.--Yarın SPOR L AKŞAM Ismarlama gömlek için Mevsimin »n zengin reşitleri 1 HAKKI İsmarlama salonunda bulunur. Adres: Eminönü caddesi Selâmet han 1 İnci kat
Sene 3t___No. 11043 ____ Fiatl: her yerde 10 kuruştur. CÜMARTESt 9 Temmuz 1949 Sahibi: Necmeddln Sadak — Yan İşlerin! fiilen İdare eden: C. Bildik — Akşam Matbaası
Dışişleri Bakanı Necmettin Sadakın mühim beyanatı
Amerikadan istediğimiz malî yardım — Suriye ile dostane münasebetlerimiz — Seçimler en emniyetli ve en dürüst şekilde yapılacak — Türk - Bulgar münasebetleri
Bir müddet istirahat etmek üzere dün sabah Ankaradan şehrimize geldiğini yazdığımız Dışişleri Bakanı Necmeddln Sa-dağın bu sabahki gazetelerde muhtelif şekillerde yazılmış beyanatı çıkmıştır. Sabahleyin kendisi ile görüştüğümüz Necmeddln Sadaktan beyanatının tam metnini aldtk. yazıyoruz.
Marshall yardım plânı
«— Marshall plânı hakkında rermlş olduğumuz projeler Pa-riste ekonomik işbirliği komiteleri tarafından İncelenmektedir. İstediğimiz paranın bir kısmı, tevdi ettiğimiz kalkınma projelerinin gerçekleşmesi içindir 30 milyon dolar kadar olan bir kısmı da Amerikadan ithal edeceğimiz istihlâk maddelerimizin karşılığıdır .
Türkiye - Suriye münasebetleri
Bakan, Türkiye - Suriye münasebetleri hakkında -şöyle demiştir-
• - Sayın Devlet Başkanı Mareşal Hüsnü Zalm, her fırsatta Türklyeye karşı iyi niyetler izhar etmektedir. Suriye hükümeti Türklyeye askeri öğrenci göndermek istiyor ve ordusunu düzenlemek üzere Türkiyeden askeri öğretmenler talep ediyor. Bıı gibi hususta hakkında Suriye hükümetiyle görüşmek üzere orgeneral Kâzım Orbay yakında Stırlyeye gidecektir.»
Islâm devletleri arasında birlik
Necmeddln Sadak, İslâm devletleri arasında bir birlik kurulması etrafında demiştir kİ:
t— Biz, bu asırda, milletlerarası münasebetlerin yalnız din esasına dayanabileceğine kani değiliz. Birliklerin ancak müşterek gaye ve menfaatler esası üzerine kurulabileceğine inanıyoruz. Bir kısım Müslüman memleketler arasında bu gibi siyasi veya iktisadi menfaat ve görüş birlikleri olduğu takdirde Türkiye, diğer devletlerle olduğu gibi onlarla da her zaman İşbirliği yapmağa hazırdır.»
Seçimler ve hükümetin azmi
B Necmeddln Sadak, seçimler hakkında sorulan bir sual ü-wrlne de şunları söylemiştir:
(— 1950 seçimlerinin en emniyetli ve en dürüst bir şeklide yapılması oütün hükümet arkadaşlarımın emelidir, bunu be-' hemehal başaracağız. Ne yapsak seçimin İyi olmadığını iddia edecek muhalifler bulunacaktır. Biz İçerde ve dışarda iyi niyet sahibi insanların seçimlerin dürüst ve emniyet verici bir şekilde yapıldığı kanaatine varmasını istiyoruz ve bunu temin edeceğiz. Bu neticeye varmak için, farzımuhal. Cumhuriyet Halk Partisinin ekalliyette kalmasını dahi göze almış bulunuyoruz ■
B Necmeddln Sadak, hükümet beyannamesi ve bu beyanname hakkında bazı gazetelerde çıkan haberler üzerine de şunları söylemiştir:
c— Bejıynnamenln neşrinde ve muhteviyatında, kabine âzası arasında ufak bir görüş ayrılığı olmamıştır. Bıı vesile ile bazı gazeteci arkadaşlarımın bana ve diğer bir iki Bakana şiddet ta-raf çarlığı isnat etmeleri gülünçtür. Hükümet şiddet taraftarı değil, memlekette huzur ve sükûn taraftarıdır; bu maksatla butun kanunların her ne pahasına olursa olsun tam tatbikine azmetmiş bulunuyoruz »
(Arkası sabife 2: sütun 5 de>|
Dışişleri Bakanı Necmeddln Sadak
112 milyon dolarlık yardım talebimiz
Bir hafta sonra program komitesi tarafından incelenecek
Paris 3-— Marshall plânı çerçevesi İçinde memleketimizin kalkınma işlerini tanzime memur Türk Devlet Bakanı Cemil Barlas bugün öğleden sonra kara yollyle Parlsteh ayrılmıştır.
Barlas, Ankaraya dönmeden önce tamamlyle hususî mahiyette olarak iki veya üç gün İ3-vlçrede kalacak ve müteakiben ttalyaya geçerek 14 temmuzda Cenovadan İstanbula giden An-1 kara vapuru ile dönecektir.
Barlas, 3949 - 1950 yılında, Türklyeye yapılan yardım miktarının 112 milyon dolara çıkarılmasını istemiştir. Bu miktardan 30 milyon doları Türkiye sivil halkının Isthlâk maddelerinin tedarikine vs ham maddelere tahsis olunacaktır.
France Presse ajansı muhabiri tarafından mütalâasına müracaat oluııaa Türk heyeti sözcüsü yalnız ou rakamların doğru olduğunu ve bunlardan
başka Heri sürülen rakamların hiç birinin hakikate uygun olmadığını söylemiştir.
Program komitesi ancak bir hafta sonra Türkiye tarafından verilen programı inceleyebilecek ve bu memlekete tahsis olunacak miktarı tesbit eyleyebilecektir. Bu bakımdan gelecek gönlerin çok mühim olacaklarına şüphe yoktur.
Avrupa ekonomik işbirliği teşkilâtındaki Türk heyeti çevrelerinde Türklytnln ekonomik siyasetine müsait olan tiraj haklarının daha geniş ölçüde devrine imkân veren konferans müzakerelerinin son neticelerinden derin bir memnunluk duyulduğu açıkça İfada olunmaktadır.
Türk Devlet Bakam Barias'm son Paris seyahatinde Marshall plânı ldarecl.il bîiyilk elçi Har-rimanla yardım ve kalkınma idaresi temsilcileri tarafından (Arkan sahile 3; sütun 6 dal
Serseri köpekler çoğalıyor
Sokaklarda serseri köpekler
{Yazısı iki uç 1 satnfarrüzdel
Kaymakçalan muharebesi
Yunan ordusunun başarısı ile sona erdi
Londra 9 (Rdayo) — Atina -dan bildirildiğine göre Yugoslav - Yunan hududu üzerinde Kaymakçalan dağında Yunan ordusunun bir haftadanberi komünist çetelerine karşı giriştiği temizleme hareketleri muvaffakiyetle sona ermiştir. Yunan kuvvetleri. 124 çeteciyi öldürdükten ve 107 esir aldıktan sonra Yugoslav hududuna varmıştır.
Havada bir facia
Balboa kanalı bölgesi 9 (A.P.) — içinde dokuz kişi bulunan bir Amerikan keşif uçağı .dün, havada tutuşarak, Ccco Solocz civarında denize düşmüştür.
Uçağın enkazı civarında en az bLr ceset görülmüştür. Diğerleri arannıaktadu*.
İnönü Amasya dan Turhala gitti
Cumhurbaşkanı Amasyada yepyeni mahalleyi gezdi, halk ile temas etti
Amasya 8 — Dün geceden beri Amasya'nın misafiri bulunan Cumhurbaşkanı İnönü, bu sabah 10.30 dan İtibaren buradaki tetkiklerine başlamış va her tarafta hararetle karşılanmış ve seiftmlanmıştır.
İnönü, beraberinde Bayındırlık Bakanı şevket Adalen ve Cumhuriyet Halk Partisi bölge müfettişi Hamdı Orhun olduğu halde İlkönce Amasya'nın kavuştuğu ikişer daireli 50 evli yepyeni bir mahalleyi ziyaret etmiştir.
Bu yeni evler, çeşitli âfetler yüzünden evsiz ve barksız kalmış olan AmasyalIlara bu hafta içinde dağıtılacaktır.
Bütün yollar boyunca sıralanan ve valilik binası önünde biriken Amasya'lılar, Cumhurbaşkanını valilik binasına ge-
lişlerinde coşkun tezahüratla karşılamışlardır
Cumhurbaşkanı İnönü, velilik makamında kaldıkları müddet zarfında Samsun ve Çorum valileriyle merzifon va Gümüşhacıköy kaymakamlarının başkanlığında gelen heyetleri kabul etmiştir.
İnönü, bir miiddet belediye bahçesinde istirahat etmişler ve burada Amasya'nın İktisadi durumu hakkında belediye başkanı ile diğer İlgililerden izahat almışlar ve daha sonra istasyona gelerek saat 14,15 te ÖJtl trenleriyle buradan ayrılmışlardır.
AmasyalIlar, örel trenin buradan ayrılışı esnasında gelişlerinde olduğu gibi en sıcak pir sevgi tezahüratlle İnönü'yü selâmlamış ve uğurlamışlarrtır
Yeni tip ekmek
89 - 90 randımanlı undan yapılacak
Ankara 9 (Akşamı — Tek tıp ekmeğin 89 , 90 randımanlı undan yapılması kararlaştırılmıştır. Bu kararın bir Ikl gün içinde bütün memlekette tatbikine geçilmesi mümkündür. Tek tip ekmekle birlikte beyaz un satışı da yasak edilecektir. 100,000 ton ou6day ithali İçin Suriye makamlarile müzakerelere devam edilmektedir Suriye buğday mukabili bizden canlı hayvan ve kereste istemektedir. Müzakereye memur heyetimiz başka mal verilmesi teklifinde de bulunmuştur, verilecek malın kıymeti 100,000 ton buğdaya tekabül etmediği takdirde bir miktar da dövüş verilmek suretlle bu hesabın kapatılmasına çalışılacaktır.
Created by free version of 2PDF
Ürdün Başbakanı bu sabah geldi
Kıra! Abdullah Tiirkiyeye gelmiyecek Arap Birliğinin takviyesi için temaslar yaptltyor
Ürdün Başbakanı Tevfllı Ebülhüda pa*ja kızı İle her&lıer uçaktan İniyor
Ürdün Başbakanı Tevfik Ebül-| rlknn uçağı ile şehrimize gel-hüda paşa, yanında kızı Saad mlştlr.
Ebülhüda olduğu halde bu sa-l İstanbul Sultanisini bttlrdlk-bah saat 5.30 da bir Fan Anıt-' (Arkası sahlfe 2; autun 5 te)
Tito, Amerikadan yardım istiyor
Mareşal Tito, Vaşington hükümeti ile temasa geçti
Londra 9 — (Nafen): Kcnıs-ley gazeteleri grupunun Berne şehrindeki muhabiri İnanılır bir kaynaktan elde ettiği malûmatı vermekte ve mareşal Tlto'nun Amerikadan ısrarla yardım istediğini bildirmektedir.
Muhabirin ilâve ettiğine göre, mareşal Tito Birleşik Amerika ile temasa geçmiş ve Vaşlng-tondan yalnız malî değil fakat aynı zamanda askeri yardım da İstemiştir.
Kemsley grupunun Bcrne muhabiri bu hususta şunları açıklamaktadır:
«ıMarcşal Tito gayet müşkül bir durumda bulunmaktadır. Kominform'dan İhraç edildiği güne kadar yalnız Rtısyadan askeri malzeme olmış olan Yugoslavya o günden beri yeni hiç bir malzeme almamıştır. Konılnform memleketlerinin artan husumeti ise Tlto'yu endişeye düşürmektedir. Yugoslavya hudutlarındaki komünist
Lübnanı karıştıran anî bir idam
Büyük Suriye taraftarı ve faşist reisi Antoine Saade 24 saatte muhakeme ve idam edildi
Cenup komşularıma, bilhassa Lübnan, üç gündür büyük bir siyasi buhranla kaynaşıyor. Haftalardan beri, haberler geliyordu: Karako'iar basılıyor.
Neferler, hattâ subaylar öldürülüyor. Lübnanlı reis Antoine Saade hükümeti ele almak istemiş, fakat muvaffak olamamıştır.
Nihayet, Lübnanlı Saade’nin
Yazan; m - Nü*
felâketine dair haberler yağmağa başladı.
Antoine Saade çarşamba akşamı tevkir edildi... Bu tevkifi efkârı umumlyey’ İlân etmekten gazeteler trenoiundular... Beyrutlu bir gazete görülmemiş büyüklükte manşetlerle yazdı, fakat derhal toplattırıldı
(Arkası t üncü sahifede)
Parlâmento heyetimiz
Bu sabah Ege vapu-rile İstanbul’a döndü
memleketlerinde Moskovanın cmrlle askerî hazırlıklar yapıl- ( dığı bildirilmektedir. Böyle bir. hazırlık mevcut İken Tito ordusunu olduğu yerde bıraamıya-caftını anlamış ve derhal Ame-' rlkaya müracaat etmiştir. Her ne kadar Yugoslavyada yeni bir harb endüstrisi teşkil edil-! nüşse de bu endüstriye bej bağ-! lanamıyacağı anlaşılmıştır.» | Muhabire beyanatta bulunan inanılır siyasi kaynak, mareşal Tlto'nun bu askeri yardımı elde edebilmek için her türlü fedakârlığı göze almaya razı olduğunu bildirmekte ve şunları İlâve etmektedir;
■«Batıdan askeri malzeme alabilmek için Tito her türlü teminatı vermeye hazırdır Bıı silâhları Batıya karşı hiç bir vakit kullanmıyacağını söylemektedir. Diğer taraftan Avusturya ile Trleste meselelerinde de bir hal çaresinin bulunmasını kolaylaştıracağı ilâve edilmektedir.»
Ali Fuat Cıbesoy
Yeni vali 'er
Ankara 9 'Akşam) — Emekliye ayrılan Antalya valisi Salim Özdemirin TIfer bankası İdare meclisi başkanlığına, Burdur valisi Feyyaz Bosut’un da aval bankanın idare meclis! üyeliğine tâyinleri takarrür etmiştir
Boşalan diğer vilâyetlere kimlerin tâyin edilecekleri henüz katiyetle belli değine de Mardin valisi Hikmet Kiimbettioğlumın Elâzığ valiliğine, Elâziğ valisi Raşlt Demlrtaşın Caııakkaıa valiLiğine, İstanbul helediv"d reis muavinlerinden Sait Koçağın Malatya valili ene. tstaninıl Emniyet müdürü tsmail Hakkı BaykalTn Antalya valiliğim!, mülkiye müfettişlerinden Cemal Babaç'ın Çoruh valiliğine, İstanbul belediyesi reis muavinlerinden Muhtar Acarın Sinop valiliğine. Sürt valisi Turgut Başkayanın Ağrı valiliğine, Ankara vali muavini Şevket Öz-alpın Burdur valiliğine, mülkiye müfettişlerinden Muzaffer Ko-çakçınm Muğla valiliğine, mülkiye müfettişlerinden İbrahim Kutlan’ın Niğde valiliğine tâyin edilecekleri ısrarla söylenmektedir.
[Yazısı ikinci sahlfemlzdel
Dun Anfrara vapıırile ttaiyaıla letkiknla giden Haydarpaşa lisesi ogremlleri öğretmetilerinden bir grup
jEahife 2
afta Sonu Notları
İstanbul • Beyoğlu
Beyoğlu yakasın* İstanbul yakasından fazla himmet edildiğinden şikâyetçi olan Ulunny dostumuz 500 yataklı otelin de Beyoğ-hında yapılacağını öğrenince dayanamamış: Artık yeter, diyor «Varsa Beyoğlu, yoksa Beyoğlu... Bütün güzellikler karşının hakkı. İstanbul tu kaka! Beyoğlu cici-»
Daha ziyade bir hiddet eseri olan o şirin yazıyı okuduğum zaman irendi kendime düşündüm: Acaba sahiden İstanbul yakasının hakkı yeniyor mu??
Hiç zannetmiyorum. Üstad, Beyoğiunu kastederek: «Bililin güzellikle; karşının hakkı» derken cidden İnsafsızlık etmiştir. Allah için söyleyin. Beyoğlunda ne güzellik var? İstanbul tarafından bakınca güzel görünen bir tombul Galata kulesi vir kİ. Beyazıt kulesi hjç olmazsa mütenasip endamiyle ondan yüz kere daha sevim!idiT Başka? Üst tarafı aparlınıan yığını.
Bir de Beyoğlu tarafından İstanbula bakınız: Bir
Sülcymaniye, bir Sultanahmet. bir Ayaso'"ya, bir Fatih, bir Sultanseiiın bir Topkapı... daha sayayım mı? Bütün «Güzellikler Beyoğlunun hakkı» değil, bütün güzellikler İstanbul tarafının İnhisarın-dadır. Zavallı belediye elindeki birkaç kuruşla Beyog-luna nasıl bir pırlanta koyabilir de İstanbul gölgede kalır? İstanbula yeni bir şey ilâve etmek lâzım değildir; eski şeyleri biınımüş ulan otların, derme çatma binaların. duvarların silip liıpürül-mesi. onların bütün güzellikleriyle göz kamaştırmaları İçin kâfi gelecektir.
★
500 yataklı kafes
Şu yapılacağı çok şüpheli olan 500 yataklı otele gelince muhterem ülunay. çok rica ederiz, onun Beyoğ-lunda yapılmi' ina müsaade etsin, tstanbul tarafında bir
iller bankası
Hükümet bankanın durumunu esaslı surette inceliyor
Ankara 8 — Hükümet, hler bankasının durumu üzerinde tetkiklere başlamıştır. Buna sebep. bankanın nakdinden fazla tahsislere ve teahhütlere girişip banlan yerine getirememesidir. Şiirdin İki milyonluk su, Hatayın hidra elektrik santralı, Adananın milyonluk baraj işleri bu arada sayılmaktadır.
Hükümet, vaki müracaatlar ve şikâyetler üzerine bankanın durumunu esaslı şekilde incelemektedir. Bakanlar Kurulunun da yakında bu mevzu üzerinde bazı kararlara varması bekleniyor. İşlerin yanda kalmaması İçin şimdiden bir takım tedbirler «eshtt edilmiş gibidir. Bu aradı tesislerin Eksport-İmport Banktan alınacak kredi İle kurulması hatıra geldiği gibi bu milyonluk İşleri yeril, ecnebi fir-ma'ara uzun vadeli ödemelerle tevdi etmek de vardır. Bilhassa İngiliz, İtalyan, Fransız ve Ame rikan firmalarından bu hususta bazı teklifler alınacağı umulmaktadır. Ticaret ataşelerimize bu mevzuda lâzım gelenleri aydınlatması bildirilmiştir.
Çalışma Bakanı İzmir’e gitti
Ankara 0 (AA.) — Çalışma Bakanı Şemsettin Sirer bu sa-brh uçakla İzmlre hareket etmiştir.
Dr. Vine geldi
Birleşmiş Milletler Cihan Bağlık teşkilâtı üyelerinden Dr. J. M. Vine uçakla YunanistanlIn şehrimize gelmiş ve Yeşilköy alanında ilimiz sıtma savaşı bölgesi başkanı Dr. Mithat Süyev ve sağlık müdürlüğü yardımcısı tarafından karşılanmıştır.
Dr. Vine bir gün şehrimizde kaldıktan sonra Ankaraya gidecek, Sağlık Bakanlığı He temasta bulunarak sıtma savaşı genel müdürü Dr. Seyfettin Okan İle şimal vilâyetlerimizde bir tetkik gezisine çıkacaktır.
büyük nebatat enstitüsü yapalım. dodiler, koca bina BU-leymanJyenln bir tarafına inme gibi İndi. İstanbul tarafına yapılacak olan Adliye sarayının Sultanahmedl ne hale getireceğini henüî kimseler bilmiyor. 809 yataklı seyyah oteliyle de bir şahesere havale isabet etmesi pek muhtemeldir.
500 yataklı oteli İstanbul tarafında kuracak olsalar, manzaraya zarar vermesin diye, olsa olsa, Çukurbostana kurabilirler. Haydi, diyelim kİ, seyyah denen avlanması güç kuş Çukurbostandakl 500 yalaklı kafeste oturmaya razı oldu. Adamcağızlar fan fin etmek ve daha bilmem ne haltlar karıştırmak İçin mütemadiyen Beyo’luna taşınacaklar. Barda sabahlıyacak-lar ve otellerine dönecekleri zaman Azapkarıc’a bLr de bakacaklar k! Köprü açılmış!
Dünyanın her tarafında tüyleri okşana okşana yolunan bu acayip kuşlara:
— Azapkapıda zıbarın! mı diyeceğiz?
O otel her bakımdan Bey-oğluna yakışır
it
Jstanbulun eksiği yok, fazlası var
Ulunay doğrusu haksızlık ediyor Hükümet ve belediye İstanbul tarafını kıskandırmamak için elinden geleni yapmaktadır. Beyoğlu-na Bayıldım yokuşu, İstan-bula Atatürk bulvarı.
Beyoğluna İnönü gezisi, İstanbul Eminönü meydanı.
Beyoğluna 500 yataklı otel, İstanbula Adliye sarayı (Yalnız yer bulmak şart).
Sonra unutmyalım: 2 numaralı park Beyoğluııda ise 1 numaralı park İstanbulda-dır. Yenibahçe sahası tanzim edildiği zaman 2 numaralıyı gölgede bırakacakmış.
Sonra en iyisi var: Gürültü Beyoğlundadır. sükûnet İstanbul tarafında. Bu az nimet midir?
Şevkel RADO
Dil kurultayı
Kasım ayı sonunda Ankarada toplanacak
Ankara 8 (A A.) — Türk dil kurumu genel yazmanlığından bildirilmiştir:
1 — Türk dil jtvrdmu ana tüzüğünün 12 nel maddesi gereğince bu yıla raslıyan altıncı Türk dil kurultayı, kasım ayının sonunda Ankara’da toplanacaktır.
2 — Kurultay üyeleri, kütükte kayıtlı asli üyelerle Türk dil kurumunun taşra örgütleri olan Halkevleri temsilcileridir.
Üye olmadıkları halde kurultaya gelmek istlyenlerle kurum tarafından çağırılanlar, yalnız dinleyici olarak bulunabilirler.
3 — Kurultaya tez sunmak ist İyenle rin eserlerini (makine He yazılmış olarak) en geç ekim ayının 15 ine kadar Ankara'da Türk dil kurumu genel yazmanlığına göndermeleri ve kurultaya gelecek olanlara ayrı ayrı renkte giriş kartlan verileceğinden kimliklerini ve adreslerin! en geç kas>m ayı başına kadar yazı ile bildirmeleri önemle rica olunur
4 — Toplanma yeri, günü ve saati ayrıca bildirilecek Ur,
Zorla kız kaçıranlar
Çatalca köylerinden birinde Hüsniye Dinç İsminde bir kızı zorla kaçırmak inçiyle ikinci ağır ceza mahkemesinde yargılanmakta olan Yusuf ile kardeşi Celâlin duruşmaları sona ermiş ve mahkeme Yusufun 6 ay, Celâlin de bir oy on beş gün hapsine karar vermiştir.
Taraçadan düştü
Kadıköyde Rıza paşada oturan altmış beş yayada Katina, yıkadığı çamaşır'an evin tara-çasına asmakta iken, ayağının altındaki tahtaların kirılmasly-lo sekiz metre yükseklikten düşmüş, ağır surette yaralandığından ümitsiz bir vaziyette Kümüne hastanesine yatırılmıştır.
AKŞAM
Ingiliz - Amerikan müzakeresi bugün bitiyor
Sterlin bölgesile, batı Almanya arasında ticaret hızlandırılacak
Londra 9 (Radyo) — Dolar buhranını önlemek İçin dlln Amerikan. İngiliz v( Kanada Maliye Bakanlan arasında bûş-lıyan müzakerelere bugün de devam Geçeklerdir. Amerika hükümeti, Almanyadald İngiliz ve Amerikan işgal bölgeleri arasındaki mail anlaşmanın değiştirilmesine muvafakat etmiştir. Batı Almanyanın «terlin bölgesiyle ticaret! Azami hadde çıkarılacaktır.
Dünkü görüşmeler sterlin bölgesinin altın ve dolar ihtiyatlarının durumunu incelemeye tahsis olunmuştur.
İngiltere Maliye Bakanı sir Stafford Crlpps vakıaları ve rakamları açıklamış ve İngllte-reyl dolar bölgesinden üç ay müddetle mübayaada bulunmamak kararını verdirmeye zorlıyan ihtiyat mevcudunun tükenmesi sebepleri hakkındakl İngiltere görüşürü İzah etmiştir.
Serseri köpekler gün geçtikçe çoğalıyor
Bunların imhasına ehemmiyet verilmiyor Luduz vakaları artıyor
Şehirde serseri köpekler yine çoğalmıştır. Bu sebeple kuduz vakaları artmaktadır. Belediyenin başıboş köpekleri imha İçin memur ettiği ekiplerin kifayetsizliği çoktan anlaşıldığı halde bunun ıslahını düşünen yoktur. Dün belediyedeki alâkalılardan bu hususta yaptığımız tahkikatta bazı kimselerin mücadeleye mâni oldukları ileri sürülmek suretiyle başarısızlığın türlü, bahanelerle mftzur gösterilmek istendiğini anladık. Bu İşlerle alâkalı belediye mensupla nn a göre başı baş köpek ve kediler sokaklardan toplanarak kapalı kamyonlarla hayvan lan himaye cemiyetine sevke-dllmek istenirken bazı kimseler merhamet şevkiyle kamyonun kupalkannı açarak bunları tekrar sokağa bırakmaktadırlar Halk bu mücadeleye yardım etmediği için netice alınamamaktadır.
Bu İşlerle uğraşan ekipler varsa da hakikatte bunlar müessir olacak şekilde mücadele
Demirhanede yangın
Dön Ramide Uzunyolda Tahsin Tokses İsminde birine ait pik demir dökümbnaeslnde bir yangın olmuş ve dökümhanenin çatıslyle bazı ahşap akşamı yandığı halde söndürülmüştür.
Yangın sebebi bakamda lâzım gelen soruşturmalar yapılmaktadır.
Amiral Settle memleketine dönüyor
Ankara 8 (AA.) — Amerlkaya dönmekte olan Amerikan yardım heyeti deniz grupu başkanı amiral Settle bu akşam 21 ekspresiyle İstanbula hareket etmiştir.
Amiral, garda kendisiyle görüşen Anadolu ajansı muhabirine Türklyede kaldığı müddetçe kendisine gösterilen, hüsnü kabulü unutulmaz bir hâtıra olarak her zaman anacağını söylemiştir.
Banknot miktarını arttırmağa sebep yok
Dün sabah şehrimize geldiğini yazdığımız Merkez bankası umum müdürü Sadi Bekler, tedavüldeki kâğıt para miktarının arttırılıp arttırılmıyacağı hakkındakl sııale şu cevabı verin İş lir :
(— Bugünkü «artlar, banknot miktarının azalmasını hazırlı-yacak bir İstikamette seyrediyor. Esasen her sene, bu mevsim, tedııvıT hacminin en dar olduğu zamandır. Bu hacim, mübadele «dilen malın hacmi Ue alâkalıdır Bugün banknot miktarını arttırmayı feshettirecek bir hal yoktur.»
Defterdarlar arasın* da nakil ve tâyinler Ankara 8 - Defterdarlar arasında bazı nakiller yapılmış, Muğla defterdarı Kemal Tuğrul Dlyarbakıra, milli emlâk müşaviri Salllı Zihni Tîinay Muğla-ya. Bingöl defterdarı Abdullah Alok Elâzığ*, Elozığdan Remzi Korukluoglu Gazlnntebe. Gazi-antepten Hilmi Kıratlıgll Gü-müşhaneye. Gümüşhaneden Vasfi Üter Hataya, Hataydan Abdülkaciir Bursaya Manlsadan Hidayet Budayıcıoğlu Amasya-ya, Amasyadan Hüseyin Ülkü Manîsaya, Bltllsten lîamd! özel Vana, Vandan Sadık Güllü Bitlise, Kırşeiılrden Vehbi Ergln-son Malatyaya Malatyadan Rüştü Ege Kon yay s nakledilmişlerdir.
Feci kamyon kazası
Ankara 8 — Bâlâ - Ankara yolunda Karaall civarında bu sabah İçinde dürt yolcu ve bir miktar eşya bulunan kamyonun rotu kırılmış ve devrilmiştir. Yolculardan ikisi beyinllerj pat-hyarak derhal ölmüşlerdir. Diğer ikisi tehlikeli bir halde Ankaraya getirilmişlerdir.
Nihat Erim’in tetkik seyahati
Kütahya 8 — Batı Anadoluda bir tetkik gezisine çıkmış olun Devlet Bakanı ve Başbakan yardımcısı Nihat Erim ile Milli Eğitim Bakanı "ahsin Bangu-oğlu bugün otomobille eskişe-hlr'den şehrimize gelmişler ve tetkiklerde bulunmuşlardır.
Saat 17.30 da samimi bir uğurlama ile Uşak ilçesine hareket eden Bakanlar yarın Denizli İstikametinde yollarına devam edeceklerdir.
Kanada ve Amerika Maliye Bakanlan, sterlin ve dolar bölgeler! arasındaki ticari ve mail münasebetlerin bugünkü durumunu hatırlatmak suretiyle kendi görüşlerini bildirmişler ve iki bölge arasında hilen mevcut ayarsızlığı doğuran İmlilerin İktisadi tesirlerinin tahliline ait münakaşa bundan sonra yapılmıştır.
Resmi her hangi bir beyanat veya tebliğ verilmemiştir. Müzakerelerin bu akşam sona ermesi muhtemel Isc de şu veya bu suretle bir karara varılıp varılmıyacağı malûm bulunmamaktadır.
Snyder yarın akşam Clarld-ges otelinde bir basın toplantısı yapacak ve hususi uçağıyla Brüksele hareket etmeden evvel pazar günü Başbakan Attlle'yl ziyaret maksadlyle Chequers'e gidecektir.
Dışişleri Bakanı
(Baş tarafı 1 inci sahildi»)
Türk - Bulgar miinasebatt
Dışişleri Bakanı. BulgaristanlI» İdama mahkûm edilen subayımız hakkında yapılan teşebbüslere dair de şıı Isahatı vermiştir:
(— Sofyada Bulgar makamları tarafından idama mahkûm edilen subayımız AJI Şengilr, yaptığımız teşebbüsler «onunda İdamdan kurtarılmıştır.
Bu subayımızla. İdama mahkûm edilen Bulgar vatandaşı 10 Türkün vatana ladesi için yaptığımız bütün teşebbüsler Bulgur makamları tarafından akim bırakıldı. Her vesile İle Türklyeye dostluğunu İzhar eden Bulgaristan ın subayımızı yalanda iade edeceğini ümit ediyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti de komşu Bulgarlstanla iyi geçinmek arzusundadır. Bunun için elinden geleni yapmaktadır. Bizim İçin arzu edilen dostluğun İlk şartı, masum olan subayım itin geri verilmesidir.
Aylardanberl ne oIIatağını bilmeden hapiste yatan bir subaya karşı gösterilen hareket tarzı doğru değildir.»
Merhum kuryemizin eşyası
Dışişleri Bakanının söylediğine göre merhum kuryemiz Fuat Giizaltan'ın eşyaları Moskova elçimize teslim edllmşlltr. Yalanda memleketimize gelecek olan elçi, eşyaları da getirecektir.
=Giiniiu Meseleleri
Başkan Truman’ın ümit veren sözleri
Siyasi vaziyet son zamanlarda nisbi bir sükun devresine girmiştir. Paris konf eraıısmın. evvelkiler gibi, ta-mamiyle neticesiz kalmaması, bazı esaslar hakkında an-laşmıya varılması her tarafta ümitler uyandırmıştır. Buna mukabil dünyanın, bilhassa Amerika ve îngiltere-nin İktisadî ve malî vaziyeti hakkında gelen haberler endişelere sebep olmuştur. A merikada işsizliğin artması, tngîl terede dolar mevcudunun gittikçe azalması yüzünden Amerikadan pek lüzumlu maddeler müstesna, bii-tiin ithalâtın durdurulmasına kaı-ar verilmesi ve halkın yeniden harb yıllarındakine yakın fedakârlığa davet edilmesi dünyaya şâmil bir iktisadi buhranın baş göstermesi ihtimalleriui ortaya atmıştır.
Amerikan Cumhurbaşkanı T r tını anın evvelki günkü demeci bu kötümserliği hayli azaltmış, yüreklere ferah-ilk vermiştir. Truman basın toplantısında gazetecilerin suallerine cevap verirken hulâsa olarak şunları söylemiştir: Piyasada bir aralık büyük bir durgunluk vardı, esham ve tahvilât mühim miktarda düşmüştü. Fakat haziranın on beşinden beri vaziyet deiştl. İşler artmağa. borsaLarda kıymetler yükselmeğe haşladı. Bu hareketin devam edeceğini ümit edivorum.
Başkan Truman yine bir gazetecinin sualine ceva olarak katiyen kötümser olmadığını söylemiş «Görccel «iniz güçlükleri atlatacağız, her şey yoluna girecektiı demiştir.
Başkan siyasi vaziyet hakkında da ümitlidir. B hususta söyledikleri şu suret le hulâsa edilebilir; Dun) yavaşça, fakat muntazam adımlarla sulha doğru gid yor. Fakat devletler arasında bir anlaşma olmadıkça i bunun tatbiki Birleşmiş Milletlerin kontrolünü verilm dikçe silâhların azaltılması düşünülemez.
Başkan Truman İngilteredeki dolar buhranı hakkıı da bir »ey söylememiş, yalnız bu hususta Paris ve I.oı drada görüşmelerde bulunulduğunu bildirmiştir. A m rikan mahfilleri görüşmelerin iyi netice vereceğini üm ediyorlar.
Ortalıkta sıkıntı ve endişelerin arttığı bir sıraı! Trumanın bu İyimser ve Ümitli sözlerinin her tarafta i karşılanacağı şüphesizdir. — E. T.
edecek durumda değildirler. Son günlerde şehrin en kalabalık caddelerinde bile serseri köpeklerin dolaştığı görülmektedir. Bu hal yalnız bir semte münhasır değildir. Bütün semtlerde vaziyet aynidir. Başıboş köpekler, şehrin sağlığını tehdit eden en yakın ve korkunç tehlikeye gösterilen alâkasızlık, hayrete değer.
Bundan bir müddet evvel Sağ Lık, Tanm bakanlıkları vilâyete müşterek bir yazı göndererek başıboş köpeklerle mücadele etmeğe çok ehemmiyet verilmesini İstemişler ve bu mücadele ile valilerin, kaymakamların bizzat alâkadar olmalarını, İcabında zabıtanın da mücadeleye yardım etmesini bildirmişlerdi. Bu yazıya rağmen mücadele ile yine eskiden olduğu gibi sadece 8-10 kişilik temizlik müdürlüğü ekipleri meşgul olmaktadır. Bunlar da bütün köpekleri toplamaktan âcizdirler Bu mücadeleye arzettlği tehlike Ue mütenasip bir ehemmiyet vermek İcap etmektedir.
Ürdiin Başbakanı
(Baş tarafı 1 Inti sabiftde)
ten sonra Hukuk tahsilini d« İstanbulda yapar Terfik paşa Ttlrkçeyt gayet düzgün konuşmaktadır.
Tevflk paşa bu sabah gazetemize beyanatta bulunarak seyahati hakkında şunları söylemiştir:
— Seyahatim tamamen hususi mahiyettedir Utl ay izin aldım. İstanbulda beş gün kalacağım. Buradan Londra'ya gideceğim. Londra’da 3 hafta kadar kaldıktan sonra Fransaya geçeceğim. Ziyaret edeceğim memleketlerde hiç bir resmi temasta bulunmıyaeağun. Türklyede de hiç bir resmi temasım olmıyacaktır. Gençlik senelerimi geçirdiğim Istan bulu görmek ve eski hâtıralarımı anmak maksadiyle İstanbulda bir kaç gün kalacağım. Irak Kıral naibinin ve benim aynı zamanda Londra'ya gidişimiz tamamen tesadüfidir.
— Kıral Abdullahın Türklye-ye gelmesi mevzuubahls midir?
— Ben ürdünden ayrılıncaya kadar, yan! düne kadar böyle bir şey bahis mevzuu değildi. Bu itibarla Kiralın bugünlerde Türklyeye geleceği haberler! tamamen asılsızdır. Ancak, Kıral ağustos başlarında Londra’ya gidecektir. Fakat bu 2lyaret! esnasında Türklyeye uğrayacağını da tahmin e+mlyorum.
— ürdunun komşu devletlerle olan siyasi münasebetler! hakkında ne düşünüyorsunuz?
— Ürdün iin komşuları ile olan münasebetleri fevkalade düzgündür. Hüsnü Zalm'ln Su-riyede idareyi ele alması sadece Suriyeyl İlgilendiren bir dahil! mesele addedilmiştir. Arap devleri arasında htç bir ihtilâf yoktur. Ancak Arap Birliğinin daha kuvvetlendirilmesi hususunda husus! görüşmeler olmaktadır.
— Filistin meselesi hakkında ne düşünüyorsunuz?
— Filistin İçin şimdilik Lozan konferansının vereceği karan bekliyoruz. Kanaatimizce, halie-dllmlyecek hJç bir mesele yoktur.
Hıfxı TOPUZ
Dışişleri Bakanlığı umumî kâtipliği
Ankara 8 — Dışişleri Bakanlığı umum! kâtipliğine tâyin e-dllen Moskova büyük elçimiz Faik Zihni Ak tur bu ayın on birinde Moskovadıuı tayyare İle hareket edecek, aynı gün Sof-yaya gelecek, oradan memleketimize müteveccihen yola çıkacaktır.
Faik Zihni Akturun muvasalatından sonra Rio büyük elçiliğine tâyin edilen Fuat Carım da yeni vazifesi başına hareket edecektir.
Tahran sefirimiz Kemal Köprülünün Bern'e, Bern sefiri Ya-kup Kadri Karaosmanoğhınun da Tahrana tâyinleri teeyyiit etmiştir.
112 milyon dolar
(Baş tarafı 1 İnci aahifede) gördüğü bilhassa hararetli kabulün her türlü iyi ümtilerJ beslemeğe müsait olduğu kay-dedllmekteedlr.
Türk heyeti üyelerinden birinin bildirdiğine göre, Türkiye tarafından istenen miktarın «bir dolar indirilmesi makul ve haklı olmıyacaktır »
Manilâda tayfun
Manilla » (A.P.) — Burada bugün husule gelen bir tayfun, deniz istikametinde uzaklaşıncaya kadar tahminen on bir kişinin ölümüne sebep olmuştur.
Ceyhanda havalar »erin gidiyor
Ceyhan 8 (AA.) — Bugünler mevsimin en sıcak günlerinden olması lâzım gelirken »»mmuz ayı içinde havaların görülmemiş bir şekilde serin gitmesi herkesin hayretini mucip olmaktadır.
Geceleri üşünecek kadar soğuk olan hava pamuk mahsulüne çok yaramıştır. Ekim sahası itibariyle geçen yıldan esasen geniş bir çevreye malik olan 11-çemzln bu yıl pamuk mahsulünde rekor teşkil edecek bir verim sağlayacağı tahmin edilmektedir.
Buna mukabil keten ve susam az randımanlıdır.
BORSA
l.t»K>.tıl »MMEiun »/T/1M» ti*U*ri ____________Ç B K L B ■______________
Kaptan Londra 1 Sterlin ll.3CW
York 1W Dolar Wl,5O
Parla l» rransu »■ 102,304
Cenevre ıoo iaviçre ı S5.72T0
Amesterdam 100 Florin 10SJM68
BrOkrel 100 Belçika T. 8.3887
Prağ 100 Çekoslovak Kr. 8,W
Stokholm 100 )jve{ Kr. ’HBaeO
Ltabon______ICO E»kı>3« 11JMSS
ESHAM V£ TAHVttAT
* r raizazi tahvIlleh
Slmu - Emırum 1 » 40
Slv„ - Erzurum 2-f 30 50
1S41 Demiryolu 1 »70
İMİ Demiryolu n »1.20
1M1 Demiryolu m »1J0
MUll MOdafaa »25
Milli M adeta» U »20
Mim MOdafu tn »03
Mili Mfldalaa FV » —
% ■ r Al ELİ TAKTİLLER
Kalkınma I s&.ıs
Kalkınma D 8515
Kalkınma m »520
M8 Utikrazı 1 S5 23
Ma İstikrazı H 95 10
imi Demiryolu VI M is
% S FAİZLİ TAHVİLLER
1833 Ergani 2280
1938 tkramh-ell »30
Mlllt Müdafaa LD *030
Demiryolu IV *0
Demiryolu V 91 ”
AHADOLU DEMİRYOLU GBUPU Tahviller 1-Z 109 —
Hisse senetleri S 00 B3.—
Mümessil senet M —
ŞİRKET HİSSELERİ
Merkez Bankası 122 —
İ3 Bankam »I 50
T. Ticaret Bankası S,13
Aralan Çimento 18 —
SARRAFLARDA ALTIN
Oalulaı
Gulden 3».M
Türk lirası 40 70
Sterlin S370
Külça SİS
Reja> 43 50
9 Temmuz 1949
rM II a. 9 P T T T , n . 6> = Created by free version of 2PDF
Denizyolları idaresinin Ege vapuru Batı Akdeniz hattına yaptığı aralık seferinden bu sabah saat dokuzda limanımıza dönmüştür.
Gemi İle gelenler arasında eski genelkurmay başkam orgeneral Salih Omurtak ve Fran-«aya giden parlâmento heyetimiz vardı. Orgeneral Salih O-murtak, seyahatinin mükemmel geçtiğini söylemiştir.
Gelen, parlâmerto heyet! 6 kişiden mürekkeptir.
Bugün gelen heyet başta Al! Fuat Cebesoy olmak üzere İhsan Can Tigrel, bayan Anman, Hilmi öztarhan. Atalay Atan. Mekkl Hikmet Gelenbeğden İbarettir.
Ali Fuat Cebesoy kendisiyle görüşen bir arkadaşımıza şunları söylemiştir:
«— Fransız Cumhurbaşkanı İle Başbakan ve Dışişleri Bakanı bizi samimi dosttuk ve nezaket havası İçinde kabul ettiler. Memleketimizde yaptığımı! gibi her iki meclis âzastyle de karşılıklı uzun görüşmelerde bulunduk. Bütün gezdiğimiz yerlerde mahallî halk mümesll-lerl bl'al hararetle karşıladı ve her yerin Türk oayraklariyle süslenmesi bizi çık mütehassis etti. Son söz olarak mliietlml-pin lâyık oldugiı bir şekilde biz mümessillerinin bu dost ve müttefik millet tarafından karşılanmış olduğunu İfade etmek İsterim.
Sonsuz teşekkürlerime gazeteniz vasıtasiy'e tercüman olmanızı benim ve arkadaşlarım adına rica ederim.»
Bir Yunan şilebinin tayfası isyan etmiş
Atina 9 (AP) - Yunan polisi, dün. Atinada isyan eden on beş tayfanın tevkif olunduklarına dair verilmiş olan raporu tekzip etmiştir
Bununla beraber. Deniz Ticaret Bakanlığı «Girit» adlı Yunan şileplerinden birinin tayfalarından on beşinin gemi yolda tken isyan etmiş olduklarını ve bunların tevkif edildiklerini bildirmektedir.
Bakanlığın İfadesine göre, tayfalar silâhlı eli İsyan ter-tibederek gemiyi Achangel'e götürmek amacında İdiler.
Şanghayda bir hâdise
Şanghay 8 (AA.) — İşlerine son verildiği için tazminat talep eden 60 kadar şahıs Şanğ-haydakl Amerikan konSöloslu-luğunu muhasara etmişlerdir. Konsoloslukta beşi kadın olnıak üzere 50 kişi bulunmaktadır*.
Konsolosluğu muhasara edenler Amerikân bahrlyesi tarafından tutulup deniz kuvvetlerinin nisanda hareketi üzerine yol verilen personelden ibarettir.
Başkonsolos resmi makamlardan yardını istemiştir.
Liihnam karıştıran ani bir idam
Ankara
vapuru
301 yolcu ile Batı Akdeniz seferine çıktı
Denizyolları kitresinin Ame-rikadan yeni selen «Ankara* vapuru dün saat 12 de Batı Akdeniz hattında İlk seterine çıkmıştır. Geminin bu İlk seferinde yolcu sayısı SOI olmakla beraber rıhtımda teşyle gelenlerin sayısı 2000 I geçiyordu. Bu
Fazla endişe
YENİ SABAllın başmakalesinde sık sık dış meselelerin gerginliği İleri sürülerek söz ve yazı hürriyetinin lıudutlanma-sının teklif edildiği bahis mevzuu edilerek şöyle denmektedir:
için kolayca İtilir bir tesir olmasa gerektir.
★
İktisadî tedbirlerin ifşaı VATAN ın başmakalesinde
Kestre şeker karaborsası
kendi
bir
lürlii harici
Demokrasi ve hürriyet memleketin her muhataralardan masun kaldığı bir zamanda yapılabilecekse bu hal hiç tahakkuk etmiyecek
bdyıaı auuu 1 t.’suu.uM. • -- ■
muazzam kalabal.k şimdiye ka- demektir. Fraıısızlar büyük Ih-tilâllerini, bütün Avrupa devletlerine karşı, harb ederek muhafaza ve müdafaa etmişlerdir. Fransa, İtalya gibi memleketler bugün dahilde kuvvetli muhaliflerle karşılaştıkları halde söz ve yazı hürriyetini yani demokrasiyi tahdidi akıllarından bile geçirmiyorlar Söz ve hareketlerimiz hariçten ne tesir yapar diye gözlerimizi hudutlarımızın dışına dikmek ve İç işlerimizi ona göre ayarlamağa çalışmak en tehlikeli ve hatalı bir yoldur kt bizi hiç bir zaman demokrasi ve hürriyete götürmez bilâkis
dar her hangi bir hatta sefere çıkan hiç bir geminin harekelinde görülmemiştir.
«Ankara» vapuruyla giden yolcular arasında Haydarpaşa lisesinden 17 kişilik bir öğrenci kafilesi de vardır. Bunlar Ital-yada tetkik gezintileri yapacaklardır. Bundan başka Atina büyük elçisi Ruşen Eşref Ün-aydın. Sinop Milletvekili Cevdet Kerim tncedayı, Filistin Uzlaştırma komisyonundaki Türk müşaviri Faruk Yenisay ve Ali Kılıç vardı.
• I
■ ■
(Itaş tarafı 1 ınoi »ahlfede)
Perşembe akşamı. Beyruttan tstanbula tekmil Arap âlemi İçin mühim olan bu haberi tel-graflamnk isledim Beyrut, fevkalâde bir siyasi gün yaşıyordu Sansür olduğundan telgrafımı gönderemediler.
Resmi makamların mümessillerinden. bu telgrafı çekmenin ne gibi mahzuru olabileceğini sordum: «Bu şerir, askeri mahkeme kararivle yok edilecektir! O zamana kadar sükûtu muhafazaya mecburuz» dediler.
Diplomatlar muhitinde de, hattâ vakaları soğukkanlı muhakeme etmei: Istiyen İş adamları arasında da: bir demokrasi memleket sayılan Lübnanda böyle bir neticeye ihtimal verilmemişti.
Fakat İddia tahakkuk etti:
Cuma sabahımın gazeteleri, süratli bir divanı harb kararly-le idam hükmü verildiğini ve kurşuna dizmek suretiyle infaz Olunduğunu bildirdiler.
İdam sabahı. Beyrut sokaklarında, gazete müvezzlierl. mutatlan fazla giırü'.tü koparıyorlardı Halk, birikmiş, muhtelif dillerdeki gazeteleri okuyordu. Herkes, partisinin noktal nazarına göre mütalâa yürütüyor: Kimi memnun, kimi mahzun...
Ayııı gün zarfında otomobile binerek Lübnaniarı katettlm Şama geldim Burada daha büyük bir heyecan ve teessürle karşılaştım. İdam edilen siyasî şahsiyetin,
den ziyade komşu memlekette sevildiğini farkettim çünkü bu adam, Suriye ittihadını İstiyordu.
Bu hristlyan lider, kırk yaşlarında bir hatipti. Hltier ve Mııssollnl’nin metodlarına bağlı bulnuyordu. îklncl umumî harb sırasında Faşistlere temayül gösterdiğinden, Lübnanda ban-namamış, cenubi Amerlkaya göçmek zorunda kalmıştı. Harb bitince memleketine döndü, fakat hükümetin, hattâ komşu hükümetlerin korkulu rüyası halini almıştı. Çünkü. Antolne Saade «Büyük Suriye» nln hudutlarını, Türkiye İle Mısır arasında koskoca saha olarak görüyordu. «Suriyeli» İle «Arab» in başka başka milletlerden olduğunu İddia ediyordu. Hangi dinden .mezhepten, ırktan olursa olsun, bütün bu bölgeler halkının birleşlp bir tek millet ve bir t,ek devlet teşkil etmelerin Sağlık veriyordu. Bittabi «bir tek reisin arkasında!»...
Antolne Saade'ye pek çoklan deli, fakat bir çoklan da veli diyorlardı. Bir rivayete göre, partisinde yüz bin kişi kadar toplanmıştı. Her halde, Lübnan dışında da ona bağlı kimseler vardı. Bunları ben şahsan tes-blt ettim. Taraftarlarının Iddla-alan: Hiç bir ecnebi memlekete dayanmadığı; kuvveti sırf vatandaşlarından aldığı İçin, beynelmilel çarpışmaların çok çetinleştiği şu devirlerde arkasız kalmış ve tekmelenmiş imiş.
Kendisine ve partisine bLr çok siyasi kötü kasltler atfetmişler.
Bitaraf olduğuna ve vaziyeti iyi bildiğine kani bulunduğum Suriyeli şahsiyetlere soruyorum:
— Antolne Saade atıcı, vurucu, kırım olmıyan bir nazarlye-ciydl. İnsanları, söylediği sözlerle harekete getirirdi ve kendine bağlardı. Onun Faşist usullerine benziyen usullerle büyük Suriye kurmak emeli pek çoklarının İşine gelmedi. Çünkü Lübnanlı hristiyanlar — velev pek küçük araz! üzerinde — Hristlyan ve müstakil bir Lüb-nanın yaşamasını istiyorlar, tki memleketin arazisinde de barı-n&nııyan Antolne Saade bir rivayete göre yalancı af ve vald-lerine kanarak teslim otdu. bir rivayete göçe de, çevrilip yakalandı ve feci Akıbetini buldu.
— Taraftarları İsyan edebl-iller mİ?
— Lübnanlı reisi, sevenler pek çoktur. Fakat partisi «tek lider» esasına dayanıyordu. »Lider hata etse bile yaptığı doğrudur!» kanaatini besliyorlardı. Yani, teşbihte hata olma?.: şimdi, Hitlerlzm Hltlerslz kalmış gibidir Bundan sonra, I T parti tüzüğü gereğince - ! Baade'nin partisini bir tek şef .
«*lr komite İdare edecek-|üa avımfI VWIVIJK;ere lttyın eaı. t r Bu komitenin derhal karı- leceklerl kuvvetle muhtemel gö-■ıklık çıkarabilmesi mümkün dilmektedir
mat Lübnanuı1 Bu arada’ beıwı„ rel> rnııa-Şfendıllflnden ve Diğer «bep- ( vinterinden Muhtar Acar'ın da terle karaması çok muhtemel-1 va.lt olacağı, harla kararname-âlr Memleket her halde büyük nln tasdike arzedldiğl haber ve-huzurîuzluk içinde. Bu ânl Ida- rlllyor. Muhtar Açar'ın Sinop ma ihtiyaç duyulması da onu valiliğine tâyin edileceğine mıı-B&slerlyor, hakkak nazariyle bakılmakla-
(Vâ - Nü) , dır.
İtfaiye telsiz telefonla cihazlandırılacak
Şehrimiz İtfaiyesinin telsiz telefonla teçhiz edilmesine karar verilmişti. Mubayaa edilecek yeni cihazların satın alınmadan evvel tecrübelerinin yapılması uygun görülmüştü. İtfaiyeye bu cihazları satacak firmalar numuneler vermişlerdir. İtfaiye teşkilâtı bu tecrübe cihazlarını kullanmağa başlamıştır.
Alâkalılar, İtfaiyenin telsiz telefonla teçhiz edilmesinin temin edeceği faydalardan bahsediyorlar. Ancak tecrübeler devam ettiğinden hangi firmanın tercih edileceği henüz belli değildir. Tecrübeler ağustos nihayetine kadar devam edecektir.
ltalyada kültür tetkikleri
İtalyan hükümetinin daveti üzerine Üniversite Talebe Birliğinden Tahlr (Jwe1lk İtalyan kültür ve lisanı üzerinde incelemeler yapmak üzere dün Ankara vapuru İle Napollye hareket etmiştir.
Büyük »ergi için vilâyetteki toDİantı
0 ekimde Sergi sarayında çılacak olan büyük sergiye şehrimizdeki resmi, yan resmi dairelerle hususi müesseseler de İştirak edeceklerdir.
Dün saat 11.39 da bu maksatla vilâyette veli doktor Lût-fl Kırdarın başkanlığında belediye ve vilâyetteki bütün daire müdürleriyle Denizyolları, Elektrik Tramvay işletme umum müdürlerinin ve diğer alâkalıların iştirakiyle bir toplantı yapılmıştır.
Toplantıda bütün dairelerin de sergiye İştirakleri kararlaştırılmıştır. Bu arada belediyenin şehre olan vazifeleri bu bunlar arasında şimdiye kadar başardıkları işler resim, grafik ve istatistiklerle ayrı bir pavl-yonda teşhir edilecektir. Her daire kendi mevzuunda hazırlıklar yapacak ve bir hafta sonra sergi komitesiyle temas ederek yapılacak işleri kararlaştıracaktır.
Kimler vali oluyor?
Valiler arasında değişiklikler yapılmakta olduğunu yazmıştık. J Şehrimizdeki vali muavlnie-— İrinden İhsan Ecenıfş ile belcdl-’ ye reis muavini Balt Koçak’ın da açılan valiliklere tâyin edl-
İşin içinde başka iş varmış!
zümreleri ınulehakkün
fertlerin zabunu kılar.
* Kaçakçılar
Bedii Faik TANdakl fıkrasında yabancı limanlara İşle- .
yen gemilerimizdeki kaçakçılık hükümetin ittihaz etliği iktl-sadî tedbirlerin vaktinden ev-j vel piyasaya yayılması ve bazı karaborsacıların geniş lmkân-lar temin etmesi meselesi ile mücadele edileceğine temas ctlilerek şöyle deniyor:
Hükümetin el koymak üzere : ulduğunu tahmin ettiğimiz bu ı mesele, yeni bir İş değildir. Nl-tekim Recep Poker hû!;ûxct'. , . zamanında da bazı ehemmiyet-I , II kararların ve bilhassa 7 eylül rJJJ]k ; kararlarının bazı kimselerce ......
, vaktinden evvel öğrenildiği, bu __________________ __________
yüzden kolayca ve havadan pa- 2000 tondur Bunun yarı; ra kazananlar bulunduğu uzun slna yâkln miktarı kesme «e. zaman ağızdan ağıza söylenmiş kerdlr. Bütün kahvelere, çay-durmuştu hanelere, gazinolara, pastaha-
HÜkûmet alacağı beklenilen nelere ve benzeri müesseselere sert ve ciddi tedbirlerle İkttsa- kesme şeker vermek Icabettlğl di bünyemiz İçin çok zararlı gibi ayrıca halka da bu cins olan ve zararı da umumiyetle şekerden vermek lâzım gelmek-halkın kesesine dokunan bu tedlr. Şehirdeki binlerce mües-halln önüne geçebilecek midir? sese ye ve halka 100 ton şeke-
vakalarına temas ederek şunları yazmaktadır:
Senelerden beri hiç de yabana atılmıyacak bir şeklide bu gibi vakaların tekerdir edegel-diğl düşünülürse, açık denizlere çıkan gemilerimizin kadrolarını sık bir elekten geçirmek mecburiyeti, kendiliğinden meydana çıkar. Belli kİ. nrtık nasıl alındığı hepimizin malûmu olan hüsnühal kâğıtlarının, liman tezkerelerinin gülünç çerçevesinden çıkarak, daha müşkülpesent olmamız şarttır. Bir delinin attığı taşı, kırk akıllının yerine koyamadığı hakikatini, bu mevzuda acı acı hatırlamamak kabil değildir.
Gemilerimizin gittikleri limanlarda bu gibi hallere sebebiyet vermelerinin, mahalli matbuata akisleri, bizim gibi kendini hiç tanılamamış bir
I
Ağaçlıda bir havagazı fabrikası kurulması düşünülüyor
Avıupada yaptığı bir tetkik gezisinden dönen Elektrik, tram vay ve Tünel umum müdürü İbrahim Kemal Baybora, dün. seyahati hakkında gazetecilere beyanatta bulunarak şunları söylemiştir:
— Avrupaya seyahatimizin iki maksadı vardı. Birisi Almarıya-da llnytten çıkarılan havagazıl-nın tatbikat şekillerini görmek, İkincisi de Stokholmda şehir münakalesi beynelmilel kongre; sİ İle Londrada havagazı bey-netmllet kongresinde idaremizi temsil etmekti.
’ Alnıanyada yaptığımız tetkik -lerde Lurgi ınüesseseslnln, lln-yit kömürünün tamamen 4000 kalorili havagaza tahvil ettiğini gördük.
Ayrıca bu gaz tstlhsal edilirken çıkacak tali maddelerden mayi haline getirilmiş gaz çıkarılmaktadır. 4000 kalorilik gaz bizim halen şehir İçinde ev ihtiyaçları için kullandığımız normal gaz glbldLr. Ayni tşl görmektedir. Mayi gaza gelince, bunlar beşer kiloluk çelik kaplara yerleştirilmek suretlle evlerde kullanılmaktadır. Meselâ bu kaplardan üç tanesi orta sarfiyat yapan bir evin takriben bir aylık havagazı ihtiyacını temin edebilmektedir. Bu sayede, meselâ, îstanbulda Adalar gibi havagazı şebekesinden uzak yor lere bu kaplar taşınarak havagazı İhtiyaçlarının temin edilmesi mümkündür. Mayi gaz ayni zamanda binek ve kamyon m öterlerinde mükemmelen kullanılmaktadır, Bir binek otomobilinin arkasına yerleştirilen çelik kap içindeki mayi gazlar 420 kilometre mesafe kat edilebilmektedir.
Lurgi müesaeseal bize bütün bunların tatbikatını gösterdiği gibi, havagazı İle çalışan büyük kazan ocaklarını da göstermiştir. Bunlara nazaran, büyük bir tadilât yapmadan, bizim sllâh-tarağa kazanları gibi kazanların havagazı İle ısıtılabileceği anlaşılmıştır. Bu nevi kazanlarda yapılan tadilât, kazanların İcabında yine kömürle çalışması imkânını da selbetmemektedlr. Yani kazanlar, hem havagazı I-le hem de kömürle çal ıştırı! m-lablllyorlar. Ancak, orada gördüklerimize ve Lurglnln blza verdiği izahata göre Linyitlerden çıkan 1000 kalorilik ga2in doğrudan doğruya Silâhtarağu-da kullanılması İdareli ve hesaplı olmıyacaktır. Fakat bunun hesaplı bir şekilde yapılabilmesini Lurgi miiessesesl gerek Al-manyada gerekse memleketimizde ve Linyit ocaklarının İşletme şartlarını tetkik etmek ü-zert mahallinde yapacağı İncelemeler neticesinde bize bildireceklerdir. Eğer Almanlar tetkik terinin neticesinde hakiKhten
mürü tasarruf edebilecektir. Eğer Almanlar Sll&htarağada linyitten tstlfade için hesaplı bir usul bulmaya muvaffak olamazlarsa o zaman elektrlkflkasyon için tutulacak yola daha kati olarak karar verilmiş bulunacaktır.
Londrada temas ettiğimiz bir gaz teknik müesseseslnde ise Lurgi usulünü tenkit ettiler, tn-gtllzlere nazaran Lurgi usulü İle linyitten çıkarılan gaz iktisadi olmıyacaktır. Almanlar noktal nazarlarını tafsilâtlı bir rapor İle bze bildirmişlerdir. Bunların tercümelerini yaptıktan sonra, kendi görüşlerimizi de ilâve ederek mensup olduğumuz makamlara arz edeceğiz.
Neticeler müsbet olduğu takdirde. Ağaçlıda kurulacak olan bir gaz fabrikası bütün şehrin havagazını temin edeceği gibi elektrik fabrikası da bu gazla çalışacaktır.*
Şıli ile ticaretimiz
Şillyle memleketimiz arasında ticari münasebet ufak çapta otmakla beraber devam etmektedir. Son olarak Biliden mühim miktarda nitrat ithal edilmiştir.
Deli katil
Karısını öldürdü, kadını da ağır yaraladı
bir
Menemende bir kişinin ölümü ve bir kişinin de ağır surette yaralanın as iyi e neticelenen bir cinayet olmuştur.
Menemende bağcılıkla İştigal eden Mustafa, bundan bir hafta evvel sinir buhranı geçirmeğe başlamıştır. Ev halkı Musta-faııın bu halinden korkmağa başlamıştır.
Muştala öğle üzeri evine gelmiş ve karısı Hatice İle sebepsiz münakaşaya başlamıştır. Kocasının esasen bir koç günden beri fazla asabi hallerle uğraştığını bilen Hatice, bu münakaşaya aldırmamış ve kocasını teskin etmeğe çalışmıştır.
Fakat bu sırada eline bir demir parçası geçiren Mustafa Hatlceye hücum etmiş ve başına bir kaç defa vurmak surett-le zavallı kadını cansız yere sermiştir.
Hâdiseyi müteakip elindeki demirle Menemen İçinde koşmağa başlıyan kaatil. Menemen dispanseri önünde rastladığı 55 yaşlarında Ayşa Okay'ın başına da şiddetli bir darbe savurmuş ve kadını ağır surette yaralamıştır.
Hâdiseye yetişen emniyet memurları kaatlll elindeki demirle yakalamış ve yaralı *--------*
Kilosunun 250 kuruşa satıldığı söyleniyor
Kesme şeker satıştan kaldırıldıktan sonra karaborsa faaliyete geçmiştir Bu cins şekerin kilosunun 259 kuruşa satıldığı söylenmektedir
Diğer taraftan şeker şirketi her ay İstanbul ihtiyacı İçin 100 ton kesme şt-ker verileceğini belediyeye bildirmiş ve tevziatın yapılmasını İstemiştir. Belediye, kesme şeker alacak mü, esseselerln ihtiyarlarını tesbtte ......başlamıştır. Fak3t bu çok kabir vaziyet meydana ge-^T.16”0 tlrm,5Ur
bu ı istanbulda aylık şeker sarfi-
Londra 8 (Nafeb) — Harbden sonra Finlandiya tarafından Sovyet Rusyaya zorla kiralanmış olan «Porkkala» bölgesinden ilk defa geçen bir İngiliz muhabiri bu hususta gazetesine gayet enteresan malûmat göndermiştir, Daily Mail gazetesinin tanınmış muhabirlerinden Oordon Young bu hususta şunları bildirmiştir :
«Porkkala bölgesinden şimdiye kadar hiçbir yabancı muhabirin geçmesine Sovyetler müsaade vermemişlerdi, tik olarak bu müsaade bana verildi. Ruslar tarafından kiralanmış olan bu bölge hakkında tsveçte bir sürü haberler dolaşmaktadır. Burada Rusların roket üsleri kurdukları, denizaltı tezgâhları inşa ettikleri söylenmektedir. Ben bu bölgeden geçmiş olmama rağmen pek fazla bir şey görmeme inik ân olmadı Buna da sebep Fin topraklarından Porkkala hududuna girer girmez bütün kompartımanların pencerelerine takılmış olan «demir perdeler» olmuştur.
Hususl surette bu bölgeden geçecek trenlerin pencereleri için yapılmış olan bu demir ke-penkler dışarıdan İçeriye havanın sızmasına bile mâni olmaktadır. Ayrıca bu bölgede trenlerin biitün yük vagonları da mühürlenmektedlr. Diğer taraftan bu bölgeden transit o-lûrak geçen Fin trenlerinden hiçbiri, ne olursa olsun, dtıra-mamaktadırlar. öğrendiğime göre geçenlerde transit trenlerinden birinde yangın çıkmış, fakat tren duranıamıştır. Yolcu lar bağıra bağıra yangını sön-sürmeğe çalışmışlar vc ancak Porkkala sahasından çıkıldıktan sonra kendilerini dar telâş dışarıya atmışlardır.»
Daily Mail muhabirinin İlâve etliğine göre, Finlandiya bu bölgeyi Rusyaya 10.000 sterlin-go kiralamıştır. Rusya her seno Finlandiyaya verdiği bu parayı transit geçen Fin trenlerinden aldığı «geçiş hakkı» İle fazlasly-le telâfi etmektedir. Porkkala Helslnklye 32 kilometre mesafede bulunmasına rağmen Fin başkentinde kimse bu Rus bölgesinde neler cereyan ettiğini bilmemektedir.
Atlantik Paktı
Cezair
ve
Washlnglon 8 (AA) — Kuzey Afrlkada kurtuluş komitesi sekreteri El Abed Bouhafa Trumana bir mektup göndererek Cezayirin Atlantik Paktına ithaline İtiraz etmiştir.
Abed Bouhafa, Trumandan Cezayirdekt Fransız m üs t emle-. ke rejimi sona erlnclye '
Seçim kanunu
Baro başkanı Haşım Refet Hakarar’ın bir cevabı
yeni tet-edllen Barosu
Hükümetin hazırladığı Seçim Kanunu Tasarısını kik etmek üzere teşkil komisyona İstanbul
başkanı Hâgim Refet Hakarar'ın seçildiği malûmdur.
D P. El Başkanı Esat Çağa C. H. p. teşkilatında müteaddit defa vazife alan baro reisinin bitaraf kalamıyacağını iler! sürerek bu vazifeden istifa etmesini istemektedir.
Bu hususta baro bşakanı H R Ha karar şu cevabı vermiştir;
»— time mensup her İnsan gibi benim de hayatta üstüme aldığım resmi veya hususi her hangi vazifede yeğine ilham kaynağım vicdanimdir. Bununla beraber yaklaşan tatilde tedavi ve İstirahat İçin Avrupaya gitmem esasen mukarrer ve zaruri bulunduğundan ilmi komisyon çalışmaları gecikirse bu sebepten dolayı zaten komisyon çalışmalarına İştirak edemlye-ceğlm.»
Kartal - Yalova arasında araba vapuru seferleri
Verilen malûmata göre şehir hatları İşletmesi tarafından ü-zerlnde çalışılan Kartal - Yalova araba vapuru seferleri 15 temmuzdan İtibaren işletmeye açılacaktır.
Bu hatta «ÇnMak* vapuru çalışacaktır.
Diğer taraftan 'üeıılköy Beykoz hattının hazırlıkları ilerlemektedir
da
Deniz Müzesi
Dolmabahçe camisinde Deniz müzesi açılırken, müzenin burada muvakkaten yerleştirileceği söylenmiş ve bunun İçin müstakil bir binanın İnşa olunacağı İlâve edilmişti. Sonra bundan vazgeçilmiştir. Çünkü müze için yeni b«r bina inşası büyük masraflara yol açacaktır. Bu sebepte Deniz müzesi şimdiki yerinde daimi surette kalacağından müze müdürlüğü, hâlen Kasımpatımda bulunan ınüze eşyasını da Dolmabahçe-ye nakletmeğe karar vermiştir. Bu müzeye, camiden maada cami ite Tekel binasının arasında butunun bir garaj ve kayıkhane de İlâve edilmiştir. Hâlen Kasımpaşada bulunan büyük kadırga ile diğer eşyalar buraya nakledilecekti!.
| Turizm ve otomobil kurı»-mu ile motörlii kara nakil vasıtaları sahipleri derneği müştereken, gecen pazar 1 giinü Vcliefendi çayırında motosiklet ve otomobil yarışları tertip etmişler, fakat yarıda kalmış. Turing kulübün gazetelerde çıkan tebliğini okudum, şaştım.
Yarışları biiyük bir heyecanla çok yakından görmek istiyen kesif halk kitlesinin sahaya girmesi ve yolun gittikçe daralması yüzünden, devamı halinde feci kazalara sebebiyet vermesi gözü* nünde tutularak varışın yarıda bırakılmasına karar verildiğini bildiriyor.
Bizde motosiklet, otomobil yarışını aklım almadı, doğrusu. Meselâ kayık yarışlarında derece almak şeref! kürek, yelken, dümen başındaki İnsanlara râcidir. Fakat at yarışında kazanan hayvandır, binicinin adına kimse ehemmiyet vermez. Havyanlar da cins itıbarile yetiştikleri memleketin etiketini taşırlar. Hayvan yetiştiren bir memleket olduğumuz için at yarışları, bizde at neslinin ıslahını teşvik gayesile tertip edilir.
Kanaatimce, motosiklet ve otomobil yarışlarında gaye ancak fabrika reklâmından ibarettir. Bu yarışlarda derece almanın asıl mükâfatı sürücüye de. altındaki a-rahaya da râcl değil, doğrudan doğruya o arabanın ve tekerlek lâstiklerinin üstündeki fabrika firmasına aittir. Bunlarda derece alan sürücü. zoraki bir alkış iltifatı ve üç beş kuruş para mükâfatı kazanırsa da, asıl aslan payı fabrikanındır.
Biz hangi motosiklet veya otobüs fah-ikaınızın şöhretini kimlere duyurmağa çalışıyoruz acaba’
Kaldı ki bizler. dövizlerimizi eriterek dışarıdan gelen motosikletlerin, otomobillerin süratinden canı yanan insanlarız.
Ne ise. haydi bu yarışları da bir spor zevki diye kaimi edelim, fakat kesif lıalk kütlelerinin otomobil, motosik-. let yarışına koşuşmalarının, sahaya kadar girmelerinin sebebi ne ola?
Şehir içinde gece gündiiı bu yarışların envaını ve fâ-(-ia sahnelerim seyretmiyor muyuz? Caddelerde otomobillerin, otobüslerin, kamyonların. motosikletlerin mil temadiyen birhırlcrivle (hr-pışmalan, elektrik direklerI-Ic toslaşmalar», kaldırımlara çıkıp dükkânların içine d.,*l-ınaları, yaya yolculara saldırıp her gün hlr kac vatandaşı tekerlek altında ezmeleri: şehir dışında hendeklere yuvarlanarak, köprülerden uçarak ölümlere, sakatlanmalara sebebiyet vermeleri hep o silrnt varışından, o kara sevdadan ileri gelmiyor mu?
Kendi kendime bunları dü şünerek Veli Efendi çayırındaki seyirci tehacümüne hrıy ret ediyordum, meğerse irin içinde başka iş armış. Motosiklet, otomobil varışlarında da at koşularında olduğu gibi ganyan, ikili, iiçlü, bilmem neli bahsi müşterek^ oyunları tertip edilmiş, vâııl turna da kumar karışmış, meraklılar seyir için değil, ovun için oraya koşuşmuşlar.
Hey Allahım, nedir bu kumar merakı? Bezirganın varası tükenirce eski defterleri yoklarmış; biz de geçim sıkıntısı İçinde kıvandıkça işi talihe havale (dip -umara saldırıyoruz galiba!
CentRl Refik
Created by free version of 2PDF
Üzüm ve incir ihracı serbest
îzmtr kuru rtıeyva İhracatçı birlikleri idare kurulu, birlik
Yeni tip ekmek
Yeni tip ekmekler halikındaki kararnamenin bir müddet sonra yayınlanacağı söylenmektedir. Yeni ekmeklerin ancak ramazandan sonra yapılıp satılmasının Artkaradakl alâka-lılarca uygun görüldüğü İlâve ediliyor Bu hesaba göre yeni kararname önümüzdeki ayın haçına doğru tatbik edilecektir.
• lerlnln neticesinde haklYaten le yakalamış ve yaralı Ayşeyl ke rejimi sona erlnclye kadar' binasında toplanarak t»49 yılı
1 müspet bir teklifte bulunabilir- tedavi İçin İzmir Memleket burunun AtlantLk Paktına it- ' incir ve uzum mahsullerinin as-
• 1er İse memleketimiz yalnız ts- hastanesine sevkolmlştir. Ayşe- halinin başka bir tarihe bira- gari İhraç llatl lesbit edllnıe-
’ tanbul tslhlâkatından 2fio - 300 ııln yarası ağır ve hayatı tchll- kılmasını talep etmesini İste- ' den serbes olarak İhraç edli-
I bin ton senevi Zonguldak kö-[kededtr. (inektedir, jraesim kararlaştırmışlardır.
imeslul kararlaştırmışlardır.
212 Yahudi daha Filistine gitti
«Buntaş motörü dilo 213 Yahudi muhaciriyle Haytaya hareket elıııl 5 tir.
Sahıfe 4
Pendikleki kız izcilerin kampı bugün bitiyor Nöbetçilerin kalın sopalarından kim korkmaz — Kampın en mühim siması — Aşçı başı şerefine gösterilen kabadayı oyunu
Pendikte lıcî katarın kampı; yemek tevil ediliyor, aşağıda: • dinlen:
Şehrin sıcağından kaçan büyük bir kalabalıkla birlikte vapurdan Haydarpaşa nhlımma çıkıyoruz. Banlivö tireni istim üzerinde gann geniş parkesi bir anda karışıyor Konuşanlar, bir birine seslenenler ellerinde çantalar ve torbalarla katarın siyah vagonlarında kayboluyorlar. Alârm İşareti -ilmiş bir kıta çevikliği İle bir anda o büyük kalabalıktan eser kalmadı. Katar tekelliifsûı. merasimsiz düdük ve kampar.s. çalınmadan hareket etti. Biz on be? gazeteci. Pendikleki Kaz okullarının İzci kampına gdiyorua. Tren dumanlarını savura savura ve yolcularım lndlre indlre nihayet Pendiğe ulaştı. Buradaki çamlık sahası bir kamp sitesi haltal almış. Bir yanda Kızılay’ın İlk okullar kampı var Diğer tarafta, davetli olduğumuz kız izcilerin bulunduğu sahada sıra sıra çadırlar uzanıyor. Boş bir düzlüğe kapı vazifesi görsün diye İki direk dikilmiş. Bunların önünde ellerinde sopalarla iki kız İzci nöbet bekliyor.
İzciler denize inmişler. Neşeli ■esleri ve kahkahaları bize kadar geliyor. Büyük bir çanun gölgeliğinde terimizi kurutuyoruz. Gayet lallı bir rüzgâr esiyor. İşte çocuklar geliyorlar.
Sıra olmuşlar, ellerinde mayoları şarkı soy Uy erek yaklaşıyorlar. Kamp müdürü öğretmen Ziya Samanlı onları takip ediyor.
Şehrimizdeki kız liseleriyle orta okullar öğrencilerinden mürekkep 54 kişilik grup bl: hattadır burada kamp yapıyor Çocukların hepsi güneşten yanmış Fakat neşelerine diyecek yok. Yanımızdan geçip çadırlarına dağıldılar.
öğle yemeği
Karavanalar, sahanlar, kaşık ve çatallar hazırlandı. İri vücutlu aşçı başı, elinde kepçesi-ie yemek kazanlarının el rafında dolaşıyor.
Burada en mühim İnsin, en şayanı hürmet zat bu aşçı başıdır. Pek ucuza malettiği nefis yemekleriyle bütün öğretmenlerin ve çocukların sevgisini sazanmış. KahvalU İle beraber öğle ve akşam yemekleri 117 ilâ 120 kuruşa çıkıyormuş. Her gıuı, bize ikram eclildgl gibi yemek veriliyorsa aşçı başının rnelıa-ret ve dirayetini bugünkü pahalılık karşısında bir mucize talâk kİ etmemek mümkün değildir.
Yoğurtlu kabak dalması, börek, salata ve kompostodan İbaret yemek karavanaları iki büyük daire teşkil eden öğrencilerin ortasına taşındı. Bütün işler «ıra İte çocuklar tarafından görülüyor. Yemeklerin taksimi pek kısa sürdü. Hafif rüzgâra rağmen her tarafı kavuran öğle ocağına kimsenin aldırdığı yok. Açık havanın ve denizin verdiği lştlha Ue tabaklar süratle boyalıyor Ancak yemeğin ortasına doğru konuşmağa sıra geldi. Ye
ııdan iki enstantane ; Yukarıda Öğrenciler çadırları önünde yortar.
mek sonunda bir öğrenci, arkadaşlarından yedikleri şeylerin İyi olup olmadığını sordu. Herkes memnuniyetini bildirdi. Bu nun üzerine hep bir ağızdan:
— Ya ya ya — şa şa şa — aşçı başı çok yaşat Aşçı, haşıya maşallah, zengin olur inşattan!
Diye bağırdılar. Aşçı başı kep çeslnl tatlı tatlı salliyarak hayranlarını selâmladı.
mükemmel bir istirahat
Yaz sıcaklarında derslerden ve imtihanlardan yorulan bu çocuklar için çamların ve zeytin ağaçlarının gölgelediği hu tenha deniz kenarı bulunmaz bir istirahat ve eğlence yeri olmuş. Gri İzci gömlekleri re lâcivert etekleriyle 13 ile 18 yaş arasında bulunan bu genç kızlar bugün şehre dönecek" ^r. Bundan cidden üzüntü duyuyorlar. Kampın uzatılması için yap tıkları müracaat, tesbit edilen program yüzünden netice vermiyor. Çünkü aynı yerde 155 kişilik erkek İzcilerin kanıyı baş-lıyacak.
★
İzcilerin en küçüğü 13 yaşındaki Hevdeğer Dökme r’e geceleri çadırda yatmaktan kork'.ıp korkmadığını sordum.
— Büyük arkadaşlarımız sabaha kadar nöbet beklivuriur. İlk gece kediler bizi korkutmuştu. Fakat artık kediler şöyle dur sun köpekten, hattâ hırsızdan bile korkmuyorum, dedi.
Arkadaşları onu tasdik ettı’er. Onlara göre nöbetçilerin iri sopalarından çekinmeyen hiç bir şey yoktur.
Yemekten sonra geniş bir göl gelikle toplandık Çocuklar, Allan Kantürk tarafından çalınan akordeonun tatlı havalarlyîe muhtelif mahalli oyunlar oynadılar. Bir kabadayı oyunu var ki hepsi en çok bunu seviyor. Oyunlar bitti. Herkes çadırına çekildi Nöbetçiler İri sopaiariyle dolaşmağa başladılar İki saat sonra izciler tatbikata çıkacaklar.
Bu kampta temizlik, İntizam ve bilhassa disiplinin mükemmeliyeti kimsenin gözünden kaç mıyor. Yanık yüzlü kızlar sıhhat. neşe ve kampın kendilerine kazandırdığı büyük cesaretle bugün şehre, evlerine donuyorlar. Hepsi bu bir haftayı hayatlarının unutulnuyacak bir devresi olarak daima hatırlıyacak-larını tekrarlıyorlar
Sadettin Gökçe pınar
Anma töreni Dâhi bestekâr SEVK! BEY’m ölümünün 59 uncu dönıım yılına rastlıyan 16 temmuz cumartesi günü saat 17 de Nak-kas'dakl (Kuzguncuk) mezarında anma töreni yapılacaktır.
Köprüden vapur : 16,15
Öldükten 14 sene sonra dirilen adam!
Kapurtala mihracesi 19 yaşında ölmüş, 33 yaşında tekrar dirilmişti!
■ • • • ■----------
İstanhulu 2 defa ziyaret etmiş olan mihraee 6 sene evvel Tiirh gazetecilerini kendisi ağırlamıştı
Kapurtalâ mihracesi
türmüşler. Mihrace 14 sene bunların yanında kalmış Sonra aklı başına gelmiş. 14 sene evvelki vakaları birer birer lıatır-lamış ve yukarıda söylediğimiz gibi kendisinin mihrace oldn-ğunu İspat ederek tahta olurmuş
Kapurtala
Kaportala 380 bin nüfusla küçük bir prensliktir. Başşehrinin nüfusu 20 bindir. Mihrace. Haydar Abad Nizami gibi büyük sini bulur. Mihrace çok zengin sayılamaz. Mamafih gene serveti bir kaç milyon İngiliz Ihasım bulur. Mahrace çok zengin olmamakla beraber dünyanın en mükemmel elmaslarına maliktir Bunların kıymet! çok büyüktür
İkinci defa dünyaya çelen mihrace İlk iş olarak kendisine mükemmel bir saray yaptırmış, eski sarayı müze ve hazine haline getirmiştir. Sarayda müteaddit cariye! er ve bir kaç zevce vardı. Mihrace bir kaç sene evvel Nlna Grosop adında 20 yaşında bir Çekoslovakyalı kızla evlenmişti.
Saray hayatı
Jagajit Slngh sarayında m amile Avrupai bîr hayat
şardı 1943 senesinde Hlndlstaaı ziyaret eden Türk gazetecilerini kabul ederek şereflerine bir ziyafet vermişti, hepstle ayrı aynı görüşmüştü. Mihrace Fran-sızcayı pek iyi bilir. Çocukları da mükemmel Fransızcı görüşürler. Yemekten evvel viski, yemeklerde şarap, şampanya 1-çliir.
Türk gazetecilerinin anlattıklarına göre mihracenin biri Fransız, biri İstanbul'da staj görmüş Hintli olmak özere iki ahçı baçısı vardı. Yemekler, baharatsız ve bildiğimiz tarzda pişirilirdi. Gazeteciler burada yedikleri kuşbaşı etil bir plânn lezzetini anlata anlata bitire-m em İşlerdi.
tstanbulu iki defa ziyaret ct-mLş olan mihrace gazetecilere sarayı kendisi gezdirmiş, yemek te zemin ve zamana muvafık bir nutuk söylemişti.
taya-
Ingiltere yeni tah-ditlerehazırlanıyor
Dolar sıkıntısının âkisleri — Sir Cripps’in demeci hakkında mütalâalar
Birkaç gün evvel gelen telgraflar Kaportala nılhraces inin Butnbayda hayata gözlerini kapadığını haber verdi Mihracenin öliimu ile Avrupa, bilhassa Fransa çok tanınmış bir 'şahsiyeti kaybetti. Kaportala mihracesi ömrünün yanandan fazlasını Fransuda geçirmiştir. Fransayı, bil'tassa Fransanm eğlence yerlerini sc verdi. Gençliğinde buralardan ay olmadığı gibi yaşı ilerledik ;çn sonra da Fransız su şehirlerinde, plâjlannds, cote d’Azure’de sık sık görünürdü. Burada elmasları, bilhassa zümrütleri ile çok maruftu. Fransuda kendisine «Zümrüt kıralı» rdı verilmişti. Daima herkes gibi gezmekle berauer bazı akşamlım Hint milli laya-fetlnl giyer, elmaslarını tıkar, gözler zam aştıracak bir hal n-lırdı. Bilhassa ka duılar bu elmaslara gıpta He bakarlardı. Fransız
eğlence yerlerinin bu (anımuış siması, ölümü İle büyük bir boştuk bırakacaktır.
ikinci ölüm
Kaportala mihracesi Jagajit Slngh 77 yaşında ölmüştür. Bu kendisinin İkinci ölümüdür. Bundan evvel bir defa ölmüş, 14 sene ölü kaldıktan sonra dirilin işti. Bir İsviçre gazetesi mı garip hâdiseyi şu suretle anlatıyor.
Jagjlt slngh 1877 de. beş yaşında iken tahta çıkmıştı. 19 yaşında İken hastalandı ve b’i-lün ihtimamlara rağmen jyıle-seraiyerek oldu. Mihrace Slgh dinine mensuptu. Bu din" mensup olanların, öldükleri zaman, cesetleri yakılır. Ölüm hidi.svsi üzerine Jagajit Singh'in cesedini yakmak İçin tertibat alındı Meydana odunlar yığıldı, mihraceye sade bir elbise giydirilerek buraya getirildi, odvr.larm yanma kondu. Ateşi yakac.ıü o-lanlaı derhal faaliyete geçtiler, odunlar tutuşturuldu.
Bu sırada ortalık blıdenbire karıştı, müthiş bir yağmur boşandı Bir taraftan da birbirini müteakip yıldırımlar düşüyordu. Meydanda toplanmış □lan halk ve cesedi yakacak olanlar kaçmağa ve bir yere sığınmağa mecbur oldular
Bir kaç saat sonra fırtına bükün bulduğu zaman gelenler mihracenin cesedini bulamadılar. Araştırmalar hiç bir netice vermed Yağmurun tesirile akcş sönmüştü, Odunlar yanmadığına göre mihracenin cesedinin bırakıldığı yerde bulunması lâ Zımdı. Halbuki mihrace ortada yoktu. Ceset ne olmuştu.’...
Bir çok rivayetler dolaş’ı Ek-serlyet Jagajit Singh'in göklere uçtuğunu kabul etti. Mesele bu I suretle kapandı.
14 sene sonra...
Aradan 14 sene geçtik tası son ra mihrace meydana çıktı. îp tida kendisine İnanmak istemediler, «Ona benziyen biridir* dediler. Fakat o 14 sene evveline alt vakaları en küçük teteiıita-Lllc anlatınca ve yakınlarından bir çoğu bu adamın hakiki mih-' raca olduğunu söyleyince 13 değişti
Anlaşıldığına göre mihrace ölmemiş, bir nevi letarlı İmli ı geçiriyormuş. Şiddetli yağ.nur [altında kendisine gelmiş ve kül-
karak, yağmurdan korunma,: 1-çln koşmağa başlamış. Bu sırada büyük bir araba İçinde geçmekte olan misyonerler acıdıkları bu adamı yanlarına almışlar. Adam, geçirdiği hastalığın tesir İle her şeyi unutmuş Kendisinin kim olduğunu, □ gıtne kader geçen vakaları hatırlayamıyorum!}. Papaztar bu yarı meczubu kendileriie birlikte tö-
Londra 8 (AF.) — Bir Btafford Cripps’in dolar krizine dair olan beyanatını. İngiliz sokak adamı sigara gibi vesLkaya tâbi şeyler için kuyruk yapmak suretinde tefsir ediyor
Ticaret odası mütehassıslarının kanaatine göre, dolar İle mübayaa İmkânı azaldıktan sonra, tütün sahasında hâsıl olan açık, sterlin Ue ödenen Türk tütününü satın almak suretiyle kapatılacaktır.
İlk beş ay içerisinde Türkiye-den alman tütünün Üç misli, Amerika ve Kanadadan alınmıştı
İngiliz otomobil sahipleri de.j benzin istihkaklarında bir kısıntı yapılacağını tahmin etmektedirler. Şimdilik ayda doksan mil yapmıya kâfi gelen ben zlne, yaz aylan İçin % 50 zam yapılmıştı ve bu durum kasıma kadar devam edecektir. Fakat bu aydan sonra, bir çok otomobil sahipleri, büyük bir miktarda kısıntı yapılacağını veya zevk İçin otomobil gezintilerine tamamen son verileceğin! tahmin ediyorlar.
Hoffman’ın demeci
Washlngton 8 (AA.) — Basma verdiği bir demeçte Paul Hoffman, tngilterenin gelecek sene Amerlkadan yapacağı İthalâtın 250 milyon dolar azaltmak durumuna düşebileceğin) söylemiş ve Sterllng'ln muhtemel olarak kıymetten düşürülmesini. tesirlerinden endişe duyulacak münebbih bir İlâca ben zetmlştlr. Hoffman Avrupa iktisadi İşbirliğinin, İhracatına pazar bulmak İçin tnglltereye her türlü mümkün yardımı yap mağa hazır olduğunu ilâve etmiş ve Avrupa mallarının Birleşik Amerika pazarlarında mahreç bulması imkânlarının incelendiğini söyllyerek demiştir ki:
— Bu İncelemelerden elde e-dllen ilk netice şudur. Avrupa mamulleri Amerikan pazarların da geniş bir mahreç bulabilir.»
Washlngton 8 (AA..) — Hoffman Büyük Brltanyanın dünya dolar sahalarında ihtiyaçları İçin 1.600.000.000 dolar sarfet-mek tasavvurunda bulunduğunu, fakat şimdiki krizden dolayı bu miktarın 1.150.000.000 dolara İndirilmesinin mümkün olduğunu bildirmiştir. Hoffman, bu 450.000.000 dolarlık kesintinin doğuracağı zararın en aşağı 250
milyonunun Amerika Birleşik devletleri ve bakiyesinin de diğer dolar memleketleri tarafından karşılanacağını söylemiştir. Hoffman. «Ingillzler İhtiyaçtan otan miktardan daha az yardımla İdare etmek zorundadırlar» demiştir.
Hoffmanm tahmin ettiğine gö re. Büyük Britanya, Amerikan pazarlarına elle işlenmiş deri mamulleri ve dantel gibi mallar arzcdecektlr ve bu kabil mallar için Amerlkada rakipsizdir İncelenen bir teklif
Londra 8 (A.A.t — Vaşlntrton-dan bildirildiğine göre. Amerikan Dışişleri Bakanlığı dolar açığını örtmeğe matuf bir İngiliz teklifini incelemektedir. Teklif şudur: Birleşik Amerika Sterlin bölgelerinden stratejik malzeme mübayaasını arttırmalıdır Bu, Amerikan mübayaalannın yekû nunda bir artışı tazammun et-miyecektlr, fakat Birleşik A-merlkanın bu kabil malzeme i-ç!n sarfetmek istediği dolarlar şimdi îngiltereye gelecekten daha faydalı olacaktır.
Amerikan ticaret bakanının demeci
Londra 8 (APi — Ingiliz ticaret odası başkanı Harold Wilson. dün, dünya ticaretine engel olan duvarları yıkmanın artık zamanı gelmiştir, demiştir. Wllson. Avam Kamarasında, «İngiliz hükümetinin bu İstikamette fiilen İlerlemesi lüzumunu* belirtmiştir.
Avrupa İktisadi İşbirliği Teşkilâtına âza olan devletler tarafından bu engelleri kaldırmak ve bilhassa lisans alma mecburiyetine son vermek için teşebbüsler yapılmış bulunulmaktadır, Wttson, İngiliz ticaret görüşünü şu şekilde İfade etmiştir;
1 — İngillzler. dolar ve al sarfını mucip olacak şekilde ticaret anlaşmaları yapamazlar ve bu dolar sarfına mâni olmak İçin konmuş bulunan tahditlerin kaldırılmasını düşünemezler.
2 — İngiliz hükümeti. İhracat kaygusu İle memlekette istimali tahdide tâbi tutulmuş olan emtianın. memlekette serbesce satılmasına ve bu satışın diğer devletler tarafından kayıtsız şartsız yapılmasına müsaade edemez.
Created by free version of 2PDF
Mihrace, mihracenin saran ve misafirler dairesi
Havacılığa hevesli olan gençlere
Millî Savunma Bakanlığından :
Eskişehir Hava Okuluna ortaokul mezunu gedikli erbaş adayı alınacaktır
istekliler 15/Hazlran 949 gününden İtibaren 30 Temmu2 949 gününe kadar askerlik şubelerine müracaat etmelidirler.
Kabul şartlan:
1 — Irk ve mezhep gözetmeksizin Türk vatandaşı almak.
2 — Evli olmamak.
3 — Sıhhi durumu askerlik hizmetine müsait ulmak.
4 — Resmî veya hususî orta okulların üçüncü sınıfını kanaat
mak. ta okul imtihanını vermiş ol-
5 — Yaşı 15 Ue 20 arasında ö
notu Ue bitirmiş veya Devlet orulunmak. (8809)
Gaziantep Vaiiliğinden:
Gaziantepte yaptırılacak 123527 lira 33 kuruş keşif bedelli ilkokul İnşaatı 25 gün süre İle ve kapalı zarf usulü Ue eksiltmeye çıkarılmıştır.
Eksiltme ve sözleşme şartnameleriyle proje vesalr evrakı her gün 11 daimî komisyon kaleminde görülebilir.
Geçici teminat miktan 7426 lira 37 kuruş olup ihalesi 22/tem-muz 949 tarihine rastlıyan cuma günü saat 16 da vilâyet makamında yapılacaktır.
Eksiltmeye İştirak edecekler, gerek kanımda gösterilen ve gerekse şartnamede yazılı bulunan vesika ve taahhüt varakasını İbraz edeceklerdir.
İsliyenlere kanunun 5 ci maddesine tevfikan şartname ve proıelerin örneği 25 lira b^ie le verilebilir,_______£340
Ankara Sular İdaresinden
TEŞEKKÜR |
Kardeşim Fatma Benhürün mıılılm hastalığını zamanında teşhis ederek çok muvaffakı-; yelli tedavi neticesinde hayata tekrar kavuşturan Guraba hastanı İnin kıymetli Ordinaryüs profesörü Mr Frank ile Koğuş veti doçent Hıfzı Bakım Röntgenci Dr. Hans ve hastanede yattığı müddet zarfında yakın ilgi candan şefkat ve ihtimamlarını esirgemeyen Dr. İbrahim Karak imseli. Türkân Ülgen. Hatice fikren. İbrahim Zeytinoglu, Zihni Kavrut ve| Dündar Kutluya alenen teşekkürümün iblâğına gazetenizin delaletierlni rica ederim.
Kardeşi
İli SREV BI NTIÜR
IO/V MECMUAM
4 cû ray ısı »jsl ı •Ur cüttllik ve ırnç'iUıkte UOjUK fi3CUu.> ile çıktı.
35 .kuruş.
Çıkaran: Al'.İF BULAT
KİTABEYİ
İİMia»lİiM»!«
Be-,tkUH Halkevinden: PraUfc A İt «iıın Ticaret Ki ..ularının » uncu öjıctlm ılcırrsı Kunıule açılmıştır. Dersler- Tlccıırt aritmetiği' ticari muhaberat daktilo ncsrlyal. mali 1*11-giltı lirtrnıdertlr A- u «İtlilerin ka-
rata., narı.
1 — Aklaş motörevi için mevcut numunesine uygun bir adet santrifüj tulumba satın alınacaktır.
2. — Tulumba mevcut dizel motörüne akupie edilecek ve devri 1000/1200 den fazla olnuyacaktır.
3. — Bu İş için fazla izahat almak Istiyenlerin 15/7/349 gününe kadar Sular İdaresine yazı He başvurmaları İlân olunur. Ankara Sular İdaresinden :
1 — Çankaya motörevine bir adet santrifüj pompa İle bir adet devir çoğaltma dişlisi satın alınacaktır.
2. — Dişil 150 P S. İlk ve 750 devirli bir dizel motörüne a-kayle edilecek ve 300 de vidi bir pompayı normal olarak daima çatıştıracaktır.
3. — Bu İş İçin fazla İzahat almak Istiyenlerin 15/7'949
gününe kadar Sular İdaresine yazı İle başvurmaları İlân olunur 9768
Milli Eğitim Basımevi Müdürlüğünden
Basımevimlz için açık eksiltme ile *200» kile Ofset Siyah boya satın alınacaktır. Ofset Siyah boyanın bir kilosunun muhammen bedeU «70(1» kuruş, % 1,5 muvakkat pey akçesi «105" liradır Eksiltme 16/VIl 1949 cumartesi •rtiniı saat «il» de Basımevlnıirin Avasofyadakî Merkez binasında yapılacaktır.
İsteklilerin vazııı gün ve saatte komisyona başvurmalan I şartname brrlclki» nlutak Müdürlükten İstenilir ü*ii8)
--- juaıı jHiuutı mıeınıştır.
K. J
ır
| Tarihten Sahifeler j
Yüz beş sene evvel Ssrayburnundan Orta-köye kadar bir gezinti
Atom
bombası
ounyada H:;
1844 senesiude Yıldızdaki kasırlar
— 13 —
19. asrın taşla" nda Beşikteş-tan Ortaköye doğru sahilde, dükkânlar, orta halli halkın evleriyle bazı rical valıları vardı.
Beşiktşata Barbaıos Hayred-dln paşa türbesinden evvel gelen saha odur meydanı idi. Türbeden sonra bugün de olduğu gibi kuyumcu marangoz, kalafatçı diıkkâtı ve mağazaları bulunuyordu.
1820 - 1821 yıllan sırasında bu semtte Çifllk kethüdası elendi. yorgancı H-cı Haliz, leşçi esnafından Hacı Ramazan, yağlıkçı İbiş otururlardı.
Hacı tbişin yalısının alt tarafında Sefal zade Ahmet efendi yalısı gelir ve bundan sonra meşhur Halet efendinin yalısı bulunurdu. [1]
Arabacıbaşı karın. Serçuhadarı hazret! şehrlyân oğlu Mahmut bey, Anapa valirl Hüseyin paşa halilesi. Abdullah ağa. Yegân İbrahim aga, Valde kethüdası Yusuf aga zade Sadık bey. Tatarcık zade Abdullah Molla zade Ahmet efendi Elhac Mehmet paşa halilesi yabTan sarasiyle bu sahilde idiler. Mehmet paşa halilesi yalısından sonra Kılıç Ali paşa lskelepl geliyordu.
O tarihlerde valde kethüdası Yusuf aga zade Sadık beyin yalısında Beyhan sultan oturmakta idi.
Kılıç Ali paşa İskelesinden, Çırağansarayına kadar da Sadrı Anadolu Yahya beyin beş adet yalısı. Kazasker Muhtar efendi kerimesi yalısı bulunuyordu.
Beşiktaş. Orta'.ay arasındaki tepelerde Yıldız sarayı He, Yahya efendi tekyes- vardır.
Trabzon kadısı Mustafa efendiden dünyaya gelen Yahya e-feodlnhı annesi Kantini Sultan Süleymana da süt verdiğinden efendi. Padişahın da süt kardeşi olmuştu.
tim 1ye sınıfına giren Yahya efendi, sonradan tekaütlüğünü istemiş ve kendisini tarikat» vermişti. Çırağa» sarayı üst kısmındaki tepede Padişah tarafından ihsan olunan bahçe İçindeki evinde otururdu.
Devrinde îstvııhulun güzel mesirelerinden biri olan Yahya efendi bahçesi, şeyhin ölümünden ve oraya de fn olunmasın dan bir müddet sonra mezarlık ve ziyaretgâh halini aidi. Burada bir mescit ve bir zaviye yapılmıştı,
Yahya efendi çok sevilen bir zattı.Fakirlere yardımlyla ve ik-ramiyle meşhurdu. Ölümünde namazını Süleyrr.aniye camiinde Şeyhülislâm Fbussut efendi kıldırmıştı. II. Selim kendisine bir türbe İnşa ettirdi.
Yahya efendi zaviyesinin bulunduğu tepeden evvel gelen Padişahlara mahsus korulukta ilk kasrı ITI. Selimin vaİdesi yaptırtmıştı. Padişah bu kasra sık sık gider vc orada kurşun, ok attırmakla, pehlivan güreşi He eğlenirdi.
Burada II. Mahmut da Yıldız ismi verilen bir kasır inşa ettirdi. II. Mahmudun kadınlarından Abdülmecldln valdesi Bezml Alem Valde sultan 1842 yılında Dillriişa İsmiyle anılan yeni bir köşk bina ettlrd' Bu kasra;
Ne vâlâ kıldı otır» kajn İnşa VAlide sultan Tarihi düşürülmüştü. (9) Abdülmeclt bazan Yıldız kasrına tenezzuhe gider ve kadınlarından flerefraz kadın da sık nk buraya gelirdi Padişahın bir gece Yıldız korularını fenerli •damları arasında yaya geçerek kasra geldiğini ve kadınına saraya dönmesi ricasında bulunduğunu nakledenler.
Abdiilâzlz Yıldızı sever ve yazın bazı zamanlarını burada,getirirdi Yıldız bahçesine yapı-
___ Yazan;
I HALÛK
ŞEHSÜVAROftLC |
lan kafeslere aslanlar da konulmuştu. Bu devirlerde koruya yeni kasırlar yaptırıldı. Malta köşkü, Çadır köş'.O gibi binalarla beraber sarayın Mabeyin dairesi diye anılan büyük ve güzel kısmı da bu sırada İnşa olundu.
Abdülâzlz harından kırk gün kadar evvel baharın güzel günlerini Yıldız kasrında geçirirken softaların İsyanı baş göstermiş ve kasır önünde yapılan nümayişlerden ürken Hükümdar Dolmabnhçs sarayına naklederek vükelâ heyetinde değişiklik yapmaya da razı gelmişti.
(Yıldız sarayını) meşhur ve tarihi bir bina haline koyan Hükümdar II. Abdülhamlddir. Amcası AMülâzL'-in ve biraderi V. Muradın kolaylıkla hal’edll-diklerl Dolmabahçe sarayında oturmayı uygun bulmayan Padişah tahta çıktıktan kısa bir zaman sonra Beşiktaş sarayını terkederek Yıldıza yerleşmişti.
Bu hâdiseyi o vskitki Mabeyin feriği İngiliz Sait paşa şöyle nakletmektedir: (? nisan 12flS: Bugün Beşiktaş «arayı hümayunundan Yıldız kasrı hümayununa bütün bütün ».akli hümayun vuku bulup Yıldız sarayı hüma-yuu İsmi verilmiştir. Saat sekizde kasrı hümayunu meıbure muvasalat ettik. Benim İkametime mahsus olmak üzere haremi hümayun duvarının arkasında vc bağ derununda vaki odayı efendimiz ıhsan buyurdular, akşam üstü gezinerek efendimiz bizim odaya kadar teşrif buyurup ve: «Balt oaşa ne yapıyorsun. inşallah rahatsınız.* diyerek hâtırmu istifsar buyurdular.
Her veçhile rahat olmadığım İçin gece bir yazı tlrebeslyle bir de kitap dolabı İnayet buyurdular. Hattâ nakil hümayundan bir kaç gün evvel bana buyurdular ki: (So.lt paşa Yıldızda her lâzım olan şeylerinizi mil kemmel surette tedarik ediniz. Eğer saraydaki glb! rahat edemezseniz (cümle bendegfi.ru için) bon de rahat edemem, sonra beni orada oturmaktan men İle saraya avdet etmeye mecbur edersiniz.) dedi.
IL Abdülhamlt otuz üç sene oturduğu Yıldızı bir çok dairelerle, kasırlarla genişletti. Çit köşkü, küçük Mabeyin, harem tarafında şehzade ve sultan daireleri. Hünkâr sofası köşkü. Cihannüma kasrı, Yeni köşk, şale kasrı bu arada yapılan binalardandır.
II. AbdOlhamlt ayrıca Yıldızda tiyatro, marangozhane, muh telif atölyeler de yaptırmıştı Baray etrafındaki kışlalar, bir hastane de o devir inşaatından -dır.
— BİTMFDİ —
Amerika bütün istihsal güçlüklerini yendi
Washington 8 (ATM — General James Mc Cormick*ın dûn bildirdiğine göre, atom calamaları, askerlerden alınıp, atom enerjisi kontrol komisyonu tarafından devam ettirilmeğe başlandıktan sonra, atom bombalan büyük bir değişikliğe uğram ıştır.
Atom enerjisi kontrol komisyonun askeri kısmı şefi bulunan Mc Cormlck, ayni zamanda .ağır veya hafifi» bütün İstihsal güçlüklerinin yenilmiş olduğunu ve şimdi İstihsalin müstakar bir halde devam ettiğin! de ilâve etmiştir.
General. Ayan ve mümessiller mealisin İn müşterek tahkik komisyonuna, evvelce yahıız Loş Alamcs ve Nevz - Merlco"-da imâl edilmekte olan atom bombalarının şimdi Amerikanın muhtelif yerlerinde yapılmakta olduğunu anlatmışhT. Bu imalâthaneler 100 milyon dolan mucip olmakta ve bin kişiden fazla işçi buralarda çalışmaktadır.
Japon imparatoru
Gl. Mac Arthur’u ziyaret etti
Tokyo 8 (AA.) — İmparator Hlrohlto general Mac Arthur'ü ziyaret etmiştir. Görüşme bir buçuk saat devam etmiş, fakat hiçbir tebliğ müzakerelerin konusunu açıklamamıştır Japon-yanın İşgalinden beri İmparatorun Mac Arthur'ü senede İki defa olmak üzere Mac Art huri-• yaptığı ziyaretlerin bu sekl-ztnclsldlr.
İmparator son ziyaretini bu «nenin orak ayında yapmıştı MUşahldler bu seferki ziyaretin şimdiki siyasi durumla ilgili olduğunu «anmaktadırlar,
İkiz hızkarûeşfer
İngiltcrede bir genç çok garip bir vaziyet karşısında kalmıştır. Bu genç bir akşam çay namnnı rtnns edilen bir salonu girmiş, burada genç bir kızla tanışmıştır. Art hur Jones adındaki delikanlı genç ha çok beğenmiş, bir kaç defa dans et-mlşicrdlr. Aradan bir kaç gün geçtikten sonra Arthur ayni dans salonuna gitmiş, beğendiği kızı bularak kendisiyle tekrar dans etmiştir. Fakat iş bundan sonra karışmağa başlamıştır.
Meğer delikanlının iki defa dans etliği ayni kız değilmiş, birbirine çok bcnzlyen ikiz hem şirklermiş. Bunlar o kadar çok ben »şirinmiş ki başkalarının yanılmamaları için ayrı renkte çorap giyerler, dostları, hattâ akrabalara bu çoraplara bakarak kendilerini ayırt ederlermiş.
Arthur bunu anlayınca genç kızların tablatlerinl. zevklerini tetkik ile kendisine en ziyade uyan hangisi ise onunla evlenmeğe karar vermiş, tki kızla ay-n ayn görüşmeğe başlamıştır. I Fakat bu defa da iki kızın ta-| biatlerinin, düşüncelerinin ta-manen birbirinin ayni olduğunu görmüştür. Delikanlı bu güç vaziyeti halletmenin yolunu he-bıûv bulamamıştır.
Kardinal Midszenly
Bir rivayete göre verilen ilâçlar neticesinde aklını oynal.T.jş
Berlin 8 (AP) — Amerikan ordusunun istihbarat servisi tarafından dün bildirildiğine göre, Macar kardinali Joszef Midszenty’ye komünist Macar muhafızları tarafından verilen İlâçlar ve yapılan çok fena muamele neticesinde, kardinal aklını oynatmıştır.
İstihbarat servisinin raporuna göre kardinal hapishaneden çıkarılarak, Tlpomeuo'da bir akıl lıastahancslne sevkedll-mlştir.
Yüksek rütbeli bir Amerikan İstihbarat subayının kanaatine gör» rapor doğru olabilir. Sözü geçen rapor, bütün Balkan mera leketlerlnden toplanmış olan haberlerin bir araya gelmesinden meydana çıkmıştır. Raporun İhtiva ettiği haberlerin hiç biri Amerikan istihbarat teşkilâtının faaliyetine rehber olml-yacaktır.
Komünizm ve nazizm aleyh-dan olduğu söylenen kardinal, yabancı devletlerle. komünist hükümetin faaliyetlerini baltalamak maksadlyle anlaşmak ve karaborsa faaliyetlerinde bulunmakla İtham ve
hapsa mahkûm edLlmlşti
Macar halk mahkemeleri u-nıuml heyeti, bu dâvayı son merci olarak tetkik etmektedir. Ve yarın kati hüküm verilecektir. Bidayet mahkemesince verilen hüküm bu dâvada temyiz edilmemiştir.
Uzun teşebbüslerden sonra nihayet oğlunu görmek müsaadesini alabilmiş olan kardinalin annesi, oğlunun kendisine * Anne, muhakemem ne zaman başlıyacak?» dediğini ve başka bir şey söyllyemedlğlnl anlatmıştır. Kardinal bu suali sorduğu zaman mahkemesi hükme bağlanalı aylar olmuştu.
Rapora göre, kardinali -Akta dr on» denilen bir ilâçtan fazla almak neticesinde hiç olmazsa geçici olarak aklını kaçırmıştır.
[1] Sefal zade yalısı Çırağan sarayında Milli Meclis açılırken genişletilen Mecidiye iskelesi münasebetiyle istimlâk edilip, yıktırılmıştı.
121 Dliküşa kain bahçesinin etrafı taş duvar İle çevrili müteaddit odalı geniş ve ferah bir kasırdı.
Devlet Operası
Açıkhava Temsilleri
C ARM EN
S. D. 10 Temmuz £CC0İ«rt uıl 21J0 da BlJctlrc her £Ün ua: 10 dan 20 ya kadar Şehir Tiyatrosunda ve temsil akvamları mat 20 den itibaren Açık Hava Tiyatrosunda «atılmakladır
II - 12 - 13 Itmınut geceleri Sevil Berberi Biletleri sal sa cıkıruçlur.
Biinler S - J - 2 - 1 liradır.
Kardinal Miıtszenty
Yine rapora göre, kardinal tevkif edildikten sonra bir kaç gün aç bırakılmış ve bundan sonra, tad alma hissini kaybe-dinciye kadar kendisine yalnız tuzlu balık yedlrilmi? ve su içmesine müsaade olunmamıştır.
Rapor, komünistlerin hep ayni usule başvurduklarını ve artık ağzında his kalmamış olan mevkufa, İçerisinde çok miktarda aktedron bulunan bol su verdiklerini ve hiçbir şeyin farkına varamıyan ve haftalardır şutuz kalmış olan mahkûmun bunu içip delirdiğini kaydetmektedir. Bu usul sinir merkezlerini harap etmekte, fakat öl-I dürmeme ktedir.
Şişlide güzel bir doğumevi açıldı...
Bayan Pakize İzzet Tarzı anlatıyor
Yazan : Cemaleddin Bildik
Tıp fakültesine girerken verilen bir karar — İlk hususî Doğumevi — Merak uyandıran iki nokta — Doğumevini gezerken — 40 gün — Kayınpeder yerine kaymvalde ..
Dr. Pakize İzzet Tarol He Dr. S-net Güvener ve hern-u reler, Doğumevinin dıştan ve bir odanın içten görünümü
evi açmağa karar verdiğini söyleyince, sordum:
— Neden başka bir hastane değil de mutlaka Doğumevi açmak İstediniz?
— Çünkü, dedi, memleketimizde hususi bir Doğumevi yoklu...
Tıp fakültesinden mezun o-luncıya kadar heyecan geçirmiş: Ya bir başka doktor, hususi bir Doğumevi açar da. memleketimizde ilk hususi Doğumevi açmak şerefini alıverirse...
Yine sordum:
— Tabii, dedim, korktuğunuz başınıza gelmiştir?
— Ne gariptir ki 1935 de mezun oldum, İhtisasıma başladım. bu müddet zarfında hiç bir doktor tarafından hususi Doğumevi açılmadı; memleketimizin bu eksik tarafı öylece kaldı—
— Ya daha sonra? Meselâ bugüne kadar?
— Ne acı bir hakikattir kİ Tıp fakültesine girdiğim zamanki variyet ne İse, bugün de odur. İstanbulda bile bir tek Doğumevi vardır ve o da Sğalık Bakanlığına bağlıdır. Hiç bir doktor tarafından memleketimizde hususi bir Doğumevi a-Çilmamıştır.
20 sene sonra
Bayan Pakize izzet Tarzl. Haseki hastanesinde ihtisasını yaptıktan sonra Italyaya giderek uzun müddet kadın hastalıkları üzerinde çalışmış. îsviç-rede de aynı suretle tetkikter yapmış, tekrar Hasekiye döndüğü zaman meydanı yine boş bulmuş: Hususi bir Doğumevi yok'... cağal oğlunda açtığı muayenehanesinde de hep aynı kararının heyecanı İçinde çalışmış. «Ah bir hususi Doğumevi açabil-sem* diye çırpınmış... Nihayet 20 yıl sonra kararını kuvveden fille çıkarabilmek imkânına erişen doktor Pakize İzzet Tarzl, şimdi, pek lıaklı olarak, büyük bir sevinç ve memlekete — 20 yataklı da olsa — bir hususi Doğum hastanesi kazandırmış olduğundan dolayı gurur duymaktadır. Onun şimdiki heyecanı iki noktada toplanmaktadır; Hastanesinin bulunduğu sokağa giren şu otomobilden bir hâmile ml çıkacak, yoksa yukarıdaki odalardan birinde yatan erkek veya kız mı doğuracak...
— şu halde, dedim, İkiz, üçüz veya beşiz anası olabileceği size heyecan vermiyor?
— Vermiyor. Çünkü bir hâ-milenlıı birden fazla çocuk dünyaya getireceği evvelden anlaşılıyor. Bugünkü modem cihazlar sayesinde bu vakaların meçhul kalmasına imkân yok kİ...
Doğumevini gezerken
Kararını ancak 20 yıl sonra kuvveden fiile çıkarmak imkânını elde «den doktor Pakize izzet Tarzlden, binayı gezmeme müsaade edip etmlyeceğinl sordum:
— Buyurun efendim! diyerek yol gösterdi...
Bina, Şişlide Çocuk hastanesi sokağında. Sadık Zadelere alt olan köşktür. Dahili tertibatında ııfak tefek tadilât yapılmış ve burası mükemmel bir Doğumevi olmuş... Lüks, birinci ve Iklnol sınıf dJye ayrılan o-daiarı gezerken yataklarda ve mobilyada hiç bir fark göremedim.
— Peki bu sınıf farkı neden?
— Farkı şudur kİ. dedi, lüksler tek yataklı, birinciler çift
İkinciler de üçer, dörder yataklıdır.
— Yiyeceklerinde de fark vardır herhalde...
— Hemen hemen yok denecek kadar az bir fark. Çünkü 3000 kalörl temin edilmesi şarttır.
Şayet sağda solda bazı kapılar açıp da buyuk ameliyatlar. kftçuk ameliyatlar, doğum yericrl diye odalar göstermemi? olsalardı bu Doğumevinin bir İstirahat yeri olarak açıldığına inanacaktım. Sessiz sedasız bir yer... En mükemmel tarafı da bütün havagazının kapı dışarı edilip her şeyde elektriğe yer verilmiş olmasıdır Hele o hasta baş ucundaki ziller için yapılan tertibat. Haddine düşmüş İse hemşire, gecenin bilmem hangi saatinde çalınan zil üzerine koşmasın! Hastanın bir zile dokunuşu, büyük elektrikli kontrol tablosunda havyar kesen hemşire aleyhine derhal bir puan kaydediyor.
— Pek güzel, pek cici bir Doğumevi yapmışsınız, dedim.
Bayan Pakize İzzet Tarzl:
— Bir ana, çocuğunun güzel olduğunu bildiği halde, dedi. Güzel denince memnun olmaktan, sevinmekten kendini alamaz. Ben de tıpkı öyleyim. Güzel bir Doğumevi tesis edebildiğimi söyledikler! zaman son derece seviniyorum. Sizi temin ederim ki eksiklerimi söyleyenler de çıkarsa aynı derecede memnun olurum.
— Bir hâmile kaç günde Do-ğumevlnden çıkabilir?
____ Ekseriya on günde yatağından kalkabilir. Beş günde de kalkanlar çoktur. Bu, hâmi-lenln vaziyetine göre değişiz ve 5 - 10 gün arasında oynar.
— Eski kadınlar, lohus.ılan 40 günden evvel sokağa çıkarmazlar Bu. doğru bir hareket raidir?
— Yabana atılacak bir fikir değildir. Bir loğusa ancak yirmi günde normal hale dönebilirse de 40 günde tamamiie normal hale gelir. Bu itibarla loğusaların 40 gıın müddetle kendilerini yorucu işlerden uzak tutmaları ve istirahat halinde bulunmaları kendileri İçin faydalıdır.
Doğumevinden ayrılırken, kadın olsam, doğum hastası bile olmasam - şurada gelir bit kaç giin yatardım » dedim Bayan Pakize, uııutamıyacağı bir hâtıranın da kendi Doğumevl-ne alt olduğunu söyliyerek:
— Doğumevinin açılmasından İki gün sonra idi. Doğum hsatnsı bir İngiliz bayan geldi ve İki cün kadar yattı Gidişinde burayı anlatmış olacak kİ kayınpederinin pek hoşuna gitmiş. Bana telefon açarak üç dört gün istirahat İçin yatmasını rica etti. Ben de kendisine şu cevabı vermek zorunda kaldım:
— Şayet kayınpederiniz olmayıp da kayınvaldenlz olsaydı belki...
Cemaleddin BİLDİK
Almanlar, normal fi-atle kuru yemiş istiyorlar
Alman firmaları İthalât ve ihracatçılarımıza devamlı surette müracaat eocrek mal mübadelesi tekliflerinde bulunmaktadırlar. Bu arada son olarak yapılan bir müracaatta normal flarie satıldığı takdirde külliyetli mi kunda kuru yeıalf alacaklarım bildirmişlerdir.
Created by free version of 2PDF
u*uuıe üusrıı ueııvaıgmıizı ııu- Kaouı olunmuştur, nernaıae uU| *»u bununun r.-uo cu>ıu m»-, —j —
HER AKŞAM BİR HİKÂYE
Kadın aşkı
Mahkeme Koridorlarında
BULMACA
Bir akşam Lui yazıhanesinden yorgun, argın bitap bir halde evine döndü. Polin. kapıyı açıp da onu görür görmea, sevgilisinin vaziyetini vahim addetti Onu derhal yatanına yatırdı ve derin uykuya daldığı halde yanından hiç ayrılmıya-rftk onun neres akşını bile endişe İle taklb etti.
Lui İle Polin dört seneden beri hakiki karı koca gibi mesut yaşıyorlardı, yekdiğerini sevmişler, hayatlarını birleştirmişler ve fakirliklerini metanet ve feragatle karşılamışlardı. Polin. mazide para İle verilen buselerin acı tecrübelerini bildiği cihetle, âşıkından fada isteklerde bulunmuyordu.
Fakat şimdi Lui hastalanınca vaziyeti zorlaşıyordu. Polin, hasla sevgilisinin yanında otururken bunu düşünüyordu. İkisini ıı de dünyada kimsecikleri, lstlnadgâhlan yoktu. Lul’nln hastalığı uzarsa onlara kim yardım edecekti?
Delikanlı, şimdi yatağında ateşler İçinde kıvranıyordu. Vaziyeti de saatten saate fenalaşıyordu. Polin. komşusu vasıta-sile doktoru çağırttı. Doktor gelerek hastayı muayene etti ve teşhisini koydu:
— Menenjit hastalığı!
Doktor reçeteye bir çok İlâçlar yazdıktan sonra Poline gece gündüz hastaya dikkat etmesini tavsiye ederek çıkıp gitti
Hastalık altı hafta siirdü. Hasta, geçirdiği kâbuslar arasında ara sıra bulanık ve fersiz gözlerini açıyor, endişe ile üzerine eğilmiş PollnL görüyordu. Bununla beraber bazı defalar, kendisine İlâç verenin ve yatağını düzeltenin İhtiyar bir kadın olduğunu sezer gibi oluyor, sonra hemen tekrar gözleri kapanıyordu.
Nihayet bir sabah çok zayıflamış. fakat yeniden dirilmiş hissiyle uyandı, tik Işl ellerini Poline uzatmak oldu.
Artık nekahat devri başlamıştı. Şimdi Lulyl fakirlik ve sefalet endişeleri kaygılandırmağa başladı ve bir aralık sevgilisi Poline sordu:
— Bu kadar masrafın altından nasıl kalktın? Muhakkak gırtlağa kadar borca battık.
Genç kadın:
— Müsterih ol nonoşum, masraflarımız da o kadar fazla olmadı sözlerile delikanlıyı teskin etmek İstedi.
Lui. ölümden kurtuluşundan memnun ve bahtiyar. geçLm endişelerini unutuyor, aklı fikri başka ufuklarda uçuyor, ba-zan genç metresini yanma çağırarak:
— Polin, diyordu, hummalar İçinde kıvranırken kâbuslu ruyatar arasında, seni yüzü buruşuk, dişleri dökülmüş bir cadı kıyafetinde görüyordum diyordu.
Genç kadın bu sözleri işittikçe tüyleri diken diken oluyordu.
Luinln nekahatl, normal devam etmekle beraber doktor, sürekli olarak uyuyabilmesi İçin hastaya geceleri uyutucu bir İlâç İçlrilmeslnl tavsiye etmişti.
Bir gece delikanlı, metresi farkına varmadan ilâcın ancak yarısını içti ve gece yarısı uyandı. Petrol lâmbasının zayıf
ışığı arasında odada yapayalnız olduğunu anladı ve:
— Polin, Polin neredesin diye sevgilisini çağırmağa baş* ladı.
Fakat kendisine cevap veren olmayınca, yatağından kalktı, «ayıt bacakları üzerinde sen-dellyerek yürüdü, odanın kapısını açtı, holde kimsecikler yoktu. Acaba Polin, nerede İdi?
Lui, bütün kuvvetini toplıya-rak dolaba kadar gitti ve içini karıştırmağa başladı, metresinin yepyeni elblselcrLnl kutu İçinde bir miktar para, balo biletleri ve kabare programları görünce herşeyl anladı. Demek Polin, kendisini aldatıyordu. O, Azrallle pençeleşirken sevgilisi sokağa çıkıp sabahlara kadar eğleniyordu. Demek geceleri gördüğü cadı, kâbuslu bir rüya değil, sevgilisinin, eğlenceye gitmek için yanında bıraktığı ihtiyar kadındı.
Lui hiddetinden dişlerini gıcırdatarak:
— Alçak kadın! diye homurdandı. Elbiseleri, paralan, masanın üzerinde toplıyarak, namussuzluğunu yüzüne vurmak İçin Pollnln dönüşünü beklemeğe başladı. Saatler, ağır ağır geçiyor, delikanlının düşünceleri de başka bir cereyan alıyordu.
Bütün fakirliğine rağmen kendisine sadık kalmış ve sevmiş olan bu kadınla beraber geçirdiği dört seneyi altlından geçirdi. Polin kendisini sevmemiş olsaydı, çoktan terketmiş ve zengin bir dost tutmuş olacaktı. Çünkü hem gençti, hem de çok güzeldi.
Bu düşünce üzerine tüyleri ürpredl. kalbi kederle burkuldu, hiddeti yumuşadı. Pollnln kendisine İhanet etmesinin sebeplerini anladı. Altı hafta sürmüş olan hastalığının fecaatini gözlerinin önünde canlandırdı. Kendisi yatağında bihuş yatarken Polin beş parasız ve kimsesiz kalmıştı. Genç kadın, doktorun tedavi ücretini, pahalı İlâçların bedelini nereden verecekti? Zavallı kadın sevdiği erkeği ölümün pençesinden kurtarmak İçin vücudunu satmağa mecbur oldu. Eğer Polin olmasaydı, kendisi çoktan mezarı boylamış olacaktı. Lui, bunları birer birer düşündü. Şüphesiz, bu vâkıa feciydi, müthişti. Fakat hayatta böyle facialar eksik değildir. | Polin sabahın saat dördünde odasına döndüğü zaman dostunu yatağında oturur buldu, elbiselerini ve paralarını da masanın üzerinde görünce her şeyi anladı ve hıçkırarak delikanlının ayaklarına kapandı. Lui. genç kadının saçlarını ok-şıyarak:
— Polin dedi. Her şeyi biliyorum. Benim İçin yaptığın büyük fedakârlıktan dolayı sana çok teşekkür ederim.
tkl genç, birbirinin kucağına atılarak hüngür hüngür ağlamağa başladılar.
Çeviren: A HİLALİ
I »Ası »-(11
Bu akşamki program
17 Çocuk saati. 1« M 3. ayarı ve Dam milrlgi »Pt.l. 18 43 Çeşitli melodiler (P1-). 19 M 3 »yarı ve Haberler, 19.15 Geçınlş'e bugür.. lı>,20 Yurttan scater. 1950 Şarkılar. 20.15 Radyo gazetesi. 80» özel .o.-ogram. ît46 M S, »yon V4 Haberler 23 Dai» müziği (Pl >. 23 30 Program ve kapantı.
Sanki ben ona maymun resmi yap demişim!
— Senin de mi dâvan «rar, hanım teyze?
Kepimizi dikkatle süzdükten sonra bizim kasketi! delikanlıya sokuldu:
— Sen kimin nesisin bakayım? Anan kim, baban kim?
— Ne yapacaksın? Söylesem de tanımazsın ki.
Gözlerini cfeuştuvup bir daha süzdü:
— Orası öyle. Seni de. $U efendi oğullarımı da çözüm ısırmıyor amma temiz yürek li Lnsan evlâtlarına benziyor sunuz, yabancı sayılmazsınız.
Mantosunun göğsünü açtı, dldlklene dldlklene koy-nundan bir fotoğraf çıkarıp uzattı:
— Allahını seversen suna bak, adama benziyor mu?
Alıp baktık:
— Benziyor tabii Adam resmi.
— Amma yaptın ha! Sunun neresi adama benziyor?
— He rtarafı adama benziyor İşte. Bir genç kadın resmi.
— Ne kadını ayol? O benim kızım. Daha kızo&lan kızdır.
— Senin kızın adama benzemiyor mu?
— Ağzını topla! O nasıl lâkırdı imiş? Benim kızımı görsen melâike zannedersin.
Geriye döndü, ellle İşaret ederek seslendi:
— Merzılka, buraya gel bakayım, kızım.
Uzun boylu, kara kuru, yayvan ağızlı, burnunun ucu sola çarpık, otuzuna yakın bir bayan kırıta kırıta geldi. Hanım teyze bir şeyler mırıldanıp kızma üfledikten sonra bize döndü:
— Görüyorsun ya kizunı? Kimin varsa Allah bağışlasın, ferlştahlar gibidir yavrucağım.
Elini ağzının kenarına siper edip sesini yavaşlattı:
— Üç aylık nişanlıdır tkl bayram arasını da geçirelim, kurbandan sonra düğünü yapacağız İnşallah. Oğlan dianda. Konya taraflarında bir yerde vazifesi var anıma oranın adını bir türlü getiremiyorum. Sîzlerden iyi olmasın, damadım çok temiz adamdır. Talihsizliklere uğramış, feleğin iki sillesini yemiş zavallı adamcağız, tkl defa evlenmiş, ikisinde de senesine varmadan karılar sîzlere ömür. En sonunda Cenabı Allah haline acıdı, talihini açtı da karşısına benim kızımı çıkardı. Merzuka çığımla mesut olacaklar inşallah.
— Allah mesut etsin, teyze hanım. Mahkemede ne 1-şiniz var?
Gene fotoğrafı uzattı:
— Ayol, gösterdim ya işte. $u haspanın yüzünden kalktık da buralara geldik. Damadın dışarıda olduğunu söyledim. Biliyorsun kİ mübarek ramazanın arkası bayramdır. Damada İstanbul'dan bayram sekeri göndermek lâzım tabii. Kaz gelen yerden tavuk esirgenmez, evlâdım. O bize her ay cayır
cayır para gönderiyor, mektuplarında: «Am^n, Merzuka hanım hiç bir şeyden mahrum kalmasın- diyor. İnşallah düğünden sonra ben de kızımla beraber gideceğim, damadımın vanın-da ev hanımı olup oturacağım. Kız anası olmak kolay mı? Büyüttüm yetiştirdim, bundan sonra mürüvetlni göreceğim tabii.
— Haydi hayırlısı olsun, teyze hanım. Damadına şeker gönderdiniz mi?
— Ne gezer, evlâdım? Resim işini voluna koyamadık kİ sekeri gönderelim. En sonunda da hâkim kapılarına düştük, görmüyor musun? Buralarda ne İşim vardı benim? Bir resim sebebine kal kıp geldik. Gelmesek olmaz. Hükümetin kolu uzundur, nerede olsa bulur İnsanı. Herif bir defa; «Şekvacıyım* dedi mi. hâkim beğin karşısına çıkıp derdimizi anlatmaktan başka çare yok.
— Şekvacıyım diyen kim?
— Nah. karşıda ellerini arkasına atmış bir maskara duruyor ya, onunla çatıştık. Kızcağız heves etti, nişanlısının şeker kutusuna bir resim koymak istedi. Elbette kovacak. Nâmahrem değil ya, kendi nişanlısı. Nişan da varım nikâh sayılır. Ondan sonra efendim: ^Gidelim de bir resim çektirelim bari# dedik. Şu maskara herif sözüm ona resimci imiş. Kızı karşısına oturttum, kulağına eğildm; »Evlâdım, nşan hedyesl göndereceğiz, resim güzel çıksın >» diye sıkı sıkı tenbih ettim. «Merak etme, çok iyi yaparım. İki gün sonra gelip alınız- diyerek bizi savdı. İki gün sonra gidince ne görsek beğenirsin? Sanki ben ona; «Kızımın res mini çekme de maymun resmi yap» demişim. Elimize bir gudûbet şey verdi. Ne ağzı belli, ne gözü. Bizim kıza benzer bir yeri yok ki. Ne tarafından baksan tıpkı tıpkısına maymun. «Bu nasıl şeydir, efendi oğlum? Benim kızım mıdır, maymun mudur. anlıvamadım. Böyle resim olur mu? Yüzünün bir tarafı da simsiyah. Benim kızımın yarısı Arap bacı değil ya. Dünyada kabul etmem. Ya adam gibi bir resim çıkar veyahut paramızı geri ver» dedim. Uzatmıya-lım efendim, kızı yeniden karşısına oturttu, bir tane daha çekti. Hay çekmez olaydı. B usabah almağa gittik. Yenisi evelkinden daha beter. Görüyorsun ya işte. Şunun kızıma benzer neresi var? Ağzının, burnunun maskaralığına bak. Canımın sıkıntısından öfkem kabardı; «Oğlum, sen resimci misin, yoksa bize kasdın mı var? Şu maskara kâğıtları resim diye vermeğe utanmıyor musun? Beceremiyor-dun da ne diye bu dükkâna geldin de oturdun?» dedim. Terbiyesiz herif kendi kusuruna bakmadan: «Hanım, bunları ben başka yerden getirmiyorum, karşıma kızın oturuyor, onun resmini çe-
13 3 4 8 8 7 8
ı m
ılı!
■rtr
1 1 V
u I ■
■ 1 i ■
1 1 II
İlil ■
■ IH 1 ■
Boldan ■»$*: 1 — Dilmaç. I — Bir Çlfl İKİ. 3 — Gitme 4 — Zemberek -Mutfak Icvazlmalınrtan 5 — B05 sbz Temi bir «mirdir fl — Açla etme, 7 — Tersi keşide edileli, B — Tersi uvi|-»tr - nicelenin b»jı, 9 — Liyakatli, 10 — Bir cins şeker
Yukarıdan amÇıra: ] — Şiddetli|
alışkanlık. > — Yama - Su * Nota, j 3 — Saygı adiler. 4 — Dans milzlğt -Bir kadın lamı, 5 — Umgu - auzellm. 9 - Memleketler. 1 - Kııulbaşlar. 8-Teral bir cina kumaş - Yağlı çam
GEÇEN BULMACAKTM HALLİ
Soldan >a(a t - Parlamak. I -İki araba, 3 — Yayı uçak. 4 — Ama. Sana, S — Neye, Rh 9 - Otelci, 7 — Uslu. 8 — Uc. Amtu 9 - Şal. Baldı. 10 — Un, Sanat.
Yukarıdan aşafışa- I — Piyano- ' luau. 3 — Akamet. Can. 3 - Rivaket. 4 — Lar. Kİ. 3 — Aıu», Cumba. 8 — Macaristan. 7 — Abani. Lika. « — KakaolaaOt
STİL EŞYA SEVEN AMATÖRLERE BÜYÜK BİR FIRSAT Goblen salon, markileri eşya hakiki epok Japon va bul eşya kolekıyonlarının satışı.
BÜYÜK MÜZAYEDE İLE HARİKLI.ÂDE SATIŞ
10 temmuz pa«ar’günü aaat 10 da Oımanboyde Rumeli oad-de«l 42 numaralı apartımonın T - 8 numaralı dairalsrinda nakledilmiş va şehrimizde yok tanınmış maruf Mr aileye a-It Japon va bul eşya koleluyonu, goblen salon takımı, mzr-kltrl eşya, İngiliz yemek oda takımı konser piyanosu va. ra. açık arttırma ila fatılaoaktır.
KOLEKSYON KISMI : |aponyamn eski imparaiurluk aa raylarından çıkma üstleri tekmil fildişi işlemeli kütüphane, yazıhane, harika paravan, etajer, ealon masa lan va duvar panoları Hakiki Parla malı imzalı bul İşlemeli fbağa üzerine» stil LoııLs XV salon masası, bahu, sekreter, komod kadın yazıhane vb. vb.
MOBİLYA KISMI: Hakiki Paris malı üstleri goblen kaplı altın yaldız S parçadan İbaret salon takımı. İngiliz malı ma-gun ağacından stil Quln Anne 0 parçadan ibaret emsalalz yemek oda takımı atll Louls Filip İngiliz malı 7 ve 5 parçadan ibaret salon ve budu ar takımları Paris malı tekmili morkltri İşlemeli komod ve şlfonyer, tekmili bombe kristali stil Louls XVT salon vitrini. Mozaik İşlemeli Şam İş! tekmil teferruatlı oyun masası
MADEN EŞYA KISMI . 129 parçadan ibaret hakiki krls tofl stil louls XVI bıçak çatal takımı flraje İmzalı Rokoko stilinde şamdanlar, yemişlik ve tepsiler, pay tabakları. şe terlikler PORSELEN EŞYA KISMI: Rosental ve vlcud 12 kişilik sofra takımları saka duvar tabaklan. Fransız kapaklı sahanlar vs. vs KRİSTAL EŞYA KISMI: Hakiki Bakara kristali 12 kişilik komole su takımı Bohem ve Murano İmzalı kokteyl likör ve vermut takımları. Üstleri gümüş kanlı Murano İmzalı limonata takımı ve vazolar.
LÜZUMLU EŞYALAR : Frijider markalı 6 ayaklı son modc buz dolabı 7 lâmbalı Blaupunkt markalı radyo. Alman malı C.H. Frey Krapo konser piyanosu. Alman malı (Senede bir defa kurulur) salon saati, oymalı salon masaları, bronz ve kristal avizeler, Stil Louls XVI aplikler, oyun ve rulet ma sası, Zelss markalı durbln. Nestlnghaus markalı elektrik süpürgeler, Vernimarten kolonlar, Emay havagazı ocağı. Bronz İngiliz malı karyola. Brüksel malı moket halıları, Çin mu'ı biblolar. Saks Sevr şekerlikler, elektrik soba, kaşpolar. kolon portmanto, Tebriz. Ham edan, tsparla hah ve seccadeler. Dikkat mevsimin en büyük ve mecburi eşya satışıdır Fazla tafsilât almak İçin Saray (Maksut Kaleı Konak ote
11 karşısında Suterazl sokak Tel: 43424 ve Epok Mobilya evine müracaat, istiklâl caddesi. Kallavi sokak No. 9
I Kızlara Suikast
ZABITA ROM ANT
| Yaran: Agatha Cbristle Tercüme eden: VI . Nû
l--- Tpfrilra NO. 42 ■
gukluk girdi Artık buluşmaz oldular.
— Her ne halse sırlarını glz-llyebtlmlfller.
— Bu sır da, aklından her halde biraz sakat olan ihtiyar Bir Mathew dotayısiyledtr.
Polrot, sordu:
— Demek siz bu esrardan hiç şüphelenmemlştlnlz. madam? Halbuki, Nlck'le münasebetiniz çok sıkıydı.
Freddie, mırıldandı:
— Nick, icabında çenesini tutmasını bilir Çimdi düşünüyorum da, kendi kendime vaziyeti kavrıyorum Son zamanlarda pek sinirli oluşunun meğer sebebi varmış? Geçen gün bana söylediği sözlerle dikkatimi çekmiş olması Icabederdl.
— Genç arkadaşmış pek cazip, madam!
Challenger, gülerek:
— Vaktiyle Jlm Lazarus da aynı fikirdeydi. — dedi.
— Aaa. Jlm mi?
Freddie, omuzlarını kaldırdı. Fakat canı biraz sıkılmış gibiydi.
Polrot'ya döndü:
— Kuzum, bay Polrot, acaba siz...
Ansızın sustu ”ücudunda bir sarsılma oldu. Rengi sarardı; gözleri masaya dikildi
— Rahatsızlandınız mı, madam?
Bir iskemle çektim; genç kadını oturttum.
Başım avuçları arasnıa alarak, alçak sesle:
— Hayır, çoy iyiyim. — dedi Kendisine şaşkın bakıyordu Bir an sonra, oturduğu iskemlede doğruldu:
— Aman gülünç şey’ . Haydi, Oeorges öyle lizulmıış sura!
takınma! Biraz şu cürümden bahsedelim. Ne heyecanlı mevzu... Acaba bay Polrot bir ipucu ele geçirdi mİ? Onu öğrenmek İsterim.
Polrot, yine basmakalıp cevabı verdi;
— Fikrimi söyltyebllmem için vakit henüz pek erkendtr.
— Fakat her halde bir fikriniz olacak?
— Her halde.. Ancak, elimde bir delil yok.
Genç kadın, huzursuzlukla:
— Yal - dedi
Sonra, birden bire kalktı; ve baş ağrısını bahane etti; dinlenmek İhtiyacın.' Heri sürdü. Ertesi gün Nlck'ı ziyaret için kendisine müsaade edilmesini temenni ederek ar.3izm odadan çıktı, gitti.
Kadının uzaklaşması Üzerine, Challenger, homurdandı ve düşüncesini belli etti:
— Bu kadının maksatlarını anlamak kabil değildir. Nick'ln, ona karşı büyük bir muhabbeti vardır Buna rağmen, onun da aynı hisleri beslediğinden emin değilim Şu kadıntartn hali belli olmaz
Dostumun şapkasını fırçala-
dığım görerek:
— Gidiyor musunuz, bay Polrot? — dedim
— Evet. Şehire gidiyorum.
— Benim hiç İşim yok. Beraber gelebilir miyim?
— Elbette... Maalmemnuniye.
Tam eşikten aşıyordu ki. Polrot, salona döndü.
— Bastonumu unutuyordum. — diye özür diledi.
Evvelâ çiçekçiye doğru yürüdü.
— Bayan Nlck’e çiçek göndermek istiyorum. — dedi.
Polrot, tatmin edilmesi pek guç bir müşteridir. Uzun uzun tereddütler geçildikten sonra, yaldızlı bir sepet seçerek İçine sarı karanfiller koydurltu; bir de mavi kurdele İle sardırttı. Satıcının verdiği kartın üzerine, hüsnühatla şu kelimeleri yazdı: «Hercule Polrot uun hürmetleriyle.»
Challenger:
— Ben de bu sabah çiçek gönderdim. — dedi, Acaba yemiş de göndersem mİ?
Polrot, cevap verdi;
— Hacet yok.
— Niçin?
kiyorum. Kızının yüzü nasılsa resimde de öyle çıkıyor» demez mi. Sen ol da günaha girme bakalım.
— Kavga ettiniz demek?
— O kadar ağırlâfın altında mı kalacağtım va? Dük-' kânını tezgâhını başına geçirdim, alçak herifin. Vay utanmaz kâfiroğlu kâfir vay! Yaptığı kepazeliğe bakmadan bir de kızıma dil uzatıyor. Benim cinlerim toplanmasın bir defa. Dilini boğazına tıkıverdim.
Gene öfkesi kabardı, geriye döndü, kızının kolundan çekip gitti. Biz de fotoğrafçının yanına vardık. Ufak defek bir adam. Hanım teyze ile başa çıkmasına imkân yok. Acı acı gülümsiyerek o da derdini anlattı:
— Başıma belâ oldular. Kızın ağZı yalak gibi. Burnu bir yana çarpılmış, gözleri patlak. Allahın yarattığını ben nasıl düzelteyim? Burnunun eğriliğini fotoğrafta belli olmasın diye resmini sağ taraftan çekmek istiyordum, kadın razı olmuyor; «Hayır, kızımın sol yanağındaki ben de görünsün» diye inadedlyor. Onun dediğini yapıyorum, bu sefer de fo-tağrafl beğenmiyor; «Maymuna benzemiş» diye kıyametleri koparıyor. Nihayet dayanamadım: «Hanım, senin kızın neve benziyorsa fotoğrafı de öyle çıkıyor. Bunda benim ne kabahatim var?» dedim. Kadın küplere bindi, dükkânın altını üstüne çevirdi. Beni de yumruklamağa başladı, elinden zorlukla kaçıp kurtuldum.
Mübaşir seslendi, ftoğraf-çı telâşla kalktı, hanım teyze yaklaşmadan salona girdi.
Ce. Re.
□•■■■■■ DOKTOR EKREM NAFİZ BAYSAN ■■■■■i Deri. saç. tırnak hastalıkları ve zühreviye mütehassısı. Muayenehanesini Beyoğlu Büyük pamıakkapı köşebaşı No. 4 İkinci kata nakletmiş! ir. (Kitapsarayı karşısı» Muayene saatleri : 10-19. Tel. 42399 ve 41199
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanlığından
Pedagoji Enstitüsü İçin bir asistan alınacaklıı Yabancı dU İmtihanı 25-7-949 tarihinde Fakültede yapılacaktır İsteklilerin hangi yabancı dil bildiklerini de açıklıyan bir d!.--kçe İle en geç 23-7-949 tarihine kadar Dekanlığa müracaat etmeleri ve aşağıda yazılı belgele»! getirmeleri lâzımdır.
1 — Memur ta r kanununun 4 cü maddesinde «A.B C.H V Z » fıkralarında yazılı şartları haiz bulunduğunu gösterir belgeler
2 — Görev alacağı bilim dan ne ilgin bir yüksek öğretim
diploması. »0964»
Created by free version of 2PDF
Sümeıbank Deri Ve Kundura Sanayii Müesseses-nden
Müessesemizln mubayaa edecjgl malzeme vesaire mevada alt talep listelerimi?!ıı.
1 — Sirkecide Köprülü handa 3 numarada.
2 — Bahçekapıda Sümerhanda Sümerbank Alım ve satım
miiessesesi müdürlüğü kapısı yanındaki İlân kutularına yapıştırılacağını sayın tacirlerimize İlân ederiz. 10109
Milli Saraylar Müdürlüğünden
ı — Milli Saraylardan Dolmabahçe Sarayının bağladıklarından garaj binasının, damındaki eski tip kiremitlerin Marsilya tipi Türk kiremitlyle değiştirilmesi ve dlğeT bazıonarma işleri açık eksiltme yoliyle İhale edilecektir.
2 — Keşif tutan 13387 lira 45 kuruştur.
3 — Açık eksiltme 26 Temmuz 949 salı günü saat 15 de Dolmabahçede Milli Saraylar Müdürlüğünde toplanacak
olan komisyon tararından yapılacaktır
4 — Bu onama İşinin keşif cetveli ile şartnameleri «tatU günleri dışındaki» günlerde bir lira karşüıgınd? Milli Saraylar Müdürlüğü kaleminden alınabilir.
5 — Açık eksiltmeye girecek olanların 25 Temmuz 1949 sa-
lt günü saat 15 e kadar 1004 Ura 06 kuruşluk geçici teminatı gösteren malsandığı alındısı İle 1949 yılında Ticaret odasına kayıtlı bulunduğuna dair belgeyi ve Milli Saraylar Mimarlığından alacakla*: fenni yeterlik belgelerini komisyona vermeleri lâzımdır (10038)
— Yenebilecek bir habbe bile göııderilemez. Yasak!
— Kim yasak etmiş bunu?
— Öyle karar verdim... Esasen bayan Nick de benimle aynı fikirde...
Bahriyeli hayretle baktı:
— Allah Allah!
Sonra kendini toparladı:
— Anlıyorum, anlıyorum. Hâlâ, bir şeylerden şüpheleniyorsunuz.
XVI
WÜİTFÎELD'I.E MÜLÂKAT
İstintak kısa siirdü. Hüviyet tesblt ettiler. Cesedi keşfettiğim yeri tasrih ettim Adalet hekiminin raporu okundu. Karar sonraya bırakıldı
Bütün gazeteler Saiııt - Loo Cinayeti haberleriyle dolu. U-muml efkâr bununla meşgul. «Meşhur tayyarecinin ölümü» haberinin arkasından bu geliyor. Halk, çor sevdiği tayyarecinin öldüğüne Kanaat getirdikten ve ona karşı icabeden hürmeti gösterdikten sonra, şimdi arttk yeni bir mevzu aramıştı; ve işte bu heyecanlı haber çıkmıştı Saint - Loo cinayeti, gazeteler için Allahın bir inayetiydi. Çünkü t>u ağustos
ayında enteresan maddeler azdı.
İstintaktan sonra gazetecileri muvaffakiyetle atlatıp Polrot İle buluştum. Maggle’nln annesi ve babası İle mü lâka t yapmağa gittik.
Din ehli ve rahip olan bu iki şahıs metin kimselermiş. Gayet basit halleri vardı; ve dünya İşlerine lâkayıttılar. Anne, karakterli kadın. Sarışın ve uzun boylu... şimal tiplerinden... Baba, ufak tefek; kır saçlı, rnahçup ve itimatsız...
Çok sevdikleri evlâtlarının uğradığı felâket karşısında, her şeye rağmen, ezilmiş gibiydiler.
Buckley baba:
— Bu derece tatlı ve İyi olan kızımızı kaybetmek fikrine bir türlü alışamıyoruz. — dedi. — Kimseye bir zararı yoktu. 8a-dık ve mürüvvetti bir yavrucaktı. Böyle bir çocuğun hayatına klın kasdetmlş olabilir?
Bayan Buckley, yani Maggle'-nln annesi:
— Telgrafın mânasını bile anltyamadım. — dedi. — Çünkü, çocuğumuz hemen o sabah bizden ayrılmıştL
Baba;
— Uğradığımız bu felâket bizi mahvetti. — dedi.
Yine anne Buckley:
— Polis müdürü albay Wes-ton, bize karşı pek nazik davrandı. Mücrimi keşfetmek için polisin bütün tertibatı aldığım söyledi. Bu cinayet ancak bir delinin eseri olabilir. Başka türlü bir izah şekli bulamıyorum.
Polrot. dedi kİ:
— Kederinize bütün kalbimle iştirak ettiğimi söylemek isterim, madamı Metanetinize hayranım.
Buckley anne, hüzünle cevap verdi:
— Zebun ve perişan olmakla maalesef sevgili evlâdımıza kavuşanlayız.
Protestan rahlol kocası da:
— Karım fevkalâde bir insandır. — dedi. — îmanından aldığı kuvvet şaşılacak kadar büyüktür. Bu dram pek korkunç şey, bay Polrûtl
— Maalesef öyle .. Blliyorua, rahip efendL
Buckley anne, aedl kİ:
— Siz büyük detektif bay Hercule Poirot İmişsiniz.
— öyle olduğumu iddia eder-ler.'efendün, »Arkası var)
|can juruım istemiştir.
9 Temmuz 1949
AKSAM
Sahi fe 7
Tarım Bakanının demeci
Bakan mahsul vaziyetini, tarım politi kamızın istikbalini, muhtelif kanunlar hakkındaki düşüncelerini bildirdi
İstanbul üçüncü İcra Memurluğundan : 944;1239
Bir borçtan dolayı icraca haciz edilip açık arttırma suretiyle paraya çevrilmesine karar verilmiş olan ve aşağıda müfredatı yazılı emvalin.
Adet Cinsi
ENİ YAYI1N@
Ankara 8 — Tarım Bakanı İde edebUlrlm. Çünkü, burada Cavlt Oral bu senekl mahsul şükranla kaydetmem İcabeden vaziyeti ve Taıım Bakanlığım] Marshal yardım plânından, unı-ilgiJendiren meseleler hakkında^ ‘ ‘ *
şu demeçte bulunmuştur:
Biiyük Millet Meclisinde bu yılın mahsul durumu baskındaki İlk beyanatımda «Bu. yıl Inş erken başlamış, şiddetli ve sürekli olmuştur. Bu yüzden ekl-llştc yüzde 25 nisbetlnde bir nok sanlık vardır. Ekilen tohum la r-aa kışın şiddetinden Te devamlı olarak kar altında kalmasından intaç edemediği ve geç kaldığı İçin yazlık ekin mahiyetini almıştın demiştim.
Gerçekten sert geçen kış ayları tohumluğun dönmesi ve bozulması İhtimalleriyle bizi endişeye düşürmüştür. Fakat kar kalktıktan sonra bazı mevzii donma hâdiseleri İstisna edilirse, tohumluklarda zayiat görülmemiştir. Bilhassa mart ve nisan aylarının yağışlı gitmesi İse mahsul durumu hakkında bizi nikbinliğe sevketmlştlr. Ancak bu nikbinlikle beraber mart ve nisan aylan içinde vermiş olduğum beyanatlarda gerek kışlıkların ve gerekse yazlıkların mayıs ve haziran aylarında yağ mura İhtiyaç duyduklarını teba rûz E'.lirmlştim. Maatteessüf yağmur bakımından ümitli baş-lıyan bahar, mayıs ve hazLran aylarının kurak geçmesi yüzünden hububat mahsulü üzerinde menfi tesirler yapmış ve bu kuraklıklardan da en kesif hububat mıntakamız olan Orta Anadolu vilâyetlerinin bazıları fazlaca mutazarrır olmuştur.
Şüphe yok kİ bu sıkıntılı durum her vatandaşı ve Tarım Bakanı olarak bilhassa beni çok üzmektedir. Fakat kabul etmek lâzımdır kİ meteorolojik faktörlere karşı bugünkü ziraat şartlarımız İçinde bir şey yapmam imkânı da yoktur. Sonra. Orta Anadolunun hava şartlan tetkik edilirse, kışın erken gelmesi, uzun ve şiddetli devam etmesi İlk defa görülen tabii bir olay da değildir. Meselâ 1933 yılında da aynı şekilde sürmüştür. Ancak mayıs ve haziran yağıştannın bolluğu o senenin bereket senesi olmasını sağlamıştır.
Orta Anadoluda
Şimdiye kadar yapılan tecrübelerle anlaşılmıştır İd Orta A-nadoiuda hububat rekoltesini tayin eden en mühim İklim fak törü mayıs ve haziran yağışlarıdır. Bu İtibarla, kış erken geldi ve uzun sürdü diyerek 1949 rekoltesinin mutlaka düşük olacağını tahmin etmek mevsimsiz bir kehanetten başka bir şey o-lamazdı. Buna bir misal olarak 1933 yılının yağışlarıyle 1949 yılının yağışlarını mukayese etmek kabildir:
Mayıs
ve Haziran aylan
1933 1949
duğumuz. beklediğimiz ve proğ-ramJaştudıfinnız şekilde bir kaç yıl faydalanabilir ve ziraatlml-zln İhtiyaç duyduğu zirai ekipmanları sağlayabilirsek, istihsal teknolojimizi ıslah etmek sureliyle ve daha müsait şartlarla ziraat yapacak olan müstahsilimiz bugünkünden çok daha elverişli istihsal imkânlarını elde edeceğine şüphe etmemeUdlr. Onun İçin hükümetin dışardan buğday ithal etmek mecburiyetinde kalmasını meteorolojik faktörlerin kaçınılmaz bir neticesi olarak mütalâa etmek lâzımdır.
Ancak hükümetin mahsul durumunun lyl olmadığı hakkında daha çok önceden haber vermesi ve tedbir alması meselelerine gelince- Bunda da vaktinden evvel memleket dahilinde bir spekülâsyona meydan vermemek, ekflıek fiatlerlnl normal bir hadde tutmak gibi düşüncelerin göz önünde tutulduğu unutulmamalıdır. Tedbir ve hazırlık İşlerinde ise hükümet hiç de geç kalmamıştır. Ve tam zamanında hazırlığını yapmağa başlamıştır. Geçenlerde benim başkanlığımda toplanmış olan karışık komisyon müstahsile yardım için bütün tedbirleri derpiş etmiş bulunmaktadır.
Tarım Bakanlığı. muhtaç çiftçilere bu yıl. geçen çok daha şiddetli kuraklık yıllarında yapılmış olan yardımlara nispetle daha geniş miktarda ve zamanında temizlenmiş ve Hâçlanmış tohumluk yardımı yapacaktır. Ziraat Bankası bu kurak mın takanın borçlarının tecilini olduğu kadar onlara yeniden kredi teminini ehemmiyetle göz önünde tutacaktır. Toprak ofisi ise tanzimcL satışlarına devam edecektir. Şu halde ıstıraplarını yakından hissettiğim çiftçi arkadaşlarıma tabiatın bu yılkı kahrına karşı metanetle göğüs germelerini ve hiç bir ümitsizliğe ve yeLse kapılmadan gelecek yılın hazırlığına çalışmalarını tavsiye ederken, kendilerine hükümetin, bugünkü İmkânlar ve şartlar içinde elinden gelen yardımda bulunacağına da emin olmalarını dilerim.
Tarım politikamızın istikbali
Tarım politikamızın istikametine gelince ılze tanm siyasetimizin karakterini şu tarzda izah edebilirim. Tanm siyasetimiz. llhamiT.ı ve Utlka-metlni. günün politik hâdiselerinden değil, memleketin gerçek ekonomik ve sosyal şartlarından almakta, belirli, istikrarlı ve devamlı olarak çalışmaktadır. Ortada hazırlanmış beş yıllık bir programımız mevcuttur. Onun için çalışmamı? da bu programa göre Ayarlanmış ve tertiplenmiştir. Diyebilirim ki programın 1949 yılına alt bütün işlerimizi gerçekleştirmek yolundayız. Nebat ve hayvan hastalık la rlylç ciddi ve memnunluk verecek şekilde mücadelemiz devam etmektedir. Aydın mıntakna1 İçin büyük bir tehlike teşkil eden çekirge mücadelesinden müspet bir netice alınmıştır. Keza Bursa ve Gemlik'te zeytin güvesine karşı devam eden mücadelemiz de müspettir.
Diğer taraftan geçen sene Çukurova pamukçuluğunu felâketli bir vaziyetle karşılaştıran yeşil kurta karşı mücadele teşkilâtımız yeni vasıtalarla ve müessir İlâçlarla kuvvetlendirilmiş olduğundan bu sene pamuk müstahsili kentlisini daha emniyetli bir durumda hissetmekledir. Evvelce de söylediğim gibi Tarım Bakanlığı bu müca-
diğeri
ilâve
Ankara 82 milimetre 28
Eskişehir 162 30
Konya 30 6
Afyon 16C 83
Kütahya 107 41
Görülüyor kİ ziraat dalma tabiat şartlarının tesiri altında bulunmaktadır. Buna daha bir misal olmak üzere Fransayı gösterebiliriz. Daha İki ay evvelsi Va-şlngton buğday anlaşmasında İhracatçı memleketler a-rasına İsmini yazdıran ve yüz bin ton buğday ihraç edeceğini taahhüt eden Fransa, bugün kuraklık yüzünden hububat İthal! için tedbirler almaktadır. Sonra bu yıl kuraklıktan müteessir olan yalnız Fransa ve Türkiye değildir. Orta ve Cenubi Avrupa memleketleri de aynı durumdadırlar, Mamafih zaman saman Orta Anadolunun maıuz kaldığı bu kuraklığa karşı biz de drayfarmlk sistemin! daha e-aash ve geniş ölçüde tatbik e-dobilirsek bu m intaka müstahsilimizi geçmiş yıllarda olduğu gibi bu yılkl gibi hazin talih tecellilerinden mümkün olabildiği kadar korumağa muvaffak oluruz. Kuru ziraat sistemini tatbik etmeğe her şeyden evvel müstahsilin medeni ve teknik vasıtalara sahip olması lâzımdır.
Ümîd verici bir istikbal
Bu hususla ümit verici bir İstikbale doğru ilerlediğimizi ifa- kabul olunmuştur. Herhalde bıı
yeni müessesenln memleketimizin İstihsal hayatında her cihetten faydasının ve rolünün biiyük ve hayırlı olacağına hiç şüphe etmemek lâzımdır. Bu maksatla şimdiden Muş'un geniş mümbit ve mahsuldar ovasında bir üretme çiftliği kurmuş bulunuyoruz.
Memleketimizde mevcut 320 selektörün, adedini ihtiyaca göre ve bütçe imkânları içinde arttırmağa uğraşıyoruz. Bu sene için sipariş verdiğimiz 160 selektörün ağustos ayında geleceğini umuyoruz. Şarkta mikrobik ve paraziter hayvan has-tahklariyle mücadeleyi teksif etlik. Serum, aşı ve biyolojik maddelerin İmâlini geçen seneye nazaran yüzde 50 arttırmağa muvaffak olduk. Hayvan ıslahı bakımından çok muhtaç olduğumuz haralarımıza birisi Safranın Karakoy ve Vanın Zeylân haralarına
ettik. Esklşehirde Katırcı çiftliğinde de büyük bir tay depo-su^lâzığda bir bakteriyoloji müessesesl ve Vanda da bir laboratuar kurmaktayız. Memleket hayvancılığında büyük bir inkılâp yapacak olan suni tohumlama işine çok önem vermekteyiz. Zira mevcut damızlık materyali İhtiyacı karşılamaktan çok uzaktır. Bu hususta memleketimizi ziyaret etmiş bulunan Amerikalı mütehassıs John M. Halpm’ın fikir ve tavsiyelerinden de faydalanmağa çalışacağız.
Orman Kanunu ı
Bundan başka size hükümetin Büyük Millet Meclisine sun- I muş bulunduğu ve umumi çf- ’ kân yakından İlgilendiren bazı 1 kanunlarımız hakkında da bir 1 kaç kelime söylemek isterim. ı Büyük Millet Meclisinde iki or- ( man kanunumuz vardır. Bun- l iardan birisi 4735 numaralı hu- ' sual ormanların kamulaştırıl- 1 masını sağhyan ve parti kurul- ı tayınca değiştirilmesine lüzum ı gösterilen kanundur. Diğeri de ' 3116 sayılı esas ve ana orman i kanunudur kİ. vatandaşla devlet arasındaki ihtilâfları ve va- 1 tandaş şikâyetlerini bertaraf ’ etmek ve ormanlarımızı daha I İyi koruyacak müeyyideler ekle.- i mek maksadlyle hükümet ta- I rafından bazı tâdiller yapılma- 1 sına lüzum duyulmuştur.
Orman politikamıza daha müs I takar ve memleket gerçekleri- 1 n« uygun bir İstikamet vermek i , için bir anket hazırlanmış ve 1 , önümüzdeki sonbaharda bir kongre yapmayı kararlaştırmış i . bulunmaktayız Bundan başka , yine parti kurultayı kararınca ! . bazı maddelerinin değiştirilme- 1 sine İhtiyaç görülen toprak ka-, nunu da hâlen meclis korniş- ' yonlanndadır. Tanm ve İçişler I komisyonlarında müzakeresi 1 yapılmıştır ve bu komisyonların 1 temayülüne göre tatbikatı daha kolaylaşmakta ve hem de , toprak kanununda otta işlet-
■ meye daha sarih İmkânlar ve-. rllmekle olduğu görülmektedir. 1 Diğer en çok üzerinde durdıığu-ı muz tarım işlerinin birisi de ı bugünkü tarım okullariyle mevcut teşkilât kanununun süratle tâdil edilmesi meseleleridir.
Memleketimizin zirai biiûyeal gözönünde tutulursa, tanm o-ı kullarımızı bir an evvel ıslah etmek ve her mıntakanın hususiyetine göre de memleket içine yaymak lüzumu kendiliğinden : anlaşılmış olur. Bu sebeple 5 a-ğustosta Tuzlanın Çayırova tek
■ nlk bahçıvanlık okulunda yapılacak olan toplantıda tarım o- '
: kullarımıza yeni ve İhtiyaçlara uygun bir İstikamet vermek hususları ve daha verimli ele-' , man yetiştirmek tedbirleri ve' programları tesbit edilecektir, i Vo yine Türklyenln mütekâ-j slf bir ziraat memleketi olduğu, «lele işlerine çok ehemmiyet nazarı dikkate alınırsa, köylü vermek zorundadır. Zira müs- VS çiftçi He Larım bakanlığının' pet bir mücadele bu memjeke- el ele vererek yürümesi ve a-| te her yıl beş yüz milyon lira henkll çalışması bir zaruret) kazandırabilir. Biliyorsunuz ki )olarak görülür. Bu itibarla ha-i iyi vasıfta tohumluk, gürbüz ve kanlığını teşkilâtını bu gayeye kuvvetli damızlık, İhtiyacı karşılar nispette ve çeşitli fidan yetiştirmek maksadlyle kurulan devlet üretme çiftlikleri kanunu Büyük Millet Meclisinde
3 Pirinç karyola
1 Çini soba
4 Adet hasır koltuk
1 Masa
2 Sehpa
1 MarelJI marka fl lam-
balı radyo
3 Üç adet yağlı boya
tablosu
İ Avrupa halısı
1 Elektrik edevatı.
Yukarıda cinsleri yazılı emvalin Kapalıçarşı bedestanda belediye satış mahallinde birinci P- ........... ’.'T^r, çy.
mn günü saat 10 dan 12 ye kadar. İkinci arttırmasının 26/2/ 949 sah günü ayni saatte yapı- | lacağından talip olanların belirli gün ve saatte mahalli mezkûrda hazır bulunmaları, del-Ifillye vesalr masrafın müşteriye alt olup satışın peşin para İle yapılacağı lifin olunur.
4SG4
İstanbul İkinci İflâs Memurluğundan : 947 39
Müflis Zeld Aksöyek İflâs 1da-resnlce verilen karar gereğince mevcuddan yapılacak % 4 buçuk nispetindeki muvakkat tediyeye mütedair olup 7.7.949 da daireye tevdi olunan tevzi ced-vellne karşı İtirazı bulunan alacaklıların tevdi tarihi olan 7,7.949 tarihinden itibaren 10 gün zarfında İtiraz haklan olduğu ilân olunur 10103
ZAYİ — Askeri posta 14375 Sayman komutanlığının 16-5-49 tarihli ve 215149 149 numaralı teminat makbuzum» kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hiikmü yoktur.
Bayezit Tavşan taşı yenldevir Sokak No 4
KERİM AHAS
MUSİKİ MECMUASI
ileri Türle musiki»! nesir organı olan Musiki Mecnuasınln 17 nel layı»! çıktt. Tflrk musiki »lalemi, Türk Iniigıkl»! kimindir? Türk mualldal lû~ gali. TUck bos telci-1 arının tercûmel inlileri. Musiki folkloru tetkikleri. Türk musikisi naastiyat dertleri gibi kıymetli yazılmlıı Nihavent faali no-Uısı vardır. Tavsiye ederi». Kurtuluş BozkuTt cad. No. ıM
İÇTİMAİ SİYASET KONFERANSLARI
İstanbul Ünlver»lresl İktisat Fakültesi İçtimaiyat En'.tltUsUntln her sene tcrtlbettltI İçtimai Politika, kon-fcranları bu sena de 200 aablfallk bir eser halinde nr2>e(lllmljtlr. Eserde Prof. Kessler'ln ıZonguldakta isçi Hayatı». Safa Şevkct'in lig Mahkemeleri), Prof. Tsaac'ın illere! «istemi). Ekmei ZMH'ln ıGece Kondular). Prof. Ferit Hakkı Saymen'ln (İş hı-tllfiflnrıı. Prof. N.ılbanto^lu’nun (Türk İşçUl). Prof. Fınd.Jr.oSlu’nlın (Tramvay İsçileri) tttkik’eri vardır. Bütün münevverlere ehemmiyetle tavsiye (tdCriz.
TUrkJje Ecnebi
senelik 2WW) kuru» M(10 kuruş
8 aylık isi» t 2900 •
3 aylı 800 a 1800 ■
I nvlık Mo • - .»
Adres tebdili içid elit Kuruşluk pul gönderilmelidir. Aksi takdirde adres değişi İrilme»
Telefonlarımı» Başmuharrir «0585 Veri Uferl aoîos - İdare aoezı ____________Müdür Mtitt_____________ Ramazan 12 — Hur 45
imsak G(1 Ö0I» İkindi *1 Valıı
If. 3Z0 SS1 13.15 17 19 20.43 22.49
E- C-37 AK 4 :0l H Jıl 12 00 200
İdarehane: Sûhıâi) elvan
Cemal Nadir aokaS' Nn 13
Zayi — 4328 numaralı bisiklet plâkasını kaybettim Yenisini çıkaracağımdan eskisinin hükmü kalmamıştır
M. (le Toledo BomorıLI Kodaman «okak No. 140/1, Şişli
Adalar Sulh Yargıçlığı Baş kâtipliğinden : 948.
izzet Karabayıaktann ölümü, İle vârisleri Fuad önler ve Ce- , vat salreye intikal eden (B. Adal Nizam caddesi Akakçe sokak 2 kapı 50 pafta 160 ada 9 parsel1 sayıhı ev kabili taksim olmadığından açık arttırma İle sa-( tılmasına mahkemece karar verilmiş, İcra iflâs kanunlar^ gereğince açık arttırmaya konulmuştur. Gayrimenkul 670,5 metre kare iki katlı ahşap bağ ve bahçeli evdir. Muhammen kıymeti 33410 Hradır.
Dellâlllye, llıale pulu, 20 liralık tâviz bedeli müşteriye aittir. Vergi, teııvlrlye, tanzlfiye satış bedelinden tenzil olunur. Pey akçesi yüzde yedi buçuktur. Mil 11 banka teminat mektupları kabul olunur.
1. arttırma 2/ağustos/^49 salı günü saat 14-16 arasında mahkemede İcra olunacaktır. Muhammen kıymetin yüzde yet : iniş beşini bulmazsa İkinci İhale 12/ağustos/949 cuma günü ayni mahal ve zamanda icra ve en çok arttırana kati İhale yapılacaktır. İpotek sahibi alacaklıların diğer alâkadarların ve İrtifak hakkı sahiplerinin bu haklarını vesalr İddialarını ilân tarihinden İtibaren on beş gün içinde vesaikiyle birlikte bildirmeleri aksi takdirde satış bedelinin paylaşılmasından hariç 'kalacakları. Fazla bilgi İçin 2/ ağustos/949 dan İtibaren açık bulundurulacak arttırma şartnamesi 39/948 dosyadaki vesaiki görebilecekleri İlân olunur.
Gocuk hekimi doktor
Ahmet Akkoyunlu
Taksim - Talimhane
Palas. Telefon: 62627
IVAPÜRLAR:
I
kanlık teşkilâtını bugünkü mün ferli çalışma seklinden kurtararak, kollektlf bir çalışmağa sevketnıek ye imkân nispetinde ihtiyaçları mahallinde hallederek is süratini arttırmak ve do-layisljie daha verimli bir çalışma temini İle teşkilâtımızı köylü ve çiftçi hizmetinde daha faal ve seyyal bir duruma sokmaktır. Bu duruma en müsait İntibak şeklini, memleketimi-j zln İklim ve toprak şartları bakımından bölgelere ayırmakta,! ayni zirai karakteri gösteren, yerlere gerekli organizasyonu bütün bölgeye şamil olarak i kurmakta görmekteyiz-. Ve böy-I İçlikle hem eleman, emek ve pa-ıra tasarrufunu sağlamayı ve ıhem de köylü ve çiftçi hizmetline en kısa yoldan erişmeyi hedef tutmaktayız. Bütün bıı İzahaUmden anlaşılıyor ki millet ekonomimizin temeUnl teş------w......---------- — 'bn ®üen zirai kalkınmayı hız-ğöre yeniden organize etmek 1 landımıak ve ziraat problemini lâzımdır. Bunun İçin merkezde memleket gerçeklerine göre hal toplanan bir komisyona yeni bir lelmek için ciddi, esaslı, karar-teşkilâl tasarısı hazırlaması va- !*''■ çalışmaya ve çeşitli tedbirler zlfesi verilmiştir.---[almağa lüzum olduğu kanaa-
Bu kanunun esas ruhu ba-, tindeyiz.»
HUSUSÎ HAFTA SONU SEFERLERİ
İTA LYA
Istonbuldan kalkış Cumartesi 12.55 ftomayc vartj Cumorlesi İ4.55
Halfa sonundo seyahat ederek ZAMANDAN KAZANINIZ I
Fozla iafşilal İçin bütün seyahat acentelerine
veya umumî acente r
TURHOL TİCARET IİMİTED ŞİRKETİ lıüklâl caddesi, Alla» sineman pasajında No. 209-4
T.lgrol . TRAHSAfRA - İSTANBUL
Tel,. 4 0 764
DABKOVıÇ
Vapur s nen Leşi
TRANS YIARİN
Hclski’gborg llAMBURt., »KEMEN. BOTTERDA.M ANVF.KS.dcn Limanımızda beklenen vapurlar :
İNGER vapuru limanımızda ÜLI.A « limanımızda BECKY * 20 temmuz
TORSA > 25 . >
FLORA > 3 Ağusto s
GBDRVN » »
LONDRA. HAMBURG, BREMEN. ROTTERDAM ve AM’ERS İçin yükleyen vâ-
İNGER vapuru 13 temmuzda BECKY » 25-28 » »
TORSA ■ 28-30 * »
FLORA h 5 ağustos *
GUI) RP N ■ e-10 > »
BLRGAZ ve KÖSTENCE için vükleyen vapurlar: İNGER vapuru 9 temmuzda BECKY a 20 »a
TORSA >25 » »
CCPRCN « 8 ağustos » BEYRUT. PORTNAİ». İSKENDERİYE İçin yükleyen vapurlar. ULLA vapuru II) temmuza kadar limanınııxda bulunacak.
STEVENSON Lİ.1E
NEW YORK
20-25 temmuza doğru Ame-rikadan umumi eşyayı ticariye He pcbnesl beklenen HFNRY STEVENSON vapuru doğru
NEW YORK
İçin eşyayl ticariye yük.H-yeeektir.
Galatada Frank han umumi acenUılığıııa müracaat: Tel.: 44708 - 44707
Satılık Arsa
îstanbulun cn mûlena yerinde büyük bir arsa mahkemece «atalıktır.
Kadıköyiinde Kalamış - Fener caddesinde
Bir tarafı denize, bir tarafı tramvay caddesine nazır Kalamış vapur iskelesi ittisalinde inşaata elverişli (3674ı metre kare mesahal sathiye 11 bir ana lzalel şüyu zımnında Kadıköy Birinci Sulh Hukuk mahkemesinde 949/44 numaralı dosya mucibince müzayede He satılacaktır.
Arsanın muhammen kıymeti 146.960.— liradır.
SATIŞ : 21 temmuz 194 9 perşembe günü saat 10 - 12 dedir, Dosyasını tetkik etmek İsteyenlerin adı geçen mahkeme Başkâtipliğine müracaatlerl rica olunur.
Hellenic Lines
Limited
Türkiye - İngiltere - Belçika arasında muntazam posta 13 Temmuta doğru limanımızda beklenen
Vorios Helias vapuru
eşyayı tlcarlys »larak 14 temmuza doğru fstanbu'oan kalkarak
Londra - Rotterdam ve Anvers
limanlarına hareket edecektir. Umum! Acentafarı:
S. TOPER VE Eti.. Galata Veli Alemdar han 'Idefon: 41929
j Devlet Denizyolları ve Limanları iş 1 etme Genel Müdürlüğü İlânları |
İşletmemizin Şehir Hatları vapurları İçin yağcı ve ateşçi alınacaktır. Ellerinde liman cüzdanı bulunan isteklilerin bir dilekçe He adı geçen İşletme müdürlüğüne müracaatları. 10103 İstanbul Sular İdaresinden
Çırpıcıdan başlamak ve Bakırköy Uçeslne kadar 4702 metre uzunluğunda almak üzere 40û m/m ilk boru hendeği açılması ve borular konduktan sonra kapatılması İşi kapalı zarfla eksiltmeye konmuştur.
Bu işe alt şartname fen servisinden almabUlr.
İsteklilerin teklif bedelinin %9.5 ğu nispetinde teminat makbıızlarlyle birlikte şartnamesi dairesinde hazırlıyacakiarı kapalı teklif mektuplarını 20/7. 949 çarşamba günü saat 12 ye kadar îdare Muamelât Dairesine vermeleri. 10082
İstanbul Tekel Başmüdürlüğünden
Dış memleketlere tuz ihracı imkânlarının arttırılması maksadüe Çamaltı Tuzlasından İçel. Seyhan. Haluy. Gaziantep, Maıoş ve tı ta Vilâyetleri İhtiyacı İçin tuz satılmayacak ve bu bölgelerin tuz İhtiyacı bundan böyle tamamen Yavşan Tuzlasından veya Sarayönünden temin, plunacalrtır.
Adları geçen İller hududu dahilindeki yerlere deniz tuzu için nakliye tezkeresi veya nakliye tezkeresi makamına kaim fatura tanzim cdlimiyeceğlnden keyfiyet tuz ticareti llo veya tuk nakliyatı ile Işllgal eden şahıs vc muesseselerce malûm olmak üzere ilân munur. (10068)
F - 12 FREON GAZİ
gelmiştir.
EGE PETROL T.A.O.
Taksim, Cumhuriyet cad, 3S.Telg.raf: LASMA - İSTANBUL
Ankara Nümuııe Hastanesi Baştabib inden:
Mlkdarı Fiatl Tutarı M teminatı
Cinsi______K'lo LtralC. LiraK.______________Ura K-
Koyun eti 35900 2 20 77060 5100 00 21/7/949 1130 da Kapalı
1 — Ankara Numune hasta hanesinin altı aylık İhtiyacı olan 'koyun eti kc-palı zart usulUe eksiltmeye konulmuşi ur.
2 — Taliplerin 2490 sayılı kanunun tçrlfai) dairesinde hazırlıyacakiarı mühürlü teklif mektuplarım belli olfiiı saatten bir saat evveli re kadar hastahanede müteşekkil komusyena vermeleri
3 - şarlnanv.ler lıer tıun hastahane İdaresine ve tslanbutda Sağlık v$ şo?ya! Yardım
müdürlüğünde g ırulebllir. 10613i
Sahlfe 8
9 Temmuz 1949
ihtiyar Dıyojen'e
KOL
SAATİ
5 inci
yegane
FRIGIDAIRE en idareli ve
eaıia soğuk hava dolabıdır
FRIGIDAIRE olsun
ZENITH
3 üncü
4 üncü
MÜKÂFAT MÜKÂFAT MÜKÂFAT MÜKÂFAT MÜKÂFAT
1 inci
2 inci
ömrü ve at
1 T H T H T H T T
Bu seride (dört birincilik) mükâfatı marka ZENITH olmuştur.
Neticeler t
(En mükemmel dört kol saaiları) «.erişi mükâfatı
E
E
E
E
E
1948 mösobakasındo, kol saaflan ıınıfında ZENITH parlak bir zafer daha kazanmıpır.
gülmeyiniz
z z z z z
N N N N N
I i
I
I
H -H -kazanan
Güpegündüz, elinde bir fenerle dolaşıp, insanlar arasında hakiki bir insan ariyan ihtiyar Diyojene gülmeyiniz. Zira bu kolay bir iş değildi—
Bugün de. her alıcının onuae serilen muhtelif marka ve çeşitler arasında hakikisini seçmek ciciden sor bir meseledir.
Lâkin soğuk hava dolapları arasında en iyisini İntihap etmekte zorluk çekmeyeceksiniz i çünkü bunun FRIGIDAIRE olduğu arlık dünyaca malûmdur.
10 MİLYONU aşan satışı ile FRIGIDAIRE. butun markaların satışı mecmuunu geçmektedir.
Yüksek kalitesi, uzun
Alecdğınıı, HAKİKİ
saatinin kalitesi
18,000
olmak üzere
İsmarlama
ELBİSE
En güzel desenli kumaşlardan yelekll 110, yelekslz 97 liraya dikilir
Talisin Karakaşlı, Mahmut pasa, İrfanlye çarşısı ■■MM 18/19 ■■■■M
AR AR
Yat Kulübünden
Kulübümüzün bahçe ve pavlyonunda memleketlinizin tanınmış (BİU’- BelLs) orkestrasının IştirakLle her akşam seanslara devam edilmekte olduğunu ve ayrıca 9 temmuz cumartesi akşamından ltlba ren sanatkâr SEVİM SEVİNÇ kardeşlerin mezkûr orkestraya iştirak edeceğini sayın aza-ya bildiririz.
TEÖIYATTA KOLAYLIK
SURLA
FRIGIDAIRE
Hakiki FRIGIDAIRE , ancak FRIGIDAIRE markasını taşıyanıdır
Satılık Deniz Mötörü Çalışır vaziyette, 4 ve 7 kişilik basma uns eltim eğrisi bakır çivi ve yeni bir halde benzin sarfiyatı ekonomik İki maıör satılıktır. Küçük Bebek Gazinosuna müracaat.
SULFADERME
YARA MERHEMİ
Xoro, Yanık,^Çatlak, Çiban ve Deri üstü mikroplu hastalıklarım iyi eder. ____ HER ECZANEDE BUL'UNUR___________
ZAYİ — Beşiktaş Mal müdürlüğünün 2465 sırasında ka-Fillı askeri emekli senedi resmiyi zayi ettim. Yenisini çıka-raeafiırçdan eskisinin hükmü yoktur.
Mustafa Allutıay
DERMOJEN
Yanık, çatlak Ekzema ve Clld yaralarına fevkalâde iyi getir. Derinin tazelenmesine ve yenileşmesine hizmet eder.
ikramiye dağıtılacaktır.
EMNİYET SANDIGI’nın
Tasarruf hesapları ikramiyesinin 1949 yılı üçüncü Çekilişi 1 Eylül tarihindedir. Bu keşidede:
1 Ağustos tarihine kadar asgari 50 lira tevdiat yapan veya mezkûr tarihte hesaplarında en aşağı bu miktar parası bulunanlar kur'aya iştirak edeceklerdir.
Hesaplarında 550 lira ve daha fazla parası bulunanlar mevduatlarının 50 lirası için bir ve her 500 lirası için de ayrı bir kur'a numarası alabileceklerinden, isabet ihtimalini fazlalaştırmış olurlar.
Hem talihinizi denemek, hem de vadeye göre yüzde altı buçuğa kadar yükselen faizden faydalanmak isterseniz merkez veya şubelerimizde hemen bir tasarruf hesabı açtırınız veya miktarını çoğaltınız.
MERKEZ: CAĞALOĞLU ŞUBELERİ: ANKARA, KADIKÖY, BEŞİKTAŞ,
EMİNÖNÜ (Mısır Çarşısında)
*
Kok kömürü tevziatı
Türkiye Kömür Satış ve Tevzii Müessesesi İstanbul şubesinden
1949 50 kışı İçin dağıtılacak soba kömürlerimle sayın halkımıza bir kolaylık olmak üzere FATİH, EMİNÖNÜ. KADIKÖY. ÜSKÜDAR Ve GALATA'da 3atış büruolan açılmıştır.
Bu satış bürolarının yajacağı muamele mıntakaları İle adresleri aşuğıda gösterilmiştir.
Büro Adresi Yapacağı muamele mıntakası
EMİNÖNÜ Eminönü Halk- ünkapanı köprüsünden Ata-evt, Şerefefen-dl sokağmdakl kapı.
FATİH
Kara-
Büyük
rm cad. No.
8/tîfl
GALATA Rıhtım C Kozluca zemin kat.
ÜSKÜDAR
KADIKÖY
cad. han
ttirk Bulvarını takiben Yenl-kapı ve Saraybumu arasındaki saha içinde bulunan halk, (Bakırköy, Yeşilköy dahil).
Ünkapanı köprüsünden Atatürk Bulvarını takiben Yenl-kapı arasındaki saha, (Yedl-kuîe, Samatya, Kumkapı, Aksaray. Fatih, Eyüp, Rami dahil).
Beyoğlu kazası Beşiktaş kazası. Sarıyer kazası, Boğaziçi Anadoluhisarından Kavağa kadar olan Anadolu yakası 1le Adalar.
Anadoluhlsarı, Beylerbeyi, Kuzguncuk, Üsküdar kazası dahil.
Kadıköy kazası, Kartal. Pendik dahil.
FRENGİ VE BELSOÖUKLUÖUNA tutulmamak İçin PROTEİİN k u I lanınız.
SAYTN DOKTO ve ECZACILARA : İmtitüt Serûtherapique et Vaccinal, Suissc-Eerne firması aşılarından :
VACCIN ANTI - ASTHMATIQL'E BERNA VACCIN ANT! -PYOGENE BERNA
Vaccin Pertussis Berna mixte (Boğmaca aşısı) VACCIN STAPHYL OCOCCIQUE BERNA Tuberculine Ancîeune Berna selon Koch Piyasaya arzedilmiştir.
JÜL KREPEN ve KEMAL MÜPERRİSOĞLU Koli. Şti.
Kefçedede M. Kcfçedede Mektebi S. 1 4.
Bahariye îlerl sokak No. İ9.
Yukarda adresleri yazılı bürolarda 11/7/1949 pazartesi gününden itibaren muamele yapılmağa başlanacaktır. Her hafta pazartesi günleri sabah gazetelerinde neşredilecek ilânda yanlı beyanname numaralan mucibince sayın halkımızın bu bürolara müracaat ederek kömür bedellerini yatırıp ordinolarım almaları bilhassa rica olunur.
Buna riayet etmeyenlerin, bu tevzi sonunda yapılacak olan ikinci bir tevzii beklemek mecburiyetinde kalacakları şimdiden bildirilir(100S1)
Tıp Fakültesi Dekanlığından
Fakültemi» Fizikoterapı Enstitüsü ve Kliniğinde ücretli münhal bir hastabakıcılık vardır. İsteklllerLı Profesörlüğüne müracaatları.
Teated by free version of 2PDF
130 lira Enstitü (07021
Comments (0)