrunda vatandaşın sağlığına kasteden, hattâ kanuni takibattan "kurtulmak İçin maalesef düşkün ahlâklı fen adamlanru da ortak diye kullanan bu hllekârlara karşı Belediye şimdiye kadar ne yapmıştır? Miic. r-lr hiç bir şey yapmadığı hilelerin bütün hızlle devam etmesinden bellidir. Nizamlar ağır cezalar vermeye elverişli değilse niçin bu nizamların, değiştirilmesine teşebbüs etmemiştir? Kanunlarımızın hllekâra vatandaşın sağlığını tehlikeye sokmak müsaadesi verdiği asla İddia edilemez. Hiç bir zehir reçetesiz satılamaz; şeker diye, gazoz diye zehir satmak İse kanun yapıcıyı çileden çıkaracak vahim bir suç olmak gerektir.
Kaldı ki bütün bu hilelerin önüne geçmek pek basit bir İştir: Nümune alınıp da Belediye klmyahaneslndeki tahlilde bozuk çıkan yiyecek maddelerini yapan firmaları gazetelerle ilân etmek. Onları ıslah etmenin en müessir çaresi budur: Sarnıç suyunu Taşdelen diye satan sucuyu, şekere zehir katan şekerciyi, bağırsaktan sucuk yapan sucukçuyu, mahTût yağı tereyağı diye satan yağcıyı vatandaşa haber vermek, bu bir insanlık vazifesidir; Belediyenin haydi haydi yapması lâzım gelir.
Kanunlarımızda teşhir cezası yoktur, denebilir. Peki, kanunlarımızda vatandaşı zehirlemek, aldatmak, parasını çalmak müsaadesi var mı? Savın Belediye Reisimizden mesuliyeti üzerine alarak, vatandaşı aldatan, onun sağlığına kasteden hllekârlan halka İlân etmesini istiyoruz. Hâkimler, bu medenî cesareti mahkûm etmiyecekler. alkışlayacaklardır.
Şevket Rado
Yabancı bankalar- Ekmek ıslah daki gizli mevduat o’unacak
• Lig maçları
Beşiktaş, zorlu rakibi K. Paşayı 3-1 yendi
I. Sporla Vefa berabere kaldı
Bazı iddialara göre 250 milyon doları buluyormuş
Ankara 9 — Yabanoı bankalardaki gizli mevduata dair şayialar d»vara etmektedir. Amerika bankalarında Türk vatandaşlarına alt mevduatın 150 milyon küsur dolar olduğu İleri sürülmekte tee d& bunun İsviçre ban-kalanndaki hesapların, Amerikan bankalarına transfer edilmesiyle 250 milyon dolara baliğ olduğunu . iddia edeluer de vardır. Bu İddiaların ne dereceye kadar hakikat olduğu belli değildir. Hakikat da olsa, mail mahfiller. bu hesapların İfşasını imkânsız görmektedirler.
Bu kabil rivayetlerin MarshalI plânı mucibince yapılması derpiş edilen veya edilecek olan yardımları aksatacağı da beklenemez. Bunun en bariz misali bizzat Fransızların yabancı bankalardaki mevduatına ait rivayetlerdir. Fransız vatandaşlarının yalnız İsviçre bankalarındaki mevduatı 600 nıllvou dolar olarak talimin edilmektedir Bu dolarların da Amerlkaya transfer edilmiş olduğu ısrarla İleri ■üriilımüştür. Ancak hiçbir bankanın bu iddialar dolayislyle teyld edici malûmat verdiği görülmemiştir. Esasen buna teşebbüs de olunmamıştır. Nihayet bu şayialar Fransaya yardımın en başta yapılması lüzumuna müessir olamamıştır..
Marmara Yat kulubü idare heyeti değiştirildi
Marmara Yat kliibü fevkalâde u-muml heyet toplantısı dûn. Beyoğ-luads Nuru Ziya sokağında Arduran apartımanının fi numaralı dairesinde yapılmıştır.
Müzakere mevzuu. Yat klübünün tahtı İsticarında bulunan C&ddebos-İanmdakı Ragıp paşa yalısının tahliyesi hakkında, mucir Turistik kurumlar şirketinin talebi üzerinde karar «hamasiydi.
Bu İş üzerinde görüşmeler yapılınca, Yat klübû tarafından üç sene İçine Turistik kurumlar şirketine 160 ,_n lira, ödenmesi icab ederken bu m. n »0000 lirasının ödenip W bin lirasının ödenmemiş olması dolayı-siyle bu variyetin tehaddûs ettiği an-lanşılmıştır.
Bunun üzerine; »ski İdare heyetinin ıskatına karar verilmiş ve bu idare heyetinden Baffet Tunçay İle İbrahim Âliden gayrisi değiştirilmiştir.
Yeni İdare heyeti önümüzdeki çarşamba günü toplanarak umumi vaziyeti tetkik edecektir.
Yeni İdare heyeti şu zevattan müteşekkildir:
Başkan: Saffet Tuncay; başkan ▼ekili: Dr Hakkı Hayrl ve Vehbi Ergene: âzalar: Sadi Bora; Mümtaz Fazlı Taylan; Neclâ Öke; Esat Kcrl-moğlu; Adnan Tüfekçi: İbrahim Âli; Ezhaveddin Kjral; Nuri Giiven; Hadi
Ankara 9 — Cumhuriyet Halk Partisi Divanı dün de Hilmi Ura' ııın başkanlığında toplanmıştır. Geç vakte kadar devam eden bu toplantıda memurlarla halkın münasebetleri mevzuu etrafında hararetli görüşmeler olmuştur.
Bundan başka, tek tip ekmek meselesi üzerinde de uzun uzadıya görüşülmüştür.
Tek tip ekmek mevzuu özelinde görüşülürken söz alan Divan üyeleri ekmeğin bugünkü halinden şikâyet etmişler, ekmek kalitesinin ıslah edilmesi için hükümete direktif mahiyetinde mütalâalar ileri sürmüşlerdir.
Ticaret Bakanı tekrar verdiği izahatta bu hususu tekrar tetkike tâbi tutacağını söylemiş, buğday ve çavdar nispetlerini değiştirmek suretlle kalitenin ıslahına çalışacağını vadetmlştlr.
Divan bugün de toplanacak, Başbakan Haşan Saka tarafından gündemdeki mevzular üzerinde İzahat verilecektir.
Valimizin riyasetindeki heyet Ankara’da
Ankara 9 (Telefonla) — İstanbul valisi ve Belediye başkam Lûtfl Kırdariın başkanlığındaki Belediye heyeti bu sabah Ankara’ya gelmiştir.
Yahya Kemal Pakistan’a bugün hareket ediyor Ankara 9 (Telefonla) — Pakistan büyük elçiliğine tâyin edilmiş olan Yahya Kemal Be-yath Karaşiye gitmek üzere bugün şehrimizden hareket edecektir.
Yahya Kanal. Basra üzerinden kara ve deniz yoliie gidecektir.
Bağdad’da büyük nümayişler
BU ad ad 8 (AA) — Dün 200,000 kişilik bir kalabalığın yaptığı gösteriye muhtelif dinlerden rahipler ve İleri gelen kimseler de İştir Ak etmişlerdir. Nümayişçiler, bütün Bağda d sokaklarında dolaşarak antlaşma aleyhin -da ve Flllstlnde Arap dâvası lehinde gösteriler yapmışlardır. Son karışıklıklarda ölenlerin mezarına çelenkler konmuştur.
Boran; yedek Azalar: Ekrem Apaydın; FaaıJ Say; Reşat Kerlmoğlu.
Eski İdare heyetinden Falih Rıtkı;
Barla; Methi Eait Güven; Muvaffak Mene m en cl oğlu; Ragıp özdemiroğlu; Rıza Derviş; Selim Osman Bevnur: ş. Mehmet AU Bllgişln; Vâkıf Çak-J mur seçilmemişlerdir.
Ticaret Bakanı Parti Divanında bu vaıtte bulundu
Dünkü maçlarla lig maçlarının onuncu hafta» tamamlanmış oldu. Yapılan karşılaşmaların mühim olmaması geçen haftaki puvan cetvelinden bîr şey değiştirmemiştir.
Bay koz. olağanüstü sürprizler olmazsa, ikinci kümeye düşmesi muhakkak gibidir. Başta giden S büyük klüp diğerleriyle aralarına büyük pu-van farkı koymağa muvaffak olmuşlardır. Gelecek haftalardaki maçlar, bilhassa Fener - Oalntaaaray karşılaşması, şampiyonu tâyin edeceğinden. seyircilere oldukça heyecanlı anlar geçirtecektir.
İkinci kümeden 27 puvanla lider olan Elektrik takımı birinci kümeye lAyık maçlar çıkardığından, tebrike lâyıktır.
Dünkü maçların tafsilâtı şudur:
Beşiktaş 3 - Kasımpaşa 1
Hakem Feridun’un idaresinde takımlar şu şekilde dizildiler:
Beşiktaş: Et.hem - Yavuz: Vedll -Vahit; Necdet; Çaçl - Süleyman; Hikmet; Şevket; Şevket; Şükrü.
Kasımpaşa: Âgop - Ali; Haşim -Mur t aza; Sabahaddln; Vahdl - Hüsnü; Bülent; Necml; Tayyar Orhan.
Oyuna hızlı bir tempo İle bavlıyan Beşiktaşlılar soldan akına geçtiler. Ve 3 üncü dakikada Şükrü. Şevketten aldığı pası güzel bir sürüşten sonra rakip kale ağlarına taku. Beşiktaş ezici hâkimiyetini 10 uncu dakikaya kadar devanı ettirdi. Bundan sonra Kasımpaşa akma geçerek, sol taraftan maçın ilk kornerini kazandı. Kasımpaşa)] muhacimler yerinde paslarla Beşiktaş kalesini âdeta sardılar ve 18 ncı dakikada solaçık Orhanın şütü, Ethemln fevkalâde plon'oniı sayesinde kurtuldu.
Kasımpaşanın mütemadi akın Mirim durdurmakta epeyce güçlük çeken Beşiktaş defansı 33 üncü, dakikada Necmlyl favulle durdurdu... Binendin mükemmel frikik atışı köşeden kaleye girerek takımına beraberliği temin elti.
Birinci devreyi böylece bitiren takımlar oyunun 2 nel yarısına daha hızlı başladılarsa da 3 üncü dakikada Hikmet, topu bir türlü kale önünden uzaklaştıramıyan rakip defansın hatasından İstifade ederek, hafif bir vuruşla takımına galibiyeti temin etti.
Biraz sonra da Şükrünün muhakkak gollük bir plfisesl direğe çarpıp netice vermedi.
11 İnci dakikada Tayyar da Necml-den aldığı pası heba ederek beraberlik imkânını ortadan kaldırdı.
İşin vahametin! kavriyan Beşiktaş forvcd! 13 üncil dakikada Süleymn-nın ayağıyla 3 üncü golü de yaparak ovunu böylece 3 - 1 galip bitirdi. İstanbulspor - O Vefa 0
tstanbulspor: Turan - Hayr!; Kâmil - Mustafa; Erdoğan: Ömer - Fikret; Celâl; Haşan; Mûkerrem; Nlron
Vefa: Abdullah - Mustafa: Bahadır - Süleyman; Melih; Hüseyin -Cevdet: Galip: tsmet; Haçlk; Haydar.
Hakem: Ferkh Esin.
Oyuna İstanbulspor başladı; fakat fazla ileri gidemedi. Dördüncü dakt-kada Cevdetten İsmetin ayağına gelen topu kaleci Turan güzel bir atlayışla kurtardı. __________
Yunan çetelerine karşı taarruz
Yunan müdafaası taarruza önceden Mora’da 23 nisanda
Atina 8 (A_A.) — Son günlerde toplanan Mili Savunma konseyi, İlkbaharda girişilecek temizleme hareketlerine Feloponez’den başlamağa karar vermiştir.
Bu bölgedeki ordunun başkomutanı general Mandas Başbakan Sofulls’e umumi asayiş durumu hakkında İzahat vermiştir.
Bu arada ısrarla dolaşan söylentilere göre, Peloponcz bölgesinin 25 saylavı kendi seçim bölgelerinde asayişin iadesin! hükümetten isteyeceklerdir; Bunlar, İçişleri Bakanı Halkçı saylav Plerre MavromihallBİn İdaresi altında ayrı bir siyasi grup teşkil etmek niyetindedirler.
& uncu dakikada tstanbulspor sağ-açığı Fikretln ortasına ıska geçen Nlron bir golü heba etti,
15 inci dakikada hücuma geçen Vefa muhacimleri Cevdet tarafından rakip kaleye İndiler; Cevdetln «iki şütü direğe çarptıysa da Haydar yetişti: tam şüt çekecekken Erdoğan topu kurtardı.
Böylece karşılıklı «kınlarla birbirini yoklıyan takımlar gol atamıyarak devreyi vo maçı 0-0 berabere bitirmişlerdir. ___ _________
Ankaradaki lig maçları
Ankara 8 (AA) — Lig maçlarına dün ve bugün 19 Mayıs «tadında devam edilmiştir. Alınan neticeler aşağıdadır:
Deralrspor S - Maltepe 0;
Emniyet 3 - Kalespor 1;
Ankaragücil 3 - Atıfbey 1; Gençler birliği 3 - Çankaya 1.
Çitli engelli koşu
Ankara 8 (AA) — Bugün üç bin metre üzerinde yapılan çltli - engelli Türkiye birinciliği koşusunu îstan-büldan Cihat Önen 10.11 6/10 da kal zanmıştır.
İkinci Ankaradan Muşta!» Özcan 10.11. ®/I0; 3 neti Osman Coşgill 10.21 8/10. dördüncü Cihat Tuncay 10.33 3/10.
Umumi tasnifte İstanbul birinci, Ankara ikinci ve Eskişehir üçüncü olmuş tur.
Arsenal takımı geliyor
İngiliz İlginin lideri meşhur Arse-nal takımının şehrimize getirilmesi İçin Galatasaray klübünün giriştiği teşebbüsler, müspet bir yola girmiştir.
Galatasarayla yaptığı muhaberede dört maçijfln 85 bin Ura İstemiş,, ayrıca Türklyede yiyeceklerinin teminini şart koşmuştur. Bu şartlar kabul edilmiştir,
Arsenalln maçları mayısın 8 I İle 18 sı arasında düşünülmektedir. Mamafih kati tarihler İngiliz klübilnün cevabından sonra tesbit edilecektir. Maçlar tnönll stadyumunda yapila-cktır. ________________
Türk - Yunan millî maçı 23 nisanda yapılacak
Türk - Yunan milli takımlarının karşılaşması kati surette kararlaş-mışur. Türk ve Yunan milli futbol karşılaşması 23 nisanda Ankarada yapılacaktır. 25 nisanda Yunan ve Türk temsili takımları da İstanbuJda tnönil stadında karşılaşacaklardır.
Bu maçların revanşı eylülde Atlna-da yapılacaktır, _______
İstanbul muhteliti Hollânda’ya gidecek
İstanbul muhteliti nisanın ilk haftasında Hollanda ya g idecek, orada Amsterdam ve Roterdam muhtelitleri İle karşılaşacaktır. Kafile 18 futbolcü ve 1 İdareci ve 1 de antrenörden müteşekkil olmak filere. 20 kişilik olacak. İstanbuldan Amstcrdama uçakla gideceklerdir.
Haziranın İlk haftasında Amsterdam muhteliti İstanbul» gelerek İki maç yanacaktır.
Filistin’de çarpışmalar Araplar bir çok Yahudi dükkânlarını havaya uçurmuşlar
Londra 9 (R) — Filistin diln yeniden karışmıştır. Haytada bir çarpışma vukua, gelmiş vo hâdise mahalline gelen İngiliz polisi hem Yahudlle-rin ve hem de Arapların ateş yağmuruna tutulmuştur. Mukabele eden ngilîzler 3 kişiyi öldürmüşlerdir.
Kudüs - Telâviv şosesi Üzerinde Arap çeteciler bir Yahudi kamyon koluna taarruz etmişlerdir. Bir kamyon berfhav» edilmiş; şoför öldürülmüştür. Kudüs şehrinin eski mahallesinde do Araplar boş İki Yahudi dükkânını havaya uçurmuşlardır, şimdiye kadar bu mahalede birçok Yahudi mllk-kânlan tahrib edilmiş; fakat hiçbir saylat kaydedilmemiştir.
=ÖUNÜN MESELELERİ
Orta Doğu için endişeler
Filistin meşheri gün geçtikçe karışmakta, tehlikeli bir şekil almaktadır. Filistin'in taksimi kararına karşı Arap memlckcLlo-rinda başgösteren galeyan her gün bir parça daha artıyor. Ingilia kuvvetleri bu memleketten çekilince kanlı hâdiseler olacağından, bunun bütün. Orta Avrunanın sükûnetini bozması ihtimali bulunduğundan bahsediliyor. Ingiliz mahfillerine göre Rusya, Arap memleketlerindeki heyecandan İstifâde etmeğe çalışmaktadır. Irak’ tald aon. hâdiselerde bu faaliyetin miihim tesiri vardır. Times gazetesi yazdığı makalede İngiltere ile Arap memleketleri arasındaki münasebetin çabuk aydınlanması lâzım geldiğini söylüyor. Bu gazete İngiliz - Mısır İhtilâfının derhal halledilmesi ve Mısır ile bir antlaşma yapılması lüzumunda ısrar ediyor.
Diğer taraftan tanınmış înglllz yorumcusu Sebastien Saffner Londra gazetelerinden birisinde yayınlanan bir yazısında diyor ki: «Ingilizler Fil İs tini tahliye ettikleri bu memlekette b" ;-
Uyacak çarpışmaların bütün komşu Arap memleketlerini harekete katılmağa sevketmesl çok muhtemeldir. İngiltere bunun önünü almak İstiyor. Filistin'in taksim plânı yüzünden İngiliz - Amerikan münasebetleri son derece gergin bir hal alacak olursa RusyalIm dünyanın bu kısmında mühim hâdiseler çıkarmak teşebbüsüne hiç bir şey mâni olamıyacaktır. Rusyanın ilkbahar taarruzunun İlk top sesleri daha şimdiden duyulmaktadır.*
Bu yazıdan anlaşılan şudur: İngiltere Arap âlemi ile anlaşmak istiyor, Amerika buna taraftar görünmüyor. Bu yüzden İki hükümetin münasebetlerinin gerginleşmesi, bundan, da Rusya’nın istifade etmesi ihtimali vardır.
İngiliz yorumcusu, Filistin meselesi yüzünden, Orta Doğuda miihlm hâdiseler çıkmasından korkmakta haklıdır. Yapılan hazırlıklar buna şüphe bırakmıyor. Kudüs’ten gelen son haberlerde bakılırsa Araplar büyük bir kurtuluş ordusu teşkiline başlamışlardır. Bu ordunun komutanlığına Irak ordusu kurmay başkan muavini general İsmail Saffet, genel müfettişliğine Taha Haşlml paşa getirilecek. Fevzi Kavukçu gönüllü çeteler teşkilâtına kumanda edecektir, Bu teşkilât İşin ne derece ciddi tutulduğuna delildir.
Filistin meselesinde yanlış bir adım atıldığı anlaşılıyor.* Bunu vaktinde anlıyarak bu meselenin Orta Doğunun sulh ve sükûnunu bozmasına mevdan vermemek lâzımdır.
Kat mülkiyeti kanun tasarısı
Fiilî mülkiyeti sağlayan tasarı Bakanlar Kuruluna verildi
' Ankara 9 (Telefonla) — Adalet Bakanlığının kat mülkiyetine alt «aslan hazırlamış olduğunu bildirmiştim. Bu hususta hazırlanan kanun tasarısı Bakanlar Kuruluna verilmiştir.
Bu tasarı ila; arsa ve binası müşterek olan apartıman. hissedarlarından her biri binanın birer katım İşgal edebilecek; kiraya verebilecek; yahut satabilecektir. Hukukan kat mülkiyeti kabul edilmemekle beraber; fiilen kat mülkiyeti şekli arzeden bJr durumun tesisine böylece imkân hasıl olmuştur.
Arsa ve binası müşterek olan apar-ııman hissedarlarının her kat özerinde bir'hissedar için şahsî bir irtifak hakkı tesis etmek üzere İnşasına başlanan bir blanın tamamlanmasından sonra hissedarlardan her hangi birinin bundan vazveçmesi bu maksadın kaybolmasına sebebiyet vereceği İçin; bunu önlemek üzere Noter Kanununda tâdil yapılmaktadır. Bil tâdile göre: fiil! kat mülkiyeti esasına göre apartıman lnşasuıa başlı yan his sedarlar; bir gayrimenkul İrtifak hakkı tesisini tazammun eden bir mukaveleye bağlanacaklardır.
İran Amerikadian harb malzemesi atacak
Londra 8 (AA) — Tarhran. radyosunun bildirdiğine göre, han parlâmentosunun Bütçe komisyonu, hükümetin Amerlkadan harb malzemesi satın almasına müsaade eden kanun tasarısını kabul etmiştir.
Eski Irak Başbakanı Mısır’a g-îdiyor
Bağdat 9 (AP) — Eski Irak Başbakanı Salih Cablr, Mısır'a gitmek üzere pasaport almıştır, Dışişleri Bakanlığı eski Başbakanın Mısır'a gitmek talebini kabulde bir mahzur görmemiştir. Hattâ, bu suretle, dahili gerginliğin biraz daha yatışacağı İşaret olunmaktadır,
Ingiliz - Ürdün müdafaa antlaşması
Londra 9 (AT.) — Ürdün Başbakanı Terfik paşa AbdiUhüda, (Kln Aramana dönmek üzere buradan aynl-mıştır. İnanılır kaynaklara göre. Terfik paşa ile Dışişleri Hakanlığı arağındaki görüşmelerde bir İngllfs -Ürdün müşterek müdafaa antlaşmasına varılmıştır. Diğer taraftan. Dışişleri Bakanlığı, cumartesi günü, müzakerelerin .memnuniyet verici bir şeklide İnkişaf ettiğini. bildirmişti.

Demokrat Parti
/Boş tarafı 1 inci sahifede) bulunmakta, Fuad Köprülü grup başkan vekilliğini halen muhafaza etmektedir.
Bu vaziyet karşısında Demckr.it Parti Meclis grupunun toplanarak ya genel idare kurulunun kararma uyması, ya kendi kararında ve seçimde İsrar etmesi veya seçimin! genel kurulun noktai nazarına göre Islâh etmesi Icabetmektedlr.
Fuad Hulûsl Demircili, hâdiseyi gazetelerden öğrendiğini izah ettikten sonra şöyle dedi:
Grup taralından seçlldlSlıno göre, kendimde grupun kararma karşı bir tasarruf hakkı görmüyorum. Grup vaziyeti tetkik edecek ve vereceği reylerle kararını izhar edecekitr. Şüphesi» ki heyeti nmumlyenin bu kararma lttlba edeceğim.»
Grup ekseriyeti, Parti genel İdare kurulunun son kararına lttlba ettiği takdirde Fuat Hulûsl Demircili Başkan vekilliğinden derhal İstifa edecektir. Fakat böyle bir ter • fil izhar edilmeden evvel istifa etmeği grup umiıml heyetinin, reyle izhar ettiği kanaate aykırı addetmektedir.
C. H. P. vaziyeti alâka ile takibediyor
Ankara 9 — Demokrat Partide hasıl olan son dunım, Cumhuriyet Halk Partial mahfilleri tarafından alâka İla takibedilmekte ise de her hangi bir yorumda bulunmaktan çeklnil-mektedlr.
Ankara gazetesi. Demokrat Partide bir Çözülme başladığını yazmaktadır.
Abdürrahman Miinip’în demeci
Demokrat Partinin İstanbul İl başkanı Abdürrahman Münlp Berkon da şunları söylemiştir:
,— Hâdiseyi gazetelerde okudum. Neşredilen tebliğ benüz tstabui merkezine gelmemtştir. Partinin içindeki her hangi bir ihtilâf bizi elbette üzer, fakat her şeyin halledileceği leınaa-tindeylm.»
Kenan Öner ne diyor?
Demokrat Parti sabık İstanbul İl başkam Kenen öner, bu ihtilâf hakkında şu sözleri söylemiştir:
«— çekildiğim bir partinin İç işlerine taallûk eden mevzular ve İhtilâflar beni artık alâkadar efccz. Bu hususta, bir şey söylemeyi salt görmekle beraber bunun büyük bir İhtılar mevzuu olduğu, aşikârdır. Demokrat Partide bu büyüklükte bir an kşmazlığın doğması her siyasi teşekkülde olduğu gibi menfi neticeler husule getirir. Ve bu yüzden parti de halk tarafından antipatik ve fazla itimat edllmivecek bir mevkie düşer. Ben Demokrat Partiye mensup olduğum zaman bile partinin dokuz kişiden mürekkep bulunan Meclis grûpu ktaro kurulunu «garip bir teşekkül, olarak karşıladım. Dünkü kana "timde bugün aldanmadığımı görüyorum. Eğer bu ihtilâf mevzuünun halledilmesi hususunda geç kalınırsa D P Meclis grupu başkanlığından çekflen Celâl Bayann D. P. Genel Bask’ -•ğından bile çekilmesi bahis me— olabilir.»
ÂKSAM
Sahi fa S
9 Şubat 194S
AKŞAMDAN AKŞAMA
Anterifecın {zankalarında* ki 152 milyon doların hesabı
Kadıncık elektrik santralı
Okuyucularımdan. bir zat, evvelce de duyduğum bir hikâyeyi bana bir mektubunda hatırlattı:
Yaman muhaltü etile ve rnM' mak bilmez tenkıdlerile çöhret kazanan bir Fransız- muharriri, günün birinde: «Hükümet yanlış yol tuttu; şöyle yapmalıdır, böyle hareket etmelidir; İşte takıbe-dllmesl gereken plânl» diye, uzun uzun bir siyasi ve İktisadi hattı hareket rotası çizmiş.
Blhlkmetülâh; hükümet hemen ertesi gün muhalif muharririn Plânını aynen kabul edip: «Böyle yapacağız!» diye ilân etmez mi?
Uzlaşmaz muharrir, paçaları tutuşup, hemen matbaaya koşmuş; kalemine sarılıp şunları yazmış:
«— Ben bir hata işlemişim. Okuyucularımdan özür diliyerek, tekliflerimi geri alıyorum. Plânım şayet âmme menafilne uygun olsaydı bu katakulli?! iktidar partisi onu asla tatbika kalkmazdı. Tatbik ettiğine göre, demek işin içinde bir dalâvere var. Zinhar bu adamlardan hayır beklenemez! >
Mersin, Tarsus ve Adana şehirlerini aydınlatacağı gibi trenleri de igletecek
Zemherinle mandalar serinlemek için göle girdi!
»•J»
İki türlü muhalefet vardır:
1 — Karşı taraf ne derse tersini söylemek. (.Yukanki Fransız muharririnin tarzı.)
2 — Bir prensip sahibi. olup kaışı tarafın dedik! erile sizinki tenakuz ettiği takdirde o zaman «yanlış!» diye bağırmak; aksi takdirde doğruya «doğru!» demek. (Her halde, tavsiyeye şayan olan budur. Bizde rayiç akçe bu tarz olmalı.)
***
Hikmet Bayur, bir çok Galata-, saylıların olduğu gibi benim doı hocamdır. ila sene kendisinden ders aldık, feyiz aldık. Yazdıkla-rile düşüncelerimiz kâh uymaz; bazan da uyar.
Son günlerde Hikmet Bayur hoca, Amerikada bazı Türk vatandaşlarının 152 milyon doJar kaçak parası olduğunu söylüyor. Bu iddia ve bu reJcam evvelce de muhtelif fırsatlarla yadedilmişti; ' hattâ biz Amerlkadan iktisadi İşlerimiz için borç para İstedikçe: «Yahu, sîzlerin 152 milyon servetiniz bizim bankalarda yatıp durur; çekserüze, kullansanıza, memleketinizi gellştlrsanize! > divesllermiş.
Amerikan bankalarından başka, İsviçre vesaire bankalarında da paracıklar varmış...
Hikmet Bayur, isim ve miktar listelerinin neşrini intemektedlr. ■ İnşallah Amerikada ve Avrupada ' tanımadığımız vatandaşlar ha- ’ yırlı teşebbüs İşlerine girişmişler, • milyonları ora şartlarile kazan- 1 mışlardır. Öyleyse, yüreğimiz yağ ’ bağlıyacaktır; ne mutlu! Çünkü • bazı hamiyetli ekalliyet vatandaşlarımız bile, Amerikada kazandıktan servetlerle Türkiyede hayır işleri yapmak civanmertliğini gösterdiler. Umarız ki. çoğunluk Türkleri de. hele bu zamanda kıymetli olan dolarlarını ceplerine doldurup bu sıkışık anımızda vapur vapur sökün etsinler...
Yok eğer, hakikaten bu iş kaçak işi İse, usaremiz sömürüldü, gitti demektir. Zaten eti ne budu ne? Millet Amerİkadan istikraz umarken milyar değil, yüz milyon dolar umuyor. Yuf bârına dehrin! Biz vatansız bezirganlara niçin kızardık? Evrada kazanıp ötede yerler; memlekete bağlılık duymazlar; kendilerinden medet yoktur diye... Bizden olanlar dahi böyle yapmağı kast ve teammüt ettilerse — teklif muvafakatten gelsin, muhalefetten gelsin — hesap istemeli; ve adaletin pençen (hattâ hususî bir kanunun pençesi) vakalarına yapısmalı-dır:
— Nereden buldun, nereden kaçırdın o paralan? .. Yoksa eyi- , nin mahzeninde hususi tayyare de nal saklıyorsun, ey insafsız'» ‘ Başımıza bir felâket gelince, b’ı- : nip kaçacaksın, safayı hatırla f Hollvwood'da yan geleceksin, de- j inek?... Yağma yok, anca beraber, . kanca beraber... Elle gelecek düğün bayramın zevkini sen de aramızda tutmalısın..,
(Vâ - Nû)
Tarsus — Geçen yıllarda bir fen heyeti tarafından etüdleri tamamlanmış olan Kadıncık elek trik santralı adını alacak olan büyük santralın yapılması hususundaki teşebbüsün kuvveden fille çıkması artık kısa bir zaman meselesi olmuştur,
Tarsus, Adana ve Mersin şehirlerinin gayet ucuz bir şekilde tenviratını ve muharrik kuvvetini temin edecek olan bu büyük santral aynı zamanda Mersin, Adana arasındaki trenleri de işletebilecek bir takatta olacaktır. Bununla beraber Çukurovadakl bütün fabrikalar bu santraldan alacak! an elektrik enerjisi ile işleyeceklerdir.
Bu santralın kuruluşu ile Çu-kurovanın büyük bir kalkınmaya namzet olacağı şüphesiz addedilmektedir. Bu teşebbüse îşbanka-sı, Özel idareler sermaye koyacakları gibi fabrikatörlerimiz de para yatıracaklardır.
Adana belediyesi elektrik İşletmesi tesislerinin de katılacağı bu cok hayırlı İşe bazı formalitelerin ikmalinden sonra başlanacağı umulmaktadır.
Dört kaza
Beş kişi yaralanarak hastaneye kaldırıldı
Beşiktaş'ta Gazlrefik oturan. Erol Çelik adında Şeref stadında bir duvar üzerinde :naç seyrederken beş metre yükseklikten’muvazenesini kaybederek düşmüş, Liman hastanesine kaldırılmıştır.
Karagıîmrükta Ncsllşahsultsn mahal leşinde Sofalıçeçme caddesinde oturan 12 yaşında Celâl adında bir çocuk Vefa stadı kenarında bir duvar üzerinden maç seyretmekte iken o da muvazenesini kaybederek altı metre yükseklikten aşağı düştnilş, zabıta tarafından hastaneye yatınlmıştır.
Pangaltı’da Halâskârgazi caddesinde bir inşaat yerindâ çalışan İsmail İle boya içleri yapan 3-mon kurdukları bir İskele üzerinde meşgul bulunurken iskelenin kırümaslie yere düş ölüşler ve yaralandıklarından Beyoğlu hastanesine kaldırılmışlardır.
Çengelköy'de Moda sokağında 5« numaralı evde oturan 9 yağındaki Melih İsminde bir çocuk, Edlmekapı'-dakl bir akrabasını ziyaret etmek üzere bir Edfrnekapı tramvayının basamağına asılı olarak seyahat etmekte İken ayağı kayarak sokğa düşmüş ve muhtelit yerlerinden yaralandığından zabıta tarafından çocuk hastanesine kaldırılmıştır.
sokağında bir genç,
-ö TAKVİM 9-
Reblül'evvel 26 — Kasım 91
Bu «ene havaların her seneden farklı olması» acaba mahsullere zarar verecek mi? Bunu anlamak için bir dolaştım. Mandaların bir asır-danberi ilk defa olarak kış ortasında göle girdikleri iddia ediliyor amma, mahsullerin fena olmıyacağı iddia ediliyor... Şu şartla id...
Kış ortasında havaların İyi gitmişi yüzünden, acaba zarar görecek miyiz? Çiçekler açtı, çayırlar yeşerdi, hayvanlarda da bir başkalık var: Bu yılı pek neşeli geçirdiler; kediler, köpekler ıslanıp sefil olmadı; kapı ke narlarında titreşmedi; kuşlar, mayısmış gibi cıvıldıyor... He!» kömürsilz fıkaranın imdadına bu bahar havalan İksir gibi yetişti. Hiç değilse bu yüzden talihleri yâr oldu
Bahçıvanların korkusu yok
Marmaranın Anadolu yakasında, bir ayadnberl yaptığım gibi, İnce yağmurluğumun önü açık, dolaşıyorum.. Palto değil, pardesü bile giyilmiyor. Adet yerini bulsun diye bir hafif em-pcrmeabl aldım. Yürürken o da ağır geliyor. Dolaşıyorum; maksadım, meşhur bahçelerin bahçıvanalrını buldukça onlardan çiçeklere, meyva-lara, sebzelere dair malûmat almak. Umumiyetle böyle anketler âlim, ulema arasında yapılır amma, ben, pratik hayatın mümessillerini tercih ettim.
Garibi şudur: Âlim ve ulemanın, fâzıl ve fuzalânın arasına ekseriyet, İtibariyle nazari İhtilâflar düşer. Biri öyle demişken başkası İlle onu nak- . ' zetmeğe kalkar. Halbuki pratisyen bahçıvanlar hep e.ynı şeyi aralarında sözleşmişçesine tekrarladılar:
— Don olmazsa zarar vermez,
— Peki kimi ağaçlarda çiçekler a-Çildt ya... Kimi ağaçlarda da tomurcuklar belirdi...
— Güneş ve sıcak devam edince gelişir, soğuk'olunca olduğu gibi kalır, Elverir ki don olmasın- beyim... Bu yıl. her mahsulü biraz daha evvel' yiyeceğiz. Babalarımız zamanında da böyle kışlara çok raslannuş...
Yalnız bahçıvanların İçinde biri bana çok garibime giden bir haber söyledi: ' •
— Memleketten mektup aldım: Mandalar zemherlrde göle girmiş. Eskiden, büyüklerimizin köy kahve-1 lerlnde ltonuştuklraını duyardım. Dedelerimiz garabet diye anlatmışlarmış: bundan yüz sene kadar evvel gene böyle kış sıcakları olduğunu, zemherlrde mandaların göle kapağı
Adalet sarayı müsabaka projesi
Sultanahmette yaptırılacak Adalet sarayı binasının projesi Bayındırlık Bakımlığı tarafından müsabakaya konulmuştur. Müsbakaya yalnız Tllrk mimar ve mühendisleri girebileceklerdir.
Projelerin en neç Bakanlığa temmuz başına kadar teslim edilmiş olmaları gerekmektedir.
Bir jüri tarafından tetkik edilecek olan projelerden birinciye 7000. İkinciye GOOO, Gçüncüye de 5000 Ura mükâfat verilecektir. Ayrıca projelerden beğenilen sekiz tanesine de biner lira verilecktlr
ANKARA RADYOSU
Bu akşamki program
18 MS. ayarı ve Dans müziği (Pl.), 1EL30 Hafif melodi!er(Pl.), 13.45 Saz eserleri ve uyun havaları, 19 M.S. saat ayan ve Habefler, 19.15 Geçmişte bugün, 1920 Karışık şarkılar, 19.45 Konuşma, 20 piyano soloları (Pl.). 20.15 Radyo cazetesf, 20.30 Serbes saat, 2035^ Tarih! Türk nuirigl, 21.20 Radyo ısı, 22 Konuşma; B. M.
22.15 Dans müziği (PL),
salon orkestra
M. sa: ,a
22.45 M.S. ayarı ve Habefler.
Yarın sabah tc ögıt prugramt
7.30 M. S. ayarı, ?ıQka Ve valslcr (Pl.), 7.45 Haberler, 8 Çcsnn hafır müzik (Pl.), 8.3ü Marşlar (Pl). t;45 Manhattan müzikleri (Pl.)
12.30 M. S. ayarı ve Radyo salon orkestrası, 13 Haberler. 13.15 Kaıış.k
, şarkılar.
— Bekliyoruz.
— Hangi «artlarla?
— Bütün hububat mahsulünün İyi olması İçin üç âmil lâzımdır. Birincisi: Zerlyat sahasının geniş olması; kİ, söylediğimiz gibi, geniştir, İkincisi: Kışın don olmaman, fakat ekinin karla örtülü durman; ki bunun nasıl olacağı henüz malûm değil. ÜçflnoO-sü: İlkbahar yağmurları.
— Dernek şartların bLr! tahakkuk etti. İkLsİ henüz meçhul.
— Henüz meçhulse de. tersine de bir vaziyet olmadı.
— Böyle olduğu takdirde?
— Kendimize lüzumluyu kullanırız, artanı da ihraç edebiliriz.
**•
Ne kadar ihraç edebiliriz?
— Ne kadar Ihrao edebiliriz?
— Senevi 75 bin ton buğday ihraç edebiliriz. Yalnız Cenap buğdaylarımızı, Çukurova ve Urfa buğdaylarımızı İhraç etmemiz münasiptir. Bunun yanında 250 bin ton da arpa, çavdar,, hattâ yulafla beraber 300 bin ton ihraç edebiliriz.
Hububatçıhğı nasıl inkişaf ettirebiliriz?
— Hububat sahamızı genişletebilir miyiz?
— Koyunculuk aleyhine olur. Et sıkıntısı çekeriz, Çünkü mer'alan tarla yapmak lâzım gelir, Turklya tarlalarından da, Avrupa ve Amerika tarlalarında alındığı nispette, yani bir dönümden 90 kilo hububat alınır. Yalnız arazisi pek dar olan Danimarka gibi memleketler, tarlaları bahçe gibi gübrelemek suretiyle 80 yerine 330 kilo hububat alabilmektedirler. Bizde, Amerlkadan farklı olarak, makinesiz ekme sırasında çok tohum zayi edilir.
Demek ki, insanlar bakımından makineleşmek himmeti, İleride de sun! gübre kullanmak ümidi kalıyor. Allahtan da temennimiz bu sene mü-slp bir kar yağması, amma şiddeti! don olmaması... Aksi takdirde ayaza kalırız!
Yürük Çelebi
İzmirde bir cinayet
Bir Musevî amcasını bıçakla öldürdü
İzmir ■— Jako Mlşon adında bir genç dün geca Havra sokağında her nasılsa kendi kendisini göğsünden jiletle yaralamış, zabıta yaralıyı Memleket hastanesinde pansıman yaptıktan sonra ailesine teslim etmiştir. Jako Miçon bu. defa Havra sokağında amcası Bo-hor oğlu Nesimin yanına gitmiş ve onunla kavga ederek, amcasını bıçaklayıp öldürdükten sonra kaçmıştır.
Bilâhare yakalanan Jako Mi-son adalet doktoruna muayene ettirilmiş, İkinci sorgu yargıçlığı tarafından tevkif edilmiştir.
Sanık;
— «Ben kendimi ve amcamı yaraladığım zaman sarhoş değildim. Ben eskiden beri hastayım ve bu İşi de bu sebeple yapmış bulunuyorum.» demiştir.
Mason Derneği
Mason localarının tekrar açılması için vilâyete yapılan müracaat eski Masonlar tarafından memnuniyetle karşılanmıştır. Cemiyetin açılmasına müsaade edildiği takdirde eski Masonlar derhal teşkilâta dahil olacaklardır. Eski Mason erkânından biri Masonlar arasında ikilik bulunmadığını, cemiyetin sosyal bakımdan, faydalı olacağını ve vilâyetin vereceği cevabı merakla beklediğin! söylemiştir.
Mason derneğine İzin verilmesi için cemiyetin dışarı İle ne derece alâkan olduğu ve gizliliği meseleleri üzerinde durulacağı söylenmektedir.
Fındık ihracatı
Trabzon ihracatçıları Ankaraya temsilciler gönderiyorlar
Trabzon — 947 fındık mahsulünden halen elde on milyon kilo fındık bulunmaktadır. Tahminlere göre 948 yılı imdik mahsu-sîinün de bereketli olacağı kuvvetle söylenmektedir.
Bu sebeplerden dolayı elde mevcut 947 senesi mahsulünün ihracı imkânlarını araştırmak için hükümetle temaslarda bulunmak üzere fındık İhracatçıları bor şada toplanarak aralarından tüccardan Mustafa Hatlboğlu ve Mehmet Salih Onganı mümessil olarak seçmişlerdir.
Mümessiller. Ankaraya gitmek üzere İstanbula hareket etmişlerdir.
İSTANBUL HAYATI
Halita ve kalite
dar atıklarını hikâye ederlermiş. Babalarımız da buna olnuyacftk bir mesele diye bakarlarmış, Bu yıl onu da gördük.
i
Buğday vesair hububatın durumu
Bahçıvanlardan — don tehlikesi hariç — böyle bir teminat aldıktan sonra, asıl meseleyi, hububat meselesini öğrenmek İstedim. Toprak Ofis ( ma hani İnde, bu yılın ekim durumunu nasıl gördüklerini sordum.
Öğrendiklerimin hülâsası şudur:
— Geçen sene B milyon ton az hububat aldık. 3 milyon ton kadarı buğdaydı. geri kalanı diğer hububattı. Bu sene fazla ekim olmuştur. 7,5 milyon ton hububat alabiliriz. 4 küsur milyonu buğday olabilir.
— Şimdiye kadar Türkiye rekoru neydi?
— 1938 dş 1 milyondan fazla olmuştu. 4.2 milyonu buğdaydı,
— Demek bu sene rekoru bekliyoruz.
Şikâyetler
Üsküdarlılar, kömür alamadıklarından şikâyet ediyorlar
■----
Üsküdardakl bir okuyucumuzdan $u mektubu aldık:
«Benim de dahil olduğum kömüre İstihkak kesbeden Üsküdar halkı Kömür satış ve tevzi mil-essesesinfn Üsküdardakl şubesine müracntlarımıza rağmen, kömür alamadık. Aynı müessesenin İstanbula 2300 ton kömür getirttiğini. fakat bu kömürlerin Unka-panı ve Kuruçeşme depolarına tahsis edildiğini gazetelerde okuduk. Üsküdar deposuna kömür tahsis edilememesinden dolayı biz Üsküdarlılar bu hakkımızdan mahrum kalmaktayız. Alâkalıların dikkatini çekeriz.
-------------------------
Filistin hâdl:elerl: Kudüs’ te Arapların Ağlama taşı
Çanakkalede ekim vaziyeti çok iyi
Çanakkale (AKŞAM) — Havaların ziraate çok elverişli gitmesinden bu sene ekilmiş saha geçen yıllara nispetle dalın geniş-| tir. Ekinlerin büyüme ve gelişmeleri de fevkalâde İyidir.
Meyva ağaçlan soğuk görmediklerinden tomurcuklanmış ve uyanmak üzere bulunmaktadırlar; badem ağaçlan çiçektedir, Ekimlere büyük zararlar yapan yaban domuzlarile mücadele işine Tarım Bakanlığı büyük önem vermektedir, mükellefiyet ve sürek avlarile bu konuda çok çalışılmaktadır.
Uzun zamandır limanda demirleyen. yolcuları ve yükleri zor lukla sahile taşınan vapurlar İskeleye yanaşmağa başlamışlardır; bu i? halkı çok sevindirmiştir, Çünkü İstanbuldan gelen yolcuların karaya çıkması başlı basma üzücü bir işti.
Gümrük iskelesinin de genişletilip ıslah ve tamirine başlanmak üzeredir, bu iş tamamlanınca yükleme, boşaltma daha kolaylaşacaktır.
tyi cins ai^ara kâğıdı teminine çalışılıyor
Son zamanlarda sigara İçenler, sigara kâgıtlarınffi kötülüğünden gitgide şikâyet etmektedirler. I-Lırb İçinde dış pazarlardan iyi cins kâğıt tedarik edemlven Tekel idaresi eline geçen sigara kâğıtlarının cinsine pek ehemmiyet vormlycrek İhtiyacı karşılamaya çalışmıştı,
şimdi İdare yeniden İyi cins kâğıt tedalrklne çalışmaktadır. Verilen malûmata göre sigara içenlerin sık sık öksürmesinde kötü sigara kâğıtlarının da büyük rolll vaıdır. Bu İtibarla Tekel idaresi bir an önce yeter miktarda İyi clr.s kâğıt bulmaya çalışmaktadır.
Gazetelerde hemen her glla kaçak francala havadisleri çıkıyor, Belediyenin murakabe teşkilâtı ve diğer alâkalı makamlar var kuvvetlerile kaçakçı takibin* giriştiler. Onlar lokantaları, bilmem nereleri göz hapsine ala-dursunlar, francala kaçakçılarının faaliyeti devam ediyor. Semtine göre 40 kuruştan 80 - 100 kuruşa kadar francala satıp para kırıyorlar. Bu kadar pahalı satılmasına rağmen francalanın rağbet görmesindeki sebep nedir acaba? Halkın ucuz ekmeği bırakıp pahalı francalaya koşması müsriflikten, gösteriş hevesinden mİ ileri geliyor? Hayır; francala kaçakçılığının günden güne genişlemesi ve rağbet görmesi ispat ediyor kİ halk bugünkü tek tip ekmekten katiyen memnun değil, onu yiyemediği İçin başka LJL ihtiyaçlarından fedakârlık yapa- LJ rak fazla fiatle francala almak û_ zorunda kalıyor. C\l
Rütubetln azalacağı, daha piş-'o Idn çıkacağı ileri sürülerek 25 kuruşluk ekmekler 850 gram £ üzerinden tecrübe edildi, faka!-— iddialar tahakkuk etmedi. Ek- P m ekler gene hamur çıkıyor. Hele (D biraz bayatlayınca yutulamıya- > cak hale geliyor. Halkın aleyhin* (D mütemadiyen gram İndirmekt* (D mâna yok. Bugünkü şartlar al-4= tanda dört yüz grama da İndiril-se ekmekler düzelmiyecek, düze-_Q lemez. -q
Ticaret Bakanı İstanbuldan © ayrılırken gazetecilerle konuşma- ’çg smda ekmek meselesinin kati su- 0 rett-e halledilmiş olduğunu şöyle-ce beyan etti: v
«— İstanbulda tek tip ekmek mevzuu diye bir şey kalmamıştır. Dolaştığım bir çok semtlerde ekmeğin pişirilmesinden, kalitesinden şikâyet eden olmadı.»
Bay Bakanın dolaştığı semtlerde temas ettiği bazı kimseler âzami hürmet veya İfrat dereca-slnde dostluk nezaketüe sükût etmiş, belki bazdan da hulûskârlık gayretile «kötü» ye «İyi» demiş olabilirler. Sayın Bakan çok iyi Ukdir ederler İri mahdut ağızlardan çıkan böyle ölçülü, çerçeveli sözler memleketin en büyîlk meselelerinden biri olan ekmek mevzuunun ortadan kalktığı şeklindeki iddialara mesned olama*. Şikâyet, gruplar halinde sokaklarda haykırarak yapılamıyacağı-na göre, umumi efkârın duygu ve dileklerini yüksek makamlar* ulaştırmak vazifesi gazeteler* düşer. Gazete sütunlarındaki sürekli şikâyetlerin kötü niyet* hamledilmiyeceğlnden de eminiz. Binaenaleyh Ticaret Bakanının müsaadelerlle, İstanbulda tek tip ekmek mevzuunun es W halinde durduğunu, meselenin halledilememiş olduğunu bir kere daha tekrarlıyalım.
Ekmeğin tek tip olmasından şikayetçi değiliz; tek tip ekmeğin kalitesinden, daha doğrusu halitasından şikâyetçiyiz. Buğday ununa karıştırılan çavdarın nispetini bilmiyoruz, bunu katiyet]* bilen bir makam da henüz mev cud değil. Biz. ekmek ununa çavdardan gayri şeyler de karıştırıldığı kanaatindeyiz. Bunlar ıslah edilerek ekmekteki buğday ununun miktarı biraz daha çoğaltılır ve değirmenlerle fırınlar ciddi bir kontrol altına alınabilirse ancak o zaman ekmekler düzelir v* frahcala kaçakçılığı ortadan kalkar. Halita düzelmedikçe kalit* düzelmez,
Cemal Refik
Iieybeliada yardım derneği
Geçenlerde bir okuyucumuz tarafından gönderilen mektup ve gaz-et* İlânı münasebetiyle, Heybellada Fakir fıkaraya Yardım Derneğinin, kendilerine âza olmak istiyenlerln kabulü İçin tüzüğe koyduktan sıkı kayıtlardan bahsederek bunun sebebi bak-kındakl merakımı belirtmiştim.
Cemiyetten aldığım bir mektupta bu derneğin, fakirlere yardım etmek gayesiyle birleşen hamiyetli zenginler tarafından kurulduğu, yardım gayretlerini mütemadiyen arttırdığı; derneğe âza olmak tstlyenler hakkın-dakl sıkı kayıtların da müteaddit defalar vuku bulan nahoş hâdiseleri önlemek sebebiyle konulduğu bildirilmektedir. Bazı dostlarımla yaptığım görüşmelerden de, yardım demeğinin fakirlere ve bilhassa mekteplerde okuyan muhtaç çocuklara büyük yardımlarda bulunduğunu sevinçli öğrendim.
Derneğin hamiyetli üj’elerine başarılar ve daha geni? faaliyet imkânları temenni ederim.
Ce. Re.
Satıife 4
AKSAM
9 Şubat 1
«■■■ kİVİH ■■■■(«*■( »■*■■■■ »»■•»•■■»»••■»»•■»■ HIIHI1UII1 İtHU IlHH «fa I alili
Evvel zaman içinde
.......■■■■■■■■■■«■■■■■■■■■■■ikiiMaiMiiıııııııımnıııımamifiMiAıv
Hünkârın meşhur atı
MAHKEME KORİDORLARINDA:
Yağmur altında sandal salası
f/UAMMER KARACA Opereti ■■■- 5
r ■ ■
Ferhan ata nereden ve nasıl geldi? — Ferhan ve efendisi — Şazili dergâhından dönüf
«tktibM hakkı mshhttdur»
Geçenlerde Mr yazıda tünel Sultan Hsmldln dtayaca jjucçhur (Ferhan) İsimli beyaz etinin bir fotoğraflım takdim edeceğim demiştim. Bu maruru-mu unutmuş değilim. Ferhantfı resmini başka bir yazile Yereceğim. Bugün; yalnız o güzel atın bazı hususiyetlerinden bahsedeceğim, nasıl îstanbula getirilmiştir muhtasarca anlatacağım.
Bağdat civarında muharebe
İki aşiret arasında bir İhtilâf hâöis olur. Şeyhler blribirlerlne elçiler gönderirler işi muslihane hail ve fasl edeflim derler. İhtilâfın sebebi bir mer’a mesele olduğu cihetle her Bd taraf kolaylıkla halli dâva olunur zanneder memnun olurlar. Fakat bu memnuniyet çok sürmez. Şeyhlerin kabile kâhyaları İnatçı hareket ederler. Hiç yoktan fazla gerginlik husule gelir. Neticesi de harbe müncer olur. Biriblrlerine girerler. Oklar gerilir yaylar fırlar. Tüfekler atılır. Kılınçlar çekilir bir kıyamettir kopar. Bu (gazve) uzun sürer. Hükümet haberdar edilir. Altıncı ordu müşiri ve zannediyorum aynı ramanda da Bağdat valisi olan müşir Rauf paşa (sonraları hassa müşiri olmuştu ve Topal Rauf paşa diye yadedllirdi) bir kaç süvari alayı yollar. Aşair arasındaki mukateleye nihayet verilmesi emrini verir. Bu emir hüsnü suretle İcra ve (muharebe) ateşleri itfa olunur. Şeyhler valinin davetine icabetle Bağdat şehrine gelirler. Dertlerini valiye arzeder-lsr ve (hakem) ligini rica edip ne derseniz onu yaparız taahhüdünde bulunurlar. Hakemin hükmünü kabul eder yerlerine giderler , giderken de birikiri eril e ban şırl ar
Şeynzade ve Ferhan
(Eneze) aşireti ol diyarın en mümtaz ve en mübarek aşiretlerinden biriydi. Biz Suriyede İken — 1896 - 1903 — ben de bu aşiretin ismini ve şöhretini duymuş hattâ Almanya imparatoru ikinci Vilhelm’ln lmparatoriçe Viktorya İle beraber Suriye seyahati sıralarında kendisini ve şeyhini görmüş tanımıştım. Şeyh hayli yaşlı uzun boylu, mavi gözlü ve güzel bir zattı. Üç oğiu vardı. Benim gördüğüm zamanda... işte Bağdatta diğer bir aşiretle muharebeye girişen bu şeyh İdi. Bu muharebede ortanca oğlu mecruh olarak atından düşmüş ve esir olmak üzereymiş. Şöyle kurtulmuş, «At yere serilen efendisini (süvarisini) ağ zil e belinden yakalamış ve koşa koşa kendi aşiretleri tarafına isal etmiş!».
Rauf paşanın telgrafı
O havali için epeyce bir vaka demek olan bu gürültüyü Rauf paşa mufassalan Zatı Şahaneye bir telgrafla arzeder ve şeyhzadc-nin at hikâyesini de maruzatına ilâve eyler. «Superstltleur» padişah bu haberden aşın derece! memnun olur. Şeyh He oğluna
SEMİH MÜMTAZ S.
selâmlar İltifatlar yollar, süt gibi beyaz atın kendisine hediye ettirilmesini Rauf paşaya bildirtir. Eneze şeyhi bu lûtf-iı mahsusu bllftfetpenahlden dolayı ne yapacağını şaşmreasma sevinir, dualar eder «alertes ve velayn» der atı kendi ellle getirir, Rauf paçaya teslim eder ve atın meşhur ve aşiretlere® mebruk olan şeceresini dahi bereyi takdim paşaya tevdi eder ve Küheylânm (Ferhan) adlı olduğunu da söyler. (Ferhan mesrur ve şadan demektir).
İşte ezcümle »elAmtte hitap eyli-yerek Zirl destanı hümayununu etti Ferhan.
Ben bu atı İlk defa olarak Yıldızdaki saat kulesinin önünde gördüm, Süvarisi İkinci Sultan Hamltti, Bir cuma selâmlığından sarayına çıkıyordu, îyl hatırlarım, pek çocuktum, Gazi Osman paşanın konağından cuma selâmlığına yollanmıştık Te sarayın meydana nazır setleri altındaki bir odada İdik. Bugünkü gibi gözümün önündedir, Ferhan iki tarafa âdeta selâm verircesine başını sallaya sallaya yürüyordu. Sultan Ilamlt de mutadı veçhile, muttasıl ferini hafifçe çıkarıp giyiyordu. Padişah arabada da böyle yapardı.
Ferhan binek taşında
Senelerce mabeyni hümayunu mülûkâne dairesinde; binaenaleyh cuma selâmlık!arında ve bayram muayenelerinde müker-reren bulunmuş olan Ahmet Reşit bey efendiden de duyardım, (H. Nazım) Ferharun efendisine karşı şöyle de bir tavrı vardı: Teşrifi şahane zamanlarda (bu tâbirlerin hepsi saray tâbirleridir) hünkârın ata mı arabaya mı bineceği malûm olmadığı için tmrahor paşa bir iki arabayla bir kaç atı hazırlatır, gelecekleri yere getirirdi ve padişahı beklerdi. Kapılar açılınca paşalarında, yaverlerinde, hassa askerlerinde, arabacılarda, saray hademelerinde bir hareket ve toparlanmak görüldüğü halde Ferhan yerinden kımıldanmaz, yalnız başına döndürür, hünkârın geleceği tarafa bakarmış. Bin kişi yanına gelse veya yanından geçse aldırmazmış. Ne vakit hünkâr binek taşına doğru yürürse ala bineceğini anlar ve derhal be’.lnl eğerek kulaklarını kabartır, başını çevirir, hünkâra bakar ve kişner-mtş; hafiften de uzametlenlr-mlş (I) Atının bu edasını Sultan Hamit çok, pek çok sevdiği için üstüne biner binr ez öperceslne onu okşar, okşârmjş. Ben Ferha-nı İhtiyarlığında da görürdüm. Kıl kadar farketmemlş, yalnız, şöyle söylemek çata* eğer, biraz küçülmüştü. Buna da dikkat etmişlerdi: İkinci Sultan HBrnlt ne zaman Sarili dergâhında cuma namazını eda etse, mutlaka. Fer-hana raklben Yıldız sarayına dönerdi. Bu yol Hamldlye camii şerifine nispeten deha uzun olduğu İçin bu meşhur atın güzelliğine doyulmazdı, S. M. S
Bay Rüştü morarıp şişmiş sol yanağını uyuşturarak anlatıyor:
— Bayan Türkân!a beraber Emlnönünden Karaköye geçecektik. Türkân; «biraz deniz havası alsak çok iyi ûlur> dedi.
— Maşallah, kış ortasında deniz havası alıyorsunuz. Sormak ayıp olmasın amma bayan Türkân genç mİ, bayım?
— Tabii genç. Benim nişanlım. Yani yalanda nlşanlanaca-ta.
— Demek sandal salasına çıktınız?
— Türkân arzu edince ben de peki dedim. Hava bulutlu İdi. Sandalcıya sordum; «biz karşı sahile geçinelye kadar yağmur yağar mı?» Havaya baktı; «yağmur gelinciye kadar biz kırk defa gideriz» dedi. Onun sözüne İnanarak sandala bindik. Sahilden biraz açıldık, birdenbire yağmur boşandı. Sicim gibi yağı-, yor. Sandalcıya; «Senin sözüne aJ dandik da sandala bindik, yağmura tutulduk. Ne yapacağız şimdi?» dedim. Adam hiddetlendi; «Yağmuru Allah yağdırıyor, Sen kim oluyorsun da Allahın işine karışıyorsun?» diye homurdanmağa başladı. Tür kânı yağmurdan muhafaza etmek İçin yanına sokuldum, pardesümün bir kanadını üzerine örttüm. Sandalcı birdenbire kürekleri bırakıp ayağa kalktı; «Ne yapıyorsunuz? Deli misiniz? O nasıl oturuş. Burası yatak odası mı? Benlin, sandalımda böyle şeyler olmaz» diye bağırmağa başladı. «Ne oluyorsun, arkadaş? dedim. Bayan ıslanmasın diye pardesümün altına aldım. Sen ne karışıyorsun?» Herif kürür ederek özerimize doğru yürüdü. Ben de ayağa kalkıp kavgaya tutuşsam sandal devrilecek. Herif; «Blribirinlzden uzak oturunuz. Benim sandalımda kucaklaşamazsmız» diye haykırıyor. Pardesümü çıkarıp Tür-kâmn sırtına örttüm, sandalcıya da; «Sandalı geriye çevir, biz çıkacağız» dedim. Geriye dönüncl-ye kadar sırsıklam olduk. Sandalcı mütemadiyen küfür ediyordu. Sahile çıkınca; «Terbiyesizliğin lüzumu yok. Al şu param da sesini kes» dedim, Bu defa kendisi de sandaldan dışarıya atladı, üzerime saldırıp yüzüme bir yumruk vurdu.
— îşte bu fena. Bayanın yanında sandalcıdan dayak yemek acı gelir.
— Ben de ona vurdum. Sahilde blribirLmlzle boğuşurken polisler geldiler.
— Şimdi hanginiz davacısınız?
— O beni dâva etti, ben de onu.
Sandalcı Yakup otuz yaşlarında tıknazca bir Karadeniz uşağı. Onunla da konuştuk.
— Ne oldu ahbap? Sandalda müşteri ile kavga mı ettin?
Burnundan soluyarak homurdandı:
— Pirak ha o gâvur herifi. Haçan hatırlaayirum üttüklerini, şeytan diyi baa ki; kalk ha buradan, sık herifin boğazlnl da çlksın cani.
— Aman, şeytana uyma sakın, ahbapl Burası adliye.
— BUiyrum oni anıma, kafam kızanda tutamayirum kendimi.
— Neden bu kadar kızdın? O adam ne yaptı sana?
— Daha ne edecek, kaıdaşim' Haçaıı pindiler sandala kari ilen baraber, başladi bir yağmur. Herif oturmuş karşuma da diyl baa ki; «sen kandurdun bizi, aldun sandala da. yağmura tutulduk.» O zaman kızdi kafanı, dedurn ona ki; «ula. sen ne konuşiysun? Rahmeti yağduran Cenabl Allah-dur. Allahın işlerine sen ne kari-şiyorsuu?»
— Bunun için mi kavga ettiniz?
— Yok, kaıdaşim. Demedum ben ona bir kötü lâf ki etsün döğüş.
Yakup yutkunuyor, pardesii meselesini anlatmak İstemiyor Belli ki sandalında cereyan eden bu hâdise İzzeti nefsine dokunmuş. Söyletmek için mütemadiyen sual soruyoruz:
— Peki amma o adamla kavga etmişsiniz, biriblrlniri. dökmüşsünüz.
— Pirak o işleri, kardaşim. Ak-luma gelende kafam dönly.
— Demek büyük bir fenalık yaptı sana?
Yutkunarak başım salladı:
— De baa bakaaylm. kardaşim kİ, sen klmsun? Polis misun, candarma misun, bekçi misun, yoksam hâkim misun, nesun sen? Ha bu lâflar! baa neden sorlysun?
— Sormak ayıp im? Merak ettik de öğrenmek istiyoruz.
— Biliy misun ki sandalın içerisinde, herif çekti kariyi yanına, örttü paltosunu sırtına, doladı kolunu belune de dayadi kafasını yürüğünün üstüne. Ha bani görmekten baraber piraktum kürekleri elimden de; «Uuuy, de-dum ona. Ha uşak, sen deli misun? Naapayisun karşumda? Bll-miy misun ki ha bur asi denizdur. Benum karşumda kari İlen baraber oynaşmağa utanmaayl misun? Herif diyi baa ki; «Ben bir şey etmiyorum, kariyi ısı t i yoıum. Sen karişma!»
— Fena bir şey yapmamış ya. Yağmurdan ıslanmasın diye par-desüsünü kadının üzerine örtmüş,
— Ne dlysun sen, efendi kardeşim? Benum karşumda kariyi yaııina çekmekten baraber başladı oypaşmağa. Kızdi kafam, çektim sandali, elettum onları kıyıya da dedurn ona; «Aç gözü ni, al aklini başlna da etme böyle edepsbdukler.» Ben böyle Büyüyende kızdi kafasl herifun de vurdi baa bir şamar. «Uuuy, de-dum, gâvurun oğlll Haçan «en baa vurmuşsun şamari, ben da knacoğum senun kafanL..
Mübaşir seslendi, sandalcı Yakup öfkeli öfkeli söylenerek kalktı.
Ce. Re.
N ECLA OYMAN I ile
AHMET KEKSE I nişanlandılar. i’
Şişli, 8/Şubat/1948 |
* ■ ■
MA K S I M’de H
K Al i V i S
Büyük revii Operet 3 Cumartesi, Pazar Matine 15 de Çarşamba Halk Matinesi Gişe 11 de açılır. Telefon; 42c:’:
»Telefon devri™
Beyoğ’.unda 18) le başlıyan bir telefon devredilecektir. İrtlyen-ler îstanbulda (30011) e, Anka-rada (22474) numaraya telefonla müracaatları.
KUMRULAR
Aşk ve macera romanı
roson- CEMAL RKFtK Tefrika No. 17
t_________________I
— Ne oldun, kızım?
Diyerek koşarken Halt bey bir kahkaha altı. Avluda cereyan, edenlerin farkında değildi. Tine kaynona-vma. hitaben yüksek »esle:
— Ne oiacak? Gece rüyasında uçuruma yuvarlanmış da korkusundan ağlamağa başlamış. Hıçkırıkları beni de uyandırdı.
Fahriye gece heyecan İçinde kocalına. anlattığı korkulu rüya masalım çoktan unutmuştu. Kocasının kahkahası ve rüyadan bahsetmesi gönlünü ferahlattı. Gülümstmeğe çalışarak:
— Bir şeyim yok, anneciğimi dedi. Merak etme. Merdivenden İnerken knl bir b»? dönmesi geldi de, sarâil-dım. Herhalde gece gördüğüm korkunç rüyanın heyecanı devam ediyor.
Ulviye hanını kızını tepeden aşağı Mizerek bapıu sallıyor:
— Hımmm... Anlaşılıyor. Rüya İşi defin bu.
Fahrlyenln kulağına eğildi:
—Aman, kışını, bundan sonra kendine dikkat et! Merdivenlerden hırlı hızlı InJp çıkma. Her basamakta biraz dinlen. Sakın ha, ağır şeyler de kaldırayım demlyesini Ayaklarını üşütme. Sen sancılanırsan karnındaki yavrucağa da geçer.
Annesinin bu beklenmedik nasihatleri karşısında başını eğip sustu. İzahat vermek, yanıldığını anlatmak lüzumsu? ve m Anasızdı. Varsın ftyle zannetsin.-
Odaya girerken kocası gülerek:
— Gel bakalım, rüyah bebekl dedi. Gene hıçkırıyor musun yokaa? Bak. rengin h&lfi Bapsan,
Vaziyet mükemmel. Anlaşılıyor kİ Sadiden hiçbir şey sızmamış, şimdi kendisinin d$ dikkatli davranması..
renk vermemesi l&zım. Zoraki bir •tebessümle sitem etti;
— Galiba rüyam size şaka geliyor da alay ediyordunuz. Uçurumda o kadar korktum H. Benim yerimde s!r olsaydınız...
— Hüngür hüngür ağlardım, öyle mİ?
---- Biz erkeksiniz. Kadınlar Kadar korkmazsınız tabii.
— Seninki kadın korkusu değlt, bebek korkusu, şimdi Badi olsaydı kim bilir ne kadar gülerdi
ürpe.-erek, başını öteye çevirdi:
— Kndl bey yok mu?
— Hayır. Erkenden gitti. îstan-bıılda bir arkadaşlyle sözleşmiş, bugün Boğaziçi gezintisine gideceklermiş. Kahvaltı bile etmeden kaçtı. Ne diyelim? Genç çocuk. Garip tozacak tabii. Şimdi onların kanlan fıkır fıkır kaynıyor. Adı üstlünde, delikanlı l?te.
Bu izahat üzerine gönlü büsbütün rahatladı. Neşeli görünmek İstiyordu Fakat geceki yorgunluk, uykusuzluk, sabahleyin yataktan kaltet^ındanberl üst üste geçirdiği heyecanlar vücudunu fena halde hırpalamıştı. Takati kesiliyor, hissettirmemek için kendin! sıkıyordu, öğle yemeğinden sonra yal«„
Beş saat fasılasız uykudan gönlerini açtığı zaman kendinde bir hafiflik hissetti. Vücudu dinlenmiş, sinirleri yatışmıştı. Giyinirken Elen! odaya girdi. Halinde, tavırlarında göze çarpan bir değişiklik vardı. Garip bakışlarla hanımını süzüyor, gülecek gibi oluyor, dudaklarını ısırıyordu. Bu vaziyet Fahrlyentn gözünden kaçmadı. Sabahleyin kendisi çıktıktan sonra ■E'.enl’nîn odada kahkaha ile güldüğünü de hatırladı, sertçe bir sosle sordu:
— Ne oluyorsun Eleni? Bugün senin halinde bir tuhaflık var. Variyetin hiç hoşuma gitmiyor.
TTanımının sinirlendiğini hissedince daima kuwa bozara başını eğen Elen!, bu defa ItLübatl bir yılışıklıkla prostelüsinın cebinden bir düğme çıkarıp uzattı:
— Esnetiyorum kİ bu sîzindir efendim
Fahriye düğmeyi alıp hakta. Kendi pardesüsûnfln düğmeslydl. Blenl sırıtarak izahat, verdi:
— Bugün sabah erken erken bahçede buldum bu düğmeyi- Belki® gece koptu. Hanlya ne zaman siz yerlerde yatıp ağlnmlşslnlzl- Ah, pardon, mil pardon! Yağnlş söylemişim.
Akşam 20 30. d~ hAHİSİ perde. 14 Tablo
Yarın akşam SÜMER Sinemasında
1 Halkımızın pek sevdiği Üç büyük yıldız olan
Ella Ralnes — Dan Durya — William Bendix'ln harikûlâde bir tarzda yarattıkları
RESSAMIN HAYALİ
(Whlte Tie and Talls)
Milyonerlerin ve kumarbazların arasında geçen güzel bir kadın İle bir maceraperestin âşıkane maceraların] tasvir eden emsalsiz filim başlıyor.

Yarın aksam saat 20,30 dan İtibaren
Yeni SES Opereiinde
FULYA
Büyük Revü operet
Yerlerinizi ayırtınız. Tel: 49369
Akşam Erkek Sanat Okulu Müdürlüğünden:
1 — Erkek Teknik Öğretim Okulları ihtiyacı için 4142 lira tasarlanan değer üzerinden 6 tane 3 beygirlik, 900 - 960 devirli, 50 periyottuk ve 2 tane 3 beygirlik. 1400 - 1440 devirli, 50 periot-luk, 220/380 veya 380/660 voltluk elektrik motorlarile. 8 tane 25 amperlik trifaze anahtarlar, 4470 sayılı kanun hükümleri gereğince pazarlık suretüe derhal teslim satın alınacaktır.
2 — Şartnamesi, Tophanede 347 numaradaki okulun bürosunda görülebilir.
3 — Güven parası 311 liradır. Pazarlığı 10/2/948 Salı günü saat 15 de 2 ci maddede yazılı büroda toplanacak komisyon tarafından yapılacaktır.
4 — İstekli olanların, kanun! belgelerile yukarıda belirtilen
gün ve saatte komisyona başvurmaları. (1618)
Balıkesir Tekel Başmüdürlüğünden:
1 — Başmüdürlüğümüz ambarlan ile İstasyon arasında ve Bigadiç. İvrindi, Balya, Sındırgı. Kapsut, Afionya. Yenice İdareleri ile Baş Müdürlüğümüz arasında bir »ene müddetle nakledilecek yaprak ve mamul tütünleri» içki ispirto, kibrit, çay, tuz, barut, av malzemesi ve diğer Tekele tabi mevat ve eşya ile levazım ve boş kapların nakliyatı on beş gıin müddetle açık eksiltmeye konulmuştur.
t — Nakledilecek emval ve eşyanın muhammen miktarı (3.470.000) kilo ve muhammen nakliye ücreti de (3Sfl2û> Hra olup geçici ieoaAoat-akçcsl (2994) liradır.
5 — İhale 16 Şubat 948 pazartesi günü aaat 14 de Baş MüdürlüCü-müzdekl komisyon marifetile Genel Müdürlüğümüzün kabulüne talikan muvakkaten yapılacaktır.
4 — İşbu nakliyat eksiltmesine girebilmek için isteklilerin bu gibi isleri başarmağa yeter sermayeleri bulunduğu ve nakil vasıtalarına ma”k olduklarını resmi makamlardan alınmış vesikalarla Isbat etmeleri mecburidir.
6 — İsteklilerin Baş Müdürlüğümüzle Ankara, İstanbul, Bursa, bas müdürlüklerine ve Biga, Bandırma, Sındırgı, Edremit, Çanakkale. Müdürlüklerine müracaatla şartnameleri görebile(ekleri ilân olunur. (16291
Devlet Denizyolları ve Limanları İşletme Genel Müdürlüğü İlânları
1 — Karabiga İskelesi tamir ve inşaatı İşi «kapalı zarf» usu-Ifle eksiltmeye çıkarılmıştır.
2 — Keşif tutan «54.819,60» lira geçici güvenmesi «4.111,47» liradır.
3 — Eksiltmeye esas olacak şartname ve diğer kâğıtlar genel müdürlük yapı şubesinde görülebilir.
4 — İsteklilerin 10 Şubat 943 günü akşamına kadar genel müdürlüğe dilekçe İle müracaat ederek ehliyet belgesi almaları ve bu belgeyi kapalı zarflarına koyacakları kâğıtlara eklemeleri lâzımdır.
5 — Ekşitme 24 Şubat 048 Salı günü saat 15 de Genel mü-dülük alım satım komisyonunda yapılacaktır.
6 — Kapalı zarflar eksütmegünü saat 14 de kadar komisyon
başkanlığına verilmiş olmalıdır. (1420)
Fahriye sarsılarak ona defini bir adım attı:
— Ne dedin, ne dedin?
Beni, başını eğip sustu.
— Niçin sustun? Söylediklerini un-Uyamadım. Bir daha söyle bakayım!
— Yok efendim. İç bü şeyler bilmiyorum ben. Ma par ol donör, görmemişim öyle bir şeyler.
Rum kızının İnadı, Fahrlyeyl ıl-nlrledlrlyor. Dişlerini gıcırdatıyor; üzerine atılıp tokatlamak, sabahleyin tekir kediye yaptığı gflbl tekmelemek, saçlarını yolmak İstiyor Fakat bunu nasıl yapabilir? Açıkça anlaşılıyor H ■Elenl bir şeyler, hattâ bir çok şeyler bitiyor, Gece pardesüden kopan düğmeyi sabahleyin bahçede bulduğunu söylüyor. Sabah erkenden bahçede ne içi vardı? Demek kİ bir maksatla oraya gitmiş, kameriyenin içinde düğmeyi bulmuş. Ağzında başka şeyler de geveliyor. Gece yerlerde yatıp ağlamaktan bahsediyor. Bunları Sadi anlatmadı ya. Demek kİ kendisi görmüş. Sadi ile kameriyeden çıkarken duyulan tıkırtının mahiyet! şimdi meydana çıkıyor. Bu vaziyet karşısında Elenlyl hırpalamak,, darıltmak fena bir netice verebilir. Onu iyilikle. tatlılıkla söyletip kameriye hâdise-
si hakkında bilgisinin derecesini öğrenmek ve ona göre tedbir almak lâzım. C&lî bir tebessümle yüzünün sert ifadesini gidermeğe çalışarak sandalyeye oturdu, el işaretiyle Ele-nl'yi yanma çağırdı. Okşayıcı bir sesle:
— Klenll Görüyorsun ki sana şimdiye kadar bir hizmetçi gözlyle değil, bir arkadaş gözlyle baktım ve öyle muamele ettim. Senden de aynı samimiyeti beklerim. Bugüne kadar beni üzmedin, bundan sonra da üzmek İd tenissin tabii. Birbirimizle arkadaş gibi, dost gibi konuşmalıyız. Benln bir derdin olursa çekinmeden bana anlatmalısın, benim sıkıntılı zamanlarımda da elinden gelen yardımı yapmalısın.
Elenl sırıtmağa başlamıştı. Şeşini daha yavaşlattı:
— Doğru söyle, Elenll Paidesilm-den bu düğmenin dün gece koptuğunu nereden biliyorsun? Biraz evvel daha başka şeylerden de bahsettin, anlıyamadım.
Elenl sırıtıyor, cevap vermiyordu. Fahriye küskün bir tavırla:
— Demek benimle arkadaş olmak İstemiyorsun? Suallerime cevap vermemenden bu anlaşılıyor
(Arkası var>

-e=[ DENİZCİLİK ^==-63 yıldır tersanesiz kalan devlet
Amerikan yardunile Gölcük tersanen, tam te nane ölür da yeni gemiler yapmaja baklana, teraaneaiz devlet olmaktan kurtulacağız
Ansal do teag&hlarma, küçük Âsan-tevflk nrhluını da Almanyadn. tamir ve tecdit ittirdiği gibi, Anıaldo fabrikasın» Haliçte yer vererek Fethlbü-lend, Avnlllâh, Mulnlzafer korvetlerini aözd» tadil ettirmişti.
1908 meşrutiyetten sonra tersanemiz
Italyanlar, fırsattan İstifade ederek bir imtiyaz elde etmiş gibi Haliç tersanesine tamamlyle yerlaşmek istemişlerse de meşrutiyetin İlânından aonra, tası tarağı topliyarak gitm»k zorunda, kaldılar,
1908 de meşrutiyet Hân edilir edilme» millet donanmayı r« Türk denizciliğini tüyü gayretiyle büyük fedakârlıklar yapmağa başladı. Bu arada tersanenin yeniden kurulman ar-nuu da başgösterdl. Fakat çıkan bir çok hIdise yüzünden donanmayı da. tersaneyi de lhyây» vakit kalmadan Trablusgarp ve Balkan harbleri patladı. Koca OsmanlI İmparatorluğu, küçük YnnanİBtamn bir tek Averol nrhlı kruvazörünü İmha edebilecek bir denli kuvveti vücuda getirememiş olduğu İçin, Yunanistan da Balkanlılarla beraber harbe girmekten çekinmedi v» Yunan donanmam Adalar denizine hâkim olduğundan Anadolu-daki Türk ordusu, Kümeliye Akdenlz-den ve Eğeden süratle naklcdlleıne-dl. Donanmasızlık yüzünden hasıl olan güç siyasi ve sevkulceyşl vasiyete devletin ve ordunan liyakatsizce levk v» idaresi de knsunom ederek bütün Kümeliyi ve Ege adalarını kaybettik. Halbuki liri yılda yapılmak üzere, İnglltereye ısmarlanmış olan Reşadiye dretnotu, İş «iddi tutularak mân asa gecikmeler» meydan veril-meşeydi, o vakta kadar bitini» ve «ilinize geçmiş olurdu.
Bu hatalardan sonra, ittihat ve Terakki hükümeti, donanmaya kıymet verdi ve tersaneyi de Armatrong-Vlcker» tezgâhlarıyla yaptığı bir anlaşma İl» tevsi ve takviye yolunu tuttu. tngllla İşçileri İstanbul» gelerek Balkan harbinde yaralanan harb gemilerimizi tamire başladılar. Fakat çok geçmeden birinci dünya harbi patladı, tngllls işçileri de tersaneyi terkettller. Yerlerine Almanlar kaim oldu.
Mütarekeden sonra teraanemız
Mütareke yıllarında tersane, usun bir ölü devre daha geçirdi. Lotanda, Armstrong - Vlcker» İle Haliç tersanesini lhyft yolunda yapılmış olan mukaveleyi feshettik.
Lozan muahedesi ile Boğazların gayri ukeri hale konulması kabul edilmiş olduğundan müdafaasız kalan latan bulda, tersane v» deniz üssü bulunması muvafık görülmediğinden tersane t» deniz üssünün İzmit körfezine nakline başlandı.
Bu arada Yavuzun tamiri d» kararlaştırılmış olduğundan bu İşi Üzerice alan Fransız Fenhoet şirketi Oölcükta bh tamir atelyesl vücuda getirdi. Bu lş İçin Almanyada yaptırılmış olan büyük yüzer havuz da Gölcüğe demirletildi. Bu mada, Haliç tersanesindeki ban atölyelerin makineleri t» teçhizatı ta damlarındaki kalın kirişlere T&nneay». kadar sökülerek limite ve aölefiğe götürüldü-Neticede, limitte ve Gölcükte, kelimenin tam mftnulyl* bir tersane kurulamadığı gibi, Haliç temneai de İşe yaramaz bir hal» getirildi ve muhtelif Mkeri tö stril müesseseler arabanda Devlet Denteyollan ldareat Devlet Limanlan tdnresi, Millî Müdafaa denli müsteşarlığı vardı.
Yeni tersane kurmak fikri
Montreuz antlaşmasından sonra, tekrar yeni tersaneler kurmak fikri doğdu. Bahriyenin tersanesi Gölcükle kurulacaktı. Haliçteki fabrika ve havuzlar, Devlat Denizyolları idaresinin tamir atölyeleri olacaklardı. Muhtaç olduğumu» ticaret gemil er İni. yapacak bir tersanenin yerini tâyin etmek için, uzun münakaşalar oldu. Halici beğenmediler. Paşabahçcsl he Beykoz arasını düşündüler; her nedense Pendlğl pek beğendiler, ve orada İstimlâkler yaptılar. Fakat Allahın kırlarında rıhlımsıa va ıssız deniz kenarında yepyeni bir tersane kurmak İçin, harbden evvelki para İle en az A, D. D
(Ar/ccsı 6 inci lahi/ettoj.
Amerikanın TûrWy»y» yaldım hayati d» alı grup unun »afi olan amiral Beetja, Ankarada yaptığı bann top-J.-ıntumda, 100 milyon dolarlık tilfth ...» maJzema yardımı il» Türk d e ula kuvvetleri İçin neler yapılacağını anlatırken GAkOk tersanesinin ıslah ve takviyesinin d» programa dahil bulunduğunu «Oykmlçttr. Amiralin bu spzünft bir müjde telâkki ederek sevinmemek kabil değildir. Çünkü memleketimizde ( tersane» »özünün bugün Jfede ettiği mâna 11» tersane diye bir jey yoktur. Bahriyenin elinde bulunan Oölcllk tersanesi da, Haliçteki Taşkuak ve Valdetattfı atölyeleri de. Devlet DenlzyoIIan v» 11-manlnn İpletme İdaresinin Haliçteki fabrika ve havuzlan da, îıtlnyedekl dokları da, birer tersane değil, birer tamirhanedir. Buralarda ara sıra küçük gemiler yapılması bu tesislerin mükemmel bir tersane olduğunu ispat etmez; yalnız Türk mühendislerinin ve Sççllerlnln gemi yapabilecek bir teknik kabiliyete yükselmiş bulunduklarını göstermeğe yarar.
Kadırga ve kalyon devrinden sonra
Kadırga ve kalyon, yani kürek ve yelken devirlerinde gemiler Abçaptl. O zamanlar, Tflrklyenln bir değil, 15 tersanesi vardı. Fakat devletin inhitat devrinde ortaya çıkan buharlı gemi, demir ve çelik gem! devrinde Türkiye İnşaiyeeUik bakımından çok geri kalmıştı. Fakat nihayet, İstanbul tersanesinde ilk önce buharlı ahşap gemiler yapılmağa başlandı.
İstanbul tersanesinde yapılan ilk buharlı gemi Ross ’smlndeM bir Amerikalı mühendis tarafından 1838 de İnşa edilmiştir. Adı da Meslr-l - bahri idi. Boyu 417.25' metre, eni 5,25 metre, ambar yüksekliği 6.70 metre, çektiği su 2.60 metre İdi. 4 top taşıyordu. Mürettebatı 40 kişi idi. Tdnafı Te süt ati hakkında malûmat yoktur.
Daha sonra, tersanemizde ahşap, fakat buhar makineleri İle mücehhez bulunan büyük kalyonlar, firkateynler. korvetler de yapılmıştır. Bu kalyonlardan biri, 1841 d» teknesi Sinop tersanesinde yapılmış olan 6300 tonluk Peyk-1 - Zafer kalyonudur. 88 top taşıyan bu gem!, 650 beygir kuvvetinde bir buhar makinesi İle mücehhezdi. Mürettebatı 750 kişi İdi. Mühendisi Amerikalı Ross, m İman da Hüseyin kaJfa idi.
Demir ye çelik gemiler devrinde tersanemiz 1854 den sonra, tersanemizde yan ahşap, yan demir tekneler, daha sonra zırhlı harb gemileri de inşa edilmiştir.
Abdûlâzlz devrinde Türk donanması, İnglltercden aonra Fransa 11e aynı seviyede dünyanın, ikinci denli kuvveti olduğu sıralarda, tersanemizde muhtelif büyüklükte ve tipte harb gemileri de yapılıyordu.
İstanbul tersanesinde İlk yapılan zırhlı gemi Mükaddeme-l-hayır korvetidir. 1873 de yapılmıştır. 2809 ton olan bu gemi. 3000 beygir kuvvetindeki makinesi 11e 13 mil gidiyor; 18 top taşıyordu. 1876 da, sultan Aziz devrinde Nıısretlye adiyle Haliçte inşasına taşlanan, sonradan ikinci Hamlt taralından kendi adına izafeti» Ha-mldlye ismi verilen zırhlı 1885 de denize indirilmiştir. Bu gemi 6700 tondu. 0800 beygir kuvvetinde bir buhar makinesi İle mücehhezdi. Sürati 13 mildi. 30 top taşıyordu.
Tersanede korvet, gambot, torpidobot nevinden başka gemiler da yapılmıştır. Meseli Şahlnlderya muhribi, Şlmşlrihücum torpidobotu gibi.
Fakat İkinci Abdtllhamit devrinde, denizcilik gibi tenaneınls (je tür. 1883 denberl kızakta bulunan Hildavendlgftr kruvazörü jje yıne By. m tarihte C&mJaltında kızağa konul
muş olan Abdülkadlr zırhlı kruvazörü, 15 yıl müddetle henüz İskelet halinde, sürüp ve kürünllp giderken 1008 den sonra bozulmuşlardır. 15 yılda, bu İki teknenin denize inebilecek bir hale dahi getirilememiş olmazı. Ab-düihamldln İstanbul tersanesini nasıl ln*a ettiğini göstermeye yeter.
Türk, donanmasının ve denizciliğinin kaatııı olan Ab dü İham İt, bıı büyük günahının kefareti olmak üzere, 1937 Chmanh - Yunan harbinden sonra, donanmayı canlandırmak İstemiş, Famlillyt vc M-Hc’lye krır. -: lerln! lamarlaımşiL Mesudlyeyi itairada
Müşfik j
İstanbul Filarmoni Derneğinin sekizinci konseri
Solist; Gaspar Cassado
Memleketimizi ziyaret eden musiki sanatkârlarının iştirftklnl temin •-den İstanbul Filârmonl Derneği tertiplediği senfonik konserleri», umumun alâkasını çekmekte devam «diyor. Viyolonsel üstadı Gaspar Oa*»a-do'nıın »oilst alarak katıldığı seklzln-«1 konser İse diğer başarılı konserler arojında apayrı bir değer taşımaktadır. Orkestrayı Cemal Reşit Rey Idar» ediyordu. İlk dinlediğimiz «aer L-Boccherlnl’nln danalar »tlltlnden üç parça İdi. Yaylı cazlar İçin yazılmış olan bu üç parça lçind» »urdinle çalınan Beguldllla en başarılı olanıydı.
Bchum&nn’ın konçertosu... Viyolonsel edebiyatının en nadide eseflerinden birisiyi» baş başayız. Pablo Cnsals’a gelinciye kadar birçok şöhretli viyolonselistlerin repertuvannda yer almış olan bu konçerto, hakiki mânasını, hakiki hüviyetini Üstadın yayında ve ifadesinde bulmuştur. Viyolonsel pedagogu D. Alezanlan. bir yazısında Schumann'ın bu ererini ve Casal»*ı yan yana mütalâa ederken: «Sohumann’ın konçertosu Casals’tan öno», lnaam »ağır eden fabrika atölyelerinin gürültüsünden farksızdı.» diyor. Bu Demle, pedagogun Defada karşı beslediği «onsuz sevgi ve saygının tezahürü olmakla beraber ayni lamanda bir hakikatin de Ifadetidir. Schumann’ın konçertosu yazıldığı tarihten Pablo Chualsa* gellnciy» kadar yaran asırdan fazla bir saman içinde biç şüphesiz birçok güzide sanatkârların yayından dinlendi; fakat bu nefis eflerl hakiki gütelllğlyl» yepyeni bir »ermiş gibi meydana çıkarmak, ortaya atmak şerefi Pablo Oaıalıln-dır. İşte bu sebepledir kİ bu viyolonsel dehâsının İsmi, dalma Bobumann* uı konçertoslyle yan yana anılacaktır.
Oaspar Cassado’cla sanat ateşini yakan, üstadı Pablo CaıeJs’tır. Bu bakımdan Bchumann'in konçertosunda onun aksini görmemek mümlln mü? Böyle bir eserin İstediği derinliği, his ürperişini ancak bu boy bir sanatkâr duyurabilir, tnssuu şaşırtan, aitsDt »-de a sçsls bir »ax tekniği ve gür bir du„« bouutal, U*d, adilen Wyl, bir eeerl dinlerken, onun lfad» edilişine değil, sanki yeniden yaratıldığına şahld oluyoruz. Bchumann’ın kon-Çertoeunu çalarken Çassado'nun çehresinde sık sık behren dokunaklı, t-deta aoıkJı mânaya dikkat ettiniz m!? Bu. duyduğunu ifade etmek için çırpınan »mut adamının çektiği çilenin yüze vuran gölgesidir.
Edouard Lalo, viyolonsel kuuçerto-siyle llharriDin mtlodJk karakterini bir defa daha ispat etmiş oluyor. Fakat zengin, renk renk bir armoni de melodiyi kucaklıyor. Lalo keman için yazdığı İspanyol senfonisinde olduğu gibi bu »erinde d* Caasedo'nun yurdundan ilham topluyor, Norveç senfonisinde şimal ülkelerini, Rus konçertosunda ucu bucağı olmıyan stepleri terennüm ediyor, Lalo, halk türküsü kaynağına koşan »ayılı bestecilerden biri... Lalo’nun konçertosunu çalan Cassado, yurt hasretini avutmağa çalışıyoTİ nıJs kokulu ılık gecelerin gllrlnl yaşıyor; onu bize de duyuruyor. Çılgın rakıaların kasırgası İçinde baş dönmesi hissettiğimiz anlar oluyor.
Gaspar Casaado’nun eşsiz »az şanstı, sağlam bir mflzlk kültürüne dayanıyor. Doğuştan hassasiyetin! dalma ®kı bir kontrol altında tutmasını biliyor, Duyduğumuz hayranlık. İfade edilen eserlerden ziyade onlar» can veren zeka ve ruhadır. Cassado'nun çaldığı bir konçerto, Hr sonat, hattâ en küçûK bir eser, insanı dflşündDren derin bir mâna taşıyor. Biz fâniler, onun bize bağışladığı sayılı dakikaların »onunda ıstıraplarımızın durulduğunu. avunduğunu, ruhlarımızın arındığını, ro bir an için bU» olsa, madde âleminden uzak muhayyel b!r âleme yükseldiğimizi hissettik. Bunu Gaspar Cassndo*ya borçluyuz.
Ff/cri Çtçckofflu
incirler ara a uy da sigara kağıdı yakalandı
İskenderun 7 (AKŞAM )— An-takyadan îskenderuna gelmekte olan ve şoför Aram'ın idaresinde bulunan otobüs İçindeki 2 çuval incirin arasında kaçak eşya bulunduğunu sezen kontrol memurları çuvalları açtıkları zaman, İncirler aı? -.ndar. 6645 defter sigar» kâğıdı bulmuşlardır.
Sinema şehri Hollyvzood’un büyük bir buhran geçirmekte olduğundan geçende bahsetmiştik. Son haberler» göre buhran genişlemekte, şiddetini arttırmaktadır. Acele tedbir alınmazsa Hollyvyood yıkılmak tehlikesine maruzdur... Bu hususta İlk feryadı basan büyük sanatkâr Charlie Chaplindîr. Charlie demiştir W:
— Hollyroood büyük bir tehlike k arşısın dadır. Bugünkü zihniyetini ve çalışma tarzını değiştirmezse İki seneye varmadan mevkiini kaybedecektir.
Charlie’nln açık ve katî »özleri Amerika sinema mahafUinde büyük İnfial uyandırmıştır, Filim şirketleri müdürlerinden bir çoğu derhal:
— Charlie Chaplin bütün sanat kabiliyeti tükenmiş, artık hiç bir is» yaramıyan bir insandır. Üsteli k komünisttir de.. Bu sebeple
«Merine ehemmiyet vermemelidir... dly» bağırmışlardır
Fakat aradan çok «aman geçmeden Charlîe'nin çevirdiği (Monsleur Verdoua» filmi seha-nin en kıymetli ranat «geri olarak kabul edilince, büyük artis-
Tanınmış Fransız rejisörlerinden Julien Duyivler İngllterede çevirdiği Anna Karenlne filmini tamamladıktan sonra HoHyınGod’ a hareket etmiştir. Buradan Po-linezya adalarına, gidecek ve büyük bir filme başlıyacaktır. Filmin mevzuu Fransız edibi Pierre Lotl'nln «tzdlvaç» eserinden alın mıştır.
İzdivaç, Tahdtl adasında geçen bir aşk macerasıdır. Tahlil Pasifik okyanusunda, PolLnczya adalar grupuna dahil bir adadır. 1880 senesinden beri Fransız müs temlekesidlr. Ada volkanik olmak la beraber İklimi, manzarası çok güzeldir. Her taraf Hindistan cevizi ormanlarile kaplıdır. Tahltl-Uler sakin insanlardır, Kadınlan vücutlarının güzelliği İle meşhurdur.
Romanın mevzuu şudur- Lotl, | gemisi He bitlikte bu udaya gidi-
Charlie Chaplin ve Pierre O’Connel bunu açtkça söylüyorlar
Holl]/wood'un meşhur bulvarından bfr görünüş

Holly wood, kendini toplamazsa, 2 sene sonra yıkılacakmış
tin artık hiç bir İşe yaramadığından bahsedenler susmağa mecbur oldular. Bu mada Hollyrooöd'da çalışmış olan Fransız sahne Yazılarından Pierre O'Connel Avrupa-
Loti’nin izdivaç romanı filme çekiliyor
Tahlil adasında geçen hıı filmin çevı ilmesi bir buçuk sene sürecek
TaMiill bfr genç kız
yor. Ityim, manzara, her şey İnsanları sevişmeğe sevketmekte-dlr. Lotl, Raı-ahu adında yeril bir km seviyor, tattı bir aşk macerası geçiriyorlar. Fakat günün birinde, gemisi hareket emri alın ca, adadan uzaklaşıyor. Yâlmz, terkedilmiş bir halde kalan ve Lo-tlyt ciddi bir aşkla seven Rarahu bu terkedilmeden büyük Wr keder duyuyor, hastalanıyor ve nihayet ölüyor.
Bu roman, Lotlnln diğer eserleri gibi, çok acıklıdır, muharririn İçli ruhunu göstermektedir. Fransız sahne vazıı filmin romanından bir parça daha acıklı o-lacağını söylüyor, Julien Davlvler diyor kİ;
— Polinezya adalarında bir buçuk sene kalacağım, «izdivaç» renkli olarak çevrilecek ve büyük bir eser olacaktır. Filimde bir tek t anınmış artist bulunacaktır, Di-
ya hareket ederken bir Amerikan gazetecisine şu sözleri söyledi:
(— Hollyrvood büyük bir buhran İle karşı karşıyadır.-Bunu anlamak için istatistiklere göz atmak yeter, 1946 senesinde ecnebi memleketler filim bedeli olarak Holüffood’a 125,000,000 dolar ver diler. 1947 de bu miktar 50 milyon dolara düştü. Aradaki fark çok büyüktür ve bundan sonra daha müthiş bir hal alacaktır, çünkü Amerikan fillmlerini yüzde 70 resme tâbi tutan İngiltere-den sonTg Danimarka, Norveç, Çekoslovakya, Hollanda da ağır resimler koymuşlardır. Sinema sanayii ilerleyince yarın Fransa-nın da aynı yolu tutacağı şüphesizdir.»
Buhran yalnız yabancı memleketlerden gelen paranın azalması neticesi değildir. Araerlkada da hasılat azalmaktadır. Bunun sebebi iyi filinüerin azalmasıdır. Hol lywood’da durmadan filim çevriliyor. Bu yüzden büyük filim stoku vardır. 1940 senesinden beri tamamlanmış 2500 filim vardır. Bunların çoğu savattan aşağı şey lerdir. Halk bu filimlcrden hoşlanmıyor, tngiIİ2, İtalyan, hattâ [Fransız filimlerini tercih ediyor, ı Hollynood'da bir kısım sanatkârların komünistlikle itîıanı e-dilmesi, muhtelif propagandalar gergin bir hava yaratmıştır. Bu yüzden rahatça filim çevirmek kabil olamıyor. Bir kısım artistlerin sırf bu vüzden Avrupada filim çevirmeği tercih ettikleri bildiriliyor. Amerikan filim şirketle ri bu temayülü sezdikleri için Fransa ve İtalyada stüdyolar tesis etmeğe karar vermişlerdir. Son haberlere bakılırsa Greta Garbo ve Barbara Stanvvek Frriste filim çevireceklerdir.
ğer artistlerin hepsi yerli halk ara sından seçilecektir. Rarahu rolünü de bir yeril yapacaktır. Filim biri İngilizce, diğeri Fransızca ol m ak üzere iki lisanda çevrilecektir.
Anna Karenine
Fransız rejisörü, Londrada çevirdiği Anna Karenlne filmi hak kında şunları söylemiştir:
— Bu filim, Greta Garbonun çevirdiği filme hiç benzemlyecek-tdr. Greta Garbo, her şeyden evvel kendi şahsiyeti He filme hâkim olmuştu. Halbuki Lonürada çevrilen füme baş artisti Vivlan Lelgh değil, romanın kahramanı hfi.klm olacaktır.
İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatrosu
Komedi Kısmı
Saat 20 de
BÜYÜK CEMAAT
MAKSİM'de
Muammer Karaca Opereti
KÂTİBİN KARISI
Revü operet: Saat 20.30 d» JTelrioo; 426M
Eahife ö
AKŞAM
P ŞuUl 1M8
Denizcilik
(Baş tarafı S inci sahi]ede) la milyon lira. lâzımdı. Gölcük ttm-flejl, büyük ölçüd*, fcvri v* takvly* *tmeic İçLn de, pek İyi bilmiyorum ıramı. galiba 14 milyon liraya lüzum görülüyordu.
Bla mevcut tersanelerim lal takviye ve ıslah, ederek burada yapabildiğimle kadarını yapmak ve yapamadıklarım tu dışarıdan getirtmek ve böy-Icce bir ata) devri geğirmek, her sınıf eleman ve bilhassa mUtehaıaıe İşçi V* ustabaşı yetiştirmek yoluna glr*-eek yerde, dalma yeni ve mükemmel, tatil ekme) peşinde koşarak mail kudretimizden aşkın, azametli tersaneler kurmak tarafını Utlzam ediyorduk. Bu büyük milyonları bulmak kolay değildi; kolay olsa da israftı. Çünkü gemi inşa sanayi! memleketin umumi endüstri seviyesi Ue alâkadar bir içtir. Bu umum! seviye yükselinceye kadar, tedrici bir surette, her yıl bir miktar para harcıyarak mevcutlan ıslah, takviye >e tevsi etmek ve küçükten başlıyarak yen! gemiler yapmak, bunların memlekette yapamadığımı» malzemesin! ve makinelerini hariçten getirtmek yolunnu tutmak deha faydalı olurdu. B!>; böyle yapmıyarak ekmel peşinde koşarken ikine! dünya harbi patladı va yine o bir serap gibi dalma bizden uzaklaşan yeni, muazzam tersaneyi kurmak imkânını bulamadık.
Bu bahiste ikinci dünya harbinden sonraki durumumuzu ve bugünkü vaziyetimizi ayrı bir yazıya bırakarak şu kadarını söyllyellm:
Acı bir timsal
İçinde orta büyüklükte, bir gemi de İnşa edilebilecek, dördüncü bir taş havuzun 1942 de inşasına başlanmış; Iskat birbirini takibeden hlmmetsiz-Ilkler, gayretsizlikler yüzünden bu havuz hâlâ bir türlü yapılamamıştır. Bu inşaat, şimdi, bir İki metre derinliğinde, İçinde pü sular birikmiş bir hendek halinde, öteki üç büyük havuzu yapan ecdadın gayretiyle bizim beceriksizliğimizin acı bir timsali olarak Azapkapısında durmaktadır.
Hulâsa, vaktiyle 15 tersanesi olan Türkiye, İkine! Abdülhamldln adını taşıyan Hamldlye zırhlısının yapıldığı 1885 senesinden sonra, yan! 63 yıl-danberl tersanesidir. Halbuki geçen-lrede gelen haberler Mısırın ve Bul-garlştanın tersane kurmakta olduklarını haber veriyor.
Sabrın «onu elâmetUr, derler. Diz do 83 sena sabrettikten sonra, — İnşallah — Amerikalıların yardımıyla Gölcükte mükemmel bir teTsan* kurmağa muvaffak oluruz. — A.D.D.
Yapı işleri ilânı
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanlığından :
1 — Ekaütmeya konulan lf: Hukuk Fakültesi binasının beçlnat bloku-nun İkmali vs kalorlf*», sıhhi, ririctrik t* konfarana salonunun uıttlm&sı-na art tealilerdir.
S — Keşif tutan B0ÖS43 Ura 71 kuruştur.
3 — Eksiltme 28/ŞubaV1948 perşembe günü eoat İS te Ankara Ünlver-riteri Hukuk Fakiiltasl Müdürlüğü odasında kapalı sırf usulil* yapılacaktır.
4 — Eksiltin* şartlaşması v* buna bağlı kâğıtlar Ankara Hukuk Fakültesinden 24 Ura 30 kuruş karşılığında alınabilir.
I — îrieklilorln usulün* gür» 33987 Hra 83 kurulşluk geçici güven ak-çmL vermeleri v* bu İşin teknik Öneminde bir İşi iyi bir surette başardığını veya ldar* ve denetlediğini İspata yarar belgeleril* birlikte ihale gününden en aı üş gün *vt*1 yan U* Bayındırlık Bakanlığı na başvurarak bu iş* yeterlik belgesi almaları şarttır.
9 — istekli! öt, aldıkları eksiltme kâğıtlarının her parçasına ellişer ku-nışluk pul yapıştırıp İmza ettikten sonra teklif mektuplarlle birlikte zarfa koymaları v* eksiltme günü -olan 26/Şubat/1948 Perşembe günü saat 14 de kadar -alındı karşılığında Hukuk Fakültesi Eksiltme komisyonu Baş-kanlığına vermeleri gerektir.
Posta il» gönderilecek mektuplardaki gecikmeler kabul olunmaz.
1493
Elekirik tesisatı yaptırılacak
İller Bankasından:
1 — Yozgat belediyesinin be lediyesinln elektrik tesisatı şehir şebekesi yaptırılacaktır.
2 — Tekmil tesisatın kaşif bedeli 104.121.94 lirada-.
3 — Teklifler en geç 25/3/948 Perşembe günü saat 17 ye kadar İller Banukasından makbuz mukabilinde teslim edilmiş olmalıdır. Postada vaki olacak gecikmeler kabul edilmez.
4 — Banka her türlü tetkik atını gelen teklifler üzerine yapacak va ona göre vereceği karan, kendisine ihale-yapılacak olan teklif sahibine bildirecektir,
5 — Banka ihaleyi yapıp yapmamakta serbes olduğu gibi tekliflerin İçinden dilediğini İntihapta tamamen muhtardır.
8 — Keşif Va şartnameler beş lira mukabilinde Ticaret İşleri Müdürlüğünden alınabilir. (1562)
Torna tezgâhı ve teferruatı alınacak
Akşam Erkek Sanat Okulu Müdürlüğünden:
1 — Tophane Erkek Sanat Enstitüsü ince tesviyecilik atelyesi İçin 5500 lira tasarlanan değer Üzerinden bir tane yüksek devirli hassas torna ve teferruatı 4470 sayılı kanun hükümlerine göre pazarlık suretile derhal teslim satın alınacaktır.
2 — Şartnamesi Tophanede 347 numaradaki okulun bürosunda görülebilir.
3 — Güven parası 412,30 liradır. Pazarlık 10/2/948 Salı günü saat 15,30 da İkinci maddede yazılı büroda toplanacak komisyon tarafından yapılacaktır.
4 — İstekli olanların kanunî belgelerlle birlikte yukarıda belirtilen gıin ve saatte komisyona başvurmaları. (1664)
Emniyet Genel Müdürlüğünden:
İstanbul Sıhhî Kurumlar Arttırma ve Eksiltme Komisyonundan:
KAYIP ŞAHIS — KaTdeşlm Emin oğlu Cemil Sepek 7 senedir kayıptır. Adresini bilen ve görenin inaanlyet namına şu adrese bildirmeleri:
Aksaray: Hasanbaba Toprak sokak No. 15.
Ağabeysl: Ahmet Cemal Bukavas
Cinai Miktarı Litre Muhammen flat Kuruş Tutan Lira
Benzin (Çoğu) 42.000 40 18,800
VaJvalln (Çoğu) 600 92 400
Vakom yağı (Çoğu) 1,600 93 1,380
Ore* yağı (Çoğu) 260 140 350
18,990
Yukarıda cinsi, miktarı ve tahmini bedelleri belirtilen 4 kalem ihtiyacın kapalı zarfla ihalesinde İstekli çıkmaması üzerine 3490 sayılı kanunun 40 inci maddesine uyularak Dairedeki şartnamesi dahilindi) bLr ay müd-delt* pazarlığa çıkarılmış bulunduğundan isteklilerin 2850 liralık kesin teminatı ve kanunda yanlı belgeleriyle blrltkt* 1/5'948 pazartesi giinfl saat 15 t« komisyonumuza. müracatlarıllân olunur. (14401
Oinri Azı ÇHN Beher kilolunun tlaU İlk teminatı idka!ltxn*nlq
kilo kno Lira kuruş Santim Lir* Tarihi «uf
Enginar «baş» 8.100 13.400 35 328
Kereris 21.480. 30.700 28 57®
Lâhana SL.tOO 76.150 15 857
Karnıbahaf 3.150 3,550 adriı 4Ö 107
Pancar 3.200 4.500 15 51
Havuç 25.5 50 84.500 20 fil®
Pırasa 78.500 98.10Ö 20 1.441
Ispanak 40.730 08.150 25 1241
Semizotu 25-230 33.050 20 49®
Beyaz tUTp 10,900 16.800 a de» 10 12®
Kırmızı turp 6.300 8.900 demet 4 27
Yeül aelaU. 77.100 09.800 adet 5 87®
Taze soğan 45.350 57.700 deraat 5 217 11.2*4® 11
Maydanoz 2R.2OO 39 900 » 4 120
Dereotu 3550 8.0CO • 4 1®
T. yeşil barbunya fasulye 31 2.400 4.000 63 16®
T. kırmızı barbunya fasulye 1.50a 3.100 ö5 128
Ayşe kadın fasulye 77.700 102.350 53 4.22»
Çalı fasulye 2.100 3.350 65 130
Taz* bamya 18.760 25.800 50 968
Yar domateri 29A00 43.900 20 «5®
Sırık domateri 7.500 12.100 30 27®
Sakız kabağı 41.850 80.050 25 1.051
Dolmalık blbor 0.350 8.250 25 15®
Sivri biber 75(1 1.510 35 40
Patlıcan 91.350 110.650 baş 30 .2.490
Taz* bakla 25.400 33.800 25 634
Ekmek 951.200 1.003.600 100 gram 28.73 20.909 132 948 ıı.ıi
Patates 141.450 188.000 32 4.527 13.2.94® 11JO
Kuru soğan 70-350 87.500 18 1.182
Limon 87.800 122,500 adet 8 735
Portakal 28.000 46.000 » Yafa D. Yol 13 449 13.2.948 11.4®
Elma 10.350 17.300 Amaysa ki llosu 100 1.2B8
Sad* yağ 59.200 78.450 550 28205 13.2.948 13
Tereyağı 5.550 7.700 700 4 043 13 2.9« 14
Zeytin yağı 20.975 30.680 260 5.983 13.2.Ü48 14.1®
Zeytin tanesi 21.880 27.900 130 2.721
Beyaz peynir 9.0ÛÖ 13.250 200 1.988 13.2.948 14.SO
Kayar peyniri 6.000 10.350 330 2.562
Pirinç 112.300 144.300 140 1L302 13.2.94® 14,4®
Bulgur 50,750 61.000 60 2.745
Yeşil sabun 15.750 22.500 150 2.532
Beyaz sabun 25.300 32.850 170 4.189 13.2.948 11
Soda 16.400 22.800 30 513
Reçel 6.415 10.675 190 1.322 13.2.948 15.15
Günlük yumurta 113.C0Ü 212.000 adet 15 2.363 13.2.948 16,30
Mutfak yumurtası 357.500 468.000 * 10 3'510
Süt 159.500 209.700 60 9-437
Kilo yoğurdu 17.-100 24-500 90 1.654 14.2.948 İt
Kâse yoğurdu 500 600 adet 25 13
Makama 20-000 28.350 70 1.489
Şehriye 5.900 9.550 70 50»
İrmik 1.100 1.600 80 98 14.2.948 l 11.18
Pirinç unu 3.650 4.700 100 345
Nişasta 3.650 5.050 100 379
ün 18.500 23.800 55 082
Yeşil mercimek 21.150 31.750 70 1.667 14.2.948 11,80
Kırmızı mercimek 725 1.130 80 68
Nohut 24,600 36.000 75 2.028
Kuru fasulye 04.400 82.150 85 5.000 142048 lt,45
Kuru bamva »on 850 050 415
Kuru barbunya fasulyesi 21.850 32.550 65 1.587
Kuru üzüm 21.300 28.850 100 2.184 142.948 U,M
Kuru kayısı 6.250 9.100 300 2.048
Yukarıda yazılı mevad sıhhi messeselerln 1948 yılı Ihylyacı olup hizalarında yazılı gün ve eaatlerd* ayrı ayrı kapalî zarfla eksiltmeye konulmuştur.
1 — Eksiltme Cağoloğlundakl Sığlık ve 8. Y. MA lüğü binasında toplanan sıhhi kurumlar fcomiayonuDM yapılacaktır.
2 — istekliler bu işlere alat yrı ayrı hazırlanmış şarta nemeleerl ça'ışma günlerinde komisyonda görebi-
YİYECEK ALINACAK
Ankara Polis Enstitüsü Müdürlüğünden:
Cinsi Flatl Kuruş Mlktan Kilo Tutarı İlk teminatı Günü İHALENİN Saati Yeri
Lira Kuruş
Beyaz peynir 180 2000 3600 00
Kaşar peyniri 300 2000 0000 00 730,00 25/2/948 çarşamba 11 Polis Estltü- sünde
Zeytin tanesi 125 2600 3125 Oû 335.00 25/2/943 çarşamba 14 Polis »
1 — Polis Enstitüsü ve Kolejinin 1948 yılı içinde alınacak olan ve İki kısımda şartlaştırılan üç kalem yiyecek maddesinin 4876 sayılı kanun gereğince açık eksiltmeye konulmuştur. Cinsi, flatl, miktarı, tutarı ve İlk teminatı 11e İhalenin yeri, günü v* saati yukarıya yazılmıştır.
2 — Ekslltemeye glrecelkerln kanunun 2 ve 3 cü maddelerinde yazılı belgeleri göstermeleri lâzımdır.
3 — Fazla bilgi almak lstlyenlerln Polis Enstitüsü müdürlüğüne müracaatları. (1663)
VİRAN KULE
Aşk ve macera romanı
Yazan: John D. Carr
- Tefrika
«Fakat, cümlesin! bitiremedi. Civar ormanı ardan bir çocuk feryadı duyuldu. Öyle bir feryat kİ. bütün adalelerimle. bütün sinirlerimle vücudumu sarstı. Ben kİ, bu baba oğulu birbirinden uzaklatırmak suretiyle herhangi bir tehlikenin da uzaklaşmış bulunduğunu zannediyord'im.
♦Koşmaya başladık.
•HarrJ de, ben de haykınşmclann geldiği tarafa doğru olanca kuvvetimizle seğirtiyorduk. Böylece. Kulenin yakınma, çayıra kadar vardık. Orada bir insan kalabalığı çördllk. Ne olup bitliğini çabucak öğrendik.
«Meğer, Lambert ailesi teminde bir aile kİ. babadan, anadan, bir yeğenden, bir gelinden ve dört çocuktan mürekkepmiş. Brooke'ların arazisinde piknik yapmaya gelmişler. Bu sıcak havanın sonunda bir bora kopacağını. yağmur yağacağını hesaba katmamışlar. Böyle bir hususi korulukta
Tercüme eden: VA - Yıl
, No. 10 ■

piknik yaparken yakalanmamak İçin, mal sahipleri o tarafa yaklaşınca saklanmışlar. Onlar oradan çekilince,' gen* çayıra yayılacaklarmış. Hele, Fay 8 e ton, Harry Brooka ve ben görünürdeyken, eğlenmeye gelenler İyice sinmişler. Dört çocuğun en küçüğü, Kuleyi göa hapsinde tutmak vazifesini üzerine almış. Fakat, tam baktığı şuada, damın üzerinde, kanlar içinde bir adam görmüş.
•Artık kimseyi fazla dlnlem eksizin kendimi merdflvenlere attım tık nefesimin müsaade ettiği nispette büyük bir süratle yakan çıktım. O esnada zihnimden geçenleri de hâlâ h atarlarım. Hovrrad Brooke, kâtibe-stnin. kalbinden muztarlp olduğunu bile bile, n* demeğe ona bu Kulenin tepesinde randevu verdi?
«Tepedeki düzlükte Brooke*un cesedi yatıyordu. Cesfedl denemrzı zira henüz ölmemiş ti. Bütün vücut can
çekişmelerle sarsılıyordu. Yüzü yer* müteveccihti. Strt kısmında, emper-meabllnln kumaşı kanla kararmıştı. Sol küreğine yakın bir yerde, kendisini vuran silâhla bir yarık hasıl olmuştu.
»Acaba, hikâyemin ortasnıda, eski dostumun elludekl bastonun, İçinde meç saklayan bir baston olduğunu söylemiş miydim? Kaatit, bu meçi bastondan çekmiş, dostum» batırmıştı, şimdi, kan İçinde olan bu meç, yerdeydi. Yaralının, sağ ayağının hizasında bulunuyordu. Tomar tomar paraların saklı durduğu siyah çanta, ortadan kaybolmuştu.
«Bütün bunlan, bir nevi sisin arka-sınAan bakıyormuşum gibi, perişan gördüm. O esnada da, aşağıda, Lambert ailesi, feryatlar» hâlâ koparıyordu, Saat dördü tam altı geçiyordu. Buna dikkat edişimin sebebi, bir polislik insiyakı değildir, Sadece, Fay Beton’un ranedvuya gelip gelmlyece-ginl tesblt etmek istiyordum.
«Dostuma doğru koşarak onu İhtiyatla kaldırdım. Bana gülümsemek kuvvetini kendinde buldu. Konuşmak bile İstedi, Fakat söyllyeblldlğl İki kelime ancak şu oldu: «Hapı yuttum.» Harry de hemen arkam atta yetişti.
lirler.
3 — İsteklilerin car! seneye alt ticaret odası vesikası İle 2490 sayılı kanunda yazılı belgeler ve bu işlere yeter İlk teminat makbuz veya banka mektupları olduğu halde beli! günlerde teklifi hav! kapalı zarflarını dkıdlta.* saatinden bir saat evveline kadar makbuz mukabilinde komisyona vermeleri.
4 — Postada vukua gelecek gecikmeler kabul olunmaz. (1008)
Idrofif Pamuk alınacak
Ankara Numune Hastanesi Baştabipliğinden.
Tutan
Lira
14460
Muhammen fliti Miktarı Kuruş 3000 kilo 482 kilosu
Mvakkat temlantı Lira Kuruş 1084 50
Cinri
Pamuk İdrofU
1 — Ankara Nümune hastanesi 1948 yılı ihtiyacı olan 3000 kilo pamuk
ihale tarihi
24/2/94.8 salı günü eaat 14,8* kapalı zarf usullyle eksiltmeye ro-
nulmuştur.
2 — Talipler kanun tarifata dairesinde hazırlıyacaklan mühürlü teklif mektuplarını belli olan saatten btr saat evveline kadar hastanede müteşekkil komlsoyna vermeleri.
3 — Şartnameler her gün hastanede ve İstanbul Sağlık Müdürlüğünde görülebilir, (1491)
Kan gölünün ortasında diz çöktü ve babasına sordu:
Kim yaptı bu işi. baba?
•Fakat, zavallı adam, cevap veremedi. BLr kaç dakika *onra, oğlunun kucağındı Öldü, Ölürkan de ona, tırmanır gibi ısrıldı.
Profesör Rlgaud. biraz ne fa* aldn; sonra gittikçe ciddileşerek İlâve etti:
«— gimbl size ıöyhytceklerlme iyice dikkat edin.
«Saat dörde on kala yanından ayrıldığıma şırada, bay Brookebın tam sıhhatte olduğunu biliyordum. Binaenaleyh, kendisin! öldüren adamın. Kulenin üstüne, o saatten sonra çık mı? Olma» ve İhtiyar anlını dönünce, bastonundan meçi çekerek onun vücu dunu tm meçi* delmtri İdamdı- Folla. sonradan tahkikata girişince, kor tuluktan bari taşların kopup dereye yuvarlandığını farketmlş. Yani, biri, O korkuluğu açmış imiş gibi. Bu hâdise de dörde on k*la İle dördü beş geçe arasında cereyan ediyor. Yant. gözcü çocuğun, Brocke'u Kul* üzerinde kanlar içinde gerinirken gördüğü ana kadar.
Profesör, iskemlelini ön* doğru eğdL
(Arkam var)
İstanbul Vakıflar Başmüdürlüğü İlânları
Cinsi Miktarı Flatl tik Teminat
Sadeyağı 8500 kilo 530 Kr.________________3379 lira
Guraba hastanesile fıkara lmarellerine 943 yılı İçin lüzumu olan 3500 kilo sadeyağı kapalı #zarf usulile eksiltmeye konulmuştur. İhalesi 28/2/948 tarihine râslayan Cumartesi günü saat 12 de îst&nbu! Vakıflar Başmüdürlüğü binasında toplanacak komisyonda yapılacaktır.
İsteklilerin 2490 sayılı kanunun tarifi veçhile h a ar 1 ayacakları teklif mektuplarını İhale saatinden bir saat evveline kadar komisyon başkanlığına makbuz mukabilinde vermeleri şarttır. Posta İle gönderilecek teklif mektupları da yine ihale saatinden bir saat evveline kadar gelmiş bulunması lâzımdır. Postada olacak gecikmeler kabul, edilmez. Şartnamesi her gün çalışma zamanlarında Jevazım bürosunda görülebilir. (1460)
Satılık Emlâk
İstanbul Defterdarlığından:
Dosya No.
Cinsi
3ah1fe 7
Kıymeti Tamlnaıf lira Ura
| — İŞ ARAYANLAR
FRANSIZCA BİLEN BÎR BAYAN— 4 Us 8 yaş arasında bir tek çocuğa bakmak için İş auyor. Müracaat: Ak-«arav Posta kutusu No, 3.
707 - I
MÂLİYENİN KADASTRO İŞLERİNDE ÇALIŞMIŞ — Eşiti ***» kuvvetli. mühendis, müteahhit yanında ücretli veya aylıklı çalışabilir. şişli Âbidelhürrlyet caddesi lfif No. bay! Cemale müracaat. Tel: 80209
779
- 1
MALÎ MEVZUATLA — Piyasa işlerine âşinâyım. Eski yazı bilir, daktiloyu seri yazanın. Müesses» ve müteahhit yanında çalışır, Anadoluya da giderim. Akşamda (Zengin) rumuzuna, 780 — i
LİSE MEZUNUYUM — Askerliğimi yaptım, Ticarete âşinâyım. Husus! müesseselerde her İş! yapar tezgâhtarlık ederim. Akşam da D. Z. O.
789 - t
LİSE MEZUNUYUM — Dört sene memuriyet ve beş sene tçgâhtarhk yaptım. Husus! müesseselerde her İşi görür, tezgâhtarlık yapanm. Akşam da MEA. 768 - 1
- İŞÇİ ARAYANLAR
BAYAN — Yazıhane İşlerinde yardımcı bir bayana ihtiyaç vardır. Galata, Tünel arkasında Eski Posta han 2 ncl kat 11 No. ya müracaat 738
DADI ARANIYOR — Yeni doğan bir çocuğa bakacaktır; İstediği ücreti şu adrese bildirsin: Posta kutusu 480, îstnabul. 812 —
MECMUAMIZIN — Kitap halindeki albümümüzün, muhtelif işlerinde, gerek Tstanbulda. gerek yurdumuzun birçok yerlerinde, çalışacak memurlara çok acele İhtiyacı vardır. İstanbulun tramvay hudutları dahilindeki dükkân hâvilerinin birçoğunda satılan 2. numaralı Te 4/3/1948 tarihli mecmuamızdaki şartlarımızı okuduklarını, mecmuamızı göstererek İspat etmlyelnere cevap vtrilmiyecek-tlr. Adres: İstanbul - Sirkeci; Filibe Oteli Güzel Yurt mecmuası İstanbul P K. 489. 808 —
BÎR BAYAN ARANIYOR — Diş muayenehanesinde çalışacak 18 - 20 yaşlarında bir bayan lâzımdır. Bah-çekapı. Ticaret Borsan karşısı Yıldız nan No. 8 - 9 - 10 a müracaat.
804 — 1
İŞÇİ ARANIYOR — Çorap, el makinelerinde çalışacak usta kadın işçilere ihtiyaç vardır. Müracaat Ortak öy Fıstıklı köşk aralığı sokak No. 9 a. Her gün 733
HAYDARPAŞA LİSESİ REVİRİ İÇİN — Bir hastabakıcıya ihtiyaç vardır. Arzu edenlerin okul müdürlüğüne müracaatları. 789 —
DOKTOR YANINDA ÇALIŞACAK— Bir bayan veya hemşire aranıyor. Temizliği sevecek ve sessiz olacak, îstiyenlcrin Beyazıt Ünlrerrlt» caddesi Külhan sokak 13 No. lı doktor Cemal Zeki muayenehanesine öğleden sonra müracaatları. 747 —
nÜKÜMETİN RESMİ MÜSAADESİNİ HAİZ BÜROMUZ — Hizmetçi -Dadı - Aşçı - Mürebblyelere Ij verilir. Böyle kimselere de İhtiyacı olanların Beyoğlu Tokatlıyan arkası Balo «ok ak No. 34/1 Hususi daire
181
- 5
DAKTİLO VE TERCİHAN LİSAN BİLEN _ Tahsilli bir bayan Dolma-bahçe İnönü etadyomu inşaatında yazıhane işlerinde çahştmjmak üzçra «anıyor. Pazartesi, çarşamba, cuma gflnleri 14 - 17 arası müracaat Tel 85022 77a _ j
MEMUR ARANIYOR — Abone iiâıı reklâm işlerinde çalışacak maaşlı ve hem de komisyonla naktl teminatlı memur aranıyor. Müracaat: Beyoğlu Balo sokak No. 34/1
778 - 3
DOÇ MARKA — 47 modeli aa kullanılmış hususi bir araba satılıktır. Sirkeci Liman han Bahri Kınacıya müracaat. 743
ACELE SATILIK PİYANO — Alman, Rozenkranz marka, demir kard. çi sağlam, az kullanılmış. Kml-toprak, İstasyon karşısı No. 3. 773 —
KULLANILMIŞ — Veya bozuk gramofonlar İyi riatle alınır. (Galata. P.K. 1096 - V.B.) adresine yazılması 762 — 28
TAKSİTLE OTOMOBİL SATMAK— Veya almak lstlyenler, oto ve adreslerini AND Otomobil Bürosuna müracaatları menfaatleri İcabıdır. AND Beyoğlu Bekâr So. 6 791 — 1
ACELE SATILIK KAMYON NISIF HİSSESİ — Müracaat: Aksaray Küçük Langa Duduodalar çıkması No. 9 Asım. 798 — 1
ŞATTI.IK BİR TELEFON ARIYORUZ— Müracaat: çakmakçılar Büm-büllü Han No. 40/3» Mehmet Ceridoğ-Ju. 811 — 1
OYMALI — Lükens takım; yatak odası, yemek odası, misafir odası. 12.2.1948 perşembe günü Sandal Bedesteninde «atalıktır. 815 —
BOYAHANEYE — DlsttHlsyon, akstrakslyon işlerine yarar İstim ka-ıanlyl» beraber komple bir tesisat kiralık veya «atalıktır. Müracaat: 22217 telefon: Posta kutusu Galata 1748. 802—3
SATTLTK SEPETLİ MOTOSİKLET — Inâl&n marka, az kuOanılmıştır. Taksim Modern garajda görülebilir. Müracaat: Tel. 80446. 803 — 3
SATILIK KELEPİR PİYANO -Bayan Neclâ Yücel Kart*ltepe Koşu-yolu sokak No. 9. Bakırköy - Yenimahalle. 795 — 4
— Kiralık — Satılık
DİKKAT — Emlâk almak ve «atmak, İpotek yapmak lattyenlero, itimada şayan. Suhulet Emlâk Zarif iaalp tavassut eder. Beyoğlu Büyük Parmaksam No. 4/2 L. 42396 98 —6
DENİZE NAZIR — Asansör ve kaloriferli yazıhaneler: 100-309 metre kare salonlarla muhtelif adette çıda! ar ve bir depo kiralıktır. Galata Veli Alemdar Han Rıhtım caddesi. 37S
TAKSİM İLE TÜNEL — Arasında tek bir kimse için mobHyalı küçük Mr apartman vey* oda aranıyor Akşam'da N. E. M rümuzun* yazılması. 666
ACELE SATILIK — Oöztepe Bağdat caddesi tramvay durağında No. 260. 1988 metrekare çamlık, aeklz odalı hane. Müracaat: Erenköy 62-146 telefon. 317 - 3
18.000 LİRA SATILIK HANE — İstikbali parlak Atatürk bulvarına Saraçhane tramvay durağına bir dakika mesafede Saraçhane İtfaiye caddesi Refah eokak No. B aynı eve müracaat 740 — î
BATİLIK APARTIMAN — İki daireli bir kAtı boç teslim pazarlıksız 18,500 ttraya. Mutavassıt kabul «dilmez. Fatih Malta Akdeniz cari Şemsettin Samt So. No. 10 748
BATİLIK ARSALAR— Maltepe deniz kenarı istimlâkle alâkası olmıyan 854, 576, 803, 620, 637 metrelik 6 parça arsalar ayn, *yn satılıktır. 42398 No. ya Telefon. 688 — 1
KİRALIK DÜKKÂN VE ODALAR — Altında dükkânı, v« üstünde iki odası, bir hel» bir mutfak tramvay caddesinde tamamen vey* ayn, ayn kiralıktır. Talipler 42398 No. ya telefon. 689 - L
SATILIK ARSALAR — KızlltöpTftk istasyon altında ufalt kenarında Zühtüpaşa köşküne bitişik arsalar, Beyoğlu. Büyük Parmakkapı No. 4/2 Suhulet Emlâk Zarif özalp’a möra-eaat. Tel; 42390 690 - 1
SATILIK ARSA — Topkapı dışında ’abrlka, garaj ve her nev! imalâthaneye elverişli w,000 metre bfr eaha satılık. Müracaat 42390 No. ya telefon edilmesi. 8BL — t
PAZARLIKSIZ 18,500 LİRAYA BATİLIK BOŞ BAHÇELt 2 KATU KÂR-GÎR EV—Bakırköy Cumhur iyetçlsokak köşebaşı ufalt Üzerinde XI numaralı İkiye taksimi mümkün 7 odalı su. elektrik, havagazı. Eminönü İŞ Bankası N. Tunc’a müracaat.

KİRALIK AP. KATI — Maçka karakolu yanındaki sokakta Hümeyra apartımanı bitişiğindeki yeni yapılan 6 odalı apartmanın 3 üncü katı kiralıktır. Taliplerin 36 dan 78 e 772 - 4
AZİMET DOLAYTSİYLE ACELE BATİLIK APARTIMAN — Orta köy De-reboyunda ayda 250 lira kirası otan dör tkatlı ve dokuz odalı. Beş bin lira ipotekB. Ftati’ yirmi bin lira. Müracaat: Beyoğlu Tarlabaşı caddesi No. 127/1 188 —2
BEŞİKTAŞ KÖYİÇİNDE SA7TLIK EV — Kâgir ve üç katlı, yedi odalı üç odalı orta kat boş teslim. Dört bin lira ipotekli. On İki bin beş yüz liraya satılıktır. Müracaat: Beyoğlu Tarta-bası caddesi No. 127/1 787 - 2
SATILIK VİUJI — Suadlyede tren istasyonunu 3 dakika mesafede Adalara, Kajnşdağına fevkalâde manzarası bulunan yeni İnşa edilmiş villâ 12 odalı, banyo, belâ, mutfak çok ucuz ftatle aatıhktır. Müracaat 41691 785 — 1
BATİLIK arsa — Tepebaşı Ayna-lıçeşme Emin Cami yanında bir kişiye alt Eminönü İş Bankası karşısında oyuncakçı bay Haşana müracaat. 783 — 1
DAİRE ARANIYOR — Şişli - Nl-şantaş, Taksim veya Ay&zpaşa civarında 3 - 4 odalı kaloriferli apariı-man dairesi aranıyor. Şartlarda anlaşılabilir. Müracaat Konak oteli (eski Tokatlıyan) daire 88 telefon 44778 777 - 1
ERENKÖYDE — Asralt üzerlndB Tunuslunun bağı namlyle maruf mahalde ikişer dönümlük müfrez nezaretli arsalar satılıktır. Telefon 23847 771 - 2
ACELE SATILIK DÜKKÂN — Pendlkte Gazipaşa caddesinde 83 numarada tam takım şekerci dükkânı, dondurma maktaesl, havuzlu, ra dolabı vemobilyerila sahibinin- taşraya azimeti dolayuile devren satılıktır. Taliplerin mezkûr «Elkkâna müracaattan. Telefon 64-33 767 _ 1
SATILIK DÜKKÂNLAR — Çarşı içinde KöselecUerde Tacirler «okağm-,d* 19 ve 23 No. lı dükkânlar acele satılıktır. Adres: Teşlldlıek K&tırcı-Oğlu sokak No. 13 Rosti Ortolddls. 765 - 1
SAT1UK BÜYÜK KÖŞK ve PARK— Ortakfly »ırttarında Marmara ve Boğan. hâkim bir vaziyette kaloriferli ve konforlu büyük köşk müştemilâtı il» şahlıktır. Her gün 17 - 19 arası 41483 No. ya telefon. 783 - 1
BATİLIK KELEPİR APARTIMAN — Talimhanede kalorifer ve her türlü konforu havi 8 katlı bir apartımsm Mele satılıktır. Her gün öğleden sonra 41483 • telefonla müracaat. 764 - 1
KARAGÜMRÜK — Hirkalşerlf camisi karşısında Kadı sokağında 10 No. lı dört oda, terkos elektrik ve bahçeli kâgir ev. Boş teslim satılıktır. Kapalıçarşı Mercan Acıçeşme sokak 21 No. Göral mağazasında Veysel öğreticiye müracaat. 761 —
SATILIK EV BOŞ TESLİM — Kurtuluş Bozkurt caddesi No. 192 kârgll bahçede kuyu elektrik havagaît ter-koa pazar günleri 14 - 17 sahibine müracaat. Tavassut kabul etmez. , 793 —
ARNAVÜTKÖY KOLEJİNE Y A-Km — Denize, tramvaya 40 metre. Boğaza nazır tevfcal&d» manzaralı köşebaşı 628 m2 arta aatılıktır. Telefon; 41071 731 —3
batilik arsa — Kartal Maltepe-«İndo Gülsuyu cad. 20 M. yüzlü 46 M. derinlik çok nezaretli İyi mevkide bir arsa metresi beş liradan satılıktır. Taliplerin İst. 8adıkıye han No. 21. Tel: 34694 e müracaat saat il - 13 735
BEYOĞLU — Faik Paşa Sİ NO. 11 yedi odalı ve bahçeli hane satılıktır, düracaat Boğazkesen caddesi 220 numarada kolacı dükkânın*. 739
ÖMRÜNÜZÜ HASTALIKSIZ GEÇİRMEK İSTER MİSİNİZ? — Bu e»i alınız; Fatih OUuk çu Yokuşu, Salih Zeki Sok. 9 No. lu bina. Tapu kaydına nazaran 1247 arşın arazinin bir kısmını 7 oda, 3 salon, teraslı çatı, sarnıç, bostan kuyusu; bodrum; hamam: kiler; meyva ağaçları; deniz görür; nezareti k&mlleyt haiz boş olarak teslim. Görmek için İçindekilere.
Tel: 44274. 707 - J
q ALIM-SATIM (Eşya)
w ----------------
BATİLIK TAKSİ — 038 model Şev-role rmrk» «sttMerl yeni t» lemis kullanılmış hâlen çalışmakta olan bir takM azimet dolayısivle ucuz flite acele satılıkta Her gün lo İlâ ■rası 22843 e telefon edilmesi.
754
YAZIHANE — Asma altı L5z hanında mükemmel mefruşat! ı, ihracatçı ve müteahhitlere elverişli İki oda devredilecektir. tstlyenler 24710 No. lu telefonla müracaat.
719
FABRİKA İÇİN — Topkapı, Maltepe caddesinde sanayi nıır.takflsındı 4 dönüm, akar suyu bulunan arazi II8 10 odalı ve ayrıca dükkân ve ahırlan bulunan köşk satılıktır. Topka-pıda Kasap Rıza’y* müracaat- Ta-vassııt kabul olunmaz. 750 — 1
KİRALIK TAM KAGİR DEPO VE ATELYELER — 21 X 10 ve 7 X 10 ebadında. Müracaat telefon 44572 Mutavassıt kabul edilmez. 732 - 1
SATILIK KÂGİR KÖŞK — Yeşilköy Hat boyu Tayyare karşısı I No Perşembe, cumartesi ve safı günleri gezilir ve görülür. 730 I *
BEŞİKTAŞ — Tramvap deposu yanındaki asfalt caddede İki buçuk kat beşer oda banyo bahçe bir kata boş teslim 30.000 liraya. Müracaat: Beyoğlu İstiklâl caddesi Ağacoml tramvay durağı karşısı 153/1 Mühendis Hüsnü TanoğltT. 817 — 1
SANAYİ M1NTAKASINDA (Balet) — Sahile yakın satılık Cboş) fabrika binası. Üstünde biri boş, üçer odalı iki dairesi ve bltljnğlndekl 186 metrekare arsası var. Sultanhamam İkinci Vakıf Han No. 7. Telefon:22121 798 — 1
SATTLTK KOMPLE BAKİR FABRİKASI — Balatta Vapur İskelesi caddesi 39 numaradır. Görüşmek İçin Ankara caddesinde 35 numaraya müracaat edilmesi. 797 — 2
AYASPAŞA — Kazancı Yokuşu; denize nazır 2 daire: Ayaspaşa Sağır-oğlu numara 15 t» dörder odalı 2 daire, boş teslim villâ satılıktır. Mutavassıt kabul edilmez. Her gün yerinde görülebilir. 799 — 4
KELEPİR APARTIMAN — Beşiktaş tramvay deposu sırasında İki katlı bahçeli, havadar, yen! bir vaziyette; boş teslbn: on altı bin liraya acele satılıktır. Görüşmek İçin Beyoğlu Ağacaml İstiklâl caddesi 153/1 Bay Hüsfinü’ye. 800 —
HARBİYE — Cumhuriyet caddesinde 361 numaralı tütün, inhisar, pul ve tayyare bileti satılan dükkân devren satılıktır. Saat 14 ten 17 ye kadar müracaat. 801 — 2
BOŞ TESLİM — 2 daireli (her biri 3-4 oda) küçük apartıman, kâgir ev veya katı vasıtasız «atmak istlyenle-rin Aksaray Koçlbey sokağı No. 10 da M. Neşet’e bildirmeleri. 805 — 3
BEŞ ODALI EV AR1YANLARA — Galat* caddesinde Sultan Bayeztt mahallesinde Karaall Kottan Döşemeci sokağında No. 10; be* odalı kâ-glr hane, altındaki aşçı d&kkânlyie satılıktır. Talipler Üsküdar Htttinl-yetlmlllîye caddesi No. 225 Hüseyin Akonta müracaat. 808 —2
BAKKALİYE — Güzel bir bakkaliye devren satılıktır. Galata BIHflr han 14; Telefon: 41733 e müracaat. 809 — 4
batilik ev — iki kat a oda boş teslim; Pangaltı mevkltnde köşe başı. Müracaat: Pangaltı İnci «neması yanında pasaj No. 3 Neşet Kaya, * 813 — 1
SATILIK KELEPİR ARSA — 13 metre cephe 22 metre derinlik. Nişantaşı Gttzelbahçe mevkiinde. Müracaat: Pangaltı tnd. sineması yanındaki pasajda No. 3 Neşet Kaya. 814 — 1
Ij—MÜTEFERRİK
HER CİNS EN tYİ KÖPEKLER — Kurt köpeği yavrulan, büyümfycn fino yavrulan, altı aylık çoban, birer yaşmda Foks ve tüylü Brak. Domuz köpeği ve kopoy. Uzunçarşı 277 No. Şaban kahvesinde Kâmll'e müracaat. 174 — 2
BAŞLAMK ÜZERE OLAN İŞİMİN— Noksanlarım ikmal etmek İçin bir sermayedar veya ortak arıyorum, Taliplerin «Boyahane» rümuriyle Ak-şamta yazmaları. 784 . - 1
İNGİLİZCE DERS — Londralı İngiliz bayan tarafından yeni metot (konuşma). Adres: Mrs. Vlnnl 939, İstiklâl caddc-sl Yardım apartıman No. 1 (Rus sefareti yanmda) 749 — 9
YÜKSEK TAHSİLLİ BİR BAY — Fransızca matematik fizik hususi dersleri vermektedir. Mektupla müracaat: Adres: Ömer Abed han kat 2 No. 22 782 —
51217-1114/183 Beyoğlu, Mecidiye köy H. 13 pafta, 1 ada, 4 parsel 6800 ML2 arsa. (Üzerinde 12 adet dut ağaç vardır.) Beyoğlu, Dikilitaş 8 pafta, 28 *dü,’ 4 parsel 4603 M*.l arsa. 11 ac
BmLnvnti, Çarşı mah.eskl şerükfis yeni Cevahir Bedesta.ni 2Y‘9 ada, SO parsel eski yeni ve ta) 114 kapı sayılı 2J(PM2 ahşap dolap. Av
Eminönü. Çarşı mah.Yağlıkçılar c*^. Küçük EDI ran han alt kat 2812 ada, 109 parsel eski ve yeni 1 kapı sayıh 19 M2 od* «J-BMinm 2/8 payı. ’
Fm Inüniı, nayn hatun mah. Kızlar ağası han alt kat 83i ada, 22 pdrsal eski ve yeni 2 kapı sayıh 1.50 M2 eda.
Eminönü, Sultanahmet mah. Küçük Aya-eofya cad. 715 ada. 19 parsel eski 61 yeni 85 (vergi kaydına göre) ta} 7 kapf sayıh 81 M2 arsanın 1/4 payı.
Fatih, (Samatya) Abdlçelcbl mah. Müteselı lim şo, 121Q ada, 9 parsel en eski 23 en yeni 26 kapı sayılı 18 M2 arsa. Fatih (Bulat) Hızırçavuş mah. eski Köprübaşı yeni Hızırçavuş Köprübaşı en yeni Yıldırım cad. 2331 ada, 15 parsel eski ve yeni 13 kapı sayıh 20 M2 arsanın 183/238 payı. Fatih (Samatya) AJ1 Fakıh mah. Koca-mustafapaşa cad. 1177 ada, 68 parsel en eski 471 eski 419 taj 413, 415, 417 kapı saydı 50 25 M2 arsa.
Üsküdar. Kuzguncuk mah. eski Kombo 2205 160
oğlu yeni Bamyacı so. en esk! 22 esM ve yen!
24 kapı sayılı 315 M2 arsa.
Yukarıda yazılı gayrimenkulla 25/2/948 çarşamba günü saat 15 te M11J! Emlâk Müdürlüğündeki komisyonda ayn ayrı «Çık arttırma İle satılacaktır İsteklilerin nihayet saat 15 e kadar yatıracaktan teminat makbuzları ve nüfus cüzdanlarlle astış günü komisyona, fazla bilgi İçin «özü geçen müdürlüğe başvurmaları. (Teminatlar önceden de yatırılabilir. 1655
■«■mıniMHBumMiiMmmıııiHitr—ıifTtmiiınıımııııır-ifmrînnıınıiTr-TTTî.....
81217-748
52301/5913
52501/4326
82301-213/1
BMC 1/8029
52301/0750
1-5907
55100/2802
13

SATILIK ÇİVİ A TELVESİ — Ve Çivi makicnelr: Müracaat: «Çivi» rumıızlyte P. K. 176 İstanbul.
810 — 1
_____________________ORTAK ARANIYOR — Halen çıv
EMİNÖNÜ veya GALATADA — [taşmakta olan kazançlı, garantin bir] Avukat Yazıhanesi olabilecek bir iş için 4 . 5000 Ura He sermayedar i büyük veya İki u(î: -ranrynr. Mûr.v'.ı-kramyer. Anlaşmak özere Akşamda at: Telefon: 21676. 794 — 1|H, G, rumuzun* 790 — |
3320
>730
>00
168
4M
«0
144
94
Devlet Demiryolları ve Limanları İşletme Genel İdaresi ilânları
174
>80
3$
W
>4
»5
11
8
ffiHrHMmmmrnıiNmmmııııınıtna
Siyah saçtan mamul boş varil satılacak
Yedinci İşletme Komisyonundan:
1 — İdaremiz Konya mağazasında «3000c E dr t boş T3T11 kapalı zari usuilyle «atışa çıkantmsştır,
2 — Varillerin 117 adedi «600», 532 adedi «800», 2351 adedi «130flo kuruü hesabiyle muhammen bedeli «35521.00» lir* geçici İnancası da «2664.07» liradır.
3 — Şartnameler Afyön veznesinden 177 kuruş karşılığında tedarik edilir.
4 — Satış 26 şubat 948 perşembe günü saat 15 to Afyonda yedinci iş-
letin» müdürlüğü binasındaki komisyonda yapılacağından istekliler kanunun 10 uncu maddesi gereğince lüzumlu ehliyet ve ticaret verikalarlle teklif mektuplarını kanun! tarlfata uygun olarak aynı gün saat 14 de kadar komisyon* vermeleri vey* muayyen vakitten eTvel komisyonun eline geçecek tarzda posta İle göndermeleri yayınlanır. (1472)
Yapı işleri ilânı
Bayındırlık Bakanlığından:
1 — Eksiltmeye konulan İş: Ankara Doğumevi ve Nisaiye kıllnlgi iklim-lendtrme ve havalandırma tesisatı İşidir. •>
3 - Keşif tutarı 172.732 Uradır.
3 — Eksiltme 25.2.1948 çarşamba gilnü saat 18 da Bayındırlık Bakanlığı Yapı ve İmar işleri reisliği eksiltme komisyonu odasında kapalı zart usul 11e yapılacaktır.
4 — Eksiltme şartlaşması ve buna bağlı kâğıtlar Yapı ve İmar İşleri reisliğinden (8.84) lira karşılığında alınabilir.
9 — Eksiltmeye girebilmek için isteklileri usûlüne göre (9888.60) liralık geçici teminat vermeler! ve bu işin teknik öneminde bir İşi iyi bir surette başardığını veya İdare ve denetlediğini isbata yarar belgelerlle birlikte ihale gününden en az (tatil günleri hariç) 8 gün evvel yazı İle Bayındırlık Bakanlığına başvurarak bu işin eksiltmesine girebilmek için yeteTİIk belgesi almaları ve Ticaret odası belgesi ibraz etmeleri şarttır.
9 — İstekliler aldıkları eksiltme kâğıdtannm her parçasına ellişer ku ruşluk pul yapıştırıp imza ettikten sonra teklif mcktuplarile birlikte zarfa koymaları ve eksiltme günü olan 25-2.194Ü çarşamba günü s.ıa» 15 e kadar alındı karşılığında Eksiltme komisyonu reisliğine vermeleri Ift simdir. .
7 — Postada olacak gecikmeler kabul edflmer.
ORTAK ARANIYOR — Manifatura tüccarı, manifatura mevzuunda veya bûyilerie sermaye vererek ortak olmak İstiyor. «Bâyl* rumuzuna mektupla. yahut 21224 e telefonla mftra-cat. 816 — 1
LİSE VE ORTAOKUL TALEBELERİNE — Ehven üeretle matematik, fİHİfc, kimya dersleri verilir. Talebeler garanti surette İmtihanlara hasırlanır. İsteklilerin mektupla Taksim, araselvtfer, Sümer 97/0 mürckatla-n.
TEKNİK .ÜNİVERSİTE — Son sınıf talebelerinden bir genç ehven ücretle Matematik ve Fizik dersleri vermektedir. Necmettin Ongar. Teknik Üniversite son sınıf No. 802.
■ 738
f!55«n
Çocuk hekimi: Doktor
Ahmet Ak koyunlu
raksım - Talimhane Palas
Te Jeton: 82021
namla rina gelen mektuplun ida-rehanemltden aldırmaları rlc# olunur.
MEKTUPLARINIZI ALDIRINIZ auzetemlz idarehanesini adre» oiarak göstermiş olan karilerimizden
D. R. K — Teknik Tercüme — Oda — O. Güler — H, G-

Sahlfe 8 . AK0AM____________ 9 Şubat 1948
HAŞAN LİMON ÇİÇEKLERİ
İNCE ZEVK SAHIBİOLANLARIN KOLONYASIDIR
- oVHjtîeı. • -»» . •'
KORUYUCU SOLVEKS
MADDESİNİ
•b
İHTİVA EDEN
YEGÂNE
MÜREKKEP
PARKER OUÎNK tnilr«kkablndold bu zaadda kaleminizi yatarken temizler.
İstanbul Esnaf ve Küçük Sanatkârlar istihlâk Kooperatifinden.'
Kooperatifin statüsünün 28 İnci maddesi gereğince Adi Umum! heyet toplantısı 4 mart 1948 parşembe giiııü saat 10 da Türbe Babı 111 caddesi 10 numaralı Kooperatif merkezinde yapılacağından sayın ortaklarımızın teşrifleri rica olunur.
GÜNDEM:
1 — Yönetim Kurul Te Denetçiler raporlarının okunması; Yönetim Kurul üyelerinin İbrası;
2 — 1647 bllânço ve flat farkı hesabinin okunması;
3 — Statünün 41 İnci maddesi gereğlnre ayrılan İki Yönetim kurul üyesiyle Yönetim Kurul 'üye yedeklerinin seçimi;
4 — Üç denetçi ve yedeklerinin seçimi;
5 — Yönelim Kurul Üreleriyle Denetçilere verilecek ücretin tâyini;
8 — Memur ve müstahdem kadrosiyle masraf bütçesinin tasdiki;
7 — Ortaklara geri verilmesi lâzım gelen flat farkının fevkalâde yedeğe alınarak İadeden hariç bırakılması,
Karadeniz Orman işletme
TÜRK ANONİM ŞİRKETİ
Şirketimizin ortakları Genel kurulu âdi toplantısının 28 şubat 648 Cumartesi ügnü saat 10 da Şirket merkezinde yapılması mukarrer bulunduğundan, iç tüzüğün 24 üncü maddesi gereğince en az 4 hisseye sahip olup da toplantıda bulunmak Istlyen ortakların mezkûr gün ve saatte İstanbulda 4 üncü Vakıf Han 4 üncü kat 38 - 38 numaıalardaki Glrket merkezinde haztr bulunmaları veya bir vekil göndermeleri ve İç tüzüğün 28 ncı maddesine tevfikan hisse senetlerini toplantı gününe takaddüm eden on gün zarfında Şirket veznesine tevdi İle dühullye almaları lüzumu ilân olunur.
İDAR& Meclisi GENEL KURULU GÜNDEMİ
1 — İdare Meclisi raporunun okunması;
2 — Denetçiler raporunun okunması;
3 — 1047 senesine alt bllânço, kâr ve zaTar hesaplarının tetkik v« tasdiki İle İdare Meclisinin İbrası;
4 — Müddetleri hitam bulan Denetçilerin intihaplarının yenilenmesi ve ücretlerinin tâyini;
5 — Müddetleri hitam bulan İdare Meclisi üyelerinin yerlerine yenilerinin seçilmesi.
Fevkalâde toplantı ilânı
Karadeniz Orman işletme
TÜRK ANONİM ŞİRKETİ
İç tüzüğümüzün 39 uncu maddesine tevfikan şirketimiz ortakları Genel kurul fevkalâde toplantısı 28 şubat 648 cumartesi günü saat 11 d» Şirket merkezinde yapılması mukarrer bulunduğundan, İç tüzüğümüzün 24 üncü maddesi gereğince bir hisseye sahip bulunan ortaklarımız da bu toplantıya İştirak edebileceklerinden mezkûr gün ve saatte İstanbulda -4 üncü Vakıf Han 4 üncü kat 38 - 38 numaralardaki şirket merkezinde hasır bulunmaları veya bir vekil göndermeleri ve İç tüzüğün 29 ncı maddesine tevfikan hisse senetlerini toplantı gününe tekaddüm eden on gün Karlında Şirket veznesine tevdi İle dühullye almaları lüzumu rica ve İlâ olunur, İdare Meclisi
GENEL KURUL GÜNDEMİ
1 — İç tüzüğün 59 uncu maddesine dayanarak Şirketin fesih ve tasfiyesini teklif eden İdare kurulu raporunun okunup müzakeresi Ye karar verilmesi;
2 — İÇ tüzüğün 41 İnci maddesine tevfikan tasfiye memurları ve mtt-raklpler Intihabiyle ücretlerinin tâyl nl.
PAKİPEK ÇORAP FABRİKASI
T. A. Şirketinden:
Şirketimizin yıllık âdi genel kurul toplantısı 26/2/848 de saat 14 te şirketimizin Şişli Operatör Ralf sokak No. 2ö da merkez yazıhanesinde yapılacaktır. Toplantıda bulunmak İçin ortakların hisse senetlerini Yönetim kuruluna veya ana statünün 58 ncı maddesinde yazılı makamlardan birine toplantı gününden bir hafta evvel yatırıp mukabilinde giriş kartı atmaları 14-tım gelir.
GÜNDEM;
1 — Yönetim kurul, ve müraklp raporlarının okunması;
2 — Bllânço ve kâr ve zarar hesaplarlyle mevcudat ve muvazene defterlerinin kabul ve tasdiki suretiyle Yönetim köurul reis vc üyelerinin ve murahahs üye ve müdür ve miiraklbln Ibrast;
8 — Yönetim kuruluna reis ve üye seçilerek 1947 senesi ücretlerinin tasdik ve 948 yılına alt ücretler hususunda Yönetim kurulunun İttihaz ettiği kararın tasvibi;
4 — 843 senesi için bir müraklp tâyiniyle 647 senesi ücretinin tasdik vc 948 senesi ücretinin tâyini;
5 — Yönetim kurul reis ve üyelerin Ticaret kanununun 325. 324 üncü maddeleri gereğince yetki verilmesi;
Keyfiyet ana statünün 44, 46. 47. 49. 50 ve 55 ilâ 60, 03 ve 68 İnci maddeleri gereğince hissedarlara İlân olunur.
Yönelim Kurul.
S - 17 MA Y18 1948 de
Yugoslavya Halk Federatif Cumhuriyeti
ZAGREB Enternasyonal Fuarını ZİYARET EDİNİZ.
QUINK mürekkebine deni ve kauçuk kuımia-kdttıkları Solveks saye- nnı korur. 4 sabit ve S sinde bu mürekkep tor- yıkanabilir renkte mev-tuları eritir ve kolayca cuttur- (Mektep ve ev akar. Kaleminizin ma- için eşsizdir), 0A0VrB milUU SOLVEKS'I HÂVİ mn f* c n nuınn yegâne mürekkeptir
Bütün mühim sınaî ve zirai müesseseler, en iyi kalitedeki mamulât ve müstahsalâtının zengin çeşitleriyle hazır bulunacaklardır.
ithalât ve İhracat ticari işleri akıt ve enternasyonal ‘ticari miına-sebatın inkişafını temin İçLn en büyük fırsattır.
ZAGREB Enternasyonal fuarına İştirak ve mallarım teşhir için İcap eden vesikanın temini hususunda mal teşhir edecekler 1le ziyaretçilerin 1 mart 1948 tarihine kadar pazardan maada her gün Yugoslavya Halk Federatif Cumhuriyeti ticaret ataşesi bürolarına müracaatla kayıt 0-lunabillrler.
Fuarda mal teşhir edeceklerle Fuarı ziyaret edecekler, tren ve diğer nakliye vasıtalarındaki tenzilâttan İstifade edeceklerdir.
Turizm seyahati biletlerindeki tenzilât He turistik tenezzülılerln muntazam teşkilâtı sayesinde Yugoslavyanın bütün tabii güzelliklerini ziyaret etmek kolay olacaktır. .
Her nevi İzahat ve tafsilât için Taksimde Mete caddesinde Miramar apartımanı 10/1 numarasında Yugoslavya Halk Federatif Cumhuriyeti ticaret ataşesine müracaat cddllmcs! rica olunur. Telefon: 84016.
Genel Merkezinden:
HER ÇEŞİT VE ANBALAJDA BOL MİKTARDA
Kinin Getirtilmiştir.
İstenildiği kadar ve reçetesiz olarak her eczaneden tedarik edilebileceğini savın halkımıza arzederiz.
Bayanların menfaatine "■
ÇIKAN BİR YANGIN
Bundan bir müddet evvel İstanbulda büyük bir fantezi Mağazada bir yangın çıkmış ve içindeki kadın ve erkek kumaşları kısmen ufak tefek haşarata uğramış.
Bu kumaşların temizleri yan fiatle sayın Bayanlara Sultan-hamam HamcLi Bey geçidi (Topalyan Han) 35 No. lı K. Ukan'ın Mağazasında bulunmaktadır,
[
Tekel Genel Müdürlüğü İlânları
Sigara kâğıdı alınacak
Malzeme Alım Şubesinden*.
1 — Mevcut şartnamesi mucibince 20.000 topu 25 ve 30.000 topu da 30 tefriki! olmak üzere cem'an 50.000 top sigara kâğıdı pazarlıkla salın alınacaktır.
2 - Pazarlık 6. 4. 048 salı günü saat 10.30 da Kabataş gene! müdürlük malzeme ahin şubesindeki komisyonda yapılacaktır.
3 — Şartnameleri her gün sözü geçen şubede ve Ankara, İzmir başmüdürlüklerinde görülebilir. -
4 — İsteklilerin belirli gün ve saatte 75.000 liralık güvenme paraları İle birlikte mezkûr komisyona müracaatları İlân olunur.
5 — İdare kısmen veya tamamen veya kısım kısım İhalede serte»! Lir.
(1510>
I
Beyrut - Filistin - Bağdat ve
KAHİRE
HAVA YOLU AÇILDI
M E. A. Lübnan Hava Yollan Uçakları her Çarşamba, sabahı Yeşilköy den hareket edecektir.
Yer ayırtmak ve izahat İçin
ANTALYA Umumî Nakliyat T.A.Ş.
Sirkeci Seyahat Bürosu Telefon 24220
Galata > » » 40329
Ankara > * » 12797
Tekiif isteme ilânı
Türkiye Ziraî Donatım Kurumu Umum Müdürlüğünden t
Kurum merkezinde, İstanbul ve İzmir depo müdürlüğünde mevcut şartnamesinde yazılı şartlar dairesinde ve bedeü sterlinle ödenmek şartıyla (200> adet Santrifüj Tulumba için İsteklilerin teklif vermeleri ve Kurumun eksiltme ve arttırma kanununa tabi olmadığı ve mali satın *hp almamakla serbest bulunduğu İlân olunur. (1483)

Comments (0)