Cumartesi
13 MART ıees
I
iAYTÖ)
'fERDB
IBONI
Türkiye
Senelik M00 0 aylık 1000 I ayhk 000 1 aylık 000
idare: Nunıoemanlye No. H Tel adred: «YKNÎ SABAH» Î8TAMBUL Telefon: 10W
Onuncu TU
No. 3255
K. M. VASIF OKÇUGtL in hazırladığı İngilizce-Türkçe büyük lügatinin İlk faslkülü satışa çıkarılmıştır. 1600 sahifeden İbaret olan bu eserin bu yeni baskısında, 320,000 o yakın kelime dercedilmişth. Ansiklopedik vüe’-atte olan bu lûgattaki maddelör iştikak egasıno göre tanzim edilmiştir
Birinci faslkülün fiatı 4,5 liradıı Yayan; KANAAT KİTABEVİ
10
B > D K L t
ebl
MOCı Kr. woc > «ot ’ I kuruş
- I
1000
HÜRRİYET VE HAKKIN YILMAZ MüDAFiiYİZ
___-_*__- -
Ul%
i
/
e
t
Menderes D. P. â»*n çıkarlarken
ile Adnan
Fııad Köprülü
I
ip?'' -■
. 7 I
Necmeddin
İngiliz Dış Bakanlığının tebliğ
D. P. Kurucuları, Fuad Köprülüye Tarziye vermediği için
4
• )
1
il
Dün de Sütlüce ocağına bağü yüz elli kiş idare heyetleri ile birlikte istifa etti.
Ortaköy Demokratlarının Koniye telgraf art
Türk - Ingiliz işbirliği 1939 ittifak andlaşması üzerinde devam edecek
| Kırk beş dakka süren mülakatta
Londra: 12 (A.A.) — Türk Dışişleri Bakanı Necnıeddin Sadak bu sabah İngiliz Dışişleri Bak anlamda M. Bevin tarafından kabul edilmiştir. Her iki memleketin genel menfaatlerine müteallik mri ÜrgüWiİDÜn düştüğü duruma sokmamak için fi-
linden gelepi yaptığı \akrt Halk Partisinin Meclisteki çoğunluğu, hiç te boş bfr gayret sarfetme-miş, tevekkeli Atıl İııan bile bizzat kendisinin Yüee Divana sev-kolunmaması için reyler verilirken el kaldırmak gibi garibeye de beyhude tevessül etmemiştir. Çlinkü adalet huzuruna bir defa çıkınca orada Bakan-ik nı ak anlık para etmemektedir, lu yüksek divanın çok muhterem başkanı öyle sualler soruyor ki^ • bu sualleri Vekillik zamanında masa başında verilen emirler gibi ,kesin eevablarla karşılamak çok zordur. Muhakeme altına alınmış ve adalete iıesab ver-1 mekle meşgul bir sanığa burada lüzumsuz hücumlar yapmak niyetinde değiliz. Biz, Vrgüblü-ye karşı mücadelemizi daha o maroken kolluklarda fermanfer mâ. iken, ısrar ve devamfe. yürüttük. Şimdi söz adaletindir.
Yalnız Suad Hayri başkamn Horuiarile çenbor altına alınınca derhal yeni bir takını İsimler İleri sürmekle ve şimdiye kadar bilinmiyen ithamlar telâffuz etmekle âdeta fenalığı bir zeytin yağ lekesi yapmakta zevk ve haz duyuyor.
Bu bir maznunun hakkıdır. Nefsini kurtarabilmek için ken-dlsi gibi olanların sayısını ne kadar çok gösterirse cürmün vehameti azalacağı zehabında-ıhr. Hele bu b«ınzerier yüksek tabakalara, mensub olurlarsa eski Tekel Bakanının işine daba iri gelmektedir.
(Devamı Sa., 3; Sü., 4 de)
Necnıeddin Sadak. Pariste bir hâtıra defterini imzalarken
Londra: 12 (A.A.) Nccmed-din Sadak 16 memleket konferansına iştirak etmek üzere yarın sabah Aitınok ekâpresile Pariee hareket edecektir. Türk murahhas heyeti Pariste V. Geroge oteline inecektir.
Londra: 12 (B.B.C.) — Avrupa •Devamı Sa., 3 Sû., 6 da)
İstanbul vapurunda kaçakçılık --------o
tayfa Marsilyada tevkif edildi
Paris: 12 (A.A.) — Paris gaze tekvinde yayınlanan bir habere göre, aralarında bir de Türk tayfası bulunan dört kişi Türkiye ile Frar <. arasında afyon kaçakçılı-ğu suçu ile Kan’da ve Marsilyada tevkif edilmişlerdir. 5230 tonluk İstanbul vapuru Maröilyaya geldiği zaman tayfanın eşyaları arasında 10 kilo afyon bulunduğu ilâve edu-inePtodİA 2 AA/* ZV /s ^^^7- da Atom Bütün yurdda kuruculara karşı infial artıyor, Tarsus Demokratları Menderesle Köprülünün, haysiyet divanına verilmesini istediler Grub Başkanı Fuad Hulusi de mi Haysiyet Divanına verilecek? Yüzelüye yakın Demokrat Partili nin hazır bulunduğu toplatjyı ocak başkanı Numan Balto açmış, son hâ dlselere ve ihtilâflara temasla şun lan söylemiştir: — Son günlerde, anormal bir tâ 'kim hâdiselerle karşılaşıyoruz. D. P. nin sarsıntılar geçirdiğini hisse diyoruz Kurucuların, bazı nahoş ha reketleri ile karşjlaşıvoruz. Son gür» lerde, hâl yolları aranırken, daha fazla çıkmazlara düştüler. Biz. idare heyetiniz, bu durum karşısında, bir müddet evveı İstifa etmeyi de düşündük. FaK&t, bu acı elim vaziyeti, hep beraber burada açıklamayı fay dalı bulduk Devamı Sa 5; Sil. 4 de) T*, n • f>
ur kıye ye verilecek
Amerikan
uçakları
Ankara: 12 (Hususi) — Demok rat Parti genel idare kurulu bugün de saat 10 da, 15 de ve 22 de olmak üzere üç uzun toplantı yap iniştir. Kurulun bu toplantılarında dün akşam yayınlanan Meclis Grupunun .tebliğinin gözden geçirildiği ve hâdis olan yeni durumun incelendiği tahmin edilmektedir.
Diğer taraftan Haysiyet Divânı da toplanarak dün divâna veril miş olan Afyon milletvekili Hazım Bozca ve anakkale milletvekili Ali Riza Kıraeveri dinlemiş ve neticede Hazım Bozoanın partiden ih raeına karar verilmiştir. Ali Riza Kırsever hakkında ise her hangi bir muamele yapılmasına lüzum görülmemiştir.
Fııad Köprülünün lıatın için
Ankara: 12 (Hususî muhabirimiz bildiriyor) — Demokrat Parti Haysiyet Divânının Afyon milletvekili Hazım Bozca hakkında vermiş olduğu ihraç kararı Demok rat Parti milletvekilleri arasında büyük» bir teessür uyandırmıştır. ' Söylendiğine göre Hazım Bozcanın partiden ihracı tamamile şah3Î bazı sebeblere istinad etmektedir. Meclis Grupu idare, heyeti değiştirilerek Fuad Köprünün yerine Fuad Hıılûsi Demircilinin ikinci başkan olarak seçildiği grup ihtimamda Hazım Bozca Fuad Köprü lüye şiddetle hücum ederek bir Çok tenRîd ve tarizlerde bulunmuş
tu. Bunun üzerine kentlisinden ya zıh bir tarziye istenmiş ve Hazım Bozca bu tarziyeyi vermediği için ihraç edilmiştir. Hattâ Hazım
Bozcadan istenilen tarziyenin formüle edilerek günlerce bekletildiği de rivayet edilmektedir. Diğer (Devamı Sa., 5; SU., 3 de)
lîk p«rfllde hafif »v oçaklurBgeliyor
Bombası var mı?
u
1 Moskoflar (Vral) da (Sterlitamak) da muazzam bir atom fab ikası kurmuşlar ecrübe tam ve ,
V_______________
amma 17 Ağustos 1947 de yapılan ilk tam ve mutlak’bir nıuvaffaklyetsizllkle neticelenmiş!
■ Bviçrede çıkarı (Lluetre)
I gon posta
■ He gelen 4 Mart tarihli nüshasından iktibas ediyoruz
Sovyetler Birliğinin elindi A-tom bombası vaı mı, yok mu? Bu suale Bay (Molotol) müsbet bir cevab verdi. Bazı klmsekı bunu bir yıldırma teffehhÜJÜ olarak kabul ettiler bazıl;ıu da hakikatin te. kendiri olduğun. ,
o
t
M
Dünkü münazara
Hukuk Fakültesine mensub iki ekipten «Ahlâka fikir yolu ile varılır» tezini müdafaa edenler kazandı
Hay r üaıuguft kuyçjı
îfetanbul Ühivevfeitcai, Hukuk Fa kütlesi karma ekipleri
tertiplenen •• Ahlâka fikir yolu ile mi v< zuu n< 14.30 arasında Ak m yoıu ne mı.f» rnev mil naza ra, dün «aat rnoı.ı lokalinde, bü- Tümgeneral Kari S. Hoage Ankara: 12 (Husus) — Ameri* kan yardım heyetinin hava kuvvetleri kısmına başkanlık edecek olan General Hoag Türkiyeye müteveccihen Amerikadan hareket etmiş ve halen Fırankfurttadır. Yakında memleketimize gelecek (Dcvamt Sa., 5; Sii., 7 de) AKVİMDEN BİR YAPRAK Toprakdan sonra orman ünkü yazımızda Ziraat Bakanının köylüye dağıtılaoak era-xl hakkındakı beyanatını ele alarak köylüye «Çift- 3 L cllik vesaitini» temin I etmedikten sonra bu- 1 _____ _____ nun hiç bir faydası ofamıyacagmı bütün vuzuhilo anlatmağa çalıştık* Bugün de beyanatın ormana ald olan kısmını İnceliyoruz. Bakan dlyır kİ ı «Memleketlmlı yıllarca orman tahribinden çölleşmeğe doğru gitmiş ve gitmektedir. Bunu önlemek gerektir. Mevcud ormanların Işlotmego elverişli olanlarından bir kısmını Işlotmok mümkün olamıyanların muhafaza vo teşolr surotilo sahalarını gonlşietmek İçin... ilâh.d Boyanatın bundan kında momlekotimlzo İsveçli, Amerikalı vo AvustralyalI of* manalara aiddir. Sayın Bakanın boyanatının bu kısmı da bizi tatmin etmemiştir. Blzdo orman yok doğildir ki yetiştirmeğe çalışalım; orman ınes'elosiıı-do biri perişan eden ormanlarımızı muhafaza etmekten âciz oi.nakbgı-mızdır» Bu gelen adamlar orman mlb tehassısları mıdır, yoksa orman bekçileri midir? Muhafâza edemiyecok olduktan sonra orman yetiştirmek ne- jULUNAY sonrası da ya* celbcdilecoh olan yo yaıar? öızdo maalesef a-ğaç muhabboti diye Hattâ biraz daha ile-A^aç muhabbeti şöylo dışın-ağacı oldu. beklh bir şey yoktur, riye gideceğim: dursun ağaç düşmanlığı vardır. Bunun misalini her zaman her yerde görüyoruz. Bundan üç seno evvel şehir dahi toprağıma yüz elli meyva diktirdim. İçlerindo tutanlar Pek kısa bir zamanda başında yen olmadığı için butun bu ağaçlar kırıldı, söküldü, atıldı, mahvedildi. Kimin tarafından? Ne bileyim. Çobanlar, koçiler, şu, bu... Bahçeleri ne dikmek üzero çatsalar müteessi olmazdım. Fakat ağaca karşı olan bebsiz bir husumetle kırmış vo yere bırakmışlar. Bazı civarda keçi sunileri görürüm. Bu muzır hayvan bir iı-danlıga girer, genç ağaçların kabuklarını kemirir. Çoban orada durur vo bu tahribi görür; menetmez; bllâk!/ memnun olur. ILfUJen sayfaya çetrlrinia^ SAYFA: 2 13 M A F; T 1948 gpr-"irsJi ■ OkUYkCU Dİ ITO kİ Yazan: Profesör Kenan Öner I » 1 9 A 4 — -AS — İSeçIıni kaybedersek, karşıya geçerek, fikirlerimizi ve siy amitimizi Mvunmağa çalışacağız ve bu yolda da iktidara karşı dost olarak ouuıı jnuvaffakiyetini takdir ve teşvik etmekten aovk alacağız. Aziz arkadaşlarını; büyük partimiz, ilk gündenberi, memleketi ilerletmek ve halk iradesinin merhalelerini yerleştirmek için çalışmıştır. Yeni kararlarınız, memleketi daha ileriye götürecektir. Partimiz, lıusu-sile son bir sene zarfında ehemmiyetli bir devre geçirmiştir. Bir sene-denberi, çeşitli hücumlar karşısında bulunduk. ı Basın hürriyeti, memleketin huzurunu altüst edecek bir şekilde kötü kullanıldı. Memleket durumunu karıştırmak, ateş çıkarmak gibi bir insafsızlığı meslek olarak takib eden gazeteler cebhesi kuruldu. Bunlar her şeyden önce Cumhuriyet Halk Partisini kötüleyip ortada ı kaldırmağa çalıştılar. Bu gayretlere bir de bazı yabancı propagandaların devamlı haksızlıklarını eklerseniz karşısında bulunduğumuz ihtimallerin mânasuıı tekrar hatırlıyabilirsiniz. Bu durum içinde, parti ve lıiikûnıet olarak şiddet tedbirleri göstermekten sakındık. Soğukkanlılığımızı nihayet vatandaşlar takdir ettiler. Gazetelerimiz, bozguncu gazetelere karşı memleketin huzurunu canla bnşla korumağa çalıştılar. Bu suretle Türk milleti büyük bir imtihanı muvaffakiyetle geçirdi. Bu netice hükümette ve iktidarda olanlarımızdan birinin değil, doğrudan doğruya Türk milletinin eseridir. Sayın üyeler; Cumhuriyet Halk Partisi için iktidar mevkiini elde tutmak arzusu, her mülâhazanın üstünde değildir, iktidar mevkii milletin serbest iradesile tâyin ve t/\‘id edilmek şartile ancak vatana hizmet vasıtası olarak kıymetlidir. Memleketi ilerletici yükseltici teşebbüslerimizi ve tasavvurlarımızı millete her vesile ile söyliyoruz. Memleketimizin pek çok dünya milletlerile kıyaslanamıyacak derecede olmakla beraber bir çok ıztırabları ve hallolunacak meseleleri vardır. Nihayet Türk milleti bizim eksi kliklerimizi ve kusurlarımızı şimdiye kadar denemiş, ve öğrenmiştir. Yeni seçimde aziz milletimizin bizi bir bütün olarak göz önüne almasını dileriz. Büyük milletin lıer karan yürekten kabulümüzdür... Bu nutuk dikkatle okunursa verilen ademi iştirâk karan karşısında savın înönüııün korku ve endişelerini izhardan sonra bu hareketi adeta bir hiyaneti vataniye şeklinde görüp göstermiş, lıattfı böyle bir teşekkülü silâhlı, bıçaklı Balkan komitacılığı mahiyetinde tavsif eden ağır ithamlarda bulunmaktan da nefislerini menedememişlerdir. Bu ittiham karşısında kendini müdafaa ıztırarında kalan Demokrat Parti Genel İdare Kurulu 13.5.946 tarihinde ikinci bir beyanname daha neşretti. Bunda da: «Cumhuriyet Halk Partisi genel başkanı sayın Înönüııün Halk Partisi Kurultayında söyledikleri nutukta partimizin durumuna ve seçimlere dair aldığımız karara dokunulmaktadır. Nutkun partimizi İlgilendiren kısımları hakkında teşkilâtımızı ve umumî efkârı aydınlatmak ve tuttuğumuz yolun prensiplerimize uygunluğunu ve haklılığını bir kere daha belirtmek zaruretini duymaktayız. İlk olarak seçimlerin öne alınmasının sebebleri üzerinde durulmaktadır. Bu hususta ileri sürülen başka bir sebebi nutkun şu cümlesinde bulmak mümkündük: (Dünyanın hali geçen sene tahmin edebildiğimizden daha bulanık ve daha karanlık olarak uzun bir sürünceme yolunu tutmuştur.) Bundan evvelki tamimimizde de söylediğimiz gibi dünya ahvalinin bu gün, geçen seneye nazaran daha karışık ve daha endişe verici olduğuna kani olmıyoruz. Bu görüşümüzün en yeni bir delilini de yine evvelki gün kurultayda iradedilmis olan nutkun son kısımlarında buluyoruz: (Memleketin emniyet ve selâmeti bakımından bugün çok iyi durumda bulunduğumuzu da vatandaşlar farketmişlerdir.) Halbuki durum daha karanlık ve endişe verici olmasına rağmen 1915 Meclis açılış nutkunda sayın Cumhurbaşkanı 1946 yılının seçimler için hazırlık devri olacağını ve millctvekilbği seçimlerinin 1947 de yapılacağını) ifade ediyorlardı. Görülüyor ki. Seçimlerin tacilüıi' dış durumun icaplarına ve endişe verici olup olmamasına gıkı sıkıya bağlamak mümkün değildir. Seçimlerin taciline ikinci bir sebep olarak B. M. M. otoritesi üze -rinde saygılı olmayan tartışmaların yapılmış olması -ileri sürülüyor. Burada işaret olunan tartışmalar herhalde 1945 Meclis açılış nutkundan evvelki aylarda cereyan etmiş olacaktır. Halbuki bu tartışmaların B. M. M. nin otoritesini zedeleyici tesirleri olduğuna dair keza Cumhur Başkanının 1945 nutuklarında bir ifadeye raslayamıyoruz. Şayet o zaman tartışmaların böyle bir tesiri olduğuna hükmolunmuş bulunsaydı elbette o nutukta seçimlerin 1947 de yapılacağı ifade edilmiş bulunmazdı. Başka bir sebep olarak yeni partilerin seçimlere hazır olduklarını söylemiş olmaları ileri sürülmektedir. Bununla olsa olsa bir gazetede yanlış intişar eden sözlerimizin kasdolunduğunu görüyoruz. Bahis mevzuu olan sözler hakkında ayni gazetenin başyazarı tarafından bir açıklama yapılmış bulunuyor. Bununla beraber ilk intişar eden şekli ile dahi bu sözler, kanuni müddetindi'» evvel yapılacak belediye seçimlerine partimizin iştirake hazır olduğu manasını taşımamaktadır. Kaldı ki, seçimlerin öne alınmasında diğer partilerin durumları dikkate alınacak idise bu hususun karşılıklı bir görüşme ile hal ve tes-biti pek mümkündü. Ve böyle yapılmakla Türk Demokrasisi . zel bir gelenek kurulmuş olurdu. Yine seçimlerin tacilini izah ri sürülen bir sebep şudur: Yeni seçim kanununun Meclise gönderilmesinin partimiz busenin ta- için gü-için ile- 4 • tarafın- dan istenmiş olması ve bir defa bu kamın yıktıktan sonra B. M. M. nin kendi temsil kudretinin zayıflığına kLiıdknnin hükmetmiş bir rumda kalacağıdır. Halbu-ki Anayasamız müddeti bittikten veya çimi yenilendikten sonra dahi yenisi toplanıncaya kadar B. M. M. temsil kudretlerinin devam etmesini âmir bulunmaktadır. Diğer raftan seçim kanunu gibi bir kauunun vatandaşa temin ettiği hakların, vazettiği yeni usullerin gereği gibi anlaşılıp tanı olarak tatbik olunabilmesi için yayınlandıktan sonra muayyen bir müddetin geçmesinde fayda olduğuna şüphe yoktur. Kaldı ki, Meclise gönderilmesini istediğimiz ve Cumhur Başkanımızın da evvelki nutuklarında va-dettikleri kanunlar yalnız seçim kanunundan ibaret değildi. Bilindiğe gibi partimiz, demokrasinin mesnetlerini kuvvetlendirmek için bir çok kanunların tadilini istemektedir. Kurultay açılış nutkunda ise bu ka- A nunların Meclise gönderileceği hakkında bir işarete rast kanmamaktadır. ı!Dev«mı var) * AKViMDEN y^yaprak Toprakdan sonra orman fB aş tarafı 1 incide) Yunus İstasyonunda genç kestanelerin kabuğunu keskin bir bıçakla soymuşlar; ağaç kurumağa mahkûmdur. Bu cinayeti yapanlar adeta vaktini saatini kolluyorlar. Oralarda kimsenin bulunmadığı zamandan istifade ediyorlar. Niçin? Neden? Geçen gün Söğütlüçeşme istasyonun da iki delikanlı konuşuyor. Biri hem lâkırdı ediyor, hem de genç bir kestane fidanını olanca kuvvotilo sallıyor. Mümkün olsa kökünden çıkarıp yere serecek. Bunlar ufak lahriblerdir. Bir de e-saslı tahrib vardır; bunda baltanın rolü mühimdir. İstediğiniz kuturda islediğiniz* boyda, istediğiniz kadar a-gaş edinebilirsiniz; ormanların işi Allaha kalmıştır; gücünüze kuvvetinize güvanireoniz baltanızı alıp istediğiniz ormana gidip hor hangi bir ağacı ke-ter, yükler getirirsiniz; yeter kİ baltanızın keskinliği kadar cüzdanınız da i Basın ve Yayın Umum Md. lüğünün dikkat nazarına Ankara radyosu müzik neşriyatı hakkında şimdiye kadar bir sürü şikâyetler vukubulmnştur. Fakat e-sefle söylemek lâzım ki tatmin edici bir netice halen a-lınmuıiMştır. Binimi sebebi de bir türlü anlaşılamamaktadır. Radyonun ibresini hangi istasyona tevcih etsek Loııd-raııııı nnıiıdud plâk yayını müstesna her milleti kendi ınnsikisile bıtşlmşa bulmakta yız. Gönül isterdi ki biz de * bu milletler arasında olalım ve zevkine doyum olmıyan musikimizi doya, doya dinliydim. İşte bıımı dinleuılye bir türlü muvaffak olama* maktayız. Doğrusu Ankara radyosunun bu fuzuli ve yer Bİz gayretkeşliğine hayret et mrmek gayn kabildir. Anka-kara radyosunda .alaturka mıısilûye az alafrangaya faz-lusile yor verilmektedir. Bu da yalnız beni değil haklı o-iarak bütün efkârı umumiye-yi fazlasîle müteessir etınek tedir. Acaba Ankara radyosunda alafranga musiki saltanatına hem de hoşlanmadığı bir ne zaman bir son verilecektir? Zannedersem zamanı çoktan gelmiş, geçiyor bile... Şikâyet mektubumun alâkalı makamlarının nazarı dik katine arzında savın gazete ııi/Jn tavassutunu rica ederim. Alımed özyirmidokuz Haşinli mahallesi llasiull sokak No. 14 Kayseri ki ilişenin saltanata Madenî eşya sanatkârları istihlâk kooperatifinin yıllık kongresi Madenî eşya sanatkârları istihlâk kooperatifinin yıllık kongresi pazartesi günü saat 10 da Eminönü Halkevinde yapılacaktır. Kooperatif âzalarından bir kısmının idare heyetini itham et meleri dolayısile, kongrenin e-■ IektrikJi bir hava içinde geçeceği tahmin edilmektedir. Bu akşam saat 19 da sular keşi İççe k Ana borulardan bazılarının tamiri dolayısile bugün İstanbul cihetinde Terkos suyu saat 19 dan 24 e adar kesilecektir. Erzurumun kurtuluş yıldönümü Erzurumun 30 uncu kurtuluş yılı şerefine, dün saat 16 da E-minönü Halkevinde bir «Başak günü tertib edilmiştir. istiklâl Marşını miiteakib, Prof. Ziyaeddin Fahri Fındıkoğ lu bir hitabede bulunmuştur. Bilâhare, emekli general Kemal Koçer 1 Erzurumun işgal ve istirdadı ; İsmail Habib Sevük «Erzurum hakkında’; Ahmed Cevad işgal hatıraları» ve Erzurum milletvekili Cihad Baban «Erzurum hatıralarım» mevzuunda birer konuşma yapmışlardır. -------o-------. Bozuk yollar tamir edilecek Gerek D. P. gerekse C, H. P, o-cak kongrelerinde halkın şikâyet et tlği bozuk, tamire muhtaç yollar, bedeliye tarafından tesbit olunmuş buluruna tadır. Öğrendiğimize göre bu yolların tamirine yakında başlanacaktır. —--------------------------- Doğu Akdeniz hattı vapur seferleri Mısırda başgösteren kolera âfeti önlendiği halde, Denizyolları idaresi harekete geçmedi Denizyolları İdaresi tarafından İhdas olunan Doğu Akdeniz seferi, Mısırda çıkan kolera salgını dolayısıy-le, muvakkaten tatil edilmişti Aynj sebeb dolayısile Mısır vapur seferlerini ilga eden Rumen (Transll vania. vapur kumpanyasının tekrar seferlere başlamak İçin karar verdiği halde Denizyolları İdaresi henüz harekete geçmiş değildir- Denizyollarında ilgili bir zat bu hususta kendisiyle görüşen arkada Betül Aytun’un muhakemesine bu?ün başlanıyor Erenköyde Fırın sokağındaki Dr. Salih Said Ay tunun köşkünde kocası Alâeddin Aytunu tabanca ile öldürdüğü iddia edilen Betül Aytunun muhakemesin* bugün saat 10 da birinci ağır ceza mahkemesinde başlanacak tır. Hâdise efkârı umumiyenin alâ kasını celbetmiş bulunduğundan savcılık izdihamı önlemek için mahkeme salonunun önünü polis ve jandarma kordonu altına alacaktır. -------o — B T LE D İ Y E DE Şehrin et meselesi yine halledilmede Belediyenin şiddetli murakabesine rağmen mezbahada ve pareken decl kasaplarda et, narhın üzerin, de satılmaktadır. İstanbul un bir çok semtlerinde kasaplar karaman etine 245, kıvırcığa da 255 kuruş fiyat koymuşlar dır. - < Taşradan koyun getirilmediği tak dlr.de et fiyatlarında bir artış ola cağı söylenmekte İse de bu yıl ku zunun fazla olması dolayısile dûn canlı hayvan borsasmda fiyatlarda 10 kuruş kadar bir iniş kaydedilmiş tir. Toptancı kasaplar, narh fiyatla nnı beninısememekte devam ederlerse, belediye derhal müdahale sa tışlarjna başlayacaktır- Açık Hava Tiyatrosunun inşaatı mayısta tamamlanacak Belediyenin yaptırdığı Açık Hava Tiyatrosunun ek inşaatı Mayıs a-yında bitmiş olacaktır. Diğer taraftan inşaatına başla-nan yeni tiyatro binasının çatı kıs nunm ihalesi de Nisan ortalarında yapılacaktır. Serseri köpeklerin itlafına başlandı Son günler zarfında şehrimizde serseri köpeklerin çoğaldığı görülmüş, bu hususta veteriner müdürlüğü gerekli tedbirleri almıştır. Veteriner müdürlüğü tarafından faaliyete geçirilen ekipler dün şehrin muhtelif yerlerinde 40 kadar köpek zehirlemişlerdir. şımıza şunları söylemiştir. o— Bilindiği gibi yalnız Aksu ve Giineysu vapurıılan gerek tonaj ve gerekse sürat ltlbarile bu hatta tah sis edilebilirler- Halbuki Aksu tamirde olup Gü-neysu görülen fazla İhtiyaç dola-yıslle Karadeniz seferlerine tahsis edilmiştir. Zaten bu mevsimde Doğu Akdeniz hattında navlun bul mak müşküldür. Bu sebeble sefere ancak nisandan sonra başlanabile c ektir. ( ÜNİVERSİTEDE-. İktısad Fakültesinde eleme imtihanları kaldırılacak Üniversite Senatosuna verilen bir, tasarıya göre, iktisat Fakiılteslnde rılmakta üsslmlzan 6, 5 ten 7 ye çı eleme İmtihanları tamamen kaldi-karılmak tadır. Talebeler;ayrıca ikmale kaldık lan derslerin imtihanım verdikten sonra, üsslmlzanı tutturmak için, tekrar ayni dersin İmtihanına girip girmemekte serbest olacaklardır. «Türkiye Üniversiteleri Talebe Birlikleri Milli Federasyonu» «Türkiye Üniversiteleri Talebe Birlikleri, Millî Federasyonu» statü sü üzerhldeki çalınmalara. Universl te Talebe Birliğinde dünde devam edilmiştir. Öğrendiğimize göre, bu federas yana, Yüksek Okullarda kendi &-ralarında bir birlik kurmak suretile katılacalardir. Şa- POlİSTE Oç kalpazan yakalandı ToFkapıda oturan Kenıahlı ban üe Hüseyin Boyacı ve Fahri 1-slmlerinde üç sahıs evvelki akşam Karagümrüktekl (Aysu sinemasının glçeslne kalp liralıkları sürdükleri esnada cürmümeşhud halin de yakalanmışlardır. Bu kalpazanların çete halinde ça Uştıklan ve kalp paralarında Yunus adında birisinin bastığı anlaşılmış, tahkikata girişilmiştir. Tramvaydan düşen bir genç yaralandı Fatihde Nişanca caddesinde 12 numaralı evde oturan Tarık adın da bir Renç. dün sabah Fatih dura ğından hareket eden 142 numaralı Beşiktaş — Fatih tram\ayının römorkuna asılmış ve muvazenesini kaybederek rayların üzerine düşmüştür. Kafatası çatlıyan Tarık h&staha neye kaldırılmıştır. ocuk Esirgeme Kurumunun müsmir foaliyvti öğrendiğimize göre, Çocuk E-s ir geme Kurumunun Kasımpaşa Çocuk Dispanserinde şubat ayı zarfında 40 ı erkek ve 32 si kız olmak üzere 72 hasta çocuk muayene ve tedavi edilmiştir. *4 4 Ismarlama çocuk dâvası ------o----— £)mh dinlenen Kemal Temizkan karısının Dr. Asım Onur’a beş bin lira verdiğini söyledi Bir Kıbtinin çocuğunu 5.000 lira mukabilinde Fatma Melâ-hat Temizkan isminde bir tüccarın karısına malettiği iddiasi-le; sahtekârlık ve neseb değiştirmek suçlarından sanık Orta-köy Şifa Yurdu sahibi Dr. Asım Onur, başhemşire Hikmet Soysal, hemşire Flamen Abravaya vte bu suca ivtirâkten sanık Fatma Melâhat Temizkanın duruşmalarına dün 2 nci ağırceza mahkemesinde devam olunmuştur. Duruşmada sanık Fatma Melâhat bulunmamış, kocası Kemal Temizkan şahid olarak dinlenmiştir. Şahid Kemal Temizkan hâdiseyi aynen tekrar ettikten sonra: — Hâmile olduğuna inandığım kanını Şifa Yurduna gönderdim. Kendisine de 350 lira verdim. Bilâhare öğrendim ki kanm sadece bana yaranmak için bu çareye baş vurmuş, 5 bin liraya satın aldığı çocuğu bana işte çocuğumuz diye göstermiştir. Bu beş bin lirayı ben vermedim» demiştir. Şahid Kemal Temizkan Fat-manın 5 bin lirayı Dr. Asım O-PYra~verdiğini kendi ağzından işittiğini, başka malûmatı olmadığını söylemiştir. Duruşma, savcının nıütaleası için başka güne talik edilmiştir. ***^“*—• — _-r ■ -- . _ M Ü T F.F F R R j K Öğretim okullarının kuruluş yıldönümü 16 Mart sah günü. Öğretmen okullannm yüzüncü yıldönümüne rastlamaktadır. Bu münasebetle. Çapadaki* Eğitim Enstitüsünde, büyük bir merasim yapılacaktır. Bu merasime Başkanlık yanmak üzere, Millî Eğitim Bakanı Reşad Şem-seddin Sirer de Ankaradan şeh-rimize gelecektir. Merasime, şehrimizin bütün tanınmış simaları şimdiden dâ-vet edilmiş bulunmaktadır. Ayni gün, Muallimler Birliği tarafından muhtelif eserler ve broşürler yayınlanacaktır. Ertesi gün de Eminönü Halkevinde, üârülmuallimin ilk müdürü Cevdet Paşa yı anmak maksadüe, büyük bir ihtifal yapılacaktır. Diğer taraftan Muallimler Birliği Cevdet Paşanın bir büstünü yaptırmak için hazırlıklara başlamıştır. «Gecekondu » sakinlerinin mesken ihtiyaçları karşılanacak Gecekondu sâkinlerinin mesken ihtiyacını gidermek ve kendilerine daha mahfuz evler inşa etmek için ilgililerce yapılan ha zırlıklar sona ermek üzeredir. Kazîıçeşmede yapılacak olan 1000 - 1500 evin arsalaımm kadastro muamelesi tamamlanmış Ur. ilgililerin verdikleri malûmata göre evlerin inşaatına ilkbaharda başlanacaktır. Onların ikisi de yalan söylemez!.. Dün akşam geç vakit matbaaw j da köşeme çokilmlş» fıkramı yazmakla meşguldüm kİ ac» aoı telefon çaldı vo tanımadığım bit sos sordu: — Fıkracı orada mı7 — Benim efendim» bir emriniz mil — Evet, size bir fıkra mevzuu va* recektlm de... — Teşekkür ederim, bendeniz ekseriya fıkralarımın mevzuunu bizzat kendim bulurum» pek yardıma ihtiyacım olmaz. Maamafih mevzu sıkıntısı çeken bir hayli meslekdaş tanırım-Bunların arasında, mevzuuna göre, ıtlak tefek hediyeler verenler bile vardır. İsterseniz size bunların adreslerini takdim odoyim de kendilerine müracaat buyurun. — Ne söyliyeccğiıni dinlemeden, tek lifimi anlamadan beni bastan savmak istemenize gücenebılirdım amma, sizi fazla sempatik bulduğumdan, kuajrır ntıza bakmıyacagım ve hem bir Uk * ka dinlemenizi rica cdecogım. Tatlı dile hiç yüzüın olmadığı yumuşayıverdim ve: — Buyurun efendimi Cümlesüe lim bayrağını çektim. Telefondaki devam ediyordu: — Fıkracı, sizin fikrinize© Bakanlık etmiş bir zatın ağzından yatarı çf kar mı? — Çıkmaması lâzım efendim. — Mükemmel, bugün maliye heyeti teftişiyesi riyasetinde bulunan bir zat hilafı hakikat bir iddiada bulunur mu? — Bulunmaz beyim. — Alâ, şimdi beni dinleyin: Yüce Divân huzurunda cereyan e len mulur keme safhalarını tabu takıa ediyorsa nuz? — Bütün memleket umumi efkârda birlikte ben do tabii takib ediyorum sultanını. — Muhakemenin son celselerin’’» geçen bazı olaylar hiç dikkat rıazan nızı çekmedi mi? — Valtahi beyefendi, muhakume d k kat nazarını çekecek o kadar ço^ıtU safhalar arzetti ve ediyor ki Imngfle* rini kasd buyurduğunuzu tayın eık* meni. — Camın efendini, bu meraklı ve > ret verici safhaların en meraki’ ret vericisi sızco hangisidir?
— Aman efendini, merakımı lanıayın.
— Gıdıklamayın mı dediniz?
— Hayır beyim, meraklını etmeyin demek isledim.
— Peki, siz hüvıyetmızi gızie-r.r.ı suretile bazı okuyucularınızı üzüyorsunuz amma, ben sızın 3101 davranmı-yacağmı: Eski Tekel Sakanı üuad
Hayrı Ürgiiblü ite Maliye Teftiş Heyeti reisi Faik Ökte arasrndaki karşılıklı ithamlardan bahsetmek ıstıy^a-rum.
— Şimdi anladım elendin.
— Darılmayın anutta Fıkracı, ûfdı»k ça kalın kafalı İmişsiniz.
— Evet efendim, valide cariyentz do bu fikirdedir. Kiminle müşerref onıyorum beyim?
— Sarı Çizmeli Mohmed Ağa ile... j
— Demek hüviyetinizi açıklamak istemiyorsunuz?
— Ne kızıyorsunuz, sizden örnek alıyorum.
— Pekala, kim olduğunuzu bir tarafa bırakalım da şu vereceğinizi va-dj buyurduğunuz mevzua gelelim.
— Verdim ya ayol! Suad Hayrı Ür-j güblü Faik Ötekteyi; Faik Okte de cs ki Bakanı vazifeyi kötüye kullanmakla itham ettiler. Ortada bir de mal be-, yanı diye bir kanun da bulunduğuna! göre...
Daha fazla dinlemek istemedim veîj
— Bahis buyurduğunuz zatlardan ikisi de yalan söylemezleri diye âhue-, yi hiddetle kapadım amma biraz dü-j şününce de elimdeki mevzuu bırakıp^ bu dikkate şayan muhavereyi aynen, kaydetmeyi, günün aktüalitesine da-; ha uygun buldum.
FIKRACI
1
çıtı
{es-
se*
Vd «b
gıcık
lahr.l
-------------------------------
— Mücadelei Milliye senele-1 rinde îstanbulda idiniz0 (
— Evet, açıkta kaldım: nem . var, nem yok sattım. ,
— Ne vakit kantariye şirke ’ tine müdür oldunuz? ’
— 338 senesinde şirketleri |
devrettiler, o zaman müdür ol-i dum. ı
— Kemal beyle nereden ta 2 Hışırsınız? J
— îttihad ve Teı-akki dev-]
rinden tanışırız. Meşrutiyetten ı evvel meyhanelerde görüşür -1 dük. Orada tanıştık. |
— Firar etmeden evvel ne- ] rede gördünüz? .
— Bayramdan yirmi gün ev veJ'görmüştüm. Şirketle de alâ’ kadarım. Emir telâkki etmeğe gitmiştim. (
— Şirketlere kondunuz? O ( zaman îttihad ve Terakkinin va I ziyeti ne oldu? (
— Bizim siyasetle hiç bir j münasebetimiz yok. Denildi ki: ) ■■Anadolu mücahidleri mücade-l leyi kazandılar sahayı onlara bı 1 rakmalı.» |
— Kantariye şirketinin dai-U resi neresi idi?
— Mcsadet hanında. i
— 339 da orada ictimalar ol ı
du, ne konuştular? . < — Belediye iuLilıabatından Z konuştuku', ben karışmadım. J (Devam* wr) İzmir İstiklâl Mahkemesinde neler çordum? (Burada celse tatil edilmiş tir) Üçüncü celsede Bekir bey ge tirildi. Hüviyeti tesbil edildi. Reis — Kantariye şirketinde misiniz — Evet. Evvelce Şehremane ti muavini idim. O zaman şehremini Canbolat bey idi. — Şahadetnameniz nedir? — Rüşdiye, Hukuk şahadet nameleri var. — Kara Kemal bey îttihad ve Terakki heyeti merkeziyesi le iaşeye karıştığında ne kadar para verdiniz? — ismet bey şehremini idi. O idare ediyordu. Evvelce se -kiz bin lira almıştı. — îı-tikâb dâvasında siz de dahil misiniz? — Evet. — Cemiyeti Belediyeye niçin haber vermediniz? — Bilmiyorum. — 332 de iaşeye geçtiniz? — Evet. Canbolatla ihtilâfım oldu. Ayrıldım. Kara Ke mal vasıtasile Kantariye şirke tine girdim. — Kantar? >■ şirketinin ser mayesi neredendir?
— Diğer şirketler gibi es -hamdır. Yarısı Kemal beyin vakfındandır.
— Kemal beyin vakfı nedir’
— iaşeden yedi yüz elli bin lir? kâr olmuştu. O para vukfe
II
Atatürk’e suikasttın ve içyüzü
lata i C. K
II
Tefrika No. 203
Beynelmilel basuı ve yayın kongresi
24 Martta. Geııevede toplanacak olan Beynelmilel Basın ve Yayın kongresine Türkiye namı na iştirak etmek üzere Falih Rıfkı Atayla Hüseyin Cahid Yal çın önümüzdeki günlerde îsviç-reye hareket edeceklerdir.
şişman olsun... Zira bu iki âlet ara* sında garib bir mesai arkadaşlığı vardır.
Av münasebotilo bazı ormanlık yerler görürüm. Koca kooa meşeler, cüzam-l illetine tutulmuş gibi dalları kolları budanmış, kütük halinde duruyor. İ-( kinci geçişimde meşenin iri gövdesi amansız bir ölümle devrilmiş bir pehlivan gibi yerde yatıyor; yolum üçün-1 cü defa oraya uğrarsa ne dal tır ne de gövde,..
Göklere yükselmiş bu kooa nasıl uçuruluyor? İşte bizim cılıkta maraz budur.
İsveçton, Amerikaclan, Avustralya-daıı gelecek mütehassıslar bu celça-bukluğu marifet» o çare bulacaklar ını? u
Bulamazlarsa hem onlar boşuna yorulmuş» hem de biz boşuna masraf .
etmiş oluruz. Bunu şimdiden söyliyo-î dilmigti. işte odur. Ilın, V —r
kalmış-
ağaçlar orman-
— Vâkıflar sırasında misi -nız?
— Evet otuz beş bin lira ka dar vâkıfım.
— Siz bu parayı kazandınız da mı vâkıf oldunuz?
— Hayır efendim. Evvelce mubayaa olunan şekerleri Bul-garistaııdan Türkiyeye naklet -•fiğim için mükâfaten beni de vâkıf yaptılar,
— Böy1? vakfolur mu?
— Hâkim efendi bir kolayını buldu, yaptı.
— Şehrin nüfusunu nasıl tesbit ettiler. şekeri nasıl tevzi ettiler, anlat.
— Bir bakkal esr.af- cemiye ti var. Bu mıntıkaları tesbit e der. Her evin nüfusuna göre, mıntakalara şeker verdiler. Bu suretle tevzi edilirdi.
— Kemal beyin şirketler ü zerindeki alâkası nedir?
— Onları tesis itibarile neza retten ibarettir. Yoksa bir va zifei mahsusası yoktur.
— Kantariye şirketinin sermayesi ne kadardır?
______iki yüz bin liradır. Beheri onar liralık yirmi bin aksi -yon- Bize şeker, zeytinyağı çuval devirttiler; bunlar yüz bin lira tutuyordu. Buna mukabil yüz bin liralık aksiyon verdik, diğer yüz bin liralık aksiyonu da sattık.
— Aksiyonlar dağ'ldığı za -man vakıf muamelesi bitmiş mi idi?
— Hayır efendini, vakıf mua melesi yapılmadan şirketler tesis olundu. Vakıf şirke-derin te essüsünden ila sene'sonra oldu.
1^ TAF’VİH
MART 1948 !İ
1364 Rumi Şubat
29
Cumartesi
1367 ı» < Cem evvel 2 i ı K isim 127 — AY 3 — GÜN 73 Vakitler G üneş Öğle İkindi Akşam Yatsı İnısâk Vasati S. 6 12 15 18 19 4 D. 15 24 42 13 44 39 Ezani a 12 6 9 12 1 10 D. 04 12 30 31 27 7 SAYFA: 3 13 MART ıMb r 4 I A Rualar, kaadi bölg«hrin.| de kaadi lihaiyatlermi I kabul ettirmek detiyorlar! Londra, 12 (AJL) — I Times gazetesi bugünkü 1 başyazısını Sovyetler Bir- I liginin doğu Almanyada ta 1 kib etmekte olduğu siya- < sete tahsis etmekte ve Rus 1 ların kendi bölgelerinde I . girişmiş bulundukları ida- > rî teşkilâtlandırmayı bahis i mevzuu ederek bu hareke I tin Almanyanın iki yan- < suıda ortaya çıkan ayrılık- > lan takviye ve idame et- £ mek gayesini güttüğünü < belirterek yazısına şöyle > devam etmektedir: < Batı devletleri ümidleri- > ııi kendi bölgelerini teşkil < etmekte olan muhtelif eya > letlerin çerçevesi dahilin- < de demokrasinin tesisine > bağlamış bulunmaktadır- < lar. Ruslar ise aksine ola- r rak kendi bölgelerinde ken 1 di zihniyetlerini ve kendi > görüş tarzlarını kabul et- i tirmek hususunda tered- ) düd etmemişlerdir. Rusla- J rın herhangi bir kazanç 1 temin edeceklerini düşün- ı dükleri zaman çok geniş ? yetkilere sahib olan iktısa- s dî komisyonlarını hakikî < bir hükümet haline getir- J meye hazır olacaklarından < şübhe yoktur. J AAVSTVKYA BARIŞI < Londra, 12 (A.A.) — >
Avusturya muahedesi hak J kında Dört büyükler» Dış < işleri Bakaıu yardımcıla- * * * * nnın konferansı, devam et 5 mekte olduğu üç haftadan s beri hiçbir terakki kaydet ? memesine rağmen burada S müzakerelerine devanı et- ? mektedîi'. - Diplomatik mahfillerde- ? ki intibaa göre, belli başlı S delegelerden hiç biri kon- < feran^a son vermek fikrin S de değildir. c Sovvet delegesi Kokto- > mov. Avueturva fabrikala- ş rı ve toprakları hakkında > Sowet metalibatı listesini < istekleri hakkında izahat- > t« bulunması irin İnciliz < Amerikan delegelerinin > tâvizler teklif etmiş < racrnen üe bn- > tılı mesai arkadnslariie < ■•rt'-mpkten istinkâf etmiş- f t:r. ' C| Koktomov’un daha kat’î > +0min etmek ümi < dile bu muhalefetinde ıs- > ik am edeceği aşi- < i kârdır. ' ' [ Avusturya Dışişleri Ba- { ı kanı Dr. Kari Gruber dün C J buraya gelmişse de Baka- > ı nm gelmesi müzakereler < ! ; üzerinde hiçbir tesir hasıl > ı etmemiştir. - 1
[ Dr. Gruber, Bakan mu- >
> avinleri konferansile te- j [ maşta bulunan yüksek >
► memurlarile temasta bu- < [ lunmuştur. Gruber, Mar- >
• shall plânını müzakere e- J [ decek olan 16 millet kon- >
• feransına iştirâk etmek < [ üzere varın Parise hareket >
^edecektir. s
Veto hakkı
— ■ o--------
Amerika, bu hakkın tahdidini teklif etti
Lake Success: 12 (A.A.) — Birle-«ile Amerika delegesi, büyük devlet lerin veto hakkının tahdit edilme I oi hususunda Birleşmiş Milletler küçük kuruluna bugün bir teklif te bulunmuştur.
Bu teklif, prensip itibariıe diğer devletlerin de kabul ettiği takdirde çok mühim meselelerde veto hakkının tahdit edilmesini Birleşik A-merlkanm kabule hazır bulunduğu yolunda Marshall tarafından geçen Eylülde yapılmış olan beyanatın tatbik sahasına girmesi yolunda İlk adımı teşkil etmektedir.
Bir İngjliz Amirali Iskenderunda
İskenderun: 12 (AA.) — İngiliz Akdeniz donanmasına mensup Ak deniz birinci kruvazör filosu komu tanı Amiral Toylar ve Albay Lord ,A»hburne komutasındaki -ManrL Uus . kuruvazörttvanç saat 8 59 de lLmanmuzı zlya^çt edçcekttr-
i
rrHaberie
KONGRE AVRUPAYA YARDIM PLÂNINI MÜZAKEREYE BAŞLADI
n
< Yardımın iktisadi ve askerî olarak ikiye, ayrılmasında, Türkiyenın de iktisadi yardım dan istifade ettirilmemesinda ısrar ediliyor Vaşington, 12 (AP.)’ Vaşington, 12 (AP.)' — Kon« gre, bugün ve bu gece toplanarak, Avrupaya yardım programını müzakere edecektir. Icab ederse yarın da olağanüstü bir toplantı yapılacakttr. İKTİSADÎ YARDIM V® T t RKİVE Vaşington, 12 (AP.) — Mümessiller Meclisi Dışişleri komi» yonuııdaki Cumhuriyetçiler ya-oancı memleketlere yardım tasarısının iki kısma ayrılmasına karar vermişlerdir. Komisyon başkam Charles Baton (Cumhuriyetçi) tasarının biri askerî, diğeri İktisadî olmak üzere iki kısım olarak tanzim edilmesinin daha doğru olacağını belirterek şöyle demiştir: İktisadı yardım batı Avrupa ve Çine: askerî yardım da Çin, Yunanistan ve Tiırkiyeye yapılacaktır.’ TRUMANIN DEMECÎNİN YENİ TAFSİLÂTI Vaşington, 12 (AP.) — Baş- Filistin meselesi ve Amerika-rus ihtilâfı “Rusya ile Amerika arasındaki ihtilâflar yanında filistin meselesi ehemmiyetsiz kalır, Londra. 12 ıB.B.C,) — Nevyork-tâki müşahidlere göre Filistinin taksimi meselesinde yeni yeni bir safha açılmışta. Rusya, başka bir şık teklif etmiyerek doğrudan doğruya Filistinin taksiminde ısrar et mektedlr. Amerika İşe Filistinin tak simini istemekle beraber Arablar- ±er V»hw(ilm- müzakereler- ■ açılarak ihtilâfın bu suretle hallini derpiş etmektedir. yeni müzakereler Nevyork: 12 (AP» — Amerika ile Rusya arasındaki münâsebetin gittikçe gerginleşmesi yüzünden Filis tinin Taksimi işinin akamete uğramasından korkulmaktadır. Birleşmiş Milletler mehafllindeki kanaate _ göre. Amerika ile Rusva arasındaki ihtilâflar yanında Filistin meselesi pek ehemmiyetsiz bir mevzu teşkil etmeye başlamıştır Başkan Trumanm dünkü demecin de belirttiği gibi, dünya meseleleri eskisine nazaran daha gergin bir hal aldıkça, gerek Amerikanın, gerek diğer devletlerin Filistinl» tak simi için zora başvurmak istemeye çekleri anlaşılmaktadır Filistin meselesi üzerine biivük devletler arasında yapılacak istişareler, evvelce kararlaştırıldığı gibi, bugün (Türkiye saativlei 21.30 da | başlanacaktır BİR MÜLÂKAT Şimali Filistin: 12 (AP) — Yarmuk ordusuyla beraber bulunan Associated Press muhabiri bildiri- yor: I Ifd ün ün enteresan haberlerlj Mc. Artlııır siyasetten bahsetmek islemiyor * Tokyo — General Mc. Art-hur, gazetecilerle siyasi meselelere daii’ görüşmek istemediğini bildirmekle beraber, kendisinin Cum hurbaşkanlığı mücadelesine gir-meslle Amerikanın Japonyadaki sİ yasetinde hiçbir değişiklik olmı-yacağını belirtmiştir. (AP) Finlandiyaya gönderilen Amonyum Nitratlar Vaşington — Mümeoıiller meclisinin demokrat âzasından O-ren Harrla, Finlandiyaya gönderilmek üzere hazırlanan amonyum nitratlardın sevkedilraeslnl istemiştir. (AP.) IRuslaıa göre Ruzveltln ölümündeki esrar Moskova: — «.Rus Meselesi» adındaki yeni Rus filminde, Başkan Rooseveltln 1943 te ö|mastn|n eblr tesadüf eseri olmadığı» na dairdir. Slmonivun ayni İsimli piyesinden alman bu filmin bir sahnesin, de bir Amerikan gazetecisi Başkan Rooseveltln öldüğünü haber verdi ğl zaman karşısmdakludea şu «• vah^aby1»: * : Böyle bir anlaş-simdi sırası gelmiş Tru- kan Truman dün haftalık basın toplantısındaki demecinde, son hâdiseler üzerine, sulha olan güveninin sarsıldığını söylemişti!’. Gazetecilerden biri, batı Avrupa devletlerinin korunması 1-çin Amerikanın bir askerî anlaş ma yapması sırası gelip gelmediği, bundan evvelki bir toplantıda sorulduğu zaman Trumanm cevab-vermek istemediğini hatırlatmış ve: manın acaba şim midir?» diye sormuştur, man, bu suale cevab vermek i-çin hazırlıklı bulunmadığını söy lemiştir. Truman, Stalinin, kendisile gö rüşmek istediği hakkında yeniden ortaya çıkan söylentilerin de aslı olmadığını bildirmiştir. Başkan, bu konuşma esnasında, Çek Dışişleri Bakaıu Dr. Jan Masaryk’in ölümüne çok müteessir olduğunu söylemiştir. Dün bir İngiliz yarbayı, Arab gö nüllü ordusu Başkomunatı Fevzi Kavukçu ile uzun uzadıya görüşmüştü. Bu görüşme Şimalî Filistin de bir otobüs durak yerinde yapılmıştır. Fakat aralarında neler ko nuştukları sır olarak kalmaktadır. Diğer taraftan, Yarmuk ordusu T'iPiiüıyıyımaun uirt. -Msyuutateıt Presse verdiği bir demeçte, eşiti A-rab lejyonerlerinin komutasında bu lunan 200 kişilik bir Ürdün kuvve tinin dün sabah genel karargâha vardıklarını bildirmiştir- Ürdün kuvvetlerini Flllstine getirmek için Nablus—Tulkarm—Cenin arasında otobüsler işlemektedir. Romada fecî bir hava kazası Roma: 12 (AP> — İtalyan Hava Kuvvetlerine ait iki motörlü Ameri kan yapısı bir (Baltimore) bombar dıman uçağının bu sabah Roma ci varında Guidonia hava alanında ye re düşüp parçalanması necicesinde, iki İtalyan havacısı ölmüş ve diğer bir havacı ağır surette yaralan iniştir.
Bildirildiğine göre, uçak havalandıktan kısa bir müddet sonra mo-türlerinden birinin arıza yapması üzerine pilot inmeye çalışmış ve u çak bir elektrik havai hattına takı larak kapaklanmış ve alan civarın daki bir evin üzerine düşmüştür.
— (.Nedense, İleri fikirli büyük kimseler hep ölmeleri mürteciler İçin zaruri olduğu sırada ölüyor lar.»
Rus Içşi Birliklerinin organı o-lan «Trud» gazetesi, filmden bahseden yazısile. bu meseleyi Sovyet . karılmasına mâni olmaya çalışmış basınında ilk defa olarak ortaya atmış bulunmaktadır. (AP)
Kutub denizleri için inşa edilecek denizaltılar
Londra: — İngiliz deniz kuv vetlerlnden. seçilmiş olan bir ekip Kuzey Kutub denizinde İleride İnşa edilecek olan denizaltı gemileri nln gövdelerinin mukavemetini ölç mek maksadlle denizaltı tecrübele rln» başlıyûcaktır.
Bu tecrübeler sırasında İçinde mürettebat bulunmayan iki deni zaltı özel Aletler vasıtaall» henüz erişilmemiş olan bir derinliğe indi rllecektir- Su tazyikinin denizaltı nın gövdesinde husule getirdiği te slrlert incellyecek olan uzmanlar denizaltılann İnşasını d a iv mükemmel bir şekle sokabilecekler ve bö/lece bu gemilerin denizlerde herhangi bir derinliğe uımelorl t* coAn îdUebilec ektir A A ’
»“•—d
Açma kutuyu söyletme kötüyü!
^Başmakaleden devam) Ürgiiblü Yüce Divan huzurun da aleyhinde şehadette bulunan Şaliye teftiş heyeti reisi Faik kte hakkında çok kat'i bir ithamda bulundu. Falk’ln yakın bir akrabasına, varlık vergisi dolayısile bir apartman kazandırdığını ifade etti ve Faik’ln karısının servetinin, kürk ve zinetlerinin yarısına malik olabilse kendisini bahtiyar sayacağım ilâve etti. Ürgübliinün bu kesin işaret ve ithamı üzerinden birkaç gün geçtiği lıalde hâlâ maliye teftiş heyeti gibi en mutena ve yüksek bir vazifede bulunan bu zat hakkında herhangi bir tahkikat açıldığına dair jıiçbir haber alınmadı. Bilindiği gibi Faik varlık vergisinin tatbiki sıralarında istinbulda Defterdar bulunuyordu ve Ür-giiblii de o zamanlar Halk Partisinin İstanbul ili başkanı idi. Vazife ve memuriyeti icabı işlerin iç yüzüne ijakklle vâkıf olması tabiî olan Ürgübliinün böy le bir imayı boş yere yapmış olmasına asla ihtimal verilemez. Çünkü Ürgüblii şimdi durup dururken başkalarına çamur sıçratacak variyette değildir. O halde Maliye Bakanı, daha doğrusu Başbakan ve hattâ savcılık Faik aleyhine harekete geçmek için ne bekliyor? Ürgülıliİ-ııiin sözlerinde ne kadar sıhhat ve samimiyet vardır ve bu zat hakikaten akrabasından birine bir apartman sağlamış mıdır?
Biz, bizzat Faik öktenin şahsan durumu açıklamasını ve â-mirleri dilemeseler bile, kendisinin vaziyet hakkında tahkikat açılmasına talib olmasını isterdik. Amma her nedense şimdi bu yokla hareket edecek zevata lıiç rastlanmıyor. Atıf İnan tahkikat açılmasını istemek şöyle dursun, tahkikat açılmaması i-çiıı salısaıı rey vermeğe kalkışacak kadar kendini kaybetmişti.
Sonra bilindiği gibi memurlar için mal beyanı kanunu da vardır. Bu yoldan da yürünebilir. Herhalde Ürgübliinün savurduğu isnadın temizlenmesi lâzımdır.
Diğer taraftan İçimleri Bakanının da adı, yine t rgüblti tarafından, bir şantaj işine karıştırılmış ve Niyazi adında şantajcı bir müteahhidin şimdiki İçişleri Bakanı Hlisrev Göle ta-' riiTIIulun kendisine ve takdim olunduğunu söylemiştir. Bu nokta da İçişleri Bakanı tarafından aydınlatılması gereken bir keyfiyettir.
Suad Hayri demeçlerde bulun dukca, izahat verdikçe ne gibi bir âlemle temas halinde olduğu açıkça anlaşılıyor. Tevekkeli değil Atıf İnanı bir türlü Divâ-n-ı-âliye sevketmek istemediler. Açma kutuyu, söyletme kötüyü formülü Halk Partisinin düsturu olmuşa benziyor. Atıf İnan îsviçreye giderken gazetecilere: «Aman Allah aşkına benim yakamı bırakın!» demiş. Vakıâ yerden göğe kadar o haklı amma milletin hakla arada ne oluyor?..
A. Gemaleddiıı SARAÇOĞLU İzmir fuarı Beynelmilel olacak
Ankara: 12 (Hususî) — Bazı gazetelerde İzmir Fuarının bu yıl milletlerarası olarak açılmıvacağı hakkında haberler çıkmıştır. Bu hususta kendilerine müracaat ettiğimiz ilgililer bu haberleri tek-zib ederek her yıl olduğu gibi Fuarın bu yıl da milletlerarası olarak açılacağını bildirmişlerdir.
tanrtıkhğrnı min edüecekti,,
LUMirtîd
Kıbrısta da grev modası çıktı
* Şantlago: — Güney Şilinin ünde bulunan Kıbrıs Bakır Maden işçileri bugün rıhtımlarda top lanarak, Amerikan şlleblle getiri len maden teçhizatının karaya çı
lar ve bu yüzden karışıklıklar çık iniştir. Polis son 6 gün zaıfmda i kinci defa olarak grevciler üzeri-
ne aA'Ş açmak zorunda kalmıştır, iki kişinin yaralandığı bildirilmek tedir. (AP)
Yandan çarklı bir nehir vapuru battı Santiago: — Güney İŞlInln Orenu—Karabut nehri üzerinde İşlemekte olan yandan çarklı bir vapurun bugün batması neticesin de 40 tan fazla yolcunun boğuldu ğu resmen bildirilmektedir (AP) vBevindiu.'»
Brüksel: Belçika Başken,
tindeki gazetecilerle diplomatlar Belçika Başbakanı Pa'il H?nrl Spaafcın Beneluks programının Bıükseldekl 5 devlet konfesanzı üzerindeki tesirini tarif tçtn bir ye nl kelime bulmuşlardır.
■3u çevreler kendi aralarında ge •ecerktekl Avrupa Batı Birliğine
gozıoe
B. Milletler gıda ve tarım organizasyonu
Kahirede toplanan konferansa iştirâk eden temsilcimiz döndü
Ankara: 11 (Hususî) — 2 Şubat 948 tarihinde Kahirede toplanan Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Organizasyonu F. A. O. konferansına memleketimiz temsilcisi olarak iştirâk etmiş olan Tarım Bakanlığı idari müşaviri Bay Mehmed Ali Bağana seyahatinden dönmüştür. Mısır kralının bir temsilcisinin huzuriyle açılan bu konferansta Türkiye, Mısır 1-rak, îran, Suriye, Lübnan, Arabistan, Yemen ve Habeşistan tabiî şartlan ve tarım sahalarındaki benzerlikleri göz önünde tutularak bu memleketlerin müşterek tarım dâvalarının bir an evvel halli ve umumiyet itibariyle tarımsal durumlarının esaslı surette kalkınmasının sağlanması İçin bir Yakın şark Bölge Ofisinin kurulması kararlaştırılmış bulunmaktadır. Bu ofiste evvelâ isimleri yukanda yazılı üye memleketlerine müşterek dâvalarını ve sonra da sırasiyle bütün tarımsal meseleleri hakkında tetkikat yapmak üzere şimdilik bölge ofisi emrinde F. A. O.
Amerikaya krom ihraç edilecek
Eti-
Ankara: 12 (Hususi) bank genel müdürlüğü ile ilgililer arasında yapılmakta olan krom satışlarına dair görüşmeler bitmiş ve 50 bin tonluk ikinci bir parti malın Amerikalılara satışına dair mukavele imzalanmıştır. Sif olarak satışları yapılan kromlar Türk gemileriyle sevkedilecektir.
Alyarışları kanun tasarısı
Ankara: 12 (Hususî) — Tarım Bakanlığınca hazırlanan yarış kanunu tasarısı halen mütalealan alınmak üzere ilgili bakanlıklara gönderilmiştir. Kanun yürürlüğe girdikten sonra at neslinin ıslahı mümkün olacağı gibi yarışlarda daha ziyade teknik sağlanmış olacaktır. Bundan başka yarış ikramiyeleri de arttırılacak ve yarışlara daha fazla atın girmesi te-___I________ . Tasarı ile yarışlardaki gayrı meşru oyunlar da bertaraf edilecektir. Diğer taraftan kanunun çıkmasına kadar geçecek olan intikâl devresinde yarış işleri Tarım Bakanlığında kurulmuş özel bir komisyona bırakılmıştır.
İsveç kralı Nis’e gidiyor
Nice: 12 (A.A. )— Patisten ha-
reket eden İsveç kralı Gıtstave’ın bugün buraya gelmesi beklenmekte dlr. Kralın burada iki ay kalacağı anlaşılmaktadır.
Dün bütün Avrupada kralın öldü ğü şayi olmuştur.
Pariste trene binen kral söylenti lerl biraz mübalâğalı bulduğunu söylemiştir.
Bu şayianın fazla ısınan bir vago nıın Almanyada trenden ayrılma-sile meydan almış olması muhte-meldir. Hâdiseye şahld olanlar kral öldüğü için vagonun katardan ayrıldığım sanmşlardır.
«Spaaklstan» adı takmışlardır. İn . giltere Dışişleri Bakanı Emest Be 1 ylnin bir deveci sırasında tarif ve ( teklif ettiği Avrupa Birliğine de ( ..Bevindia? adı verilmektedir-
, (AP)) I
Mısır Başbakanlık dairesine ı gazeteciler giremiyecek I Kahire: — Başbakanlık dal- A resinde bazı gizli vesikaların ça- < 1 ılıması üzerine gazetecilerin bina 7 ya girmeleri yasak edilmiştir. Res J mî makamlar bunun muvakkat 1 bir tedbir olduğunu bildirmişler- I dlr. Muhaııuned AbdulhaınicL ls- i ininde Mçırlı bir gazeteci ile Baş ( bakanlık memurlarından yedi kişi L dün sorguya çekilmişlerdir. (APı ? Fiat fabrikalarındaki yangın / ■jf Toıino: — Buradaki Fiyat d< 7 mlryolu fabrikasında Çıkan yan- J yın 1 milyon liret kadar tahinin e 1 dilen bir hasara sebep olmuştrr. | Yangın esnasında ölen ve yarala i ilanlarında bulunduğu haber veril A inektedir. Ateşin elektrik cercya A nından çıktığı anlaşılmaktadır. J (AP) ) Habeş imparatoru Alman z birası sevi yor muş I * Hamburg: — Habeşistan İm J paratoru Huyle Selâsyenln Alman I birası sevdiği anlaşılmaktadır: zi £ ra, imparator, bira yapılmak üzere A Otbutlden Bavaryaya 10 ton arpa £ yollamıştır. / nun dünyaca tanınmıg uzmanların dan 10 kişi çalışacaktır. Merkezi Kahirede bulunacak olam bölge o-fisinin senelik büdcesi en aşağı iki yüz elli bin dolar olarak tesbit edilmiştir. Bu tahsisat F. A. O. ca temin edilecektir. Bölge ofisinin başkanlığı her sene bir üye memleketin uhdesinde bulunacak ve başkanlığa o memleketin en tanın mış meslek adamlarından biri getirilecektir. Bölge ofisi tarafından hazırlanacak olan projelerin tatbi ki için icabında ilgili memleketin isteği üzerine uygun şaıllarla kredi teminine F. A. O delâlet ve yardım edecektir. Bu giin ellibeş mem leketin üye bulunduğu F. A. O. ya üye olarak girmek isteğinde bulunmuş olan memleketimizin bu müracaatı bütün üye memleketler taralından büyük ilgi ve sevgi ile karşılandığı ve önümüzdeki Nisan da kabul muamelesinin ikmal edileceği Kahire konferansına iştirâk etmiş olan F. A. O. umum müdürü Sir John Boyd tarafından temsilcilerimize beyan edilmiştir. Eko nonıi Bakanı buğu* geliyor —A----- Ankara: 12 (Hususi) — Ekonomi Bakanı Cavit Ekin bu akşamki trenle Istanbula hareket etmiştir. Bakan îstanbulda bilhassa sanayi çilerimizle kurulacak olan Genel Ekonomi Meclisi hakkında temaslarda bulunacaktır. Diğer taraftan Millî Eğitim Bakanı da yarın akşam Istanbula hareket edecektir. Su program: Ankaıa: 12 (Hususi) — Sayınları da Gediz ve Menderes havzala rina tahsis olunacaktır. dirlik Bakanlığı hükümetin şu pro gramını tahakkuk ettirebilmek maksadiyle bir su tasarısı hazırladığı malûmdur. Meclisin önümüz deki çalışma devresine yetiştirilecek olan bu tasarıda 165 milyon li ralık tahsisat istenmektedir. Bu tah sisatm mühim bir kısmı Çukurova bölgesine ayrılacak diğer kısım Onaltılar 16. lılar Konferansı Pazartesi toplanıyor (Baştarafı 1 incide) ya yapılacak Amerikan yardımı ve Marshall plânı gereğince Av-rupanın kalkınması hususlarım tetkik edecek olan 16 1ar konferan sı pazartesi günü Pariste Mister Beyinin başkanlığında toplanacaktır. Konferansdan ümidli neticeler alınabileceği tahmin olunmakta ve bu cihetle konferansa büyük bir ehemmiyet verilmektedir. Paris: 12 (A.A.) konferansına iştirâk edecek olan İngiliz murahhas heyeti takriben elli kişiden mürekkeb bulunacaktır. Heyet şu suretle teşekkül etmiş tir: Başkan, Emest Bevin — Dışişleri Bakanı. Üyeler, Oliver Franks — İngilterelim Vaşington elçisi. Edmond Hail Patek — Dışişleri Bakanlığı iktisadi kısım müdürü VVilfred Eady — Hazine Bakanlığı üyesi. İngiliz çevrelerinden verilen ma Iûınata göre, Dışişleri Bakanı Bevin hususî kâtibi Roberts bulunduğu halde pazartesi sabahı Parl-se gelecektir. 10 — Zamanla her ıstırap diner, her felâket geçer, her acı unutu-lur. Fakat yoksul ve bakılınıyan ço cuklarm gözyaşlarlle feryadı on. maz bir yara ve teselli kabul etmez bir dert gibi yıllar boyunca bizi bet baht ve perişan edebilir. Bunun i. ç in dir kİ; çocuklarımıza bakmasını bilelim. Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Merkezi 5 — işte değlşmlyecek büyük bir gerçek: Çocuklarımız İçiıı yaşıyaca ğız. çocuklarımız için öleceğiz! Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Merkezi •• Do'.tor Ihsan Sami Garan Anma Töreaı Çocuk Esirgeme Kurumu A-lemdar Çocuk Yuvası, Çocuk kütübhanesi, Çocuk yemekhanesi, Çocuk hamamı, Çocuk bahçesi, ve Çarşıkapı Çocuk Dispan seri hayır müesseselerinin banisi merhum doktor İhsan Sami Gara nın ruhuna itlıaf edilmek üzere 14 Mart 1948 pazar günü Divanyolunda Flruzağa camisin de okunacak ınevlûdu müteakib saat on beşte Divanyolu Çocuk Kütübhanesinde toplanılacak, merhumun hatıratı hürmetle tAP Al anılacak ve kabri ziyaret edile-çektin- aktOallteler Yeni Ittihad ve Terakki iklr adanılan İçin pek ilgilen» dirici bir mevzu ortaya çıktu Demokrat Partinin on beş kİ- S'den mürekkeb merkez heyeti âzası, bir kaç mebusun partiden çıkarılmasına karar verdiler. Sebebi de bu mebusların, kendi r* mir ve direktiflerine boyun egmemly olmalarıdır. Millet Meclisindeki Demokrat Parti grup ekseriyeti bu kararı tanımadığını ilân etmiştir. Onun ileri sürdüğü sebeb de, milletvekilliği sıfat ve mes'uliyetini kazanan bir parti üyesinin, bu sıfat ve mes'uiiyed unutarak, merkez heyetinin bir kuklası haline gelmesindeki ağır mahzurlardır. Fakat bu sistem sayın Celâl Sayar tarafından icabedilmiş değildir. Bu sistem bu memlekette ilk defa dar bir oligarşi dlkta-toryası dovri açmış olan Ittihad ve Terakkinin merkezi umumi hâkimiyeti sistemidir. Bu sistemde merkezi umumi, parti âzalarının yalnız fikirlerine ve reylerine değil, gerekliğin de hayatlarına bile hükmetmiş olduğu mazide görülmüştür. Böyle dar bir oligarşi diktatöryası-nın nihayet bir tek şahsın istibdadile, nihayet bulduğunu da ayni maziden öğrenmekliğimiz güç değildir. Sayın Celâl Sayar, kâtibi mes'ul olmuş olduğu İttihad ve Terakkinin sevk ve idare zihniyetinden uzaklaşmamış olsa gerek. Demokrasinin bizde maalesef bilin-miyen başlıca hususiyeti, şahsî fikir ve arzularına umumi temayüllere göre fedakârlık yapılmak ve parti disiplini denilen şey her taraf için (Kon-santi) yani gönül rızasına dayanır bir inzibat haline getirememektir. Bızdd ya herkes kendi fikir ve arzusunun peşine takılarak partilerde bir anarşi manzarası* veya her hangi şahıs veya takım kendi fikir ve arzularını cebretmeğe kalkışarak, diktatörlüğe doğru bir gidiş hali görülmektedir. Anlaşıldığına göre, Köprülü, Refik Şevket, Adnan Menderes, Fevzi Lütfl dörtgeni üstüne kurulmak istenilen yeni Demokrat Parti idare sistemi, bu partinin Akaygenden, S.uağa kadar, • Ittihad ve Torakki devrinden bugünv doğru siyasi hayatımız tarihi ile yakından bilgili olanları ürkütmüş ve mes'uliyet sahasından uzaklaş t ırmış-tır. Biz ka ile tunda ğil, fakat Türkiyede normal parti ha yat şartlarının kurulmasını istıyen l'r kir adamlarına bir tetkik mevzuu ola rak arzediyoruz. Çünkü hakikat oduj ki, ne Halk Partisindeğ şpf sistemi de ğişmiştir ve ne de Demokrat Part ayni sisteme doğru istihale etmek tel İlkesinden kendini kurtarmıştır. Oe ınokrasinin dayandığı hakiki faziletin feragat olduğu hatırlanmadıkça başk türlü netice beklenmekte mantıki o-laınaz. bu ınüşahadcyi gündelik politi hiç bir alâkası olınıyan bu sû bir polemik mevzuu olarak de İO ARECİ Arab Birliği Lût de nizinin imtiyazını satın almak istiyor Londra: 12 (A.A.) — ıBtiraııov: Yadında. Avab Birliği, Maltla: Edıvardsa alt olan Lût denizinin i tiyazmı satın almak imkânlarım raştıracaktır. Bu mesele daha evvel de bir ç Arab devleri arasında miinâka mevzuu olmuşsa da bu yolda bir rarın ancak Arab Birliği tarafmd verilebileceği tahmin edllmcktec Edwardsa ait bulunan imtij hakkının satın alınması plânı klz aydanberi düşünülmekte ol bu keyfiyet Arablarm Fillstind Yahudi cereyanına muhalefet başlamış bulunmaktadır. Edwa itirazını milletlerarası bir mah meye tevdi edemiyecektir- Zira hatabı İngiltere olacaktır. Bu. İngllterenin. kendi kendisini m 1 kemeye vermesi demek olacaktı Yunan hükümeti ikramiye vermiyc Atina: 12 (AA.) — Hükümet murları yüksek konseyinin neş> ğl bir tebliğde hükümet sene s ikramiye bakiyesini vermeği re fiğinden önümüzdeki çarşamba nü Yunan daireleri 23 saat mü< ie grev yapacaklardır. Her ne kadar 1947 senesi A* ayının altısında çıkan kanun vl yasak etmekte ise de Amer sendikalarının ve Yunan efkâ! munüyeslnln itirazı üzerlhe ' geçen kanun hukünufız kalın! Cnldaris de bu kanunu lâğvet! ğlnl vadetnılşti. SAYFA!4 ı dikkat nazarına K ------o------ J Düzerde av malzemesi il akranı yüzünden kurtlar K domuzla- kasaba vs löy-£ Icruı ıç ne kanar giriyor Düzce (Hususi) av malzemesi' -'vardır', çok lüzumlu görülen barut ve kapsül gelmediği için avcıları mız ava çıkamamaktadır. Bı münasebetle kanamızın Salla) köyünden bir vatandaş ban; şöyle derd yandı: — Domuzlar canavarlar (kurt) tâ köyümüzün yakınını kadar geliyorlar. Geçen gün biı delikanlı köy civarında dolaştı ken canavara rastgelnıiş elin deki nacakla »balta) onu öldii müş. Eğer ufak bir şaşkınlı! gösterseydi belki canavarın h cumuııa uğrayacak, Ölecekti. 1 ze kaza kaymakamlığı ve zira at memurluğu domıfz Öldür nüz kuyruğunu getiriniz * diyor. Av malzememi! olsa derhil dediklerini yerine getireceğiz. • Diğer tarafdan öğrendiği -mize göre bazı vatandaşlar bu /durum karşısında krtra Jjorsa dan iki üç misli fiatla av mal -zemesi temin ediyorlarmış, hiç olmazsa av mevsimi geçmeden alâkadarların bilhassa Tekel u mum müdürlüğünün bu hususu sağlamasını bekliyoruz. Yeni Sahnh — Düzce muha birimizin bildirdiği haber şüphesiz doğrudur. Bu vaziyet kar ^s,rı^a Tekel ıımnm müdürlü -ğiinün Düzeedeki av malzeme si darlığına hemen cai'e bulması lâzımdır. Zira bu havalide kurt lar ve domuzlar av malzemesi yokluğundan istifade ederek kövlere. kasa bala ”a kadar in -meğe başlamışlardır. — Şehdimizch satan beş bayi Mevsim münasebetik Düzce Kız san at okulunun faalyieti 1942- 1943 ders yılında açılan kız san’at okulu şimdiye kadar 269 mezun vermiştir ileride okulun enstitü haline getirilmesi Çamaşır şubesi, Akşam Kız Sanat Okulu öğrencilerinden •erile Adapazarında azılı iki mütecaviz Bun ve 10 tecavü- ı Düzce 'Hususi) — Şehrimiz Akşam Kız Sanat Oüulıı, ; İtibaren pek cok kızlarımız.ıı t. dım olarak yetişmesini sağhyan bu okuldaki çalışmaları yakından görmek istedim Okulun kıymetli müdiresi Mesude Hastüıkle yaptığım konumayı ve okul hakkında verdiği izahatı bll-dlrtyojuın, Düzct Kız Sanat okulunun tarih çesine teftıas eden okul müdiresi okulun albümünü açarak: o— Okulumuz 1942 - 1943 ders yı. lında açıldı. Muhitin büyük bir ıh. tiyacniı karşılayan okula talebe kaydı ümid edilenden hayli fazla olmuştur. Her geçen yıl talebe sayısı mütemadiyen artmıştır. İlk açılışında birkaç şubede faaliyete geçen okulun öğretim kadrosu genişletilerek bütün şubeler faaliyete ge-çlrllmiştir. Bu seneye kadar okulumuzdan 269 talebe mezun olmuştur. Okulun bugünkü talebe mevcudu ise 135 kişidir. Okul binası bugün-kü İhtiyaçlarımız» karşılıyaniıyacak haldedir. Atölyeler dar şehirde de müsaid bir bina mevcud olmadığın dan bu sıkıntı devam etmektedir. Okulada her yıl (defile) moda geçidi ve sergi açılmıştır. Bu yıl da Mayısta açılacak sergi ve geçide hazırlanıyoruz. Genç kızlarımızın başarılan bü yüktür. Hepsi de heveslidir. okulunun kız sanat haline getirilmesi hu Sanat enstitüsü susuna, temas eden müdire Has türk sözlerine devamla demiştir ki? — Okulumuzun bugünkü öğrenci kadrosu ile enstitü ha line gelebilmesi daima mümkün dür. Yalnız bunun için müsbet bir bina bulunması gerekmekte dir. Böyle bir bina yapılır. Millî Eğitim Bakanlığına müracaat edilerek memleketçe arzu gös teri lirse Düzce de bir enstitü ka zanabilir. Düzceye yakın Bolu ve Adapazarında kız enstitüsü bulunuşu burada bir enstitü ku rulmasına mani değildir.» Diğer tarafdan okulun kü -tüphanesine temas eden müdi re şunları söylemiştir: Kütüphanede kitab adedi gayet azdır. 150 yi ancak bulmaktadır. Bunların ekserisi de klâsiklerdir. Teknik kitablaıı -mız pek azdır. Millî Eğitim Ba kanlığı her sene bu mikdarı ar tırmaktadır. Kütüphaneden ta lebelerimiz kitab alıp evlerinde okumak suretile istifade etmek tedirler. Yalnız teknik bilgi öğ retmek için kurulmıyan kız sa nat okulları kültürü de ön plân da tutmaktadırlar. Genel kültü rü artırmak için kütüphanenin kurulmasına önem verilmiştir. Hilmi Çağa! valiliğinden gelen cevab Çanakkale valisi Ferid No-mer imzasile aldığımız Biga; 6.3.948 tarihli bir mektub aşağı dadır: <29.2.948 günlü gazetenizi rf dördüncü sahifesinin dördüncü sütununda (Çanakkale valisinden bir sual) başlığı altında bir yazı görülmüştür. Gazetenizde o zaman yine ta rafımdan açkiandığı üzere 8-9.1.948 günkü hâdisede Ömer Dursunda görülen ve hâlâ kapanmadığı yazılan sıyrıklar Biga hükümet doktorluğunun ke sin raporunda işten bırakmaz bi lâ ihtilât beş günde geçer derecededir. Bahis konusu edilen diğer cihetler 946 yılı 29 ağus tos gecesine ald bulunmuş ve el yevm görevle ilgisi olmadığın -dan genel hükümler dairesinde aid olduğu mahkeyeme şahsî dâ va açmakta muhtar bulunulduğu il yönetim kurulunun 15.1.47 gün ve 9/9 sayısı İle karara bağ lanmış ve tebliğ edilmiştir. Bu nun üzerine Biga C. savcılığına baş vurulmuş, savcılıkça da su cun görevle ilgisi bulunmadığı -ğmdan kamu adına kavuştur -ma vanılmasma yer olmadığın na 17.9.947 giln ve 832/214 sa yı ile karar verilmiştir. Ondan sonra, şahsi dava da açılmamış tır. Bu suretle o zaman da ört bas yanılmadığı gibi bu defa da muhtar hakkında idarece ge reginin yapılabilmesi için bu husıısdaki mahkeme sonucu beklenmektedir. Gazetenizin ayni sütununda hakikatin açıklanmasını rica e derim. Saygılarımla.» Ruslarda Atom bombası varmı Feyezan âfetleri - Sebebleri ■ Mesulleri eyezan mıntakaları Bunlardan bir iti polis Had yi yaraladı Adapazarı (Hususi) — dan bir müddet evvel Sabanca nın Şükriye köyünden Mustafa Toker, baldızı Ayşe Cebecinin zorla ırzına geçtiğinden dolayı bîr sene dört ay ağır hapse malı kûm olarak bu cezasını Ada|>a-fcarı cezaevinde çekmiş gün evvel çıkmıştır.
Mustafa Tokerin bu
zünü şeref vesilesi bilen Ayşe Cebecinin kocası Abdullah ile Ayşenin oğlan kardeşi Ziver Ce beci biıieşerek geçen sah günü Adapazarı Adalet binası karşısındaki kahvede oyun oyna -makta olduğunu gördükleri Mus ta(a Tekeri öldürmek kasdi ile bir çok yerinden bıçaklıyarak tabanca ile de iki defa ateş ede rek birisinin eniştesi ve diğerinin bacanağı olan Mustafa To keri ağır surette yaralamışlardır.
Ziver vakalanırken polis komiseri Hadiyi de bıçakla elinden yaralamıştır. Yaralı Mustafa hastalın neye kaldırılmış Ziver tevkif edilmiştir. Abdullah henüz yakalanır, amıstır.
Çanakkalelile rin Çukurova felâket-zedelerine yardımı
Çanakkale (hususî) — Çukurova felâketzedelerine Ça-' nakkale Kızılay derneği tarafın dan pek yakında bir bağışta bu luııulacaktır. Birkaç güııdenbe-1 ri şehrimiz ileri gelenleri ile Kı zılay kurumu elbirliği yaparak i halkımızdan yardım taleb et -inektedirler.
İlk günler felâketzede vatan daşlarına yardım eden bazı Ça-nakkalelileri sırasile yazıyorum Tüccardan Salamya Ruso 300 lira, Belediye reisi Naci Du ra 50 lira, Devlet deniz yolları acentası Mehmed Ali Araş 50 lira, avukat Davud Baykan 30 foto İsmail Hakkı Toygar 25 lira, tüccardan Halil Dilmaç 25 lira, tüccardan Selâhi Aksoy 25 lira, tüccardan Ali Haydar Un sal 20 lira, otoiş Necati Akyol 15 lira vermişlerdir.
Şimdiye kadar yapılan ba -ğış’ yekûnu 2000 liratutmakta-dır.
Kızılay faaliyetine devam et inekte halkımız elinden gelen yardımı esir&ememektedir-
Bandırma köylerinde zorla abone kaydı
C.H.P nin organı “Tiirkdilin ile Ankaıada çıkan “Uius„ gazetelerine zorla abone kaydettiriliyor. C. H. P. çiler dükkânları dolaşarak abone kaydına çalışıyorlar Bandırma, (Hususî) —Ötedenbe-
ri köylerimiz, Balıkesir valilerinin tesir ve nüfuzlarile Balıkeslrin Halk Partisi organı olan. Türkdi-llx gazetesi köy büdcelerine konulan tahsisatla bütün köy odalarına a-bone kaydedilmektedir.
Köylünün arzusu hilâfına abone olduğu, günü geçmiş bazan on beş günlük bir araya toplanan bu gazeteleri o gün için köylü pazar ma-lım sarmağa kullanır ve böylece köy büdceslne konan köylünün sırtından toplanan bu paralar her yıl Türkdili gazetesinin ve bu gazetenin etrafına toplanan üç beş kişinin geçimini sağlar. Köylümüz oku maz mı? Şehirler arasında trenlerde yolculuk yapanlara sorunuz da köylü çocuklarının avaz avaz gazete istemelerini size anlatsınlar. Ban dırmanjn bütün köylüleri dc okur, okur amma nasıl gazete okur. Ban-dırmada haftalık Bandırma postası ve Bandırma adında iki gazeto çıkar. E anların mahalli deı d ve ihtiyaçlarını belirten yazılarını, her gün gelen İstanbul gazetelerini kapışarak seve seve zevkle alır ve okur.
Şimdi de Bandırma Halk Partisi erkânı iki üç gündür harıl harıl çarşıları dolaşarak Ulus gazetesine abone kaydına çabalamakta, Anka-ranın bile okumadığı bu gazeteye particilik gayretile kapı kapı dolaşarak tahsildarlık yapmaktadırlar. Gûya 28 liralık abone bedelinden Ulus mahallî Halk Partisine beş 11-ralık bir teberruda bulunmakta 1-miş, Halk partisi de bu para ile fi-karaya odun kömür dağrtacakmış-
Müracaatta bulundukları vatan-
-
9
(Uaştarafı 1 incide) ce mi yapıyor, yoksa garbın şüb-helerini uyutmak ve gidermek i-çin bir kas dı mahsusla mı konuşuyor? Fakat ne olursa olsun bu zatın acaib ifşaatını aynen neşrediyoruz:
İfşaatı yapan İdindir?
47 yaşında ve aslen Lehli olan Mösyö «Stalinas Kozielski) (Ster litamak) tâki Atom araştırma hü kûmet fabrikalarının müdür muavinidir. Müfrit sosyalist olduğu i-çin Mareşal (Piisudski) tarafından tevkif edilip (Brest - Litovsk) kampına atılmış ve 1939 yalında Lehistanı istilâ eden Ruslar tarafından kurtarılmış, Moskoflara ar zı hizmet etmiş ve Moskovaya gön derilerek baruthane müdürlüğü gi bi mühim bir vazifeye tâyin olunmuştur.
İşte Moskoflann Atom araştırmaları hakkında bize malûmat veren bu zattır. Şimdi kendisini dinliydim :
ıAramalarda bulunmak ve A-tom bombalan imâl edebilmek için sarfolunan mesaiyi hızlandırmak maksadile 1946 yılında bizzat Mareşal «Stalin» in başkanlığı altında hususî bir encümen kuruldu i-di.
Atom bombalan imâli hususundaki geriliklerini telâfi için Ruslar evvelâ Sibiryada (îrkutsk) rnınta kasında bir kaç arama merkezleri vücude getirdilerse de Amerika nın (Oak - Bridge) e benziyen büyük ğini rai) du.
Moskof Atom fabrikasında
Bu fabrikanın müdürlüğüne Mösyö (îvan Riskonof) getirildi, muavinliğine de ben tâyin olundum. Rekor sayılabilecek cüz'î biı zaman içinde vücude getirilen bu fabrika (120) kilometre karelik bir sahayı kaplar: (40) kilometre uzunluğunda ve (30) kilometre genişliğindedir. (Ural) ormanların tanı merkezinde inşa edilmiş olan fabrikanın nisbî emniyeti bu suretle teminat altına alınmıştır. Fabrikanın bir kaç bin amele, mühendis ve müstahdeminin ikametgâhlarını Bağlıyacak kereste etraf tâki ormandan temin edilmiştir. Fabrika müstahdemleri başlangıçta gerek siyasî içtihad ve kanaat, gerekse meslekî kabiliyet bakımın dan -n müstaid ve seçkin kişiler arısından seçildi. Fabrikaya geldikten sonra da bunların hariçle teması kat’î surette m> nedilmiş-tl.
Fabrikada ( Oak - Bridge) dekine benziyer. çeşitli laboratuvar-lar vardır ve müessese, malzeme bakımından, noksansızdır. Bu la-boratuvarlardan en ehemmiyetlisi biraz sonra bahsini edeceğim, sayılı olanıdır. Ayrıca Atom bombalarına kovanlar, hassas ölçü âletleri imâl eden atölyelerle montaj atölyeleri vardır.
Bu fabrikanın her bakımdan takdire değer plânlan profesör
bir fabrika tesisi lâzım geldi-anladılar ve bu fabrika (U-da (Sterlitamak) da kurul-
yenl te münevver
daşlar; yirmi yıldır seçimlerde yüz binlerce lira sarfedecekleılne, seçimlerde sandık başlarında oturan yaranlarına bol keseden İhsanlarda bulunacaklarına, daha dün vali Fazlı Güleç şerefine verilen 60 kişilik ziyafet İçin harcanan paralarla istenseydl fıkaralara bol bol odun ve kömür dağıtılabilirdi. Bandırmalılar şekkül eden gene ve
Holk Partisi idare heyetinden meni leketi ilgilendiren verimli başarılar beklerken, Ulus gazetesinin çığırtkanlığını yapmalarından üzül-müş, hâlâ eski zihniyetin değişme diğini görmekle hayal sukutuna uğramışlardır.
T avşanhda “Güz elleştirme cem yet n n„ f alıyeti Tavşanlı (Yeni Sabah) —İlçe mizde dört yıl önce sabık kaymakam Ali Akscven ve ar’™. • daşlannın teşebbüsü ile kurulan güzelleştirme cemiyeti T’ûrki -ye çapında büyük bir eşya piyangosu tertib etmiş vo u'um -cak kârla ilçede bir halkevi binası ile bir elektrik santralı ku rulması kararlaştırılmıştı
Elde edilen kârdan 30 bin li ra Halkevi inşaatına verilmiş, inşaat yakında ikmal edilecektir.
tkinci eser ise 30000 lira sar fedilerek yeni bir dizel mot ürünün alınmasile ilçenin bir kısmı aydınlanmış bulunacak -tır.
Bu hayırlı işlere teşebbüs e deııler kasabamızda her zaman minnetle vfid edilmektedir.
— IV -
BÜYÜK MENDERES NEBRİ:
Büyük Menderes havzasını dörde ayırabiliriz: 1) Sarayköy ovası, « Burhaniyeden Nazllllye kadar olan kısım, 3) Nazilli . Söke arası, 4) Söke ovası* Bu ovalarm hususiyetleri ayrı ayrıdır. Söke ovasının vaziyeti itib&riie sulamadan evvel kurulma ve ıslah ovanpı bugünkü durumu, nu düzeltme bakımından zaruridir. Sarayköy ovaMlp Burhaniyeden Na. zilliye kadar olan loşunda ve Nazil. 11 Söke arasında İse nazarı itibara alınması lâzım gelen en mühim iş sulamadır. Bu ovaların büyük bir sahayı işgal etmekte bulunması do-layıslle sulama zamanlarında kâfi su elde edebilmek üzere Menderesin kış sularının toplanması lâzjm get diftl görülerek Menderesin menba tarafında bulunan IşrkJı gölünün etrafı seddelenmek suretile bu gö. lün hazine bendi haline sokulmasına balşanmıştır.
Işıklı gölü Hazine bendinde teraküm edecek suyun mikdûrı 350 mU yon metremikâb olacaktır. Gölün etrafında vücuda getirilmekte olan sadde inşaatına büyük bir faaliyet le devam edilmektedir. Bundan baş ka Denizli civarındaki Çürüksudan su almak suretile Sarayköy ovasın» sulamıyacak olan tesisatın tamam, lanması da İlerlemektedir. Bu tesisatın İkmalinden sonra geriye şebekenin vücuda getirilmesi kalacak tır.
Büyük Menderes üzerinde Feslck mevkiinde yapılmakta olan regülâ-törie nehrin sol sahilinde açılan Pirlibey sulama kanalı inşaatında^ kanal işi bitmiş ve regülâtörle bo regülâtörü kanala bağhyan tünelle rin İnşaatı kalmıştır. Bu inşaatta bu sene zarfında ikmal edilecektir-
Meırderes havzasında Sarayköy, den Burhaııiyeye kadar olan arazi, ye eskiden mevcud olan kanallar ıslah edilmek suretile su verildiği gibi Horsunludan Nazllllye kadar açılan sulama kanalı sayesinde bu kısmın da tamamen sulanması temin edilmiştir.
Bu suretle sağ sahili sulanan Menderes vadisinin Nazllllye kadar olan kısmındaki sulama işleri regülâtörün. tamamlanmaslle intizama girmiş bulunacaktır- Büyük Menderes havzasında Horsunluda yapılan sulamanın verdiği netica ve faydaları gören halk sulama kanallarının bitmesini beklemeye tahammül etmiyerek nehir üzerinde kurdukları dolap ve motörlerle bir, çok masraflar yaparak yer yer sulama yapmağa başlamışlardır.
Bu işlerden maada Büyük Menderes vadisinde Nazilli Söke arası sulamasile Söke ovasındaki eski ya takların ıslah suretile bu ovanın fe. yezanlaıdan kurtarılması ve bilâhare sulanması işleri kalmakta tb bunlardan başka ovaya rusubat getiren cenbi derelerin ıslahı lşlle U kinci bir mevzu- olarak karşılaşılmaktadır.
Bu İşlerden maada Büyük Men, deres vadisinde Nazilli Söke arası nlamaslle Söke ovasındaki eski yatakların ıslah suretile bu ovanın feyezanlardan kurtarılması ve bilâhare sulanması İşleri kalmakta va bunlardan başka ovaya rusubat getiren derelerin ıslahı lşlle İkinci bir mevzu olarak karşılaşılmakta-dır.
Büyük Mendereste birinci programla yapılan işler neticesinde (280000) dekar arazi sulanacaktı).
KONYA OVASI:
Konya ovasının Beyşehir sökünden ve Çarşamba çayından sulanmasını temin etmek üzere vücuda getirilmiş olan Konya sulaması 938 senesinde Nafia Vekâletine devredildikten sonra ilk düşünülen meşe Ie bu tesisatın projesine göre işletilmesini temin ve sulama sahasının mümkün mertebe genişletilme si keyfiyeti olmuştur,
Konya sulama tesisatının ıslara maksadile evvelce açılmış olan kanalların tathirl şebekenin düzeltil-mesi bendleri tamamlanması ve i-matâtı sınalyelerln tamiri işlerin, den başka en mütekâsif bir şekilde ziraat yapılmakta olan ova kısmın, da sağ Çarşambanın 20 kilometrelik kısmının ıslahı ve tevsii ile 20 kilometrelik yeni kanal açılması iş .teri de vardır. Bu işlerin heyeti u-mumiyesl verilen 31
M ADAT YA:
Malatyada bugün İçin İstifade mevzuubahis olan Derme ve Sultan suyu vardır. Bunların yataklarının ovaya nazaran çok derin olması dü şen suların gayri kabili istifade biı j hal almasını mucib olmaktadır
Bundan dolayı bu sulan münasıü yerlerden ve oldukça yukanlardan alarak istifade edilebilir bir hale sokmak lâzımdır. Bunun için Derme başında yeni bir regülâtör yapılmış ve suyun zayi olmadan ı-masını temin etmek üzere bir de beton kanal inşa edilmiştir.
Bu suretle bugünkü sulama için daha fazla su alınması temin edilmiş ve (30 000' dekar arazinin suyu temin edilmiştir İleride bu kanal uzatılmak suretile sulama tak-viye edileceği gibi şabeke yapılmak
m-
fcuretile sulama sahasının genişle, tllmesl de temin edilmiş olacaktı» Majat-yada Derme mevzuundau ba< ka mühim bLr iş olarak Sultan suyunun çoğaltılman maksadile Sürgü suyunun Sultan suyu vadisin» akıtılması işi mevcud bulunmaktadır. Meşrutiyetten evvel başlandığı hal de bir türlü muvaffak olunamıvan bu işe büyük su İşleri programına idhal edilerek başlanmış ve Sürgü suyu Sultan suyuna akıtılmıştır. İnşaatın tamamlanması için geriye kalan bazı nakşanlar da ağustos nl hayatine kadar ikmal edilecektir. Bu sayede Sultan suyunun sarfi yatı çoğaltılmış bulunmakta ve bu sahada su azlığı dolayısile mah dud olan sulamanın genişletilmesi mümkün bulunmaktadır Bu işlerin ikmali suretile Sultan suyunda 1150.00ü• dekar mazinin sulanması temin edilmiş bulunmak tadır. Mulatyada ikinci bir tap o-larak kalan iş Dermeden hâlen su-lanmakta olan sahanın d, ,nda su-lama şebekesi vücuda getirmek ve Sultan suyundan da sulama yapmaktır. Hayatı uzatmak mümkün mü ? insan vücudüniin ruktinden evvel yıpranması, hormonları vücude yı i-ren üryanların faaliyetlerini kaybetmiş oJmalurı. y azimdendir. Şu hule nazaran hayatı uzatabilmek için inliye..-lığa doğru giden insanın kalbine, böbreğine? karaeiğeruuı, hormon dalağına zerk etmek lâzımdır. Önümüzdeki 12 veya 13 Haziranda bütün dünyanın nıeş -hur doktorları, hayatili uzatılması meselesini tedkik etmek üzere Pariste toplana e kin dır. Daha şimdiden Fransız doktorları insanın 140 yıl yaşama sini garanti altına alan Bogo-melets seromur.u hm-tah- ne -lerde tatbik efelekle meşgul -diirler. J ’iğer taraf dan İncili" âlimleri de boş durmuyorlar. 1 ov d Söciety’nin profesörü R. Rn-binson. Unescko’ya n?:"suh dek — *pv Ç>
(Joffe) ile doktor (Kapitza) nm başkanlığındaki bir mütehassıslar komitesi tarafından vücude getirilmiştir.
’ Alman âlimleri de varmış!
Bu komitede» profesör (Woü-mer) (Herz), (Kari), (Bernhardt) (Mas Steinbeck) gibi Alman bilginleri de dahildi. Çok geçmeden öğrendim ki laboratuvar araştırmaları daha (1935) yılında, (Har-kof) fizik enstitüsünde başlamış ve (1939) dan itibaren dc doktor (Kapitza) nın başkanlığı altında» hızlandırılmış. Bu zat m (Kemb-riç) üniversitesinde parlak mesaiden sonra İngiliz fizik Ulemasüa 'pek yakın münasebetleri vardır.
Araştırmalara hu veriliyor
Kuvvetli tavsiyeler sayesinde (Sterlitanıak) devlet Atom araştırmaları fabrikaları müdür vinliğine tâyin edilmiş olduğum ı-çin burada yapılmış olan Atamı tecrübelerinin neticeleri ve bu hab| daki çalışma kır etrafında bugün salâhiyetle konuşabilecek bir durumdayım.
Bundan biı* yıl evvel fabrikanın teknik müdürlüğü, Atom bombfsal imalâtının, nihayet 1 Ocak 1948 [ tarihine kadar, tekemmül ettirilmesi hakl ında Mareşal (Stalin) den kat’î emir aklı. Bu sayede o yıl (1948), seri halinde bomba i-mâline tahsis edilebilecekmiş.
Bunun üzerine profesör (Joffe) doktor (Kapıtzr) ve fizikçi (Va-vilof) n”. idaresi eltuulaki (5) sayılı laboratuvar, bir kaç yıldanbe-' ri Rusyada yapılan tecrübelere ve ecnebi ülkelerden elde edilen malûmata dayanarak, çalışmaya ko-
doktor (Kapitza) evvelce makamlarile atışmış, bu (Ural) a sürülmüştü ve adeta zorla çahştırıhyor-hususıın ehemmiyeti mah-
yuldu. Hemen şu noktayı belirteyim ki Sovyet yüzden kendisi du. Bu
susası olduğu aşağıda görülecektir. Yalnız şurası muhakkaktır ki tam üç ay doktor (Kapitza) fasılasız (5) sayılı laboratuvarı idare etmiştir.
Bana gelince makine atölyesinin başına getirilmiştim ve yardımcı direktör olarak da Mösyö (Makulda) ve Mös.’.ö (orçulin) maiyetime verilmişlerdi,
hassas âletk 1 diğeri de atölyesini id
Atom ara.
c/| *
■t- Hei’-•on •’ İ ö -
tor Juli;tn F bron ve P? ‘ ' • Dönü' rekkeb bir he-et. insen nün uzatılmasını temin eden
100 yasından fazla uza’ ’nı ııvı-yacasmı iddia etmek e«hr.
Bugiin 67 vasında İnhinan bu âlim aslen Polonvnhdır O, İngiliz tâbnvetine gedikten sen ra, O?:ford lâbora’ııvannda a- . rastıvmplflra kovuluru^
Korenschevskv medmr Rns âlimi Dotemnl» ’ <‘e uvorak. insan havatmın uzatılnms: me •' leşini ne m kovmuş frendi kendisine şu suali 'mmvUnr. — Aeabe^ne seherden ('-p yı insan vücudu vık d- - evvel vınıanmaktcdn? ; O. uzun tcdkikle? den sonra nihayet su neticeye vaımıştır: İnsan vücııdunün vaktüvlcn ev vel mnı-tnması. hormonlar? vü-cüdn getiren nzuvlornı foi'ksi-onlarını kaybetmiş olmabn vii-zündendir. Fi’hakikn hormonla rm veterhzliği, düşürmektedir. Ve iste bi-k”'"1’0*’> düğme haline. •’ yarlık ıln-oruz.
Su lijik üazaıa» h:: t.lbftmeR iı'h). i.htivaı pıt ■ ' fimr k:;1
reğine, kaı^ ei/erine, dafrığma hor^nn ze.ı ketmemiz lâzımdır.
FHTbnki iıısnnm ni«beten u-zun bir ömre sshib olması bu fcm-iibcicre îınfrSjı vermemekte-d:r. Fi'nn. karşılık npırü iic vdı ar-'H'.’an faı-e ürerinde c ni do to-h’î 'knioyhkla müşahede edile bİİP,'^WAdîr.
Son günlerde fareler üzerin-
6 nrıdCL)
Bunlardan biri montaj re edeceklerdi.
<ı komitesinin kat’î . millî hedefimiz, : kadar geç infilâk m bombası imâli i- emirlerine mümkün okta edecek di. 1947 Mösyö bir V yılı ( & min «tosunda ayni gün • ida) bu gayeyi te- • lopsol keşfetmiş I olduğunu İ!.- > ■ verdi. Bu beyanat, laboratuvarı n Atom nıe vnııyacak bi' ı teshile nnıvaffluk rittği tarihe rast-! itibarla (gecikmeli Atom bombasının zemin hazırlanmış
uzvivet i zafa hu ti -
uza
'•îti
âr,ğ -; oe höb-
(5) .sayıl ı bombası:. u ı. lûmurn ta. lü olduğunu i i. lıyordu. Bıı infiiâklı) ilk tecrübesi i :ı bulunuyordu.
17 A '.ııstos 1917
Bu teori 1917 Ağustosunun 17 inci gjüuü karışık infilâk maddesi, (850) kilo ağırlığındaki, bir bomba ile yapıldı. Kapsol (funya), boru!.ı.ım iki saat kırk beş dakika soru infilâkını içinin ede-Dcuamt S ncido
/
s
yeni sabah
Ulâm Tarihinin En Meraklı bahisleri
1.3 MART 1948
fırkalar nasıl
İmamet mevzuu hakkındaki tahkika timizin devamı ve şia usulleri _____________7fi —.------
Yazuu!^. KAIF OfiAN
hâzinesine el uzatmakdan çe -kinğen, — Bulûğa ermiş, aldı tamam, fisk-i fücurdan uzak kalmağı itiyad edinmiş olmak, hevesat ve- şehevata ihtirasat ve infialâta esir ve mağlûb olmayacak seciyyelerif nefsinde toplamış bulunmak lâzımdır." Bu tarif ve izaha uygun dü şebileuek vasıflaıun hepsini nef sinde toplamış bir halifenin, Hiileia-i Râşidîn’den sonra, Çimer bin Abdülâziz istisna edilmek inere, bir tanesine dahi rastlanamadığını tarih sahife -leri cok açık gösteriyor.
Târif’in tesbit eylediği esasları; âlimler beş şart şeklinde ortaya koymuşlardır: 1) tlim ve ıctihad, 2) Adalet, 3) Liyakat ve şecaat, 4) Duygu kuvvetlerinde ve âzasında eksiklik bulunmamak, 5) Kureyş kabilesinden olmak.
İslâmiyet - erkeklik - hür olmak gibi şartlar dahi vardır.
Makama geçirilecek yahud ge çecek zat; İmamülmüsLimîn olacağına ve bunun Islâmın gayri edyan siliklerinden olabilmek ihtimali bulunmadığına göre (İs lâmivet) şartı: malûm ve muini tekrardan ibarettir. Erkeklik şartına gelince: İslâmiyet: (ka, din) lara mevcud diğer bütün (dm) lerden fazla (hukuk) vermiş ve tanımış olmakla beraber, oııa (imamet) ve (İmaret) huluslarında yetki vermemiştir Bu suretin; garb kanunlarında bile kadınlara hakkı hükümranı vermıyenleri bulunduğunu ha tir.arnak suretile tartışmasına girişilmece lüzum j'oktur. Za-Jnammızda dahi; hükümranlık salahiyetinden kadınları mahrum bırakan memleketler mev-cuddıır. Biz dahi bu mevanda-°lmak’ yâni fkö|e)
kir mevcuddur. Azâd edilmemiş, i > anı efendisinin zatî emvalin- ’ den madud bir şahsın irade ve 1 reyim kullanmakta serbest bu-unmaması hasebile hilâfet ma-İdamına •»
ceğine zahib olarak tecviz eyle-memişlerdir.
İmamın ♦Kureyşî olması m eş i rut bulunduğunu iddia edenler, ehlisünnet ve Mu’tezileden bazıları, fakat (Şia) nııı kâffesidir.
Şia; imamın Kureyşten olmasına, müttefik ve musırdırlar.
Resulü Ekremin vefatlarında Sekifei Beni Saide deli bir foplu luktan çıkan 'Sizden bir emir, bizden de bir emir olsun teklifine karşı Ebû Bekrin ortaya attığı "imamlar Kureyştendir na-suıa istinad ederek tKureyş) ten 'olmasını, başka naslara da-yanar&k ta bu halifenin Ali olması icab eylerdi dâvasını meydana atarlar.
Cumhur mutezile ile Havaric fırkalarının hepsi ve mürcieden bir takımları bu iki şartı kabul etmemişlerdir.
Onlara göre, makama gerecek zatın Kureyşten, Arab, köle olup olmamasına bakılmaz, kitab ve sünnetle amel eden her ferdin hilâfeti «izdir. Hattâ, Mutezile büyüklerinden Darrar daha da ileri vararak şöyle bir sert mütalea yürütüyor:
«Halifelik için iktiza eden şartları nefislerinde toplamış iki zat bulunsa da. bunların biri (Kureyşî) diğeri (Habeş bir kö le) olsa. Habeş kölenin seçilmesi ve tercihi lâzımdır. Çünkü: Adalet yolundan sapıtırsa onuıı hal(ı daha kolay ve. çabuk o-lur.» diyor.
(Örtcmı var)
Pah Avrupa Birliği anlaşması hazırlandı
-- ---o----
D. P. Kurucuları, Fuad Köprü lüye tarziye vermediği için
kabına ffeçirileDüyeceğinde ihtilaf yoktur. Azâd edilmiven. vâ ıı sahıbıle hiçbir bağlılığı kalmamış adamın hilâfetinde Jbazj-lan. Hasreti Ömer, kendinden sonra verme kimin grermesi mü nasib olacağını düşünürken â-zad edilmiş bir köle olan Salim, hakkında eğer salim olsavdı. verime onu -geçirirdim deme- i sinden hürrivetiııe sahib olmuş bm kölenin İslamların veüyvnl-e>^rt <•la bileceğine kani olmuşlar d’ Pazılarınca da. hürrivetine rnhib olmuş «bulunsa bile Halifelik sribi şerefli ve üstün bir ma-kama; kölelikten yetişmiş bir. mkımı ngetirilmesini asil, necib insanlara, hür soy ve bovlar men^ublanna hakaret sayılabile Londra: £B.B.C.) — Batı Avrupa Birliği ttWiçin İngiltere. Fransa ve 3 Ben e lüks -memleketi arasında cereyan eden muza kereler dün bir anlaşma ile netice lenmiştir. Bir Batı Avrupa Birliği teşkili fikri Ingiltere Dış Bakanı Bevin ta rafından 9 hafta evvel Avam Kamarasında ortaya atılmış, 9 gnü evvel de Briikselde müzakerelere başlanmıştır. Neticenin bu kadar çavuk alınması memnunlukla karşılanmıştır. İngiliz delegelerinden biri, şim diden muahede tasarılarından bilini hâmilen Londraya gelmiş tir. Anlaşmanın, bu hafta içinde imzalanacağı umuluyor. Moskovada çıkan îzvestiya gazetesi, batı Ayrupa birliği anlaşmasına bugün şiddetle hücum ederek barış için bir fesad hazırlanmış olduğunu yazmıştır. kuşlarda atom bombası var mı? (Baştarufı 4 .ünaiıde> k - u-tte hazırlanmıştı. (Ster-litamak) fabrikası binalarının ve müstahdemlerinin bir zarar görmemelerini temin edecek kadar ormanın uzak bir yeri, infilâk ma olarak seçilmişti. Her şey inr
ceden inceye düşünülmüş ve hazır Lanmıştı, yalnız tam bir mırvnffa-kjyetsizlik olan netice müstes« na...
hail
Bomha p'ithunıyor
Bu muvatfakiyetaizlik idareciler arasında derhal derin bir tesir yaptı. Atom arama komİH'.onıı mes’ulleri arayıp bulmak için bir encümen kurdu. Tahkikatın dalıa başlangıcında encümcD fabrika la bora tu varlarının bu işte mesul olmadıklarını meydana çıkardı. Şübheler üç atölyeler üzerindi top tanıyordu ve ortaya maddî hiç bir debi koymadan, baltalama hare-k lermin atölyelerden birinden gelebileceği serdediliyordu.
(Makaida), (Çerçülin)
vazifelerimizden azlolunduk Emııi yeti Umumiy* si komisyonunda ist.irvab üzere Moskovaya çağrıldık
tevkii edilmedik
•rbest (
ve
ve
ben
haza ya sı
Joffo
c Bakanlığının husu-cdilmek Maa-Moııkova'
isbat eder.
Muharrir bundan sonra Atom âlimleri gibi, yerleri kolay kolay doldurularnıyacajf kimselere el sürülmek istenmediği halde kendisi gibi kolaylıkla yerine adam bulunabilecek mühendislere Kaldırıldığını anlatıyor ve ifşaatına şu cümlelerle son veriyor:
Moskovada, nezaret altında bu lundurnlmnk şartîle, serbest bırakılmıştık amma ben bizi bekliyen âkibe4i pek âlâ tahmin ediyordum. Bu yüzden zabıtayı aldatarak kolaylıkla (Minsk ı e gittim ve oradan da Lehistana geçtim.
Lehistanda dostlarım vardı. Onların kıymetli yardımları sayesinde Çekoslovakj-aya ve oradan da iki ayda küçük Parise gelebildim. ________
ikametim esnasında Atom bombası tecrübesinin muvaffakiyet-sizlikle neticelenmesinin ‘ Birleşik Rusyanıu Atom araştırmalarına m- mur teknik mahfillerinde pek derin ve elim tesir yapmış olduğunu gördüm. Maalıaza bu araş turnalara faaliyetle devam dair şek ve şüb-
fBaştarafı 1 incide) I taraftan Meclis Grupunun bu ili- | raç kararını da tasvib etmiyeceği tahmin edilmektedir. Zira Grupun dün neşretmiş olduğu tebliğde de belirtildiği gibi Grup milletvekilinin Gruptaki ifade ve beyanlarından dolayı doğrudan doğruya genel idare kurulunca Haysiyet Divânına şevklerini tüzük hükümle-, rine aykırı görmektedir. 1
Yeniden Haysiyet Divânına verilecekler mi var?
Ankara: 12 (Hususî) — Demok rat Parti Meclis Grupunun dün neşrettiği tebliğ bir çok yorumlara sebeb olmuştur. Parti Meclis Grupunun tüzüğe aykırı hareket ettiği ileri sürülmektedir. Parti bugünlerde üaysiyet Divânına ve-Hulûsi Demirelli ile ikinci başkan Ahmed Tahtakıhç mes’ul tutulmaktadır. Bu iki milletvekilinin bugünler de Haysiyet Divânına verilmesi kuvvetle muhtemeldir.
Tarsus ta infial
Tarsus (Reşad Akı telefonla bil diriyor) — Tarsusun Demokrat il çe idare kurulu Adnan Menderes ve Fuad Köprülünün Haysiyet Divanına verilmesini genel başkanlıktan ve parti meclis grupu baş-kanlığuıdan istemişlerdir. Son günlerde Demokrat Partinin geçir mekte olduğu dahilî buhrana nüfusunun yüzde doksan beşi Demokrat olan ve ayni zamandâ mil letvekili seçimlerinde bütün Tür-kiveye örnek olacak bir üstünlük Tarsusta üzüntü uyandırmıştır. Bu arada Tarsus -Demokrat Parti ilçe idare kurulu yaptığı son toplantıda Adnan Menderes ve Fuad Köprülünün Haysiyet Divânına verilmelerini kararlaştırmıştır. A-şağıda yazılı noktalar da sebeb o-larak gösterilmiştir:
Tarsus idare kurulunun kararı:
«Demokrat Partinin milletvekil lerinden ve Demokrat Parti genel kurulu âzalarından M. Fuad Köp-Rülü ve Adnan Menderesin parti tüzüğüne ve Meclis Grupu genel kurul kararlarma ayları hareket ederek Izmirdeki nutuklarında genel kumlun tebliğine muhalif olarak Demokrat Parti Meclis Grupu ile idare kurulu arasındaki ihtilâfı bir kısım milletvekillerinin ödeneklerini parti başkanlığına vermek istemedikleri şeklinde izah et meleri ve bu suretle bir kısım D. P. milletvekillerini partili arkadaş lar nazarında ayıplı vaziyete düşürmeğe teşebbüs etmeleri ve ayrı cg adı geçenlerden Adnan Menderesin Mecııs rufif urupu seçimi* nin yenilonmesi karşısında buraya yeni seçilen milletvekillerini adeta küçük görürcesiııe *Iş kemiyet te değil keyfiyettedir demek suretile kendini dev aynasında görü şü ve M. F’uad Köprülünün bizzat parti başkanı Celâl Bayara (tesadüfen mebus olan adamların ellerini bile sıkmağa tenezzül etmem > demiş bulunması İzmir mıntaka-smda dolaştıkları sırada söyledikleri nutukta.partililer arasında fena bir tesir yaratmış ve dolayısile parti 'kuvvetinin azahnamna âmil olmuş bulunmakla adı geçenler hakkında tüzüğün 11. 17 ve 60. 62, 63 maddeleri gereğince tensikat yapılarak gerekli cezaların verilmesi hakkında bu yazının D. P. genel başkanlığına. Meclis PraLi Grupu başkanlığına. Merkez Haysiyet Divânı başkanlıklarına yazılmasına ve malûmat için il idare kurulu başkanlığına bildirilmesine karar verilmiştir.»
Tarsus ilçe idare kurulu
Genel merkeze gelen telgraflar
Ankara: 12 (Hususî) — Demok rat Parti genel merkezine Muğla-dan aşağıdaki telgraf gelmiştir:
Partimizin vahdet ve nü ihlâl edecek surette bulunmalarından dolavı letve ki İlerin in partiden
hakkındıki karat muhitimizde memnuniyette karşılanmıştır. Muğ lanın şimuiye kadar olduğu gibi huudan böyle de genel kurula bağ lı olarak hızla çalışmalarına devanı edeceğini arzoderim.
Muğla il başkanı
Bundan barka Eskişehir, İzmir, Kütahva.
Aydın. Bayındır, Salihli, Kuşrtdasındaki Demokrat teşkilâtından da genel kural?, çok bağlılık telgrafları gelmiştir.
J| (V
r41bı
b»
A 4- n tek ntevenlrri atevhirı
takibatta bulun
iri h
r. 1 İJ fc jJini
ju t k
f lini
mdirmel
firmalara laaJiy mekte olduğuna he voktıır.
*
Bizzat kendim ki çalışmalarım vet ve -. tJ'ih «F yecek, rilmiş yetini izzetin hiri knrıaiTü rii beterin i ı kapsol im
ni
•
merhalelerle, Moskovada ki
edil-
(Sterlitamak) da esnasında, kabilleri inkâr edilemi-.ilnrın emrine ve-erin nnlkenımeli-3u teknisyenlerin ı norıımal: ve zeva-için 17 Apustos muvaffakiycisizllği-ind'.ki noksana vilk
tesanüdü-hareketle bazı mil-ihraçları
Zonguldak, Erzurum, Bayındır. Salihli, Milas, Parti bir
lediler. Benim fikir ve kanaalimc göre hatâ kapsolda değıj birbirle rine karıktırılmış olan infilâk m ad delerinin hazırlanmasmdadır.* Yok olan mühendis Ldlıist&nlı mühendisle
nuşma^n yapan isviçreli ıneslekda . Gctroy) röportajına şu >n veriyor: katin ferdası itüski) ses u J lansak
ko-
şımız (R cümleler!
Bu M / I . I girme1 siz set yed tfc bir hâ Öİ3İ bı lunda o
I • JJd mülâ f * f /"I
71
essiz
ıdan,
ııieiiH
rlinü
1IJ
rr
suda yine j ı ve 1
IH
d
ık
fO
gerek
Ililıni Uran seçimlerin yenilenmiş eceğiııi söylüyor Ankara: 12 (Hususî) — C.
P. nin şu sırada seçimleri yenileme kararı verdiği takdirde kazanabileceğini ileri süren bazı mütalaalar dolayısile genel başkanvekili Hilmi Uran demiştir ki:
<— Eğer bu sadece bir lâtife ve yahud da muhalefet partiyi bir an evvel işlerini bitirmeğe bir ’dâvet H. değilse ben teinin edeyim ki biz s nıldığı veya denildiği gibi muhj Jefet partimizin iç meşgalesinde:' faydalanarak seçim kazanmak a zıt ve hevesinde katiyen değiliz. Bilâkis muhaliflerimizin işlerini sükûnetle sağlama bağlıyab? melerine de imkân vermiş olma için şimdiye kadar olduğu gibi b gün de normal seçim senesini h< İçmek İcararındayız.» hrimîz D. P. tileri arasında kaynaşma • • ’l r •• (Baştarafı 1 incide) ı istifaya karar vermemize sebep olan bir olay daha var: Bizim ilçemizin, her hafta bir koordinasyon toplantısı vardır. Milletvekillerinin halkla teması tensip edilmiş bulunuyordu. O gün il merkezine gittim: Yukarı katta; D. P. İleri gelenleri Adnan Mende res, F- Köprülü, Karaosmanoğlu ve diğerleri; partimizde fesat çıkarma ğa ve nifak sokmaya yeltenen A. fimin Yalmanla hararetli konuşmalar yapıyorlardı. Düşünün hem de Vatan Başyazarı Yalman! Bir başka sebep: İl haşkanımızjn gelip bize, parti meseleleri strafın-da izahat vermesini istiyorduk. İl başkanı A. Münib. ogün yapılan bir toplantı da açıklamalarda bulunmak istedi ise de, hiç kimseyi tatmin edemedi. O anda, Seııihi Yürüten ödeneklerini niçin vermediğini açıklamak istedi. Fakat, ne yazık ki, rey lerlmizl seve seve verdiğimiz il 1da re kurulu âzâları sandalyeleri üzerine çıkarak. merd-Senihı Yürüteni konuşturJnadılar. D. P- kurulduğu zaman; hakiki Demokrasiyi ondan bekliyorduk, ona (Millet Partisi) bile diyorduk. Kurucularımızdan dinlediğimiz sözleri, biz vaktile parlak ve yaldız lı olarak C, H, P. nin ba.şkanlarm dan da dinlemiştik... Maalesef, hayal sukutuna uğradık. O. Nuri Koni, F. Köprülü, înönüye (C. H. P. rıin basından çekilirseniz, C. H. P. yıkılır) demiş! Biz, ebediyen Demokrat rak kalacağız, fakat, istifa etmek mepburivetindeviz. D. P. Sütlüce ocağı ikinci baş kanı Hulki Sokullu da Başkan Numan JBalto'nun fikirlerine iş- • • ola- firâk ettiğini auvTiysi’ük cıuımş-tir ki: «— Geçenlerde yapılan Eyüb Mensucat İşçileri Sendikası kongresine başkanlık ettim. Kongre ye, C. H. P. milletvekillerinden Ali Rıza Arı da gelmişti. Bini mütecaviz işçinin bazı suallerine cevab vermek istedi. Heyeti umumivenin reyine müracaat ettim. Kabul ettiler. Konuştu, tatmin edemedi. JBilâhare, muarızlarım benim kongredeki bazı hareketlerimi ilce başkanı Bülend Danışmana şikâyet etmişler. D. P. için bütün gayretimle çalıştığım halde: ilçe başkanı tarafından gerekmuamele va lMİmadı. Benim fikrimi almadan, bütün Parti teşkilâtına hareket tarzım açıkladı. O günlerde istifa etmek istedi isem de ; bugüne kadar beklemeyi faydalı buldum. îşte şimdi hep beraber istifa ediyoruz. Bu arada Sendika başkanlığından istifa ediyorum. Müteakiben idare heyeti üyeleri ve hazır bulunan 150 Demok rat Partili, daima Demokrat ka lacaklarını, fakat bugünkü şart lar içinde D. P. den ayrılmak mecburiyetinde kaldıklarını bir daha tebarüz ettirmişler, teker teker istifanamelerini yazarak toplantıya son vermişlerdir. İstifa eden Ocak idare lıeveti aslî ve yedek üyeleri şunlardır: Aslî: Başkan Numaıı Balto, i-kinci başkan Hıılki Sokullu, Nuri Baydar, Rifat Aktepe, Abdul la.li Bayraksan, Abdiirrahim Baltepe, Naci Kırca. Yedek: Abdülkadir Siskar Alımed Dağ. Nuri Demir, Ro-Ergücel, Bayram Seran. Miir Fidan, Halim Vişneoğlu. OSMAN NîTRt KÖNİYF TELGRAF Demokrat Paıti Orlaköv Mc cidiye ocağı idare kurulu toplar mış ve İstanbul milletvekili (y man Nuri Koniye aşağıdaki fel- lerini sızlatan nahoş hareketleri ni biz asla tasvib etmiyoruz. Memlekette demokrasinin tam mânasile teessüsü için si zın de Demokrat Parti saflaruı-da bulunmanızı ve bizlerle birlik te mücadele etmenizi istediğimiz ıcın istifanızı ittifakla kabul etmediğimizi bildirir, bundan böyle bu davada hayırlı mesainizi candan temenni ederiz. Ortaköy Mecidiye Ocazı Başkanı İsmet Toker SaS Kunı,uı»
İ9t
Genci çıkmnzdcı için hs
6 sayı lı okundu,
uluı
4
kıı
ıkikî dem
nı
vter-
• ’b düştüğü
Üçüncü I arti için hazırlıklar başhd, fBaşlarafı ] incide) '■ .vapdnıaktadn-. Yeni partinin i’uoMİarrmn önümüzdeki günle-u», dauoluda ve Kaindeniz böfee^ vurd gezisine çıkarak parti pr0. pandasına bavlıyacakları söylen i ekledir.
Diğer ‘arnftan Demokrat Parti • cne] Merkezi bı: münasebetle teş 'îilâtına ağaşıdaki tamimi gönder. liştir: - Gıdasını Demokrat Parti •re iı.yanet etmekten alan insatarı*ı kurduğu üçüncü partinin
İİ 7
—— —■. - — •
üzeredlrte sokularak ftpac
- -r-uatımif naiarını ve m nizl rica ederiz.» .
gandacılflrı Kaiadeni ne çıkmak nıuh i timize ne propaganda 5 alınmıştır. Te^ki1' lundurul me
propa-vliâyetlerl-Bunların psrtt aleyhi ■klan haber ıı uzak bu lûnıat ver
■
SAYFA: ö
YüC9 Divan toplantıları devam ediyor (Uaştarafı 1 incide) i ruk şefi Ragjb Karacaıiın sorgusu na başlanmıştır. .
Ragıb Karacaya İsnat edilen s lar şunlardır: Görevi hududunu şarak 354.333 lira teminatın id nin faiz getiren bankadaki par sından ödemek, mukavele hilâfu getirilen tomrukları az gösterm suretile bunların, kabulünü sağl inak-
Ragıb Karaca kendisinin ldaı de sadece bir memur olduğunu, e dığı emirleri yerine getirdiğini, H nü Ulusun teslim ettiği partiler içi den çıkan mukaveleye aykırı in< Tomrukların fabrikanın yetkisi c bilinde ayrıca satın alındığım ay ayrı alman bu İnce tomruklarfın 1 delinin 80 bin liraya kadar yüksel ceğine ihtimal vermediklerini so. leyerek bu Tomruklarında İşe yar mış olduğunu ve daha ucuz fiyatı satın alındığını bildirmiştir. Bundan sonra kibrit muvakka İşletme müdürü Tevfik Taşcmn sorgusuna geçilmiştir. Başkan san ğa neden kibrit fabrikasının Amer halılardan a’/.ndıktan sonra bir y müstakil idare edilecekken bu mü detin temdit edildiğini sormuş. Teı fik Taşçı Amerikalıların çalışm: usullerine bir yıl İçinde intibak e-dilemediğinden müddetin temdit e dildiğini bildirmiştir. Tevfik Taşçıya İsnat edilen şutlar arasında milyonu aşan bir ek slltmeyl üç gün gibi k»sa bir zamana sığdırmak ve zarfların muhteo yatını ifşa etmekte vardı. Samk bu ittihauılar hakkında üç günlük müddetin yeter olduğunu gelen zarfların esasen şartnameye uygun olarak kapalı bulunmadığım ve hiç kimseye İfşa etmediğini bildir di. Ve Bakanm Hüsnü Ulusa kolav hk göstermesi hakkında kendilerine bir emir vermediğini söyledi. Bundan sonra saat 15 de devam 1 etmek üzere duruşmaya o.ro verildi İKİNCİ CELSE j Öğleden sonraki duruşmada Ke-I nal Hakgüderln İsticvabına başlan I n. Sanık Ilakgüder kendklne u-I Jit edilen suçları teker teker red-I derek muhtelif müteahhidlerle ida I e ihtiyacı için Aralık 944 deıı beri I emas halinde bulunduklarını hll-I dirdl. Hüsnü Ulus mukavelesinde I ;.ip mukaveleye muhalif olarak ie I ne kayitlar konulması isnadım . ıd I ıderek bunu ak bir lıâdinenin kap | .zara bir hale konmasile vasıfün; I d irdi. | Bundan sonra şirket zimenr.da I nariçten rulo halinde çöp getirtmek I ten başka Türk kibriti kelesi verile I îk Slmoska şirketin: kigrit bil? y:.p I lırıidığmı, kendilerinin ise büyük I zorlukları feöğüsliyerek fabrikayı daima inkişaf ettirdiklerini bey ir. I etti. Hüsnü Ulus mukavelesinin na I den feshedilmediğini açıldıyarak bu I nun mümkün ve doğru olmadığın; bildirdi. Bundan sonra sorgusuna geçi, m Hüsnü Ulus 1923 senesinden bert or I man işlerinde çalıştığını bı: ar--da muhtelif müesseselerde büyük isler yaptığını idarenin Tomruk için aç tığı müzayedeye fesat karıştırmadığı I m. rakiplerinin İşini baltalamak yü züııden bu isnatlara maruz kalo.ğ; | m belirtti ve müfettişin kendisini Bakana ve Nazım Baruta 100 bin lira verdim demesi İçin mütemadiyen tazyik ettiğini iddia ederek ya Pılan bütün isnatları reddetti. Hüsnü, Ulus, Vakıfla olan münâsebetini de izahla Vakıfı kendisini seneliğf 10.000 liraya vekil olaıak tutmuş olduğunu ve bu partiyi da kereste göndermek suretlle öd-di. ğiııi beyân etti. Duruşmaya yarın devam edilmek üzere son verildi Yarın Vakıf Çak murıın bu husustaki sorusu yapgıla-caktır. NecmedJin Sadak- Bevin -görüşmesi fBaştarafı 1 incide) konferansında memleketini temsil etmek üzere Parise gitmeden evvel Londraya yaptığı bu kısa ziyaret sırasında M. Bevinle çok dostane bir hava içinde cereyan eden bir görüşmede let adamı Jka Ikınması meseleleri ve İngiliz Dışişleri Baltan lan heı — İki .-ararınıin—-h bulunmuştur, iki d w-bilhassa A mı par. in plânına taallûk cdec incelemişlerdir. Türk için, sadece telâkki kâfi değii O, bu telâkkileri, aklîleştire-cemiyete intibak edebilmek i' düşünmek mecburiyetindedir, inanmak Dünkü münazara fRaştarafı 1 incide) yük bir talebe topluluğunun işti râkile yapılmıştır. «Ahlâka fikir yolu ile varılır tezini Mesut Önen, Hayrünisa Kı gı, Toygar Akman, aykırı tezi d Ahmed Akat. Erdoğan, Taceddb Akyoldan mürekkeb ekipler müdafaa etmişlerdir. Jüri heyeti de, Doçent Feridu: Erkin, llhami Postacıoğlu; asistan Sevinç Diblân, Ziyaeddin Kö$ rülü, Fevzi Fevzioğlundan müte-şelfkıldL “ Miisbet tezi müdafaa eden ekipten Mesut Önene yedi dakika söz verilmiş ve şunları söylemiştir: «— Her fertte bir iş yaparken veya başkalarile münasebette mü nurken, hiç olmazsa kendine göre düşünülmüş, yahud etrafındaki insanlardan görmüş bir takım yaşayış ve hareket telâkkileri görülür. Düşünen bir insan dir. rok, çin Bilmeden, anlamadan iptidaî cemiyetler için mümkün o-labilir. Medenî insanın, mantığına uvmıvan itaat edemez...» Aykırı tezden, Mehmed Erdoğ-muş. fikrini şöyle müdafaa etmiştir: — Laypinç’e göre imanın konu su, Tanrının olağanüstü gönderdiği hakikatlerdir, akıl ise insan zih niııin tabii bir şekilde ulaştığı ve imanın nurundan yardım görmek sizin elde ettiği bir çok hakikatler sizin elde ettiği bir çok hakikatler biliriz kı. her imanda bir mıknatîsi yet olduğu için (iman) cemiyeti daha çabuk sarar!...» Miisbet tezden Hayrünnisa Kıygı. sık sık alkışlarla kesilen sözleri arasında şunları söylemiştir: «— ... Cemiyet içindeki ahlâki davranışlarımız hangi prensibe is-tinad edecek? işte! Bu prensibi vazedecek; iyi ile kötü hakkında hüküm verecek olan insan tefekkürüdür. İnsanı hayvandan tefrik | eden akıl hassası melekesidir. İtikâfa çekilmiş cemiyet düşmanı haleti ruhiyesi bizi ilgilendirmez. Hukuk ve din müossesnlori tara fından ıücamlanmamış bir çok ahlâkî varifoterimiz de vardır. Hu- • kuk veya dinin telkin ettiği ahlâk dahi, bu unsurları haiz olmazsa, ortada müeyyide kavgusundan başka bir^ey kalmaz. Mükâfat veya nıücazat endişesiyle hareket e-deıı bir insanın bu fiiline ise ahlâki diyemeyiz. Dinin rolü, ancak; ahlâkı fikren .kavrıyabilecek seviyeye erişmiş bir cemiyet te miisbet olabilir.- Neticede jürinin kararı ile miis bet tezi müdafaa eden ekip dörde karşı bir reyle kaybetmiştir. bir rahib veya bir anarşistin 9 — Çocuklarımız için yuvalar iıaslahaneler menfaatlerden doğan meseleleri de gözden geçirmişlerdir. Bu görüşme Türk ve Ingiliz devlet adam larına Ingiltere ile Türlüye arasın daki iyi münasebetlerin ve dünya barışının muhafazası için 1939 tarihli İngiliz - Türk ittifak antlaşması esası üzerinden evvelce olduğu gibi ileride de işbirliği yapmıya devam edecek olan iki memleket ve iki hükümeti birleştiren sık dostluğu yeniden teyid etmek imkânını vermiştir. Neler görüştüler • Londra: 12 (AP.) — Büyük Br tanya ve Türkiye Dışişleri Bakar lan Emest Bevin ve Necmeddin Sadak, memleketleri arasında, mcv cud ve dünya barışını göz önünde tutan sıkı işbirliği ve dostluk münasebetlerini bir kere daha gözden geçirmişlerdir. Bugün Ingiltere Dışişleri Eıf c lığında buluşan iki devlet adamı 45 dakika müddetle, gerek mliş^e rek ilgiyi haiz konular ve .gt ı\ k Avrupa kalkınma programına ila-ir gelecek hafta yapılacak Paris konferansı sırasında muhtemel meseleler rüşmüşlerdir. İngiltere Dışişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan resmi tebliğde, iki bakan aras~*Başta rafı 4 üncüde) de tatbik edilen hormon serum larının vticude getirdikleri tepkiler, doktor Koıenschevsky’-nin nazariyesini teyid eder mahiyette olduğu göi’ülmüştür. Bundan başka bu tecrübeler dikkate şayan bir noktayı da meydana koymuşlardır: Hor -mon fazlalığı kadar, hormon yetersizliği de uzviyet için za -rarlıdır.
Esefle söylemek lâzımdır ki bu tecrübeler, çok bahalıya mal olmaktadır. Ve doktor Koron -»ehevsky, parasızlık yüzünden araştırmalarını dilediği şekilde takib edememektedir. Serveti » hin bir kısmını Oxfoıddaki çalışmalara bağışlayan lord Nuf-field'in gösterdiği büyük alâka ya rağmen, henüz bu hususda milsbet bir sonuça varılmış de ğildir.
öyle görülüyor ki doktor Korenschevsky, Rus âlimi Bo-gt.molets’in tilmizlerinin araştırmalarına ilgi göstemıekte ve şövle demektedir:
Benim gibi Rus doktorları da vakitsiz ihtiyarlığın sebeble rinden ancak bir taııesile meşgul olmaktadırlar. Hakikî deva bütün dünya âlimlerinin müştereken tecrübelerini ve araş -tn malarından elde ettikleri ne ticeleri karşılaştırdıkları za -mandır ki. keşfedilmiş olacak -tır.»
France Dînıande dergisinden1*
Yefti Neşriyat
Yücel dâvası
3226
Â
ORGANON
1 ve II
Eğitim Bakanlığının yayımladığı klâsikler bilhassa Yunan klâ -
«ayi
Çatalca nüfus memurluğundan alchğım ve içerisinde askerî muamelem kayıdlı niil’us tez keremle Haydarpaşa hastaha-nesindeıı aldığım ihraç raporumu kaybettim. Yenilerini alacağımdan hükümleri yoktur.
Çatalca kazasının Büyük-çekmecc nahiyesinden Mu-ha köyünden Talât oğlu Mehmed Ali Coşkun doğum 319
Kuru kahvecilerin ihtiyacına uygun kahv
Millî son defa arasında siklerinden Avistonun Orga -non I- ve Organoıı II' eserleri dikkati çekmektedir.
Millî Eğitim Bakanlığının bütün yayımları gibi Orgaııon I ile Organoıı 11 eserleri de Bakanlık yayınevlerile bütün ki-tabcılaıda 60 ve 40 kuruş fiat-la satılmaktadır.
İıu’iıii Ansiklopedisi Fasikül 14
înöuii Ansiklopedisinin yayınlarına devam ğitim Bakanlığı, ölmez eserin 14 nü yayınlayarak mıştır.
Hemen lamam ile Ameri -ka ın.. ıde.ünc ayrılan bu fasi küld^ Amerikanın çoğrafı, tabii, ekonomik durumu ile Ame-
•«
ÜÇÜNCÜ KİTAB
İddia ve Karar
Profesör Avukat Kenan ö-ner tarafından neşrolunan ve (iner - Yücel (lâvaşının üçüncü kitabını teşkil eden bu eser nefis bir şekilde basılıp satışa çıkarılmıştır. Mik dan pek mahdut olduğun-dan ttikehmek üzeredir. Mem leket çapında bir dâvanın tamamlayıcı kitabı olan bu c-ser her Türk münevverinin kütübhaııesinde yer alacak bir kıymet ve ehemmiyettedir. Ki ta bcılardan arayın.
Fiyatı 175 kuruştur.
*
«Yücel - öner>> dâvasına aid Profesör Kenan önerin eserlerinden birinci ve ikinci dirilerin mevcudlan tükenmek üzeredir. Bu kıymet li ve ibret verici kitahlann her üçünü de Ankara caddesindeki «Kanaat» ve «Inkı-lâb» Kitabevlerinden tedarik edebilirsiniz.
Hakiki Ingiliz menşeli su geçmez TEENÇKOT pardesüler
35 Liradır
Satışımız muhayyerdir
ABDURRAHMAN KALYON
Dikranyan Han 11 — 12 Sultan Hamam
eden Millî E -bu defa da bu uncu iasıkulıı-satışa çıkar -
v J
rikan sanat ve edebiyatı çok etraılı olarak anlatılmaktadır.
Ansiklopedinin öteki fasi -külleri gibi bu fasikülii de, Mil lî Eğirim Bakanlığı yayınevleri le bütün kitabcılarda satılmaktadır.
Az fi reli 3 ve 5 No. lu bir parti kahvenin satışına başlandığını sayın müşterilerimize bildiririz.
Telefon: 24236
Telg. İstanbul-Tarfo
Ticaret Ofisi
Y eni Valde han kat 5
îst. Eoraaeınm 12/3/Mn Fiyatlar, Londra Nevyori» Paris Cenevre Amsrterdam Brüksel Prag Stokholm Lizbon
11,MM «80.— 1.8080
067270 IİM5 646Ö
08887 6.60 77.8800
11.3499
H9HAM VE TAHVİLAT
7 934 SJvas Erzurum 2—7 *0 40
14 3 948 Tarihinde Yapılacak Lig Maçları ŞEREF STADINDA: 10 Adalet — Cihangir-12 Eyiib — Sarıyer. 14 Davutpaşa GALATASARAY STADINDA: )0 Ortaköy - Alemdar.
12 Karagümrük — Galata.
1- Hasköy — Sumerspor,
VEFA STADINDA:
10 Unkapam — Haliç.
12 Topkapı — Defterdar.
Faz^r ^flıkö hususi maçlar
Bekiktaş klübünün Atinada bulunması, Fenerbahçe klübünün de Ankaraya gitmesi hase-bile tehir edilen lik m açlan yerine diğer klüblerimiz tarafından bu pazar günü için hususî müsabakalar teı-ıib ilmili ir
Bu meyanda Beşiktaş Şeref stadında saat 15 te Galatasaray takımile îstanbulspor, Beykoz muhtelif oynıyacak ve bu maçtan evvel saat 13 te de Kasımpaşa, Süleymaniye takımlan karşılaşacaktır.
Beylerbeyi,
İLAN
Devren satılık lâstik imalâthanesi imal edilen mallar lâstik iskarpin Lâstik pençb ve ökçe taban levha -ar umum otomobil ve traktür bu2 dolap için vantilatör kayişler lâstik hortum ve saire lâstik eşya kam yon ve tenezzüh lâştik tamir ve kap lamalar ve.kauçuk hamur imal edil inektedir-
Görmek ve görüşmek isteyenler hergiin saat 2 4 arasında telefon 13740 ve mektubla posta kutusu No- 166 F. Mar.co- Ankara
«AYI
îstanbul Emniyet Sandığındaki mevd uat mı için bana verilen vade, s:. İ4505 ve Emlâk ikrazat A 33^2 numaralı cüzdanları ve Karagüm-rük nüfus memurluğundan aldığım nüfus kâğıdımı zayi ettim. Yenisi ııl alacağımdan yoktur.
Kâragümriik Dervişall Tercüman Yunus
İsmaill Ruhi Ürer
Gayri men ul ıııal.arın
Çatalca İcra Memurluğundan 945,30 T.
Acık arttırma İle paraya çevrilecek gayri menkulün ne olduğu: Dört parçada '195747i metre kare Tarla- Gayrlmenkulün bulunduğu mevki, mahallesi, sokağı numarası: Hadımköy Çukurçayır mevkiinde Tapunun Ekim 933 tarih ve 72, 73, 74 ve 75 sıra No: da kayıtlıdır. Tak dlr olunan kıymet: (745) lira, (50' kuruştur. Arttırmanın yapılacağı yer. gün, saat: 22/4/948 perşembe günü saat 14 16 da İcra dairesinde
1 — İşbu gayrimenkulun arttırma şartnamesi 23 2/948 tarihinden itibaren 45 30 T. No, İle Çatalca İcra dairesinin muayyen numarasında herkesin görebilmesi için açıktır İ-lâ’lda yazılı olanlardan fazla malû mat alırutk taHyenler. işbu şartna meye ve 945 30 T. dosja nıımara-sile memuriyetimize müracaat etmelidir,
9
2 — Arttırmaya iştirak İçin yuka rıda yazılı kıymetin 7.5 nlsbetinde
pey veya müh bir Bankşjıın temi nat mektubu tevdi edilecektir? • 1241
3 - Ipotzk sahibi alacaklılarla diğer alâkadarların ve irtifak hakk» sahihlerinin gavri menkul üzerindeki haklarım hususile faiz ve ma.l rafa dair ölen iddialarını İşbu ilân tarihinden itibaren (on beş) giin İçinde evrakı müsbltelerile birlikte memuriyetimize bildirmeleri icab eder Aksi halele hakları tapu si-cilile sabit olmadıkça satış bedelinin paylaşmasından lıaric kalplar.
4 — Gösterilen günde arttırmaya iştirak edenler arrtp-ma şartnamesini okumuş ve lüzumlu malûmat alır»
>.< vc bunları tamamen kabul et mlş ad ve itibar olunurlar- 5 Tâyin edilen zamanda gayri menkul üç defa bağırıldıktan son ra en çok ;tı-r<ırana İhale edilir. Ancak arttırma bedeli muhammen açık arttırma ilâ ı : kıymetin yüzde yetmiş beşini bulmaz veya satış istiyenln alacağına ıüclıam olan diğer alacaklılar bulu nupta bedel bunların o gayrimenkul İle temin edilmiş alacaklarının ve bundan başka paraya çevirme ve paraların paylaştp-ılması masraflarının mecmuundan fazlaya çjk nıazsa en çok arttıranı taahhüdü baki kalmak üzere arttırma on gün daha temdid ve on uncu günü ayni saatta yapılacak arttırmada, bedeli satış isteyenin alacağına rüc-ham olan diğer alacaklıların o gay rimenkul ile temin edilmiş alacak lan ve hundan faşka paraya çevirme ve paraların paylaştırılması mas raflarınm mecmuundan, fazlaya çıkmak şartlle, en çok arttırana 1-hale edilir- Böyle bir bedel elde e-dilmezse ihale yapılamaz ve satjş talebi düşer. 6 — Gayrimenkul kendisine İhale olunan kimse derhal veya verilen mühlet, içinde parayı vermezse İhale karan fesholuııarak kendisin den evvel en yüksek teklifte bulu, nan khn>a CL».fmlc nlrl.ıftp almağa razı olursa ona, razı olmaz veya bulunmazsa hemen yedi gün müddetle artırmaya çjkankp en çok arttırana İhale edilir. İki ihale a rasındaki faik ve geçen günler için % 5 den hesap olunacak faiz ve diğer zararlar aynca hükme hacet katmaksızın memuriyetimizce alıcı dan tahsil olunur .Madde U33'
Dört parça tarla değişen yukarı daki gösterilen 22/4/948 tarihinde Çatalca İcra memurluğu odasında İşbu ilân ve gösterilen arttırma şartnamesi dairesindeki satılacağı İlân olunur.
Not: 1 inci açık arttırmada satış yapılamazsa, 2 İnci açık arttırma 3/5/948 pazartesi günü belli saat ve yerde yapılacaktır.
(3170)
*
MARKA
0,08 m/m
in/m TIRAŞ BIÇAKLARI Üstünlük timsalidir Türkiye Genel Mümessili İBRAHİM ÇAVİŞOGLU Bahçekapı, Celâl bey han No.39 İstanbul
Yeni Sabah ın I HAN FİYATLARI
i*d sayfa, mbUkü
> » >
> » *
» >
₺. 1560
400
300
130
ISO
-
■4
»
>
Zayi'
Sahibi bulunduğum 1692 numaralı taksi otomobilimin arka plâkası düşerek kayboldu-jpınHctn vaniçini o1 f ûC^Tüi, v©hı-sinin hükmü yoktur.
Taksi sahibi Nokolayidis
eskisinin hükmü
Sokak No. 43 de
* Üsküdar Barış Hukuk Yargıçlığından: 947/264 D.
Hayreddin S’jleymangU vekili avu kat Yusuf Kenan Antel tarafından V.-.nik..yünde Vaniköy caddesinde a tik 21/8 No: lu Ser kfitip Mustafa Pa şa yalısı namile maruf yalı arsası ve dağ mahallindeki şuuyu-
nun izalesi hakkında Cemal Demirel, Madenci Arif, Ha-
il Zehra. Haşan. Alâeddln, Sanıl. Zehra. Lütfl. Nizameddln, Cemile Memr.une. Feride. Saliha. Hatice, izzet, Mahmut, Ferdane, Yegâne, Meyal, Fıtnat, Selml, Nuriye, Abdül gafur, Mustafa, Talât, Emine. Mü rdre. Yordan, Ömer, oğlu Mehmed, Reşide aleyhlerine açılmış olan dâvanın cari tahkikatında mahke meçe nıüddealeyhjerin İkâmetgâhlarının meçhullyeti hasebile ken'H îerine ilânen tebligat icrasına ka-, rar verilerek tahkikat 29 Mart 948 pazartesi günü saat 10 a talik edilmiş olmakla nıüddealeyhlerin yazılı gün ve saatte mahkemeye gelmeleri veyahut vekil göndermeleri ve aski halde tahkikata gıyapların da devam edileceğine dşlr tanzim kilinmiş olan İlân varakası mahkeme divanhanesine asıldığı gibi key liyet tebliğ yerine geçmek üzere a: rica gazete ile de »ün olunur.
(10868)
İstanbul Belediyesinden :
Umumi hizmetlerde kullanılan yatılı okul ve talebe yurdları ahşap binaların belediye zabıtası talimatnamesi ile muayyen evsafdakl binalara nakilleri veya kagirleştirilmesi zaruri bulunduğu genel meclisin 28.2,948 T. li toplantısında kabul edilmiştir.
Sayın halka ve İlgililere ilânen tebliğ olunur.
gibi
(3149)
İmtiyaz sahibi: A. CEMALEDDtN SARAÇOĞLU - Ya» işlerini fiilen ibare eden: Yazı isleri müdürü: FATİN FUAD — Dizildiği Yer: «Yeni Sabah* mürettiphanesi - Basıldığı yer: «Gün Basımevi*
arasında bulunuyorlar ve kimsenin şüphesini çekmeden koridordan koridora geçiyorlardı.
Böylece sarayın kapısı önü -ne vardılar. Dışarıda, elliden fazla at vardı. Ortalık ay ışığı savesînde gündüz gibi aydınlık tı. Eıı yakın atlardan birer at seçip mimlediler ve birdenbire sıçrayıp atlara bindiler. Dört ı. da kaçmağa başladılar. Hem gidiyorlar, hem de korkunç naralar atıyorlardı.
Vakit havli ilerlemiş olduğu icln sokaklarda kesecikler yoktu. Saraydakileı- neye uğraladıklarını şaşırmışlardı. Mu -hafız askerlerden beşinin kaçtı ğıni Öğrenen Hactac, deli gibi olmuştu. (Bağırıyor, çağırıyor, küfür ediyor, herkesi haşlıyordu. Eğlentiye son verilmişti. Kaçan askerlerin hüviyetlerini tesbiıe çalışıyorlardı.
Haccâc, sarayın kapısında beklemeğe memur edilen asker-
Susam ve Mısır ihraç edilecek Toprak Mahsûlleri Ofisi Genel Müdürlüğünden
İstanbul, İzmir, İskenderun ve Derince depolarımızda mevcut 3000 ton susamla 3000 ton mısır kombine olarui» İhraç edilmek üvere satılacaktır.
Bu satışa ait esas ve şartları gösterir formüller İstanbul, İ2mir ve Mersin İhracatçı Birlikleri umumi kâtipliğinde, İstanbul ve İzmir bölge müdürlüklerimizde ve genel müdürlüğümüz satış müdürlüğünde mev puttur.
İsteklilerin bu yerlere mracaatla formülleri almaları ve en. geç >20/3/948 günü saat 15 e kadar genel müdürlük satış müdürlüğüne teklif lerinl göndermeleri İlân olunur. (2692)
Çam Tomruğu Satışı Devlet Orman İşletmesi Uşak Müdürlüğünden:
Saiılacak mal: Çam tomruğu
Mahal ve mevkii: 3 üncü Gediz bölgesi Gûmele rampasında
• Burası Uşak - Gediz şosaeına 5 Km. mesafede olup kamyon nakliyatına müsaittir..>
Mikdar ve cinai: 4 Parti halinde 8<'2 adet muadili 266.510 M3 çan» » tomruğu Muhammen bedeli; Beher metreküpünün 45 lira 50 kuruştur. %7,û hesabiyle tamanoımn 909 lira 47 kuruştur. 15 gündür. Açık artırma suretilf 25. Mart. 1948 tarihine raetlıyan perşembe günü at 15 de İlk teminatı: Müddeti: İhale ihale Ihale şekli: tarihi: yeri: sa- Gediz 3 üncü bölge şefliği binasında komisyon hu2u-zurunda. 1 — Yukenâa cinsi yazılı çare. ımrrağü açık arurır.a surelile satışa çıkarılmıştır. 2 — Buna ait şartname Ankaraoa ortean genel müdürlüğünde, mer- kez işletme müdürlüğünde, Eskişehir Kiitahyg- -Ltyon, Turgutlu islet* me müdürlüklerinde İzmir orman, ^iıs-enAfncndisliğinde, Gediz 3 üncü bölge BethİLÜK görülebilir. 3 — Taliplerin ihale gününde evrakı müsbite ve İlk teminatları ile komisyona müracaatları. (3049) Göknar ve Çam tomruğu satılacak Devlet Orman işletmesi Karabük Müdürlüğünden Geçici teminatı Lr< Kr. istir Nosu. 1 2 3 4 0 7 14 âl 19 20 13 22 Gök nar >
>
>
>
>
>
>
>
>
>
Çanı
Fiat»
Cinsi AdetH M3. D3 Lr. Kr.
İhale günü
Tarihi Saati istlt yen
Tomruk
>
>
>
>
>
>
>
>
>
»
Tomruk
— Yukarıda cins
57
94
43
61
112
100
102
28
71
6S
86
15
41,082
45.646
21,801
27,984
35,026
30,286
29,110
12,080
29,147
29.315
37,000
5,231
48.
>
>
>
>
>
»
>
>
>
>
4C
50
>
. ı
>
>
>
>
>
>
>
00
24/3/947
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
10
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
10
da
>
>
>
>
>
>
>
>
>
3
da
ILr.ury anı
>
>
>
>
>
>
>
>
>
134.
148.
71.
91.
114.
98.
94.
39.
95.
95. 120.
• 18.
?3
9t
12
29
27
81
99
41
09
64
91
05
832 342,770
1123. 52
Diihtun Te buluuduldan
RAüYül
M Bugttahft Progr
CUMARTE6I — 13/3/1948
7-29 Açjhş ve program
7 30 M s, ayarı,
7 30 Müzik Marşlar 'PJ >
Haberler
Müzik :
Müzik:
Kapanış- •
Açıhş ve Program,
M. s, ayarı,
Müzik: Çeşitli Somii'T -P: ı '(
7.45
3.00
8 10
8.25
Gitar Düet: eri (Pl-, Hafif
Operet
8 45
9 00
12.20
12.30
12.30
13 00'Haberler.
13.15 Müzik: Radjo Salon Orkestrası,
1400 Müzik; Kardık Şarkılar
14.30 Miizlk: Cumhurbaşkanlığı Armoni Muzikası. • Konuşma E. T. G, D. Kapanış
Açıiış ve program M. s. ayarı.
Radyo Çocuk Klübu Müzik: Dans Müziği P'J Konuşma.
Müzik: Şarkıla». M. s. ayan.
Haberler-
Geçmişte Bugün. Miizlk: Güzei Sesler Pl.) Müzik; Yurddan Sesler
Radyo Gazetesi, Serbest Saat.
Müzik: İnce Saz,
Müzik: Şarkılar, Türküler, Konulma: Kitab «aatl, Müzik.
Müzik.
M, s .ayar
Haberler,- ---------------
14.55
1600
16 58
17,00
17 00
18.00
18 30
18 45
19.00
1900
19.15
19,20
19.45
20.15
20.30
20.35
21.15
21.45
2200
22.35
22.45
22.45 ________
2J.UU MUklk'TDans Müzlğ; P1
23.30 Program ve Kapanış,
9
J
t
4
4
A
ı
5
1 2 3 4 5 6 7
8 9
1 2 3 4 5 6 7 8 9
1 & !
I » ■ |
MİS i 1 !
! ■ ı 1 Ul '
1 * 1 1 M
{■imi 1 1 . i
İ 1 ■' I ■ ı İ
M M i B|
■
SOLDAN SAĞA :
1 — Dürüst. Şişe ağızlığı: 2 — Ej. ki uzunluk birimi, Adana felâketin doğuran; 3 — Rkır (aynen». Oku yucu; 4 — Vekâlet. Seyahat gibi ke İlmelerin sonuna gelirse yazılı bir vesika olur, Eğe mânâsına; 5 — Pa ra muhafaza- edilir; 6 — Seciye ve ya kabiliyet mâsâsma; 7 — El fo neyinin kömürü, Tersi olur mu mânâ sına; 8 — Sonuna (Ğ) gelirse fikir adamları (mütefekkirler) olur. Kır mızmın açığı; 9 — Nota, Atm saçları.
YUKARIDAN AŞAĞI »
1 — Yedlkulerinki meşhurdur, in tiyar 2 — Fizikte güç birimi, Gelecekte; 3 — Başına (A» gelirse eski uzunluk ölçüsü olur, Rabıt edatı; 4 — Sonuna *A» gelince Rumeli o-lıır, Köpeğe hakaret; 5 — Bir Rum ismi; 6 — İçine para konur küçük torba. Rey; 7 — Demir deynek İstikbal; 8 — Masallarda adı geçen görünmez bir varlık, Elde etme; 9 — Kız ismi. Sonuna ‘ (K) gelin,» kalburun İncesi olur.
vo gvknar tomrukları açık arttırma
tonıuathuTl
1
•uretile «aldığa, çıkarılmıştır.
2 — İhale 24,'3/948 çarşamba güau aaat onda Karabük Orman İşletme Müdürlüğü i .uasuıda teşekkül edecek komisyon huzurundu yapılacaktır.
3 — Buna dair şartı Orr>. ,n G«.nel müdürlüğünde, Bai' .n, Çerk»>s, Gerodo işletmelerde işletmemizde gö-
rülebilir.
4 — İMeklih: iıı belirli g>.ı> ve . t , geçici tcm’mulaı : .)<■ birlikte kemiayonumusa müracaatları. 19,2 ’948 İşletme Müdürü T----- yerle I Aşk - Macera - İ arık - Cinayeti ..................... Yaıaııı KgharreBM Z. — Nedir bu hal? diye sordu. Siz kimsiniz, sizi bıı hale kim soktu. Asker, meseleyi olduğu gibi anlattı. Zindancıktsı, onları o halde bırakıp ihtiyar gardiyana aid olan hücreleri yokladı. Beşinci hücrenin kapısını açık ve içini boş buldu. Hemen gidip Haccâc’a haber verdi: — Efendimiz, kaçanlar asker değildir, — Ya nedir? — Birisi ihtiyar gardiyan... - — Sadakatinden en ziyade emin bulunduğum morıık mu 7 Tefrika No. 143 leıin vazifelerini iyi yapmadıklarından dolayı zindana atılma larım emretti. Yeni zindaııcıba-şı, onları teslim alıp götürdü. Gardiyanlara taksim edecekti. İhtiyar gardiyanı meydanda gö remeyince odasına gitti. Kapıyı açıp içeri girince kıskıvrak bağlanmış ve ağızlaı paçavralarla tıkanmış olan beş tane çıplak adam görünce hayret ve dehşete düştü. Askerle", o zamana kadar a-yılmışlardı. Zipdaneıbaşı, birinin ağzındaki paçavrayı çıkarıp: ___ Evet efendimiz... — Diğerleri kim? _____ Diğerleri de üç ay kadar evvel antlarına kılıç ucile ağaç resmi çizilen Şübeybciler... — Fakat onlar üç kişidir. Mo ruhla birlikte dört okular. Halbuki kaçanlar beş kişidir. — Beşincinin kim olduğunu bilmiyorum, efendim. — Nasıl öğrendin bunu? Zindancıbaşı, ihtiyar gardiya iân odasında gördüğü dehşet verici manzarayı anlattı. — Haccâc, on beş dakika evvelki ffibi değildi. Gayet sakin ko- nuguyordu: — Beraber gidelim, dedi. Vaziyeti ben de göreyim. Beraber gittiler. Haccâc, askerlerin feci halini görünce Zin daneıbaşıya emir verdi: — Çöz şu sersemlerin bağlarını. . Sonra gidip elbise getir ahmaklara... Bağların çözülmesi, elbise getirilmesi, giyilmesi işi on, onbeş dakikada tamam oldu. Bu müddet zarfında hiç konuşmıyan Haecâc: — Anlatın bakalım, dedi. Mo luk gardiyan sizi nasıl tuzağa düşürdü? İlk aldatılan asker, başından sonuna kadar anlattı ve sözlerini şöyle bitirdi: — Ayılıp gözlerimi açınca ağ zımı tıkalı, vücudumu çıplak ve bağlı buldum. Yanımda ayni vazjyette üç kişi daha yatıyordu EVVELKİ BULMACANIN HALLEDİLMİŞ ŞEKLİ (Devamı var) J s i 4 t >
i i
1 234 5 67 89