Bir yabancı dil Ogranmak kararında olanlara ehemmiyetle tavsiye edilebilecek üç esaslı metod:
1 — Almancayı çabuk ve kolay öğretirim 160 Kr.
2 — Fransızcayi çabuk ve kolay öğretirim 200 »
3 — İngilizceyi çabuk ve kolay öğretirim 250 >
4 — Tabancı dil öğreneceklere kılavuı 26 •
Yanlış bir kitap almamak için: {Muallim Fuad Oücliyener) İsmine İyi dikkat edinir.
ALMANYADA GÖRDÜKLERİM
Dr. Saffet Engin. T. T. K, Uyul
B»vs mvi okuyacağına bu eser, Alman rs-Jlm v» hayatını aydınlatan, felaketleri ve gözaltı hayattın,, resimli yolculukları anlatan eşsiz lazerdedir. F. 200 Kr. Kitapçılardan arayın us.
ZAMAN KİTAPEVİ
Sene 28 — No, 9723 — Fiat! her yerde 10 kuruştur.
PAZAR 11 Kasım 1945
8ahlbl: Necmeddln Sadak — Neşriyat müdürü: Hikmet Feridun Es — AKŞAM Matbaam
Boğazlar meselesi hakkında
Amerikanın teklifi
Amerika Birleşik - Devletleri Ankara Büyük elçisi, geçen ay sonunda Dışişleri Bakanlığına bir memerandum vererek hükümetinin Boğazlar hakkindaki görüşlerini bildirdi. Bu suretle, Pots-dam konferansında baslıyan ve Amerika Bsşkanı M. Tınmanın, dönüşte ağustos başlarında söylediği nutukla açığa vurulan Boğazdır meselesi ilk defa olarak Türkiyeye resmen bildirilmiştir.
Türkiye hükümeti bu Amerikan muhtırasını, İngiltere ve Sovyet Rusvamn teklifleri de gelinceye kadar gizli tutmayı uygun bulmuş ve yayınlamamıştır, iki avdır İngiliz ve Amerikan ga-eetelerlnde çtkan haberler, bu mc-clede bilinmedik nokta bırakmamış olmakla beraber Amerika Dışişleri Bakanı M. Bvmes iki gün önce. Ankarava verilen muhtıra içindeki teklifleri tamamlyle açığa vurmuştur M. Bymes. bu açıklamava sebeı? olarak, Türkl-yedm gelen ve gûva Amerikanın çeşitli tem’nat verdiği hakkında-ki vanlıs haberleri göstermektedir Gerçi. burada gazeteler Amerikanın Türkivevp garanti verdiği hakkında bazı haberler vaz-îmsTardlr ^pkp.t bunlar, şimdiye kad^r meselesi etrafın-
da vazdar hiitiin haberler gibi yabancı kaynaklardan alınmıştır Garant’ haberini d? Paris radvosu vermiş
Amerikamn teklifi sadece Mon-tcpT-v ttr'rrnvip» ant.l o smasmm ban maddelerinin değiştirilmesi olduğuna göre, hu volda b’r teklife garanti kanstırmak Montreus mukavelesini hî- bilmemektir
Amerika büküm.”» ı. Montreu* Boğazlar mukavelesinde üc de-ğipme tekTf edivor
Bunlardan biri sulhde olduğu glb! harh ı-bıde dn ticaret gemilerinin Boğazlardan serbesçe geçmesidir. Montreuv antlaşmasının Mtmcı maddesi Türkiyeye, kentlisin! bir barb tehllkesî karşısında (rCrdÖSü zaman, ticaret gemilerinin gedsin! ban kayıtlar altına koymak hakkını veriyor Amerika, bu kayıtlan da kaldırmayı. Boğadan, ticaret volu bakımından Sflvevs vp Panama ka-nalTan rejimine benzetmeyi teklif "diyor.
**nnf,rpııx antlaşmasına göre, ha-'ı zamanında, savaşan devletlerin harb gemileri Boğazlardan geçemez. Amerikanın İkinci teklifi Knradenfz devletlerinin harb gemilerinin — Türkiye harbde olmadıkça — harb zamanında da Boğazlardan serbesce geçmeleridir. Bu suretle valnız Karadeniz devletlerine bir İstisna yapılmış oluyor. Aynı şeklide Tür-klveye. kendini bir harb tehlikesi karşısında görünce Boğazlan bütün devletlerin harb gemilerine kapamak hakkını veren maddenin de kaldırılması teklif ediliyor.
Montreu* antlaşmasına göre ■uUı zamanında bütün devletlerin harb gemileri, bazı kayıtlar ve şartlar altında Boğazlardan geçebilirler. Fakat Kaıadenlzde bir anda bulunabilecek yabancı bir devlet donanması 45 bin tonilâtoyu geçemez.
Amerika, harbde olduğu gibi sulh zamanında da — çok küçük ve ehemmiyetsiz bir tonaj müstesna — yabancı devletler dt> hanmalannın Karadenize girmemelerini teklif ediyor.
Amerikanın teklif ettiği değişmeler bunlardır.
Görülüyor ki M. Truman Boğazlan Milletler arası serbes bir geçit haline sokmak fikrinden vazgeçmiş ve sadece Montreux mukavelesini değiştirmek kararına varmıştır. Bunun sebeplerini daha önceki yazılarımızda anlatmaya çalışmıştık.
Gene görülüyor ki M. Trtıvna-nın kaygısı, bir yandan Boğazları daha serbes ve kayıtsız bir ticaret yolu haline koymak, diğer taraftan yalnız Sovyet Rusya harb gemilerine geçiş hakkı vererek Boğazları Akdcnizden gelecek bütün donanmalara — harbde ve sulhte — kapamak, bu suretle Rusvamn şüphe ve korkularını yoketmektlr, Ameri-
kanın bu teklifi Sovyet Rusya için bir garanti olabilir, çünkü | değişip yeniden yapılacak olan Boğazlar antlaşmasını bu sefer Amerika da imzalamak dlleğln-dedir.
Montreu* mukavelesinin bir maddesine göre Milletler Cemiyetinin kararile, tecavüze uğrayan bir devlete yardım etmek için harb gemilerini Boğazlardan geçilmeye Türkiye mecbur tutulmuştu. Amerika görüşünde, eski Milletler Cemiyetinin yerini Birleşmiş Milletler Kurulu tutmaktadır.
Amerikanın bu dostane teklifleri hakkında şimdiden düşünce söylemeyi doğru bulmayı». Hükümet bunları İncelemekte ve herhangi bir karara varmak İçin diğer İki İlgili devletin görüşlerini beklemektedir, tngllterenln ayrıca teklifte bulunmaması mümkündür, çünkü onun görüşü Amerikan teklifinden çok farklı olmayacaktır. Fakat Boğazlar meselesini ortaya atan Sovyet Rusyanın düşüncelerini öğrenmek, bir karara ve konuşmaya varmak İçin şarttır.
Hükümet bu teklifleri alıp İnceledikten ve kendi görüşlerini bildirdikten sonra, prensipler etrafında anlaşma olursa. M. Bymes'ün söylediği gibi, bir Boğazlar konferansı toplanacak, Amerika da davet edilerek, önceden kararlaşan esas prensipler çerçevesi içinde, yeni bir antlaşma Imzalanabilecektir.
Ortada şimdilik yalna Amerikan görüşü olduğu için bir müddet daha beklemek lâzımdır.
Biz bir şey istemediğimiz ve halimizden memnun olduğumuz İçin acelemiz de yoktur
Necmeddin Sadak
ismet İnönü
Yedi yıl evvel bugün Cumhurbaşkanlığına seçilmişti
---a----
Milli Şef İsmet tnönü. vedi yıl evvel bugün Büyük Millet Menlisi tarafından ittifakla Türkiye Cumhurbaşkanlığına seçilmişti. Bu, Türk milleti Içbı büyük bir mazhariyet olmuştur. MiRI Şef, bütün dünyayı kasıp kavuran harb yangınından dâhiyane sl.vasetile Tiirk vatanini korumağa ve milletI selâmete çıkarmağa muvaffak olmuştur. Bu kutlu yıldönümü münasebetle Cumhurbaşkanı İsmet tnBnüne candan tebrlk-lerimfcl sunar».
Londra radyosunun tebrikleri
Londra radyosu, bu sabah Türkçe neşriyatına «İsmet İnönü'ne Türkiye Cumhurbaşkanlığına seçildiği günün vedinci yıldönümü münasebe-tile Büyiik Britanya halk, namına en samimi tebriklerini sunmak» ile başlamıştır
l J
Fransa hükümet şefi Üç solcu parti henüz bir anlaşmaya varamadı
Londra 11 (R) — Fransada 3 siyasi parti arasında hükümet şefini seçmek hususunda münakaşalar sürüp gitmektedir. Şimdiye kadar hiç bir terakki kaydedilmemiştir. Seçimin yapılacağı salı gününe kadar uzlaşabilecekleri bile şüphelidir.
YURTTU BÜYÜK MATEM
Atatürk’ün ölmez hâtırası her tarafta hazin ihtifallerle anıldı
Vaşington görüşmelerinden maksat yeni bir Üçler konferansı sağlamaktır
Truman - Attlee arasındaki görüşmeler verimli bir şekilde devam ediyor Vaşington’da Boğazlar işi de görüşülecek
Vaşington 11 (AA.) — Burada te-1 yldedtldlfilne göre, M. Attlee'nln V*-şington’u ziyaretinin başlıca gayesi,! üç devlet orasında yeni bir konferon-1 sın toplanmasını sağlamaktadır. İn-1 glltere v« Bir eşik Amelrik*. atom bombası sırrını sağlam olarak kurulmuş bir milletlerarası teşkilâtına tevdi etmeğe hazır bulunuyorlarsa da bir teftiş veya kontrol sistemi kurulmadan bu sırrı Rusya'ya veya diğer bir devlet» bildirmeğe taraftar değillerdir.
Bundan sonra Attlee İle Truman İngiltere ile Amerika arasında bir mal! İşbirliği antlaşması üzerinde de mutabık kalabilirler. Böyle bir antlaşmanın gerek bu iö memleket gerekse dünyanın diğer memleketleri İçin büyük bir ehemmiyeti olacaktır. Mal! meseleler haktandak! müzakere-
Romanya’da kargaşalıklar
Rumen îçbakanının verdiği izahat
Londra 11 CR.) — Romanya İçişleri Bakanı, Kıral Mişelln isim günü münasebetim Bükreşte çıkan kargaşalık hakkında izahat vermiştir. Bakana göre, kargaşalıklar partiler tarafından organize edilmemişse de bunlardan muhalefet partileri mesuldür. Arbedelerde 11 kişi ölmüş, R4 kişi nas-taneya kaldırılmış, birçok kişi Us hafifçe yaralanmıştır. 300 kişi tevkif edilmiştir. Bunlar, askeri mahkemede muhakeme edileceklerdir.
Londra 10 (AA.) — İngiliz resmi mahfilleri, Kıral Mişel ln yıldönümünde cereyan eden hâdiseler hakkında Rumen hükümeti tarafından verilen İzahatı kabul etmemektedirler.
Bu mahfiller, mesullerin Bükreş hükümetinin müzaheretinden İstifade eden kimseler olduğundan şüphe edl-lemlyeceğlnl kat! bir lisanla söylüyorlar.
Halkın hissiyatım daha serbes bir tarzda İzhar edecek vaziyette olmamasına esef edilmektedir.
iare başlandığı gündenberl henüz bir anlaşmaya varılmamıştır. Yetkili mahfillerde sanıldığın* göre. M. Attlee, bugün Truman ile yapacağı görüşmeler esnasında bu müzakerelerin teşriini de sağhyabllecektlr.
Görüşmeler devam ediyor
Londra 11 (R.) — Vaşington'dan bildirildiğine yöre, M. Truman, M. Attlee ve M. Macktmzlo Klng arasında atom enerjisi hakkmdaki görüşmelere verimli bir surette devam edilmektedir.
18 saat süren bir hava yolculuğundan sonra M. Attlee İki üç saat dln-lenmşl ve bu üç devlet adamı M. Truman'm mesai odasında görüşmelere başlamışlardır.
Dün gece M. Truman, M. Attlee ve M. Mackfnrie Klng şereflerine bir akşam ziyafeti vermiştir. Müzakerelere yarın M- Truman'ın yatında devam edilecektir.
M. Truman’m nutku
Londra 11 (R.) — Vaşington konferansı dün resmen açılmıştır. Bu münasebetle dün M. Truman tarafından müko’lrT bir ziyafet verilmiştir. Bu sırada M. Truman bir nutuk söylemiştir. M. Truman bilhassa şu noktalan belirtmiştir: Birleşik Amerikanın taklbetmekte olduğu riyaset bir parti siyaseti değil, fakat Birleşik Amerika-
nın kendi öz siyasetidir.
M. Truman İngiliz siyasetini övmüş ve bunun ehemmiyetini tebarüz ettirmiştir. Bilhassa İngiliz halkıma İngilterenin değişmez siyasetini nasıl desteklediğini İzah etmiş ve bunun önemini belirtmiştir.
M. Attlee, vermiş olduğu cevapta, M, Truman'a teşekkür etmiş ve İngü-terenln bütün memleketlerin menfaatine çalışmakta olduğunu belirtmiştir.
Londra 11 (R.) — Dün M. Truman Mısır, Suriye ve sair Arap memleketleri baş konsoloslarlle görüşmelerde bulunmuştur. Bu görüşmelerin mevzuu hakkında bir şey sızmamıştır. Vaşingtonda Boğazlar meselesi de görüşülecek
Nevyork 10 CA-A.) — New - York Herald Tribün’ün Vaşington muhabirin* göre, konferansın gündeminde bulunan meseleler arasında Türkiye ve Boğazlar meşeleriyle Rusya’ nın Akdeniz’deki tasavvur lan karşısında iki hükümetin alacağı vaziyet. Birleşik Amerika’nın Filistin meselesine iştiraki, Avrupa'nın İaşesi ve dünya petrol meseleleri d« vardır.
Çin, İtalya. Almanya ve Balkan meseleleri İle Amerika’nın İngiltere hükümetine yereceği dört milyar dolar ödünç meselesi de müzakere edilecektir.
Filistin meselesi
M. Bevirı, gelecek hafta Avam Kamarasında mühim bir demeç yapacak
Londra 11 (AA.) — «Evenlng Standard e m diplomatik muhabir inin bildirdiğine göre, İngiliz Dışişleri Bakanı Emest Bevln, önümüzdeki haftanın basında Avam Kamarasında Filistin' deki İngiliz siyaseti hakkında etraflı bir demeçte bulunmak tasavvurun-dadır.
Muhabirin ilâve ettiğine göre hü-
ı r»rıxıı 11
DİKKATLER.
m Karnı?: üniversitede yapılan anma töreninden bir köşe, aşağıda: üniversite talebesi Atatürk'ün Sarayburnundaki heykelini
Yukarıda: Üniversitede yapılan anma töreninden bir köşe,
ikinci dünya harbinin büyük bir sırrır Türkiyede zeytinyağı!
ziyaret ediyorlar
Ankara 10 (AA-> — Ebedi Şef Atatürk’ün ölümünün yedinci yıldönümü olan bugün, bütün yurd içinde mUlt yas giinü olarak geçirilmiştir. Her yerde bayraklar yarıya çekilmiş. Halkevleri ve Odalarlle Parti merkezlerinde, okullarda yapılan ihtifallerle büyük kayıbımızın acısını en küçil-ğılndcn en büyüğüne kadar h»p bir-İlkte paylaşmış olan Türk milleti Ebedi Şefin unutulmaz hâtırasını en
İçten bir duygu İla tozla ederken O’nun büyük 'serlerine karsı şükran ve bağlılığını da bir defa daha teyld eylemiştir.
Ankarau ın bu ya* günündeki nıan-zarosı, milletinin Büyük Atasına karşı olan sonsus sevgisinin bir iradesini gösteriyordu. Ebedi Şefin başkentteki bütün heykellerinin etrafında meşaleler yanmakta ve lcaldejeri
(Arkası sahife 2; sütun « da) ı
Başbakan Şükrü Saraçoğlu, radyoda dört sena evvel dinlediğimiz nutuklarından birinde, Tiirkiyeda kâfi derecede zeytin yağı bulunduğundan ve İstihsal edildiğinden bahsetmişti.
Halbuki son dunun İcabı, şimdi artık zeytinyağından sabun yapılmıyor. Halka da pamuk yağı dağıtıldığına göre, acaba 19 milyon nüfuslu Türkiyeye evvelce hem yemek, hem de temizlik İçin kâfi gelen zeytinyağları ne oluyor?
İkinci cihan harbinin ferdasında birçok büyük eirlar olduğu, bunların sırası geldikçe faşolun-duklan malûmdur. Sırası gelse, şu zeytinyağı sun da faşedllse,,. Zira hakikaten kimsenin aklı ermiyor.
HAFTA KONUŞMASI
Başımızın üstünde taşıdıklarımız
Yazan: Refik Hal İd Karay
Bugün 5 ine! eahlfemizde
kümetin plânları, meseleyi yeni bir zaviyeden görmekte ve yalnız Yahudi I er İn anavatanı olan Filistin meselesini değ», aynı zamanda dünya Yaliudllerl meselesini ve İnglUzlerln Orta Şark Araplarına karşı teahhüt-lerlni de göstermektedir. Bilindiğine
(Arkası sahife 2; sütun 6 da)
.................................................................... mı............. «m
Arada. Bir
Matem gününde Rus d©stûarıı
Almanya ile münasebetlerimizi kestiğimiz gün Berlin radyosu başlamıştı: «Tilrkler, AtatUrkün yolundan ayrıldılar, Onun siyasetini gütmüyorlar
Son günlerde Moskova radyosu bep söylüyor: «Türkiye, Atatür-kün çizdiği yoldan ayrıldı, Onun ardından yürümüyor.»
Dün, Atatürkün yasını hatırladığımız hazin gün Tan gazetesi başmakalesinde. Dr. Rüştü Araş İmzasile soruşturuyor: «Atatürk Sovyet dostluğuna niçin ehemmiyet verirdi?» Cevap veriyor: Atatürk bize bu dostluk siyasetinde arasız devam etmeyi her vakit tavsiye etmiştir.
ikinci makalede Bayan Sabiha yazıyor: «Atatürk, harici siyasetinde daima Sovyetlerle müşterek hareket etmeyi ve Sovyetlere karşı ceplıe almamayı yakınlan-na tavsiye ve vasiyet etmiştir.»
Evet, çok doğru. Atatürk, Sovyet dostluğuna, şimdi ismet tnö-nü ve Cumhuriyet hükümeti, Türk milleti gibi çok ehemmiyet verir, hu dostluğu arardı.
Fakat Atatilrkiln ölümünün yedinci yıldönümünde. Onun başlıca vasıflan arasında Sovyet dostluğunu ısrarla ileri sürenler,
basit bir hakikati tekrarlamak istemiyorlar, tıpkı düşmanlarımız gibi, bugün aynı siyasetin giidülmediğinden şikâyet eder görünüyorlar.
Fakat sorarız onlara: Vatanın hürriyet ve istiklâlini kurtarmış olan Atatürk, Kuşlara mutlaka hoş görünüp dost olabilmek için vatanin toprağını ve İstiklâlini feda eder miydi? Çünkü bugünkü hükümet Ruslarla dostluğu yenilemek istediği zaman şu şartlar karşısında kaldı: Şark vilâyetlerinin Rusyaya terki. Boğazların askerî Rus kontrolü altına girmesi en az Polonya ve Çekoslovakya hükümetleri kadar Rusya emrinde bir rejim ve hükümet kurulması.
Devletin başında bulunanlar İçin bıı şartları kabul etmemek mİ kabahat? Atatürk, Rusyanın bugünkü doymak bllmlyen em-pcriyallst devrine erlşseydi, dostluk pahasına memleketi — Bolşevik propagandacılarının özlediği şekilde — Rusyaya mı teslim ederdi?
Moskova radyosu 11e ağız birliği yapmak İçin bari Onun matemini İstismar etmevlnlr Milletin çok gücüne gider. — Demokrat
sanırp 9
AKŞAM
11 Kasım 1945
SÖZÜN GELİŞİ
Muhtaç olanı nasıl bulmalı?
Ferd olarak bir yardımda bulunmaya kalktığıma zaman böyle bir yardıma gerçekten muhtaç olan vatandaşı bul-muh bizler İçin n« kolaydır! Bunlardan çoğu tanıdıklarını ız arasındadır. Geçim durumlarını türlü fırsatlarda, olduğu gibi öğrenmiştedir, Yaptığımız yardımın hiç bir saman boşa gitmiyeteğini, burunla bir açığı kapatacaklarını biliriz; aldanmamamıza aşağı yukarı İmkân yoktur.
Harb İçinde geni? kütleler yardıma muhtaç duruma düşünce Devlet de bu yardımı doğrudan doğruya yapmayı varile bilerek harekete geçti, fakat gerçekten yardıma muhtaç olanı, şu «ihtiyaç rahibi» dediğimiz vatandaşı, biiliin İyi niyetlerine rağmen tam bir İsabetle bulamadı Devlet kendi fabrikalarından elde ettiği kumaşları ihtiyaç sahiplerine dağıtmaya kalktı. Kimdir İhtiyaç sahibi? «Memurlar» dedi ve dağıtmaya başladı. Kumaşlar hakiki İhtiyaç sahibine uğramadan kara boraaya gitti, usulü değiştirdi, yİne karşısında kara borsacıları buldu. Dar gelirliler, dedi, kara borsan: değişmez gelirliler, dedi, kara borsacı s serbest, dedi, yine kara borsacı!
Devlet mamullerini ihtiyaç sahiplerine dağıtma işinin başında bulunan zatlardan biri geçen gün bir konuşma sırasında şöyle dert yanıyordu:
■— İstiyorum ki meselâ dağıttığımız kumaş hakikaten o kumaşa ihtiyacı olan vatandasın eline geçsin, onda kalsın demiyorum. vatandaş bir kere muhtaç olduğu kumaşı elinde görmek saadetini tatsın, sonra isteğiyle bu saadetten rasgeçstn. Kayır, mümkün olmuyor. Kumaşa İhtiyacı olmıyan memuru kara borsacı bir tarafta yakalıyor, parası yoksa elJnc para veriyor «Git. ana karneni göster; hakkın olan şu kumaşı al; sonra bana getir, sana şu ufak zahmetinden dolan, bes lira, on lira, on beş Hra veririm» diyor. Allem ediyor, kallem ediyor, memura bu İşi yaptırdıktan sonra elinden kumaşı alıp gidiyor Biz hâ’ft İhtiyar sahibini anyaduralım Yansını bile bulamıyoruz: türlü yollarla kumaşın dalma kara borsacı eline düşmesi mukadder!»
Bana öyle geliyor ki ayni yardım devam ettiği müddetçe kara borsa işliyeoek İhtiyaç sahibi bulunamıyaraktır. Çünkü kumaş, vatandaşın bin bir ihtiyacından biri ve belki de sonuncusudur Onun, kendince mühim olan ihtiyacını Devlet bilemez Bunun İçin vatandaşın her şeyden evvel paraya ihtiyacı vardır. Yukarıdaki misâl bile tek basma bunu gösterir. Ayni yardımı bırakıp her ihtiyacı gidermek iktidarında olan parava. para yardımına dönmek zaruridir sanıyorum
Muhalif Bulgar çifçi hizipleri birleşti
Su haber Sofya’da heyecan uyandırdı, çifçiler intihabata iştirak etmiyorlar
Sofya 10 (A.A.) — Anadolu ajansının özel muhabiri bildiriyor:
çifçi partisinin İki muhalif hizbi olan Pelkov ve Olçev partileri arasında bugün bir protokko) İmzalanmış ve bu İki hizip Ltk bir çifçi partisi halinde birleşmişlerdir.
Bu muhalif çifçi partisi tarafından Bulgar milletine hitaben neşredilecek beyannameyi Nikola Pıtkov, Giçev, StıtanbuJlski ve kabineden geçenlerde İstifa etmiş olan bütün çifçi Bakanlar İmza etmektedir.
Çifçi muhalefet partisinin İç riyaseti bu beyannamede şu sözlerle hü-Ifısn edilebilir:
Bulgarlstnnda hürriyet, sulh ve demokrasi hüküm sürmelidir.
Dış siyasete gelince. onun da özeti şu olacaktır:
Sovyetler Birliğiyle samimi dostluk. İngiltere, Amerika, Fransa ve diğer komşu Balkan devietieriie dosdtk münasebetleri.
İki çifçi hizbinin birleşmesi riyusi mahfillerde derin bir heyecan uyandırmıştır. Hususiyle kİ. uzun zaman -danberl sürüncemede bulunan bu birleşme Amerikan müşahidinin Moskova ya hareketine tesadüf etmekte ve seçimlerden birkaç gün evvel vuku bulmaktadır.
Yeni çifçi partisi seçimlere iştlr&k etnıiyecelrtir. Yalnız vatan cephesine dahil bulunan Obov hizbi hükümetle beraberdir.
Sofya 10 (AA.) — Anadolu ajanarın özel muhabiri telefonla bildiriyor:
Muhalif demokrat partisinin gazetesi olan Znomc. bugün çıkmamıştır. Bu cazetenln başyazarı öğleden sonra Sofya halkına elden beyannameler dağıtarak bunun sebebini anlatmıştır.
Bu beyannamelere göre. Georgl Dl-mltrov aleyhinde bazı makaleleri komünist mürc-ttipler yazmal: İstemediklerinden gazete çıkmamıştır.
Bulgari&tandeki Amerikan müşahidi Moskova’ya gidiyor
Sofya 10 (A.A > - Afladülu ajansının özel muhabiri telefonla bildiriyor:
Amerika Dışişleri Bakanlığı temsilcisi Etherldge yarın öğleden sonra uçakla Moskovnya hareket edecek ve Bulgarlstanda yaptığı «lyasi tahkikatın neticeleri hakkında Molotovla görüşecektir.
Londra 10 (A. A t - Reuterln siyasi yazarı bildiriyor: Ethrldge’in
Moiotov'u ziyareti, Dışişleri Bakanları konferansının muvaffakıyetslzllftln-denbert Amerika üe Rusya arasında Balkan meseleleri hakkında ilk teması teşkil edecektir.
Londra yetkili çevrelerinde sanıldığına göre, bu Balkan hükümetine karşı takındıkları tavırdnn dolayı Sovyet Rusya ile Birleşik Amerika hükümetleri arasındaki ayrılığı kapatmak hususunda tekrarlanmış bir gayret olması bakımından bu ziyaret pek büyük bir ehemmiyet arzetmek-tedlr.
Bulgarıstanda terhis
Harb hali kararnamesi
Bakanlar meclisince kaldırıldı
Sofya 10 (A.A.) — Bulgar ajansı bildiriyor: Bukanlnr Meclisi dün akşamki toplantısında, memleketi harb halinde tutan kararnamenin feshin? karar vermiştir.
Bakanlar Meclisi, seferber halde veya askeri bir hale gettriJınlş bulunan şahıslar, halk mües3ese!erl, te-şebb&sfer . c milli ekonomi şubeleri İçin umumi bir sivil terhisi kabul etmiştir.
Keza Nazırlar Meclisi el koyma hakkındakl hükümler! de kaldırmıştır. Bundan mütareke şartlarının tatbiki İçin yapılacak el koymalar müstesnadır.
Bu kararlarla ilgili olarag Nazır Dlno Kasasof. Otecestvon Front gazetesinin mümerilhrlne şu demeci yapmıştır:
— Memleketin 1c hayatındaki huzur ve dış ihtilâfları gösteren her hangi bir İşaretin mevcut olmaması hükümete, sosyal hayatımızı tama-mlle normal şortlara uydurmak imkânını vermiştir. Ahnan bu tedbirler millî ekoncmlmlre kuvvet ve bîrçok imkânlar vereceği plbl bütçemizi de harb halinin yükledik! masraflardan önemli bir surette kurtaracaktır.
Alman âlimleri
Y urdda büyük, matem
Galata cinayeti faili yakalandı
tîç gece evvel Galatada Şerbethane sokağında Zehra Aygörcıı fanindeki umiiinhancd kadını öokuz yerinden bıçakla yaralayıp öldüren ve kaçan meçhul Jraatll zabıtaca yapılan takibat natlceslncle dün gece Kasımpaşa-da vapur İskelesi civarında saklandığı kömür kayığında yakalanmıştır. Kantil, Kasınıapaşada Körüklü sokakla oturan Kasan oğlu Hüsnü Uyku r,ç ında bir gençtir
Hâdiseden derhRl savcılık haberdar edilmiş ve savcı Hilmi Arca tarafından sorjruya çekilerek tevkif elimin u-d tır. Tahkikat devam etmektedir.
Feci bir cinayet
Bir adamın başı kesilerek gövdesinden ayrılmış
Staliıı’âıi—lıalefi
Mareşal, Sovyet şûrasına gönderdiği bir mektupla tdanof’u kendisine halef gösterdi
Gizli silâh araştırmalarında Amerikalılarla İşbirliği yapmak icın Amerika’ya gidiyorlar
Toprak dağıtımı
Devlete ait topraklar ilkbaharda dağıtılacak
Ankara 10 — Çifçiyi topraklandırma kanununun tatbiki halikındaki çalışmalara devam edilmektedir. Tarım Bakanlığı diğer taraftan da kurulacak toprak dağıtma komisyonları üzerinde uğraşmaktadır Önümüzdeki ilkbahardan itibaren devlete a^t toprakların dağıtılmasına başlanacaktır. Vilâyetler, toprak durumlarını Bakanlığa bildirmektedirler.
Askerlik çağında olup sınıfta kalan talebeler
Ankara 10 — Milli Eğitim ve Milli Savunma Bakanlıkları tarafından verilen müşterek bir karara göre, son askerlik yoklamasını müteakip iki yıl üstüste sınıfla kalan talebeler tecil edilmi-yerek askere alınacaklardır.
İzmir Parti Başkanlığı
Ankara 10 — İzmir Parti Başkanlığına Parti grupu idare kurulunda İzmir Milletvekili Kâm-ran örs, eski İzmir Parti Başkanı Kemal Satır da İstanbul Parti Başkanlığına tâyin edilen Alâ-eddin Tlrltoğlu’nun yerine ya.nl Parti İdare kurulu üyeliğine tâyin ed I İm iştir,______
Yugoslavyadaki İngiliz emlâk ve madenleri
Londra 11 (AA.) — Belgracl'dtt
talimin edildiğine göre, Yugoslavya’ dakl İngiliz ararfşj aralarında Sırbistan'da Trepea'dakJ mühim kurşun madenler! de bulunan İnciliz maden Cakain. İşgal esnasında lnşn edilen lalar t* diğer fabrikalar hariç ol-m&k Ibure yakında sahiplerine İade •dfleoekttr. Bu mülklerin Ingiltere'ye Bdastoden sonra Kadehlerin Yugoslav ve İngiliîJt-r tarafından müştereken idare edllmerf teklif edÜMSktlr.
Üsküdara bağlı Muhacir köyü yakınındaki ormanda dün sabah bir ceset bulunmuştur. Feci bir cinayete kurban gittiği anlaşılan ve henüu hüviyeti tesblt edilemeyen bir erkeğe ait olan bu cesedin başı, kesilmek suretl-le gövdeden ayrılmıştır.
Cesedi gören, Şaban adında biridir. Derhal jandarmaya giderek haber vermist'r. Bir taraftan da Üsküdar savcılığı haberdar edilmiştir. Savcı ve Jandarma cesedin bulunduğu yere giderek tetklkat yapmışlardır. Ceset 35 -40 yakarında bir adama aittir.
Gövdeden ayrılan baş, bütün aramalara rağmen bulunamamıştır. Cinayetin üstünden on on beş gün kadar bir zaman geçtiği de anlaşılmıştır; ceset tefessüh etmiştir. Ceset morga kaldırılmıştır. Tahkikata devam edilmektedir.
Rus ordusu
Londra 10 tA^A.l _ Daily Mail gazetesinin Stockholm'deki muhabiri tarafından bildirildiğine göre. Leningrad Sovyet Meclis! başkanı An-drey Aelıandrovitçh idanov, Mareşal Stalln’ln hastalığı uzadığı takdirde memleketin genel idaresini kontrol etmek üzere Moskova'ya »elmkUr. Stalln’ln hâlen Kafkas'larda o'du(u sanılmaktadır. Genel olarak iyi haber alan mahfilleri zikreden mura-bırin ilâve ettiğine göre, İdanov. Sta-lln tarafından Sovyet Şûrasına tevdi Eoilmlg bulunan mühürlü bir mektupla şahsan unun halefi olarak gösterilmiştir, Muhabir tafsilât vererek «unları söyelmcktedlr:
Dcmeg kİ StaJln. Rusya’da kontrolü eline alacak «damın şahsiyeti hakkında giril talimat ty.r .«makim, Lcnln tarafından konulan usulü taklbelml-ş? benziyor. Şimdi bilinmesi gereken şh\ şudur;
Stalln’ln de arzusu, •ipsi Lento vasiyetnamesinin tatbikinde elduğu eibi. aynı sadakatle yerine gellrile-efk midir. gctlıUmlyeeek midir; Moskova'dan StnckLclm'a Ftnlândlya yolu İle ge en son haberlere göre, generallerle siyasi şahsiyetler vaziyet olmak !*ln âdeta itişip kakışmaktadırlar.
Molotoî, siya*ti ve komünist par* tl-S makuıizu »dnnı kontrol etmekte, Milli Savunma Koıvaerl Mareşal Vasilevsky 1s« Kınlordunun menfa-
atlerine nezaret iyltmektrdir. Bu q-uda idanov sahne arkasında dur-rufla ve direktif vermekle meşgul bulunmaktadır. 1924 d« L?nln öldligiı zaman Stalln ne ıcadar tapirmiş de ğ'ldlyse İdanov ah bugün o, derece meçhul bir şahsiyettir. Fakat İdanov, Ltnfr.’frad bö gcs-nl yan! Rusya’nın en büyük asken çevre'cnnden birini kontrol etmezle •Jduftıı gibi So.yet-lerin pûvenlli sisteminin başlıca rükünlerinden de biridir, Idancv. Sovyet Genelkurmayının itimadını î dizdir ve İÇ durum gerektirdiği takdirde, askerler:r. kuvvetli niilzaherc-partlslne üye koydohınmuştur. 1W1 de do yaptığı gibi, İdanov da. işini ketumiyetle başr-rmış bir adamdır ve bilhassa, lstlyerek gölgede kalmıştır.
İdanov. batisının ok il müfettişi bulunduğu Kaltnlne'de loğmuş ve daha on yedi y3’inda İken Bolşevik partisine üye icaydolunmuşriır. 1912 ihtilâl patladığı zaman B“ i-vu »der olarak kendisini gösterin ş ve px(l içinde muhtelif vaflzelerdc bulun muştur. İdanov'un hakiki siyasi nüfuzu 1834 den itibaren haşlar ve buna da .«talin rebep olmuştur.
Finlândiyalılar onu, memkketlerinin ve tskandtoavyanrn büyük bir dü/monı saymaktadırlar Fakat 1&A3 Rus - Fin raütarekesindenberi Finlandiya'da görülen gelişmeler bunu asla teyldetmemektcdir.
Sovyetler, kuvvetli bir ordu ve donanma bulunduracaklar
Moskova 10 (AA> — Rtuter ajanımın iteri muhabiri bildiriyor:
Rusya da, diğer devletler gibi, kendi milli güvenliğin! ve dünya sulhunda hâkim bir rol sahibi olmayı «ağlamak için İlân et-Ufü riyaseti tatbik etmek gayerila rilâLlı kuvvetlerini elde tutmak niyetindedir. Bu keyfiyet, Dışişleri Bakanı M Molotov, Mareşal Vaillevskl, Bahriye Komiseri Amiral Kusnetsev ve Genelkurmay başkanı General Antonov tarafından son günlerde yapılan demeçlerde açıkça bildirilin İçtir.
Moskovadaki muşabJUerin bu demeçlerden çıkardıkları neticeye göre, muharip Ru* kuvvetlerinin tarhla İşine büyük bir süratle devam edilme İlle beraber Kızılordu harbden evvelkine nazaran çok daha büyük bir nispette bırakılacaktır. Rub donanma mevcudu azal t ılnn yaca.lttır
Basyanın Önümüzdeki seneler zarfında büyük bir deniz devleti haline yükselmesi muhtemeldir. Btiyük Ölçüde gemi inşaat uzmanlan, mühendisleri, ressamları ve ustaları yetiştirilmektedir. Ballık. Akdeniz ve Karadeniz llmanlartle Batı Avrupa, Amerika ve Uzak Doğu limanlan için yeni hatlar tesis edildiği seçen hatta Mosko-vacft bildirilmiştir.
Nusaybin’de gümrük memurları evleri
Nusaybin 10 (A.A) — Gümrük ve Tekel Rakanhgl ia^almdan Nusaybin Uitıusy ocumda gOnurük m-'.nurları İrin yaptırılan 12 yeni evin acütgı töreni yapılan* bulunmakta (fta
Müttefikler Arnavutluk hükümetini tanıdılar
Yunanistan Müttefiklerin bu kararını protesto edecek
Ankara 10 (A__A.) — Anadolu ajansı, Türk hükümetinin Müttefik hükümetlere bir nota vererek, Arnavutlukta Enver Hoca hükümetini tanımamalarını İstediğine dair yabancı bîr kaynaktan yanlış olarak Türkiye radyosuna «tren verilen haberi yalanlamağa mezudur.
Müttefikler Enver Hoca hükümetini tanıyorlar
Londra 10 (A_A.) — tngilla hükû-metinin şimdiki Arnavutluk hükümetin! Arnavutluk muvakkat hükümet! olarak tanımak hususundaki karan. Birleşik Amerika ve Rusya tarafından aynı şekilde alınmış kararlarla ay m zamanda olmuştur.
Bu tanıma keyfiyetinde İngiliz ve Amerikalıların Heri sürdükleri şartlar şudur:
Beçlmlerin ve basının serbe» olması, Arnavutluk hükümeti bu bakımdan tatmin edici teminat varlrrc hükümet Tlrnna’ya bir elçi gönderecek ve Lon’draya da bir Arnavutluk elçisinin gönderilmesini kabul edecektir. Buna mukabil Rusya böyle bir teminatı fasla görmekte vo buna HUurn g&p termeni ek tedts.
Yunanistanın protestosu
Londra İl (R.I — Yunan hükümeti, Arnavutlukta Enver Hoca hükümetinin Müttefikler tarafından tanınmasını Birleşmiş milletler nevdln-de protesto etmeğe karar vermiştir.
Yunan Talebe birliği bugün bir protesto toplantısı yapmak İçin hükümetten müsaade istemiştir.
Arnavutluk, Enver Hoca hükümetinin Müttefiklerce tanınmasına karar verildiği haberi ürerine bayram yapmaktadır.
Ecnebi memleketlerde basın ataşelikleri
Ankara 11 (Telefonla) — Basın, Yayın umum müdürlüğü ecnebi memleketlerde daha iki basın n'nşe-Uğl açmağa karar vermiştir.
510 numaralı kararname
Ankara 10 — Tamamen daldırılması istenilen. 510 numaralı kararnamenin daha uygun şekle sokulmasına çalışılmaktadır. Ticaret Bakanlığının bu husustaki karan bir kaç gfl.ne kadar Bakanlar kurulunun tasvibine su-4ıuîacaktır,
Londra n (A.A.) — -Daily Mail» esrarengiz bazı Alman ilimlerinin bir arjantln gemlsllc Havr'a gediklerini bildirmekte ve bu ftlLnlerin harb eriri olarak değil, sivil olarak seyahat ettiklerini ve seyahatl?r>nln gayesinin, Vaşlntrton'da Amerikan ilim adam-larlyle hususi bir görüşme yapmak olduğu suretinde gösterilmekte oldu-âunu belirtmektedir
Havr'dan gelen ve tcyldedl'miyen haberlere göre, bu âlimlerden bîr kısmı atom bombası ve Almnnya’nın evvelce üzerinde çalışmış olduğu gizil silâhlar hakkındakl araştırmalara İştirak etmek Üzere Amerika'ya gideceklerdir. Gazetenin bildirdiğine göre, bu âlimler, yalnız Vaşlugton'un en yüksek askeri makamları 11- ko-nuşmalun-Ta müsaade edebileceSinl söyllyttek gazetecilere beyanatta bulunmayı reddetmişlerdir. Frankfurt’ taJti AmerlkTi genel karargahı da sukûtu muta alaza etmekte ve bu Almanların mîllftkatl^ hulunamıyncak-larn.ı söyle maile iktifa etmektedir.
Hayvan ihracatı
Ankara 10 — Komşu memleketlere yüz bir koyun ve on beş bin de büyük baş kasaplık hayvan İhraç edilecektir. Son günlerde Filistine 8000 keçi ihraç edilmiştir. Erzurum bölgesinden temin edilecek 5000 sığır yakında Mersine getirilerek Fillstine ihraç edilecektir,
Mümtazen terfi eden yargıçlar
Şehrimit üçüncü sorgu yargıcı B. Kâmil Boran İle mili! korunma yargıçlarından B. Rıdvan Pınar, savcı muavinlerinden B. tskenderoğlu, Kadıköy hukuk yargıcı Hatip mümtaıen terfi ettirilmişlerdir.
Yeni Antalya valisi şehrimizde
Erzurum valisi iken B, Hâşim tşcamn Bursa valiliğine tâyini üzerine açılan Antalya valiliğine tâyin edilen B. Halûk Nihat Pepeyi dün sabah şehrimize gelmiştir. B. Halûk Nihat Pepeyi bir îki güne kadar Antalyaya gidecektir
Haydarpaşa - Konya tren seferleri arttırılıyor
Ankara 10 (AA 1 — Bize verilen
malûmata göre, devlet demiryolları İdaresi Haydarpaşa Konya hattı yolcu trenlerinin İzdihamını hafifletmek maksadlyle 17/11/945 tarihinden İtibaren Haydarpaşa'dan cumartesi günleri Konya’dan «alı günleri hareket etmek üzere mevcutlara ilâveten birer treni daha İşletmeye karar vermiştir.
Akar yakıt fiatlerinin indirilmesi için tetkikler
Anka t a 11 (Telefonla) — Yeni yıldan İtibaren akar yakıt fiatlerinin İndirilmesi ve benzin satışının eerbes bırakılması İmkânları üzerinde Uçlli makamlar tarafından incelemeler yapılmaktadır. Bu incelemelere mü-vari oaralk Amerika. İngiltere ve Romanya'dan memleketimize akcr yakıt «etlrilmeri kgto d* teşebbüslere glrtçum İştir.
(Baş tarafı 1 İnci sahifede} çclenklerle örtülmüş bulunmakta İdi. Bütün yollarda okullara giden minimini yavruların elleri, En Büyüklerinin büstlerine koymak İçin götürmekte oldukları renk renk çiçeklerle dolu idi. Aynı manzara. İhtifal töreninden sonra Atatürk'ün muvakkat kabrini ziyarete gelen okul talcbelcrlle halk kütleleri arasında da görülmekte idi.
Şehrimizde ihtifalin yapılacağı Halkevlnde saat 8 den İtibar n hemen bütün Milletvekilleri. Bakanlıklar İleri gelenleri, gençlik ve kalabalık bir halk toplanma bulunuyordu. Saat 9 da Halkevi Başkanı Ferit Celâi Güven kısa bir hitabe İle İhtifali açmış ve saat dokuzu bes geçe, Ebedî Şcf'ln hayata gözlerini kapadığı dakika herkes, ayağa kalkarak drrin b'r huşû ile Atatürk'ü anmış-tır
Tam bu dakikada *‘"mhurbaşkanımız Milli Şef Tnînt de yanlarında Millet Meclisi Başkan- Abdülhalür Renda, Başbakan Şükrü Saraçoğlu, Bakanlar. Parti Gene) Sekreteri. Parti Gensl Kurulu Byel’rl. Millet Meclisi ve Parti Grup Baçkan vekilleri. Genelkurmay birinci vc ikinci Baş-kanlarle ordu büyükleri. Ankara Va-11-1 olduğu ha'de Atatürk’ün kabirleri önund? bir terim v?kte-4n-»ç hnlnnu-yorlardt
Gene bu dakikada, y-v'lar örerinde toplanmış olan halk kütlelerinin de saygı duruşunda bnlortütılrlan roriH-mûştür.
Millî Şef’Ln. Ebedi Şefin mu akkat kabirlerini ziyaretinden sonra tor-dlplomatiğin kıdemlisi afâtffe Yunan Büyük Elçisi Ekselâns Raphael de Atatürk'ün muvakkat kabrini ri-■•aret ederrir bir çelenk koymuş ve ■rçbedî Serin rnân-rî bımırTormdA Bğnmfaerdfr.
Daha sonra Halkevlnde Ihtifn’e iştirak edenlerle, vüks'-k okullar >• okullar öğrencileri ve saat 15 ten itibaren de halk Atalartra Hasretlerin! sapmışlardır.
Muvakkat kabrin bulunduğu Et-noğrafva müzftsfnln her tarafı ce-îenkler. buketlerle dnlmns bulunuyordu.
Atatürk'ün muvakkat kabrini aksam geç vakte kadar devam edto gidin bu ziyaret esnasında mk sık duyulan hıçkırıklar. Büyük Kaytan unutulmaz acisnın Bk günde olduğu gibi vaeşdıthnı ve «fade
Filistin meselesi
(Baş tarafı 1 inci ^ahifede) göre, İngiltere ve Amerim derhal tatbik edBecek kısa raöJıleril b>r plân üzerinde mutabık kalmıılardır Bu plân, İngiilzl-rfo ve Amerika narin. Filistin'deki muhaceret ve Avrupa'da İngiliz ve Amerikan t öl ge terindeki mültecilerin harekeli ûz’-rine birülrte bîr anket yapmalarını şakıyacaktır. Bu anketi yapacaklar. Amerikan bölgesindeki £5,000 ve rngllfc bölgesinde bulunan 20.©00 Yahudi den sacının Filistin’* vara başka bir rr.emfekete gitmeg yahut Avrupa'ca kalmak arzusunda oldnMaytn’ tr-blt "•’ocek-lerdlr.
Zulüm yapuımyacağma oaır teminat verilmesi şart ile bir çok Ya lıudt-nln Filistin’e gitmektense Avrıfta'da Kalmayı tercih edescklc-rlne inanmaya pek çok sevep vardır Muhabire göre, manda me?ele eri el» n’mdlğı zaman Ingiliz hükümeti FI?'Un'!n geleç-jkte müşterek bir İdareye tâbi tutulması heâkmda bir tekil İleri sürecektir
Buğun Lcnnra’daki niüKanılardan hiç biri Evcnlng Statıdard'm bn razısını teyidetmcmiştlr.
Kahire 11 (AAJ Arap Birliği konseyi slyari koml yoritu haren Fl-llstfn'd'n tngfll? msndîunm kaldırılması meselesini incelemektedir. Komisyon. FlüıtlnV süratte bağımsızlık verilme*’ türumn hakkında bir rapor verecektir.
Parmak izi teşkilâtı
Ankara 11 ■ Telefonla1 - Ç”".niyet genel müdürlüğü, fotoğraf ve parmak İzleri İçin hâlen on beş >'-de bıürman teşkilâtın, diğer boa. illerd» d? -umî-mastnı kararlaştırmıştır.
İstanbul Radyoevirnn temeli bugün atılacak Basın ve Yayın umum müdürü B. Nedim Veysel Tikin bu sabahki ekspresle An karadan şehrimize gelmiştir. Umum müdür bugün Radvoevirün terneJatma töreninde hasır bulunacak re aksam Ankaraya hareket edecektir.
BORSA
10/11/1945 fiatleri Londra üzerine l sterUn Nevyorg üzerine ÎOo dolar Cenevre 100 tsvlçre Er Madrid üzerlns 100 peseta Stokholm ürerine 11)0 Kuron BORSA DIŞINDA ALTIN FİATLER! Reşadiye Gulden tngillı Külçe (Bir grnnu)
ajı
132 — 80.325$ 12.8$ 31.1325
35.1»
83 M
43
AKŞAMDAN AKŞAMA
Bir iskelenin tamiri haftalar sürer mi?
Bu çuma günü lodos vapurun Kadıköy iskelesine yanaşmasını müıııkü.ı kılmıyacak kadar şiddetli değildi. Hele 14,20 raddelerinde rüzgâr ve deniz hayli durulmuştu, Küçücük istimpotlar, nıavunatar, denizin ortasında dolaşıyordu. Buna rağmen, iskelenin bitemiyen tamiri yüzünden vapurlar Haydar paşada kaldılar.
Umumi yerlerin lenfavi bir tempo ile tamiri, bizi yâr ve ağyara karşı 1945 yılında hakikaten gülünç gösteriyor. Gönül, değil bir iskelenin hatta Galata köprüsünün bir geee zarfında, ortadan el etek çekildiği bir saatte, kabe-derse kızdırılmasını. yerine yenisinin takılabilmeğini; teknik sii-ratimizûı o derece inkişaf etmesini istiyor.
bil harikulade bir şey yapmış, Bu mümkün olduğu takdirde rekor kırmış sayılmayız. Çünkü ikinci dünya harbinde uçak ve ağır top bombardımanları altında istilâ arazisinde daha fevkalâdesini yaptılar.
Bu, hiiibdc yapılanı sulhun sükûnu içinde olsun aşağı yukarı tatbik edebilmeliyiz. İstanbul gibi milyona yakın nüfuslu bir şehrin. Devlet -Denizyolları gibi b r devlet miiessosesi tarafından desteklenen imkânları, bir ahşap iskele tam'rini meselâ dört beş harta siirdürmiyecek derecede olsa gerektir Değilse vah halimize, evvah halimize'
Sabahle* ' b‘n‘ •.sunuz: Asya kıta-r- 'vr -’a '•itasına bağ-İıvan en işlek bir iskele tek bir kalas dört çivi ile berkleştirilmiş.. Aksam üstü göz atıyorsunuz; Aynı kalasa dört mıh daha şaplanmış. Bu tekr'k basarı yürekler acıc*dır.
■
Kadıköyden Haydar-paşaya bir buçuk liraya çek çek araba
Vapur bu iskeleden kalkmıyor da Haydarpaşadan kalkacak diye. fırsat düşkünü arabacılara gün doğmuştu.
— Bir buçuk liraya.
— Kadıköyle Haydarpaşa arasında tarife ne kadar?
— Tarifeye bakılır mı?..
— Bugün fırsat, değil mi?
— O kadar yol dolaşacağız... İstemezsen binme, bey.. Yüz yirmi beşten aşağı gitmem.
O sırada iki müşteri daha çıktı. Kendilerini de alıp müştereken para vermemizi teklif ettiler, 220 (iki yüz yirmi) numaralı arabaya birlikte bindik. İndiğimiz vakit 125 kuruşu verdik. Arabacıdan o kadar azar, o kadar ağır lâf İşittik ki dayak yemediğimiz kaldı.
Belediyeyi ahaliye şikâyet ederiz
Bu 220 numaralı arabayı Kadıköy belediyesine şikâyet ediyoruz amma, Kadıköy belediyecilerini de önümüzdeki serbest intihapta dikkate alınmaları için ahaliye şikâyet ediyoruz. Serbest seçim rejiminde en sözü geçecek merci ahalidir.
Meselâ Ad’alarda seyrüsefer epey yoluna sokulduğu halde. Kadıköyde bu işle belediyenin zerre kadar ilgilendiği görülmemiştir. Geceleri 11 buçuk sularında Modadan Kalamışa otomobile 400 kuruştan aşağı binmek kabil değildir.
«Geceleri kim yatağından kalkacak da kontrol edecek?» diyen bulunur.
Fakat böyle fevkalâde lodoslu günlerde olsun, belediyecilerin aklına: «Seyrüsefer ne halde? Mevcut bütün vasıtaları Haydar-paşaya İcabedcrse Üsküdara işletelim. Dolmuş yaptıralım! ■> diye en basit şeyler gelmelidir.
Efendim nerede ben perede?
Lodoslu günde, belediyenin bir tek mümessili bile orada intizamı temin ile uğraşmıyordu. Biz âvâre kuzular, aç ihtikâr kurtlarının İştahına terkedildik.
(Vâ - Nû)
7 bin tonluk bir Ingiliz şilebi mal getirdi
«Sity of Layçestcr» adında 1000 tonluk bir İngllİ2 şilebi dûn sabah limanımıza gelmiştir. Şilepte külliyetli miktarda kumaş, şapka, pamuklu mensucat, kimyevî ve tıbbî ecza ile radyo kondansatörleri vaTdır. Bu şilepten başka (Ben Ailen» adındaki İkinci bir İngiliz şilebi de birkaç nüne kadar Umanımıza gelecektir.
Zeytinyağı talimatnamesi
Yolcular, beraberlerinde bir teneke yağ götürebilecekler
‘ Tlcaert Bakanlığı zeytinyağı vc diğer nebati yağların nasıl kullanılacağı ve yağm bir yerden diğer bir yere nasıl nakledilebileceği hakkında alâkadarlara bir talimatname göndermiştir.
Bu talimatnameye göre, rafine yağ imalâtçıları İhtiyaçlarını fabrikalarının bulunduğu nebatî yağ büroları bölgeleri dışındaki diğer bir nebati yağ bürosu bölgesinden tedarik et* inek isterlerse, kendi bölgelerindeki bürolardan kapasitelerini gösteren bir vesika alacaklardır.
Sabun imalâtı için verilecek olan vizelerde İse sabunluk olarak kullanılacak yağın asit derecesinin yüzde 8 den yukarı olup olmadığına bakılacaktır.
Bu yağların analizinde devlet lâbo-raluvarlannın analiz İmkânlarından fay dal anıiaca kt ir.
Konserve ve sanayi ihtiyaçları için lâzım olan yağlar için fabrika sahipleri bulundukları bölgenin yağ bürosuna müracaat ederek imal kapasitelerini, yağı nereden tedarik edeceklerini bildirecekler ve tetklkat sonunda bunlara Ticaret Bakanlığında yağ kullanma müsaacjes! verilecektir.
Devlet zeytinyağları için ise ya Tarım satış kooperatifinin veya onun namına hareket eden bir teşekkülün talebi vukuunda yağ bürolarınca vize verilecektir.
Her yolcu zati ihtiyacı İçin istihsal nuntakasından bir teneke yağ götürmekte serbestin
Yalnız yolcular evvelâ yağ bürolarından bir izin vesikası alacaklardır.
Satışa çıkarılan ithal malları
Sultanhamam Camcıbaşı Handa Z. Saatman’a kol ve cep saati, İst. Meh-metpaşa Handa Çelebon İllel'e polis düdüğü. Sultanhamam Haçopıüo Handa Haşan Ekln'e ağız mızıkası, Gal. Frenkyan Handa Türk PhtUps'e röntgen makinesi, İst. Sabrı Safa Handa Hayrullah Turkkan’a ağaç vidası. İst. Balkapan Handa Ellezer De-kalo’ya tıraş bıçağı. İst. Birinci Vakıf Handa Sun Ltd. e grafit pota, Gal. Fermeneciler 141 de Yorgi Hrlstldes'e alüminyum tozu, İst. Rıdvan Handa Şark Diş deposuna dişçi malzemesi İst. Barnatan Handa Komisyon Kon-tuarı'na muhtelif eğe, İst. Ayazmaka-pı 142 de Onnlk Balıkçlyana deniz mo törü. Taksim Sıraservllerde Bedri Tunçere akümülatör, İst, Sultanhamam ö da Kostantln Papatodorl’ye cep ve kol saati, Oal. Tünel caddesi 48 de Mlhran oğullarına zımpara taşı, Gal. Tünel caddesi 28 de Matez Teknik Malzemesl'ne çelik mil, İstiklâl caddesi 302 de Vahram Gesare gramofon plâğı ve iğnesi, Taksim Valide çeşme 93 te Asri Kaynak’a kaynak bezi ve lâstik levha, İst. Liman Handa AH Vafi ve Mahdumlarına çinko üstübecl. İst. Atabek Handa Mehmet Saydaa*a bikarbonat dö sud, İst. Yarım şişeci Handa Romllos Çllenl'ye muhtelif esans, İst. Cermanya Handa Avnl Tunçer’e muhtelif esans, Afyon Bolvadln‘de Haşan ve Hilmi Gemiciye anilin boya. Eyüp Bahariyede Eyüp Mensucat'» kimyevi, sınai müstahzarat, sandopan. Bahçekapı Zahire borsası karşısında Cemal Nevrolcu-ya m e tabi sülfit, Gal Kefeli Handa Dış Tlcaret'e gom arablk, İst. Hasırcılar 12 de Genel Teclm'e sargılık kraft kâğıdı, Gal. Arslan Handa Süleyman Teoman’a âdi matbaa kâğıdı, Gal. Kefeli Handa Dış Tlcaret'e pamuk saten, Oal. Kürkeçller 53 te Ara Arşer’e zımpara bezi. İst. Abutefendl Handa İbrahim Salma'ya Muhalr İpliği, İst. Yenlcaml caddesinde Andrya ve Yanak! Çlçlse perdelik tül, Yenlcaml cad | desl 3 te A. Desipris ve A. Mandudls'e perdelik tül. İst. Mercan valide Han’da Leopold Muckubruan’a Muhalr İpliği, Sultanhamam caddesi 12 de Atana? Papadopulo'ya yün mensucat, Mudanya Halltpaşa caddesi 107 de Sabri Pozam'a buğa yılan derisi, İst. Mahmudiye Handa Ziya Nal! Pakel’e kuru sığır derisi
MAHKEME KORİDORLARINDA?
Mahkeme kapısının yanındaki kanapeye oturmuş, kelepçeli ellerinin ikisini birden kaldırıp sigarasını çekiyor, dumanlan yanındaki jandarmanın yüzüne . doğru üfliyerek öfkeli öfkeli ba-:şını sallıyor ve homurdanıyor: I — Karşıma geçmişler beni seyrediyorlar. Sanki benim suratımda maymun oynuyor. Hiç mi adam görmemişler bilmem ki..
Suratı da seyredilecek bir şey olsa bari. Kırçıl sakalları uzamış, bıyıklan sarkmış, gözler çapaklı, kaşlar pörsük, saçlar diken diken. Suratından yaşı pek kes-tirilemiyor amma, her halde kırka yakın. Sırtında kol ağızları tiftiklenmiş, dirsekleri delinmiş bir ceket, dizleri süzük bir pantolon. Hırsızlık sucundan yakalanmış. yargılanmak üzere aslive ceza mahkemesine getirmişler. Adı Necatiymiş.
O etraftakilere homurdanırken yanına bir sanık daha getirip oturttular. Onun da elleri kelepçeli. Derhal dostluk başladı,
— Geçmiş olsun beyabü Sana ne kulp taktılar?.,
Necati büsbütün öfkelendi, Oflıya poflıva homurdandı: .
— Şu fanî dünyada doğru bir adama raslıyamadım vesselâm. Hepsinin on parmaklarında on kara, birlbirlerinin yüzlerine sürmeğe uğraşıyorlar. Döndüler dolaştılar, en sonunda benim de su tertemiz yüzüme bir kara damga vurdular.
— Suç ne?.,
— Ne olacak? Sözüm ona ben hırsızlık edesiymişim.
Öteki yüzünü buruşturup dudak büktü:
— Hımmm... Kötüymüş. Allaha bin şükür, benimki övle değil.
— Seninki neymiş?,.
Omuzlarını kaldırarak yerinde doğruldu, yüksek meziyetlerini anlatır bir eda Ue böbürlene böbürlene cevap verdi:
— Benimki mühimmiş. Kaltağın birini kaba etinden şişleyiverdim de onun ceremesini çeki* yorum şimdi. Öyle hırsızlığa mırsızlığa tenezzül etmem ben. I Yapuıca böyle adam akıllı bir iş yapmalı kİ kodese girdiğine değsin insanın. Benim gibiler hapishanede baş köşeye kurulurlar. Hırsızlıktan gelenlere kodes-tekiler yüz vermez.
Necati kelepçeli ellerini çarpıtarak ceketinin van cebinden sigara paketini çıkarıp yeni ahbabına uzattı:
— Yak bir cıgara bakalım.
Bu ikram yeni dostun vaziyetini de&İstirdl. Necatiye karşı daha iltifatlı konuşmaya başladı-
— Velâkln. üzülme. Sen mert bir adama benziyorsun. Belli ki bir İftiraya uğramışsın.
— Hem de püsküllü iftira bi-lâder. Baksana bir defa, ben hırsızlık vanacak adama benziyor muyum? ■
Silivrideki modern yoğurthane tamamlanıyor
Sağlık ve Sosyal Yardım müdürlüğünün tavassutuyla Siliv-rlde vücuda getirilen modern yo-ğurthane tamamlanmak üzeredir, Şimdiye kadar gayri sıhhî yerlerde ve temizliğe pek dikkat edilmeden hazırlanan yoğurtlar halkın sağlığını tehdldetmektc idi. Bu durum karşısında mahallî kaymakamlık yollyle yoğurthane sahiplerine, imal yerlerinin Sıhhat müdürlüğü tarafından hazırlanan esaslara uygun olması bildirilmişti, Bu suretle ıslah edilmesine başlanan yoğurthanelerin yanında 30 biri lira kadar bir para sarfivle vcnı voğurthane meydana getirilmiştir.
Necat geldi, Bakır şilebi Amerikaya gidecek
Devlet Denizyolları İdaresinin Necat» şilebi dün Marsilyanın yanındaki «Set» limanından limanımıza dönmüştür.
Vapurla 33 yolcu, gelmiştir. Bu yolcuların 13 tanesi İsviçre ve Fransa-dan dönen talebelerlmlzdlr.
Ayrıca şilep 430 ton da ticari eşya getirmiştir. Kasım ayında Fransa seferini yapacak olan «Tan» şilebi ayın 20 sinde hareket edecektir.
Diğer taraftan Bakır şilebinin Amerika seferi tekarrür etmiştir.
şilep yarın tamirden limanımıza gelecek ve burada yüklendikten sonra Amerikaya hareket edecektir
Çivi satacak olanlar tesbit ediliyor
Ekonomi Bakanlığının emriyle çivi satışları serbest bırakılmıştı. Bu karar gereğince ticaret odaları. serbest satışlar İçin çivi satanları tesbit etmeğe başlamıştır. Şimdiye kadar 40 kişi kadar tes-blt edilmiştir. Bunlar ve yeniden tesbit edilecekler pazartesinden itibaren serbest satışlara başlıva-caklardır. Kiloları cinslere göre 132-137 kuruş arasında olan çiviler daha ziyade İnşaatta kullanılan cinstendir. Çivi satışlar İyi e uğraşanlara serbest satış izni verilecektir.
| Bir çırpıda
Mesut netice!.
Koyun muvaredatı
— Eh, insanlar böyledir iş₺ef Sen benzemezsin de benzetirler adamı.
— Allah cümle âlemi iftiradan saklasın. Halamın kızı bize gelmişti. «Necati ağabey, ölen kocamın bir pantolonu İle birkaç parça çamaşırı var. Şunları sat da parasım bana getir» dedi. Geçen gece onlara gittim, geç vakte kadar hoş beş ettik, gece yarısına doğru pantolonla çamaşırları aldım, evime geliyordum. Tenha sokaktan geçerken bekçi karşıma dikildi; bu eşyaları nereden aldın, nereye götürüyorsun? diye yakama yapıştı. Hal ve keyfiyet böyle böyledir dedim, işin İç yüzünü anlattım amma, herif dinlemiyor. kİ. Bent oracıkta calyaka etmeslle karakola atması bir oldu. Orada da sabaha kadar sigaya çektiler. Hani, polisleri yola getirir gibi olmuştum. Sabahleyin beni salıverecek gibi oluyorlardı. Gelgelellm, sabahleyin erkenden karakolun kapısına bir kocakan dikildi: ıGece evimi soydular, eşyamı çaldılar» diye yaygarayı bastı. Karıyı içeriye aldılar, sorgu, sual derken benim elimden aldıkları oanta-lonla çamaşırları Gösterdiler, Kocakan hemen «Hah! iste, evimden çalman eşya bunlardır» diye halamın kızının eşyasına sahip çıkmaz mı0 Aklım basımdan gidiyordu.
Öyle kızdım, öyle kızdım ki, oracıkta çatır çatır parçalanmadığıma hâlâ şaşıyorum. Hanım! Son deli misin? Rüya mi görüyorsun? Bunlar benim halamın kızının kocasının çamaşırları. Elin malına sahip çıkmaya utanmıyor musun? diyecek oldum. Karı küplere bindi. Oracıkta gırtlağımı sıkmaya kalktı. Ne de şirret karıymış!..
Sigarasını tozeledt, yapmacık bir ciddiyetle müteessir müteessir bir tavır takındı. Hani, halini görseniz, vah zavallı adamcağız! Suçu günahı olmadığı halde başını derde sokmuşlar biçarenin, diye şefaat edeceğiniz gelir. Ağlamaklı gözlerlle ahbabına döndü:
— Görüyorsun ya başıma gelenleri! Bir kadının iftirasına kurban oldum.
Necatinln bu yapmacık hail veni ahbabı üzerinde beklediği tesiri yapamadı. Yanındaki, müstehziyane dudak bükerek sanığın kulağına uzandı:
— Ahbap! Anlattığına bakılırsa, senin İş çapan oğlu çıkmazına girmiş. Söz aramızda, bu iş pek do iftiraya benzemiyor. Malûm ya, bu yollardan biz de geldik geçtik. Yargıçlar da lololo yutan takımdan değiller ha. Sen bu suçtan üç ay ceza İle yakayı kurtarabilirsen şükret haline. Velâkln, meraklanma. Verdiğin clgaranın hatırı var. Kodeste ben sana şefaat ederim,
Ce. Re.
Bir hafta içinde 35 bin koyun getirildi
Son iki gün zarfında İstanbula 15 bin koyun daha getirilmiştir. Bu suretle bir hafta içinde şehre 32 bin koyun gelmiş bulunmaktadır, Yeni gelen koyunlar da bundan evvelkiler gibi Aşkale, Erzincan ve Çankırı malıdır, İstihsal bölgelerinde şehrimize şevke hazır daha on binlerce koyun olduğu söylenmektedir. Mal getiren tüccarlar hayvan nakli için Devlet Demiryollarından 700 vagon istemektedirler. İdare bu İsteği karşılamak için günde 25 vagon tahsis etmekte ve aynca deniz yollyle de koyun nakline devam olunmaktadır Son 48 saatte gelen 15 bin koyundan başka civarda otlattırılarak getirilen iki bine yakın keçi ve koyun daha vardır. Bu durum karşısında şehrin et durumu tamamen düzelmiştir.
Hilesiz süt
Şehrimizde temiz, saf süt tedariki ötedenberl imkânsızdır. Bilhassa hastalarla çocuklara hile karışmamış, su katılmamış süt vermek kabil olamıyor, Belediye veterinerleri ve Belediye zabıtası teşkilâtı arasıra inek ahırlarını kontrol ederek sağlık şartlarına riayet edip etmediklerine dikkat etmektedirler. Fakat bu teftiş kâfi görülmediği gibi, halka saf ve hilesiz süt satışını da temin etmemektedir.
Beledllye. klmyahane İle hılzıssıh-ha enstitüsünü geçen sene birleştirmişti. Bundaki başlıca maksat, bu gibi yiyecek maddelerinin yalnız temizlik bakımından kontrolünü değil, aynı zamanda gıda vasfını haiz olup olmadıklarını anlamak İçindi, şimdi alınacak gıda maddeleri her iki bakımdan tahlil edilmektedir. Ancak süt satışının pek başıboş kaldığı da Belediyece ehemmiyetle dikkate alınmıştır. Hattâ kapalı şişeler İçinde satılan bazı sütlerin de üzerlerinde etiket olduğu halde saf olmadıkları anlaşılmaktadır Bu hususta yapılan tetkiklere göre, hileli olarak satılan maddelerin başında sut gelmektedir. Bunun da başlıca sebebi, İstanbul nüfusuna ve günlük ihtiyacına göre şehirdeki süt İstihsalinin yetmemesid.fr. Bu kifayetsizlik sütçüleri hileye sev-keden birinci âmildir. Bu bakımdan hileli süt satışına kati surette nihayet vermek İçin evvelâ kontrolü sıklaştırmak, sonra da süt istihsalini arttırmak lâzım gelmektedir.
Belediye bunun için İstanbula fazla miktarda İyi süt veren cinsten inek ge tlrtmek ve İnekçiliği teşvik edici tedbirler almak fikrindedir. Diğer taraftan harbden evvel bir süt fabrikası kurulması etrafında bazı teşebbüsler yapılmış, bu hususta bir de proje hazırlanmıştı. Bu projenin esasları, o zaman alâkalı Bakanlıklarca da kabul edilmiş, takat tam bu fabrika makinelerinin siparişleri yapılacağı şırada harb çıkmış, bu teşebbüs de yllz üstü kalmıştı.
Harb bittiğinden ve Amerlkadan, İngiltereden makine getirtmek imkân dahiline girdiğinden. Belediye bugünlerde bu süt fabrikası mevzuunu tekra rele almağa karar vermiştir.
Okuyucuyu memjıun etmek is-tiyen bazı romancılar, piyes inu*-harrirlerj ekseriya eserlerinde «güzel SOn>, «tatlı bitiş» prensî-pine riayet ederler.
Vakıa eserdeki fenalar birçok dalavereler çevirirler, hainlikler yaparlar, mazlumların alımı alırlar, sevgililer birbirlerinden uzak ve bedbaht olurlar... Fakat nihayet biiyük ve İlâhî adalet LeceUi eder, hak yerini bulur, hainler cezalarını görürler Sevgililer yeniden kavuşurlar. Melodramlarda alçak rolünü oynayanlar, ölüme veya zindana götürülürken 12 perde içinde ne çileler çekmiş olan «sevdaz edeler» elele verilir. Ve halk da alkışı basar. İnsan ruhunda faciaları, elemleri, ıstırapları «tatlıya bağlamak., ihtiyar çok kuvvetlidir.
Bunu dünün tiyatrocuları ol (luğu kadar bugünün modern si nema sanatı da çok iyi kavramı olduğu için şimdi (ilimlerde d aynı şeyi seyretmiyor muyuz. Zavallı HoUyyvooA güzelleri esc başladıktan b’raz sonra neler C( kerler. ne entrikalarla karşılaş» lar. ne Gangsterlerle uğrasirlaı ne olmıyacak ithamlara, iftirakı ra uğrarlar, masum masum çeli duvarlı hapishanelere götiirülüı ler. Şarıl şarıl göz yaşları dökere elektrikli sandalyeye oturun mt lekler kadar günahsız olarak ölü nie gitmeğe hazırlanmaktadırlaı İşte tam bu sırada, tam elektri iskemlesine oturup da cereya' verileceği anda, telâşla koşan b; memur, her halde b:r miibas:r fi lan olacak!. Gelin masum âs-₺ elektrik sandalye”’!] der» Ita’dırır-lar. Tebrikler!, özür dilemeleri. Ve nihayet perdenin en ön n'â-nında iki sevgilinin dudak dudağa çelmesi île salon vavas vavas aydınlanır
«Tatlı bitiş» e dün ne kadar ehemmiyet veriyorsak bugün1'" sinemada onu umursamamazlık edemeriz. Çok daha eskiden de bövle ’di Masallara bakın z hep«i «■10 gün -10 gece» süren ihtişamlı düğünlerim «onlar ermiş muradına » dive kahramanlarının saadetlerini »ulatarak b'terler
Felâketi' fâclalı vakalardan to«ekkii1 eden bu kabı! maceralar tot'tvo bağlanmadıkça d'"ı:-yenler bunların bittiğine hükmetmezler Şayet sevgililer birbirlerine kavuşmazlarsa sorarlar: -Sonra ne oldu?». Masalın bitmesi için ekseriya İyi kahramanların murada ermeleri, mescit olmaları şarttır.
Dünya altı senedenberi en büyük melodramı oynadı. Felâketler. facialar, ölümler, ihanetler, entrikalar, ayrılıklar ve saire ve saire... Şimdi pives bitti!.. Lâkin hani «mesut netice?».
Hâlâ insanlar işi tatlıya bağlıya m iyorlar. Piyes, roman, hikâye hele masal tekniğine ne kadar aykırı şey... Bugünkü 6 senelik dramtn İçinde bulunanlardan bahsedilirken, «onlar ermiş muratlarına..* denîlemlvecek mİ j»cr ha?
Kiralık Demir Kasalar
İstanbul — Galata — İzmir
YAPI v» KREDt BANKASI A. Ş
10 günde 3 tifüs ve 9 tifo vakası oldu
Ay başındanberi îstonbulda 3 tifüs, 9 tifo vakası görülmüştür. Bu müddet İçinde hiç çiçek vakası olmamıştır. Hastalardan hiç biri ölmemlştir. Fevkalâde mücadele tedbiri olarak teşekkül eden gezici ekipler faaliyetlerine devam etmektedirler. Ekiplerin 4 gün zarfında dolaştığı binlerce evde bulaşıcı hastalığa yakalanmış kimseye de tesadüf edilmemiştir, Aşı tatblklle beraber kirli olanların halk hamamlarında yı-katılmalanna ve çamaşırlarının ilâçl andırılmasın» devam olunuyor.
Beykoz köy okulları
Dün yapılması kararlaştırılan Beykoz ilçesindeki köy okullarının açılma törenleri ihtifal dola-ytslyle geriye bırakılmıştır. Törenler pazartesi günü yapılacaktır. ___________
Büyük ikramiyeyi kazananlar
Milli Piyangonun 29 ekim olağanüstü çekilişinde büyük İkramiye kazanan talihliler belli olmuştur. Bu çekilişin büyük İkramiyesi olan 200.000 lira Aydının Karacasu kazasında Kâmil Akyüksel'e ve Burdur’da şoför Ali îşıkdemlr’e çıkmıştır. 50.000 liralık ikramiyeyi Eskişehir de Hava okulu erlerinden Mehmet Meletil ve Mehmet Demirci kazanmışlardır.
îzmirdeki feci otomobil kazası dâvası
İzmir 10 (Telefonla) — Balo dönüşü, iki kişinin yaralanması ve üç kişinin de ölümü ile neticelenen otomobil kazası hakkında-kl tahkikat ikmal edilmiş, suçlu İş bankası memurlarından îsfen-diyar Ataman dosyası ile ağır cezaya verilmiştir. Muhakemeye 21 kasımda başlanacaktır.
Kari mektubu
Adliye şimendifer durağı
----■----
Adliye köyü halkı yazıyor:
Birinci İşletme mmtakasında Arifiye - Doğançay istasyonları arasında bulunan Adliye durağı 3 üncü sınıf istasyonlar meyanı-na İthal edilecek derecede yolcu ve bagaj muamelâtına açık ve hasılatı da artmış olduğu halde demlryol şebekesine tanıtıl malığından, Birinci İşletme mmtaka-sından gayrı işletmelerden Adliye durağına gelmek lstiyen yolcular bilet istediklerinde, Adliye durağı diye bir durak bilmiyoruz; cevap-larlle karşılanmakta ve binne-tlce yolcu bagaj İstihkaklarından da istifade edemi ye rek çok müşkül bir duruma düşmektedir Halka kolaylık gösterilmesi, Demiryolu idaresinin esas prenslpl olduğuna göre. Adliye durağının İstasyon olarak tâmlml zorlukları ortadan kaldıracaktır. Ulaştırma Bakanlığının bu ciheti sağlamasını dileriz.
Gönül rahatlığiyle kutladığımız kurban bayramı, havacılığımıza yardım İçin en uygun fırsatlardan biridir. Kurbanlarımızı göklerimiz yoluna armağan edelim.
Sabite 4
A K Ş A M
11 Kasım 1*545
Sünbülzade
Maranta Şair Sünbülzade Reşit efendinin oğlu olan Vehbi efendi memleketi ulemasından tahsilden aonra istanbula gelmişti. Babası gibi o da şairdi, istanbulun kibar vc ricaline kasideler, tarih beyitleri takdim ederek kendisini tanıtmağa başlaldı.
Biraz güçlükle ve ruıcnk meclislerine devam ettiği kibarın delalet ve hinnnetlerlle Rumeli kaleminden kadılık torikma dahil oldu. Eserleri makbuMyet görerek elden ele dolaşmakla. halk arasında namı fazıl ve marifetle günden güne yayılmakta İdi
Devlet ricali tarafından kendisine birkaç defa önemli tahriratlar, hattâ birkaç namei hümayun müsveddesi köleme aldırılmış, bu hususta gösterdiği iktidarla Vükelâya da kendisini lanıicırmışu.
Üçüncü Sultan Mustafa günlerinde en yüksek ricalden Yenişehirli Osman efendi ve Rejsûlküttap İsmail bey gibi haysiyetli ve kadirşinas zatlar Vehbi efmdlyi tutarak hükümetin gfıc nazı tahriratlarının müsveddelerini ona yazdırdıklarını padişaha aızz-ytedllBT Bunun üzerine tariki değir İrilerek terakkiye pek müsait gö-rülmiyen kadılık yerine uhdesine «•. - «anlıkı tevcih olundu: aralıkta m ılset esbabını genişletmek üzere h: 'ine münasip mansıplarla kayrıldı fçte bu şualarda SünbûizadcnlB er "'Tine itibar pek »iyede arttı O..un da İltifat gördükçe İstidadı inkişaf etil: şevk ve gayreti kemale erdi
Birinci Sultan Abthllhamit zamanında devletin düştüğü zaıftan istif r-dvyl düşünen İran şahı 2c-nd Kerîm Rp.n. Babanzndeler arasındaki İhtilaflara müdahaleye kalkışmış, Musul ve Irak tarrfkırında bazı tecavüzlerde bulummuş. Bağdat valisi Ömer paşs İle aralarında İhtilâf ve müna-fese çıkmış İdi.
Bunun üzerine hükümetçe İrana Farsça bilir bir elçi gönderilmesine karar verildi. Bu elçiliğe Sünbülzace Vehbi efendi Inllhabolundu. Osm ar. h elcisi İrana hareket etti; başkente d arat ve debdebe İte girdi. Kendi takririne göre:
• Huzura kabulünde bay uda «Horu-aâ û> sarık, sırtında sunıır firve bulunuyordu, Başlyte beraber tuttuğu nnmci hümayunu eliyle şaha teslim etti Şah kıyam ederek aldı; tazim İle öptü, başı üzere koydu. Önünde oturman İçin elçiye üç defa İşaret etli o da vakurane olurdu. Şah Farsça bul. iıatır sordu O da gene aynı dil Ue «-hakimane» cevaplar verdi.)
Zend Kerim Han, Vehbi efendiye dostane teminat verdi. O da muvaffakiyetten emin olarak Bağdada döndü (H. 1180).
Sünbülzade Vehbi efendi İstanbul-dan Irana giderken ilk defa Bagdâ-da uğrayınca:
Fetek gflyo kelektir pişi çeşmi glryrndkfmde;
Misâli Saf akub apt ile. trtttlm SCm Bafiditdel fi)
Demiş ve*.
Belki mâmur eder vaiu Bağdat btzl i Peşti İhtan ile bide harabel Basra! Beytinde İşrabetttğl veçhile vali Ömer paşadan hayli Ihsan vç atıyeîe- I er nail olmak ümidini beslemişti. Fa-| kat bu ümidinin pek yerine gelmediği hnhn cereyanından anlaşılıyorl
Osmanh devletinin şark hudutlarında hal vahamet kesbedlyordu. Şah bütün teminatına rağmen bildiğinden şatınuyor, müdahale ve tecavüzlerinden vazgeçmiyordu.
Bağdat valisi Ömer paşa ile Sünbülzade Vehbi efendi durumu müşterek bir mektup ile Babı âliye bildirdiler ve Bağdadın muhafazası İçin külliyetli mühimmat ve zahire yetiştiril-1 merini İstirham ettiler
Eabıâll mc-seleyl tamik etmek İstedi Civar valilerden izahat aradı. Bunlar da Ömer paşanın kimi lehinde, kim! aleyhinde bulundular.
Sünbülzade Vehbi efendi de Babı-411ye ayrıca vaki olan maruzatında tahkikatına göre, İki devlet arasında fenalığa Ömer paşanın sebebolduğu-nu yazmıştı.
Ömer paşa evvelce ker.dLsile müşterek bir mektup göndermek suret ile hemfikir görünmüş olan Vehbi efendinin. bu gizil İşarından haber aldı. © da:
CVehM elendi Kerim Han'ın mec-lûlbudur. Devleti aliye gayretini onun dı.rilugona feda ettikten başka yolda ve İranda ayyaşlık ve zlnakârlık gibi devlet hademesine yak’.şnnyacak tavırlarla Acemlere rüsvay oldu.) yolunda efendinin ani halin! devlet kapısına arzettl.
Sultan Abdülhamlt gazaba geldi. Vehbi efendi nerede bulunursa idam olunması hakkında ferman İle bir mübaşir gönderdi. Ancak böyle bir sırada tstanbvldakl hâmilleri Vehbi efendiyi terk etmediler.
Yenişehirli Osman efendi ile Rel-«tilkllttap İsmail bey gizilce bir ulak tertip, lüzumundan fazla yol harçlığı ve b’rçok valilerle acele davranmağa teşvik ettiler Yazdıkları mektupta:
(Bu mektubumuz vasıl olduğu önde İcvabUnlzden kimseyi Agâh etmlyerek hemen kıyafetinizi tebdil ediniz, Süratle İVkUtltra gc-nnlz. T3!r yerde glzle-nlnl: Geldiğinizi tarafımıza pes perdeden bildiriniz.) diye tembihte bulundular.
Mübaşirin Bagdnda yusulü »ırasında tatar da hâmil olduğu maktubu Bağdatla Musul arasında bir noktada bulduğu Vehbi efendiye teslim etti.
Efendi, hemen eşyasını, mallarını kâhyasına tevdi etti. Başına bir tatar kalpağı taktı. Tatarla birlikte tam »llratle menzil menzil Üsküdar'a geldi. Sadık bir dostunun evinde saklandı. Geldiğini hfimllertne bildirdi; onların lavslyeslle (Tannone) ismiyle şöhert kazanmış kasidesini tanzim etti. Bu kaside Osman efendi İle İsmail beyin vesatet vo himmetler 11e padişaha takdim olundu.
Bu kasideye (Tannane) denilmesinin sebebi kendisini njethede ede söylediği şu:
Tanfnendım âfak oldu böyle sıytı fr/unımf Sezadır ndrnı mergubu Kasidem olsa tannanil beytidir.
Kasidede Osman hanedanının talihsiz ve Aciz bir ferdi olan Birinci Sultan Abdülhamlt Ferldunlara, Nu-şerevanlara. Timurienklere, Tchluı-tenlere, Rüstemlere. Keykâvu şiara, Efra&lyablara, Harumıürreşltlere, Hü-lâgüiara ahlâkça, salvet ve şevketçe folk gösteriliyordu'
Vehbi efendi padişaha verdiği bu koltuklara İlâveten bir de:
Dübeşte olan lütfü Hudavendt Kerime Raptı emel etmez keremi Zend Kerime!
Diyerek hakkınriakl İsnadı da reddedince, artık Sultan Abdülhamlt için kendisini Affetmemek olamadı!
Yalnız ( havayı nefsanlye* dair bazı «nâm arzı haller! anlaşılmış olmasl-lo hAcı'pânlıktan Ib'adolunnrak, ilmiye tariki bu gibi uygunsuz hallere müsaitmiş telâkkisini alenen gösterlr-ceslne eski kadılık tarikmda rütbesine muadil Rodos kadılığına tâyin edidl.
Kırım Ham Şahinglrayta padişahın iradcslle Kodoşta kendisinin de yardımlyle idamı üzerine Sünbülzade bir de kuşlara alt teşbihler, istiarelerle dolu «Tayyare) kasidesini bazı Vükela tnvassutiyle padişaha takdim ettirdi. Bu da beğenildi. Efendinin ilmiye rütbesi terfi edildi. Üçüncü Sultan Selimin zamanı Sünbülzadenln tam keyfine göre bir devir oldu
Sultan Selimin şiire rağbeti çoktu. Asnnda Vehbi efendi (serlevhal şua-ra) oldu. Padişah namına divan tertip ve her fırsatta kasideler, tarihler tanzim ve takfhm ederek tasavvur fevkinde iltifatlara maahar ve mansıplar.a nail oldu.
Sultan Selim her mevsimde saire kendi libasların don bohçalar ve diğer atlyyeler Ihsan ediyordu. Bu İltifatları* mü (tehir olan Sönbülzacfe do gönlünü keder ve hüzün verecek şeylerden hep uzak tuttu ve (ıyşii sofayı (Arkası 6 inci sayfada)
İbretle okunacak bir kitap FRANSA’da BASIN REZALETLERİ Yazan; Pierre Lazarelf Çeviren: Şevket R*do Fransız mağlûbiyetinin sebepleri artık bir sır değildir. Bu kitap, kendi menfaatlerini memleket menfaatlerinin üstünde tutan gazetecilerin Fransayı nasıl düşmana teslim ettiklerini açığa vurmuştur.
Bütün kitapçılarda bulunur.
İSTANBUL HAYATI :
Bayanları kıskandıran çöpçülerimiz!
Kim demiş kİ İstanbul Belediyesi temizlik iflerini İyi yapnıı-yor? Böyle bir hataya düşenler, sokak çöpçülerinin sık sak değişen kıyafetlerine bakıp biraz insaf etmelidirler. Bu acayip kıyafet şekillerini düşünüp bulmak ve birine güzlerimiz alılıp demode olmağa başlayınca, derhal kılık değiştirip çöpçüleri miri yepyeni bir kisve İle karşınıua çıkarmak artistik bir muvaffakiyet değil de nedir? Himmeti varolsun, temizlik İşlerinde Belediyemizin gayretine bundan büyük misal olmaz.
Mevsimden mevsime değişen Çöpçü urbalarının şekillerine dikkat edip biraz insaflıca düşünürsek, İstanbul halkının, bilhassa erkeklerin zevklerini de titizlikle gözönünde tutması bakımından Belediye temizlik işleri dairesine minnettarlığımız bir kat daha artar. Yaz boyunca çöpçülerimiz, gri kumaştan yapılmış, göğsii bağrı kapalı, derli toptu urbnla-farile, cici kasketlerde eski leyli mektep talebelerine benziyorlardı. Sonbahar geldi. Bayanlar uzun etekli mantolara bürünmeğe başladılar. Sokaklarda çıplak kol İn ra, çorapsız zarif bacaklara hasret kaldık. Bereket versin Belediye imdadımıza yetişti, çöpçii elbiselerinin kollarını dirseklerinden kesfasrii. Az marifet değil ha!,. Bir taşla iki kuş vurdu. Hem temizlik işlerini daha İyi başarmak için kollan sıvadığını ispat, etti; hem de bizleri çıplak kol seyretmek zevkinden mahrum bırakmadı!,.
Güzele göz ağnsı da yaraşır derler; yeni kıyafet pek de yaraştı haspalara!.. Alnının orta» sarı cicili bicili demir pnrçalarile süslü, güneşliği yana çarpık, kulaklara geçmiş kasket. Yakası kırçıl sakallı gerdan katmerlerine dayanmış, göğşii sol omuzdan çapraz düğmeli, beli arkadan pi-liii, dirsekten aşağı dekolte kol-lu koyu lâcivert ceket. Ağı apış aralarına sarkmış, dizleri torbalanmış, şah damarı çizgilerine vanncıya kadar baldırları meydana koyan sımsıkı tozluktu pantolon. Hele o yumak yumak kıllı kolların olanca güzel lığile göze çarpmasını temin edebilmek İçin elbiselere koyu lâcivert rengin seçilmesi mükemmel bir bediî zevk eseri değil midir?.. Korkarım, bayanları kıskandırıp kışta kıyamette kürk mantoların kollarını kestirecekler!. Sokakta çöpçü karşıma dikilince eski bir türküyü hatırlıyorum; «Emineml samanlıkta bastılar,» ♦Kollanın dirseklerden kestiler.»
Sakayı bırakalım; kim ne derse desin, Belediyemizin çok hoş İşleri vardır vesselftm!
Yeni bir hoşluk eseri olan ven’ kisveleriyle çöpçülerimizi Allah | Belediyemize, bütün hoşlııklarile i Belediyemizi de birlere bağışlasın, amilin!.
Cemal Refik
Z fi P E K ’
SİNEMASINDA
Merak ve heyecanla göreceğiniz
Kiracıyı evden çıkartmak için hava parası!
Simsar olduklarını söyleyen iki kişinin garip bir müracaatı ve 2000 lira teklifi!..
Harbden evvel her tarafta görülen kiralık ilânlardan bir kaçı
rjı mvOnınrinn,
250 kurnçtur
a
SÖYLEMELİ
13,30 da Matine
Bu ak-’nm saat Z0.30 da
DRAM KISMI
BAN VrKAa AŞKI
KOMEDİ KISMİ
ŞÜKÜFE ÖGAL Ue HAMDI KANKR
nişanlandılar.
Kadıköy 11/11/046
GECE YARISINDAN SONRA (Boston BlackLs) hm rolde: i-,
ÇESTER MORRtS-BENGü-C Küçük evler yap ve satif »İrkeli ■ Yuvanızı BO0O liraya kurar, ■ Galata 8 ne1 Vakıf han 33-84 No H
Bir kiracuun ev sahibine hava parası tekil Tetmes! artık enteresanlığını kaybetmiş gibidir. Fakat «İmdi bu konuda enteresan olan şey, kiracıya hava parırsa teklif edilmesidir. Yani kiracıya:
— Al $u 2000 lirayı da şuradan çık hava al!,., denmesi....
Yerine bir Lemel çivisi gibi mıhlanıp kalmış bir kiracının 2000 değil, 4000 lira da alması, onun İçin paradan ziyade hava alması demek olduğu günlerdeyiz. Kiracı paranın yüzünü sıcak görür, onu alır da ne yapar? Gider şıp diye bir ev bulur, 2000, ya-htıt 4000 lirayı safayı hatırla kıtır kıtır yer mi? Nerede o bolluk!...
Bir zamanlar, yani şu İkinci dünya harbinden evvel kapısı levhah, pcıı-eeresl tl&nll apartman ve evden geçilmezdi. Adım başında kiralık apartman. kiralık ev... O zamanlar kiracılar simsar peşinden değil, simsarlar kiracıların peşinden koşarlardı. Gazetelerin İlân sahifelerinde de havasından, İç tertibatının güzelliği ve kullanışlılığından bâbis methiyen İlânlara rasl&nlrdL Harbden evvelki bir gazete koleksiyonunda gördüğüm ve buraya naklettiğim şu ev İlânına bakın:
«Cihangirde denize nazır, Boğazı gayet güzel gören beş odalı bir apartman katı kiralıktır. Terkos, havagazı ve elektrik tesisatı mükemmel... Banyosu, odun veya kömürlüğü de vardır. Aylık kirası 35 liradır. Taliplerin kapıcıya veya -----telefon numarasına
müracaatları.»
Ayda otuz beş liraya böyle beş odalı apartmanlar müşteri bulamazdı da gazetelerde İlân edilir, simsarlara bahşiş adanır, hülâsa kiracı, eü öpülüp başa konacak derecede İtibar görürdü.
şimdi ise ne kadar da aksine oldu İşler... Apartman ve evlerin kapılarında «Kiralık» levhası görmek şöyle dursun, bir zemin katı bile bulabilmek İçin aylarca «Imsar peşinden koşmak, hattâ onlara da tavsiye Ue gitmek icabedlyor. iş bu kadarla kalsa gene İyi, hava parasız bir oda bUe bulmak kabil olmuyor.
Bunlan bir tarafa bırakalım. Asıl merakımı tahrik eden şey. bir kiracıya açıktan para teklif edilmesi olmuştur. Bana anlatıldığına göre, bir akşam üzeri tak talc kapı çalınıyor:
— S bey evde iril?
— Evdedir. Kim arıyor, diyelim?
— İki ev simsarı deyiniz.
Biraz sonra S bey aşağıya İnince karşısında İki kişi görüyor. Affedersiniz, rahatsız ettik lâflarından sonra birisi:
— Efendim diyor, bir şey haber aldık da._
8 bey şaşırıyor:
— Hayrola ne haber aldınız?
— Evden çıkıyormuşsunuz da elendim.
— Hiç öyle bir niyetim yok. Farze-dellm ki çıkıyorum. Bunun sizi alâkadar eden tarafı ne ki?..
— Şey efendim, hani çıksanız İstifadeniz var da onu hatırlatmak İstemiştik.
istifade sözünü İşiten S bey bu lâfın üstünde duruyor ve:
— Ne gibi bir İstifade?
Diye sormaktan kendini alamıyor-Simsar olduklarını «öyllyenlerden biri cevap veriyor:
— Efendim, diyor, şikâyetiniz semtten de başka bir semtte ev buldunuz-sa hava parası vermişslnlzdlr her halde... Hem onu telâfi etmek, hem de eşyanızın naklinde ve aslrede cebinizden para çıkmamasını temin edecek bir istifade... Meselâ »atı âlinize 2000 lira verebiliriz.
— Ev benim değil, ben bir kiracıyım. Ya bana bu parayı verdikten sonra ev sahibiyle anlaşamazsanız?
— Yok. yok._ tşln o tarafını bize bırakınız efendim. Yeter ki siz çıkmazdan bir gün evvel biri haberdar ediniz.
îşte bu müracaat ve konuşamadım da anlaşılıyor ki. bugün 2000 liraya ele geçirilecek bir boş ev, yarın 4000, belki de 5000 Ura hava parası ile bir başkasına kiraya verilecek vş bu arada simsarı da, ev sahibi de istifade edecek.
İşdn asıl garip tarafı şudur ki, bu İki taraflı istifade arasında istifade ediyormuş gibi görünen kiracı İse, bu ev buhranında, bu bir sürü dolambaçlı işler arasında — şayet heves edip de aldıysa — 2000 lirası cebinde sokokta kalacaktırI
Ev kiracılığı bu hale geldikten sonra bir gün de sizin kapmış çalınır ve 1000 terce liralık hava parası teklifiyle karşılaşabilirsiniz. Dlkkatlt olmamanın sonu cepte hava paresiyle sokakta hava almaktır I
Cemoleddin BİLDİK
İnkılâp tarihimiz
ve Jön^Türiklcı Müellifi: Ahmet Jedevi Kuran
Büyük hacimde j?8 saiıifeden ibaret olan bu es'r, t-u hafta içinde satılığa çıkarıldı. Her şeyden evvc-l şunu belirtmek lâzımdır ki yakın tarihimizin en mühim siyasi hâdise v* safhalarına taallûk eden bu pek kıymetli kitap, byle gtllşl güzel yazumıç. sathi tetkiklerin mahsulü değildir: Hikâye edilen nâdl5fier!e çok sıkı alâkası bulunan tarihi mektjpıar, resmi tezkere ve telgraflar, hattâ şifre nıahlııllerl gJb! ppj; it, j.n yüzlerce hakikî v turıh! v-.-mn-nın klişeleri, melinic-i. -3eı> b >..n bfc(a doldurınnlsLMuır
II'- d fa olarHk ou knaplâ neşreoi-em ou vesikalar, ^mdıyv kadar ı->:-.r eu'ar perdesUe örtülmüş bir çok hâdiseleri — şüphe ve l-reddüde meydan vcrmlyecck surette — aydınlattığı gibi Osmanh İmparatoriuğımım son asrında İnkılâp ve Jön Tîırk hareketli rinde müspet veya menfi mühim rol oynamış pek maruf çehrelerin hakiki hüviyetini göstermektedir
(İnkılâp tarihimiz ve Jon Turtaer) İn en büyük vasfı tamamlle dokümanlara dayanması ve ileride bu mevzular üzerinde çalışacaklara yepyeni bir (me'haz) olacak değerde bulunmasıdır
B. Ahmet Bedevi Kuran, Sunun Mecid'ın son zamanlarında 1859 ta-rlh'ndfkl (Kuleli vakası) nı İnkılâp tarihimizin başlangıcı olarak ele almaktadır. Ancak müellif. Snllan Mecld in isr^f ve sefahatine Karşı müil vicdanda uyanan bir infialden doğan bu İlk ihtilâl cemiyeti teşebbüsünün maşrutlyet rejimini tesis etmek Istlyen bir hareket -»madiğini kabul etmektedir
Muharrir bundan sonra Audüiftzlz zamanında kurulan aYenl OsmanlIlar cemiyeti» nln Türkiye'de muıla-klyfl İdaresini devirerek maşru’.izei rejimini kurmak Istlyen Jk şuurlu hareket olduğuna işaret ettikten sonra Abdülâzlz ldaresile o zamanki inkılâpçıların mücadelelerini hikâye eylemektedir.
Müellif oittlhat ve Teraksr cemiyetle nln Sultansellm civarında çultur-boslanda verilen bir kararla tıbbiye mektebi talebesinden bazılariylv ilk defa nasıl kurulduJnınu da '■n'htt. maktadır.
Bundan sonra Jön Turkitrm tarıs ve Cenevre'deki faaliyetleri, M‘.zenci Murat vc Ahmet Rıza beylerin münasebet ve ayrılıkları. Abdülhamtt aleyhinde tertibedllen suikast teşebbüsleri İle bilhassa Avrupa’ya kaça-". Jön Türklerin mücadelelerine nlhayc vermek üzere Padişah taratındah Avrupa’ya gönderilen Çerkeş Ahmet Celâleddln paşanın Paris ve Cenevre'deki faaliyeti De bu faaliyet etrafında geçen resm3 muhaberelerin suretleri dikkat! çeken ve şimdiye kadar neşredilmemiş tarihi vesikalardır
Prens Sabahaddin beyin babası damat Mahmut paşa İle prensin Av-rupadakl mücadelelerine dair çok. geniş bir yer bırakan müellif, Dpmat Mahmut paşanın, kayınbiraderi ikinci Abdülhamlt’le mücadelelerine dair bir cok vesikalar da neşretmektedir
Eserbı en meraklı kiSHnlan ndan biri de bilhassa Jön Türklerin ve Avrupa’ya türlü türlü maksatlarla giden Türk'lerin Avrupa'daki hayat ve faaliyetlerine, aralarındaki ihtilâf ve münasebetlere vc bu ihtilâfların 1908 meşrutiyetinin ilânından sönrg da memlekette ne kadar iıaris bir partizanlık coşkunluğlyle hâdiselere tesir ettiğini tebarüz ettirmesidir.
İnkılâp tarihimizde «Teşebbüsü şahsî ye ademi merkeziyet» prensl-pjne dayanan Prens Sabahaddüı beyle arkadaşlarının siyasi rolleri etrafında şimdiye kadar pek az şeyler yazılmıştır. Dünün tarihi cephesini ly! nnhyabllmek için bu t ser — şn bakımdan da — mühim bir boşluğu doldurmaktadır,
Cumhuriyet devrini ve Cumhuriyet devrindeki hâdise ve îkılâplarm mazi İle yakından, uzaktan İlcisi vardır. İtıkılâp tarihimizi esaslı surette tetkik etmek İstlyen her münevverin baş vuracağı en ciddi eserler arasında, şüphe yoktur kİ. B. Ahmet Bedevi Kuran'ın bu kitabı baştg gelecek değer ve meziyettedir. Okuyucularımıza tavsiye etmeği bir borç bilirim.
MUSTAFA RAGTB EBATLI
TAKSİM Sinemasında
VİCDAN AZABI
Türkçe Sözlü V» tartalı büyük filmin
BON GÜNÜ
Bm rollerde:
YUSUF VEHBİ — AKİLE RATIB
ANATOLE LİTWAK‘ln şaheseri
ÇUğmiığm büyük bir günah... Atkın öldüren bir felAkei 1 olduğunu_Gösteren çok hazin bir hayat romanı.
Bugün A R Sinemasında
SİSLER ARASINDA
»Ou t of tha FQ0b İlDA LUPINO — JOHN GARFİELD'ln Göı yaşından yarattıktan film. hi^HI Numara!) yarlerinizi lütfen 43696 Ue kapatabilirelnle.
Tarihin en büyük hâdUralerlnden biri — Bağdadın Hlilâgû tarafından İstilâsı. Sinemanın en büyük 1 hârikam — Amerlkada ünlversal şirketinin kendllerile iftihar ettiği ye beyaz perdenin üç sevimli artist! ,
MARİA MONTEZ - JON HALL TURHAN BEY
tarafından binlerce kişinin lştlrnld le çevrilen ve milyonlarca dolar sarfUe yapılan mevsimin en büyük filmi
ALİ BABA ve KIRK HARAMİLER
SÜMER
Sinemasında
Baştan boş» renkli orijinal kopyası
(Ali Babu and the Forty Thlaveei
Yarın Matinelerden itibaren Bayram şerefine
Bu filmin Türkçe kopyam Anknmda Park vc Sus Sinemalarında yann matinelerden İtibaren gö.stcrllçcokHr.
TAKSİM
Sinemasında
Türkçe sözlü ve şarkılı kopyası
HAFTA KONUŞMASI aşımızın üstünde taşıdıklarımız
TANIMADIĞIMIZ MEŞHURLAR:
Haremağalarının Leylâ hanıma yaptıkları ihtifal
Medeniyete doğru ilk adım atılır atılmaz »aç tuvaleti erkeğin ve kadının başına iş açmış; saçlar insan nesillerinin hem baş zineti, hem de baş belâsı olmuştur. Fakat muhakkak ki saçın cinsî cazibe bakımından rolü pek büyüktür ve ona emek verilmesi doğrudur
Araba harem kapısı önünde durdu ve içeriye haber gönderildi..
vır kıvır, dalgalı. ışıklı ve mânalı saç buketleri serpiliyor kİ eller ancak başkasının hakkına tecavüz korkusile zaptedilebiLlyor. Bunu ille cins! bir meyle malet-mek doğru değildir. Gökteki bir sabah bulutunu, bir kasımpatı hotozunu, bir tay boynunu da aynı istekle okşamağa elimiz hazırdır.
Fakat saç, muhakkak ki asil cinsî cazibede büyük rol oynar. Saça sürünmek sevmenin çok'defa bir alâmeti sayıldığı gibi gene o. ölümden sonra yaşamak sırrına mazhar olan tek uzviyetimizin âşık gözünde paha biçilmez bir değeri vardır: Notaydı alnından öpüp her seher,
Saçını ben çözüp ben
bağlasaydım!
Diyen Rıza Tevfik, şiirlerinde saça daima mevki vermiştir: Saçını çözüp de döktüğü zaman, Dalga dalga düşüp akışı vardı.
Ve*
Kumral saçlarının handei nuru Mehtabı hüsnünde hale mİ nedir?
diyerek saçın güzellik üzerindeki tesirin! gösterip tasvirini yapmaktan kendini alamamıştır. Hele:
Ah, o asabım, geren saçları, Bana derdi sevda veren saçlan. Her gece rüyama giren saçları. Ömrümün tükenmez bir gecesiydi,
Kıtasile saçın benliğimizi saran kudretini pek maharetle anlatmıştır. Divan Edebiyatında sac gene bu kudretinden dolayı ejdere, yılana benzetildiğ! kadar bereket sümbül ve duman gibi daha nazik ve nezaketli teşbihlere de yol açmıştır. Nedim, sevgilisinin sacmı vasfetmek. dağınıklığını anlatmak İçin her zamanki zarifliğin! göstermiş: Vasfı ol glsûtann hftbı perîşânun gibi demek sureti 1 e onu düşünerek kaçan uykusu kadar perişan ol-dvSı-nu söylemiştir.
' •••
Rv anlar da kadın tipleri-
nin saçlarım uzun uzun tarif etmek de âdettir. Meraklısı o tasvirleri toplarsa koca bir cilt kitap meydana gelir. Zamanımızda sac sinema yıldızlarına da b!r şöhret vesilesi oldu.
Meselâ Veronika Lftke meşhurluğunu hiç kıvrıntım, sadece akar bir ışıktan, terebentine karışmış c’.tın tozundan İbaret saçlarına borçludur Kendisini perdede seyrederken Önümüzde ve etrafımızda saçlarına o biçim verilmeğe özenilmiş kadın başlan gördüğümüz ve hazan mukayeseye kalkınca acı acı gülümsediğimiz de çoktur. Dorothy La-mour’un vücuduna bakmaktan omuzundan aşağı sarkan çözük saçlarım tetkike pek vakit bulamayız. Şu var ki bu saçlar — Hikmeti Hûda! — zelzelelerden. kasırgalardan, volkan patlamalarından. su baskınlarından sonra bile birbirlerine karışmaması itibarile dünyanın en sihirli saclarıdır Kıvamet kopar da onun bir teli öbürüne dolanmaz, tek kılma hata gelmez!
Galiba cins! cazibe hususunda daha ziyade uzun, dağınık veya eski usul örülüp sırttan aşağı bırakılmış saçlar tesirli...
Zaten cins! bozuklukları tetkik eden kitaplarda en fazla bahsi gecen saç şekil kalın örgü saçtır. örgü saçın moda olduğu devirlerde bu sacları, yanlarında gizilce taşıdıkları makasla usulcacık kesmeğe meraklı ruh hastası erkekler türerdi. Bayram, seyran yerlerinde av ararlar ve hele Vivana, Berlin trib! san saçların gür ve sık örgülü olduğu şehirlerde mektenll kızların o güzelim tabiî zilletlerine vahşlce-rtre kıyarlardı.
Hem bir nevi «fetişizm*, hem de «sadizm» tezahürü olan bu merak vfizünden kim bilir nice '■■ne kız deryalar glbt eftz yaşı ddi.rr iistür. Zira bahsettiğim devirde kesik saçlı olmak kusur
Gazetelerimizi politika dışında bu hafta en fazla meşgul eden bahis «saç» ve •şapka» idi. Bir doktorumuz kısa kesilmiş saçın faydalarını sayıp döktü; muharrirlerden biri kadın şapkalarının pahalıya mal olması yüzünden şapkacılığın buhrana uğradığını haber verdi: genç bir meslekdaş da geçen harbin ellerimizden bastonu, şimdiki harbin başlarımızdan şapkayı götürdüğünü’haber verdi. [Fakat gelecek harbin atomlu olacağına göre artık böyle-ufak tafeğe bakmıyarak topumuzu birden götüreceği kehanetinde bulunmak İstemedi 1] Liselilerin uzun ve tuvaletli saçı da gene günün konusu olmakta devam etti.
Medeniyet tarihi boyunca saç He şapkanın ne ehemmiyetli yer tuttuğunu bir bakışta anlamak için herhangi resimli Ansiklone-d deki bir tek kelimeye, meselâ Fransızca «coiffure* sözüne göz atmak yeter. Hattâ diyebilirim ki o bakış insanın süs ve moda namına nelere katlandığım, n? maskaralıklar yaptığını, izanını nasıl kayhettlğlnl anlamanın en kestirme yoludur. Derinliğe doğru ilk adım atılır atılmaz sar tuvaleti erkeğin de. kadının da tam mânasfle başına is açmış, insan nesillerine bas belâ olmuştur
Tavus kuşunun kanatlarım gerdiği zamanki halini kopya ettiği anlaşılan ilk çağ Mısırlı kadın saçından tutunuz bugünkü ondülâsyon şekline kadar yapılmayan münasebetsizlik kalmamış. Akattar ve Sümerlerden bir kısmı kafalarını tıraş eder, bir kısmı aksine uzatırmış. Uzatma usulü galebe çalmış kİ Asuriler sac ve sakal tellerine inci bile dizmişler; uzak sayılmayacak bir devirde, XVI. Louis zamanında kadın saçlarına küçük çocuktan sevindirecek oyuncak gemiler oturtmuşlar ve aklın merkezi olan başta böyle, değme delinin takmaktan çekineceği bir çılgınlık alâmetini taşımaktan böbürlenmişler!
Fakat hiç bir asırda kadın, saç tuvaleti yaptırırken ondülâsyon ve permanant makinesi altına girdiği zamandaki kadar çirkin, hattâ korkunç olmamış ve dünya kurulalı o derece uzun, ezici, yakıcı ve mânevlyat bozucu bir ezivete katlanmamıştır.
Beyoğlundan geçerken gördüğüm bazı berberlerin orta kat •salonlarında, kafalarına dalgıç başlığından daha acayip makineler geçirerek sırtlarında bevaz gömlekler, camların önüne dizilin melül melül duran kadınlar hana âdeta hemen koşmak, bir sinema kahramanı gibi merdivenleri dörder dörder atlıyarak, kapılan tekmeyle kırarak, karşıma çıkan hayduttan vumrvkla-nmla yere sererek İmdada yetişmek ve kendilerin! bu gangester esaretinden kurtarın hürriyetlerine. istiklâllerine, insan! haklarına kavuşturmak, insanlık va-yapmak arzusu verir1
Böyle olmakla beraber sacın kadında, hattâ erkekte cazibe bakımından büyük tesirini blld’ğim İçin tuvaletine düşkünlüğü de kabul ederim. Ellerimiz saç okşamağa kendiliğinden can atarlar. Hoşumuza giden çocuğun saclarını parmaklarımızla tarar gibi okşamaktan sevk almaz mıyız? Sac okşamağa yaradığı kadar kola dolanıp kadım sürüklemeğe elverişlidir. Onun böyle de bir cazibeli tarsfini duvarız. Eğer terbiye İzin verse avıp sayılmasa, mubah görülse erkek elleri kadar kadın ellerinin de şu şapkasızlık ve saç açıklığı devrinde fırsat buldukça pek bos durruyacaklan muhakkaktır.
Tramvayda, sinemada. İskelelerde ve bütün bekleme yerlerinde önümüzde — nadir de olsa — bazı bazı öyle canlı, cazibeli, kı
sayılırdı. Tifo gibi bazı saç dökücü hastalıklara tutulup iyileşen-ler uzun saça tekrar kavuşmak için sabırsızlanırlardı. Bizde de kadınlardan ancak «zürâfa - sevici» denilen tabiat galatı güruh saçını kestirir, boynuna da beyaz bir İpek mendil sarardı. Normal kadın uzun saçlı olurdu.
eçen harbin sonunda bir aralık alıp yürüyen « a lâ garson» saç modası tahammül edilemiyecek kadar münasebetsiz olmasından dolayı devam etmedi. Şimdi saçlar, ne pek uzun, ne pek kısa, pek ölçülü boydadır...
'Ama boya ve ondülâsyon gibi iki tehlikeye ve çlrkinllğte uğra-iniştir. «Erkek sansın kadınlan sever» diye ortaya atılan bir roman ve bir asılsız nazariye yüzünden fena boyanmış alacalı bulacalı saç yığınlarından çoğumuza gına geldi. Berber parasına kıyamıyanlar veya bu parayı bulamıyanlar — evde yapılacak işlerden olmadığı için — saç boyamaktan vazgeçmelidirler. Dipleri siyah kalmış, ötesi berisi lekeli ve yalnız uç kısımları çiy sarı, kötii boyanmış saç. saçın demin söylediğimiz cinsî cazibesini tamam il e öldürüyor. Hiç bîr şair ne kadar sac düşkünü olsa Döylesl İçin:
Sacım ben çözüp ben bağlasaydım diyemez, aksine: «Benim gözüm görmesin de kim çözerse çözsün ve İsterse şeytanlar bağlasın!» der. yan odaya kaçar. Makinelerde kıvrılmış saçların da basta peruka İmiş, yapma çiçekmiş gibi yalancı ve iğreti durduğu, suyu çekilmeğe vüz tutmuş bir nebat cansızlığı aldığı, kuru yaprak hışırtısı çıkardığı muhakkak... Hattâ fazlasına gidilmişse okşamağa kalktığınız zaman parmaklarınızdaki İlk teftir kesekâğıdı tutmuş® benziyor. Yazık!
Bir nokta daha: Kendi hesabıma — burada «hesap» kelimesi hem hakikî m&nasmadır, hem de •fikrimce» demesine geliyor — şapka âdetinin kalkmasına memnunum. Şu var ki açıktaki sacın gayet temiz tutulması, temizlik kokması, İyi taranmış, yağsız ve kepekslz bulunması şarttır. Zira tramvayda ve otobüste, duraklarda ve İskelelerde cok defa önümüze raslayan bir başı — İstesek İstemesek — uzun müddet, vazifemiz 1m!şceslne seyretmek ve daha gücü — burnumuzun dibinde durduğundan — koklamak zorundayız. Kiril saçın kendine mahsus pek karakteristik, ateşe vurulmuş dibi yağlı tence-reninki gibi kızık bir kokusu var-1 dır. Hele öylesi yağmurdan ıslanmışsa tahammül etmek İçin sığırt.maçlıktan yetişmiş olmak lâzım gelir,
Hamdolsun ben gözlüğümü takmadıkça yakını pek İyi far-ketmlyecek yaştayım. Keyfim isterse takar bakanm. Fakat koku alma haspamda henüz eksiklik olmadığı için ara sıra şapkasız başlardan rahatsız olduğumu ve kacacak delik aradığımı glzleml-yeceğlm.
Sanıyorum ki erkek için de, kadın İçin de saçların en esaslı zfnett ve tuvaleti — ne şekil, ne briyantin, ne boya, ne de renktir — temizliktir, ötekilerin hepsi var da çoğumuzda bu yok! Balık baştan, bazı İnsan da saçtan kokar.
Pefik Haiid Karay
Kadife kumaş ve çivi siparişleri
İzmir 9 (Telefonla) — Buradaki tüccarlar îngiltereye fasla miktarda kadife kumaş ve çivi sipariş etmişlerdir.
Yurdun her yerindeki âfete Kızılay yeti-
Leylâ hanıma bir kere, Dol-mabahçe sarayında haremağaları tarafından candan bir ihtifal yapılmıştır. Bu merasim hakikaten ümit edilmedik bir zamanda ve Leylâ hanıma güzel bir sürpriz olmuştu.
Haremağalarım Leylâ hanıma karşı böyle içten gelen bir tezahüre sevkeden şey neydi?.
Hayatının mühim bir kısmı sarayda geçen Leylâ hanım buradaki yaşama tarzını en İnce teferrüatına kadar bildiği İçin hâtıralarını yazdı. Eski harem ve saray âdetlerine ait bulunmaz bir hazine ve bizde aşağı yukarı tek eser olan bu hâtıralarda ha-remağalârindan da uzun uzun bahsediliyordu. Leylâ hanım zannedildiği gibi bu bedbaht insanların hepsinin cahil, iptidaî kimseler olmadığını anlatıyor, ve hayatları hakkında çok meraklı malûmat veriyordu. Aşağı yukarı. hülâsa olarak meselâ şöyle diyordu:
Bugün muallimlik, kâtiplik, musikişinaslık eden haremağaları vardır, içlerinde Fransızca. Rumca. Arabi ve Farislyl-iyi konuşanlara, hattâ iyi hanende olanlara rasgelmek mümkündür. Haremağaları ekseriyetle at, İnek, koyun, keçi meraklısıdır-lar. Surların dışında hususî ahırlar açarlar. Hizmetkârları vardır.
Bunların içinde evlenenler de görülmektedir Baş müsahlp Ra-sim ağanın odalıkları. Darüssaa-de ağası Cevher ağanın nikâhlı haremi ve odalığı vardı. Bu ağaların cariyeleri. haremağaları, atlan, arabaları, her şeyleri tamamdı, Konaklan muntazam ve müdebdeptl.
Ecnebiler, haremağalarının erkeklere karşı kin duyduklarım, garez beslediklerini, onlardan nefret ettiklerini zannederler. Ve haremağalarının erkeklere şiddetle muamele ettiklerini sanırlar. Bu fikre zahip olanlar bizde de vardır. Lâkin bu yanlış ve haksız bir düşüncedir.»
Bu fikirlerden sonra Leylâ hanım haremağalarının lehinde daha bir çok sözler yazmakta ve onları müdafaa etmektedir.
Leylâ hanımın bu fikirleri sarayda âdeta heyecan uyandırmış, haremağalarım son derecede coşturmuştu. Lâkin uzun zamandan beri saraya uğramıyan Leylâ hanımın bundan hiç haberi yoktu.
Haremağalarının ihtifali
Halbuki çok musiki meraklısı olan şehzade ve veliaht Vahlded-dln efendi bestekâr ve şair Leylâ hanıma karşı büyük bir hürmet gösterirdi. Veliahtlığı zamanında Çengelköyündeki köşkünde otururken sık sık Leylâ hanıma haber göndererek kendisini çağırtıydı. Leylâ hanım tâ tepeye köşke kadar yorulmasın diye İskeleye araba göndertlllrdl. Bilhassa Vahldeddln efendinin val-desi Leylâ hanımı pek severdi. Leylâ hanım Çengelköyündeki köşkte bir kar gece misafir kaldıktan sonra tekrar şehre dönerdi. Lâkin sık sık kendisine haber göndertlllrdl.
Valüddeddin tahta çıktıktan sonra Leylâ hanım nadir olarak saraya gitmişti.
Bir defasında yine böyle saraya gidiyordu. Saray âdetlerini çok İyi bilen Leylâ hanım hattâ yaşmak ve feracenin modası ta-mamîle geçtiği zamanda dahi saraya bunlarla giderdi Zira öteden beri »araya yaşmaksız, feraceslz gitmek pek büyük hafiflik sayılırdı.
Son zamanlarda bunu İhmal
Leylâ hanımın hâtıraları — Haremağalarının sevinci —■ Haremağaları arasında evlenenler — Odalık, cariye sahibi haremağaları — Fransızca konuşan ve iyi hanende olan ağalar — Haremağalarının dikkate değer hayatı — Bir kadın saraya nasıl giderdi? — Allahını seven haremağalarım ) tutmasın — Saray kapısında Leylâ hanımı nasıl karşıladılar?. — Arabadan harem kapısına kadar iki sıra olan ağalar — Yazıdan alman en elif-Agfefer
Dolmabahçe sarayı
ederek saraya gelen kadınlardan sanatkâr:
— Bir şeyden pek sıkılıyorum. Şu kollarını, bacaklarım göstermeseler... diye de şikâyette bulunmuştu.
Leylâ hanım daima ferace İle yaşmağile giderdi. Bir defasında böylece arabasına binmiş ve saraya gidiyordu. Artık ferace modası tamamile geçmişti. Beşik-taştan geçerken bir Fransız bahriye neferi, İlk defa feraceli bir kadın gördüğü İçin pek ziyade şaşırmıştı.
işte o gün Leylâ hanım, araba-süe beraber Dolmabahçe sarayının bahçesine girmişti.
Bu kabîl ziyaretlerin şöyle yapılması âdetti: Harem kapısına gelinecek ve arabanın içinden çıkılmadan İçeriye haber gönderilecek. Kim olduğu ve kimi görmek istediği söylenecek. Müsaade çıkınca içeriye girilecek... Adet! çok İyi bildiği İçin Leylâ hanım da böyle yapmıştı.
Harem dairesine «Levlâ hanım gelmiş!.» haberi gidince Allahını seven hlc bir haremağasını tutmasın.. Hepsi önlerini İlikliyorlar, feslerini düzeltiyorlar, ve dışarıya koşuşuyorlardı. Bir anda harem dairesinde ne kadar ha-remağası varsa hepsi dışarıya boşanır ve bunların hepsi iki sıra halinde, Leylâ hanımın arabasından. sarav merdivenlerinden İçeriye kadar dizildiler. Bir tanesi hürmetle kanun açarak-
BULMACA
Soldan anğa ve yukarıdan aşağı:
1 — İstanbul'un bir semtinde*.
2 — Tayyare meydanı.
3 — Sonuna «R« gelirse kimyalıane olur.
4 — Tersi açık renk değil - Kuzey.
5 — Kışın yngar - Tersi eski tarikatlardan biri.
3 — Vasıl olan - İstiğna*
7 — Güzel ve hoş - Nota.
3 — Tersi İyi olmıyan örnektir.
9 — Cidara - Bir göz rengi.
10 — Kırmızı - Gelin güvey grcesl.
GEÇEN BULMACANIN HAI-Î.I
Soldan sağa ve yukarıdan asafrı:
1 _ Tasarılar, 2 — Adedisahlh. 3 — Serazad, Yu, 4 — Adaletlvar. 6 — Rize, On. Su, ö — Isatorlmeg, 7 — Ladini, Ata. 8 — Ah. Maç, 9 — Riyaset, Re 10 — Hurûganef.
—■ Buyurunuz efendimiz!,, dedi.
Kendisini âdeta hiç kimseye göstermedikleri derîn bir hürmetle koltukladılar. Yerlerden temennalar ediyorlardı. Onlara hiç kimse bir şey söylemediği tembih etmediği halde Leylâ hanıma İçten gelen bir ihtifal yapmışlardı.
Zira kendilerini Leylâ hanımın bu kadar müdafaa etmesinden son derecede mütehassis olmuşlardı. Onu âdeta kadın bir Abraham Lincoln gibi görüyorlardı,
Leylâ hanım o guııü Vahided-dlni görmedi. Hünkâr Dolma-bahçeden Yıldıza çıkmıştı. Bunun İçin sarayda fazla durmadı.
Haremağaları yine aynı candan merasimle iki sıra olarak önlerini Uikliyerek ve yerlerden temenna ederk, koltukla kndisi-ni aıabasına götürdüler.
Bu Leylâ hanımı pek mütehassis etmşiti. Hakikaten de bir takım bedbaht ve bayatlan kırılmış İnsanları bir vazl ile bu derece sevindirmek güzel bir şeydi. _
Haremağalarının yaptığı bu merasimden bahsederken:
— Yazımdan aldığım en güzel telif hakkı İşte budur. Derdi.
Bir cok şeylerin 2oraki olarak yapıldığı sarayda haremağalan-nın bu hareketleri uzun zaman konuşulmuştu
Feridun F.”
Sabun fabrikaları işlemeğe başladı
Ankara 9 — Ticaret Bakanlığından bildirildiğine göre. Hatay ve Çu-kıırovadaki sabun imalâthanelerinin faaliyeti arttırılmıştır. Eğedeki fabrikalar da çalışmağa beylamışlaf*»-Bcş on güne kadar piyasaya bol miktarda sabun verilecek ve bugünkü sabun darlığı birdenbire giderilecektir. Sabun satılırında kâr hadleri İndirilmiş olduğundan bu defa piyasaya çıkarılacak sabunların geçen sen eki fiatler ayarında satılacağı söylenmektedir.
Türkiye Ecnebi
Senelik 2800 Kuruş 54U0 Kuruş 6 Aylık 1500 • 2W0 •
3 Aylık 800 • 1800 r
Adres tebdili için eUi Kuruşluk pul gönderilmelidir Aksi takdirde adres değiştirilmez
Telefonlarımız Buşmuhurrir:
Yazı tşleri: 20185 - idare:. 20«8î
Müdür: 20497_____________
Zilhicce 6 — Kasım 4
İmsak Güneş öğle İkindi Ak Yatsı E. 12.05 1.48 7.03 9.43 12.00 1.34 V. 5.0? 5 43 II 58 14 3& 13.55 18 2S
idarehane BabıAll elvan
ftcınnı-lıifc solcuk No 13
AKŞAM
11 Kasım 1945
QmUıXl Kumpanya J
Camlarda buzdan çiçekler donmuştu- Dışarıda fırtına klarnetler kopa-ffiordu. Akşam yemeğinden kalktıt-fîh sonra t!|rlyerek büyük ocağın ' Karşısındaki yumuşak sedire uzandı. J3İr sigara yaktı. Kana da yanma pturdu.
Erkek İçeriye giren hizmetçi kıza «ordu:
— İstanbul gazeteleri geldi mİ?..
— Posta gelmemiş efendim.,. Kardan... Yollar yine kapandı galiba...
— Daha kapanmasın mı?.. Ne kariye kar!..
Karısına döndü:
— Bari şuradan benim romanımı ver...
Kadın ona kalınca bir kitap uzattı. Erkek bir ınüddct dışarıya, fırtına-nın sesini dinlediktin sonra okumağa daldı. Harbin İlk senelerinde 940 da İstanbul’da evsiz kalmışlardı. Bunun ürerine clfllge çekildiler. Dört yıldnııbcrl kuş uçmaz, kervan geçmez denilecek kadar tenha olan bu dağ başında oturuyorlardı. Lâkin buutajjlan hiç bir şikâyetleri yoktu. Burada çok İyi yaşıyorlardı. Gıda bakımından Isledlkterini buluyorlardı. Odunları yakmakla bitmezdi. Çlf-llftin bir tarafı hususî ormandı. Sakın. gürültüsüz, sinirsiz bir hayat geçiriyorlardı tşte $u kar fazla yngıp da yollar kapan masa büsbütün hayatlarından mfmnun olacaklardı anıma bıma da çare bulamazlardı ki..
Erkek sanatkârane yapılmış oca-ğ n rç-rdlgl sıcaklık ve rehavet içinde gerindi. Romanının zevkli bir yerinde İdi. P01 dö Kok u okuyordu. Bir fiûhifeyl çevirirken haffrçe gülümue-tnekte İdi.
işle bu aralık birdenbire kopeklerin avaz avaz bağırdıkları İşitildi
Adamla kadın başlarını kaldırarak birbirlerinin yüzlerine dik dik, soru-cu gözlerle baktılar. Erkek:
— Yabancı!,, dedi.. Biri geldi!.
Kadın dudağını büktü:
— Kim olabilir?.
Köpeklerin bağırışları büsbütün ziyadeleşiyordu. Herhalde birisinin geldiğine şüphe yoktu.
Netekm biraz sonra ahretlik oldukça bûyiik bir telâşla İçeriye girdi:
— Kalabalık misafir geliyor efendim.. dedi
— Kalabalık misafirler mİ?.. O da ne demek?..
— Çojc kalabalık... Kadınlı erkekli misafirler!..
Tuhaf şey... Kız delirmiş ml acaba’.. Bu inlerle cinlerin top oynadığı dağ başına, düğüne gider gibi kadınlı erkekli misafirler nereden gelecekti?..
Hizmetçi kız İzahat verdi:
— Bindikleri otobüs yolda kşlım.). Buraya sığınjyorlarmış!..
Erkek paltosunu üstüne giydi. Dışarı fırladı. Köpeklerin sesleri arlık avluya kadar gelmişti. Bu arada İnşan konuşmaları da işitiliyordu. Nihayet avlu kapısının önünde hizmetçi kızın dediği gibi kadınlı erkekli bir kalabalık belirdi. Kadınlar bir takım son derecede göz alici renterden elbiseler, giymişlerdi. Ve mübalâğalı bir derecede boyanmışlardı. Onların bu halini görenler dünyada otomobilleri kara saplanıp da yolda kalmış İnsanlar oîduğunu tahmin edemez-lercü. Adeta kendilerinde bir balo dönüşü gibi bir hal vardı. Erkeklerden tamamİLe matruş olanını, çifllk sahibi Necati, İstanbul'da iken sinemalarda gördüğü Kont, Loıd, Marki. Baron gibi insanlara benzetti.
Bu Baron tavırlı adamda kadınlı erkekli kafilenin reis! imiş gibi bir bal de sezilmekte idi. Neteklm biraz ■onra Necatt görüşünde yanılmadığını da anladı.
Bu zat Hamlet rolüne çıkmis gibi merdiven önünde durarak sU sözleri Mtyledl;
— Size kumpanyamı takdim «deştin muhterem efendim!.. Blzler sa-pat Aşıkı aktör ve aktrisleriz. Vakıa kumpanyamız tuluat kumpanyas'dır Kantolar da, düettolar da vardır. Fakat hedefimi?, yine ulvi sanat şahikasına tırmanmaktır. Ancak Kar yollan kapladığı için bindiğimiz kamyo-
MUKADDES YALAN
Yazan: Leon Malice! Çeviren; (Vâ _ Nü»
■ Tefrika No. 29 ———--
Katiyen İçi rahat edemlyecek. Hazînesinden ayrılmak İstemiyor. Beline »ardığı, ceplerlnetioldurduğu altın fişeklerini, endişeli bir hareketle okşıya akşıya o akşam eşek arabasının yanında yürüdü, yürüdü. Karısıyla de. dğltyle de konuşmuyordu. Arabanın Bal tanışında, Lambin'İn kafası titriyordu. Berllngot da sağa sola koşuyor, kargalara sapanla taş atıyordu. Nihayet gece, ortalığı İyice karanlık basınca durdular. Hava gittikçe soğuyordu. Yemeıc yok, bu koskoca cemiyetle bir alâka yok. Kadın hasta... Sefaletleri bütün fecaatiyle hükmediyordu.
Lambin, titreşmekte olan karisiyle oğluna:
— Korkmayınız, çocuklar! — dedi. — Artık bu hal böyle devam etmi-yecektir. Sefaletten kurtulacağız. Bl-■!m de evimiz, İnsanlara yakışır hayalimi® olacak,
XIII.
îndlre nehri kıyısında yol, yılankavi İlerler. Bir noktada da sudan epeyce uzaklaşır Zira burada büyük kayalıklar vardır. İşte o kayalıkların
net işlemiyor. Bu gecelik kumpanyamı çlfliginizde misafir etmenizi siz sanat şevler vadandaşımızdan rica edeceğiz...
Necati bu nutuk karşısında ne söy-llyCccğlnl şaşırmıştı. Yalnız::
— Peki efendim peki... Buyurunuz... dedi.
O zaman kadınlar gülüşerek, erkekler mübalağan yiiz hareketleri ita ftllmlerl ve piyesleri hatırlatarak içeriye girdiler. Bu uzun yola çıkan kadınların İncecik giyinişleri, cidden şaşılacak bir şeydi. Hepsi llşilmüşlil. Necati onlara büyük bir sofra kur-dııttıı. Çorbalar ısındı, telsi rişolarl açıldı.
Çifllk sahibi durgun hayuiıuda. hele böyle postanın bile gelmediği şu karlı günde bu kalabalık grııpu bulunmaz bir nimet addediyordu. Kadınların bir kısmı altın dişil İdi. Çok sigara İçiyorlardı. Biraz da âdi konuşuyorlardı amma içlerinden İkisi hakikaten güzeldi. Hele bir esmeri vardı kİ Necati ona bakarken içinden: «Melekleri bllo baştan çıkarabilir!..» diyordu.
O sessiz evin içi bir anda çolgıiı gazinoya behzemlştl. KiyıkalıaJor, sigara dumanlan, hattâ küçük çığlıklar. yüksek perdeden konuşmalar., çok geç vakte kadar oturdular. Sonra kadınlar ı ayrı bir odada, erkeklere başka b’r otada yataklar serildi. Yattılar, Ve ertesi günü ancak öğleden sonra uyanabildiler.
Karı koca kendi odalarında:
_____ Başımıza gelenlere bakın hele, • Kar dn durmadı. Bugün de gidemerlerse felâket,- diyorlardı. Fakat erkek bunu yarım ağızla söylüyordu. O bu grupu birdenbire pek sevmişti. Hele o esmer kız yok mu? Tiyatroda «Çılgın gemiciler!..» düettosuna çıkan kız!..
Kar yüzünden ılç gün kumpanya çlflikte kaldı. Dördüncü günü gittiler...
Fakat bu sefer birdenbire çifllk o derece sessizleşti ki oturulacak gibi bir hali kalmadı.
Sanki eskiden de böyle değil mi İdi?.. Böyle idi. Fakat kumpanyanın gürültüsünün yanında içinde bulundukları derin şessMlğln şiddetini anlamışlardı.
Artık Necati sik sık arabayı hazırlatıyor ve şehire iniyor.
Hattâ «Bir daha katiyen dönmem! ,» dediği şehirde bütün tellâllara haber bıraktı. Bir ev boşanır boşanmaz hemen şehire taşınacaklar, kumpanya, artistler onların havalında inanılma? bir rol oynadı
(BİR YILDIZI^ İskenderun’da yıkılmak tehlikesi gösteren binalar İskenderun (Akşam) — Ticaret Bakanı B. Raif Karadeniz. İskenderun Halkevinde tüccarlarla bir konuşma yapmış, şikâyet ve dilekleri dinlemişti Fakir halkın barındığı bine yakın evin kereste pahalılığı yüzünden tamir göreme dikleri için yıkılmak tehlikesine maruz olduğu bu şikâyetler arasındaydı.
Bu evlerin tavan ve çalılarının çöküş sebebi, zamanla çürümüş olmasıdır. Kereste o kadar pahalı kİ; fakir halk, çürümüş tavan İskeletlerin! değlştircmemektedlr. Teneke ise hem çok pahalı ve hem de yok denecek kadar az olduğundan; halk, evlerinin çürümüş tavanlarım harbden Önceki gibi gene teneke ile kaplıyarak bu çöküntüleri önlemek İmkânlarına malik değildir.
Geçenlerde bir evin yıkıntıları altından vatandaş ofsetleri çıkarılmıştı. Dün de fotoğraf malzemeslzllği yüzünden günlük ekmeğini dahi ku-zaaamiyan seyyar fotolardan Cemil Gülerin Kurtuluş nuthalleslndelci evinin tavanı çöktü.
Çürük durumda bulunan bu barınaklar yer y«r ve zaman zaman çökmektedir ve çökecektir de. Eğer hemen tedbirler alınmazsa; kış mevsimi, bu felâketi facialaştıracak ve genişlemesini kolaylaştıracaktır.
İçi koca koca mağaralardır. Bunlardan bazıları serserilerin barınmasına yarar. Fakat civardaki şato sahibi, Chevrl^re, şatosunun eteklerine ras-lıyan bu mağaralardan birin! kendisine mahzen yapmıştır. "Davetlileri nehir kenarına İndikçe, balık avladıkça, yahut da avdan döndükçe buraya uğrayıp birkaç kadeh İçki içerler.
İlkbaharın lâtif bir gününde, Lam-bln'ln arabası işte bu semte doğru İlerliyordu. İhtiyar dilenci şlnıdl artık mesuttu, Eski endişelerinden hiç eser kalmamıştı. Lâkin henüz altınlarından da İstifade edememişti. Çünkü servetini meydana çıkarırsa şüpheyi üzerine çekeceğinden korkuyordu. Ne de olsa, bu paralar ona kuvvet veriyordu.
İşte, nehir boyunca yürüdüğü sırada, tatlı tatlı gülümsüyor. Oğlunun, eşek arabasından ayrılarak sıçrıya sıçrıya koğuşuna bakıyor.
Berllngot, sahile bağlı duran bir balıkçı teknesini, halatından çekti. Boş tekneye atladı:
— Baba, baba... — diye haykırdı. — Buruda mükemmel bir olta buldum.
Ingiltere’de porsuklara karşı mücadele açıldı
Harb senelerinde çoğalan bu sararlı hayvanların temizlenme-sine çalışılıyor
tildiirükn dört porsuk
Bir inden çıkarılan ve
İkinci dünya harbi, her turlu silâh tarla yaptığı tahriplerden ba^ka dûlayısile de büyük zararlara sebep olmuştur, Bunlar, ancak cephelerde ateş kesildikten sonra kendisini göstermiştir
Dotayısile meydana gelen âfetlerden bîri de Büyük Britanya adasını porsukların istilâ etmesidir Porsuk tilki büyüklüğünde ve buna benzer, esmer kıllı, alaca başlı ve gayet vahşi bir hayvandır. Kırlarda ve dağlarda tenha yerlerde bir takım çukurlar kazarak çok müstahkem ve mahfuz İnler vücuda getirir. Gündüzleri hiç görünmez. Fakat zifiri karanlıkta faaliyete geçer. En ziyade kümes hayvanlarına musallat olur.
Harbden evvel ziraat amelesi bol ve ucuz olduğu zamanlarda çiflik sahipleri eğri büğrü tünellerde saklanan bu vahşî hayvanlan İnlerini kazıtarak imha ediyorlardı .
Fakat harb esnasında İşçi bulmak güçleşmiş olduğundan porsuklar serbesce türemişler ve istedikleri gibi kiimes hayvanlarını ve diğer ehil hayvanlan öldürmüşlerdir.
Harb bittikten sonra Büyük Britanyada ilk büyük savaş porsuklara karşı açılmıştır. Bu mücadele kolay değildir. Çünkü porsuk, içine girilmesi zaten güç olan İnini gayet mahirane örter. Çok defa avcı ayağı dibinde bir porsuk ini bulunduğunun farkına varmaz,
İnin ağzt bir defa keşfedildikten sonra tünelin İçine köstebek, tilki ve emsali hayvanların inlerine girmeğe alışık olan bir zağarın havlaması İle porsuğun mevkii taayyün eder.
Bundan sonra tünel kazılmağa başlanır. Ekseriya porsuğun ini altı ayak veya daha fazla derinliktedir. Tünel kazıldığı zaman zağar porsuğu kazıyana hücum etmekten meneder.
Fakat ine taklasıldıktan sonra tehlike biivür. Çünkü porsuk insandan çok çekinen bir hayvan İse de bir defa sıkıştırılınca kor-Ikunç olur. O zaman porsuk ga-
Siz mağaraya girin, yerleşin. Ben de şuradan balık tutabilir miyim, bakayım...
Eşek arabası. « Kargalar yuvası* İsmi verilen mağaraya girdi. İhtiyar dilenci hayvanı çözdü. Sağa sola gidip dururken, «Dureau Baba* diye tanınan ve buraya sığınmış bulunan diğer bir ihtiyar dilenci ühbaba çarptı, Meğer herif uyuyormuş, onu uyandırdı.
e Nereden geliyorsun, nereye gldl-yorsunî» tarzında bir muhavereye giriştikler! sırada, Kargalar Yuvası mağarasına bir do göçebe çingeneler ailesi konakladı. Onlarla da çene çalmağa girişliler, çingeneler bir taraftan da yemek pişirmeğe savaşıyorlar,; beraberlerinde getirdikleri kömürü yakıyorlardı. Tam ateş harlandı, nevaleler ortaya döküldü, Berllngot, elinde bir sürü ipe geçmiş balık, hop-lıya sıçrıya mağara kapısından göründü:
— Bakın... Neler tuttum... - diye haykırdı.
Çingeneler:
— Bravo... Sofraları birleştirelim öyleyse.,, - dediler.
Dureau Baba:
— Sahici bir ziyafet... Desenize... — diye sevindi. — Bu sofraya koyacak benim bir şeyim yok. Yok amma, bir şey haber vereceğim: Chevtljre şatosunun uşağı, yan taraftaki mağaraya, bugün dolu şişelerle şarap
Bir porsuk İni açılıyor yet keskin olan dişlerini insana ' havale eder, Porsuk dişlerini geçirdiği kol ve bacakları parçalar. Bunun İçin porsuğun inine yaklaşan adam yanına arkadaş çağırır. Bunlar ellerindeki demirci oraklarına mahsus uzun ve ağır kerpetenlerile porsuğun boynunu iki taraftan yakalarlar.
Kımıldamıyadak bir hale getirilen porsuk ininden dışarı sürüklenip çıkarıldıktan sonra öldürülür. Her ne kadar porsuğun kafası kalın kemikli ise de burnuna bir demir çubuk ile kuvvetli vurulunca' vahşî hayvan derhal ölür.
Kayalık arazide porsuğun inine kadar hafriyat yapmak ekseriya imkânsızdır. Çünkü porsuk tüneli büyük kayaların dibini açarak eğri büğrü yapmıştır, ine yaklaşıldığı zaman zağar porsuğa hücum etmez. Yalnız uzak ve emin bir mesafeden havlamak ve hırlamak suretile vahşî hayvanı yerinde tutar. İne giden tünel gayet dar olmakla beraber in geniş ve arkalıklı kana-pe şeklindedir. Burada ekseriya bir kaç çift porsuk birlikte yaşarlar.
Porsuk açlıktan ölmez. Çünkü nefis tavuk ve piliç etleri bulamadığı zaman canlı ve nebatî bulduğu her şeyi yer. Sert yumuşak. tatlı tuzlu aramaz, Me-
getirdi. Gözlerimle gördüm. Kapı da. pek kuvvetli değildir. Zorlansa açılır. Oradan o şarapları çıkararak keyfimize bakalım. Ne dersiniz çocuklar?,
Çingenelerden biriyle Dureau şb-| toya alt mağaranın kapısına gittiler, çingene pek kuvvetli bir oğlandı. Bir omuz darbesiyle ahşap kapıyı esneterek içeri girmesi mesele teşkil etmedi. Buraya konulan gündelik nevaleler pek azmış meğer. , Altı şlşeelk-ten ibaret... Meze kabilinden de öteberi...
Fakat ne de olsa, serseriler için bu kadarı bile fena ganimet sayılamazdı. İşte öte yandan da mis gibi taze balıklar pişiyor. Derken mehtap da doğdu. Şarap keyiflerini getirdiği İçin bir cümbüştür başladı. İhtiyar şarkı söylemek İstiyordu. Lambin gürültüyle şakalar yapıyordu. Yalnız çingeneler sakin oturuyordu.
Lambin:
— Şu şarabı İyi keşfettin, babalık! — diyordu. — Bu akşam canıma canlar kattı.
Fakat şişeler boşalıyordu. Nihayet:
(— Bitti!» diye bir haber, herkes üzerinde, bilhassa Lambin üzerinde pek fena bir tesir bıraktı.
— Vay... Ben kanmadım... Daha İsterim.
Çingene:
— Biz de İsteriz amma, yok. bitti, neylersin!
— Ben bitti anlamam... Daha iste-
Sular idaresi bütçesi
İdarenin bu seneki masraf bütçesinde mühim artışlar var
Umumî meclisin bu aylık toplantısında vilâyet ve belediye bütçelerinden başka Elektrik, Tramvay, Tünel ve Sular idarelerinin de bütçeleri tetkik ve kabul edilecektir. Bu İtibarla bu İdareler de yeni sene bütçelerini meclise vermişlerdir. Vilâyet ve belediye bütçesi kabul edildikten sonra bunlar da mecliste görüşülecektir.
Şehrin su İhtiyacı günden güne arttığından bilhassa Üsküdar ve Kadıköy havalisinde su azlığı şimdiye Itadar görülmemiş bir dereceye vardığından bu meselenin bütçe müzakeresi sırasında umumi mecliste hararetli münakaşalara komi teşkil edeceği muhakkak görülmektedir. Sular İdaresinin meclise verdiği bütçe esas İtibariyle geçen seneklnden farklı değildir. Ancak şehir suyunun arttırılması İçin belediyenin hükümet ııezdlnde yaptıf;ı teşebbüsler üzerine Başbakan İstanbul su İşinin behemehal Hallini ele almış ve bu husustaki incelemeler başlamış olduğundan sular İdaresi yeni sene bütçesine .şöyle bir kayıt İlâve etmiştir:
«Şehrin su İhtiyacını karşılıyamı-yan bugünkü ana tesislere eklenmesi bir zaruret halini alınış bulunan yenileriyle ıslah ve tevsi İşlerinin lüzum gdstcrd'.'l büyük sermayenin temini İçin girişilmiş teşebbüsler göz önünde tutularak 1946 yılı bütçemizin gelir kısmında bir fasıl açılmış ve bütçe kararnamesinde de gösterilmiş olduğu gi’.l temin olunacak nakdin bu fasla yazılması İmkânı hazırlanmıştır
Bı.ndan da anlaşıldığını» göre sular İdaresi, yeni bir galeri tesisi için bu sene İçinde yeni bir mali İmkân bulacak ve bunun karşılığı da tabla-tlvle masraf bütçesinde gösterilecektir.
Sular idaresinin meclise verdiği bütçeye göre gelir yekûnu 3.655.002 liradır. Bu gelirin 2.700.000 lirası ter-kos, 500,(100 lirası Elmalı ve 35.000 lirası Adalar abonelerinin, verdikler! su sarfiyatı parasından temin edilmek^ tedlr. Gelirin 400 bin lirası İmha ve ihtiyat akçelerinden bu seneye devredilen miktara. 20 bin lirası da çeşitli gelirlere aittir.
Evvelce Evkaf idaresi tarafından İdare edilen Vakıf sulan bir kanunla belediyeye devredilmişti. Fakat belediye ile evkaf İdaresi arasındaki İh-
Tarihten sahofelleff3
(Baştarafı 4 üncü sayfada) şalraneyl İltizam» ile vakit geçirmeğe koyuldu; bu hal lie doksan yaşını buldu; hattâ aştıl
Bu senelerdeki hayatı hakkında müverrih şanl zade şu sözleri yazıyor:
(Merhumun Ebülayna, Ebudülâme, İncili çavuş gibi mûdhtk, ve gönül açan mütayebatı Fırızdak ve Cerlr selâ her türlü nebat kökü, sümüklü böcek, eşek arısı dahil olduğu halde her türlü haşerat, bostan kirpisi, bal ve tavşan yavrusu yer.
Savaş günden güne İlerlemektedir. Porsuk inine girmeğe alışık zağarlar şimdi İngilterede en ziyade kıymet verilen köpeklerdir. Porsuğa yaklaşıp boynunu kerpeten içine almak büyük maharet ve suğukkanlılığa muhtaç olduğundan bu İşte pişkin olan işçiler batın .sayılır yüksek ücret alıyorlar.
Öldürülen porsukların kann tarafı postundan nafe denilen kıymettar kürk yapıldığından bunların postu pahalıya satılmakta ve bunlarla av masrafının bir kısmı çıkanlmaktadır. — F.
rlm.
— Şatonun mağarasında kalmadı. Ne varca hepsini getirdim.
— Vız gelir be... tçkl de İçki!
— Su içi
— Sııju eşeğim İçsin,,. Bana şarap bulun... Nerede bulursanız bulun.. Köy uzakla değil kİ... Bir dükkân açtırırsınız .şarap alır, gelirsiniz.
— Köyiin dükkânlarında elbette şarap vardır. Fakat bunun için para İftzım, İhtiyar!... Sende metelik yoktur. halinden belli.
Lambin alay etmeğe başladı:
— Amma da İyi anladınız. Bende para yok ha?... Bende yok ha?... Güleyim size...
çingeneler bir koku, almışlardı:
— Sen delirmişsin Sende para nereden olacak? — dediler.
Lambin’in İse. şarap beynine vurmuştu. Baklnyı ağzından çıkarıyordu:
— Ben hepinizi satın alacak kadar zenginim! Delirmişim ha? Delirmişim ha?.. Asıl siz çıldırmışsınız. Şayet İstersem yarından tez! yok, evim olur, barkım olur.
— Mademki paran varmış, şarap aldır bakalım.
— Pis çingeneler aldı ramaz mıyım? Sendeleyerek ayağa kalktı. Karısı onun sarhoşluk etmesine mâni olmak -Istlyrdıı. Fakat dilenci, Lamblne'y! İtti.
— Bırak.. Bırak ila şunlara kim ol-. duğumu göstereyim. (Arkası var) i
tilâf, henüz kati bir anlaşmaya baftn tanıtladığından sular idaresi, vakıf sulardan hiç bir varidat temin edemediğinden yeni sene bütçesine sırf şekil korumak için bir liralık bir varidat gösterilmiştir. Halbuki masraf bütçesine göre vakıf sularının İdare* İçin bu sene 120,980 lira tahsisat konmuştur. Şu hale göre vakıf sularıma belediyeye geçmesi sular idaresi bütçesine yalnız bir külfet yüklemiştir.
İdarenin masraf bütçesine gelince: Masraf bütçesinde ilk göze çarpan cihet sular İdaresinin ödemeğe mecbur olduğu (vecibeler) dir.
Tcrkos ve Elmalı su şirketlerinin satın .-.İma taksit' için yeni sene bütçesine 100 bin liralık tahsisat konulmuştur. Bunun 1.300,183 Fran3ia frangı karşılığı olarak 60 bin lirası terkos şirketine, 40 bin Urast da Elmalı suları şirketine ödenecektir. 70 bin lira da sular idaresinin belediyeye senelik temin ettiği gelirdir.
' Gider (masrafı bütçesini gösteren tabloda geçen seneye nazaran artışlar hemen her kalemde mühim artışlar yapıldığı dikkati çekmektedir. Bunların baslıcalannı aşağıya kaydediyoruz:
İdarenin işletme masrafı İçin 1045 bütçesine 2.020.686 lira konulduğu halde 1946 bütçesinde 222 bin Ura fazla sile 2.242,486 Hra tahsisat vardır. Yine «gayri melhuz giderler» için geçen senek! 10 bin liralık tahsisat yeni sene bütçesine 30 bin lira İlâvesiyle 40 bin liraya çıkarılmıştır.
Sular idaresi memur ve müstahdemleri aylık ve ücretlerinin de arttırıldığı görülmektedir 1946 bütçesi tasarısındaki rakamlar bunu da göstermektedir: Meselâ 1945 bütçesi murakıplar aylık ücreti 7988 lira İken bu tahsisat yeni bütçe ile 9313 Hra olarak teklif edilmiştir.
Memur ve müstahdemlerin aylık ücretleri İçin geçen sene bütçesinde 5578040 lira tahsisat mevcut olduğu halde yeni sene bütçesine bu maksatla 601.213 ILra konulmuştur.
Yine geçen şene muvakkat hizmetler İçin 20 bin lira ayrıldığı halde bu sene bu masraf beş bin Ura arttırılarak 25 bin liraya, müteferrik masraflar da bu sene 15 bin Ura fazlaslle 20 bin liradan 35 bin liraya çıkarılmıştır.
gibi Sürurî merhumla aralarında geçen lâtif hicviyeleri ve udhukeleri pek çoktur. Hâlâ Nasreddln Hoca destanları gibi yâran lisanında devreder, durur.
Divanından başka Tuhfesl. Nabî’nln Hayriyeslne nazire otan Lûtflyesl, şevkenglz eseri cümle İndinde makbul birer bergûzardır.)
Sünbülzade, ömrünün sonlarında nıkris illetine müptelâ olarak İki senesini İnziva İle yatakta geçirdi.
Meşhur Mecmua sahibi Süleyman Faik efendi, Vehbi efendinin son senelerine dair şu fıkraları yazıyor:
(Yaşı sekseni geçmiş iken cünun getirmiş ve gözler! görmez olmuştu. Ancak biraz sonra deliliği hafiflemişti.
Vehbi efendi, cinnete mütelâ olmadan üç gün evvel bir ziyafet tertip v» sadık dostlarını davet eder. Yemekten sonra davetlilerine:
— Yaşım sekseni geçti. Ölümüm yakındır. Bugünlerde ya birdenbire ölürüm. Yahut ölmezsem cünun ve amâ gibi büyük ve şiddetli İlletlere uğrarım. Hangisi mukadder İse ahıreb hakkını helâl edin! Pek fasit ve âsi olduğumdan, hakkımda türlü türlü sözler söylerler. Cümleye hetal ettim. Lâkin kavi müslüman ve Hanefi mezhep olduğuma Hak huzurunda şeha-det edesiniz!
Der. Ahbabından kimi teselliye kalkışır. kimi de, hezel yolunda:
— Keramet izhar ediyorsunuz!
Demelerile, Vehbi'
— Benim gibi fasıkta keramet mi olur? Lâkin vaktlle güzelce tıp okuduğumdan biliyorum, vücudumda bir halet var. Tıp fenni üzere bu halimi anlıyorum. Hele ricamı ısga edesiniz...
Ricasını tekrar eder.
Bir gün şairlerden Ayni ve Sürurt efendiler iyadetlne gittiler . Vehbi memnun oldu: ağladı. Sürurlye:
— Canım Sürurî! Bana bir sûzlnâk vefat tarihi söyle de sağlığımda işitip biraz ağlıyayun!
Demeslle. Sürurî de lâtife tasdi yİ» bllbedahe hesabederek:
(Emrül Kays ile başrolsün İlâhi Vehbi) mısraını söyledi. Vehbi de cünun halinde iken:
— Bunda ne mâni! Emrül Knys de az adam değildi!., demiş,)
Sürurlnln tarihî ebced. hesablle 1219 tuttuğuna ve Vehbi efendi 1224 senesi reblıklevvellnln 14 ilnde Irtihal eylemiş olmasına göre. Süleyman Faili efendinin bahsettiği mülâkattan sonra daha beş sene yaşamış olduğu tahakkuk ediyor.
Hayatının çok senelerini zevku ne-şat içinde geçirmiş olan Sünbülzado Vehbi efendi kendinin hal ve mlşva-rını şu beytiyle tasvir etmişti:
Gercf Silnbiilzadeııfe bu bajjıfa bl renf/il bû.
Gül ffiM agürde etmez halkı aneofc hanmuf
Süleyman Kâni trtem
11 Kasım 1945
AKŞAM
Sabite 7
Vali ve Beldiye reisinin nutku
Sağlık, sosyal yardım ve temizlik işleri
Vali Te Belediye reisi doktor LCtfl Kırdar, umumi meclisin açılış nutkunda şehrin sağlık İşlcTİnc de önemli bir yer Termiş ve bu mevzua şeyle girmiştir:
•Sağlık İşlerimize, gittikçe artan btr ttina ve baharı gösterilmekte olup artan nüfusuna rağmen şehirde bulaşıcı ve salgın hastalıklar görülmemektedir.»
Vali bundan sonra muhtelif bula-, pcı hastalıklar İm# lund* yapılan, mücadeleleri anlatmıştır. Bu arada1 tifüsle mücadeleye devam edildiğini, Belediyenin meccani hiımatnlannda 1 hazirandan 1 ekime kadar 42237 kişinin meccanen yıkattırılmış olduğunu söylemiştir.
Verem mücadelesine de gittikçe artan bir anem verilmektedir. Cerrah-pa şada kİ verem tv ..itan esinin inşası gelecek sene bitecektir. Heybellada Banakıryomundükl Belediye hesabına ayrılan 10 yatak 14 e çıkarılmış, acele tedaviye İhtiyaç görülen verem İler İçin günde 750 kuruş ücret vcrl'mlştlr. Bu hastalar Erenköy ve Buy likada sanatoryomlarında Belediye hesabına tedavi edilmektedirler.
Sıhhi İmdat otomobilleri servisi kuvvetlendirilmiş, Süleymaniyede yeni bir bakımevi açılması kararlaştırılmıştır. Geçen semkl bütçe İle birleştirilen Belediye klmyahanesiyle hıfzıssıhha mûessesesinln Kmlayaan 300 bin liraya satın alınan eski kuduz hastanesine nakline başlanmıştır.
Vali B. Lütfl Kırçlar geçen haziran-.an ekim başına kadar şehirde yapılan aşılarla sıhhi muayene ve teftişler hakkında tafsilât vermiş, geçen hazirandan ekim başına kadar 5659 umumi yerin sıhhi teftişleri yapıldığını, Belediye hastanelerinde 6931 hastanın tedavi. 49030 kişilim muayenesi yapıldığını söylemiştir. Belediye dispanserlerinde 2359 hasta tedavi edilmiştir. Gene bu müddet içinde 142 veremli sanatoryomalra yatırılmıştır. Ancak önümüzdeki aylarda sanatoryomlara yatmak üzere 205 hasta sıra bek’emektedir.
Sosyal yardım
Medenî bir şehrin en önemli hizmet ve vazifelerinden biri de sosyal yardim işleridir. Muhtaçlara, hasta ve malûllere, çalışamaz hole gelen İhtiyarlara bakmak, hayır ve İrfan müe-seselerlne, okullardaki yoksul1 çocuklara. Halkevleri gibi hem kültür. hem de bir sosyal yardım miies-aeced elan teşekküllere mümkün olan muavtnctl yapmak şehir için bir borçtur.
Muhterem meclisiniz tarafından, şehrin sosyal yardım vazifelerini İfa edebilmesi İçin yedi aylık Belediye ve hu-suyl İdare bütçelerüe kabul edilmiş bulunan ödeneğin sağlık mües-seselerlne ayrılmış olan kısım dışında kalan 700 bin küsur liralık önemli bir miktarı bu yardımlara tahsis olunmuştur. Bu meyan da Halkevleri vasıtaslle yapılan sosyal yardımlar için 171,910, DarûlAcezeye 352 oin, pansiyonlu okullara bin, dispanserler İnşası İçin Verem Mücadele demeğine 29 bin. yoksul ver emli', erin san ator yomlar da tedavileri İçin 20,400 lira verildiği gibi, İlkokul-
lardaki yoksul çocukları himaye dernekleri birliği, Türk Maarif derneği, Çocuk Esirgeme Kurumu, Şehitlikleri imar cemiyeti, Yardım sevenler cemiyeti, Bakırköy Doğumevi, Esnaf hastanesi gibi muhtelif sağlık ve hayır kuramlarına da muhtelif miktarlarda yardımlarda bulunulmuştur.
Acıbademde Koşu yolunda «atın alınan Feridun paşa köşkünde kurulan ve memleketin sanat, fikir ve edebiyatına hizmet ebnlş olan münevverler! kabule başlamak üzere bulunan »Dinlenme Eri» için de Da-rülâcezt-ye yardım demeğine 17,500 liralık bir yardımda bulunduk.
önümüzdeki yıl da sosyal yardımları, mümkün olduğu kadar, genişleterek devam ettirmek emelimizdir.
Temizlik isleri
Şehrin temizlik içlerine imkânların gzami müsaadesi nispetinde İtina edilmektedir. Temizlik vasıtalarının vasıtalarının mühim bir kısmı motor! estirilmiştir. Yakında 20 kamyon daha temizlik servisime ilâve edilecektir. Temizliğin daha esaslı yapıl jnak üzere mahal’e aralarında çalışacak seyyar ekipler kurulmuştur. Barbden evvelkine nazaran temizlik amelesinin ücretleri birkaç misli arttırıldığı halde amele tedarikinde müşkülât görülmektedir. Evvelce yapılanlardan başka diğer kazalarda da amele koğuşları tesis edilecektir.
B. Lütfl Kırdar Belediye zabıtasının faaliyeti etrafında izahat vermiş, hazirandan eylül sonuna kadar Eminönü kazasında 37 dükkânın pislikten kapandığını, 402 dilencinin kampa sevkedlldiğlni, 9259 kilo kaçak etin mezbahaya gönderildiğini uöylemlştlr.
Ziraî işler
İlimiz mınUknsmda geçen 1944 nisanının sonlarında başlayan kuraklık eylül 1945 sonlarına kadar devam etmiş bulunuyor. Geçen sonbahar ve kış aylartnda e İrilmiş bulunan hububat, kuraklık devresinden evvelki yağmurların tesirde büsbütün kurumamış ve geçen yıldan yüzde 30 - 35 noksanlle mahsul alınabilmiştir.
Yazlık ekinler ise geçen mart ve nisan aylarında sık sik yağan yağmurlar dolayısile vaktinde ekileme-miş ve kuraktan çok müteessir olmuştur. Çifçilerimlz tarla ve bahçelerini büyük bir gayretle sulamak sayesinde yazlıklardan biraz mahsul elde etmeğe muvaffak olmuşlardır. Ekinler ve çayırlar kurabilin boylanmadığı için ot ve saman çok az olmuştur. Yaş sebze yetiştiren bostan-lar esasen kuyu sularüe sulandıklarından kuraklıktan fazla müteessir olmamıştır. Bağ ve meyvalara kuraklık çok az tesir yapmış, meyvala-nn biraz küçük kalmasına sebep olmuştur. Bununla beraber bu seneki meyva ve Özüm istihsali normalden üstündür.
Büyiikderede Meyva ıslah İstasyonunda 500 bine yakm muhtelif cinsten sebze fldesi yetiştirilerek alâkalılara parasız dağıtılmıştır.
| - İŞ AR1YANLAR
PİYASAMIZ İŞLERİNE VAKIF — Tanınmış tecrübeli mümessillik, banka muamelelerinde ehil, Türkçe bilir. Fransız, İngiliz. Alman, Italyan ve Yunan lisanlarile muhabere «der. Elyevm ithalâtla meşgul 45 yaşında bir ecnebi İşlerine İnkişaf vermek gayesiyle bir sermayedarla veya ciddi firma İle teşriki masal arıyor. Galata posta kutusu 1195 adresine müracaat. 938 —
ERKEK AŞÇI IŞ ARIYOR — Alafranga, alaturka, tatlı yapmakta ih-tLsaa fevkalâde elli yaşlarında tecrübeli evlerde İşine göre maaş aramaktadır. Akşamda (H. K.) rumuzuna mektupla müracaat. 885 —
SANAT ENSTİTÜSÜ MEZUNUYUM _ Arapça, Fransızca, eski Turkçeyl okur yazar bir gencim. Akşamlan saat beşten yirmi İkiye kadar İş aramaktayım. Akşamda Gaye rumuzuna mektupla müracaat 984 —
LİSE MEZUNU BÎR GENÇ - Askerlikle alâkası yoktur. İngilizce bilir. Avukat, ticarethanelerde her işi başarabilir. Akşamda (N. K- T.) mektupla müracaat, 969 — 2
İNGİLİZCEDEN TERCÜME — Ticari muhaberat yaparım, İthalât İhracat İşlerinde tecrübem vardır. Tam gün veya yarım gün çalışabilirim. «Akşam-da «İngilizce» rümuzuna,
970 - 3
KAPICILIK ARIYORUM — Askerlikle alâkam yoktur. Kefalet verebilirim. Eşimle birlikte 50 liraya çalışabilirim. Sultanahmet Akbıyık caddesi Konut sokak 9 No. ya Ahmet Kuşçuya müracaat. 982 — 2
O - İŞÇİ ARlYANLAR
SATILIK YEMEK ODASI — çirl-godis İşi, on bir parça, masa ve büfesinin üstü kristal, lüks ve tama-mlle yeni bir halde 3000 liraya satılıktır. (Bomonli, Silâhşor caddesi, 14 No, 11 villâ, Telefon No. 80989).
966 — 2
ACELE SATILIK — Kelepir piyano Çapraz Alman tipi çok yeni. Adres: Taksim Ayazpaşa Kullu sokak Marmara Bahçesi karşısı No. 23/25. Birinci kata müracaat ediniz.
974 — 2
BİR DİZİ ORYAN İNCİ SATILIYOR — K. Çarşı Kuyumcular ead. 21. Enis Alt Cevahireloğulnda teşhir edilmektedir. 977 — 2
4 — Kiralık — Satılık
EHVEN FİATLE ACELE SATILIK— Haliç - Fener Tevkil Cafer mahallesi Kiremit sok. 97 ve 9 numaralı kâgir iki ev ile 7 numaralı dükkânın yarı hissesi satılacaktır. Kadıköy İskele cad. No, 11 Radyo Servis ticarethanesine. 956 — 2
15000 LİRAYA SATILIK — Kâgir köşk ve müştemilâtı 33 dönüm arazi bir kısım bostan 40 kadar dut ve diğer meyva ağaçları Haydarpaşa Ko-şuyolu Dinlenme evi civarı müracaat Göztepe BİTlneiorta sokak No. 16.
967 — 1
AZİMET DOLAYISİLE HAVA PARASIZ DEVREN SATILIK ATELYE— Mahmutpaşa Yeglldlrek Bakkal sokak Kaim azlı han 21/22 numaralarda bobin sarma mahalli satılıktır. Taliplerin saat ikiden dörde kadar müracaatları./ 959 — 14
İstanbul sıhhî kurumlar aattırma ve eksiltme komisyonundan
Muhammen
Cinai Mlkdar bedeli İlk tem. Dıale gün ve saati
Lira Kuruş Lira Kr.
Karaman eti 800-1000 1 W 120 00 21/11/945 15
Yün battaniye 40 adet 1200 00 90 00 » » » 15
Doğum servisi 6 kalem 2967 00 222 53 • » • 15,15
İçin 6 kalem
tıbbi malzeme
Gardırop 20 adet 2000 00 150 00 21/11/945 15 30 da
1 — İstanbul Leyli Ebe Yurdu İhtiyacı olup yukarda cins, mlkdar,
muhammen bedel. İlk teminatları gösterilen maddeler »çık eksiltmeye konulmuştur.
2 — Eksiltme 21/11/945 çarşamba günü saat 15 de Cağaloğlunda Sağlık ve sosyal Yardım Müdürlüğü binasındaki komisyonda yapılacaktır.
3 — İsteklilerin şartnameyi her gün komisyonda görebilirler.
4 — İsteklilerin şartnameyi okuyup istenilen vasi kalan ibraz etmeleri iâzur.dır
5 — İstekliler cart seneye ait Ticaret odası vesikası De grup vesikası
ve 2490 sayılı kanunda yaralı vesikalar İle yukarda gösterilen teminatta-r!le bel'l gün ve saatte komisyona müracaatları. (146691
Birlik Ticaret Tiirk Anonim Sirkelinden
Şirketimizin 26/3/945 tarihi) Genel kurul toplantısında 944 t alevim yılı muamelâtından dolayı ortaklara dağıtılma» karar altına «iman ortaklık payının alınması için ortakların (12/11/948) tarihinden İtibaren Fincancılar Çıkmazında kâin şirketin idare morkvrelne müracaatları İlân olunur Direktörlük
I Tekel U. Müdürlüğü ilânları
I — 58.502,000 adet muhtelif av malzemesi pazarlıkla satın alınacak! ir
II - - Pazarlık 23/11/945 tarihine rastlayan cuma günü saat 10 da Katı. L 'a Genel Müdürü k Levazım şubesindeki Abm komisyonunda yapılacaktır.
rn - Şartname ve üsteler parasız olarak her gün sözü geçen şube-
ÎV — ütıklllerin pazarlık İçin tâyin edilen gün ve saatte % 16 gü-• [ ■■ liriyle birlikte adı geçen komisyona gelmeleri ilân olunur.
V - idare kısmen veya tamamen İhalede serbesttir. (16044)
Emniyet Sandığı Müdürlüğünden; Yüksek TİCARET MEKTEBİ MEZUNU ARANIYOR — Askerliğini bitirmiş olanların İstanbul Emniyet Sandığına müracaatları. 947 — 4
TÜRK BİR DADI İŞ ARIYOR — Altı aylık veya yeni doğmuş çocuklara bakmak üzere elinde bonservisi vc teminat verebilir. Dışarı gidemez. Akşamda (T.D) rumuzuna mektupla müracaat, 955 — 1
bîr İmalâthaneyi idare edebilecek —- Kabiliyette ve piyasadan an!ar bay ve bayan aranmaktadır. Taliplerin kısa tercüme i hal ve fotograPartle birlikte taleb?decek-leri maaşı yazı ile P. K. 424 İstanbul bildirmeleri. 958 — 2
YAZIHANEMİZDE — Daktilo ve temizli^ İŞÜe çalışacak dürüst bir bay veya bir bayana İhtiyaç vardır. Her gün müracaat. Sultanahmet PaTk karşısı İnan Emlâk No. 68. ___________________________964 — 1
DÖRT BAYAN ARANIYOR — Orta ve İlse tahsilli dört bayan aranıyor. Galata Tünel civan Billur han kat 2 NO. 0____ _________________970 — 1
15-17 YAŞ ARASINDA — Kız işçiye ihtiyaç vardır. Tahtakale Cömert Türk sokak 16 No. lı Bûkümevl-ne müracaat, 981 —2
İşçi KIZ ARANIYOR — Ambalâ] işlerinde çalışmak üzere İşçi kız aranıyor. İstlyenlerin Yeni Postahane cad. Ata Atabek yanında Ksantopulo han No. 9 a müracaatısın, ___________________________972 —2
BÜRODA ÇALIŞMAK İÇİN — Orta mektep mezunu bir Türkçe daktilo bayan ve yazıhane işlerini görecek 17 - 20 yaşlarında bir gence ihtiyaç vardır. Bahçekapı, Mühürdarzade han, 14/15 No. ya müracaat.
___________ 973 — 1
hastabakici ARANIYOR — İstanbul YerebatOD Sağlık Yurduna müracaatları. 975 — 4
J- SATILIK EŞYA SATILIK BUZ DOLAP — Az müstamel Kelvlnalör markalı (4 ayaklı) satılıktır. Beyoğlu Tünel civarı Yazıcı sokak Doğan Apart. No. 42. Saat: 9 - 11, 2 - 4 arası. 875 —
SATILIK — 39 modeli motosiklet. Sultanahmet Yerebatan caddesi W No_________________________948 — 2
MUTBAH SOBASI ALINACAK -Yeni, az kullanılmış veya imal edilecek 6 İlâ 8 gözlü bir adet (Giizine) satın alınacaktır. En son flat İle (A. 1) rümuzu De İstanbul 176 posta kutusuna yazılması. 944 —
SATILIK FRAK — İyi kumaştan ve yeni, boy 1,75. 30 numara gömleği ile birlikte pazarlıksız 260 Ura. Tele ta 52,208 849 - 1
ECZANE AÇACAKLARA — EvreL ce tahditle kapanmış bir eczanenin ispençiyari cihazları seri halinde cam kapaklı şişeleri mükemmel vitrinleri tefemıatiyie satılıktır. Galata postanesinin teorinde doktor Mısır-Lioğln.____________________957 — 2
PIRLANTA — Tek taş kıymetli yüzük kenarlan pembe yakut taşla süslü 12 fnrrm pazartesi saat- 14 do Sandal Bedesteninde satılacaktır.
963 —
SATILIK EMLÂK ARANIYOR -îstanbulun her semtinde arsa, ev, apartman, yalı, köşk, dükkân ve sair mülklerini satmak lstlyenler «Deney Emlâke» müracaat ederlerse arzularına daha çabuk muvaffak olurlar. Galata rıhtımında Kefeli Hüseyin han No. 2 Telefon 43840 792 —
DEVREN SATILIK BAKKALİYE — İyi bir semtte dört yol ağzında Frl-jlderll, ardlyell işlek bakkaliye satılıktır. Nİşantaş tramvay durağında Tütüncü Remzi ye müracaat.
945 — 2
’ KİRALIK — Eşyalı ve eşyaslz İki odadan yedi odaya kadar kat aranılıyor. Beyoğlu Harbiye, Nişantaşı, Kurtuluş ve civarlarında Beyoğlu Gaz şirketi karşısında Yıldız Emlâk telefon: 43376 _____ 952
ÜSKÜDAR İN — Tun us bağı tramvay durak yerinde büyük bir bahçeli evin İnşasına kâfi gelecek bir arsa acele satılıktır. Üsküdar Hâkimiyeti Milliye caddesinde 203 No. 11 tuhafiye dükkânına müracaat. 950 — i
ACELE SATILIK ARSA — İstanbul Topçularda sanayi mıntakası olmak hasebiyle kuyusu mevcut fabrika yapmağa elverişli 3218 metre karelik bir arsa satılıktır. Metre karesi 200 kuruştur. Müracaat: Galata Kemer-alti caddesi İzmirli oğlu han 9 No. Ali Rıza Gebzeli.951
PARAYA İHTİYACI OLUP DA -4000 liradan yüz bin liraya kadar acele emlâkini satmak İstlyenlerin tapu senedi ve çaplarlyle ‘■irllktc Ferdi Selek Türk Emlâk Bürosuna bizzat müracaatları kâfidir. Galata Ömerâbit han 23*2. Telefon 42368
__________941 -
İYİ KIRA İLE — Möble veya boş bir oda aranıyor. Ayaklan rornatu.-mo'ı bir bay için ve bakimi üzerine alacak aile yanında Akşamda (D.S.) rumuzuna. 953 — 1
35 BİN LİRAYA — BnkTijöyânde 14 odalı büyük camlı bahçeli bos teslim edilir. F'vkalâde acele salılıi villâ. Ferdi Selclt Türk Emlâk -hata Ömerâbit han 23/2 telefon 42368
939 -
BEYOĞLU — Caddesinin İşlet ve güzel bir yerinde mağazası olup devren satmak veya ortak Istlyenle-rin 20098 ya telefon etmeleri. _________________' 873 -
KUMKAPIDA 5000 LİRAYA — Dürt odalı muhtacı tamir apartman olmağa el fer İşli köşe başı kâgir boş teslim edilir satılık ev. F?rdl Selek Türk Emlâk Galata ömerâbit han ?3-2 telefon 42368._______940 —
TÜRKİYE EMLÂK PİYASASIN DAN — En küçük kıymetten milyonlara kadar kıymette en istifadeli emlâki size Ferdi Selek Türk Emlâk Bürosu temin eder. Ga’ata ömerâbit h.P.ll 23 2. Telefon 42368. 943 —
85000 LİRAYA ŞİŞLİDE ŞAHANE VİLLÂ — llo bin liraya Cihangirde 11 daireli apartman ve binlerce istifadeli satılık emlâk Galata ömerâbit han 23/2 Ferdi Selek Türk Emlâk Bürosu. Telefon 42368______943 —
ÜSKÜDAR — Paarbaşı mahallesi - Taşçımabraut sokağında nezareti fevkalâdesi, kuyusu, geniş bahçesi, biraz tamire muhtaç 5 numaralı hane ucuz flatle satılık. Görmek: Kö-şebaşındakl bakkala. Pazarlık: Kalamış tramvay caddesi 68 numaralı evin ait katına.__________944 —
SATILIK KÖŞK — Suadİyede asfalt üzerinde ve denize nazır modern bir köşk «atalıktır. 12,30 -13.30 da 43721 No. ya müracaat.
936 — 3
ADADA — İskele yakınındaki büyük gazino binası ve içindeki bllû-mum mobllyesiyle hail faaliyette satılıktır. Müracaat: Beyoğlu Gaz şirketi karşısında 54/2 Yıldız Emlâk telefon: 43376. 934 —
ÇIFTEHAVUZLARDA — 5 odalı
her türlii konforu havi apartman dairesi Ankara Atatürk Bulvarında veya civarında 5 odalı bir apartmanla ecele değlşlirllec'-k. Tel: 80297.
BEYOĞLU — İstiklâl caddesinin en işlek mevkiinde İyi ve tanınmış bir şapkacı yanında bir bayan terzisine salonlyle bir oda acele kiralanacaktır. Müracaat: Balo sokak 28/1 büroya. 983 — 1
KADLKÖYÜNDE PANSİYON ARANIYOR — Kalabalıksız âlle yanında muntazam mefruş oda aranıyor. Akşam yemek!eril e beraber olabilir. Sirkeci Yenihan 33 No. Osman'a mektupla müracaat. 979 — 2
MÖBLE APARTIMAN DAİRESİ ARANIYOR — Taksim ve civarında 3-5 odalı möbleli kaloriferli olan bir apartiman dairesi senelik veya kışlık sezon için. Müracaat: Galata Neca-tibey caddesi Demlrbağ han No. 18. Tel: 40304 968 — 2
— MÜTE FERRIK
ALMANCA DERSLERİ — Bir AvrupalI öğretmen üniversite İlse talebelerine ve hususi ders alacaklara İyi ders verir. Pratik ders verir ner yere gider. Frau Slftar Taksim Hoca Za-dc sokak 11 k..t 3___871 - 2
HUSUSÎ FRANSIZCA, İNGİLİZCE DERSLERİ — Dersler m ün teri t veya grup halindedir. Fiatler ehvendir. Galatasaray Yt’niçarşı Hayriye cad. 24 numaraya müracaat. 9_7 — 2
FRANSIZCA DERSLERİ - Kolay
MEMLEKETİN İMARINA DOĞRU — İki oda ve bir salondan banyo ve asri matbahtan ibaret küçük evlerin İnşaatına devam olunuyor. Arsası olanlar^ İnşaat bedeli 5000 liradır. Mevsim sebebiyle acele ediniz. Oalata, Altıncı vakıf han 33 - 34 No. Bengi! Küçük JEvier Yapı ve Satış şirketi. 980 — 2
metodla mükâleme, tercüme öğreti- ■.
Lir. Yüksem tahsil, bilhassa tıp züm-“t resi üzerinde izahat ve tercüme, iıerLJ Fransızca branşından imtihanlara û. hazırlanır. Y. Ü. rumuzuna müracaat.^^ ____________________________921 - 2m_
PARA İSTİYENLERE — Altı yedi ® bin lira kadar bir para lpotfk mu- C kabili verilecektir. Akşamda İ. H rü- O muzuna mektupla adres’erini bildir-'^ meleri komisyoncu kabul olunmaz.
978 -
SATILIK APARTMAN - Nişan-taşta yirmi bir metre cepheli daireleri altı vc yedişer odalı on İki daireli nezaretli mükemmel betonarme aparmanın yana satılıktır. Bir dairesi boş verilecek tavassut kabul edilmez müracaat telefon 40455.
960 — 9
SATILIK EV — Kasımp&şada Kulaksızda Emirdendi Tekke sokağı No, 10 Paşabapçe-sinde Köybaşinda No. 34 ve 36 sekizde bej hisseleri satılıktır. Müracaat pazartesi ve çarşamba öğleden evvel 44060 bay Rıdvan. 965 — 2
SATILIK — Sekiz oda, geniş meyyali bahçe, ayrıca yanında orsası olan, Aksaray İskendtrpaşa mahallesi Tomrukçu sokağı No. 4/1 ev satılıktır. Evin sahibi Belkıs Tcrun'a müracaat. 961 — 2
KANDİLLİDE SATILIK KÖŞK — 12 oda. elektrik.-hatagazı, terkos, hamamı bahçeli İskeleye üç dakika görüşmek İçin Beyazıt Çnrşıkapı 101 numara Z keriya Ohriye müracaat.
962 — 2
MEKTUPLARINIZI ALUIK1MZ
Gazetemiz idarehane s: m jorej oıara» göstermiş olan icarnen.T.ız-den
ÇK — K G — S.H 50 - F.D _
Ru-ik — A.E — İş. A.F - A.Ü —
Iş. B B — W.W - B.B S - K.C namlarına geıen meKiu.'.nrı Ma-rehinemizden nl(nrma;an rica
olunur,
OSMANLI BANKASI
1909 lhraçh % 3. 1/2 fafcll Belediye istikrazı
1909 İhraçlı % 3. 1/2 faizli Belediye istikrazı tahvillerinin î; 9/945 vadeli 70 No. lı kuponunun 26 Eylül 1945 tarihinden itibaren İstanbul ve Londra’da Osmanh Bankası gişelerinde tahviller damgalan ~as $u-retile, beber birlik l'.'jpion için, L. 0.7.0 hesabi!?, tediye edildiğini mezkûr tahviller hamillerinin malûmu olmak üzere Hân olunur
(i Halkevleri ve Kurtım ar
* Beyoğlu Halke. inden Evimizde devamlı olarak her pazartesi 18 30 da sinema her çarşamba saat da konrerans Her cuma saat- 1SA0 da müzik hareketleri yapılacaktır Gelmek isteyenler giriş kartlarını İdareden alatiHrler Parasızdır
İsiapbul Üniversitesi rektörlüğünden.
Üniversite 1 kasım 1945 tarihinde açılmış ve öğrenime başlamış olduğundan tmtlhanh ve imtihansız fakültelere v ~ ■ encllerin 15. XL 1945 tarihine kadar esas kayıtlarını bitirmeleri, hu tarihe kadar biHrml-yenlsrln devamdan vazgeçuüş sayüa.-aklan ve bu tarih '«m sonra başvuracakların ► '••• '""ıın yapilmıyacağı.. (14714>
Kapah eksiltme ilânı
İstanbul bayındırlık müdürlüğündeki:
1 — Büyükdere Orman fakültesinde niden yapılacak çamaşırhane ve garap binası birinci kısım inşaatı kapalı zarf usullyle eksiltmeye c*.tanımıştır. Keşif bedeli 64379 lira 15 kuruştur. Eksil'-mc 19 11.945 t; ıhlnde pazartesi giir.ü saat 15 te İstanbul BaVindıriik müdürl ğündc too •■nacak komisyon tarafından yapılacaktır.
2 — Bu işe alt evrak şunlardır: Mukavele, eksiltme, Bayındırlık işleri genci, hususi ve fenni şartnameleri, proje keşif hulâsa-«ıle buna miil-ferri diğrr evrak dairesinde görülecektir.
3 — Eksiltmeye iştirak etmek için taliplerin 4468 Hra :j6 kuruşluk mu-
vakkat teminat yatırdığına dair makbuz ibraz etmesi ve 945 yılında Ticaret odasında kaydı bulunduğuna dair belgeyi hâmil olması, eksiltme gününden. tatil günleri hariç, 3 gün evvel Vi'iyet m .;amına müracaat ederek ehliyet vesikası alması ve yukarıdn 2 nel maddede yazılan evrakı görüp kabul ettiğine dair İmzalaması ve buna alt 2490 sayılı kanun mucibince hazırhyacağı teklif zarfarını 19.11.945 pazartesi günü saat 14 e kadar İstanbul Bayındırlık müdürlüğüne verilmesi lazımdır. 1142191
İstanbul Akşam Erkek Sanat OkuıU müdürlüğünden:
1 __ Tophane erkek sanat enstitüsü içaı mevcut numunele-
rine göre çeşitli tip ve cinslerde marangoz ve tesviyeci el aletleri, 4470 sayılı kanun gereğince pazarlık suretiyle (derhal teslim edilmek şartiyle) satın alınacaktır.
2 — Pazarlık, 12. XI. 945 pazartesi günü saat 15,30 da Tophanede 347 numarada Aksam Erkek Sanat okulu satmalına servisi bürosunda toplanacak komisyonda yapılacaktır.
3 — Bu aletlerin nümuneleri her gün yukarıda adı geçen satın alma servisi bürosunda görülebilir.
4 __Bu gibi aletleri yapanlar ve satanlardan istekli olanlar
yukarıda belirtilen gün ve saatte komisyona baş vurmaları,
________(14914)____________________________________________
Açık Eksiltme ilânı
İstanbul Bayındırlık Müdüaüi;ünden:
1 — İstanbul Sağlık memurları Okulu binası onarımi açık eksiltmeye çıkarılmıştır.
Keşif bedel! (1499» lira »89» kuruştur
Eksiltme 12/11/945 târihinde salı günü saat 15 d? Bfiymdıriık Müdürlüğünde toplanacak komisyon tarafından yapılacaktır
2 — Bu İşe alt evrak «unlardır: Mukavele, eksiltme, bayındırlık İşleri genel, hususi ve fenni ş&rlnameKrt. keşif imlâsazlle buna mfıicîerrl diğer evrak dairesinde görü'ecckllr.
3 — Eksiltmeye iştlrâR etmek İçin taliplerin 112 Hra 50 kuruşluk mu- .
vakkat teminat yatırdığına dair makbuz ibraz etmesi ve 945 yılında Ticaret odasında kaydı bulunduğuna dair belgeyi hamil olması, eksiltme gününden tatil günleri hariç.üç gün evvel vilâyet mal . ma müracaat ederek ehliyet vesikası alması ve yukardn İkinci maddede yazılan evrakı görüp kabul ettiğine dair İmzalaması şarttır. »14400»
fichlfe 8
AHÇAM
II Kasım 1945
Beden Terbiyesi İstanbul Bölge Başkanlığından
Mahallesi Ada Pafta Parsa Cinsi
Takdir olunan
Sathi mesahası kıymet,Sahibi
DİKKAT
t — Mecldlyeköyü 57
8
81
2 — Mecldlyeköyü S — Mecldlycköy
21
k
Arsa
üç odalı kirglr rr Bir kat ahşap oda Arsa
Arsa ve teneke barak*
1180
181? Mİ
311 Mİ
4640 TL. 2800 T.L.
400 TL. 4542 TL. 1575 TL.
şükrü Tongoç
_____ 63
Yukarda vasıflan yazılı gayri
şişe ve cam kırıklan toptan voy* perakende yüksek flatle satın alınır.
Müracaat: Galata Kamerallı caddesi No. P, Ali Rıza OebzeU. Telefon: 48194.
Aprlne Çekerclyan. Fatma Toközsoy v( Ha diye Turam en
Mehmet Nuri Boa
m mi
48? TL
Arsa — - — --------
İU„. J—e-j.. menkuller spor sahasın* İlhak edilmek üzere Beden Terbiyesi Umum Müdürlüğü namına İstimlâk olunacağı 1295 tarihli istimlâk kararnamesinin 8 İne! maddesin» tevfikan ilân olunur, (14777)
4 — Mecldiyeköyü
»
Şirketimizin hissedarlar genel kurulu, olağan üstü toplantısı gündeminde yazılı konulan görüşmek üzere 28 kasım 1945 çar-şanıba günü saat 15 de Ankaracla Yenişehirde Atatürk Bulvarı 177 numaradaki idare merkezinde yapılacaktır.
Hissedarların mezkûr tarihte Şirket İdare merkezinde hazır bulunmaları rica olunur.
GÜNDEM:
Şirket esas mukavelenamesinin 5, 28, 29, ve 74 üncü maddelerinin değiştirilmesi,
ESKİ ŞEKİL
YENİ ŞEKİL
Maada 5 — şirketin merkezi Ankara ve Muamelât Merkezi İstanbul'dur, şirket Ticaret Vekâletinin müsaadesi İle Türkiye dahilinde ve haricinde şube vc acente açabilir vc keyfiyeti usulüne tevfikan ilân eder.
Madde 28 — İdare meclisi şirket umur ve muamelâtı lüzum gösterdikçe İçtima eder. Ancak en az (3) »yda bir defa İçtimai mecburidir.
Reisin ve yahut âzadan nısfının dnvetile idare meclisinin içtimai iktiza eder. İdare meclisi içtimaları esas itlbarlle şirketin muamelât merkezinde akdol’inur. Fakat âzadan yarısından fazlarının muvafakatlle İstisnai olarak »e bir sene zarfında İşbıı esas mukavelename mucibince yapılması lâzım gelen lçtimalarin dörtte birini geçmemek üzere milma-41 p görülecek diğer bir mahalde de İçtimain yapılması caizdir. Bu takdirde keyfiyet tahriren Ticaret Vekâletine bildirilir.
Madde 29 — Şirketin idaresi ve haricen temsili İdare meclisine aittir, Şirket tarafından verilecek bilcümle evrak ve vesaikin ve akdolunacak mııkavelâtm muteber olabilmesi için bunların şirketin resmi mührünü v« İdare mecllsind'n bir sat İle idare Biec’Uİnİn tâyin edeceği mesul diğer bir şahsın imzasını havi bulunması lâzımdır. Bilumum sigorta poliçelerini İmza edecek şahıslar şirketin sirküleriyle tâyin edecektir. Bu İmzalar sicilli ticarete tescil ve alelfuul ilân edilecektir.
ESKİ ŞEKİL
fa-
Madde 74 — Şirketin gerek faallyc-tl. gerfksa tasfiyesi esnasında şirket umuruna müteallik olarak şirketle hissedarlar arasında tahaddüs edecek İhtilâftır şirket muamelât m rkezinin bulunduğu mahal mahkemelerinde kanuni hükümlere göre hal olunur.
şirket umuruna ait olarak hissedarlar arasında tahaddüs edip şirketin hukukuna müessir olacak İhtilâfların halli dahi şirket muamelât merkezinin bulundığı mahal mahkemelerine aittir.
Bu kabil İhtilâfların zuhuru halinde mahkemeye müracaat etmiş olan hissedarlar şirket muamelât merkezinin bulunduğu mahalde her türlü kanun! tebligatın İfası için kanuni ikametgâhı göstermeğe mecburdurlar.
Madda 5 — Şirketin merkezi lanbul'dur. şirket Ticaret Vekâletinin müsaadesi İle Türkiye dahilinde ve haricinde şube ve acenteler açabilir ve keyfiyet! usulüne tevfikan ilân eder.
Madde 28 — İdare ^necllsi şirket umum ve muamelâtı lüzum gösterdikçe içtima eder. Ancak en az (3) ayda bir defa İçtimai mecburidir.
Reisin ve yahut âzadan. nısfının davetli: İdare meclisinin içtimai İktiza eder. İdare meclis! İçtimaları şirketin merkezinde akdolunur. Fakat âzadan yarısından fazlasının muvafa-katile İstisna! olarak bir sene zarfında işbu esas mukavelename mucibince yapılmasa lâaım gelen İçtimai arın dörtte birini geçmemek üzere münasip görülecek diğer bir mahalde de İçtimain yapılması caizdir. Bu takdirde keyfiyet tahriren Ticaret Vekâletine bildirilir.
Madde 29 — Şirketin İdaresi ve hariçte temsili İdare Meclisine aittir.
Şirket tarafından verilecek bilcümle evrak ve vesaikini, aktoluna-cak mukavelenamelerin, sigorta poliçelerinin ve makbuzların muteber olabilmesi için bunların Şirket adının İlâvesi suretile tdare Meclisine sclâhlyet verilecek kimseler tarafından imzalanması lâzımdır. Bu şekilde idare meclisince verilecek müşterek veya münferit İmza selâhiyet-lerl Şirketin slrkülerlerlle tâyin ve bu İmzalar Ticaret sicillinde tescil ve alelûsul ilân edilecektir.
YENİ ŞEKİL
İstanbul Milli Korunma savcılığından tftm: 843/1500
Farla flatle Gofra basması satmak 3uretile Milli Korunma kanununa muhalefetten suçlu İst. Sultanha-I mam Hacı Köçek camisi 8 No. lı dükkânda müstahdem Klrltor oğlu 1324 doğumlu Klrkor Gvberyan hakkında 3005 sayılı kanuna tevfikan İstanbul (1) No. lı Milli Korunma mahkemesinde yapılan duruşma sonunda: Suçlunun sabit görülen fiilinden dolayı hareketine uyan Milli Kçrunma K. nun muaddel 32, 59 - 3, 03 üncü maddelerine tevfikan 5 lira ağır para cezasll» tecziyesine, i hafta müddetle ticarethanesinin kapatılmasına ve bjı müddet zarfında ticaretten menine ve hükmün knlllojtlğlnde neşrine dair mezkûr mahkemeden verilen 03/8/945 tarih vo 045/491 sayılı karar katileşmekle ilân olunur. Akşam gnzeteslle neşrolunacaktır. (15014)
Ankaracla Satılık Ev
Yeni Şehir tsmetpaşa caddesinde 700 metrelik arsa içinde yedi odalı müstakil ev bo» olarak satılıktır. Aynı kıymette İstanbul-da bir evle mübadele de yapıla-bilir. Tel: 41250
■— Satılık —
1 Az müstamel (100 adeti 25 er B kiloluk Şarap fıçısı. Müracaat
I yerli Galata Necatlbey caddesi
Baytım sokak. No. 29.__
I
NADİDE FIRSAT
AvrupalI bir bayan
Yeni VİSON MANTO koyu renk, az kullanılmış Vlson Kape yeni siyah ANYO RABE MANTO okazlon olarak satıyor:
Gayet şık Avrupa fasonu ve nadide cinslerdir!
(Kürk) rümuzu İle 176 P. K. na yazı ile müracaat.
Çok hayırlı bir teşebbüs
Darülaceze eşya piyangosu
DtıriUâccze kuruluşunun ellinci yıldönümü mün as ebe ille aynı günde müessesede çekilmek üzere bir eşya piyango,™ hazırlanın ıştır
Hayır sevenlerin beş Lira mukabilinde alacakları bir bilet He bu kıymetli eşyadan birine sahip olmaktan ziyade yüzlerce malûl, İhtiyar ve kimsesiz çocuklara yardim etmek fırsatını bulacaklardır.
BHetelr:
Abla Piyango gişesinde, Bahçe-kaptda Bt - Ba Bo, Beyoğlunda Ce. Ka, Me Ticarethanelerinde, ipek Sineması ve Şehir Tiyatrosu Dram ve Komedi gişelerinde, Taksim Eczanesinde. Beşlktaşta Nail Hallt Eczanesinde, Maçkada Kıyık Pastanesinde ve Kadıköy İskele caddesinde Piyango Talih gişesinde satılmaktadır.
Istanbulda, Nimet
ÇELİK LEVHALAR
İstikbalin yeni endüstrisi ince çelik levhalara geniş ölçüde ihtiyaç gösterecektir.
Bethlebem, galvanize İn« çeük-
, ten tutunuzda ta otomobil için
kullanılan çelik levhalar» kadar hemen her türlü ince levha çelik imal ettiği gibi inşaat şekilleri, çaylar, boru, tel, kablo, teçhizat çubukları, mahlut çelikler ve teneke levha dahil olmak üzere diğer bütün çelik mamu-lan yapar.
Bcchlchcm "dünyanın en büyük çelik ima-lıtçılşrııldan biri"dit. Bu kumpanyanın her çelik mamulatı, Bethlchern çeliğinin mukavemet, dayanıldık ve göreceği işi yapmak kabiliyetinin neticesi olarak kazanılan şöhrete dayanmaktadır.
BethlehemSteelExport Corporation
2i Brvad-ney, N«» York. U.Ş.A.
Madde 74 — şirketin yçrek faaliyeti. gerekse tasfiyesi esnasında şirket umuruna müteallik olarak şirketle hissedarlar arasında tahaddüs edecek İhtilâflar şirket merkezinin bulunduğu mahal mahkemelerinde kanuni hükümlere gre hal olunur.
Şirket umuruna alt olarak hissedarlar arasında tahaddüs edip şirketin hukukuna müessir olacak ihtilâfların halli dahi şirket, merkezinin bulunduğu mahal mahkemelerine aittir.
Bu kabil İhtilâfların zuhuru halinde mahkemeye müracaat etmiş olan hissedarlar şirket- merkezinin bulunduğu mahalde her türlü kanuni tebligatın İfası İçin kanun! İkametgâhı göstermeğe mecburdurlar.
Şirket sermayesinin tamamına Lşlirâkl teahhüt ve % 25 bedelleri tediye edilmiş bulunduğundan Ticaret Kanununun 289 uncu maddesi gereğince tesis genel kurulu’nun toplantıya çağırılmalan kararlaştırılmıştır.
Tesis genel kurulunu teşkil eden ve aşağıdaki gündemde yazılı hususları görüşmek ve karara bağlamak üzere ortakların kendilerine ayrıca gönderilecek çağın kâğıtlarını h&mllen 29 Kasım 1945 perşembe günü saat 11 de İstanbul'da Sirkecide Antalya hanındaki dairesinde hazır bulunmaları rica ve bu toplantıda her hisse sahibinin bir oy'u olacağı Ye ancak bir şahsın hisse miktan ne olursa olsun âzam! 10 oy'a mâlik olacağı İlân olunur.
Gündem:
1 — Hisselerin kûf fesine Lşilrâk teahhüt olunduğunun ve bunların. 25 bedellerinin tesviye edildiğinin tasdiki.
2 — Yönelim Kurulu üyelerinin seçimi ve ücretlerinin tesbitl.
3 — Denetçilerin seçimi ve ücretlerinin tesbitl.
4 — şirketin kuruluşu !çln ihtiyar olunan masrafların tasdiki ve Şirket hesabına kaydının tasvibi.
%
Türkiye kızılay Derneği
İstanbul deposu direktörlüğünden!
Özel ve özenle bastırılan 1946 senesi duvar ve masa takvimlerimiz Kızılay merkez ve şu'jrtori ellle satışa çıkarılmıştır.
Hamiyetli yurddn ' rımızm:
Dıvar takvimlerini 150 kuruş Masa takvimlerini de 120 „ karşılığında arzediten yerlerden elde etlebilvc.-:-' Sanır.
Borsa ve Osmanlı bankası komiserliğinden:
(Yapı ve kred[ bankası A.Ş, 1 tarafından tiki milyon) lira sermayesini temsilen çıkarılmış olan her biri 10 lira İtibari kıymeti haiz hâmiline ait (İki yüz bin) hisse senedinin 9 kasım 1945 gününden itibaren Borsa kotuna kabul edildiği İlân olunur. (15015)
BAYRAM GAZETESİNE
İLAN VERMEK İSTİYENLERE
Türk Basın Birliği İstanbul m intak ası reisliğinden;
önümüzdeki Bayram günlerinde bütün gazeteler çıkmayacak, yerine birlikçe BAYRAM gazetesi neşrolunacaktır. Bunun safi hasılatı Kızılay Cemiyet! ile Basın Birliği İstanbul mmtakası yardim sandığına tahsis olunacaktır.
BAYRAM Gazetesine Hân vermek İstiyenlerin BabIâli caddesinde Birlik merkezine veya İlâncılık Kollektlf Şirketine (Ankara caddesi Kahraman Zade han birinci kat, Tel.: 20094 - 05> müracaatları tavsiye olunur. İlân flat.1 son sahnede santim! 2 liradır.
Davlumbaz, hava borusu ve baca yaptırılacak
İstanbul Akşam Erkek Sanat Okulu müdürlüğünden: Muhammen brdnli Kati teminatı Pazarlık günü_________
3035,12 Ura 455,27 Hra 12/5CI/945 pazartesi saat 15
1 — Tophane Erkek Sanat EnstHÜtanün demir atelyesl İçin lüzumlu olan yukarda durumu yazılı 3 kalem iş. 4470 sayılı kanun hükümleri gereğince pazarlık suretile yaptırılacaktır.
2 — İhale 12/11/945 pazartesi günü saat 15 de «Tophanede 347 numarada» okulumuz Satmalma servisi bürosunda toplanacak komisyon önünde yapılacaktır.
3 — Bu Ije alt şartname her gün sözü g-'çen büroda görülebilir.
4 — İsteklilerin bu yıla alt Ticaret Odası vesikası. Yüksek Okullar
Saymanlığı veznesine yatıracakları kati teminat makbuz ve bu gibi İşleri yapabileceğini inandırır vesikalariyle birlikle yukarda belirlilen gün ve saatte komisyona ba» vurmaları. (14913)
Marmara Bölgesi Liman ve
Deniz işleri Müdürlüğünden:
29, 9. 945 tarihinde kapalı zarf usulü İle eksiltmeye konulan Altay ve Geçer motorlerinin tamirine talip çıkmadığından 2490 sayılı kanunun 46 inci maddesi gereğince açık eksiltmeye konulmuştur.
İhale 24 kasım 945 günü saat 12 de müdürlüğümüz satın alma komisyonunda yapılacaktır, Motörlerin tamiratına ait muhammen bedeli 3797 lira 80 kuruş olup muvakkat teminatı 284 lira 84 kuruştur.
Şartları anlamak istiyenlerin her gün yönetim şefliğine ve bu işi yapmak istiyenlerin de ihale günü komisyonda hazır bulunmaları ilân olunur, (15040)
Yemlik çiğit küspesi satılacaktır
Hayvanatının kışhk yemlerini tedarik etmek maksadile çiğit küspesi almak arzusunda bulunan zürraın dikkat nazarına:
Mahallcriııdekl çiftçiler birliğinden veya Torun satış Kooperatiflerinden alacakları İhtiyaç vesikalarına göre hayvanlan olan her çiftçi vatandaşa kilosu beş kuruş doksan santimden fabrikaların deposunda çıplak olmak üzere Çiğit küspesi satılacaktır.
İzmir ve civan He Manisa ve Balıkesir vilâyetleri r'ahihnde oturan çiftçilerden ÇIKt f:iL-pes! alacak olanların tzmlrde Turyağ ve Gitnel fabrikalarına, Aydın. DenLzll vilâyetler! İçlnd-’ oturan çiftçilerin Bayındırda Yıldız yt.ğ fabrikasına ellerindeki ihtiyaç vcslkalarlle müracaatları ve Lirtlyaçları bulunan kışlık hayvan yemlerinin yağmur mevsiminden önce temini kendi menfaatları İcabından oldufeu Hân olunur.
Tarım Satış K-ıpn-r-Lf'eri Birliği
Devlet Yağları
İstanbul Akşam Erkek Sanat okulu müdürlüğünden :
1 — Meslek Okulları ihtiyacı için mevcut nümunelerlne göre çeşitli tip ve cinslerde tesviyeci ei aletlerl 3370 sayılı kanun gereğince pazarlık suretile (derhal teslim edilmek şartlyle) satın alınacaktır,
2 — Pazarlık 12/XI/945 pazartesi günü saat 16 da Tophanede 347 numaralı Akşam Erkek Sanat Okulu satmalına servisi bürosunda toplanacak komisyonda yapılacaktır.
3 — Bu aletlerin numuneleri her giin yukarıda adı geçen satmalına servisi bürosunda görülebilir. .
4 — Bu gibi aletleri yapanlar ve salanlardan istekli olanlar yukarıda belirtilen gün ve saatte komisyona başvurmaları
(14980).
Belediye Sular idaresinden:
Büyükdere Bahçeköyünde bent muhafızları İçin yapınılacak dört daireli binanın, malzemesi İdare taralından verilmek üzere işçiliği kapalı zarf usulü ile eksiltmeye konulmuştur.
Bu İşe ait proje ve keşifname İdarenin merkez fen heyetinde görülebileceğinden yapmağa istekli olanların, yüzde yedi buçuk geçici teminat parası ve ehliyet vesikaları ile birlikte tekliflerini 21. 11, 945 çarşamba günü saat 12 ye kadar idare muamelât şefliğine vermeleri İlân olunur. (15033)
Tophane Erkek sanat enstitüsü müdürlüğünden:
Enstitümüz 12 kasım 945 pazartesi günü saat 8.30 da açılacağından Enstitümüz namına İstanbul Erkek Sanat Enstitüsünde kaydedilen bütün öğrencilerin mezkûr saatt» Tophanedeki Enstitü binasında hazır bulunmaları ilân olunur, (15022)
Direk Yükleme işi
Ereğli Kömürleri işletmesi Genel Müdürlüğünden
Devlet Orman İşletmesinden aatın alınarak Denlzköy. Acarlar. Körük, Karaboğaz ve elvan İskelelerine «Sakarya nehrinin ağzının denize döküldüğü mahallin batı sahilinden Ketken'e kadar olan bllû-fflum sahil İskele ve ağızlar» depo edilen ve edilecek olan, maden direklerimizin deniz vâsıtalarına yükletllınesl İşi müteahhide verilecektir.
1 — Taliplerin İlk teminat olarak «2000» liralık muvakkat teminat mektup veya akçesini teklif mektuplarlle birlikte vermeleri.
2 _ Teklif mektuplarının 20.11.945 salı günü saat 15 e kadar kapalı olarak Zonguldakta İşletmemiz başsekreterllğlne tevdi edilmesi lâzımdır. Postadaki gecikmeler ve müddet bittikten sonra verilecek teklifler kabul edilmez.
3 — Bu İşe alt şartname Zonguldak'ta işletmemiz Direk şubesinden Istanbulda Meydancıkla Yeni Valde hanında İrtibat Büromuzdan Karasu'da Dlrpk Büromuzdan alınabilir.
4 — İşletmemiz İdaresi İhalesi icrada serbesttir. (15035)
Açık eksiltme ilânı
Eyiip Orta Okulu müdürlüğünden:
22. İl.945 tarihine tesadüf eden perşembe günü saat 11 de talan bul Liseler Saymanlığında toplanacak eksiltme komisyonunda «4999.72» Ur* keşif bedelli Eyüp Orta Okulu binası tamiratı İşi açık eksiltme usullyl* eksiltmeye konmuştur.
Mukavele, eksiltme, bayındırlık işleri genel, hususi ve fenni şartnameleri keşif hül&sasÜe buna müteterl diğer evrak okulda görülecektir.
Muvakkat teminat 374 Ura 98 kovuştur.
İsi eklilerin en az bir taahhütte 5000 liralık bu İşe benzer İş yaptığına dair idarelerinden alını? olduğu vesikalara İstinaden İstanbul vilâyetine müracaatla eksiltme tarihinden «tatil günleri hariç» ÜÇ gün evvel alınınıs ehliyet ve 945 yılına alt ticaret odası vesikalarlle gelmeleri.
Teminat Liseler Muhasebeciliğine yatırılacaktır. Ticaret ve Esnaf odası vezne makbuzları vesika ytrine kabul edilmez. (14763)
Comments (0)