Denizciler Cad. No. 2 de
GÜNEŞ MATBAACILIK T. A. 0.
Güneş Matbaası
her türlü baskı ve dizgi işleri için sipariş kabu lüne başlamıştır.
Temiz iş — Ehven fiat
Telefon : 15619
Yıl : 2 — No. 517
ZAFER

★ Telgraf adresi: Zafer Ga zetesi — Ankara ★
Bütün AnkaralIların takdirini kazanan
Bursa Mobilya Pazarı
Gördüğü rağbet üzerine en son modellere göre, hususî surette hazırlattığı yatak, oda ve salon takımlarını satışa çıkarmıştır.
Anafartalar Cad. No. 198 — Tel: 14091 (5173)
PAZARTESİ 2 EKİM 1950 ★ Fiyatı her yerde 10 kuruş * Telefon: 15619, 15315 ve 16882 * Denizciler Caddesi 2 ★ Posta Kutusu : 193
Cumhurbaşkanı Eskişehirde
Bayaryolboyunca halkın eşsiz tezahiiratile karşılandı ve uğurlandı
Başbakan köylüye aralarında müteselsil kefaletle ziraî âlât verileceğini söyledi
Cumhurbaşkanı Celâl Bayar kısa bir hitabe ile Çifteler panayırını açtı
Eskişehir, 1 (a.a.) — Bu sa- de mütemadi surette kesile ke- ı
bah 8.30 da Ankara’dan oto- sile yol üzerindeki köylülerle , mobille Eskişehir'e hareket e- memleket işleri üzerinde sami-den Cumhurbaşkanımız Celâl mi hasbıhallerde buluna bu-Bayar, halkın tezahürleri ara- luna Çiftelere de uğradıktan smda yolu her kasaba ve köy- (Sonu Sa. 4 Sü. 1 de)
Seyahat notları :1
Halk Partililer şeflerim yalanlıyor
Eskişehir, 1 (Başmuharririmizden telefonla) — Cumhurbaşkanı Celâl Bayar, Başbakan Adnan Menderes'le beraber u-zun bir seyahate çıkmış bulunuyoruz. Bugün, otomobille Ankara'dan Eskişehir’e geldik, yarın sabah erkenden bir askeri uçakla Erzurum'a gideceğiz. Ondan sonra yolumuz Diyarbakır, Raman Petrol havzası, Elâzığ, Malatya, Erzincan ve Sivas’tır. Bu seyahatin on gün kadar süreceğini tahmin ediyorum. Bu husustaki haberleri Basın - Yayın Haberler Dairesi Müdürü arkadaşımız Şerif Arzık etraflı bir surette vermektedir. Ben | yalnız fırsat buldukça Zafer karilerine seyahate dair intibaları yetiştirmiye çalışacağım. Eğer arada atlarsam, ya muvasala-sızlıktan, veyahut vakitsizlikten olacaktır. Karilerimden peşin Ö-
Evvelâ şunu söyleyeyim ki, gerek geçen hafta içinde yine Cumhurbaşkanı Celâl Bayar, Başbakan Adnan Menderes’le beraber Zonguldak ve Ereğli’ye yaptığımız seyahatte ve gerek bu Eskişehir seyahatindeki en güzel müşahedem; bütün vatandaşları huzur ve sükûn içinde işleriyle, güçleriyle meşgul görmek olmuştur. Elbette ki, herkes, bugünün dünden daha iyi olduğunu biliyor, ve yarının bugünden çok daha iyi olacağına tam bir itimat besliyor. Başbakan bu mühim n.,k(ayı RCÇen hafta Ereğli’de Belediye dairesinde söylediği kısa bir hitabede tebarüz ettirdiği zaman uzun uzun alkışlandı ve büyük sevgi tezahürleriyle karşılandı. Aynı müşahedeyi bugün Çifteler panayırının açılması dolayısiyle yaptığı konuşmada izah ederken, binlerce halk, aynı coşkunlukla ve aynı sevgi ile heyecanını belirtti.
Karadeniz kıyılarından Orta Anadolu’ya kadar her tarafta vatandaşın Demokrat Parti iktidarına karşı görüşü tamamen budur. Bundan sonra ziyaret e-deceğimiz diğer vilâyetlerde de bundan başka bir şeye şahit o-lacağımızı hiç sanmıyorum.
Hani! Demokrat Parti iktida-n 'atanı karanlık akibetlere sli-rüklüyordu? Hani! Halk Partisi erkânı dört senenin heder olacağından endişe ediyorlardı? işle halk, yeni iktidarın temsilcilerine karşı gösterdiği büyük sevgi tezahürleriyle bu iddia-
Mümtaz Faik FENİK
lan açıkça tekzip etmekte, ve âtiye büyük bir emniyet ve huzurla bakmaktadır.
işin dikkate değer olan tarafı (Sonu Sa. 4 Sü. 4 fe) |
Russel Dorr
Patisten döndü
Türkiyeye yapılan yardımın gelecek yıl daha elverişli olacağı anlaşılıyor İstanbul, 1 (Türk Ajansı) — I yaptıkları toplantıya iştirâk
İktisadî işbirliği idaresinin muh eden Marshall Plânı Türkiye telif memleketlerdeki icra komitesi başkanlannın Pariste
toplantıya iştirâk | eşhrimize dönmüştür.
temsilcisi Russell Dorr bugün saat 15 de bir Fransız uçağı ile
Yeni tedris yılı bugün başladı
Milli Eğitim Bakanı dün akşam radyoda yeni tedris yılı münasebetiyle bir konuşma yaptı Millî Eğitim Bakanı Tevfik Bakan ezcümle şunları söyle-
İleri, okulların bugünden iti- miştir:
haren yeni öğretim yılma gi- «Millî Eğitim camiasına da-rı§ı dolayısiyle dün gece bir hil öğretmen arkadaşlarımızın radyo konuşması yapmıştır. I (Sonu Sa 4. Sü. 2 de)
Russell Dorr hava meydanında kendisi ile konuşan Türk Ajansı muhabirine Paris'teki toplantı hakkında izahat vererek şunları söylemiştir:
•— Paris’teki toplantıda dün yanın siyasi ve iktisadi hareketlerinin iktisadi işbirliği i-daresi üzerindeki tesirleri görüşüldü.
Amerika’da bir çok kimseler silâhlanma masraflarının ağırlığından şikâyetçidir. Bu yüzden dünyaya yapılan iktisadi yardımın azaltılmasını, hattâ kesilmesini arzu etmektedirler. Halbuki, bugünki şart lar altında ekonomik yardımın devamı elzemdir. Fakat yine diyebilirim ki, askerî kuvvet olmazsa ekonomik yardım de-(Sonu Sa. 4 Sü. 3 te)
Muhalefetin kasti tarizlerine karşı
Başbakan dün cevap verdi
\
I
i "D.P. iktidarından ne yapmış olduğu i soruluyor. Buna cevap, evvelâ bu : yurdu bize ne holde devrettiklerinin bilânçosunu vermek olacaktır..,,
;: Eskişehir, 1 (Hususî) — Cumhurbaşka-
; nı Celâl Bayar’la Başbakan Adnan Mende-
; ;.-es bugün Eskişehir’e gelirlerken Çifteler’e
; de uğramışlardır.
I Başbakan halkın ısrarı üzerine ve Çif-
; teler Panayırının açılışı münasebetiyle şu
; konuşmayı yapmıştır:
“Huzurunuzda konuşmakla büyük bir
; sevinç duyuyorum. Sîzleri işlerinizin başın-
; da neşe içinde görmekle ayrıca bahtiyarlık
■ duymaktayım. Yol boyunca gördüğüm va-
tandaşlar da aynı huzur ve neşe içindeydi- ( ler. Anlaşılıyor ki bu vatanda yaşıyan Türk î çocukları hiçbir huzursuzluk ve endişe ( içinde bulunmamaktadırlar ve âtiye büyük ( bir emniyet ve huzur içinde bakmaktadır- J lar. Bunun mânası iktidar değişmesinin, ( Demokrat Partinin hükümete geçmesinin 5 vatandaşları ancak huzura ve enıniytete « kavuşturması neticesini vermiş olması- « dır.
(Sonu Sa 4. Sü. 5 de)
Cenup Koreliler 38 inci arz dairesine dayandı
E Truman’m İ
Berlin
halkına
: mesajı
Berlin, 1 (a.a.) (Afp) — İktisadî işbirliği eski idarecisi Paul Hoffman bugün Berlin-de sınaî serginin açılışı dola-yısiyle Berlin halkına Başkan Truman’ın bir mesajını tebliğ etmiştir.
Mesajda ezcümle şöyle denilmektedir:
• Birleşik Amerikanın büyük arzusu dünyanın devamlı ve adilâne bir barışa kavuşmasına yardım etmektir. Bu hedef ise tecavüzün yatıştırılması ile tahakkuk ettirilemez. Bu hedefe ancak tecavüze karşı cesaretle durmakla ve kuvvetimizi inkişaf ettirmekle varılabilir..
i
Gar gazinosunda dün gece bir kavga çıktı
Üç genç polislere de taarruz etti
Dün gece Gar Gazinosunda “ğlenmeye giden üç kafadar genç j)ir müddet içip danset-mişler ve 11.30 'da çıkardıkları bir hâdise ile işi nihayetlen-dirmişlerdir. Yaptığımız tahkikata göre hâdise şöyle cereyan etmiştir:
Mümtaz Dizdaroğlu, Recai •lakenderoğlu ve Cevat Gök-menolğu yanlarında bir genç kız da olduğu halde Gar Gazinosuna gelmişlerdir. Bir müd det için eğlendikten sonra bir aralık Recai İskenderoğlu Mümtaz Dizdaroğlu’nun ka - I delile başına vurmuş- Bun-1 I (Sonu Sa. 4. Sü. 7 de) |
Mac Arthur’ün Kuzey Kore kuvvetlerine yaptığı katî ihtar
Düşman hattına 2.500.000 beyanname atıldı
Londra Radyosu (Basın-Ya- Kuvvetleri Başkomutanına hi-yın) — Birleşmiş Milletler taben bir mesaj yayınlıyarak Başkomutanı General Mac bu kuvvetleri teslim olmaya Arthur bu sabah Tokyo Rad- dâvet etmiştir.
yosu vasıtasiyle Kuzey Kore (Sonu Sa 4. Sü. 6 da)
Koreye giden Birlik dolayısiyle
Basın-Yayına yapılan
yersiz bazı tarizler
Basın - Yayın Genel Müdürü Ha lim Alyot bir konuşma yaparken ( Yazısı 1. üncü sayfada )
İlk Demokrat Belediye Meclisi bugün toplanıyor
Ankara Belediye Reisi de bugün seçilecek
ilk Demokrat Belediye Meclisi bugün saat 17 de Ticaret ve Sanayi Odasında toplanacak ve bu toplantıda Ankara Belediye
Reis ve Muavinlerini seçecektir. Şimdiye kadar Ankara Belediye Reisliğine kimin seçilece-(Sonu Sa 4. Sü. 6 da)
Acı bir kayıp
Şair Faik Ali dün vefat etti
Edebiyat-ı Ccdide’nin son üs tadı şair Faik Âlj Ozansoy bir
Ne ararsan bulunur...
uhalefetin mütebes-sinı teşrini Kasım Gü-
lek, İstanbul'da arkadaşımız Doğan Nadi’ye bir beyanatta bulunmuş ve demiş ki:
«— Amerika’dan mektuplar aldım ki, milletlerarası meselelerde İnönü’nün fikri-
Niçin bu mektupları Kasını Gülek alıyor da sualleri İnönü’ne soruyorlar, doğrudan doğruya ona yazamazlar mı?. Ne ise bahsimiz bu değil!..
Anlaşılan İnönü’den fikir sormalarının sebebi, tavsiyesinin tamanıiyle aksini yapmak içindir. Yoksa onun fikrine uysalardı, kimse Koro’ye yardım etmez ve bugünkü netice elde edil-mczdil — YEDEKÇİ
ZAFER
2/10/1950
Sayfa: 2
GAZETELER
Devlet ideallerimiz
ı'eni İstanbul gazetesinde M. Nermi, «Devlet ideallerimiz ve mücadelelerimiz. başlıklı yazısında milletlerin fikir ve kanaat mücadelelerini incelemekte ve şöyle demektedir:
Eski kanunlarımıza ve yeni kanun tasarılarımıza göre sosyal emniyetimizi sağlamak için tesirli bir mücadeleye girişmek zorundayız. Demokrasilerde sosyal emniyetin en başta gelen desteği devlet kudretidir. Türkiye Cumhuriyetinin emniyet dâvasiyle çok yakından başlıca 3 tehlike vardır:
1 — Kara kuvvet, 2 lak otorite devleti fikri, 3 — Komünistlik.
Her üçünün de en karakteristik tarafı kayıtsız ve şartsız vatan düşmanı olmasıdır. Biz vatan düşmanlığı sözünü 'burada tehlikenin ciddiliğini belirtmek için kullanıyoruz. Mücadele tasarılarımızı hazırlarken bu üç tehlikeyi dikkatle inceliyerek hesaplarımızı yapmak zorundayız.”
Büyük vazifemiz
Hürriyet gazetesinde Sedat Simavi, “Büyük vazifemiz” başlıklı yazısında Bulgaristan’ dan alcın halinde gelecek ırkdaşlarımıza halkımızın yapması gereken yardımdan bahsetmekte ve şöyle demektedir:
“Gelen muhacirleri ayrı ayrı iskân etmek havsalamızın alamıyacağı kadar mühimdir. Şimdi tasavvuru bile tüyleri-
Ye
ilgili
Mut-
mizi ürperten müşküllerle karşı karşıyayız. Her şeyi hükümetten beklemek mânâsızdır. Bu millî dâvada bütün Türk-lerin el ele verip muhacirleri iskân etmesi bir zarurettir.”
Yenidoğan Bir hırsız çetesi
Yasak silâh
Cumhuriyet gazetesinde Nadir Nadi, “Yasak silâh" adlı başyazısında atom silâhının kullanılmaması hakkında Sov-yetlerce ileri sürülen arzuyu incelemekte ve şöyle demektedir:
“Bir defa Ruslar niçin illâ ki atom bombasının yasak edilmesini istiyorlar da insanları öldürmeğe yarıdan öteki silâhlara dokunmak istemiyorlar.
Atom silâhını kanun dışı etmeğe çalışırken Bolşevik sözcüleri genel bir silâhsızlanma politikasına öncülük etseler ve tecavüzü de kanun dışı sayacaklarını ilân etselerdi dünya efkârı karşısında sahici barışseverliklerini göstermiş olurlardı. Halbuki onlar yalnız atom bombasının aleyhin-dcdirler. Çünkü yaptıkları a-tem bombasının kalitesi düşük olduğu gibi miktarı da Amerikalılara nazaran dûndur. Atomun yasak edilmesi Sovyetlere bu silâhı arttırmak ve vasıflarını mükemmelleştirmek imkânını verecektir. Bunun için böyle bir teşebbüse muhalefet etmek insanlık için çok lüzumludur.”
maydana çıktı
liselerde
Gününe göre:
UZAK DOĞU
DÜNYASI
At yarışları
Ankara koşusunu dün
Mytholngir kazandı
Startta Lady başa geçti ve son viraja kadar önde geldi, mühim koşuların- Arkasında başbaşa giden Mimi ile Pullu virajı beraber dön ve biraz sonra da Lady’yi bastırdılar. Düz yolun ortalarında Comtesse de bunla-, ra katıldı. Koşu bu üç kısra-11 ğm mücadelesi ile devam e-şe-1 derken dışarıdan kuvvetle hü-
geçti
Dün genç bir kadın bıçaklanarak öldürüldü
Dün saat 11 sıralarında Yenidoğan Eskişehir sokağında fe cî bir cinayet işlenmiştir.
Hâdise yerinde yaptığımız tahkikata göre vaka şöyle cereyan etmiştir:
Hüseyin Ergil isminde 52 yaşlarında bir işçi, evinin yanına bir belâ yapmak istemiş ve bunun için de bir kaç sene evvelinden çukur açmıştır. Hüseyinin yakın akrabalarından İmamın karısı Melek Erdal ise bu çukurun açılmasına muhalefet etmiştir.
Hüseyin, bu sabah çukurun bulunduğu yere gittiği zaman bir kaç gündenberi emek verdiği helâ çukurunun Melek tarafından toprakla doldurulduğunu görünce Meleğin kocası imama, bunun akrabalık arasında doğru olmıyacağını söylemiştir. Bunun üzerine, Melek, eline aldığı bir demir parçası ile Hüseyinin üzerine yürümüştür. İşte bu sırada Hüseyin, cebinden çıkarttığı bıçağını Meleğin vücudunun muhtelif yerlerine saplamağa . başlamıştır.
Etraftan yetişenler kadını güç halle Hüseyinin elinden kur tatmışlar ve yaralı kadını derhal hastahaneye kaldırmışlardır. Melek aldığı yaraların tesiri ile hastahanede biraz sonra ölmüştür. Melek Erdal üç aylık hami-
Hüseyinin altı çocuğu, Meleğin ise dört çocuğu vardır. Kailin 25 yaşlarındadır.
Katil Hüseyin dün ilk sorgusunu müteakip tevkif edilerek Cezaevine gönderilmiştir.
S0 bin liralık mücevheratı talebelerden
çalıdıgı
Yukarda yanda hırsız Hüseyin Okiem görülm ektedir.
lınmıştı. müteakip
emniyetini! neticesiz
Hırsızların hadiseyi hiç bir iz bırakma-terkedişleri stanbul in bütün aramalarını bırakmıştı. Nihayet
Dün sonbahar yarışlarının üçüncüsü yapıldı. Programda mevsimin dan biri olan Ankara koşusu da bulunduğu için yarış ye- düler rine büyük bir seyirci kalaba- ' lığı toplanmıştı. I
Üç yaşlı safkan İngilizlere mahsus olan Ankara Koşusu bir sürpriz sayılabilecek ş~ kilde neticelendi. William Gi-raud ahırının jokeyi olan Hor- geçti ve bir boy ara ile koşuyu vat ustaca bir tâbiye kullana- kazandı. Arkasında Mum ı-rak rakiplerini geçmeğe mu- kinci, Pullu üçüncü oldu. Müd- I vaffak oldu ve Mythologie ile det 2.07. Ganyan 550. Plaseler irinden yaralanmışlar ilk ahırına parlak bir zafer kazan- jgO, 215 ve 135 kuruş. ‘
Koşular umumiyetle güzel cereyan etti. Geçen haftaki bozuk startları göz önünde tutan heyet bu işe başka bir mütehassısı tayin etmekle çok isabetli hareket etmiş oldu.
Birinci koşu iki yaşlı İngiliz taylarına mahsus handikaptı, yaptığı Bu koşuya kayıtlı 10 taydan lûp oldu Cengiz koşturulmadı.
Çok mücadeleli geçen bu ko- ra* üçüncü oldu, şunun son metrelerinde İlkiz Müddet 2 06 Ganyan 3M ı8‘boy P1“eler 1451 175 Ve 135 kUrU5'
• Bu
ü- 22 lira 10 kuruş, ikinci
I
Devrilen bir kamyonun î5 yolcusu yaralandı
Şoför Rahmi idaresindeki Kırşehir - Yerköy posta otobüsü 15 yolcu ile Yerköy’e ge-
e nujuyu ve rOt un kırılmasiyle devril-Mimi i-' İkisi ağır olmak üzere
' bütün yolcular muhtelif yer-1 ......-----)k ıe.
| davileri Yerköy hükümet doktoru tarafından yapılarak Yoz ı gat Memleket Hastahanesine nakledilmişlerdir
I Mucize kabilinden hiç bir ' yara almamış olan şoför yaka-Çok hafif bir sıklette koşan lanmış, ve vakaya Yerköy C. Ceylân son elli metreye kadar Svcılığınca el konulmuştur, başta geldi ise de Seyhan ile son mücadelede mağ-' ve bir boy ara ile ikinci kaldı. Arkalarında Mu-
en dışarıdan Kuvvetle nu-,
eden Arda hemen başa, lirken, Çiçekdağında ö:
Şehrimizde vuku bulan bü-1 yük mikyasta bir mücevherat I hırsızlığının failleri dün yaka-1 kılmıştır. Bir müddettenberi, muhtelif gazino ve barlarda bir hayli para yiyen Hüseyin Ankarada ele geçen hırsız Maz Öktem isminde birisi dün şüp- har Müfit, hırsızlığı halen İs-he üzerine yakalanmış ve suçu- tanbulda bir lisede öğrenci bunu itirafla, Anafartalar cad- lunan Ericulla müşterek yap-desindeki İstanbul Bonmarşe- tıklarını iddia etmiştir. 1
sinden 3000 lira çaldığını söy- Bu arada Metin ile Süreyya lemiştir. isminde iki kişinin daha hır-
Bu hırsızlık hadisesinde Hü- sizlik hâdisesi ile ilgili olduk-seyinin arkadaşı İbrahim Ya- larını ileri sürmüştür. Mücev-manın da bulunduğu tesbit e- herat kısmen ele geçmiştir, dikmiştir. Bunun bir kısmının Mazhar ile
Yapılan soruşturmalar so- Erkul arasında paylaşıldığı tes nunda Hüseyin Öktemin, İs- bi tedilmiştir.
tanbulda cereyan eden mühim Çalman mücevheratın içinde bir hırsızlık hadisesi ile de il- nadide gümüş sigara, tütün gili bulunduğu anlaşılmış. Em tabakaları, altın işlemeli ve niyet 2 nci şube memurları saatli bir başka tabaka, 7 det derhal faaliyete geçmişlerdir, gümüş kaşık, kapaklı erkek ve Kısa bir zaman zarfında bu ]tadm altın saatler, 6 adet gü-müthiş hırsızlığın faili, olan müş yaldızlı çay kaşığı, altın Mazhar Müfit Arası yakala- kordon altın resimlik, 996 mışlardır. 18 yaşında bulunan gram külçe altın, yakut taşlı Mazhar, bir orta okul öğren- bir çjft küpe, fildişi kolye, iki çişidir. Bundan bir ay evvel, tek inci elmaslı kolye, pul ko-Istanbulda Maçkada oturan leksiyonu ve 31 adet 5000 lira-bir doktorun evinden 30 bin lık, 245 adet te 1000 liralık Yu-iira değerinde mücevherat ça- nan parası vardır.
İki yıl dönen öğrenciler bir üst sınıfa devam edecekler
Bundan bir müddet evvel Ortaokul ve liselerde birinci sınıfta kalanlar ile nıfta iki sene üstüs-te kalan talebelerin durumları hakkında bir haber vermiştik.
Millî Eğilim Bakanlığı bu münasebetle dün bir tebliğ ya yınlamıştır. Bu tebliğ şunları iva etmektedir:
Orta okullar ve liselerin bi-ve ikinci sınıflarında sa-birer dersten kalanların senelerini boş geçirmemeleri maksadiyle bir üst sınıfa eşyalar devam etmeleri ve bu sınıf imtihanları meyanında döndükle-I ri alt sınıf dersinden de imtihanlarım vermek mecburiyetine tâbi tutulmaları kararlaştırılmış ve buna ait yönetmelik hazırlanarak bugün imza edilmiştir.»
Bir kamyon at arabasını devirdi
Dün öğleden sonra çiftlik yo lunda bir taşıt kazası olmuştur. Şoför Haşan Karakaşm idaresindeki 4068 plâka sayılı kamyon Kâzım Orhanın at arabasına çarpmıştır. Araba devrilmiş ve atın bacağı kırılmıştır.
1 Şoför Haşan Karakaş hakkında kanuni takibata geçil-
Polise hckaret eden bir artist
r
B. Grubu Arap atlarına mah-1 sus son koşuda Kanuni, Azize, Barış ve Hilâl koşturul- 1
Müddet 2,06. Ganyan 355.
D.P. Cebeci Ocağında bir Lokal açıldı
Demokrat Parti Cebeci cak Başkanlığından:
Tarsuslu’yu yakaladı ve . —„
ara ile koşuyu kazandı. Bu Üçüncü koşudaki ikili bahis iki tayın arkasında Serap ü- 22 lira 10 kuruş, ikinci ve dör-çüncü oldu. düncü koşular arasındaki çifte
Müddet 1,27. Ganyan 1135. bahis 14 lira 50 kuruş verdi. Plaseler 460, 310 ve 410 kuruş
Safkan Arap taylarına mahsus olan ikinci koşuda Seyyare Startla beraber başa geçti ve rakiplerini yanma sokmadan kolayca birinciliği kazandı.
Arkasında Prenses ikinci, A-kıncı üçüncü oldu. Bu koşuda Sarıkız koşturulmadı.
Müddet 1,52. Ganyan 195. Plaseler 125, 145 kuruş.
Üçüncü koşu Ankara Koşusu idi. 2800 metrenin startına dizilen 6 safkan arasında Dorreo favori olarak tutuluyor ve rakip olarak da Anış il Dar-ling üzerine oynanıyordu.
Startla beraber Mythologie başa geçti. Fakat koşunun temposu o kadar ağır gitti ki ilk 800 metreyi 1 dakikada geçmiş oldular. Rakiplerinin hareketsizliğinden istifade eden ve koşunun yarısından fazlasını bu tempo ile götüren jokey Hor-vat kısrağının son çabukluğu sayesinde bu büyük koşuyu ka zanmağa muvaffak oldu. Çok geç hücum eden Dorreo arayı kapatarak Mythologie'yi yakaladı ise de yarım boy farkla ikinci olabildi.
Müddet 3,08. Ganyan 830. Plaseler 130 ve 100 kuruş.
Dördüncü koşu safkan İngi-lizlere mahsus handikaptı. Bu koşpda Mythologie, Princefose ve Roket koşturulmadı.
Kunduraişçileri
Kongrede, kundura sanayiinin de hususî teşbbüse bırakılması istendi
Kundura İşçileri Sendikası-«uı. odjMiıusuıuan nın ikinci toplantısı, dün saat
Partili arkadaşlarımızla her 14.30 da Halkevi salonunda ya-zaman birleşmek amaciyle O- pılmıştır.
cağımız salonunda bir lokal ı Sendikanın bir senelik bütçe açılmıştır. Her gün saat 19 dan raporunun müzakere ve kabu-23 e kadar açık bulunan loka- lünü müteakip; yeni idare ku-limize teşrifleri rica olunur. ' rulu seçimine geçilmiş ve şu
O-
/ Yazan
I Prof. Hâmit Sadi Selenj
bırakan ırmaklarla mücadele etmek ırmakları seyrüsefere elverişli bir hale getirmek, kanallar açmak içindir.
Uzak Doğu medeniyeti bu geniş kıtada muhit değiştirdikçe
Evvelki gece Çankırı cad-des ndeki Nil barda nahoş bir hâdise olmuş ve bar kadınlarından Perihan, Komiser Rızaya hakaretâmiz bazı sözler sarfetmişti. Dün sulh ceza mah kemesinde yapılan duruşmada şahitler dinlenmiş ve bazı hususların tahkiki için mahkeme 4 bir gaşka güne talik edilmiş-1
13 yaşında bir gazete satıcısı kız otomobil altında kalarak öldü
İstanbul 1 (Telefonla) — Şoför Kemal Erbay idaresindeki 7524 plâka sayılı taksi Aksaray’da kriko üzerine alınmış o-larak motörü tamir edildiği bir sırada kriko üzerinden düşen otomobil ileri fırlamış ve köşe başında gazete satan 13 yaşlarında Sevim adındaki kıza çarpmıştır, ön tekerleklerin atlına düşen ve ağır surette yaralanan Sevim Haseki Feridun Sevim Hastahanesine kaldırılmışsa da biraz sonra ölmüştür.
neticlere alınmıştır.
Başkanlığa İhsan Voraman, Başkan yardımcılığına; Kadri Küzay, Üyeliklere de; Şahin Os man, Şeref, Ahmet Özer, İhsan Oktav ve seçilmişlerdir.
II
zak Doğu Sarılar diyarıdır. Irklardan bahsedenlerin objektif olması icabederse
de bazı ilim adamları bile bu mevzua his karıştırmaktan geri kalmazlar.
Zaman zaman Avrupalı yazar laı- sarı tehlikeyi, Sarılar da Beyazların tahakkümünü ileri ..., ___________ ___________________x_
sürerler. Irk sözünün sadece fi- birtakım başkalıklara uğramış-zikî bir mânası vardır. İnsanla-, tr- Kuzey rı derilerinin rengine, saç ve göz ' le.inin biçimine, boyuna, poşuna, hususiyle kafatası şekline göre ayırmak için kullanılır.
Sarılar veya pek yerinde ol-mıyan bir ifade ile Moğol ırkı çıkık elmacık kemikli, çekik gözlü düz ve siyah saçlı bir ırktır. Bugün yaşadığı yer Doğu Asya olmakla beraber menşei de burasıdır. Sarılar buradan etrafa yayıldığı gibi beyaz ve siyahlarla karışarak birtakım melez tiple de meydana gelmiştir. Antropologlar, Sarıları başlıca üç tipe ayırırlar: Biri kısa boylu Güney ırkı, diğeri uzun boylu Kuzey ırkı, üçüncüsü de melez Japon ırkıdır.
Sarı ırkın esas vasıflarını ve tiplerini belirtirken Türklerin sarı ırktan olup olmadıkları hakkında da bir kaç söz söylemek uygun olur. Türklerin ırkı hususiyetleri üzerinde ciddî araştırmalar pek yeni olmasına rağmen Türklerin sarı ırktan olmadıkları ağikârdır. Fakat olan bir çok kitaplarda, hattâ mektep atlaslarında Türkler sarı ırktan gösterilmektedir.
Türkler beyaz ırktandır. Düz saçlı ve seyrek sakallı sarılardan kolayca ayrılır. Türklerin saç ve sakallan sık ve dalgalıdır.
Kılların, maktaı da Türklerde beyzî, sarılarda yuvarlaktır. Buna rağmen Türkleri sarılardan sayanlar ırk ile kültürü birbirine karıştırmak gafletinde bulunanlardır.
Uzak Doğu dünyasının bir hususiyeti de kültüründe görülür. Çin medeniyetinin orijinal tarafları olduğunu hepimiz biliyoruz. Çinli olsun, Japon olsun bütün Doğu Asyalılar kendi kültürlerinin eskiliği ile iftihar eder, âdet ve geleneklerini diğer mil-letlerinkinden üstün görür. Bu hususta bir fikir yürütmeden U-zak Doğu kültürünün hususiyetlerini araştıralım.
Uzak Doğuda hayat ziraate bağlıdır. Hattâ bundan dolayı Uzak Doğu kültürüne nebat medeniyeti diyenler de vardır. Burada ilk kültür hareketi Kuzey Çin ovalarında başlamıştır. Şe-1 hir hayatı, sanat, ticaret, yazı ve devlet teşkilâtı milâddan önce ikinci binden itibaren geliş-' miştir.
Huan-ho ( = Sarı su), Vei-ho ! ( = Ak su ) ırmaklarının
! ovaya indiği ve birleşti-
■ ği yerde gelişen Çin medeniye-• tinde sulamanın büyük rolü
■ yoktur. Yaz yağmurlarının zi i rant e kâfi geldiği bu diyardaki ı müşterek çalışma yataklarından taşan, etrafını su altında
— Eğer., dedi, ben istiyor-
Sesi öyle ihtizaz etti ki, Enver leğenden çıkarmadığı yumruklarının üstüne dayanarak durdu. Suratı asılmıştı ve bir müddet, karşıdaki a-partmanın kiremitlerine baktı. Konuşmadan leğenin başın dan çekildi, sonra dışarı çıktı.
O dışarı çıkınca Fatma rahat bir nefes aldı. Kalbi göğsünü delecekmiş gibi küt küt çarpıyordu. Vişne çürüğü renkte ince mantosunu bir çiviye astı, entarisinin kollarını sıvadı ve işe girişti. “Biraz daha önce gelseydim, bunların hepsini ben yıkıya-caktım..” diye düşündü. “Çamaşır öyle yıkanmaz ki.. Bu gidişle hepsini paralıyacak. Omuz başları ve kol ağızları gitmiş bile..”
Enver mutfaktan bir tasla sıcak su alarak kırık bir aynanın karşısında traş oldu. Önceden kör jileti bardakta biledi ama gene de zahmet çekti. Sakal t pek sert ti, fırça gibiydi. Sonra gene mutfağa geldi ve kıza yan yan bakarak bir ütüye maltızdan kömür doldurdu.
— Ütü mü ütüliyeceksin?
— Bırak, ben yaparım.
— Evet.
İşte o zaman delikanlı iş-
Göz GöreGöre

Yazan : Necdet ASI
Tefrika No : 34
yan bayrağını çekti:
— Bana bak., sen benim her işime burnunu sokma bakalım. Kafamı kızdırıyorsun, şimdiye kadar işlerimi sen mi gördün.
Fatma ona doğru dönerek yumuşak bir sesle:
— Bundan sonra her hafta ben gelir görürüm, dedi.
— Bırak bu sözleri., diye bağırdı. Eğer böyle yapacaksan bir daha da gelme. Herkes kendi yerinde kalsın!
İyiden iyiye tepesi atmıştı. Fatma pusmuş bir halde, onu-böyle aksi görmektense susmağı tercih etti; Azarlanmış bir çocuk gibi önüne baktı. Ama bu kavgaları birbirini pek seven karı koca kav galatına benziyordu. İçinden sesizce gülümsedi. Enver kendisine yakışan güzel bir kızla evlenecek olsa o kızın çekeceği vardı... Fatma, hayalinde beliren bu güzel kızı oradan çabucak kovdu. Gözleri doldu
ve burnunu çekerek:
— Peki, dedi, bana bağırıyorsun?
— Ben işlerime karışılmasına tahamül edemem.
— Ama senin işlerine karış miyorum ki... sen her istediğini yapabilirsin., serbestsin!
Enver deminki huşunetine pişman olarak yelkenleri suya indirdi:
— Bak, yanlış anladın Fatma. Anamdan doğduğum gün-denberi kendi işimi kendim görmeğe alışkınım. Kudretim dahilinde olan işlerde bana yardın) edilmesine dayanamam. Ortada bir iş var, ben başlamışım ben bitireyim. Doğru değil mi sözüm? Hem, ben o kadar beceriksiz miyim ha?
Fatma, ondan daha önce ba rışmağa hazır:
— Değilsin, dedi, vallahi değilsin, Yalnız çok alıngan-
Ona belki şunları da söyli-yebilirdi: «Seni ancak hisle-

rimle anlıyabilirim. Ben her -keşi hislerimle anlarım. Çok alıngansınız, zira benim gibi sen de fakirsin. Seni o kadar itip kaktılar ki, bana bile itimat edemiyorsun..»
Enver sesini çıkarmadan, henüz nemli beyaz gömleğini ipten alarak ütülemeğe götür dü. Tükrüklü parmağını ütünün altına sürdü, ütü cızz,. etti. îlk önce gömleğini, sonra pantalonuyla ceketini ütüledi, bir gazete kâğıdını pantalonu nun üstüne koymuştu. Ütüler ken öyle bastırdi ki, pantalo-nun diz yerleri kayboldu ve - gazetenin altından bir daha sanki hiç bozulmıyacakmış gibi yamyassı bir şekilde çıktı.
Kötü bir ıslıkla Johann Straus valsleri çalarak giyindi. Saçlarını taradı, mavi benekli bir kravat bağladı. Sonra bu kılıkta; İki dirhem bir çekirdek, ıslık çala çala., kan ter içinde ve hamarat bir gay retle çalışan Fatmanın yanı-
na gitti. Terden, kadının gömleği sırtına yapışmıştı, ama durumundan memnundu. Onu görünce yüzüne tatlı bir te-besüm yayılarak;
— Bitiyor, dedi. Gömleğinle fanilanı bir su daha yıkıya-cağım, bitecek:
Enver:
— Ben bir yere gitmek mec buriyetindeyim Fatma., diye haber verdi. Çoktandır gitme miştim, şimdi gitmek mecburiyetindeyim.
Kadın doğruldu ve tama -miyle durgun bir halde, onun böyle giyinmiş kuşanmış nereye gideceğini kestirmeğe çalışarak gözlerine baktı. Enver bu bakışlardan azıcık siner gibi olu:
— Bizim partiye kadar gideceğim. Çok kalmam. Anka-radan misafirler geldi de., on larlş şöyle bir konuşup geleceğim. Çok kalmam.
Fatma güç inandı:
— Sahi mi? Yoksa., başka bir tarafa mı gidiyorsun?
— Başka taraf neresi?
Fatma gamlı, içini çekerek:
— İhtimal seni bir kız veya bir kadın bekliyordur Enver ağabey. Ben gelmemeliydim, dedi. Değil mi? işini boz dum. Belki buraya gelecekti.
Enver bir hoş olarak gülüm semek istedi ve ya çalışmaktan, yahut da heyecandan göğ sü titriyerek inip çıkan kadına iyice yaklaştı! Fatma zıngır zıngır titriyordu ve o da mahcubane surette gülmeğe çalışıyordu. Delikanlı bir göğüs geçirdi ve kadının heyecanından uygulanarak:
— Benim kadınlarla alış ve rişim yok ki Fatma., dedi. Hiç bir vakit., bu, olmadı. A-ma şimdi bunlara ne lüzum var?
Fatma mahcup tabiatlı bir kızdı. Erkeğin sualine cevap vermeden önce yutkundu ve sonra zahmetle:
— Yani., yani ben de gideyim mi? dedi.
Eliyle çamaşırları gösterdi:
— Bunlar yüzüstü kalsın mı? dedi.
— Sen bilirsin! Bitirmek istiyorsan bitir. Beni bekle. Bir aksilik olmazsa çabuk dönerim. Asıl toplantımız Perşembe günü. Fakat beni beklerken eve gecikmez misin?
(Devam edecek)
! tr. Kuzey ve Güney Çin arasın-
1 da bazı farklar bulunmakla beraber asıl büyük değişiklik Kore ve Japonyada kendini gösterir. Japonyanm adalardan müteşekkil bulunması, çok yağmurlu ve ormanlık olması ayrı bir gelişme imkânı vermiştir. Bununla beraber Uzak Doğu Medeniye-ı tinin müşterek tarafları olduğunda şüphe yoktur.
Avrupa ile karşılaştırdığımız aman bilhassa şu noktalar dikkati çeker, Uzak Doğuda hayvan kuvvetinden az istifade edilir. Toprak daha ziyade çapa ile ı işlenir. Südü için hayvan besle-ı mek âdet değildir. Umumiyetle sütten pek az istifade edilir.
Japonya ve Güney Çinde işle-ı nen topraklar azdır, arazinin ı büyük bir kısmı ormanlarla ör-■ tülüdür; Kuzey Çin ovalarında : işlenen topraklar daha geniş
- bir saha işgal eder. Birçok yer-’ lerde işlenen toprağa düşen dü-
fus miktarı yüksektir. Kilomet-
- re kare başına 300 - 500 kişiyi r bulur. Tarla ve bahçelerden se-’ nede iki hattâ üç defa mahsul
Halkın gıdasında pirinç ve 1 balık büyük bir yer alır, Kuzeye doğru darı ve soya ile bera-1 ber buğday da rol oynamaya başlar. Umumiyetle et ihtiyacı e domuz ve tavuktan temin edi-
lir. Koyun ve sığır daha ziyade Kore ve Mançuriya’da beslenir.
Uzak Doğu medeniyetinin bir hususiyeti de vahalarda toplan-mayıp devamlı sahalar halinde bulunmasıdır. Bir çok istilâlara uğramakla beraber fasılasız devam etmesidir. Muhtelif bölge-, leı- nehir yollan ve kanallarla birbirine bağlanmıştır. Dünyanın hiç bir yerinde nehir yollarından burada olduğu kadar fay-dalanılmamıştır.
Uzak Doğunun sahilleri çok olmakla beraber denizcilik yalnız Güney Çinde, bilhassa Japonyada gelişmiştir. Bununla beraber Uzak Doğunun tarihinde Avrupada olduğu gibi büyük denizcilik hareketleri görülmez. Zaten sarılar kendi topraklarında çoğalmışlar, etrafa yayılma hareketleri ancak son zamanlarda görülmiye başlamıştır.
Uzak Doğu iç Asya’dan ve Kuzeyden birtakım istilâlara uğramıştır. Fakat bu istilâlar Uzak Doğunun hayatını durdurmamış, istilâcıları Çinlileştire-rek onların da memleketlerini kendi ülkelerine katmışlardır. Moğolistan, Doğu Türkistan ve Tibet bu suretle Uzak Doğu'ya bağlanmıştır.
Ecdada, âdet ve geleneğe hürmeti, din haline getirmiş olan Uzak Doğu insanı kendi kültürünün eskiliğine ve üstünlüğüne itimadını muhafaza etmiştir. Avrupada medeniyetin gelişmesine âmil olan bir çok maddeler ve âletler burada daha önceden biliniyordu. Fakat makine medeniyeti Uzak Doğuya sonradan girmeye başlamıştır.

SİNEMALAR
Ölüm Diyarı
* iki Kalp
’ Sırmalı Kattan
) : Şeytanın İÇızı
, : 1. Deniz Kaplanı
2. Gönül Postası » 1. Buffalobllln in-
tikamı
2. ölümden Kuv.
» : Rio Aşkları ema : Paris Yıldızı

NÖBETÇİ ECZAIIANELER
İstanbul, Üniversite, Yenişehir

- TAKVİM -
2/10/1950 — Pazartesi Rumi 1366 — Eylü 19 Hicrî 1369 — Zilhicce 19
Ezani
Vüsati
10/1950
ZAFER
Sayla: 3
DışPolitika
İhracat
tahditleri
ovyet Rusya ve peyklerine, harp gayeleriyle
ullanılabilecek madde ve mal-emo satan memleketlere Ame-ikan yardımının kesilmesi hakinde bir tasarı, halen, Âyan e Mümessiller Meclisi Karma komisyonunda incelenmekte-
Görünüşe göre, mesele iki ba-:ımdan mütalâa ediliyor: Bu gi-ıi mallan dost veya tarafsız nemleketlere satmak, yahut da loğrudan doğruya Sovyetlere ve ıeyklerine göndermek.
İngiliz Avam Kamarasında avunma işleri müzakere edilir-;en Muhalefet Lideri Mr. Chur-hill'in, İngiltere’nin Sovyet lusya’ya çok sayıda tepkili mo-ör ve âlet satmış olduğunu a-;ıklamıştı. Bu ifşaat, Amerika le İngiltere arasında bu konula zaten iyi olmıyan durumu »iraz daha gerginleştirmiş ve 'apılan incelemede AvrupalI nüttefiklerin ticarî gayelerle lir takını mallan Sovyetlere ve ıcyklcre sattıkları gibi, bazı nal ve malzemenin de dost ve niittefik memleketlere verildiği ıalde sonradan el değiştirerek lemir perde arkasına sızmakta ılduğu anlaşılmıştır.
İngiltere, durumun nezaketi-li idrâk ederek 11 eylülde, ev-relden haber vermeksizin bu gi-n «stratejik» adı verilen mad-lelerin, bilhassa tepkili uçakların ve âletlerin ihracını derhal lurdurmuş, ikinci derecede ge-cn maddelerin lisansını da müd-letsiz olarak geri atmıştır. Bununla beraber, şimdilik diğer \tlantik Paktı devletleriyle do-ninyonlar bu tahdidin haricinle kalmışlardır.
Görünüşe göre, İngiltere, stratejik madde ihracını yasak e-lerken, yalnız Atlantik müdafaa sistemindo kullanılan silâh ve malzeme tiplerini bu karar da-liline almıştır. Yani, bir bakıma, Atlantik savunmasında muayyen bir tip uçaksavar topu Kullanılacaksa, İngiliz Hükümeti bu tip silâhların ihracını yasak edecek, fakat diğer taraftan ayrı tip bir silâhı satmakta serbest kalacaktır.
İngilizlerin böyle yapmakta
38 inci arz dairesi üzerinde
Siyasî komitede çetin tartışmalar oldu
Amerikan murahhası hududun geçilmesi lüzumuna kaani
Austin, soldan dördüncü, Başka n Truman’ın Kore harbine müdahale kararın da hazır bulunuyor.
I İşin doğrusu ?
Halk Partisinin Fetişi, tapınağı İnönü hakkında üç, dört | günden beri, muhalefet basını elden geldiği kadar, si- i ; I; tayişkâr yazılar yazmaktadır. ; ;
i' Bu meyanda sağdan soldan, bir sürü kitaptan da istiane ;
; I edilmekte ve var kuvvetleriyle bu zatın, hakikaten bu millete ;
! hizmet etmiş olduğu tebarüz ettirilmek istenmektedir. I
!• Himmetleri var olsun!.... Yedikleri ekmeği elbette hak ;;
; I etmek istiyecekler ve velinimetlerini kötülemek istiyen ağız- ; ;: lan elbette susturmak istiycceklerdir.
Yalnız, malûm olan bir cihet de Batılı Müdafaanın güç- ;
11 lüğüdür.
Yazılardan birisinde, mumaileyhin ilk defa Anadoluya I nasıl geldiği de tasvir edilmek istenmektedir. ;
Sözde kendileri köylü kıyafetine girmişlermiş! Çünkü, ; etraf çok tehlikeli imiş ve ancak bu şekilde vatan hizmetine ( • koşmalar kabilmiş. | I
; I Bize kalırsa, ismimizin tahrifçi diye çıkarılmasına razı | I
S olarak, bu bahsi buracıkta kesmeleri ve sözü, kendilerini I !; Gebzeye kadar getirmek şerefine nail olan, eski Başkııman- ; ; ;| dan vekili Enver Paşanın yaveri Ycnibahçeli Şükrü Beye bı- | I 11 Takmalarıdır.
İşin doğrusunu ancak, o bilir!....
Hikmet YAZICIOGLU i
HAUANIf] .SANAT KOŞl-Sl
Yeni Resim
— II —
nasıl doğdu
hakları da yok değildir. Zira, her şeyden evvel, doğu bloku-nun da elinde bazı kozlar bulunmaktadır. Meselâ Wolfram denen maddeyi yeter miktarda an-:ak onlar temin edebilmektedirler. Bu madde silâh imalinde ;ok ehemmiyetsiz fakat elzem bir maddedir. Ruslar, Çin’de, Kore'de istihsal ettikleri bu mad leyi elmas pahasına satmakta-iırlar.
Bundan başka, İngilizlerin ve smumiyetle Ruslara ve peyklerine stratejik madde satmakla itham olunan memleketlerin bir iddiaları daha vardır ki, o da iolar meselesidir. Sovyet Rusya’ya veya peyklerine satılacak her avuç mal bir o kadar dolar tasarrufu demektir.
Nihayet, hangi maddelerin jtratejik olduğu, hangisinin olmadığı da katiyetle kestirilemez. Meselâ yün stratejik bir madde midir? Bundan asker illi forması yapılır. O halde bu ii-üformayı derleyip toplıyacak »lan düğmeler de stratejik mad-lc sayıiabiijr) Vesaire... i
Bütün bu hususlar, hattâ dc-egelerin tcbe8siimıcrjne sebep »luncaya kadar cnine 18 eylül İngiliz Milletler C’amia-ıı konfecansında konuşulmuş ve görünüşe göre bir neticeye varılamamıştır. Yarın ( bugün i Londra’da toplanacak olan yün Konferansının da aynı meseleye .emas etmesi kuvvetle muhtemeldir. Çünkü Sovyetlerin son samanlarda dominyonlardan çok miktarda yün satın almıya basadıkları görülmüştür.
Avrupalı müstemlekecilerin nühim bir endişesi de, Rusya’mı sömürge ve dominyonlardan
Londra Radyosu, (Basın -Yayın) — Dün Nevyork’ta Birleşmiş Milletler siyasî komitesi toplantısında söz alan Amerikan delegesi Warren Austin 38 nci arz dairesinin ortaya çı kardığı duruma temasla, Kore’de mütecaviz kuvvetlerin muayyen bir hattın gerisine sığınmalarına müsaade edilmesinin doğru olmıyacağını ve bunun, gerek Kore’de gerekse bütün dünyada barışı yeniden tehdid edeceğini söylemiştir.
Austin, Kuzey Kore’yi güney Kore’den ayıran sun’i bir manianın mevcut olmaması gerektiği kanatindedir.
Siyasî komite sekiz memleket tarafından Kore meselesi-le ilgili olarak verilen takriri görüşmekte idi.
İngiliz delegesi Yunger tarafından komiteye sunulmuş o-lan bu takrirde, Birleşmiş ve bağımsız bir Kore’de Birleşmiş Milletlerin nezareti altında serbest seçimler yapılarak bir hükümet kurulması ileri sürül mektedir.
Birleşmiş Milletler kuvvetlerinin Korede boş yere kan
ı dökmelerini kimsenin isteme-| diğine işaret eden İngiliz delegesi bu kuvvetlerin Koreye, güney cumhuriyetine yapılan silâhlı tecavüzü tardetmek ve beynelmilel barış vecibesini ifa etmek için gitmiş olduklarını söylemiştir.
Kore meselesi üzerindeki görüşmeler başlamadan evvel gürültülü sahneler olmuş ve Sovyet Bloku, siyasî komitenin Yunanistandaki sözde tethiş-çilik meselesini görüşmesini is temiştir.
Buna rağmen komite büyük bir ekseriyetle Kore meselesini görüşmeye karar vermiştir. Sovyet Bloku bu kararı kabul etmek istemeyince gürültü ve karışıklık yeniden başlamış ve toplantıya on dakika ara ve-rilmiŞtir. Toplantının yeniden ■açılmasında, Kuzey Korelilerin Konseye davet edilmeleri hu-'susundaki Sovyet teklifi büyük bir çoğunlukla reddedilmiş, Güney Korelilerin müzakerelerde hazır bulunmaları üzerinde mutabık kalınmıştır.
Görüşmelere pazartesi günü devam edilecektir.
r —
Büyük Sinemada
Metespor Gençlik Kulübü yararına
7 Ekim 1950 cumartesi saat 9 da BÜYÜK TÜRK MUSİKİSİ MÜSAMERESİ
1 — Eşsiz ses sanatkârı:
Hamiyet Yüceses
ve saz arkadaşları:
Üstat kemani: Sadi IŞILAY Kanuni Tanburi Darbuka
2 — Sahne Sanatkârı:
Ferdi Tayfur
"Lorel Hardi, Balıkçı Osman, Arsak Palabıyıkyan'la Ankara'da"
3 — Radyo Ses Sanatkârı:
Nusret Ersöz
4 — Sevimli KARABÖCEKLER
ve ayrıca
Muazzam Saz Eserleri Programı ile eşsiz bir gece DÂVETİYELER: Büyük Sinema Gişesinde, Florya Spor, Kamspor mağazalariyle Cebeci Eczahanesinden temin edilebilir. 5650
: İsmail TEZELLj İzzettin ÖKTE
: Yaşar ANLI
SATILIK ŞEVROLE KAMYONET
1942 modeli Şevrole mar ka bir tonluk kamyonet satılıktır.
Müracaat : Bankalar Caddesi No. 34 Tel. 14107 Nurettin Baki Ersoy.
5632
Komünizm işçiyi saymıyor
Jessup Komünizmin mahiyetini anlattı
Nevyork Radyosu, (Basın -Yayın) — Fevkalâde büyük elçi Philip Jessup Rusya’nın birinci cihan harbinden bu yana takip ettiği siyaset hakkında söylediği bir nutukta, 1917 senesinde işçi menfaatlerini korumak maksadiyle kurulan Bolşevik Rusya’nın bugün işçi menfaatlerim hiçe sayan bir polis devlet haline gel diğin kaydetmiş ve demiştir ki:
«Bu polis devleti şimdi, Doğu Avrupa memleketleri halkını, aynı maksatla ezmek ve köle yapmak azmindedir. Doğu Avrupa memleketleri halkı Rusya idaresinden kurtuluş gününü sabırsızlıkla beklemektedir. Hiç bir millet kendi istiklâlini seve seve esaret ile değiştirmez. Bunu herkes kadar Ruslar da bilmektedir.
Çin Komünist Cumhuri yetinin yıl dönümü
Paris Radyosu, (Basın - Yayın) — Çin komünist cumhuriyeti dün kuruluşunun birinci yıldönümünü kutlamıştır. Komünist Çin Dışişleri Bakanı verdiği bir demeçte, Çin halkının Formoza’yı kurtarmağa ke sin olarak azmetmiş olduğunu söylemiştir.
Batıya bir ihtar ve ikaz
Doğulu Almanların Koreden ibret almaları lâzımdır
Berlin, (a.a.) — Batı Almanya Sosyalist Partisi lideri Kurt I Schumacher, dün Doğu Alman ya polisinden vatandaşlarına karşı kuvvet kullanmağa devam etmemelerin istemiştir.
Berlin’de Sovyet bölgesine sadece 4000 metre mesafede 40 000 Berlinli sosyal demokratın iştirak ettiğ *bir toplantıda konuşan Schumacher «sonunda onlar da şimdi kuzey Korelilerin terkedildiği gibi korkakçasına terkedilecekler-dir» demiştir.
Seul’da kıtlık tehlikesi
Londra Radyosu, (Basın -Yayın) — Kore’den dün öğrenildiğine göre, Seul şehrinin komünist Korelilerden kurtarılmasından sonra güney Kore başkentinde komünist hayat normal seyrini bulmamıştır. Eldeki yiyecek maddeleri stok larının pek az olması Seul’de açlık tehlikesini yaratmıştır. Birleşmiş Milletler komutanlığı bu durumu önlemek üzere derhal Japonya’dan Seul'e yiyecek maddeleri sevketmiştir.
Geçen haftanın bu) köşe sinde XIX uncu asrın resmini Bemard Dorival’le birlikte ve kaba bir tasnifle üç harekette hulâsa etmiştik:
1 — 1815 den 1850 ye kadar olan romantizm hareketi.
2 — 1890 a kadar olan ve i-çine empresyonistleri de alan realizm hareketi.
3 — Empresyonistleri takip eden irrealizm hareketi.
Empresyonizmi takip eden hareket fovizm hareketidir ve bugünün sanatını hazırlamıştır. Empresyonizme takaddüm eden tam realizm hareketinde natüralist akademizmin bütün istibdadile hâkim olmasına ve bu sanatta tabiata tam
mânâsiyle sadakatin meselâ
Cezanne: Yıkanan kadınlar
armoni araştırmalarından bile
r---------------YAZAN---------------------,
| İhsan Cemal Karaburçak |
Yine tıpkı ilim gibi empres- I ketmiştir.
yonizm de eşyanın cevherine Pasaj, pasaj, hep pasaj. Tab-bululden vazgeçerek hâdisele- lodaki her parça, her tarafından kendisile temas eden veya onu çeviren parçaya veya plâna karşılıklı olarak geçecek, her şey her tarafından yanın-dakine renk verecektir. Bununla beraber empresyonizm bu pasaj icadı sayesinde kendinden sonra gelen sanata yani yeni resme en büyük hizmeti yapmış, en kıymetli çeyizi getirmiştir. Çünü yeni resim. empresyonismin bu buluşumdan en hayırlı bir şekilde faydalanmış pasajı makul ve mutedil şekilde kullanmayı bilmiştir.
Empresyonist resmin bunlar dan büyük günahları da vardır: .Devamlı olan.ı sistemli bir surette ihmal etmiştir. Mesafe, şekil, plâstik güzellik empresyonistleri müteessir etmemiştir. Tabloları ekseriya bir donanma fişeğinden çıkan ışıkların
mühim addedilmiş olmasına mukabil empresyonizmde sanata biraz daha serbestlik girmiş olmakla beraber, empresyonizm de gerçekte yalnız şekil ve rengi göstermeye matuf bir hareket, yani realizmin devamı olmuştur. Üstelik empresyonizmde desen daha fazla ( feda edilmiş, modern .
getirdiği en büyük çeyiz olan pasaj suiistimal edilerek resim baştan aşağı pasajdan ibaret hale gelmiştir.
Dorival, büyük ressam Gau- ( guin’in empresyonizm hakkın- 1 daki şu stırlarını naklediyor:
«Empresyonistler için muhay ' yel ve yaratılan manzara yoktur. Onlar her şeyi gözün et- : rafında aramış, düşüncenin es- . . ______
rarlı merkezinde hiç bir şey j kendinin de ilerisine geçmekte
re ehemmiyet vermiştir. OnunL
a ıazıa vcuıujıır. unun
resme ancak, zavahiri görecek gözleri - t vardır. Bununla beraber «de-t vamlı» nın aşıkı olan Cezanne İ-' müstakar bir sanat dünyası yaratmağa çalışacaktır. Ötekiler . ise «Hareketeden» in hayranı-
dırlar. Manet harekette olan kitleleri, Pissaro, Cisley ve Guillaumin tabiatın değişen veçhelerini, Degas ani jestleri, sürati ve dansı takdis ediyor. Yani realizm, empresyonizmle
ve tamamlanmaktadır.
Bu üstün realist irade, em-presyonisme has olan bazı mü-meyiz vasıfları ihtiva eder: Ön ce teknik olanlar. Tabiatta siyah, gri ve kahverengi yoktur jbahanesile empresyonist ressamlar bu renkleri paletlerin-
Dil öğrenmenin tabii yolu
İmtiyaz Sahibi: îüneş Matbaacılık T.A.O. adına Başmuharrir
Mümtaz Faik Fenik Bu nüshada yazı işlerini fiilen idare eden
Fotin FUAD
Basıldığı yer Güneş Matbaası — Ankara
yaptığı yün ve kauçuk mubayaasını birdenbiro kesivermesi-dir. O takdirde bu mallar nerede mahreç bulacaklardır?
AvrupalIlar, Rusların, satın aldıkları bu maddelerle neler i-mal etmekte olduklarını pekâlâ kestirmektedirler. Fakat günlük ihtiyaç ilerideki bütün mümkün ve muhtemel tehlikeleri gölgede bırakacak kadar şedid.
Her halde, son karar Amerikan Kongresinin olacaktır.
Mücahit TOPALAK
Toplantı
I Ankara Tenis İhtisas Kulü-: bü yıllık adi genel kurulu top lantısının, 8 ekim 1950 pazar günü saat 10 da stadyum şeref holü altındaki salonda yapılacağı üyelere duyurulur.
Gündem:
1 — Açılış ve kongre başkanı ile kâtiplerin seçilmesi,
2 — İdare kurulu raporunun okunması,
3 — Denetçiler okunması,
4 — Eski idare ibrası,
5 — Yeni idare kurulu, de- i netçiler ve haysiyet divanı se-i Çimi,
6 — Üye dilekleri.
Pansiyon aranıyor
Yaşlı ve mevki sahibi, bir bay iki odalı aile nezdinde de olabilir bir pansiyon arıyor.
İç Cebeci Süngü Bayırı No; 26 ya mektupla müracaat.
raporunun
kurulunun
Gramofon plâklı Linguafon metodumuzda, belleme organları bu üç fonksiyonu aynı zamanda yerine getirmektedir. Bu itibarla derse çalışırken herhangi bir te-heyyüç, acele veya zorlayış mevzuu bahis değildir. Ders kitapları üzerinde sıkıcı ez-bet saatlerini kaldırıp onun yerine kulaktan öğrenme usulünü ikame etmekle derse çalışmak başlıbaşına bir zevk halini almaktadır. Emeğinizin meyvasını çabuk toplamak ise pek tatlıdır. Kuponu doldurup gönderin, size mufassal tamamlayıcı! izahat yollıya-lım.
"Fifi From ihe
Bu akşam 21 de
Dorothy Lamour — Don Ameche’in PARİS YILDIZI
(Slightly Freneh)
Dört sevilmiş yıldızın yarattığı neşeli ve romantik bir mevzu
Bu filmde sevimli Dorothy Lamour’un söylediği orijinal şarkılar:
"Let’s Fail ih Lovo”,
Bergere", "I Want To Learn About Love", "Night".
Seanslar: 14 - 16.15 - 18.30 — Intermezzo. Suvare 21: PARİS YILDIZI.
Numaralı yerlerinizi evvelden aldırınız.
Tel: Gişe 15031. Müd. 24075.
aramamışlardır. Bu, temennile sathî, tamamile maddî bir sa-natır.» j
Bu hükmün çok şidetli ol- j duğu muhakkaktır. Fakat, cev- ( her daha iyi ifade edilemezdi. : Çünkü empresyonizm bir tarz, | bir tekniktir. Bu tarz ve teknik, . realizmin mahiyet ve esasını ■ den kaldırmış, bu suretle ince teşkil eden esasa uygun bulun- kaynaklardan mahrum kalmış-maktadır. Ilardır. Bundan başka hâdisele-,— —--------------- »----- -y.—....
Empresyonist ressamlar her re geçici ve hareket eden mahi- tesirini vermektedir. Yine ço-şeyden önce mevzuları itibari- yetlerini verebilmek arzusu bu ğunluğu itibarile en yüksek le realisttirler. Courbet’nin şu resamları tablolarına bir müs- vasıflardan mahrumdurlar: sözlerini tekrarlarlardı: «Eğer ' vedde çehresi verdirmeğe Sa. 5, Sii. 1)
bir peri, bir mabude resmi yap mamaı istiyorsanız, bana bir tane gösteriniz.»
Sonra da bu ressamlar, tabiatın yalnız ünsiyet peyda etmiş oldukları cephelerini boyar, yalnız ellerinin altındaki manzaraları yaparlardı. Romantik doğu, Gauguin’in rüyalarını dolduran tropik bölgeleri akıl larından bile geçmezdi. Hayal ve düşünce, icat ve ihtira onlar için değildir.
Fakat bilhassa görüşleri itibarile realisttirler. Bir âlim bir hâdise önünde nasıl hareket ederse, empresyonist de dünya önünde öyle hareket eder. Sanatının esas unsurunu hava teş kil eder. Havaya yeni bir gözle bakar, bunun için de şövalyesini açık havada kurar. Ârtıfc realist görmek bahis konusudur. Bu hususta, gerekirse, ilmin yardımına da baş vuracak tır.
Bununla beraber empresyonistler umumiyetle kabul edilen fikirlere bağlanıp kalmamış, kendi tecrübelerini de hesaba katmışlardır. Fakat, burada empresyonistler iki zümreye ayrılmışlardır. Bir kısmı, Cezanne ve Degas gibi şekli hacmile ifadeye çalışmış, Mo-net, Cisley ve Pissaro gibi i-kinci grup ise röliyefi olmayan heyeti umumiyeyi görmüşlerdir.
Her iki zümrenin de tahlilî büyük bir değeri vardır: Resim XV inci yüzyıldanberi filemi bu kadar sıkı bir tahlile Haberler, tabi tutmamıştı. Empresyonizm önce ışığı ve ışığın eşya üzerin deki tesirini incelemiştir. Mo-net ışığın ayrı olarak tetkikine tevessül ederken, Degas da hareket, jest ve şekli inceliyordu. Realitenin bu tahlili yalnız aşk ve ihtirasla değil, aynı zamanda metotlu bir şekilde yapılıyordu. Bir bilgin bir problemi incelerken nasıl bir sıra hâdise Ieri tahlil ederse, Monet do bir motifi İlmî b’r şekilde tanıyınca ya kadar bu motif hakkında bir seri resim boyuyor, Değ da jokeylerin, dansözlerin, n distlerin, çamaşırcı kadınların aynı metotla resmini yapıyordu.
Radyo Klâsik Türk Musikisi Blı-llgı Konseri. — 20.15 Radyo Gazetesi. — 20.30 Serbest Saat. — 20.45 Bnff. lamayla Oyun Havaları. — 21.OU Spor Hasbıhalleri — 21.15 Senfonik Müzik (Pl.) — 22.00 Dinleyici İs. tekleri. — 22.45 Haberler. — 23.00 Dans Müziği (Pl.) — 23.30 Program lar ve Kapanıg.
çifti k. çirkin.
— çirkin.
ANKARA RADYOSU Pazartesi — 2/10/1950
— 19.45 Müzik: T ftl. — 20.15 Müzik: Cch Majör
İSTANBUL RADYOSU
Pazartesi — 2/101950
2/10/1950
Sayfa: 4
ZAFER
Cumhurbaşkanı Eskişehirde
Yeni tedris yılı
| Başmakaleden_devam :
l
(Başı 1 nci sayfada) sonra saat 17.30 da Eskişehir'e gelmiştir.
Cumhurbaşkanına bu seyahatinde Başbakan Adnan Menderes, Çalışma Bakam Haşan Polatkan’la Ankara Milletvekili Mümtaz Faik Fenik refakat etmektedir.
Cumhurbaşkanımız yolda bilhassa Haymana’da, Hamam-karahisar'da, Sivrihisar'da, Kay maz’da, Hamidiye'de, Mahmudiye’de ve Çifteler’de büyük kitleler tarafından karşılanmıştır. Haymana’da kadın erkek büyük bir kalabalığın alkışlan arasında hükümet konağı bahçesine gidilmiştir. Ba. yar'a ve refakatindekilere sabah sütü ikram olunmuş, Cumhurbaşkanımız teşekkür etmiş ve bir kere daha geldiğinde uzun müddet kalmak vaadi ile alkışlar arasında Haymana’dan ayrılmıştır.
Cumhurbaşkanına Haymana’ya kadar Başbakanlık Müs-teşrı ile Ankara Valisi de refakat etmiştir. Hamamkarahi-sar’da civar köylerden gelen çok kalabalık bir köylü topluluğu ile ayranlar içilerek hasbıhallerde bulunulmuştur. Top rak tevzii meseleelri üzerinde durulmuş ve Marshall Plânından köylüye ziraî donatım â-letleri verilmesinde kolaylık gösterilmesi ricasında bulunulmuştur. Başbakan Adnan Menderes bu meselenin ciddiyetle Hükümet tarafından ele alınmış olduğunu, Ziraat Bankası ile görüşmeler yapıldığım söylemiş ve köylüye bizzat kendi aralarında müteselsil kefaletle modern ziraat âletleri verileceğini müjdelemiştir.
Sivrihisar’a gelmeden Cum- ı hurbaşkanını Eskişehir’den ge- 1 len bir heyet Ankara hudu- i dunda karşılamıştır. Sivrihisar- ] da bütün kasabalı Hükümet Meydanını doldurmuş bulunu- . yordu. Gerek Sivrihisar’da ge- ( rek Haymaz’da *Ve Hamidiye-de kurbanlar kesilmiştir. Ha- : midiye’de Cumhurbaşkanı Ce- ( lâl Bayar köy enstitüsü öğren- ! üzerinde birçok yerde ve ka- 1 saba methallerinde yeşillikler- '• çileriyle de görüşmüştür. Yol 1 den yapılmış, üzerinde Atatürk’ün resmini taşıyan tarh- ' hürleri, senelik hayvan ve emtia panayırının bugün başladı- 1 lar bulunuyordu. Halkın teza-ğı Çifteler’de en yüksek derecesini bulmuştur., Köyün methalinden ta panayır yerine ka- ' dar Devlet Başkanının otomobili yüzlerce atlının, otomo- . bili saran yine yüzlerce genç köylünün arasında zorla, çok yavaş olarak ilerliyebiliyordu. Celâl Bayar, panayır yerini dolduran binlerce köylünün ve şehirlinin coşkun tezahürleri arasında büyük bir zorlukla kendisine yol bulabilerek hazırlanan hususî mahalle varabilmiş ve biraz istirahatten sonra Çifteler panayırını aşağıdaki nutukla açmıştır:
«Sevgili vatandaşlarım,
Evvelki sene ismi tarihimize büyük bir zaferle yerleşmiş o-lan Sakarya menbamda yine böy le gelmiş sîzlerle böyle geniş ve büyük bir toplantıda bulunmuştum. O günün şartlarına göre memleket ihtiyaçları hakkında görüşlerimi bildirmiştim. O toplantının aziz hâtırasını daima muhafaza ettim. Hâlâ ediyorum ve etmekte de devam edeceğim. Bugün için burada hayırlı ve İktisadî bir toplantının yapılacağını öğrendim. Bu toplantıyı açmaklığım için buraya gelmemi istediler Ben de size naklettiğim minnet hâtırasını tekrar duyarak sizinle burada bugün buluşmayı bu? zevk vesilesi ve aynı zamanda bir vazife bildim. Başka işlerimi tehir ederek buraya geldim.
İktisadî toplantıların millî hayatımızda önemli yeri vardır. Bunu burası için hayırlı bir başlangıç telâkki ediyorum ve bu panayırı açarken büyük bir zevk duyuyorum, nâçiz şahsım hakkın da gösterdiğiniz teveccühe ve muhabbete teşekkür ederim. Bana ve yanımdaki arkadaşlarıma karşı gösterdiğiniz muhabbetin, tekrar arzediyorum minnettarıyım. Bu toplantının memleket i-çin, sîzler için hayırlı olmasını ve iyi alışverişlere mesnet tenkil etmesini temenni ederim. Sağ olun sevgili vatandaşlarım.,,
Bundan sonra Başbakan Adnan Menderes de halkın ısrarlı isteği üzerine metnini diğer sütunlarımızda bulacağınız bir hitabe irat etmiştir. ı
(Başı 1 inci sayfada) büyük vazifesi, üzerinde doğup büyümekle ölünceye kadar iftihar duyacağımız bu a-ziz vatanı, şerefli mazisine lâyık bir şekilde muasır büyük milletlerin vatanları seviyesine yükseltmektir. Bu vatanın müreffeh, mamur ve her zaman için çok kuvvetli bir hale gelebilmesi, ancak bağrında ya-şıyan insanların kıymetli ve kemale erişmiş olmalariyle mümkündür. O halde, ana ve büyük dâva, çocuklarımızı bu vasıfta yetiştirebilmek dâvasıdır.
Bu memleket fakirse onu zen ginleştirecek bilgili ve çalışkan insanları yetiştirmek bizim borcumuzdur.
Bu memleketin hâlâ birçok kasabalarına bile muntazam bir yolla gidilmek mümkün değilse bunu yapacak insanları, yetiştirmek bizim borcumuz -
Bu memleketin hâlâ birçok köyleri doktorun şifalı elinden mahrum ve millet bu yüzden muztarip.-.e bu ıztıraba son verecek insanları yetiştirmek gene bizim borcumuzdur.
Bu kadar büyük bir vazifenin sahibi ve insan yaratmak sanatının sanatkârı öğretmendir. İnanıyoruz ki Türk öğretmeni bu vazifesinde ne kadar muvaffak olursa bu n^llet ve memleketin yüzü o kadar çabuk gülecektir.
Gezdiğim birçok yerlerde temas etmek imkânını bulduğum öğretmen arkadaşlarımla konuşurken söylediğim bir sözü burada tekrar etmek isterim.
Milletimiz, dünya durdukça gün görmüş bayrağının altında hür ve müstakil efendi bir millet olarak yaşıyacaksa - ki buna iman ediyoruz - bu, Türk öğretmenin ve mürebbisi-nin büyük eseri olacaktır, öğretmen bu şerefli vazifesini bihakkın yapamadığı gün milletin ve vatanın istikbali tehlikeye düşebilir.”
Öğretmenin bu işi nasıl başarabileceği mevzuu üzerinde duran Bakan:
“Çocuklarımızı programların icabettirdiği bilgilerle teçhiz etmekle beraber, onları bilhassa ahlâklı ve vatanperver birer insan olarak yetiştirmek zorundayız. Ve bu da ancak öğretmenin kendisini sadece’ ve dar mânâsiyle öğretmen değil aynı zamanda ve bilhassa bir mürebbi bilmesiyle kaa-bil olabilecektir. Bu mevzu ü-zerinde hassasiyetle durmak mecburiyetindeyiz” demiştir.
Vatanperver gençlikten bahseden Bakan sözlerine şöyle devam etmiştir:
“Biz vatanperverliği vazifelerin en gücü telâkki ediyoruz. Çünkü vatanperver olan insan vatanını çok seven, milletini çok seven ve bu itibarla mensup bulunduğu topluluğun bütün ıstıraplarına merhem olmak mecburiyetini gönlünde hisseden ve bunun için de çok fazla çalışan, bu uğurda yapa-mıyacağı hiçbir fedakârlık tasavvur edilmiyen insandır. O halde biz vatanperver olduğunu iddia ettiği halde, bütün zamanını, çalışmakla geçirme -yip tembel tembel israf eden, sene sonlarında hocasından numara almalciçin akla gelmez tedbirler ..peşinde koşan ve tek emeli, diploma elde etmek o-lan gençten ve onun vatan -perverliğinden hiçbir şey anlamıyoruz ve anlamıyacağız.”
Vatanperver olarak yetişti -receğimiz çocuklarımızın meselâ kopyacılık illetinden uzak kalmasını istemek hakkımız -dır.
Çünkü, kopya en basit mâ-nasiyle kendisine ait olmıyan bilgileri başkasından çalmak demektir. Bu, vatanperverlikle telifi kaabil olmıyan hırsızlığın temel taşıdır.
Yeni ders yılına başlarken, öğretmen arkadaşlarımızın bu
± Halk Partililer ıek, Türk çocuklarını yapıcı1 bir vatanperverlik şuuru ile, onlara şerefli mazimizi, tari-1 İrimizi, sanat ve 1-----
ecdadımızın feragat »e leuaaaı » lıklarını tanıtarak, vatanın, ça-1 şudur ki. Halk Partisi Başkanın-lışkan, bilgili, ahlâk ve karak-' dan, Genel Sekreterinden ve on-ter sahibi, hür düşünceli ve ların ağızlarını kullananlardan birbirlerini seven gençlerin, o- başka bu memlekette kimse, bir muzlarında yükselebileceğini ' yıldırma siyaseti, bir baskı ha-telkin etmelerini ve çocukları- ] vasi olduğuna inanmış değildir, mızı, küçüklere, düşkün ve Kimse böyle bir propagandanın âcizlere her zaman yardımcı,1 yanından bile geçmiyor. Herkes büyüklere hürmetkâr olarak ' yeni iktidar - — «-«—“•»-yetiştirmelerini ısrarla istiye- • '
ceğiz.,,
yalanlıyor
Russel Dorr
(Başı 1 inci sayfada) vam edemez. Askerî kuvvet de ekonomik kalkınma ve yardıma bağlıdır. E.A.C nin ekonomik yardım plânı da bu iki mevzuu içine almaktadır. Görüşmelerimizin esasını da bunlar teşkil etti.»
Bundan sonra Russell Dorr, eski, Marshall Plânı idarecisi Pol Hoffman’ın Türkiyeyi ziyaret programı etrafında şu izahatı vermiştir: |
(— Mr. Pol Hofman 11 ekim de Ankara’ya gelecektir. Ayın 13 ne kadar Ankarada kalacak olan eski idareciye muhtemel olarak Marshall Plânı Avrupa büyü kelçisi Kats Woslirgton da refakat edecektir.
Fofman dünya İktisadî işbirliği memleketlerinde bir tet kik gezisi yapmaktadır. Kendisi bu memleketlerde İktisadî yardımla meydana gelen i-lerlemeleri müşahede edecek ve hazırladığı bir raporu Başkan Truman ile Marshall Plânı yeni idarecisi Forster’e takdim edecektir.»
Avrupa piyasalarında müşahede edilen emtia azlığının bir ekonomik buhran yaratmaya sebep olabileceğini söy-liyen Russell Dorr, Türkiye-nin yardımla her gün biraz daha kalkındığına işaretle şunları söylemiştir:
“— Önümüzdeki sene Türkiye’nin yardım programı iktisadi kalkınma bakımından daha elverişli olacaktır. Bilhassa ziraat personeli yetiştirme ve ziraî malzeme temini kolaylaşacak ve artacaktır. Ziraat Bakanlığının enerjik çalışması bizi memnun etmektedir. Ziraat memuru yetiştirmek ve çiftçilik metodlarını geliştirmek maksadiyle açılan kurslardan fazlasiyle istifade edilmektedir.”
Dünyanın İktisadî durumu hakkında da izahat veren Marshall Plânı Türkiye İcra Komitesi Başkanı Russell Dorr yarın uçakla Ankara’ya hareket edecektir.
I
(Başı 1 nci sayfada) müddettenberi muztarip bulunduğu hastalıktan dün sabah saat 1.20 de Ankara’da hakkın rahmetine kavuşmuştur. Üstadın naaşı dün akşamki trenle İstanbula götürülmüş tür. Vasiyeti üzerine Zincirli kuyudaki asrî mezarlıkta büyük dostu Abdülhak Hamid -in yanına defnedilecektir.
«Edebiyatı Cedide» nin son mümessili olan Faik Âli edebiyatımıza bir çok eser vermiştir. Fâni Teselliler, Temasîl, Elhanı Vatan adlı şiir kitaplariyle Payitahtın Kapısında, Nedim ve Lâle Devri adlı manzum tiyatroları ve Şairiâzama mektup, Mithat Paşa adlı manzum risa leleri ve neşredilmemiş bir çok şiirleri vardır.
Zafer, merhumun oğlu Munis Faik Ozansoy’a ve Türk edebiyat âlemine taziyetlerini su-
Bilâhare Sakarya başına gidilerek halkla birlikte öğle yemeği yenilmiştir. Dönüşte Cumhurbaşkanı Çifteler Harasını gezmiş ve saat 17,30 da Eskişehir’e gelmiştir.
Hükümet konağı önündeki meydanı dolduran binlerce halkın alkışları arasında ihtiram kıtasını teftiş eden Cumhurbaşkanı bilâhare vilâyet erkânını kabul etmiş ve balkona çıkarak halkı selâmlamıştır.
Cumhurbaşkanı Şeker Fabrikasını gezmiş ve daha sonra da siyasî partileri ziyaret etmiştir. Akşam yemeğini Eskişehir milletvekili Muhtar Başkurt’un e-vinde yiyen Cumhurbaşkanı geceyi Aziz Zeytinoğlu’nun evinde misafir olarak geçirecektir.
Cebeci Sinemasında
Bugün Matinelerden itibaren
Cebeci Sinemasında
2 Büyük film birden Ankara’da ilk defa
1 — Buffalo Bil’in intikamı
Türkçe Sözlü
Muazzam sahneler, binlerce , figüran, heyecan, korku, maceralar filmi.
2 — Ölümden Kuvvetli
Türkçe Sözlü
Silâh kaçakçılığı, bankalara hücum, sergüzeşt, macera filmi.
Buffalo Bil: 14.15 - 18 -
22.10. Ölümden: 15.45 - 20.
rın en büyük dürüstlükle ve örnek teşkil edecek tarzda ve demokrasi metodu ile vazifesini hakkiyle başardığına candan kanidir.
Sade demokratlar mı diyeceksiniz? Hayır! Genel Başkanları ler hariç, bizzat Halk Partililer de memlekette hiç bir sindirme ve baskı havasının mevcut bulunmadığını teyit etmekte ve partiler arasındaki bugünkü durumu memnunlukla anlatmaktadır.
O halde, şimdi gözünü kin, ihtiras bürüyen Halk Partisinin başkanına mı, yoksa bizzat bu halka ini inanmak doğrudur? İnsaf sahipleri ,bu sualin cevabını versinler... Bu fikirlerimizi bizzat müşahedelerimizle teyit edelim: Cumhurbaşkanımız Celâl Bayar, ve Adnan Menderes Zonguldak'taki muhalif partiler merkezlerini ziyaret ettikleri zaman partiler arasındaki münasebetlerin nasıl olduğunu sormuşlardı. Aldıkarı cevap, tama-miyle İnönü’yü tekzip eder mahiyette idi. Hem Millet Partisi il idare kurullarına mensup kimseler Zonguldak'ta ve bütün havza’da Demokrat Parti ile gayet dostane geçindiklerini, hiç bir şikâyetleri olmadığını memnunlukla ev mes’-ut insanlar halinde tekrar ettiler.
Demek baskı, zor, huzursuzluk, istikrarsızlık, düşmanlık gibi kelimeler yalnız bu defa milletin iradesiyle mevkiinden uzakaştırılmış bulunan İnönü’nün hayâlhanesinde yer etmiş hâzin bir takım ruh rahatsızlıklarının ârazı olan vâ-lıimeierdir.
O Zonguldak ki, orada Halk Partisi son seçimlerde kökünden iflâs etmiş, o Zonguldak ki, Valisinden, Belediye reisinden tutun da, bütün Havza’yı kendisine bağlı bir dükalık zanneden işletme umum müdürüne varıncaya kadar büyük değişiklikler görmüştür. Buna rağmen Halk Partililerin bugünkü iktidardan hiç bir şikâyetleri yoktur, herkes hayatından memnundur; istikbalinden emindir; hem Cumhurbaşkanına, hem de Başbakana partiler arasındaki dostça ve kardeşçe havadan sevinçle bahsetmektedir ve vilâyet hudutlarına kadar bugünkü iktidarın erkânını uğurlamaktadırlar. Amma öbür tarafta, İnönü ve onun peykleri şimdi tutup sindirmeden, bastırmadan, zordan, istikrarsızlıktan bahsederler... Bu düpedüz, hakikatleri inkâr edip alelade bir kışkırtıcılık yapmaktan başka bir şey değildir.
Bugün ayın müşahedeyi Orta Anadolunun göbeğinde Es-kişehirde de yapmış bulunuyoruz. Cmhurbaşkanı ve Başbakan Halk Partisi merkezine giderek ziyareti iade ettikleri zaman aynı memnunlukla karşılandılar, aynı sualler aynı şe-kildıe cevaplar aldılar. Halk-Partiüler teyit ettiler ki, burada da partiler arasındaki münasebetler çok dostanedir, herkes birbiri ile gül gibi geçinmektedir.
O halde tekrar edelim: geçimsiz olan, etrafı herkese kara göstermeğe kalkan sadece İnönü ve onun peyklerdir.
Eğer bu yazımı sonra gideceğimiz
Başbakan dün cevap verdi (Başı 1 nci sayfada)
Çalışmaya henüz yeni başladık. Demokrat Parti iktidarından bir kaç ay içinde neler yapmış olduğu soruluyor. Buna cevap evvelâ bu memleketi bize ne halde devrettiklerinin bilânçosunu vermek olacaktır. Belediyeleri, bankaları, İller Bankasını imkânları israf edilmiş, iş göremiyecek bir hale getirilmiş olarak devir ve teslim aldık. O kadar ki millet iradesiyle iş başına gelmiş azimli bir iktidar olmasaydık değil bir kaç ayda, bir seçim devresinde dahi müşkülâtları ortadan kaldırmamız mümkün olamazdı. Halkımızın ha'klı ve en basit ihtiyaçlarına cevap veremiyecek bir vaziyet vardı. Ancak şu var ki: Demokrat Parti halkın sevgisine dayanmaktadır. Bunun kendisine verdiği hamle kudretiyle bu müşkülâtı ortadan kaldıracak ve ihtiyaçlara cevap vermek yollarını arıyacak ve bulacaktır.
Uzun yıllar hasretini çekmiş olduğunuz ve özlediğiniz hürriyet nizamı kurulmuş bulunmaktadır. Artık dünün tek parti sistemi bir daha avdet etmemek üzere tarihe karış -mıştır. Emniyetle ifade edebilirim ki hiçbir şahıs, zümre veya parti millet iradesine dayanmadan icrayı hükmedemi-yecektir.
Bir takım maddî ve İktisadî sıkıntılara rağmen hepinizin çehresinde görmekte olduğum neşe ve huzur bu hakikatin hepiniz tarafından kabul edildiğinin bir delilidir, bunu katiyetle göstermektedir. Hepinizi en derin saygı ve sevgi ile selâmlarım.”
ı

Harbokulu - Havagücünii
dün 1
0 mağlûbetti
“Aydınoğlu Kupası” final karşılaşması dün 19 Mayıs Stadında Harp Okulu ile Hava Gücü arasında oynandı. Bu maçtan önce Maltepe - Kale-spor takımları arasında bir dostluk karşılaşması yapıldı. Maçın birinci devresi golsüz sona erdi. İkinci devre daha canlı bir oyun çıkaran Malte-peliler ilk on beş dakikada iki gol kazandılar. Penaltıdan 1 gol daha yapan Maltepe 3-0 galip duruma geçti. Buna Ka-lespor da 2 golle mukabele ederek, maç 3-2 Maltepe’nin galibiyeti ile sona erdi.
Günün en mühim karşılaş -ması hakem Hüsamettin Böke idaresinde Harp Okulu - Hava Gücü arasında oynandı.
Harp Okulu: Remzi, İsmet, Rıdvan, Mustafa, Selâmi, Rahman, Vasıf, Sabahattin, Hakkı, Rıza, Hayri.
Hava Gücü: Canbolat, Hikmet, Hayri, Ethem, Halit, Haşan, Kemal, Ahmet, Recep, Refik, Nusret.
Oyuna Harbiyenin vuruşu ile başlandı. Her iki takımında süratli bir tempo ile ojjnadık-1 kem Hüsamettin Böke, “Zafer
etrafındaki
okuduktan diğer vilâyetlerdeki teşkilâtlarına aksine bir direktif vermezlerse, oralardan da aynı şekilde cevaplar alacağımızdan asla şüphe etmiyorum. Bugün acık o-lan hakikat şudur: bizzat Halk Partililer şeflerini tekzip etmişlerdir.
Mümtaz Faik FENİK
Kızılay Genel Merkezinden
Türkiye Kızılay Derneği Genel Merkez Kurulu 3 ekim 1950 salı günü saat 10 da Yenişehir’deki Genel Merkez binasında toplanacaktır. Sayın üyelerin teşrifleri rica olunur.
Basın - Yayına yapılan yersiz bazı tarizler
ları göze çarpıyor. Tehlikeli bir Harbiye akınında top Hava Gücü kalesine girerken, Halil kafa ile bu tehlikeyi bertaraf etti. Hava Gücünün de tehlikeli akmlarını Harp Okulu müdafaası güçlükle önlüyor. Oyunun mütebaki kısmı da iki tarafın karşılıklı hücumları ile geçti. Devre de bu şekilde golsüz berabere sona erdi.
İkinci Devre
Oyuna iki taraf da bir gol yapmak için, çok canlı başladı. Hava Gücü hücumları sık sık tehlike yaratıyor. 18 pas dışından Kemal’in çektiği çok sıkı şutu Remzi güçlükle kurtardı. Harbiye de netice almak için, mütemadi hücumda Can-polat’ın güzel kurtarışları gol olmasına fırsat vermedi. Devrenin sonlarına doğru bastıran Harp Okulu sağdan bir korner kazandı. Çekilen kornerde Sabahattin güzel bir kafa vuruşu ile günün beklenen ilk ve son golünü yaptı. Maç da 1-0 Harp Okulunun galibiyeti ile sona erdi. Her iki takım da dün güzel birer oyun çıkardılar. Ha-
Kupası" final maçında olduğu gibi, bu maçı da güzel ve hiç bir sızıltıya meydan vermeden idare etti.
Maçtan sonra “Aydınoğlu” . Kupası” nı Bölge Müdürü, galip Harp Okulu takıntına verdj. Harp Okulu takımını sezon başındaki bu muvaffakiyetinden dolayı tebrik ederiz.
H. Ö.
İstanbul
lig maçları
İstanbul 1950-51 senesi lig maçlarına bugün de devam edilmiştir.
îlk maç Beşiktaş ile Emniyet arasında yapılmıştır. Maç Beşiktaşlıların hâkimiyeti altında devam efmiş ve 4-0 Beşiktaşm • galibiyetiyle neticelenmiştir.
İkinci maç Fenerbahçe ile İs-tanbulspor arasında oynanmıştır. Fenerliler üstün bir oyun çıkararak maçı 6-2 kazanmış-
Cenup Koreliler Gar gazinosunda
Kore’ye giden birliğimizin hareket tarihinin gizli tutulması ve birliğin hareketini gösteren fotoğrafların neşrinin bir müd-’ det geciktirilmesi hakkında Basın - Yayın ve Turizm Genel Müdürlüğünce gazetelere gönderilmiş, sonra 28 eylülde yürürlükten kaldırılmış olan tebliğin bazı gazetelerce bu müdürlüğe bir hücum vesilesi haline getiril miş olduğu görülmektedir. Bu tenkid ve hücumların haksız ve yersiz olduğunu belirtmeği, bir meslekdaşlık vazifesi saymaktayız. Vaziyet şudur:
Genelkurmay Başkanlığı, Kore birliğimizin hareket tarihini açıklamayı askerî mülâhazalarla mahzurlu görmüş, bu görüşünü Basın - Yayın ve Turizm Genel Müdürlüğüne lüğüne bildirerek kararın tatbi-kına onu memur etmiştir. Basın - Yayın bunun üzerine vaziyeti gazetelere birer tebliğle bildirmiş, gazetelerin birliğin hareketi esnasında fotoğraf çekebileceklerini, fakat bunların askerî makamlarca karar kaldırılmadan önce neşredilmemesi lâzım geldiğini haber vermiştir.
Görülüyor ki, Basın - Yayının bu konudaki rolü, askerî makamların kararını gazetelere bildirmekten, arada bir nevi elçilik yapmaktan ibarettir. Kararı kaldırmağa salâhiyeti olmadığı gibi direktif de vermemiştir. Esasen Basın - Yayın şimdi tek parti devrinde • olduğu gibi bir direktif verme makamı da değildir. Diğer taraftan gece yarısı Basın - Yayın Umum Müdürünün bazı gazeteler taı-afndan telefonla arandığı halde bulunamamasının da, ona bir hücum vesilesi olmaması lâzım gelir. Hiç bir müdüıün günün yirmi dört saatinde iş başında bulun-mıya mecbur tutulamıyacaği tabiî olduğu gibi bulunsa bile Genelkurmayca verilmiş kararı o saatte şahsî görüş ve salâhyeti ile kaldırmasına imkân olmıya-cağı da aşikârdır.
Genelkurmayın böyle bir karar vermesinin doğru olup olmadığını münakaşa etmek ise, daha pek yakın bir mazide vuku-bulan Refah vapuru faciasını ■ hazırlıyanlar için, bahis mevzuu olmamak gerekir sanırız.
Geçen harp içinde kendi kendilerini sansür ederek hükümete yardım eden batı memleketleri matbuatından Türk matbuatı vatanseverlik duyguları bakımından ve her bakımdan daha aşağı seviyede değildir ve bundan haksız yere Basın - Yayına ı hücum eden arkadaşlarımız da muhakkak emindirler.
(Başı 1 inci sayfada) ' Tokyo, 1 (a.a.) (Afp) — Ku-' zey Korelilerin teslimini iste- 1 yen Mac Arthur’ün Ultimato- (Başı 1 inci sayfada)
mu Seul ve Tokyo radyoları dan müteessir olan ve çok si-tarafından yayınlanmıştır. Bun nirlenen Mümtaz masa üzerin-dan başka kuzey Korelilerin bardak, tabak ne varsa te-elinde bulunan bölgelerle bu k(?r tekep kendi kafasmda par. kuvvetlerin talışid edildikerı .-•,«■
, , . . çalamıştır. Kavga birdenbire
sanılan yerlere uçaklar tara- * s
fından ültimatomun metnini büyüyerek ortalık karışmış ve ihtiva eden 2.500.000 beyanna- etrafa şişeler savrulmaya baş-me atılmıştır. Iamıştır.
Londra Radyosu, (Basın -
Yayın) — Kore cephesinden a- Kavga gazino garson ve i-lman son haberlere göre Bir- darecileri tarafından durduru-leşmiş Milletlere mensup kuv- lamaymca istasyon Dolis mer-vetler vo malzeme kollan. 38 edilip çağ.
nci arz dairesine varmış bulu-
nan güney Kore birlikerini rılmıştir. Gelen polis kavgacı-takviye maksadı ile ilerlemeye ları sükûnet ve nezaketle ka-devam etmektedir. rakola dâvet etmişse de o da
Güney Kore'li sözcüler, Bir- .. .
leşmiş Milletler Genel Kurulu " 7
talimat vermedikçe Güney Ko kavgae.lar bmbtr güçlükle ka-re kuvvetlerinin 38 nci arz da- rakola götürülmüşlerdir. Genç-iresini geçmiyeceğini bildir- ler gerek yolda gerekse karanı işleıdir. kolda polislere ve komiser mu-
avinine tecavüz etmek cüretini de göstermişlerdir. Mücadele esnasında gayet soğukkanlı hareket eden zabıta memurları bilhassa komiser muavini ]
İl Demokrat Belediye Meclisi
(Başı 1 inci sayfada) henüz katî olarak belli olmamışsa da bazı kimseler üzerinde tahminler yürütülmektedir.
Halkımız yeni Belediye Meclis ve Başkanından şimdiye kadar ihmal edilen hususların biran evvel ele alınarak tamamlanmasını temenni etmektedir. Bu arada şehrin belli başlı dertlerinden olan su meselesi ile Kanalizasyon, otobüs, Belediye bıtasım alâkadar eden n zular Ankara halkının üstünde en ziyade durduğu dertlerdir.
Bugünkü seçimlerin son de rece hararetli olacağı, yapılan hazırlıklardan anlaşılmaktadır.
Yeni Belediye Başkanı seçimi müteakip vazifesine başlıyacaktır.
ği
nin yüzünün muhtelif yerleri yumruk darbelerine maruz kalmıştır.
Mtitecavizler karakolda da masaları devirip etrafı birbirine katmışlardır. Kavgacılar Suçüstü Mahkemesine sev-kolunmuşlardır.
Karanlıkta ışık veren mürekkep
Londra, 1 (a.a.) — (Lps) — I Bir İngiliz firması fluoresan bir mürekkep imal etmiştir. Bu mürekkeple yazılan yazılar karanlıkta okunbilmektedir.
Mürekkep yalcında satışa çıkarılacaktır.
Devrin bir tavsiyesi
lanmasını ve ınotö-
riinii öğren-

Ankara Şoför Okulu Yeni ders devresini Yeni binada
10 EKİMDE AÇIYOR.
Garaj ve tamirhanemiz vardır.
Kaydınızı bir an evvel yaptırınız. Müracaat saatleri her gün saat 9 dan 18 e kadar Yeni adresimiz: Mebus evleri önü Teknik Üniversite Karşısı No. 4 Yeni telefon: 32649
GAR GAZİNOSUNDA
Yeni Program
Spirtizma ve Manyafizma Profesörü
Dr. Enzo ve Fakira Katia
ve
Ankara Halkını hayrette bırakan Harikulâde Akrobatları
Pek Yakında
5 Akef Kübalı siyah inciler
Suzy Bevrey iştirakiyle
V
0
2 10/1950
ZAFER
Sayfa: 5
Yeni resim
(Başı 3. üncü sayfada) Kompozisyon, yapı ve solidite.
Nihayet en büyük kusurları da fazla realist olmalarıdır. Manet, Renoir, Degas, Cezan-ne gib emprsyonizmi bîr an temastan sonra geride bırakmış olan üstatlar hariç olmak üzere öteki empresyonistler Gauguin’in şu muahezesini hak etmişlerdir: «Empresyonistler
yarının ofisiyelleridir ve dünküler kadar korkulacak ressamlardır.»
Empresyonizm, çok büyük bir mektep olmakla beraber, aynı devirde resmî ressamların akademik natüralizmini öldüren mikrobu nefsinde bulundu ruyordu. Pozitivitizmle Pozitivi-tizmle olan sıkı münasegeti o-nu da yere sermitir. Bu ölüm 1880 le 1890 arasında vukubul-muştur.
Vadini tutamayan siyantizm o tarihten sonra ricate başlamış, mistisizmin zaferile «sübjektife birinci derecede gerçek olarak ortaya çıkmıştır.
Pozitivitizmin dünyadan bir daha dönmemek üzere tardet-tim zannettiği «meçhul» insan dimağını yeniden işgale başla mıştır. Objektivizm, sübjekti-vizmin yeni bir taarruzile mevzilerinden çıkarılmıştır.
Edebiyat da aynı cereyanı takip etmektedir: Muvaffakiyet idealist romandadır. En realist görünen muharrirler bile mücerred fikirlere kulak asmaktadır.
Fakat «rasyonel olmayan» ın, «esrarlı nın, sübjektifin en büyük zaferi şiirdedir. Buna sembolizm adını verdiler. Şair ler artistlere bu sahada takad düm ettiler. Yeni anlayışlarile dirilen Yunan esatiri ve ortaçağ hurafaeleri bir taraftan Verlaine ve Francis Jammes’in kalemlerine ilham veriyor, bir taraftan da Maurice Denîs’in, Vuillard’m fırçalarını harekete getiriyordu. Aynı zamanda muasır burjuvazinin iç hayatı bir taraftan şairlere, öte taraf tan da Vuillard, Bonnard, Val-loton gibi ressamlara mevzular ilham ediyordu. Bu suretle sem bolizm bütün munasırların fay dalandıklan mevzular ortaya atıyordu.
Fakat semblizm daha da fazlasını yaptı. Sanat ve sanatın menşei, mahiyeti, hedef ve vasıtaları hakkındaki ananevi telâkkiyi değiştirdi.
Filhakika tabiat artık rolünü oynamış, ikmal etmişv. Onun yerine mümkün olduğu kadar insan düşüncesi, insan hayali kaim olacaktı. Sanatın vazifesi bundan böyle aşikardı: Sanatkâr yaratma gayretinde bulunacak ve tecrübelerini kendisi gibi yapmayanlara göstererek onları da ulvi realitenin hari-mine sokmağa çalışacak. (Fakat bu telkini yapacak vasıtayı bulmak için yine tabiata baş vuracaktır.)
Bundan dolayıdır ki, artık okuyucu, dinleyici veya seyirciye modeli değil, yaratanın haleti ruhiyesini göstermek bahis mevzuu idi. Sanat bundan böyle, bütün pozitivitizm devrinde olduğu gibi, tarif eden resim değil, telkin eden musi kidir. Şairler serbest mısralar
nasıl doğdu yazıyor, müzikalist resamlar doğuyor. Artık sanatla tabiatı takli'd arasında tam inkita vardı.
Objektiften bu derece sıyrılan bir sanatın yalnız yaratıcısının sübjektivitesini tebarüz ettirmek gibi bir tehlikeye maruz kaldığı muhakkaktır. Fakat sanat, çok şükür, başka büyük bir âmile, başka büyük bir üstada da tâbi olduğunu çabuk farketti: Bizzat kendisi yâni bizzat sanat. Filhakika her sanatın ittibaı zarurî öyle kanunları vardır ki sanatkâr bunlara riayetten vareste kalamaz. Yeni bir felsefeye yeni bir estetik tekabül edecektir. Bu estetik, resim yapmak sanatını değiştirecektir. Bunun ilk mahsullerini sübjektif sanatın öncüleri 1889 da verdiler. Pont-Aven ı-essamlariyle nabilerin ve Neo-Empresyonistlerin araştırma devrelerini 1905 e doğru fo-vizm ve kübizm takip etti. Birbirine hem dost, hem de rakip olan bu iki hareket 1926 ya kadar bütün hıziyle bir med halinde yükselerek devam etti. Bunu bir cezir hareketinin takip etmesi mukadderdi: Bu, kolaylıkla mücerret olan ve ekseriya bir taraflı mâna taşıyafi sanatların aksülâmeliydi. Yeni doğan sanat temsili ve ananevi şekillere daha bağlı bir sanattır. Bu sanat empresyonitmden, kübizimden, fovizmden, mücerred resim mek tebinden büyük dersler alan yeni objektif realizm sanatıdır. Bunun yanı başında irrealist sübjektivizmin devamı olan çeşitli hareketler daha geniş plâstik bir ihtirasla yer almış bulunuyor.
Gümüşhane Ilı Bayındırlık Müdürlüğünden
1 — Bayburt Sağlık Merkez binasının birinci kısım inşaatı on beş gün müddetle kapalı sarfla eksiltmeye çıkarılmıştır.
2 — Keşif bedeli (49997) lira (92) kuruş kırk dokuz bin dokuz yüz doksan yedi lira doksan iki kuruş olup geçici teminatı 3749 lira 85 kuruştur.
3 — Eksiltme 23.10.1950 pazartesi günü saat 15 de . Bayındırlık Müdürlüğü dairesinde yapılacaktır.
4 — Eksiltme şartnamesi buna bağlı Kâğıtlar Bayındırlık Müdürlüğünde her gün görülebilir.
5 — Eksiltmeye girebilmek için isteklilerin 1950 yılı ticaret odası vesikasını, geçici teminat mektubu veya makbuzunu ibraz etmeleri lâzımdır.
6 — İsteklilerin bu işin teknik öneminde bir işi iyi bir surette başardığını veya idare ve denetlediğine dair (tatil günleri hariç) eksiltmeden üç gün önce Gümüşhane Bayındırlık Müdürlüğünden yeterlik belgesi almaları şarttır.
7 — İsteklilerin 2490 sayılı kanunun 32 inci maddesi ge-
reğince hazırlıyacakları teklif mektuplarını 33 üncü madde hü-hümleri dairesinde eksiltmeden bir saat önce komisyona vermeleri. Postadaki gecikmelerin kabul cdilmiyeceği ilân olunur. 13173 ■ 7232 — 2174
Yapı işleri ilânı
Bayındırlık Bakanlığından :
1’ — Eksiltmeye konulan iş: Ankara Nümune Hastanesi kalorifer kazan onûrımı ve yeni kazan konması işidir.
Keşif tutarı: (19.344.—) liradır.
2 — Eksiltme 6/10/1950 cuma günü saat 11 de Bayındırlık Bakanlığı Yapı ve İmar İşleri Eksiltme Komisyonu odasında kapalı zarf usuliyle yapılacaktır.
3 — Eksiltme şartnamesi ve buna bağlı kâğıtlar Yapı ve İmar tşlerı Reisliğinden (50) kuruş karşılığında alınabilir.
4 — Eksiltmeye girebilmek için isteklilerin usulüne göre (1'450,80) liralık geçici teminat vermeleri ve eksiltme şartlaşması gereğince Ticaret Odası belgesi ibraz etmeleri lâzımdır.
5 — İsteklilerin bu işin, teknik öneminde bir işi iyi bir surette başardığını veya idare ve denetlediğini isbata yarar belgeleriyle birlikte ihale gününden en az (tatil günleri hariç) üç gün önce Bayındırlık Bakanlığı Yapı ve İmar İşleri Reisliğine başvurarak bu işin eksiltmesine girebilmek için yeterlik belgesi almaları şarttır.
6 — İstekliler aldıkları eksiltme kâğıtlarının her parçasına 50 şer kuruşluk pul yapıştırıp imza ettikten sonra teklif mek-tuplariyle birlikte zarfa koymaları ve zarfın arkasına yapıştırılacak mumun para ile olmamak şartiyle mühür veya imza ile iyice kapatılması ve eksiltme günü saat 10 a kadar Eksiltme Komisyonu Reisliğine vermeleri lâzımdır.
Postada olacak gecikmeler kabul edilmez. 7033—2082
f'
Aksaray Azmi Milli T. A. Ş. Yönetim
Kurulundan
İki adet 400 K.V.A. lık transformatör ile bazı yüksek te-vettür ölçü âletleri ve sair malzemesi satın alınacaktır. İsteklilerin tekliflerini 6 kasım 1950 akşamına kadar (Aksaray Azmi Millî T.A.Ş. Yönetim Kurulu - T.C. Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü binasında - Ankara) adresine göndermeleri, malzeme listesiyle şartnameyi aynı adresten istemeleri rica olunur.
(2787)
Kapalı zarf usuliyle inşaat eksiltme ilânı
Doğu Bölgesi Yapı İşleri Müdürlüğünden:
1 — îş: Diyarbakır Öğretmen Okulu mutfak ve çamaşırlık binası yapımı.
2 — Keşif bedeli: (25000.00) lira.
3 — Geçici teminat (1875.00) lira.
4 — Eksiltme kapalı zarf usuliyle 13.10.1950 cuma günü saat 11 de Diyarbakır’da Doğu Bölgesi Yapı İşleri Müdürlüğü binasında yapılacaktır.
5 — Bu işe ait şartname ve projeler bedelsiz olaTak, mesai saatleri içinde Doğu Bölgesi Yapı İşleri Müdürlüğünde görülebilir.
6 — İsteklilerin 10.10.1950 sah günü mesai saati sonuna kadar Doğu Bölgesi Yapı İşleri Müdürlüğüne yeterlik belgesi için müracaat etmeleri ve yeterlik belgesi alabilmek için teknik önemine iş yaptıklarına dair belge göstermeleri lâzımdır.
7 — Kapalı zarflar ihale günü olan 13. 10. 1950 cuma günü saat 10 a kadar Doğu Bölgesi Yapı İşleri Müdürlüğü binasında toplanacak eksiltme komisyonu başkanlığına verilecektir
8 — Kapalı zarflar içinde usulüne göre yazılmış ve kapatılmış teklif mektubu ile kanunen bulunması gereken teminat, yeterlik belgesi 1950 yılı Ticaret Odâsı vesikası bulunacaktır.
9 — Özel ve tescil edilmemiş ortaklıklar eksiltmeye kabul edilmez.
Hulâsa XLX ncu asrın sonuna doğru başlıyan irrealizm hareketi 1925 te umumiyet itibariyle yerini yeni bir objektif realizme bırakmağa başlamıştır. Yâni, resim sanatı beş çeyrek asır zar fında dört kere veçhe değiştir-
Esasen sanat tarihi realizm ve irrealizm cereyanlarının muh telif şekillerde teakup ve tena-vübünden ibarettir. Fakat her nöbet değiştirmede yeni cereyan evvelkinden muhakkak bir şeyler tevarüs etmektedir.
Bundan dolayıdır ki XX nci asır realizminin büsbütün başka istikamette seyredeceğine şimdiden inanmak icabeder.
Bu defaki mücadelenin bir hususiyeti daha var: Aşırı süb-jektivizm inatla mukavemet etmekte ve yeni objektif realizmle sübjektif realizmi kıl kadar ince bir sınır ayırmaktadır. Yeni resimde empresyonizmle fo-vizmin tesiri aşikâr olarak görülmekte, buna karşılık kübizmin tesiri her gün biraz daha ortadan kaybolmaktadır.
İhsan Cemal Karaburçak
iller Bankasından
Yeni, camlı ve yağlı boyalı camekân bölme ve camlı çift kontrplak kapı satılacak
1 — Bankamızda mevcut ve 2,15 x 3,10 — 2,22 x 2,62 ebatta iki adet dubye buzlu ve âdî şeffaf camlı beyaz yağlı boyalı camekân bölme ile birlikte bir adet çift kontrplâklı 1,00 x 2,20 ebatta boyalı kapı 9.10.1950 tarihine rastlıyan pazartesi günü saat 15 de açık artırma ile satılacaktır.
2 — İstekliler camekân bölme ve kapıyı her gün Bankamızda görebilirler.
3 — Artırmaya girebilmek için isteklilerin Bankamız veznesine 21,20 liralık teminat yatırmaları lâzımdır.
4 — Banka satışı yapıp yapmamakta tamamen serbesttir.
(7281) 2175
Zile Belediye Başkanlığından
1 — Belediyemiz elektrik işletmesinin dizel motörleri-nin çalıştırılması için ikinci sınıf ehliyetli bir makiniste ihtiyacımız vardır.
Kadro aylık ücreti 600 liradır.
2 — Yine 250 lira aylık ücretli ikinci sınıf ehliyetli şebeke montörü kadrosu münhaldir.
3 — Her iki teknik kadromuza talip olanlar çalıştıkları
yerlerden aldıkları yeterlik belgeleriyle, bonservis, iyi huy kâğıdı ve sağlık raporunu bir dilekçe ile birlikte 10.10.1950 tarihine kadar Belediye Başkanlığına göndermeleri ilân olunur. (7165) 2127
Maliye Müfettiş Muavinliği müsabaka imtihanı
Maliye Teftiş Kurulu Başkanlığından :
1 — 35 lira maaşlı Maliye Müfettiş Muavinliği için 6/Ka-sım/1950 Pazartesi g-ünli Ankara, İstanbul ve İzmir’de, Ma-
liye Teftiş Kurulunda, müsabaka imtihanı yapılacaktır.
1 — Taliplerde aranılan şartlat- aşağıda gösterilmiştir.
a) Memurin kanununun 4 üncü maddesinde sayılı evsafı
KİRALIK DEPO VE DÜKKÂNLAR
Maltepe Gazi Mustafa Kemal bulvarında Koç talebe yur du ile Nazmi Balkanoğlu deposu arasında inşaatı yeni ikmal edilmiş Maltepe apartımanının depo, nakliyat anbarı, imalât-

olmağa
elverişli zemin
katı ile kahvehane ve sair işle-
re elverişli kaloriferli geniş dükkânlar kiralıktır. Telefon:
14165.
5626
Teklif alma ilânı
Cıvata ve kamyon lâstiği satılacak
Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğünden:
Ofisimize ait olup, kısmen İstanbul, (Beşiktaş) ve kısmen Ankara (Merkez) Malzeme Mağazalarında bulunan çeşitli ebat ve evsafta, takriben 23 ton demir cıvatalar ile gene muhtelit ebatta (255) adet dış ve (377) adet iç kamyon lâstiği (teklif alma yolu ile satılacaktır.)
(Kamyon lâstiklerinin, icabederse Ofiste fazlaca kullanılan ölçüdeki lâstiklerle değiştirilmesi de mümkündür.)
Her iki malzemenin: cins, miktar ve ebatlariyle halen bulundukları yerleri gösterir listeler ve satış şartlarını bildirir şartlaşmalar Ankara’da Genel Müdürlük Malzeme Şubesinde, İstanbul da (Beşiktaş’ta) Afyon - Malzeme İşletmesinden, bedelsiz tedarik edilebilir.
Satınalmaya veya değiştirmeye istekli olanların, liste ve şartlaşmasını belirli yerlerden alıp, malzemeyi de bulundukları mahallerde gördükten sonra hazırlıyacakları - Ofis için en tek,ifleri- azami 31.10.1950 tarihine kadar Genel Müdürlük Malzeme Müdürlüğüne tevdi etmeleri veya bu tarihte ele geçecek şekilde postalamaları ilân olunur.
Ofis 2490 sayılı kanuna tâbi olmadığından ihaleleri kısmen veya tamamen dilediğine yapıp yapmamakta serbesttir.
(7246) 2176
haiz olmak,
b) imtihan açıldığı senenin Ocak ayının başlangıcında 30 yaşını ikmal etmemiş bulunmak,
c) Siyasal Bilgiler, Hukuk ve iktisat Fakülteleri ve Yüksek Ticaret mekteplerinden (veya bunlara muadil Ecnebi Okullarından) mezun olmak,
d) Yapılacak tahkikat neticesinde karakter İtibariyle Müfettiş olabilec ;k vasıfları haiz olduğu anlaşılmak,
2 — imtihana talip olanlar 18/Ekim/1950 tarihine kadar Maliye Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığına bir dilekçe ile müracaat edeceklerdir. Dilekçeye talibin sarih adresi yazılacak ve aşağıdaki vesikalar eklenecektir.
a) Nüfus cüzdanının aslı veya tasdikli sureti,
b) Kendi el yazısiyle hal tercümesi,
c) Askerliğini yaptığı veya imtihan tarihinden itibaren bir sene tecil edilmiş olduğunu gösterir resmî vesika, (bu vesikayı getiremiyenler imtihana kabul edilirler ise de tayinleri, fili askerlik hizmetini tamamladıktan sonra, kadro im kânlarına göre yapılır),
d) Okul diploması veya tasdiknamesi,
e) Sağlam ve yolculuk zahmetlerine mütehammil olduğuna dair tam teşekküllü bir Hastahaneden alınacak sıhhî
Heyet raporu,
3 — Taliplerden aranılan şartları haiz olanlar tahrirî ve şifahî olmak üzere iki imtihana tâbi tutulacaklardır. Tahrirî imtihan Ankara, İstanbul ve İzmir’de; bunda muvaffak olan-
Satılık Marangoz Atölyesi
ların şifahî imtihanı Ankara'da yapılacaktır. IT — imtihan programı aşağıda gösterilmiştir.
1 — Maliye,
a) Bütçe,
b) Vergi nazanyelerl,
c) istikraz,
2 — iktisat:
1 Adet 40 Sm.lik plânya ve motörü,
1 Adet 90 Sm.lik şerit destere ve motörü,
1 Adet İzmir mamûlâtı freze ve motörü,
1 Adet çelikten mamûl pres.
1 Adet Nissen barakası..
Makinalar ve baraka Çankaya’da Amerikan Sefir evi inşaatı, şantiyesinde görülebilir.
Toptan fiyatı (10,000.00) on bin liradır. 5531
a/ istihsal, inldsam, tedavül ve istihlâk banisleıi, b) IktıSadî meslekler,
3 — Matematik, (Geometri ve aritmetik);
4 — Ticarî ve Sınaî Muhasobe usulleriyle Devlet Muhasebesi hakkında nazarî ve tatbikî malûmat.
5 — Hukuk;
a) idare hukuku,
b) Ceza Hukuku ve ceza muhakemeleri usulü kanununun esasları ve tahkikata müteallik hükümleri,
’M
c) Medenî kanun, borçlar kanunu,
d) icra ve iflâs ve Ticaret kanunlarının Mgliye'yi alâkadar eden hükümleri;
Ziraat Bankası
Vadesiz Tasarruf Hesapları 30/Eylül/1950 Çekilişinde
İstanbul’da, Bakırköyü’ndeki Ev Ankara’da 37492 numaralı
SATILIK ARSA
Kavaklıdere Güven Evleri mahallesinde 1617 ada üzerinde Belediye imarına göre 4 parsel olarak 4069 M2 arsa satılıktır.
Görüşmek istiyenlerin her gün Tel: 15196 ya müracaatları. 5634
6 — Ecncbî lisanı;
Almanca, Fransızca, İngilizce lisanlarından biri, (Devlet
lisan İmtihanı verenler ayrıca imtihana tâbi tutulmazlar).
III — imtihan neticesinde Müfettiş Muavinliğine alınanlar üç sene sonra yapılacak ehliyet imtihanında muvaffak olurlarsa Maliye Müfettişliğine tayin edilecekler ve tetkikat
için bii- sene müddetle ecnebi memleketlere gönderilecekler-
dir.
(6428)
Hesap Sahibi Sabahattin’e,
Ankaru’da, Kavaklıdere’deki Ev Tarsus’ta 1272 Numaralı Hesap Sahibi Nurettin’e
çıkmıştır
Lira Kazananlar:
Hesap Sahibi Nurettin,
» „ Mümtaz,
» „ Fahri,
■) „ H. İbrahim,
» „ Tevfik,
)■ ,, Özkul,
” » Suphi,
" » Tahsin,
” ») Ayşe,
»1 » Mustafa,
» » Hatice,
» . „ Ali,
» „ Ruhi,
1,000 cr Ankara’da, 39404 Numaralı Çorum’da, 3425 „
İğdır’da, 944 „
M. Kemalpaşa’da, 1166 „ Eskişehir’de, 7122 „
Ayvalık’ta, 198 „
İstanbul’da, 29911 „
Menemen’de, 357 „
Burhaniye'de, 4 İzmir’de, 15759 „
Kayseri’de, 3801 „
İzmir’de, 12746 „
Zonguldak’ta, 3681 „
İstanbul'da, 1293 „
İstanbul’da, 43387 „
İLÂN
Matbaa Levazımatı Kollek-tıf ortaklığı mahkeme marifetj le tasfiye edilecektir.
Şirketimizde alacağı bulunan sayın firma ve şahısların Ankarada Sanayi caddesi Yüz başıoğlu Ap. Kat 2 daire 4 de hissedarlardan İzidor İ. Levi’-yc 15 ekim 1950 günü saat 18 e kadar alacaklarını tevsik c-dc-cek vesaik ile müracaat etmeleri saygı
ile rica olunur. Hissedarlardan İzidor İ. Levi 5648
ZAYİ — mektebinden 1328 tarih ve
Selanik Hukuk almış olduğum _________ 301 No, lu şeha-detnamemi İzmir yangınında yanmış olup duplikatasını alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
tur.
Eski avukatlardan İliya Arditi Özönarat 2797
lâve Elektrik Tesisatı yaptırılacak
İller Bankasından:
1 — Samsun iline bağlı Alaçam kasabâsı Hidro - Elektrik tesisatında, fennî şartnamesinde gösterilen işler yaptırılacaktır.
2 — İşin keşif bedeli 79.657,35 liradır.
3 — Geçici teminat 5.233,00 liradır.
4 — Kapalı teklif zarflan 7 Kasım 1950 salı günü saat 15 te Bankamız Satınalma Komisyonu tarafından açılacaktır.
5 — Zarflar makbuz mukabilinde en geç 6 Kasım 1950 pazartesi günü saat 17 ye kadar Bankamıza teslim edilmelidir.
6 — Postada vaki gecikmeler nazarı itibara alınmıya-caktır.
7 — Bu işe ait şartname (5,—) lira mukabilinde Bankamız muhasebe müdürlüğünden temin edilebilir.
8 — Bu işe ait bilcümle Devlet ve Belediye vergi ve resimleri, Noter ve harç masrafları ve bunların zamları işi alana ait olaoaktır.
9 — Tesisat bedeline mahsuben, Banka Garanti mektubu mukabilinde avans verilmez.
10 — İşin teslim müddeti ay veya hafta olarak teklifi yapan tarafından bildirilecektir. Bu müddetin iş günü olarak bildirilmesi kabul olunmaz.
11 — İhaleye girebilmek için en az 100 beygirlik hidrolik Türbin montajını yapmış olmak şarttır. Bu hususta Bayındırlık Bakanlığından gerekli vesika alınacaktır.
12 — Banka ihaleyi yapıp yapmamakta serbesttir.
(70461—2124
10 — Postada vukubulacak gecikmeler kabul edilmez. _ ________ (7096) 2142
İstanbul Yollar Birinci Bölge Müdürlüğünden Küçükyalı’daki Yollar Birinci Bölge Müdürlüğü binasının kalorifer tesisatı kapalı zarf usuliyle eksiltmeye konulmuştur.
İşin keşif bedeli 37570 lira olup geçici teminatı (2817) lira (75) kuruştur.
Eksiltme 16-10-1950 tarihine rastlıyan pazartesi günü saat 15 de İstanbul, Bostancı - Küçükyalı’daki Yollar Birfhci Bölge Müdürlüğünde toplanan komisyonda yapılacaktır.
Bu işe ait eksiltme evrakı 188 kuruş bedel mukabilinde Yollar Birinci Bölge Müdürlüğünden alınabilir.
İstekli olanlar şimdiye kadar resmî dairelere 30.000 liralık kalorifer tesisatı yapıp teslim ettiklerine dair vesika ibraz ederek' eksiltme gününden üç gün önceye kadar Bölge Müdürlüğünden yeterlik vesikaları almaları lâzımdır.
isteklilerin 2490 sayılı kanunun emir ve tarifatı dairesinde hazırlıyacakları teklif mektuplarını imzaladıkları ekf.iltme evrakı ve yeterlik belgesi ticaret odası makbuzu ve teminat mektup veya makbuzu ile bir zarfa koymalarını ve arkalarını mühürle mühürliyerek ilân edilen günde en geç saat 14 de kadar Komisyon Reisliğine makbuz mukabili teslim etmeleri lâzımdır.
Noksan hazırlanan veya para ve saire gibi umumun elinde bulunan şeylerle mühürlenmiş olan zarflar kabul edilmiyecek-tir.
Postada vaki gecikmeler de kabul edilmez. (13220) (7273) 2160
SATILIK FABRİKA ALETLERİ
Devlet Orman İşletmesi Burdur Müdürlüğünden:
1 — İşletmemize bağlı Bucak ilçesinin Uğurlu terebentin fabrikasında mevcut 12 adet alet açık arttırma suretiyle satılacaktır.
2 — Aletlerin muhammen bedeli 8625 liradır.
3 — Arttırma 9/10/1950 tarihine rastlıyan pazartesi günü saat 15 de Burdur işletme binasında yapılacaktır.
4 — Muvakkat teminat 646 lira 90 kuruştur.
5 — Şartname Orman Genel Müdürlüğünde. Afyon, Antalya, Denizli, Eğridir, Burdur, Eskişehir, İstanbul ve Ankara Merkez Orman İşletmelerinde Bucak ve Uğurlu Orman Bölge Şefliklerinde görülebilir. .
6 — İsteklilerin belirli gün ve saatte Burdur İşletme merkezindeki komisyona müracaatları ilân olunur. (7128) 2140
Eksiltmeye konulan iş
Manisa Bayındırlık Müdürlüğünden :
1 — Yeni Gördes İlçesinde yaptırılacak (15) evin inşaatı olup keşif bedeli (96331,22) liradır.
2 — Eksiltme ll/Ekim/1950 çarşamba günü saat (11) de Manisa’da Hükümet Konağı içinde toplanacak olan Bayındırlık Eksiltme Komisyonu huzurunda kapalı zarf usuliyle yapılacaktır.
3 — istekliler bu işe ait keşif evraklarını Bayındırlık Müdürlüğünde görebilirler.
4 — Eksiltmeye girebilmek için isteklilerin (6066,56) liralık geçici teminat vermeleri ve bu işin teknik öneminde bir işi iyi bir surette başardığını veya idare ve denetlediğini isbata yarar belgeleriyle birlikte ihale gününden en az (tatil günleri hariç) (3) üç gün önce yazı ile Manisa Vilâyetine başvurarak bu iş için yeterlik belgesi almaları ve bu belgeyi ibraz etmeleri şarttır.
5 — İsteklilerin teklif mektuplarını 2 nci maddede yazılı saatten bir saat öncesine kadar Eksiltme Komisyonu Reisliğine makbuz mukabilinde vermeleri lâzımdır. Postada olan gecikmeler kabul edilmez.
6 — isteklilerden teklif mektuplarını para ile mühürliyenle-
rin zarfları kabul edilmez. 7049—2083
İstanbul Teknik Üniversitesi
Rektörlüğünden
Üniversitemizin İnşaat, Mimarlık, Makine ve Elektrik fa-
kültelerine yazılan adayların tercih yoklamasına 9 ekim 1950 pazartesi günü başlanacaktır.
Adayların aşağıda bildirilen günlerde saat 9 da Üniversite-
de hazır bulunmaları lüzumu ilân olunur.
NOT: İmtihanlar Teknik Üniversitenin Gümüşsuyundaki binasında yapılacaktır.
9 ekim 1950 pazartesi: Öğleden evvel matematik, bütün fakülteler için.
10 ekim 1950 salı: “Öğleden evvel” fizik, “öğleden sonra” kimya. “İnşaat, Makine, Elektrik fakületlerî için."
11 ekim 1950 çarşamba: “Öğleden evvel” Türkçe kompozisyon ve yabancı dil “öğleden sonra” Resim. “Bütün fakülteler için."
12 ekim 1950 perşembe: Yalnız Mimarlık Fakültesi için istidat yoklaması “Bu yoklama Mimarlık Fakütlesi binasında yapılacaktır.”
Tafsilât için Rektörlükteki Kayıt Bürosuna müracaat.
(13279) (7400) 2172
Bayan aranıyor
Saray Pastahanesinde garsonluk yapacak bayana ihtiyaç varılır. Müracaat, Anafarkılar Caıl. Biiyiik Otel altı. 2798
Satılık
Küçük Esatda 6 dönüm bakımlı bağı ile içinde 5 odalı ev uygun fiyatla satılıktır.
Müracaat: Tel: 13020
5649
2/10/1950

Zehra Bilir
Kıymetli Sanatkâr
ZEHRA BİLİR
■A; V Kısa bir müddet için herakşam sahnemizde YEMEKLİ Masalar numaralıdır. Hariçten yemek getirmek serbesttir.
EMLÂK BANKASI

Bütün tarih muharrirlerinin yardım y!e neşrolunan «Resimli Tarih Mecmuası» nın 10 uncu sayısı da görülmemiş resimlerle çıkmıştır.
Memleketimizde ilk defa tarih sevgisi yaratan bu hakikî tarih mecmuasını benzerlerinden ayırabilmek için ismindeki ..Resimli» kelimesine dikkat edilmelidir.
Ayrıca verilen ilâvesinde Osmanlı tarihi hulâsasına başlanmıştır.
Adres: Posta kutusu 18, İstanbul.
Eski nüshaların mevcudu azalmaktadır.
Bahçesinde
Bu akşaşmdan itibaren yüksek ses sanatkârı MUALLÂ GÖKÇAY Herakşam sahnemizde Kıymetli ses sanatkârı SABİTE TUR
Konserlerine devam etmektedir
Mualla Gokçay
Sayın AnkaralIlara
Bilûmum giyim ve Kumaş ihtiyacınızı BÜYÜKMAĞAZAdan
Ucuz, zarif, sağlam olarak temin edebilirsiniz. Bir defti tecrübe kâfidir.
Anafartalar Cad. No. 300 Tel: 15149
Hikmet Ünal ve Or. Kol. Şt.
Ankara şubesi
Not: Bayan tezgâhtarlara ihtiyaç vardır. Dolgun ücret verilir. (2718)
Kiralık daireler
İller, Kooperatifinde İkinci Sokak 13 No. lu ev, müstakil iki daireli kaloriferli ve tam konforlu. Müracaat 15260 No. lu telefona. 5633
Aranıyor
Gömlek anlar Bay, yor. Büyük İş Hanı No. 2 ye saat 13 ten sonra müracaat. 5623
dikişinden iyi Bayan aranı-
Çoruh Valiliğinden
1 — Artvin ceza evi onarımı açık olarak eksiltmeye çıkarılmıştır.
2 — Keşif bedeli (27389.76) yirmi yedi bin üç yüz seksen dokuz lira yetmiş altı kuruştur.
3 — İhale 19. Ekim. 1950 perşembe günü saat 15 de Çoruh Bayındırlık Müdürlüğü odasında toplanacak komisyon huzurunda yapılacaktır.
4 — Bu işe ait keşif kâğıtlariyle sözleşme ve şartlaşma örnekleri her gün Bayındırlık kaleminde parasız olarak görülebilir.
5 — Eksiltmeye girmek için isteklilerin 2054.23 iki bin el-'i dört lira yirmi üç kuruşluk geçici teminat makbuzu ile 1950 yılına ait Ticaret Odası vesikası ve bu işe ehliyetli olduklarına dair Bayındırlık Müdürlüğünden alacakları belgelerle tatil günleri dışında ihaleden üç gün evvel dilekçe ile Valiliğe müracaat etmeleri lâzımdır.
6 — Postada vaki olacak gecikmeler kabul edilmez. 7255 2164
Diyarbakır Belediye Başkanlığından
1 — Diyarbakır şehri için Darülâceze olarak yapılacak olan Alipaşa camiinin tamiratı işi kapalı zarf usulü ile eksiltmeye konulmuştur.
2 — İhale 10 Ekim 1950 salı günü saat 15 te Belediye Encümeni huzurunda yapılacaktır.
3 — Bu işe ait keşif bedeli 10.324 lira 12 kuruş olup geçici teminat 774 lira 31 kuruştur.
4 — İsteklilerin bu işe ait teklif mektupları ihale günü ihale saatinden bir saat evveline kadar Diyarbakır Belediye Encümeni Başkanlığına tevdi edilmiş olacaktır. Postada vukua gelen gecikmeler kabul edilmez.
15 — Bu ihaleye ait keşif varakası ve şartnameyi görmek istiyenler Ankara Belediyesi Başkanlığına müracaat etmelidir 6 — İstekliler 950 yılına ait Ticaret Odası vesikasiyle İl makamına müracaatla bu işe ait Bayındırlık Müdürlüğünden yeterlik belgesi alması şarttır.
i İsteklilerin ihale günü Diyarbakır Belediyesi Daimî Encümenine müracaatları ilân olunur. 7190 — 2148
TÜRKİYE İ$ BANKASI
Yapı işleri ilânı
Bayındırlık Bakanlığından:
Okul kitaplarınızı, defterlerinizi ve kırt
AKBA Kitabevindeıı
Tedarik edebilirsiniz.
müşterilerini memnun etmek maksadiylc kendi neşriyatından ayırdığı kitaplardan 5 liralık alış veriş edenlere 1 liralık, 5 liradan yukarı alış veriş edenlere 2 liralık kitap hediye edecektir. Kitap ve defterlerinizi şimdiden miyc başlıyabilirsiniz. — Tel: 13798, Ulus Meydanı.
Ankara Firinci Erkek Sanat Enstitüsü
31 Tkitn.29 Aralık = , . Çlnkara’da. . = Çekilişlerine konan şjlllz İMMİVOTO:
Yollar 10. ğu Bölge Müdürlüğünden
1 — Eksiltmeye konulan iş: Yollar 10. cu Bölge Müdürlüğü atölye ve tesislerine su getirilmesi işidir.
2 — Keşif bedeli 28940.00 liradır.
3 — Eksiltme 20/10/1950 cuma günü saat 15 de Trabzonda Yollar 10. Bölge Müdürlüğünde her gün görülebilir.
4 — Eksiltme şartnamesi ve diğer evraklar Trabzon’da Yollar 10. Bölge Müdürlüğünde her gün görülebilir.
Okulların matbaacılık şubesi ihtiyacı için mevcut şartnamesine göre 86 kalem ve 24000 lira muhammen tutarındaki klişe ve foto malzemesi kapalı zarf usulü ile eksiltmeye konulmuştur. İstekliler şartnameyi görmek üzere her gün okul müdürlüğüne ve eksiltmeye gireceklerin de kanunî belgeler ve yeterli kadar muvakkat tminatlariyle birlikte teklif zarflarını ihale günü olan 13/10/950 cuma günü öğleden evvel saat 11 den bir saat evvel okulda toplanacak satınalma komisyo -nuna vermeleri lâzımdır.
Posta gecikmeleri kabul edilmiyecektir. (7068)
2131
5 —’■ Eksiltmeye girebilmek için isteklilerin usulüne göre 2170.50 (iki bin yüz yetmiş lira elli kuruş) geçici teminat vermeleri ve 950 yılına ait Ticaret Odası belgesi ibraz etmeleri •lâzımdır.
6 — İsteklilerin bu işin teknik öneminde bir işi iyi bir surette başardığını veya idare ve denetlediğini isbata yarar belgeleriyle (tatil günleri hariç) üç gün önce Yollar 10. cu Bölge Müdürlüğüne başvurarak yeterlik belgesi almaları şarttır.
7 — İsteklilerin yüzde 7.5 hesabiyle yukarda miktarı ya-
zılı geçici teminat akçeleriyle birlikte Kanunun tarifatı dairesinde hazırlıyacakları teklif mektuplarını ihalenin yapılacağı saatten bir saat evveline kadar Komisyon Başkanlığına ver-!meleri yayınlanır. (7178) 2139
Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanlığından
Fakültemiz tecrübe ve koşum hayvanlarının ihtiyacı olan aşağıda cins ve miktarlariyle muhammen fiyaüarı yazılı (4) kalem yem açık eksiltme suretile satın alınacaktır.
Teminatı (332) liradır.
İhale 9.10.1950 pazartsi günü saat 10 da Fakülte binasında müteşekkil Komisyon tarafından yapılacaktır.
Şartname ve daha fazla izahat almak isteyenlerin Fakülte Levzım Şefliğine müracaatları.

Miktarı
Beher kilo F. Lira Kr.
Tutarı Lira Kr.
Hopa İlçesi Malmüdürlüğünden
1 — Keşif bedeli (17387,99) on yedi bin üç yüz seksen yedi lira doksan dokuz kuruştan ibaret bulunan, Hopa Gümrük Binası önüne yaptırılacak duvar Anroşman işi açık eksiltmeye konulmuştur.
2 — Eksiltme 9/Ekim/1950 tarihine ıastlıyan pazartesi günü saat 14 te Hopa Malmüdürlüğü odasında müteşekkil komisyon huzurunda yapılacaktır.
3 — Bu işe ait keşif, şartname vesair evrak her gün Hopa Malmüdürlüğü Millî Emlâk Servisinde görülebilir.
4 — Geçici teminat 1304 lira 10 kuruştur.
5 — İsteklilerin buna benzer işleri evvelce yapmış olduklarına dair Bayındırlık belgesi ve geçici teminat makbuzlariyle birlikte belirli gün ve saatte komisyona başvurmaları ilân olunur.
7265—2162
Kuru ot
Yataklık sap
Arpa
Keten tohumu küspesi
(7065)—2096
2400 00
650 00
1200 00
175 00
4425
1 ___ Eksiltmeye konulan iş: Saraçoğlu Orta Okulu ikmal
inşaatı işidir. Keşif tutarı: (61.845,47) liradır.
2 — Eksiltme 13.10.1950 cuma günü saat 11 de Bayındırlık Bakanlığı Yapı ve İmar İşleri Reisliği Eksiltme Komisyonu odasında kapalı zarf usuliyle yapılacaktır.
3 — Eksiltme şartnamesi ve buna bağlı kâğıtlar Yapı ve İmar İşleri Reisliğinden (155) kuruş karşılığında alınabilir.
4 — Eksiltmeye girebilmek için isteklilerin usulüne göre (4342.28) liralık geçici teminat vermeleri ve eksiltme şartlaşması gereğince Ticaret Odası belgesi ibraz etmeleri lâzımdır.
5 — İsteklilerin bu işin teknik öneminde bir işi iyi bir surette başardığını veya idare ve denetlediğini isbata yarar belgeleriyle birlikte ihale gününden en az (tatil günleri hariç) üç gün önce bilmek için yeterlik belgesi almaları şarttır.
6 — İstekliler aldıkları eksiltme kâğıtlarının her parçasına 50 şer kuruşluk pul yapıştırıp imza ettikten sonra teklif mektüpları ile birlikte zarfa koymaları ve zarfın arkasına yapıştırılacak mumun para ile olmamak şartiyle mühür veya imza ile iyice kapatılması ve eksiltme günü saat 10 a kadar Eksiltme Komisyonu Reisliğine vermeleri lâzımdır.
Postada? olacak gecikmeler kabul edilmez. (7054) 2130
Yollar 4. Bölge
Müdürlüğünden
1 — Ankara Akköprü’de merkez anbarı inşaatı yapımı kapalı zarf usulü ile eksiltmeye çıkarılmıştır.
2 _ îşin muhammen bedeli 90.719,54 lira olup geçici te-
minatı 5785,98 liradır.
3 — Eksiltme 13.10.1950 cuma günü saat 15 de Etlik yolu üzerindeki Bölge Müdürlüğünde toplanacak Komisyon huzurunda yapılacaktır. Zarflar saat 14 e kadar Komisyona verilmelidir.
4 _ Bu işe ait keşif, hususî, fennî ve eksiltme şartnamele ri ile vaziyet plânları tatil günleri hariç her gün Bölge Müdür-
I
Mantoluk
»ORTAÇ»
yünlü ropların çeşitleri
5 — İsteklilerin ihale gününden en az 3 gün evvel (tatil .ı—: ı—bedelde iş yaptıklarını gösterir belgelerle
günü kestirilmiş olup encümen huzuriyle saat 15.00 te ihâlesi yapılacaktır.
Geçici teminat 1875 liradır.
Şartnamesini görmek istiyenlerin ihale gününe kadar ya- lü zarfların işlerine müracaat etmeleri ilân olunur. 7193 - 2146
alt ve üst sekiz odalı bina bitişiğinde bulunan " e .,P
avlu kısımları ile birlikte muhammen bedeli j uBun e
müddetle ve kapalı zarf usuliyle arttırmaya çıkarılmıştır.1 günleri hariç) en az bedelde iş yaptıklarını gösterir belgelerle ihale günü için 12-10-1950 tarihine rasthyan perşembe Bölg yeterlik belgesi komisyonuna müracaatla yeterlik belge-
arzedilmiştir
ğrayınız
Şapka çeşitleri zengin renkleri ile
si almaları lâzımdır.
| g — 2490 sayılı kanunun ahkâmına uyularak müracaat e-dilmesi, para gibi umumun elinde bulunan işaretlerle mühür-ve postada vukua gelecek gecikmelerin kabul dilmiyeceği ilân olunur. (7139)
T. H.K. Motor Fabrikası Müdürlüğünden
Gazi Orman Çiftliğindeki Fabrikamızda çalıştırılmak üzere aşağıda meslekleri yazılı birinci sınıf usta ve işçi alınacaktır.
Taliplerin dilekçeleriyle fabrikaya müracaatları.
1 — Haruri muamele (sucu) ustaları
2 — Galvanoplasti ustaları
3 — Modelci ustaları
4 — Dökümcü ustaları
Salihli Belediye Başkanlığından
Belediyenin mülkü olup hali hazır belediye dairesi olarak kullanılmakta bulunan çarşı içerisinde belediye caddesi üzerinde İki katli alt — --J~’’ u:— v..ı-
müştemilâtı ve avm n.u)ıııuaıx xxc uuun.bc uuumuiuucm mcmcu olan (25000) lira üzerinden 21-9-1950 tarihinden itibaren 21 gün müddetle
Bafra Kaymakamlığından
5639 sayılı kanunun şümulü haricinde kalıp devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan, balık tutulmasına elverişli olan Bafra balık göllerinin üç yıllık avlanma hakkı 24.9.1950 tarihinden itibaren 15 gün müddetle açık arttırmaya konulmuştur.
1 _ üç yıllık muhammen bedel otuz yedi bin beş yuz li-
ra olup geçici teminatı iki bin sekiz yüz on iki lira elli kuruştur. .. ..
2 — Arttırma 9.10.1950 tarihine rastlıyan pazartesi
saat 15 te Bafra hükümet konağında malmüdürlüğü odasında toplanacak komisyon vasıtasiyle yapılacaktır.
3 __ Arttırmaya iştirak edeceklerin arttırma saatinden bir
saat evveline kadar geçici teminatlarım yatırmış olmaları lâ-
4 — Bu işe ait şartname Samsun, İzmir, Ankara, ve İstanbul defterdarhklariyle Bafra malmüdürlüğünde mevcut olup
! isteklilerin her zaman tetkikine amade tutulmuştur.
İsteklilerin muayyen olan gün ve saatte komisyonda ha-bulunmaları ilân olunur. (13140 - 7189) 2144
Watherproof
Bay ve Bayan trençkotlan fiyatlarla
ORTAÇ
Sizin için getiriyor
ihtiyacınızı almazdan
Borsalino
ORTAÇ
36 liraya satışa
Robdeşambr
Robdeşambr, Gömlek, Kravat, Eşarp çeşitleri sizleri memnun edecek bol çeşitler ve yeni fiyatlarla j
ORTAÇ
Sizleri bekliyor.
Anafartalar Caddesi’No. 224 Adliye karşısı köşe mağaza

Comments (0)